eğitimde bilgi teknolojileri - Gebze Rehberlik ve Araştırma Merkezi

Transkript

eğitimde bilgi teknolojileri - Gebze Rehberlik ve Araştırma Merkezi
EĞİTİMDE BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ
İnönü Üniversitesi
Eğitim Fakültesi
BÖTE DERS NOTLARI
HAZIRLAYAN
Öğr.Gör. Mehmet KARAHAN
Malatya, 2001
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
İÇİNDEKİLER
I. BÖLÜM: Teknoloji Tarihi
Teknolojinin Tanımı, Kapsamı, Önemi
Teknolojinin Nitelikleri ve İşlevleri
Tarihsel Süreç İçerisinde Teknolojik Gelişmeler
Endüstri Devrimi ve teknolojik Gelişmeler
Zamanımızda Teknolojinin Durumu
II. BÖLÜM: Bilişim Kavramları
Veri ve Bilgi
Bilişim
Bilgi Teknolojileri
Bilgi Paylaşımı
Bilgi Toplumu
III. BÖLÜM: Bilgi Toplumunun Temel Özellikleri ve Sosyal
Yapı
Bilgi Toplumunun Temel Özellikleri
Bilgi Toplumunda Sosyal Sistem
Bilgi Toplumunda Ekonomik Sistem
Bilgi Toplumunda Kültürel ve Politik Sistem
Bilgi Toplumu Olma Sürecinde Türkiye
IV. BÖLÜM: Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Eğitimde Yeni Teknolojiler
Eğitimde Bilgisayar Kullanımı
Eğitimde Bilgisayar Kullanımının Olumlu/Olumsuz Etkileri
Bilişim Teknolojilerinin Eğitimde Kullanımı
Ders Materyali Hazırlamada Bilgisayar Kullanımı
Bilgisayar Destekli Eğitim
V. BÖLÜM: İnternet Kullanım Alanları
e-mail
Web
Chat
FTP
e-ticaret ve Bankacılık
Değişik İnternet Uygulamaları (Reklam, Dayanışma, Askeri, Siyasi vs.)
2
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
VI. BÖLÜM: Eğitim Ortamlarında İnternet’ten Yararlanma
Temel Kavramlar
İnternet Üzerinden Bilgiye Erişim Yolları
Web Destekli Eğitim Çalışmaları
VII. BÖLÜM: İnternet’in Birey ve Sosyal Yaşama Etkileri
Birey Üzerindeki Etkileri
Toplum Üzerindeki Etkileri
İnternet’in Türkiye’deki Durumu
İnternet Etiği
3
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
I. BÖLÜM: TEKNOLOJİ TARİHİ
1. Teknolojinin Tanımı Kapsamı Önemi
2. Teknolojinin Nitelikleri ve İşlevleri
3. Tarihsel Süreç İçerisinde Teknolojik Gelişmeler
4. Endüstri Devrimi ve Teknolojik Gelişmeler
5. Zamanımızda Teknolojinin Durumu
4
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
1. TEKNOLOJİNİN TANIMI KAPSAMI VE ÖNEMİ
1.1. Teknolojinin Tanımı
Dünya üzerinde çok değişik tür ve sayıda canlı yaşamaktadır. Bu canlılar içerisinde
insan, düşünebilme yeteneği ile diğerlerinden ayrılmaktadır. Düşünebilme
yeteneğinde olan insan, bu özelliğini dünya üzerinde var olduğu ilk andan itibaren
kullanmaya başlamıştır.
İnsan, dünya üzerinde var olduğu ilk andan itibaren, sürekli olarak hayatını daha
rahat ve daha kolay devam ettirebilmenin yollarını aramıştır. Tüm düşünce gücünü
bu yönde yoğunlaştıran insan, sürekli olarak hayatı daha kolay kılmıştır. Hergelen
gün hayatı daha da kolaylaştıracak bir aracı, gereci bulmuş, geliştirmiş ve kullanıma
hazır hale getirmiştir.
Hayat nasıl daha kolay hale getirilir?
Bu sorunun cevabı ancak üç farklı aşamadan geçilerek verilebilmektedir. Bu
aşamalar sırası ile;
1- Bilgilerin üretilmesi
2- Üretilen bilgilerin kullanıma hazır hale getirilmesi
3- Kullanıma
sunulmasıdır.
hazır
bilgilerin
insanlığın
hizmetine
1.1.1. Bilgilerin Üretilmesi
Hayatı kolaylaştırmak amacıyla herhangi bir araç ya da gerecin ortaya
çıkarılabilmesi için öncelikle bilgilerin üretilmesi gerekmektedir. Üretilen yeni
bilgiler sayesinde insanların çevre-sinde sürekli olarak oluşan, ancak nasıl ve neden
oluştuğu bilinmeyen olayları açıklamak mümkün hale gelmektedir. Bu sayede birçok
olayın gerçek sebebi ortaya çıkmakta ve olayın meydana gelmesi için gerekli
şartların neler olduğu belirlenmektedir. Yeni bilgilerin üretilmesi insanlara yeni
ufuklar açmakta, insanların düşünce alanlarını genişletmektedir. Düşünce uf-kuğun
çok fazla genişlemesi ise hayatı daha kolay kılabilecek unsurların neler
olabileceğinin daha kolaylıkla ortaya konulması sonucunu doğurmaktadır. Bilgi
üretme işlemi bilimin göreve olarak algılanmaktadır. Bilim adamlar sürekli olarak
yeni bilgiler üretmek konusunda çaba harcamaktadırlar. Üretilen her yeni bilgi, hem
yeni bilgilerin üretilmesini zorunlu kılmakta hem de kolaylaştırmaktadır.
1.1.2. Üretilen Bilgilerin Kullanıma Hazır Hale Getirilmesi
Bilim adamları tarafından üretilen bilgiler çoğu zaman bir olayın neden ve nasıl
olduğu üzerin-de durur, olayın oluş gerekçelerini ortaya koyar. Ancak bu bilgiden ne
şekilde yararlanılacağı, bu bilginin insanlığın hangi sorununu çözmede etkili olacağı,
insanın, hayatında karşılaştığı hangi olayın, bu bilgi sayesinde daha kolay hale
geleceği konusunda herhangi bir şey söylemez.Bu nedenle üretilen her yeni bilgiden
insanlığın nasıl yararlanacağının, yani bilginin insanlığın hizmetine nasıl
verileceğinin de araştırılması gerekir.
Çünkü bir olayın oluş mekanizmasını açıklamak, insanın kişisel merakını gidermeye
yönelik bir uğraşıdır. Tek başına hiçbir anlam ifade etmez. Önemli olan üretilmiş
5
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
olan bilginin in-sanlığın kullanabileceği bir hale getirilmesi, o bilgiden nasıl
yararlanılacağının ortaya konmasıdır.
Sözgelimi, "bir sıvı içerisine batırılan bir cisim, batırıldığı cismin yoğunluğuna bağlı
olarak kendi hacmi kadar bir kuvvetle yukarı doğru itilir" seklinde ortaya konan bir
bilgi, bu hali ile sadece olayın mekanizmasını açıklamakta, ancak bu bilgiden
insanlığın nasıl yararlanacağını belirtmemektedir. Oysa yukarıda ifade edilen bilgiler
üzerinde çalışarak, bu bilgi ile gemilerin yapılabileceği ortaya konmuştur. Yine bu
bilgi sayesinde deniz taşımacılığı geliştirilmiştir. Böylece insanlığın daha rahat, daha
kolay yasayabilmesini sağlayan önemli bir işlev yerine getirilmiştir.
İşte bir bilgiden ne şekilde yararlanılacağının bilinmesi, bunun yollarının
araştırılması, bilimin ürettiği bilgilerin insanlığın hizmetine sunulması teknolojinin
konusudur. 0 halde teknoloji, herhangi bir bilgiden ne şekilde yararlanılacağı, o
bilginin insanlığın hizmetinde nasıl kullanılacağı ve o bilgi ile insan hayatının nasıl
kolaylaştırılabileceği üzerinde durur.
1.1.3. Kullanıma Hazır Bilgilerin İnsanlığın Hizmetine Sunulması Kullanıma
hazır bilgiler, insanların daha rahat ve kolay yaşamaları için yeterli midir?
İnsanlığın hizmetine verilmeye hazır hale getirilen bilgi, çoğu zaman insanların daha
rahat, daha kolay ve daha iyi yaşamalarını sağlamak için yeterli değildir. Çünkü
bilimin ürettiği bilgiden yararlanarak teknolojinin ortaya koyduğu bir hizmetin,
düzenli bir şekilde üretilmesi ve insanlığın hizmetine verilmesi gereklidir.Bu ise
endüstrinin ilgi alanıdır.O halde endüstri, teknolojik olarak ortaya konan bir bilginin
düzenli şekilde insanlığın hizmetine verilmesi için gerekli faaliyetlerin tümüdür.
Endüstri, hizmeti sürekli bir şekilde üretmek için organize olur ve in-sanlığın
hizmetine sunar.
Böylece, üretilen bilgi iki aşamadan geçerek insanlığın hizmetine verilir. Bazı
durumlarda ise üretilen bilgi, ya teknoloji ya da endüstri aşamasında uygun
yöntemler bulunamadığı için, insanlığın hizmetine verilemeden. sadece bildi olarak
kalır. Ancak bilim, teknoloji ve endüstride sürekli olarak gelişmeler olmaktadır. Bu
gelişmelerin sonucunda, ilk bulunduğu anda, o günün teknolojisi veya
endüstrisindeki yetersizliklerden dolayı kullanılamayan bilgiler, insanlığın hizmetine
sunulabilir hale gelmektedir. Bu nedenle, bilim alanındaki çalışmalar süreklilik
göstermekte, bilgiler üretilmektedir. Elde edilen bu bilgiler günün teknolojik
imkanlarına bağlı olarak kullanıma sunulmaktadır. 0 halde üretilen bir bilgi,
üretildikten çok daha sonra kullanışlı hale getirilerek, insanlığın hizmetine
sunulabilmektedir.
Buna göre üretilen bir bilginin, üretilmesinden itibaren insanlığın hizmetine
sunulmasına kadar geçirdiği aşamaları, şu şekilde şema tize etmek mümkündür:
Buraya kadar verilen bilgilerden, teknoloji teriminin genellikle bilimin üretmiş
olduğu bilgilerin, insanlık tarafından kullanılabilir hale getirilmesi ile ilgili olarak
kullanıldığı anlaşılmaktadır.
6
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
1.2. Teknolojinin Kapsamı
Kısaca bir bilginin insanlığın hizmetine verilebilecek bir mal ya da hizmet haline
getirilmesine ilişkin çalışmalar bütünü olarak tanımlanabilen teknolojinin kapsamı
çok geniştir. Çünkü in-sanlık dünya üzerinde bulunan her şeyden yararlanmaya
çalışmaktadır. Dolayısı ile herhangi bir konuda üretilen her bilgi, sonuçta herhangi
bir şekilde insanlığın hizmetine verilmektedir. Bu bakımdan teknoloji oldukça geniş
bir alanı kapsamaktadır.
Genel bir terim olan ve insanın bulunduğu her yerde mutlaka bulunan teknoloji,
çoğunlukla çözüm bulduğu alanla ilgili olarak isimlendirilmektedir. Beslenme
teknolojisi, giyim teknolojisi, barınma teknolojisi, bilgisayar teknolojisi gibi. Bazı
durumlarda da o çok sınırlı alanla ilgili olan uygulamalar, o konunun teknolojisi
olarak belirtilmektedir. Örneğin, ekmek teknolojisi, hamur teknolojisi, iplik
teknolojisi, gibi.
0 halde insanın uğraştığı, yararlandığı her konunun bir teknolojisi bulunmaktadır.
İnsanın hizmetine sunulmuş bulunan her mal ve hizmetin mutlaka bir üretim tekniği
vardır. Bu üretim tekniğine bağlı olarak mal ve hizmetlerin üretilme yöntemi de o
konunun teknolojisini oluşturmaktadır.
Teknoloji insan yaşamının bütün evrelerini kapsamaktadır. Bir insanın yaşamının
bütün evrelerinde yararlandığı her türlü mal ve hizmet mutlaka bir teknoloji
ürünüdür. Bu nedenle teknoloji yasamın kendisidir. Kapsamı, insan yaşamı ile
sınırlıdır. Ya da bir başka anlatımda "teknolojinin kapsamı insan yaşamı ile ilgili
faaliyetlerin bütünüdür."
Çevrenizde bulunan teknoloji ürünlerini gözden geçiriniz, hangi aşamalardan sonra
hizmete sunulmuş olabileceğini tartışmış.
1.3. Teknolojinin Önemi
Teknoloji doğrudan doğruya insan ile ilgilidir kavramdır.İnsanın yaşamı boyunca
bütün çabası, gayreti, özlemi hayatını daha kolaylaştıracak tekniklerin bulunup,
uygulamaya konul-ması yönündedir. İnsanın yaşamında daha rahat. daha kolay ve
daha iyi yaşamayı sağlayabilmek uğraşlarını başlıca iki ana konuda toplamak
mümkündür:
1- İnsanın yaşaması için mutlak gerekli olan uğraşılar.
2- İnsanın yaşaması için mutlak gerekli olmayan uğraşılar.
İnsanın yaşaması için mutlak gerekli olan uğraşıları:
a. Beslenmeye ilişkin uğraşılar
b. Giyinmeye ilişkin uğraşılar
c. Barınmaya ilişkin uğraşılardır.
İnsanın yaşaması için mutlak gerekli olmayan uğraşılan ise; dinleme ve eğlenmeye
ilişkin uğraşılar olarak ele almak mümkündür.
Dinlenme ve eğlenmeye yönelik uğraşılar, görünürde insanın yaşaması için mutlak
gerekli uğraşılar olmamakla birlikte, her dönemde mutlaka var olmuştur. Bu
7
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
uğraşılar, yine her dönemde üzerinde en fazla durulan uğraşılardır. Bu nedenle bu
uğraşıları da insanin yaşaması için mutlak gerekli olan uğraşılardan ayırt etmeden
incelemek daha doğrudur.
0 halde insan, tüm yaşamı boyunca ve sürekli olarak,
a. Beslenme
b. Giyinme
c. Barınma
d. Dinlenme ve eğlenme gibi uğraşılarla meşgul olmaktadır.
İşte teknoloji, insanin sürekli olarak meşgul olduğu bu uğraşıları, daha kolay bir
şekilde yerine getirebilmesi için ortamı daha uygun hale getirmeye çalışmaktadır.
Söz konusu bu uğraşılar sürekli olarak vardır. Gelecekte de var olacaktır. Çünkü
bunlar, insanın varlığı ile ortaya çıkan ve insanın bulunduğu her yerde mutlaka
bulunan uğraşılardır. Bu uğraşılar insanın yaşamını devam ettirebilmesi için gerekli
olan ihtiyaçlar bütünüdür. Bu ihtiyaçların giderilmesi, insanın yaşamını devam
ettirebilmesi için bir zorunluluktur. İşte bu nedenle, söz konusu bu ihtiyaçlar, insanin
ilk var olduğu andan itibaren çeşitli yollarla giderilmeye çalışılmış ve giderilmiştir.
Ayni ihtiyaçların günümüzde giderilme biçimi, geçmişte giderilme biçiminden
oldukça farklıdır. İşte bu farkı teknoloji sağlamıştır. Yine ayni ihtiyacın gelecekte
giderilme biçimi de günümüzde giderilme biçiminden mutlaka çok farklı olacaktır.
Bu farklılığı da teknoloji sağlayacaktır.
O halde esas olarak insanın giderilmesi gereken temel ihtiyacı değişmemekte, sabit
kalmaktadır. Ancak bu ihtiyacın giderilme biçimi hergelen gün değişmekte, söz
konusu ihtiyaç daha kolay bir şekilde giderilebilir hale gelmektedir. Bir başka
anlatımla, o ihtiyacın giderilmesi için ortam daha uygun bir hale getirilmektedir. Bu
durum ihtiyacın giderilme biçimi değiştirilerek, ya da ortam daha uygun hale
getirilerek sağlanmaktadır. Bu ise teknoloji sayesinde olmaktadır.
Sözgelimi, insanın temel ihtiyaçlarından birisi, onun beslenme ihtiyacıdır. İnsan
beslenme ihtiyacını gidermek için bir uğraş vermek zorundadır. İlk insan beslenmesi
için gerekli olan besin maddelerini avlanmak, ya da doğada kendiliğinden yetişen
besin maddelerini toplamak suretiyle gidermeye çalışmıştır. Teknolojinin gelişmesi
sonucu ise, besin maddeleri kontrollü bir şekilde üretilmeye başlanmış ve insanın
kolaylıkla elde edebileceği şekilde, onun hizmetine sunulmuştur.
Yine sözgelimi, ilk insanın besin maddelerini, tüketebileceği şekle getirmek için
ocaklardan yararlanırken, günümüz insanı ayni işlemi son derece modern fırınlarda
yerine getirmektedir.
Teknolojinin, insanin beslenme ihtiyacının giderilme biçiminde meydana getirdiği
değişiklikle-re ilişkin olarak verilen bu örnekleri çoğaltmak ve diğer alanlara ilişkin
olarak da birçok örnek vermek mümkündür. Örneğin; dinlenme ve eğlenme
ihtiyacının giderilmesi için en başta yapılan islerden birisi oyundur. Teknolojik
gelişmelerin yeterli olmadığı bir toplumda, çocuklar aşık kemiği, ya da çelik çomak
gibi çok basit araç ve gereçleri kullanarak oyun oynarlarken; günümüzün modern
toplumlarında bilgisayar ile oynamaktadırlar. Burada da yapılan temel işlev,
dinlenme ve eğlenme uğraşının yerine getirilmesidir. Ancak bu uğraşın yerine
8
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
getirilme biçimi teknoloji sayesinde çok değişmiş, kolaylaşmış, renklenmiş ve çeşni
kazanmıştır.
O halde insanın yaşamı süresince mutlaka yerine getirdiği temel uğraşıları vardır.
insan bu temel uğraşılarını herhangi bir şekilde yerine getirmektedir. Teknoloji, iste
bu uğraşıların daha kolay, daha rahat, daha düzenli bir şekilde yerine getirilmesi için
uygun ortam hazırlamaktadır. Ayrıca bu uğraşıları renkli, değişik ve seçenekli olarak
insanların hizmetine sunmakta, dolayısı ile bu uğraşıların insanlara yük olmadan
yerine getirilmesini sağlamaktadır.
Teknolojinin, insanin temel ihtiyaçlarının giderilme biçiminde meydana getirdiği
değişikliklere ilişkin, örnekler düşününüz. Bunların geçmişteki biçimleri ile bugün
arasında kıyaslama yaparak, tartışınız.
1.4. Teknolojinin Gerekliliği
İnsanın daha rahat yaşama isteği, onu arayışlara sürüklemiştir. Bu amaçla insan daha
rahat yaşabilmek için çevresinde bulunan her türlü maddeden yararlanma yollarını
aramış, yaşadığı çevreyi kontrol altına almaya çalışmıştır. İnsan yaşamının her
döneminde karşılaştığı sorunları çözmek için uğraşmıştır. Bu uğraş sonucunda yeni
üretim teknikleri geliştirmiştir. Aslında bir başka yönü ile konuya yaklaşıldığında
yeni üretim teknikleri geliştirme zorunluluktan doğ-muştur. Yani önce sorun ortaya
çıkmış bu sorunun çözümü için uğraşılmış böylece yeni bir teknik ortaya çıkmış ve
teknoloji gelmiştir. Her yeni çözüm mutlaka yeni bir sorunu da beraberinde
getirmiştir. Bu yeni sorunun çözümü için yeniden uğraşılmış ve böylelikle teknoloji
sürekli yenilerek gelişmiş güzelleşmiştir. 0 halde teknoloji gelişerek, güzelleşerek
mükemmele doğru gidecektir.
Dünya üzerinde çok değişik tür ve sayıda canlı yaşamaktadır. Bu canlılar içerisinde
insan düşünebilme yeteneği ile diğerlerinden ayrılmaktadır. İnsan, düşünebilme
yeteneği sayesin-de, dünya üzerinde var olduğu ilk andan itibaren yaşamını daha
rahat, daha düzenli hale getir-menin yollarını aramış ve bulmuştur. Bu amaçla,
1. bilgi üretmiş,
2. üretilen bilgileri kullanıma hazır hale getirmiş,
3. kullanıma hazır hale getirilen bilgileri, insanlığın hizmetine sunmuştur.
Üretilen bilgilerin kullanıma hazır hale getirilmesi, daha çok teknolojinin konusu
olarak algılan-maktadır. Bu suretle teknoloji, insanların yaşamlarında sürekli olarak
yerine getirdikleri;
1. beslenme 2. giyinme 3. barınma
4. eğlenme ve dinlenme gibi uğraşıların gideriliş biçimini değiştirmektedir. Bu
uğraşıların daha rahat bir ortamda, daha kolaylıkla yerine getirilmesi için ortam
hazırlamaktadır. İnsanın yaşamını iyileştirmeye yönelik olduğu için de çok geniş bir
alanı kapsamaktadır.
Değerlendirme Soruları
Cevaplandıramadığımız sorularla ilgili bölümleri tekrar okuyunuz.
1. Teknoloji aşağıdaki işlevlerden hangisini yerine getirmektedir?
9
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
A) insanların ihtiyaçlarını gidermektedir B) İnsanların ihtiyaçlarını ortaya
çıkarmaktadır.
C) insanların ihtiyaçlarını gideriş biçimini değiştirmektedir D) insanların
ihtiyaçlarını değiştirmektedir
2. Aşağıdakilerden hangisi insanların temel ihtiyaçlarından birisi değildir?
A) Dinlenme
B) Beslenme
C) Barınma
D) Giyinme
3. Aşağıdaki ifadelerden hangisi teknoloji ile endüstri arasındaki farkı ortaya
koymaktadır?
A) Teknoloji ve endüstri aynı kavramın değişik ifade ediliş şeklidir.
B)Teknoloji bir bilginin kullanıma hazır hale getirilmesine, endüstri ise sen
üretimine ilişkin uğraşlarla ilgilidir.
C) Teknoloji bir bilginin seri üretimine, endüstri ise kullanıma hazır hale
getirilmesine ilişkin uğraşılarla ilgilidir. D) Teknoloji bilgi üretir, endüstri ise
bilgiyi kullanır.
Sözlük Ve Kavram Dizini
Teknoloji
uğraşıların
: Üretilen bir bilginin kullanıma hazır hale getirilmesi ile ilgili
bütünü
Endüstri : Kullanıma hazır hale getirilmiş bilgilerin, insanlığın hizmetine
verilmesi için seri üretim yapabilmek amacıyla kurulmuş organizasyon
10
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
2. TEKNOLOJİNİN NİTELİKLERİ VE İŞLEVLERİ
Teknolojinin Nitelikleri
Teknolojinin İnsan Kaynağına Dayalı Nitelikleri
Teknolojinin Materyal Kaynağına Dayalı Nitelikleri
Teknolojinin Bilim Kaynağına Dayalı Nitelikleri
Teknolojinin Sanat Kaynağına Dayalı Nitelikleri
Teknolojinin İşlevleri
İnsana Kolaylık Sağlama
Yaşama Düzeyini Yükseltme
Toplumu Bütünleştirme
Verimlilik
Karar Verme
Boş Zamanları Değerlendirme
Değer Kazandırma
Özet
Kavram Dizini
Yararlanılacak Kaynaklar
2.1. Teknolojinin Nitelikleri
Teknoloji, insanın yaşamını kolaylaştırmaya dönüktür. İnsan tarafından meydana
getirilir ve insanın hizmetine sunulur. Teknoloji bir ülkenin kaynağıdır.Çok yönlü
nitelikleri vardır. Teknolojinin çok yönlü niteliklerini tanımak suretiyle teknolojiyi
anlamak kolaylaşır.
Günümüzde teknoloji terimi ile aşağıda belirtilen tanımlar anlatılmak istenmektedir:
1. İnsanın yaşamını ve çevresini değiştirmek amacıyla materyal, alet, makine
üretebilmesi, bilgi ve yeteneklerini kullanması.
2. İnsanın yaşamını ve çevresini değiştirmek amacıyla, malzeme ve insan
kaynaklarını, bilimsel esaslar doğrultusunda disiplinli olarak kullanması.
Bu tanımlardan da görüldüğü gibi teknoloji doğrudan doğruya insanı ilgilendiren bir
kavramdır. İnsanın olduğu her yerde teknoloji vardır. Teknoloji insanla başlamakta
ve sürekli olarak in-sanın yaşamını daha kolay hale getirmek yönünde gelişmektedir.
Teknoloji hangi kaynaklardan yararlanarak gelişir?
Teknoloji gelişmesini sürdürürken;
1. insan
2. materyal
11
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
3. bilim
4. sanat kaynaklarından yararlanmaktadır.
O halde teknolojinin niteliklerini söz konusu bu dört ölçüte göre incelemek
mümkündür.
2.1.1. Teknolojinin İnsan Kaynağına Dayalı Nitelikleri
Teknolojinin temel kaynağı insandır. Teknoloji insanın olduğu yerde, insan için
vardır. Teknolojinin başlangıcı insanın kendisinin başlangıcıdır.İnsanı, diğer
canlılardan ayıran en önemli özelliği düşünebilme yeteneğidir. Düşünebilme yeteneği
sayesinde insan, yaşadığı ortamı ve çevresini değiştirebilmekte, yaşamı daha kolay
kılabilecek önlemleri olmaktadır. Bunu yapa-bilmek için de başvurduğu kaynakların
başında alet ve materyal üretme gelmektedir. İnsan, alet ve materyal üreterek
teknolojiyi geliştirmiş ve bugünkü düzeyine ulaştırmıştır. İlk insan yaşamını
kolaylaştırmak amacıyla çok basit bir alet geliştirmiştir. Daha sonra bu alet yardımı
ile daha komplike aletler yapılmıştır. Böylece sürekli olarak bir önceki alet yardımı
ile daha komplike, daha fonksiyonel ve yaşamı daha kolay hale getiren aletler
üretilmiştir. Sonuçta ise günümüzün teknolojik düzeyine erişilmiştir. Sözgelimi,
doğada kendiliğinden bulunan düzgün taşlar kullanılarak düzgün olmayan taşlar
yontulmuştur. Yontulan bu taşlara şekil verilmiş ve bu taşlardan balyoz, kazma,
çekiç gibi aletler üretilmiştir. Bu aletler kullanılarak ağaçlar kesilmiş, taşlar
kolaylıkla kırılmış, taşlara, ağaçlara kolaylıkla istenen şekiller verilmiştir. Böylece
şekillendirilen taşlar ve ağaçlar kullanılarak, taşıma araçları, barınaklar yapılmış ve
yaşam daha kolay, daha güvenli bir hale getirilmiştir.
Bir alet üretme ve üretilen bu aletler yardımı ile yeni bir alet üretme, böylelikle
yaşamı daha kolay hale getirme, sürekliliği olan bir işlevdir. Günümüzün
teknolojisinde de yaşamı kolaylaştırmaya yönelik, her gün yeni aletler üretilmekte ve
bu aletler yardımı ile başka aletler yapıl-maktadır. Böylelikle teknoloji sürekli olarak
ilerlemekte, yaşam insanlar için her geçen gün daha kolay hale gelmektedir.
Bugünkü yaşam kolaylığı doğrudan doğruya üretilen bu aletlere bağlıdır. Söz konusu
bu aletlerin olmadığı bir ortamda, insanın bilgi, beceri derecesi ne kadar yüksek
olursa olsun, yaşamı kolaylaştırmaya dönük bir işlev görmesi hemen hemen
olanaksızdır. "Alet işler, el öğünür" atasözümüz bu durumu en açık bir biçimde
açıklamaktadır.
İnsanın, yaşadığı ortamı ve çevresini
kaynakların başında neler gelmektedir?
değiştirebilmesinde
yararlandığı
2.1.2.Teknolojinin Materyal Kaynağına Dayalı Nitelikleri
insan sosyal bir varlıktır. Yaşamı sürdürebilmesi için birçok şeye ihtiyacı vardır.
Doğada bulunan her türlü materyali, yaşamının herhangi bir aşamasında kullanır. Bu
nedenle materyal üretmiştir. Ürettiği materyali yaşamını kolaylaştırmaya dönük
olarak kullandığı gibi, yeni başka materyallerin üretilmesinde de kullanmıştır. Bu
suretle,sürekli olarak yaşadığı ortamı ve çevresini yenilemiş, değiştirmiş, yaşamı
daha kolay hale getirmiştir.
12
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
insan materyal üretmede özellikle doğal kaynakları kullanmıştır.Zamanla doğal
kaynaklar kalite veya kantite (miktar) bakımından yeterli olmayınca, doğal kaynaklar
yardımıyla yapay materyaller üretmiştir.
Sözgelimi, ilk insan barınak yapmak amacıyla, doğada kendiliğinden bulunan taş,
ağaç, toprak gibi doğal materyalleri kullanmıştır. Zamanla söz konusu bu doğal
materyaller kalite ve kantite bakımından yeterli olmayınca, kerpiç, briket, tuğla,
çimento gibi değişik materyaller üretilmiş ve barınaklar bu materyaller kullanılarak
yapılmaya başlanmıştır. Yine teknolojik gelişmelere bağlı olarak, her geçen gün yeni
materyaller üretilmekte ve barınak yapmak amacıyla kullanılan materyallerin
kaliteleri artırılmaktadır. İnsanın ihtiyacı olan her alan için materyal üretmenin söz
konusu olduğunu ve bu konunun teknolojinin önemli bir niteliği olduğunu belirtmek
gerekir.
2.1.3. Teknolojinin Bilim Kaynağına Dayalı Nitelikleri
İnsan, dünya üzerinde görüldüğü ilk andan itibaren, dünya üzerinde bulunan diğer
tüm canlılar gibi, yaşamını devam ettirmeye ve neslini sürdürmeye alışmıştır. Ancak,
diğer canlılardan farklı olarak düşünebilme yeteneğine sahip olduğu için, yaşamını
devam ettirir, neslini sürdürürken, yaşadığı ortamı ve çevresini değiştirmeye
çalışmıştır. Bu suretle yaşamı kendisi için daha kolay hale getirmiştir. Bu amaçla
doğada bulduğu her şeyi kullanmıştır. İlk anlarda doğada gördüğü bir çok olaydan
etkilenmiş ve bu olayların oluş sebeplerini bilmeden, bu olaylardan kendi isteği
doğrultusunda yararlanmıştır.
Bu nedenle, henüz bilimsel çalışmalar başlamadan önce, teknoloji büyük bir aşama
kaydetmiştir. İnsan, sınama, yanılma yolu ile elde ettiği bilgileri kullanarak
ihtiyaçlarını karşılamış ve yaşamı kendisi için daha kolay hale getirmiştir. Sözgelimi
tekerleğin ve emme basma tulum-banin bulunu§u oldukça eskidir. Ancak, insan
yaşamına çok büyük kolaylıklar getiren bu teknolojinin bilimsel açıklaması çok
sonraları yapabilmiştir. Yani insanlar, yıllarca tekerleğin neden çok daha az bir
kuvvetle çok daha fazla yük taşıdığını ya da tulumbanın nasıl olup da suyu emerek
yukarılara çıkardığını açıklayamamışlar, ama bu teknolojiyi kullanarak yaşamlarını
kolaylaştırmışlardır.
On sekizinci yüzyıla gelinceye kadar geçen süre içerisinde meydana gelen teknolojik
gelişmelerin, bilimle çok az ilişkisi olmuştur. Yani bu zamana kadar, teknoloji bir
önceki bölümde anlatılan bilim -teknoloji-endüstri sürecine bağlı kalmaksızın
gelmiştir. Doğal olaylar, ya da sınama yanılma yolu ile teknoloji ortaya çıkmıştır
ancak kullanılan teknolojinin bilimsel açıklaması çok sonraları yapılabilmiştir.
Sözgelimi bilimin başlı başına bir kurum olarak ortaya çıktığı on sekizinci yüzyıla
gelinceye kadar geçen sure içerisinde
- Ulaşım
- Matbaa
- Rüzgar ve su gücünden yararlanma
- Pusulaların kullanıldığı gemi
- Porselen ve cam üretim
13
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
- İplik üretim
- Barınak üretim teknolojileri gibi bir çok teknoloji kullanılmıştır. Kullanılan,
insanlığın hizmetine verilen ve onun ya§amini kolaylaştıran bu teknolojilerin,
bilimsel olarak açıklamaları çok sonraları yapıldıktan sonra söz konusu bu
teknolojiler çok kısa zamanda, çok büyük gelişme göstermiş ve insanlığın ya$amini
kolaylaştırma işlevleri, kalite ve kantite bakımından hızla yükselmiştir.
Bir kurum olarak bilim teknolojiden binlerce yıl sonra olu§mu§tur. Ancak on
sekizinci yüzyılın sonlarında teknoloji bilimin uygulama alanı olmuştur. Yani ancak
bu tarihte bir önceki bolümde anlatılan bilim - teknoloji- endüstri sureci normal
yoluna girmiştir. 19. ve 20. yüzyıllar da ise teknolojinin gelişmesinde bilimin çok
büyük katkıları olmuştur. Ancak şunu da belirtmekte yarar vardır: Teknoloji sadece
bilimin uygulanmasıyla gelişmemektedir. Teknoloji, kendi alanında da kendisini
daha ileriye götürecek buluşlar yapmaktadır. Bilimsel çalışmalar teknolojiye
uygulanarak, teknolojide yeni gelişmelere imkan verdiği gibi, teknolojide oluşan
yenilikler de bilimsel çalışmaları yönlendirmektedir. Yani etkileşim tek yönlü değil
iki yönlü olmaktadır.
Günümüzde bilim ve teknoloji bütünleşmiştir. Teknoloji bilime bilimsel buluş
yapabilmesi için materyal ve malzeme sağlamaktadır. Bilim daha üst düzeye erişmek
için mevcut teknolojiden yararlanmaktadır. Günümüzün bilimi ise yarının teknolojisi
haline gelmektedir. Günümüzde bilim ve teknoloji bütünleşmiş, adeta bir bütünün
ayrılmaz iki par^asi haline gelmiştir. Bu nedenle bilim adamları teknolojik
problemlerle daha fazla ilgilenmekte ve teknik elemanlar da bilime daha fazla önem
vermektedirler. Bugün bilim ve teknoloji günlük yaşantımızın temelini
oluşturmaktadır. Bu nedenle bilim ve teknoloji ile yaşamayı öğrenmek bir
zorunluluktur.
Bilim teknolojinin birbirine dayalı olarak çalışması bulu§ ile uygulama arasında
geçen zamanı kısaltmıştır. Sözgelimi fotoğraf bulunduktan 112 yıl sonra uygulamaya
geçilirken, bu rakam telefon için 56, radyo için 35 radar için 15, televizyon için 12 ve
nihayet transistor için ise 5 yıl olmuştur. Buluş ile uygulama arasında geçen surenin
kısaltılması, bir çok buluşun çok kısa bir zaman sonra uygulamaya konmasını
mümkün hale getirmiştir. Böylece bilimsel çalışmaların daha fazla ve daha verimli
yapılabilmesi için ortam hazırlanmıştır.
Teknoloji hangi yüzyılda bilimin uygulama alanı olmuştur?
2.1.4. Teknolojinin Sanat Kaynaşma Dayalı Nitelikleri
Sanat insanin yaratıcı gücüne dayalı bir olaydır. Düşüncenin estetik unsurları da
ihtiva edecek bir şekilde yansıtılmasıdır. Sanat doğayı zaman ve uzay faktörlerini
dikkate olarak düzenler. Sanat kendi başına bir sondur.Değeri kendi içerisinde
saklıdır. Teknoloji de yaratıcılığa dayalı bir olaydır. Teknoloji de insanin yaratıcı
gücüne bağlıdır ve insanin yaratıcı gücünü geliştirir. Teknoloji, insanin yaşamını
daha kolay hale getirmek için, insanin yaratıcı gücünü kullanarak eser ortaya
çıkarmasıdır. Teknolojik olarak ortaya çıkarılan eser,
- fonksiyonel
- ekonomik
14
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
- estetik olmalıdır.
Teknolojinin ortaya çıkardığı eserde olması arzu edilen estetik olma öğesi doğrudan
doğruya teknolojinin sanat kaynağına dayalıdır. Teknoloji, ürettiği eseri tasarlamada
ona biçim vermede sanattan yararlanır. Sanatın ortaya koyduğu kuralları kullanır. Bu
suretle teknolojik olarak ortaya konan urunun fonksiyonel ve ekonomik olma özelliği
yanında estetik olması da sağlanmış olur.
Bilim ve teknolojinin birbirine dayalı olarak çalışmasının önemi nedir?
2.2. Teknolojinin İşlevleri
Teknoloji insanla birlikte başlar. İnsanin olduğu her yerde teknoloji vardır. Teknoloji
insan tarafından insan için üretilir. Teknolojinin ana gayesi insanın yaşamını daha
kolay hale getirmektir. İnsanın yaşamını daha kolay hale getirmek amacıyla üretilen
teknoloji bazı işlevler kazanmıştır. Bu işlevleri şu şekilde sıralamak mümkündür.
2.2.1. İnsana Kolaylık Sağlama
Teknolojinin ana amacı insanin yaşamını kolaylaştırmaktır. Teknolojinin kaynağı
insandır. Teknolojik ürünler insanin yaşamını kolaylaştırmak amacıyla üretilir. Bu
surete insanin yaşamı kolaylaşır. İnsanın kendisine ayıracak daha çok zamanı kalır.
Günümüzde insan ihtiyaçlarını teknoloji aracılığı ile karşılamaktadır.Teknoloji
sayesinde insanlar daha insancıl olurlar.
2.2.2. Yaşama Düzeyini Yükseltme
Teknolojinin gelişmesi ile insanların yaşam düzeyleri yükselir. Teknoloji sayesinde
insanlar günlük yaşamlarında yapmak zorunda oldukları veya yaptıkları bir çok işi
makineler ile yaparlar. Teknoloji insanlara yeni ufaklar apar. Yeni iş kolları ortaya
çıkarır. Toplumda yaşayan bireylerin iş bulmalarını sağlar, işsizliği önler. İnsanların
daha fazla mekanik güç kullanmalarını sağlar. İnsanların kullandığı adale gücü
miktarını en aza indirir. Mekanik güç kullanımı oranı, "teknolojinin gelişmesine
paralel olarak artar.
Sözgelimi teknolojik gelişmenin yüksek olduğu bir yörede insanlar ulaşımlarını
otomobiller ile sağlarken, teknolojik gelişmenin az, dolayısı ile yaşam düzeyinin
düşük olduğu bir yörede ula§im yaya olarak sağlanır. Teknolojik gelişmelerin
yüksekliği, teknolojik ürünlere sahip olma ve sahip olunan teknolojik ürünleri
kullanım sıklığını etkiler. Teknolojik gelişmelerin çok fazla olduğu ülkelerde hem
teknolojik ürünlere sahip olma hem de sahip olunan teknolojik ürünleri kullanma
sıklığı artar. Bu durum doğrudan doğruya yaşam düzeyi ile ilgilidir. Bu yüzden
teknolojik gelişmelerin fazla olduğu ülkelerde yaşam düzeyi oldukça yüksektir.
Sözgelimi teknolojik gelişmelerin yüksek olduğu ileri sanayi ülkelerinde, hemen her
evde fırınlı ocak varken teknolojik gelişmelerin çok yüksek olmadığı ülkelerde
evlerde bulunan fırınlı ocak şayisi azalmak-tadır. Yine sahip olunan bu urunu
kullanma sıklığı da yaşam düzeyi yükseldikçe artmaktadır.
2.2.3. Toplumu bütünleştirme
Teknoloji, insan yaşamında gerekli olan her alan ile ilgilidir. İnsanin yaşamı
suresince yararlandığı alanlardan birisi de ulaşım alanıdır. Ulaşım alanında ortaya
çıkan teknolojik gelişmeler ile insanların bir yerden diğer bir yere gitmeleri
15
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
kolaylaştırmaktadır. Bu suretle değişik bölgelerde yaşayan insanların birbirleri ile
doğrudan temasa geçmeleri, kaynaşmaları ortaya çıkmıştır. Kitle iletişim araçlarının
gelişmesi ile ülkeler hatta dünya çok küçülmüştür. Bu saye-de dünyanın herhangi bir
köşesinde meydana gelen bir olay önemine göre, olu§undan hemen birkaç dakika
sonra televizyon sayesinde dünyanın her tarafına yayılmaktadır. Böylece olayın
olduğu yere çok uzakta bulunan birisi bile televizyon sayesinde haberdar olmaktadır.
Böylelikle üzücü bir olayla herkes ayni anda üzülmekte, ya da sevinçli bir olayla
herkes ayni anda sevinmektedir. Teknoloji sayesinde gelişmiş bulunan kitle iletişim
araçları ile toplum ve hatta giderek toplumlar bütünleşmektedir.
Yine kitle iletişim araçlarında görülen bir diğer teknolojik gelişme, uydu kanallarının
yardımı ile yapılan televizyon yayınlarıdır. Bu suretle toplumlar birbirlerinin yapılan
hakkında bilgi sahibi olmaktadır.
Telefon, teleks, faks gibi modern haberleşme cihazlarında son yıllarda yapılan
teknolojik gelişmeler sonucunda dünyanın her hangi bir yöresi ile haberleşmek, bilgi
alış verişi sağlamak, orada çıkan en son bir yayını elde etmek, ya da buradan
herhangi bir yayını göndermek artık çocuk oyuncağı haline gelmiştir.
Son yıllarda bilgisayar teknolojisinde meydana gelen gelişmeler sonucunda bir çok
konu dünya çapında bilgisayar ağı içerisine alınmıştır. Bütün bu gelişmeler toplumu
ve giderek toplumları bütünleştirmeye yöneliktir. Bu bütünleştirme ise teknoloji
sayesinde olmaktadır.
Çevrenizde ve dünyadaki olaylar hakkında sizi bilgilendiren kitle iletişim
araçlarındaki teknolojik gelişmelerin boyutlarını tartışınız.
2.2.4. Verimlilik
Teknoloji iş yaşamında karşılıklı ilişkileri artırarak bireyleri, kuruluşları, bölgeleri ve
nihayet ulusları kendi aralarında yarışmaya zorlamaktadır. Bir yarışta başarılı
olabilmenin ön şartı ise; o konuda uzman olmaktır Bu nedenle, teknoloji sayesinde iş
alanlarında uzmanlaşma ve iş bolumu yapma sayesinde bir iş kolunda çalışan
bireyler sadece belli bir işin en iyi bir şekilde yapılabilmesi için iş akış alanları
yapılmıştır. Tüm bunlar iş kolların da verimliliği artıran unsur olmuşlardır. Teknoloji
sayesinde insanların bir arada, birbirlerine bağımlı olarak, birbirlerinin işlerini
tamamlayarak en verimli bir şekilde çalışmaları sağlanmıştır.
2.2.5. Karar Verme
Teknolojik gelişmeler sonucunda gelinen aşama ile, teknoloji, insanların en önemli
işlerinden birisi olan karar verme işlerini de yerine getirmeye hazırlanmaktadır.
Teknolojik gelişmeler sonucunda bir çok konuda insanın bizzat kendisi yerine,
teknolojik ürünler, belirli değişkenleri dikkate alarak karar vermektedirler. insanin en
önemli özelliği olan düşünme işlevi de bu amaç için özel olarak geliştirilmiş
bilgisayarlara bırakılmaya başlanmıştır. Günümüzde ileri teknoloji ürünü olan,
bireyin nasıl davranması gerektiği konusunda karar üreten bilgisayarlar kullanılmaya
başlanmıştır.
2.2.6. Zamanı Değerlendirme
Teknoloji sayesinde insanin çalışma süresi kısalmıştır.Teknolojinin asil amacı
insanin daha rahat yaşamasını sağlamak olduğundan, onun daha önce adale gücü ile
16
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
yapmış olduğu bir çok iş mekanik ya da elektronik olarak yapılabilir duruma
gelmiştir. Birey daha az enerji sarfı ile da-ha verimli olarak, ayni zaman zarfında
eskiye oranla çok daha fazla iş üretir duruma gelmiştir. Bunun sonucunda da bireyin
çalışma suresi kısalmış buna karşılık boş zamanı artmıştır.
Günümüzde bireyin boş vakitleri değerlendirmesi ayrı bir endüstri kolu haline
gelmiştir. Boş vakitleri değerlendirmek için binlerce çeşit ürün üretilmektedir.
Teknoloji bireyde önce ilgi uyandırmakta ve daha sonra bu ilgiye uygun araçlar
üretmektedir. Bugün teknoloji bireyin hem iş hayatında ve hem de boş saatlerini
değerlendirmede önemli bir yer tutmaktadır.
2.2.7. Değer Kazandırma
Teknolojinin sahip olduğu önemli işlerden birisi de değer kazandırmasıdır. Teknoloji
herhangi bir urunun durumunu değiştirmektedir. Böylece o ürünü insan daha kolay
kullanabileceği bir şekle sokmaktadır. İşte teknolojinin bir üründe uyguladığı her
durum değiştirme olayı sonunda o ürünün değeri artmaktadır. Ekonomik dilde buna
değer kazandırma denmektedir.
Sözgelimi buğday bir urundur. Teknolojik bir işlem sonucunda buğdayın durumu
değiştirilerek buğday, un haline getirilmektedir. Bu teknolojik işlem soncunda
buğdaya bir değer kazandırılmaktadır. Çünkü çok kaliteli 1 kg un elde etmek için
yaklaşık olarak 1.5 kg buğday kullanılmasına rağmen, her zaman çok kaliteli 1 kg
unun fiyatı 1.5 kg buğdaydan çok daha pahalı olmaktadır. Aradaki fiyat farkı
teknolojik işlemden kaynaklanmaktadır. Ayni örnek devam ettirilirse; unun durumu
değiştirilerek ekmek yapılmakta, bu iş için uygulanan teknolojik sistemim aynı ürüne
ikinci bir kez değer kazandırılmaktadır. Daima ekmek, undan, un da buğdaydan daha
pahalıdır.
Değer kazandırma olayı teknolojik bilgi üstünlüğü ile orantılıdır. Teknolojik bilgi ne
kadar yüksek olur ise ürünün durumu da o kadar fazla beceri isteyen bir ürüne
dönüştürülmektedir. Dolayısıyla söz konusu ürüne kazandırılan değer de o oranda
yüksek olmaktadır. Sözgelimi buğdaydan un ve ekmek yapılabileceği gibi,
buğdaydan un ve pasta yapmak daha fazla teknik bilgi isteyen bir işlemdir. Ancak,
buğdaydan pasta yapılmakla buğdaya kazandırılan değer çok daha fazladır. 0 halde
bir ürüne çok fazla değer kazandırabilmek için çok üstün teknolojiye ihtiyaç
duyulmaktadır.
Özet
Teknoloji insanin yaşamını kolaylaştırmaya dönük faaliyetler bütünüdür. İnsanin
olduğu her yerde teknoloji vardır. Teknoloji bir ülkenin temel kaynağıdır. Teknoloji
insan tarafından, insan için üretilir ve insanin hizmetine sunulur Teknoloji insanin
yaşamını daha kolay hale getirmek için sürekli olarak gelişmektedir. Bu gelişmeyi
sağlarken de;
1. insan
2. materyal
3. bilim
4. sanat kaynaklarından yararlanmaktadır.
17
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
İnsan, materyal, bilim ve sanat kaynaklarından yararlanarak sürekli olarak gelişen
teknoloji bazı işlevler yerine getirmektedir. Bu işlevleri şu şekilde sıralamak
mümkündür:
1. İnsana kolaylık sağlama
2. Yaşama Düzeyini Yükseltme
3. Toplumu Bütünleştirme
4. Verimlilik
5. Karar Verme
6. Boş Zamanları Değerlendirme
7. Değer Kazandırma
Değerlendirme Soruları
Aşağıdaki soruların doğru cevaplarını bulunuz. Cevaplandıramadığınız
sorularla ilgili bölümleri tekrar okuyunuz.
1. Aşağıdakilerden hangisi teknolojik olarak ortaya çıkacak bir eserde olması
gereken özelliklerden birisi değildir?
A) Fonksiyonel olma B) Ekonomik olma
C) Estetik olma
D)Verimli olma
2. Teknolojik gelişmeler aşağıdaki kaynaklardan hangisinden yararlanmaz?
A) İnsan
B) Sanat
C) Bilim
B)Endüstri
3. Aşağıdakilerden hangisi teknolojinin işlevlerinden birisi değildir?
A) Verimlilik
sağlama
B)Bilimi kullanma
C) Karar verme
D) İnsana kolaylık
Sözlük Ve Kavram Dizini
Nicelik
miktar.
: Bir şeyin sayılabilen, ölçülebilen ya da azalıp çoğalabilen durumu,
Nitelik
bu
: Varlıklar arasında bulunan ve nicelikle ilgisi olmayan ayrımları şu ya da
bakıma göre oluşturan durum, keyfiyet, vasıf, kalite, mahiyet.
Kalite
Kantite
İşlev
: Nitelik
: Miktar
: Bir nesnenin gördüğü iş, iş görme yetisi.
18
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
3.
TARİHSEL
GELİŞMELER
SÜREÇ
Mehmet Karahan
İÇERİSİNDE
TEKNOLOJİK
• Canlılar, İnsan ve Doğa
• Yontma Taş Devri
• Cilalı Taş Devri
• Bronz Devri
• Demir Devri
• Feodal Donem
• Coğrafi Keşifler ve Etkileri
• Özet
• Değerlendirme Sorulan
• Kavram Dizini
• Yararlanılacak Kaynaklar
3.1. Canlılar, İnsan Ve Doğa
Bundan önceki ünitelerde teknolojinin insan ile başladığı insanin olduğu her yerde
teknolojinin olduğu, teknolojinin insan tarafından, insan için üretildiği ve insanin
hizmetine verildiği belirtilmiş idi.
İnsanin dünya üzerinde görülmesiyle başlayan teknolojinin, tarihsel süreç içerisinde
ne gibi bir gelişme gösterdiğini anlayabilmek için, insanin gelişim surecini incelemek
gerekir.
İnsanin ortaya çıkış tarihi üzerinde kesin bir yargıda bulunmak oldukça zordur.
Ancak insan hangi tarihte ortaya çıkarsa çıksın, yaşamını devam ettirebilmek işin alet
yapmıştır. Teknolojik gelişim bakımından önemli olan ilk insanin hangi aleti, hangi
koşullarda yaptığıdır. Alet yapmak insanin kendine özgü özelliklerinden ileri
gelmektedir. Dünya üzerinde yaşayan canlılar arasında sadece insan alışkanlıklarını
yeni hayat şartlarına uydurmak yeteneğine sahiptir. insan kendini savunmak,
beslenmek, barınmak, giyinmek kısaca yaşamını devam ettirebilmek için silah, alet,
plan yapar ve ortaya koyduğu bu düşünceleri uygular. Buna karşılık dünya üzerinde
yaşayan diğer canlılar ise değişen hayat şartlarına karşın, yaşamlarını devam
ettirebilmek ipin vücut yapılarını değiştirirler. Vücut yapılarını değiştirmeyi
başaramadıkları zaman ise yok olurlar.İşte insan ile diğer canlılar arasındaki en
önemli fark budur. İnsan, doğayı kendisine uydurmaya çalışırken, diğer canlılar,
kendilerini doğaya uydurmaya çalışır.
İnsan, doğayı kendisine nasıl uydurmaya çalışmıştır?
İnsan doğa ile olan uyumsuzluğunu kendi geliştirdiği araçlar ile gidermeye çalışır.
İnsani diğer çalılılardan ayıran önemli özelliklerinden bir başkası da kişisel
bakımdan biyolojik olarak gelişmesinin gecikmesidir. İnsan yavrusu, doğadaki diğer
canlıların yavruları arasında en aciz olanıdır. insanin önemli vasıflarından olan
yürüme, konuşma yetenekleri doğumdan çok sonra ortaya çıkar ve olgunlaşır.
19
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
İnsanin kendi kendisini besleyebilmesi ve üreme yeteneğinin gelişmesi ipin yılların
geçmesi gerekir. İnsan yavrusu uzun yıllar ebeveyninin koruması altında kalmaya ve
sürekli bakıma muhtaçtır. Bu koruma ve bakim suresince insanin beyinsel gelişmesi
sürekli olarak devam eder. Böylece insan diğer canlılar arasından mükemmel beyin
yapısına sahip olur,
İnsan yavrusunun büyüyüp, gelişebilmesi, kendi kendine yeterim hale gelebilmesi
için çok uzun yılların geçmesi gerekir. Bu sure içerisinde mutlak bir bakim ve
korumaya muhtaçtır. Onu bu aciz ve savunmasız durumunda tabiata karşı koruyacak,
besleyecek, bakacak bir sosyal gruba ihtiyaç gösterir. Bu sosyal grup ailedir.İnsan
yavrusu doğadaki diğer canlılar arasında en acili olduğu, gelişmesi çok uzun yıllar
aldığı için. insan. istikrarlı bir aile kurumu kurmuştur. Yine bu nedenle insan, gruplar
arasında yaşamış ve diğer canlılara oranla daha fazla sosyal ilişkiler oluşturmuştur.
İnsanin diğer canlılara göre daha korumasız oluşu, onun yaşamını devam ettirmesi
için bazı aletler geliştirmesini gerekli kılmıştır.Alet yapmak için düşünce
yoğunlaşmış ve gelişmiştir. Yine bu aletlerin yapılması sırasında kullanılan organlar,
özellikle eller hassaslaşmış ve bir çok fonksiyonu yerine getirebilir duruma gelmiştir.
Daha sonra alet yapımında kullanılan organlar, beyinle birlikte koordineli olarak
çalışabilme yeteneğini kazanmıştır.
Böylece insan, yaşamı için gerekli olan aletleri yapabilir duruma gelmiştir. Bulunan
ve geliştirilen aletlerin bulundukları yörede bir kuşaktan diğerine aktarılması ise, dil
sayesinde olmuştur. Diğer canlılar da bazı sesler çıkarabilmek yeteneğindedir. Ancak
insan, topluluk içinde yaşadığı ve çok gelişmiş bir beyin yapısına sahip olduğu için
çıkarmış olduğu bazı seslere özel anlamlar vermiştir. Böylece diller ortaya çıkmış ve
diller akil yürütmeyi geliştirmiştir. Çünkü dilin özünde sınıflandırma,
derecelendirme, karşılaştırma vardır. Bu suretle soyut kavramlar ortaya çıkarmak
mümkündür.
İnsanin ilk buluşlar, çok basit görünmesine rağmen, ustalık ve beceriye ihtiyaç
göstermektedir. Bir taş balta, mızrak veya avlanma düzeni çok yavaş ilerleyen bir
gelişme surecinin sonun-da ortaya çıkmıştır. Her tipten aletin, belli bir kültür içinde
veya bölgede hemen ayni şekilde yapılıp kullanılması bu çok yavaş ilerleyen
gelişmenin bir kanıtıdır.
Ancak, yaşam biçiminin ortaya konmasında çevreden çok fazla yararlanılmıştır.
Çevrenin özellikleri alet ve işlemlerdeki değişiklikleri ortaya çıkarmıştır. Göçler
çeşitli buluşların yapılmasını ye karma aletlerin ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Kültürel benzerliklerin ve bir ölçü de kültürel zenginleşmenin bir nedeni de bu ilkel
teknoloji transferidir. Avcı toplulukların.Teknoloji transfer etmelerine rağmen,
teknik ilerleme sınırlarına varıldığında tam bir kültürel kaynaşma olmaması, sosyal
gelenek formlarının değişmesine bağlıdır. Bu formlardan biri olan dil,kültür tipleri
kadar çok farklılık göstermiştir. Dil, her bağımsız toplulukta ayrı gelişmiş, göçlerle
veya diğer temaslarla esas yapısını hiç değiştirmemiştir.
İnsan, neden gruplar arasında ve diğer canlılara göre daha facia sosyal ilişkiler
kurarak yaşar?
20
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
3.1.1. Yontma Taş Devrı
İlk insan kültürlerinin temel hammaddesi, tabiatta serbest olarak bulunan çeşitli
taşlar, özellikle çakmaktaşları olmuştur. Bundan başka kemik, tahta ve deriler de ilk
kullanılan hammaddeler. olmuşlardır.
Bu kültürlerin ilk aşaması yontma taş devridir. Jetlerin yapılış şekline bakılarak
yontma taş devri olarak adlandırılan bu devir jeoloji devirlerinden Pleistocene
dönemine denk gelmektedir. Pleistocene donemi bir milyon yıldan fazla surmuş bu
donem boyunca dünya dört büyük buzul çağı yaşamıştır. insan, bu istikrarsız
donemde yontma taş kültürü ile büyük bir sınav vermiş ve sınavı baban ile atlatarak
yok olmaktan kurtulmuştur.
Beslenme konusunda en büyük teknolojik gelişme ise avların pişirilerek yenmesi
olmuştur. çiğ eti çok miktarda yiyemeyen ve iyi sindiremeyen insan, pişmiş eti hem
daha çok yemiş hem daha kolay sindirmiştir. Bunun sonucunda beyin ve sinir sistemi
daha iyi gelişmiştir. Beyni geliştikçe daha iyi beslenmesine ve daha rahat yaşamasına
imkan verecek buluşları yapmıştır. İyi gıda ve düzenli hayat şartları nüfusun
çoğalmasına ve sosyal ilişkilerin gelişmesine yol açmıştır.
Dördüncü buzul çağının bitmesiyle yontma taç devrinin (Paleolithic) insanlarının en
üst teknolojisi ortaya çıkmıştır. Bu donemde insanlar taş uçlu mızrak, ok, yay, iğne,
iplik, soğuklarda giyebilecek elbiseler yapabilmekte idiler. Av bölgelerinde
mevsimlik siteler kurabilmekte ve banmakların yapımında deri, kemik, ağaç, ip
kullanmakta idiler. Yine bu arada av ölülerini gömme gibi vesilelerle törenler
yapmışlar ve duvar resimleri, heykelciler, sus eşyaları gibi sanat eserleri ortaya
koymuşlardır.
Bu donemde ekonomi tükettiğinden fazlasını üretebilir bir düzeye erişmiştir. Bu
önemli bir gelişmendir. Üretim fazlası insanlığın sanata eğilmelerine yol açmış
böylece sanatsal çalışmalar önemli bir olgu olarak insanlığın gündemine girmiştir.
3.1.2. Cılalı Taş Devri
Gelişme devam etmiş ve avcılık, hayvancılığın önemi azaltılarak, yaşam tarım ve
hayvancılığa dayandırılmıştır. Bu donemde insanların ulaştığı en yüksek taş donemi,
cilalı taş devri (Neolithic) olarak bilinmektedir.
Neolithic donem uygarlık diye adlandırılan donemin temel öğelerine sahiptir. Bu
donemde tarım, hayvancılık önem kazanmıştır. Taama dayalı ilk toplumlar dokuz bin
yıl önce belirmiştir, Neolithic donemin karakteristik unsuru köylerin oluşmasıdır.
Köyler sonradan uygarlığa adini
3.1.3. Bronz Devri
Teknolojinin hızla gelişmesi, o güne kadar üretimde kullanılan araç-gerecin yapıldığı
taşı yetersiz kılmıştır. çünkü taşa istenilen şekil verilemiyor, keskinliği devam
ettirilemiyor, esneklik gösteremiyor, kınlınca bir daha işe yaramıyordu. Bu durumda
söz konusu özelliklere sahip bir hammadde olarak bakır bulunmuş ve kullanılmaya
başlanmıştır.
21
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Erimiş bakir istenilen kalıba dökülebiliyor ve istenen geçil verilebiliyordu. Ayrıca
tekrar eritilip kullanılabiliyor ve hiç ziyan olmuyordu. Ancak bakir çok yumuşak
olduğundan taşlardan yapılmış aletler kullanılmaya devam ediliyordu.
Maden eğritme-karıştırma teknikleri, koruklu-kapalı fırında isi elde etme teknikleri
sayesinde mümkün olmuştur.
Bu donemde ısı, açık ocaklarda odun yakarak elde edilmekte idi. Ocağın ısıtmadan
başka iki önemli fonksiyonu daha vardı.
1. Ekmek yapmak ve gıdaları pişirmek & Seramik malzemeleri pişirmek.
Ancak açık ocaklarda isi elde ediliyor, hamur pişirilen çömlekler dayanıksız
oluyordu. Bu durum kapalı fırınların bulunup geliştirilmesini zorunlu kildi. Böylece
ilk kez sen üretim, ekmek ve seramik yapımına uygulandı. Bakir metalürji ekmek ve
çömlek pişirmenin doğal bir uzantısı olarak ortaya çıktı.
1100-1200°C arasında isi veren yeni fırınlarda sadece bakırın yanında kalay, kurşun,
gümüş ve altın gibi metallerde ergitildi ve çeşitli alaşımlar elde edildi. Ancak bu
donemde söz konusu bu metaller bilinmesine rağmen bronz, kullanışlılığından dolayı
her alanda çok fazla kullanıldı.
Bronz dolaylı veba dolaysız olarak bütün sektörlerde verimi arttırdı. Her meslek
grubunda in-sanlar daha şok ve daha kaliteli ürünler vermeye başladılar. Madencilik
ve dokumculuk yeni ve önemli bir iş kolu olarak ortaya çıktı. Silahların etkinliği arttı
kılıç bronz çağının urunu bir silah olarak ortaya çıktı. Buna bağlı olarak savaş ve
savaşa bağlı olarak ganimet. esir alma, talan, toprak ele geçirme gibi faaliyetler bir
ekonomik faaliyet olarak gelişti.
Bronz çağının önemli teknolojik gelişmelerinden birisi de bayındırlık faaliyetleri
alanında oldu.Şehir devletlerinin alt yapıları. Saraylar.tapınaklar. kaleler, kral
mezarları, yollar.kanallar, vb. büyük yapılar meydana getirmeye başladı. Bunları
yapmak ve devam ettirmek ekonomik yaşamın vazgeçilmez bir gereği oldu. Özellikle
sulama kanalları bu toplumlarda çok fazla önem kazandı.
Bu büyük yapıların gerçekleşmesi önemli mühendislik ve yöneticilik sorunlarının
çözümün gerekli kildi.
Ölçüm ve planların yapılması, araziye uygulanması, özellikle geometrinin
geliştirilmesini zorunlu kildi. Aritmetik ise yazıdan çok daha önce ortaya çıktı.Yine
tarıma dayalı yerleşik toplulukların. tarımla ilgili ihtiyaçlarına cevap verebilmek
amacıyla astronomi ortaya çıkmıştır. Tahmin mevsimlere bağlı olması nedeniyle, ay,
güneş ve yıldızların hareketlerinin incelenme-si ve bu hareketlerden sonuçlar
çıkarılması hava hareketlerinin takip edilmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Bu
zorunluluk astronomi biliminin ortaya çıkmasına ve gelişmesine neden olmuştur.
Tip, kimya, biyoloji ve coğrafya bilimlerinin temeli sayılabilecek ilk sistematik
bilgiler de bu donemde ortaya çıkmıştır. Söz konusu bu bilimlerin ortaya çıkarak,
tarım ve inşaat teknolojilerinin devreye girmesi, bu teknolojilerin gereği olarak
binlerce insanin çalıştırılmasını gündeme getirmiştir. Binlerce insanin verimli bir
şekilde çalıştırılabilmesi için gerekli yönetim ve denicim esasları ise yazı ve
aritmetik sayesinde kurulabilmiştir.
22
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Böylece toplumlarda bilimi, yazıyı, hesaplamayı, ticareti, yönetimi bilen ile bütün
bunları bilmeyen iki değişik sınıf ortaya çıkmıştır. Bilimi, yazıyı hesaplamayı,
ticareti, yönetimi bilenler egemen olmuşlar, bütün bunları yapamayanlar ise sadece
emeklerini ortaya koyarak çalışmışlardır.
Bu donemde üretimin esasları henüz tüm anlamı ile bilimsel bir platform
oturtulmadığı için zamanla üretime yabancılaşma olgusu gündeme gelmiş ve uzun
bir donem bilim ve teknolojide bir duraklama sureci yaşanmıştır. İcatların yaşandığı
donemin 500 yıl kadar surmuş olmasına rağmen hemen bunun arkasından gelen
teknik durgunluk donemi yaklaşık 2000 yıl kadar devam etmiştir.
M.6. 2700-600 yıllan arasındaki donemi kapsayan bu teknik durgunluk döneminde
Avrupa-, dan uzak doğuya kadar büyük bir bölgede, bütün metal aralar ayni formu
muhafaza etmektedirler.
Ancak bu durgunluk döneminde, durgunluk dönemini aşacak stratejik icatların
tohumları atılmış ve birikim meydana getirmiştir. Bu teknik durgunluk döneminde
demirin özellikleri ve kullanım şekli iyice belirlenmiştir. Böylece söz konusu teknik
durgunluk donemi, demir çağı adi verilen donem ile aşılmıştır.
Bronz çağındaki gelişmeler, hangi bilimlerin, hangi zorunluluklarla ortaya
çıkmasına neden olmuştur?
3.1.4. Demir Devri
Demirin teknolojik yaşamda yaygınlaşmasının ilk etkileri tarımla görülmüştür.Demir
pulluklar sayesinde aluvyal toprakların dışında çok geniş bir arazi tarıma açılmıştır.
Demir baltanın icadı ile, özellikle demir üretiminde kullanılan odun kömürü elde
etmek amacıyla ormanların kesilmesi hızlanmış, tarım ve marangozluk aletlerinin
iyileşmesi ile her turlu tarım urunu orman.ürünü bollaştı, tahta günlük yaşama
girmiştir.
Marangozluk aletlerinin iyileşmesi ve çivilerin kullanıma girmesi daha büyük ve
daha iyi tekne-lerin yapılmasını mümkün kıldı böylece denizcilik çok gelişti. Bu
nedeni gemilerin demir teknolojisinin bir yan urunu olduğunu söylemek mümkündür.
Demir teknolojisinin gelişmesinin ne tur etkileri olmuştur?
Demir teknolojisinin gelişmesi, silahların kalitesini miktarını ve çeşidini arttırdı.
Demir, hayat tarzı üzerinde çok önemli bir etki yaratmıştır. Demir çağında
teknolojide gerçek anlamda önemli etkileri görülen icatlar değil, önemli iyileştirme
yapılmıştır. Bunun en büyük nedeni ise enerji kaynaklarının insan ve hayvan
enerjisiyle sinirli kalmasıdır. Bu çağda düşünce metodu
ve yazı dili ana hatlarıyla belirmiş, bilgi alanında önemli gelişmeler kaydedilmiştir.
Ancak teknolojik alanda koklu değişmeler olmamıştır.
3.2. Feodal Dönem
Bin yıldan daha uzun suren Avrupa’daki Feodal ortaçağda, çok yavaş fakat uzun
donemde önemli ekonomik etkileri olan teknik ilerlemeler meydana gelmiştir.
Bu önemli teknik ilerlemeleri başlıca iki grupta toplamak mümkündür.
23
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
3.2.1. Enerji Kaynaklarında Meydana Gelen Teknik ilerlemeler
Bunlar su ve yel değirmenleridir. Bu doneme kadar başlıca enerji kaynağı insan ve
hayvan gücü idi. İlk kez M.S. II. ila III. Yüzyılda Roma'da su değirmenleri bulundu.
Ancak su değirmenleri XI. yüzyıla kadar ekonomik bir yaygınlığa ulaşamadı. XI.
yüzyılda İngiltere’de 5600 kadar su değirmeni olduğu sanılmaktadır. Su
değirmenlerine ek olarak kökeni VII. yüzyılda Perslere varan yel değirmenleri de
ayni devreler içerisinde yaygınlaştı. İtalya gibi akarsuları fazla olmayan ve akarsu
rejimi düzgün sayılmayan Akdeniz kıyısı ülkelerde yel değirmenleri daha kullanışlı
olmuştur. Daha sonra sürekli rüzgar alan Hollanda kıyılarında yel değirmeni
teknolojisi her alana sokularak bu teknolojinin fiziki sınırlarına varılmıştır.
Çeşitli tip ve büyüklükteki değirmenler sadece tarımda değil, ayni zamanda demir,
taş, çekici, biçki makinesi ve koruk olarak da kullanılmıştır.
Yine bu arada öküzden daha güçlü olan at da tarımda kullanılmaya başlanmıştır. Bu
suretle toprakların daha derin kazılması ve yeni toprakların tarıma açılması,
tarımdaki diğer teknik ilerleme unsurları ile birleştirilerek tarımsal verim artışında
önemli bir başarı sağlanmıştır.
3.2.2. Tarım Tekniklerinde Meydana Gelen İlerlemeler
Feodal tarımda meydana gelen değişmeler başlı başına büyük bir çığır açmıştır.
Kuzey Avrupa toprakları tarıma açılmıştır. Bu toprakların, iklim ve toprak özellikleri
dolayısı ile, derin kazan yeni bir cins pulluğun üretimi zorunlu hale gelmiştir. Nadas
yaygınlaşmıştır.Demirin tarımda pulluk gibi tarım araçlarında daha çok kullanılması
ile Akdeniz bölgesindeki klasik ikili rotasyon terkedilmiş yerine üçlü rotasyon ilkesi
getirilmiştir. Yine bu donemde yeni ürünler Güney ve Kuzey Avrupa ya girmiştir.
Pirinç ve narenciye Sicilya ve İspanya’da bağcılık şarapçılık ise kuzey bölgelerde
yaygınlaşmıştır. Ancak X-XIII. yüzyıllarda meydana gelen ve çeşitli alanlarda bir
çok örneklerle zenginleştirilebilecek örneklere rağmen Bati toplumları, Doğudaki
toplumların her bakımdan gerisinde bulunmaktadır.
Avrupa’nın bu oransal az gelişmişliği XVI. yüzyıldan itibaren, daha belirgin olarak
da XV. yüzyıldan başlayarak hızla değişmeye başlamıştır. Orta çağın bitimi sayılan
Rönesans sadece Avrupa’nın ortaya çıkan ekonomik dinamizminin değil ayni
zamanda bundan sonraki birikimlerin de başlangıcı olmuştur.
Demirin tarımda kullanılması ile hangi teknikler gelişmiştir?
3.3. Coğrafi Keşifler Ve Etkileri
Savaş tekniklerinin gelişmesi feodal üretim biçiminin dağılmasında önemli rol
oynamıştır.Şehir devletlerinin tarihsel süreç içerisinde yüklendiği rollerin de bu
konuda önemli etkileri olmuştur. Venedik ve Cenova benzeri şehirler Akdeniz’in
Avrupa içleriyle en uygun bağlantı noktalarında kurulmuşlar, ayrıca Asya ve
Afrika'ya oldukça yakın bir konumda olmuşlardır. Ekonomilerini tamamen ticarete
dayayan bu şehirler ticari zenginliklerini fikir, sanat, bilim ve teknik alanlardaki
gelişmelere harcamışlardır. Bunu yaparken zenginliklerini devam ettirmek ve
arttırmak amacını gütmüşlerdir.
Rönesans hareketinin ana felsefesi nedir?
24
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Rönesans hareketinin ana felsefesi, zenginleşme motifini ve bu hayata donuk yaşama
düzenini yaymak, hakli göstermek ve bunun yollarını araştırmaktır.Bu zenginleşme
isteği o tarihler de dünyanın çehresini ve kuvvetler dengesini değiştiren bir seri olaya
sebep olmuştur. Bu olaylar dizisi büyük coğrafi keşiflerdir. Büyük coğrafi keşiflerin
ortaya çıkmasında birçok sebep etkili olmuştur. Ancak bu sebeplerin en önemlileri
şunlardır.
1. Avrupa'da görülen ekonomik gelişme sonucunda daha fazla mala, paraya ve
pazara ihtiyaç duyulması.
2. Akdeniz havzası ve Asya karayollarının Türkler ve/veya Müslümanlar tarafında
Hıristiyan Avrupalılara kapatılması nedeniyle Hindistan'a gitmek için başka bir yola
ihtiyaç duyulması.
3. Gemicilik ve denizcilik tekniklerinde okyanuslara açılabilecek düzeyde
ilerlemelerin meydana gelmesi.
Diğer yan ve yukarda belirtilen temel sebeplerin zorlamaları sonucunda coğrafi
keşifler hızlandı ve XVI. yüzyıl başlarında Avustralya hariç bütün kıtalar, adalar ve
başlıca su yolları keşfedildi. Yeni toprak parçalan, dolayısı ile yeni pazarlar ve yeni
mallar üretildi. Bu etmenler kapitalizmin gelişmesini sağlayan önemli sonuçlar
ortaya çıkardı.
Keşiflerin bir sonucu olarak büyük miktarda kıymetli maden Avrupa'ya getirildi
Avrupa'ya getirilen bu kıymetli madenler, Avrupa'da, XVI. yüzyılda önemli bir fiyat
enflasyonu ortaya çıkardı. Buna bağlı olarak bankacılık gelişti.Burjuva sınıfı adı
altında yeni bir sosyal sınıf oluştu. Burjuva sınıfı, ortaya çıkan milli devletler ve
sömürge ticareti, bütün kıta Avrupa'sında ve İngiltere’de çeşitli adlar ve değişiklikler
taşıdı. Ancak bir çok noktalar ortak bir ekonomi politikası, ekonomik her ülkede
merkantilistler,icadın,teknik yeniliklerin önemi ve kısa zamanda endüstriye
uygulanmasının gereği üzerinde durdular.Yine bu donemde teknoloji transferi ve
beyin göçü olayının varlığı da ilk defa saptandı ve önlenmesi için gerekli tedbirler
alınmaya çalışıldı. Kalifiye işgücünün dışarıya göç etmesi hukuki kayıtlara bağlandı,
ülkeye yerleşecek kalifiye iş gücü teşvik edildi. Merkantilistler ulaşım, madencilik
gibi bir çok alanda deneysel bilimlerin gelişmesini ve uygulamaları teşvik ettiler.
Teknik ilerlemenin önemini kavrayan İngiliz ve Fransız Merkantilistlerin etkisiyle,
ilk bilim akademileri, bilim ve teknik yüksekokulları kuruldu. Bu bilim akademi ve
okulları ile birlikte planlı araştırma ve araştırmanın bilimsel yöntemlerle teknolojik
sorunlara yöneltilmesi problemi gündeme geldi.
Bunun sonucunda XVI ve XVII. yüzyıllarda Rönesansçın meydana getirdiği kültür
temeli üstünde, birbiri arkasına gelen büyük bilimcilerin çalışmaları ile modern
bilimler ortaya çıktı. Bilim alanında tam anlamıyla bir patlama meydana geldi.
Bilimde meydana gelen bu patlama da şüphesiz kendiliğinden ve tesadüfen ortaya
çıkmadı. Bu gelişmeyi hazırlayan ve hızlandıran birçok birikimler meydana geldi.
Modern bilimler XV. yüzyıl sonlarında gelişmeye başlayan dünya deniz ticareti ve
artan sosyal talebin bir türevi olarak, çeşitli disiplinler, hızla gelişme durumunda
kalan bazı teknikler yönünde ve onları destekleyecek biçimde ilerlemeye başladı.
Büyük keşifler ve onun getirdiği yenilikler sonucu artan talep ve deniz ticareti bazı
teknolojik sorunlar ortaya çıkardı. Bu sorunların çözümü için harcanan gayretler
25
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
teknolojide yeni ve önemli aşamaları meydana getirdi. Bu sorunları şu üç başlık
altında toplamak mümkündür:
3.3.1. Artan Deniz Ticaretinin Ortaya Çıkardığı Sorunlar
Bu sorunlar daha çok, açık denizlere dayanıklı, manevra yeteneği fazla gemiler inşa
edebilmek, bu gemilerin açık denizde yerini, yönünü doğrulukla saptayabilmek, med
cezir hareketleri ile magnetik sapmaları hesap edecek harita, tablo ve seyrüsefer
teknikleri konulanında belirdi.
3.3.2. Deniz Savaşlarının Getirdiği Sorunlar
Ticaret yollarının ve pazarların korunması sürekli donanmalar ve ordular meydana
getirmeyi zorunlu kildi. Savaş tekneleri de ticaret gemilerinin karşılaştığı sorunlar ile
karşı karşıya kaldı. Ayrıca bu gemilere savaş silahı olarak topların monte edilmesi
gerekliliği ortaya çıktı. Daha tesirli ve isabetli toplar için gerekli bilgiler bilimi
zorladı ve birçok matematiksel problemin çözümünü olanaklı kildi.
7.3. Madencilikte Ortaya Çıkan Teknolojik Sorunlar
Gemi inşaatında kullanılan demir miktarının artması, daha fazla sayıda ve daha
büyük toplara ihtiyaç duyulması demir talebini çok artırdı. Artan demir talebini
karşılamak için daha derin kuyular açmak, kuyulara hava vermek, kuyulardaki suyu
çekmek, daha verimli ergitme usulleri geliştirmek gerekti.
Bunlardan başka gemi, yol, kanal inşa etmek için haritalar yapmak, madenlerin
yerlerini belirlemek ipin ayrıntılı coğrafya atlasları çizmek, denizlerde kullanabilmek
için temel trigonometrik problemlerini çözmek gerekir. Açık denizde seyre sefer,
astronomi ve kartografça, trigonometri, topçuluk ve balistik fizik ve matematik,
maden ve meteoroloji kimya alanındaki gelişmeleri zorunlu kıldı.Tıp ve
tarım,fizik,kimya ve biyolojideki gelişmelerden yararlandı.
Böylece temel bilimler, sosyoekonomik gelişmeye paralel olarak ilerlemeye başladı.
Bilim ile teknoloji giderek daha fazla artan bir oranda işbirliği içerisine girdiler ve
sorunları karşılıklı olarak çözmeye başladılar. Bu etkileşim sonucunda hem bilimde
hem de teknolojide büyük ilerleme ve gelişmeler meydana geldi. İnsanlık adına
endüstri devrimi dediğimiz bir çağa girdi
Coğrafi keşiflerin ortaya çıkmasına neden olan sebeplerin en önemlilerini ve bu
keşiflerin sonuçlarını sıralayınız?
Özet
İlk insanin ortaya çıkış tarihi üzerinde kesin bir yargıda bulunmak oldukça zordur.
Ancak insan, dünya üzerinde görüldüğü andan itibaren alet edevat yapmaya ve bu
suretle yaşamını kolaylaştırmaya başlamıştır. Alet yapmak amacı ile önceleri
çevresinde bulduğu maddelerden yararlanmıştır.İlk kullandığı hammadde taş
olmuştur.Taşı önce yontarak daha sonra taşı birbiri üzerine vurarak ve daha kaliteli
ürünler elde etmiştir. Daha sonraları bilgisi, kültürü geliştikçe ve gereklilikler onu
zorladıkça bakırı, bronzu, demiri bulmuş ve bu madenleri kullanarak yaşamı işin
gerekli olan aletleri üretmiştir. Böylece insanlık tarihi boyunca yontma taş, cilalı taş,
bronz, demir gibi devirlerden geçilmiştir. Her donemde teknoloji bir öncekine göre
daha ustun bir hale gelmiştir. Gelişen teknolojiye ve ihtiyaçlara bağlı olarak sosyal
26
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
düzen ve ekonomik yapı da şekillenmiştir. Sosyal yapı ve ekonomik düzen zorlaması
ile büyük coğrafi keşifler yapılmıştır. Coğrafi keşiflerin insanlık tarihine çok önemli
etkileri olmuş ve bunun sonucunda teknolojide çok büyük endüstri devrimi meydana
gelmiştir.
Değerlendirme Soruları
Aşağıdaki soruların doğru cevaplarını bulunuz. Cevaplandıramadığınız
sorularla ilgili bölümleri tekrar okuyunuz.
1.Aşağıdakilerden hangisi insanin özelliklerinden birisi değildir?
A) İnsan doğayı kontrol etmeye çalışır B) Insan yavrusu doğadaki canlılar arasında
en aciz olanıdır
C) Insan zor doğa koşulları karşısında fiziki bünyesini değiştirmez
biyolojik olarak
erken gelişir
D) İnsan
2. Köylerin kurulması aşağıdaki dönemlerin hangisinin karakteristiğidir?
A) Yontma taş devri
B)Cilalı taş devri
C) Bronz devri
D)Demir devri
3.Feodal üretim biçiminin dağılmasında aşağıdaki faktörlerden hangisinin etkisi
yoktur?
A) Savaş teknikleri
B) Şehir devletlerinin yüklendikleri roller
C) Feodal üretim biçiminin modasının geçmesi
D) Hepsi
Sözlük Ve Kavram Dizini
Poloeolithic devir : Yontma taş devri
Neolithic devir
: Cilalı taş devri
Merkantilizm
: Avrupa'da ortak bir ekonomi politikası, ekonomik düşünce
yöntemi olarak kendini gösteren düşünce
Merkantilist
: Merkantilizm görüşüne ilgi duyan kimse
27
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
4.ENDÜSTRİ DEVRİMİ VE TEKNOLOJİK GELİŞMELER
Endüstri Devrimi
Endüstrinin Teknolojik Alanda Meydana Getirdiği Değişiklikler
Temel Maddelerde Meydana Gelen Değişiklikler
Yakıt ve Mekanik Güç Üretiminde Meydana Gelen Değişiklikler
Yeni Makinaların
Derinleşmesi
Ortaya
Çıkması
Fabrikaların
Kurulması,İş
Bölümünün
Ulaşım ve iletişim Araçlarında Meydana Gelen Değişiklikler
Bilim Teknoloji İşbirliğinin Kuvvetlenmesi
Endüstri Devriminin Diğer Etkileri
Endüstri Devriminin Aşamaları
Özet
Değerlendirme Soruları
Kavram Dizini
4.1. Endüstri Devrimi
Sanayi devrimi olarak da bilinir. Tarıma ve zanaatlara dayalı bir ekonomiden,
sanayicin ve makine üretiminin ağırlık kazandığı bir ekonomiye geçiş sureci, insanlık
tarihinde endüstri devrimi olarak bilinmektedir.
Endüstriyi, herhangi bir teknolojinin seri üretim yapmak amacıyla organize olmuş
şekli olarak tanımlamak mümkündür. Tarım ve zanaata dayalı üretim yapan insan ilk
kez 18. yüzyılda İngiltere'de o güne dek el sanatları çerçevesinde elle yapmış olduğu
ürünleri, seri olarak üretmek amacıyla organize olmuştur. Daha sonra bu seri üretim
organizasyonu diğer ülkelere yayılmıştır.
Bu olay toplumlarda tam bir şok etkisi yapmış, üretim biçimini alışılmış kalıpların
tamamen dışına çıkarmış ve üretim hacimcini birdenbire, kerelerce arttırmıştır. Bu
nedenle tam bir devrim niteliğinde görülen bu olay endüstri devrimi olarak
nitelendirilmiştir. Endüstri devrimi terimi daha önce bazı Fransız yazarlarınca
kullanılmış olmakla birlikte, İngiliz ekonomist Arnold Toynbee'nin, 1760-1840
yılları arasında İngiltere’de yaşanan ekonomik dönüşümü, bu sözcüklerle
anlatmasından sonra günlük dile girmiş ve zamanla anlamı genişlemiştir.
Endüstri devrimi hangi olgularda değişimler meydana getirmiştir?
Endüstri devrimi:
1.Teknoloji alanında
2. Sosyoekonomik alanda
3. Kültürel alanda değişimler meydana getirmiştir.
28
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
4.2. Endüstri Devriminin Teknolojik Alanda Meydana Getirdiği
Değişiklikler
Endüstri devriminin teknolojik alanda meydana getirdiği değişiklikleri altı ana başlık
altında incelemek mümkündür.
4.2.1. Temel Maddelerde Meydana Gelen Değişiklikler
Endüstri devriminin başlamasına kadar toplumlar tam toplumu karakteri göstermekte
idiler. Bu nedenle yaygın olarak tüketilen maddeler de tarımda kullanılan maddeler
idi. Yine tarımı daha iyi ve kolay yapabilmek için gerekli her turlu araç ve gereç de
el sanatları çerçevesinde, zanaatkarlar tarafından, sinirli miktarda üretilmekte idi.
Endüstri devrimi ile birlikte hem tüketimde kullanılan hammaddenin cinsi değişti ve
özellikle demir ve çelik stratejik öneme haiz ham maddeler oldular, hem de
tüketimde kullanılan demir ve çeliğin miktarı kerelerce arttı.
Demir ve çeliğe olan talebin artmasını coğrafi keşifler ve ulusal devletlerin ortaya
çıkmasına bağlamak mümkündür. 1525 yılında tüm Avrupa’nın demir üretimi 100
bin ton kadardı. 1700 yıllarında ise tüm Avrupa’nın üretimi ancak 145 ila 180 bin ton
kadar olmuştur. Orta çağın bir kaç bin tonluk üretimi ile kıyaslanırsa 100-180 bin
tonluk üretimler çok büyük rakamlardır. Ancak demir üretiminde ve tüketiminde asil
büyük sıçrama endüstri devrimi ile olmuştur. Fakat henüz endüstri devrimine
gelmeden 17. yüzyılda demire olan talep, üretimde bir darboğaz yaratmış ve zamanın
üretim teknolojisi ile talebi karşılayacak demiri üretmek son derece zorlaşmış idi.
18. yüzyıl başına kadar demir odun kömürü ile ergitilmekte idi. Bu nedenle demiri
ergitmek için çok fazla oduna ve odun kömürüne ihtiyaç duyulmakta idi. Bunu
sağlamak içinde demir üretimi ormanlık bölgelerde yoğunlaşmışçı. Ancak demire
olan talebin artması ormanların hızla tahrip olmasına ve odun fiyatlarının aşırı
yükselmesine neden oldu. İngiltere’de yeni demir fırınlarının kurulması yasaklandı.
Demir sanayi giderek çökmeğe başladı. Bunun üzerine demiri ergitmek için bir başka
madde aranmaya başlandı.
4.2.2. Yakıt ve Mekanik Güç Üretiminde Meydana Gelen Değişiklikler
18. yüzyıl başına kadar demir odun kömürü ile ergitilmekte idi. Ancak bu yüzyılda
aşırı bir talep olunca mevcut teknolojik imkanlarla üretimi karşılamak imkansız hale
geldi. Demir üretiminde en büyük sıkıntı, demiri ergitecek miktarda odun
bulamamaktan kaynaklanıyordu. Bu dar-boğazı aşmak için alternatif enerji
kaynaklan aramaya başlandı. Gerçi taş kömürünün demiri erittiği teorik olarak
bilinmekte idi. Ancak uygulamada büyük zorluklar vardı. Bilgi henüz bilim
aşamasında idi ve teknolojik olarak kullanılmamış idi. 0 güne kadar şartlarda
zorlamadığı için bu bilginin teknolojik olarak kullanılabilmesi üzerinde
çalışılmamıştı. Ancak şartların zorlaması ile demir üretiminde yeni alternatif bir yakıt
aranmaya başlanınca, ilk akla gelen yakıt taş kömürü oldu ve taş kömürünün
kullanılabilmesi için çalışmalar başladı.
Bu konudaki uzun ve yorucu çalışmaların sonucunda 18. yüzyıl başında taş kömürü
kok kömürü haline getirildi ve demir üretiminde kullanılmaya başlanarak iyi kalite
demir elde edilmeye başlandı. Bu gelişmeye paralel olarak demir endüstrisi ormanlık
bölgelerden, kömür madenlerinin bulunduğu bölgelere kaydı.
29
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Demirin kömürle ergitilmesi için çalışmalarda bulunan kişilerin başında Alman asilli
Sturtevant gelmektedir. Sturtevant 1612 de demirin kömürle ergitilmesi konusunda
çalışmış ancak, kok kömürü elde edebilmek konusunda başarılı olamamıştır. Yine
aynı yüzyılda İngiliz Dudley bu konuda oldukça ileri çalışmalar yapmıştır. 1677 de
yine bir Alman olan Blauenstein İngiltere’de bir fırın kurmuş ve patent almıştır.
Abraham Darby 1709 da kok kömürü ile demir üretimine başlamıştır. Daha sonra
güçlü körükler ve fırınlar kurarak demir üretiminde başarılı sonuçlar elde etmiştir.
Demir üretimi bu asırda İngiltere’de gelişmiştir. Buna karşılık hem demir cevheri
hem de taşkömürü yatakları bakımından daha uygun bir durumda olan Almanya'da
gelişmemiştir. Üstelik taş kömürü kullanarak demir elde etmeye çalışan Almanlar
bile bu çalışmalarını Alman-yaverine Ingilterede gerçekleştirmeye çalışmışlardır.
Çünkü o yıllarda deniz ticaretine İngilizler hakimdir. Dolayısıyla İngilizlerin hem
deniz ticaretinde kullandıkları gemiler hem de ticaret filolarını korumak için
kurduklar donanmalar için bol miktarda demire ihtiyaçları vardır. 0 çağda demir
İngilizler için stratejik bir maddedir. Yokluğu veya kıtlığı ekonomiyi zor durumda
bırakacaktır. Bu zorlama demir teknolojisinin burada gelişmesinin başlıca nedeni
olmuştur. Daha önceki bolümde teknolojinin gelişme nedeni olarak anlatılan, insanin
daha rahat yaşama arzusu burada yaşanmış bir tarih örneği olarak görülmektedir.
Yine daha önceki bölümlerde anlatıldığı gibi bir teknolojik gelişme beraberinde bir
başka teknolojik gelişmeyi de getirmiş ya da zorunlu kıldırmıştır.
Örneğin, demir talebinin artışı odun kömürünün yerine kok kömürünün
kullanılmasını zorunlu kalırken, kömür talebinin artması da buhar makinaları
teknolojisinin kullanılmasını zorunlu hale getirmiştir. Demire olan talebin artması ile
İngiltere’nin 16 yüzyılda yaklaşık 200 bin ton civarında olan kömür üretimi, 18.
yüzyılda 3 milyon tonu geçmiştir. Bu üretim düzeyi maden kuyularını su basması
sorununu ağırlaştırmıştır. Çünkü bu kadar çok üretim düzeyinde o güne kadar insan
gücü, hayvan gücü veya akarsu gücü ile çalışan depolar veya mekanik pompaların
yapmış olduğu su tahliyesi yetersiz kalmaya başlamıştır. Maden kuyularındaki suyu
boşaltabilmek için yeni bir teknolojinin kurulması zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Bu
zorunluluğun sonunda da buhar makinaları bulunarak sorun çözümlenmiştir. Buhar
makinalarının bulunmasında vakum ve pnomatik bilgilerden yararlanılmıştır.
Böylece o güne kadar sadece bilgi olarak bilinen bu bilgiler, insanin kullanacağı,
yararlanabileceği bir hale getirilmiştir. Ancak bu değişimde yine talep zorlamasının
sonunda olmuştur. Buhar makinesi üretiminde ilk başarılı sonucu Savery elde
etmiştir. Daha sonra Newcomen haraketIi parçaları olan daha verimli bir buhar
makinesi yapmıştır. Newcomen'in ürettiği makine üzerinde en önemli iyileştirmeyi
Humprey Patter gerçekleştirmiştir. Nihayet J.Vatt'in 1764 de tasarlayıp, 1769 da
patentini aldığı çift hareketli buhar makinasinın üretimi ile bu konudaki teknoloji son
derece iyileşmiş ve bu marinalar fabrika sisteminin güç kaynağı haline gelmiştir.
Endüstri devrimi ile üretim artışı çok fazlalaşmış, seri üretim başlamış ve bunun
gereği olarak da doğal kaynaklardan yararlanma çok fazlalaşmıştır. Bu doğal
kaynaklardan yararlanabilmek, yeterince işleyebilmek için kömür dışında enerji
kaynaklanma da ihtiyaç duyulmuş ve bu zorlama petrol, elektrik enerjisi gibi yeni
enerji kaynaklarının kullanılmasını sağlamıştır. Bu yeni enerji kaynaklarını
30
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
kullanabilmek için elektrik türbinleri, elektrik motorları, içten yanmalı motorlar gibi
yeni güç kaynakları üretilmiş ve insanlığın hizmetine verilmiştir.
Endüstri devrimi ile doğal kaynaklardan yararlanma arasındaki ilişkiyi
açıklayınız?
4.2.3. Yeni makinelerin Ortaya Çıkması
Endüstri devriminin başlaması ile ihtiyaçlar çoğaldı ve çeşitlendi. Ülkelerin
ekonomilerinde tarım yerine endüstri önem kazanmaya başladı. Toplumda yaşayan
bireylerin gelir düzeyleri yükseldi. Bağlı olarak refah arttı. İnsanlar giyimlerine daha
fazla önem verir oldular. Öte yandan milli devletler düzenli ordularına üniforma
giydirmeye başladılar. Bunun sonucunda toplumların tekstil ürünlerine olan
ihtiyaçları arttı. Bu zorlama öncelikle tekstil endüstrisinin gelişmesini sağladı.
Bu nedenle tekstil, ilk modern endüstriyel kütle üretiminin, dolayısı ile ilk fabrika
sisteminin ortaya çıktığı sektör olarak büyük bir önem kazandı. Tekstil ürünlerine
karşı olan çok hızlı talep artışı, yeni tekstil makinalarının bulunup ortaya
çıkarılmasını sağladı. Verimlilik çok fazla arttı. Üretim teknikleri vasıfsız işçileri ve
hatta çocukları bile istihdam edebilecek şekilde geliştirildi. Tekstil makinalarında
geleneksel olarak kullanılan insan gücünden başka, su gücü, hayvan gücü gibi yeni
güç kaynaklan da kullanılmaya başlandı. 18. yüzyıl sonunda söz konusu bu doğal
güç kaynaklan da yeterli olmamaya başladı. Bunun üzerine tüm fabrikayı
çalıştırabilecek, düzenli ve büyük ölçekli marinalara ihtiyaç duyuldu ve buhar
makinaları tekstil sektöründe yaygın olarak kullanılmaya başlandı.
On sekizinci yüzyılda tekstil sektöründe ortaya çıkan üretim teknolojisi, İngiltere'de
ürün teknolojisini değiştirdi. Geleneksel olarak İngiltere’de tekstil sektörü yun
dokumacılığına dayanmakta idi. Tekstil sektöründe hammadde olarak pamuk girdi ve
yunun yerini aldı. Bu durum üretim teknolojilerini de etkiledi. Pamukların,
yünlülerin yerini alması talep yapılarını değiştirdi. Bunun sonucunda tekstil alanında
bir dizi mekanik buluş ortaya çıktı.
Yün İngiltere'nin geleneksel dokuma maddesi idi. Ancak yüne karşı olan talep sınırlı
kaldığından, sadece soğuk iklimlerin giyeceği olarak tüketilmektedir, buna karşılık
pamuklu ürünlere karşı talep çok fazladır. Pamuklu ürünler her yerde, her durumda
kullanılmaktaydı. Bu nedenle yünlü yerine pamuklu tekstil endüstrisi hakim
durumuna geçti. Böylece İngiltere dünya piyasalarına açıldı. Hammaddenin tamamı
ithal edilip, üretimin büyük bir bolumu ihraç edilmeye başlandığında, iş gücünü
sanayi merkezlerine çektiler. Bu etki 19 yüzyılda güçlendi. Pamuklu tekstil
endüstrisi çok fazla gelişti ve yaygınlaştı. Bu durum hammadde olarak pamuğa olan
talebi artırdı. Pamuk üretiminde yeterli işgücü sağlanamamaya başlandı. Bunun
sonucunda da pamuk üretiminde mekanizasyon teknolojileri geliştirildi. 20. yüzyıla
gelindiğinde tekstil teknolojisinde yeni bir.urun değişikliği meydana geldi.
Hammadde olarak sentetik lif, ağırlıklı olarak kullanılmaya başlandı. Bu durum
tekstilde yeniden bir teknolojik değişme meydana getirdi. Bu durum daha önce
pamuk üreticilerinin yun üreticilerini etkilediği gibi, sentetik liflerin de pamuk
üreticilerini etkilemesi sonucunu ortaya çıkardı. Dünya siyasetinde yeni dengeler
meydana geldi.
31
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Tekstilde kullanılan hammadde turu ne olursa olsun dört temel üretim aşaması
bulunmaktadır. Bunlar:
a. Lifleri hazırlama
Bitirme aşamalarıdır.
b. Lifleri eğirme (iplik yapma)
c. Dokuma
d.
18. yüzyıla kadar dünyanın her yerinde ve her gelişmişlik düzeyinde tekstil
teknolojisi çok küçük değişiklikler ile ayni idi.
1598de William Lee örgü makinesini icad etmiştir.Yine 17.yüzyıl başlarında
Hollandalı göçmenlerin İngiltere’ye getirmiş oldukları dokuma tezgahlan, tekstil
endüstrisinde ilk yenilikler olmuştur.
Endüstri devrimi neden ilk kez tekstil alanında gelişmiştir?
4.2.4. Fabrikaların Kurulması, İşbölümünün Derinleşmesi
İlk tekstil makinaları, tekstil loncaları tarafından reddedilmiştir. Lonca sisteminin
dışında kalan aile endüstrisi ise, çok pahalı olduğu için bu makinaları edinip
kullanamamıştır. Tekstilde görülen bu mekanik icatlar ilkel de olsa mevcut üretim
düzenini sarsmaya başlamış, tekstile karşı olan talep artmış, piyasa büyümüştür. Bu
talebi karşılayabilmek işçin ev üretiminin yeni-den organize olması gerekiyordu.
Oysa üretici giderek fiyatlan artan üretim araçlarını ve ana girdileri
karşılayamıyordu. Üretimi devam ettirmek, artan talebi karşılayabilmek için yeniden
organize olmaya bunun için de sermayeye ihtiyaç vardı. Bu durum tekstil
teknolojisinin ev üretimi biçiminden çıkıp, fabrikasyon sistemi içerisine geçmesine
neden oldu ve ilk fabrikalar kuruldu. Fabrika sisteminin ilk örnekleri ipeklide ortaya
çıktı. İpekli dokumacılık 17. yüzyıl sonlarında Fransız zanaatkarlar tarafından
İngiltere ye getirildi. Hammadde bakımından ipek de aynen pamukta olduğu gibi
dışarıya bağlı idi. Ancak ipek kozası ithal etmek, ipek iplik ithal etmekten çok daha
ucuzdu. Fakat ipek kozasından, nasıl iplik çekileceği bilinmiyordu. 0 günün
şartlarında bu teknolojiyi İtalyanlar biliyorlardı. 1716 yılında John Lombe İtalya’ya
giderek bu makinaları gizlice gördü, gizlice resimlerini çizdi ve bu resimleri maceralı
bir şekilde Ingilterede kaçırdı. Böylece tarihin ilk önemli casusluğu gerçekleşti.
İngiltere’nin ilk fabrikası İtalyan tasarımlarından yararlanılarak John Lombe ve
kardeşi tarafından 1717 de Derby yakınlarındaki Dervent ırmağı üzerinde küçük bir
ada da kuruldu. Fabrikaya buhar gücü uygulandı. Böylece büyük endüstrinin nehir
kenarlarında ve kırda gelişip yaygınlaşmasının ilk temeli atılmış oldu. Dervent'te
kurulan ipek ipliği fabrikası motor gücünü akarsudan alıyordu. Çok büyük bir.
bükme tezgaha vardı ve uçsuz işçi çalışıyordu. Fabrika 170 metre uzunluğunda ve 6
katli idi. Fabrika, gerek inşaat teknolojisi, gerekse görüntüsü ile içinde bulunduğu
zamanın görkemli bir tesisi idi.
Ancak Dervent'te kurulan bu fabrika endüstri devriminin başlatıcısı olamadı, sadece
ilk oncusu oldu. çünkü fabrikanın üretimi yanlış belirlenme§ti. Üretim projesi
içerisinde etkin bir urun üretmiyordu.
Yine bu yıllarda adına aile endüstrisi denen bir üretim sistemi geliştirildi. Bu
sistemin esasini oturuculuk oluşturuyordu. İşveren belli bir işi, beliril parçalara
bölerek birbirlerinden bağımsız ailelere, ailelerin iş gücü ve ustalığına göre vermekte
idi. Daha sonra bu üretimleri toplayarak büyük bir üretim merkezinde son işlemleri
yaptırmakta idi.
32
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Ancak bu sistem homojen değildi. Aileler tüm yaşamlarını tekstile bağlamışlardı.
Özellikle tarım, esas ya da yan gelir durumunda idi.
Aile endüstrisi sistemi fabrika sistemine göre daha esnek bir yapıdadır. Fabrika
belirli bir asgari üretim yapmak zorundadır. Büyük talep değişmelerine kolaylıkla
dayanamaz. Ancak aile endüstrisi sisteminde üretim çok daha kolaylıkla kontrol
altına alınabilmektedir. Talep çok daraldığında aileler devre dışına çıkarılmaktadır.
Eğer fabrika varsa sadece üretim ile yekinilmektedir. Bu olgu daha sonraları ana
sanayi, yan sanayi şeklini almıştır. Küçük işletmeler talep azalmasının ve işsizliğin
ilk şoklarını karşılayan birer tampon görevi üstlenmişlerdir.
Bu sistem sadece tekstilde değil, diğer üretim kollarında da görülmüştür. Ancak bu
sistemden çıkarak fabrika sistemine geçen ilk üretim kolu pamuklu dokuma
olmuştur. 18. yüzyılın ilk mekanik icadları, yünlüde aile üretiminin verimini
yükseltmek için yapılmıştır. çünkü bu donemde aile üretimi çok yaygındır ve yünlü
en çok üretilen tekstil urunudur. Bu yüzyılın ilk önemli icadı John Koly tarafından
1733 de icad edilen uçan mekiktir. Uçan mekik dokumacının verimini en az bir misli
yükseltti ve daha enli dokumaların yapılmasına olanak sağladı. Hem dokumaların
enlerinin artması hem dokuma hızının yükselmesi ipliğe olan talebi artırdı. Bilinen
iplik tekno-lobisi ile yapılan üretim, talebi karşılayamamaya başladı. iplik üretiminin
artırılması için yeni teknolojiler aranmaya başlandı. Bu amaçla 1738 de Wyattve L.
Paul ipliği eğirmek için bir iplik eğirme makinesi geliştirdiler. Ancak bu makine çok
başarılı olamadı 1769 da Arkwright ve 1770deHargreaves tarafından iplik eğirme
makin alan geliştirildi. Bu marinalar sayesinde pamuklu dokumacılığın iplik
taleplerine cevap verebilir duruma gelindi. 1779 da Samuel Cromp-ton yeni bir
iplik makinesi geliştirdi. Bu yeni makine ile iplik üretiminde verim öncekilere göre
8.5 kat arttı. Bu durumda tekstil endüstrisinde darboğaz iplik üretiminden dokuma
üretimine geçti. Çünkü dokuma tezgahlan hala su ve insan gücü ile çalışıyordu ve
üretim kapasitesi sinirli idi. iplik üretiminde meydana gelen artış yüzünden üretilen
bu ipliklerin tamamını doku-ya bilecek dokuma tezgahlarının üretilmesi için
çalışmalar başladı. 1785 yılında Cartwright makineli dokuma tezgaha için patent
aldı. Bunun üzerine İngiltere’de pamuk ithalatı çok büyük sıçramalar gösterdi.
Örneğin 1700 de bir milyon Libre olan pamuk ithalatı 1785 de Cart-wright'in
makinesi devreye girdikten hemen sonra, 1789 da 32,5 milyon Libreye, 1799 da 43,
1802 de 60,5 milyon Libreye çıktı. Böylece kömür madenlerindeki suyu dışarı
çıkarmak amacıyla icad edilen buhar makinasinın, tekstil fabrikalarına, özellikle
pamuklu dokuma sanayice uygulanması ile çok büyük miktarlarda pamuk işlenerek
tüketime sunulmaya başlandı. Bu durum endüstri devriminin ilk aşaması olarak
değerlendirildi.
Pamukçu dokuma miktarlarındaki artıların yanılıra iplik ve kumaş niteliğinde önemli
gelişmeler, hammadde hazırlama kumaş ve iplik boyama, bitim işlemlerinde
mekanizasyon sayesinde üretim artışı, daha ustun ve yeni ürünler ortaya çıktı. Hem
üretim teknolojisinde hem de urun teknolojisinde önemli gelişmeler meydana geldi.
Pamuklu dokuma tüm tekstili bir endüstri devrimine sokmuştur. Ancak hiçbir zaman
dokuma projesini oluşturan teknoloji bir bütünlük kazanmamıştır. Bir iplik
teknolojisi, bir dokuma teknolojisi, diğerinin önüne geçmiştir. Bu teknolojik
33
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
dengesizdik aslında teknolojik ilerlemenin dinamiğidir. Çünkü zorlama, sıkıntı,
sorunun olmadığı bir yerde ilerlemenin, gelişmenin olmak mümkün değildir.
Endüstri devriminin ilk aşaması olarak değerlendirilen gelişmeleri özetleyiniz.
Aile endüstrisi denilen sistem daha sonra hangi sanayi şekillerine dönüşmüştür,
açıklayınız?
4.2.5. Ulaşım ve iletişim Araçlarında Meydana Gelen Değişiklikler
Üretim teknolojisinin gelişmesi üretilen malların miktar ve çeşitlerini arttırdı.
İnsanların refah düzeyleri yükseldi. Buna bağlı olarak insanların daha fazla mal
tüketme istekleri ve yetenekleri arttı. Bu durum ülkeler içerisinde ve ülkeler arasında
ticaret hacminin artmışına yol açtı. Ticaret hacminin artması, ulaşım araçlarının
gelişmesini zorunlu kildi. Buna bağlı olarak ulaşım araçları, yeni yollar yapıldı.
Haberleşme konularına ağırlık verildi. Graham Bell telefonu icat etti. Böylece
haberleşmeye hız kazandırıldı. Haberleşme daha kolay bir hale geldi.
4.2.6. Bilim Teknoloji İşbirliğinin Kuvvetlenmesi
Endüstri devriminin en önemli işlevlerinden birisi de bilim, teknoloji, endüstri
işbirliğinin sıkıştırılması olmuştur.Bu iş birliğinin ilk ve önemli örneğini veren mucit
Watt olmuştur. Buhar makinesinin mucidi olan Watt bilimden yararlanan bir
mekanisyendi.
Böylece "bilim bilmek teknoloji yapmak içindir" sözü geçerliliğini yitirmiştir. 18.
yüzyıldan itibaren karşılıklı etkileşmenin birçok örnekleri ortaya konmuştur. Bilimler
pratik sorunlara cevap ararlarken, teknolojik olarak ortaya konan bir?ok buluşlar da
bilimsel teorilerin başlangıçları olmuşlardır.
Watt ve diğer birçok önemli mucidi, endüstri devrimi sırasında ve daha sonraki
a§amalarda et-kilerken bilimsel buluşlar ve gelişmeler, endüstri devriminden daha
önce başlayan bilim devriminin sonuçlarıdır.
Endüstri devriminin başlangıcında teknik ilerlemenin oluşumuna dolaylı yoldan
katkıda bulunan pozitif bilimler doğrudan doğruya üretim ile ilişki kurmuşlardır.
Kurulan bu ilişki mühendislik sayesinde gerçekleştirilmiştir. Bu suretle son derece
kalifiye elemanlar ile hiçbir teknik niteliği olmayan işçiler fabrika sistemi içerisinde
bir araya getirilmekte ve üretim yapılabilmektedir.
19. yüzyılın sonlarına doğru pazar ve üretim imkanları daha da genişlemiş, bunun
sonucunda da bilim ve teknoloji arasındaki işbirliği daha kuşetli bir hale gelmiştir.
20. yüzyılın ikinci yarısında ise bilime dayalı endüstrilerde bilimsel araştırma
faaliyetleri üretim faaliyetlerinin bir kolu haline gelmiştir. Böylece bilim adamı
teknolog ilişkileri geleneksel üniversite muhitlerinde değil, sanayi ve ticaret
merkezlerinde yoğunlaşmaya başladı. Büyük üniversitelerin bilim dallarından mezun
olanların oranlan düşerken, teknoloji dallarından mezun olanların oranı yükselmeye
başlandı.
4.3. Endüstri Devriminin Diğer Etkileri
Endüstri devriminin etkileri sadece endüstri ile sinirli olarak kalmadı ve yaşamın
diğer dallarına da yansıdı. Bir çok alanda ilerlemeler görüldü. Bu ilerleme madde
başlıkları halinde şu şekildi sıralamak mümkündür.
34
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
a.Tarım alanındaki gelişmeler: Endüstri devrimi sayesinde bulunan yeni üretim
teknolojisi ve urun teknolojisi sayesinde tarımsal verim artışı sağlandı. Bu suretle
tarım dışında kalan da-ha büyük bir nüfusun daha iyi beslenebilmesi imkanı ortaya
çıktı. Tarımda çalışan aile şayisi azaldı. Böylelikle endüstride çalışabilecek işgücü
yaratıldı.
b. Ekonomik değişiklikler: Endüstri devrimi ile milletlerin refah düzeyleri arttı.
Servet dağılımından daha geniş kesimler pay almaya başladı. Artan endüstri üretimi
karşısında serler kaynağı olarak toprağın önemi azaldı. Uluslararası ticaret hacmi
büyüdü. Tüketim giderek ulusların yaşamında daha önemli bir unsur haline geldi.
Tüketim ekonomisi oluştu. Bireylerde tüketim bilinci yerleşmeye başladı. Ulusların
ekonomileri toprak mülkiyetine bağlı olmaktan çıkıp endüstriye bağlı bir hale
gelmeye başladı. Bu durum devletlerin politikalarına yansıdı.
c.Toplumsal değişiklikler: Endüstri devrimi ile birlikte tarımın önemi azalmaya
başladı. Tarım sektöründe çalışan insan sayısı da buna paralel olarak azaldı. Tarımsal
uğraşların yoğun olarak yapıldığı kırsal kesimlerden endüstrilerin yoğunlaştığı
yörelere doğru bir göç olayı yaşandı. Nüfus daha ağırlıklı olarak kentlerde yaşamaya
başladı. Kentlerin nüfusları ve önemleri arttı. Adına işçi sınıfı denen yeni bir sosyal
tabaka oluştu.İşçi sınıfı harareti gelişti.
Otorite kullanımında söz sahibi olmak konusunda mücadele vermeye başladı. Otorite
kullanımında yeni dengeler oluştu. Toplumların yaşamına sendika, grev, lokavt, iş
güvenliği gibi yeni kavramlar girdi. Çok kapsamlı toplumsal değişimler yaşandı.
d. Kültürel değişiklikler: Çok kapsamlı kültürel bir dönüşüm gerçekleşti. 0 güne
kadar geçerli olan birçok değer yargılan değişime uğradı, ortadan kalktı. Yerine yeni
değer yargıları oluştu ve gelişti. İşçiler yeni ve birbirlerinden farklı beceriler
kazandilar. İşleriyle ilişkileri degişti. El aletleri ile çalişan zanaatkar olmaktan
çiktilar. Fabrika disipliline bagli makine oparatorleri hali-ne geldiler. Psikolojik
değişimler yaşandı. Insan, doğal kaynaklardan yararlanma ve doğaya egemen olma
konularında kendisine daha çok güvenmeye başladı.
4.4. Endüstri Devriminin Aşamaları
Endüstri devrimini birinci ve ikinci endüstri devrimi olmak üzere başlıca iki aşamada
incelemek mümkündür. Birinci endüstri devrimi, 1760-1830 yılları arasındaki
donemi kapsar. Daha çok İngiltere ile sinirli kalmıştır. Bir önceki yüzyılın tarım
devrimi kentsel büyümeyi ve ucuz işgücü depolarının oluşmasını sağlamıştır. 16401648 yılları arasında yaşanan ekonomik gelişmeler de esnek bir kamu maliyesi ve
ekonomik sistemi ortaya çıkarmış idi. Bu şartlar endüstri devriminde İngiltere'nin
oncu bir rol almasını sağladı.
İngiliz endüstri devriminde marinalaşma ve fabrika sistemine geçiş, daha az kuruluş
sermaye-si gerektiren daha geniş bir tüketim pazan olan ve ilk yatırımını daha çabuk
amorti edebilen hafif sanayide, özellikle de tekstilde başladı. Daha sonra teknolojik
buluşlar ve sektörde üretimin tümüyle yenilenmesine, verim've örgütlenme bilgisinin
artmasına, sermaye ve nitelikçi işgücü birikimine yol açtı. Bu temeller üzerinde,
demir üretimi, makine yapımı, demir yollan gibi ağır sanayi kuruldu. Bu konularda
oncu olduğunu bilen İngiltere makine, nitelikçi işçi ve üretim teknikleri ihracatını
yasakladı. Ancak bazı İngiliz işadamları yurtdışında daha karlı yatırımlar
35
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
yapabileceklerini fark ettiler. Yine bazı Avrupalı iş adamları da İngiliz üretim
bilgisini kendi ülkelerine çekmek için çaba harcamaya başladılar. 1807 yılında
William ve John Cockerill adındaki iki İngiliz Liege'de atölyeler kurarak endüstri
devrimini Belçika'ya taşıdılar. Böylece Avrupa da ilk endüstri devrimi Belçika'da
başladı ve aynen İngiltere’de olduğu gibi temelinde demir, kömür ve tekstil vardı.
Endüstri devrimi Fransa'da daha yavaş ve daha eksik oldu. Fransız devrimi ve onu
izleyen Napeleon döneminin siyasal belirsizlikleri, yeni buluşları ve yatırımları
önledi. Buna rağmen 1948'e gelindiğinde Fransa bir endüstri ülkesi konumunu
kazanabildi.
Diğer Avrupa ülkeleri endüstri devrimi konusunda daha da gerilerde kaldılar.
Örneğin, Alman-ya büyük demir ve kömür yatırımlarına sahip olmasına rağmen,
siyasal bakımdan birliğini sağlayamadığı için endüstri devrimine çok geç, ancak
1870 yılından sonra başlayabildi. Ancak Almanyanin endüstri üretimi çok büyük bir
hızla arttı. 19. yüzyılın sonunda Almanya çelik üretiminde Ingiltereyi geride bıraktı.
Kimya sanayiinde dünyada ilk sıralara yerleşti. Almanya'ya benzer biçimde 19 ve 20.
yüzyıllarda Amerika Birleşik Devletleri sanayisi çok güçlendi ve Avrupa’yı çok
gerilerde bıraktı. Ayni şekilde Japonya'da Meici restorasyonunun sağladığı siyasal ön
şartlara dayanarak önemli bir başarı gösterdi ve endüstri devrimini başaran ilk Asya
ülkesi oldu. 1917 ihtilalinden sonra Rusya endüstri devrimi konusunda önemli
ba§anlar elde etti. 20. yüzyıl ortalarında Çin ve Hindistan gibi ülkelerde endüstri
devrimi konusunda önemli yol alanlar. Ülkemizde ise endüstrileşme Cumhuriyetle
birlikte hız kazandı. ve Cumhuriyetin ilanından itibaren geçen 60 yıl içerisinde çok
önemli yol aldı.
İkinci endüstri devrimi: Yeni endüstri devrimi de denilmektedir. Önemli ölçüde
birinci endüstri devrimi ile birleşmektedir. Ancak 20 yüzyılda daha belirgin olarak
görülmeye başlanma§tir. Temel maddeler bakımından daha önce kullanılmayan
doğal ve sentetik birçok kaynaktan yararlanılmaya başlandı. Daha hafif metaller yeni
alaşımlar, plastik gibi yeni sentetik ürünler ve yeni enerji kaynaklan kullanılmaya
başlandı. Makine araç ve gereçlerde çok büyük gelişmeler oldu. Bilgisayarlar etkin
olarak üretime katildi. Tam otomatik fabrikalar ortaya çıktı.
Üretim araçlarının mülkiyetinde önemli değişimler görüldü. Bireylerin ve sigorta
şirketlerinin, üretim birimlerinin hisse senetlerini satın almalar nedeni ile mülkiyet
oransal olarak yaygınlaştı. Bir çok Avrupa ülkesinde ekonominin temeli bazı
sektörler kamulaştırıldı. Kuramsal düzeyde bazı değişiklikler oldu. Sanayi
toplumlarının ihtiyaçlarını karşılamak için hükümetler sosyal refah ve sosyal devlet
kavramlarına yöneldiler.
Endüstri devrimi sanayi devrimi olarak da bilinmektedir. Tarıma ve zanaatlara dayalı
bir ekonomiden, sanayicin ve makine üretiminin ağırlık kazandığı bir ekonomiye
geçişi simgeler. Endüstri devrimi ilk kez İngiltere de ortaya çıkmış ve buradan diğer
ülkelere yayılmıştır.Çok önemli bir olay olan endüstri devrimi toplumların yapısında
önemli değişiklikler meydana getirmiştir. Endüstri devriminin toplumların yapısında
meydana getirdiği değişiklikleri;
1-teknoloji alanindaki değişiklikler
2- sosyoekonomik alandaki değişiklikler
36
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
3- kültürel alandaki değişiklikler olarak üç grupta toplamak mümkündür.
Endüstri devrimi teknolojik alanda;
1-temel Maddelerde
2- yakıt ve mekanik güç üretiminde
3- yeni makinaların ortaya çıkmasında
4- fabrikaların kurulmasında, iş bölümünün derinleştirilmesinde
5- ulaşım ve iletişim araçlarında
6- bilim, teknoloji işbirliğinin kuvvetlenmesinde önemli değişiklikler meydana
getirmiştir.
Endüstri devrimi bundan başka, tarım alanında ekonomi alanında, toplumsal alanda
kültür alanda da önemli değişiklikler meydana getirmiştir.
Endüstri devriminin birinci ve ikinci endüstri devrimi olmak üzere iki aşaması
bulunmaktadır
Değerlendirme Soruları
Aşağıdaki sorulana doğru cevaplarını
sorularla ilgili bölümleri tekrar okuyunuz.
bulunuz.
Cevaplandıramadığınız
1. Endüstri devriminin etkileri aşağıdaki alanlardan hangisinde hissedilmiştir?
A) Teknoloji
B) Sosyoekonomik
C) Kültürel
D)Hepsi
2. Endüstri devrimi ilk kez hangi alanda gelişmişim?
A) Tekstil
B)Ağır sanayi
C) Kimya
D) Metallurji
3. Endüstri devrimi ilk kez hangi ülkede ortaya çıkmıştır?
A) Almanya
Devletleri
B) Fransa
C)İngiltere
D) Amerika Birleşik
Sözlük Ve Kavram Dizini
Endüstri
: Sanayi
Zanaat
: El emeği ile yapılan üretim ü
Stratejik
: Hayati öneme hazir
Patent
: Yeni bir bulgu ya da tek elden yapılması istenen bir iş için verilen belge
ithalat
: Diş alim
İhracat
: Diş satım
37
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
5. ZAMANIMIZDA TEKNOLOJİNİN DURUMU
İçindekiler
Zamanımızda Teknolojinin Durumu Enerji Türünde Meydana Gelen Değişmeler
Makinaların Kontrol Sisteminde Meydana Gelen Değişmeler
Teknolojinin Geliştirilmesinde Ortaya çıkan Değişmeler Özet
Kavram Dizini Yararlanılacak Kaynaklar
5.1. 20.Yüzyılda Teknolojinin Durumu
Yirminci yüzyılda teknoloji çok büyük bir hızla gelişmiştir. Günümüzde çok büyük
bir ivme kazanan teknoloji baş döndürücü bir hızla gelişmeye devam etmektedir.
Teknolojinin yirminci yüzyılda gelişmesini 1945'e kadar olan gelişmeler ve 1945'den
günümüze kadar olan geçme-ter olarak iki gruba ayırarak incelemek mümkündür.
İnsanlık tarihinde ilk kez atom bombasının kullanılmış olduğu 1945 yılını, nükleer
çağın başlangıcı olarak kabul etmek mümkündür.
1.1.1900-1945 Döneminde Görülen Başlıca Teknolojik Gelişmeler
Bu donemde öncelikle birincil enerji kaynaklarının kullanımı azaltılmış yerine ikincil
enerji kaynaklarının kullanımı artmıştır. Bu durumun doğal bir sonucu olarak da
elektrik enerjisinin üretimi ve tüketimi çok büyük miktarlara ulaşmıştır.
1913'de petrolün ilenmesinde kraking yöntemi bulunmuş ve plastik, yapay kauçuk ve
yapay elyaf üretimi hızla artmıştır. 1928'de penisilin, 1943 yılında antibiyotik
keşfedilmiş ve böylece sağlık alanında çok önemli ilerlemeler sağlanmıştır.
1895'de X ışınlarının bulunmasıyla başlayan radyoaktiviteye ilişkin buluşlar serisi
1938'de çekirdek bölünmesinin bulunması ile nükleer donemin yolunu açmıştır.
1903'de ilk uçak uçurulmuş daha sonra uçaklara gaz türbinleri eklenerek jet uçağı
haline dönüştürülmüştür. Uçak teknolojisinde görülen çok hızlı gelişmeler sayesinde
1960'li yıllarda ses den hızlı uçabilen uçakların üretimi mümkün kılınmıştır.
1901'de radyo, 1907'de elektronik lamba geliştirilmiştir. Böylece modern
teknolojinin en önemli buluşu haline gelen elektronik teknolojisinin temeli
atılmıştır.Bu sayede 20. Yüzyılda haberleşme ve iletişim alanına damga vuracak olan
radar ve televizyon gelişmiştir.
5.1.1.1945'den Günümüze Teknolojik Değişmeler
Bu donemdeki gelişmeleri şu şekilde özetlemek mümkündür:
1947'de transistor bulunmuştur. Transistorun keşfi elektroniğin her alanını çok
yakından etkilemiştir. Bu sayede elektroniğin uygulama alanları çok genişlemiş,
elektronik cihazların kaliteleri artmış ve ebatları oldukça küçülmüştür. Transistorun
bulunması en çok bilgisayar teknolojisini etkilemiştir. Bilgisayar teknolojisinde,
daha sonraki yıllarda tümleşik devre geliştirilmiş bu sayede çok yaygın olarak çok
küçük boyutlarda üretilebilen mikroişlemciler, bilimsel araştırmaların ve giderek
günlük yaşamın ayrılmaz parçalan haline gelmişlerdir. Otomasyon, robotlar,
bilgisayar teknolojisinin yaşantının başta üretim olmak üzere her aşamasına soktuğu
ürünler olmuşlardır,1957'de Sputnik I ile uzayçagi başlamiştir.1961'de Vostok I ile
ilk insanlı uzay uçuşu gerçekleştirilmiştir. 1966'da Lunik I ile aya insansız ilk
38
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
yumuşak iniş yapılmıştır. Uzay teknolojisinde görülen bu başarılar gezegenlere
yönelen insansız uçuşlarla devam etmiş 1969 Nesil Armstrang, Apollo II uzay araci
ile aya ilk kez ayak basan insan olmuştur. Uzay teknolojisinde görülen gelişmeler
1981 de uzay mekiğinin geliştirilmesi ile yeni bir boyut kazanmıştır.
Bu asırda görülen en önemli ve bir o kadar da tartışmalı teknolojik gelişmelerden
birisi de genetik mühendislik alanında olmuştur.
Elektronik teknolojisinin temeli kabul edilen buluşlar
Transistorun bulunması en çok hangi teknolojiyi etkilemiştir?
hangileridir?
5.2. Enerji Türünde Meydana Gelen Degişmeler
Yirminci yüzyılda en önemli teknolojik gelişme enerji alanında yaşanmıştır. Birincil
enerji olarak tanımlanan kömürün kullanımı azalırken, yine birincil enerji kaynaklan
olan petrol, nükleer yakıt, doğal gaz, jeotermal ve su enerjisi giderek artan oranlarda
kullanılmaya başlandı. Önceleri oldukları şekilleri ile kullanılan birincil enerji
kaynaklan daha sonra ikincil enerji kaynağı olarak isimlendirilen elektrik enerjisine
dönüştürülerek kullanılmaya başlandı. Elektrik enerjisi üretim teknolojisinin
gelişmesi ile, endüstride kullanılan tüm enerji ihtiyacı, elektrik enerjisi ile
karşılanacak şekilde sistemler değiştirildi. Daha önce su, gücü doğrudan doğruya
makineyi çevirirken, ya da kömür ısısı ile elde edilen buharın hareket ettirdiği
makinalar, bagli oldukları diğer makinalara hareket sağlarken, modern sistemde, tüm
birincil enerji kaynaklan, elektrik enerjisi ile fabrikada bulunan her turlu makineyi
hareket ettirmede kullanılmaya başlandı. Bu donemde birincil enerji kaynaklarının
kullanıldığı sistemlerde hala bulunmaktadır. Bu sistem-lere günümüzde daha çok
ulaştırma alanında rastlanmaktadır. Ancak ulaştırma alanında kullanılan kamyon,
otomobil, uçak veya dozer, bir sistem olmaktan çok birer makinadirlar. Bu makinalar
temelde birincil enerji kaynağını kullanmaktadırlar. Çünkü ikincil bir enerji kaynağı
ile ulaşım sektörünü hareket ettirmek oldukça zordur. Fakat bütün bu zorluklara
rağmen ikincil enerji kaynağı ulaşım sektörüne de girmiştir ikincil enerjinin bu
sektörde kullanımı da giderek yaygınlaşmaktadır. Sözgelimi elektrikçi trenler, ya da
kendi dizel motoruyla elektrik enerjisi verip, bu elektrik enerjisini hararet enerjisi
haline getirerek hareketini sağlayan trenler, bu konudaki tipik örneklerdir. Yine
güneş enerjisini elektrik enerjisine çevirip, bu elektrik enerjisini kullanarak hareketi
sağlayan otomobillerin ilk örnekleri kullanılmaya başlanmıştır.
Yirminci yüzyılda buhar makinesi yerini içten patlamalı motorlara bırakmıştır. Bu
değişimi açık bir şekilde trenlerde görmek mümkündür. Kömür enerjisi ile üretilen
sudan, hareket enerjisine çevirerek trenleri hareket ettiren buharlı lokomotiflerden,
dizel motorlu hareket sağlayan dizel lokomotiflere, oradan da elektrik enerjisiyle
hareket sağlayan trenlere geçilmiştir. Karayolu ulaşımında ise petrol türevlerini
kullanarak hareket enerjisi sağlayan içten yanmalı motorlar hali hazırda yaygın
olarak kullanılmaktadır. Ancak bu konuda da elektrik enerjisi kullanımı ile hareket
sağlayacak otomobiller üzerinde çalışmalar devam etmektedir. Bu konudaki ilk
örneklerde hali hazırda elde edilmiş olup, yaygın olarak kullanılabilmesi için ileri
düzeyde çalışmalar devam etmektedir.
Günümüzde kömür artık birincil enerji kaynağı olarak elektrik enerjisi
üretiminde_kullanılmaya başlanmıştır. içinde yaşadığımız yüzyılın ortalarında kömür
39
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
üretiminde meydana gelen oransal bir fiyat yükselmesi, birincil enerji kaynağı olarak
petrolün kullanımını yaygınlaştırmıştır. 1974yilinda dünyada ya§anan büyük petrol
şokundan sonra kömür, birincil enerji kaynağı olarak yeniden önem kazanmaya
başlamiştir. Ancak, hiçbir zaman buhar makinesi geri gelmemiştir.Çünkü buhar
makinasinın modern gereklere cevap vermesi mümkün değildir. Üzerinde her turlu
iyileştirmenin yapılmış olmasına rağmen düşük basınçlı buhar makinesi, kendi
teknolojisinin son sınırına varmıştır. Belirli bir donem için görevini yapmış ve
misyonunu tamamlamıştır. Böylece günümüz teknolojisinde standart enerji kaynağı
elektrik enerjisi olmuştur.Çünkü elektrik enerjisi,
1. kullanımı kolay,
2. kirliliği olmayan,
3. çok kolaylıkla sabit mekanlara taşınarak her an kullanıma hazir halde
bulundurulabilir
4. kullanıldıktan sonra herhangi bir artık bırakmayan bir enerjidir.
Yukarıda sayılan bu özelliklerden dolayı elektrik enerjisinin kullanımı hızla
yaygınlaşmıştır. Böylece elektrik enerjisi doğrudan doğruya birincil enerjiyi hareket
enerjisi haline çeviren makinalarda ve modern iş makinalarında yaygın olarak
kullanılan, elektrik enerjisinin böylece vazgeçilmez bir enerji kaynağı haline gelmesi,
sadece endüstride enerji kullanımını etkilemekle kalmamış, ayni zamanda
endüstrinin üretimini de etkilemiştir.
Sözgelimi dayanıklı tüketim mallan olarak bilinen ve aslında her birisi birer özel ev
aleti olan pek çok makine elektrik enerjisi ile çalışacak şekilde tasarlanmış ve
üretilmiştir. Germekte elektrik enerjisi olmasıydı, dayanıklı tüketim mallarının bu
derece çeşitlenmesi ve yaygınlaşması mümkün olamaz idi. Günümüzde evlerde
kullanılan her turlu makine elektrik enerjisi ile çalışmaktadır. Evlerde temizlikte
kullanılan çamaşır, bulaşık makinalarından, pişirme işlerinde kullanılan ocaklara
kadar her turlu makinenin hareketini sağlayan enerji kaynağıdır. Elektrik enerjisi
kaynağının kullanımı elektrikli diş fırçası yapımına kadar yaygınlaştırılmış ve
çeşitlendirilmiştir. Eğer elektrik enerjisi olmasa idi, buhar makinesi veya benzeri bir
başka enerji kaynağı kullanılarak bu aletleri bu kadar küçültmek, her eve taşımak ve
evde ekonomik olarak kullanımını sağlamak imkansız olurdu. Eğer elektrik enerjisi
olmasa idi, dayanıklı tüketim malları endüstrisi de olmazdı demek mümkündür.
Elektrik enerjisi daha çok makinenin, daha çok ve çeşitli iş yapacak biçimde
tasarlanmasına olanak sağlamıştır. Elektrik enerjisi sayesinde çok sayıda makine
veya üretim sistemi ayni anda merkezi bir komuta ile işletilip kontrol edilebilir hale
gelmiştir.
Elektrik enerjisinin kullanımı hangi özelliklerden dolayı hızla yaygınlaşmıştır?
5.3.Makinaların Kontrol Sistemınde Meydana Gelen Değişmeler
1760-1840 yılları arasında İngiltere’de yaşayan ve bir dizi teknolojik gelişmeye ve
buna bagli olarak da ekonomik değişmeye yol açan ve adına birinci endüstri devrimi
denilen olaylar dizisi-nine, en büyük özelliklerinden birisinin, insan ve hayvan
gücünün yerine, buhar veya mekanik gücü koyması olmuş idi.
40
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Yirminci yüzyıl da başlayan ve adına ikinci sanayi devrimi denen olaylar dizisinin
ise en önemli özelliklerinden birisi endüstride elle kontrolün yerine elektronik
kontrolü koymuş olmasıdır.
Bu gelişmenin sağlanabilmesi bu yüzyılda elektronik alanında çok büyük
ilerlemelerin meydana gelmesiyle başlamiştir. İlk kez 1907 yılında elektronik lamba
geliştirilmiştir. Böylece elektroniğin temelleri atılmıştır. Bundan kırk yıl sonra
1947'de transistor bulunmuş ve elektronik sanayi bir anda çok büyük bir gelişme
göstermiştir. Transistorun bulunması özellikle bilgisayar teknolojisini çok fazla
etkilemiştir.
Elektronik teknolojisi büyük ölçüde çok disiplinli ve elektrik teknolojisine göre çok
daha fazla araştırma yoğun bir alandır. Elektronik, elektrik teknolojisinin içerisinde,
önce telgraf ve telefon haberleşmesi olarak bir hizmet sektörü niteliğinde ortaya
çıkmıştır. Telsiz telgrafın yaygınlaşıp radyo biçiminde bir tüketim malı haline
gelmesi ile aynı bir işkolu olmuştur. Zamanca gelişerek yaygınlaşmış ve
bilgisayarlara uygulanması ile de otomatik kontrol mekanizmaları olarak her türlü
marinada mutlak bulunan ve kontrol görevini yapan üniteler olarak yerlerini
almışlardır. Günümüzde elektronik kontrol toplumsal ve ekonomik hayatin çeşitli
kesimlerinde farklı düzeylerde gelişmiş durumdadır. Daha ilerdeki çağlarda belki de
uçuncu endüstri devriminin en önlemli özelliklerinden birisi olarak, tüm faaliyetlerin
ve kararların insan yapısı sistemler tarafından yerine getirileceği bir çağ
öngörülmekte ve bu çağa şimdiden sibernetik çağ denmektedir. Hali hazırda yaşayan
ve gelecekte yaşanacak olan sibernetik çağın temelinde, elektronik sermaye malları
vardır.
Elektronik sermaye malları elektronik seri işleme cihazlarını, dijital ve analog
bilgisayarları, endüstriyel kontrol test Araçlarını, bilim ve araştırma amacıyla
yapılmış binlerce elektronik aleti kapsamaktadır. Radyo ve televizyon alıcılarından
teyp, pikap ve benzeri araçlar ile, cep hesap makinalarından oluşan binlerce
elektronik tüketim malı da elektronik endüstrisinin son ürünlerini oluşturmaktadır.
50 yılı biraz geçen tarihi içerisinde dünya elektronik endüstrisi en hızlı gelişen
dallardan birisi olmuştur. Elektronik sanayicin bir yan kolu olarak ortaya çıkan ve
günümüzde başlı başına bir endüstri kolu haline gelen bilgisayar teknolojisi ve
endüstrisi halen dünyada en hızlı gelişen bir daldır Bu endüstri kolu her yıl bir önceki
yıldan yüzde elli daha ileri gitmektedir. Bilgisayar teknolojisinin ürettiği ürünlerin
kullanımı giderek daha kolaylaşmakta ve kullanım alanı süratle yaygınlaşmaktadır.
Günümüzde dünyanın hemen her yerinde endüstri öncesi toplumlardan
endüstrileşmenin ilk basamaklarında bulunan ekonomilere kadar, elektronik tüketim
mallarının kullanımı ve montaj turu üretimi, geleneksel teknolojiler kadar yaygındır.
Klasik ya da modern endüstrilerde demir enerji üretimi makine yapımı, o ülkenin
endüstrileşme ölçütünü veren önemli göstergeler olarak alınmaktadır. ileri endüstri
toplumu olmanın göstergesi olarak da günümüzde elektronik ürünlerin tüm
sektörlerde kullanılma oranlan alınmalıdır. Kullanım oranı kavramı ile anlatılmak
istenen sadece elektronik ürünlerin kul animin artması anlamında değildir. Ayni
zamanda elektronik ürünlerden azami yararlanma oranıdır. Bu oran ise doğrudan
doğruya elektronik sistemlerin daha çok makineyi kontrol ederek veya yöneterek,
41
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
çok daha fazla insanin makine başında onu kontrol etmek amacıyla beklemesinin
önüne geçilmesi ile ilgilidir.
Günümüzde, büyük bir computer bir kibrit kutusu büyüklüğünde üretebilen, bir
mikroskobik elektronik devreler üretim teknolojisine gelinmiştir. içinde bulunan bu
üretim aşamasında urunun hacmi son derece küçük ve maliyet de o oranda düşüktür.
Düşük ürün hacmi, düşük ürün maliyeti mikro işlemcilerin her alana girmesine neden
olmuştur.Bu kadar küçülmüş ucuzlaşmış ve artık bir ara urun haline gelmiş olan bu
mallar binlerce makine veya makine sistemini kontrol edebilme yeteneğindedirler.
Daha da önemlisi bu araçlar yardımıyla yeni ürünlerin, yeni sistemlerin ve yeni
işlemlerin tasarımlarını yapmak, bu mikro sistemler ile düşünce üretmek
mümkündür. Gerçi bu konuda henüz hala bir başarı kazanılmamıştır. Ancak
gelişmeler yakın bir gelecekte bu konuda da başarı kazanılacağını göstermektedir.
Günümüzde bu konu ile ilgili çalışmalar CAD (Computer Aided Design) (Bilgisayar
Destekli Tasarım) olarak bilinmekte ve uygulanmaktadır. CAD programlan yardımı
ile özellikle makine tasarımlarında önemli başarılar elde edilmektedir. Bu konuda
hazırlanmış bilgisayar programlarına işlevleri verilen çeşitli parçaların çiziminden
sonra, bilgisayarlar, verilen parçaların geliştirilmesini ve bazı testlere karşı
durumlarını bilgisayar ortamında kontrol ederek sonucu kısa zamanda bildirmektedir.
Bu suretle örneğin bir uçağın kanat, ya da kuyruk parçasının üretilerek, rüzgar
tünelinde test edilmesine gerek kalmadan sanki bu parça gerçekte üretilmiş ve rüzgar
tünelinde test edilmiş gibi, işlem bilgisayar ortamında değerlendirilerek, sonuç çok
ekonomik olarak, kısa bir zamanda verilmektedir.
CAD, CAM (Computer Aided Manufacture = Bilgisayar Destekli Üretim);
surecinden, yani endüstriyel robotların kullanımından sonra başlamıştır. Aslında
CAD, Camiin doğal bir sonucudur. Endüstriyel robotların bazı hizmet dalları ile, bazı
malların üretiminde kullanılması önümüzdeki yüzyılda ölçüleri şimdiden
bilinmeyecek bir yaygınlığa ulaşabilir. Tarımdan günlük hayata, örneğin ev işlerine
ve eğitime kadar her alanda robotlar görev alabilirler. Ancak bu konuda şimdiden
varsayımlarda bulunmak yanıltıcı olabilir. Fakat bilinen gerçek elektronik alanının
bir kolu olarak ortaya çıkan bilgisayar teknolojisinin, gelecekte insanların yaşamında
bugünkünden daha fazla ve aktif rol yükleneceğidir.
Günümüzde elektronik sanayisinin en önemli etkileri nelerdir?
Günümüzde elektronik sanayisinin en önemli özelliği,elektrik motoru ve enerjinin
endüstriye uygulanmasının ortaya çıkardığı etkilerdir.Bu etkilerden biri endüstriyel
üretim ölçülerini büyütme yönünde olmuştur.Elektronik komutaların sağladığı
kolaylıklar nedeni ile daha çok makine daha az insanla kontrol edilebilir ve
çalışabilir hale gelmiştir. Bunun sonucunda büyük ölçüde mekanik işlemlere dayanan
modern üretim ünitelerinin optimal ölçüleri giderek büyümektedir. Bundan otuz yıl
önce 30-50 bin ton/yıl optimal kapasite ile çalişan petrol kimya ve evde kullanılan
eşyaların çeşitlenmesini, yaygınlaşmasını sağlamıştır.
Öte yandan makinelerin tek tek ve makine grubu olarak iş görme kapasiteleri ve
hızları da elektronik alanındaki gelişmelere bağlı olarak çok fazla artmıştır.Bunun
42
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
sonucunda da özellikle metal işleyen alanlar da üretim ölçüleri büyümüştür.Örneğin
klasik akan band sisteminde bir motor gövdesinin üzerindeki çeşitli işlemler,sırasıyla
ayrı ayrı tezgahlarda ayrı işçiler için proglanmış makineler veya makine grubu bütün
işlemleri daha az işçiyle ve daha hızlı yapabilmektedir.Öte yandan esnek olmayan
sadece belirli işlemleri tekrarlayan mekanik kontrol yerine giderek bilgisayar
kontrollü makineler veya makine sistemleri geçmektedir.CAM’ların iş yapma
yetenek ve hızları mekanik kontrolden daha fazladır.CAM’ler yaygınlaştıkça üretim
miktarı ve hızıda daha büyütecek yönde etki yapacaklardır.
Elektronikteki gelişmelerin diğer endüstriyel sektördeki yeniliklerin fabrika
sistemine uygulanması ile ortaya çıkan bir diğer sonuçta bazı üretim mallarının
küçülmesi yönünde olmuştur.Örneğin bir dikiş makinesinin bir evin ya da tek başına
çalışan bir terzinin hizmetine girebilmesi için üstün teknoloji ile donatılarak
verilmesi gibi.Böylece çok yetenekli bazı makineler küçük imalathaneler bu anda
ekonomik olmuşlardır.Böylece çok üstün teknoloji kullanan imalathaneler ortaya
çıkmıştır.
İlk prototipleri olarak makineağır,hacimli,pahalı,ancak fabrika ve maden ocaklarına
büyük işletmelere kurulan tesisat techizat ve diğer yatırım malları şeklinde idi.
Böylece makineler yaptıkları işe ve niteliklere göre;
1.Üretim makineleri
2.Dayanaklı üretim makineleri
Elektrik endüstrisinin özellikleri ve kullanım kaynağı elktronik alanın kontrol
edebilme rahatlığı sonunda makinelerin boyutları küçültüldü.İşlevleri her ortamda en
ekonomik bir şekilde yapılabilir hale getirildi.
Elektronikteki gelişmelerin fabrika sistemine uygulanması ile ortaya çıkan
sonuçları özetleyiniz?
4.Teknolojinin Geliştirilmesinde Ortaya Çıkan Değişmeler
Yirminci yüz yılın en önemli özelliklerinden biriside teknolojinin ortaya
konulmasında görülen değişmeler olmuştur.Bu yüzyılda araştırma geliştirme
faaliyetlerinede fazla önem verilmiş ve araştırma geliştirme faaliyetlerinin sonucunda
ortaya çıkmaya başlamıştır.Bu amaçla araştırma geliştirme birimleri kurulmuş ve
buralarda yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlar bekletilmeksizin uygulamaya
alınmıştır.
Firmalar kurmuş oldukları bu araştırma geliştirme ünitelerine her yıl belli
miktarlarda finansal kaynak ayırmışlardır.Bu yy en çok elektronik ile ilgili
faaliyetlerde bulunan firmaların araştırma geliştirme faaliyetlerine önem verdikleri
ve bu üniteleri düzenli ayırdıkları fonlarla sürekli olarak canlı tuttukları
anlaşılmaktadır.Elektronik endüstrisinin araştırma geliştirmeye harcadığı para
kendisine gelişerek geri dönmüş bu durumda da araştırma geliştirmeye ayırılan
ödenek arttırılmıştır.
43
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Özet
Yirminci yüzyılın en önemli teknolojik gelişmesi elektronik alanında olmuştur.
Elektronik alanında götürülen bu gelişme bilgisayar teknolojisini etkilemiştir. Bu
sayede makinelerin kontrolü insandan çıkmış elektronik devrelere geçmiştir.
Elektronik komuta cihazları birçok makineye bağlanmıştır.
Yirminci yüzyılda görülen bir önemli değişiklik de teknolojinin üretiliş biçiminde
ortaya çıkmıştır. Birçok endüstri firması, özellikle elektronik alanında çalışan birçok
firma, araştırma geliştirme çalışmalarına kaynak ayırmışlar ve bu suretle teknolojinin
hızla gelişmesine olanak sağlamışlardır.
Değerlendirme Soruları
Aşağıdaki soruların doğru cevaplarını bulunuz. Cevaplandıramadığınız
sorularla ilgili bölümleri tekrar okuyunuz.
1. Yirminci yüzyılda en yaygın olarak kullanılan enerji turu aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Kömür
B)Elektrik
C) Hidrolik
C) Füzyon
2. Yirminci yüzyılda en önemli teknolojik gelişme, aşağıdakilerden hangisinde
olmuştur?
A) Elektronik
B)Makine
C) Metalürji
D) Tekstil
3. Yirminci yüzyılda özellikle elektronik alanında görülen çok süratli gelişmenin
nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bu dalın yeni olması
verilmesi
D) Hiçbirisi
B)Araştırma geliştirmeye önem
C) Bu konuda çok fazla çalışılması
Kaynaklar
1.TURKCAN.E. 1981. Teknolojinin Ekonomi Politiği Ankara İktisadi ve Ticari ilimler
Akademisi 2.Yayın No: 151. Ekonomi Fakultesi Yayın No: 1981/1 258 s.
3.Ana Britannica Genel Kültür Ansiklopedisi. C. 19 1990.
4.Bilim Araştırma Teknoloji V. Beş Yıllık Kalkınma Planı ihtisas Komisyonu
Raporu. T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Yayın No DPT 1922 OIK.
1983 s. 301-237
5.BASALLA. G. 1988. The Evolution of Technology. Cambridge University Press. ISBN 0521
22855.7. 248 p.
6.Bilim Araştırma Teknoloji V. Beş yıllık Kalkınma Planı Özel İhtisas Planlama Teşkilatı
Yayın No: DPT.
44
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
1922 O.I.K. 1983. S. 237-301
7.DALGIÇ T. 1982 Bilim ve Teknoloji. Ankara İktisadi ve Ticari ilimler Akademisi
Yayın No: 203. 180s.
8.DOGAN H. 1983 Teknoloji Eğitimi. Ankara Üniversitesi Egitim Bilimleri
Fakültesi No: 128. Sevinç Matbaası Ankara 251 S.
9.YAZICIOGLU Y. 1990. Teknoloji ve Endüstri Eğitimi" Araştırma Aylık Bilim ve
Teknoloji Dergisi C.2S.24Aralik1990S.5
45
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
2. BÖLÜM : BİLİŞİM KAVRAMLARI
1- Veri ve Bilgi
2- Bilişim
3- Bilgi Paylaşımı
4- Bilgi Toplumu
46
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
1. Veri ve Bilgi
İşlenmemiş ham bilgi de denilen veri “data” karşılığı olarak kullanılan ve “datum”
söcüğünün çoğulu olan bir kavramdır. Veri kavramı, çeşitli durumların, gözlemlerin
veya oluşumların her türlü gösterimidir. Bu gösterimler sayısal veya alfanümerik
karakterler ya da semboller olabileceği gibi çeşitli biçimlerdeki grafik çizimler ve
diğer tüm grafik gösterimler şeklinde de olabilir. Genellikle “veri” ve “bilgi”
kelimeleri yanlış olarak eş anlamlı olarak kullanılır. Gerçekte bu iki kelime arasında
önemli bir fark vardır. Veri bilginin ham maddesidir. Veriler çeşitli işlemlere tabi
tutulduktan sonra hem anlam hem de değer kazanır, yani bilgiye dönüşürler. Elde
edilen bu bilgi insanlar tarafından karar vermek amacıyla kullanılır. Örneğin; bir
araştırma amacıyla yapılan ankette elde edilen materyal veridir. Daha sonra çeşitli
istatistiksel testlere tabi tutulan bu verilerden elde edilen sonuçlar bilgidir. Tablo
1’de verilen karşılaştırmalı tablo veri ve bilgi arasındaki farkı ortaya koymaktadır.
Veri
Bilgi
Hammadde
Sonuç
Aktif değil (yoruma açık değil)
Değişik kaynaklardan toplanmış
Aktif (yoruma açık)
Veriden dönüştürülmüş
Tablo 1 : Veri ve Bilginin Karşılaştırılması
Bilginin ham maddesi olan veri, miktarları, eylemleri, olguları vs. temsil eden,
tesadüfi olmayan, rast gele bir araya gelmemiş bulunan sembollerden oluşan bir grup
olarakta tanımlanır. Veri genellikle analiz edilebilecek ya da daha ileri işlemler için
kullanılabilecek ham bilgi olarak bilinmektedir.
Veriler bilgiye dönüştürülürken hem insan aklı hem de bilgisayar verileri seçen ve
onları anlamlı bilgiye dönüştüren birer işlemci vazifesi görür. Verilerin bilgisayar
tarafından bilgiye dönüştürülmesinden sonra karar vericiler için temin edilen bazı
bilgi türleri Tablo 2’de gösterilmiştir.
Dönüşüm Türleri
Veriler
Veri Toplama
Analiz
Saklama
Sunum
Bilgi Türleri
Raporlar
Yeni Dosyalar
Grafiksel Gösterimler
Tablo 2 : Verilerin Tabi Tutulduğu İşlemler ve Üretilen Sonuçlar
47
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
1.1. Enformasyon (information)
Enformasyon, kısaca düzenli ve kullanılabilir veriler olarak tanımlanabilir. Bu
veriler, enformasyonu kullanacak yöneticinin bu günkü ve gelecekteki kararları için
gerçek bir değer taşıyan, anlamlı bir biçimde işlenmiş verilerdir.
Enformasyon, anlamlı hale dönüştürülmüş veridir. Örneğin; sayılar veri iken, rast
gele sayılar tablosu enformasyondur.
Enformasyonun iki önemli özelliği bulunmaktadır. Birincisi, veriler tek başına bir
anlam taşımazlar. Bunların enformasyon haline gelebilmesi için, işlenerek bir anlam
taşıması gerekir. İkincisi, oluşturulan enformasyon kararlara ilişkin faktörlerdeki
belirsizliği azaltarak belli bir davranış değişikliğine neden olmalıdır. Enformasyon,
çoğunlukla sahip olunan bilgi olarak kullanılmaktadır.
1.2. Bilgi Nerede Olabilir?
Etrafımızdaki her şeyin bir çeşit bilgi taşıdığını hiç düşündünüz mü? Oturduğunuz
odanın içinde belki de binlerce radyo yayını var. Biz gözümüz, kulağımız ile bunları
algılayamıyoruz ama elimize bir radyo, bir televizyon gibi bir araç alınca birden bire
daha önce varlığından bile haberdar olmadığımız mesajlar bize görünür, duyulur,
algılanır oluyor.
Uzayın derinlerine, bir zekâya bir mesaj göndermeye çalışsak gene aynı elektromanyetik dalgaları kullanacağız. Eğer karşımızdaki, tam o sırada bizim
kullandığımız bandı dinliyorsa mesajımızı alacak. Mesajı almak aslında işin basit
yanı olacaktır tıpkı bizim bilmediğimiz bir dilde yayın yapan bir radyoyu dinleyip
anlamaya çalışmamız gibi. Karşı tarafın elinde sadece içinde bir bilgi olduğu
düşünülen bir form vardır.
1.3. Düzen-Düzensizlik-Kaos
Formun bir tek özelliği olacaktır; o da içinde bir takım düzensizliklerin olduğudur.
Düz bir çizgiyi ele alalım. Bunda bilgi vardır ama çok azdır. Bu çizgi belki bir
ölünün kalp atışlarını, ya da beyin işlevlerini, ya da borsada hiç alım satımı olmayan
bir hisse senedini gösterebilir. Şimdi birde bir sürü salınım yapan kırık çizgiler
kümesini düşünelim. Bu atan bir kalbin, sıcaklık değişimini gösteriyor olabilir. Bu
çizgiye bakıp bazı anlamlar çıkarabiliriz. Örneğin kalpte bir ritim bozukluğunu
görebiliriz. Şimdi çizgimizin salınımlarını rast gele olarak arttıralım. Bir noktadan
sonra çizgimizin içindeki bilgi anlamsızlaşmaya başlayacaktır.
“1, 2, 3, 4, 5, dizisini takip eden ne olmalıdır ” gibi sorular orta öğretim için sık
karşılaşılan sorulardandır. Burada “bir sonraki sayı, bir öncekini takip eden tam
sayıdır” genellemesi yapılabilir ve bir sonraki sayıya 6 olarak karar verilebilir. Sayı
dizisi halindeki form içindeki bilgiyi kolayca yakaladık. Benzer şekilde 1, 0, 1, 0, 0,
1, 0, 0, 0, 1, 0, 0, 0, dizisi için “bir önceki sıfır bloğundaki sıfırlardan bir fazla sıfır”
genellemesi ile bir sonraki sayının 1 olmasına karar verebiliriz.
Aynı soruyu DNA kodlarında kullanarak A, T, S, ve G sembollerinin bir dizisi için
sorabiliriz. A, T, T, S, G, G, A, T, T, G, S, S, dizisini ne takip eder? Bu daha zor bir
sorudur. Ya da benzer soruyu rast gele sayılardan oluşan 1, 2, 1, 5, 2, 6, 9, 2, 7, 3, 8,
dizisi için sorabiliriz. Bunun cevabı yoktur.
48
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Özet olarak bilgi, aşırı düzen veya aşırı düzensizliği sevmez. Bilgi, fazla düzen ile
aşırı düzensizlik arasında bir yerdedir.
1.4. Bilgi Nedir?
Bilginin, düzensizlikle bir ilgisi olduğunu anladık. Peki ama bilgi nedir? Bilginin
değişik tanımları olabilir. Bizim buradaki tanımımız biraz haberleşme anlamındadır.
Bir durumu eksiksiz tanımlama ya da eksiksiz kopyalama için gerekli şeyi bilgi
olarak tanımlayalım. Bu durumda ilginç noktalar yakalamak olasıdır.
1.5. Bilgi Devrimi
Gelecek bin yılın görünebilir her yerinde bilgi olacak. Bilgi geleceğin hakimi. Peki
bilgi nedir? Bilgiyi nasıl tanımlıyoruz? Bilgi bu kadar önemli? Nelere bilgi diyoruz,
nelere demiyoruz?
Bilgi, ‘varlıklarda değer değişimine neden olan iletiye denir. İleti (message), bir
varlıktan ötekine aktarılan’ veri, gözlem veya düşünce paketine verilen addır. İleti,
bilgi değildir. Bir iletinin bilgi olabilmesi için, değer değişimine neden olması şarttır.
Eğer gözünüze, kulağınıza veya başka herhangi bir duyum organize gelen ileti, sizde
bir durum veya konum değişikliğine neden oluyorsa, bu size bir değer aktarımıdır ve
aktarılan değeri içeren iletinin adı da bilgidir. Eğer ileti herhangi bir değer
değişimine neden olmuyorsa, bu takdirde ortada bilgi sayılabilecek bir ileti yoktur.
Örneğin, bir telefon rehberinde yer alan iletiler bilgi değildir. Her gün gazetelerde
yer alan haberler, ilanlar, rakamlar veya diğer iletiler, bilgi değildir. Bunların bilgi
olabilmesi için, alan kişide bir değer değişimine neden olması şarttır. Gazetede
Namibya parasının değerinin %0.3 arttığını okudunuz. Bu bir iletidir. Ancak sizin ne
Nambiya’da paranız vardır, nede bu para birimine ilginiz. Dolayısıyla bu iletinin,
sizin için bir değeri yoktur. Sizde bir değer değişimine neden olmuyordur. Sizin
hareketlerinizi veya sahip olduğunuz varlıkların değerini herhangi bir şekilde
değiştirmiyor veya etkilemiyordur. O halde bu veri size aktarılan basit bir iletidir,
değer içermemektedir. Bilgi değildir.
1.6. Değişen Bilgi Kavramı
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Artık gelişen olanaklarının elvermesiyle bilgi bölünmeden ortaklaşa
paylaşılabilmekte.
Etkileşimli ortamlarda oluştuğu anda bilgisayara aktarılan bilgi sürekli olarak
kendiliğinden artmakta ve sonsuz ölçülere varmakta.
Sonsuz ölçüdeki bilgi içinden ise yarar olana erişim üstesinden kolay
gelinemeyen büyük bir sorun.
Veriyi işlemek, yeni bilgi oluşturmak, ondan yararlanmasını bilmek
umulduğu kadar kolay gerçekleşmez.
Henüz elindeki bilgiyi kullanmasını bilmeyene eriştiği bilginin pek bir yararı
olmaz, çünkü her şeyden önce değerini bilemez.
Genelde sanıldığının tersine hazır bilgi pek bir işe yaramaz.
İşimize gerçekten gerekli olan ve bize yarayacak bilgi öncelikle kendi yakın
çevremizde oluşur.
Kendi ortamındaki bilgiye hakim olmayanın, erişebildiği sonsuz oylumdaki
bilgi karşısında ezilmeyip hazıra konması olası değil.
Bilgi güncelleşmeli her zaman en son durumu gösterir biçimde tutulmalı.
49
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
•
•
•
•
Mehmet Karahan
Güncel olmayan bilginin geçerliliği çabuk ortadan kalkar, geçerliği olmayan
bilginin kullanımı yarardan çok zarar getirir.
Geçersiz bilgiyi ayırt etmek neredeyse olanaksız, ancak kendi denetimimiz
altındaki bilgiyi eğer çok özen gösterirsek, bu konuda çok sistemli bir
yaklaşımımız olursa güncel, dolayısıyla geçerli tutabiliriz.
Yakın çevremizde yalın veriler üzerinde en temel sayılacak işlemleri
oluşturmadan bilgi üretimi başlayamaz ve verimlilik sağlanamaz.
Bilgi kavramı konusunda algılamamız yeterli değilse bilgiden yararlanma da
söz konusu olamaz.
1.7. Bilgi Nasıl Ölçülür?
Örneğin varsayalım ki yarın İzmir’e gideceksiniz. Size “Yarın İzmir’de güneş
doğacak” bilgisi verilse pek de yararlı bir bilgi almış olmazsınız. Bu, zaten bildiğiniz,
beklediğiniz bir durumdur. “Hava parçalı bulutlu olacak” belkide sizin için daha
anlamlı bir bilgidir. Ama “Yarın İzmir’de 50 cm kar yağacak” tam anlamı ile
beklenmedik bir bilgidir. Bu haberler, içinde taşıdıkları bilgi miktarına göre bir
sıralama yaparsak beklenti ile bilginin değeri arasında bir paralellik açıkça görülür.
Bu düşünceyi biraz daha ileri götürüp “Her zaman beklenen durumda bilgi yoktur”
diyebiliriz. “Yarın dolar kuru artacak” gibi beklenen durumlarda bilgi daha
azdır.”Yarın dolar kuru azalacak” gibi beklenmeyen durumlarda daha fazladır.
1.8. Bilginin Gösterilmesi
Bilgi bir takım sembollerle gösterilir. Kullandığımız alfabe bunun en güzel örneğidir.
Türkçe’de 29 harf kullanarak bütün duygu ve düşüncelerimizi anlatabiliyoruz. Bu
kadar az sayıda sembol kullanarak her şeyi anlatabilmek ilginç değil mi? İsterseniz,
alfabeyi on rakam ekleyerek genişletelim. Bu rakamlarla bütün tam sayıları
gösterebiliriz. Burada önemli olan, sonlu sayıda sembollerden oluşan bir sembol
alfabesi ile sayılar gibi sonsuz sayıda niceliği gösterebilmektir. Bilgi, insanoğlunun
tekelinde değildir. Tüm varlıklar, içinde bulundukları konum ve durumu,
hareketlerini, hep aldıkları bilgi sonucu değiştirirler. Bilgi, sadece bilgiyi alanın
konumunu değil, vereninde durumunu, konumunu değiştirir.
1.9. Peki Neden Bilgi Devrimi?
Yüzyıllardır bilgi, ileti paketleri biçiminde doğal yollarla aktarıldı. İnsanlar
birbirlerine yazıyla, sözle veya diğer iletim metotlarıyla,ürettikleri veya sahip
oldukları bilgiyi aktardılar. Bu şekilde bilgi, doğal hızla toplum içinde dolaştı ve
belirli bir tabana yayıldı. Ancak her üretilen bilginin, üretildiği noktadan aktarıldığı
noktaya iletimi, zaman ve emek alan bir işlemdi. Bu yüzden fiziki uzaklıklar, zaman
kısıtlamaları gibi nedenlerle bilginin yayılması kolay olmadı.
Bilgi eğer çok değerli ise, en hızlı şekilde kulaktan kulağa yayılıyordur. Yazı ile
yayılan bilgi yavaş gidiyordu. Çünkü yazıların üretimi elle yapılıyordu. Sonra
matbaa icat edildi. Basılı bilgi aktarma yöntemi keşfedildi. Böylece ileti, medya
değiştirdi ve basılı ortama geçti. Matbaa ile birlikte ileti aktarma hızı arttı, seri üretim
başladı. Bu bilgi teknolojisinde yazının icadından sonraki en önemli gelişmeydi ve
yine bir devrim yaratacak nitelikteydi.
50
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Nasıl yazının icadının, insanları tarihin başlangıcına getirdiği kabul ediliyorsa
matbaanın icadının da insanları yeni çağa getirdiği düşünülür. Matbaanın icadından
sonra insanlık, önce Rönesans devrini yaşamış, bilim ve teknolojinin gelişmesine
tanık olmuş, sonra buhar gücünden doğan sanayileşme devrimini yaşayıp, yirminci
yüzyılda bilgi çağına ulaşmıştır. Buhar gücü, geliştirilen makineler ve diğer mekanik
araçlar sayesinde, kas gücünün yerine geçmiştir. Böylece iş bölümünü (division of
labor) artırarak, üretimi katlayan bir faktör olmuş ve dünya bilgi devrimi ile
tanışmıştır. Dolayısıyla bilgi devrimi, önümüzdeki yüzyıllarda adını işçi sınıfı kadar
çok sık duyacağımız yeni bir sınıf tanımının ortaya çıkmasına neden olacaktır. Bu
sınıf da, uzman yöneticidir (operatör). Onsekizinci ve ondokuzuncu yüzyılın işçi
sınıfının (workers) yerini gelecekte uzman yöneticiler alacaktır. Uzman yöneticiler,
ellerindeki bilgi teknolojisi araçlarını kullanarak, çok daha hızlı ve verimli karar
üreteceklerdir. Böylece karar üretiminde büyük bir patlama yaşanacaktır. Tıpkı bir
zamanlar sanayileşme ile birlikte iş üretiminde yaşanan patlama gibi. Karar
mekanizmasında görev bölümü (tasking) yapılması artacak ve ortaya ‘kalifiye uzman
yöneticiler’ (qualified operators) çıkacaktır. İş üretiminin artması insanoğlunun refah
düzeyininde artmasına neden olmuştur. Bunun paralelinde işlenecek kaynakların
artması ve üretim talebininde genişlemesi gerekmiştir. Burada da aynı durum söz
konusudur.Karar üretiminin artması, refah düzeyinin artmasına neden olacaktır.Karar
altına alınacak kaynaklar artacak ve karar üretim talebide genişleyecektir.
Halen bu durum gerek mali ve türev piyasalarda, gerek yazılım ve eğlence
piyasalarında görülmektedir. Mali ve türev piyasalarda kararlar çok seri şekilde,
anında verilmektedir. Bunun için karar işlemi görevlere (task) bölünmekte ve her bir
karar uzmanı kendi sahasının, kendi pozisyonunun, kendi portföyünün yöneticisi
olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kişilerin her biri aslında birer karar operatörüdür,
yani uzman yönetici. Yazılım piyasasında da aynı şekilde her bir yazılım uzmanı
kendisine seçtiği bir subrutin bölgesinde kod geliştirmektedir. O subrutinin uzman
bir operatörüdür. Dizayn sektöründe durum farklı değildir. Her dizayn mühendisi
üretimin bir parçasının (görev) sorumluluğunu alır ve onun bütünü ile uyumlu
şekilde çalışmasını garantileyecek dizaynlar üretir. O da aynı şekilde bir uzman
yöneticidir. Reklam ajansında çalışan bir art direktör, kreatif direktör, film yapımında
çalışan bir yönetmen yardımcısı, montaj uzmanı, senarist hepsi birer uzman
yöneticidir.
1.10. Bilgi Ekonomisi
Günümüzde, en az ama yeterli bilgiyi karşı tarafa aktarmak önem kazanmaktadır. Biz
bunu bilmeden zaten yapıyoruz. Örneğin birisine gideceğimiz zaman “Eğer
gelemezsem haber veririm” diyerek sadece beklenmeyen durumu iletip, beklenen
durumu iletmeme kuralını kullanıyoruz ya da çok acelemiz olduğunda “Beni lütfen
karşılar mısın” yerine “Beni karşıla” şeklinde kısaltmalar kullanıyoruz. Bazen bu
kısaltmalar daha da ileri gidip “Lütfen cevap verin” yerine LCV olarak kısaltıyoruz.
51
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
1.11. Bilginin Özellikleri
•
•
•
•
•
•
Bilgi sistemi açısından bilgilerin önemli önemli olan bazı özellikleri aşağıda
verilmiştir. Kurulacak bilgi sisteminin değerlendirilmesinde verilen bu
özellikler göz önünde bulundurulmalıdır.
Doğruluk veya yanlışlık : Bilgi gerçek olabilir ya da olmayabilir. Eğer yanlış
olan bilgiyi alan kişi doğru olduğuna inanırsa, onun etkisi bilginin doğru
olması ile aynıdır.
Yenilik : Bilgi, alan için tamamen yeni ve önemli olabilir.
Miktarın artması : Bilgi, mevcut olan bilgilere yenilerini ekler veya onları
düzeltebilir.
Düzeltici olması : Bilgi, eski veya yanlış bilgileri düzeltebilir.
Doğrulayıcılık : Yeni gelen bilgi varolan bilgiyi tastik edebilir. Bu durum,
bilgiyi alanın bilginin doğruluğu üzerindeki güven duygusunu arttırması
açısından önemlidir.
2. Bilişim
Bilişim, insanoğlunun teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişimde
kullandığı ve bilimin dayanağı olan bilginin, özellikle elektronik makineler
aracılığıyla düzenli ve rasyonel biçimde işlenmesi bilimidir.
2.1. Bilişim Dizgesi
Belli bir konuya ya da örgüte ilişkin verilerin bir düzen içinde bilgisayar ortamında
saklandığı ve kullanıcı olarak tanımlanan kişilerin bilgi gereksinimlerini karşılamak
üzere dönem ya da başvuruldukça raporlar üreten ya da gereksenen veriye
onanabilecek kısa bir süre içinde erişim olanağı sağlayan belli bir donanım üzerinde
işletimsel durumda yazılım ve veriler topluluğudur.
2.2. Bilişim Kuramı
Kullanılan iletişim kanalı türüne göre, bir iletişim ağındaki bilgi gönderiminin hızı ve
etkinliği ya da doğru gönderim ve iletimi ile ilgili kuramdır.
2.3. Dağıtılmış Bilişim Dizgesi
•
Donanım, yazılım ve veri kaynaklarının örgütsel yapıya uygun biçimde
dağılmış birçok merkezde ayrı ayrı odaklaştığı, bununla birlikte
•
Donanım ve yazılım uyumluluğu,
•
Veri yapılarının biçimsel özdeşliği,
•
Kullanım ilkelerinin birliği bakımından bir bütün olarak işlev gören bilişim
dizgesi.
52
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
2.4. Hastane Bilişim Sistemi
Hastane personeli arasında iletişim, istatiksel analiz, envanter planlaması, kan analizi
vb. gibi işlevleri yerine getirmek üzere hastane ve sağlık kuruluşlarında uygulanan
otomasyon sistemidir.
2.5. Komuta ve Kontrol Bilişim Sistemi
Kontrol ve komuta amaçlı askeri otoritelere destek olan bilişim sistemi.
2.6. Yönetim Bilişim Dizgesi
Bir örgütün yönetimi ile ilgili veri kaynaklarını bir dizge bütünlüğü içinde toplayıp
örgütün gündelik işlerine bilgi işlem desteği sağlayan, özellikle türlü düzeylerdeki
yönetim katlarına taktik ve stratejik kararlarını başarılı kılacak nitelikte sürekli bilgi
akıtmayı amaçlayan bilişim dizgesidir.
2.7. Tümleşik Bilişim Dizgesi
Özellikle yönetim bilişim dizgesi (YBD) kavramı ile ilgili olarak, bir örgütün
yönetimi ile ilgili tüm verileri kapsamı içine alacak biçimde, örneğin personel, stok
denetim, üretim, satış, sayışım, vb. tüm alt dizgeler arasında eşgüdüm ve uyumun
tasarım aşamasından başlanarak sağlandığı, genellikle merkezcil ve örgütün üst
yönetimine sağlanabilecek stratejik desteğe özellikle önem veren bilişim dizgesidir.
2.8. Bilişim Sistemleri
Bilişim sistemleri, bir organizasyonda karar verme, koordinasyon, kontrol, analiz ve
canlandırma konularına destek olmak amacıyla verinin toplanması, saklanması,
işlenmesi ve kazanılan bilginin dağıtılması için ilişkili parçaların oluşturduğu küme
olarak tanımlanabilir.
2.9. Bilişim Sistemleri Tipleri
Farklı organizasyonel seviyelerde servis veren dört tip bilişim sistemi vardır.
• İşlemsel seviye sistemleri : Organizasyonun satışları, para depozitleri, kredi
kararları ve fabrikadaki malzemenin akışı gibi temel aktivitelerini ve
işlemlerini izler.
• Bilgi seviye sistemleri : Organizasyondaki veri işçilerini ve bilgileri
destekler.
• Yönetim seviye sistemleri : Orta kademe yöneticilerin olayları izlemesine,
kontrolüne, karar vermesine destek olur.
• Stratejik seviye sistemleri : Tepe yöneticilerin firma içi ve dış çevredeki
stratejilerini belirlemelerine yardımcı olur.
2.10. Bilişim Teknolojileri Işığında Eğitim
Eğitim bugün yaşamımızın her alanında sanayide, tıpta, ticarette, psikolojide ve öteki
bilim dallarının tümünde yer almasından dolayı önemi gittikçe artmaktadır. Eğitim
hem beceri kazandıran, hem de bilgi aktaran bir süreçtir. Bilişim çağını yaşadığımız
bu dönemde eğitimin temel amacı bireylere bilişim toplumunun gerektirdiği
53
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
nitelikleri kazandırmaktır. Bu da bilgiye ulaşma, bilgiyi düzenleme, bilgiyi
değerlendirme ve bilgiyi sunmayla mümkün olmaktadır.
Bilişim toplumunda bireyleri yetiştirmede kullanılan en büyük yardımcı, özellikle
bilgisayardır. Eğitimde bilgisayar uygun koşullarda kullanıldığı zaman etkili olur.
Bunun için nitelikli öğretmen ve yazılımlara ihtiyaç duyulmaktadır.
Bilgisayarın eğitimde en geniş kullanım alanı, bilgisayar destekli eğitimdir. Burada
bilgisayar ders programları doğrultusunda yardımcı araç olarak kullanılmaktadır. Bu
eğitimde en yaygın olarak kullanılan programlar belli bir konunun gözden
geçirilmesine ve alıştırma yapılmasına dayananlardır. Burada bilgisayar normal
eğitim sürecinde öğrencilere verimesi gereken beceeri, kavram veya olayları
öğretmede bir araç olarak kullanılır.
Bilgisayar destekli eğitimde kullanılan programlar belli bir konunun bir öğretmen
tarafından öğrenciye teke tek ilişki içinde öğretilmesi biçiminde aktarılmaktadır ama
öğretmen insan değil bilgisayar olunca durum çok farklı olmaktadır. Burada
unutulmaması gereken şey, bu programların eğitimi destekleyici ve yardımcı
olduğudur. Bu programların tek başına kullanımı söz konusu değildir.
Bilgisayar destekli eğitim programlarında kullanılan bir diğer yöntemde benzetim
yöntemidir. Bu yöntemle hazırlanmış programlar öğrencinin gerçek yaşamını
seçilmiş yönleri üzerinde yoğunlaşabilmelerini sağlamaktadır.
Bilgisayar destekli eğitimde kullanılan bir başka program türü de eğitici oyunladır.
Bu program türleriyle öğrenci belli bir sonuca yol açan olayı veya kişiyi bulabilmek
için çeşitli olasılıkları düşünerek, olaylar arasında bağlantı kurmaya çalışmaktadır.
2.11. Bilişim Çağı
Günümüzdeki teknolojik gelişmeler yeni bir çağı yani bilişim çağını oluşturmaktadır.
Bu çağın en önemli özelliği bilgi teknolojilerinin yaygın olarak kullanılmasıdır. Yani
maddi ürün yerine bilgi üretiminin önem kazanmasıdır.
3. Bilgi Teknolojileri
Bilginin yaratılması, toplanması, biriktirilmesi, işlenmesi, yeniden elde edilmesi,
yayılması, korunması ve bunlara yardımcı olan araçlar olarak tanımlayabiliriz. Bilgi
teknolojilerinde araç gereç önemli değil insan önemlidir. Bilgi tenolojilerinde insan,
varlığını sürdürebilmesi için bilgiye ulaşması, bilgiyi kullanması kısacası bilgiye
sahip olması gerekmektedir.
Bilgi teknolojilerinin amacı, içinde yaşadığı çağa uyum sağlayacak ve toplumun
beklentilerini karşılayacak davranışlara sahip bireyler yetiştirmektir.
Bilişim çağının insanları, kendilerini sürekli yenilemekte ve bilişim çağına ayak
uydurmaya çalışmaktadır. Doğal olarak günümüzde bu da bilgisayar ve internetle
mümkün olmaktadır. Özellikle iletişim ağlarıyla bilginin taşınması ve paylaşılması
bunun bir sonucudur.
a) Türk Bilişim Vakfının Hedefleri
•
Bilişim yatırımlarının genel ekonomi içindeki payının Avrupa Biriliği
ülkelerinin ortalama düzeyine çıkması.
54
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
•
•
•
•
•
Mehmet Karahan
Devletin yeniden yapılanması için gerekli bilgi ve iletişim teknolojileri
desteğinin sağlanması (2000 yılına kadar Ulusal Birey Kayıt Sisteminin
hayata geçmesi).
Toplumun bütün kesimlerine bilişim kültürünün yayılması, toplumun
bilgisayar okuryazarlığının arttırılması (Ölçüm : Kişi başına düşen TV,
telefon, bilgisayar vb. sayılarıyla ).
Türkiye’de bilginin serbestçe dolaşım ve paylaşımı için gerekli alt yapının
oluşturulması (2003 yılına kadar yasal ve yapısal değişikliklerin yapılması).
Bilgi toplumunun gereği olarak bireyin, kamu ve özel kesimdeki her düzey
yöneticinin sağlıklı karar alabilmesi için gerekli olan bilgiye gerekli zamanda
erişebilmesi.
Her tür eğitimde toplumun bireylerine bilginin etkili kullanımının öğretilmesi
ve bunu sağlayacak alt yapının oluşturulması.
b) Türk Bilişim Vakfının Stratejileri
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Strateji ve politikalar üretmek, bunları duyurmak ve izlemek.
İlgili kamu ve gönüllü kuruluşların, TBV ‘nın vizyonu ve misyonunu
paylaşmalarını sağlamak.
Nitelikli bilgi kullanımını engelleyen nedenleri ortadan kaldırmaya yönelik
politikalalar üretip, bunların gerçekleşmesi yönünde çalışmak.
Siyasi partilerin seçim beyannameleri ve programlarına girmesi istenilen
görüşleri bir çalışma dokümanı haline getirerek sunmak.
Yetişkin insan gücü açığının giderilmesi için projeler üretmek ve hayata
geçirmek.
Türkiyenin bilişim alt yapısını geliştirecek çözümler üretmek. İletişim
hizmetlerinin özelleştirilmesi ve rekabete açılması için çaba harcamak.
Bilişim Hukukunun, Türk Hukuk Sistemi içinde yer alması için çalışmalar
yapmak.
Yazılm evlerini uluslararası kalite standartları ile yazılım geliştirme
metodolojileri ve araçları kullanmaları yönünde özendirmek.
Akademi sanayi işbirliğini geliştirecek modeller ortaya koymak ve bu
bağlamda bilişim sektöründe araştırma geliştirme faaliyetlerini özendirmek
amacıyla teknoparklar kurulması çalışmalarına destek vermek.
Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasında bilişim alanın da köprü görevini
üstlenmek ve AB ‘nin bu konuda iş ortağı olmak.
Yazılı ve sözlü basının bilişim konusuna ilgisini çekmek .
c) Türk Bilişim Vakfının Projeleri
Projenin Adı : Bilgisayar Destekli Eğitim Raporu
Projenin Amacı : MEB tarafından yürütülen ve eğitimde bilgisayardan yararlanılması
amacıyla okullara bilgisayar laboratuarı kurulmasını amaçlayan proje için ilgililere
yol göstermek, yanlışlıklara dikkat çekmek ve kamu oyunu bilinçlendirmek.
Projenin Kapsamı : Proje kapsamında yukarıdaki noktaları içeren bir raporun
hazırlanması ve bunun kamuoyuna duyurulması yer almaktadır.
55
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Projenin Yöneticisi : Dr. Ahmet ŞİMŞEK (Koç Üniversitesi).
Projenin Adı : Basın Bilişim Okulu
Projenin Amacı : Projenin amacı basında bilişim konusunda uzman gazeteci
yetiştirmek. Bilişim konusunun geniş kesimlere yayılmasında yazılı ve görsel basının
önemi yatsınamaz. Bilişimin teknik bir konu olması nedeniyle basın mensuplarının,
özel bir bilgisi ve eğitimi yoksa, bu konudaki gelişmeleri doğru algılayıp
okuyuculara aktarması zor olmaktadır. Bu proje ile bilişim sektörüyle ilgilenen basın
mensubu arkadaşlarımızın bilişim konusundaki bilgilerini arttırmak amaçlanmaktadır
Projenin Kapsamı : Proje arka arkaya verilecek bir dizi seminerlerden oluşmaktadır.
Seminerlerde katılımcılara konuyla ilgili seminer notları dağıtılacaktır. Hem her
seminerin sonunda hem de tüm seminerler tamamlandıktan sonra sınav yapılacak ve
başarılı olanlara sertifika verilecektir. Seminerler bilişim sektöründeki firmaların
konusunda uzman elemanları tarafından verilecektir.
Proje Yöneticisi : Tuncer ÜNEY (TBV Projeler Koordinatörü).
4. Bilgi Paylaşımı
Çağımızda teknolojik açıdan gelişmiş toplumlara bakıldığında, tümünde bilginin
toplanması ve duyurulmasına yönelik merkezlerin kurulmuş olduğu görülür.
Bilgisayar ve iletişim teknolojisindeki gelişmeler sonucu oluşan bilgi, ağları ve
özellikle gelişen internet olanakları sayesinde, bilginin paylaşımı çok hale gelmiştir.
Artık “bilgi toplumu” terimi günlük hayatta sık kullanılmaya başlanmış ve
yöneticiler karar mekanizmalarının içerisine bilgi teknolojisini de ekleme ihtiyacı
duymaya başlamışlardır. Öyleki, bilgi teknolojisi kullanılarak oluşturulan bilgi ağları
sayesinde, zaman ve emek maliyetlerinin azalması, uluslararası ticaretin boyutlarını
genişletmiştir. Bunun doğal sonucu olarak işletmeler bilgiye en kısa zamanda ve
daha ucuz erişmenin yollarını aramaya başlamışlardır.
Ülkemizde de dünyadaki bu gelişmelerin dışında kalmamak için en yakın zamanda
başlanmıştır. Bu çalışmalardan birisi de, özel sektörün yasal en üst düzey temsilcisi
TOBB bünyesinde “Bilgi Hizmetleri Dairesi” kurulmasıdır. Oluşturulan Bilgi
Hizmetleri Dairesi tarafından yapılan projeler ve çalışmalar sonuçlandığında,
işletmelerimiz uluslararası rekabet ortamında daha bilinçli ve bilgili olarak yatırım,
üretim, ticaret ve işbirlikleri yapabilme imkanına kavuşacaklardır. Bunun yanında
Türkiye’nin yurt dışında daha etkin tanıtımına katkıda bulunmak ve yabancı
yatırımcıları da ülkemize çekmek amacıyla, internet servisleri de kurulmaya
başlanmıştır.
4.1. İnternette Bilgi Paylaşımı
Günümüzde yaşamın her alanında, bilgiye ulaşmak ve dolaşımını sağlamak tüm
sistemlerin işleyebilmesi için ön koşul olarak ortaya çıkmştır. Bu işleyişin en doğru
ve kısa sürede gerçekleşmesi için internet teknolojisi çok kısa sürede önem kazanmış
ve artık günlük yaşamdan, bilimsel çalışmalara uzanan bir çerçevede bilgiye
ulaşmanın en etkili ve akılcı yolu haline gelmiştir. Bu hızla gelişim süreciyle birlikte
bilgiye ulaşmaya ve bilgi paylaşımına ilişkin bir çok uygulama, internette entegre
şekilde gelişmeye ve girdilerini internetten alır ürünlerini sunar halde işlemeye
başlamıştır. Ekonomik faaliyetlerin tüm dünyada küreselleştiği günümüzde, bilgi
teknolojisinin de küreselleşme sürecinde entegrasyonun en etkili yolu, her sektörde
56
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
internet teknolojisinin kullanılmasıdır. Bilgi toplumunun kaçınılmaz kıldığı bu
gelişim, girdilerin temini, bilgilerin paylaşılması ve ürünlerin pazarlanması
anlamında interneti en üstün araç olarak kulanmayı gerekli kılmaktadır. Bu
gelişmelere paralel olarak bilginin paylaşılması sürecinde artık geleneksel eğitim
şekileri yerine web tabanlı eğitim olanaklarının geçmesi kaçınılmazdır. Bu bağlamda
özellikle bilgisayar teknolojisine yönelik eğitimleri yine bilgisayar teknolojisiyle
entegre edilmesinin sağlanacağı internete dayalı eğitim modelleri yaygın eğitim
sürecinde en iyi ve etkili sonuca ulaşılmasını sağlayacaktır.
4.2. Bilgi Paylaşımında Sanal Okul
İnternet, eğitim konusunda oldukça önemli imkanlar sunuyor. Fiziksel engelleri
ortadan kaldırarak öğrencileri interneet üzerinde sanal bir ortamda bir araya getirerek
ve katılan herkesin aynı kalitede eğitim almasını sağlamak mümkün. Etkileşimli
iletişim öğrencilere katılımcı olarak derslerde yer alma, kendileri arasında paylaşma
ve gerektiğinde eğitmenleri ile bire bir iletişim kurma imkanları sunuyor. Bunun
yanında zengin bilgi kaynakları, öğrencilerin istedikleri her konuda derinlemesine
bilgi edinmelerine olanak tanıyor.
Ülkemizde eğitim problemleri göz önüne alındığında, interneti eğitim sistemimiz
içerisinde etkin şekilde kullanmanın yollarını aramamız gerektiği ortaya çıkıyor. Bu
noktada, ülkenin pek çok yerinde temel eğitim araçları konusunda bile sıkıntılar
yaşanırken, eğitimde internetten bahsetmenin anlamsız olduğu düşünülebilir; ancak
nispeten yeterli donanımla birlikte internet bağlantısına da sahip olan okul sayısıda
hiç de az değil. Bu yatırımların fayda sağlayacak şekilde kullanılmaları eğitim
standardının yükseltilmesi büyük önem taşıyor. Örneğin; ilk adım olarak öğrenci ve
öğretmenlere bilgi paylaşımı imkânı sunacak platformlar oluşturulabilir. Sanal bir
kütüphane genelde çok yetersiz olan okul kütüphanelerine iyi bir alternatif olacaktır.
Üstelik öğrenci ve öğretmenler bu hizmetlere evlerindeki ya da internet cafe’lerdeki
bilgisayarlardan da ulaşabilirler (Chip Mart 2001 sayısı).
4.3. Bibliyografik Denetim ve Kataloglama
Bilginin, gereksinim duyanlara doğru, hızlı ve eksiksiz olarak ulaştırılması,
yayınların bibliyografik denetiminde tam bir başarı sağlanmasına bağlıdır. Bu başarı
ise, her ülkede ulusal kataloglama bürolarının oluşturulması ve kullanılan
kataloglama kurallarında standartlaşmanın sağlanması ile gerçekleşebilir. Bigi nerede
üretilirse üretilsin kataloglanmasında aynı kuralların uygulanması ve kataloglama
büroları arasındaki işbirliğinin sağlanması sonucunda bilgiye erşim daha kolay
olacaktır.
Kataloglamada uluslararası standartlaşmanın sağlanması için ilk şart olarak
belirlediğimiz ulusal kataloglama bürolarının kurulması, tekbiçimliliğin sağlanması
için tek çözüm olmamıştır. Aksine, kuruldukları ilk yıllarda her büronun ayrı
kataloglama kuralı kullanması standartlaşmayı engelleyen bir faktör olarak ortaya
çıkmıştır. Bunun çözümü için tüm ulusal kataloglama bürolarının aynı kataloglama
kuralını kullanmaları gereklidir. Bilginin kayıt edilmesinde aynı kuralların
kullanılması uluslararası düzeyde tek biçimliliği sağlayacaktır. Tek biçimde
oluşturulan kayıtlar da makine ile okunabilirliği ve katalog fişlerindeki
standartlaşmayı gerçekleştirecektir. Bibliyografik kayıtların oluşturulması,
57
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
avrenselleştirilmesi ve belirli standartların geliştirilmesi, hep bilgiye erişim ve
kullanımı içindir. Kayıt edilmiş bilgiye erişim isteği Evrensel Bibliyografik
Denetimin gerekliliğini daha açık ortaya koymuştur. Evrensel Bibliyografik
Denetimin gerçekleşmesi ise, ulusal düzeydeki çalışmaların başarısına bağlıdır. Ulsal
düzeydeki başarıların kendi sınırları içinde kalması bibliyografik denetimin
evrenselliğine ve gerçekleşmesine gölge düşürür. Bibliyografik denetimin temeli
olan yayınların kontrolü ve onlara erişim için gerekli temel öge bilgi taşıyıcısının en
kısa ve en açık yoldan nitelenmesidir. Nitelenmenin temelini ise kataloglama
oluşturur. Kataloglama işlemleri çok pahalıya mal olamakta ve uzun zaman
almaktadır. Kütüphaneciler ve öteki ilgililer kataloglamanın maliyetini düşürmek ve
zamanı kısaltmak için çalışmalar yapmışlardır. Bu çalışmaların ilk adımı kataloglama
ilke ve kurallarının belirlenmesidir. Kataloglama ilke ve kurallarının belirlenmesi ile
işlemlerde standartlaşma sağlanarak gereksiz tekrarlar önlenir. Yine bu şekilde; bir
yayının kataloglanmasında yer, zaman ve katalogcular açısından farklılıklar olsa bile,
işlemler sırasında aynı kuralların uygulanması ile aynı sonuca ulaşım sağlanacaktır.
Kataloglamada, standartlaşma ilk önce bölgesel ve ulusal boyutlarda yapılmaya
çalışıldı. Çalışmalar yüzyılımızın başlarında biraz daha gelişerek uluslararası düzeye
ulaştı. Artık günümüzde kataloglama bilgisayar yardımıyla gerçekleştirilmekte ve fiş
kataloglarının yerini bilgisayar bellekleri başlamaktadır.
4.4. Bilgi Paylaşımında Kütüphaneler ve Elektronik Bilgi
Kaynakları
Kütüphanecilerin görevi kullanıcılarına bilgiyi erişebilir kılmaktır. Dolayısı ile bunun
planlanması kütüphanecilerin temel görevlerinden biridir. Yalnız kütüphanede tüm
metaryalleri alabilmeleri olanaksızdır. Hatta kendi kullanıcılarının bile tüm
gereksinimlarini karşılayamazlar. Çünkü son zamanlarda kütüphane bütçesine ek
mali yükler gelmiştir. Gelen bu ekonomik yüklerin nedenleri; artan bilgi miktarı
nedeniyle daha fazla kaynağın satın alınması zorunluluğu, elektronik bilgi
kaynaklarının varlığı ve tüm bu organizasyonların kütüphane içinde yerleştirilmesi
şeklinde açıklanabilir. Tüm bu ekonomik yüklere karşı, kütüphaneler yeni teknolojik
olanaklar sayesinde, kurmuş oldukları iş birliği projeleri ile kullanıcılarına diğer
kütüphanelerde bulunan bilgi kaynaklarını sunma olanağı bulmuşlardır.
Bu nedenle derme geliştirme çalışmaları değişik bir boyut kazanmıştır. Bunun için
kütüphaneler elektronik, basılı ya da diğer formatlarda toplayacağı bilgi
kaynaklarının neler olacağına yol gösteren politika metinleri hazırlamaya
başlamışlardır.
Kütüphane dermeleri son zamanlarda büyük değişiklikler göstermiştir. Eskiden elle
tutulabilir somut bilgi kaynakları varken şimdi yalnızca bilgisayar ekranlarından
izleyebildiğimiz ama elle tutamadığımız bilgi kaynakları herkesce bilinen bir olgudur
ve kullanımı hıla yaygınlaşmaktadır. Bu bilgi kaynakları yerel kütüphanelerde ya da
kampüs ortamında bir bilgisayarın ana belleğine aktarılabilirler. Hatta uzaktan erişim
ile elde edilip kullanılabilir, web siteleri, tartışma listeleri ya da yayıncısının ev
sayfasında izlenebilirler. Bu nedenle dünyanın neresinde olursa olsun erişilebildiği
kadarıyla tüm kütüphane materyalleri, kütüphane dermelerini oluşturmaktadır artık.
Dolayısıyla kütüphane derme geliştirme politikalarının geleneksel şekli değişmiş,
yeni yazılı metinleri oluşturulmaya başlanmıştır.
58
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
5. Bilgi Toplumu
5.1. Bilgi Toplumu İle İlgili Değişik Tanımlamalar
Günümüzde “sanayi ötesi toplum”, “ postmodernizm”, “sibernetik kapitalizm”,
“kontrol devrimi” gibi terimler çoğu zaman “bilgi toplumu” terimi ile eş anlamlı
olarak kullanılmaktadır.Öte yandan “bilgi toplumu” terimini herkes farklı
tanımlamaktadır.Bazen bilginin işlenmesinde, depolanmasında ve dağıtımında son
yüzyılda meydana gelen teknolojik gelişmeler ön plana çıkarılarak bilgisayar ve
iletişim teknolojisi (bilgi teknolojisi) ağırlıklı bir bilgi toplumu tanımı yapılmakta,
bazen de bir ülkedeki Gayri Safi Milli Hasılanın (GSMH) kaçta kaçının bilgi
sektöründen geldiğine ya da bilgi ile ilgili işlerde çalışan insan gücünün toplam iş
gücüne oranına bakılarak ekonomik ya da mesleki ağırlıklı tanımlar
yapılmaktadır.Bazı kimseler ağların “zamanı ve mekânı sıkıştırmak” suretiyle hızlı
veri iletişimine olanak sağladığına dikkât çekerek bilgi toplumu terimini mekânsal
(spatial) açıdan tanımlamakta, bazıları da eskiye oranla giderek artan toplumsal
dolaşımdaki bilgi miktarını göz önünde bulundurarak kültürel ağırlıklı tanımlara
yönelmektedirler (webster, 1996).
TBV Yürütme Kurulu üyesi Prof. Dr. Selâhattin Kurul Bilişim toplumunu şöyle
açıklıyor: “Bilgi Toplumu; Ekonomisi Bilgiye Dayalı Olan Bir Toplumdur”.Nasıl
ki tarım toplumunun ekonomisi tarıma, sanayi toplumunun ekonomisi sanayie
dayalıdır, bilgi toplumunda da ekonomi bilgiye dayalıdır.Diğer bir ifade ile
bilgi;üretilen, el değiştiren,alınıp satılan, kullanılan, tüketilen en önemli ve topluma
damgasını vuran bir değer haline gelmiştir.
Bilgi toplumuna gelinmesinde en önemli iki faktör bilgisayarlar ve
İnternet’tir.Bilgisayarlar bilgili yaygın olarak depolanmasını ve işlenmesini,
İnternet’te bilgiye ulaşılmasını, bilginin el değiştirilmesini alınıp satılmasını
kolaylaştırmıştır.
Bilgi toplumunda eğitim bilgisayar desteklidir.İnternet üzerinden uzaktan eğitim
ortaya çıkmıştır. Alışveriş büyük oranda İnternet üzeriden evden çıkmadan dünyanın
her yerinden yapılır.Bir çok iş kolunda iş yerine gitmeden evden İnternet üzerinden
çalışılır.Yine ağ üzerinden bankaya gitmeden oradaki işlemler yapılır.Yurttaşlar ağ
üzerinden görüşlerini bildirerek karar mekanizmalarına katılır. Özetle bireylerin
günlük yaşamlarında bilgi ve iletişim teknolojileri önemli bir yer tutar .
Kısacası “Bilgi Toplumu, Yaşamda Zaman ve Mekân Sınırlarını Kaldırmıştır.”
5.2. Bilgi Toplumunun Doğuşu
Günümüzdeki bilgi toplumu tartışmaları, büyük ölçüde, ikinci dünya savaşı
sonrasında yaygınlaşan sanayi toplumu tartışmalarının, yeni teknolojik gelişmelere
uyarlanmış şekli olarak görülebilir.kamuoyunda sadece sosyal bilimciler arasında
değil iş adamları, politikacılar bürokratlar arasında da çok gündemde olan bilgi
toplumu kavramı, üzerinde herkesin anlaşmaya vardığı, sınırları belirli bir tanıma
kavuşturulmuş değildir.
Kimilerine göre bugün bilgi toplumu olarak adlandırılan oluşum, aslında sanayi
toplumlarının bir ileri aşamasını temsil etmektedir. Bu yaklaşıma göre sanayi
toplumu ile bilgi toplumu arasındaki fark bir nitelik farkı değil, olsa olsa bir derece
59
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
farkıdır.İngiltere’de bu görüşün öncülüğünü yapan Rosenbrock ve arkadaşlarının
hazırladıkları bir rapora göre “günümüzde önemli teknolojik gelişmeler görülmekle
birlikte bu değişikliklerin, sanayi devrimindeki gibi, toplumsal hayatın bütününü
kökten değiştirecek nitelikte olduğunu söylemek mümkün değildir.
Yeni teknolojik gelişmeler,sanayi devrimi gibi geçmişle bağlantılarını kopartan
köklü bir dönüşüm olarak değil; olsa olsa mevcut toplumsal ve iktisadî yapıda var
olan bazı eğilimlerin ivme kazanması olarak değerlendirilebilir.”denmektedir.
5.3. Bilgi Toplumunun Özellikleri
Temel özelliklerinden birisi, sanayi toplumunda ön planda olan “maddî” ürünler
yerine bilgi toplumunda, Bilişim Teknolojisi Sayesinde Bilgi Üretimi Önem
Kazanacaktır. Böylece bilgi toplumunun sürükleyici gücü bilişim teknolojisinin
ürünü olan bilgidir.Biz buna kısaca “bilişimsel bilgi” diyebiliriz. Bilişimsel bilgi;
bilgisayar sistemleri içinde bilimsel yöntem ve süreçler içinde işlenip elde edildiği
için, bireysel keyfîlik ve saptırmalardan daha uzak olması nedeniyle daha objektif
(nesnel) bir içeriğe sahip olacaktır.Bilgi toplumunda, bilişimsel ve sistematiğe bilgi
ve teknolojinin kitlesel üretimi gerçekleştirilecektir.Sanayi toplumunun pozitif
biliminde olmuş olayların açıklaması yapılırken; bilgi ve sistematik bilgi
üretilmektedir. Kısacası, bilgi toplumunun bilişimsel bilgisi, bilgi teknolojileri içinde
geleceğe yönelik işlenmiş bilgidir.Bilgi toplumunda bilginin temel özellikleri, sürekli
üretilebilmesi ve artış göstermesi; iletişim ağları içinde taşınabilir,bölünebilir ve
paylaşılabilir olması ile emek, sermaye ve toprağı ikame edebilmesi şeklinde
özetlenebilir. Bilgi toplumunun iletişim altyapısı, belli merkezlere bağlı nokta-ağ
sistemi ve ağ- sistemlerinden oluşacaktır. İletişim-ağ sistemlerinin hem data banklara
ve araştırma merkezlerine hem de bireysel bilgisayarlara bağlı olması, bilgi
üretiminin; bilişim teknolojisi sistemi içinde gerçekleşmesini sağlayacaktır.
Fabrikaların yerini, bilişim teknolojisine dayalı iletişim ağ- sistemleri oluşturacaktır.
Sanayi maddî mallar kullanımı yerine; gerek üretim gerekse tüketim faaliyetleri için,
yoğun bilişimsel bilgi kullanımı gündeme gelecektir. Bilişimsel bilgi, hem bilgi
toplumundaki üretim sürecinin temel girdisi, hem de tüketim sürecinin en önemli
girdisi olacaktır. Böylece emek, sermaye ve doğal kaynak şeklindeki diğer klasik
üretim faktörlerini önemli ölçüde ikame etmektedir. Sanayi toplumu ile, doğal
girdilerden (topraktan), sanayie kayan girdi ağırlığı; bilgi toplumunun ilk döneminde
nitelikli insana, ileri dönemde ise bilişimsel bilgiye kayma durumundadır. Sanayi
toplumunda fabrika üretimi, öncelikle ulusal sınırlar içindeki pazarlara yönelik ve
onlara hitap ederken; bilgi toplumunda dünya standartları belirleyici konuma
yükseldi. Sanayi toplumunda ekonomik yapı; -Pazara yönelik mal üretimi için
sermaye birikimi, -İşbölümüne dayalı üretimde uzmanlaşma ve –Üretim ve
tüketimin; “Fabrika” ve “konut” olarak ayrılmış birimlerde gerçekleştirilmesi ve bu
yüzden kuruluş ve yerleşim yerlerinin birbirinden ayrılması gibi unsurlarca
belirlenmekteydi. Oysa ki, bilgi toplumunda bu yapı değişmektedir:-Maddî mallar
yerine; bilgi kullanılarak bilginin üretimi ön plana çıkmaktadır.-Bilişim teknolojisine
dayalı olarak kullanıcının üretilebildiği bilgi aktarma ve bilginin birikimi
sağlanmaktadır.-Birikmiş bilginin sinercik etkisi, bilgi üretimi ve bilgiden
yararlanmayı daha da hızlandırmaktadır.-Sonuçta ekonomik yapı sanayi toplumunun
mübadele ekonomisinden; bilgi toplumunun sinercik ekonomisine dönüşmektedir.
Bilgi toplumunda; sanayi toplumundaki temsilî demokrasi yerine, katılımcı
60
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
demokrasiye geçilirken, katılımcı sadece vatandaş katılımı ile oluşan gönüllü
kuruluşlar düzeyinde değil, çok farklı düzeylerde gerçekleşeceği dikkâte alınmalıdır.
Sanayi toplumunun mekânik teknolojileri ile gerçekleştirilen maddî üretimi yerine,
bilgi toplumunda bilgisayarlar ve bilişim teknolojilerine dayalı bilgi üretimi
geçmektedir. Sanayi toplumunun mekânik teknolojisi, fiziksel emeği ikame ederken;
bilgi toplumunun bilişim teknolojileri zihinsel emeği ikame etmektedir.
Sanayi toplumunun maddî malları fabrikalarda üretilirken, bilgi toplumunda bilgi
kullanımı veri bankaları ve bilgi ağlarına bağlı olarak üretilmektedir. Sanayi
toplumu, yeni girdi ve yeni pazarlar için kolonilere yönelirken; bilgi kullanımı ulusal
sınırları ortadan kaldırıp küreselleşmeye yönelmiştir.
5.4. Bilgi Toplumunda Entegre Sosyo Ekonomik Geliştirme Alt
Süreçleri
a) Bütünleşme Süreci
Bilgi toplumunda, bilgi teknolojisinin bilişimin altyapısının gelişmesi, bilgi aktarım
ve akısının hızlanmasıyla bilgi sektörünün ekonominin en güçlü sektörü durumunda
dönüşmesinin sosyoekonomik bütünleşmeyi hızlandırması beklenmelidir. Çünkü
iletişim ve ulaşımdaki inanılmaz gelişmeler, piyasaların (mal, hizmet piyasaları;
bilgi,sermaye para ve işgücü piyasaları) yalnızca bölge veya ülke çapında değil,
dünya çapında bütünleştirerek küreselleşme sürecini doğurmuştur. Diğer yandan
iletişim teknolojisinde ortaya çıkan gelişmeler, yerel değer ve özelliklere önem
kazandırmaktadır. İletişim ve kitlesel haberleşmedeki dev yenilikler “kültürel
bütünleşme” yi yalnızca ulusal değil yine uluslararası boyutta etkilemektedir.
Böylece bilgi toplumuna ulaşmış dünyanın değer ve normlarının, modernleşme
süreci olarak, çok daha kolay bir biçimde gelişmekte olan ülkelere aktarımı ve bu
yolla küresel bütünleşmeye yönelim artacaktır.
Ayrıca, bilgi toplumunun sağladığı bilgi akısı, bireylerin daha hızlı bilgiye
ulaşabilmesi ve politik ve ekonomik güç yoğunlaşmasını azaltırken, katılımcılık ve
çoğulculuğu artıran bir bütünleşme süreci yaratmaktadır. Yine çoğulcu ve katılımcı
özelliği ile sınıfsal ve bölgesel farkların azalmasına, zaman süreci içinde katkıda
bulunarak sosyal bütünleşmeye de hizmet etmektedir.Bilgi toplumunda, ülke ve
bölgeler daha çeşitlenmiş yerel özellikler göstermesine karşın, artık sosyal sınıf ve
ideolojilere dayalı keskin bir kutuplaşma yaşanmayacaktır.
b) Yığılma Ekonomileri
Bilgi toplumunda, bir yandan iletişim ve ulaşımda sağlanan hız ve benzeri
üstünlükleri; diğer yandan bilişim ağına erdem ile girebilmenin yarattığı fırsatlar ile
büyük yığılma merkezlerinde olumsuz dışsal ekonomiler gibi maliyet artırıcı
unsurların varlığı, yığılma sürecinin sanayi toplumundaki belirleyici konumunun
kısmen kaybolmasına neden olmaktadır. Ancak, yığılma merkezlerindeki yoğun
talebin yol açtığı yüksek talep potansiyeli nedeniyle, yığılma merkezlerinin yakın
çevresi ve banliyöleri önem kazanacaktır. Bu olgu, şehirleşme yapısı ve sürecini de
aynı şekilde etkileme şansına sahip olacaktır.
c) Entegre Gelişme Yayılma ve Genişleme Süreçleri
61
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Bilgi toplumu; sosyoekonomik gelişmenin mekânda yaygınlaşması ve genişlemesine
hızlandırıcı bir etki yapmaktadır. Bununla bölgesel dengesizlikler azalmakta ve
mekânsal bütünleşme hızlanmaktadır.
Ancak bu sürecin, bilgi toplumunun ilk döneminden çok olgunluk döneminde daha
etkili olması söz konusudur. Bilgi toplumunda bilgi teknolojilerinin yarattığı
küreselleşme sonucu boyutunu genişletmiştir.
Bilgi toplumunun mekân boyutu ulusal ekonomi ile sınırlı değildir. Bölgesel bloklar
ve Dünya Ekonomisi yeni mekânsal birimler olarak dikkâte alınmalıdır. Bu
durumda ekonomik karar birimlere dört düzeyde karşımıza çıkmaktadır: Ulusal
düzeyde; bölgesel bloklar düzeyinde; küresel düzeyde ve uluslar arası veya çokuluslu
şirketler düzeyinde.
d) Entegre Gelişmede Yoğunlaşma Süreci
Sanayi toplumunda sosyoekonomik gelişmenin yoğunlaşmasını, teknik yenilikler ve
organize bilginin yığılma merkezlerinden derinlik kazanması, yani eski teknolojilerin
bırakılarak sürekli yeni ve üstün teknolojilere geçiş süreci olarak tanımlamıştık. Bu
nedenle, bilgi toplumunda entegre gelişmenin yoğunluk kazanması, firmaların
yenilikçi uygulamalar için esneklik derecesinin yüksekliğine bağlıdır. Bunun için
büyük yığılma merkezinde olmak değil, uluslararası rekabete ve sürekli yenilenmeye
açık olmak, yenilikçi olmak gerekmektedir.
e) Entegre Gelişmede Sanayileşme Süreci
Her ne kadar, bilgi toplumunun şekillenişi, yapılanışı ve sosyoekonomik gelişmenin
dinamizmi bilgi sektöründen kaynaklanıyorsa da sanayi sektörü bilgi toplumunun
yine önemli bir sektörü olarak kalacaktır. Bilgi toplumunun değiştirdiği organizasyon
içinde, sanayicinin bütünleşme durumu, yatay ve dikey bütünleşmesi, sektördeki
rekabet yapısı gibi unsurları önemli olacaktır. Çünkü bilişim destekli olmakla
birlikte, ihraç edilen ürünleri çoğu sanayi ürünü olarak önemini koruyacaktır.
f) Entegre Gelişmede Şehirleşme Süreci ve Göçler
Bilgi toplumunda bu süreç, bilgi ve iletişim ağının şehirler dışına veya küçük
yerleşim birimlerine de götürülebilir olması ve uydu kentlerden ana merkezlere
ulaşımın bir sorun olmaktan çıkması nedeniyle, şehirlerden çevreye doğru yönelen
bir yayılma ve genişleme sürecine dönüşecektir. Böylece gerek kuruluş yerleri,
gerekse yerleşim yerleri, büyük şehirlerin dışına, daha optimal büyüklükteki şehirlere
doğru bir kayma gösterecektir. Büyük şehirlerin cazibe merkezi olması önemini
yitirecektir. Ancak yenilik ve bilgi merkezlerinin yoğunlaştığı şehirler çekiciliğini
koruyacaktır ve hatta arttıracaktır.
g) Entegre Gelişmede Yatırım Süreci
62
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Bilgi toplumunda, maddi üretim ve sermaye değil, bilgi üretimi esas olacaktır.
Bilginin kaynağı ile bilimsel düşünce, bilişim teknolojisi, bilişim alt yapısı ve bilgi
sektörüne bağlı olarak gerçekleşecektir. Böylece sanayi toplumunun “Yatırım
Humması” yerini bilgi toplumunun bilgi üretmeye yönelik “yenilik hummasına”
bırakacaktır.
Böylece büyümeyi ve kalkınmayı sağlayan esas faktör yatırımlar yoluyla gerçekleşen
sermaye birikimi değil; yenilikler yoluyla üretilen bilişimsel bilgi olacaktır.
Bilişim altyapısının ülke içinde yaygınlaştırılması açısından olduğu kadar dış dünya
ile bağlantılarının sağlanmasına yönelik “kamusal yatırımlar” kalkınma sürecinin
önemli belirleyenlerinden birisi olmaya devam edecektir. Çünkü bilgi toplumunu
sürükleyici gücü olan yenilikler, üniversite ve araştırma merkezlerinde
gerçekleştirilmektedir.
h) Entegre Gelişmede Bilgi, Yenilik ve Bunların Yayılması Süreci
Teknolojinin belirleyici rolüne rağmen, sanayi toplumunun ana karakteri sermaye
birikimi ve yatırımlara dayalı sanayileşme olmuştur. Oysa bilgi toplumunda bilginin
birikimine dayalı yenilik süreci önem kazanırken yenilikler sürekli üretilmektedir.
Ayrıca yeniliklerin merkezi büyük şehirler değildir. Daha çok üniversite kentleridir.
Bilgi toplumunda yeni teknolojilerin yarattığı dönüşüm, yüksek verimliliği artışları
sağlamaktadır. Açıkçası, verimlilik artışlarının kaynağı yeniliklerdir: Yeniliklerin
kaynağı ise, teknolojide, örgütlenmede, yönetimde yetirilen yeni fikirlerdir.
Bilgi toplumunda yeniliklerin hızlanması yanında, yeniliklerin ortaya çıktığı ortam,
rekabet ve küreselleşme gerçeği ile tamamlamaktadır. Bilgi toplumunda yaşanan
küreselleşmenin ağırlıklı olarak taşıyıcısı uluslararası düzeyde faaliyette bulunan
şirketlerle, çokuluslu şirketlerdir.
i) Entegre Gelişmede Büyüme Süreci
Sanayi toplumunda büyüme, milli gelirde artış olarak tanımlanırken büyümenin
belirleyenleri olarak temel üretim faktörleri olan sermaye iş gücü ve teknik ilerleme
dikkâte alınmıştır. Sanayi toplumundaki üretim, maddî üretime dayanırken, temel
girdi olarak sermayenin ağırlığı ön plana çıkmıştır. Bu nedenle yatırımlar büyümenin
temel kaynağı olarak ele alınmıştır. Oysa ki, bilgi toplumunda temel girdi bilgi
olduğu gibi, temel çıktı da bilgidir. Bilgi toplumunda, ulusal bilgi düzeyindeki artışı
büyüme olarak tanımlama durumundayız. Bu tür bir büyümenin temel kaynağı
yenilik; yeniliğin kaynağı da rekabet olacaktır. Yeniliğe motive edilmiş, kendini
kanıtlamak isteyen kişiler arası rekabet yenilik ve bilginin ana kaynağı olacaktır.
Bilişim teknolojisine dayalı olarak üretilen bilgi, sanayi toplumunun sermayesi gibi
kıt değildir. Bu yüzden bilgi üretiminde ölçeğe göre azalan getiri değil; aksine ölçeğe
göre artan getiri söz konusudur.
5.5. Bilgi Toplumunda Üniversitelerin Rolü ve Bilgi Hizmetleri
Bilgi toplumunda en önemli görev üstlenen kurumlardan birisi, belki de birincisi
üniversitelerdir. Çünkü üniversiteler bilgi ekonomisinin “hammadde” si olan bilginin
üretiminde ve dağıtımında sorumlu temel kurumlardır. Bilgi teknolojisi diğer bütün
kurumları olduğu gibi üniversiteleri de kökten bir biçimde etkilemektedir. Daha
birkaç yıl öncesine kadar üniversitelerimizdeki çoğu öğrenci ve öğretim üyesinin
63
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
yabancı olduğu İnternet teknolojisinin günümüz eğitim ve araştırma dünyasındaki
yerini ve önemini düşünecek olursak, bilgi teknolojinin üniversiteler üzerindeki
etkisi daha kolay anlaşılabilir.
5.6. Bilgi Topumu Bakanlığı Kuruluş Çalışmaları ve Görevleri
a) Kuruluş Amacı:
Türkiye’nin birey, kurum ve kuruluşları ile bilgi çağına girerken küresel rekabette
üstünlük sağlanması ve insanlarımızın yaşam düzeyinin yükseltilmesi; devletin
vatandaşa verdiği hizmetin daha etkin hale getirilmesi; ülke düzeyinde halkın bilgiye
adil ölçülerle ve kısıtsız, ucuz ve kolay erişebilmesi için gereken düzenlemelerin ve
özendirmelerin yapılması; yerleşik demokrasinin temel koşulları olan yönetimdeki
açıklık ve saydamlığı yeterince yaratılıp alınan kararlarda vatandaşın daha etkin
katılımının ve katkısının sağlanması; toplumunun her bireyindeki potansiyelin
geliştirilmesi ve değerlendirilmesi için gereken bilgi alt yapısının oluşturulması;
Türkiye’de bilgi toplumu oluşturulması için kamu ve özel sektör ile sivil toplum
kuruluşları ve akademik kesimin de görüş, öneri ve katkıları ile gereken stratejinin
belirlenmesi ve bu stratejilere uygun olarak hükümetçe saptanan politikaların
uygulanmasına özel yetki ve sorumluluğu olan bir bakanlığın oluşturulması;
uygulanması çalışmalarında ilgili bakanlıklar arasında işbirliği ve eşgüdümün
sağlanması; Türkiye’de bilgi, bilgi teknolojileri ve bilgi toplumu alanında kamu,özel
sektör, üniversitelerde sivil toplum kuruluşları arasında işbirliği ortamı yaratılması,
gereken çalışmaların düzenlenmesi ve izlenme ve yönlendirilmesi; amacıyla Bilgi
Toplumu Bakanlığının kurulmasını sağlamak, kuruluş ve görevlerine ilişkin esaslar
düzenlemektedir.
b) Görevleri:
•
•
•
•
Türkiye’nin bilgi ve bilgi teknolojilerine olan kısa, orta ve uzun vadeli
ihtiyacını makro ölçekte belirlemek
Avrupa düzeyinde tanımlanan e-Avrupa amaçlarına ve ölçütlerine uygun bir
şekilde her vatandaşın, evin ve okulun, her işin ve yönetimin bilgi çağına
girebilmesi için gereken bilgi altyapısını yaratmak; bilgi okuryazarı bir Türk
toplumu oluşturmak.
Türkiye’de bilgi toplumu, bilginin üretimi, bilginin paylaşımı, kamu
yönetiminde açıklık ve saydamlık, bilgi altyapısı, bilgi sistemi, bilginin halk
yararına kullanımı, bilginin bireyin, halkın ve toplumun aleyhine olacak
şekilde kullanımının önlenmesi, ulusal bilgi güvenliği, elektronik ticaret vb.
konular ile ilgili yasal ve teknik alt yapıların oluşturulması.
Türk toplumunun bilgi toplumuna geçebilmesi için politik, ekonomik,
teknolojik, eğitsel, sosyal ve kültürel alandaki gelişimleri ve değişimleri
sağlayabilmek için gereken yeniden yapılanmaları ilgili bakanlıklar, kamu
kurum ve kuruluşları ile özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve
üniversitelerle ortaklaşa saptamak.
64
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
c) Bakanlığın Oluşumundaki Genel Gerekçe:
Bilindiği gibi tüm dünya tarım çağı ve sanayi çağının ardından yeni bir çağa, bilgi
çağına, girmekte ve önemli bir değişim ve dönüşüme uğramaktadır. Bilgi üretimi ve
kullanımındaki artan hız ve boyut yanında bilgi teknolojileri araçları dediğimiz
bilgisayar ve bilgi iletişim araçlarındaki hızlı gelişim tüm toplumları hatta bireyleri
yakında etkilemektedir. Daha şimdiden “bilgi toplumu” deyimiyle sanayi
toplumunun ötesine geçen ve teknolojide gelişmiş toplumlar tanımlanır olmuştur.
Bir ülkede bilgi toplumunun yaratılması, ülke bireylerinin günlük yaşamlarının her
aşamasında bilgiyi üreten, sorgulayan, kullanan, paylaşan veya yayan bir kimlik
kazanabilmesiyle mümkündür. Böyle bir toplum ancak bilgi ve bilgi teknolojilerinin
önemini benimsemiş; bu teknolojileri kolaylıkla kullanabilen, bu teknolojilerden
doğrudan yarar sağlayabilen bireylerle oluşturulabilir. Böylesi bir değişim ve gelişim
toplumlar ve bireyler için yeni fırsatlar yarattığı kadar yeni riskleri de beraberinde
taşımaktadır.
Geçmişteki gelişmiş ve az gelişmiş ülkeler ayrımını andırır şekilde daha şimdiden
bilgi fakiri/zengini denilen yeni bir tür ayrımcılık ile karşı karşıyayız. Böylesi bir
ayrım ülkeler olduğu kadar tüm ülkelerdeki bireyler için de söz konusudur.
Özet olarak...
Tarım ve sanayi toplumlarında insan gücünü harekete geçiren ve bu gücü daha
verimli kullanan insanoğlu, bilgi toplumunda da bilginin gücünü harekete geçirmek
ve bu kaynaktan en verimli bir şekilde yaralanmak zorundadır. Dikkat edilecek
olursa, tarım ve sanayi toplumlarında kimin “güçlü” olduğu insan gücü kaynağını
kimin en verimli biçimde kullandığıyla yakından ilgilidir. Benzer bir şekilde, bilgi
toplumunda da güç, bilgi sahip olanların elinde olacaktır denilebilir. Gerekli bilgileri
mümkün olan en kısa sürede üreten, bu bilgileri “bilim-teknoloji-üretim” çevrimini
daha hızlı döndürmek için kullanan toplumlar bilgi çağında “güçlü” olacaklardır.
Bilgi toplumunda bilginin toplanmasında, işlenmesinde, düzenlenmesinde, kullanıma
sunulmasında, paylaşılmasında, kısacası bilginin yönetiminde uzmanlık
gerekmektedir. Bu tür bir uzmanlık mevcut bilgilerden yararlanarak yeni bilgiler
üretilmesini, yeni teknolojiler geliştirilmesini ve böylece bilgi toplumunda ekonomik
gelişmenin sürdürülmesini kolaylaştıracaktır.
Kaynaklar
1. Erdoğan , (1998) , s.107.
2. Kaya , (1989) ,s.105.
3. Karahan , Mehmet ,1999 , Bilgisayar Eğitimine Giriş , Malatya , s.1-2.
4. Harcar , (1989) , s.55.
5. Davis ve Botkin , (1994) , s.166.
65
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
6. Arbak , (1995) , s.73.
7. Çoban, Hasan, (1996), URL Adresi: http://www.dpt.gov.tr/dptweb/ekutup96/
cobanh/biltop.html
8. Digital
Devlet
Semineri,
(14
Mart
http://www.digitaldevlet.com/sss.htm#3pppp
2000),
URL
Adresi:
9. Bingöl, Haluk, (1999),(çeviri), ZQWYX İnternet Publishing Inc URL Adresi:
http://www.zqwyx.com
10. Prf. Dr. Töreci, Ersin (Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Mühendisliği
Bölümü) URL Adresi: http://ata.cs.hun.edu.tr/~toreci/yazil.html
11. Türkiye Bilişim Vakfı’nın Vizyonu, Türk Bilişim Vakfının Projeleri ve Hedefleri
URL Adresi: http://www.tbv.org.tr/turkish/main/frame_projeler.html
12. Türk
Bilişim
Vakfının
Devam
Eden
Projeleri,
http://www.tbv.org.tr/turkish/main/frame_projeler.html
URL
Adresi:
13. Türk Bilişim Vakfı’nın Bilişim Std. URL Adresi: http://www.tbv.org.tr/
14. ODTÜ /Hizmetler/Bilgi İşlem Daire Bşk./Elektrik, Elektronik ve Bilgisayar
Terimleri Sözlüğü URL Adresi: http://www.bidb.odtu.edu.tr/servisler/sozluk/
15. Bilter, g.Gory, Ruth A.Camuse, Using a Microcomputer in the Classroom Reston
Publishing Company, Inc. Virgina, 1984.
16. Coburn, Peter, Peter Kelman Nacny Roberts Thomas F.F. Snyder Daniel H. Watt,
Cherly Weiner, Pratical Gude to Computers in Education, Addison Wesley
Publishing Company Inc. 1982.
17. Hunter, Bevery, My Students us Computers Reston Publishing Company Inc.
Virginnc. Virgina 1983.
18. O’Shea Thim John Self, Learning and Teaching With Computers, Pretice Hall
Inc. 1983.
19. Karahan, Mehmet, (2001) , İnternet Eğitimine Giriş , Kubbealtı Yayıncılık,
Malatya , s.16-21.
20. Yayın Koordinatörü Sungurtekin, Gökun , (Chip Mart 2001)“Sanal Okul, Gerçek
Eğitim”
21. Ankara Üniversitesinde Yayınlanan Tezlerden Alınmıştır. URL Adresi:
http://www.ankara.edu.tr:80/rectorate/tez/data/d-atilgan/1.3.htm
66
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
22. URL Adresi: http://inet-tr.org.tr:80/inetcont3/kutuphan.htm
23. Prf. Dr. Töreci, Ersin, “Bilişim Toplumuna Adım Atarken” (Bilişim/Mart 1998,
sayı:55, s.14-16).
24. Eczacıbaşı, F., Ulusoy, F., Yıldızdoğan, M., “Bilişim Tolumuna Doğru”
(Bilişim/Ekim 1994, sayı:16, s.41-46).
25. Erkan, Hüsnü, “Bilgi Toplumu ve Ekonomik Gelişme”, Ankara, Türkiye İş
Bankası Yayınları, 1993, s.3.
26. Bilgi Toplumunda Türkiye, Stratejik Ülke. (1998).[Basın Bidirisi] URL Adresi:
http://www.tuena.tubitak.gov.tr/basin/basn-5-haziran.pdf.
67
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
BÖLÜM 3
BİLGİ TOPLUMUNUN TEMEL ÖZELLİKLERİ
ve SOSYAL YAPI
1. Bilgi Toplumunun Temel Özellikleri
2. Bilgi Toplumunda Sosyal Yapi
3. Bilgi Toplumunda Ekonomik Yapi
4. Bilgi Toplumunda Kültürel Ve Politik Sistem
5. Bilgi Toplumu Olma Sürecinde Türkiye
68
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
1. Bilgi Toplumunun Temel Özellikleri
Bilişim teknolojisine dayalı olarak şekillenmekte olan bilgi toplumunun temel
özellikleri burada burgulanmaya çalışacaktır. Temel özelliklerinden birisi, sanayi
toplumunda ön planda olan “maddi” ürünler yerine, bilgi toplumunda, bilişim
teknolojisi sayesinde bilgi üretimi önem kazanacaktır. Böylece bilgi toplumunun
sürükleyici gücü bilişim teknolojisinin ürünü olan bilgidir. Biz buna kısaca
“bilişimsel bilgi” diyebiliriz. Bilişimsel bilgi; bilgisayar sistemleri içinde bilimsel
yöntem ve süreçler içinde işlenip elde edildiği için, bireysel keyfilik ve
saptırmalardan daha uzak olması nedeniyle daha objektif (nesnel) bir içeriğe sahip
olacaktır. Bilgi toplumunda, bilişimsel ve sistematize bilgi ve teknolojinin kitlesel
üretimi gerçekleştirilecektir. Sanayi toplumunun pozitif biliminde “olmuş” olayların
açıklaması yapılırken; bilgi toplumunun bilişim teknolojisi ile geleceğin öngörüsü
içinde, bilimsel ve sistematik bilgi üretmektedir. Kısacası, bilgi toplumunun
bilişimsel bilgisi, bilgi teknolojileri içinde geleceğe yönelik işlenmiş bilgidir.
Bilgi toplumunda bilginin temel özellikleri, sürekli üretilebilmesi ve artış göstermesi;
iletişim ağları içinde taşınabilir; bölünebilir ve paylaşılabilir olması ile emek,
sermaye ve toprağı ikame edebilmesi şeklinde özetlenebilir.
Kurulan iletişim ağı ile bilgiye ulaşım, aşırı
boyutlarda hızlanmakta ve
kolaylaşmaktadır. Bunu için bir “iletişim ağı alt yapısı” gerekli olup, bu ağ, araştırma
merkezlerine, data banklara bağlı olmaktadır. Bilgi toplumunun iletişim alt yapısı,
belli merkezlere bağlı nokta-ağ-sistemi ve ağ-sistemlerinden oluşacaktır. İletişim-ağsistemlerinin hem data banklara ve araştırma merkezlerine hem de bireysel
bilgisayarlara bağlı olması, bilgi üretiminin; bilişim teknolojisi sistemi içinde
gerçekleşmesini sağlayacaktır. Fabrikaların yerini, bilişim teknolojisine dayalı,
iletişim ağ-sistemleri alacaktır. Sanayi toplumunun maddi mallar kullanımı yerine;
gerek üretim, gerekse tüketim faaliyetleri için, yoğun bilişimsel bilgi kullanımı
gündeme gelecektir. Bilişimsel bilgi, hem bilgi toplumundaki üretim sürecinin temel
girdisi, hem de tüketim sürecinin en önemli girdisi olacaktır. Böylece emek, sermaye
ve doğal kaynak şeklindeki diğer klasik üretim faktörlerini önemli ölçüde ikame
etmektedir.
Bilgi toplumunun ilk döneminde, nitelikli işgücü ön plana çıkmakla birlikte, insan
emeğinin bilişim teknolojisi ile artan ölçüde ikamesi ve tamamlayıcılık alanlarının
daralması sonucunda üretilmiş (programlanmış) bilimsel bilginin ağırlığı daha da
artacaktır. Sanayi toplumu ile, doğal girdilerden (topraktan), sanayiye kayan girdi
ağırlığı; bilgi toplumunun ilk döneminde nitelikli insana, ileri dönemde ise bilişimse
bilgiye koyma durumundadır.
Bilgi toplumunda, bilgi ve iletişim teknolojisinin yarattığı ortam içinde ekonomik
faaliyet küreselleşme (globelleşme) eğilimine girdi. İletişim sistemlerinin ülke
sınırlarını küçültmesi, bölgesel gruplaşmalara dayalı bütünleşme eğilimlerini
beraberinde getirdi. Küreselleşme sürecinde, girdilerin temini ve çıktıların
pazarlanması için gündeme gelen piyasalar artık dünya çağında düşünülmektedir.
Sanayi toplumunda fabrika üretimi öncelikle ulusal sınırlar içindeki pazarlara yönelik
ve onlara hitap ederken; bilgi toplumunda dünya standartları belirleyici konuma
yükseldi.
Bilgi toplumundan, sanayi toplumundaki temsili demokrasi yerine, katılımcı
demokrasiye geçilecektir. Sanayi toplumundaki bazı örgütlenmelerin, örneğin
69
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
sendikaların içerik ve fonksiyonunun değişeceği düşünülmektedir. Ancak yok
olacaklarını varsaymak pek kolay değildir.
Tablo 1’de görüldüğü gibi, Sanayi toplumunun mekanik teknolojileri ile
gerçekleştirilen maddi üretimi yerine bilgi toplumunda bilgisayarlar ve bilişim
teknolojilerine dayalı bili üretimi geçmektedir. Sanayi toplumunun mekanik
teknolojisi, fiziksel emeği ikame ederken; bilgi toplumunun mekanik teknolojisi,
fiziksel emeği ikame ederken; bilgi toplumunun bilişim teknolojileri zihinsel emeği
ikame etmektedir. Sanayi toplumunun maddi malları fabrikalarda üretilirken, bilgi
toplumunda bilgi kullanımı veri bankaları ve bilgi ağlarına bağlı olarak
üretilmektedir. Sanayi toplumu, yeni girdi ve yeni pazarlar için kolonilere
yönelirken; bilgi kullanımı ulusal sınırları ortadan kaldırıp küreselleşmeye
yönelmiştir.
2. Bilgi Toplumunda Sosyal Sistem
2.1. Sosyal Yapı
Bilgi toplumunda bireysel ve bireye ilişkin değerlerin daha da gelişmesi
beklenmelidir. Moslow’dan beri dikkate alınan, ihtiyaç hiyerarşisinin en tepesinde
70
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
yer alan, insanın kendini kanıtlaması, yeteneklerini geliştirmesi ve kendini
gerçekleştirmesi ihtiyaçları bilgi toplumunda karşılanabilecektir. Sanayi toplumunda
zorunlu ve kültüre ihtiyaçları maddi yoldan karşılamaktayız. Oysa bilgi toplumunda,
maddi ürünler sorun olmaktan çıkacak, bilgi üretimi insanların kendini kanıtlama,
yeteneğini geliştirme ve kendini gerçekleştirme aracı olacaktır.
Yoğun bilgi üretimi, sanayi toplumunda olduğu gibi, olmuş olayların açıklanmasına
yönelik olmaktan çok, geleceğe yönelik olacaktır. Geleceğe yönelik bilgi, bireyin
kendini kanıtlamak, yeteneğini geliştirmek ve gerçekleştirmek için koyduğu
amaçların gerçekleştirilmesi şeklinde olacaktır. Bireyin tutum ve davranışlarını
gelecek beklentileri belirleyeceği için, bilgi toplumunda bilgi üretiminin etkisi daha
çok ileri besleme (feed forward) şeklinde işleyecektir.
Bireyin, gelecekteki amaçları gerçekleştirmesi “hedefe kilitlenmeler” şeklinde temel
motivasyon olarak ön plana çıkacaktır.
İnsanların kendini kanıtlama yarışının, bilgi üretiminin devamlılığını sağlayan
rekabet yarışı şeklinde olması beklenmelidir. Ancak insanoğlu, rekabet yarışı içinde
olmadığı, duygusal tatmin bulduğu bir sıcak ortama ihtiyaç duyacaktır. Bu nedenle
bireyin duygusal tatmininin sağlandığı bir aile yapısı veya yaşama birlikteliği
devamlılığını sürdürecektir. Bu tür bir birincil sosyal grup ötesinde, ortak, özellikler,
değerler ve amaçlar ile ortak mekan ve çıkarlara sahip kişilerin oluşturduğu örgüt ve
birliklerin ikincil sosyal gruplar olarak daha da güçlenmesi söz konusu olacaktır. Bu
sosyal grupların, örgütlenmiş gruplar olarak sivil yaşamda ağırlıkları ve etkinlikleri
belirleyici olacaktır. Bilgi toplumu bu açıdan sanayi toplumdan daha örgütlü ve daha
kalıtımcı olacaktır. Ancak sosyal gruplar arası zıtlaşma, sanayi toplumunun sınıf
çatışması düzeylerine hiçbir zaman ulaşmayacaktır. Toplumsal bütünleşme
düzeyinin, sosyal, ekonomik ve politik açılardan artma göstermesi beklenmelidir.
Çıkar çatışmasında çok, çıkar uzlaşması ile gerçek ve gelecekteki ortak amaçları
gerçekleştirmeye yönelik dayanışmacı gruplar ön plana çıkacaktır. Çatışmaların
çözümü için, sanayi toplumuna göre, bilişim teknolojisi içinde daha adil ve nesnel
çözüm seçenekleri gündeme gelebilecektir. Bilişimsel bilgiye verilen önem ve değer
ile bilimsel bilginin nesnelliği bir yandan; toplumda uzlaşma arayışları diğer yandan,
daha az çatışmacı bir ortam yaratacaktır. Ancak, küçük gönüllü kuruluşların yarattığı
sosyal grupların oluşturduğu alt kültürlerden yansıyan gerilimlerin yaşanması ve
bireysel teröre başvuran kişi ve grupların her zaman sosyal sorunlar yaratmaya
devam etmesi beklenmelidir.
Bilgi toplumunda, sanayi toplumunun meslek yapısında daha farklı bir
meslek yapısı oluşması söz konusudur. Ayrıca bilgi toplumunda bireylerin meslek
rolleri de değişime uğrayacaktır. Meslek sahibinin, meslek rolleri, meslekteki hızlı
teknolojik gelişmenin etkisinde kalacaktır. Kariyere dayalı, öğrenilmiş bir mesleğin
sürdürülmesi yerine, meslek sahibinin mesleki bilgisini sürekli yenilemesi
gerekecektir. Meslete başarı; uzmanlık, kendini yenileme ve değişen teknolojiye
uyum sağlama ve amaçlarını başarma yeteneğine bağlı olacaktır.
Meslek sahibi için okul ve üniversite, pratik bilgiden çok, soyut düzeydeki bilimsel
bilgiyi kullanabilmenin yöntem ve tekniklerine yönelecektir. Pratik bilgi mesleki
uygulamada sürekli yenilenen bilgilerden oluşacaktır.
71
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Çalışanların çoğunluğu sağlık, eğitim ve araştırma hizmetleri ile boş zaman
değerlendirmesi, eğlence ve dinlenmeye yönelik hizmet üretilen alanlarda yeni
istihdam olanakları elde edeceklerdir.
2.2. Yerleşim Şekli
Bilgi toplumunda, tarım, sanayi, hizmetler ve bilgi sektörlerinde yapılacak üretim,
tüketim, bölüşüm kaynak dağılımı ve bilgi aktarımı fonksiyonları, doğal, maddi,
personel, bilişim ve kurumsal altyapıları içinde ve sanayi toplumundakinden farklı
bir mekanda gerçekleşecektir.
Sanayi toplumunda, sanayilerin kuruluşlarını yoğunlaştığı yerler, arkasında iş gücü
ve nüfusu da çekerek büyük sanayi şehirlerinin doğmasına yol açmıştı. Oysa bilgi
toplumunda bir yanda üretimin evlerde gerçekleştirilebilecek olması ve çevreyi daha
az kirleteceği, diğer yandan iletişim teknolojisinin yaratacağı fırsatlar sebebiyle
ekonomik faaliyetler belli kuruluş yerlerinde kümelenmekten çok iletişim ağı
sisteminde yoğunlaşacaklardır.
Bilgi toplumunda ideal kuruluş ve yerleşim yeri kavramları köklü değişime
uğrayacaktır. Kuruluş yeri belirlenmesinde yeterli ve nitelikli bilgi ağına girebilme
ve tüketiciyle bağlantı kurabilmesi öncelikli kriterler olacağı gibi; büyük şehirlerin
gürültü, kirlilik gibi etkileri de önemli olumsuz kriterler olarak ön plana çıkacaktır.
Yerleşim yerlerinin belirlenmesinde bilgi- ağı altyapısı önem kazanacaktır. Yenilikçi
bilgi sektörünün yoğunlaştığı merkezler, nüfus vs. gibi diğer faktörlere çok bağlı
olmadan sürükleyici rol oynayabileceklerdir. Böylece kitle iletişim araçlarını ve bilgi
merkezlerini kontrol eden yerleşim merkezleri ön planda olacaktır.
Bilgi toplumu, şehirleşme deseninin oluşumunda, sanayi toplumundan farklı bir
yapılaşma gösterecektir. Ulaşım ağındaki hızlı ve güvenli yenilikler, sağlıklı çevreye
yönelme gibi eğilimler yerleşim yerlerinin, şehirlerin dış çevresine doğru kaymasına
yol açacaktır. Bilgi ve iletişim ağının şehirlerin dışına veya küçük yerleşim
birimlerine de götürülebilir olması şehirlerden çevreye doğru yönelen yayılma ve
genişlemeye etki edecektir. Böylece gerek kuruluş da gerekse yerleşimde büyük
şehirler yerine daha optimal büyüklükteki şehirler tercih edilecektir. Bilgi
toplumunda araştırma merkezleri ve üniversitelerin yoğunlaştığı yerleşim yerlerinin
daha geniş istihdam yaratması nedeniyle göçlerin bu türdeki şehirlere yönelmesi söz
konusu olacaktır.
Sanayi toplumunda, sosyo-ekonomik gelişmenin çevreye yayılması nüfusun belli
büyük şehirlerde ve yığılma merkezlerinde toplanmasına sebep olmuştur. Mesela,
Türkiye’de İstanbul ve çevresi ana yığılma merkezi olmuş; sanayi, hizmet ve nüfus
burada hızla yoğunlaşma göstermiştir. Bilgi toplumunda büyük şehirlerin cazibe
merkezi olması kısmen önemini yitirecektir. Gelecekte niteliksiz iş gücü daha düşük
gelir seviyesine sahip olacağından, büyük şehirlerin eski mahalleri daha niteliksiz
çevre nedeniyle düşük gelir gruplarının yerleşim yeri olarak ön plana çıkacaktır.
Bilgi toplumunda, bilgi teknolojilerinin sağladığı yeni fırsatlar, nüfusun “Hareket
Serbestisi”ni genişletirken, öncelikle yığılma merkezi dışında, fakat yakınındaki
yerleşim ve kuruluş yerlerini daha avantajlı konuma getirecektir. Zira buralar, bilgi
teknolojisinin her türlü avantajından yararlanmakla birlikte, yığılma merkezlerinin
72
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
olumsuz yönlerinden etkilenmeyeceklerdir. Bu merkezler sanayi yanında, hatta
ondan da önemli olarak yeni bilgi üreten yenilikçi merkezler olacaktır.
Bilgi toplumunun getirdiği globalleşme hareketi yerleşim boyutunu genişletecektir.
Bilgi toplumunda yer kavramı mili ekonomi ile sınırlı olmayacaktır.
Diğer yandan bilgi ve iletişim teknolojisindeki gelişmeler, yerel mekanın
potansiyelleri ile sınırlı kalmak yerine, tüm dünyanın potansiyellerine ulaşabilme
şansını getirecektir. Bu durumda ekonomik kara birimleri dört seviyede karşımıza
çıkacaktır. Bunlar, ulusal seviyede, bölgesel bloklar seviyesinde, global seviyede ve
uluslararası veya çokuluslu şirketler seviyesinde olacaktır. Bu sebeple ekonomik
faaliyetlerde bölgesel gelişmeler dikkate alınmalıdır.
3. Bilgi Toplumunda Ekonomik Yapı
3.1. Ekonomik Sistem
Bilgi toplumu yeni meslek yapıları, yeni üretim ilişkileri ve yeni sosyal yapıları ile
yoğun olarak bilginin üretildiği ekonomik sistem olarak ortaya çıkacaktır. Bilgi
toplumunda bireyleri ve girişimcileri bilgi üretmeye yönelten temel motivasyon,
kendine gerçekleştirmeye yönelik başarı olacaktır. Söz konusu başarı rekabeti
şeklinde olacak ve yalnız yerel seviyede değil global seviyede gerçekleşecektir.
Sanayi toplumunda ekonomik yapı pazara yönelik mal üretimi sermaye birikimi iş
bölümü arz talep ilkesi ve rekabet gibi unsurlarca belirlenmektedir. Bilgi toplumunda
maddi malların üretimi yerine bilgiye dayalı üretimin ön plana çıkacağı, insani
sermayesinin esas kaynak olacağı, birlikte üretim ve kaynakta paylaşımın olacağı
toplumsal yararı gözetmenin önemli olacağı gibi temel özellikler ekonomik yapıyı
oluşturacaktır.
Bilgi toplumu, insanın gelecekteki amaçlarını gerçekleştirmeye yönelik çabaları
bilişim teknolojisinin imkanları ile sürekli bilgi üretirken, sistemin temel özelliği
yenilikler olacaktır. Ekonomik sistem ismini bu özellikten alarak “Yenilikçi Piyasa
Ekonomisi” alacaktır.
Sanayi toplumunun yarı becerili insan yığınının ürettiği standartlaşmış ürünlerden
uzaklaşılmakta, bunun yerini çok amaçlı robotlarının kullanıldığı, daha yaratıcı
sürekli yenilenmelere fırsat veren esnek üretim sistemine geçilmektedir. Bilgi
toplumunda üretimin ağırlığı araştırma merkezlerinde yoğunlaşmakta birlikte bilişim
ağına bağlanarak evlerden üretime katılmak daha kolay olacaktır. Bilgi sektöründeki
gelişmelere paralel olarak tarım sanayi ve hizmet endüstrilerindeki üretimlerde de
gelişmeler olacaktır.
Bilgi sektörünün getirdikleri yeniliklerle üretilen “yapay” yeni materyaller, kıtlaşan
doğal kaynakları ikame ederek sanayi toplumunun dünyadaki tahribatını
önleyecektir. Sanayi sektörünün ürettiği ürünlerde yapay maddelerin artması
sebebiyle sanayi ürünleri daha hafifi daha ucuz ve daha dayanıklı olarak üretilecektir.
Hizmet sektörü içinde yer alan sağlık ve eğitim gibi alanlarda köklü değişimler
yapacak olan bilişim teknolojileri, insanın sağlık ve niteliğinin geliştirilmesine;
öğrenme ve diğer yeteneklerinin geliştirilmesine önemli katkılar yapacaktır.
73
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Tarım sanayi ve hizmet endüstrilerini etkileyen ve geleceğin önde gelen endüstrisi
olacak bilgi tabanlı endüstriler yada diğer adıyla dördüncü endüstri kabaca dört ana
endüstri grubuna ayrılacaktır. Bunlar bilgi endüstrileri, bilimsel bilgi endüstrileri,
sanat endüstrileri ve etik endüstrilerdir. Bu dört alt endüstriden bilgi ve bilimsel bilgi
endüstrileri geleceğin anahtar endüstrileri olacaktır.
Bilgi toplumunda gelişmeler ilerledikçe bugünkü haberleşme ve basın yayın
endüstrilerinde bir durgunluk olacaktır. Bilimsel bilgi endüstrileri grubuna giren
eğitim araştırma-geliştirme faaliyetleri bilgi toplumunun temeli olacaktır.
Dördüncü endüstri (bilgi tabanlı endüstriler)
İletişims
el bilgi
Bilimsel
Bilgi
Gazete-reklam endüstrileri
Araştırmacılar, yazarlar
Özel olarak iletilen bilgi
Bilgi projesi ve hizmet
Baskı, dizgileme, ciltleme
Gazeteler, gazete ajanları,
reklamcılık,
Basın-yayın endüstrileri
Halkla ilişkiler
Bilgi makinaları endüstrileri
Özel olarak iletilen bilimsel
Bilgisayar merkezleri, bilgi
makinaları,
Software evleri
Baskı makinaları, bilgisayar,
terminal
Ekipmanı
Avukatlar, muhasebeciler,
danışmanlar
Tasarımcılar
Bilgi depoları, araştırma
enstitüleri
Araştırma geliştirme
Eğitim endüstrileri
Gazete-reklam endüstrileri
Okullar, iletişim kursları,
seminerler
3.2. Gelişme ve Sanayileşme
Sanayi toplumu olmanın aşamalarını tamamlamış ülkeler kolay biçimde bilgi
toplumuna geçmiş ve geçebilmektedir. Henüz sanayileşmemiş ülkelerinin bilgi
toplumuna geçişlerinde ise sıkıntılar çıkmaktadır. Az gelişmiş ülkelerin bilgi
toplumuna geçmeleri ancak kalkınma stratejilerinde önceliği, sermaye ve
finansmandan kısmen bilgiye kaydırarak, bilgi ve bilişime dayalı gelişme sürecinde
daha gerçekleştirme şansını yakayıp; bu şansı iyi kullanabilen ülkelerin bilgi
toplumuna giden yolu aşabilme şansı olacaktır.
74
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkelerin terk ettikleri eski teknolojileri almaya
dayalı sanayileşme stratejileri yerine bilgi toplumu ve bilgi teknolojilerinin
dinamizmini canlandırıcı “yenilikçi strateji” ye geçmeleri ve bu amaçla politikalar
geliştirme ye yönelmeleri gerekmektedir. Eğer böyle yapılırsa ekonomik güçler
halinde de gelmesi de mümkündür.
Sanayi toplumunda tarımın önemi azalmasına rağmen tarıma dayalı sanayinin
geliştiği gibi; bilgi toplumunda da bilgiye dayalı sanayi gerçekleşecektir. Yani sanayi
sektörü, bilgi toplumunda önemli bir sektör olarak devam edecektir. Tüm gelişmeler
bilgi sektörü ve bilişim, altyapısı lokomotif görevi yapacaktır. Halen bilgi toplumu
olma yolundaki ABD’de 1970-1990 yılları arasında açılan iş alanları %90’ı bilgiiletişim sektöründe gerçekleşmektedir.
Bilgi toplumunda iletişim araçları üreten sanayilerle, bilgisayar, yazılım programları
ve mikro elektroniğe yönelik sanayilerin, ayrıca yeni malzeme üreten sanayilerin
canlanması beklenmelidir. Eğlence ve boş zamanı değerlendirmeye yönelik
elektronik aletler, robotlar ve diğer yeni malzemelerin üretimi ön plana çıkacaktır.
3.3. Yatırımlar ve Büyüme
Bilgi toplumunda maddi üretim ve sermaye değil, bilgi üretimi esas olacaktır.
Bilginin kaynağı ise bilimsel düşünce, bilişim teknolojisi bilişim alt yapısı ve bilgi
sektörüne bağlı gerçekleşmektedir. Böylece sanayi toplumunun yatırım humması
yerini bilgi toplumunda yenilik üretmeye yönelik yenilik hummasına bırakacaktır.
Bu gelişmelere bağlı olarak büyümeyi ve kalkınmayı sağlayan esas faktör yatırımlar
yoluyla gerçekleşen sermaye birikimi değil; yenilikler yoluyla üretilen bilişimsel
bilgi olacaktır.
Bilgi toplumunun yatırımları, bilişim alt yapısını oluşturmaya yönelik daha çok kamu
ağırlıklı yatırımlarla, bilgi sektöründe karlılığa yönelik özel yatırımlardan
oluşacaktır. Bilgi toplumunun sürükleyici gücü olan yenilikler, üniversite ve
araştırma merkezlerinde gerçekleştirileceğinden eğitim yatırımları sürekli artacaktır.
Bunun doğal sonucu bilgi toplumunda ekonomik eğitim seviyesi yüksek olacaktır.
Bilgi toplumu olma yolundaki gelişmiş ülkelerde 1991 verilerine göre22-24 yaş
grubundaki gençlerin ABD’de %76’sı, Almanya’da ^36’sı, Japonya’da %31’inin
Yüksek öğrenime devam ettiği bilinmektedir. Aynı yılan verilerinde Türkiye’de bu
oran %15’dir.
Bilgi toplumunda temel girdi bilgi olduğu gibi, temel çıktıda bilgi olacaktır. Bilgi
toplumunda, ulusal bilgi seviyesinde artış büyüme olarak tanımlanırken bu tür
büyümenin temel kaynağı yenilik; yeniliğin temel kaynağı da başarı rekabeti
şeklinde olacaktır.
3.4. Girişimcilik
Bilgi toplumuna geçiş aşamasında olunan bugünlerde kişisel ve bilgiye dayalı
girişimcilik hızla gerçekleşmektedir. Girişimcilik kişilerin farklı bir özelliğini
yansıtır. Ancak bu özellik sadece kişisel bir hususiyet olmayıp öğrenme ile
kazanılabilen bir özelliktir. Yenilikçilik farkı hizmet yada işler için yeni fırsatları
elde etmek için kullanıldıkları bir alet gibidir.
75
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Girişimciliğin amaçlı bir şekilde yenilik kaynaklarını araştırmaya ihtiyacı vardır.
Bilgi toplumunda insanlar istedikleri bilgiye ulaşabilecekleri için yenilikçi
girişimcilik yaygınlaşacaktır. Yenilikçi girişimcilikte kullanılan bilgi, iletişim ve
bilgisayar teknolojilerinin yoğun bir şekilde kullanımı ile elde edilecek ve
değerlendirilecektir. Başka bir ifadeyle bilişim sisteminden geçerek elde edilmiş bilgi
ön plana çıkacaktır.
4. Bilgi Toplumunda Kültürel Ve Politik Sistem
4.1. Bilgi Toplumunda Sosyal Sistem
Bilgi toplumunda bireysel ve bireye ilişkin değerlerin daha da gelişmesi
beklenmelidir. İhtiyaç hiyerarşisinin en tepesinde yer alan, insanın kendini
kanıtlaması, yeteneklerini geliştirmesi ve kendini gerçekleştirmesi ihtiyaçları bilgi
toplumunda karşılanabilecektir. Sanayi toplumunda zorunlu ve kültürel ihtiyaçları
bilgi toplumunda karşılanabilecektir. Sanayi toplumunda zorunlu ve kültürel
ihtiyaçları maddi yoldan karşılamaktayız. Oysa bilgi toplumunda, maddi ürünler
sorun olmaktan çıkacak, bilgi üretimi insanların kendini kanıtlama, yeteneğini
geliştirme ve kendini gerçekleştirme aracı olacaktır.
Yoğun bilgi üretimi, sanayi toplumunda olduğu gibi, olmuş olayların açıklamasına
yönelik olmaktan çok, geleceğe yönelik olacaktır. Geleceğe yönelik bilgi, bireyin
kendini kanıtlamak, yeteneğini geliştirmek ve gerçekleştirmek için koyduğu
amaçların gerçekleştirilmesi şeklinde olacaktır. Bireyin tutum ve davranışlarını
gelecek beklentileri belirleyeceği için, bilgi toplumunda bilgi üretiminin etkisi daha
çok ileri besleme şeklinde işleyecektir. Bireyin gelecekteki amaçları gerçekleşmesi
"hedefe kilitlenmesi" şeklinde temel motivasyon olarak ön plana çıkacaktır.
Bu tür bir birincil sosyal grup ötesinde, ortak özellikler, değerler ve amaçlar ile ortak
mekan ve çıkarlara sahip kişilerin oluşturduğu örgüt ve birliklerin ikincil sosyal
gruplar olarak da- ha da güçlenmesi söz konusu olacaktır. Bu sosyal grupların,
örgütlenmiş gruplar olarak sivil yaşamda ağırlıkları ve etkinlikleri belirleyici
olacaktır. Bilgi toplumu bu açıdan sanayi toplumdan daha örgütlü ve daha kalıtımcı
olacaktır. Toplumsal bütünleşme düzeyinin, sosyal, ekonomik ve politik açılardan
artma göstermesi beklenmelidir .
Çıkar çatışmasından çok, çıkar uzlaşması ile gerçek ve gelecekteki ortak amaçları
gerçekleştirmeye yönelik dayanışmacı gruplar ön plana çıkacaktır. Çatışmaların
çözümü için, sanayi toplumuna göre, bilişim teknolojisi içinde daha adil ve nesnel
çözüm seçenekleri gündeme gelebilecektir. Bilişimsel bilgiye verilen önem ve değer
ile bilimsel bilginin nesnelliği bir yandan; toplumda uzlaşma arayışları diğer yandan,
daha az çatışmacı bir ortam yaratacaktır.
Meslek sahibi için okul ve üniversite, pratik bilgiden çok, soyut düzeydeki bilimsel
bilgiyi kullanabilmenin yöntem ve tekniklerine yönelecektir. Pratik bilgi, mesleki
uygulamada sürekli yenilenen bilgilerden oluşacaktır. Çalışanların çoğunluğu sağlık,
eğitim ve araştırma hizmetleri ile boş zaman değerlendirilmesi, eğlence ve
dinlenmeye yönelik hizmet üretilen alanlarda yeni istihdam olanakları elde edecektir.
76
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
4.2. Bilgi Toplumunda Politik Sistem
Kişilerde amaçların önem kazanması gibi, belli amaçlar için bir araya gelmiş sosyal
gruplar, politikada doğrudan veya dolaylı belirleyici olacaktır. Şimdiden yaşanan
birlikler (dernekler, sendikalar,odalar vb.) şeklindeki örgütlenme (organizasyon)
devrimi bilgi toplumunda, politik gücün kullanımının yerelleşerek katılımcılığa
yönelmesine neden olacaktır .Geleneksel toplumun mutlakıyetçi kralları, sanayi
toplumunda yerini ulusal meclisler ile yasama, yürütme ve yargı şeklindeki kuvvetler
ayrılığına dayalı parlamenter- temsili-demokrasiye bırakmıştı. Sanayi toplumunun bu
yapısı, yerel birim ve örgütlerin katılımı ile katılımcı demokrasiye dönüşecektir.
Parlamenter temsili demokraside katılım, daha çok "merkezi- ulusal" düzeyde
gerçekleşmiştir Oysa bilgi toplumundaki katılımı yerel düzeyde gerçekleşecektir.
Ayrıca katılım, kitle örgütleri ve birliklerin katılımı ile yaygınlaşacaktır. Klasik parti
yapısı ve merkezi parlamentonun bileşimi ve işleyişi, kitle örgütleri ve birliklerin
temsilcilerinin katılımı ile değişime uğrayacaktır.
Bilgi toplumunun devlet örgütünde çalışanların sayısı azalacak, merkezi bürokrasinin
yükünün önemli bir kesimi yerel birimlere ve örgütlere aktarılırken, diğer önemli bir
kesimi de bilişimi sistemi ve bilgi bankalarından, doğrudan ulaşılabilir duruma
gelecektir. Bu durum merkezi bürokrasiyi küçültecektir. Kanunun ürettiği politik
kamusal mallar ( idari hizmetler) ile ekonomik kamusal bilgi aktarımı, bilişip altyapı
donanımından doğrudan elde edilebilecek ve kırtasiyecilik belli ölçüde sona
erecektir. Merkezi bürokrasideki yapısal değişim klasik rüşvet olaylarının bir
kesimini ortadan kaldıracaktır. Ancak, bilişim sistemi içindeki bilginin kötüye
kullanımına ilişkin yeni suç ve ceza sistemleri gelişecektir.
Bilgi toplumunda yaşanan yerelleşme ve katılımın yanında bilişim sisteminden elde
edilebilen kamusal hizmetlerin artması, bugünkü bakanlıkların etkisini, teknik uzmanlığa dayalı bir kontrol merkezine dönüştürecektir. Bakanların politik gücü,
bugüne göre azalacaktır. Politik ve ekonomik gücün yerine, geniş ölçüde
organizasyon- katılım ve bilgi gücü geçecektir. Yerelleşmiş düzeydeki seçim ve
kalıtım mekanizması, bilişim teknolojisi sayesinde daha sık, yoğun ve kolay olarak
devreye sokulabilecektir. Yerelleşen, katılımcılık ve örgütlenme, iletişim
teknolojisinin yarattığı olanaklar içinde küreselleşmeye yönelecektir. Ortak amaçlı
yerel örgütlerin, paralel örgütlerle dünya çapında iletişim ve etkileşim bağlantısı
olacaktır. Bu olgu küreselleşme sürecinde, Birleşmiş Milletler' in yeni bir yapı ve
işleyiş kazanmasına yol açacağı gibi, bloklar şeklindeki bölgesel örgütlenmelerin de
ön plana çıkmasına neden olacaktır. Uluslar üstü ve uluslar arası örgütlerin, sayı,
işlev, ve etkinlik açısından önemleri giderek artış gösterecektir.
4.3. Bilgi Toplumunda Kültürel Sistem
Sanayi toplumu, bireyin özgürleşmesinden yola çıkmasına karşın, yapı ve
kurumlaşması toplum düzeyinde (ulusal düzeyde) gerçekleşmiştir. Bu durum politik
ve sosyal düzeyde katılımcılığı sınırlandırmıştır. Geleneksel toplumun asiller - serfler
şeklindeki sınıflı yapısını, işçi - işveren şeklinde sürdürmüştür.
Bireyi sınırlandıran ve bağımlı kılan değer, norm, kural ve davranışlara karşı bireyin
özgürlüğünü korumak bir gereklilik olmuştur. Toplumdaki refah ve maddi
kaynakların dengesiz dağılımına karşı, eşitlik ve adalet ihtiyacı gündeme gelmiştir.
77
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Toplumdaki belirsizlik ve kavga , güvenlik ihtiyacını doğurmuştur. Açlık ve
yoksulluğa karşı mücadele, refah amacını ön plana çıkarmıştır. Bu nedenle, sanayi
toplumunun kültürü bir anlamda bir tepki kültürü olmuştur. Zıtlaşmacı konum ve
yapılar, toplumsal dinamiğin olumsuz yönde kullanımına yol açmıştır. Zıt kutuplarda
oluşan kültür kalıpları, çoğu kez mutlakçı ve zıtlaşmacı olmuştur. Oysa bilgi
toplumu; uzlaşma, hoşgörü, çoğunluk ve katılımın daha kolay elde edilebilir oluğu
bir kültürel ortamı getirecektir. Çünkü insanlar arsındaki çatışmada zıtlaşmaların
çoğu, bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca toplum yapısının kalıtımcı ve
çoğulcu olması, kültürde çeşitlenme, hoşgörü ve katılımı yaygınlaştıracaktır.
Diğer yandan, bilgi toplumunun geleceğe ve amaçlara yönelik olması ve bu
yönelimleri bilgisayar tasarım modelleri ve benzetim modelleri ile "olmayan " alana
yöneltmesi, kültür ve sanatta, zaten şimdi de başlanmış olan " post - modern" dönemi
gündeme getirecektir. Burada sanat, zihinsel geliştirmenin yol açtığı yeni ufuklar
içinde, hayal gücünün yarattığı, yapay algılamalar dünyasında insanlara hoş vakitler
geçirmesine hizmet edecektir. Yapay algılamalar dünyası, insanın boş zaman
değerlendirmesinde önemli bir yere sahip olacaktır. Maddi değerlerden, bilgi ve
insancıl değerlere olan yoğun yönelim, bilgi toplumunun değer ve davranış
kalıplarını şekillendirecektir. Bilgi toplumunda, dini ve ahlaki değerlere de yeni
boyutların gelmesi söz konusu olacaktır.
Maddi değerler üzerine kurulan ahlak anlayışı ve normlardan maddi olmayan
değerlere yönelim gündeme gelecektir. Gönüllü kuruluşlar ve örgütlerin geliştirdiği
ortak değerler, toplumun değerler sistemini değiştirecektir. Değer yargılarında
çeşitleşme ve çoğulculaşma, grupsal değerler ön plana çıkacaktır. Sanayi toplumunun
ulusal veya sınıfsal değerleri karşısında, bilgi toplumunda grupsal değerler ve
inançlar yaygınlık kazanacaktır. Ulus veya sınıfla bütünleşen bireyden, sosyal grupla
bütünleşen bireye yönelim ağırlık kazanacaktır. Ancak, gerek sosyal grup, gerekse
bireyin daha gevşek düzeylerde ulus ve küre ile bütünleşmesi de ağırlık kazanacaktır.
4.4. Hedef Düzey Teknoloji Okulu
Kaliforniya’daki Richard Henry Dana İlkokulu, engin Pasifik okyanusuna tepeden
bakan bir okul. Fen derslerine ağırlık veren bu okul, okyanus ve getirdiği doğal
zenginliklerle, öğrenciler için yaşayan bir laboratuar niteliği taşıyor. Bu okuldaki
öğrenciler için bir yunus ya da balina görmek çok olağan. Adeta yaşamlarının doğal
bir parçası. Ancak, kısa bir süre önce hiç beklenmedik bir balina ortaya çıktı. Yalnız
bu balina, Pasifik’in buz mavisi rengindeki sularında değil, yakındaki bir inşaat
alanında bulundu.
“Splash” adı verilen bu balina, 4-9 milyon yaşında bir balina. İnşaat işçileri
tarafından bulunan balina iskeleti, Richard Henry Dana İlkokulu’na hediye edildi.
Okulun teknoloji kaynakları öğretmeni, balina iskeletinin kendilerine hediye
edilmesinden çok mutlu olduklarını, paleontologların, balina iskeletinin tamam
olduğunu belirttiklerini ve çok nadir bulunan bu örneğin, öğrencilere zengin öğrenme
ortamı yaratacağını belirtiyor.
Paleontologlar, belirli testleri yaptıktan sonra öğrencilere, fosilin restorasyon
işleminin başlaması için izin verdiler. Yaklaşık 5000 kg ağırlığındaki fosil, okulun
bahçesinde yatıyor. Yarısı taş, yarısı toprakla kaplı, 9 metre uzunluğunda, 4.5 metre
78
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
genişliğindeki balina iskeleti, fosilden çok bir çamur toprak yığınına benziyor. Fakat,
her geçen gün, öğrenciler, küçük aletlerle fosilin kemiklerini temizleyerek ortaya
çıkardıkça, Splash, yavaş yavaş şekil alıyor. Paleontologlar okula gelerek seminerler
veriyor ve öğrencilere yöntemleri anlatıyorlar. Ayrıca, Paleontoloji, Splash
laboratuarında öğrenilen derslerden biri.
Bir ilkokulda ilk defa kurulmuş bir paleontoloji laboratuarı olan “Splash
Laboratuarı”, ayrıca ABD’de federal hükümetten de fon alıyor.
Okulun bulunduğu bölgede, öğrencilerin çoğunun birinci dili İspanyolca olduğu için
ayrıca, Splash laboratuarındaki aktiviteler öğrencilerin İngilizcelerini de geliştirmeye
yardımcı oluyor. Çocuklar, bir taraftan fosili restore ederken diğer taraftan da
bilimsel sözcükleri öğreniyor ve İngilizcelerini geliştiriyorlar.
Okulda, 30 iMac’in yer aldığı bir bilgisayar laboratuarının tam yanında yer alan
Splash laboratuarında, VCR’lar, lazer disk oynatıcılar ve Internet bağlantılı bir
bilgisayara bağlı 30 inçlik bir monitör de bulunuyor. Burada, fen bilgisi öğretmeni
Robin Davis, Internet’i, çeşitli CD-ROM’ları ve multimedya (çoklu ortam) sunuları
kullanarak, Splash’i eski ve yeni balinalar, jeolojik zaman, balina anatomisi,
paleontoloji ve deniz biyolojisi gibi derslere entegre etmeye çalışıyor.
Öğrenciler, fosili restore etme süreçlerini yaşarken, verileri çeşitli şekillerde
kaydediyorlar. Buldukları kemik parçacıklarını adlandırıyor ve gruplandırıyorlar.
Sonra, çalışma alanına kadar getirdikleri Apple eMate taşınabilir bilgisayarları, dijital
kameralarını, video kameralarını kullanarak verileri kaydediyorlar. Daha sonra,
Splash laboratuarına döndüklerinde, topladıkları bilgileri kullanarak, dia şovları,
multimedya sunular ve videolar hazırlıyorlar. Ayrıca, bilgileri, hazırladıkları Splash
web sitesine de aktarıyorlar.
Fosil restorasyonunu belgelemek için öğrenciler bir web sitesi geliştirdiler.
Balinaların beslenme alışkanlıklarından, göç davranışlarına kadar pek çok bilginin
yerleştirildiği site, tamamıyla öğrenciler tarafından hazırlanmış ve yönetiliyor.
Ayrıca, Splash aktiviteleri, okulun iki dilde yapılan (İngilizce ve İspanyolca) diğer
web sitesinde de yer alıyor. Bu web sitesinde de, Pasifik kıyıları ile ilgili diğer
bilgiler, kültürel bilgiler, sanat ürünleri yer alıyor. Ayrıca, sitede Kaliforniya ile ilgili
tarih, coğrafya, depremler, yanardağlarla ilgili bilgiler, bütün dünyadan, bu siteye
bağlanan öğrencilerle paylaşılıyor. Tabii, bu sitenin İspanyolca olması nedeniyle
İspanya, Meksika ve Filipinlerden de çocuklar bu siteye bağlanıyor.
Richard Henry Dana İlkokulunda, çocukların, öğrenmesi gereken üç dil var:
İngilizce, İspanyolca ve teknoloji dilleri. Okulda, çocukların geleceğine ışık tutacak
olan bu üç dil, iyi bir şekilde öğretilirken, bilimsel çalışmalar ve yaparak öğrenmeye
de çok önem veriliyor. Çocukların birçoğu, şu anda bilim adamı, deniz biyologu ya
da paleontolog olma hayalleri kuruyor. Ve asılında, üç yıl gibi bir süre devam edecek
olan balinanın restorasyonunda, çocuklar, kendileri için anlamlı olan bir süre bu
heyecanı paylaşıyor ve geleceği düşünüyorlar.
79
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
5. Bilgi Toplumu Olma Sürecinde Türkiye
5.1 Bilgi Toplumu Olma Yolunda Teknolojik Gelişmeler
Türkiye’nin sanayileşme sürecinde baktığımızda yarı sanayileşmiş bir toplum
olduğu, sanayileşmeyi ithal teknoloji ile bugünkü aşamasına ulaştırdığı ve bilişim
teknolojisinin de ithal teknoloji olarak kullanıldığı görülmektedir.
Sanayi toplumunda teknoloji üretmek, doğaya, yani fiziksel çevreye egemen olmak
demektir. Oysa Türk toplumu, doğaya egemen olma yönünde teknoloji üretmeye
yönelmeyip gelişmiş ülkelerden, hazır bulduğu teknolojiyi ithal edip, ondan
yaralanmıştır.
Teknoloji üretmek, yenilik getirmek demektir. Oysa Türk toplumunda yenilik
peşinde, yaratıcılık peşinde koşma ve başarı rekabetine yönelme olmadığını görürüz.
Oysa Türkiye’de, ne sanayi toplumunun, ne de bilgi toplumunun teknolojisini
kendisi üretmektedir. Bu teknolojik gecikmenin temelinde, bir kültür gecikmesi
yatmaktadır.
5.2. Bilgi Toplumu Olma Yolunda Kültürel Gecikme
Türk toplumunun teknoloji üretmeyişinin, yani teknolojik gecikmenin temelinde
kültürel gecikme(cultural lag) yatmaktadır. Kültürel alan, insanlara geçmiş kuşaktan
miras kalan, değer, norm, düşünce biçimleri, dünya görüşü ve davranış kalıplarını
kapsar. Teknolojik değişmeden kültürel değişmeye uzanan yolda, ekonomik, sosyal
ve politik unsurlar daha hızlı değişirken, İnsanoğlu sahip olduğu kültür normlarından
kolay kolay vazgeçemez. İşte bu durum, kültürel gecikmeye neden olur. Ancak
toplumsal gelişmede insan, tüm kültür değerlerini aniden değiştirmek zorunda
değildir. Bunların içinden, teknolojik değişim girdisi olarak gündeme gelen “düşünce
kalıpları ve dünya görüşünün” bir boyutuyla değişimi yeterlidir; bu unsur ayrıca ,
stratejik bir öneme sahiptir.
Türk insanının, dünya görüşü bilimselleştirici bir eğitim ve kültür politikası, bilişim
teknolojisinin yeni olanakları ile hızla gerçekleştirilirse, bu alandaki düşüncede bir
yenilenme teknoloji üretmedeki temel darboğazımızı hızla kaldıracaktır.
Türk toplumunun davranış kalıpları açısından önemli olan ve dünya görüşünü
bütünleyen bir noktaya daha değinmekte yarar vardır. Batı uygarlığı, teknoloji ile
doğaya egemen olma ve doğayı değiştirme uğraşı içindedir. Bu amaçla sürekli yeni
teknolojiler üretmektedir. Göçebelikten gelen Türk insanı ise, doğanın sunduğu
nimetlerle yetinmiştir. Buna karşın, örneğin , Arap ve çöl kültüründe insan, doğaya
teslim olmuştur.
Doğaya teslim olmak yerine, doğanın nimetlerinden yaralanma kültürü bir üst
aşamadır. Ancak doğayı değiştirmeye yönelmediği için teknolojiyi üretemez.
Doğanın nimetleri ile yetinirken, üretmeye değil, doğanın sunduğu fırsatlardan
yararlanmaya yöneliktir. Bu yüzden bizim insanımız var olanı gözlemekle yetinen bir
gözlemcidir(empristtir). Gözlem onun için önemlidir. Gördüğünü duyup, hissetmesi
önemlidir. Görmediğini de düşünemez ve bu yüzden yaratıcı değildir. Pratik zekası
80
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
üstün, ancak yenilik ve yaratıcılığı sınırlıdır. Örneğin, Türkiye’de girişimciliğin
önemli ölçüde tüccarlık düzeyinde kalması, insanların üretmekten çok, ticarete
yönelmesi bundandır.
Bu nedenle toplumda başarı motivasyonu; çalışma,başarı ve üretime dayanmak
yerine; fırsatçılık ve bağımlılığa dayalı ilişkilerde geçerliliğini sürdürmektedir. Bu
yüzden Türk toplumu başarı toplumu değil, ancak ilişki toplumu olabilmiştir.
Örneğin, partilerdeki kişi egemenliği bu durumun politik alana yansımasıdır. İş
yerindeki kişi egemenliği(özel ya da kamu hiç fark etmez), yine söz konusu, değer,
norm, davranış ve kültür kalıbının yönetim alanına yansımasıdır.
Bilgi toplumunda, insanların ve yenilikçiliği ön palanda olacaktır. Oysa değinilen
yapı, bilgi toplumu için uygun olmaktan uzaktır. Bununla birlikte, bilgi toplumunun
bilişim teknolojileri toplumu bu yönde kökten etkileyecektir. Ancak bilişim
teknolojisinin olanaklarının, bağımlılık ve fırsatçılık yerine, yaratıcılık, üretkenlik,
rekabet ve yeniliklere yönelebilmesi için; toplumu yöneten ve yönlendiren
kesimlerin, yukarıda değinildiği yönde daha bilim bazlı bir düşünce kalıbına
yönlendirmesi için bilinçli politikaların hızla uygulamaya aktarılması gerekli
olacaktır.
Kültürel alandaki gecikme, düşüncede bir yenileme(koantum sıçraması) ile
kırılırken, bilimsel düşünce ile çalışma, rekabet ve başarı motivasyonlarının topluma
kazandırılması teknoloji üretmenin yollarını açabilecektir. Bu alanda toplumu, sanayi
toplumunda daha büyük ve hızlı etki yaratan teknolojiler ve olanaklar sunmaktadır.
Türkiye kültür ve teknolojik gecikmeyi kapatabilmek için, bu yönüyle bilgi
toplumuna uyum programı geliştirmeli ve hızla uygulamaya aktarılmalıdır.
5.3. Bilgi Toplumu Olma Yolunda Türkiye’nin Ekonomik Sistemi
Türkiye’de de gerek serbest, gerekse sosyalleşmiş bir piyasa ekonomisinin bazı
unsurları bulunmaktadır.
Bununla birlikte piyasa sisteminin etkinliği sağlayacak rekabet süreci, rekabetçi
düşünce rekabetçi mantık ve uygulama yeterli olmaktan çok uzaktır.
Gerek piyasa ekonomisinin merkezi ekseni olan rekabetin ve bağımsız insan
kişiliğinin yeterli yaygınlıkta olmayışı; gerekse söz konusu noktaların uzantısı olarak
yenilikçi ve yaratıcı kişiliğin olmayışı, bilgi toplumu olma yolunda önemli
engellerdir.
Hata Türkiye’de bağımlı insan ilişkileri içinde, yeteneğin engellenmesi yanında; kişi
egemenliği nedeniyle insanı ve yeteneği harcayan bir mekanizma işlenmiştir. Bu yapı
bilgi toplumu ile taban tabana zıt bir yapıdadır. Bu nedenle bilgi toplumu olma
yolundaki gelişme bu uygun olmayan yapıdan olumsuz olarak etkilenecektir. Her ne
kadar bilişim devriminin karşı etkisi bu yapıyı sarsıyorsa da hızla bilgi toplumuna
geçebilmek için önemli bir engel oluşturmaktadır. Bu nedenle, yenilikçi ve rekabetçi
piyasa ekonomisini olgunlaştırma yönünde, uygun eğitim ve kültür politikaları
yanında etkin bir rekabet politikasının hızla uygulamaya aktarılması gereklidir.
81
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
5.4. Bilgi Toplumu Olma Yolunda Türkiye’nin Politik Sistemi
Sosyal yapımızdaki, aşiret reisi, bey ve padişah gibi kurumlaşmalar ile
Cumhuriyetten sonrada, milli şeflik ve parti başkanlarında gözlenen davranış
kalıpları, toplumumuzda kişi egemenliğinin geçerli olduğunu gösterir. Sınıf
egemenliği yerine, kişi(veya ailesi) egemenliğinin yol açtığı temel özellikler söz
konusudur.
Sınıf egemenliği organize bir sistem yaratır. Egemen sınıfın kuralları, toplumsal
yapıyı oluşturur.
Sınıf egemenliği yerine, kişi ve aile egemenlikleri ile bireysel bağımlılıkların bilgi
toplumu açısından avantaj ve avantajsızlıkları söz konusudur.
Bilgi toplumunun sınıfsız yapıya doğru yönelmesi, Türk toplumunun geçmişteki
sınıfsız yapısı ile yüzeysel olarak çakışmaktadır. Bilgi toplumu ile geçmişteki Türk
toplumunun en büyük paralelliği bu noktada yatmaktadır. Sınıf egemenliğine sahip
olmayan Osmanlı, aldığı topraklardaki feodal yapıyı kırarken serflere özgürlük
getirmiştir. Bu nedenle hızlı bir yayılma göstermiştir. Ancak kendi geleneksel toplum
yapısı, teknoloji üretmekten yoksun olduğu için, üstünlüğü geçici olmuştur.
Türk toplumunda kişi egemenliği, örgütlü toplum olmayı ve sistematik olmayı
engellemekle, hatta kural ve ilkelere dayalı uzun dönemli palan ve düşünce
geliştirmeyi önlemektedir. Bu nedenle, bilgi toplumunun örgütlü yapısını yaratacak,
kurallara, ilkelere ve sistemlere uyan bir kurumlaşma (kurumsak altyapı) politikası
oluşturulması gereklidir. Aksi durumda, kural, ilke, yasa ve sistemden çok, bireysel
emirlere; kişilere ve dolayısıyla keyfiliğe dayalı olarak; aşırı uzmanlaşmış ve iş
bölümüne gitmiş bilgi toplumunun örgütlenme ve işleyişini gerçekleştiremeyiz. Oysa
ki bilgi toplumunun katılımcı demokrasisi ortak çıkar ve değerlere sahip sosyal
grupların örgütlü katılımı ile gerçekleştirmektedir.
5.5. Bilgi Toplumu Olma Yolunda Türkiye’de Girişimcilik
Türkiye’nin ekonomik yapısının gelişme düzeyi, girişimcilik açısından bireysel,
yatırımcı ve manager tipi girişimciliğin yan yana ve bazen de iç içe birlikte var
olduğunu gösterir.
Türk girişimciliği bugün, ağırlıklı biçimde kişisel girişimcilik ile yatırımcı
girişimciliğin özelliklerini taşımaktadır. Ancak Türkiye dıştan ithal edilen
teknolojilerin etkisiyle de bilgi toplumu ile karşı karşıya gelmiştir.
Ülkemizde insanın yeteneğini geliştirici olmaktan çok, frenleyici ve köreltici bir
eğitim sistemi egemendir. Çünkü ülkemizde var olan “kişiye bağımlılık” bireyin
yeteneğini açığa çıkarma ve geliştirme şansını azaltmaktadır. Aynı neden. Toplumda
bireyi, yeniliğe, başarıya, yaratıcılığa güdülemek yerine; sosyal ilişki geliştirmeye ve
bağımlılığa güdülemektir. Böylece toplumumuz, başarıya dayalı rekabet toplumu
olmaktan çok, “ilişkiye dayalı”, halk deyimi ile “torpil” ve çıkar ilişkisine dayalı bir
yapı sergilemektedir. Yalnızca fırsatçılık ve bağımlı insan tipinin olduğu bir ortamda,
ne bilişimci girişimcilik, ne bilgi toplumu, ne de küresel rekabet süreci yaratılabilir.
Bu nedenle, Türkiye’de bilişimci girişimciliği geliştirmek için. Bilişim teknolojisinin
olanaklarından yararlanarak, yeni bir girişimci tipi yetiştirme yönündeki eğitim ve
82
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
öğretim kadar, bilgi toplumunun ön koşullarını hazırlayıcı diğer sosyo-kültürel
politikalara önem vermemiz kaçınılmazdır. Başarı rekabetine yeniliğe ve yaratıcılığa
dayalı bir toplumun temel değer ve motiflerini topluma kazandırıcı bir eğitim ve
kültür politikası ile topluma başarı yeteneğini teşvik edici kurumsal politikalar
gereklidir. Bu politikaları oluşturmadan, bilişimci, girişimci gelişmeden bilgi
toplumunu kurmamız zordur.
Türkiye teknoloji açığını kapatabilmek için kültürel gecikme ile birlikte bilişimci
girişimcilikteki gecikmeyi de birlikte aşmak zorundadır. Ülkeyi, bilgi toplumuna
taşımakta, bilişimci girişimcilerin özel bir yeri olacağı unutulmamalıdır.
5.6. Bilgi Toplumu Olma Yolunda Türkiye’nin Kalkınma Stratejisi
Ülkemiz bilgi toplumu olmak istiyorsa, bilişim devriminin gerçekleşmesini sağlayıcı
bir strateji oluşturup, bu stratejinin uygulanması için yeni programları gün
geçirmeden uygulamaya koymalıdır. Gelişmiş ülkeler, milli gelirlerinin %5 -%6
dolayında bir oranını bilişim harcamalarına ayırırken, Türkiye’de binde 5-6 olan bu
oran süratle arttırılmalıdır. Ayrıca Türk insanının, ilerleme, yükselme arzusu ve
dinamizmini, bilgi toplumunun getirdiği sınırsız olanaklarla birleştirecek ve
buluşturacak bir yenileme stratejisi süratle uygulamaya konulmalıdır. Aksi takdirde
gelecek kuşaklarla olan sorumluluğumuzu yerine getirmemiş oluruz. Yakın bir
gelecekte tümüyle değişecek dünyaya başka türlü ayak uydurmak olanaksızdır. Bu
değişim başlamıştır ve hızla evrimleşmektedir. Gecikme kabul etmeyen bu
değişimde geri kalmak, bundan böyle az gelişmişliğin en belirgin göstergesi olarak
değerlendirilecektir.
5.7. Bilgi Toplumu Olma Yolunda Türkiye’nin Bilim ve Teknoloji
Politikası
Bilgi toplumuna geçişin temel göstergelerinden birisi; kişi başına bilişim
harcamasıdır. 1992 yılı itibariyle bu gösterge ABD ve Japonya gibi ülkelerde 400,
İsviçre’de 580, İspanya’da 110 dolar düzeyinde iken; Türkiye’de sadece 10 dolar
olarak hesaplanmıştır.
Sanayileşmiş ülkeler milli gelirlerinin %3’ünü bilişim harcamasına ayırırken,
Türkiye sadece binde 5’ini ayırabilmiştir. Gerçi son yıllarda bilişim sektöründe
%30’lara varan büyüme hızları gerçekleşmiştir. Türkiye’de 1992’de 103 bin
dolayında olan kişisel bilgisayar satışını 1993’te 150-180 bin düzeyinde gerçekleştiği
tahmin edilmektedir. Ülkemizde halen 116 kişiye bir bilgisayar düşmektedir.
Diğer yandan Türkiye iletişim sektöründe, özellikle telekomünikasyonda son 10
yılda hızlı bir atılım gerçekleşmiştir. Buna bağlı olarak özellikle bankalar hızlı bir
bilgisayarlaşma yaşamışlardır. Türkiye’nin toplam bilgisayar donanımındaki ilk on
sıradaki kuruluşun 9 ’u bankadır. Türkiye’deki toplam bilgisayar donatımı
satışlarının %30-35’ini çok kullanıcılı sistemler oluşturmaktadır. Buna karşı
Türkiye’de son yılların en canlı pazarı kişisel bilgisayar sektörü olmuştur. 1994’de
bu sektördeki satışların 200 bini aşacağı tahmin ediliyordu. Ancak son ekonomik
krizin bu satışları olumsuz etkilemesi ve bu yüzden söz konusu ilk tahminlerin aşağı
çekilmesi kaçınılmaz olacaktır.
83
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
DPT’nin 1998 yılında yayınlanan “bilim-Araştırma-Teknoloji Ana Planı Özel İhtisas
Komisyon Raporu” bilim ve teknolojideki gecikmeleri ayrıntılı olarak ele almaktadır.
Bilgi toplumunu dönüşüm tercihinin gerekliliği ve bu amaçla yapılması gerekenler
vurgulanmaktadır. Bilişim teknolojilerinin geliştirilmesi, ülkede bilim ve teknoloji
planlamasının yapılması; verimlilik, kalite ve rekabetin geliştirilmesi; araştırma
kurumlarının geliştirilmesi ile bilim politikası hedeflerinin belirlenmesi esas amaçlar
olarak ortaya konmuştur.
Türkiye’deki bilim ve teknoloji politikasının yenilenmesi yepyeni bir arayış; yeni bir
dünya görüşü, yenilikçi kültür politikaları ve motivasyonlar oluşturarak, daha
kapsamlı politikalar içinde konuya yaklaşılmalıdır. Kamunun mevcut araştırma
kurumları ile üniversiteler, yeni bir arayış ve yaklaşım içinde; çalışma ve başarıyı
ödüllendiren; rekabetçi ve yenilikçi, eğitim, bilim ve kültür politikaları
oluşturulmalıdır. Bu politikaları ile bağdaştıran entegre stratejiler belirlenmelidir.
Kaynaklar:
1. Erkan ,H (1987), “Sosyo Ekonomik Gelişme”,D.E.Ü.İ.İ.B.F. Yayını,İzmir
Erkan ,H (1987-a), “Bölgesel Gelişme Stratejileri ve Türkiye’nin Kalkınma
Politikası”, I.Ulusal Bölge Planlama Kongresi, (31 Ağustos-1 Eylül 1987), İ.T.Ü.
Mimarlık Fakültesi, İstanbul
2.
3. Erkan, H (1991), “Ekonomi Sosyolojisi”, Alper Matbaası, İzmir
4. Erkan, H (1987-c), “Sosyal Piyasa Ekonomisi”, K. Adeneur Vakfı, İzmir
5. url: http://www.imed.org.tr/koseyazisi/bilgitoplumu.htm
6. url: http://www.tbd.org.tr/bil_der/dir_1999/sayi_72/html/makale_4.html
7. url: http://www.bilkent.edu.tr/kamp/yil4/gelin-latin1.html
8. url: http://members.tripod.com/~bahadirakin/bilgitop.htm
9. Karahan Mehmet, “İnternet Eğitimine Giriş”, (2001), Sf:15-20, Malatya
10. Hüsnü Erkan,”Bilgi Toplumu ve Ekonomik Gelişme”,Türkiye İş Bankası, Kültür
Yayınları
11. Bilgi Toplumunda Türkiye: Stratejik Ülke, (1998), (Basın Bildirisi,1999)
12. “Bilgi TeknolojisininYerleştirilmesi”, DPT Özel İhtisas Komisyon Raporu,
(1990), Ankara Yayınları
13. Kılıçbay Ahmet, “Politika ve Ekonomi”, (1994), Türkiye İş bankası Yayınları,
Ankara
84
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
4. BÖLÜM: EĞİTİMDE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ
(Bilgisayar Kullan ımın ın Eğitime Katkıları)
1. Eğitimde Teknolojik Gelişmeler
2. Eğitimde Bilgisayar Kullanımı
3. Eğitimde Bilgisayar Kullanımının Olumlu Olumsuz Etkileri
4. Bilişim Teknolojilerinin Eğitimde Kullanımı
5. Ders Materyali Hazırlamada Bilgisayar Kullanımı
85
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
4.1 EĞİTİMDE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ
(Bilgisayar Kullanımının Eğitime Katkıları)
4.1.1 Eğitimde Teknolojik Gelişmeler
İnsanların daha çağdaş bir ortamda yaşama beklentisi teknolojideki hızlı gelişmeyi
de beraberinde getirmiştir. Bu gelişim süresince kısaca kültürleme ve kültürlenme
süreci olarak tanımlanan eğitim lokomotif görevini üstlenmiştir. Eğitim sürecinin bir
ürünü olarak da değerlendirilebilecek teknolojik gelişim aynı zamanda eğitim
sürecinin de yapısını değiştirmiş, eğitim anlayışına farklı bir bakış açısı getirmiştir.
Günümüze kadar gelişerek gelen teknolojik gelişim süreci içerisinde teknoloji,
ağırlıklı olarak eğitim amaçlı geliştirilmemiş olmasına karşın, günümüzde bu anlayış
yavaş değişim göstermeye başlamıştır. Temelde nasıl öğretelim?sorusuna yanıt
arayan Eğitim Teknolojisi disiplininin özellikle ortam boyutu daha çağdaş ve sınırları
genişleyen bir boyut kazanmıştır.
Bilgi toplumunun oluşumunda temel rolü olan yeni teknolojiler bilgisayar ve
haberleşme-iletişim teknolojileri ise hızlı bir şekilde birbirleri ile bütünleşerek
tümleşik yapılar oluşturarak, teknolojinin ayrım noktalarının belirlenmesini
güçleştirmeye başlamıştır(Demirel ve diğerleri, 1994,s.57)
Yeni teknolojilerin eğitim sürecinde yerini alması veya yansımasında Eğitim
Teknolojisi disiplini temel ve önemli bir rol üstlenmiştir denilebilir. Çünkü eğitim
sürecinin boyutlarının ve aşamalarının sistematik olarak çerçevesinin çizildiği
program geliştirme sürecinde eğitimin yürütülmesi basamağını oluşturarak eğitsel
hedeflerin kazanılmasını sağlamada görev almaktadır.
Temel hedefi eğitimi etkili verimli kılma yanında yeni olanaklar ile seçenekler
üretmek olan eğitim teknolojisi “...genelde eğitimi, özelde öğrenme durumuna
egemen olabilmek için ilgili bilgi ve becerilerin işe koşulmasıyla öğrenme yada
eğitim süreçlerinin işlevsel olarak yapısallaştırılması...”(Alkan,1995,s.17)şeklide
tanımlanmaktadır. Burada dikkat edilmesi veya üzerinde durulması gereken nokta,
eğitim teknolojisinin kuram ve uygulama bütünlüğü içerisinde öğretme-öğrenme
süreciyle ilgili sorunlara sistematik biçimde yaklaşarak, tanımda belirtilen işlevsel
biçimde yapılaştırmayı gerçekleştirmeye çalışmış olmasıdır.
Günümüzde eğitim teknolojisi alanında, işlevini yerine getirmeye yönelik gelişmeler,
yeni teknolojik sistemler,öğretme-öğrenme süreçleri, eğitim orytamları, öğretimi
programlama ve insan gücü alanların olmak üzere beş ana kategoride
toplanabilir(Alkan,1987, s.124, Şimşek, 1995 , s.2).
Bu kategorilendirme içerisinde yeni teknolojik sistemlere bakıldığında, bu
sistemlerin televizyondan uyduya ve bilgisayara kadar çok çeşitli boyutlarda insan
yaşamına girdiği görülür. Bu sistemler içerisinde bilgisayar teknolojisi, günümüzde
diğer sistemlerin yanında bilginin iletimindeki hızı ve çok yönlü işlevselliği
nedeniyle günümüzün vazgeçilemez teknolojisi olmuştur. Temelde bilgisayarların
yapısına entegre edilerek oluşturulan yeni ve farklı işlevsel boyutları olan bilgi
teknolojileri (Video disk gösterici, Modem, Kamera ve daha sayılabilecek birçok ek
donanımlar ile çok yönlü kullanıma olanak sağlaması yanında, ağ sistemlerine
bağlanabilmesi) dünya ülkelerini biri birlerine yakınlaştırmıştır (Göktaş,1996, s.5).
86
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Bilgi teknolojilerinin belirtilen ve benzeri fonksiyonları dikkate alındığında, söz
konusu teknolojilerin bulunduğu noktanın ve buna verilen önemin haklılığı ortaya
konulmuş olur.
Becker’de eğitimde bilgisayarlaşma için dört temel rasyonalite tanımlanmaktadır.
Birincisi, kültürel perspektif açısından bakarak yarının bilgisayar okur-yazar
toplumlarına katılabilmek için temel ihtiyaç olarak gösterilmesidir. İkincisi,gelecekte
yüksek eğitim ve sonraki kariyerde başarı sağlayabilmek için ön gereklidir.
Üçüncüsü, bilgisayar uygulamalarının bütünleştirerek eğitimde verimliliği
sağlamaktır. Dördüncü rasyonalite ise, programlama veya gerçek bilgisayar
programları kullanmanın akli yetenekleri geliştirdiği inancı yönündeki düşüncedir
(Cavalier and Reeves,1993, ss. 7-11).
Günümüzün çağdaş teknolojilerini oluşturan yeni bilgi teknolojilerinin, her ne kadar
eğitim sürecindeki önemi ve işlevi büyükse de “...eğitime anlam ve ruh veren, onu
işlevsel, etkili ve verimli kılan temel unsur öğretmendir” (Alkan ve Hacıoğlu, 1995,
s. 15). Çünkü, yapılan çeşitli değerlendirmeler, teknolojinin sunmuş olduğu
olanakların eğitim sürecinde etkili ve işlevsel olarak işe koşulmasının yetişmiş insan
gücüne bağlı olduğu sonucunu ortaya koymaktadır (Hızal, 1993, ss. 147-160).
Burada öğretmen, bilgi teknolojilerini yönetecek ve öğrenciyle bilgi teknolojileri
arasındaki bağlantıyı gerçekleştirecek önemli bir işleve sahiptir.
Öğretmenlerin, gerek programlara aktif katılımlarını ve gerekse okullarda aktif hale
getirilmeye çalışılan bilgi teknolojilerinin disiplinlerin öğretiminde aktif
kullanımlarını sağlamak için öncelikle öğretmenlerin bilgi teknolojilerine karşı olan
yaklaşımlarının ve değişen öğretmen profilinin değişik boyutlarıyla ortaya konulması
gerekmektedir. Bu doğrultuda çeşitli araştırmalar yapılmıştır, ancak araştırmaların
bütün olarak incelenip ulaşılan sonuçların değerlendirilerek eğitimde yeni
teknolojilere karşı olan öğretmen yaklaşımlarının ve profilinin ortaya konulması,
eğitimde yeni teknolojilerin daha verimli ve aktif kullanımı
için gerekli
yapılanmaların sağlanması açısından önem ve gereklilik göstermektedir.
Belirtilen sorunlardan hareketle araştırmanın temel problem cümlesini “Eğitimde
yeni teknolojilerin özellikleri ve öğretmenlerin yeni teknolojilere karşı olan
yaklaşımları nasıldır?” sorusu oluşturmaktadır.
Bu araştırmada, eğitimde kullanılan yeni teknolojilerin eğitsel özelliklerini ve
öğretmenlerin bu teknolojilere karşı olan yaklaşımlarını genel olarak ortaya koymak
genel amacından hareketle aşağıdaki sorulara yanıt aranacaktır:
1. Eğitimde yaygın olarak kullanılan yeni teknolojiler ve bunların eğitsel özellikleri
nelerdir?
2. Öğretmenlerin eğitimde yaygın olarak kullanılan yeni teknolojilere karşı
yaklaşımları nasıldır?
1.1.
Eğitimde Yeni Teknolojiler ve Eğitsel Özellikleri
Eğitimde yaygın olarak kullanılan ve gittikçe de yaygınlaşmaya başlayan yeni
teknolojiler çerçevesi içerisinde Televizyon, Video, Bilgisayar, Etkileşimli Video,
İnternet, E-Mail gibi teknolojileri sayabiliriz.
87
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Belirtilen teknolojiler değişik özellikleri dikkate alınarak değişik alan uzmanları
tarafından sınıflandırılmakla beraber bu sınıflandırmalardan Şimşek(1995)’in Lee ve
Barta (1994)’dan aktardığı biçimiyle yalın teknolojiler ve tümleşik teknolojiler
araştırmanın amacına uygunluğu nedeniyle dikkate alınmıştır. Burada yalın
teknolojiler kapsamında bilgisayar, video ve televizyon yer almaktadır. Tümleşik
teknolojileri ise etkileşimsel video, bilgisayar ağı, veri bankası, robot, etkileşimsel
televizyon, uydu televizyon, çoklu ortam ve telekonferans (Şimşek, 1995, s.89)
sistemleri yer almaktadır. Bu teknolojilerden eğitimde yaygın olarak kullanılmaya
başlayan teknoloji örnekleri kısaca tanıtılarak eğitsel özellikleri tanıtılmıştır.
1.1.1. Televizyon
Teknolojik gelişim sürecinin ivme kazanmasında belki de temel
kabul edebileceğimiz TV dünyasının hatta evrenin sınıf ortamına
taşınmasında etkili olmakla birlikte ev ve iş yerlerinin hatta
ulaşım araçlarının da eğitim amaçlı bir sınıf ortamına
dönüştürülmesine öncü olmuştur denilebilir. Açık üniversite,
açık lise, tele-üniversite gibi uygulamalarla geniş kitlelere eğitim
Şekil.1
olanağı sunmaktadır.
TV’ nin eğitsel amaçlı kullanımıyla birlikte;
•
Öğretmenin yeni bilgilerden haberdar olması,
•
Temel eğitimin çözümünde seçenek olması,
•
Eğitsel mekanlardan tasarruf sağlama,
•
Eğitim hizmetlerinde maliyeti düşürme,
•
Eğitim hizmetlerinde niteliği yükseltme (Alkan, 1995) gibi temel işlevleri yerine
getirerek eğitsel sürece katkı sağlamaktadır.
TV’ ni bu eğitsel katkılarına karşılık her ne kadar tüm sınıf ortamlarına koyma
açısından maliyetin yüksek olması programa müdahale olanağı tanımaması gibi
olumsuz yönleri olsa da özellikle öğretmenlerin kendilerini yenilemeleri ve
gelişmeleri izleyerek çağdaş bir bakış açısına sahip olmalarında önemli bir görev
aldığı gerçektir, denilebilir.
1.1.2. Bilgisayar
Bilgi teknolojilerinin her gün biraz daha gelişip
yaygınlaşmalarında önemli yeri olan bilgisayarlar, birçok yeni
bilgi teknolojisinin oluşumunda ana öğe olmaktadır. Çeşitli ek
donanım bağlanmasına açık olan bilgisayarlar bu sayede çok
amaçlı işlevselliğini sürdürmektedir.
Şekil.2
88
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Eğitim sürecine damgasını vuran ve yaygınlaştırılması konusunda büyük projeler ve
çalışmalara girişilen bilgisayarlar özellikle etkili eğitsel yazılımların hazırlanmasıyla
öğretme-öğrenme sürecine önemli katkılar sağladığı, yapılan bilimsel araştırmalar
sonucunda ortaya konulmuştur. Her ne kadar bilgisayarların eğitsel ortamlarda
yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar ve gerekli öğretmen eğitimi konusunda
nitelik ve nicelik olarak tartışmalar ve eleştiriler söz konusu ise de, bilgisayarlaşma
sürecinin eğitsel ortamlarda yerini alma süreci hızla devam etmektedir. Çünkü
mevcut araştırmalarda incelendiğinde bilgisayarların;
•
Öğrencinin kendi öğrenme hızına göre öğrenmesine olanak tanıması,
•
Diğer eğitsel ortamlara nazaran daha kalıcı yaşantılar kazandırması,
•
Yazılımlar aracılı ile öğrenilen konuya özgü resim, animasyon, hareketli gerçek
görüntü filmleri vb. olanakları sunarak öğrenmeyi daha kısa ve etkili biçimde
gerçekleştirme,
•
Gerek öğrencinin kendisini ve gerekse öğretmenin öğrencinin öğrenme düzeyini
takip olanağı tanıması,
gibi olanakların sunduğu söylenebilir. Ancak hemen belirtelim ki bilgisayar
teknolojisinin hızlı gelişimi yeni oluşturulan yazılımların eski teknolojiler tarafından
desteklenmeyerek yeni teknolojileri gerektirmesi maliyetin artmasına eğitim
sürecinde sürekli ve etkili kullanımını sınırlayabilmektedir. Diğer taraftan eğitsel
yazılım hazırlanması konusunda uzman eleman yetersizliği ve yazılım şirketlerinin
eğitsel yazılım standartları olmasına karşın bunları dikkate almadan yalnızca
bilgisayar uzmanlarına dayalı olarak yazılım hazırlamaya çalışmalı, piyasada
niteliksiz ve eğitsel özellikleri
konusunda yetersizlikleri olan yazılımların
oluşmasına neden olmaktadır.
1.1.2. Etkileşimli Video
Bilgisayar ve video disk göstericisinin bir araya getirilmesi ile
oluşturulan yeni bir teknolojidir. Video diskteki görüntüyü ekrana
taşıyarak klavye ve mause ile programa müdahale olanağı tanır.
Ayrıca mikrofon ve video kamera aracılı ile bireysel çalışmaların
oluşturulmasına ve etkileşimin sağlanmasına olanak tanıması bu
teknolojinin eğitsel ortamlarda önemini gün geçtikçe
arttırmaktadır. Özellikle
öğretimin bireyselleşmesinde katkı sağlayan bu teknolojinin eğitsel katkılarını
Körnes (1991) aşağıdaki gibi sıralanmaktadır.
•
Bireyin kendi öğrenme hızına göre öğrenmesine olanak tanır,
•
Verilen eğitim kalitesi her zaman ve her yerde aynıdır,
•
İyi hazırlanmış eğitsel yazılımlarında bireyler, kendi öğrenmelerinde aktif yer
alabilirler,
•
Eğitilenler konuyu istediği zaman aynı şekilde tekrarlama olanağına sahiptir,
89
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
•
Hareket, ses, resim, müzik, grafik gibi olanaklar konunun özelliği doğrultusunda
verilebilir,
•
Öğretmenlerin, öğrencilerin öğrenmelerini takip etmelerine olanak tanır, Bilgi
yanında beceri ve davranış kazandırma olanağı tanır (ss. 121-126).
Belirtilen eğitsel yararlar yanında kaliteli bir yazılım hazırlamadaki yetersizlikler her
ne kadar maliyetlerde düşme olsa da yine de sistemin eğitsel ortamlarda yoğun
olarak kullanılması için yüksek maliyete sahip olması bu teknolojinin istenilen
düzeyde ve eğitsel amaçlar doğrultusunda kullanılmasına engel oluşturmaktadır.
1.1.4. İnternet
İnternet çok sayıda bilgisayarın birbirine bağlı olduğu büyük bir bilgisayar ağı olarak
tanımlanabilir. Günümüzde çok amaçlı olarak her yerde ve düzeyde kullanılan
internet özellikle eğitim açısından hızla yaygınlaşmakla beraber sunduğu olanaklarla
da vazgeçilemez teknoloji haline gelmiştir denilebilir. İnternet ile yalnızca bölgesel
düzeyde değil, dünya ile bütünleşmek ve dünyanın hemen her yerindeki (Ağa bağlı
olması halinde) bilgi, kurum ve kuruluşlara hatta kişilere ve bunların özel
çalışmalarına ulaşmak mümkündür. Dolayısıyla konu eğitsel olarak ele alındığında;
•
Öğretmen ve öğrencilerin araştırmalarında geniş olanaklar sunması,
•
Eğitim kademesinde rolü olan herkesin kendini yenilemesine olanak tanıması,
•
Dünyanın değişik yerlerindeki meslektaşları ile veya ilgi alanlarıyla ilgili kişi,
kurum ve kuruluşlarla iletişim olanaklarına sahip olmaları,
•
Gelişmeleri anında ve hızlı şekilde takip edebilmeleri,
•
Değişik bilgelerde gerçekleşen konferanslara aktif ve görüntülü olarak
katılabilmeleri,
•
Uzaktan eğitim olanaklarına sahip olmaları,
•
Özellikle kendi WEB sayfalarına hazırlamada teknolojinin getirdiği kolaylıklar
ile yaratıcılığı ve paylaşımcılığı arttırması,
•
E-mail aracılıyla anında posta ve dosya transferine olanak tanıması,
•
Cep telefonlarına mesaj gönderme olanağı tanıması,
Başta olmak üzere daha sıralanabilecek birçok olanak sunmaktadır. Ancak tüm bu
avantajları yanında ağ sistemindeki yetersizlikler, teknolojinin hızlı gelişimi ile
beraber mevcut teknolojinin belirli sınırlılıklar doğurmasıyla teknolojiyi belirli
aralıklarla yenileme gereği, internet kullanımı karşılığındaki ücretleri (her ne kadar
düşük tutulmaya çalışılsa da) getirdiği mali yük ve alt yapı gereği internet ‘in
kullanım olanaklarını da sınırladığı söylenebilir.
Görüldüğü üzere bilgi teknolojileri çeşitli sınırlılıklarına rağmen sağladığı geniş
olanaklar sayesinde eğitimde önemli ve haklı bir yer edinmiştir. Her ne kadar eğitsel
amaçlı olarak istenilen düzeyde bir yaygınlık sağlanamamışsa da, bu yöndeki
çalışmalar umut vericidir.
Öğretmenlerin eğitimde kullanılan yeni teknolojilere karşı olan yaklaşımları
90
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Öğretme-öğrenme sürecinde önemli rol oynayan öğretmenlerin yeni teknolojilere
karşı sergiledikleri yaklaşım mutlak surette eğitsel ortamlara yansıyacağı
düşüncesinden hareketle çeşitli bilimsel düzeyde araştırmalar yapılmıştır.
Araştırmanın bu bölümde yapılan bir çok araştırma sonuçlarına yer verilmiş ve bu
sonuçlar genel olarak değerlendirilmiştir.
Hızal (1989) tarafından yapılan araştırmada öğretmenler, bilgisayar destekli eğitimin
başlamasını istemektedirler. Ayrıca, bilgisayar destekli öğretim uygulamalarının
yaygınlaştırılması yönünde görüş belirtmişlerdir. Aynı araştırmada, öğretmenlerin
beşte dördünden fazlasının bilgisayar sahibi olmak istediklerini belirtmeleri
bilgisayar karşı ve dolayısıyla yeni teknolojiye karşı olan açıklığın veya olumlu
yaklaşımın bir göstergesi olarak düşünülebilir.
Diğer taraftan Evans (1995) tarafından yapılan bir araştırmada sınıf öğretmeni ve
yöneticilerin formatör öğretmenlerin çalışmalarını destek oldukları sonucuna
ulaşılmıştır. Bu durum yeni teknolojilerin yaygınlaştırılmasında ve etkili
kullanılmasında öğretmenlerin özveri içerisinde çalıştıklarının bir göstergesi olarak
değerlendirilebilir.
Yapılan araştırmalar genel hatlarıyla incelendiğinde, yeni teknolojiler kapsamında
yer alan bilgisayar teknolojisinin çevresinde yoğunlaştığı görülmektedir. Bunun
nedeni, bilgisayar diğer bilgi teknolojilerin oluşumunda ana öğe olmasından
kaynaklanmaktadır. Çünkü gerek etkileşimli video ve gerekse ağ sistemlerinin
oluşturulabilmesi için gerekli olan ana öğe bilgisayardır. Diğer sistemleri oluşturmak
için ek donanıma ihtiyaç vardır ve beraberinde maliyeti de getirmektedir. Dolayısıyla
bilgisayar dışındaki bilgi teknolojileri eğitim ortamlarına yeni, yeni girmeye başlamış
olup daha az sayıda görülmektedir. Gerçi son zamanlarda donanım maliyetlerinin
düşmesi bu sayının artmasında etkili olmakla beraber gerekli ve istenen nitelikte
yazılım üretilmemesi ve teknolojideki hızlı değişim araştırmaların ağırlıklı olarak ve
eğitim ortamlarına ilk giren bilgi teknolojisi olarak bilgisayarlar üzerinde
yoğunlaşmasına neden olmuştur. Diğer taraftan internet ‘in yaygın kullanımına
rağmen getirdikleri ek maliyet ve donanım, bu teknolojinin eğitim ortamlarında
yerini almasına engel teşkil etmiş ve konuyla ilgili araştırmaların yapılmasını
olumsuz yönde etkilemiştir , denilebilir.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen mevcut araştırmalar öğretmenlerin yeni teknolojiye
karşı olumlu yaklaşım sergiledikleri bu yöndeki çalışmaları ve çabaları
destekledikleri söylenebilir. Bu durum ise eğitim geleceği açısından sevindiricidir.
Özellikle genç öğretmenlerin bilgi teknolojilerine karşı daha olumlu yaklaşım
sergilemeleri bu öğretmenlerin yeni teknolojileri eğitsel ortamlarda daha aktif
kullanabilecekleri yönünde olumlu bir profil çizeceklerinin göstergesi olarak
düşünülebilir.
Mevcut yapıdaki olumlu yaklaşıma karşı, sergilenen teknoloji korkusu gerek
öğretmenlerin ve gerekse teknolojinin aktif kullanımını olumsuz yönde
etkilemektedir. Özellikle sosyo-ekonomik düzeyi yüksek öğrencilerin bilgi
teknolojilerinin tüm olanaklarından aktif olarak evlerinde de yararlanabilmeleri
sonucunda, teknoloji konusunda birçok öğretmenden bir adım önde olması,
öğretmenlerin teknolojiden uzaklaşmasında bir etken olmuştur denilebilir. Diğer
taraftan, her ne kadar bilgi teknolojilerinin yer aldığı eğitsel ortamların iletişimi
91
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
artırdığı yönünde bulgular olsa da geleneksel yapıdan kaynaklanan “öğretmen her
şeyi bilir” mantığının henüz aşılamamış olması ve teknolojideki baş döndürücü hız
öğretmenlerin bir noktadan sonra teknolojiyi takip edememelerine neden olduğu,
düşünülebilir.
Görülen o ki, öğretmen artık öğrenciyi zorlayan değil yer, yer öğrenci karşısında
zorlanan, kendini daha çok ve hızlı şekilde yenilemesi gereken bir yapı içerisindedir.
Öğretmen-öğrenci iletişimi boyutunda ve öğretme-öğrenme ortamında öğretmen
etken, öğrenci edilgen durumdan öte karşılıklı etkileşimin ve öğretmenin kılavuzluk
ettiği bir yapıya doğru gelişimin söz konusu olduğu, ayrıca öğretmenin daha çağdaş
bir profil sergilediği veya çaba gösterdiği, daha doğrusu göstermek durumunda
olduğu söylenebilir.
Ulaşılan bu sonuçlardan hareketle eğitimde yeni teknolojilerin aktif olarak
kullanılabilmesi için; Öğretmenlerin hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimleri sırasında
çağın en iyi teknolojileriyle donatılmış ortamlarının sağlanılması ve bunun gelişimler
doğrultusunda sürekli değişkenlik göstermesi gerekmektedir. Eğitimde yeni
teknolojileri eğitsel amaçlı kullanılabilmesi için gerekli yazılımların uzmanlar
tarafından hazırlanarak öğretme-öğrenme ortamlarına kazandırılması gerekmektedir.
1.2 . Türkiye’de Eğitim Teknolojisinin Görünümü
Türkiye’de eğitim teknolojisiyle ilgili çalışmaların başlangıcının Cumhuriyetin ilk
yılları olmasına karşılık, eğitim teknolojisinin gelişiminin yavaş ve güç olduğu
söylenebilir. Eğitim teknolojiyle ilgili çalışmalar 1980‘ li yıllara dek büyük ölçüde
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından planlanıp gerçekleştirilmiştir. 1789 sayılı milli
eğitim temel kanunu ile altıncı ve yedinci beş yıllık kalkınma planlarında her tür ve
düzeydeki okullarda eğitimde niteliğin verimliğin arttırılması için eğitim
teknolojisinin olanaklarından yararlanması gereği vurgulanmıştır.
İlköğretim ve orta öğretim kurumlarına yeni bilgi teknolojilerinin girmesi bilgisayar
destekli eğitim projesi ile 1984 yılında olmuştur. Bu proje kapsamında ilköğretim ve
orta öğretim okullarının bilgisayar donanımı sağlanmış ve bilgisayar kullanımı
konusunda öğretmenlere dönük hizmet içi eğitim programları düzenleştirilmiştir.
Ayrıca, çeşitli dersler için öğretim yazıları geliştirilmiştir. Orta öğretim kurumlarında
1991 yılında 8000 dolayında bilgisayar, ilköğretim okullarında da 1998 yılında 2000
dolayında bilgisayar bulunmaktadır. Bunların yanı sıra, cd - rom üretimi çalışmaları
başlamıştır.
Üniversiteler eğitim teknolojisiyle ilgili araştırmaların yapıldığı, yayınların yapıldığı
hizmet içi eğitim programların uygulandığı ve bilgi teknolojilerin en çok kullanıldığı
eğitim kurumlarıdır. Üniversiteler internet’ e bağlanarak öğretim elemanları ile
öğrenciler bilgisayar ağından yararlanmaya başlamışlardır. İnternet aracılığı ile
üniversiteler değişik eğitim çalışmalarında bulunmaktadırlar.
Örgün eğitim kurumları dışında çeşitli kuruluşlarda ülkemizde teknoloji kullanımına
yaygınlaştırmak amacıyla etkinlikler bulunmaktadır. Bunlardan birisi Bilimsel ve
Teknik Araştırma Vakfı dır. Bu vakıf, bilgisayar okuryazarlığı ve internetten
yararlanma konularında eğitim programları düzenlemektedir. Ülkemizde son yıllarda
ulusal bilgi alt yapısını oluşturmaya yönelik çalışmalara önem verilmektedir. Devlet
Planlama Teşkilatı nca hazırlanan kalkınma planları ile Türkiye Bilim ve Araştırma
92
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
kurumunun uzun dönemli araştırma planlarında bunu görmek olanaklıdır. Bununla
ilgili olarak birçok üniversite Türk Üniversite ve Araştırma Kurumları ağı
(TÜVAKA) ile BİTNET’ e bağlanmış ve öteki ülkelerden veri elde etme olanağına
sahip olmuşlardır. Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi (ULAKBİM) de
üniversitelere ve araştırma kurumlarına bilgi ve belge sağlayan önemli bir kuruluştur.
4.1.2 Eğitimde Bilgisayar Kullanımı
Günümüzde, dünyadaki ülkelerin çoğu eğitim sistemlerinde önemli yenilemeler
yapmaya çalışıyor. Bu yenilemelerde de en büyük rolü bilgisayarlara veriyorlar.
Eğitim sisteminde yenilemelere gidilen ülkemizde de bilgisayarların eğitimde
kullanılmasından sıkça edilmeye başlandı. Bu aşamada en önemli konu ise
bilgisayarları eğitimde nasıl kullanacağımızla ilgili ilkeleri belirlemek. Bilgisayar
eğitim programlarının özünü mü oluşturacak, yoksa tamamlayıcısı mı olacak?İşte bu
soruya bir yanıt bulmak gerekiyor. Bu aşamada bilgisayarların okula hangi amaçla
sokulduğunun sorgulanması gerekiyor. Çok yüksek maliyetlerle
alınan
bilgisayarların okulda bir yerlerde tozlandığı, kullanılmadığı görülebilir.
Bu, bilgisayarın öğretim amacıyla nasıl kullanılabileceği hakkında çok fazla bilgi
sahibi olmayan öğretmenlerin ve yöneticilerin tutumundan kaynaklanan bir
durumdur. Bu gibi tutumlar, bilgisayarların okulda yalnızca bilgisayar okur yazarlığı
amacıyla kullanılmasına yol açar.
Bu açılardan bilgisayarların okuldaki işlevini ayrıntılı bir biçimde
sorgulanması gerekir.”haydi okulumuzu bilgisayarlarla donatalım”gibi bir yaklaşım
sonucunda okula alınan çok sayıda bilgisayarın öğretim/öğrenme sürecine katkısını
hangi yönde olacağını kestirmek güç değil. Günümüzde pek çok ülke eğitim
sistemini bilgisayarlarla destekleme yönünde çalışmalar yapıyor. ABD de
bilgisayarları eğitime sokma konusunda öncü ülkelerden biri bu nedenle ABD’ nin
deneyimleri bilgisayarın eğitime girmesi aşamalarını, bu aşamalar sırasında
yapılabilecek yanlışları ve yaşanacak sorunları tarihsel bir sıralama ile gösterebiliyor.
California Üniversitesi’nden Alfred Bork teknolojinin ABD’nin eğitim sisteminde
kullanılması ile ilgili aşamaları bu bakış açısıyla gözden geçirmiş.
Alfred Bork’a göre,başlangıçta okullar, bilgisayarların okula girmesi ile çok harika
işler yapabileceği düşüncesi ile çok sayıda donanım alıyorlar. Ancak bilgisayarları,
etkili kullanmanın yollarını kimsenin bilmemesi nedeni ile, teknoloji ile başa çıkmaya
(!)çalışırken eğitim ikinci plana düşmüş oluyor. Bu noktada “eğitimde sınırlı bir
etkinlikle kullanılacaksa bilgisayar almanın gereği var mı? Sorusunu sormak
gerekiyor. Donanımlar alındıktan sonra “herkesin gelecekte program yazması
gerekebilir”,Bir kimse ancak, program yazarsa bilgisayarları anlayabilir.”Ya da
“program yazmak sorun çözme becerilerini arttırıyor.”Gibi düşüncelerle öğrencilere
program yazmak öğretiliyor. Öğrencilere program yazmayı öğretip öğretmemenin ne
yarar getireceği de bu konunun dikkatle geçirilmesi gereken yönlerden biri.
2.1. Bilgisayarın Tanımı
Bilgisayar, bilgisayar programcıları tarafından yazılmış komutların kontrolü altında
işlem yapmak sureti ile verileri alıp daha sonraki kullanım için saklayabilen ve
93
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
insanlar tarafından müdahaleye gerek kalmadan veriler üzerinde aritmetik ve mantık
işlemleri icra edebilen elektronik bir cihazdır.
İnsan emeği ile sonuçlandırılması çok uzun zaman alan kimi karmaşık soruları,
veriler ışığında çok kısa zamanda çözebilir. Dijital bilgisayarlar dijital işlemlere
uyarlanmışken analog bilgisayarlar fiziksel nicelikleri ölçer. Hem ölçen hem de
hesap yapan bilgisayarlarda vardır,bunlarda melez bilgisayarlardır.
2.2. Karatahtadan Bilgisayara
Bundan 142 yıl önce, eğitimde kullanılması düşünülen yeni bir teknoloji tanıtılırken
şu ifadeler kullanılıyordu: Bu araç, göze ve kulağa seslenir. Bunun için dikkati
toplama alışkanlığını doğal yoldan geliştirir. Öğrenci, verilmek isteneni anlamadığı
zaman, öğretmene konuyu genişleterek anlatma ve daha anlaşılır hale getirme
olanağı yaratabilir.
Sözü edilen araç ne televizyon ne de bilgisayar. Bildiğimiz karatahtadan başka bir
şey değil. Karatahta, günümüzde de sınıfta etkin bir biçimde kullanılıyor. Oysa 1855’
de öğretmenlere ilk tanıtıldığı sıralarda pek de kabul görmemişti. Kabul görmeyişinin
nedeni, öğretmenlerin bu yeni teknolojiden korkması yada onu kullanmayı
bilmemesinden kaynaklanmıyordu. Bu teknoloji 19. y.y. daki okul ve sınıf yapısına
uygun değildi. Çünkü, o dönemde karma yaş uygulaması vardı ve sınıftaki 5-17 yaş
arasındaki çocuklar birlikte eğitim görüyordu. Öğretmen, bu çocuklara küçük
gruplar halinde ilgileniyordu.
20.yy. da öğrenciler yaşlara göre ayrılmış sınıflarda eğitim görmeye başladığında,
karatahtada yaşamımızdaki yerini aldı. Karatahta örneğinde olduğu gibi yeni bir
teknolojinin uygulanmaya başlanması yada önceden varolan bir teknolojinin yeni bir
alanda uygulanmaya başlanması sırasında bu tür sorunların yaşanması söz konusu
olabiliyor. Bazen yukarıdaki durumda olduğu gibi teknolojinin kabul edilmesi güç
oluyor, bazen teknoloji kullanılmaktan korkuluyor, bazen de kabul edilse bile
teknoloji hakkında yeterince bilgi sahibi olunmamasından ötürü etkili bir biçimde
kullanılamıyor. İşte, bilgisayarların eğitimde kullanılmasının gündemde olduğu bu
günlerde bilgisayarları da bu tip sorunlar bekliyor.
Bilgisayarlar iş dünyasında ve sanayide etkili bir biçimde kullanıyor. Bu kullanım
nerede ise bir devrim niteliğini taşıyor. Günümüzde ise bilgisayarların eğitimdeki
yenilenme hareketlerinde önemli bir rol üstleneceği düşünülüyor. Ancak, her
yenilenme hareketinin gerektirdiği gibi öncelikle bakış açılarında bir yenilenme, bir
değişme gerekiyor. Bilgisayarların eğitimde kullanımından ne anlaşıldığı bu noktada
önem kazanıyor; günümüzdeki tartışmalar da en çok bu konuda yoğunlaşıyor.
Bilgisayarlar eğitimde nasıl kullanılmalı? Bu konuda, eğitim uzmanlarının önemli
uyarıları var. Öncelikle bilgisayarın, yalnızca bir araç olduğunun ve kullanıcının
bilgiyi aldığı, depoladığı,değiştirdiği,üzerinde işlem yaptığı, yarattığı ya da
yayımladığı bir ortam olduğunun unutulmaması gerekiyor. Bilgisayarların ancak bu
bakış açısıyla yola çıkıldığında, öğretme/öğrenme uygulamalarında yararlanabilecek
bir araç olduğuna inanılıyor. Bu konunun en önemli yönlerinden biridir. Ayrıca pek
çok eğitimci bilgisayarın eğitime plansız olarak girmesinin yarardan çok zarar
getireceğine inanıyor. Richard G.Forcier, bilgisayar yazılımlarının okul yönetiminde,
öğretiminde/öğrenmede ve eğitim araştırmalarında kullanılabileceğini öne sürüyor.
94
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Okul yönetiminde, veri işleme ve bilgi düzeltme işlevlerini kullanarak,
bütçe,envanter, öğrenci kayıtları, iletişim kütüphanenin kitap dağıtımı ve halka açık
kütüphane katalogu düzenleme amaçlarıyla bilgisayar kullanılabiliyor. Günümüzde
okullarda en çok kabul gören ve ev yaygın biçimde yapılan uygulama budur.
Öğretim ve öğrenme konusunda, öğretmen odaklı öğretim ve öğrenci odaklı öğrenme
amaçlarıyla bilgisayar kullanımı gerçekleştirilebiliyor. Öğretmen odaklı öğretim
yönteminde bilgisayar, bilgisayar okuryazarlığı kazandırma,bilgisayar destekli
öğretim, soru bankası oluşturma ve sınav hazırlama ile öğretim materyalin
planlanması amaçlarıyla kullanılabiliyor. Bilgisayar okuryazarlığı, bilgisayarın
yaptığı işleri farkında olma ve işlevsel olarak kullanma şeklinde tanımlanıyor.
Bilgisayar destekli öğretim, öğrenme kurumlarına uygun biçimde uygulanıyor.
Ayrıca alıştırma ve uygulamalar, yeni öğrenilen kavramların uygulanmasına ve
önceden öğrenilmiş olanların pekiştirilmesine kolaylık sağlıyor. Bir öğrenciye bir
öğretmenin ders vermesine benzer biçimde hazırlanmış yazılımlar ise, öğrenci
kavramlarla ilk kez karşılaşacağında bile kullanılabiliyor.
2.3. Öğretimde Bilgisayarlar Nasıl Kullanılabilir?
Öğretimde bilgisayarların nasıl kullanılabileceği konusundaki bu kısa özette,
öğretimde bilgisayarların kullanımındaki çeşitli yöntemler üzerinde duracağız.
Bu yöntemlerin her biri, geçmişte çeşitli başarılar kazanmıştır ve eğer doğru biçimde
uygulanırsa, gelecekte daha başarılı biçimde uygulanabilir. Bilgisayarlar gelişi güzel
kullanıldığında, belli bir konunun öğrenimi açısından destekleyici, yardımcı
olmayabilirler. Bu konulara değinmemizin nedeni, geleneksel bazı öğretim
yöntemlerinin haksız yere hor görülmesi ve yeni yaklaşımlar konusunda aşırı istek
gösterilmesi olgusudur.
Bilgisayarların öğretimde kullanılabileceği çeşitli tollar vardır. Bu yöntemleri beş
ana başlık altında toplayabiliriz: öğrenme ve uygulama, veri üretme, benzetim, oyun,
bilgisayarın araç olarak kullanılması.
2.3.1. Öğrenme ve Uygulama
Bilgisayara dayalı öğretim yöntemleri arasında, ilk önce kullanılanlardan birisidir.bu
yöntem, özellikle bilgisayarların özel yeteneklerinin uygulamasını görmek
isteyenlerce verilmesine rağmen, bazı temel beceri ve bilgilerin öğretilmesinde
yararlı olabilir. Belli alanlarda anlama ve öğrenme süreci, kişinin öncelikle bazı bilgi
ve beceri kazanarak otomatik hale getirmesini gerektirir. Bu nitelikteki bilgi ve
beceri kazanarak, otomatik hale getirmesini gerektirir. Bu nitelikteki bilgi ve
becerilerin kazanılmasında öğrenmede becerilerin kazanılmasında, öğrenme ve
uygulama ideal bir yöntemdir.
2.3.2. Veri Üretimi
Antropolojiden sosyolojiye, siyaset bilimine, istatistiğe, hatta fiziğe değin pek çok
alanda, öğrencilerin süreçleri ve içerdikleri kavramları daha iyi anlamaları için
verileri analiz edebilmeleri istenir. Örneğin, sosyolojik araştırma yöntemleri
öğretilirken öğrencilerin temel kavramlar konusundaki bilgilerini verilerini analiz
ederek ve yorumlayarak test etmesi istenir. Geleneksel olarak bu iş, kitaplarda yer
95
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
alan, göreli olarak çok küçük çaplı veri setleri ile yapılır. Bilgisayarların kullanımı,
öğrencinin daha geniş bir veri setiyle çalışmasına olanak sağlar.
2.3.3. Benzetim
Benzetim pek çok açıdan veri üretimine benzer. Veri üretiminde, bilgisayarın sadece
sınırlı bir örnek sağlamaya yaradığı kullanıcılar tarafından açıkca bilinir. Verilerin
gerçeklere uygunluğu beklenmez, bilgisayarlar verilerin doğruluğunun araştırıldığı
bir veri arşivi veya veri bankası olarak görev yaparlar.
Benzetimde ise, öğrenci sonuca ulaşabilmek amacıyla bilgisayarla diyaloga
girmektedir. Titrasyon öğreten bir program bu konuda örnek olarak verilebilir.
Titrasyon, kişinin belli bir karışıma araç olarak kullanıldığı maddeden, belirli
miktarda ekleyerek, renk değişimi veya elektrik ölçümü ile belirlenecek reaksiyon
gerçekleşinceye değin devam eden dinamik bir süreçtir. Böyle bir programı
uygulayan öğrenci, “gerçek” titrasyon yapmadığını ancak “gerçek “ için gerekli olan
beceriyi kazandığının farkındadır.
2.3.4. Oyun
Bilgisayar oyunları pek çok alanda üst düzeyde bilgi ve beceri kazandırma amacıyla
kullanılabilir. Bu programlar için “oyun” sözlüğünün seçimi bu sözcüğün pek çok
kişide çağrıştırdığı olumsuz anlam nedeniyle şansız bir seçimdir. Bazen vermek
istediğimiz kavram ve beceriyi, bunları içeren oyunlarla öğretebiliriz. Çok sayıda
eğitim amaçlı bilgisayar oyununun geliştirilmiş olmasına karşın, araştırmacıların bu
konuya eğilimleri yenidir.
2.3.5. Bilgisayarın Araç Olarak Kullanılması
Bilgisayarların yukarıda sözü edilen kullanımları, belli bir eğitim amacına uygun
olarak hazırlanmış bilgisayar programlarının varlığına bağlıdır. Eğitimde bilgisayar
kullanımının, şimdiye kadar anlattıklarımızdan daha da önemli bir biçimi vardır. Bu
yöntem bilgisayarın doğrudan araç olarak kullanımıdır. Bilim adamları, mühendisler,
muhasebeciler ve öteki meslek sahipleri günlük işlerinde bilgisayar kullanmaktadır.
Öğrencilerde kendi işlerini yaparken bilgisayar kullanmayı öğrenmelidir. Yakın
zamana kadar, öğrencilerin derslerde bilgisayar kullanmasını öğrenmeleri göreli
olarak güç bir işti. Genelde, öğrencinin fen derslerinde bilgisayar kullanmayı
öğrenmeleri bir yıl veya daha fazla zaman yer alıyor. Ancak, kişisel bilgisayarların
yaygın biçimde kullanılabilmesi ve daha büyük sistemlerle terminaller kanalıyla
bağlantı kurulabilmesi, bilgisayarların problem çözümünde kullanımını çok
kolaylaştıran programların geliştirilmesine yol açmıştır. Öğretmenleri, öğrencilerin
derslerde bilgisayar kullanmalarını istemeleri giderek yaygınlaştırmaktadır.
2.4. Genelde Bilgisayar Öğretimi
Bilgisayarların eğitimde en geniş kullanım alanı, bilgisayar destekli eğitimdir.
Bilgisayar destekli eğitimde (Computer Assisted Learning ), bilgisayarların var olan
eğitim sisteminin amaçlarını uygun biçimde belirlenmiş ders programları
doğrultusunda yardımcı araç olarak kullanımı söz konusudur. Bu yöntemde
bilgisayarlar normal eğitim çerçevesinde öğrencilere verilmesi gereken beceri
kavram veya olayları öğretmede bir araç kullanılmaktadır.
96
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Bilgisayar destekli eğitimde, en yaygın olarak kullanılan programlar belli bir
konunun gözden geçirilmesinde ve alıştırma yapılmasında dayananlardır. Matematik,
okuma, heceleme veya öteki temel beceri konularında öğrencilerin bilgilerinin
yeniden gözden geçirmelerine ve çok ve çok sayıda alıştırma yapmalarına olanak
veren programlar en çok kullanılan türlerdir. Bu yöntemle hazırlanan programlardan
öğrenciler kendi bilgi düzeyleri değerlendirerek programın işleyiş düzenini kendileri
seçebilmektedir. Örneğin bir çarpma programında “kolay, orta, zor” olarak öğrenciye
üç seçenek sunulmakta böylece öğrenci programın düzeyini kendi saptayabilmekte
veya saptamayı öğretmen yapmaktadır. Programlarda, öğrenci yanlış yanıt
verdiğinde veya aynı tip yanlışları tekrarladığında, konuya ilişkin kısa açıklamalar
tekrarlanarak verilebiliyor. Müzik, çeşitli sinyaller, doğru yanıt vermeyi özenleştirici
yan unsurlarla bu tip programlar daha çekici hale getiriliyor. Bu yöntemle hazırlanan
programların soru yanıt olarak sürüp gittiği bu nedenle sıkıcı olduğu ve öğrencinin
dikkatinin kolayca dağıtılabildiği gibi eleştiriler vardır. Anacak bu eleştirilerin
kaynağı program yapımcılarının eğitime bağlarının zayıflılığı veya tersine
eğitimcilerin iyi programcılar olmayışıdır. Bilgisayar kültürünün okullarda
yaygınlaştırılmasıyla da, bu sakınca ortadan kalkacaktır. Belki de öğrenciler sıkıcı
kötü biçimde hazırlanmış programları düzeltecektir. Bilgisayar destekli eğitimde
kullanılan programlar belli bir konunun, bir öğretmen tarafından öğrenciye teke tek
ilişki içinde öğretilmesi biçiminde hazırlanabilmekte. Ama öğretmen, insan değil de
bilgisayar olduğu için durum çok farklı olmakta elbette. Bu tip programlar genellikle
belli bir konunun öğrenciye aktarılması, ardından konuya ilişkin sorular sorulması
biçiminde düzenlenmekte, ancak sorular sınırlı cevap olasılığını içerecek şekilde
saptanmaktadır. Öğrencinin verdiği yanıta bağlı olarak da, bilgisayar konuya ilişkin
bilgi vermeye daha başka sorular sormaya devam etmektedir. Bu tip programlarda en
önemli nokta, programı öğrencinin verebileceği yanıtları içerecek biçimde
düzenleyebilmektir. Böylesi programları ise mikrobilgisayarlar için hazırlamak güç
olduğu kadar olası yanıtları saptayabilmek için de uzun süreli bir alan çalışması
gerekmektedir. Bu nedenlerle de, yanıtlar seçenekli olarak öğrenciye verilmekte ve
program boyunca öğrenciyle kurulan diyalog çok sınırlı olmaktadır. Bu tip
programların, öğrencilerin sınırlı sayıda olası yanıt vermeye yönlendirdiği bu
nedenle de konunun derinliğine öğrenilmesi engellendiği yolunda eleştiriler
bulunmaktadır. Unutulmaması gereken şey, bu programların eğitimi destekleyici
yardımcı unsurlar olduğudur. Eğitimde tek başlarına kullanılmaları söz konusu
değildir. Bu tip programların özellikle belli bir konuya giriş veya konunun gözden
geçirilmesi amacıyla kullanımları daha yararlı olacaktır.
4.1.3. Eğitimde Bilgisayar Kullanımının Olumlu Olumsuz Etkileri
3.1. Olumsuz Etkileri
Bilgisayar teknolojisinde sağlanan hızlı gelişmeler tüm yaşantımızı etkileyecek
boyutlara ulaştı. Özellikle batılı toplumlar, bilgisayar teknolojisinde gerçekleştirilen
atılımların etkilerini çok daha yoğun ve yaygın bir biçimde yaşıyor.
Bilgisayar üretiminin çehresini baştan başa değiştirdi. Büro dünyasının alışılmış iş
yapma yöntemlerini, örgütleme biçimlerini bir anda rafa kaldırdı. Çağdaş dünyanın
veri üretme, veri saklama ve veri akımı yöntemlerini belirledi. Ardından bilgisayar
teknolojisinin harikalar yaratan ürünü "mikrobilgisayar" piyasaya çıktı ve insanların
97
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
günlük yaşamını etkilemeye başladı. Bilgisayarlar zamanla ucuzladı, daha kolay elde
edilebilir hale geldi. Böylece bilgisayarlar ev eşyaları arasına girerek kendini
hayatımıza kabul ettirdi. "Ev bilgisayarları", "kişisel bilgisayarlar" kavramları da
gündelik konuşma dilimizde yerini aldı. Bu son gelişme insanların eğlenme, boş
zamanlarını değerlendirme alışkanlıklarını da alt üst etti ve bilgisayarlar
olumlu/olumsuz etkileri ile yaşamımıza hızla yerleşti. Eğitimin bu gelişmenin
dışında kalması düşünülemezdi. Günümüzde, bilgisayar teknolojisinin eğitimi ve
konuları belli bir derecede ve belli bir biçimde mutlak etkileyeceği tartışmasız bir
gerçek olarak kabul ediliyor artık. Toplumda bilgisayar kullanımının yaygınlaşması,
eğitimi dolaylı olarak etkilerken, bilgisayarların eğitimde kullanımını doğrudan
etkiliyor.
Bazılarına göre; bilgisayara daha çok zaman ayırma olgusu
kitap ve kültüre dayalı zamanı azaltacaktır.
Şekil.4
Bilgisayarların eğitim üzerindeki dolaylı/dolaysız etkilerinin yönü, niteliği ise henüz
tartışma konusu. Bilgisayarın eğitim üzerinde olumsuz etkileri olacağını savunanlar
şöyle başlıyorlar:Yaygın biçimde bilgisayar kullanımı hesap yapma yeteneğini
köreltecektir. Bilgisayara daha çok zaman ayırma olgusu kitap ve dergilere dayalı
kültüre ayıracak zamanı azaltacaktır. Sonuçta ise okulların dayandığı, temel aldığı
yazılı kültür yıpranacak ve zamanla yok olacaktır. Okullardaki eğitim, bilgisayar
oyunları karşısında çekiciliğini yitirecek ve çocuklarda olumsuz bir tutum
oluşturacaktır. Şiddete yönelik bilgisayar oyunlarının, şiddete hayran çocukların
yetişmesine neden olacaktır.
Görüldüğü gibi günümüz bilgisayarları, çağdaş gençliğin uyuşturucu tutkusu gibi
görüyor. Yaygınlaşan bilgisayar kullanımı yoluyla, gelişmiş batı toplumunun zaten
toplumdan, ilişkilerden ve iletişimden kopmuş insanı, giderek daha çok kopma, daha
bir yalnızlaşma, daha bir bencilleşme, eğilimine sürüklüyor. Bilgisayar, bu kopuşun,
bu yalnızlaşmanın, bireyci bencilliğin bir aracı olarak görülmekte. Bilgisayar çağında
yalnızlığını ancak ekranla paylaşan, toplum ilişkileriyle sorunlarına yabancılaşan
yeni bir tür insan üretildiğinden korkulmakta. Bilgisayar çağının yabancılaştırdığı,
içe kapalı bilgisayar tutkulularını bir bilim adamı şöyle resimliyor;"İçe kapanık, içe
çevrilmiş gözleriyle, karmakarışık görünüşleriyle yığınla zeki genç. Bilgisayar
masasına dayanmış ucunda uzanan kollar, parmakları ateşleyecekmiş gibi gergin,
ayakta. Tuşlar üzerindeki parmakları, kumarbazın zarları yakalamasına benzer ihtiras
ve coşkuda. Yorgunluktan bitkin düşünceye dek, saatlerce ekran karşısında,
bilgisayar başında. Yiyecek unutulmuştur; ancak getirilirse farkında olunmadan
yenilir. Onlarda en basit yiyecekler olan fastfoodlar. Çoğunlukla coca cola ve
sandviçtir. Uyku oda yalnızca birkaç saatliğine ve bilgisayara en yakın köşeye bitkin
düşmektir. Sonra yine bilgisayara. Bilgisayarın öğretim amacıyla kullanımında
önemli sorunlardan biride, gerekli yazılımları ya da bilgisayar programlarını bulma
ve geliştirme güçlükleridir. Yazılım üreten bir şirketten tam geliştirilmiş paket
program biçiminde ders malzemesi satın alınabilse de, böylece sağlanan program her
sınıfa ya da her eğitim programına uygun olmayabilir. Testler ve alıştırmalı öğretim
98
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
için genel bir çerçeveyi içeren ve gerekli ayrıntıların sonradan okul ya da öğretmence
eklenebileceği hazır çerçeve programlar edinmekte olanaklıdır. Bu sistemin sakıncası
ise; her derste testlerin ve soruların hep aynı kalıbı incelemesi sonucu öğretimin
gereğinden çok yinelemeli ve sıkıcı olmasıdır. Yazılım eğitim kurumlarında
geliştirilebilir, yani okul ya da öğretmenler kendilerine özgü gereksinimlere tümüyle
uyacak programlar üretebilirler. Ancak bu da pahalı ve zaman alıcıdır, ayrıca eldeki
programlama becerisi yetersiz kalabilir. Gerçekte sözü edilen olumsuz etkiler
bilgisayar da değil, onları kullanım biçimlerinden bilgisayara bakış açısının
yanlışlığından kaynaklandığı unutulmamalıdır
3.2. Olumlu Etkiler
Günümüzde bir yandan bilgisayarlı toplumun tehlikeleri, insanı insandan
uzaklaştıran olumsuzlukları, ilişkileri mekanikleştiren özü tartışılırken, bir yandan da
bilgisayarlı eğitime geçme yarışının sürdürüldüğü gözden kaçmamalı. Bilgisayarın
en yoğun, en yaygın kullanıldığı alanların başında da eğitim ve okullar yer alıyor.
Kullanışlı mikrobilgisayarların gelişmesiyle ilkokullardan üniversitelere her
aşamadaki okullarda, hatta okul öncesi programlarda, bilgisayarlı uygulamalar
yaygınlaştı. Çünkü eğitimde kullanılan bilgisayarın, bir takım yenilikler ve
kolaylıklar getireceğinin farkına varıldı. Böylece 1960'larda bilgisayarlar eğitimde ilk
defa kullanılmaya başlandı.
Öğretim bilgisayarları temel olarak iki biçimde kullanılabilir. Bilgisayar ya
öğrenciye doğrudan doğruya veri sağlar, ya da öğrencinin kavramasını denetleyen bir
öğretmen rolü üstlenir. Bilgisayar öğretmen rolüne programlanmışsa, öğrenciye bir
soru yöneltir, öğrenci sorunun yanıtını bilgisayara geçirir ve hemen yanıtın
karşılığını alır. Yanıt doğru ise, öğrenci daha çetin problemlere yöneltilir. Yanıt
yanlış ise, çeşitli bilgisayar mesajları işlemdeki yanlışı belirtir ve öğrenci bu alanda
ustalık kazanıncaya dek program daha karmaşık soruları atlar. Böylece öğrencinin
başkalarının etki ve sıkıntısından kurtularak konuyu kavraması sağlanır. Faydalarının
bir diğer yönü ise; öğrencinin teke tek etkileşim sağladıkları gibi, verilen yanıtların
hemen karşılık getirebilmeleridir. Bununla öğrencilerin kendi kavrama hızlarıyla
ilerlemeleri sağlanır. Özellikle bol alıştırma gerektiren konularda öğretmenlerin
derslik çalışmalarında harcadıkları zamanı azaltarak öğrencilere daha çok bireysel
zaman ayırmalarına imkan verirler.
Bilgisayar programı, öğrencilerin öğrenme sürecindeki sorunu saptamak amacıyla
kullanılacak kapasitededirler. Sorun bir defa belirlendikten sonrada çalışma sorunla
alana kaydırılır. Ayrıca bilgisayarın sağladığı yakınlık ve bireysel ilgiden ötürü kimi
öğrenciler, herkesin içinde yanlış yanlış yanıt vermenin ya da bir konuyu sınıf
arkadaşlarından geç kavramanın sıkıntısından kurtulmuş olurlar. Bilgisayarın
eğitimdeki yerinden bahsederken, gözardı edilmemesi gereken bir konuda insan
etkileşimleridir. Bunun yok edilmemesi gerekiyor.
Bilgisayarın uluslar arası ağlarla biribiri ile bağlantılı olması, insanlarla etkileşimi
arttırmaya katkıda bulunabilirler. Buna örnek olabilecek uygulamalardan biri
Teksas'taki bir okulda öğrenciler üzerinde yapılmış. Bu öğrenciler Almanya
Emden'deki bir lisenin öğrencilerine Nazi döneminin nasıl olduğunu sormuşlar.
Almanya'daki öğrenciler büyük babalarıyla konuşarak onların Nazi dönemine ilişkin
anılarını bilgisayar yardımıyla iletmişler. Bu öğrenme deneyimi Teksas'taki
99
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
öğrencilerin Nazi döneminden kitaptan okumaya kıyasla daha çok etkilenmelerini
sağlamış. Bu örneğin benzerleri başka konularda da uygulamaya konulabilir.
Fransızca veya İngilizce gibi yabancı dil derslerinde bu dilleri konuşan insanlarla
iletişime geçilebilme yoluna gidilebilir. Sanat derslerinde grafik, desen ve yeni
görüntüler yaratmada kullanabilme olanaklarından yararlanabilir. Uluslar arası ağlar,
Öğrencilere etkileşim olanağı sağlama yanında, öğretmenlere de çok sayıda kaynak
elde etme olanağı sunuyor. Eğitimciler, bilgisayarın öğrencinin etkinliğini arttırdığını
ve etkileşime açık olması nedeniyle geliştirici olduğunu belirtiyorlar. Yani
öğrencilerin yaratıcılıklarını ortaya koymalarına fırsat doğuyor. Elbette ki öğrenciler
yalnızca verilenleri alan bireyler değil, aynı zamanda bilginin yaratıcıları olduğu
unutulmamalıdır. Bir hesaba göre insan beyninin 10-10 birim bilgi depolamaya ve
işlemeye müsait olduğu, fakat genelde bunun ancak %20'sinin kullanıldığı
söyleniyor. O halde halen uygulanmakta olan klasik eğitim sistemleri ile insanı bilgi
ile yüklemek için sarf edilen 20-30 yılın kısaltılması için bilgisayarlardan
yararlanılabilir. Bu suretle insanın daha uzun süre üretici olabilmesi mümkün
olabilir. Kim bilir bu yolla düşünsel kabiliyetin daha büyük bir kısmından
yararlanma yolu açılabilir. Bunları yaparken her şeyi bilgisayardan bekleyerek beyin
jimnastiğinin azalması tehlikesi hatırdan çıkarılmamalıdır.
4.1.4. Bilişim Teknolojilerinin Eğitimde Kullanılması
4.1. Teknoloji Nedir?
Yaşamın çeşitli alanlardaki üretim süreçlerinin, girdi ve çıktı evreleri arasında
kullanılan tekniklerin, gereçlerin, makinelerin ve yöntemlerin amaca en uygun en
ekonomik biçimde değerlendirilmesi. Teknik bilim, mühendislik bilimleri yada
üretim süreçlerinin bilimi olarak da adlandırılmaktadır. Dar anlamda ise çeşitli
tekniklerin inceleyen ve yeni teknikler araştıran bilimdir.
Bir sanat yada bir bilimde kullanılan yöntemler bütününe teknik denir; tekniklerin
tümü ise teknoloji diye adlandırılır. Teknoloji terimi ayrıca bir sanayi dalında, belirli
ürünlerin yapımı için gerekli araçların, işleme yöntemlerini incelemesini belirtir.
Sanayinin çeşitli dallarında kullanılan takımların, işleme usullerini ve metotlarını
incelenmesi. Bilimlere, sanatlara ve mesleklere has teknik terimlerin tümü.
4.2. Bilgi Teknolojileri Nedir?
Bilgi teknolojisini bilginin yaratılması, toplanması, biriktirilmesi, işlenmesi, yeniden
elde edilmesi, yayılması, korunması ve bunlara yardımcı olan araçlar olarak
tanımlayabiliriz. Bunlar her alan için geçerlidir. Burada araç gereç değil insanın
önemi ve bu teknolojiyi oluşturmak için belirlenen hedefler vurgulanmaktadır.
Karmaşık ve yarışmacı bir dünyanın üyesi olan insan yaşamda kalmak ve varlığını
sürdürebilmek için önemli nitelik ve nicelikte bilgiye ulaşma, bilgiyi kullanma
kısacası bilgiye sahip olma gereksinimi içerisindedir. İnsanın bu gereksinmesini
gidermede en önemli sorun, bilginin nasıl elde edileceği, nasıl dağıtılacağı ve nasıl
saklanacağıdır. Buda bilgi teknolojilerinin hızlı gelişmesinin en önemli nedenini
oluşturmaktadır.
Günümüzde gereksinmemiz olan bilgi üretmek, toplamak, depolamak ve dağıtmak
için bir çok teknoloji geliştirilmiştir. bunlardan birkaçını şöyle sıralayabiliriz:
100
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
•
Bilginin elde edilmesinde, dağıtılmasında video kamera, kaset çalar, televizyon,
uydu sistemleri
•
Bilginin depolanmasında optik diskler, elektronik arşivlerle veri tabanı
programları
•
Bilginin işlenmesinde bilgisayarlar
Teknolojilerde hızlı gelişmeler sonucu ortaya çıkan en önemli ürün kuşkusuz
bilgisayarlardır. Ancak bize bilgiyi ulaştıran, bilgiyi iyi kullanmamıza yardım eden
tüm öteki araçlara, teknolojilerde bilgi teknolojilerinin kapsamına girer.
İnsanlar arasında haberleşmeyi sağlamaya yönelik olan iletişim teknolojileri
günümüzde oldukça çeşitlidir. Bunlara matbaanın bulunuşundan başlayarak düzenli
posta sistemlerinden, telefon ve telgrafa, televizyon, radyo, sinema gibi araçlara dek
birçok örnek verebiliriz. Kimi iletişim araçları yalnız yazılı sembollere olanak
verirken , kimileri ses ile birlikte görüntünün iletilmesine olanak vermektedir. Yazılı
sembollerin iletilmesinde kullanılan iletişim teknolojileri matbaayla gelişmeye
başlamış zaman içerisinde posta hizmetlerine yönelik telgraf gibi araçlar üretilmiştir.
Sesin iletimi için gramofon, telefon, telsiz, radyo gibi araçlar üretilmiştir. Görüntü ve
sesin birlikte iletmede de televizyon, video gibi araçlar ön plana çıkmıştır.
İletişim araçlarının gelişimini kronolojik olarak incelediğimizde, yeni teknolojilerin
daha çok sayıda duyu organına seslenmediklerine ve daha etkili olduklarını
görüyoruz. İletişim teknolojisini bilgisayar teknolojilerinin katılmasıyla önemli
niteliksel sıçramalar olmuştur., bilgi teknolojilerinin kullanımı da hızlanmıştır.
İletişim teknolojisiyle bu gelişmeler bireyleri edilgen bir alıcı olmaktan çıkarmış
ortama katmıştır. Bu özellikte de eğitim süreci açısından çok büyük öneme sahiptir.
4.3.Bilgi Teknolojileri ve Eğitim
İnsanoğlu varoluşundan bu yana bilgi üretmekte ve dağıtmaktadır. Geçmişte bilginin
dağıtılmasında güvercinden, dumandan, mors alfabesine dek bir çok araç
kullanılmıştır. Gerçekte bunların tümü bilgi teknolojisi örnekleridir. Günümüzde ise
bunların yerini bilgisayarlar, uydu antenleri, çağrı cihazları, cep telefonları gibi
araçlar almıştır. Ancak unutmamak gerekir ki artık yalnızca bilgisayarlara değil,
iletişim ağları, çoklu ortamlar, elektronik haberleşmeye dayalıdır. Eski teknoloji ile
yeni teknoloji arasında temel fark bilginin dağıtımındaki hızdır. Yeni teknolojilerin
sağladığı yüksek hız bilgi miktarının artmasına da yol açmıştır. Bütün bu değişimler
mikro elektronik teknolojinin büyümesinin sonucudur. Başka bir deyişle, bilginin
elde edilmesinde ve kullanımında mekanik araçlardan elektronik araçlara geçiş
yapılmıştır.
Eğitim yaşamımızın her alanında, sanayide, orduda, ticarette, tıpta, psikolojide ve
öteki bilim dalların tümünde yer almaktadır. Eğitim, hem beceri kazandıran hem de
bilgi aktarılan bir süreçtir ve bu süreçte bilginin dağıtımı temel olmaktadır. Genelde
bilgi teknolojileri, özellikle de bilgisayarlar, öğretme ve öğrenme sürecinde yardımcı
araç olarak işlev görmektedir.
Eğitim kurumları, toplumsal değişme ve gelişmeleri hem başlatan hem de
yönlendiren kurumlardır. Bu özellikleriyle eğitim kurumları, teknolojik gelişmeleri
de izlemek, bu teknolojileri de kullanmak ve bunların nasıl kullanıldığını öğrenmekle
101
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
yükümlüdür. Daha açık bir deyişle eğitim kurumlarının toplumun gereksinmeleri
doğrultusunda, öğrencileri bilgi çağına uygun, bilgi toplumunun özelliklerini göz
önünde tutarak geliştirmelidir.
4.4. Avrupa Ülkelerinde Bilgi Teknolojilerinin Eğitimde
Kullanılması
Günümüzde birçok Avrupa ülkesinde bütün eğitim basamaklarında yeni bilgi
teknolojilerinin öğretilmesine ve kullanılmasına yer verilmektedir. İlköğretim bunlar
içerisinde özel bir yere sahiptir. Bir çok Avrupa ülkesinde yeni bilgi teknolojilerinin
hangi amaçlarla, nasıl ve hangi yoğunlukta öğretilmesi tartışma ve araştırma konusu
olmuştur. Bu tartışma ve araştırma sonuçlarına dayanarak ilköğretim kurumlarının
programlarında yeni teknolojilerinin öğretimine önem verilmiştir.
Türk eğitim sisteminde yeni bilgi teknolojileri ile ilgili yapılan ve yapılacak olan
çalışmalara, eğitimcilere ve özellikle öğretmenlere ışık tutması amacıyla Avrupa
ülkelerinde ilköğretim kurumlarına yönelik olarak neler yapıldığını incelemekte
yarar vardır. Bunun için Almanya, Belçika, Danimarka, İngiltere’deki uygulamalara
ana çizgisiyle bakalım.
Almanya’da ilköğretim okulları, temel kültürel becerilerin kazandırıldığı kurumlar
olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle de, bu ülkede yeni bilgi teknolojilerinin
ilköğretimde öğretilmesi ve kullanılması konusunda büyük bir titizlik
gösterilmektedir. Bunun için hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin kullanmaları
için hazırlanmış kılavuzlar kullanılmıştır. Öğrenciler bu kılavuzlar yardımıyla
bilgisayar kullanarak yazılı bilgilere, grafiklere ve görüntülere serbestçe
ulaşabilmiştirler. Öğretmenler de kılavuzlar yardımıyla derslerle yazılımlar arasında
ilişki kurmada önerilen yöntem, teknik ve araçları kullanmışlardır. Uygulama
sonunda bilgisayarın belirli bir süre öğretimde kullanılmasının yararlı olduğu ortaya
çıkmıştır.
Avusturya eğitim sisteminde teknolojik gelişmelerin izlenmesine ve bunların
öğretimde kullanılmasına önem verilmektedir. Bu amaçla bütün okullarda uyulması
için bazı ilkeler belirlenmiştir. Bu ilkeleri şöyle özetleyebiliriz.
•
Genel eğitim içinde yeni bilgi teknolojileri de yer almalıdır. Bilgisayarların
evrensel bir araç olacağına inanılmalıdır. Öğretmenler öteki destek gereçlerini
kullandıkları gibi bilgisayarı da öğretimde kullanabilmelidir.
•
Modern insan değişime ayak uydurmak, özel yaşamında ve meslek yaşamında
kendini geliştirmek zorundadır. Eğitim temel becerileri kazandırmalı ve
geliştirmelidir. Ayrıca eğitim yaratıcı ve yenilikçi düşünmeyi de öğretmelidir.
•
Gelecekte her öğrenci yeni bilgi teknolojilerinden yararlanarak eğitim almalıdır.
Böyle bir eğitim çocukları temel bilgisayar teknolojilerinde uzmanlaştırmak
yerine onların bu teknolojilerin tüm bilimler için gerekli olduğunu anlamalarını
sağlamalıdır.
Öğretme-öğrenme sürecinde bilgi teknolojilerinin etkilerinin büyük ölçüde
öğretmene bağlı olduğu kabul edilmektedir. Yeni bilgi teknolojilerinin iyi bir
öğretmenin yerini tutamayacağı bilinmemektedir. Daha çok bu teknolojiler okulda
102
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
öğretmene ve öğrencilere yardımcı araçlar olarak görülmekte ve değişik amaçlarla
kullanılmaktadır.
Belçika’da ilköğretimde çocuklara kazandırılmak istenen bilgi ve becerilerin
düzeyinin sürekli olarak arttırılması amaçlanmaktadır. Bu bağlamda eğitimi daha
etkili kılmada yani bilgi teknolojilerinden yaralanmanın birincil önem taşıdığı kabul
edilmektedir. Tamamen tahtaya ve ders kitabına dayalı eğitimde öğretmenlerin
yeterince etkili olmadıklarına inanılmaktadır. O nedenle eğitim uzmanlarına
öğretmenleri yeni bilgi teknolojilerinin nitelikleri ve seçimi konularında
bilgilendirme görevi verilmiştir.
Danimarka’da bilgi teknolojisi dersi, çocukların bilgisayar kullanarak sorun çözmeyi
denemesine ve sorun çözmeyi görmesini sağlamaktadır. Aynı zamanda yine bu
dersle, bilgisayar kullanmanın olanaklarını, etkilerini ve sonuçlarını değerlendirmede
alt yapı kazanmaktadır.
İngiltere’de eğitimin temel işlevi, çocuklara ve gençlere ilgileri doğrultusunda
yetiştirme ve mutlu bir yaşam geçirme olanağı sağlamaktadır. Çocukların ve
gençlerin gelecekte mutlu bireyler olarak yaşamalarında da eğitimde bilgi
teknolojilerini kullanmanın son derece önemli olduğuna inanılmaktadır.
Bilgi teknolojisi dersinde şu etkinliklere yer verilmektedir:
•
Uygun olan her yerde çocuklara bilgi teknolojisi ile ilgili düşünce ve bilgilerin
aktarılması,
•
Bilgilerin elde
yorumlanması,
•
Veri tabanı sistemlerini de içeren değişik kaynaklardan bilgiler sunulması ve bu
bilgilerin eleştirel olarak değerlendirilmesi,
•
Gerçek yada imgesel bir durumun bilgisayarla sunumunun açıklanması,
•
Çizim , tasarım gibi estetik etkinliklerde bilgi teknolojisi sistemlerine uygun
biçimde kullanılması,
•
Bilgi teknolojisinin yanında, uygun olan öteki kaynakların kullanılarak çevresel
değişkenlerin ölçülmesi ve değerlendirilmesi,
•
Bilgi teknolojisi kullanımı ile ilgili etik konuların ve kimi sosyal değişimlerin ele
alınıp tartışılması.
edilmesi,
kaydedilmesi,
ulaşılması,
değiştirilmesi
ve
4.5.Teknoloji Destekli Eğitim
Eğitimde yapı değişikliği sağlanarak problemimizin sadece bina ve araç olmadığı
bilinci tüm ulusumuzca kabul edilerek çağdaş eğitim için bilinçli bir kamuoyu
yaratılmalıdır. Başta bilişim teknolojileri olmak üzere tüm teknolojik gelişmelerden
yararlanarak eğitim yeniden organize edilmelidir. Diğer taraftan eğitimimiz içerik
olarak da ele alınarak ezberden uzak, sorgulayan, araştıran bir neslin yaratıcısı olarak
düşünülmelidir. Teknoloji destekli eğitim; çağdaş eğitim ve iletişim teknolojilerinden
olabildiğince yararlanan, (CD-ROM’ a dayalı eğitim, kişisel bilgisayar destekli
eğitim, yerel iletişim ağı destekli eğitim ve video eğitimi) potansiyel öğrenci
kitlesinin ilgi ve yeteneklerine en uygun bilginin, yüy yüze eğitimde dahil en uygun
103
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
yöntem ve tekniklerle en kısa süre içinde en etkili öğrenme olanaklarıyla verildiği bir
eğitim sistemidir. Diğer bir deyişle öğrenci pasif bir alıcı durumundan öğrenme
süresince aktif olarak katıldığından öğrenmenin daha iyi olacağı eğitimcilerce de
kabul edilen bir gerçektir.
Örneğin üniversitelerde
yoğunlaşmaktadır:
yeni
bilgi
ortamının
oluşturulması
3
aşamada
1. Zaman paylaşımlı sistemler yerine mikrobilgisayar ağlarını içeren veri
paylaşımlı bilgisayar ağlarını gerçekleştirilmesi
2. Üniversite bilgisayar ağına bağlanacak kullanımı kolay, üstün grafik yetenekli,
yüksek performanslı mikrobilgisayarlar geliştirilmesi.
3. Bilgisayarların öğretim için kullanılması eğitim ile tümleştirilmesidir.
4.1.5. Ders Materyali Hazırlamada Bilgisayar Kullanımı
5.1. Öğretimde Destek Amaçlı Geliştirilen Yazılımların Önemi ve
Materyal Hazırlanışında Dikkat Edilecek Konular
Öğretimde destek amacıyla geliştirilen yazılım ürünlerinin genelde bu alanda uzman
olmayan kişilerce üretilmesi veya sadece programcı, sadece tasarımcı, sadece
eğitimci tarafından üretilmesi, ortaya konulan ürünün niteliğinde olumsuzlukları
beraberinde getirmektedir. Henüz uzman programcı, tasarımcı, psikolog veya
eğitimcinin bir araya gelerek birlikte ürettikleri yazılımlar mevcut değildir. Birçok
durumda tasarımcı kendi kişisel deneyiminden, sezgilerinden, mevcut teknoloji ve
ortamdan yararlanmaktadır. Kullanıcının ara yüzeyi birkaç dakika içinde kavrayıp
çözebileceği varsayılmaktadır. Ancak birçok programda kullanıcı sorunlarla
karşılaşmaktadır. Gerçekte kullanımı karmaşık veya zor olan bir program öğrenme
sürecini olumsuz yönde etkileyebilir. Flagg(1990) ‘a göre kullanıcıya dost bir
program, öğrencinin programı nasıl kullanacağından ziyade içerik üzerinde
yoğunlaşmasına olanak sağlar. Dolayısıyla bu alandaki araştırmalar daha az stresli
ara yüzeyler yaratmaya yöneliktir. Ara yüzeylerin somut ve görünebilir olması, etkili
bir yönlendirme sağlaması, geri bildirim sağlaması, esnek bir yapı içermesi, basitlik
ve uyumluluk ilkelerine uygun olması,, iyi bir bilgilendirme ve kontrol sağlaması
tasarımcının en çok dikkate alınması gereken etkenlerdendir(Altun-Zarak,1999).
Ekran tasarımını önemli ölçüde etkileyen etmenlerden biri, öğrencinin bir kerede
işleyebileceği bilgi miktarının sınırlı olmasıdır. Elektronik ortamda sunulan bilgi
kullanılan sistemin yapısına bağlıdır. Dolayısıyla sunulacak olan materyalin
özelliğine bağlı olarak farklı bir sistem veya farklı bir yapıda materyal kullanmak
mümkündür. Birçok araştırmaya göre, işitsel sistemlerde, görsel olanlara oranla not
almak daha kolaydır. Konuşma yöntemi materyallere oranla soyut iletişim için daha
etkili, özellikle soyut düşünce ve kavramları anlamada daha iyi sonuç sağlamaktır.
Diğer yandan, video görüntüleri bazı öğrenme durumları için oldukça etkili
olabilmektedir. Örneğin, Gagne(1978)’ye göre resimler uzun süreli belleği harekete
geçirmekte ve gerçekçi dramatik sunumlarla tutum değişikliğini etkileyebilmektedir.
Reinhardt(1987)bilişsel öğrenmenin bilgisayar ekranından etkileşimli metin okumu
yöntemiyle daha iyi gerçekleştiğini video görüntülerinin ise daha çok duyuşsal
öğrenme alanında etkili olduğunu bulmuştur. Bu nedenle de, bilişsel öğrenmede
104
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
bilgisayar ortamında sunulacak metin ve grafiklerin kelime ve sembollerle sunulması
daha verimli iken, video görüntüleri daha çok ses geri bildirimi veya öğrencide bir
tutum değişikliği hedefleniyorsa tercih edilmelidir.
Diğer bir görsel materyal kullanım tarzı ise farklı şekildeki görüntüleri birlikte
kullanmaktır. Farklı medya ürünlerini birleştirip bir arada sunmak öğrencinin
öğrenme kapasitesini arttırmada etkili olabilmektedir. Örneğin, aynı konu ile ilgili
görsel ve işitsel bilgi içeren materyalleri birlikte kullanmak, öğrenme kapasitesini
arttırabilmektedir. Resim(hareketli veya hareketsiz) ve metni birlikte içeren
çalışmalardan bilgisayar kullanımı sayesinde yazı, grafik, video veya tümünün
birlikte kullanımı konusu gündeme gelmiştir. Araştırmalar ayrıca, özellikle
çocuklarda düz yazı alakalı resimlerin, düz yazıyı hatırlama üzerine pozitif bir etkisi
olduğunu belirtmişlerdir. Bununla birlikte, Anglin ve Stevens(1987) ileri yaştaki
öğrenciler üzerinde yaptıkları araştırmada düzyazı+resim sunulan öğrencilerin son
test başarı puanlarının sadece düz yazı sunumlara oranla çok daha yüksek olduğunu
bulmuşlardır. Farklı formlardaki bilgiler birlikte kullanıldığında ,sunulan bilgilerin
birbiriyle ilişkili olmasına ve sunumun öğrencinin dikkatini çekebilmek amacıyla
uyarıcı öğe kullanma yarışına girmemesine dikkat etmek gerekir.
Tasarlanan programın özellikle içeriğinin öğrenmeyi kolaylaştırma, özümseme,
zihinde tutma ve tekrar kullanıma açık şekilde düzenlenmesi ve mutlaka bilgiyi
uyarıcı, öğrenmeye teşvik edici, etkili ve yeterli şekilde sunması gerekir. Menü veya
giriş sayfası öğrenciye öğrenme amaçlarını başarmasını sağlayacak bilgi
içermektedir. Bunu gerçekleştirmek için de tasarımcı bilgiyi süreklilik, simetri ve
planlama stilinin tutarlılığını gösterecek şekilde seçmeli, geliştirmeli ve
düzenlemelidir. Hareketsiz ekranlar ayrı birer sayfa olarak ve her sayfa bir mesaj
veya bir düşünce içerecek şekilde düzenlenebilir. Bu tür düzenlemelerde renkler,
farklı yazı biçimleri, çizgiler veya diğer grafiksel semboller kullanılarak başarı
sağlanabilir. Menüler hatırlamayı kolaylaştırmak amacı ile başlıklar içermeli, her
ekrandaki ana başlıklarda uyumlu ve doğru olmalıdır. Sunulan materyaller anlamlı
olmalıdır ayrıca özetleme bir daha gözden geçirme ve son testler uygulanarak
sunulan bilginin kısa süreli bellekte kalması ve gerektiğinde erişilmesi sağlanabilir.
Ülkemizde geliştirilen yazılım programlarında genellikle ders kitaplarından alınan
bilgiler doğrudan bilgisayar ortamına yansıtılmakta öğrencinin hazır bulunuşluk
düzeyi, öğrenme stratejileri, güdüleme, dikkat çekme... gibi psikolojik nitelikler
dikkate alınmamaktadır.
Bilgisayar ortamın materyal hazırlama konusunda çeşitli deneyimler yaşayan Yıldız
(1999) anlam bütünlüğü içinde anlatılması gerektiğini söylemiştir. Öğretmenlerinde
bu yüzden öğrencileri değerlendirmede zorlandıkları görülmüş, bazı öğrenciler sırf
hoş gözüksün diye projelerine ses, resim gibi eklemeler yaparak öğretmenlerin
gözünü boyamaya çalışmışlardır.
Kısaca bilgisayarın eğitimde başarılı kullanımından, okuma yazmadan fen
bilgilerine, müzikten sanata kadar olabilecek katkılarına örnekler vermeye
çalışılmalıdır. Amaç öğrencilerimizin daha iyi ve eşit bir eğitim alabilecekleri,
bilgilerini paylaşabilecekleri demokratik bir ortam yaratmaktır.
105
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
5.2. Ders Materyalleri Hazırlamada Bilgisayar Kullanımı ve Yazımı
Geliştirme Uygulama Projesi
Öğrenme kalitesini öğrenci başarısını arttırmak ve etkin bir öğrenme ortamının
sağlanmasına yönelik olarak yazılım hazırlama çalışmaları için gerekli insan
kaynaklarına ihtiyaç giderek artmaktadır. Öğretmen yetiştirmekle görevli eğitim
fakültelerimizin bu ihtiyaçlara cevap verebilecek niteliklerde elemanlar yetiştirmesi
asıl vazifeleri olması gerekir.
Bu amaçla üniversitelerimizde verilen bilgisayar uygulamaları derslerinde öğretmen
adayı öğrencilerimize ileride mesleki çalışmalarında en büyük yardımcı olabilecek,
öğrencilerine konularını anlatırken daha yararlı ve etkin bir şekilde anlatabilmelerini
sağlayan materyaller hazırlayabilecekleri (çoklu ortamda), öğrencilerinin daha fazla
dikkatlerini toplayabileceklerini materyaller hazırlamak amacı ile bilgisayar
ortamında yapılabilen ayrıca her yerde kolaylıkla bulabilecekleri bir sunu programı
seçilmiştir. Ayrıca bu çalışmada, öğretmen adaylarına sunu hazırlarken ders sırasında
eğitim teknolojilerini yakından ilgilendiren tepegöz, datashow, bilgisayar ortamına
ses ve video görüntülerinin aktarımı, tarayıcıdan (scanner) bilgilerinin aktarılması
gibi yararlı becerilerinde kazandırılması amaçlandırmıştır.
Çalışmalarımız sırasında sınıfımızdaki 20 adet bilgisayarımız yerel ağ bağlantısı ile
birbirlerine bağlanmış, öğrencilerin dosya alışverişi, bilgi paylaşımı sağlanmış, yine
bu ağ sayesinde tarayıcı, yazıcı, video kayıtlarının aktarımı, ses kayıt cihazlarının ana
makine üzerinde ortak kullanımı mümkün olmuştur. Tüm bilgisayarlarımızda
internet bağlantısı bulunduğundan gerekli bilgilerin çalışmalara da eklenmesi de
mümkün olmuştur. Son olarak çalışmalar bittiğinde öğrencilere meslek hayatlarında
yararlanmaları için CD’ye kayıt edilerek kendilerine verilmektedir.
Projenin ikinci ayağında ise öğrencilerin yaptıkları bu sunu çalışmalarının internet
üzerinde bir web sayfasında gösterimi sağlanarak bilginin maksimum paylaşımının
gerçekleştirilmesi planlanmaktadır.
5.3. Ders Materyali Hazırlamada Gerekli Araç Gereçler
5.3.1. Projektör alırken nelere dikkat edilmeli?
Şekil: …….
5.3.1.1. Çözünürlüğü anlamak
Çözünürlük denildiğinde, dijital görüntüyü oluşturacak küçük noktacıklar olan
piksellerin sayısı anlaşılmalıdır. Ne kadar çok piksel varsa, o kadar temiz, detaylı ve
güzel bir görüntü sağlanır. Piksellerin sayısı projektörün gösterebileceği satır ve
106
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
sütunu ifade eder. Örneğin SVGA 800*600 çözünürlük 800 piksel dikey kolon, 600
piksel yatay satırdan oluştuğunu ifade eder ve toplamda 480000 piksel vardır.
Karşılaştırma yapabilmek için; VGA çözünürlükte 640 sütuna karşılık 480 satır
mevcuttur ve toplamda 307200 piksel görüntüyü oluşturur. Sonuçta SVGA
çözünürlük 172800 piksel gibi oldukça büyük bir görüntü farkı doğurur. SVGA bir
projektör VGA çözünürlüğünde çalışan bir projektörden çok daha kaliteli bir
görüntüyü projeksiyon perdesine aktarma özelliğine sahiptir.
Projekte ettiğiniz görüntünün mümkün olan en iyi kalitede olmasını istersiniz. Fakat
ihtiyacınıza en iyi şekilde cevap verecek projektörü her zaman doğru
seçemeyebilirsiniz. Eğer sadece bilgisayarda hazırladığınız slayt showları, clip artları
ve fotoğrafları göstermek için çok yüksek güçte ve pahalı bir projektöre ihtiyacınız
yoktur. Diğer bir taraftan işimiz mühendislik, CAD-CAM çizimleri, medikal
resimler, mimari tasarımlar, artistik grafik çalışmaları kritik grafik gösterimlerinde
ihtiyacınız olan şey paranızın satın alacağı en iyi projektördür.
Diğer bir taraftan ise projektör ihtiyacınız, bu projektörle birlikte kullanacağınız
bilgisayarın çözünürlüğü ile doğrudan ilişkilidir. Günümüzde pek çok netebook tipi
bilgisayar SVGA ekranlara sahiptir. Standart projektörler düşük maliyetli olabilmesi
için VGA standardında üretilmişlerdir. Bu projektörler SVGA ya da XGA
görüntüleri özel metotlarla VGA standardına düşürmek suretiyle gösterirler. Bu da
perdede oluşan görüntünün monitörünüzdeki görüntüyle, arasında büyük bir kalite ve
detay farkı oluşmasına neden olur.
5.3.1.2. Taşınabilirlik ve Ağırlık
Eğer seyahat ediyorsanız, projektör seçiminde en büyük
faktör ağırlık olacaktır. Eğer çok sık seyahat ediyorsanız,
projektörünüzün ekrana aktaracağı görüntüden bir miktar
fedakarlık ederek çok hafif, 4 kg. civarında bir projektör
sahibi olabilirsiniz. Bazı üretici firmalar 97 modelleri
içerisinde gerçekten çok hafif ve mükemmel görüntü
kalitesine sahip projektörler üretmişlerdir. Eğer
Şekil.7
projektörünüz bir konferans ya da toplantı odasında tavana asılı olarak kullanılıyorsa
ağırlık sizin için satın almada daha geri sıralara düşer ve görüntü kalitesi, parlaklık,
kontrast ve renk gibi detaylar daha ön plana çıkar.
5.3.1.3Parlaklık
Prezentasyonların (sunum) çoğunda dinleyiciler
kolaylıkla not alabilsin ve konuşmacının yüzünü
görebilsinler diye odanın ışıkları mümkün olduğu kadar açık
tutulur. Böyle bir durumda projektörün parlaklığı önemli bir
kriter olur.
Şekil.8
107
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Parlaklık ANSI Lümen (American National Standart Institute) birimiyle ifade edilir.
Fakat akılda tutulması gereken önemli bir nokta vardır. Pek çok üretici firma ANS
sorularını kendinize sorun veya görüntünün olması gerektiği gibi mi ekrana yansıdığı
sorularını kendinize sorun ve bu sorunların cevabını kendiniz verin. Bu basit
karşılaştırma doğru projektörü seçmenize yardımcı olacaktır.
Kaç tane projektörün gerçekte tamamen doğru olarak renk adreslemesi yapmadığını,
pembe tonlarını sarı ve portakal rengine yakın gösterdiğini gördüğünüzde
şaşıracaksınız.
5.3.1.4. Contrast (Zıtlık,Kontrast)
Parlaklık ve çözünürlük tek başlarına,projektörlerde her şeyi ifade
etmezler.Görüntünün gerçekçi ve askına uygun olabilmesi açısından projektörün
görüntü kalitesinin belirleyici özelliklerinden biri olan kontrast ,en parlak ve en
karanlık bölgeler arasındaki renk farklılıklarının oranıdır.İyi projektörler ekran
üzerinde en az 100/1 oranında kontrasa sahiplerdir. Fakat kontrast bazen yanıltıcı
olabilir.Odanın içine birazcık ışık girse,projeksiyon perdesi üzerinde kontrast oranı
düşer.Projektör tercihi yaparken kontrast oranı en az 100/1 olan projektörü tercih
etmelisiniz.Projektörünüzü kullanırken odanın ışıklarını mümkün olan en karanlık
seviyede tutmanız,projeksiyon perdesi üzerine düşen görüntünün kalitesine birebir
katkıda bulunur.
5.3.1.5. Renk
Projektör seçilirken,satıcılar projektörlerin renklerini abartarak anlatırlar.Renk canlı
bir tanıtım seyrederken karar vermemizde önemli bir rol oynayacak ana
faktörlerdendir.Projekte edilen görüntü ile bilgisayarınızın ekrandaki rengi
karşılaştırarak fikir sahibi olmaya çalışın ve kendinize iki görüntünün benzer olup
olmadığını sorun veya görüntünün olması gerektiği gibi mi ekrana yansıdığı
sorularını kendinize sorun ve bu soruların cevabını kendiniz verin.Bu basit
karşılaştırma doğru projektörü seçmenize yardımcı olacaktır.
Kaç tane projektörün gerçekte tamamen renk adreslemesi yapmadığını,pembe
tonlarını sarı ve portakal rengine yakın gösterdiğini gördüğünüzde şaşıracaksınız.
5.3.1.6. Görüntü Kalitesi
Görüntü kalitesi hakkında fikir sahibi olabilmek için ekran üzerindeki görüntüye
bakarak kendinize bazı sorular sormanız gerekir. Görüntü olması gereken gibi
dikdörtgen mi? Görüntünün merkezinde ve köşelerinde aynı anda metlik
sağlanabiliyor mu? Görüntünün üzerindeki renklerde kayma ve/veya renkler
arasındaki farklardan dolayı bantlaşma var mı? Görüntünün herhangi bir yerinde
hotspot (ışık kaynağının en belirgin olarak görüntüyü etkilediği yer) var mı?
Görüntünün köşelerinde piksellerden kaynaklanan boşluklar var mı? Görüntü net ve
keskin mi? Veya görüntüde gölgelenme var mı?
108
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Şekil.10
Diğer bir yaklaşımla projektör siyah bir görüntü verirken ekranın tamamı siyah mı?
Bunu diğer renkler için de deneyin.
Görüntü kalitesini değerlendirirken dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de, ne
tip bir video, grafik ve renk sinyali gönderdiği veya projektör tarafından ekrana
aktarıldığıdır. Tüm bunlar projektörünüzün görüntü kalitesini test ederken önemli rol
oynarlar. Fakat tüm bunlar sizin projektörünüzün tek başına çalışmadığını göstermez.
Onu en az birkaç kez değişik ortamlarda test etmenizde fayda vardır.
5.3.1.7. Projeksiyon Perdesinin Görüntü Boyu
Görüntü boyu denince, projeksiyon perdesi üzerindeki görüntünün köseden köseye
en büyük ve en küçük ölçüsü anlaşılmalıdır.
5.3.1.8. Perde Arkasından Gösterebilme Özelliği
Projektörün sabit bir pozisyonda özel projeksiyon perdesinin
gösterebilme özelliğine sahip olup olmadığı araştırılmalıdır.
arkasından
5.3.1.9. Anında Bilgisayar ve Video Sinyallerini Kabul Etme Özelliği
Anında video ve bilgisayar sinyallerini kabul etme özelliği denince projektörünüzün
kaç çeşit farklı giriş konvektörüne ve kaç değişik tipte sinyali anında kilitleme
özelliğine sahip olduğunu anlamak gerekir. Örneğin projektörünüze aynı anda bir
notebook bilgisayar, bir masa üstü bilgisayar ve iki tane video kaynağı bağlamak
isterseniz, sizin de projektörünüzün yalnızca bir bilgisayar ve bir video kaynağı
bağlamaya imkanı varsa ne yapardınız? Tek çareniz bilgisayarlardan ve videolardan
ısı bitenin kablosunu çıkarıp yerine yenisini takmaktır.
5.3.1.10. Multi Sistem Olma Özelliği
Var olan video sinyal tipleri 4 tanedir. NTSC, SVIDEO (American), PAL ve
SECAM (Avrupa) standardı olup tüm dünyaca bu standartların çeşitli versiyonları
kullanılır. Sizin projektörünüzün tüm bu standartları gösterebiliyor olması gerekir.
5.3.1.11. Kablosuz Uzaktan Kumanda
Uzaktan kumanda aleti basit ve kullanımı kolay mı? Kontroller ekran üzerindeyse
mönü seçenekleri anlaşılır mı? Sunumlarınızı uzaktan kumanda üzerinden kontrol
109
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
edebiliyor musunuz? (bilgisayarınıza uzaktan kumanda ile müdahale edebiliyor
musunuz?)
5.3.1.12. Tavana Asılma Özelliği
Bir toplantı salonu hazırlıyorsanız projektörünüzü tavana asmanız gerekebilir. Bu
durumda seçtiğiniz projektörün görüntüyü baş aşağı gösterebilme özelliği olması
gerekir. Pek çok projektör bu özelliğe sahiptir.
5.3.1.13. Üniversal Güç Kaynakları
Üniversal güç kaynağı denince projektörün değişik elektrik gerilimlerinde herhangi
bir ara çeviriciye ihtiyaç duymadan otomatik olarak kendisini ayarlayabilmelidir.
Örneğin, Amerika’da 110 volt ve Avrupa’da 220 volt gerilimle otomatik olarak
çalışabilmelidir.
5.3.1.14. Fiyat
Son olarak fakat en son kriter olmamakla beraber projektörün fiyatı önemli bir
faktördür. Projektörlerin fiyatları bir projektör için 1000$’dan 100.000$’a kadar
değişmektedir. Projektörlerin çoğu 5000$’dan 40.000$’a kadar olan bir fiyat aralığı
içinde satılmaktadır.
Bizim önerdiğimiz özelliklerde ultra hafif, parlaklık ve kullanım kolaylığı üzerine
odaklanmış bir projektör 6000$-9000$ arasında satılmaktadır. Fakat unutulmaması
gereken bir şey var ki ne kadar para öderseniz o denli iyi projektöre sahip olursunuz.
Ödediğiniz para direkt olarak elde edeceğiniz görüntünün kalitesine, projektörün ışık
gücüne ve yüksek çözünürlüğüne (XGA) sahip sahip olmanızı sağlayacaktır. Bu
arada seçim sonrasında; satış sonrası işletme maliyetleri, lamba değiştirme maliyeti,
tamir ve bakım giderleri unutulmaması gereken önemli noktalardandır. Genelde en
büyük işletme giderleri lamba değiştirmeye harcanan paradır. Ufak tip projektörlerde
40 saat çalışan 25$ değerinde halojen lambalar kullanılır. Yeni üretilen
projektörlerde ise 3000 saat çalışan 500$ ile 700$ arasında değişen civa buharlı
lambalar kullanılmaktadır. İşletme giderleri düşünüldüğünde halojen lambaları
aslında hiç de ekonomik olmadığı görülmektedir. Ayrıca halojen lamba kullanılan
projektörlerin görüntülerinin sarı tonlarda olduğu da göz önünde bulundurulmalıdır.
DLP projektör lambaları da halojen lambalardan farklı değildir. DLP projektörlerde
kullanılan pek çok metal buharlı lambanın en fazla 250- 400 saat arasında çalıştığı
bilinmektedir. Ve aradan geçen zaman içerisinde parlaklık seviyesi gözle görülür bir
şekilde 150 saat içerisinde düşer. Bir de projektörünüzün lambası kullanıcı tarafından
değiştirilebilen tipte değilse servis merkezinde değiştirmeniz gerekecektir. Buda size
ekstra bir maliyet getirecektir.
Projektörler hakkında bilgi alabileceğimiz adresler:
www.symbol.com.tr/haberler/lcd vp.htm
www.mkn. itu.edu. tr/ht/salonlar.html
www. mkn. İtu. edu. tr/t-tsalon. Htm.
Tepegözler hakkında bilgi alabileceğimiz adresler:
web. ttnet. net. tr/ users/MBAKAN/transparan. htm
110
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Kaynaklar
1. Aksoy, M. Emin.” Bilgisayar Kursundan Geçen Öğretmenlerin Bir Eğitim Aracı
Olarak Bilgisayara İlişkin Tutumları”, (Yayınlanmamış Doktora Tezi). Ankara
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1989.
2. Alkan, Cevat, Nurettin Şimşek ve Deniz Deryakulu. Eğitim Teknolojisine Giriş .
Ankara: Önder Matbaacılık, 1995.
3. Çilenti, Kamuran Eğitim teknolojisi ve Öğretim. Genişletilmiş Altıncı Baskı.
Ankara: Kadıoğlu Matbaası, 1988
4. Demirel, Ö., M. Erden, B. Akkoyunlu, F.Kaptan, Eğitim Teknolojisi Ders Notları.
Ankara: 1994.
5. Evans, Mellisa-Andris (www.iste.org/Publications/JRCE/jrce28.1..html) ,1995.
6. Gürol, Mehmet. “Eğitim Aracı Olarak Bilgisayar İlişkin Öğretmen Görüş ve
Tutumları”, Fırat Üniversitesi Dergisi . C:5(1), 1991,ss. 159-178.
7. Hızal, Alişan. Bilgisayar Eğitimi ve Bilgisayar Destekli Öğretime İlişkin
Öğretmen Görüşlerinin Değerlendirilmesi. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Eğitim
Fakültesi Yayınları, No:11,1989.
8. Keser, Hafize.”Eğitimde Nitelik Geliştirmede Bilgisayar Destekli Eğitim ve Ders
Yazılımlarının Rolü”, Eğitimde Arayışlar 1. Sempozyumu’nda Sunulan Bildiri
Metinleri. 13-14 Nisan 1991. İstanbul:Özel Kültür Okulları Eğitim – Araştırma –
Geliştirme Merkezi, 1991, ss. 178-183
9. Şimşek, Nurettin. “Yazılımın Tasarım Standartlarının Bilgisayar Ortamında
Öğrenmeye Etkisi”, (Yayınlanmamış Doktora Tezi). Ankara Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, 1995.
10. Akkoyunlu Buket,(1999), (Türkiye’de Eğitim Teknolojisinin Görünümü).
11. Akkoyunlu, B.,(1999),”İnternet’ in Öğretim Sürecinde Kullanımı”, ODTÜ
Bilişim Teknolojileri Işığında Eğitim Konferansı Bildiriler Kitabı, Ankara, s. 7782
12. Doç. Dr. Aylin GÖRGÜN BARAN (1998) “Bilgisayar Kullanımının Türkiye
Eğitim Kurumu Üzerindeki Etkileri” Bilişim Dergisi Ankara, s.30-33
13. Yıldız, Melda (1999). “Eğitimde Bilgisayar Kullanımı” URL Adresi:
http://home.att.net/~myildiz/Presentation2.html
14. Bilgisayar (Dergi) Sayı 155,1994
15. Akkoyunlu BUKET (1998). "Eğitimde Teknolojik Gelişmeler" Çağdaş Eğitimde
Yeni Teknolojiler. Anadolu Üniversitesi Yayınları, No: 1021, Eskişehir
16. Türkiye Bileşim Derneği Dergisi (1983), Tunç BALMAN "Öğretim Ortamında
Etkileşimli Uç Kullanımı", İstanbul
17. Bitter G. Gory Ruth A. Camuse, Using a Microcomputer in the Classroom.
Reston Publishing Company, ınc. Virgina, 1984.
111
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
18. Coburn, Peter, Peter Kelman, Nancy Roberts, Thomas F.F. Snyder, Daniel H.
Watt, Cherly Weiner, Practical Gude to Computers in Education, Addison-Wesley
Publishing Company, Inc. 1982.
19. Hunter, Beverly, My students Us Computers reston Publishing Company Inc.
Virgina 1983
20. O'Shea, Thim, John Self, Lerning and Teaching with Computers, Prenticehall
Inc. 1983
21. Gates, Bill (1999).Önümüzdeki Yol, Arkadaş Yayınevi, Ankara. S.203-210
22. Kaya, Zeki (1998). "Avrupa Ülkerinde Yeni Bilgi Teknolojilerinin İlköretimde
Kullanılması", Çağdaş Eğitimde Yeni Tennolojiler. Anadolu Üniversitesi Yayınları,
No: 1021. Eskişehir, s.141-153
23. Kazandır Bekir (1999). "Bilişim Teknolojileri ve Eğitim", Bilişim Teknolojileri
Işığında Eğitim Konferansı Bildirileri. Ankara.s.36
24. Akpınar, Yavuz. 1999. "Bilgisayar Destekli Öğretim ve Bilgi Toplumunda İnsan
Nitelikleri" Eğitimde Bilgi Teknolojileri Işığında Eğitim Konferansı Bildirileri.
Ankara s.145
25. Bayram, Servet (1999). "Öğretim Teknolojisinde Görsel Materyal Kullanım
Örnekleri" Eğitimde Bilgi Teknolojileri Sempozyumu Bildiri Özetleri. Bursa.s.43
26. Asan, Aşkın (1999) "İlköğretim 1. Kademe Okullarında Okumakta olan Hayat
Bilgisi Dersini Destekleyici Bir EğitimYazılımı Tasarımı ve Geliştirilmesi".
Eğitimde Bilgi Teknolojileri Sempozyumu Bildiri Özetleri. Bursa.s.29
27. Altun, Eralp-Zavrak, Murat (1999). "Kimya üğretiminde Bir İzlence tasarımı
Çalışması ve Değerlendirmesi. Eğitimde Bilgi Teknolojileri SempozyumuBildiri
Özetleri.Bursa.s.13
28. Yıldız Melda (1999). Eğitimde Bilgisayar Kullanımı: Bir EğitimcininTecrübeleri
URL adresi: _ HYPERLINK http://home.att.net/myildiz/Presentation2.html
__http://home.att.net/myildiz/Presentation2.html_
29. KARAHAN Mehmet,(1999) Bilgisayar Eğitimine Giriş, Malatya
112
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
5.BÖLÜM
INTERNET KULLANIM ALANLARI
1-E-MAİL
2-WEB
3-CHAT
4-FTP
5-E-TİCARET VE BANKACILIK
6-DEĞİŞİK İNTERNET UYGULAMALRI
113
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
5.1.WEB
5.1.1 İnternet İle İlgili Terimler
5.1.1.1 World Wide Web (www)
İnternetteki birçok bilgi www formatındaki bilgilerden oluşur. Bu formattaki
sayfalarsa resim, ses, görüntü vb. birçok materyal bulunabilir. İnternette sayfası olan
hemen hemen bütün kuruluş, şirket, kişi, organizasyon vb. sayfaları web
formatındadır.
5.1.1.2 URL (Unıform Resource Locators)
URL üniform kaynak konumlandırıcı anlamındadır. WWW’de adreslenmiş internet
kaynaklarına erişimimizi sağlar. İnternet sunucu kaynağının nerede olduğunu bulan
ve nasıl belirleneceğini tespit eden bir şemadır. Örneğin, Gopher, FTP veya WAIS
sunucularını bulmak için kullanılır. URL, bir dosyanın hangi makinede nasıl
bulunacağını gösterir.
Örnek
ftp://ftp.istanbul.edu.tr/pub/internet/winzip.exe
5.1.1.3 Http(Heypertext Transfer Protokol)
Çok yönlü metin transfer iletişim kuralları ve http istemci/sunucu etkileşimlerini
sağlar. Yeni bir internet iletişim kuralıdır. Çok yönlü metin dokümanlarının hızlı bir
şekilde tasarlanıp, internet üzerinde dağıtılıp hizmete sunulmasını sağlamak için
düşünüldü. Diğer internet araçları, FTP,WAIS veya Gopher gibi http de bir istemci
sunucu iletişimi kurallarıdır.
5.1.1.4 Html(Hypertext Markup Language)
WWW’ deki çok yönlü metin dökümanlarının yazıldığı, metin sayfalarına belirli
taglar yerleştirerek HTML dokümanlarını hazırlayan bir işaretleme dilidir. HTML
komutlardan oluşur. Bu komutlara özel olarak tag denir.
5.1.1.5 URL(Universal Resource Identifier)
Kaynaklar Web’de kullanılabilirdir. Bir evrensel kaynak konumlandırıcı (URI)
vasıtasıyla şifrelenebilir. Genel olarak üç parçadan oluşur.
1. Kaynaklara Erişimde kullanılan mekanizmanı, isimlendirilmiş şeması,
2. Kaynakları sunan makinanın adı
3. Kaynağın yolu ile birlikte adı.
5.1.2 Html’ye Giriş
HTML, Tim Bernes-Lee tarafından CERN’de geliştirildi ve Mosaic tarayıcısı
tarafından popüler hale getirildi. HTML bir metin dokümanının mantıksal
organizasyonunu belirlemek için tasarlandı. Bu sayfalara çok yönlü metin
bağlantıları ve kullanıcıları etkileşimleri eklenebilir. HTML ile dokümanlar
oluştururken, diğer programlama dilerinde olduğu gibi mantıksal ünitelerden oluşur.
HTML dokümanlarının diğer dokümanlardan farkı, <...> karakterleri ile sınırlanan
birimler içerisinde yazılmalarıdır.
114
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
5.1.2.1 Html Elemanı
HTML, en dıştaki elemandır. Bu eleman, metin bir HTML dokümanı olduğunda
işaret eder. Ayrıca bu eleman, Web sayfasını gösteren programa HTML dilinin
versiyonunu belirtir.
5.1.2.2 Head Elemanı
Dokümanın içeriği hakkında bilgi verir. bu bilgi dokümanın bir parçası gibi Web
tarayıcısından görünemez. Head elemanı içerisinde bulunması zorunlu tek eleman
Title elemanıdır.
Kullanımı: <Head>......</Head>
5.1.2.3 Title Elemanı
Dokümanın başlığı belirlenir. Her dokümanın bir title bloğu olmalıdır. Bu eleman
sayfanın üst başlığını belirler.
Kullanımı: <Title>......</Title>
5.1.2.4 Body Elemanı
Bu eleman, HTML dokümanı içerisindeki tüm paragrafları listeler ve diğer
elemanları içerir.
Kullanımı: <Body>......</Body>
5.1.2.5 Hn Elemanı
H1 ile H6 arasındadır. H1 en büyük H6 ise en küçük fontlu başlıktır.
Kullanımı: <H1>......</H1>
5.1.2.6 P Elemanı
Bir paragraf metninin başlangıcıdır. Paragrafın başlangıcını işaretler.
Kullanımı: <P>......</P>
5.1.2.7 Hr Elemanı
İstenilen özelliklerde yatay çizgi çizmek için kullanılır.
Kullanımı: <Hr>......</Hr>
5.1.2.8 Font Elemanı
Yazılacak yazının büyüklüğünü, rengini ayarlamak için kullanılır. Normal Font
büyüklüğü 3’tür.
Kullanımı: <Font size=5>......</Font>
5.1.2.9 Br Elemanı
Paragrafın yeni bir satırdan başlanmasını sağlamak için kullanılan, satır kesici
elemandır.
Kullanımı: <Br>
5.1.2.10 Tr Elemanı
Bir satırın sonu ve diğer satırın başını belirlemek için kullanılır.
Kullanımı: <Tr>
115
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
5.1.2.11. I Elemanı
I elemanı, bir blok tekstin italik yazı tipinde yazılmasını sağlamak için kullanılır.
kullanılır.
Kullanımı: <I>......</I>
5.1.2.12. U Elemanı
Belirlenen bir blokun altı çizgili yazılması için kullanılır.
Kullanımı: <U>......</U>
5.1.2.13. Meta Elemanı
Diğer, Head elemanları içerisinde tanımlanamayan meta-bilgiyi koymak için
kullanılan bir elemandır. Dokümanı indekslemek ve kataloglamak amaçlı kullanım
için olanak sağlar.
Kullanımı: <Meta>
5.1.2.14. Code Elemanı
Bir programlama dilinden alınmış satırları, HTML dokümanı içerisinde belirtmek
için kullanılır.
Kullanımı: <Code>......</Code>
5.1.2.15 Img Elemanı
Sayfamıza resim eklemek için kullanılır.
Kullanımı: <Img src= “Dosya adı”>
5.1.2.16 A Elemanı
Sayfamıza hypertext linkleri eklemek için kullanılır. link eklenen satırlar parlaktır.
Bu satırlara çift tıklandığında linklere ulaşılabilir.
Kullanımı: <A href= “bağlanacak link adı”> çift tıklayınız(link bağlanacak satır)
</A>
Örnek Bir Web Sayfasının Html Kodu İle Yapılması
{
{
{
{


Bu kodları yazı editörümüzde yazdıktan sonra sayfamızı uzantısı html veya htm
olarak kaydetmemiz gerekir. Sayfamızı kaydettikten sonra görüntüsünü web
tarayıcısı kullanırken Open (aç) seçeneğini seçtiğimiz takdirde, mesela internet
explorer’da bir diyalog kutusu ile karşılaşırız. Bu kutudan open file (dosya aç)
116
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
seçeneğini tıklayıp HTML dokümanımızın nerede ise onu bulup seçmemiz
gerekmektedir. Sayfamızın adresini yazarak sayfamızı açabiliriz.
Şekil 2.2.2 Explorer’da Html dokümanını açmak
Sayfamızın İnternet Explorer’daki görüntüsü aşağıdaki gibi olur.
Şekil 2.2.3 Explorer’da Açılan Html Dokümanı
Bu sayfa not defterinde html taglarıyla yazdığımız sayfanın explorerdaki
görüntüsüdür. Bu sayfayı diğer yazı editörlerinde de (wordpad, word gibi) rahatlıkla
html kodlarını yazarak hazırlayabiliriz. Sayfamızın html dilindeki halini görmek için
internet explorerda görünüm (view) menüsünün altındaki kaynak tıklanır. Nestscape
de ise görünüm (view) menüsünden kaynak sayfa (page source) tıklanır.
117
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
5.1.3 Microsoft Frontpage İle Web Tasarımı
Frontpage programı, ister HTML kodu yazarak, isterse menüleri veya kısayol
butonlarını kullanarak web sayfası hazırlamaya olanak sağlayan bir yazılımdır.
Programı çalıştırdığınızda normal, HTML ve ön görünüm adını taşıyan üç panel ile
karşılaşırız. Microsoft Frontpage 2000 programı ile gelen yeniliklerin en önemlisi
web sayfaları sihirbazıdır.
Şekil 2.3.1 Frontpage Express Editörünün Görüntüsü
5.1.3.1 Yeni Bir Web Oluşturmak
Yeni bir web oluşturmak için File ⇒ New ⇒ Web seçeneklerini takip ederek boş bir
web veya web sihirbazını kullanarak içerisinde sayfalar olan bir web
oluşturabilirsiniz.
File ⇒ New ⇒ Web seçeneğinin altındaki şu sihirbazlardan yararlanabiliriz.
1. Corporate presence wizard seçeneği ile ise bir firmanın tanıtımı amacı ile
oluşturulacak web için kullanılan bir seçenektir.
2. Custumer support web seçeneği ile müşteri hizmetlerini yönetebileceğiniz bir
web sayfası hazırlayabiliriz.
3. Discussion web wizard seçeneği ile tartışma sitesi hazırlamamızı sağlar.
4. Empty web seçeneği ile amacınıza göre belirleyeceğiniz boş bir web sayfası
hazırlamamızı sağlar.
5. Import web wizard seçeneği ile ise, daha önceden hazırlanan bir sitenin
sayfalarını Front page ortamına taşımamızı sağlar.
6. Personal web size özel bir site oluşturmak için bu seçenek kullanılır.
7. Project web sihirbazı ile ise Frontpage tarafından hazırlanan sayfalar
koleksiyonundan oluşan bir projeyi, amacınız doğrultusunda düzenlememizi
sağlar.
118
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
5.1.3.1 One Web Page (Bir Sayfalık Web Oluşturmak)
Bir sayfadan oluşan web oluşturmak için File ⇒ New ⇒ Web ⇒ one page web
seçeneklerini takip edip, ok butonuna tıklanır. Tıklamadan önce liste kutusundan
diskte bir konum belirlenir. Frontpage sadece index. htm ve iki alt klasörden oluşan
alt yapıyı hazırlayacaktır. Yapmanız gereken tek şey, index. htm üzerini çift
tıklayarak, ya HTML kodu yazarak ya da normal paneli üzerine başlıklar, resimler
veya elemanlar yerleştirerek web sayfanızın girişini hazırlayabiliriz.
5.2.ELEKTRONİK TİCARET VE BANKACILIK
5.2.1. E-Ticaret Nedir?
E-Ticaret için verilebilecek tek bir tanım yoktur. Bazı görüşlere göre, e-ticaret (ECommerce), her türlü malın ve servisin bilgisayar teknolojisi, elektronik iletişim
kanalları ve ilgili teknolojiler (akıllı kart-smart card-, elektronik fon transferi -EFT-,
POS terminalleri, faks gibi) kullanarak satılması ve satın alınmasını kapsayan bir
kavramdır. Başka bir görüşe göre ise e-ticaret, ödeme işleminin internet üzerinden
yapıldığı alış-satışları içermektedir. E-Ticaret yoluyla oluşan ekonomi de, dijital
ekonomi, elektronik ekonomi (e-ekonomi) olarak tanımlanmaktadır. Elektronik
iletişim teknolojileri ticari hayatta aslında uzun yıllardır (1980'lerden beri)
kullanılmaktadır. Ama, internetin e-ticaret için kullanılması çok yenidir (1997'lerden
beri). Zaten internet asıl gelişimini (patlamasını) ticari kullanımı artmaya başladıktan
sonra yaşamaya başlamıştır. Sonuçta, internet'in yaygınlaşması ile birlikte, web ve eposta uygulamalarının e-ticaretin doğal mekanı haline geldiğini söyleyebiliriz.
İnternetin ticari ürünleri satmada kullanımı, ilk başta "belki olabilir" türünden ve
süslü web sayfalarından oluşan birtakım denemelerden ibaretti. Ancak,
Amazon.com, Dixons, Yahoo gibi örneklerin 1-2 yıl içerisinde, sadece internet
üzerinden sattıkları servislerle birer büyük şirket şekline gelmeleri, birden bu
denemeleri ve hayalleri gerçeğe dönüştürüverdi. İnternet üzerinde dönen ekonomi
her geçen gün artmaktadır. Hatta, 1999 yılında Amerikan Ticaret Bakanlığı'nın
yaptığı bir araştırmada (http://www.ecommerce.gov ) internet ekonomisinin (ucuz
girdi ve iş gücü, az maliyet vb sebebiyle) enflasyon oranının azaltılmasında rol
oynadığı saptanmıştır. OECD, Avrupa Topluluğu, ABD gibi ekonomiler, internet
üzerinden yapılan elektronik ticaretin globalleşmesi ve sağlıklı bir yapıda gelişmesi
konusunda 1990'lı yılların sonlarından beri stratejik toplantılar yapmakta ve ortak
eylem planları geliştirmeye çalışmaktadırlar. Bu çalışmalarda, kullanıcılar ve
müşterilerin elektronik ticarete güvenlerinin artması (kişisel bilgilerin güvenliği,
güvenli kredi kartı kullanımı, müşteri haklarının korunması vb), geleneksel ticari
faaliyetlerin yapılabilmesi için geliştirilmiş/düzenlenmiş yasa ve kuralların elektronik
ticari pazara da hitap eder hale gelmesi, elektronik ticaret için oluşturulan
bilgi/iletişim altyapısının geliştirilmesi, elektronik ticaretten alınacak verimin
arttırılması gibi unsurlar göz önünde tutulmakta ve bu konularda hükümet
politikalarına yön verecek kararlar alınmaktadır.2010 yılına kadar, Avrupa
Topluluğu bünyesinde, e-ticaret ile ilgili konularda 20 milyon yeni iş olanağı
yaratılacağı tahmin edilmektedir (EU Summit, Mart 2000, Lizbon, Portekiz).Bu ve
benzeri örnekler ve açıklamalara baktığımızda, globalleşen dünyada e-ticaretin ne
kadar önemli olduğunu görmekteyiz.Ülkemizde de, 1998'den sonra, bazı büyük
alışveriş merkezleri İnternet üzerinde satış mağazaları açmışlar, ayrıca kurumlara ve
119
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
bireysel girişimcilere elektronik dükkan (e-dükkan) kiralayan servis sağlayıcılar
ortaya çıkmaya başlamıştır. Basın ve bankacılık alanlarında, konularında öncü
niteliği olan bazı kuruluşlar, e-ticaret alanında da yatırımlarını (2000'lerin başlarında)
hızlandırmışlardır.
5.2.2 E-İş Nedir?
E-İş (E-Business), her türlü iş bağlantıları ve bunlarla ilgili kısımların elektronik
ortamda yürütülmesini tarifleyen bir kavramdır. Yani, bir iş ortamının parçaları olan
müşteriler, işçiler, ortaklar arasındaki ilişkiler, yeni iş bağlantı yazışmaları ve benzeri
her şey elektronik ortamda gerçekleşir (e-posta kullanarak, sanal proje grupları
yoluyla, faks ve data haberleşme sistemleri kullanarak vb). E-iş büyük oranda;
potansiyel müşterileri elde tutmak, yeni müşteriler kazanmak ve müşterilerle
ilişkileri geliştirmek hizmet, satış ve bilgilendirme servisleri ile mümkün olan en kısa
zamanda müşterilere ulaşmak üretimde ve her türlü iş prosesinde maliyeti düşürüp
verimi arttırmak gibi konularda internet/intranet ve özellikle web teknolojilerinin
kullanılmasını içerir.
E-İş ve E-Ticaret arasındaki farklar nelerdir?
E-iş, internet haberleşme araçlarını (web bilgi sayfaları, e-mail, grup posta
haberleşme araçları (liste servisleri), haber öbekleri) kullanarak, potansiyel
müşterilerle ilişkiye geçmek ve kısa/orta/uzun vadede işinizi geliştirmek,
pazarlama/reklam vb gibi konularda internet teknolojilerini kullanmak anlamına
gelir. Kısaca, internet ortamı, insanlarla tanışma ve iş yapma mekanıdır. E-İş
sonunda illa ki bir para akışı olmayabilir. Ancak, e-iş bağlantılarının doğal uzantısı,
ticari kazanç sağlamak (para akışı, e-ticaret) olarak düşünülmelidir. E-ticaret ise,
Elektronik ortamda (büyük çapta İnternet üzerinde) para kazanacak aktiviteleri içerir.
E-ticaret sonucunda, net bir para akışı vardır.
5.2.3 İnternet İmkanlari, Gerçekten
E-İş Ve E-Ticaret Yapmak İçin Yeterli Mi?
İnternet, e-iş ilişkilerinin yürütülebilmesi için gerekli iletişim imkanlarına sahiptir.
Elektronik posta yoluyla çok hızlı haberleşme yapılabilmekte, aranılan bir konuda iş
yapan firmalara web arama araçları kullanarak erişilebilmektedir. Ayrıca, internet
üzerinde sunulan senkron ve asenkron tartışma ortamları yoluyla çalışılan bilgisayar
ve mesafeden bağımsız çalışma grupları oluşturulabilmektedir. İletişimde bilgilerin
güvenliği de, çeşitli güvenli haberleşme protokolleri ve güvenlik sistemleri
kullanarak sağlanabilmektedir.
İnternet kullanımının yaygınlaşması ve web'in bilgi aktarmada kullanılan ortak bir
ara birim olmasıyla, erişilebilecek insan kitlesi ticaret yapılmaya değer boyutlara
ulaşmıştır. web, kendi ticari yöntemlerini kendisi oluşturmuştur. Altyapı internet
protokolleriyle sağlanırken; reklam, satış öncesi ve sonrası servis, ödeme yapılması
vb gibi imkanlar klasik anlamdan daha farklı boyutlara gelmiştir.
Modern haberleşme imkanları zaten e-iş ve e-ticarette kullanılıyordu. Kredi kartları,
akilli kart uygulamaları, elektronik fon transferi gibi kavramlara iş hayati pek de
yabancı değil. Zaten günlük hayatımızda da, para akışının önemli bir kısmi kredi
120
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
kartları yoluyla olmaktadır. Şimdi, karşımızda internet var. İnternet'in sunduğu en
önemli teknolojik girdi world wide web (www, web) dir. web, bilgisayar okuryazarı
olan ve internet kullanan herkesin kullanabildiği standart bir bilgiye erişim ortamı
sunmaktadır. Bu, güvenli veri iletimi ile birleştirildiğinde, e-ticaret için gereken çok
kullanışlı ve ucuz bir ortam ortaya çıkmaktadır. İnternet, e-ticaret söz konusu
olduğunda, (I) kolay pazar bulma (II) hızlı bilgi erişimi (III) geniş ölçekli pazarlar
(IV) kolay, hızlı ve ucuz iletişim (V) yeni iş imkanları (VI) kolay destek imkanları
gibi konuları özellikle ön plana çıkarmaktadır.
5.2.4. Neden E-Ticaret? Buna İhtiyacım Var Mı? Bana Yararı
Olacak mı?
E-ticaret konusuna tüm iş çevrelerinin dikkat etmesi ve bunu ciddiye almaları
gerekir. Çünkü e-iş ve e-ticaret modelleri şirketlerin yeni pazarlara açılmasına
yardım etmektedir. Bu yeni pazar, hayatlarının önemli bir kısmında internet kullanan
yüz milyonlarca insandan oluşmaktadır ve burada herhangi bir coğrafi sınır da
yoktur. Ayrıca, iletişim teknolojilerinin sağladığı hız, ucuzluk ve güven pazarlama
stratejileriyle birleştiğinde, global olarak, işletmelerin karlılığını arttırmaktadır.
Ticaret ve iş ilişkilerinde elektronik ortamların ve özellikle internet teknolojilerinin
kullanılmasıyla; Mevcut iş imkanları büyüyecektir, Halen pazarlanan ürünlerin satışı
daha kolaylaşacak ve reklam, ürün tanıtım, satış öncesi ve sonrası destek ve benzeri
kanallar tamamen elektronik ortamda daha efektif kullanılabilecektir. Otomatik bilgi
dağıtım sistemi yardımıyla, müşterilere ve daha geniş kitlelere kolayca
ulaşılabilecektir, Global olarak, iş dünyasıyla olan etkileşim artacaktır, İş verimlilik
analizleri ve planlamalar daha kolay yapılacaktır, Uluslararası pazarlara kolayca
ulaşabilme imkanı olacaktır. E-Ticaret, 2000'li yıllarda, uzmanların tahmininden 2-3
kat daha hızlı büyüyen bir ekonomi mekanizmasıdır. Global ekonominin geleceği,
artı e-ekonomidedir. Bu belli oldu. Ticari işletmeler böyle bir ortamda yer almak
zorundadırlar. Yoksa, pazar payları düşecek ve kimseyle iş yapamaz hale
geleceklerdir. Yakın gelecekte, e-dükkanı olmayan, e-posta kullanmayan ticari
kuruluşlar muhakkak ki, işlerini geliştirmede ve kar etmede, yeni iş bağlantıları
kurmada çok zorlanacaklardır.
5.2.5 Bankacilikta İnternet
5.2.5.1 Internet Hizmetleri Bankacılığa Neler Katar?
Bire-bir iletişim imkanı sağlar Kişiselleştirme ile müşteriye önemli olduğunu
hissettirebilir sistemlerinizin ek fonksiyonlar getirir. Yeni bankacılık enstrümanları
imkanı sunar Artan bireysel işlemlerin operasyonel masrafını azaltır Müşteri
veritabanı oluşturma imkanı verir Banka imajını artırıcı unsurdur
5.2.5.1.1 Şubeleri WEB tabanlı sistemlere terfi ettirebilir
Elektronik bankacılık sistemimiz banka sistemi ile entegrasyon sağlandıktan sonra
şubelerde arayüz olarak kullanılabilmektedir.Günümüzde çok bankada şube
yapısında client/server PC tabanlı uygulamalar kullanılmaktadır ancak bu tür
sistemlerin işletme masrafları çok yüksektir. PC ayarlarındaki kullanıcı sorunları,
121
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
yeni versiyon yazılımların dağıtılması ve kullanıcıların müdahale imkanlarının
kısıtlanması için bir çok pahalı tedbirlerin alınması zorunlu olmuştur. Buna rağmen
bu tarz sistemlerin çalışır vaziyette tutulması için önemli personel kaynağı ayrılması
gerekmektedir. Bu zor problemin iki çözümü var ; birincisi klasik host çözümüdür
ancak pahalı ve açık olmayan bir yöntemdir, ikincisi WEB tabanlı çözümlerdir.
Bizce şube personelinin önünde sadece bir browser çalıştıran cihaz olmalıdır ve bilgi
işlem personeli yanlızca bu browser’ı çalışır vaziyette tutmalıdır.Bu da bir PC’ yi
ayakta tutmaktan son derece kolaydır, kaldı ki artık disksiz, disket sürücüsüz ve
browser üzerinde yüklü cihazlar ucuz olarak bulunabilmektedir.Bu tip cihazlar ve
webbank ile sahip olma maliyetlerinizi en az dörtte bir oranında düşürebilirsiniz
5.2.5.2 İnternet Bankacılığı
İnternet bankacılığında bankaların internet şubesi ile bankacılık hizmetlerinden
yararlanmanız için zaman ve mekan sınırlamasını ortadan kaldırıyor. Hiçbir özel
yazılım ve donanıma ihtiyacınız olmadan internet şubesinde işlem yapabilirsiniz.
Internet bankacılığının amacı para çekme ve yatırma hariç tüm bankacılık
işlemlerinin şubeye gitmeden dünyanın her yerinden yapılmasıdır
Bilgi Alma işlemleri
Mevduat ve repo oranları, kur bilgileri, TCMB kur bilgileri, kesin satış oranları
bireyse Mevduat ve Repo Oranları, Kur Bilgileri, TCMB Kur Bilgileri, Kesin Satış
Oranları, Bireysel Kredi Faiz Oranları, Kampanya Bilgileri...
Başvurular İçin Neler Gerekli
Kimlik bilgileri ve hesap numaranız başvuru için yeterlidir.
Kaç Tane Şifre Alınabilir ?
Bireysel müşterilerimiz sadece bir Şifre alabilir.
Dekont Alınabilir Mi ?
İnternet Şubesinde gerçekleştirdiğiniz kredi Kartı ödemeleri, kurum faturası
ödemeleri, Başka hesaplara havale ve EFT işlemlerine ait dekontları, takip eden 1 iş
günü ile 3 ay sonrasına kadar alabilirsiniz.
122
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Şekil 5.5.1. Etibank’ın Ana Web Sayfası
Eti bank ana web sayfasından İnternet şubesine tıklarız gelen sayfada İnternet
işlemlerinizi yapabilirsiz. Yalnız daha önceden başvurup bir kullanıcı adı ve şifre
almanız gerekir.
Şekil 5.5.2. Etibank’ın İnternet şubesinin giriş sayfası
5.3. DEĞİŞİK İNTERNET UYGULAMALARI
5.3.1 İnternet Ve Reklam
Dünya’da ve Türkiye’de hızla yaygınlaşan İnternet teknolojisinin bir getirisi olan
İnternet’te reklam hayatımıza girmiş ve gün geçtikçe önem kazanmaya başlamıştır.
Markaların tek amacı hedef kitlelerine en etkili ve en hızlı bir şekilde ulaşabilmektir.
İnternet reklamcılığı, internet kullanıcı sayısının gün geçtikçe artmasıyla, internette
reklamı yapılan Markaların daha çabuk fark edilmesini sağlamış ve televizyon-basın
reklamcılığından daha etkili olmaya başlamıştır.
123
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Şekil 6.1.1 turk.internet.com web sayfasındaki bir reklam
5.3.1.1 İnternet Reklamcılığına Genel Bakış
İnternet 5 yıl gibi çok kısa bir zaman içinde, dünyada 200 milyon Türkiye'de ise
yaklaşık 3 milyon kullanıcıya ulaştı. Oysa, televizyon bu rakama 13 yılda ulaşabildi.
Günümüzde internet kullanıcılarının, özellikle genç, eğitim ve gelir düzeyinin ise
orta ve üstü kesimden olması, İnternet reklamcılığının etkinliğini arttırıyor. yapılan
araştırmalara göre, internet kullanıcıları arasında televizyon seyretme oranı da
oldukça düşük. Nitekim, 1997 yılından itibaren gelişmiş ülkelerde televizyon
seyretme oranı düşüyor. İnternet alanında yaşanan hızlı ve etkin gelişme, onlıne
reklamlarda da izlenmekte. Türkiye'de İnternet reklamcılığının günlük yaşama
girmesi, reklamları da bu alana kaydırmakta.
IBS Pazar Araştırmaları Hizmetlerinin Türkiye'nin 7 ilinde, 12 yaş üzeri 1500
kişi üzerinde yaptığı araştırma sonuçlarına göre:
1. Ankete katılanların % 38'i bilgisayarı evlerinde kullanıyor ve bunların % 85'i
İnternet'e bağlanıyor.
2. Ankete katılanların % 15'i bilgisayarı sadece ofislerinde kullanılıyor ve bunların
da % 77'si İnternet'e bağlanıyor.
3. Ankete katılanların % 11 ise bilgisayarıhem evde hem ofiste kullanıyor.
Bu araştırmadan da görüldüğü üzere ülkemizde İnternet kullanımı henüz yeni yeni
patlıyor. Merrill Lynch'in tespitlerine göre, Türkiye'de yüksek bant genişliğinin
altyapısının tamamlanmasıyla, ISP ve dot.com şirketlerinin büyümeleri, gelişmeleri
ve yeni yatırımları için gerekli olan harcamaların kısıtlanma koşuluyla, internet
reklam pazarı çok gelişecek asıl patlamanın henüz yaşanmadığını belirten uzmanlar,
daha bunların ısınma turları olduğu görüşünde birleşiyor. İnternet'in en ilginç
yönlerinden birisi, maliyetlerin çok yüksek olmamasından dolayı herkesin aynı
kulvarda bu yarışa başlayabilmesi. Bu özellik, birçokları için bir çıkış noktası
olabilir.
5.3.1.2 Türkiye'deki Onlıne Reklam Uygulamaları
İnternet büyük bir hızla günlük yaşama girmesine, diğer mecralar karsısında birçok
üstünlüğünün olmasına rağmen, gerek ülkemizde, gerekse dünyada henüz
potansiyelini tam olarak kullanamıyor. Dünyada onlıne reklam harcamaları 2000
yılında bütün dalgalanmalara rağmen, 9 milyar dolara ulaştı. Türkiye'de ise internet
reklamlarının 8 milyon dolar civarında olduğu belirtiliyor.
5.3.1.2.1. Rakamlarla İnternet Reklamcılığı
Çeşitli araştırma şirketlerinin ülkemizde yaptığı çalışmalarda, onlıne reklam harcama
rakamları farklılık göstermekte. Bu nedenle, Çeşitli araştırma gruplarının verilerini
toplamaya çalıştık. Cedit Suisse'e göre, Türkiye'nin onlıne reklam harcamaları 2000
yılında 9 milyon dolar. 2001 yılında ise bu rakam 825 milyon dolara ulaşacak.
Türkiye'de onlıne reklam harcaması: (Cedit Suisse) 1999 yılında 5 milyon dolar
124
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
2000 yılında 9 milyon dolar 2001 yılında 75 milyon dolar 2002 yılında 120 milyon
dolar 2003 yılında 200 milyon dolar 2004 yılında 450 milyon dolar 2005 yılında
825 milyon dolar Merrill Lynch'in tespitlerine göre, Türkiye'de yüksek bant
genişliğinin altyapısının tamamlanmasıyla, ISP ve DOT.COM şirketlerinin
büyümeleri, gelişmeleri ve yeni yatırımları için gerekli olan harcamaların
kısıtlanmama koşuluyla, internet reklam pazarı çok gelişecek. Dünyada onlıne
reklam harcamaları: (Merrill Lynch) 2000 yılında: 9 milyar dolar 2005 yılında:
54 milyar dolar Türkiye'nin toplam reklam harcaması(TV, Medya dahil): 1
milyar dolar Türkiye'de onlıne reklam harcaması: 2000 yılında: 5 milyon dolar
2005 yılında: 100 milyon dolar IAB'in 2000 yılı içinde yaptığı araştırmaya göre, en
çok onlıne reklam tüketim malları alanında veriliyor. İletişim sektörü ile finans
sektörü, yüzde 19 ile onlıne reklam verenler arasında bulunuyor. Medya reklamları
ise yüzde 6 gibi çok düşük bir paya sahip. En çok tercih edilen internet reklamı ise,
Türkiye'de yüzde 56 gibi yüksek bir oranla banner…
5.3.1.2.2. Onlıne Reklamda Etkinlik
Yeni ekonomi kuralları, firmalar için büyük önem taşıyan tanıtım ve reklamları da
etkisi altına aldı. Hangi yaş, eğitim ve meslek grubuna gittiği belli olmayan basın,
radyo ve televizyon reklamlarının yerini, hedef kitlesi belli, 365 gün, 24 saat
kesintisiz reklamın alması kaçınılmaz görülüyor. Televizyon reklamları, firmalara
yüksek maliyetler getirmekte. Yüksek karların, tekelci güçlerin, bilgi eksikliğinin
azaldığı yeni ekonomi kuralları içinde, rasyonel davranışlar ister istemez ön plana
geçecek. Nitekim, herkesin rahatlıkla her ürün hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olacağı,
kalite ve fiyat karsılaştırması yapacağı internet ortamında, şirketler ister istemez
onlıne reklamlara kayacak. İnternet ortamının getirdiği avantajları, önceden
keşfedenler ise yol alacak. İnternet reklamlarının sağladığı en büyük avantajlardan
birisi, hedef kitleye en ucuz maliyetler ile ulaşması. En önemli getirisi ise, anında
reklamın izlenme oranlarının takip edilebilmesi.
Örneğin dergideki veya
televizyondaki bir reklamı, hedef kitlenin izleyip izlemediğini tespit etmek mümkün
değil. Oysa, İnternet üzerinde reklamlarda kişilerin reklamı görüp görmediğini,
tıklayıp tıklamadığnı kesin olarak görebilir.Reklam pazarının neden İnternet'e
yöneldiğini söyle özetleyebiliriz: İnternet'te reklam 365 gün 24 saat ihtiyaca cevap
veriyor. Şimdiye kadar gelişmiş en iyi ve etkili direk pazarlama aracı. Hedef kitleye
ulaşım en yüksek seviyede seyrediyor. Firmalar istedikleri mesajı, istenen yaş,
cinsiyet ve diğer özelliklere göre hedef kitlelerine ulaştırıyor. Tüketiciyle birebir
iletişim imkanı sağlıyor. Böylece, anında hedef kitlede geri dönüşüm yaratıp etkiyi
ve ihtiyaçları izleyip, analiz edebilme özelliği tanıyor. Reklamın anında satışa
dönüşebileceği tek mecra. Reklam üstüne tıklayan kullanıcıya, anında satın alma
olanağı tanıyor. Kullanılabilecek 3 boyutlu grafik ve animasyon teknikleri ile çok
daha fazla ilgi ve cazibe uyandırıyor. Hedef kitleye ulaşma ve sağladığı diğer
özellikler düşünülürse maliyeti diğer mecralarla kıyaslandığında çok düşük.
Güncellemek her saniye mümkün ve geri dönüşüyle birlikte sonuçlar en hızlı şekilde
ölçülebiliyor. kullanıcı istediği an istediği bilgiye ulaşabilir ve istediği kadar zamanı
orada harcayabilir.
5.3.1.2.3 İnternet Reklamcılığının Mevcut Sorunları
Türkiye'de internet reklamcığı, 2 yıl gibi çok yakın bir geçmişe sahip. İlk başlarda,
satın alınacak ancak 1 veya 2 site vardı. İki yıl içinde onlıne reklamlar açısından çok
125
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
şey değişti. Ancak, gelişmeler Batılı ülkeler ile kıyaslandığında, koşulacak uzun bir
yol bulunuyor.
İnternet reklamlarında eleştirilen en önemli unsur olarak,
"ölçümlemenin yetersizliği ve güvensizliği" gösteriliyor. Bu, internet kullanıcı
sayısının bile tam olarak bilinmediği ülkemizde o kadar da yanlış bir tez değil.
Mevcut sorunları, söyle özetlemek mümkün: 1. Yeterli araştırmalar ve hedef kitle
bilgileri yok. Dünyada çok profesyonel olarak kime ulaşıldığı görülebiliyor.
Türkiye'de profilleşme makineleri tam olarak çalışmaya başlamadı. Aslında, birçok
içerik sitesinin bu olanağı var, ama kullanmıyorlar. 2. Kampanya başarısını
ölçümlemede sorunlar yaşanıyor. Ölçüm teknikleri, görüntüleme ve click sayısı
olarak minimize edildiği halde, bu rakkaslara bile sağlıklı olarak ulaşmak mümkün
değil. 3. Türkiye'de rakkaslar, bir aylık olarak topluca alınıyor. Oysa, Avrupa'da
haftalık ve günlük olarak rakkaslara ulaşılıyor. Bu sorun nedeniyle, reklam verenler,
kampanyanın verimini tespit edemiyor. El yordamı ile ilerliyor. 4. Yurtdışında içerik
siteleri çok fazla sayıda. Türkiye'de ise az sayıda. Çok site var ancak çoğu genel
popülasyona yönelik siteler. Yani, spesifik değil. Oysa, simdi portal değil de spesifik
siteler daha gündemde. Böylece hedef kitleye daha rahat ulaşmak mümkün. 5.
Reklam alımları genelde 3 aylık yapılıyor. Uzun vadeli reklam alım-satımında
sorunlar yaşanıyor.
5.3.2 İnternet’in Dayanışmada Kullanımı
İnternet de birçok sosyal dayanışma yardımlaşma vakfı ve dernekleri vardır.
Bunlardan ilgilendiğimiz alandaki web sayfasına girerek çalışmalarını öğrenir,
faaliyetlerine katılabilir, üye olabilirsiniz ve ilgilendiğiniz haberleri öğrenmiş
olursunuz. İnternet deki bir çok dergi gazete sitelerinden dayanışma ve yardımlaşma
haberlerine ulaşırız.İnternet bir ülkedeki doğal afeti hızlı bir şekilde ulaştırır. ve
dünyanın bir anda bu haberi öğrenip dayanışma ve yardımlaşmasını gerçekleştirir.
Aşağıda internet deki birkaç dayanışma kampanyası sıralanmıştır.
• Erozyonla mücadele kampanyaları[Türkiye çöl olmasın] [meşe palamudu
dikme] (TEMA)
• Demiryolumu geri istiyorum[Kampanya bildirisi] [Ana sayfa] (Dr.Hamit
HANCI Türkiye trafik Güvenliği Vakfı başkanı)
• Kosava Yardım kampanyası[kampanya bildirisi][ana sayfa] (iş bankası)
Köyümün Web’i de var!
Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı
Gümüştepe
köyü internetteki web sayfasıyla ilgi topluyor.
Gurbette
yaşayan
birçok
aile
internet
üzerinden yakınlarıyla haberleşiyor. Sivas’ın
Şarkışla ilçesine Gümüştepe (eski adı Yapaltun)
köyünün internetteki sitesi sayesinde köylüler
dünyanın neresinde bulunursa bulunsunlar
birbirleri ile haberleşebiliyorlar. 18 Kasım 1999
tarihinde açılan ve her gün daha da güzelleşen
Gümüştepe
köyünün
sayfasında
misafir
defterinden resim arşivine kadar birçok bölüm
bulunuyor
126
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Gurbetteki bu köyün insanları web sitelerini ziyaret ederek hasretlerini Giderip
dayanışma içinde oluyorlar.
Şekil 6.2.1 Tema Vakfının Ana Web Sayfası
TEMA Vakfının projelerinde: 1-çevre eğitimi 2-kırsal kalkınma amaçlı erozyon
önleme 3-Mera ıslahı proje çalışmaları 4-köy kent projeleri yer 5-Ağaçlandırma
projelei
5.3.3 İnternetin Askeriyede Kullanımı
İnternet 1969'da Amerikan Savunma bakanlığında savaş iletişiminde gelişmeyi
sağlama amacıyla Advanced Research Projects Agency Network (ARPANET) adıyla
başladı. Sonradan Savunma (Defense) adı da önüne eklenerek DARPANET oldu.
Neti kullanım sadece savunma sektörüyle iş yapan dev firmalar (IBM, Lockheed
gibi) özel sektörün kullanımına açıktı. İnternet'i National Science Foundation
(NSF)(Milli Bilim Kurumu) yürütüyordu ve internet şebekesinin üst halkasından
ticari trafiğin geçmesi taraftarı değildi. DARPA bugünkü, UNIX ve TCP\IP'nin
(IP=internet protokol; TCP= transmisyon kontrol protokolü) Berkeley biçimi dahil,
İnternet'in oluşması ve gelişmesinde çoğu fonu ve desteği sağlamıştır. 1980'ın
ortasında Commercial İnternet Xchange (CIX) grubu bu ana şebekeden geçmeden
kendi şebekelerinden ticari data akımı servisini sunmaya başladılar. Ticari baskılar
sonucu NSF ana şebeke kontrol undan vazgeçmek zorunda kaldı. Savunma bakanlığı
bugün MİLNET, İnternet'in bazı kısımları ve internetin parçası olmayan,
kullanılması sadece belli kişi ve kurumlara sınırlı ve internetin parçası olmayan
Defense Data Network (DDN)(Savunma data şebekesi) yoluyla global iletişimini
yapmaktadır.
127
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Şekil 6.3.1 Türk Silahlı Kuvvetleri Ana Web Sayfası
Türk silahlı kuvvetleri web sayfasından kuvvet komutanlıklarına ulaşabilir. Yapılan
tatbikatları öğrenirsiniz. Genel konulardan gerekli bilgileri alabilir basın
açıklamalarını öğrenirsiniz.
Reliant
Mermaid-III
Tatbikatı,
Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri ve
İsrail'in Deniz Kuvvetlerine bağlı
unsurları ile katıldıkları, insani yardım
amaçlı bir arama kurtarma tatbikatıdır.
İsrail sahilleri açıklarında uluslar arası
sularda 17 Ocak 2001 tarihinde icra
edilmiştir. Tatbikat süresince her üç
ülkenin deniz kuvvetleri, müşterek
çalışma ve işbirliğini geliştirmek
suretiyle, olası arama ve kurtarma
harekatında daha etkili ve süratli insani
yardım faaliyetlerinin uygulamasını
128
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
5.3.4 İnterntern’tin Siyasi Kullanımı
Şekil 6.4.1 Siyasi partilere ve siyasetçilerimize ulaşacağımız bir web sayfası
Kaynaklar
1-İhsan Karagül & Zeydin Pala, İnternet 2000 Türkmen Yayın Evi, İstanbul 2000
2-Adem Karahoca , İnternet Sayfaların Hazırlama Sanatı , Beta Yayın Evi
İstanbul 2000
3- Bahçeşehir Üniversitesi , Bilgi Teknolojileri Ve İnternet Çokça Sorulan
Sorular Bolum11:E-Ticaret
http://www.eng.bahcesehir.edu.tr/css/bolum11/bolum11.html#eticaret
4- Eti Bank Yayınları, İnternet Bankacılığı
http://www.etibank.com.tr/bireysel.htm
5- Dijital Bilgisayar Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti. March 15, 1999 Yayınları,
İnternet Hizmetleri Bankacılığa Ne Katar.
http://www.dites.com.tr/internet2.htm
6-Gülden Tozkoparan ,Türk İnternet’inde Reklam Uygulamaları
http://turk.internet.com/eticaret/reklam/arastirma.html
7-Türk internet, İnternet ve Reklam
http://www.tr.net/reklam.shtml
8-Gümüş tepe Köylüleri Kültür ve Dayanışma Derneği, Toplum Yayınları
http://www.gumustepe.dk/zaman_gumhaber.html
9-Türk Silahlı Kuvvetleri, Reliant Mermaid III Tatbikatı
http://www.tsk.mil.tr/genelkumay/tatbikatlar/reliant.htm
129
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
BÖLÜM 6
EGITIM ORTAMLARINDA INTERNETTEN YARARLANMA
1. Bilişimin Temel Kavramlari
2 Web Destekli Eğitim Çalışmaları
3 İnternet Üzerinden Bilgiye Erişim Yolları
130
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
6. EĞİTİM ORTAMLARINDA İNTERNETTEN YARARLANMA
6.1 Bilişimin Temel Kavramları
a) Bilgisayar Farkındalığı
Bilgisayarın günlük yaşamdaki kullanım biçimlerinin ve toplum üzerindeki
etkilerinin farkında olmaktır. Bilgisayar farkındalığı; bilgisayar tarihini, bilgisayarın
nasıl çalıştığını ve bilgisayarlar neler yapılabileceğini bilmek demektir. Bilgisayar
farkındalığı bilgisayar okuryazarlığının başlangıcıdır. Bilgisayarı kullanmaktan çok
bilgisayarın yapısı, kullanım biçimleri topluma ve günlük yaşama etkileri ile ilgili
bilgi sahibi olmaktır. Bilgi teknolojileri eğitim yönetiminin kullanılmasıyla
öğrenciler bilgisayar farkındalığı kazanabilirler.
b) Bilgisayar Okuryazarlığı
Bilgisayar okuryazarlığı bir insanın artık klasikleşmiş bir takım işler için
kullanabilmesi ve bilgisayar teknolojisi kullanım diğer sistemleri kullanmayı kolayca
kavrayabilmesidir. Bilgisayar okuryazarı olan bir birey kişisel bilgisayarını
kolaylıkla kullanabilir, bilgisayarda temel işlemleri kolaylıkla gerçekleştirebilir.
Bilgisayar okuryazarlığı 21. yy’da artık normal okuryazarlık kadar önemli bir hale
gelmiştir. Çağdaş toplumlar bilgisayar okuryazarlık oranını geliştirmede büyük
çabalar sarf etmektedir. Örneğin; Avrupa toplumu 2001 yılı sonuna kadar bütün
okullar İnternete bağlanacak, 2002 yılı sonuna kadar da bilgisayar okuryazarı
olmayan hiçbir öğretmen kalmayacak şeklinde bir hedef belirlemişlerdir.
* Ortaöğretim ve Liselerde Bilgisayar Okuryazarlığı:
İlköğretim okullarında, bilgisayarın ne olduğu, nasıl çalıştığı, bilgisayarla ilgili temel
kavramların neler olduğu, bilgisayarın topluma etkisi ile ilgili bilgileri kapsayan
bilgisayar okuryazarlığı programına hazırlanmış ve kurs programı olarak Milli
Eğitim Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulmuştur.
Ortaöğretimde bilgisayar bilimlerinin öğretilmesi ön plandadır. Programların,
programlama mantığının, programlama dillerinin ve bilgisayarın önemini içeren
seçmeli dersler verilmektedir.
Bu çalışmaların daha verimli ve başarılı olması için;
-
Lise ve dengi okul mezunu öğrencilerin bilgisayar
okuryazarı olarak okulu bitirmeleri.
-
Bilgisayar biliminin öğrenilmesine yönelik
programların güncelleştirilmesi programların
düzenlenmesi gerekmektedir.
-
Haftalık ders dağılım çizelgesi, programlar arası şekil birliği
sağlanmalı, bu programların yaygın olarak uygulanabilmesi
için donanım eklenmelidir.
mevcut
yeniden
* Üniversitelerde Bilgisayar Okuryazarlığı:
Ülkemizde henüz ortaöğretimde bilgisayar okuryazarlığı geniş kitlelere
yayılmadığından, üniversiteye gelen öğrencilerin büyük çoğunluğu bu konuda
131
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
eğitilmemiş durumdadır. Bu nedenle üniversite ve yüksek okullarda yaygın
bilgisayar okuryazarlığının önemle ihtiyaç görülmektedir. Ancak gerekli altyapı
oldukça zayıftır. Bilgisayar okuryazarlığını hızlı ve etkisi bir şekilde artırabilmek için
iki seçenek önerilmektedir.
-
Eğiticilerin
Eğitimi;
yani
üniversitelerin
değişik
bölümlerinden seçilmiş öğretim üyelerinin temel bilgisayar
bilimleri konularında düzenlenecek kurslarla eğitilmesi,
kendi branşların uyarlanmış bilgisayar kullanımının
öğretilmesi.
-
Uzakta Eğitim; yani üniversite ve yüksek okullarda, yeni
teknolojiyle donatılmış telekonferans düzeni olan sınıflar
oluşturularak uzaktan eğitim olanaklarının yaygın bir şekilde
kullanılmasının sağlanması.
c) Bilgi Okuryazarlığı
Bilgi okuryazarlığı, bilgisayar okuryazarlığının tamamlayıcısıdır. Bilgisayar ile
yapılan işlerin “anlayarak” yapılması ve bilginin “yorumlanması” evrenini içerir.
İnternet çok fazla bilgi barındırır. Bilgi okuryazarları olan bir insan, İnternet ve
bilgisayar teknolojisinin temel kavramları bilir ve bu bilgi denizinde boğulmaz.
Bilgiye erişimin çok kolaylaşması onu iyi anlamayı ve özümseyerek kullanmayı da
beraberinde getirir. 21. yy; aradığı bilgiyi en hızlı bulan, onu özümseyip kullanan ve
yorumlayıp sonuç üreten insanların ön planda olacağı “bilgi devri” olacaktır.
d) Bilgi Teknolojileri Okuryazarlığı
Bilgisayar okuryazarlığı ve bilgi okuryazarlığının toplamıdır. Bilgi kaynaklarının
önemli bir kısmının İnternet üzerinde olduğu, sanal kütüphanelerin her geçen gün
önemini artırdığı günümüzde bilgi teknolojileri okuryazarlığı eğitimde “olmazsa
olmaz” öneme sahiptir.
Bilgi teknolojileri okuryazarlığı ilk, orta ve yüksek öğretim kurumlarında eğitimin
ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.
e) Bilgisayar Destekli Eğitim
Bilgisayar ilk kez kullanılmaya başlandığı 1960 lardan bu yana eğitim alanında
önemli bir yer kazanmıştır.
Günümüzde çoklu ortam teknikleri ile çok güçlü ve farklı formatlarda eğitim
paketleri üretmek mümkündür. Bu tür programlar kullanıcıya birebir etkileşim
imkanı vererek motivasyonu artırır ve konuları aktarmak da çok güçlüdür.
Örneğin klasik yaklaşımda öğrenciye bir motorun nasıl çalıştığını öğretmek zordur.
Fakat motorun nasıl çalıştığını gösteren bir animasyon göstererek birkaç dakika
içinde her şeyi açık ve net olarak anlatmak mümkündür.
Bilgisayar destekli eğitimin faydalarından bahsetmek gerekirse;
-
Okul öncesi ve sonrası bireylere dikkat gelişimi kazandırır.
132
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
-
Ekrandaki olaylar bireyi kendine çekerek ona dalgınlık,
sıkıntı dikkatinin dağılması gibi istenmeyen durumları
yaşama şansı vermez.
-
Bireyin konuyu kavrayabilmesine yardımcı olur. Bu da
bireyin kolay unutmasını engeller, zihinde kalıcılık sağlar.
-
Bireye birçok işi aynı anda yapabilme becerisi kazandırır.
Örneğin el, göz zihin aynı anda çalışabilir.
Bunun gibi daha birçok fayda sayılabilir.
Tüm bu faydalarına rağmen kendini anlatamamış olan B.D.E verilen eğitimin
amaçlarına ulaşabilmesi bakımından uzman eğitim kurumlarının en büyük
destekleyicilerinden biridir.
Bilgisayar destekli
sıralanmaktadır.
eğitimin
şimdiye
kadar
uygulanan
biçimleri
-
Tekrar ve alıştırmalar
-
Öğrenciye çeşitli yönlerden destekleme
-
Benzetim programları ile çalıştırma
-
Etkileşimli açıklama
-
Veri bankası olarak kullanma
-
Verileri çekici bir şekilde gösterme
-
Etkileşimli canlı kitap
-
Uzman sistemler ve yapay zeka
-
Bilgisayar uygulamalı ve değerlendirmeli testler
-
Bilgisayar yönlendirmeli öğrenme
şöyle
B.D.E ile bilgisayar desteği olmayan eğitim ortamlarında öğrenme sonuçlarını
karşılaştıran ve dünyanın değişik yerlerinde yapılan yüzlerce araştırmada bilgisayar
destekli eğitim çalışması lehine anlamlı bir fark bulunamamıştır. Öyleyse bilgisayar
destekli eğitimdeki çalışma şeklini değiştirmek gerekir.
B.D.E ler genellikle yoğun yönlendirmeler içerirler ve fazla “birey odaklıdırlar.
Enternet ve İnternet teknolojilerinin geliştiği günümüzde B.D.E önemini
yitirmektedir.
f) Web Tabanlı Eğitim
Bilgi miktarının ve bilgiye ulaşması gerekenlerin sayısının çığ gibi artması eğitimde
rekabete yol açmıştır. Artık amaç bilgilere en hızlı yoldan talebe özel biçimde
sadece öğrencilere değil geniş topluluklara ulaştırmak olmuştur. Geleneksel hocasınıf-ders kavramları da bu doğrultuda değişim göstermektedir. Bir konuyu en iyi
şekilde sadece bir kişiden değil alt konuları en iyi bilenin birçok uzmanın bilgilerinin
bir araya getirilmesiyle öğrenmek mümkün kılınmıştır. Çok değişik mekanlardaki
öğrenciler değişik mekanlardaki uzmanlara ve ders konularına ulaşmak istemektedir.
Bunu W.T.E. nin faydalarını kısaca özetlemek gerekirse;
133
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
-
Seyahat masrafları ve seyahat süresince oluşan üretim kaybı
ortadan kalkmış olacaktır.
-
Sanal
fakat
gerçeğinin
oluşturulabilecektir.
-
İş sırasında eğitim yapmak mümkün olacak bu konuda
zamandan tasarruf sağlanacaktır.
-
Eğitim tam zamanında ve daha kolay ulaşılabilir bir şekilde
verilmesi mümkün olabilecektir.
tıpatıp
aynısı
sınıflar
Web tabanlı eğitim modellerinin iletişimsel unsurları taşıma formları, not alma ve
uzmanlarla katılımcılar arasında düzenlenen soru cevap seanslarıdır. Yapılan
araştırmalar göstermektedir ki web tabanlı eğitimin sınıf içinde öğretmenle yüz yüze
yapılan zamana ve mekana bağlı bir eğitimle kıyaslanması halinde.
-
W.T.E katılımcıların yüz yüze eğitime katılanlardan daha çok bilgi
sahibi oldukları üstelik bunun % 30 daha hızlı gerçekleştiği
belirlenmiştir.
g) Sanal Sınıflar
Sanal sınıf haftalık dersleri; evinizde, işyerinizde, tatilde bilgisayarla İnternete
sağlanabileceğiniz her yerde
günün ve gecenin dilediğiniz her saatinde
alabileceğiniz bir sınıftır.
Her sanal sınıfta 20 ile 30 arasında öğrenci bulunur.
Sanal sınıf ortamında da tıpkı gerçek sınıflarda olduğu gibi öğretmenimize ve sınıf
arkadaşlarımıza ulaşmamış mümkündür.
Sınıf arkadaşlarınız ve öğretmeninize ilişkin bilgi edinebilirsiniz.
Öğretmeninize e-posta yoluyla ulaşabilir 24 saat içinde karşılık alabilirsiniz.
h) İnternet Destekli Eğitim
Teknoloji artık geleneksel metin kitaplarının önüne geçilmesini mümkün kılıyor.
İnternet bilgisayar ağlarının ağıdır.sürekli büyüyor ağları, okulları, kütüphaneleri,
araştırma merkezlerini, içine alıyor.
Bilgisayar ağlarının gelişmesi ve sınıflara girmesiyle bilgisayar destekli eğitimin
yeni bir safhası; İnternet destekli eğitim başlıyor.
İnternet destekli eğitimde işbirliği içinde öğrenme gerekiyor. Çünkü tüm öğrenciler
ağda işbirliği içinde bulunuyor. Eskiden bilgisayar destekli eğitimin sosyal aktiviteyi
azalttığı hatta kestiği söyleniyordu oysa şimdi İnternette sürekli ilişki ve haberleşme
var. örneğin dünyanın her yerinden, düzenlenen bir elektronik toplantıya katılım
sağlanabilir.
Ağ üzerinde eğitim yapma sadece öğrencilerin değil öğretmenlerinde izole yani zor
durumda kalmalarını engelliyor. Bireyi birçok siteye haber ve tartışma gruplarına email vasıtasıyla yeni bilgi ve projelere ulaşıyor, paylaşıyor isterse katılabiliyor.
134
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
İnternetin eğitimde kullanılmasıyla, sanal sınıflar, sanal dershaneler, sanal
kütüphaneler veri tabanları oluşturulmuştur.
ı) İnternet Destekli Öğretim (IDO)
* Uzaktan Eğitim Nedir?
Eğitim bir ülkenin ekonomik, politik ve sosyal gelişmede temeli oluşturan yapı
taşıdır. Günümüzde artık eğitimin ülkenin genel gelişmesindeki yeri değil, eğitimin
nasıl daha iyi verileceği tartışılmaktadır. Sosyologlar, psikologlar, eğitimciler ve
uzmanlar eğitimin çeşitli modeler üzerinde çalışma ve araştırmalarını halen
sürdürmektedir. Değişik eğitim modellerinin fayda ve zararları karşılaştırmakta
zaman zaman pilot uygulamalarla sonuçlar gözlenebilmekte ve gerçek uygulamalara
dönüşmektedir. Uzaktan eğitim uygulaması açısından standart eğitim modellerinden
farklılık gösteren bir modeldir. Tanımlanacak olursa, uzaktan eğitim, eğitimci ile
öğrencilerin aynı mekanda olmadan gerçekleştirildikleri eğitimdir. Bu modeled
eğitimci ile öğrenciler arasında bir iletişim yolu kurulur. Eğitimci bir uçta ders
verirken, öğrenciler iletişim yolunun imkanına bağlı olarak evlerden, farklı
binalardan, farklı şehirlerden ve hatta farklı ülkelerden eğitime katılabilirler.
* Uzaktan Eğitim Yararlı mıdır?
Birçok eğitimci, uzaktan eğitimi gören kişilerin yüz yüze eğitim gören kişiler kadar
öğrenip öğrenmediklerini sorguluyor. Araştırma sonuçları; doğru metot ve teknoloji
kullanıldığı, öğrenciler arasındaki iletişim sağlandığı ve öğretmenden öğrenciye
erişim olduğu sürece uzaktan eğitimin yüz yüze eğitim kadar başarılı olduğunu
göstermiştir.
* Hangi Teknoloji En İyisidir?
Uzaktan eğitimde en belirleyici role teknoloji sahip olmasına rağmen, eğitimciler
teknolojinin iletilmesi üzerinde değil öğretimsel sonuçlar üzerinde yoğunlaşmalıdır.
Etkili ve başarılı bir uzaktan eğitim yolu, hangi teknolojinin kullanılacağına karar
verilmeden önce öğrencinin ihtiyaçları ve öğretilecek materyalin gerektirdiklerini
göz önünde bulundurmasından geçer. Bu sistematik yaklaşımın bir sonucu olarak, bir
amaç bir çok teknolojik medyanın bir arada kullanılması gerekir.
i) İnternete Dayalı Uzaktan Eğitimin Avantaj ve Dezavantajları
* İnternete Dayalı Uzaktan Eğitimin Avantajları
İnternete dayalı eğitimin avantajları ile ilgili olarak aşağıdakiler sıralanabilir
(Geleceğin Eğitiminde Uzaktan Eğitim Yöntemi, 1997, s. 18; İTÜ, Uzaktan
Eğitim Projesi, 1999, s. 1; İnternet ve Uzaktan Eğitim, 1999, s. 3-4):
-
Kurumlar ve bölgeler arasında belirli bir dengenin sağlanıp,
fırsat eşitsizliğinin en aza indirilmesi
-
Basım, kırtasiye ve bürokratik giderlerin düşürülmesi,
-
Eğitimde kaliteli
oluşturulması,
ve ileri düzeyde bir standardın
135
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
-
Ders, seminer, konferans, kurs ve benzeri eğitim
materyallerinin aktarımında minimum maliyet ile maksimum
çıktıya ulaşılması,
-
Bilgilerin kolaylıkla ve etkililikle değiştirilmesi,
-
Bilgi ve belgelerin herkesin kullanımına açık olması,
-
Sadece metin tipinde bir sunumdan öte aktarma ses, renk,
interaktiflik, animasyon, vb. lerinin dahil edilebilmesi,
-
Kontrol edilebilir ve veritabanı oluşturulması,
-
Taraflar arasında (öğrenci-öğretmen, öğrenci-öğrenci) çok
yönlü bir haberleşmenin sağlanması
-
Farklı kuruluşlardaki öğretim elemanlarının karşılıklı
işbirliğine yönelmeleri sonucunda, etkin bir eğitim desteği
sağlanması,
-
Akılda tutma seviyesinin artırılması,
-
Zamanın daha etkin yönetimi,
-
Geleneksel sınıf ortamında soru soramayan veya grup içinde
katılım yetisine ulaşamayan adayların elektronik ortamda
özgüven kazanmaları,
-
Öğrenmenin bireyselleşip, bireyin grup baskısından
kurtulması sonucunda bireysel öğrenme sorumluluğu ve
yaratıcı özgürlüğün doğması.
*İnternet’e Dayalı Uzaktan Eğitimin Dezavantajları
İnternet’e dayalı eğitimin dezavantajları ile ilgili olarak aşağıdakiler sıralanabilir
(Distance Education and self-learning, 1999 s. 5; Başaran ve Tulu, 1999, s. 6;
Demiray, 1999, s. 4; İnternet ve uzaktan Eğitim, 1999, s. 3-4):
-
Öğretmenlerin doğrusal
olduğunu unutmaları,
olmayan
düşünce
ortamında
-
Öğretmen ve öğrencilerin İnternet tabanlı eğitim araçlarının
kullanımındaki bilgi eksiklikleri ile öğretmenlerin pedagojik
açıdan eğitim materyallerinin hazırlanması konularında
yetersiz kalmaları.,
-
Eğiticinin teknik destek elemanına ihtiyaç duyması,
-
İletişim ve bilgi temelli bağlantılara bağımlı olunduğundan,
ulaşım olanaklarının herhangi bir sebeple değişmesi veya
internek olanaklarının iyileştirilmemesi sonrasında iletişimde
etkinsizlik
-
Öğrencilerin esastan çok teknoloji üzerine yoğunlaşmaları,
136
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
-
Çalışan öğrencilerin dinlenme veya eğlence zamanlarının
alması veya grup birlikteliğinin sağlayabileceği sosyal
ortamları doğuramaması sonucunda oluşabilecek yalnızlık ve
uyumsuzluk,
-
Beceri ve tutma davranışların gerçekleşmesinde etkili
olamama,
-
Kendi kendine çalışma alışkanlığı olmayan ve bu yeteneğini
geliştirmemiş bireyler için sınırlılık oluşturması,
-
Aile yaşantısını olumsuz etkileyebilme.
6.2 Web Destekli Eğitim Çalışmaları
a) Eğitimde İnternet Projeleri
İnternete bağlı bir sınıf ya da labaratuvar kullanma imkanına sahip ve İnterneti ders
ortamı içinde eğitici anlamda kullanmak isteyen öğretmenler bu eğitimde Web
Quest, Net Days, Dloba Learn, World Links gibi senaryosu önceden belirlenmiş
İnternet projelerinin okul ve öğretmen tarafından nasıl planlanacağı, senaryolarda
bulunması gereken öğeler, öğrencilere yönergeler, kaynak adresleri ve okulların
birbiriyle nasıl ilişki kurmaları gerektiğini ve birlikte çalışma yöntemleri
kapanacaktır.
Bu uygulamada önemli olan bilgisayar dersi değil, normal konulu bir ders olmasıdır.
Bu ders içinde bilgisayar becerileri bir araç olarak kullanılmakta, İnternet üzerinden
araştırılarak bulunacak bilgilerde ek öğrenme malzemesi olarak algılanmaktadır.
İnternet proje çalışması için İnternete bağlanma, İnterneti kullanma gibi temel
becerilerin olması gerekir. İnternet erişimi için e-mail programları ve bilgi tarayıcı
programlar tanınmalı ve e-mail yollama, alma, cevap verme, başkalarına yollama
gibi haberleşme ile ilgili temel beceriler olmalı İnternet üzerinden bilgi arama,
İnternet adreslerinin özellikleri, arama motorlarını kullanma gibi temel işlevler
bilinmelidir.
Öğrenciler ödev, proje ve araştırmalara yönlendirilerek İnternet araştırma kaynağı ve
bilgiye ulaşma aracı olarak kullanılabilir. Bu şekilde öğrencilerin hem bilgiye hem
de bilgiyi ve teknolojiyi kullanma becerileri gelişecektir.
Öğrenciler proje çalışmaları sırasında elektronik posta (e-mail) ile diğer insanlarla
iletişim kurabilecekler, diğer okullardaki / bölgelerdeki / ülkelerdeki yaşıtlarıyla
bireysel ya da grub olarak elektronik posta aracılığıyla projeler yürütebilir, fikir
alışverişinde bulunabilir. Öğrenciler diğer sınıf ya da okulda yapılan projelere de
elektronik posta aracılığıyla projeler katılabilirler. Bu yolla öğrenciler veri toplama
ve analiz becerilerini geliştirebilirler.
Eğitim kurumları Web sitelerini geliştirerek öğrencilerinin proje çalışmalarını geniş
bir kitleye sunabilme olanağı yaratmaya çalışmaktadırlar.
137
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Öğrenciler proje çalışmaları ile bilgiyi harmanlama, yeni şekillerde ifade etme ve
yeniden yaratma becerileri gelişmektedir. Bu öğrenme ortamlarında ortaya çıkan en
önemli bulgulardan biri de öğrencilerin tasarım becerilerinin geliştiğidir.
* İnternet Projeleri Hangi Becerileri Geliştirir, Hangi Eğitim
Hedeflerine Yöneliktir?
-
Bilgisayar okuryazarlığı, İnternet temel kullanımı
-
Araştırma becerileri
-
Problem çözme
-
Soru sorma
-
Sorunları gerçek hayatla ilişkilendirme
-
Çözümleri kurgulama
-
Bilgi tasarımı ve sunumu
-
Kendini iyi ifade etme
-
İletişim ve dil becerileri
-
Diğer kültürlerle iletişim
-
Diğerleri ile birlikte çalışma
-
İş vermek, işi bitirmek, organizasyon becerileri, zamanı
verimli kullanma
-
Değerli bilgiyi değersiz bilgiden ayırma
-
Ekip çalışması, karar verme, sorumluluk
-
Küresel perspektifleri anlama
-
Tek doğru olmadığını kavrama
-
Kendi kültürünü anlatabilme tanıtabilme
-
Karşılaştırma yoluyla kendi kültürünü daha iyi anlama
-
Geçmişi anlayarak geleceği kurgulayabilme
-
Üretken olma ve dünyaya yararlı bilgiler sunabilme
* Öğretmenin Ne Yapması Gerekir?
Öğretmen rolü bu senaryolar içerisinde daha esnek, bilgiyi aktarıcı olmak yerine
birlikte öğrenen ve ol gösterici olmalıdır. Ancak bu uygulamaların yöntemi de şu ana
kadar ki formel öğretmen eğitim programlarında yer almamıştır. (Belki yeni açılmış
olan Bilgi ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği bölümleri bunun dışında
tutulabilir) Bu yüzden hizmet için öğretmen eğitimi programları ile öğretmenlere
“Eğitimde İnternetin temel kullanımı”, “Eğitimde İnternet projeleri”, “Proje Tabanlı
Öğrenme Modeli ve İnternet Projeleri” gibi eğitimlerin verilmesi gerekmektedir.
* İnternet Projeleri Hangi Eğitim Düzeylerinde Uygulanır?
138
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
İnternet projeleri okul öncesinden başlayarak üniversite eğitiminin sonuna kadar her
düzeyde uygulanabilir.
* İnternet Projeleri Müfratadata Uygun mudur?
Evet uygundur. Aslında bu tamamen öğretmenin yaratıcılığına bağlıdır. Yaratıcı ve
yararlı İnternet Projeleri kurgulayabilmek için müfredatın dışına çıkmak gerekmez.
Ancak müfredatın belirlediği birden fazla konu ve beceri, tutum ve davranış içeren
eğitsel hedefler İnternet projeleri içinde bütünleşik olarak ya da birbiriyle
ilişkilendirilmiş olarak kullanılabilirler ki ve bu da eğitimin ve öğrenme süreçlerinin
kalitesini artırır.
* Sınıfta iyi bir altyapı ve İnternet bağlantısı yeterli midir?
Sınıfta sorunsuz çalışan esnek ve verimli bir altyapının sağlanmış olması başarılı
network ve İnternet uygulamaları için önemli bir ön şarttır. Ancak bu yapının gelecek
olan İnternet Projelerinin yapılması ile olacaktır.
İnternet projeleri dersin konularının İnternet becerilerini araç olarak kullandırtabilen
yeni senaryolar halinde düzenlenmesiyle mümkün olabilir.
b) Sanal Dersaneler
Sanal dersnaler öğrencileri sınavlara hazırlamayı amaçlayan ve sınav için gerekli
bilgilere evlerinde, tatilde, bilgisayarla İnternete bağlanabilecekleri her yerde günün,
gecenin diledikleri saatlerde ulaşmalarını sağlayan sanal ortamlarıdır.
Bilgisayar ve İnternetin yaşamın
vazgeçilmez parçalarından birisi olmaya
başlamasıyla sınavlara öğrenci hazırlayan dersaneler de sanal dersane yarışına
girdiler. Erol Altaca Dersanesi’nin ardından MEF de sanal dersane yarışına
hazırlıklarına başladı. Sanal dersaneler, öğrenciye, evinden tüm dersleri takip etme
olanağı veriyor.
MEF Dersanesi ile Digi Türk’ün ortak çalışmaları sonucunda ortaya çıkan MEF
Digital ile üniversite adalarına televizyondan interakif ÖSS hazırlık eğitimi
veriliyor. Eğitim paketlerinde otuz bin sorudan oluşan soru bankası, önceki
dönemlere ait interaktif deneme testleri, kendi puanı, sıralamasını, tercihleri
arasından hangisini kazanacağını gösteren ÖSS, simülasyonu ve kişiye özel analiz
raporlarıhbulunuyor
http: //www.digiturk.gent.tr
139
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Şekil.1
Adaylara hizmetler Web sitesi aracılığıyla ulaştırılıyor. ÖSS eğitim programına üye
olan herkese özel olarak bir şifre tahsis ediliyor. Bu şifreyi aday bulunduğu herhangi
bir yerden de kullanabiliyor.
Dersler Erol Altaca Dersanesi’ndeki özel bir sınıfta anlatılırken,
derslerin
görüntüleri, Dexar’ın yer vericisinden uyduya ulaştırılıyor. Uyduyla aktarılan
görüntüler, Barracuda adındaki uydu anteni sistemi ile alınıyor ve üniversite adayları
da dersleri görüntülü olarak evindeki bilgisayarlardan takip ediyor.
Günümüz sanal üniversiteler, sanal kütüphaneler ve sanal dersaneler gittikçe
yaygınlaşmaktadır. Sanal eğitim ortamları sayesinde kişi, evinden, bürosundan, hatta
iş yerinden etkinliklerine yazı veya söz ile katılabilmektedir. Eğitimde bilginin
paylaşımı esas olduğundan dolayı klasik anlamda belki de en fazla yüzlerce kişiye
ulaşabilirken İnternet sayesinde milyonlarca kişiye seslenmek imkanı vardır.
Sanal eğitim ortamlarında cinsiyet, yaş ve sosyal sınıf farklılıkların ortadan kalkması,
öğrencilerin kendilerini daha rahat hissetmelerini, tüm dikkatlerini derse
yoğunlaştırabilmelerini, çevrin içi derslerde devam zorunluluğunun olmaması, çoklu
ortam nesneleriyle zenginleştirilmiş ders materyalinin kullanılabilmesi, zaman
sınırlamaların kalkması ve her şeyden zayide ucuz (yol, giyim, yiyecek vb.)
masrafların olmaması bakımından) olması gibi etkenlerden dolayı önümüzdeki
yıllarda geleneksel eğitimin yerini alacağını söyleyebiliriz.
c) Web Destekli Eğitim Örnekleri
* İDE-A Nedir?
Örgün eğitim; bu işlevi üstlenmiş kurumlar aracılığıyla, bireye yaşamının bir
döneminde, bilgi kazandırmak ve bilgilerini sistematize etmesini öğretmek olarak
tanımlanabilir.
140
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Günümüz dünyasının en temel özelliklerinden biri bilgi ve teknoloji alanındaki
gelişmelerin, insanlık tarihinde görülmedik bir hıza ulaşmasıdır. Bu, var olan bilginin
hızla eskimesi demektir ki, bilgiyi güncelleştirmenin önemini vazgeçilmez kılar.
Bu iki alan arasındaki çelişki, eğitimin sürekli kılınmasını gerektirmektedir. Ancak
örgün eğitimin yaşam boyu sürmesi düşünülemez. Çözümü yine teknoloji alanındaki
gelişmeler sağlamıştır. Bilgi işlem alanındaki gelişmeler ve özellikle İnternete
dayalı asenkron eğitim, yaygın eğitim yöntemlerinin, karşılıklı devrim yaratmış
bilinen bütün eğitim yöntemlerinin yeniden gözden geçirilmesini dayatmaya
başlamıştır. Çağdaş ülkelerde hızla gelişen İnternete dayalı eğitimin ülkemizdeki
öncülüğünü ODTÜ yapıyor.
İDE-A (İnternete Dayalı Eğitim – Asenkron) öncelikli olarak yaygınlaştırılmasında
yarar görülen bilgilere ilişkin konularda bir dizi eğitim programı projesidir.
Bu programların en özel yanı, ilkel örneklerinde olduğu gibi ders notlarının İnternet
aracılığı ile sizlere ulaştırılmasıyla sınırlı kalmamasıdır. İlgili görsel işitsel öğelerle
hazırlanan dersler ve karşılıklı etkileşim kanalları, konuları bilgisayar başında ve
okumanın ötesindeki etkinliklerinizle, sıkılmadan öğrenmenizi sağlayacaktır.
Bu programlarda, dersleri istediğiniz zaman, istediğiniz yerde, istediğiniz ortamda
öğrenme süresini istediğiniz gibi düzenleyerek istediğiniz kadar tekrar ederek gerekli
gördüğünüz konuları tartışmak olanağına sahip olacaksınız.
İDE-A ‘da verilmekte olan derslerden daha iyi yararlanmak için verilen önerilere
uyulmalıdır.
Şekil.2
* İDE-A Nasıl İşler?
İDE-A programında derslerin nasıl işlendiğine geçmeden önce, dersler için
kullanılan arayüzün işleyişinden bir miktar bahsetmek gerekir.
141
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Ders sayfası 3 ana kısımdan oluşmaktadır. Bunlar haftanın içinde dolaşmayı sağlayan
sol kısım, haftalar arasında geçişi sağlayan sağ kısım ve içeriğin bulunduğu orta
kısımdır.
Önce çalışmak istediğiniz haftayı sağ kısımdan seçerek o haftaya geçin. Şu andan
itibaren bu hafta ile ilgili alt maddelere sol kısımdaki linkler vasıtasıyla
erişebilirsiniz. Sol kısımda, bir haftayı ilgilendiren maddeler vardır. bunlar;
-
Haftanın amacı,
-
Ders,
-
Alıştırmalar,
-
Ev ödevi,
-
Okuma ödevi,
-
Tartışma grubu
Maddeleridir.
Haftanın Amacı
Öğrencilerin ilk olarak bakması gereken yer Haftanın Amacı’dır. burada o hafta
anlatılan konunun niteliği ve bu konunun sonunda öğrencilerden beklenilenleri
bulacaksınız. Böylece verilen bilgileri daha bilinçli olarak çalışma imkanına sahip
olacaksınız.
Ders
Bu başlık altında, içinde bulunduğunuz konu anlatımını bulacaksınız burada
anlatımlar kısa ve öz olarak sunulmuştur. Bilgisayar ortamının sağladığı olanaklar
kullanılarak, anlatılan konula ilgili animasyonlar ve şekiller yardımıyla anlamayı
kolaylaştırmak hedeflenmiştir. Ayrıca anlatılan konula ilgili daha spesifik ve daha
ayrıntılı bilgileri bulabileceğiniz İnternet adreslerine linkleri de yine konu anlatımı
sırasında görebilirsiniz.
Ders sayfasının dizaynı, çalışırken rahatsız olmanızı engelleyici ve anlatılan konuyla
ilgili tüm ek bilgilere en kolay şekilde ulaşabileceğiniz bir biçimde düşünülmüştür.
Alıştırmalar
Her hafta anlatılan konuyla ilgili verilen alıştırmalarla, öğrencinin konuyu ne kadar
anladığını kendi kendine sınaması hedeflenmiştir. Bunun yanında alıştırmalar,
konunun zihinlerde daha iyi oturtmasını da sağlamaktadır.
Ev Ödevi
Belirli aralıklarla verilen ev ödevlerini öğrencilerin sınanmasına olanak
sağlamaktadır. Ayrıca öğrendiklerini uygulama şansını bulmaları açısından da
oldukça faydalı olmaktadır.
Tartışma Grubu
142
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Dersle ilgili en önemli sayfalardan biri Tartışma Grubu’dur. Burada öğrenciler derste
anlayamadıkları konuları veya sormak istedikleri soruları öğretim üyelerine veya
diğer öğrencilere sorabiliyorlar. Sorulan sorulara öğretim üyeleri ve ders
asistanlarının yanında tüm öğrenciler cevap verebilirler. Bunun en güzel yanı,
konular etrafında tartışma ortamlarının doğmasıdır.
* Bilgi Teknolojileri Sertifika Proframı (BTSP) Nedir?
OTDÜ’nün İnternet üzerinden verdiği ilk sertifika programıdır. BTSP’nin amacı
Türkiye’deki bilgi teknolojileri alanındaki 75.000’nin üzerindeki yetişmiş eleman
gereksinimini karşılamaya katkıda bulunmaktır.
BTSP, 4 dönemden oluşan ve yaklaşık olarak 9 ay süren bir sertifika programıdır.
Programda, her dönemde iki derk olmak üzere toplam dokuz ders verilmektedir.
Dersler Bilgisayar Mühendisliğinin temel derslerinden seçilmiştir. Ve ODTÜ
Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri tarafından tamamen Türkçe olarak
hazırlanmıştır. Dönem sonunda katılımcılar yüz yüze dersler ve sınavlar için
ODTÜ’ye davet edilmektedirler. Yapılan sınavlar sonucunda, 9 dersten de başarılı
olan katılımcılar Bilgi Teknolojileri Sertifikası almaya hak kazanmaktadırlar.
BTSP değerlendirmesi sonunda başarılı olan katılımcılara ODTÜ tarafından resmi
bir sertifika verilecektir. Buna hak kazanan kişi İDE-A / BTSP çerçevesinde
Bilgisayar Mühendisliği’nin 9 temel dersini izlemiş ve sınavlarında başarılı olmuş
demektir. Sertifika bu derslerin ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim
üyeleri tarafından İnternet üzerinden yürütülen program sonunda verildiğini de
belgelemektedir.
Verilen ODTÜ sertifikasının bilgi teknolojileri alanında eleman gereksinimi olan
bazı şirketler tarafından kabul göreceği basına yansımıştır. Bu sertifikaya sahip
kişiler bu şirketlerde eleman açığı bulunduğu takdirde tercih edileceklerdir.
Türkiye’de bilgi teknolojileri alanında 75.000’nin üzerinde yetişmiş eleman
gereksinimi bulunmaktadır. Benzer sorun yurtdışında da bulunmaktadır. Örneğin
ABD de işsizlik oranı %8 olmasına rağmen BT alanındaki yetişmiş eleman açığı
346.000 nin üzerinde bulunmaktadır. Avrupa’da ise bu açık 300.000 civarındadır. Bu
nedenle böyle bir öğretimin önemi büyüktür.
Halen bir işte çalışıyor veya kendi işinizin sahibi iseniz BTSP size sürekli gelişen
teknolojiye ayak uydurmasında ve rekabetçi piyasa ve iş koşullarında daha başarılı
olmanızda yararlı olacaktır. Bilgisayar dünyasında baş döndürücü gelişmeler
yaşanmaktadır. Çeşitli boyutlarda evrim geçirmektedir. Her yıl yeni programlama
dilleri, yeni yazılım geliştirme paradigmaları, gereksinimlere göre standartlar ve yeni
yazılım araçları ortaya çıkmaktadır. Bu alanda çalışanlar sözü edilen baş döndürücü
gelişmeleri zorlukla izlemektedirler. Avrupa’da bir meslek 24 ayda eskirken ABD
de 18 ayda eskimektedir. İyi bir yaşam standardı ve işsiz kalmamak için yaşam boyu
eğitim mutlaka gereklidir. BTSP yaşam boyu öğrenme gereksinimini karşılamak için
de önemli bir fırsattır.
* Sanal Okul Nedir?
Türkiye Bilişim Vakfı, Sanal-Okul projesini, öğretmenlerimizi ve öğrencilerimizi
çağdaş eğitim olanaklarına kavuşturmak ve Türkiye’nin bilgi toplumuna geçişinin
temellerini atmak amacıyla tasarladı. Bu projeyle, dünyadaki bilgi kaynaklarından
143
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
da yararlanılarak İnternet üzerinde Türkçe dev bir bilgi havuzu oluşturuluyor. Sanalokul alışılmış eğitim sisteminin aksine ezberden uzak, uygulamaya yönelik bir
yöntem sunuyor. Bu proje, öğrencilerin gerek öğretmenleriyle, gerekse kendi
başlarına görerek, deneyerek keşfetmelerine, bilgilerini sınayarak kendilerini
geliştirmelerine olanak sağlayan yeni bir model tanımlıyor. Edilgen bir eğitim
sistemi yerine, üretip geliştiren, sorgulayan ve etken bir öğrenme ortamı yaratıyor.
Kısacası Sanal-okul öğrencilere ve öğretmenlere bilgi çağına adım atma imkanı
sunuyor.
Şekil.3
* Kampanyanın Amacı
Türkiye Bilişim Vakfı, Sanal-Okul projesine kaynak yaratmak amacıyla kapsamlı
bir kampanya başlamıştır. Geliştirilmesinin 3 yıl sürmesi ve toplam maliyetinin 3
milyon dolar civarında tutması beklenen bu büyük çaplı projenin desteklenmesinde,
toplumsal sorumluluk sahibi şirketler ve bilinçli tüketici önemli rol üstleniyorlar.
Bu kampanya çerçevesinde Sanal-Okul’a destek vermek isteyen sponsor firmalar,
ürünlerine “Sanal-Okul’u Destekliyoruz” pulları yapıştırıyor, bu pullar için TBV’na
bağışta bulunuyorlar. Tüketiciler de , ülkemiz çocuklarının eğitiminde reform niteliği
taşıyan bu projeye katkıda bulunmak için, üzerinde bu pulları gördükleri ürünleri
tercih ediyorlar.
* Projenin Kapsamı
Sanal-Okul’un temelinde, bundan sonra “modül” diye adlandıracağımız küçük ve
birbirinden bağımsız uygulamalar ve bunların ders içinde kullanımlarına yönelik
senaryolar yer alır. Söz konusu modüller her sınıf ve ders için yaratılabilir. Her
modül, kendi başına dinamik bir sanal ortamdır. Modüller, basit ve göreceli olarak
kolaylıkla üretilebilmelerine karşın, bir araya geldiklerinde son derece etkili
olabilirler. Örneğin, “sarkaç modülü” tek başına “sarkaç” kavramının öğretiminde
kullanılabileceği gibi, bu ve bunu destekleyen modüllerden aynı kavramı kullanan
başka ders konularının anlatımında da faydalanılabilir. Burada önemli olan ilginç
ders senaryolarının yaratılmasıdır. Sanal-Okul’da bu senaryolar, konuya hakim
eğitmenler tarafından üretilir.
144
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Söz konusu modüller, ilk aşamada TBV’nin yurtdışında işbirliği yaptığı diğer bir
sivil toplum örgütü EOE (www.eoe.org) tarafından temin edilmiştir. Yabancı dil de
hazırlanmış ve okullarımızda ders akışlarına kolaylıkla entegre edilebilecek bu
modüller yerelleştirilerek, sitenin ilk Türkçe içeriği oluşturulacaktır. Sanal-Okul’da
yer alacak modül sayısı başlangıçta 2500’den fazla olacaktır.
Ancak asıl hedef, ithal öğelerle eğitimden çok, Türkiye’nin kendi modüllerini
üreteceği bir altyapıya kavuşturulmasıdır. Sanal-Okul, projeye katkıda bulunmak
isteyen “modül yazarlarıyla” işbirliği yaparak, müfredatımıza uygun eğitsel modüller
yaratmayı hedeflemektedir. Modüllerin ve uygulama senaryolarının üretilmesinde
yönlendirici olarak bir akademik danışmanlar grubu, oluşturulma aşamasındadır.
6.3 İnternet Üzerinden Bilgiye Erişim Yolları
b)Veri tabanları:İnönü ünüversitesi’nin web sayfasından belli başlı veritanlarına
ulaşmakmümkün
http://www.inonu.edu.tr/?menu=library&sub=dbase
Şekil.4
*Academic Search Elite
Akademik birimler icin tasarlanmis bu veri tabani, genis bir konu yelpazesinde
yayinlanmakta olan dergileri kullanima sunmaktadir. Antropoloji, arkeoloji,
bankacilik ve finans, bilgisayar, bilim ve teknoloji, biyoloji, deniz bilimleri, dil, din,
dunya haberleri, egitim, ekonomi, felsefe, halkla iliskiler, havacilik ve uzay bilimleri,
iletisim ve medya, insan kaynaklari, kadin ve cocuklar, kimya, kriminoloji,
matematik, mesleki egitim, muhendislik, reklamcilik, siyasal bilimler, spor, hobiler,
tarim, tarih, tip, ticaret, turizm, tuketici egitimi, uluslararasi hukuk veri tabaninin
icerdigi bazi konulardir.
145
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Academic Search Elite veri tabaninda ;
•
2715 derginin 1984'den gunumuze indeks ve ozetcelerini tarayabilirsiniz.
•
Bu dergilerin 1732 adedi hakemli ( peer review ) dergilerdir.
•
1732 adet FULL TEXT ( tam metin ) dergiyi ekraninizdan eski sayilari dahil
okuyabilirsiniz.
•
Bu dergilerin 958 adedi hakemli ( peer review ) dergilerdir.
•
Taranabilir sema, grafik ile ASCII ve PDF ve Page Image olarak dergileri
goruntuleyebilirsiniz.
•
Sadece EBSCOhost yazilimi ile goruntulenebilen "Archive Photo" ve
"MapQuest.com'dan" saglanan imaj / fotograf veri tabanina ulasabilir.
•
1.7 milyondan fazla sirket bilgisine Dun and Bradstreet ile eriseceksiniz
•
Wall Street Journal, The New York Times ve The Cristian Science Monitor
gazetelerini okuyabilirsiniz
*Business Source Premier:
Business Source Premier, isletme, ekonomi, finans, bankacilik, muhasebe, ve iliskili
disiplinlerdeki 2796 dergiyi kullanima sunmaktadir. Business Week, Forbes,
American Banker, Fortune, Harvard Business Review, Journal of Management ve
Academy of Management Review bu veri tabaninda yer alan temel dergilerden
sadece bir kac tanesidir. 980 hakemli dergi iceren veri tabanimizdaki dergilerin
buyuk bir kismi, 1990 yilina kadar geriye donuk olarak kullanima sunulmaktadir.
Veri tabaninda ayni zamanda EIU ( Economic Intelligence Unit ) tarafindan
yayinlanan Country Reports'lara ve WEFA tarafindan yayinlanan Country
Monitors'lere de ulasmak mumkundur.
Veri tabaninda yer alan tam metin dergilerden 250 den fazlasinin tum haklari
EBSCO tarafindan alinmistir ve baska bir veri tabaninda yer alamazlar.
Business Source Premier veri tabaninda ;
•
2790 derginin 1984'den gunumuze indeks ve ozetcelerini tarayabilirsiniz.
•
Bu dergilerin 980 adedi hakemli ( peer review ) dergilerdir.
•
2260 adet FULL TEXT ( tam metin ) dergiyi ekraninizdan eski sayilari dahil
okuyabilirsiniz. Pek cok dergi 1990 yilindan itibaren tam metin verilmektedir.
•
Bu dergilerin 641 adedi hakemli ( peer review ) dergilerdir.
•
Taranabilir sema, grafik ile ASCII ve PDF ve Page Image olarak dergileri
goruntuleyebilirsiniz.
•
1.7 milyondan fazla sirket kaydi iceren Dun & Bradstreet bilgilerini bulabilir,
•
Economic Intelligence Unit tarafindan uretilen Country Report’lara ve
WEFA tarafindan uretilen Country Monitor’lara erisebilirsiniz
146
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
•
Mehmet Karahan
WALL STREET terimlerini aciklayan sozluk ve bu terimler ile taranabilme
ozelligi…
c)Dijital kütüphaneler:
Sakarya Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı sanal
kütüphane alanında yapmış oldukları çalışmaların amaçlarını , hedeflerini ve
kapsamını şöyle açıklıyor.
Kuruluş Amaçları
1- Kütüphaneler, Üniversitenin eğitim ve öğretimini desteklemek ve araştırma,
öğretim ve eğitim ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulan ve hizmet veren
kurumlardır.
Üniversite kütüphaneleri bu amacı gerçekleştirmek üzere;
- Gereken her türlü bilgi ve belgeyi sağlar,
- Sağlanan bilgi ve belgeleri bütün araştırmacıların, üniversite öğrencilerinin ve
çalışanlarının kullanımına sunulacak şekilde düzenler,
- Mevcut bilgi kaynaklarından en iyi yararlanılmasını sağlamak amacıyla her
düzeydeki kullanıcıya hitap edecek şekilde kurum içi ve dışında hizmet verir,
- Üniversite kütüphanecilik bölümleri öğrencilerinin zorunlu uygulama ve staj
programlarının yürütülmesine yardımcı olur.
Kuruluş Şekli
-Üniversite'deki kütüphane hizmetlerinin, tek bir merkezi kütüphane çerçevesi içinde
örgütlenmesi ve yürütülmesi esastır.
Teknik hizmetleri merkezi kütüphaneden yürütülmek şartıyla, merkez kampüsün
bulunduğu yerleşim alanı dışındaki diğer kampüsler için birer bağlı birim
kütüphanesi kurulabilir.
Bölümler ve daha alt düzeydeki birimler için ayrı ayrı kütüphaneler kurulamaz.
http://www.kutuphane.sakarya.edu.tr/
Şekil.5
147
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığının görevleri
- Kütüphane hizmetlerinin aksamadan yürütülebilmesi için, yeterli kadroyu
oluşturup, iş bölümü ve personeli üzerinde genel eğitim ve denetim görevini yapmak,
- Başkanlığın bütçesini hazırlamak, Şube Müdürlüğünden alınan önerilere göre bağlı
birimlerin de ihtiyaçlarını gözönünde bulundurarak Başkanlık bütçesi halinde
Rektörlüğe sunmak,
- Satınalma işlermlerinin Üniversite’nin gelişme politikası doğrultusunda merkez ve
bağlı birimler arasında dengeli bir şekilde yapılmasını sağlamak,
- Kütüphanecilik alanındaki gelişmeleri izleyerek yeni teknolojilerin kütüphaneye
girmesi için çalışmalar yapmak,
-Teknik ve okuyucu hizmetlerinin standardizasyonunu sağlamak ve denetimini
yapmak,
- Merkez ve birim kütüphanelerinin eşgüdüm ve işbirliği içinde çalışmalarını
sağlamak ve bu amaçla mesleki kurslar açmak, eğitim programları düzenlemek,
- Bibliyografya, tez kataloğu, vb. yayınlar çıkararak bilimsel araştırmaları
kolaylaştırmak,
- Bu yönetmelik uyarınca görev alanına giren ve kütüphane hizmetlerinin
gerektirdiği diğer çalışmaları yapmak,
- Kütüphane ve Dokümantasyon hizmetleri hakkında ayrıntılı bir faaliyet raporu
hazırlamak ve yıl sonunda Rektörlüğe sunmak,
- Daire Başkanı, tüm hizmetlerinden dolayı Genel Sekreter’e karşı sorumludur.
a) Arama motorları:
Arama motorlarına örnek olarak ara-bul ‘u işleyelim
*Ara-bul:
Arabul, programlaması ve yönetimi Domi Bilisim Teknolojileri A.Ş. tarafından
yapılan, Türkiye`nin en kapsamlı kategorik dizinidir. Hedefi, Türkçe ve diğer
dillerde yazılmış Türkiye ile ilgili tüm web sitelerini veritabanına kaydetmektir.
Arabul`da aradığınız sitelere ulaşmak için iki farklı yol izleyebilirsiniz. İsterseniz,
Arabul ana sayfasındaki kategorileri ve onların altındaki alt kategorileri kullanarak
arama yapabilirsiniz. Ya da herhangi bir Arabul sayfasındaki arama kutusunun içine
aradığınız konu ile ilgili kelimeleri girerek Arabul veritabanında bu konu ile ilgili
kaydedilmiş olan sitelere direkt olarak ulaşabilirsiniz.
148
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
http://www.arabul.com/arayuz/4570/Default.asp
Şekil.6
Arabul`da halihazırda yer almayan ve eklenmesinde yarar gördüğünüz siteleri,
"Sitenizi Ekleyin" bölümüne girerek bize iletin. Eklediğiniz siteler, tarafımızdan
yapılacak olan gerekli incelemeden sonra, en kısa zamanda Arabul'da yerlerini
alacaklardır.
Arabul, editörlerimiz tarafından detaylı bir şekilde incelendikten sonra veritabanına
eklenen sitelerin sadece web adreslerini, başlıklarını, açıklamalarını ve anahtar
kelimelerini saklar. Böylece, hem kullanıcıların daha hızlı araştırma yapmalarını
sağlar, hem de "full text" aramalarda çokça karşılaşılan bir problem olan "bulunan
sayfaların pek çoğunun ilgisiz konularda olma" ihtimalini azaltır.
149
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
7.BÖLÜM
İNTERNETİN BİREY VE SOSYAL YAŞAMA ETKiLERi
1)Birey Üzerindeki Etkisi
2)Toplum Üzerindeki Etkisi
3)İnternetin Türkiyedeki Durumu
4)İnternet Etiği
150
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
7.İNTERNETİN BİREY VE SOSYAL YAŞAMA ETKİSİ
7.3 Birey Üzerindeki Etkisi
Yaşamımıza giren bir konu olarak internet aslında çok geniş bir kavrama
sahiptir.İnternet küresel dünyanın büyük oranda temsil ettiği bir platformdur. Artık
kendine özgü kelimeleri, kuralları ve araçlarıyla insan zihnindeki sınırlara bile
meydan okumaktadır.
İnternet bilgi paylaşım ağıdır. Bu ağda bilgisayar ortamına aktarılan her türlü veri,
hemen herkes tarafından kullanılabilmekte ve kullanıcılar sınırsız bir olanağa
kavuşmaktadırlar.
Bilgi paylaşımı ve tüketiminin internet gibi bir ortam sayesinde kolayca
gerçekleşebilmesi yeni bir siyasal ve sosyal topluluğunda oluşmasına olanak
sağlamıştır.
İçinde bulunduğumuz bu süre içinde her ne kadar kapsamını ve sınırlarını çok somut
olarak bilmesek de, bilginin kullanımı ve paylaşımındaki eşitlikçilik, toplumsal
kaosları ve toplumlar arası kültürel, ideolojik, ekonomik, sosyal ve siyasal
farklılıkları kaynaştırarak insanlığın hizmetine sunmaktadır.
Modern çağın bir gereği olan bilgisayar ve internet kişilerin yaşamına girmeğe
başladı. İnternetin başta eğitim, iletişim, yaratıcılık olmak üzere çeşitli alanlarda
yaraları olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Ancak bilgisayar ve internet
kullanımı kişiler için olumlu ve olumsuz etkileri vardır.
7.3.1. Psikolojik Etkisi
Sahip olduğumuz kısıtlı zamanı tek bir uğraşla doldurmak yerine mümkün olduğunca
çeşitlendirmek bireysel iletişim açısından daha faydalıdır.
İnternetin bireyler üzerindeki psikolojik etkisi kısaca:İnsana doğal bir muhatap
olması ve insanı-insandan uzaklaştırması biçiminde açıklanabilir. Bilgisayarınızı
zevkle kullanıyorsanız bir problem yok ama onu arkadaşınız yerine koymak
zorundaysanız, problem bu noktada başlar.
7.3.2. Sosyal Etkisi
7.3.2.1. İnternet ve Dil Kullanımı:
Bildiğimiz gibi dil insanlarla iletişim kurmada kullandığımız en önemli araçtır.
İnternet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte dilin kullanım biçimlerinde
değişiklikler oldu. Bu değişme yalnızca Türkçe’ye özgü değildir. Bütün diller
internet ile ortaya çıkan yeni dilsel kullanım biçimlerinin etkisi altındadır.
İnternet dil kullanım biçimlerini nasıl değiştirmiştir?İnternet üzerinde insanlar
iletişim kurmak için farklı araçlar kullanmaktadır. Bunlardan en önemlileri:web,email,chat’tir. İnsanlar arasında iletişim sağlamak amacı ile kullanılan bu araçlar,
taşıdıkları özelliklere göre dil üzerinde etkili olmaktadırlar. Bunlardan bazıları eş
zamanlı, bazıları art zamanlı iletişim sağlar, bazıları ise bire-çok, çoka-çok iletişimi
olanaklı kılmaktadır. Art zamanlı iletişim araçlarından olan web sayfaları:dil ile
resmi, hareketli görüntüyü ve sesi birbirine yaklaştırmıştır.
151
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
E-mail ise, çok kısa sürede iletişim kurulmasını sağlaması açısından metinlerdeki
biçimsel yapıları tamamen değişikliğe uğratmıştır. Chat’te dilsel kullanım biçimlerini
tamamen değişikliğe uğratmıştır. Kullanıcıların anonim kalabilmesi, birbirlerini
görmemeleri, birbirleri hakkında fazla bir bilgiye sahip olmamaları gibi hususlar dil
kullanımını değiştirmektedir. Ayrıca, iletişimin eş zamanlı gerçekleşmesi ve
konuşma dili ile anma yazı aracılığı ile sürdürülmesi değişik dil kullanım şekillerinin
içiçe girmesine yol açmaktadır.
Bunun sonucunda, yazılı dile çok kısa süre içerisinde argo, günlük dil ve bölgesel
dillere ait özellikler katılmıştır.
Yüzyüze iletişim sırasında dil iletişiminin ayrılmaz bir parçası olan:mimik,jest,
vurgu, ahenk gibi araçlar yazılı internet ortamında eksik kalışı, yani duyguların bu
araçlarla aktarılmaması kullanıcıları yeni araçlar aramaya itmiştir.
Ayrıca internet ile küreselleşme hızlandığı için iletişim de küreselleşmektedir.
Küreselleşmeye bağlı olarak zaman ve mekan kavramlarımızda değişmeler meydana
gelmiş ve iletişim kurduğumuz çevre farklılaşmıştır. Bu da dilde küreselleşmeye yol
açan bir nedendir. Böylece ulusal dillere internetin dili olan ingilizceden birçok
sözcük ve değiş biçimleri katılmaktadır. Bütün bu gelişmeler sonucunda sorulması
gereken soru şudur:Bu gelişmeler dilde yapısal değişikliklere yol açar mı?
Bence bu soruya hayır diye yanıtlaya biliriz. Çünkü meydana gelen değişmeler dilsel
biçimlerle ilgilidir. Yani daha çok konuşma dilinin yazı ile ifade edilmesine ilişkin
sorunlardır. Bu nedenle yeni biçimler oluşmaktadır, ama bunlar dilde yapısal
düzeyde değişikliğe yol açacak düzeyde değildir.
7.3.2.2. Bilgilenme Hakkı:
Bilgilenme hakkı dünyanın herhangi bir ülkesinde yaşayan herbir bireyin varlığını
koruma ve geliştirmede zorunlu olarak gereksimim duyduğu bilgiye hiçbir engelle
karşılaşmadan ulaşma hakkıdır.
İnternet bilgilenme hakkı açısından eğitimine bağlı olarak bireyler için hem yeni bir
olanak hem de dezavantaj olabilir.
Araştırmaya dayalı bir eğitim yapısı ile ezber-tek kitaba –öğretmene dayalı eğitim
yapısı içinde internetin bilgilenme hakkına ilişkin işlevi farklı olacaktır.
Eğitim sistemi ile ilgili ön koşulların sağlanmadığı bir ülkede; internet, soruları hızla
çözmek bir yana bilgilenme hakkı açısından bazı sorunların kaynağı olabilecektir.
7.3.2.3. Chat’in Sosyal Etkisi:
İnternetin dil üzerindeki etkilerinde ele aldığımız chat’in bireyler üzerindeki etkisi
biraz daha açmak gerekirse: chat sohbet etmek anlamında ingilizce bir sözcüktür,
internet dilinede aynen aktarılmış ve internetin belkide en yaygın kullanım biçimi
olan etkinliğin adı haline gelmiştir. Chat bilgisayar ortamında bir tür etkileşimli
yazışma şekli ve internette sohbet etme biçimidir.
İntenette sohbeti yazışma ve internette sohbet etme biçimidir eterlendirmeden önce
geleneksel anlamdaki sohbet üzerinde düşünürsek, aradaki farkı daha kolay
anlayacağımız acıktır. Sohbet etmek yada söyleşmenin açık karşılığı “oturup
152
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
karşılıklı konuşmak” tır. Tanımından da yola çıkılarak geleneksel sohbettin üç temel
koşulu olduğu ileri sürülebilir. Bunlar:
Sohbette katılanların yüz yüze olarak aynı mekanı paylaşması
Önceki bir zaman diliminde tanışıklıkları olması
Sohbetti anlamlı kılacak ortak yanların bulunmasıdır. Daha önce tanışmış
olmak sohbettin içeriği hakkında bir ipucu verdiği gibi, konularında sınırını aşarı
yukarı belirler. Bu durum aynı zamanda sohbettin gerçeklik zemininde
oluşturmaktadır.
Mesafenin azlığı, söze mimik ve jestlerini de katarak sohbeti renklendirip, gerekli
vurguyu sağlar. Bu şekli ile sohbet dolaysız bir iletişim şeklidir. Bilgisayar ortamında
sohbet ise, gerçekte tam bir kör döngüsüdür. Konuşan ve dinleyenin yerini, yazan ve
okuyanın aldığı aradaki ilişkiyi yalnızca monitörlerde belirtilen standart harf dizileri
ile gerçekleşir. Chat geleneksel sohbetin temel koşulu olan tanışıklılığı da ortadan
kaldırmaktadır. Birbirlerinin hiç tanımayan ve hatta tanımayacak olan insanlar bile,
bu tanışıklılık yanılsaması içinde bu sanal sohbeti gerçeklettirebilirler. Gerçek
anlamda sohbet için dolaysız bir iletişim demiştik, oysa elektronik ortamda sohbet
etmenin temel koşulu monitör kullanmaktır. Monitör bu hali ile sohbetti dolaylı hale
getirir.
Peki, bunlara karşın chat yapmanın kitleler için özendirici yanı nedir? Acaba insanlar
çevrelerinde merhaba diyecek insan mı bulamıyorlar, yoksa bir anlamda
kendilerinden arınma olanağımı insanları rahatlatan? Uzaklık kavramı internet
kullanıcıları için hiçbir anlamı ifade etmez, ancak söz konusu olan chat yapmaksa, bu
kez insanlar evrelerindeki sayısız olanağı görmezden gelerek önlerine pek çok
elektronik donanım ve kilometrelerce mesafe koyarlar. Bu durum gerçektende çok
trajik bir çelişkiyi gözler önüne sermektir. Bunu başka bir yönden ele alırsak: chat
sırasında kullanıcının kişisel bir sınırlığı yoktur, yani herkes herkesi “oynayabilir”
taklit edebilir, istediği kılığa girebilir. Yani öz benliğinden sürede olsa kişi
soyutlanabilir.
7.3.2.4. Zaman Kavramı Açısından İnternet:
Önce zamanın kısa bir tanımını yapalım. Zaman nedir?
Toplumsal gelişmenin belli bir basamağından itibaren olayların akış içindeki
yerlerini tayın edebilmek için insanları öğrenmek zorunda olduğu bir araç olarak
tanımlayabiliriz. İnternetin en belirleyici özelliği modern insanın zaman kavrayışına
belli notalarda hitap etmesidir. Bir internet kullanıcısı için veriye erişim aşamasında,
ideal zamandan söz edilemez. Çünkü internetin en önemli özelliği, her bir veriyi
zamandan bağımsız olarak kullanıcıya iletmesidir. Diğer bir deyişle internet
kullanımı sırasında kullanıcı tarihselliğinden ayrılır. Kullanıcı gündelik yaşamındaki
zamana ilişkin sınırlılıklardan bağımsızlaşmıştır. Artık geçmiş ve gelecek kavramları
internet kullanımı sırasında pek anlam taşımaz. Bunun bir nedeni zaman ve mekan
farlılıklarını önemsizleştiren bir bilgi ağı olarak, istenen her şeye her yerden ve her
zaman erişime olanak tanımasıyken, diğer bir nedeni de internetteki veri akışının
sürekliliği ve bu sürekliliğin belli bir periyoda bağlı olmamasıdır. Görülüyor ki
153
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
yaşamı güdüleyen ve organize eden bir kavram olarak zamana verilen değerin
içerimi, internet kullanımı sırasında önemini yitirmektedir.
Türkiye’de internet kullanıcılarının profilini çıkarmak için MagNet tarafından bir
anket yapıldı. 560 internet kullanıcısının katılımı ile gercekleştirilen ankette göre:
1) Kişilerin internet kullanma amacı
40
35
30
25
20
15
10
5
0
İŞ
BİLGİ
HOBİ
EĞLENCE
HABERLEŞM
E
AKADEMİK
İNTERNETİ
Şekil1.1
2) En çok kullanılan servisler
100
80
60
WEB
40
POSTA
20
0
SERVİSLER
ŞEKİL1.2
3) Mesleki Dağılım
35
30
25
20
15
10
5
0
öğrenci
mühendis
diğer
meslekler
ŞEKİL1.3
4)Öğrenim durumu
154
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
80
70
60
50
40
30
20
10
0
Mehmet Karahan
y.okul
lise
diğer
öğrenim
ŞEKİL1.4
7.3.3. Kişisel Hakların Korunması
İnternette işlenen şuçlar Emniyet Genel Müdürlüğünün hazırlamış olduğu BilişimŞuçlar Raporunda kişi hakları ihlali şöyle açıklanmaktadır:
“Bilgisayar ve iletişim teknolojilerini kullanarak verilerin alınması, değiştirilmesi ve
silinmesi yolu ile kendine yada başkasına yasadışı ekonomik menfaat sağlamak için
zarar verme.”
Tanımdan da anlaşılacağı gibi: suçlunun hedefi kendine veya bir başkasına mal,
kazanç yada mağdura ciddi kayıplar vermektir. Bilgisayar dolandırılıcığı suçları,
suçların modern bilgisayar teknolojilerini ağ sistemlerinin avantajlarını
değerlendirmeleri yoluyla klasik dolandırıcılık biçimlerinden farlılık gösterir.
7.4. Toplum Üzerindeki Etkisi
Yaygın bir görüşe göre internet, kişilerin sosyal yaşamlarında hem olumlu hem
olumsuz etkilere sahiptir. Gerçek dünyadan farklı bir ortamda sanal dünyada insanlar
arası ilişkiler değişmektedir. Öte yandan internet, kişiler arası mesafe, yaş, cinsiyet,
ırk, kültür ve benzeri gibi gerçek dünyada önemli olabilecek pek çok özelliği de
ortadan kaldırmaktadır.
Yerinden alış-veriş, yerinden bankacılık hatta işe gitmeden evden çalışma vb. gibi
kullanımlar insanın sosyal yaşamını etkileyebilecek unsurlardır. Bu şekilde insanlar
kendilerine daha fazla zaman ayırabilecekler ve kısa zamanlarını daha verimli
değerlendirebileceklerdir. Ancak bütün bu kolaylıklar insanları bilgisayar bağımlısı
yapacaktır. Yüz yüze insan ilişkileri azalacak bu nedenle de bir bakıma robotlaşan
insanlar türeyebileceklerdir. Psikologlar tarafından yapılan bilgisayarın duyuları
körelttiği konusunda çalışmalar devam etmektedir.
7.4.1. Ticarete Etkisi
7.4.1.1. Sanal Market
İnternet en iyi ürünleri en iyi fiyatlarla bulabileceğiniz değerli bir kaynak olabilir.
Özellikle e-ticaret ve git gide daha fazla şirketin ürünlerini Web’e sokmaları ile
tüketiciler adil ve güvenilir internet etkileşimini talep etmeye başladılar. Siteler geniş
155
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
bir katagori yelpazesini kapsayıp yazılımlar, donanımlar, kitaplar, şaraplar, purolar,
gibi ürünlere yayılıyor.
1960’lı yıllarda Amerika birleşik Devletleri’nde yeni bir ekonomik güç ortaya çıktı.
Kapı kapı gezerek pazarlama yapan satıcılar direk olarak tüketicinin evinin
salonunda pazarlama yaptıkları, onlara anında deneme olanakları sundukları ve
birebir konuşmanın bütün tekniklerini kullandıkları için başarılı oldular. 1990’lı
yılların başında teknoloji, satıcı ve alıcı arasındaki işini tehdit etmeye başladı.
Medyanın ve reklamların da etkisiyle gittikçe daha bilinçli tüketici ise alışverişin
daha çok kendi kontrolünde olmasını istemekte. İşte internet üzerinde pazarlama bu
noktada önem kazanmakta. Çünkü tüketici Web üzerinden satın almak isteği ürün
hakkında istemediği kadar fazla bilgiye bir tuş dokunuşuyla ulaşabiliyor.
http://shop.egenet.com.tr
ŞEKİL 2.1
7.4.1.2. Reklam Sektörü
Ekonomi ile ilgili bir dergide bir yıl boyunca reklam bulundurmak 24 bin dolardan
başlayan ve 100 bin dolarlara kadar ulaşan rakamların telaffuz edilmesi demektir.
Buna karşılık internette sayfa asmak yıllık 150-250 dolar civarında ve sayfaları
tasarımını da yaptırarak asmak yine yılık baz da 300-500 dolar aralığında (sayfa
adedi ve tasarımı zorluğuna bağlı )
www.telmar.com.tr/satgayri.htm
7.4.1.3. Seyahat Acentaları
İnternet, seyahat acentalarını ezip geçebilecek bir kamyon gibi artık internet üzerinde
uçak ve otel rezervasyonlarından otomobil kiralamaya kadar seyehat için gerekli olan
herşeyi bir acentaya gerek duymadan yapabilirsiniz.
156
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
www.dünyaturu.com,
7.4.1.4. Emlakçılar
Tehlike çanlarının çaldığı diğer bir meslek dalı ise emlakçılık. Büyük emlak ofisleri
yavaş yavaş internette yerini alırken, semtlerde servis veren emlak büroları yerini,
artık evini kiralamak ya da satmak isteyenlerin, internet üzerinde, bir tuşa basarak
ulaşılan listelerine terk etmekte. Üsküdar’da ev kiralamak için artık Üsküdar’a gidip
sokak sokak gezmek ya da o yöredeki emlakçıları dolaşmak yerine “Ev KiralayanlarÜsküdar”sayfalarına girmeleri yeterli. Sadece yazı ile değil istenirse fotograf, video
film yada ses ile de tanıtım yapılabilir.
www.emlax.com
ŞEKİL 2.2
7.4.1.5. Oto Galerileri
Oto galerileri artık internette. Tüketici istediği markanın istediği modelini internet
üzerinde bulabiliyor. Direk üreticiden o marka ile ilgili ayrıntılı bilgiler alarak bunu
rakip marka ile çok kolaylıkla karşılaştırabilmektedir.
www.tofas.com
7.4.1.6. Yazılı Basın
İnternetin tehdit oluşturabileceği diğer bir sektör ise sürekli yayıncılıktır. Artık
milyonlarca dolarlık matbalara, bunları sığdıracak binalara,yönetecek müdürlere,
sorunlara çare bulacak teknik personellere gerek duymadan internet üzerinden
günlük, haftalık, aylık ya da yıllık yayın yapabilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken
tek şey bir ISS ile anlaşmak ve tabiki yazacak konunuzun bulunması.
www.hurriyet.com
7.4.1.7. Görsel Basın
Yazılı basını bekleyen sorunların çok benzeri görsel basın içinde geçerlidir. Bir
televizyon şirketi kurup işletmek yerine, cebinizde 20-30 bin dolar koyarak internet
üzerinden yayın yapabilirsiniz. Ancak bu konuda hala aşılmayan teknik sorunlar
157
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
bulunmakta. Bunların da en kısa sürede çözülerek görsel basının internete kayması
mümkün .
www.cnn.com
7.4.1.8. Neden Sanal Alışveriş
Kaliforniya’da yapılan araştırma sonucunda internet kuşllanıcılarının sanal
alış-veriş yapma sebepleri sırasıyla şu şekildedir.
Daha el altında
Daha hızlı
Bilgiye ulaşmak
Ürünü bulmak kolay
Fiyatları kıyaslamak kolay
24 saat alış-veriş
Satıcıyla uğraşmak yok
Daha ucuz
Daha eğlenceli
7.4.1.9. Ticarette İnternetin Eksikleri
İnternetin pazarlamada kullanıcısına sunmayacağı tek hizmet ellemek, dokunmak ve
denemek için kullanmaktır. Örneğin beğendiğiniz bir arabanın test sürüşlerini
izleyebilirsiniz. Ancak sürmenize imkan yoktur. Bir çok işletmeci, satıcıların ve aracı
kuruluşların konuşma tekniklerini kullanarak tüketiciyi etkiledikleri ve ürünün daha
kolay hale getirtiklerine inanmaktadır.
7.4.2. Usenet
Usenet ( dünya çapında çoklu tartışma ve iletişim platformu) dünya üzerindeki
milyonlarca ağ kullanıcılarının binlerce değişik konuda yazdığı görüş ve
düşüncelerini anlatan yazılar ile haberlerden oluşan bir tartışma ortamıdır. Genelde
Usenette ticari amaçlı mesajlar verilmez. Usenet bir kuruluş değildir. Usenet
üzerindeki haber akışını kimse kontrol edemez. Ancak yerel Usenet servis
sağlayıcıları bünyelerinde bulundukları grup sayılarını kontrol edebilir, bazı grupları
kendi listelerinden çıkarabilir. Ayrıca her Usenet yerel sorumlusu kendi domainlerini
kontrol eder. Usenette gönderilen bir yazı dolayısıyla hakkında dava açılan, hapse
giren para cezasına çarptırılan insanların sayısı sürekli artmaktadır.
Usenet hakkında daha fazla bilgi için:
news://news.announce.newusers
news://news.answers
news://news.newuser.questions
158
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
e-mailto://[email protected]
ŞEKİL2.3
7.4.3. İlk İnternet Konseri
13 Ocak’ta İstanbul Üniversitesi rock kulübü tarafından düzenlenen ve Türkiye’nin
ilk “Gorage Party’si” olan rock konseri sponsor site olan raptiye.comdan canlı
yayınlanarak aynı zamanda ülkemizde yayınlanan ilk internet konseri oldu. Önce
sahneye kurban çıktı. Ardından psychaq,pancoke ve dail Black grupları sahne aldı.
7.4.4. İnternet Ne Kadar Güvenli
İnternetin şu an için çok fazla güvenli olduğu söylenemez. Nadiren de olsa kişisel
iletiler ve postaların kötü amaçlı profesyonel kişiler tarafından illegal (kanun dışı )
yollarla ele geçirilebilir. Özellikle ticari kuruluşların interneti kullanmaya
başlamaları ile birlikte internette güvenlik probleminin çözümü için ciddi çalışmalar
yapıldı yakın zamanda Web üzerinden iletilen her türlü bilginin yeni şifreleme
teknikleri ve çok yüksek hızlı hatlar sayesinde yeteri seviyede güvenli olacağını
söyleyebiliriz. Ancak, yine de, kullanıcı şifreleri banka kredi kart numaraları ve
benzeri gizlilik içeren bilgileri şu an için internet üzerinden serbestçe göndermeyin.
7.4.5. İnternette Arama Kurtarma
Tarihimizin en büyük depremlerinden birini yaşayalı daha iki yıl bile olmadı ama
hala koskoca İstanbul’da 23 kişilik bir sivil savunma örgütümüz var. Bağımsız arama
kurtarma örgütleri de güçlükle ayakta durabiliyor. Örneğin AKA, arama kurtarma
araştırma derneği, İngiliz sivil savunma örgütünün desteği ile varlığını
sürdürebiliyor. Web adresi www.aka-arama.org olan derneği daha yakından tanımak
için sitesine göz atmanız yeterli. Bu klube üye olmak için internette ki formu
doldurup yollamamız yeterli. Ayrıca bu örgüte [email protected] adresinden
mail yollayabiliriz.
7.4.6. İnternette Bit Pazarı
159
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Gençlerin başarılı çalışmalarına bir örnek daha. Tripod’da yapılmış amotör bir site
çatır çatır ikinci el bilgisayarları satıyor. Sitenin adresi levkilen.tripod.com. isteyen
ziyaretçiler giriş yapıyor isteyenler de satış yapabiliyor.
7.4.7. İnternette İşsizler Klubü
İşsizler de sanal alemde örgütlendiler. Adresi www.geocities.com/issizler klubüolan
sitede bütün işlerin birleşmesi amaçlanıyor. Kulubün haberleşme açısından da hiçbir
eksiği yok. Çünkü işsizler klubü@groups.com adlı bir mail grubundan hepsi
birbiriyle haberleşiyor.klubün amacı işsizlerin gelişmelerden çabuk haberdar
olmasını, dayanışmasını ve işsizlikten bir an önce kurtulmasını sağlamak.
7.4.8. Yıdızların Sanal Adresi
Eskiden müzik piyasasını takip etmek ne kadar da zordu. Artık internet sayesinde
tüm gelişmeleri sıcağı sıcağına takip eder olduk. İnternette sörf yapıp, müzikteki son
gelişmeleri takip etmek bundan sonra daha da kolaylaşacak. Çünkü müzik
sektörünün en güçlü plak şirketlerinden Sony Müzik’in sitesi yayına başladı.
Web’de www.sonymuzik.com.tr adresini tuşlayarak ulaşabileceğiniz bu site, Sony
müzik sitesindeki yerli veya yabancı tüm sanatçılarla en doğru bilgi ve gelişmeleri
birinci ağızdan sizlere duyuruyor. Siteden sony müzike ulaştıracağınız tüm sorular
kısa sürede yanıtlanıyor. Sony Müzik yetkilileri internetin bilgi transferinde ve
iletişiminde en etkin yol olduğunu düşünüyor, bu yüzden sanatçılara
ulaşabileceğimiz etkileşi,mli bir ortam hazırlamış.
7.1 İNTERNETİN TÜRKİYE’DEKİ DURUM DEĞERLENDİRİLMESİ
7.1.1 Parmaklarımızın Ucundaki Dünya
Bilgisayarlı yaşamın tüm dünya için oldukça yeni olduğu söylenebilir. İlk üretilen
bilgisayardan bugüne sistem oldukça güçlendi. Hızlandı ve karmaşıklaştı. Bugün bir
bilgisayar edinmek isteyenler ,doktorların tıp konusundaki sohbetlerini çağrıştıran
yeni ve farklı bir dili konuşmak zorunda. Bu yeni dil, günlük yaşama önlenemez bir
hızla giriyor ve yerleşiyor. Artık hesaplarımızı tutan , notlarımızı kaydeden,
raporlarımızı hazırlayan, sıkıldığımızda bizimle oyun oynayan ve yaşamın içindeki
160
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
herşeye kolaylık ve güven getiren yakın bir dostumuz var. Ancak bu dost, kimi
zaman bizi kendine tutsak edip dış dünyadan ayırabiliyor; bizi yalnızlığa da
sürükleyebiliyor... 1990’lar, bilgisayarlara yeni bir özellik kazandırdı. Artık
bilgisayarlar bizleri kendi içlerine kapatan bir makine yerine, bizi dünyaya bağlayan
bir iletişim santrali haline geliyorlar. Bütün bunlar ise, bilgisayarların arkasındaki
kablolara eklenen yeni bir kablo ile gerçekleştiriliyor. Bilgisayarlarımızı diğer
bilgisayarlar veri tabanlarına bağlayan karmaşık bir sistemin evinizdeki uzantısı olan
bu kablo, evin telefon girişine, oradan telefon santraline ve sonra da tüm dünyaya
açılıyor. Bilgisayarlarımızı uzak noktalara bağlayan bu yeni sistemin adı
“İNTERNET” ....
7.1.2. İnternet Nedir ?
a) İnternet aynı dili konuşan ya da diğer bir deyişle aynı iletişim kurallarını kullanan
ağların bir toplamıdır. (Alan kılavuzu Stephon Nelson)
b) İnternet sanayi toplumundan bilişim toplumuna geçişin habercisi taşıyıcısı, bir ön
modeldir. İnternet bilimsel ve teknolojik gelişmenin önemli etmeni, taşıyıcısı,
kendisi sürekli değişen, bilgi teknolojilerini değiştiren, giderek ve toplumu ve
yaşamın tüm boyutlarını değişime zorlayan bir teknolojiler kümesidir. Zaman ve
mekan farklarını azaltan, bir çalışma ortamı haberleşme ortamı büyük, canlı, dağınık
bir kütüphane, esnek ve yetenekli bir haberleşme ortamı, her vatandaşın kendi radyo
ve televizyonunu kurabileceği bir yayın ortamı, tüm dünyaya hitap eden bir tanıtım
ve pazarlama ortamı, iş bağlantılarının kurulabileceği, alım satımın yapılabileceği bir
elektronik ticaret ve iş ortamıdır. Nüfustan vergiye kamu hizmetlerinin vatandaşa
ucuz etkin ve 24 saat sunulabileceği bir eğitim ortamı. Koruyucu sağlık
hizmetlerinden uzman hekime erişime kadar sağlık hizmetlerinin sunulacağı bir
hizmet ortamıdır. Katılımcı demokrasinin gelişeceği toplumsal denetim saydam
mekanizmaların hayat bulacağı yeni teknolojik olanakları da internet sunmaktadır.
c) İnternet, bir çok bilgisayar sisteminin birbirine bağlı olduğu,dünya çapında yaygın
olan ve sürekli büyüyen bir iletişim ağıdır. İnternet insanların her geçen gün gittikçe
artan “üretilen bilgiyi saklama/paylaşma ve ona kolayca ulaşma” istekleri sonrasında
ortaya çıkmış bir teknolojidir. Bu teknoloji yardımıyla pek çok alandaki bilgilere
insanlar kolay, ucuz, hızlı ve güvenli bir şekilde erişebilmektedir. İnterneti bu haliyle
bir bilgi denizine, ya da büyükçe bir kütüphaneye benzetebiliriz. İnternete bakış
açımıza bağlı olarak farklı tanımlamalar da getirebiliriz : İnternet,
• 1997 sonu itibariyle 100.000.000 ’u aşkın insanın kendi arasında etkileştiği,
bilgi değiş-tokuşu yapabildiği ve kendi yazısız kuralları olan büyük bir
topluluktur. Bu, internetin sosyal yönüdür.
• Pek çok yararlı bilginin bir tuşa basmak kadar yakın olduğu dev bir
kütüphanedir.
• 1997 sonu itibariyle 20.000.000’u aşkın bilgisayarın bağlı olduğu çok büyük
bir bilgisayar ve iletişim ağıdır.
• Kişilerin değişik konularda fikirlerinin serbestçe söyleyebilecekleri ortamlar
barındıran bir demokrasi platformudur.
161
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
• Evden alış-veriş, bankacılık hizmetleri, radyo-televizyon yayınları günlük
gazete servisleri vb. gibi uygulamaları ile aslında internet aynı zamanda bir
hayat kolaylaştırıcıdır.
Tüm bu tanımlamaların arakesitinde yer alan ise “Bilgiye ulaşım ve onu
paylaşım, sonrasında da elde edilen bilgiyi kullanım”dır.
•
Sonuç olarak internet, önümüzdeki yıllarda üretilecek bilgilerin dolaşım
sistemidir. Ticari boyutunun da ortaya çıkmasıyla yaşamla daha çok iç içe
geçmeye başlamıştır. İnternet farklı bir ortam, farklı bir uzay. Kendi yazılı
olmayan, kuralları olan; kendi toplumu olan bambaşka bir uzay. Klasik
yaşama biçimlerini, değer yargılarını değiştiren; hayatımıza yeni kavramlar,
yeni uğraşlar getiren bir şey. Hayatımızı etkiliyor. Hem de çok fazla bir
biçimde.
7.1.3 Türkiye İnternetinin Bir Durum Değerlendirilmesi
İnternet sanayi toplumundan bilişim toplumuna geçişin habercisi, taşıyıcısı bir ön
modelidir. İnternet bilimsel ve teknolojik gelişmenin önemli bir etmeni, taşıyıcısı
kendisi sürekli değişen, bilgi teknolojilerini değiştiren, giderek toplumu ve yaşamın
tüm boyutlarını değişmeye zorlayan bir teknolojiler kümesidir. Zaman ve mekan
farklarını azaltan bir çalışma ortamı, haberleşme ortamı, büyük canlı dağınık bir
kütüphane, esnek ve yetenekli bir çalışma ortamı, her vatandaşın kendi radyo, gazete
ve televizyonu kurabileceği bir yayın ortamı tüm dünyaya hitap eden bir dağıtım ve
pazarlama ortamı. İş bağlantılarının kurulabileceği alım satımın yapılabileceği bir
elektronik ticaret ve iş ortamıdır. Nüfustan vergiye kamu hizmetlerini vatandaşa
ucuz, etkin ve 24 saat sunulabileceği, ilkokuldan üniversiteye meslek içi ve sürekli
eğitimin sunulabileceği bir eğitim ortamı. Koruyucu sağlık hizmetlerinden uzman
hekime erişime kadar sağlık hizmetlerinin sunulacağı bir hizmet ortamıdır. Katılımcı
demokrasinin gelişeceği toplumsal denetim ve saydam mekanizmaların hayat
bulacağı yeni teknolojik olanakları da internet sunmaktadır. İnternette geç kalmak,
telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir. İnternet en basitinden çağdaş
matbaadır.
Dünyanın pek çok ülkesinde internet, ulusal bir plan kapsamında stratejik bir konu
olarak ele alınmış eylem planları yapılmış, kamu özel sektör üniversiteler ve sivil
toplum örgütleri beraberinde bunları hayata geçirme çabasında epey yol alınmıştır.
Dünya internetinde 40 milyon civarında bilgisayar, 150-200 milyon kullanıcı, 3.5
milyon web, 2 milyon kurum, 30 bin haber gurubu, 90 bin posta listesi, 25 bin sohbet
kanalı vardır.
Türkiye de ise 40 bin civarında bilgisayar, 150-200 bin kullanıcı, 5 bin civarında
web, 300 bin kullanıcı vardır. Türkiye’de ki toplam internete bağlı bilgisayar sayısı
İndiana Eyaleti k12 (ilk,orta,lise) bilgisayar sayısından az.
Türkiye interneti 6 yaşını doldurmak üzeredir. Bu altı yıl çok sancılı olmuştur. Son
yıllara kadar ulusal sahiplenme kaygısı ve çabası olmamıştır. İnternetle ilgili taraflar
kısa vadeli bakışla bir işbirliği çabasına girmemişler ve sonucunda ulus olarak ortak
aklımızı oluşturamamış durumdayız.
162
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Türkiye internetteki gelişmelerin çok dışında değil ama biz takipte zorlanıyoruz.
Treni kaçırmadık ama farkı kapatamıyoruz. Çok ciddi boyutta insan gücü açığımız
var. Üniversitelerimiz, değişen eğilimleri göz önüne alıp programlarında esneklik
yapacak esnekliğe sahip değil. Bu konuyu sahiplene kurumumuz yok. İnternete ulus
olarak yatırım yapmıyoruz. İnternet konusundaki master planımız, eylem planımız
olmadığı gibi deneysel projelerimiz bile yok. Gelişmiş üniversitelerimizde bile bu
konularda çalışan bir avuç insanımız var.
Üniversitelerimizi bile interntete tamamen taşıyamadık. Üniversiteler için ulusal
bilgisayarlaşma hedefleri ve planlarımız yok. Alan adını alan 80K12 okulumuz ve
400’e yakın bilgisayar var. Milli Eğitim Bakanlığımız henüz kendini internete
bağlayamadı. Okulların bilgisayarlaşması ve internetli eğitim konusunda ulusal
hiçbir doküman üretemedik, üzerinde anlaşılan hiçbir model yok ve kayda değer
deneysel boyutta bile hiçbir projemiz yok. Ulus olarak bilgisayar destekli eğitimde
henüz öğrenme sürecine giremedik.
Son zamanlarda TUENA, İnternet Üst Kurulu Elektronik Ticaret ve Koordinasyan
Kurulu, Kamunet Üst Kurulu, TOBB Sektör Kurulu ve TBMM Bilgi teknolojileri
grubu olumlu gelişmelerdir. TUENA Türkiye enformasyon ana planı çalışması
yakında bitecektir. Ülkenin bir mastır plan gereksinimi duyması tabiki sevindiricidir.
Bu planı tartışmak, geliştirmek, sahip çıkmak ve bir eylem planı ortaya çıkarmak
hepimizin görevidir.
Türk Telekom’un yeterince yatırım yapamaması ağır bürokratik yapısı internet
konusundaki deneyimsizliği, zikzakları hatalı kararları ile interneti engellediği
görüntüsü oluşmuştur. Türk Telekom son bir yılda SDH, TDM, ISDN, 800 hatlar
için yatırım yapmış, Ttnet ihalesini gerçekleştirmiştir. Tt’nin internet ve PSTN için
yatırım yapması gerekir. Şayet TT, bir A.Ş. olarak görülüyorsa, kendi kazandığı para
ile, karlı gördüğü yatırımları yapabilmektedir. Şayet TT, bir KIT olarak görülüyorsa,
Türkiye’nin geleceği için stratejik konumda olan iletişim ve internet alt yapısı için
yatırım yapılmalıdır. Kaldı ki internet hizmeti temel bir kamu hizmeti olmaktadır.
Teknolojik gelişmeler internetin yayılması için yeni olanaklar sunmaktadır. Kablo Tv
üzerinden erişim, kablosuz erişim, xDLS, internet Tv ve direkt Pe şu anda gündemde
olanları. Bunları biran önce hayata geçirmeliyiz. İnternet Üst Kurulu, diyalog ve hoş
görü ortamında, bir çözüm üretme mekanizması, bir hakem kurulu olarakta
çalışabilir. Ulaştırma Bakanlığının önderliği bu anlamda çok önemlidir.
İnternetin öne çıkardığı birkaç kavram, saydamlık, katılımcılık ve sivil toplum
örgütleridir. Saydamlık ve katılımcılık, zaten internetsiz hayata geçmesi zor
kavramlardır.
7.1.4 İnternetin Ülkemizdeki Ticari Boyutu
Dünyadaki kullanıma paralel olarak, internet ve ticaret olgusu boyutu ülkemizde de
popüler olmaya başlamıştır. 1997 ortalarından itibaren birçok banka, müşterilerine
hizmet üzerinden kişisel bankacılık servisleri vermeye başlamıştır. Öte yandan, 1996
sonlarından itibaren birçok günlük gazete ve derginin (aynı baskısı olmasa bile)
internet üzerinden yayınladığını görüyoruz. 1997 sonlarına doğru deneme amaçlıda
olsa, bazı popüler alış-veriş imkanlarını yavaş yavaş müşterilerine açmaktadır. Diğer
bir popüler dal da internet üzerinden radyo ve Tv yayıncılığı. Hat hızlar şu an fazla
163
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
yeterli olmasa da, bir çok şirket bu konuda ciddi atılımlar yapmaktadır. Kullanıcı
sayısı ve kullanım oranları artıkça özellikle reklam gelirlerinin hatırı sayılır oranlarda
artmasını bekleyebiliriz.
7.1.5 Türkiye’de Hangi Kuruluşlar İnternete Bağlıdır
Türkiye’deki ulusal internet alt yapısı, büyük bir üzüntüyle söylemek gerekirse,
henüz tamamlanmamıştır. İlk ODTÜ’te bağlanmıştır.İstanbul’dan İTÜ ve Boğaziçi
üniv. Gösterilebilir, kamu kuruluşları arasından, MTA, TT, DIE, vb gibi
kuruluşlarda, ODTÜ üzerinden internet erişimine sahip olmuşlardır.Sonraları internet
servisi alan özel kuruluşların sayısı her geçen gün artmıştır.Ayrıca Tübitak,TRNET
çatısı altında,aynı dönemde,servis.net.tr ve servis2.net.tr servis sağlayıcılarında bir
kullanıcı numarası üzerinden dial-up türü bağlantılarla bazı özel kuruluşlar veözel
şahışlarla internet hizmeti vermeye çalışmıştır.
Ülkemizde internet kamu oyunun her geçen gün daha fazla bilinçlenmesi oldukça
sevindirici bir gelişmedir. Televizyon/radyo programlarının e-mail adreslerini,www
servislerini ilan etmeleri, günlük gazetelerin yayınlarını internet üzerinden verebilme
çabaları, siyasi partilerin internete bağlanma çalışmarı,millet vekillerimizin
bazılarının artık e-mail de kullanmaya başlaması ve insanların artık “internet”
varlığından haberdar olmaları hep olumlu kilometre taşlarıdır. Önümüzdeki
dönemlerde
Türkiye
internet
alt
yapısı
ve
gelişimi
ile
ilgili
planların/yatırımların/hedeflerin siyasal parti ve hükümet programlarına girmesi
hepimizin ortak dileğidir.
7.2 İnternet Etiği
Ağ üzerindeki her kullanıcının,servisleri ve sistemleri kullanmaları konusundaki
sorumlulukları fark etmeleri önemlidir. Kulanıcı ağdaki her bir servise ulaştığında
yaptığı işlerden sorumludur.
İnternet ya da kısaca net, tek bir ağ değildir, hatta herbirinde ayarı protokollere sahip
binlerce irili ufaklı ağların toplamıdır.
Bir ağ kulanıcısı olarak, başka bilgisayar ağlarına erişmemize izin verilmiş
olabilir.Her ağın kendine ait sorumlulukları ve kuralları vardır. Ağ üzerindeki izin
verilmiş işlemler, bu ağdaki sorumlular tarafından her zaman izlenebilecek şekilde
tasarlanmıştır. Fakat bir yerde izin verilen bir hareket başka bir ağda yasaklanmış
olabilir. Bu kuralları bilme ve bunlara uyma kullanıcının sorumluluğudur.
164
Eğitimde Bilgi Teknolojileri
Mehmet Karahan
Kaynaklar
1) İnternet nedir?, Stephon NELSON, Alan Klavuzu
2) İnternetle ilgili bilgi,URL Adresi:www.kampüs.com/turkce/help
3) Doç.dr.Mustafa Akgül “Türkiye İnterneti Durum değerlendirmesi”
Popüler Bilim Şubat 1999
4) Doç.Dr.Mustafa Akgül, “Türkiye İnterneti 6 Yaşında”, Popüler Bilim
Mayıs 1999
5) İnternet hakkında genel bilgi,Bilim ve Teknik Dergileri
6) Prof.Dr.Tuncer Nilüfer (Hacettepe Üniversitesi) İnternet kullanımı
7) Dç.Dr.Yılmaz Bülent (Hacettepe Üniversitesi) Bilgilenme Hakkı Eğitim
ve İnternet
8) Doç.Dr. Ateşman Ender (Hacettepe Üniversitesi) İnternet ve Dil
Kullanımı
9) Arş.Gör.Sezer Ebru ve Doç.Dr.Hayri Sever (Hacettepe Üniversitesi) Bilgi
Erişim Sisteminde Türkçe
10) Net-Life Dergisi “Mart Sayısı”
165

Benzer belgeler