Yumurta Tavuklarında Işığın Fizyolojik Etkisi ve Aydınlatma

Transkript

Yumurta Tavuklarında Işığın Fizyolojik Etkisi ve Aydınlatma
YUMURTA TAVUKLARINDA IŞIĞIN FİZYOLOJİK ETKİSİ VE AYDINLATMA
PROGRAMLARI
İsmail Durmuş Numan Karaçay Serdar Kamanlı
Ziraat Yük. Müh. Yard.Doç.Dr. Ziraat Yük.Müh.
Tavukçuluk Araştırma Enstitüsü 19 Mayıs Üniversitesi Bala İlçeTarım Müdürü
Ziraat Fak. Zootekni Böl.
ÖZET :
Aydınlatma, modern tavuk yetiştiriciliğinde verim üzerinde etkisi olan önemli unsurlardan
biridir. Hayvanların genetik kapasitelerinin artırılması yönündeki çalışmalarla birlikte,
çevresel faktör olan aydınlatma konusunda da araştırmalar devam etmekte olup, bu güne
kadar değişik ışık rengi, lamba tipi ve aydınlatma programlarının verime etkisi konusunda bir
çok araştırma yapılmıştır. Bu makalede; elde edilen araştırma bulguları da dikkate alınarak
uygulanan aydınlatma programları ve ışığın yumurta tavukları üzerindeki fizyolojik etkisi
açıklanmaya çalışılmıştır.
GİRİŞ :
Eski İspanyol köylülerinin tavukları yemlemek için geceleri lambayla kümese girmeleri
sonucu kış aylarında yumurta veriminin arttığını gözlemlemelerinden bu yana, 19. yüzyılda
Amerikalı fizikçi olan Waldorf ile başlayan tavuklar ve diğer kanatlı hayvanlar üzerinde ışığın
etkisini tespit etmeye yönelik araştırmalar devam etmektedir.
Önceki dönemlerde yapay aydınlatma ile gün ışığı süresinin uzatılarak tavuklara uzun süre
yem yeme imkanı sağlamak suretiyle yumurta verimini artırma temeline dayanan
araştırmaların, daha sonra tavuklarda, gün ışığı ve ışık şiddetinin hipofiz bezini aktive ederek
cinsel olgunluk ve yumurta verimi üzerine etkili olduğunun anlaşılmasıyla bu yöne kaydığı
bildirilmiştir (10).
Çeşitli araştırıcılar tarafından son yıllarda hemeral ve ahemeral olarak adlandırılan,
fotoperiyodun 24 saat, 24 saatten az veya fazla olarak tutulduğu araştırmalarda, normal
aydınlatma programlarına göre, yumurta veriminde bir düşme olmaksızın, yem tüketiminde
azalma, yumurta kabuk kalınlığında ve yumurta ağırlığında artma ve elektrik enerjisi
tüketiminde %28’lere varan oranlarda tasarruf sağlandığı belirtilmektedir (7).
Tavukçulukta verimi artırıcı bir faktör olan aydınlatma, işletme ekonomisine hem gelir ve
hem de gider olarak etkide bulunmaktadır. Enerjinin pahalı olduğu ülkelerde bu konu ayrıca
bir önem kazanmaktadır.
IŞIĞIN FİZYOLOJİK ETKİSİ
Işığın sinir sistemi ve endokrin sistemle fizyolojik etkileşimi şekil 1’de görülmektedir.
Çevreden gelen ışık gözdeki sinir uçları yoluyla beyindeki hipotalamusu etkiler. Buradan
salgılanan hormon salgılama faktörleri, hipofizin anterior lobunu aktive ederek, FSH’ın
salgılanmasını sağlar. FSH yumurtalıktaki folikülleri geliştirir ve buradan salgılanan östrojen
hormonunu kontrol eder. Folikül tam olgunlaşınca hipofizden LH hormonu salgılanır. Bunun
üzerine olgunlaşmış folikül ovulasyona uğrayarak infundibuluma düşer. Boşalan folikülden
salgılanan progesteron hormonu hipofiz bezini etkileyerek daha fazla LH salınımını engeller.
Böylece yumurta kanalındaki bir yumurta yumurtlanmadan yeni bir ovulasyon olması
engellenir. Yumurtalıktan ayrıca androjen adı verilen erkeklik hormonuda salgılanır. Bu
hormon, yumurtanın yapısındaki albümin sentezini kontrol eder ve iyi yumurtlayan tavuklarda
ibik ve sakalın kırmızı ve şişkin bir görünüm kazanmasını sağlar (10).
Hipofiz ön lobundan salgılanan prolaktin hormonuda FSH ve LH hormonlarının üretimini
durdurur ve tavuklarda gurk olma adı verilen fizyolojik bir durumu başlatır. Tavuklarda
yumurtlama ve ovulasyon işlemi büyük ölçüde bir gün boyunca aydınlık-karanlık
periyotlarına bağlıdır. Yumurtanın oluşumu yaklaşık 24 saatte tamamlanır. Yumurtlamadan
yaklaşık yarım saat sonra ikinci yumurta ovulasyonla infudubuluma düşer. Böylece iki
ovulasyon arasında 24,5-25 saatlik bir süre geçer.Günümüzde modern tavukçulukta ışığın
ovipozisyonla olan ilişkisi nedeniyle doğal gün ışığına ek olarak yapay aydınlatma uygulanır.
Böylece yumurtlama devresinde günde 14-16 saat ışık almaları sağlanır (10, 11).
Işığın horozlar üzerinde etkisini tespit etmek üzere yapılan bir araştırmada, kuluçkadan
çıkıştan itibaren sürekli 24 saat aydınlatma uygulanan deneme grubu ile gün ışığına maruz
bırakılan kontrol grubu hayvanların 16. haftaya kadar testis ağırlığı, testisin eni ve uzunluğu
ile ortalama seminifer kanal çapının gün ışığına göre daha hızlı geliştiği ancak 16. haftadan
itibaren gün ışığında büyütülen hayvanlar lehine sonuçlar alındığı bildirilmiştir (5).
IŞIKLA İLGİLİ TANIMLAMALAR
Fotoperyot :
Toplam aydınlık ve karanlık dönem olarak ifade edilir.
Hemeral Aydınlatma Programı :
Fotoperyodun 24 saat olduğu aydınlatma programına denir.
Ahemeral Aydınlatma Programı :
Fotoperyodun 24 saatten az veya fazla olduğu aydınlatma programlarına denir.
Tabii Gün Işığı veya Aydınlık Dönem :
Güneşin doğuşu ve batışı arasındaki süre olarak dikkate alınır (1).
AYDINLATMA PROGRAMLARI
İlk aydınlatma denemesi 19.yy’ın ilk yarısında bir fizikçi olan Waldrof tarafından yapılmıştır.
Ancak ışığın tavuk performansına etkileri konusundaki araştırmalar son 30-40 yıl içinde
yoğunluk kazanmıştır. Yapılan çalışmalar ışık şiddeti ve günlük ışık süresinin hipofiz bezini
aktive ettiğini ve bu durumun tavuklarda büyüme, cinsel erginleşme ve yumurta verimi
üzerine etkili olduğunu göstermiştir.
Işıkla ilgili olarak aşağıda belirtilen 4 faktör önemli bulunmaktadır.
1. Işık Şiddeti
2. Işık Rengi
3. Işık Üniformitesi
4. Işık Süresi
1. Işık şiddeti :
Birim alandaki aydınlatma olarak tanımlanır. Aydınlatma şiddeti birimi olarak mum, lümen
ve lüks kullanılmaktadır. Mum, bir mumun belli bir yönde sağladığı aydınlatma, lümen;
mumun 30,5cm uzaklıktan 0,093m2 alanda oluşturduğu aydınlatma ve lüks ise bir lümenlik
bir ışık şiddetinin 1m2’de oluşturduğu aydınlatma düzeyidir. Bir lambayı yakmak için gerekli
elektrik gücünün ölçüsü Watt’tır. 2.1 m yükseklikten 1 Watt=12.56 lümen, 1 footcandle= 2.8
watt=10.76 lüx’dür. Elektrik lambaları ampul ve fluoresan olmak üzere iki tiptir. 1 watt’lık
ampul tipi lamba 15 lümen, fluoresan ise 75 lümendir. Lambaların yerden yüksekliği 2-2,5m
olmalıdır ve kullanılacak lambaya ve hayvan tipine göre çizelge 2’de görüldüğü şekilde
düzenlenmelidir (1,11).
Işık şiddetinin tavukların fizyolojik ihtiyaçlarını karşılamadan daha ziyade, tavukların
yeterince denetimi ve çalışanlar için uygun bir ortam sağlamak için seçilmesi tavsiye
edilmekledir (6). Bunun yanında fotoperiyodik mekanizmanın beyaz ışıkla uyarımı için 0.9 ile
1.7 lüx ışık şiddetinin gerekli olduğuna dair bildirişler bulunmakla birlikte (3), kanatlı
hayvanların aktif döneminde parlak, dinlenmesinde ise loş ışık tavsiye edilmektedir ( 12).
2. Işık Üniformitesi:
Kümeslerde üniform bir aydınlatma için lambaların eşit mesafelerde bulunması gerekir. Eğer
60 watt’lık lamba tipi bir ampul kullanılacaksa 15m2’ye bir lamba 40 watt’lık fluoresan
lamba kullanılacaksa 40m2’ye bir lamba takılmalıdır (11).
3. Işık Rengi:
Işık renginin tavuklarda verime etkisi vardır. Bu etkinin bir kısmı gözün retina tabakasındaki
yağ damlacıklarının kısa dalga boylu ışınları yansıtmasından kaynaklanmaktadır. Tavuklar
400-700 nm dalga boylu renkleri algılarlar. Çeşitli renklerin dalga boyları çizelge 3’de ve
tavukların değişik dalga boyundaki ışığa karşı duyarlılıkları şekil 2’de görülmektedir (4).
Beyaz en iyi renk ortamı olduğu için en yaygın kullanılan renktir. Beyaz renk yumurtacı
civcivlerin büyütülmesinde ilk günler önemli olup yem ve su tüketimini artırır. Kırmızı renk
çekici olduğu için kırmızı renkli yemlik ve suluklar kullanılmakla birlikte (11), mavi ışıkta
yetiştirilen tavukların daha uysal olmalarına karşılık kırmızı ışık altında yetiştirilenlere göre
daha aktif ve sinirli bir yapıya sahip oldukları bildirilmektedir (4). Yapılan araştırmalarda
mavi ve yeşil ışığın üreme sisteminin erken gelişimini uyardığı, kırmızı ve berrak rengin
cinsel olgunluğu geciktirdiğine dair bulgular mevcuttur. Büyütme döneminde kırmızı ve
beyaz ışık, yumurtlama döneminde ise bu iki grubun her birinde kırmızı ve beyaz ışıkla
yürütülen denemelerde yumurta veriminde istatistiki olarak farklılıklar bulunduğu tespit
edilmiştir. Büyütme ve yumurtlama döneminde beyaz ışık uygulanan grubun, yumurta
veriminin diğerlerinden yüksek olduğu belirlenmiştir. Büyütme döneminde kırmızı ışığın
hayvanlardaki sakinleştirici etkisi kanibalizme karşı bir önlem olarak bilinmesine rağmen,
yumurta verimini düşürdüğüne dair görüşler bulunduğu için tavsiye edilmemektedir. Ayrıca
yumurtlama döneminde, normal ışıktan renkli ışığa geçilmemesi önerilmekle (1) birlikte,
ışığın dalga boyunun yumurtlama oranına minimum derecede etkili olduğu bildirilmektedir
(4).
4. Işık Süresi:
Tavuğun fizyolojik yapısının üzerinde en önemli etkilerden biri ışık süresidir. Günlük ışık
süresi cinsel olgunluk yaşı ile doğrudan ilişkilidir. 36-42 enlemleri arasında yer alan
Türkiye’de doğal olarak aydınlatılan kümeslerde kış mevsiminde büyütülen civcivler erken
yaşta, 21 Hazirandan sonra büyütülenler geç yaşta cinsel olgunluğa erişmektedirler. Bu
nedenle, cinsel olgunluk yaşının kontrol altına alınması için çeşitli aydınlatma
programlarından yararlanılır.
Yapılan araştırmalar sonucunda ışık kontrolü ile aşağıdaki değişikliklerin meydana geldiği
saptanmıştır.
-Büyütme süresince günlük ışıklandırma süresinin gittikçe kısalması cinsel olgunluğu
geciktirir.
-Cinsel olgunluğa geç yaşta ulaşılması durumunda yumurtalar iri olur ancak bu durum
yumurta veriminin azalmasına neden olabilir.
-Günlük ışık süresinin gittikçe artması ile piliçler daha erken yaşta cinsel olgunluğa
erişmektedir.
-Büyütme döneminde kırmızı ışık kullanılması yumurtlama döneminde performansın
gerilemesine neden olabilir.
-Cinsel olgunlaşmayı uyarıcı ışıklandırma gençlere göre yaşlılarda daha etkilidir.
-Işık kontrolü ile cinsel olgunluk yaşı 3 hafta geciktirilebilir. Sınırlı yemleme ile birlikte bu
süre 4 haftayı bulabilir.
Yumurta verimi üzerinde doğrudan etkili olan ışık konusunda çok önemli iki kural
vardır. Bunlar,
-Büyütme devresinde günlük aydınlatma süresi asla artırılamaz.
-Yumurtlama devresinde günlük aydınlatma süresi asla azaltılamaz.
Kümeslerde uygulanacak aydınlatma programında şu hususlara dikkat etmek gerekir.
-Kümeslerin pencereli veya penceresiz oluşu
-Kümeslerin bulunduğu yerin enlem derecesi
-Büyütmeye alınan civcivlerin kuluçkadan çıkış tarihleri
Penceresiz kümeslerde aydınlatma gün ışığına bağımlı olmadığı için yukarıdaki hususlar göz
önünde tutulmamalıdır (10,11).
Penceresiz Kümeslerde Yapay Aydınlatma
Şekil 4’de görüldüğü gibi penceresiz kümeslere konan civcivlerin çevreyi rahatlıkla
tanımaları ve gerektiği kadar yem alabilmeleri için ilk 3 gün 23 saat aydınlatma yapılır. 1
saatlik karanlık uygulaması ışık kesilmelerinde civcivlerin paniğe kapılmalarını önlemek
içindir. 3-7 gün arasında 18A: 6K ve 7-10 gün arasında 14A: 10K uygulanır ve bu süre
10A:14K olacak şekilde sabitlenir. Daha sonra 18.haftaya kadar bu şekilde aydınlatma yapılır.
Burada hayvanın cinsel olgunluğa geldiği yaş dikkate alınır. 18.haftadan itibaren ışık süresi
haftada birer saat arttırılarak yumurta verimi uyarılır. Uyarma süresi 13 saat olduğunda
arttırma işlemi birden bire değil kademeli olarak 16 saate çıkarılmalı ve yumurta periyodunca
bu şekilde devam edilmelidir (11).
Pencereli Kümeslerde Yapay Aydınlatma
Bu tür kümeslerde aydınlatma yapılırken güneşin doğuş ve batış saati ile civcivlerin
kuluçkadan çıkış tarihleri önem arz eder. Civcivlerin çıkış tarihine göre uygulanacak
aydınlatma günlerin kısaldığı ve uzadığı döneme göre değişir.
Günlerin kısaldığı dönemde aydınlatma
Büyüme devresi günlerin kısaldığı döneme denk gelen sürülerde yapay aydınlatma
uygulanmaz. 9-18. haftalarda hayvanlar ışık değişimine karşı daha hassas olduklarından
büyüme döneminin ilk yarısının uzayan günlere denk gelmesi önemsenmez. Bu nedenle 1
Mart-31 Ağustos tarihleri arasında kuluçkadan çıkan civcivler mevsiminde çıkan civcivlerdir
(11).
Günlerin uzadığı dönemde aydınlatma
Kuluçka çıkışı 1 Eylül-28 Şubat tarihleri arasında olan sürüler bu döneme denk gelir.
Büyütme süresince aydınlatma süresi asla arttırılmamalıdır prensibi gereğince, problemli
olarak nitelendirilen ve mevsim dışı olarak adlandırılan bu sürülerde 2 çeşit aydınlatma
yapılır.
1.Yöntem :
Şekil 5’de görüldüğü gibi, civcivlerin kuluçkadan çıkış tarihleri ile cinsel olgunluğa erişmeleri
beklenen 18-20.haftalar arasında en uzun gündüz belirlenir. Bu güne ait olan gündüz saati
büyütme devresinin 3. gününden itibaren cinsel olgunluk yaşına kadar uygulanır. Ondan sonra
aşamalı olarak 16 saate çıkarılır. Örnek olarak; 20 Kasım çıkışlı bir sürüyü ele alalım. Bu
sürünün 18.haftada cinsel olgunluğa geldiğini varsayalım. Bu durumda Mart ayının son
haftası cinsel olgunluk yaşına geldiği kabul edilir. Mart ayının son haftası en uzun gündüz
saati bulunarak aydınlatma yapılır. Bu süreyi 13 saat kabul edersek, civciv döneminin
3.gününden itibaren 18.haftaya kadar 13 saat aydınlatma uygulanır, 18. haftadan sonra
aşamalı olarak 16 saate yükseltilir (11).
2. Yöntem :
Bu yöntemde sürünün cinsel olgunluğa erişmeleri beklenen tarihteki gündüz saati esas alınır.
Buna 6 saat eklenerek elde edilen toplam saatten her hafta için 20 dakika eksilterek 3.günden
itibaren aşamalı bir şekilde azaltma yapılır. 18.haftadan sonra haftada birer saat arttırılarak
aydınlatma süresi 16 saate çıkarılır. Şekil 6’da görüldüğü gibi yukarıdaki örnekte verilen
değerleri kullanırsak, 18.haftadaki en uzun gün süresi 13 saat olduğuna göre buna 6 saat
eklersek 19 saat eder. 3.günden itibaren her hafta 20 dakika eksilterek doğal ve yapay
aydınlatmadan oluşan aydınlatma programı uygulanır (11).
Bu program diğerine göre pek tavsiye edilmemektedir. Çünkü sürülerin cinsel olgunluğa
erişmeleri beklenen yaştaki gündüz saatleri çoğu zaman 11-12 saati geçmemekte ve büyüme
döneminde bunun üzerinde bir aydınlatma uygulanmaktadır. Ayrıca elektrik giderleri
bakımından diğer yönteme göre daha pahalıdır.
Pencereli kümesler deki yapay aydınlatma;
-Güneş doğmadan önce
-Güneş battıktan sonra
-Güneş doğmadan önce ve güneş battıktan sonra uygulanabilir. Ancak en iyisi sabah ve akşam
saatlerinde eşit olarak yapılan aydınlatmadır (11).
Fasılalı Aydınlatma
Elektrik ve yem tüketiminden tasarruf etmek amacıyla uygulanan bir aydınlatma programıdır.
Hemeral (24 saat) ve ahemeral (24 saatten az veya fazla) olarak uygulanan bu programda
şekil 7’de görüldüğü gibi simetrik ve asimetrik olmak üzere iki tip aydınlatma şekli
bulunmaktadır. Büyütme döneminde 8 haftalık yaşa kadar kesintili aydınlatma programı
başlatılmamalıdır. Daha önce başlatıldığında yumurta veriminde azalmaya ve yumurta
büyüklüğünde düşmeye neden olmaktadır (1).
Hemeral fasılalı aydınlatmanın 4 ana sistemi bulunmaktadır. Bunlar;
1. Cornell Sistemi : 2 saat aydınlık;4 saat karanlık;8 saat aydınlık;10 saat karanlık;
2. Biyomittent Sistem : 15(15 dakika aydınlık;45 dakika karanlık);15 dakika aydınlık;30
dakika karanlık;15 dakika aydınlık;8 saat karanlık;
3. French Sistemi : 4(3 saat aydınlık;3 saat karanlık);
4. Reading Sistemi : 24(15 dakika aydınlık;45 dakika karanlık) dönemlerinden oluşmaktadır
(7).
Yapılan araştırmalarda 8A:10K ;1/2A : 5 1/2 K fasılalı ışıklandırma programının enerji
tasarrufu yönünden en etkili program olduğu belirtilmekle birlikte (11), biomittent sistem
olarak adlandırılan 15(1/4 A:3/4 K):1/4 A;1/2 K;1/4 A;8 K aydınlatma programının enerji
tasarrufu yanında yumurta büyüklüğü ve kabuk kalınlığında simetrik aydınlatma
programlarına göre sırasıyla %2 ve %3 oranında artış sağladığı, yem tüketiminin standart
aydınlatma sistemlerinden %6 , yumurta veriminin %2 daha az olduğu ölüm oranında
istatistiki bir farklılık bulunmadığı bildirilmektedir (7).
Ayrıca 24 saatten kısa veya uzun süreli aydınlık-karanlık dönemli ahemeral aydınlatma
programlarında 24 saati aşanlarda en yaygın olarak 28 saatlik olanı kullanılmaktadır. Bu
programda yumurta kabuk kalitesinin iyileştiği ve yumurta ağırlığının arttığı bildirilmektedir.
24 saatten kısa süreli olan programlarda ise en yaygın olarak 22 saatlik fotoperiyot süresini
kapsayan program kullanılmaktadır. Bu yöntemin avantajı %2’lik bir yumurta artışı
sağlamasıdır (1). Son 30 yıldır uygulanan seleksiyon neticesinde yumurtacı tavuklarda ışığa
karşı duyarlılığın azaldığı ve özellikle Fransa’da yoğun olarak uygulanan 24 saatten kısa veya
uzun ahemeral aydınlatma programlarında yumurta ağırlığı ve yumurtanın kabuk kalınlığının
arttığı bildirilmektedir (9). Kısa süreli 24 saat olmayan aydınlatma programları 3 saat
aydınlık, 3 saat karanlık veya 10 saat aydınlık, 12 saat karanlık aydınlatma programına tabi
tutulan tavuklardan elde edilen yumurtaların; kabuk ağırlığı ve birim alanda elde edilen kabuk
ağırlığının arttığı, asimetrik kesikli aydınlatma programının kabuk kalitesine yararlı ve zararlı
etkisinin olmadığı ve biyomittent aydınlatma programı ile 60. haftadan sonraki çatlak yumurta
miktarında düşme olduğu bildirilmiştir (2). Bazı araştırıcılar tarafından damızlık sürüler
üzerinde yapılan kesikli (fasılalı) aydınlatma denemelerinin sonuçları çizelge 4’de
görülmektedir (
.
SONUÇ
Üretimde kullanılan hayvanların verimliliğinin artırılması için genetik yapıyı
geliştirmeye yönelik yapılan çalışmaların yanında, elde edilen genetik kapasiteyi
maksimum derecede ortaya koyabilecek çevresel faktörlerin uygun hale getirilmesi
gerekmektedir. Çevresel faktörler içerisinde yer alan yetiştirme teknikleri üzerinde
yapılan araştırmalar bütün hızıyla devam etmekte olup, kanatlı hayvanlar için oldukça
önem taşıyan aydınlatma üzerinde yapılan araştırmalar çevre kontrollü kümeslerde
fasılalı aydınlatma sisteminin değişik versiyonları üzerinde yoğunluk kazanmış
durumdadır.
LİTERATÜR
1.Erensayın, C.1992. Bilimsel Teknik Pratik Tavukçuluk. Cilt ;2, 2. Baskı, Ankara.
2.Lewis, PD., Perry, GC.,Morris, TR. 1994. Lighting and Egg Shell Quality. World’s Poultry
Science Journal,50;3, 288-291.
3.Lewis, PD., Morris, TR.,Perry, GC. 1999. Light İndensity and Age at First Egg in Pullets.
Poultry Science, 78;8, 1227-1231.
4.Lewis,PD., Morris, TR. 2000. Poultry and Coloured Light. World’s Poultry Science Journal,
V,56, N;3,189-207.
5.Mısırlıoğlu, A. 1996. Tavuklarda Işığın Gelişim Süreci İçerisinde Reproduktif Sistem
Organları Üzerine Etkisinin Morfolojik ve Histoşimik Yönden İncelenmesi. Uludağ Üniv.
Vet. Fak. Dergisi Sayı;1-2-3; Cilt;15, Bursa.
6.Morris, TR. 1994. Lighting for Layers: What We Know and What We Need to Know.
World’s Poultry Science Journal. V;50, N;3.
7.Morris, T.R., Butler, E.A. 1995. New İntermittent Lighting Programme (The Reading
System) for Laying Pullets. British Poultry Science. 36;4, 531-535, UK.
8.Shanawany, N.M. 1993. Ahemeral Lighting and Reproductive Efficiency in Breeding
Flocks. World’s Poultry Science Journal,V;49, N;3,213-218.
9.Sauveur, B. 1996. Photoperiodisim and Reproduction in Female Domestic Birds.
Productions Animales, 9;1, 25-34.
10.Şenköylü, N. 1985. Tavukçulukta Işığın Fizyolojik Etkileri. Yem Sanayi Dergisi, Sayı;47,
S;20-28.
11.Şenköylü, N. 1991. Modern Tavuk Üretimi. Tekirdağ
12.Wathes, CM. 2000. Vision and the Need for Light in Hen Houses. American Society of
Agricultural Engineers; St Joseph; Paper No:004128, USA.

Benzer belgeler

aydınlatma - Zeynep Poultry

aydınlatma - Zeynep Poultry çıkıştan itibaren sürekli 24 saat aydınlatma uygulanan deneme grubu ile gün ışığına maruz bırakılan kontrol grubu hayvanların 16. haftaya kadar testis ağırlığı, testisin eni ve uzunluğu ile ortalam...

Detaylı

Türkçe Tanıtım dosyasını indirmek için tıklayınız.

Türkçe Tanıtım dosyasını indirmek için tıklayınız. artık, LED’in kendi doğası, 5000 Kelvin bile olsa onlara, “aynı güneş ışığı gibi” diyemeyiz.

Detaylı