Ergenekon Ana Davası 339. Ek Delil Klasörü

Transkript

Ergenekon Ana Davası 339. Ek Delil Klasörü
ENTERNET GRUP STRATEJİ BAŞKANLIGI
2000'li yıllarda etkin bîr savunma sağlamaya ve olası bir savaşı
önlemeye yetecek bir askeri yeteneği muhafaza etmek, üyelerinin
güvenliklerini etkileyebilecek krizlerle başa çıkabilmeye yeterli genel bir
yetenek sağlamak, silahların kontrolü ve silahsızlanma konularında ileri
adımlar atılmasını sağlayacak önlemler de dahil olmak üzere, diğer
devletlerle diyalogu ve Avrupa güvenliği için işbirliğini ön planda tutan bir
yaklaşım sağlamak olacaktır.
Günümüzde bu stratejîk olarak temel hedefine ulaşmak isteyen ülkeler
olarak Demokratîk kurum gelîşimî ve anlaşmazlıkların barışçı yollardan
çözümü ilkelerinden ayrılmamak şartıyla Avrupa'da istikrarlı güvenlik
ortamı sağlayan vazgeçilmez birtemel oluşturmalıdır.
ÜLKEMİZİN SİLAHLI KUVVETLERİNİ ULUSLARARASI Güvenlikterini
risk altına sokan gelişmeler de dahil olmak üzere, üye ülkelerîn yaşamsal
gkarlarını etkileyen her konuda müttefik danışmanlığı sağlayan bir
Atlantik-Ötesi forum olarak hizmet vermeli ve bu konuda sürekli olarak
kendisîni yenilemelidir. Bizler NATO üyesi olarak ülkelerinin topraklarını
tehdit eden her türlü tehlikeye karşı caydırıcılık sağlamalı ve kolektif
savunma yeteneklerini sürekli geliştirmelidir.
Bütün milletler Küresel terörizme karşı uluslararası alanda mücadelenin
kararlılıkla sürdürülebilmesi içîn yeni yapılanmalara ve politikaların
oluşmasına öncülük etmelidir.
Büyük caydırıcılık olarak kararlı şekilde faliyet gösteren ve NATO içinde
oluşturulan ve transformasyonu öngören yeni yapılar, üye ülkelere bu
tamamlayıcı görevleri yerine getirmek amacıyla politikalarına işbirliği
yeteneğinî kazandırmaktadır. Ortak savunmaya yönelik yeni planların
bilişim teknolojilerine uygun olarak oluşturulması, askeri unsurların
görevlerîni yerine getirebilmeleri için gerekli alt yapının kurulması ve ortak
eğitim programları düzenlenmesi gibi konuların yanı sıra, siyasi, ekonomik
ve diğer askeri olmayan sahalarda da sürekli danışmanlık ve işbirliği
sağlamaktadır.
Bu gelişim içerisinde 23-25 Nisan 1999 tarihlerinde yapılan ve İttifakı
21'inci yüzyıla taşıyacak kararların alındığı birtoplantı olan Washington
Zirvesi'nde birbirini tamamlayan üç belge imzalanmıştır. Bunlar;
VVashington Deklarasyonu (Ortak Vizyon Belgesi), Zîrve Bildirisi ve
NATO'nun Yeni Stratejik Kavramı'dır.
Yeni stratejilere göre; NATO, Avrupa'da güvenlik ve istîkrarın temel
unsuru olan "kolektif savunma" örgütü olarak kalacak, Transatlantik Bağ
muhafaza edilecek, 5'inci madde görevleri önem ve önceliğini koruyacak;
ancak 5'inci madde dışı görevler de İttifak'ın görev alanı içine alınacak,
İttifakın faaliyet alanı için daha geniş komuta ve kuvvet yapısı
oluşturulacak, bu yapının esnek ve reaksiyon süresi daha kısa olacak, Kitle
İmha Silahlannın (KİS) yayılmasının önlenmesi ve terörizme karşı
mücadelede daha aktif rol alınacak, diğer uluslararası kuruluşlarla
koordineli çalışılacak ve üye olmayan ülkelerle de güvenlik alanında
işbirliğini amaçlayan Barış İçin Ortaklık (BİO) gîbi uluslararası
mekanizmalar desteklenip geliştirilecektir.
21'inci yüzyılın başından itibaren banşı destekleme operasyonlan ve kriz
yönetimi gibi 5'incî madde dışı görevler de İttîfak'ın faaliyet alanına dahil
olmuş, NATO'nun ilgi ve sorumluluk sahası genişlemîş ve NATO'nun
Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ve AB
ile ilişkileri artmıştır.
23-25 Nisan 1999 tarihlerinde icra edilen Washington Zirvesi'nde, İttifakın
Yeni Stratejik Kavramı; Savunma Yetenekleri Girişfmi, Avrupa Güvenlik ve
Savunma Kimliği, Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Önlenmesi Girişimî,
NATO'nun genişlemesî, BİO ve Geliştirilmiş Akdeniz Diyalogu gibi
konularda İttîfakın geleceğini şekillendirecek dokümanlar onaylanmıştır.
NATO dışı üikelerle askeri alanda işbirliğini geliştirmek için 1994 yılında
Barış İçin Ortaklık (BİO) programı başlatılmış ve 1997 yılında AvrupaAtlantik Ortaklık Konseyi (AAOK) teşkil edilerek Kuzey Atlantik Konseyi
(KAİK) ve BİO bu teşkflat içine alınmıştır. NATO üyesi 26 ülke dahil olmak
üzere 46 (26 Üye ülke + 20 BİO Ülkesİ) Avrupa-Atlantik ülkesi bu
programa dahildir.
Barış İçin Ortaklık faalîyetleri 2010'lu yıllarda daha da gelişerek Hava
Savunması, İletişim, Kriz Yönetimi, Askeri Eğitim ve Tatbikatlar, Barışı
Koruma Operasyonları ve Lojistik gibi çeşitli alanlarda yaygınlaşabilecektir.
Günümüzde Avrupa-Atlantik Ortaklık Konseyi, NATO ile ortak ülkeler
arasındaki işbirliği ve diyalog için genel bir çerçeve oluşturmaktadır. Bu
Konsey, Barış İçin Ortaklık tarafından denetlenen hükümetler arası bir
forumdur ve NATO ile ortakları arasında danışmaların düzenli olarak
yürütülebilmesini sağlamaktadır.
VVashîngton Zîrvesi'nde "Gelîştirilmiş ve daha Operasyonel Ortaklık" adı
altında NATO-BİO ülkeleri ilişkflerinın daha da geliştirilmesine yönelik yeni
adımlar atılmıştır. Türkiye, BİO'yu Balkan, Kafkas ve Orta Asya ülkeleri ile
ilişkilerini geliştirmede uluslararası bir ortam olarak gördüğünden
desteklemekte ve aktif olarak bu faalîyetlere iştirak etmektedir. Bu
ortamdan istifade ederek Türkiye; Barış İçin Ortaklık Eğitim Merkezi açmış
ve Güney Doğu Avrupa Çokuluslu Barış Gücü girişimlerîne öncülük
etmiştir.
Türkiye'nin milli olarak öncülük ettiği diğer bir önemli proje de Karadenîz
Deniz İşbirliği Görev Grubu (BLACKSEAFOR)'dur. Karadeniz'de barış ve
istikrarm temini, BİO çerçevesinde bölgesel işbirliği faaliyetlerinin
artırılması, îyi komşuluk ilîşkilerinin ve şeffaflığın geliştîrilmesine yönelik
olarak oluşturulan çok uluslu bu barış gücünün gelecekte daha etkin ve
verimli olması beklenmektedir.
NATO'nun günümüzdekî Akdenîz'e yönelik politikası, Akdeniz'deki güvenlik
rîsklerinin mevcudiyeti ile bu riskleri, işbirliği yaklaşımı ile giderme
ihtiyacından kaynaklanmaktadır.
NATO'nun Güçlendîrilmiş Akdeniz Diyalogunun temel hedefi; karşılıklı
anlayış birliğinin sağlanması ve NATO faaliyetleri hakkında diyalog
ülkelerinde oluşabilecekyanlış izlenîmleri önlemektir.
Bu bağlamda, güven, açıklık ve işbirliğinin geliştirilmesine yönelik
faaliyetlere ağırlık verilmektedir. Akdeniz bölgesinin seçilmiş beş üyesi
(Moritanya, Fas, Tunus, Mısır ve İsrail) ile başiatılan diyalog, bölgenin
diğer ülkelerinde de ilgi uyandırmıştır. Araiık 1995'te Ürdün, Şubat
2000'de Cezayir sürece dahil olmuşlardır.
Türkiye; 2010'lu yıllarda Diyalog ülkeleri Fas, Tunus, Morîtanya, Mısır,
Ürdün, Cezayir ve İsrail ile mevcut olan îyi ilîşkilerini genişleterek, Akdeniz
Güvenliği çalışmalarında daha aktif bir rol almak istemektedir. Ekonomik
ve politik gelişmelere bağlt olarak IMATO konsepti paralelinde askeri
faaliyetlerimize söz konusu ülkeler davet edilmekte ve BİO ruhuna uygun
faaliyetler icra edilmektedir.
IMATO'nun Güney Doğu Avrupa Girişimi îse, VVashington Zirvesi'nde bölge
ülkelerine NATO'ya üyelik takvimi verilmemesinden kaynaklanabilecek
kırgınlıkları önlemek üzere başiatılmış ve bölge BİO ülkelerinin yanı sıra,
Bosna-Hersek ve Hırvatistan da bu girişime dahil edilmiştir.
Bu kapsamda; Güney Doğu Avrupa'da güvenlik ile ilgili konularda danışma
formları, Açık katılımlı Avrupa Atlantik Ortaklık Konseyî Himayesinde
Güney Doğu Avrupa'da Bölgesel İşbirliği Konularında Çaiışma Grubu,
BİO'dan esinlenerek bölgedeki ülkeler için seçilmiş güvenlik işbirliği
programları uygulanması benimsenmiştir.
23-24 Nisan 1999 tarihlerinde VVashington'da icra edilen NATO
Zirvesi'nde; Avrupa ile ilgili sorunlarda ilk görevîn NATO'ya ait olduğu,
NATO'nun bir bütün oiarak katılmadığında görevin AB tarafından
üstlenilmesinin söz konusu olduğu ve AB'nin NATO imkanlarından
yararlanmak istediği her seferde Kuzey Atlantik Konseyi'nden onay alacağı
belirtilmiştir.
VVashington Zirvesi'nde kabul edîlen dokümanlarda; tüm Avrupalı
müttefiklerin, NATO ve BAB' ta geliştirilen düzenlemeiere uygun olarak
AGSK içinde yer alması gerektiğî, NATO ve AB'nin, NATO ve BAB
arasındaki mevcut düzenlemelerin üzerine tesis edilecek şekilde ortak
danışma ve işbirliğini geliştirecekleri, AB üyesi olmayan NATO ülkelerinîn
AB önderliğindekî bir harekata mümkün olan en kapsamlı şekîlde
katılımlarının sağlanacağı belirtîlmektedir.
AB, 1999 Helsinki Zirvesi'nde temel hedefini ortaya koymuştur. Buna
göre; 4000 km mesafeye intikal ettirilebilecek 60 bin kişiden oluşan, 60
günde aktif hale gelen, bir yıl sürdürülebîlen, 400 uçak ve 100 gemî ile
desteklenecek bîr temel hedef kuvveti oluşturulması öngörülmüştür.
AGSK'nın amacı, kriz yönetimi içîn AB üyesi olmayan müttefikleri olduğu
kadar NATO üyesî olmayan AB ülkelerini de kapsayacak birleştirici bir
sistemin meydana getirilmesi olmalıdır.
İttifak, 1 Mayıs 2004'den itibaren 26 üyeli biryapıya geçmiştîr. 2010'lu
yıllarda NATO üyeliği yolunda Arnavutluk, Makedonya, Hırvatistan'ın,
üyelik eylem planı kapsamında desteklenmeye devam edilmesi, NATO'nun
yenî kuvvet yapısı ile ilgili çalışmalarda da, objektif askerî kriterlere dayalı
olarak mevcut karargahlar ve birleşik hava harekat merkezlerinde önemli
indîrimlere gidilmesi ancak, İttifak askeri kabiliyetlerinin arttırılması
benimsenmesî, ileri teknolojiye sahip, esnek, intikal edebilir, karşılıklı
çalışılabîlir ve kendi kendini idame edebılir NATO mukabele gücünün her
türlü tehdide karşı sürekli kendisinî yenilemesînin uygun olacağı
değerlendirilmektedîr.
Bu kapsamda 27 - 28 Nisan 2006 tarîhlerinde İttifak Dışişleri Bakanlarının
SOFYA'da yaptığı resmi olamayan topiantılarda Arnavutluk, Makedonya ve
Hırvatistan'ın üyeliği ile ilgili bir karar alınamamıştır. Bu ülkelerin üyeliği ile
ilgili KASIM / 2006 RİGA Zirvesi'nde müzakere yapılması beklenmekte
ancak, esas kararın 2008 yılında Portekiz'de yapılacak NATO Zîrvesi'nde
verilebileceği değerlendirilmektedîr. Ayrıca, Gürcistan ve Ukrayna'nın
NATO'ya üyelikleri ile ilgîlî Güney Doğu Avrupa ülkelerinin katılından sonra
müzakere edilmesi beklenmektedir.
NATO günümüzde A vrupa'nın istikrar ve güvenliğinin sürdürülebilirliğini
sağlayan bir uluslararası kuruluştur. Avrupa ve Kuzey Amerika'nın
güvenlik planlamaları, soğuk savaş sonrası değiştirilmiş , onun yerini
güvenlik işbirliği almıştır.
Ancak, tüm risklere karşı NATO'nun günümüzde ve 2010'lu yıllarda tek
başına hareket etmesi mümkün olmayacaktır. Bu nedenle, NATO ile
birlîkte BM, AGİT, AB ve Avrupa Konseyî gibi örgütlerin de Avrupa
güvenliği ile ılgili faalîyetlere bugün olduğu gibi gelecekte de aktif olarak
iştirak etmeleri ve birbirlerini desteklemeleri büyük önem taşımaktadır.
NATO'nun 2010'lu yıllarda öncelikli hedefleri; Güney Doğu Avrupa'da
istikrarı sağlamak , Doğu Akdeniz Güvenliği ile ilgili yeni oluşumlara
girmek ve / veya Güçlendirilmiş Akdeniz Diyalogunu yeniden
yapılandırmak, NATO - Rusya Federasyonu îlişkilerinî geliştirmek, NATO'yu
Güney Doğu Avrupa'ya genişlemeye hazırlamak, Avrupa Güvenlik ve
Savunma Kimlîği'ni güçlendirrnektir.
Bu genel değerlendirme ışığında gelecekteki önemli ve öncelîkli işlevleri şu
şekilde sıralamak mümkün olabilecektir. NATO'nun 2010'lu yıllarda
gündeminde bulunacak en öneımli konu, demokrasi, güvenlik ve îstikrarın
Güney Doğu Avrupa'ya doğru genişletilmesidir. NATO'nun bu dönemde
gündeminde bulunacak dîğer önemli konu ise, NATO'nun kriz yönetimi ve
barışı koruma görevlerini NATO bölgesi dışında da yerine getirmesidir.
NATO'nun icra ettiği barışı koruma niteliğîndeki bu görevleri gelecekte de
dünyanın herhangi bîr bölgesinde yerine getirmesi gündeme sürekli
gelebilecektir. NATO'nun gündeminde bulunacak diğer önemli bîr konu da
Avrupa güvenliğî için büyük bir tehlîke teşkil eden kitle imha silahlarının
yayılmasına karşı koymaktır. Küresel Terörizm ile mücadele konusunda
21-22 Kasım 2002 Prag Zirvesi'nde; Terörizmle mücadele konsepti
onaylanmış ve ittifak üyelerinin halkına, kuvvetlerine, topraklarına ve
uluslararası güvenliği hedef alan tüm terör hareketlerine karşı mücadele
kararlılığı ifade edilmiş, NBC saldırılarma karşı sivil halkın hazırlıklı olmasını
ve korunmastnı amaçlayan sivil olağanüstü hal hareket planı kabul edilmiş
ve NATO'nun füze savunması fizibilite çalışmalarına başlaması
kararlaştırılmıştır.
Bu dönemde NATO - Rusya Federasyonu ve NATO - Ukrayna ilişkilerinln
geliştirilmesi hedef alınmalıdır. NATO - Akdeniz Diyalogunun politik ve
pratik boyutlarmın daha da geliştirilmesi yönünde çalışmalar yapılmalı ve
Doğu Akdeniz Güvenliği'ne ilişkin AB ile ortak bir işbirliği içerîsinde
bulunulmalıdır.
Günümüzde yaygınlaşan asimetrik tehditler, özellikle de yakın zamana
kadar nispeten bölgesel birolgu olarak algılanan terörizm,
küreselleşmenin de getirdiği imkanlar ile bölgesel sınırlarm ötesine geçmiş
ve yepyeni bîr küresel nitelik kazanmıştır. Küresel Terörizm, dünyanm
olduğu gibi NATO'nun da gündemini değiştirmiştir. Terörizmle mücadeleyle
ilgili BM, AGİT, AB ve IMATO'da yoğunlaştırılmış olarak sürdürülen
çalışmaların artarak devam edeceği değerlendirilmektedir.
Günümüzde gelişebilecek yeni tehditlerin niteliği, NATO üyelerînin bu
tehditlere en etkili mukabele şekli üzerinde fikir birliğine vanlmasmı
zorunlu kılmaktadır. Küresel Terörizm ve kitle imha silahları yayılması
21'inci yüzyılı simgeleyen tehditlerden ikisidir. NATO Müttefikleri 11 Eylül
saldırıları karşısında 5'incî maddeyi işleme koyarak bunu Afganistan'a
kuvvet göndererek kanıtlamışlardır.
Prag Zirvesi'nde; terörîzme karşı savunmaya yönelik yeni bir askeri
kavram üzerinde anlaşmaya vanlmıştır. Bu kavram, önlemlerin teröristlerî
caydırabilecek, eylemlerini durdurabîlecek ve karşı savunma yapabilecek
nitelikte olmasını öngörmekte, önlemlerin NATO'nun çıkarlarının olduğu
bölgelerde uygulanması gerektiğini belirtmektedir.
Kitle imha silahlarının yayılmasının oluşturduğu tehditlere karşı nasıl önlem
alınacağına ilişkin olarak Prag Zirvesi'nde, kitle imha silahlarınm, tespît
yeteneklerînin artırılması, NATO kuvvetlerine daha iyi koruyucu teçhizat
sağlanması ve bir olağanüstü hal durumunda sivil makamlara destek
sağlanması kararlaştırılmıştır.
Ayrıca, İttîfak topraklarını, kuvvetlerini ve nüfusun yoğun oldugu
merkezleri füze tehditlerine karşı koruma yollarını inceleyen bir NATO Füze
Savunması için fizibilite çalışması başlatılmıştır. Prag Zirvesi'nde
yetenekler konusunda gerçekleştiriien bir başka atılım İse bir NATO
Mukabele Gücü'nün gecikmeksizin kurulması için alınan karardır. Son
derece modern olan bu kuvvet, İttifaka yeni tehditler karşısmda hızla ve
etkilî şekilde mukabele etme yeteneğini kazandırabilecektir. 1 Mayıs 2004
tarihinden itibaren Avrupa Birliği'nin genişlemesî île bir araya geldiğinde
NATO'nun genişlemesinin Avrupa'nın ortak bir güvenlik sahası haline
gelmesine yardımcı olacağı değerlendirilmektedir.
Prag'da onaylanan Terörizm Konusunda Ortaklık Eylem Planı; Ortaklara
ulusal reformlarında ve güvenlik konularında geniş kapsamlı yardım
yapılmasını esas almaktadır.
Terörizmin temel nedenleri üzerinde duran bu planın, terörizmin sınırlar
ötesine taşmasını önlemekte olumlu etkisi olacağı değerlendirilmektedir.
Terörizmie mücadelede yeni NATO - AB anlaşması sadece Avrupa'nın
güvenliğini değil, Atlantîk ötesi ilişkilerî de geliştirebilecek bir potansiyele
sahiptir. AB Avrupa Konseyi Başkanlığı'nda yürütülecek operasyonlarda
NATO imkan ve yeteneklerinin kullanılmasına olanak sağlamak, Atlantik'in
iki yakası için de bir kazanç olabilecektir. Böylece Avrupa Birliği ^
günümüzde güvenlîk konusunda ciddi bir potansiyele sahip olduğunu
gösterme şansına sahip olacaktır. Güney Doğu Avrupa'da istikrar ve
güvenliğin sağlanmasının NATO ile AB'nin işbirliği île yürütülmesinin daha
yararlı olacağı değerlendîrilmektedir.
11 Eylül 2001'deki terörist saldırılardan sonra NATO'nun Güçlendirilmiş
Akdeniz Diyalogu gerek Akdeniz bölgesinde gerek bu bölgenin dışında
dikkatleri daha fazla üzerine çekmiştir. Bu da beraberinde Diyalogun
gelecekteki gelişimi üzerinde, özellikle İttifak'ın 11 Eylül sonrası güvenlik
ortamındaki rolü ile bağlantılı olarak bazı soruları öne çıkarmıştır. Prag
Zirvesî'nde İttifak liderleri Akdeniz Diyalogunu güçlendirecek bir önlemler
paketi üzerinde karara varmışlardır.
Soğuk Savaşın sona ermesiyle güvenlik ortamında meydana gelen büyük
değişiklikler NATO'da, Avrupa ve Akdeniz güvenliğinin birbiriyle ne kadar
yakından bağlantılı olduğunu görülmesine ve doiayısıyla Akdeniz
bölgesinin önemini dîkkatle değerlendirilmesine neden olmuştur.
Avrupa'da istikrarın Akdeniz'deki güvenlik ve istikrar ile çok yakından bağlı
olduğu gerçeği NATO tarafından çok iyi belirlenmiştir.
Genel olarak NATO'nun Güçlendirilmiş Akdeniz Diyalogunun amacı,
bölgesel güvenlik ve istikrara katkıda bulunmak ve NATO ve Güçlendirilmiş
Akdeniz Diyalogu Ortakları arasında daha iyi bir anlayış ve işbirliği
ortamının kurulmasını sağlamaktır. İttifakın bir amacı da; NATO faaliyetleri
ile ilgili yanlış algılamaları ortadan kaldırmak, İttîfak'ın Güneyde yapay
düşmanlar yaratma arayışında olduğu yönündeki asılsız inanışları
düzeltmek ve 21'inci yüzyıl Avrupa güvenlik mimarisînîn, İttifak'ın
Güneydeki komşularını dışarıda bırakacağı yönündeki korkuları silmektir.
Kısacası NATO, Akdeniz'in yeni bir bölünme çizgisi olduğu şeklindeki yanlış
algılamaları ortadan kaldırmak ve Akdenizli Ortaklarının endişelerini
gidermek ve güvenlik konusundaki yanlış düşüncelerîni düzeltmek
istemektedir.
Kavramsal açıdan, NATO'nun Güçlendirilmiş Akdeniz Diyalogu, İttifakın
genel ortaklık, diyalog ve îşbirliği stratejisini destekleyen önemlî bir araç
olarak tanımlanabilir. Bu da, güvenlik ortamı ve NATO'nun üye
devletlerinin karşı karşıya olduğu tehditleri ele alma yollannı açıklayan ve
ortaklığı İttifak'ın temel güvenlik görevlerinden biri haline getiren 1999
Stratejîk Kavram'ında açıkça belirlenmiştir.
NATO, Akdeniz Diyalogu île Diyalog ortaklarının birbirlerine
yakınlaşmalarını, terörizm ve kitle imha silahlarının yayılması gibi ortak
tehditler karşısında daha yakın bir ortaklık geliştirilmesini amaçlamaktadır.
Güçlendirilmiş Akdeniz Diyalogu daha başından itîbaren ortaya çıkabilecek
gelîşmeler dikkate alınarak düşünülmüş ve Diyalogun bir evrîm geçireceği
tasarımlanmıştır. Gerçekten de geçen yıllar boyunca daha genişlemiş ve
anlam kazanmış, üye sayısı beşten yediye çıkmıştır. Çoktaraflı veya ikili
formatta politik tartışmalar daha sık yapılmaya başlanmıştır. İlk başlarda
parmakla sayılabîlecek kadar az olan işbirliğine dayalı faaliyetlerîn sayısı
bugün birkaç yüze ulaşmıştır.
Enformasyon; olağanüstü hal planlaması; bilim ve çevre; kriz yönetimi;
savunma politikası ve strateji; hafif ateşli silahlar; mayına karşı dünya
çapında eylemler; nükleer silahların yayılmasına karşı faaliyetler ve
kapsamlı bir askeri işbirliği gibi faaliyetler yıllık Çalışma Plam'nda
belirlenmiştir.
Bölgedeki şartların getirdiği zorluklara rağmen NATO ve Güçlendirilmiş
Akdeniz Diyaiogu Ortakları arasında güven tesis etmekte büyük mesafe
aiınmıştır. Ayrıca, askeri konular gibi Diyalogun giderek daha fazla
odaklandığı alanlarda NATO'nun yapabileceği katkı, Ortaklar tarafından
bölgesel işbirliğine yapılan önemli bir katkı olarak görülmektedîr.
Günümüzde Güçlendîrilmîş Akdenîz Diyaloğu, NATO'nun Avrupa - Atlantik
Ortaklık Konseyi ve Barış İçin Ortaklık gîbi dışa dönük gîrişimlerinin bir
adım gerisinde kalmıştır. Bugün gerçek bir ortaklıktan zîyade güven tesisi
aşamasındadır ve karşılıklı güvenin en îleri düzeyde tesisi sağlanmalıdır.
Diyalogun tam potansîyeiine erîşememiş olmasının bazı nedenleri vardır.
Bu nedenlerden bîri de Diyalogun nasıl geliştirileceği konusunda
Müttefikler arasında görüş farklılıklarının olmasıdır.
Güçlendirilmiş Akdeniz Diyalogu Ortakları da Dîyalog'dan tam olarak ne
istedikleri ve NATO ile işbîrliğînin nereye kadar uzanması gerektiği
konusunda farklı düşünceler taşımaktadırlar. Bugün NATO ve
Güçlendirilmiş Akdeniz Diyalogu ülkelerî arasındakî ilişkilerin
güçlendirilmesi ve derinleştirilmesî Ittifakın önceliklerinden biridir.
NATO'nun Güçlendirilmiş Akdeniz Diyalogu ortakları da çeşitli alanlarda
İttifak ile işbirliğini geliştirme isteğî göstermişler, hatta somut öneriler
içeren bir önlemler paketi hazırlamışlardır.
Prag Zirvesî'nde onaylanmış olan Güçlendirilmiş Akdeniz Diyalogunun
politik ve pratik boyutunu güçlendirmeyi amaçlayan önlemler paketî işte
bu gelîşmelerin sonucunda ortaya çıkmıştır. Önlemler paketi içinde şu
konular da bulunmaktadır: daha düzenli ve etkili bir danışma süreci
belirleyebilmek amacıyla mevcut ikili ve çok taraflı diyalogun sunduğu
olanaklardan daha iyi yararlanılması, üst düzeyli temaslar ve karar
mekanizmalarının da katılımı ile politik ilişkilerin daha da yoğunlaştınlması,
daha belîrli konulara odaklanan faaliyetler, işbirliğinde ihtiyaca göre
düzenlenmîş bir yaklaşım ve uzmanlar düzeyinde sınırlı danışmalar
vasıtasıyla ortak endişe konusu olan güvenlik konularındaki pratik
işbirliğinin daha da geliştirilmesidir.
Güçlendirîlmiş Akdeniz Diyalogu Ortaklannm askeri tatbikatlar ve buna
bağlı eğitim faaliyetlerîne daha hazırlıklı olabilmelerî için birlikte
çalışabilirliğin temel şartı olan askeri öğrenim, eğitim ve doktrin; nükleer,
biyolojik ve kimyasal önlemleri de içeren askeri tıp; savunma kuvvetlerinin
en ekonomik ve en iyi sivil yönetimini de içeren savunma reformu ve
savunma ekonomisi; terörizm; kitle imha silahları; sınır güvenliği (özellikle
terörizm, hafif ateşli silah kaçakçılığı ve diğer yasa dışı faaliyetlerle
bağlantılı olarak); afetyönetimî dahîl olağanüstü hal planlaması; çölleşme,
kuraklık, su ve diğer doğal kaynakların yönetimi ve çevresel kirlenme
dahil, bilim ve çevre ile ilgili faaliyetler de bu konular arasına katılabilir. Bu
tür güçlendirilmiş işbirliği, belirli şartlar altında, Barış İçîn Ortaklık
çerçevesinden yaralanarak ve BİO'nun belirli faaliyetlerini Güçlendirilmiş
Akdeniz Diyalogu Ortaklarına açarak veya bunları Diyalogun özel şartlarına
uyarlayarak gerçekleştirilebîlir.
NATO'nun Güçlendirilmiş Akdeniz Diyalogu Ortakları da diyaloga faal
katılım düzeylerini de yükseltmelidirler. Bunu yapabilmenin yollarından
bazıları daha önceki danışmalara dikkat çekerek, Yıllık ÇaUşma
Programı'nın hazırlanmasmda Ortaklara daha fazla yer vermek,
müştereken geliştirilecek ve kabul görecek bireysel işbirliği programları
hazırlamak olabilir.
Bu şekilde bir yandan Güçlendirilmiş Akdeniz Diyalogu ve Ortak Çalışma
Programı'nın temelinde var olan ayırım yapmama îlkesî korunurken bir
yandan da her bir Diyalog ülkesinin ihtiyaçlarının değişik olduğu göz
önünde tutularak, her ülkenin kendisine en uygun işbirliği faaliyetini
tanımlamasına olanak tanınacak ve sonuçta daha büyük bir esneklik
kazanılacaktır.
NATO'nun Güçlendirilmiş Akdeniz Diyalogu ve bölgedeki diğer işbirliğine
dayalı girişimleri konusunda bazı gözlemciler, örgütler arasındaki rekabet
potansiyeline dikkat çekmektedirler. Ancak, hedefler, kapsam ve
kaynaklar açısından var olan farklılıklar rekabet değil kıyaslamaya dahi el
vermeyecek kadar büyüktür. Nitekim NATO'nun Güçlendirilmiş Akdeniz
Dîyalogu daha başından itibaren Avrupa Birliği'nin Barselona Süreci (EuroMediterranean Partnership) ve AGİT gibi Akdeniz'de işbirliğini artırmayı
hedefleyen diğer uluslararası örgütlerin çalışmalannı tamamlayıcı nitelikte
olmuştur .
NATO ortaklıklarının temelinde yatan ilke hemen hemen hepsinde aynıdır.
Bu temel ilke; işbirliği vasıtasıyla istikrarın yerleşmesini sağlamaktır.
Ancak, İttifak'ın Avrupa ve Orta Asya'daki ortaklarıyla geliştirdiği hedefler
birçok açıdan Güçlendirilmiş Akdeniz Diyalogu çerçevesinde geliştirilen
hedeflerden farklıdır. Bu nedenle sorun, Güçlendirilmiş Akdeniz
Diyalogunun zaman içerisinde bir "Barış İçin Akdeniz Ortaklığı'Yıa dönüşüp
dönüşmemesi değil, bu ortaklığın NATO'nun dışa açılan programları ile
nasıl daha benzer bir çizgiye oturtulacağıdır.
Bu da, NATO'nun Akdeniz'in güney kenanndaki ülkelerle ilişkilerin mevcut
sınırlı kaynaklar göz önünde tutularak, gerçekçi ve ileri görüşlü bir
yaklaşım içerisinde sürdürülmesi ile mümkündür..Bugün, NATO ve Akdeniz
Ortaklan'nın karşısjndaki en önemli sorun Güçlendirilmiş Akdeniz
Diyalogunun her iki taraf için de daha fazla anlam taşımasıdır. Burada
amaç ortak güvenlik çıkarlan ilkesine dayanan etklli ve uzun ömürlü bir
ilişki kurmak olmaUötr. Böylece İttifak, Akdeniz bölgesinde diyalog ve
işbirliğinin güçlendirilmesine ve dolayısıyla Akdeniz güvenliğine gerçek bir
katkıda bulunabilecektir.
Avrupa - Atlantik Ortaklık Konseyi'nin 46 üyesi (26 NATO üyesi ve 20 Barış
İçin Ortaklık Üyesi) Prag Zirvesi'nde; Terörizme Karşı Ortaklık Eylem
Planı'nı onaylamışlardır. Prag Zirvesi sırasında NATO web sîtesinde
yayınlanan Eylem Planı terörle mücadele konusunda AAOK ve BİO
himayesinde yürütülecek siyasi danışmalar ve pratik programlar
vasıtasıyla AAOK devletleri arasında işbirliğini teşvik etmeyi ve
kolaylaştırmayı öngörmektedir.
Bu Plan hem Müttefiklerin hem de Ortakların yararına olacak şekilde
tasarlanmıştır. Eylem Planı, Ortaklara NATO'nun terörle mücadele
çalışmalarına katkıda bulunmalan ve bu çalışmalan desteklemeleri
konusundaki olanaklan artırmakta ve gerekli mekanizmaları
sağlamaktadır. Ortakların katkıları terörle mücadele konusunda
uluslararası hukuk çerçevesi dahilînde üstlendikleri yükümlülükler ve kendf
güvenlik ve savunma politîkaları ile tutarlı olacaktır.
NATO'nun Ortaklığı teşvik etmekteki amacı askeri hedeflerin ötesindedir.
Bu nedenle, Eylem Planı'nın demokrasiyi teşvik etmek ve Ortaklar
arasında işbirliğini desteklemek konusunda içerdiği önlemlerin
uygulanması Müttefiklerin de yararına olacaktır. Eylem Planı terörizmin
oluşturduğu tehditle mücadele konusunda Ortaklar arasındaki işbirliğinin
artmasına yardımcı olacaktır.
Eylem Planı bu tür girişimlerin ilki değildir. Örneğin, Bağımsız Devletler
Topluluğu'nda ve Şanghay İşbirlîği Teşkîlatı (Çin Halk Cumhuriyeti,
Kazakistan, Kırgızistan, Rusya Federasyonu, Tacikistan ve Özbekistan)
içinde de işbirliğine dayalı benzer girişimler mevcuttur.
Ancak, AAOK çerçevesi içindeki girişim NATO üyesi devletlerîn katılımından
yararlandığı için tamamlayıcı bir niteliğe sahiptir. Eylem Planı, ülkelerin
terörle mücadele konusundaki uzmanlık ve deneyimlerini diğer ülkelerle
paylaşmalarında da aracı olabilecektir.
Eylem Planı'nın 9'uncu maddesi, planın temel hedeflerinden birinin wAAOK
ülkelerine terörist saldırıların riskleri ve sonuçları konusunda yardım
sağlamak" şeklinde tanımlamaktadır. Bu şekilde zaman içinde bu sorunla
ilgili etkili mekanizmalar geliştirmiş olan Müttefikler ve Ortaklar kendi antiterör yeteneklerini geliştirmek isteyen ülkelere danışmanlık programları
sağlayabileceklerdir.
Soğuk Savaşın sona ermesi, NATO'nun varlığını ortadan kaldırmamıştır.
Bunun üç önemli sebebi bulunmaktadır. Birincisi NATO, üyelerinin güvenlik
ve istikrarı için politîk danışma ve askeri işbirliği sağlayan bir ittifaktır.
İttifak, üye ülkeler arasında ayrımı kabul etmeyen, her üye ülkenin çıkarını
dikkate alan, mutlak mutabakata dayanan bir çalışma sistemî yaratmış ve
bunun uygulamasından her bir üye ülke büyük fayda sağlamıştır. İlave
olarak, ittifakın Kuzey Amerikalı müttefikleri ile sıkı bağlantısı, ülkelerin
ekonomîlerini de büyük çapta geliştirmiştir. Bu özelliklere sahip bir
İttifakın yaşamını devam ettirmesi, Avrupa'nın bütünleşmesî için en önemli
faktörlerin birini oluşturmaktadır.
NATO'nun varlığını devam ettirmesi için ikinci önemli sebep ise, NATO'nun
BM ve AGİT gözetiminde kriz yönetimi ve barışı korumaya yönelik
yapabileceği büyük katkıdır. 1991 yılından itibaren bu husus NATO
görevleri îçinde yer almıştır. Bu tür karmaşık görevlerin sadece NATO glbî
üyelerin ortak kararını esas alan bir organizasyon tarafından
yürütülebileceğini Bosna - Hersek ve Kosova'daki gelişmeler açıkça
göstermiştir. NATO'nun Afganistan'a verdîği desteğin devamı ve
yürütmekte olduğu harekatm başarısı NATO'nun geleceği açısından önem
taşımaktadır. Üçüncü önemli sebep ise, bundan sonra küresel terörizmle
mücadele kapsamında, NATO'nun üstleneceği öncü roldür. Bu açıdan da
NATO'nun varlığını sürdürmesi zorunludur. 21'inci yüzyılın en önemli
tehdidi olan küresel terörle mücadelede hazır ve kararlı olmak NATO'nun
bu yüzyıl için varlığının ve etkinliğinin göstergesi olmaktadır.
Türkiye, 1952 yılından bu yana NATO'nun üyesi olarak hem ittifakın
güvenlik şemsiyesinden yararlanmış, hem de Batı dünyasının güvenliğine
NATO çerçevesinde önemli katkılarda bulunmuş ve bulunmaya da devam
eden en önemli müttefiktir.
2010'lu yılların yeni güvenlik ortamında ise, yeni koşullarda Türkiye'nin
ieopolitik önemi azalmayacak, aksine nitelik değiştirerek artarak devam
edecektir. Türkiye'nin ortasında yer aldığı Balkanlar, Kafkaslar ve Orta
Doğu üçgeni, dini ve etnik ayrılıkların sıcak çatışmalara yol açabildiği,
bölge ve dünya barışı ve istikrarına tehdît teşkil edebilecek belirsizliklerin
hakim olduğu bîr alan olarak ön plana çtkmıştır.
Aynca, zengin petrol rezervlerîne sahip olan Orta Doğunun yanı sıra,
petrol, doğalgaz ve diğer stratejik hammadde kaynakları nedeniyle,
Kafkaslar ve Orta Asya, Batının stratejîk kaynak merkezi olmuştur. Soğuk
Savaş döneminde bir kanaat ülkesi olan Türkiye, bu kez merkezi bir
konuma gelmiş bulunmaktadır. Çoğulcu demokrasi, Batı kurum ve
değerlerini esas alan devlet yapısı itibariyle Türkiye, belirsizliklerin
sürdüğü bu uluslararası ortamda bir îstikrar unsuru olarak ortaya çıkmıştır.
28 - 29 Haziran 2004 tarihlerinde İstanbul'da yapılan NATO Zirvesi, ABD
ve AB'nin Küresel Terörizmle uluslararası alanda mücadelenin etkin
yürütülebilmesi için ortak yaklaşım ve işbirliği için önemli bîr imkan
yaratmıştır.
Bu Zirvede İstanbul İşbirliği Girişim başlatılmıştır. Körfez İşbirliği Konseyi^
kurulmuş ve Güçlendirilmiş Akdeniz Diyalogu ile Doğu Akdeniz'in güvenliği
ve istikrarı için önemli btr girişim başlatılmıştır.
27 - 28 Nisan 2006 tarihlerinde Sofya'da yapılan NATO Dışişleri Bakanlar
Toplantısı'ndan önce Genel Sekreter De Hoop Scheffer, NATO'nun
Avustralya, Yeni Zelanda, Japonya ve Güney Kore ile daha stkı işbîrliğine
gidilmesini ve ilişkilerin geliştirilmesi önermiştir. Genel Sekreter Scheffer
söz konusu önerîsî ile ilgili olarak; NATO'nun "Küresel İttifaka"
dönüştürülmesinin düşünülmediğini ancak, küresel tehditlerle daha çok
mücadele edilmesinî amaçlandığını vurgulamıştır.
Sofya Dışişleri BakanlarToplantısı'nın; NATO'nun genişlemesi ve Asya Pasifik îlişkilerinin geliştirilmesi ile ilgili önerilerîn müzakere edilmesi yönü
ile önemli olduğu belirtilebilir. RİGA Zirvesi öncesinde bu önerilerin
karalara dönüştürülebilmesi için bir iradenin ortaya konduğu
değerlendirilmektedir.
Küresel tehditlere karşı; Küresel anlamda barış, güvenlik ve istikrar
Türkiye'nin ve NATO'nun bu yüzyılda vazgeçilmez hedefi olmalı ve^olmaya
devam etmelidir. Türkiye, bölgesinde ve dünyada banş ve güvenliğin
sürdürülmesine îiişkin katkı ve desteğini her zaman verecektir. Ulu Önder
Mustafa Kemal ATATÜRK'ün "Yurtta Barış, Dünyada Barış" ilkesi, bütün
ulusların örnek alabileceğî en yüce değerdir.Saygılarımla arz ederim.
Dr.Hayrettin ERTEKİN
KIRLITEZGAH SITESI MASONLAR DESIFRE OLDU!
Ülkemizde son yıllarda, herkesin herkesi "vatan haînliği" ile suçlaması maalesef moda oldu. Belki de "vatan hainliği" kavramı,
kendilerini gizlemek isteyen çok az sayıdaki gerçek vatan hainleri tarafından bilerek yaygınlaştırıldı, Halbuki hiç kimse kolay
kolay vatan hainiolmazdı, olamazdı. Çünkü birbirinden farklı anlayışve ideolojilere sahip olsalar da, insanlarımızın hemen hepsi
içlerinde vatan ve millet sevgisi taşımaktadırlar.
Bu sitede belgeleriyle gerçek bir vatan hainin karanlık geçmişini, masonik bağlantılannı, ahlaki tahrîbatlarını, provokasyon
faaliyetlerini ve devlete sızma girişimlerini gözler önüne serdik. Bu yolla gerçek bir vatan haininin nasıl bir portreye sahıp
olduğunu halkımızın bilmesini ve birbirini boş yere hainlikle suçlamamasını amaçladık. Ardniyetli kişi ve organizasyonlar
tarafından, kufulan kirii tezgahlarla insanlarımızın ve kurumlarımızın hassasiyetlerinin nasıl kullanıldığını belgeleriyle gösterdik.
Sitede yayınladığımız belgeler, halktmız üzerinde oynanan oyunları tarif etmemize ihtiyaç bırakmamaktadır. Ümit Sayın'a ait
bilgisayarın adli incelemesi sonucunda açığa çıkan bu belgeler kirli tezgahları fazlasıyla anlatmaktadır. Bilgisayardan çıkmış
olan belgelerin toplam sayısı, sitede yayınladığımız belgelerin toplam sayısından 106 kat daha fazladır. Olabildiği kadar seçıcı
davranarak, sizleri bilgilendirmek için farklı belgelerden bir örnekiem oluşturmaya çalıştık.
Bu belgeler ve delillerin tamamı halen Türk Yargısı'nın elinde mevouttur. Ister adli sürecin iyi işletilmesi, isterse Meclis Araştırma
Komisyonu kurulması halinde, sitemizdeki tüm bilgi ve belgelerin gerçekliği resmi makamlar tarafından da onaylanacaktır.
Belge 1: Asağıdaki îvlason Kalfahğt konuşması, Ümit SAYIN tarafından 09.03.1992 tarihinde hazırlanmış ve Loca'ya sunulmuştur. Bu
tarihterde Ümit SAYIN, Istanbu! Üniversitesi Rektürlüğü tarafından DETAM'da (Deneysei Tıp Araştırma Merkezı) göreviendırılmiştı.
Değerli Üstadı Muhterem ve Kardeşlerim,
Bugünkü konuşmamda kaffalık derecesindeki eğitimin temel amacı olan 'kendini tanımak' kavramından bahsetmek ıstiyorum.
Pitagoras'ın tapınağında yazan "önce kendini bil, o zaman Tanrı'nın evrenini de bilmiş olacaksın" cümlesi, kalfalığa geçiş töreninde
aynada gördüğümüz yüzün arkasındaki gerçekleri keşfetme gereğini güzel bir biçimde vurguluyor. Yontulmuş ham taşın
cilalanabilmesi için yüzeydeki tüm pürüzlerin bilincinde olunması, dahası iç yapısında ilerde taşın parcalanmasına yol açabilecek ne
gioi gedikler, oyuklar olduğunun keşfedilmesi gereklidir.
Masonluâun temeli aramızdaki sevoıve ve deûerlerimızin vüceltilmesine davanır, fakat evrim zincirimizin şu andaki noktasında ne
yaztk ki kötülük ve cehalet, güce ve zenginîiğe hakimdir. Masonik sevginin gerek dünyada gerekse evrende yayılması ancak kendını
bilen, sistemimizi her yönüyle kavramış, disiplinti bir insan topluluğu tarafından gerçekleştirilebilir. Sevgiyi ve barışı tiim evrene
vavmak oibi ilahi bir görev biz masonlara verilmistir kardeslerim.
Aynaya baktığımız zaman bu yüz ifadesinin arkasında kusurlarımızı görüp algılayabiliyorsak önemli bir aşama kaydetmışız demektır.
Aslında kötü ve iyi düalist mantığımıztn ürünüdür, tanıma göre değişir, kötü ve iyi ook kolay birbirine dönüşüm içine girebilir. Işık saçan
yıldızın karanlıgt aydınlatması için karanlığın kavranabilmiş olması ve ışığın ne tarafa saçılacağının bilinmesi gerekır. Kendını bılmekle
anlatılmak istenen tüm karanlığımızın farkında olabilmektir; 'sevgi mabedinin' inşaası ancak böylesi birfarkındalıkla başlayabılır.
Hiçbirimiz mükemmel değiliz, fakat akıl, irade ve erdem ruhumuzun derinliklerinde var olan yetersiziikleri yok etme potansıyelıne
sahip. Bu veteneoimiz tekamül etmemiz ve içimizdeki Tanrıvı kesfetmemiz icin veterli.
Kendini tanımak, iç banşı, kendine yetmeyi ve tutariılığı birlikte getirir. Tutarlılığı düşüncenin düşünceyle, duşuncenın eylemle, eylemın
eyiemle tutariı olması biçiminde üce ayırabiliriz. Bugün insan ilişkilerindeki en büyük sorun üçünden bırınde tutarlı olamama
sorunudur- tutarsızlık ise kendini anlamamaktan, mantıklı ve sağlıklı düşünememekten kaynaklanır. Masonık egiUm tutariılığı,
kendindeki özü kesfetmevi ve ne olursa olsun Mason Kardesleri sevmevi oaretir. Kalbimdeki tüm haset, kıskançlık, egoızm, harıslık,
kibir çıkar ve yarar duygularını kardeşlerime karşı kullanamayıp, içimi onlara sevgi ile doldurabılmış mıyım? Bütün kardeşlerımı ınj
din. 'dil. mezheo. renk. inanıs ve cıkar oözetmeksizin sevebilivor muvum? Onlar benden nefret etseler bile onlara sevgı besleyebılıyor
muyum? Iste Tannsal Suuru bu noktada vakalamısım demektir.
Lp
Her mason aynadaki 'gizli yuze' çok dikkatli ve derin bakmalıdır, eğer görebiliyorsa o soyut görüntüdeki hoşlanmadığı ayrıntılar, 'sevgi
mabedi'nin girişindeki basamakları oluşturacaktır, onlan çiğneyip geçmeden bu mabetten yukarı tırmanmaya imkan yofcfur.
Kalfalık derecesindeki eğitimini tamamlayan kişi de gerek dış dünyadaki, gerekse kendi içindeki realiteyi olduğu gibi kavrayıp, onunla
gerektiğinde mücadele edebilecek düzeye gelmiştir,
Soyledim Üstadı Muhterem.
Bekje 2- Aşağıda kısaltilarak venlen konuşma, Ümit SAYIN tarafından 09.01.1993 tarihinde hazırlanmış ve Büyük Loca'ya
sunulmuştur. Kendisinin bu konuşmayı yaptığı dönemde, DETAM'da (Deneysel Tıp Araştırma Merkezı) farmakolog olarak psıko-noro
farmakoloji (insan beyni üzerinde ilaç destekli psikolojik deneyler) üzerine çalıştığmı hatsrlatıyoruz.
Değerli Üstadı Muhterem ve Kardeşlerim,
Büyük Loca'mıza yapacağım konuşmam BÜYÜ, BlLlM VE MASONLUK üzerinedir.
Büyü eski Babii ditindeki MAGUS teriminden gelir, çoğutu MAGİ (maji) dir; öğreniimis, saygı duyulan, kırtsal bilgi anlamında
kullanılmıştır. Yüzyıllar boyu okOlt'ızmin en önemli yapı taşı olmuş, ilkel kabilelerden günümüze dek değişik süreçlerden geçmış,
evrimleşm'ıştir. Büyü, doğaüstü, henüz varlığı ve yapısı çözümlenmem'ış güçlerin yardımıyla gerçeği bulma, doğadaki bu gerceklers ve
olaylan istemli olarak kontrol edebilme uğraşısıdır.
Büyü insandaki kişisel gücün ve özel birformülün yardımıyla istenen bir amaca ulaşmayı sağlayan bilim-öncesi bir sanattır. Buyüde,
uvoulanan formül veva vontem savesinde doğaüstü kausal bir ilişki, büyünün amaçladığı olguyu ortaya çıkarır. Çağdaş büyu
kuramlannın kurucusu Aleister Crowley'e göre Büvü, "Iradeyle. bilincli olarak doğada deoisim olusturabiime bilimi ve sanatıd^ ve
büvücülük aücü aslında heıkeste vardır.
*** Büyü işlevlerivle tanrılar ve evren üzerine zorlavıcı etki vapar, yazgıyı değiştirebilir. Dinde ise temel amaç ibadetle tanrılara veya
tanrıya şükran duygulannı bildirmek; bu ilahi gücü kabullenmektir,
• " Btivü birevseldir. bazen 'coven' (bu kelime Ibranice'de 'Kohen' olarak evrilmistirî adı verilen secilmis kügük bir topluluğa hitap eder;
din ise toplumlara hitap eder, amaçlarından birisi toplumda tutarlı bir sosyal düzen oluşturmaktır.
*** Din yasaklan bozulunca günah işlenm'ıs olur, halbuki büyü bozulunca çok olumsuz bir durum ortaya çıkmaz, zaten büyücü
büvünün aeri tepmemesi icin aereken önlemleri almıstır!
2
û
(fitf
* Büyü uzmanlasmıs. vetenekli kisiler taraftndan vapılabilir: din ise herkese açıktır, kuralları herkes tarafından uygulanabilir.
*** Dinter büyüyü lanetler, reddeder, şeytan işi olarak görür. Büyücü ise dine açıktan saldırmaz, aksine gerektiğinde dinin kitaplarını ve
dualarını bile büyü yapmak için kullanabilir.
Biivü aslında bilimin olgunlasmamış. ilkel halidir. Gerçeği bilmek ve bu serçeği kulianmak ister; dinde ise gerçek zaten hazır olarak
verilmiş, nastt kullanılacağı önceden belirienmiştir.
Yüzyıllarca kahinler ve büyücüler sarayiarı doldurmuşlar, bazıları da saraya ulaşamadan, kara büyüyle uğraştıkları ıddıa edılerek cadı
tanısıyla' yakılmışlar, masonluaun kuruculanndan Temole sövalveleri de bövle vakılanlardan. 1930'lardada uzunca bırmasonık
eoitimden de gecen Ateister Crovdev 'modem 20. vüzyıl büvüculüğüntf kuruo: tutariı ve bilimsel oiduo,unu ıddıa ettığı bır dızı kıtap
vazmıstır
kendi icine kapalı. esrar oerdesine bürünmüs tüm alt kültürler büvüden vararlanmıslar! Fakat bazı büyucü ve şamanlann en
(.nemif ortak özellikterMen birisi kaktOs. mantar oibi bttkiieri veva meskalin. afvon tentürü. psilosibin gıbı çeşitlı maddeien kullanarak
hevin kimvalarını ve bilincleri deaistirmeleri. Bu psikoaktif maddeler alaılarda ve düsüncede deüısıklıkler yaparak, gerçeğı ve
kendilerini cok farklı deaeriendirmelerine vol acmıs.
Son on yılda ataöa kalkan nörobilim de bilincin ve ruhun yüzündeki perdeyi biraz daha aralayacak, ve bıze varoluşun gerçek sırlannı
vereceki Artık düşüncenin beyindeki sinir hücrelerinde gelişen eiektrokimyasal ileti ve bu iletiyi sağlayan nörotransmıterier sayesınde
gerçekleştiği biliniyor; hücre zannın iki yanında tann Shiva'nın dansını yapmakta olan sodyum ve potasyum aslında sanıldıgından ÇOK
daha zekiler!
Masonik sayılardan 3 5 7 ve 33 ün özel anlamları vardır; büyüde ve Ortadoğudaki dinlerde bu gibi sayıların tılsımlı kabui edıldığını
görüyoruz Bes köşeli yıldız (pentalfa) astrolojide, alkemide, büyüde, kabalist sembolismde kullanılmtştır; kökenı Pıtagoraşa kadar
dayanmaktadır, o tarihlerde saglığın sembolü olmasına karşın, büyücüler tarafından emir dinlemeyen ruhları yola getırmek amacıyla
kuüanılmıştır Penıalfanın 1824teki masonik tabloda listadlıaın amblemi oldu-iunu gOrüvoruz. Bu amblem günumüzde ışık saçan
yıidıza dönüşmüştur fki eşkenar üçgenin ters oiarak üstüsıe konmasından elde editen altı köşeli yMa kara büyude, astrolojıde ve
kabalada rastladığımız bir semboldür; masonluktaki kullanım amacı Evrenin Ulu Mimarı ile ınsanın mükemmel bır bıçımde
bütünleşmesini 'rfade etmektir. GUneş de hem masonlukta hem de oküitismde rastladığımız sembollerdendır.
Büyü veokültismle, masonlukarasındakibirbaşka benzerlikdehepsindeinisiasyon ve bır aydtnlanış ıçınyenıden dogmaeytemnın
var olmasıdır Aydtnlanma, büyüde ve masonlukta kozmik gücleri kontrol altına alabilmek 1Çın bır uyamştır; hakıkatın ayırdında olmak
için gözlerin açılması Evrenin Ulu Miman ile bütünleşebilmek için kardeşliğe ilk adımı atabılme anlamında kullanılmaktadır.
Görüldüâü gibi masonluk ile buyude kullanılan bazı semboller anlamlan biraz farklı olsa da aynıdtr. Masonluk, büyü ıle aynı
kökenlerden gelmektedir, ve gizemli ve esoıerikfelsefelerden etkilenmiştir. Kaynaklarımıztn pek çogu buyu ıle masonluk arasındakı
bövlesi bir akrabahaı kesinlikle kabul etmektedir.
3
Ancak Masonluk gizemlt, doîaylı ve alegorik anlatım tarzlanna sahip olsa da özünde bitimsel dünya görüşünü benimser. Masonluğun
salt bir mezhep, bir din, okültist bir topluluk olmamasının nedenlerinden biri de dünyaya akılcı, bilimset bir açıdan bakabilmesidir.
Kutsal kitapların üçünün de iocada açık bulunmasının nedeni, farklı dini inanışlardan doğabilecek çelişkileri ortadan kaldırmaktır.
Masonluğun en önemli erdemlerinden birisi de tutarlı olabilmektir; din, mezhep, trk aynlığı nedeniyle birbirine düşmek tutarsızlığı
beraberinde getirir. Pergel ile gönve kutsal kitaplann üstüne konmaktadır cünkü bunlar bilimlerin atası olan geometri ve matematiği
kullanan Masonluöu temsil etmektedir ve daha üstündür. Evrenin Ulu Mimarı da bu düzent kurarken geometriyi ve tutarlı bilimsel
yöntemleri kullanmış, bize de onlan kavrayabilecek yetiyi vermiştir.
Aslında oercek büvü btlimdir ve bilimin belirlediâi oerceklerie celisen gercek, aercek değildir. Bizler bilimin sunduğu imkanları
kullanarak büyü felsefesinin ulaşamadığı amaçlan da gerçekleştirebiliriz. Büyücülük araç ve yöntemlerinin çağdaş versiyonlarını
üretebilir; aeliştireceâimiz formüileri ve yöntemleri kullanarak birevleri ve toplumu vonlendirebiliriz.
Söyledim Üstadı Muhterem.
Beige 3: 28.05.1995 tarihinde Amerika'dan annesine yazdığı ve aşağıda bir bölümü verilen mektupta Ümit SAYIN, masonlarla olan
ilişkilerinden üstü kapah olarak bahsetmsş ve Türklerle ilgili gerçek duygularmı seslendirmiştir.
Mayıs 1995, ANNELER GÜNÜNÜ TEKRAR KUTLARIM.
Sevgili Anneciğim,
Sana bu mektubu yeni aldığım btlgisayar ve printeria yazıyorum. Şu anda yatağımda uzanarak tuşladığım ve lab'da kullandığım
dev bilgisayariarın yeteneğindeki bu minik bilgtsayar, artık Amerika'nın yeni bir bilgi cağına girdiğtni müjdeliyor. Daha altı ay
önce $2500 olan bu bilgisayarı $1350'a aldım (renkli ekran). Şu baskısını gördüğUn printerın boyutları
..hazır buradayken maksimum kalma süresini değerlendireceğim,
Ama ne olur ne olmaz aniden dönmem gerekebilir halen. Senden ricam benim evi saklı tutmayı sürdürmen, sana her mektupta
$20 yollayacağım, daha fazla koymak pek güvenli değil. Ve ayda ev aidatı için $40 göndereceğim (yaklaşık 2 milyon TL), bazen
gönderdiğim miktar artabtlir. Avrtca Cemivete de para vatırmam aerekivor. oemivetten gelen son mektupları bana vollarsan
sevinirim. Burada M:. toplantılara katılmava vaktim olmadı. ama artık katılacagım.
Bu arada çevrenizde gelişen garip olaylar olursa beni anında haberdar edin; bu bazı konularda bazı şeylerin iyi gitmediğinin bir
göstergesidir.
LlKfAmerika'da seni ve Yasemini çok özlemenin dışında mutluyum. Türkiye'de hiçbir şeyin düzelmediğinîn haberlerini alabiliyorum.
Türkiye'ye ait bilinçdışımdaki bağların haricinde çok bir bağlantım yokmuş, hep Amerikalıymışım gibi geliyor bazen,
bu arada Yaseminle hemen evlenip onu J2 vizesiyle buraya getirteceğim. Eğerbirsüreiçintemellidönüşyapmam
gerekirse, 2 yıl Türkiye'de kalmak zorundaytm, ancak ondan sonra geri gelebilirim. Böyle bir olasılıkta beni bir yıl geçindirecek
param nasıl olsa olacak, doçenttiğimi alır, öyle Amerika'ya dönerim. Yaşam geçiyor, ve birsürü anlamsızlıklar dolu. Türkive'de
kimin eli kimin cebinde belli deöil, istihbarat örgütierinden. bizim cemiyete kadar birbirini satan satana
Amehka'da bir yıl kalmamın küçük bir değerlendirmesini yapmak gerekirse, hücresel nörofizyoloji konusunda çok şey öğrendim;
artık 8-10 mikron çapındaki nöronların o gizemli dünyasına girip onlarla "elektrofizyolojik oiarak" konuşabiliyorum, kullandığım
aletler dünyanın en gelişmiş alet ve programları, daha iyisi yok, Yanında çalıştığım adamlar benden çok memnunlar, bunu
sürekli dile getiriyorlar. NIH (Amerikan Sağlık Teşkilatına ait) projesinin büyük kısmmı bana bıraktılar, Aralık 1995'te Baltimore
da Epilepsi kongresine katılıyorum (listeye baktım, son otuz yılda sadece iki Türkün adına rastlayabildim) Çalışmam ünlü dergi
EPILEPSIA'da yayınlanacak {Esat Eskazan geri zekalısı okur oradan) sanınm. Çok ünlü dergide en az iki yayınım çıkacak
(Vildan'ın ancak4yılda birtekyayını çıktı), busayı artabilir.
Buradaki ve sonra edineceğim tecrübemle dünyanın pek çok yerinde iş bulmam mümkün. Halbuki Türkiye'de kalsaydım
sürünücektim. Türkiye'ye dönersem kendimi daha çok yazmaya adayacağım, roman, hikaye, bilimsel kitap ve makale. Burada
PhD vapan Türkler bile benim başanmı gösterip burada doktora sonrası eoitimi vapamıvorlar. Beni orada aşağıiamayı sürdüren
pekcokTürkÜniversitegOrevlisinin vapamayacağını vaptım. pekcoau bunu rüvalarında bile göremezdi. Belki de oradaki pek
çok Türk ve buradaki geri zekalı Türkler beni kıskanmakta haklılar. Buradan Izmir'deki Beyin Araştırmaları Cemiyeti ile
haberleşiyorum, onlarla aram iyi; hayran hayran yaptıklarımı dinliyorlar. [şte böyletontonum
Ümit
Belge4: Aşağıda tamamı verilen ihbar mektubu Can ARPAÇ'a, Ümit SAYIN tarafından Amerika'dan yazılmıştır.
GİZLİ
VE
KİŞİYE
ÖZELDİR
Dr, Ümit Sayın
215, N.Frances Street
406-B, Madison, Wl 53703
Tel: (608) 256 1901\ext 7891
Fx: (608) 263 04 12
E-mail:[email protected]
5
SayınCANARPAÇ
HürveKabulEöilmiş
Masonlar Büyük Locası
Nuri Ziya Sok., No:25, Beyoğlu
31 Temmuz, 1995
Sayın Can Arpaç,
Amerika'daki bilimsel çalışmalarım nedeniyle yaklaşık biryıldır Türkiyeden ayrılmış durumdayım; bağlı bulunduğum 94 nolu
DOSTLUK Muh:. Lo:. da Üstad derecesinde masonik çalışmalarımı sürdürmekteydim, Yakın geçmişte bazı kardeşlerimden aynı
locada üstad derecesindeki NUMAN AKYILMAZ isimli kardeşimizin Masonluk yolundan ayrıldığını öğrendim. Bu şahısı iyi
tanıdığımı sandığım için neden Masonluktan ayrıldığını sorgulayan bir mektup yazdım, Bugün bu kişiden masonluğu ve
ilkelerimizi bir üstada yakışmayacak düzeyde aşağılayan beşsayfalık bir faks aidım. ilişikte sunduğum faksta yazılanların
çoğunun kavram kaosundan ve hasta bir irdeleme yeteneğinin saçmalamalarından ibaret olduğunu göreceksiniz. 4 farklı ülkede
(Türkiye, Hoffanda, İngiltere ve Amerika) Mstsonik çahşmalara katjtmjş ve en az NUMAN AKYILMAZ kadar gerek Türkçe
gerekse Ingilizce Masonlukla ve dinler tarihiyle ilgili kitap okumuş birisi olarak bu faksta yazılan hiç bir görüşe katılmıyor ve
mesleğimizin böyiesine aşağılanmasını ve bilinçsizce karalanmasını şiddetle kmıyorum. Bu nedenle bu faksın yorumunu ve
takdirini size bırakarak mektubuma ekliyorum.
Ne yazık ki son yıllarda cemiyetimize içten ve dıştan büyük saldırılar gelmektedir. Faksta iddia edildiği gibi 33. veya ileri
derecedeki bazı kardeşlerimizin Masonluk yolundan ayrılarak NUMAN AKYILMAZ'ın katılmış olduğu gibi "ne olduğu belirsiz''
gruplara katıldığını ve masonluğunsırlarının ifşa edebileceğini desanmıyorum. Eğerböyle birşey mevcutsa bu mutlaka ortaya
çıkanlmalı ve bu kişilerin cemiyetimize zarar vermeleri oto kontrol mekanizmaları çalıştırılarak önlenmelidir. Ayrıca ADNAN
OKTAR isimli kişinin yayınladtğı sayısı 4-5'i geçen kitaplarda pek çok kardeşimizin isimleri ev adresleri, telefonları vs yer
almaktadır. Kardeşlerimizin çoğu boy hedefi haline getirilmiştir, Sayıları gittikçe artan şeriatçt ve fanatik bir insan güruhu
"Türkiye'yi şimdiye kadar localar yönetti, şimdi biz yöneteceğiz" diyebiime terbiyesizliğini göstermekte ve tüm kardeşlerimizi
kendî medyalarına "şeytanın temsilcilert' olarak tanıtmaya çalışmaktadırlar. Türkiye'nin sürüklenmekte olduğu nokta ne yazık ki
çok iç açıcı değildir. Durum böyleyken üstad derecesine gelmiş bazı kardeşlerimiz, "Şerlatçılann" ağzıyla konuşup, sözde
herşeyi incelemiş, biliyDjmjjş, biJimse! düşünüyormuş ve "hidayete ermiş" gibi kökeni yüzyıllar öncesine dayanan yüce
mesleğimizi aşağtlama terbiyesizliğini göstennektedirler. Bu kişiler yakmda bastnda da çıkıp aleyhimizde pek çok iftirada
bulunabilirler. Bu tip davranışlar çok üzücü ve cemiyetimiz adına çok acıdır. Cemiyetimize ait sırların özenle saklanması
açısından pek çok önlemin alınmakta olduğundan en ufak bir kuşkum yoktur, ama bu gibi durumları zamanında Cemiyetimize
haber verme konusunda tüm kardeşlerimizin aynı özeni göstermesi Cemiyetimizin yarannadır, Durumu biigilerinize sundum,
efendim,
Kardeş Sevgilerimle
Dr, Ümit Sayın
Beige 5: Aşağıda bır kısmı veriten mefet^ı, Ömit SAYIN tsrsftndan anmsine, Amer'Ma'dan 22,12,1996 tarihindeyazılmıştır, Mektupta
masonlardan (üçgenler) gelen mektuplar istenmekte ve Türkiye hakkında gerçek düşünceler belirtilmektedir,
22Aralık, 1996
Sevgili Tonton Perı Padışahı,
Sizlere sorduğum soruların yanıtlarını bir kaç kez tekrarlamadan alamıyorum. Bu nedenle madde madde sıralamakla işe
başlayacağım. Abla Hanıtn tle e-mailteşiyoruz, oradan da bazı ayrıntılara ulaşıyorsundur. Ona e-maillerde sorduğum soruların
yanıtlannı bazen çok geç alıyorum veya alamıyorum.
1) Benden sonra bir koli kitap ulaştı mı? Ulaştıysa lütfen bir kenara koyun balkonda torbasıyla ve açmayın.
2) Benim evin su tesisatının onartmının kaça çıkacağını sordun mu?
3) Benim cici gravatımı yollama şansına erişebildin mi?
4} Kocaoğlan neden hiç mektup yazmıyor?
5) Senden LO-OVRAL istemiştim, OVRAL yollamışsın, OVRAL'daki hormon miktarı çokfazla, Yasemin'e fazla hormon
yaramıyor. Burada doğum kontrol hapı almak için bir sürü üçkağıt var elli takla attırıyorlar, daha fazla para kazanmak ıçın.
Yolladığın OVRAL'lar hiçbir işe yaramayacak! Lütfen LO-OVRAL yollar mısınız (5-5 kutu)?
6) Ablama 3 kez burada gramer egserstz kitabı bulamadığımızı söytemiştim, gramer egsersizleri yapmadan dil öğrenilemez. O
kitabı kendisi yollamayacaksa sana versin de sen yolla, bir de Yaseminin bilgisayarı on parmak öğrenmesi için ablama vermış
olduğum IDparmakprogramını aceteden çekmeyi unutmuşuz, onu birdiskete çekip yollamasmı söylemiştim,
7) Üçoenlerden oelen mektuplan bana mektubunda toplu olarak vollavabilir misin?
değişmişti. Amerika bir cennet değil, hayat çok zor burada, ekmek aslanın ağzında, ama Türkiye'nin bircehennem
olduou asikar. bende Türkive've karsı korkunç bir vabancılasma var,
Sana daha ayrmtılı yazacağım, şimdilik bu kadar! Herkesin veni vılını ve Christmas'ını kutiarım. Sevgilerimle.
Ümit Sayın
Beige 6: Aşağıda girtş ve sonuç kısımları verilmiş olart mektup; Ümit SAYIN tarafından 04.03.1997 tarihinde (Sevi)l A T A S 0 . r ! L
yazılmış olup, mektubun sonundaki "kardeş sevgilerimle" ifadesi, her ikisinin arasında masonik bag otduğunu göstermektedır. (SAYİN,
mektup tarihini yanlışlıkla "1996" olarak atmtştır, doküman "1997" tarirıli olarak kayıtlıdır.)
4 Mart 1996
Sevgili Sevil Atasoy,
MMH
Size son yazdığım E-maillere yanıt alamadım
Bunun haricinde buraya geldiğim ilk iki ayda yapttğım ama adamın titizliği
yüzünden ancak, geçen Ağustos'da gönderebildiğimiz makale Brain Research'de kabul edıldı
Ama bir süre daha paper yayınlanana kadar elim mahkum. Son olarak H-1 vizesine geçtiğim anda Green Card'a
başvurmaya söz vermişlerdi. Şimdi "Biryıl daha bekle, paperlar çıksın" diyorlar
En geçonlara aldırmadan, Haziran'da Green Card'a başvurmak istiyorum.
GelecekUe ilgili olanlarımı vaomak üzete en gectair av içiraie (Nisanm ortalanna kadafl yanrtmızı beklrvpnjrn.
Karrteş sevailerimle.
Dr, Ümit Sayın
Belge 7: Loca aidatının ödenmestne ilişkin olan aşağıdakt mektup, Ümit SAYIN tarafından Yavuz DİNAR'a yazıimıştır.
Dr, ÜmitSayın
W: Dep. Of Neurology, H6/574, U.W.
Hospital and Clinics, Highland Avenue,
Madison,WI, 53792
Fax:(608)263 04 12
Tel: (608)256 19 01/ext 7891
E-mail: [email protected]
H:212, Marion Street, R:401, Madison,
Wl 53703
Dr. Yavuz Dinar
Hacımehmet Sok. No:31/5
Meltem Apt., Selami Çeşme
8103DKadıköy-(stanbul
30Mayıs, 1997
8
U cö
Sevgili Yavuz Üstadım,
Mütereddit kereler baz, kardeşlerime Inr* aidatımı vatırabilmek icin yazdıyum da, bir yanıt a | ^ ' ^ " | " ° " £ J S o n 0 | a r a k
tecrübelerime dayanarak, Davut Berker kardeşimden cevap alamayacağımi öğrenmış olduğum ıçın, ona yazmadım. Son olarak
Temuçin Kocatürk ve Ihsan Yurdaover kardeşime birer mektup yazdım, yaklaşık 1 ay önce,
Ayrıca - t w M„h- 1 o:»na otan aidafrm. geçen y,l sağoJsun, Engin Eker kardesim yatımııştr Bu yıl AslarlYataÇma aüatımı daha
Ocak ayındanödemeyibaşarabildim.Diğer kardeşlerimden bu yılki aidatın 15 mılyon TL oldugunu öğrendım (yan, yaklasık $
110). Bu miktarı, bana isim bildirirseniz, bir kardeşimin ismine çek yazıp yollayabıiınm. Bılgılerınıze sunanm.
Dr. Ümit Sayın
Belge 8: Aşağıdaki masonik icerikii mektup, Ümtt SAYIN tarafından GATAdan Tayfun UZBAY'a yazılmıştfr ve masonların ortiumuza
nasıi sızdıklannı göstermektedir.
Dr. ÜmitSaym
W: Dep. Of Neurology, H6/574, U.W,
Hospital and Clinics, Highland Avenue,
Madison,Wl, 53792
Fax:(608)263 04 12
Tel: (608) 263 27 33
E-mai): [email protected]
Usayin@facstaff,wisc.edu
H:212, Marion Street, R:401, Madison,
Wl 53703
12Temmuz 1997
9
Sevgılı Tayfun Kardeşım,
Sanırım 1-1.5 yıldır haberieşemiyoruz. Senin Brain Research, Developmental Brain Research ve Pharmacology, Biochemistry
and Behaviofda yayınlanan güzel yayınlannı izliyorum. Ataletin, tembelliğin, Bizans entrikalarmın ve verimsizliğin herşeye
hakim olduğu Türkiye akademi ortamında böylesine başanlı ve verimli olman ve GATA adına güzel yaymlar çıkarman takdire
şayan; tebriklerimi iletir, bu yayınlarının devamını beklerim, Eğer bir koordinasyon kurabilseydik, bazı projeleri ortak da
gerceklestirebilirdik. Ama belki bundan sonra olabilir,
Ben halen aynı yerdeyim; Amerikalılar daha kalıcı bir pozisyon ve Green Card teklif ettikleri içtn halen Nörolojide Neuroscience
(deneysel epilepsi-elektrofizyoloji) ile iştigal ediyorum
Koordinasyon yapmaya varsan, bu çalışma dizgesini
arttırabiiiriz. GATA'va vazmak istemiyorum. bana daha gecerli ve güvenli bir adres verebilir misin?
Türkiye'de kooperasyon kuracak çok kişi aradım; istanbul'un bilimie iigili ciddiyetinden şüphelerdeyim. Kovuncuoglu savemrzde
DETAM'ın başına geçtikten sonra
Burada Kemalist, laik ve demokrat. vatanseverler örgütlenivoruz. hatta hükümet yıkılmadan önce Mayısın sonunda Intemette Xn
gazetesinde (http://www.planet.com.tr) "Avdınlık BirTürkive" kamnanvası basiattık. Genel Kurmavın son cıkıslarını ve
evlemlerini takdir ve sevincle karsılıvoruz. Bu konuda senden bir ricam da Genel Kurmav Istihbaratın'dan bazı tanıdıâın
atkadasiar varsa. oniara buradan bazı biigiier uiastırmak istivoruz, En azından Gengt Kurmay istihbaratının güvenli bir adıesini
bana ulastırabilirmisin?
Kardes Sevgilerimle,
ÜmitSayın
Beige 9: Aşağıdaki masonik sçerikli mektup, Ümit SAYIN tarafından Hakkı AYHAN'a yazılmıştır.
Dr. Ümit Sayın
W: Dep. Of Neurology, H6/574, U.W,
Hospital and Clinics, Highland Avenue,
Madison, Wl, 5379
Fax:(608)263 04 12
Tel: (608) 265 55 20
E-mail: [email protected]
H:212, Marıon Street, R:401, Madıson,
Wl 53703
Prof. Dr. Hakkı Ayhan
Farmakoloji Ana Bilim Dalı
Ankara Tıp Fakültesi
ANKARA
1 Aralık, 1997
Değerli Hocam,
Yaklaşık üç yıldır, ABD'de deneysel epilepsi, nörofarmakoloji ve elektrofizyoloji dalında çalışmaktayım, famıakoloji uzmanıyım.
Yayınlannızı ABD'den izlemekteyim. Türk Farmakoloji Derneğine ve Türk Klinik Psikofarmakolojİ Derneğine üye olup, aktif
olarak çalışmak istiyorum. Bu konuda bana yardımcı olabilirseniz minnettar kalacağım. Sanırım uzun bir süre daha ABD'de
kalacağım. Bu dönem zarfında sizinte koordinasyona girmek de beni mutlu edecek. "Akıt ve Hikmet" volundaki calışmalartmı
burada da sürdürmektevim. Yanıtınızı bekliyorum.
Kardes Sevgilerimle,
Dr. ÜmitSayın
Belge 10: Aşağıdaki masonik içerikli mektup, Ümit SAYIN tarafından Tuncay USLU'ya yazıirnıştır.
Dr. Ümit Sayın
W: Dep. Of Neurology, H6/574, U.W.
Hospital and Clinics, Highland Avenue,
Madison, Wl, 53792
Fax:(608)263 04 12
Tel: (608) 265 55 20
E-mail: [email protected]
H:212, Marion Street, R:401, Madison,
4^
Wl 53703
17 Misan 1998
Sevgili ve Muhterem Tuncay Üstadım,
Oeğerli komplimanlarınız için çok teşekkür ederim. Beni her zaman şımartıyorsunuz; beni layık görduğunüz yerde değılım, bu
sizin iyiliğinizden ve güzelliğinizden kavnaklanıvnr Emekli olmanıza ve tıir köşeye cekilmemze üzüldum, gerek K a r a ^
" m b L 9 . n nerekse RnhJütanln sizin oibidürüst. ivi kalpli. tutarlPve Tvnnin UluMimannın Nufunukabınde^edeben
bır
kisivi kavbetmesi l£ûcû. Bence Mahfirdeki kardeslerimizi narlak zekanızın ve iyi yiireklı kalhımzın ıs.ğıı ıle aydınatma^SyinL
tüm kardes camiası adına sürdürmelisiniz. Yeni kardasierimizin ham tnsını vontabilmekıoın sızm gıbı keskın zeka derm
oörüslü ml Ermlfilarine her zamankinden cok ihtivadmız var. D.B.den cok daha kritü vasıflaraısahıp olan her yerde Ben
M- nm" divP M- nimadan dolasan Cerrahoasa Farmakoloiiden Gfikhan Akkan isimli hancının de hi7tm remıyete gırdı^ını
^ l S u k i ' ı-gtt-lMU'n» hem ben h.m Knrav Dl'ncol kardesim hem de Erhan Fıratlı tardeşım, B:. Lo:. yaı bırer mektup
vazarak bu kisinin ^mivete ahnması konusundaki sakmcalar, helirtmiştik. Sizi vn nonu' PerınÇek' ^dıınımtten g « f f
»tmtatik gj T ria hbe riestek olmustunuz. Salih Cenoiz kardesimle son vantıaım telefon konuşmasında Gokhan Akkan ısımlı bu
S ? : £ ! S 1 . onoa mektuba ve itiraza rafimen oirdioini iisteiik Oerrahpaşa'da M Karrieşleri örgmiedı^nı ogrendım;
T"Âltua is'imli hari'oi oibi (Bıı knnuda birsevler öarenmeniz mümkün mfi? Ûrneaın G.A. hanpı U:. da tekns ednmış.')...
Size son olarak Şubat 1997'de mektup yazmış, "darbenizi kuttanvştım". Ondan sonra pek yazmaya imkanırn olmadı; sizi
telefonla aradım ve not bıraktımsa da konuşamadık. Son bayramda da arayıp not bıraktım, fakat sıze ulaşamadım. 1B ve 31
Mart 1998'de yazdığımz mektup bugün, 17 Nisan 1998'de elime geçtı, hemen yanıtlıyorum.
Size yazacağım çok şey birikti, önce mektubunuzda sorduğunuz impotans (iktidarsızlık, Erektil Fonksiyon Bozukluğu)
tedavisinde kullanıtan VIAGRA {Slldenafil Citrate) isirtıli ilaç hakkında bilgi vereym
Simdilik burada bilimsel calısmaların yanı sıra sol gendiğe yönelik olarak Kemalist hareketleri de yönlendiriyoruz. Size ilişikte
yolluyorum Cnaaltıo. sizin oibi ' M : " akademisven karrieslerimize ve vttnetım duzeyındekı ulaşabNdıfjınız M Kardeşlerıme
daaıtabilirsenirnok minnettar kalırım: Czellikle bir knpyavı Bü:. Us:. Fn Muh:. Tunç Tımıırkan a lütfen ıletın.
Sevoili Üstadım emekli olduğunuza göre artık daha sık mektuplaşabiliriz. Çenenizdeki lezyona çok üzüldüm, çok geçmiş olsun;
2
S
fbakm. Kendinfci hic bir Jeye üzmeyin, dert etmeyin. Türkiye'ye 1-15 yıl M"de dönersem daha s , ^ N u p
^
sık dertlesiriz' safllıatnız açısmdanda size daha fazla destek olmaya çalışırım. Türkıyeye dönersem yazmayı düşunduğum öır
9m S
var K r s e m , W i ! « Adli Tıp Ens.itüsünde bana Yarf D o * Kadrosu ve ^ s e m m hemşıren.ej,,r baokad
is ayarlanmas, konusunda çal,şt,r,rsan,z minnettar kahrım (kendisi iktısat Fakültes,
™™™;^l™^
vari) Size ilişikte özgeçmişimi gönderiyorum; belki Mamıara veya Kocael, Farmakoloj, de olabılır, ılıskılıkardeşlerımıze
oösterebilesiniz diy_e mektuba ekliyorum; o zamana kadar yayınlarımın sayısı da artacak.
Sinan ve Irfan kardeslerime lütfen selamlanmt ve sevoilerimi. hemsiremi^e de saygılarımı iletin. Sizleri, Türkiye'yi ve kendi
kültürümü çok özledim. En kısa zamanda tekrar detaylı yazışmak üzere...
Kardes Sevailerimie
12
Ümit Sayın
Belge 11: Aşağıdaki masonik içerikli mektup, Ütnit Sayın tarafmdan Reşit ATA'ya yaztlmtşttr.
Dr. Ümit Sayın
W: Dep. Of Neurology, H6/574, U.W.
Hospital and Clinics, Highland Avenue,
Madison, Wl, 53792
Fax. (608)263 04 12
Tet: (608) 265 55 20
E-mail: [email protected]
H:212, Marion Street, R:401, Madîson,
Wl 53703
Sayın ReşitAta
Büyük Sekreter
Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyuk Lo:,
1 Eylül 1998
Muhterem Üstadım,
llişikte kopyasınt sunduğum 30 Haziran 1998 tarihli mektubunuzAmerika'da bulunduğum için (1994 yılından beri) Eylül ayında
elimegeçti. DostlukLo:. Kardeşlerimle yazışma ve bilgt alma sürecinin uzaması nedeniyle, 1998 yılı aidatımın örJenmesinde,
aidat miktarını bilmediğim için bir aksama meydana geldt; bu konuda geciktlğim için çok özür dilerim. Borcumun tutarını Ustadı
Muhterem Ceıvgiz Akıncı üstedıma iletmiştim. Dostlufc Lo.. Kardeşlervm de bana bu konuda çok yardımcı oldular...
Istanbul adresime gönderilen mektuplartn elime geçmesi çok güçolmaktadır. Yazışmalarda, "212, Marion St. R:401, Madison,
Wl, 53 703" adresi kullanılırsa çok minnettar kalırım. Yardımlarınız için cok teşekkür ederim. Kardeş sevgtlerimle.
13
Dr. Um'rt Sayın
Belge 12: Aşağıdaki masonik mesajlar içeren mektup, 30.04,2000 tarihinde Ümit SAYİN tarafından Cengiz AKINCI'ya
yazılmıştır.
Dr. Ümit Sayın
University Houses, 9-E
Madison, Wt 53705
E-posta: usavinl (ajfacstaff.wisc.edu
Tel: 1-(608) 233 49 53 <ev)
Fax: (606) 263 04 12
Pek Muhterem Büyük Üstadım,
94 Nolu Dostluk Muh:. Lo:.'sına kayıtlı bir kardeşiniziın, Yaklaşık 5 yıldır, Amerika'da VVisconsin Üniversitesi Nöroloji
Departmanında bilimsel araştırma yaptığım için, yıllık aidatımı Amerika Birleşik Devletlerinden (ABD) göndererek
ödemekteydim. 2000 yılı aidatımı ödemek için Dosttuk Muh:. Lo:. ile temas kurmaya çalışırken, 1999 aidatımı ödediğim hatde
gayr-ı muntazam itan edildiğimi öğrendim. Bu konuda bana hiç bir haber verilmemiştir, sekreterliğinize yazdığım mektup ise
ilişiktedir.
Tarkiye, Ingîlfere, Hollanda ve Amerika'da masonik çatışmalarda bufunmuş bir kardeşinrz ve akılak, bilim, faiMik, demokrasi,
devrim, soşyalizm vs Atatürkçülük şemsiyeleri altında yıllardır masonik yeminlere bağtı biçimde hizmet vemnekteyim, Hür ve
Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locasına, son derece zararı dokunan ve kardeşlerimiz hakkında olmadık yalanları yayınlayan
Harvn Yahya takma ismiyle Masonlar aleyhine kitaplar yazmış komisyona ve Bilim Araştırma Vakfı isimli şeriatçı vakfa karşı
mücadele vermekteyim; bu mticadele basına da yansımıştır (bkz, Cumhuriyet Gazetesi, 6 Ooak 2000; sayfa:3; Cumhuriyet
Gazetesi, 25 Haziran 1999; diğer basın haberleri i çi n http://www.qeocities.com/evrimkurami web sitesinde basın sayfasına
bakabtlirsiniz). Dinin karanlığma karşı masonluğun savunulmasında ön saflarda yer aldım ve mücadele verdim (detaylı bilgi için
bakın\z hfo://www.aeocities.oam/evrimkurami). Halen riarun Yahya'ya karşı mücadeJe eden, basına deklerasyonlar vemrıiş
bllim adamları grubunun aktif üyesiyim.
Ilhan Güngören üstadım kanalıyla size daha önce açıkiadığımız Kemaiist Türkbirlik Grubu çalışmalarını etkin olarak
başlatıyoruz. Bu grup sol ve mitti içerikli tüm hareketlerin arka kapıiarını kardeş camiamıza açacak ve kitlelerî sizlerin akıl ve
hikmet dolu yöntendirmelehnize sunacaktır, Bu faaliyetJere Mason kardeşlerimizi ve bağlı organizasyonlarımızı bulaştırmamak,
ve bize karşı düşmanlığın gelişmemesi için yöntem geliştirilecek ve kurallar konulacaktır. Durumu size de arz etmek için bu
mektubu eski üstadım ve çok değerli dostum llhan Güngören'e iletiyorum.
Kardeş Sevgilerimle,
Dr. ümit Sayın
Be1ge13: Loca aidatlarının ödenmesine ilîşkin aşağidaki mektup, 03.05 2000 tarihinde Ümit SAVIN tarafından Hürve Kauui
Edilmiş Masonlar Bijyük Locası Sekreterliğine yazılmıştır.
Dr, Ümit Sayın
University Houses, 9-E
Madison, Wl 53705
E-posta: usa vi n 1 @facstaff. wisc.edu
Tel:1-(608)233 49 53(ev)
Fax:(608)263 04 12
Hürve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası Sekreterliğine,
94 Nolu Dostluk Muh:, Lo:.'sınakayıtlı bir kardeşinizin. Yaklaşık 5 yıldır, Amerika'da VVisconsin tlniversitesi Nöroloji
Departmanında bilimsel araştırma yaptığım için, yıllık aidatımı Amerika Birleşik Devletlerinden (ABD) göndererek
ödemekteydim. 2000 yılı aidatımı ödemek için Hazine Ernini Namık Kemal Erciyas isimli kardeşime ulaşmaya çalıştıysam da bu
konuda başarılı olamadım. Bunun üzerine Sekretertiğini2in teiefon numarasını aradığımda Ağustos 1999 tarihinde gayr-ı
muntazam ilan edildiğimı öğrendim. 6u konuda Dosiluk Muh:. Lo:. tarafmdan bana hiç btr bitgi gönderifmemiş, bu kanuda bir
temas kurulmamıştır. ABD'deki posta sistemi bundan üçyı! önceki adresime bile gelecek mektupları yeni adresime bilgisayarla
yönlendirebilmek üzere kuruimuştur; ayrıca beş yıldır iş adresim değişmemiştir.
Geçen yıl Temmuz 1999 tarihinde sekreterliğinizden gelen ve 1 ay içinde demek aidatımı ödemem konusunda Istanbul'daki ev
adresime ulaştırılan mektuptan kısa bir süre önce Dostluk Muh:. Lo:. Hazine Emini Namık Kemal Erciyas kardeşime ilişikte
kopyası sunulan (ve bankadan çekildiği kanıtlanan) çekle yıllık aidatımı ödemiştim. Telefonla aradığım Namık Kemal Erciyas
kardeşim isesorunun çözüldüğünü, hrç brrsorun kafmadığını, kendJsiniaradrğrmAğustos 1999 taritıirtde bana rtetmrşti; fakatbu
yıl kendisini arayan bazı kardeşlerime Nisan 1999 tarihinde gayrı muntazam ilan edildiğimi belirtmiş; konudan Üstad-ı Muhterem
Engin Eker'in ve eski üstadı muhterem Ahmet örs'ün haberi olduğunu söylemiştir; bir yanlış anlama ve iletişim eksikliği olduğu
ortadadır.
Yapılan yanlışlık konusunda sekreterliği aradığımda konuştuğum sekreter Harika Ay hanım, aciten sekreterliğinize durumu
bildiren bir mektup yazıp, aidatı ödediğimi belirten belgeleri iletmemi istemiştir. Durumu ve büyük olasılıkla istemeden yapılan bu
ttafanrn düzelfilmesinr bflgiterrnrze sunarım.
Kardeş Sevgrterifnte
15
Dr. Ümit Sayın
Belge 14; Asağıdaki masonik içerikii chat konuşmalan, Ümit SAYItN ile Adnan AKFIRAT arasında yapılmıştır.
Tarih: 18,02.2001
(xyz: Ümit SAYÎN, Adnan: Adnan AKFIRAT)
xyz says;
selam iletişimi alabiliyorsan yanıt verir misin
xyz says:
sanırım adnanın yerine yazıyorsunuz
Adnan says:
Merhaba ümît. iyi oldu senî arayacaktım.
Adnan says:
Kemalist Türk Birlik'i de uvarmak gerek. Cumhurbaşkanı ileride sahneye kovacagı bir kritik tavır icin hazıriamvor
xyzsays:
beni bilgilendir onlara süyliyim
xyz says:
ya da sen kayıtlıysan durumu anlatan bir mesaj yaz ktb'ye
xyz says:
çünkü ktb'nin etkisi bekledîğimizden fazla çıkıyor
Adnan says:
Yazarım ama ben seni bilgilendirmek için yazıyorum.
xyz says:
atilla ongun seninle temas kurdu mu
Adnan says:
Hayır kurmadı
xyz says:
rrmrtta Tiîrkiye'ye geliyor
xyz says:
ama mhp'ye çalışıyor dikkatli olun
Arfnan says:
Gelince görüşürüz.
xyz says:
mhp bende saöece kan ve ihaneti çağrıştırır
Adnan says:
TUrkiye'ye gelince MHP konusunda aydınlanır, Dışanda davulun sesi daha hoş gelir.
xyz says:
İleri2000 hakkıntia ayâtnlık'ta çıkan yazıyı acilen bana fakslac mtsınız 1-608- 233 49 53
Adnan says:
Internetten alabilirsin, yarın yayınlanacak
xyz says:
atilta Hablemitoğluyla iyj arkadaş, hablemit çok taraflı oynuyor. Mhp'li değilse de Türkçü
xyz says:
hablemit polygon, kime çalıştığını henüz anlamadım
xyz says:
bir darbe olasılığı var mı
xyzsays:
başka çare kalmamış gibi görünüyor
Adnan says:
Mason cuntası var. Çetin Yetkin de israil bağlantılı.
xyz says:
çetin yetkin ve ışıklı mason. mason locaları Türkiye'de çok gerekli
xyzsays:
gelince size bazı konuda daha fazla bilgi veririm
Adnan says:
Son ADD kongresinde hepsi aynı cenahta Çevik Bir ve Yekta için çalıştılar.
xyzsays:
haklarında biraz yazılabilir, ama masonlar tehlike gibi gösterilmemeli
xyz says:
herkesin bileceği bilgiler göstermelik deşifre edilebilir. özellikle iç çekirdek grup korunmalı
Adnan says:
Askeri müdahale çare değif, Batı orduyu darbeye zorluyor. Türkiye'de çok köklü değişiklik yapılması gerek. askeri darbeyle bu
olmaz. Ozamanordubölünür.Siyasalbirgüçzorunlu, Kıvrıkoğlu'nun masa benzetmesi bundan.
Adnan says:
Rumeliler grubu konusunda bilgin var mı?
xyz says:
isimlervartabiiama bunları pek konuşmamak lazım, mesela hospronun başındaki adam mason
xyz says:
Ertaç Tınah mahfilde yalım erez'le kol kola demekte gördüm
xyz says:
yani tüm iş dünyasının kilit noktalan
Adnan says:
Ali Şen, Çevik Bir, Izzettin Doğan ekibi için Rumeliler deniyor?
xyz says:
Çevik Birdemason
Adnan says:
Hangi locada?
xyzsays:
bazılarını ABD'deki locaya kaydediyorlar
xyz says:
Ûmer Şarlak mason, eski gata komutanı
xyz says:
tüm basın efimrzde, ama Kıvnkoğlu GATA'daki bazı kardeşlerimize zarar verdi
Adnan says:
Gatada tanıdığın varmı senin
xyz says:
18
elbette. GATA'daki masonların çoğunu biliyorum
xyz says:
seni tayfunla tanıştırayım, çok yetenekti birdoktor
xyz says:
önceleri senden çekinebtlir, masonlar hücre usulü çalışır sana hemen açılmaz
xyz says:
25 numara yani Nuri ziyada 8000 kişi, 111 ler gurubunda 4000 kişi var
Adnan says:
Kimler var yönetimde
Adnan says:
Mesela Rahmi Koç var mı
xyz says:
evet rahmi koç var
xyz says:
hatta benim tekris olduğum locaya özleme gelmişti
xyz says:
sabancmın tüm adamları var
Adnan says:
Medya patronları merkezde mi
xyz says:
dinç bilginin adamlan var mesela zafer mutlu
Adnan says:
Galiba ErcanAnklı mason
xyz says:
medya patronlarının çoğu var
xyz says:
yani tepedekilerin, tutuklanan banka patronlarının çoğu mason
Adnan says:
Vural Bayazıt'ın olduğunu da duydum
to'O^
xyz says:
bunu bilebilmek mümkün değil, büyük loca bağlantılı olabilir, ben ahmet örs (medya patroniarından) ve engin ekerle aym
locadayım
Adnan says:
Iç gruba girmek için ne gerekiyor
xyz says:
ananı ve babanı bile gözden çıkaracak kadar davamıza sahip olduğunda iç grubumuza girebiliyorsun
xyz says:
çekirdek grup çok gizlidir
xyz says:
Doğu beyde cekirdekte, o iyi bilir
Adnan says:
Bana bile bugüne kadar hiç belli etmedi
xyz says:
belli etmeyecek tabi. sen katılınca sen de belli etmeyeceksin
Adnan says:
Fark edilirse bi şekilde?
xyz says:
gizleyemeyecek duruma gelirsen benim yaptığımı yaparsın
Adnan says:
??
xyz says:
locadan bilgi sızdırıyorum dersin
Adnan says:
Bu işe ısınmaya başladım
xyz says:
aydınlıknekadaryardımcı olabilirbana bu kadro işinde biraraştırabilirmisîn. yarın görüşeiim
Adnan says:
görüşürüz.
20
Tarih: 25.02.2001
(xyz: Ümit SAYIN, abc: Adnan AKFIRAT)
xyz says:
Türkiye ne durumda
xyz says:
yani bu nereye kadar gidecek
abc says:
YÖK'te yeni atamalardan sonra Alemdaroğlu'nun durumu da çok sağlam değil. Sezer, rektör olarak Erol Mantsalı'yı atayacak
deniyor. Bu nedenle YÖK üyeliği önerisini kabul etmemiş,
xyzsays:
erol manisalı mason
abc says:
Bu durumu da değeriendir. Eğer kadro açımı hemen oimayacaksa boş yere kendini zora sokma.
xyz says:
Alemdaroğlunun atanmayacağını sezer kendtsi söylemiş bu baltalimanında vural savaş, hablemit, çev, kemal yavuz ve
alemdaroğlunun toplantısında söylenmiş
xyz says:
kadro hemen açılıyor
xyz says:
yant15gün içinde
abc says:
Sen bilirsin
xyz says:
Sevil hanımla konuştum diyor ki ya şimdi olur ya da hiç olmaz, bu ölüm kalım mUcadelesi benim için
abc says:
Türkiye'ye gelince:
xyz says:
anladığım kadarıyla bizrnkiler sezerin etrafını iyi çevrelemeye başlamışlar
xyz says:
önemli bir haber vereyim mi
abc says:
Ver
xyz says:
müdafaai hukukvakfının dün toplantısı olmuş ankarada
abc says:
Haberim var
xyz says:
van valisi ve dyp milletvekili vakıfa çeîin yetkinin tanımadığı anaplı dyplileri doldunmuş
xyz says:
sonuçta vakfın yönetimini ele geçirmiş ve müdafaai hukuk gazetesini çetin yetkine bile sormadan kapatma kararı almışlar
xyz says:
çetin yetkin dün yemekte kalp spasmı geçirmiş az daha ölüyormuş
xyz says:
hablemit oradaymış küfrederek anlattı.
abc says:
Doğru bir açıklama değil bu. Anlaşmalı olarak başkanlıga geldi, Çetin Yetkin solculara böyle numara yapıyor
xyz says:
başkan klm? ben isimleri bilmiyorum
abc says:
Başkan Mahmut Yilbaş.
xyz says:
eski van valisi mt yani dypli milletvekili
abc says:
Evet, DYP Van milletvekili. Hizbullah'ın örgütlenmesine göz yumanlardan.
xyz says:
çetin yetkin ihanete uğradığmı düşünüyor, halbuki herkese açığız dediğinde, kemalizme sadece solcuları almak lazım diye
kendisine söylemiştim,
xyz says:
ama şimdi kazığı yedi
xyz says:
Tuğrul Türkeş yazı yollamaya başlamış müdafaai hukuk dergisine, yazı da şu
xyz says:
KEMAÜZM TURK İSLAM SENTEZİDİR. Nasıl?
abcsays:
Necati özgen de o zamantar Asayiş Bölge Komutanı idi. Yilbaş ile otarihten beri tanışıyorlar. Hizbullahın iki hamisi, Müdafaa-i
Hukuk vakfının başında!
abc says:
Çetin Yetkin bilerek yapıyor, ihanete filan uğramış değil, Hablemit de öyle.
xyzsays:
hablemit çok yönlü oynuyor ve bence mitin kadrolu elemanı
xyz says:
atasagun ona mitin tarihini yazmasını istemiş
xyz says:
o da arşive girince aşırı fetullahçı bir profesörü görmüş ve vazgeçmiş
xyz says:
yani nereye dokunsan batıyor abi...
xyz says:
adama güvendik kemalist diye bir de ama yine de mhp'ye ve şeriatçılara korkunç karşı
xyzsays:
cetin yetkin mason biliyorsun, belki de emredileni yapıyor. ama uykuda çünkü henüz antalyada locamız yok
xyz says:
ama toplantılar için bodruma gidiyor olabilir
abc says:
Güzel kardeşim. ABD'nin post modern darbesi için solculara ihtiyacı var, Çevik Bir'in çevresinde de hep solcular vardı.
CumhurryetgazetesideÇevikBir'ibizesosyalistdiyeyutturmayaçalıştı. Çetin Yetkin'in görevide aynı. Solcuların yazılarına yer
vermek, faşizme küfrettirmek tertibin örtüsü ya da öksesi.
abc says:
Çetin Yetkin bir süre önceye kadar her ay Tel Aviv'e gidiyormuş. Istihbaratçı binbaşı bir sevgilısi varmış.
abc says:
SenÇetin Yetkin'in "Türk devlet yaşamında Yahudiler" kitabını Cefi Kamhi'ye ithaf ettiğini biliyor musun? Yayın tarihi 1992,
sonraki baskılarda ithaf yok
xyz says:
çünkü yazdığı yazıdakt bilgilçrin hiç birisi kendine ait değii.
abc says:
23
Çetin Yetkin, istanbul'da babalığı Prof. Suut Kemal Yetkin'den kalan mirası olan evi, değerinin kat be kat üstünde Jak Kamhi'ye
sattı. Osıra 500. YılVakft'nın avukatıydı. Ondan aldığı parayla Antak/a'da olağanüstü güvenlik önlemli bir ev almış
xyz says:
25 numara ayrı dernektir, sıraservilerdeki 33 dereceye kadar olan dernek ayrı dernek, illuminati ve iç çekirdek ayrı
xyz says:
25 numarada sadece 3 derece vardır: çırak, kalfa ve usta
xyz says:
onlara mavi localar denir. burada da ismi öyle
xyz says:
öteki ise skotch riti
abc says:
25 numara nuruziyadan ayrı mı
xyz says:
25 numara nuriziyanın kendtsi ve abd united grand lodge of England'a ait
xyz says:
111 numaraya düşmandırlar.
xyz says:
111 numara Franstz ekolu, La grand lodge Franciaese bağlı,
abc says:
Nuruziya ile Sıraselviler aynı, 111 ayrı. doğru mu anlıyorum?
xyz says:
şimdi şöyle,
xyz says:
nuriziya sokak 25 numara bir dernek: hür ve kabul edilmiş masonlar derneği
xyz says:
sıraselvilerdeki ayrı bir dernek ama oraya kabul edilmek için üstad mason olmak lazım
xyz says:
yoksa alınmazsın giremezsin kapıdan iceri
abc says:
Sıraselviler"e girecekler Nuriziyadan seciliyorlar. doğru mu
xyz says:
evet
xyz says:
sıraselviler çok daha gÎ2İİ felsefi bir dernek ve 33 numara
xyz says:
oraya kabul edilmek daha zor, ben ocada başlangtçtaydım, ama buraya geldım
abc says:
Sıraselviler Cad, No=33 de mi, Derneğîn adı ne?
xyz says:
Derneğimizin adı TÜRKİYE FİKfR VE KÜLTÜR DERNEĞI
xyzsays:
Modül apartmanıydı, butmak çok kolay, alman hastanesinin karşısından sapıyoreun.
xyz says:
Minik 4 katlı bir bina, tam adresini bulmam lazım
xyz says:
yani 9000 nuriziyalının ancak 1000isıraselvilere gider.
abc says:
Peki sen nasıl Sıraselviler'de başladın?
xyz says:
Uzun uzun araştırıyorlar
xyz says:
sent iki üyesi oraya takdim ediyor
xyz says:
şu anda elimde ritueli var üstünde ORDO AB CHAO yazıyor.
abc says:
Nuriziya'da bekletilmeden hemen alıyorlar mı
xyz says:
hayır en az 5 yıl mavi localarda kalman lazım
abc says:
Sen önce Nuriziyaya mi gittin
xyz says:
evet ben 1990 da nuriziyada tekris oldum yani initiation
xyz says:
masonluk süreğen bir gizlilik ve emir kcmuta aşılamaya çalışır insanlara
xyz says:
bunun için birlikte tüm ritüellerden geçmemiz gerekli
xyz says:
daha sonra hızla yükselttiler beni, çünkü yurtdışma gidiyordum, Ingilterede de katıldım, gelmeden çok kısa süre önce Ingilizce
konuşan bir lccaya
abc says:
Ne zaman Sıraselvilere geçtin
xyz says:
1994'de.
abc says:
Ingiltere'de nereye katıldın, Türklerin oluşturduğu bir loca var mıydı
xyz says:
hayır, oxford. hollanda ve abdde de katıldım
abc says:
Türkiye'de kayıtiara girmesi sakıncalı bilinen kişilerin yurtdışında mason locasına kaydolduğu doğru mu
abc says:
örnegin Cevdet Sunay, 1968 yılında Roma'ya götürülüp oradaki locaya kaydedilmiş, sonra genelkurmay başkanı yapılmış.
Geneltturmay başkanı veyaanayasamahkemesibaşkanı gibi kişileryurtdışındaki locaiarda kayıtlı bulunuyormuş. doğrumu
xyz says:
evet bu olabiliyor, olay şöyle
xyzsays:
rterhangi yabancı bir ülkede üstad mason olan kişi her ülkede toplantılara katılır ve her ülkenin localarının elemanı sayılır.
xyz says:
yani çevik bir abd'de mason yapılmış olabilir.
xyzsays:
derece atlamak için tören yapılıyor, gizli kelimeler veriliyor
abc says:
Ama girer girmez üstad olabilmesi gerekmiyor mu? Istanbul'da Yücel locasında çok yakın bir arkadaşım var. Biraz anlattı
xyz says:
hayır önce çırak oluyorsun, bir yıl sonra kalfa, sonra Ostad,
xyz says:
abd'de yaklaşık 1-2 yı! kalan birisi hızla üstad olabilir.
abc says:
Türkiye'de mavi locada çıraklıktan ustalığa geçiş için üç yıl gerekiyormuş
xyz says:
evet ama abd'de öyle değil, Türkiye de ben iki yılda üstad oldum. süreyi kısaltman için sana katkıda buiunurum
xyz says:
ayrıca yurt dışına pıkanlara toplantılara katılsınlar diye üstad yapıyorlar, çünkü üstad olmayan ulusalararası localarda toplantıya
katılamaz
xyz says:
Sıraselvilerdeki Skotch riti çok daha farklı
xyz says:
Orada da çok kolay 30'uncu dereceye gelebilirsin, yanlız Ingiltere çok sıkı orda çok ciddi
xyz says:
Ingilterede MI5 ve MI6 büyük ölçüde masonlardan oluşur
xyz says:
Doğu beyin asıl tanışıklığı da oradan geliyor
abc says:
Skotch riti ile Grant Lodge of England aynı değil mi
xyzsays:
hayır. Grand Lodge of England tüm mavi localarm başmdadır
xyz says:
Scotch riti ayrı bir demektir
xyzsays:
ama onun başında da United Grand Lodge of Rites varve merkezi ayrı, Londra'da, orayagittim
xyz says:
herkes girebiliyor. kitaplar da bizdekinin akstne gizli değii
xyz says:
27
bızde herşeyı saklar, gızlerler. Gerçi oylede olmalı Türkiyenin şartları farklı
xyz says:
solcular, faşistler ve şeriatçılar devletle yakmlaşıp temizliğe girişebilirler
xyz says:
bizim için en büyük risk bu
abc says:
Mavi localar, skofch ritı'nı üsf organ olarak kabut ediyorfar mı
xyzsays:
evet herkes orada derece atlamaya çahşır
abc says:
Hiyerarşi nasıl? şöyle mi: tepede skotch riti, altında Grand Lodge of England. bunlara düşman olan da Fransız riti,
xyzsays:
evet. Fransız grubu çok etkili değil, 25 numara ve abd/ingiliz grubunun onlarla konuşması bile yasak
xyz says:
oradakitoplantılara katılamaz.
xyz says:
halbuki avrupada öyle değil, bu Demirel yüzünden oluşan kavgaya bağlı bir soğukluk
abc says:
Türkiye'de masonlar arasında israil'e tavır konusunda bir bölünme var mı
xyz says:
öyle şey olmaz belki göstermelik yapılır, icerde mossadın ve pek ook yahudinin olduğunu biliyorum
xyz says:
ahmet örs bizim dostluk locasmın eski Ustadı muhteremi
xyz says:
üstadı muhterem doğuda oturur
xyz says:
her locanın kendi yöneticilerinden oluşan bir de iç grubu vardır, buna ENVAR derler
abc says:
Doğuda oturandan kastın ne
xyz says:
locanm öoğusunda yoneticiler oiurur.
xyz says:
kuzey ve güneyde ise kalfa ve üstadlar.
xyz says:
batı da ise bazı görevliler
abc says:
Sen de doğuda oturmuşsun
xyz says:
hayır ben doğuda oturmadım, daha üstadı muhterem olmadım çünkü
xyz says:
üstadı muhterem olursam her hafta belli vaktimi envara ayırmam fazrm
xyz says:
bir de sırasıyla gider, birinci nazır, ikinci nazır, ve üstadı muhterem,
abc says:
Üstadı muhterem kaçmcı derece, sen kaça kadarçıktın?
xyz says:
Mavi localarda herkes eşrttir. mesela rahmetli ilhan güngöreni biliyorsun
abc says:
Evet
xyz says:
o hiç yukarı derecelere devam etmedi. ama piramit, sevgi ve üçgen localarını kurdu
xyz says:
yani iki dernek birbirinden çok ayrı
xyz says:
sadece sıraselvilere girebilmek için üstad mason olman lazım
abc says:
Nuriziya'da üstadı muhterem olmadan da loca kurabilir misin
xyz says:
hayır loca kurman tçin üstadı muhteremlik yapmış olman lazım, sonra da 30 üstad bulman lazım
xyz says:
Ui^
Illa sıraselvilerde devam etmen gerekmiyor, o ayrı demek
xyz says:
bir de bunların dışında illuminati var
xyz says:
onu kimse bilmiyor
xyz says:
ama ilhan bey beni hazırlamak için çok şey anlattı
xyzsays:
çok samimiydik biliyorsun,
xyz says:
itluminatinin içinde olanlardan biri Ahmet örs
xyz says:
babası hayrullah örs büyük üstadlık yaptı
abc says:
Babadan oğula mı geçiyor
xyz says:
evet bir masonun oğlu 18 yaşında mason olabilir,
xyz says:
ama normalde 30 yaşmdan önce sıradan kişileri almazlar,
xyz says:
baban masonsa ve büyük üstadsa ber kapı açılır
abc says:
Ama îllumaniteye girmek için başka özellikler gerekmiyor mu
xyz says:
illuminatiye girmek için 28 derecenin üstünde olman lazım
xyzsays:
illuminati iç istihbarat teşkilatı gibidir
abc says:
Başında kim var
xyz says:
30
başında kım olduğunu söylersem gülersın
abc says:
Söyle
xyz says:
luciferyanişeytan
xyz says:
şaka yapmıyorum. son gelinen nokta şeytana tapış
xyz says:
inanamıyorsun değil mi ama öyle ve aslında bunun rahatsız olunacak yanı yok, doğruları ve yanlışları belirleyen bizim düalist
calışan mantığımızdır
xyz says:
illuminati de büyük locadan kendint şeytan rolüne sokan bir üstadımız ritueli yönetir
abc says:
lllumunatinin başında kim var diye sormuştum
xyz says:
Ben de illuminatinin başını söylüyorum, inanç bu, başında şeytan olduğuna inanılır. ama tabii ki birlsi o rolü oynuyor
abc says:
Mesele ritüel değil, istihbarat faaliyetini ve Örgütü kim yönetiyor
xyz says:
istihbarat faaliyetinin başında büyük loca görevlileri vebüyük locanın seçtiği birgrup var.
abc says:
Sıraselviler derneğinin llluminati'ye bir etkisi var mı veya ilişkileri nasıl
xyz says:
kesinlikle var olmaz mı
xyz says:
ama iiluminatinin ana binası farklıdır.
abc says:
Nuruziya'nin dışınrja mı
xyz says:
evet
abc says:
üyeler Dernekler Masasına bıldırılıyor mu
xyz says:
iç işleri bakanlığına bildirmeleri lazım. ama yaşayanlar yerine ölen eski üyelerini bildiriyorlar, merak etme :-)
abc says:
yani insan acaba diyor
xyz says:
hem öyle herkesin listesi locada tutulmuyor
xyz says:
asker, mitçiler, gazeteciler, hakim savcılar, polis müdürleri, büyük işadamlan. bürokratlar rektörler, siyasetçiler falan
xyz says:
bunlarm listesini yanlızca büyUkelçîlik tutuyor
abc says:
Opus dei hakkında bîlgin varmı
xyz says:
Latince bir tertm, yani kaostan düzen olur gibi bir terim
xyz says:
lionesslerin masonlarla ilişkisi yok, onlar sadece adam kazanmak için bir havuz
xyz says:
masonlarda ana örgüt değil
abc says:
Anladım
xyz says:
abi bu gizli cemiyetler rüyana girecek şimdi
abc says:
ne yapalım Ümit, şimdiye kadar dava diye kendimizi boşuna tüketmişiz, meğer kimier kimler işin içindeymiş
xyz says:
geç kalmak göreceli bişeydir boşver
abc says:
Sevgili Ümit sabah erken işim var Yatmam gerek.
xyz says:
tamam sevgiler
abc says:
Yasemine de selam. Tamam
Tarih: 02.03.2001
xyz says:
bu adam çok tehlikelj
abc says:
Halkın örgütlü güçleri, aydınlar bir şey yapmalı. Bu kadar yükü ordunun sırtına yıkmak haksızlık.
xyzsays:
yapacak tek şey kalıyor, silahlı hareket
xyz says:
başkabirşey kaldımı
abc says:
Çok var. Türkiye direniyor. Siyasal destek olmadan ordu bir şey yapamaz. Yaparsa da yanlış olur.
abc says:
Neyse, KemalİstTürkbirlikçileride seferberet, hem de Aydınlık'a iletmelisiniz.
xyz says:
tamam
xyz says:
onlar zaten yayınladılar dün
xyzsays:
devletteröristsesenindehertürlü silaha yönelmeye hakkın uardır
x y î says:
sana söyliyim abi, kahramanlık türkülerine hazırlan
xyzsays:
pazar mı diyeyim, pazartesi mi artık sen tahmin et
L\\l
xyz says:
cep telefonları ve internet susacak
abc says:
Eğer halk silaha sarılmışsa ve silahla bir sonuca varacaksan silanı alırsın. Çok fazla silah lafı edersen, lazım olduğunda
kullanamazsın.
xyzsays:
ama başka seçenek kalmıyor, çünkü devlet bizzat terörist
xyz says:
devlet 1980'den beri terönst
xyz says:
yani sonuçta devlete güvenmen mUmkün değil.
xyz says:
KTBIiler kemalist derin devlete çok güveniyor
xyz says:
ben de 28 şubatı öven yazı yazıyorum, ama içinde tabiki 28 şubat generallerinin hangi şirketlerde emekli olunca yer aldıklannı
yazmıyorum
xyzsays:
MGK ve general grubu büyük sermayeyle iç içe ve aydm doğanla al takke ver külah.
abc says:
Ahmet Çörekçi, llhan Kılıç, Güven Erkaya, Salim Dervişoğlu 28 Şubat'ı ABD'ye bağlamaya çalışan takım. Çoğu Mason.
xyz says:
Bu kişilerin mason yapılma olgusu yurt dışı kaynaklı.
abc says:
CNRfuarcılıkdiyebirşirket var, UlusalStratejidiyebirsavunmasanayidergisiçıkarıyorlar. Yayın Kurulu Başkanı Vural Beyazıt.
Yukarıdaki ekip, Çevik Bir dahil hepsi bu dergide. Güven Erkaya, Ege ordusunun lağvedilmesini de bu dergide savundu.
xyzsays:
Genera! Dynamics silah Ureten bir şirket
xyz says:
llhan Kılıcın kız kardeşi Neriman Yüce helikopter firmalan ile ilişkili. Neriman Yücenin kocası helikopter mühendisi, Mithat
Yüce'nin nasıi bağlantılan olduğu Democracy Forumda yayınlandı
xyz says:
Neriman Yüceyi bana tanıştırart kim biliyor musun
xyz says:
34
Neriman Yüce de koyu Kemalist geçinir.
xyzsays:
llhan arsel
xyz says:
llhan Arsel'tn karısı Koçların kızıdır
xyz says:
Neriman Yüce'nin ktz kardeşi ise koç hoidingte üst düzey yönetici
abc says:
Askerlerin Amerikan silah şirketleri ve masonlukla ilişkisinde en önemli köprü Koç grubu.
xyz says:
abi, işte gercek güç bu...
abc says:
Ilhan Arsel, laikliği anti emperyalizm olarak görmüyor, arap duşmanı. Mason Atatürkçülüğüne uygun,
xyz says:
fakat llhan arsel tüm kemaiist aktivitelertmizden uzak durdu
abc says:
Arsel'in bilgisinden yararlanalım, saygı da duyalım.
xyz sarys:
Evet, arsel belli bir yerde
xyz says:
Neriman yüce sürekli MGK'daki kardeşinden bahseder
xyz says:
Neriman Yücenin kızlık soyadı KlüÇ
Belge 15: Ümît SAYIN'm Doğu PERİNÇEK'e mektup olarak yazdığt bu belgede, en çok dtkkat edilmesi gereken yer, mektubun
sonundaki masonik bir selamlama terimi olan "kardeş sevgiierimle" kelimelerinin kısaltmasıdır.
Clmit Sayın
W: Dep. Of Neurology, H6/574, U.W.
35
qi£
Hospital and Clinics, Highland Avenue,
Madison,WI, 53792
Fax: (608) 263 04 12
Tel: (608) 256 19 01/ ext 7891
E-mail: [email protected]
H:212, Marion Street, R:401, Madison,
Wl 53703
Dûğu Perinçek
AydınlıkDergisi
4Mart1997
Saym Doğu Ferirtşek,
Uzun süredir basından ve AydınlıkDergisinden izlediğim kadarıyla Türkiye'deki politik gündemi değiştiren cesur ve bilinçli
açıklamatarımzdan dolayı sizi kutlanm. Açıklamalarınızm bir kısmını Ingilizceye çevirerek ABD'deki bazı demokratik kurumlara
da yolladım (en son yazdığım belgeyi de ilişikteki diskette sunuyorum, dosya ismi McCoy), Ender Helvacıoğlu'na da size
iletmesi için bir yazıyı Eylül'de Tüıkiye'ye geldiğimde vermiştim. Belki bazı yazılanmı da Bilim ve Ütopya'dan izlemişsinizdir,
Yaymlamıs olduğunuz MİT raporunu ve diğer bazı yazılan, İNTERNET'e de geçtim, belki biliyorsunuzdur,
Cumhuriyet Devrimlerinin uygulanması gerektiğindeki görüşünüze gönülden katılıyorum ve hatta "YENl KEMALİST BİR
DEVRİM" yapılması gerektiğine ve bu YENİ KEMALİST ideolojinin aksiyomlarının ve teorisinin bir an önce yazılı hale getirikmesi
gerektiğineinanıyorum. Gerek 1988'de gerek 1996'da, gerekse son 16yıl boyunca ülkücü çetelere karşı verdiğiniz mücadele,
Türk tarihine ve Kemalist MUcadele Tarihine dönüm noktaları olarak yazılacak.
Kitabın müsveddesini okursanız minnettar kalırım. Bu mektubu aldığmızı kısa bir faksla bana lütfen bildirin. Kemalist Devrimin
gerçekleştirilmesi ve sürdürülmesi için tüm kalbim sialerle. ABD'den yapabilecekterim olursa, iütfen yazın, Ve buradaki
demokratik kurumlara, bağımsız basına ingilizce yayınlarla ulaşmaya calışalım, Ka:. Se:.
Dr. Ümit Sayın
Belge 16: Aşağıdaki yazs, Ümit SAYIN'a ait bügisayar kayıtları adii mekanizmaya intikal eîtikten sonra yazılmış ve Behic
GÜRClHAN'ın yönettiği acikistihbarat.com sitesinde Ocak 2007 başında yayınlanmıştır. Adli mekanizmanın eline geçen
bilgisayar kayıtlarından, içinde bulunduğu masonik yapıiarın; giriştiği provokasyon faaliyetierirtin ve kurduğu kirli bağlantıların
ortaya çıkacağım artiayan Ümit SAYIN, bu yazısıyia "sozde masonlara saldırarak", yürüttüğü faaiiyetlerin masonlarla ilgisi
36
oimadsğmı ve kendisinin onlara düşman olduğunu ispatlamaya çaltşmaktadır. Zaten yazıda da görüleceği gibi, masoniara zarar
verebilecek hiçbir bilgiye yazıda yer verilmemiştir, Masonların güçlü olmadtğt ve masonluktan kolaylıkla çskılabileceği şeKlindeki
tezlerle, bu kirli örgütienme masum gibi gösteriimiştir.
Masonik Deşifre-1
KİM KORKAR MASONLARDAN, GEÜN VURUN HADİI
Doç. Dr. Ümit Sayın
Çok uzun süredir bu sitelerde masonlarla iigili bazı yayıniar yapıhyor, yazılar yazıltyor, Bir çok mitier yaratılıyor. Masonik gizli
orgütienmeleri 1989 ytltndan beri araşttrıyorum,
Bu konuda bildiklerimin çoğunu henüz yaymlamadım, Şu dönemde ağır saidırılar aitındayım. Şeriatçı odaklardan veya başka
yapıiardan ölüm tehditleri bile ahyorum, Tüm hukuk sistemini ve bazı savcıiarı üzeritne saimiş durumdalar. Ama emperyalizme
karşı, bağsmsız Türkiye ve Türkler için mücadeiem öiünceye dek sürecektir,
Masoniar ve masonik gizli örgütier hakkında yaratıian dev mitlere ve efsanelere oek cok insan inanıyor. Bu masonların
ve masonik gizli örgütierin de îşine geiiyor. Şaniidıklan kadar güçiü degiller ama fanatîk oiarak bir insanîa da
uğraşabilirîer.
Masonların benim yaşarttsma inamlmaz zararian olduğunu söyleyebiiirim, iki kez iiniversiteden atılma teşebbüsünün altında
masonlarm beni akademik sistemden tasviye etme girişimleri yadsinamaz.
Ama sandığınız kadar da güciü değiller!
Öncelikie şunu biliniz ki, Mavİ localara girenlerin % 30'u masonluktan aynhr ve bir daha masoniukla uğraşmaz, aksine çoğu
onlara karşıdır. Geri kalanların % 40'ı da sadece çıkar iiişkileri ve sosyai ortam için masonluğa girer:
Geri kalan % 30, Kırmızı locaiara devam eder ve Skoç ritinde yükselerek, daha sonra tehlikeii diğer yan mason örgütiere
geçer!
'Masonluktan Cikılmaz miti bir valandır', masonlukta böyle bir bevin vıkama mekanizrnası yoktur; Masonluktarı çıkılırl
Masonlar oniann sistemini eleştirdiğim, Yahudiliğin dünya hakimiyetini kabul etmediğim, ve onlara karşt TOrkçüfüğü, Atatürk
Milliyetçiliğini savunduğum için yaşantım boyunca çok zarar verdiler bana, aşağıda yazacaklanmm gelişmesinde büytik ölçüde
payları olduğunu kabul etmek zorundaytm (aşağıdaki isimler, locaları ve belgeleriyle bir süre sonra yayınianabilir):
1) 1993'teDiyarbaksr'asürüldüm. İşsiz ve maaşsız kahverdim. Üniversiteden uzaklaştırdılar. Ben de çareyi Türkiye'yi
terketmekte veABD'yegiimektebuldum. Bu aşamada mason f.T„ O.A., C.D., S. B.,T.A. nm veV.Ö.'nünaktifetkilerini
unutmam mümkün değildir.
2) 2002'de tekrar Türkiye'ye geidim, gefdiğimin altmcı aytnda, o zaman Skoç Rîti ve 28. derecedeki üstadı muhterern E. C ,
S. E. ve E.E. tarafından uyanidim. Üniversitede uslu durmam önerilds. Masonîar aleyhine hiç bir yazı yazmamam
soylendi.
2003 Şubatı'nda Teori Dergisinde oniarı eleştiren 'Dünyayt Yöneten H/lasonîk Gizlİ Gücter'başiıkh birmakale yazdım. Daha
sonraki televizyon programiarımdan çok rahatsız cfduklarmi, orslara Ulusa! Kanal'da yapmış olduğum 'Gizli örgûtterle İlgili'bir
programı izlettirdiğim K. Lion grubundaki konferansta ifade eîtiler defalarca, bazıları toplantıyı terkeiti,
3) 2003'te , hem masoniar, hem seriatçı örgüîier tarafmdan defaiarca uyarıidım, tehîid edildim (kim kimin uzantısı belli değildü).
Masonik güçler mütareke bastnın kullanarak beni İBDA-C gibi örgütlerin önüne bir yem gibi koydular Bir çok ölüm tehditi aidım,
halen alıyorum. 3 kere fiziki saldmya uğradım, dizim bir süre sakat kalds.
4) 2004'te , bir başbakana rüyasında gördüğü şeyhi anlatan ve mektuplar yazan Skoç Ritinin üyesi 32, derecedeki T.U. beni ve
bir arkadaşımı uyararak Kemal Alemdaroğîu yönetiminin bitiminde Üniversiteden atilacağimı, masoniaria uğraşmamamt
söyledi (bu diyaloğun üstelik şahidi de var)!
Kemai Aiemdaroğlu yönetimi bir operasyonla yok ediidikten bir süre sonra, bir çok bahaneler bulunup evime polis baskınt
yaptlmaya başlandt, Bundan bir aşama sonra kaderimin Necip Hablemiioğlu ile aynt olacağını biimeme rağmen mûcadeleyi
sürdürdüm. Beni Horuması gereken ve bu tehtidlerî biten polis, benden biigi aldıktan sonra, bilgisayarlarıma ai
kovuvordu,
5) Bu saldıniaria paralel olarak Evrim Teorisi hakkında yazdığım yazsiar nedeniyle bir vakıf bana ve öğretîrn üyesi dosilanma
saidiimaya başladı (1998-2006 arasmda). Bu kişiier bizlere birsürü tazminat davası açtılar, savcıiıkiara şikayet ettiler vesahte
suçlar uydurdular. Var oimavan web sitelerinin içindeki olmayan ve bizim yazmadıgjmız vazılar nedeniyie soruşturmalar
geçirdik Savcılar ve hakimler bu mantık dıgı belgeleri ciddive aldı.
6) Ağustos2005'teuydurma birnedenle evime polis baskmı yapıldt, 11 Eylül 2001 saldırısım desifre ettikten 5 ay sonra
biigisayariarıma ei kondu, hakkımda hakaret nedeniyle 2 yıl hapis cezası istemiyle dava açıidi?
7) Temmuz 2006'da terörizm, bölücülük ve yüz kızartıcı suçtan (böyle hir suçurn almadığı halüe bir Engizisyon
Soruşturmasında CADI ilan edildim! O soru§turma metnini zamanı gelince heryerde yayınlayacağım!) Üniversiteden tekrar
attlarak, tüm Kamu Yönetiminden uzaklaşttrtlmak istendtm. YÖK bu taiebi delii yetersiziiği nedeniyle reddetti. öğrendim ki bu
işleri yapan kişilerin başındaki kişi, üniversitede güç kazanabilmek için daha yent mason olmuştu.
8) Ekim 2006'da Üst düzey masoniar veya diğer yöneticiler bu dönem boyunca sürekli uyardılar, son olarak da işyerindeki
odama geien 30. dereeedeki mason Prof. İ.T. yine yukarıdan haberier getirmiş, beni araştırma işini üstlenmîsti. Benim
sonumun gelmesinden hepsi büyük bir mutluluk duyacaklardı, beliiydi! Bu arada yine mason olan Ooç. G.O. bir Adli Kurumdaki
önemli bir raporda deontoloji iikelerini ihlal ederek benimle ilgili cidds sorunlar çıkarıyordu.
Bu sitede, Mason olmadığs halde Prof. Kemal AlemdaroğSu'na mason diyen, şu kritik dönemierde Alemdaroğiu'na saldıran
kişilere gereken cevaplar verilecek, tüm yamtiar burada ve diğer köşe yazdığım sitelerde yayınlanacaktır.
Özeîlikle Prof. Kemal Alemdaroğlu'na SAHTE BİR İNTSAL sorusturması ve cezası veren ama PKK sempatizanSarıySa,
DHPK-C ve DEV-VOL mîiitanlartyla iie blr zaman bağlaotr kurmuş, Türk SilaJılı Kuvvetlerini işkencecî göstermek
îsteyen, Türk SiSahlı Kuvvetleri aleyhinde bir çok Avrupa Biriiği projesi alan Profesörler hakkındaki bîlgflerîn de
yayınlanmasi yakındır!
Onlar ki, Uğur Mumcu'nun kati! zanlısına, hastayı görmeden, sahie Vosttravmatik Stres Bozuktuğu Sendmmu ve
işkence görmüştür ' raporları vererek, Sadettin Tantan'm yürüttüğü UMSJT operasyonunu bioke etmişler, katîllerirt
serbest bırakılmasına ve kaçmasına neden oimuştardır.
Uğur Mumcu'nun dosyasını da tekrar açacağız. tüm Uğur Mumcu dostlarmdan ve ailesinden destek bekiiyoruz.
Onlar ki, şeriatçı birçetenin üyelerini kurtarmak için polisiere ' işkence yap/mşfrr'raporları vermişlerdir
Onîar ki, Türkiye'de bulunan bir çok topiu mezarın Ermeni mezarı olduğunu kanıtiamaya çaiışmaktadıriar.
Onlar ki, yurtdışında katıidıkiarı kongreierde Ermeni, Helen, Rum Pontus, Kürt, Süryani, Vunan soykmmı yaptığımızı iddia
etmektedirier. Yeni Ceza Kanununda soykırsm toprak talebinl de getirmektedir!
Onlar ki, TDrkiye'yi parçalamayı amaçlamaktadırlar!
Onlar k i , Türk Silahlı Kuwetlerini ve Türk Polisini işkenceci göstermek istemektedirler.
Onlar ki, PKK ile uzlaşmak ve Ovada Siyaset Yapmak' için Aydsnlar Diiekçesi hazırlamışlar ve ona imza koymuşlardsr.
Onlar kî, Üniversitelerdeki etnik örgütlenmeyi desteklemektedirler.
OnSar ki, Şemdinli'deki kitapçıya gidip, PKK'yı desfekleyerek çsçek koymuşlardsr.
Onlar ki, bir kısmı benim üniversiteden atılmamdan büyük mutiuluk duyacaklardsr.
Acaba sadece masonlar mıydı benden rahatsızlık duyan?
Tabii ki haysr, ama benden ve yapmakta oiduğum deşsfrasyonlardan rahatsızlık duyan emperyal odaklaria ve yabancı derin
odaklarla bağlantılı kişiler ve masonik gizli örgütler. beni ünsversiteden atıp, beşparassz bırakıp, hapislere atimp, hayatımı zehir
ettikten sonra, beynime sevgils Necip'e yapttkları gibi bsr kurşun sskmaktan büyük zevk duyacakiardı!
Şurıu unutmasıniar!
Ben ya da biz, yokedilsek bile, Peşimize taktıkları hukuiî sisteminin eiemanlars, tetîkçileri, katilieri, ülkeye ihanet edenler
bu ülke Atatürkçü, Milliyetçl ve Türkçü çizgiye geidiğînde bir bir hesap verecekierdir!
Bugun Kubilay'm kafasını kesenlerin tonmtarı çok üst mevkilerde olabilirier, ama bilmelidirler ki, içimizde daha ne Mustafa
Kemailer, ne Kubilaylar mevcuttur. O Mustafa Kemal'İn sessiz asf<erleri sizin bir gün darağacınızı kuracaklardır!
Evet Masonlar Size Sesleniyorum!
Evet Masonlarm attığı kemikierie beslenen omurgassz yumuşakçaiar, sürüngenler size sesleniyorum!
Evet, Küresel Elitin ve Emperyalizmin uşağı oian Şeriatçı sözde müslümaniar ssze sesleniyorum!
Evet! Yabancı Derin Devletlerin yerli sşbirlikçisi hamamböcekleri size sesiensyorum!
Evet! Kafkesk Ortaçağ Mahkemeierinin soruşturmacı zangoçian size sesleniyorum!
Evetl Engizisyonun Para-fesörleri size sesîeniyorum!
Buyrun, Atın beni üniversiteden'
Kurduğunuz entrikalarla, buyrun atm bens hapisiere!
Buyrun, Atın beni uydurduğunuz Ûrtaçağ Engizisyon nedenlerinizle, kurun cadı ateşlerinizi! Kaynatın entrika doiu Cadı
Kazaniarınszs!
Buyrun, Geiin beynime bsr kurşun sıktn sonunda! Uğur Mumcu'ya. Necip Hablemstoğlu'na, ihsan Güven'e yaptsğınız gibi!
Unutmaym ki, Tüm Ulus Uyanıyor ve Zamanınsz daralıyor'
Unutmayın ki, artık süreniz pek fazla kalmıyor!
Unutmaysn ki, artık o kazanlar sizin için kaynamaya baslıyor!
Unutmaym ki, Cehennem, sizin için daha yerti başlıyor!
Belge 1: Eşler arasında uygunsuz "TERS İLİŞKİ'VI öven buyazı, ÜmitSAYIN tarafından Cosmopolitan Dergisi'nde yayınlanmak
üzere 13.11,2003 tarihinde yazılmıştır.
ANALSEKS
Anal seks {sodomi) erkek cinsel organı olan penisin vajinaya değil Anüse (makat, rektum, haik diliyle arka gibiisimlerle de
adlandırılmaktadır) sokulması yoluyla cinsel ilişki kurmaya verilen isimdir.
38
413
Anal sekste bulunurken dikkat edilmesi gereken birtakım kurallara uyulduktan ve uygun teknikler uvaulandıktan sonra
cekinilmesi gereken hicbir sakınca voktur. Herşeyden önce cinsel ilişkide birtakım standartlar getirilmemesi gerektiajni belirtmek
gerekmektedir. Çünkü standart seks diye bir kavram yoktur. Cinsel birliktelikte önemli olan husus, her iki cinsin de aynı şeyleri
isteyerek yapması ve yaptıklanndan zevk almaya çalışmasıdır.
Anüsün erotik olarak zevk aldığı birçok yol vardır. En genel teknikler bir partnerin oral seks veya cinsel ilişki süresince anüsü
uyarması veya masturbasyon sırasında anal deliğe dokunmasıdır. Bazı insanlar anal deliğe yavaşyavaş sokulan oir parmağın
verdiği histen hoşlanırken; diğerleri ise geniş rektumun içerisindeki kısa anal kanala veya anal deliğin ilerisine vibratör veya
dildonun girişini tercih edebilmektedirler. Heteroseksüelleri de içeren bircok erkek, bu girme şeklini tercih etmektedir. Kısaca
şunu belirtmek gerekmektedir: Anal sekste uygiilanabilecek teknik sayısı okiukçafezladiT.
Anal seksin zararlı olmadığı, eşler arasında rahatça denenebileceği hatta çok fazta zevk alınabilecek bir cinsel birleşme biçimi
olduğu inancının oluşması oldukça zor olmuştur. Eski zamanlardan beri Anal seks birçok toplum tarafından hoş
karşılanmamıştır. Hala birçok yerde ve insanlarda bu inanışm etkisi devam etmektedir. Birçok toplumda dogmatik düşünceler,
dini inançlardan ve bireok benzer sebepten dolayı tutuculukla karşılanmış hatta denenmesi kesinlikle yasaklanmıştır. Oysaki
anal seks çtftler tarafından rahatca denenebilecek son derece zevk alınabilecek bir sevisme bicimidir.
Belge 2: Gençlerimizi seks düşkünü yozlaşmış Batılı yaşamına özendiren bu yazı, Ümit SAYIN tarafından Cosmopolitan
Dergisi'nin Ekim 1994 sayısı için yazümıştır.
Dr. Ümit Sayın (Erinç Sevgen adıyla yayınlanacak)
AMSTERDAhlt: BİR CİNSELLİK CENNETİ
(B, Punto Italik, bu yazı hakkında bir sürü resim Elifte var)
(Yolunuz Amsterdam'a düşerse cinselltkle ilgili aklınıza gelebilecek herşeyin satıldığı "Red Light Districfe gitmeyi unutmayın.
Burada Hollanda'lılar cinseilik ttcaretinin adeta efsanesini çizmekteler. Seks shoplarda size şaşkınlık verebilecek çeşitlilikten,
seks müzesinde görebileceğiniz 19. yüzyıla ait pomo fotoğraflara kadar sizt herşey hayrete düşürecek.)
39
ı^YZ
Hollanda cinselliğin en ekstrem boyutlarda ve sınırsız yaşandığı bir ülke, Insanlar cinsellikle ilgili pek çok tabudan ve bağdan
kurtulmuş durumdalar. Eşlerin biroirini-haberli yada habersiz-aldatması, heryerde uluorta sevişmek vecinselliği "ELMAYER"
gibi yaşamak artık Hollandalıların günlük yaşahtısı haline gelmiş. Amsterdam bu bağımsız cinsellik ülkesinin "uçuk, cinsellik
başkenti".
Amsterdam'da bir kadın olarak yaşamanın özel bir hak olduğu kanısına varırsınız; ama bizim Türklerin karılarını gördükten
sonra bu yargınız -en azmdan Türkler aleyhine- biraz değişebilir.
Belge 3: Ailenin temeli olan "tek eşliliğr köttileyen ve eşleri aldatmaya özendiren bu yazı, Ümit SAYIN tarafmdan Cosmopolitan
Dergisi'nin Mayıs 1994 sayısı içinyazslmıştır,
TEK EŞLİLİK ARTIK YALAN Ml?
YEDEĞİNİZDEKİ KİM ?
(Erinç SEVGEN adıyla yayınlanacak)
(BÜYÜK PUNTO VE İTALtK)
Dünyada kadınlar için artık devir değişiyor: aldatan aldatana, değiştiren değiştirene. inisiyatif ne de olsa onlarda. Artık kadınlar
erkek vücudunu satın bile alabiliyorlar. Birden fazla erkeği idare eden COSMO kızlarıyla konuştuk: çoğu 'sadakatin pabucunu'
aslında erkeklerin yıllar önce dama attıklarınt söylediler.
EKONOMİK OZGÜRLÜK = ÇOK EŞLİLİK
Gerisini erkeklerdüşünel.
40
mı
1980'lerin başında Amerika'da COSMOPOÜTAN okuyan bayanların % 54'ü kocalarım veya sevgililerinialdatmışlardı. Üstelik bu
çeşnici COSMO kızlarının % 40'ı evlilikdışı ilişkinin evliiiklerini etkilemediğini, hatta % 34'ü evliliklerine yaradtğını söylüyordu.
Tabii vakalann % 85'inde bu ilişkiyi eşlerinin ruhu bile duymamıştı. Fakat şurası gerçekti ki sosyal, kültürel ve ekonomik konumu
değişen kadınlar cinsellikten hakettikleri payı (!) almak için her türlü yalanı söylemeyi ve evliliklerini bile çokertmeyi göze
alabiliyordu, Zaten erkekler aynı şeyi yüzyıllardır yaprrttyorlar mıydı, kadmlar erkeklerin yalanlarıyla yetiştirilmişti, artık intikam
zamanıydı!...
Cinsel potansiyel bakımından kadınların erkekleri bayağı geride bırakacağını söylemek abartı olmaz, yani çokeşliliğe kadınlar
daha müsait.
Biyologlara göre erkeklerin spermleh çok ucuz, kadınların yumurtalan ise çok pahalı! Dolayısıyla dişi, türün devamını
sağlayacaken uygun erkeği seçip bulmak zorunda, dişi birdevekuşunun veya cekikgözlü dişi birzürafanın erkegini ararken
cinsel haz derdinde olduğunu pek sanmıyoruz.
Birincisi doğum kontral yöntemleri çok geliştt, artık cinsel haz almak anne olmaya eşit değil; ikincisi kadın cinselliğinin fizyolojisi
aydınlandt ve kadınlar erkeklerle çiftleşirken (!?) kuşlardan ve şempanzelerden çok daha fazla zevk alabileceklerini öğrendiler;
üçüncüsü kadınlar ekonomik yönden baskın çıkabilecekleri 'yeni av sahalan' keşfettiler ve yanlızyaşamanın tadını
çıkarabiliyorlar; dördüncüsü dinsel inançlar, tabular ve toplumsal yaptınmlar eskisi kadar güçlü değil...
Istanbul'da çokeşlitiği seçerek yaşayan iki okurumuzdan, Yeşim şöyle dedi: "Artık yok kardeşim! Ben de gözüme kestirdiğim iie,
beğendiğim ile yatarım. Siz de aldatın olsun bitsin, nasıl olsa o sizi ilk bulduğu fırsatta aldattyor. Şu artda birbirinden farklı üç
çocukla çıkıyorum, keyfim iyi; aynlan ayrılsın, kendileri bilir, Nasıl olsa güzelim ve sayamayacağım kadar insanla birilikte
olabilirim. Seksi sonuna kadar yaşıyorum ve yaşamaya kararlıyım;evlenmeyişimdilik düşünmüyorum. Erkekleri de herzaman
yedeklemeyi seviyorum, ruhları bile duymuyor-hoş duysa da ne olur!"
GorülrJüğü gibi çokeşli bazı okurlarımız 'Sevgili Yedekçiltğine' de başlamış. Ne dersiniz? Size hala çok ters mi geliyor?
Belge4; Lezbiyenliğiözendiren bu yazı, Ümit SAYIN tarafırtdan Kasım 1992tarihli Kadınca Dergisi icin yazılmtştır.
41
410
LEZBİYENLER
Bir kadın vücudundakî sadeliği, estetiği ve yumuşaklığı bîr erkekte bulmanız çok güçtür. Erkeklerle sevişmek de zevkli, ama hiç
birisi bize soyut veya bedensel olarak almak istedJkJerinizi veremez; üstelik çok çabuk sönerler. Halbuki bir kadınla saatlerce
orgazmın doruğundan doruğuna kaşarsınız, Kadmdaki oyuvarlak düzenli hatlar ve pamuksu yumuşakltk içinizigıcıklar; onu
saatlerce okşamak istersiniz, seksten ote bir duygudur bu!
Türkiye'de kadınların vücut diliyle birbirlerine dokunmaları, aynı yatakta yatmaları garip karşılanmazken; Batıda benzeri
davranışlar lezbiyenliğin btr göstergesi olarak algılanıyor. Gerçekten de toplumun bu kadar vücutça birbirine yaklaşmaya izin
verdiği bir ortamda, işin ne kadarcinselliğe döküleceğini kestirmek zor. Sanırız Türkiye'de biseksüel kadınların sayısı tahmin
edilenin çok üzerinde!...
Psikiyatrik görüşlerin pek çoğuna göre bugün için lezbiyenlik 'bir cinse! seçim'.
Son bilimsel gözlemler, hayvanlarda hem lezbiyenliğin hem de homoseksüelliğin çok yaygın olduğunu destekler nitelikte.
Sıçanlarvefarelerdedişilerin birbiriyle oynaşmaları zaten günlükyaşantının birparçası.
Lezbiyenlerin büyük çoğunluğunun dişi otmaktan memnun olduğu, transvestizmin de patolojik olup olmadığının tartaşıldığı bir
çağda 'tezbiyenlik ruh hastalığıdır1 demek çok zor! Transvestizm ise fizyolojik ve biyokimyasat bazı farklılıklardan veya
patolojilerden ortaya çıkıyor olabilir.
Modern görüşler 'karştsındakine psikolojik veya fizyolojk zarar vermedikten sonra cinsellikle ilgili hemen her şeyin hoş
görütebileceği' btçiminde gelişiyor, Sanırız ki 30 yılda dünyadakibiseksüel sayısında artış oldu. Batı toplumu lezbiyenliği eskisi
kadar katı yargılamıyor. Aynca eıkeklerin çoğu da, yanlarında sevişen biseksüel iki kadını pek itici bulmuyorlar, kendileri
dışarıda bırakılmadıkça!...
Zaten TUrkiye'de iezbiyenlik Osmanlı Haremlerinden bu yana çok yadırganan bir davranış tarzı değil. Sadece padişahlar
'tezbiyenlik tohumundan' rahats>2 olup, lezbiyenieri yakalandıkları poziyonda bağlatarak Sarayburnu'nun derinliklerine
uğurlamışlar! Kadınlar yapmak istedikten sonra, bunu çok kolay gizlice yapma imkanına sahtpler, çünkü toplum yeterînce
yakmlaşmalarına izin veriyor,
42
Lezbiyen kadınların savundukları îlkelerden birisi de, kadınlann çok daha sevecen, duygusal olduğu ve kadınların kadınları seksin haricinde de- çok daha iyi anlayabileceği. Onlara göre, aslında kadınları birbirine düşman kılan ve yarışmacı yapan
erkeklerin talepleri ve kadınlarda görmek istediklerî özellikler. Lezbiyen kadınların en ryi dosttuk kurduklart grup ise, transvestü
erkeklsr, 'ortak birşeyler hissettiklerini' söylüyorlar. Aslında düşününce, insan iki kadının birbirine yetebilmesinin daha kolay
olduğunu sezebiliyor.
Belge 5; Aşağıdakimektup, Ümit SAYIN taratmdan Cosmopolitan Dergisine27.05.1995 tarihinde yazılmışîır.
Ümit Sayın
215, N.Frances Street, 406-B
Madison, Wl 53703
Tei: (608)256 19 01\ext 7891
Fax:(608)263 04 12
E-mail: [email protected]
Yeni COSMOPOLITAN Dergisi Yönetimine,
Yaklaşık 2,5 yıldır COSMOPOLfTAN dergisinde her ay "Biraz Daha Cinsellik" isimli köşede kendi ismimle ve Erinç Sevgen
takma ismiyte diğer yazılarda cinsellik konusunu işliyordum. Daha önce birlikte çalıştığım Eiif Dağistanh'nın dergiden ayrıldığmı
öğrendim. Yeni genel yayın yonetmenini tanımıyorum. "Biraz Daha Cinsellik" köşesinin ve diğer yazılarımın sürüp sürmeyeceği
konusunda bilgi edinmek istiyorum. Eltf Dağistart/t ile Amerika'da aktuğum tç'ın fetişimimiz biraz azalmıştı, ona yeni ilginc konular
ve ekler önermiştim; fakat yanıt alamadım. Eğeryazılarm sürmesini istiyorsanız arkadaşım Yasemin Fidan (tel:(212) 529 3871)
ile temas kurabilirsiniz. Bana en kolay ulaşma yolu E-maildir ([email protected]).
Eğer benimle çalışmayı sürdürmek istiyorsanız size buradan yazılar yollayamaya devam edebilirim. En son olarak dergiye
yollanan "Grup Seks Teypleri" isimli yazı Mayıs ayında çıkmadı. Kopyasını Yasemin size yollamıştt, orijinali halen onda.
Normalde her ay iki yazım çıkıyordu, bu bazen iki bazen bir olarak devam edebilir. Ayrıca ilk planda Shere Hite'in erkekler için
hazırlamış oldugu Hite Raporu'nu bir ekte hazırlamak istiyorum; makale olarak aklımda ilginç konular var, ama sizden gelecek
taiepleri de değerlendirebilirim . Telif ücreti olarak " Biraz Daha Cinsellik" ve diğer makaleler için 5 milyon TL; yaklaşık 20-25
daktilo sayfalık bir ek için de 16 mityon TL talep ediyorum. Yanıtınızı bana faksla bildirirseniz sevinirim.
Dr. Ûmit Saym
Belge 6: Ümlt SAYfN l(e Üsîeğmen Zafer Y£NER arasmda yaprian cftat döklimünün aşağıdaki bölümü ile bu chat te bansedJJen
ve aşağtda yer alan VVorkshoplar "cinsel eğitim" bahanesiyie üniversite çatısı alttnda "grup seksi" yapıldığmı göstermektedir.
Tarih; 05.08,2005
umitsayin:
sana film yapmasım da öğretirim
umitsayin:
psikolojik savaş için hareketli filim çok önemli
zaferyener2004:
ama başralde olurum:}
umitsayin:
anlaştık
umitsayin:
kadınları anlatırız
zaferyener2004:
sizden öğreneceğim çok şey var hocam
umitsayin:
yann gece bir psikiyatrist hatun geliyor
umitsayin:
onunda mastürbasyon ve ilişki fılmi hazırlayacağız
umitsayin:
CİSEM'in psikiyatr hatunu
umitsayin:
geçen hafta ben seks terapisi yapıyorum, ama partnerim yok dîye tutfurdu
umltsayin:
amansizinkadargüzelbirkadımnnasılpartneriolmazdedim.
umitsayin:
sonra Fehmi ile bana geldik. hard core filimlerden hastalara göstermek için sahneler kestik. biraz da kama sutra (seks kitabı)
4.e'Yumitsayin:
onları yarın akşam birleştireceğiz
zaTeryener2004:
ben artık kadınlarla konuşurken rahatsız oluyorum
zaferyener2004:
hic konuşmasınlar
umitsayln:
bir de cinsellik sitesi yapmıştık yaseminle, günde 5000 hit alıyordu
zaferyener2004:
hocam siz CİSEM'i kurun ben de ayak 'tşlerine bakayjm orda
umitsayln:
ClSEM'e pek iyi kadınlar gelmiyor
zâferyener2004:
Semih Ütğm'nin dediğî gtbi "enter"a basarım
umitsayin:
eyet zaten sana ENTER ZAFER diyeceğiz. sen de uygun gördüğümüz kadınlara enter edeceksin
umltsayin:
google da halen Cinset Aydınlanma Kulübü'nün adı geçiyor, ama siteyi 3 yıl önce kapadım. SADOMA20HYZM
<http://turkfemdom.wronger.com/sadomazohizm.htm> ... çıkmaz, sadece beyinlerde ve yatak odalarınrJa bir varyasyon olarak
kalır.... Cinsel Aydınlanma Kulübü resmi sitesinden alınmıştır
umitsayin:
Cinsel Aydınlanma Kulübü,.,. Gözde Abla'ya Sorun.
VVORKSHOP 2: İLERİ CİNSELLİK VVORKSHOPI
Moderatör ve sunanlar. Ümit Sayın ve Nil Gün
45
1)
VVorkshopa ya sadece bayanlar veya sadece çrftler katılabılecektır.
2)
VVorkshopa katılan herkese detaylı bir demografık form ve anket uygulanacaktır.
3)
Herkese Bilgilendirilmiş Rıza Fornıu (Consent Form) imzalatılacaktır.
4)
Birincf Temel CrnseHrk Woricshop'ına katrlmayan lar bu warkshopa katılamazlar.
VVORKSHOP 2: İLERÎ CİNSELLİK VVORKSHOPI'NIN İCERİĞİ
BİRİNCİ GÜN; 1)Birinci VVorkshopa a'rt kısa bir özet
2)Kadın ve Erkek cinsel anatomi ve fizyolojisi detaylar
3)Cinsel Fonksiyon bozuklukları
4)Frijidite ve tedavisi, pratik teknikler
5)Vajinusmus ve tedavisi, pratik teknikler
6)Kadınlarda ve erkeklerden cinsel farklılıklar, farklı yönler, farklı açılımlar
7)Varyasyon(ar ve cinsel sapışiar
8)Lezbiyenlik ve homoseksüelite
9)Sensate Focus (Duyariılığı artırma) Egzersizleri -1
İKİNCİ GÜN:
1 )G-Noktası detay ve bulma yöntemleri
2)PC kası ve calıştırma egsersizler
3)Uzakdoğu cinselliği ve Taocu sevişme
4)Erken boşalma ve tedavisi, pratik teknikler
5)Erkekte ve kadmda cinselliği uzatıcı, cinsel hazzı artırıcı yöntemler
6)Fantezi oyunu ve fantasy role playing
7)Karşılıklı itirafoyunu
8)Cinsel terapide temel ilkeler
9)Sensate Focus {duyarlılığı arttırma) Egsersizleri II
10)Sorular-yamtlar-sohbet
ÜCÜNCÜ GÜN: 1 )Kadınlarda yeni bir orgazm ve cinsellik anlayışına doğru
2)Erkeklerde yeni bir orgazm ve cinsellik anlayışına doğru
3)Uzatılmış orgazm ve Tantra
4)Cinsel hazzı arttırmak için teknikier (FRP, Oral seks vb)
5)Cinsellikte sınırları aşma, cinsel haz nesneler ve fanteziler
6)Sevmek dokunmak mı?
7)Cinsel aydınlanma
8) Sensate Focus (duyarlıhğı arttırma) Egsersizleri III
9) Sorular-yanıtlar-sohbet
Belge 7: Ümit SAYIN'm yazdığı bu şiir, onun çevresindeki sıradan kadınlara nasıl afçakça yaklaştığını ve sapık kişiliğini açıkça
aniaimaktadır.
BEN
Kara carşaflı güzel!
Aslında bitiyorum o endamındakî stile!
Göz göze geldiğimizde,
Anlıyorum nasıl da çarpar kalbin;
Gözbebeklerine kadar vurur,
Beynine yansıyan kara erotizmin.
Ah! Bir görebilsem,
Sol gamzenin kenarındaki beni,
Ben de yanıp tutuşacağım sanal
Ama yetmiyor işte,
Bir hokka burun, bir çift mavj gözJe,
Bu ftili ateşlemeye!
En merak ettiğim şey asimda,
Yüz ifaden orgazm sırasında.
O yüzden peşindeyrn,
O mahut benin,
47
Gamzenın sol kenannda.,.
Madison /1994
Belge 1: 24.05.1996 tarihli bu belge, Ümit SAYIN vs irtibatlı olduğu kişiter tarafmdan hazırlanarak, silahlı provokasyon
gruplarının oluşturulmasını teşvik için servis edslmiştir.
NEO-KEMAÜSTMANİFESTO YA DA KARA MANİFESTO PLANI:
A) 21. Yüzyıla Girerken Dünyanın Durumu
1) Dünyanın21. Yüzyıla Girerken Genel Durumu
2) Yeni Dünya Düzeni
3) Kapitalizmin, Komünizmin Geldiği Noktalar; Diğer Sistemler.
4} Bilimin Geldiği Nokta, ve Toplumları Gettreceği Yer.
5) Bilim ve Insanın Bilimle Kontrolü.
6) BüyükAğabey Planı, Teknoloji ve Polis Devletleh Içinde Kişiligini Yitiren insan.
7) Dünyayı Gerçek Anlamda Yönetenler ve Istihbarat örgütleri. Mafya. Masonlar. Gizli örgütlerin Tehlikeleri.
8} Milliyetçilikle Bütünleşen Bilim ve Teknolojinin ve Uluslan Ne ölçüde llerlettiği; Sınırsızlık ve Dünya Devleti Ütopyast.
Almanya ve Japonya örneği.
9) SiyasISistemlerve Ütopya Yalanları ile Insanların Nasıl Kandırıldığı
10) Insanlart Kandıran Din, Devletve Siyasi Sistemlerin Insanlann Hangi içgüdüsel ve Düşünme Hatalannı Ustaca Kullandığı,
Beyin Yıkama Yöntemleh.
11) Gerek Kapitalizm Gerekse Komünizmîn Insan Yapısına Aykırıfığı; Alfernatif Var mı?
Her Iki Sistemde de Gelişen Değerler ve Bunların Bireyselliği ve Bireysel Yaratıcılığı Nasıl Yokettiği; Tek Boyutlu, Mutsuz Bir
Insan Yarattığı.
12) Dinler. Dinlerin Geçmişi, Dinlehn 21. Yy'a girerken Düştüğü Durum. Din Psikozu. Bilimve Din.
13) Bir Afyon Olarak Dinin Dünyada Nasıl Kullanıldığı.
14) Dinin Türkiye'de Nasıl Kullanıldığı.
B) Türkiye'nin Durumu:
1) Türklerin Kökeni, Siyasi Yapısı, özü, Kültürleri ve Dini
2) Müslümanlığı kabul eden TürklerMn Düştüğü Durum ve Müslümanlığm Kişiliklerini Nasıl Yok Ettiği.
3) Osmanlı Devleti ve Türklüğü, Türk Ulusunu Ne Hale Getirdiği,
4) Osmanlıların Yıkılışı ve Jön Türkler; Türklüğe Dönüş
5) Kemalist Devrim.
6) Kemalist flkelerin Yitiriüşi Vatanın Tekrar Satılışı
7) 1960 SonrasındaTürkiye'nin Nasıl Bağımlılaştırıldığı.
8) 1965 ile1980ArasındaOynananOyunlarve iki Kuşak Idealist Gencin Nasıl Yok Edildiği.
9) MİT'in ve Ordu'nun Rotü.
10) Türkiye'de Dinci Hareket.
11) 1980'den sonra 1995'eGelinceyeKadarTürkEkonomisininNasıl Çökertildiği, Emekçilerin Düştüğü Durum. Enflasyon.
Kaybolan Değerler. Yolsuzluklar.
12}Yıl 1996: Kara Para Muz Cumhuriyeti Türkiye.
C) Tlirkiye'nin Bugünkü Durumu;
1) Devletin durumu
2) Ordunun Durumu
3} MlT'in Durumu
4) Bürokratların Durumu
5) Devlet Teşkilatlarmm Durumu
6} Işadamlarının Durumu
7) Emekçinin Durumu
8) Siyasi Partilerin Durumu
9) Enflasyon, Vaadler Dolu Paket önlemler; Sonuç: Durdurulamayan Çöküş
10) insanların Yabancılaşması, Umutsuzlasması, Vurdumduymazlığı
11) Dincilerin Durumu
D) Turkiye'nin Yarını
E) Neo-Kemalist Ideoloji
1)Nedengerek var?
2) Ne yapabilir?
3)BirAlternatifmi?
4) Hiç bir zaman bitirilemeyen Kemalist devrimin tamamlanması.
F) Temel llkeler
1)Vatanseverlik
2) Yönetim Şekli ve Demokrasİ, Cumhuriyetçifik
3) Devletçilik
4) Laiklik
5) Dinde Yaygın Kapsamlı Reform
6) Diğer ideolojilerden etkilenmeme
7) Kişi hakları, bazal yaşam standartlan, sosyal-güvenlik
8) Oto-kontrol
9) Serbest Ekonomi ve oto-kontrol
10) Ordu, devlet adamı, istihbarat görevlilerinin, işadamlannın oto-kontrolü
11) Bilimseliik
12) Sadece Türkiye İçin mücadele vermek
13) Gizlilik ve gizli örgütlenmek
H ) Eğ'ıtim Devrimi; Kultür Devrimi; Yeni Altkültürler Yaratabilmek.
15) Içine kapalılık ve kendi kendine yeterlilik
16) Güçlü ve Bilimsel Bir Hukuk Devleti Olabilmek
17) Halkçılık
1B) Devcjmciliik
50
19) Davaya ıtaatkarlık
Q)TUTUM
1) Neo-Kemalistlerin ö n Planda Alacakları önlemler
2) Örgütlenme
3) Birimler
4) Oto-kontrol
5) Kendini ve Çevresini Geliştirme
6) Bilimsel ve Düşünsel Mücadele
7) Gerektiğinde Silahlı Mücadele
S) Propoganda
9) Kazanılması ve Etkinlik Kumlması Gereken Kurumlar
Be/ge 2: KEMALİST TÜRKBJRLfK GRUBU (KTG) Stratejisi, "Yusuf Rıza Günaydın" takma adıyla Ümit SAYIN tarafından
18.05.2000 tarihinde hazırlanmıştır. Bu oluşum üzerinden solcu ve Atatürkçü gençleri internet ortamında avlayarak, gerçekte
masonik hedefler doğrultusunda yönetilmek ve yünlenriirmek amaçlanmiştır.
KTG STRATEJİSİ
KEMALİST TÜRKBİRLİK GRUBU MODERATOR KOORDİNASYON, STRATEJİSİNlN YAPI VE FORMÜLE EDİLİŞİ
I: KTG STRATEJİSİ
KTG' nin Yapısı:
Grabun İlgi ve Menfaatlerl'nin belirlenmesi:
k*>
Grubun korunma ve varlığının devamı için gerekli ana ilgi ve menfaatlerinin grgp moderatörleri tarafmdan uyumlu ve
eşgüdümlü bir çaiışma ile göz önüne almışı.
Grup stratejisinin belirlenmesinde yol gösterici (yönetici tüzük) ilkelerin tesbiti.
Grup üyelerinin üye olurken ve üyeliğinin devamında bilmesi gereken genel stratejik yol gösterici (üye tüzük) ilkelerin
tesbiti.
KTG Strateiik Konsept:
A ; STRATEJİK DEĞERLENDİRMENİN YAPILIŞI (grup moderatörlerinin eşgüdüm çalışmasında belirlenecek hazır senaryo
planları)
1. Grup moderatörleri tarafından iç ve dış stratejik çevrenin incelenişi
içte ve dışta gruba etki edebilecek olumlu ve olumsuz trendlerin saptanması ve formüle edilip olumlu ve olumsuz
trendlere göre stratejik tavır belirlenmesinde hazır senaryo planının belirlenmesi (örnek : Aydinlanma1923 ve Işçi Partisi
arasındaki içteki çekişmesinde hazır senaryo olmamasından kaynaklanan sıkıntılı dönem)
Içte ve dışta karşılaşılabilecek beklenmedik problemler ve stratejilere uygun karşı stratejik favır belirlenmesinde hazır
senaryo planının belirlenmesi,
2. Hareket serbestisini sınırlayan faktörler
Grubun kuruluşdan sonraki ilk gelişme ve ilerleme dönemlerindeki (şu an içinde bulunduğumuz dönem) hareket
serbestjsini kısıtlayabilecek olası güçlerin tesbiti ve bu güçlere karşı önlem senaryolarının hazırlanması.
Grubun ilk gelişme ve iledeme döneminden sonraki olgunlaşma ve ileri strateji konuiarını belirleme aşamasmda hareket
serbestisini kısıtlayabilecek olası güçlerin tesbiti ve bu güçlere karsı önlem senaryolarının hazırlanması
Grubun olgunlaşma ve ileri strateji belirleme döneminden sonra geri dönülmez büyüme ve topluma kendini kabul ettirme,
ortaya çıkıp ulusal politikaiara etki gücüne geldiğinde karanlık güçler tarafından gruba ve moderatörlerine karşı özellıkle beyın
fakımını cökertmeye yönelik karşı stratejiteri önlemek için izolasyon (yalnızlık) stratejisinin yardımı ile çok taraflı korunma ve
hareket serbestisi elde etme stratejilerini belirleme
3. Ulusal ve Uluslar arası alanda KTG' nin varlığı ve karşılaşacağı beklenmedlk fırsatlar, sorunlar
KARAR AŞAMASI
KTG' nin ilk gelişme döneminden başlayarak, geri dönülmez büyüme ve topluma kendini kabul ettinrıe döneminde, Ulusal
ve Uluslar arası alanda karsılaşacağı beklenmedik fırsatları, grup moderatörlerinin doğru değerlendimnesi
ve değerlendirme süresinin iç ve dış faktörlere kapalı ve tüm etkilerden korunması ile birlikte fırsatların, yeni fırsatlan
yaratmasma yöneük stratejiterinin belirlermesi
52
3J5
KTG' nin ilk gelişme döneminden başlayarak, geri dönülmez büyüme ve topluma kendini kabul ettirme döneminde, Ulusal
ve Uluslar arası alanda kareılaşacağı beklenmedik sorunlan , grup moderatörlerinin doğru değerlendirmesi
ve değenendirme süresinin iç ve dışfaktörlere kapalı ve tüm etkilerd&n korunması ile birlikte sorunlann, yeni sorunları
yaratmamasına yönelik stratejilerinin belirlenmesi
UYGULAMA AŞAMASI
Ulusal ve Uluslar arası alanda KTG' nin varlığı ve karsılaşacağı beklenmedik fırsatlan, sorunları karar aşamasında belirlenen
stratejik politikalardan sonra değişen koşullan ve iç, dış etkileri göz önüne alarak öncelikle fırsat yaratmaya dönük eylem
planının hazırlanması
Evlem Planı:
Grup Moderatörleri, Ulusal ve Uluslar arası alanda grup varlığmm devamı ile ilgili temel strateji belirlenmesi ile birlikte belirli
eylem planı hazırlanmasında eşgüdüm çalışmaları yapmaları. ( Bu bölum grup moderatörlerinin eylem planı ve senaryo
faktörleri açtklamaları ile gelişecektir)
SONUÇ AŞAMASI
Karar ve uygulama aşamalarından çıkan sonucun fırsat ve fırsatlar olması durumunda yeni fırsat ve fırsatların karar,
uygulama ve sonuç aşamasına götürecek stratejik eylem planın hali hazırda tutulması.
Karar ve uygulama aşamalanndan çıkan sonucun sorun ve sorunlar olması halinde grup moderatörlerinin önceden
belirlediği beklenmedik sorunlara karşı, radikal tavırlan uygulaması sorun ve sorunların ve olumlu olarak sonuca dönüştürme
yönelik eylem plamnın hali hazırda tutulması,
B) KTG Stratejik Konsepf in Geliştirilmesi ve Koordinasyon Merkezi
1. KTG stratejik değerlendirmesinin gözden geçirilmesi ve KTG' nin varlığının devamı, menfaatleri, ilgi alanmın elde edilmesinde
katkıda buiunan, engelleyen ve hiçbir etkisi olmayan üyelerimizin belirlenmesi.
a) katkıda bulunanlar: KTG varlığınm devamı, menfaatleri ve ilgi alanınm elde edilmesinde katkıda bulunan üyelere (geri
dönülmez büyüme asamasında biz beyin takımının alt koordinasyonu olarak sinirli moderatör olabilecek en iyi üyolerin secımı bu
bolümden yapılacaktır) yönelik stratejik yaklaşımın belirlenmesi, katkıda bulunan üyeler arasından en yüksek verım alınacak
bilgi ve birikimi KTG amaçları doğrultusunda ilgi ve menfaat yönlendirilmesinde ihtiyaç olan çalışma gruplarına aktarılmasında
grup moderatörlerinin tamamının onayını alması. Katkıda bulunan en üst seviyedeki üyenin çalışma grubuna aktarılmadan önce
belirli bir zaman süresinde izlenmesi ve bilgi toplanıp güvenirliğinin her yönden teyid edifmesı. Güvenılen üye ıle özel stratejık
düzeyin aç/klanmadan grup moderatörlerinin {su anki beyin takımı) yakın izleme stratejisi ile sürekli iletişimi acık tutacak
kanalları kendisine bitdirmesi ve görüşmelerden en iyi sonucu alacak verimliliği en üst seviyeye taşıyacak koşulların
hazırlanması Üyenin KTG' ya verdiği önem doğrultusunda, üyeye önem verilmesi. Ancak beyin takımının ve gızlı yönergelerın
kestnlikle izolasyon stratejisine uygun olarak açıklanmadan üye tüzüğüne dayalı davranış modelının gelıştırılmesıne yönelık
şemamn çizilmesi.
b) Enoellevenler • KTG varlığının devamını, menfaat ve ilgi alanının belirlenmesinde engelleme yapan üye ve üyelerin
öncelikle takibe alınması. Bu üyeler hakkında istihbarat bilgilerinin toplanması ve engelleme davranışını neden sonuçılışkısıne
göre doöru yorumlayacak moderatör toplantılarının yapılması, Moderatörierin tamamınm engelleyenı gruptarr atmada tam onay
vermesi ile atılması. Onay vermeyen moderatöru neden onay vermediği hakkında moderatör grubuna bır gün sürelı rapor ıstemı
ve rapomn görüşülüp tekrar karar aşamasında engelleyen üye ve üyelerin atılmasma dönük yada bır sure daha ıstıhbarat
53
araştırmasma dönük kesin kararın alınması. Moderatörler arasında kesin karara varıncaya kadar görüşmelerin iki turdafıa
sürdürülmesi. Üçüncü turda engelleyen hakkındaki karar moderatör çoğunluğunun vereceği karar doğrultusunda uygulanması
c) Hiçbir etkisi olmavan üveler: KTG varlığının devamını, menfaat ve ilgi alanının belirlenmesinde bir katkısı yada
engellemesi olmayan sadece bilgi alımı yapan üyelerin genel durumlarının devamı.
2. KTG ilgi ve menfaatlerinin geliştirilmesine katkıda bulunacak ve olumsuz gelişmelerin etkilerini azaltacak yeni üye
kuvvetlerinin aranması (hiçbir etkisi olmayan üyelerin araştırılmaya öncelik verilmesi) ve çalışma gruplarında etkin olarak
görevlendirilmesi.
3. Geçici KTG hedeflerinin ve yanıttıcı hedef planlarının belirlenmesi. Güvenlik sızması nedeniyle Gerçek KTG hedefinin
saklanması için geçici senaryoların hedef şeklinde yazılması ve aynı gizlilkte saklanması. KTG' nin asil geçici ve üyelere
bildirilen hedeflerinin utusal bütünlüğe ve ulusal stratejiye uyumlu olması ve ters düşmemesinin özenle takibi.
4. Geçici hedeflerin ve geçici acil önlem stratejilerinin KTG yapısını yönlendirecek kadar kesin ve hakim ancak sınırlı
engellemeleri karşılayabilecek ve muhtemel olumsuz gelişmetere karşı koyabfecek (asj) planı elde etme peşinde olabilecekleri
yanıltıcı) özellikteolması. Gecici hedeflerin ve stratejilerin gercek hedef ve stratejiler kadar uygulanabilir elastik ve kapsamlı
stratejik konsept içinde birleştirilmeleri tüm grup moderatörlerinin ortak çalışması ile ve hedef amaç ve stratejik senaryolarda tam
karara varmaları ile mümkün olacaktır.
C) KTG HEDEFLERİ
KTG hedefleri Ulusal güvenliği etkiieyen ozel ulusal amaç ve hedeflerin dışmda, karşısında ve engeileyici bir unsur olarak
belirlenemez.
1 - Geçici Hedefterin grup moderatörleri tarafından gözden gecirilişi ve KTG ilgi ve menfaatlerinin değişen jeostratejik konuma
göre ulusal düzeyde yeniden düzenlenmesi, diğer ana hedeflere ve grup moderatörlerine açık özel hedeflere de yeni hedefleri
ekleyecek politikaların geliştirilrnesi.
2- KTG özel, ana ve geçici hedeflerinin grup moderatörleri tarafından önceliklerine göre sıralanışı her hedef için birden fazla
senaryonun genel KTG hedefierini ilgi ve menfaatlerini amaçyönünden çıkannayacak durumda devamlılığını saglaması için
stratejilerin geliştirilmesi.
3- KTG tüm hedeflerinin ulusal ilgi ve menfaatlerle bağdaşabilirliklerinin sağlanması. Grup moderatörlerinin ulusal hedefleri ve
KTG hedeflerini son derece iyi özümsemiş olmaları ve her türlü problemde ou hedefleri gerçekleştirecek senaryoları devreye
sokabilme gerektiğinde radikal senaryoları da uygulama aşamasına sokabilme ve risk alabitme becerilerini geliştirmeleri.
4- KTG hedeflerinin üye tabamndaki uygulanabilirliğinin tesbiti. Deneme aşamasında olan hedeflerin uygulandığı üyelerin
olumlu olumsuz tepkilerintn son derece iyi gözlenmesi ve olası çıkabilecek sorunlara karsı önlem stratejilerinin belirlenmesi.
Üyelerin verdiği tepkiye göre hedeflerin uygulanışında üye psikolojisine göre harekat planının düzenlenmesi.
D) KTG POLİTİKAUARI
KTG' nin belirlediği hedefleri elde etmede grup moderatörlerinin baş vuracağı özel hareket yollan.
2-
Grup moderatörleri tarafmdan KTG hedeflerini en etkili şekilde destekleyecek politikaların seçimi, teorik planının yapım, ve
uygulama için hazır hale getirilmesi
3.
KTG politikalarının ana ekseninin ve ulusal hedeflere uygunluğunun tam uyumlu hale getirilmesi icin grup moderatörlerinin
eşgüdüm çalışmalan yapmaları
4-
KTG p
«
U.usa, p . » , * * uyurtu «
^
j
*
^
*
^
"
L
S
t
"
u l i K ? .
1
^
iyi bilmeleri bu kontıda kendilerini en iyi şekilde donatmaları öncelıktır.
II : KTG MODERATOR KOORDİNASYON
a)
KTG Beyin Takımı ModeratÖr Görevleri:
KTG Moderatörlerinin eşgüdüm çalışmaları sonucunda aşağıdaki görevler uygulanacaktır.
1.
KTG variıfiımn. devamı ve gelişimi için mcderatörlerin görev ve sorumluluklarının belirlenmesi
2-
KTG hedefleri, amaçları, ve ilgi alanının ve üyelere. moderatörlere dönük tüzüğünün belirlenmesi
3. KTG politikalanmn Türkiye Cumhuriye.i Ulusa, Pclitikalarma uygun ^ J J ^ ™ *
hedefler doğrultusunda ve Ulusal Politikalan daha da gelıştırecek şekılde belırlenmesı
4-
'«« v e
D
e
— '
flin
*1BflrtÜfl0
KTG mod.mox.ri , moderatör- moderatör arası, moderatör- uye aras, ve üye- Uye aras, iletisimi saglıkl, gelis.irebilecek
düzenlemeyiyapması.
7-
KTG moderatorlerinin birbirine her an ulasabilecegi ozel guvenli iletisim yolunun belirlenmesi.
. KTG P,„n M™. * * - » » — ^ ^ ^ ^ ^
9
doğrultusunda yurdumuzda uygulanmayan demokratık hukuk yapısını grupu u y y
S ^ S S S S ^ "
10-KTG beyin takımı' na baftl. kısıtl, alt moderatör çalısma gruplannın, temel ilkelerinin belirlenmesi.
1 1-KTG beyin takimi' nin Kemalist Turkbirlik web sayfasi yapimi yayini iie ilgili tum calismalari en iyi sekilde yapmasi.
12-KTG beyin tak.m,' na bagl, k..m. alt moderatdrlerin seçiminde dikkat edilecek hususlar.n belirienmesi.
55
13-KTG içindeolası görülecek olumsuz (egroups web sayfasının aniden kapanması veya grup üyeliğinın bırşekıldedış güçler
tarafından iptal edilmesi tehlikesi) gelişmelere karşı acil önlem stratejisinin devreye sokulması.
b)
KTG Kısıtlı Alt Moderatör Görevleri:
Bu bölüm Beyin Takımıtnn kısıUı altmoderatörve çalışma grupları ile ilgiii aldığı kararlardoğrultusundabelirlenecektir.
KEMALİST TÜRKBİRLÎK GRU6U YÖNETİCİLERİNİN DİKKATİNE :
Yukarıda hazırladığım strateji ve koordinasyon çalışmasını yaklaşık 4 günde tamamladım. Süre olarak btr haftadan fazla
olacağını duşünmeme rağmen son dönemde başkaca makale çalışmalarımm başlaması nedeniyle bu konuya daha fazla zaman
ayırarakenkısasuredeen iyi şekilde bitirmeye çalıştım. Yukanda incelediğiniz temel hedef ve politikaları, sadece strateji ve
araçlan konusunda ele aldım. Her maddenin açılımını yapmak ve grubumuzun varlığmm devamını sağlayacaktüzOğü
oluşturmak tüm moderatörlerin ortak çalışmasmın ürünü olması gerektiğine inanıyorum. Grubumuzun gelişiminde ve devamında
kendi içimizde sürekli demokratik davranış yapısını korumamız son derece önemlidir, Bu yapıyı bir toplum mühendisliği
aşamasına götürecek açık yüreklilikte, yeni çalışma gruplarmm kurulması ile alacağımız bilgi ve teknik desteklerle
ilerleteceğimizi düşUnüyorum. Grubumuzun kısa vadeli bir mail grup olarak kalması değil gelecek yıllara sivil toplum gücu olarak
etki edebilecek yapıda her yönden desteklenen tam bir bilgi merkezi olan bilgiyi alan ve aldığı ölçüde paylaşan bir grup ûlma
özeü'ığinir yanı sıra hükümetlere baskı unsuruoJabifecekbiryoğunlukta ve saygmlık ohıası son derece önemlidir. Buna uygun
bir çalışma ortamı için tüm moderatörlerin kendi özel yaşamlarından bazı tavizler vermesigerekiyor. Eğlencemizden
dinlencemizden zaman çalıp bu konuya yoğunlaşırsak veciddi biryapılanma planı içinde eşgüdüm halinde çalışırsak kanımca,
geleceğin en güclU, dinamik ve tutarlı hayali senaryo üretmeyen, her rüzgardan etkilenip sağa sola savrulmayan, tüm amacmı
karanlık çevrelerin TUrkiye üzerindeki oyunlarmı engellemek ve Kemalizm bayrağını havaya kaldıracak kadroları oluşturmak
olanvedevrimkanunlarınınuygulanmasını Türkiye' nin gündemine getirmeyi de amaçlayan birKemalist neferlertopluluğu
olması dileği ile...
22 May. 00
Pazartesi
04:20 am
Yusuf RızaGünaydın.
Belge 3: Aşağıdaki ıllegai tüzük, Ümit SAYIN ve kurduğu akip tarafından, Kemalist Türkbirlik Grubu'nu yönetmek amacıyla
08.07.2000 tarihinde hazırianmıştır,
KEMAÜST TÜRBİRLİK GRUBUNUN TÜZÜĞÜ
KURULUŞ NEDENI:
Bizler, Mustafa Kemal Atatürk'ün 19 Mayıs 1919 tarihinde yaktığı bağtmsızlık ateşinin savunucularıyız. 0'nun devrim ve
ilkelehnin uygulanması aklın ve bilimin ışığmda Türktoplumunun çağdaşlaşma ve modernleşme atılımlarını tamamlaması için
çalışan bizlerin KTG' nin kurulusunda ve devamında Atatürk' ün fikirlerinin doğruttusunda çalışmak azim ve kararlılıkla onun
devrimlerinin ve ilkelerinin yılmaz savunucusu olmak, üzerinde yasadığımız yurdun insanlarının sorunlarına gerçekçi, akılcı,
bilimsel bir yaklaşımla çözüm önerileri üretmek ve Mustafa Kemal' in "Bursa Nutku" nu gerçekleştirmek için birlikteliğimizden
aldığımız güç vesonsuz enerjimizfe hayatımızı bu uğurda calışmaya adamış insanlar olarak aşağıda savunduğumuz fikirter
doğmltusunda KTG kuruluş bildirgesini tanımlamaktayız.
1Her türlü gerici fikir ve eyleme karşı çıkan, çağdaş toplum olmanın yolunu akıl ve bilrnde arayan buna uygun laik, sosyal
eşitlikçi, hukuk devletini, akılcılığı vebilimi savunan bizleriz.
2- Dış güçlerin toplumu içten esir alan benliğini kaybettiren kültür emperyalizmine karsı, Türk dilinin armdınlması ve
geliştirilmesi ile birlikte temelde islam kökenli olmayan Türk örf ve adetlerinin korunmasını savunan bizleriz. Bu orf, adetve
geleneklerdahasonrayazacağımızmakalelervekitaplardatanımlanacaktır, Bahsedilen örfveadetJer, geçmişi 2000 yıi önceye
uzanan Türk toplumunun genel yapısını ve 1000 yıllık Anadolu halknın temel karakterini temsil etmektedir; isiamın kabulüyle
eşgüdümlü gelişmiş ananeleri bizim kültürümüze ait bulmuyoruz. Dostluk, paylaşma, misaf rperveriik, akılcılık, dürüstlük,
sözünde durma, belirli ilkeleri oima vb gibi özellikler Türk kültürüne ait özelliklerdir. Türk kültürünün korunması ve
geliştirilmesinden yanayız.
3- Bireysel özgürlüklerin, yaşam hakkının kutsallığının ve çoğulcu demokrasinin yolunu açan devrimci kurum ve kuruluşları
savunan bizleriz. Ancak Demokrasinin yöntemlerini kullanarak, demokrasiyi yok etmeye çaiışan şeriatçı ve gerici yapılanmalarla
gerektiği zaman gerektiği gibi savaşacak olan da bizleriz.
4- lç ve dış düşmanların, her türlü sosyal, siyasal ve ekonomik anlamda sömürü kaynaklarına karşı halkımızt bilgilendirmeyi,
bilinclendirmeyi savunan bizlehz.
5-
Türkiye' nin yeraltt ve yerüstü kaynaklarının başka devlet ve Çok Uluslu Şirketlere peşkeş çekilmesine karşı olan bizleriz,
6- Türkiye' de yasayan bütün topluluklann din, dil, ırk ve mezhep farkı gözetmeksizin eşit, eğittm, eşit sosyal haklar ve eşit
bilimden sanattan yararlanması için "fikri hür irfanı hür vicdanı hür kuşaklar" ın yetiştirilmesini savunan bizleriz.
7- Türkulusunun tarihini gelecek nesillere açıkşekilde anlatılması yönünde çalışma yapan herkurum ve kuruluşu
destekleyen bizleriz.
8- "Yurtta Barış Dünyada Barış" ilkesi ile biriikte, dış politikamızda karşılıkltlıkilkesini, onurlu dış politika davranışını savunan
bizleriz.
9-
Türk halkının geleceğtni akıl ve bilimin katkısı ile en üst seviyeye ulaştıracak tüm politikaları destekleyen bizleriz.
10-Gerekirse bu uğurda ölmeyi goze alan bizleriz.
Yukarıda saydığımızmaddelerin yılmaz savunucusu olan bizler, demokrasiyi araç olarak görenlere karşıyız, demokrasiyi
kullanarak onu yok etmeye calışanlara ödün vermeyecek olan bizler Mustafa Kemal Atatürk' un "bağımsızlık benin
karakterimdir" sözünden aldığımız güçle KTG' yi kurduk.
TANIMl
MADDE1:
A) Bu Tüzük, Ağustos 2000 tarihinden itibaren geçerlidir; bu tüzüğü sadece İÇTÜRKBİRLİK üyeleri görebilir ve okuyabilirler,
genel gruba veya başka gruplara dağıtılması kesinlikle yasaklanmıştır. Sadece Türkbirlik tanım kısmı (Madde 1-B) ve bazı ilgili
maddeler, gerektiğinde Türkbirlik'i tanıtmak için gönderilebilir.
B) KemalistTürkbirlik, Türkiye Cumhuriyetinin Laik, Demokratik, Hukukçu, ve Atatürk Devrimlerine Bağlı Yapısının, Sosyal
Eşitlikçi, Cumhuriyetçi, Demokrat, Devletçi, Halkçı, Devrimci, Akılcı, Bilimsel, Tutariı, Hukuk Kurallanna uygun bir cizgide
korunmasını amaçlayan bir e-matl ağıdır. Kemalist Türkbirlik Türkiye Cumhuriyetinin ulusu ve milleti ife bölünmez bütünlüğünün
bahsedilen çizgide korunması için çalışır, Politik çizgisi sosyal demokrat veya sol çizgiye yakındır, Temel hedefi, e-mail aracılığı
ile insanlara ulaşmak, ulusal güvenlik, ortak utusal çıkarların korunması, bu konuda ulusal veya uluslararası eylemlerde
bulunmak, kişileri ve kurumtarı aydınlatmak ve bilgi alışverişinde bulunmaktır. Hedeflerinden birisi de deprem, sel, savaş, iç
savaş ve benzer olağanüstü durumlarda Türk ulusunun internet aracılığr ile bütünleşmesini ve haberleşmesini sağlamaktır.
C) Kemalist Türkbirlik'in hedeflerinden birisi de Türkiye Cumhuriyeti yararına yapılacak eylemlerde örgütlenme sağlamak ve
insanları, kurumları spesifik konularda detaylı olarak bilgilendinnektir. Bu nedenle bir düşünce, bilgi ve fikir havuzu {think tank)
kurmayı amaçlamaktadır. Kemalist Türkbirlik, kurulması düşünülen diğer Kemalist yapılanmalarda bir biigi ve e-mail havuzu
oluşturulması için kumlmuştur. Amaç, ÖNCELİKLE benzer düşüncelere ve dünya görüşlerine sahip kişilere ulaşmak ve bu
kişilere bilgi ulaştırmak; bütünleşmeyi, haberleşmeyi sağlamaktır.
HEDEF KİTLE
MADDE 2:
Türkbirlik'in temel olarak amaçladığı hedef kitle şunlardır:
1) Basın organları, gazeteler, internet haber siteleri.
2) Üniversiteler, Eğitim Kurumları
3) Bilim Kurumları (TÜBİTAK, TUBA, DİE vb)
4) Akademisyenler ve akademik kadrolardaki kişilerin bireysel e-mailleri
5) Türk Silahlı Kuvvetlerinin bilinen e-mailleri
6) Harp okulu öğrencileri, subay yetiştiren okulların öğrencileri
7) Tanımda bahsedilen düşüncefere yakın kişiler, bilim insanları, hukukçular vb,
8) Politikacılar, polittk yapılanmalar, partiler.
9) Atatürkçü Düşünce Dernekleri, diğer tüm Kemalist yapılanmalar.
10)Türkiye'nin yararına ve ulusal güvenliğine çalıştığma inanılan yabancı bazı müttefikgruplar.
İDEOLOJİ
MADDE 3:
A)Tanımda yer alması gereken Kemalist Türkbirlik'in temel hedeflerinden birisi Sol Ulusal Kemalist Güç Biriiğine katkıda
bulunmaktır. Bu konuda diğer Kematist, Sosya! Demokrat, Sosyalist veya Sol gruplarla işbirliği içine girmek, fakat hertürlü
parçalayıcı, bölücü ve kavgaya yol açıcı aktiviteden uzak durmak Kemalist Türkbirlik'in temel politikasını tayin eder.
B) Kemalist Türkbirlik totaliter, Faşist, Şeriatçı, Hilafetçi, Marksist, Leninist veya Maoist bir sistemin Türkiye'ye getirilmesine ve
savunulmasına karşıdır; bahsedilen gruptar bu fikirleri ısrarla savunduklan takdirde, yakın çizgilerde olsalar bile onlarla da
mücadele eder ve ilişkisini minimuma indirir. Kemalist Türkbirliğin, bahsedilen sol gruplarla işbirliği ancak Kemalist çizgide
olabilir (örneğin Işçi Partisi ile Aydmlanma 1923 arasında Samsun-Ankara yürüyüşü hakkında gelişen tatsız tartışma, Kemalist
Türkbirlik grubuna da sürüklenmiştir; benzer olaylara bundan sonra yer verilmeyecektir.)
C) Kemalist Türkbirlik, başka yapılanmalar içerisinde kendi dünya görüsünü yazılı hale getirecek ve farklı bir isimle kurulan
haberleşme grubunda ve web sayfasında bunu IÇTÜRKBİRLİK'e duyuracaktır, Kemalizmin ve KEMDEV'in ideolojisinin
tanımlanması ve yazılması, Kemalist Manisfesto'nun yazılması uzun bir dönemde İÇTÜRKBİRLtK'in de katıldığı, KEMDEV iç
yapılanması içinde sürdürülecektir. KEMDEVin iç tüzüğü, hedefleri ve ilkeleri ayrıca belirtilecektir. İÇTÜRKBİRLİK, KEMDEVin
yapılanması aşamasındaki basamaklardan sadece birtanesidirve insanlara ulaşmak için e-mail havuzu, kitle haberleşmesi
aracıdır. Başka iç haberleşme grupları da kurulacaktır.
İŞBİRLİĞI KURULACAK GRUPLAR
MADDE 4:
Kemalist Türkbirlik hiç bir parti, örgüt, hücre, grup veya kuruluşun sözcüsü değildir, bağımsız bir yapılanmanın biralt grubudur.
Bu nedenle KTB'nin (Kemalist Türkbirlik) tanımda yer alması gereken işbirliği içinde bulunacağı gruplar şunlardır;
1) Diğer Kemalist yapılanmalar.
2) Işçi Partisi, CHP, DSP gibi sol çizgideki partiler.
3) Bilim Insanları ve Bilim Kurumları (TÜBITAK, TUBA, National Academy of Sciences, gibi).
4) Kemalist düşünceye ve Kuvayı Milliye ruhuna yakın kişiler ve örgütlenmeler.
5) Ulusal Kemalist Sol Güçbirliği oluşturma çizgisindeki gruplar.
6) Insan Hakları için mücadele veren ama bu tüzükteki maddelerle çelişmeyen kummlar, örgütler, yapılanmalar (American
Humanist Association (AHA), Green Peace, Amnesty International vb gibi)
İŞBİRÜĞIİÇİNE GİRİLMEYECEK GRUPLAR
MADDE 5:
Kemalist Türkbirlik'in tanımında yer alması gereken işbirliği içinde KESİNLİKLE bulunamayacağı gruplar ise şunlardır.
1)KürtMilliyetçiliğinisavunan,Türkiye'nin parçalanması ve bir Kürt Devletinin kurulması amacını güden kişiler, gruplar, örgütler.
3>33
2) Ermeniler ve Emneni örgütlenmeler. Ermeni Katliamı yapıldığını iddia ederek Türkiye'yi Sevr antlaşmasındaki koşullara
getirmek isteyen ve Türkiye'nin Doğu topraklarında hak iddia eden Ermeni yapılanmatan, gruplan, örgütleri.
3} Türkiye'de şeriat devleti kurulması ve laik-Demokratik Cumhuriyetin çökertilmesi hedefini güden şeriatçılar, şeriatçı partiler
veyaben2eryapılanmalar,
.
4) MHP ve Ülkü Ocakları isimli mafyöz çete yapılanmaları. MHP veya Ülkü Ocakianna kayıtiı, veya bunlara sempati duyan kışı,
kurum, vaktf veya grup\ar, Benzer şekilde Insan Hakları Evrensel Beyannamesine aykırı fikirlere sahip, faşist, ırkçı, radîkal dinci
gruplar ve örgütler.
5) DEV-SOL, TİKKO gibi, Türkiye Cumhuriyetinin parçalanması ve Demokratik ve Hukukçu sistemin çökertilerek, Totafıter
Marksist-Leninist veya Maoist bir diktatörlük sistemi getirilmesini savunan tüm sosyalist veya sol gruplar, örgütlenmeler.
6) Mafyöz yapılanmalar, mafya ile işbirliği tçindeki kişiler.
7) Masonlar veya merkezi Türkiye Cumhuriyeti dışında olan Lioness, Rotary klüp gibi yapılanmalar; uluslararası mason
demeklerine hizmet veren kiştler, gruplar, yapılanmalar ve kuruluşlar. United Grarıd Lodge of England veya Fransiz La' Orient
Mason locastna bağlı tüm gruplar, kurutuşlar.
8) Megalo ideo pesindeki Yunan ve Rum örgütlenmeleri. Ulusal güvenliğimizin aleyhine çalışan Yunan yapılanmalan.
9) Yeni Demokrasi paketi ve tkinci Cumhuriyet söylemleri ile Türkiyenin bir küçük ABD olma yolunda çalışma yapan sağ ve sol
arasında mekik dokuyan gruplar, partiler
10) Bir ve birkaç tarikat grubunun menfaati doğrultusunda bu tarikatın etkisinde görüş ve düşüncelerini gazete, tv ve radyolarda
açıklayan ve halkın kafasını karıştıracak gruplar
11) TSK' nin çok silahlandığı ve paranın artık bu kuruma para aktarılmasına karşı çıkan ulusal savunma sanayisine karşı olan
sözde demokrasi ve insan haklan savunucusu gruplar
12) Yeni demokrasinin ve yeni cumhuriyetin temsilcisi ve dünyada sadece tek merkezi hükümet olan VVashington' dan
yönetilmesini savunan, kişi ve gruplar ile bunlarm ajanları oiabilecek kişiler. NewWorld Order (Yeni Dünya Düzeni) ismiyle
adlandırılan ve ABD'li gizli örgütlerin ve kuruluşların temel faşist ideolojisi olan globalizasyonu savunan kişiler, gruplar,
kuruluşlar, şirketler, kurumlar, vakıflar, örgütlenmeler.
SAVAŞILACAK FİKİRLER VE GRUPLAR
MADDE 6:
Tanımda yer alması gereken KTB'in savaşacağı fikirler, görüşler ve gruplar aşagıda belirtilmiştir:
1) Radikal dinci gruplar, şeriatçılar. Şeriatçılık, Fanatlk islam.
2) MHP çizgisinde, ülkucü veya faşist yapılanmalar. Irkçılık, Tgrancılık ve faşizm.
3) Marksist-Leninist-Maoist çizgideki sol yapılanmalar. Bu yapılanmalar, Kemalist çizgide olduklan sürece dostumuzdurlar. Ama
PKK, Dev-Sol, Tikko, Dev-Yol gibi, silahlı eylem ve Türkiye Cumhuriyetinin parçalanması amacını güden TSK'ya saldıran kişiler,
kurum ve örgütler. Maoist, Marfcsist-Leninist Diktatörlük.
4) Kuzey Irakta veya Türkiye'de bir Kürt Devleti kurulmasını savunan tüm kuruluşlar, gruplar ve örgütler. Kürt Mıllıyetçıhğı ve
şovenizmi.
5) Ermeni terörünü yayan ve Ermeni Katliamı yapıldığı savı ile Türkler ve Türkiye Cumhuriyeti ile savaşan tüm yapılanmalar.
Ermeni Milliyetçiliğl ve şovenizmi.
6) Şeriatçı devletleri savunan kişiler, gruplar, yapılanmalar (Iran, Irak, Suudİ Arabistan, Pakıstan, Afganıstan, Sudan, Lıbya vb.).
Politik İslam, Radikal islam.
7) Merkezi Türkiye'de veya yurtdışında olan şeriatçı tarikatlar. Adnancıiar (BAV), Fettullahçılar, IBDA-C, Kaplancılar, Nurcular,
Hizbullahçılarvediğerleri...
. „ „ „ . ... ..*.. _,
.,
, *■,
8) Batı emperyalizmi ile işbiriiği içindeki, örgutler yapıiar, kurumlar (bunların detaylı listesi KEMDEVın tuzuğunde verılecektır).
Batı Emperyalizmi ve sömürgecilik.
KEMALİST TÜRKBİRLİĞİN İÇ YAPISI
MADDE 7:
A) Kemalist Türkbirlik iç çekirdek grup (İÇTÜRKBİRLİK), bu grup içinden seçilmiş moderatörler, ve genel üyelerden oluşur.
B) Iç çekirdek grup ve bu grubun da temelindeki moderatörler, yukarıdaki ilkelere uygun dünya görüşüne sahip kişiler arasından,
yeterince izlenip, dünya görüşlerinden emin olununca seçiiirler. Yukandaki ilkelere aykırı bağlantıları, ilişkileri veya dünya
görüşleri olduğu anlaşılan İÇTÜRKBİRLİK üyeleri veya moderatörleri, diğer üyelerin çoğunluk oyuna bakılmaksızm yeterlı
kanıtlar ortaya koyuldugunda gruptan hemen çıkarılırlar.
C) Iç çekirdek grup üyeteri ve moderatörler, kesintikle kimttklerini genel gruba açıklamazlar, ve kod isimli e-mailler kullanmak
zorundadırlar. Bu grubun iç yapısmın olası saldırılara hedef olmasını engellemek için kesinlikle uyulması gereken bırkarardır.
MADDE 8:
59
53^
A) Kemalist Türkbirlik genel Uyeleri değiskendir. Bu say, surekli arttmlırken, baz, üyeler de c,kar,lac*lard,r. Bu üyeler Madde
2'deki hedef kitleye göre tespit edilirler.
B) Moderatörlerden birisi yukanda sıralanan ilkelere uygun o^adığım d ü ^ n d ü g ü bir L ^
kural K T B
MODERATÖRLERE ve İÇ GRUP üyelerine sorarak çıkarabilir. Bunun ıçın en az bır moderatöre danışılması şartt £ « ™ r .
D
y ° K ^ , . , , ^ k h i r N k ^ h o t m a i l . c o m için geçerlideğildir, fakat bu konudaki düsüncelerım ve nedenlenn, d^ğer İÇTURKBİRLIK
üyeleri ve moderatörlerle paylaşmak zorundadır.
ve dünya görüşüne sahip olmaları yetertidir.
mail adreslerini kullanma yetkisi de Turkhirtik@hotma<lcom'a aıttır.
MESAJGÖNDERME
MADDE 9:
bu sımrlama kaldınlır.
^sssssssnü^^sss^
»•sssra sss.'ssssssr
gerekir.
SSlT&'SSSZSZSSSSttZSSSlSSS^
burada da geçeriidir)
KEMALİST TÜRKBİRLİK'İN ÜYELERİ
MADDE 10:
Elde edilen tecrubelere göre, Genel Uyelerin sınıflaması şöyledir:
sonucu alacak verimliliği en üst seviyeye taşıyacakkoşulların hazırlanması gereklıdır.
60
taktirde hemen gruptan çıkarma yetkisine sahiptir.
3) HİÇ BİR ETKİSİ OLMAYAN PASİF ÜYELER: KTB'in varlığının devamı, menfaat ve ilgi alantnın belirlenmesinde bir katkısı
yada engellemesi olmayan sadece bılgı alımı yapan üyelerin üyelDderi sürdürülecektir.
4) CIKMAK İSTEYEN VEYA GEREKSİZ SALDIRILARDA BULUNAN ÜYELER: Türkbirlikten mesaj almak için, bu grupla
oiumsuz kavgalara giren bazı kişilerin, uydurma e-maillerle mesaj listesine dahil olduğu görülmüştur, özelltkle anonim e-mail!er
olan hotmail.com veya yahoo.com'dan üyelik başvurusu yapan hiç kimse üyeliğe alınmayacaktır. Bilindiği üzere, üyelikler, bulk
addition (kitle ekleme) biçiminde yapılmaktadır, bu mesajları okumak için içeri girmek isteyen bilinçli karşıt görüşlere karşı
alınabilecek en iyi önlemdir. Üyelerin kayıdı kitle ekleme biçiminde moderatörlertn yetkisi ve araştırması sonucunda
sağlanacaktır.
KEMALİST TÜRKBİRLfK'İN HEDEFLERİ
MADDE11:
1) öncelikle Kemalizm konusunda belirli f kirsel çalışmalar yaparak, bu çalışmalart üyelere duyurup web sitesine asmak.
2) Ulusal güvenlikle, Türkiye'de gelişmekte olan olaylarla, bilinmeyen gerçeklerle, halktan saklanan gerçeklerle ilgili bilgileri
üyelerine ulaştırmak.
3) Ulusal Kemalist Sol Güçbirliği konusunda diğer gruplarla işbirliği yapmak, eylemler ve fikirsel çaltşmalarda bulunmak.
4) Madde 6'da belirtilen fikirier ve grupîarla savaşmak, mücadele etmek.
5) Basındaki önemli haberleri, özetler halinde üyelere duyurmak,
6) Kemalist ideoioji ve Türkiye cumhuriyetinin ulusai güvenliğinin savunulması
konusunda yayınlaryapmak.
7) KTB'te oluşturulan havuz sayesinde insanlara ulaşmakve ileride yapılması planlanan örgütlenmeler, aktiviteler ve
KEMDEVin alt yapısı için taban oluşturmak.
8) 4'te belirtilen gruplarla tşbiriiği içtnde, belirli fikirleri ve hedefleri savunmak.
9)Üye sayısını arttırarak Türkiye'de belirli ortamlarda etkili ve söz sahibî bir konuma gelmek, Üye sayısının 2001 yılına kadar
çıkarılması umulan hedef, 3000-5000 üyedir. Bu sırada, İÇTÜRKBİRÜK grubunun da güçlenmesi, üye sayısını arttırmast ve
daha etkili çalışmalarda bulunması beklenmektedir.
10) Oto-kontro) sistemi sağlayarak gerek İÇTÜRKBİRLİK gerekse bu grubun aktivitelerini artttrmak ve üyelerini kontrol etmek,
belirlenen dünya görüşlerine ve yönelimlere sahip olmayanları gruptan çıkarmak.
İÇ DENETİM :
Grubun geri dönülmez büyüme döneminden itibaren grup yöneticileri arasından belirienen iki moderatör Grup denetçiliği
görevini yapmakla sorumludurlar.
Grup denetçilerinin görev yetki ve sorumlulukları:
1)
Denetçiler grup içindeki üyeierin geneî durumu ve grup gelişimi ile ilgili her türiü denetimi yapmakla yükümlüdürler.
2) Denetçilerin görevleri tiye alımı ve çıkarımı ile ilgili değil, üye alımında ve çıkanmında yapılan işlemlerin Grup tüzüğüne
uygunluğu açısından önemdir.
3) Denetçiler grup içtnde diğer moderatörlerin üye alım ve çıkarım konusundaki uyum ve uyumsuzluklarını bir rapor halinde
GMYK' ya (Genel Merkez Yönetim Kurulu) sunmak zorundadırlar,
4) Denetcilerin sorumlulukları sıkı denetimlerle grubun varlığı ile orantılı derecede önemdir. Bu bağlamda denetim görevini
hiçbir moderatör grubuna bildirmeden bağımsız şekilde yapmak son derece önemdir.
5) Denetçiler denetim işlemlerini aylık ve yıllık olarakiki rapor halinde GMYK' ya sunarlar, ancak her yıl denetçilerin
yenilenmesi önemdir.
6) Denetçi olacak moderatörierin, sorunlardan kaçmayan ve hızlı çözüm üretebilen risk almaktan korkmayan yapıda olması
onemdir.
KIRLİTEZGAH SİTCSI MASONLAR DESIFRE OLDU!
Ülkemtzde son yıllarda, herkesin herkesi "vatan hainliği" ile suçlaması maalesef moda oldu, Belki de "vatan hainligT kavramı,
kendilerini gizlemek isteyen çok az sayıdaki gerçek vatan hainleri tarafından bilerek yaygınlaştırıldı. Halbuki hiç kimse kolay
kolay vatan haini otmazdt, olamazdı. Çünkü birbirinden farklı anlayış ve ideolojilere sahip olsalar da, insanlarımıztn hemen hepsi
içlerinde vatan ve millet sevgisi taşımaktadırlar,
Bu sitede belgeleriyle gerçek bir vatan hainin karanlık geçmişini, masonikbağlantılarını, ahlakitahribatlarını, provokasyon
faaliyetlerini ve devlete stzma girişimlerini gözler önüne serdik. Bu yolla gerçek bir vatan haininin nasıl bir portreye sahip
olduğunu hatkımızın bilmesini ve birbirini boş yere hainlikle suçlamamasmı amaçladık. Ardniyetli kişi ve organizasyonlar
tarafından, kurulan kirli tezgahlarta insanlarımızın ve kurıjmlarımızın hassasiyetlerinin nasıl kullanıldığını belgeleriyle gösterdik.
Sitede yayınladığımız belgeler, halkımız üzerinde oynanan oyunian tarif etmemize ihtiyaç bırakmamaktadır. Ümit Sayın'a ait
bilgisayarın adli incelemesi sonucunda açtğa çıkan bu belgeler kirli tezgahlan fazlasıyla anlatmaktadır. Bilgisayardan çıkmış
olan belgelerin toplam sayısı, sitede yayıntadığımız belgelerin toplam sayısından 106 kat daha fazladır. Olabildiği kadar seçici
davranarak, sizleri bilgilendirmek için farklı belgelerden bir örneklem oluştunnaya çalıştık.
Bu belgeler ve delillerin tamamı halen Türk Yargısı'nm elinde mevcuttur. ister adli sürecin iyi işletilmesi, isterse Meclis Araştırma
Komisyonu kurulması haltnde, sitemizdeki tüm bilgi ve belgelerin gerçekliği resmi makamlar tarafından da onaylanacaktır.
Belge 1: Aşağıdaki Mason Kslfalığı konuşması, Ümit SAYIN tarafından 09.03.1992 tarihinde hazırianmış ve Loca'ya sunulmuştur. Bu
tarihierde Ümit SAYIN, istanbul Üniversttesi Rektöriüğü iarafmdan DETAM'da (Derteyse! Tıp Araştırma Merkezi) görevlendirilmişti.
Değerli Üstadı Muhterem ve Kardeşlerim,
BugünkÜ konuşmamda katfalık derecesindeki eğitimin temel amacı olan 'kendini tanımak' kavramından bahsetmek istiyorum.
Pitagoras'ın tapınağında yazan "önce kendini bil, o zaman Tanrı'nın evrenini de bilmiş olacaksın" cümlesi, kalfalığa geçiş töreninde
aynada gördüğümüz yüzün arkasındaki gerçekleri keşfetme gereğini güzel bir biçimde vurguluyor. Yontulmuş ham taştn
cilalanabilmesi için yüzeydeki tüm pürüzlerin bilincinde olunması, dahası iç yaptsında ilerde taşın parçalanmasına yol açabilecek ne
gibi gedikier, oyuklar aldüğunun keşfeditmesi gereklidtr.
Masoniuâun temeli aramızdaki sevaive ve deSerlerimizin vüceltilmesine davanır, fakat evrim zincirimizin şu andaki noktasında ne
yazık ki kötlllük ve cehalet, güoe ve zenginliğe hakimdir. Masonik sevginin gerek dünyada gerekse evrende yayıfmasr artcak fcendini
bilen, sistemimizi her yönüyte kavramış, disiplinli btr insan topluluğu tarafından gerçekleştiıilebilir. Sevaiyi ve barısı tüm evrene
vavmak gibi ilahi bir görev biz masonlara vertlmistir kardeslerim.
Aynaya baktığımız zaman bu yüz ifadesinin arkasında kusurlarımızı görüp algıiayabiliyorsak önemli bir aşama kaydetmişiz demektir.
Aslında kötü ve iyi düalist mantığımızın ürünüdür, tanıma göre değişir, kötü ve iyi çok kolay birbirine dönüşüm içine girebilir, Işık saçan
yıldızın karanlığı aydınlatması için karanlığın kavranabilmiş olması ve ışıgın ne tarafa saçılacağının bitinmesi gerekir. Kendini bilmekle
anlatılmak istenen tüm karanlığımızın farkında olabilmektir; 'sevgi mabedinin' inşaası ancak böylesi bir farkındalıkla başlayabilir.
Hiçbirimiz mükemmel değife, fakat akıl, irade ve erdem ruhumuzun derinlîklerinde var olan yetersizfikıeri yofc efme potansrye/ine
sahip. Bu veteneoJmiz tekamül etmemiz ve icimizdeki Tanrıvı kesfetmemiz icin veterli.
Kendini tanımak, iç barışı, kendine yetmeyi ve tutariılığı birlikte getirir. Tutarlılığı düşüncenin düşünceyle, düşüncenin eyiemle, eylemin
eylemte tutarlı olması biçiminde üce ayırabiliriz. Bugün insan ilişkilerindeki en büyuk sorun üçünden birinde tutariı olamama
sorunudur; tutarsızlık ise kendini anlamamaktan, mantıklı ve sağlıklı düşünememekten kaynaklanır. Masonik eâitim tutariılıoı.
kendindeki ozü kesfetmevi ve ne olursa olsun Mason Kardesleri sevmevi öoretir. Kalbimdeki tüm haset, kıskançlık, egoizm, harislik,
kibir, çıkar ve yarar duygutarını kardeşlerime karşı kullanamayıp, içlmi onlara sevgi ile doldurabilmiş miyim? Bütün kardeslerimi ırk,
din. dil. mezhep. renk. inanış ve cıkar gOzetmeksizin sevebilivor muvum? Onlar benden nefretetseterbifeörîlara sevgi besteyebHiyor
muyum? Iste Tanrısal Suuru bu noktada vakalamısım demektir.
Hermason aynadaki 'gizli yüze çok dıkkatlı ve derin bakmalıdır, eğer görebiliyorsa osoyut görüntüdeki hoşlanmadığı aynntılar, 'sevgı
mabedi'nin girişindeki basamaklan oluşturacaktır, onları çiğneyip geçmeden bu mabetten yukarı tırmanmaya imkan yoktur.
Kalfalık derecesindeki eğitimini tamamlayan kişi de gerek dış dünyadaki, gerekse kendi içindeki realiteyi olduğu gibi kavrayıp, onunla
gerektiğinde mucadele edebilecek düzeye gelmiştir.
Söyledim Üstadı Muhterem.
Belge 2: Aşağıda kısalttlarak verilen konuşma, Ümit SAYIN tarafından 09.01.1993 tarihinde hazırlanmış ve Büyük Loca'ya
sunulmuştur. Kendisinin bu konuşmayı yaptığı dönemde, DETAM'da (Deneysel Ttp Araştırma Merkezi) farmakolog oiarak psiko-nöro
farmakoioji (insan beyni üzerinde ilaç destekli psikolojik deneyler) üzerine çaltştığını hatırlatıyoruz.
Değerli Üstadı Muhterem ve Kardeşlerim,
Büyük Loca'mıza yapacağım konuşmam BÜYÜ, BİLİM VE MASONLUK üzerinedir.
Buyü eski Babil dilindeki MAGUS teriminden gelir, çoğulu MAGİ (maji) dir; öğrenilmiş, saygı duyulan, kutsal bilgi anlamında
kullanılmıştır. YUzyıllar boyu okültizmin en önemli yapı taşı olmuş, ilkel kabilelerden günümüze dek değişik süreçlerden geçmiş,
evrimleşmiştir. Büyü, doğaüstü, henüz varlığı ve yapısı çözümlenmemiş güçlerin yardımıyla gerçeği bulma, doğadaki bu gerçekleri ve
olaylan istemli olarak kontrol edebilme uğraşısıdır.
Büyü insandaki kisisel gücün ve ozelbirfbrmüiün yardımıyla istenen bir amaca ulaşmayı sağlayan bilim-öncesi bir sanattır. Büyüde,
uvoulananfoıroülveva vontero savesJnde doğaüstu kausal bir ilişki, büyünün amaçladıgı olguyu ortaya çıkarır, Çağdaş büyü
kuramlarının kurucusu Aleister Crowley'e göre Büyü, "İradevle, bilincli olarak dooada degişim olusturabilme bilimi ve sanatıdır" ve
büvücülük aücü aslında herkeste vardır.
*** Büvu »slevlerivle tannlar ve evren üzerine zorlavıct etki vapar, yazgıyı değtştinebilir, Dinde ise temel amaç ibadetle tanrılara veya
tanrıya şükran duygularını bildirmek; bu ilahi gücü kabullenmektir.
*** Büvü birevseldir. bazen 'coven' fbu kelime Ibranice'de 'Kohen' olarak evrilmistirl adı vtarilen secilmts kücük bir topluluga hitao eder:
din ise toplumlara hrtap eder, amaçlanndan birisi toplumda tutarlı bir sosyal düzen oluşturmaktır.
*** Din yasakları bozulunca günah işlenmiş olur, halbuki büyü bozulunca çok olumsuz bir durum ortaya çıkmaz, zaten büvücü
büvünün geri tepmemesi için gereken önlemleri almıstır!
^n
' Büyü uzmanlaşmış, vetenekli kişilertarafından vapılabilir din ise herkese açıktır, kuralları herkes taraftndan uygulanabilir,
*** Dinler büyüyü lanetler, reddeder, şeytan işi olarak görür, Büyücü ise dine açıktan saldırmaz, aksine gerektiğinde dinin kitaplarını ve
dualarını bile büyü yapmak içîn kullanabilir.
Büvü asltnda bilimin otaunlasmamıs, ilkel halidir. Gerçeği bilmek ve bu gerçeği kullanmak ister; dinde ise gerçek zaten hazır olarak
verilmîş, nasıl kullanılacağı önceden betirlenmiştir.
Yüzytllarca kahinler ve büyücüler sarayları doldurmuşlar, bazıları da saraya ulaşamadan, kara büyiiyte uğraştıklan iddia edilerek 'cadı
tanısıyla' yakılmışlar; masonluâun kurucularından Tempie sövalveleri de bövle vakılanlardan, 1930'larda da uzunca bir masonik
eâitimden de oecen Aleister Crowlev 'modem 20. vüzvıl büvücülüaünü' kurup; tutariı ve bilimsel oldugunu iddia ettiai bir dizi kitap
vazmıştır.
kendi içine kapalı, esrar perdesine bürtinmüş tüm alt kültürier büvüden vararianmıslar! Fakat bazı büvücü ve samanların en
önemli ortak özelliklerinden birisi kaktüs, mantar gibi brtkileri veva meskalin, afyon tentürü, psilosibin gibî cesttli maddeteri kullanarak
bevin kimvalannı ve bilincleri degistirmeleri. Bu psikoaktrf maddeler algılarda ve düsüncede deoişiklikler vaparak. aerceöi ve
kendilerini cok farklı degerlendirmelerine vol acmıs.
Son on yılda atağa kalkan nörobilim de bilincin ve ruhun yüzündeki perdeyi biraz daha aralayacak, ve bize varoluşun gerçek sırlannı
verecek! Artık düşüncenîn beyindeki sinir hücrelerinde gelişen elektrokimyasal ileti ve bu iletiyi sağlayan nörotransmiterier sayesinde
gerçekieştiği biliniyor; hücre zarının iki yanında tann Shiva'nın dansını yapmakta olan sodyum ve potasyum aslında sanıldığından çok
daha zekiler!
Masonik sayılardan 3, 5; 7 ve 33 ün özel anlamları vardır; büyüde ve Ortadoğudaki dinlerde bu gibi sayılann tılsımlı kabul ediidiğini
görüyoruz. Beş köşeli yıldız (pentalfa) astrolojide, alkemide, büyüde, kabalist sembolismde kullanılmıştır; kökeni Pitagorasa kadar
dayanmaktadır, o tarihlerde sağlığın sembolü olmasına karşın, büyücüler tarafından emir dinlemeyen ruhları yola getirmek amacıyla
kullanılmıştır. Pentalfanın 1824teki masoniktabloda üstadlırjın amblemi oldugunu görüvoruz. Bu amblem günümüzde ışık saçan
yıldıza dönüşmüştür. Iki eşkenar üçgenin ters olarak üstüste konmasından elde edilen altı köşeli yıldız kara büyüde, astrolojide ve
kabalada rastladığımız bir semboldür; masonluktaki kullanım amacı Evrenin Ulu Miman ile insanın mükemmel bir biçimde
bütünleşmesini ifade etmektir. Güneş de hem masonlukta hem de okültismde rastladığımız sembollerdendir.
Büyü ve okültismle, masonluk arasındaki bir başka benzeriik de hepsinde inisiasyon ve bir aydınlanış için yeniden doğma eyleminin
var olmasıdır. Aydınlanma, büyüde ve masonlukta kozmik güçleri kontrol altına alabilmek için bir uyanıştır; hakikatin ayırdında olmak
için gözlerin açılması, Evrenin Ulu Mimarı İle bütünleşebilmek için kardeşliğe ilk adımı atabilme anlamında kullanılmaktadır.
Göruldüğü gibi masonluk ile büyiide kullanılan bazı semboller anlamları biraz farklı olsa da aynıdır. Masonluk, büyü ile aynı
kökenlerden gelmektedir, ve gizemli ve esoterik felsefelerden etkilenmiştir. Kavnaklarımızın pek çoöu büvü ile masoniuk arasındaki
boviesi bir akrabalıgı kesinlikle kabul etmektedir.
3
Ancak Masonluk gizemli, dolaylı ve alegorik anlatım tarzlarına sahip olsa da özünde bilimsel dünya görüşünü benimser. Masonluğun
salt bir mezhep, bir din, okürtist bir topluluk olmamasının nedenlerinden biri de dünyaya akılcı, bilimsel bir açıdan bakabilmesidir,
Kutsal kitapların üçünün de locada açık bulunmasının nedeni, farklı dini inanışlardan doğabilecek çeiiskileri ortadan kaldırmaktır.
Masonluğun en önemli erdemlerinden birisi de tutarlı olabilmektir; din, mezhep, ırk ayrılığı nedeniyie birbirine düşmek tutarsızlığı
berafaerfrtde getirir. Pergel ile aöave kutsal kitaolann üstüne konmaktadtr ftinkü bunlar bifonlerin atasj olan oeomelri ve matematiQi
kullanan Masonlutiu temsii etmektedir ve daha üstündür. Evrenin Ulu Mimarı da bu düzeni kurarken geometriyi ve tutariı bilimsel
yöntemleri kullanmış, bize de onları kavrayabilecek yetiyi vermiştir,
Aslında gerçek büvü bilimdir ve bilimin beliriediŞi oerceklerle çelisen oercek. oercek deâildir. Bizler bilimin sunduğu imkanları
kullanarak büyü felsefesinin ulaşamadığı amaçları da gerçekleştirebiliriz. BüyücUlük araç ve yöntemlerinin çağdaş versiyonlarını
üretebilsr; gelişttreoeâimiz rbrmülteri ve vöntemleti kullanarak birevleri ve toplurou vönlendirebiliriz.
Söyledim Üstadı Muhterem,
Belge 3: 28 05.1995 tarihinde Amerika'dan annesine yazdığs ve aşağıda bir bölümü verilen mektupta Ümit SAYIN, masonlarla olan
ilişkiierinden üstü kapalı olarak bahsetmiş ve Türklerle iigiii gerçek duygularmı seslendirmiştir.
Mayıs 1995, ANNELER GÜNÜNÜ TEKRAR KUTLARIM,
SevgiliAnneciğim,
Sana bu mektubu yeni aldığım bilgisayar ve printeria yazıyorum. Şu anda yatağımda uzanarak tuşladığım ve lab'da kullandığım
dev bilgisayartarın yeteneğindeki bu minik bilgisayar, artıkAmerika'nın yeni bir bilgi cağına girdiğtni müjdeliyor. Daha altı ay
önce $2500 olatı bu bilgisayarı $1350'a aldım(renkli ekran). Şu baskısını gördüğun printerın boyutlan
.hazırburadaykfen maksimum kalma süresini değerlendireceğim.
Ama ne olur ne olımaz aniden dönmem geretebifir tıalen. Serden ricam benirn evi saklt tutrnayt sûrdürmen, sana ber meMupta
$20 yollayacağım, daha fazla koymak pek güvenli değil. Ve ayda ev aidatı için $40 göndereceğim (yaklaşık 2 milyon TL), bazen
gönderdiğim miktar artabilir. Avrıca Cemivete de para vatırmam gerekivor, cemiyetten oelen son mektuplan bana yollarsan
sevinirim. Burada M:. toplantılara katılmava vaktim olmadı. ama artık katılacaüım.
Bu arada çevrenizde gelişen garip olaylar olursa beni anında haberdar edin; bu bazı konularda bazı şeylerin iyi gitmediğinin bir
göstergesidir.
yfc
Amerikada seni ve Yasemini çoközlemenin dışındamutluyum. Türkiye'de hlçbir şeyindüzetmediğtninhaberlerini alabiliyorum.
Türkiye'ye ait bilinçdtşımdaki bağiann haricinde çok bir bağlantım yokmuş, hep Amerikalıymışım gibi geliyor bazen,
bu arada Yaseminle hemen evlenîp onu J2 vizesiyle buraya getirteceğim. Eğer bir süre için temelli dönüş yapmam
gerekirse, 2 yıl Türkiye'de kaîmak zorundayım, ancak ondan sonra geri gelebilirim. Böyle bir olasılıkta beni bir yıl geçindirecek
param nasıl olsa olacak, doçentliğimi alır, öyle Amerika'ya dönerim. Yaşam geçiyor, ve bir sürü anlamsızlıklar dolu. Türkive'de
kimin eli kimin cebinde belli deojl, istihbarat oraütlerinden. bizim cemiyete kadar birbirini satan satana
Amerika'da bir yıl kalmamm küçük bir değerlendirmesini yapmak gerekirse, hücresel nörofizyoloji konusunda çok şey öğrendim;
artık 8-10 mikron çapındaki nöronların o gizemli dünyasına girip onlarla "elektrofizyolojikolarak" konuşabiliyorum, kullandığım
aletler dünyanın en getişmiş alet ve programları, daha iyisi yok, Yanında çalıştığım adamlar benden cok memnunlar, bunu
sürekli rjile getiriyorlar. NIH (Amerikan Sağlık Teşkilatına ait) projesinin büyük kısmını bana bıraktılar. Araltk 1995'te Baltimore
da Epilepsi kongresine katılıyorum (listeye baktım, son otuz yılda sadece iki Türkün adına rastlayabildim) Çalışmam ünlü dergi
EPILEPSIA'da yayınlanacak (Esat Eskazan geri zekalısı okur oradan) sanırım. Çok ünlü dergide en az iki yayınım çıkacak
(Vildan'ınancak4yıldabirtekyayını çtktı), busayı artabilir.
Buradaki ve sonra edineceğim tecrübemle dünyanın pek çok yerinde iş bulmam mümkün. Halbuki Türkiye'de kalsaydım
sürünücektim. Türkiye'ye dönersem kendimi daha çok yazmaya adayacağım, roman, hikaye, bilimsel kitap ve makale. Burada
PhD vapan Türkler bile benim basarımı oösterip burada doktora sonrası eğitimi vapamıvorlar. Beni orada aşaâjlamavı stirdüren
pek çok Türk Üniversite görevlisinin vapamayacağını vaptım. pek coğu bunu rüvalarında bile oöremezdi. Belki de oradaki pek
çok Türk ve buradaki oeri zekalı Türkler beni kıskanmakta haklılar. Buradan Izmir'deki Beyin Araştırmaları Cemiyeti ile
haberleşiyorum, onlarla aram tyi; hayran hayran yaptıklarımı dinliyorlar. Işte böyle tontonum
Ömit
Beîge4: Aşağıda tamamı verilen ihbar mektubu Can ARPAÇ'a. Ümit SAYIN tarafından Amerika'dan yazılmıştır.
GİZLİ
VE
KİŞİYE
ÖZELDİR
Dr. Ümit Sayın
215, N.Frances Street
406-B, MadiSOn,WI 53703
Tel; (608) 256 1901\ext 7891
Fx: (608) 263 04 12
E-ma il; say i n@ neu ro logy.wisc.edu
5
Sayın CAN ARPAÇ
Hürve Kabul Edilmiş
Masonlar BüyUk Locası
Nuri Ziya Sok., No:25, Beyoğlu
31 Temmuz, 1995
Sayın Oan Arpaç,
Amerika'daki bilimsel çalışmalarım nedeniyle yaklaşık biryıldırTürkiye'den ayrılmış durumdayım; bağlı bulunduğum 94 nolu
DOSTLUK Muh:. Lo:, da Ûstad derecesinde masonik çalışmaiarımı sürdürmekteydim, Yakın geçmişte bazı kardeşlerimden aynı
locada üstad derecesindeki NUMAN AKYILMAZ isimli kardeşimizin Masonluk yolundan ayrıldığını öğrendim. Bu şahısı iyi
tanıdığımı sandığım için neden Masonluktan ayrıldığını sorgulayan bir mektup yazdım. Bugün bu kişiden masonluğu ve
İJkelerimizi bir Ustada yakışmayacak düzeyde aşağılayan beşsayfalık bir faks aldım. Ilişikte sunduğum faksta yazılanlann
çoğunun kavram kaosundan ve hasta bir irdeteme yeteneğinin saçmalamalarından ibaret olduğunu göreceksiniz. 4 farkfı Üffcede
(Türkiye, Hollanda, İngiltere veAmerika) Masonikçalışmalarakatılmış ve en az NUMAN AKYILMAZkadargerek Türkçe
gerekse Ingilizce Masonlukla ve dinler tarihiyle ilgili kitap okumuş birisi olarak bu faksta yazılan hiç bir görüşe katılmıyor ve
mesleğimiztn böylesine aşağılanmasınt ve bilinçsizce karalanmasını şiddetle kınıyorum. Bu nedenle bu faksın yorumunu ve
takdirini size bırakarak mektubuma ekliyorum.
Ne yazık ki son yıllarda cemiyetimize içten ve dıştan büyük saldırılar gelmektedir. Faksta iddia edildiği gibi 33. veya ileri
derecedeki bazı kardeşlerimizin Masonluk yotundan ayrılarak NUMAN AKYILMAZ'ın katılmış olduğu gibi "ne olduğu belirsiz"
gruplarakatıldığını vemasonluğunsırlarının ifşa edebileceğini desanmıyorum. Eğerböyle birşey mevcutsa bu mutlaka ortaya
çıkarılmalı ve bu kişilerin cemiyetimize zarar vermeleri oto kontrol mekanizmaları çalıştırılarak önlenmelidir, Ayrıca ADNAN
OKTAR isimli kişinin yayınladığı sayısı 4-5'i geçen kitaplarda pek çok kardeşimizin isimleri ev adresleri, telefonları vs yer
almaktadır. Kardeşlerimizin çoğu boy hedefi haline getirilmiştir. Sayıları gittikce artan şeriatçı ve fanatik bir insan güruhu
Türkiye'yi şimdiye kadar locaiar yönetti, şimdi biz yöneteceğiz" diyebilme terbiyesizliğini göstermekte ve tüm kardeşlerimizi
kendi medyalarına "şeytanın temsilcilerf' olarak tanıtmaya çalışmaktadırlar. Türkiye'nin sürüklenmekte olduğu nokta ne yazık ki
çok iç açıcı değildir. Durum böyleyken üstad derecesine gelmiş bazı kardeşlerimiz, "Şeriatçıların" ağzıyla konuşup, sözde
herşeyi incelemiş, biliyormuş, bilimsel düşünüyormuş ve "hidayete ermiş" gibi kökeni yüzyıllar öncesine dayanan yüce
mesleğimizi aşağılama terbiyesizliğinigöstermektedirler. Bu kişileryakında basında da çıkıp afeyhimizde pekçok iflirada
bulunabilirler. Bu tip davranrşlar çok üzücü ve çemiyetimiz adına çok acıöır. Cemiyetimize ait sırlarırt özenie saklanması
açısından pek çok önlemin alınmakta olduğundan en ufak bir kuşkum yoktur, ama bu gibi durumları zamanında Cemiyetimize
haber venrıe konusunda tüm kardeşlerimizin aynı özeni göstermesi Cemiyetimizin yararınadır. Durumu bilgîlerinize sundum,
efendim.
Kardeş Sevgilerimle
Dr, Ümit Sayın
Beige S: Aşağıda bir kısmı verilen mektup, Ümit SAYİN tarafmdan annesine, Amerika'dan 22.12.1996 tarihinde yazılmıştır. Mektupta
masoniardan (üçgenler) gelen mektujilar istenmekte ve Türkiye hakkında gerçek düşünceier belirtilmektedir.
22Arahk, 1996
Sevgili Tonton Peri Padişahı,
Sizlere sorduğum sorulann yanıtlarını birkaç kez tekrarlamadan alamıyorum. Bu nedenle madde madde sıralamakla işe
başlayacağım. Abla Hanım ile e-mailleşiyoruz, oradan da bazı ayrıntılara ulaşıyorsundur. Ona e-matllerde sorduğum soruların
yanıtiarını bazen çok gec alıyorum veya alamıyorum,
1)Bendensonrabirkolikitapulaştı mı?Ulaştıysalütfen bir kenara koyun balkonda torbasıylave açmayın.
2) Benim evîn su tesisatının onanmının kaça çıkacağım sordun mu?
3) Benim cici gravatımı yollama şansına erişebildin mi?
4) Kocaoğlan neden hiç mektup yazmıyor?
5) Senden LO-OVRAL istemiştim, OVRAL yollamışsın, OVRAL'daki hormon miktarı çok fazla, Yasemin'e fazla hormon
yaramıyor. Burada doğum kontrol hapı almak için bir sürü üçkağıt var elli takla attınyorlar, daha fazla para kazanmak için.
YolladtğınOVRAL'lar hiçbir işe yaramayacak! Lütfen LO-OVRALyollarmısınız(5-6 kutu}?
6) Ablama 3 kez burada gramer egsersiz kitabı bulamadığımızı söylemiştim, gramer egsersizleri yapmadan dil öğreniiemez. 0
kitabı kendisi yollamayacaksa sana versin de sen yolla, bir de Yaseminin bilgisayarı on parmak öğrenmesi için ablama vermiş
olduğum lOparmakprogramını aceleden çekmeyi unutmuşuz, onubirdisketeçekipyollamasını söylemiştim.
7) Ücaenlerden gelen mektupları bana mektubunda topiu olarak voHavabilir misin?
değişmişti. Amerika bir cennet değil, hayat çokzor burada, ekmek aslanın ağzında, ama Türkive'nin bir cehennem
olduâu asikar. bende Türkive've karsı korkunc bir vabancılasma var.
Sana daha ayrtntılı yazacağım, şimdiltk bu kadar! Herkesin veni vılını ve Christmas'ını kutlarım. Sevgilerimle.
Ümit Sayın
Belge 6: Aşağıda giriş ve sonuçkısımları veriimış olan mektup, Ümit SAYIN tarafından 04.03.1997 tarihinde (Sevi)l ATASOY'a
yazılmtş olup, mektubun sonundaki "kardeş sevgilerimie1' ifadesi, her ikisinin arasında masonik bağ olduğunu göstermektedir, (SAYIN,
mektuptarihiniyanhşiıkla"1996"olarakatmiştır. doküman "1997-tarihliolarakkayttlıdır)
4Mart1996
Sevgili Sevil Atasoy,
7
Size son yazdığım E-maillere yanıt alamadım
Bunun haricinde buraya geidiğim ilk iki ayda yaptığım ama adamın titizliği
yüzünden ancak, geçen Ağustos'da gönderebildiğimiz makaie Brain Research'de kabut edildi
Ama bir süre daha paper yayınlanana kadar elim mahkum. Son olarak H-1 vizesine geçtiğim anda Green Card'a
başvurmaya söz vetmişterdi. Şimdi "Biryıl daha bekle, paperlar ç/ks/n" diyorlar.
En geç onlara alttırmadan, Haziran'da Green Card'a başvurmak istiyorum
Gelecek ile ilgili olanlarımı vapmak üzere en gec bir av içinde (Nisamn ortalarına kadar) vanıtınızı bekliyorum.
Kardes sevgilerimle.
Dr. Omit Sayın
Belge7:Locaaicfatınınödenmesineilişkino]anaşağıdakimektup, Ürnit SAYIN tarafından YavuzDlNAR'a yazılmıştır.
Dr, Ümit Sayın
W: Dep. Of Neurology, H6/574, U,W.
Hospital and Clinics, Highland Avenue,
Madison, Wl, 53792
Fax: (608)263 04 12
Tel: (608) 256 19 01/ext 7391
E-mail: [email protected]
H:212, Marion Street, R:401, Madison,
Wl 53703
Dr. Yavuz Dinar
HacımehmetSok. No:31/5
Meltem Apt., Selami Çeşme
81030 Kadıköy-jstanbul
30 Mayıs, 1997
Sevgili Yavuz Üstadım,
Mütereddit kereler bazı kardeşlerime loca aidatımı vatırabilmek için vazdıysam da, biryamt alamadım, Daha önceki
tecrübelerime dayanarak, Davut Berker kardeşimden cevap alamayacağımı öğrenmiş olduğum için, ona yazmadım. Son olarak
Temuçin Kocatürk ve Ihsan Yurdaöver kardeşime birer mektup yazdmn, yaklaşık 1 ay önce.
Ayrıca "Do:. Muh:. Lo:."na olan aidatımı geçen yıi sağolsun, Engin Eker kardeşim yatırmıştı. Bu yıl Aslan Yatağma aidatımı daha
Ocakayından ödemeyi başarabildim. Diğer kardeşlerimden bu yılki akJatın 15 milyon TL olduğunu öğrendim (yani yak!aşık$
110). Bu miktarı, bana isim bildirirseniz, bir kardeşimin ismine çekyazıp yollayabilirim. Bilgilerinizesunarım,
Kardes sevgilerimle.
Dr. ÜmitSayın
Belge 8ı Asağıdaki masonik içerikli mektup, Omit SAYIN tarafından GATA'dan Tayfun UZBAVa yazılmıştır ve masonların ordumuza
nasıl sızdıklarını göstermektedir.
Dr. Ümit Sayın
W: Dep. Of Neuroiogy, H6/574, U.W.
Hospitat and Clinics, Highland Avenue,
Madison,WI, 53792
Fax:(608)263 04 12
Tel: (608) 263 27 33
E-mail: [email protected]
U say in@facstaff, wisc.edu
H:212, Marion Street, R:401, Madison,
Wl 53703
12Temmuz 1997
Sevgılı Tayfun Kardeşım,
Sanınm 1-1,5yıldır haberleşemiyoruz. Senin Brain Research, Developmentaf Brain Research ve Pharmacology, Biochemistry
and Behavior'da yayınlanan güzel yayınlannı izliyorum. Ataletin, tembelliğin, Bizans enthkalarının ve verimsizliğin herşeye
hakirn olduğu Türkîye akademi ortamında böylesine başatılı ve verimli olman ve GAJA adına güzel yaytnlar çıkatman takdite
şayan; tebriklerimi iletir, bu yayınlarının devamını beklerim. Eğer bir koordinasyon kurabilseydik, bazı projeleri ortak da
gerçekleştirebilirdik. Ama belki bundan sonra olabilir.
Ben halen aynı yerdeyim; Amerikalılardaha kalıcı bir pozisyon ve Green Card teklif ettikleri için halen Nörolojide Neuroscience
(deneysel epilepsr-elektrofizyoloji) ile iştigal ediyorum
Koordinasyon yapmaya varsan, bu calışma dizgesini
arttırabiliriz. GATA'va vazmak istemiyorum. bana daha gecerli ve güvenli bir adres verebilir misin?
Türkiye'de kooperasyon kuracak çok kişi aradım; Istanbul'un bilimle ilgili ciddiyetinden şüphelerdeyim. Kovuncuodlu savemizde
DETAM'ın basına oectikten sonra
Burada Kemalist, laik ve demokrat. vatanseverler ömütleniyoruz. hatla hükümet yıkılmadan önce Mayısın sonunda Internette Xa
gazetesinde (http://www.planet.com.tr) "Avdınlık BirTürkive" kampanvası baslattık. Genel Kurmavm son cıkıslarını ve
evlemlerini takdir ve sevincle karşılıyoruz. Bu konuda senden bir ricam da Genel Kurmay Istihbaratın'dan bazı tanıdıaın
arkadaşlar varsa. onlara buradan bazı biloiler ulastırmak istivoruz. En azından Genel Kurmav Istihbaratının güvenli bir adresini
bana ulastırabilirmisin?
Kardes Sevailerimle,
ÜmitSayın
Belge 9: Aşağıdaki masonik içerikli mektup, Ümit SAYIN tarafından Hakkı AYHAN'a yazılmıştır.
Dr. Ümit Sayın
W: Dep. Of Neurology, H6/574, U.W.
Hospital and Ciinics, Highland Avenue,
Madison, Wl, 5379
Fax: (608)263 04 12
Tel: (608) 265 55 20
E-mail: [email protected]
H:212, Marıon Street, R:401, Madıson,
Wl 53703
Prof. Dr. Hakkı Ayhan
Farmakolojî Ana Bilim Dalı
Artkava Tıp Faküttesi
ANKARA
lAralık, 1997
Değerli Hocam,
Yaklaşık üç yıldır, ABD'de deneysel epilepsi, nörofarmakoloji ve elektrofizyoloji dalında çalışmaktayım, farmakoloji uzmanıyım.
Yayınlarınızı ABD'den izlemekteyim. Turk Farmakoioji Demeğine ve Türk Klinik Psikofarmakoloji Demeğine üye olup, aktif
olarak calışmak istiyorum. Bu konuda bana yardımcı olabiiirseniz minnettar kalacağım. Sanırım uzun birsüre daha ABD'de
kalacağım. Bu dönem zarfında sizinle koordinasyona girmek de beni mutlu edecek. "Akıl ye Hikmet" volundaki çalışmalarımı
burada da sürdürmektevim. Yanıtınızı bekliyorum.
Kardeş Sevgilerimle,
Dr. Ümit Sayın
Belge 10: Aşağıdaki masonik içerikii mektup, Ümit SAYIN tarafından Tuncay USLU'ya yazılmıştır.
Dr. Ümit Sayın
W: Dep. Of Neurology, H6/574, U.W.
Hospital and Clinics, Highland Avenue,
Madison,WI, 53792
Fax; (608)263 04 12
Tel: {608} 265 55 20
E-mail: [email protected]
H:212, Marion Street, R:401, Madison,
Wl 53703
17Nisan1996
Sevgili ve Muhterem Tuncay Üstadım,
Değerli komplimanlannız icin çok teşekkür ederim. Beni her zaman şımartıyorsunuz; beni layık gördüğünüz yerde değilim, bu
sizin iyiliğinizden ve güzelliğinizden kaynaklanıyor. Emekli olmanıza ve bir koseve cekilmenize üzüldüm. aerek Kardes
camiasının oerekse Üniversitenin sizin gibi dürüst, iyi kalpli, tutarlı ve "Evrenin Ulu Mimannın Nur'unu kalbinde hissedebilen" bir
kişiyi kaybetmesi üzücu. Bence Mahfil'deki kardeşlerimizi parlak zekanızın ve ivi vürekli kalbinizin ısıöı ile avdırılatma görevini.
tüm kardes camiası adma sürdürmeiisirtiz. Yeni karassteıimrzin ham tasını vontabilmek için, sizin gibi keskin zekalı. derin
görüslü M:. Ermlslerlne her zamankinden cok ihtivacımız var. D.B.den cok daha kötü vasıflara sahip olan. her verde "Ben
M:.um° dive M:. Olmadan dolasan Cerrahoasa Farmakoloiiden Gökhan Akkan isimli haricinin de bizim cemivete girdigini
öorendim: halbuki. 1993-1994de hem ben, hem Koray Dinçol kardeşim. hem de Erhan Fıratlı kardesim. B:. Lo:.'va birermektup
vazarak bu kisinin cemiyete alınması konusundaki sakıncaları belirtmistik. Sizi ve Dogu Perincek'i de durumdan haberdar
etmistik. Siz de bize destek olmustunuz. Salih Cenoiz kardesimie son vapti0.ım telefon konuşmasında Gökhan Akkan isimli bu
sahısın. bizim cemivete onca mektuba ve itiraza raomen girdigini. üstelik Cerrahoasa'da M:. Kardesleri öroütledigini ögrendim;
T. Altuo isimli harici gibi (Bu konuda birşevler öğrenmeniz mümkün mü? Örneoin G.A. hangi L:. da tekris edilmis?)...
Size son olarak Şubat 1997'demektupyazmış, "darbenizi kuüamışttm". Ondansonrapekyazmayaimkanımolmadı; sizi
telefonla aradıni ve not bıraktımsa da konuşamadık. Son bayramda da arayıp not bıraktım, fakat size ulaşamadım. 18 ve 31
Mart 1998'deyazdığınız mektup bugün, 17 Nisan 1998'de elime geçti, hemen yanıtlıyorum.
Size yazacağım çok şey biriktî, önce mektubunuzda sorduğunuz impotans (iktidarsızlık, Erektil Fonksiyon Bozukluğu)
tedavisindekullanılan VIAGRA (Sildenafil Citrate) isimliilaçhakkındabilgi vereyim
Şimdilik burada bilimsel calışmaların yanı sıra sol gencliğe yönelik olarak Kemalist hareketleri de yönlendiriyoruz. Size ilişikte
Bilim Ütopya'da Nisan-Mayıs aylarında yayınlanmakta olan "Türkiye'de Bilim Nasıl Gelişebilir" isimli yazıyı iki kopya olarak
yolluyorum. Çoöaltıp. sizin gibi "M:." akademisven kardeslerimize ve vönetim düzevindeki uiasabildiâiniz M:. Kardeslerime
daflıtabilirseniz çok minnettar kalınm; Ozellikle bir kopyayı Bü:. Üs:. En Muh:. Tunc Timurkan'a lütfen iletin.
Sevgili Üstadım, emekli olduğunuza göre ârtık daha sık mektuplaşabiliriz, Çenenizdeki lezyonz çok üzüldüm, çok geçrntŞ olsun;
kendinize iyibakın. Kendinizi hiç bir şeye üzmeyin, dertetmeyin. Türkiye'ye 1-1,5 yıl içinde dönersem daha sıkbjluşup, daha
sık dertleşiriz; sağlığınız açısından da size daha fazla destek olmaya çahşırım. Türkiye'ye dönersem yazmayı düşündüğüm bir
yığın kitapvar, DOnersem. M:.'ik zincirini Adli Tıp EnstitüsündebanaYard. Doç. Kadrosu ve Yasemin hemşirenize bir bankada
iş ayarlanması konusunda çalıştırırsanız minnettar kalınm (kendisi İktisat Fakültesi mezunu, banka müdürü pek çok kardeşimiz
var!). Size ilişikte özgeçmişimi gönderiyorum; belki Marmara veya Kocaeli Farmakoloji de olabilir, iliskili kardeslerimize
oösterebilesiniz dive mektuba ekliyorum; o zamana kadar yayınlarımın sayısı da artacak.
Sinan ve Irfan kardeslerime lütfen selamlarımı ve sevgilerimi, hemşiremize de savgılarımı iletin, Sizleri, Türkiye'yi ve kendi
kültürümü çok özledim. En ktsa zamanda tekrar detaylı yazışmak üzere...
Kardes Sevgilerimle
Ümit Sayın
Belge 11: Aşağıdaki masonik içerikli mektup, Ümit Sayın tarafmdan Reşit ATA'ya yazılmtştır.
Dr. Ümit Sayın
W: Dep. Of Neurology, H6/574, U.W.
Hospital and Ciinics, Hîghland Avenue,
Madison, Wl, 53792
Fax:(608)263 04 12
Tel; (608) 265 55 20
E-mail: [email protected]
H:212, Marion Street, R:401, Madison,
Wl 53703
Sayın ReşitAta
Büyük Sekreter
Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Lo;.
1 Eylül 1998
Muhterem Üstadım,
ilişikte kopyasını sunduğum 30 Haziran 1998 tarîhli mektubunuz Amerika'da bulunduğum için (1994 yılından beri) Eylül ayında
elime geçti. Dostluk Lo:. Kardeşlerimle yazışma ve bilgi aima sürecinin uzaması nedeniyle, 1998 yılı aidatımın ödenmesinde,
aidatmiktarını bilmediğim için bir aksama meydana geldi; bu konuda geciktiğim için çok özürdilerim. Borcumuntutarını Üstadı
MuhteremCengizAkıncı üstadıma iletmiştim. DostlukLo:. Kardeşlerimde bana bu konuda çok yardımcı oldular...
Istanbul adresime gönderilen mektupların elime geçmesi çok güç olmaktadır. Yazışmalarda, "212, MarionSt. R:401, Madison,
Wl, 53 703" adresi kullanılırsa çok minnettar kalırım, Yardımlannız için çok teşekkür ederim. Kardeş sevgiierimle.
y&
Dr. Ümit Sayın
Belge 12: Aşağıdaki masonik mesajiar içeren mektup, 30.04.2000 tarihinde Ümit SAYIN tarafından Cengiz AKINCf'ya
yazılmıştır.
Dr. Ümit Sayın
University Houses, 9-E
Madison, Wl 53705
E-posta: usa vi n 1 (3>facstaff. wisc.edu
Tel: 1-(608) 233 49 53 {ev)
Fax:(608)263 04 12
Pek Muhterem Biiyiik Üstadım,
94 Nolu Dostfuk Muh:. Lo:.'sına kayıtlı bir kardeşinizim. Yaklaşık 5 yıkJır, Amerika'da VVisconsin Üniversitesi Nöroloji
Departmanında bilimsel araştırma yaptığım için, yıllık aidatımı Amerika Birleşîk Devletlerinden (ABD) göndererek
ödemekteydim. 2000 yılı aidatımı ödemek için Dostluk Muh., Lo:, ile temas kumnaya çalışırken, 1999aidatımı ödediğim halde
gayr-ı muntazam ilan edildiğimi oğrendim. Bu konuda bana hiç bir haber verilmemiştir, sekreterliğinize yazdığım mektup ise
ilişiktedir.
Türkiye, Ingiltere, Hollanda ve Amerika'da masonik çalışmalarda bulunmuş bir kardeşiniz ve akılcık, bilim, laiklik, demokrasi,
devrim, sosyalizm ve Atatürkçülük şemsiyeleri altında yıllardır masonik yeminlere bağlı biçimde hizmet vermekteyim. Hür ve
Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locasına, son derece zararı dokunan ve kardeşlertmiz hakkında olmadık yalanları yaymlayan
Harun Yahya takma ismiyle Masonlar aleyhine kitaplar yazmış komisyona ve Bilim Araştırma Vakfı isimli şeriatçı vakfa karşı
mücadele vermekteyim; bu mücadele basına da yansımıştır (bkz. Cumhuriyet Gazetesi, 6 Ocak 2000; sayfa:3; Cumhuriyet
Gazetesi, 25 Haziran 1999; diğer basın haberleri Için htto://www.qeocities.com/evrimkurami web sitesinde basın sayfasına
bakabilirsiniz). Dinin karanlığına karşı masonluğun savunulmasında ön saflarda yer aldım ve mücadele verdim (detaylı bilgi için
bakınız htto:</www.oeocities.com/evrimkurami), Halen Harun Yahya'ya karşı mücadele eden, basına deklerasyonlar vermiş
bilim adamları grubunun aktif üyesiyim.
Ilhan Güngören üstadım kanalıyla size daha önce açıkladığımız Kemalist Türkbirlik Grubu çalışmalarını etkin olarak
başlatıyoruz. Bu grup sol ve milli içerikli tüm hareketlerin arka kapılarmı kardeş camiamıza açacak ve kitleleri sizlerin akıl ve
hikmet dolu yönlendirmelerinize sunacaktır. Bu faaliyetlere Mason kardeşlerimizi ve bağlı organizasyonlarımızı bulaştırmamak,
ve bize karşı düşmanlığın gelişmemesi için yöntem geliştirilecek ve kurallar konulacaktır. Durumu size de arz etmek için bu
mektubu eski üstadım ve çok değerli dostum İlhan Güngören'e iletiyorum.
Kardeş Sevgilerimle,
14
Dr. Ümit Sayın
Beige 13: Loca aidatiarımn ödenmesine ilişkin aşağidaki mektup, 03.05.2000 tarihinde Omit SAYİN tarafından Hürve Kabul
Edilmiş Masonlar Büyük Locası Sekreterliğine yazilmıştır.
Dr. ÜmitSayın
University Houses, 9-E
Madison.VVI 53705
E-posta: usavinl (Ojfacstaff.wisc.edu
Tel: 1-(608)233 49 53(ev)
Fax:(608)263 04 12
Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası Sekreterliğine,
94 Nolu Dostluk Muh:. Lo:.'sına kayıtlı bir kardeşinizırı. Yaklaşık 5 yıldır, Amerika'da VVisconsin Üniversitesi Nöroloji
Departmanında bilimsel araştırma yaptığım için, yıllık aidatımı Amerika Birleşik Devletlerinden (ABD) göndererek
ödemekteydim. 2000 yılt aidatımı ödemek için Hazine Emini Namık Kemal Erciyas isimli kardeşime ulaşmaya çalıştıysam da bu
konuda başarılı olamadım. Bunun üzerine Sekreterliğinizin telefon numarasım aradığımda Ağustos 1999 tarihinde gayr-ı
muntazam ilan edildiğimi öğrendim. Bu konuda Dostluk Muh:, Lo:, tarafmdan bana hiç bir bilgi gönderilmemiş, bu konuda bir
temas kurulmamıştır. ABD'deki posta sistemi bundan üç yıi önceki adresime bile gelecek mektupları yeni adresime bilgisayarla
yönlendirebilmek üzere kurulmuştur; ayrıca beşyıldır iş adresim değişmemiştir.
Geçen yıl Temmuz 1999 tarihinde sekreterliğinizden gelen ve 1 ay içinde dernek aidatımı ödemem konusunda istanbul'daki ev
adresime ulaştınlan mektuptan kısa bir süre once Dostluk Muh:. Lo:. Hazine Emini Namık Kemal Erciyas kardeşime ilişikte
kopyası sunulan (ve bankadan çekildiği kanıtlanan) çekle yıllık aidatımı ödemiştim. Telefonla aradığım Namık Kemal Erciyas
kardeşim ise sorunun çözütdüğünü, hiç bir sorun kalmadığını, kendisini aradığım Ağustos 1999 tarihinde bana iletmişti; fakat bu
yılkendisiniarayanbazı kardeşlerime Nisan 1999 tarihinde gayrı muntazam ilan edildiğimi belirtmiş; konudan Üstad-ı Muhterem
Engin Eker'in ve eski üstadı muhterem Ahmet Örs'ün haberi olduğunu söylemiştir; bir yanlış anlama ve iletişim eksikliği olduğu
ortadadır.
Yapılan yanlışlıkkonusunda sekreterliği aradığımda konuştuğum sekreter Harika Ay hanım, acîlen sekreterliğinize durumu
bildiren bir mektup yazıp, aidatı ödediğimi belirten belgeleri iletmemi istemiştir. Durumu ve büyük olasılıkla istemeden yapılan bu
hatanın düzeltilmesini bilgilerinize sunarım.
Kardeş Sevgilerimle
15
Dr. ÜmitSayın
Beige 14: Aşağidaki masonik içerikli chat konuşmaları, Ümit SAYIN ile Adnan AKFIRAT arasmda yapilmıştır.
Tarih: 18.02.2001
(xyz: Ümit SAYIN, Adnan; Adnan AKFIRAT)
xyz says:
selam iletişimi alabiliyorsan yamt verir misin
xyz says:
sanırım adnanın yerine yazıyorsunuz
Adnan says:
Merhaba ümit. lyi oldu seni arayacaktım.
Adnan says:
Kemalist Türk Birlik'i de uvarmak gerek. Cumhurbaşkanı ileride sahneve kovacaâı birkritik tavır icin hazırlanıyor.
xyzsays:
beni bilgilendir onlara söyliyim
xyzsays:
ya da sen kayıtlıysan durumu anlatan bir mesaj yaz ktb'ye
xyz says:
çünkü ktb'nin etkisi bekledîğimizden fazla çıkıyor
Adnan says:
Yazarım ama ben seni bilgilendirmek için yazıyorum.
xyz says:
atilla ongun seninle temas kurdu mu
Adnan says:
Hayır kurmadı
xyz says:
martta Türkıye ye gelıyor
xyz says:
ama mhp'ye çaltştyor dikkatti olun
Adnan says:
Gelince görüşürüz.
Kyzsays:
mhp bende sadece kan ve ihaneti çağrıştırır
Adnan says:
Türkiye'ye gelince MHP konusunda aydmlanır. Dışarıda davulun sesi daha hoş gelir.
xyz says:
ileri2000 hakkında aydınlık'ta çıkan yazıyı acilen bana fakslar mısrnız 1-SOS- 233 49 53
Adrtan says:
Internetten alabjlirsin, yarın yayınlanacak
xyz says:
atilla Hablemitoğluyla iyi arkadaş, hablemit çok taraflı oynuyor. Mhp'li değilse de TürkçU
xyz says:
hablemit polygon, kinro çalıştığım henüz anlamadım
xyzsays:
bir darbe olasılığı varmı
xyz says:
başka çare kalmamış gibi görünüyor
Adnan says:
Mason cuntası var. Çetin Yetkîn de Israil bağlantılı.
xyz says:
çetin yetkin ve ışıklı mason, mason locaları Türkiye'de çok gerekli
xyz says:
gelince size bazı konuda daha fazla bilgi veririm
Adnan says:
Son ADD kongresinde hepsi aynı cenahta Çevik Bir ve Yekta icin çalıştılar.
xyz says:
haklarmda biraz yazılabilir, ama masonlar tehlike gibi gösterilmemeli
xyz says:
herkesin bileceği bilgiler göstermelik deşifre edilebilir. özellikle iç çekirdek grup korunmalı
Adnan says:
Askeri müdahale çare değil, Batı orduyu darbeye zorluyor. Türkiye'de çok köklü değişiklik yapılması gerek. askeri darbeyte bu
olmaz. Ozamanordu bölünür.Siyasalbirgüçzorunlu. Kıvrıkoğlu'nun masa benzetmesi bundan.
Adnan says:
Rumeliler grubu konusunda bilgin var mı?
xyz says:
isimler var tabii ama bunları pek konuşmamak lazım, mesela hospronun başmdaki adam mason
xyz says:
ErtaçTınar'ımahfildeyalımerez'lekolkoladernektegördüm
xyz says:
yani tüm iş dUnyasınm kilit noktalan
Adnan says:
Ali Şen, Çevik Btr, Izzettin Dogan ekibi için Rumeliler deniyor?
xyz says:
Ç&vik Bir öa mason
Adnan says:
Hangi locada?
xyz says:
bazılarını ABD'deki locaya kaydediyorlar
xyzsays:
ömer Şarlak mason, eski gata komutanı
xyz says:
tüm basın elimizde, ama Kıvrıkoğlu GATA'daki bazı kardeslerimizezararverdi
Adnan says:
Gatada tantdığın varmt senin
xyz says:
elbette. GATA'daki masonlann çoğunu biliyorum
xyz says:
senr tayfunla tanıştrrayrm, çok yeterreklr brr doktor
xyz says:
önceteri senden çekmebifrr, masonlar hücre usulü çalrşrr sana hemen sçıimsz
xyzsays:
25 numara yani Nuri ziyada 8000 k'ışi, 111 ler gurubunda 4000 kişi var
Adnan says:
Kimler var yönetimde
Adnan says:
Meseia Rahmi Koç var mı
xyz says:
evet rahmi koç var
xyz says:
hatta benim tekris olduğum locaya özleme gelmişti
xyz says:
sabancmın tüm adamları var
Adnan says:
Medya patronları merkezde mi
xyz says:
dinç bilginin adamları var mesela zafer mutlu
Adnan says:
Galiba ErcanArıklı mason
xyz says:
medya patronlarının çoğu var
xyz says:
yani tepedekilerin, tutuklanan banka patranlarınm çoğu mason
Adnan says:
Vural Bayazıt'ın olduğunu da duydum
19
'v-\
xyz says:
bunu bilebilmek mümkün değil, büyük loca bağlantılı olabilir, ben ahmet örs (medya patronlanndan) ve engin ekerle aynı
locadayım
Adnan says:
lç gruba girmek için ne gerekiyor
xyz says:
ananı ve babanı bile gözden çıkaracakkadar davamıza sahipolduğunda içgrubumuza girebiliyorsun
xyz says:
çekirdek grup çok gizlidir
xyz says:
Doğu beyde çekirdekte, o iyi bilir
Adnan says:
Bana biie bugüne kadar hiç oelli etmedi
xyzsays:
bellietmeyecektabi. sen katılıncasen de belli etmeyeceksin
Adnan says:
Fark edilirse bi şekilde?
xyz says:
gizleyemeyecek duruma gelirsen benim yaptığımı yaparsm
Adnan says:
??
xyz says:
locadan bilgi sızdınyorum dersirı
Adnan says:
Bu işe ısınmaya başladım
xyz says:
aydınhk ne kadaryardıma oJabüirbana bu kadro işindebiraraştırabilirmisin.yann görüşelim
Adnan says:
görüşürüz.
20
Tarıh: 25,02.2001
(xyz: Clmit SAYtN, abc: Adnan AKFİRAT)
xyz says:
Türkiye ne durumda
xyz says:
yani bu nereye kadar gidecek
abc says:
YÖK'te yeni atamalardan sonra Alemdaroğlu'nun durumu da çok sağlam değil. Sezer, rektör olarak Erol Manisalı'yı atayacak
rjeniyor. Bu nedenle YÖK üyelîği Önerisini kabul etmemiş.
xyz says:
erol manisalı mason
afoc says:
Bu durumu da değeriendir. Eğer karjro açımı hemen almayacaksa boş yere kendini zora sokma.
xyz says:
Alemdaroğfunun atanmayacağım sezer kendisî söylem'tş bu baltalimanında vural savaş, bablemit, çev, kemal yavuz ve
alemdaroğlunun toplantısında söylenmiş
xyzsays:
kadro hemen açılıyor
xyz says:
yani 15gün içinde
abc says:
Sen bilirsin
xyz says:
Sevil hanımla konuştum diyor ki ya şimdi olur ya da hiç olmaz, bu ölüm kalım mücadelesi benim için
abc says:
Turkiye'ye gelince:
xyz says:
anladığım kadarıyla bizmkiler sezerin etrafım iyi çevrelemeye başlamışlar
xyz says:
önemli bir haber vereyim mi
abc says:
Ver
xyz says:
müdafaai hukuk vakfımn dün toplantısı olmuş ankarada
abc says:
Haberim var
xyz says:
van valisi ve üyp milletvekili vakıfa cetin yetkinin tanımadığı anaplı dyplileri doldurmuş
xyz says:
sonuçta vakfın yönet'ımini ele geçirmiş ve müdafaai hukuk gazetesini çetin yetkine bile sormadan kapatma kararı almışlar
xyz says:
çetin yetkin dün yemekte kalp spasmı geçirmiş az daha ölüyormuş
xyz says:
hablemit oradaymış küfrederek anlattı.
abc says:
Doğru bir açıklama değil bu, Anlaşmalı olarak başkanlığa geldi, Çetin Yetkin solculara böyle numara yapıyor
xyz says:
başkan kim? ben isimleri bilmiyorum
abc says:
Başkan Manrnut Yilbaş.
xyz says:
eski van valisi mi yani dypli milletvekili
abc says:
Evet, DYP Van milletvekili. Hizbullah'ın Örgütlenmesine göz yumanlardan.
xyz says:
çetin yetkin ihanete uğradığını düşünüyor, halbuki herkese açığız dediğinde, kemalizme sadece solcuiarı almak lazım diye
kendisine söylemiştim,
xyz says:
ama şimdi kazığı yedi
xyz says:
Tuğrul Türkeş yazı yollamaya başlamış müdafaai hukuk dergisine, yazı da şu
xyz says:
KEMALİZM TÜRK İSLAM SENTEZİDlR. Nasır?
abcsays:
NecatiözgendeozamanlarAsayişBölgeKomutanı idi. Yilbaş ile o tarihten beri tanışıyorlar. Hizbullah'ın iki hamisi, Müdafaa-i
Hukuk vakfının başında!
abc says:
Çetin Yetkin bilerek yapıyor, ihanete filan uğrarnış değil. Hablemit de öyle,
xyz says:
hablemit çok yönlu oynuyor ve bence mitin karirolu elemanı
xyz says:
atasagun ona mitm tarihini yazmasmı istemiş
xyz says:
o da arşive girince aşırı fetullahçı bir profesörü görmüş ve vazgeçmiş
xyzsays:
yani nereye dokunsan batıyor abi...
xyz says:
adama güvendik kemalist diye bir de ama yine de mhp'ye ve şeriatçılara korkunç karşı
xyz says:
çetin yetkin mason biliyorsun, belki de emredileni yapıyor. ama uykuda çünkü henüz antalyada locamız yok
Jtyz says:
ama toplantılar için bodruma gidiyor olabilir
abc says:
Güzel kardeşim, ABD'nin post modem darbesi için solculara ihtiyacı var. Çevik Bir'in çevresinde de hep solcular vardı.
Cumhuriyet gazetesi de Çevik Bir'i bize sosyalist diye yutturmaya çalıştı. Çetin Yetkin'in gdrevide aynı, Solcufarın yazrlanna yer
vermek, faşizme küfrettirmek tertibin örtüsü ya da öksesi.
abc says:
Çetin Yetkin bir süre önceye kadar her ay Tel Aviv'e gidiyormuş. Istihbaratçı binbaşı bir sevgilisi varmış,
abc says:
Sen Çetin Yetkin'in Türk devtet yaşamında Yahudiler" fcitabmı Cçfı Kamhi'ye ithaf ettiğini biiiyor musun? Yayın tarihi 1992,
sonraki baskılarda ithaf yok
xyz says:
çünkü yazdığı yazıdaki bilgilerin hiç birisi kendine ait değil.
abc says:
23
Çetin Yetkin, Istanbul'da babalığt Prof. Suut Kemal Yetkin'den kalan mirası olan evi, değerinin kat be kat üstünde Jak Kamhi'ye
sattı. O sıra 500. Yıl Vakfı'nın avukatıydı. Ondan aldığı parayla Antaya'da olağanüstu güvenlik önlemli bir ev almış
xyz says:
25 numara ayrı dernektir, sıraservilerdeki 33 dereceye kadar olan dernek ayrı dernek, üluminati ve iç çekirdek ayn
xyz says:
25 numarada sadece 3 derece vardır: çırak, kalfa ve usta
xyz says:
onlara mavi localar denir. burada da ismi öyle
xyz says:
öteki rse skotctt riti
abc says:
25 numara nuruziyadan ayn mı
xyz says:
25 numara nuriziyanın kendisi ve abd united grand lodge of England'a ait
xyz says:
111 numaraya düşmandırlar.
xyzsays:
111 numara Franstz ekolu, La granrj lodge Franciaese bağlı,
abc says:
Nuruziya ile Straselvileraynı, 111 ayrı.doğru mu anlıyorum?
xyz says:
şimdi şöyle.
xyz says:
nuriziya sokak 25 numara bir demek: hür ve kabul edilmiş masonlar derneği
xyz says:
sıraselviterdefci ayrı bir dernsk arna oraya kabul edilmek için üsfad mason olmak laz>m
xy* says:
yoksa alınmazsın giremezsin kapıdan içeri
abc says:
Sıraselviler'e girecekler Nuriziyadan seçiliyorlar. doğru mu
xyz says:
evet
xyz says:
sırasefviler çok daha gîzli fefsefi bir cternek ve 33 numara
xyz says:
oraya kabul edilmek rjaha zor, ben orada başlangıçtaydım, ama buraya geldim
abc says:
Sıraselvtier Cad, No=33 de mi. Derneğin adı ne?
xyz says:
Derneğimtzin adı TÜRKİYE FİKİRVE KÜLTÜR DERNEĞİ
xyz says:
Modüt apartmanıydı, bulmak çok kolay, alman hastanesinin karşısmdan sapıyorsun.
xyz says;
Minik 4 katlı bir bina, tam adresini bulmam lazım
xyz says:
yani 9000 nuriziyalının ancak 1000'i sıraselvilere gider.
abc says;
Peki sen nasıl Sıraselviler'de başladm?
xyz says:
Uzun uzun araştırıyorlar
xyz says:
seni M üyesi oraya ta'kdim ediyor
xyz says:
şu anda elimde ritueli var üstünde ORDO AB CHAO yazıyor.
abc says:
Nuriziya'da bekletilmeden hemen alıyorlar mı
xyz says:
hayır en az 5 yıl mavi localarda kalman lazım
abc says:
Sen önce Nuriziyaya mi g'rttin
xyz says:
evet ben 1990 da nuhziyada tekris oidum yani initiation
xyz says:
masanluk süreğen bir gizlilik ve emir komuta aştlamaya palışır insaniara
xyz says:
bunun için birlikte tüm ritüellerden geçmemie gerekli
xyz says:
datıa sonra hızla yükserttiler beni, çtinkü yurtdışına gidiyordum, fngilterede de katıidım, gelmeden çok kısa süre drrce Ingilizoe
konuşan bir locaya
abc says:
Ne zaman Sıraselvilere geçtin
xyz says:
1994'de.
abc says:
Ingiltere'de nereye katıldın, Türklerin oluşturduğu bir loca var mıydı
xyz says:
hayjr, oxford. hollanda ve abdde de katıldım
abc says:
Tlirkiye'de kayıtlara girmesi sakıncalı bitinen kişilerin yurtdışında mason locasına kaydolduğg doğru mu
abc says:
örneğin Cevdet Sunay, 1968 yılında Roma'ya götürulüp oradaki locaya kaytfedtlmrş, sonra genelkurmay başkartı yapıfmış.
Genelkurmay başkanı veya anayasa mahkemesi başkanı gibi kişiler yurtdışındaki localarda kayıtlı bulunuyormuş. dogru mu
xyz says:
evet bu olabiliyor. oiay şöyle
xyz says:
herhangi yabancı bir ülkede üstad mason olan kişi her ülkede toplantılara katılır ve her ülkenin localarının elemanı sayılır.
xyz says:
yani çevik bir abd'de mason yapılmış olabilir,
xyz says:
derece atlamak için tören yapılıyor, gizli kelimeler verlliyor
abc says:
Ama girer girmez üstad olabilmesi gerekmiyor mu? Istanbul'da Yücel locasında çok yakın bir atkadaşım var, Biraz anlattı
xyz saysı
hayır önce çırak oluyorsun, bir yıl sonra kalfa, sonra üstad.
xyz says:
abd'de yaklaşık 1-2 yıl kalan birisi hızla üstad olabilir.
abc says:
Türkiye'de mavi locada çıraklıktan ustalığa geçiş için üç yıl gerekiyormuş
xyz says:
evet ama abd'de öyle değil, Türktye de ben iki yılda üstad oldum, süreyi kısattman için sana katkıda bulunurum
xyz says:
ayrıcayurt dışınaçıkanlaratoplantılarakatılsınlardiyeüstadyapıyorlar, çiinkü üstad olrnayan ulusalararası localarda toplantıya
kafılamaz
xyz says:
Sırasefvilerdeki Skotch riti çok daha farttlı
xyz says:
Orada da çok kofay 30'uncu dereceye gçlebilirein, yanlız ingiltere çok sjk! orda çok ciddi
xyzsays:
Ingiıterede MI5 ve MI6 büyuk ölçüde masonlaröan oluşür
xyz says:
Doğu beyin asıl taatştkltğt da oradan geliyor
abc says:
Skatcn riti 'tle Grant Lodge of Englanö aynı değıl mi
xyz says:
hayır. Granâ Lodge oiEngland riim mavj locaJarın başırıdadjr
xyz says:
Scotch r'tti ayrı b'ır demekttr
xyz says:
ama onun başjjıda da United Grand Lodge of Rites var ve merkezi ayrı, Londra'da, oraya gittim
xyz says:
berkes girebjliyor. kitaplar da bizdekinin aksine gizli değil
xyz says;
bızde herşeyı saklar, gızlerier. Gerçi öylede olmalı Türkıyenın şartları farklı
xyzsays:
solcular, faş'ıstler ve şeriatçılar devletle yakınlaşıp temizliğe girişebilirler
xyz says:
bizim için en büyük risk bu
abc says:
Mavi tocalar, skotch ritini üst organ olarak kabul ediyorlar mı
xyx says:
evet herkes orada derece atlamaya çalışır
abc says:
Hiyerarşi nasıl? şöyle mi: tepede skotch riti, attmda Granü Lodge of England. bunlara düşman olan da Fransız riti,
xyz says:
evet. Franstz grubu çok etkili değıl, 25 numara ve abd/mgiJiz grubunun onlarla konuşması bile yasak
xyz says:
oradaki toplantılara katılamaz.
xyz says:
halbuki avrupada öyle değil, bu Demirel yüzünden oluşan kavgaya bağlı bir soğukluk
abc says:
Türkiye'de masonlar arasında Israil'e tavır konusunda bir bölünme var mı
xyz says:
öyle şey olmaz belki göstermelik yapılır, içerde mossadın ve pek çok yahudinin olciuğunu biliyorum
xyz says:
atımet ors bizim dostluk (ocasının eski üstadı muhteremr
xyz says:
üstadı muhterem doğuda oturur
xyz says:
her tocanın kertd't yönoticiierinâen oluşan bir deiçgrubu vardır, buna ENVARderler
abc says:
Doğuda oturandan kastın ne
xyz says:
locanın doğusunda yönetıciler oturur.
xyz says:
kuzey ve güneyde ise kalfa ve üstadlar.
xyz says:
batı da tse bazı görevliler
abc says:
Sen de doğuda oturmuşsun
xyz says:
hayır ben doğuda oturmadım, daha üstadı mufıteram ofmadım çünkü
xyz says:
üstaöı muhterem olursam her bafta belli vaktimi envara ayırmam lazım
xyz says:
birde sırasıyla gider, birinci nazır, tkinci nazır, ve üstadı muhterem,
abc says:
Üstadı muhterem kaçıncı derece, sen kaça kadar çıktın?
xyzsays:
Mavi localarda herkes eşlttir. mesela rahmetli ilhan güngöreni biliyorsun
abc says:
Evet
xyz says:
o hiçyukarı derecelere devam etmedi. ama piramit, sevgi veüçgen localarını kurdu
xyz says:
yani iki dernek birbirinden çok ayrı
xyz says:
saöece sıraselvilere girebiJmek içirı üsıad mason olman iazım
abc says:
Nuriziya'da üstadı muhterem olmadan da loca kurabiltr misin
xyz says:
hayır loca kurman İçin üstadı muhteremlik yapmış olman lazım, sonra da 30 ustad bulman lazım
xyz says:
ılla sıraselvilerde devam etmen gerekmiyor, o ayrı demek
xyz says:
bir de bunların dışında illuminati var
xyz says;
onu kimse bîlmiyor
xyz says:
ama ilhan bey beni hazırlamak için çok şey anfattr
xyz says:
çok sam'ımiyöik bitiyoreun,
xyz saıys:
illuminatinin içinde olanlardan biri Ahrnet örs
xyzsays:
babası hayrullatı örs büyük üstadlık yaptı
abc says:
Babadan oğula mı geçiyor
xyz says:
evet örr masonun oğlu 13 yaşırtOa mason oiabiYır,
xyz says:
ama normalde 30 yaşından önoe sıradan kişileri almazlar.
xyz says:
baban masonsa ve büyük üstadsa her kapı açıltr
abe says:
Ama illumaniteye girmek için başka ozellikler gerekmiyor mu
xyz says:
iliuminatiye girmek içrn 28 derecenin üstünde alman lazım
xyz says:
illuminati iç Istihbarat teşkilatı gibidir
abc says:
Başındakimvar
xyz saysr
başmüa kım olduğunu söylersem gülersin
abc says:
Söyle
xyz says:
lucifer yani şeytan
xyz says:
şaka yapmıyorum. son gelinen nokta şeyiana iapış
xyz says:
inanamıyorsun değil mi ama oyle ve aslında bunun rahatsız ûlunacak yanı yok, doğruları ve yaniışları beiirleyen bizim düalist
çalışan mantığırnızdır
xyz says:
illuminati üe büyük locadan kendini şeytan rofüne sokan bı'r üstadımız ritueii yönetir
abc says:
lllumunatinin başında kim var diye sormuştum
xyz says:
Ben de iiluminatin'm başmı söylüypmm, inarıç bu, başında şeytan olduğuna inanılır, ama tabii ki birisi o rolü oynuyor
abc says:
Mesele ritüel değil, istihbarat faaliyetini ve örgütü kim yönetiyor
xyz says:
istihbarat faatiyetinin başında büyük loca gorevlileri ve büyük locanın seçtiği bir grup var.
abc says:
Sıraselviler demeğinin lllumirtati'ye bir etkisî var mı veya ilişkileri nası)
xyz says:
kesinlikle var olmaz mı
xyz says:
ama illuminatinin ana binası farklıdır,
abc says:
Nuruziya'nin dışında mı
xyz says;
evet
abc says:
üyeler Dernekler Masasına bııdiriliyor mu
xyz says;
iç îşleri bakanfığına bildirmeleri lazım. ama yaşayanfar yerine ölen eskî «yelerjnibildiriyorlar, merak eime :-)
abc says;
yani insan acaba diyor
xyz says:
hem öyle herkesin listesi locada tutulmuyor
xyz says:
asker, m'rtçiler, gazeteciler, hakim savcılar, polis müdürleri, büyük Işadamları, bürokratlar rektörler, siyasetçiler
xyz says:
bunlann listesini yanlızca büyükelçilik tutuyor
abc says:
Opus dei hakkında bilgin var mı
xyz says:
Latince blr terim, yani kaostan düzen olur gibi bir terim
xyz says:
lionesslerin masonlaria ilişkisi yok, onlar sadece adam kazanmak için bir havuz
xyz says:
masonlarda ana örgütdeğil
abc says:
Anladım
xyz says:
abl bu gizli cemiyetler rüyana girecek şimdi
abc saysr
ne yapalım Ümit, şimdiye kadar dava diye kend'ımizi boşuna tüketmişiz, meğer kimler kimler işin içindeymiş
xyz says:
gep kalmak goreceli bişeydir boşver
abc says:
Sevgili Ümit sabah erken işim var Yatmam gerek,
xyzsays:
tamam sevgiler
abc says:
Yasemine de selam. Tamam
Tarih: 02.03.2001
xyz says:
bu adam çok tehlikeli
abc says:
Halkın örgütlü güçleri, aydınlar bir şey yapmalı. Bu kadar yükü ordunun sırtına yıkmak haksızlık.
xyz says:
yapacak tek sey kalıyor, silahlı hareket
xyz says:
başka bir şey kaldı mı
abc says:
Çok var. Türkiye direniyor. Siyasal destek olmadan ordu bir şey yapamaz. Yaparsa da yanlış olur.
abc says:
Neyse, Kemalist Türkbirlikçileri de seferberet, hem de Aydınlık'a iletmelisiniz.
xyz says:
tamam
xyz says:
onlar zaten yayınladılar dün
xyzsays:
devlet teröristse senin de her türlü silaha yönelmeye hakkın vardır
xyz says:
sana söyliyim abi, kahramanlık türkülerine hazırlan
xyz says:
pazar mı diyeyrn, pazartesi mi artık sen tahmin et
xyz says:
cep telefontarı ve internet susacak
abc says:
Eğer halk silaha sanlmışsa ve silahla bir sonuca varaoaksan silahı alırsın. Çok fazla silah lafı edersen, lazım olduğunda
kullanamazsın.
xyz says:
ama başka secenek kalmıyor, çünkü devlet bizzat terörist
xyz says:
devlet 1980'den beri terörîst
xyz says:
yani sonuçta devlete güvenmen mümkün değil.
xyz says:
KTBIiler kemalist derin devlete çok güveniyor
xyz says:
ben de 28 şuaatt öven yazı yazıyorum, ama 'tçinde tabiki 28 şubat generallerinin tıangi şirketlerde emekli olunca yer aldjfdarını
yazmıyorum
xyz says:
MGK ve general grubu büyük sermayeyle iç içe ve aydın doğanla al takke ver külah.
abc says:
Ahmet Çörekçi, llhan Kılıç, Güven Erkaya, Salim Dervişoğlu 28 Şubat'ı ABD'ye bağlamaya çalışan takım. Çoğu Mason.
xyz says:
Bu kişilerin mason yapılma olgusu yurt dışı kaynaklı.
abc says:
CNRfuarcılıkdiyebirşirketvar. Ulusal Strateji diye bir savunma sanayi dergisi çıkarıyorlar. Yayın Kurulu Başkanı Vural Beyazıt.
Yukandaki ekip, Çevik Bir dahif fıepsi bu dergide. Güven Erkaya, Ege ordusunun lağvedilmesini de bu dergiâe savunüu.
xyz says:
General Dynamics silah üreten bir şirket
xyz says:
llhanKılıcınkızkardeşiNeriman Yüce helikopterfirmaları ile ilişkili. Neriman Yücenin kocası helikopter mühendisi, Mithat
Yüce'nin nasıl bağlantıları olduğu Democracy Forumda yayınlandı
xyz says:
Neriman Yüceyi bana tanıştıran kirn biliyor musun
xyz says:
34
Nerıman Yuce de koyu Kemalist geçinir.
xyz says:
llhan arsel
xyz says:
llhan Arsel'in karısı Koçların kızıdır
xyz says:
Neriman Yüce'nin kız kardeşi ise koç holdingte üst düzey yönetici
abc says:
Askerlerin Amerikan silah şirketleri ve masonlukla ilişkisinde en önemli köprü Koç grubu.
xyz says:
abi, işte gerçek güç bu...
abc says:
llhan Arsel, laikliği anti emperyalizm olarak görmüyor, arap düşmanı, Mason Atatürkçülüğüne uygun.
xyz says:
fakat llhan arsel tüm kemalist aktivitelerimlzden uzak durdu
abc says:
Arsel'in bilgisinden yararlanalım, saygı da duyalım,
xyz says:
Evet, arsel belli bir yerde
xyz says:
Neriman yüce sürekli MGK'daki kardeşinden bahseder
xyzsays:
Neriman Yücenin kızlık soyadı KILIÇ
Betge 15: Ümit SAYIN'ın Doğu PERİNÇEK'e mektup olarak yazdığı bu belgede, en çok dikkai edilmesi gerekers yer, mektubun
sortundaki masonik bir selamlama terimi olan '"kardeş sevgilerimle" keiimelerinin kısaStmasıdır.
Ümit Sayın
VV: Dep. Of Neurology, H6/574, U.W.
^f
Hosp'ıtal and Clinics, Highland Avenue,
Madison, Wl, 53792
Fax:(608)263 0412
Tel: (608) 256 19 Q1/ext 7891
E-mail: [email protected]
H:212, Marion Street, R:401, Madison,
Wl 53703
Doğu Perinçek
Aydınlık Dergisi
4 Mart 1997
Sayın Doğu Perinçek,
Uzurı sUredir basından ve Aydınlık Dergisinden izlediğim kadarıyla Türkiye'deki polittk gündemi değiştiren cesur ve bilinçli
açıklamalarınızdan dolayı sizi kutlarım. Açıklamalarınızın bir kısmını Ingilizceye çevirerek ABD'deki bazı demokratik kurumlara
da yolladım (en son yazdığım belgeyi de ilişikteki üiskette sunuyorum, dosya ismi McCoy), Ender Helvacıoğlu'na da sİ2e
iletmesi icin bir yazıyı Eylül'de Tüıkiye'ye geldiğimde vermiştim. Belki bazı yazılanmı da Bilim ve Ütopya'dan izlemişsinîzdir,
Yayıniamış olduğunuz MİT raporunu ve diğer bazı yazılan, İNTERNET'e de geçtim, belki biliyorsunuzdur,
Cumhuriyet Devrimlerinln uyguianması gerektiğindeki görüşünüze gönülden katılıyorum ve hatta "YENİ KEMAÜST BİR
DEVRİM" yapılması gerektiğine ve bu YEN) KEMALİST ideolojinin aksiyomlarının ve teorisinin bir an önce yazılı hale getirifrıesi
gerektiğine inanıyorum. Gerek 1988'de gerek 1996'da, gerekse son 16yıl boyunca ülkücü çetelere karşı verdiğiniz mücadele,
Türk tarihine ve Kemalist Mücadete Tarihine dönüm noktaları olarak yazılacak.
Kitabın müsveddesini okursanız minnettar kalırım. Bu mektubu aldığınızı kısa bir faksla bana lütfen bildirin. Kemalist Devrimin
gercekleştirilmesi ve sürdürülmesi için tüm kalbim sizlerle. ABD'den yapabilecekterim olursa, lütfen yazın. Ve buradaki
demokratik kurumlara, bağımsız basına Ingilizce yayınlarla ulaşmaya çalışalım. Ka:. Se:,
Dr. Ümit Sayın
Beige 16: Aşağıdaki yazı, Ümit SAYIN'a ait bilgisayar kayıtları adli mekanizmaya intikal ettikten sonra yazılmış ve Behiç
GÜRCJHAN'jn yönetîiği adkistihbarat.com sitesinde Ocak 2007 başında yaymlanmıştır. Adli mekanizrnanın eline geçen
bilgisayar kayıtlarından, içinde bulunduğu masonik yapıiarın, giriştiği provokasyon faaliyetlerinin ve kurduğu kirli bağlantılann
ortaya çıkacağım anlayan Ümit SAYIN, bu yazısıyla "sözde masonlara saldsrarak", yüruttüğü faaliyetlerin masoniarla ilgisi
36
olmadığını ve kendisının onlara düşman oiduğunu ıspatlamaya çalışmaktadır, Zaten yazıda da görüleceğı gıbı, masonlara zarar
verebilecek hiçbir bilgiye yazıda yer verilmemiştir. Masonların güçjü olmadığı ve masonluktan kolaylıkla çıkılabileceği şeklindeki
tezlerle, bu kirli örgütienme masum gibi gösterilmiştir.
Masonik Daşifre-1
KİM KORKAR MASONLARDAN, GELİN VURUN HADİ!
Doç. Dr. Ümit Sayın
Çok uzun süredir bu sitelerde masonlarla ilgili bazı yaymlar yapıhyor, yazslar yazılıyor. Bir çok mitler yaratılsyor. Masonik gizii
örgütlenmeleri 1Ö89 yılından beri araştıriyorum.
Bu konuda biidiklerimin çoğunu henDz yayıniamadım. Şu dönemde ağır saldınlar altındayım, Şeriatçı odaklardan veya başka
yapıiardan öiüm tehdftıeri bite alryorum, Tüm hukuk srstemrnf ve ban savcılaa Ozerime salmış durumdalar. Ama emperyatizm&
karsı, bağımsiz Türkiye ve Türkier için mücadeiem ölünceye dek sürecektir.
Masoniar ve masonik gizli orgütler hakkında yaratılan dev mitiere ve efsanelere oek cok insan inanıvor. Bu masonların
ve masonîk gizli örgiitierin de işine geliyor. Sanıidıkiarı kariar güciü daâiiler ama fanatik oiarak bir insania da
üğraşabiürler.
Masonlann benim yaşantsma inanıimaz zararları olduğunu söyleyebilirim. İki kez üniversiteden atılma ieşebbüsünün aitında
masonların beni akademik sistemdan tasviye etme girisimleri yadsinamaz,
Ama sandığmrz kadar da oüciü dgğiller!
Öncelikie şunu biiinsz ki, tViavi localara girenlerin % 30'u masonluktan ayrılır ve bir daha masoniukia uğraşmaz, aksine çoğu
oniara karşıdır. Gers kalanlarm % 40'i da sadece çıkar iliskileri ve sosyal ortam için masonluğa gîrer;
Geri kalan % 30, Kırmızı localara devam eder ve Skoç ritinde yükselerek, daha sonra tehlikeli dsğer yan mason örgütlere
geçer!
'Masonluktan cıkılmaz miti bir vaiandır1, masoniukta bövle bir bevin vikama mekanizması yoktur; Masoniuktan cıkıhr!
Masoniar oniarın sistemini eieştirdiğim, Yahudsliğin dünya hakimiyetini kabul etmediğim, ve onlara karşı Türkçülüğü, Atatürk
Milliyetçiliğins' savunduğum için yaşaniım boyunca çok zarar verdîter öana, aşağıda yazacaklarrmın gefjşmesmde büyük ölçüde
payları olduğunu kabul etmek zorundayim (aşağıdaki isimler, locaları ve beigeieriyie bir süre sonra yaymianabilir);
1) 1993'teDiyarbakır'asürüldüm. tşsiz ve maaşsız kalıverdim. Üniversiteden uzakiaştırdılar. Ben de çareyi Türkiye'yi
terketmekte veABD'ye gitmekte buldum. Bu aşamada mason I.T., O.A., C.D., S. B.,T.A. nınveVÖ.'nün aktif etkiierini
unuimam mümkün değildir.
2) 2002'de tekrar Türkiye'ye geldim, geldiğimin altıncı ayıııda. o zaman Skcç Riti ve 28. derecedeki üstads snuhterem E. C„
S. E. ve E.E. tarafmdan uyarıldım. Üniversitede usiu durmam önerüdi. Masonlar aleyhine hiç biryazs yazmamam
soyJendi
2003 Şufaatı'nda Teori Dergisinde oniarı eleştiren 'Oünyayı Yöneten Masonik Gizlİ Güçter'başlıkjj birmakale yazdım. Daha
sonraki televizyon programlanmdan çok rahatsız olduklanns, onlara Ulusal Kanal'da yapmış olduğum 'Gizli Örgütierle İtgili'bir
programı iziettirdiğim K. Lion grubundaki konferansta ifade etiiler defalarca, bazıları toplantıyı terketti.
3) 2003'te , hem masonlar, hem şeriatçs örgütlertarafindan defalarca uyarıldım, tehtid ediidim (kim kimsn uzantısı belii değüdil).
Masonik güçler mütareke basının kullanarak beni İBDA-C gibi öTgütierin önüne bir yem gibi koydular. Sir çok öiüm tehditi akjım,
halen ahyorum. 3 kere fiziki saldırıya uğradım. dizim bir süre sakat kaldı.
4) 2004'te , bir başbakana rüyasında gördüğü şeyhi aniatan ve mekfupfar yazan Skoç Ritı'nfn üyesi 32. derecedekr T.ü. öenî ve
bir arkadaşımı uyararak Kemal Alemdaroğlu yönetiminsn bitiminde Üniversiteden attlacağsmi, masoniarla uğraşmamams
söyledi (bu diyaloğun üstelik şahidi de var)!
Kemal Alemdaroğiu yönetims bir operasyonia yok edildikten bir süre sonra, bir çok bahaneler bulunup evime polis baskını
yapılmaya başlandi. Bundan bir aşama sonra kaderimin Necsp Habiemitoğlu ile aynı olacağını bilmeme rağmen mücadeleyi
sürdürdüm. Beni korumass gsreken ve bu tehtidleri bilen polis, benden biigi afdsktan sonra, biigisavariarıma el
koyuyofdu.
5) 8u salöırûar\3. aarai&i oterak Evrim Teorisi hakkmda yazösğsm yazfîsr nedeniyle bir vakıf bana ve ftğretim üyess dostlarıma
saidımıaya başladı (1998-2006 arasmda). Bu kişiler bizlere birsürü iazminat davası açttlar, savcıliklara şikayet ettiler ve sahte
suçiar uydurdular. Var olmavan web sitelerinin içindeki olmayan ve bizim vazmadıgımız vazılar nedenivle sorusturmalar
gecirdik. Savcılarve hakimler btı mantık dısı belgeieri ciddive aldı.
6) Ağustos 2005'te uydumna bir nedenle evime polis baskını yapılds, 11 Eylüi 2001 saldırısım deşifre ettikten 5 ay sonra
bilgisayarlarıma el kondu, hakkımda hakaret nedeniyle 2 yıl hapis cezası istemiyie dava açıldı!
7) Temmuz 2006'da terörizm, bölücülük ve yüz kızartıcı suçtan (böyle bir suçum olmadığı lıalde bir Engizisyon
Soruşturmasında CADI iları edildim! O soruşturma metnini zamanı geiince hsıyerde yayınlayacağım!) Üniversiteden tekrar
attlarak, tüm Kamu Yönetirninden uzaklaştırılmak istendim. YÖK bu talebi delil yetersiziiği nedenîyfe reddetti. Öğrendim M bu
işleri yapan kişilerin başındaki kişi, ünsversitede güç kazanabilmek için daha yeni mason oimuştu.
8) Ekim 20ö8'da Üst düzey masoniar veya diğer yönetioiler bu dönem boyunca sürekii uyardılar, son olarak da işyerindeki
odama gelen 30. derecedeki mason Prof. İ.T. yirte yukarıdan haberier getirmiş, beni araştırma işini üstienmişti. Benim
sonuroujrsgeîmesındenbepsibüyükbirmufluJukduyacakJardj, belliydi! Bu arada yine mason olan Doç, G.O. birAdlı Kurumdaki
önemli bir raporda deontolojs ükelerini ihlai ederek benimie ilgiii ciddi sorunlar çikanyordu.
Bu sitede, Mason olmadığı halde Prof. Kemal Alemdaroğlu'na mason diyen, şu kritik dönemierde Alemdaroğlu'na saldıran
kişilere gereken cevaplar verilecak, tum yamtiar burada ve diğer köşe ya^dığım sitelerde yaymianacaktır.
Özellikle Prof. Kemal Alemdaroğlu'na SAHTE BSR İNTİAL soruşiıjrması ve cezası w n ama PKK sempatizaniarıyia,
DHPK-C v& DEV-YOL militentanyla ile blr zaman bağtantı kurmuş, Tiirk Silahlı KuvveV&rini işkencecj göstermek
isteyen, Türk Silahlı Kuvvetleri aleyhinde bir çok Avrupa Biriiği projesi alan Profesörler hakkındaki bilgiierin de
yayınlartması yakındırl
Ontar ki, Uğur Mumcu'nun katil zaniısına, hastayı görmeden, sahte 'Posttravmatik Stres Bozukluğu Sendromu ve
işkence görmüştür' raporlam vererek, Sadettin Tantan'm yürüttüğü USVILIT operasyontınu bioke etmişier, katiüerîn
serbest bırakılmasına ve kaçmasma neden olmuşlardır.
Uğur Mumcu'nun dosyasmı da tekrar açacağsz. tüm Uğur Mumcu dostiarından ve ailesinden destek bekiiyoruz.
Onlar kî, şeriaiçı bir çetenin üyelerini kurtarmak için poiîslere' işkence yapmıştır'raporlan vermişlerdir
Onlar ki, Türkiye'de bulunan bir çok toplu mezarın Ermeni mezarı oiduğunu kanıtiamaya çaiışmaktadırlar.
Onlar ki, yurtdışında katıldıkları kongrelerde Ermeni, Helen, Rum Pontus, Kürt, Süryani, Yunan soykırımı yaptığımızı iddia
etmektedirler. Yeni Ceza Kanununda soykırım toprak taiebini de getirmektedir!
Onlar ki, Türkiye'yi parçalamayı amaçlamaktadjrJar!
Oniar k i , Türk Silahlı Kuvvetlerini ve Turk Polisini işkenceci gösiermek isternektedirier.
Onlarki, PKK ile uzlaşmak ve'Ovada Sıyasef Yapmafc'için Aydıniar Dilekçesi hazırlarnışiar ve ona imza koymuşlardır,
Onlar k i , Ünıversiteierdeki etnik örgütlenmeyi desteklemektedirler,
Onlar ki, Şeındinli'deki kitapçsya gidip, PKK'yı destekleyerek çiçek koymuşlardır.
Oniar M, bsrkısmı benim Umverstteden atılmamdan büyük mutiuiuk duyacakiardır.
Acaba sadece masonlar mıydı benden rahatsızlık duyan?
Tabii ki hayır, ama benden ve yapmakta olduğum deşifrasyoniardan rahatsızlık duyan emperyal odaklarla ve yabancı derin
odakiaria bağlantılı kişiler ve masonik gizli örgütler, beni üniversiteden atıp, beşparasız bırakıp. rtapislere attırıp, hayaiımi zehir
ettikten sonra. beynîme sevgiiJ Necip'e yaptıklan gibi bir kurşun sıkmaktan büyük zevk duyacakiardı!
Şunu unutmasmlar!
Bgn ya da biz, yokedilsek bile, Peşirnize taktıklan hukuk sistemînîn eiemaniarı, tetikçiieri, katilleri, ülkeye ihanet edenier
bu ülke AtatürkçÜ, MiJiiyetçi ve Tiirkçü cizgtye geldiğinde bir bir hesap vereceklerdir!
Bugün Kubilay'ın kafasını kesenlerin torunları çok üst mevkilerde olabilirier, ama bilmelidirler ki, içimizde daha ne Mustafa
Kemailer, ne Kubilaylar mevcuttur O Mustafa Kemal'in sessiz askerleri sizin bîr gün darağacmızı kuracaklardır!
Evet Masonlar Size Sesleniyorum!
Evet Masonların aftığı kemiklerle beslenen omurgasız yumuşakçalar, sürüngenler size sesleniyorum'
Evet, Küresel EfJfJn ve Emperyalizm'm uşağt o\a.n Şer'tatçı sözâe müslümanlar size sesienîyorum!
Eveii Yabancı Derin Devletlerin yerli işbirlikçisi hamamböcekieri size sesleniyorum!
Evet! Kafkesk Ortaçağ Mahkemelerinin sorusturmacı zangoçiarı size sesieniyorum!
Evet! Engîzisyonun Para-fesörleri size sesleniyorum!
Buyrun, Atın beni üniversiteden!
Kurduğunuz entrikalaria, buyrun atın beni hapislere!
Buyrun, Atın beni uydurduğunuz Ortaçağ Engizisyon nedenlerinizie, kurun cads ateşlerinizi! Kaynatm entrika dolu Cadı
Kazanlarınızi!
Buyrun, Geiin beyntme bir kurşun sıkın sonunda! Uğur Mumcu'ya, Necip Hablemitoğlu'na, Ihsan Güven'e yaptığımz gibi!
Unutmayın ki, Tüm Ulus Uyanıyor ve Zamanınız daralıyor!
Unutmaym ki, artık sureniz pek fazla kalmıyor!
Unutmaym ki, artık o kazanlar sizin için kaynamaya başhyor!
Unutmaym M, Cehennem, ste'm için öaha y«ni başfıyorJ
B e l g e l ; Eşler arasmda uygunsuz'TERS lLlŞKİ"yi öven bu yazı, ÜmitSAYINtarafından Cosmopolitan Dergisi'ndeyayınlanmak
Ü2ere 13.11.2003 tarihindeyazılmıştır.
ANAL SEKS
Anal seks {sodomi) erkek cinsel orgam otan penisin vajinaya değil Anüse {makat, rektum, hatk öiliyie arka gibi isimlerle de
adlandınlmaktadır) sokulması yoluyla cinsel ilişki kurmaya verilen isimdir.
^
Anal sekste bulunurken dikkat edilmesi gereken birtakım kurallara uyulduktan ve uvgun teknikler uvgulandıktan sonra
cekinilmesi gereken hicbir sakınca voktur. Herşeyden önce cinsel ilişkide birtakım standartlar getirilmemesi gerektiöini belirtmek
gerekmektedir. Çünkü standart seks diye bir kavram yoktur, Cinsel birliktelikte önemli olan husus, her iki cinsin de aynı şeyleri
isteyerek yapması ve yaptıklanndan zevk aftıaya calışmasidır.
Anüsün erotik olarak zevk aldığı birçok yol vardır. En genel teknikler bir partnerin oral seks veya cinsel ilişki süresince anüsü
uyarması veya masturbasyon sırasında analdeliğe dokunmasıdır. Bazı insanlaranal deliğe yavaşyavaş sokulan bir parmağın
verdiği histen hoşlanırken; diğerleri ise geniş rektumun içerisindeki kısa anal kanala veya anal delîğin ilerisine vibratör veya
diidonun girişini tercih edebilmektedirler. Heteroseksüelleri de içeren birçok erkek, bu girme şeklini tercih etmektedir. Kısaca
şunu beiirtmek gerekmektedir: Anal sekste uygulanabilecek teknik sayısı oldukçafazladır,
Anal seksin zararlı olmadığı, eşler arasında rahatça denenebileceği hatta çok fazla zevk alınabilecek bir cinsel birleşme biçimi
olduğu inancmın oluşması oldukça zor olmuştur. Eski zamanlardan beri Anal seks birçok toplum tarafından hoş
karşılanmamıştır. Hala birçok yerde ve insanlarda bu inamşın etkisi devam etmektedir. Birçok toplumda dogmatik düşünceler,
dini inançlardan ve birçok benzer sebepten doiayı tutuculukla karşıianmış hatta denenmesi kesinlikle yasaklanmıştır. Oysaki
anal seks dfller tarafından rahatca denenebilecek son derece zevk alınabilecek bir sevisme bicimidir.
Belge 2: Gençlerimizi seks düşkünü yozlaşmış Batilı yaşamına özendiren bu yazı, Ümit SAYIN tarafından Cosmopolitan
Dergisi'nin Ekim 1994 sayısı için yazılmıştır.
Dr. Ümit Sayın (Erinç Sevgen adıyla yayınlanacak)
AMSTERDAM: BİR CİNSELLİK CENNETİ
{B. Punto Italik, bu yazı hakkında bir sürü resim Elifte var)
(Yolunuz Amsterdam'a düşerse cinsellikle ilgili aklınıza gelebitecek herşeyin satıldığı "Red Light Districf'e gitmeyi unutmayın.
Burada Hoilanda'lılar cinsellik ticaretinin adeta efsanesini çizmekteler. Seks shoplarda size şaşkınlık verebilecek çeşitlilikten,
seks müzesinde görebileceğintz 19. yüzyıla ait porno fotoğraflara kadar sizi herşey hayrete düşürecek.)
39
Hollanda cinselliğin en ekstrem boyutlarda ve sınırsız yaşandığı bir ülke. Insanlar cinsellikle îlgili pek çok tabudan ve bağdan
kurtulmuş durumdalar. Eşlerin birbirini -haberli yada habersiz- aldatması, her yerde uluorta sevişmek ve cinselliği "ELMA YER"
gibi yaşamak artık Hollandalıların günlük yaşantısı haltne gelmiş. Amsterdam bu bağımsız ctnseüik ülkesinin "uçuk, cinsellik
başkenti".
Amsterdam'da bir kadın olarak yaşamanın özel bir hak olduğu kanıstna vanrsınız; ama bizim Türklerin karılarmı gördükten
sonra bu yargınız -en azından Türkler aleyhine- biraz değişebiiir.
BeSge 3: Ailenin temeli olan "tek eşliliğj" kötüleyen ve eşleri aidatmaya özendiren bu yazı, Ümit SAYIN tarafından Cosmopolitan
Dergisi"nin Mayıs 1994sayısı içjnyazılmıştır.
TEK EŞLİLİK ARTIK YALAN Ml?
YEDEĞİNİZDEKİ KİM ?
(Er'mç SEVGEN adıyJa yayınianacak)
(BÜYÜK PUNTO VE İTALİK)
Dünyada kadınlar için artık devir değişiyor: aldatan aldatana, değiştiren değiştirene, Inisiyatif ne de olsa onlarda, Artık kadınlar
erkek vücudunu satın bile alabiliyorlar. Birden fazla erkeği idare eden COSMO kızlanyla konuştuk: çoğu 'sadakatin pabucunu'
aslında erkeklerin yıllar önce dama attıklannı söylediler.
EKONOMİK ÖZGÜRLÜK = ÇOK EŞLİLİK
Gerisini erkekler düşüne!,.
40
X^
laso'terirı başında Amerıka'da COSMOPOUTAN okuyan bayanJaj-jn % 54'ükoca)arjn) veya sevgililerinialdatmışlardı. Üstelik bu
çeşnicl COSMOkızlarmın % 40'ı evlilikdışı ilışkinin evliliklerini etkilemediğini, hatta % 34'ü evliliklerineyaradığını söylüyordu,
Tabii vakaların % 85'inde bu ilişkiyi eşlerinin ruhu bile duymamıştı. Fakat şurası gerçekti ki sosyal, kültürel ve ekonomik konumu
değişenkadınlarcinsellikten hakettikleri payı (!) almakiçin hertürlü yalanı söylemeyi ve evliliklerini bile çökertmeyi göze
alabiliyordu. Zaten erkekler aynı seyi yüzyıilardır yapmıyorlar mıydı, kadınlar erkeklerin yalanlarıyla yetistirilmişti, artık intikam
zamanıydt!...
Cinsel pofansryef bakımından kadmlarm erkekleri bayağt geride bırakacağınt söylemek abartı olmaz, yani coJseşliliğe kadınlar
daha musait.
Biyologlara göre erkeklerin spermleri çok ucuz, kadınların yurnurtaları ise çok pahalı! Dolayısıyla dişi, türün devamını
sağlayacak en uygun erkegi seçip bulmak zorunda, dişi bir devekuşunun veya çekik gözlü dişi bir zürafanm erkeğini ararken
cinsel haz derdinde olduğunu pek sanmıyoruz.
Birincisi doğum kontrol yöntemleri çok gelişti, artık cinsel haz almak anne olmaya eşit rjeğil; ikincisi kadm cinsefliğinin ftzyolojis
aydınlandı ve kadınlar erkeklerîe çiftteşirken (!?} kuşlardan ve şempanzelerden çok daha fazla zevk alabileceklerini öğrendiler;
üçüncüsü kadınlar ekonomik yönden baskın çıkabilecekleri 'yeni av sahalan' keşfettiler ve yanlız yaşamanın tadını
çıkarabiliyorlar; dördüncüsü dinsel inançlar, fabularve toplumsal yaptırımlareskisi kadargüçlü değil..,,
Istanbul'da çokeştiliği seçerek yaşayan iki okurumuzdan, Yeşim şöyle dedi: "Artık yok kardeşim! Ben de gözüme kestirdiğim ile,
beğendiğim ile yatarım. Siz de aldatın olsun bitsin, nasıl olsa o sizi ilk bulduğu fırsatta aldatıyor, Şu anda birbirinden farklı üç
çocukia çıkıyorum, keyfim iyi; ayrılan ayrılsın, kendileri bilir. Nası! olsa güzelim ve sayamayacağım kadar insanla birilikte
olabilirim. Seksisonuna kadar yaşıyorum ve yaşamaya karariıyım; evlenmeyi şimdilik düşünmüyorum. Erkekleride her zaman
yedeklemeyi seviyorum, ruhları bile duymuyor-hoş duysa da ne olur!"
Görüldüğü gibi çokeşli bazı okurlarımız 'Sevgili Yedekçiliğine' de başlamış, Ne dersiniz? Size fıala çok ters mi gefryor?
Beige4: Lezbiyenliği özendiren bu yazı, ÜmitSAYlN tarafından Kasım 1992 tarihii Kadtrıca Dergisi için yazılmıştır.
41
3VJ
LEZBIYENLER
Bir kadın vücudundaki sadeliği, estetigi ve yumuşaklığı bir erkekte bulmanız çok güçtür. Erkeklerle sevişmek de zevkli, ama hiç
birisi bize soyut veya bedensel olarak almak istediklerinizi veremez; ustelik çok çabuk sönerler. Halbuki bir kadınla saatlerce
orgazmın doruğundan doruğuna koşarsınız. Kadındaki o yuvarlak düzenll hatlar ve pamuk&u yumuşaklık içinizi gjcıklar; onu
saatlerce okşamak istersiniz, seksten öte bir duygudur bul
Türkiye'de kadınların vücut diliyle birbirlerine rjokunmaları, aynı yatakta yatmaları garip karşılanmazken; Batıda benzeri
davranışlar lezbiyenliğin bir gftstergesi olarak algılamyor. Gerçekten de toplumun bu kadar vücutça birbirine yaklaşmaya izin
verdiği bir ortamda, işin ne kadar cinselliğe döküleceğini kestirmek zor. Sanırız TUrkiye'de biseksüel kadınların sayısı tahmin
edilenin çok üzerinde!...
Psikiyatrik görüşlerin pek çoğuna göre bugün için lezbiyenlik 'bir cinsel seçim'.
Son bilimsel gözlemler, hayvanlarda hem lezbiyenliğin hem de homoseksüelliğin çok yaygın olduğunu destekler nitelikte,
Sıçanlar ve farelerde dişiierin birbiriyle oynaşmalan zaten günlüfc yasantınm bir parçası.
Lezbiyenlerin büyük coğunluğunun dişi olmaktan memnun olduğu, transvestizmin de patolojik olup olmadığının tartaşıldığı bir
cağda 'lezbiyenlik ruh hastalığıdır' demek çok zor! Transvestizm ise fizyolojik ve biyokrıyasal bazı farklılıklardan veya
patoiojilerden ortaya çıkıyor olabilir.
Modern görüşJer 'karşjsındakine psikolojik veya fızyolojik zarar vermedikten sonra cinsellikle ilgili hemen her şeyin hoş
görülebileceği' biçiminde gelişiyor. Sanırız ki 30 yılda dünyadaki biseksüel sayısında artış oldu. Batı toplumu lezbiyenliği eskisi
kadar katı yargılamıyor. Aynca eıkeklerin çoğu da, yanlannda sevişen biseksüel iki kadını pek itici bulmuyorlar, kendileri
dışanda btrakıJmadJkça!...
Zaten Turkiye'de lezbiyenlikOsmanlı Haremlerinden bu yana çok yadırganan bir davramş tarzı değil, Sadece padişahlar
'tezbiyenlik tahumundan' ratoatstz olup, Jezbiyenleri yakaJandıkJarı poziyonda bağlatarak Sarayburnu'nun derinliklerine
uğurlamışlar! Kadınlar yapmak istedikten sonra, bunu çok kolay gizlice yapma imkamna sahipler, çünktl toplum yeterince
yakınlaşmalarına izin veriyor.
42
Lezbıyen kadınların savundukları ilkelerden bırisi de, kadınların çok daha sevecen, duygusal olduğu ve kadınların kadınları seksin haricinde öe- çok dana iyi anlayabiJecegi, OnJara göre, asJjrıda kadınlan birbirine düsman kılan ve yarışmacı yapan
erkeklerin tatepleri ve kadınlarda görmek istedikleri özellikler. Lezbiyen kadınların en iyi dostluk kurduklan grup ise, transvestit
erkekler, 'ortak birşeyler hissettiklerini' söylüyorlar. Aslmda düşününce, insan iki kadının birbirine yetebilmesinin daha kolay
oiduğunu sezebiliyor.
Belge 5: Aşağıdaki mektup, Ümit SAYİN tarafından Cosmopotitan Dergisi'ne 27.05.1995 tarshinde yazılmıştır.
Ümit Sayın
215, N.Frances Street, 406-B
Madison, Wl 53703
Tel:(608)25619 01\ext7891
Fax:(608)263 04 12
E-m a i I: sayi n @ neu rol og y.wisc. ed u
Yeni COSMOPOLITAN Oergisi Yönelimine,
Yaklaşık 2.5 yıldır COSftflOPOLJTAN dergisinde her ay "Biraz Daha Cinsellik" isimli köşede kendi ismimle ve Erinç Sevgen
takmaismiylediğeryazılardacinsellikkonusunu işliyordum. Daha önce birlikte çalıştığım Elif Dağistanlı'nın dergiden ayrıldıgını
öğrendim, Yenigenel yayın yönetmenini tanımıyorum. "Biraz Daha Cinsellik" köşesinin vediğeryazılarımın sürüpsürmeyeceği
konusunda bifgi edrnmek istryorum, Elif Daâistanlı üe Amer'ıka'da olduğum 'ıçin iletişimimiz b'ıraz azalmıştJ, ona yeni ilginç konuJar
ve ekler önermiştim; fakat yanıt alamadım. Eğer yazıların sürmesini istiyorsanız arkadaşım Yasemin Fidan(tel:(212) 529 3871)
ile temas kurabilirsimz. Bana en kolay ulaşma yolu E-maildir ([email protected]).
Eğer benimle çalışmayı sürdürmek istiyorsanız size buradan yazılar yollayamaya devam edebilirim. En son olarak dergiye
yofianarî "Grup Seks Teypleri" isimii yazı Mayıs ayında çıkmadı. Kopyasını Yasemjn size yollamjştı, orijinali halen onda.
Normalde her ay iki yazım çıkıyordu, bu bazen iki bazen bir olarak devam edebilir. Ayrıca ilk planda Shere Hite'in erkekler için
hazırlamış olduğu Hite Raporu'nu bir ekte hazırlamak istiyorum; makale olarak aklımda ilginç konular var, ama sizden gelecek
talepleri de değerlendirebiîirim . Teiif iicreti olarak" Biraz Dafıa Cinsellik" ve diğer makaleler için 5 miiyon TL; yaklaşık 20-25
daktilosayfalıkbirekiçinde 16 milyon TL talep ediyorum. Yanıtınızı bana faksla bildirirseniz sevinirim.
Dr. UmitSayın
Belge 6; Umit SAYIN iie Üsteğmen Zafer YENER arasında yapılan chat dökümünün aşağıdaki bölümü ile bu chat'te bahsedilen
ve aşağıda yer alan VVorkshoplar "cinssl eğitim" bahanesiyle üniversiie çatısı altında °grup seksryapıldığını göstermefctedsr.
Tarirt; 05.08.2005
umitsayin:
sana film yapmasını da öğretirim
umitsayin:
psikctojik savaş iç'm harekeHi filim çok önemii
zaferyener2004:
ama başrolde olurum:)
umitsayin:
anlaştık
umitsayin;
kadınları anlatırız
zaferyener2004:
sizden öğreneceğim çok şey var hocam
umitsayin:
yarın geoe bir psikiyatrist hatun getiyor
umitsayin:
onunda mastürbasyon ve itişki filmi hazırlayacağız
umitsayin:
ClSEM in psikiyatr hatunu
umitsayin:
geçer? hafta ben seks terapisi yapıyorum, ama partnerim yok diye tutturdu
umîtsayin:
aman sizin kadar güzel bir kadının nasıl partneri olmaz dedim.
umitsayin:
sonra Fehmi ile bana geldik. hard core filimlerden hastalara göstermek için sahneler kestik. biraz da kama sutra (seks kitabı)
44
umitsayın:
onları yarın akşam birleştireceğiz
zaferyener2004:
ben artık kadınlarla konuşurken rahatsız oluyorum
zaferyener2004:
hiçkonuşmasınlar
umitsayin:
bir de cinsellik sitesi yaprmştık yaseminJe, gjjrıde 5000 hit alıyordu
zaferyerrerzttM:
hocam siz CfSEM'i kurun ben de ayak «şferine bakayım orda
umitsayin:
CtSEM'e pek iyi kaöınlar gelmiyor
zaferyener2004:
Semih Ütğm'nin dediği gibi "enter"a basarım
umitsayin:
evet zaten sana ENTER ZAFER diyeceği2. sen de uygun gördüğümüz kadınlara enter edeceksin
umitsayin:
google da halen Cinsel Aydınlanma Kulübü'nün adı geçiyor, ama siteyi 3 yıl önce kapadım, SADOMAZOHY2M
<http://turkfemdom.wronger.com/sadoma20hizm.htm> ... çıkmaz, sadece beyinlerde ve yatak odalarmda birvaryasyoncfarak
kalır,,.. Cinsel Aydınlanma KulübO resmi sitesinden alınmıştır,
umitsayln:
Cİnsel Aydınlanma Kulübü ... Gözde Abla'ya Sorun.
WORKSHOP 2: İLERİ CİNSELLİK WORKSHOPI
Moderatör vç sunemlar. Ümit Sayın ve Nil Gün
1)
VVorkshopa ya sadece bayanlar veya sadece çirtier katııabiıecekfjr.
2)
VVorkshopa katılan herkese detaylı bir demografik form ve anket uygulanacakfır.
3)
Herkese Bilgilendirilmiş Rıza Formu (Consent Form) imzalatılacaktır.
4)
Birinci Temel Cinsellik VVorkshop'ına katılmayanlar bu workshopa katılamazlar.
VVORKSHOP 2: İLERİ CİNSELLİK WORKSHOPI-NIN İÇERİĞl
SİRİNCİ GÜM: 1)8irinc> VVorkshopa ait kısa bir özet
2)Kadın ve Bıkek cinsel anatomi ve fızyoloj'ısi detaylar
3)Cinsel Fonksiyon bozukluktarı
4)Frijtü'ıte ve tedavisi, pratik teknikler
5)Vajinusmus ve tedavisi, pratik teknikler
6)Kadınlarda ve erkeklerden cinsel farklılıklar, farklı yönler, farklı açılımlar
7)Varyasyonlar ve cinsel sapışlar
8)Lezbiyenlik ve homoseksüelite
9)Sensate Focus (Duyarlılığı artırma) Egzersizleri-1
İKİMC) GÜN:
1)G-Noktası detay ve bulma yöntemleri
2)PC kası ve çalıştırma egsersizler
3)Uzakdoğu rinseffiği ve Taocu sevişme
4)Erken boşalma ve tedavisi, pratik teknikler
5)Erkekte ve kadında cinselliği uzatıcı, cinsel hazzı artırıcı yönfemler
6)Fantezi oyunu ve fantasy role playing
7)Karşılıklı itiraf oyunu
8)Cinsel terapide temel ilkeler
9)Sensate Focus (duyarlılığı arttırma) Egsersizleri II
10)So ru la r-y a n ı tla r-sohbet
ÜCÜNCÜ GÜN: 1)Kadınlarda yeni bir orgazm ve cinsellik anlayışına doğru
2)Erkeklerde yeni bir orgazm ve cinsellik anlayışına doğru
3)Uzatılmış orgazm ve Tantra
4)Cinsel hazzı arttırmak için teknikler (FRP, Oral seks vb)
5)CinselliWe stmrian aşma, cinsgl haz nesneler ve fanteziler
6)Sevmek dokunmak mı?
7)Cinsel aydınlanma
8) Sensate Focus (duyarlılığı arttırma) Egsersizleri III
9) Sorular-yanjtlar-sohbet
Belge 7: Ümit SAYIM'm yazdığı bu şiir onun çevresindeki sıradan kadınlara nastl alçakça yaklaştıgım ve saptk kişiliğini açıkça
anlatmaktadır.
BEN
Kara parsaflj güzel!
Aslında bitiyorum o endammdafci stitef
Göz goze geldiğimizde,
Anlıyorum nasıl da çarpar kalbin;
Gözbebeklerine kadar vurur,
Beynine yansıyan kara erotizmin.
Ah! Bir görebilsem,
Sol gamzenin kenarındaki beni,
Ben de yanıp tutuşacağım sana!
Ama yetmiyor işte,
Bir hokka burun, bir çift mavi gözle,
Bu fitili ateşlemeye!
En merak ettigim şey aslında,
Yüz ifaden orgazm sırasmüa.
Oyüzden peşindeyim,
O mahut benin,
47
Gamzenm sol kenannda...
Madison/1994
B e t g e l : 24.05.1996 tarihli bu belge, ÜmitSAYIN ve irtibatlı çlduğu kişilertarafından hazırlanarak, siiahlı pravokasyon
gruplarının oluşturulmssını teşvik için servis edilmiştir.
NEO-KEMALİST MANİFESTO Y A DA KARA MANİFESTO PLANI:
A) 21. Yüzyıla Girerken Dünyanın Durumu
1) Dünyamn 21. Yüzyıla Girerken Genet Dummu
2) Yenr Dünya Düzeni
3) Kapitalianin, Komünizmin Geldiği Noktalar; Diğer Sistemfer,
4) Bilimin Geldiği Nokta, ve Toplumlan Getireceği Yer,
5) Bilim ve Insanın Bilimle Kontrolü,
6) Büyük Ağabey Planı, Teknoloji ve Polis Devletleri Içinde Kişiliğini Yitiren Insan.
7) Dünyayı Gerçek Anlamûa YönetenJer ve Jstihbarat OrgütJerL Mafya. Masonlar. Gizli örgütlerin Tehlikeleri.
8) Milliyetçilikle Bütünleşen Bilim ve Teknolojinin ve Uiusfarc Ne ölçüde llertertiği; Sıntrsızlfk ve Dünya Devleti Ütopyası.
Almanya ve Japonya orneği.
9) Siyasi Sistemler ve Ütopya Yalanları ile İnsanların Nasıl Kandırıldığı
10) Insart/an Kandıran Din, Devlet ve Siyasi SistemJerin insanJann Hangj Içgüdüsel ve Düşünme Hatalannı Ustaca Kullandığı,
Beyin Yıkama Yöntemleri.
11) Gerek Kapitalizm Gerekse Komünizmin Insan Yapısına Aykırıhğı; Alternatif Var mı?
Her Iki Sistemde de Getişen Değerler ve Bunlann Bireyselliği veBireysel Yaratıcılığı NasılYokettiği; TekBoyutlu, MutsuzBir
Insan Yarattığı.
12) Dinler, Dinlerin Geçmişi, Dinlerin 21. Yy'a girerken Düştüğü Durum, Din Psikozu. Bilim ve Din.
13) Bir Afyon Olarak Dinin Dünyada Nasıl Kullanıldığı.
14) Dinin Türkiye'de Nasıl Kullanıldığı.
B) Tiirklye'nın Durumu:
1) Türklerin Kökeni, Styasi Yapısı, Özü, Kültürleri ve Dini
2) Müslümanlfğı kabuf eden Türkler'in Düştüğü Durum ve Müslümanhğm Kişilikierini Nası! Yok Ettiği.
3) Osmanlı Devleti ve Türklüğü, Türk Ulusunu Ne Ha(e Getirdiği.
4) Osmanlıların Yıkılışı ve Jön Türkler; Türklüğe Dönüş
5) Kemalist Devrim,
6) Kemalist llkelerin Yitirilişi Vatamn Tekrar Satılışı.
7) 1960 Sonrasında Türkiye'nin Nasıl Bağımlılaştırıldığı.
8) 1965 ile 1980ArasmdaOynananOyunlarvelkiKuşak Idealist Gencin Nasıl Yok Edildiği.
9) MlT'in ve OroVrrun Rol(i.
10) Türkiye'de Dinci Hareket.
11) 1980'den sonra 1995'eGelinceye KadarTürk Ekonomisinin Nasıl ÇÖkertildiği, Emekçilerin Düştüğü Durum. Enflasyon.
Kaybolan Değerter. Yolsuzluklar.
12) YJİ 1996: Kara Para Muz Cumhuriyeti Türkiye.
C) Türkiye'nin Bugünkü Ourumu:
1) Oevletin durumu
2) Ordunun Durumu
3) MlT'in Durumu
4) Bürokratların Durumu
5) Devlet Teşkilatlannın Durumu
6) Işadamlarmın Durumu
7) Emekçinin Durumu
6) Siyasi Partiterin Ourumu
9) Enflasyon, Vaadler Dolu Paket ûnlemlef; Sonuç: Durdurulamayan Çöküş
10) Insanların Yabancılaşması, Umutsuzlaşması, Vurdumduymazlığı
ı1)DJnciJe;jnDurumu
D> Türkiye'nin Yarını
E) Neo-Kemalist Ideoloji
1) Neden gerek var?
2) Ne yapabilir?
3)BirAltematif mi?
4) Hiç bir zaman bitirilemeyen Kemalist devrimin tamamlanması.
F) Temel îlkeler
1) Vatanseverlik
2) Yönetim Şekli ve Demokrasi, Cumhuriyetçitik
3) Devletçilik
4) Laiklik
5) Dinde Yaygın Kapsamlı Reform
6) Diğer ideolojilerden etkilenmeme
7) Kişi hakları, bazal yaşam standartları, sosyal-güveniik
8) Oto-kontrol
9) Serbest Ekonomi ve oto-kontrol
10) Ordu, devlet adamı, istirtbarat görevlilerinirr, işadamlarırun oto-kontroli)
11)Bilimsel)ik
12) Sadece Türkiye için mücadele vermek
13) Gizlilik ve gizli örgütlenmek
14) Eğ'ıtim Devrimt; Kültür Devrimi; Yeni Altkültürlsr Yaratabilmek.
15) Içine kapalılık ve kendi kendine yeterlilik
16) Güçlü ve Bilimsel Bir Hukuk Devleti Olabilmek
17) Halkçılık
18) Devrimcilik
19) Davaya rtaatkarlık
G)TUTUM
1) Neo-Kemaiistlerin ön Planda Alacakları önlemler
2) Örgütlenme
3) 6irimler
4) Oto-kDffiroJ
5) Kendini ve Çevresini Geliştirme
6) Bilimsel ve Düşünsel Mücadele
7) Gerektiğinde Silahlı Mücaoele
8) Propoganda
9) Kazanılması ve Etkinlik Kurulması Gereken Kurumlar
Belge 2: KEMALİST TÜRKBİRLİK GRUBU (KTG) Stratejisi, "Yusut Rıza Günaydm" takma adıyla Ümit SAYIN tarafırtdan
18,05.2000 tarihinde hazırlanmıştır. Bu oluşum üzerinden soicu ve Atatürkça gençleri intemet ortamırîda avlayarsk, gerçekte
masonik hedefıer doğrultusunda yönetümek ve yönlendinnek amaçlanmsştır.
KTG STRATEJİSİ
KEMALİST TÜRKBİRÜK GRUBU MODERATOR KOORDİNASYON, STRATEJİSİNİN YAPIVE FORMÜLE EDİLİŞİ
I : KTG STRATEJİSİ
KTG' nin Yapısı:
Gruburt ilgi ve MenfaatlerVnin belirienmesi:
Grubun korunma ve varlığmm devamı için gerekli ana ilgi ve menfaatlerinin grup moderatörleri tarafından uyumlu ve
eşgüdümlü bır çalışma ile göz Önüne alınışı.
Grup stratejisinin belirlenmesinde yol gösterici (yönetici tüzük) ilkelerin tesbiti.
Grup üyelerinin üye olurken ve (lyeliğinin devamında bilmesi gereken genel stratejik yol gösterici (uye tüzük) ilkelerin
tesbiti.
KTG Strateiik Konsept:
A) STRATEJİK DEĞERLENDİRMENİN YAPILIŞI (grup moderatörlerinin eşgüdüm çalışmasında belirlenecek hazır senaryo
planlan)
1. Grup modaratörlerj tarafından iç ve rjış stratejik çevrenin incelenişi
Içte ve dışta gruba etki edebilecek olumlu ve olumsuz trendlerin saptanması ve formüle edilip olumlu ve olumsuz
trendlere göre stratejik tavır belirlenmesinde hazırsenaryo planının belirlenmesi (örnek : Aydinlanmal923 ve Işçi Partisi
arastndaki'tçtek'tçek't$me$înd& hazır senaryo oJmamasmdan kaynaklanan sıkıntılı dönem)
Içte ve dışta karşılaşılabilecek beklenmedik problemler ve stratejilere uygun karşı stratejik tavır belirlenmesinde hazır
senaryo planının belirlenmesi.
2. Hareket serbestisini sınırlayan faktörler
Grubun kuruluşdan sonraki ilk gelişme ve ilerleme dönemlerindeki (şu an içinde bulunduğumuz dönem) hareket
serbestisini kısıftayabilecek olası güçlerin tesbtti ve bu güçtere karşt örttem senaryolarınırt hazırlanması.
Grubun ilk gel'tsme ve ilerleme döneminden sonraki olgunlaşma ve ileri strateji konularını belirleme aşamasında hareket
serbestisini kısıtlayabilecek olası güçlerin tesbiti ve bu güçlere karsı önlem senaryolarının hazırlanması
Grubun olgunlaşma ve ileri strateji belirleme döneminden sonra geri dönülmez büyome ve topluma kendini kabui ettirme,
ortaya çıkıp ulusal politikatara etkt gücüne geldiğinde karanlık güçler tarafından gruba ve moderatörierine karşı özellikle beyin
takımınj çökertmeye yönelik karşı stratejileri önlemek için izolasyon (yalnızlık) stratejisinin yardımı ile çok taraflı korunma ve
hareket serbestisi elde etme stratejilerini belirleme
3. Ufusaf ve Vluslar arast alanda KTG' nirt varlıgı ve karşılaşacağı beklenmedik fıreatlar, sorunlar
KARAR AŞAMASl
KTG' nin ilk gelişme döneminden başlayarak, geri dönülmez büyüme ve topluma kendini kabul ettirme döneminde, Ulusal
ve Uluslar arası alanda karsılaşacağt beklenmedik fırsatları, grup moderatörlerinin doğru değerlendirmesi
ve değerlendirme süresinin iç ve dış faktörlere kapalt ve tüm etkilerden korunması ile birlikte fırsatlarm, yeni fırsatları
yaratmasına yönelik stratejilerinin belirlenmesi
KTG' nin ilk gelişme döneminden başlayarak, geri donülmez büyüme ve topluma kendini kabul ettirme donemınde, Ulusal
ve Uluslar arası alanda karsılaşacağı beklenmedik sorunları, grup moderatörlerinin doğru değerlendirmesi
ve değerlendirme süresinin iç ve dış faktörlere kapalı ve tüm eikiierden korunması ife b'ırlikte sorunların, yeni sorunları
yaratmamasına yönelik stratejilerinin beltrlenmesi
UYGULAMA AŞAMASI
Ulusal ve Uluslar arası alanda KTG' nin varlığı ve karsıiaşacağı beklenmedikfîrsatları, sorunfan karar aşamasmda belirtenen
stratejik politikalardan sonra değişen koşulları ve iç, dış etkileri göz önüne alarak öncelikle fırsat yaratmaya dönük eylem
planmın hazjrlanması
Evlem Planı:
Grup Moderatörleri, Ulusal ve Uluslar arası alanda grup varlığının devamı ile ilgili temel strateji belirlenmesi ile birlikte belirli
eylem planı hazırlanmasında eşgüdüm çalışmaları yapmalan. ( Bu bölüm grup moderatörlerînin eylem planı ve senaryo
faktörleri açrklamaları ile gelişecektir)
SONUÇ AŞAMASI
Karar ve uyguJama aşamalarından çıkan sonucun fırsat ve fırsatlar olması durumunda yeni fırsat ve fırsatlann karar,
uygulama ve sonuç aşamasına götürecek stratejik eyiem planın hali hazırda tutulması.
Kararve uygutama aşamalarından çıkan sonucun sorun ve sorunlar olması halînde grup moderatörierinin önceden
belirlediği beklenmedik sorunlara karşı, radikal tavırları uygulaması sorun ve sorunların ve olumlu olarak sonuca dönüştürme
yönelik eylem planmm hali hazırda tutulması.
B) KTG Stratejik Konsept' in Geliştirllmesi ve Koordinasyon Merkezi
1. KTG stratejtk değerlendimıesinin gözden geçirilmesi ve KTG' nin varlığının devamı, menfaatleri, ilgialanının elde sdilmesinde
kstktda bulunan, engelleyen ve hiçbir etkisi olmayan üyelerimizin belirlenmesi.
a) katkıda bulunanîar: KTG varlığınm devamı, menfaatleri ve ilgi alanının elde edilmesinde katkıda bulunan üyelere (ger't
dönülmez büyûme aşamasınüa biz b&yin takımının alt koordinasyonu olarak sinirii moderatör oiabilecak en iyi üyelenn secimibu
bolümden yapılacaktır) yönelikstratejik yaklaşımın belirlenmesi, katkıda bulunan üyeler arasından en yüksek verim alınacak
bilgi ve birikimi KTG amaçlan doğnjltusunda îlgj ve menfaat yönlendirilmesinde ihtiyaç olan çalışma gruplanna aktarılmasında
grup moderatörlerinin tamammın onayını alması, Katkıda bulunan en üst seviyedeki üyenin çalışma grubuna aktarılmadan önce
belirli bir zaman süresinde izlenmesi ve bilgi toplanıp güvenirliğinin her yönden teyid edilmesi. Güvenilen üye ile özel stratejik
düzeyin açıkfanmadan grup moderatörterinin (su anki bey'ın takımı) yakın izleme stratejisî ile süreklt iletişimi açık tutacak
kanalları kendisine bildirmesi ve görüşmelerden en iyi sonucu alacak verimliliği en üst seviyeye taşıyacak koşulların
hazırlanması. Üyenin KTG' ya verdiği önem doğrultusunda, üyeye önem verilmesi. Ancak beyin takımının ve gizli yönergelsrin
kesinlikle izolasyon stratejisîne uygun olarak açıkfanmadan üye tüzüğüne dsyalı davramş modetirim geliştirilmesine yönelik
şemanın çizilmesi.
b) Engellevenler: KTG varlığının devamını, menfaat ve ilgi alanının belirlenmesinde engelleme yapan üye ve üyelerin
öncelikle takîbe alınması. Bu üyeler hakkında istihbarat bilgilerinin toplanması ve engelleme davranışını neden sonuç ilişkisine
göre doğru yorumfayacak moderatör toptantıfarının yapıîmast. Moderatörterin tamarmnın engelleyeni gnjptan atmada tam onay
vermesi ile atılması. Onay vermeyen moderatöru neden onay vermediği hakkında moderatör grubuna bir gün siireli rapor istemi
ve raporun görüşülüp tekrar karar aşamasında engelleyen üye ve üyelerin atıımasına dönük yada bir süre daha istihbarat
53
araştrrmasına dönük kesin karann alınması. Moderatörler arssınöa kesin karara varıncaya kadar görüsmelerın ıkı tur daha
sürdürülmesi. Üçüncü turda engelleyen hakkmdaki karar moderatör çoğunluğunun vereceği karar doğrultusunda uygulanması
c) Hiçbir etkisi olmavan üveler: KTG varlığının devamını, menfaat ve ilgi alanının belirlenmesinöe bir katkısı yada
engelfemesi olmayan sadece bifgi atrmt yapart ûyeterin genel durumfarının devamı.
2, KTG ilgi ve menfaatlerinin geliştirilmesine katkıda bulunacak ve olumsuz gelişmelerin etkilerini azaltacak yeni üye
kuvvetlerinin aranması (hiçbir etkisi olmayan üyelerin araştırılmaya öncelik verilmesi) ve çalışma gmplannda etkin olarak
gorevlendirilrnesi.
3, Geçici KTG hedeflerinin veyanıltıcı hedef planlarının belirlenmesi. Güvenlik sızması nedeniyle Gerçek KTG hedefinin
saklartmast için geçici senaryolarm hestef şeklinde yazılması ve aynı gizJilkte saklanması. KTG' nin asil geçici ve üyelere
bildirilen hedeflerintn ulusal bütünlüge ve ulusal stratejiye uyumlu olması veters düşmemesinin özenle takibi.
4. Geçici hedeflerin ve geçici acit önlem stratejilerinin KTG yapısını yönlendirecek kadar kesin ve hakim ancak sınırlı
engellemeleri karşılayabilecek ve muhtemel olumsuz gelişmeiere karşı koyabilecek (asıl planı elde etme peşinde oiabilecekleri
yanıltıcı) özetlikteolması. Geçici hedeflerin ve stratejilerin gerçek hedef ve stratejiler kadar uygulanabilir elastik ve kapsamlı
sf ratejik konsept içinde birfeştirilmeteri tüm grup moderatörferintrt crtak çalışması ile ve tıedef amaç ve siratejilc senaryolarda tam
karara varmaları ile mümkün olacaktır.
C) KTG HEDEFLERİ
KTG hedefleri Ulusal guvenliği etkileyen özel ulusal amaç ve hedeflerin dışında, karşısında ve engelleyici bir unsur olarak
belirlenemez.
1- Geçici Hedeflerin grup moderatörleri tarafından gözden geçirilişi ve KTG ilgi ve menfaatlerinin değişen jeostratejik konuma
göre ulusal düzeyde yeniden düzenlenmesi, diğer ana heüeflere ve grup moderatörlerine açık özel hedeflere de yeni hedefleri
ekleyecek politikaların geliştirilmesi.
2- KTG özel, ana ve gecici hedeflerinin grup moderatörleri tarafından önceliklerine göre sıralanışı her hedef için birden fazla
senaryonun genel KTG hedeflerini hgi ve menfaatlerini amaç yönünden çıkarmayacak durumda devamlılığını sağlaması için
Stratejilerin gelîştirilmesl.
3- KTG tiım heâeflerinin ulusal ilgi ve menfaatlerle bağdaşabiiiriiklerinJn sağlanması. Grup moderatörlerinin ulusal hedefleri ve
KTG hedeflerini son derece iyi özümsemiş olmalan ve her türlü probtemde bu hedefieri gerçekleştirecek senaryoları devreye
sokabilme gerektiğinde radikal senaryoları da uygulama aşamasına sokabilme ve risk alabilme becerilerini geliştirmeleri.
4- KTG ftedefterirttn üye tabanmdaki vygulanabüirliğinin tesbiii. Deneme aşamasmda olan hedeflerin uygulandığı üyelerin
olumluolumsuztepkilerininsondereceiyigözlenmesi ve olası çıkabileceksorunlara karsı örılem stratejilerinin belirlenmesi.
Üyelerin verdiği tepkiye göre hedeflerin uygulanışında üye psîkolojisine göre har&kat planının düzenlenmesi.
D) KTG POLİTİKALARI
KTG' nin belirlediği hedefleri elde etmede grup moderatörlerinin baş vuracağı özel hareket yolları.
1- Uygulamalarda gerek duyulacak koşullar, karşılaşılacak rîskler, engeller ve diğer pofrtika/ar, KTG poliftkaları üzer'mdeki
etkileri açılanndan ve beklenen, beklenmeyen sonuçları bakımından eldeki politikaların grup moderatörleri tarafından analizi.
2- Grup moderatörleri tarafından KTG hedeflerini en etkili şekilde destekleyecek politikaların seçimi, teorik plamnın yapımı ve
uygulama için hazır hale getirilmesi
3- KTG politikalarının ana ekseninin ve ulusal hedeflere uygunluğunun tam uyumlu hale getirilmesi için grup moderatörlerinin
eşgüdüm çalışmalan yapmalart
4- KTG politikaları Ufusaf polrtikalarla uyumfu olmafrdrr. Geçici rıökümetierin belirtediği politikalardan daha çok jleri gorüşlü ve
gerçekçi politikaların gündeme alınıp bir rapor halinde medya ve Türkiye gündemine bildirilmesi önemlidir. Bu calışmayı yapacak
grup moderatörlerinin KTG pclitikalartnı son derecs iyi benimsemiş olmalarj ve ulusa) strateji, ve jeopol'ıtik yapısmı son derece
iyi bilmeleri bu konuda kenditerini en iyi şekilde donatmaları önceliktir.
5- KTG' nin genel politikaları moderatörlerinin belirlediği KTG hedefleri, amaçları, ilgi alanı konulannın maddeler halinde
belîrienmesînden sonra, eşgüdüm çalışmaları ile mfıar karara varılarak belirlertecektir. Belirlenen polttikaJann güvenlik unsurları
KTG stratejik konseptine uygun en geniş güvenlik önlemleri ile korunacaktır. Güvenlik sızmalarına karşın geçici politika
senaryofarırtın asrl politrka senaryoları titizliğinde uygul&maya baztr halde güverılik önlemleri dahiline alınması temeldir.
I I : KTG MODERATOR KOORDİNASYON
a)
KTG Beyln Takımı Moderatör Görevleri:
KTG Moderatorterinin eşgüdüm çalışmalan sonucunöa aşağıdaki görevler uygulanacaktır.
1-
KTG vartığının, devamı ve gelişimi için moderatorlerin görev ve sorumluluklarımn belirlenmesi
2-
KTG hedefleri, amaçları, ve ilgi alanının ve üyelere, moderatörlere dönük tüzüğünün belirlenmesi
3- KTG politikalannın Türkiye Cumhuriyeti Ulusal Politikalarına uygun şekilde ve Atatürk tlke ve Devrimleri' nin Öngördüğü
hedefler doğrultusunda ve Ulusal Pofitikalan daha da gelrştirecek şekilde befirtenmesi
4- KTG moderatörleri, moderatör- moderatör arası, moderatör- üye arası ve üye- üye arası iletişimi saglıklı geliştirebilecek
düzenlemeyi yapması.
5- KTG güvenlik sistemtnin belirlenmesi, moderatör kimlik bilgileri güvenliği ve dışarıdan gelebilecek üye kimliği bilgilerine
karşı olabitecek tüm tehditleri belirteyecek ve önleyecek güvenlik politikalarının hazır hale getiritnesi
6- Sosyal, ekonomik, potitik askeri stratejilere dönük çalışma gruplarınm kurulması için KTG moderatörlerinin konsensusa
varması. (Şu ankt beyin takımının kısıtlı attmoderarörlerinin beJirlenerek çalışma gruplarmda sürekli bilgi akışının sağlanması)
7-
KTG moderatorlerinin birbirine her an ulasabilecegi ozel guvenli ifetisim yolunun beliriertmesi,
8- KTG moderatörleri, risk karar sürecinde tam uyumlu olacak sekilde temel görüşün KTG varlığının devamı ve hedeflenen
amaca uygunluğuna dönük ileri görüşlü gerçekçi düşünceden ödün vermez tutum izleyecek genel ve özel politikaları belirlemesi.
9- KTG bey'm takjmtnın ayrılmaz bir bütünlük içinde grup için alacağı kararlarda bilimsel düşünce ve gerçekçi yaklaşım
doğrultusunda yurdumuzda uygulanmayan demokratik hukuk yapısını grupta uygulaması için ilkelerin belirlenmesi.
10-KTG beyin takımı' na bağlı kısıtlı alt moderatör çalışma gruplarınm, temel ilkelerinin belirlenmesi,
11 -KTG beyin takimi' nin Kemalist Turkbirlik web sayfasi yapimi yayini ile ilgili tum calismalari en iyi sekilde yapmasi.
12-KTG beyin takımı' na bağlı kısıtJı alt moderatörlerin seçiminde dikkat edilecek hususların belirlenmesi,
55
13-KTGiçindec-lasıgörülecekolumsuz (egroups web sayfasının aniden kapanması veya grup üyelığinin bırşekılde dış güçler
tarafından iptal edilmesi tehlikesi) gelişmelere karşı acil önlem stratejisinin devreye sokulması.
b)
KTG Kısıtlı Alt Moderator Görevleri:
Bubölüm BeyinTakımının kısıflı altmoderatoTve çalışma gmpları ile ilgilialdığı kararlardoğrultusundabelirienecektir.
KEMALİST TÜRKBİRÜK GRUBU YÖNETİCİLERİNİN DİKKATİNE :
Yukanöa hazırladığım siratejj ve koordinasyon çalışrnasını yaklaşık4günde tamamladım. Süre olarakbir hattadan fazla
olacağını düşünmeme rağmen son dönemde başkaca makale çalışmalarımın başlaması nedeniyle bu konuya daha fazla zaman
ayırarak en kısa surede en iyl şekilde bitirmeyeçalıştım. Yukarıda incelediğiniz temel hedef ve politikaları, sadece strateji ve
araçlan konusunöa ele aldım. Hsr maddenin açılımım yapmak ve gmbumuzun varlığımn devamını sağlayacaktüzüğü
oluşturmaktümmoderatörlerin ortak çalışmasının ürünü olması gerektiğine inanıyorum, Grubumuzun gelişiminde ve devamında
kendi içimizde sürekli demokratik davranış yapısını korumamız son derece önemlidir. Bu yapıyı bir toplum mühendisliği
aşamasına gütürecek açık yürekJilikîe, yeni çaljşma gruplarımn kurulması ile alacağımız bilgi ve teknik desteklerle
ilerleteceğimizi düşünüyorum. Grubumuzun kısa vadeli bir mail grup olarak kalması değil gelecek yıllara sivil toplum gücü olarak
etki edebilecek yapıda her yönden desteklenen tam bir bilgi merkezi olan bilgiyi alan ve aldığı ölçüde paylaşan bir grup olma
özelliğinin yanı sıra hükümetlere baskj unsuru oJabilecek bir yoğunlukta ve saygınlık olması son derece onemlidir. Buna uygun
bir çalışma ortamı için tüm moderatörlerin kendi özel yaşamlarından bazı tavizler vermesigerekiyor. Eğlencemizden
dinlencemizden zaman çalıp bu konuya yoğunlaşırsak ve ciddi bir yapılanma planı içinde eşgüdüm halinde çalışırsak kanımca,
gelecsğin en güçlü, dinamtk ve tutarlı hayali senaryo üretmeyen, her rüzgardan etkilenip sağa sola savrulmayan, tüm amacını
karanhk çevrelerin Türkiye üzerindeki oyunlarını engellemek ve Kemalizm bayrağını havaya kaldıracak kadroları oluşturmak
olan ve devrim kanunlarının uygulanmasını Türkiye' nin gündemine getirmeyi de amaçlayan bir Kematist neferler topluluğu
almastdileğiile...
22 May. 00
Pazartesi
04:20 am
Vusuf Rıza Günaydın.
Selge 3: Aşağıdaki illegal tüzük, Ümit SAYIN ve kurduğu ekip tarafından, Kemalist Türkbirlik Grubu'nu yönetmek amaayla
08.07,2000 tarihmde hazırlanmıştır,
KEMALİST TÜRBİRLİK GRUBUNUN TÜZÜĞÜ
KURULUŞ NEDENI:
56
Bızler, Mustafa Kemal Atatürk ün 19 Mayıs 1919 tarihinde yaktığı bağımsızlık ateşinin savunucularıyız. 0' nun devrim ve
ilkelerinin uygulanması akltn ve bilimin ışığında Türk toplumumm çağdaşlaşma ve modernleşme atılımlarını tamamlaması için
çalışan bizlerin KTG' nin kurulusunda ve devamında Atatürk' ün fikirlerinin doğruitusunda çalışmak azim ve kararlılıkla onun
devrimlerinin ve ilketerinin yılmaz savunucusu olmak, üzerinöe yasadjğımjz yurdun insanlarının sorunlarma gerçekçi, akılcı,
bilimsel bir yaklaşımla çözüm önerileri üretmek ve Mustafa Kemal' in "Bursa Nutku" nu gerçekleştirmek için birlikteliğimizden
afdığımız güç ve sonsuz enefjimizie haysttmtzt bu uğurda çalışmaya adamjş insanlar oiarak asağıda savunduğumuz fikirler
dogrultusunda KTG kuruluş bildirgesini tanımlamaktayız,
1- Her türlü gericı' fikir ve eyieme karşı çıkan, çağdaş ioplum o\manm yolunu akıl ve bilimde arayan buna uygun laik, sosyal
eşitlikçi, hukuk devletini, akılcılığı ve bilimi savunan bizleriz,
2- Djşgüclerin toplumu icten esir alan benliğini kaybettiren kültür emperyalizmine karşı, Türk dilinin arındırılması ve
geliştirilmesi ile biriikte temelde Islam kökenli olmayan Türk Örf ve adetlerinin korunmasmı savunan bizferiz. Bu örf, adet ve
gelenekler daha sonra yazacağımız makaleler ve kitaplarda tanımlanacaktır. Bahsedilen örf ve adetler, geçmişi 2000 yıl önceye
uzananTürktoplumunungenelyapısını ve 1000 yıllık Anadolu halkının temel karakterinı temsil etmektedir; Islamın kabulüyle
eşgüdümlij gelişmiş ananeleri bizim kültürümuze ait bulmuyoruz. Dostluk, paylaşma, misafirperverlik, akılcılık, dürüstlük,
sözünde durma, belirli itkeleri oima vb gibi özellikler Türk kültürüne ait özelliklerdir. Türk kültürünün korunması ve
geliştirilmesinden yanayız.
3- Bireysel özgürlüklerin, yaşam hakkının kutsaftığının ve çoğulcu demokrasinin yolunu açan Ğevr'ımci kurum ve kuruluşlan
savunah bizleriz. Ancak Demokrasinin yöntemlerini kullanarak, demokrasiyi yok etmeye çalışan şeriatçı ve gerici yapılanmalarla
gerektiği zaman gerektiği gibi savaşacak olan da bizleriz.
4- Iç ve dış düşmanlann, her türlü sosyal, siyasal ve ekonomik anlamüa sömüru kaynaklarına karşı halkımızı bilgilendirmeyi,
bilinçlendirmeyi savunan bizleriz.
5-
Türkiye' nin yeraltı ve yerüstü kaynaklarının başka devlet ve Çok Uluslu Şirfcetlere peşkeş çek'tlmes'tnç karşı olan bizler'ız.
6- Türkiye' de yasayan bütiin toplulukların din, dil, ırk ve mezhep farkı gözetmeksizin eşrt, eğitim, eşit sosyal haklar ve eşit
bilimden sanattan yararlanması için "fikri hür irfam hür vicdanı hür kuşaklar" ın yetiştirilmesini savunan bizleriz.
7- Türk ulusunun tarihini geleoek nesillere açık şekilde anlatılması yönPnde çalışma yapan her kutvrn ve kuruluşu
destekleyen bizleriz.
8- 'Yurtte Barış Dünyada Barış" ilkesi île birlikte, dış poütikamızda karşıltkljjık ilkesini, onurlu dış politika davranışını savunan
bizleriz.
9-
Türk halkının geleceğini akıl ve bilimin katkısı ile en üst seviyeye ulaştıracak tüm politikalan destekleyen bizleriz.
10-Gerekirse bu ugurda dfmeyı göze alan bizleriz.
Yukarıda saydığımız maddelerin yılmaz savunucusu olan bizler, demokrasiyi araç olarak görenlere karşıyız, dernokrasiyi
kullanarak onu yok etmeye çalışanlara ödün vermeyecek olan bkler Mustafa Kemal Atatürk' un "bağımsızljk benim
karakterimdir" sözünden aldığımız güçle KTG' yi kurduk.
TANIMI
MADDE1:
A) Bu Tüzük, Ağustos 2000 tarihinden îtibaren geçertidir; bg tüzüğü sadece İÇTÜRKBİRLİK üyeleri gorebilir ve okuyabilirier,
genel gruba veya başkg gruplara dağıtılması kesinlikle yasaklanmıştır. Sadece Türkbirlik tanım kısmı (Madde 1-B) ve bazı ilgili
maddeler, gerektiğinde Türkbirlik'i tanıtmak için gönderıletjflir.
B) Kemalist Türkbirlik, Türkiye Cumhuriyetinin Laik, Demokratik, Hukukçu, ve Atatüık Devr'tmlerirte Bağlı Yapısmtn, Sosyal
Eş'ıtlikçi, Cumhuriyetçi, Demokrat, Devletçi, Halkçı, Devrimci, Akılcı, Bilimsel, Tutarlı, Hukuk Kurallarına uygun bir çizgide
kcrunmasını amaçlayan bir e-mai! ağıdır. Kemalist Türkbirlik Türkiye Cumhuriyetinin ulusu ve m'tfieti ite bölünmez bütüniüğünün
bahsedilen çizgide korunması için çalışır. Politik çizgisi sosyal demokrat veya sol çizgiye yakındır. Temel hedefi, e-mail aracılığı
ile insanlara ulaşmak, ulusal güvenlik, ortak ulusal çıkarların korunması, bu konuda ulusa) veya uluslararası eylemleröe
bulunmak, kışılerı ve kurumlan aydınlatmak ve bilgi alışverişınde bulunmaktır. Hedeflerınden birisi de deprem, sel, savaş, iç
savaş ve benzer olağanüstü durumlarda Türk ulusunun internet aracılığı ile bütünleşmesini ve haberleşmesini sağlamaktır.
C) KemalistTürkbirlik'in hedeflerinden birisi deTürkiye Cumhuriyeti yararına yapılacak eylemlerde örgütlenme sağlamak ve
insanları, kurumları spesifik konufarda detaylı ofarak bifgiterKfirmektîr. 8u nedertte bir düşünce, bilgi ve fittir havuzu (think tartk)
kurmayı amaçlamaktadır. Kemalist Türkbirlik, kumlması düşünülen diğer Kemalist yapılanmalarda bir bilgi ve e-mail havuzu
oluşturulması için kurulmuştur. Amaç, ÖNCELİKLE benzer düşüncelere ve dünya görüşlerine sahip kişilere ulaşmak ve bu
kişilere bilgi ulaştırmak; bütünleşmeyi, haberleşmeyi sağlamaktır.
HEDEF KİTLE
MADDE 2:
Türkbirlik'in temel olarak amaçladığı hedef kitle şunlardır:
1) Basın organları, gazeteler, internet haber siteleri.
2) Üniversiteler, Egitim Kurumları
3) Bilim Kurumiarı (TÜBİTAK, TUBA, DİE vb)
4) Akademisyenler ve akademik kadrolardaki kişilerin bireysel e-mailieri
5) Türk Silahlı Kuvvetlerinin bilinen e-mailleri
6) Harp okulu öğrencileri, subay yetiştiren okulların öğrencileri
7} Tanımda bahsedilen düşUncelere yakın kişiler, bilim insanları, hukukçular vb,
8) Politikacılar, polrtik yapılanmalar, partiter.
9) AtatUrkçü Düşünce Dernekleri, tiigertümKemalistyapılanmalar.
1D) Türkiye'nin yararına ve ulusal güvenliğine çalıştığına inanılan yabancı bazı müttefik gruplar,
İDEOLOJİ
MADDE 3:
AJTanımda yer alması gereken Kemalist Türkbirlik'in temel hedefierinden birisi Sol Ulusal Kemalist Güç Birliğine katkıda
bulunmaktır, Bu konuda diğer Kemalist, Sosyal Demokrat, Sosyalist veya Sol gruptarla işbirliği içinegirmek, fakathertürlü
parçalayıcı, bölücü ve kavgaya yolaçıcı aktiviteden uzakdurmak Kemalist TUrkbirlik'in temel politikasını fayin eder.
B) Kemalist Tfjrkbirlik totafiter, Faşist, Şeriatçı, Hilafetçi, Martrsist, leninist veya Maoist bir sistemin Türkiye'ye getirilmesine ve
savunulmasına karşıdır; bahsedilen gruplar bu fıkirleri ısrarla savunduklan takdirde, yakın çizgilerde olsalar bile oniarla da
mUcadele eder ve ilişkisini minimuma inüirir. Kemalist Türkbirliğin, bahsedilen sol gruplarla işbiriiği ancak Kemalist çizgide
olabilir (örneğin Işçi Partisi ile Aydınlanma 1923 arasında Samsun-Ankara yürüyüşü hakkında gelişen tatsız tartışma, Kemaiist
Türkbirlik grubuna da sürüktenmiştir; benzer olaylara bundan sonra yer verilmeyecektir.)
C) Kemalist Türkbirtik, başka yapılanmalar içerisinde kendi dünya görüsünü yazılı hale getirecek ve farklı bir isimle kurulan
haberleşme grubunda ve web sayfasında bunu IÇTÜRKBtRLlK'e duyuracaktır, Kemalizmin ve KEMDEVin ideolojisinin
tanımlanması veyazılması, Kemalist Manisfesto'nun yazılması uzun birdönemde IÇTÛRKBİRLlK'in de katıldığı, KEMDEVİç
yapılanması 'ıçinde sürdürülecektir. KEMDEVin içtüzüğü, hedefleri ve ilkeleri ayrıca belirtilecektir. İÇTÜRKBİRLİK, KEMDEVin
yapılanmasr aşamasındakr basamak/ardan sadece bir tanes'ıdir ve insanlara ulaşmak içîn e-maii havuzu, kitle haberleşmesi
aracıdır. Başka iç haberleşme gruplan da kurulacaktır.
IŞBİRLİĞİ KURULACAK GRUPLAR
MADDE 4:
KemalistTürtcbirlikhiçbirparti, örgüt, hücre, grup veya kuruluşun sözcüsu değildir, bağımsu; bir yapıianmamn biraltgrubudur.
Bu nedenle KTB'nin (Kemalist Türkbirlik) tanımda yeralması gereken işbiriiği içinde bulunacağı gruplarşunlardır;
1) DiğerKemalistyapılanmalar.
2) Işçi Partisi, CHP, DSP gibi sol çizgideki partiler.
3) Bilim insanları ve Bilim Kurumları (TÜBITAK, TUBA, National Academy of Sciences, gibi).
4) Kemalist düşünceye ve Kuvayı Mil/iye rununa yakın k'çiler ve örgütlenmeler.
5) Ulusal Kemalist Sol Güçbirliği oluşturma çizgisindeki gruplar.
6) InsanHaklan için mücadele veren ama bu tüzükteki maddelerle çelişmeyen kurumlar, örgütler, yapılanmalar(American
Humanist Association (AHA), Green Peace, Amnesty International vb gibi)
İŞBİRÜĞİ İÇİNE GİRİLMEYECEK GRUPLAR
MADDE5:
Kemalist Türkbirlik'in tanımında yer atması gereken işbirliği içinde KESİNLİKLE bulunamayacağı gruplar ise şunlardır,
1) Kürt Milliyetçiliğini savunan, Türkiye'nin parçalanması ve bir Kürt Devletinin kurulması amacını güden kişifer, grupiar, örgütter
2) Ermenüer ve Ermenı örgütlenmeler. Ermeni Katliamı yapıldığını iddia ederek Türkiye'yi Sevr antlaşmasındaki koşullara
getirmek isteyen ve Türfdye'nin Doğu topraklarırrda hak iddia eöen Ermerıi yapılanmalan, gruplan, örgütieıi.
3) Türkiye'de şeriat devleti kurulması ve laîk-Demokratik Cumhuriyetin çökertilmesi hedefini güden şeriatçılar, şeriatçı partiler
veya benzer yapılanmalar,
4) MHP ve Ülkü Ocakian isimli mafyöz çete yapılanmaları. MHP veya Ülkü Ocaklarına kayıtlı, veya bunlara sempati duyan kişi,
kurum , vakıf veya gruplar. Benzer şekitde Insan Hakları Evrensel Beyannamesine aykırı fikirlere sahip, faşist, ırkçı, radikaldincî
gruplar ve örgütler.
5) DEV-SOL, TİKKO gibi, Türkiye Cumhuriyetinin parçalanması ve Demokratik ve Hukukçu sistemin çökertilerek, Totaliter
Marksist-Leninist veya Maoîst bir diktatörlük sistemi gefirilmesîrti savurran tüm sosyalist veya sol grvplar, örgütlenmeler.
6) Mafyözyapılanmalar, mafya ileişbirliği içindeki kişiler,
7) Masonlar veya merkezi Türkiye Cumhuriyeti dışında olan Lioness, Rotary klüp gibi yapıtanmalar; utuslararası mason
demeklerine hîzmet veren kişiler, gruplar, yapılanmalarve kuruluşlar. United Grand Lodge of EnglanrJ veya Fransiz La' Orient
Mason locasına bağlı tüm gruplar, kuruluşlar.
8) Megalo Ideo pesindeki Yunan ve Rum Örgütlenmeleri, Uiusal güvenliğimizin aleyhine çalışan Yunan yapılanmalan.
9) Yeni Demokrasi paketi ve ikinciCumhuriyetsöylemleri ileTürkiyenin birküçükABDolma yolunda çalışma yapan sağ vesol
arasmda mekik dofcuyan grupfar, partrler
10) Bir ve birkaç tarikat grubunun menfaati doğrultusunda bu tarikatın etkistnde görüş ve düşüncelerini gazete, tv ve radyolarda
açıklayan ve frafkrn kafasınr karrştıracak gruplar
11)TSK nin çok silahlandığı veparanın artık bu kuruma para aktarılmasına karşı çıkan ulusal savunma sanayisine karşı olan
sözde demokrasi ve insan fıakfarı savunucusu grupfar
12) Yeni demokrasinin ve yeni cumhuriyetin temsilcisi ve dünyada sadece tek merkezi hükümet olan VVashington' dan
yönetifmesinı savunan,fcişive gruplar ife bunlann ajanları olabifecek kişiler. New Wor)d Order (Yeni Dünya Düzeni) ismiyle
adlandınlan ve ABD'li gizli örgütlerin ve kuruluşların temel faşist ideolojisi olan globalizasyonu savunan kişiter, gruplar,
kuruluşlar, şirketler, kurumlar, vakıflar, örgütlenmeler.
SAVAŞILACAK FİKİRLER VE GRUPLAR
MADOE 6:
Tanımda yer alması gereken KTB'in savaşacağı fikirler, görijşler ve gruplar aşağıda belirtilmiştir:
1) Radikal dinci gruplar, şeriatçılar. Şehatçılık, Fanatik Islam.
2) MHP çizgssinde, üikücü veya feşist yaprfanmalar. Irkçılık, Turancılık ve faşizm.
3) Marksist-Leninist-Maoist çizgideki sol yapılanmalar. Bu yapılanmalar, Kemalist çizgide oldukları sürece dostumuzdurlar. Ama
PKK, Dev-Sol, Tikko, Dev-Yol gibi, silahlı eylem ve Türkiye Cumrıuriyetinin parçalanması amacını güden TSK'ya saldıran kişiler,
kurum ve örgütler. Maoist, Marksist-Leninist Diktatörlük.
4)Kuzey Irakta veya Türkiye'de bir Kürt Devleti kumlmasını savunan tüm kuruluşlar, gruplarve örgütler. Kürt Milllyetciliğî ve
şovenizmî.
5) Enmeni terörünü yayan ve Ermeni Katliamı yapıldığı savı ile TUrkler ve TUrkiye Cumhuriyeti ile savaşan tüm yapılanmalar.
Ermenf tmiliyetçtliği ve soverrizmi.
6) Şeriatçı devletleri savunan kişiler, gruplar, yapılanmalar (Iran, Irak, Suudi Arabistan, Pakistan, Afganistan, Sudan, Libya vb.).
Politik Islam, Radîkal islam.
7) Merkezi Türkiye'de veya yurtdışında olan şeriatçı tarikatlar. Adnancılar (BAV), Fettullahçıtar, İBDA-C, Kaplancılar, Nurcular,
Hizbullahçılarve diğerleri.,.,
8) Batı emperyal'ızmi ile işbirliği içindeki, örgütler yapılar, kurumlar (bunların detaylı listesi KEMDEV'in tüzüğünde verilecektir).
Batı Emperyalizmi ve sömürgecilik.
KEMALİST TÜRKBİRLİĞİN İÇ YAPISI
MADDE7:
A) Kemalist Türkbirlik iç çekirdek grup (İÇTÜRKBİRLİK), bu grup içinden seçilmiş moderatörler, ve genel üyelerden oluşur.
B) Iç çekirdek grup ve bu grubun da temelindeki moderatörler, yukarıdaki ilkelere uygun dünya görüşüne sahip kişiler arasından,
yeterince izlenip, dünya görüşlerinden emin olununca seçîlirler, Yukarıdaki ilkelere aykırı bağlantıları, ilşkileri veya dünya
görüşleri olduğu anlaşılan IÇTÜRKBİRLİK Uyeleri veya moderatörleri, diğer üyelerin çoğunluk oyuna bakılmaksızın yeterii
kanıtlar ortaya koyulduğunda gruptan hemen çıkanlırlar.
C) Iç çekirdek grup üyeleri ve moderatörler, kesintlkle kimliklerini genel gruba açıklamazlar, ve kod isimli e-mailler kullanmak
zorundadırlar. Bu grubun içyapısınınolası saldırılara hedef obnasını engellemek için kesinlikle uyulması gereken birkarardır.
MADDE 8:
A> Kemalist Türkbirlik genel üyeleri değişkendir, Bu sayı sürekli arttırılırken, bazı üyelerde çıkarılacaklardır. Bu UyelerMadde
2'deki hedef k'ıtleye göre tespif edilîrler,
B) Moüeratörlerden birisi yukanda sıralanan ilkelere uygun olmadığını düşündüğü bir üyeyi e-mail listesinden, DİĞER
MODERATÖRLERE ve İÇ GRUP tlyelerine sorarak çıkarabilir, Bunun için en az bir moderatöre damşılmasJ sarttjr; bu kural KTB
grubu kurucusu tu rkbirl ik@ h otmail. com için geçerli değildir, fakat bu konudaki düşüncelerini ve nedenlerini diğer IÇTÜRKBÎRLlK
üyeteri ve nroderatörterle paylaşmak zorundadjr.
C) Bir üyenin çıkarılmasına en az İki moderatör karar verebilir, KTB'in kurucusu [email protected]. bu ilkenin dışmdadır,
Fakat prens'ıp olarak TurkbirlikrjljhoımaiLcûm'un üyelerin çıkarılması konusunda en az bir moderatöre danışması tercihidir.
D) Bir üyenin çıkarılması için yukarıda belirtilen ilkelere aykın davranması, Türkbirlik grubuna veya müttefik yapılanmalara
hakaret etmesi, saldırgan birtavıriçinde olması.yada bu kişilerin MADDE 5 veya MADDES'daki ilkelerle çelişen birdavranış
ve dünya görüşüne sahip olmaları yeterîidir,
E) KTB orubunu iagv etmeve ve delete etmeve Turkbirlik(3>hotmail.com vetkiiidir. Olası birkaosveya üyelerarasmdaki dev
çelişki durumunda, Tu rkbirlikOmotmaiI.com KTB grubunu yok edecektir. Başka bir isimle benzer bir grup kurma ve KTB'teki email adreslerini kulianma yetkisi de [email protected]'a aittir.
NIESAJ GÖNDERME
MADDE 9:
A) Genel Üyelere gönderilecek mesajlarda fikir birliği esastır. Her gönderilecek mesaj için iç grup (İÇTÜRKBİRLİK) toplam
sayısının üçte W> kaöar üyenin onayj ve en az iki moderatörun bilgisi dahilinde mesaj gönderilebilir.
B) Üyelere desensitasyon ve umursamazlık yaratmamak için haftada 4 veya maksimum 5 mesajdan fazla gönderilemez, ama
tartışma ortamlarında bu sayı artırılabilir. Ayda günderilebiiecek maksimum rrosaj sayısı 30'dur. Acil ve olağanüstü durumlarda
busınırlamakaldırılır.
C) Kemalist Türkbirlik grubunun kurucusu, [email protected], bu ilkenin dışındadır, uygun gördüğü mesajları gönderebilir;
ama centilmenlik anlaşması olaraken az bir moderatöre danışması veya mesaj hakkmda bifgiyien az bir moderatore ıletmesi
gerekir.
D) Bilindiği üzere TÜrkbirlik grubuna yollanan mesajların tümü her moderatöre gönderilrnektedir, bu rtedenle bir moderatör
diğerlerinden izin istemeden, mesajlara itirazı olan moderatörler hemen diğer moderatörlere haber vermelidir. Tartışmaya açık
mesajlar en az üç moderatör tarafındart irdelenmelidir veenaz iki moderaiör tarafmdan onaylanmalıdır (Madde 9-C'deki koşul
burada da gecerlidir)
KEMALİST TÜRKBİRLİK'lN ÜYELERİ
MADDE 10:
Elde edilen tecrübelere göre, Genel Üyelerin smıflaması şöyledir:
11 KATKIDA BULUNANLAR ; KTB'nin varlığının devamı, menfaatleri ve ilgi alanınm elde edibnesinde katkıda bulunan üyelere (
geri dönülmez büyüme aşamasmda biz IÇTÛRKBİRLlK'in koordinasyonu olarak sınırfı moderatöroiabitecek en iyi Oyeferin
seçimi bu böliimden yapılacaktır) yönelik stratejik yaklaşım belirlenmesi zaman içinde gelişecek ve İÇTÜRKBlRLİK'in kararıyla
belirlenecektir. Bir kişînin moderatör ofabifmesi için önce çok güvçrtil'tr olması, sonra JÇTÜRKBlRLİK'e girmesi, bir sure iç
gruptaki haberleşmelere katılması daha sonra da güvenirügine inanıldığı zaman IÇTÜRKBlRLİK'teki üye sayısının % 75 oy
çokluğu ite seçilmesi gerekJidir.
Katkıda bulunan bize en yakın dünya görüşündeki üyenin çalışma grubuna aktanlmadan önce belirti birzaman süresinde
izlenmesi vebilgitoplanıpgüvenirliğinin heryöndenteyid edilmesi vemutlaka bu üyeyle karşılıklı görüşme ve teiefon
görüşmeleri yapılması gereklidir. Güvenilen üye ile özel stratejîk düzeyin açıklanmarJan grup moderatörlerinin (şu anki
IÇTÜRKBİRLİK) yakın îzleme stratejisi ile sürekli iletişimi açık tutacak kanalları kendisine bildirmesi ve görüşmelerden en iyi
sonucu alacak verîmliliği en üst seviyeye taşıyacakkoşulterırt nazırlanması gereklitiir.
2) KTB'E OLUMSUZ YAKLAŞtM VE ENGELLEME İCİNDE OLANLAR: Bu üyeler genellikle Türkbirlik'in ileride sürdürmesi
gereken haberleşme niteliğindeki mesajlarına karsı saldırgan mesaj yazan, KTB'in aktivitelerini baltalamaya çalışan veya KTB
hakkındaki anti-propogandayı diğer s'ıtelerde, mesaj gruplarında yapan kişilerden oluşmaktadır. Böyle bir davranış içindeki
kişiler, en az iki moderatör'ün bilgisi dahilinde hemen gruptan çıkarılırlar, Turkbiriiktöl.notmail.com, boyte kisiteri tespitettiği
taktırde hemen gruptan çıkarma yetkısine sahıptır.
3) HİÇ BİR ETKİSİ OLMAYAN PASİP ÜYELER: KTB'in varlığımn devamı, menfaat ve ilgi alanmın belîrlenmesînde bir katkısı
yada engellemesi olmayan sadece bilgi alımı yapan üyelerin üyelikleri sürdürülecektir.
4) ClKMAK ISTEYEN VEYA GEREKSİZ SALDIRILARDA BULUNAN ÜYELER: Türkbirlikten mesaj almak için, bu grupla
olumsuz kavgalara giren bazı kişîlerin, uydurma e-maii(erle mesaj (istesine dahil ofduğu görülmüştür. Özsllikle anortim e-maillar
olan hotmail.com veya yahoo.com'dan üyelik başvurusu yapan hiç kimse üyeliğe alınmayacaktır. Bilindiği üzere, üyelikler, bulk
add'ıtion (kitle ekleme) biçiminde yapılmaktadır, bu mesajları okumak için iceri girmek isteyen bilinçli karşıt görüşlere karşı
alınabilecek en iyi önlemdir, Üyelerin kayıdı kitle ekleme biçiminde tnoderatörterin yetkisi ve araştırması sonucunda
sağlanacatcor.
KEMALİST TÜRKBİRÜK'İN HEDEFLERİ
MADDE11:
1) öncelikle Kemalizm konusunda belirli fikirsel çalışmalar yaparak, bu çalışmaları üyelere duyurup web sitesine asmak.
2) Ulusal güvenlikle, Türkiye'de gelişmekte olan olaylarla, bilinmeyen gerceklerle, halktan saklanan gerçeklerle ilgili bilgileri
(lyelerine ufaştırmak.
3) Ulusal Kemalişt Soi Güçbirliği konusunda diğer gruplarla işbirliği yapmak, eylemler ve fikirsel çalışmalarda bulunmak.
4) Madde 6'da belirtilen fikirler ve gruplarla savaşmak, mücadele etmek,
5) Basındaki önemli haberleri, özetler halinde üyeiere duyurmak.
6) Kemalist ideoloji ve Türkiye oumhuriyetinin ulusal güvenliğinin savunulması
konusunda yayınlar yapmak.
7) KTB'te oluşturulan havuz sayesinde insanlara ulaşmakve ileride yapılması planlanan örgütlenmeler, akfivîteîer ve
KEMDEVin alt yapısı için taban oluştumıak.
8) 4'te belirtîlen gruplarla işbirliği İçinde, belirli fıkirleri ve hedefleri savunmak.
9)ÜyesayısınıartiırarakTürkiye'debelirliortamlardaetkili ve söz sahibi bir konuma gelmek, Üyesayısının 2001 yılınakadar
çıkarılması umulan hedef, 3000-5000 üyedîr. Bu sırada, İÇTÜRKBİRLİK grubunun da güçlenmesi, üye sayısını arttırması ve
daha etkili calışmalarda bulunması beklenmektedir.
10) Oto-kontrol sistemi sağlayarak gerek İÇTÜRKBİRLİK gerekse bu grubun aktivitelerini arttırmak ve üyelerini kontrol etmek,
belirlenen dünya görüşlerine ve yönelimlere sahip olmayanları gruptan çıkarmak.
İÇ DENETİM :
Grubun geri dönülmez büyüme döneminden itibaren grup yöneticileri arasından belirlenen iki moderatör Grup denetçiliği
görevinı yapmakla sorumludurlar.
Grup denetçilerinin görev yetki ve sorumlulukları:
1)
Denetçtler grup içindeki üyelerin genel durumu ve gmp gelişimi ile ilgili her türlü denetimi yapmakla yükümlüdürler.
2) Denetçilerin görevteri üye alımı veçıkarımı ile ilgili değü, Qye alımmüa ve pıkarjmında yapılan işlemlerin Grup tüzüğüne
uygunlugu açısından önemdir.
3) Denetçiler grup içinde diğer moderatörlerin üye alım ve çıkarım konusundaki uyum ve uyumsuzluklarını bir rapor halinde
GMYK' ya (Genel Merkez Yönetim Kuru(u) sunmak zorurrdadıriar.
4) Denetçilerin sorumlulukları sıkı denetimlerle grubun varlığı ile orantılı derecede önemdir, Bu bağlamda denetim görevini
hipbir moderatör grubuna bildimneden bağımsız şekilde yapmak son derece önemdir.
5) Denetçiler denetim işlemlerini aylık ve yıllık olarak iki rapor halinde GMYK' ya sunarlar, ancak her yıl denetçilerin
yenilenmesi Önemdir.
6) Denetçi olacak moderatörlerin, sorunlardan kaçmayan ve hızlı çözüm üretebilen risk almaktan korkmayan yapıda olması
önemdir.
Denetçilerin görev ve sorumluluklan daha ayrıntılı şekilde geri dönülmez büyüme dönemine ginlırken tekrar gözden
geçirilecektir.
EŞGÜDÜM ÇALIŞMAS1 :
GMYK' ce Türkiye' nin coğrafi durumu dikkate alınarak yapılacak eşgüdüm ve koordinasyon çalışmalan, stratejik konsept içinde
değerlendirilecektir. Daha önce yayınlanan KTG stratejisi ve koordinasyon macfdeterinin EŞGÜDÜM ÇALIŞMA b&ümü altınâd
uygulanabilirliğinin sağianması (jzerine çalışma tüm moderatörlerin ortak çalışması ile yapılacaktır.
Geri dömjlmez ve büyüme aşamasmda bölgesel Eşgüdüm sekretaryaları ve bu sekreteryaya bağlı birimlerin oluşturulması son
derece önemlidir. Internetin geiişimi ve gelecekde geri dönülmez büyüme aşamasmdan bölgesel sekreterya sistemi iie tüm
yükünGMYKüstündenalınması vegörevdağılımı ile daha çok kişiye sorumluluk verme ve verilen görevi başarabilme
yeteneklerini smama önemdir.
Bolge Eşgüdüm Sekretaryası diğer bölgelerin sekreteryalarından geien bilgileri değerlendirip GMYK' ya bildirmesi önemdir.
Bblge Eşgüdüro Sekretaryasına bağlı olan tüm sekreteryalarm gorev ve sorumlulukları geri dönülmez ve büyüme aşamasında
GMYK' ce yapılan toplantıda belirtenecektir.
Not: Acil ünlem stratejisini uygulayacak olan sekreteryaların ulusal stratejiyi ve manipule tekniklerini son derece iyi bilrneleri
önemdir.
Aşağıdaki mail listesi, KTB'nin kurulduğu dönemde Ümit SAYIN'ın bilgisayarmda kayıtlı olan KTB'cilerin lislesidir.
KTB Grup Listesi
00532.1652@comp u se rve. com
a.akhra [email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
aakfirat@aydjnlik. com.tr
a a kfi rat@mailexcite. com
[email protected]
aa ora [email protected]
aartu n@b i Ike nt.edu.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected], îr
aay [email protected]
abag atir@ h otma il.com
[email protected]
abay kal@my net, com.tr
abdem i r@m aru n, edu.tr
ABDULAH. [email protected] .tr
[email protected]
[email protected]
ABDULLAH. [email protected]
ABDULLAH .DINCKOÜgmıarun .edu.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected] .tr
abdu II ahy a m a n ©veezy. com
[email protected]
ABe II is a @ bej vpower. com
[email protected]
[email protected]
acakmak@ hotmail com
acar@hrz1 uni-otdenburg.de
[email protected]
[email protected]
[email protected]
adsnali®hotmaiLcom
[email protected]
[email protected]
adembagriyanik@yahoo,com
ademir@ad alet, gov.tr
ade veci@tei. com. tr
ADILE. [email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected], tr
[email protected]
ad na n [email protected]
adtk@ug,bcc.bilkent.edu.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
afn45418@ afn.org
afsarakyuz@yahoo. com
afy u ksel@s u peron I i ne .com
agkl @acpub.duke.edu
ag okmen@metu. edu.tr
agozg [email protected]
[email protected]
[email protected]
ag u ng or@b orno va. ege.edu.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
ahazary an@h u rriy et.com.tr
[email protected]
Ahmet.Ceritoglu@WI ETRO-AG.com
[email protected]
Ah met.T. Basoku r@science. ankara.edu.tr
ahmet_canbilgin@h otm ai I. com
[email protected]
ahmethayta @ a rtel. net. az
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
ah u !usi@ahmedrı ul u si, com
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected],tr
[email protected]. tr
[email protected]
a ka rabab@med. ege, ed u .tr
[email protected]
akca74@ h otmail. com
akcali@fen. biikeni. edu. ti
akebel i@ hotmail. com
a keke_99@hotm ail.com
akesim@bilkent,edu.tr
[email protected]
akgul@bilkent. edu.tr
[email protected]
[email protected]
akinyav [email protected]
[email protected],tr
yıt
[email protected]
[email protected]. metu.edu.tr
[email protected]
[email protected]. edu.tr
a kpi n ar@p leksus, net.tr
[email protected]
aksay se@h otma jl. com
a ksoy ay l@hotma il.com
[email protected]
aktase@cftip .cba. t/fl. edu
[email protected]
[email protected]
aky [email protected]
[email protected]
[email protected]
aky uzo@ bou n. edu.tr
[email protected]
_ Ibayku rmay@hotmai). com
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
aliev@risc01 ktu.edu.tr
[email protected]. tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
Alpas la n. Isikl i@po Irtics. ankara.edu.tr
[email protected]
[email protected]
a !peren34@usa. net
[email protected]
[email protected]
a !ptu nga@wec-nef .com.tr
[email protected]
[email protected]
aly u ru k@ rorq u al, cc.metu. edu.tr
aminoevro@ hotmail, com
[email protected]
[email protected]
[email protected]
artar_2@fiomıail. com
[email protected], tr
a n ate kist@e-ko lay.net
a n atolia@f r-nef. net, f r
anbe r@fen. bi Ike nt.edu.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
an ogay ©superonlîn e, com
anti h i lafet@y ahoo. com
[email protected]
a oze r@izmimod. org.tr
[email protected]
Aozu nlu@eg rtek. gov.tr
a p3f@ pt0lemy.9is.Virginia.EDU
apamuk@ netas. com.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
applox@ holroaü com
[email protected]
[email protected]
araty@boun, edu.tr
[email protected]
[email protected]
aresat@bilkent,edu.tr
64
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
arsi vim 1 @yaboo. com
[email protected]
arsl a n m@b i Ike nt.edu.tr
[email protected]
artunc@fe nfak.egeedu.tr
[email protected]
a sar@be stfm .com.tr
[email protected]
as im. srre(@srmko.com. tr
[email protected]
askarg@bou n. edu.tr
[email protected]
[email protected]
aslanJtd@superonJine. com
[email protected]
asl ijtaza n @ h otma il.com
a sozdoga@ ug, bcc. bilfte nt.edu .tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
atakan(m@hotmail. com
ata ko [email protected] n ka ra. edu.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
a tesci@ hofmarl. com
[email protected]
atilamanas@e-kolay, net
[email protected]
atlamaz@bi Ike nt.edu.tr
atJiman@bilkent. edu.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]. deu.edu.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]. tr
[email protected]
a vsa r@ isba nk, net.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
ay a ras@ hotmai I. com
[email protected]
[email protected]
[email protected]
Ay ca n K@my net.com.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
aydinlanmal [email protected]
[email protected]
ay dinog n@ boun. edu.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
ay na@ un ımedy a. net.tr
[email protected]
[email protected]
ayse.afpyu ruk _ıtcmb .gov.tr
[email protected]
[email protected]. "rtu.edu.tr
ay se@ssc. sas.upenn.edu
[email protected]
ayse_c@hotma il.com
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
ay seg u la rkok@hotma i I. com
[email protected]
aysen@b ilkent. edu.tr
ay [email protected],tr
Ay sen85@ h otmail, com
ay se nefe @ h otma il.com
aysenu rb@opaz. com, tr
ay seozdem@hotma i I. com
[email protected]
[email protected]
[email protected]
a y teki n@j bsd. ktu. edu, tr
ayte [email protected]
[email protected]
[email protected]
ayza 1O@hotmail. com
[email protected]
[email protected]
b_binay@yahoo. com
[email protected]
[email protected]
[email protected]
bagci @fe n. biikent.edu.tr
B ag demir@eg itek. gov.tr
[email protected]
ba i ley s79@ hotm ai I. com
[email protected]
baki rkoy @futu re.net.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
ba n u. akk [email protected]
[email protected]
[email protected]
ba rbaros39@ hotma ii.com
bar'ıs. cenberci@raksnet. com. tr
[email protected]
[email protected],ankara,edu.tr
[email protected]
[email protected]
barisb @simko. co m, tr
[email protected]
[email protected]
barisdonmez@turk. net
[email protected]
[email protected]
ba risye rl i@hotm ai I. com
[email protected]
basako@boun .edu.tr
basaran@y ildiz.edu.tr
bas i n-al l@akg u I. bi Ikent. ed u ,tr
[email protected]
baskan@bilkent. edu.tr
baskemal@h otmail. com
[email protected]
[email protected]
basogiu@boun,edu.tr
battaic@astron omy. sci.ege.edu.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
b ayka@rorqua( cc.metu.edu.tr
bay [email protected]
bay kara @ bornova, ege.edu.tr
b ay ra merca n @hotm a il.com
bay u Iken @ga ranti. net.tr
[email protected]
bbilg [email protected]
[email protected]
[email protected]. tr
[email protected]
[email protected]
bdem irca@a n ado lu. edu.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
Beki r. O n u r@ed ucation. ankara.edu.tr
bekir@totmail. com
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]. ed u
[email protected]
[email protected]
bsrüya v\izer@ botmail. com
[email protected]
[email protected]
[email protected]
be rke rn@hidiv. cc. itu, edu.tr
berktayfatmag u l@hotma ii.com
[email protected]
Bema.Ard [email protected]
besikci@s uperon line.com
[email protected]
bestde n izkizî@hotma il.com
beta i_ozay@fıotmaı I. com
betty98_@hotma i I .com
betty 93_@ hotm ai I. com
bfısekci@ hotmail. com
[email protected]
bguvenc@tccb,gov,tr
[email protected]
bikek@ h otma il.com
b([email protected]ûm
[email protected]
[email protected]
bilir@ug,bcc.bilkent,edu,tr
b il isim@s u nsite. bilkent.edu.tr
bi Ipa Itd @supe ronltne.com
[email protected]
[email protected]
[email protected]
birg u Ikarama n@ h otm ai I, com
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]. net
[email protected]
blg 23_o [email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
bonbas@us. robertspharm.com
[email protected]
boy [email protected]
[email protected]
boz@to u rism. bilkent.edu.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
bu le nt@p rom i n, com.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]. edu
bura kbo ran@my net com. tr
[email protected]
[email protected]
burcu.cakma k@tcm b .g ov.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
burcu77@notmail. com
[email protected]
[email protected]
burcuka rayol@yaho o. com
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
cadcam@tüzla-s h rpyard. com
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]. metu.edu.tr
caltay @g en. hun.edu.tr
cam@b('fkent, edu.tr
[email protected]
can .tuz u ner@m ill iy et, com ,tr
canan.balaban@energizer. com
[email protected]
canbolat@s upero nline.com
ca n dege r@alpha. med.ege.edu.tr
caner@bi lkentedu.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
cartas@ abc.es
CartasDİrector@e/pais. es
[email protected]
catay @g ro ve. ufl.edu
cay d i n@ee, b ilkent. ed u .tr
[email protected]
[email protected]
cdu nd a r@mete or. gov ,tr
[email protected]
ce/atonur@SUPERONLINE. COM
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
cemt@p robil.com.tr
cemtemel@su peronline.com
cenaze@ h otmail. com
cengiz. dokmeci@itu. edu.tr
[email protected]
cenk3@ h otmail. com
cenkersummer@yahoo,com
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
ce vhe r@ h otma il.com
cev [email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]. uludag edu.tr
cifc'ı@jbsd. ktu.edu. tr
cigdem.balim® nessie.mcc.ac.uk
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
cina rh @ s upero nline.com
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
ct@textil. ege.edu.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
cunnerl @hotmail.com
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected],tr
dbm@bilimmerkezi. org. \r
[email protected]
[email protected]
d em358@ hotma il.com
[email protected]
[email protected]
[email protected]. metu.edu.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
Jl)
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
devlen@bornova. ege, eüu. \r
[email protected]
[email protected]
[email protected]
d h i m itraq@ hotma il.com
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
dincer@y ildiz.edu.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
d ogan_silay @yah oo.com
[email protected]
[email protected]
[email protected]
do kuz_kam bu rl u_d i n azo rl a r@ hotmail.com
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
ds atir@ h otma il.com
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
E.D,[email protected]
[email protected]
e_sah [email protected]
[email protected]
e104800@orca, cc.metu.edu.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
e9725421 @stud3 .(u wie n, a c, at
e9 83424@stu. i no n u, ed u. tr
[email protected]
[email protected]
easlan@ug,bcc.bilkent.edu.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
ecag lav @ h otma il.com
[email protected]
[email protected]
e ce_oztop [email protected]
ece ki n i r@ h otma ii.com
[email protected]
ecelebi@hurriyet,com.tr
[email protected]
ecinid@hotmaîl.com
[email protected]
ecolasan@fıurriyet,com.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
70
[email protected]
eâiger@)ms. metu.edu.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
ed u - net@akg ul. bilke nt.edu.tr
edunicholassay [email protected]
[email protected]
ee İif@netzero. com
[email protected]
eerogJu@artemis. efes.net
[email protected]
[email protected]
ege me n @sufak. ege.edu.tr
[email protected]
egitim_noztur@eximbank,gov,tr
[email protected]
eg u itek ing i(@g a ra nti, net .tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
ekonomi @cumh u riy et, com.tr
[email protected]
[email protected]
ekumra [email protected]
[email protected]
e Irfg u n luk@ hotmail.com
[email protected]
«[email protected]
[email protected]
e)vin01@hotmaiLcom
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
emi n gu rses@y ahoo, com
e m insenye r@ho rmaif. coırt
[email protected]
emoizmir@egenet. oom. Xr
[email protected]
emre_cey ha [email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
emreo @ h otma il.com
e n al b a ntog (u @dm ra rch. com
[email protected]
e nerjr@sf>(. btlkent.edu.tr
[email protected]
eokkagl@baster. com
[email protected]
[email protected]
[email protected]
e ray_d [email protected]
[email protected]
[email protected]
e rb ug @vitruv iu s, a rçh. metu. edu tr
ercan_soysal @ h otma il.com
erca nerkart@KQommaii. oom
ercanm e@ atl as. net, tr
erdak j@superon line.com
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
erdil@ug1 ug.fen.bilkent.edu.tr
[email protected] nbul.edu.tr
[email protected]
[email protected]
erek@artemis. efes. net
[email protected]
[email protected]
ereckay@future. net. tr
[email protected]
e rger@kocbank. com. tr
[email protected]
ergu(@ctp. bilkent.edu. tr
ergun@mam,gov.tr
e m an@cise. ufl, edu
erhann@hotmail,com
e rka n_kk_99@ yahoo. carn
erka n bay h an@s u pe ron line, com
e rka n b ay h a n @s uperan/ine. com
[email protected]
[email protected]
[email protected]
e rm an@sa banciu n (V, edu. tr
[email protected]
eroîjr@tu rk.net
erpi@v itru vi u s, a rch. metu, ed u ,tr
[email protected]
ersin3000@h otma il.com
[email protected]
e rsoys@ ista n bu I. edu.tr
e rtan_ates@ h otma it.com
erte [email protected]
[email protected]
[email protected]
E rtug ru I. E rdin@de u .ed u, tr
[email protected]
eruna@ hotmail.com
[email protected]
e sbas@service. raksn et. com ,tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
eu yg u r@dialu p. ankara.edu.tr
e vre n@ hotma il.com
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
faltayli@hurriyet,com,tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
fdemi r@tu bitak.gov.tr
fera [email protected]
fe [email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
fig ka ra@h otma il.com
firfirl [email protected]
[email protected]
[email protected]
[email protected]
fn 9315 56@iris. sci-stud. ank a ra. edu.tr
fnâ 32472@sci-stu d. ankara.edu.tr
freshtex@s uperonline.com
fried ri @o sfO 2, ktu. edu.tr
[email protected]
ftanrikut@ta icom.tr
[email protected]
[email protected]
[email protected]
gairı[email protected]
[email protected]
g al i leİ3@ hotmai l, co m
[email protected]
[email protected]
[email protected]
gaylin@Bl LKENT.EDU.TR
[email protected]
[email protected]
gb<lg'ı[email protected]. tr
gci vaog lu@m ill iy et. com.tr
[email protected]
[email protected]
g d u rusoy@b ornova. ege .ed u t r
[email protected]
gedik@fen,bilkent.edu.tr
[email protected]
[email protected]
ge nckema(rst@ h otma rf. com
ge nel me rkez@add .org.tr
genelmerkez@add .org.tr
ge n ie4@ h otma il.com
[email protected]
[email protected]
gisikman@bups,bilkent.edu.tr
[email protected]
gmarasal@hotmail,com
[email protected](,tr
[email protected]
[email protected]
g okci n ar@ hotmai I. com
goköas@ed ucation.ankara.edu.tr
[email protected],tr
Gokh anV@esçort .com.tr
[email protected]
BeSge 5: Halk ile TSK'nm arasını bozmayı amaçlayan aşağıdaki illegal bildiri, 12,12.2000 tarihinde Ümit SAYIN tarafmdan
hazırlanarak. KTB mail grubu aracılığıyla intemet ortarnında dağitılmıştır.
BİR ÇETENİN DAYANILMAZ VATAN HAİNÜĞl YA DA
EÜ KANLI YABANCI KÖKENLİ TERÖR MAFYASI: MHP
Sevgili Dostlar,
Siztere ıızun süredir çizgımizi beîlieden çok detaylj me&ajJar gönderip, ulaşamadığınız bazı bilgileri size ulaştırmaya çalışıyoruz.
Türkbirlik ismini ilk duyan bazı dar kafalı Atatürkçü kişiler, ismin daha Kemalist Türkbirlik olduğuna dikkat etmeden, bizi Türkçü,
kafatasçı, trkçı ve MHP'li bazı kişilerle karıştırdı. Ama sonradan gördük ki, Kemalist kelimesi de bizi bu ideolojilerle
suçlanmaktan kurtarmıyor, bazı aklı evvelve kendini bilmez MHP'liler, Turancılar ve Türkçüler Kemalizmi de kendi tekeilerine
gecirmeye başlamışlar ve Kemalist söylemlerle, 9 ışığı veya Türkçü-Turancı göruşleri birleştiriyorlar; kendilerine göre yeni bir
MHP-Kemalizm sentezi oluşturmaya çalışıyorlar. Böyle bir örgütlenmenin bilgisi TSKVa geîdiği için zaten fcaç yrldrr, ütkucü
mafyaya ve MHP'ye karşı Genelkurmay ve TUrk Silahiı Kuvvetleri savaş açmıştır, MHP ile ilişkisi olduğu saptanan tüm subaylar
ordudan temizlenmektedir; Genelkurmay'ın aldrğı kararlar arasincfa ülkücü mafyamn temiztenmesi öe vardır. Zâmam geiince bu
kişileri ve örgütlenmeleri deşifre edeceğiz. Ama çehre değiştirmeye çalışan ve aynı BAV gibi Atatürkçülük maskesi takınarak,
Kemalizmi karanlrk ve mafyöz amaçlan icin kullsnmak isteyen MHP'nin Türk-isJam Sentezci olsun, BBPIi olsun, Şamanist veya
ateist olsun bir, bugününü özetleyeüm isterseniz. Bu Konuda Attîla ilhan ve llhan Selçuk'un bazı yazılarını da ilişikte sunuyoruz.
Hıç unutulmamalı ki KTB'nin çizgisi so) çizgidir.
1)Kurulduğugündenitibaren MHP veTürk Islam Sentezi yanlısı ülkgcüier yabancı istihbarat örgütleri tarafından eğitilen, silah
verilen, uyuşturucu ticaretine itilen bir çete olmuşlar ve binîerce gencin kamna girmişlerdir. Bunlar arasında ülkücü, fıifafetçişeriatçı Türk-lslam Sentezci veya Türkçü-şamanist aynlmış gruplar olabilir ama bu hiç bir şeyi farkettirmez. Bu kişiler yabancılar
taraftndan kullsnıtmışlar ve GLADYO'nun paramiJiter vurucu mafyöz güciinü teşkil etmişlerdir. Bugün de pek çok katil ve mafya
elemanı TBMM içindedir, üstelik o TBMM Haiuk Kırcı, M, Ali Ağca, Oral Çelik gibi uluslararası kiralık katilleri affetmektedir, MHP
ve ülkü ocaklarının yabancı destekli bir terör orgütü olduğu açıktır ve MHP tüm vurucu gücü ile Kemalizme karsı savaşmış, karşı
Devrimci Derin Devletjn içinde yer almışfır. Türkfye'nin geri kalmasındaki en önemfi faktörlerden öirisi MHP faktörüdür.
2) MHP Soğuk savaşm bîtiminden ve özellikle 28 Şubat 1S97'den sonra ideofojisini tamamerr yitirmiş ve bir boşluğa dûşmuştür.
MHP'nin bir kısmı Türk- Islam Sentezine sarıiırken, daha az dindar bir kesim ise Nihal Atsız abilerini birdenoire hatırlamışlar,
titreyip gecmişe dönmüşler ve her nasılsa geçmişte bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal'i de olası bir maske olarak
yanıbaşlarında görüvermişlerdir. Karşı Devrimci Derin Devlete karşı, Kemalist bir Derin Devletin oluştuğunun bilincine varan bu
kişiler, tüm güçleri ile Kemalizmi sahiplenmişler ve eski MHP-lrkçı-faşist-Turancı yapılannı gizleyip maskelemeye çalışarak bazı
Türkçü dergilerde Kemaiist ve Atatürkçü gdrünümünde yazılar yazmaya başlamışlardır. Şu anda MHP'nin ideolpjisi çökmüştür,
tek ideolojisi vardır, o da mafyaizm ve kaniçicilik-yani vampirizm. Devletin dört bir yanını kendi örgütledikleri çetelerle örmüşler,
Kemalist Cumhuriyet Devrimini bir Çete veya MUZ Cumhuriyetine dönüştürmüşlerdir. Adriyatikten Altaylara Böyyük Türkiye
ideallerinin de balon gibi söndüğünü gören MHP'liler, Türkçüler ve Turancılar şu anda yeni bir ideoloji arayışı içindedirler ve
tamamen kendilerini kurtarma vetaraftartoplamaamacı taşıyan Kemalizme sarılmışlar, hatta bazı söylemlerini bile
değfştirmişlerdir. Mifliyetçilik, utusalcılığa dönüşmüş; Tanrı dağı kaöar Türk, Hira Dağı kadar MüsJüman cümleleri Tanrı Türkü
Korusun gibi daha masum sloganlara dönüşmüstür.
3) Yurt dışı destekli vatan haini bir çete örgütlenmesi oiarak MHP-Turancılar-Türkçüler kimseyi aldatamayacaklardır. Tüm
solcuları PKK'ya ve Kürtlere destek vermekle suçlayan ve daha Türk solunu sadece PKK destekçiliği ile aynı kefeye koyan ve
Kemalismi de kimseye bırakmadığını iddia eden bu sahtekarların artık maskesi düşmüşfür, Türk solunun tkiyük kısmt
ULUSALCI ve ATATÜRKÇÜDÜR ve gerek PKK'ya gerekse Kürt Milliyetçiliğine karşıdır. Artık MHP'nin, Turancıların Türkçülerin,
ulusalcılık veya vatanseveriik söylemine de kimse inanmamaktadır. Ayrıca onların Kemalist ideolojiyi kendilerine göre
şekillemelerine de (9 Işık veya başka Turancı ideolojilerle birleştirmelerine) kimse inanmamaktadır. Yakmaya çalıştıkları
Turancı-Türkçü-Kemalist (?) ideolojinin ışığı bir kibrit kadar hızlı yanıp bitecektir. Türkçülerin ve Turancıların, Kemalist ideolojiyi
bir maske olarak yüzlerine geçirmelerine karşın, hiç bı'r şansfarı yoktur; Kemalist fdeoloji Turancdarın ve Türkçüferin
heryanından sarkmaktadır ve bu söylemleri ile insan kazanmayı başaramayacaklardır, çünkü temelde faşist ve ırkçı bir
altküHJjrün şekiJledigi iJkelerte AiatürkçUlüğü de bozmaya çalışmaktadırlar. Hiç unutulmamalıdır ki, MHP-Turancılar-TUrkçüler
faşist, hasta, ırkçı ve tutarsız bir ideolojinin zincirine vurulmuş, beyinleri sadizm ve saldırganlıkla yıkanmış iyileştirilmesi güç
acubeierdir.
Belge6;TSK'yıkullanarakiçsavaşç[kartmayı amaçlayan aşağıdaki illegal bildiri, 14.02.2001 tarihinde Ümit SAYIN tarafmdan
hazırfanarak, KT8 mail grutıu anacıfığryfa intemef ortarnrnda dağrtf/mrşfcr.
Gelecek yeniden kurulmak ve yapılandınlmak zorundadır. 20, yüzyıl endustriçağıydı ve bireylerin ayrı ayn bir araya gelerek
ortak bir çalışma platformunda bir araya gelmesini öngörüyordu. 20. yüzyıhn sonunda tüm dünyayı etkileyen en popüler sözcük
"Küreselleşme" idi ve bugün de hala etkisi sürmektedir. Hiçbir devlet tek başına sosyal, siyasal ve ekonomik anlamda tüm
dünyayr fcontrofü altîrıa âlmayı başaramazken, sayıları 500 e yaklaşan Çok UlusJu ŞirketJer ekonomik yönden küreselleşmeyi ve
büyük bir Pazar oluşturmayı başarmıştır, 21. yüzyılda beklenen geltşme, sosyal patlamaların ve ekonomi pazarından az pay
alan milletlerin daha çok özgürleşme hareketleri ile tavanı zorlamasıdır 20. yüzyıl emperyalizminden kurtulmak için savaşan
mazlum milletler siyasal bağımsızlığı kazanmak için toprak sahibi ve bağımsızlık nayrağını elde etneyi amaçfıyor idi. Ancak
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Atatürk 1919'lar da bağımsızlık tanımmı 21. yüzyıl eksenjıe göre şekillendiriyordu:
"Tam bağımsizlık demek, kuşkusuz siyasal, maliye, ekonomi, adaJet, askerJik, kültür, gibi her alanda tam bağımsızlık ve
özgürlük demektir. Bu saydıklarımm herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk, ulusun ve ülkenin gercek anlamıyla bütün
bağımsızlığından yoksunluğu demektir"
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından yitik bir uygarlığın ve külturün, hakının kul olduğu çökmüş totaliter bir
imparatoriuığun kalıntjjan üzerine anti-emperyajjst Kemalist Devrimle kurulmuştur. Ulusal ekonomisi ve dış politikası ile
devrimlerin Çağdaş Uygarlık düzeyine yakalanması ve halkın diğer özgür milletler gibi dUnya sahnesinden onurlu yaşamasını
amaç sdinen Kemalist Cumhuriyet, ne yazık ki 21. yüzyıla Kemalist Devrim ilkelerini ve ulusal bağımsızlığmı yitirerek
girmektedîr. Ülke başfan sona, vatan fıainleri, mafya, yofsuzluk zincir/eri, çürümüş teşki/atlar-deviet yapılart-kurumlaria, kendi
çıkarlannı koliayıp köşeyidönmekten başka amacı olmayan politikacılarla, etki ajanlanyla, işbirlikçi casuslarla, etnik
bölücülerle kendini yabancı istihbarat örgütlehne satmış sözde aydınlarla ve numaracı cumhuriyetçilerle, blr şeriat ihtilali ile
cumhuriyeti ve laikliği yıkmak için örgütlenen şeriatçıiar ve Kemalist Devrimi çökertmek isteyen etnik bölücü terörist örgütlerle
dolmuştur. Üike ekonomik olarak çökertilmiş, tarım ve sanayi kalkınması durdurulmuş, devlet ve halk yabancı uluslara ve
mafyaya borçlandınlmrştrr. Ülkenin erıerji, rrabertesme, ulaştm gibi stralejik noktalart ve üretim merkezJeri özelJeşrirme adj
altında yabancı şirketlere ve özel sermayeye yok pahasına satılmaktadır. TBMM'nin yasama, yürütme yetkileri neredeyse
mafyaya ve yabancı uluslara devrerjilmiştir; yargı işlevinin bir bölümünü de uzun süredir mafya üstlenmiştir. ÜLKE, ULUS ve
KEMALİST DEVRİM çökmek üzeredir. Ulu önder Atatürk'ün GENÇLİĞE HlTABESİ'ni v e BÜRSA NUTKU'nu hatırlamanın
zamanı çoktan gelmiştir. Sorumluluk tek tek her bireye aittir, kısa süre içinde önlem alınmazsa ülke yok olacaktır ve yokedilme
sırasısizedegetecektir;çemberdaralmaktadır. YA İSTİKLAL, YA ÖLÜMsöyJeminin geçerli olduğu bir noktaya varılmaktadır.
Bu noktada sivil KEMALİST ÖRGÜTLENMELERE ve Cumhuriyet Güçlerinin başkaldırmasına ve özgürlük, bağımsızlık
yolundaki mücadelesine ve atağına şiddetle ihtiyaçvardır.
21. yüzyıl bilgi çağı olacaktır. Kemalistlerln bu çağda günlük politikalarla belirlenmiş siyasi partılerile STKIarm ıçınde bulunduğu
çıkmaza düşmek yerine uzun erimli stratejiler geliştirmelidir. Türkiye'nin bölünmez bütOnlüğü, üniter devlet oluşu ve laiklikten
ödün vermeyen politikası Cumhuriyet'in ilk kurulduğu yıllarda saptanmış vazgeçilmez unsurtardtr. Bugünde aynı unsurlar
geçerlidir. tç ve dış tehdite karşı Kemalist Türkbirliğin hedef ve stratejileri birçok siyasi partinin ve STK'ların çok ilerisindedir.
HalkHpvedıştehıJdekarsıuyarmak ve Kemalist eğitim kadrosuncayayınlanacak bildirilerle gerçekleri anlatmak Kemalist
Türkbirliğin başlıca görevleri arasındadır. Bugün kendisine kemalist adı verilen birçok grup halktan kopuk sadece düşüncel
düzeyüe kalmaktan öteye gidememektedir. Hiçbir alt yapı organizasyonu olmaksızın halk için çalışmayı değil kendilerini
yükselfmek içın çalışmayı yeğfeyen sözde kematist tcimlikte orfaya çıkan gruplar halka anlatılacaktır.
Türkiye'nin ulusal çıkarlarını korumak ve savunmak için Kemalist Türkbirlik bünyesinden "Ulusal Güvenlik Grubu" kurulmustur. İç
ve dış tehdite karşı stratejiler geliştirmekte ve raporlar hazırlanmaktadır. Türkbirlik gücünü halktan alan onun ı'çın çafışan
gönüllüler ordusudur. 1923'te kurulan cumhuriyetin hedefi "Çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak" olarak beliriendiğine göre, bu
amaca ulaşmadaki (üm çaba Kemalist Türkbirlık üyelert tarafından gösteriJecektir.
Kemalist Türkbirlik Grubu asla etnik bölücülere ve onların devlet içinde bulduğu destekçilerine ödün vermez. Türkiye'de yaşayan
47 etnikgrubun varlığı düşünülürse, yalnızca Kürtlere etnik kimlik tanınması yönündeknddialaramact befftolatTGuneydüğu'da
sözde kürt devleti kurulması istemlerine dayanak oluştumıayı amaçlayan çabalardır,
Kemalist Türkbirlik, yasalarla korunan resmi tören Atatürkçülüğünü, NATO Atatürkçülüğünü, Kenan Evren'in ılımlı fslam
Atatürkçülüğünü, MHP'nin ırkçılıkla ve ılımlı İslam'la birleştirdiği Atatürkçülüğü hiçbir zaman kabul etmez. Kemalist Türkbirlik
çağdaşlaşmanın öncüsü aklı ve bilimi yof edinmiş. halkın yaşamtfiaen uygurt veonun relaha en iyişekildekavuşmasjm
sağlayan içve dıştehtide karşı kendini koruyan Kemalist düşünce sistemini oluşturmayı amaçlamaktadır.
Kemalist Türkbirlik grubunun amacı ne pahasına olursa olsun tam bağımsızlık anlayışında Türkiye'nin mifletiyle bölünmez
bütünltlğünü koruması ve çağdas uygarlık düzeyine ulaşılmasını sağlamaktır. Bu bağlamda bağımsızhğı kendine temel alan
KemaKzm Artadolu ifrttlalirtde anti emperyalist mûcadele iie 47 etnik goıbu birieştiren ve ortak vatan için mücadeleyi
gerçekleştiren Türk halkıdır. Bugün Türkiye'nin sözde şeriat ihtilaline ve sözde Kürt devleti ile parçaianması için çalışılmasına
karşın hala Türk halkı Atatürk'e ve O'nun kurduğu Cumhuriyet'e sahip çıkmaktadır.
Bugün bolünme ve parçalanma tehlikesiyle karşı karşıya olan ülkeler sıralamasında Hindistan, Çin, Iran, Mısır, Afganistan ve
Türkiye gösterilmektedir. Bu ülkelerin hepsinde de "insan hakları" söylemi ile etnik böliicülere kopanlmak istenen taviz ve
parçalanma süreci yatmaktadır. AB'Iİ hükümetlerin temsilcileri yurdumuzda bir komiser edasıyla küstahça insan haklarına ne
kadar uyumlu olup olmadığımızı ölçebilmektedirler. İMF korkusu ile cevap veremeyen aciz hükümetler ise gidişatı seyretmekle
yetinmektedirler.
Dünya büyük bir kutuplaşma içindedir. Bir yanda AB-NAFTA-APEC gibi büyük birlikler oluşumlar; bir yandan da Ermenistan,
kürdistan, bosna, sırbistan gibi mikromilliyetçiliklerle etnik bölücülerle ulus devletlerin tasf ye süreci, kültürel kimlik etnik ve ırksal
ayrımcılık bugün ülkemizi tehdit etmektedir. Halkımızın birieşerek dünyayı kontrol altına almaya çalışan büyük oyunculara ve
emperyalizmin son dişlisine dur demesi gerekmektedir.
Yurdumuz siyasi istikrarsızlıkla ve ekonomik açmazlarla eğitim sistemi çökmüş bir yapıda Anayasa'sı tıkanmış ve halka çüzüm
üretemeyen bir politika kulvarında 21. yüzyıla girmektedir. Bilgi ve enformasyon çağında demokrasiyi ve laikliği tam olarak
oturtamamış bu sistemde etnik bölücülerin ve şeriat ihtilali yapmak isten yobaziann devlet içtrıde geç kalınmadan tasfıye
edilmesi ve yeniden yapılanma çalışması yapılmalıdır. Bu bağlamda Kemalist Türkbirlik çalışma grupları yeni Anayasa ve yeni
Kemalist ideolojiyazjmjnJ sürdürmekte 2000li yılların içve dış politika stratejilerini belirlemektedir.
Devlet, Kemalistve Karşı Devrimci Devlet olarak ikiye bölünmüştür. Kemalist Türkbirlik bu amaçla tüm siyasi partilerin dışında
bir yapılanma ile Türk haikını Kemafist Ideoloji etrafmda toplartmaya ve örgdtlenmeye çağırmaktadır, öneriier ve yöntemler
ayrıca duyurulacaktır. Kemalist Türkbirlik önümüzdeki günierde gelişecek ve sayıları yüzleri aşacak Kemalist sivil toplum
örgütlerinden sadece birisidir ve kısa dönemdeki hedefleri şunlardır:
1) Türk halkını yurt içinde veyurtdışındaki gerçeklerkonusunda bilgilendirmek. Halka, hükümetler ve karşı devrimci Derin
Devlet tarafından artlatıfrnakta olan masailan ve gerçek dışjlıkiarj, gerceklerle birlikte duyurabilmek, mevcut siyasi partilerin bir
çözüm değil çözümsüzlük ürettiğini gerçek kurtuluşun Anadolu'dan Samsun'a ikinci kez ayak basmakla olacağını anlatmak.
2) Karşı Devramin gelişmesinde büyük rol oynayan kişiieri, grupları, devfetleri, örgüttert ve desahteAtatürkçulerideşifreetmek,
onlann ülkeyi soktukları çıkmazdaki rollerini açıklamak; aünü aeldtâinde de bu gruolardan ve kisilerden hesap sormak!
3) Türk halkını Kemalizm hakkında bilgilendirmek. Kemalist diğer gruplarla işbirliği yapmak. Ulusal ve uluslararası Kemaiist bır
aq olusturmak.
4) Kemalist Ideolojinin günün koşullanna göre ana ilkeleriyle çelişmeden geliştirilmesini sağiamak. Kemalist Devrimin
tamamlanmasına destek verid alt yapıyı ve koşulları oluşturmak. Zamanı geldiğînde de Kemalist Devrimi kaldıaı verden
tamamlamak.
5) Mafya, K^malizme düşman ideolojiler, yabana isiibbarat orgütleri ve benzeri kurum, kuruluş ve yapılarla mücadele etmek, bu
kişileri deşifre etmek, Halkı ve aydınları bu kişilere karşı uyarmak, bilgilendirmek.
6) Ulusal ve uluslararası düzeyde Kemalist iikeleri, Türkiye'nin bağı mstzltğınt ve ulusal güvenliğinisavunmıtk; bu konuda
kurumlar, örgütler oluşturmak. Yalancı ve sahte Atatürkçü kurumlar, dernekler, kişilervegüçler ile mücadele etmek. Bu grupları
kişileri deşifre etmek.
7) Fikirsel düzeyde yasalara uygun (legal) aktîviteler düzenlemek, bu aktivitelerle topluma ve halka yaymak. örgütlenme yapısı
famamlandrğında ise halkın ve Türkiye Cumrturiyetinijı yaranna eylemlerde, etkinliklerde ve girişimlerde bulunmak. Bu konuda
fikirsel ve teorik bir temel platform hazırlamak, bu platform ve ideolojik yapının internet ya da kitaplar halinde yayılmasını,
vatansever kişileri bulmasını sağlamak, bu konuda web siteleri yapmak.
8) Sistematik örgütlenmesini toplumun fıer tabamna yayarak, Türkiye Cumhuriyefînin ülkesi ve miiJetı ile bölünmez
bütünlüğünün, laik-demokratik-cumhuriyetçi ve sosyal eşitlikçi (ama karşı devrim tarafından yokedilmiş) hukuksal yapısının
korumastnr sağlamakftr. Hedefırniz ne totaüter ve ırkçi bir faşist rejim, ne Marksist-Leninist-Maoist totaliter bir parti rejimi, ne de
liberal-globalist, sömürücü vahşi kapitalist bir sistemdir, Hedefimiz sosyal demokrasi prensiplerine dayalı, halkın hertürlü
reiahınm ve süventiğirim sağlandığı oto kontrolü güçlü olan GERÇEK DEMOKRATİK bir HUKUK sistemidir. Mustafa Kemal bu
uğurda mücadele vermiştir; biz de Kematist ideolojiyi güçlendirerek bu uğurda mücadele vereceğiz.
9) Şeriatçılarla, tabularla, toplumu geri bıraktıran her türlü bilim ve akıl dışı dogmave hurafe ıfe kayıtsız şartsız mücadele etmek.
Şeriatçıyı ve etn'ık örgütlenmeyi halka tanıtmak, şeriatçılarm 2010-3015 yıllarında yapmayı planladıkları şeriat ihtilaline ve j£
savasa karsı Turk Silahlı Kuvvetleri ite birfikte örgütlenmek, mücadele etmek.
10) Toplumdaki yolsuzlukfara, mafyaya, dirıci ve şeriatçı sömüruye, sahtekarpolAikacıiara, Atatürk ve halk düşmanı oluşumlara
karşı örgütlenmek, haberleşmek ve kavıtsız sartsız mücadele etmek.
Bu konularda neleryapacağımızı, nastf drgütselyapılaro/uşturacağımızt, fikirsel çalışmalarırmzı bu sayfalardan ve zamanı
geldiğinde de sizin katıldığmız KTB gruplarından izleyebilirsiniz, Önümüzde çok uzun, yorucu ve zor bir yol vardır. Bizle birlkte
olanlara başarılar dileriz. Sevgilerimizle.
Belge 7: Mason üstadı flfıan ARSEL tarafından hazrrtanan aşağidaki bildki. Üm'tt SAYİN tar$fmöan intemei üzerinde kurulan
KTB irtibatları kullanılarak dağttılmıştır.
ARAP EMPERYALİZMİ'NE HAYIR
DAHA ÇOK GEÇ OLMADAN GELECEĞİN AYDINLIK,
ÇAĞDAŞ VE LAİK TÜRKİYE'Sİ İÇİN OKUYUN VE OKUTUNl
BU BİR İNSANLIK GÖREVİDİR.
KURAN VE TERÖRt
(Kuran'da terör, şiddet, zorlama, öldürme)
TÜRK HALK1NIN çok büyük bir bölumü icinde ne olduğunu bile bilmediği ve anlamadığı ARAPÇA KURAN'A yüzyıllardır KÖLE
olmuştur.
Bu nedenle HİZBULLAH, İBDA-C v,b. gibi ŞERİAT'A dayaiı terör örgütferrnin ve FAZİLET partisi gibi ŞERİAT'A dayah partileri
suçlamaya kimsenin hakkı yoktur. Çünkü onlar KURAN'IN VE İSLAMİYETİN emirlerini yerine getirmektedirler. Çünkü onlara
göre Aliahın ayetleri ödüıı konusu olamaz, rartışılamas ve yazıldığı g'bi uygulanmak zorundadır.
KURAN'da ŞİDOET, ÖLDÜRME. ZORLAMA ve TERÖR ile ilgili birçok sureler vardır. Buntardan bazıiarı:
MAİDE SURESİ (5),ayet 33: "Allah ve peygamberine savaş açanların ve yeryüzünde bozgunluk çıkaranların cezası
ancak öldürülmek veya asılmak yahut çapraz olarak el ve ayaklarının kesllmesl yahut yerlerinden sürülmeleritlir."
EN'FAL SURESİ (8), 12. ayette: "Ey inananlar, artık sizde kafirlerin boyunlarına vurun ellerine ve parrnaklarma kılıç çaltrı." (
Çünkü islamiyet Arap peygamberin liderliğinde kılıç zoru, ölüm korkusu, öldürme ve zorlama ile kurulmuş ve yayılmıştır.
Gazetelerimizde Hizbullah'ın yaptığı katliam aynen şöyfe anlatıimaktadır; "Hizbullah militanlartnın elierindeki bıçakiaria
kurbanının yüzünü, göğüsünü, sırtını, kol ve bacaklannı gelişigüzel kestikleri görülmüştür.")
YASİN SURESİ (3G)'ayet 8: "Biz inanmayanların boyunlarına çenelerine kadar demir halkalar geçirmişizdir..,. Önlerine
ve arkalarına set çekmişlzdir. Gözlerini bağladığımızdan artık göremezler." Bu süre insanların nasıl ası/dığtndan
bahseder. Ama ne tuhaftır ki cahll müslümanlar bu sureyl ölülerin arkasından okurken ağlar dururlar.
76
BAKARA SURESI (2), 54. ayette: "Yaradanınıza tövbe edin etmeyenleri öldürün." 178. ayette: " Ey inananlar, öldürtilenler
hakkında size ktsas farz kılınmıştır.";191. ayette: "Onları bulduğunuz yerde öldürün." 253. ayette : Allah dileseydi birbirlerini
öldürmezlerdi."
Al-İ İMRAN SURESİ (3), 157. ayette: " Allahyolunda öldürülürveya ölürsenizsize Allah'tan rahmet vardır."
NİSA SURESİ (4), 74. ayette: "Kim Allah yolunda savaşır, öldürülür veya galip gelirse ona büyük bir mükafat vereceğiz." 89.
ayette: "Allah'a yüz çeıcirirterse onları tutun, bulduğunuz yerde öld ürûn."; 91. ayette; "Sizden el çekmezlerse oniarı tutun
bulduğunuz yerde öldürün.",
TÖVBE SURESİ (9), 5. ayette: "Allah'a eş koşanları nerde bulursanız öldürün."; Hl.ayette: "Allah yolunda savaşan
öldiiren veya ötdürülenlerirT canları cennete karşı satın aitnmıştır."
MUHAMMED SURESÎ (47) ayet 4: "Allah yolunda öldürülenlerin yaptıkfarmı asfa boşa çıkarmaz.'
ZUMERSURESİ (39), ayet 37: "Allah güçlü ve intikam sahibi olan değil midlr?"
Bunun gibi birçok öldürme ve zorlamaları Kuran'ın 114 tane suresi ve 6217 tane ayetinde açıkca görebilirsiniz.Yukarıda
örneMerini verdîgım sure ve ayetteri LÜTFEN TÜRKÇE olarak okuyun. Hizbullah'm Kuran'a ve islam geleneklerine dayanarak
yaptıgı bu hunharca insanlık dışı katliamlarm nedenlerini açıkça göreceksiniz.
REFAH PARTİSİ ve devamı olan FAZİLET P ARTİSİ'NlN GENEL BAŞKANLARININ, MİLLETVEKİLLERİNİN, BELEDİYE
BAŞKANLARININ ve ÜYELERİNİN defalarca korkusuzca ve büyük bir INANÇLA söylediklerinden alınmış aşağıdaki metinler:
"Göreceğiz! Kanlı mı Ofacak, Kansız mı Olacafc" Bu anayasarîir içirte ed&cekler. İslam ahıakından nasipsiz Allah
korkusundan mahrum islam kültüründen uzak Allah'tan korkmayan insanların yaptıklan anayasanın {T.C. Anayasası)
elbet bir gur» icirte eöecekler." "Bizlro düzenimiz demokrasjden üstün Laiklikten üstün." "Hac duaları ile ülkemizin
nizamının Hak'a kavuşmasını yeniden İslam nizamının devlet nizamına hakim olmasını, laik nizamın bir an once defolup
gitmesi için canı gönülden dua etmenizi bu dualann kabulünü cenabı Allah'tan temenni ediyorum." "Referansımız
Kuran'dır." "Ben Hizbullahım."
LAİK TÜRKİYE CUMHURİYETİ'Nİ yıkıp ŞER'İ esaslara dayalı devlet kurmak istediklerinin açık delilleridir.
DEMOKRASİİIe idare olan islam memleketlerindeki terörün sebebi; Kuran'a ters düşen DEMOKRASİYİ kaldırıp, yerine
KURAN'DAKİ ŞERİAT KANUNLAR) ve ıdare şeklini getirmektir.
KURAN'IN ŞERfAT KANUNLARf ile DEMOKRASİ hiç bır şefcilde bağdaşmaz ve islamiyette reform olamaz. Çünkü;
77
V1
MAİDE SURESİ (S) 44. ayet der ki: "Avetleriml az bir menfaat karsılığı deâistirmeyin. kimler Allah'ın indirdiâl hükumlere
(SERİAT'A) uygûn hiiküm vermezse KAFİRLERİN ta kendisidirler."
"Babadan din atağı" manşeti ile HOTriyet gazetesi'nin 1 Kastm 1999 tarfhfr" nûshasında blldirdiği gibf, Cumhurbaşkant
SUIeyman Demirel'e göre " Bir taraftan Cumhuriyetin hukukunu, bir taraftan da kurandaki hukuk kurallannı bir arada
uygulayabiimek mümkün değildir...230 ayet bugün aynen uygulanamaz... Katı çizgide duran din adamları Kuranın
başka türiü yorumunu kabul etmez. Ama zaman öeğişmiştir. Zaman değişince hüküm de değişmiştir."
Görüyorsunuz ki bataklık kurutulmadan sivrisinekler yok olmaz. Eğer çocuklarımızın küçük yaşta beyinleri, bilmedikleri ve
anlayamadıkları Arapça Kuran'la ezberleme ve korku yolu ile yıkanmasının önüne geçilmezse ŞERİATCI GENÇ NESİLLER
devamlı çıkacak ve bu insanlar KURAN'A (ŞERİAT) göre TÜRKİYE'NİN GELECEÖİNf TAYİN EDECEKLERDİR. ŞERİATÇJ
neslin ne kadar çoğaldığını ve daha da artacağını son olaylardan açıkça görmekteyiz.
Araplara özgü arappa olan bu dinin gerekleıini hiç bir şey anlamadan ezber yolu ile gerçekleştiren Türk haikının arapça kıldığı
namazlar ve dualar yine Kuran'a göre geçersiz olmaktadır. Çünkü:
İBRAHİM SURESİ (14), 4. ayetinde Kuran'ın tanrısı açıkça belirtir ki: "Biz okuyup anlasınlar diye bu kitabı onların
içirtden bir peygamberle kendi ditlerinde gönderdik."
RADD SURESİ (13) 37. ayette: "BİZ KURANI ARAPÇA OLARAK ARAP MİLLETİNE İNDİRDİK' der
Işığı bol olsun sevgili büyllk insan Aziz Nesin'in şu çok yerinoe ve doğru sözünü bir kez daha düşünelim. "Türk halkmm
yüzde 70'i cahildir."
JSLAM dinine esir olmuş bütün müslümanların yüzde 99.9'u dini bakımdan cahildir ve buna Türkiye'de ki muslümanlar da ne
okuduklarını bilmedikleri için dahildirler. Bu cehaletin önüne geçmek için henüz konuşulanlan yarım yamalak aniayan küçük
yaştaki çocuklarımızı ARAPÇA KURAN KURSLARINA gönderip bilmedikleri bir dille ezbere beyinlerini yıkamayı durduralım.
"... Fikirsel gelismenin yazıtı olarak kabul eöilen Latince bir öeyim var. "Timeo hominem unius Libri" (TEK KITAP
OKUYANDAN KORKI). Bu deyim, tek kitaba bağlı kalmanın bağnazlığa bilgisizliğe ve hoşgörüsüzlüğe surüklenmek demek
olduğunu anlatıyor. Denilebilir ki, Batı dünyasını, "Karanlık Cağdan çıkarıp, aydınlıklara kavuşturan şey, Tek Kitabın
egemenliğinden kurtulmuşluktur. ... Tek Kitab'ın (yani VAHİYnin) rehberliği yerine, "AKLIN REHBERLİGİNE'' yer veren
"akılcılık çabalarıyla geriliklerden sıyrılıp uygarlık aşaması yapabilmiştir.", "...Çağdaş devtet anlayışımızın temeiini oluşruran
şey, TEK KİTAB'A bağlı olarak VAHİYLERE göre yaşamak değil, VAHİYLER yerine AKLI koymaktır.', "Değişmekte olan bir
dünyada, hiç değişmeyen VAHİYLERLE değil, yaratıcılıgın ve gsüşmenin tek aracı olan AKLA özgürlük vermekle, AKILCI
DÜŞÜNCEYE egemen duruma getirmekie, din veriferini eieştiret AKİL SÜZGEÇİNDEN geçirmekle uygarca yaşanabilir." (Jlhan
Arsel, Kuran'ın Eleştirisi 1/1999 - sayfa 20-26).
Türk halkının geç olmadan aklını ve mantığını kullanarak KURANI ARAPÇA ve anlamadan EZBERLE değil TÜRKÇE
olarak OKUMASI, ANLAMASI ve AKLIN SÜZGECİNDEN geçirmesi TÜRKİYENİN geleceği için ŞARTTtR. GEÇ OLMADAN
TÜRKÇEMİZE DÖNELİM.
Sizfere tavsiyem KURAN'IN TÜRKÇESİNİ, Turan Dursun'u, Erdoğan Aydın'ı ve bilhassa İlhan Arsel'in yeni yayınladığı
'KURAN'IN ELEŞTİRİSİ V kitaplarını okumanız yeterlidir.
78
BIR TÜRK AYDINI
Beige B: Aşağıdaki chat konuşmalan, illegal KTB çalışrnalan çerçevesinde, Ümit SAYIN ile Cumhur ERDİN ve KTB'nin web
sitesini yöneten X şarifs (raökem/rsdiko) arasmda gerçekfeşmjştir.
Tarin: 21.01.20<M
(xyz; Ûmıt SAVIN, tjaröaras: Cumttur EROİN)
barbarossays:
sevgiii ümit orda mısrn
xyz says:
evet burdayım seiam eşin nasıt
barbaros says:
eşim şu anda evde. sekiz kaburga kemiği ite iki parmağı kırık. aiçıya almüı. blr de ağrı kesici bir elektrikli cihaz taktılar
xyz says:
bunları yapmak için bir partf ofabilir ama partinirt yanısıra gizli örgütlenme şart
xyz says:
çünkü dernek, parti, dergi, açık grupiarm içine mutlaka sızacaklardır, biz'ım paramız yok, karşıdakilerin korkunç parası var
barbaros says:
bunu yapacak kemalist sosyalist kadrolar mevct/t. ancak tek sorun bunların egoların) yenmek ve bir erek uğruna
çalışmalannı sağlamaktır. ayrıca hic kıvımrıaya gerekyok. tabii ki istihbarat birimleri ve silahlı militan kadroları olmalıdır.
mevcutta bu unsurlar da var. onları bir araya getirmek daha kolay oluyor
xyz says:
temel de aynı fîkirleri savunuyoruz senle, söylediğin gibi silahlı ve istihbarat kadralarınm kompartıman usulü çalışması lazım
barbaros says:
benim geçmişimde dev-yol dev-genç deneyimi var. silahlı birlikler oluşturmak sanıldığı kadar zor bir ş değil. buna hazır
deneyimli insanlar var. bu iş en kolay yan
radkem says:
"islamiyete küfür eden allahsız site sahipleri olan aytül tunçsiper, burçin aydoğdu ve gürbüz tüfekçiye karşı gereken tepkiyi
gösterelim"
radkem says:
gibi bir mesaj o faşistleri bitirir
xyz says:
başka internet cafe aramak lazım, hepsinde kilitlenmiş olamaz
xyz says:
mesaja bismillahir... diye başla, ya esselamün aleykiim diye bitir, bir de mîlli gazetedeki yazıyı koyarsın, batıl zail olunca falan.
radkem says:
ok
xyzsays:
barbarosla oteki tarafta konuşuyorum
xyzsays:
cinsel sayfada resim, oyuncak, market, sorunlar, farklı ve sapış sayfalanna baksana
radkem says:
□k
barbaros :
memaba uzun süredir görüşemedik umanm iyisinizdir
radkem :
merhaba
radkertı:
nasılsımz
Kyz says:
sen barbarosu görebiliyor musun
barbaros :
ben iyi sayılırım ancak eşim çok ağır bir trafik kazası geçirdî
radkem :
çok geçmiş olsun acLI şifalar
radkem says:
yeni bir mesaj geldi egroupsa sana gönderiyorum
radkem says:
Sayın Yetkililer
80
Lütfen sahte e-maillerle kendine general diyen tamamen işçi Partisinin ağzı ile konuşan provokatorlerin mesajları ile TSK zarar
verecek gerçekle ilgisi olmayan mesajları iletmeyin. Bu gizli marksist general Kemalizm'le din ilişkisini kendi belirlediği koymaya
çafışırken kulfandığr tiil kerrrjini ele verrnektedir. TSK öa görev yapan niç bir subay böyle bir mesajı bu fikirleri savunsa bile
yollamaz. Amacı herfırsatta Ozankaya saldırmakolan (Ozankaya'ya birçok noktada bizde katılmıyoruz) grupların ağzından
yazılan bu yazı sitenizin Aydınlık ve İPyörüngesinde olduğunun birkanıtıdır. Bu durumda ne Kemalistliğiniz kalırne
Türkluğünüz
Saygılarımla
K. Saki
xyzsays:
bu adam kim acaba
radkem says:
bilmiyorum
radkem says:
From: <[email protected]>
xyz says:
ortadk iyice karıştı galiba
radkem says:
evet
xyzsays:
tamam §en cinsel sitede bahsettiğim yerlere gir
radkem says:
ok
radkem says:
oyuncak sayfası geç açılıyar baya bir yöklüsanırım
radkem says:
oyuncak sayfası harika java da çok iyi çalışıyor
radkem says:
CİNSEL HAZ ŞEYTANINDAN KORKMUYORSANIZ BU WEB SİTESİNİ DOLAŞMAYA DEVAM EDİN I
barbaros says:
şimdi bu hafta yapılan toplantıda yapılması gerekenleri başlıklar halinde belirfedik önce bir bildiri kafeme alryoruz. insanlar neyi
amaçladığımızı bu bildiri sayesinde öğrenecekler. daha sonra katı ve disiplinler bir tüzük çalışması yapacağız, daha sonra
toplumsai sorunların çözümlerini üretmek için bilim kurulları oiuşturacağız herkes uzmanı olduğu alanda görevlendirilecek.
benim ki şu anda kesinleşmiş bazı isimleri verebilirim diğerlerini ise baş harfleriyle belirteyîm: Prof Dr Sina Akşin, Ooç Dr. Attila
Erden Hacıbektaş kültür dernekleri başkanı, Suphi Gürsoytrak ADD başkanı, Şakir Keçeli ADD eski yöneticisi alevi YOL dergisi
sahibi, Dr. A. Serdar Kozludere Ankara Tabip Odası Kemalist kanat sorumlusu, Dr, Mehmet Altıoklar ATO Kemalist hekimlerin
başkanı,
81
barbaros:
yukarıda adı geçen derneklerin bazı il ilçe şube başkanları. Bireyler tek tek araştırıhp sınanarak alınıyor. katılanların elinden
v'ıâeokamera önünde imzaJı kağıtdahi almaya başladık. sonradan cıvıtmak, satmak yok
barbaros :
Hüseyin Yıldırım alevi-bektaşi örgütleri üst kurul genel sekreteri, Prof. M.S, Prof K,B. hakan reyhan Ulusal dergisi sahibi ve yazı
işleri müdürü, Abir Dursun, A,G. yüksek inşaat müh. inşaat odası kemalist sosyaiist ittifakı üyesi kemalisr, C.V, yapı yol sen
ankara kemalist sosyalist isçileri örgütlemekten sorumlu, C,A. yüksek inşaat müh. Ankara Inş. Müh Odası sosyalist, Prof. T.T.
I.D.
xyz says:
bunları save et
radkem says:
ediyorum merak etme
xyz says:
cinsel veronaya baksana
radkem says:
ok
xyzsays:
abi millet oynattı, KTB sitesi artık günde 1500 tık afıyor
xyz says:
yani senin kemalist sitenin bir yıida aiöığı fınki bu bir günde aijyor
barbaros:
KTB nin bu dönemki işlevi gercekten de taktir edilecek bir çalışma. ancak yayınlanacak metinler konusunda biraz seçici
olunması gerekli. kendi elimizle ittihatçılann metinlerini Atatürkçülük diye yayınlarsak insanlarda yanfış oğrenirfer. benim tek
eleştiri noktam bu
radkem :
evet ancak biz uyuyan ve sadece bilgi belgeleri toplayıp kendi arşivini oluşturan tsir topluluk istemiyoruz. karşıt görüşlerin
savunmasmı yapanlarm yazılannı yayınlamalı ve birebir tartışma ortamı yaratmalı diye düşünüyoruz. Bu satranç oyununda
gerçekler daha önemli.
barbaros:
bu yafclaşıma asla bir itirazım yok.
radkem says:
sadece bilgileri insanlara ulaştırmak ve üye olmak isteyeni kaydetmek gerçekten çok zahmetsiz bir yapılanma. ama insanları
konuşturmak ve tanımak onları da kemalist gürevler için haîirlamak çıkacak bir iç savaşta yapıfanmanın en iyi şekifde işlemesini
sağiamak zorundayız
xyzsays:
82
31)/
madam verona üzerine çaiışıyorum
radkem says;
abicim madam verona filan yok sadece varyasyonlar var
xyz says:
abicim index'de retoad et, madam veronanın düş gürlüğü var
radkem says:
tamam buldum
xyz says:
fantezi sayfasma kadmca ve cosmoda yaymlanan fantezileri koyacağım, o sayfa ayrıca var
Tarih; 27,01 2001
xyz says:
atatürkün allaha inanmadığını biiiyoruz, inanmış olsa bile ne değişir, tut ki namaz bile kıldı (ki kılmamış, ve islamı rezii etmiştir)
ne değişir. hem biz sadece Atatürk'ün söylediklerine ve onun kalıplaştırılmış hiç bir ilkesine bağlı değiliz ki
xyz says:
şimdi örgutlenmeden bahsederken tabii ki düşmanları iyi saptamak lazım.
xyz says:
biz hablemitoğlunu bir türlü anlayamadık mesela
xyz says:
mhp ile ilişkiliymiş, ülkücü geçmişi olaniar kesinlikle düşmandır
xyz says:
düşmanlarımızı iyi bilmeliyiz ve affetmemeliyiz.
xyz says:
bunca yıflık hayafım da bı'r şey öğrendim
xyz says:
seni satan adamları bir daha affetmeyeceksin
83
xyz says:
çünkü affedersen ikinci kez mutlaka seni satacaklardır
xyz says:
bence en mantıklısı herşeyi sessiz sedasız yapacaksın.
xyzsays:
adam mı öldüreoeksin, adamı son derece Hassan Sabbah yöntemleri ile öldüreceksin ve sakın kendini reklam etmek için ilan
etmeyeceksin
barbaros says:
faşist faşisttir. faşistin veya şeriatçının iyisi olmaz. Bu yüzden yok yeni hayat yok mhp hiçfarketmez
xyz says:
evet
xyzsays:
ama mhp kadrolaşıyor hızla
xyz says:
hedef törensel toplantılar yapan vefkirsel çalışmalaryapan aitgrupları üretmek ve bir virüs gibi üç kola yayılmak:
xyz says:
ordu ve TSK, aydınlar ve halk
xyz says:
attilla ilhanla da mutlaka görüşmemiz lazım, kendisi bu sohbetlere katılabilir mi acaba
barbaros says:
Attila İlhan ın KTB ye katılması konusunu bilemem ama bana verdiği yetkiye dayanarak şunu söyleyebilirim: yazılan KTB
aracılığıyla yayınlanabilir
xyz says:
atilla ilhanın yazı!annı yayınlamak ktb için şereftir biliyorsun
barbaros says:
isterseniz ber hafta Kemalizm île ilgifi bir yazısmı yayınlayabilirsiniz
xyz says:
atilla ilhanın eğer emaili varsa ktbye yollasın
xyz says:
mutlaka yayınlanır
xyz says:
çünkü ktb'nin etkinliği son 6 ayda çok arttı, pek çok yazıya aydınlık ve cumhuriyet yanıt veriyor
barbaros says:
Ürnit BBP konusunda orduyu uyarmak gerekiyor bunu sağlstyab'ılirseniz çok iyi olur
xyz says:
BBP konusunda hemen bir yazı yaz, istersen kesilmeden yayınlanacağına söz veriyorum
xyz says:
BBP iğrencin daha iğrenci, hizbo ve fetolarla içiçe
radkem says.:
cumhur bey BBP konusunda elinizde bulunan belirli bir belge var mı?
barbaros says:
Tabiki var. bir yıl aşkındır onlar üzerine çalışıyorum
barbarossays:
Önemli olan ordunun üst kurmay heyetinin eline geçmesi, bu başarılabilir mi?
xyz says:
evet bu mesajlar hepsinin eline geçiyor
xyz says:
ktö listesinde pek çok subayın &zel maili var
radkem says:
bu belgelerin tüm kuvvet komutanlıklarına ve psikolojik harp dairesine ulaşacağından emin olabilirsiniz
xyzsays:
zaten tüm basın da ktb'nin listesinde
xyzsays:
sonuçta gizliörg'iıtienip, bızim öüşündüğümüz bazı eylemleri yapmadan hiç bir yolu yok
xyz says:
yanigerekirsesilahlı.
xyz says:
Dünyadaki en buyük güç nedir biliyor musunuz
xyz says:
Gizlice ADAM ÖLDUREBİLMEK.
xyz says:
yok erken ölmesi sakmcalıysa, dayarsın ilacı mezarcı gibi isa musa yaparsın
radkem says:
Tüm Avrupa ülkelerindeki silahlı kuvveilerden daha iyi yapılanmışve yer altından kabloağ ile örülmüş kriptoloji dahil her turlü
oörsel iletişimi saglayan bir güç var. Bu gücün üst yönetim kademesi ve binlerce subay kemalisttir. Bugün bir iç savaş çıktığında
imkansız gibi görünen birçok koşul hayata geçer.
xyz says:
bunu yapabiliyorsanız güçlüsünüzdür
xyz says:
Hedefimiz iç savaşa hazırlanmakzaten
xyz says:
istenirse ordunun tümü iki yılda örgütlenir
xyz says:
yani alt yapı hazır olursa ordunun alacağı yan bizim yanımızdır
radkem says:
Ancak KTB oıarak biz güce sırtımızı dayayıpyan gelip yatmıyoruz tam aksine mififan kemalistterin gerektiğinde kuvvacılar gibi
irtioaya ve etnik bölücüye karsı her şartta direnmesini amaçlıyoruz.
xyz says;
yanlız çok güvenilir insanlar lazım
barbaros says:
iyi de dostum ordu bu anlamda mücadele verenlere yardımcı olmuyor ki
radkem says:
ordu hiçbir zaman kurum ofarak birilerine yardımcı olmaz
xyz says:
yardımcı olsa bile bunu direkt yapmaz
radkem says:
emir komuta zincirine bağlı işleyişi ve hiyerarşiyi siz de biliyorsunuz, ancak ordu içerisinde kemalist gruplarla ittifaka girenler
mutlaka olacaktır.
barbaros says:
ODTÛ lü çocukları eğittim ve onlan kullanıyorum
barbaros says:
birinin sorumluluğunu taşımak bir insanın ne kadar zor bilirsin
xyz says:
abi sen doğru yoldasın bence ve bizce ilerle ,.bak son üç yılda herşey ne kadar değişti.
xyz says:
hapse gireceğini söylüyordun, girdin mi
barbaros says:
Bu yüzden bu çocukları çalışmadan çekmeyi düşünüyorum. parti fcurufuşuna daba fazla emek harcamak istiyorum. ordunun
istihbaratı benim kurduğum şebekeden iyidir her halde
xyz says:
ordunun istihbaratının bir parçası haline geldiğini herhalde anlamak istemiyorsun
radkem says:
Bugün ordunun iç güvenliği ilgilendiren istihbaratı sadece kendi birimlerinden sağlanmıyor. Sizin gibi birçok kişi ve gruplarrn
ortaklaşa çalışıp raporları çeşitli yollarla orduya ulaştırması ile de sağlanıyor.
radkem says:
Sizin elinizdeki bilgi ve belgeyi bir şekilde orduya iletmeniz çeşitli yollarla bu istihbarata girişinizin en önemli belirtisidir.
xyz says:
ömeğin atâsagunun sonunun geldiğini ktb 15gün önce söyledi
xyz says:
ve 6 aya kadar atasagun gidecek, ipi çekildı
barbaros says:
arfcadaşlarbenimyaşım-^O. çok çattşma gördüm. 12 eyiül öncesi berı de siJahJı çatışmaların içerisinde bulundum. ama
başkalannın yaşamı üzerinden iş yapmanın faturası agır. örneğin maden fakültesinde Gökay adındaki bu Kırıkkaleli çocuk beni
örnek alıp benden öğrendiklehyle girdi bu işiere, şu anda belediyedeki yapılanmayı çözmemde yardımcı oluyor. ancak bu is çok
tehlikeli.
radkem says:
Bizlerbugün yeraltında isek büyük biralt örgütlenmenin ürünü olarak ve teorik planlama için ysraltındayız. dışarı çıktığımeda
kimse bizim alnımıza sıKılacak kurşunu engelleyemez. Çünkü hiçbir grup yada kurum tek tek bireylerin hayatlarını koruyamaz,
xyzsays:
o nedenle gizli olmak zorundayız. yani parti örgütienmesi veya demeğin içine sızarlar
BejgeS: Aşağıdakı cfıat konuşmafarı, ifîegaS KTB çaUşmalanntn yorijiıjldüği) dönemde Omil SAYİN j l e * şabts (yavuz) arasjnda
gerçekleştirilmiştîr.
87
Tarih: 25.11,2000
(xyz; ÜmitSAYIN)
yavuz says:
başladım bakmaya. sonra bir ara bırakıp derin devlet yazma bakmaya başladım
xyz says:
kemalizmle ilgili biryazı vardı, odaha önemli.
yavuz says:
evet onlar da sırada dafıa
yavuz says:
özgeçmişini okudum öncelikle
xyz says:
aslında vaktim olsa daha fazla çalışma yapmaya çalışacağım.
xyz says;
özgeçmişim sana düzgün geldi mi
yavuz says;
yaşını bilmesem seni 60 yaşında sanarırn
yavuz says:
ne zaman yapdın yaw onca işi
xyzsays:
çok ilginç hablemitoğlu de bana aynı şeyi söyledi
xyzsays:
rjaha yaymlanmamış çok fazla şey var
yavuz says:
ben 46 yım, senin yapdıklannm %50 sini yapamadım
xyzsays:
böyle bir şey söz konusu değil, sadece alanlarımız ve vakit bulma imkanlarımız farklı
yavvz says:
mesleki kariyerde de durum aynı
s?
xyz says:
bence sen de pek çok şey gerçekleştirmişstndir, ama hayata atılıp para kazanmak herşeyi bloke ediyor
xyzsays:
bir de yazı yazmak benim için bir yaşam biçimi yani çok hızlı yazıyoıum artık
yavuzsays:
Almanyaya gittiğimiz için 15yaşmda eğitimde çok sene kaybettim 28 filandı bitirdiğimde
xyzsays;
anlıyorum, ama kaybedilmiş birşey yok bence, ikimiz de genciz ve çok fszla şey başarabiliriz.
yavuzsays:
elbette
xyz says;
zaten bahsettiğim gruplarm oluşması bu fikir aktivitesi ve üretimi için şart
xyz says:
özgeçmişimibenitanıyasmdiyeyolladım, birdetüm numaralaradresler orda var. ayrıca istediğintürkçe bilim ütopya makaleleri
olabilir diye düşündüm
yavuz says:
evetçokiyiyaptın. ilgimi çeken şeylervarorada
yavuz says:
çok iyi yazmışsın
xyz says:
çünkü sen artık iç gruptasın beni ve geçmişimi bilmen gerekliydi
yavuz says:
anlıyorum sağol
xyzsays:
yanibirbirimizenekadargüvenirveaçılırsakokadarsamimi ve yakın oluruz. yani bu yenüş ömûr boyu sürecek bir iş
yavuz says:
aynı şekilde olmasa bile zaman bulunca o anlamda tek sayfalık ben de bişey yazıp gönderirim
xyzsays:
tamam onunönemive acelesi yok. ben seni msn'de detanırım, fakat özellikle ilgilendiğin makalelervarsa onları yollıyacağım.
önümüzdeki hafta makaleleri bir zarfa koyup verdiğin adrese göndereceğim
yavuz says:
89
ancak tek sayfaya sığar benim yapdıklarım
yavuz says:
ama yaşadıklarım için sayfalar yetmez
xyzsays:
önemli olan yaşananlar, özgeçmişte yazılanlar ya da yayınlanmışmakalelerdeğil, özgeçmişin yazılma amacı, akademik
ortamda iş bulabilme kaygısı. yoksa çoğu biraz fazla.
xyzsays*.
.... ktb'nin impaktı hiç beklemediğimiz kadararttı. bizyavaş yavaş büyümeyi planlıyorduk, bu haber listesi sürerken, web
sitelerini ve teorik kısımları yazacaktık
xyz says:
ama öyle olmadı
xyz says:
ktb mesajları çok ilgi çekti
xyzsays:
c-4 ve bilumum patlayıcılarm yöntemleri var elimde
xyz says:
bunları radikoya cd olarak çektim ona yollayacağım, ama askere gitti birden bire
xyzsays:
sana da yollanm
xyz says:
mutfakta patlayıcı yapımları falan
yavuz says:
patlayıcılar ile askerde ilgilendim baya zevkli geldi bana
xyzsays'.
çok onemll konu iç savaşta bu konuda çok bilgimiz olması lazım
yavuz says:
evet haklısın
xyzsays:
nutukta okursan, mustafa kemal gençlik yıllanndan beri tek şeyle ilgllendi,
xyz says:
nasıl gerilla savaşı yaparımla
yavuz says:
ve de amerikaya hizmet, arap kırıntılarınm arka bahçesi mhp
xyz says:
evet, mhp, tamamen gladyonun tc'deki mafya koludur
xyzsays:
neden patlayıcılarla bu kadar ilgilendiğimi şimdi anlayabiliyor musun
xyz says:
atom bombası imal etmek bile gerekli plutonyumu bulduktan sonra zor değil
yavuz says:
pratikde nasıl canlandırıyorsunki patlayıcıların kullanımını
xyz says:
hepsinin aşama aşama yöntemleri var, çok kolay
yavuz says:
evetonları hatırlıyorum. radiko uyardı
xyzsays:
kimyadan anlamayan cahil polisler bile yapıyor
xyz says:
detonator kullamyorsun
xyz says:
detanator imal etmek çok kolay
xyz says:
zarnan ayarh detonator
xyz says:
o ekzotemnik bir reaksiyon oluşturuyor
xyz says:
oluşan ısı da diğer ekzotermik reaksiyonları başlatıyor
xyz says:
IJi
sana bir web sitesi adresi vereceğim
xyzsays:
http: //www .loompanics.com/onli ne-store/scstore/i rtdex. htm l
yavuz says:
diyelimki patlayıcılarhazır
yavuz says:
el bombası büyüklüğünde veya başka türlü
xyz says:
evet
yavuz says:
demek istediğim diyelimki bazır. ne olacak
yavuz says:
yani demek istediğim patlayıcılar nerede ne zaman kullanılacak, bireysel suikast mı yoksa daha geniş çaplı mı
xyz says:
elinde patlayıcı olduktan sonra istediğin amaçla kullanabilirsin.
yavuzsays:
elbetteki
xyzsays:
ama gerilla savaşında en önemli şey tahribattır, geniş çaplı tahribat
xyzsays:
bunun için bir başka yöntem de füzeler
xyzsays:
yani evde yapılan minik füzeler bile var,
xyz says:
bunlan imal etmek biraz daha zor
xyzsays:
imal kitapları falan o verdiğim adresde var
xyz says:
ama hepsi için mutlaka patlayıcı kimyasını çok iyi bilmeye ihtiyacm var
xyz says:
92
151
yani iş yeraltında paffayıcı ve silafr imat edebilmeye geliyor
yavuzsays:
senin dediğin çok büyük bir proje, yani apaçık gerilla savaşı olması
yavuz says:
diyelimki iç savaş sinyalleri geldi
yavuz says:
gerisini nasıl canlandınyorsun?
xyzsays:
iç savaş sinyalleri zaten var
yavuz says:
12 ye 5 kala dan bahsediyom
xyzsays:
iç savaş hazır yaklaşık 70 bin hizbullah militanı şu anda türkiye'de sinmiş
xyz says:
sivil olarak en örgütlü guruba bir anda binlerce kişi katılacaktır
xyzsays:
ordu ikiye bölünebilir, en büyük sorun o
xyzsays:
mhp çok tehlikeli, mitten de tehlikeli
xyzsays:
bu arada subaylar kanaiında zayıfız
xyz says:
ktb'nin subaylann öze! maillerine yayın yapabilmesi lazım
yavuz says:
anladım
xyz says:
radiko bir ev baykuşu idi belki sen biraz bu konuda birşey yapabilirsin
xyz says:
93
ZJh
cemal kutay'ın atatürkle ilgili yazdıklan ve söylemi tamamen kemalizmi distorsyona uğratmak hedefi taşır (tabii bu tv'deki
konuşmalarda çıkmaz). Evren ya da Toktamış Ateş Atatürkçülüğünden farklı değildir
xyzsays:
özellikle ilhan selçuk onu çok eleştirir
yavuz says:
sence kemalist düşüncenin temel taşı olarak beynin din tarafmdan ırzına geçilmemiş olması gerçeğini apaçık anlatmalı mı
xyz says:
çekirdek grubun beşinci derecedekilere anlatmalı
xyzsays:
ama herkes birden kabul etmeyebilir
yavuz says:
zaten ümmetçi veya atatürk düşmanları da bunu söyleyerek uzaklaştırmıyoriar mı
xyzsays:
birinci derece çalışmalarında bu konu işlenmeli
xyzsays:
beşinci dereceye çıkabilen kişilere de bu açıklanmalı
yavuz says:
şu anda türk milletini atatürk den koparmak için en büyük koz din olayı değil mi
xyz says:
ama gerçekleri de saptıramayız ki atatürk ateistti, perinçek'in kemalist devrim II isimli kitabını okursan, el yazmaları ile dini nasıl
sorguladığını görürsün
yavuz says:
okudum
xyz says:
yani evet kemalism dinsiz ve ateist bir ideolojidir
yavuzsays:
elbette
xyzsays:
ama bunu yeni gelen birisine ve örgütün yeni elemanlarma anlatmak zor
xyz says:
bunu ancak beyin yıkayarak ve evrimleştirerek anlatabilirsin, çünkü insanların iç psikolojik akar dengelerini birden yıkamazsın
94
ı3
xyz says:
bu nedenle birinci derecede işlenecek konulardan bazıları ilhan arsel'in kitapları
xyz says:
beşincr dereceye çıkan birisi ise en az beş ytldır grup ignöe olduğu için hiç bir sorunu kalmayacakttr
yavuzsays:
yukarıda dediğin kemalist dinsiz ve ateist bir ideoiojidir cümlesi
yavuz says:
zaten kemalistliğin temel tasları. fakat ortalama eğitim seviyesi 5 yıl olan ve beyni din tarafmdan ırzına geçilmiş bir topluma bu
şekilde açıklanırsa silah geri teper
xyzsays:
çok haklısın, o nedenle zaten gizli toplantılar ve gizli örgütlenmeler iginde bu yapılacak
xyz says:
yanibukonuyagirmemeklazım, herkesin kendine aittir din ve inançdemek lazım
yavuz says:
din olayını hiç karıştırmayıp olayı türk ulusunun bütünlüğü üzerine kurmak
xyz says:
evet tamamen haklısın, ama ben örgütün temel ideolojisinden bahsediyorum
xyz says:
törensellik de beyin yıkama için önemii
yavuz says:
atatürkün ulusçuluk kavramı en etkileyici başlangıç
xyz says:
ayrıca her gruptaki kişinin diğer kişileri koruması kollaması "birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için"
xyz says:
evet temelde zaten altı ok ve kemalist ideoloji törende olacak
xyz says:
hiçbirmasoniktören örneği okudun mu
yavuz says:
hayır
xyzsays:
95
bizimkinde anlamlı laflar olacak, hedefi belli, ayağı yere basan ama dennlığı de olan
xyz says:
ilk kuruluşta sırıırlı, ama daha sonra beş dereceyi geçen kişi büyük grubun kararı (buna büyük beşgen diyelim) ile altmcı
dereceye geçebilir,
xyz says:
yedinci dereceye kimse geçemez
xyz says:
yedinci derecede mustafa kemal vedünya aydınlanmasına hizmet etmiş ama yaşamayan insanlarvar
xyzsays:
ancak ölünce yedinci dereceye geçilir
yavuz says:
yaşşaaaaaa
yavuz says:
oleyyyyyyyy
yavuz says:
tamamen bizim kafada istanbulda arkadaşım var.
xyz says:
evet arkadaşm çok güvenilir mi
yavuz says:
türkiyedeki en güvendiklerimden ama zaman ayırır mı bakacaz
yavuz says:
onunla bir zamanlar konuşduk
yavuz says:
bi gurup kuralım diye
xyzsays:
ateist ve koyu kemalist olması onemli
yavuzsays:
evet ateist
yavuz says:
dedi ki
Zâk
yavuz says:
bir oda hazırlamamız lazım ve her ay orada atatürkün manevi huzurunda bağtmlılık yemini etmemiz lazım
xyzsays:
evet bizim törene çok yaklaşmış
xyzsays:
zaten bahsettiğim törensellikte şu öğeler var
xyz says:
bir kez sayı beş kişi, yani herkesin evinde beş kişi bir araya gelebilir, buna beşgen diyelim
xyz says:
bir çeşit loca veya hücre.
xyzsays:
her clerecenin töreni ayrı
xyz says:
bir kişi kapının önünde oturuyor, koruyucu ve kayıtları tutuyor.
xyz says:
ortadabirmasa var
yavuzsays:
evet
xyzsays:
masanın üzerinde türk bayrağı, ktb anayasası, atatürkün resmi, iki mum ve bir hançer
xyz says:
hepsinin sembolik anlamları açıklanacak
xyz says:
kişiler kuzey güney doğu batı doğrultusunda oturuyorlar
xyz says:
ve tören başlıyor.
xyzsays:
birinci derece töreninin metnini sizlere göndereceğim, masonik veya diğermistik öğeler biraz var ama bu sadece beyin yıkamak
ve insanları ortama hazırlamak ve disiplin için
xyzsays:
yoksa birisi yatağa uzanır birisi ayaklannı tvye uzatmış şekilde toplantı yapılamaz.
97
xyz says:
bu toplantıyöntemiyaniönceliklebirinciderece toplantı yöntemi hızla topluma yayıiıreğer altteorikyapı iyi hazırlanırsa.
xyz says:
aksiyom ve hedef kemalist devrimi tamamlamak
xyzsays:
bütün ilkeler amaçlar metinlerde olacak ve tören yaklaşık 1 -1.5 saat sürecek
yavuz says:
1-1.5 saat sadece tören mi yoksa toplam toplantı süresi mi.
xyzsays:
1.5saattoplamsüre, bazen konuşmanın uzunluğuna göre 2 saate de çıkabiür
yavuzsays:
bu süre içinde sohbet mi edilecek tartışma mı yapılacak ?
xyz says;
sonunda hertesin şarap içmesi zorunlu
xyzsays:
toplantı herkesin bir bardak şarap içmesi ile bitiyor, nedeni içimize dindar kişilerin sızmasını önlemek
yavuz says:
ben rakıyı tercih ediyom
xyz says:
yani şarap içemeyen bir kişinin girmesini önlemek, cin, vodka veya rakı değil, şarap kanı sembolize ettiği için daha etkili.
xyz says:
yoksa işcıvıtır
yavuz says:
rakı olsun atatürke yakışır hem de
xyz says:
sonra oturup rakı leblebi yemek mürnkün
xyz says:
karsımızda cumhuriyeti yıkmaya çalışan gizli cemiyetler var
xyz says:
add ve çydd gibi kabak örgütlenmelerle cumhuriyeti ve kemalist prensipleri koruyamazsın
xyz says:
orda mısın
yavuz says:
evett
yavuz says:
evettt izliyoruz
xyz says:
eşinin ismi rıedir
yavuz saysı
angela
xyz says:
türkasıllı mı
yavuz says:
alman
xyz says:
türkçebiliyormu
yavuz says:
ana dili gibi
xyz says:
iyi o zaman yaseminle selamlanmızı ilet kendisine
yavuzsays:
angelanın da selamları var
xyz says:
konuyla ilgilendi mi
yavuz says:
biz zaten benzeri konuların içindeyiz hep
xyz says:
iyi o zaman
xyzsays:
ktb'nin ingilizce sitesî yanısıra almanca sitesini hazırlayacak ekip de var demekki
yaraz says:
hatta kuruluş maddelerini ve amacını bile yazdım
xyz says:
ktoyi btliyor mu angela
yavuz says:
bahsetmeye başladım
xyzsays:
hahka
Tarîh: 20,12.2000
xyz says:
yavuzordamısın
xyzsays:
parola
yavuzsays:
hablamit kaç kere mit
xyz says:
abi bu gece uykumuzu piç ettiler be, kaç kere aradılar.
xyz says:
sonunda açtık, çağdaş eğitim vakfı arıyormuş
yavuzsays:
alooo
xyz says:
sivil toplum kuruluşlanmn abd temsilcisi seçilme olayı onaylanmış dün
xyzsays:
gülseven hanım başında...
yavuz says:
hmm
xyz says:
yani olayı anlıyor musun finkleri düşün.
xyz says:
ktb'yi ne kadar ciddiye alırsan o kadar başarılı oluruz.
yavuz says:
hop dedik nereye seçildin atladım mı
xyz says:
tütn türk slvil toplum kuruluşiannın abd temsilcisi
xyz says:
şimdi sen bunun bir iki girişim ve pattadanak geliştiğini mi düşünüyorsun
yavuz says:
tüm türk sivil kuruiuşlar Kimin denetimindekr
xyz says:
birçatı altındalar
xyz says:
ama içinde etKİIİ generaller var.
xyz says:
benim stklara yazdığjm veya mücadelemi yansıtan her mail genkura da gidiyor
xyz says:
yani boş atmıyoru2, bunun etkilerini zamanla görebiiirsin.
Beige 10: 200C yrtmda düzentenmiş Q)an aşagıöaki lisienin sonurıda, ÇYDO Yurtdışı (ABD) temsiicisi olarak Ümit SAYîNa yer
verîlmiştir.
ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ
MERKEZVEŞUBELERİ
MERKEZ
Evliya Çelebi Mah. Şimal Sokak, 10
80050 Şişhane - IstanbuJ
0212-252 44 33 Pbx
0212-252 65 95Faks
0212-293 12 SS
0212-293 97 73Tel.+Faks
MERKEZ
YÖNETİM KURULU
Genel Başkan
:
Prof. Dr, Türkan Saylan
Genel Sekreter
Av. Nur Gerçel özeren
(I. Başkan
Prof. Dr. Jale Baysa)
Saymarı
Perran Yorgancıgil
Burs Komis.Bşk.
Abdullah Kehale
0 2 1 2 - 2 5 7 1 9 9 3 Ev
0212-286 41 98 Ev
0212 - 2 4 0 22 78
Doç. Dr. Pervin Olgun
Derıiz Banoğlu
Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu
Perran Yorgancıgil
Ersrn Erkof
Merkez
Burs Komisyonu:
(Genel Merkez adresi)
0 2 1 2 - 2 9 2 29 19 Tel,
0212-252 03 53 Tel,+Faks
^m
İSTAMBUL ŞUBELERİ
ŞubeveBaşkan Adı
AVCILAR
ŞükriyeVarlık
Em. öğrt.
Adresi
Marmara Cad Şanlı Sokak,
BaşakAp. K.2D.8
Tel./Faks
0212 - 695 89 98 Demek Tel.+Faks
0 2 1 2 - 5 9 1 52 49Ev
Avcılar/istanbul
0212 - 590 64 97 Dershane
GülterHanımSokak,
0212 - 555 01 58 Dernek Tel.+Faks
BAHÇELİEVLER
Cahide Yabaş
Em. Yük. Zıraat Müh.
BahçeAp. No: 1/1
0212-663 45 77 Ev
Yayla / Bahçelievler / Istanbul
0532 - 674 47 64
0532-3141314
BAKIRKÖY
Gülsünözakın
Istanbul Caddesi, Havlucular Sok. 4/2
0212-543 67 09Dernek
Eğitimci
Bakırköy / istanbul
0212-583 57 32Faks
0212-660 51 52 Iş
0212-661 20 57Ev
0532 - 2 7 7 54 59 Cep
BEŞİKTAŞ
Dilara Kehale
Ayazmadere Cad. No:34 K:4
0212 - 275 50 23 Dernek Tel. + Faks
işletmeci
(Otim'in sağmdan yukarı çıkan yol)
0212-288 42 16 DemekTel.
Dikilitaş-Beşiktaş / IslanbuJ
0212-257 04 41 Ev
Küçükpamnakkapı Sokak,
0212-292 11 98 DernekTel. + Faks
BEYOĞLU
Oya Adalt
103
nr
Em. Öğrt.
Erim Apt. 44/3
0212-292 60 54 Ev
Beyoğlu /fstanbuî
0532-4B4 79 61
0212-263 72 13/374 Okul
BÜYÜKÇEKMECE
Ayten Ergün
Ihlarmjr Sokak,
T. Işbankası Üstü Belediye iş Mrkz. K.3
Büyükçekmece / istanbul
0212-883 91 54 Dern,
0212 - 881 03 07 Ayten Ergün
0212 - 863 00 04 Emine Sürmeli
0 2 1 2 - 8 8 1 07 14Faks
0212 - 881 20 88 Aydan Topçu T+F
ÇATALCA
Sema Şen
Seyfi DemirsoyCad.
Ev Hanırru
SaranlşMrkz, K,1
0 2 1 2 - 7 3 9 19 56Faks
Çatalca / Istanbul
0212 -7893418Faks
0212 - 789 52 47 Dernek Tel. + Faks
0 2 1 2 - 7 8 7 13 52 Ev
Serpil AkbuM (Bşk. Yrd.)
0212-789 31 16 Ev
Altan Erarslan
Feritoey Sokak, Dostfuk Ap. 9/3
0215 - 3 7 3 36 50 Ev
Jşletmeci
81080 Erenköy - istanbul
ERENKÖY
0212-250 42 02 lş
0212-235 70 53 IşFaks
0 5 3 2 - 3 1 2 1 1 27 Cep
FATlH
Olcay Ekinci Yezdani
Ereğti Mafı. Saray Meydan Cad.
Avukai
No: 2 Kat 2 Oda: 5
0212 - 529 37 22 Dem.(öğle.sonra)
0212-51609 90 iş
Şehremini / İstanbul
0212-525 25 24 Ev
(Olcay Hn. Dik.)
0212-631 33 64Faks
(Av. SalihaHn.)
0212 - 528 43 43 iş
0 2 1 2 - 5 1 9 2 8 64 Faks
{Nihal Kızıl)
0 2 1 2 - 5 9 7 1 3 8 1 Ev
(Dahi Kınay)
0212-529 54 52
104
KADIKÖY
Ümran Günşen Altay
Hasan Amir Sokak. Yelken Ap, 10/1
Avukat
Kızıltoprak - Kadıköy / tstanbul
0216 -414 63 63 Tel.
0216-348 10 66Faks
0216-359 67 25 Ev
0216-346 0451 Iş
KAĞITHANE
Ali Naci Kılıç
HürriyetMah. Dr. Cemil Bengü Cad.
No; 103/4
Doktor
Güitepe / İstanbui
0212-224 01 83
0 2 1 2 - 2 1 1 4 5 87Ev
0212-280 36 80/300 İş
0212-295 68 00/14HİŞ
KARTAL
Aysel Cihan
Usküdar Cad, Yukan Mah.
0216-488 62 67 Tel. + Fato
Doğan Sok. Önder Apt. 14/20
0216-302 50 09 Ev
Kartal/istanbul
KÜÇÜKÇEKMECE
Doç. Dr. Ayşe Yüksel
0216-697 62 04 Ev
öğrt. Üyesi
0212-570 10 26 İş
0212-570 19 08 İş
0212-563 00 86Faks
MALTEPE
Nevin Kocaman
Yalı Mah. Yeni Mahalle Sok. 1/3
(thaiat Sorm,
Kartal / Maltepe/ İstenbul
0216-399 57 06 Tel.
0216-383 38 64 Faks
0 2 1 2 - 2 5 1 45 00/522 (ş
0 2 1 6 - 3 6 7 1 8 3 7 Ev
0532-414 68 54 Cep
MERTER
GünerMinkari
Lale Bahçe Sokak, Lale Saray Ap.
7/A
Merter Astanbul
0212-556 57 57Tel + faks
1$
PEND/K
Şeyda Eşsiz
19 Mayıs Cad. Ihlamur Sok. 7/4
Çevirmen
Pendik/lstanbul
0216 - 3 9 0 10 81 Tel. + Faks
0216 - 3 7 5 55 90 Ev
SARIYER
Yetkin Aröz
Em. Gazeteci
Uzun FıstıMı Sok, 14/3
0 2 1 2 - 2 1 3 29 33
Büy ükd e re-S a rı ye r/1 sta n b u l
0212-277 59 86 Ev
0212-229 27 80 Ev
0212-21B36 64Faks
0212-271 73 91 Faks
Sodev
0212-2923233
0212-292 52 52
0532 - 435 55 32
SİLİVRİ
Müfeeccel Çeşmecioğlu
PiripaşaMah. Mumhane Sok.
0212-727 47 1 3 E V
Oğrt.
Memiş Işhanı, K.1/7 (Nazım Uysal dik.)
0 2 1 2 - 7 2 7 73 62 Faks
34930 Silivrvistanbul
(Radiye Uysal)
0212 - 727 33 47 Ev
0212 - 7 2 7 36 82 iş
(M.
SULTANBEYLl
Gülperi Tutkun
0 2 1 2 - 7 2 7 4 9 19
Denbaş A.Ş.
0216-398 19 39Dernek
0216-3981368
FatihBulvarı, 351
0216-3983190
B1458 Sultarıbeyli - İSTANBUL
Q216-298 40 70Faks
Çavuş Mah. Cumhuriyet Cad,
0216 - 711 49 59 Tel. + Faks Sirıart
ÖzefApr. No:1
0216-712 1894 Ev
Şile-lstanbui
0 2 1 6 - 7 1 2 0 5 29 Faks
ŞİLE
Hülya Kiteeci
Alp
0 2 1 6 - 7 1 1 52 67Faks
0532 - 500 43 48 Cep
106
ŞİŞLI
Oktay Hoıloğlu
Lamartin Cad. 43,
0212-237 62 66 iş
Maiı' Müşavır
AytntepAp. K.3. D.7
0212-237 62 70 iş
80090-Taksim/fstanbui
0212 - 2 1 6 26 13 Ev
0532-212 37 42 Cep
Okmeydanı Toplum Merkezi:
0 2 1 2 - 2 2 1 24 82Tel + Faks
Darülaceze Cad. Okmeydanı SSK Karşısı
0212-250 67 71 Faks
Okmeyöan >-i stanbu I
TUZLA
Halil özerı
PostaneMah.
Rek lam cı-Matbaac ı
Eski Postarre Sokak.l No: 21
0216-395 03 14 Ev
0216-395 27 07 İş
0216-395 39 30
Tuzla - istanbul
0215 - 488 75 00 Faks
0532 - 281 91 88 Cep
ÜMRANİYE
Özen Demircioğfu
0 2 1 6 - 4 1 5 6 2 21 Tel.
Kıztlttmak İşhanı, A BloK, 25
0216 - 420 28 54 Demek faks
Ümraniye - istanbul
0216-328 11 75 Ev
ÜSKUDAR
Seviro Günay
Kefçedede Mah. Namıkpaşa Sokak,
0215-391 29 06Tel. + Faks
Em. Oğrt.
DemirkayaAp. 10/11
0 2 1 6 - 3 9 1 4 8 35
Üsküdar Istanbul
0216-333 31 28 Ev
Sema
58. Bulvar Caddesi,
0 2 1 2 - 5 4 6 4 3 76 Tel. + Faks
İşletmeci
KültürMerkezi13/BK.3
0212-575 83 81 Ev
ZEYTİNBURNU
Zeytinbumu - istanbul
(Çorlu)
0282 - 653 41 24- 2 Hat iş
0282 - 652 84 54 Faks
0 5 3 2 - 4 1 1 87 41 Cep
İSTANBUL DIŞI ŞUBELER
Şube ve Başkan Adı
ADANA
Nuran Işık
Adresi
Tel./Faks
21. Sokak, ParkAp. Zemin Kat
0322 - 458 83 00 Tel, + Faks
Kuyumcular Çarşısı Arkası
0322 - 225 92 03 Ev
ADANA
AFYON
Füsun Mengül
Ordu Bulvarı Cad. Çamfr Ap. Zemin Kat
AFYON
2. Başkan SeviyeGürer
Semra Filiz
0 2 7 2 - 2 1 3 7 8 53
0272-213 56 77
0272-215 35 52
0272-215 97 30
0217-214 00 87Faks
AKŞEHIR
Gülten Başol
Inönü Caddesi, İnceler fşhanı,
0332 - 813 23 81 fş Tef.+Faks
Noter
No: 88 Kat:1
0332-812 59 79 Ev
Akşehir - KONYA
0332 - 813 36 46 Faks
ALANYA
Mefımet Hşakatjirağlu
Hanem A.Ş.Saray Mah.
Atatürk Cad. 95H
P.K. 123 07400
Alanya - ANTALYA
0242-519 36 67Tel+faks
0242-513
71 94 Ev
0242-513 26 34 Iş
0242-513 24 57
0242-513 02 34Faks
ALTINOVA - SUBAŞI
Mahmut Kara
Subaşı Befdesi
Altınova-YALOVABelediye
AMASYA
0 2 2 6 - 4 6 1 24 15 Ev
0226 - 461 24 99 Faks
wTuna Yalçın
KocacıkÇarşısı. No.61/2
0358-218 11 21 TeJ
Ernekli Öğrt.
0358-218 38 22 Ev
AMASYA
0358-218 62 80Faks
ANKARA
Gülsen Daldal
Avukat
Konur 2 Sokak 51/6
Kızılay-ANKARA
0312 - 425 74 33 Tel+Faks Dern.
0 3 1 2 - 4 1 6 2 0 2 0 Iş
0 3 1 2 - 4 3 2 1 6 3 9 Faks
0532 - 373 38 40
ANTAKYA
Nedirn Altunay
HürriyetCad. No: 31/1
0326-215 28 79 [ş
31070Antakya-HATAY
0326-223 01 52 iş
0326-214 30 96Faks
Josef Naseh
0532 - 233 73 37
Gülerı AJkan
Bahçelievler, 141. Sokak No; 13
0242 - 242 09 55 Tel. + Faks
Eczacı
Eroğfu Ap. Zemin Kat
0242 - 248 98 99 Demek teJ.
ANTALYA
ANTALYA
0242 - 248 99 89 Ev Faks
0242 - 242 52 44 Ev
0542-563 16 06 Cep
AYVALIK
Nimet Tan
Kemal Süral Pasajı, No: 24
0266-316 11 13Tel.
Doktor
10400 Ayvalık-BAUKESİR
0266-312 82 88Faks
Hilmi Yakut
ApakSitesi, No:27
0288-512 00 54
Emfekli öfirt.
BABAESKl
BABAESKİ
BALIKESİR
Mefharet Okut
Avukat
YıldırımCad.No:l6
Halk Eczanesı
0266-23913 46Demek
0266-24143 46)?
109
<a
0266-239 13 46Faks
BALIKESİR
0266 - 242 36 43 Ev
BAND1RMA
Ali Keskin
Emekli öğrt.
0 2 6 6 - 7 1 3 1 1 33Demektel.
Şehit Süleyman Bey Cad.
Kozlu Han, Kat: 4 No: S
0266- 715 27 03Faksiş
BANDIRMA
0266-715 27 00 Iş
Bşk. Ev: Atatürk Cad.
0266-713 30 88 Ev
ToruAp. 85BANDIRMA
BARTIN
Hatice Ocakcı
Kırtepe Mah. Yukarıçarşı Cad. 16/2
Doktor
BARTIN
0378 - 227 89 20 Tel + Faks
0378 - 227 24 53 iş
0378 - 227 31 49 Ev
0 5 3 2 - 3 4 1 56 59Cep
BODRUM
Nuran Yüksel
Turizmci
Cevat Şakir Caddesi,
0252 - 313 62 69 Der. Tel+faks
Belediye KültDr Sitesi, K.1
0252-316 36 46 Ev
Bodrum - MUĞLA
BOLU
Hatice Ayten Yavuz
Eczacı
0374-215 16 26 Tel. + Faks
CumhuriyetCad. No: 11
BOLU
BURHANİYE
Güner Şengül
CumhuriyetMeydanı,
Em. Ûğrt.
NarinAp. No:13D,18
0 2 6 6 - 4 1 6 1 2 51 Ev
(M.AIi Şengül)
0 2 6 6 - 4 1 2 6 0 79 iş
Burhaniye-BALIKESİR
0266-412 59 78Faks
Gazcılar Cad, Petek Bozkaya Iş Mrk.
0224 - 223 74 23 Tel. + Faks
BURSA
Kadriye Gökçadır
Avukat
A Blok A 8
Gazcılar/BURSA
0224 - 224 22 00 Iş
0532 - 252 66 02 Cep
110
ÇANAKKALE
Filiz Tan
Belediye Yeni Pasajı, Mo: 48
02SS-213 29 09 Der
17100 ÇANAKKALE
0 2 6 6 - 2 1 3 9 4 27 Faks
0 2 8 6 - 2 1 2 40 6SFaks
0256-217 88 93 Ev
ÇERKEZKÖY
Jülide Sinanoğlu
Atatürk Cad. Gabrali Ishanı, No; 4
0282 - 726 56 74 Ev
Çerkezköy - TEKİRDAĞ
0282 - 726 30 12 Tel. + Faks
ÇEŞME
Ufuk Aksoy
Hürriyet Cad. 58/1
Kimya Müh.
Çeşme - IZMİR
0232-712 87 66 Ev
0232- 712 76 15 tş
0232-712 78 95Faks
GörgUn Sokak, No: 6K.1
2. Başkan
Av. Ayşe SÖzer
0232-712 07 87 Tel
Çeşme - İZMİR
0 2 3 2 - 7 1 2 0 7 97 Faks
Mektup adresi 2, Başkanınkidir.
Ahmet Erkan lş Merkezi,
ÇORLU
0232-712 73 49Tel
0282-653 48 24
Sefma Taner
Belediye Yam, Kat: 2 No: 20
0282-673 13 84 Ev
Em. öğrt.
59860 ÇORLU
0282-653 18 13 Faks
0 2 8 2 - 6 5 4 2 1 OSFaks
(RukiyeHn.^DilekHn.)
0 2 6 2 - 6 5 1 30 35
İ9
ÇORUM
2. GaziSokak, No: 4/E
Hülya Yolyapar
19200 ÇORUM
Em. Memur
0364-213 79 94 Ev
0364-213 34 73 lş
0364-224 58 14Faks
Cemalpaşa Mah. Arsava Ap,
ÇUKUROVA
Zemin Kat
Göksu Giinay
0322 - 454 53 17 Tel Dernek
0322 - 352 46 49 /17 Faks
ADANA
0532-694 53 17
Atatürk Bulvarı, 559. Sokak,
0258 - 2 6 5 10 87 Der.
Cep
DENlZLİ
Cengiz Çivi
Avukat
Baykent Iş Merkezi, 28/1 D.7
DENİZLİ
0258 - 266 06 61 Faks
-m
0258 - 263 54 50 İŞ
DİYARBAKIR
Yrd, Doç. Dr, Ahmet Ersay
Oicle Üniversitesi
0412-248 82 19 lş
Üroloji Bölümü
0412-248 85 46 Ev
Diyarbakır
0412-248 81 90 Faks
0542 - 624 44 60 Cep
EDİRNE
İnci Yurdakul
Atlığ Iş Merkezi No:56
0284-225 31 87 Der.
Em, Oğrt.
Balıkpazarı
0284-212 28 27Faks
EDİRNE
Ali Karapire
0284-235 1815Ev
0284-248 08 63
Koli, kargo adresi
Ali Karapire
Eski Istanbul cad, 7
EDİRNE
EDREMIT
Cemil Yavuz
Şenlerlş Merkezi, 2
öğretmen
No: 205 Kat: 2
0266 - 372 32 27
Edremit/BALIKESİR
ESKİŞEHİR
Ibrahim Gerede
Porsuk Bulvarı, Çağlayan
0222-231 15 12Der.
Em. öğrt.
İşhanı, Kat: 1 No: 14
0222 - 230 03 86 Ev
ESKİŞEHİR
0222 - 231 20 90 Faks
FETHİYE
ŞÜkranAkbülbüi
Akdeniz Röntgen
0 2 5 2 - 6 1 4 9 6 08
Doktor
Sağlık Sitesi, K.1
0252-614 82 68Faks
Fethiye-MUĞLA
0 2 5 2 - 6 1 4 6 2 92 fş
Kayaönü Mahallesi,
0342 - 339 82 37 Tel + Faks
GAZİANTEP
Atilla Erbudak
112
Eczacı
Karaoğlanoğlu Cad, 28-C
0342 - 323 23 27 lş
GAZİANTEP
0342 - 323 23 24
(Koli Adresi )Ertan Elbeyli
0342-324 2744Faks
inönü Cad. Çok katlı otopark altı
Oto Toros
1H
0342 - 2 3 4 42 79 Ev
0 5 3 2 - 4 2 5 99 72 Cep
GAZİANTEP
GELfBOLU
Gütşirt Peker
Atatürk Cad, 40
0286 - 5 6 6 12 64 Iş
Serbest
17500 Gelibolu - ÇANAKKALE
0286-566 35 51 Ev
0286 - 566 22 92 Faks
İSPARTA
0246-232 71 91 Der.
K. Tamer Tokuç
MimarSinan Cad,
(nş. Yüh. Tek.
Miralay Mustafa Nuribey işbaru,
0246 - 232 69 08 Faks
K. 3No: 101
0246 - 223 58 11 iş
ISPARTA
0246-218 95 20 Ev
İSKENDERUN
Adnan Yüce
Doktor
Şehit Oğuz Yener Cad. 40/e
31200 (skenderun - HATAY
0326 - 6 1 3 14 58 Der, Tel+Faks
0326-614 10 31 Faks
0326 - 6 1 2 19 69 Ev
0326-613 08 97 Iş
Av. Nedim Artunay
0 5 3 2 - 3 5 1 66 60
Asuman Boyacıgiller
Kıbrıs Şehitleri Caddesi,
0232 - 464 33 59 Te!. + Faks
Eczacı
1451 Sokak.No; 17D:3
0232 - 2B5 93 62 Ev
Sarrta Apt.
0232 - 2B5 58 65 İş
İZMİR
Alsancak - İZMİR
İZMİT
Gülşen Müstecaplıoğlu
Tepecik Mah. Fethiye Cad.
0262 - 311 52 40 Faks
Belediye Çacşı Işrtam, Doğu Btok,
0262-331 42 89İŞ
113
K.5 N: 18-19
0262 - 321 34 59 Ev
(ZMİT
KAND1RA
Ipek Sümer
Cumhuriyet Alanı, Deren Ap. No: 2
0262 - 551 30 66 Ev
Eczacı
Kandıra-KOCAELİ
0262-551 49 82
0262 - 551 34 34
KARADENİZ EREĞLİSİ
GünerAdıyaman
Meryem Hanım
Em. Öğrt
(Cafer Altuntaş adına )
0372 - 329 27 63 Ev
(C.AItuntaş)
0372 - 329 27 83 Ev
Erfemir Lojmanian,
0372 - 329 42 83 lş
120Surtevler, D.1/1
0 3 7 2 - 3 1 2 1 5 1 6 Faks.
Karadenizereğlisi - ZONGULDAK
(Güner Adıyaman - Bşk, -İst.)
0212-236 66 37 Ev
KAYSERİ
Serpil Tüzüngüven
Talas Cad, Bulvar Işhanı, K,3
Eczacı
KAYSERİ
0 3 5 2 - 2 3 1 20 43İŞ
0352 - 222 57 04 Iş
0352-222 11 21 Tel + Faks
0352-223 76 73 Ev
KIRKLARELİ
Ünal Başkurt
Doğuş Kitabevi
Yayıncı
KIRKLAREÜ
0288-214 33 21 Tel. + Faks
0 2 8 8 - 2 1 2 1 3 8 6 Ev
0 5 3 2 - 4 1 5 2 7 49 Cep
KONYA
Cumhur Ersoy
Hamidiye Mah. Hazırol Sok.
0332 - 353 56 70 Der.
Doktor
UzunAp. 12/3
0332-351 33 89İŞ
42030 Karatay-KONVA
0 3 3 2 - 3 5 3 15 07 Faks
0332 - 271 34 62 Faks
0332 - 323 64 21 Ev
KÖRFEZ/YARIMCA
Nîlgün Solakoğlu
MimarSman Mah.
0262-528 87 20 Der.
öğretmen
PetkimlilerCad. 50/1
0262 - 321 06 55 Faks
Korfez / Yarımca - KOCAELI
0262 - 527 67 68 tş
0262 - 527 06 60/4224 Ev
KUŞADASI
Şefik Sözer
Belediye, Lütfü Suyolcu lş Mrkz.
Em. Bankacı
A Blok, K. 2 No: 79/A
09400 Kuşadası-AVDIN
(şyeri;
Kahramanlar Cad. No:70
Kuşadası -AYDIN
0256-612 26 53Dernek
0256-614 5<t35Faks
0256 - 6 1 4 98 63 Ev
0256-614 52 18 Iş
0532 - 573 07 37 Cep
MANAVGAT
MehmetAliCengiz
A. Hisar Mah, Hatipoğlu Işham,
Em. öğrt.
Kat:3No:311
Manavgat-ANTALYA
0242 - 746 36 20
0242 - 742 42 71 Faks
0242 - 746 87 94 Ev
0242 - 766 41 78 Yazlık
0252 - 411 27 47 Tel+Faks
MARMARİS
Neptün Kireçci
Turizmci
Armutalan Belediyesi
0252-412 94 22 Ev
Armuta la n/Ma rm a ris -M U Ğ LA
MERSİN
Fatma Sain
KültürMah. 168. Sokak,
AndıçAp, Altı
MERSİN
0324 - 238 51 35 Der.Tel+Faks
0324 - 232 28 06 lş
0342-232 62 11 Ev
0 5 3 2 - 4 3 3 1 7 0 1 Cep
MUGLA
Latife Yapıcı
Em, öğrt
Emrrt Beyazıt Mahallesi,
Tan.SokaK 1/1
MUĞLA
0 2 5 2 - 2 1 2 4 3 45Der.
0252-214 55 82 İş
0 2 5 2 - 2 1 4 8 9 28 Faks
0252-214 44 85 Ev
NİĞDE
Nursel Arıkan
Paşa Kapı Cad. Sungur Bey Işyeri K:1
NİĞDE
0388 - 232 82 91 Der. Tel+Faks
0388-232 17 22 Iş
1
0388-232 47 04Faks
OSMANİYE
Mücella Doğan
Palalı Süleyman Cad.
Em. Öğrt.
209. Sokak, No: 83
0322-814 2746Faks
08150 OSMANİYE
0322-812 07 58 Ev
0 3 2 2 - 8 1 2 6 6 28 Der.
0 5 3 2 - 5 8 1 25 10Cep
SAKARYA
inci Akkaya
özel Tansel Okulları
0532 - 572 72 96
öğretmen
Merkez Karaman Köyü Eğitim Tesisleri
0 2 6 4 - 3 6 9 1 0 5?Tel-Faks
Tesaş - ADAPAZARI
SALİHLİ
F. Sumru Uysal
Sağlık Mah. Ata Sckak, No: 26
0 2 3 6 - 7 1 2 4 2 79Tel. + Faks
Em. Öğrt.
45310Salihli-MANlSA
0 2 3 6 - 7 1 3 3 8 73 Ev
NilüferAlptekin
Bahçelievler Mah. Naci Şensoy Sok.
0362-233 81 18Tel.+Faks
Em. Memur
AkkayaAp, No: 19/3
SAMSUN
SAMSUN
0362 - 233 99 50 Ev
(ADD)
SİÜFKE
0362-231 32 08Faks
0532 - 264 75 56 Cep
Vesalet Ravanoğlu
Ravanoğlu Eczanesi,
Eoz.
Sakaryacad. 13
0 3 2 4 - 7 1 4 1 7 2 8 iş
0 3 2 4 - 7 1 4 1 9 2 0 Faks
Sififke - İÇEL
0324-714 1940 Ev
Konak Mah. Kavakdibi Cad.
0256 - 5 1 2 88 89 Der.
Üçlerlşhan, No: 6/26
0256-518 79 10Faks
SÖKE
Şehritaan Er
09200 Söke-AYDIN
SUSURLUK
Meral Çetin
Merkez Eczanesi
0266 - 865 47 81 Iş
SUSURLUK - BALIKESİR
0266 - 865 28 97 Ev
(Tevfik Yılmaz)
0266 - 865 12 33 lş
116
03r\
0 2 6 6 - 8 6 5 1 4 33Faks
TARSUS
Perihan Oran
Cengte Topef Cad.
0324-622 16 76 Tel.
Em. Öğrt.
217. Sokak, No:6/1
0324-624 55 76Faks
Maliye Sarayı Civarı
Tarsus - İÇEL
TAVŞANLl
Gülgün özgür
Yeni Mah. Yıldız Sitesi A Blok, A/51
Emekti öğrt.
0274-615 î4 46Tef.
0274-614 17 71 Faks
Tavşanlı - KÜTAHYA
0274-614 24 83
Gömeç Göçmen
Marmara Büyük Dershane
0282-261 27 31 İŞ
Em. öğrt.
59100 TEKİRDAĞ
0282 - 2 6 0 22 33 iş
Ev
TEKİRDAĞ
0282-262 37 12Faks
0 2 8 2 - 2 6 1 13 93Ev
0 2 8 2 - 2 3 1 20 60 Yazltk
0532-205 55 14 Cep
TORBALI
Cemil Karabulut
Em. öğrt.
TRABZON
Mithatpaşa Cad. Taşfan Pasajr, K.1
Torbalı - İZMİR
Nermin Canalioğlu
Uzun Sokak, Ipek Apt. Nc; 2
EmeMi öğretmen
TRABZON
0232-856 76 61 Tel. + Faks
0232 - 855 43 11 Ev
0462 - 321 70 72 Der. Tel.+Faks
UŞAK
Nihal Sallantı
Belediye Işhanı, Kat; 3, No: 305
Em. Öğrt.
UŞAK
(Çiçekç) Gûlsen Kaplan
0276-227 46 18 Dernek
0 2 7 5 - 2 2 7 62 10 Ev
0 2 7 6 - 212 58 67
117
UMtTKÖY
Nurten Yüçeer
Emekli Bankacı
Bilkent Mah Gimat 2 Sitesi
)S065A<Ja, S.Btok, Girişkatı
0312 - 240 71 34 Der. Tef. + Faks
0312-240 31 55 Ev
Çayyolu-ANKARA
VAN
0 4 3 2 - 2 1 5 08 75 Der.
Armağan Bayraktar
Cumhuriyet Caddesi.
öğretmen
Halitoğlu (ş Merkezi, K.2 No; 15
0432-214 84 91 Iş
VAN
0432 - 214 13 70 Ev Tl.+Faks
0432-212 17 12Faks
(Iki Nisan Cad. Yalçm Apt.
A Bfofc, No: 3 VAN)
20NGULDAK
Gülderen Ar
Demirci Çarşısı , K. 5 No: 97
0372 - 253 00 20 Der.
67100 ZONGULDAK
0372-25719 91 Ev
0372 - 253 98 98 Faks
532 -609 66 77
KURULUŞAŞAMASINPAKJ ŞUBELERİMİ2
ŞubeveBaşkan Adı
ATAŞEHİR
Öğretmen
BAHÇEŞEHİR
S.Zuhal Egemen
TelVFaks
Adresi
Gardenya 4/2 D:2
Ataşehir-lstanbul
Badem11 Villa 16
Babçeşehir/ Istanbul
0216-455 1035 Ev
0216-455 28 81 Iş
0216-455 50 91 lş
0532 - 253 32 44
0 2 1 2 - 6 6 9 1 1 2 4 - 2 5 Ev
0532 - 487 79 99
0212-422 10 99 Faks
Deniz Pamuk Bayraktar
0212-669 20 22 Ev
0212-669 29 87
BURDUR
Süheda Eroğlu
Göl Dersanesi
0248-232 18 76 Tel
öğretroen
Anadolu Usesi Karşısı
0248 - 233 95 04 Faks
Bülbüfderesi Cad. 49/13
Küçütesat/ANKARA
0312-232 26 30 Tel
0312-231 06 50Faks
ÇANKAYA
Sosyal Hizmet Uzmanı
GEBZE
0262 - 646 50 62 tş
Ayşegül Matur
Hüseyinaga Iş Merkezi,
Şirket Müdürü
Ismetpaşa Cad. 9/A-3
0262-641 40 92EV
41400 Gebze - KOCAELİ
0542-241 27 76 Cep
HAKKARt
Ayşe Taş
Dargöl Ap. Aras Kargo Karşısı, 42
Ev Hanımı
HAKKARİ
0438-211 28 99EV
5 3 2 - 2 8 3 77 00 Cep
0438-211 36 55Faks
BATMAN
Ali Tarharı
(l Sosyal Hizmetler Müdürlüğü
0438-214 27 42
&zel Idare Hizmet Binası, Kat: 4
BATMAN
YURTDIŞl TEMSILCİLİKLERİMİZ
ALMANYA
0049 02594/941710 Tel
Nuray örge
Tiberstr. 21,48249 Dülmen
0049 02594/94712 Faks
VEREIN ZUR FÖRDERUNG
[email protected]
DER ZEITGEMASSEN LEBENSVVEISE
KREIS MÜNSTERLAND e, V.
AMERİKA
ÜmitSayın
212,MarionSt,R:401
MAOISON, Wl 53703
U.S.A
http://www.kirlitezgah.comW bejqe11/gf beiqe11 filtşs/frame.html Belge 11: acikistihbarat.com'dan ÜmitSAYIN, Behiç
GÜRCİHAN ve Hüseyin Mümtaz'ın birlikte hazırladıkiarı "2023 Yapılanması".
Beige 1: Genelkurmay Istihbaratıyla ilişki kurmak ve yönlendirmek isteyen Ümit SAYIN tarafından yazılan aşagıdaki mektup.
Genelkurmay Istihbarat Daire Başfcanfığma gefmiştir.
Dr. ÜmitSayın
W: Dep. Of Neurology, H6/574, U.W.
Hospital and Clinics, Highland Avenue,
Madison, Wl, 53792
Fax:(508)263 04 12
Tel:{S08)2561901/ext
7891
E-mail: [email protected]
Genelkurmay Başkanlığı
ANKARA
3 Haziran, 1997
Genelkunnay Istihbarat Daire Başkanlığına,
Gelişen bilgisayarteknolojisinin ve bilgi çağının birnimeti olarak intemet, uluslararası bir çok haberleşme ağının getişmesine yol
açmıştır. Dünya'da bu ağ bilgi alışverişi amacıyla kullanılırke-n, son zamanlarda Türk vatandaşlarının kuilanımına açık intarnet
alanlan, Atatürk Devrimlerini ve Türkiye Cumhuriyetini yıkmak isteyen bir çok rejim alehtarı, şeriatçı veya PKK militanının
propoganda alanı haline gelmiştir. Bu kişiler artık internette açıkaçıkya şeriatçılık veya PKK propagandası yapmakta,
Cumhuriyet rejimini aşağılamakta, Atatürk'e, Genel Kurmay veTürk Silahlı Kuvvetlerine küfretmektedirler. Mesajların bazıları
öylesine acınacak bir noktadadır ki, bu kişiler Ermenilerden, Ermeni katliamı yapıldığı için özür bile dllemekte, Türk ulusu ve
külturünü sürekli aşağılamaktadırlar. Üstelik bunu ömer Komili gibi Atatürkçü olduğunu söyleyen ve Türkiye.Net isimli bir mesaj
odasınınsahibikişinin Politika sayfasmda yapmaktadırlar. Dev-Yol ve PKKtarafmdan eğitildigi olası bu kişilerin, PKK'yı
savunaa Turk ordusunu aşağılayan, "Ermenilerden katliam için özür dileyen" ve Genel Kurmaya küfürler yağdıran mesajlarına
çanaktutmanın pek Atatürkçülükle ilgisi olmadığı ortadadır (http://www.turkiye.net'te pofitfka sayfasında bu mesajiarı
izleyebilirsiniz)
Ben demokratik ve laik, Atatürk Cumhuriyetinin korunmasından yana olan bir vatansever olarak sizî bu konuda bifgilendirmek ve
bazı odaklar hakkında size somut olgulara dayanan kaynaklar ulaştırmak istiyorum. Amerika'dan bu insanları takip etmek,
Mgiye ulaşmak daha kolay. Pek çok işimin arasında sizinle işbirliği yapıp, gönüllü çalışmaya ve vaktimin bir kısmını bu işe
120
ayırmaya razıyım. Eğer bu hizmetimi kabul ederseniz beni mutlu kılarsınız. Bu vatanı Mustafa Kemal bölücü eşkiyaya, terüriste,
şerîatçıya bırakmadı; biz de bJrakmayacağız; Kuvay-i Milliye Ruhu ile mücadele etmemin sizce bir önemi varsa, lütfen bu
mektubumu cevaplayın,
Bana dajrenizde temas kurabileceğim -en az- iki subayın veya elemanın ismini, faksmı (varsa e-mailini) ve temas kurma, belge
yollama adresini bildirirseniz minnettar kalırım, Benzer bir raporu ASA (Atatürk Society of America) için hazırfayıp Genei
Kurmaya sunmuştuk. Eyleme geçmek için cevabınızı bekliyorum. Saygılanmla.
Dr. ÜmitSayın
Belge 2: Genelkurmay Başkanlığmın gizli beigeleri arasında buiunan "Batı Harekat Konsepti", Ümit SAYIN'ın bilgisayarına
kayıtlı belgeler arasındadır,
GENELKURMAY BAŞKANLIĞl
"Batı Harekat Konsepti"
1,
DURUM:
a)
Irticai faafıyetleri fıalıhazır durumu:
1)
Türkiye Cumhuriyeti halihazırda kuruluşundan bugüne kadarki en büyük irticai tehdit ile karşı karşıya bulunmaktadır. Milli
görüşçufer, radika) islamcılar ve tarikatier gibi bütün irticai grupların muşterek amacı; şeriata dayalı iran benzeri bir "islam
Cumhuriyeti" kurmaktır.
2)
Bu gruplar hedeflerine ulaşmak yönünde büyük bir kararlılıkla ve inançla ilerlemekte, toplum içindeekonomik, sosyal,
Siyasi, eylemsel ve psikolojik etkinlîk sağfayarak önemfi mesafefer kat ettikteri gözlenmektedir
3)
Anılan kesim, halen stratejileri gereği ülkemizde laikliği dinsizlik olarak algıtayan birkitlenin oluşumuna yöneffk bir
propagandaya, kurumlaşma ve kadrolaşma faaliyetlerine ağırlık vermiş bulunmaktadır,
4)
Hedefferine ufaşmak içfn insan vs finans faktörlerinin önemhi çok iyi kavramış olan irticai grupların, amaçları
doğrultusunda insan gücünün yetiştirilmesi ve bu insanların devletin kilit noktalarmda görev alarak kadrolaşma gayretlerini
organize etmesi, afdıklarr mesafe dikkat çekmektedir. Dığer taraftan bazı Islam iîlkelerinin desteği ile birlikte tesis edilen
ortakhklar ve yurtiçinde kurduklan şirketler ve bazı belediyelerin desteğj ile toplanan bağışlarla büyük bir ekonomik güce
sahip olmuşlardır,
5)
Irticai kesim; ülkedeki mevcut ortamdan azami derecede istffade ederek dana da güçterrmeMe ve böylece kendi ideolojisi
doğrultusundaki icraatını, gittikçe artan bir kasıtve cüretkarlıkla gerçekleştirme imkanı bulmaktadır.
6)
Anayasa' r>ın temel ilkelerinden laiklik ilkesinin konulmasında önemli biryaptırım nîteliği taşıyan Türk Ceza Kanunu' nun
163' üncü maddesininyürürlüktenkaldırılması vemevcutyasalann uygulanmaması irticai kesimin önünün açmış, böyfece
irticai akjmların büyük bir ivme kazanmasına neden teşkil etmiştir.
7)
Bugün önemfı bı'rçok devtet kadrasu irttaai kesimin ellne geçm'ış bulunmaktadır. Milli Eğitim ve Emniyet teşkilatına sızılmış
birçok mahalli idare ve kamu iktisadi teşebbüslerjnin büyük bir bülümünde altyapı tesis edilmiştir.
121
8)
Irticai kesim; amaçlarma ulaşamda en büyük engel olarak Türk Silahlı Kuvvetleri' ni görmektedir. Bu nedenle Türk Silahlı
Kuvvetlerine sızma girişimlehni büyük bir gizlilik içersinde inatla sürdürmektedir, Irticai kesim belirlenen hedefin tahakkuku
amaayla; bir taraftan Imam Hstip Okulu mezuniarımn Harp Ûkullarına girmesi yönünde, yasa değişikliği dahil çeşitli
alanlarda mücadele verirken, diğer taraftan Askeri Lise, Harp Okullart ve üniversitelerdeki askeri oğrencilerle,
astsubaylara ve uzman erbaşlara el atmaktadır.
9)
Küçük rütbeli asker kişilere öncelikle ulaşmak isteyen irticai kesim; bir taraftan yıllar sonra kendisinin arzuladığı şeriata
dayalı devletin Silahlı Kuvvetlerini komuta edecek ordu mensuplarını elde etmeyi, diğer taraftan da nihai amacına
ulaşmadaki en büyük engeli oluşturan Atatürkçü ve Laik Türk Silahlı Kuvvetlerini kendi amaçlarına hizmet eder hale
gettrmeyi düşlemektedir.
10)
Irticai gruplar, belirtilen bu girişimlerine ilaveten Türk Silahlı Kuvvetler bUnyesinde çeşitli problemlere sahip değişik
rütbelerdeki askeri personele yaklaşarak, bunları Nurcu, Süleymancı, Nakşibendi ve Kürtçü-lslamcı subaylar ve
astsubaylar olarak bölmek suretiyle, tarikatlar bazında ele geçirerek kendi saflarına katılmaları yönünde yoğun girişimlerde
bulunmakta, böylece Türk Silahlı Kuvvetlerini içeriden parçalayarak birlik ve beraberliğini ortadan kaldırmayı
amaçlamaktadır.
11)
Anılan kesim, Türk Silahlı Kuvvetlerini dine karsı birkuruluş olarak göstermeye yönelik girişimlerini sinsi birşekilde
aralıksız devam ettirmekte ve böylelikle halk ile TSK' nin karsı karşıya gelmesine neden olacak ortamı arzulamaktadır.
12)
Irticai kesim, gençliğe verdiği önem çerçevesinde yoğun birşekilde eğitim ve öğretim kurumları açmakta açtığı birçck
özel okul vasıtasıyla Atatürk düşmanı binierce gencin yetişmesini sağlamkatadır. Diğer taraftan camilerdeki imamlar
vasıtasıyla din duygulan sömürulerek irticai birtoplumun süratle büyümesine ve halk desteğinin kazanılmasına büyük
önem vermekte, dini eğitim veren kurumları vasıtasıyla tabana ulaşma ve var olanı genişletme avantajını kaybedeceği
korkusu ile kesintisiz Syıllıktemel eğitime karşı çıkmaktadır.
13)
Irticai gruplar Islami yaşama geçişi sağlamak maksadıyla dini eğilîmlerin güçlü olduğu bofge ve beldeı'erde uygun
ortam hazırlamak için girişimlerde bulunmakta, kılık-kıyafet kanununa aykırı, çağdaş giyisilerden uzak insanların serbestçe
dolaşmasına müsaade etmekte veböylelikle birtaraftan da bu kesime motivasyon kazandırmakta, diğer taraftan da
kendiieri gibi olmayanları etkilemeyi ve soyutlamayı hedeflemektedir.
14)
Ayrıca ülkemizdeki özgürlük ortamı irticai kesim tarafından en üst düzeyde kullanılmak süretiyle, amaçları
doğrultusundayayınyapangörselveyazılı basın vasıtasıyla hakın dini duyguları istismar edilmekte ve kitleleretki altına
alınmaya çalışılmaktadır.
15)
Diğer taraftan, Atatürk ilke ve inkılaplannın bu ülke insanma ait değerlerden kaynaklanmadığını, bunların Yahudi
profesörlerinin Türk toplumunu kendi inançiarı doğruftusunda yöntendirme gayretterfnin ürünü olduğunu ileri sürmek
suretiyle, milletin güvenini yıpratmaya, Atatürk düşmanlığını köruklemeye veAtatürk ilke ve inkılaplarının mimarının
Yahuditer olduğunu topluma empoze etmeye calışmaktadır.
16)
Bu gruplar, toplum tarafından kabullenilmiş birçok kutlamalara alternatif olarak, amacı ve geıekçesi belli olmayan ve
genelde "Fetih Gecesi" olarak isimlendirilen kutlama günleri düzenlemek suretiyle irticai duyguları güçlendirmeyi,
toplumda var olan müşterek değerleri ortadan kaldırmayı ve insanları çağdaş yaşamdan soyutlamayı amaçlamaktadır.
17)
Irticai kesim, kendisine kaynak olarak oluşturulan tarikatların ve radikal islami gruplann faaliyetlerine nihai amaçtaki
birliktelik nedeni ile bir taraftan göz yumarken, diğer taraftan toplumsal tepkilerin boyutlarına paralel olarak bu kesimlerle
ilgilerinin bulunmadığını veya bukesrmlerce yaratrlan ve toplumu rahatsız eden olayların kendilerine mal edilemeyeceğini
ifade ederek, kendilerini aklamak için çaba sarfetmektedir,
16)
Sahse konu gruplar, iktidarın silahla ele geçirilmesi gerektiğinbe ihtiyac duyacağı silahlı gücü yaratma ve silah temin
etme yönünde büyük atılımlar göstermekte ve bu maksatla başta radikal Islami gruplar olmak üzere hızla silahlanmakta,
irticai görüşü benimseyen personelin bu konuda eğitilmesi için Milli Gençlik Vakfı tarafından inşaa ettirilen öğrenci yurtları
içerisinde atış poligonlanna yer vermekte ve "özel Koruma Timleri" teşkil ederek irtica ordusunun altyapısını oluşturmaya
gayret etmekfedir.
19)
Bu kesim kendi ideolojisini ülkeye yerieştirmek ve hakim kılmak doğrultusunda halihazırda ülkenin en hassas
fconusunu oluşturan "Güneydoğu Sorunu" na "Kürt Benliği" olgusundan barekette çüzüm olarak "Müslüman kardeşliği"
ilkesini önermekte, bu çerçevede Bölücü Terör örgütü ile ilişkiye girmekten kaçınmamakta ve örgütü kendi amaçları için
kullanmanın yollarını aramaktadır,
20)
Irticai kesim, bir devleti devlet yapan, ulusu birbirine kenetleyen ortak hasletlerden dil birliği, yurt birliği ve ülke birliği
gibi temel değerleri "Din birliği" bazınca ele alıp işleyerek, Türk halkının bu müşterek değerlerini ortadan kaldırmayı ve
Türkiye Cumhuriyeti devleti toprakları üzerinde bir ulus bilinciyle yaşayan halkımızı, bu hasletlerden koparıp ümmetçilik
temelinde yaptlandrrma amaçlanmaktadır,
21)
Bugün için; halkı maddi ve ahlaki açıdan sömüren, ümmettoplumu oluşturma yönünde onların dini duygulannı
istismar eden, onlart ku) mantığj ite emellerjne hizmette kullanan irticai kesim; teşkilatlarının ve üyelerinin çoğalması
yönünde azami gayret gûstermekte ve lehlerine sonuç verecek her türiü toplumsal olayı istismar etmektedir.
122
22)
Sonuç olarak; Atatürk' ün kurduğu la'ik Turkiye Cumburiyeti tariftm'm hiçbir döneminde görülmeyen irticai bir tehdit ile
karşı karşıya bulunmaktadır. Ülkenin içinde bulunduğu durum tehlikelı bir gidişin sinyallerini vermektedir. Ülkemiz sonu
belli olmayan bir karanlığa doğru hızla yol ainaktadır.
b) Irticai faaliyetlerin yakın gelecekteki durumuna dair değerlendirme:
1) Gelirdağılımı dengesizliğinden kaynaklanan tehdit:
a) Deviet istatisttk Enstitüsü (DfE-1996) istatistiklerîne göre; nüfuzumuzun yüzde 20' lik difimi (14 000 000 kişr) mifir gelirin
yüzde5.24' ünü; ikinci yüzde 20' likdilimi milli gelirin yüzde9.61' ini almaktadır, Bu miktar kişinin yaşamını zorla idame
ettirebiieceği yoksulluk sının civarında bir rakamdır.
b) Türkiye'degelirdağılımının dengesizliğinden dolayı aclıksefaletveyokluk sınırında olan yüzde40'lıkdilimi kapsayan bu
insanlar için hertürlü istismarın yapılabîfeceği ve bilhassa dîn faktörUnün kolaylıkla işlenebifeceği birortam
hazırlanmaktadır. Nitekim dini politikaya alet eden siyasi partiler ve gerici örgütlerin bu konuyu parasal desteği öne alarak
çokiyi istismar ettiği, gerek 1994mahalli idareler seçimleri ve gerekse 1995 yılında yaptlan milletvekilleri seçimleri
sonuçlarında açıkça görülmektedir
2) Işsrztfkten kaynaklanan tehdrt;
a) Devlet Istatistik verilehne göre, ülkemizde genel tşsizlik oranı yüzde 6.8' dir Bu oran kentlerde yüzde 9.3 kırsal kesimde
yüzde 2,9 düzeyindedir. Kentsel kesimlerde 15-24 yaş grutaundaki lise ye daha yüksek eğîtimli gençler arasında issizlik
oranıysa yüzde 30.3' tür.
b) Işsizlik; aileleri, dolayısıyla toprumu manevi olarak çöküntüye sürüklemektedir. Bu insanlar geçmişten gelen inançlarının da
etkisi altında kaiarak dine daha fazla sarılmaktadır. Bu durumdaki bir toplum dini siyasete alet etmek isteyen siyasi parti
ve irticai gruplar tarafından kolayca istismar edilebilmektedir.
c) Diğer taraftan son senelerde irticat çevrelerce bîrçok sahada fcurulan hoUrngler bankacılrk ve fınans tıizmetleri veren şirketier
çığ gibi büyümektedir. Bu şirketler ulaştıkları mal varlığı, istihdam ettiği personel miktarı ve ticari faaliyetleri ile Türkiye
ekonomisinde söz sahibi olmuşlardır. Bu kuruluşlar halk arastnda işsiz ve fakir kesimin stğınacağı bir liman gibi
görünmektedir. Fakir ve orta seviyedeki katmanlar ve emekli birçok subay ve astsubay bu kuruluşlarda görev almaya
çalışmaktadırlar. Bu husus istismarı daha da arttıracak bir ortam yaratmaktadır.
3)
TUrk milletinin dinine, örf ve adetlerine bağlılığından kaynaklanan tehdit:
a)
Osmanlr fmparatorluğu geniş toprakfarr üzerinde yaşayan değişik tebaadaki halkın birlik ve beraberfığıni sağlamak için
dine büyük önem vermiştir. Imparatorluğun parçalanmasını müteakip kurulan Türkiye Cumhuriyeti; temel ilkeleri Anayasa
ile belirlenmiş ye hukukun üstünlüğüne dayandırılarak dinin yönetim üzerindeki etkisine son vermiştir ancak, asırlarca
sürdürüien dini yönefimin etkileri, fıala varlığmı sürdürmektedir.
b)
Oemokrasrye geçişr müteakrp her dönemde halkın dini inançlarını, örf ve aöetlerini kendi çirkin emellerine alet eden din
istismarctsı irticacı unusurlarla karşılaştlmıştır. Bunlarfakir, eğitimsiz ve cahil halkı çeşitli dini masallarla, hurafelerle ve
batıl düşüncelerle kolayca kandırarak demokratik ve lalk deviete zarar vermişlerdir. Diğer taraftan halkın dini duyguları
istîsmar edilerek Doğu ve Güneydoğu Anadoiu' da isyanlar başlatrlmrş ve Cumhuriyet yönet'tmi ve ülke bütünlüğiJ ciddi
şekiide tehdit edilmiştir,
123
4)
Eğıtım sıstemınden kaynaklanan tehdit:
a) 1990 nüfussayımına göre: Türkiye' de 6 vedaha yukarı yaşgrubunda okuma yazma bilmeyenler nufüsün yüzde 19.6'sını
teşkil etmektedir. Okur yazar erkek nüfusun yüzde 73.6' sı ilkokul mezunu veya herhangi bir eğifim kurumunu
bitirememlştir. Kadınlarda bu oran yüzde 81.6' dır.
b) Su tabtoyu değerJendirdiğimizde, temeJeğitimi 8 yıl kabul edersek, nüfusun yüzde 35' i temel eğitim görmemiştir. Bu grubun
tamamına yakın kısmı, mjlli gelirden en az payı alan birind ve Ikinci dilim içindedir.
o) Nüfusunyüzde85'initeşkileden bu eğitimsiz gruba yaklaşmak ve onları kandırmakçok kolay olacaktır, Bu gruptaki insanlan
kandırmakiçinkullamlacakenetkiliyöntemde halkın diniduygularını istfemar etmektrr.
d) Ayrıca irticacı cevreler, çocuklarımızı kendi istekleri doğrultusuntia eğitmek için büyük gayret içerisindedirler. Bu kapsamda,
610 imam Hatip lisesinde, JrabiliyetJi, zeki, calışkan ve fakat çoğu yoksul ailelerin çocuğu yaklaşık 600 bin öğrenci şeriat
esaslarına göre yerleştirilmektedir. Bu okullardan mezun olanlarm sayısı 1 100 000 (birmilyon yüzbin)' dir. Bu, mevcut
intiyacın likatıdır. Okuliarda ve yuriJarda çocuklara acıkça Atatürk düşmanlığı aşılanmaktadır. Şeriatçı görüşü
benimseyen bu personel kamu kurumve kumluşlarına yerleştirilerek devlet kuşatılmaya çalışmaktadır.
e) Mevcutseçim yasası ve eğitjm sisteminin devam etmesi halinde: 2000 yılı Milletvekili GenelSeçimlerinde, milli görüşçü
partilerin din eğîtîmîi seçmenin etkisiyle topiam oyiarın yüzde 34 ile tek başırta iktidara gelerek ülkette dine dayalı devlet
düzeni kurabilecek her turlü değişikliği yapabileceleri, 2005 yılı Milletvekili Genel Seçimlerinde ise yaklaşık 6 500 000 ilave
din eğitîmli seçmenin etkisiyle toplam oylann yüzde 67' sini alarak her konuda mutlak çoğunluğu elöe edebilecekleri
değerlendirilmektedir.
5) Diğer devletlerin rejim ihraç gayretlerlnden kaynaklanan tehdit:
a) Islam ülkeleri, özellikle tran planlı olarak şeriat esaslarına dayalı bir rejimin Türkiye' de kurulması için maddi ve manevi her
türlü desteği sağlamaktadır.
b) Diğer taraftan; S.Arabistan, Kuveyt, BirleşikArap Emirlikleri, Libya, Cezayirve Mısır" da. Türkiye'deki legal ve illegal Islami
fcuruluşlarla Isfami rejim ihraç çalt^malarına katılmaktadır. Ayrıca Bosna-Hersek, Çeçenistan ve Afganistan' daki islami
örgütler de rejim ihracı konusunda dolaylı olarak araç olmaktadır.
c) Bu ülkeler Islami rejimi ihraç konusunda hedef kitle olarak gelir seviyesi çok düsük halkı seçmektedir. özellikle büyük
şehirlerin cevresinüeki varoşlarda ve gecekondu bölgelerindeki fakîr halka maddi yardım sağfamaktadır. Bu yardrmlar
tarikat, vakıflar, dernekler, belediyeler ve siyasi partiler vasıtasıyla yapıtmaktadır.
6) Irticacı örgüt, tarikat, vakıf ve derneklerin mali gücünden kaynaklanan tehdit:
a) Bu örgütler baJkın djni duyoularını örf ve adetlerini, geleneklerini istismar ederek aidat, yardım ve hibe gibi usullerle
trilyonlarca lira para toplamakta ve sağladıkları menkul ve gayrımenku 1lerle büyük maddi imkanlara ulaşmaktadıriar.
b) Bu yardım ve hibeleri yapanların arasında milli gelirden en üst seviyede, yüzde 49.94' lükpay alan yüzde 20' lik dilirndeki
kişîler yoğun olarak yer almaktadırlar. Bu durum ticaret, siyaset ve tarikat üçgeninin ana hatlarjnm ülkemizde nasıl jşlediğini
göstermekterjir.
c) Orgütlerin yurtiçi kaynakları:
I)
Bu çevrelerın oluşturduğu ış takip büroları vasıtasıyla;teberru, bağış, hedıye vb gıoı adlar aftında ıcpfanan yardırmar.
II) Çeşitli adlarla kurdukları demekter vasıtasıyla elde edlen gelirler.
III) Kendi aralarındaki dayanışma sayesinde kurdukları şirketler, fabrikalar, holdingler ve bankalardan sağlanan gelirler.
IV) Hacı adaylarının hac organizasyonu ve kurban derilerindensağlanan gelirler.
V)Ûzel okullar, dsrshane, yurtlar, belediyeler ve bunların kendilerine müzahir paravan şirfcetlere verdikteri işlernedeniyleeMe
ettikleri gelirler.
VI) Kara paranın parti, vakıf, dernsk ve belediyelere bağış gibi usullerle aktarılarak akfanmasıyla elde edilen gelirlerdir.
d) örgütlerin yurtdışı kaynaktarı :
I)
Türkiye' de istami devrim yapılmasını arzulayan ve bu yolda çalışan Islam ülkeleri
II) Bu çevrelerin yurt dışında kurdukları örgüt, vakıf, dernek vg şirketler.
III) Türkiye'nin bolünmesi ve yıkılması ile kendisine menfaat sağlayan ülkeler (Yunanistan, Ermenistan, GKRY gibi),
IV) Irtica örgütlerin yürüttükleri silah ve uyuşturucu kaçakçıhğı.
V)Kara para aklamak suretiyle elde edilen gelirlerdir,
e) Belediyelerin Sağladığı Destekler:
I)
1994 mahalli idareler seçim sonuçlarma göre: 14 büyükşehir belediyesinden 6'sında (Ankara, Istanbul, Diyarbakır, Erzurum,
Kayseri ve Konya). Ayrıca 68 ilden 17'sinde olmak Uzere, toplam 23 ilde Refah adaylan belediye başkanlıklarını
kgzanmışlardtr.
II) Bu illerde özellikle Ankara, Istanbul, Kayseri ve Konya'da irticacı icraatlar dikkati çekecek kadar ileri götürülmüştür, Bu
tieleöiyeleröe falûr ve yoksııl ha(k üzerinde çok etkili olunmuştur. Bu insanlara yapılan maddi yardımlarla irticacı eylem ve
faaliyetlertie bulunmaları sağlanmaktadır.
7) Yazıh ve görsel basın ve yayın organlarmdan kaynaklanan tehdit:
a) Irticacı unsurlartaraftar kazanmak veyandaşlannı eğitmek maksadıyla geniş birmedya grubu oluşturmaya çalışmaktadır,
Halen hemen hemen her şehirde irticayı destekleyen gazete ve mecmua çıkarılmakta, radyo vetelevizyon istasyonlanndan
yayın yapılmaktadır.
b) Irticacı medya, adil düzen safeatası ile , fakir halkın dini duygularını, örf ve adetlerini istismar ederek, görüşlerl doğrultusunda
kamuoyu oluşturmaktadır.
8) Anayasal ve Yasal Mevzuat:
125
24T
a) Anayasa'da Tiirfciye Cumhurfyeti, faik ve sosyaf bir hukuk devîeti olarak tanımlamakta ise de: son yıllarda seçim sistemi ve
siyasi partilerinyaklaşımlarından kaynaklanan nedenler, diğer taraftan seçmenin ekonomiksıkıntısından yararlanacak
biçimde oylann ekonomik çıkar karşılığı satın alınması olaylarının cokça yaşanması, bugünkü parlamentonun ve bu seçim
sistemiyle seçileoek yeni parlementoların demokratik kurallara uygunluğu ve demokrasi açrsındart meşruluğunu tarttştltr
hale getirmektedir.
b) Cumhuriyetimizin niteliklerinden en önemlisi olan laiklik karşıtı görüşler, milli iradenin üstünlOğü aldatmacası altında topluma
özümsetilmeye çalışılmaktadır. Şeriat propagandası ve din örgütlenmesine demokrasi ve ö2gürlük adına gösterilen
hoşgörü sonucu, bugün şeriat yandaşları Anayasa'nın faiklifcifkesinin bile tartışabifeceği bircrtamı haztrlama
çabasmdadırlar, Bunlar halkın iradesi kavramını istismar ile cihad dedikleri şer'i devrimi öncelikle bir seçim başarısı ile
gercekleştirme peşindedirler.
c) Demokrasinin nimetlerinden istifade ederek iktidar olduklannda aynı yöntemle iktidardan uzaklaştırabileceklerini ummak ise
gafTeffir. Topfumu baskı affında tulacak , kendi görüşteri drşınrjaki ftkirlerin geltşmesini rıer türlü zorbalıkla engelleyebiiecek
militan güçleri şu an bile vardır.
d) Gerici çevrelerin emellerine ulaşması ancak Silahlı Kuvvetlerin etkisiz hale getirilmesi ile mümkün görülmektedir. Bu eylemin
iki türlü yapabileceği değerlendirilmektedir. Bunlardan birincisi: Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içerisine sızılması surettiyle pasifize
edilmesi: ikıncisi ise.iam iktidara geündiğjnde yasal düzenlemeierle silahlı kuvvetlerin yetkilerinin kısıtlanmasıdır,
9) Yukarda belirtildiği üzere, Anayasa'da değişiklikleryapılması veya cihat ilan edilerek birayaklanmaya girişilmesi, ancak halk
desteğînîn kazanılmasıyla mümkün olabifecefctfr.Bu husus için ise halen gefir dağffımı, işsfefik, eğitirnsizlik ve oehalet gibi
faktörierindenetkilenennüfusunyüzde40'ını (28 milyon) teskil eden bir kitle mevcuttur. Nitekim gerici çevreler.devleti ele
geçirmek için militan kadrolarını tamamlamışlar ve bunu gittikçe geliştirmektedirler.
10)Tamamiyle irticai örgüt ve partilerin lehine.laik ve demokratik cumhuriyet taraftarlarının aleyhine gelşen bu şartlarve
ortamda sörtale değişMk sağlanmadığı takdirde 2000 yılmöa meşru yoJdan iktidarı ele geçireceki ve yanlarına aldıkları halk
desteğiyle de cumhuriyetin temel niteliklerinde istedikleri şekilde değişiklik yapacakları, eğer bugünden ciddi ve köklü tedbirler
alınmaz ise, önümüzdeki bir kac yıl içinde mücadele etme ve önlem alma imkanının bile kalmayacağı değerlendirilmektedir.
2) MÜCADELE ESASLARI
a) Türkiye Cumhuriyeti'nin üniteryapısına, ülkesivemilleti ile bölünmez bütünlüğüne yönelen terörtehditl. Türk Silahlı
Kuvvetlerinin başan ile sürdürdüğü içgüvenlikharekatı sonucu büyük çapta etkisiz hale getirîlmiş ve baskı altına alınmış ,
buna karstltk devletin laik ve demûkratik yapısını heöef aian irtiçai faaliyerJer ciddi bir tehdit oJuşturmaya başlamış ve
terörle mücadelede olduğu gibi bu tehdide de Türk Silahlı Kuvvetlerinin birinci önceliği vererek bilinçli ve kararlı bir
mücadele başlatma ve ısrarla sürdürme zarureti doğmuştur.
b) Irtica faaliyetlerinin dahafazla gelişmesini önlemek ve ulaştığı bu seviyeden daha alt seviyelere çekerek Cumhuriyetin temel
nitelikleri olan Atatörk mılliyetçılığine bağİJ, demokratik, iaik ve sosyal bir hukuk devleti olma özelliklerini ilelebet muhafaza
etmek maksadıyla, köklü tedbirler alınmasına ihtiyaç duyulmuştur.
o) Türk Silahlı Kuvvetleri, Türklye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerini koruma ve kollama yükümlülüğünün bilincinde olarak,
siyasi çatışma ve polemiklerin üstünde kalmak suretiyle yüce Türk Milleti' nin büyük çoğunluğunun beklentileri ve duyarlılığı
paraleJinde, bütün ağjriığjnı irtjcanm daha fazla mesafe katetmesini önlemede kullanacaktır.
d) Irtica olaylarının önlenmesine yönelik tüm çalışmalarda, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ülke ve ulusal birliğimizin teminatı,
sembolu ve aziz milletimizin büyük ekseriyetle güvendiği tek kurum oldugu hlç hatırdan çıkarılmayacak ve bu misyona
zararı dokunabilecek tüm davranışlardan titizlikle kaçınılacaktır.
e) Bu tehdide karşı alınacaktedbirleri güçleştiren, sımrlayan ve riskoranını artıran iki önemli sebep mevcuttur. Bunlardan
birincisi, halkımızın yüksek ve temiz dini duygularının istismar eden gruplann alınacak her tedbiri çarpıtarak karşı bir silah
olarak kullanabilecekleri; ikincisi ise, Cumhuriyet' îmîzin temel nitedkferi olan laik, sosyai ve hukuk devfeti ozeffiklerini TOrk
Silahlı Kuvvetleri' yle müştereken korumak ve kollamak durumunda olan resmi kurum ve kuruluşlara irtica unsurlarının
sızmış olmasıdır. Bu nedenle, kullanılacak temaların çok titiz olarak seçîlmesi suretiyle halkın manevi duygularının
inciltilmemesi ve işbirliği yapılacak diğer unsurların seçimi buyük önem arzetmektedir.
126
f)
Irticai unsurlarve onların sözcüsü durumunda olan basın ve yayın organları ile doğrudan tartışma ve polemiğe glrmek
yerine, Atatütkçü çizgide olan kurum, kuruluş, demek, basın ve yayın organlarının devreye girmesini sağlamak ve onlara
destek vererek halkın bilinçlenmesine katkıda bulunmak bir yöntem olarak terclh edilmelidir.
g) Terörle mücadele de uygulanan ve olumiu sonuçları görülen "köy uygulamaları" benzeri uygulamaların başlatılması ve halkla
bütünleşerek desteğinin tam olarak sağlanması en önemli husus olarak çalışamlarda dikkate alınmalıdır.
h) irticai unsurlarm hedeflehne ulaşmada en büyük engel olarak gördükleri Tüfk Silahlı Kuvvetleh' ni günlük siyasi çekişmelehn
içine çekerek yıpratmaya ve halkın Türk Silahlı Kuvvetleri' ne olan güvenini sarsmaya çalışacakları mevcut
uygulamalarmdan da görülmektebir. trticai unsurlann ve yayın organlarının bu tür yıpratıcı faaliyetlerine kaışı bütün ülke
sathında infial ve tepki uyandıracak projeler geliştirjlmeli ve bir aksiyon planı hazırlanarak, Silahlı Kuvvetler temsilcilerinin
dışındaki Atatürkçü kişi ve kunırrtların rieler yapabileceği planianmalıdır.
i)
Fikir ve düşünce yapısı olarak gericiliğe şiddetle karşı olan ancak ilmi yetersizlik ve yol yöntem bilmeme nedenleriyle
tepkisini gösteremeyen veya yanlış yöntemlerle hareket ederek fayda sağlamak yehne irticanın daha fazla değer
kazanmasına sebep olan kişi, kurum ve kuruluş ternsilclleri ile basın ve yayın mensuplan aydınlatılmalı ve
yönlendirilmelidir.
j)
Gericiliğe karşı din aleyhtarı propagandalaryapmak, duygusal ve aşın serttepkiler vermek veşovyapmakla biryere
varılamayacağı kesin olarak bilinmeli. Bu yanlış metodların gericileri kahramanlaştırmaktan ve sanki İslamiyet' in temsilcisi
onlarmış havasına sokmaktan başka işe yaramayacağı, tüm Atatürkçü kesime, özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri personeline
çokiyianlatılmalıdır,
k) Basın ve yayın organlan ile laik Türkiye Cumhuriyeti' nin yetiştirdiği mümtaz bilim ve din adamlarının yönlendihlmeleri ve
yüreklendkilmeleri tıaltnde mOcadeleye çok büyük fayda sağlayacakları ve irticacıları kendi siJaJıJanyJa vuracakJan
değerlendihlmektedir. Bu nedenle mahalli basın ve yayın organları da dahil olmak üzere üniversite öğretim üyeleh, aydın
din adamları ve halk arasında itibar sağlamış değerli şahsiyetlehe samimi ilişkiler içinde bulunulmalı ve onlardan
yararlanma yolları araştırılmalıdır.
I)
Ülkenin sürüklendiği karanlığı gören laik kesim, Türk Silahlı Kuvvetleri' nin vahığından ve bir gün mutlaka bu gidişata dur
diyeceğinden emin olmanın rahatlığı veuyuşukluğu içindediher, Türk toplumuna, birtaraftan TürkSilahlı Kuvvetleri'nin
anayasa ve kanunlarla kendisine verilen Türkiye Cumhuriyetrnı koruma ve kollama görevini yapacağını doğal bir şekilde
izah ederken, özellikle irtica ile mücadeleyi Türk Silahlı Kuvvetleri' ne ihale eden bu laik kesime de toplumsal görevlehni
yehne getirmeleri ve Türk Silahlı Kuvvetleh' ni siyasi polemiklerin içine çekmenin sakıncıları hatıhatılmalıdır.
m) Emekli Silahlı Kuvvetler personelinin şahıslan adına da olsa basın ve yayın organlarında açıklama yapmaları önlenmeli veya
en azından kontrol altında bulundurulmaiıdır.
n) Devlet organlarındaki irticai yapılaşma ve kadrolaşma dikkatle izlenmelidir. Kilit makamlara getirilen insanların faaliyetleri
takip edilmeli ve tespit edilen usülsüzlüklerin güvenilir şahıslar marifetiyle adli makamlara intikal ettirilmesi sağlanmalıdır.
o) Irticai faaliyetlerin beşiği durumundaki okul, dershane ve kursların kontroi altına alınabilmesi için subay/astsubay ve güvenilir
devlet memuhannın öğretmen eşlehnin gönüllü olarak bu okullar ve dershanelerde görev almaları sağlanmalıdır.
p) Irticai örgütlerin kontrolü ancak öğrenci yurtları, özel okullar, dershaneler takip edilmeli. Cumhuhyet ilke ve niteliklerine aykırı
tutum ve faaliyetleri mutlakayargıya intikal ettirilereken azından takipve kontrol edildikleri izlenimi uyandırılmalıdır.
q) Türk Silahlı Kuvvetleri personeli büyük çoğunluğu ile kışlaların içinde veya hemen yakınındaki lojmanlarda oturmaktadır.
Kısıtlı olan boş zamaniarmı değehendirmek ve sosyal ihtiyaçlarını karsılamak maksadıyla genellikle askeh tesislerden
(orduevi, ordu pazarı, askeri gazinolarvb.) istifade etmektedirler. Bu yaşam tarzı personelimizi bazı dışetkllerden korumak
gfbr brr fayda sağlamakla beraber halk tabakasıyla araya birmesafe sokmakta ve nalkın nabzını tutmayı ve onJan birebir
etkilemeyi ve yönlendirmeyi önlemektedir. Terörle mücadelede olduğu gibi irtica ile mücadelede de önemli olan halkın
destek ve güveninin sağlanmasıdır, Bu maksada rnatuf bazı projelerin geliştirilmesinde fayda mütalaa edilmektedir
r)
Üst kademelerde yapılan bazı çalışmalar ve düşünce sistemi alt kademlere kadar ya aktarılmamakta yada sadece icra ile
ilgili hususlar aktarılmakta, neden ve niçin sorularının cevabı personelin kendisine bırakılmaktadır. Bu uygulama ile çok
önemli olan bazı konularda inanç bihiği sağlanması güçleşmekte ve sanki kuçük rütbeli personel ile komuta katı arasında
ileişim eksikliği ve görüş farklılıklan olduğu gibl bir îzlenim çıkmaktadır. Bu mahsuru gidehci tedbrrler "brlmesi gerehen
prensibi" cerçevesinde sıralı komutanlıklarca alınmalıdır.
s) Er ve erbaşlar ile yedek subayların Atatürk ilkeleh, laik ve demokratik hukuk devleti normlan doğrultusunda yetiştihlmesi
büyük önem arzetmektedir. Bu imkan Türk Silahlı Kuvvetleri için çok büyük birfırsattır. Ancak bu konuda beyni yıkanmış
olarak kıtaya gelen bir personelin vasat eğitimcilerle eğitilmesi de mümkün görünmemektedir. Bu nedenle özel tedbirler
alınmalı ve bu konudaki eğitim faaliyetlerinin seçilmiş, konusunda uzman personel tarafmdan yapılması sağlanmalıdır.
t)
iriica ile mücadelede kullanılacak en güçlü öge, psikolojik harekattır. Batı Çalışma Grubunda ve konuyla ilgili görevlerde,
çalıştırılacak personelin bir plan dahilinde psikolojik harekat kursunda geçirilmeleri saglanmalıdır.
u) Şeriat düzenini yaşama geçirmek isteyenler Türkiye Cumhuriyeti Anayasa' sının din devleti kurulmasına kapalı olduğunu
bildikleri için gerçek amaçlarını açıkça ifade etmek yerine yine islam' dan aldıklan güçle takiye yapmaktadırlar. Bundan
öolayı halkın şer'ıat öüzeriı veya başka bir deytşie siyasal İsJam' jn amacları konusunda bilgilendirilmesi gerekli görülmekte,
bu görev de laik düşünceye inanlara düşmektedir. Bu aşamada Türk Silahlı Kuvvetleh' nin rolu ise bu kişileri bularak
devereye sokmaktır.
v) Ekonomik istikrarsızlık özellikle teröründe devreye girmesiyle hız kazanmıştır. Ekonomik istikrarsızlığın sosyal dengeleri de
olumsuz etkilediği açıktır. Türkiye terörle mücadelenin yanı sıra ekonomik ve sosyal hayatını düzene sokacak siyasi
istikrara âa muhtaçtır. Türk Sılahlı Kuvvetleri bir taraftan terorle mücadeleyi sürdürürken, diğer taraftan ekonomik ve sosyal
hayatm iyileştirilmesi için siyasi mekanizmayı devreye sokmaya çalışmaktadır. Bu konudaki faaliyetler ısrarla
sürdürUlmelidir.
w)Türk aydının halktan kopukluğuna karşıhk din elitinin halka yakmlığı da Islami Hareketin güç kazanmasında önemli bir
etkendir. Laik aydınlarm halkla paylaşılacak ortak temalar bulması yakınlaşması ve onun hizmetinde olduğunu
hrssettirmesi son derece önemlidir, Şüphesiz ki eğitimdeki atılımlar, fikri paylaşımı ve dolayısıyla bütünJeşmeyi
hızlandıracak ve Türk insanının bu milletin ferdi olmaktan onur duymasını kolaylaştıracak bir yoldur, fakat yeterli değildir.
Eğitimin yarattığı smıf farkının halka hizmetle dengelenmesine ihtiyaçbulunmaktadır. Özellikle laik düşünceyi benimsemiş
sivil toplum örgütlerinin bu bütünleşmeyi sağlayıcı yoldakifaaliyetlerine hız vermeleri sağlanmalıdır,
x) Bu konuda basiretli davranması gereken bir diğer kurum ise medyadır. Medyanm kamuoyunu bilinçlendirmedeki rolü son
derece önemiidir. Ancak iaiktik rfkesine olan bağlffrğmdart asla kuşku 4uyu\mayacak olan bazı büyük meöya kuruluşlarının,
laiklik ve demokrasiye olan bağlılıklarını, rating savaşlarının önünde tutmayı da ulusal bir görev kabul etmeleri
gerekmektedir. Islami Hareketin oyun alanı içinde sürdürülen ve hukuk devletinde yaşanıldığını neredeyse unutturacak
boyuta gelen fikir tartışmalarında, Türk halkı çoğu halde tarikatçılarla şeriatçıların görüşleri arasında birtercih yapmaya
itilmektedir. Laikliği savunan aydınlarm islamiyet konusundaki bilgisizlikleri ise hemen her programda irticacıların
tartışmadan zaferle ayrılmalanna yol açmaktadır. Türkiye' nin içinde bulunduğu durumun hassasiyetj, medya kuruluşlarının
da maddi çjkarlarm önüne milli çıkarlan almalarını zorunlu hale getirmiştir. Bu konuda medya patronlannın ve
calışanlarının yönlendirilmesi büyük önem arzetmektedir.
y) Dini ahlakla özdeşleştirilen bir anlayışm yaygınlığı nedeniyle, irticai görüşün daha dürüst bir topluma kapı açacağı inancı,
halkın oylarmı yönlendiren en önemli sebeplerden birini teşkil etmektedir. Bu nedenle demokratik süreç içinde halkın
siyasal iradesi islami görüş lehine bir artış güsterirken, bu tercihin din devletine değil, dürüst ve refah içinde bir toplum
özlem'ıne yönelöiği çok açıktır. Ancak, haJkın iradesinden güç alan siyasal islamın, bu iradeyi islam devleti lehine
kullanacak bir çoğunluğa kavuşması halinde Türkiye anti demokratik bir sürece adım atma tehlikesiyle yüz yüze gelebilir.
Bu sebeple "temiz toplum" yolunda başlatılan mücadelenin kamuoyunu tatmin edecek biçimde sonuçlandırılması büyük
önem taşımaktadır. Türk halkınm demokratik rejimin temiz bir topluma ulaşmayı sağlayacak güçte olduğuna inanması,
altematif rejimlere ö2enmemesi bakımından büyük önem taşımaktadır.
z) EMASYA ve sıkıyönetım planlarının uygulamaya konulması haJinde iakip edilecek hareket tarzları kontrol altında tutulması
gereken kıitik noktalar ve topluluklar iyi analiz edilerek muhtelif harekat tarzları belirlenmeli ve harekat tarzlarının hepsinde
bu gruplar Silahlı Kuvvetleri mazlum halkla ve islam' a karşıymış pozisyonuna düşürmeyi, bu sürede halkla karşı karşıya
getirmeyi planlayacakları bir faraziye olarak dikkate alınmalıdır.
aa) Batı Çalışma Grubu oluşturulan her kademede iıticai olay ve faaliyetlerte bir bilgi bankası oluşturulmalıdır. Bu bilgi bankasmı
oluşturmak ve cari faaliyetleri fakip etmek maksaöıyla çok iyi bir istihbarat ağı kuruJmalı ve bu sistemde görev yapacak
personel irtica yanlılarının ve irtica karsıtı güçlerin dezenfor-masyon faaliyetlerine karşı eğitilmelidir.
bb)
Atatürk' ün Türk ulusu için söylediği "asıl olan iç cephedir" sözü Türk Silahlı Kuvvetleri içinde, kendi bünyesi içinde
esas alınmalı ve irticai görüşe sahip olmuş veya eğilimli personel derhal temizlenmelidir. Kendi iç cephemizi sağlam
tuttuğumuz sürece bütün tehditlerin üstesinden gelineceği inancı beyinlere işlenmelidir.
3) SONUÇ :
a) 1946yılından itibaren çok partili demokrasiye geçiş ile birlikte din yeniden siyasete alet edilmeye başlanmış ve bugünün
çağdaş Türkiye' sinde ihmal edilmeyecek bir konuma gelmiştir.
b) Irticaikesim gayesine ulaşabilmek için bircok alanda pfanJı ve sistemlj faaliyet içindedir. 60 yıllık bir süreç içersinde planlı
olarak ideoloji haline getirilmeye calışılan "dini esaslara dayalı devlet anlayışı" nın ancak kısa, orta ve uzun vadeliçözüm
tarzları içeren devlet politikaları ile önlenebileceği tartışılmaz bir gerçektir.
c) Ancak yaşanan sorunun özünde irticanm devletin bir kısım unsurlarının göz yumması ile mesafe katetmesi bulunmaktadır.
Sorun bir yanıyla bir siyasal iktidar meselesidir. Bu nedenle soruna halkın sahip çıkması ve geniş cephe oluşturması
gerekmektedir, Bu fıusus gerçekl&ştirmeöe Türk Silahlı Kuvvetleri gereğınden çok fazJa öne çıkmadan vegünlüksiyasi
mücadelenin içerisinde görünmeden, Atatürkçü güçlere gereken desteği vermelidir.
d) Içinde bulunduğumuz şu dönemde, "Atatürk' ün gençliğe hitabesi" ni tekrar okumaya ve iliklerimizde hissetmeye ihtiyacımız
oldupu inancındayım. Bahsedilen gün gelmiştir. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri bu mücadeleden de yüzünün akıyla
Çıkacaktır. Muhtaçolduğu kuvvetdamarlarındaki ail kanda mevcuttur.
Gereğrni arz/ rica ederfrn
GenelkurmayBaşkanıemriyle/namına
Orgenaral Çevik Bir
Befge 3: Genelkurmaya ait olan ve sadece fihrist kısms aşağıda verilen gizli belgç, Ümit SAYIN'a ait bilgisayar dosyaları
arasında bulunmuştur.
TÜRKİYE'DE BULUNAN VEYA TÜRKİYE İLE IRTİBATI BULUNAN KURUM, KURULUŞ VE ÖRGÜTLER HAKKINDA
AÇIKLAMALAR FİHRİSTİ.
1.
NATIONAL SECURITY COUNCIL (NSC)-SYF, 6
2.
NATJONAL ENDOWMENT FOR DEMOCRACY (NED) -SYF 6
3.
INTERNATIONAL REPUBLICATION INSTITUTE (IRI) -SYF. 6
4.
NATIONAL DEMOCRACY INSTITUTE (NDI) -SYF. 6
5.
GEORGE SOROS VAKFI (AÇIK TOPLUM FONU) -SYF, 7
6.
AMERICAN FRIEND OF TURKEY (TÜRKİYE'NİN AMERÎKALI DOSTLARI DERNEĞI) (AFOT) -SYF. 8
7.
FORUM ŞİRKETİ-YENİ FORUM DERGİSİ-SYF, 9
8.
AMERICAN TURKISH FOUNDATION (AMERİKAN TÜRK VAKFI) "-SYF. 9
9.
TÜRK DEMOKRASİ VAKFI (TDV-TÜDEV) SYF.9
10.
STRATEJİK ARAŞTIRMALAR VAKFI (SAV) -SYF. 10
11.
KADININ İNSAN HAKLARIİÇİN KADINLAR DERNEĞİ - YENİ ÇÖZÜMLER VAKFI-SYF. 11
12.
ARI HAREKETİ DERNEĞİ-SYF. 13
13.
MARMARA BÖLGESİ VE BOĞAZLARI BELEDİYELER BİRLİĞI **SYF. 13
14.
TÜRK BELEDİYELER BİRLİĞI-SYF. 13
15.
ANADOLU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR VAKFI (ANSAV) -SYF. 14
129
16.
TOPLUMSAL SORUNLARI ARAŞTIRMALAR VAKFI (TOSAV) -SYF. 14
17.
LİBERAL DÜŞÜNCE TOPLULUĞU DERNEĞİ-SVP. 16
18.
MARMARA ÜNİVERSİTESİ AVRUPA TOPLULUĞU ENSTİTÜSÜ-SyF, 16
19.
TOPLUMSAL SORUNLARIARAŞTtRMA MERKE2İ (TOSAM) -SYF. 16
20.
TÜRKİYE EKONOMİK VE SOSYAL ETÜDLER VAKFI (TESEV) -SYF. 17
21.
DİYARBAKIR BAnoSU-SYE 18
22.
KADIN SİYASETCİLER DERNEĞİ (KASİDE) -SYF. 18
23.
DİSK-SyF. 18
24.
BİV-BİA-SrF. 18
25.
YAKINLARINI KAYBETMİŞ AİLELER DERNEĞI (YAKAD) -SYF. 20
26.
SlNIRTANIMAYAN GAZETECİLER-SYF. 20
27.
HELSİNKİ YURTTAŞLAR DERNEĞI-SyF. 21
28.
TÜRK KALKINMA VAKFI (TKV) -SYF. 22
29.
ANTALYA BAROSU-SYF, 23
30.
ANKARA ÜNİVERSİTESİ ENSTİTÜSÜ VAKFI-SYF, 23
31.
FELSEFE DERNEĞI-SVF. 23
32.
SABANCI ÜNİVERSİTESİ-SyF. 23
33.
TÜKETİCİ HAKLARI DERNEĞI-SYF. 24
34.
UMUT VAKFI-SYF. 24
35.
TÜRKtYE ESNAF VE SANATKARLAR KONFEDERASYONU (TESK)-SY. 24
36.
KADIN ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ (KAMDE) -SYF. 24
37.
TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞI (TOBB) -SYF. 25
38.
FATİH BELEDİYESİ-Syr. 25
39.
ADALET, DIŞİŞLERİ VE MİLLİ EĞİTİM BAKANLIKLARI-SYF. 25
40.
SOSYAL DEMOKRASİ VAKFI (SODEVt -SYF. 25
41.
BATl KARADENİZ KALKINMA ENSTITÜSÜ DERNEĞI-SYF. 26
42.
THE UNITED STATES AGENCY OF INTERNATIONAL DEVELOPMENT (USAID) -SYF. 26
43.
GRAMEEN FOUNDATIONS/MİKRO KREDİ PROJESİ-BANGLADEŞ-Sy. 26
44.
ULUSLAR ARASI KRİZ GRUBU-INTERNATIONAL CRISIS GROUP-SYF. 27
45.
KIBRIS TÜRK ÖĞRETMENLER SENDİKASI (KTÖS) -ŞYF2B
46.
WORLD MOVEMENT FOR DEMOCRASY-DEMOKRASİ İCİN DÜNYA HAREKETİ (WMD) -SYF. 28
47.
EAST WEST INSTITUTE-DOĞU BATI ENSTİTÜSÜ-SYF. 29
48.
THE BROOKING INSTITUTE (BROOKING ENSTİTÜSÜ) -SYF, 30
49.
RESEARCH AND DEVELOPMENT CORPORATION(RAND CORP.)-SYF. 32
50.
CARNEGIE CORFERATION-ŞyF. 32
51.
DÜNYA EKONOMİK FORUMU (DAVOS FORUMU) (WORLD ECONOMIC FORUM) -SYF. 33
52.
B1LDERBERG-SYF. 34
53.
INTERNEWS-SYF. 36
64.
INTERNATIONAL UNION OF LOCAL AUTHORITIES EAST MEDITERRANEAN AND MIDDLE EAST - ULUSLAR
ARASI YEREL YÖNETİMLER BİRLİĞI/DOĞU AKDENİZ VE ORTADOĞU BÖLGE TEŞKİLATI (IULA-EMME) -SYF.
21
55.
WORLD ACADEMY OF LOCAL GOVERMENT AND LOCAL DEMOCRASY - DÜNYA YEREL HÜKÜMET VE
DEMOKRASİ AKADEMİSİ(WALD1-SYF. 40
56.
INTERNATIONAL COUNCIL FOR LOCAL ENVIRONMENTAL INITIATIVES - ULUSLAR ARASl YEREL ÇEVRE
GİRİŞİMLERİ KONSEYİ(ICLEn-SYF. 42
57.
BM İNSAN YERLEŞİMLERİ MERKEZİ (UNCHS/HABITAT) -SYF. 42
58.
UNITED NATIONS DEVELOPMENT PROGRAMME - BİRLEŞMİŞ MİLLETLER KALKINMA PROGRAMI (UNDP) -SYF.
41
59.
TRILATERAL KOMİSYON-SYF. 44
B0.
THE CENTER FOR INTERNATIONAL PRIVATE ENTERPRISE - ULUSLAR ARASI ÖZEL GİRİŞİM MERKEZİ (CIPE) •
SYF.44
61.
COUNCIL OF FOREIGN RELATIONS-DIŞ İLİŞKİLER KQNSEYİ(CFR1-S. 45
62.
ULUSLARARASI BARIŞ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ-OSLO-ŞyF. 47
131
Ifl
63.
TRANSPARENCY INTERNATIONAL-ULUSLAR ARASI SAYDAMLIK-SY, 48
64.
TOPLUMSAL SAYDAMLIK DERNEĞI-SYF, 48
65.
CENTRAL EUROPEAN UNIVERCITY-MERKEZİ AVRUPA ÜNİVERSİTESİ-SYF. 49
66.
GÜNEYDOĞU AVRUPA BARIŞ VE DEMOKRASİ MERKEZİ-ŞYE50
67.
GREEK TURKISH FORUM-TÜRK YUNAN FORUMU-SYF. 52
68.
AÇIK TOPLUM ENSTİTÜSÜ DERNEĞİ-SYF, 53
69.
AFET İÇİN SİVİL KOORDİNASYONU DESTEKLEME DERNEĞİ-SYR55
70.
ANKARA SİNEMA DERNEĞI-SYF, 56
71.
BEYOĞLU GAZETESİ-SYF, 56
72.
ANADOLU KÜLTÜR ANONİM ŞİRKETİ-SYF, 57
73.
BASIN ENSTİTÜSÜ DERNEĞI-SYF. 57
74.
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ-SYF, 58
75.
ULUSLARASI BASIN DERNEĞI-SYF. 58
76.
SABANCI ÜNİVERSİTESİ-S YF, 58
77.
BİLGİ ÜNİVERSİTESİ-SYF. 58
78.
AÇIK SİTE-SYF 58
79.
TÜSİAD-SYF. 59
80.
TÜRKİYE ÜÇÜNCÜ SEKTÖR VAKFI (TÜSEV) -SYF. 59
81.
ANNE ÇOCUK EĞİTİM VAKFI (AÇEV) -SYF. 60
82.
KÜLTÜR BİÜNCİNİ GELİŞTİRME VAKFI-SYF. 6T
83.
İBNİ HALDUN MERKEZİ-SyF. 62
84.
EĞİTİM REFORM GİRİSİMİ-SYF. 63
85.
TOPLUMSAL TARİH VAKFI-SYF. 64
86.
DİYARBAKIR KADIN MERKEZİ (KAMER) -SYF. 66
87.
KADIN YURTTAŞ AĞI DERNEĞI (KAYA) -SYF. 66
132
88.
UÇAN SÜPURGE DERNEGI-SYF._67
89.
TÜRKİYE İSRAFI ÖNLEME VAKFI-SYF68
90.
KADfN GİRİŞJMCtLER OERNEĞİ (KAGİDERf -SYF. 68
91.
ŞİZOFRENİ DOSTLARI DERNEĞİ-SYF, 70
92.
TURİST REHBERLERİVAKFI (REVAK) -SYF. 71
93.
PROJE 4 LSYF. 71
94.
AVRUPA HAREKETİ-SYF. 71
95.
BAĞIMSI2İLETİŞİM AĞI (BİANET) -SYF. 72
96.
FRIEDRICH EBERT VAKFI-SYF. 73
97.
TÜRK YUNAN KAOIN BARIS GİRİŞİMİ (VVINPEACE) -SYF. 75
98.
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI-SYF. 76
99.
İLETİŞİM YAYINLAR1-SYF. 77
100. BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİSYF, 78
101. HEINRICH BÖLL VAKFI-SYF. 78
102. JOHN D. AND CATHERINE T. MAC ARTHUR VAKF1-SYF. 79
103. SAVAŞ KARSITI PLATFORM-SYF, 80
104. KADIN ADAYLARI DESTEKLEME VE EĞİTME DERNEĞİ (KADER)-SYF. 80
Belge 4: Ümit SAYIN tarafından 06,04.2003 tarihinde hazırlanarak sırasıyla, 1. Ordu Istihbarat Başkanlığı, Genelkurmay
Başkanlığı Psikolojik Harp Dairesi ve Özel Kuvvetler Komutanlığına takdimi yapılan "Zihin Kontrol Yöntemferi" isimd' sunum.
Befge 5: 18,07.2004 tarihinde Ümit SAYIN tarafından illegal örgüttenmeye iiişkin hazırlanan aşağıdaki rapor, Genelkurmay
Başkaniığı Psikolojik Harp Dairesi ve özei Kuvvetier Komutanhğına veriimiştir.
15\
(Kapak)
GİZÜDİR
KİŞİYE ÖZELDİR
TÜRKİYE CUMHURİYETf GENEL KURMAY BAŞKANLIĞÎİSTİHBARAT DAİRE BAŞKANLIĞINA SUNULMAK ÜZERE
HAZ1RLANAN RAPORDUR
12 Mayıs 2003
GİZLİDİR
KİŞİYE ÖZELDİR
(Rapor Başı)
-KİSİYE OZEL VE GİZLİDfR.
134
njS£
Sunuldugu Makamlar:
Ankara Genelkurmav Baskanlıâındaki yetkili birimler. Genelkurmav Başkanlıflı Psikololik Harp Dairesi ve Jandarma
Istihbarat Teskilatındaki Yetkili Birimler
Konu: Türkiye'nin uiusaj güvenjjğinin ve bölünmez bütünlüğünün korunması konusunda daha ilerideki dönemlerde üzerinde
çalışıltnası düşünülen konulardg sunum
Tarih: 12 Mayıs 2003
Hazıriavan: Yard. Doç. Dr. Ümit Sayın
KUVAYI MİLLİYECİ AYDINLAR HAREKETl
Genel Durum:
Törkiye Cumrıııriyeti 21. yüzyıla 1923 yıJında sahip olduğu temel Cumhuriyet Devrimi niteliklerini sağlayan ilkeleri yitirme
tehlikeleriyle karşı karşıya kalarak girmektedir. Türkiye Cumhuriyetinin bölünmez bütünlüğüne, laik, demokrat ve Kemalist
Cumhuriyetçi temel yapısına karşı saldırılar ve tehditler, Cumhuriyetten bu yana hiç bu kadar büyük olmamıştır.
Ülkenin ekonomik, siyasi ve politik bağımsızlığı çokertikniş; Atatürkçu Cumhuriyet Devrimi yasaları Anayasa ihlal edilerek bir bir
delinmiş ve Devietin ulusal guvenlikle ilgili stratejik pek çok birimi şeriatçı bir Hilafet devleti kurmaya yemiş etmiş, yıllarca bu
amaçla hizmet vermiş tarikatçı kişiler tarafından işgal edilmistir. Bu duruma sistemfi bir uluslararası operasyonla geiinmişt'ır.
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş ilkeleriyle belirlenmiş olan laik, demokratik, Cumhuriyetçi, bağımsız, sosyal eşitiikçi, devletçi,
halkçı yapısı ortadan kaldırılmaktadır, Ayrıca biz Türklere pek de dostça yaklaşımlar beslemediklerini net otarak kanıtiayan
Amerika Birleşik Devletlerinin (ABD) ve bazı Avrupa Birliği ülkelerinin etkisiyle Sevr koşullarının gerçekleştirilmesini sağlayıcı
ülkenin bölünmez bütüniûğünt) tehdit eden yasalar Anayasa'nın pek çok temel maddesi ihlal edilerek çıkarılmaktadır.
Anayasamızın varlığı ve güvenilirliği artık tartışılır olmuştur; Anayasa'yı korumakla Anayasa'da görevlendirilmiş olan Türk Silah.Ii
Kuvvetleri son gelişmeler karşısında sessiz kalmaktadır. Ayrıca Küreselleşme ve Yeni Dünya Düzeni 'YeniBir SömürO'
düzeninin aldaftcı ve kandtnct birgörüntüsüöür; ülkemiz de tüm mazJum uiuslar gibi bu akıntıya kapıknış, ekonomisi yok
edilerek, borçlandınlarak bir sömürgeleşme sürecine doğru sürüklenmektedir.
Son olarak 'Mötareke Hükümeti' Üniversiteleri ve eğitimi çökertmek ve fcendî kontrolleri alttndaki bir Medrese yapısına
dönüştürmek için Türk tarihindeki en büyük kıyım ve kadrolaşma operasyonunu gerçekleştirmeye başlamışlardır. Türkiye
135
qjT
Cumhuriyeti'nin kültürü, ekonomisi, bağımsızlığı, siyasi özerklîği, stratejik kurumları, Üniversiteleri kaybedilmek üzeredir, Biz
aydınlar, bilim insanları ve milli güçler ülkemize sahipfenmek ve kaybettiğimiz ana nitelikleri tekrar kazanmak için Türk Silahlı
Kuvvetleri ve TürkGenelkurmayı ile koordine olunarak örgütlenmek ve ülkemizi 'iç ve tjış düşman/ara' karşı korumak, yitirmekte
olduğumuz bağımsızlığımızı iekrar kazarmak istiyoruz; cünkü halen en sağlam, en güvenilir ve Kemalist kurum olarak Türk
Silahlı Kuvvetlerinigörmekteyiz, ayrıca Milli Güçlerin halen birordusu olduğuna 'Mütareke Güçterinin'\se bir ordusu olmadığına
inanıyoruz; onlartn arkasındakj ordu onları heran terkedebilecek işgalci Amerikan ordusudur, Amerikan ordusu ise gerçekte
sadece kagıttan bir kaplandır!
Bu nedenle Türkive'nin pek cok yerinde fitelenerek çoö,alacaö.ına inandığımız bir Kuvayı Millive hareketi baslatmak istiyoruz.
Eaer biraz daha geçkalınırsa, bu veva benzeri hareketler bile Türkiye'vi kurtaramavacaktır, ulkemiz tamamen elden gitmekte
içten ve dıstan düsman işoali altına girmektedir,
Kuvavı Milliye Hareketlerl Neden Gerekli?
Acilen tüm Türkiye'ye yayılan Kuvayı Milliye hareketleri gerekmektedir, Çünkü :
1) Atatürk Devrimleri, Laik ve Demokratik Türkiye Cumhuriyeti çokbüyük birtehöit altındadır. Türkiyeçokyakında Hılafet'in ilan
editeceği ve Atattirk Devrimlerinin ortadan kaiâırılacağı, Anayasa'nm ise tamamen değiştirilip yok edileceği bir noktaya
gelecektir.
2) Sevr koşullannın alt yapısı sözde Avrupa Birliğine iştirak yasalan ile hazırlanmaktadır, Ikiz yasalar ve diğer uyum paketleri ile
kabvt edilert yasaiartamamen son 50-50 yıldır hazırianan pJanlı uluslararası bir hareketin son halkalarıdırlar. Türkiye'nin üniter
yapısı ve bölünmez bütünlüğü tehdit altmdadır. Sonuçta varılmak istenen ve planları yapılan nokta şudur: Doğu Anadolu'daki
topraklanmızın Irak ve tran'nın toprakları üzerine kurulacak olan Kürt Devletine ilave edilmesi; Istanbul'da Vatikan benzeri bir
Fener Patrikhane Devletinin kurulması; bugünkü Istanbul'un Konstantinopolis'e dönüştürGimesi; Karadeniz'de bir Rom Porrtus
devletinin kurulması; Etnik diğer azınlıkların aynı Yugosiavya ömeğinde olduğu gibi ayrı devletçkler kurması; Megalo Idea'nın
gerçekleşîp, Trakya'nın ve Ege toprafclarrmızm birkısmının tamamen Yunanistan'a verilmesi; 'sözde Ermenikattiamının'
uluslararası düzeyde kabulüyle Doğu topraklarımızın bir kısmınm Ermenilere verilmesi. Çok açıkca pek çok uluslararası yayın
ve kkapta belirtildiği üzere Hertef. işgal edilmek üzere olan Türkive'dir. Son yıllardaki gelişmeler de bu hipotezi
kanıtlamaktadır.
3) Dış servisler hesabına çalıştığı su götürmeyen 2. Cumhuriyetçi yazar ve akademisyenlerin aktiviteleri dikkatli bir biçimde
iztenip, araştırJİmalıdjr ve bu yapıJanmaların faaliyetlerine son vermeleri sağlanmalıdır. Bu iç vatan hainlerinin ve etki ajanlarının
oluşturduğu liste yazmakla bitmez, hepsini kurmayı düşündüğümüz çalışma gruplarıyla ortaya çıkarmayı ve defaylı oiarak
araştırmayı hedefiiyoruz. Hiç bir sistem demokrasiyi alet ederek, demokrasinin ortadan kaldırılmasına müsaade edemez;
Türkiye'de demokrasi ve insan hakları bahane edilerek demokrasi ortadan kaldırıimak ve ü/ke bölünmek Istenmektedir.
Kemalist Cumhuriyet ilkelerini korumak için tüm ülke ve millet seferber edilmelidir.
4) Türkiye'deki ulusal ekonomi veya ulusal olan herşey çökertilmek üzeredir. Sistemli planlarla, Yeni Dünya Düzeninin
entrikalarıyla Türkiye'de ekonomik krizler yaratılmış, Türkiye'nin stratejrk, frassas vekritik noklalan yabancılara veya
yabancılarla işbirliği içindeki kişilere peşkeş çekilerek satılmış ve TUrkiye IMF'in ve çok uluslu şirketlerin kölesi haline
getirifmiştir.
5) Bu gidişe bîr 'Our/'demezsek Türkiye Cumhuriyetinin bağtmsızlığt çok yakında kaybedilecek ve köle bir ulus haline
dönüşeceğiz. Bu durumda Mustafa Kemal Ataturk'ün ünlü sözünü tekrarlamak istiyoruz: "Egemenlik kayıtsu şartsız
milletindir. Ya İstlktel, Ya Ölüml"
Me Yapıfmalı?
136
r
nJ \
1) Vatan haini içdüşmanlarve onlarm işbirlikçileri bu günlere yaklaşık 55 yıllıkbir hazırlıkla ve örgütlenme ile geldiler. Bu
süreçte Türk halkını laik-anti laik, sağcı-solcu, komünist-faşist vb, diye bölerek kamplara ayırdılar ve ülkeyi bir kan gölüne
dönuştürdüler, sonra da hazırladıkları kaçınırnaz durumlarla ülkede tam bir hakimiyet sağlayıp örgütlenmelerini güçlendirdiler.
Bu kosullarda ilk hedefimiz birbirimizi bulmak, bir arava gelmek ve düsmana karsı Oroütlenmektlr, Artık bu ülkede sağcısolcu ikilemi ve çelişkisi yaşanmamalıdır, Bir tarafta bu ülkevi sevenler, diâer tarafta ise bu ülkevi satmak icin düsmanlarla
işbirliğivarjmısvatanhainlerivardır. Yabu ülkevi sevenlerve kurtarmak istevenler. va da bu ülkevi cökertenler ve vokedip,
empervalist devletlerin kölesi haline sokmak istevenlertarafında olmaksöz konusudur artık !
2\ Kuvavı Millive hareketimizin temel hedefi. ulusalcı tüm güçleri kısa sürede bir catı altında toolamaktır. Bu amaçla en kücük
birimler olan ve nerivodik toplantılar yapan 8-10 kisilik calısma anıpları ise baslamak istivoruz. Bu çalışma gruplarmm
hedefleri ve aktiviteleri ulusalcı pek çok konuda fikirsel platformda çalışma yapmak ve zincirin halkalarının sayısını arttırmaktır.
Bu konuda ADD gibi sivil toplum kuruluşlarıyla direkt ve güçlü koordinasyon da şarttır. Bilgi ve fikir kuvvettir, o nedenle önce bilgi
ve fikir üretilmesi ve bunların hızla topluma yayılması gerekmektedir. Ayrıca evlem ve teorimizi pratiöe aktarmakta kacınılmaz
hedefimizdir!
3ı Kuvavı Millive hareketinin en temel hedeflerinden birisi düzenli olarak toplanan bu calışma gruplarının Ulusal aücleri aktive
etmesi ve düsmana karşı gerek sivasi, gerekse hukuki bir mücadele verilmesi: bir işaal altında da silahlı mücadelevle ülkenin iç
ve dıs düşmanlardan arındırılmastdır!
4ı Kuvavı Millive hareketine ülkesini seven ve ulusalcı. bu uaurda emegini, beynini ve oerektiğinde canını ortava kovmava
kararlı herkes davetliıiir. Bu hareketin bir litieri yoktur vs olrnayacaktır; harekette herkes liderdir ve Mustafa Kemal'in askeridir.
Bu nedenle liderlik. vonetme. ele geçirme. kontrol etme kavramları da bizim hareketimiz içinde bos kavramlardır. En önemli
parolamız "Hızla birblrini bul. öroütlen. büvti, ama parcalanma'dırl"
5) Temel ideolojimiz KEMAÜZM'dir. Bu konudaki düşünceler, teoriler, stratejiler, yorumlar ve hedefler zamanla yayınlanacak;
hareketin gelişimi içinde yerini bulacak ve topluma ulaştırılacaktır. Hedeflerden birisi bir sivil toplum kurulusu fdernek ve/veva
vakıf) altında öraûtlenmek ve temel detavlı birtüzük hazırlandıktansonra eylemlere başlamaktır.
6) Ülkemizin ve Kemalist prensiplerin korunması için espionaj ve kontr-espionajın önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Türkiye'de çok yoğun bir etnik bölücülük ve espionaj faaliyeti mevcuttur. Kuva-i Milliyeci bir alt taban oluşturmak için gelecekte
bir vakıfa veya derneğe dönüşmesi olası Kuva-i Milliye hareketi olarak bütün çalışmalarımız, listelerimiz ve aktivitelerimiz,
hedeflerimiz T.C. Genelkurmay Istihbarat Daire Başkanlığına gizli raporlarla duyurulaoaktır, Bu çalışma, bilgi toplama, takip ve
kontr-espionaj gruplarının oluşturulması sivillerin de konulara ciddi olarak eğilmesine ve bilgi toplamasına, Cumhuriyeti ve
Atatürk prensiplerini koruyucu çizgide örgütlenmesine imkan sağlayabilir.
Bu eylemin ülke savunmasındaki rolü göz önüne alınarak, çalışmalarımıza destek verilmesi bizleri hem giiçlendirecek, hem de
mutlu kılacaktır. Bu bir ön rapordur, Bu konuları irdeleyen rapor daha detaylı olarak sunulacak ve bildirilen kanallar aracılığı ile
Genelkurmay Başkanlığına ulaştırılacaktır.
Vatansever ve Kemalist akademisyen, yazar, emekli subay, bilim insanları ile oluşturacağımız çalışma grupları adına durumu
bilgilerinize arz ederim. Saygı ve Sevgilerimle.
Yard. Doç. Dr. Ümit Sayın (Adli Tıp Enstitüsü, Istanbul Üniversitesi)
137
Beige 6: Aşağıdaki gördşme talebi. Umft SAYIN tarafından 04.06,2005 tarirrirtde hazırlanarşk ö&rıemin K.K.K, Orgeneral Yaşar
BÜYÜKANIT'a gönüerilmiştir.
İLGİLİ MAKAMA
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ADLİ TIP ENSTİTÜSÜ ÖĞRETİM ÜYELERİNDEN BAZILARININ ORGEMERAL YAŞAR
BÜYÜKANIT İLE ACİL GÖRÜŞME TALEBİ GEREKÇESİ
İRTİBAT NO: 0532 255 5520 VE 0544 300 4101
GİZLİ VE KİŞİYE ÖZELDİR.
TÜRKİYE'NİN BOLÜNMEZ BÜTÜNLÜĞÜNE YONEÜK SALDIRILAR VE ADÜ TIP UZMANLARI DERNEĞlNİN (ATUD)
AVRUPA BİRLİĞİ TARAFINDAN DESTEKLENEN İŞKENCENİN ÖNLENMESİNDE BAĞIMSJZ BİLİRKİŞİLİK PROJESİ
Istanbul Ünivers'rtesi Adli Tıp Enstitüsü Müdüru Prof. Dr. Sevil Atasoy'un 3 yılda bir 1987 den t>u yana Rektörlük Makamrnca
uzatılan yönetim görevi 26 Mayıs 2005 tarihinde yenilenmemiştir.
Atasoy'un Birleşmiş MiJletler Uyuşturucu Kontrol Kurulu üyeliğine Ekonomik ve Sosyal Konsey tarafından seçilmiş olması ve
yerine daha genç bir ögrettm üyesinin, Enstitü personeline danışılarak getirildiği senaryosu gerçek değîfdfr.
Rektör Prof, Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun görevden almması ile birlikte ortaya çıkan süreçte, Istanbul Universitesi Istanbul Tıp
Faküttest ögretim üyelerirtdert Praf, Dr. Şebnem Korur Fincancj ve aynı üniversite Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof.
Dr. Sermet Koç, Atasoy'u ziyaret ederek her iki Adli Tıp Anabilim Daiı ile Adli Tıp Enstitüsü'nün birlikte Adalet Bakanlığı Adli Tıp
Kururnu'na karşj alıernatif bir bağımsız bilirkişilik kurumu oluşturma talebinde bulunmuşlardır. Bu talep Atasoy tarafından
reddedilmiştir.
Aynı talep, 16 Şubat 2005 tarihinde Atasoy'dan ve Enstitü çalışanlarıntian habersiz olarak Rektörlük Makamına ADLİ TIP
UYGULAMALARI PROJESİ şeklinde verilmiş (Ek1), vekil Rektör Tankut Centel tarafından uygulamaya konmamıştır Imzacılar,
Adli Tıp Enstitüsü çalışanları değildir. Büyük bölümü Adli Tıp Uzmanları Derneği (ATUD) kurucusu ve yönetîm kurulu üyeleridir.
Istanbul Üniversitesi'nde uzun süredir şeriatçı, bölücü, ülkücü ve radikal solcu kadrolaşmalar olduğu, bu kapsamda da Şebnem
Korur Fîncancı ve Sermet Koç'un Türkive aleyntarı radikal so! çizg'ıüekl faaJiyetleri çok uzun zamandır bilinmektedir.
Beige 7: içinde Ümit SAYIN, Sevrl ATASOY ve askeri terjtoarat e!$manlarmın buJunduğu bir grup tsrafından hazırlanan
istihbarat raporunun bir kısmı aşağıda verilmiştir.
GİZLİDİR
ASKERİ İSTİHBARAT BİRİMLERİNE:
İstanbul Üniversitesinde
TÜrk Silahlı Kuvvetlerine Saldırmayı Hedefleyenler Hakkındaki
Önrapor
Konuı
1)
Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Güvenlik Güçlerine Karşı Faaliyet gostermekte olan bazı solcu, şeriatçı ve ırkçı Istanbul
Üniversitesi akarjemisyenleri hakkındaki ön bilgilendirme.
2)
Rektör Mesut Parlak yönetimindeki örgütlenme ve Mesut Parlak'ın ilişkilerinin Isıanbui Üniversitesirri ve Türkiye'yi
getirmekte olduğu nokta. Mesut Parlak dönemindeki icraatın istanbul Üniversitesi üzerindeki etkileri.
3)
Istanbul Üniversifesindeki yeni Rektör Mesut Parlak yönetimindeki idarenin ve icraatın Türkiye Cumhuriyetinin Ulusal
Güvenliğine cirJrJi tehdit oluşturan etkiteri, Mesut Parlak- Mafya ilişkileri,
Tarih: 23 HaızJran 2005
Raporu Hazırlavan: istanbul Üniversitesi öğretim üyeleri, Türkiye Cumhuriyeti gizli askeri istifıbarat birimleri
nj\
Raporun Verildl^i Makamlar:
Mllli Güvenlik Kurulu
Gerıelkurmay İstihbaratı
Jandarma istihbaratı
Özel Kuvvetler Komutanlrğı Istfhbaratt
Kuvvet Komutanlıklanndaki diğer istihbarat birimlerj,
İstartbul 1. Ordu Komutanlığı
Bu rapor hiç bir Milli istihbarat Teşkilatı Birimine verilmemiştir.
140
Raporun Haztrtantsı Hakkında Biiai:
Bu rapor insan istihbatı (i-i), açık istihbarat (a-i), internet istihbaratı (int-i) ve teknik istihbarat (tek-i) kullanılarak hazırlanmıştır.
Raporun içerdiği bilgilerin istihbah açıdan doğruluk derecesi sınıflandırıimıştır. Bu rapor Türkiye Cumhuriyeti Devrimferinfn bir
kalesi niteiiğindeki Istanbul Üniversitesindeki son kaygılandırıcı gelişmeler üserine acilen bağlantı kuruian bazı öğretim üyeleri,
bazı istihbarat yetkilileri ve diğer personelle koordine olarak hazırlanmıştır. Bu biigilerin birkısmı dahasonra değişebilir veya
geliştirilebilir. Bu raporun tehditleri eie alan birön rapor olduğu gözden çıkanimamalıdır. Birkaçay içinde daha detayiı ve daha
fazla belge içeren bilgilerden derlenmiş bir rapor sunulacaktır. Rapordaki istihbarat sınıflaması ve kısaltmalar aşağıdaki dipnotta
detaylı olarak izah edilmiştir, ceşiiJİ konulardaki istihbarat önermesinin yanında bu bilginin güvenilirlik derecesi yıldızlarla
derecelendirilerek gösterilmiştir I a . Bilgi kaynaklarının alındığı bazı isimler parentez içinde baş harfler kısaltılarak gösterilmiştir.
Bu raporda befirtilmekte olanfcişiter,kurumlar, insan ilişkileri, mafya bağlantıları, akademisyenler ve yapjlanmaiar bakkında
askeri istihbarat birimleri tarafından acilen bilgi toplanması Türkiye Cumhuriyetintn Ulusal Güvenliğintn yararınadır. Raporda adı
geçen kişilehn tüm telefonları savcılık kararı ile dinlemeye alınmahdır. Konu hakkında bizlerle bağlantı kuran istibbarat
birimlerine daha detaylı bılgiler ve raporlar gönderiiecektir. Bu önrapor gefiştirilecek ve dafra fazla beige veya detay ile
sunulacaktır.
ÖNEMÜ ÖN BİLGİ
Raporfla adı cıecen fturumlar ve fonfcsivonlarr
DADLİ T1P KURUmiU: Yılda yaklaşık 10 bin civarında dosya inceleyen ve Adalet Bakanlığına bağlı bir kurumdur.
Pek çok bilimsel kurulu ve Devlet tarafından pek cok otokontrol mekanizmaian mevcuttur. Bağımsızdır, AüaletBakanlığına karşı
sorumludur. Mahkemeler ve savcılıkların talepleri üzerine rapor verir.
Son aylarda Adli Tıp Kurumu başkanı Dr. Keramettin Kurt'a inanılmaz saldınlar yapılmakta ve kurum Adli Tıp Anabilim
dallanndaki öğretim üyeleri tarafından gerek basında, gerekse akademi ortamında yıpratılmak istenmektedir. Bu eylem yurtdışı
kaynaklıdır ve Adli Tıp kurumuna alternatif biryapılanma oluşturmayı hedeflemektedir.
2) İ.Ü. ADLİ TTP ENSTİTÜSÜ: Direkt ofarak Refcföre veya Istanbul Üniversitesi rçktörliiğüne bağlıdır. Dekanlık veya
Fakülte düzeyinde bağımsızdır. Kuruluş amacı bilimsel araştırma ve eğitimdir. Hakimlere, savcılara, tıp doktorlarına,
multidisipliner pek çok branşa master ve doktora programları açar, diploma verir. Multidisipliner bilimsel bir yapıdır. Mahkemeler
ve savcılıklardan gelen taleplere bağımsız raporverme yetkisi vardır. Daha önceki rektör Prof. Dr. Kemaf Alerrrdaroğlu
Enstitüde çalışmakta olan Prof. Dr. Fatih Yavuz ve Yard. Doç. Dr. Vecdet ö z hakkında mevcut olan rüşvet ve yolsuzluk
iddiaları üzerine bu enstitüye bağımsız rapor vermeyifıaM o/arakyasaklamıştır. Yeni rektör Mesırt Parlak ise bağımsız
bilirkişiliği ve rapor vermeyi serbest bırakmıştır.
Atasoy'un Birleşmiş Midetter Uyuşturucu Kontrol Kurulu (INCB-lntematorta! Narcotic Contral Board- United Hatîons)
üyeliğine Ekonomik ve Sosyal Konsey tarafından seçilmiş olması ve yerine daha genç bir ögretim üyesinin, Enstitü personeline
danışılarak getirildiği senaryosu basında dile getirilmişse de gerçeği yansıtmamaktadır. Bahsediien INCB uluslararası düzeyde
çok stratejik bir pozisyondur ve Prof. Sevil Atasoy 54 ülkenin daimi temsiicisi büyükeiçinin katıldrğı topfanh sonucunda 13 kişilik
Konseye 2005 yılında 5 yıllığına seçtmiştir; bu konsey uyuşturucu ve uyancılar hakkında Birieşmiş Milletler nezninde ve
uluslararası düzeyde kararlar alan cok gizli ve stratejik bir merciidir. Türk Dışişleri Bakanlığı Prof. Sevil Atasoy'u bu noktaya
getirebilmek icin çok uzun süreli ve çok masraflı bir lobi faaliyeti yapmıştır. Bu stratejik konum, yerli veya yabancı uyuşturucu ve
uyarıcı mafyasını rahatsız edebilecekkararlann verilüiği çok kritik bir merciidir. Bu stratejik ve kritik görev bağımsız ve hiçbir
idari otoritenin altında çalışmamayı gerektirmektedir; nitekim Prof. Atasoy'un bu mevkiye seçilmesinde Adli Tıp Enstitüsü
müdürü olmasının da büyük önemi olmuştur (****; i-i, inH, a-i).
31 APLİ TIFANABİIİM DALLARI: Trp fakülteterinin alt birimiarıdirler. önce Dabili BiJimlere, sonra da Dekanlıklara, sonra
da Rektörlüğe bağlıdııiar. Bağımsız birimler değillerdir. Kuruluş amaçiarı tıp öğrencilerine adli tıp eğitimi vermektir, kuruluş
amaçlarında bağımsız adli tıp raporu vermek yoktur.
141
2Xff
I.Ü, Cerrahpaşa tne Çapa Tıp Fakülteterincte birer arrabilim dalı tnevcuttur. Bu birimlerde bağımsız rapor
verilememektedir, çünkü raporların pek çok tıp fakültesi mercii tarafından onaylanması gerekmektedir. Cerrahpaşa Adli Tıp
Anabilim Dalının başında aşırı sol eğilimi bilinen Prof. Dr. Sermet Koç ve Çapa Adli Tıp Anabilim Dalının başında Prof. Dr.
Rasime Şebnem Korur Flncancı vardır. Bu kişiler eski rektör Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu tarafından Anabilim Dalı
başkanlığı görevlerinden devlet raporlan sonucunda görevlerinden alınmışlar, ama yeni rektör Mesut Parlak zamanında tekrar
görevlerine dönmüşlerdir.
Rektör Mesut Parlak'ın mafya aracılığı ile Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Nehruzoğlu'na kadar uzandığı ve
atanması için Cumhurbaşkanlığına mafya tarafından baskı yapmış olduğıt bilinmektedir. Kemat Nehruzoğlu eski bir bürokrattır
ve eski istihbaraı raporiarmda mafya ile ilişkilerinden bahsedilmektedir. Cumhurbaşkam Ahmet Necdet Sezer'e bu konuda
ulaştırılmak istenen hiç bir bilginin ulaştırılmadığı ve Kemal Nehruzoğlu tarafından bloke edildiği bilinmektedir.
m
insan IsfJhbaratı [i-h: direkt olarak insaniarla konuşma, eposta bağlantısı ve insan kaynaklı istihbarattır.
acık istihbarat fa-a): gazete, yayın organları, kolay ulaşılabilecek kaynaklardan edinilen açık istihbarattır,
intemet istlhbaratı (int-i): internet aracılığı ile elde edilmiş istihbarattır. Pek çok bilgi web siteleri aracılığı ile elde ednmiştîr.
Bazı web sitelerinin yayın yaptığı alanlar ve izlediği rotalarNEOTRACE programı kullanılarak saptanmıştır,
teknlk istihbarat (tek-H: Bazı istihbarat birimlerinden dinleme, resim çekme vb. teknik yöntemler kullanılarak elde edilen
istihbarattır.
belaeli istlhbarat (belae): Bu belgesi sunulan kaynağı belli istihbarattır,
121
**** (dört vıldızl: Doğruya çok yakın veya kesin bilgi. Doğruluğu kesinlikle teyid edilmiş bilgi.
*** (üc vıldız): Doğru olma olasılığı en az iki kişi tarafından veya teknik istihbaratla teyid edilmiş bilgi.
** (ıfci vı(dız): Doöru o(ma olasılığı olan ama yeterd'teyidiyapılmamfş bifgr.
* (tek vıldız): DUYUM. Duyum niteliğinde henüz kesin teyidi yapılmamış bilgi.
* ?: Duvum. ama şüpheli bilgi. Dedikodu niteliğindeki bilgi, doğru olmayabilir.
??: Şüpheli duyum. Kesin ve doğru gözüyle bakılmamalı.
Belge 8: Bu yazı, Ümit SAYIN tarafından kendisine teknik istihbarat desteği venlmesi için 28.06 2005 tarihinde 1 Ordu
İstihbarat BaşkanlığYna yazjlrnıştır.
BlLGİ TOPLAMA KONUSUNDA GEREKLİ DESTEK
142
Türk Silahlı Kuvvetlerine daha önce üzerinde konuşulan konularda istihbari desteği sağlayabilmek için aşağıdaki imkanlann
temin edilmesine ihtiyaçvardır:
1) istihbarat elemanı destegi:
Bu konularda sadece bir üstteğmen veya teğmen düzeyinde istihbarat eğitimi almış subayın tahsis edilmesi ve bir
süre bu konu üzerine çalışması yeterlidir. Teknik istihbaratla da sadece bu subayın ilgilenmesi, bilgi alışverişinde
bulunması yeterlidir.
Istanbul 'ıçi ulaşım desteğiritn bu subayia birlikte temin eöilmesi
21 İzin konusu:
Istanbul Üniversitesindeki yeni yönetim acımasız ve yıktcı bir peikoloji ile pek çok öğretim üyesine saldırmakta ve
haklarında soruşturmaaçmaktadır. Bu nedenle rahatlıkla hareket edebilmem için, 'özeibirkonuda'Tüvk Silahlı
Kuwetterine yardım etmek ve danışmanlık yapmak için benimle iigili bir izin yazısı yazıJmasj uygun oJabilir. Şu anda
iki Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsü yüksek lisans öğrencisinin tez danışraanıyım. Bu üstteğmen
öğrencilerim de bana destek olmaktadırlar. Onların tez konularıyla ilgili bir gerekçe de yazılabilir.
3) Teknik istlhbarat desteai:
Konu hakkında adı geçenlerin tüm telefonlannın (türk telekom, turkcell, telsim, avia diğer) son 3 (veya 6 ay) içinde
hangi numaralarla, kime ait numaralarla, hangi tarih ve saatte, ne kadar süre görüşmüş oldukları. (bu kayıtlar telefon
şirketlerinden temin editebilmektedir)
Konu hakkında adı geçenlerin tüm telefonlannın savcılıkkararıyla dinlenmeye alınması. Bu konuda görevli bir
rstihbarat siibayrmn, gerek tou kanuda d'ığer kanularda bk$ desteğiriın sağlanması.
Konu hakkında adı geçenlerden bazıları hakkında GBT, özgeçmiş ve benzeri araştırmalar (örneğin şahısların
dosyalan hakkında bilginin Jandarma istihbaratı ve Emniyet istihbaratından temin edilmesi, MlTten hiç bilgi
alınamadığı anlaşılmaktadır).
Eğergerekirse çok kritik şahıslarla ilgili oda dinleme veya ev dinleme gibi teknik istihbaratın sağlanması.
Bilgisayar tabanlı teknik istihbaratın sağlanmast. (örneğin gerekli olan bazı kişilerin ttnet.net.tr deki tüm
yazışmalannın ve bilgisayanndakibilgilerin sağlanması, bilgisayarların hacklenmesi, Jandarma istihbaratı bu konuda
yeterli donanıma sahiptir)
Diger gerekli olan teknik istihbarat desteği.
Belge9: Aşağidaki istihbarat raporu, Ümit SAYIN taraftndart hazırlanmis ve 1. Ordu kanaiıyla askeri istihbarat birimlerine
verilmiştir.
GİZÜDİR
ARA RAP0R-Ü1
Konu: Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik İstanbui Üniversitesi kaynaklı saldın ve son gelişmeler hakkındaki ara rapordur.
29 Haziran 2005
GİZLİDİR
ARA RAPOR-01
Konu: Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik İstanbul Üniversitesi kaynakiı saldırı ve son gellşmeler hakkındaki ara rapordur.
Tarih: 29 Haziran 2005
Daha önce askeri istîhbarat birimlerine sunulmuş olan rapor büyük öiçüde insan istifıbaratına ve ('nternet (st/hbaratına daya/ıdır.
Bu raporun teknik istihbaratla ve ulaşılamayan bazı bilgilere, belgelere ulaşılarak destekienmesi (örn. ATUD'un işkertce
raporiarı, Adli Tıp Kurumundan işkence raporları vb.) raporun istihbarat ve bilgi doğruluğunu arttıracaktır. özeilikle iddia edilen
Nlesut Parlak-Vecdet Öz- Mafya ilişkilerinin detaylı olarakfarklı istihbarat yöntemleri ile araştırılması çok önemlidir.
Araştırılması ve detaylı rapor hazırfanması gereken konuiar aşağıdaki gibidir:
1) Türk Sîlahlı Kuvvetlerine ve işkence iddialarına yönelik çalışmaların ve Adii Tıp Kurvmuna-Adli Tıp EnstitüsOne yapıian
yurtiçi-yurtdışı kaynaklı operasyonlann detaylı incelenmesi.
2) Mesut Parlak-Vecdet Öz ve Mafya ilişkilerinin detaylı olarak inceienmesi ve Irdelenmesi.
3) istanbul Üniversitesi içindeki ulusal güvenliğimize zarar vermesi olası ayrılıkçı, iilkücü, dinci ve sol kökenli kadrolaşmamn ve
Mesut Pariak'ın kadrolaşma faaliyetlerinin detaylı araştırılması.
144
?M
SON GELİSMELER
1)
1)Sonalman bilgiyegöre İ.Ü, AdliTtpEnstitüsüneyapılan operasyonun birbenzeri AdliTıp Kurumuna da yapılmak
üzeredir, Adli Tıp Kurumu başkanı Dr. Keramettin Kurt'un görevden alınacağı, kendisinin daha üst bir makam için
lobifaaliyetleriyaptığı, 4 Temmuz 2D05 tarihinden itibaren izneçıkacağı veyakın birtarihteAdalet Bakanlığı
tarafından yeni bir başkan atamasının yapılacağı rivayet edilmektedir, Kendisinin yerine Kurum Başkanlığı için aday
olacak kişiler arasında AB-işkenoe rapodarı konusundaki 3 milyon Euroluk projeyi yürütmekte olan Doç. Dr. Faruk
Aşıcıoğlu ve Doç. Dr. Serhat GUrpınar, Doç. Dr. Gökhan Oral'ın adları geçmektedir. Bu kişiler hakkında detaylı
bilgi sağlanacaktır. Bu kişilerden Faruk Aşıcıoğlu'nun, Şebnem Korur Fincancıya olan yakınlığı bilinmektedir. Dr.
Keramettin Kurtîle kurulmak istenen koordinasyon son günlerde çok başarılı olamamıştır. I.Ü. AdliTıp Enstitüsüne
operasyon yapmakta olan mihraklar şu anda Arialei Bakanlığı Adli Tıp Kurumuna da operasyon yapmayı
planlamaktadırlar, Böylace iki altematif kurumu da ele geçfrmek üzeredirier.
2)
2)EK1-Haber-1'degöTüleceği üzere Şebnem Korur Fincancı hiçgörevli olmadığı ve ilgisi olmadığı AB-TAIEX
projesi hakktnda basma demeç verebilmekte, Adli Tıp Kurumüna verilen bu projeyi hazıriamak için 'tyüyük emek
fia/cad/Wamw'söyleyebilrnektedir, Bu haber ve EK-1'indevarrandaki haberler Şebnem Korur Fincancs ve ekibirıirı
faaiiyetlenni ve dünya görüşünü net olarak kanıilamaktadır (bu ekipteki kişjier içinde şu anda rektör Kiesut Parlak
tarafmdan Adli Tıp Enstitüsü Müdürlüğûrte atanan İmdat Elmas, Müdür yardımcılığma atanan Sermet Koç, Adli Tıp
Enstitüsü Tsp Bilimleri Başkanı Yard Doç. Dr. Vecdet Öz buîunmaktadtr). Şebnem Korur Firtcaneı işkençç
konusundaki faaliyetlenrti her yerde sürdürmektedir. Son olarak 25 Haziran 2005 tarihinde Diyarbakır barosunda
konuştnuştut; bubilgi birgûn once Jandatma istihbaratma bitâirilmişlir (24 Haziran 2005'ie, Saat 14;00 ssrsJa/mda
Üstt. H.E.).
Not: Ek 1'de basında çıkan Şebnem Korur Fincancıyla ilgili diğer haberler de yer almaktadır.
3) Adli Tıp EnstitüsDndeki ve Adli Tıp Kurumundaki son gelişmeler ve operasyonlar çok kaygı vericidir. Bu operasyonların
kaynağı, kökeni, nedenleri, kim tarafından desteklendiği detaylı olarak araştırılmalıdır, Ayrıca Mesut Parlak, Vecdet öz'ün ve
diöer ilgili kişilerin mafya bağlantıları da mutlaka araştırılmalıdır. Hukuk devletinin temellerini oluşturan Adli Tıp müesseseleri
mafyanın, yabancı tstihbarat örgütlerinin veya ulusal güvenliğimize zarar verici Sivil Toplum örgütlerinin, kurumların, yerli veya
yabancı vakıfların, think-thanklerin (düşünce kuruluşlarınm) veya kişilerin kontrolü altına giren kurumlar haline gelirse, hukuk
devleti ortadan kalkar. Son gelişen olaylar, radikal solcu, ülkücü ve şeriatçı kadrolaşmalar cok kaygı vericidir ve bu gelişmeler
Türk Silahlı Kuvvetlerine, Türkiye Cumhuhyetinin Ulusal Güvenliğine, Ulusal çıkarlarına birinci derecede tehdit oluşturmaktadır.
SOMUC
Türkiye'de ve Istanbul Oniversitesinde gelişmekte olan söz konusu olaylar çok tehlikeli boyutlara gelmektedir. Acilen bahsedilen
konularda ulusalcı, vatansever ve Kemalist oğretim üyeleriyle koordine olarak istihbarat toplanması, toplanan istihbaratın
değerlendirilmesi, 'başarı kn'teh' listesi belirlenerek, önlemler alırtması ve karşı mücadele yaptlması gerekmektedir. Istanbul
Üniversitesinde , I.Ü. Adli Tıp Enstitüsünde ve Adli Tıp Kurumunda yapılmakta olan yurtdışı ve yurtiçi kaynaklı operasyonlar
Türkiye'nin Ulusal Güvenliğine ve Türk Silahlı Kuvvetlerine zarar vermeye yönelktir. Bu kadrolara karşı çok ivedi olarak
gerekli istihbarat toplanmalı ve karşı mücadeleyapılmalıdır, bu konuda kaybedilecek her vakitTürkiye Cumhuriyetinin
aleyhine çalışmaktadır.
Beige 10: Ümit SAYIN tarafından belirlenen ve haklarında bazı özel bilgiler toplanan öğretim üyelerinin listesi. teknik istihbarat
yaptlması için askeri istihbarat birimlerine verilmiştir.
145
GİZLİDIR
İ.Ü. ADLİ TIP ENSTİTÜSÜ OPERASYONU
TEKNİK TAKİP VE TEKNİK İSTİHBARAT
İÇİN BİLGİ FORNIU 02
Kod : Adli Tıp Enstitüsü Operasyonu
Bilgi No: Adli Tıp Enstitüsü Operasyonu Form- 02
Tarih: 7 Temmuz 2005
İ.Ü. ADLİ TIP ENSTİTÜSÜ OPERASYONU
TEKNİK TAKİP VE TEKNİK İSTİHBARAT
İÇffi 6İLGİ FORMU OZ
Kod : Adli Tıp Enstitüsü Operasyonu
Bitoi No: Adti Tıp Enstitüsü Operasyonu Form- 02
Tarih: 7 Temmuz 2005
•
Konu hakkındaadı geçenlerin (üm (efefonlarının ((ürktelekom, turkceff, teterm, avra diğer) son 3 ay içindehangi
numaralarla, kime ait numaralarla, hangi tarih ve saatte, nekadarsUregörüşmüş olduklan. (bu kayıtlar telefon
şirketlerinden temin edilebilmektedir)
7A\
Konu hakkında adı geçenlerin tüm telefonlarınm savcılık karanyla dinlenmeye alınması. Bu konuda bölücülük ve
kaçakçıfık organize suçlar neden gösterilebifir.
Burada olmayan ama raporda gecen kişiler de dahil. Ayrıca önemli görülen bağlantı-ara telefonlan da saptanmalıdır.
Rasirne Şebnem Korur Fincancı'nın başkanı olduğu I.Ü. Çapa Tıp Fakültesi (Istanbul Tıp Fakültesi) Adli Tıp
Anabilim Dalınm tüm telefonlan dinlemeye alınmalıdır.
I.Ü. Adli Tıp EnstitüsünUn tüm telefonları dinlemeye alınmalıdır.
I.Ü, Cerrahpaşa Adli TıpAnabilim Dalınm tüm telefonları dinlemeye alınmalıdır.
Aşağıda listelenen ve bu telefonlarla konuşan ve konu hakkında bilgî vermesi olası diğer bazı telefonlar da
gözlem altına alınmalıdır.
İLKSAPTANAN LİSTE(Eklisteverilecektir)
(aşağıdaki tüm telefonlarm hakikaten bu kişilere ait olup olmadığının teyidi yapılmalıdır)
Raslme Şebnem Korur Fincancı (araştınlıyor, tüm telefonları saptanmalıdır) bu telefonlar istanbul Tabib odasından
temin edilebüir. Ayrıca teknik takiple Sermet Koç ve İmdat Elmas bu şahısla sürekli görüşmekte oldukları için
numara tespit edilebilir. Bu kişi ile ilgili hazırlanan dosya daha detaylı verilecektir.
2)
Rektör Mesut Parlafc (araştrniıyor, tüm tefefönfarı saprartma/ıdır, aşağıöaki tetefonlar teylö edilmeli) Tüm cep
telefonlannm son 3 ayda kimlerle görüştüğü saptanmalı.
Mesut Parlak
Levazım Mah, 3434 Beşiktaş, İstanbulfAvr.)
212/2663292
Aşağıdaki diğer Mesut Parlâk'İar gerçek Mesut Parlak olmayabiltr, TEYİD GEREKLİ
NlesutPariak
Sancaktepe Mah, Bağcılar, 34560 Bağcılar, lstanbul(Avr.)
212/4330243
Mesut Parlak
Sancaktepe Mah, Bağcılar, 34660 Bağeılar, Istanbul(Avr)
212/4620042
3)
İmdat Elmas
Cep: 0533415 8311
Ev: 0212-523 23 09
fmdat Etmas
4)
Neslişah Mah, 3409 Fatlh, istartbul(Avr.)
212/6232309
Vecdet Öz (tau kisisıklıkla cep teletonlarını değiştirir, kendi açtjğı yeni bi; poliklinik ve eşinin bir eczanesi vardır.
Eşinin adı Dilek Ozdür, Eczane adresi Defne, 03 villa K.04 Bahçeşehir, tel 0212 669 7010- 669 7166. Bu adreslerdeki
telefonlara da ulaşılmalıdır, telefonların teyidi yapılmalıdır, son 3 ayda yaptığı tüm telefon konuşmaiarı ve kimlerle
yapıldığı saptanmalıdır)
147
Cep: 0532- 500 33 99
0555- 218 68 14
0533-668 85 37 (??)
Ev: 0212- 669 76 01
(bu kişinin diğer telefonları da araştmlmalıdır), polikiinik ve eczane telefonlan da araştırılmalıdır.
Dilek Özün eczanesi: (0212) 669 7010- 669 7166
5}
SermetKoç (ev telefonu da saptanmalıdır)
Cep: 0532- 6S2 95 94
6)
Fatih Yavuz (Adli Tıp Enstitüsünde. Şebnem Korur Fincancı'nın operasyonuna katılanlardan. Vecdet öz ile
koordine çalışmakta, Diğer telefonları ve ev telefonu araştırılmalı)
Cep: 0532- 297 00 90
118'den iki numara saptandı. Teyidi yapılmalı (Maltepe-Kücükyalı civarında oturuyor)
FatihYavuz
Küçükbakkalköy Mah, 81120 Kadıköy, Istanbul(Asy-)
216/4551072
Fatih Yavuz
Cevizli Mah, Maltepe, 81540 Maltepe, istanbul(Asy.)
216/4429372
7)
Keramettîn Kurt (Adli Tıp Kurumu başkanı, görevden alınmak üzere, diğer telefonlan da araştırılmalıdır)
Cep: 0532-218 49 67
8)
0505-234 30 61
BÜIent Üner (Adli Tıp Enstitüsü MüdUr Yardımcılığına getirildi)
Cep: 0533-365 39 22
9)
Faruk Aşıcıoğlu (Araştırılıyor. Adli Tıp Kurumunda görevli, AB projesi koordinatörlerinden, Şebnem Korur
Fincancının elemanı)
148
10) serhat Gürpmariı (Adli Tıp Kurümunüa. Başkan olmak içın çalışıyor)
cep: 0532 335 58 33
0505 213 79 31
11) Ersi Abacı-Kalfoğlu (Enst'ıtüdeki operasyonu Vecdet Öz ile planladı, olası diğer teferontsrı arsştırıimalıdır. Özellikle
Vecdet öz ve diğerkişilerie son 3 aydayaptığı konuşmalar önemlidir. Aşağıdaki cep telefonunu kullanmıyor büyük
olasılıkla başka blr hat aldı. Telefonlara yanıt vermiyor, ses kaydı yapıfamadı)
Cep; 0542-43569 00
Ev: 0212-263 49 21
12) Rehat Faikoğlu (Vecdet Oz'ün çoksamimi arkadaşı ve Ersi Abacı Kalfoğlu'nun erkek arkadaşı, Batı Trakya Tütkü,
TrakyaÜnrvensitesi-Edfme'deKadınDûğumuzmarıı, operasyonun birpıa/çası olduğu düşünülüyor, diğer telefonlarına
ulaşılmalı)
Cep: 0532-277 22 97
13) Neylan Zıyalar (şüpheli ve tutarlı olmayan davramşları ortaya çktı, kendl güvenlıği veonunla bağlantılı kişilerden bilgı
aimak için gereküdir, telefon ses kayııiarı mevcut, Telefonların dmtendiğinî biliyor, başka numaralar aiabtiir,
kooperasyon yapmıyor)
Cep: 0532- 261 68 54
ev: 0212- 261 58 19
14) Salih Cengiz (Adli Tıp Enstitüsü Fen Bilimlerinin Başında, güvenilir. Vecdet öz ve diğer konularda telefon ses kayıtları
mevcut)
Cep; 0532- 256 42 36
ev: 0212-263 63 53
Ada Yazlık: 0216- 351 88 81
15) Tanıl Başkan (Avukat ve öğretim üyesi, Vecdet Öz ile birlikteçalıştığı ve grupla direkt ilişkisi olduğu biliniyorev
telefonu da saptanmalıdır)
Cep: 0532-351 38 34
16) Ümit Biçer(Araştmlıyor; KocaeliTıp Fak. Adli Tıp Anabilim Dalı, ATUD başkanı, Şebnem Korur Fincancı'nın
beyinlerinden)
17) Bülent Öztürkmen (Araştırılıyor, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdat Sezer ile Vecdet ö z arasırtdaki bağlantıyı sağiayan
kişi, Salih Cengiz'in ifadesine göre şu anda arasının kötü olduğu düşünülüyor)
HBB televizyonunda direktör.,, işyeri (teyidi yapıknalı)
0212-268 10 51
0553 223 53 33
18) Sevil Atasoy (kendi güvenliği için araştırılmalı; karşı operasyonda SevN Atasoy'un güveniiği en önemlisidir, kendi
güvenliği için bağlantı kuranlar araştırılmalıdır, bir kaç saatlik telefon ses kaydı mevcut)
Cep: 0532-2555520
Ev: 0212-240 73 44
Eşi Faruk Atasoy (Vecdet özün samimi arkadaşıdır, Vecdet Öz'ü savunurifadelerKullanmaktadırf)
150
Cep: 0532- 267 03 54
Iş, 0212-212 46 09
19)Nevzat Alkan ( Buşahısl.Ü. Çapa AdliTıp Anabilim'da çalışmaktadır, Şebnem Korur Fincancı'mn ekibinderıdiO
Cep: 0532- 276 7425
20) Prof. M. Yaşar İşcan
COK ÖNENH.) BİLGÎ: Dünyaca ûntü antropolog ve osteolog (kemik uzmanı), kemik yaş tayini ve yüz tayini konusunda
dünyaca ünlü öir uzmandır. Amerikan ve Türk vatandaşıdır. Uluslararası yayını ve sitasyonu fazladır, bilimsel olarak çok
güçlu bir şarnstır. Bu şahıs Avrupa Biriiği taraîından çok güvemlir bir bilirKİŞİ olarak tanmmaktadır, Kemik yaşı tayini ve
diğer konularda çalışmıştır. Kooperasyon yapılabilir; telefon ses kayıtları vardır.
Tüm telefonlan mutlaka dintenmeye alınmatıdır.
cep: 0543-890 69 79
ve 0505-674 9171 dir
ev telefonu: 0212- 679 36 76
B e l g e i l ; Aşağıdaki illegal örgütlenme planı, 05.07.2005 tarihinde Ümit SAYIN tarafmdan hazırlarıarak İstanbul Üniversitesi'nde
uyguianmıştır.
F-7: I.Ü. İCİ ÖRGÜTLENME ÖNPLANI
(stanbul Üniversitesi yeni yörvetimle çiddi bir kaosa doğru gitmekte ve pek çok kil'tt, stratejik mevkii radikal solcu, bölücü, ırkçı
faşist, şeriatçı ve de MAFYA tarafından işgai edilmektedir, Açıklayamayacağımız ama Isianbul Üniversitesi üzerinden
Türklye'ntn bütünlüğüne saldırmaya yönelik bir takım icraatlar rnevcuttur. Bu işgale Karşı ciddi bir karşı mücadele eylemi ve
istihbari yapılanma gerekmektedir. Birden fazla istihbari yapılanma kurulması acilen gerekmektedir. Bu istihbarat birikimi
dolaylı olarak TSK ile oağlantılı istihbarat birimlerinirı kOTtroll) altmda olacaktır, bilgi ilgiii istirıbarat birlmlerine süzgeçten
geçirildikten sonra aktarılacaktır.
1)
Bu grup FE tarafmdan oiuştuculan F-7 yapısınınönplanıdır. Dahadetaylı bir plan, taiimname ve tüzıık daha sonra
sunulacaktır. Grupta önerilen çekirdek eleman kadrosu maksimum 7 kişidir. Bu sayı bağımsız ve süreğen toplantı yapmayı da
imkanlı kılacaktır. Benzer zincirlerde üniversitede olusturulmaktadır. Bu zincirter tsirbirlerinitammayacaktiT. F-7 yapısındaki
kişilerin erkek öğretim üyelerinden oluşması tercth nedenidir.
151
2)
F-7, farklı kampüslerden çok güvenilen kışilerden oluşan ve en az ayda birkez süregen toplantı yapılan kışılerden
oluşacakttr. Bu gvuplarda ketumiyet vesır tulmak esastır, sıı tutmadığı anlaşılan kişilerin grupiardaki aktivitelerden
çekilmeleri rica edilecektir. F-7 zincirindeki kişiler birbirlerinin telefonlarmı bilecekler ve birbirleriylesürekli haberleşeceklerdir F7 kendi içinde bir elektronik posfa ağına sahip olaeaktır, Bu toplantıların hedefi istihbarat toplama ve yeni yönetimin tüm icratını
merKezi olarak saptamak ve yeni bir seçim oiasılığında üniversite içindeki bütünleşme ve tek vücut olma hareketine destek
olmaktır. Bu çalışma masonlarda görülen kompartman faaliyetlerinin bir benzeri gibi olacaktır.
3)
F-7, içindeki öğretim üyeleri kendi kampüslerinde ve çevrelerinde olan olumsuz icraat ve yönefimin yapmakta
olduğu eylemleri bilgisayarda elektronik olarak yazılı hale getirecek ve aşağıdaki eposta aracılığı grup ortak postasına
(F7istanbul-yahoogroups) yollayacaklar veya grubun koordinatörüne direkt olarak göndereceklerdir. KESİNLİKLE İSTANBUL
ÜNİVERSİTESİ ELEKTRONİK POSTA ADRESLERİ ( (5jistanbul.edu.tr) KULLANILMAYACAKTIR. Bir yahoo mail veya
başka serverdan mail almız, Bu matHer F-7 koc-ıdinatoründe toplanacaktır.
4}
Haberleşme grubunun adı F7İstanbul' dur.
Web adresi: http://groups.yahoo.com/_roup/F7istanbul/ dir.
Bu gruba attığınız herepostada F7İ sta n bu l@va h ooo ro u ps. com ad resi n i yazdığınız zamanmesaj ilgili F7 elemanlanna
dağılacaktır. Istanbul serverinin haricindeki maillerinizi lütferı F7 koordinatörüne veriniz.
5) Bu yazılı plan geliştirilerek bir tüzük halinde herkese duyurulacaktır.
Belge 12: Aşağıdaki chatkonuşmalarr, ÜmitSAYIN'ın askernstihbaratla ilişki kurduğudönemde, ÜmitSAYSN ii_ ı.Ü. AdliTtp
Enstitüsü Müdürü Prof Dr. Sevii ATASOY arasında gerçekleşmiştir.
Tarîh: 19.06,2005
umitsayin:
bildiğiniz tüm duyumları bana iletin lütfen
savll_atasoy:
şu anda hiç bir şey bilemiyorum
umitsayin:
birazdUşünün bana glzll birmail adresinizden birmai! atın. bu kısım çok önemli
sevil^atasoy:
Bülent dedikleri adamın kim olduğunu bilmiyorum sen biliyorsun sanırım
umiteayln:
evetonuyazdım.
umitsayltv.
yazdıklarımı buraya paste edemiyorum çünkü çok gizli
umitsayin:
for youreyesonly okuyacaksımz
umitsayin:
152
bu rapordaha ilki
umitsayln:
teknik istihbaratı dahi! etmiyorum yani teiefon ve oda dinleme gibi
umitsayin:
onlarjandarmada
umitsayin:
bu raporda sadece duyumlarla yetiniyorum vaktim de yok zaten
Umitsayin:
ama en ufak bir isim ve bağiantı bile işe yarar
umitsayin:
şimdi olmazsa sonra faruk bey istihbarat toplayabilir
umitsayin:
yazdıklarımı okuyunca hem küçük dilinizi hem de büyük dilinizi yutacaksınız.
sevil_atasoy:
öyle mi
umitsayin:
bu rapor hurşit tolona ve yaşar büyükanıta verilecek
umitsayin:
ama cumhurbaşkanlığı konusunda emin değilim.
sevil_atasoy:
sağlık olsun
umitsayin:
bunu üçüncü mit raporu olarak basına da sızdırırsak seyreyleyin gümbürtüyü
umitsayin:
:)) ho ho ho
sevll_atasoy:
zafer online
umitsayin:
evet zafer geldi
umitsayin:
I^Y
jiteme herşeyi o aktaracak, ojokerimiz
umitsayin:
ama jiteme aktarmak yetmez, bol belge sunmalıyız
sevil_atasoy:
anlaşıldı öperim görüşürüz
Tarih: 25.06,2005
sevll_atasoy:
keramettin cephesinde ne oluyor bilgîn var mı
umitsayin:
hayır
umitsayin:
bugün can paşaya da materyalin hard copysini yollayacağım
umitsayin:
keramettin ile koptuk
sevilatasoy:
kopmamak gerek
umitsayin:
ama dün MGKyi aradım ona destek istedim, onlar da Keramettini almaya güçleri yetmez dediler
umitsayin:
telefonlar konusunda gelişme var mı, onları 3-4 yere veriyoruz
sevil_atasoy:
paralel konularda konuşmayalım, bir dakika ben de bir kahve alıyorum, sonra sistemli biçimde devam ederiz. arada bir gündem
yap
umltsayin:
ben de kahve alıyorum
umitsayin:
1) genel durum değerlendirmesi
2) ATUD
154
3) Adlı Tıp Kurumu
4) Askerlerle baglantı
5) Enstitüde olanlar
6) Enstitüde kişiler
7)INCBmektubu
sevil_atasoy:
haydi bakalım 1, telefon numaraiarıııı, kimleri îstiyordun
umitsayin:
internette olmaz, o listeyi sizden bugün alıp eiden vereceğim
sevil_atasoy:
benâen a)ıp bana ne vereceksin, arkadaş Türkce konuş
umitsayin:
internet ve eposta aracılığı ile bana telefon konusunda bir şey vermeyin, eposta ile istemiyorlar, G-2 faaliyeti konusunda
profesyonelleşmemiz gerekiyor
umitsayin:
iisteyi sizden alıp, bütürıleştirip elden face to face vereceğim
sevil_atasoy:
anladım ama bu yazışma işi çok uzun sürüyor, telefonlan pazartesi şabandan alacağım
umitsayin:
peki o zaman G-2 nin 3 adet targeti var, bu konuda aniaşalım
sevil_atasoy:
g-2 nin tek bir amacı var, üniversiteyi bu yönetimden kurtarmak
umitsayin:
Hayır, G-2 nin amaçları çok farklı, üniversitede bir iç istihbarat grubu kurmak ve daha sonra Universityi yönetmek,
umitsayin:
Ben Kafkanın romanlarındaki gibi Şatoya (l.ordu) çağrılacağım
umitsayin:
Şatoda nelerolacağını bilemem
umitsayin:
Şatoya bir kez çağnlanlar bir daha donmezler ve deüîşirler
U>5
sevil_atasoy:
haydi bakalım
Tarih: 02.07.2005
umitsayin:
rapor yaşar büyükanıta korumas! sedat üstteğmen tarafından 3 gün önce gizli bir ortamda verilmiş ve yaşar büyükanıt hemen
okumaya başlamış
umitsayin:
raporpapaya birde gürsel albay kanadyndan elektronikgitti
sevil_atasoy:
hayıramascninaydınlatılması gerek, tekbaşma kaldı ve ne yapacağını bilmiyor, o salakgönülün vejalenin maşası olmaya
başladı, farkında degil. ulaşabilirsen mutlaka hafiften bilgilendir
umitsayin:
tamam onu bana bırakın. yaşarbeyi de kontrol etmek gerekli onları ben ayarlarım
Taritı: 03,07.2005
sevil_atasoy:
yes yes yes
umitsayin:
bana bir kaç dakika verin lütfen
sevil_atasoy:
anlaşıldı
umitsayin:
bir kayıt yapıyorum, behiçe vereceğim
sevil_atasoy:
anlaşıldı
156
umitsayln:
http://www.acikistihbarat.com sitesine bakarsanız behiçgürcihanın yönettigi yazıları görebilirsiniz
umitsayin:
behiç, mesut parlak'ın mafya ilişkileri konusunda vurucu bir yazı girecek siteye
sevil_atasoy:
evet sayfaya baktım daha önce de görmüştüm
umitsayin:
oradaki impact çok büyük. tüm tsk o slteyi okuyor. Behiçin babası da edirne alaymın tümgeneral komutanı
umitsayin:
behiçe detaylı kayıtlı bilgi verdim. onları işleyecek. orda OYUN BOZAN'ı yazıyor
umitsayin:
emin gürsesle uzun uzun konuştuk 3-4 saat, sonra behiç geldi
umitsayin:
emin gürses ist. ün. öğretim üyelerine çok kızıyor. özellikle nursertere
sevil_atasoy:
soyadı ne
umitsayin:
behiç gürcihan ve emin gürses
umltsayin:
öncelikle, seçimlerden önce emin gürsesgenelkurmaya mesut parlak'ın ilişkilerini anlatmış, uzun uzun raporvermiş
umltsayln:
sonra genelkurmaydaki Kor ve Or'lar demişler ki: is. Ün. deki hocalar koskoca herifler, herhalde birleşirler ve oyları
parçalamazlar.
sevil_atasoy:
ha ha ha
umitsayin:
ama herkes şaşırmış olanlara, yani genelkurmay bile bile lades
umitsayin:
biz raporu verince ışık hızıyla elektronik hali ankara genkura gitmiş.
umitsayin:
Emin Gürsesi câğırmışlar. yine haklı çıktın demişler
umıtsayın:
bizim rapor inanıfmaz sükse yapmış ve Emin gürses de fbr your eyes ortly akumuş. ona verdim raporu.
umltsayln:
alemdaroğlunun 6. idareden geri gelmesi için çalışacak, ama karşı taraf da baskı yapıyormuş
umitsayin:
yarm öğreneceğim aiemdardan
sevil_atasoy:
rapor iyiydi, senin artık sırtın yere gelmez
umitsayin:
o rapor benim en kofü raporianmdan birisiydi.
sevil_atasoy:
pek vaktin yoktu, kabul etmek gerek
umitsayin:
bana bîr üsteğmen, birtelefon dinleme verin. dünyayı yerinden oynatayım
umitsayin:
ama sınırsız telefondinleme gerekli. bizim raporve emin gürsesin raporu üst Cıste binince genkuru bir telaş almış
umitsayin:
birde Behiç bunların üstüne, kemal nehrozoğlu ve MesutPariak iiişkisi üzerine birsürü şey anlattı.
umltsayin:
bu durumda istihbarat ağımız ve inputumuz güçleniyor. Behiç çok iyi cocuk. robert kolej mezunu, ekonomist
sevil_atasoy:
herkes bir çok şey biliyor da, memleket elden gidiyor. ne yapılacak
umitsayin:
işte onu konuştuk
umitsayin:
memleketin elden gitmesine karşı paşalann duyarsızlığını konuştuk.
umitsayin:
emin gürses laz damarından silahlı mücadele diyor.
umitsayin:
ama emin gürses televizyonlarda mesut parlağa çatmaya başlarsa bu korkunç bir ivme kazandırır bize. şimdi detaylı okuyacak
ve Perinçeke de anlatır,
umltsayın:
Perincek ingilterede imiş. Ondan randevu alıyorum. gelince birlikte konuşuruz,
sevil_atasoy:
perinçek hala alemdaroğlunu destekliyor mu
umitsayin:
Evet perincek alemdarı destekliyor, onların da bügileri var, bu aydınlıka kapak olursa korkunç olur.
sevil_atasoy:
aytaç paşa buna karşı idi mesela
umitsayln:
ama hem sağ, hem ülkücü, hem radikal sol, hem orta kanaldan gitmek daha iyi. siftahı avrasya tv yapacak pzt. başlıyor,
umltsayin:
bu arada Haftalık'taki hakkımız hala saklı
umitsayin:
şermin ve ertuğrul özkök de yardım etsinler. biraz.
umitsayin:
tuncay özkan bana güven telkin etmediyse de bu yayınlardan sonra bize imkan sağlar
sevil_atasoy:
önce başta medyayı bir görelim, sonra haftalık'a doneriz
umitsayln:
tamam
umitsayin:
yazdığınız notu bulabildiniz mi
sevil_atasoy:
hayır ama hemen tamamını telefonda söyledim
umitsayin:
emin gürses yanımızdaysa tüm genkurve tsk ve ulusalcı medya yanımızdadır
umltsayln:
emin gürses benim 1 ( eylül programının efkisinirt büyüklüğünöen ve amerikaya nasıl gol attığımızdan bahsetti, çok memnun. bu
arada sana bir şey yapamazlar dedi.
umitsayin:
çünkü türkiyedeki ünüm ben bilmeden korkunç artmış
sevil_atasoy:
sakalım yok ki beni dinleyesin, sana bir şey yapamazlar diyorum dinlemiyorsun
sevll_atasoy:
hala biryerde öğretim üyesi mi
umitsayin:
evet sakaryada ulusalararası ilişkiler ama türloyeye gelmek istiyor.
sevil_atasoy:
sakarya türkiyede değil mi
umitsayin:
pardon istanbula gelmek istiyor.
umitsayin:
aslında onu istanbul üniversitesi almalı
umitsayin:
emin gürses diyor ki. Hocam sen bir televizyona çıkıp bangır etsen herkes sana inanır diyor. yani ünüm o kadar artmış ben
bilmeden
sevil_atasoy:
aman bangır etme azıcık daha otur
sevîl_atasoy:
anlaşıldı ama bu yönetim onu almaz, biz enstitüde olsak önce misafir öğretim üyesi diye alırdık
umitsayin:
evet ben de bunu düşündüm. Emin gUrsesi kazanırsak derin devlete giden bir kuyuyu kazanırdık
umitsayin:
bir de şu kitabı bitirebilsek Oğuz binbaşı ile
sevil_atasoy:
biliyorum suç önleme ve denetleme stratejiieri diye ders açıyorum
umitsayin:
tabii beni de derin devletten sayabilirsiniz
Tarih: 05.07.2005
n.xp
sevil_atasoy:
ben kalemdarı aramam, yanlış anlar ve kendi çıkarım için onu destekliyomım zanneder,
umitsayln:
tamam peki aramayın ben ararım
umitsayin:
ama wisdom ile davranmamız lazım.
umitsayin:
bunu internette yaymamız lazım
sevil_atasoy:
wisdomlu davrandığtm için onu aramam. ne düşüneceğini adım gibi biliyorum, benim meselem olmasaydı ilgilenmiyorduk bile
umitsayin:
evet ama artık barış ve güçleri birleştirme vakti hocam
umitsayin:
en azından destek olduğunuzu görmesi ona güven vegüçverir.
umitsayin:
şu anda buna herkesin ihtiyacı var
umitsayin:
siz-ben-kalemdar-hurşit tolon bir bütün olmak zorundayız
umitsayin:
olayı çok iyi toparlamamız ve basına sunmamız gerekiyor.
Tarih: 10,07.2005
umitsayin:
bir dakika annemi yolcu ediyorum
sevil_atasoy:
ne var ne çok
umitsayin:
161
evet
umitsayln:
F7 ile görüşemedik
umitsayin:
kalemdarı aradım kalemdarla salı görüşeceğiz
savil_atasoy:
ne hakkında
umitsayin:
genei konuşacağım
umitsayin:
bu arada Hurşit Tolon ile görüşmesi olumlu geçecek
sevil_atasoy:
o zaten belli
umitsayin:
Ben ŞATODAN aldığım feed back i söylüyorum, Tanıl dosyanın güçlü olduğunu söylüyor. Yürütmeyi durdurma alamasa bile o
dosya kazanacak
sevil_atasoy:
o dosyanın kazanmast yürütmeyi sims demektir
umitsayin:
çünkü mesut pariakla ilgili şikayetler hızla artıyor ve basına da çıkacak, ama biz basın ve psikolojik harp ayağında yetersiz
kalıyoruz. everything is time sensitive ve deadline larda işler olmuyor
umitsayin:
bu hafta içinde Danıştay karannı intemete veriyoruz. düşmamn teknolojisi bizimle savaşabilecek düzeyde değil
umitsayin:
şimdi 2 olasılık var.
umitsayin:
birincisi, yürütmeyi durdurma alınır, durum hemen düzelir, biz de geri planı organize ederiz
sevil_atasoy:
yürütmeyi durdurma alınınca göreve geri dönülür, dava devam eder elbette
umitsayin:
ikincisi, yürütmeyi durdurma vermçzler. dava sürer ve ocak civarı sonuçlanır. yine seçimler düşer
^ıM
umitsayin:
üçüncüsü, özel harp yöntemleri ve psikolojik harp lle mesut parlak alt edilir.
umitsayin:
ama hepsinde vecdet öz giyotine gidiyor, burada hemfikiriz değil mi
umitsayin:
akımda geçer geçmez prensibi. askeri talimnamelerde çok kullanıhr. biz farklı dUşUnürUz
sevil_atasoy:
siz asker misiniz doktorcum
umı'tsayı'n:
biz mustafa kemalin askeriyiz.
sevil_atasoy:
neyse geç bu ayakları, oyalanacak vaktimiz yok
Tarih: 18.07.200S
umitsayln:
hrant dink bizim savaştığımız adam, o yazıyı bana yollayın
umitsayln:
grup izindeymiş. önümüzdeki hafta devredeler
sevil_atasoy:
iyi
umitsayin:
Hur. Tolon bence action için en doğru adres
umitsayin:
Kalemdar action istiyor hemen
umitsayin:
Bu arada Hurşit Tolon acaba ne yapıyor
sevil_atasoy:
163
■733havuzöa yüzüyorüut
umitsayin:
HT havuzda mıdır. Evi muhteşem
umitsayln:
fener bahçede
sevil_atasoy:
hepsi paşalar gibi yaşıyor biz sürünüyoruz
umitsayin:
bu şebnemi sevmeye başladım, evlenme teklif edebilirim
umitsayin:
yanlız sorun nasıl yatabileceğim
umitsayin:
korumaya almak için evleneceğim
sevil_atasoy:
gözlerini kapatırsın ya da kafasına yastık bastırırsın
umitsayin:
hayrr rslak havlu yönfemr vardrr
sevi_.atasoy:
onu bilmiyorum
umit5ayin:
yüzune ıslak havlu kapatılır. böylece havlu kayıp düşmez
sevil_atasoy:
istanbul.edu hala yok
umitsayin:
olmayacak da.„. çünkü internet savunma sistemleri yok
umitsayin:
bence ne oldu biliyor musunuz
umitsayln:
jand. teknik takip ist. edu maillerine girdi
164
umıtsayin:
onlar da bunu fart< ettiler ve sistemi down ettiler
Betge 13; Aşağıdaki crsat korjuşmalarj, Ümit SAYIN'm askeri istihbaratla ilişki kurduğu dönemde, Ümit SAYIN ile Binbaşı Oğan
TÜRKMEN ve Üsteğmen Zafer YENER arasında gerçekleşmiştir.
Tarih: 12.07.2005
umitsayin:
binbaşım orda mısın
umitsayin:
ümit sayın konuşuyor
oganturkmen:
Buradayımhocam.
oganturkmen:
Bir türlü zaman frekansını tutturamıyoruz galiba hocam.
umitsayin:
arkadaşı yolcu ettim
umitsayin:
levent paşa ile de bu hatta görüşebileceğiz. harika bir insan
oganturkmen:
Uygun bir vakitte Levent Paşa iJe de tanışabilirim (tabi bjr binbaşjyj kabul ederse).
umitsayin:
bu arada ılgar iyileşti mi
oganturkmen:
Gayet iyi durumda. Keyfi yerinde.
umitsayin:
conference genellikle 3 kişi ile oluyor. zafer bağlanırsa yaparız
oganturkmen:
Tamam hocam.
oganturkmen:
Bu arada sizden adres almışlardı. Hemangi bir ses seda var mı o konuda?
umitsayin:
evet o iki kişi hakkındaki iddiaların inceleneceği söyleniyor. elektronik postayı almışlar
umitsayin;
bu arada yarın benim ayarlamamla kalemdar Hurşit Tolon ile görüşüyor
oganturkmen:
Anladım hocam. Yine de olumsuz birşey olmaması iyi bir şey.
umltsayin:
olumsuza çevirebilirler
umitsayitı:
o nedenle benjm haberim yok diyeceğim
oganturkmen:
Hocam o zaman bari bundan sonra o raporlardan fazla dağıtmaym bence,
umitsayin:
hayır dağıtmıyorum
oganturkmen:
bu arada genel sekreter nehrozoğlu'nun direkt büyük üstad kaya paşakaya bağlı oldıtğu söyleniyor
umitsayin:
guzel, masonlardan bize zarar gelmez, siz asıl bu kUrtler ve irtica üzerine yoğunlaşm
umitsayin:
iyi çalışmaları var behiçin
umitsayin:
mafya ilişkilerini de iyi btliyor ve işleyecek
oganturkmen:
Sitede mi işleyecek?
umitsayin:
evet bir takım bağlantıları saptadıktan sonra
İ2Z f
umitsayin:
o site ve benzerleri psikolojik harp için çok iyi,
oganturkmen:
Bence de. Bu arada "psikolojik harekat" grubuna siz de üyeslnlz galiba.
umitsayin:
evet
umitsayin:
internette kalemdar olayını yayıyoruz ordan mı gördünüz
oganturkmen:
Ben de gruba üye oldum.
umitsayin:
orda benzer mesajları gördünüz herhalde
oganturkmen:
Doğrudur hocam.
umitsayin:
internet iyi bir araç haline geliyor
umltsayin:
internet icad oldu istihbaratçılık bozuldu
umitsayin:
binbaşım, bundan sonra bu kanaldan rahat haberleşebiliriz
umitsayin:
hatta ihtilal bile yaparız
umitsayin:
zafer ve caner de hatta. biraz sonra konferansa girelim
umitsayin:
boylece 3-4 kjşj farklı renklerle çok rahat tartışıp konuşabiliyoruz. onu bir görün
umitsayin:
ama onlara da mesaj yollamanız ve ilave etmeniz lazım
umitsayin:
[email protected]
167
umitsayln:
[email protected]
umitsayin:
zafer de şu anda ADSL bağlatıyormuş
umitsayin:
biraz sonra müsait olurlar
oganturkmen:
Tamam hocam. Bu konferansı yarına ya da sonraya bıraksak olur mu?
umitsayin:
tamam oiur
oganturkmen:
hocam burada Çölaşan'la temasa geçmemi sağlayabilecek bir bağlantınız var mı? Çölaşan'ın Ümit yayıncılıkta süzü
geçiyor. Ümit Yayınevi burada olduğu için takibi vs tsması öa benim için çok kolay olur.
umitsayin:
evet Çölaşan beni tanır
umitsayin:
levent temizle arası çok iyi. levent bugün enstitüye geldi
umitsayin:
hrant dink'in türklere küfür etmesi davasında o da var
oganturkmen:
Ne diyorsunuz? Burada temasa geçebilir miyim?
umitsayin:
ben temasa geçirtebilirim
umitsayin:
leventle konuşayım ona direkt ulaşıyor
umitsayin:
siz buraya gelince de leventle tanışmanızda yarar var
umitsayin:
çölaşanla konuşup ümit yayınlarını da deneriz.
umitsayin:
168
'Z-'Z-'Z
ama koşullar ünemli her yerde kazıklanıyoruz
oganturkmen:
Tamam hocam ben sizden haber bekliyorum. Bu arada Hırant'ı beraat ettirecekler herhalde. Koşullar konusunda tam anlamıyla
hem fikiriz, Bu Levent kim?
umitsayln:
Levent Temiz. Eski Ülkü ocakları başkanı. Kızıl etna ve sağ-sol birleşmesinden sonra Bahçeli tarafınoan aforoz edildi.
umitsayin:
size bahsetmiştim
oganturkmen:
Doğru. Şimdi hatırladım. Guvenilir mi?
umitsayin:
valla çok uzun süredir tanımıyorum. ama iyi çocuğa benziyor.
umitsayin:
ama kim iyi kim kötü artık ayırt etmek için çok uzun sürede karar vermek gerektiğine inanıyorum
umitsayin:
Oğan Türkmen mailinizdeki tüm maillere bakabildiniz mi
oganturkmen:
Bakfyorum. Artık dana ranatım. Yalnız bazısını üızlı okuyup arşivliyorum.
umitsayin:
çok iyi. o zaman ağustosda geldiğinizde bir kaç gün genel bir plan yapıp ağustos sonu kitabı bitirelim
umitsayln:
jandarma istihbaratı bendeki özel harp kitapları ile çok ilgilendi
umltsayin:
o kitapları genkura da çekmemiz lazım levent paşaya ileteceğim
oganturkmen:
Onu ben de soracaktım. O özel harp kitaplarından bir suret ayarlayabilir miyiz? Bir de nereden buldunuz?
umitsayin:
bunlar artık bulunamaz. abdde bile yasak
umitsayln:
bendekiler ender kopyalardan yeraltından buldum, abdde yeraltında herşey var
umitsayin:
169
tüm bomba ve patlayıcı ve bubi tuzak yöntemleri var
oganturkmen:
0 zaman Genkur için bir benim için bir suret ayarlayalım hocam. Tabi o bahsettiğiniz yer altı cd'lerinden de alırsam sevinirim.
umitsayin:
tabii cdler kolay, geldiğinizde hemen çekeriz
Taritı: 16.07.2005
umitsayin:
bugün acıkistihbarat sitesinin yapımcısı behiç gürcihan ve ievent temiz bana geliyorlar
umitsayin:
yahoog;ouplardar> oelen son mesajtarı okudunuz mu
umltsayln:
ermenilerin türklere hakareti ile ilgili intemete verdiğimiz mesaja çok yanıt geldi herkes mehmet beyi aramış
umitsayin:
biz yoğun şekilde alemdaroğlu meselesine kitlendik
umitsayin:
bunu da internete yayacağız
oganturkmen:
Bu arada Levent Temiz size geldiğinde şu Çölaşan Konusunu ona açabilir misiniz? Hazır izindeyken birtemas kurmak fena
olmaz.
umitsayln:
sizi telefonda görüştüreyim
umitsayin:
Çöiaşan ankarada mı
ogarturtcmen:
Evet. Razı edebiiirsek kitaplar için hiç fena bir destek olmaz.
umitsayin:
Özlemin de çölaşanla direkt teması var
umitsayin:
ozlemle bugün buluşacak mısınız
oganturkmen:
Ondan haber bekliyorum.
umitsayin:
özlem mustafa balbay ve çölaşanı Avrasyadan tanıyor
umitsayin:
ona da konuyu açın
oganturkmen:
Biliyorum. Ona da bu konuyu çıtlatmayı düşündüm zaten.
umitsayin:
11 eylülkitabmdagerçekisminizmiolacakyoksa barış kerimoğlu mu
oganturkmen:
O kitapta gerçek ismimin olmaması benim yararıma olur. Tespit ettikleri an defterimi dürerler çünkü.
oganturkmen:
benim için attş emekiilikten sonra serbest olacak.
umitsayin:
bizim şu anda Kalemdar konusunda yoğunlaşmamız arttı dönme ihtimali yüksek, onunla ilgili mailleri okudunuz mu
umitsayin:
nur serter ve bizim enstitüdeki ersi abacı kalfoğlu onu satıyor.
umitsayin:
Parlakla görüşüyorlar ve fahişeler gibi bilgi taşıyorlar
oganturkmen:
Eeeee. Gelen ağam giden paşam devri hocam.
umitsayin:
ama hiç bir omurgalı bulamıyorum etrafımda.
umitsayin:
171
emin olduğum tek omurgalı benim, her taraf omurgasız ve yumuşakça kaynıyor
oganturkmen:
Bu durum da bu devrin özelliği haline geidi
oganturkmen:
Yumuşakçaların sayısı oldukça arttı, Zaten malumunuz yumuşakçaların hayata uyum sağlama yeteneği omurgalı insanoğlundan
çok daha iyi.
umitsayin:
atasoy da pek matah değil ama, yine de kadında yahudi disipiini ve iradesi var
umitsayin:
kötünün iyisi
umitsayin:
tiksindiğim yahudi milletinden birisi ile sırt sırta mücadele edeceğim hiç aklıma gelmezdi
umitsayin:
ama kadında yahudiliğin tüm özellikteri var
oganturkmen:
Ben size YAHUDİLER KÖTÜ DEĞİLDİR demiyor muydum?
umitsayin:
ayrıca sizi açık istihbarat sitesinin sahibî behiç gürcihanfa da tanıştıracağım
oganturkmen:
Behie Gürcihan'la tanışalım, ama ne zaman nerede?
umitsayin:
behiçbugüngelecek
umitsayin:
telefonda tanışabilirsiniz
umitsayin:
gelince de burda tanışırsınız
oganturkmen:
Telefûnla irtibatı pek tercih etmiyorum. Orada ya da yoiları buraya düşerse burada tanışmak ve yüz yüze iletişim daha faydalı
olur.
umitsayin:
tamam
172
umıtsayın:
levent temiz tutturmuş özel harbe gireceğim diye
umitsayin:
birisinin ona bunun hemen hemen imkansız olduğunu anlatması lazım
oganturkmen:
Tahminim bu vatandaşlann yolu sık sık buraya düşüyordur. Gelirse konunun imkansızltğını anlatırım.
umitsayin:
tamam
Tarih: 21.07.2005
umitsayin:
özlemle bağlantıları sıkı tutmalıyız. bir kadmdan beklenmeyecek kadar tutarlı, ulusalcı ve dürüst ve ilkeli ve sosyal
umitsayin:
siz zaferle onu orda marke edin
umitsayin:
inanılmaz destek oluyor bilgi yollama açısından
oganturkmen:
Zafer mi?
umitsayln:
evet veya sadece siz
umitsayin:
yani kızla görüşün ve onun istihbarata olan açlığını giderin demek istiyorum
umitsayin:
kız istihbarat meraklısı
oganturkmen:
Özlem Hanım konusunda da Zafer konusunda da size katılıyorum.
umltsayin:
yani özlemi daha iyi kazanmamız lazım
umitsayin:
o nedenleordabenimgeldiğimdetoplanangrup arada birtoplanın ve onu da aranıza alın
oganturkmen:
Kızın merakı sadece istihbarat değil. Söytediğiniz gibi bir şeyler yapabilmek istiyor.
oganturkmen:
Hooam askerler konusunda bir şey diyemem de sivillerle arada toplanabiliriz.
umitsayin:
tamam iyi îşte. birekip oluştu orda
oganturkmen:
Askerlerden şu an için sadece Zafer olumlu geliyor bana.
umitsayin:
caner de olumlu ama daha çekingen
oganturkmen:
Doğru,
umitsayin:
zafer görebiliyor musun
zaferyener2004:
evet
oganturkmen:
Görüyorum hocam,
umitsayin:
bu messenger çok pratik
oganturkmen:
hocam dogru da, herhalde takip ve kontrolü en kolay olan cta budur.
umitsayin:
Binbaşım evet ama milyonlarca kişiden bizi takip etmeleri zor
umitsayin:
ancak hedef olarak göstermeleri lazım
oganturkmen:
Doğrudur,
umitsayin:
yani zafer intemete hakim olmak artık büyük bir güç
umitsayin:
zafer bu arada perşembe ŞATO ya rapor götürmeyi düşünüyorum.
umitsayln:
Perşembe akşamı kadıkoyde bir grup toplantısına davetlisin
zaferyener2004:
benimitanıyacaklar
umitsayin:
evet
umitsayin:
yani seni çok övdüm ve merak ediyorlar
umitsayin:
sempatik kanallar olarak tanıyacaklar
umitsayin:
levent paşaya bahsettim
umitsayin:
ama kesin değil.
umitsayin:
tatilden gelmişlerse
umftsayin:
duruma göre bakarız
umitsayin:
akşamki toplantının konusu şu
umitsayin:
Haydarpaşaya ve Selimiye kışfasını da yofc edip Manhattangfoi bir alan yapmak istiyorlar
umitsayin:
7 gökdelen dikeceklermış
zaferyener2004:
açık istihbaratta vardı onunla ilgili yazı
umltsayln:
evet
umitsayin:
zaten toplantıya katılan o yazımn yazarı Behiç GUrcihan, ben ve Levent Temiz ile belki Emin Giirses
umltsayin:
toplantı dediğim bira içeceğiz
umitsayin:
Levent Temizi dün behiçle tamştırdım çok sevdi
umitsayin:
açık istihbarat iyibirgrup
umitsayin:
ZÜLFÜ LİVANELLİ SOROSUN ADAMI
umitsayin:
aynı zamanda Yunan barışçı yanlısı
umitsayin:
AynızamandakürtlereçokdestekçıkıyorveMesutParlakmadamı
umitsayin:
CHPdeki seçimlerde Sarıgülü destekleyen ve Dervişle birlikte Sarıgül operasyonunun kilit ismi
umitsayln:
livanelli parlakm yakın içki arkadaşı
zaferyener2004:
ben şunu anlamıyorum hocam parlak livaneli ile arkadaş IÜ rektörü, Livaneli solcu görünüyor, AKP iktidarda, Şebnem Fincancı
komünist, Imdat Elmas onun adamı bunlar nasıl oluyor?
zaferyener2004:
sizin bu üniversitedeki kadrolaşmayı kim yönetiyor?
umitsayin:
AKP (alçaklık ve kürt partisi)
1\ 4
zaferyener2004:
yoksa gerçekten demokratik bir üniversite mi?
umîtsayin:
demokratik ünlversite diye bir şey yok
umitsayin:
çünkü demokrasi çoğunluğun yönetimi ise ben çoğunluğa da inanmıyorum
umitsayin:
çoğunluğun doğruyu gördüğü ne malum
umitsayin:
kaiemdar demokratik üniversiteye en fazla zararı veren kişidir, nur serter sabetaycısıyla birlikte
umitsayin:
bu arada yeni bilgiler geldi
umitsayin:
rıur serter ruh çağırma seanslarına katılıyormuş
umitsayln:
rafet kayserilioğlunun sevgi dünyası dergisinde makaleler yazmış
umitsayin:
atatürkün ruhunu da çağırıyorlarmış ve beyti dosttan haberler alıyorlarmış
umitsayin:
beyti dost size kimi hatırlatıyor, dost tarikatını değil mi
umitsayin:
üost tarikatı da kemalist geçinen bir tarikat değil miydi
zaferyener2004:
bu kadar olamaz hocam, Atatürk'ü buna da alet ettiler
umitsayin:
ihsan güvenin tüm ses kayıtları geldi bana
umltsayin:
zafer gelince sena dinleteceğim
umitsayin:
dost tarikatımn tüm bantları var
177
-2-13
umitsayin:
atatürkün ruhunu çağıran ve türbelere giden bir kadın ngr serter!
îarih: 06.08.2005
umitsayln:
binbaşım orda mısıni2
oganturkmen:
Hocam merhaba.
umitsayin:
geçen gün şahin e uğradım
Umitsayin:
haydut kapıda duruyordu
umitsayin:
hala ödeyeceğim diyor
umitsayin:
ama isterse kitapları vereyim diyor
oganturkmen:
Ugar bahsetti. Şahin telefonlara bile çıkmıyor artık. Adamın sahtekariığı sınırtanımaz hale geldi. Kitap kalmış mı ki verecek.
Bence o da yalan.
umitsayin:
Zaferin bağlı olduğu bir ekiple tanıştım.
umitsayin:
genkur bağlantılı bağımsız çalışıyorlar
umitsayin:
sizle de tanıştıracağım onlar bu işi çözebilirler
umitsayin:
ayrıca Levent Temiz grubu da çözebilir.
umitsayin:
ama isterseniz kitapları en temiz bir biçimde alabiliriz
178
ır
umitsayin:
kitabı kötülüyor. satmıyor diyor. inanılmaz sahtekar çıktı. ama piyasada herkes öyleymiş
oganturkmen:
Vardır da elinde a kadar kaldığını zşnnetmiyorum. Sonra kiiap alsam ne yapacağım kj hocam? Zafer"in bağlı olduğu ekipnasıl
Gnkur. bağlantılı bağımsız oluyor hocam?
umitsayin:
Zafere karşılaştığınızda yüz yüze sorun.
umitsayin:
Onlar farklı bir birimmiş. Ismi ÇAGRI ÖZKAN
oganturkmen:
Zaman aşımı olmazsa emeklilikte mahfceme yolunu düşünürüm, Bu Çağrı Grubuyada Levent Temiz olabilir ama sonraçete
hikayelerinden dolayı ana haberlere çıkmayalım hocam? Aynca kitap alsam bile hiç bir işime yaramayacak hocam,
umitsayin:
Peki o zaman biraz daha bekleyelim.
umitsayin:
bu arada 11 EYLÜL olayının tüm araştımıa ve bulgulannı Erol Mütercimler sahiplenmeye başladı
umitsayir);
yani kitap bir şart oldu
oganturkmen:
Erol Mütercimler dogrudan sahiplendi bile hocam. Görüşüyor musunuz?
umitsayin:
telefonda konuşuyoruz. ama pek görüşmüyoruz. Bu dizi konusunda da beni kazıkladı. en az Şahirı kadar sahtekar
umitsayin:
adam parmağını oynatmadı ve olayı kendi bulduğunu anlatıyor her yerde
oganturkmen:
Ne oldu o dizi konusu hocam?
umitsayin:
bir tek slide yapmadı, bir tek resim indJrmerii
umitsayin:
O adamla dizi falan yapılmaz. Kendisine aşık, kendisini dev aynasfrtda görüyor. Bağlantılannı kurar ve o yapar. Onunlahıç bir
team work yapılmaz. Halbuki ben ona saygımdan pek çok kanalda programa hayır dedim
179
L
umltsayin:
O adamla hiç bir şey yapılmaz, Bu sahtekarları deşifre etmekten başka çare yok.
umitsayin:
Oğan Türkmen olarak KTB Güvenlik istihbarata bir mesaj yazarsanız, bu mesajı diğer gruplarda da yayarız
oganturkmen:
Hangi konuda mesaj istiyorsunuz hocam.
umftsayı'n:
Erol Mütercimleri eleştiren. Nasılsa böyle mesajlar artık yaygınlaşmaya başladı
oganturkmen:
Kendimizi açığa vurmayacak şekilde yazmak lazım, Yoksa benim Için tehlikeli olabilir hocam. Bir punduna getirir yazarız.
umitsayin:
tamam farklı maillerle yazabilirsin.
umitsayin:
bu kltabı Eylül içinde baskıya verelim
umltsayin:
yanidurumfarklı.farklı olmasa ve Müterctmler faktörü olmasa o zaman biraz daha bekletebiliriz
umitsayin:
artık anladım ki bu bahriyelilerde karakter olarak fazla iş yok
utnitsayin:
1993 KHO mezunu hangi rütbededir
umitsayin:
Kuleli 1984 hangi rütbededir ve KHO 1993 hangi rütbededir biliyor musunuz
oganturkmen:
1993 KHO mezunu Yüzbaşı, Kuleli 19&4 mezunu Binbaşı ya da Yarbay rütbesindedir hocam. Hayırdır?
umitsayin:
onlarınyahoogrubunada mesajlaryollayacağım, onlartamyorlarbazı dostlarımızı, tüm asker ve subayları bir listede
birieştirmeye çalışıyorum
umltsayin:
bakıyorum siteye
umıtsayin:
site çalışıyor
umitsayin:
username: sayinumit
umitsayin:
parola: cicihatun
umitsayin:
bir deneyin girebilecek misiniz
oganturkmen:
Sitenin adresi uzağımda. Atabilir misiniz hocam?
umitsayin:
http ://www .code-team.com/forensic/
oganturkmen:
Bu sefer siteye ulaştım da username bölümüne ulaşamıyorum hocam.
umitsayin:
pop up menu çıkması lazım. zone alarm var mı sizde onun oradan popup menüyü bloke etme kısmım kaldıracaksınız
umitsayln:
fake maillerinizle ero! mütercimleri protesto eden mesaj yazabilirseniz sevinirim
umitsayin:
adresler
umitsayin:
bir [email protected] ve [email protected]
umitsayin:
ikincisi ise [email protected]
oganturkmen:
Tamam hocam.
umitsayln:
binbaşım, size melek isimli birisinden gelen maili de ekleyip, uygun bir dille yaptığının ayıp olduğunu belirtirsenlz. bir de meleğin
mailini ekleyip, [email protected] adreslne de cc lerseniz sevinirim. Ama bir 5 dk.nızı alır, biraz sonra
yapabilir misiniz
oganturkmen:
181
Hocam ben o işi yarın ya da pazartesi halledeyım.
umitsayin:
siz bilirsiniz ama demir tavında dövülür. sadece 5 dk.nızı alır
oganturkmen:
Hocam hakiısınız da benim derdim yorgunlukla yanlış bir iş yapmamak. Birdeşifre olursam o benim canıma okurçünkü.
Malumunuz sabretmem gereken iki yıl var. Onun için yarm ya da pazartesi sağlam kafayla olsun diyorum. Boşuna gündüzün
şerri akşamın haynndan iyi dememişler hocam.
umitsayin:
iamam binbaşjm nastl uygun görürseniz
Tarih: 15.08.2006
umitaayin:
binbaşımzafer diyor kijanrjarma istihbaratı incelemiş sevil atasoyu ve kadmı çokkirli bulmuşlar
oganturkmen:
Temiz bulsalardı J.isth. kirlenmiş demekti zaten hocam,
umrtsayrn;
J. ist. çok detaylı araştırmış ve çok kirli diyor. Zafer 6e dönebileceğini düşünmüyor. Kalkedon kebabına iddiaya girdik
umitsayin:
sanmm zafer kazanacak
umitsayin:
yani suat parlar haklı
oganturkmen:
Günümüzde herkes herkes için çalışıyor. Yeter ki para ve menfaatten haber verin. Bende dönebileceğini pek zannetmem
Tarih: 20,08.2005
oganturkmen:
Hocam merhaba.
umitsayln;
T-"1
selam binbaşım
umîtsayin:
suat parlar orsit olmuştu onunla uğraşıyoruz.
umitsayin:
bu arada sürekli bana kitabı bitirin yoksa başkası yazıp bitirecek diyor
oganturkmen:
Orsit ne hocam?
umltsayin:
testis iltihabı, ağırgeçti
umîtsayin:
antibiyotik kullanıyor ama çok ağnlı olmuş. benim üralog arkadaşım tedavi ediyor
umitsayin:
komplo teorilerinde erol mütercimler yine bir sürü çalıntı yapmış
umitsayin:
üstelik bir tanesinin ismini bile yazmamış
umitsayin:
bu adam da ona intihal davası açmış
umitsayin:
ayrıca bir de tazminat davası yiyor
umitsayin:
ama benim makaleler için yaptığının da intihal olduğunun farkmda degil
umitsayin:
sonucta çekirge bir zıplar iki zıplar
umltsayln:
birsabah beniaradı
umitsayin:
ikinci baskı için 11 eylüTle ilgili ne yazayım dedi
umitsayin:
ben de bir şeyler söyledim, ama kendi kafasına göre, bu pragramın çözümü ümit sayın tarafından yapılıyor diye yazacağım dedi
umitsayin:
183
bence orda beni yokluyor, programın çözümünü yapıp yapmadığım konusunda
umitsayin:
bence kendisi bu konuda bizim çalışmalardan çalma bir kitap hazırlıyor. ve suat parlar da bunu biliyor
umitsayirv.
.... MCanatay albay size destek çıkmaya söz verdi
umitsayin:
o kadar önemli ve değerli kişilerin el üstünde tutulması lazım dedi
oganturkmen:
Siz onunla en son ne zaman görüştünüz hocam?
umltsayin:
çarşamba akşamı fenerbahçe orduevinde rakı içtik
oganturkmen:
Afiyet olsun. Böyle zamanlarda bir kadehte benim için götürün hocam.
oganturkmen:
Peki Canatan Albay bu senede orada devam edecek mi?
oganturkmen:
Yalruz o tarafa pekfazla bel bağlamayın hocam. llker Basbuğ pektekin değilçünkü. PoMik davranıyor. Bir anda herşey
değişebilir ve herkes kendini başka yerlerde bulabilir,
oganturkmen:
Tüm bu çalışmalar bir anda sona erebilir. Benim eski yerimde öyle olmuştu çünkü.
oganturkmen:
Gerçi siztn orada 1 y\l kalacak ama o bile yelerti otebiür.
umitsayin:
İByeşüpheileyaklaşıyorlar. tüm HurşitTolon ekibi en az biryıl daha orda kalıyor
ogartturkmen:
Işte o süre bir yıl olmayabilir hocam.
umitsayin:
benceİBbiryılkalacakvehiçbirşeyedokunmayacak, HTaltyapıyı kurmuş
oganturkmen:
Ümit ederim dediğiniz gibi olur.
1&6>
umitsayin:
HT haricinde kimse emekli olmuyor
oganturkm&n:
Çünkü bizde her an tayin olabifîyor.
umitsayin:
anlıyorvım. neyse bence MC bizim çizgide
umitsayin:
MCyte iyî koordine olmakta fayöa var
oganturkmen:
Onlar olabilir hocam. Ama bizde baskı attına almak çok kolay oluyor.
umitsayin:
anlıyorum
oganturkmen:
Tepedeki dur deyince akan sular duruyor ve diğerlerinin rütbe ve makamları yetmiyor.
umitsayin:
o nedenle bir iki yılki ilişkiler önemli değil
umitsayin;
Örn. Rehanın KHO başına gelmesi bizlerin çok yararma
umitsayin:
eğer isterseniz sizi hızla KHO ya tayin ettirebiliriz
umitsayin:
yani oiunlu geJisroeler de oluyor
oganturfcmen:
Doğrvıdur. Bizim hesaplar daha uzun süreler için, Bence doğrusu da bu. Hocam KHO tayini arayıp bufamadığım bir şey olur ama
gerçekleşir mi bilemiyorum.
umltsayfn;
pınar bende kaldı dün gece kahvaltıya gitmek zorundayım onunfa, ben biraz sonra cıkıyorum
oganturkmen:
Tamam hocam afiyet olsun daha sonra tekrar görüşürüz.
umitsayin:
ankaraya RTaşkesen ife konuşmaya geleasğ'tm sizin için de konuşurum bunu düşünün. sevgiler
185
oganturkmen:
Tamam hocam sevgiier, saygılar.
Asağıdaki ohat konuşmalan, Ümit SAYIN'ın askeri istihbaratla ilişki kurduğu c(önemder Ümit SAYIN iie Özel Kuvvetler
İstihbaratmdan Yarbay Mehmet SÖNMEZ arasında gerçekleşmiştir.
Tarih: 23.06.200S
umitsayin:
sevgili yarbayım orda mısınız
umitsayin:
özel harb istihbaratına sesieniyorum, mektubumu okuyabildiniz mi
sayinsonmez:
mesajı okudum gönderiniz gelince bakar sizi bilgilendiririm, bugünlerde ö.kuvvetlerçok meşgul, zaten konu esas itibariyle
emniyet genel müdürlüğü sorumluluk kapsamına giriyor. Jandarma ve oniar ilgili bölüm her olayı izlemesi gerekiyor, umarım
öyledir:-(
umitsayin:
evet bu mesaj size yazdığım bîrmektuptan alıntı
umltsayin:
özel harp gereğini farkeder ve yapar
umitsayin:
artık gayri nizami harp yapmamız gerekîyor
sayinsonmez:
hocam lütfen biraz da havadan sudan bahsedelim olmazmı?
umitsayin:
tamam
umitsayin:
korkmayın yarbayım kimsejilet atmaz bu mesajlara
umitsayin:
ne zaman erzincanda olacaksınız
umitsayin:
erzincanın havaları suyu nasıl
umitsayin:
tulum peyniri de vardı galiba
sayinsonmez:
temmuz ikinci haftası erzincandayım samrım
umitsayin:
emin gürses hocamın kardeşi hastaymış
umitsayin:
vizeyegitti,
saylnsonmez:
vize kırklarelinin oraya mı? gitti..
umitsayin:
Pazartesi istanbulda
umitsayin:
Aytunç Altmdal, bizim konuya bu APO meselesi dedi
umitsayin:
bir de aytunç üstadımdan ilginç bir mesaj aldım
umitsayin:
burda söylemeyeyim
sayinsonmez:
hocam birazda havadan sudan lütfen,..atamrz ne dernis "sinîr
1922S.637
umltsayin:
bu messenger da amma ilerlemişsiniz
sayinsonmez:
;-P Hocam,bu ay bende yetmişküsür ödedim
umitsayin:
figürleri ve emotikonları görebiliyor musunuz
umltsayin:
geçen hafta yükledim amma da geliştirmişler bu programı
umitsayin:
sevil hoca ve öğrenciierle bununla haberleşiyoruz
umitsayln:
sfoganımız: söz konusu vatansa gerisi teferruattır
ssyinsonmez:
:-Pevetgörüyorum
umitsayin:
:-) iyi harika böylece duygu transferi de oluyor
umitsayinı
erıfes bir program bu
umitsayin:
hurşit paşa ile sohbet mükemmeldi
umitsayin:
3 saate yaktn kaUık
umitsayin:
herşeyi çok iyi kavradı, alemdaroglunun iyi dostu
umltsayln:
artık mesut parlakm tüm takiyyelerinin farkında
umitsayin:
bu arada Jandarma istihbaratı da çok ciddiye aldı ankarada
sayinsonmez:
:-P hocam yanıt yazamadan mesaj adana kebab oluyor yavaş :-(
umitsayfn:
istibbarat başkanı, kurmay başkanı da cok iyi bir insan,;-) ben de ajanlık yapacağım herhalde :-)
umitsayin:
tamam yavaşlıyorum, bir kahve alayım
BeSge 15: Aşağıdakt chat konuşmalan, Umît SAYIN'ın askeri istihbaratla ilişki kurduğu dönemde, Ümit SAYIN ile Üsteğmen
Zafer YENER arasında gerçekleşmiştir.
Tarih: 19.06,2005
umitsayln:
188
İpTl
selam zafer
zaferyener2004:
hocam günaydın, uyumadınız mı siz?
umitsayin:
yeni raporu yazryorum. bu seni ve emre aibayı ilgilendiriyor.
umitsayin:
bugun saat 6ya kadar raporu bitirmem gerekli
umitsayin:
yazdıklarım inanılmaz ama vecdet özün ve mesut parlakın diğer bağlantılannı saptamam lazım
zaferyener2004:
bunu yaparsalar ancak teknik ile yaparlar
zaferyener2004:
s'ıze söylediğim gibi adamtn malatyadaki görünümü iyi
zaferyener2004:
bu klasik yaklaşım, "halka iyi görün"
umitsayin:
önümüzdeki günterde }anöanrıa teknik istihbaratına acilen Miyacımız var
umitsayin:
raporu bugün bitirince sana eposta ile yollanm, kafayı yiyeceksin okuyunca
umitsayin:
yarın öğleden sonra acilenjiteme götürmemiz lazım. sonra da başkalarına
zaferyener2Q04:
tek birim ilgilenirse iyi olur hocam
zaferyener2004:
bunlann arasmda da çekişme var biliyorsunuz
umitsayin:
tamam
umltsayin:
jitem konuyu ciddiye almış durumda di mi?
umitsayln:
189
MGK da hidayet albaya da vereceğim
qp(
umitsayin:
aynca özel harbe ve can teler paşa ile reha paşâya da gidecek
umltsayln:
hurşit tolona zaten çarşamba elden vereceğim
zaferyener2004:
polis karışmasın yeter bence hocam zaten siz de biliyorsunuz
umitsayin:
yok polisle arayı iyi tutuyorum
umitsayin:
ama rapor vermem
zaferyener20Û4:
daire başkanlığt gruba havale edecek
umitsayin:
rapora daha fazla bilgi katacağım
umitsayin:
raporu okuyunca daha fazla ikna olacaksm
zaferyener2004:
devlet içinde bazı şerefsizler olabiliyor maalesef
umitsayin:
askeri darbeden başka hiçbir şey bu ülkeyi kurtaramaz
zaferyener2004:
önce şartlarm oluşması gerek bence
umitsayin:
oluşacak
zaferyener2004:
genel konjonktür çok önemli
umitsayin:
aytunç altındal çok ciddi gelişmelerden bahsediyor
umitsayin:
190
bu ağustosta önemli tasfiyeler olacakmış
zaferyener2004:
güreşte üste geçmemiz lazım sizin dediğiniz gibi
zaferyener2004:
halkın durumu da çok önemli
umitsayin:
ama en önemlisi suat parlar gibi iyi bir istihbaratçı olmak gerekli
umitsayin:
hayat bir istihbarat savaşıdır başka türlü var olunamaz
zaferyener2004:
suat parlar?
umitsayin:
evet suat parlar tek başına inamlmaz bilgi ve istihbarata sahip
umitsayin:
gizli bir istihbarat ağımız var
umitsayin:
içinde suat pariar, talat turhan ve aytunç altındal da var
umitsayin:
hepsi birbirıni tanıyor ve berirm veröiğim bilgi ışık hızıyla aralarında öolasıyor
umitsayin:
yarın öğleden sonra seninlejandarmaya ve emre albaya gidebiliriz.
zaferyener2004:
tamam hocam
umltsayin:
salı da diğer yerlere götürmeye çalışacağım
zaferyener2004:
elektronik ortamda verebiliriz hocam onlar çoğaltır
umitsayin:
zaten CD olarak sana getireceğim
umitsayin:
191
bu rapor ilki, ikimizın bu raporu gelişttrmesi lazım
umitsayin:
bu senin için iyi bir istihbarat ön çalışması
umitsayin:
sen istihbarata girmelisin
zaferyener2004:
pazartesi gece onîkîye kadar emrînîzdeyim hocam
umitsayln:
sevil hoca INCB aracılığı ile sana çok destek olabilir
umitsayin:
onu iyi kafaya almalıyız, arada internet aracılığı ile haberleş
amltsayin:
tüm birleşmiş milletler verileri ve imkanları şu anda ikimizin önünde
umitsayin:
ayrıca bize inanılmaz ihtiyacı var, herkes onu terk etti.
umitsayin:
birşey karşılığında yapmıyorum bunlan ama onun da bize destek olması gerekli
zaferyener2004:
size dün akşam gönderdiğim en son maildeki gibi "menfaatler çakışması" hocam
zaferyener2004:
önce güreşte üste geçmek lazım, bunu da dün geceden itibaren benimsedim
umitsayln:
nasıl güreşte üste geçeceğiz
zaferyener2004:
bu çalışmalarla hocam
Tarih: 27.06.2005
umitsayin:
RAPORU IMASIL BULDUN YORUMLASANA
zaferyener2fMK*.
rapor yeterli hocam
umitsayin:
Hurşit Toton Paşa çok önemsedi
zaferyener2004:
artık teknik ile desteklerler.
umitsayin:
Hurşit Paşa çok iyiydi ve çok ciddiye aldı
zaferyener2004:
ülkenin en etkili istihbarat birimine verdik hocam
umitsayln:
Bence raporun son kısmı daha fazla teknik istihbarat ile desteklenmeli
umitsayin:
ses bantları ve teknik istihbaratı ben yaparım
umitsayin:
bir de 1. Ordu Istihbarat başkanı ile koordine olacağım
umitsayin:
atasoya verdiğim MUHTIRAYA ne diyorsun, üç paşaya da ccledim
zaferyener2004:
bunu bizimkilere de anlatırız hocam
umitsayin:
benim epostayı lütfen gruba Hakan binbaşıya da götür
umitsayin:
çok samimi olmadığım içtn onlara yollamadım
zaferyener2004:
kişilerden ziyade devleti ön plana çıkarmak bize hep kazandınr
umitsayin:
2aten devleti ön ptana çıkarıyoruz
zaferyener2004:
bu arada genel komutanlığa pekfazla girip çıkmak istemiyorum
zaferyener2004;
yartlış anfaşr/maya rteden olmak istemiyorum hocam
umitsayin:
neden atasoya ULTIMATOM verdiğimi aniıyor musun
zaferyener2004;
neden tepki koymadı sizce?
umitsayin:
büyük para var bunlann arkasında milyonlarca dolar
umitsayin:
bunların hiçbirisinde vatan sevgisifalan yok
umitsayin:
atasoyun babası sabetaycı ŞEMS) GÖK, annesi ise yahudi ve atasoy kendini türk olarak falan gdrmüyor
umitsayin:
şimdibakmabirdenvatansevertakıldığına
umitsayin:
ersi ve atasoy benimle alay edip akıl ve ruh sağhğımın bozuk olduğunu söylüyordu kemal alemdaroğluna
zaferyener2004:
anlaşıhyor hocam, o zaman bence şimdi sıra sizde
umitsayin:
berrim tetevtzyonlardaki kway< mitiyeci programlanmla alay eöiyorlaröı
umitsayin:
ben zaten kendim ve kendi ideallerim için mücadele ediyorum, atasoy için değil, aynı gemideyiz sadece
umitsayin:
temel bir plan ve strateji çizeriz
umitsayin:
sanınm sizin jandarma istihbarat benden hoşlandı ve kooperasyona hazırlar
zaferyener2004:
nasıl uygun görürseniz hakan binbaşı sizi sevdi
umitsayin:
evet ben de onu çok sevdim.
umltsayin:
Hurşit paşayla da frekanslarımız çok tuttu ve birbirimizi çok sevdik. 3 saat konuştuk
umitsayin;
can paşa ankarada iki yere daha yollayacakmış beni
umitsayin:
onu aramamakfa hata etmişim can teteri aramalıydrm
zaferyener2004:
jandarmada geleceği parlak diyorlar
umitsayin:
tamam ağustosta onunla temas kuracağım
Tarih; 28.06.2005
umitsayln:
birincisinde TSKyı nasıi bakana bağlayacaklarını yazıyordu, sizinkilere de yolladım
zaferyener2004:
gördüm hocam ama detaylı okuyamadtm
zaferyener2004:
bunu hep yapmak istiyorlar
zaferyener2004:
karartı olmadığımrzt gördükteri an gerçekteştirirter
umitsayin:
tüm konuşmaları BÇG için kayıt etmiştim, TSK aleyhine olan tüm konuşmaları
umitsayin:
o kayıtlar elimde sizinkiler isterse veririm
zaferyener2004:
yolsuzlukları açığaçıkartarakTSK'ya olan güveni azaltmaya çalışıyorlar
umitsayin:
halbuki bugün TSKya gelen en ufak darbe Türkiyeye büyük zararlar verir
zaferyener2004:
kararlı, cesursubaylaroimazsa bskanlığa tiağlantnz
umitsayin:
o nedenle acilen bir şeyler yapmak lazım
zaferyener2004:
şu anda malum kritik zaman yaklaşıyor TSK'da
umitsayin:
aytunç altındal çok önemli fasfiyelerin olacağınr söytedi
zaferyener2004:
az kaldı hocam göreceğiz, herkes son kozlarını oynuyor
umitsayin:
mutlaka bir çıkış olmalı, böyle gidemez ben demokrasi falan istemiyorum
zaferyener2004:
hocam, onun için bizdeki gerçek vatanseverler albayımın dediği gibi temkinli davranmak zorunda hissediyorlar kendilerini
zaferyener2004:
ortam böyle devam ederse bir yerde patlak verecek
zaferyener2004:
işte o zaman gerçek vatanseverler ortaya çıkar
zaferyener2004:
ama su anda zamanın vatanseverlerini bir yıl içinde vatan haini yapıyor sistem
umitsayîn:
sistem ona göre kurufmuş sistem yanlış zaten, ofokontrol mekarrizmaîarı yok. Böyle üfürüMensJstem olur mu
zaferyeneı-2004:
196
bundan dolayı sağlam durmak gerekıyor hocam
zaferyener2004:
böyle giderse savaş çıktığında savaşacak kalmaz
Tarih: 29.06,2005
zaferyener2004:
hocam, iyi akşamlar
umitsayin:
lyi aksam/arzafer,
utnltsayin;
nasjl işler
umitsayin:
bugünkü görüşme harikaydı
umitsayin:
6 saat kaldım
zaferyener2004:
çok sevindim hocam
umitsayin:
levent ertürk paşa ile görüştüm, seni de tanıştıracağım.
zaferyener2004:
tuggeneral mi?
umitsayin:
evet
umitsayin:
1. ordu harekat daire başkanı
umitsayin:
harika bir insan tam benim katamda
zaferyener2004:
krıtık yerdeymiş, geleceğı vardır onun hocam
umltsayin:
Istihbarat başkanlığına gittim, Selimiye tam bir şato, sen goTd
zaferyener2004:
içine girmetiim
umitsayin:
biriikte gireriz
zaferyener2004:
biraricadaşjjnordagörevli her sabah hurşrt paşayı karsılıyor
zaferyener2004:
karşılama mangası komutanı
umitsayin:
hurşit paşa da harika bir insan
umitsayin:
bize yardırn konusunda tam emir vermiş
umitsayin:
sizin jandarma istihbarat ile de koordine olacaklar.
zaferyener2004:
bu çofc ryi hocam
umitsayin:
telefon dinleme konularmı ilettim.
zaferyener2004:
paşalar isterse bu iş olur
zaferyener2004:
bir de orgeneral ise çok etkili olur
umitsayin:
telefon dinleme konulan sana iletilecek
umitsayin:
Bölge jandarma ve sizte koordine yapacaklar
umitsayin:
bugünkü ara raporu sundum, sana geldı mı
zaferyener2004:
geldi hocam
umitsayin:
Selimiye Kafkanın Şatosuna benziyor
zaferyener2004:
çok değişik bir yer olduğunu duymuştum
umitsayin:
görünce seveceksin. Istihbarat başkanlığına gideriz. Mustafa Canatan Albay var
zaferyener2004:
karacıların istihbaratı zayıftırhocam
umitsayln:
zaten benim rapora hayran kalmışlar
zaferyener2004:
bizimkiler ile irtibata geçerseler çok iyi olur
umitsayin:
11 Eylül den beni çok iyi tanıyorlar, tüm programları getirtip seyretmişler
umitsayin:
herkes gelip beni 11 Eylül uzmanı olarak tebrik etti
zaferyener2004:
hooam 11 eyliil konusunda bizim buralarda da etkili oldunuz
zaferyener2004:
hakan binbaşı da direkt onlara ilgi göstermişti
umitsayin:
evet biliyorum. beni iyi tanıyorlar
umltsayin:
hakan binbaşıya bir dosya yapacağım
zaferyener2Q04:
karacılar vatanseverdir hocam ama istihbaratta zayıftırlar bilginiz olsun
umitsayin:
sana bir kaç şey geçeceğım
zaferyener2004:
bizimkiler de çok iyi teknik malzeme var, bu arada belki de Türkiye'de tek
2aferyener2004:
ileri seviyede dünyada sayılı
umitsayin:
teknik istibbarata çok ihtiyacımız var
umitsayin:
ama hoşuma 91den şey şu
umitsayin:
askerler beni kendilerinden sayıyorlar bu da pek keyiflendiriyor beni
zaferyen«r2004;
vatansever bilim adamı görmeye alışkın değiliz hocam
umitsayln:
neden? nakikaten beni dinleyince çok şaşınyorlar
zaferyener2004:
sizin gibi düşünen bilim adamlarımn varlığı güven getiriyor inanın
umitsayin:
benim de sizin gibi ve bugün gördüğüm insanlar gibi subayların varlığı güven getiriyor bana
umitsayin:
çizgisi olan insan olmak çok fjnemli
zaferyener2004:
bu arada bugün Içişleri bakanlığında GBTIerin toplandığı yerde görevii bir memur ile tanıştım hocam
umitsayin:
çok iyi
zaferyener2004:
adam 45-50 yaşlannda. güven oluşursa işimize çok yarar
umitsayin:
fincancının GBTsini zaten 1. ordu isteyecek
umıtsayın:
düşünebiliyor musun. şîmdi imdat ve şebnemin karşrsında 1. ordu var
umftsayin:
zafer ordamısın
zafery«ner2004:
hocam hattan düştüm geldim
umitsayin:
tamam sorun değil bir ADSL almaya bak, şu anda kampanya varmış
umltsayin:
oğuz binbaşı ile konuştum
zaferyener2004:
ayın onbeşinden sonra aîıyorum rıocam
zaferyener2004:
jandarmaya tezin birkopyasını vereceğimi söylersem yardımcı olurlar
umitsayin:
Jandarmaya tabii ki tezin birkopyasım ver
umitsayin:
MGKyı iyi kullanalım
umîtsayin:
ABDye küfür edeceğiz tezde biraz
zaferyener2£KM:
doJaylı küfür değil mi hocam
umitsayin:
wet
umitsayin:
bu arada Reha paşa ile haberleşip ondan nasıl yararlanılırız ona bakalım
umitsayin:
ben paramiliter örgüt kuruyorum artık yeter
umitsayın;
bugün de soytedim şatoda
umitsayin;
şatoda en söylenmiyecek şey, gizli örgüt kuruyorum demektir, devlete Nanik yapmak demektir
umitsayin;
ama söyledim ve onlar beni sevimli buldular
umitsayin:
mutluluklakarsıladılar
zaferyener2004:
hocam herkes hak verir önemli olan icraat bence
Tarihr 05.07.2005
umitsayln:
oniarıngeçmişibetfi
zaferyener2004:
sevii hamm hakkında zaten iyi düşünceleriniz yoktu
zafaryener2004:
her an herşeyi yapabiteceğini biliyordunuz
umitsayin:
ama suat parların deyimiyle, kolera ve veba arasında tercih yapmak zorundayım
umitsayin:
insanların davranışlarındaki tutarsızlık beni çok rahatsız edîyor
zaferyener2004:
bence enstitüdeki durum ite (Igiti olarak menfaatiniz yönünöe tercih yapm
umitsay in:
bu kirli ve pis karma zincirinden kurtulmak lazım
umıtsayın:
ama kendi içine çekilerek de bu mümkün değil
umitsayin:
kadınların hayatları yalan ve palavra
umltsayin:
entrikasız varolamıyoriar üstelik de yahudi iseler
zaferyener2004:
kanlı bıçaklı görürtert 'ıki kişinin, ortak öüşman bildikleri üzerine çevirdikleri kumpası gördüm
zaferyener2004:
ve o anda tüm jnançlarım yıkıldı hocam
zaferyener2004:
ve bu olaylar içinde kadıniarın etkisi büyüktü
umitsayin:
evet bazen büyle dersler iyidir.
umitsayin:
benim de inançlarımı yıkan öyle cok şey oldu ki
umitsayin:
artık hiç bir şeye ve insanlara inananmyorum
umîtsayin:
kadınlar birer şeytan
umitsayin:
yarın devam edelim. Bunları save et. ilerde okursun
Tarih: 07.07,2005
umitsayin:
biraz scnra jiteme istihbarat raporunu yolluyûrum. bir 30 âk. sonra
zaferyener2004:
nr
evet
umitsayin:
şifreli olaraksana ve hakan üstteğmene word doc. olarak ara raporlan ve tekniktakip fomrıunu yalluyorum. Şrfreyi sen söylersin.
ben de ona mesaj geçerîm,
zaferyener2004:
anlaşıldı
umitsayin:
bir şifreleyim de şimdi yolluyorum.
umitsayin:
zafer sana yolluyorum. açıp açılmadığına bir bak istersen. 3-5 dk. içinde geliyor
zaferyener2004:
bekliyorum
umitsayin:
zafer, onun maili [email protected] değil mi
zaferyener2004:
öyle hatırlıyorum
umitsayin:
geliyor
zaferyener2004:
geldi açıyorum
zaferyener2004:
hakan bnb'yi arayan kim?
umitsayin:
tevfikyüzbaşı istihbarat başkanlığmdan. şu anda izinde
umitsayin:
istihbarat başkanı mustafa canatan albay
umitsayin:
ama onların desteğini istediler, ayrıca burdaki tuğgenerali de arıyorlar jandarma bölge komutanı
umitsayin:
tevfik yüzbaşı istihbaratçı, 1. orduda
umitsayin:
204
istihbarat başkanlığında çalıyor
zaferyener2004:
anladım
umltsayln:
şu numarayı oraya geçebilirsin, vakayı tak'ıp eden kişi yüzb, tevfik, metin ve kurmay albay mustafa canatan (genelkurmaydan
gelme)
zaferyener2004:
dosyafann üçü de açılıyor
umitsayin:
telefonları: tevfik yüzb. 0216-5568268, canatan 0216556 32 50
umitsayin:
Hurşit tolonun direkt emri var. konu ile ilgilenilsin diye.
umitsayin:
Vaşar Büyükanıt da direkt emir vernıiş. çılgm gibi herdosyayı genkura iletiyorlar ve inanılmaz ilgililer
umltsayln:
dosyalara bir göz at istersen
umltsayfn:
ama sizin Jand. Gen. Kom. Istihbarata çok güveniyorlar ve onların desteğini istiyorlar
zaferyener2004;
çok iyî teknik malzeme var çünfcü, 2-3 yrl önceden
umitsayin:
evet ben de jand. istihbaratı övdüm durdum. siz yapamazsınız dedim. kabul ettiler. sempatik kanallarla yapılmasmı istiyorlar.
Telefon numaralarım görüyor musun
zaferyerter20O4:
dinleme için göruşmüşlerdir bizimkilerle
umitsayin:
evet görüşmüster.
umitsayin:
Orgeneralierden kesin emirvar
zaferyener2004:
HTmn ilgılenmesi etkilı olmuş
zaferyener2004:
hem de çok
umitsayin:
senfeedbackaldınmı
umitsay in:
tevfik yüzb, şu anda izinde
umitsayin:
canatan da izne çıkıyor 2 hafta
umitsayin:
canatan çok tatlı bir insan, çok centilmen bir istihbaratçı
umltsayin:
ayrıca levent paşam da çok ilgilendi
umitsayin:
k alemdarın geri dönmesini sağlamaya çalışıyorum. HT ile görüştürmeye çalışıyorum. HT Ankara ria şu anda
umitsayin:
pazartesi geliyor
umitsayln:
yarın hakan binb. dan teyit alabilir misin
umitsayin:
onlartn eline ulaşma öurumu hakkjnda
zaferyener2004:
yarın şifreyi söylerken sorarım hocam
umitsayin:
tamam bundart sortraki şifreter hep aynı
zaferyener2004:
aniaşıldı
Tsrih: 08.07.2005
zaferyenerZ004:
tam beklediğim gibî tepki vermiş sevil hanrm
umitsayin:
neden tam beklediğin gibi
zaferyener2004:
bunlar böyle bocam
umitsay'ın:
bunlar beyaz; türfcter bfz zenci türkieriz
zaferyener2004:
evet maalesef
umitsayin:
zeytinyagı gibi üste çıkarlar. hatunannem şimdi de rektûr otmayı planlıyorsanırım
zaferyener2004:
insantn anarşist olası geliyor
zaferyener2004:
ben bugün çok. negatrfim
umitsayin:
4 sene önce güzeldi, 10 sene önce daha güzeidi, 20sene öncedaftada gözeidi, 30seneönce çokdaha güzeldi
umitsayin:
neden negatifsin
zaferyener2004:
bıraksanız oldukça adaro oldürürüm
umitsayirt:
boşver takma kafayr, kirrti öldüreceksin
zaferyener2004:
başbakandan başlayarak
umitsayin:
207
onu bana bırak lütfen, o şerefe ben rıail olmak istıyorum
zaferyener2004:
doğru dürüst insanların değerirıi bilrniyorlar bu Ulkede
umitsayin:
hiç bilmediler
zaferyener2004:
anlamaları için birkaç kişiyi temizlemek gerekiyor
umitsayin:
bunlan burda değil benim evde konuşalım
zafeıyener2D04:
tamam
umitsayin:
merak etme hesap günleri gelecek ama akıllı ve wisüom sahibi olmak lazım
umitsayin:
genelkurmay ve TSK şu anda bana sanırım bayağı güveniyor ve sözlerin bayağı ciddiye alınıyor.
zaferyenerZ004:
TSK'nın ihtiyacı olan vatansever insanlar
zaferyener2004:
özellikle genç rütbenin çoğunluğu vatansever
umitsayin;
evet bundan kuşkum yok
umitsayin;
seninle planlamamız gereken sistem ve gençlerin kendilerini nasrî örgütleyrp sistem kuracaklan
zaferyener2004:
bunu fıissettiremezsenrz elkiniz ofamaz
umitsayin:
şu anda koskoca üniversıteae sadece benim çevremde bu Kadar yoğun ulusalcı askerler var
umitsayin:
ama bu kolay olmadı.
umitsayin:
afı biz ülüsalcdar etktn ve krjtrfc noktalara gelebilsek
zaferyener2004:
iyi öraütienmek gerek hocam
umitsayin:
öncelikle türkiyede bilimi geliştirmek gerekli
umitsayin:
örgütlenme masonlarınki gibi olmalı
umitsayrrr:
çok sistematik, ritüelik, beyin yıkayıcı, hücresel ve koordine
umitsayiır
2012ye kadar örgutlenmek gerekiyor
umitsayln:
bilemedin en geç 2015'e sarkabfiir
umitsayin;
amabtr ICyrtkaldı
umitsayin;
bu sürede hızl! bir bjçimde düşmanı tanımak, istihbarat yapılanması kurmak ve örgütlenmek gerekli
zaferyeneı-2004:
tfemelinde menfaat olamaz bu örgütlenmenin
umltsayln:
buna her türlü sitahı ve mühimmatı imal edebilmek de dahi!
zafaryener2004:
en azından çekirdek kadrosunda
umitsayln:
bunları karşılıklı konuşacağız. behiç de bunun peşinde. babası tümgeneral edirne tümeninin başında
zaferyener2004:
bunun için kaynak Üa gerekii
umitsayin:
istihbarat yapısı çok önemli. A2 gibi birçok grubun kurulması lazım.
umitsayin:
daha sonra da göreceksin ki
umitsayin:
Ikimizden oluşan A2 bir istihbarat örgütüne dönüşmüş günün birinde
umitsayin:
hem de teşkilatı mahsusa gibi
zaferyener2004:
fıerfcesin bir yönü vardır bunu iyi oîlmek gerefc
zaferyener2004:
siz ilkelisinizdir, ben de öyleyimdir
zaferyener2004:
sedat ütğm muhafazakardır
zaferyener2004:
caner abi biraz eğlenmeyi sever
zaferyener2004:
işte bunlan birleştirip güçlij yönü oluşturmak gerek
umitsayin:
insanı ve insan psikolojisini iyi irdelemek ve tanımak ve grade etmek lazım. bazı testlerin ve sorulann yazımına başlamıştım.
umitsayin:
insanları değerlendirmek için
umitsayin:
evet bence umudunu ve beyindeki ışığı yitirmekten daha kötü bir şey olamaz
zaferyener2004:
evet hocam bu ışığı yitirmemek için etküeşim gerekli
umitsayin:
evet
zaferyen&r2004:
sürekli etkileşim
210
umîtsayin:
şu anda A2nin varlığına inamyorsun. ve A2 gerçekten var.
umitsayin:
A2 neler yapabilir, istihbarat toplar, herşeyi bırakır deli gibi araştırır, düşmanın donunun içine kadar bilgi toplayabilir
umitsayin:
ve gerektjğinde onu yok da edebilir.
umitsayin:
bu teknolojimiz var.
umitsayin:
kade çok önemli ve irads beyindekj umuda bağlı, o umudu yitirmemeijsin
umitsayin:
kendimizi hiç underestimate etmeyelim.
zaferyener2004:
temeli para vs menfaate dayarrrmyorsa herşeyi yapar
umitsayln:
hiç bir zaman küçümsemeyelim kendimizi
umitsayîn:
evet önoe vatan ve bayrak prensibi
zaferyener2004:
bunlara dayananlann halini görüyoruz hep beraber
umitsayin:
bizim amacımız 500 yıl sonraki türkleri halen var edebiliyor olmak
ujmitsayin:
hedef bu, plan bu ve plan büyük
umitsayin:
beni son model arabalar veya lüks yaşantı veya çok güzel kadınlan becermek ilgilendirmiyor
zaferyener2Q04:
2500 yıl önce de bunu düşünmüşier ve hala varız. 500 yıl sonra da oluruz
umitsayin:
2500 yıl önce veya daha önce bunları düşünenler olduğu için sen ve ben şu anda yazışıyoruz
211
umıtsayin:
biz kurduğumuz sistemlerle, A2 ile hatırlanacağız
umitsayin:
öldürülsek de rtatırlanacağız
umitsayin:
ama atasoy ve diğer saydıklanmın çöplüğü hiç bir zaman hatırlanmayacak
umitsayin:
atasoy hiç bir zaman kraliçe olmadı, atatürk şamanmış, sözde keşfetmiş
zaferyener2004:
Atatürk dinlerüstü bir insan
zaferyener2004:
tanrı bilincinin ötesine veya altına inmeyen birisi
umitsayin:
bence de haklısm
umitsayin:
pınarla bir sarhoş muhabbetimizi anlatayım
umitsayin:
odaatatürkeaşıktır
umitsayin:
bir cdada atatürke rastlasan sorarsın demiştim
umitsayin:
pınar da hiç uzaylılarla veya evrensel başka zekalarla temasmız oldu mu diye soranm demişti
umitsayjn:
bana sen ne sorarsın dedi, ben de dedimki
umitsayin:
neden Türkiye Cumhuriyetine bir sigorta koymadınız diye sorarım dedim
umitsayin:
sigorta koymuş dedi. Gençliğe Hîtabe bır sigorta dedi
umltsayin:
ama dedim Gençliğe Hitabenin talimnamesi ve anayasası yok
umitsayin:
evet Atatürke rastlasaydım, bunu sorardım. Neden Türkiye Cumhuriyetine sigorta koymamış
umitsayin:
bazen Atatürkü rüyamda görürüm
zaferyener2004:
koymuş hocam, hatta kurumlannı bile oluşturmuş
umitsayin:
Bir tek sigorta var. 0 da TSK
umîtsayfn:
başka sigorta yok
umltsayin:
karabilim çok önemli
umitsayin:
zafer dünyadaki en büyükve sadece büyüken büyük güç nedir biliyor musun
umitsayin:
gizli ve sinsi bir biçimde adam öldürebilmek
umitsayin:
bence bendeki tüm bu gizli kitapları gruba iletmelisin
umitsayin:
grubun çok işine yarayacak bilgiler var
umitsayin:
hakan binb. ile gelmeden konuş
umitsayin:
20 civarında kitap var.
zaferyener2004:
iletirim hocam
umitsayin:
bu assasination veya diğer özel harp yöntemleri
Tarih: 09.07.2005
umitsayln:
Ciniversitelerde de ciddi bir işgal var
zaferyener2004:
bu işgal sistemli olarak uzun zamandır devam ediyor zaten
umitsayin:
ama ist. üniversitesi çökerse zincirleme her şey çöker
umitsayin:
bazı gariplikler var, atasoy sanki bana farklı oynuyor başkalarına farklı oynuyor
umitsayin:
bir kere ekibi onun için hiç bir şey yapmıyor
umitsayin:
bundan rahatsız değil sanki, birileri ile pazariık yapmış gibi
umitsayin:
neylan ve o yeni birer hat aldılar
umitsayln:
anlamıyacağımı sandılar, ondan haberleşiyorlar
umitsayin:
bu bilginin de iletilmesi lazım
umitsayin:
genelde artık neylanın öteki telefonlan kapalı
zaferyener2004:
hocam atasoy zarar verebilir mi?
umitsayin:
klme bana mı
zaferyener2004:
size
umitsayln:
o herkesi satar
umitsayin:
yani kendi çıkarları için ateşe atar sonra çekilir
umitsayin:
mesut parlaka birilerini gönderip, ümit sayın her şeyin sorumlusu dedirtebilir
umitsayin:
yani hiç gUvenmiyorum. şahit olasın diye tüm haberleşmeleri sana da yolluyorum
zaferyener2004:
mesut parlak zaten biliyordur bunu hocam
umitsayln:
yok kimse o kadar zeki değil.
zafery e ner20 04:
kendi adamları vars'ızin enstitüde. detaylı olarak bilemez ama
umltsayin:
sevil atasoy bana ciddi zarar verebilir. çünkü güçten korkmaya başladı. kendisi hiç bir şey, birbostan korkuluğu gibi, tüm
bağlantılan ben kuruyorum
umitsayin:
benim anaforuma kapılmakfan rahatsrz
umitsayin:
çok ciddi olarak benim anaforuma kapılmış durumda
umitsayin:
bu onu rahatsız ediyor
zaferyener2O04:
köşeye sıkışmış kedi misali
umitsayin:
kullanıp sonra atmak yahudilerin temel prensibidir
umitsayin:
evet
umitsayin:
askeri bağlantısı sadece aytaçyalman
umitsayin:
zamanı gelince de sinagoguna gider
umitsayin:
hahambaşı da çok iyi dostu
Tarih: 10.07,2005
zaferyener2004:
kalemdar çok büyük hatalar yaptı hocam, yerinin adamı değil bence
umitsayin:
ama Ist. Üniversitesini Mesut Parlak ve Imdat Elmas da haketmecfi
umitsayin:
Mesut parlak insanlara somlarak öyle öğrenilmez
umitsayin:
gidtp kütüğüne bakacaksın akrabaiarını saptayacakstn
umitsayin:
bunları araştıracaksın
zaferyener2004:
bunu yaptınız mı?
umitsayin:
hayır henüz yapmadım. ama bunu jand. istihbarat yapar
umitsayin:
şunu unutma biz pek çok istihbarat örgütünden daha iyi çalışıyoruz
umitsayin:
sonuçta ben demokrasiye inanmıyorum
umitsayin:
demokrasi mafya parasmınen iyiaklandığı rejimdir
umitsayin:
bu sistem iflasta
zafeıyener2004:
demokrasi ve insan hakları birer maskedir
umitsayin:
A2nin ideolojisi ulusalcı devlet otokrasisi
umitsayin:
evet ben artık totaliter yapılardan yanayım
umitsayin:
sistem teorisi üzerine çalışmak lazım
zaferyener2004:
yeni sistem için aslında isme gerek yok hocam, zaten var
zaferyener2004:
KEMALİZM
umitsayin:
evet KEMALİZM
umitsayin:
Ulusal Sosyalizm= KEMALİZM, ama ideolojisigüçlendirilmeli
umitsayin:
zaten eski kematizm pek çoğunu içeriyor, ama kurucu sabetaycıfar çok zayrflaimış/ar
umltsayin:
Nutuk da çok ipucu var. bir tarih kitabı ama o ideoloji geliştirilmeli
umitsayin:
Atatürk çok mükemmel bir noktadan başladı ama liberal ekonomi onu perişan etti
umitsayin:
örneğin Türk lirasını koruma kanunu ne kadar gijzel bir kanundu
2aferyener2004:
üretken bir toplum vardı şimdi ise hazırcı bir toplum var
umitsayin:
ana talimname lazım, ama derin devlet de lazım
umitsayin:
ulusalcı derin devlet ve katı kuralları ofmad
umltsayin:
evet bu Ulke çökecek yerine yenisi kurulacak
zaferyener2004:
bu dediğiniz çok önemli halk bunu istlyor zaten
umitsayin:
halk hangisini istiyor
zaferyener2004:
haksız olanın gerektiği yerde cezalandırılmasını
umitsayin:
evet kesinlikle
zaferyener2004:
bu güç nerden pıkar hocam
umitsayin:
bu güçTSKdan çıkar
umitsayin:
ulusalcı bir derin devieti ancak TSK yapabilir
umîtsayin:
başkasının yapması mümkün değil ve yapacaktır da
umitsayin:
tüm konuştuğuma paşalar hak veriyor bana
zaferyener2004:
elinde malzeme de var aslında TSK'nın
umltsayin:
evet
zaferyener2Q04:
askeri liseler ve harp okulları
umitsayin:
Executive güç sadece TSK tarafından sağlanabilir. Ve de emekli subaylar
umitsayin:
emekli subayların değerlendirilmesi lazım
zaferyener2004:
ama durum pek iç açıcı değil şu anda
zaferyener2004:
bireysel düşünen subaylar yetişiyor
umitsayin:
hiç örremfi değif, bir kitleyi 3-5 k'tşi yönetir ve çeker, önemli olan sistem
zaferyener2004:
ama yine de en temiz ve güvenilir olanlar subaylar hocam
zaferyener2004:
bundan kesinlikle emin olabilirsiniz
umitsayin:
zaten benim TSKya yönelmem o yüzden
zaferyener2004:
ve TSK'nın yapamayacağı şey yok inanın
umitsayin:
iyi de bunun sistematiğini kurmamız lazım. A2 o yüzden var
umitsayin:
çok değerli bilim adamları var
zaferyener2004:
işte bunlar birleşmeli
umitsayin:
iyi de bunlarm bk yeröe toplanmasına iz'ın verilmiyor ki
umitsayin:
önce kendi bor, petrol, altınımızı çıkartıp zenginleşmemiz lazım
umitsayin:
IMFden kurtulmamız lazım, AB, gümrük birliğinden kurtulmamız
umitsayin:
□unları da ancak TSK denetimindeki bir ulusalcı hükümet yapar
umitsayin:
A2nin yapacağı işler çok görüyorsun çok çalışmamız lazım
Tarih: 14.07.2005
umitsayin:
dün hurşit tolon ile kemal alemdar görüştü
zaferyener2004:
nerde
umitsayin:
Şatoda
zaferyener2004:
şu evrim teorisi iie ilgili program teklifi beni şüphelendirdi hocam
umitsayin:
ceviz kabuğu mu
zaferyener2004:
evet neden bir anda çıktı
umitsayin:
beni de çok şüphelendirdiği için gitmedim
umitsayin:
hulkiye saygım ve sevgim yok, güvenmiyorum
zaferyener2004:
evrim teorisi tepki alan bir husus, sizi bir anda ateist gibi gösterip tepki almanıza neden olabilirler
umitsayin:
evet o eğilim var vetürkiyede evrim teorisi bilinmiyor
umitsayin:
evrim teorisi oimadan bilim yapılamaz
zaferyener2004:
evet hocam bunu ben anlıyorum
zaferyener2004:
ama hocam "evrim eşittir= biz maymundan mı geldik" anlayışını yerleştirdiler
umitsayin:
ama ben ve evrimciler öyle demiyor ki
zaferyener2004;
ve bu yolia propaganda yapıyorlar
umitsayin:
maymun ayrı species, hominidlerayrı species
zaferyener2004:
bilimi engelliyorlar
umltsayln:
ayrıca DNAmızın % 99u gorille aynı, % 95i şempanze ile aynı
umitsayin:
ortak bir atadan geldik, maymundan değil
umitsayin:
ortak ata da yaklaşık 100-150 milyon yıl Önceye gidiyor.
Tarih: 14,07.2005
umıtsayın:
şimdi mehmet soykan aradı, bu ermenilere karşı mücadele verip Hrant Dinki mahkemeye veren
umitsayin:
biliyorsun. bizim çocuklar da mesajlar yolladı
zaferyener2004:
evet biliyorum
umit&ayln'.
ona destek telefonlan yağıyormuş üç gündür
umitsayin:
yurtdışı ve yurtiçinden yakiaşık 10 kişi aramış nasıl destek olabiliriz diye
umitsayin:
yani çok başarılı olduk, 28 ayrı ulusalcı gruba da yolladık aynı şekilde
Tarih: 17.07.2005
zaferyener2004:
hocam, iyi akşamlar
umitsayin:
iyi geoeler zafer, uyudum, gece çalışmak için yeni uyandım, şimdi kahvaltı ve yeni aldığımfiltre kahve içiyorum. gece ayaktayım
zaferyoner2004:
ben de kahvemi içiyorum hocam misafirim vardı Secfat Usteğmen ile kardeşi geldi bir de, bir üsteğmen daha vardı
zaferyener2004:
sedat ütğm'nin size çok selamı var
umitsayin:
sedata çok selamlar zehir gibi bir çocuk çok sevdim
umitsayln:
hurşit tolon ekibi sanınm 6. idare ile konuşacak
umitsayin:
ama grubun bu konuda blze destek olmasında yarar var.
umltsayin:
Hakimlere dağıtılan dosyayı bizım istihbarat birimleri ele geçirdi ve sabah katemdara ilettim
umitsayin:
bu dosyadaki iddialara yanıt yazıyor
umitsayin:
bu iddialar inceleneoek ve intemete verilecek
umitsayin:
dosyadaki materyali ve dokümanlan Rektürlükten çıkartmak suç.
umitsayin:
aralannda gizli dokumanlar da var.
zaferyener2004:
ama hakimlerin bu konuda ikna edilrneleri gerekir
zaferyener2004:
sizin verdiğiniz bilgiler yeterince ikrıa edici
umitsayin:
hakan binbaşı ile konuşursan. ve seni görevlendirirlerse bu işi birlikte çözeriz
zaferyener2004:
nasıl
umitsayin:
hakimlerle görüşerek ve jitden birilerinin araması sayesinde
umitsayin:
HT grubunun da arayacağını sanıyorum
umltsayin:
askerlerin araması çok etkili olabilirmiş
umitsayin:
akın birdal denen o. çocuğunu tamrsın
zaferyener2004:
IHD başkanı
umitsayin:
gebermedi
umitsayin:
tüm isimler genkurun çizdiği örümcek ağındaki isimler
umitsayin:
aslında bir 100 isim var
umitsayin:
bunlar her yerde
umitsayin:
bunlardan 5 ini indir geriye hiç biri kalmaz
umitsayin:
hakan binbaşıya özel harp kitaplan ile gidersin, selamlarımı da ıletirsin
umitsayin:
önümüzdeki hafta başında grup devreye girerse bu iş çözülür
zaferyener20Ü4:
bu konuyu ona ileteceğim
umltsayin:
HT nin de ayrı bir kanaldan çalıştığına eminim
zaferyener2004:
o çok önemli hocam
umitsayin:
Hakan binbaşıya HTnin de çalıştığını ilet
umitsayin:
bu arada özel harp kitaplarından yaklaşık bir 5 tanesini çekmeye hazır ol
umitsayin:
bomba imali üzerine özellikle
zaferyener2004:
birinci ordudan Hakan binbaşı ile görüşmüşlerdi değil mi hocam
umitsayin:
evet tevfık yüzb. görüştu
Tarih: 21.07.2005
zaferyener2004:
hocam, gelciim
umitsayin:
selam zafer
zaferyener2004:
selam hocam
umitsayin:
sana söyliyeceklerim vardı öteki hatta oğuz binbaşı ile birlikteyim
umitsaym:
mesut parlakın hakimlere dağıttığı dosyayı gördünüz mü
ogan turkmen:
Evet göz attım.
umitsayin:
tüm rtakimtere gdtünrttişter biz de ete geçirclik
umitsayin:
ve atasoy, hakan berkkan ve ben hakimlere gidip hesap sorduk
09a n turkmen:
Hakimler ne diyor?
umitsayin:
hakimler şaşkın, biz etkilenmeyiz diyorlar
umitsayin:
sonuçta karar kalemdar lehine çıktı
umitsaylrt:
atasoy aradı
umitsayin:
yanlız sadece ikimiz arasında strictly confidential
umitsayin:
bugün ertuğrul özkök ile görüşmüş
umitsayin:
sıkı dur
umitsayin:
e.özkök atasoyun şatoya gittiğini biliyormuş
umitsayin:
ve atasoya özel bir sayfa yapmayı teklif etmiş yani ayrı investigatif bir iş
umitsayin:
bir sürü ekip kuracak, ekibin içinde ben de varım tabii
umitsayin:
G2 var ve tabii ki A2 de var
umitsayin:
sonuçta hürriyette her istediğimiz haberi çıkartma serbestisi veriliyor bize
zaferyener2004:
e. özkök bir şeylerin kokusunu almış hocam. o yaş tahtaya basmaz
umitsayin:
şatoya gittikten 1 ay sonra bu teklifi veriyor
umitsayin:
bu bilgiyi sadece emre alb., atilla alb., hakan binb. ve oğuz binb.ya iletebilirsin
umitsayin:
4 kişiden başkasına gerekmedikçe iletme
zaferyener2004:
anlaşıldı
umitsayin:
olayın arkasında hurşit tolon oiduğu açık
umitsayin:
ekibin kurulmasında A2nin ne kadar etkin olacağını sen düşün
Tarlhr 22.07,2005
zaferyener2004:
hocam, iyi akşamlar
umitsayin:
iyi akşamlar zafer
umitsayin:
tekrar yazmamak için oğuz binb. ile yazdığım bazı yerleri copy paste ediyorum
ogan turkmen:
Onu bilmiyordum hocam.
umitsayin:
yani istihbarat örgütü yok bu ülkenin
zaferyener2004:
gündem belirliyor önem verilecek hususlan. olaylara stratejik bakamıyorlar
zaferyener2004:
baksalardı bu durumda olmazdık
umitsayin:
istihbarat konseptleri gelişmemiş
umltsayln:
bence istihbarata girmek için çok yetenekli olmak gerekmiyor
umltsayln:
A2yi şekillendirmek lazım
zaferyener2004:
evet hocam ve genişletmek de lazım bence
umitsayin:
insanları değerlendirme skalaları şart A2 için
umltsayin:
200-300 soru civarmda bir test geliştirmemiz lazım.
umitsayin:
benzer testlerî kapitalist sistemde şirketler çok kullanıyor
umitsayin:
bir benzeri de 550 soruluk MMPj kişilik ölçeği
umitsayin:
şimdi seni kişiiik testleri ve karakter smıflamaları ile başbaşa bırakıyorum
zaferyener2004:
tamam hocam
umitsayin:
bu konuyu araştır biraz aşina ol, ben aieti tamir etmeye çalışacağım. belki de sabaha kalır
umitsayin:
sevgiler ve iyi geceler
zaferyener2004:
saygılar, iyigeceler
Tarih: 24,07,2005
umitsayin:
sevgi ereneroi ile konuştum
umitsayin:
perşembe veya cuma yanına gideceğiz
umitsayin:
yeri karaköyde
umitsayin:
ona istihbaratın bu suç duyurusu ile ilgilendiğini söyledim
228
)İ2
umitsayln:
Elinde belge olarak bir çok şey varmış
zaferyener2004:
belgeleri verecek mi?
umltsayin:
tam olarak ne belge istediğimizi anlamadı
umitsayin:
onu sen izafr edebiürsin
umitsayin:
erenerola şimdi bir mail yazıp sana ve jite cc leyim
umitsayln:
Jitin ve Genkurun böyle bir seksiyonu yok
umitsayin:
yani adam öldürmeden ve zehirlemeden tut kara bilim ve gizli bilime kadar aklına gelen herşey
umitsayin:
bununla ilgili bir seksiyon oluşturulması şart bu da ancak bir akademide olabilir
umltsayin:
GATA bu konuda çok yetkin değil savunma teknolojisinin geliştirilmesi için
zaferyener2004:
bazı zamanlarda uygulamalıyız da
umitsayln:
evet zihin kontrolü de buna dahii
umitsayin:
bunların araştırılabihnesi bizim enstitüde mUmkün olabilir
umitsayin:
bu konuyu genkura açmıştım. ama size de açmam lazım
umitsayin:
yani jandarma istihbaratı bu konuda birim kurmak zorunda artık
zaferyener2004:
229
evet hocam, aslında size gelip yardım istemeleri gerek
zaferyener2004:
geçen konuşmada bunu kastetmiştim
umttsayin'.
boşver biz onlara bilgi ve teknoloji sağlayalım
umitsayln:
bizvatan içjn varız. veA2onun igin var olacak. hedef 500 yıl sonra Türklerin halen bu coğrafyada yaşayabilmesidir
zaferyener2004:
anlıyorum
Tarih: 24.07.2005
umitsayin:
zafer, tolonun konuşma metnini okudun mu
zaferyener2004:
okudum hocam, televizyonda da seyretmiştim
umitsayin:
muhteşem bence birşeyler olacak yakında
umitsayifv.
TSKya o yaraşır ancak
umitsayin:
bence Ağustosta çok önemli şeyler olacak
zaferyener2004:
HT hep böyle konuşuyordu ilk şehitierde de böyle konuşmuştu
zaferyener2004:
ama emekli olacak galiba
umitsayin:
bence olmayacak
230
umıtsayin:
bence ağustos sıcak geçecek
zaferyener2004:
şu anda Yaşar Büyükanıt genkura gidiyor ve alternatifi yok
umltsayin:
YaşarBüyükanıtgenelkurmay başkanı olursa HT kara kuvvetlerine geçer
zaferyener20Q4:
2006'da o olacak hocam
umitsayin:
bence daha önce olacak
zaferyener2004:
daha önce olamaz hocam normal şartlarda
umitsayin:
bir ordu bu kadar da sigortasız olamaz
umitsayin:
eğer başbuğ 1. orduya gelifse ve HT emekli olursa ordunun sigortası yok demektir
zaferyener2004:
şu anda tek sağlam HT hooam ve tek sigorta o
umitsayin:
Y Büyükanıt da sağlam
zaferyener2004:
bilemiyorum
umltsayin:
o zaman HT ve YB ve diğerleri bir balans ayarı yapacaklar demektir
umitsayin:
bu balans ayarı tüm TUrkiyeye yapılacaktır
umitsayin:
YAŞ kararları önemli, 15 org. ne derse o olur
umitsayin:
bu yıl sürpriz kararlarçıkabilir
zaferyener2004:
ben de duydum ama zannetmiyorum normal devam edecek
umitsayin:
aytunç altındal öyle olacak diyor
zaferyener2004:
yalnız dediğinize yakın birşeyler Yalman zamanında oldu
umitsayin:
sonuçta 600 civarında general hilmiden rahatsız ve artık bıcak kemiğe dayandı
zaferyener2004:
bakahm hocam ne olacak ağustosta
umltsayin:
ben sana bir çözüm söyliyeyim
umltsayln:
tayyip ve avenesi bir bombaya kurban olur
umitsayin:
ve istikrarsızlık bahane edilerek yönetime alttaki gerıerallertarafından el konur
umitsayin:
hilmi ile başbuğ istirahate çekilir
umitsayin:
senirı eşin de benimki gibiymiş
umitsayin:
coğunu sadece becereksin
zaferyener2004:
şimdi lisede çtktığım bir kız vardı ona da ilgiytfazla göstermiştim mesafe problem olmuştu ayrıldı, geçenlerde numaramt bulmuş,
evlenmiş, çocuğu varmış eşinden boşanmak üzere imiş beni hiç unutamamtş
zaferyener2004:
nerede idin şimdiye kadar demek gerek ama
umltsayin:
bence görüş
umitsayin:
232
arada kısa ilişkileryapılabılır
zaferyener2004:
evet sosyal ve biyolojk gereksinimler için gerekli olabilir
umitsayin:
ben telefonda konuşuyorum. iyi geceler
Tarih: 26.07.2005
umitsayin:
sevil de herkesisatıyoryani iplerkoptu.
umitsayin:
biraz sonra bu hattan çıkıp haftalık muhabiri ile konuşacağım. Kadını hit yapan haberi yapan
umitsayin:
bukadın iyi birdayak ve iyi birders istiyor
zaferyener2004:
siz onun böyle olduğunu biliyordunuz
umitsayin:
evet biliyordurn. çok kaba, sahtekar, terbiyesiz ve ahlaksız. ona ihtiyacımız da yok zaten
umitsayin:
üstelik hiç bir bok olmadığı halde megaloman
umltsayln:
bu kadın kayıtsız şartsız yok edilmeli
umitsayin:
ersi üzerinden dümdüz edilmeli
umitsayin:
çokta kolay, bir daha yerinden doğrulamamalı
umitsayin;
ertuğrul özkök olayınıda şato organize etti
umitsayin:
ama bu kadına hıç bır şey layık değıl
umltsayln:
deırtet için öu sürtükler rtîçbirşeydir
zaferyener2004:
kaiemdar veya atasoyun yerleri buralar değil
umitsayin:
kalemdar ve atasoy hiç önemli değil, önemli olan devletin bekaası ve geleceği
umitsayin:
atasoy da kimmiş
umitsayin:
beni el üstünde tutması gerekirken yaptığına bak
zaferyener2004:
birileri bu adamlan durdurursa sizin emekleriniz boşta katmaz
umltsayin:
bizim enstitüye adam gibi birisinin gelmesi lazım
umitsayin:
bv orospularla olmayor
umitsayin:
o kadın sadece kötülük yapmak için bu dünyaya inmiş pis bir YAHUDI
umitsayin:
erenerolun numaralannı aldın mı
zaferyener2004:
haytr
umitsayin:
0532 367 80 60 - 0212 244 28 10
umitsayin:
diyorum ki
umitsayin:
sen üst. zafer olarak ara yarın, perşembe 3:30 civarı bir randevu ayarla
umitsayin:
ben aradım biliyor benden bahset
umitsayin:
beşiktaştan karaköye gelirsin
umitsayin:
orda TÜRK ORTODOKS PATRİKHANESİNİ bul
umitsayin:
şimdi perşembe için anlaştık mı
zaferyener2004:
beraber gidelim
umitsayin:
beraber gideceğiz ikimiz de telefon edelim
zaferyener2004:
tamam hocam saat kaçta?
umitsayin:
saat 3 -3:30 arası Karaköy TÜRK ORTODOKS Kilisesinin Avlusu
Tarih: 02.08.2005
umitsayin:
neden intiharın eşiğine geldin
zaferyener2004:
eşimle nişanlı idim o zaman ve ailesi ile problem yaşıyordum
zaferyener2004:
çaljştığjm yer cok mahrumdu ve ermeni kökenli olabileceğinden şüphelendiğim bir amirimiz vardı
zaferyener2004:
bizdençokastsubaylarınsözünebakıyorlardı çünkü onlaryalakalık yapıyorlardı
235
zaferyener2004:
kömür istedik diye vatan haini olduk
zaferyener2004:
amakomutanıneşiistiyordiye nisan ayında kaloriferyakıyorlarmerkezde
zaferyener2004:
neyse yollar açıldıktan 10 gün sonra denetleme heyeti geldi
umitsayin:
<Jinliyo7um
zaferyener2004:
ben bize yardım edecekler diye beklerken adamlar yalan yanlış denetleme raporu hazırladılar
zaferyener2004:
ve sonunda bana savunma geldi ikaz cezası aldım
zaferyener2004:
ama anlayamadığım bazı gizli sebepler ile kötü subay oldum bir anda ve hiç hakketmediğim muameleler gördüm
zgferyener2004:
bütün bunların sorumlusu o şerefsiz yjzbaşıdır
Tarih: 09.08.2005
umitsayin:
TSK bu konuda hassas, Çağrı grubu nasıl ortaya çıktı. bugün behiçle çağrıyı masaya yatırdık
zaferyener2004:
neler çıktı masadan?
umltsayin:
Behiçin askerj istihbaratın sivil elemanı. Psikolojik harp bürosundan,
umitsayin:
1. Ordu ile direkt bağı varlstihbaratbaşkanlığı ile
umttsayırv.
ve SevilAtasoy küçüldü küçüldü ve bir bok böceğine, aynı zamanda birsolucana aynı zamanda bir omurgasıza ve
yumuşakcaya dönüştü
zaferyener2004:
o bir kadın ve ayrıca Türk değil
Tarih: 16.0&.200S
umitsayin:
Reha Taşkesenin KHOya gelmesi çok işimize yarayacak. şansiısın
zaferyener2004:
çok şaşırdım ve sevindim
zateryener2004:
KHO'nun alay komutanı da çok iyi
zaferyener2004:
orası çok önemli hocam
umitsayln:
şimdi yeni gruplara takıl ve Supranasyonal gizli örgütler konusunda tez yapacak birisini bul gelecek yıl için
umitsayin:
raporu yolluyorum. bir bak okuyabiliyor musun
zaferyener2004:
tamam
umitsayin:
unutma 25 ağustos saat 15te 1. ordu istihbarat başkanlığındayız
zaferyener2004:
tamam hocam
umitsayin:
albay bizi bekliyor, levent paşa da
?X3
umitsayin:
paşa çok iyi ve zeki bir insan çok seveceksin
umitsayin:
albay da sanırım gelecek yıl tuğgeneral ve genkur istihbaratında olacak
umitsayin:
yafin fenerbahcede kahve içeceğiz
zaferyener2004:
albayım neden öenimle görüşmek istiyor hocam?
umltsayin:
şimdi şöyle, bir subay tahsis edilecek
umitsayin:
ara raporda 4 ayrı raporoluşturulacağından bahsediliyor bu raporlarhazırlanacak
umitsayin:
bu işi o subay yürütürken senin de katılmanda fayda var.
umitsayin:
bu rapor aynı zamanda jandarmaya da verilecek
umitsayin:
sanırım teknik istihbarata başlamışlar
umitsayin:
şu pslkiyairisti hatırladın mı
zaferyener2004:
evet
umitsayin:
telefon edip seni her an kafkedona çağırabilirim diyor
zaferyener2004:
ben de iyi bir subay oiarak bu £ür şeylerden uzak duruyorum hocam :-}
umltsayin;
dur bakalım bunun azgın kız arkadaşları varmış
238
umitsayin:
psikiyatristin 2 kız arkadaşı daha varmış ve aclar
zaferyener2004:
kadınlar potansiyel tehlike hocam ama bu dünya onlarsız da olmuyor
zaferyener2004:
bir model geliştirmek gerek
umitsayin:
model belli: SS modeli
zaferyener2004:
SSsubayımı?
umltsayin:
hayır A2nin SS modeli: SADECE SİKİNİ2
zaferyener2004:
hocam sadece şapka çıkarmm bu söze
umitsayin:
evet sadece şapka çıkanlır ve bu SS modeli tarihe yazılır
umitsayln:
bu arada cumartesi güriü erol mütercimler ve suat parlar geldiler
umitsayin:
onlara rakı ikram ettim
umltsayin:
suat parlar kafayı son kez çekti bir daha icemeyecek
zaferyener2004:
imana mı gelmiş
umitsayin:
hayırdiabetteşhisikoydukona. şeker hastasıymış birdaha içemez
umltsayin:
bana çok sarhoşken dedi ki
umitsayin:
hocam, adnancılann arasından araştırdık, hakikaten karınızı adnancılar ayartmış
umıtsayın:
ben de buna şapka çıkartırım
umitsayin:
eşsoteşşekter tıayatımı yok ediyovlar
umitsayin:
şimdi suat partar söylüyor
umitsayin:
hakikaten adnancılaryapmış, benim paranoyam değilmiş yani karım adnancılara beni satmış,
umitsayin:
bir operasyon yapmışlar çocuklar. suçum evrim kuramını savunmak
umitsaylcv.
bu arada biz okka altına gidip, postu ABOde bırakıyorduk
zaferyener2004:
hayır öence bilimle uğraşmaktı suçunuz
umitsayin:
evet ya da öyle
umitsayin:
bu olaydan sonra kadınlar hakkında tek btr model geliştirebilirim
umitsayin:
SS: Sadece Sikiniz
Tarih: 19.08.2005
umitsayin:
bu arada mehmet sdnmez yarbay aradı
umrtsaym:
o aslında 1.5 yıl önce reha paşanın kho başına geleceğini söylemişti ve geldi
umltsayin:
L1&
dün gece Kadir yarbay ile birlikteydik
umîtsayin:
o da doktora yapıp, benimle birlikte TSK akademisyen işbirliğini sağlamak istiyor
umitsayin:
eğer yönetime gelifsek, TSKya devam rrvecburiyeti otmadan eiernanlanrıa master veya doktora vereceğiz
zaferyener2004:
seçim propagandası gibi oldu hooam :-}
umitsayin:
seçim propoganrJası yapıyorum, ve arttırıyooooruuuum, artttırıryooooorum arttırdım
Tarih: 22,08.2005
umitsayin:
selam
zaferyener2004:
hocam iyi akşamlar aradırtı meşguldünüz
umitsayin:
evet tuvaletteydim,
umitsayin:
şimdi iki psîkiyatr kız arkadaşım bende, confidential konuş
zaferyener2004:
tamam
umitsayln:
laie ve dilek
umitsayin:
bu hafta sonu ben uludağa gidecektim ama gidemedim
umitsayin:
dileğin arabasıyla gelecekler, cuma öğleden sonra uludağa gitmeyi planlıyorlar
241
umıtsayin:
hafta sonu seninle birlikte çalışacaktık, ama istersen senie de birlikte hafta sonu bir uludağ yapabiliriz. Durumunu irdele ve
düşün.
umteayirv.
ialeordan lafattı. lale ile dilek de seni tanımak istiyorlarde dedi
zaferyener2004:
aniadım tanışırız
umitsayin:
benim gideceğim kesin değil. dilek de lale de seninle tanışmak isterlermiş içerden öyie diyorlar
umitsayin:
daha sonra konuşup bir karara vanrız
zaferyener2004:
tamam hocam
umitsayln:
zafer 15 dkya kadar gidecekler ve geliyorum
umitsayin:
tamam zafer geldim orda mısın
zaferyener2004:
evet hocam
umitsayin:
lale biiiyorsun kısa dönem önce devreye giren, dilek ise onun arkadaşı. bahsetmiştim
zaferyener2004:
evet
umitsayin:
LL bu hafta sonu bendeydi, durmak tükenmek bilmiyor. ama iyi kız. DLK ise şu anda arayış içinde.
umitsayin:
bunlar hafta sonu bîr yere gidelim dediler bugün, ben de Zafer gelecek onunla tez çalışması yapacağız. gidemem dedim
umitsayin:
Zafer de gelsin diye tutturdular. senin resmini videoda görünce tutturufclukiarı arttı.
umitsayin:
LL ile zaten CİSEM üzerinden birlikte çalışmak zorundayız
umitsayin:
DLK güzel bir kız, ttp mezunu , psikiyatr ve 35 civarında,
umttsayirr.
malum SS kuralımız var
umitsayin:
evet biraz düşünüp yarın karar verelin
umitsayin:
A2 olarak bir mantığa oturtmamız lazım
zaferyener2004:
evet hocamönceliklegidilsedegidilmesedeböylebirteklifl bana yapmayı düşünmeniz beniçok mutlu etti onu belirtmek isterim
umitsayin:
perşembe akşamt hep bîrlikte yemek yiyoruz
umitsayin:
bu kızların komplikasyonları minumumda veSS'e hayırdemiyen cinstenler
zaferyener2004:
siz istiyor musunuz?
umitsayin:
ben sana sorayım. sen ister misin
umltsayin:
şrmdi keyffli bir kaç gün yaşayabiliriz. benirn ne yasayacağırn beili, 48 saat durmadan SS olacak.
zaferyener2004:
yalnız kadir yarbayın da bu amaçla geldiğini bilmesi gerek bence
umitsayin:
tamam karbayla konuşuruz
umitsayin:
zafer tam iki gündür doğru dürüst uyumuyorum
umitsayin:
243
yapmam gereken mçbırşeyi de yapamadım
umitsayin:
Haturı doymuyor, Bu da en sı 8-10 saat cinsel muhabbeti gerektiriyor. geiince anlatıvtm
Belge 18: Aşağıdski chat konuşmasi, Ümit SAYtN'm askeri istihbaratia ilişKl kurduğu dönemde, Ümit SAYIN ile Caner
KARAHAN arasında gerçekleşmiştir.
Tarih: 02,07.2005
(cnrkarahan: Caner KARAHAN)
cnrkarahan:
en son yolladığınız mail hangisi hocam? 2 gün içinde bana ulaşan yeni bir mailiniz yok
umitsayin:
davetiye yolladım. türk telekomun satışına ne diyorsun
cnrkarahan:
vatanı satıyorlar göz göre göre
umitsayin:
'hftp.thMm.acikistiribarat.com u rzıryor musun, kurucusu behiç arkadaşım
cnrkarahan:
biliyorum. bizim ortak adrese gelen bilgilere paralel sanırım. hatta kaynağı burası
umitsayin:
hangi adres
cnrkarahan:
grup içini kastediyorum.
umitsayin:
hangigrup
cnrkarahan:
bizi de dahil ettiğiniz grup var ya hocam. Istihbari ulusal yorumların yapıldığı grup adresi.
umitsayin:
ben kimseyi gmba dahil etmedim. bir yanlışın var. bir şekilde milli güçier senin farkına varıp o gruplara dahil etmislerdir:-)
umitsayin:
miili güçler hızla örgütleniyorlar, tez kadar milli güçleri örgütlemek de önemli
umltsayin:
KHO da yazıları yazdırabildin mi
cnrkarahan:
kursa dinleyici olarak katılmak istiyorum şeklinde dilekçe verdim. kadir yarbayla da görüştüm
umitsayin:
iki yazın vardı hatırladığım kadarıyla
cnrkarahan:
kaynak kullanımı ile ilgili dilekçeyi kabul etmediler. nbc okuluna gidince bana gereken kaynakların isimlerini alıp isimlerini
belirterek dilekçe yazıcam
umitsayin:
tamam tez rıasıl olsa gizli olacak
umitsayin:
hafta içi de hangi maddeler ve hangi drogiar üzerine çalışacağımızı düşüneceğiz
umitsayin:
özellikle nörokimyasallara özel birvakit ayıracağız
cnrkarahan:
nörokimyasal silahlarla ilgili kaynaklar açısından da yardımlarımzı bekliyorum hocam.
umitsayin:
ama artık haftada bir kaç kez chatleşmemiz gerekiyor
umitsayin:
Zaferin tezindeki ankete de belki yardımcı olursun
Belge 16: Aşağıdaki chat konuşması, Ümit SAYIN'ın askeri istihbaratla iiişki kurduğu dönemde, Ümit SAYIN ile Caner
KARAHAN arasında gerçekleşmiştir.
Tarih: 02.07.2005
(cnrkarahan: Caner KARAHAN)
cnrkarahan:
en son yolladığınız mail hangisi hocam?2 gün içindebana ulaşanyeni birmailinizyok
umıtsayin:
davetiye yolladım. türk telekomun satışına ne diyorsun
cnrkarahan:
vatanı satıyorlar göz göre göre
umitsayin:
http://www.acikistihbarat.com u izliyor musun, kurucusu behiç arkadaşım
cnrkarahan:
biliyorum. bizim ortak adrese gelen bilgilere paralel sanırım hatta kaynağı burası
umitsayin:
hangi adres
cnrkarahan:
grup içini kastediyorum.
umitsayin:
hangi grup
cnrkarahan:
bizi de dahil ettiğiniz grup var ya hocam. istihbari ulusal yorumlann yapıldığı grup adresi.
umitsayin:
ben kimseyi gruba dahil etmedim. biryanlışın var. birşekilde milli güçlersenin farkına varıp o gruplara dahil etmişlerdir:-)
umitsayin:
milli güçler hızla örgütleniyorlar. tez kadar milli güçleri örgütlemek de ürıemli
umltsayln:
KHOdayazıları yazdırabildin mi
tnrkaralıan:
kursa dinleyici olarak katılmak istiyorum şeklinde dilekçe verdim. kadir yarbayla da görüştüm
umitsayin:
iki yazın vardı hatırladığım kadanyla
cnrkarahan:
kaynak kullanımı ile ilgili dilekceyi kabul etmediler. nbc okuluna gidince bana gereken kaynakların isimlerini alıp isimlerini
belirterek dilekçe yazıcam
umitsayin:
tamam tez nasıl olsa gizli olacak
umitsayin:
hafta içi de hangi maddeler ve hangi droglar üzerine çalışacağımızı düşüneceğiz
umitsayin:
özellikle nörokimyasallara özel birvakit ayıracağız
cnrkarahan:
nörokimyasal silahlarla iigili kaynaklar açısından da yardımlanmzı bekliyorum rıocam.
umitsayin:
ama artık haftada bir kaç kez chatleşmemiz gerekiyor
umitsayin:
Zaferin tezindeki ankete debelki yardımcı olursun
BÜYÜKMASONMAHFİLİ
ADI SOYAD! VE BABA ADI
İSTANSUL
A. TARIK İŞMEN, ADNAN
A.ADİL ERYILMAZ, AHMET RIZA
A.AL8ERT NAMET, YAKO
A.ALTAN CANKAN, TAKKEFFİN
A.ALTAN MARCELLİ, MEHAHEM
A.ANUŞTEKİN TOKGÖZ, MAZHAR
AARSLAN BÖRTECENE, MEHMET HAYRl
A.ATEŞ AKANSEL, M.MÜMİN
A.AZİZ RÜSTEM, VASFİ
A.BAKt İÇBAY, MEHMET HİLMİ
A.BURÇAK KABAOĞLU, SABAHATTİN
A.BÜLENTCEBE,ALİRIZA
A.CAHİT AYBEK, MUSTAFA
A.CELAL CANOĞUZ, NİYAZİ
A.CENGİZ ÜSTÜNER, A.ZİAETTİN
A.DURAN EĞRİBOZ, NURİ
A.EKREM CAUK, NACİ
A.ENGİN KOSOVA, CELAL
A.ERDEN ONARAN, MEHMET İLHAMİ
A.ERDOĞAN DEVRİK, İLYAS
A.ERHAN KESKİN, DOĞAN
A.ERTAN ÇAKMAK, RECAİ
A.FAİK KÜCÜKÇOU\K, HULUSİ
A.FARUKATAMER, CELALETTİN
A.FARUK SEYREK, MUSTAFA EMİN
A.FERİTOZAN, M.FİKRET
A.FEZA SOYDANER, EKMEL
A.GÜNER ARIGİL, ÖMER LÜTFÜ
A.HALUK İMAMOĞLU, MEHMET
A.HAMPARSUMBİNGÜL, HAYGAZ
A.HAYİM SEMOİL, DAVİT
A.HAYRİ BİNGELİ, MÜFİT
A.HİKMETARSAN, HÜSEYİN
A.HİKMET BARKIN, HAMDİ
A.HULKİ GENCAY, SABAHATTİN
A.IHSAN ÖLMEZ, ABDÜLKADlR
A.İHSAN ÖZGÜVEN, HÜSEYİN HÜSNÜ
A.İLKERORAL, M.YAŞAR
A.INKİLAPOBRUK, H.CAHİT
A.IZZETTİN SOMER, A.KEMALETTİN
A.KADİR USLUDURAN, M.ŞEFfK
A.KAMİL GÜVEN, SAİT
A.LEVENTŞENOCAK, HASAN
A.METİN İKİZER, HÜSEYİNASAF
A.MUHİTTİN YURDAKUL, İSMAİL BASRİ
A.MUHÜS ERGİN, M.ZİYAADDİN
A.MURATYÜCESOY, ŞAKlR
A.MUZAFFER YALÇIN, A.HAYDAR
A.NAİL DEMİRATA, ADİL
A.NAİL HEKİMOĞLU, CEVAT
A.NAİLYÜCESAN, HALİM
A.NİHATTEK, MEHMETVEDAT
A.OKTAY YEĞİNSÜ, NEVZAT
A.ÖMER DEVRES, TOĞRUL
A.PAMİRDİLİCAN, KADİR
A.REHA ŞAHİN, MUSTAFA SABRİ
A.REŞİT GERCEK, MEHMET ZEKİ
A.SABRl KORU, ŞEVKİ
A.SALİH CEPOĞLU, SELAHATTİN
ASEDATBAŞAR, HULUSİ
A.SERDARMAVl, M.SAKIP
A.SERHAT ÖZBEKLİK, HATAY
A.S1TKI BARl, NURETTİN
A.TALAT BAŞEL, MEHMETVELI
A.TANSEL PARLAKGOZ, CENAP
A.TEVFİK KERMAN, ÖMER NACI
A.TUĞRUL TANYOL, CAHlT
A.UFUK CAUŞKAN, MEHMET EMİN
A.UĞUR PAMUCAK,
A.UĞUR PAMUCAK, HASAN YURTAL
A.ÜMİT ERKUTUN, M.BÜLENT
A.ÜNALERZEN, EDİP
A.VOLKANALP, FİKRET
A.YEKTADİKMEN.M.ARİF
A.YEKTA D/KMEN, M.ARİF
A.YILMAZ GÜNEŞ, M.CEMİL
A.YILMAZ SAVAŞ, M.HAMDİ
A.ZEKİ VAİZOĞLU, EDİP
ABDİ İLHAN AKSEL, HAÜT
ABDULLA SERT, C/RCİS
ABDULLAH ARİF ATASAGUN, ARİF
ABDULLAH NAlL KARAKAŞ, İSMAİL
ABDULLAH RECAİ ÖZDEMİR, MİTAT
ABDULLAH SUAT BİLGİLİ, OMER FARUK
ABDULLAHAYDIN, MEHMET
ABDULLAH BAYIK, İSLAM
ABDULLAH BAYSAL, SEBAHATTİN
ABDULLAH BECEREN, AÜ RIZA
ABDULLAH CİLOĞLU, ŞABAN
ABDULLAH GÜNEŞ, RÜŞTÜ
ABDULLAH KÖSEOĞLU, SAİT
ABDULLAH LERMİ, İBRAHİM SEFA
ABDULLAH ÖZKAN, HAMDİ
ABDULLAH TAHTACI, ALİ İHSAN
ABDURRAHMAN KENDfGELEN, NİZAMETTİN
ABDURRAHMAN YAZGAN, TEVFİK
ABDÜLKADİRALTINEL, ORAL
ABDÜLKADlR FİNCAN, MEHMET
ABDÜLKADİR FİNCANOĞLU, MEHMET
ABDÜLKADİR TANER, BEŞfR
ABDÜLKADİR TUNC, ALİ RIZA
ABDÜLKERİM BOLÜKBAŞI, RASİM
ABDÜLVAHAP AYDIN, KASIM
ABİDİN ERKER, HASAN FEHMİ
ACAR KILICLIOĞLU, SAFA
ACARAAYARA, HÜSEYİN AVNİ
ADİLOZGÖREN.ÖMER
ADİL YURDAKUL, M.EMİN
ADLİ OKUŞ, İHSAN
ADNAN RIFAT KARAÇUHA, F(KR(
ADNAN AKSAKAL, HALİL
ADNAN ATİLLA, SABAHATTİN
ADNANBİREL.MEHMET
ADNAN DİZER, İSMAİL
ADNAN DÖLER, M.ALAATTİN
ADNAN İŞSEVER, SABRİ
ADNAN KARAKAŞ, ERDEM
ADNAN KARAKAŞ, ERDEM
ADNAN NAS, MAHMUT
ADNAN SANKUR, ARİF
ADNAN SEZGİN, FAİK
ADNAN TANJU, ÖMER LÜTFÜ
ADNAN TEKCE, RAMAZAN
ADONYARCAN, KİRKOR
AFFAN KIRIMLI, AHMET SADİ
AGOP ÇAK, SARKfS
AGOP SIVACIYAN, ARDAŞES
AGOP TAŞKIN, ARTİN
AHENCAN ŞENYUVA, HAMDİ
AHMET KADİR AKKİRMAN, TALAT
AHMETALTUĞ SERÇE, DEVRİM
AHMET BARLAS KİBARER, A.NURETTİN
AHMET BAYKOR GENÇ, SİNAN
AHMET BÜLENT NECİPOĞLU, ALİ
AHMET CEM ÇETİNTAŞ, HÜSEYİN
AHMET CEMAL GÜRSOY, MEHMET
AHMET CÜNEYT ŞAHİN, ZEKİ
AHMET EMRE ERGENÇ, MUSTAFA NİDA
AHMET ERDAL ÖNAL, MEHMET
AHMET ERKAN IŞIK, MEHMET
AHMET ERTAN ABALI, İSMAİL ORHAN
AHMET FAİKAKBULUT, MEHMETABDİ
AHMET FAİK BİBİN, ADNAN
AHMET GOKHAN AKKAN, NECDET
AHMET GÖKHAN CANSEN, NUSRET
AHMETGÜNDÜZAYDINLAR, EMİN
AHMET HAKAN AVUNDUK, M.KEMAL
AHMETHALİM KANDEMİR, H.NECDET
AHMET HALİM KANDEMİR, H.NECDET
AHMET HAMDI GÜZELÖZ, BAHRI
AHMET HAYRI UĞUR, HÜSEYİN FAİK
AHMET KAYA BAĞ, RAMAZAN
AHMETKEMALYÜCESAN, ETHEM
AHMET KERİM ERHAN, ABDÜLVAHİT
AHMET NEVZAT PİŞTAR, AKİF
AHMET SANVER TİNGİZ, HAMDİ
AHMET SERHAD TÜMAY, LEMİ
AHMET SUAT ERCE, HÜSEYİN NİHAT
AHMET SUDİ KARTAL, AHMET TURGUT
AHMET ŞEVKET KARAL, YAKUP
AHMETTANJU BERK, MEHMET
AHMET YALCIN BİLEN, SENİH
AHMETACAR, AHMETTURGUT
AHMETACAR, MEHMET
AHMETAKIN,ZÜHTÜ
AHMETAKKAŞ, YILMAZ
AHMETARMAN, ENGİN
AHMETARMAN.ENGİN
AHMETARNA, M.CELAL
AHMETAYDIN, OSMAN NURİ
AHMET BEHBESAVİ, ABDÜLKADİR
AHMETBİLDİRİK.YUSUF
AHMET BOSTANCI, MEHMET
AHMET CANSEVER, ABDİ KAMİL
AHMET CELİKTABAN, MUSTAFA
AHMET CAĞ, MEHMET
AHMET ÇALIŞKAN, DEMİRALİ
AHMET DEMİRELLİ, SELAHATTİN
AHMET DURAL, HÜSEYİN
AHMET DUT, ALİ
AHMETEKTEM, ABDULLAH NEVZAT
AHMET ERKUT, MEHMET
AHMET GÖKSUN, ALİ
AHMET GÖZEN, MUSTAFA
AHMET GÜLERYÜZ, HÜSEYİN HALİD
AHMETGÜLKILIK, İBRAHİM
AHMETGÜLTEKİN, MEHMET
AHMET GÜRELME, ALİ
AHMET HADİMOĞLU, HASAN
AHMET HUMBARACIBAŞI, SELAHATTİN
AHMET KADI, MELİH
AHMET KALPAKOĞLU, MUSA
AHMET KARAER, RECAİ
AHMET KESKtN, AHMET
AHMET KESKlNOĞLU, KADlR
AHMET KIRATLI, EKREM
AHMET KÖKSAL, FAHRf
AHMET MARANGOZ, MEHMET
AHMET MUTAFOĞLU, ABDÜLKADİR
AHMET OĞUZOĞLU, MEHMET
AHMET ÖZ, AYHAN
AHMET ÖZBEK, FERİT
AHMETÖZEMRE, M.METİN
AHMET ÖZEMRE, M.METlN
AHMET SARACOĞLU, MUSTAFA
AHMET SERT, MEHMET RAHMİ
AHMET ŞENSILAY, TACETTlN
AHMET TANRIVERDİ, ÖMER FAHRİ
AHMETTAŞKAPIÜ, GÜVEN
AHMET TlRYAKl, YUNUS
AHMETTOPUZDAĞ, HAMDİ
AHMETTORTOZOĞLU, ÖKKEŞ
AHMET TUĞCU, EMlN
AHMET USLU, MEHMET
AHMETYILMAZ, MEHMET
AHMET YOLALAN, EMlN ALl
AHSEN OZ, M.KEMAL
AJLAN UÇAK, MEVLÜT
AKIN ÖZGEN VEZİR , MEHMET
AKIN DENGİZ, FUAT
AKIN IŞIMER, M.SELİM
AKIN ÖNDER SELAHATTlN
AKINÖZOFLU, M.ZİYA
AKIN TAMER, NAFİ
AKİF ÜMİTGÜROL, f.KEMAL
AKMAN ALKUMRU, ABDÜLKADİR
AKMAN SEZEN, ZİYA
ALAADDİN SAYLAM, TİMUR
ALAATTİN BAYRAKTAR, NAİM
ALAEDDİN CENAPGENÇ, CELALETTİN
ALAEDDİN ASNA, N.KEMAL
ALAİN KARAOĞLANOĞULLARI, LEVON
ALAİN SORİA, GİUSEPPE
ALBER YAHYA, YAKO
ALBERTARDİTİ, JAK
ALBERTASA, İSRAİL
ALBERT BENBANASTİ, VİTALİ
ALBERTÇİTON.LEON
ALBERT HORADA, MOİZ
ALBERT MOLİNA, İDİDYA
ALBERT ÖZESKfNAZf, YASEF
ALBERT ŞENKAL, İSAK
ALBERT ZARA, MAHİR
ALEKS KAZANCIYAN, AVEDİS
ALEKS SAMUEL, MOŞE
ALEN SELİM KİMER, ERSEN PÜZANİ
ALEVBAYSAN, REŞİT
ALEXANDER STANİSfC, PETER
ALFfO BALDİNf, ANTONİO
ALII8RAHIM GENTEZ, EMİN
ALİ ARİF SÖNMEZ, ŞERAFETTİN
AÜ SAİT KÜÇÜKKINACI, MEHMETALİ
ALİ DONDURMACI, MAHMUT
ALİKÖSEOĞLU, İSMET
ALİ SAATÇİOĞLU, NECATİ
ALİAHMET YEPREM, ÖMER LÜTFÜ
ALİ ALP AKKOR, S.BAYKUT
ALİ ALTAY ONARAN, NİHAT
ALİARCAN KIÜCLIOĞLU, D.GALİP
ALİ AYDIN PANDIR, MEHMET SAİT
ALİAYHAN GÖZEN, ALİ BEHCET
AÜ CAN PEKİÇTEN, MUHÜS
ALİ CAN SENCER, RAMAZAN
ALİ CEM SOYSAL, OGAN
ALİ EDİP KOCATEPE, RECEP
ALİ EKBER ERDEM, MANSUR
ALİ ENİS CİFCİ, EMİN
I ERDAL YAZGAN, SALİH
İEROLDEVRİK, İLYAS
I FATİH TÜRELİ, AHMET NAİL
I FUAT BAYRAKTAROĞLU, LUTFULLAH
I FUAT BERKMAN, MEHMET CEMAL
I GALİP TAŞ, ARİF
t GÜN DEREOĞLU, M.HÜSNÜ
I HADİ KARAPINAR, NESİP ŞERİF
I HALUK ÇAVUŞOĞLU, İBRAHİM ERFÜS
İHİKMETBENGİ, MEHMET
i HİKMET SALKIM, H.HÜSEYİN
IİBRAHİM KERİMOL, HÜSEYİN BEDİI
IİBRAHİM KERlMOL, HÜSEYİN BEDİl
IİHSAN KALENDER, ABDURRAHMAN
i KAAN İKİZOĞLU, SELÇUK
I KAMİL UĞUR ERKMEN, M.ZUHAL
l KAMİLUZUN, BURHANETTlN
I KEMAL ÖZTOKSOY, MUSTAFA
I KEMAL TUFANYAZICI, MAHMUT
[ MERT UYSAL, KAYA
I NEJA.T ASLAY, SELAHATTİN
İNİHATİREZ.SELİM
I OKTAY UÇAKER, MEHMET
I ONAT TANERİ, ALAATTİN
l ORHAN MUMOĞLU, HAMDİ
I OSMAN KÜCÜKCOLAK, HAYDAR
I OSMAN KÜCÜKCOLAK, HAYDAR
t PAŞA OSKAY, MEHMETSAÜH
I RIZA KURAt, YUSUF ZİYA
I RIZA ORAL, NEVRUZ
İRIZAULUKAN.ALAİDDİN
I SABIR BURKUT, ERCÜMENT EKREM
I SALGUR CEVİK, ADİL
I SARPER DİLER, KEMAL
I SERHAN ERGÜN, FAHRETTİN
I SUAT ÖZ, ŞAKİR
ITANER DORA, FERİTT
I TAYFUN AKON, MAHMUT EKREM
1 TURGAY TUNA, HULUSİ HULKİ
i YALCIN BERKMAN, NECİP
[ YALCIN MUMCUOGLU, ÖMER FARUK
I YILMAZ ŞENOVA, MEHMET CEMAL
i ALTAYLI, FUZULİ
IATALAY, ALİ HİKMET
I BAYRAKTAROĞLU, HALİL
I BEBA, ARSLAN
İBELLO, SAMİKEMAL
I BUZCUOĞLU, BAHATTİN
I CAN, MEHMET
I DOĞAN, HALİL
I DORUK, İBRAHİM KADRİ
i DURGUN, İSMAfL
I ERMİŞ, YAKUP
I ESER, HASAN
IKAZANOĞLU, HASAN
I KERESTECİOĞLU, AHMET
İKESKİN, BAHATTİN
I OĞUZ, MEHMET HAMDİ
1 ONUKTAV, TUNCER
I PARMAKSIZOĞLU, ISMAİLAYDIN
I PEHLİVAN, ABDURREZZAK
t SERTLER, İBRAHİM
İTANYEÜ, Ö.FARUK
ITEKELİ.MUSAKASIM
İTÜREN.SELİM
i ULCAY, İBRAHİM
IÜLGEZEN, YUSUF
i YEŞlLOVA, MEFAHİR
ALP DÜNDAR GÜLSÜN, RAMAZAN TURHAN
ALP FEHMİ ÖZDENLER, MUZAFFER
ALP AKBOSTANCI, ÖZİLKAY
ALPATAY, M.KEMAL
ALPORAY, İBRAHİM
ALPAN HARACCI, SÜLEYMAN
ALPARSLAN TOKSOY, ŞÜKRÜ
ALPERÇAĞATAY, ERTUNÇ
ALPER EKMEKCİBAŞİ, H.CAHİT
ALPER IŞIKAL, AÜ RIZA
ALPTEKİN EROKAY, MEHMET ZEKİ
ALTANACIKEL, BUMİN
ALTAN DENİZSEL, SÜREYYA
ALTAN TEZEL, NUSRET
ALTAY AYKUT, MUSTAFA
ALTUĞ YÜCEL, MUSTAFA
ALVİHOBEŞ,SALAMON
ANDON VUÇİADU, MfKAtVESANİ
ANTUAN CALONİ, GRİGOR
APOSTOL NAKO, HARALAMBO
ARA SİMSARYAN, HOSROF
ARATATAR.HIRANT
ARAM CAĞU, MAROlROS
ARDA KAYA, NURETTİN
ARDAŞES HÜSÜMAN, ONNİK
ARET ORAKYAN, LEVON
ARGUN ERKAYA, GÜVEN
ARGUN KARAGÖZ, HASAN
ARGUN YELUTAŞ, ŞEVKET
ARİGÜRMAN.SERKİS
ARİF HİKMET HOLTAY, İLYAS
ARİF KENAN TÜRKANTOS, NURETTİN
ARİF ONUR KUNT, ADNAN
ARİF DENİZ, RİFAT
ARİF ÖKTER, SELAHATTİN
ARfF YILDIRIM, MEHMET
ARİS YORGİADİS, YANİ
ARMAN CAKIROĞLU, VARTUVAN
ARMAN TİMURKAN, MEHMET YAVER
ARMAN ZARTAR, BERC
ARMENAKGÖLLÜ, AGOP
ARON VARON, YAKO
ARSEN PAPAZYAN, HAYIK
ARSLAN ÖNGELEN, MAHMUT
ARSLAN TÜRKDOĞAN, ABDÜLMAÜK
ARTİN KUNDAKCIOĞLU, ARMENAK
ARTİN MEZADUR, MANUK
ARTUN KAZANCI, S.ALBER
ARTUR MUBAREKYAN, NAHABET
ARTÜR MÜBAREKYAN, NAHABET
ARY KUYUMCUYAN, HRANTARA
ASAF ÜNVER ASAL, SADETTİN
ASIM KAVALLER. MEHMET
ASIM MUTLU, MUSTAFA
ASLANHİSLf, MEHMET
ASLANTOKYAY.EMİN
ASMEN YALÇIN KAYA, HAYDAR
AŞKIN AŞCIOĞLU, OSMAN
AŞKINBAL, FETHİ
AŞKIN UYGUR, MEHMET
ATAHAN CANBOLAT, AHMET RASİM
ATAKAN GÜNEY, ALİ RIZA
ATAKAN URAL, URAL
ATAM ORHON, ENVER
ATAMAN BA.YTU, ŞÜKRÜ
ATASEL İLTER, A.CEVDET
ATAYAYDIN, İLYAS
ATEŞ AKYILDIZ, BURHANETTİN
ATEŞ KARATEKE, MEHMET
ATIF ALTMŞIK, CEMALETTlN
ATIF KARAKAYA, TURAN
ATIL BULU, ABDULLAH REMZİ
ATILAY BİNGÖL, NURETTİN
ATİLLAATALAY, İSMAİL KEMALİ
ATİLLAÇİFTÇİGÜZELİ, ŞEVKET
ATİLLA GAŞAN, NECMETTİN
ATİLLAKUZU, REŞİT
ATİLLA KÜNER, İBRAHİM
ATİLLAÛNER, İBRAHİM
ATİLLA PAMUKÇU, KAMİL
ATİLLATONGAL, MEHMET
ATİLLATURAN, MEHMETATA
ATTİLA DEMfRClOĞLU, NİHAT
AVNİATAM.ADNAN
AVNİ KORUR, NECİP
AVNİ ÖZKEN, MEHMET BEDRİ
AVNİTEOMAN.ALİ
AVRAHAM LEVENT, NESİM
AVRAM ESKİNAZİ, MORDEHAY
AVRAM LEVİ, HAYİP
AVRAM PİNHAS, LEON
AYBARS CAMUSCU, NECDET
AYBEKERCAN, N.HAMİT
AYBENT GÖKGÖZ, AHMET
AYCAN DİLEKCİER, MUZAFFER
AYDEMİR NURİ AKGÜL, BEKİR
AYDIN TENİ CİPRUT, YASEF
AYDIN AYTUG, M.MİTHAT
AYDIN BAYRI, HASAN
AYDIN ÇETİNBOSTANOĞLU, SABRİ
AYDINERİNÇ, HİKMET
AYDIN GİRGİN, BURHAN
AYDIN GÜLÇUR, TUNCAY
AYDINKARADAYI.ALİ
AYDIN ORAL, AVNİ
AYDIN ŞARDAĞ, ADNAN
AYDIN TURAN, YAKUP
AYDOĞAN ORAL, NEVRUZ
AYDOĞAN ÖZVEREN, M.NİYAZİ
AYHAN İBRAHİM TOKCAN, ÖMER HADİ
AYHAN AKIN, HASAN
AYHAN ALEMDAR, YAHYA
AYHAN BAYKUT, ORHAN NÜZHET
AYHAN ÇİLESİZ, TALHA KEMAL
AYHAN ERTİN, ORHAN
AYHANTOKSOYLU, MÜKERREM
AYHAN YEĞINSÜ, VEDAT
AYKUTAĞAN, ALİ FERRUH
AYKUTAĞAOĞLU, ALİ FUAT
AYKUT BAYRAKTAR, TURAN
AYKUT KAYACIKLIOĞLU, I.HAKKI
AYKUT KAZANCIGİL, TEVFİK REMZİ
AYKUTÖNGÖR, HAMİT
AYKUT ÖZBEK, AFİF
AYKUT ÖZDİNÇER, İBRAHİM
AYKUT YAZGAN, ABDURRAHMAN
AYTACALCITEPE, YAVUZ FERDA
AYTAÇ BARKOT, ALİ RIZA
AYTAÇ SUYARAN, HASAN MUFİT
AYTAÇ TUNÇALP, AHMET NİHAT
AZİZ KAMİL İNALOĞLU, TARIK
AZİZ AKTEL, CAVİT
AZİZALPAD,
AZİZBOZKURT, HÜSEYİN
B.GÜNDÜZ KAYNAK, FERDİ
B.KADİR NAK, O.NURİ
B.MESUT TOKGÖZ, FEHMİ
B.REHA UZEL, M.NECDETTİN
SABÜR BORHAN, O.BURHANETTİN
BABÜR SOYKAL, ALİ DİNÇER
BAHA ENGİN ARIĞSOY, MEHMET BEHZAT
BAHABATIKAN.AYDOĞAN
BAHA CALT, AHMET ŞÜKRÜ
BAHA YILMAZ, SÜLEYMAN
BAHADDİN GÜVEN, MUSTAFA
BAHADIR BAYKARA, BAHA
BAHATTİN ODABAŞI, GALİP
BAKİ ÜZER, MUSTAFA KEMAL
BARBAROS BİÇER, YAVUZ
BARBAROS CAĞLAYAN, NİZAMEDDİN
BARBAROS KALKAN, ALİ ORHAN
BARBAROS MUMCUOĞLU, OMER FARUK
BASKIN GÜVENER, ABDUL GANİ
BASRİ ERSİN, EYÜPZİYA
BATUHAN SONGÜR, OKTAY
BAYKAL YELKALAN, ASKER
BAYKAN AYAŞLIOĞLU, HÜSEYİN FERDAN
BAYKUT EGELİ, İLHAMİ
BEDİİARTUN.SAÜH
BEDİI DAĞLAROĞLU, MEHMETHALİT
BEDRETTİN YALÇIN, VELİ
BEDROS TURABİK, AGOP
BEHCETERTUĞ.SAİP
BEHCCT SÖNMEZ, OSMAN
BEHİCFIRAT.SAMİM
BEHLÜL ÖZDEMİR, MEHMET
BEHMANTURAN, HASAN
BEHZATAY.YUSUF
BEKİR TALA, TAHSİN
BEKlRTUNAKÜPEÜ, HAÜLfBRAHlM
BEKİR TUNÇ KARABOĞALI, SÜMER
BEKİR TURGUT ZİYAL, MAHMUT ŞAKİR
BEKİRAYAN.MEHMET
BEKİRBİNGÖL, HAMDİ
BEKİR KÜCÜKÇOLAK, HULUSİ
BEKİR SOYTÜRK, HASAN
BEKTAŞ BOZDAĞ, AHMETİSMET
BENGİZÖZDEREÜ.ADİL
BENGÜ ESER, OSMAN TAHSİN
BENO BENOZİYO, PİNHAS
BENSYON HANÇERLİ, AVRAM
BERAATTİN CAN TÖRE, HAYRULLAH
BERHAN KÖPRÜLÜ, MEHMET ŞADAN
BERKALİ ÇOBANOĞLU, YAŞAR HÜSNÜ
BERKARIHAN, SAVAŞ
BERNARŞER, İZİDOR
BERTAN GÜNSOY, CAVİT
BESBÜLENT ŞİMŞEK, CEMAL
BESİM NİSO FRESKO, YAKO
BESİMTEKTAŞ.ZEKİ
BEYHAN GÜRCAY, KEMAL
BİLGİN MAZON, AVRAM ELBER
BİMEN.M. MURATYAN, ARMENAK
BİNAY YAVUZ KERMEN, OSMAN
BİRKAL ENDER, ALİ
BİROLDOĞAN, HİKMET
BİROL KÜLEY, ŞEMSETTİN NURİ
BİROL MARAL, MEHMETARİF
BİROLORAL, AKİN
BİROLORAL, AKIN
BİROLÖZCAN, YUSUF
BİRR AYASBEYOGLU, A.NEVZAT
BLEDASUNMAN, HAMİ
BOCİS PAVLOS, MİHAL
BOJİDARCİPOF, İLYA
BORAALTAY İŞMAN, MEHMETFERİDUN
BORA ALBERİ, ŞEREF
BORA AYANOĞLU, SAMİ
BORAGÜZEKİN, DEMİR
BORA TEKAY, ARGUN
BORİS HRİSTOF, İVAN
BOZKURT ERENDAÇ, NEVZAT
BUĞRA YAVAŞ, REMZİ
BURAK KUTLU DEMİRTAŞ, ERDAL
BURAK OGÜN IŞILDAR, HALİT UTKU
BURAKGÜDE.SÜRURİ
BURAK ÖZER, MEHMET ZAFER
BURÇAK KÜÇÜKÇALI, MEHMET MUSTAFA
BURHAN MEHMETSEVSEVİL, MEHMET HİLMİ
BURHAN HAKER, İLHAN
BURHAN ÖZHABEŞ, MAHMUT
BURHAN TEKİNER, HARUN
BURHANETTİN DEVELİOĞLU, ALİ RIZA
BURHANETTİN TEKDAĞ, VECİHİ
BURHANETTİN ÜNLÜSOY, İ.HÜSAMETTİN
BÜLEND ENGİN, İBRAHİM
BÜLEND KARPAT, ALAETTİN
BÜLENTAĞAOĞLU, AHMET
BÜLENTAKGÜN.İSMET
BÜLENTAYDOĞAN, HAMİT RECEP
BÜLENT BABÜR, CELALETTİN
BÜLENTBİROL, I.KEMAL
BÜLENTCORAPCI, FERHAT
BÜLENTEĞİNLİ,TALAT
BÜLENT ENER, SADRETTİN
BÜLENT ERALP, TEVFİK
BULENTERDEM, İSMAİL MAHİR
BÜLENT FİLİZ, TEVFİK
BÜLENTGÜCBİLMEZ, CELAL
BÜLENT HEKİMOĞLU, GİDON
BÜLENTIŞIK, CENGİZ
BÜLENT İNCE, MUHARREM
BÜLENT KAHYAOĞLU, HULUSf
BÜLENT KRİSTAL, RECEP BEHİÇ
BÜLENT KUŞÇU, MUSTAFA
BÜLENT SARI, ALİ TURHAN
BÜLENTSEÇKİN, İSMAİL
BÜLENTSİÜ, BAHATTİN
BÜLENTSÜER, MUHİTTİN
BÜLENTTEZCAN.ASIM
BÜLENT TOKUZLU, ERCAN MÜNİR
BÜLENT USAL, VEDAT
BÜLENT USAL, VEDAT
BÜLENT UYGUNER, NECMETTİN
BÜLENT YERGÖK, ÖMERADİL
BÜLENT ZİNİ, ABDURRAHMAN
BÜNYAMİN CUKRAN, YAKO
BÜNYAMlN IŞSEVER, BASR!
BÜNYAMİNÖZGÜLTEKİN, HAMZA
BÜNYAMİN SOBRAN, ISTEFAN
C.MURAT YAŞAR ŞENGEL, MEHMET SITKI
C.REBİI İKİZKAYA, ALİ ZİHNİ
C.SELÇUKAKAR, NECDET
C.TÜME SOYDAN, ŞÜKRÜ
C.TÜME SOYDAN, ŞÜKRÜ
C.YAŞAT İNAN, RACİ
CAFER RIZA GÖZLÜKÇÜ, M.HAZIM RIZA
CAFER FINDIKOĞLU, CELAL
CAFER PANLILAR, ABDULLAH GANİN
CAĞLAR CORUMLU, MUSTAFA
CAHİT SİNAN AKYOL FARUK ZlHNl
CAHİTAKIN, M.EMİN
CAHİTAKSOY, ARİF HİKMET
CAHİTALP, CELAL
CAHİT ERDOĞUŞ, M.ALİ
CAHİTGÖNCÜ, HALİL
CAHİT KOSE, ALİ
CAHİT ÜNAL, MEHMET
CANAKALIN.OSMAN
CAN DJKMEN, FUAT
CAN KUTLU, SİNAN
CAN MARAŞLIGİLLER, VAHRAM
CAN PEZEK, ZAFER
CANBERK SAYLAM, M.NECATİ
CANDEMİRALTIOKLAR, FAİK
CANERCAN, M.FAHRİ
CAVİT ERKMEN, YUSUF NECMETTİN
CAVİT ÜLGEN, MEHMETTEVFİK
CEKİ KARMONA, SALOM
CEKİKAZMİR.YASEF
CELADET CEYLAN, HASAN MADİR
CELAL NİZAM OSMANAĞAOĞLU, NfZAMETTlN
CELAL SÜREYYA GEZER, MEHMET
CELALALTUGAY, KEMALETTİN
CELALGÖNENC, NECATİ
CELAL GÜNEYLİ, TALAT
CELAL OKUTGEN, SELAHATTİN
CELALETTİN DİRİK, MEHMET REMZİ
CEM CÜNEYT ÖZTÜRK, KEMAL
CEM SİNAN GÜLTEKİN, N.KEMAL
CEM AKANT, ADNAN
CEM AKPINAR, ERDOGAN
CEM ATAMER, HALUK
CEM ATEŞLER, SEYFİ
CEM BAYER, NADİR
CEM İŞMEN, FERİDUN
CEM İŞMEN, FERİDUN
CEMKALYONCU.KADRİ
CEM KARACAOĞLU, FAİZ
CEM SEZGİN, EMİN
CEW1 UÇAK, AJLAN
CEM UGURNAL, NECABETTİN
CEMAL KIPCAK, HASAN
CEMAL ÖZCAN, H.CAHİT
CEMAL ÖZCİVELEK, ZİYA
CEMHAN NARTER, CEMAL
CEMİL SENA ONGUN, EŞREF
CEMİLAKYÜZLÜ, CEVDET
CEMİL KESKİNOĞLU, KADİR
CEMİLKOHEN, MARYO
CEMŞİT ROŞENİ, MUHAMMED RIZA
CENAB TESTRE, ŞÜKRÜ
CENGİZVOLKAN MENTEŞ, N.KEMAL
CENGİZALBAYRAK, NURİ
CENGİZ ALPAGUT, H.HULUSİ
CENGİZ CEYLANDAĞ, NAZMİ
CENGİZ ÖZEK, ALAETTİN
CENGİZSAY, NİYAZİ
CENGİZ TÜTÜNCÜ, EMİN
CENGlZHAN BlRSEN, METE
CENKALMAÇ, CELAL
CENK BAYRU, EROL
CENK KIZILIRMAK, FERHAN
CENK ŞENGÖÇEN, ALİ
CENT ARDAN, FARUK
CETİN SOYLU, HÜSAMETTİN
CETİN YENTÜR, REFİK
CETİN YILDIRIMAKIN, CEMİL
CETİNKAYAAPATAY, KASIM
CETİNKAYAŞENDİL, İBRAHİM
CEVAT SEZGİN EKREN, C.TÜRKER
CEVAT BORÇBAKAN, CİNAT
CEVAT ONUR, MAHMUT
CEVAT SAATCi, AÜ RIZA
CEVAT TALUY,
CEVDET CAVMA, HULUSİ
CEVDET ŞAMİKOĞLU, ALİ RIZA
CEYHUNŞAHİN.TAHİR
CEYHUN YEŞİLŞERİT, ÖMER
CEZMİ CELAYİR, AHMET CEMİL
CHARLES TARRAGANO, MOİSE
CHRİSTOPHER KARABİNAS, KOÇO
CİHAN GÖKSOY, M.NEDİM
CİHANGİR DAVUTOĞLU, MEHMET
COŞKUN BAYAZIT, FUAT
COŞKUN BOZANLI, MEHMET
COŞKUN TONGAL, ATİLLA
CÜNEYT BUDAK, HAYATİ
CÜNEYT BULUT, M.KEMAL
CÜNEYT GÜLTEKİN, MAHMUT
CÜNEYT KÖSELER, KEMAL
CÜNEYT KÖSELER, KEMALLETTİN
CÜNEYT ÖCAL, TURGUT
CÜNEYT ŞAR, MEHMET CAVİT
CÜNEYT UYGUR, METİN
ÇETİN K. HARMANKAYA, ALİ
ÇETİN KUMBASAR, MUHTAR
D.A.DAVİTGÜN.LEVA
D.AYKUTİLHAN HÜLAGU, İ.HAKKI
D.KAYHAN KANTARCI, M.LUTFİ
DANlEL BENBANESTE, ILYA
DANYEL KAZADO, YASEF
DARYO KATALON, MORDOHAY
DAVİT BAHAR, LEON
DAVİT KATAR, KONORTE
DAVİTKUMRU, MENAHİM
DAVİTLEVİ.İSACCO
DAVİTLEVİJSACCO
DAVİT ÖZÇAKIR, YUDA
DAVİT SORYANO, YEŞUVA
DAVİTSULTANİ.YASEF
DAVUT BENARDETE, ALBERT
DAVUT KOHEN, MARYO
DEĞER BURAK, AÜ
DEHA ROZANES, JAK
DELAL TAHSİN ATAMDEDE, NÜZHET
DEMİR GÜZEKİN, KENAN
DEMİRŞAMNU, MÜMİN
DEMİR UĞUN, ÖZDEMİR
DENİZÖZCANSEN, NİZAMİ
DERVİŞ GÜNER ÖNARSLAN, ALİ SADİ
DERVİŞ GÜLENER, YUSUF
DERYA AYDINER, M.SUPHİ
DİNÇER BAYKUL, MUSTAFA
DİRAN KUYUMCUYAN, SİMON
DOĞAN M. KOHEN, VİCTOR
DOGAN YAŞA ANIL, NECİP
DOGAN BERKER, İSMAİL
DOĞAN CANTEKİN, ALİ RIZA
DOĞAN MOCUK, SABAHATTİN
OOĞAN ÖZGÜR, ŞEVKET
DOĞAN ÖZRODOP, CAHİT
DOĞAN TAMAR,
DOĞAN TÜMAY, MUSTAFAAYDEMİR
DOĞAN TÜRKKAN, ABİDİN
DOĞU BULUTSUZ, ALİ
DOĞU ELİGÜZELOĞLU, M.ŞEVKİ
DONAT YILDIZ, SEBAHATTİN
DORUK PARMAN, H.NEŞET
DURSUN BERK, AHMET
DURSUN TAPARLI, HAMDİ
DUYGU ELBİR, NİYAZİ
DÜNDARZAİM, MUSTAFA
E.ATİLLAAKSOY,ASAF
E.AYBARS HUNERMAN, H.Z/YAETTİN
E.CÜNEYT KALPAKOĞLU, AHMET
E.MİTRANİ YÜREKLİER, PİZA
E.ULUDAĞ ALPAT, FAHREDDİN
E.ZİYAEMİROĞLU, FUAT
E.ZİYATANACAN, H.FERİT
ECMEL GÜNDEM, İ.CELALETTİN
EDİP ZEKİ ATATÜR, ABDURRAHMAN
EDİP AKGÜN, SAİT
EDİP DEMİRLER, A.CEMİL
EDİP KANTEMİR, ALİ SAİP
EDUARD AMANÇİÇ, NİKOLA
EDVAR BORZAKİAN, GARABET
EDVARD ŞAKARYAN, BOĞOS
EJDERVARANSU, HALİL
EJDERVAROL, MUAMMER
EKREM ÇEKİM, KADİR
EKREM ILGAZ, İBRAHİM
EKREM IŞILAY, M.FAHRETTİN
EKREM KARABEKTAŞ, OSMAN
EKREMTETİK, KEMAL
EKREM UYKUCU, MEHMET
ELCİN SÖKMEN, İBRAHİM AŞIR
ELİATEŞ, NESİM
ELİBABANİ.YAHİEL
ELİ HEKİMOĞLU, İLYAZER
ELİ KÜCÜKKAZES, SEMOİL
ELİVENTURA, YAKUP
ELİA BONO, MORDO
ELİA PESO, ŞİMON
ELİEZER BİVAS, İSAK
ELİYA BAHAR, HAYİM
ELİYAZAR BARON, İSAK
ELLAALUF MEDİNA, SALAMON
ELYO BARUH, SAMUEL
EMİN ALİ ARDA, MUHARREM
EMİN ARSLAN AVA, HASAN
EMİN YÜMİN SÖZER, HASAN
EMİN BİRET, MUHSİN
EMİN BOŞNAK, ALİ
EMİN HİTAY, EYÜP
EMİN ÖZYURT, FAHRİ
EMİN YARGAN, KENAN
EMİRSAFA.MUSA
EMİRHANMURATERGÜN, FAHRETTİN
EMRE ABBAS ERTURAN, ALİ
EMRE ATEŞLER, SEYFf
EMRE BARAN, ERDOĞAN
EMRE DAĞDEVİREN, M.ADİL İHSAN
EMRE KAHRAMAN, KADRİ
EMRETUNÇ.M.ERDAL
EMREUÇKU.H.SELÇUK
EMRE YAZGAN, AYKUT
ENDER AKAY, FEHİM
ENDER ALKOÇLAR, ENVER
ENDER BELLER, CAHİT
ENDERKİTAPCI.HAMDİ
ENDER ÖZCAN, ŞÜKRÜ
ENDER ÜSTER, FAİK
ENGİN AÇtKKAN, ALİ GALİP
ENGİNAKTEL,CAVİT
ENGİNAYGÜN, DÜRRÜ
ENGİN BAKLA, NAFİ
ENGİN BEKSAÇ, NECMETTİN
ENGİN BÜYÜKARMAN, NECATİ
ENGİN CETİNKAYA, AYDOĞAN
ENGİN ÇAĞLAYIK, HİKMET
ENGİN DERİNSU, M.ZEKİ
ENGİN DİLEK, OSMAN
ENGİN DÖŞER, AHMET CEMİL
ENGİN KAYANYILDIZ, M.ŞEVKET
ENGİNKUTLAY.AYKUT
ENGİN OMACAN, HÜSEYİN
ENGİN ÖNER, H.FAHRETTİN
ENGİN OZDURAL,
ENGİN TUNÇAY, FAİK
ENGİN ÜNAL, BEKİR İHSAN
ENİSÖZ, İHSAN
ENİSTOKMAN, ÜNAL
ENVER OZAN BAŞESKİ, MEHMET KAMİL
ENVER ŞAZİ SİREL, İBRAHİM ŞAZİ
ENVER ATABEK, ABDULLAH
ENVERGÜNGÖRENCAN, CEMAL
ENVERÖZAYAN,A.HİLMİ
ERBİL GÜREMEN, MUSTAFA
ERBİL YILDIZ, ARİF
ERCAN CEMİL KATITAŞ, ADNAN
ERCAN AKAY, FARUK
ERCANARISOY, HİLMİ
ERCAN DEMİRÖZEN, HÜSEYİN
ERCAN DİLEKÇİER, MUZAFFER
ERCAN İKİIŞIK, EMİN
ERCAN SEVİM, İHSAN
ERCAN YAZICIGİL, M.EROL
ERCAN YÜCE, A.HAYDAR
ERCUMENT BİNYILDIZ, HASAN
ERCÜMENT ERDOGAN, KAMİL
ERCÜMENT TARCAN, ALİ RIZA
ERDAL NURİ SARAÇ, FİKRET
ERDAL ERGÜLEN, CAVİT
ERDAL ERSOY, REŞAT
ERDALGÜNAL, MEHMET
ERDAL IŞIK, H.RAUF
ERDALOZTEKlN,AHMET
ERDEMALKOÇ.EMİN
ERDEM COLAKOĞLU, A.REFİK
ERDEM EDGÜER, KEMAL
ERDEM GİRGİN, TEVFİK ASLAN
ERDEM TAÇKIN, İBRAHİM NAMIK
ERDEM YÜCEL, SALİH SÜREYYA
ERDEM YÜCEL, SÜREYYA
ERDEN SÖNMEZ, RAMADAN
ERDfCMENKÜ, I.HAKKI
ERDİNC KARAÜZÜM, MUSTAFA
ERDİNÇ GENÇDUR, MUSTAFA NURİ
ERDİNÇ TÜFEKÇİ, HASAN HAKKI
ERDİNÇ UYAR, HAYRİ
ERDOĞAN ARAL, MUSTAFA
ERDOĞAN ARIKAN, M.EMİN
ERDOĞAN AYDİL, ALİ VACİT
ERDOĞAN AYSAN, MTEVFİK
ERDOĞAN BOZDEMİR, HÜSEYİN
ERDOĞAN EMİR, ŞAKİR
ERDOĞAN ERSEN, A.RIZA
ERDOĞAN ERTUNGEALP, MEHMET
ERDOGAN GÜNEL, HALİL
ERDOĞAN GÜNGÖR, OMER
ERDOĞAN KOCAK, HASAN ZEKİ
ERDOĞAN OKAY, MEHMET HAZIM
ERDOĞAN SAVAŞ, RUSUM
ERDOĞAN TANDIRLI, AHMET HAMDİ
ERELYETİMOĞLU, İBRAHİM
EREM TURGUTYÜCEL, ALİ CİVAN
ERGİNAYRAL.VAHİT
ERGİN CİNALİ, MEHMET
ERGİN ÖZCAN, ŞÜKRÜ
ERGİN SELIŞIK, SABAHATTİN
ERGİN YAZICIOĞLU, TAHİR
ERGUN SAİM ŞENOCAK, AÜ
ERGUN ŞEVKİ DEMİRALP, IŞIK ÇETİN
ERGUN APİ, SEYDİ
ERGUN ÖZACAR, HASAN SAMİ
ERGUNSAYIN, SABRİ
ERGUN ŞENLİK, A.HAMZA
ERGUN TENGlZ, MÜNİR
ERGÜN ÖZSOY, MEHMET
ERHAN AKBULUT, İSMAİL HAKKI
ERHANAKDOĞAN, SABRİ
ERHANAYDIN, EMİN
ERHAN BERBER, RAFET
ERHAN CETİN, ŞÜKRÜ
ERHAN İBAK, VECİHİ
ERHAN SARGIN, ORHAN
ERHAN ŞİRİN, RAMAZAN
ERHANUNCU.AHMET
ERHAN UNCU, AHMET
ERHANYILDIRIM.ALİ
ERKAL GÜRCAN, İBRAHİM
ERKAN AYRAL, İBRAHİM
ERKAN GÜVENDİK, ASIM
ERKAN KERİMOĞLU, OSMAN
ERKANMUŞLU.VEHBİ
ERKAN ÖZDEN, M.ŞEFİK
ERKAN SEZER, BEHZAT
ERKAN VARDAR, ALİ
ERKUT ATTAR, CEMİL
ERKUT BAYKAL, MUZAFFER
ERKUT BURMA, HAKKI
ERKUTTAÇKIN, İBRAHİM NAMIK
ERMAN DEMİRKENT, SÜLEYMAN SEMİH
ERMAN TUNA, MAHMUT
EROL MAKS KOHEN, MARYO
EROL TUFAN AKPINAR, HASAN
EROLAĞAKAY.MİTHAT
EROL ATALAY, CAVİT
EROLAYDIN, SALİH
EROLAYKAC, SABRİ
EROLCOŞKUN.İSAK
EROL ÇİLİNGİROĞLU, AGOP
EROL DEMİRCİ, HASAN
EROL DÜNDAR, SÜLEYMAN
EROL EKMEKÇİOĞLU, M.LÜTFİ
EROL ERBİRER, BEHCET
EROL ERDOĞMUŞ, M.BURHANETTİN
EROL ERlŞ,
EROL FERİDUN, MEHMET
EROL GERMİRLİ, MEHMET
EROL GÜNER, MUSTAFA
EROL KARAOGLAN, ABDULLAH
EROL KILIC, ADEM
EROL KURÇ, HÜSEYİN
EROL MENDA, İSAK
EROL MEŞULAM, NESİM
EROL ÖZALP, ALİ EKREM
EROL ÖZBEK, HASAN HÜSEYİN
EROL PELİSTER, FAİK
EROL RAMAZANOĞLU, İBRAHİM
EROL TOKTAMIŞ, EMİN
EROL TÜRK, ÖMER LÜTFİ
EROL ÜRGEN, ZİHNİ
EROL YAZGAN, ABDURRAHMAN
ERSAN KÜÇÜK, RAHMİ
ERSAN ÖZER, AZİZ
ERSEVCÖBEK, M.SEHABETTİN
ERSİNGELGİ.RIFAT
ERSİNAKSOY.EMİN
ERSİN BENER, ŞEVKET
ERTACİLKAY, M.KADİR
ERTAN CİLLOV, MESUT RIZA
ERTAN ÇAKMAK, EBUBEKİR
ERTANETİKE, İSMAİL
ERTAN GURKAN, HALtS RIZA
ERTANSECKİN.SALİH
ERTAN ŞENSÜ, HASAN
ERTAN TOLON, SALİH
ERTUĞRUL ACAR, KAMİL
ERTUĞRUL BAYIRLI, ŞEKİP
ERTUĞRUL BAYRAM, RASİM
ERTUĞRUL EFENDİOĞLU, MAHMUT
ERTUĞRUL GÖKSEL, YUSUF İZZETTİN
ERTUĞRUL GÜLSOY, REŞAT
ERTUĞRUL KUTLUAY, MUZAFFER
ERTUĞRUL ÖZMEN, NİYAZİ
ERTUĞRUL SALTUK, İSMAİL
ERTUĞRUL SUNATA, İSMAİL HAKKI
ERTUĞRUL ŞENER, CELAL
ERTUM ÖCAL, MUHSİN
ERTUNC YÜCEBAŞ, ÖMER FATİN
ERTUNGA BİLGİÇ, ORHAN SAİM
ESAT CAN ÖZOGUZ, MEHMETA.KADİR
ESATALİMUR TÜRETKEN, MUSTAFA
ESEN SİNAL, MUSTAFA
ESERCOŞKUN.NUSRET
ETHEM COŞKUN, MEHMET
ETHEM FİKRİĞ, MEHMET
ETHEM PAZARBAŞI, HASAN BASRİ
EYÜP ÖZSOY, MEHMET
EYÜP MUSTAFA GÜNTEKİN, KEMAL
EYÜP RIZAGÜZEY, M.ZEKİ
F.ALPER OKUDAN, ALPARSLAN
F.DENİZ KIZILTAŞ, AHMET
F.ENGİN MOKAY, MEHMETAYDIN
F.FETHİ HİNGİNAR, ABDÜLBARİ
F.MURAT ONURSAL, AYHAN YAŞAR
F.SELÇUK KILAVUZ, SALİH
F.SÜLEYMAN CAMAT, MÜFİT
F.TANSU SALMAN, MUZAFFER
FAHİR DEMİRSEREN, I.FİKRİ
FAHİR ONARAN, RAAF
FAHRETTİNAYNUKSA, MEHMETEŞREF
FAHRETTİN BENLİ, YUSUF
FAHRETTİN ZAİM, MUSTAFA
FAHRİ ERDOĞAN, YAKAR
FAİK SÜLEYMAN CAMAT, MÜFİT
FAİKALTINTAŞ, HASAN HÜSEYİN
FAİKÜNEL, SAMİ
FAİZ KARACAOĞLU, AHMET RAGIP
FAÜH TUNCER, EMİN SELÇUK
FARUK SUREYYA ÜLKÜ, İRFAN
FARUK ABİT, RÜŞTÜ
FARUK ATAYMAN, ABDULLAH
FARUKATUK, İLHAN
FARUK BÖREKCİOĞLU,
FARUK EMÇİOĞLU, HÜSEYİN SAVNİ
FARUK ERGİN, FEYYAZ
FARUKERTEKİN, NURİ
FARUK KARAOĞLU, AHMET
FARUK KOÇER, SABAHATTİN
FARUK KURTAY, İHSAN
FARUKKURTAY, İHSAN
FARUK MUMCUOĞLU, AÜ HÜSEYİN
FASİH İNAL, MUSTAFAASIM
FATİH ERDEM, HASAN
FATİHYÜCETİN, CEMİL
FAZIL OSMAN YILDIRIM, MUSTAFA
FAZIL YÜCETİN, İBRAHİM
FAZLI BOLUĞUR, EROL
FAZLI UÇAK, REFİK
FERDA KÖSTENDİL, NAMIK
FERDA 0NEŞ, SAMİ
FERHAN ATAL, ABDULLAH
FERHAN KOZAKÇIOĞLU, HAYRİ
FERHAN KUT, FEVZİ
FERHAT ERÇİN, TOĞMAN
FERİDUN CELAL GÜNAK, ALİ
FERİDUN BEKRİOĞLU, AHMET
FERİDUN İŞMEN, VELİ
FERİDUN SEVİL, VASFİ
FERİT DEMREN, HASAN FİKRET
FERİT ÖNSEL, ŞABAN ŞEVKET
FERİT ÜLKEN, HAKKI
FERİT ÜLKEN, HAKKI
FERRUH AKARSLAN, M.NURİ
FERRUH BAŞAĞA, AZIZ
FERRUH ERGENE, M.BURHANETTİN
FERRUH FIRATLI, OSMAN
FERRUH ŞİMŞEK, BÜLENT
FERUDUN AKMAZ, CEMAL
FETHİASYALI, ŞÜKRÜ
FETHİATASAGON, AHMET ŞEVKET
FETHİ ERTEN, SELAHATTİN
FETHİİÇEL.A.FİKRET
FETHİ SÜER, OMER
FEVKİ GÜREL, RIZA
FEVZİTUNÇTORUNGİL, KAMURAN
FEVZİYILDIRIM.NİHAT
FEYYAZ GÜR, M.ŞEVKET
FEYYAZ TUNCEL, FAHRİ
FEYZAN DEMİRSÖZ, HÜSEYİN HİKMET
FEYZİTAMER EFEÇINAR, MEHMET FİKRİ
FEYZİŞEN, HALİL
FEYZULLAH ERŞEN, FARUK BÜLENT
FIRAT EREZ, YILMAZ COŞKUN
FİKRETAPAK, M.EMİN
FİKRETATALAY, M.SABRİ
FİKRET BİRTÜRK, MUZAFFER
FİKRETBURAN, M.SITKI
FİKRET CETİNKAYA, MUSTAFA
FİKRET ERKMAN, HİDAYET
FİKRET İRİGÜLER, MUSTAFA RAHMl
FİKRET KANDEMİR, HALİM
FİKRETÜZALP.A.TALAT
FİKRETSATICI.HAMZA
FİKRETURCAN, İBRAHİM
FİKRET YALCIN, MEHMET
FİLİZLEN KATMER, MEHMET
FRED FRANCO, İSAK
FREDİYARCAN.ADON
FUAT ALTINOK,
FUAT BİRKARDEŞLER, NURİ
FUATTOPÇUBAŞI.CEMİL
FUZULİAŞAR, ALİ FEVZİ
G.TONİ ARSLAN, ABDÜLMESİH
GALİP ÖZGÖREN, ÖMER
GALİP YAZGAN, KEMAL
GARBİS MERDİNYAN, KARNİK
GARBİS SALMASLI, SARKİS
GARO MAFYAN, NERSES
GEORGİ RİZOF, VASİL
GIYASETTİN ARAN, ALİ RIZA
GİACOMO AFNAİM, RABENO
GİRAYİÇÖZÜ, RIFKI
GÖKALP OZDİKİCİOĞLU, FİKRET
GOKER SOYPAK, FERUDUN
GÖKHAN CELAL ÖZTÜRK, MAHMUT
GÖKHANAKDOĞAN, ORHAN
GÖKHAN BUDUNOĞLU, MEHMET LÜTFÜ
GÖKHAN DEMİR, YÜKSEL
GÖKHAN GÜNDEM, ORHAN
GOKHAN İMRE, İBRAHİM
GÖKHAN KAPLAN, ŞENKAYA
GÖKHAN KINAY, NURETTİN
GÖKHAN MENDİ, ZİYA
GOKHAN MENDİ, ZİYA
GÖKHAN 0RUÇ0ĞLU, YAŞAR
GÖKHANYERDAN, FÜRÜZAN
GRİGORİ BAYLAN, İVAN
GÜLTEKİN ÇOYGUN, KENAN
GÜLTEKİN KARLIDAĞ, A.ADİL
GÜNAL İNCE, ÖMER
GÜNAY GÜLBABA, MUSTAFA ZEKİ
GÜNAY TEZCAN, ALİİHSAN
GÜNAYDIN MERTCAN, YUSUF
GÜNDÜZ BESLER, FEHMİ
GÜNDÜZ DELİBAŞ, CEMAL REFİK
GÜNDÜZ GÖKSU, HAMİT
GÜNDÜZ GÖLÖNÜ, CELAL RUŞEN
GÜNDÜZ KOCYİĞİT, NİHAT ŞAZİ
GÜNDÜZ SAVECİ, M.NAFİZ
GÜNDÜZ SERDENGECTİ, EMİN
GÜNER KUŞCULUOĞLU, ABDÜLVAHİT
GÜNEŞ ÇELİK, ÖMER
GÜNFER TÜZÜNER, ALİ MUZAFFER
GÜNGÖR DORMAN, LÜTFİ
GÜNGÖR EVREN, AHMET BAHATTİN
GÜNGOR GÖKDEMİR, SELİM
GÜNGÖR KOMŞUOĞLU, HASAN
GÜNGÖR PARS, KAZIM
GÜNGÖR SU, MEHMET
GÜNHAN EMİN YAYLA, İBRAHİM
GÜNŞAD ÇETİNER, SALİH
GÜRBÜZ EROL ATALAY, HASAN SAMİ
GÜRCAN ERKAL, MEHMET
GÜRCİN ERALP, KEMAL
GÜRÇİN ERALP, KEMAL
GÜRİZ KAPANİ, SABAHATTİN
GÜRKAN HASAN EVİNGÜR, YILMAZ
GÜROL CIĞIZOĞLU, HİKMET
GÜROL KAYMAK, SEZAİ
GÜROL SÜMER, KAZIM
GÜVEN ESEN, ALİ SAİM
GÜVEN GÜRERİ, HULUSİ
GÜVENSEVİN.NAZMİ
GÜVENTANER, H.FUAT
GÜVEN YILDIRIM, ABDURRAHMAN
GÜVENC ÖZSARAN, TAŞKIN
H.KAANKURAN, AKIN
H. LEVENT ARDAHAN, YÜKSEL
H.AVNİTUNÇBİZ.ALİ
H.AYDIN ERDOĞANLI, Y.SAMİM
H.BAKİ COKNESELİ, YUSUF KENAN
H.BERKAN KILIC, SELAHATTİN
H.CAHİTGÜLEN.S.ŞEVKİ
H.CAN AKTOLGA, CAHİT
H.CEMALETTİN ERGÜN, HAKKI
H.CETİN ACIMUZ, İSMAİL ZEKİ
H.CETİN ÖNER, ÖMER FARUK
H.CEVDET KINRAN, S.SIRRI
H.CÜNEYT ERALP, GÜRÇİN
H.CÜNEYT YEŞİLALTAY, F.ÖZCAN
H.DİNDAR MEŞTERİOĞLU, ALİ
H.EMRE GÜLER, M.KEMAL
H.ERGUN BARUTCU, ŞİNASİ
H.EŞBERATLI.NURETTİN
H.FADILKILIÇEL, H.CEMİL
H.FAİKÖZDEN, KENAN
H.FERDA BARUT, KERAMETTİN
H.FIRATSİLAHUOĞLU, HIRANT
H.FUATSUNOL, FUAT
H.GÖKHAN ERENGİN, OSMAN SADRETTİN
H.HÜSEYİN ULUSOY, HİDAYET
H.HÜSNU GÜZELÖZ, ORHAN SEZAİ
H.İBRAHİM BEKLER, İ.NURETTİN
H.İLHAN UÇAK, MEVLUT
H.İLKER ÖZBAY, YAŞAR TUNA
H.İLKUTURAS,A.YÜKSEL
H.KAYAATİLLA.AVNİ
H.KONUR GÖKMEN, AHMET
H.LEVENT BAYKAL, COŞKUN OĞUZ
H.MELİH İLTER, ŞEHABETTİN
H.MURATGÜRLER, M.ZEYNELABİDİN
H.MURATMESCİ.A.MELİH
H.NADİREDE, M.ZEKİ
H.NAZMİ BAYÇIN, ORCAN
H.NEJAT SÖKMEN, HAYRETTİN
H.NURİDOĞAN, AHMET
H.OKAN ÜLBAY, FİKRİ
H.ÖNDER CAKMAKCI, A.CEVDET
H.RECAİ YONTAR, OSMAN
H.RECEP EVCİ, S.EMRULLAH
H.REFİ SUNAY, MAHMUT HİKMET
H.RUHİ TERİM, KEMAL TAYYAR
H.SELÇUK UÇKU, AHMET SAIM
H.SUNDAYBİLGİN, NECİP
H.TAHSİN TUĞRUL, A.LÜTFİ
H.TAŞKIN GÜNGÖR, MEHMET
H.ÜMİTTEOMAN, ADİL
HABİB SARRAF, AZİZ
HABİL YOMAT, HİKMET
HABİP FATİH KIZILGÜN, MUZAFFER
HACI KADRİ DEMİR, ÖZCAN
HACI KASIM KOÇYİĞİT, MEHMET
HAÇİKTANEL, AGOP
HADİ GÜVEN, HALİT
HAGOP GOKCEOĞLU, SİMON
HAKAN EMİN ERENOĞLU, MEHMET ESAT
HAKAN ALPASLAN, BEKİR SITKI
HAKAN AYTAÇ, KEMAL
HAKAN CANTEKİN, DOĞAN
HAKAN ÇETİNER, CEVDET
HAKAN DİLER, M.HİLMİ
HAKAN DİNÇERLER, EROL
HAKAN GÜLELÇE, A.NECDET
HAKAN GÜNDEREN, MUSTAFA
HAKAN GÜRSAÇ, MUSTAFA
HAKAN KELEŞ, MURAT
HAKAN KETBOĞA, A.HAMDİ
HAKANKIRAN.YUSUF
HAKAN KURAL, HASAN HÜSEYİN
HAKAN KUŞ, İSMAİL HAKKI
HAKAN ORTAÇ, BURHANETTİN
HAKAN ÖRMEN, NECDET
HAKAN ÖZYUVACI, A.NECDET
HAKAN TORAMAN, ÖMER
HAKANYAZICI, NAZMİ
HAKAN YENERGİL, BÜLENT KAYHAN
HAKAN YILDIRIM, İSMET
HAKKI CÖMLEKCİ, OMER
HAKKI ERDEMLİ, SADİ
HAKKI KAZANCI, HAMİT HAMDl
HAKKISER, HÜSEYİN
HALDUN AYMAN, SALIH
HALDUN BAŞ, MUSTAFA
HALDUN BAYDAR, FAİK
HALDUN BEŞKURT, ZEKAİ
HALDUN DİMİCİOĞLU, ZARE
HALDUN KALDIRIMCI, OSMAN
HALDUN ÖZBEK, TEKİN
HALDUN SÜMERMAN,
HALDUN TURAN, İBRAHİM MÜNİR
HALDUNZAİM.NEDİM
HALIT BABACAN, NAFI
HAÜDUN GÜRMEN, NEDİM
HALİL BARBAROS METE, HAYRİ NECAT
HALİL DOĞAN BOLAK, AHMETAYDIN
HALİL MAHİR MARGEN, HASAN BASRİ
HALİLATALIK, ŞÜKRÜ
HALİLAYBEK, YAŞAR
HALİL ERDEM, RAMAZAN
HALİL ERİMOĞLU, M.ZEKİ
HALİL KARAKILIÇ, MEHMET
HALİLÖZDEL,RAMİZ
HALİL ÖZSİNAN, HAYDAR ABDİL
HALİL ŞIK, AHMET
HALİM ÖZMEN, ERTUĞRUL
HALİSAYGÜL, MEHMET
HALİS GÖYMEN, MEHMET
HALtT ZİYA SEÇKİN, İLHAN
HAÜT LÜTFÜ HENDEM, ÖMER
HALİT SUAT ŞENGÜN, SEDAT
HALİT ŞEVKİAKYÜZ, ŞEVKİ
HAÜTBİGAT.SADIK
HALİT KOCAK, HAKKI
HALfTZEYBEK, M.EŞREF
HALUKACAR, SÜLEYMAN
HALUK ARPAT, ALEADDİN
HALUKAYTI, ABDÜLKADİR
HALUK BERKER, HASAN TAHSİN
HALUKBİLGİN, M.HULKİ
HALUK ERESİN, MEHMET MUHLİS
HALUK EROL, MEHMET TEVFİK
HALUK ERTUĞRUL, HAM2A
HALUK GERMEYAN, ABDURRAHMAN
HALUK GÜRARDA, VAHİT
HALUK GÜRKAN, TEVFİK
HALUK IŞINDAĞ, SELAMİ
HALUK KÖMÜRCÜÛĞLU, MUSTAFA NURİ
HALUK ÖZSARAÇ, MUSTAFA
HALUK OZTÜRK, MAHMUT
HALUK PERK, İBRAHİM
HALUKREMAN,R1ZA
HALUK SÖNMEZLER, İSMAİL
HALUK ŞAMAN, MUSTAFA
HALUK ŞUMNU, CEVAT
HALUKTİHAN, NI.KEMAL
HALUK UYSALER, MEKKİ
HALUK YURTKURAN, HASAN
HALUKYÜCEÜR, M.NEŞET
HALUKYÜCELİR, NEŞET
HAMDİ AYAS, EYYÜP
HAMDİ BARIŞTIRAN, ÖMER
HAMDİ HACIBEDEL, HÜSEYİN
HAMDİ KAYA, NtZAMETTlN
HAMİ KÛSEOĞLU, İSMAİL HAKKI
HAMİT GÖKHAN NOKAY, ABDÜLAZfZ
HAMİTSEDATALTINOK, BEKİR
HAMİT ÛREN, MUSTAFA
HAMİTPİLEHVARİAN, HÜSEYİN
HAMİT TOPUZ, HACI
HAMZAŞEN, HÜSEYİN
HANRİ ROTBARTİ, BtNYO
HANSJÖRG KURZ, HANS
HARUN D. KASUTO, İSAK
HARUN SAVAŞ DERVENT, LATİF
HARUN BATURBAYGİL, MEHMET MEKİN
HARUN GELMİŞ, MEHMET
HARUN KOCAMAN, METİN
HARUN ÜRE, NECATİ
HARUTYUN ŞEMİYEOĞLU, HAMPARSUM
HASAN BAHİTTİN TİBET, YUSUF
HASAN CAFER ERGfN, MEHMET
HASAN HÜSEYİN KOLUAÇK İSMAİL
HASAN HÜSEYİN UYAR, AHMET
HASAN İLHAM ŞENEL, RECEP VAHYİ
HASAN NECDET ALKUMRU, MASIM
HASAN OKTAY BODUR, ÖMER
HASAN RIFKI KAHRAMANER, FUAT
HASAN SERHAN ŞENERDEM, MEHMET FERRUH
HASAN TAHSİN FURTUN, AHMET TELAT
HASAN AKBAYRAK, ABOULLAH
HASANARAT, M.NECMETTİN
HASANATILGAN,HAÜL
HASAN B U Y Ü K Ö N D E R , OSMAN
HASAN ÇETİNKAYA, AHMET
HASAN DEMİRTÜRK, MUSTAFA
HASAN EBUSUUTOĞLU, AHMET NURİ
HASAN ERER, A.HİLMİ
HASANEROL, İSMAİLVEHBİ
HASAN FİGEN, AHMET RIZA
HASAN KAYA, ŞEYHMUS
HASAN KETRE, YUSUF
HASAN ODABAŞI, BAHATTİN
HASAN ORAL, SELAHATTİN
HASANPAK, TAHİR
HASAN TURAN, TEVFİK
HASAN ULUSOY, OĞUZ
HASAN UZUNOĞLU, NURİ
HASANVAFİ.ALİ
HASAN YALMAN, AHMET
HASBİ NAİPOĞLU, YUSUF
HASDAY SADAKA, DAVİT
HAŞİM ERİM, SUAT KADRİ
HAŞMETALATAN.AVNİ
HATAY YURTSEVEN, CEMİL
HAYATİ ALTINEL, AZİZ HAYRİ
HAYATİ BUDAK, TEVFfK
HAYATİ ESKİNAZİ, İBRAHİM
HAYATİ KRESPİN, DAVİT
HAYATİ ZAKUTO, YAKO
HAYDAR SERDEST RAŞA, UĞUR
HAYDARALTINOK, İBRAHİM RÜŞTÜ
HAYDAR DUMAN, HÜSEYİN
HAYDAR KAYA, ALİ
HAYİM LEVİ, SALAMON
HAYİM MARKÜS, AVRAM
HAYK POHANOĞLU, MARDİROS
HAYRETTİN ASLANOĞLU, ALİ
HAYRETTİN BEŞOK, AHMET
HAYRETTİN KÖSEOĞLU, M.CELALETTİN
HAYRETTİN KURUNC, ÖMER
HAYRİ GÜRKAN ELİÇİN, GÖKHAN
HAYRİ ATİLLA OKÇAL, MEHMET
HAYRİGÜRHAM BOLAY, AHMET
HAYRİAKARGÜN, RECEP
HAYRİ BAŞER, HÜSEYİN
HAYRİ ERENLİ, MÜFİT
HAYRİ ÖZKUYUMCU, ALEKSAN
HAYRULLAH SARGUT, MEHMET
HAZIM ATIF KUYUCAK, ATIF
HERMAN YERVANTAZDİKOĞLU, SAVARS
HIRANT NAZAR,
HİDAYET HAKAN TİREGÜL, LÜTFU LAHUT
HİDAYETGOLOĞLU, MEHMET
HİKMET ERDEM ALP, SADRİ
HİKMET FERİDUN ARDA, ALİ RIZA
HİKMETŞİNASİ SELEN, AHMET HIFSI
HİKMETALACAHANLI, AZMİ
HİKMET BAYKAL, MUZAFFER
HİKMET ÇAĞLAR, MEHMET-NAİL
HİKMETYANAT, SiTKI
HİLMİALİ ERÖZTÜRK, İBRAHİM HAKKI
HİLMİ COKSEVER, M.RÜŞTÜ
HİLMİ ÖNEREN, M.EŞREF
HİLMİ ÖZEN, SABRİ
HİLMİ YAMANOĞLU, A.NAMIK
HULKİ ÖZCAN, YÜKSEL
HULUSİMETİN,MEHMET
HULAGÜÇEÜK, M.EMİN
HÜRREM CİBELİK, H.İBRAHİM
HÜSAMETTİN AKGÜN, MEHMET EMİN
HÜSAMETTİN AKYÜREK, ATAULLAH
HÜSEYİN CAHİT LÜ, NUVİMAN
HÜSEYİN NEVZATAKŞİT, HÜSEYİN FERİDUN
HÜSEYİN YENER ERKEN, ALİOSMAN
HÜSEYİN AĞAOĞLU, EMİN
HÜSEYİN AKBULUT, UĞUR GÜNTER
HÜSEYİN BAKKAL, HASAN
HÜSEYİN BAKKAL, HASAN
HÜSEYİN DEDEBAŞ, İBRAHİM
HÜSEYİN ERTÜRK, HÜSEYİN
HÜSEYİN GÜVEN, ZAKİR
HÜSEYİN HAMARAT, AHMET
HÜSEYİN KORUR, DURSUN
HÜSEYİN KÜLEKÇİ, ALİ NİHAT
HÜSEYİN KÜLEKÇİ, AÜ NİHAT
HÜSEYİN ÖZGEN, İBRAHİM
HÜSEYİN SARAÇOĞLU, M.SEYFETTİN
HÜSEYİNTAN.HASAN
HÜSNÜ AYDIN ÖZATILGAN, ÖMER FİKRİ
HÜSNÜ TAHSİN NERGİZ, YILMAZ
HÜSNÜAKALIN, TEVFİK
HÜSNÜBODUR.ÖMER
HÜSNÜ KİZEN, MEHMET
ISTEPAN MÜRZOĞLU, MİNAS
ISTEPAN PAKYÜZ, ARDAŞ
IŞIK GÜREL, CEMAL
IŞIK NAMER, İZZET
IŞİKÖZPEKER, HÜSEYİN
IZAK BENBASA, JOZEF
I. CÜNEYT ERTÜRK, A. NİHAT
I.AYDIN ARGUN, M.ŞEMSETTİN
I.AYKUTERENSOY, FAZIL
l.CENK DAĞALAS, AYHAN ENİS
l.DOGAN BOZKURT, SÜLEYMAN
I.EROLALTINOK, HAYDAR
I.EROLALTINOK, HAYDAR
I.FİKRETOKUŞ, M.ADLİ
l.GÜNDÜZTEZEL, METE
I.HAKAN ÇINARSOY, MEHMET
I.HAKKI ACAR, ÖMER FERİT
I.HAKKI GÖNÜLAY, MUZAFFER
l.HAKKI HACIALİOĞLU, NAFİZ
l.HAKKI KAZANCl, HAMİT HAMDİ
l.HAKKI TEZCAN, AHMET
I.HALİLBAL, İBRAHİM
I.REHAARAR, HAYRİ
l.REHAÖZHEKİM, S.FEHİM
I.SAHİRYÖRÜK, SELMAN
l.SELİM AKDOĞAN, AHMET
I.SİNANEMON, ÖMER
I.TAHİRKOLAT.TURGUT
I.TAMERALTILAR, AHMET
İ.TEMEL TÜZÜN, TAHİR
I.TOLON TAŞAN, CEMİL
I.ÜSTÜN DORUK, MEHMETGALİP
I.YAVUZAKYUNUS, NAHİT
İ.YENERKAYA.A.FAİK
I.YÜCEL DOĞRUER, HASAN
İBRAHİM BAŞAR ÖNAL, ÇETİNER
İBRAHİM BURHAN YENTÜRK, EKREM
İBRAHİM ETHEM DÖNMEZ, MEHMET NURİ
İBRAHİM ETHEM TEMO, CENAN
İBRAHİM HALİL BOZKURT, MUSTAFA
İBRAHİM ABAK, NECİP
İBRAHİM ALTAV, YILMAZ
İBRAHİMAYDIN.SAFFET
İBRAHİM BABAOĞLU, MEHMET
İBRAHİM BELLER, OSMAN
İBRAHİM BİLGİNER, ABDİ MUHTAR
İBRAHİM BUDAKOĞLU, HAYRULLAH
İBRAHİM COŞKUN, LÜTFİ
İBRAHİMDEMİR.YILMAZ
İBRAHİM DİLAVER, ŞERİF
İBRAHİM ESENER, TALAT
İBRAHİM KÜCÜK, AHMET
İBRAHİM KÜÇÜKOĞLU, SADIK
İBRAHİM ORAY, ABDURRAHMAN
İBRAHİM PAÇAL, SELAHATTİN
İBRAHİM PEYMAN, MEHMETALİ
İBRAHİMTUNCA, EYÜP
İBRAHİM UYGUN, MEHMET
İBRAHİM ÜZÜMCÜ, ALİ OSMAN
İBRAHİM YILMAZ, HÜSEYİN
İBRAHİMYILMAZ, RIFAT
İBRAHİM ZORLULAR, ALİ SEDAT
İHSAN EREZ, SALİH
İHSAN ERPEK, ABDÜL GAFFAR
İHSAN KAFKAS, ABDÜLKADİR
İHSAN ÖZGÖNÜL, OSMAN
İHSANÜNSAL, BAHRİ
İHYAAKSU YANAT, H.SITKI
İLHAMİİLBAŞ, TALAT
İLHANAKSU.AÜ
İLHAN GÖKGÖL, MÜSLİM
İLHAN İBRAHİMOĞLU, ABDULLAH
İLHAN ÖNERDEM, ZEKİ
tLHAN OZCANU, H.HÜSEYİN
İLHAN ÖZSEVEN, İRFAN
ILHAN TALİER, MUSTAFA SABRİ
İLKAY ÖZARAR, RÜSTEM
İLKERDEVEÜOĞLU, NECATİ
İLKEREREL.3UAMMER
İLKERKESEN, M.HİKMET
İLKİN BALTA, MEHMET DURSUN
İLTERAHMETALPÖZEN, İLHAN
İLTERVARİNLİ, MEHMET
İNAL AYDINOĞLU, MEHMET ŞÜKRÜ
INAN IÇEL, HASAN IHSAN
INANÇ HÜRTÜRK, SAMİM MENSİ
IRFAN KÜÇÜKAY, MEHMETALİ
İRFAN EMRE ÖZGÜNDOĞDU, ŞAKİR
IP.FAN HÜSEYİN YILDIZ, HÜSEYtN
IRFAN NURİ KURİŞ, MEHMET
İRFAN BABAYİĞİT, ŞERİF
IRFAN DEVRANOĞLU, M.NEVZAT
IRFAN TAN, MUSTAFA
IRFAN ÜLGEN, İBRAHİM
ISAK KOHEN HEMSİ, ABRAMO
ISAK ABULAFYA, AVRAM
İSAK ASEYO, BARUH
ISAKBÜYÜKBABANİ, YASEF
(SAK DUENYAS, ARON
ISAK KARAKO, AVRAM
İSAK LEVİYOL, YAKO
İSAK PETİLON, MAYİR
İSAKŞALOMJLYA
ISHAKTEZARTES, RAFAEL
ISKENDER ARUOBA, FAHİR
ISKENDERATASAGUN, M.MESUT
İSMAİLHAKKIRUA, NURf
İSMAİL HALUK ERŞEN, MEHMET
İSMAİL SAFA TATAROĞLU, KEMAL
ISMAİLAYDOĞDU, EYÜPTEMEL
ISMAİL ÇİLOĞLU, RİFAT
ISMAtLDUMAN, BİLAL
İSMAİL FERAHLAR, İBRAHİM
ISMAİL İLKER, MUSTAFA
İSMAİL KA0AROĞLU, LATİF
İSMAfL KİRTİNÇ, ALİ HAYDAR
İSMAİLOTAR.AÜ
İSMAİL PERÇİNEL, MUSTAFA
İSMAİL SORHUN, İSMET
İSMAİLÜSTER.EMİN
İSMAİL YORMAZ, RECEP
İSMET DİLER, AÜ
ISMET TERAZl.lSMAlL
İSMET TUĞUL, AHMET
İSTEMİ ÜNSAL, MUSTAFA FEHMİ
İSTEPAN BALCIYAN, NUBAR
İSTİPAN İBO, BEDROS
İZAK ALMELAH, MAYER
İZAKAŞKANER, YAKO
İZAK HALİGVA, YASEF
İZAK SAYDAN, MİŞON
İZAKSEÇİM.MOŞE
İZİDOR DORİ GRAYİF, ÖZYAS
İZİDOR BENYEŞ, YAKO
İZLEN ÖZTÜRK, İSMAİL
İZZETAKIN TURAN, İRFAN
İZZET BARUH, MORDO BERK
İZZET HATEM, HAYATl VİKTOR
İZZET KAYAN, CELEBON
İZZET ROZANES, VİKTOR
İZZETSABAN,AUREL
IZZET SABAN, YONTOV
İZZET ZAVARO, RAFAİL
JAK ERKOHEN, YASEF
JAK ESEYAN, HARUN
JAKESKENAZİ, İSAK
JAK MİZRAHİ, BÜNYAMİN
JAK OJALVO, SALAMON
JAK TREVES, İLYA
JAKYOMLEVİ, NESİM
JAN KÜRKCÜOĞLU, RUPEN
JAN LEPKOVSKİ, FRANSUVA
JEAN MARİE LACHARPAGNE, MAURİCE
JEKİ LEVİ,
JİLBERCİNCİOĞLU, MARDİROS
JİRAYR HERMAN SERTELYAN, KEVORK
JİRAYRAĞAZARYAN, ISTEPAN
JOHN H. PHİLLİPS, MARNKOS
JOHN ZARB, JOSEPH
JOJOKAMHİ.DAVİT
JOZEF ABORESl, İSAK
JOZEF FARO, DAVİT
JOZEF KASUTO, SAMUEL
JOZEF VARON, AVRAM
K. MEHMET BAŞESKİ, MEHMET
K.ABBAS COBANOĞLU, SİNAN
K.ARDAŞ MURATYAN, KARNİK
K.AYDIN ÖZTOSUN, ABDÜLKADİR
K.CEMŞİRİN, MUZAFFER
KAAN BİRSEN, METE
KADİR FEVZİ AMAC, MAHMUT EKREM
KADİR İRFAN YALIN, T.TARIK
KADİR tZZET SENEMOĞLU, OSMAN
KADİRLEVENTÖĞÜT, NEVZAT
KADİRBARAN.HALİL
KADİRKOLAYLIJSMAİL
KADİRKUMCU.ARİF
KADİR USLU, İSMET
KADRİ EVREN ERMİŞ, ALİ
KADRİ MUSTAFA ÇATIR, KADRİ
KADRİ DUNA, MEHMET ŞÜKRÜ
KADRİKAHRAMAN, TEVHİT
KALODİ LASKARİS, 1STADI
KAMERMERDİNYAN, GARBİS
KAMİL CETİN ORALER, AHMET SAİM
KAMİL KUBİLAY YILDIRIM, ÖMER
KAMİL BÜYÜKİPEKCİ, AHMET
KAMİL ERDEM, İBRAHİM
KAMİL ERGÜL, HACI
KAMİL KEHALE, MEHMET HALİT
KAMİL ÖZLER, ÖMER
KAMİL SERDENGECTİ, CEMİL
KAMURAN SUAT ALTILAR, ALİ
KAMURAN GÜLCAN, KADİR
KAMURAN YAZICIOĞLU, A.RIZA
KARAHAN ASIM KARAHASAN, ASIM CAFER
KARN/K KAVURMACI, DIRTAD
KASIM GENCE, KAMİL
KAYA ALDEMİR, HASAN TAHSİN
KAYA KOCDOR, İHSAN
KAYA KOCDOR, İHSAN
KAYAKURTULUŞ, FARUK
KAYAMATER, İ.SAMİ
KAYA SARICALI, MUSTAFA
KAYATURHANOĞLU, H.AVNİ
KAYATURHANOĞLU, H.AVNİ
KAYHAN KÜRŞAT, ŞEFİK
KAYHAN URAZ, MEHMET
KAZIM SELÇUKTUZCUOĞLU, ŞİMŞEK
KAZIM ÇILDIR, İSMAİL
KAZIM DAMCI, MEHMET
KAZIM HAMEVİ, MEHMET
KAZIM PEKİN, MESUT
KEMALATİLLA PAKALIN, SÜLEYMAN
KEMAL BEKİR ÖZMANAV, BEKİR
KEMAL İNANÇ IŞIKLAR, AHMET
KEMALTURGUT KODAL, NURİ
KEMALAKASLAN, HASAN
KEMALAKMİRZA, HAŞİM
KEMALALTINUC, HALİL İBRAH/M
KEMALARTUN, SÜLEYMAN CUDİ
KEMALEŞİYOK, KAMİL
KEMAL GÖNÜL, MAHMUT
KEMAL (PEK, ALİ R(ZA
KEMAL KARŞ1YAKAL1LAR, M.KAMlL
KEMAL KATALAN, SAMİ SABATAY
KEMAL KIRAL, MESUT
KEMAL LAKAY, KAZIM
KEMAL MERAL, BAYRAM ALI
KEMAL ÖZELÇİ, M.HULUSİ
KEMAL SİMŞEK, AHMET
KEMALTANSEL, KANİ
KEMAL TÜREN, CEVAT NUSRET
KEMAL ÜLERGİN, SADUK
KEMALVENTURERO, YUDA
KEMAL YALDIZİPEK, NECATİ GÜNDOĞDU
KEMAL YASİNOĞLU, HALİT ZEYBEK
KEMAL YURDAKUL, NAZİF
KEMAL YÜKSELENGİL, ABDURRAHMAN
KEMALZAİM, M.ZİHNl
KEMAL ZAVARO, MOİS
KENAN ALİ AKMAN, YILDIRIM
KENAN BAYSAK, İSMAİL
KENAN ÇETİN, HAÜL
KENAN GEYRAN, M.KEMAL
KENAN GÜRSAN, FAfK
KENAN KUTBAY, MEHMET SALİH
KENAN TINAZ, MEHMETŞADİ
KENAN TÜRKANTOS, NURETTİN
KEREM ÖMER ORBAY, ERDAL
KEVORKAVEDYAN, SARKİS
KOCO KARABİNAS, ATANAŞ
KONSTANTİN BELALİDİS, ATANAS
KORAL SARITAŞ, MEVLÜT
KORAY ANARAT, A.REŞAT
KORAY ÇİTAL, ABDÜLKADİR
KORAY DENECLİ, TEVFİK
KORAY GÜRBÜZ, ZİYA
KORHAN SEZER, ETHEM
KORHAN TURAN, ORHAN
KUBİLAY ILICA, S.ÖMER
KUBİLAY KEÇELİOĞLU, M.TURGUT
KUDBETTİN OHRİ, HALİL
KUNTAY DURANSOY, ÜMİT
KURT FREİDRİK H EHRHARDT, KURT
KUTLU GÜZELSU, AHMET SABİT
KUTLUHAN CANYURT, KORKUT
KÜRŞAT SALGAR, YAŞAR
L.SUAT KONGAZ, E.SELAHATTİN
LSUATKONGAZ, E.SELAHATTİN
L.TEVFİK MORAN, NAİLİ
LUFUKSAPMAZ, FAHRİ
LATİF ATASOY, İSKENDER
LATİF KÜÇÜK, RAHMİ
LAZAROS ALATERE20GLU, ALEKSSANDROS
LEFTER PARASKEVAPULO, THOMAS
LEM) SAY, İŞLETMECl
LEMİ.E, İBRAHİMOĞLU, YUSUF
LEON RAFİ BİLAL, GARO
LEON BENEZİO,
LEON CABİAKMAN, DİKRAN
LEON LEREYA, MENAŞE
LEON PALTİ, HAYİM
LEON RİFKES, FERDİ
LEON.Y. BONOFİEL, (SAK
LEVENT AKYOL, AHMET ŞADAN
LEVENT BIÇAKCI, NAZMİ
LEVENT BİNGÖL SEZAl
LEVENT ÇIRPICI, OSMAN SELÇUK
LEVENT GANİYUSUFOĞLU, MEHMET
LEVENT GÖRÜR, GÜNAY
LEVENTKASUTO.MUİZ
LEVENT LOKMAN, ZİHNİ
LEVENT OLCAYTO, DOĞAN
LEVENT ÛZCAN, İBRAHİM
LEVENT SÜER, ERSAN
LEVENT TAYLAN, NEJAT
LEVENT ÜNAL, ALİ SEZAİ
LEVENTVEZİROĞLU, H.BÜLENT
LEVON KARAOĞLANOĞULLARI, MİSAK
LİYA KALAORA, AŞER
LİYAZARABUOARA, YASEF
LÜTFİ MÜKRİMİN SERDAR, MÜKRİMİN
LÜTFİ NAZIM DORMAN, NAZIM
LÜTFt BANAT, BEHCET
LÜTFUILAH İRDEM, İBRAHİM
LÜTFÜ BİLGEN, SÜLEYMAN
LÜTFÜÖZKES, M.EMİN
LÜTFÜ SEVSEVİL, MEHMET
LÜTFÜ SEVSEVİL, MEHMET
LÜTFÜ ULUTURK, OSMAN
M. VOLKAN GÜRGÜÇ, CELAL EGE
M. BÜLENT ULUENGİN, MEHMET FATİN
M.AKİF PINAR, ALİ OSMAN
M.ALİ GÜDE, MEHMET EMİN
M.ALİ OKAY,
M.ATAÖZGÜR.AHMET
M.AYDIN DEMİRCAN, ALİ
M.AYDIN DEMİRCAN, ALI
M.AYDINVELİOĞLU, BEKİR
M.AYHAN TALAY, CAVİT
M.AYKUT BAYJNDJR, MEHMET İZZET
M.BAHAKUTLAN, ŞEVKET
M.BEKİR KEMAL SAYDAM, HURŞİT
M.BERKBARUH, İSAK
M.BESİM UYSAL, A.HAYRETTİN
M.BÜLENT BİLEN, A.NEJAT
M;BÜLENT GÜMÜŞEL, M.ALİ
M.BÜLENTGÜRKAN. BAHATTİN
M.BÜLENT KUNT, HÜSEYİN HÜSNÜ
M.BÜLENTOLCAYTO, DOĞAN
M.CAHİT KÜL, MEHMET NAFİZ
M.CAHİT KÜL, MEHMET NAFİZ
M.CELAL ŞAYLAN, İSMAİL
M.CEMAL ERATA, CAHİT
M.CEMAL SÜEL, A.SEZAf
M.CENGİZTÜNAY, HÜSEYİN
M.CİHAT ERATA, CAHİT
M-CİHAT GÜNDOĞDU, NAHİT
M.DENİZ ÖZ, TURHAN CAVİT
M.DEVRİM DEMİR, OKSEL
M.DOĞAN GÖKSOY, HÜSEYİN ŞÜKRÜ
M.DOĞAN KOHEN, VİKTOR
M.EDİP TÜMAY, SÜREYYA
M EKREM EŞKİNAT, ALI DOĞAN
M.EMINATtLGAN, HASAN
M.EMİN CEM TURAN, GÜLTEKİN
M.EMİNALTINOK, HASAN
M.EMİN CENGİL, MALİK EJDER
M.EMİN GÜDE, M.ALİ
M.EMRE DÖRDUNCÜ, S.NESİP
M.ENDER TOPUZ, ALİ
IM.ENGfNÇAVUSOĞLU, OMER
M.ERDİNÇ ÜRGEN, HAYDAR
M.FATİH BEKER, TURAN
M.FATİH URGANCIOĞLU, SALİH
M.FAZIL YAZICl, SELAHATTİN
M.FEHMİ BADUR, HASAN
M.GÖKSEL YENER, SALİH
M.GÜNGÖR KÜÇÜKOĞLU, RECEP
M.HAKKI ÜZEL, NURETTİN
M.HALET KÖKEN, İBRAHİM TEVFİK
M.HIFZI ARAT, M.NECMETTİN
M.KAMİLKAYNAK, H.BEHİÇ
M.KAMİL PAKKAN, AHMET KAMİL
M.KAMİL SAĞDIC, H.FEHMl
M.KAYATÜRKDEN, H.RIFKI
M.KEMALALTIN, MEHMET
M.KEMAL CUBUKCUOĞLU, DOĞAN
M.KEMAL OLGAC, AKİF
M.KEMAL ÖZKAN, AHMET
M.KEMALTÜRKERİ.ABDÜL
M.LÜTFÜ ONUR, S.SAMI
M.MARCEL MEVORAH, BOHOR İLYAZAR
M.MARİFİ ORHON, HİLMİ
M.MARSELSAUL.YUDA
M.MELİH KAYMAZ, ÖMER ÜL HALUK
M.MELİH ÖNDÜN, A.ZEKİ
M.MELİH PEKİNER, M.BEDİI
M.MUAMMERATACAN, MUZAFFER
M.MURAT SIĞtN, SADtK
M.MUTLU YENİSEY, F.AHMET
M.MÜMTAZARMUTAK, BEKİR
M.MÜNCİÖZ, M.MÜNlR
M.MÜNİR ALPASLAN, ŞÜKRÜ
M.NEDİM HAMZA, TEVİK
M.NE.MT HAMLACIBAŞ), SELAHATTİN
M.NESİMACAR.ARON
M.NİDA ERGENÇ, AHMET NESİMI
M.NURHAN KAYADELEN, HASAN HAYRİ
M.NURİALMAÇ, HALİL
M.NURİ ERASLAN, FİKRET
M.NURİ ERKANÜ, HAÜL
M.NURİMARDİN.AHMET
M.OKAN Ö2MUTLU, M.HAYRET
M.ORHAN FIRATLI, FERRUH
M.ORHAN SANER, SELAHATTİN
M.OSMAN OMAY, OSMAN
M.ÖMERZINGIL.TEOMAN
M.ÖZGEN AYFER, OSMAN FARUK
M.OZGÜRPALA, İHSAN
M.REHA YARDIM, M.KEMAL
M.SABRl KOSEOĞLU, H.İBRAHİM
M.SEDAT GÜRER, A.MUSLİHİTTİN
M.SELÇUKTUNA, ALİ KAZIM
M.SELİMSARGUT, M.HAYRULLAH
M.SEMİH DOĞUER, MEHMET
M.SERDAR KOÇKAN, M.SEZAl
M.SEZAİ CAKAR, SAİM KADRİ
M.SIRRI BEKTAŞ, AHMET CELAL
M.ŞENERKATALAN, SAMİ SABATAY
M.TAMER DEMİRAĞ, HÜDAVERDİ
M.TANSU USLU.AÜ İRFAN
M.TUNA GÜRSAN, HASAN BEHCET
M.ÜMİT TÜRKSOY, A.FİKRET
M.VEFİKAKMAN.TEVFİK
M.YALÇINACAR,AHMET
M.YALÇIN GENÇ, M.FERRUH
M.YAŞAR ERENTÜRK, AHMET
M.YILDIRIM BAŞEĞMEZ, ARİF
M.ZAFER rAZAN, A.MELİH
MACİT GÜNHAN, HASAN ASAF
MACİT IŞIK. MEHMET ENVER
MACİT ÖZDOĞAN, RIZA
MACİTSUNGU.FAİK
MACORO NISİM, İSAK
MAHİRATAMAN, MEHMET
MAHİR KENDUŞİM, İZAK
MAHİR ÜLKEN, NİHAT
MAHMUT ÖZDEMİR ERDOĞAN, TEVFİK FİKRET
MAHMUT ÖZKAN ÇANKAYA, KEMAL
MAHMUT ŞEVKET ŞEKER, ALİ
MAHMUT ATAMAN, MEHMETTEVFİK
MAHMUTBAYCAN.AU
MAHMUT KORKMAZ, HÜSNÜ HİKMET
MAHMUT KÖKTENER, NECATİ
MAHMUT OZER, OSMAN
MAHMUT RENKLİTEPE, MEMİŞ
MAİR NAE, BARUH
MAKS LEVİ, GUİSEPPE
MAKSUT KUYUMCUYAN, ŞABUH MIGIRDIC
MARYO KOHEN, DAVİT
MAYİR HASAN, RAHAMİM
MAZHAR CELEBİ, MEHMET NURİ
MECDİ DEVRİM,
MEHMET SABRIİSTEMİ, HİKMET
MEHMET AKİF AYD1N, MEHMET
MEHMET AKİF BİNGÜLLER, İSMAİL HAKKI
MEHMET AKİF SOZERİ, AÜ KEMAL
MEHMET ALİ TEKlNSOY, MEVLÜT
MEHMETASIM UYSAL, HAKKI
MEHMET BEHCET TAR, İBRAHİM ETHEM
MEHMET BEKİR AK, HİLMİ
MEHMET BURAK MERZECI, TAHSİN GÜVEN
MEHMET CELAL SAVAŞ, ALİ HİKMET
MEHMET CEM 02, MEHMET MÜNCİ
MEHMET EKREM TOPALOĞLU, A.TURGUT
MEHMET ERCÜMENTYÜCEL, SALİH NECATİ
MEHMET ERDEM TÜRKYILMAZ, MUSTAFA
MEHMET ERTAN TEZEL, İSMAİL HAKKI
MEHMET FERIT EKİNCİ, MUAMMER
MEHMET FİKRETTUZCU, ONOER
MEHMET GÜNDÜZ BAŞARAN, ADNAN
MEHMET GÜRKAN DUMLU, FAHRETTİN
MEHMET HAKAN ORKUT, A.AHMET HALUK
MEHMET HAKAN TUGAL, TANJU
MEHMET HALtT ESEN, R.FERİT
MEHMET HALUK AKÇAM, ABDÜLHALİM
MEHMET HAŞMET ÜNLÜER, I.E NURULLAH
MEHMET KADRİ GÖBEKÇI, MEHMET
MEHMET KAMİLAKCİT, M.HULUSI
MEHMET METtN DÜZGÖREN, OSMAN FETHİ
MEHMET NURİ ERİM, M.SAİM
MEHMET ÖNDER EROĞLU, FATİH
MEHMET REHA ÜNSAL, DANİŞ HAYRETTİN
MEHMET SABRl YÜCE, ISMAİL DURSUN
MEHMET SADIK BAYKAL, ESAT RIZA
MEHMET SADİ KONUK, ERDOĞAN
MEHMET SAHİR TANDORUK, DUYGU
MEHMET SALİH YALÇIN, NECDET
MEHMET SANCAR UYKUCU, EKREM
MEHMET SANVER AKÜN, REŞAT
MEHMET T. KURTER, ETHEM RAG1P
MEHMET TANJU ÖZYOL, ADNAN
MEHMET TUFAN BABAYİĞİT, M. HAKKI
MEHMET UĞUR AKOSMAN, İZZET
MEHMET UĞUR AKYILDIZ, SELİM
MEHMET ULVİ PAKER, ABDULLAH
MEHMET ÜNAL MUTLU, MEHMET TEVFİK
MEHMET YAVUZ ARAS, TAYFUR
MEHMET YAVUZ TEKYAY, C.EMCET
MEHMET YAVUZ YEKTAĞ, C.EMCET
MEHMET YÜKSEL ÖNER, HAŞİM
MEHMETAKMEŞE, SABRİ
MEHMETAUDEDEOĞLU, HÜSNÜ
MEHMET AVŞAROĞLU, M.CELAL
MEHMETAYBEY, BEKİR
MEHMET BAKİOĞLU, ABDULLAH
MEHMETBAŞİMİ, HÜSAMETTİN
MEHMET BERBEROĞLU, MEHMET
MEHMET BİLGİÇ, fSHAK
MEHMET BULAD, ŞEFİK ECVED
MEHMET CERİ, AHMET
MEHMET ÇİTİL, HALİL İSRAHİM
MEHMET DAĞLILAR, BEKİR
MEHMET DEMİRTAŞ, HAYDAR
MEHMET DİNCTÜRK, MEHMET
MEHMET EMRE, RAMİS
MEHMET ENGİNDENİZ, İHSAN
MEHMET ERGÜN, TURAN
MEHMET ERTÜKEL, REFİK
MEHMET GAZAZ, ALİ OSMAN
MEHMET GEDİK, MUSTAFA
MEHMET GÖKSEL, A.FEYYAZ
MEHMET HOTlC, SALİH
MEHMETIŞIK, TEMUR
MEHMET KIZILEL, MUHİTTİN
MEHMET KUNDAKÇIOĞLU, RİFAT
MEHMET OKUMUŞ, ABDULLAH
MEHMET ÖKTEM, NACİ
MEHMET ÖNER, CELAL
MEHMET ÖRENDİL, ARİF
MEHMET ÖZAYTAC, VEYSEL
MEHMET ÖZCEBE, SÜLEYMAN
MEHMET ÖZENÇ, HÜSAMETTlN
MEHMET OZER, NECDET
MEHMET SALAR, MEHMET NECATİ
MEHMET SARAN, HASAN NEDİM
MEHMET SARGINALP, CEVAT
MEHMET SUNER, SADİ
MEHMET ŞAFAK, ÖMER
MEHMETTANGÖR, HASAN
MEHMET TETİK, EKREM
MEHMET TOSUN, MUSTAFA HAMİT
MEHMET UĞRUBOL, SAİT
MEHMET ÜLGER, SADULLAH
MEHMET ÜNER, MUSTAFA
MEHMET YALTtRIK, ORHAN
MEHMET YAŞAROĞLU, MUSTAFA
MEKLİHARTEL, SUPHİ
MELİHAJİ,YASEF
MELİH ARIKAN, HÜSNÜ
MEÜHATAM.EDİPRESMİ
MELİH GÜSAR, ZİYA
MEÜH KAZANCİ, MAZHAR
MENAHEM MARCELÜ, AVRAM
MENGÜ KAPTANA, KENAN
MENGÜC SERDENGECTİ, M.MÜMTAZ
MERİÇ BİLGİÇ, İBRAHlM
MERİH ÖNEN, İBRAHİM
MERTBÖRÜ.GÜVEN
MERT ÇIRAK, MEHMET
MERTVAN,MEHMET
MESRUR KİP, MEHMET
MESUTAVCI, MUHARREM
MESUT ERDEM, M.SABRl
MESUT GÖRAL, AHMET
MESUT KARA, YAŞA
MESUT KARADENİZ, H.İBRAHİM
METE OGUZ EKlNCt, AHMET
METE BİNARK, M.HİKMET
METE CINGAY, SALİM
METE EROL, VURAL
METE GÖKMAN, ABDULLAH
METE GÜNDOĞDU, A.KEMAL
METE HÜR, MAHMUT ŞEVKET
METE KANAT, HİCABİ
METE SARIOĞLU, CELAL
METE TEZEL, GÜNDÜZ
METE UĞUR, ISMAİL YÜMNÜ
METİN ELCİCEK, HAYRİ
METİN AKALTIN, MUZAFFER
METİNALTINOİŞ.AÜ
METİNANSEN, EMİN
METfNAREL, FUAT
METİN AROYO, LİYAZAR
METİNARSLAN, İSMAİL
METİNAYBERKİN, AHMET
METİN BALCI, HİKMET
METlN ÇİL, HASAN
METİN DURU, NAZİF
METlN DÜZGÖREN, OSMAN FETHİ
METİNERTEK, M.NECİP
METİN ERTEM, NACİ
METİN GÜNDOGDU, ALİ
METİN GÜNGÖR, FERHAT
METİN HAKLI, YAKO
METİN KALKAVAN, TEMEL
METİN KARACA, MEHMETALİ
METİN KIÜÇ, ALİ
METİN KIZILCIKOĞLU, MUSTAFA
METİN KORMAN, MÜNİR
METİN KUNTER, FAHRI
METİN MERİCBOYU, MAHMUT ŞEVKET
METİN ONAT, SAİM
METİN ORALER, SAİM
METİN OVADYA, MENAHEM
METİN ÖZOĞUZ, ISMAİL
METİN ÖZYURT, MEHMET
METİN PAMUR, ALİ NİYAZİ
METİN ROZANES, ISAK
METİN SEVİL, OSMAN
METİN ŞAHİNGÜR, M.MUZAFFER
METİN TULUAY, NİZAMETTİN
METİN YAFET, MELİH
METİNYAFET,MELİH
METİN YAPJCILAR, MEHMET
METİN YORGANCIOĞLU, OSMAN
METİNER ORHAN, ALİ
MEVLÜT ÖZEN, A.HAMDİ
MEVSlM DİRİKER, İSMAİLHAKKI
MICHEL BECQUEVART, FELİX
MIGIRDIÇ DÖKMECİOĞLU, HAYIK
MIGIRDİC TİMURCUOĞLU, MİNAS
MIGIRDİÇ KİREÇÇIOĞLU, MİHRAN
MIGIRDİÇ KİREÇÇIOĞLU, MİHRAN
MİCHELGONTİER, FERNAND
MİFTAH ALBAY, NURİ
MİNAS BOYACIYAN, HOVAGİM
MİRZA ERDİŞ, MUSTAFA
MİRZAHİ TOKATLI, NESİM
MİSAK PANÛSOĞLU, ARAMANTRANİK
MİSAKVARTİKOĞLU, SETRAK
MİŞEL SANJE, SALAMON
MİTHATDOĞAN.ALİ
MİTHAT GÜLDÜ,
MOİZ BAHAR, HAYİM
MOİZ BALLI, MENAHEM
MOİZ KOHEN, HAYİM
MOİZ REYNA, YUDA
MOİZ ROMANO, AVRAM
MOtZ SADIK, İSAK
MOİZ ZARKO, BARUH
MORDO FİNZ, DAVİT
MORİS BENBANASTİ, VİTALI
MORİS BENBASAT, TOMTOV
MORİSERBEŞ.AVRAM
MORİS HALEVA, NESİM
MOŞE KAZADO, DANYEL
MOŞE KOHEN, FlLON YEDİDYA
MOŞE ŞALOM, JAK
MUAMMER ETEM GORDİ, ABBAS
MUAMMER AKKOYUNLU, YAŞAR
MUAMMER CANITEZ,
MUAMMER GARGUN, MEHMETAGAH
MUAMMERGİYİMLİ, CERClS
MUAMMER YENERMAN, MAHMUT HAMDİ
MUHARREM CÖMERT, ÖMER
MUHARREM KORKMAZ, BEKİR
MUHİDDİNAYKUT,ALI
MUHİP ŞEYOA tŞIKTAÇ, KAZIM
MUHlTTlN GÜNEL, ÖMER ŞUAYİP
MLIHİTTİN HASANCIOĞLU, ŞAHABETTİN
MUHSİN GEYLANİ, M.ALİ
MUHSİN TÜREN, ABDI NUSRET
MUHTAR HALDUN ERSANLI, HALUK
MUHTEREM METE ARMAĞAN, 2EKİ
MURAD TULUNAY, TURAN NEVRUZ
MURAT BORA TEKİN, HÜSNÜ
MURAT CEVAHİR COŞKUN, IBRAHİM
MURAT ERHAN AYDIN, EROL
MURAT MAHMUT SOYCENGlZ, A.TURAN
MURAT ADALI, ERDOGAN
MURAT AKSAN, UĞUR
MURATASLAN, NİHAT
MURATASLAN.NİHAT
MURAT BAYKAL, ZARİF ŞEREF
MURAT BEBİROĞLU, SERKİS
MURAT BİLDlRİCl, REFUL
MURAT BİNARK, MEHMET HİKMET
MURAT CAKIR, CEMAL
MURAT CEYHAN, MUSTAFA
MURATCİNGÖZ, GAZER
MURAT ERCAN, TEVFİK
MURAT ERİMEZ, YAVUZ
MURAT KARAATA, BURHANETTİN
MURAT KOÇAK, HASAN
MURAT KUYUMCU, OHANNES
MURAT LAKAY, AHMET REFİK
MURAT MIHÇJOĞLU, ALl
MURAT ONCEL, HASAN FEHMl
MURAT ÖZDEN, MUHAMMET
MURAT ÖZEL, ŞABAIM
MURAT ŞAHİN, JSMAİL
MURAT ŞİMŞEK, AZİZ
MURAT TUNCEL, SÜLEYMAN ŞEVKET
MURAT TURNA, YÜKSEL
MURAT ULUSOY, ERDOĞAN
MURATYANIKOĞLU, NİHAT
MURAT YASA SUAT
MURAT YILDIRIM, EKREM
MUSA GÜMÜŞTAŞ, YASEF
MUSTAFA ÜMİT SAKMAR, F.CEMALETTİN
MUSTAFA VURAL, HAKKI SEMİH
MUSTAFA BÜLENT ERTAN, HASAN KEMAL
MUSTAFA CEMALİNCE, KEMAL
MUSTAFA EMİL ELÖVE, ALİ ULVİ
MUSTAFA ENGİN GÜRPINAR, ARİF
MUSTAFA ERKAN ÖNEN, SIDDIK NESİP
MUSTAFA KEMAL BAYAR, TALAT
MUSTAFA KEMAL KAPLAN, SÜLEYMAN
MUSTAFA KEMAL OZCAN, SAFFET
MUSTAFA NAZMİ ULUOCAK, HASAN
MUSTAFA NEClP EMRE, EMRİ
MUSTAFA NEJAT ULU, YÜCEL
MUSTAFA NlYAZl ULUS, M.REMZI
MUSTAFA SERHAN OKSAY, KAZIM
MUSTAFA SUAT BOZDAĞ, MAHMUT
MUSTAFATUFAN UZ, MEHMET
MUSTAFA ALTINTAŞ, AHMET
MUSTAFAARIKAN, I.HAKKl
MUSTAFAARIKAN, İ.HAKKI
MUSTAFAASLANTAŞ, HÜSEYİN
MUSTAFAAYDOĞAN, HÜSNÜ
MUSTAFA BOZ, HASAN HÜSEYİN
MUSTAFA BURAK, ALİ ŞEFİK
MUSTAFA ÇİFTÇİOĞLU, M.RAUF
MUSTAFA ÇORBACIOĞLU, YILMAZ
MUSTAFAGOKSU, HÜSEYfN
MUSTAFAGÜR, MECİT
MUSTAFA İŞTOTAN, OSMAN
MUSTAFA KARAGÖZ, MUSTAFA
MUSTAFA KARAKURT, ETHEM
MUSTAFA KAYHAN, HALİL
MUSTAFA MERT, HALİL
MUSTAFA ORHAN, İSMAİL
MUSTAFA ÖZARSLAN, HÜSEYİN CAVİT
MUSTAFAÖZARSLAN, HÜSEYİN CAVİT
MUSTAFA ÖZARSLAN, MEHMET
MUSTAFA ÖZGÜR, HASAN
MUSTAFA ÖZGÜR, HASAN
MUSTAFA PARMAKERLİ, NUMAN
MUSTAFA SARIGÜL, YAŞAR
MUSTAFA SAZ, İBRAHlM NAFİZ
MUSTAFA SIDAR, ATAĞ
MUSTAFA SİPAHİ, YUSUF
MUSTAFA ŞARMAN, ALİ ŞEVKİ
MUSTAFA TEZCAN, M.KAZIM
MUSTAFA TOLAY, SEFER
MUSTAFA TURGUN, MEHMET
MUSTAFA TÜZÜNGÜÇ, HASANAYDIN
MUSTAFA UÇAR, AHMET
MUSTAFA UZ, KEMAL
MUTLU MAHİR BAYINDIR, HALİT
MUTLU tZMEN, MUSTAFA HALİT
MUVAFFAKÖZBUDUN, HAYRULLAH
MUVAFFAK YOLALAN, MEHMETARİF
MUZAFFERAKTAŞ, MUSTAFA
MUZAFFER BAL, HAKKI
MUZAFFER ERCİŞ, OSMAN
MUZAFFER FALAY, HALİL
MUZAFFER KAYA, MUHİTTİN
MÜFİTSERDAR ÖZKURT, MUSTAFA
MÜFİT ÖZCAĞLAR, FERİDUN
MÜFtTSIRALİ, SEMİH
MÜFİT URER, BAKİ
MÜFİT YURDAKUL, HALİS
MÜJDATAĞIRYÜRÜYEN. RAGIP
MÜKERREM İNCE, AHMET
MÜMİN CEVİK, MEHMET
MÜMTAZ CANKURTARAN, M.HAYATİ
MUNİPTARHAN, NEDİM
MÜNİR K/VRAK, M.HAMDİ
MtlRSEL DOĞAN, HÜSEYİN
MÜRTEZA ÜZHAN, M.FEHMİ
MÜŞTAKŞENGÜN, BEHRAM
N.BORA E8USSUUTOĞLU, HASAN
N.BÜLENTTOYBOY, MAHMUT
N.CEM FIÇICIOĞLU, T.YILMA2
N.ENRİCO MODİANO, SAUL
N.ERGUN KONURALP, M.İSMET
N.ESKENAZİ GEZGİN, ARON ESKENAZl
N.EŞREF OARGt, MAKSUT İLYAS
N.HAYİM BERAHA, ARON
N.KEMALCELEBİ, MAZHAR
N.KEMAL ÖZGÜNSÜR, REMZl
N.KEMALTARTANÛĞLU, KAMİL
N.KEMALTARTANOĞLU, KAMİL
N.MAHMUTAKSOY, GAÜP
N.NADİ KARAKOÇ, MEHMET
N.NESİMZARA.SİLVYO
N.RIFAT ARMAN, KERAMETTIN
N.SAHİR SILAN, S.NECATİ SAHİR
N.TAYFUN OKAN, NUMAN NAZMİ
N.TİMUÇİN SELCAN, A.FARUK
NACİ TUNÇ ARKAN, MEHMETİZZET
NACİGEDIK, M.EMİN
NADİR ÇATAK, MEHMET NURI
NADİR KARAKAŞ, FİKRİ
NADİR YAZICIOGLU, NURETTİN
NAFİ GÜRAL, ALİ
NAFlKARADAĞ.FETHl
NAHİT BİLGİN, HALİL İBRAHİM
NAHİTESKİN.OSMAN
NAHİT HAMARAT, NEDİM
NAİL DURSUN KIRBAŞ, NAİL
NAMIK EMRE UTKU, M.ERDOĞAN
NAM1KBAKKALOĞLU, NAFİZ
NAMIKŞAKAR, MEHMET
NAZARET BASMACIGİL, ARŞAK
NAZARET NAZARETYAN, KEVORK
NAZIM KOŞKAN, RAŞİT
NAZIM MELEK, MUSA
NAZİF ONAT, SÜLEYMAN
NAZMİATİLA TÜREBAN, İSMAİL ÇELEBİ
NAZMİ GEZER, SÜLEYMAN
NAZMİ OLTULU, MUSTAFA
NAZMİ ŞANLl, FİKRET
NEBİLGALİ.SADIK
NEBİL GALİ, SADIK
NECATBERKSUN.ARİF
NECAT KUTLUTAN, SACİT
NECATİ YILMAZ, HAKKI
NECATİ YILMAZ, SITKI
NECDET BAŞKIRŞEN, HAMDl
NECDET CUBUKÇUOĞLU, ZEKERİYA
NECDET DUMANCl, İBRAHİM
NECDETÖZBELGE,
NECDETTARAKÇI, MEHMET
NECDET ULUÖZ, MEHMET
NECDET ÜCOLUK, AHMET MÜMTAZ
NECDET YAZGAN, ALİ RIZA
NECİP ALSAN, ZEKl MESUT
NECİPARIDURU, CEMİL
NECİP DİKYOL, AHMET
NECİP SAYMAN, HİLMİ
NECİP ŞEKER, İSMET
NECMETTİNİNEL, S.ŞEHABETTİN
NECMETTİN KAVUŞTURAN, MEHMET
NECMETTlNÖZÇELtK, KEMAL
NECMl BULAN, MEHMET AÜ
NECMİ U Y C A N , M U A M M E R
NEDIM SER1M, SAADETTIN
NEDİ BENBASAT, MORİS MENAHEM
NEDİM CEM GÖKHAN, UÇAL
NEDİM ELVER, DAVİT
NEİL GÜLTEKİN, SUNGUR TEKİN
NEJATALPER,TAHSİN
NEJATAYBAR, M.ALİ
NEJAT DİYARBAKIRLI, AHMET
NEJAT DURAN, CEMtL
NEJATELDEM, NEZİH
NEJAT GÖNENÇ, ENVER
NEJAT HAVSA, ALI
NEJAT HİNGİNAR, ABDÜLBARİ
NEJAT İKİZ, ALİ RIZA
NEJAT KANER, HASAN TURGUT
NEJAT KIZILKAYA, NECMİ
NEJAT ÖZAL, KEMAL
NEJAT SEZER, NECİP
NEJAT SUNAR,
NEStM HAYİM BERAHA, ARON
NESİM PİLO, MORDEHAY
NESİMYÜZARI.YEŞUA
NESİMİCİHAN ÜNLÜÇERÇİ, H.CAHİT
NESİR ŞERİF KARAPINAR, İBRAHlM
NEVZATALKAN, YALÇIN
NEVZAT ÇEVİK, SABRİ
NEVZAT GÜNER, SEÜM
NEVZAT IRMAK, İSMAİL HAKKI
NEVZAT İLHAN, MEHMET
NEVZAT İNANOĞLU, ŞEVKET
NEVZAT KACAR, MUSTAFA
NEVZAT ÖZGÜR, MEHMET
NEZİH BENK, KEMAL
NEZİH CANAL, KAHRAMAN
NEZİH EKMEKÇİ, EKREM
NEZİH GÜRPINAR, AHMET
NEZİH SUYARAN, A.EDİP
NEZİHİKEMER.FARUK
NEZİHİ YILMAZ, ŞÜKRÜ
NtHAT AKYUNAK, ŞÜKRÜ
NİHATTALŞIK, RAHMET
NlHAT ÜÇOK, NECDET
NİKODİMOS HRİSTlDfS, YORGO
NİKOLA SARİ, ILİYA
NİKOLAZOLETTj, KAZMİR
NİSSO DANON, MURAT
NlŞAN CÜNÜN, KEVORK
NİYAZİBAYRAKTAR,ALİ
NİYAZİ SÜNGÜ, CAVİT
NORAYR MEKİKER, VAHAN
NORAYR MERTGARABETYAN, ARAMtS
NUR RECEP GÜRAK, İHSAN
NURETTİN YALÇIN YILMAZ, HÜSNÜ
NURETTİN ALTUNAY, RASİM
NURETTİN BEKLER, HALİL
NURETTİN CAKIR, İSMAİL
NURETTİN CAKMUT, AHMET
NURETTlN SERİNKAN, GÜNER
NURHANARTAR, KARABET
NURHAN BECİDYAN, KEVORK
NURHAN İÇLİYÜREK, NİŞAN
NURHAN ÜNGÖREN, NUR)
NURİ KUMARTAŞLIOĞLU, TÜRKER
NURİ ORAJ ÖZGÖVDE, FERRUH
NURİ AROĞUZ, ORHAN
NURİ BEHÇET, BEHÇET
NURİ EGELİ, HASAN NAZMİ
NURİ SARGINLI, MEHMET
NUR( TABANLI, ŞİNASİ
NUSRET ERHAN MUTLU, SÜLEYMAN FİKRET
NUSRETTORUN, İSMAİL
NÜZHETALGÜNEŞ, ÇETtN
O.HİLMİ COŞAN, HAYATl OSMAN
O.HÜSEYİN ONUR, MİTHAT
O.KAYA TÜKE, NEJAT
0.MURAT ÖZAYDINLI, IRFAN
O.YILMAZ KÜCÜKOĞLU, ABDÜLKADİR
O.ZEKİ ARTUĞ, ABDULLAH
OZEKİ KOYLAN, ABDULLAH
OĞUZ GENGÜÇ, SAADETTİN
OĞUZ KORKMAZ, HÜSEYİN
OĞUZ SÜREL, TAHİR
OĞUZ ŞENOL, MUSTAFA KEMAL
OĞUZ ŞENOL, MUSTAFA KEMAL
OĞUZTOSUNER, FEHMİ
OĞUZHAN ONULTAN, HAÜL
OHAN PEKEL, OHANNES
OHANNES MARGOSYAN, AGOP
OKANGÜNAY.YILMAZ
OKAN KIVANÇ, ABDÜLBAKİ
OKAN YENAL, AHMET
OKTAYAKHUN, M.ŞAKİR
OKTAY BEKEN, AHMET
OKTAY BEKİŞOĞLU, ŞEMSETTİN
OKTAYDURAN.H.ZİYA
OKTAYDURAN,H.ZİYA
OKTAY GÜNDAY, SALİM ÖZDEMİR
OKTAY NEMUTLU, S.SITKI
OKTAY PİYALE, HASAN TAHSİN
OKTAY SONGÜR, HÜDAİ
OKTAY SOYMEN, NAZİF
OKTAY ÜSTÜNGOR, MELİH
OLCAY ÇELİK, ASIM
OLCAY SÖNMEZ, RİFAT
ONNİKYAYLAOĞLU,
ONUR DEVRES, BİLİR
ONUR ÖZSOY, SÜLEYMAN
ORALDOĞU, M.SALİH
ORHAN ALPAN, AHMET
ORHANALTAN.M.EMİN
ORHAN AYANOĞLU, ŞEFİK
ORHAN BÜKEY, S.SÜREYYA
ORHAN ÇEVİK, TURAN
ORHAN DEMİR, NİHAT
ORHAN DERİN, BAYRAM
ORHAN HACALOĞLU, MEHMET
ORHAN HANÇERLİOGLU, ZAHİT
ORHAN HEYFEGİL, SELİM
ORHAN İDEMEN, M.NEDİM
ORHAN İSPEKTER, MUTLUAY
ORHAN KAHYAOĞLU, İBRAHİM
ORHAN PEK.SAYAR, ŞAKİR
ORHAN SUNAR, MEHMET
ORHAN SUNGUR, İBRAHİM
ORHAN TOMAC, HASAN FEHMİ
ORHAN TOR, KERİM
ORHAN TUNCAY, MUHARREM
ORHAN ÜNSAC,
ORHAN YEĞİNSÜ, VEDAT
ORHAN YILMAZ, ŞEMSETTİN
ORHAN ZİYALAR, KAHİL
OSKİYAN BALOĞLU, KİRKOR
OSMANARAYICI.AKER
OSMAN ÇAPKINOĞLU, ALİ PAŞA
OSMAN PİRGAİP, YUSUF FAHRİ
OSMANALTINERAKALIN, ŞÜKRÜ
OSMANATTİLAYÜCEER, İBRAHİM ETHEM
OSMAN EDİP SEYDİ, SÜLEYMAN
OSMAN GÖKHAN CANGÜR, MEHMET
OSMAN H. ÖZARAS, OKTAY
OSMAN KENAN KAHYAOĞLU, İBRAHİM
OSMAN NURİ ARAT, SAFFET
OSMAN NURİ AYDINLIOĞLU, ALİ KEMAL
OSMAN NURİ GÜLEL, NACİ
OSMAN NURİ TAŞKIN, OSMAN REMZİ
OSMAN SAVAŞ VURAL, OSMAN
OSMAN ŞERAFETTİN ÇELİK, RIFAT DOĞAN
OSMAN TUĞRUL TANERİ, M.METİN
OSMAN ÇAMURDANOĞLU, MESUT
OSMAN EROĞAN, NURİ
OSMAN GÖK, ALİ
OSMAN GÜDÜ, MEHMET
OSMAN HISIM, İBRAHİM
OSMANİLHAN.TAHIR
OSMAN İSHAKOĞLU, FEHMİ
OSMAN KATMER, MEHMET
OSMAN KAYMAK, İLHAMİ
OSMAN KERMEN, MURAT
OSMAN KÖKNEL, AHMET
OSMAN OSMANAĞAOĞLU, AHMET
OSMAN OY, SABAHATTİN
OSMAN PEKİN, MEHMET
OSMAN ŞİŞMANOĞLU, RAFET
OSMAN ÜNAL, MEHMET
0. ERDEM ÖNGEN, ARİF HİKMET
0. FARUK ERDOĞAN, ALİ
Ö.CANER GEZGİN, M.AÜ
O.ENGİN BAYSAL, FEYYAZ
Ö.ERDEM ÖNGEN, A.HİKMET
Ö.FARUK CAŞİN, MUSTAFA
Ö.FARUKERGÜN, M.SITKI
Ö.SAİM İÇİN, ŞEVKET
Ö.TURGUT TELMAN, MEHMET
Ö.VEDAT YALNIZBAĞLI, FİKRET
Ö.ZİYAARASÜ.ADİL
ÖMERSÜHAARISOY, HÜSEYİN
ÖMER BERKER, AHMET DOGAN
OMER CEM HİÇYILMAZ, AHMET NURETTİN
ÖMER FARUK ERGÜVEN, ETEM
ÖMER FAZIL BARIN, LÜTFÜ
ÖMER HÜSNÜ KÖYLÜOĞLU, MEHMET MUZAFFER
ÖMER KUDRET TAN , İHSAN
OMER LÜFÜ AKSU, HAKKI
ÖMER LÜTFİ ERİM, AHMET
ÖMER MELİH AYGÜN, EMRULLAH
ÖMER NECATİ DEVELİOĞLU, NECATİ
ÖMER NEZJH ZAİM, KEMAL
OMER YALÇIN OTO, NEZHET NEDİM
ÖMERALPORAL, MEHMETTURGUT
ÖMERAYDIN.MEHMET
ÖMER BUMEDİAN, MUSTAFA
ÖMER CENKCİLER, ŞÜKRÜ YAKUP
OMER EROĞAN, NURİ
ÖMER GARAN, VEDAT
ÖMER GÛKAY, SADETTİN
ÖMER HIZLICAN, H.AYDEMİR
ÖMER KERfMOL, MÜEYYET
OMER KORKMAZ, SEFER
ÖMER OĞUZ, OSMAN BEDİİ
ÖMERSİVRİHİSARLI, ERTUĞRUL
ÖMER TECİMER, MEHMET ALl
ÖMER TIĞRAK, REŞAT
ÖMER TÜREL, HASAN
ÖMERYILDIRIM.BEYAZIT
ÖNDER BELLER, OSMAN
ÖNDERERTAŞ, İ.REMZİ
ÖNDER ÖKSÜZOĞLU, ARİF
ONDERTUZCU.FİKRET
ÖZCAN AVUNDUK, REMZİ
ÖZCAN DERVİŞOGLU, AHMET
ÖZCAN DİLŞENER, ABDULLAH
ÖZCAN KfÜMCİ, MÜNfR
ÖZCAN KOCABAŞLAR, ŞÜKRÜ
ÖZCAN OTARER, MUSTAFA
ÖZCAN TEMİZSÜT, İSMAİL
ÖZCANYOLAC, MEHMETCAN
ÖZDEMfR ARAL, M.NURETTfN
ÖZDEMİRGÜLAN, HAYDAR
ÖZDEMİR YALGIN, AHMET
ÖZERARSLAN.CEMlL
ÖZER BAYSALİNG, HÜSEYİN EDİP
ÖZER ÇALIŞTIRAN, M.RASfH
ÖZERGÜCMEN,H.FEHMİ
ÖZER SARAÇ, MEMET MUSTAFA
OZER YURDAKUL, HALİL
ÖZHAN GÜRKAN, M.SIRRI
ÖZKAN GÖKÇEN, A.REMZf
ÖZKAN ÖZOĞLU, KARABET
ÖZKAN OZOĞLU, KARABET
OZKAN POLAT, ALİ
ÖZTAN BAYKAL, MEHMET
ÖZYELMESERİ.MUİS
P.YASEF RUBİN, MOİZ
PETERPAPİ,CON
PETERPAPİ.CON
POLATAKBULUT, MUZAFFER FAİF
POLAT ÖZALP, HASAN
R.BAHA CEÜK, FAHRETTlN
R.BEDİRHAN AYBAR, AHMET İHSAN
R.BOHORMEVORAH, MORDEHAY
R.BÜLENTÖZAL, NURETTİN
R.EMİNATAK, RIZA
R.GÖKHAN KOÇYİĞİT, MEHMET
R.HİKMETKONURALP, İBRAHİM
R.OKAN TAPAN, İBRAHİM
R.ORHAN HEYBELİ, M. MUHLİS
R.RAMİZ NAHÇIVAN, ARDAVAZ
R.SAİP EYÜBOĞLU, MUSA SEMİH
R.ŞÜKRÜ ERGÜN, SELAHATTİN
R.TİMUÇİN GENÇER, OKTAY
R.VAHAN MEYHANECİOĞLU, OHANNES
RAFAEL DUENYAZ, SALAMON
RAFAEL HABİB, NESİM
RAFFİ SIVACIOGLU, HARUTYUN
RAGIP CAN KARACAOĞLU, FAİZ
RAGIP KARALI, ZEKİ
RAGIP TANRITANIR, M.FAZIL
RAGIP TANRITANIR, M.FAZIL
RAHMİ CENK SOZERİ, ALTAN
RAHMf İLKER GÖÇMEN, DURSUN
RAHMİ ERTİN, ORHAN
RAHMİ MISIRCl, MEHMET TEMEL
RAİFANILAKÇA, GÜNDOĞAN
RAİF KARAGÖZ, MUSTAFA
RAMADAN SÖNMEZ, ALİ
RAŞİT DALMAK, ALİ RIZA
RAŞİT YÜCEÇINAR,
RAUF ATEŞ, HAMDİ
RAUF ÖZKAN, SELAHATTİN
REBİI SAVECİ, NAFİZ
RECAİ GONTÜRK, H.İBRAHİM
RECEP FAHRİ ESENLİ, HASİP
RECEPYÜKSELYENİGÜN, MUSTAFA
RECEP CAN YARAŞ, MEHMET
RECEP ENGİN GÜNAN, KAMİL
RECEP NACİ ÖZKAYA, MEHMET
RECEP NACİ ÖZKAYA, MEHMET
RECEP TAYFUN ÇAĞLAR, İDRİS
RECEP YÜKSEL OCANDAN, H.FEHMİ
RECEP DÖNMEZ, AKİF
RECEP GÖK, ALİ
RECEP YÜCEL, MEHMET
REFHAN NEMUTLU, YÜMNÜ NECMETTİN
REFİKAYDOĞAN, HİDAYET
REHAALTUNTAŞ, BAHATTİN
REHA ÖZEVİN, OSMAN
REHATUNÇALP, MUSTAFA
REHAT FAİKOĞLU, FAİK
REİS ORÇUN DENİZ, VAHİT
REMZİ ERGÜDEN, CELAL
REMZİ ERTAN, HÜSEYlN
RENAN MENGÜ, MUZAFFER
REŞATÇ. DİNÇER, M.NİHAT
REŞATTÜRKKAN, DOĞAN
REŞAT YENİSEY, NİZAMETTİN
REŞİT GERCEKER, KAZIM
REŞİT TOKUÇ, MUSTAFA KEMAL
REZZAK GÖKSEL, KAMİL
RIFAT ERALP ULUSOY, ERSEN
RIFAT NEZİH ALTINKÖK, ERDOĞAN
RIFAT YAŞAR SİRER, NAKİTTİN
RIFATBEHAR, İSAK
RIFATYAŞA, İSAK
RIFKI GÖKDEMİR, EMİN
RIZA GÜRHAN KORKUT, MEHMET TURHAN
RIZABİRİNCİOĞLU, İSMET
RIZA ERDEĞİRMENCİ, NECATt
RIZA KEHNEMUYİ, HACI RIZA
RtZA PALASKA, VEYSEL
RİFATTEMEL DOĞAN, ZİYA
RİFAT BAHAR, HAYİM
RİFAT ERSAYIN, REFİK
RİFAT GÜLLER, YASEF
RİFAT KÜCÜK, SABRİ
RİFAT SULTANİ, HAYİM
RİFAT YETKİN, ABDURRAHMAN
ROBERT DEL£ON, YASEF
ROLAND LİAPl, LAMBERT
RONA SEROZAN, SAMİ
RONİ RODRİOUE, SAMJL
RÖNE MODİANO, MOİZ
RUBEN BÜYUKBABANİ, YASEF
RUBİASA, İSRAİL
RUHAN BOLAY, AHMET KAZIM
RUHİ ŞAİROĞLU, NURETTİN
S. AHMET BEŞOK, M.HAYRETTİN
S.ALl MEKİN SUNER, M.FARUK
S.AYDEMİRAKÇUN, T.MUZAFFER
S.CENGİZ ABAS, M.HİRAM
S.DİNCFIRAT.YEKTA
S.FAZLI GÖNENÇ, NECDET
S.FERİDUNERSANLI, HALUK
S.MOMO BANASTEY, HAYİM
S.MUSTAFATANSUG, A.BURHANETTİN
S.NESİP DÖRDÜNCÜ, A.MİTHAT
S.NİHAT KJRCAN, SALlM
S.ÖMER DURU, SUPHİ
S.S.YAŞARATASAY MIHÇIOĞLU, MUSTAFA YURTSEV
S.SALAMONE ZARA, NESİM
S.SERDAR BÜYÜKÜSTÜN, ALİ
S.SEVİLYABERAZE, SALVATOR
S.SEVİLYA 8ERAZE, SALVATOR
S.Ş.METİN HİÇSÖNMEZ, TURHAN
S.TURGAYER, M.KEMAL
S.TURGUT ERZEN, NURETTİN
S.VOLKAN ÖZTEN, RAFET
S.YAHYAALKIM, HAKKI
S.YALÇIN TÜRKDOGAN, M.ALİ
S.YILMAZ GUMÜŞLÜGİL, KADRİ
SABAHATTİN AKSOY, OSMAN
SABAHATTİN ORDUSEVEN, ARSLAN
SABAHATTİN TUĞCU, EMlN
SABETAY BERAHA, ARON AVRAM
SABİ CUKUREL, JOSEPH
SABİ RUSSO, YUDA
SABİT EREN, İSA
SABRİALP ÖMEROĞLU, RESUL
SABRİ FEDAİ, İBRAHİM
SABRİ ŞATIR, MEHMET
SABUH ÇOLAKYAN, MANUK
SADETTlN ERASLAN, MEHMET
SADIK ADIGÜZEL, VAHAP
SADIK KELLEOĞLU, FAİK
SADIKSIĞIN, MUSA
SADIKYAŞA, İBRAHİM
SADİ BABALDĞLU, H.SABRİ
SADİKOCAYAZ, ILGAZ
SAOİ ÖZKAN, HASAN
SADİ VARBARBUT, AVRAM
SADUN EVECEN, MEMDUH
SAFA BAŞARAN, MACİT
SAFA GÛKÇE, ALİ RIZA
SAFA GÖKÇE, AÜ RIZA
SAFFET BOSTANCI, BEDRİ
SAFİTANJU, M.ZEKİ
SAİM CAN GÖKÇEBAY, SÜLEYMAN ZEKAİ
SAİMAYKIN.ŞÜKRÜ
SAİT ALPER UYAR, ERDİNC
SAİT EROĞLU, SELAHATTİN
SAİT KÛSEOĞLU, ABDULLAH
SALAMON KOHENER, BARUH
SALAMON ZAKUTO, f.ROBERT
SAÜH CENGİZ TÜRKMEN, MEHMET EMİN
SALİH METİN GÖKDEMİR, HÜSEYİN REŞAT
SALİH DEMİREĞEN, SELAHATTİN
SALİH HORTUM, AHMET
SALİH KİLERCİOĞLU, TAHSİN
SALlHÜORAS.HALlL
SALİH YÜZEREROĞLU, TEVFİK
SALİM DİKDİK,
SALİM GÜMEY, AÜ CEVAT
SALVATORESKENAZİ, İZAK
SAMET KÜÇÜKÇOLAK, BEKİR
SAMİ S. KATALAR SALAMON
SAMİBÜLENTCANKUT,
SAMİATALAY, DOĞAN
SAMİ ERCAN, NlYAZj
SAMİ ERKİŞİ, TURGUT
SAMİ SUNAL, İSMAİL HAKKI
SAMİTOVİM, YASEF
SAMİM CAGATAY, MUSTAFA
SAMİM KOR, ARİF
SAMUELALCEH.JAK
SARKİSCİZMECİ.ASLAN
SAVAŞ BALABAN, VURAL
SAVAŞ GÜLAYDIN, ZİAETTİN
SAVAŞ ILGAZ, ZİYA
SAYAAYTAÇ.MEHMET
SEDAT TANIŞLAR, SALİH
SEDATAZİZERİM.AZİZ
SEDAT MERT ERBİL, AHMET SİRR)
SEDATALTUNAY,
SEDAT BİLGEBAY, ÖZALP
SEDAT BOZANOĞLU, MUSTAFA HAKKI
SEDAT DEMİRKAYA, MUHAMMET
SEDAT EKİCİ, HÜSEYİN
SEDAT GÜRKAŞ, MEHMET
SEDAT HEPSEVİM, İBRAHİM
SEDAT OFLAZ, KAZIM
SEDAT ÖZER, İSMAİL
SEDAT SAKA, ALİ RİFAT
SEDAT ŞENGÜL, SALlH
SEDAT TOKAY, MURAT
SEFAHANÇER.A.KAYA
SEFA USLU, M.ALAATTİN
SELAHATTİN BADUR, OMER
SELAHATTİN KÜÇÜK, MEHMETFAZIL
SELAHATTİN KÜÇÜK, MEHMET FAZIL
SELAHATTİN SONER,
SELAHATTİNTUĞCU, EMİN
SELAMETTİN SEZER, SABRİ
SELAMİAKBARUT, NURİ
SELAMİ IŞINDAĞ.AHMETŞEFİK
SELAMİ OZDEMİR, FAZIL
SELAMİ ÖZDEMİR, FAZIL
SELCUK ALPAY, ABDÜLBAKİ
SELCUK BERKOL, FAZU
SELCUK GÜLERYÜZ, EKREM
SELCUK KARCAL, SÜLEYMAN
SELCUK MERAL, AHMET
SELÇUK BERKEM, ABDÜLKADİR
SELÇUK DİNÇER, ERKUT
SELÇUK KAYAN, M.NAZMİ
SELÇUK KAYMAZ, MURAT
SELÇUK Ö2KAN, SEYFETTİN
SELİM HONEN TÜRKOL, ALON HONEN
SELİM BAHAR, LEON
SELİM BAHAR, VİTALİ
SEÜM ERENTÜRK, EMİN
SELİM ERKAN, A. RESAT
SELİM EVRENOSOĞLU, FAİK
SELİM JEBAHAR, YUDA
SEÜM MUGRABl, İZAK
SELİMÖZLEVİ.YASEF
SELİM ZAKUTO, YAKO
SELMAN ÖVER, ŞUKRU
SEMİH BULAT, SAFA
SEMİH EKİZ, HAÜL İBRAHİM
SEMİH ENÖN, NURETTİN
SEMİH ESER, ALAATTİN
SENllH LEVl, HAYlM VİTAÜ
SEMİH ÖZÖLÇER, EKREM
SEMİH SELİMOĞLU, FERIT
SEMİH TEZEL, GÜNDÜZ
SEMİH TOKER, SAMİ
SEMİR SONUVAR, FAHRETTİN
SENİHATİLAELDEM.SIRRI
SENİH GANİİBRAHİMOĞLU, SUPHİ
SENİH GÖLPINAR, MEMDUH HAŞİM
SERALP AKIN, ALPER TUNGA
SERDAR AYTAÇ GÜRMEN, TEKİN
SERDAR BEYHAN KONYALI, HASAN FEHMİ
SERDAR ÇALOĞLU, BAHATTİN
SERDAR ERGENE, ALİİSMET
SERDAR GÖKCAN, ALİ ŞİNASİ
SERDAR KANISICAK, MEHMET
SERDAR KAPRAN, ERDOĞAN
SERDAR LAÇİN, HÜSEYİN
SERDAR SANÖN, GÜNGÖR
SERDAR SÖNMEMİŞ, HASAN
SERDAR TANDAÇ, SABAHATTİN
SERDARYÜCEL, M.F.ŞÜKRAN
SERHATYAĞIŞ, ORHAN ISMAİL
SERKAN AÜMİREL, SEMtH
SERKAN GÖRGÜN, M.ZİYAETTİN
SERKlS TOROSYAN, TOROS
SEROP KELOHANİSOĞLU, SOKRAT
SERVET DİNÇER, ALİ NAZMİ
SERVET KAYAEL, ZEKİ
SERVET KINRAN, S.SIRRI
SERVET KÖKSAL, HÜSEYİN
SERVET OSKAY, NECİP TURHAN
SEVAN INCE, OHANİS
SEVET VELİD YUCA, AHMET
SEYFETTlN KAYİPOĞLU, NURt
SEYFİ BURAK UTKU, NEZİH FAHRf
SEYFİ ATEŞLER, EYÜP
SEYFULLAH BOZKURT, ALİ
SEYHAN İPÜK, ABDÜRRAHİM
SEYHUN ÖZDÜNDAR, ASIM
SEZAf ÖĞÜTVEREN, SABRİ
SEZAİÖZBAY, SADİ
SEZAİ SAKARYA, MEHMET
SEZER ERTUNA SÜLEYMAN
SEZER KUTAY, TALAT
SEZGİN ALSAN, MEHMET REŞAT
SIDDIK NACİ BİLAN, FUAT
SITKI FEZA DOĞRUL, MAHMUT ESAT
SİDAR DUMAN, HAYDAR
SİLVYO BENBASAT, NESİM
SİLVYO MlTRANl, JAK
SİMANTOKOHEN, YAKO
SİMON ARTUÇ, ZAKAR
SİNANAYKOL.TARIK
SİNAN BAŞAK, TUNÇ
SİNAN BEKEN, TACETTİN
SİNAN DÖLER, ADNAN
SİNAN DOLER, M.ADNAN
SİNAN EMÜL, TEZCAN
SlNAN PEKŞEN, iBRAHİM
SİNAN SOLEY, SÜHEYP
SİNAN ŞAKRAK, MEHMET
SİNANTANJU.ADNAN
SİNTOSİNANLEVİ, HİNTO
SİNTO LEVİ, SALAMON
SfNTO LEVİ, SALAMON
SONERALKAN, İBRAHİM FERİT
SUATAKDOĞDU.TALAT
SUATBAYRAM, F.NECMETTİN
SUAT SOMER, OSMAN NURİ
SUAT TOKAY, HÜSNÜ
SUBUTAY GENCEL, NİYA2İ
SUHA KARAGÖL, BİLAL NAZMİ
SUPHİ HACITAÜPOĞLU, NACl
SURURİ GÜDE, MEHMETEMİN
SÜHAAKDEMİR,VEHBİ
SÜHA AYDIN, İHSAN
SÜHA TEKÇE, FAHRETTİN
SÜLEYMAN AHMET MENTEŞ, TUFAN
SÜLEYMAN KAAN AKIN, MEHMET ÖNDER
SÜLEYMAN SlRRl KAYA, SEYFİ
SÜLEYMAN TURAN SÜMBÜL, RAGIP
SÜLEYMAN HÜSFER, MEHMETİHSAN
SÜLEYMAN SAVAŞ , HAYRETTİN
SÜLEYMAN SÖZEN, SABAHATTİN
SÜLEYMAN UYSAL, MUSTAFA
SÜLEYMAN YtLOlRAN, ISMAlL
SÜREN KIYMET, ARŞAK
SÜREYYATAHSİNAYGÜN, TAHSİN
SÜREYYA ÖNEY, ABDÜLHAKHAMİT
Ş.KAYA UYKAL, SABAHATTİN
Ş.LEVENT EGELİ, İBRAHİM
Ş.MUZAFFER ÜN, A.CEVDET
Ş.TUĞRUL KARASARLIOĞLU, MEHMET
Ş.TUNÇ KURTBÖKE, VAHİT
Ş.YENER DEMİRER, N.YAŞAR
ŞABAN BESEN, ALİ
ŞABUH ÇOLAKYAN, MANUK
ŞADAN BAKKALBAŞI, HİKMET
ŞADAN ÖZDEMİR, İRFAN
ŞAFAKFİDAN.M.ALİ
ŞAFAK KOPUZ, HÜSEYİN ADNAN
ŞAFAK ORHAN, ALİ
ŞAHAP CİLİNGİROĞLU, ABDULLAH AGAH
ŞAHAP GONGÜL, ALİ RIZA
ŞAHİNŞAHİN, CELAL
ŞAKİREROL, TAHİR
ŞAKİR ÜVEZ, ASIM
ŞAMİLÖZOĞULKAMİL
ŞARLO GORMEZANO, İLYA
ŞAZf MURATTEZCAN, M.NURKUT
ŞEFİKKANAR, SADETTİN
ŞEFİK KESKİN, CEMAL ZÜHTÜ
ŞEFİKSÜER,
ŞEKÜRCİNGİ, R.AYDIN
ŞEMİ BÜLENT BELEDA, MEHMET MUHİTTİN
ŞEMSETTİN AYDIN ARGUN, İBRAHİM AYDIN
ŞEMSETTİN ERTOK, SÜLEYMAN
ŞENERARAU MAHMUT İHSAN
ŞENOLÇARILLI,TURGUT
ŞENOLKÜNİ, YİLMAZ
ŞERAFETTİN CELİKBAŞ, ENVER
ŞERAFETTİN GÜR, RAMİS
ŞERAFETTİN KUBAN, ESAT
ŞERAFETTİN SOYKUT, ŞEFİK
ŞEREF SALİH YÜCEER, İBRAHİM ETHEM
ŞEREF DEVECİ, ŞEFİK
ŞEREF KALMAZ, OSMAN
ŞEREF KARAOYVAT, BURHANETTİN
ŞEREF ONAY, RECEP ÖNAY
ŞEREF ÜMİT, FAHRİ
ŞERİF ANTEPLl, MUSTAFA
ŞERİFÇINARLI, MEHMET
ŞERİF KILIÇEL, HÜSEYİN CEMİL
ŞEVKETİLHAN BAĞÖREN, MEHMET AKİF
ŞEVKET ERGÖNÜL, MEHMETADİL
ŞEVKET KUDAT, ABDÜLKERİM
ŞEVKET PEKEL, NECATİ
ŞEVKİ AKTUNALI, ŞÛKRÜ
ŞİMON BENLEVİ, YASEF İSAK
ŞİMŞEK DENİZCİ, MEHMET
ŞİNASİCAN, NURETTİN
ŞİNASİNUMAN.MEHMET
ŞİRZAT ERTAN, ZEKERİYA
ŞUAYtP OtLMEN, SÜLEYMAN
ŞÜKRÜYÜKSELBİLGİN,
ŞÜKRÜ KARATEPE, BAHADİR
ŞUKRU Ö N C E L , E M I N
ŞÜKRÜ SALCAN, MEHMET
ŞÜKRÜ SANUS, Ş.GÜNHAN
ŞÜKRÜ TANFENER, SAİM
ŞÜKÜN ÜNAN, H.SÜREYYA
T.AŞKIN LAÇİN, FAfK
T.KORKUTAYKIN.A.SAİM
T.MUSTAFA HAKTAN, ALI NEZIHI
T.MUTLU ŞIMAYLI, OKTAY
T.ÖMERAYTAV, HÜSAMETTİN
T.PELİN ERDAL, TEVFİK
TACETTİN BEKEN, KERAMETTİN
TAHSİN HAMDf YAZICIGİL, HAMDİ
TAHSİNAKGÜN,ADNAN
TAHSIN ÜNAL, İLHAN SABİT
TAKVOR ANAN, ANANYA
TALATERCAN OKUTAN, FEHMİ
TALAT LALİK,
TALAT YILMAZ, ALİ
TAMERAK6AŞ, ABDURRAHİM
TAMER BÜYÜKOĞUZ, MAHMUT
TAMER DEMİRALP, DİNÇER
TAMER EROL, NAZİF
TAMER GÜRPINAR, REM2İ
TAMER SÖKMEN, SAİM
TAMER TÜMERDİRİM, AKİF
TANERALPAD.AZİZ
TANER ARSAN, ORHAN
TANER BAKKALOĞLU, VENSAN
TANER GÜLER, KEMAL
TANER HAMZAOĞLU, M.SABRİ
TANER IŞIN, MEHMET
TANER KURU, İSMET
TANER ŞENTÜRK, AHMET TURAN
TANER TUNCEL, AHMETİHSAN
TANER YURTTAGÜL, HASAN
TANJU MERİCKARABULUT, İSKENDER
TANKUT DOĞDU, HASAN
TANKUT TAVİL, OZTEKİN
TANPINAR EREL, SÜLEYMAN
TANSEL OKTAR, NAZMİ
TARIK ISMET BÜYÜKERDEN, İSMET
TARIK ERENTOK,
TARIK INÖZÜ, CEVDET
TARIK ORAK, TAYYAR
TARIK ŞAPÇI. ALİ
TARIKTOKUÇ, M.KEMAL
TARKAN BULAN, NECMİ
TAŞKIN UZUN, BEŞİR
TAYFUN DEVELİOGLU, HASAN
TAYFUN KUTLU, HÜSAMETTİN
TAYFUN SUNAY, HASAN HİLMİ
TAYFUR ONARAN, N.HAYAT
TEKİN ÇİFTKANAT, MÜSÜM
TEKİN ÖZBEK, MÜNİR
TEKİN YILDIRIM, YASİN
TELAT GÜRSES, AHMET HİKMET
TEMEL TACAL, SEFAİDDİN
TEMUÇİN CAN, TURAN
TEOMAN ERÇİN, AHMET
TEOMAN GÜNSÜR, MEHMET
TEOMAN KARASU, H.HÜSEYİN
TEOMAN KURTAY, TAHSİN
TEOMAN SUNAY, MUSTAFA
TEOMAN YAMAÇ, FERİDUN ŞİNASI
TEVFİK ALİ BATUŞ, FEHMt
TEVFİK CENANİ ERCAN, İBRAHİM HAKKI
TEVFİK TURAN OĞÜT, HÜSEYlN REMZİ
TEVFİKY. ULU.YÜCEL
TEVFİKAYAN, BEKfR
TEVİK KILNAMAZ, HALİL
TEZER GÖKCEÖREN, FAZIL
TİMUR HAMARAT, NAHİT
TOĞAN ZEREN, ZEKİ
TOLGA ERENER, DÜNDAR
TOLGA KUNT, MUSTAFA BÜLENT
TOLGA SARAÇ, NECATİ
TOLGAY ZİYAL, HASAN VEFİK
TONGUC BEKOL, K.FERİOUN
TOROS GÖRENER, VAHRAM
TUFAN HALDUN KORKMAZEL, ALİİHSAN
TUFAN NECATİ ERON, MUZAFFER
TUFAN NECATİ ERON, MUZAFFER
TUFAN ATALAYMAN, SAMİM
TUFAN MENTEŞ, BEDRETTİN
TUĞÇE DENİZLERKURDU, OZKAN
TUĞHAN SERİM, TANER
TUĞRUL KARAMAN DRİN, FETHİ
TUĞRUL EKİZOĞLU, ABDURRAHMAN
TUĞRUL ÖZKAN, YAŞAR
TUĞYAN ASAF ATATÜR, ASAF ÖMER
TULUY ERGONÜL,
TUNCFİNANSER.YAKO
TUNCAN TOMTAS, CEMAL
TUNCAY TURGAY AKGÜN, AYHAN CEMAL
TUNCAY BABAÇ, CEMAL
TUNCAY BEYHAN, ŞÜKRÜ HALİL
TUNCAY KÖSE, A.SÜREYYA
TUNCAY MEKİK, HÜSAMETTİN
TUNCEL OLGUNER, CEVDET
TUNCER ALTUĞ, ALİ
TUNCER BtÜK, YUSUF
TUNCER SÜER, MEHMET EŞREF
TUNCERŞANAL, HIFZI
TUNCER YALCINDAĞ, VELİ
TUNÇ YALÇIN, HAYDAR MEHMET
TURAN ACAR, ABDÜRREZZAK
TURAN BAYRAKTAR, ESAT
TURAN HOŞCAN, NAZMİ
TURAN KAFKAS, ABDÜLKADİR
TURANKANPAK.TAHİR
TURAN KUŞCULUOĞLU, ZİYAETTİN
TURCAN KANIK, HAYRETTİN
TURGAY KANTÜRK, FEVZİ
TURGAY KOCAK, MUHİTTİN SAMİ
TURGAYOLGAY, EMİN
TURGAY RENKÜKURT, HASAN
TURGAY SEVİM, MUZAFFER
TURGUT CEMAL YILDIZAK, ABDULLAH
TURGUT DOĞAN DİRİM, KEMAL
TURGUT FAYDACI, SAÜH
TURGUT GÖKSOY, MUHStN
TURGUT GÜLSOY, M.LÜTFÜ
TURGUT KAYHAN, RIDVAN
TURGUT KAYHAN, RIDVAN
TURGUT OVÜNÇ, MİTHAT
TURGUT SOHTORİK, MAHMUT
TURGUT TÜFEKÇl, ORHAN
TURGUT TÜRER, ABDÜLKADİR
TURGUT ULUCEVİZ, HAYDAR
TURGUT UZCAN, ABDURRAHMAN
TURHAN ALTIPARMAK, OSMAN
TURHAN CETİNTÜRK,
TURHAN TARAN, MEHMETTURAN
TURHAN TARAN, MEHMETTURAN
TURHAN YILMAZ, KAHRAMAN
TÜRKHAN SENCER, O.FARUK
U.FİKRET ÛZAN, ARİF FERİT
UÇARÖZDEMİR, İSA
UFUKAKSOY,ALllHSAN
UFUK KAYA, HAYDAR
UFUK TAN, İLHAN
UĞUR BARAN KAYA, HAYDAR
UĞUR SARP YELKENCİOĞLU, UĞURMAN
UĞUR DOGAN, ÖMER
UĞUR DÖRTBUDAK, MEHMETSAÜH
UĞURGÜLEN.lSMAtL
UĞUR KAL. İBRAHİM
UĞUR KOÇLU, ULVİ
UGUR OMAY, YAHYA
ULUĞ ÖZER, HAÜL
UMUR GÜCER, FEHMİ
UMUR SÜDEKAN, BURHANETTİN
UMUT KÜLEY, BİROL
UMUTVARDARERKAN
URAL ŞİŞMANOĞLU, ZAHİT
UTKU DOĞDU, HASAN
UTKU ÖNER, KEREM
UYSALMACARCIKOĞLU, NURİ
ÜLKÜYILDIZHAN, MEHMETNURİ
ÜMİTAKİF İÇER, ALİ RIZA
ÜMİT SİNAM YENİLME2, KENAN
ÜMİTBAYÜLGEN,HAMİT
ÜMİT CEYLAN, MEHMET IRFAN
ÜMİTCORUK, CAVİT
ÜMfT DURU, HÜDAVERDİ
ÜMİT EGE, FİKRET
ÜMİTGÜRBÜZ, RASİM
ÜMİTGÜRUS.NABİ
ÜMİT İMER, M.CİHAT
ÜMİT KARABACAK, FERAHİM
ÜMtT KÜÇÜKÇOLAK, YAKUP
ÜMİT ÖZEKİCİ, MUSTAFA
ÜMİT SARP, AHMET NECİP
ÜMİT SERDAROĞLU, TURGUT
UMİT SOZER, RASİM
ÜMİT ZABUNOĞLU, AHMET
ÜMRAL ORAK, İLYAS
ÜNAL CAN ÖZÖNAL, HALİL
ÜNAL ACUN, SALİH
ÜNAL ALKAN, MUSTAFA
ÜNAL BONCUK, İBRAHİM
ÜNAL BÜYÜKARDA, HÜSEYİN SİRET
ÜNAL DİNÇ, HÜSEYİN
ÜNALDUMAN.OSMAN
ÜNAL EDİZYÜREK, İSMAİL
ÜNAL ÖZCAN, ÖMER FARUK
ÜNAL YÜREKLİ, NURETTİN
ÜNAYALDANMAZ, BEHZAT
ÜNVER YÖRÜGER, HAÜL HİLMİ
ÜSTÜNAKMERLÜTFÜ
ÜSTÜN ERENDOR, TALAT SUPHİ
V. HERMAN ZİLMAN, VRAM
V.DUYGU IŞKIN, NAZIM
V.TAN KİRTİŞ, CAHİT
VAHAK MANGIR, K.ŞABUH
VAHAN KİREMİTCİYAN, SERKİS GARBİS
VAHİT COLAKOĞLU, MEHMET
VAHİT DENİZ, MEHMET
VAHİT SAĞNAK, DAVUT
VAHRAM GESAR, ARSEN
VAHRAM TANAL, AGOP
VAKUR SOLEY, A.SUAT
VARUJAN POLAT, DIRTAT
VASIF OKAN TOKER, SALİH
VECİHİİBAK, RÜŞTÜ
VECİHİ OLUT, AHMET MİTHAT
VEDATAKKAYA, BAKİ
VEDAT ERSOY, ERDOĞDU
VEDAT GÜRSOY, SÜLEYMAN
VEDAT KARMA, AYTEKİN
VEDAT KASAPOĞLU, ALİ
VEDAT LEVİ, AVRAM
VEDAT MARDİN, CEMAL
VEDAT MİZRAHİ, GAVRAİL
VEDAT SAYGI, ALİ
VEDAT TADER, MUSTAFA
VEDATVALİ,AVRAM
VEDAT YEĞİNSÜ, SÜLEYMAN İZZET
VEDAT YÜKSEL, HASAN
VEDAT ZEREN, A.BESİM
VELİ BEHCET KURDOGLU, AHMET
VEÜ BEHCET SÜNGİTAY,
VELİCIĞIRGAN, M.FEYZİ
VENSAN KARAKOÇ, KlRKOR
VEYİS KENAN GÜNERHAN, KEREM
VİRON EFSTRATİADİS, YORGİ
VİTALİAMRAM, DANİEL
VİTAL) BAHAR, SALAMON
VOLKAN ERCAN, SÜREYYA
VOLKAN KÖPRÜLÜ, MUAMMER
VOLKAN TAN, CEMİL
VOLKAN YİĞİTOĞLU, A.DOĞAN
VURALAKANÂYİĞİT, REMZİ
VURAL CAN, HÜSEYİN
VURAL SAMANCIGİL, AÜ KEMALETTİN
Y.AHMETAKKURT, H.İZZET
Y.BİLGE SÜREL, MEHMET
Y.DlKMEN UÇKAY, M.NECATl
Y.FARUK KUTAY, ABDÜLHAN ABDİ
Y.FETHİ ERALP, BEKİR SITKI
Y.FUADŞENEŞ.HAYRİ
Y.GALİP BfLAL, MEHMET
Y.JOEL MERDİGNAG, BERNARD
Y.KEMAL GÖLEÇ, KADRİ
Y.SALİH AKYUNUS, NAHİT
Y.ZEKİ EMEK, RAŞİT
Y.ZİYAÖZIŞIK, CEZMİ
YAKİMSARFATİ.ARON
YAKO CEKİ KOHEN, MOİZ
YAKO FRESKO, NESİM
YAKO HANCERLİ,AVRAM
YAKO MAZON, CELEBİ
YAKOV BARAKAS, MİLKADA
YAKUP DİKTAŞ, YAHYA
YAKUP GİDON, DAVİT
YAKUP ŞENSOY, MEHMET
YALCIN SAFFET GÖKHAN, AHMET
YALCIN AYKAL,
YALCIN CEÜKEL, HİCABl
YALCIN ERACAR, M.ARİF
YALCIN GÜRAN, MEHMET GALİP
YALCIN KAYA, İBRAHİM
YALCIN KIPCAK, CEMAL
YALÇIN AKER, CEMAL
YALÇINİLTER, NİYAZİ
YALÇIN KILIÇÇIOĞLU, ÖMER
YALÇIN OĞUZ, OSMAN
YALÇIN ÜLKER, YAŞAR
YALIM DİKMEN, ERDAL
YALKIN GENCER, ÖMER SİRET
YALMAN OZGÜNER, NAHİT
YAMAN KOK, NURİ
YAMAN KÖSEOĞLU, CEMAL
YAMAN ÖZBABACAN, İBRAHİM
YAN( ISTANBULLUOĞLU, PANAYOT
YANİ TEOMAİDİS, FOTİ
YANİ YORGİYADİS, KALYARKİ
YASEF CtPRUT, YONTOV
YASEF DUENYAS, IZAK
YASEF ROMANO, YUDA
YASİN YAVUZ, YEMİN RIDVAN
YAŞA SORYANO, DAVİT
YAŞAR BABÜR ERTEM, SEYFt ALİ
YAŞAR BÜLENT OZTÜRK, KAZIM
YAŞAR SAİT GÖYENC, ABDÜLKADİR
YAŞAR KÖSTEKÇİ, MEHMET
YAŞARÖZIŞIK, ŞÜKRÜ
YAŞAR PENSOY, BEDRİ
YAŞAR SAFKAN, ELYA ARAF
YAVUZ SELİM DEMİR, MEHMET ŞEVKET
YAVUZ SELİM SENEMOĞLU, OSMAN
YAVUZ ARITÜRK, ABDURRAHİM
YAVUZATAY, ERTAN
YAVUZ ÇEKİRGE, SALİH
YAVUZ ERÇİL, AHMET CEMAL
YAVUZIŞLAR.M.EMlN
YAVUZ ONAY, SALİM
YAVUZ ÖNER, HÜSEYİN
YAVUZ ÖZLER, NİHAT
YAVUZ ÖZTEN, HASAN
YAVUZŞANLIER, CELAL
YENAL ÖNCER, FUAT
YENERAŞIK, DURSUN
YERVANT 0NBAŞYAN. MUŞEĞ
YILDIRIM ÇINAR, ALİ RIZA
YILDIRIM KÖPREK, ŞÜKRÜ
YILDIRIM ÖZGÜVEN, M.NADİR
YILDIRIM ŞAKAR, BAHATTİN
YILDIRIMTÜRKERt.AÜ
YILKUTAVİL, KEMALETTİN
YILMAZAĞAOĞLU, REŞİT
YILMAZAKTEN, MEHMET
YILMAZ AYKAÇ, MUSTAFA SABRİ
YILMAZ BİLSEV, MEHMETZEKİ
YILMAZ BÜYÜKUNCU, MÜSLÜM
YILMAZ ERTEM, MUSTAFA FAHRİ
YILMAZ GÜVEN, HASAN ZÜHTÜ
YILMAZ RENDA, FERİT
YILMAZ SAVAŞER, SÜLEYMAN
YILMAZ ZEYLAN, MEHMET
YİĞİT DEĞER BENGİ, ARMAĞAN
YİĞİT SUPHİ MERAL, ALİ OSMAN
YİĞİTYELKENCİOĞLU, İSMET
YOMTOV BENSASON, İSAK
YONTOF BONOFİEL, YASEF
YOSEF JOJO İBA, MİŞON
YUDA BARUH, İSAK
YUDAOJALVO.REFAl
YUNUS BORHAN, NECMİ
YUNUS OKUMUŞ, ENVER
YURDAKULTUNCER, HALİL
YUSUF CAN ARINEL, EROL
YUSUF ERDİNÇ SAYIN, AHMET YILMAZ
YUSUF KEMAL ÖZKAN, SÜLEYMAN
YUSUF SERDAR BICAKCI, M. NAZMİ
YUSUF ZİYA ERDEM, SÜLEYMAN
YUSUF ZİYA TOKDEMİR, M.ALİ
YUSUFADAOTU.YUDA
YUSUF ALEV, İSAK
YUSUF ANAHMİAS, LEON
YUSUFATAZ, NEDİM
YUSUF BENSASON, SALAMON
YUSUF CAKIRER, YAKO
YUSUF ESTROTİ, NESİM
YUSUF GÜNERHAN, CELAL
YUSUF KAYA, BALABEY
YUSUF LEBA, YUDA
YUSUF OZDEMİR, ALAATTİN
YUSUF UĞURTAMER, İSMAİL
YUSUF ULUĞ, MEHMET BARK
YUSUFYAZICI, MEHMET
YUSUF ZENGİLLİ, ANDON
YUVAN KAYIKCIOĞLU, SİMYON
YÜCELARSLAN.CEMİL
YÜCEL ERSÖZ, MESUT
YÜCEL KAÇMAZ, HAFIZ
YÜCEL ÜSTÜNDAĞ, HÜSEYİN LÜTFÜ
YÜCEL YILMAZ, KADİM
YÜKSEL NEZİH TÖRELİ, YUSUF ZtYA
YÜKSEL ACUN, HASAN
YÜKSELALKAN, GALİPALİ
YUKSELAYKUT, FAHRETTİN
YÜKSEL BlRSEL, ARlF
YÜKSEL ÖVÜL, MEHMET
YÜKSEL ŞENER, AHMET
YÜKSEL UZHAN, HAKKI
YÜZYIL BECERtK, MEHMET
YVES-MARİE F. LAOUENAN, MAURICE
Z.ATEŞ ERTEK, CEMAL
Z.HAKANSOLMAZ, İSMET MUZAFFER
Z.METE SARAÇ, DİNÇER
Z.ŞAFAK OZAN, ARİF FERİT
Z.URANZAMAN, SABRİ
ZAFER MENGÜÇ OKAN, RÜSTÜ
ZAFER ŞAMİL ZÖNGÖR, AÜ ŞAMİL
ZAFER ASLAN, ORHAN
ZAFER DEMİR, İSMAİL
ZAFERKIR, YUSUF
ZAREH GÛKSEL, YERTVART
ZAREH MAGAR, ARTİN
ZEKA BAŞARAN, TEVFİK
ZEKAİ DÖNERKAN, KADİR
ZEKAİ DÖNERKAN, KADİR
ZEKAl PİŞKİN, AHMET
ZEKİ BEKİR ERTÜRK, SALİH
ZEKİ BERKAN TURGUT, M.MÜNİR
ZEKİ ALKOÇ, SALİH
ZEKİBAÜ.SABATAY
ZEKİ DEMİRCİOĞLU, CEMİL
ZEKİ YEĞİN, TAYFUR
ZİHNİ PAPAKCI, FAİZ
ZİVER VAHDETTİN FIRAT, SALİH SAMİM
ZİVER ZILLI, RAŞİT
ZİYA MUSTAFA ÇAĞATAY, SAMİM
ZİYA HAYIRLIOĞLU, MUHARREM
ZİYA HUNERMAN, MEHMET EMİN
ZİYA KAYA,
ZİYA KÖSEOĞLU, CEMALVECDİ
ZÜHTÜ TİNGİZ,
ANKARA
A.BÜLENT ERTEN, MENLÜT
A.CENGİZ BOZBEYU, AHMIET HULUSİ
A.ERHAN SUNGUR, ERGİN
A.FERİDUN KUNAK, SELEHATTİN
A.FUAT OKTEM, EMİN
A.HÜSEYİN DURUKAL, ABDURRAHMAN
A.İLHAMİ KÖKSAL, Y.ZİYA
A.NURİ AKAY, IBRAHİM
A.REMZİ YALÇIN, ENİS KEMAL
A.RIZAUNCU.ALİKEMAL
A.SENAİ İSTANBULLUOĞLU, H.MUAMMER
A.SENAİ İSTANBULLUOĞLU, H.MUAMMER
A.ÜNAL SOLAY, ŞEYHMUS
ABDULLAH ŞAHİN, AHMET
ABİDİN KORKMAZ, GÖKDEMİR
ADNAN GÖDEK, MEHMET
AFŞİNAKINJ.LÜTFÜ
AHMET HAMDİILGAZLI, CEMALETTİN
AHMET HAMDİ TÜRÜDÜ, İZZET
AHMET FERDİ ÇELEBİ, MEHMET
AHMETSITKI UYAR, ÖMER
AHMETVOLKANERSOY , MUSTAFA
AHMETAKPINAR, BAHATTİN
AHMET BARANOK, AHMET KEMAL
AHMET BATUM, OSW\AN
AHMET ERYURT, RESUL
AHMET MERTOL, HÜSEYİN
AHMET OBRUKLU, SÜLEYMAN
AKİF KAMİ KAMİ, RUNA KAMİ
ALİ SÜHAARSLAN, NUSUH NAZİF
ALİ ÜLGER, İSMAİL
ALİALPAR KAZANOĞLU, DURAN
ALİ ÇETİN BARLAS, A, KEMALETTfN
ALİ KUDRET PEHLİVAN, ALİ
ALİ NAMIK BİLGİN, YUSUF ZİYA
AÜ ŞENER ÜLKER, HİLMİ
ALİ TARIK ANIL, HÜSEYİN
ALİTARIKANIL, HÜSEYİN
ALİ KOÇAK, ABDURRAHMAN
ALİ YILMAZ, MUHARREM
ALPER KUT, KEMAL DOĞAN
ALPTEKİN ALBAYRAK, RAFET
ARİF ADNAN ALMEMAN, AYHAN
ARİFALİATAY, MUSTAFA
ARMAĞAN TOPUZLU, H.SEYFULLAH
ATEŞ ŞENDİL, ÇETİNKAYA
AYGÜN ÖZÇER, AHMET NECATİ
B.C.FATİH KÖKSAL, FEYYAZ
BAHADIR HAMİT TANRIKULU , ÖMER
BAHTİYAR ŞİMŞEK, KEMAL
BEKİRMUTLU.HASAN
BENAN KACAR, BAYKAN
BENER ÖZGÜMÜŞ, İSMAİL
BERTAN KUMLU , MEHMET
BİROL SAYGIU, VURAL
BURAK ÖKTEM , YAVUZ EMİN
BURHAN GÜNGÖR, HAYATİ
BÜLENTERİNÇ, ERHAN
BÜLENT.G. AKINOĞLU, M.NAFİZ
CAN ÖZLER, NACİ
CANAN VEDİI GÜL, MEHMET
CANERŞEKER, NİYAZİ
CAVİT GENCAY, RIZA
CELAL ÖNDER BOSTANCI, KEMAL
CELAL KÜÇÜKER, MUSTAFA
CEMAL NURSAL TEKİN, KEMAL
CENAP TOROSLU, ÖMER FARUK
CENGİZDEMİRTAŞ, NAFİZ
CENGİZ ERENOĞLU, AHMET HİKMET
CENGİZULUS.AHMET
CENGİZ YOLALAN, DURSUN
CETİNARDA, HAMDİ
CİHAT AKÇAY, İSMAİL HAKKI
CUMHURCORUMLUOĞLU, HÜSEYlN
CÜNEYT BAŞARAN, ERDOĞAN
CÜNEYTÜRKÜN, CAHİT
ÇETİN KARABULUT, HİLMİ
D.KİPER ULUSOY, İSFENDİYAR
DENİZ GÜRŞEN, HALİL NİHAT
DURAN KAZANOĞLU,A.ERDOĞAN
DURAN OK, HÜSEYİN
DURMUŞ CAVDAR, MUSTAFAALİ
DURURGÖK, HÜSEYİN
E.SELÇUKTANRIKULU, NİHAT
EFLATUN MUTLU , MUSTAFA REMZİ
EKREMAYDİN, CELİL
EMİN OLCAY, NEVZAT
EMİR MURAT KÖSEREİSOĞLU, CELAL ÖZER
ENDER EROL, ORHAN LÜTFİ
ENGİN AREL, S.SABAHATTİN
ERDALCANCI.FEHMİ
ERDİNÇ ERSOY, MEHMET
EROOĞAN ULUSOY , ZEYNEL
ERDOĞAN KARAKURT, İHSAN
ERDOĞAN TOPUZ, KUDDUSİ
ERGİN OZDEMİR, İBRAHİM
ERGİN SUNGUR, NAFİ
ERKAN COŞKUN , SALİM
EROL CAN, HÜSEYİN
EROL ÖZCAN, ABDULLAH
EROL YÜKSEL, RECEP
EROL YÜKSEL, RECEP
ERSAN AKKUŞ,YAHYA
ERSİN ÇELİK, HÜSEYİN
ERSOYTAŞDEMİROĞLU, ENVER
ERTUĞRUL ECERAL, ULUER
ESAT SELÇUKAYDOĞDU, İHSAN
ESAT METE KILIÇLI, SÖNMEZ
ESEDULLAH TÜRKKAN, M.SABRİ
EŞREFGÜNGOR, EMİN
FADIL BAYSAN , TEVFİK FEHİR
FAİK ULAŞ ERDEM , KORAY
FARUKERGUT, HALİL
FARUKÜÇOK,KAMl
FATİHCEBECİ,MUSTAFA
FATİH ŞEKKEÜ, ALİ
FERRUH SIDAR, FAİK
FEVZİ YILMAZ, ALİ
FİKRET BAŞKAN, MEHMET
FİKRET KASIMOĞLU, KASIM
FİKRETTANZER, HULUSİ
FİKRETYILMAZ.GALİP
GALİPAYDANGÖKAKIN.AYDOĞAN
GÖKDALOKAY, MİKDAL
GÖKHAN YÜKSEL, AHMET CEVDET
GÜRCAN ARTUN, ERCÜMENT
GÜRKAN ATEŞ , MEHMET
GÜRKAN OLGUNTÜRK, SABAHATTİN
GURKAN S U L E R , K E M A L
H. BARAN ESİRGEN , MUSTAFA
H.AVNİ ÖZDÜZEN, MUSTAFA
H.AVNİ TATAROĞLU, İBRAHİM
H.BENGÜKOVALAK,
H.CAHİT DÖVER, Y.ZİYA
H.ERHANALPHAN, MAHMUT
H.FEHMİ UZUN, BEKİR
H.G0KHAN SAYGON, MUSTAFA
H.GÜLTEKİN ACAR, MUZAFFER
H.GÜRDAL İNAL, SELAHATTİN
H.LEVENT DEMİRAĞ, HÜDAVERDİ
H.MURAT UZMAN, HAMİT ZEKİ
H.NEJAT UTKUCU, A.IRFAN
H.NEJAT YILMAZ, YUSUF KENAN
H.ÖMER AYTAÇ, HALİL İBRAHİM
H.TANSEV MIHÇIOĞLU, S.SUDİ
H.YURDAER SONGUN, HİLMİ
H.ZAFER YUMRU, ALİ RIZA
HAKAN YILDIRIM , BAHATTİN
HAÜT ÖZTÜRK, HAÜL HALİLULLA
HALUK TÜMER YAVUZ, ATİLLA
HALUK BÜYÜKBAŞ, CEMAL
HALUK DEKELİ, SELAHATTİN
HALUKERGÜN, MUSTAFA
HALUK KİŞMAN, MUSTAFA
HARUN ÖZKAYA, ABDULLAH
HASAN ZAFER AKŞİT, AHMET
HASAN AKSOY, MUSTAFA
HASAN ÜNAL, MUSTAFA
HASAN YOLAÇ, NURİ
HASAN ZÜMREOĞLU, MUSTAFA
HATİF GÖKHAN YAŞAR , MEHMET UĞUR
HAYRİ KILIC, HÜSEYİN
HİKMETÖZGÜR, MEHMET
HÜ3EYİN BEKTAŞ , HAYRETTİN
HÜSNÜ MAMAK, NECATİ
İ.LEVENT ERCAN, M.İZZET
I.N.BOZKURT SAVAŞ, YUSUF ZİYA
(.YUROAERYAZICI, CEMAL
18RAHİM SIRRI GÜVENÇ, ALİ NUSRET
IBRAHİM ERDOĞAN, MEHMET
İDRİS ÖZTÜRK, ABDULLAH
İLKER ABBAS BEKTAŞ , ALİ
İNANEKİCİ, SEYİTALİ
IRFAN TANJU ERKUL, YÜKSEL
IRFAN CAKIN, A ŞEFİK
İRFAN CINAR, ADEM
ISNIAlt H. KÜLAHU, MAZHAR
ISMAİLAKIN, ORHAN
ISMAİL ATAÇ, MUSTAFA
ISMAİL BATUR, MEVLÜT
(SMAİL BEZGİN, AHMET
İSMET RUŞEN ATALAY, İSMET
JEANLUC COLİN, CHRİSTlAN
K.EKREM KADIOĞLU, M.KEMAL
K.KURTAR ERBAŞ, ŞEVKİ
K.KURTAR ERBAŞ, ŞEVKİ
K.MÜKREMİN BARUT, MUSTAFA
KAAN KOÇAÜ, İSMAİL
KADİR TOLGA TEM, MEHMET OKTAY
KAMU KtLlNÇ, HİKMET
KAYHAN TURGAY, ABDURRAHMAN
KEMAL ZİYA SAVRAN, SAMİ
KEMALACAR.ASIM
KEMAL BAŞYtĞlT, MUHİTTİN
KEMAL BAŞYİĞİT, MUHİTTİN
KEMAL KESKİN, KADlR
KEMAL KESTELLİ, HÜSEYİN
KEREM ERDEM, HAYDAR
KORAY SARIGÜL, SALIH
KORCAN ÖN, K.TAHİR
KUBİLAY BAYKAN, OSMAN
KURT WOLF KÖNİG , PETER
L.SABRİ ÖNDEROĞLU, ALİ NİHAT
L.SERDAR ÇAKIROĞLU, DOĞAN
LEVENTAKÇA,HUSEYİN
LEVENTAKIN,CEMAL
LEVENT KENTER, NURİ
LEVENT ÖZATA, ÖMER FARUK
M. NECATt BALCI, MUSTAFA
M.BAHATTİN TUNCER, EKREM
M.CAN EVİRGEN, MEHMET
M.CENAP URAN, ADNAN
M.CUMHUR KARAKUŞ, NAZMİ
M.ENDER YOLDAR, ŞEVKET
M.ERDİNÇTELATAR, O.YILMAZ
M.HAYRİ ŞENGÜN, İSMAİL
M.HÜDAİ DÜMER, SABRİ
M.KAYHAN AKBIYIKOĞLU, M.TURAN
M.KEMALALTAN, İZZETTİN
M.KEMAL KOCABEY, ALİ NUSRET
M.NEDİM UĞUR, İ.KEMAL
M.ORCAN MUMOGLU, HAMDİ
M.RİFAT BOZKAYA, ALİ
M.SEMİH TUNCER, ORHAN CEZMİ
M.SERDARMINDIKOĞLU, M.KEMAL
M.SERDAR SAVAŞ, BOZKURT
M.SÜHA DERE, N.SAİM
M.TURGUT DEMİRBİLEK, AHMET
M.ÜMİTAKDUR, FUAT
M.ÜMİTDAĞDELEN, M.FAHRETTİN
M.ZAHİT BÜYÜKİŞLEYEN, AZİZ
MAHMUT METİN İLHAN, HİDAYET
MAHMUTAYHANÇEKİÇ, R.İLHAN
MAHMUT KUTLUCAN, HATİP
MAHMUT ÜNAL, l.HAKKl
MEHMET ALP KARADEMfR, REŞİT
MEHMET EMİN KORKMAZ , NEDİM
MEHMET EMRE ALPAR , MEHMET MÜFİT
MEHMET ENVER GÜNEŞ , AHMET FUAT
MEHMET F. TUNCALI, HALUK
MEHMET FUAT KARAOĞLU, AHMET
MEHMETHİLMİBAYHAN, M.MUHTAR
MEHMET KORAY BUDAK, ACLAN
MEHMET ÖKKAŞE AKBULUT, MUSTAFA
MEHMET ÖKKAŞE AKBULUT, MUSTAFA
MEHMET TAYFUN KOÇAK, ETEM
MEHMET TURGAY SAKARYA, ALİ YÜKSEL
MEHMET BUDAK, MAHMUT
MEHMET ERTÜRK, YAKUP
MEHMET EYİDOĞAN, AHMET
MEHMET GÖKTEPE, SELAHATTİN
MEHMETİNCE, CEMİL
MEHMETKAMİLOĞLU, KAMİL
MEHMET ÖNYAZICI, HASAN CEVAT
MEKOAKOVA, MUSTAFA
MELİH YALMAN, MEHMETASAF
MEMDUH AKTOP, HASAN
MESUT DEDEOĞLU, Ö.FARUK
MESUTYILDIZ, HÜSNÜ
MESUT ZEYDANÜ, M.MAZHAR
METE TORTOP, KAMİL
METİN TURAN , MEHMET
METİN ULUŞAN , ALİŞAN
METİN DEVRİM, SELAHATTİN
METfN YILDIZHAN, EMİN
MİM ERAY SENGELLİ, ATA SENİH
MUAMMER KIRANER, SÜLEYMAN
MUAMMER MACAROĞLU, YAHYA
MURAT ERCAN , RIFAT
MURAT ÖZGÜR ÖRSES , AHMET TUNCA
MURATAKOVA, İZZET
MURAT ÇELİKOĞLU, YUSUF ZİYA
MURATGİRAY, EROL
MURAT MANTfNl, HASAN
MURAT PEKTAŞ, ERTUĞRUL SELÇUK
MURAT SORGUÇ, ORHAN
MUSTAFA KARAYILANOĞLU , MUZAFFER
MUSTAFA NECMİ GÜNGÖR, İSMAİL
MUSTAFA RIFAT KANSU, H.FİKRET
MUSTAFACANPOLAT, MUSTAFA
MUSTAFA CUHADAR, MUAMMER YAŞAR
MUSTAFAÇAKMAK, CEMAL
MUSTAFA ESİRGEN, AHMET
MUSTAFA SÖNMEZ, AHMET
MUSTAFATURGUT, İSMAİL
MUTLUHAN (ZMİR, HALİL
MUZAFFERAKIN, ENVER
MUZAFFER ÇINAR, HASAN
NADİ BAHALI, HADİ
NECATİİLGÜN. BURHAN
NECDET CENGİZ KILIÇ, MUSTAFA
NECDET ADABAĞ, BAYRAM
NECDET KARA, HAÜL
NECDETŞİMŞEK.YUSUF
NEVZAT REHATANDOĞAN, M.HALUK
NEVZAT SAMİ GÜR, NECATİ
NEVZAT BAŞAR, KEMAL
NEVZAT DERELfOĞLU, İHSAN
NİHAT DOĞAN, ALİ
NİZAMETTİN OZKAN, AHMET
NUMANALKARM.NURİ
NURETTİN KORAY ERDEM, NURETTİN
NUSRET SÖYLEMEZ, M.ZEKİ
NUSRET TÜREN, MUHSİN
OGUZ BÜYÜKTANIR, TAHİR
OGUZ KRİSTAL. M.ŞEKİP
OKTAY YILMAZ, MUSTAFA
ORHAN KURAL, Ş.ADNAN
OSMAN NURİ ESEN, MUSTAFA
OSMAN REBİI ERKUL, SVTKI
OSMAN TANJU ERASLAN, NUSRET
OSMAN ZEKİ ÖZGER, ALİ GALİP
OSMAN GÖKOĞLU, HURŞİT
OSMAN KOÇ, MEHMET
OSMAN OMAY, MEHMET AÜ
OSMAN ZAİM, DÜNDAR
Ö.İLHAMİ ERSAY, HİLMİ
ÖCAL KURDOĞLU, RASİM
ÖMER ENGİN BULUT, ERDOĞAN
OMER FARUKPEHLlVANU, SELAHATTİN
ÖMER GÜNDÜZ AYDINLI, SIRRI
ÖMER LÜTFÜ GÜLKAL, MEHMET NEJAT
ÖNDER BÜLBÜLOĞLU, MEHMET ALİ
ÖNDERÖZEN, HÜSEYfN
ÖZDEMİRBASMACI0ĞLU,AGALİP
ÖZDENERDEMİR.HÜSNÜ
ÖZKAN GÖKSU, MUSTAFA
R.YÜKSEL ATAMAN, M.AÜ
RIZAAYCAN, NEJAT
RfFAT KONT, YUSUF
ROGER SOLAGAN,POL
RÜŞTÜ ATfLLA SELEN, MUSTAFAAYHAN
S. TAMERTÜRESAY, M.MAZHAR
S.ALTAN UYKUR, A.KAMURAN
S.BÜLENT ERDEM, HÜSEYfN
S.SIRRI ESEN, MEHMET
SABRİ HEMDİL.ABDÜLKERİM
SABRl VAROL, HACt MEHMET
SADETTİN BUĞUŞ, HACI BEKfR
SADETTİN KOCATÜRK, NEBİ
SAİMYILDIRIM.AHMET
SAİT ERELMALI, YAHYA KEMAL
SALİH CEBECİOĞLU, E.FlKRET
SALİH ŞAHİN, MEHMET
SALİH UZUN, MEHMET
SALİM TAŞKAZAN, ÖMER
SAMİ UZUNMAN, MEHMET
SEDATOBENİK, İBRAHİM
SEDAT YELKENCİ, MİDHAT
SELAHATTİN COŞKUN, RIZA
SELAMt ÇAPAN, KEMAL
SELÇUKASLAN.AZİZ
SELÇUK BARAN, TURAN
SELÇUK SAVAŞ, BOZKURT
SERDAR BORA, ALİ
SERDARGÖKTEN, ZEKERİYA
SERDAR TOPUZ, ALİ
SERDAR ÜNSAL, M.SERMET
SERKAN KAHRAMAN , YILMAZ
SERTAÇ KENAN KARAN, DURSUN
SERTAÇ ALTIER, AHMET NİYAZİ
SEZER KADAYIFÇtLAR, SÜLEYMAN
SİNAN ÖZKAN, YAŞAR
SÜLEYMAN BlNlCl, NİZAMETTlN
SÜLEYMANSIRRI ESEN, MEHMET
SÜMER ATAKAN, ENVER
SÜRUR ENDER BİLGİN, SABRİ
ŞEREF YEŞİLÇAYIR, SABAHATTİN
ŞEVKET BEDİR, HÜSEYİN
ŞEVKETÖZCAN, MEHMETCEMAL
ŞEVKİ ONUR ÖZ, OSMAN
T.FİKRET BARAN, MEHMET
TAHİR TAMER DENGfZ , TEVFİK MURAT
TAHİR TURGUTLU, SÜLEYMAN
TAHSİN ÖNDER, YUSUF
TALAT DODA, EBUBEKİR
TAMER AKSOY, ABDULLATİF
TAMER ERKUL, YÜKSEL
TAMER MÜFTÜOĞLU, ABDULLAH
TARHAN ATABAY, MEHMET MUHTAR
TARIK ERTÜRK, AHMET MİTHAT
TAYFUN KARADENİZ, YUNUS
TEFVİK TANSU ESET, A.NİYAZİ
TEMEL TUNCA, M.ZEKİ
TEVFİKILTER CANIBAZOĞLU, ALİ METİN
TEVFİK KETENCİOĞLU, FEVZİ
TEVFlK KONDU, KASIM
TEVFİK TÜRKOĞLU, ŞEFİK
TİMUR EFENDİOĞLU, MAHMUT
TİMUR ESKİKURT, FEHİM
TOLGA OZENCİ, EMİN
TOLGA UFUK YILDIRIM , ÖZDEN
TUĞRULAŞUROĞLU, CEVAT
TUNCAY BOZBEYOĞLU, M.HULUSİ
TUNCAY UZUN, ALİ
TURGAY TAHHAN, NAİM
TURGUT GÜNGÖR, RAUF
TURGUTÖZTEKİN, NEJAT
TURHAN ÇİFCİ, MUHLİS
TURHAN ÖZTOYGAR, HALİL
U.ERTUĞRUL OZTAN, İSMAİL HAKKI
UFUK KESKİN , OLGUN
UĞUR ALPER GENÇ, FlKRl
UGUR ÇAĞLAR, OSMAN
UGUR YERTUT, M.NECATİ
UTKU ÖZCAN, ABDULLAH
ÜMİTTUĞCU, İBRAHİM
ÜNAL COŞAR, ZİYA
VARUJAN ÖZARARAT, PANOS
VECDİ UZUN , KADİR
VECİHİ GÜVENÇ, YUSUF
VEDAT KALAYCIOĞLU, M.AZMl
VEDAT SAYGILI, VURAL
YAKUP GÜRCAN BAYKARA, ABDÜLKADİR
YALÇIN SÖKMEN, İBRAHİM AŞİR
YALÇINKAYA ARITÜRK, ABDULRAHİM
YAŞAR DURAN KESKİNKAYA, CEMALETTİN
YAŞAR DEMİRTOLA, HAKKI
YAVUZCALOĞLU.RLZA
YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ, ALPARSLAN
YILDIRIM ALKOÇ, NUSRET
YILDIRIM KIRHAN, SELAHATTİN
YILMAZ GÜNEY, MEHMET HULUSİ
YURDAER KILIÇ, AL'I VEFA
YUSUF SAMİ KONT, RIFAT
YUSUF SUNAR, KEMAL
YÜCEL COŞKUN, İSMAİL
YÜKSEL ÜSTÜNGEL, OSMAN
Z.ALTAY SÜKAN, ŞİNASİ
ZAFER TOPUKÇU, AHMET FEHİM
ZEKİ ÖZBAY, KAMİL
ZEKİ ŞEKERCİ, ESAT
EGE
A. KEMAL ÇENBERCİ, MUSTAFA - HATİCE
A.AKİF ERDUR, SEHATTİN-EFSER
A.ATİLLAATAÇ, NAİL
A.BEHZAT BALAY, SERVET-KEVSER
A.ENGİN YUNCU, RIDVAN NAKİ-ŞEHRİBAN
ABDULLAH DALAR, SAÜH-ŞERİFE
ABDULLAH YAMAN, YUSUF - ZEHRA
ADİL KORUYAN, YUSUF-F, MEVHİBE
ADNAN AKYARLI, HASAN - MÜESSER
ADNAN BOSTAN, SERMET REFİYE
AHMETİLLEZ, ALİ SADUN - NACİYE
AHMET ALTINTIĞ, ASIM - ŞÜKRİYE
AHMET BERK, E. İLHAN/S. EDİBE
AHMET CEMİL YILDIZ, RAŞİT-LATİFE
AHMET ÇEÜKÖRS, FERİT - AYŞE
AHMET KACAR, ŞERİF -NAZİRE
AHMET KURPINAR, TAHSİN - GÜLER
AHMET UYGAN, İSMAİL-HALE
AKIN KAZANÇOĞLU, HALİL
ALAETTİN DAMLI, FAİK / FETİYE
ALEM KATRİNLİ, FAHRETTİN - NEYİR
ALl ASLANCA, İSMET - YILDIZ TEKlN
ALİ BAŞÇI, AHMET FEVZİ - GÜLER
ALİ CEM KETENCİ, ŞAHABETTİN ALf CİHAN AKYÜZ, H. AVNİ-TÜRKAN
ALİ f UAT IÇSEL, MEHMET - AYŞE
ALİ GÜNGÖR, EZER -AYSEL
ALİIŞIK, MUSA KAZIM - ZEHRA
ALf IRFAN KAYNAK, MUSTAFA OĞUZ - NURTEN
ALİIZMİT, SAİT / FATMA
ALİ ÖZTOK, (SMAİL
ALİ RAGIP GUNGÖREN, MURTAZA - AYŞE
AÜ REŞAT MORAL, MEHMET ZİYAALİ SABUNCUOĞLU, HASAN - EMİNE
ALİ ŞENEL, AHMET-GÜLTEN
ALİ VERYERİ, MEHMET/ MÜYESSER
AÜ YEMİŞCİGİL, İSMAİL SEFA - LEYLA
ALP BOLEVİN, SELAHATTİN-NESRİN
ALP ÇANDIR, AHMET REFİK / MERAL
ALP KAHYAOĞLU, ULVİ - ERTAN
ALPASLAN ÇAKAN, YALÇJN - SELMA GÖNÜL
ALPAY ONKARDEŞLER, YILMAZ - GÜNAY
ALPER BAYSAL, NECDET - GÜNGÖRE
ALPER KIRÇIL, TAMER - DİLEK NEVİN
ANDAÇ ALTINKAYA, MUSTAFA ÜLKÜ-YAŞAR
ARAS KAYNARCA, HALİLAYBİKE
ARİF KUTSİ GÜDER, HASAN BASRİ - REZZAN
ARfF RUHİ ÖZYÜREK, AVNİ - NERMİN
ARMAĞAN AKGÜL, MEHMETALİ - VİLDAN
ARMAN ÇAĞDAŞ, AHMET CEVAT - İCLAL
ARMAN MURAT ARİ, ISA / MERAL
ASIM TUNÇ YETGİNER, HASAN ŞEVKİ/GÜNSEL
ASLAN SAKARYA, MUSTAFA - CEMİLE
ATAMAN ILGAZ, HÜDAVERDİ
ATEŞ OKTA, GÜLCAN - SEVGİ
ATEŞ SARIGÖLLÜ, MEHMET - ZİŞAN
ATİLA ÇEVİK, CEMAL - AYŞE
ATİLLA ALTINÇİÇEK, NURİTTİN - HASNA
ATİLLA ÇELİKKALELİ, OSMAN
ATİLLA KAYNARCA, HALİL - AYBÜKEN
ATİLLA ULUCAN, ALİ
AYDIN BOSTAN, SERMET - REFİYE
AYDINPURA, Y.NACİ
AYDIN URAL, OSMAN - SAADET
AYKUT AYSIN, DOĞAN - TÜRKAN
AYTUĞ YAPAR, ATİLLA - AYLA
B. SAMİ ÇİMEN, AHMET - HÜRİYE
BAHADIR ELMACI, EMİN YAŞAR - GÜLEN
BAHADIR SEYMEN, TAYYİP-HEDİYE
BAHADIR TENGİZ, ERDOĞAN - NESRİN
BAHADIR YALDIZ, MUSTAFA - AYTEN
BARBAROS DENİZ, MUSTAFA/EGE
BARIŞ EMİRHAN, SAMt - CEVRİYE
BEKİRGEZGİN, HÜSEYİN
BENGÜ K0VALAK, M.MİTHAT
BERK ANMAÇ, AHMET YÜCEL - GÖNÜL
BEYHAN ALKAN, NAMIK DİDAR HANDAN
BfLAL ARİF ÖNCÜ, FAİK/ YÜKSEL
BİLEKTAŞKIN, ERDEM-SÜMER
BİLGİ ŞENEL, AHMET-GÜLTEN
BOZKURT ALATUR, MUZAFFER-SÜKRAN
BURAK YALÇIN, GÜNAY - GONCA
BÜLENT BEGİLLER, RIZA - SEMfHA
BÜLENT GÜZEY, VEDAT - SUNA
BÜLENTZEYTİNOĞLU,ABDÜLKERlM
C.KERlM ERTÜRK, NAZMİ - SELDA
CAFERTAYYAR ÜNAL, DURSUN-SELVİYE
CAHİT YAŞAR EREN, HASAN
CAN BALKAN, HÜSEYİN/EMİNE
CAN ERSOY, AVNİ-ÜLKÜ
CAN ÖZCAN, MUSTAFA RUŞHAN / NURAN
CAVİT YER, MEHMET ALİ - REFIA
CELİL YÜCEL, RECEP - PERİHAN
CEMAL BOZOKLAR, ALİ
CEMAL TÜKEL, SÜHA SÜKUTİ - F.BERİA
CEMİL DEMİRTAŞ, MEHMETALİ - MÜRÜVET
CEMİL GÜNSOY, YAVUZ TURAN - NEZAHAT
CENAL SAYGI, SABRİ - AYRÜ
CENAP ADAŞ, ORHAN - AYTEN
CENGİZ ÖNCEL, HASAN KAYA - NACİYE
CENGİZ CAN, M.MUZAFFER - CANAN
CENGİZ KARA, ALİ RİZA - GÜLSÜM
CENGİZ ÖZKAVRUK, MEHMETAYKUT, BERRfN
CENK SÜER,
CEVDET KÖKSAL, MUSTAFA
CEYHAN BORLAK, NECATİ - KIVANÇ
GEYHUN BALCl, MUUMMER - SÜNAY
CfHANGlR ÖZKINAY, İHSAN
COŞKUN GENÇERLER, CEMAL - İSMET
CUMHUR İNAN AHİ, ÖMER
CUMHUR ŞEMSİYELİOĞLU, MEHMET NAMIK - SEVİM
CÜNEYD ÇANÜARLl, BASRt - BEOlA
CÜNEYTAKOĞLU, NURHAN FEHMİ-AYLA
CÜNEYT PALA, ŞÜKRÜ
CÜNEYT USLU, ALİ - MUALLA
ÇETİN İŞLEGEN, İBRAHİM - SABAHAT
EKMELETTİN ERTUĞRUL, MUSTAFA
EMİN ERENSOY, MEHMETTUĞRUL - NAİDE
EMİN ALP ALAYUNT, SELAHATTİN - SEMRA
EMRE EVCİMEN, İLHAN HİLMİ - GÜLTEN
EMRE ÖZGÜR, OSMAN NURİ - SENGÜL
EMRE YILANCIOĞLU, KEMAL ALTUĞ - RATİBE
ENGİN ÇUHADAR, ŞERİF - ŞİVEKAR
ENGİN DİRİKAL, İSMAİL NUSRET - NERfMAN
ENGİN KARACAN, ERGÜN - NEZİHA
ENGİN KAYRAL, NURETTİN - PAKİZE
ENGİN ULUÇ, RASİM - MERAL
ENİS BULAT, SAFA-EDA
ENİS FER, VEDAT/ NURTEN
ERALP ÖZEFE, H.ORHAN - SÜNDÜZ
ERBİLAKSELİ, NAZMİ-ŞERİFE
ERCAN ULAŞ, MUZAFFER - NURTEN
ERCÜMENT EROEM, MUSTAFAORHAN-İMREN
ERCÜMENT TARCAN, FEHMf-FİKRET
ERDALAKBULUT, AHMET/RAHİME
ERDAL KEMAHLIOĞLU, HİKMET - BEHİCE
ERDEM AYKAS, A.FADIL - SABAHAT
ERDEM MEÇO, ZİYA - YAŞAR
ERDEM TORUN, RAStH - GÜLSEREN
ERDOĞAN TEMOÇİN, EROL - VASFİYE
ERGİN ERDİNÇ, HÜSEYİN - SIDİKA
ERGfN İSKİT, M.EMİN
ERGÜN BALBOZAN, FEHMİ - SALİHA
ERHAN ÇAKAR, MEHMET CAFER-HALİME
ERHAN GÜR, TEKİN - NURAL BERİL
ERHAN KIRTAY, KADRl - MAClDE
ERHAN SESLİ, İLHAN - NERMİN
ERKAN ARAT, SAFFET - ATİYE
ERKAN S.TABAK, ÖMER - SACİDE
ERKAN USLU, ALAATTİN-AYTEN
ERKİN DURAL, EMİN INAL - AYTEN
EROL KILIÇ, ADEM - MÜRÜVVET
EROL MİR, NUMAN - MÜŞERREF
ERSAN ODAMAN, ERDOGAN / Ö2GÜL
ERSİN OĞUZ KOYLU, M. NECfP - K. GÜLER
ERSİN PÖĞÜN, TURGUT
ERTUGRUL BARKA, İBRAHİM - FEHAMET
ESAT EREL, M.İHSAN - NEZİHE
ETHEM TANSU ERAKGÜN, GÜNGÖR / KUMRU
F.FİKRİ KOZAKÇI, OSMAN NURİ - RENGİN
FADIL ELÇİN, KEMAUPERİHAN
FAHRİ KAVUŞ, AHMET-AYŞE
FAHRİ NİŞLİ, SÜLEYMAN KAMİL - ŞAKİRE
FAİK TOKATLIOĞLU, AHMET MUKVAR - NAFİZE
FEHMİ CAN SAYDAM, FARUK - MÜJGAN
FERDA KİRAZ, MEHMET - GÜNER
FERDİ KUNÇ, HASAN SAMİ FİKRİYE
FERİTTUNA, BÜLENT/NURTEN
FERRUH BOZOKLAR, IHSAN - GÜLTEK
FUAT ARSIAN, ŞEVKET - MAHİYE
GÖKHAN AKSOY, ALİ KEMAL / RUSLAT
GÖKHAN KAVAS, MUSTAFA-SARİYE
GÜNEŞ ERTAŞ, EROL - GAYE
GÜNGÖR DİKİLİKAYA, GÜNAYDIN - GÜLSEREN
GÜNGÖR NİŞLİ, MAHMUT CAVİT - MAKBULE
GÜRBÜZ BAGANA, GALİP
GÜRELAKBAY, CELALETTİN-BEDİA
GÜRSEN GÜNDEM, NAFİZ-MELAHAT
GÜVEN AKKANAT, KEMAL - İKBAL
H. ŞEVKİ TUNCER, S. SUPHİ - GÜLTEN
H.BURÇİN GEZGİN, BEKİR / ÜLKÜ
H.EMRE KARACASULU, SÜLEYMAN - ZEHRA
H.TANJU ARICA, SERVET - NERMİN
HAKAN KANIT, BAHATTİN - YURDANUR
HAKAN ÖYEKÇİN, M. BEHÇET-HAMDİYE
HAKAN ÖZKOÇ, NAMIK ŞİNASİ
HAKAN TİMURDOĞAN, HÜSEYİN DOĞAN
HAKİ DOLUNAY, NASİP - İLHAN
HALİL GÖZAYDIN, ERDOGAN - ESİN
HALİL KAYNARCA, AHMET - DÖNDÜ
HALİL ÖZDEN, BEKİR - HATİCE
HALİM TEZOL, NEJAT - CEÜLE
HALİTAKİ, HASAN/EMİNE
HAMDİ BEZİRCİOĞLU, HASAN/MİNE
HAMDİ KARAGÜLLE, MEHMET HAMDİ - HANİFE
HARUN ATALAY, ALİ HİKMET / ASİYE
HASAN ALDİNÇ, ALİ OSMAN - SEVİL
HASANANLI, İBRAHİM-HAYRİYE
HASAN CELEP, MEHMET- HASİBE
HASAN FEHMİ ULUOZ, İBRAHİM / HATİCE
HASAN GÜMÜŞÇEKİÇCİ, MEHMETALİ - İKBAL
HASAN HEPAGUŞLAR, AÜ/CENAN
HASAN HIZLI, AHMET - AYŞE
HASAN UĞURLU, HİKMETENVER
HAYRETDİN KARAGÖZ, İSMAİL - ZEHRA
HAYRİ İNANÇ, VELİ YALCIN - BEDRİYE
HİDAYET KOÇ, ALİ / EÜF
HİKMET ŞAHİN, HACI - MERYEM
HİLMİ ERGİN, SÜLEYMAN - HAYRİYE
HÜSEYİNAVNİ EGELİ, M.NURETTİN
HÜSEYİN BİLGEHAN, NURİ - NİMET
HÜSEYİN FAYSAL ÖNAY, AÜ-NtMET
HÜSEYİN KADIOĞLU, ABUZER İMİHAN
HÜSEYİN KOCATÜRK, SABRİ-İNCİ
HÜSEYİN ÖZTAP, HASAN SERVET/AYHAN
HÜSEYİN PAKKAN, HİLMİ
HÜSNÜ AKSOY, KADİR - MELİHA
HÜSNÜ ÇAGLAR, SADIK - MUAZZES
I.HAKKI GÜRÜN, ŞERAFETTİN-EMİNE
İBRAHİMAKBAYLAR, CEMAL-NERİMAN
İBRAHİM Y. KIYICI, İBRAHİM - TAYYİBE
İLGİGÜREL, M.KAZIM-ŞÜKRİYE
İLKER ELİBOL, A.FUAT - AYFER
İLKER GÜVENTÜRK, İLHAMİ - NADİDE
ILKERSOYPAK, FERUDUN-SENİHA
İRFAN SARIKAYA, ALİ - GÜLSÜM
İSMAİL CARAN, HİDAYET - SAFİYE
İSMAİL DURMUŞ, DURSUN
İSMAİLH.ÇALLI.SABRİ
İSMETSURAN.HALİT
K.ARİF DEMİRDÖVEN, KENAN-KIYMET
KAAN AKACUN, UYGUR-NEVİN
KAMİL NOYAN GÜN, TÜRKER - SAADET
KAMİL OKYAY SINDIR, TEOMAN-MÜCELLE
KAMİLOLTULU.TEMELKAMİLYÜCEL, ERDOĞAN-SANİYE
KAYA KÜÇÜKÇALIK, MUSTAFA / FETHİYE
KAYA ŞENER, ERDİNÇ - SEVGİ
KEMAL BEKİROĞLU, BEKİR - NAİME
KEMAL COŞKUNOĞLU, MUSA KAZIM - SALİHA
KEMAL HALİT ÜSTÜNER, OZGÜR / YURDANUR
KEMAL ÖZTEKİN, RAİF NECDET / LEMAN
KEMALSOYDAN, EMİN
KENANAKINCI, MEHMET ŞAKİR-NAFİZE
KEREM GÖKSEL, EROL - BANU
KIVANÇ GÖKBÖRÜ, İSKENDER - PERVİN
KORAY SOMAK, HÜSEYİN / GÜL
KORKUT GEZER, NAMIK - KADRİYE
KUTYAR KARDEŞ, H.HÜSEYİN - HAMDİYE
KÜRŞAT PURA, AYDIN SELAHATTİN /GÜLSEREN
LAMİ KAŞKA, MEHMET - NERİMAN
LEMİ RESİMCİOĞLU, REŞAT - İKBAL
LEVENT DEMİRKÖK, İBRAHİM - PERİHAN
LEVENT ALPAT, A.NEJAT/ MÜBECCEL
LEVENTAVCIL,M.MİTHAT-S.REZİM1919
LEVENT GENÇYÜREK, RAMAZAN
LEVENT MOLVA, HÜSEYİN CENGİZ - SEVİM
LEVENT ŞENYAY, EKREM-HACER
LEVENTTUNAY,ÇETİN
LÜTFÜ ÖZDİNAR, ADNAN - GÜLER
LÜTFÜ TUNÇ ÖZEREN, NECDET - SEVİM
M. A. ÇELER DURALLI, CEMAL - NİMET
M. AYKUT OZKAVRUK, MUSTAFA CENGİZ / FATMA
M.BARIŞ SARAÇ, AHMET ŞEVKAT
M.CEM ÇALLI, ERGÜN / HALE
M.ERHAN ÇELİKBAŞ, MÜMİN-SARA
M.KEMALATAHAN, OSMAN ŞENER-S.FAZİLET
M.NECAT KUYMULU, MEHMET-İSMET
M.NEDİM ÖCAL, ORHAN - NEVİN
M.SAFFET MUTLUER, ALİ GALİP - FATMA JALE
M.TANER CİĞER, AHMET REMZİ/NİSA
M.TUĞRUL SARIOĞLU, ALİ / NEVlM
M.VEDAT HÜRTÜRK, HÜSEYİN AVNİ M.YILDIRIM ORAL, M. SABRİ-MÜLFİYE
M.ZEKİ ÖZCAN, MUSTAFA/EMİNE
M.ZİYA KARABULUT, NURETTİN - MÜZEYYEN
MAHMUTAÇBAY, MEHMET
MEFTUN YETİŞ, M.KEMAL - MÜRÜVVET
MEHMET AKİŞ, ALEV -HÜLYA
MEHMET ALİ ÖZİNEL, FİKRET - HURİYE
MEHMET ÇAĞATAY TENGİZ, MAHMUT - AYTEN
MEHMET ÇELİMLİ, OSMAN
MEHMETEDİLAYTUN,M.ALEATTİN-F.BETÜL
MEHMET KANTAR, MUSTAFA - SABAHAT
MEHMET KIZILDERELİ, A.İHSAN - SEVAL
MEHMET MAKİNABAKAN, YAŞAR - İSMET
MEHMET SAĞDUYU, EMEL HAYDAR - SEVİN
MEHMETTANOL, I.KEMAL
MEHMET YAMAN, İLHAN - DENİZ
MEHMET YAZMACIOĞLU, İBRAHİM-F. SÜREYYA
MEHMETALİ DOĞANOĞLU, MUSTAFA-NECATİ
MELİHÇOLPAN, ASIM
MERİH ŞAN, H.İBRAHİM
MERT RÜSTEM, MAZHAR METİN-GÖNÜL VALA
MERT TUNÇGENÇ, TALİP - ŞERİFE
MERTERTALAY.SEMİH
MESTAN YAVUZYILMAZ, ÜNAL - EŞE
MESUT ERSÖZ, TEYFİK / AYŞE
MESUT GERÇEK, MİTHAT - SADİYE
MESUT TÜRKOĞLU, FEYZİ - MADUME
METE AKISU, AYHAN-ÖZCAN
METEGÖNENÇ, FEVZİ.
METİN CABA, MEHMET/SAADET
METİN ERSÖZ, TEYFİK / AYŞE
METİN TİRE, SADIK - SAKİNE
MUHARREM ERTEM, MUAMMERMUHİTTİN COŞGÜNER, M.BEDRETTİN/HURİYE
MURAD A.ÇAKIL, A.KEMAL-MACİDE
MURAT BAYKARA, ORHAN-SENAN
MURAT GEDİK, ARİF / FITNAT
MURAT KAYA, ŞÜKRÜ / BERGÜZAR
MURAT SOYDAN, KEMAL - HİKMET
MURAT VARDARLI, MESUT
MUSTAFA YAVAŞ, HASAN - HANİFE
MUSTAFAALİ ÖRNEK, MUHİTTİN-MÜZEYYEN
MUSTAFAAPAK, MEHDİ-GÜLER
MUSTAFAERPINAR, KADİR/MÜRVET
MUSTAFAMETE.ALİ
MUSTAFA SEMİZ, AHMET
MUSTAFA SERT, AHMET CEVAT - FATMA
MUSTAFA SUBAŞI, ALİ - GÜRSEN
MUSTAFATINAZ, HÜSNÜ-AZRA
MUSTAFATİNER, M. NURETTİN - H. OYA
MUSTAFAZAİM, FAHRETTİN
MÜŞFİK ERTÖRER, TAHİR
N.OĞUZHAN ALTAY, AHMET/HASİBE
NACİ SERT, SABRİ / HİCRİYE
NAMIK GEZER, ALİ -NERMİN
NAZIM İREM, SALİH - NAZAN
NAZMİ KAYACAN, M.FAHRETTİN - SÜHEDA
NECAT SARAÇ, MEHMETTALAT - FADİME
NECATİ OZDAYI, AHMET - ENİSE
NECDETERSİN, NURİ
NECDETGÜNDOĞDU, MEHMET
NECMİ ÇALIŞKAN, MEHMET - AYŞE
NEJAT ALMIŞ, AHMET TARIK - HATİCE
NEJAT TUNG, NAZIM-FATMA
NEZİH ÖZTÜRE, MİTHAT- NECLA
NİHAT GÜN, TÜRKER - SAADET
NİHATONDEROĞLU, LÜTFÜ
NOGAY GİRGİNKARDEŞLER, MUKAN ŞENAY
NOYANTURUNÇ, MÜNİF
NURETTİN TARAKÇIOĞLU, EROL - H. SEVAL
NURİ EĞİLMEZ, ALİ ERHAN / ÜMRAN
NUSRET ÇAMLIBEL, OMER
NUSRET HİLMİ ÖVÜÇ, NEJDET - MÜBERRA
O.GÜRHAN GÜNAYDIN, ETHEMAVNİO.ÖZGÜR MERSİNLİOĞLU, İBRAHİMAYŞE
OĞUZ ALGAN, ORAL-ZEYNEP
OĞUZ KARAMIZRAK, l.HAKKI - NAHİDE
OĞUZ KILINÇ, İSMAİL - HATİCE
OĞUZ OZDEMİR, İSMAİL - FETHİYE
OĞUZHAN DİRİK, H. H. CEVAT - SEVİM
ONURÇELİK, MANSUR-ALİYE
ONUR ORAL, YALÇIN
ORCAN GÜNDÜZ, MEHMET NADİR - NADİDE
ORHAN DERELİOĞLU, MEHMET NAZMİ - EMİNE
ORHAN ÖZBAL, CEMİL-SEHER
OSMAN İŞGÜDER, TAHSİN OSMAN CENGİZ, RAİK / FATMA
OYMAN TUNA, FERİT-RACİYE
OZAN BELKIS, FUAT ÖGE BAŞAK, ÖNAL - SEVİL
ÖMER ATAY, MEHMET
ÖMER ÇELİK, ABDULLAH
ÖMER EĞİLMEZ, DÜNDAR/EMEL
ÖMER KfTlŞ, ESAT/ NURAN
ÖMER SABRİ SOYUER, SABAHATTİN ÖMÜR GÜRKAN, İ.HİKMET - MAZLUME
OMÜR ÖNDER, HASAN - KADİRYE
ÖMÜR TAŞAR, HÜSNÜ - MÜRÜVVET
ÖNDER ESEN, ZİHNİ
ÖZCAN ENGÜR, MUSTAFA - FATMA
ÖZCAN ONAT, HÜSNÜ-BEDRİYE
ÖZCAN TÜRKOĞLU, FEYZİ - MADUME
ÖZCAN ÜLGEN, MUSTAFA - F.ULVİYE
ÖZER DİKGÖR, BEDRETTİN - SADİYE
ÖZGÜR ÜSGÜLEN, ÜMİT-AYSERİN
R.CÜNEYT DEMİRHİSAR, CEMAL ABDULLAH-SÜHEYLA
RAMAZAN ABAY, MURAT-VACtDE
RAMİZ YAVUZ, ŞABAN
REBİI KURULTAY, KAMURAN / NECMİYE
RECEP GOKHAN İÇÖZ, AHMET / SEYHAN
RECEP KANT, KAMER - FAHRİYE
RECEP KARAKAŞ, MAZLUM - MÜJGAN
RÜŞTÜ BOZACI, NECATİ-SABRİYE
S.OKTAY TOYGUN, MEHMET-SIDIKA
S.TİMUR YAYKIRAN, MUSTAFA-AYŞE NİGAR
S.ZAFER DİCLE, SALİH ZEKİ AYTEN
SABRİ BAYLAV, A.HAYDAR - H. SÜREYYA
SABRİ GÖRDÜREN, SEYFETTİN-RABİA
SAFA BULAT, HÜSEYİNSAMİGİDER, İSMAİL
SAMİM ERSOY, ARİF - NAZU
SELÇUK KILINÇ, İSMAİL-HATİCE
SELÇUK SÖZEN, MEHMET ZEKİ - NUTYEN
SELİM ERCAN, HALİM - GÜZİDE
SEMİH GÜNEŞ, ALİ MÜMİNSERDAR BORA, ALİ - FATMA
SERDAR ERÖN, MUTAHHAR - MÜCELLA
SERDAR SARAN, CENGİZ - NEBİLE
SERDARSAVACI,NURİ
SERDAR YASSIOĞLU, MEHMET ZEKİ NURAN
SERKAN SAYGAN, SELAHATTİN-FATMA
SERKAN UZ, MUSTAFA-AYŞE
SIRRI DAY, M. ŞÜKRÜ - Z. AYSEL
SİNAN ATAY, ÖMER - MELTEM
SONER ADALIER, OSMAN - MERİHA SAADET
SONERAKÇAY, İSMAİL-GÜZİN
SUAT ÖZYİGİT, M. DOGAN - İNCİ
SÜERANAÇ, FATMA SÜHEYLA
SÜLEYMAN ÖZCAN, GAVSİ - EZEL
SÜLEYMAN PORAY, BEKİR SITKI / NAİLE
SÜLEYMAN ŞAHİN, NECATİ
SÜMER GÜNER, HAKKI
SÜREYYA PERÇİN, ÇETİN ALP - HAYRİYE
ŞABAN YURDAER ACAR, MEHMET - ZEHRA
ŞANALBALKIR, NEVZAT
ŞENOLCOŞKUN.MEHMET-HANİFE
ŞEREF GÜRÜN, I.HAKKI GÜRÜN - NURTAÇ
ŞEVKİ KIÜÇARSLAN, HÜSNÜ - SENEM
ŞÜKRU CANGAR,
ŞÜKRÜ ÖZTEN, AÜ-MELEK NAZ
ŞÜKRÜ RODOPLU, MUSTAFA/BAHRİYE
TALAT TARAKÇIOĞLU, EROL - H. SEVAL
TANER BAYSAL, NECDET-GÜNGÖR
TANJU NALKIRAN, ERDOĞAN - MEMNUNE
TANKUT İLTER, NECATİ / NİLİFER
TANSU OKUL, AHMET/AYŞE SÜZAN
TAYFUN ÇİÇEK, AÜ - NERİMAN
TAYFUN ERÜLKÜ, HÜSEYİN
TAYFUN KİRAZLI, NEVZAT YILMAZ - HİKMET
TAYLAN SALAÇİN, KAYA - SERPİL
TECFİK ÖLÇEK, SABRİ - FATMA
TEOMAN COŞKUN, MUZAFFER - A.BELKIS
TEVFİK DENİZERİ, A.ENVER / F. NEZİHE
TİMURHANBERKAN, DÜNDAR
TOLGA ŞENTÜRK, ATİLA / AYNUR
TOLGA KAĞAN ÖNDER, MEMET EMİN - GÜNER
TUGAY BAŞDAŞ, ALİ RIZA
TUĞRUL TANSUĞ, TURHAN - GÜZİN
TUNCAY GÖKSEL, ALİ ORHAN-BELKÜZAR
TUNCAY GÜLÇUR, KASIM - FATMA
TUNÇ SOYER, NURETTİN - GÜNEŞ
TURAN ÖRNEK, MUSTAFA - NİGAR
TURGAYFİDAN, İBRAHİM-HATİCE
TURGAYYUMLU, İSKENDER
TURGUT BOZÜYÜK,
TURGUT OZZEYBEK, ALl.NEBlLE
TURGUTTUBAY, HÜSEYİN-ASİYE
TURGUT YURDAKUL, ÇELEBİ
TÜRKAY ÇARGALLI, HÜSEYlN
TURKER YILDIZ, ÇELEBİ - MERYEM
UFUK ÇAĞIRİCI, HASİP - NERİMAN
UFUK DESTANLI, FARUK-RAZİYE
UĞUR EtÇİ, RlFKl TEKİN - EMİNE
UĞUR ÖZGÜÇ, LÜTFİ -BENAL
UTKAN BOYACIOĞLU, İSMAİL - NEVA
UYGUR AKACUN, ORHAN
ÜLGEN ZEKİ OK, SULEYMAN/ÖZLEM
ÜMİT ELBİRLİK, ABDULLA-MELİHA
UMİT ULUÖZ, MUSTAFA / AYTEN
VAHAP TECİM, YUSUF - ELİF
VEDATTİRELİ, MEHMETZEKİ/NAHİDE
VELİ DEMİREL, MUSTAFA - İNTO
VOLKAN BERKSÜ, M, NURETTİN - MEDİHA
VOLKAN GÜMRÜKÇÜ, ÖMER/FATMA
VURAL OCALI, MUSTAFA / MÜKERREM
YALÇIN AKIN, MUSTAFA - FATMA SABİHA
YAŞAR KEFEÜ, CEMAL - SELAME
YAŞARALGIM, SERVET-FERHANDE
YAŞAR YEŞİL, ALİ
YAVUZ DÜNDAR, AHMET
YEHİEL HAKİM, YUDA - KLARA
YENAL ÇAKALOZ, MÜNİR
YİĞİT ÇAMLIBEL, A. NUSRET/NURŞEN
YUSUF ÇAKtR, FEHMİ - EMİNE
YUSUF ERŞAHİN, MEHMET/ LEMAN
YUSUF ZİYA ÖNAL, MUZUFFER / YÜKSEL
YÜCEL GÜRÜZ, HAKKI - ÖZCAN
YÜKSEL ARSLAN, TAHSİN - NEZİHE
YÜKSEL ATAY, YILMAZ - MERAL
YÜKSEL GÜRÜZ, HAKKI-ÖZCAN
ZAFER ATALAY, HİKMET
ZEKİ KORAY MALKOÇ, ATİLLA ZEKİ KUYUMCU, HASAN-NERMİN
ZEKİŞEN.A.BEDRETTİN
ANTALYA
A. EDİP VURAL, VEDAT
A, KEMAL KUMKUMOĞLU, BEŞİR SAMİ
A.AYBARS ÖZGÜR, MEHMETATA
A.MURTEZA ÖZMEN, NURİ
A.NACİ YAZICI, MEHMET EKREM
A.ÖNERAGÜN, ÖNDER
A.SEDATKAYIHAN, ŞÜKRÜ
A.TUNGA AKIN, ALİ RIZA
A.YILMAZ BEZCİ, KEMAL
ABDURRAHMAN ÇOBAN , ALİ
ABDURRAHMAN YILDIRIM, ABDULLAH
ABDÜLKADİR BOZKURT, KASIM
ADNAN ÖZSOY, MUZAFFER
AHMET AKIN AKSU, TEVFİK ASLAN
AHMETAYBARS ÖZGÜR, MEHMETATA
AHMET GÜRSEL GOÇMEN, ABDÜLKADİR
AHMET HAKAN POSTACILAR , CAFER
AHMET ÇOLAKOĞLU, KEMAL
AHMET EROL, SÜLEYMAN
AHMET YİTMEN, MUSTAFA
AÜ ENGİN BİROL, HÜSEYİN ORHAN
ALİ APAYDIN, MEHMET REŞİT
ALİADNAN SOYASLAN, İSMAİL YÜKSEL
ALİ ERGİN AKTUĞ, GAZİ
ALİ FAİKGÜVEN, M.ASIM
ALİ FUATÇETİNKAYA, MEHMETVEHBİ
ALİ HAYDAR SOYASLAN, İSMAİL YÜKSEL
ALİ OSMAN MERAL, KADİR
ALİ RIZA ERİNEKÇİ, MUZAFFER
ALİ BERBEROĞLU, M.TEVFİK
ALİ ÖZSOYDAN, EKREM
ASLAN SERHAT SİPAHİOĞLU, AHMET
ATAMAN KABARAN, İBRAHİM
ATAYLA GENÇOĞLU, N.KEMAL
ATİLA OYGUCU , ABDURAHMAN
ATİLLA TURNAOĞLU, MEHMET CEMAL
ATİLLAYANIKOĞLU, HÜSEYİN
AVNİ MEÜHYILDIZLI, MEHMETORHAN
B.BURHAN KIZILİRMAK, ABDULLAH
B.EŞREF BÜLBÜL, M.CELAL
BARBAROS AKKAYA , HAMDf
BEKİRAKKAŞ, ÖZDEMİR
BURHANETTİN SİLİ, N.MEHDİ
BÜLENTİLKDOĞAN, ŞEVKET
CAHİT UĞURLU, MEHMETADİL
CAN ALTAY , KADRİ
CEM TOKER, ZAFER
CEMALZIP, OSMAN
CEMİL SAYAR, TAHİR ÇETİN
CENGİZ ÖZKAN , ALİ CEMİL
CENGfZ SEDAT ONAT, MEHMET SUAT
CENGtZAPAYDIN, MUSTAFA
CENK GÜNAR, ZAFER
DÜNDAR ULUĞKAY, MUSTAFA
E.RUH! KAVUKCU, ALİ FUAT
EFE PARS, ALİ RIZA
EMİN ALTINER, MEHMET HİLMİ
ERDAL KUKUL, OSMAN
ERDEM GÜNER, MEHMET
ERDİNÇ (SBİR, AĞAM
ERGİN DOLAPÇIOĞLU, OSMAN
ERGÜN ERDEM, HAYRİ
ERKAN DODANLI, BURHAN
ERKAN YEĞİNALTAY, ÖZDEMİR
ERTUĞRUL BAYDUR , AHMET RIFKI
EŞREF BİLDİR, HALİL
F. FEVZİ ERSOY, BAHRİ
F.KORKMAZ PERK, YILMAZ
F.TANJU ÖZENEN, İSMAİL NURETTİN
FAİK MELİH KAPTANOĞLU, ŞÜKRÜ KAYA
FERtT GÖNEN, HASAN ALİ
FETt KUYUCU, AHMET
FtKRET KEMALİ ÇELİK, NECDET
FİKRİ FEYYAZAKYILDIZ, AHMET FtKRİ
FİKRİŞİRİN, NURİ
G.MÜŞFİKKEMİKÇİOĞLU, FAİK
GÖKHAN BENLİ, BURHAN
GÜÇLÜ BAYTEKİN, METfN
H.FAHRİ IŞITAN, YAHYA
H.RIZA BAYSAL, A.KAMURAN
H.SUHA DEMİRTAS, M.NECDET
HAKAN ŞAHBAZ, ORHAN
HAKKI ARI ÖKTAY, VELUYİTTİN
HALDUN HALİT KEPEZ, HALİT
HALUKÖZAKÇE, NECDET
HAMİT MEHMET SİPAHİ , OMER CENGİZ
HASAN FEYİZ ÛZ, FEHİM
HASANATLI,VELİ
HASAN DOYDUK, ALİ
HASAN UMMAK, I.ALİ
HASANALİ GÖNEN, EROL
HAYATİ ŞÜKRÜ ÖZENER, KEMAL
HEHMET HAKAN EYİCAN, TEVFİK FtKRET
HİKMETÖZKANÇIĞ, İSMAİL
HÜSEYlNŞAHİN,OMER
HÜSEYİN AKIN ATMACA, ŞABAN
HÜSEYİN KAYA SÜER, ORHAN YILDIRIM
HÜSEYİN PINAR GÜRSAN, İSMAİL
HÜSEYİN AYDOGAN, SÜLEYMAN
HÜSEYİN ÇAĞAN, HASAN
HÜSNÜ ÇÖLÜ , H.AVNI
İBRAHİM CENK ODABAŞI, TURGUT
İBRAHİM UTKU TAŞKIN , ZAFER
İBRAHİM DOKUZOĞLU.SADIK
İLHAMİ KAPLAN, SÜLEYMAN
İSMAİL NECDET AKKOÇ, ALAATTİN MUZAFFER
İSMAİL SOBUTAY, BURHANETTİN
İSMAİL ŞANDAN, MUSTAFA
KAMİL MEHMET PEKÖZ, BÜLENT
KAMURAN OLCAY . ŞERAFETTİN
KASIM HAKAN ÇORTANCIOĞLU, ÖMER FARUK
KAYA GÜRLERSAN, MEHMET ZİVER
KAZIM RUHİ ŞAHİN, HİMMET
KEMAL ERKUT BALAK, KASIM
KEMAL GÜRSEL TARBA , SELAHATTİN
KEMALTÜRKMEN,RESUL
KONURALP ÛZTEKİN, ZİYA
KONURALP ÖZTEKİN, ZtYA
KORKUT ORAY, COŞKUN
KUBİLAY AÜ GÜRKAN, NECATf
KUBİLAY YÜCEL, ERDOĞAN
KUDRET İLTER GÜVENDİK, MEHMET ALİ
KUTAY GÜLAY, EROL
LEVENT DERTSİZ, İSA
LEVENT GÜRDOL, NİYAZİ
LEVENT BOZBEYOĞLU, ALİ
LEVENT BOZBEYOĞLU, ALİ
LEVENT KÜÇÜKÇOLAK, BEKİR
M.ERDAL KADAM, A.ŞİNASİ
NI.FEVZİ ELMALiOĞLU, M.TEVFİK
M.FUAT KARDAM, ABDULLAH
M,LEVENT|ÇEL,A.CEMAL
M.MAHMUT TUNALI, ÖMER
M.MUZAFFER ÖZMEN, MEHMET NURt
M.S.BURAKBİNZET, NEVZAT
M.ŞÜKRÜAKTAN, M.TURGUT
M.ÜMİT TAŞKIN, SEYFETTİN
MEHMET AKİF ERTEK, NURETTİN
MEHMETALİ SELEK, MUSTAFA
MEHMETAÜ UÇAR, DERVİS MEHMET
MEHMET BAHADIR DEMİR, M.REMZİ
MEHMET HÜLAGU ŞENCAN, OSMAN
MEHMET KENAN ÖZTÜRK, DURSUN
MEHMET KÜRŞAT BAŞKIRT, NECATİ
MEHMETMACİTORHAN.MAHMUTNURİ
MEHMET MURATİBRİŞİM , ERDOĞAN
MEHMETOKTAYYİĞİTBAŞI, HAYRİ
MEHMETSALİHTUĞTEKİN, M.CELALETTİN
MEHMETTUNÇ MÜSTECAPLIOĞLU, ÖZHAN
MEHMET IRMAK, AÜ
MEHMET ÖZEN, MUSTAFA
MEHMET PINARBAŞI, MUHARREM
MEHMET SEYMEN, YÜKSEl
MEHMET ŞAHtN, VELİ
MELİH SEÇKİN, SACİT MELİH
MESUT UĞUR GÜRAY , EROL
METESAVEREN, M.RAHMİ
METİN GÜRKANLAR, MEHMET AĞAH
MUHARREM ERDEM TONGUÇ , SALİH
MUHARREM KOÇ, HÜSEYİN
MURAT DEMİRCAN, ORHAN
MUSTAFA DEMİR, HALİT
MUSTAFA TÜRKMEN , MEHMETALİ
MUSTAFA COŞKUN KARAGÖZ , ŞÜKRÜ
MUSTAFA MURAT KALENDER , KEMAL
MUSTAFA NECMİ YILMAZ, AHMET
MUSTAFA OKTAY KÖYLÜ, ALİ
MUSTAFA TALAT SÖZEN, M.ADNAN
MUSTAFATEKİNALP GELEN , İRFAN
MUSTAFAKARL1K, HÜSEYİN
MUSTAFA MİNARECİ, CELAL
MUSTAFA SUMBAS, ŞİNASİ
MUSTAFAŞANLI.ALİ
MUSTAFAYAPAN, ALİ
MÜBAREKELDEM, İSKENDER
N.NEZİHİ BAYIK, R.NÜZHET
N.ÖNDER YİĞİTBAŞI, S.CAVİT
NAMIK KEMAL EMİROĞLU , OMER
NAMIK KEMAL ERTAN , MUSTAFA SUBHİ
NECATİ KOÇ, NEŞET
NECİP FİNCANCIOĞLU, GALİP KEMAL
NEJAT GONÜLTAŞ, LÜTFİ
NEZİHİ OYGÜR, S.VASFİ
NİYAZİŞAHİN, YAHYA
NURİÖZMEN, KADİR
O.CELAL ERGÜN, HASAN CEMİL
OĞUZ KARADENİZ , YAŞAR
OĞUZTURAN, BEKİR
OKANKOLOĞLU.SITKI
OKTAY ERAY, MİTHAT
OKTAY KURT, ISMAfL
ORHAN SAĞDIÇ, KADİR
ORHAN. ŞENOGLU, KEMAL
ORKAN KARACA, SELİM
OSMAN SADİ BELÜL, ÖMER LUTFÜ
OSMAN SONSIRMA, REMZİ
O.COŞKUN ÖZEN, OSMAN RUHİ
ÖMER FARUK BİLECEN, MEHMET
ÖMER AKKAYA, ÜNAL
ÖMER ŞAHİNBAŞ, M.FUAT
OZER SARAÇOĞLU, FEYZULLAH
ÖZGÜN KARLIK, MUSTAFA
R.GÖKÇE ERDAL, İHSANAHMET
RAGIPAYAĞ, ALTAN
REŞATYİĞİTTUNCEL, RECEPYALÇIN
RIFKI ERDEÇ, I.REM2İ
RUHİ ÇUHAOAROĞLU, RIFAT
S.MUSTAFA ULUDAĞ, İSMAİL
SABRİ CEM AÇIKBAŞ, ERTAN
SADETTİN GÜGERÇİNOĞLU, HÜSEYİN
SALİH TONGUÇ, MUHARREM
SALİM KARATAŞ, MUSTAFA
SAVAŞ ÜRGER, A.MUCİP
SEDAT ERCAN, HALİT
SELAHATTİN SAKLICA, MUHİTTİN
SELAHATTİN SAKLICA, MUHİTTİN
SELÇUKGÜRLER, NECATİ
SELÇUK ÖZÜŞ, OSMAN
SELİM SAĞNAK, RAMAZAN
SEMİH KAYA ERŞEN, KEMAL
SEMİH ÜZDEMtR, GALtP
SERDAYİTMEN, MUSTAFA
SERVER HÜSNÜ SEÇER , AHMET
SITKI GÜRA, ÖMER OĞUZ
SUAD SIR, MUSTAFA
SUATTOPBAŞLI, ABDİLVAHİT
SUAT TÜNER, KENAN
SUAT TÜNER, KENAN
SUBUTAY GÖNEN, SÜLEYMAN
SÜLEYMAN HAKAN GÜRCÜOGLU, NECDET VURAL
SÜLEYMAN KAÇAROĞLU, MUSTAFA
ŞEFİK DANDAN, HALDUN
ŞERİF RAHMİ KURAL, AHMETCEVDAT
ŞEVKİ SEZGİN TEKİN, İRFAN
T.FERHAT CEYLAN, H.CEVDET
T.GÜRKAN HAMZAKADI, MEHMET
TAHSİN ATAMAN, MAZLUM
TAYFUN ZEYTİNBAŞ, BÜLENT
TEOMAN AKÇALİ, NURETTİN
TEOMAN SÜER, HİLMİ
TEVFİKŞAHİN, İHSAN
TİMUÇİN YILMAM , TİMUR
TİYNETOSTAN.SELİM
TOYGAR GÜLER, ALİ
TUNCAY DOGAN KALEMOĞLU, BEKİR
TUNCAY NEYİŞÇİ, ABDÜLHAMİT
TUNCAYSAATÇİ, KURBAN
TUNCER ESEN, SAÜH
TURAN BİLEYDİ, AHMET
UFUK ŞENKÖYLÜ, MUSTAFA
UMMAN ÇETİNBAŞ, KENAN
ÜMİTAKTAŞ.YÜKSEL
VEHBt BAYRAKTAR, OSMAN
Y.EDİPSOYAK, ERTAN
Y.HASANAKINCIOĞLU, M.CAHİT
Y.SERDAR GÖKSEL, ZÜLFİKAR
YAŞAR SOBUTAY, BURHANETTİN
YAŞAR SÜZEN, AHMET
YILDIRIM GÜRKAYNAK,
YILMAZ ÖZKORKUT, MEHMET
YILMAZ PERK, RECEP
YUNUS MUSLUOĞLU, YAKUP ŞEKİP
ZAFER KÖROĞLU , AHMET
ZAFER KAYACAN, MUSTAFA
ZAFERTAŞKIN, H.İBRAHİM
ZEKERİYA KEREM AKTUĞ , GAZİ
BURSA
ABDULLAH VELİ AKSAZ, İSMAfL
ABDÜLKADİR YENER, YAŞAR
ADNAN ÖNÜRMEN, SUAYİP
AONAN OZDEMİR, İSMET
AHMET BİCAN GÜÇLÜ, A.AYDIN
AHMETATALAY, RASİM
AHMET ÖZER, SAİT
ALİ ARTUNÇ ELLERGEZEN, ATAMAY
ALPER SARI , TÜRKER
ALPERSAVAŞIR, MELİN
ARMAĞAN BİLGİN, M.KEMAL
ASIM ERKAN, A.SÜREYYA
AYDINCENGİZ.FADIL
AYHAN MENKÜ, ERDİNÇ
AYKUT YALAV, A. KERİM
AYTEKİN ÖZER, AHMET HİKMET
B.MURAT ÖZGÜVEN, MUSTAFA
BORAAKÇAY, NECtP
C.CAHİT KARABULUT, HIDIR
CELAL CUMURCUL, CEMAL
CEM ERSOY, EROL
CENGİZ ÜNER, HAYRETTİN
CENGİZ ZIVANACI, HAYDAR
EMRAH DEMİRDAĞ , RECEP
ERCAN ERDEM, AHMET
ERGÜN ŞEN, AHMET
ERHAN ULUDAĞ, MUZAFFER
ERTAN ERDAL, KEMAL
FERİDUN YÜRÜOĞLU, FEHMİ
FERİT KARSUOĞLU, ALİ
FERRUH ULUKARDEŞLER, NAİM
FİKRET ÜSTENCİ, M.RUHİ
GALİP GÜRSOY, MEHMET
GOKHAN CELBİŞ, HAÜL
GÜRCAN ÇEÜK, HASAN
H.FAİKKARTAL.YUSUF
H.HÜSNÜ ÖZDİNLER, REFET
H.NEŞETTÜRKMEN, A.NURETTİN
HAKAN M. BUDUNOĞLU, MEHMET LÜTFİ
HALİL İBRAHİM MISIR, MUSA
HALİLKUTLU.M.ŞÜKRÜ
HAMDİ DİZDAR, NECATİ
HASANYILMAZ, OSMAN
HÜSEYİN BAŞ, OSMAN
HÜSEYİN GÜRKAN, HÜSEYİN
l.NEDİM KÖKLÜ, HlKMET
İRFAN TUNCER ŞENER , LATİF
İRFAN DEMİRLER, HÜSEYİN
KADİRSAĞDIÇ.ORHAN
LEVENTARER, MEHMETSERVET
LEVENT TERÜKSİZ, MUZAFFER
M.MURATDÖVENCİOĞLU. CEMAL
M.NECATİ GEREYHAN, CEMİL
M.VURALTEMUCİNER, FEYZİ
MAHMUT ERDOĞAN, MUSTAFA
MEHMET BUĞRA KÜÇÜKKAYALAR, FEVZİ
MEHMET HALUKCENGİZ, AHMET
MELİH CAVDAR, ŞEVKİ
MELİH KARAKADIOĞLU, M.HÜSNÜ
MİTHATYENİCE, HALİL
MURATIŞIK,HALİL
MURAT SAKİN, FAHRİ
MUSTAFA CETİNGÜÇ, ALİ İSMET
MUSTAFA ELİTEZ, İBRAHİM
MUSTAFA ÖZ, HÜSEYİN
MÜCAHİT KORKUT, GÜNGÖR
NAİL KETENCİ, ALİ
NAİLTOPUZ, İBRAHİM
NECATİ YAZAR, ABDÜLKERİM
NEŞET OMER ÖĞÜNÇ, SÜREYYA
NİHATCEYHAN.GANİ
NURETTİN 1ŞIK, M.KASIM
OGUZELDAŞ, İLHAN
OKAN GÜLTEKİN, BURHAN
OKAN GÜLTEKİN, BURHAN
ORAL YAMAN, MEHMET SALİH
ORHAN ERDEMİR, AÜ KEMAL
ORHAN SAMUR, AHMET
ORYAL KAHRAMAN, MEHMET TAHİR
OSMAN ÖZGÜR ORHAN , ŞABAN
ÖZGÜR KAYTANCIOĞLU, HİLMİ
R.MURAT ERGÜZEL, HALİT
RAİFGÜNEY, MEHMET
RECEP AYHAN GÜRUS, ALİ GÜRKUT
SABRİ GÜRBÜZ , ALİ CENANİ
SAMİ BAŞARAN, SÜLEYMAN
SEDAT CERKEZLER, YAHYA
SEMİH GÖKHAN AYDIN, İSMAİL SAİT
SERDAL CAN,MUSTAFA
SİNAN BOZKURT, S.FETHİ
SİYAMİ SİNAN KARAOĞUZ , VEDAT
SÜLEYMAN BAŞTÜRK, AHMET RAHMİ
SÜLEYMAN BAŞTÜRK, AHMET RAHMİ
ŞEFİK CETİNER, MEHMET
ŞEVKİ BORAN, İSMET
ŞÜKRÜŞAHİN.HASAN
TAHİRGÜROL, FAİK
TANHAKSAL, H.HİLMİ
TİMURYALCIN, HAYRULLAH
TUFAN ÇİLİNGİR, AHMET
TURGUT OZMERT, CEMİL
UĞUR ARABACI, T.NUSRET
UMUR DORA, ALAATTİN
ÜNSAL AKKAYA, ŞEVKET
VEDAT BAYRAK, HASAN
VEYİS ÖZTÜRK, SAMİ
ZİYAETTİN KURT, OSMAN
ÇUKUROVA
A.FUAT ÖZBİLEN, ABDULLAH
A.İHSANÇAY.A.REFİK
ABDÜLKADİR GÜRÜZ, İZZET
AHMET KARABULUT, NURİ
ALİ HAYDAR YAZMACI, SAADETTİN
ALİ RIZA ÖZSEL, MEHMET
BEKİR GÜNER, A.R.AHMET
BÜLENT BÜYÜKDAĞ, NİZAMETTİN
BÜLENT PELİT, HAYRULLAH
CELAL YILDIRIM, AHMET
E.KEMAL KIRMACI, MEHMET
ERÇİN ÇITIRIK, DEDE
ERHAN CİFTCİOĞLU, ERDOĞAN
EYÜPTORUN.AHMET
FARUK ERSOY, YUSUF ZİYA
FAZIL GÖRKEM, R.BAHATTİN
H.İBRAHİM PAŞA OZDEMİR, ÖMER
HAKAN OZDOĞU, ORHAN
HALİL HULKİ ÖZEL, M.HÜSAMETTİN
İLHANSAVUCU.ÖMER
KAYHAN BORO, MUSTAFA
MEHMET SİNA COŞKUN, M.KEMAL
MEHMET CINAR, İLHAN
ÖNER MERSİNLİGİL, ÖKKEŞ
ÖZER KÖSEREİSOĞLU, M.ŞÜKRÜ
ÖZGEN PALABIYIK, OSMAN FEVZİ
SABAHATTİN TANRIÖVER, MUSTAFA
SELAMİ DAĞTEKİN, SAMİ
SERVET EĞİLMEZ, REŞAT
TAHİRYİRÜN, RAMAZAN
TAMER GÜVENÇ, AHMET HAMDİ
TAMER SEZGİN, FİKRET
TARIK ANDAÇ, SABRİ
ÜMİT MENTEŞ, MEHMETALİ
YETKİN ÖZGAN, MEHMET
YUSUFSERİN.HASAN
ZÜLFİKAR TÜMER, EMİN BİLEN
KADIN MASONLAR LİSTESİ
ADi SOYADİ VE BABA ADI
A. CANAÖZIŞIK, M.EMİN
A. SEMRA ERDAL, MUSTAFA
AFETİNCEEFE , A.CEMAL
AFİTAPARNA, MUSTAFA
AHU ESER ESET, T.TANSU
ALANUR TATARİ, M.LÜTFÜ
ALEVKÖSEOĞLU.KAMİL
ANNA ESKİNAZİ, ADOLF
ANUŞ KAZAN ASADUROĞLU, AGOP
ARŞALUS HÜNERMAN , KİYORK
ARZUGÖZLÜK.I.BİCAN
ARZU TEKİR, BEKİR
ARZUTURHAN , MEHMET
AYALA VARBARBUT, NESİMİM
AYDAN HUMBARACIBAŞIO, MUSTAFA
AYDAN KUT, FERHAN
AYFERTUZCU.MERSİN
AYGÜL GÜLÜM İNSEL, FİKRET
AYLİN DİNÇER, M.MÜŞFİK
AYLİN HAMURCU, Y.TAHSİN
AYLİNÖZKAN,GARBİS
AYLİN SAVARYEGO, SAMİ
AYNUR ONARAN, AZİZ
AYSEL AVCITUCER, EMİN
AYSEL UZUNER , A.HAMDİ
AYŞE HACIALİOĞLU, M.ALİ
AYŞE SAVUN, ÖMER
AYŞE SEDA ŞENLİK, ERGÜN
AYŞE TÜRKANTOS, CEMİL
AYŞE ÜNLÜ, ŞEVKET
BAHAR ÜNGELDİ, YILMAZ
BAŞAKÜNER.MEHMET
BEGÜM YAVUZ, NURİ
BELGİN ÇATAK, YILMAZ
BELMA GERÇEK,GÜRHAN
BELMA GÜDE, NEVZAT
BELMA GÜL ÇAPA, MUSTAFA
BELMA SAVAŞER, ALİ
BELMA SÜRENSOY, SAADETTİN
BENAN UÇKUN, NECDET
BENGÜ KRANER KAL , M.FİRET
BERİN ERGİN, SEDAT
BERNAIŞIKTAŞ.SAMİ
BET) OVADYA, MOŞE
BETÜL GÜRİZ SAVAŞER İPEK, YILMAZ
BEYZADİLER,İSMET
BEYZA TAŞKIN, O.NURİ
BİNNAZ ÜLKE KANOĞLU, HALİL
BİNNAZ YÜCESAN, RIZA NUR
BİRSEN AKKAYA, ŞEREF
BİRSEN DORDÜNCÜ, E.PERVER
BURCU FER, A.FAİK
CANAN AYDINOL, ASAF
CANAN SIRALİ, A.CEVDET
CANDAN UĞURTAMER, A.CEVDET
CANSU BAŞESKİ, NEVZAT
CAVİDE SARAÇ, A.ŞEFİK
CAZİBE EBRU YÜCEL, OSMAN
CELİAASLAN, KERİM
ÇELİCOŞKUN.İLYA
ÇİĞDEM ALKAN , M.NUSRET
ÇİĞDEM KOCAMAN, AHMET
ÇİĞDEMÖNER,ENİS
ÇİĞDEM TUNAR, EROL
DALYAMİZRAHİ.DAVİD
DİLEK ÖZGEN , HAMİT
DİLEKTURNA,OKAN
DOLİ LEVİ, YUDA
DORİN BARUH, BÜNYAMİN
DÜRİYE YURDAKUL, İSMAİL
E.DENİZARITÜRK, İSMAİL
EBRU ONAT, NAZİF
EBRU TUĞRUL SARIBEYOĞLU, AYDIN
ECE ERİMEZ YILMAZ, YAVUZ
EKMELŞENER, NECMETTİN
ELİF DÖRDÜNCÜ, NESİP
ELİF KARACAOĞLU, ZEKİ
ELİF OSMANOĞLU, A.HAYDAR
ELİF ÖZLEM MADRALI, MUHİTTİN
EMELALBERİ.A.HAMDİ
EMELDEMİRLER.HASAN
EMELGİRGİN.SAFFET
EMELGONENÇ, HÜSEYİN
EMEL SAYLAM, A.KADİR
EMİ BENYAKAR, MUİZ
EMİNE CHEVAU, OSMAN
ESENGÜL TARAN,TURHAN
ESRAARPINAR, FAHRETTİN
ESTER MOŞE, ALBERT
ESTER SAYDAN, SALAMON
ESTER SİSA, MARKO
ETİ ESTER NAMET , İSACCO
ETİ VENTURERO, Y.İBRAHİM
EVRİMSELVİ.CELAL
F.ANSU PARS, MEHMET
F.HASENE SOMER, MUSTAFA
F.MELTEM GÖKMAN , S.GÜVEN
FERHAN AKSAY, ABDURRAHMAN
FERHAN OZDURMUŞ, ŞtNASt
FERİDEPETİLON, İSAK
FERYAL KUTLUAY, SIRRI
FEYZA ZAİM DALFES, DÜNDAR
FİGENAKSOY.A.KEMAL
FİGEN KURAL, NECMİ
FİGEN YÜCEL , BEHZAT
FİLİZLALİK, HAKKI
FİLİZ ŞENTÜRK CEYHAN, RAFET
FİÜZTONGAL, GÜLTEKİN
FİRDEVS PERÇİNEL, ALİ
FİRUZAN BOYACIYAN , SITKI
FİSUN NEŞE ALTAŞ , A.NİYAZİ
FULYATÜRKERİ, RECEP
FUNDA YAVAŞ AYLA, NEDİM
G.ARZU DEMİRCİOĞLU, ZİHNİ
GAMZE ÖZLEM LEVİ, ÜMİT
GAYE SAY,BURHAN
GİLA SİMHA MEDİNA , ASLAN
GÜL BAŞLANGIÇ, H.MÜMTAZ
GÜLAYTUNCER, KADRİ
GÜLBEN OBUTER, NECMETTİN
GÜLÇAĞ GENCER, ENGİN
GÜLDEN ERTÜZ, KERİM
GÜLDEN ŞENCAN DURAN , EMİN
GÜLDENUR PENDAZ, S.SÜLEYMAN
GÜLDEREN ATILGAN , T.ALP
GÜLEN ERTUĞ, MAHİR
GÜLEN ÖZGÜR, H.AVNİ
GÜLERALKAN.AZİZ
GÜLER CEYLAN, İBRAHİM
GÜLER POLAT, K.OĞUZ
GÜLNUR ZAMAN , SALİM
GÜLSER ÜVEZ, A.MUHTAR
GÜLSEREN ALTAYLI, A.FERRUH
GÜLSEREN BİLGİÇ, HAYRETTİN
GÜLSEVİLALPAĞUT, MEHMET
GÜLÜM OBRUK, M.FAHRETTİN
GÜNAY ERİŞ, MEHMET
GÜNER ARIDURU, A.BASRİ
GÜNEŞ SOL LEVİ, YUSUF
GÜVEN TİMURKAN , ŞADİ
GÜZİN KURTER, M.ŞERAFETTİN
GÜZİNŞENGÜN.M.SELİM
GÜZİN TIRTIL, ABDÜLKADİR
H.GÜNGÖR ESET, T.TANSU
HADİYE OLCAYTO, NUSRET
HALE ADAKOY, M.YAŞAR
HANDEEGEL, GÜNEŞ
HATİCEAKSOY, İSMAİL
HATİCE UYSAL, KASIM
HAYAL KÖKSAL, REMZİ
HAYATBAÜ, NİHAT
HÜLYA HACIHANEFİOĞLU, SACİT
HÜLYA ÖZKAN , HÜSEYİN
HÜRRİYET SEKBAN İŞMEN, ARSLAN
HÜSNİYE KIRBAŞ , İSA
IŞILÇEÜK, ÖMER
İLKNUREĞİNLİ.BÜLENT
İNCİATAMAN FİGANMEŞE, HİKMET
İNCİTEZCAN, M.EMİN
İNCİ VARNALI, ŞEHABETTİN
İNCİGÜL YAĞCI, ABDULLAH
İPEK KOPANER, M.NEZİHİ
İPEK ÜNVER, MELİH
İVET MİZRAHİ, ALBERT
İVET VİKTORYA TEZEL , MOİZ
JÜÜDE GÜZELÖ2, A.TURHAN
KADEMŞENKAL, BARUH
LİDYA ALBÜKREK, LAZZARO
LİLİAN ŞER, MARK
LİNET KAZADO, JAK
LORANS TANATAR BARUH, YAKUP
LUSİ ADUT, ŞEKİP
LUSİ KEREMOĞLU, OHANNSE
M.KINAR ARSLAN , HAYK
M.NİLHAN ÖZPAGADA, H.ADNAN
MATİLDA LEVİ, MOİZ
MEHTAP DOĞAN , MEHMET
MEHTAP İNCE , HAŞİM
MELDA ONURALP, SEMİH
MELEK GÜNEBAK, İRFAN
MELİHA NÜKHET ERK, İKBAL
MELİS MARLALI, M.TULAY
MERAL EKMEKÇİOĞLU, A.FETHİ
MERAL EKMEKÇİOĞLU, İHSAN
MERAL ZARA , VVİLFRED
MERf KOHEN , HAYİM
MERİH AKÇAM, ABDÜLHALİL
MİNEEKİNCİ, BURHAN
MİNEÖZGÜZEL.RAHMİ
MİREY HARA, ALBERT
MÜGEACAR, Y.KEMAL
MÜGE ECE GÜNEY , MUZAFFER
MÜGE MOYA, BURHANETTİN
MÜGE YEŞİLALTAY, YÜKSEL
MÜJGAN KANDEMİR, ŞEVKET
MÜŞERREF ILGAZ, O.TURGUT
NADYA YEMENİCİ, HACI
NAZAN ÇAĞLAR, SALİM
NAZAN TÜRE, NEDİM
NEBAHAT ŞENGÖR, TAHSİN
NELLY MERDİNYAN, ASADOR
NERMİN CAŞİN, FARUK
NESRİN OMAY, REŞAT
NEŞE BUKETAKSU, YfLMAZ
NEVİN GÜNEY, NECDET
NEVİN ŞİMŞEK, MUSTAFA
NEVİNTORUN, M.EMİN
NİHAN AZtZLERLİ, ÇETİN
NİL BECERAL, NEJDET
NILAY1ŞIN,WIEHW1ET
NİLAYKAYA, HİKMET
NİLAY ÜSTÜNSOY, A.TÜNAY
NİLGÜNCÜCE,MAHMUT
NİLGÜN DEMİR, MUZAFFER
NİLGÜN KELEŞ, S.NACİ
NİLGÜN KIZILCIKOĞLU, DOGAN
NİLGÜN MENDİ, O.ATİLLA
NİLSERUTKU.SERVET
NİLSUNTENGİZ, EŞREF
NİLÜFER ALKOÇ, A.SUAT
NİLÜFERBURÇAKŞİMŞEK, FERRUH
NİLÜFERTOKUÇ, H.TAHSİN
NUR BİRŞEN POTA, FUAT
NUR GÜLTEKİN, HÜSEYİN
NURAN KARA PİLEHVERİAN, HAMİT
NURAN ÜNSAL , SADİ
NURAY KARAOGLU, MEHMET
NURCAN EREN, ŞEVKET
NURGÜL YAHYAOĞLU, KEMAL
NURKALALPDİNÇ, TACETTİN
NURŞEN EĞİLMEZ, NEJAT
OKŞAN ALTINIŞIK, M.CENGİZ
OLCAYYÖRÜK, M.NECİP
OREMSİMA KOTOGYAN , KİRKOR
ORSEVALTINER, M.KEMAL
OYA AKMAN , DEMlRAY
OYLUM TALA , BEKİR
ÖZDAL BOZKURT, ASKER
OZEN DOĞAN ONUR, ABDULLAH
ÖZGE BİLGİNOĞULLARI, KAYA
ÖZLEM DEMİRCİ, MUSTAFA
ÖZLEM GÖKSEVEN, M.FERİDUN
OZLEMOZ, MEHMET
PAPATYA KORYAK , MÜRŞİT
PERİHAN DOĞAN, I.RAİF
PERİHAN PAMUKBEZCf, ORHAN
PERİNAZ MELEK GÜNEY, İBRAHİM
PERLA GRAYİF, İZAK
PEYMANTALAY.CAHİT
PINARAKDUYGU, İMADETTİN
PINAR NİLGÜN KUTSAL, MESUT
PÜREN ŞENKAN , M.KEMAL
R.HALEERBEK,A.İHSAN
RABİA DEMİRCAN , MEHMET
RABİA ÖZSÜT, FERİT
RAHAEL ROZANES, AVRAM
RAKEL MEVORAH, İSAK
REFİKATARCAN , ERCÜMENT
RENETA JUANNAAJİ, EMİLİO
RENGİN ÇUBUKÇUOĞLU, İSMET
REZZAN GÜRKAN , İSMAİL
RİNAALTARAS, DAVİD
ROZA BENSASON, AŞER
ROZETHUBEŞ,MOİS
ROZİ LEVİ ASA , JAK
ROZİTA YETİŞ, MAYİR
S.GÜLÇİN TARHAN , İSMAİL
SAADET TARAKÇI, Y.ZİYA
SAFİNAZERDOĞANLI, M.SALİH
SALİHAAKMENEK , AHMET
SANDRA BESKEN , İSAK
SANDRA DÖRDFÜNCÜKASUTO, İSAK
SARAALTARAS, MARDO
SARAHATEM.SİNTO
SARA OVADYA, ELAZAR
SARA RİTA KALVO, YAKO
SARAZAKUTO, MOİZ
SARAH COŞKUN, JAK
SEDA CEBECİ, TAYFUN
SEHAP GARAN, A.MELİH DOĞU
SELİME FİLİ2, MURAT
SELİN İZLER, N.KEMAL
SELMAAKOVA, ADNAN
SELMİN AYDIN, T.SAMİ
SEMAERKUT, H.NURİ
SEMA FlÜZ, MURAT
SEMA SESİGÜR, HAMZA
SEMA UÇAL, SUPHİ
SEMRA SERTEL, İHSAN
SENA YETİMOĞLU, EREL
SERAP TUNA, CEVDET
SERRA HOŞCAN, TURAN
SEVGİ KIRAN , REFİK
SEVİLAY AKSEL, SABRİ
SEVİM ERBİER , SELAHATTİN
SİBEL BENMAYOR, İZZET
SİBELUSANMA,FARUK
SİMATÜREL,SAMİ
SOFİAAYTEN KUNTER, OSMAN
STELLA NAMET ABULAFYA, ALBERT
SUNAY YÜKSEL, A.SAADETTİN
SUZAN ALTARAS, YASEF
SUZAN AMRAM , ROBERT
SUZİKAZMİRCİ, DAVİD
SUZİM.MİZRAHİ, HAYİM
SÜREYYACİNİK, HALİT
Ş.ZÜMRÜT ERTUĞ, MURAT
ŞENAYARSLAN,ZEKl
ŞENAY ÜNER , D.ALİ
ŞERAZA GEDİK SERTOĞLU, HASAN
ŞEYDA ÇAĞLAYAN, ORHAN
ŞÜKRAN ÖZGÖREN, H.BASRİ
TACİDAR KANSU , M.ENİS
TALİN GÖRENER, TOROS
TANİA SİSA, RAFAEL
TİLDAALMALEH , ALBERT
TİNAVARON.HAYİM
TUBA YÜCEL BÖRtl, İHSAN
TÜLİNALKUT.ARESUHİ
TÜLİNGÜVEN.M.HALİS
TÜLİN TERZİOĞLU, VAKIF
TÜRKAN HENNAVİ, İBRAHİM
ULVİYE OZERAY , MEVLUT
ÜLKER YILDIRIM, CAFER
ÜMİT TÜRKOĞLU, İRFAN
ÜRPER KIRDAR, LÜTFÜ
VİCDAN CELAYfR, H.ŞÜKRÜ
VİVİ BAHAR, REFAİL
VİVYAN MİZRAHİ, N.İZİDOR
Y.IŞIL KUBAN ÜGE, ŞERAFETTİN
YASEMİN TUBA YÜCEL, ORHAN
YEŞİMALTINTEPE, GALİP
YEŞİM KARAER, ERCÜMENT
YILDIZAKEV,S,TALAT
YILDIZÇAPRAK.A.ŞEFİK
YOANNO FRANKO, SAMİ
YURDAKUL ŞAHİN, KEMAL
YÜCEL GÖKGÖZ, A.RIDVAN
Z.ÇİĞDEM KOCABAŞLAR, ATİLLA
ZERRİN SARACIK, FİKRET
ZEYNEP BANU YAYLA , MEHMET
ZEYNEP BİRKAN GÜR, ESAT
ZEYNEP OZKAN, ALİ
ZİZİ KATALAN, YAKO
ZUHAL YAĞIZATA, İBRAHİM
cep=20 telefon numaraları
=20 hat=c4=blpoglu
leventyarbay
=20
=20 05334201818
0212-2887845 = -05053296644
=20 av.fatih
05323123666<= /spatı>
a.aksu
05324239576=20 05324239576
ya=c5=9far = t=c3=bcrk
=20 05325206027
b=c3=bclent = ar=c4=bln=c3=a7
hasanarat
=20 05322416255
05326155514 =20
genkur. =20
0312-4176100=
ada=c5=9f mete =20
05553464552<= /span>
= p=c4=blnar.abla
05324237895 =
erta=c5=9falb =20
05333481833<=/span>
aladdin kuday
musaoztur
sevgi
=20
=20 05327700404
05337333807
05323210852<= /span>
fuatsag =20
05323143106<=/span>
ali.amerika
=20 05553061575
sehr=c4=blban =20
sad=c4=blk = yakut
pompacema
05322852578<=/span>
=20 05057773806
05336311598
benjo = #AD?style=3d"mso-tab-count: 1">
=c4=b0smail = sarar
hakan aslaneli
ferzan
mehmet.narin
=20 05322119579
=20 05368629584
05055052244<= /span>
05322140454
=20 0039335294775
esra =20
05332536466
levent
05322924949<= /span>
h.coskun =20
05322166664<=/span>
ba=c5=9fkan = mete
05323811881=20-05322952410
bilal = kad.s=c3=b6f=c3=b6r =20 05337180203
fay=c4=blk
05337229454<= /span>
av.uzeyir
05322740457 =
nuh.alb =20
05359519306
bilal.e=c5=9fi =20
mehmet gunes
fevzi
05337301668<= /span>
=20 05462602323
05353992156<= /span>
harman rest
poyrazoglu.
=20 0212-2274886
05326113326<= /span>
haldun. =20
05338182230
= tugrul =c4=b0zmir
hasan kalyoncu
ı.ozal
=20 0232-2553081
05323212100
05322472929
nurettin.mit
=20 05335221904
behsat canbaz
=20 05324354878
bilal.md =20
05322766051
mustafa =20
0535408=3207
kap=c4=blc=c4=bl =
burcu., =20
0212-27=03744
0537360=8105
sad=c4=b 1 k = yakut.meclis =20 0312-4205181
yal^c^^a^^c^^bln^^c^^^öz^c^^a^erpa^cS^fa =
sezay=c4=bl
05322166063
y.ku=c5=9f ev
0312-49=57947
=c4=b0.oztur
05327217594
yalc=c4=bln.
0532427= 0443
kokdem=c4=bl
0532212=9208 =20
= osman.k=c4= blbr=c4=bls
gencay
sav. selat
= 05428539477
0532295= 8500
=20 0212-2278411
sav.erol evi
=20 0212-5603982
prp.fatih
05322970090
burhankuzu
05326740290
= =c4=b0.=c3==9cnal
berna
polis r
rasim zaim
0532292= 7737
0533225= 1973
=20 05322737969
bur=c3=a7in. =20
=c5=9eahin s
0326-22= 39292
0532413=8797
05323450013
serkan
0535733=2333 =20
cengizalb
=20 05323171137
bahar.ali =20
05447149265
= I.=c4=b0=c5=9fbulan =20
minik sedef
kenan.
apdulahalb
derya
05364496606
0533529= 4347
05333481833
0535641=0909
05322957275
^ )
gul=c5=9fah
0535817= 5067
elifonat =20
05362405500
fidan
0544844= 9646
mustototam
05442119595
av.nail =20
0532471=5029
=c4=b01ter = ku=c5=9foglu
s=c3=96zdag =20
05323140159
av.levent gurup =
zakir
=20 05422528265
05326007560
05333359760
=c3=87etin = salman
fatih yavuz
=05322117161=20
97053220090
m.gozay =20
05353176326
demir.bank
05355802263
meltem emlak =20 35162=20 62
=20 h.boyrazoglu
=20 0312-4185009
m.paksoy =20
05322130468
d=c3=b6nmez
ufuk =20
05334387323
0= 5053673283
g=c3=bclten = kaya
2498176
g=c3=bclseren =20
nurcantutar
= 05322327777 - 05322327777 =e2=80=93 = i=c5=9f=20 0212-
0212-5221303<= /font>
=20 05422529765 =20 -0216-3919276
memet = kulaks=c4=blzoglu=20 05322918979
cetin salman
=20 =c4=b01yas
esengeneral
=20 05322117161
0505427= 0125=20 - 05053612597
0312-4023550 = -05323939136 =20
=20
vahdet.alb
=20 05323212964
g=c3=bclbin = abla msb=20 05322427131
ege =20
0532282=2473
kubat
05323540414- = bel=c3=a7ika-=20 0032479396505
derya em.am
elizabet =20
=20 05423592255
05322173935<=/span>
dr.=c3=96mer = develi
y.ku=c5=9f
=20 05323450295
05323330020<= /span>
b=c5=9fk.melih =20
=c4=b01ker = yasim
05055420012<= /span>
=20 0212-2155111
doganalb =20
05325085127<=/span>
na=c5=9fıde
05325249898<= /span>
mehmet = g=c3=bcler
=20 05422432869
n.oval=c4=bl =20
05322344308<= /span>
hasan.p =20
erhan.andon
05335425898<=/span>
=20 05336125268
= =c4=b0.=c3=87eting=c3=b6z
= cemal.=c4=b0ett
dilek
=20 05335244349
= =20 05334106300
alituran =20
05322735772<=/span>
= m.s=c3=b6kmenoglu
=20 05325010101
sami = k=c4=bll=c4=bl=c3=a7 ak
fato=c5=9f
derin.dr =20
hasanarat
=20 05322110918
=20 05322428995
05334195043<= /span>
05355530257<=/span>
=20 05326155514
zekı = S=c3=b6zen.=c4=b0=c5=9f =20 0212-5177114
samet aybaba
=20 05363170202
h=c3=bcseyin. = avc=c4=bl
=20 05322182806
lutfullah kayalar=20 05425842813
akparti gen.me
=20 0312-2868989
necati = altunta=c5=9f
=20 05322333677
= asl=c4=bl.han=c4=blm
av.haluk.mebus
av.arif dogu
05352965035=
=20 05322240287
=20 05325255327
k.at=c4=bllgan = general
m.aksu
=20 05334269383
05322167484
f=c3=bcsun = han=c4=blm
0312-4137054
huseyin.a. = valisi =20 05322934012
=c4=b0.aslan =20
takidogan
05322328071
05322153894
av.yal=c3=a7=c4=bln = kavak
yal.pa=c5=9fam =20
=20 05326140416
0312-4112401
= =c4=b0=c3=a7i=c5=9fleri bakan=c4=bl
= sami.k=c4=bll=c4=bl=c3=a7
=c5=9eevket = okant
=20 0312-4254080
0212-6710376
=20 05335188989
annem.babam
0212-5314303
m.sipahi =20
05326159898
sava=c5=9f = erdem
05323483370 -=20 03124683318
= y=c4=bllmaz.bjk
05368311903
dilek.
05358792159
julyet
05326123027
alattin kuday
=20 05327700404
ersin = taranoglu
=20 0312-4904154
mor=c4=bls
254=20 81 99
dr.hilmi =20
05424259747
burcu ertekin
=20 05054060804
cevdetabi
05322111153=
=c3=96zge =20
hasmet
05333119929
05322327770
= =c4=b0srafil.deveHH
h.alp
=20 05363486823
05322368845
erko. erhan
0212-2792581
toni =20
00393357662114
m.boran =20
05366310709
zeki = bal=c4=blk
05358690693=
av. ramazan = kaya
=20 05326269940
a. g=c3=bcl
05333517373
osmam.em.md
05337351889=
=c3=9cnal.ak = merkez
=20 05365196969
necati.mimar
05353943355=
nesibe. =20
05368294587
suat = han=c4=blm
remzitan =20
=c3=87igdem. =20
erdin=c3=a7
0212-2635230
05336231219 =
05354162668
05332343434
9-1
kayalar.
=
05323212030=
bahattin = cebeci
atüla.edip
=20 05323145390
05427686323=
=c3=96mer.
05323=20 857
= nurcan.=c4=b0=c5=9f =20
0216-3919276
= =c3=96zkayk=c4=bl =20
05322131131
= =c4=b0srafıl =c4=b0ngiltere 00447 789 632=20 445
g=c3=bcl=c5=9fah = sab=c4=blr
fıliz.abiam
=20 05364708645
05364137816=
dan=c4=bl=c5=9fman = #AD? style=3d"raso-tab-count: 1">
zafer.alp =20
sav.selatin
05423626345
05427449739=
= bayram.b=c5=9fk
05323220024
sav.hasan =20
arifbey =20
05326802140
05325255327
av.ersan = tastekin =20 05322143054
ata aksu =20
05325555000
a.kahraman
05323450667=
sinankaptan
05322839144 =20
=c4=b0smail = kaya
05323212030=
sad=c4=blkev =20
0312-4913838
veysel. =20
05358863877
b.adliye =20
0212-6606055
sadi = erg=c3=bcl
sami ortak
05322862555=
05368172704=
=20
=20 05354676801
husrev
0212-2277228
zekig=c3=bcl =20
pervin.abla
05326155519
05363135137=
a.kutay =20
05327700404
burcu k=c3=b6y =20
05362301580=20
=20 kemal.doyuran
=20 05322464344
=20dr.metin
05322126018
ata.palet =20
05334602567
esin.lutfu
05322280007=
mete.
05337422791
anna sakina = p..
=20 05353857371
= =c4=b01ker.emlak
05323078225=
cavit = =c3=87aglar
=20 05325550070
em.md.tahir = arslan =20 05322438517
ya=c5=9faı.ev =20
sar.adliye
0212-2862009
0212-2422812
sad=c4=blk. =yak.ev
=20 05337181838
ya=c5=9far.park = orman
=20 05322870011
av.nedim = g=c3=bcven
05362809093 =20 =20
=20 av.=c3=87etin k=c3=b6k
nuri ve elif
=20 05325968825
leventyrb.
05447152535
aliamerika
19174989347
ceyar
05322184884
05367481319
kemal.mit =20
05336418575
em.md.=c5=9euayip = dogan=c3=a7=20 05326159634
m.bmg=c3=b61 = bel.b=c5=9fk
merkeztaksi
=20
&n=bsp;=20 0212-2695981
bora = =c4=b0=c5=9fbulan
=c3=87igdem
&n= bsp;=20 05364702014
&n= bsp; 05337197686
pe.hasan =20
0=5335455898
= celal.=c3=96zdemir
=20 05322114455
em.mdxengiz = p=c4=blnarbas=c4=bll=c4=M =20 05337261133
h=c3=bcsamettin = esen ev
attila = =c3=87olak
kurbatı
&n== bsp;=20 05334155969
&n= bsp; 05355868935
zeynep vergi = dairesi
th.y
=20 0312-4679909
=20 05323140509
&n= bsp; 0212-4440849=20 =20
=c4=b0brahim = adapazar=c4=bl =20 05448265690
caner
reİs =20
05322367703
0= 5363001570 =20 05363001570
=c5=9eeref aib = ank = 05333625884
mehmet baran
alb. seref
tahsinsel
m.orel
=20 05368720442
05363461115
05365401974
0212-26= 10009
apdi .mit = ed=c4=b0rne
alper ku=c5=9f =20
alb.erden = =c3=9clgen
burhan akdag
=20 05366121012
05323626292<= /span>
=20 05324317832
05443225963<=/span>
em.gen = nı=c3=bcd
0312-4255464=
= asl=c4=bl .zeytinci
akan .zeki bey
=20 05335675288
=20 05368771373
av.huseyin = tataroglu=20 05322542151
alp = karaaga=c3=a7
=20 05322380436
= naz=c4=blm.bak=c3=bc
= =c3=96mer.parkorman
nihan sigorta
0502104580
=20 05335652650
=20 05362322326
= n.yal=c3=a7=c4=blnta=c5=9f
05323765059<=/span>
r.toprak =20
05323526098
selma .ertekin
=20 05357883820
hatayl=c4=bl = k=c4=blz sinem =20 05366990852
av.ahmet = y=c4=bllmazt=c3=bck =20 05335464588
arda.ku=c5=9f =20
05357947062
dr.=c4=b0hsan= sel
=20 05359663671
recaİ = deliba=c5=9f
=20 0212-2343790
taki haberturk
=20 05422640246
cigdem.ak = parti
=20 0212-2965531
= keke=c3=a7oglan
05323232533<= /span>
= =c4=b0clal.abla
05352543048<= /span>
erdem = ı=c5=9f=c4=blk diamed
=20 05323246878
ayfer cebi
0212-=20 02336252
eser =20
&n= bsp; 05364378882
ali oymak =20
0533655= 8796
=c3=96mer = develioglu
=20 05323450295
p=c4=blnar.suat = agbi
=20 05365127762
nurettin = =c4=b0n=c5=9faat
kad=c4=bloglu =20
atilla
=20 05357395030
0532241=0404
0533415=5969
= murat.=c5=9euayip
=20 05324781443
= ank.g=c3=bcrkal
05323850408
av.fuat = =c3=96nder.burhaniye=20 05354349571
bulut abla
05366876698
derya.dogan
05356410909
= zeki.bal=c4=blk=c3=a7=c4=bl
layla sabi
053221304886<= /font>
sav.memet = demir
=20 05053436661
sav.erol =20
adliye. =20
0542423=5562
0266-3311010<=o:p>
murat = pizac=c4=bl
nejmi moldur.
ziya aycan =20
=20 05358690638
=20 053522 05862
=20 05358486494
05444960000 -=20 05433951565
dr.vecdet adli = t=c4=blp =20 05337426961
yusufaras
05337448641=
m.takmaz =20
05337425819
n.d=c3=b6nmez =20
y.karayel =20
adnan
0212-2937867
05322140571
05423452168
sav.hasan eker
=20 0212-5166805
dr.nezih varol
=20 05422421392
=c4=bObo.oto
05322356040
ayla = din=c3=a7y=c3=bcrek
dr.vecdet = =c3=96z
levent yrb
=20 0542263 3174
=20 05337426961
05447933333=
remzi = =c3=87oban
05322653968=
erdal.=c3=96zcan = gar. =20 05353538277
asl=c4=bl. = sekreter
=20 05366137400
nuri demirci
=20 0212-6642217
mujdat baba
05362664946=
ahmetadana
05435550101=
unal =c4=b0zmir = ev =20 0232- 8868 =20
bilal
05334327891
asl=c4=bl.dr. =20
05443556528
= a.=c3=87=c4=blpa
peremeji =20
nadir.azeri
05323115063
05373534564
05336524204=
ada=c5=9f.ev =20
zaferalb
0216-3416445
=20 0212-5967551
erdogan = s^cS^bcleymaniye^^G 05465836572
y=c4=bllmaz oguz = t=c3=bcm.gen=20 05324128866
m,bing=c3=b61 =20
alemdar = battal. =20 05352487682
adil =20
05366932148
serta=c3=a7 = mit=c3=a7i
y=c3=b6netici =20
=20 05337369255
05326150641
ada=c5=9f =20
05552062160
abdimit =20
05356921066
bar=c4=bl=c5=9f = plaza otel
oruc.azeri
=20 05324473725
=20 00994502012055
=c4=b0tibar = bak=c3=bc
00994502112138
oktay asadov
=20 00994502110466
selcuk em.a.
=20 05323566719
= =c5=9e=c3=b6for.osmank=c4=blbr=c4=bls 053268845815
cenk kaan site
=20
=20 05364592646
=20nazım asadov
=20 00994502104580
=20
=20 fener rest yavuz =20 0212-6627071
mehmet papak
=20 0542317865 8
kaymakam =20
av.murat.
05323636362
=20 05057779044
= m =c3=96zyard=c4=blmc=c4=bl
keramettin = kurt
sp;
=20 05326128170
053221849670 = 0212-53074
&nbs=p;
= ;=20
turan = #AD? style=3d"mso-tab-count: 1">
kimbu
=20 05369234324
&n= bsp; =20 05324654452
suleyman =20
=20 vali.bey
=20 meltem
=20 05362764458
&n=bsp; =20 055527777945
= nurettin =c4=b0t
nesli.alp
&n= bsp;
&n= bsp;05424500000
=20
05355974775<= /span>
&n= bsp;
=20 fato=c5=9f
=20 sait=g=c3=b6nen
=20 05422166908
&n= bsp;
=20 05435620785
&n= bsp;=20 05323742925
Mı
=20 s=c3=bcreyya
&n= bsp; =20
=20 yavuz.kara
=20 05324422685
&n=bsp;=20 05322168283
=20 vedat.md
&n=bsp; =20 =20 05335203443
=20 hayrullah = ertek
=20 05357454425
=20 yavuz.karl
&n= bsp;=20 05322968999
=20 l.ısbulan.ev
&n= bsp;=20 0212-5609988
=20 av.taner.uzun
&n= bsp;=20 05324250126
=20 =c3=96renel
&n=bsp; =20 =20 05332536466
&n=bsp;=20 05327163816
=20 o.gazıoglu
&n=bsp;=20 05359883888
=20 = av,nil=c3=bcfer
=20 yılmaz
=20 nil
&n=bsp;=20
&n=bsp;
05322552530
=20 = =c3=96mer.balk
=20 h.solaker
=20 05322129665
&n= bsp;
&n= bsp; =20
=20 05362148874
=20 05323230621
=20 savc=c4=bl =nuh.ev
=20 0212-2178821
=20 h.ertek=c4=b0n = 2.hattı
=20 05325430991
=20 poyraz
&n= bsp; 05326297212
=20 sav.nuh
=20
05359519306<=/span>
=20 zekibalk
=20 05323216963
=20 sav.atıla
05324236328
=20 a.ertasev
=20 0312-4909336
=20 o.ceylam
=20 s.yakut
=20 yakup.
=20 neshhan
&n=bsp;05324753418
=
0312-4171824<=o:p>
&n=bsp;05327416220
=20 05323776973
=20 dr.faüh
05323965423
=20 m.uzun
=20 05325811753
=20 n. tutar = i=c5=9f
=20 k.ercan
=20
=20 pr.dogan
=20 0212-2483937
03124670020 =20
=20 05324358869
=20 dılber.abla
=20 05324514862
=20 m.sadi
&n=bsp; -20 0212-3212037
=20 baytur
&n=bsp; =20 0212-2126898
=20 yusuffıda =20 05437714615
=20 oktaybaytur=2005322117926
=20 sedef
=20 nurhan.
=20 oto
05355667768 =20
05353275836
05366324417<=/span>
=20 dr.enis
05326141646
=20 benjo
05327931470
=20 = av.b=c3=bclent= 05422416268
=20 n.d=c3=96nmez
05334387323
=20 hakan.ev
=20 zafer.
05335162548
=20 volkan kaya -20 05426749794
=20 muko
05422135732<=/span>
=20 tuncay
05324546431
=20 sami
= = 2 0 05359823616
=20 adnan turgut =20 05324179987
=20 rana
05322825639<= /span>
=20 = apo.p=e2=80=a6
=20 05327982719
=20 hayrullah ertekin.ev =20 0212- 560 59 46
= savc.neca= 05323312151
=20 sav.mehmet =20 05422455727
=20 sav.osman =20 05322447471
=20s.acar
=
05322554142
=20 selim
=20 05322114275
=20serdar
=
05323140159
=20 serraincipa =20 05323567088
=20 sezaiis
0312-442 51=20 56
=20 s=c3=bcmer
=20 05324150200
=20 zekı.erdog
=20 05324354211
=20 z.a. erdem
=20 05325555556
=20 sevgi buse =20 05324228378
=20ıbrahım .ot =20 05322356040
=20 =c4=b0brahim = #AD? style=3d"mso-tab-count: 1"> =20 05322337325
=20c.aksu
=
=20 av.ugur
05552599519
05322127229
=20 m.=c3=96rel
=20
05422200500
=20 o.gazioghı =20 05327163816
=20 moris
05442155555
=20 m.d=c3=bczel dd = web. =20 05327900000
=20 h.zorlu
05322123211
=20 adil salma
=20 05322760646
=20m.utku
=
05323131528
=20 unal hoca = 05327893376
=20 ru=c5=9fen = aky=c4=bli
=20 h=c3=bclya
05333589900
=20 05324762250
=20 melihkomser =20 05325616602
=20 erdem
=
05323220260
k.koroglu = 05322922753
av.hande
05322760313
=20 ceyhunpasa =20 05324122534
=20 veysel
05336362514<=/span>
=20 sacitdile
05325163756
=20 metin.aytulun atv 05553352727
=20 esen gen
=20 burcu
=20 faruk .pol
05322410494 =
=20 05322852578
=20 05335538726
=20 m.=c3=96zg=c3=bcl =
=20 levent
05322173373
=20 05432853838
=20 p. selattin =20 05323361902
=20 zeynep. mal =20 0212-2124966
=20 arzu.anka =20 05327136078
=20 melih
05325616602
=20 a.topaloglu =20 05337205408
=20 nedim almanya =20 00491718095962
=20 tayyar
05323230623
=20 burcin
05326486688
=20 kayapasa
=20 05322281545
=20galaxsi
03928159283
=20 apdullah pa=c5=9fa = 0216-4274182
=20 buket.
05359682395
=20 sav.osman
=20gebro
=20 05322447471
=20 05335431613
=20 zafer nuhoglu=20 05322978702
=20 hat=c4=blpog!u
=20 gul
=20 05334201818
bak=c3=bc 994502181588
=20erta=c5=9falb =
=20 05333481833
=20 suleyraan m=c3=bcft=c3=bc=c4=9fil =20 05323633634
=20 musaoztur =20 05322853666
=20ahmetozal =20 05323378858
=20fuatsag
05323143106
=20 haldun
05337222841
=20 sad=c4=blk yakut = ev =20 05424210074
=20 sad=c4=blky
05337181838
=20 pompac=c4=bl cem=20 05336311598
=20 benjo =c4=b0ta
=20ferzan
=
=20 0039335294775
05337180073
=20 mehmetnarin =20 05322140454
=20 esra
05332536466 =20
=20 fayik g=c3=bcler -20 05426015769
=20 av =c3=9czeyir
=20 05322740457
=20 n.develioglu =
=20 nuh.alb
05359519306
=20 ahk=c4=blrca =
=20 05662295707
=20 m.g=c3=bcnes =
=20 fevzi
05462602323
=20 05353992156
=20 harman
0212-2274886
=20 cagr=c4=bl bey
=20 05553980919 =20
=20 ali.bey
05323166605
=20 ali.esi
05422668096 =20
=20 ya=c5=9far t=c3=bcrk
=20 mustafa
=20 05325206027
=20 05354083207
=20 kap=c4=blc=c4=bl osman =20 0212-2703744
=20
filiz.
=20 05368908919
=20 yal=c3=a7=c4=bln
=20 sezay=c4=bl
=
=20 05323447310
05322166063
=20 y=c3=bcksel ku=c5=9f =20 0312-4957947
=20 =c4=b0brahim = #AD? 05327217594
=20yalc=c4=bln. =
=20 osman.k
=20 edip.galax
=20 05324270443
=20 05428539477
=20
=20 05353596470
=20 sav. selat
=20
=20 0212-2278411
=20sav.erole
=20 =20 0212-5603982
=20 prof.fatih
=
05322970090=
=20 =c4=b0c =c4=b0=c5=9f. bak.
0312-4254080
=20 berna
=20 05322927737
=20 polis r
05332251973<= /span>
=20 rasim = zaimoglu =20 05322737969
=20 bur=c3=a7in.
=20 05324138797
=20 =c5=9eahin = selek
=20 serkan
=20 05323450013
=20 05357332333
=20alb. =c.sunerin 05323171137 =20
=20kenan.
=
05335294347
=20 apo alb
05333481833
=20 derya
05356410909
=20 gul=c5=9fah
=
=20
05358175067
=20
=20 zeki = s=c3=b6zen
=20 05357644681
=20 fıdan = sab=c4=blr
=20 05448449646
=20av.nail
=20 05324715029
=20 =c4=b01ter ku=c5=9foglu
=20 05422528265
=20 serdar.=c3=96zdag =20 05323140159
=20 elvan
=20 05332110403
=20
•= nextpart 000 OlbO 01c6033c.7f92l900--
hat=c4=blpoglu
05334201818
levent yarbay 0212-2887845 -05053296644
av.fatih
05323123666
a.aksu
05324239576 05324239576
ya=c5=9far t=c3=bcrk
05325206027
b^c3=bclentar=c4=Mn=c3=a7
=20
05322416255
hasanarat
05326155514 =20
genkur.
0312-4176100
ada=c5=9fmete
05553464552
p=c4=blnar.abla
05324237895 =20
erta=c5=9f alb
05333481833
aladdin kuday
05327700404
musa oztur
05337333807
sevgi
05323210852
fuatsag
05323143106
ali.amerika
05553061575
sehr=c4=Mban
05322852578
sad=c4=blk yakut
05057773806
pompa cema
05336311598
benjo =c4=b0talya
0039335294775
=c4=b0smail sarar
05322119579
hakan aslaneli 05368629584
ferzan
05055052244
mehmet.narin
05322140454
esra
05332536466
levent
05322924949
h.coskun
05322166664
ba=c5-9fkan mete
05323811881-05322952410
büal kad.s=c3=b6f=c3=b6r 05337180203
fay=c4=blk
05337229454
av.uzeyir
05322740457 =20
nuh.alb
05359519306
büal.e=c5=9ft
05337301668
mehmet gunes
05462602323
fevzi
05353992156
harman rest
0212-2274886
poyrazoglu.
05326113326
haldun.
05338182230
tugrul.=c4=b0zmir
0232-2553081
hasan kalyoncu
05323212100
ı.ozal
05322472929
nurettin.mit
05335221904
behsat canbaz
05324354878
bilal.md
05322766051
mustafa
05354083207
kap=c4=b 1 c=c4=b 1
0212-2703744
burcu.,
05373608105
sad=c4=b 1 k yakut.meclis 0312-4205181
yal=c3=a7=c4=bln =c3=96z=c3=a7er pa=c5=9fa =20
T&
sezay=c4=bl
05322166063
y.ku=c5=9fev
0312-4957947
=c4=b0.oztur
05327217594
yalc=c4=bln.
05324270443
kokdem=c4=bl
05322129208 =20
osman.k=c4= 3İbr=c4=bls
05428539477
gencay
05322958500
sav. selat
0212-2278411
sav.erol evi
0212-5603982
prp.fatih
05322970090
burhan kuzu
05326740290
=c4=b0.=c3=9cnal
0326-2239292
berna
05322927737
polis r
05332251973
rasim zaim
05322737969
bur=c3=a7in.
05324138797
=c5=9eahin s
05323450013
serkan
05357332333 =20
cengiz alb
05323171137
bahar.ali
05447149265
L=c4=b0=c5= 9fbulan
05322957275
minik sedef
05364496606
kenan.
05335294347
apdulah alb
05333481833
derya
05356410909
gul=c5=9fah
05358175067
elif onat
05362405500
fidan
05448449646
must oto tam
05442119595
av.nail
05324715029
=c4=b01ter ku=c5=9foglu
05422528265
s.=c3=96zdag
05323140159
av.levent gurup
05326007560
zakir
05333359760
=c3=87etin salman
05322117161=20
fatih yavuz
97053220090
m.gozay
05353176326
demir.bank
05355802263
meltem emlak 35162 62
h.boyrazoglu
0312-4185009
m.paksoy
05322130468
d=c3=b6nmez
05334387323
ufuk
05053673283
g=c3=bclten kaya
05322327777 05322327777 =e2=80=93
=c5=9f 0212-2498176
g=c3=bclseren
0212-5221303
nurcantutar
05422529765 -0216-3919276
memet kulaks=c4=blzoglu 05322918979
cetin salman
05322117161
=c4=b01yas
05054270125 - 05053612597
=20
esen general
0312-4023550 -05323939136 =20
vahdet.alb
05323212964
g=c3=bclbin abla msb 05322427131
ege
05322822473
kubat
05323540414- bel=c3=a7ika- 0032479396505
deryaem.am
05423592255
elizabet
05322173935
dr.=c3=96mer develi 05323450295
y.ku=c5=9f
05323330020
b=c5=9fk.melih
05055420012
=c4=b01ker yasim
0212-2155111
doganalb
05325085127
na=c5=9fide
05325249898
mehmet g=c3=bcler
05422432869
n.oval=c4=bl
05322344308
hasan.p
05335425898
erhan.andon
05336125268
=c4=b0.=c3=87eting=c3=b6z
05322110918
cemal.=c4=b0ett
05335244349
dilek
05334106300
alituran
05322735772
m.s=c3=b6kmenoglu
05325010101
sami k=c4=bll=c4=bl=c3=a7 ak
05322428995
fato=c5=9f
05334195043
derin.dr
05355530257
hasanarat
05326155514
zeki S=c3=b6zen.=c4=b0=c5=9f 0212-5177114
samet aybaba 05363170202
h=c3=bcseyin. avc=c4=bl
05322182806
lutfullah kayalar 05425842813
akparti gen.me 0312-2868989
necati altunta=c5=9f
05322333677
asl=c4=bl.han=c4=blm
05352965035
av.haluk.mebus
05322240287
av.arifdogu
05325255327
k.at=c4=bllgan general 05334269383
m.aksu
05322167484
f=c3=bcsun han=c4=b 1 m
0312-4137054
huseyin.a. valisi 05322934012
=c4=b0.aslan
05322328071
takidogan
05322153894
av.yal=c3=a7=c4=bln kavak
05326140416
yal.pa=c5=9fam
0312-4112401
=c4=b0=c3=a7i=c5=9fleri bakan=c4=bl
0312-4254080
sami.k=c4=b 1 l=c4=b 1 =c3=a7
0212-67103 76
=c5=9eevket okant
05335188989
annem.babam
0212-5314303
m.sipahi
05326159898
sava=c5=9f erdem
05323483370 - 03124683318
y=c4=bl lmaz.bjk
05368311903
dilek.
05358792159
julyet
05326123027
alattin kuday
05327700404
ersin taranoglu
0312-4904154
mor=c4=bls
254 81 99
dr.hilmi
05424259747
burcu ertekin
05054060804
cevdet.abi
05322111153
=c3=96zge
05333119929
hasmet
05322327770
=c4=b0srafil.develüi
05363486823
h.alp
05322368845
erko. erhan
0212-2792581
toni
00393357662114
m.boran
05366310709
zeki bal=c4=blk
05358690693
av. ramazan kaya
05326269940
a.g=c3=bcl
05333517373
osmam.em.md
05337351889
=c3=9cnal.ak merkez
05365196969
necati.mimar
05353943355
nesibe.
05368294587
suat han=c4=blm
0212-2635230
remzi tan
05336231219 =20
=c3=87igdem.
05354162668
erdin=c3=a7
05332343434
kayalar.
05323212030
bahattin cebeci
05323145390
atilla.edip
05427686323
=c3=96mer.
05323 857
nurcan =c4=b0=c5=9f
0216-3919276
=c3=96zkayk=c4=bl
05322131131
=c4=b0srafıl.=c4=b0ngiltere 00447 789 632 445
g=c3=bcl=c5=9fahsab=c4=blr
fıliz.ablam
05364708645
05364137816
dan=c4=bl=c5=9fman=c4=b0sa
05354676801
zafer.alp
05423626345
sav.selatin
05427449739
bayram.b=c5=9fk
05323220024
sav.hasan
05326802140
arİfbey
05325255327
av.ersan tastekin 05322143054
ata aksu
05325555000
a.kahraman
05323450667
sinankaptan
05322839144 =20
=c4=b0smail kaya
05323212030
sad=c4=blkev
0312-4913838
veysel.
05358863877
b.adliye
0212-6606055
sadi erg=c3=bcl
05322862555
=20
fb
samiortak
05368172704
husrev
0212-2277228
zekig=c3=bcl
05326155519
pervin.abla
05363135137
a.kutay
05327700404
burcu k=c3=b6y
05362301580=20
kemal.doyuran
05322464344
dr.metin
05322126018
ata.palet
05334602567
esin.lutru
05322280007
mete.
05337422791
annasakinap..
05353857371
=c4=b01ker.emlak
05323078225
cavit =c3=87aglar
05325550070
em.md.tahir arslan 05322438517
ya=c5=9far.ev
0212-2862009
sar.adliye
0212-2422812
sad=c4=blk. yak.ev
05337181838
ya=c5=9far.park orman 05322870011
av.nedim g=c3=bcven
05362809093 =20
av.=c3=87etin k=c3=b6k
05322184884
nuri ve elif
05325968825
leventyrb.
05447152535
aliamerika
19174989347
ceyar
05367481319
kemal.mit
05336418575
em.md.=c5=9euayip dogan=c3=a7 05326159634
m.bing=c3=b61 bel.b=c5=9fk
=20
merkeztaksi
0212-2695981
bora =c4=b0=c5=9fbulan
05364702014
=c3=87igdem
05337197686
pe. hasan
05335455898
celal.=c3=96zdemir
05322114455
em.md.cengiz p=c4=blnarbas=c4=blt=c4=bl 05337261133
h=c3=bcsamettin esen ev
0312-4679909
attila =c3=87olak
05334155969
kurban
05355868935
zeynep vergi dairesi
05323140509
t.h.y
0212-4440849 =20
=c4=b0brahim adapazar=c4=bl 05448265690
caner
05322367703
reis
05363001570 05363001570
=c5=9eeref alb ank 05333625884
mehmet baran
05368720442
alb. seref
05363461115
tahsinsel
05365401974
m.orel
0212-2610009
apdi .mit ed=c4=b0rne
05366121012
alper ku=c5=9f
05323626292
alb.erden =c3=9clgen
05324317832
burhan akdag
05443225963
em.gen m=c3=bcd
0312-4255464
asl=c4=bl.zeytinci 05335675288
akan .zeki bey
05368771373
av.huseyin tataroglu 05322542151
alp karaaga=c3=a7
05322380436
naz=c4=blm.bak=c3=bc
0502104580
=c3=96mer.parkorman
05335652650
nihan sigorta
05362322326
n.yal=c3=a7=c4=blnta=c5=9f
05323765059
r.toprak
05323526098
selma .ertekin
05357883820
hatayl=c4=bl k=c4=blz sinem 05366990852
av.ahmety=c4=blrmazt=c3=bck 05335464588
arda.ku=c5=9f
05357947062
dr=c4=b0hsan sel
05359663671
recai deliba=c5=9f
0212-2343790
taki haberturk
05422640246
cigdem.ak parti
0212-2965531
keke=c3=a7oglan
05323232533
=c4=b0clal.abla
05352543048
erdem ı=c5=9f=c4=blk diamed 05323246878
ayfer cebi
0212- 02336252
eser
05364378882
ali oymak
05336558796
=c3=96mer develioglu
05323450295
p=c4=blnar.suat agbi
05365127762
nurettin =c4=b0n=c5=9faat
05357395030
kad=c4=b1oglu
05322410404
atilla
05334155969
murat=c5=9euayip
05324781443
ank.g=c3=bcrkal
05323850408
av.fuat =c3=96nder.burhaniye 05354349571
bulutabla
05366876698
derya.dogan
05356410909
zeki.bal=c4=blk=c3=a7=c4=bl
05358690638
laylasabi
053221304886
sav.memet demİr
05053436661
sav.erol
05424235562
adliye.
0266-3311010
murat pizac=c4=bl
053522 05862
nejmi moldur.
05358486494
ziyaaycan
05444960000 - 05433951565
dr.vecdet adli t=c4=blp 05337426961
yusufaras
05337448641
m.takmaz
05337425819
n.d=c3=b6nmez
0212-2937867
y.karayel
05322140571
adnan
05423452168
sav.hasan eker
0212-5166805
n
dr.nezih varol
05422421392
=c4=b0bo.oto
05322356040
ayla din=c3=a7y=c3=bcrek
05422633174
dr.vecdet =c3=96z
05337426961
levent yrb
05447933333
remzi =c3=87oban
05322653968
erdal =c3=96zcan gar. 05353538277
asl=c4=bl. sekreter
05366137400
nuri demirci
0212-6642217
mujdat baba
05362664946
ahmet.adana
05435550101
unal =c4=b0zmir ev 0232- 8868 =20
bilal
05334327891
asl=c4=bl ,dr.
05443556528
a.=c3=87=c4=blpa
05323115063
peremeji
05373534564
nadir.azeri
05336524204
ada=c5=9f.ev
0216-3416445
zaferalb
0212-5967551
erdogan s=c3=bcleymaniye 05465836572
y=c4=bllmazoguzt=c3=bcm.gen 05324128866 =20
m.bing=c3=b61 =20
alemdar battal. 05352487682
adil
05366932148
serta-c3=a7 mit=c3=a7i
05337369255
y=c3=b6netici
05326150641
ada=c5=9f
05552062160
abdimit
05356921066
bar=c4=bl=c5=9f plaza otel 05324473725
oruc.azeri
00994502012055
=c4=b0tibar bak=c3=bc
00994502112138
oktay asadov
00994502110466
selcuk em.a.
05323566719
=c5=9e=c3=b6for.osman k=c4=blbr=c4=bls 053268845815
cenk kaan site
05364592646
nazmı asadov
00994502104580
-20
fener rest yavuz 0212-6627071
mehmet papak
05423178658
kaymakam
05323636362
av.murat.
05057779044
m.=c3=96zyard=c4=b 1 mc=c4=b 1
05326128170
keramettin kurt 053221849670 0212-53074
=20
turan =c4=b0nan=c3=a7
05362764458
kimbu
055527777945
nurettin.=c4=b0t
05369234324
nesli.alp
05324654452
suleyman
05424500000
vali.bey
05355974775
meltem
05422166908
=20
SP
fato=c5=9f
05435620785
sait g=c3=b6nen
05323742925
05324422685
s=c3=bcreyya
05322168283
yavuz.kara
05335203443
vedat.md
05357454425
hayrullah ertek
05322968999
yavuz.karl
0212-5609988
l.ısbulan.ev
05324250126
av.taner.uzun
=c3=96renel
05332536466
o.gazıoglu
05327163816
av.nİl=c3=bcfer
05359883888
yılmaz
05322129665
nil
05322552530
=c3=96mer.balk
05362148874
h.solaker
05323230621
savc=c4=bl nuh.ev
0212-2178821
h.ertek=c4=b0n 2.hattı
05325430991
poyraz
05326297212
sav.nuh
05359519306
zekibalk
05323216963
sav.atıla
05324236328
a.ertasev
0312-4909336
o.ceylam
05324753418
s.yakut
0312-4171824
yakup.
05327416220
neshhan
05323776973
dr.fatih
05323965423
m.uzun
05325811753
n. tutar i=c5=9f
0212-2483937
k.ercan
03124670020 =20
pr.dogan
05324358869
dılber.abla
05324514862
m.sadi
0212-3212037
baytur
0212-2126898
yusuf fıda 05437714615
oktay baytur 05322117926
sedef
05355667768 =20
nurhan.
05353275836
oto
05366324417
dr.enis 05326141646
benjo
05327931470
av.b=c3=bclent 05422416268
n.d=c3=96nmez 05334387323
hakan.ev =20
zafer.
05335162548
volkankaya 05426749794
muko
05422135732
tuncay
05324546431
sami
05359823616
adnanturgut 05324179987
rana
05322825639
apo.p=e2=80=a6
05327982719
hayrullah ertekin.ev 0212- 560 59 46
savc.neca 05323312151
sav.mehmet 05422455727
sav. osman 05322447471
s.acar
05322554142
selim 05322114275
serdar
05323140159
sermincipa 05323567088
sezaiis 0312-442 51 56
s=c3=bcmer 05324150200
zekı.erdog 05324354211
z.a. erdem 05325555556
sevgi buse 05324228378
ıbrahım .ot 05322356040
=c4=b0brahim =c3=bclge 05322337325
c.aksu
05552599519
av.ugur
05322127229
=20
m.=c3=96rel
05422200500
o.gazioglu 05327163816
moris
05442155555
m.d=c3=bczel dd web. 05327900000
h.zorlu
05322123211
adil salma
05322760646
m.utku
05323131528
unal hoca 05327893376
ru=c5=9fen aky=c4=bll 05333589900
h=c3=bclya
05324762250
melihkomser 05325616602
erdem
05323220260
k.koroglu 05322922753
av.hande 05322760313
ceyhunpasa 05324122534
veysel
05336362514
sacitdile 05325163756 =20
metin.aytulun atv 05553352727
esengen
05322410494=20
burcu
05322852578
faruk.pol 05335538726
m.=c3=96zg=c3=bcl
05322173373
levent
05432853838
p. selattin 05323361902
zeynep. mal 0212-2124966
arzu. anka 05327136078
melih
05325616602
a.topaloglu 05337205408
nedim almanya 00491718095962
tayyar
05323230623
burcin
05326486688
kayapasa 05322281545
galaxsi
03928159283
apdullah pa=c5=9fa 0216-4274182
buket.
05359682395
sav.osman 05322447471
gebro
05335431613
zafer nuhoglu 05322978702
hat=c4=blpoglu 05334201818
gul bak=c3=bc 994502181588
erta=c5=9falb
05333481833
suleyman m=c3=bcft=c3=bc=c4=9fıl 05323633634
musa oztur 05322853666
ahmet ozal 05323378858
fuatsag
05323143106
haldun
05337222841
sad=c4=blkyakut ev 05424210074
sad=c4=blky
05337181838
pompac=c4=bl cem 05336311598
benjo =c4=b0ta
0039335294775
ferzan
05337180073
mehmetnarin 05322140454
esra
05332536466 =20
fayikg=c3=bcler 05426015769
av.=c3=9czeyir 05322740457
n.develioglu =20
nuh.alb
05359519306
ali k=c4=blrca 05662295707
m.g=c3=bcnes
05462602323
fevzi
05353992156
harman
0212-2274886
cagr=c4=bl bey
05553980919 =20
ali.bey
05323166605
ali.esi
05422668096 =20
ya=c5=9far t=c3=bcrk 05325206027
mustafa
05354083207
kap=c4=blc=c4=bl osman 0212-2703744
fıliz.
05368908919
yal=c3=a7=c4=bln
05323447310
sezay=c4=bl
05322166063
y=c3=bcksel ku=c5=9f 0312-4957947
=c4=b0brahim =c3=b6zten 05327217594
yalc=c4=b 1 n.
05324270443
osman.k
05428539477
edip.galax
05353596470
sav. selat
0212-2278411
sav.erole
0212-5603982
proffatih
05322970090
=c4=bOc.=c4=bO=c5=9f. bak.
0312-4254080
berna
05322927737
polisr
05332251973
rasim zaimoglu 05322737969
bur=c3=a7in.
05324138797
=c5=9eahin selek
05323450013
serkan
05357332333
alb. c.sunerin 05323171137 =20
kenan.
05335294347
apoalb
05333481833
-20
derya
05356410909
gul=c5=9fah
05358175067
=20
zeki s=c3=b6zen
05357644681
fıdan sab=c4=blr
05448449646
av.nail
05324715029
=c4=b01terku=c5=9foglu
05422528265
serdar.=c3=96zdag 05323140159=20
elvan
05332110403
=20
=20
ORTODOKSLUK NEDİR.?
FAALİYETLERİ NELERDİR.?
FENER RUM PATRİKHANESİ VE STATÜSÜ NEDİR.?
HEYBELİ ADA RUHBAN OKULU OKULMUDUR.?
Tarihsel
Gelişimi
Ortodoksluk v e Katoliklikler
kimlerdir:
Hristiyanlıkta varolan Ortodoksluk ve Kataliklik mezheplerinin ortaya çıkışının ve Fener-Rum
Patrikhanesinin tarihi geçmişinin anlaşılabilmesi için, her şeyden önce Hristiyanlığın temeli
sayılan "KİIise" kurumunun ne olduğu konusunun ortaya konulması gerekmektedir. Kilise
kelimesi, ibadet edilen yer manasının ötesinde bir manaya sahip olup, "Kilise binasi Cemaat ve
Ruhban denilen din adamlarının oluşturduğu bir örgütlenmeyi" ifade etmektedir. Dolayısıyla
Kilise tabiri kullanıldığı yere göre, ibadet edilen binayı, dini veya idari ve siyasi bir yapıyıda
ifade edebilmektedir.
Kilise kurumunun tarih boyunca dinle olduğu kadar devletle içiçe olarak siyasi işlerle de meşgul
olrnası, bilhassa Hristiyanlığın ilk dönemJerinde Roma İmparatorluğu ile Bizans dönemindeki
siyasi gelişmelerden önemli ölçüde etkilenmesine neden olmuştur. Dolayısıyla Hristiyanlık
tarihini öncelikle siyasi gelişmelerle beraber ele almak gerekir.
Başlangıçta Roma, Hristiyanlığın en önemli merkezi konumunda iken, Doğu Roma
İmparatorlıuğu'nun giderek güç kazanması, Batı Roma İmparaorluğu'nun ise zayıflayarak
yıkılması, Doğu Kilisesinin Batı Kilisesi karşısında güç kazanarak belli bir dönem sonra eşit
konuma gelmesinde önemli rol oynamıştır.
Ayrıca "TESLİS" inancına göre; "Tanrı ,tek ve bölünmez bir doğada, ayrı, eşit ve tek özlü üç
kişi-baba(Tanrı) , oğul (Hz.İsa) , ve Ruhülkudüs" olarak tanımlanmaktadır. Bu inanışın ortaya
konulmasında Hristiyan aleminde yüzyılardan beri uzun ve zorlu tartışmalar söz konusu
olmuştur. Batı ve Doğu kiliseleri arasında inanç bakımından yaşanan tartışmaların temelini
"Kutsal Ruh" un kaynağı sorunu teşkil etmiştir. Ortodoks Hristiyanlar Kutsal Ruhun babadan
geldiğini , Katolik Hristiyanlar ise hem baba hem de oğul dan geldiği inancınıkabul etmişlerdir.
Bugün Hristiyanlığın en önemli iki ayrı mezhebi oian Ortodoksluk ve Kataliklik; Hristiyan
dünyasında meydana gelen inancana dayalı tartışmaların yanı sıra, Batı ve Doğu Kiliseleri
arasındaki yeni Hristiyan bölgelerin denetimi konusunuda içeren idari ve siyasi anlaşmazlıklar
sonucu doğmuştur.
Fener Rum Ortodoks
Patrikhanesi:
Bir kısım tarihçilere göre İstanbu! patrikhanesi'nin temeli olan kiüsenin, M.S. 37 yılınsa Hz. İsa
'nın havarilerinden Aziz Andreas tarafından kurulduğu ( günümüzde Aziz Andreas isim günü
olan 30 Kasım tarihi Fener Patrikhanesi'nin kuruluş yıldönümü olarak kutlanmaktadır) ve IV
ncü yüzyıla kadar piskoposluk seviyesinde bir dini kurum olarak faaliyet gösterdiği kabul
edilmektedir.
Diğer bir kısım tarihçiler ise, İstanbul Kilisesinin tarihini Aziz Andreas'a kadar götüren görüşleri
reddetmekte, İsatnbul kilisesinin IV, Yüzyıla kadar olan tarihi hakkında kesin bilgi olmadığını,
kilise tarihinin bu yûzyıl içerisinde Mitrofanis adındaki din adamı ile başladığını ileri
sürmektedir. İstanbul kilisesinin hiyerarşide yükselmesine karşı olan Papalığın, tarihi süreç
içerisinde bu tezi;"Yalnızca Havariler tarafından kurulan Roma İskenderiye ve Antakya
kilîselerinin yönetici haklarının arttırılabileceğini" belirterek kuvvetlendirme gayreti İçende
olduğu görülmektedir.
V
M.S. 325 yılında İznik'te
ilk Ekümenik
konsülünün, IV
nci maddesi
gereğince
Ekümenik(evrensel) patrikhaneler; Antakya, Rorma, İskenderiye olarak oybirliğiile tesbit ve
tescil edilmişlerdir. Bu Ekümenik patrikhanelerin, "Yetki sahaları";
-Antakya Ekümenik kilisesi ; Suriye , Anadolu (İstanbul dahil) ve t ü m doğu,
-Roma Ekümenik kilisesi; İtalya ve t ü m Avrupa,
-İskenderiye Ekümenik kilisesi; Mısısr ve Birleşik eyaletler(Kuzey-Güney Afrika ve Arabistan )
üzehnde yetki ve söz sahibi olacak şekilde tesbit edilmiştir.
Bu üç Ekümenik kilise, kendilerine bağlı bölgelerde metropolitik atama, azletme, piskopos
tasdikleri,, konsüller toplama, kilise kanunlannı düzenleme ve her türlü tasarruf yetkisine
sahiplerdi.
Bu üç Ekümenik patrikhanenin tesbit ve tescilinde ö!çü olarak, bu kiliselerin "Havariler
tarafından" kuruluşu yani "Apostoljc kökenli" oJmaJan göz önüne alınmıştır. İstanbul, böyle bir
kriterden yoksun olduğu için, bu sıtatü verilmemiş ve sıradab bir Episkoposluk olarak kabul
edilmiştir. Bu ilk Ekümenik konsülün kararları tüm hristiyan alami gibi, İstanbul Fener Patrikliği
tarafındanda tartışmasız kabul edilmektedir.
M.S. 451 yılında Kadıköy'de toplanan Ekümenik konsülde İstanbul'a yeni Roma olduğu için eski
Roma'nın imtiyazzlarını vermek ve İstanbul Patriğini Hristiyan aleminde birinci sıraya oturtmak
için Fener Patrikhanesinin Ekümenik sıfatı zimnen zorla kabul ettirilmiştir.
457 yılında Bizans tahtına geçen Basilikos'un topladığı konsülde; Kadıköy konsülünde alınan
tüm karariar gayri meşru ilan edilmiş yayınlanan fermanla "İznik konsülünde kabul edilen ilke
ve prensiplere ters düşen bütün kararların hangi konsülde alınmış olursa olsun , gayri meşru
olduğu ve özelliklede Kadıköy konsülü ile bütün kararların lanetlendigi" ilan edilmiştir.
1054 yılında, Roma kilisesi ile İstanbul kilisesi arasındaki görû'ş farklılıklarının giderilememesi,
iki kilisesnin, birbirlerini aforoz ederek ayrılmasına yol açmıştır. Batı ve Doğu kiliseleri arasında
meydana gelen asıl ayrılık ise; Papa'nın çabalan sonucu gerçekleşen IV ncü fıaçlı seferi
esnasında (1204) haçlılarının İstanbul'u işgal ederek birçok Ortodoks din adamını öldürmesi ve
başta kilseler olmak üzere kentin yağmalanması neticesinde ortaya çıkmıştır.
İslam ordularının Suriye ve Mısırın zaptı sonrasında Antakya ve İskenderiye İslam
hakimiiyetine girmiştir. Dolayısıyla Fener Patrikhanesi bu kiliseler üzerınde dünyevi hakimiyet,
Ekümeniklik (Evrensellik) iddiasını kaybetmiştir. Fener Patrikhanesi, Ekümeniklik iddiasından
V I I . Yüzyıldan itibaren vazgeçme sinyalleri vermeye başlamış ve asıl konumu olan milli Rum
Kilisesine dönmüştür. Fener Patrikhanesi, kutsal kilise kanunlarına göre hakkı olmayan
"Ekümeniklik" iddiasından vazgeçip, milli Rum kîlisesi ( Bizansın milli kilisesine) dönüşünce,
Bizans İmparatorluğunu yok olmaktan kurtararak 1453 yılına kadar devletin (Bizans)varlığını
sürmesine katkıda bulunmuştur.
Bizans kilisesi, İstanbulu'un Türkler tarafından fethinden yaklaşık 5 ay önce Türklere karşı
Batının desteğini almak amacıyla , 12-Aralık-1452 de Bizans kilisesinin Roma kilises ile
birleştiğini ilan etmiş, Ekümeniklik iddiası bir yana , mîlli kilise kimliğinide bırakarak Katolikliğe
iltihak etmiştir.
Görüldüğü üzere Roma, Iskenderiye ve Antakya kiliselerinin dışında Ekümeniklik sıfat ve yetkisi
hiçbir kiliseye verilmemiştir. M.S. 329 dan daha sonra oluşturulan "Patriklikler", milli kiliselerin
kendi iç organizasyonlarıile ilgilidir ve sadece kendi kiliseleri üzerinde yetki sahibidirler. Hiçbir
zaman "Evrensel" yetkiye sahip olmamışlardır. Nitekim siyasi otırite zaruriyetin den dolayı
İstanbul Piskoposluğu İstanbul konsülünde Patriklik statüsüne kavuşturulmuş sa da,
Ekümeniklik sıfatı nı hiçbir zaman alamamıştır.
1453 Yılında İstanbul'un Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilerek Osmanlı topraklarına
katılmasıyla biriikte İstanbui'daki Ortodoks patrikhanesi için yeni bir dönem başlamıştır.
Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethettikten sonra, Ortodoksların dini yaşamlarının yeniden
düzenlenmesini ve bir patrik seçilerek patrikhanenin yeniden faaliyete geçirilmesini bir
fermanla emretmiştir. Bunun üzerine, zaten Katolik ve Ortodoks kiliselerinin birleşmesine
başından beri karşı çıkan Georgios Kortesios ( I I nci Yenadios), patrik olarak ilan edilmiştir.
Muhtelif araştırmacılar tarafından Fatih sultan Mehmet2in bu tutumunda, dini hoşgörü kadar
siyasi nedenlerinde etkili olduğu tezi ileri sürülmektedir. Bu bağlamda Fatih'İn kararının,
İstanbul kilisesini yeniden etkin bir hale getirmek suretiyle, hem Hristiyan alemindeki
bölünmüşlüğün devamını sağlamak, hem de Patrikhaneyi İmparatorlık
bünyesindeki
Hristiyanları birleştirici bir kurum ve Avrupa'ya karşı koz olarak kullanmak amacını taşıdığı
ifade edilmektedir.
Bu gelişmeden sonra Fatih Sultan Mehmet, Fener patriğini kabul ederek kendisine bir Patriklik
asası ve seçildiğini onaylayarak yetkilerîni belirlediği birde berat vermiştir. Söz konusu beratta,
ana hatlarıyla, Patriğin hangi haklara sahip olduğu ve daha sonra gelecek olan Patrik konusu
belirlenmiştir.
Böylece kendisine ayrıcalıklar tanınan Patrik; Divan-ı Humayunda söz hakına sahip kılınmış,
devlet protokolünde vezirlerle bir tutulmuştur. Patrikhanede bir grup yeniçeri tarafından
koruma altına alınmıştır. Hepsinden önemlisi, patrikhane Ortodoks halkın haklarını savunan ve
bazı yetkiler kullanan "önder otorite" konumuna gelmiş, Patrikte Ortodoksların dini, hukuki ve
cezai işlerinde en yetkili kimse sayılmıştır.
XVII. nci yuzyıldan itibaren Patriklerin aşın derecede siyasetle uğraşmaları ve merkezi otoriteyi
sarsıcı davranışlarda bulunmaları nedeniyle, patrikhaneye tanınan ayrıcalıklara bazı kısıtlamalar
getirilmiştir. Bu dönemde devlete karşı tutum ve davranışlardan dolayı, 1657 yılında Patrik
III.ncü Parthenios idam edilmiştir.
Osmanlı tarihinde idamla cezalandırılan I I nci Grighorios olmuştur. I I nci Grighorios , bağımsız
Yunanistan'ı kurmak için ayaklanan asilere para ve silah yardımında bulunmak ve Mora
ayaklanmasını açıktan açığa kışkırtmak suçlarından 1821 yılında Patrikhanenin ana giriş kapısı
önünde asılmıştır. Patrik asılmadan önce; "İstanbul geri alınarakve burda bir Türk din veya
devlet adamı asılmadan bu kapı açılmasın" şeklinde bir vasiyet bırakmıştır. Bu tarihten sonra
Patrikhanenin ana giriş kapısı kapanmtş ve yanlardaki iki kapıdan giriş ve çıkışlar sağlanmıştır.
"Kin Kapısı" olarakda adlandırılan bu kapı halen kapalı tutulmaktadır.
Osmanlı imparatorluğunun güçlü olduğu dönemde tanınan imtiyazlı statü çerçevesinde
Patrikhane, Ortodoks dünyası üzerindeki otoritesini Roma İmparatorluğu dönemindeki gibi
sürdürebilmiştir. Ancak, tarihsel süreç içerîsinde siyasal gelişmelere paralel olarak, Ortodoks
dünyasında İstanbul kilisesinin yanı sıra varolan Antakya (Antakya patrikhanesi halen
Antakya'da değil , Suriye'nrn başkenti Şam'da faaliyet göstermektedir) , Kudüs, İskenderiye
patrikhanelerine daha sonra Moskova , Sirbistan , Romanya ve Bulgaristan patrikhaneleri,
otosefal (Başına buyruk) statüde Kıbrıs (Özberk) statüdeki Fillandiya ve Çekoslavakya kiliseleri
de eklenmiş, bunun sonucunda İstanbul Kilisesinin otorite alanı giderek daralmıştır.
Osmanlı İmparatorluğunun son yıllarda, İstanbul Kîlisesinin otorite alanı İstanbul, Anadolu,
Onikiada, Gîrit, Yunanistan'ın Aynaroz kasabası kuzey-güney Amerika ve Avustralya kiliseleri
ile sınırlı kalmıştır. Diğer taraftan Osmanlı Devleti'nin gücünü kaybetmesiyle birlikte
patrikhanenin, aslında başlangıçtan beri taşıdığı "Bizans ruhu ve Bizans'ı yeniden diriltme" fikri
gündeme gelmiş, bu yönde yürütülen faaliyetler Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde
hız kazanarak özellikle Rum azınlığın Çıkardığı huzursuzluklarda önemli rol oynamıştır.
Lozan barış görüşmalerinde patrikhanenin milli sınırlar dışına çıkarılması İçin Türk delegasyonu
tarafından gayret gösterilmesine rağmen o günkü şartlarda bu mümkün olamamıştır.
Günümüzdeki Statüsü:
Lozan barış görüşmelerinde patrikhanenin sadece Türkiye'de kalan Rumların dîni işleri ile
ilgileneceği, patrikhanenin bir Türk kuruluş, patriğinde Türkiye'ye tabi bir kişi olacağı
doğmltusundaki taahhütler üzerine, patrikhanenin Türkiye de kalması kabul edilmiştir. Ancak,
bu taahhütler sadece Lozan'ın görüşme zabıtlannda kalmış, Anlaşma metninde patrikhane ile
ilgili özel bir hüküm yer almamıştır. Lozan anlaşmasında sadece Müslüman olmayan dini
azınlıkların haklarını belirleyen 37-45 nci maddeler yer almıştır.
Lozan anlaşmaları görüşmelerinde patrikhanenin bir "Türk kuruluşu" olduğunun vurgulanması;
Türkiye' nin patrikhaneyi Türkiye Cumhuriyeti uyruklu İstanbul Ortodoks azınlığına yönelik dini
faaliyet gösteren bir makam olarak kabul ettiğiğ anlamını taşımaktadır.
Nitekim, başta patrik olmak üzere, tüm patrikhane görevlilerinin Türkiye Cumhuriyeti uyruklu
kişiler olmaları zorunluluğu, bu anlayışın açık ifadesidir. Bu bağlamda, patrikhanenin statüsü
hususunda Türkiye de resmi ve gayri resmi hiçbir çevrede tartışmaya yer yoktur. Ayrıca
patrikhane, laik Türkiye Cumhuriyeti Devletinin anayasal güvencesi altında özgür bir ortamda
faaliyet göstermektedir.
Tüm bu esaslar ve teamülün dışında Fener Rum Ortodoks patrikhanesinin statüsünü belirleyen
"yazılı bir hukuk metninin" bulunmamasından da istifade İle patrikhane; gerek yurt içinde ve
gerekse yurt dışındaki temas ve faaliyetleriyle Lozan öncesindeki statüsünü tekrar kazanmak
üzere "Ekümenıklik ( Evrensellik) " iddiaları ile ortaya çıkmakta, siyasi, dini ve idari alanlar da
güç ve nufus kazanmaya calışmaktadır.
Oysa patrikhanenin Ekümeniklik vasfı yoktur. Patrik de sadece Türkiye sınırları içindeki
Rumların dini ve ruhani lideridir. Türkiye açısından Fener Ortodoks Patrikhanesinin herhangi bir
kiliseden, Fener patriğiğnf'n de Gökçeada Metripolitinden bir farkı yoktur. Patrikhanenin tüzel
kişiliğide bulunmamamktadır. Bu nedenle okul, vakıf, dernek gibi kuruluşlar kurmak, yönetmek
ve gayrimenkul sahibi olmak haklarına sahip değildir. Bu husus 1970 li yrllarda Danıştay ve
Yargıtayda açılan davalarda kesin hükme bağlanmıştır.
î d a r i Yapısı:
Hiyerarşik olarak Fener Rum Ortodoks patrlkhanesinin en tepesinde patriklik görevini yürüten
din adamı bulunmaktadır. Patriğe bağlı bir patrik yardımcısı ile metropolitlerden oluşan Sen
Sinod adında bir"Ruhani Meclis" vardır.
Lozan anlaşmasından önce; patrikhanentn aynı zamanda dünyevi işlerle uğraşması serbest
olduğundan bünyesinde mevcut olan ve idari konularla ilgilenen meclisler Lozan sonrasında
yeni statüyle birlikte hükmünü yitirmîştir.
Patrikhanenin hareket alanının önündeki en büyük engel Lozan anlaşamasının ilgili maddeleri
ile bunlara dayanılarak hazırlanan Türkiye Cumhuriyetinin kanun maddeleridir. Nasıl ki bu
anlaşma gereği Batı Trakya daki soydaşlarımız yeni camiler, mescitler, dini okuliar inşa
edemiyorlarsa, yeni gayri menkuller edinemiyorlarsa,; içimizdeki azınlıklar da bu kurallara
tabidirler. Ancak, 1986 yılından itibaren Lozan anlaşmasının ilgili maddeleri Fener Rum
patrikhanesi tarafjndan ihlal edilmeye başlanmıştır. Bunun neticesinde şu gelişmeler
yaşanmıştır.
Önce restorasyon izni aitında patrikhaneye yenî binaiar ekienmiştir.
Uzun zamandan beri patrikhane çeveresinde Türk ve Rum işadamlannca alınan gayri menkuller
önce hibe yoluyla Rum azınlık Vakıflarına , daha sonrada Lozan'ın ilgili maddeleri çiğnenerek
patrikhaneye devredilimiştir.{1995)
Fener Rum patriğinin, Lozan anlaşmasına, Anayasamıza, 3335 sayı ve 26 Mart 1987 tarihli
kanuna 2908 sayılı Dernekler kanunu, 25 Tmmuz 1970 tarih ve 7-1066 sayılı tûzüğe göre
Bakanlar Kurulunun izni olmadan uluslar arası faaliyet göstermemesi gerekmektedir.
Ancak, patrikhanenin önderliğinde 1990 lı yılılardan itibaren düzenlenen uluslar arası
sempozyumların yanı sıra, patriğin yine bu tarihten itibaren yaptığı dinhsiyasi dış gezi ve
temaslar, mevcut yasalarımıza suç teşkil etmektedir.
Lozan anlaşmasınm imzalanarak patrikhanenin yeni statüsünün belirlendigi dönemde dini
hiyerarşi içerisinde Rum Fener Ortodoks patrikhanesine bağlı bulunan ve hala devletimizce
tanınan 5 metropolitlik bulunmaktadır.
Bunlar:
-Kadıkaöy Metropolitliği,
-Taraya Metropolitliği,
-Beyoğlu Metropolitliğİ,
-Adalar Metropolitliği,
h
-Gökçeada ve Bozcada Metropolitliğidir.
Ancak, bunların dışında Sen Sinod Meclisindeki Metropolit sayısını artırmak maksadıyla, yurt
içinde bir tane bile Rum'un yaşamadığı yerlerde Bizans isimleriyle metropolitlikler ihdas
edilmiştir, Bugün Sen Sinod meclisi 12 metropolitîikten oluşmaktadır. Bunlar, Efes, Kadıköy,
Maçka, GÖkçeada ve Bozcaada, Adalar, Şebinkarahisar, Perge, Listra, Terkos, AydınfTranupoli,
ve Alaşehir metropolitlikleridir
Bunların haricinde Sen Sinod meclisinde yer almayan ancak patrikhanede görev yapan
Safranbolu, Çatalca ve Büyükçekmece, Tianon, Silifke, Laodikya, Sivas, Demre, Agathonikia ve
Evdokiada metropolitleri bulunmaktadır.
Ayrıca, yurt dışında çeşitli bölgelerde de metropolitlik ve piskoposluklar ihdas edilmiştir,
Bunların varlıkları hiçbir şekilde patrikhanenin statüsüyle bağdaşmamakta ve devletimiz
tarafından tanınmamaktadır. Zira patrikhane sadece Türkiye'dekî Rumlann dini kurumu olması
sebebiyle yurt dışında hiçbir kurum, kuruluş yada cemaati kendisine kanunen bağlaması
mümkün değtlidir. Halen patrikhaneye sözde bağlı olan yurt dışındaki metropolitlik ve
piskoposluklar;
-Girit Başpiskoposluğu,
-Onikiadalar Metropolitlikleri (Rodos, Kos, Karpathos, Kasos, Leros, Kiatı)
-Amerika Başpiskoposluğu,
-Avustralya Başpiskoposluğu,
-Avrupa Metropolitlikleri (İngiletere, İsveç, İsviçre, İtalya)
-Yeni Zelenda Metropolitliğidir.
Patriklik Seçimi:
Fener Rum patriğî, günümüze kadar Rum Ortodoks kilisesi metropolitlerinden oluşan Sen sinod
Meclisi tarafından, Türk vatandaşı sıfatına haîz ruhaniler arastndan seçilmiştir. Bu seçimde
patrik adayları listesi Sen Sİnod Meclisi tarafından İstanbul valiliğine sunulmuştur. Valilik
arasında patrik olmasını istemediği adayları listede belirtmek suretiyle, geri kalan adaylar
arasından seçim yapılmasını isteyebilmektedir. Patrik adayları listesi valilkçe İncelendikten
sonra tekrar Sen Sinod meclisine iade edilmektedir. Sen sinod meclisi 3 gün içerisinde gizli oyla
noter huzurnda Fener Rum patriğini seçmek zorundadır. Patrikliğin belli bir süresi bulunmayıp,
istifa veya azletme gibi olağan dtşı durumiar haricinde görev süresi ölünceye kadar devam
etmektedir.
02 Ekim 1991'de patrik Dimitrios'un ölümü üzerine, "yerleşen teamül" ve 1970 yılında
bakanlıklar arası oluşturulan komtsyonca hazırlanan "patrik seçiminin nasıl yapılacağına ilişkin
protokol" gereğiPatrikhane Ruhani meclisi, patrik seçimi için 15 kişilik aday listesini İstanbul
valiliğine bildirmiştir. Adaylar azınlık tali komisyonu tarafından değerlendirilmiş, sakıncalı
görülen Kadıköy Metropoliti Bartholomeos Arhondonis ile kendisine yakın 4 adayın listeden
çıkarılmaları kararlaştırılmtşttr. Ancak, müteakiben siyasi tercih sonucunda ve dönemin
Cumhurbaşkant'nın isteği ile azınlıklara gösterilen hoşgörü çerçevesinde bu şahıslar da lîstede
bırakılmıştır. Sonuçta, 22 Ekim 1991 tarihinde yapılan seçimde Bartholomeos patrik olarak
seçilmiştir.
Fener Rum Ortodoks Patrikhanesinin Statüsünü Aşan Faaliyetler:
"Ekümeniklik" Vasfını Sağlama ve Siyasi Güç Kazanma Girişimleri:
Bu kiliseye Osmanlılar zamanında, Rum tebaanın en yüksek ruhani makamı olmak verilmesin
de ile daha Osmanlı İmparatorluğu ortadan kalkmadan önce Rum olmayan Ortodoks uluslar,
Rum üstünlüğüne karşı gelmişler ve başlıca Ortodoks kiliseleri yeniden bağımsız, başına buyruk
kiliseler olmuşlardır. Bugün, diğer Rum kiliseleri ile Yunanlı Ortodoks kiliseleri bile îtanbul
Patrikliğinin hükmü aftında değillerdir.
Evrensel Katalitik Papalığın (Vatikan) dini ve dünyevi (Seküler) durumu Fener Rum Ortodoks
patrikhanesinin durumu ile kıyaslanamaz. Çünki Papalığın durumu çeşitli devletlerle yapılmış
hukuki anlaşmalarla belirlenmiştir. Yani yalnız sırf ruhani anlamda değil, dünyevi (Seküler)
anlaşmalarla da belirlenmiş statüsü mevcuttur.
Lozan gorüşmelerinde heyetimizi temsil eden İsmet İnönü, konu Fener Rum Ortodoks
patrikhanesine gelince, "Patrikhanenin ruhani değil , siyasi bir kuruluş olduğunu, bu nedenlede
İstanbul'dan çıkarılması gerektiğini" açıklamıştır. Bu görüşünü tekrarlamak için İnönü,
Patrikhanenin İstanbul'un işgali sırasında sergilediği Türk düşmanlığını göstermiştir. Ancak,
başta Fransızlar olmak üzere diğer delegasyonlar bu görüşü değiştirmeye çalışmışkardır,
Kendileri tarafından "ortada varlığı inkar edlmeyen bir Türk düşmanlığı olmakla birlikte, bu
durum patrikhaneyi değil, o dönemdeki patriği bağlamaktadır" tezi ileri sürüimiiştür. İnönü bu
görüşe uzun zaman direnmîş, sonunda 10 Ocak 1923 tarihinde sözlü olarak verdiği bir
açıklama ile Fener Rum Ortodoks patrikhanesinin İstanbul daki mevcudiyetinin sadece
"Ruhani" alanla sınırlandırılması halinde kabul edebileceğini dile getirmiştir. Bu konuların
tartışılması sonucunda İnönü'nün tezi kabuio edilmiştir. Fener Rum Ortodoks patrikhanesi, tüm
siyasi faaliyetlerine son vermek ve sadece "Ruhani alanda faaliyet göstermesi"kaydıyla
İstanbul'da kalmıştır.
Fener Rum Ortodoks patrikhanesini gerçekte, Hristiyan aleminde özel satatüdeki bir küiseyi
temsil etmektedir. Bu özel kilise tipine, Batı İlahiyatında Ethnarcy (Etnarşi) denilmektedir.
Fener Rum Ortodoks patrikhanesistatüsü itibariyle bir azınlık kilisesi olup, iddia edildiği gibi
evrensel kilise değildir. Ancak patrikhane kelimenin tam anlaımıyla siyasi ve ideolojik faaliyetler
yürütmektedir. Diğer bir deyişle Fener Rum Ortodoks patrikhanesi "dini siyasete alet eden" bir
kurumdur,
Patrikhanenîn, Ekümenik vasıf ve güç kazanma amacıyla yürüttüğü dikkate değer bazı
faaliyetleri şunlardır:
Patrik Bartholomeus patrikhane tarihinde görülmemiş sıklıkla yurt dışı gezilerine çıkmakta,
gittiği ülkelerde Ortodoks aleminin lideri olduğu imajını vermeye çalışmaktadır.
Bartholomeus, gezileri esnasında dini görüşmelerden çok siyasi temaslarda bulunmak suretîyle,
bir yandan siyasi alanda söz sahibi oiduğunu gösterme, diğer yandan da bu temaslar
vasıtasıyla kendisine destek sağlama gayreti içindedir. Ayrıca bu gezilerden yapılan görüşmeler
neticesinde ortak açıklama ve bildiriler yayınlayarak bu bildirileri "Ekümenik Patrîk" sıfatıyla
imzalamak suretiyle, patrikhanenin sözde "Ekümenik" vasfını tescil ettirmeye çalışmaktadır.
5.5
Patrikhanenin girişimJeri ile çeşitli isimler altında geniş katjJjmJj toplantılar, konferanslar ve
ayinler düzenlenmekte, bu toplantılara yurt dışından üst düzey din ve devlet adamlarının
katılmaları sağlanmakta, ayrıca Bartholomeos çeşitli vesilelerle düzenlenen geniş katılımlı
toplantılara iştirak etmektedir. Görünürde masum bir faaliyet olan bu etkinliklerle Türk ve
Dünya kamuoyu ile Ortodoks dünyasına bazı mesajlar verilmek istenmektedir. Anılan
faaliyetler kapsamında;
-İstanbul'un fetih günü olan 29 Mayıs tarihlerinde, patrikhane tarafından her yıl normal
görüntüsünden uzak, geniş çaplı dini toren ve toplantılar düzenlenmesi,
-incil'in son bölümü olan
kutlamalarmın yapılması,
Apocalypse'nin
Aziz
John
tarafından
yazılışının
ayin
yıldonümü
-1994 yılında kütüphane açılışı ve ölmüş patriklerin anıiması görüntüsü aitınöa geniş katJİımiı
bir ayin tertiplenmesi,
-Patrik Bartholomeos ve Türmepa Deniz Temiz derneğinin birlikte organize ettikleri "Vahiy ve
Çevre Sempozyumu"nun, 21-26 Eylül 1995 tarihleri arasında İstanbul'da gerçekleştirilmesi
dikkat çekmektedir.
Örneğin, 21-26 Eyfül 1995 tarihinde gerçekleştirilen "Vahiy ve Çevre sempozyumu" ile birlikte
İstanbul, bir anda hristiyan dünyasının dikkatlerini üzerine çekmiştir. Sempozyuma Fener,
İskenderiye, Sırp, Bulgar,Arnavut, Kıbrıs, Yunan, Çek, Slovak ve Fillandiya kiliselerini temsil
eden ruhaniler katılmış ancak, Fener patrikhanesine olan muhalefetleriyle bilinen Moskova ve
Kudüs patrikleri katılmamışlardır. Katılımcılar daha sonra İstanbul'dan ayrılarak Yunan gemisi
"Perevelles" ile önce Kuşadasına, ordan da Yunanistan'a bağlı Patros adasına gitmişlerdir.
Adaya yapılan yolculuk Yunan Donanması'na bağlı feribotlar eşliğinde gerçekleştirilmiş, ayrıca
patrik Bartholomeos adaya çıktığında 21 pare top atışı yapılarak devlet başkanlanna uygulanan
bir merasim ile karşılanmıştır. Yunan hükümeti ve özelliklede başbakan Papandreu şenliklere
katılarak Patrikhaneyi en üst seviyede desteklediklerini dünya kamuoyuna göstermek
istemişlerdir. Patrik BarthoJomeos adada yaptığj konuşmada; bir taraftan kendisinin Ortodoks
aleminin lideri olduğu imajını vermeye çalışırken, diğer taraftanda Patmos adasını
Ortodokslann dini merkezi olarak göstermeye çalışmıştır.
Diğer taraftan, Marmara Grubu stratejik ve Sosyaf Araştırmalar Vakfının 04 Aralık 2000
tarihinde verdiği iftar yemeğinde, Patrik Bartholomeos'u "Ekümenik Patrik" olarak olarak
takdim edilmesi gibi bilerek veya bilmeyerekbazı Türk kuruluşlarının da bu tür amaçlara hizmet
ettiği görülmektedir.
Ayrıca, merkezi Newyork'ta bulunan uluslar arası barış ve hoşgörü vakfı tarafından 07 Şubat
1994 tarihinde İstanbul'da gerçekleşen "Barış ve Hoşgörü" konferansına katılan Bartholomeos,
konferansın sonuç bildirisini "Ekumanikal patrik" unvanı ile imzalamıştır.
Diyanet İşleri Başkanımız bu ifade den dolayı önce bildiriyi İmzalamak istememişsede ,
herhangi bir krize sebebiyet verilmemesi için kerhen irrualamıştır. Basın mensuplarınca bu
ünvanı kullanmasının nedeni sorulıması üzerîne patrik yardımcısı, bunun ruhani vesembolik
olduğunu öne sürerek konuyu geçiştirmeye çalışmıştır. Ayrıca Patrik Bartholomeos söz konusu
bildiriyi "Konstantınopolis bildirisi" olarak yayımlatmak istemiş, ancak itiraz edilmesi üzerine
"Bosphorus Declaratıon (Bogaziçi Bildirisi)" başlığı ile yayınlamıştır.
Diğer tarfatan Patrik Bartholomeos;
-Başta Vatikan olmak üzere, Hristiyan dünyasındaki diğer Kilıseter iie ilişkilerini sıcak tutmak
suretiyle, Ortodoks alemi içerisinde kendisînin muhatap alınmasını sağlayarak, Ortodoks
dünyasımn lideri olduğu imajın) vermeye çalışmakta,
-Ortodoks dünyasında kendisine rakîp olarak gördüğü Moskova ve Kudüs Patrikhanelerinin
yetki alanlannı daraltmak, kendi yetki alanını genişletmek amacıyla kendisine bağlı olmayan
kiliseleri kontrolü altına almaya gayret sarf etmektedir,
Özetle, Patrik Bartholomeos'un şahsında Fener Rum Patrikhanesi, bu gibi faaliyetleri ile gerek
Türkiye, gerekse Dünya kamuoyu nezdinde gündemde kalarak bunları bilinen amaçları
doğrultusunda propaganda malzemesi olarak kullanmayı hedeflemektedir.
İdari, Sosyal ve Ekonomik Faaliyetleri:
Ferter Rum Patriğine bağlı olarak; Ruhani maclis (Sen Sinod), buna bağlı olarak da;
komisyonlar (encümen/heyet), yurt içi metropolitlikler, yurt dışı Metropolitlikleri, yurt dışı
piskoposlukları ve diğer kuruluşlar bulunmaktadır.
Patrikhane, dini görevlerive statüsü ile ilgili otmayan, kuruluşunda "Komisyonlar" adı altında
kendi bünyesinde bir takım "Encümen" ve "Heyetler"de kurmuş bulunmaktadır.
Patrikhane, dini görevleri ve statüsü ile ilgili otmayan, kuruluşunda "Komisyonlar" adı altında
kendi bünyesinde bir takım "Encümen" ve "Heyetler"de kurmuş bulunmaktadır. Bunlardan
özellikle; Maliye Encümeni, Hukukçular Meclisi, İnşaat Encümeni, Öğretmen Tasdikleri
Encümeni, Hukuk İşleriEncümeni, OrtodkslarArası Meseleter ve Kongreler Encüment, Emlak
Encümeni, Miras İşleri Encümeni ve Misyoner Teşkîlatı dikkat çekmektedir. (Diğer bilinen heyet
ve encümen)er; Heybeli Ada Papaz Okulu İdare Heyeti, Manastırlar Encümeni, Mukaddes Yağ
Encümeni, Kilise Musiki encümeni, Mukaddes Kanunlar Encümeni, Hristiyanlar Arası Meseleler
ve Kongreler Encümeni, Emekli Sandığı
Komisyonu, Aç Evleri Koordinasyon Komisyonu, Ayranoz Komisyonu, Danışma-Dergiler ve
Kitaplıklar Komisyonu) dur. Bu yapılanmadanda anlaşılacağı gibi Patrikhane, sadece dini işlerte
ilgilenmekle katmayıp idari, potitik ve ekonomik birçok İşlerle de uğraşmaktadır, Patrikhanenin
kendi bünyesinde adeta "Bakanlar Kurulu" benzeri bir yapılanma gerçekleştirme gayreti içinde
olduğu gözlenmektedir,
Diğer taraftan patrikhane, tüzel kişjliği bulunmamasına rağmen, sahip olmadığı İstanbul'daki
Rumlara ait okullar, hastaneler, vakıflar ve dernekler gibi kuruluşları fiilen idaresi altında
bulundurmaktadır.
Aynca, üstü örtülü yöntemlerle taşınmaz mallarda edinen Patrikhane, tüzel kişilik kazanması
halinde gerek bu mallara, gerekse belirtilen kuruluşların gayri menkul ve İşletmelerine resmen
sahip olackatır.
Örneğin; GÖkçeada'daki Rum asıllı vatandaşlarımız, gayri menkul edinme konusunda Fener
Rum Ortodoks Patrikhanesince teşvik edilmektedirler. Aynca son zamanlarda Gökçeada'da
oturan Rumlann çeşitli yerlere yazdıkları mektuplarda ikamet ettikleri köylerin isimlerini Rum
ca yazmaya özen göstermeleride dikkat çeken konulardandır.
Patrik Bartholomeos, Şubat 1994 ayında, sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kabulü sırasında,
Patrikhanenin dini fonksiyon sınırı aşarak, İstanbul Rum Ortodoks azınlığı ile ilgiliçeşitli
sorunları dile getirmiş ve adeta Osmanlı İmpataratorluğu dönemindeki "Cemaat Liderligi"sıfatını
üstlenmiştir. Patrik, 1993 yılında Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle, Dışİşlerİ Bakanına
kutlama mesajında "Cemaatim Adına" ifadesini kullanarak aynı yaklaşımını bir kez daha ortaya
koymuştur.
Fener Patriğinin yurt dışı gezileri öncesi İstanbulValiliğine bilgi sunması, öteden beri uyguianan
bir teamül olmasına rağmen, Patrik Bartholomeos, bu yükümlülüğünü uzun süre yerine
getirmemiştir. Yapılan ikazlar sonrasında, patrik vekilinin imzaladığı yazı ile veya VIP salonunun
açılması talebi ile yurt dışı seyahatlarini dolaylı olarak bildtrdiğı gözlenmektedir.
Fener Rum Ortodoks Patrikhanesin'de 14 Kasım 1995 te yapılan Sen Sinod meclisi
toplantısında Arnavutköy metropoliti FİIipa Kapetanidis'in patrik vekilliğine getirilmesi
kararlaştırılmıştır. Patrik vekilliği uygulaması ne Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi ne ilişkin
1862 nizamnamesinde, ne de Cumhuriyet döneminde bulunmamaktadır. Söz konusu uygulama
sadece 1942-1946 yıllan arasında patrik Makimos'un uzun süren hastalığı nedeniyle
başvurulmuştur. Yetkili makamların uyarısı nedeniyle bu uygulamadan vaz geçilmiştir. 1995
yılında Sen Sinod meclisi kararı ile yeniden uygulamaya konulmaya çalışan patrık vekilliği
makamı ve patriğin Türk makamları ile doğrudan muhattap olmamak, bürokratik makamlarla
uğraşmamak
ve
daha
fazla
hareket
serbestisi
kazanmak
amacında
olduğu
değerlendirilmektedir.
Tüm faaliyetler ve patrikhanenin "Bizansı ihya ederek" ilerde " Vatikan modeli dini bir devlet "
özelliğini taşıma gayreti gösterdigi kıymetlendirilmektedir.
Fener Rum Patrikhanesi İçin Vatikan'a Giden Yolun Muhtemel Aşamaları:
Katolik dünyasının Ekümenik Vasfını sağlayan Vatikan benzeri dini bir yapıya ulaşmak için, Fner
Rum Patrikhanesinin de önümüzdeki dönemde gayret göstereceği ve aşağıda belirtilen
aşamaları gerçekleştirebileceği değerlendirilmektedir.
(l)Birincİ Aşama :
Ekümeniklik statüsüyle patrikhane ve bağlı ruhanilerini Türkiye Cumhuriyetİ kanunlarının
vesayetinden kurtarmak.
-Bilindiği gibi, Fener Rum patrikhanesi, Lozan anlaşmasının ilgili maddeleri gereğince"Azınlık
Statüsünde"dir. Sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Rumların dini kurumudur.
Dolayısıyla, patrik ve kendisine bağlı 12 metropolit (bugün için semboliktirler) ancak Türkiye
Vatandaşı olan ruhaniler arasından seçilebilirler. T.C. hükümetinin uygun görmediği,
onaylamadığı herhangi bir ruhani bu görevlere aday bile gösterilemez. Özetle, gerek patrikhane
ve gerekse kendine bağlı olan ruhaniler, Türkiye Cumhuriyetinin kanun ve yönetmeliklerine
tabidirler.
-İşte, Fener Rum patrikhanesine vatikan statüsü verme düşüncesinde olanlar, ilk aşama olarak
patrikhanenin ve kendisine bağlı ruhanilerinöncelikle Türkiye Cumhuriyeti kanunlarının
vesayetinden kurtulmalarının gerekliliğinin elzem olduğuna inanmaktadırlar. Bunun içinde
patrikhaneye "ekümeniklik" sıfatı vermek yeterlidîr. Türkiye bunu tanıdığı anda artık
patrikhaneyi kontrol edemeyecektir.
( I I } İkinci aşama:
"Suriçi İstanbul"un patrikhanenin Ekümenik damgası altında eski
Konstantinople olarak yeniden ihyası.
-Patrikhane, Türk ve Rum işadamlarının satın alarak "Azınlık vakıfları"na, onların da
patrikhaneye hibe ettikleri gayri menkullerle, bu düşüncenin alt yapısını önemli Ölçüde
gerçekleştirmiştir.
-İstanbul'u sorunlarından kurtarma gibi projelerle de, "Suriçi İstanbul" esana şehirden ayrılır,
kültürel ve dini çehresi ortaya çıkarılırsa, Vatikana giden yolda çok büyük bir merhale kat
edilmiş olacaktır. Zira BM,AB,UNESCO ve Dünya Kiliseler Birliği gibi kuruluşların parasal
yardımyıla şehrin eski bizans ve hristiyan çehresi ön plana çıkanlmay çalışılacaktır. İşin
doğrusu Türkiye Cumhuriyeti kanunlarının vesayetinden kurtulmuş bir pathkhane, bu şehre
hem damgasını hemde rengini vuracaktır. Böylece
Vatikana giden yolda çok önemli bir
merhale katedilmiş olacaktır.
Üçüncii Aşama:
Hıristiyan aleminin İstanbul da dini ateşelikler açamaları.
-Ankara da büyükelçilikleh bulunan t ü m Hıristiyan ülkelr, patrikhane civannda yani
Konstantinople de birer "dini ateşelik" açacaklardır. Bunlar, bir süre sonra Vatikanlaşacak,
istikbaldeki devletin büyükelçilikleri olacaktır,
DÖrdüncü Aşama:
BM, AB ve UNESCO gibi uluslar arası kuruluşların surlar içindeki tarihi Konstantinople'nin "Açık
Şehir" haline getirilerek, Türkiye'nin hükümranlık hakkını tartışmaya açmaları.
-Yukarda saydığımız üç aşama gerçekleştiği anöan İtibaren, Türkiye artık gelişmelerin önünü
alamayacaktır. Başta BM, AB, UNESCO, Dünya Kiliseler Birliği v.b. birçok uluslar arası kuruluş,
tarihi Konstantinople'nin restorasyonun da katkı sahibi olacaktır. Netice itibariyle şehir bu
haliyle dünyaya açık bir ortak metropol merkez haline getirilecektir. Şehir, dini ateşelikleriyle,
kültür mozaiğiyle artık o bir Türkşehri değil, şimdilik sembolikte olsa 270 milyonluk Ortodoks
dünyasını kalbi ve kıblesi olacaktır.
Beşinci Aşama:
Vatikanın (Bizans'ın) resmen kuruluşu.
-Dördüncü aşamanın tamamlanmasıyla, Bizans'ın fiilen kurulmuş olduğunu görmekteyiz. Bu
safhada artık Ekümenik bir patrikhanenin önderliğinde, Bizans yeniden ihya edilmiş olacak;
önce İstanbul'un tamamı, kademeli olarakda
boğazların Avrupa yakasındaki topraklarımız
elimizden çıkacaktır.
Ekonomik darboğazlarla boğuşan, dış baskı ve ambargolarla, PKK terör örgütü ve sözde dost
komşularıyla boğuşan birTürkiye bu safhada dünyayı karşısına alamayacaktır. Bu mücadelede
hiçbiryerden destek de bulamayacaktır.
(e) Heybeli Ada Ruhban Okulu ile İlgili Faaliyetleri:
( I ) Okulun kapatılma nedenleri;
Anayasa Mahkemesinin 12-01-1971 tarih ve 71/3 sayılı kararı ve 625 sayılı özel yükseköğretim
kanununun lnci , 8nci maddesinin 2nci ,3ncü ,4ncü fıkraları Ne 48 nci maddesinin Özel yüksek
okullarla ilgili hükümlerinin iptal edilmestyle, Heybeliada Ruhban okulunun Teoloji bölümü 09
Temmuz 1971 tarihinde kapatılmıştır. Ancak okulun lise bölümü, özel azınlık lisesi statüsünde
özel Heybeliada Rum Erkek Lisesi adı altında faaliyetine devam etmiştir. 1984 yılından itibaren
öğrenci bulunamaması sebebiyle fiilen eğitim - öğretim yapılmamakta olan okul, hukuken
varlığını devam ettirmektedir. Heybeliada Ruhban Okulu kapalı olmasına rağmen patrikhane,
çeşitli ülkelerden mastır yapmak isteyen kişilere, bu okulun kütüphanesinden faydalanma
'ımkanı vermektedir.
Heybeliada Ruhban Okulunun kapatılması üzerine patrikhane, Yargıtay ve Danıştay nezdinde
davalar açmışsa da kazanamamıştır. Yunan Hükümeti tarafından konu UNESCO konferansına
götürülmüş ancak, oradan da bir sonuç alamamıştır.
Bilindiği üzere Türkiye'de din görevlilerinin özel okullarda değil Dvelet okullarında yetiştirilmesi
hususu, Anayasa, Anayasa mahkemesi karan, Yüksek Öğretim Kurumları Kanunu, Özel
Öğretim Kurumlar Kanunu ve Milli Eğitim Kanunu ile düzenlenmiştir. 1965 tarih ve 625 sayılı
Özel Öğretim Kurumlar kanununun 3 ncü maddesi "Askeri okullar, din eğitimi ve öğretimi
yapan Özel öğretim kurumları ile emniyet teşkilatına bağlı okulların aynı veya benzeri özel
öğretim kurumları açılamaz" hükmünü içermektedir, 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat Kanunu,
"Türkiye de dini eğitim sadece Milli Eğıtim Bakanlığı tarafından verilmesi" şeklindedir. Bu kanun
hükümleri çerçevesinde ve laik devlet anlayışımız gereği anılan okulun yeniden açılması
mümkün degildir.
Öte yandan 1982Anayasasının 130 ncu maddesindeki "Kanunda gösterilen usul ve esaslara
göre, kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile vakıflar tarafından, devletin yönetimi ve
denetimine tabi yükseköğretim kurumları kurulabilir" hükmü mevcut ise de , patrikhanenin
vakıf hüviyetinde olmamamsı nedeniyle ( Tüzel kişiliği bulunmadığından ) özel yükseköğretim
kurumuda açmast söz konusu olamamz.
Böyle bir okul açılmamasıyla Lozan Anlaşması da ihlal edilmiş olabilir. Çünki Lozan da
azınlıklara böyle bir İmtiyaz verilmemiştir, diğerTürk vatandaşlarının faydalandıkları haklardan
eşit şekilde istifade etmeleri kabul edilmiştir.
( I I ) Okulu Yeniden Açtırma Girişimleri;
Fener Rum Patrikhanesi, Heybeliada Ruhban Okulunun yeniden eğitime açılması için yurt içinde
ve yurt dışında ypğun bir kampanya yürütmektedir. Fener patrikhanesinin asıl amacı, kendî
insiyatifinde devlet denetiminden uzak bir şekilde Heybeliada Ruhban Okulunun açılmasını
sağlamak, bu şekilde bütün dünyada görev yapacak din adamlarını bir merkezde kendi
kontrotü altında yetiştirmek, okula uluslar
Ekümeniklik vasfını sağlamaktır.
arası bir nitelik
ka2andırarak
patrikhaneye
Birara, Anayasa Mahkemesinin 12-01-1971 tarih ve 7113 sayılı karar uyannca Türkîye de özel
yüksekokulların üniversitelere devredilmek suretiyle devleştirilmesi kararı çerçevesinde,
Heybeliada Ruhban Okulunun Yüksek Teoloji Bölümünün üniversite bünyesine dahil edilmek
suretiyle faaliyetlerini sürüdrmesi gündme gelmiştir. Ancak, Patrikhane, okulun üniversite ile
ilişkilendirilmesini kesinlikle kabul etmemiştir. Böylelikle okul hukuki dayanaktan yoksun durma
düşmüş ve dogrudan bir kapatma karan olmamasına rağmen kendîliğinden kapanmıştır.
Diğer taraftan, patrikhaneni,n mutlaka yüksek düzeyli dini eğitim gormüş personel îhtiyacını
yurt dışında Teoloji Öğrenimi veren okullardan (Örneğin; Selanik Teoloji okulunda) temini
mümkün iken, Heybeliada ruhban okuiunun açılmasını ısraria talep etmesi ve bu yönde
faaliyet göstermesi Ekümeniklik sıfatını elde etme çabasının sonucu olarak görülmektedir.
Fener Rum Patrikhanesi tarafmdan evrensel bir kurum olarak görülen Heybeliada Ruhban
Okulundan açık olduğu dönemde, çok az sayıda Türk vatandaşının mezun olduğu görülmektedir
(1950 den itibaren 38 Rum asıllı Türk vatandaşına karşılık 162 sî Yunanistan , 8 i ingiltere , 2 si
Uganda , 1 i Fransa, 8 İ Etiyopya, 2 si Suriye, 1 i ABD, 3 ü Lübnan, uyruklu olmak üzere 1969
yılına kadar toplam 187 yabancı öğrenci mezun olmuştur). Söz konusu okuldan yetişenler de
şimdiye kadar Türkiye Cumhuriyetine karşı düşmanca duygular beslemişlerdir. Ve Helenizm
gelişmelerine yardımcı olmuşlardır.
Lozan görüşmeleri esnasındaki düşmanca hareketleri nedeniyle görevden azledilen patrik
Meltos, Türklerden ve türkiyeden nefret ettiğiniher fırsatta ifade eden ve düşmanca duygularını
açığa vurmaktan çekinmeyen, bu tutumu nedeniyle Türk vatandaşlığından çıkarılan ABD
başpiskopozu Yakovas, adı Kıbrıs meselesi ile özdeşleşmiş bulunan Başpiskopos Makarıos da
Heybetiada Ruhban Okullannın mezunlarıarasındadır.
Patrikhane, Heybeliada Ruhban Okulu nun yeniden eğitime açılmassı konusunda çok ısrariı
tutumunu sürdürmektedir. Bu maksatla, son dönemde bir yandan patrikhane, diğer yandan
yunan devlet adamlarının çabaları sonucu uluslar arası kamuoyu da konu ile yakından ilgilenir
hale gelmiştir.
Yunan Başbakanı Mitçotakis in , Aralık 1991 de ABD ziyareti sırasında bu ülkeye göç etmiş
Yunanlılara yapmış olduğu bir konuşmada , Ruhban Okulunun açılabilmesi için Türkiye üzerinde
baskı yapıiması amacıyla faaliyette bulunması konusu üzerinde durması, Patrik
Bartholomeos'un göreve başlaması münasebetiyle 16 Ocak 1992 de Milli Eğitim Bakanımızla
görüşmesinde Ruhban okulunun yeniden açılması için resmen îstekte bulunması ile başlayan ve
günûmüze kadar süren süreçte, Heybeliada Ruhban Okulu nu açtırma girişİmJerinin arttığı
gözlenmektedir.
Ülkemizdeki Diğer Dini Cemaatler Üzerinde Hakimİyet Kurma Çabatarı:
Patrik Bartholomeos'un, göreve geldikten sonra patrikhaneye bağlı cemaatin nüfusunu
artırmak ve nüfuz alanını genişletmek maksadıyla Süryaniler ile İstanbul 'da yaşayan Bulgar
asıllı vatandaşlanmızı hakimiyeti altına almak için bazı faaliyetlerde bulunduğu görülmüştür.
Öncelikle Surayni asıllı vatandaşlarımız üzerinde faaliyetlerini yoğunlaştıran patrikhane,
boşalan Rum kiliselerine cemaat ihdas etmek maksadıyla, Mardîn ve çevresinden göç ederek
tstanbul'a gelen Suryanilerin Beyoğiu ve Fatîh civarında bulunan Rumlara ait gayri menkuliere
yerleşmelerirti sağlamıştır.
Daha sonra ise, yine İstanbul'da yaşayan diğer bir Ortodoks grup olart Bulgar ası)lı
vatandaşlarımız hedef seçilmiştir. Bu çerçevede;
-Bulgar vatandaşlarımıza çagrıda bulunularak, Bulgarca yazılı bulunan doğum belgelerini
almaları karşılığında kendilerine maaş bağlanması gibi vaatier sunuimuştur.
-Fener patrikhanesi'nin Rum Din adamlan zaman zaman Bulgar cemaatinin Ibadet ettiği
kiliselerde ki ayinlere gelerek İzinsiz olarak ayinleri yönetmek istemişlerdtr.
Bu durum Bulgar cemaati arasında tepki ve huzursuzluklara neden olmuştur. Bunun
neticesinde Bulgar vatandaşlarımız temsilcileri vasıtasıyla izînsiz olarak ayin yönetmek isteyen
Rum din adamları ile buna çanka tutmak isteyen Bulgar asıflı vatandaşlarımız hakkında "Din ve
vicdan hürriyetini engellemek" suçundan dava açılması istemiyle konuyu adli makamlara İntîkal
ettirmişlerdir. GÖrülen davalar neticesinde ; "Fener patrikhanesinin yalnızca Rum asıllı
vatandaşlanmızın dini bir kurumu olduğu, bu nedenle patrikhanede görevli din adamlannın
davet olmadan Bulgar kiliselerine gidip ayin yapamayacağı, bu ayin esnasında bir kişinin dahi
ayini rahatsız olarak terketmesinn din ve vicöan özgürlüğünü zedeleyeceği, sanıkların
yonelttiklerj ayini dinlemek isteyenlerin isterlerse bu şahısların kiliselerine gidebilecekleri"
belirtilmiş, sanıklar 5 er ay hapis ve 250 er milyon para cezasıyla cezalandınlmışlardır. Ancak
bu suçu bir daha İşlemeyecekleri düşünülerek cezaları ertelenmiştir. Mahkemece verilen bu
karar Fener Rum Ortodoks patrikhanesinin "Ekümeniklik" vasftntn bulunmadığının bir kez daha
tescili anlamına gelmesî bakımmdan önemlidir.
Ashnda Bulgar Kilisesi ile Fener Rum Patrikhanesi arasmdaki anlaşmaztıklar yeni değildir. 1860
yılında tki kurum arastnda meydana gelen ihtilaf, Fener Patrikhanesinin Bulgar Kilisesini Aforoz
etmesiyle neticelenmiştir. 1913 yılında Bulgar kilîsesi Bulgaristan 'a taşınmıştır. 1945 yılında
Moskova pathkhanesinin arabuluculuğu ile Fener Rum patrikhanesi Bulgar kilisesini yeniden
tanımıştır. Ve bu iki kurum arasında protokol imzatanmıştır, Bu tarihten itibaren , Fener
patrikhanesi söz konusu protokulü gerekçe göstererk İstanbul'daki Bulgar cemaati kendisine
bağlıymtş gibi bir tutum sergiiemiştir. Esas itibariyle sadece Türkiye'deki Rum'ların dini kurumu
olan patrikhanenin , başka ülkekerdekî dîni kurumlarla protokol imzalamk gibi bir faaliyeti
düşünülemez. Böyle bir yetkisi olmadığı gibi bu tür bir akdinde hiçbir geçerliliği
bulunmamaktadır.
İstanbul ilinde halen azınlık statüsünde olmayan beşyüz civarında Bulgar asıllı vatandaşımız
bulunmaktadır, Cemaate ait Bulgar Ortodoks kilisesi ve Balat Stefan Bulgar Ortodoks Kİlisesi
olmak üzere iki kilise ile Bulgar Ortodoks Ktlisesi vakfı adıyla bir vakıfları bulounmaktadır.
SONUÇ:
Yunanistan'ın yayılmacı emellerinin tavsiyesi yüönünde en önemli mekanizmayı teşkil eden
"Lozan Dengesi"nin , Kıbrıs, Ege ve Batı Trakya 'ya tlaveten patrikhane konusun da da
bozulmamamsı esastır. Dtğer bir deyişle patrikbanenin statüsü ve bu bağlamda Ruhban Okulu
konusunun bu bütünlükten soyutlanarak ele alınması Türkiye'nîn genel çıkarları açısından
sakıncalıdır, Çünki; Heybeliada Ruhban Okulunun yeniden acılması konusu irdelendiğinde,
Rum-Yunan-Ortodoks dünyasının asıl sorununun, Fener Patrikhanesinin gelecegine ilişkin
endişeferi olduğu açıkca görülecektir.
Heybelîada Ruhban Okulunun açıiması ile birlikte; patrikhanenin geleceği İle ilgili sorunlann
gündeme getirilmesi beklenmeli ve bu itibarla söz konusu okulun açılması konusu
değerlendirilirken İleride patrikhanenin statüsünde değişiklîğe gîdilmesi yönünde talepfere de
muhatap ofunabileceği dikkate altnmalıdır,
PONTUS FAALİYETLERİ
Tarihi GeJişimi
"Pontus" veya "Pontos" kelimesi etnik bir isim olmayıp, coğrafi bir terimdir. "Pontos" kelimesi
Grekçe "Deniz" anlamında olup; eski çağlarda Karadeniz'in güneydoğu kısımlarına, bu arada
Karadeniz'e de verilmış bfr coğrafj isimdir. "Anadolu'nun Türkleşmesi"nden itibaren bu terimler
hiçbir şekilde kullanılmamıştır.
Pontus Krallığı İsa'dan önce 323 yılında İskender'in ölümü ile başlayan komutanlar arası
savaşlar sırasında bu durumdan faydalanan eski Pers soylusu Mitridates Ktistes tarafından
Çankırı dağlannda kurulmuş , söz konusu krallığın genişleyerek Sinop'tan Gürcistan sınırına
kadar karadeniz kıyılarına yayılması sağlanmıştır.
19 ncu yüzyıl sonlarına doğru bölgedeki etnik yapı Müslümanlar lehine değişmiş, Rum Ortodoks
ve Gregoryen Ermeni nüfus oldukca azalmıştır.
Bölgenin siyasî, tarîhi sosyal yapısının Yunanlılarla bir ilgisî olmamakfa beraber,
bağımsızJjklarınj kazandıktan sonra Yunanlılar Karadeniz'in doğusunda bir Rum Pontus Devleti
kurma fikrini Megali İdea'nın hedeflerinden biri olarak görmeye başlamışlardır. Bu çerçevede
1904 yıfından itibaren böfgede çok sayıda Pontus Cemiyetleri kurmuşlardtr,
1904 yılında Merzifon Amerikan Koleji müdürü Amerikalı White'ın destek ve gayretleriyle
okulda okuyan Rumlar tarafından "Pontus Cemiyeti" adı altında gizli bir cemiyet kurulmuştur.
Diğer taraftan , Pontus Cemiyeti ve Anadolu Rum cemiyetinin , Batum'dan İnebolu'ya kadar
uzanan, aynı zamanda Kastamonu, Çankın, Yozgat, Sivas, Tokat, Amasya, Çorum, Gümüşhane
ve Erzincan'ın da bir kısım topraklarını içine alan bölge üzerinde Pontus Rum devleti kurmak
amacıyla aynı yıl faaliyete geçtiği görülmektedir.
Birinci Dünya Savaşından Önce Pontus Cemiyetlerinin üyeleri Osmanh İmparatorluğu'na karşı
Ruslar tarafından silahlandınlmıştır. Bu çeteler Rustarında yardımı ile Türklerî öldürmeye ve
köyleri yakmaya başlamışlardır,
30 Ekim 1918 de imzalanan Mondros Mütarekesinden sonra Pontusçuluk faaliyetleri hız
kazanmıştır. Çoğunluğu sağlamak içîn, çoğu silahlı çete olmak üzere bölgeye çok sayıda Rum
getiritmiştir.
19 Mayıs 1919 da Mustafa Kemal'in Samsun a çıkması ile Türk Kurtuluş Savaşı için kongreler
toplanmaya başlanmıştır.
1920 de Rum çetelerinin Karadeniz bölgesindeki faaliyetleri yoğunlaşmıştır. Özellikle Samsun'u
İçAnadolu'ya bağlayan geçitleri kontrol eden çok sayıda köy, Rum çeteleri tarafından yakılmış,
Türkler öldülmüştür. Bu sırada Yunan orduları da Ankara istikametinde ilerlemektedir. Yunan
Genelkurmayı, Ankara'nın birkaç hafta İçerisinde diüşeceğini hesaplamış. Türk ordusunun Sivas
veya Kayseri bölgesine çekilebileceği ihtimaline karşı, Samsun da karaya çıkaracakları 6-7 bin
kişilik Yunan askeri ile Pontus birüklerini takviye etmelerini, planlamıştır. Böylece, Samsun Sivas yolunun kesilmesi ve bölgede Ankara Hükümetine isyan eden unsurlarla güç birliği
yapılarak, Türk Milli KurtuJuş hareketinin imhası hedef alınmıştır.
10 ağustos 1920 tarihli Sevr anlaşması Trabzon ve Doğu Karadenizi Ermenistana bırakmıştır.
Mustafa Kemel'in başlattığt Kurtuluş savaşı , Uk başansını Doğu Anaöoiu Bölgesinde kazanmış,
02 Aralık 1920 de Ermanistanla Gümrü Anlaşması imzalamıştır. Böylece Doğuda emniyet
saglanmıştır.
TBMM,Rum çetelerle mücadele için bölgede mevcut birlikleri bir komuta altında toplayarak 09
Aralık 1920 de Merkez Ordusunu kurmuştur.
Yunan savaş gemileri Haziran 1921 de İnebolu'yu , Temmuz 1921 de Trabzon'u top ateşine
tutmuştur.
TBMM, 16 Haziran 1921 de Karadeniz'in sahil kesimindeki 15-20 yaşları arasında, eli silah
tutan rumların İç bölgelere nakledilmesi kararını vermiş ve bölgeyi savaş alanı olarak ilan
etmiştir. 17 Agustos 1921 de bölgede faaliyete geçirilen İstiklal Mahkemeleri 174 Rum, 3
Müslüman'ı suçlu bularak idama mahkum etmiştir.
Alınan tedbirler sonuç vermiş ve 1921 yıh sonunda Karadeniz'in dogusunda
sağlanmıştır.
güvenlik
Pontus meselesi Lozan Anlaşmasıyla tarihe mal olmakla beraber Yunanistan tarafından sürekli
canlı tutulmaya çalıştlmaktadır.
Lozar? Anlaşması'nın imzalanması ile emellerine ulaşamayan ve yurt dışına kaçan Pontus
hayalcisi Rumlar, 1970 li yıllara kadar folklorik özellikli faaliyetlerini Yunanistan'da
sürdürmüşlerdir.
Osmanlının çöküş döneminde ortaya çıkan Pontus meselesi, kendilerini Pontuslu addeden
Yunanistan destekli bazt şahısler tarafmdan 1980 li yıiiarm başında yeniden gündeme
getirilmiştir.
Son yrllarda, siyasi amaçlı ve Türkiye'yi suçlayıa hareketlerle dünya kamuoyunun gündemine
sokulmaya çalışan sözde "Pontus Soykırımı" iddiaları, Yunanistan ile birlikte Fener Rum
Ortodoks patrikhanesi tarafından da örtülü bir şekifde desteklenmektedir.
Ermenilerin asılsız soykırım iddiaları ile dünya kamuoyunda ilgi ve sempati toplamaları,
kendilerini Pontuslu olarak niteleyen Rumlann harekete geçmesinde önemli rol oynamıştır.
Aslında geroekte var olmayan ancak kendileri tarafından icat edilen Pontus meselesini
3
Ermeniler gibi dünya kamuoyunun gündemine sokabiieceklerini düşünen
Yunanistan'ında desteğiyle belirtilen taribten itibaren faaliyetlerine hız vermişlerdir.
çevreler,
Pontus faaliyetlerinin günümüzde başta Yunanistan olmak üzere ABD, Almanya, Avustralya,
Gürcistan, İsveç, Kanada gib, ülkelerde çeşitli isimler altında kurulan (150) civarında dernek ve
federasyon aracılığıyla yürütüldüğü biiinmektedir.
Sözde Soykırımın İddiaları
Yunanistan'ın Türkiye ye karşı yürüttüğü çok yönlü psikoiojik hareket çalışmaları arasmda
Pontus faaliyetlerinin ayrı bir yeri ve önemi vardır.
1974 yılındaki Kıbrıs Barış Harekatının ardından Türkiye'yi içeride ve djşarıda yıpratmak
amacıyla her türlü yıkıcı ve bölücü unsura açık destek vermeye başlayan Yunanistan, tarîhi bazı
gerçeklerî saptırarak sözde bir Pontus sorunu yaratmaya çalışmıştır.
Yunanistanın sözde Pontus İddiaları:
-1916-1923 tarihleri arasında Dogu Karadeniz Bölgesinde yaşayan 700 bin Pontuslu Rum dan
353 bininin Türkler tarafından öldürüldüğü ve sağ kalanların göçe zorlandığı,
- Tarihi olarak Helen Uygarlığının bir parçası olan Karadeniz Bölgesinde Osmanlı ve Türk
baskıları sonucu Müslümanlığa geçmiş ve halen bu bölgede "Gizli Hıristiyanlar" olarak
adlandınlan bîr Rum azınlığın yaşadığı hususlara dayandırılmaktadır,
-Son dönemde ise; sözde ermeni soykırımıntrr "Hırıstiyan soykırımının" bir parçasmı teşki) ettiği
iddiasıyla bir yandan sözde Ermeni soykırımı ile paralellik kurmaya çalışırken, diğer taraftan
Pontus konusundaki iddialarını bütün Hıristiyan dünyasına mal etmeye çalışmaktadır,
Yunanistan, İlk iddiasını soykınm olarak adlandırmakta olup, bu soykınmın uluslar arası atanda
kabulü için yoğun çaba harcamaktadır. İkinci iddiası ise; Türkiye2de yapay bir azınlık yaratma
gîrişimi şeklinde ortaya çıkmakla birlikte, özünde Doğu Karadeniz bölgesi İleYunanistan
arasında kültürel ve organik bağlann kurulmasıyla böigede aynlıkçı bir harekattn temelini
oluşturrnaktadır.
Yunanistan yönetimî, her İki faaliyeti sistemli^ organize ve uzun dönemli planlamalarla
yürütmekte olup, özellikle yurt dışındaki yunan unsurlarından olabildiğince yararlanmaya
çalışmaktadır, Yunanîstan içînde ve dışında iyi organize edtlmiş dernek ve kuruluşlar aracılığıyla
izlenen Pontus politikası, uluslar arası ortam ve insan haklarına aratan duyarlılıktan
yararlanılarak, çeşitli platformlarda gündeme getirilmektedir.
Yunanistan, ululsra arası alanda izlediği bu politikayı bir takım vasıtaları kullanmak suretiyle
son dönemde Türkiye içinde yürütme imkanı bulmuştur. Bilinçli olarak Pontus çalışmalarına
destek veren kesimlerin yanı sıra, iyi niyet ve bilgisizlikten dolayı bu politikacının aracı olana
Türk vatandaşları da bulunmaktadır.
1914 tarihli Osmanlı resmi istatistiklerine gore ise; Kastamonu,Trabzaon, Rtza, Giresun, Ordu,
Samsun, Gümüşhane ve Sİvas vilayetlerinde toplam 3.263.396 Müslüman nüfusuna karşılık
361.750 Rum yaşamaktaydı. 100.000 den fazla Rum, Rus ordusunun bölgeden çekilmesi ile
beraber Kafkasya'ya gitmiştir.
22 Mart 1920 de İngiliz temsilcisi Vansittart, bölgede 312.000 Rum bulunduğunu bildirmiştir.
Justin Mc. Carty'e göre bu rakam 260.313'tür.
Mübadelede Yunanistan'a donen rum sayısı,bizzat Yunanlılar tarafından 180.000 olarak
verilmektedir. Diğer bir Yunanlı Yerasimos, 322.500 kişinin mübalede Yunanistan'a ulaştığını
bildirmektedir. Buna ABD, Kanada ve Avustralya'ya göç eden 210.000 Rum'un da eklenmesi
halinde 350.000 Rum'un katliama uğratıldığı iddialarımn ne kadar mesnetsiz olduğu ortaya
çtkmaktadır.
Yunanistan'ın Konuya Yaklaşımı:
Türkiye'yi içeride zayıflatmak ve uluslar arası alandazor duruma düşürerek, kendisi için tehdit
olmasını önlemek isteyen Yunanistan yönetimi, uygun koşul ve zamanda "Megali İdea"
çerçevesinde yeni kazanımlar elde etme hesapları ile bir Pontus sorunu yaratma gayreti
içerisinde olmuştur.
Bu kapsamda, Yunanistan'ın Karadeniz bölgemize yönelik emel ve taliplerine zemin hazırlamak
ve ülkemiz aleyhinekullandığı Ermenilik, Süryanilik ve Kürtçülük faaliyetlerine yeni bir boyut
kazandırmak amacıyla Pontuskonusuna ağırlık verdiği gözlenmektedir.
Yunan yönetimince önce Yunan toplumunun Pontus soykırımı fikrine alıştırılması hedeflenmiş
ve bu amaçla yönetimin güdümündeki şahıslar ve kurumlar aracılığıyla kapsamlı bir çalışma
yürürlüğe konulmuştur.
Yunanistan Parlementosu, sözde Pontus soykırımı iddialarına ülke içerisinden destek sağlamak
ve dünya kamuoyunun ilgisini konuya çekmek amacıyla 24 Şubat 1994 tarihinde almış oldugu
bir kararla "19 Mayıs'ı Pontus soykırımı anma günü" ilan etmiştir. 14 Haziran 1997 tarihinde
İskece'de Yunanistan
Parlemento
Başkanı Apostolos Kaklamanis
tarafından
Pontus
Helenizm'inin Türkler tarafından uğratıldığı sözde saykınmın 75 nci yıldonümünedeniyle bir
Pontus anıtının açılışı yapılmıştır.
Burada ilginç olan noktayı, Yunanistan'ın kendi iddiasını ancak 1994 yılında resmi düzeyde
kabul etmesi oluşturmaktadır ki, bu durum söz konusu iddianın tamamen politik gerekçelerle
ortaya konulduğunu açıklamaktadır.
Alınan "Soykırımın Anılması" kararının ardından, her yıl 19 Mayıs günü Yunanistan genelinde ve
Yunan Diasporasınm bulunduğu ülkelerde Sözde Pontus soykırımını anmaya yönelik çeşitli
gosteri, yürüyüş ve dini ayinler tertip edilmekte, Türk temsilcilikleri önünde protesto eylemleri
yapılmaktadır.
Bu
etkinliklere
Yunanistan
hükümeti
düzeyinde
katılımlar
olduğu
gözlenmektedir. Nitekim, 19 Mayıs 2000 tarihin de Selanik'te düzenlenen soykırımı anma
törenlerine Yunanistan Savunma Bakanı akis Cohacopulos bizzat katılırken, Dışişleri Bakanı
Yorgo Papandreu mesaj göndermiştir.
21 Mayıs 2000 tarihinde, Atina'da Güney Yunanistan Pontus dernekleri tarafından
düzenlenen etkinliklere İse, Yunanistan Parlemento Başkanı A. Kaklamanis, Parlemento Başkanı
3. üncü Yardımcısı Konstantinos Vretos, Kalkmma Başkanlığı Kaşkan Yardımcısı Milena
Apostolaki katılmışlardır.
Yunanistanda sözde Pontus soykınmını anma etkinükierine hükümet ve siyasi çevrelerde üst
düzeyde katılımların, Türk- Yunan ilişkiierinde son dönemde yaşanan yumuşama ortamına
rağmen, Yunanistan'ını devlet oiarak Türkiye'ye yönelik asılsız iddialarını sürdürdüğünü ve
takipcisi olduğunu bir kez daha ortya koyduğu düşünülmektedir.
Bu arada, Yunanistan Parlemento Başkanlığı Mayıs 1996 da sözde Pontus soykınmını konu alan
kapsamh bir çalışma yapılmasına karar vermiştir,
2000 yılı içinde son haline getirilen çalışmanın 3 cilt, 11 ek ve 9000 adet belgeden olustuğu,
İstanbul , Ankara , İzmir ve Trabzon da görev yapan yabancı elçi ve konsolosların 1916-1923
döneminde Pontuslular iie ilgili olarak ülkelerine gönderdikleri yazışmalarında içerdiği
kaydedilmektedir.
Pontus
Dernekleri
Aracılığıyla
Yürütülen
Çalışmalar:
Yunanistan'ın sözde Pontus soykırımının ulusal ve uluslar arası ala nda benimsenmesi İçin
yararlandığı kurumtarın başında dernekler gelmektedir. Yunanistan, Almanya, İsveç, İsviçre,
ABD, Kanada, Güney Afrika ve Avustralya gtbi dünyanın farklı ülkelerinde kurulmuş bulunan
çok sayıdaki Pontus dernekleri ve bunları ülkesel bazda bünyesinde toplayan 11 adet Pontus
Federasyonu, Pontus İdeali çerçevesinde faaliyet göstermektedir.
Yunanistan, 1923 Lozan antaşması kapsamında karşılıkiı mübadele sonucunda Yunanistan'a göç
eden Rum unsurları da sozde Pontus soykırımı iddialarında kullanmak üzere, ülke içi ve dışında
dernekleşme yönünde teşvîk etmektedir. Ayrıca Yunanistan , 1990 yılı itibanyla eski Sovyet
Cumhuriyetlerinden Yunanİstan *a göçleri sağlanan ve pontuslu olarak adlandırdığı Yunan
kökenli şahıslardan da aynı amaç doğrultusunda yararlanmaya çalışmaktadır.
Yunanistan içinde ve dışında olmak üzere kurulan derneklerin sayısı
200'e ulaşmaktadır. Başkaniığını Stefanos Tanimanidis'in yaptığı, merkezi
Selanikte buiunan Güneey Yuananistan Pontus Dernekieri Federasyonu (OPSNE)
ile merkezi Selanik'te bulunan Kuzey Yunanistan Pontus Dernekleri
Federasyonu, Pontus faaliyetleri konusunda en aktif örgütlenmeleri
oluşturmaktadır.
Ayrıca, bu dernekler arasında Setenik Karadeniz Kulübü (Evksinos
Leshi) İsimli Pontus derneği en eski ve en büyük Pontus derneği olarak
Kabul edilmektedir.
Demek faaliyetleri sözlü basın alanına da yayılmış olup,
başkaniığmı Gavrii Avramiöis'in yaptığı Selanik/Stavropolis Pontuslular
Derneği bünyesinde Pontuslulara yönelik olarak yayın yapmak üzere 1993
yılında Akrites Pontus Radyosu kurulmuştur.
Pontus dernekleri, Yunantstan'daki okul kitaplanna Pontus tarihinin
yanı sıra, Türkiye'nin sözde Pontus, Ermeni, Kürt soykırımları ile
Kıbrıs'ta yaptığı öne sürülen soykırımın dahil edilmesini istemekte, bu
yolda Yunanistan Parlementosuna önergeler vermektedir.
Pontus demeklerinin bu talepleri Yunanistan Yönetiminde olumlu
karşılıklar bulmaktadır, Nitekim, Panhelenik Pontuslu Eğitimciler Derneği
tarafından 30 Ocak 2000 tarihinde, Kozani'de düzenlenen bir panele mesaj
gönderen Yunanistan MİIIi Eğitim Bakanı Yerasimos Arsenis, Selanik
Aristotelion üniversite Öğretim Görevlisi Kostas Fotıadis tarafından
hazırlanan, "Pontus Helenizmi ile Karadeniz Helenizmi" başlıklı
çalışmaların lise tarih kitaplarına alınacağını açıklamıştır.
Yunanistan'ın bu girişimi, gelecek nesilleri hedef alan ve var olan ön
yargıları körükleyecek bir adım olarak görülmektedir. Ayrıca Yunanistan
avrupa Konseyi (AK) bünyesinde yürütülen "Tarih Eğttimi" çalışmatanna
katılmak suretiyle, "KaradenizTarihinde Yunanlılar" konulu bir konferansı
02-04 Aralık 1999 tarihleri arasında Selanik'te düzenleyerek, kendi
tezlerini AK üyelerine aktarma olanağını elde etmiştir.
Dünya çapındaki t ü m Pontus derneklerinin katılımı ile 1970'li
yıllardan itibaren Pontus Helenizmi toplantı ve kongreleri düzenlenmekte
olup, Pontus sorunu ve sözde soykırımı iddiaları, yayınlanan bildirilerle
dünya kamuoyuna duyurulmaya çalışılmaktadır.
Mayıs 1999 da ABD/Boston'da Pontuslular federasyonlan temsilcileri
tarafından yapılan bir toplantıda an ahedefi "Pontus soykırımının Türkiye
tarafından tanınması ve uluslar arası bir nitelik sağlanması" olan bir
"Dünya Pontus Elenizmi (PASPE) " kurulması kararlaştırılmıştır.
Türkiye Aleyhtarı
Çalışmalar:
Diğer
Gruplarla
Ortaklaşa
Yürütülen
Yunanistan , sözde Pontus soykırımı iddialarını Türkiye aleyhine
kullanmak ve uluslar arası alanda kendi tezlerine destek sağlamak
amacıyla, çok yönlü girişimlerde bulunmakta ve her fırsattan yararlanmaya
çalışmaktadır. Yunanistan, sözde Pontus soykırımı iddialanna ilişkin
olarak yürüttüğü faaliyetlerde, Ermeniler ve Yunanistan dakı bölücükürt
grupları ile de İşbirlİğİ içinde bulunmaktadır,
Özellikle, 1974 Kıbrıs Barış Hareketının ardından, Türkiye'ye
yönelik olarak azınlıklar konusunu ön plana getirmeye çalışan Yunanistan ,
İstanbul Rumlan, Pontuslular, Süryanller, Ermeniler, ile Kürt unsurları
ortak bir mücadele platformunda toplamaya çalışmıştır. Bu kapsamda "Küçük
Asya ve Kıbns haJklan mücadele koordtne komisyonu (SEALMAK)" kurulmuş,
ancak istenilen başarıya ulaşılamamıştır.
Yunanistan Pontus faaliyetleri sırasında, sözde Ermeni soykırımı
iddialarına da yer verilmiştir. Bu suretle, iki iddia arasında bağlantı ve
paralellik kurarak, ortak bir kaderi paylaştıklarını vurgulamaya çaba sarf
etmekte, bu yolla, Ermeni soykırımı iddialarma duyarlı olan kesimlerinde
desteğini almak istemektedir. Nitekim, 06 Mayıs 1996 tarihinde Yunanistan
parlementosu tarafından "24 Nisan Ermeni Soykırımfnı Anma g ü n ü " olarak
kabul edilmiştir. Yunanistan 'daki ermeni grupları hiçbir engelleme ile
karşılaşmaksızın sözde ermeni soykınmı etkinlikleri gerçekleştirmekte, bu
faaliyetlere Yunanlı Bakan ve siyasilerde katılarak destek vermektedirler.
Yunanistan'daki Kürt grupları da Pontus etkinlikleri sırasında ön
saflarda yer almaktadır. 13-17 Haziran 1997 tarihleri arasında Selanik'te
düzenlenen 4 ncü Dünya Pontus Helenizm Kongresİne PKK mensupları da
katılmış olup, abdullah Öcalan'ın kongreye yolladığı "kürtlerin ve
Pontuslulann Türk barbarlığına karşı mücadeleri arasında ilişki kuran ve
sözde Kürt Kurtuluş Hareketinin haklı çıkmasınm pontuslulann da yeniden
doğuşu olacağını belirterek , kendi mücadeleleri gibi görmeleri gereken
sözde mücadele İle sürekli temasda bulunmalarını isteyen" mektubu
okunmuştur. 1999 yılı Mayıs ayı içinde yapılan sözde Pontus soykınmı
gösterilerine PKK yandaşlanndan katılımlar olduğu gözlenmiştir. Sözde
pontus sorununu ele alan propaganda bildirîlerinde Ermeni ve Kürt sorununa
bir gönderme yapılmakta, ayrıca Kıbrıs'taki sözde soykırım işlenmektedir.
Söz konusu örnekler; Türkiye aleyhtarı unsurların fırsat buldukları
Tüm ortamlarda ortaklaşa olarak faaliyet yürüttüklerini göstermesi
açısından önem taşımaktadır.
İnternette sözde Pontus ve Ermeni soykırımı konusunda propaganda
amaçlı ortak web siteleri açılmakta, bu sayfalarda Kürt sorununa yöneltk
bölgefer de yer almaktadır.
Bunlardan bazıları;
www.pontos.orq "member.xoom.com/pontians"
www.helenism.orn E/qenocide/pontos.Htm'dir
Yunanistan, insan haklan konusunda faaliyet gösteren hükümet dışı
organizasyonlar ile uluslar arası örgütler nezdinde de Pontus sorununu
gündeme getirmeye ve destek saglamaya gayret etmektedir.
Yunanistan'ın güdümünde bulunan ve başkanlığını Türkk düşmanı Mihail
Haralambidis'in yaptığı "Halkaların Hakları ve Kurtuluşu İçı'n Uluslar
Arası Birlİk" isimli NGO tarafından, Mart 1998 ayı 'ıçinde Birleşmiş
milletler İnsan Hakları Komisyonu 54 ncü dönem toplantısına, "Pontuslu
Rumların Türkiye tarafından soykırıma uğratıldığı, kalanların ise sürgün
edildiği, yıllardır başta Yunanistan ve rusya'nın çeşitli
Cumhuriyetlerinde dağınık olarak yaşayan Pontuslulann anavatanlarına
dönmeleri için gerekli olanakların sağlanması" hususlarını içeren bir
rapor sunulmuştur.
Panhelenik Pontuslular Dernekleri Federasyonu ve Yurt Dışı Helenizm
Konseyi (SAE)nİn organizesinde ABD 'de sözde Pontus soykırımının tanıtımı
için forum düzenlemekte ve Avrupa Parlementosu'ndaki Yunanlı
parlementerler, Pontus soykırımı konusunda bir karar çıkarmak için çeşitli
girişimlerde bulunmaktadırlar.
Aynca, TDP ve DSİH Örgütü mensuplarının Yunanistan'a gittikleri ve
muhtemelen EİP ile iltisaklı ve Pontus konusunda faaliyet gosteren
kişilerle bağlantı kurdukları öğrenilmiştir.
Doğu Karadeniz Bölgesîne Yönelîk Olarak YUrütülen Faaliyetler:
Yunanistan, sözde Pontus soykırımı iddialarının ardından, tarihsel
ve kültürel olarak Helen medeniyetinin bîr parçası olduğu iddiasında
bulundugu Doğu Karadeniz Bölgesi'nde "Gizli Hıristiyanlar" olarak
adlandırılan bir Rum azınlığın var olduğu yolunda savlar ilerı sürmeye
başlamıştır. Bu konuda yayınladıkları harita EK-B'dedir.
(a) BÖIge Halkı İle Sosyal Temaslar:
Yunanistan, söz konusu iddialarını temellendirmek üzere, 1923
mücadelesi ve öncesinde bölgeden Yunanistan'a göç etmiş kişilerin ve
yakınlarının belli periyotlarda Doğu Karadeniz Bölgesi'ne gezi
düzenlemesini teşvik etmektedir. Söz konusu kişiler aracılığıyla yöre
halkı ile temas kurularak ortak kültür ve tarih mirası temelinde duygusat
yakınlık tesis edilmesi ve bölgede Pontus-Rum ruhunun canlandırılması
hedeflenmektedir.
Nitekim, pontus konusunda etkin faaliyetler yürüten ve konuyla
ilgili kitaplar yayınlayan Yunanlı yazar Yorgo Andreadis, sık sık
Karadeniz bölgemize gelerek" Dostluğun geliştirilmesi" gibi söylemlerle
yöre halkını yönlendirme çalışmalartnda bulunmuştur. Adı geçen,
Karadeniz'deki bazı yerel idarecilerle ilişki kurarak, çalışmalarına legal
bir zemin hazırlamaya çalışmış ve kısmen başarılı olmuştur. Ayrıca, Y.
Andreadis, Yunanistan'da düzenlenen "Sürmeneliler Gecesi" gibl
aktivetelerde, bölgeden katılan Türk vatandaşlarının karşılanmasında ve
ağırlanmasın da da rol oynayan Y. Andreadis, 1996 yılında Abdi İpekçi
Barış Ödülü almıştır.
Katıldığı çeşitli etkinliklerde sözde Pontus soykırımı ve gizli
Hıristiyanlar gibi konufarda Türkiye aleyhine propaganda nitelikli
konuşmalar yapan ve Türk gençlerini askerlikten soğutma gibi etkinliklerde
bulunan Y. Andreadis'in Aralık 1998 ayı itibariyle Türkiye'ye girişi
yasaklanmıştır. Anılan , söz konusu bu karar karşısında "Apelasîfsmır
dışı)" adlı bir kitap yayınlayarak, Türk Hükümetinin tutumunu protesto
etmiştir. Aynca, Y. Andreadis'in, istizan kararının kaldırılması için
mahkemeye başvuruda bulunma hazırlığı içinde olduğu bilinmektedir.
Son dönemde, Yunanistan'dan Doğu Karadeniz Bölgesine
gerçekleştirîlen gezilerde, özellikle İki (jlke arasında oluşan yumuşama
ortamının neticesinde artış olduğu gözlenmektedir. Türk-Yunan halkları
arasında gelişen kültürel ilişkilerden istifade etmeye çalışan çeşitli
Pontus derneklerinin de Yunanîstan'da faaliyet gösteren turizm acentaları
vasıtasıyla, yaz aylarında Türkîye'nin Karadeniz Bölgesine turistik amaçlı
geziler düzenlemek için çalışmalar yürüttükleri belirtilmektedir.
Selanik'te faaliyet gösteren ve Trabzon göçmeni Rumların oluşturduğu
Selanik Pontus Asıllı üse Ögretmenleri Derneği Tarafından 08 Ağustos 2000
tarihinde İstanbul ve Karadeniz'i kapsayan bir gezi organize edilmiştir.
22 kişiden oluşan Yunan kafilesi; İstanbul , Kastamonu, Sinop, Bafra,
Samsun, Trabzon, Ordu, Nevşehir, Bursa'daki tarihi ve turistik y&rleri
ziyaret etmişlerdir. Grubun içinde 1996 yılına kadar Pasoktan
milletvekillliği yapmış, Ulaştırma ve millli Eğitim Bakan Yardımcılığı
görevlerinde bulunmuş olan Loannis Konstantinîdis adlt bir şahsın da yer
aldığı kaydedilmektedir. Birçoğu, geçmişte akrabalarının veya annebabalarının yaşadığı yerleri görmek amacıyla geziye katılmış olan yunanlı
şahısların, yaptıkları özel sohbetlerde, Karadeniz Bölgesi'ne rahatca
gelebilmeleri, arazi ve gayrimenkul satın alarak buraya yerleşebilmeleri
için Türkiye'nin bir an önce Avrupa Birliğine girmesi gerektigini" ifade
etttikleri yönünde bilgiler intikal etmiştir. Ayrıca Yunanlı
ziyaretçilerin yanlannda Trabzon ve yöresini pontus adıyla gösteren
harita ve yazıiı materyaller bulunduğu kaydedilmektedir.
Söz konusu geziler, sadece Karadeniz Bölgesi ile sınırh kalmayıp,
eski Rum yerleşim yöreleri olarak kabul edilen yerlerî de kapsamaktadır.
Kavala İli Küçük Asayalılar Derneği tarafından 19-24 Ağustos tarihleri
arasında "Küçük Asyadakı' Unutulmayan Vatanlar" olarak tanımlanan
Çanakkale, Truva, Edremit, Ayvalık, Bergama, Foçajzmir, Urla, Çeşem ,
Alaçatı, Efes, Eskihisar, Bursa, Mudanya, Bandırma, Erdek, Lapseki ve
Gelibolu yörelerine bir gezi düzenlemiştir.
Pontus Konusundaki Yayınlar:
Pontus konusunun toplumun geniş kesimlerine yaygıntaştırılması
amacıyla bir kısmı Yunanistan Milli İstihbarat Teşkilati(EİP) nın
yöntendirilmesinde olan kişi ve kuruluşlar aracılıü'Eyla; Pontus tarihi
kültürü ve sosyal yapısı hakkında çeşitli kitap ve araştırmalar
yaytnlatdmaktadtr. Bu yayıniarın bazılan Türkçe'ye çevrilerek Doğu
Karadeniz Bölgesinde satışa çıkarılmaktadır.
Bunlardan bazıları; Yorgo Andreadis tarafından yazılan
"Tamama-Pontus'un Yitik Kızı" (belge yayınları-1996), (Neden Kardeşim
HQEnuEquot; (belge yayınları-1992), A. Yerisimos tarafından yazılan "Pontus
Meselesi" (birikim yayınları-1989) ile Pontus kökenli olduğunu iddia eden
Türk vatandaşı Ömer Asan tarafından yazılan "Pontus Kültürü" (belge
yayınları-1996), İlyas Karagoz tarafından kaleme altnan "Tarihsel süreçte
Trabzon Halkı" (1998) veTanju İzbek tarafından hazırlanan
"CundadaKonuşulan Porttus Dil't" ve Kemal Yalçın tarafmdan yazılan "Emanet
Çeyiz" dir.
Yunanistan, söz konusu yayın ve temaslar aracılığıyla yöre halkında,
etnik ve kültürel kökenleri konusunda ikilem yaratmaya ve ayrılıkçı
propagandanın temellerini atmaya çalışmaktadır.
Yunanistan içinde de Pontus konusu ile ilgili araştırma ve kültürel
nitelikli materyaller yayınlayarak, kamuoyunun İlgisi konuya çekilmeye ve
Pontus iddialarına dayanak oluştur\maya çalışılmaktadır. Son dönemde bu
alanda hazırlanan bazı yayınlar şunlardır.
-"Küçük Asya da Yunanistan- Kaynak ve Belgelere Dayanarak Tarihin
gözden geçirilişi" adlı, Yunanistan Genelkurmay Eski Başkanı Ksenofontos
Stratigos tarafından yazılan kitap, Dimiurgia Yaytnevi tarafından Ocak
2000 ayı itibarıyla Atina'da satılmaya başlanmıştır.
-Yunanlı yazar Aristidis Kesopulos tarafından "Elenizmin Unutulmayan
VatanlarC' adlı on ciltlik bir kitabın hazırlanmakta olduğu ve kitapta ;
soykırım ve nüfus mücadelesi, Kuzey Epir ve Makedonya, Doğu Trakya ve
İstanbul, Pontus ve Küçük Asya Elenleri konularının işiendiği, Selanik
Aristotelion Üniversitesi yeni yunan tarihi öğretim üyesi Konstantinos
Vakalapolus ve Nikolaos Muçopulos'un da kitabın hazırlanmasına katkıda
bulundukları belirtilmiştir.
-Atina'da faaliyet gösteren Küçük Asya Araştırmaları Merkezi
tarafından Trabzon'un kültür ve tarihi ile ilgili bir kîtap hazırlıgı
yapıldığı yolunda bilgi intikal etmiştir.
Karadenizli Vatandaşlarımızın Türkiye'den Yunanistan'a
Götürülmeleri:
Yunanistan'ın Karadeniz Bölgesine yönelîk olarak izlediği politika
da önemli bir unsur da, bölgeden Yunanistan'a göç olgusunu hayata geçirmek
oluşturmaktadır.
Doğu Karadenizin ekonomik olarak az gelişmiş olması ve en çok göç
veren bölgelerin arasında yer almasını goz önüne alan Yunanistan
yönetiminin, Pontus Dernekleri ve Yunanistan İstthbarat Teşkilatı (EİP)
ile iltîsaklı kişiler aracılığıyla, Trabzon ve yöresinden üniversite
çağındaki gençlerimizin iş ve eğitim amacıyla Yunanistan'a gitmelerini
özendirmeye yönelik sistemü bir Pontus polittkasjnj hayata geçirmeyt
hedefledikleri düşünülmektedir.
Daha ziyade ekonomik sebepler ve gelecek kaygılarıyla Yunanistan'a
giden Karadenizli gençlerimize, burada Pontus konusunun yanı sıra PKK ve
DHKP/C propagandası yapıldıçjı yoiunöa intikai eden haberler ise, bahse
konu faaliyet ve söz konusu klşilerin Türkiye karşıtı bir düşünce ve
bilînç yapısına kavuşturulmasının amaçlandığını açıkca göstermektedir.
( I ) Eğitim veya îş Amacıyla Yunanistan'a Giden T.C Vatandaşları:
Lisan kursu öğrencilerine yemek, barınma ve giysi yardımlarının yanı
sıra, ayda 60 bin Drahmi, üniversite öğrencîlerine ise yurt tmkanlannın
yanı sıtra ayda 150 bin Drahmi burs verilmektedir. Adı geçen burslann
kimi zaman elden dağıtıldığı, Türk öğrencilere, okulların tatil olduğu
dönemde çalışmaları için part time iş bulunduğu hususlan da intikal eden
bilgiler arasındadır.
( I I ) Türk Vatandaşlarına Yönelik Olarak Yürütülen Faaliyetlerle İlgili
Gelişmeler:
Türk öğrencilerin Yunanistan'a götürülmesi faaliyetinin açığa
çıkmasının ardından, Yunanistan Yönetiminîn Doğu Karadeniz Bölgesî'ne
yönelik olarak yürütülen çalışmalarda daha temkinlî bir çizgi İzlemeye
başladığı gözlenmektedir. Nitekim daha önce Karadeniz BÖIgesİ'nden
Yunanistan'a gitmek İsteyen şahıslara sorun çıkarmaksızın vize veren
Yunaistan konsoluosluklarının, artık vize vermek konusunda çekingen bir
tavır izledikleri, karayolu ileYunanİstan'a giden Karadenizli
vatandaşlarımıza sınırda neden Yunanistan'a gelmek istedikleri yönünde
sorular soruldugu yolunda bilgiler intikal etmiştir.
Diğer yandan, Yunaistan'a eğitim ve çalışmak amacıyla giden bazı T.C
vatandaşları, beklentilerinin tam olarak karşılanmaması, Yunaistan
tarafından kullanıldıklarının farkına varmalarının ardından Türkiye'ye
geri dönmüşlerdir.
Bu arada Türk öğrencilerin Yunanistan'a götürülmesi nedeniyle Türk
makamları ve kamuoyunda oluşan hassasiyeti dikkate alan Yunanistan
YÖnetİminin, daha önce örtülü olarak Yunanistan'a Türk öğrenci götürülmesi
faaliyetlerini bir ölçüde iegal alana çektiği ve 2000-2001 yılı için
Yunanistan'da yüksek tisans eğitimi yapmak îsteyenlere burs verileceğıne
dair bir yazıyı Ankara Büyükelçiliği aracılığı ile Karadeniz Teknik
Üniversitesi (KTÜ) ne gönderdiği ögrenilmiştir.
İki Ülke İlişkilerinde Son Dönemde Yaşanan Gelişmelerîn Ardından
Yunanistan Tarafından Yürütülen pontus Faaliyetleri:
Temmu? 1999'da başlayan Türk-Yunan diyalog süreclnin ve Ağustos
2000 ayında her iki ülkede yaşanan deprem felaketlerinin ardından,
özellikle kamuoyiarında oluşan ılımlı ortam, Doğu Karadeniz Bölgesine
yönelik Pontus faaliyetlerinin Türk kamuoyunun gündeminin gerisine
atılmasına yol açmıştır. Ancak, Yunanistan'ın bu yumuşama ortamından
istifade ederek, Pontus iddialanna temel kazandırma çalışmalannı farklı
alanlarda sürdürmeye yöneldiği görülmektedir
Bu kapsamda, Yunanistan'dan ülkemize yapılan ziyaretlere katılan
gruplann daha ziyade 1923 mücadelesi ve öncesinde Türkiye'den
Yunanistan'a göç edenler yada bunlareın yakınlarından oluştuğu, aynca
"Kardeş Şehir" olma yönündeki gîrişimlerinde yoğunluk kazandığı
gözlenmektedir.
Nitekim, İskeçe ve Biga belediyeleri arasında 13 Mayıs 2000,
Naoussa-Bergama belediyeleri arasında 21 Ağustos 2000 tarihinde "Kardeş
Şehir" protokolleri imzalanmıştır.
Söz konusu gelişmelerin; iyi niyet girişimi olma Ötesinde, gerek
Karadeniz gerek Anadolu'nun diğer bölgelerine İlişkin Türk toplumsal
yapısına yönelik zemin yoklama arayışları oiduğu ve daha önceki örneklerde
de görüldüğü üzere, bu temaslarla yöre halkına Pontus-Rum bilincinin
aşılanmasının ve yapay bir azınlık yaratılmasının hedeflendiği düşünülmektedir.
Bu gelişmenin yanı sıra, Yunanistan'ın depremzedelere yardım adı
altında, deprem böfgesinde Karadenizti vatandaşlanmrzın yaşaöıklan baz\
yerleşim birimlerine özel ilgi gösterdiği, merkezi Yunanistan'da bulunan
"Yunanistan Dünya Doktorları Örgütü" , "Gelişme İçin Stratejik Planlama
Merkezi(Kessa Dİmitra)" ve "Avrupa Perspektİfİ" adlı NGO'ların, Gölcük
merkezli olmak üzere deprem bölgesinde yardım dağıtım görevi üstlendikleri
belirlenmiştir.
Kessa Dimitra'nın, bölgede deprem yardımlarını organize eden İnsan
Kaynakları Geliştirme Vakfı (İKGV) isimli Türk NGO'su İle birlikte
Gölcük/Pîyalepaşa'da bir kültür merkezi kurulması konusunda Gölcük
Belediyesi ile bir protokol imzalanması yönünde girişimlerde bulunduğu,
Avrupa Perspektifi adlı NGO 'nun GölccE'e bağlı İhsaniye beldesinde
depremde zarar gören ve ihtiyaç sahibi aileleri tesbit etmek üzere, 500
aileye yönelik "Aile Bilgi Formu" ve "Dağıtılan Yardımlar Hakkında Anket"
tanzim ettikleri ögrenilmiştir.
Aynca, Yunanistan 'da faaliyet gösteren Plori Vakfı'mn davetlisi
olarak İKGV'nin organizasyonları ile yaşları 16 ila 18 arasında değişen 13
Türk genci 01-09 Temmuz 2000 tarinleri arasında Yunanistan /Paiea Fokea
adlı yerleşim birimlerine gotürülmüşlerdir
Adı geçen organizasyonların doğrudan bir Pontus faaliyeti içinde
olduklarına ilişkin olarak bilgi İntikal etmemekle birlikte, Yunan
NGO'ların girişimleri neticesinde insani yardım görünümü altında dikkat
çekilmeden yöre halkı ile birebir ilişki kurulması imkanını elde edildiği,
aile bilgi formu tarzında anket formları doldurularak bölgenin
sosyo-ekonomik yapısı veyaşayanların kimlik bilgilerini içeren bir veri
tabanı oluşturulmasının ilk adımının atıldığı, kültür merkezi kurulması
ve Yunanistan'a seyahat gibi aktivelerle, bölgede Yunanistan'a karşı bir
hoşgörü ve samimiyet havası yaratıldığı düşünülmektedir.
Yunanistan'ın, Doğu Karadeniz Bölgesine yaptığı ilk açılımlara
halkın tepkisini çekmeyecek masum girişimlerle başladığı ve halka kurulan
birebir temasın ardından uygun vasıtaların tespit edildiği goz Önüne
alındığında, söz konusu Yunan NGO'lann faaliyetleri anlamlı
görülmektedir.
Diğer taraftan, Yunanistan'ın deprem organizasyonları çerçevesinde
Pontus sorununa yeni boyut katma girişimi dışında, iki ülke ilişkileri
diyalog ortamından istifade ile Trabzon'da bir Yunanistan Konsolosluğu
açılması yolundaki talepleri Türk makamlarına iletilmiştir. Türkiye'de
Yunanistan ile ticari ve ekonomik ilişkileri bulunan bazı kişi ve
kuruluşlar tarafından da desteklenen girişim, sağduyulu kesimlerde tepkiye
yol açmıştır. Yunanistan Yönetimi'nin Doğu Karadeniz Bölgesinde yürüttükleri
faaliyetlerini daha organize hale getirmek ve Pontus iddialarını
canlandırmak açısından önem atfettiğini düşünülen bu çabasının, dostluk
rüzgarlarının ardında yatan gerçekleri gözler önüne serdiği
değerlendirmektedir.
Pontus
Ortodoksluk ve Pontus Faaliyetleri Arasındaki İlişki:
Tarihsel sürece bakıldığında Ortodoksluk Hıristiyanlığın bir mezhebi
olarak anlam taşırken, Pontusluk ise Doğu Karadeniz'de belli bir coğrafi
alanı kapsayan, Hıristiyanlığın ve Hz. İsa'nın doğumundan önce 301 ile 63
yılları arasında faaliyet gösteren bir devleti temsil etmektedir.
Dolayısıyla Pontus devleti ve Ortodoksluk arasında etnik ve dinsel bir bağ söz konusu değildir.
Dolayısıyla, Pontus devletinin kurulduğu topraklarda bu iki kavram
arasındaki şansı bulan Rum toplulukların bu iki kavram arasında bag kurmalan, kendi amaçlan
doğrultusunda sadece siyasi menfaatleriyle
bağlantılıdır.
Ayrıca, Ortodoks olup ta Pontus etnik kökeni ite bağlantı kuran
Yunanistan ve Fener Rum Ortodoks Patrikhanesinden başka ne bir kilise ne
de bir millet mevcut değildir.
Konu bu acıdan ele alındığında bu İki kavramın birlikte telaffuz
edlilmesinin Yunan milli menfaatleri ve milli politikalarına destek
sağlayacağı gözden uzak tutuimamalıdır.
Sonuç ve Değerlendirme:
Doğu sorunu kapsamında "Anadolu'nun parçalanması, paylaşılması ve
Türklerden arındırılması" amacını taşıyan Sevr'de ki hedeflerin
gerçeklestirilememiş olması Avrupalı güçlerde büyük bir hayal kırıklığı
yaratmıştır. Anadolu'da sadece küçük bir toprak parçası bırakmayı
öngördükleri Türk millletînin, hiç beklemedikleri bir şekilde Anadolu'nun
tamamına egemen olması ve bu egemenliği Lozan Antlaşması ile kendilerine
de kabul ettirmesi; Avrupalı güçlerin ve özellikle Yunanistan'ın yaşadığı
hayal kırıklıgının zaman içinde tarihsel bir paranoyaya dönüşmesine neden
olmuştur. Lozan Antlaşmasınr Anadolu'ya ilişkin tarihsel arzuian ve
çabalannın kaybedilmiş ilk bölümü olarak gören Avrupalı güçlerin
taşeronluğunu üslenmiş bulunan Yunanistan'ın kendi ülkesinde, uluslar
arası boyutta ve fîkirlerine menfaatleridoğrultusunda destek saglayan Türk
Vatandaşlan ve kuruluşlan aracılığı ile Karadeniz BÖIgesİnde sosyal ve
kültürel temas ağırlıklı faaliyetlerle Pontus devletinin yaşadığı
topraklardaki halk ile dini ve etnik bir bağ tesis etme gayretini
sürdürmektedir.
Yunanistan anılan topraklarla ilgili olarak oluşturmak istediği
etnik ve kültürel simge gayretleri çerçevesinde, sözde Ermeni soykınmı
ile paralelik kurarak gelişen dünyanın İnsan hakları değerlerini bu
kapsamda istismar etmeyi amaçlamaktadır.
1- Emperyalizm ve Büyük Hayal Yusuf Sarınay- Tahîr Sümbül Ankara
Günce Yaytncılfk Ankara-1999
2- Çeşitli Çalışma, Raporve Değerlendirmeler.
AKTİF OLARAK FAALÎYET GÖSTEREN B A Z I PONTUS FEDERASYON VE
DERNEKLER
1- Panhellik Pontuslular Derneği Federasyonu
2- Güney Yunanistan Pontuslular Dernekleri Federasyonu
3- Kuzey Yunanistan Pontuslular Dernekleri Federasyonu
4- ABD-Kanada Pontuslular Dernekleri Federasyonu
5- Avustralya Pontusiuiar
Derneklerj Federasyonu
6- Rusya Helen Cemaatleri Federasyonu
7- Ukrayna Helen Cemaatleri Federasyonu
8- Gürcistan Helen Cemaatleri Federasyonu
9- Kazakîstan- Ktrgtzistart Helen Cemaatleri Federasyonu
10- Ermenistan Helen Cemaatleri Federasyonu
1 1 - Oek Kıbrıs Pontuslu Elenler Federasyonu
12- Panhellenik Eski S.S.C.B Göçmenlerİ Birlİgi
13- İsveç Pontuslular Dernekleri
14- Almanya Pontuslular Dernekleri
15- İsviçre Pontuslular Derneklerİ
16- Güney Afrika Pontuslular Dernekleri
17- Evros Aleksios Komninos Pontuslular Derneği
18- Selanik/Stavropolis Pontus Derneğİ
19- Pontus Ocağı
20- Pontuslular Feneri(Faros Pontion)
Dernegi
2 1 - Gümülcine Efksinos Pontus Derneği
22- İskeçe Pontuslular Dernegi
23- Kavala Pontus Derneği
24- Eleohoriu Agios Georgios Pontus Kültür Derneği
25- Rodop Kafkasköy Pontus Atletizm-Kültür Derneği
26- Aleksander Ipsilantis Pontuslular Derneği
27- Panagia Sümela Pontuslular Derneği
28- Aytenc Pontuslular Derneği
29- Tüm Pontuslular Derneği
30- Rodos Pontuslular Derneği
3 1 - Kırım'dan Gelen Elen Pontuslu Göçmenler Derneği
32- Gumulcine Pontuslular Kültür Dernegi
33- Pontus Ateşi (Pontiakis Floga)
34- Aleksander Ipsilantis Pontuslu Yunan Subaylar Birliği
35- Pontus Etüdleri Merkezİ
36- Selanik Karadeniz Kulubü
37- Kozani Karadeniz Kulubü
38- Kastoria Karadeniz Kulubü
39- Helenizmi İnceleme Araştırma Merkezi
40- Pontuslu Öğrenciler Birliği
ERMENİSORUNU
GİRZŞ:
Ermeni sorunu, Osmanlı imparatorluğunun Türkiye Cumhuriyetine
"siyasi veya hukuki sorumluluk yükleyen bir sorun" olarak değil "tarihi
bir hadise" mahiyetinde miras bıraktığı bir konudur. Bu husus Osmanlı
İmparatorluğunun tasfiyesini gerçekleştiren ve Türkiye Cumhuriyeti
Devletinin kuruluşunun uluslar arası temelini teşkil eden, 24 Temmuz 1923
tarihli Lozan Barış Antlaşması ile teyit etmiştir.
1774 Küçük Kaynarca antlaşmasında Rus çarlığına "Osmanlı
topraklarındaki Ortodoks tebaanın koruyuculuğu" hakkının tanınmasıyla
ortamı hazırlanan, 1856 Paris Antlaşması ile Kınm harbinin galibi Osmanlı
devletinin hem Avrupalı müttefiklerine hem de harbin mağlubu Rusya 'ya
"gayri Müslim tebaası için gerekli ıslahatı yapacağı taahhüdünde"
bulunmasıyla temeli atılan , 1878 Berlin Antlaşması ile Osmanlı devletinin
"Doğu Anadolu'da yapacağı ıslahat ve alacağı asayiş tedbirlerinin icrasına
ilgili devletlerin nezaret edeceğini" kabulü suretiyle fiilen yürürlüğe
konulan "Ermeni Planı" , başlangıçta Rusya, bilahere İngiltere ve Fransa
tarafından tam güçleriyle desteklenmiştir. Bu suretle yaratılan ve
birbirini takip eden isyanlarla tırmandırılan Ermeni tedhiş ve terörü
birinci dünya harbinin başlangıcında katliam ve düşmanla fiili işbirliği
boyutlarına varınca , Osmanlı devleti 27 Mayıs 1915 tarihinde "TECHİR ve
İSKANA DAİR GEÇİCİ KANUN"u kabul ederek yürürlüğe koymuştur.
Rusya, İngiltere ve Fransa 'nın temsil ettiği düvel-i muazzama
(büyük devletler) ermeni sorununu, Albery Sorel'in "Türkler Avrupa'da
görünür görünmez ortaya çıktı" diyerek 14 ncü yüzyılda başladığına işaret
ettiği şark meselesini (doğu sorununu) kesin çözüme ulaştırmak için
yaratmış, istismar etmiş ve bir araç olarak kullanmışlardır. Onların amacı
Osmanlı İmparatorluğunun hakimiyetine son vererek topraklarını paylaşmak,
Türkleri devletsiz bırakarak önce Avrupa'dan sonra da Anadolu'dan kesin
olarak atmaktı. Bu devletler birinci dünya harbi yıllarında artık kesin
sonuç zamanının gelmiş olduguna inanıyorlardı.
Londra'daki kraliyet harp müzesinin (ımperial war museum) Türkiye'ye
karşı harp (War Agaınst Turkey) bölümünün girişindeki levhada şuntar
yazılıdrr; "Birinci Dünya Harbinde Türkiye'nin karsımızda yer alması
İngittere 'ye çok pahalıya mal oldu. Ancak bu harbin sonunda Türkler de
imparatorluklarını kaybettiler" Olaylann baş Aktörü İngiltere'nin
iftiharla sunduğu bu görüş, büyük oyunun büyük hedefinin en açık
ifadesidir.
Ermeniier bu büyük oyunda piyon otarak kullanıtmışiardır. Sorunun
büyük devletler tarafından yönetilen ve yönlendirilen gelişim sürecinde
Osmanlı Ermenileri , Teba-ı Sadıka konumundan dış kaynaklı vaadlere
kanarak en masumu ; "Kurtuluş günü yaklaştı, icab ederse çîft hayvanlarını
satıp silahlanınız. Muvaffak olduktan sonra müslümanların topraklan,
mülkleri bize kalacaktır." Tarzında olan komite talimatları doğrultusunda
eşkiyalık , tecavüz, tedhiş, terör, yağma, peşinde koşan ve düşmania iş
birliğr yapan "hain ve asi toplum" durumuna getirilmişlerdir.
Ermeni sorununun doruk noktasına ulaştığr birinci dünya harbi
yıllarında yaşanan ve bizim "Techir" (göç ettirme) ve "Mukatele" (çatışma),
Ermenilerin ise "Genocide" (soykırım) olarak vasıfiandırdığı, her iki
taraftan büyük kayıplarla sonuçlanan acı ve elem verici olaylann gerçek
mahiyetini, sebepleri, boyutları ve sonuçlarıyla ortaya koyabilmek İçin
"Ermeni tarihi" ve "Tarihte Ermeni Türk ilişkileri" ite bu olayın
sonrasında yaşanan ve Ermeni sorununu gündeme taşıyan gelişmelerinin
incelenmesinin ve geleceğe matuf dersler çıkarılması da önem arz
etmektedir.
Kasım 1913- Şubat 1916 doneminde ABD'nin İstanbul Büyükelçittği
görevinde bulunan H. Morgenthau'nun, ülkesine döndükten sonra, yanında
götürdüğü iki Osmanlı Ermenisi yardımcısı (Agap S, Andonyan ve Arşak S.
Şamovania) ve bir Amerikalı gazeteci-yazar arkadaşı (Burton 3. Hendrick)
ile birlikte yazdıgı "Büyükelçi Morgenthau'nun öyküsü (Ambasador
Morgenthaus's Story) adlı kitabının 1918 de Nevvyork da yayınlanmasıyla,
Ermeni sorununda batı kamuoyunda ve akademik çevrelerinde Ermeniler lehi
yaygın kanaatlerin oluştuğu ve bu kanaatlerin kesin inançiara dönüştüğü
girilmiştir. Bizzat yazarı tarafından "Türk ve Alman
aleyhtarı bu kitabı yazmaktaki amacının, Amerika halkını savaşın zaferle
sonuçtanması gereğine inandırarak VVilson'un savaş politikasına daha çok
destek sağtamak" oiduğu belirtilmesine rağmen, bu kitap ABD'deve dünyada
83 yıldır kuşaktan kuşağa geçen , yeni Ermeni yalan ve çarpıtmalarını havi
30 bini aşan sayıda kitap , dergi ve filmlerle desteklenen ve artarak
devam eden ağır ve dertn bir " Türk duşmanlığt" nm doğmasına neden
olmuştur.
Ermeni kin ve nefretinin, 1921-1922 yrllarında, Osmanlı devlet
adamtannı hedef aian suikastlere dönDEmesi de Ermeni sorununun yeni bir
safhasına girildiğinin açık bir işareti olmuştur. 1921 yılında İ t t i h a t v e
Terakki partisi ileri gelenlerinden dabiliye nazırı ve sadrazam Talat Paşa
ve Bahaeddin Şakir ve Cemal Azmi beyler Berlin de , sadrazam Sait Hatrm
Paşa Roma'da , 1922 yılında Cemal Paşa yaverleri Süreyya ve Nusret
\u
beylerle beraber Tiflis'te Ermeni katiller tarafından şehit edilmişlerdir.
Ermeni cinayetleri, 1973-1985 yılları arasında Türk Diplomatlarına yönelik
olarak sürdürülmüş ve 41 Diplomatımız şehit edilmiştir.
Son yıllarda, gerek Ermenistan Cumhuriyetinin gerekse Ermeni
diasporasmın gayretlerinini koordine ve işbirliği içinde , öncelikle batı
ülkelerinin parlementolarından sözde Ermeni soykırımı konusunda kanunlar
ve kararlar çıkarmak suretiyle olaya politik, ekonomik ve hukuki netîceler
doğurabilecek siyasal bir mahiyet kazandırma hedefine yöneltildiği
görülmektedir.
ERMENI TARİHI:
Ermeniler Doğu Anadolu'ya Anayurt olarak sahip çıkabNmek için bu
bölgedeki tarihi ve kültürel varlıklarının binlerce yıllık bir maziye
sahip olduklannı Türklerin Ermeni topraklarını işgal ettiklerini İleh
sürmektedirler. Ancak, Ermeni tarihçileri bile ermenilerin kökenleri
konusnda fikir birliği içinde değildirler. Bu da Ermeni anayurdunun neresî
olduğunu tartışmalı kılmaktadır. Bu konuda Ermeni tarihçilerinin çatışan
ve çelişen görüşleri şöyledir:
a- Ermenileri Nuh peygambere dayandıran göre;
b- Ermenileri Urartulara dayandıran göre;
c- Ermenileri Urartu bölgesini işgal eden birTrak-Frig soyuna dayandıran
göre;
d- Ermenilerİ GuEey Kafkas İrkı olarak kabul eden göre;
e- Ermenileri bir turan ırkı olarak kabul eden göre.
Anadolu'nun 15 bin yıldır yerleşik ya da göçebe çeşitli kavimlere
yurt olduğu düşünülürse, Ermenilerin Doğu Anadolu'ya tek başlarına ve yurt
olarak sahip çıkmalannın ve Doğu anadolu'da 3-4 bin yıldır mevcut
olmalarının mümkün olmadığı görülecektir.
Tarihleri boyunca çeşitli büyük imparatorluklar ve devletlerin
nüfusu altında yaşayan ve bunlar arasında mücadele aiant olan Ermeni
beyliklerinin menfaat sağlamak amacıyla sık sık taraf değiştirmeleri
tehcir edilmelerine yada kendiliklerinden göç etmelerine neden olmuştur.
Ermenilerin Sicilya'dan Hinditan'a, Kırım'dan Arabistan'a kadar
uzanan çeşitli bölgelere dağılmaları bu tercihlerin sonucudur. Bu da
göstermektedir ki, 1915 de Osmanlı devletince tehcir edilmeleri
uğradıklan ilk tehcir olmadıriE gibi, Ermeni Dİasporası denilen olguda
1915 tekı göç hareketinin sonucu olarak ortaya çıkmamıştır.
Sonuç olarak, Ermenilerin kökenierinin nereye dayandığı ve ne zaman
ve nereden bölgeye geldikleri tam olarak aydınlatılmış değildir.
TARİHTE TÜRK-ERMENİ İLİŞKİLERİ:
Ermeniler, 4 ncü yüzyılda, Doğu Roma İmparatorluğunun (Bizans)
yönetimi altına girmeleriyle beraber Hıristiyanlığı kabul etmişlerdir. Bir
süre sonra Ermeniler papaz Gregor'un kurduğu Gregoryen Kiüsesine
bağlanmış, bu durum dan Rum Kilisesi rahatsız olmuştur. Zira Bizanslılar
Gregoryen mezhebinin Bizans topraklarında yayılmasını istememiştir,
Bizans-Ermeni çatışması Ermenilerin Bİzans tarafından ezilmesine,
eritilmeye çalışıimasına ve esasen Bizansa tabi olan Ermeni beyliklerinin
yok ediimesine yol açmıştır. Bizans'ın Ermeniier üzerindeki bu baskısı
Türkler bölgeye egemen oluncaya kadar sürmüştür,
1071 yılında Bizansa karşt Malazgirt zaferinin kazaanılması İle
birlikte hem Doğu Anadolu'da Türk egemenliği hem de Türklerle Ermenilerin
bugüne kadar süren ortak yaşayışları başlamıştır.
Osmanlı Devletinin kuruluşu, gelişmesi ve özellikle İstanbul'un
fethi sonucu Bizans'ın yıkılmasıyla Ermeniler için tarihlerinin hiçbir
döneminde yaşamadıkları kadar özgür bir donem açılmış, üzerlerindeki
dinsel, siyasal, toplumsai, ekonomik ve kültürel her türlü baskı kalkmış,
barış, güven, refah dönemi başlamıştır, Bu dönemde ermeniler müslümanlara
verilen hertürlü hakdan yararlandıkları gibî, bazı ayrıcalıklara da sahip
olmuşlardır. Örneğin; askere alınmamışlardır. Bu şartlar Ermeni
ailelerinin sürekliliğini ve dolayısıyla refaha kavuşmasını sağlamıştır.
Ermeniler, aynca Türk-Osmanlı kültür, yaşam tarzı ve yonetim biçimini de,
benimseyerek kısa zamanda Osmanlıların güvenine layık olmuşlarve
"Millet-i Sadıka/Tebaı Sadıka" ünvanına hak kazanmışlardır,
Osmanlı Ermanileri bu unvan sayesinde iş hayatında olduğu gibi, kamu
hizmetlerinde de önemti yerlere getmişlerdir. Osmanlı tarihi, Ermenilerden
29 paşa, 22 bakan, 33 milletvekili, 7 büyükelçi, 11 başkonsolos ve
konsolos, 11 üniversite öğretim üyesi ve 41 yüksek rütbeli memur
kaydetmektedir. Ermeni bakanlar arasmda dışişleri, maliye, ticeret ve
posta bakanları gibi son derece önemli ve kilit mevkilerde bulunanlar
olmuştur.
Böylece Ermeniler, Türkler başta olmak üzere, imparatorluğun tüm
unsurlanyla XIX ncu Y.Y. sonlarına kadar banş ve güven içirıde
yaşamışlar, Osmanlı yönetimiyle ilgili önemli şikayet ya da sorunları
olmamıştır.
Gerçekler böyle iken, Ermeni propagandası "sözde soykırım" iddiasını
tarihı ve siyasi birzemine oturtabilmek amacıyla, Türklerin tarih boyunca
her zaman gayrimüslimlere ve Ermenilere kötü muamele ettiğini
savunmaktadırlar. Zira, bu iddiada bulunmadıkça "600 yıldır Ermenilerle
birlikte yaşayan Türklerin, durup dururken, nasıl olupta birgünde
Ermenileri top yekun imha etmeye karar verdikleri"
Sorusunu yanıtlayamayacaklardır. Ermenileri bu iddiaya sarrlmaya yönelten
bir başka etkende meseteyi çarpıtarak bir "hıristiyan Müslüman
mücadelesine" dönüştürmek ve böylece hıristiyanlık dünyasının desteğini
peşinen kazanabilmek arzusudur.
ERMENİ SORUNUNUN ORTAYA ÇIKIŞI:
XIX ncu Y.Y. ın ortalarında Çarltk Rusyası, dünya güç dengesinde
grderek daha önemli bir devlet olarak ortaya çıkmaktadır. Bu emperyalist
güç, komşu olduğu Osmanlı devleti topraklarını bir tür doğal geltşme alanı
olarak kabul etmekte olup Osmanlı devleti aleyhine Güneye ve Güneybatrya
yayılma peşindedir. Nİtekim, Yunanistan 'ın Osmanlılardan ayrılarak
bağımsız olmasr büyük ölçüde Rusya'nın bu politikasının sonucudur.
Rusya'nın bu politikasrnın başta gelen unsurların dan biride, Osmanlı
Hırîstiyanlarının hamîsi olmaktır. Bu ise, Rusları Ortodoks Rumların yanı
sıra Gregoryen Ermenilerle de İlgilenmeye sevk etmektedir.
Rusya, batı da balkanlara nüfuz etmeye çalışırken, doğu da
Kafkasya'ya inmektedir. Bu gelişme sonunda Kafkasya'daki Eçmiyanis Ermeni
kîlisesi Rus tesiri altına girmeye başlamış, hatta Katalikos Nerses 60 bin
kişilik bir Ermeni kuvvetinin başında 1827-28 Rus-İran savaşına Ruslar
safhında katıtmıştır.
Rusların Osmanlı Ermenilerine sızmaya çalışması da Eçmiyanis
kilisesi aractlığıyla olmuş ve 1844 den itibaren İstanbul Ermeni
patrikhanesindeki ayinlerde Eçmiyanis Katolikosunun adı anılmaya
başlanmıştır.
Osmanlı Hıristiyanlarının hamisi olmaya niyetlenen yalnız Rusya
değildir. İngiltere ve Fransa da Osmanlı Ermentlerini protestanlık ve
katolikliğe kazandırma amacındadırlar. Bunda başarılı olmaları nEerine
1830 da İstanbul Ermeni Katolik kilisesi, 1847 de de Protestan kilisesi
kurulmuştur.
Toplumsal düzenin batı modelinde yeniden örgütlenmesi anlamına gelen
1856 ıslahat fermanı Müslümanlarla gayrimüslimlere tanınmış bulunan
ayrıcalrk ve ruhani muafiyetlere de bu nedenle son veriyordu. Bu ferman
üzerine Ermenî Patrikhanesince hazırlanan " Ermeni Millet, Nizamnamesi"
Osmanlr hükümetine sunulmuş ve 29 Mart 1862 de onaylanarak yürürlüğe
girmiştir. Nizamname ile Ermeni toplumunun içişlerini görüşmek üzere 140
üyelik bir meclis kurulmuştur.
Islahat fermanı Rusya'nrn yanr sıra, İngiltere ve fransa'y' da
Ermenilerle daha çok ilgilenmeye sevk etmiş, bu ise Rusya'nın Ermenilere
ilgisini yoğunlaştırmasına sebep olmuştur.
Bu ilginin alttnda bu devletlerin Ermenilere duydukları sempati
degil, kendi emperyalist çıkarlan yatmaktadır. Bunun neden böyle olduğunu
görmek için dünyada o dönemde mevcut güç ilişkilerine ve nüfuz
mudahelesine bakmak lazımdır.
Bu nüfuz ve çıkar mücadelesinin önemli alanlanndan biri Osmanlı
devletidir. İzlenen yeni politîkanın temel taşlarından biri ise Osmanlı
devletindeki Hıristiyan unsurları ve özellikle Ermenileri Osmanlılara
karşı kullanmak olmuş ve Ermenilere, gerçekleşmeyeceği kendilerince de
bilinmesine rağmen doğu Anadolu'da hayali bir Ermenistan vadedilmiştir.
1877-1878 Osmanlı -Rus savaşı sona ererken İstanbul Ermenİ Patriği
Nerses, Eçmiyazîn katolikoslugu aracılığıyla rus Çann'dan Rusya'nın doğu
Anadotu'da İşgal ettiği toprakları Osmanlılara geri vermemesini istemiş,
bununla da yetinmeyerek savaşın sonunda Ayestefanos'daki Rus karagahına
gidip Grandük Nikola İle görüşmüş ve "Doğu Anadolu'nun Ruslar tarafından
ilhakını, bu olmazsa bölgeye Bulgaristan'a olduğu gibi özerklik vermesini,
bu da mümkün değilse bölgede Ermeniler lehine ıslahat tamamlanana kadar
Rus ordusunun geri çekilmemesini" talep etmiştir. Patriğin son talebi
Ruslarca kabul edilmişve Ayestefanos anlaşamasına 16.ncı madde olarak
girmiştir.
Doğu Anadolu'daki Rus işgali Rusya'ya Osmanlı Ermenileri üzerindeki
etkisini arttırma olanağı sağlamış ve Rus ordusundaki ermeni subaylar,
Osmanlı Ermenilerini devlet aleyhine kışkırtmaya çalışmış ve Ermenilere "
Balkanlardaki Hıristiyanlar gibi Osmanlılardan ayrılarak kendi bağımsız
devletlerini kurabileceklerini" telkin etmişlerdir.
Rusların niyetini sezen İngîltere Ayastefanos anlaşmasına karşı
ıiEkmıştır. Zira, Doğu Anadolu'da Rusya himayesinde kurulacak bir
Ermenistan İngiltere'nin Basra körfezi ve Hindistan yolunun güvenliğini
tehlikeye düşürecektir. İngiltere'nin Osmanlı devletine baskısı sonucu iki
devlet arasında yapılan gizli bir anlaşma ile Kıbrıs'm idaresi,
Ayastefanos anlaşmasının değiştirilmesi sağlanarak, Berlin konferansında
Rusya'nın Kars, Ardahan ve Ermeni ıslahatının bunun ardından yapılması
kararlaştırılmıştır. Üstelik ıslahatın 5 büyük devletin denetiminde
uygulanması öngörülmüştür. Bu tarihten itibaren İngiltere "Ermeni
islahatını " kendi meselesi olarak görmüştür.
Berlin konferansına İstanbul Ermeni patrikhanesinden de bir heyet
katılmış ve isteklerini kabul ettiremeyen bu heyet İstanbul'a "mücadele ve
ayaklanmaya girişilmedikçe hiçbir şey elde edilemeyeceği" yargısıyla
dönmüştür.
Ayastefanos anlaşması ile eline geçirdiği büyük fırsatı Berlin konferansı ile kaybeden, ayrıca
Batı'da Yunanistan ve Bulgaristan'ı İngiirz nüfuzuna terk etmek zorunda kalan Rusya Doğu
Anadolu'yu doğrudan ilhak etmeyi amaçlayan bir politika izlemeye başlamış, bu politikasında
yine Ermenilert kullanmayı denemiştir.
1880'de İngiltere'de Gladstone hükümetinin iktidara gelmesi mücadeleyi daha da
yoğunlaştırmıştır. İngiltere artık Rusya'ya karşt Osmanlı devtetinin toprak bütünlüğünü koruma
politikasını terk etımiş ve Osmanlı İmparatorluğunu parçalayıp kendisine dost küçükdevletler
1
kurmayı ve bunlan Rusya'ya karşı tampon olarak kullanmayı öngören bir
benimsemiştir. İngiltere'ye bu tampon devietçiklerden biri de Ermenistan olacaktır.
politika
Bu yeni politikanın ilk sonuçları; İngiliz basınında Doğu Anadolu'dan Ermenistan diye söz
edilmesi, Doğu Anadolu'nun en ücra köşelerinde bile İngiliz konsoloslukları açılması, bölgedeki
protestan misyonerlerin sayrsınm hızla artması ve Londra 'da bir İngiliz-Ermeni komitesinin
kurulmasıyla görülmüştür,
Bu politika çerçevesinde 1880'den itibaren Doğu Anadolu'da bazı Ermeni komiteleri kurulmaya
başlanmış. Van'da "Kara Haç" ve "Armenakan", Erzurum'da "Vatan Koruyuculan" adlı komiteler
teşkil edilmiştir. Bu komiteter yerel düzeyde kalmış ve Osmanlı yönetiminden bir şikayetî
olmayan, refah ve barış içinde yaşamaya devam eden Ermeni halkının büyük çoğunluğunun bu
faaliyete rağbet etmemest nedeniyie etkili olamamrş ve zamanla varlrklarr da sona ermiştir.
Osmanlı Ermenilerini İçeride kurulan komiteler yoluyla devlete karşr harekete geçirmek
mümkün otamayınca, bu kez bir başka yol denenmiş ve Rus Ermenilere Osmanlı toprakları
dışında komiteler kurdurulmuştur. Böylece 1887 'de Cenevre'de Hınçak, 1890'da Tiflis'te
Taşnak komiteleri ortaya çıkmıştır. Bu komitelere hedef olarak "Anadolu topraklan" ve amaç
olarak "osmanlı Ermenilerini kurtarmak" gösterilmiştir.
Ermeni komiteleri programlarını uygulamaya koymak içrn zaman kaybetmemişler ve çeşitli
ayaklanma girişimlerinde bulunmuşlardır. Ayaklanma teşebbüsleri önce Hınçak'tardangelmiş,
daha sonra Taşnak'larda bu yolu izlemişlerdir. Bütün ayaklanma girişimlerinin ortak özelliği
Osmanlı üikesine dışardan gelen komiteterce planlanmış ve gerçekteştirrlmiş olmalarıdır.
İlk isyan 1890 Daki Erzurum isyanıdır. Bu yine aynı yıl meydana gelen Kumkapr gösterisi,
1892-93 de Kayseri , Ypzgat Çorum, Merzifon olayları, 1894 de Samsun isyanı, 1895 de Babıali
gösterisi ve Zeytun isyanı, 1896 da Van İsyanı ve Osmanlı bankasının işgati, 1903 de
2.ciSamsun isyanı, 1905 de Sultan 2.ci Abdulhamit'e suikast teşebbüsü, 1909 da Adana isyanı
takip etmiştir.
Bütün bu isyan ve olaylar Ermeni komitelerince Ermenilerin "Türklerce katledrlmesi" olarak
tanıtılmış ve batı ülkelerine, Hıristiyan kamuoyuna bu şekilde yansıtılarak büyük bir gürültü
koparılrnıştır. Bu amaçla hiçbir yalandan kaçınılmamış, olaylar çarpıtılmıştır.anadolu'nun en
ücra köşelerine kadargağılmış Hıristiyan misyonerler ile büyük devletlerin konsoloslukları ve
istanbul'daki büyükelçilikler bu propagandanın batı kamuoylarına İletrlmesinde ve
benimsetilmesinde büyük ro) oynamrşlardır. Buna batı basınınrnbu yol daki yayınları da
eklenince, Hırîstiyan kamuoyları Ermenilerin gerçeklerle hiçbir ilgisi bulunmayan mesajlarını
benimsemeye başiamışlardır.
Ermeni komitelerinin bu propagandasının altında büyük devletleri Osmanlılara karşı silahiı
müdaheleye zorlamak amacı yatmaktadır. Ermeni komrteleri hemen her isyanı, bu isyandan
sonra avrupalıların müdahetede bulunacakları propagandasıyla çıkarmışlardır.
Ermeni ayaklanmalarının nedeni isene sefalat, ne rslahat, ne de baskıya tabi tutlduklan
İddiasıdır. Ayaklanmaları nedenij battlılar ile Rusya'nın , Ermenİ komiteteri ve kitisesi İle işbirliği
içinde Osmanlı imparatorluğunu parçalamak istemeleridir.
Osmantı devlet'r ise bu isyanlar karşısında, her devletin yapacağını yapmış, isyanları bastırmak
için asilerin üzerine kuvvet göndermiştir.isyanlar, Ermeni halkının çoğunluâunun komitelerin
faaliyetini benimsememesi nedeniyle kısa sürede
bastırılması yeni bir "Katliam" olarak sunulmuştur.
bastırabilmiştir,
Ancak,
her
isyanın
Tüm bu olaylar ceyran ederken gerek Ermeni komitelerinin, gerekse büyük devletlerin gözden
uzak tuttuklan temel bir unsur vardır; bu da Ermenilerin , adlarına talep edilen topraklar da
küçük bir azınlık durumunda olmalarıdır.
Ermenilerin üzerinde özerk bir Ermenistan kurulmasını İstediklerİ 6 doğu vileyeti Erzurum,
Bitlis, Van, Elazığ, Diyarbakır ve Sivas'tır. Ermeni toprak istekleri zamanla gelişecek Adana,
Halep ve Trabzonu da kapsayacaktır. Batı kaynakları içinde doğu illerinde Ermeni nüfusunu en
yüksek gösteren kitaplar da dahi yukarda sayılan vilayetlerden hiçbirinde nüfusun % 15 inden
daha fazla bir rakam yazılmamıştır.
TECHİR KANUNU VE UYGULAMASI:
I.nci Dünya savaşının başlaması ve Osmanlı devletinin 1 Kasım 1914 de itilaf devletlerine karşı
Almanların yanında savaşa girmesi Ermenilerce büyük bir fırsat olarak görülmüştür,
Ermeni komitelerinin I.nci Dünya savaşında faaliyete geçmesinden kuşkulanan Osmanlı
hükümeti, savaş öncesinde, Ağustos 1914 de , Erzurum'da Taşnak yöneticileriyle bir toplantı
yapmıştır. Taşnaklar bu toplantı da Osmanlı devletinin savaşa girmesi halinde sadık
vatandaşlar olarak Osmanlı orduları safında görevlerini yerine getirecekleri vaadinde
bulnumuşlar; ancak daha sonra bu vaadlerini tutmayarak kendi aralarında Osmanlı karşı
mücadelenin sürdürülmesi kararını almışlardır,
Rus kuvvetlerinin, Osmanlı ve Rus Ermenilerinden kurulmuş gönüllü adayları öncülüğünde
doğudan Osmanlı topraklarına girmesiyle birlikte Osmanlı ordusndaki Ermeniler silahlarıyla firar
ederk ya Rus katılmış ya da çeteler kurmuşlardır, Yıllardır Ermenive misyoner okul ve
kiliselerinde saklanan silahlar ortaya çıkarılmış, ,askerlik şubeleri basılarak yeni silahlar elde
edilmiştir. Silahlanan bu çeteler, komitelerin "kurtulmak istiyorsan, önce komşunu Öldür"
talîmatı üzerine, erkekleri cephelerde olduğu İçin savunmasız kalan Türk şehir, kasaba ve
köylerine saldırarak katliama girişmişler, Osmanlı kuvvetlerini arkadan vurmuşlar, Osmanlı
birüklerinin harekatını engellemişler, ikmal yollarını kesmişler,yaralı konvoylarını pusuya
düşürmüşler,
köprü ve yolları tahrip etmişler, şehirlerde ayaklanan
Rus işaglini
kolaylaştırmışlardır.
Rus birliklşeriyle birlikte sınırı ilk geçen Ermeni birliklerinin başında Armen Garo lakabıyla
tanınan eski osmanlı mebusu Karekin Pastırmacıyan bulunmaktadır. Yİne eski mebuslardan
Murad lakabıyla bilinen Hamparsum Boyacıyan Ermeni çetelerin başında cephe gerisinde Türk
kasaba ve köylerine saldırmakta ve "ermeni milleti İçin tehlike arzettiklerinden Türk
çocuklarının dahi öldürülmesini" emretmektedir. Bir diğer eski mebus Papazyan çeteleriyle Van,
Bİtlis ve Muş dolaylarını kasıp kavurmaktadır.
Rus kuvvetlerinin 1915 Mart ayında bu kez Van yönünde harekata başlamaları üzerine 11
Nisan da Van'da geniş çapta bir Ermeni isyanı başiamış, bu isyn sonucunda Van Ermenilerin
eline geçmiştir. Rus çarı Il.nci Nikola Van'daki Ermeni komitesine 21 Nisan 1915 de bir telgraf
göndererek "Rusya' ya yaptığı hizmetler nedeniyle teşekkür etmiştir". ABD 'de yayımlanan
Ermeni gazetesi Goçnak 24 Mayıs 1915 tarihli sayısında "Van'da yalnızca 1500 Türk'ün
kaldığını" iftiharla bildirmiştir.
Taşnak temsilcisinin 1915 Şubatında Tiflis'te toplanan Ermeni milli kongresinde yaptığı
konuşmada," Rusya'nın Osmanlı Ermeniterini silahlandırmak, hazırlamak ve isyanlar
çıkarmalarını sağlamak için savaştan önce 242,90Û ruble verdğini" söylemesi, Rus-Ermeni
ittifakını ve ermeni komitelerinin savaş öncesinde nasıl bir fıazırlık içerisinde olduklarını bütün
açıklığıyla göstermektedir.
Ermeniler, bu ayaklanmaları ve faaliyeti , Osmanlıların techir kararı üzerine girişilen bir mesru
müdafaa olarak savunmaktadırlar. Oysa ortada henüz alınmış bir techir karan yoktur ve
îsyanlar techirin değil, techir isyanlarının sonucudur.
Osmanlı hükümeti Ermeni ayaklanma ve katliamları karşısında, önce Ermeni patriği , mebusları
ve Önde gelenteriniçağtrarak Ermenilerin Müslümanları katletmeye devam etmeleri halinde
gerekli önlemleri alacağını bildirmekle yetinmiş, bu sonuç vermeyince 24 Nisan 1915 de
Ermenikomitelerini kapatmış ve yöneticilerinden
2345
kişiyi devlet aleyhine faaliyette
bulunmak suçundan tutuklamışttr.
Ermeni'terin her yıt "soykırım yıldönümü" diye andıkları 24 Nisan işte bu 2345 kişinin
tutuklandığı tarihtir.
Bu tedbirin alınmasından yaklaşık bir ay sonra, Ermeni teşkilatlanmalan süahlartma
faaliyetlerînin en küçük yerleşim birimlerine kadar götürülmesi ve Van örneğine benzer, kanlı
olaylann artması üzerine, bir taraftan ordunun ve dîğer taraftan da sivil halkın emniyet altına
alınması için, başkumandan vekili Enver paşa, Dahtliye nezaretine müracaat etmiştir. Enver
paşanın müracaatında, ermenilerin Doğu anadolu vilayetlerlnden alınarak savaş mıntıkasından
uzak bölgelere yerleştirilmesi, ayrıca, yer değiştirme yapılırken Ermenilerin gittikleri yerdeki
Müslüman nüfusunun % 10 unu geçmemeleri ve kurulacak köylerin, her btrintn 50 evden fazla
olmaması hususlarının dikkate alınması istenmiştir.
Dahiliye nezareti, başkumandan vekilinin teklifi üzerine, 27 Mayıs 1915 günü "Techir" veya
başka bir ifade ile "Sevk ve İskanta" ilgtli geçici bir kanun çıkararak, savaş bölgeleri
yakmlarındaki Ermenilerin güneydeki osmanlı topraklarına sevk ve tskanına karar vermiştir.
İmzalanan geçici kanun 1 Haziran 1915 te Takvim-i Vekayi'de yayımlanarak yüriilüğe girmiş,
Mectis-i Mebusantn açılmasmdan sonra da mtlletvekillerinin onayından geçmiştir.(15 Eylül
1915).
Osmanlı devleti, ermenilerin yerlerinin değiştirilmesi kararının düzenli ve güvenli bir şekilde
yerine getirilmesi için gerekli yasal tedbirleri almıştır. Dahiliye nezareti 30 Mayıs 1915 te
yayımladığı 15 maddelik bir genelge ite, Ermenilerin yer değiştirmesinin hangi esaslara göre
yapılacağını belirlemiştir.
Yönetmeliğin bazı maddeleri şöyledir;
a. GÖç ettirilen bütün hayvan ve taşınabilir matlartnı birtikte götürebilirler.
b. Göç strasında göçmenlertn can ve mal güvenliklerinde, yedirilme ve dinlenmelerinin
sağlanmastnda geçiş yollarındaki memurlar görevlidir. Bu konuda ortaya çıkabitecek
aksaklıklardan rütbe sırasına göre bütün görevliler sorumlu tutulacaktır.
c. Göç sonunda göçmenler,
yerleştirilecektir.
sağlıklı
çalışmaya
elverişti
köy
ve
kent
evlerine
d. Yeni yerleşme bölgelerinde göçmenlere verilebilecek arazi yoksa, devlet arazısı yoksa,
devlet malı ve köy çıftliklerinden yararlanılacaktır.
e. Muhtaç durumda bulunan göçmenlerin masraflarını hükümet karşılayacaktır,
f.
Yerleşme bölgesinde her aüeye yeterince toprak verilecektir.
g. Tarım yapacaklardan veya sanatkarlardan muhtaç olanlara uygun miktarda araç veya
sermaye verilecektir.
25 Kasım 1915 tarihinde gönderilen bir emirle; Techir geçici olarak durdurulmuş, 1916 yılı
sonunda Techire fiilen son verilmiş, savaştan sonra Ermenilerin istedikleri yerlere dönmeleri
için izin çıkarılmıştır.
Görüldüğü gibi bu Techir bir cezai işlem değil, güvenlik nedenleriyle belirli bir grubun belirli bir
yerde ikamete mecbur edilmesidir. Bir savaş halinde düşman ile İşbtrliği yaptığı yaptığt sabit
olmuş ve üstelik bu işbirliginiğini bir İftihar vesilesi olarak gören toplufuklann, zararlı
faaliyetlerinin önlenmesi bakımından belirli bölgelerde mecburi ikamete tabi tutulmalarıdır. Bu
tedbir I I . Dünya savaşı sırasında ABD hükümeti, "bir japon istila teşebbüsüne yardımcı
olabilecekleri" gibi pek zayıf bir gerekçe ile, ülkenin batısında yaşayan Japon asıllı
vatandaşlarını ülkenin orta bölümlerinde savaş sonuna kadar İkamete mecbur tutmuştur.
Ermeniler, techir ile soykırım yapıldığı iddiasını ileri sürmekte; techirin uygulandığı tarihlerde
Anadolu'daki toplam nüfuslarını ve techir sırasında ölen Ermenilerin sayısını abartamaktadırlar.
Bu olaylarda önce 600 bin, sonra 800 bin Ermeninin öldüğünü idd,a etmişlerdir. Bu sayı daha
sonra sürekli olarak arttırılmış olup bugün, 1,5 milyon Ermeninin hayatını kaybettiği iddia
edilmektedir.
Ermeni meselesini siyasi alana taşıyan önemli olayların cereyan ettiği dönemde, Osmanlı nüfus
bilgileri yabancıların kontrolü altındadır.buradan hareketle , bugüne kadar aksi belge ve kanaat
olmadığına göre Osmanlı nüfus bilgilerine itibar edilmesi gerekmektedir.
Ermenilerin Osmantı imparatorluğu genelindeki nüfusu konusunda patrikhanenin abartılmış
rakamlan dışında Türk ve yabancı kaynaklar birbirine yakınlık göstermektedir. Değişik
kaynaklara göre İstanbul dahil Osmanlı Ermenilerinin nüfusu 1 ila 1,5 milyon civarında
gösterilmektedir.
Ermenilerden; 702,900 ünün Suriye ve Irak'a techir edildiği, 400-420,000 İnin I. Dünya savaşı
süresince Türkiye'den Rusya'ya geçtiği, 180,000 inîn techire tabi tutulmayarak İstanbul, İzmir,
Aydın ve Kütahya 'da ikamete devam ettiği, 100,000 inin I. Dünya savaşında Rus ordussu
saflarında Türk kuvvetlerine karşı savaşırken öldüğü 265,000 inin ise techir sırasında öldüğü
tahmin edilmektedir.
Ermenileri Doğu Anadolu'daki çarpışmalar ve techir sırasında kayıp verdikleri doğrudur, esasen
bunu kimse inkar etmemektedir. Bir Dünya savaşı, bir ayaklanma ve isyan ve bunun sonucu
bir techir söz konusudur. Savaştan kaynaklanan genel asayişsizlik ortamı ve şahsi kin, intikam
duyguları, techir edilen kafilelerin bir takım saldırılarına uğramasına neden olmuştur. Hükümet
bu durumu elinden geldiğince önlemeye çalışmıştır. Faillerin cezalandırılması için dahiliye
nezaretinde dört tahkikat komisyonu kurulmuş ; Divan-ı Harplerde yapılan yargılamalarda,
değişik bölgelerde, toplam 1,397 kişi idam dahil çeşitli cezalara çarptırılmıştır.
Aynı şartlar içinde savaşmakta olan Türkler de cephede ve cephe gerisinde açlık, hastalık ve
soğuktan yüzbinlerce kayıp vermîşterdir.
Amerikalı Tarih Profesörü Justin Mccarthy bu konuda şunları belirtmektedir;
"Ölü Ermeni sayısı ele alınırken Müslüman sayısını da göz önüne almalıyızi İstatikçiler, çoğunun
Türk olduğu 2,5 milyon Müslüman'ın da öldüğünü söylemektedir. Ermenilerin yaşadığı 6
vilayette 1 milyondan fazla Müslüman ölmüştür. Ayrıca Sivas Rus ordusu tarafından işgal
edilmemesine rağmen, burada 180 bin Müslüman öldürülmüştür. Aynı şey bütün Anadolu İçin
geçerlidir.
SEVR VE LOZAN ANTLAŞMALARI İLE ORTAYA ÇIKAN GELİŞMELER:
Osmanlı devletinin I. Dünya savaşında yenilgiye uğraması ve 30 Ekim 1918 de Mondros
mütakeresini imzalaması, Ermenileri yeniden harekete geçirmrştir.
Büyük hayaller peşinde koşan Taşnak denetiminde Kafkas Ermeni Cumhuriyeti, kuruluşunun 1.
ci yıldonümü olan 28 Mayıs 1919 da Osmanlı devleti ile arasında 4 Haziran 1918 tarihinde
imzalanmış olan Batum anlaşmasırta rağmen "Türkiye Ermeflistanırn ithak ettiğini" açvklamıştır.
Bu açıklama, itilaf devletleri dahil, hiç kimse tarafından ciddiye alınmamıştır.
Paris barış konferansında Ermenitanın sınırları konusu ABD başkanı Wilson'ûn hakemliğine
bırakmıştır, Wilson General Harbord başkanlığındaki bir Amerikan heyetini incelemelerde
bulunmak üzere 1919 sonbaharında Türkiye'yeyollamıştır. 1919 Eylül Ve Ekim aylarında
Türkiye'deki incelemeler yapan heyet ulaştığı bir rapor halinde ABD kongresine sunmuştur.
Gerçekleri yansıtan bu raporda, "Türkler ile Ermenilerin barış içinde yüzyıllar boyunca yanyana
yaşadıkları, techır sırasında Türklerinde Ermeniler kadar acı çektikleri, Türk köylerinin yakıldığı
savaşa giden Türk köylülerinden en fazla %20 sinin geri dönebildiği, I. Dünya savaşının
başlangıcında Ermenilerin Türkiye Ermenistanı denilen bölgelerde hiçbir zaman çoğuntukta
olmadıklan, techir edilen Ermenilerin geri dönmeleri halinde tek bir yerleşim merkezinde dahi
çoğunluğu oluşturamayacakları, geri dönen Ermenilerin tehlike içinde bulunmadıklarını ve
olaylara ilişkin acıklı ve korkunç iddiaların doğru olmadığının tespit edildiği" belirlenmiştir. ABD
kongresi, bu rapor üzerine 1920 Nisan'ında Ermenistana mandater olunmasını reddetmiştir.
10 Ağustos 1920 de Ermenileri birkez daha umutlandırmadan Sevr anlaşması imzalanmıştır.
Anlaşma, Osmanlı devletinin Ermenistanı özgür ve bağımsız bir devlet olarak tanımasını hükme
bağlıyor, sınırın tespitini ise Wilson'un hakemliğine bırakıyordu.
Bilindiği üzere 10 Ağustos 1920 de Türkiye'de biri İstanbul'da Osmanlı Hükümeti, diğeri
Ankara'da meclis hükümeti olmak üzere iki hükümet bulunmaktadır. Sevr'i imzalayan Osmanlı
hükümetidir. Mustafa Kemal Atatürk'ün Ankara hükümeti "Ermeni sorunu"nu kendi başına
halledecektir.
Mondros mütakeresi sonrasında Fransızlar Adana vilayetini, İngilizlerde Urfa, Maraş ve Antep'i
işgal etmişlerdi. Daha sonra İngilizler kendi işgal bölgelerini Fransızlara bırakmışlar ve
Fransızların beraberlerinde getirerek, Fransız üniformasını giydirdikleri Ermeniler Türklere
saldırmaya başlamışlardır. Bu zulüm, Türklerin tepkisiyle karsılaşmış ve Fransız- Ermenİ
işgaline karşı Türk direnişi örgütlenmiştir. Bunun üzerine yine Türklerin Ermenileri katlettikleri
propagandası başlamış, ancak bu kez Ermenilere başta Fransız komutanlıgı olmak üzere kimse
inanmamıştır.
ABD kongresinin Ermenistan için mandaterliği reddetmesinden sonra, Kafkas Ermeni
Cumhuriyetine bağlı düzenli birlikler ce çeteler 1920 Haziran'ında Türkiye'ye karşı saldırıya
geçmişlerdir, Aynı yılın Eylül ayında bu kez Ankara hükümetiğ karşı taarruz emretmiş ve Türk
kuvvetleri Ermeni kuvvetlerini ağır yenilgilere uğratarak Kars dahil bütün işgal altındaki Türk
topraklarını kurtarmışlar ve sınırı da aşarak Gümrü'ye girmişlerdir. Bu yenilgi karştsında Ermeni
hükümetinin barış istemesi üzerine 3 Aralık 1920 de Gümrü anlaşması imzalanmıştır. Ermeniler
bu anlaşma ile Sevr'in geçersiz olduğunu kabul etmişler ve Türkiye'ye yönleik toprak
taleplerinden resmen vazgeçmişlerdir. Türkiye 16 Mart 1921 de Sovyetler Birliği ile Moskova
antlaşmasını imzalamış ve Türk-Sovyet sının çizilmiştir. Bu antlaşmanın tamamlanması
amacıyla bu kez 13 Ekim 1921 de Sovyet Ermenistanı ile Kars antlaşması imzalanmıştır. Her iki
anlaşmada da Sevr'in tanınmadığına ilişkin hükümler yer almaktadır. Böylece, Taşnak
hükümetinden sonra Sovyet Ermeni hükümeti de her türlü talepten vazgeçmiş olmakta ve
Sevr'İn geçersizliği bir kez daha belgelenmektedir,
Doğu cephesinin bu şekilde tasfiye edilmesinden sonra, güney cephesi de 20 Ekim 1921 de
Fransa ile imzalanan Afrika itilafnamesi ile tasfiye edilmiş ve Fransız kuvvetleri beraberlerinde
getirdikleri Ermeni lejyonunu ve mahalli komitecileri de yanlarına alarak çekilmişler, mahalli
ermeni halkının büyük kısmını da adeta zorla beraber götürüp, Lübnan'a yerleştirmişlerdir.
24 Temmuz 1923 te imzalanan ve Sevr'in yerini alan Lozan anlaşmasında ise Ermeniler
hakkında hiçbir hüküm bulunmamaktadır,
Türkiye Büyük Millet Meclisi delegasyonuna Lozan barış görüşmelerine giderken kesin talimat
verilmişti. Diger bazı konulargibi Ermenistan konusu da tartışmaya bile ahnmayacaktı. Türkiye,
bugüne gore çok zayıf olduğu bir dönemde, İtalya ve Fransa gibi iki güçlü Avrupa devleti
veingiltere gibi dev bir imparatorhğa karşı Ermeni sorununu Lozan'da gündeme bile
aldırmamıştı.
ERMENİSTAN C U M H U R İ Y E T İ VE ERMENİ DİASPORASI T A R A F I N D A N GÜNÜMÜZDE
YÜRÜTÜLEN FAALİYETLERİ:
SSCB nin dağılmasından sonra, 23 Eylül 1991 de bağımsızhğını ilan eden bu günkü
Ermenistanın önemli belgelerine bakıldığında Türkiye Cumhuriyetinin toprak bütünlüğüne
yönelik tarihi gizli emellerin alaniyet kazandığı görülmektedir.
Ermenistan Cumhuriyetinin 01 Aralık 1989 da ilan ettiği "bağımsızlık bildirgesi" nin 12. ci
maddesinde "Ermenistan Cumhuriyeti, Osmanh Türkiye'si ve batı Ermenistan 'da 1915 Ermeni
soykırımının uluslar arası alanda kabul edilmesi için sürdürülecek çabaları destekleyecektir".
İfadesine yer verilmiştir.
Ermenistan anayasasının başlangıç kısmında "Ermenistan bağımsızhk bildirgesinde tespit edilen
milli hedeflerin esas alındığı" belirtilmektedir. Diğer bir ifadeyle, soykırım iddialan ve Doğu
anadolu bölgemizi de içine büyük Ermenistan emeli ermeni anayasasının bir parçası haline
getirilmiştir.
Bagımsızlık bildirgesinin hemen ardından Ermenistan parlementosu 06 Aralık 1989 da Türkiye
ve Rusya arasındaki 16 Mart 1921 tarihli Moskova dostluk anlaşmasını fesih kararı almıştır. Bu
olay Ermenistanm bugünkü Türkiye- Ermenistan sınırının tespit edildiği 13 Ekim 1921 tarihli
Kars anlaşmasını tanımadığını teyit etmektedir. Koçaryan'ın 1998 de Cumhurbaşkanı
seçilmesinden sonra; Ermeni Diasporası ve Ermenistan Cumhuriyeti, Türkiye'ye yönelik "sözde
ermeni soykınmının" uluslar arası forumlarda onaylanmasını ve " 2 4 Nisan" tarihinin "sozde
soykırımı anma g ü n ü " ilan wedilmesini bir devlet politikası haline getirmiştir. Ermeniler, dünya
kamuoyunda zulme ve haksızhğa uğramış bri toplum imajı yaratarak, başta ABD olmak üzere
belli başlı devletleri ve uluslar arası kuruluşları, ermeni davası lehine çevirmeye çalışmaktadrr.
Bunu sonucunda, Ermeni Diasporasının Türkiye aleyhindeki girişimlerinde belirgin bir artış
meydana gelmiştir. Ve Ermenistan büyükelçilikleri bu çabaları açıkça yönlendirmeye ve
desteklemeye başlamışlardır.
Ermeni devleti ve diaspora, "soykırım" iddialannın kabulü ve tesciüne bağlı olarak Türkiye'ye
yöneli,k faaliyetlerini "dört T" politikasıyla uygulamaya koymuştur. Ermenistan bu politikasıyla
uygulamaya koymuştur. Ermenistan bu politika ile şu hedeflerin gerçekleştirilmesine
çalışmaktadır.
-
Tanıtma; Ermeni milliyetçiliğinin yeniden canlandırılması.
-
Tanınma; Sözde soykırımın Türkiye'ye kabul ettirilmesi ve dünya çapında tanınmasının
sağlanmast.
-
Tazminat; Osmanlı devletinin varisi olarak Türkiye Cumhuriyetinden tazminat alınması.
-
Toprak; Büyük Ermenistana ait olduğu iddia edilen Türkiye'nin
Doğusundaki bazı topraklann Ermenistan'a iade edilmesi.
Doğu ve
Kuzey
Halen sözde ermeni soykırımı iddiaiarına uluslar arası kabul sağlama girişimleri ile bu planmın
ikinci safhasının uygulanmakta olduğu anlaşılmaktadır. Ermenîstan Cumhurbaşkanı Koçaryan,
27 Eylül 1998 günü Los Angeles'ta düzenlenen bir toplantıda yaptığı konuşmada "Ermenistan
hükümetinin sözde soykırımın tanınması yonünde çaba harcadığım v e diasporanın bu
amacın gerçekleştirilmesi için siyasi y a r d ı m sağlamasını beklediklerini" ifade etmiştir.
Koçaryan Eylül 1998 de , Kalifornia'da ileri gelen ermeni örgütlerinin temsilcilerine yaptığı
konuşmada da " T ü r k i y e ' d e n soykırım dolayısıyla t a z m i n a t v e gasp edilen toprakların
iadesi yönünde yapılacak talepler, s o y k ı n m Türkiye t a r a f ı n d a n resmen kabul edilmesi
sonrasında
ele
alınacak
hususlardır.
Bu
aşama
da
kesinlikle
gündeme
getirilmemelidir. Anadolu kökenli Ermenilerin, vatanları ile bağları canlı tutulmalıdır"
görüşlerine yer vermiştir.
Koçaryan, 20-21 Kasım 1998 tarihlerinde Gürcİstan'a gerçekleştirdiği ziyaret sırasında
Gürcistan devlet başkanı ile düzenlediği basın toplantısında "Batı Ermenistan'ın işgal
altında bulunduğunu" belirtmiştir.
Koçaryan yönetiminin; söz konusu
iddiaları, üçüncü
ülkelerin
ulusal veya
yerel
parlementolarında kabul edilen karar ve yasalar aracılığıyla ülkemiz üzerinde bir baskı unsuru
olarak kullanmak istediği ve bu iddialarını Türkiye'ye bö'ylece kabul ettirmeyi amaçladığı
anlaşılmaktadır. Ermenistanın "sözde soykınmı kabul ettirme politikası"nı yürütmesinde
Ermenistan dışında yaşayan Ermenilerim oluşturduğu ve Diaspora olarak adlandırılan etkin
Ermeni Ce4maatleri en önemli roiü oynamaktadır. ABDde 1-1,5 milyon Ermeni asıllı Amerıkan
vatandaşı, Fransa'da ise 420 bin Ermeni asıllı Fransız vatandaşı yaşamaktadır.
Fransa ve özellikle ABD'DE etkin v egüçlü olan Ermeni lobisi Türkiye'ye karşı oluşan ittifaklar
içinde yer almakta ve özellikle güölü Rum lobisi ile işbirliği yapmaktadır.
Uluslar arası politik platformlara taşıma işini İse Ermenistan Devleti üstlenmektedir. Ermenistan
bunun karşılığında Dİaspora'dan para ve yardım almaktadır.
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME:
Amerikalı tarih profesörü Justin Mccartyh "Ölüm Ve Sürgün" {Death and Exıle) isimli eserinin
"Doğu'da kesin sonuçlar savaş" başlığı taşıyan altıncı bölümünde, I. Dünya harbinde "Ermeni
Sorunu" çerçevesinde meydana gelen gelişmeleri, tarafsız bir gözle yeniden değerlendiriyor.
"Osmanlı doğusunun Müslümanlarıyla Ermenileri arasındaki, bir yüzyıldan beri süre
gidip gelişen çekişme, l.ci Dünya savaşı sırasında bir doruk noktasına ulaştı. Doğuda,
aynı zamanda olarak, iki savaşın çarpışmaları bir arada yürütülüyordu, bir yandan
Osmanlı ve Rus orduları savaşmakta, bir yandan da Doğu Anadolu'nun ve Güney
Kafkasya'nın Ermenileriyle Müslümanları, bir toplumlar arası savaşta, birbirine girmiş
bulunmaktaydılar. Olaya sivil halkın ve ordulann verdiği kayıp yönünden bakılırsa,
doğuda 1814 ile 1920 yılları arasında yapılmış olanlar, insanlık tarihi boyunca en
yüksek kayıba yol açmış savaşlar arasındadır. Osmanlı güçsüzlüğünün, Rus
emperyalizminin,
Avrupahların
işe
burunlarını
sokmasının,
Ermeni
ayrılıkçıulusçuluğunun sonucu, çok yaygın kapsamda yakılıp yıkılma idi savaş
sonucu, Van , Bitlis, Bayazıt ve Erzincangîbi kentler geniş ölçüde yıkıntı yığınına
dönmüştü. Bağımsız bir ulus kimliğini kazanmak için ayaklanan Ermeniler, kendi
kendilerinin efendisi olmadıkları bir Sovyet Cumhuriyeti içinde bırakılmışlardı. İşin
sonunda savaştan galip olarak çıkan Türklerin elinde, yıkıntı halinde bir ülke
kalmıştı." Tarafsız bir tarihçeyi yakışan bu değerlendirmeyi saygıyla karşılamak gerekir,
•
Ermenilerin I.ci dünya harbinin başlangıcında Osmanlı devletine ihanet ettikleri, Doğu
Anadolu'da ilerleyen rus ordusu ile İşbirliği yaptıkları, Türk orusunun geri bölgelerinde
karışıklık yaratmak ve ikmal hatlarını kesmek için azami gayret gösterdikleri ve Türklere
karşı yoğun bir katliam kampanyası yürükleri hiçbir şüpheye mahal bırakmayan
hakikatlerdir.
•
Birinci Dünya harbi Osmanlı devleti için zamanın en güçlü devletlerine karşı girişilen bir
ölüm-kalım mücadelesidir. Cemal paşa bu hususu "bzi bu umumi harbe bundan sonra
haysiyetli milletler gibi istiklal içinde yaşamak umuduyla girmişti,k" sözleriyle ifade
etmiştir. Türk'ün devletini yaşatmak için canını dişine takarak savaştığı bir ortamda ,
devletine ihanet halindeki Ermeninin , Osmanlı ülkesinin o sırada savaş alanı olmayan
diğer bir bölgesine göçe tabitutulmasının, devletin meşru müdafaa hakkı olarak son
derece makul bir yasal tedbir olduğu kabul edilmelidir. Techir kanunu haklı sebeplere
dayanmaktadır.
•
Techir tam bir güvenlik ve öngörülen düzen içinde yapılamamış, meydana gelen çok
sayıdaki müessif olayda göçe tabi Ermeniler önemli derecede can ve mal kaybına
uğramışlardır. Bu durumu sadrazam Talat Paşa, İttihat ve Terakki partisinin 1 Kasım
1918 de yapılan son kongresinde şöyle ifade etmiştir.
"Heryerede techir muntazam şekildeve yalnız zaruretin icbar ettiği derecede yapılmıştır. Birçok
yerde çoktan beri teraküm etmiş (birikmiş) olan adevletler (düşmanlıklar) bu vesile ile infilak
ederek katiyen arzu etmediğimiz suistimallere sebep olmuştur, Birçok memur haddinden
ziyade zulüm ve şiddet gösterdiler. Birçok yerde bigayrıhak (haksızlıkfa) bir takım masumlarda
kurban oldular bunu itiraf ederim.
Ancak , Ermeni zaiyatını artıran faktörler arasında, çetin iklim şartları ve tabiat şartlarının,
yetersiz ulaştırma vasıtalarının, gıda maddeleri ve ilaç tedarikindeki güçlüklerin, salgın
hastalıkların da büyük önem taşıdığını unutmamak gerekir. Bu ağır şartlar I. ci Dünya harbi
boyunca Türk sivilhalkın yanı sıra Türk ordusununda yüzbinlerle ifade edilen zaiyata
uğramasına neden olmuştur. Örnek olarak Sarıkamış'ta kaybettiğimiz 90,000 askerimizi ve
tifüs hastalığından vefat eden Kafkas cephesi komutanı Hafız Hakkı Paşayı hatırlatabiliriz."
•
Ermeniler Doğu Anadolu'da 1914-1921 yılları arasında meydana gelen olaylarda ölen
Ermenilerin sayısı ile ilgili çok abartılı iddialarda bulunmuşlardır. Gerçekte bu dönemde
gerek tehcir sırasında gerekse muharebelerde hayatını kaybeden Ermenilerin toplam
sayısı 300 bin civarındadır. Aynı dönemde, aynı bölgede, Türk sivil halktan 1,250,000
kişi hayatını kaybetmiştir. Bu sayılaradan, soykırım yaptığı iddia edilen tarafın soykırıma
uğradığı söylenen taraftan kat kat daha fazla zaiyat verdiği anlaşılmaktadır.
•
Ermeniler, harp süresince, özellikle Rus ordusu tarafından İşgal edilen şehir ve
kasabalarda, mütarekedöneminde ise Fransız< işgal bölgesinde büyük çaplı
katliamlaryapmışlardır. Aşağıdaki 3 örnek bu konuda yeterli fikir verebilmektedir.
Albay Ravvlinson'un raporundan bir bölüm;
Ermeni askerlerince Kars yaylasında işlenen dehşet verici eylemler hakkında çok açık seçik
bilgiler kulağıma geldi ve benim adamlarımdan sağa sola gitmiş olanlara yaptıkları muamele
dolayısıyla onların (Ermeni askerlerin) disiplin yoksunlupu hakkında bir yargıya varabilmek
fırsatını daha önce elede etmiş bulunduğum işin, Tiflis'ten Zivin'eşu telgrafı çektim , "İnsanlık
adına gereken odurki, Ermeniler, Müslüman halka kendi başlarına egemen durumda
bırakılmamalıdırlar; çünki, Ermeni birlikleri disiplinsiz oldukalrı ve etkin bir denetimden yoksun
bulundukları için, sürekli olarak, vahşet eylemleri işlenmektedir. Ve bunlardan dolayı da bizler
(Karsı Ermenilere vermiş olan İngilizler) işin sonuna dek haklı olarak vicdanen sorumlu
sayılmak durumundayız"
Vecip paşanın raporundan bir kesim:
"Çardaklı boğazından Erzincan'a kadar, bütün köyleri yakılıp yıkdmış gördüm, öylesine ki; tek
bir köylünün kulübesi bileyakılıp yıkılmaktan kurtulamamış. Bütün meyve bahçelerindeki
agaçlar kesilip devrilmiş ve bütün köylüler öldürülmüş. Tarih, ermenilerin Erzincan'da yaptıkları
türden bir vahşet yazmamıştır. 3 gün boyunca Ermenilerin öldürüp sonra bir kenara
fırlatıverdiği, Müslümanların cenazelerini toplamaktan başka iş yapmadık. Bu masumlar içinde
daha sütten kesilmemiş çocuklar, doksanlık ihtiyarlar ve parça parça edilmiş kadınlarda
bulunmaktaydı."
Amiral Bristol'ün İfadesi;
"Birliklerin çoğu fransız sömürge askerferı'nden ve Ermenilerden oluşuyordu. İlerleyişleh
sırasında, cezalandırma eylemi diye, birçok Türk köyünü Maraş'tan çekilişleri sırasın da da
hemen hemen bütün Türk köylerini yakıp yıktılar."
Osmanlı devleti 26 Mart 1919 tarihinde I. Dünya savaşına tarif olmamış İspanya, İsviçre,
Danimarka, İsveç ve Norveç'e gönderdiği notlarla bu ülkelerden ikişer hukukcu gönderilmesine
ve bu hukukcuların oluşturacağı komisyonun Ermeni iddialarını tahkik etmesini İstemiştir. Bu
girişim İngilizlerin müdahelesi üzerine sonuçsuz kalmış ve bu komisyon kurulamamıştır.
Osmanlı devletinin girişimleri bununla da bitmemiş ve Osmaniı hükümeti 7 Mart 1920 tarihli
telgrafı ile itilaf devletleri ve Amiral Bristol'dan konunun ararştırılmasını, gerçeklerin tespit
edilerek Dünya ve Türk kamuoyunun aydmlatılmasını talep etmiştir. Aynı tarihlerde tüm
gazetelerde de bu çağrı açık duyuru şeklinde yayınlanmıştır. I.ci Dünya savaşının sonlarına
doğru Ahmet Refik başkanlığında bir grup yabancı gazeteci mahallinde inceleme yapmak üzere
Doğu Anadolu'ya gönderilmiştir.
Geneîkurmay Başkanlığı arşivinden belgeler ATASE Başakanlığınca "Askeri Tarih Belgeleri
Dergisi " adı altında günümüz Türkçesİ ile çıkmıştır Bir başka yayın ise Başbakanlık Yıldız
arşivlerinden yararlanılarak Osmanlıca, günümüz türkçesi ve İngilizce dillerinde sunulan 3
ciltlik yayındır.
Sözde Ermeni soykırımı iddialarının hukuki açıdan değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Soykırım kavramı, ikivci dünya savaşı sırasında Nazi Almanyası nm Yahudilere uyguladığı
sistematik kırımı tanımlamak üzere düşünülmüş ve ortaya çıkmış hukuki bir kavramdır.
Polonya asıllı Yahudi Amerikalı prefösörü Raphel Kepkin genocide kavramını önermiş ve bu
kavramın devletler hukukuna girmewsine ön ayak olmuştur. Bugün için soykırım suçunun
hukuki tanımı sadece 1948 yılında kabul edilen ve 12 ocak 1951 de yürürlüğe giren " birleşmiş
milletler soykırım suçunun Önlenmesi ve cezalandırılması sözleimesi"nin 2 ci, maddesinde yer
almaktadır.
Bu sözleşmenin kabulunden yaklaşık 40 yıl öncesinin olaylarına uygulanmasındaki güçlükler
ortadadır. Sözleşme öncesi dönemde mevcut olmayan ve sözleşme tarafından oluşturulan
"soykırım" dahil birçok kavramın geriye dönük uygulanması hukukla bağdaşmamaktadır. Buna
rağmen; bazıları geçmiş olayları soykırımla tanımlayabîldiğine göre sanki bu olaylşar bugün
oluyormuş gibi ya da soykırım hukuku o günlerde de geçerliymiş gibi bir tür spekülatif
yaklaşım içerisinde bulunmaktadır.
Bu sözleşmede soykırım; milli, etnik, ırki ve3ya dini bir grubu bu niteliği nedeniyle kısmen veya
tamamen yok etmek amacıyla işlenen beş tip eylem çerçevesinde tanımlanmaktadır. Bu
eylemler;
-
Grup mensuplarını katletmek,
Grubun mensuplarına ciddi bedensel ve zihinsel tahrip vermek,
Grubun fiziki bakımdan tümüyle veya kısmen yok olmasını sağlamayı amaçlayarak
yaşam şartlarını bilinçli bir iekilde bozmak,
Grup içirıde doğumlan önlemek amaayla tedbir almak,
Grubun çocuklannı bir başka gruba zorla nakletmek,
Görüleceği üzere soykırımın tamamlanması 3 unsuru üiçermektedir,
Ulıusal , etnik, ırki ve dini bir grubun bulunması,
Grubun fiziki varlığını sona erdirecek uygulamaların mevcut olması,
Söz konusu grubu "kısmen veya tamamen yok etme kastı" nın mevcut olması.
Ermeniler, Osmanh imparatorluğunun toprakları üzerinde önce otonomi, sonra bagımsız devlet
kurmak için siyasi ve silahlı faaliyetlerde bulunduklarından, siyasi grup niteliğinde olup
sözleşmenin 2 ci maddesinde belirtilen dört grup arasına girmemektedirler.
Osmanlı hükümetinde soykınm sözleşmesinin2 ci maddesinde aranan, ermenileri yok etme
iradesi bulunmamaktadır, yok etme niyetini kanıtlayacak yazılı ve sozlü belgeler olmadığı gibi ,
tüm belgeler tam tersine Ermenilerin korunmasını ve rahatca iskan edilmelertini
öngörmektedir.
Bu nedenle tehcirin soykırım suçu olarak değerlendirilmesi ve sözde Ermeni soykırımı iddiasının
hukuki bir çerçeveye oturtulması mümkün görülmemektedir.
AmerikaJı tarih profesörü Heath Lawry'nın , 15 aralık 2000 tarihinde bilkent üniversitesinde
yapılan bir seminerde konumuza İlişkin olarak sunduğu önemli bir hususu kendi ifadeleri ile ve
yorumsuz olarak şöyledir; "Batıda Türkiye'nin olumsuz taraflarını görme eğiliminde olan bir
entelektüel kitle var. Bunu kabul ediyorum. Türkiye'deki her olumsuzluğa hazır Türk
entelektüelleri de var bu da rahatsızlık verici bir durum. Ermeniler Türk seçkinleri arasında
görüşlerini paylaşan insanlar bulabiliyorlar. Bu yeni bir unsur. Bu seçkinler Ermenilerle oturup
bunu sözde soykırım Türkiyenin niye yaptığını tartışıyorlar. Bu daha da rahatsızlık verici bir
durum."
"Osmanlı ekallıyetleri" azınlıkları sorunlarında tarih hep tekerrür etmiştir. Avrupalı büyük
devletlerin birbirinin ardı sıra Yunan, Sırp , Bulgar, Ermeni ve hatta Arap sorunlarının
yaratılmasın da ve geliştirilmesinde uyguladıkları stratejiler adeta birbirinin kopyası olmuştur.
Her bir azınlık için;
Öncelikle din, kültür ve gelenek farklarını vurgulayan yoğun bir propaganda kampanyası
uygulanmış, dilin milli kimliğin oluşumundaki hakim etkisi dikkate alınarak azınlık dilinin
geliştirilmesi ve kullanılması teşvik edilmiş ve zorlanmış , amaca göre yazılmış , gerçekleri
saptıran tarih kitaplarınında yardımıyla bir milli kimlik yaratılmıştır.
Kurdurulan ihtilal komiteleri vasıtasıyla azınlık isyana teşvik edilmiş , bu isyanlar
desteklenmiş, Osmanlı devletinin meydana gelen asayiş sorununu çözmek üzere aldığı
güvenlik tedbirleri uluslar alanda kınanarak alehyte kampanya yaratı\mıştır.
Osmanlı devleti, bir taraftan azınlıklar için islahat programı uygulamaya zorlanırken, diğer
taraftan bu faaliyetler uluslar arası antlaşmalarla kontrol ve gözetim altına alınmış ve
ıslahat geciktirilmiş , güçleştirilmiş. bir türlü gerçekleştirilemez hale gelmiştir.
Türklerin medeni vasıflardan yoksun , ilkel ce barbar insanlar olduğu , bu nedenle mazide
yüksek bir medeniyete sahip olmuş uygar azınhğın Türklerin insafıona bırakılamayacağı,
Osmanlı devletînin idare etme yeteneklerinden yoksun, zayıf bir devlet olduğu , dolayısıyla
azınlığın kendi müstakil ve çağdaşdevletine kavuşması gerektiği fikirleri batı kamuoytanna
benimsetilmiştir.
-
Devlet ve azınlık tebaa arasındakt bağlar gittikçe
zayıflatılarak kopma noktasına
getirilirken , azınlık tebaa ile Türk tebaa arasına da nifak sokulmuş ve sürekli
çatışmalarla yaratılan karşılıklı güvensizlik, hatta düşmanlık ortamında iki unsur artık bir
arada yaşayamaz,
Bütün bu girişimlerle , uluslar arası alanda , Osmanlı devletinin azınlık tebaası ve o
tebaanın yaşadığı toprakları üzerindeki egemenlik hakkı tereddütlü ve münakaşalı hale
getirilmiştir.
Artık kesin sonuç zamanının geldiğine inanıldığında da , azınlığın ayrılıkçıhareketine bu
hareketi yaratan ve yönlemdiren devletin veya devletlerin milli menfaatleri
doğrultusunda her triilü politik , askeri ve ekonomik destek sağlanmıştır."
Nihayet, Osmanlı devletinden ayrılan azınhğın kurdugu devlet uluslar arası atanda tanınmış ve
himaye altına ahnmıştır.
Türk milleti , Ebedi Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde , 1919-1922 yıllarında
büyük fedakarlıklar pahasına verdiği milli mücadele İle, zamanın büyük devletlerinin oyunu,
tam "Şark meselesini arzu ettikleri ve planladıkları biçimde çozdüklerine" İnandıkları bir
zamanda bozmuştur.
Unutulmamalıdır k i ;
Asırlar süren "büyük oyunlar halen dünya sahnesindedirler. Ancak, bugün de aynı oyunu İster
"Ermeni sorunu" isterse "Başka bir sorun " mihverinde oynamaya teşebbüs edecekler veya
etmekte olanlar, karşılarında artık
MEVCUT
MİLLETLER
VE
MEDENİYETLER
BİLMELİDİRLERKİ.. "Tarihindenten feyz ve ders almış" Türkiye Cumhuriyeti ve Devleti
"Tarihin tekerrürüne fırsat vermeyecek uyanıkhkta" Atatürk'ün nesîHerinin bulunduğunuda
hesaba katmak zorundadırlar.
YÜCE TÜRK MİLLETİNİN uzak ve Yakın geçmişinden aldığı kahramanlıkların destanlarının dost
ve düşman milletler daima hatıralarında tutumahdır. Unutulmuş olmadığını son kez hatırlatırız.
yakın tarihimizdeki istiklal savaşıve kahramalıklarımız her millete nasîp olmamıştır.
MİIIetlerin 1. Cİhan savaşından ve 2,cihan alınması gereken çok dersler oldugu hafızalarında
mutlaka kalmalıdır unutmuş olanlara hatırlatmayı borç biliriz. Saygılarımta Arz Ederim.
1 8 / 0 2 / 2005
Dr. Hayrettin ERTEKİN