the dıgıtal ıssue

Transkript

the dıgıtal ıssue
ISSN 1307 - 9018
WELCOME TO THE
D I G I TA L I S S U E
Mart - Nisan 2009
SAYI: 12
Parisienne potential
REGION REPORT: MIDDLE EAST
CRUSHING&SCREENING
DRILLING
CRANES&LIFTING
HOLDING ON
Thank you for downloading this
electronic version of International Construction Türkiye
It is identical to the printed version, cover-to-cover, editorial and
advertising, but it is now all on your computer screen
THE DIGITAL ISSUE OF ICT OFFERS FAR MORE:
■
■
■
■
With a simple click you can turn pages
Click on the contents page and be transferred straight to the chosen editorial section
Click on advertisements to go direct to advertisers’ websites
Word-searchable, giving you even faster access to the information you need.
www.khl.com
Welcome pages 09.indd 14
21/04/2009 12:46:57
MORE THAN A MAGAZINE!
INFORMATION AT YOUR FINGERTIPS
Try clicking your way through
this issue. The information
made available to you could
be surprising!
L
DID YOU KNOW THAT YOU CAN UTILISE THIS DIGITAL MAGAZINE IN MANY
MORE WAYS THAN THE TRADITIONAL PAPER VERSION OF THE MAGAZINE.
SEARCHING
By clicking on the search button at the top of your screen
(usually the binoculars icon) you can search the whole magazine for keywords.
SEARCHING ARCHIVED MAGAZINES
If you have Adobe Reader version 6 or 7 you can
also search across all the digital magazines that
you have saved over the months!
DIRECT ACCESS TO A WHOLE WORLD OF
ADDITIONAL INFORMATION
Perhaps the most powerful information source the e-magazine provides is the
direct click-through to advertisers’ web sites. Just click on any advert in this
magazine and you will be taken directly to that company’s web site where there
will be a mass of additional, useful information at your fingertips.
www.khl.com
Welcome pages 09.indd 15
21/04/2009 12:47:05
ISSN 1307 - 9018
Mart - Nisan 2009
SAYI: 12
Parisienne potential
REGION REPORT: MIDDLE EAST
CRUSHING&SCREENING
DRILLING
CRANES&LIFTING
HOLDING ON
ISSN 1307 - 9018
Uluslararası Editörü / International Editor:
Lindsay Gale
Email
: [email protected]
Direk tel : +44 1892 786210
Türkiye Editörü / Area Editor:
Selda Başusta
Email : [email protected]
Tel
: +90 216 302 53 82
Editöryal Katkı / Editorial Contributors:
Chris Sleight, Alex Dahm, Murray Pollok,
Richard High, Patrick Hill, Becca Wilkins,
Euan Youdale, Döne Arslantaş, Beyhan Çeçen
Uluslararası Reklam Müdürü / International
Advertisement Manager:
David Stowe
Email
: [email protected]
Direct tel : +44 1892 786217
Türkiye Reklam Satış / Turkey
Advertisement Sales:
Kenan Özcan, Gül Paycı, Nevzat Kaygısız
Avrupa Bölgesel Satış / Europe Area Sales:
Alister Williams, Lynn Collett
İÇİNDEKİLER
Uluslararası İnşaat Haberleri
Mart - Nisan 2009
8
Dünyanın her bölgesinden inşaat endüstrisini ilgilendiren önemli
olaylar ve organizasyonlar
Bölgesel Haberler
14
Dünyadan Ticaret Haberleri
18
OHR Raporu
20
Bölgesel Rapor
Orta Doğu, hâlâ bir arı kovanı gibi hareketli. Ancak, bölgede küresel ekonomik durgunluğun etkilerinin hissedilmeye başlandığı da
söylemeliyiz
24
Üretim ve Dağıtım Türkiye Sorumlusu /
Production and Circulation Turkey:
Elif Çelik
Kırma-Eleme Teknolojileri
30
Türkiye Finans Sorumlusu / Financial
Controller Turkey:
Seçil Erman
Dağıtım Müdürü / Circulation Manager
Theresa Flint
Pazarlama Müdürü / Marketing Manager:
James Moscicki
Grafik / Design
Erkan Ayık, Ayşe Gündoğdu, Onur Gökakın
Koordinatör / Coordinator:
Emre Apa
İmtiyaz Sahipleri / Publishers:
James King (KHL Group)
Melih Apa (Apa Yayın Grubu)
ÜYELİKLER
Eskiden pazara hakim olan sabit taş-kırma (konkasör) ve eleme tesisleri, yerini hızla mobil sistemlere bırakıyor. Sektördeki ürün geliştirme çalışmalarını, çevresel gelişmeleri ve hareket yeteneğinin ön
plana çıkmasına neden olan yaklaşımları inceledik
Delgi Ekipmanları
38
Kaldırma ve Nakliye
46
24
30
Küresel finans sektörün içinde bulunduğu ortamı, delgi (sondaj)
ekipmanları üreticilerini, makine verimliliklerini yükseltmek konusuna tekrar odaklanmaya itti
Küresel araç-üstü vinç pazarında, ekonomik baskıdan kaynaklanan
bocalamalar görülürken, üreticiler güçlüklerle baş etmeye hazır görünüyor
38
46
Uluslararası Şantiye Haberleri 50
300 ton ağırlığa ve 70 m yüksekliğe sahip eski bir köprülü liman
vincinin sökülmesi işi, Vest Kran şirketi tarafından, 3 büyük mobil
vinç ve onlara yardımcı olan bir de yıkım-kırım ekskavatörü kullanılarak gerçekleştirildi
INTERMAT 2009
54
TÜRKİYE’DEN HABERLER
66
Yılın en önemli buluşması Intermat’ın kapıya gelip dayandığı bu
günlerde, fuarda sergilenecek en önemli yeniliklere birlikte göz atalım
International Construction Türkiye dergisi
tüm Türkiye’de dağıtılmaktadır.
Basın Kanunu’na göre yerel süreli yayındır.
Intermat’ta
sergilenecek
en önemli
yeniliklere
birlikte göz
atalım
Hisse fiyatları Şubat ayında da düşmeye devam etti. Karanlık tablo,
inşaat makineleri sektöründe de daha düşük seviyelerin test edilmesine neden oldu
Üretim ve Dağıtım Direktörü / Production
and Circulation Director:
Saara Rootes
Finans Müdürü / Financial Controller:
Paul Baker
KAPAK
Türkiye ve çevre ülkelerden inşaat ve iş makineleriyle ilgili güncel
haberler
OHR Raporu’nda 2008 yılında iş makineleri sektöründe yaşanan
değişikliklerin boyutları incelendi ve endüstrinin 2009 ve sonrası
için genel görünümü ve beklentileri irdelenmeye çalışıldı
Satılmaz Nakliyat 9 araçlık filosunda Komatsu kullanıyor
Gül İnşaat makine parkını Sumitomo ile yeniledi
Türkiye’nin ilk mobil soğuk asfalt karışım tesisi Wirtgen
Ankara’dan
Çumitaş’tan çevre dostu hidrojenli forklift
Yerli üreticinin hidrolik ünite ve yedek parçaları Hattat’tan
SAYI: 12
46
62
66
63
Parisienne potential
REGION REPORT: MIDDLE EAST
CRUSHING&SCREENING
DRILLING
CRANES&LIFTING
HOLDING ON
ISSN 1307 - 9018
CONTENTS
Head Offices
Mart - Nisan 2009
COVER
The latest news and events relating to the global construction industry PICTURE
International News
10
outside Turkey and the surrounding region
UNITED KINGDOM
Southfields, Southview Road,
Wadhurst, East Sussex TN5
6TP, UK
Tel: +44 (0)1892 784088,
Fax: +44 (0)1892 784086
e-mail: [email protected]
www.khl.com
APA YAYINCILIK LTD
Selamiçeşme mah. Cemil
Topuzlu cad. No: 13 D: 9
Kadıköy/Istanbul/Türkiye
Tel: +90 (216) 302 53 82
(Pbx)
Fax: +90 (216) 302 08 10
USA OFFICE
KHL Group USA LLC,
3726 E. Ember Glow Way,
Phoenix, AZ 85050,USA
Tel: +1 480 659 0578,
Fax: +1 480 659 0678
e-mail: [email protected]
www.khl.com
KHL GROUP CHINA
Beijing Representative Office
Room 786, Poly Plaza, No 14,
South Dong
Zhi Men Street
Dong Cheng District
Beijing 100027
P R China
SAYI: 12
Regional News
16
Current breaking stories affecting the construction and associated industries from within Turkey and the countries immediately surrounding
World Business Report
ICT looks at
new launches
at Intermat
18
Share prices continued to fall in February as banks around the world
reported more losses. The general gloom pushed the construction equipment sector to a new low
OHR Report
22
OHR Report looks at the dimensions of the change as seen in 2008,
but will put more emphasis than previous years on the evaluation of the
industry’s prospects for 2009 and beyond
Region Report
25
24
24
The Middle East is still a hive of activity but the region is starting to feel
the affects of the global economic slump
Crushing & Screening
30
Static crushing and screening plants may be traditional, but mobile
solutions are taking an increasing share of the market. Steve Skinner
reports on product and environmental developments within the sector
and the driving forces empowering mobility
Drilling
38
The global financial climate has forced drilling equipment manufacturers to re-address the issue of enhancing machine productivity. Using
electronic controls and improving operator comfort are some of the
ways this can be achieved
Cranes & Lifting
30
31
38
39
46
The global market for truck cranes is wavering under economic pressures but manufacturers are meeting the challenges head on
International Site Report
50
Dismantling an old 300 tonne, 70 m high, portal crane was a job engineered and carried out by Vest Kran using three large mobile cranes
working closely together assisted by a demolition excavator
INTERMAT 2009
46
56
54
With Intermat just around the corner, ICT looks at some of the most
important new launches at this year’s show
News from Turkey
66
ICT reports on Turkish construction industry events and manufacturers
61
66
Parisienne potential
REGION REPORT: MIDDLE EAST
CRUSHING&SCREENING
DRILLING
CRANES&LIFTING
HOLDING ON
ULUSLARARASI İNŞAAT HABERLERİ
KISA KISA
NİJERYA hükümeti Abuja’daki
Nnamdi Azikiwe uluslararası
Havaalanı’na ikinci bir pistin
inşası projesine onay verdi. 53,.8
milyon dolar maliyetli proje,
mevcut pistin, bakıma alınmak
üzere 2010 yılında kapatılmasını
öngörüyor.
CATERPILLAR’da 1977 ile
1985 yılları arasında başkan ve
CEO olarak görev yapan Lee
Morgan, uzun süren hastalığının ardından hayat gözlerini
yumdu. 89 yaşında ölen Morgan,
Caterpillar’a 1946 yılında katılmış
ve ilk olarak pazarlama/satış alanında çalışmıştı. 1965’te şirketin
motor üretiminden sorumlu
başkan yardımcısı olarak görevlendirildi ve 1966’da da yönetim
kurulu üyeliğine getirildi. Başkan
ve CEO’luk görevindeyken emekli
olmasının ardından, 1992 yılına
kadar Caterpillar yönetim kurulu
üyeliğini de sürdürmüştü.
DÜNYA BANKASI, geçtiğimiz
yılın Mayıs ayındaki depremin
vurduğu vilayetlerde yürütülecek
yeniden inşa çalışmalarında kullanılmak üzere, Çin’e 710 milyon
dolar kredi verilmesini kararlaştırdı. Bu arada, Asya Kalkınma
Bankası (AKB) da, ülkeye 400
milyon dolarlık bir acil durum
destek kredisi açarak bir ilke
imza attı. Şimdiye kadar, AKB’nin
doğal afet ve acil durum destek
politikası kapsamında Çin’e hiç
yardımda bulunulmamıştı.
BANGLADEŞ’in Chittagong
liman kentinde, trafik sıkışıklığının hafifletilmesi amacıyla,
Karnapuli Nehri’nin altında 6
şeritli bir tünelin inşa edileceği
açıklandı. 290 milyon dolarlık
projenin önümüzdeki adımı, 1
km uzunluğa ve 3.05 m yüksekliğe sahip tünel için uygun bir
şantiye alanının bulunması ve
fizibilite çalışmalarına başlanması olacak.
Teşvik paketi onaylandı
K
ongre tarafından onaylanmasının ardından, ABD
Devlet Başkanı Obama da, Amerikan Canlanma
ve Yeniden Yatırım Yasası’nı Şubat ayında imzaladı. Toplam değeri 787 milyar dolar olan bu ekonomik
teşvik planı kapsamında, inşaat endüstrisi için de 135
il 144 milyar dolar harcanacak.
İnşat harcamalarında en büyük payı, 49 milyar dolar
ile nakliye sektörünün alacağı görülüyor. 28 milyar
dolar karayolu ve köprü inşa/bakım projelerinde harcanırken, 18 milyar dolar demiryolu çalışmalarında ve
2 milyar dolarlık bir dilim de havaalaanı projelerinde
kullanılacak.
Su ve çevre koruma projelerinin plandan alacağı
payın, 21 milyar dolar olması kararlaştırıldı. Enerji
sistemleri için 30 milyar dolar, kamu binaları içinse 30
ila 38 milyar dolarlık kaynak ayrıldı.
Konut sektöründeki dağılım incelendiğinde, 4 milyar
dolarlık bölümün, toplu konut projelerinde enerji
verimliliğinin yükseltilmesi amacıyla, 2 milyar dolarlık bölümün de inşaatı yarıda kalmış ve terk edilmiş
8 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
konutların inşasında/bakımında harcanacağı görülüyor.
Evsizler için kurulacak barınakların 1.5 milyar dolara
mâl olacağı, toplu konut hesaplarında ortaya çıkabilecek kaynak eksikliğinin karşılanması içinse 2 milyar
dolarlık bir bütçenin ayrıldığı belirtiliyor.
Kanun hakkında konuşan Başkan Obama, şunları
söyledi: “Ekonomik geleceğimizi, geçmişin ulaşım ve
bilgi işlem ağları üzerine kuramayacağımızı bildiğimizi
için, Amerikan topraklarını, ulusumuzun tarihinde,
Eisenhower’ın 1950’lerde inşa ettiği Eyaletler-arası
Karayolu Sistemi’nden sonraki en büyük yatırım planıyla yeniden şekillendireceğiz.
Bu yatırım sayesinde, yaklaşık 400 bin kadın ve
erkek, eskimiş yollarımızı ve köprülerimizi yeniden
inşa etmeye, sorunlu baraj ve su setlerini tamir etmeye,
Amerika’nın hemen hemen her bölümündeki konut
ve işyerlerine geniş bant bağlantılar sağlamaya, toplu
ulaşımı geliştirmeye, ülkemizdeki seyahat ve ticaret
faaliyetlerini üst seviyeye taşıyacak yüksek-hızlı demiryolları inşa etmeye gidecek.”
ULUSLARARASI İNŞAAT HABERLERİ
FUAR TAKViMi
DIARY DATES
INTERMAT 2009
20-25 Nisan 2009
Paris, Fransa
Tel: +33 (0)1 49 68 51 00
www.intermat.tr
KOMATEK 2009
5-10 Mayıs 2009
Ankara - Türkiye
Tel: +90 (312) 440 88 00
www.sada.com.tr
HILLHEAD 2009
23-25 Haziran 2009
Buxton - İngiltere
Tel: +44 115 945 3890
www.hillhead.com
CONET 2009
25-28 Haziran 2009
Tokyo - Japonya
www.jcmanet.or.jp
BICES 2009
Azerbaycan’daki 1 kilometrekarelik Zira Zero konut ve turizm projesinin ana unsurlarından birisi, Bjarke Ingels Grubu
(BIG) mimarları tarafından tasarlanmış Azerbaycan’ın Yedi Zirvesi olacak. Ülkedeki yedi önemli dağ model alınarak
oluşturulacak tepelerin her biri bir konut kümesine ev sahipliği yapacak. Projede ayrıca, Hazar Gölü manzaralı 300
özel villaya da yer verilecek.
Başkent Bakü açıklarında bir ada ortaya çıkartacak olan proje, atmosfere sıfır karbon salan bir yaşam alanı oluşturmayı hedefliyor. Binalar, Hazar Gölü ile bağlantılı ısı pompaları ile ısıtılıp soğutulacak. Güneş pilleri sıcak su temininde
yardımcı olurken, fotovoltaik piller de adadaki yüzme havuzları ve su parklarının ısıtılmasına katkı sağlayacak. Zira
Zero Adası’nın enerji ihtiyacının karşılanmasında, Bakü’nün bir “rüzgâr kenti” olması sayesinde, bir deniz-üstü rüzgâr
çiftliğinin de kullanılacağı belirtiliyor.
CONEXPO ASIA 2009
16-19 Kasım 2009
Guangzhou - Çin
www.conexpoasia.com
EXCON 2009
Vergi soruşturması
Tokyo savcıları, inşaat şirketlerinden alınan gayri resmi
komisyonlardan vergi kaçırma iddiasıyla, 12 kişiyi
tutukladı.
Danışmanlık şirketi Daiko’nın, elektronik devi
Canon tarafından verilen inşaat ihalelerinde nüfuzunu kullanması karşılığında aldığı, toplamı 13 milyon
dolara varan “danışmanlık ücretleri”ni gizlediği ve
böylece 3.3 milyon dolar kurumlar vergisi ödemesinden kaçtığı düşünülüyor. Son olarak, Daiko Başkanı
Norihisa Oga ve yerel politikacı Sukekatsu Nagata da
tutuklandı. Tutukluların, Başkanı Hideo daha önceden
cezaevine gönderilmiş olan Nanba Naniwa Consultants
International şirketi ile işbirliği içerisinde hareket ettiği
düşünülüyor. Savcılar, Norihisa Oga’nın, arkadaşlık
27-30 Ekim 2009
Pekin - Çin
www.e-bices.org
ilişkilerini ve siyasi bağlantılarını kullanarak Canon’dan
toplam 1.32 milyar dolarlık inşaat ihalesinin alınmasında etkili olduğunu iddia ediyorlar.
Norihisa Oga’nın, aralarında Japonya’nın en büyük
yüklenici firması olan Kajima’nın da bulunduğu inşaatçılardan “komisyon” talep ettiği, elde ettiği bu gelirleri
ise, Kurumlar Vergisi ödememek adına gizlediği zannediliyor.
Toplanan paraların, inşaat projelerine yönelik sahte
siparişlerle gizlendiği belirtiliyorsa da, Norihisa Oga,
aleyhindeki tüm suçlamaları ısrarla reddediyor.
Canon cephesinin ise, yürüttüğü projelerin yolsuzluk
ve vergi kaçırma amaçlarıyla kullanılmış olması nedeniyle “son derece sinirli” olduğu açıklandı.
>
25-29 Kasım 2009
Balalore - Hindistan
www.excon.in
BAUMA 2010
19-25 Nisan 2010
Münih - Almanya
Tel: +49 (0)89 9 49-1 13 48
www.bauma.de
Mart - Nisan 2009 internationalconstruction Türkiye 9
ULUSLARARASI İNŞAAT HABERLERİ
Kanada’dan ekonomik
canlanma bütçesi
K
anada’da, 24.8 milyar dolarlık ekonomik eylem planının bir parçası
olarak, yeni altyapı çalışmaları için 9.9 milyar dolarlık bir kaynağın
ayrıldığı açıklandı. Ülkede, buna ek olarak konut inşaatlarında, inşaat
projelerinin teşvikinde ve enerji verimliliğinin geliştirilmesinde de 6.5
milyar doların harcanacağı belirtildi. Maliye Bakanı Jim Flaherty, konuyla
ilgili olarak, “2009 bütçesi, Kanada’nın ekonomik eylem planıdır. Güçlü
konumumuzu pekiştirecektir. Kanadalı aileler ve ticari kuruluşların kısa
vadeli zorlukları aşması için, geçici ve etkin bir ekonomik teşvik ortaya
koyacaktır” açıklamasını yaptı. Flaherty, 2007 Ekonomik Bildirgesi’nde yer
verilen vergi indirimlerinin devam etmekte olan olumlu etkileriyle birlikte,
yeni planın gerçek GSYİH’yi yüzde 2.5 artıracağını ve 2010 yılı sonuna kadar
265 bin kişinin iş bulmasını ya da işini korumasını sağlayacağını düşünüyor.
Flaherty devam ediyor: “Tek başımıza hareket etmiyoruz. Bu adımlar,
Kanada’nın G20 liderler zirvesindeki küresel ortaklarına verdiği, uzun vadeli
mali sürdürülebilirliği muhafaza ederken, yurt içi talebi de gecikmeden
canlandırma taahhüdünün yerine getirilmesi anlamını taşıyor.
AKB’den yaptırım kararları
Boşa giden kaynaklar
Asya Kalkınma Bankası (AKB)’nın Genel Müfettişlik Dairesi, Uygunluk
Birimi, tarafından yapılan açıklamada, geçtiğimiz yıl yürütülen yolsuzluk
soruşturmaları sonucunda, 41 firmaya ve 38 şahsa karşı yaptırımlarda
bulunulduğu belirtildi.
Uygunluk Birimi’nin, 2008 süresince 186 şikayet aldığı ve bunların 89’u
ile ilgili soruşturma yürüttüğü ifade edildi. Şikayet konuları ise, eski bir
banka çalışanın 100 doların altındaki tıbbi ödenek yolsuzluğundan, 10
milyon dolarlık yol projesi teklif yolsuzluğuna kadar geniş bir yelpazede
değişiyor.
Rapora göre, soruşturmaya tabi tutulan durumların yüzde 74’ü AKB’nin
mali faaliyetleri ile ilgiliyken, yüzde 18’lik bölüm, bankanın çalışanları
hakkındaki şikayetleri kapsıyor. Geri kalan dosyaların, yaptırım ihlalleri ve
menfaat çatışmalarından oluştuğu ifade ediliyor.
Suçlu bulunan şirketlere, AKB ile 7 yıla varan sürelerde faaliyet yürütememe yaptırımı uygulanırken, şahıslara verilen uzaklaştırma cezalarının
süresi 1 yıl ile sınırsız süre arasında değişti. AKB çalışanlarının karıştığı
dosyaların 8’inde, suça karışanları için disiplin işlemi uygulanması ve ayrıca bankanın faaliyet prosedürlerinin geliştirilmesi istendi.
AKB, soruşturmaya tabi tutulan ve yaptırım uygulanan kişi ve kuruluşların kimliği hakkında ise herhangi bir açıklama yapmadı. Ancak, listenin
AKB personeli, diğer uluslararası kuruluşlar ve “bilmesi gereken” diğer
kurumlarla paylaşıldığı belirtildi. AKB, yolsuzluk iddialarını araştırmaya
başladığı 1998 yılından bu yana, 552 firma ve şahsın kendisiyle çalışmasına yasak getirdi.
Irak Özel Müfettişi Stuart Bowen tarafından yapılan açıklamaya göre,
Irak’ta ABD’nin liderlik ettiği yeniden inşa çalışmalarında, bugüne kadar
çok büyük kaynaklar boşa harcandı. Bowen’ın hazırladığı raporda, yeniden
inşa projelerinde harcanan 51 milyar doların, projelerin 2.4 milyar dolarlık
başlangıç bütçeleri toplamının 20 katından fazla olduğu vurgulandı.
Acı Dersler: Irak’ın Yeniden İnşası Deneyimi adını taşıyan raporda
temel olarak, güvenlik eksikliği ve ABD’nin liderliğindeki yeniden inşa
stratejisinde yapılan “kapsamlı değişiklikler” suçlanıyor. Yetersiz ihale ve
program yönetim uygulamalarının da kayıpta önemli rol oynadığı, ancak
şaşırtıcı olmakla birlikte, yolsuzlukların “görece küçük” bir sorun olduğu
belirtiliyor. Irak’taki ABD harcamalarının takibi amacıyla bir kongre
komisyon yayını olarak basılan rapor, Irak’taki ABD kurtarma ve yeniden
inşa programının “israfa gömüldüğü” ileri sürülüyor. Yüksek yüklenici
sabit maliyetlerinin, aşırı ihale fiyatlarının ve kabul edilemez programlar
ile gecikmelerin, bu israfta önemli pay sahibi olduğu ifade ediliyor. ABD
hükümeti ve ordu yetkilileri, ülkedeki yeniden yapılanma çalışmalarının
2.4 milyar dolara mâl olacağı tahmini yaptılarsa da, rapor, Irak’ın ve
Irak ordusunun yeniden inşası için 51 milyar doların harcandığını ortaya
koyuyor. Savaş dönemindeki ihaleler hakkında kongre komisyonu önünde
konuşan Stuart Bowen, ABD ve müttefikleri tarafından bugüne dek savaş
ve yeniden inşa gideri olarak harcanan 100 milyar dolardan fazla parayla
ilgili olarak, yolsuzluk, rüşvet, menfaat çatışması, ihaleye fesat karıştırma
ve hırsızlık başlıkları altında, 154 adli soruşturmanın da yürütülmekte
olduğu bilgisini verdi.
Balfour Beatty şirketi, İngiltere’nin Middlesborough
kentindeki bir ana demiryolu kesişim noktasının
üzerine inşa edilen 45 m’lik karayolu köprüsünde,
ana kirişleri tek bir hafta sonu içerisinde yerleştirdi.
2010 yılı baharında tamamlanması planlanan daha
büyük bir projenin parçası niteliğindeki köprünün,
yol genişletme ve yeni kavşaklar oluşturma çalışmalarıyla birlikte, Kuzey Middlesborough’ya ulaşımı büyük oranda kolaylaştıracağı düşünülüyor.
10 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
>
INTERNATIONAL NEWS
HIGHLIGTS
THE NIGERIAN government
has approved a second runway
for Nnamdi Azikiwe International
Airport in Abuja, at the cost of
about US$ 53.8 million. The
scheme is linked to plans to
close the existing runway for
maintenance in 2010.
THE WORLD BANK has approved a US$710 million loan
to China to help rebuild provinces hit by last May’s earthquake. Meanwhile the Asian
development bank has approved
a US$400 million emergency
assistance loan, the first to be
given to China under the ADB’s
disaster and emergency assistance policy.
PLANS have been announced
for a US$290 million, six-lane
tunnel under the Karnaphuli
River to ease congestion in
the Bangladeshi port city of
Chittagong. The next stage for
the 1 km-long, 3.05 m-high tunnel, is to find a suitable site and
start feasibility studies.
THE ASIAN DEVELOPMENT
BANK (ADB) sanctioned 41
companies and 38 individuals
last year following investigations
into corruption, according to its
Office of the Auditor General,
Integrity Division (OAGI). The
OAGI received 186 complaints
in 2008, which resulted in 89
investigations.
Stimulus package approved
U
S President Obama has signed the US American
Recovery and Reinvestment Act into law in
February, following its approval by Congress. The
economic stimulus plan is worth a total of US$787 billion, with between US$135 billion and US$144 billion
to be invested in construction.
The biggest slice of construction spending – US$49
billion is earmarked for transportation. US$28 billion
will go on highway and bridge construction and repair,
US$18 million for transit and rail schemes and US$2
billion for airports. Water and environmental projects
will receive US$21 billion, energy schemes will receive
US$30 billion and between US$30 billion and US$38
billion will be spent on public buildings.
In the housing sector, US$4 billion has been earmarked to both repair and improve the energy efficiency
of public housing projects, while US$2 billion has
been set aside for the redevelopment of foreclosed and
abandoned homes. US$1.5 billion will be spent on
homeless shelters, while a further US$2 billion has been
allocated to settle a looming shortfall in public housing
accounts.
Tax probe
Stimulating budget
Tokyo prosecutors have arrested 12 people in a case of
alleged tax evasion on kickbacks received from contractors.
It is thought that consultant Daiko concealed ‘consultancy fees’ of up to US$13 million and evaded corporation tax of US$3.3 million in return for exerting
influence on the award of construction contracts by
electronics giant Canon.
The latest arrests are Norihisa Oga, president of
Daiko, and Sukekatsu Nagata, a local politician. They
are thought to have conspired with another company,
Naniwa Consultants International, whose president
Hideo Nanba has also been arrested. Prosecutors allege
that Mr Oga used friendships and political connections
to influence the award of up to US$1.32 billion of
construction work by Canon.
Almost US$9.9 billion has been earmarked for spending
on new infrastructure in Canada as part of the US$24.8
billion economic action plan unveiled in Canada’s
budget announcement. Another US$6.5 billion will be
spent on house building, stimulating construction and
enhancing energy efficiency.
“Budget 2009 is Canada’s economic action plan. It
builds on our position of strength. It provides temporary and effective economic stimulus to help Canadian
families and businesses deal with short-term challenges,” said Minister of Finance, Jim Flaherty.
When combined with the ongoing benefits of the tax
reductions in the 2007 Economic Statement, he added,
the Economic Action Plan is expected to boost real
GDP by 2.5% and create or maintain about 265,000
jobs by the end of 2010.
Wasted funds
Too much money has been wasted in Iraq on US-led
reconstruction efforts, according to the latest report by
the Special Inspector General for Iraq, Stuart Bowen.
The report says US$51 billion has been spent on reconstruction – more than 20 times the original estimate of
US$2.4 billion. The report, Hard Lessons: The Iraq
A key feature of the 1 k
m2 Zira Zero residential
development and tourist resort in Azerbaijan
will be the Bjarke Ingels
Group (BIG) Architectsdesigned Seven Peaks
of Azerbaijan. Based on
seven famous mountains in Azerbaijan, each
will house a residential
development, while the
development also includes 300 private villas
with panoramic views
out over the Caspian
Sea.
12 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
Reconstruction Experience, blames a lack of security
and “dramatic course changes” in the US-led reconstruction strategy. Inadequate contracting and programme
management practices for the waste also proved problematic, said the report, although, surprisingly, fraud was
a “relatively small” problem.
ICT
BÖLGESEL HABERLER
KISA KISA
DUBAI merkezli ProLeads Global
kuruluşunun son raporuna göre,
Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki
(BAE) inşaat projelerinin yarısından
fazlası askıya alınmış durumda.
Raporda, askıya alınan projelerin
toplam değerinin 582 milyar doları
bulduğu ifade ediliyor ve bu tablonun, yaşanan düşüşün sadece başlangıcı olabileceği de vurgulanıyor.
BM Filistin Yardım ve Çalışma
Örgütü (UNRWA) İsrail’in 3 hafta
süren saldırılarının ardından,
Gazze’nin yeniden inşasının milyarlarca dolara mâl olabileceğini
açıkladı. Yerel günlük gazete The
Jordan Times’de alıntı yapılan
raporda, UNRWA’nın ilk hasar tespit çalışmasının ardından 330 milyon dolara ihtiyaç duyulduğu belirtilirken, BM İnsani Yardım Dairesi
genel sorumlusu John Holmes,
inşaat harcamaları toplamının, milyar dolarlarla ifade edilecek boyuta
ulaşabileceğini söyledi.
POLONYA hükümetinin, ülkenin kuzeydoğusundaki Ropsuda
Vadisi’ni, E67 karayolu projesinin
etkilerinden koruma kararını alması, CEE Bankwatch Network, OTOP
– BirdLife Polonya, Greenpeace
Polonya ve WWF Polonya’nın
da aralarında bulunduğu çevreci
gruplardan büyük takdir topladı.
Polonya Çevre Bakanı Maciej
Nowicki, Augustow şehrini
ağır trafikten kurtaracak, ancak
Rospuda’ya da zarar vermeyecek
alternatif bir güzergâhın inşa edileceğini duyurdu. Yeni güzergâh,
Raczki köyü yakınlarından geçecek.
LİBYA lideri Kaddafi, devrimin 40.
yılını kutlayacağı 2009’dan itibaren
beş yıl içinde ülkede 160 milyar
dolar altyapı yatırımı yapacağını
açıkladı. Petrol gelirleri sayesinde
büyük miktarda para birikimine
ulaşan Libya’dan Türkiyeli müteahhitlerin de en az 40-50 milyar dolar
iş alması bekleniyor.
Safir kulesi
göklere hakim
T
ürkiye’nin en yüksek binası olarak tasarlanan 54 katlı
Safir Kulesi’nde, 261 m’lik nihai yüksekliğe ulaşıldı.
Biskon Yapı tarafından İstanbul’da, Levent’te inşa
edilen yapıdaki çalışmalar 2006 yılında başlamıştı. Bu yıl
içerisinde tamamlaması planlanan kulede konutlar, eğlence
ve alışveriş merkezleri yer alacak.
Proje sahibi Kiler Grup için, Tabanlıoğlu Mimarlık
ve Danışmanlık tarafından tasarlanan binanın önemli
özellikleri arasında, enerji tasarrufu sağlayan tasarım öğeleri
ve farklı katlardaki bina içi bahçeler de sayılıyor.
Her 10 katta bir yer alan eğlence alanlarına ek olarak,
163 m yükseklikte bir de golf antrenman sahası bulunuyor.
Cam kaplı dış cephe, çift katlı olması sayesinde iç bölümü
iklimsel etkilerden, gürültü ve hava kirliliğinden koruyor,
içerisi ile dış dünya arasında bir tampon görevi görüyor.
Toplan 157 bin 800 metrekarelik kapalı alana sahip olacak
Safir Kulesi’nde, alışveriş merkezleri 35 bin metrekarelik
paya sahip olacak. Yeraltında inşa edilen 6 katlık bölüm,
hem gerekli otopark imkânlarını temin edecek, hem de
İstanbul metrosuna doğrudan bağlantı sağlayacak.
Binanın inşasında, Liebherr firmasının Türkiye
distribütörü Atilla Dural Mümessillik İnşaat Ltd. tarafından
temin edilen bir Liebherr 200 Ec-H Litronic kule vinç de
kullanıldı.
Binanın yan yüzeyine sabitlenen vinç, çalışmalar
ilerledikçe bina ile birlikte yükseldi. Dar bir alana (11 bin
500 metrekare) kurulu olan şantiyede, çift kafesli asansörle
birlikte çalışan Liebherr kule vincinin, hızlı ve kompakt bir
malzeme taşıma sistemi oluşturduğu belirtiliyor.
Kanalda çalışmalar
tekrar başladı
Romanya hükümeti, Bükreş-Danube kanalının inşasına 2010
yılında tekrar başlanmasının planlandığını açıkladı.
Kanalın 2014’te hizmete girmesi amaçlanıyor. Romanya
Ulaştırma Kanalları İdaresi Müdürü Sorin Ovidiu Cupsa,
konuyla ilgili olarak, “2009 ortasında fizibilite çalışması
tamamlanacak ve yılsonunda da tasarımı ve inşa çalışmalarını
üstlenecek, kanalı 49 yıllığına işletecek firmayı belirleyeceğiz”
açıklamasını yaptı.
Arges Nehri üzerinden, Başkent Bükreş ile Danuba Nehri
arasında bağlantı sağlayacak olan 73 km’lik hattın yapımına
ilke olarak 1987’de başlanmış ve 1989’a kadar projenin yaklaşık yüzde 70’lik bölümü tamamlanmıştı.
Kanalın trafiğe açılmasıyla birlikte Bükreş, Trans-Avrupa
Taşımacılık Ağı (TEN-T), Koridor VII – Ren/Meuse-MainDanube iç suyolu şebekesine bağlanmış olacak.
Kanalın, her yıl 20 milyon ton malzemenin taşınmasını
ve 150 bin hektardan fazla alanın sulanmasını sağlayacağı
belirtiliyor.
14 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
İstanbul’da inşa edilmekte olan ve bu yıl
içerisinde tamamlanması beklenen Safir Kulesi,
Türkiye’nin en yüksek yapısı olma unvanını
şimdiden elde etti bile. Yapı, 261 m’lik nihai
yüksekliğe geçtiğimiz günlerde ulaştı
BÖLGESEL HABERLER
Dubai’de krizin
sinyalleri
Amerika ve Avrupa’da birçok ülke kriz nedeniyle zor günler geçirirken,
Ortadoğu ve Körfez ülkeleri yatırımlarına devam etti. Petrol zengini
Ortadoğu ülkelerinin krizden en az etkilenen ülkeler olduğu söyleniyordu. Ortadoğu’da başarılı işlere imza atan Türkiyeli müteahhitler kriz
dönemimde özellikle Dubai’den çok umutluydu ancak kriz Dubai’yi
de vurdu.
80 milyar dolar civarında borcu bulunan Dubai’de projeler erteleniyor. Son bir kaç haftadır Dubai’de birçok inşaat yarım kalırken, ülkenin
borçlarını ödeyip ödemeyeceği merak konusu. Öte yandan Birleşik
Arap Emirlikleri (BAE) Merkez Bankası devreye girerek, Dubai’ye ait
10 milyar dolarlık tahvil satın aldı ve bir 10 milyar dolarlık tahvil daha
alabileceğin sinyalini verdi.
Petrol fiyatlarını düşmesiyle krizin etkilerinin görülmeye başlandığı
Dubai’de borçların ödenmesi konusunda sıkıntılar yaşanmaya başlandı.
Dubai’nin 80 milyar dolarlık borcunun 70 milyar doları kamu borcu,
geri kalan 10 milyar dolar ise devletle ilişkisi bulunan şirketlere ait borçlardan oluşuyor. Dubai’nin 2009 yılında ödemesi gelecek olan yaklaşık
20 milyar dolar borcu var.
Ülkede krizin etkisiyle limanlar boşaldı ve inşaatlar yarım kaldı. Kısa bir süre önce ülkenin
5 bankasına birden toplam 4 milyar 360 milyon dolarlık fon enjekte edeceğini açıklayan
BAE hükümeti, çok yakında Dubai için yeni planlar açıklayacak. Bu planların içinde Dubaili
KOBİ’lere fon aktarılması için oluşturulacak bir teşvik paketi de var. Krizden en çok etkilenen
sektörlerden biri de emlak sektörü. Bahreyn’de hükümet emlak sektörünü finanse edebilmek
için geçen hafta 800 milyon dolarlık tahvil ihracına gideceğini açıkladı. İhracın önümüzdeki 6
ay içinde gerçekleşeceği öngörülüyor.
RMD Doha’da yükselişe geçti
Katarlı Birleşik Müteahhitler Şirketi, Yeni Doha Uluslararası Havaalanı için inşa edilen 3
servis ve bakım tünelinde, RMD Kwikform firmasından 1.4 milyon dolara satın alınan kalıp
sistemlerini kullanıyor. 1.4 milyon dolara mal olan tüneller, havaalanının 1.97 milyar dolarlık
Safha-1 inşaatı kapsamında, bakım personelinin, havaalanının bir tarafından diğer tarafına
kolayca geçebilmesini sağlamak amacıyla oluşturuluyor.
RMD’nin Katar şubesi tarafından temin edilen kalıp çözümü, RMD Superslim kirişleri
ve döküm modüllerinden oluşturulan özel bir yürüteç sistemini de içeriyor. Düşük ağırlıklı
Alshor Plus alüminyum payanda tablaları söküldükten sonra, ağır hizmete yönelik Megashor
payandaları ile destekleme yapılıyor. Hızlı söküm mekanizmasına da sahip olan Alshor Plus
sistemi, tekerlekli ataşmanlar sayesinde kolayca taşınabiliyor.
Ürdün kulelerinde temeller yükseliyor
Limitless firmasının Ürdün’de yürüttüğü 300 milyon dolarlık ikiz konut
kuleleri projesinde, kazı çalışmalarının yüzde 70’lik bölümü tamamlandı.
200 m yüksekliğe sahip olması planlanan Sanaya Amman kulesinin inşası
için, yaklaşık 225 bin metreküp hafriyat çıkartıldı ve günlük olarak 1.800
metreküp hafriyat taşındı.
Temel için oluşturulan 124 m uzunlukta, 74 m genişlikteki kuyu, en derin
noktalarında cadde seviyesinin 40 m altına kadar iniyor. Kazı çalışmaları
planlandığı gibi bu yıl içerisinde bittiğinde, 300 bin metreküp civarında
hafriyat çıkartılmış olacak.
Limitless şirketinin Levant (İsrail, Ürdün, Lübnan, Suriye, Filistin, Sina
Yarımadası) ve Türkiye bölge direktörü Baha Ebühatab, proje hakkında
şu bilgileri verdi: “Sanaya Amman, mimari yaratıcılık ve sürdürülebilirlik
konularında yeni standartlar getiriyor. Cüretkâr bir tasarımı, çevre dostu
sistemlerle birleştirerek, Ürdün’ün ilk yeşil binalarını ortaya çıkartıyor.
Yapıda rüzgâr enerjisi ve enerji tüketimini yüzde 30 oranında azaltan su
geri kazanım sistemleri kullanılacak. Enerji verimliliği yüksek camlar, ışığa
duyarlı lambalar, merkezi klima sistemi ve atık yönetim sistemi ile her yıl 2
milyar dolar civarında tasarruf yapılabileceği tahmin ediliyor.”
50 katlı Sanaya Amman kuleleri, en azından bir süre için ülkenin en
yüksek binaları olarak kalacak. Proje, 500 apartman dairesine ve 10 bin
400 metrekareden fazla alışveriş ve eğlence alanına sahip olacak. 5 bin 600
metrekarelik bahçe, açık alanlar, peyzaj çalışması yapılmış otopark ve 1.000
metrekarelik ortak açık hava meydanı tasarıma renk katıyor. Kulelerin 2011
yılında tamamlanması bekleniyor.
>
Mart - Nisan 2009 internationalconstruction Türkiye 15
REGIONAL NEWS
HIGHLIGHTS
OVER half of the United Arab
Sapphire Tower tops out
T
Emirates (UAE)’s construction
projects have been suspended,
according to the latest report
by Dubai-based company firm
ProLeads Global. The report stated that over 52% of the UAE’s
development projects, worth US$
582 billion, have been suspended.
However, the report stressed that
this could be just the beginning of
the decline.
urkey’s tallest building - the Sapphire Tower in
Istanbul - recently topped out at 261 m with
a total of 54 floors. The Tower, being built by
Biskon Construction, has been under construction since
2006 and is due for completion this year. It is a residential, leisure and shopping centre project located in the
Levent business and residential area of the city.
The building was designed by Tabanlioblu Mimarlik
ve Danismanlik for the developers, the Kiler Group. Key
elements of the design include energy saving features
RECONSTRUCTION of Gaza following Israel’s three-week offence
could “cost billions”, according
to the UN Relief and Works
Agency (UNRWA). While an initial
report, quoted in local daily The
Jordan Times, said about US$330
million was needed following
the UNRWA’s first assessment
of damage, UN under-secretary
general for humanitarian affairs Sir
John Holmes said overall reconstruction costs could run into billions of dollars.
Canal re-start
ENVIRONMENTAL groups,
including CEE Bankwatch
Network, OTOP – BirdLife Poland,
Greenpeace Poland and WWF
Poland, have applauded the Polish
government’s decision to save the
country’s Rospuda Valley in NorthEastern Poland, from destruction
by the E67 road development.
Polish Environment Minister
Maciej Nowicki has announced
construction of an alternative
route that will relieve the town
of Augustow of heavy traffic without harming Rospuda. The new
bypass will now be constructed
close to the nearby village of
Raczki.
The Romanian government has announced plans to
re-start construction of the 73 km long BucharestDanube Canal in 2010 with completion expected in
2014.
Sorin Ovidiu Cupsa, director of Romania’s Navigable
Canals Administration, said, “Mid-year 2009, we will
finalise the feasibility study and by year-end we are
going to select the company in charge of the design,
construction and 49-year leasing of this canal.” The
canal will allow the transportation of 20 million
tonnes of goods per year, and the irrigation of over
150,000 hectares of agricultural land.
The Sapphire Tower in Istanbul will be Turkey’s
largest building when completed later this year. The
building recently topped out at 261 m
KADDAFI, the leader of Libya,
has announced that the country
will invest 160 billion dollars for
infrastructure in the following five
years beginning form 2009, the
40th anniversary of the Libyan
revolution. Turkish contractors are
expected to receive contracts of
40-50 billion dollars from Libya,
which have reached to an important level of capital accumulation
thanks to the oil revenues, within
the scope of the investment program.
16 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
and indoor gardens at various levels. Every 10th floor is
planned as a recreational area, with a golf practice area
at 163 m. The glass-clad facade is made up of a double
skin the protects the interior from adverse weather and
acts as a buffer between the indoor and outdoor world,
reducing noise pollution.
The Sapphire has a total area of 157.800 m2, with
shopping areas taking up 35.000 m2 of this. Six underground levels provide parking spaces and there will be a
connection to the Istanbul Metro.
Foundations take
shape for Jordanian
towers
Excavation work at Limitless’ US$300 million twin
tower residential project in Jordan is nearly 70% complete. Almost 225,000 m³ of earth has been excavated
to make way for the more than 200 m high Sanaya
Amman towers with 1,800 m³ of earth being moved
each day. A 124 m long and 74 m wide hole has been
created, which, at its deepest plunges more than 40 m
below street level. In total, nearly 300,000 m³ will be
dug, with excavation set for completion later this year.
The 50-storey-high Sanaya Amman towers are set to
be the tallest buildings in the country. The development
will include 500 apartments and will feature more than
10,400 m² of retail and recreation space, 5,600 m² of
green, open space, including a landscaped park and a
1,000 m² outdoor communal plaza. Construction of the
towers will be completed in 2011.
Crisis signals in Dubai
While the USA and many European countries were
struggling through hard times, the Middle East region
and the Gulf States maintained investments levels. The
oil-rich Middle East was seen as one of the markets
least affected by the global economic crisis. Turkish
contractors that won projects in the Middle East were
hoping that business in Dubai would hold up through
the crisis but, sadly, the crisis eventually hit Dubai too.
Having built up debts of something like $80 billion,
Dubai is now suspending many projects. Over recent
weeks, many construction projects have been stopped
in the Emirate and some are questioning whether debts
can be paid. On a more positive note, the Central Bank
of the United Arab Emirates has stepped in and spent
$10 billion on bonds from Dubai and has hinted that it
may spend another $10 billion on more bonds. Dubai
began to feel the effects of the crisis as oil prices fell,
and the question of debt repayment now hangs over the
area. Of the total debt around $70 billion is classified as
public debts with the remaining $10 billion being owed
by government-related companies.
ICT
DÜNYA TİCARET HABERLERİ
Yeni seviyeler test ediliyor
Yeni seviyeler test
ediliyor
Hisse fiyatları, dünya genelinde bankaların açıkladığı zarar rakamlarındaki büyümenin etkisiyle,
Şubat ayında da düşmeye devam etti. Karanlık tablo, inşaat makineleri sektöründe de daha düşük
seviyelerin test edilmesine neden oldu. Chris Sleight bildiriyor
10%
0%
G
-10%
eçtiğimiz yılların sonları-20%
na doğru, dünyanın önemli
borsalarında hisse fiyatlarının
-30%
artık dibe vurduğu ve toparlanma
öncesi iniş-çıkışlar sergilediği şek-40%
linde bir görüntü ortaya çıkıyordu. Maalesef, devam eden süreçte
-50%
yeni seviyelere geriledi ve düşüşün
duracağına dair işaretler de şimdilik
-60%
oldukça zayıf.
Sonuç olarak, 12 aylık kayıplarda
-70%
sürekli daha kötüye doğru gidiliyor.
Örneğin 2008’de, inşaat makineleri
üreticilerinin hisselerinin de dahil
olduğu ICC Hisse Endeksi’ndeki net kayıp, endeks değerinin
yarısının biraz üzerindeydi ve Dow, FTSE 100, Nikkei 225 gibi
ana göstergelerde yüzde 30 ila 40 düşüş kaydedilmişti. 2008
rakamları, bu ay otaya çıkan değerlerle karşılaştırıldığında gerçek ortaya çıkıyor: Mart ayı başı itibariyle ICC Endeksi’ndeki
gerilemenin neredeyse yüzde 70’e vardığı ve ana göstergelerden
ikisinde, yüzde 40 düşüş tabanının çatladığı görülüyor.
Değer kaybı
ICC Endeksi, Şubat ayını yeni bir rekor alt seviyede, 73.73
puanda tamamladı. Asıl çarpıcı gerçek, endeksin yalnızca 18 ay
öncesinde 275.29 puana vurmuş olmasıydı. O dönemde 330
milyar dolar olan inşaat makineleri endüstrisi borsa değeri, Şubat
sonunda yalnızca 88 milyar dolarda kaldı. Hisse fiyatlarındaki
düşüşün devam etmesi, bankacılık sektöründe kayıpların durmak
bilmemesine dayanıyor. Şirketler arası birleşmeler, kurtarma operasyonları ve ABD ile Avrupa’daki kısmi devletleştirmelere karşın,
sektördeki kayıplar ve değer düşüşleri, borsaları şaşkına çevirmeyi
sürdürüyor. Örneğin, Şubat ayında İngiltere’de Royal Band of
Scotland Group kuruluşu, bir İngiliz şirketinde bugüne kadar
kaydedilmiş en yüksek zarar rakamını açıkladı: 2008 için 33.8
milyar dolar. Aynı günlerde, Citi Group ise, imtiyazlı hisselerin
adi hisse senetlerine dönüştürülmesi yoluyla 25 milyar dolarlık
taze para temin edilmesi yönünde, ABD hükümeti ile yeni bir
anlaşmanın imzalandığını açıkladı. Bu gibi darbeler, şu anda gerçekten de sorunun özünü teşkil ediyor. Her yeni nominal değer
18 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
iCC-I
DOW
FTSE 100
Nikkei 225
azalışı ve sermaye enjeksiyonu, bankacılık sektörünün hâlâ şüpheli alacakların baskısı altında olduğu ve işlevselliğine kavuşamadığı
gerçeğini altını çiziyor. Bankalar şüpheli alacaklardan kurtulana
ve tekrar kâr etmeye başlayana, normal şekilde borç vermeye
dek, pazarlar baskı altında kalmaya devam edecek. Bankaların
kamuoyu önündeki büyük imaj sorununa karşın, onlar olmadan
ekonomiye pazara pompalamanın tamamen işlevsiz olduğu da
ortaya çıkmış durumda. Peki bankacılık sektörü yasa koyucuların
yardımları ve toplanan vergilerden ayrılan fonlarla işleri yoluna
koymaya çalışırken, borsalarda gidişat ne yönde olacak? 2009 için
şu ana dek elimize geçen ipuçları, düşüşün süreceği izlenimi uyandırıyor. Bu durumda asıl soru, “düşüşün daha ne kadar süreceği”
şeklide kendini gösteriyor.
Ucuz hisse alım zamanı mı?
Normal ölçeklerle değerlendirildiğinde, hisselerin bugün değerlerinin çok altında olduğu anlaşılıyor. Örneğin, vinç üreticisi
Manitowoc’un hisse değeri, Şubat ayını 3.82 dolar ile kapattı.
Bu yıl içerisinde hisselerin 1.18 dolar değer kazanacağı tahmini
dikkate alınırsa, ortaya 3.2’lik bir fiyat/kazanç oranı çıkıyor.
Oysa normal dönemlerde, uygun fiyat/kazanç oranının 10 ile
17 arasında değişeceği düşünülüyor. Bu görüşün doğruluğunu
kabul ederseniz, hisse almak için doğru zamanda olduğumuzu
düşünebilirsiniz. Hisse fiyatları daha fazla düşse bile, pazarlar bu
durgunluktan çıktığında, yatırımların üçe, hatta dörde katlanması
olası olacaktır.
ICT
OHR RAPORU
Önümüzde uzanan yol
Önümüzde uzanan yol
Avrupa inşaat makineleri pazarının bugünkü durumu, dünya
ekonomisini etkileyen krizin etkilerini katlayarak yansıtıyor:
bankacılık sektörünün devasa sorunlarının ortaya çıkardığı
sonuçlar, pazarın kendine özgü talep döngüsü nedeniyle yaşanması beklenen daralma ve makine satın alma kararlarını olumuz
yönde etkileyen ciddi ekonomik güven eksikliği. Bu yazıda,
2008’de yaşanan değişikliklerin boyutları da incelenmiş olmakla
birlikte, asıl olarak, endüstrinin 2009 ve sonrası için genel görünümü ve beklentileri irdelenmeye çalışıldı
S
on 7 yıllık dönemde, Batı Avrupa inşaat
makineleri pazarı her yıl hacimsel olarak
büyüme sergiledi ve 2004 ile 2007 arasındaki süreçte de her sene yeni satış rekorları kırıldı.
2007’de talebin yüzde 12’lik bir fırlamayla 210
bin adedi aşması birçok kişiyi şaşırttıysa da, bu
delice hız birçok pazarda 2008’in ilk yarısında
da kendini hissettirmeyi sürdürdü. Talep, yıl
ortasından itibaren gerileme eğilimine girdi ve
sonbahar ayları ile kış başı, çoğu ülkede sert
düşüşlere sahne oldu. 2008’de alıcı bulan makine
sayısı, 2007’ye göre yüzde 25 azaldı ve yalnızca
12 ayda, 2005 seviyesinin bile altına indi.
Uzun dönem ortalamaların üzerinde talep
büyümesi yaşanan pazarlar, 2008’deki düşüşte
de başı çekti ve en sert etkilere maruz kaldı.
Özellikle İspanya, İrlanda ve İngiltere’de tablo bu
yönde şekillendi. Aynı etkenler, aslında bölgedeki
tüm ülke pazarlarında başrolü kapmıştı: 2004
ile 2008’in ilk yarısı arasında kaydedilen müthiş
büyüme ve daha sonra tersine dönen rüzgâr.
Büyümenin yüzde 8 ile 15 arasında değiştiği
yıllarda kilit etken, makine almak isteyenlerin
ucuz krediye kolayca ulaşabilmesiydi. Aynı kredi
dalgası, yeni konut inşaatlarının çok yüksek
boyutlara ulaştığı, İspanya gibi kimi ülkelerde de
varlığını hissettirdi. Bayındırlık işlerindeki büyüme, olgunluğa erişmiş bu ekonomilere yönelik
beklentilerin üzerine çıkmadıysa da, tüm alıcılar,
makine edinmek için doğru zamanın geldiğini
düşünüyorlardı. Sonuçta ortaya, 6 ile 28 ay arasında değişen teslimat süreleri ile, kaliteli ikinci
el makinelerin fiyatlarındaki sıçrama çıktı. Ortak
düşünce şuydu: Yeni bir makine aldığında, ona
ihtiyacın olmasa bile istediğin an satabilirsin,
üstelik bu işten kâr bile edebilirsin. Olumlu
ekonomik tablonun alt-yüklenicilik işlerinde
büyük bir canlılık yaratmasıyla birlikte, makine
alıcıların sayısı önemli ölçüde arttı ve makine
kiralama şirketleri de, yeni tesisler alıp üzerlerini makinelerle doldurma, bunları konut sektörüne kiralama konusunda birbirleriyle yarıştı.
Telehandler, mini-ekskavatör ve beko-loder satışlarında neredeyse bir patlama yaşandı. Ardından
ise, “kredi sıkışıklığı” olarak anılan durum ortaya
20 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
çıktı. 2008 yılı Eylül ayından itibaren, yalnızca
olumsuz haberler gelmeye başladı ve özellikle
de makine satış kredilerinde önemli sorunlarla
karşılaşıldı. Değişim çok hızlı bir şekilde kendini
göstermişti ve 2008, endüstri için bir bolluk
dönemiyle onu takip eden gerileme döneminin
bir arada yaşandığı yıl oldu. Yılın son çeyreğinde,
satışların büyük oranda 36 aylık finansal kiralama
ile yapılması yönündeki eğilim, finansal ürün-
Batı Avrupa: Ülkeler bazında inşaat
makineleri satış adetleri, 2005-2008
Avusturya
Belçika
Danimarka
Finlandiya
Fransa
Almanya
İrlanda
İtalya
Hollanda
Norveç
Portekiz
İspanya
İsveç
İsviçre
İngiltere
Toplam
Yıllık % Değişim
Kaynak: Off-Highway Research
2005
2.562
3.832
4.212
2.137
30.957
24.602
4.138
28.916
4.483
3.232
2.787
17.073
2.845
3.082
30.206
165.064
8
2006
3.306
4.395
5.670
2.232
33.404
31.853
4.829
30.658
5.729
3.854
2.717
19.853
3.190
3.453
33.332
188.475
14
2007
3.180
5.242
5.997
2.586
38.534
37.713
5.215
31.024
6.650
4.262
3.436
21.057
3.594
3.649
39.445
211.584
12
% Değişim
2007-2008
2008
-10
2.876
-2
5.163
-34
3.996
-7
2.407
-13
33.391
-16
31.698
-60
2.073
-22
24.175
-13
5.758
-17
3.566
-10
3.095
-68
6.830
13
4.044
-9
3.337
-28
28.543
-25
160.952
-25
-25
Toplamdaki
% Payı
2008
2
3
2
2
21
20
1
15
4
2
2
4
3
2
18
100
-
lerin ortadan kalkmasıyla birlikte, alıcılar arasında hızla
bir zorunluluğa dönüştü. Konut inşaatçıları ve kimi yerel
kurumlar, kredi darlığının çeşitli etkileriyle önemli sorunlar
yaşamaya başladılar ve pazarda yapılan işin miktarı büyük
ölçüde azaldı. İnşaat endüstrisinde sipariş defterleri inceldi
ve inşaatçılar bir anda, ellerinde ihtiyaç duyduklarından çok
daha fazla makinenin bulunduğunu fark ettiler. Kiralama
şirketleri de aynı sonuca vardı ve alımları durdurma, ayrıca
ellerindeki makineleri satmaya başlama yolunu izledi. 2008
sonlarında, makine üreticilerinin garajları, büyük kısmını
kompakt modeller oluşturmak üzere, yüksek miktarda
stokla dolmaya başlamıştı. Üretim rakamları ciddi bir düşüş
sergiledi ve Aralık ayında birçok fabrika ya çok düşük sayıda
makine üretti ya da üretimi tamamen durdurdu. Değişimin
hızı nedeniyle, üreticileri etkileyen sorunlardan bir tanesi
de, 2009’da kendilerini nelerin beklediğini, stokları nasıl
azaltabileceklerini, yeni şartlarda talebin hangi seviyeye
oturacağını bilmiyor oluşlarıydı.
2009 ve sonrası
Geçtiğimiz yılın sonunda, inşaat makineleri sevkiyatları ve
perakende satışlarında ciddi düşüşler görülmeye başlandı.
Endüstrideki konuşmalar, bu eğilimlerin etkilerini açıkça
ortaya koyuyor ve Batı Avrupa pazarındaki tüm ülke ekonomilerinden kötü haberler gelmeye devam ediyor. 2009
için satış seviyesi tahminleri yapmak gerçekten de olanaksız,
çünkü hiç kimse bankaların ne zaman dengeye kavuşacağını, kredilerin tekrar ne zaman normal miktarlarda akmaya
başlayacağını, güvenin ne zaman geri geleceğini bilmiyor.
Takip edenler, Off-Highway Research olarak, 2008 ortalarından bu yana tahminlerimizi birkaç kez değiştirmek
zorunda kaldığımızı gördüler. Üstelik her değişiklikte,
geleceğe dair düşüncelerimiz bir öncekinden daha olumsuz
bir görünüşe sahipti.
Analizlerde, normalin üstünde bir iyimserlikle başlayıp,
kötü bir sona doğru ilerlemiş olan 2008 yılı temel alınıyor.
Bölgede son 10 yılın ortalamaları, her yıl 155 bin makinenin alıcı bulduğunu gösteriyor. Endüstride hiç kimse,
önümüzdeki 5 yıl içerisinde bu seviyelere tekrar ulaşılmasını
beklemiyor.
2003 ile 2007 arasında tecrübe edilen müthiş satış rakamlarının ardından gerçekleşen sert düşüş sonrasında, aynı
düzeye dönmek zaten kimsenin aklından geçmediği gibi,
talebin tekrar nasıl dengeye oturacağı da endüstri tarafından
kestirilemiyor. Etmenlerin büyük kısmı dış kaynaklı ve hiç
kimse, 2011 ya da 2012’de hâlâ stoklarda satılmamış makinelerin bulunacağını düşünmüyor. Oysa şu anda pazarda
kullanılan makineler oldukça genç ve ortaya çıkması beklenen iş yükünü kaldırabilecek düzeyde. Mevcut filolara
eklemelerin yapılması ihtiyacının doğacağını düşünmek
için fazla nedenimiz yok. Bu nedenle, satışlarda yaşanacak
tablo, eskiyen makinelerin değiştirilmesine ve bunun için
gerekli kredi akışının sağlanabilmesine bağlı. Off-Highway
Research olarak, 2008’in Nisan ayında yayınladığımız
Yıllık Gözden Geçirme Raporu’nda umut edildiği şekilde
bir “yumuşak iniş”in gerçekleşmediği ortada. Şu anda,
sektör mensupları bu karanlıktan ne zaman çıkılacağını
göremeyecek durumdalar. Gelecek raporumuzda, dünya
genelinde bankacılar ve politikacıların yürüteceği işbirliği
sayesinde bankacılık krizinin aşılmış olduğunu, kredi kanallarını açıldığını, tedarikçilerin 2 yıl civarında tekrar normal
seviyelere dönmeyi umut ettiklerini söylemek çok güzel
olurdu. Şimdilik tek yapabileceğimiz, gelişmelerin bu yönde
ilerlemesini ummak.
ICT
OHR REPORT
The road ahead
The road ahead
The European construction equipment market today reflects
in a magnified form the crisis affecting the world economy: a
combination of fallout from the huge problems of the banking
sector, an expected cyclical downturn and a massive loss of the
confidence to invest in goods to use in the future. This report
looks at the dimensions of the change as seen in 2008, but will
put more emphasis than previous years on the evaluation of the
industry’s prospects for 2009 and beyond
The result was delivery times of 6-18 months,
high values for good quality used construction
equipment and a common assumption that if
you bought but did not need it you could always
resell, possibly at a profit. The number of buyers
increased as a benign economy encouraged the
blossoming of new sub-contractor businesses,
and the rental industry invested heavily in pre-
T
he construction equipment market in
Western Europe grew in size every year from
2002 onwards, and from 2004 to 2007 inclusive every year set a new all-time record. Many
were surprised at the 12% increase that pushed
2007 to more than 210,000 units but this furious
pace continued into the first half of 2008 for
many markets. Demand turned down after mid
year, and in the autumn and early winter was in
steep decline in most countries. Sales in 2008
were down by 25% on 2007, falling to below the
level of 2005 in only 12 months.
Markets where the growth was most in excess of
the long-term average were among the fastest and
hardest to fall in 2008, especially Spain, Ireland
and the UK. The same factors, however, were at
play in all markets, favouring euphoric growth in
2004 to the first half of 2008 and turning against
them in the latter part of last year.
In the years when growth was between eight
and 15% per annum, cheap and easily available
credit for machine purchase was the key; that
same credit wave also favoured in some countries
a very high level of new house building, most
notoriously in Spain.
Public works did not grow at any rate above
what one might expect of mature economies
but buyers of construction equipment simultaneously decided that now was the time to buy.
mises and stocking them with machines aimed
mainly at house building. Sales of telescopic
handlers, mini excavators and backhoe loaders
went ahead strongly. Then came the events of
the so-called ‘credit crunch’. From September
2008 onwards all news was negative and most
of all there were major problems with credit for
machine sales. The change was very swift and so
Western Europe: forecast sales of
construction equipment by country,
2008-2009
22 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
Austria
Belgium
Denmark
Finland
France
Germany
İreland
Italy
Netherlands
Norway
Portugal
Spain
Sweeden
Switzerland
United Kingdom
Total
% Annual Change
Source: Off-Highway Research
2008
2.876
5.163
3.996
2.407
33.391
31.698
2.073
24.175
5.758
3.566
3.095
6.830
4.044
3.337
28.543
160.952
-25
2009
2.725
3.667
3.071
2.195
18.440
26.622
1.778
19.613
4.286
3.158
3.295
3.925
3.286
3.168
20.045
119.274
-26
% of Total
-5
-29
-23
-9
-45
-17
-14
-19
-26
-11
6
-43
-19
-5
-30
-26
-
2008 encompasses both a period of euphoria and a shorter
period of uniformly bad signs for the industry. In the last
quarter of the year the tendency of buyers to finance a high
percentage of sales by 36 month leases quickly became a
liability, as those financial products disappeared.
House builders and some local authorities had major
problems from various effects of the credit crunch, so the
amount of work available shrank. Order books in construction shortened, so builders perceived that they had a big
excess of nearly new machines. Rental companies came to
the same conclusion and either stopped buying, or sold off
construction equipment as well as not ordering anything
new.
By late 2008 large stocks was building up in manufacturers’ yards and with their dealers, particularly in respect of
compact machines. Production rates were cut dramatically
and many factories produced little or nothing in December.
Because of the speed of the change one of the problems affecting them was that they had little idea by the year end of
what would happen in 2009, how they would reduce their
pipeline stocks and what the real level of demand would be
in the new conditions.
2009 and beyond
By the end of 2008 the shipments and retail sales of construction equipment were slowing dramatically, and the
recent interviewing of sources in the industry has shown the
effect of these trends, and of a diet of unremitting bad news
from the economies of all countries.
The forecasting of sales levels for 2009 is in truth impossible because nobody knows when the banks will stabilise
themselves, when credit will become available in normal
amounts and when confidence will return. Regular readers will know that Off-Highway Research has revisited
its forecasts several times since mid-2008, and on every
occasion feelings about the future have grown much worse
than before.
The 10 year historic average level of sales in the region
has been in the order of 155,000 units a year, so put into
that context the forecast says that nobody sees the industry
getting back to that level in the next five years.
It is not so much a question of recovering from the steep
fall after the exuberant buying of 2003 to 2007, but more
that the industry cannot presently imagine how demand is
likely to stabilise again.
The factors are mostly external; nobody suggests that
there will still be an excess of unsold construction equipment stock in 2011 or 2012. The current population of
machines is very young and fit enough to cope with the
anticipated workload. There is very little reason to believe
that there will be any requirement for additions to the existing fleets of equipment, so future sales depend entirely on
the replacement of machines and the necessary credit flow
to do that job.
There has been no ‘soft landing’ as Off Highway Research’s
Annual Review of April 2008 hoped would happen. For the
moment, the market is in such a bad way that those who are
in it cannot see when it will come out of this difficult time.
On the other hand, it would be pleasing for the next review
of the market to report that after the successful resolution
of the banking crisis by co-operation between the world’s
bankers and politicians, credit has begun to flow and that
suppliers can now expect a return to normal within two
years or so. Let us hope that this happens.
ICT
BÖLGESEL RAPOR
Orta Doğu direniyor
BAE merkezli makine kiralama şirketi Al Faris’in
filosuna katılan 1.200 ton kapasiteli Liebherr
LTM 11200-9.1’in ilk işi, Dubai’de 200 ton
kapasiteli bir Liebherr LTM 1200 çok amaçlı
mobil vincin gemiden indirilmesi oldu. LTM
11200-9.1, 105 ton’luk yük için 25 m kaldırma
yarıçapında çalıştı
Orta Doğu direniyor
Orta Doğu, hâlâ bir arı kovanı gibi hareketli. Ancak, bölgede küresel ekonomik durgunluğun etkilerinin hissedilmeye başlandığı da söylemeliyiz. Euan Youdale bildiriyor
O
rta Doğulu vinç kiralanma firmaları, mevcut kredi krizini ve dünya genelindeki
etkilerini bir süredir gözlemliyor, darbenin
ne zaman kendilerine ulaşacağını düşünüyorlardı.
2008’in son 2 ayı içerisinde bir dizi projenin
iptal edilmesi veya askıya alınması ile bu sorunun
yanıtını almış görünüyorlar. Aralık’ta, Dubai
merkezli gayrimenkul şirketi Nakheel, Trump
Kulesi’ndeki çalışmaları durdurdu. 790 milyon
dolar bütçeli, 62 kata ve 270 m yüksekliğe sahip
olması planlanan yapı, şirketin Dubai açıklarına
inşa ettiği Palm Jumeriah yapay ada projesinin
ana unsuru olarak tasarlanmıştı.
Diğer taraftan, Nakheel yine aynı ay içerisinde,
Evren (The Universe) adı verilen yeni bir deniz
üstü inşaat projesiyle ilgili planlarını kamuoyuna
açıkladı. Palm Jumjeriah’a yakın bir noktaya
konuşlandırılacak proje, bölgede gayrimenkul
piyasasının tekrar canlanacağı yönündeki genel
düşünceyi destekler görünüyor. Vinç kiralama
şirketi House of Equipment ise, kredi krizinden kimi avantajlar elde ediyor. Şirketin genel
müdürü Waiel Manfalouti, “Nakit ve finansman
darlığı, inşaat şirketlerini vinç satın alma yerine
kiralamaya yöneltiyor” diyor.
Dubai’deki Meydan Projesi’nin yürütülmesinde,
House of Equipment firması da rol oynuyor.
Meydan yarış pisti etrafına inşa edilen ve 2010
yılında tamamlanması planlanan Meydan City,
karma kullanıma yönelik olarak tasarlanmış.
Ön planda, bir Yangmao STT553A kule vinci
görülüyor
24 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
Şantiyede harcanan zamanı azaltmak amacıyla
ön-dökümlü beton kullanmayı tercih eden projelerin sayısındaki yükselme, vinçlere duyulan ihtiyacı daha da artırıyor. House of Equipment, halihazırda Suudi Arabistan, Katar ve Abu Dabi’de
ismi ağırlıklı olarak geçen bir şirket konumunda
ve Manfalouti’ye göre bu pazarlardaki nakit mevcudiyeti de makul seviyelerde.
Gerileme ortada
House of Equipment, son dönemde kiralama
işinde kullanmak üzere 40 adet, şirketin satış
kolunda pazarlamak üzere de 200 adet kule vinç
satın adlı. Ancak, Manfalouti’ye göre önümüzdeki dönemin neler getireceği o kadar da net
değil: “Gerileme başladı ve 24 ay süreyle devam
edebilecek gibi görünüyor. Gökdelen inşaatları
bu durumdan etkilenecekse de, düşük yükseklikli
yapılarda daha az etki gözlenecek, altyapı projelerinde bu etki daha da azalacaktır.”
Şirket, bu tespit doğrultusunda yatırımlarını
altyapı çalışmalarıyla ilgili ekipmanlara yönlendiriyor. Bir diğer makine kiralama kuruluşu Al
Faris Equipment Rentals’ın ağır vinçler müdürü
Brian Green, Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE)
en fazla tercih edilen mobil vinç tiplerinin, 100
7
House of Equipment şirketi, Dubai Marina projesinde
Yongmao marka vinçler kullanıyor. Soldaki, H3/36B’e,
sağdaki FO23B eşlik ediyor
ve 70 ton kapasiteli modeller olduğunu söylüyor. Bu kapasite
sınıfları, inşaat projelerinde, petrol ve doğalgaz tesislerinde
pek çok farklı işte kullanılabiliyor.
Ancak Brian Green’den, kiralama ücretlerinin son aylarda yaklaşık yüzde 10 gerileme kaydettiğini de öğreniyoruz.
Green ekliyor: “Şu anda fena durumda değiliz ve uzun vadeli
projelerde çalışıyoruz. Ancak bu yılın ortaları ile sonunda,
işler güçleşecektir.” Krizin etkileri en fazla inşaat sektöründe
dikkat çekerken, kimi petrol ve doğalgaz projelerinin de iptal
edilmese bile, ertelendiği görülüyor.
Brian Gren sözlerine devam ediyor: “Orta Doğu’daki gerileme, beklenmedik bir anda ortaya çıktı. Geleceğini biliyorduk, ancak bu kadar erken beklemiyorduk. Darbe oldukça
güçlüydü ve herkes biraz sersemledi. Ancak, işlerin düzeleceğine inanıyorum. Özellikle de Dubai’de.”
Kiralama şirketleri pazarlığa hazırlanıyor
2008 yılı içerisinde Al Faris şirketi, kaldırma kapasiteleri 55
ile 250 ton arasında değişen, çok amaçlı mobil vinçler (allterrain), arazi tipi mobil vinçler (rough-terrain) ve paletli
modellerden oluşan 34 vinç sipariş etti. Çok amaçlı ve paletli
modelde Liebherr, arazi tipi vinçlerde ise Tadano markası
tercih edildi. Ancak, ortaya çıkan kredi krizi nedeniyle, şimdi
2 üreticiyle 2010 yılı için planlanmış teslimatlar konusunda
görüşmeler yürütüyorlar. Brian Green, “34 vinç sipariş ettik
ve bunları 2009 ile 2010’da finanse edebileceğimizi sanmıyorum” diyor. Green, vinç üreticilerinin fiyatları düşürmeye
zorlanabileceğini düşünüyor: “Bu kredi krizi, bizler için iyi>
SYM şirketi, mevcut eğilimin döner jibli kule vinçlere doğru
olduğunu söylese de, fotoğraftaki gibi sabit jibli modelleri
kullanmaya da devam ediyor
BÖLGESEL RAPOR
Orta Doğu direniyor
Yeni iş güvenliği kuralları
B
Jubail Sanayi Kenti’ndeki Suudi Kayan projesinde, 2 adet
1.147 ton’luk reaktörün, ardından da 38 m uzunluğa, 1.595
ağırlığa sahip yıkma kulesinin tesise ulaşmasıyla birlikte
çalışmalar başladı. Ekipmanların Kral Fahd Sanayi Limanı
ile şantiye arasındaki 17 km’lik yolculuğu, Mammoet
şirketi tarafından gerçekleştirildi. Mammoet, daha sonra
reaktörlerin ve yıkma kulesinin montajını da, bir MSG-80
kullanarak gerçekleştirdi. Diğer ekipmanlar ise, müşteri
tarafından monte edildi
sonuçlar da doğurabilir. Yılın ortalarda bu yönde
görüşmeleri başlatabiliriz.”
Green ayrıca, bir durgunluğun, sıkı takvime
sahip projelerde çalışanlara biraz nefes alma
imkânı sunacağını ve işleri planlamak için daha
fazla zaman ayrılmasını sağlayacağını belirtiyor.
Elbette, durgunluğun kiralama şirketleri açısından bir sonucu da, kiralama ücretlerinin düşmesi
olacak: “Önceden tüm vinçler dışarıda olurken,
şimdi park yerlerimizde 1 veya 2 vincin boş beklediğini görüyoruz. Filonun büyük kısmı uzun
vadeli projelerde görev yapıyor ve yalnızca 30-40
makine “taksi vinç” olarak kullanılıyor. Bizim
bölgemizde vinç şirketlerinin, Avrupa’da olduğu
gibi farklı alanlara kayma olanakları da olduk-
Burj Dubai Kulesi’nin gölgesinde çalışan, Al
Faris firmasına ait bir araç-üstü vinç
ölgede fark yaratacak gelişmelerden birisi de, BAE Federal Hükümeti tarafından
planlanan yeni çalışma şartları olabilir. Yeni hükümlerin, bu yılın üçüncü çeyreğinde yürürlüğe girmesi bekleniyor.
House of Equipment şirketinden Waiel Manfalouti’den aldığımız bilgiye göre, yeni
kurallar kapsamında ortaya çıkacak gelişmelerden bazıları aşağıdaki gibi olacak:
1. Vinçlerde jibin kamuya açık alanların üzerinde çalışması yasaklanabilir.
2. Tüm kule vinçlerde uzaktan takip sistemleri zorunlu hale getirilebilir.
3. Çarpışma önleme sistemleri zorunlu hale getirilebilir.
4. Güvenli çalışma ağırlığı ve kaldırma takımları konusunda ulusal standartlar getirilebilir.
5. Önemli arızalar, kazalar ve ekipman testlerinin bir defter halinde tutulması zorunlu
hale getirilebilir.
6. Belli bir yaşın üzerindeki ekipmanların kullanımı yasaklanabilir.
Yukarıdaki liste, büyük ölçüde tahminleri yansıtıyor ve nihai kurallar henüz belirlenmedi. Ancak sonuçta, vinç kullanıcıları için değerli bir ortak çerçevenin ortay çıkacağı
görülüyor. Waiel Manfalouti, endüstrinin bu yönde bir yasanın getireceği faydaların
farkında olduğunu söylüyor: “Ortaya bir ilave maliyet çıkacak. Ancak harcanacak para,
uzun vadede kazaların en aza indirilmesi yoluyla geri kazanılabilir.”
ça sınırlı. Bizim elimizde sadece
petrol, doğalgaz, alüminyum ve
inşaat projeleri var. Eğer bu yılı
atlatıp önümüzdeki yıla sağlam
girebilirsek, işler düzelmeye başlayacak ve insanların cebinde,
vinç kiralamak için tekrar para
bulunacak.”
Yatırımlar
Alternatif kaldırma ve özel nakliye ekipmanları kiralayan TSS
International şirketinin iş geliştirme müdürü Eric van Sabben,
kendilerinin de pek çok diğer
firma gibi parlak bir 2008 yılını
geride bıraktıklarını, 2009’un ilk
yarısında olumlu bir gidişat beklediklerini söylüyor. TTS son dönemde, Dubai’deki
atölyelerinde imal edilmek üzere kendi tasarladıkları bir dizi kriko ve kızakla taşıma sistemine
yatırım yaptı. Bunlardan birisi olan 12 bin ton
kapasiteli kızak sisteminin yapımı devam ediyor.
Sistemin ilk olarak 2009’un ikinci çeyreğinde,
bir gemi borda modülünün yerleştirilmesinde
kullanılacağı belirtiliyor.
Eric van Sabben, geçtiğimiz yıl başlatılan projelerin büyük çoğunluğunun devam etmekte veya
halihazırda onaylanmış olduğunu ifade ediyor.
Bu nedenle, sorunun 2009 ortasından itibaren,
geçtiğimiz yıldan kalan projelere sona erdiğinde
ortaya çıkabileceği değerlendirmesi yapılıyor.
TTS’nin genellikle petrol ve doğalgaz sistemleri
inşa safhasının en son bölümünde görev alıyor
oluşu, durgunluktan da daha geç etkileneceği
anlamına geliyor. Eric van Sabben, krizin etkilerini 2010’un ilk yarısına kadar erteleyebilme
umudunu taşıyor: “Şu andaki iş hacmimizi koru-
26 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
Dubai Havaalanı projesinde çalışan Zoomlion
kule vinçleri
yabilmeyi hedefliyoruz. Ancak, 2009 içerisinde
bunun ötesinde, işleri artırma yönünde fazla
umut taşımıyoruz.”
Umman’daki potansiyel
TTS’nin faaliyetleri, altyapı çalışmaları, inşaat
mühendisliği projeleri ve petrol/doğalgaz tesisleri
çalışmaları arasında bölünüyor. Altyapı sektörü söz konusu olduğunda, Eric van Sabben,
Abu Dabi’nin de dahil olduğu kimi bölgelerde,
önemli düzeyde devlet yatırımları sayesinde hâlâ
ekipman temin sıkıntısının yaşanıyor oluşuna
dikkat çekiyor.
Halife Limanı ve Sanayi Bölgesi projesinde de,
18 aylık bir süre boyunca TTS’nin hizmetlerinden faydalanılacak. Proje kapsamında, 60 tonluk
beton kirişlerle desteklenen bir rıhtım inşa edilecek. Kirişlerin, döküm alanından şantiyeye TTS>
BÖLGESEL RAPOR
Orta Doğu direniyor
Birçok farklı alanda faaliyet gösteren
Mısırlı inşaat şirketi Petrojet, son olarak
2 Manitowoc Model 999 paletli vinç
satın aldı. Makineler, petrol ve doğal
gaz tesislerindeki çalışmalarda, 10 ila
40 tonluk ağırlıkların kaldırılmasında
kullanılıyor.
tarafından taşınması planlanıyor. TTS,
faaliyetlerini daha bakir pazarlara sahip
ülkelere kaydırma konusunda da istekli
görünüyor. Şu anda Afganistan’da, bir
enerji tesisinin inşasında görev yürütüyorlar. Almanya’dan BAE/Şarjah’a gemiyle gönderilen 84 ton’luk, ABD yapımı
motorlar, buradan hava yoluyla Kabil’e
naklediliyor. TTS’nin görevi ise, motorları bir kızak sistemi kullanarak uçaktan
indirmek ve daha sonra da kullanılacağı
yere taşımak.
Umman da, TTS’nin hedefleri arasında aldığı ülkelerden birisi. Burada, bir
girişim ortaklığı başlatıyorlar. Eric van
Sabben, ülkede doğalgaz endüstrisinin
sergilediği yırtıcı büyümenin ve Dubai ile
aradaki mesafenin kısa oluşunun, kendileri için fırsatlar yaratacağını düşünüyor.
Amaç, ülkede bu avantajlardan yararlanan ilk kuruluşlardan birisi olmak ve
tanınmış bir hizmet tedarikçisi konumuna yükselmek. Eric van Sabben’e kulak
veriyoruz: “Umman’da yeni projeler hızla
yükseliyor. Büyük bir ülke değil, ancak ülkede
faaliyet gösteren şirketlerin sayısı da az.
Şu anda Umman’da fazla ağır yük taşıma ekipmanı bulunmuyor. İhtiyaç duyulduğunda, çevre
ülkelerden getirtiyorlar. Elbette, aynı ekonomik
tablo Umman için de geçerli, ancak yine de iyi
bir pazardan bahsedebiliriz ve biz bunun bir
parçası olmak istiyoruz. Birkaç yıl sonra başka
girişimciler de geldiğinde, pazarda yerleşmiş
bir oyuncu olmayı amaçlıyoruz.” İran ise, TTS
için sınırlı miktarda faaliyet alanı yaratıyor. Şu
anda, son aşaması tamamlanmak üzere olan bir
boru hattı projesi için mavnalar temin ediyorlar.
Ancak, Eric van Sabben İran’da iş yapmanın pek
kolay olmadığını söylüyor. Zira, ülkede 4 veya 5
büyük ağır yük taşımacılığı şirketi var ve pastadan
büyük payı bu şirketler alıyor. 100 ton ve daha
yüksek kapasiteli taşıma ekipmanları ise yurt
dışında getiriliyor. Eric van Sabben, İran’la ilgili
yorumlarını, “Orada bir banka hesabı açmak
bile baş ağrıtan bir işleme dönüşebiliyor. İran’da
iş yapıyoruz ama bu çok sık olmuyor. Başka
yerlerde de iş bulabildiğimiz bir ortamda, İran
pazarıyla ilişkimiz bu şekilde devam edecek gibi
görünüyor.”
Satışlar geriliyor
TTS’nin faaliyetleri, altyapı çalışmaları, inşaat Bu arada, bölgedeki aniden ortaya çıkan
aşağı yönlü gidişin etkileri, makine üreticilerini de vurmaya başladı. Liebherr şirketinden
Wolfgang Beringer, son 3-5 yıllık süreçte,
Orta Doğu’da 3 ila 5 dingile sahip mobil vinç
satışlarının patlama yaptığını, 500 ton’a kadar
kapasiteye sahip daha büyük modellerde de
talebin yüksek düzeyde seyrettiği bilgisini
veriyor.
Bölgenin kiralama devi Al Faris, filosundaki
en büyük mobil vinç olan 1.200 ton kapasiteli LTM 11200-9.1’i 2008 yılında eslim aldı.
Dubai’de 2 kule vincin fotoğraftaki gibi
kancalar takılı olmadan, boşta bekliyor
olması, mevcut durgunluğun işareti olarak
gösterilebilir
28 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
Ancak, şimdi işler değişti ve yüksek kapasiteli vinç
satışlarında bir gerilemeden söz etmek mümkün.
Elbette, daha küçük modellerde de durum pek
farklı değil. Wolfgang Beringer, BAE’nde, projelerdeki iptaller ve ertelemeler nedeniyle kimi
siparişlerin iptal edildiğini; petrol zengini komşu
ülkeler Kuveyt, Katar ve Bahreyn’de de, petrol
fiyatlarındaki düşüşe paralel olarak hız kaybeden
rafineri projeleri nedeniyle yavaşlamanın hissedildiğini belirtiyor. Aynı durum Suudi Arabistan’da
da geçerli olmak birlikte, ülkedeki büyük ölçekli
altyapı projeleri, bu etkinin dile getirilmesini
engelliyor. Beringer, “Bir tahminde bulunmak
çok güç, ama petrol fiyatları yükselirse, pek
çok proje tekrar gündeme gelebilir” yorumunu
yapıyor.
Çinli üretici Zoomlion, Körfez Bölgesi’ne orta
ve yüksek kapasite sınıflarından kule vinçler
ihraç ediyor. TC5013B modelinden başlayıp
TC7030B modeline kadar çıkan bu makineler,
ağırlıklı olarak altyapı ve konut inşaatlarında kullanılıyor. Firma, daha yüksek kapasiteli kule vinçlere yönelik bir eğilimin varlığından da ediyor
ve ekliyor: “Ancak bu eğilim genel olarak, daha
yüksek kapasiteleri daha dar çalışma alanlarında
temin edebilen, kullanışlı ve basit tasarımlar ortaya koyan döner jibli modellere yöneliyor.”
Gelecek neler getiriyor?
Zoomlion’a göre, önümüzdeki dönemde gelişmeler bölgedeki ekonomik tabloya ve takip edilen
politikalara bağlı olarak ortaya çıkacak, ancak
kule vinç üreticilerinin getireceği teknolojik yenilikler de
süreci önemli ölçüde etkileyecek. Şirket, küresel durgunluğa karşın, Orta Doğu’da altyapı projeleri alanında devam
edecek yatırımlardan fayda sağlayabilmeyi umuyor. Konut
inşaatları sektöründe kayda değer bir gerilemenin yaşandığı
herkesin malûmu: “Kimi büyük gayrimenkul firmaları,
kaynak sıkıntısı nedeniyle projelerini askıya alıyor ve hatta
iptal ediyor.”
Çinli paletli vinç üreticisi Sany, Orta Doğu’ya genellikle
25 ila 100 ton kaldırma kapasitesine sahip vinçler ihraç
ettikleri, 25 ve 50 ton’luk modellerin bu konuda başı çektiği
bilgisini veriyor. Sany, bu durumun yakın gelecekte de değişmeyeceği kanısında: “Şu anda, daha ağır yükler kaldırabilen
makinelere yönelik bir ihtiyaç yok. Sebebini tam olarak
bilmiyoruz, belki de finansal krizden kaynaklanıyordur.
Ekonomik durum, vinç satışları üzerinde son derece önemli
etki yarattı. Sınırlı talep nedeniyle, pazar hızla daralıyor.
Tüm vinç üreticileri, bu daralmayla karşı karşıya.” Bir diğer
Çinli üretici Shenyang Sanyo (SYM) da benzer tespitlerde
bulunuyor. Döner jibli kule vinçler son yıllarda daha fazla
tercih ediliyor ve bu eğilim önümüzdeki dönemde de devam
edecek gibi görünüyor.
Ancak, inşaat projelerinin sayısındaki düşüş de dikkat
çekiyor. Firma yetkilisi Chen Yu, “Kasım ayından bu yana
fiyat istemleri ve siparişler azalıyor. Bölgede bazı projeler
durduruldu veya ertelendi” diyor.
ICT
Holding on
F
or some time, crane operators in the Middle East have
been viewing the credit crisis and its ramifications
around the world and wondering when it would hit
them. The answer has come in the last couple of months,
with a number of cancelled and postponed projects. In
December, Dubai-based property developer Nakheel suspended work on its Trump Tower project. The US$790 million,
62 storey, 270 m tall structure is intended as the centrepiece of the company’s Palm Jumeirah artificial island scheme
off the coast of Dubai. On the other hand, in the same
month, Nakheel also unveiled plans for a new off-shore
development called The Universe. The project will be close
to its Palm Jumeirah development and inshore from its 500
island World project. The scheme reflects the general view
that the construction fever will pick up again.
The article then goes on the review the activities of some
of the leading crane and lifting contractors active in the
region. High rise construction would appear to be the most
affected sector of the construction industry, with low level
and horizontal construction less affected, and infrastructure
projects appear less affected of all, leading some companies
to focus their activities on this sector of the industry. In the
petrochemical sector, projects are not being cancelled but in
some instances are being postponed.
In terms of crane sales in the region, where the high capacity sector is concerned a reduction in sales is now being
reported by manufacturers, and this is equally true of the
smaller models. The fall in oil prices is one cause for this
drop in demand, since some oil and gas projects are being
delayed as a result.
SEKTÖREL
HABER
KIRMA-ELEME
TEKNOLOJİLERİ
Gelecek
Betonu destekleyenler
oldukça parlak
Thalle Industries firması, ABD’de, New York City’nin kuzeyinde
bulunan agrega tesisinde, bir Extec S-7 eleme makinesi kullanıyor.
Firma, tek bir eleme makinesinden yüksek kalitede 4 farklı ürün
alabildiği için son derece memnun görünüyor
Gelecek oldukça
parlak
Eskiden pazara hakim olan sabit taş-kırma (konkasör) ve eleme tesisleri, yerini hızla mobil sistemlere bırakıyor. Steve Skinner, sektördeki ürün geliştirme çalışmalarını, çevresel gelişmeleri ve hareket
yeteneğinin ön plana çıkmasına neden olan yaklaşımları inceledi
Y
akın bir geçmişe kadar, taş-kırma ve eleme sektöründe sabit
tesislerin ezici bir ağırlığı vardı. Ancak sektörün geleceğini,
mobil tesislerin sağladığı hızlı gelişme çalışma esnekliği şekillendiriyor. Sandvik Madencilik ve İnşaat şirketinin İş Geliştirme
Müdürü Arvid Svensson, bu konudaki temel yaklaşımlarını şöyle
özetliyor: “Bizim kesin düşüncemiz, sabit tesislerin de gelişmeye
devam edeceği yönündedir. Çünkü, bu makineleri kullanarak fazla,
daha fazla malzeme işleme yönünde bir talep söz konusu. Ancak,
mobil tesislerin çok daha hızlı gelişeceğini söyleyebiliriz.
Güç ekonomik koşullar altında sabit tesislere yatırım yapmak çok
çekici gelmiyor. Bu nedenle, şu anki ekonomik tablonun da mobil
taş-kırma/eleme endüstrisinin işine yarayacağını düşünüyorum.
Teknoloji hızla gelişiyor ve mobil tesislerin yetenekleri de, bu sayede
15 yıl öncesine göre çok ileri bir konumda. Sabit tesislerle birlikte
kullanılan mobil birincil kırıcı sayısının hızla artacağını kesin olarak söyleyebilirim.” Terex Pegson Küresel Satış Müdürü Pat Brian
da mobil makineler için önemli bir büyüme potansiyeli görüyor:
“Önemli bulduğumuz ve stratejimizi oturttuğumuz etmenlerden
birisi, mobil makinelerin işleyebildiği malzeme büyüklüğünün
giderek artmasıdır. Bu, artık daha büyük ocaklarda ve madenlerde
de kullanılabilecekleri anlamına geliyor. Mevcut eğilim sonucunda,
pazarda sabit ve mobil tesisler arasında yüzde 50/50 dağılımının
ortaya çıkacağına inanıyoruz.” Terex Finlay Pazarlama Müdürü
Brian Pauley de benzer görüşler dile getiriyor: “Müşterilerin
küçük ölçekli projelerde, daha kısa süreli çözümlere duyduğu
ihtiyacın gelişmesiyle birlikte, mobil taş-kırma/eleme sektörünün
büyümesini uzun vadede sürdüreceğini öngörüyoruz. Ellerindeki
sabit tesislerin kapasitesini daha üst seviyeye çıkarmak isteyen
işletmeciler için de mobil makineler uygun birer tamamlayıcı >
Fransa’daki Carriere Roland taşocağında, yol yapımında
kullanılan kireçtaşının işlenmesinde, bir Kleeman Mobirex
MR130Z mobil darbeli taş-kırıcı ve Mobiscreen MS15Z mobil elek
görev yapıyor
KIRMA-ELEME TEKNOLOJİLERİ
Gelecek oldukça parlak
Rusya’da değişim
R
us inşaat ve yıkım-kırım atıkları geri kazanım şirketi Recycle of Materials (ROM), St. Petersburg
kentinin Pulkovo havaalanının yenilenmesi projesinde, Extec C12+ ve I-C13 taş-kırma makinelerinden de faydalanıyor. ROM’nin ilk önemli işi, 2000 yılında Moskova Domodedovo uluslararası
havaalanı pistlerinin kırımı sırasında, 20 bin metreküpten fazla betonun ufalanması olmuştu. Ardından,
2003 ve 2004 yıllarında, yine Moskova’daki Vnukovo havaalanında da benzer yenileme çalışmalarında
görev aldılar. Şirketin kurucusu Andrey Protopopov, geleceğe umutla bakıyor: “Rusya’nın her bölgesinde yıkım-kırım ve geri kazanım uygulamalarına duyulan ihtiyacın artması kaçınılmaz. Extec taş-kırma ve
eleme makinelerinde oluşan filomuz, pazardaki potansiyelden faydalanma konusunda bize mükemmel
fırsatlar yaratıyor.”
Greystone firmasının yeni kendinden kurulumlu
eleme kulesi, yatay bir 3 tablalı ıslak elek
ile işlem yapıyor ve 154 mm’den küçük
malzemeler için birincil elek olarak, daha büyük
tesislerde de ikincil veya üçüncül elek olarak
kullanılabiliyor
ekipman konumunda.” Pauley, “Paletli modeller
büyük bir çalışma esnekliği temin ediyor ve bu
esnekliğini önemi giderek artıracağı kanısındayım” şeklinde ekliyor. Rubble Master şirketinin
RM 100 darbeli taş-kırma makinesi,
mobil tesislerin boyutlarında görülen
büyümeye örnek olarak gösterilebilir.
Şirketin asıl faaliyet alanı yıkım-kırım
atıkları geri kazanımı makineleri
olmakla birlikte, RM100’ün boyutları ve kapasitesi sayesinde taşocaklarında da kullanılabildiği belirtiliyor.
Satış Müdürü Harald Windner de bu
noktaya dikkat çekiyor: “Ana faaliyet
alanımız, yıkım-kırım ekipmanları ve
tüm ürünlerimiz de bu alanda hizmet vermek üzere tasarlanıyor. Ancak,
bugüne dek geliştirdiğimiz en büyük model
olan RM100, taşocaklarında da başarıyla hizmet
verebiliyor. Yıkım-kırım alanında ise, son olarak
OS100 4 taraklı kademeli eleme makinemiz
üzerinde, işleme kapasitesini artıracak değişiklikler yaptık. Ayrıca, RM1100’ü artık TS3600
eleme makinesi ile birlikte kullanarak, büyük
parçalar içermeyen 2 ayrı elenmiş malzeme elde
edebiliyoruz. Yıkım-kırım çalışmalarında, yüksek besleme miktarlarına sahip olmak ve aynı
zamanda yüksek kalitede işlenmiş malzeme elde
edebilmek giderek daha önemli hale geliyor. Geri
kazanımda, kalite ihtiyacı kimi zaman agrega
sektörüne göre daha ön planda yer alabiliyor.”
Meksika’da, yapımına acilen ihtiyaç duyulan
Queretaro/Irapuato karayolunun inşasında, 3
adet Fintec 1080 konik taş-kırıcı, 1 adet Fintec
1107 çeneli taş-kırıcı ve 1 adet de Sandvik UJ440
modeli yan yana çalışıyor
Avusturyalı Hartl Anlagenbau şirketi, PC1 ve
PC2 (fotoğraftaki) Powercrusher taş-kırıcı
modellerini 2008 yılı içerisinde müşterilerine
sundu ve yeni bir üretim/montaj tesisiyle de
işleme kapasitesini yükseltti
işlemle, yüzde 100 geri kazanılmış mangandan
yüksek kalitede ve performansta ürünler imal
edebiliyoruz.”
Çevresel kaygılar
Rubble Master’ın yeni RM70 ve RM100 kırıcıları, rotoru döndüren hidrolik tahrikle değil,
V-kayışlı direkt tahrikle çalıştırılıyor. Windner,
direkt tahrikin yakıt tasarrufu sağladığını ve
verimliliği yükselttiğini ileri sürüyor ve devam
ediyor: “Bu makinelerde, direkt tahrik sayesinde,
rakip markalara göre yüzde 30 daha yüksek üretim kapasitesiyle veya yüzde 30 daha düşük yakıt
sarfiyatıyla çalışılabiliyor. Aşınmaları azaltmak ve
işletme maliyetlerini düşürmek amacıyla, darbeli
kırıcılarımız üzerinde de kimi değişiklikler yaptık. Aşınan parçalarla ilgili araştırma-geliştirme
çalışmalarına asla ara vermiyoruz.” Endüstride,
aşınan parçalar genellikle beyaz demir, mangan,
tungsten karpit veya alaşımlı çelikten imal ediliyor. Bu parçaların kalite ve performansının çok
önemli oluşu, Sandvik’i kendi dökümhanesini
kurup işletmeye yöneltmiş.
Arvid Svensson’dan dinliyoruz: “Kendi dökümhanemiz var ve bu sayede, hurda malzemeden elde edilen mükemmel
alaşımlar ortaya çıkartabiliyoruz. Hurdaya ayrılmış
aşınan parçalardan, ayrıca
ekskavatörler ve diğer paletli makinelerin paletlerinden
kalan manganı kullanıyoruz.”
Svensson coşkuyla ekliyor:
“Geliştirmiş olduğumuz yeni
32 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
Aşınan parçaların geri kazanıma tabi tutulması
ile çevre üzerindeki olumsuz etkiler sınırlandırılırken, Avrupa’da taş-kırma ve eleme makinelerine yönelik çevre koruma hükümleri de giderek
daha sıkı hale geliyor. Arvid Svensson, “Çevresel
kaygılar gerçekten önemlini hissettiren bir konu”
diyor ve sözlerini sürdürüyor: “Bugünlerde, yeni
bir kırma/eleme tesisi kurmak için ruhsat alabilmek pek kolay olmuyor. Gürültünün azaltılması
konusu oldukça ön planda ve tesis yüksekliğine
de dikkat ediliyor. Çalışma sahası terk edildiğinde
uygun bir düzenlemesinin var olması da önem
taşıyor. En önemlisi ise atmosfere salınan toz
miktarının sınırlandırılması. Tozun ve gürültünün azaltılması, gelecekte de çok önemli olacak.
Kırıcıları ve taşıyıcı bantları yalıtmak, egzozlara
filtreler eklemek o kadar da zor değil, ancak >
Metso şirketi, yeni modüler Barmac V300SE
dikey milli darbeli (VSI) taş-kırma makinesini
Aralık ayında pazara sürdü
KIRMA-ELEME TEKNOLOJİLERİ
Gelecek oldukça parlak
New York için yeni tesis
C
allanan Industries, ABD/New Yok yakınlarındaki Sullivan Materials malzeme tesisini modernize etmeye karar verdi ve yeni tesisin tasarlanıp kurulması için Grasan’dan yarıdm istedi.
Monticello şantiyesi genel müdürü Bryan Francett, “Grasan tarafından tasarlanıp kurulan yeni
kırıcı/elek sisteminin ortaya koyduğu kaliteden son derece memnunum” diyor ve ekliyor: “İmalat
aşamasında fabrikalarını ziyaret ettim ve ortaya koydukları tasarım/inşa kalitesinden çok etkilendim.
Şimdiye dek bu kadar iyisini görmemiştim ve yapısal aksamlardaki üstün kalite, taşıyıcı bantların
büyük ölçülere sahip olması, uzun vadede bize önemli avantajlar getirecektir.” Şantiyede, New
York Eyaleti Ulaştırma Bakanlığı için taş ürünleri imal ediliyor. Francett sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Ocağa yakın bir noktada çalışacak, hem bugünkü, hem de gelecekteki ihtiyaçlarımıza yanıt verecek
bir tesise gereksinmemiz vardı. Yeni
tesis sayesinde, kamyonlardan birisini
devre dışı bıraktık, yakıt tüketimini
azalttık ve üretim miktarını da artırdık.
Makineleri çalıştırdığımızda, planladığımız üretim rakamlarının yüzde 15
üzerine çıkabileceğimizi gördük. Tek
bir dişli kutusunu ve bir elektrik motorunu değiştirerek, kapasiteyi önemli
ölçüde artırabiliyoruz.”
banttan malzemenin döküldüğü noktada, rüzgâr
yoluyla tozun yayılması büyük sorun teşkil ediyor. Bizim getirdiğimiz çözüm, tabanında akıllı
sensör bulunan teleskobik bir boşaltma kanalı
geliştirmek oldu. Sensör, alttaki malzeme yığını
ile kanal arasındaki mesafenin sürekli birkaç santimetre olmasını sağlıyor. Böylece, rüzgârı etkisi
sınırlandırılıyor ve yayılan toz miktarı önemli
ölçüde azalıyor. ABD’de ve şimdi de dünyanın
geri kalanında, asbest konusu çok önemli hale
geldi. Elbette, bir kırma/eleme tesisinde yayılan
tozla asbesti kıyaslayacak değilim. Aralarındaki
fark, gıda maddesi ile zehir kadar derin. Ancak,
toz solumanın yararlı bir şey olmadığı da ortada. Bence Sandvik, tozun ortamdan yalıtılması
konusunda önemli adımlar attı. Sektörün geleceğinde, toz önleme sistemlerinin büyük rol
oynayacağından son derece eminim.”
iyileştirdiği öne sürülüyor. Tasarımdaki 185-260
kW’lık elektrik motoru, kırıcı milinin 1100
ile 1800 devir/dakika arasında hız değerlerinde
çalışmasını sağlıyor. Farklı rotor konfigürasyonu
seçeneklerinin, operatörlere V3000SE üzerinde
farklı malzeme tiplerine göre “ince ayar” yapma
Yeni bir şeyler görelim
Major Wire kuruluşunun modüler paneller
halinde imal ettiği Flex-Thane modeli, tıkama ve
sızdırmazlık sağlama amacıyla tüm düz yüzeyli
poliüretan ve kauçuk elek tablalarına monte
edilebiliyor
Aralık ayında, Metso şirketi yeni modüler Barmac
V300SE dikey milli darbeli (VSI) taş-kırma
makinesini satışa sundu. Genel tasarımında ve
rotor tertibatında yüksek krom içerikli bulunan,
krom karpit üst kapakla donatılan V3000SE
VSI’nin işleme kapasitesini yükselttiği, işletme ve
aşınma maliyetlerini düşürdüğü, malzeme şeklini
Powerscreen firmasının Chieftain 2100X mobil
eleme makinesi, Dubai’de çalışırken görülüyor
imkânını sunduğu belirtiliyor.
Barmac VSI Kırıcıları Ürün Müdürü Krish
Amirthalingham, ayar olanaklarından bahsediyor: “Açık rotor ve örs konfigürasyonunun büyük
malzeme beslemesi, düşük aşınma ve ileri derecede ufalama için en uygun seçenektir. Kapalı rotor
ve örs konfigürasyonu ise, ince malzeme belemesinde ve düşük aşınma durumunda optimum
ufalama sağlar. Üçüncü konfigürasyon olan kapalı
rotor ve rotor sehpası seçeneği ise, tek bir makine
ile çalışma esnekliğini artırarak, yüksek aşındırıcı
özelliğe sahip ince malzemelerin işlenmesi, kaba
agrega ve kum üretiminde mükemmel malzeme
şekline ulaşılması yeteneğini kazandırıyor.”
SBM Mineral Processing şirketi, Remax Eco ve
34 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
İngiliz Digbits şirketi, Bavtrack 025 mini taşkırma makinesinde, patenti alınan ikiz çeneli
hidrolik kırıcı sistemini kullanmaya başladı
Remax Maxi modellerini, Bauma Fuarı’nda sergiledikten sonra, 2008 yılında seri üretime soktu.
Şirketin, 2009 içerisinde başka yeni modeller de
geliştireceği belirtiliyor. SBM Pazarlama Müdürü
Anna Maria Berger, “Geri kazanım çalışmalarının önümüzdeki dönemde de gündemi meşgul
edeceğine inanıyoruz. Pazarda başarı kazanan
Remax serimize yeni kumanda sistemi ekleyerek
ve başka bazı değişiklikler yaparak, üretim kapasitesini yükselteceğiz, enerji tüketimini ve bakım
maliyetlerini düşüreceğiz” açıklamasını yapıyor.
Kasım ayında Powerscreen şirketi, çift tahrikli
eleme makinelerini satışa sunarak, kullanıcılara
elektrikli ve dizel tahrik arasında tercih yapma
imkânını sağladı. Alternatif enerji kaynakları
seçeneğinin, petrol fiyatlarının yüksek olduğu
dönemlerde avantaj sağlayacağı ve çevresel düzenlemelere uyumluluk konusunda yardımcı olacağı
düşünülüyor.
Maksin Meskano firması ise, 2008’de 2 yeni
eleme makinesiyle müşterilerinin karşısına çıktı:
3 tablalı, 4 taşıyıcı banda sahip mobil S1403
modeli ve kompakt LS302 eleme tesisi. S1403
modelinde, Maskin Makano’nun yenilikçi eleme
odası tasarımına yer veriliyor. Hidrolik krikolu
ayaklar ve taşıyıcı bantlar, makinenin sadece
birkaç dakika içerisinde kurulabilmesine olanak
tanıyor. Elektrikli tahrik, etkin 3 tablalı STE
eleği ve hızlı geçiş tasarımı, İsveçli firmaya göre,
mobil eleme makinelerini tercih etmemek için
herhangi bir nedenin kalmamasına neden oluyor.
Benzer şekilde elektrik motoruyla tahrik edilen
LS302 ise, STE 2-26 çift tablalı elek ve tıkanmayı
önleyen güçlü bir darbe tertibatıyla donatılıyor.
LS302’de de hemen hemen yatay pozisyona sahip
eleme odası kullanılıyor. Makinenin, küçük malzemelerin hassas bir şekilde ayrılması için uygun
bir seçenek olduğu, Skako Comessa ile ortaklaşa
geliştirilmiş frekans kumandalı besleme tertibatının, LS302’yi ıslak ve yapışkan malzemelerin
işlenmesi için ideal hale getirdiği vurgulanıyor.
Avusturyalı Hartl Powercrusher şirketi, 2 yeni
mobil kompakt taş-kırıcı modelini pazara sürmeye hazırlanıyor. PC1 darbeli kırıcı ve PC2
çeneli kırıcının resmi tanıtımı, geçtiğimiz yılın
Eylül ayında, Almanya’da düzenlenen SteinExpo
Fuarı’nda yapılmıştı. Kolayca takılıp çıkartılabilen tam boy eleme tablaları, makinelerle birlikte
taşınabilme özelliğine de sahip.
>
KIRMA-ELEME TEKNOLOJİLERİ
Gelecek oldukça parlak
Avustralya-Avusturya ortaklığı
M
erkezi Avustralya/Bathurst’da bulunan Screenmasters şirketi, Avusturyalı Kormann Rockster
kuruluşu ile imzaladığı distribütörlük sözleşmesi sayesinde, ürün yelpazesini önemli ölçüde genişletti. Şirket, tüm ağırlık sınıflarından birçok uygulama için, eksiksiz bir taş-kırma/
eleme makineleri serisi sunuyor, ancak kompakt ekipmanlar sınıfında yeterli çözümleri üretemediğini düşünüyordu. Mick Legan ile birlikte şirketi kurmuş olan Michael McGinley’e kulak veriyoruz:
“Rockster modellerini, Almanya’daki Bauma fuarında keşfettim ve tam da aradığımız makineler olduğunu hemen anladım. Birçok alanda eşsiz makineler bunlar. Kompakt, kolay taşınabilir ve iyi teknik
özelliklere sahip. Son derece esnek ve kaliteli aksamlarla donatılmış. Aynı şasi üzerinde, darbe tertibatını çeneli kırıcı ile değiştirebileceğiniz başka bir makine bilmiyorum. Rockster modellerini ürün
kataloglarımıza ekleyerek tamamen yeni bir pazara girmiş olduk ve artık kompakt kırıcılar alanında
farklı ihtiyaçlara yanıt verebiliyoruz.”
R900 darbeli kırıcıyı bir RS33 elek ile
kullanan Screenmasters, elde ettiği bileşimden memnun görünüyor:
“400 mm’lik malzemeyi 20 mm’lik,
hatta daha küçük malzemeye dönüştürebiliyoruz. Başkaları, bunu yapmak için 3 farklı makineye ihtiyaç
duyarken, Rockster ile tek bir makine yeterli oluyor. Fiyata konusunda
son derece duyarlı olan pazar için
çekici bir seçenek.”
Hartl Powercrusher yetkililerine göre, yeni makinelerin kilit özelliği, diğer Powercrusher modellerine göre daha büyük olmaları. Kırıcı ağızlarının
daha geniş olması, işleme kapasitesini 250 ton/
saat düzeyine yükseltiyor. Şirket, yeni tasarımların hem geri kazanım, hem de agrega işleme
sektörlerinde faydalı olacağını iddia ediyor.
PC2, Hartl’ın en zorlu şartlarda bile çalışabilmek üzere geliştirilmiş çeneli kırıcısı ile donatılıyor. Yukarı yönlü mafsal sistemi, çenede dört
yönlü bir hareket meydana getiriyor. Böylece
besleme kapasitesi artarken, kırıcı çıkışında ikinci bir ufalama işlemi de gerçekleşmiş oluyor.
Sonuçta, aşağı yönlü mafsal sistemlerine göre
daha yüksek verimlilik ve daha kübik malzeme
şekli ortaya çıkıyor.
Sırada ne var?
Son 12 ayda mobil ekipmanlar alanındaki gelişmelerin hızı daha da arttı ve 2009’da da bu eğilimin devam etmesi bekleniyor. Terex Finlay’den
Brian Pauley, endüstrinin kimi sorunlarla karşı
karşıya olduğunu, ancak yeni ürünlerin geliştirilmesi çalışmalarına odaklanarak uzun vadeli planlar yaptıklarını belirtiyor: “Sonuç olarak, pazara sürekli yeni ürünler sürüyoruz ve
pazardaki konumumuzu güçlendiriyoruz. Terex
Telsmith’in yeni Quarry-Trax TJ3258 modeli, 813
mm ağız açıklığına ve 1.473 mm genişliğinde
taş-kırma odasında sahip bir çeneli kırıcı ile
donatılıyor. Tasarıma eklenen programlanabilir
hafızalı kumandalar (PLC), kullanım kolaylığı
sağlıyor ve kırıcı, besleyici, motor ve taşıyıcı
bant sistemleri üzerinde güvenli mesafeden
çalışma olanağı temin ediyor
Finlay olarak madencilik, taşocağı işletmeciliği ve
yıkım-kırım sektörlerine yönelik ürünlerimiz var.
Yani, kendi alanımızdaki tüm sektörlerde yüksek
düzeyde temsile sahibiz. 2009’un yeni makinelerde tanışacağımız bir yıl olduğunu da rahatlıkla
söyleyebilirim.” Benzer şekilde, Terex Pegson da
bu yıl içerisinde kataloglarına yeni modeller eklemeye hazırlanıyor. Pat Brian açıklıyor: “2009’da,
bugüne kadarki en iddialı yeni ürün sürüm progSandvik şirketi, UH421 mobil üçüncül taş-kırma
ünitesi ve SS eleğini Aralık ayında pazara sürdü.
Şirketin elektrikli CH440 konik kırıcısı ve ünite
boyunca uzanan bir elekle donatılan makinede,
elek sistemine ulaşmadan önce malzemenin
yavaşlaması ve yayılarak serilmesi sağlanıyor.
Tekerlekli mobil ekipmanlar ürün müdürü
Andreas Persson, böylece eleme alanından daha
yüksek verim alınabildiğini ifade ediyor
36 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
Sandvik mühendislerinin tasarladığı teleskobik
boşaltma kanalının taban kısmına yerleştirilmiş
akıllı sensör, kanalın devamlı olarak yığından
yalnızca birkaç santimetre yukarıda kalmasını
sağlayarak, rüzgârın etkisiyle tozun etrafa
dağılmasını engelliyor
ramımızı uygulayacağız. Terex Pegson markasıyla
5 yeni kırıcıyı, Terex Powerscreen markasıyla da 4
yeni eleme makinesini pazara süreceğiz. Şimdilik,
bu yeni makinelerin tasarım çalışmaları devam
ediyor. İlk çeyreğin sonu ile 4’üncü çeyreğin
başı arasında programı hayata geçirmeyi planlıyoruz. Yeni modellerden özellikle 3’ünün, bizi
paletli büyük makineler pazarına dahil edeceğini
söyleyebilirim.” Tesab kuruluşu, 2009’da 10570
çeneli kırıcı modeliyle karşımıza çıkacak. Satış ve
Pazarlama Direktörü Pichler, çene altı boşluğunun büyütülmesi ile yıkım-kırım çalışmalarında
işleme kapasitesinin arttığını, istenmeyen duruş
sürelerinin kısaldığını ileri sürüyor ve devam
ediyor: “Hidrolik olarak ayarlanabilen ürün taşıma bandı, ince ayar yapılmasına olanak veriyor.
Atık bandı, hidrolik ayırma tertibatı ve hız/çene
aşırı dolum sensörleri, Tesab 700 modelinin
hem taşocağı, hem de yıkım-kırım uygulamaları için uygun bir seçenek olmasını sağlayacak.
Mobil darbeli taş-kırma makineleri serimiz, artık
ekonomik ve çevre dostu elektrik tahrikli versiyonlara da sahip. Yine 2009 içerisinde, İngiliz
KHL grubu tarafından yayınlanan, yıkım-kırım
ve geri kazanım sektörlerine yönelik Demolition
and Recycling International dergisi, sektördeki
yeniliklerin irdelenmesine yönelik bir ödül organizasyonu düzenleyecek. Ödül töreni seremonisi,
6 Kasım tarihinde, Hollanda’nın Amsterdam
kentinde gerçekleşecek. Ayrıntılı bilgi ve ödül
başvuruları için, khl.com/magazines/demolitionand-recycling-international adresini inceleyebilirsiniz.
Büyüme olanakları
Nüfus artışı ve ölçeği giderek genişleyen şehirleşme, agrega tüketiminin de gün geçtikçe yükseleceği anlamına geliyor. Kaynağı ister taşocakları, ister geri kazanım faaliyetleri olsun, sonuç
BAE/Abu Dabi’de yürütülen önemli bir yol projesinde,
bir Rubble Master RM80, hazır beton atıklarının geri
kazanımında kullanılıyor. Önümüzdeki günlerde, Bahreyn
ve BAE’nde çalışmak üzere, 2 adet RM 80’in daha bölgeye
sevk edileceği belirtiliyor
değişmeyecek: daha fazla agrega ihtiyacı. Terex Pegson’dan
Pat Brian, “Sektörde büyüme rakamlarının ortaya çıkabileceğini ve mobil ekipmanların sabit tesislerden pazar
payı çalmayı sürdüreceğini düşünüyoruz. Gelişmekte olan
pazarların önemi de hiç olmadığı kadar atacaktır” derken,
Sandvik İş Geliştirme Müdürü Arvid Svensson da son
derece kısa ve öz bir tespitte bulunuyor: “Gelecek oldukça
parlak!”
ICT
Mobility and
flexibility
W
here crushing and screening equipment is
concerned, there is no question that the trend
is firmly in the direction of mobile equipment
rather than static plant. All the major manufacturers are
therefore looking to further development their ranges of
this type of equipment. As a result, 2009 will see a spate
of new product launches from the major players in the
sector, such as Terex Pegson (five new models) and Terex
Powerscreen (4 new models). The other arm of Terex’s
crushing and screening, Terex Finlay, will also be adding
to its range. Other manufacturers are also looking to up
their offerings so we can expect new equipment launches
to be a feature of the year. While component recycling
can have a positive environmental impact, crushing and
screening plants are facing ever more stringent planning
regulations in order to lessen environmental impact. To
obtain the necessary permits for a new installation these
days is a more onerous task. Noise reduction is also
becoming increasingly important and plant height can also
be an issue. In addition, greater thought has to be given
to remediation of sites, and perhaps most significantly
atmospheric dust has to be minimised. As a result, dust
and noise encapsulation is very important for the future. It is not so difficult to encapsulate the crushers and
conveyors and put filters on the exhausts, but the points
at which product is discharged from a conveyor have historically been areas susceptible to wind-blown dust. As a
result, manufacturers are looking at design modifications
to reduce this. Population growth and increased urbanisation means that aggregate consumption will continue
to increase. Whether this originates from quarrying or
recycling is almost irrelevant, as the end result remains
the same, an increase in production.
DELGİ EKİPMANLARI
Verimliliğe hücum
Verimliliğe
hücum
Küresel finans sektörün içinde bulunduğu ortamı,
delgi (sondaj) ekipmanları üreticilerini, makine verimliliklerini yükseltmek konusuna tekrar odaklanmaya
itti. Elektronik kumanda sistemlerinin kullanılması ve
operatör konforunun artırılması, verimliliğe katkı yapmakta başvurulan yollardan sadece ikisi.
Becca Wilkins’in haberi
İtalyan Profetto şirketi, Sardunya’daki 2 taşocağında kullanılmak
üzere, Tier 3 uyumlu Furukawa HCR 1000 ve HCR 1200 paletli hidrolik
delgi makinelerini satın aldı
E
konomik krizin dünya genelinde yaratığı finansman sıkıntısı
çemberi daraldıkça, delgi ekipmanları üreticileri, pazarın daha
istikrarlı bir yapıya kavuşacağı günlere hazırlık olması amacıyla,
rekabet güçlerini şimdiden artırmaya çalışıyorlar. Son teknoloji yazılımların makinelere dahil edilmesi ve otomatik olarak yürüyen işlemlerin artırılması yoluyla çalışma verimliklerinin artırılması, giderek daha
sık başvurulan bir yöntem haline geliyor.
Daha karmaşık sistemlere doğru
Sandvik’in yeni DTi serisi tünel delgi makineleri olan DT920i,
DT1120i, DT1130i ve DT1230i, firmanın iSure tünel planlama yazılımı ile donatılıyor. iSure yazılımının, patlatma ve delgi işlemlerinin
eşzamanlı olarak yürütülmesine olanak tanıdığı belirtiliyor.
Bir Sandvik yetkilisi, yazılımın tünel açma proje bilgilerini analizinde
ve yönetiminde verimli bir yol temin ettiğini söylüyor. Yazılım, iSure
Tünel, iSure Raporlama ve iSure analiz şeklinde 3 farklı modülden
oluşuyor.
Yetkili, iSure işleyiş prensibini şöyle özetliyor: “iSure yazılımının önemli avantajlarından birisi, klasik yaklaşımın tersine,
delik aralıklarını ve sayısını belirlemede delgiye başlanan ilk
yüzeyi değil, açılan deliğin dibindeki seviyeyi dikkate almasıdır. Çünkü, kazının en zorlu kısmı burasıdır ve kayaların
kırılıp gevşetilmesi için bu dip noktada daha fazla enerjiye>
Sandvik şirketi, yeni nesil GT60 düğme tipi delgi uçlarının
(button-bit) tanıtımında öne çıkardığı özellikler arasında,
daha uzun kullanım ömrü, daha yüksek delgi hızı ve daha
düzgün delik geometrisi de bulunuyor. GT60 uçları, yüksek
yakıt verimliliğine sahip üstten darbeli delgi makinelerinde
kullanılıyor
38 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
DELGİ EKİPMANLARI
Verimliliğe hücum
Daha fazla makine
daha yüksek çalışma hızı
L
Boart Longyear tarafından, temel inşaatları pazarına yönelik olarak
geliştirilen yeni DeltaBase (DB) 95 delgi makinesi, kompakt ölçülere,
güçlü bir tahrik sistemine ve esnek bom tasarımına sahip olma
iddiasında
am Tei granit ocağını işleten AHK Aggregates firması, geçtiğimiz yıl
kullanmaya başladığı birinci makinenin ardından, ocakta çalışmaları
hızlandırma ihtiyacının ortaya çıkması nedeniyle, Sandvik’ten bir DX
700 Ranger delgi makinesi daha kiraladı. Alliance Construction Materials ile
K Wah Quarry kuruluşlarının ortak girişimi olan Hong Kong’lu şirket, kentin
halen faal durumdaki tek granit ocağı konumundaki Lam Tei’deki rehabilitasyon çalışmalarında kullanılmak üzere, Sandvik’ten ilk olarak bir 700 Rock
Pilot modeli almıştı. AHK, şimdi Sandvik Hong Kong’dan ikinci makineyi de
kiralayarak, ocakta kalan 6.4 milyon ton’luk granitin çıkartılması çalışmalarını
tamamlamak istiyor. Hidrolik, kendinden motorlu, paletli bir yerüstü delgi
makinesi olan DX 700, otomatik tij elleçleme sistemi ile donatılıyor ve 17.6
metrekarelik bir alanda delgi yapabiliyor.
ihtiyaç duyulur. Bu şekilde, plan kapsamında patlatma işlemleri optimize edilir ve sökülen malzeme miktarı artar, ölçeklendirme ihtiyacı azalır
ve bir sonraki tur için daha düzgün bir yapı elde edilir.”
Sandvik şirketi, iSure yazılımının eş yükselti delikleri, saha delikleri,
enjeksiyon delikleri gibi farklı delik tiplerini de tanımlayabildiğini
belirtiyor. Her delik modeli için farklı parametreler kullanılarak, kazı
işlemlerinde hassasiyet ve hız yükseltilebiliyor. Yazılım üzerinde, gerektiğinde delgi planları da oluşturulabiliyor. Bu arada, Dti jumbo delgi
makinelerine eklenen özelliklerin verimlilik konusunda da önemli katkı
Amaç üretimi katlamak
V
ietnamlı çimento üreticisi Chinfon, Hanoi taşocağındaki üretimi
iki katına çıkartmak için, Atlas Copco’dan bir ROC D7 paletli
hidrolik kaya delgi makinesi satın aldı. Firma, delgi ve patlatma
işlemlerinde halihazırda kullanmakta olduğu 3 pnömatik delgi makinesini
tahrik etmek için, yine Atlas Copco marka, 3 adet XAMS 445 seyyar kompresörden faydalanıyor. ROC D7’nin, bir Vietnam-Taywan ortak girişimi
olan Chinfon tarafından işletilen ocakta, kazı alanını kısa sürede iki katına
çıkartması bekleniyor.
Hem inşaat, hem de taşocağı çalışmalarında kullanılmak üzere tasarlanmış olan ROC D7, 127 litre/saniye debide 10.5 barlık basınç temin edebilen Atlas Copco OIS K-27-C106 GD vidalı kompresör ile donatılıyor.
sağladığı ileri sürülüyor. Sandvik yetkilileri, kümülatif çalışma verisi
ve delgi parametreleri kayıt gibi çalışma verisi toplama işlemlerinin,
çalışma ve bakım planlarının hazırlanmasında yarımcı olduğunu
söylüyorlar. Şirketin tünel ve yer altı inşaat ekipmanları pazarlama ve
teklif müdürü Jorma Kalliomäki, i serisinin, daha yüksek hassasiyet ve
hız değerlerine ulaşmak amacıyla, otomatik delgi işlemleri yürütmek
üzere geliştirildiğini ifade ediyor. DTi serisi delgi makineleri, otomatik modda çalışırken, önceden belirlenmiş bir delgi planını ve sıralamasını izliyor. Böylece, tünel açma işlemlerinde işlerin beklendiği gibi
yürümesinde önemli bir avantajın elde edildiği düşünülüyor. Kayalık
zeminlerde çalışma esnekliğinin sağlanabilmesi için, operatörün
işlemler üzerinde ince ayarlar yapma olanağı da bunuyor.
Akıllı kumandalar
Boart Longyear şirketinin son dönemde getirdiği yenilikler arasında,
güvenlik ve verimlilik düzeyinin yükseltilmesine yönelik elektronik
kumandalar da bulunuyor. Şirketin Küresel Ürün Müdürü Kevin
Bates, ürün geliştirme çalışmaları hakkında şunları söylüyor: “Şu
anda, operatörün delgi ve hareket esnasında devamlı olarak delgi
makinesine bağlı kalması zorunluluğunu ortadan kaldıracak sistemlere odaklanmış durumdayız. Makineyi, delgi alanının dışına güvenli
bir şekilde konumlandıran kablolu ve kablosuz kumanda sistemleri
bu konuda bize yardımcı oluyor.
Ayrıca, Boart Longyear yapımı tüm yeni delgi makinelerinde,
motorlara Rexroth firmasının CANBus sistemi ile kumanda ediliyor. Bu sistemler, motor emisyon sınırlarına uyma konusunda katkı
sağlarken, yakıt tüketimini de azaltıyor.” Bu arada, şirketin yeni
yerüstü maden arama sondaj makinesi 4200’ün, sektördeki ilk tam
otomatik tij yönetim sistemine sahip olduğu belirtiliyor. Sistem; tij
elleçleme tertibatı, bir otomatik ayarlamalı tij çıkarma tertibatı ve bir>
40 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
DELGİ EKİPMANLARI
Verimliliğe hücum
Atlas Copco yelkenlerini
fırtınayla şişiriyor
manevra başlığı döndürücüden oluşuyor. Şirket,
tij yönetim sisteminin boşta çalışmayı sınırlandıran ve tijin yanlışlıkla düşmesi olasılığını
ortadan kaldıran “güvenli duruş çeneleri”ne sahip
olduğunu söylüyor. Operatör, kablosuz uzaktan
kumanda sistemini kullanarak, makineyi uzaktan
yönlendirebiliyor. Kevin Bates, şu anda maden
arama sondaj makineleri ve ters sirkülasyon delgi
makinelerinde kullanılan yeni tij elleçleme teknolojilerinin, yakında inşaat çalışmaları ve jeoteknik
araştırmalara yönelik modellerde de uygulanmaya başlayacağını açıklıyor. 4200 modelinde,
firmanın yeni delgi işletme sistemi de kullanılıyor. Sistem, Rexroth CANBus teknolojisi ile
verimlilik sağlarken, çalışma sırasında kendini de
takip ediyor. Takip valflerinin, operatörlere gerçek zamanlı veri sağladığı, büyük LCD ekranın
da çalıştırma, delgi ve sorun giderme süreçlerinde
operatörlere kılavuzluk ettiği belirtiliyor.
Atlas Copco ise, Smartrig delgi makinelerinde
kullanılmak üzere, kaya delgi kumanda sistemi
(RCS)’ni geliştirdi. RCS sistemi, delgi enerjisinin
zemin şartlarına göre ayarlanması esasına dayanı-
Zorlu delgi
Ş
ili’deki 350 milyon dolarlık La Confluencia
hidroelektrik projesinde, ana yüklenici
konumundaki Hochtief-Tecsa ortak girişimi, 3 adet de Sandvik DC300 yerüstü delgi
makinesine ek olarak, 6 adet de Sandvik DT
720C yer altı delgi makinesi satın alıyor. DT
720C’ler, And Dağları’ndaki şantiyede tünellerin kazılmasında kullanılacak. Çalışmalara daha
önceden başlayan DC300 modelleri ise, kayalık yüzeyin inşaata hazırlanması görevinde rol
alıyor. Santiago kentinin 150 km güneyinde,
elektrik üretim şirketi Tinguiririca Energia’nın
kontrolü altındaki şantiyede, Hochtief-Tecsa
ortak girişiminin çalışmaları 2007 Ekim ayında
başladı. İki şirket, 70:30 ortaklık temelinde projenin mühendislik, tedarik ve inşaat faaliyetlerini
yürütüyor. Tinguiririca vadisine inşa edilen ve
158 MW kurulu güce sahip olması planlanan
La Confluencia, 2 türbinin yerleştirileceği bir
santralin tasarlanıp inşa edilmesini, yaklaşık 19
km uzunlukta tünelin inşasını ve 2 de nehir saptırmasının açılmasını gerektiriyor. Hidrolik, kendinden motorlu Sandvik
DC300 delgi makineleri,
santralin inşası için kayalık
yüzeyin hazırlanması görevinde kullanılıyor. Zemini
kademelendirilmesi için,
öncelikle delikler açılarak
patlayıcılar yerleştiriliyor.
Patlatma işlemi günlük
olarak gerçekleştiriliyor.
DT 720C’ler tünel çalışmalarına başladığında, zemin
hazırlığının da tamamlanmış olacağı belirtiliyor.
A
tlas Copco’nun üstten darbeli delgi makineleri ürün müdürü Sture Stenquist, inşaat piyasalarında yaşanmakta olan mevcut durgunluğun, ürün geliştirme çalışmalarına odaklanmak için iyi
bir fırsat yarattığı görüşünde. Stenquist, “Şimdiden pek çok yeni ürün projemiz var ve pazarın
toparlanmaya başlayacağı döneme hazırlıklı girebilmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum” diyor.
Stenquist, kendi birimi tarafından önümüzdeki dönemde pazara sürülecek en önemli ürünlerden birisinin, yeni bir delgi dizisi dişli bağlantı tertibatı olduğunu söylüyor. 4 diş ölçüsünde ve 33 ila 64 mm
çaplı deliklerde kullanılabilen, Secoroc Magnum SR adı verilen yeni sistemde, klasik düz diş bağlantısı
yerine konik dişler bulunuyor. Stenquist, üründen çok memnun görünüyor: “Büyük bir başarı sağladı.
Şimdiye kadar sadece yer altı delgi makinelerinde kullanılıyordu, ancak şimdi yerüstü çalışmalarına da
uygun hale getirildi.” Stenquist’e göre, pazardaki durgunluk, yükselen pazarlara yönelme konusunda
da fırsat yaratıyor: “Geçmişte kimse yeni pazarlar geliştirme konusuna odaklanmıyordu. Önemli olan,
mevcut pazarlardan gelen talebi karşılayabilmekti.” Bu arada, Atlas Copco’nun faaliyet gösterdiği kaya
delgi ekipmanları sektörünün, krizden finans sektörü kadar kötü etkilenmediğini de öğreniyoruz: “Son
12 ay oldukça iyi geçti. Tüm üretim birimlerimizde tam gaz çalışıyoruz ve üretim kapasitemizi mümkün
olduğunca artırmaya gayret ediyoruz. Elbette, son 3 ayda önemli bir değişiklik gözlemleniyor. Ancak
şimdilik bizi o kadar da kötü etkilemiyor.”
yor ve 3 önemli parametre olan dönme basıncı,
delgi sönümleme basıncı ve nüfuziyet oranı ile
kontrol ediliyor. Firma, sistemin delgi sarf malzemeleri kullanım ömrünü de uzattığını, örneğin
mil adaptörü ve delgi çeliğinde sağlanan kullanım
ömrü avantajının yüzde 20’nin üzerinde olduğunu iddia ediyor. Sistem ayrıca, delgi
dizisinin delik içinde sıkışması riskini
de azaltarak, verimliliğin yükseltilmesine yardımcı oluyor.
Kevin Bates’e göre, delgi ekipmanları sektöründeki gelişmelerde, elektronik sistemler önemli bir rol üstlenmeye devam edecek:
“Delgi makinesi performansıyla
ilgili gerçek zamanlı verilerin elde
edilmesine yönelik ihtiyacın giderek
artması ve önemli delgi parametreleri
üzerindeki kontrol gereksinimi, elektronik sistemlerin kullanımını zorunlu kılıyor.”
Operatör konforu
Elektronik kumanda sistemleri, operatörlerin
çalışma ortamını geliştirmek amacıyla da kullanılıyor. Burada yatan temel varsayım, daha güvenli
42 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
Rockmore International kuruluşu, vidalı delgi
tabancaları için geliştirdiği yeni XR32 vida
tasarımının, galeri ve tünel açma işlemlerinin
daha hassas ve verimli bir şekilde yürütülmesine
olanak tanıdığını, aynı zamanda vida ömrünü de
uzattığını belirtiyor
ve konforlu bir ortam sunulduğunda, operatörlerin ve dolayısıyla makinelerin verimliliğin de
artacağı yönünde.
Sandvik’ten Jorma Kalliomäki, operatör konforunun gelecekte de odaklanacakları ana noktalardan birisi olacağını düşünüyor. Kalliomäki’ye
göre, yer altı delgi çalışmalarında ortaya çıkan
tüm önemli gelişme alanlarını i serisi modellerinde görmek mümkün.
“Ürün geliştirme safhasının odak noktalarından birisi kesinlikle kullanıcı dostu bir tasarım
ortaya koymak, yani ergonomik ve daha güvenli
bir operatör çalışma ortamı yaratmaktı.” diyen
Kalliomäki, delgi ve patlatma işlemleri doğru
şekilde yürütüldüğünde, hem iş güvenliği risklerinin azalacağını, hem de kazı kalitesinin daha
yüksek olacağını ekliyor.
Sandvik’in yeni tünel makinelerinde operatör
kabininde pencerelerin kapladığı alan yüzde 20>
PENAmaden
www.penamaden.com
Havalandırma Fan ve Aksesuarları
Havalandırma Fan Tüp ve Aksesuarları
Roadheader Tünel Makineleri
Jeoteknik Ölçüm ve İzleme Sistemleri
Maden ve Tünel Destek Sistemleri
Maden ve Tünel Kamyonları
Maden ve Tünel Mikserleri
Madenci Lambaları
Paletli Yeraltı Deliciler
Paletli Yüzey Deliciler
Islak Şatkirit Makineleri
Twinheader Kazıcı Ataçmanlar
Üstten Darbeli ve Delik Dibi Sistemler için Delici Takımlar
Yeraltı Yükleyici Taşıyıcı Boşaltıcı Makineler (LHD)
Merkez Ofis:
Koza Sokak No: 59 GOP 06700 Ankara / TÜRKİYE
Tel: +90 312 443 00 70 Fax: +90 312 443 00 69
Ankara Servis:
İvedik Organize Sanayi Bölgesi 648. Sokak No:6 06370 Ankara / TÜRKİYE
Tel: +90 312 394 62 64 Fax: +90 312 394 62 67
İstanbul Ofis:
İSTOÇ 2. Ada No: 122 İkitelli 34552 İstanbul / TÜRKİYE
Phone: +90 212 659 76 20 Fax: +90 212 659 76 30
stanbul
İ S
er
vis:
DELGİ EKİPMANLARI
Verimliliğe hücum
Bauma-Çin’in getirdikleri
G
Robit Rocktools firması, ‘DTH-RoX 3’ü 1 Arada” olarak bilinen
Robit marka bilezik tipi delgi ucu (ringbit) sistemini, 3 farklı
bilezik tipiyle uyumlu bir pilot uç kullanan muhafaza borulu
delgi sistemi için geliştirmiş
büyütülerek görüş sahası genişletilmiş. Delgi işlemi ve hareket
esnasında, aydınlatma yüksek enerji ile çalışan ksenon lambalar
tarafından sağlanıyor. Operatör koltuğunun ön cama mümkün
olduğunca yakın konumlandırılmış olması da görüş sahasının
genişletilmesi amacına katkı sağlıyor. Bir firma yetkilisi, makinelerdeki diğer benzer gelişmeleri sıralıyor: “Ergonomik tasarımlı
kabin, koltuk kolçaklarına yerleştirilmiş kumandalar, gelişmiş
hava filtreleme sistemi, 75 dB(A)’nın altına inen gürültü düzeyi
ve titreşim azaltma sistemi ile, operatöre sağlıklı ve rahat bir
çalışma ortamı sunuyor.” Atlas Copco cephesinde de benzer
çabalar dikkat çekiyor. Smartrig kumanda sisteminin, kabin
içinde gürültüyü ve yağ sızıntılarını önemli ölçüde azalttığı belirtiyor. Benimsenen “kuru kabin” yaklaşımı, kabinde hiç hidrolik
boru veya vana bulunmamsı anlamına geliyor. Bunu sağlamak
için, hidrolik valflere elektronik sinyallerle kumanda ediliyor.
Kumanda vanaları ve aletlerinin yerine, bir gösterge ekranı kullanılıyor ve böylece kabinde kaplanan yer de azalıyor.
Daha fazla teknoloji
Delgi ekipmanları üreticileri, ürünlerini rakip markalardan
farklı kılmak için herhalde hiçbir zaman şimdiki kadar büyük
Delgi ekipmanları
üreticileri
vv
Atlas Copco
Boart Longyear
Dando
Everdigm
Fraste
Furukawa
Halco
Kone-Lappi
Numa
Padley & Venables
Robit
Rockmore International
Rotex
Sandvik
Secoroc
Soosan
Sunward
Torquato
Wimmer
www.atlascopco.com
www.boartlongyear.com
www.dando.co.uk
www.everdigm.com
www.fraste.com
www.furukawakk.co.jp
www.halcodrilling.com
www.konelappi.fi
www.numahammers.com
www.padley-venables.com
www.robit.fi
www.rockmore-intl.com
www.rotex.fi
www.sandvik.com
www.secoroc.com
www.soosan.co.kr
www. sunward.cn
www.torquato.com
www.wimmer-international.com
44 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
eçtiğimiz Kasım ayında düzenlenen
Bauma-Çin Fuarı, delgi sektöründe
de birçok yenilikle tanışmamıza olanak tanıdı. Fuarda sergilenen kimi delgi
makineleri, kolay tahmin edilemeyecek markalar taşıyordu.
Örneğin, normalde mini-ekskavatörleri ile
tanınan Çinli üretici Sunward’ın 2 farklı delgi
makinesi modeli sergilemesi, ziyaretçileri
şaşırttı. Bunlardan birincisi olan SWDE 120
üstten darbeli yerüstü delgi makinesi, 90
ila 140 mm delik çaplarında çalışabiliyor. Diğer model ise, teknik verileri
açıklanmayan, çift bomlu bir tünel açma
makinesiydi.
Koreli Everdim firması da RD 12 EV modeli ile karşımızdaydı. Paletli bir
yerüstü delgi makinesi olan, yüke duyarlı hidrolikler ve bir 8 metreküp/dakika
kapasiteli kompresör ile donatılan RD
12 E-V’nin, 54 ile 115 mm arasında
delik çapları için uygun olduğu belirtiliyor. Makinenin ihtiyaç duyduğu güç,
159 kW’lık (213 hp) bir Caterpillar C6.6
dizel motor tarafından temin ediliyor.
bir gayret içerisinde girmemişlerdir. Bunu sağlamak için en sık
başvurulan yollardan birisi ise, son teknoloji ürünü elektronik
kumandaların makinelere eklenmesi yoluyla verimliliğin yükseltilmesi şeklinde ortaya çıkıyor. Kevin Bates, delgi işlemlerinin daha güvenli hale getirilmesi için de gelecekte elektronik
sistemlere ihtiyaç duyulacağını söylüyor: “Gelişmiş sensörler
ve gerçek zamanlı geri dönütler yoluyla, hem makine dengesi
artırılacak hem de genel işleyiş geliştirilecektir.” Bates’e göre,
Boart Longyear firması da, çalışma esnasında delgi parametreleri
ve zemin koşulları hakkında gerçek zamanlı veri elde edilmesi
ihtiyacının sürdüğünü düşünüyor. Toplanan verilere göre, makinenin operatöre çalışma önerilerinde bulunması bile öngörülüyor: “Delgi çalışmalarında verimlilik daima zemin koşullarına
bağlıdır. Zemin koşulları ne kadar iyi anlaşılırsa, makine de o
denli yüksek verimde kullanılabilir.”
ICT
Boart Longyear şirketinin
yeni 4200 yerüstü maden
arama sondaj makinesi, 9 bin
71 kg kaldırma tertibatı
kapasitesi ve 6.953 Nm
azami tork değeri
sunuyor
Su kuyusu açma alanında faaliyet gösteren
Avustralyalı DP’s Drilling firması, yeni bir Atlas
Copco ORV 10 hava kompresörü monte ederek, hem
delgi hızını 2 katına çıkardı, hem de yakıt tüketimini
yarı yarıya azalttı
Productivity push
T
he global financial climate has forced drilling
equipment manufacturers to re-address the
issue of enhancing machine productivity.
Using electronic controls and improving operator
comfort are some of the ways this can be achieved.
As the economic crisis tightens its grip across the
globe it is vital that drilling equipment manufacturers remain competitive in readiness for the return
of a more stable market. This is increasingly being
achieved by integrating the latest software into
equipment, enabling processes to be performed
automatically and therefore increasing efficiency and
productivity. This article therefore takes a look at the
various electronic control systems to be found on
today’s state-of-the-art mobile drilling equipment,
including machines from Sandvik, Atlas Copco,
Boart Longyear and others. For example, Sandvik’s
new DTi-series intelligent tunnelling jumbos - the
DT920i, the DT1120i, the DT1130i and the DT1230i
- feature the company’s iSure tunnel planning
software, which is a system offering a new way of
simultaneously working with blasting and drilling
patterns. Electronic controls are also used to help
improve the operator’s working environment. The
theory is the safer and more comfortable the operator is the more productive he and therefore, the
equipment, are likely to be. Perhaps more so now
than ever, drilling equipment manufacturers are looking at ways to differentiate their products from the
competition. Incorporating the latest electronic controls into machines and therefore increasing overall
machine productivity is one way of achieving this.
Electronic systems would be needed in future to
develop safe drilling practices. Safety measures for
rig stability and general operation benefit from the
use of advanced sensors and real-time feedback.
KALDIRMA VE NAKLİYE EKİPMANLARI
Kararlı adım
Kararlı adım
Küresel araç-üstü vinç pazarında, ekonomik baskıdan kaynaklanan bocalamalar görülürken, üreticiler güçlüklerle baş
etmeye hazır görünüyor. Euan
Youdale bildiriyor
püskürtmeli Cummins turbo-dizel motor, 1900
devir/dakika’da 283 kW güç üretebiliyor. Bu güç,
en arka 2 dingile, 16 ileri ve 2 geri vitese sahip
Wton şanzımanıyla iletiliyor. GT-750E, şimdilik
sadece Çin’de satışa sunuluyor.
Batıya hücum
RTB Construction şirketine ait bir Grove
TM500E-2 araç-üstü vinç, ABD/Texas/
Everman’da, John and Paul Townley İlköğretim
Okulu’nda çalışıyor
B
auma-Çin fuarı organizatörleri, Çin’in
dünya araç-üstü vinç pazarının yüzde
57’sini temsil ettiğini, ayrıca Çin inşaat
vinçleri endüstrisinin yüzde 80’lik bölümünün
araç-üstü vinçlere yönelik olduğunu belirtiyorlar.
Bu dev pazarda XCMG şirketi yüzde 50 paya
sahipken, Zoomlion Puyuan’da yüzde 20’lik bir
dilimi elinde bulunduruyor. 2008’in ilk yarısında, Çinli araç-üstü vinç üreticileri 13 bin 52
adet satış yapmayı başararak, bir önceki yılın
aynı dönemini yüzde 32.41 oranında geçtiler.
Endüstrinin ana damarını 8 ila 25 ton kapasiteli
modeller oluşturmakla birlikte, 130 tona kadar
ulaşan kapasitelere sahip büyük makinelerin de,
hem iç pazarda, hem de dışarında kendini göstermeye başladığı görülüyor. Bauma-Çin organizatörlerinde, 2008’in ilk yarısında yurt dışına
gönderilen 100 ton ve üstü kapasiteli araç-üst
vinç sayısının, yüzde 77.8’lik artışla 16’ya ulaştığını öğreniyoruz. Oysa 2005’ten önce, Çin’de
herhangi bir 130 tonluk araç-üstü vinç üretilmiyordu bile. Manitowoc şirketi, geçtiğimiz Kasım
ayının sonlarında düzenlenen Bauma-Çin’de, 3
yeni Dongyue araç-üstü vinç modelinden 2’sini
sergiledi. 18 ton kapasiteli GT18 ve 25 ton
kapasiteli GT 25-4, Çin’in Tai’an kentindeki
Manitowoc Dongyue girişim ortaklığı fabrikasında imal ediliyor.
Çin pazarı iştah uyandırıyor
Manitowoc, Tai’an Dongyue Heavy Machinery
46 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
Co., Ltd. şirketiyle yürüttüğü girişim ortaklığını, 2008’in ilk günlerinde başlattı. Oluşturulan
yapı ve bu yapının ortaya çıkardığı ürünler,
Manitowoc Dongyue markasıyla tanıtılıyor.
Manitowoc Asya Pasifik başkan yardımcısı Gilles
Martin, Dongyue fabrikasındaki son gelişmeleri bizlerle paylaştı. Martin, tesiste “vinçlerin
daha gelişmiş ve daha güvenilir hale getirilmesi,
kalitelerinin ve performanslarının yükseltilmesi”
amaçlı bir programın yürütülmekte olduğundan
bahsediyor. Ürün serilerinin en büyük modeli
ise, şimdilik 50 ton kaldırma kapasitesi sunuyor.
Gilles Martin, Bauma-Çin Fuarı’ndaki açılış
konuşmasında, ne yapmaya çalıştıkları konusunda önemli bilgiler verdi: “Ortaklığın kurulduğu
günden bu yana, ürün kalitesini, çalışma verimliliğini ve kullanılan teknolojileri geliştirmek
için birçok girişimde bulunduk. Yeni ürünlerin
geliştirilmesi sürecinde, Grove firmasının teknik
uzmanlığından da faydalandık.”
Çin’de üretim yapan bir diğer girişim ortaklığı
BQ Tadano şirketinin son ürünlerinden birisi
ise, GT-750E oldu. 3 m kaldırma yarıçapında
75 ton yük kaldırabilen makinenin 5 parçalı senkronize bomunun
uzunluğu, 11.5 m ile 44 m arasında
ayarlanabiliyor. Teleskobik bomun
32.5 m uzaması için 145 saniye beklemek yeterli oluyor. Makineye, 3.5,
25 veya 45 derece açıyla çalışabilen,
9.9 m’lik ve 17.7 m’lik döner jib takılabiliyor. Vincin 4 dingilli taşıyıcısı
da yine Çin’de, BQ’nın bağlı olduğu
ana şirket Keijyo Heavy Machinery
tarafından üretiliyor. Taşıyıcıdaki
10.8 litrelik, 6 silindirli, doğrudan
Tadano, Avustralya araç-üstü vinç pazarının da
tanınmış markalarından birisi konumunda. 2004
yılından bu yana markanın Avustralya distribütörü olan James Equipment şirketi, geçtiğimiz
günlerde 100’üncü Tadano GT-550EX modelini
satmayı başardı.
Kalgoorlie merkezli bir vinç kiralama şirketi
olan Goldfields Crane Hire, alınan son makineyle birlikte, 27 vinçten oluşan filosundaki
GT-550EX sayısını 5’e çıkardı. Şirketin genel
müdürü Peter Shelton, “Avustralya boyunca her
yerde vinç kiralama şirketleri ve endüstriyel kullanımcılar GT-550EX’i satın alıyor” diyor.
42 m’lik ana bom ve 14.6 m uzunluğunda uçar
jib ile donatılan Tadano GT-550EX, 55 ton kaldırma kapasitesi sunuyor. Yine Tadano tarafından
imal edilen 4 dingilli taşıyıcı, Euro2 hükümlerine
uyumlu, 6 silindirli bir turbo-dizel motorla tahrik >
Kato şirketi, prototipini hazırladığı NK-300VR
modelinde teslimatlara geçtiğimiz günlerde
başladı. Makinenin Euro III şartlarına uyumlu,
206 kW’lık motoru, 1150 Nm azami torka
ulaşabiliyor
KALDIRMA VE NAKLİYE EKİPMANLARI
Kararlı adım
ediliyor ve karayolunda 83 km/saat hıza erişebiliyor. James Equipment Vinç Satın Alma ve Satış
Müdürü David White, ülke pazarı hakkında şu
bilgileri veriyor: “Avustralya’da pazarın araç-üstü
vinçlere doğru kaydığını gözlemliyoruz. Daha
öncesinde, çok amaçlı mobil vinçler çok fazla tercih ediliyordu, ancak bakım masraflarının yüksek
oluşu ve Avustralya’da çok uzun mesafelerde yolculuk etmek zorunluluğu, araç-üstü modellerine
yönelik ilgiyi önemli oranda artırdı.”
White, Avustralya’daki ekonomik tabloyu ise
şu şekilde çiziyor: “Elbette, diğer vinç tiplerinde
olduğu gibi, araç-üstü vinçler alanında da krizin
ağır etkileri görülüyor. Bu durum, büyük ölçüde,
döviz kurlarındaki büyük kayma nedeniyle ortaya
çıktı. Özellikle Yen’deki güçlenme ve Avustralya
dolarındaki zayıflama çok etkili oldu.”
Krizin etkileri
Sektörün ilgilenmek zorunda olduğu konulardan
birisi de, yeni motor emisyon kuralları. Emisyon
hükümleri, dünya genelinde araç-üstü vinç tasarımlarında büyük rol oynarken, Avustralya’da
daha yüksek kapasiteli modellerin önüne bir
takım engeller çıkıyor.
David White açıklıyor: “Avustralya’da, karayolu
ruhsat yasaları bizi çok zor durumda bırakıyor.
Aslında pazarda daha büyük araç-üstü vinçlere
yönelik bir talep var olmakla birlikte, kurallar bu
doğrultuda bir gelişmenin önünü tıkıyor. Döviz
kuru nedeniyle sıfır vinç fiyatlarının artması
sonucunda, Avustralya vinç kiralama sektörünün, halen uygulanmakta olan düşük saatlik kira
ücretlerini gözden geçirmesi ve önemli oranda
zam yapması gerektiğini düşünüyorum. Aksi taktirde, bundan sonra filoların yenilenmesi ve daha
modern hale getirilmesi mümkün olamaz.”
Bu arada, pazar koşullarını yarattığı baskı, kimi
üreticileri fena vuruyor. 2008’in Kasım ayında,
Kato şirketi, İtalyan araç-üstü vinç üreticisi Rigo
ile yürüttüğü Euro Rigo ortaklığını feshettiğini
duyurdu. Bu hamlenin nedeninin, ürün geliştirme sürecinde ortaya çıkan gecikmeler, satış
ve kâr elde etmede yaşanan güçlükler olduğu
belirtildi. Kato, ana pazarı Japonya’nın giderek
güçleşen ticari ortamında, kârlılığın artırılması
amacıyla kendi yönetim kaynaklarını seferber
etmeyi planlıyor.
İhraç etmek ya da etmemek
30 ton kaldırma kapasitesine sahip NK-300VR
modeli, Kato’nun bu planının yansımalarından
birisi olarak değerlendirilebilir. Satışına geçtiğimiz günlerde başlanan makine, 34 m’lik ana
boma ek olarak, 8.3 m veya 13.8 m uzunluğunda
uçar jib ile donatılıyor. 26.5 m uzunluğa ve 3.8
m yüksekliğe sahip olan araç, 11 m yarıçapta
dönüş yapabiliyor. Kato yetkilileri, yeni ürünlerinin önemli özelliklerinden birisinin, vince dar
alanlarda çalışma yeteneği kazandıran tasarım
esnekliği olduğunu söylüyorlar. Bom açısı 81
dereceye kadar çıkabilirken, jib de 5, 25 veya
45 derece açıda kullanılabiliyor. Makinenin yeni
motoru FAW CA6DL1-29E3, Euro III emisyon
hükümlerine uyumlu olmasıyla dikkat çekiyor.
Firma, Bauma-Çin Fuarı’nda bu makinenin prototipiyle birlikte, 2007 Temmuz’unda piyasaya
sürülmüş olan, 55 ton kapasiteli NK550VR’yi
de tanıttı.
Kato yetkilileri, fuarda sergilenen vinçlerin
doğrudan Japonya pazarına yönelik olarak tasarlandığını ve Avrupa’ya ihraç edilmeyebileceğini
açıkladılar. Bu karar ileride tekrar gözden geçirilebilir, ancak CE uyumluluk belgesi de bir
sorun olarak önlerinde duruyor. ABD’li Link
Belt firması ise, ihracat şartlarını yerine getirebilmek amacıyla, vinçlerinde kullandığı motorları
yenilemekle meşgul. Firmanın Teleskobik Bomlu
Vinçler Müdürü Rick Curnette, çalışmalarından
bahsederken, “Dünyanın farklı yerlerinde, dizel
yakıt kükürt içeriği ile ilgili değişik koşulların var
olması nedeniyle, ihraç edilen 43.5 tonluk HTC8660 Series II, 70 ton’luk HTC-8675 Series II
ve 81.6 ton’luk HTC-8690 modellerimiz için
yeni bir motor temin ettik” diyor. Bu makineler,
başka bazı pazarların yanında, şimdiden Orta
Doğulu müşterilere de gönderildi bile. Buna
ek olarak, CE belgesi alınan HTC-8675 Series
II ve HTC-8690 de Avrupa’ya ihraç edilmeye
başlandı. Bu makinelerden birisi, Mayıs ayında
İngiltere’de düzenlenecek SED fuarında, Link
Belt’in İngiltere distribütörü NRC Plant ile
ortaklaşa sergilenecek.
Teslimat süreleri kısaldı
Rick Curnette, mevcut ekonomik durumun araçüstü vinç satışları üzerinde şimdilik ancak sınırlı
bir etki gösterebildiğini söylüyor ve devam ediyor:
“Şimdiye kadar karşılaştığımız durgunluk, teslimat sürelerini kısaltmamızı sağladı. Geçtiğimiz
birkaç yılda, talep seviyesi üretim miktarının o
kadar üzerindeydi ki, ihtiyaca yanıt vermekte
gerçekten çok zorlandı. Şimdi, daha makul sürelerde teslimat yapıyoruz. 2009’un da, 2008 kadar
olmasa da, iyi geçeceğini hissediyoruz.
ABD/Pennsylvania’daki Shady Grove tesisinde üretilmekte olan Manitowoc Grove araçüstü vinçlerinin satışlarında ise, özellikle daha
büyük vinçlere ihtiyaç duyulan alanlarda, hafif
bir gerilemeden söz ediliyor. Manitowoc araçüstü vinçler ve endüstriyel vinçler küresel ürün
müdürü Ruben Olivas açıklıyor: “Şimdi bu rolü
çok amaçlı mobil vinçler üstleniyor. Geçmişte,
karayolunda hareket edebilen büyük bir vince
ihtiyaç duyan herkes için, tek seçenek araç-üstü
modellerdi. Ancak şunu da söylemeliyiz ki, pek
48 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
A
vustralyalı endüstri ve maden hizmetleri
kuruluşu LCR Lindores Grubu, filosundaki
8’inci Tadano GT-550EX araç-üstü vincini,
Brisbane merkezli James Equipment şirketinden
teslim aldı. Böylece LCR, ülkedeki en büyük GT550EX filosunun sahibi haline geldi.
Grubun mobil vinçler ve nakliyeden sorumlu
genel müdürü Len Gillespie “Tadano araç-üstü
hidrolik vinçleri, LCR’ye madencilik, altyapı ve
inşaat işlerinde büyük fayda sağlıyor. Bu makineleri 200 km ile 1200 km arasında değişen uzun
yolculuklara çıkarmak, çok amaçlı mobil vinçlere
göre daha ucuza mâl oluyor.”
çok yurt dışı pazarında ve bu arada ABD’de,
araç-üstü vinçler, fiyatları ve basit tasarımları
nedeniyle hâlâ tercih ediliyor.”
Uluslararası rekabet
Araç-üstü vinçler için en büyük pazarların Çin ve
Rusya olduğu bilgisini Ruben Olivas da doğruluyor. Ancak Olivas’a göre, bu pazarlardaki satış
şartları, Kuzey Amerika’daki kadar hızlı bir değişime uğramıyor: “Kuzey Amerika’da imal edilen
araç-üstü vinçlerin teknolojik düzeyi ve getirdiği yenilikler, Çin ve Rusya gibi ülkelerin yerli
üreticileriyle rekabet edilmesini güçleştiren bir
fiyat dezavantajı getiriyor. Manitowoc’un, Çin’de
Dongyue girişim ortaklığı aracılığıyla iş yapmak
istemesinin temel nedenlerinden birisi de bu
zaten: yerel pazarlarda, bu pazarların ihtiyaçlarına
uygun ürünler sunmak.” Ruben Olivas, Tier IV
emisyon hükümlerine uyumlu motorların kullanılması zorunluluğu da, firmanın ABD kolunun
karşılaştığı güçlüklerden birisi olarak gösteriyor:
“Tier IV motorları tasarımda daha büyük alan
kaplıyor ve önceki motorların monte edildiği
alanlara sığmıyor. Şasilerin, ağırlık dağılımının,
yakıt tankı yerleşimlerinin ve diğer faktörlerin
tümden elden geçirilmesi gerekiyor.”
Olivas, 2009’da pazarın karşılaşacağı durumun
ise belirsizliğini koruduğu görüşünde: “Shady
Grove araç-üstü vinçlerinde ana pazarımın Kuzey
Amerika olduğu için, mevcut mali sıkıntının ve
inşaat endüstrisinin zayıf yapısının, talepte hafif
bir gerileme yarattığını söyleyebiliriz. Ancak,
Çin pazarındaki yüksek talep devam ediyor.
Avustralya gibi başka pazarlarda, iyi sayılabilecek
düzeyde bir iş hacmi var, fakat döviz kurlarındaki
18 ton kapasiteli GT18 ve 25 ton kapasiteli
GT25-4, Çin’in Tai’an kentindeki Manitowoc
Dongyue girişim ortaklığı fabrikasında imal
ediliyor
Rusya, dünyanın en büyük araç-üstü vinç
pazarlarından birisi olarak gösteriliyor. Ülkenin en
büyük üreticisi Nams, Rus ordusuna da çeşitli araçüstü vinç modelleri satıyor. Bu modeller arasında, 16
ton kapasiteli Ks-3574[m]2 ve Ks-3574[m]3 ile, 50 ton
kapasiteli Ks-6973[bm] de bulunuyor
tablo, yeni vinç satın alma kararlarını olumsuz yönde
etkiliyor. Dünya genelinde yürütülmek olan projelerin
çapı, yeni vinçlere ihtiyaç duyulacağını gösteriyor; ancak
bu projelerin finanse edilmesini sağlayacak kredilerin
bulunması, müşteriler için hâlâ kolay değil.”
ICT
Steady pace
T
he global market for truck cranes is wavering under
economic pressures but manufacturers are meeting
the challenges head on. This article reports on new
products introduced at the Bauma China show at the end
of last year.
Truck crane sales in that country account for 57% of
the global market and make up 80% of the country’s
construction crane industry, according to Bauma China
show organisers. XCMG has more than 50% of the market
share, with Zoomlion Puyuan taking another 20%. In the
first half of 2008, total sales in the Chinese truck crane
industry stood at 13,052 units, showing a year-on-year
increase of 32.41%. Although 8 to 25 tonne capacity
models are traditionally the mainstay of the industry,
larger capacity machines up to 130 tonnes are becoming more popular, including in the export market. For
example, say Bauma China organisers, in the first half of
2008 exports of 100 tonne models and above stood at 16
units, showing a year-on-year increase of 77.8%. Before
2005 no 130 tonne truck cranes were manufactured in
China. Manitowoc showed two of its three new Dongyue
truck cranes at the Bauma China 2008 exhibition in late
November - the 18 tonne capacity GT18 and the 25 tonne
GT25-4. They are manufactured at the Manitowoc joint
venture factory in Tai’an, China.
Manitowoc started the joint venture with Tai’an Dongyue
Heavy Machinery Co., Ltd. earlier in 2008. The new
business and products resulting from the partnership
are known as Manitowoc Dongyue. The article then goes
on to review developments in other parts of the world,
including Australia and the USA, highlighting some of the
drivers affecting truck crane design, including new engine
emission regulations that are coming into force around
the world.
SEKTÖREL
HABER
ULUSLARARASI
ŞANTİYE HABERLERİ
İndirmek
Betonu destekleyenler
için de vinç kullanılır
İndirmek için de
vinç kullanılır
300 ton ağırlığa ve 70 m yüksekliğe sahip eski bir köprülü
liman vincinin sökülmesi işi,
Vest Kran şirketi tarafından,
3 büyük mobil vinç ve onlara
yardımcı olan bir de yıkımkırım ekskavatörü kullanılarak
gerçekleştirildi. Alex Dahm’ın
haberi
N
Çalışmanın başında, azami kaldırma gücü elde
etmek ve kısa halatların kullanılabilmesine
olanak tanımak amacıyla, AC 600 oldukça
düşük yükseklikte çalıştı. Yüksekliği 70
m’ye, ağırlığı ise 300 tona varan O&K köprülü
vincinin, ekskavatörün ayakları kesmesi
esnasında dönmesi olasılığına karşı, vinçlerle
yük arasındaki mesafenin kısa tutulması
gerekiyordu
Vest Kran şirketinin, projedeki en önemli 2
adamı: Gert Emblem, köprü bölümünü kaldıran
AC 600’ü kullanırken, Leon Tuv Pettersen de
diğer tarafta AC 350’ye kumanda ediyordu.
Yük üzerindeki kontrolü kaybetmemek ve
işlem boyunca kaldırma kapasitesi sınırlarını
aşmamak için, projedeki 3’üncü vinç olan AC
200 ile uyum içinde çalışmaları gerekiyordu
50 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
orveç’te eski bir köprülü liman vincinin
sahibi, bu makineyi ayakta tutabilmek için
artık para harcamak istemediğine karar
verdi. Vinçten kurtulmak için, Vest Kran firmasına başvurdular.
Leirvik Module Technologies (LMT) şirketi,
1970’li yıllardan beri kullanılmakta oldukları O&K köprülü liman vincinin sertifika ve
bakım maliyetlerinin çok yükseldiğini gördü ve
makineyle artık vedalaşmaları gerektiğini anladı.
Ancak, emektar vincin ağırlığı 300 tonu geçiyor,
uzunluğu 60 m’ye, yüksekliği de 70 m’ye ulaşıyordu.
Vest Kran, makinenin çelik iskeletini kaldırıp
aşağı indirmek için, birer adet AC 600, AC 350
ve AC 200 Terex Demag tekerlekli teleskobik
mobil vinç kullanmayı uygun buldu. Bu arada,
kesim makası ataşmanıyla donatılmış bir yıkım->
ULUSLARARASI ŞANTİYE HABERLERİ
İndirmek için de vinç kullanılır
iyi durumda olduğu
söylediyse de, çelik yapı
üzerinde paslanma veya
deniz kenarında yıllarca
çalışmış olmanın getirdiği yorgunluk nedeniyle herhangi bir zayıflamanın meydana gelmiş
olma olasılığını bir kenara bırakamazdık.”
Yere indir ve kes
Vest Kran’a işi veren Leirvik Module
Technologies (LMT) şirketinin iş güvenliği
denetçileri, ilk kaldırma işlemi için ayakların
bağlanmasında kullanılan sabitleme
tertibatlarının hazırlanması sürecini
denetlediler. İş sahasının etrafında fabrika
binaları, boyahaneler ve her biri 15 milyon
dolar değerinde, yüklenmeye hazır petrol kulesi
parçaları bulunuyordu
kırım ekskavatörü de, vincin ayaklarını köprü
bölümünden ayıracaktı.
Projenin tüm mühendislik çalışmaları, Vest
Kran tarafından tamamlandı. Firma yetkilisi Jørn
Losvar anlatıyor: “O&K’nın 1970’lerden kalma
çizimlerinden faydalanarak, ayrıca ekibimizin
bu tip yapılar üzerindeki tecrübesini de hayata
geçirerek, her şeyi güvenlik prosedürlerine uygun
biçimde planladık ve hesapladık.”
LMT şirketi, projenin yürütüleceği tesiste üretilmekte olan petrol kulesi parçalarıyla ilgili
çalışmaların aksamaması için, köprülü vinç ile
ilgili işlemlerin mümkün olan en kısa sürede
tamamlanmasını istiyordu.
Elbette, hazırlanan prosedürleri ve iş güvenliği
durumunu etkileyebilecek pek çok bilinmeyen
faktör de mevcuttu. Jørn Losvar da bu duruma dikkat çekiyor: “Vincin sahibi, makinenin
Alçaltma işlemi öncesinde çelik yapı kesilirken
52 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
Güvenli ve kusursuz bir
işlem için, her işin dikkatle planlanması şarttı.
Planlama çalışmaları, 6
ay öncesinden başladı ve
bu süreçte iş sahası defalarca kez ziyaret edilip
gözden geçirildi. Vinç
üzerindeki mekanik bağlantıların sökülmesi 2
hafta sürdü ve indirme-ayakları kesme işlemleri
de yalnızca 2 gün içerisinde tamamlandı.
Asıl güçlük, köprü kısmının, mobil vinçlerin
güvenli kaldırma sınırlarını zorlamadan indirilmesiydi. Losvar’dan dinliyoruz: “İlk kaldırma
işlemi için, AC 600’ü köprünün bir tarafına
yerleştirmeyi ve AC 350 ile AC 200’ü de, alçak
bir irtifada çalışacak şekilde, diğer tarafa, ayakların üzerine konumlandırmayı kararlaştırdık.
Ayakları zeminden 30 m yükseklikte vince
bağlayabilmek için, özel kanca ataşmanları imal
etmemiz gerekti.”
Diğer 2 vinç yapıyı tutarken, AC 200’ün üzerindeki jibe bir personel kafesi monte edildi24
m’lik uçar jib ve superlift tertibatı ile donatılan
AC 600, köprülü vincin hafif olan ucuna bağlandı. Superlift tertibatı ve ana bom ile çalışan
AC 350 ise, ağır olan tarafta, ayaklardan birini tutuyordu. İlk kaldırma işlemi bu şekilde
tamamlandı.
Köprü 24 m yüksekliğe indirildikten sonra
başlayan ikinci kaldırma işleminde, AC 600
aynı yerde kalırken, AC 350 köprüyü ağır olan
taraftan, üstten tuttu. Ardından, safra görevi
gören ayakların Caterpillar ekskavatör tarafından kesilmesi sonrasında köprünün dönmesi
riskine karşı, AC 200 ile köprünün orta kısmı
desteklendi.
2 veya daha fazla vincin bir arada kullanıldığı
tüm çalışmalarda olduğu gibi, burada da ağır
yükün eşzamanlı bir şekilde indirilebilmesi
için azami ölçüde dikkatli olmak gerekiyordu.
Ayrıca, makasın yaratacağı etkinin de hesaba
katılması ve takip edilmesi zorunluydu. İş sahasında, köprülü vincin etrafında yer alan petrol
kulesi aksamları, hesapta olmayan bir devrilmenin felakete yol açması anlamına geliyordu.
Proje için kapsamlı bir planlamaya ihtiyaç
duyuldu ve iş sahasında sevk edilen malzemelerin ağırlığı 600 tonu buldu. Kaldırma
işlemi, 2008’in sonlarına doğru, 1 haftalık süre
içerisinde tamamlandı. Bir pazar günü gece
geç saatlerde, David (köprülü vince sahibinin
İlk 8 saatlik çalışmanın ardından, vinçler tekrar
konumlandırıldı ve yapıya bağlandı. Köprü
bölümü yere indirilirken, ekskavatör de ayakları
kesti. 33 m’lik ana bom, 30 m’lik uçar jib ve
superlift tertibatı ile donatılmış AC 600 vinci
emektar makinenin bir tarafından çalışırken,
yine superlift donanımına sahip olan AC 350 de
diğer uçta görev yapıyordu. AC 200 ise, orta
bölümde diğer 2 vinci destekliyordu
Son bölümde, AC 200 ve AC 350 köprülü vinci
tutarken, ekskavatör de ayakları kesiyordu
taktığı ad) artık yerde güvenli bir şekilde yatıyordu. 300 ton’luk çelik yığını, çalışkan bir ekibin
uzmanlığı sayesinde bir sorun yaşanmadan indirilmişti. Ekskavatörün üzerindeki kesim makası,
çelik yapıyı küçük parçalara ayırdı ve ertesi gün,
emektar makineden arta kalanlar iş sahasından
taşındı.
ICT
INTERMAT
Teknolojinin Paris buluşması
Teknolojinin
Paris buluşması
Yılın en önemli buluşması Intermat’ın kapıya gelip dayandığı bu günlerde,
fuarda sergilenecek en önemli yeniliklere birlikte göz atalım
T
Nasıl gidilir?
Yer: Paris Nord Villepinte Sergi Merkezi
Otomobille: A1 veya A3 karayolundan Lille istikamtinde devam edilip, Soissons’a
sapılmalıdır. Ardından, Parc des Expositions - Visitors tabelaları takip edilebilir.
TGV Treniyle: Roissy-Charles de Gaulle havaalanındaki TGV (hızlı tren) istasyonundan
Parc des Expositions’a yalnızca 15 dakikada ulaşılabilir (bölgesel demiryolu şebekesi
RER ile de fuara ulaşılabilir) ve TGV istasyonu, Fransa, Belçika ve hatta İngiletre’deki
yaklaşık 30 kente bağlantı temin etmektedir.
Havayoluyla: Roissy-Charles de Gaulle havaalanı, fuar merkezine yaklaşık 15 dakika
uzaklıktadır.
RER treniyle: Paris’ten: Roissy-Charles de Gaulle doğrultusuna giden RER B Hattına
binilip, Parc des Expositions istasyonunda inilir.
Roissy Charles de Gaulle havaalanından: Paris’e giden RER B hattına
binilip, Parc des Expositions istasyonunda (havaalanından sonraki ilk istasyon) inilir.
54 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
ecrübe edilmekte olan zorlu ekonomik koşullara karşın,
Intermat Fuarı, inşaat makineleri endüstrisi için çok
önemli bir organizasyon olma özelliğinden yine bir şey
kaybetmiyor. 20 ile 25 Nisan tarihleri arasında Paris’te düzenlenecek fuar, bu yıl için endüstrinin en kapsamlı buluşma noktası
olacak.
Bu sene Intermat’a katılamayacaklarını duyuran Metso
Minerals, Atlas Copco, Sandvik, Manitou ve Terex’e, sonradan
JLG ve Wacker Neuson şirketleri de eklendi. Ancak, geride
hâlâ 1.300 firmanın stantlarına ev sahipliği yapacak, dev bir
organizasyon var!
Intermat 2009 hakkında kapsamlı bir izlenim oluşturma
amacını taşıyan bu yazıda, hafriyat, yol-yapım, beton ve motor
sektörlerinde bizleri bekleyen en önemli yenilikleri, sergilenecek en ilginç makineleri inceledik.
Hafriyat makineleri
Son dönemde Bobcat markası da dahil olmak üzere Ingersoll
Rand’ın inşaat makineleri kolunu, ayrıca Norveçli şantiye
kamyonları üreticisi Moxy şirketini bünyesine katan Doosan
Infracore, Intermat’ta 6’ncı salonda, oldukça büyük bir stantla
ziyaretçilerin karşısına çıkacak.
Fuarda Doosan markasıyla sergilenecek yeni modeller arasında, DX 140R kısa kuyruklu paletli ekskavatör, 17 ton ağırlık
sınıfından DX 170W tekerlekli ekskavatör ve 3.5 metreküp
12/2008 tr
Build on formwork expertise
Doka beam H20 top
Extremely long lifespan
thanks to built-in shock absorber
$OKA+ALàPİSKELE
3ANAYIVE4ICARET!ĉ
'EBZE'ÓZELLER/RG3AN"ÍLGESI
İNÍNÓ-AH.URSULTAN.AZARBAYEV3OK.O
'EBZE+OCAELI4ÓRKIYE
4ELPBX
&AX
%-AIL4URKIYE DOKACOM
WWWDOKACOM
INTERMAT
Teknolojinin Paris buluşması
Nelerle tanışacağız?
Hafriyat
Bell
Bell
Case
Case
Case
Case
Case
Caterpillar
Doosan
Doosan
Doosan
Doosan
Hitachi
Hitachi
Hyundai
Komatsu
Komatsu
Komatsu
K-Tec
K-Tec
Liebherr
Liebherr
Liebherr
Liebherr
Liebherr
Volvo
Volvo
Volvo
Hamm tarafından geliştirilen 13.8 ton’luk
belden-kırma çift tamburlu silindir modeli de
Bauma’da yerini alacak
kepçe hacmi sınıfından DL 350 tekerlekli loder
de bulunuyor. DL 350 loderi, firmanın serisinde
DL 300 ile DL 400 modelleri arasındaki boşluğu
doldurmak üzere geliştirildi.
Doosan, 34 ton’luk paletli DX 340 modeli
temel alınarak tasarlanmış yeni yıkım-kırım ekskavatörünü de tanıtacak. Makinenin öne çıkan
özellikleri, 3 parçalı bom, yatırılabilir kabin ve
hidrolik kumandayla genişletilebilen palet sistemi
şeklinde sıralanıyor ve toplam çalışma ağırlığının,
40 ton’a ulaşabildiği belirtiliyor. Yeni tasarımlar
olmamakla birlikte, Doosan Moxy markasıyla
satışa sunulan kamyonlar da yeni görünümleriyle, Doosan’ın turuncu rengiyle ilk kez Intermat’ta
sergilenecek.
Bell firması, ürün yelpazesine eklediği 2 yeni
kamyon modelinin tanıtımı için Intermat’ın
uygun bir fırsat olacağına karar verdi. Serinin
en hafif modeli olan B23DN, 22.7 ton’luk
standart B25D’nin dar enli versiyonu olarak
gösteriliyor. Firma, birçok taşocağının karayolunda hareket edebilen kamyonları tercih ettiği
Fransa’nın, B23DN için kilit pazarlardan birisi
olacağı görüşünde. Yeni makine, küçük siloların altına girerek yük alabilirken, aynı zamanda belden-kırma damperli kamyonların (BDK)
kamyonlarının güvenlik ve arazi performansını
da kullanıcılara sunuyor. Serini diğer yeni üyesi
olan 40.9 ton kapasiteli B45D ise,
B40D ile B50D BDK modellerinin arasında bir noktada yer alıyor.
En büyük Bell modeli B50D’nin
tasarımının esas alındığı makine,
B50D gibi 290 kW’lık değil, 350
kW’lık bir motorla tahrik ediliyor.
Ancak, B50D’de kullanılan çoğu
aksamın, B45D’de de aynen yer
verildiği belirtiliyor. Volvo standında yer alacak yeni ürünlerin
birçoğu, aslında geçtiğimiz yıl
içerisinde pazara sürüldü. Yüksek
bomlu yıkım-kırım ekskavatörleri
serisinde 32 m erişme yüksekliği
temin eden EC700BHR modeline
katılan 21 m’lik yeni EC360CHR,
B45D
40.9 ton kapasiteli belden-kırma damperli kamyon (BDK)
B25DN
22.7 ton’luk B25D BDK modelinin dar gövdeli versiyonu
CX370B
36 ton’luk paletli ekskavatör
CX470B
48 ton’luk paletli ekskavatör
CX700B
69 ton’luk paletli ekskavatör
CX800B
80 ton’luk paletli ekskavatör
CSX
Özel ekskavatör uygulamaları için çözümler geliştiren yeni birim
D7E
Dizel-elektrik melez tahrikli dozer
DX 140E
14 ton’luk kısa kuyruklu paletli ekskavatör
DX 170W
17 ton’luk tekerlekli ekskavatör
DL350
3.5 metreküp kepçe sınıfından tekerlekli loder
DX 340
22 m çalışma yüksekliği temin eden yıkım-kısım ekskavatörü
ZX470LCH-3
4 farklı uzun bomlu yıkım-kırım ekskavatörü modelinin ilki
ZX250W-3/ZX360W-3
2 malzeme elleçleme ekskavatörü modeli
Hi-Mate
Çevrimiçi takip ve makine sağlığı sistemi
WA110M-6
Atık geri kazanımına yönelik tekerlekli loder
HM250-2
24 ton’luk BDK
PC450HRD-8
27 m yatay erişme mesafesine sahip yıkım-kırım ekskavatörü
1233 ADT
25.2 metreküp kapasiteli, BDK tarafından çekilen skreyper
1243 ADT
32.9 metreküp kapasiteli, BDK tarafından çekilen skreyper
R 906
21.7 ila 23.3 ton’luk Nesil-6 paletli ekskavatör
R 916 Litronic
23.7 ila 26.4 ton’luk Nesil-6 paletli ekskavatör
R 926 Litronic
25.7 ila 27.1 ton’luk Nesil-6 paletli ekskavatör
R 317 Litronic
21 ton’luk paletli malzeme elleçleme makinesi
LB 20
2 m’ye kadar çapta delikler açabilen döner delgi makinesi
EC360CHR
21 m çalışma yüksekliği sunan yıkım-kırım ekskavatörü
Yükseltilebilen kabine sahip atık elleçleme makinesi
EC210C
Operatör eğitim programı
Eco Operator
bu gruptan ayrılıyor. Seriye, bu yılın ikinci
yarısında 27 m’lik EC460CHR’nin de eklenmesi bekleniyor. 3 makinenin ortak özellikleri
arasında, standart kazı donanımının 30 dakikada
takılabilmesine olanak tanıyan, modüler bom
bağlantısı ile yatırılabilir kabin de bulunuyor.
Genişleyebilen palet sistemi ise, tercihe bağlı olarak sunuluyor. Şirketin diğer özel amaçlı hafriyat
makineleri serisini oluşturan atık elleçleme ekska-
56 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
vatörlerine ise, son olarak EC210C modeli eklendi. Hidrolik olarak yükseltilebilen kabin ve 2 parçalı bom ile donatılan ekskavatörün, atık transfer
istasyonları ve diğer atık elleçleme uygulamaları
için uygun bir seçenek olduğu ileri sürülüyor.
Atık tesislerinde radyatörlerin sıkça tıkanmasına
ve dolayısıyla aşırı ısınmaya yol açan toza karşı
önlem olarak, serideki makinelerde, toz girişini engelleyen bir soğutma sistemi kullanılıyor.
Volvo’nun Intermat’ta tanıtacağı ilginç yeniliklerden birisi de,
Eco Operator programı olacak.
Program, iş planlama, ekonomik sürüş, doğru lastik basıncı
ayarlama, gerekli olmadığında
motoru durdurma ve doğru iş
için doğru makineyi kullanma
gibi konulara odaklanarak, dayanıklılık ve yakıt tasarrufu alanlarında makinelerden en yüksek
düzeyde verim alma yolunda >
Komatsu’nun tekerlekli loder
serisine eklenen son model,
W100M-6 oldu
INTERMAT
Teknolojinin Paris buluşması
operatörlerin eğitilmesini amaçlıyor.
Case firmasının ekskavatör serisinde yaptığı son
değişiklik, en büyük 4 paletli modelin yenilenmesi oldu. 36.2 ton’luk CX370B, 48.3 ton’luk
CX470B, 68.9 ton’luk CX700B ve 80.4 ton’luk
CX800B, kataloglarda sırasıyla CX350, CX460,
CX700 ve CX800 modellerinin yerini aldı.
Makinelerin önemli özellikleri arasında sayılan
B-serisi operatör kabinleri, inceltilmiş direkler ve
yüzde 60 daha fazla cam yüzey alanı ile, görüş
sahasını önemli ölçüde artırıyor. Yalıtımlı kabin
montaj aksamı, daha güçlü çelik yapılar ve daha
sessiz bir motor kullanılarak, operatörün maruz
kaldığı titreşim ve gürültü düzeyinin düşürüldüğü ifade ediliyor. Case bu arada, merkezi
Belçika/Zeebrugge’de bulunan Case Özel Amaçlı
Ekskavatörler (CSX) birimini kurarak, önemli
bir adım attı. Yeni birim, firmanın CX B serisi
modellerinin uzun bom, yüksek bom, kütle
kazma ve malzeme elleçleme sistemleri takılabilen
versiyonlarını imal ediyor. CSX birimi tarafından
geliştirilen makineler arasında, CX240B temel
alınarak tasarlanmış CX240HB MH malzeme
elleçleme ekskavatörü de bulunuyor.
Komatsu’nun Intermat’a getireceği
ekipmanlar arasında, WAS100M-6
tekerlekli loderinin atık geri kazanım versiyonu da bulunacak. 7 ton
ağırlığındaki makine, standart olarak
1.8 metreküplük kepçe ile donatılıyor.
Hem Z tipi tasarıma sahip olan, hem
de ataşmanı zemine paralel indirip
kaldırabilen bom sistemi, palet çatallarıyla oldukça ağır yüklerin taşınabilmesine olanak tanıyor. Hızlı ataşman
montaj tertibatı ve yardımcı hidrolik
hattı, makineye çok sayıda ataşmanı
verimli bir şekilde kullanma yeteneği kazandırıyor. Komatsu tarafından
geliştirilmiş Komtrax uydu takip sistemi de,
yeni loderin önemli özelliklerinden birisi olarak gösteriliyor. Komatsu standında ziyaretçileri
bekleyecek daha büyük ekipmanlara bakıldığında, 24 ton kapasiteli HM250-2 belden-kırma
damperli kamyon dikkat çekiyor. Daha büyük
seri-2 modellerinde olduğu gibi, HM250-2 de
oldukça yüksek sayılabilecek bir seyir hızına,
57.6 km/saat’e ulaşabiliyor. Komtrax sistemiyle
donatılan makinenin Stage IIIA egzoz emisyon
hükümlerine uyumlu motoru, 232 kW güç üre-
tiyor. PC450HRD-8 ekskavatörünün 27 m çalışma yüksekliğine ulaşabilen son versiyonu
da Komatsu sergisinin önemli parçalarından birisi olacak.
Ekskavatörün standart donanımında, yatırılabilir kabin ile
ısıtmalı ve havalı süspansiyonlu
koltuk da yer alıyor. Kabin içi
gürültü seviyesinin sadece 71
dB olması dikkat çekiyor.
Makine, genişliği 3 m’den 3.9
m’ye çıkartılabilen mekanik
veya hidrolik palet genişletme
sistemi ile satışa sunuluyor.
Hızlı bom değiştirme sistemi,
yüksek yıkım-kırım bomundan standart kazı
bomuna kısa sürede geçiş yapılabilmesine imkân
sağlıyor. Komatsu, Komtrax takip sistemine, bu
modelinde standart donanım paketinde de yer
veriyor. Hitachi, geçtiğimiz yıl Samoter Fuarı’nda
sektörle buluşan ZW140 ve ZW150 tekerlekli loderlerini Intermat’a da getirecek. Şirketin
ilk kez Intermat’ta sergilenecek ekipmanları ise,
Wirtgen standında sergilenecek W150 kesme/
öğütme makinesi, Widrive kumanda sistemiyle
donatılıyor
ekskavatör için geliştirilen yeni yıkım-kırım ataşmanları ve 2 yeni malzeme elleçleme ekskavatörü olacak. Yatay erişme mesafesini uzatan
yıkım-kırım bomları, Zaxis-3 ekskavatörlerine
(ZX250LCH-3, ZX350LC-3, ZX870LCH-3
ve ZX470LCH-3) takılabiliyor. ZX470LCH-3
modeli, Intermat’taki Hitachi standında yerini
alacak. Serideki tüm modeller, yüksek bomla,
standart bomla veya 2 parçalı bomla satın alınabiliyor.
2 parçalı bom sisteminin,
ağır ataşmanların taşınmasına izin verdiği belirtiliyor.
ZX250W-3 ve ZX360W3 adlarını taşıyan yeni malCase firması, Intermat’ta
en büyük 4 paletli
ekskavatör modelinin
B serisi versiyonlarını
tanıtacak. Serideki en
büyük makine ise, CX800B
58 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
Volvo’nun fuarda sergileyeceği yenilikler
arasında, 21 m çalışma yüksekliği temin eden
EC360CHR yıkım-kırım ekskavatörü de bulunuyor
zeme elleçleme ekskavatörleri, serideki model
sayısını 6’ya çıkartıyor. Şimdilik sadece Japonya’da
satışa sunulan makineler, ilk kez Intermat’ta
Avrupa arenasına çıkacak.
Yıkım-kırım ekskavatörlerinde olduğu gibi,
malzeme elleçleme versiyonlarında da,
ekskavatör ana gövdesi Japonya’da üretiliyor ve ardından Hollanda/Oostehout’taki
fabrikada bom ve kepçe kolu sistemleri ile kabin ışıkları ve döner lambalar
gibi tercihe bağlı donanımlar ekleniyor.
Hitachi, tasarımlara bu yılın sonlarında
geniş palet sistemi ve farklı ataşmanlar
gibi yeni seçeneklerin de ekleneceğini
açıkladı.
Intermat, Liebherr’in yeni nesil ekskavatörlerini tanımak isteyenler için de ilk
fırsat olacak. Fuarda Nesil-6 serisinden,
21 ile 28 ton arasında çalışma ağırlında
sahip olan R 906, R 916 Litronic ve R
926 Litronic modelleri sergilenecek.
4 silindirli Liebherr motorlarıyla tahrik edilen
makinelerde, motor hızı ile gücünün uygun
değerlerde tutulması ve yakıt tüketiminin düşürülmesi için CANBus kumanda teknolojilerinden faydalanılıyor. Yeni makineleri “Klasik” versiyonları temel kazı çalışmalarında kullanılırken,
“Gelişmiş” konfigürasyon, sunduğu farklı seçenekler sayesinde çeşitli işlerde görev yapabiliyor
ve ayrıca daha geniş kabinlerle donatılıyor.
Liebherr, Nesil-6’nın önemli özelliklerinden
birisinin de, “Pozitif Kumanda” hidrolik sistemi
olduğunu öne sürüyor. Sistem, ekskavatörün
birden fazla hidrolik devreyi aynı anda kullandığı durumlarda, yağ akış düzeylerine kumanda
ediyor. Firmanın malzeme elleçleme sektöründe
getirdiği yenilik, 21 ton’luk R 316 Litronic
ekskavatörü oldu. Paletli bir taşıyıcı ile hareket
eden makinede, yükseltilebilen operatör kabini
bulunuyor. Tasarıma eklenen hava emiş sisteminin, tozlu ortamlarda yeterli korumayı temin
ettiği belirtiliyor. Azami yatay erişme mesafesi,
5.5 m’lik bom ve 4 m’lik kepçe kolu konfigürasyonu ile elde edilirken, daha küçük bom ve kepçe
kolu da kullanılabiliyor. Liebherr’in döner temel >
Nelerle tanışacağız?
vv
Yol yapım ve yüzey sıkıştırma
14 ton’luk DX 140 R, Doosan tarafından
geliştirilen son kuyruksuz ekskavatör oldu
delgi makineleri serisine eklenen son model, 40
m derinliğe kadar 2 m çapında delikler açabilen
LB 20 oldu. Böylece, serideki model sayısı, tork
değerleri 16 mt ile 35 mt arasında değişmek
üzere, 5’e yükseldi. LB 20, 20 mt’lik tork değeri
ile serinin küçük modelleri arasında gösteriliyor.
Hyundai, Internmat’ta herhangi bir yeni ürün
Ammann
Ammann
Bomag
Bomag
Bomag
Bomag
Bomag
Bomag
Breining
Hamm
Hamm
Hamm
Hamm
Hamm
Weber MT
Weber MT
Weber MT
Wirtgen
Wirtgen
Wirtgen
Wirtgen
Wirtgen
Wirtgen
AV70X
7 ton’luk çift tamburlu belden-kırma silindir
AV80X
8 ton’luk çift tamburlu belden-kırma silindir
BW124DH/PDH
3.3 ton’luk tek tamburlu silindir
BW214D
14 ton’luk tek tamburlu silindir
BW216D-40/PD-40
15.7 ton’luk, CE-uyumluluğu olmayan tek tamburlu silindir
BM2000/60
2 m çalışma genişliği sunan soğuk kesim makinesi
300 HP Serisi
1 ila 1.2 m genişlikte yeni soğuk kesim makineleri serisi
BF300 Serisi
7-8 ton ağırlık sınıfından yeni yol kaplama makineleri
Beluga Bitkisel bağlayıcı kullanan, sıcak asfalt karışımları mobil mini üretim tesisi
120HD+
12.9 ton’luk çift tamburlu belden-kırma silindir
140HD+
13.8 ton’luk çift tamburlu belden-kırma silindir
HD14TT
4 ton’luk lastik tekerlekli belden-kırma silindir
DV65
Hammtronic kumandalara sahip, 7 ton’luk çift tamburlu silindir
HCQ Hamm Asphalt Nevıgator
GPS tabanlı ekipman görevlendirme sistemi
CF2
Tek yönlü darbeli sıkıştırma plakası
CF3
Tek yönlü darbeli sıkıştırma plakası
SRV660
Darbe tokmağı
W150 with Widrive
Ağa bağlı kumandalara sahip öğütücü
WLB10S
Mobil köpüklü bitüm test cihazı
KMA220
Bitümle sabitlenmiş malzeme üretim tesisi
WS220
Traktörle çekilen toprak stabilizörü
WS250
Traktörle çekilen toprak stabilizörü
Streumaster SW12SC Toprak stabilizasyonu ve soğuk geri kazanım amaçlı yayıcı
sergilemeyi planlamıyor. Bunun yerine, yeni bir
GPS takip ve uzaktan yönetim sistemi olan Himate’in tanıtımı yapılacak. Sistem, makinelerin
kesin konumlarının her an tespit edilebilmesine,
çalışma süresi, sıcaklık, alarm durumu ve uyarılar
gibi önemli parametreler hakkındaki bilgilerin
toplanabilmesine olanak tanıyor. Hatta, internet
tabanlı arayüz kullanılarak, motorların uzaktan
durdurulması bile mümkün. “Yakın gelecekte” Avrupa pazarına sürüleceği açıklanan Dash-
INTERMAT
Teknolojinin Paris buluşması
Hamm standının ilgi görmesi beklenen modelleriyle başlayalım. Şirketin HD+ 120 ve HD+ 140 silindirleri, sırasıyla 12.9
ton ve 13.8 ton çalışma ağırlığına sahip. Darbeli ve salınımlı
tamburlarla donatılan makinelerin, ABD pazarına yönelik
Hyundai’nin yeni makine durum takip ve teşhis sistemi Hi-Mate
9 modellerine, Hi-Mate sisteminin ekleneceği belirtiliyor.
Caterpillar da benzer şekilde, yeni ürün tanıtımı konusunda
sessiz bir fuar geçirecek. Ancak, firmanın standını ziyaret
edenler, 40 kadar makine ve bir o kadar da ataşmanla tanışma
fırsatını elde edecek.
Avrupa’da ilk kez görücüye çıkacak olan dizel/elektrik melez
tahrikli D7E dozeri, geçtiğimiz yıl Las Vegas’ta düzenlenen
ConExpo Fuarı’nda müşterilere tanıtılmıştı. Caterpillar, bu
yenlikçi makinenin klasik mekanik tahrikli D7 dozerine göre
yüzde 20 daha az yakıt tükettiği bilgisini veriyor. Firmanın
tekerlekli loderler için geliştirdiği yüksek verimlilikli aktarma
sistemi de Paris’te beğeniye sunulacak. Caterpillar, yakıt tüketimini önemli ölçüde azalttığını iddia ettiği sistemi, önümüzdeki dönemde başka modellerde de uygulamayı amaçlıyor.
New Holland’ın sergileyeceği ekipmanların, yıkım-kırım
ve atık işleme sektörlerine odaklanacağı anlaşılıyor. Firma,
tekerlekli loderler alanında, W190B tekerlekli loderinin uzun
bomlu versiyonunu ziyaretçilerle buluşturacak. Makine, dolgu
lastikler, dingiller, pistonlar, hortumlar için ilave muhafazalar
gibi ek donanımlarla, malzeme elleçleme çalışmalarına uygun
hale getirilebiliyor. E245B ekskavatörünün yeni versiyonu ise,
yıkım-kırım sektörünün ilgisini çekecek gibi görünüyor. 45
ton’luk ağırlığı ile oldukça büyük bir makine olsa da, New
Holland bu tasarımda, 4 parçalı bomun sunduğu orta mesafe
yatay erişme yeteneğine, çalışma esnekliğine ve 1.5 ton’luk
ataşman taşıma kabiliyetine vurgu yapıyor. Kanadalı K-Tec
şirketi, yeni çekilir skreyper serisi ile Intermat’taki yerini alacak. Belden-kırma damperli kamyonlar tarafından çekilebilen
1233 ADT ve 1243 ADT modelleri, sırasıyla 25.2 ve 32.9
metreküplük taşıma kapasitesi sunuyor. Tüm K-Tec skreyperleri, kendiliğinden yükleme yapabilecek şekilde tasarlanıyor ve
ADT modelleri, 48 km/saat’e ulaşan hızlarda kullanılabiliyor.
Mescal standındaki önemli yeniliklerden birisi, 3 yıl önceki
Intermat Fuarı’nda prototipi sergilenen ve şimdi seri üretimine
geçilen 8 MCR modeli olacak. Bu çok amaçlı makine, kabin
içerisindeki tek bir düğme ile ekskavatör, forklift ve skid-steer
loder çalışma modları arasında geçiş yapabiliyor. 6.8 ton ağırlığa sahip olan 8 MCR, 60 kW’lık bir dizel motorla tahrik
ediliyor ve 10 km/saat azami seyir hızına ulaşabiliyor.
Yol yapım ve yüzey sıkıştırma ekipmanları
Atlas Copco’nun Intermat 2009’a katılmama kararı alması, yol
yapım makineleri alanında güçlü Dynapac markasının sektörle
buluşamaması anlamını taşıyor. Ancak, sektörün Dynapac
dışındaki tüm önemli markaları, sayısız yeni ürün sergilemek
üzere, Nisan ayında Paris’te olacak.
New Holland’ın yıkım-kırım ekskavatörleri serisine eklenen,
alışılmadık şekilde, 4 parçalı bir bomla donatılıyor
olarak, yüksek frekanslı versiyonu da üretiliyor. Ergonomik
operatör koltuğu, makinelerin eni boyunca kaydırılabiliyor.
Hamm yetkilileri, geliştirilen yeni belden-kırma mafsalının,
sürüş dengesini ve yüzey sıkıştırma kalitesini yükselttiği iddiasındalar. 4 ton’luk, lastik tekerlekli, belden-kırma kompakt
HD14TT silindiri, 1.28 m çalışma genişliği sunuyor. Birbiriyle
aynı hizada olmayan ön ve arka tekerlekler homojen bir >
Gomaco şirketinin yeni nesil GT-3200 kayarkalıplı oluk ve bordür serim makinesi, özel
olarak Avrupa pazar için tasarlanmış
sıkıştırma sağlarken, ince ön tasarım ve düşük
yükseklik, HD14TT’ye kullanım ve yüklemede
kolaylık sağlıyor.
Hamm şirketi, Intermat’ta tüm tekerleklerden
çekişli, 7 ton’luk yeni DV65 modelini de sergileyecek. DV serisine eklenen makine, darbeli
tambur, salınımlı tambur veya her ikisiyle birden
donatılabiliyor. Basitleştirilmiş kumandaların,
DV65’i kiralama şirketleri ve birden fazla operatörün silindiri dönüşümlü kullandığı
uygulamalar için ideal hale getirdiği ileri
sürülüyor.
Vögele şirketi, InLine Pave sıcak-üstüsıcak çift katmanlı asfalt serme sistemiyle
fuardaki yerini alacak. Sistem, 2100-2 IP
kaplama makinesi, AB 600-2 IP yüksek
sıkıştırmalı serim mastarında oluşuyor.
Tasarımda yer alan 2 basınç çubuğu, bağlayıcı katmanın yüksek sıkıştırma derecesiyle serilmesini sağlıyor. Böylece, 2100-2
IP’yi takip eden serim makinesi, bağlayıcı
katman üzerinde batmada hareket ederek
üst tabakayı serebiliyor. Böylece, bağlayıcı katmanın üzerinden silindirle geçe
ihtiyacı ortadan kalkıyor. Wirtgen ayrıca,
soğuk asfalt öğütücüler, stabilizörler ve geri kazanım ekipmanları serilerinden çeşitli modelleri de
Paris’e götürmeye hazırlanıyor. Widrive kumanda
sistemiyle donatılmış W150 asfalt öğütme makinesi, Wirtgen standının ilgi çekici yeniliklerinden
birisi olmaya aday. Widrive sisteminin, performansı yükseltmek ve yüzde 50 yakıt tasarrufu
sağlamak üzere makinenin motor ve öğütme
tamburu tahriki gibi tüm ana işlevlerini bir ağ
üzerinde topladığı, operatöre kumandalar yerine
öğütme işlemine odaklanma fırsatını sağladığı
iddia ediliyor. Wirtgen, KMA220 sabit köpüklü bitüm stabilizasyon santralini, Avrupa’da ilk
olarak Intermat Fuarı’nda tanıtacak. Santral,
çeşitli malzemelerin ve malzeme karışımlarının,
önceden belirlenen miktarlarda köpüklü bitüm
kullanılarak stabilize edilmesine, yüksek kalitede
bitümlü stabilize malzeme üretilmesine imkân
veriyor Köpüklü bitümle soğuk geri kazanım
işlemine yönelik test cihazları da Wirtgen standını ziyaret edenler tarafından incelenebilecek.
Seyyar WLB10S tesisi ve WLM30 laboratuar
tesisi de yine Avrupa’da ilk kez görücüye çıkacak.
Fayat Grubu’nun sergisinde, Colas şirketinin
geliştirdiği, pancardan (beta vulgaris) imal edilen bir bitkisel tabanlı bağlayıcı asfalt üretim
tesisi olan “Beluga”, ziyaretçileri bekliyor olacak.
Sahada 120 derece sıcaklığa sahip asfalt üretme
yeteneğine sahip olan Beluga, soğutma işlemi
sayesinde saatte 7 ton’luk kapasiteye çıkabiliyor.
Firma, bu yenilikçi ekipmanın enerji tüketimi
ve karbon dioksit salımında yüzde 30’luk azalma
sağladığın ileri sürüyor. Kardeş şirket Bomag da
Ammann şirketi, AVX serisini tamamlamak üzere
tasarladığı 8 ton’luk AV80X (fotoğraftaki) ve
AV70X çift tamburlu belden-kırma silindirleri,
Paris’te ziyaretçilerle buluşacak
Paris’te yeni silindir modelleriyle dikkat çekmeye
çalışacak. Bunların en küçüğü olan 3.3 ton’luk
BW124DH/PDH, bir yumuşak tambur veya
keçiayağı tambur ile çalışabiliyor. Kompakt tasarımı, çok yönlülüğü ve 2.2 m’lik palet yarıçapının, BW124DH/PDH’ni peyzaj, boru hattı ve
dolgu çalışmaları için uygun bir seçenek haline
getirdiği düşünülüyor.
Bomag standından en fazla ön plana çıkacak
modellerden birisi, özellikle Fransa pazarı için
geliştirilmiş 14 ton’luk BW214D tek tamburlu
silindir olabilir. Makinede patinaj yapmayan,
yüzde 100 kendinden kilitlemeli arka diferansiyel, standart donanım olarak sunuluyor. 4 aşamalı seyir sistemi, BW214D’ye zorlu şartlarda bile
önemli bir tırmanma yeteneği kazandırıyor.
Fuarda, Bomag’ın yeni asfalt öğütücüleriyle de
tanışabileceğiz. Yeni 450 kW güç sınıfındaki ilk
model olan BM2000/60, 2 m çalışma genişliği
temin ediyor. Hidrolik olarak tam otomatik
şekilde katlanabilen taşıyıcı bant ve tavan, makinenin özel nakliye ekipmanları gerektirmeden
farklı iş sahaları arasında kolayca taşınabilmesine
olanak tanıyor. BM2000/60’ün geniş tavanı,
gerektiğinde ön cam ile birlikte yanlara doğru
kaydırılabiliyor. Böylece, operatör makinenin yan
tarafını izleyerek çalışırken bile korunabiliyor.
225 kW güç sınıfında da, 1 m, 1.2 m ve 1.3 m
çalışma genişliğine sahip yeni modeller
dikkat çekiyor. Orta bölüme yerleştirilmiş
rotor, bu makinelerde paletlerin 4’ünün
de tamamen döndürülebilmesine imkân
veriyor. Tasarımcılar, palet desteklerini
genişleterek, 320 mm’lik kesim derinliğinde bile makinelerin zeminden oldukça
yukarıda kalmasını sağlamışlar. Bomag’ın
tanıtacağı yenilikler saymakla bitmiyor.
BF300 serisi asfalt serme makineleri de
Intermat ziyaretçilerinin beğenisini toplamaya çalışacak. 7-8 ton ağırlık sınıfında
yer alan seri, önceki BF331 asfalt finisörünün yerine geliştirilmiş. Serideki modeller
paletli veya 2 tekerlekli, 4 tekerlekli, 6
tekerlekli versiyonlar şeklinde satın alınabiliyor.
BF300 modellerinin normalde 1.7 ile 3.4 m
arasında değişen genişlikleri, plaka kullanılarak 300 ila 400 mm artırılabiliyor. Ana serim
mastarının boyu da da, hidrolik olarak 2 katına
kadar çıkartılabiliyor. Nakil sırasında ise, tüm BF
300 modellerinde genişliği 2,5 m’ye düşürmek
mümkün.
Ammann, yeniden tasarladığı ağır silindir serisiyle fuarda olacak. Makinelerde çekiş ve operatör
sistemlerinin geliştirildiği, bakım hizmetlerinin
de kolaylaştırıldığı görülüyor.
>
Nelerle tanışacağız?
vv
62 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
Beton
Couvrot–Skako
Couvrot–Skako
Imer
Imer
Putzmeister
Putzmeister
Mixometer
Mastermix 4500TW
ORU JUST
Booster 15
BQF 06 RoLine
BSC 1409 C
Beton karışımında akışkanlık noktası hesaplama cihazı
120 metreküp/saat kapasiteli modüler beton santrali
Mobil kuru beton santrali
70 bar beton pompası
Küçük şasili kamyona monte edilmiş rotor beton pompası
Kazık çakma işlemlerine yönelik paletli beton pompası
INTERMAT
Teknolojinin Paris buluşması
Şirket, AV70X ve AV80X çift tamburlu beldenkırma silindirlerinin tanıtımı için de Intermat’ın
iyi bir fırsat yaratacağını düşünüyor. Sırasıyla 7
ve 8 ton çalışma ağırlığına sahip olan makineler,
AVX serisinde 10.5 ton’luk AV110X ve 13 tonluk
AV130X modellerine katıldı.
Yeni silindirde de, tamburlar her iki yönde
de 160 mm kaydırılabiliyor. AV70X’te 1.45 m
ile 1.75 m arasında değişen çalışma genişliği,
AV80X’te 1.6-1.9 m’ye yükseliyor. 2 makine de,
bakım kolaylığı sağlamak amacıyla arka bölüme
yerleştirilen 60 kW’lık B3.3-C80 motoruyla
donatılıyor. Gomaco, yeni nesil GT-3200 kayarkalıplı oluk ve bordür serim makinesini tanıtacak. Her iki taraftan da serim yapabilen ekipman, Avrupa’da kullanılan basamaklı bariyerleri
oluşturabilmek üzere özel olarak tasarlanmış ve 1
m’ye kadar yükseklikte güvenlik bariyerleri inşa
edebiliyor. Tasarımdaki piston tipi ön ayak, daha
fazla dönüş torku temin ederek, manevra yeteneğine önemli katkı sağlıyor. 1 m yüksekliğinde
kalıpların kullanılabilmesi için, arka ayaklarında
da eskisinden 3 kat daha güçlü hale getirildiği
belirtiliyor.
Asfalt üretim sektörüyle ilgilenen ziyaretçilerin
görebileceği yenilikçi ürünlerden birisi, Lea-co
firmasının geliştirdiği, 100 derecenin altında bir
sıcaklıkta asfalt üretilebilmesini sağlayan imalat süreci olacak. İmalat sıralamasını değiştiren
ve Lea-co patentli bir katkı maddesi kullanan
süreçte, kuru veya sıcak agregaya, ayrıca kuma
ihtiyaç duyulmuyor. Böylece, enerji tüketimi,
sera gazları ve emisyon miktarları önemli ölçüde
azalabiliyor. Lea asfaltının üretilebilmesi için,
sıcak karışım asfalt tesisleri üzerinde yüzde 40’lık
bir modifikasyon gerekiyor. Tüm modifikasyon
işlemleri, Lea-co tarafından temin edilen geri
kazanılmış malzemen mamul ekipmanlarla gerçekleştirilebiliyor.
Intermat, yüzey sıkıştırma pazarının küçük
ekipmanları bakımından da hareketli geçecek.
Weber MT şirketi, tek yönlü sıkıştırma plakalarından 2’sini yeniledi. CF 2 modeli 450 mm
çalışma genişliği sunarken, CF’te bu değer 500
mm’ye yükseliyor. Her 2 ekipmanın da, küçük
ölçekli peyzaj ve zemni sıkıştırma işleri için uygun
birer seçenek olduğu öne sürülüyor.
Şirket, CR 5 ters çevrilebilir toprak
sıkıştırma makinesini de, kum, çakıl,
ufalanmış agrega ve taş kaplama üzerinde çalışabilecek şekilde yeniledi. Önceki
CR 4 ve CR 5 modellerinin yerini alan
yeni versiyon, daha yüksek çalışma hızı
ve tırmanma yeteneği sergilerken, operatörün koluna ulaşan titreşim düzeyini
de aşağıya çekiyor. Gürültü seviyesinin
düşmüş olması da önemli değişiklikler
arasında sayılıyor.
Beton ekipmanları
Intermat’taki Putzmeister standının
getireceği yeniliklerden birisi, BQF 06
RoLine araç-üstü beton pompası olacak.
Makinenin tasarımındaki ana unsur, betonun bir
bom ile değil, borular ve esnek hortumlara sevk
Stage IIIB uyumlu, 7 litre hacimli, 6 silindirli,
225 kW’lık ikiz-turboşarjlı Perkins motoru
edilmesi şeklinde açıklanıyor. Böylece, çok daha
küçük şasili bir kamyon kullanılabiliyor (fuara
getirilecek model, 7.5 ton’luk bir taşıyıcı üzerinde
sergilenecek) ve dar alanlara girmek kolaylaşıyor.
Piston değil, rotor esasıyla çalışan pompa,
saatte 58 metreküp beton sevk edebiliyor. Rotor
pompa tasarımının getirdiği en önemli avantajın,
Intermat Fuarı’na Fransa Ofisi HCSF desteği ile
katılacak olan Hitachi Consruction Mahchinery
Europe, standında mini ve orta boy lastikli
ekskavatörler, lastikli yükleyiciler, özel uygulama
makineleri ve yıkım makinesini sergileyecek
32 mm’ye kadar çıkan boyutta taneciklere sahip
betonun pompalanabilmesi olduğu belirtiliyor.
Hava içerikli beton, köpüklü beton, kendinden
sıkışmalı beton da BQF 06 RoLine tarafından
pompalanabiliyor. Ayrıca, pistonlu pompalarda
malzeme akışı darbeler halinde gerçekleşirken,
rotorlu tasarımda daha düzgün bir akış temin
ediliyor.
Firmanın PUMI araç-üstü beton pompaları,
artık sol tarafta büyük bir malzeme haznesiyle ile
donatılıyor. Böylece, 153 m’ye varan uzunlukta
sevk hortumunun taşınabildiği, sağdaki depolama alanının da kaplinler gibi diğer malzemeler
için kullanılabildiği belirtiliyor.
Putzmeister’in kazık çakma çalışmaları için özel
olarak tasarladığı paletli BSC 1409 C modeli de
fuarda ziyaretçilerle buluşacak. Paletli taşıyıcı,
makinenin zorlu zeminlerde bile hareket edebilmesini sağlıyor. Boru sevk hızının artırılması ve
kurulum süresinin kısaltılması ile klasik araç-üstü
pompalara göre daha verimli bir çalışma süreci
elde ediliyor.
Imer de geniş ürün yelpazesinden yeni veya
yenilenmiş ekipmanlarla Intermat’ta hazır olacak.
İlk olarak Ekim ayındaki SAIE Fuarı’nda sergilenen Booster 15 beton pompası da bunlardan
birisi. Booster, 25 mm’ye kadar parça büyüklüğüne sahip betonu, 70 bar basınçta sevk edebiliyor.
Firma, bu tasarımın daha küçük bir modelini de
geliştirmeyi planlıyor.
Imer, Paris’e mobil beton santralleri serisinden
de 3 farklı model getirecek. Bunların en yenini
konumundaki ORU JUST, 40-50 metreküp/saat
kapasiteli, beton kamyonlarını doldurmak üzere
geliştirilmiş bir kuru beton tesisi olarak tanıtılıyor. Makinenin test amaçlı prototipleri, Latin
Vögele’nin yenilikçi bir yaklaşımla geliştirdiği
InLine Pave yüzey kaplama sisteminin, sıcaküstü-sıcak çift katlı asfalt serimi için uygun bir
seçenek olduğu belirtiliyor
64 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
INTERMAT
Teknolojinin Paris buluşması
5 silindirli, 9.3 litre hacimli DC9EMS; 6 silindirli, 12.7
litre hacimli DC13EMS ve 16.4 litre hacimli DC16EMS
V8 motoru sergilenecek. Scania modellerinde, tamamen
yeni blok, silindir gömleği ve piston tasarımlarına yer veriliyor. Piston stroklarının artırıldığı motorlarda, Cummins ile
işbirliği içerisinde geliştirilmiş common-rail yakıt püskürtme
sistemi, 2.400 barlık basınca ulaşıyor. Stage IIIB hükümlerine
uyumluluğun sağlanabilmesi amacıyla, tüm modellerde seçmeli katalitik azatlım (SCR) sistemine yer veriliyor.
Perkins şirketi ise, Stage IIIB uyumlu 1200 serisini ziyaretçilere tanıtacak. Serinin en büyük modeli konumundaki 6
silindirli, 7 litrelik, ikiz turbolu motor, 225 kW güç üretiyor.
Böylece, mevcut 5.5 litrelik Stage IIIA motorunun sağladığı
güç miktarı yüzde 21 oranında aşılıyor.
Motorun, 6.6 litrelik silindir hacminden 130 kW güç elde
eden kısa stroklu versiyonu 120E-66TA da stanttaki yerini
alacak.
Putzmeister firmasının kompakt ölçülere sahip RoLine serisi, rotor
tipi beton pompası ve borular/hortumlardan oluşan sevk sistemiyle
dikkat çekiyor. Bu tasarımın, dar alanlarda çalışma yürütmek için
ideal olduğu öne sürülüyor
Amerika ve Orta Doğu’daki test çalışmalarında denendi ve
şimdi, ORU JUST’ın pazara sürülmeye hazır olduğu belirtiliyor.
Couvrot-Skako Grubu, Intermat’ı yeni yüksek kapasiteli
mobil beton snatrali Mastermix 4500TW’nin tanıtımı amacıyla kullanacak. Tesisin kalbini, 120 mtreküp/saat kapasiteye
ulaşılmasına izin veren, ikiz milli DKXS 3.00 mikser oluşturuyor. Santralin çelik şasisi, temizlik işlemlerini kolaylaştırmak
ve pasa karşı koruma sağlamak amacıyla yeniden tasarlanmış
ve kayma önleyici alüminyum basamaklar kullanılarak güvenlik düzeyi yükseltilmiş. Mikserle aynı yükseklikteki 6x6 m’lik
büyük platform ve ağırlıkla aynı yükseklikteki ikinci platform,
operatörlerin tüm önemli aksamlara kolayca ulaşabilmesini
sağlıyor. Sıvı beton kıvamının işlem sırasında ölçülmesi amacıyla geliştirilmiş Mixometer cihazı da Couvrot-Skako’nun
sergileyeceği yenilikler arasında yer alıyor. Fransa Ulusal Beton
Laboratuarı ile ortaklaşa yürütülen 3 yıllık çalışmaların sonucu
olan ürün, karışımın akışkanlık noktasını hesaplayarak, karıştırma sürelerinin ve üretim miktarlarının optimize edilmesine
olanak tanıyor.
Motorlar
Avrupa’da 2011 yılında yürürlüğe girecek olan Stage IIIB
motor emisyon yasası, Intermat’ın yeni dizel teknolojileri
konusunda oldukça hareketli geçmesini sağlayacak. Başlangıç
tarihine 2 yıldan az bir süre kalmışken, inşaat makineleri üreticileri ne tipte motorlarla çalışmak zorunda kalacaklarını bilme
ihtiyacı içerisinde.
Cummins şirketi, 8.3 litre hacimli QSC modelinin yerine
geliştirdiği, Stage IIIB uyumlu, 8.9 litrelik QSL9 motorunu
Intermat’ta beğeniye sunacak. Stage IIIA hükümlerine göre
düzenlenmiş QCS’de 280 kW olan azami güç miktarını, yeni
motorda 298 kW’a yükseltildiği görülüyor. Firma, yeni tasarımın yüzde 5 yakıt tasarrufu sağlayacağını da ileri sürüyor.
Egzoz son işlem sistemine eklenen hava emişinin yanı sıra,
QSL9’da Cummins tarafından geliştirilmiş çok yüksek basınçlı
common-rail püskürtme sistemi, Cummins parçacık filtresi
ve soğutulmuş egzoz gazı geri çevrimi (EGR) de bulunuyor.
Scania’da, Stage IIIB motorlarıyla Intermat’a renk katacak.
Firmanın 3 temel blok üzerine inşa ettiği 10 farklı motor, 202
kW ile 505 kW arasında güç seçenekleri sunuyor. Fuarda,
Ziyaret edin!
Bu yazıda, Intermat’ta sergilenecek ürünlerden yaklaşık 100’ü
hakkında okuyucularımıza fikir vermeye çalıştık.
Ancak, fuara 1.300 firmanın katılacağı düşünüldüğünde,
çok daha fazlasının Paris’te bulunabileceğini tahmin etmek zor
değil. Endüstrideki güncel haberlere ve gelişmelere ulaşmak
için en iyi yol, her zamanki gibi, 20 ile 25 Nisan tarihleri arasında Intermat’ı ziyaret etmek olacak.
ICT
TÜRKİYEDEN HABERLER
Satılmaz Nakliyat 9 araçlık filosunda Komatsu kullanıyor
Erzurum’da 4 ayrı ocakta taş, kalker,
kil ve alçı çıkarımı yapan ve bölgenin
en büyük çimento fabrikalarından biri
olan Aşkale Çimento’ya hizmet veren
Satılmaz Nakliyat’ın 9 araçlık makine
parkındaki tek marka Komatsu
Satılmaz Nakliyat
9 araçlık filosunda
Komatsu kullanıyor
E
rzurum’da faaliyet gösteren ve 18’i operatör olmak üzere 100
kişilik kadrosuyla 4 ayrı ocakta taş, kalker, kil ve alçı çıkarımı
yapan Satılmaz Nakliyat, bölgenin en büyük çimento fabrikalarından biri olan Aşkale Çimento’nun hammaddesini sağlıyor.
İstikrarlı bir büyüme sürecinde olan ve 9 araçlık makine parkında
Operatör gözüyle Komatsu
Behlül Daba: Buradaki kalker ocağında dinamitlerle patlatma yapıp malzemeleri
makinelerle kamyonlara yüklüyoruz. Günde ortalama 6-7 bin ton yükleme yapıyoruz. Burada 3 veya 4 makine çalışıyor. Komatsu makinelerden memnunuz. Yakıt
tasarrufu diğer markalara oranla daha iyi. Ayrıca muadillerinin hepsinden daha
seri. Üstelik güçlü bir makine, operatörü yormuyor.
Gökhan Çanak: Ben lastikli yükleyici operatörüyüm. 6 yıldır bu şantiyede çalışıyorum. Operatör gözünden bakarsak, rahatlık açısından Komatsu çok iyi. Ayrıca yakıt
tasarrufu ve dayanıklılık da Komatsu’yu tercih etme sebeplerimiz. Makinelerle ilgili
sıkıntımız olmuyor ama olursa da servis hemen gelip sorunumuzu gideriyor. Zaten
bakımlarını zamanında yaptırıyoruz ve hep orijinal parçalar kullanıyoruz.
66 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
tek marka olarak Komatsu’yu kullanan Satılmaz Nakliyat’ın
Müdürü Ahmet Satılmaz, ilk Komatsu makinelerini 1999 yılında
aldıklarını ve ardından bir tane daha ikinci el Komatsu aldıklarını
söylüyor ve ekliyor: “Ondan sonra hep sıfır makine aldık.
İkinci el makineler ile Komatsu markasını denemiş olduk ve
çok memnun kaldık. Şu anda makine parkımızda toplam 9 makinemiz ve hepsi de Komatsu.
Taş ocağımızda bir adet PC 600 çalışıyor. Bir adet WA 470 çalışıyor ve bir adet de PC 300 çalışıyor. Bunun dışında kil ocağında
bir adet PC 450 çalışıyor. Tercan’daki taş ocağımızda bir PC 450,
bir de WA 470 çalışıyor. Fabrikanın içinde de yılda 2 milyon ton
iç hammadde nakliyemiz var.
Burada da bir WA 470, bir WA 420 çalışıyor. Kömür kırıyor,
kil-alçı taşıyor.”
İlk ikinci el makinelerinden birini halen kullandıklarını söyleyen Ahmet Satılmaz’a Komatsu’yu neden tercih ettiğini sorduk:
“Komatsu iş gücü kuvvetli bir makine, iş tahammülü fazla. Diğer
makinelerle karşılaştırınca yakıtı daha az kullanıyor. Aynı zamanda seri ve pratik.”
Ahmet Satılmaz Komatsu markasından duyduğu memnuniyet
Temsa Global’den aldığı satış ve satış sonrası hizmetler alanında
da geçerliliğini sürdürüyor. Bu süreci şöyle anlatıyor Satılmaz:
“Servis açısından her türlü yardımı yapıyorlar. Aynı şekilde alımsatımda da çok yardım görüyorum. Ben Temsa Global ile kendimizi bir aile olarak görüyorum. Ayrıca Erzurum’a da Komatsu’yu
ben getirdim sayılabilir. Makine almayı düşünüp de bana soran
olursa ben hemen Komatsu’ya yönlendiriyorum.
Yurt dışı siparişlerimiz olunca da çok yardımcı oluyorlar. Ben
aradığımda Trabzon’da faaliyet gösteren Kuzey Makine olsun,
Mert Makina olsun aynı gün içinde arızaya müdahale ediyorlar,
gece bile olsa gelip taş ocağında makinenin arızasını gideriyorlar.
Böylece hiçbir makinemiz arızadan dolayı yatmıyor.”
ICT
TÜRKİYEDEN HABERLER
Gül İnşaat makine parkını Sumitomo ile yeniledi
Gül İnşaat makine parkını
Sumitomo ile yeniledi
Türkiye’de Çukurova Ziraat ile piyasaya sunulan Sumitomo; 460 çalışanı, 320 adet kamyonu ve
30 adet iş makinesi bulunan Gül İnşaat’ın tercihi oldu
E
ko Group’un lider şirketlerinden Eko İnşaat ve Ticaret Ltd.
Şti., 1965’ten bu yana Türkiye’nin endüstriyelleştirilmesi ve
geliştirilmesi sorumluluğunda payına düşeni fazlasıyla yapan
şirketlerden. 650’yi aşkın çeşitli iş makineleri ve ekipmanları ve
500’ü aşkın deneyimli teknik ve teknik olmayan personeli ile
Eko; anahtar teslim havaalanları, askeri hava üsleri, otoyollar ve
karayolları gibi birçok geniş kapsamlı sözleşmeleri içeren, toplam
kontrat tutarı 1.5 milyar doları aşan 60’tan fazla projeyi başarıyla
tamamlıyor.
Şu anda, TKİ (Türkiye Kömür İşletmeleri ), Ege Linyit İşletmesi
Yönetimi, Işıklar 8. Pano, 15 milyon metreküp hafriyat işini
yürüten şirket, bu özel bu projede 4 ünite SH450LHD-3B ve 4
ünite SH700LHD-5 kullanıyor. Tüm bu projelerde yıllardır taşeronluk görevi yapan Gül İnşaat Şirketi ise; 1987 yılında Mustafa
Gül tarafından kuruldu. Kuruluş gününden bu yana, karayolları
ve otoyollar, havaalanları, askeri hizmetler, binalar ve yatırım
projeleri inşaatları gibi projelerde varlık gösteren firma; başta
Edirne Kınalı Otoyolu, Adana İncirlik Havaalanı, Sabiha Gökçen
Havaalanı, Bodrum-Milas Havaalanı ve Batman Havaalanı olmak
üzere Türkiye için birçok büyük ve son derece önemli projeleri
üstlendi. Gül İnşaat’ın yurt dışında Kazakistan, Özbekistan ve
Türkmenistan, yurt içinde ise Adapazarı, Kahramanmaraş ve
Gebze’de çalışmaları mevcut.
Sumitomo marka makineleri tercih eden ve Çukurova Ziraat ile
güzel bir işbirliğine imza atan Gül İnşaat’tan Mustafa Gül’e bu tercihinin sebebini sorduk: “Sektörde gün geçtikçe maliyetlerin artması sebebiyle iş makinesi yatırımlarında daha dikkatli olmamızı
68 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
gerektiriyordu. Sadece alım aşamasında değil, daha sonraki servis
faaliyetlerinin de aksamadan yürütülmesine de dikkat etmeyi
düşündük. Makine alımında birçok firmayı değerlendirmeye
aldık bunlardan bir tanesi de Sumitomo markasıydı. Öncelikle
hem firmaya hem de makineye çok inandık. İş makine piyasasına
yeni giren bir marka olarak baksak da, Çukurova Ziraat’in çok
eski bir kuruluş olduğunu ve iş makinesi sektörüne olan katkılarını biliyorduk. Bu inançla makineleri çalışma ortamlarında
inceledik, yakıt performanslarına baktık. Birçok kullanıcıdan
referanslar aldık. Topladığımız tüm bilgileri mühendis arkadaşlarım ve ben ciddi bir şekilde inceldik. Özellikle çok düşük yakıt
değerlerinin olması ve Sumitomo’nun ağır hizmet tipi özel makinelerinin yapacağımız işe uyumlu olduğunu gördük. Ve tercimizi
Sumitomo olarak belirledik.”
Gül İnşaat, Sumitomo ile Çukurova Ziraat’ten aldığı hizmetlerden memnun kalmış olacak ki, firmanın diğer ürünlerini de araç
parkına eklemiş: “Türkiye’nin her yerinde projelerimiz var. Bizler
için hizmet kalitesi ve özellikle yakıt çok ama çok önemli ve bu
konuda doğru makineyi seçmiş olmamız memnuniyet vericidir.
Bu memnuniyetten dolayı Çukurova Ziraat’in satışını yaptığı
Amman Marka silindir grubundan 4 adet ve Case Marka 921E
lastikli yükleyiciden de 1 adet aldım. Bu alışverişten de memnun
kaldığımı belirtmek isterim.
Bu yüzden her türlü ihaleye girerken içim artık çok rahat. Çünkü,
Sumitomo-Çukurova Ziraat bizi yanıltmadı. Müteahhitler için
sağladığı verim-yakıt açısından gerçek çözüm Sumitomo ekskavatörleridir. Bunu kanıtlamış oldular.”
ICT
TÜRKİYEDEN HABERLER
Türkiye’nin ilk mobil soğuk asfalt karışım tesisi Wirtgen Ankara’dan
Wirtgen Ankara,
Türkiye’nin ilk mobil
soğuk asfalt karışım tesisini Ankara Büyükşehir
Belediye’sine teslim
etti. Makinenin teknik
özellikleriyle ilgili bilgi
aldığımız Kamu Satış
Müdürü Mehmet Ali
Serbest, bu makineyle Ankara Büyükşehir
Belediyesi’nin kazınmış
asfaltı soğuk asfaltı
Türkiye’nin ilk mobil
soğuk asfalt karışım tesisi
Wirtgen Ankara’dan
W
tekrar kullanılabilir hale
getirebileceğini söyledi
irtgen Ankara, bir ilki gerçekleştirdi ve Türkiye’nin ilk
mobil soğuk asfalt karışım tesisini ülkemize getirdi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne teslim edilen makine
ile kazınmış asfalt soğuk asfalt karışımı halinde tekrar kullanılabilir hale geliyor. Wirtgen Ankara Kamu Satış Müdürü Mehmet
Ali Serbest, Ankara Büyükşehir Belediye’sinin kazınmış asfaltı
değerlendirerek diğer belediyelere örnek olacağını ve önümüzdeki dönemlerde mobil soğuk asfalt karışım tesisinin belediyeler
tarafından çok tercih edilen bir makine olacağını düşünüyor.
Makinenin teknik özellikleri hakkında bilgi veren Serbest, bu
makinenin kazınmış olan malzemeyi soğuk asfalt karışımı halinde
tekrar kullanılabilir hale getirdiğini, atık olan malzemeyi köpüklü
bitüm ile karıştırılarak yeniden kullanıldığını söyledi. Serbest,
“Atık malzemenin kullanılması agrega temini konusunda avantaj
sağlıyor. Taş ocaklarının nerede olduğu, nakliyesinin nasıl yapılacağı gibi konularla ilgilenmiyorsunuz.
Dolayısıyla da bu tür maliyetlerden kurtuluyorsunuz. Makine,
220 ton kapasiteli, mobil bir makine. Makineyi bir çekiciye
takarak uygun olan yere götürüp, kuruyoruz. Kurulduktan
sonra bitüm tankı ve su tankı gibi bazı yan materyallerle tekrar
değerlendirmeye tutuyorsunuz. Teorik olarak makinenin saatteki kapasitesi 220 ton, fakat pratikte bu kapasite kullandığınız
malzemeye göre değişiyor. Makine Türkiye’ye kompakt halde
geliyor. Makinede motor, hazne, 2 tane konveyör tipi ve karıştırıcılar var. Karıştırıcılarda bütün tankından ve su tankından
aldığımız malzemeyi atık malzemeyle karıştırarak, soğuk asfaltı
70 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
çıkış konveyöründen kamyonlara yükleyebilirsiniz. Bu makine
özellikle agrega temininde sıkıntı yaşayan ülkelerde çok kullanılıyor. Türkiye’de ise bu makineyi ilk kullanan kurum Ankara
Büyükşehir Belediyesi olacak. Ankara Büyükşehir Belediyesi,
yaptığımız tanıtımlar neticesinde makineyi almaya karar verdi.
Makinemiz Belediye’ye teslim edildi. Sanıyorum, Nisan ayının
ortasına doğru çalışmaya başlayacak” dedi. Kazınan asfaltın öncelikle bir laboratuvara gittiğini ifade eden Serbest, laboratuvarda
malzemede nelerin eksik olup olmadığının tespit edildiğini, daha
sonra da eksik olan malzemelerin eklendiğini, böylelikle asfaltın
geri kazandırıldığını belirtti.
Bu makinenin Türkiye’de muadili olmadığını kaydeden Serbest,
kazınmış asfaltın değerlendirilmesinin maliyetleri aşağıya çektiğinden makinenin ileride çok tercih edileceğini tahmin ettiklerini,
özellikle asfaltlama işini sıklıkla yapan Büyükşehir Belediyeleri’nin
bu makineleri kullanacaklarını söyledi. Makinenin normal şartlar
altında bir operatör tarafından kullanıldığını ifade eden Serbest,
sözlerine şöyle devam etti; “Malzemeyi yüklemeniz için yükleyici
gerekiyor. Yükleyicideki operatörde uzaktan kumanda var, bu
kumanda ile her türlü fonksiyonu kontrol edebiliyor; kapakları
açıyor, konveyör ve karıştırıcının hızını ayarlıyor. Yani yükleyici
operatörü her türlü kontrolü kumanda ile yapabiliyor. Fakat optimum olarak yükleyicideki bir operatör, motorun, konveyörün ve
karıştırıcının hızını ayarlamak ve kontrol etmek içinde birer kişi
bulunabilir. Yani bu işi tek kişiyle yapabildiğiniz gibi 4 kişiyle de
yapabilirsiniz.”
ICT
TÜRKİYEDEN HABERLER
Çumitaş’tan çevre dostu hidrojenli forklift
Çumitaş’tan çevre dostu
hidrojenli forklift
IDO ve ICHET’in ortak
geliştirdiği Hidrojenli
Yakıt Pili Projesi kapsamında Çukurova Makina
tarafından Türkiye’nin
hidrojenli forklifti üretildi
E
nerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nın desteğiyle Türkiye’de
kurulan ve hidrojen enerjisi konusunda Ar-Ge çalışmaları
ve çeşitli projeler gerçekleştiren ICHET (International
Centre For Hydrogen Energy Technologies) ile İstanbul Deniz
Otobüsleri Türkiye’nin ilk hidrojen yakıt pili uygulaması projesi
için bir işbirliği gerçekleştirdi. Proje için hidrojenli forklift üre-
Hidrojenli forklift nasıl çalışıyor?
F
orklift üzerinde iki adet elektrik motoru bulunuyor. Bu motorlar 48 V DC gerilimde çalışıyorlar ve 5’er KW gücündeler. Elektrik motorların biri yürüyüş sistemini
çalıştırıyor, diğeri ise mastın lift, tilt ve side shift hareketlerini çalıştırıyor. Ayrıca bu
motorlar ayrı ayrı elektronik kontrol sistemi ile kontrol ediliyor. Elektrik motorlarını, kontrol ünitelerini ve diğer elektrikle çalışan komponetleri besleyebilmesi için 8 KW gücünde
hidrojen yakıt pili düşünülmüş. Hidrojenin depo edildiği tank 51 litre ve 350 bar’da tam
dolum yapıldığı zaman forklift kesintisiz olarak 24 saat çalışıyor. Forkliftin atığı ise su
buharı.
72 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
ten Çukurova Makina’nın Genel Müdürü
Mustafa Yapıcı’dan projeyle ilgili bilgi aldık.
Çukurova Grubu’nun Türkiye’de iş makineleri ve endüstriyel makineler alanında
sürekli ilklere imza attığını ve hidrojenli
forklift üretimi teklifin kendilerine geldiğini söyleyen Yapıcı,
“Türkiye’de elektrikli forklifti sadece biz üretiyoruz, dizel forkliftlerin de Türkiye’deki tek üreticisiyiz. Dolayısıyla bizimle irtibata
geçtiler. Biz de Çukurova Makina olarak hiçbir ticari kaygı gütmeden, bu işe bir Ar-Ge ve inovasyon projesi olarak yaklaşarak,
bu projede seve seve yer aldık” dedi.
Maliyeti 80 bin Euro
Bu projenin maliyetlerini sorduğumuz Mustafa Yapıcı, bu ölçekte bir forkliftin müşteri satış fiyatının yaklaşık 20 bin Euro
olduğunu belirttikten sonra, “Fakat bu proje bir Ar-Ge projesi
olduğu için maliyeti yaklaşık 80 bin Euro olarak gerçekleşti.
Aracın bütün tasarım ve çizimleri ve üretimi Çukurova Makina
olarak tarafımızdan yapıldı, yakıt pili ICHET tarafından temin
edildi. Burada asıl maliyet unsurunu oluşturan kalem yakıt pili;
bu nedenle ICHET’in katkılarını dikkate almak gerekir. Ama
biz Çukurova Makina olarak burada maliyetten öte, bu yenilikçi
projenin içinde yer almayı düşündük” diyerek devam etti.
Hidrojen yakıt pili uygulaması çevre için çok önemli bir proje.
Mustafa Yapıcı’ya bu projenin veya bu tür iş makineleri kullanmanın çevreye katkılarının neler olacağını sorduk: “Bu proje de
bizim çevreye bakış açımızın da bir örneği aslında. Biz temiz ve
yaşanılabilir bir çevre için üstümüze düşen sorumluluğu yerine
getirmek adına çalışmalarımızı yapıyoruz. Şu anda dizel forkliftlere göre çevreye daha az zarar veren elektrikli forklifti Türkiye’ye
tek Çukurova Makina üretiyor. Fakat elektrikli forkliftte şöyle
bir durum var, belli bir süre şarja bağlıyorsunuz, örneğin; 6 saat
şarj edip 6 saat kullanıyorsunuz. 6 saat sonra aküler boşalıyor,
tekrar doldurmanız gerekiyor. Dolayısıyla çok uzun süre kullanma imkanınız yok, kullanımda kesintiler oluyor. Ama hidrojen
enerjili forkliftte, depoyu dolduruyorsunuz, eğer yüksek basınçta
doldurabilirseniz 20-25 saat kesintisiz kullanabilirsiniz. Hidrojen
bittiğinde 5-10 dakikada tekrar dolduruyorsunuz ve tekrar 25
saat kullanıyorsunuz. Dolayısıyla hidrojen enerjisi performans
anlamında normal elektrikli forkliftten çok daha yüksek bir
performansa sahip.
ICT
TÜRKİYEDEN HABERLER
Yerli üreticinin hidrolik ünite ve yedek parçaları Hattat’tan
Döküm gövdeli
pompa ve valf üretimi
yapan Hattat Holding,
Türkiye’deki tüm iş
makineleri üreticileriyle
m
çalışıyor ve onlara hidrolik üniteler ile yedek
parça sağlıyor. Firma
aynı zamanda yıllık cirosunun yüzde 70’ini ihracattan sağlıyor
Yerli üreticinin hidrolik ünite
ve yedek parçaları Hattat’tan
O
tomotiv, enerji, gayrimenkul, savunma sanayi ve turizm
sektörlerindeki yatırımlarıyla faaliyet alanlarını çeşitlendirmiş olan Hema Endüstri 1970’li yıllarda kurulmuş bir üretim şirketi. Şu an için holding bünyesinde 20’den fazla şirket var.
Bunlardan birisi de Hattat Otomotiv Pazarlama. Hattat Holding
Genel Müdürü Güneş Tuncer, 26 yıldır faaliyet gösterdiklerini
söylüyor. “Kuruluş amacımız; grubumuzun üretmiş olduğu yedek
parçaların yurt dışında ve yurt içinde pazarlamasını yapmak.
Geçtiğimiz 10 yılda sektörde yaşanan değişimler şirketimize de
yansıdı. Ürettiğimiz ürünleri satmanın yanı sıra distribütörlükler
de alarak işlerimizi büyüttük. Holdingimiz İngiltere’de bulunan
David Brown Hidrolik’in üretim haklarını satın aldı ve David
Brown Hidrolik’in bütün üretim tesisi Çerkezköy’deki işletmemize getirildi. İş makineleri sektörüne girişimiz ise 2000 yılında
oldu. Şu anda döküm gövdeli pompalar ve valfler üretiyoruz.
Türkiye’deki tüm iş makineleri üreticileriyle çalışıyor, onlara hidrolik üniteler ve yedek parça sağlıyoruz. Bunun yanında faaliyetlerimizin ihracat ayağı da mevcut” diyerek özetliyor Güneş Tuncer
Hattat Otomotiv’in faaliyet alanlarını.
Şirket uzun yıllar önce kendi dizayn ve üretimi ile başlayan
ihracat ayağını, bugün yıllık cirosunun yüzde 70’ine ulaştırmış
bulunuyor. Holdingleşme sürecinde pazarda “Hattat” markasını
oturtmak isteklerini belirten Güneş Tuncer, yapılan pazar araştırmalarında, Hema ve Hattat markalarının güvenilir ve kaliteli
üretim yapan markalar olarak bilindiğini belirtiyor.
Üretim felsefeleriyle ilgili bilgi veren Tuncer, şunları söylüyor:
“Bu dönemde sadece imalat yaparak bir işletme çeviremezsiniz.
Üretim aşaması kadar ürünü pazarlayıp satmasını da becermeniz
gerekiyor. 1990’lı yıllarda başladığımız kendi dizaynımızla imalat
yapma ve üreticilere lanse etme işi 2000 yılında teknolojinin
gelişmesiyle beraber daha da büyüdü. Yerli ve yabancı imalatçılarla beraber çalışarak araçlara komponent üreten bir konuma
74 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009
geldik. Müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik özel dizaynlar yapıp
iş makineleri sektörünün hizmetine sunuyoruz. Biz bu noktada
parça üreticisiyle ya da nihai ürün üreticisiyle beraber çalışıyoruz.
Çalıştığımız firmalarla aramızda alıcı-satıcı ilişkisi yok. Sıkı bağlarımız var ve her zaman fikir alışverişi içindeyiz.
Çelik konstrüksiyon ve dökümhane yatırımlarımız var. İş
makinesi olmasa da bir ticari araç üretme hedefimiz mevcut.
Bu konuda adımlar atıyoruz. Ancak ekonomik açıdan dünyanın
içinde bulunduğu durum itibari ile beklemedeyiz.”
Güneş Tuncer’in küresel krize ilişkin görüşleri ise şöyle:
“Bugüne kadar birçok kriz atlattık ve her kriz bize iş hayatında
bazı şeyleri yanlış yaptığımızı, bazı şeyleri bilmediğimizi ve sonradan edindiğimiz birtakım alışkanlıklarımızı da değiştirmemiz
gerektiğini öğretti. İş makineleri sektörü krize ciddi anlamda
stokla yakalandı. Bu kriz, sektörü çok derinden etkiledi. Üstelik
içinde bulunduğumuz kriz küresel bir kriz olduğundan, bunu
nasıl aşacağımıza dair beyanlarda bulunmak da çok zor. Sanırım
herkesin söylediği gibi 2009’u minimum zararda geçireceğiz ve
2010’a bakacağız.” Güneş Tuncer’e son olarak kriz ortamında
ucuz ama kalitesiz ürünlerin pazar paylarını artırıp artırmayacağını soruyoruz: “Bizim ürettiğimiz ürünlerin muadilleri hem yurt
içinde hem de yurt dışında imal ediliyor. Biz bunlarla kalitemizi
ön plana koyarak baş etmeye çalışıyoruz. Biz Çin için büyük bir
tehlike diyoruz, ama Çin’de de kendi kendini taklit eden birçok
üretici var. Bence Çin artık avantajlarını kaybetmeye başladı. Her
ne kadar küresel krizde Çin ve Hindistan’ın yükseleceği söylense
de artık bu ülkelerin fiyatlarının da dünya fiyat ortalamasıyla aynı
olacağı kanaatindeyim. Münferit bazı olaylarda Çin bizim için
bir tehdit ama önümüzdeki 5–10 sene içerisinde Çin’de üretilen
ürünü Türkiye ve Avrupa için bir tehdit olarak görmüyorum. Biz
de gayet rekabetçi fiyatlarla üretim yapabiliyor ve dünyaya uygun
fiyatlarla ürün sağlayabiliyoruz.”
ICT
ICT dergimizin her sayısını almak/almaya devam etmek için formdaki bölümlerin tamamını
doldurmanız ve formu +90 216 302 08 10 numaralı faksa veya şu adrese göndermeniz yeterlidir:
Selamiçeşme mah. Cemil Topuzlu cad. No:13 D:9 Kadıköy - İstanbul / Türkiye
Kuruluşunuzun yıllık cirosu ne
kadardır? (milyon € cinsinden)
0-1 m. €
1-2,99 m. €
3-4,99 €
Firma
Acarlar
AES Ticaret
Aktaş
Assan
Aytuğlu Dizel
Babacan
Çukurova Makina
Çukurova Ziraat
Das Otomotiv
Doka Kalıp
Enfalt
Esmaksan
Göker
Greysan
Gülhan Kauçuk
HMF Makina
HPC Hidrolik
İnan Makina
Kallitek
Karke
Sayfa
13
29
75
2 - 47
45
83
11
35
69
55
41
84
53
65
63
17
33
6
61
77
Web sitesi
Firma
www.acarlarmakine.com
www.aesticaret.com
www.taurusmachinery.com
www.assan-mak.com.tr
www.aytuglu.com
www.babacanrubber.com
www.cumitas.com
www.cukurovaziraat.com.tr
www.dasoto.com.tr
www.doka.com
www.enfalt.com.tr
www.ekmaksan.com.tr
www.goker.com.tr
www.bidirdioglu.com
www.gulhankaucuk.com
www.hmf.com.tr
www.hpc.com.tr
www.inanmakina.com
www.kallitek.com.tr
www.karkemakina.com.tr
Kemal Türkoğlu
KOMATEK
Meka Mühendislik
Özkanlar
Page
Pardis
Pi Makina
Pena
Polimer Kauçuk
Robit
San Makina
Sanko
Seçkin
Tekno
Temsa Global
Toprak Makina
Tibet
Uğur Makina
Volvo
Wirtgen
World Of Concrete
Sayfa
79
82
59
73
37
81
4
43
21-23-25
60
57
27
19 - 71
3
31
51
49
76
39
67
78
5-19,99 €
20-100 m. €
100 m. €’dan fazla
Web sitesi
www.kemalturkoglu.com.tr
www.komatek.sada.com.tr
www.meka.com.tr
www.ozkanlarmakine.com.tr
www.page-ltd.com
www.pardis.com.tr
www.pimakina.com.tr
www.penamaden.com
www.sel.com.tr
www.robit.fi
www.sanmakina.com.tr
www.sankomakina.com.tr
www.seckinmakine.com.tr
www.tekno.com.tr
www.temsaglobal.com
www.toprakmak.com
www.tibetmakina.com
www.ugurmak.com.tr
www.volvoce.com
www.wirtgen-grup.com
www.worldofconcrete.com