çağdaş ve modern sanat müzayedesi

Transkript

çağdaş ve modern sanat müzayedesi
No:28
ÇAĞDAŞ VE MODERN SANAT
KARAD PAZARLAMA ve MÜZAYEDECİLİK A.Ş.
İz Plaza Giz Kat:16 D:59 Maslak İstanbul, Türkiye
İSTANBUL - 3 HAZİRAN 2014
www.beyazart.com
ÇAĞDAŞ VE MODERN
SANAT MÜZAYEDESİ - XXVIII
3 HAZİRAN 2014 SALI, SAAT 19:00
ZORLU CENTER PSM, MEYDAN FUAYE - İSTANBUL
Nejad Melih Devrim (Detay/Detail)
Fahrelnissa Zeid (Detay/Detail)
ÇAĞDAŞ VE MODERN
SANAT MÜZAYEDESİ - XXVIII
CONTEMPORARY AND MODERN
ART AUCTION
Yöneten
Auction Director
Aziz KARADENİZ
3 Haziran 2014, Salı, Saat 19:00
3 June 2014, Tuesday, 19:00
Zorlu Center PSM, Meydan Fuaye
Zincirlikuyu, İstanbul
Eserlerin Sergilenmesi
Exhibition Period
28 Mayıs - 1 Haziran 2014, Saat 10:00 - 20:00
28 May - 1 June 2014, 10:00 - 20:00
Sofa Hotel, HallArts Salonu
Nişantaşı, İstanbul
Müzayede öncesi ulaşabileceğiniz telefonlar
Contact numbers before the auction date
+90 (0) 212 290 70 50 (Pbx) / +90 (0) 532 642 07 77
Müzayede günü ulaşabileceğiniz cep telefonları ve
Zorlu Center PSM tarafından tahsis edilen hatlar
Contact numbers during the auction day
+90 (0) 532 642 07 77 / +90 (0) 532 273 00 19
+90 (0) 212 924 01 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 35 - 36 - 37 (8 hat / lines)
Online Katalog
www.beyazart.com
www.beyazart.com
İz Plaza Giz Kat:16 D:59 Maslak İstanbul, Türkiye
Zeki Faik İzer (Detay/Detail)
Eğitim: Eyüboğlu
Eyüboğlu’nda sanatla
beslenen çocuklar
hayata hep renkli bakar.
Her çocuğun bir yeteneği, bir ilgi alanı var. Öğrencilerimizin yaratıcılığını destekliyor,
ilgi alanları doğrultusunda gerçek sanatçı ve sanatseverler yetiştiriyoruz.
Uluslararası Bakalorya Programı’nı içeren çok yönlü eğitim sistemimizle
öğrencilerimizi her yönden geliştiriyor, eğitimimize yaratıcılık ve sevgi katıyoruz.
eyuboglu.k12.tr
0216 522 12 12
Fikret Mualla (Detay/Detail)
Müzayede Yönetimi
Auction Management
Aziz A. KARADENİZ
Müzayede Departmanı
Auction Department
Berna ATAHAN
Kevser ÖZDER
Eser ÖZTUNALI
Eda ŞENKAN
Hukuk İşleri
Legal Issues
Av. Korkut ÇEBİ
Mali İşler
Financial Issues
Platin Outsourcing
Fotoğraflar
Photography
Hüseyin ATİŞ
Metin KARGIN
Tasarım
Design
Gürkan KIZILSAKAL
Halkla İlişkiler
Public Relations
Zarakol İletişim
Web Sitesi Tasarım ve Yönetimi
Website Design and Management
Pronsa Bilişim Tic. Ltd. Şti.
Renk Ayrımı, Baskı ve Cilt
Colour Separation, Printing and Binding
Bilnet Matbaacılık
Biltur Basım Yayın ve Hizmet A.Ş.
Dudullu Org. San. Bölgesi 1. Cad.
No:16 Dudullu Ümraniye / İstanbul
Tel: 444 44 03
Yaşam Şaşmazer
Ulaşım
Transportation
Mehmet DEMİR
Barış GÖKYAR
Mustafa İPEK
Niyazi KALENDER
Haşim YILDIZ
Katkıda Bulunanlar
Special thanks for their commitment to
İlhan AYDOĞDU Yahşi BARAZ
Zafer BOZBURUN
Hasan FURAT
Ayçin KÖKÇE
Ayşegül ÖZDEMİR
I N T R O D U C I N G K E M E R C AT E R I N G
Sanatı mutfağınıza taşıyoruz...
BAHAR DAVETLERİNİZİ
BİZİMLE LEZZETLENDİRİN...
KEMER CATERING
İz Plaza Giz Kat:16 No:59 Maslak T: 0212 290 62 50
İstanbul Cad. Palms Residance A Blok D:23 Göktürk T: 0212 322 29 86
[email protected] - www.kemer-catering.com
Neşe Erdok(Detay/Detail)
Ferruh Başağa (Detay/Detail)
Kemal Önsoy (Detay/Detail)
MÜZAYEDE KATILIM ŞARTLARI
Karad Pazarlama ve Müzayedecilik A.Ş. (kısaca “Beyaz Müzayede”) olarak düzenlediğimiz müzayedelere iştirak eden alıcılar
aşağıdaki şartları peşinen kabul eder.
1. Şirketimiz satıcı için bir aracıdır.
2. Müzayedelerimizde sadece çağdaş ve modern sanat eserleri satışa sunuluyor olup, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Kanunu kapsamına giren eserler yer almamaktadır.
3. Restorasyon, tamir veya bazı bölümlerin yenilenmesinde genelde açıklamalar yapılır. Tamir veya bazı bölümlerin yenilenmesinden dolayı Beyaz Müzayede sorumlu tutulmaz. Eserler müzayede öncesinde incelemeye sunulmuştur. Bu nedenle müzayedeye
katılanların eserleri önceden görmüş ve incelemiş oldukları kabul edilir. Müzayede kataloğunda yer alan eserlerin tanımı için
verilen tüm bilgiler sadece kanaattir. Tüm eserlerin ”haliyle” satışa sunulduğunu, alıcı satılan malı pey sürmeden evvel yeterince
kontrol ettiğini ve borçlar kanununun 198. maddesinde belirtilen hükümlerden feragat ettiğini kabul ve taahhüt eder. Her eserin
yanında haliyle yazma zorunluluğu yoktur. Eserler hakkında verilen bilgiler ve her türlü ilan, taahhüt niteliğinde olmayıp genel
bilgi niteliğindedir. Alıcı bu durumu peşinen kabul eder. Beyaz Müzayede satılan malın tekeffülü (garantisi) ile mükellef değildir.
Bu konuda müzayedeye katılanlar gelecekte şirketimizden herhangi bir itiraz ve talepte bulunmayacaktırlar. Alıcı müzayede öncesi
her eserin nitelikleri ve kondüsyonunu incelemeli ve tarife uyup uymadığını kontrol etmelidir.
4. Müzayedede fiyat artırımı sarih şekilde bayrak kaldırmak suretiyle yapılır. Alıcı bayrak kaldırmak sureti ile yapmış olduğu teklif
ile bağlıdır. Alıcı, müzayedenin her ne sebeple olursa olsun butlanını dermeyan edemez. Bayrağın her kaldırılışının ne kadar değer
artışını ifade ettiğini belirleme ve bu değeri değiştirme yetkisi şirketimize aittir.
5. Bir kez pey ileri süren alıcı, kendisini meşru şekilde aşan bir diğer pey kabul edilene kadar peyinden sorumlu olarak kalır.
6. Satın alınan eserin bedeli peşin olarak ödenir. Eserin satış bedeli, çekiç fiyatı üzerinden KDV + %7 müzayede şirketi komisyonu
(+KDV) ve ödenmesi gereken diğer vergi, resim ve yasal giderler ilave edilerek bulunur. Alıcı, satış bedelinin tamamını ödeyerek
eseri en geç 7 gün içinde teslim almalıdır. Bu süre zarfında eserin satış bedeli tam olarak ödenmediği takdirde, Beyaz Müzayede
dilerse satış akdini herhangi bir ihtara lüzum kalmaksızın feshe ve uğradığı bilcümle zararlarını ticari faiz ile birlikte tahsile, dilerse
satış sonrası düzenlenen fatura ihtara lüzum kalmaksızın, fatura tarihinden itibaren işletilecek ticari faiz ile birlikte tahsile yetkilidir. Şirketimizin sair dava ve talep hakları saklıdır. Fatura bedeli tahsil edilinceye kadar geçecek süre içinde eserin muhafazası için
şirketimizin yapacağı bilcümle masraflar alıcı tarafından ödenmedikçe eser alıcıya teslim edilmez.
7. Müzayede katılımcısının müzayede katılım sözleşmesinde belirttiği açık posta adresine ve diğer iletişim bilgilerine posta, faks, eposta veya telefonla yapılan bildirim ve tebligatların verilen bilgilerdeki yanlışlık, adres değişikliği, adresine geç ulaşma ve P.T.T.’deki
gecikmeler nedeniyle müzayede katılımcısına geç ulaşmasından şirketimiz sorumlu değildir.
8. Müzayede kapsamında satışa sunulan eserlerin hak sahibinin rızası dışında elden çıkmış olması durumunda hukuki sorumluluk
eserin satışa arzını talep eden kişiye aittir.
9. Şirketimiz, müzayedede yer alan herhangi bir eseri, müzayededen geri çekmek, başka eserle birlikte satmak, birbirinden ayırmak
ve satışını reddetme, gerekirse müzayedeyi katalog ve sıra numarasını izlemeden yapma hakkına sahiptir.
10.Şirketimiz eser sahibinden tahmini fiyat aralığının içinde veya üstünde rezerv fiyatı kabul etme hakkına sahiptir.
11.Şirketimiz herhangi bir mazeret göstermeksizin dilediği şahısları müzayede salonuna kabul etmemeye ve artırmasını görmeme
yetkisine sahiptir.
12.Müzayedeye katılarak 5.000 TL (beşbin) ve daha yüksek bir bedelle eser satın alan gerçek ve tüzel kişilere 4208 sayılı kanun
gereğince kimlik tespiti yapılacaktır.
13.Müzayede açık olarak yapılır. Artırımda bulunup, müzayedeye katılmak demek; yukarıda belirtilen şartların tümünü ve ayrıca
bunlara ilişkin şirketimize ait diğer hak ve vecibeleri peşinen kabullenmiş olmak anlamına gelir. Satış gerçekleştikten sonra eserde
herhangi bir kusur itirazında bulunulamaz.
14.Katalogda dizgi ve baskı hataları olması halinde müzayede anındaki açıklamalar esas alınır.
15.Katalogda yayınlanan her türlü yazı ve fotoğraf Beyaz Müzayede’nin yazılı izni olmaksızın kısmen veya tümüyle yayınlanamaz.
16.Alıcıların müzayedede bulunmaları tavsiye edilir. Ancak müzayede öncesi yazılı olarak veya telefonla bildirilen peyleri şirketimiz
bu talimatlar çerçevesinde yürütür. Ancak şirketimiz ve çalışanları zuhur edebilecek ihmal veya hatadan ötürü sorumluluk kabul
etmez.
17.Telefon ile müzayedeye katılmak şirketimiz tarafından müşteriye verilen bir hizmettir. Telefon bağlantısı herhangi bir sebepten
dolayı kurulamadığı veya kesildiği takdirde şirketimiz sorumlu tutulamaz.
18.Kimlik tespiti yaptırarak bayrak numarası alan ve giriş formunu imzalayan herkes yukarıdaki şartları peşinen okumuş kabul
etmiş sayılır.
19.Müzayede Katılım Şartlarından doğan uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.
Müzayede TL. üzerinden yapılacaktır. Katalogda yer alan Euro fiyatları sadece bilgilendirmek amaçlıdır.
Kullanılan referans kur 2,85 TL/Euro’dur.
CONDITIONS OF AUCTION PARTICIPATION
Buyers who participate in the auctions organized by Karad Pazarlama ve Müzayedecilik A.Ş. (hereon ‘Beyaz Müzayede’)
accept the following conditions in advance.
1. Our company is a broker for the sellers.
2. Only contemporary and modern artworks are auctioned in Beyaz Müzayede. Beyaz Müzayede does not auction any item which falls
under the Act of Protection of Cultural and Natural Riches (Article 2863).
3. Restorations, repairs and renovations of some parts are generally stated. Beyaz Müzayede cannot be held responsible for repairs or
renovations of parts. Art works are displayed before the auction takes place. Therefore, it is taken for granted that participants of the auction have already seen and examined the pieces. The definitions and information that take place in the auction catalogue are solely the
opinions of Beyaz Müzayede and/or the experts. All the art works are put up for sale”as is” and the buyer accepts that he\she has
sufficiently examined the piece on sale before he\she made the bid and the buyer also accepts to renounce the judgments stated in Clause
198 of the Law of Obligations. It is not obligatory to state”as is” next to each and every art work. Any information about the art works
or any type of advertising cannot be taken as commitments but as general information. The buyer accepts this condition in advance in
order to participate. Beyaz Müzayede cannot be held liable for any kind of guarantee or opinion regarding any art work in the auction.
The auction participants cannot refer to our company in the future for any objections or demands about this specific condition. Buyers
must examine the qualifications and conditions of each art work and must reassure themselves that the art pieces are fit to the descriptions
before the auction takes place.
4. Price increases are made explicitly by rising flags in the auction. The buyer is bound with the bid he\she has made by rising the flag.
The buyer cannot put forward the invalidity of the auction under any condition. The Auction Director holds the right of determining
and/or changing the price increase indicated by each raise of the flag.
5. Any buyer who makes a bid, is responsible for his/her bid unless another bid that exceeds it legitimately is accepted.
6. The price of the purchased art work has to be paid fully in order to receive the auction item. The sales price is determined by the addition of VAT, %7 auctioner’s commission and other taxes and legal costs applied upon the final auction price. The buyer must pay the
full sales price within 7 days after the auction date. During this period if the sales price is not paid in full, Beyaz Müzayede can choose to
terminate the sales contract without any prior warning and can charge for all its losses together with the commercial interest and it may
choose to charge for the interest in effect from the date of the invoice without any prior warning. Beyaz Müzayede holds the rights for any
other lawsuits and demands. The buyer is also obliged to pay for the costs undertaken by our company to safeguard the art work until the
full price is paid after the seventh day following the auction date.
7. Our company is not responsible for the late receipt of any notices or notifications - sent to the mail address or other contact information such as email address, fax number or phone number that have been given by the auction participant in the participation contract
- due to mistakes in the contact information, change of address, late arrival at the address, delays caused by Post Service Company.
8. Only the person who puts up the art work for sale in the auction shall be held responsible legally, in case the art work is discovered
not to belong to that person.
9. Regarding art works that are included in the auction, our company holds the right to withdraw any art work from the auction, to
sell an artwork together with another, to separate the artworks in a lot, to cancel sale of an artwork and to conduct the auction without
following the order in the catalogue.
10.Our company holds the right to accept a reserve price exceeding the estimate price from the owner of the art work.
11.Our company holds the right not to accept certain person(s) into the auction hall and/or not to see their flag raise without any reasons
or excuses.
12.Identification procedures will be applied for any person or corporate identity who participated in the auction and purchased items
exceeding 5.000 TL (five thousand) according to Article 4208.
13.The auction is conducted openly. Participating in an auction and increasing price mean acceptance of all the above conditions and
also our company’s other rights and obligations related to the above. After the sale is completed, one cannot object to the condition of the
art work.
14.In case there is mistake in the catalogue, then correction or explanation by the Auction Director made during the auction will be valid.
15.Any written material or picture in the catalogue cannot be published partially or totally without the written consent of Beyaz Müzayede.
16.It is recommended that buyers personally be present at the auction. On the other hand, our company holds the right to accept absentee bids via writing or phone prior to the auction and conduct the absentee bids at best effort basis. However, neither our company nor
our employees will be liable or responsible for any negligence or mistake in conducting the absentee bids.
17.Participating in the auction via phone is a a service provided by our company. However, Beyaz Müzayede cannot be held responsible
in case the phone connection cannot be established or fails by any reason.
18.Everyone who completes the identification procedure, receives a flag number and/or signs the participation contract, are considered
as having read all of the above conditions in advance and accepted them.
19.Courts in the İstanbul jurisdiction will be chosen to solve any conflicts arising from conditions above.
The auction will be conducted on TL currency. The Euro quotes are displayed only for information purpose.
The referance exchange rate used is 2,85 TL/Euro.
Selma Gürbüz (Detay/Detail)
Timur Kerim İncedayı (Detay/Detail)
Canan Tolon (Detay/Detail)
Satıyoyum, Satıyoyum,
Saaayt... tım.....
LOT
1
Sayat Uşaklıgil (1975)
Quartet Resim
“Al Pacino
Charles Branson
Jack Nicholson
Jean Paul Belmando”
tuval üzeri akrilik
imzalı, 4 adet, 50 x 40 cm., 2013
acyrilic on canvas
3.500 - 4.500 TL
1.230 - 1.580 Euro
1975 yılında İstanbul’da doğdu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Güzel Sanatlar
Fakültesi, Resim Bölümü’nü bitirdi. 2000 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi,
Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. Sanatçı, en ucuzundan
en ihtişamlısına kadar tüm sinema eserlerine, el üstünde tutulmanın itibarını fırça
darbeleriyle ifade etmektedir. Eserlerinde, dijital kopyacılık, tekrar ve bolluk içinde
kimliklerini yitirme noktasına sürüklenen sinema
efsaneleri, yağlıboyanın meşakkati ile tuval üzerinde
dimdik ayağa kaldırılmaktadır. Yaşamını ve çalışmalarını
İstanbul’da sürdürmektedir.
Uşaklıgil was born in İstanbul in 1975, graduated from the Mimar Sinan Fine Arts University,
Faculty of Fine Arts Painting Department and obtained his master’s degree from the Social
Sciences Institute of the same university in 2000. With a few brushstrokes, he manages to
bestow splendor to all kinds of movies from the cheapest to the most magnificent ones. The
cinematographic legends, which are on the verge of losing their identity through digital
copying and repetition, recover their glory through his oil paint brush strokes on canvas. The
artist works and lives in İstanbul.
25
LOT
2
İrfan Dönmez (1980)
“Ben Ego”
1980 yılında Eskişehir’de doğdu. Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim Bölümü’nden
tuval üzeri akrilik
Mezun oldu. 2008 yılında aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü Baskı Sanatları Bölümü’nde
imzalı, 150 x 130 cm., 2013
Yüksek Lisansını tamamladı. Halen Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Resim Anasanat
acrylic on canvas
Dalı Sanatta Yeterlik Programı’nda “Resimde Tin ve Beden İlişkisi” adlı tez çalışmasına devam
etmekte ve Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Bozüyük Meslek Yüksekokulu Grafik Tasarımı
3.500 - 5.000 TL
Programı’nda Öğretim Görevlisi olarak çalışmaktadır. Yağlıboya resimlerinin kaynağı; kendi
1.230 - 1.755 Euro
çektiği fotoğraflarına dayanır. Kimi zaman tripot yardımıyla görüntüyü flulaştırır, fotografik
imgeye hareketi katarak durağan ve belirli bir özdeşlik yerine kimliğin muğlaklığı ve devinimi arasındaki ilişkiyi vurgular. Bazen ise
farklı anlarda çektiği kendi portrelerini üst üste bindirir. Böylece farklı zamansallıkların birbirine
katıldığı şizofrenik bir ben yaratır.
Dönmez was born in Eskişehir in 1980. He graduated from Anatolian University Faculty of
Education, Painting department. In 2008, he completed his Masters Degree in the department
of Printing Arts, in the Faculty of Education of the same university. Today he is enrolled in Gazi
University Fine Arts Institute Art Painting department doing his graduate studies on his thesis
named ‘’The Relationship between Spirit and Body in Painting’’. Dönmez is a Faculty member at
Bilecik Şeyh Edebali University Bozüyük Vocational School Graphic Design. The source of his oil
canvases is from his own photographs. Sometimes he blurrs the vision with the aid of his tripod,
creates motion by photographic image movement. Causing motion he accentuates the relationship
between the ambiguoity of identity and motion. Sometimes he piles self taken photographs one on
top of the other all taken in different times and places. This way he creates a schizophrenic ‘Me’.
26
LOT
3
Alp Tamer Ulukılıç
(1957)
“Figürlü Kompozisyon”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 120 x 100 cm., 2009
oil on canvas
4.000 - 5.000 TL
1.405 - 1.755 Euro
1957’de Bitlis’de doğan sanatçı 1975-1982 yılları arasında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar
Akademisi (şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Devrim Erbil Atölyesi’nde
sanat eğitimi gördü. Eserleri toplum yaşamımızın ayırıcı özelliklerini, geleneksel kültürle çağdaş
kültürün çatışmasından kaynaklanan sorunları, insan varlığımızın boyutlarını, anlatımcı bir resim
tekniğinin gerekleri doğrultusunda ele aldığı renkçi-figüratif bir anlayışı yansıtır. Yaşamını ve
çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.
Ulukılıç was born in Bitlis in 1957. The artist studied in Devrim Erbil Atelier of İstanbul State
Academy of Fine Arts (currently known as Mimar Sinan Fine Arts University). His works
reflect the distinctive features of the society, the problems rising from the coflict between
traditional and contemporary culture, the dimensions of human beings, the colorist-figurative
understanding of the descriptive painting technique. He lives and works in İstanbul.
27
LOT
4
Filiz Azak (1976)
“Kompozisyon”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 160 x 160 cm.
oil on canvas
1976 yılında Manisa’da doğdu. 9 Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Bölümü’nden
mezun oldu. Berlin Güzel Sanatlar Akademisi‘nde Prof. George Baselitz Atölyesi’ndeki resim
eğitiminin ardından aynı üniversitede sanat masterını tamamladı. Resimlerinde renklerin
4.500 - 5.500 TL
öne çıktığı, kütlesel şekillerin hakim olduğu bir üslup göze çarpar. Kendi resim dilini
1.580 - 1.930 Euro
oluşturup yapılandırdığı resimlerinde canayakın bir yaklaşım
sergilemektedir. Kendi formu ve renkleri içerisinde çok
belirgin bir etkiye sahip olduğu halde, yaptığı işlerde asıl dikkati çeken figürlerin doğal orantının
dışında bir yapıya sahip olmasıdır. Yaşamını ve çalışmalarını Berlin’de sürdürmektedir.
Azak was born in 1976, in Manisa. She graduated from the Faculty of Fine Arts Painting
Department at 9 Eylül University. Following her art education at the Prof. George Baselitz
Atelier at Berlin Fine Arts Academy, she earned her masters degree in art from the same
university. In her paintings, her style stands out with emphasis on color and with dominating
massive figures. She established her own art language and exhibits a pleasant approach in
her works. Even though, she has her own form and colors that have an effect, the figures that
have a different structure other than their natural proportions attracts attention most. She
currently lives and works in Berlin.
28
LOT
5
Gülten İmamoğlu (1970)
“Soyut Kompozisyon”
tuval üzeri akrilik
imzalı, 140 x 200 cm.
acrylic on canvas
4.000 - 6.000 TL
1.405 - 2.105 Euro
1970 yılında Tokat’da doğdu. 1991’de Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim-İş Eğitimi Bölümünü bitiren sanatçı,
1998’de aynı üniversiteden ‘sanatta yeterlik’ derecesi aldı ve öğretim görevlisi oldu. 2005’te Amerika´nın California eyaletinde
düzenlenen “53. Sausalito Art Festival”e (San Francisco), ilk Türk sanatçı olarak katıldı. Eserlerinde renk akışımlarının öne çıktığı
soyut kompozisyonlar yer almaktadır. Eserleri, parlak renkli fraktallerden ve doğal elementlerden ilham alıyor. Renkleri, sahte
renklendirilmiş görsel dünyanın elinden çekip alarak, yaşanır ve dokunası kılıyor. Sezgilerini ve ütopyalarını izleyicinin gerçekliği
ile buluşturarak, rengarenk ve dinamik tablolardaki anlamlara ortak ediyor. Yaşam ve ölümü birbirleriyle ilintili hatta ilişkili kılan
sanatçının imgeleri, doğum, ölüm ve yaşam düzleminde birbirleriyle eşit ve özdeş görünüyor.
Yaşamını ve çalışmalarını İstanbul sürdürmektedir.
İmamoğlu was born in Tokat in 1970. The artist graduated from the Painting Department
of Education Faculty of Ondokuz Mayıs University in 1991. She received her proficiency in
art at Ondokuz Mayıs University and became an instructor. İmamoğlu participated in 53rd
Sausalito Art Festival (San Francisco) as a first Turkish artist in 2005. In her paintings there
are abstract compositions, which have color flow upfront. Her works inspire from natural
elements and bright fractals. She takes away the colos from the fake colored visual world and
make them livable and touchable. She makes her sensations and utopias meet with the reality
of the spectator and associate with the colorful and dynamic canvases. The artist’s images,
which make life and death related and even connected, seem equal and identical on the birth,
death and life platform. She lives and works in İstanbul.
29
LOT
6
Mehmet İleri (1957)
“Adam”
tuval üzeri fresk tekniği
imzalı, 100 x 100 cm., 1993
fresco on canvas
2.000 - 3.000 TL
700 - 1.055 Euro
LOT
7
Suzan Batu (1954)
“Soyut Kompozisyon”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 102 x 102 cm., 1997
oil on canvas
2.000 - 3.000 TL
700 - 1.055 Euro
30
LOT
8
Saygun Dura (1964)
“Bakar Mısınız?”
tek baskı, alucobond üzeri hahnemühle kağıdına basılı fotoğraf
imzalı, 150 x 216 cm., 2004
mono print, hahnemühle smooth fine art 4 mm. alucobond
5.000 - 7.000 TL
1.755 - 2.455 Euro
1964 yılında Adana’da doğdu. 1989-1996 yılları arasında bir reklam ajansında Fotoğrafçı ve Fotoğraf Direktörü olarak çalışmış
olup, 1996’dan günümüze, kendi atölyesinde Tanıtım Fotoğrafçısı olarak meslek yaşamına devam etmektedir. Birçok üniversitede
Tanıtım Fotoğrafçılığı ve Yaratıcı Fotoğrafçılık üzerine seminerler veren Dura, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Grafik
Bölümü, Bahçesehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Fotoğraf Bölümü ve İstanbul Fotoğraf Merkezi’nde Tanıtım Fotoğrafçılığı,
Stüdyo ve Işık Teknikleri dersleri vermektedir. Ulusal ve uluslararası ödülleri olan sanatcı, İstanbul ve New York’da kişisel
sergiler gerçekleştirmiş olup, birçok karma sergiye katılmıştır. Sürrealizm izleği üzerinden yapıtını oluşturan Saygun Dura, bir
yandan bireyin günümüz dünyasındaki konumunu irdelerken, bir yandan da Max Ernst, René
Magritte ve Salvador Dali gibi sanatçılara göndermeler yaparak, fotoğraflarına nostaljik bir boyut
kazandırmaktadır. İstanbul’da yaşamakta ve çalışmaktadır.
Saygun Dura was born in Adana in 1964. During 1989-1996, he worked as a photographer and
photograph director in an advertising agency. Starting in 1996, he works as a photographer
in his own studio. He teaches photography and gives seminars in a number of universities;
Graphics Department of Mimar Sinan Fine Art University, Bahçeşehir University, and İstanbul
Photography Center. He has many local and international awards. He held solo shows both
in İstanbul and New York and also participates in group shows. Saygun Dura analyzes the
place of the individual in today’s world, at the same time; he has references in his work to Max
Ernest, Renee Magritte and Salvador Dali, which add a dimension of nostalgia to his work. He
lives and works in İstanbul.
31
“BOŞLUKTA”
2011
LOT
9
Sema Maşkılı (1980)
“Boşlukta”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 180 x 140 cm., 2011
oil on canvas
4.500 - 6.000 TL
1.580 - 2.105 Euro
1980 yılında Edirne’de doğdu. İstanbul Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Resim Bölümü’nün ardından Mimar Sinan Üniversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun oldu. Aynı üniversitede yüksek lisansını
tamamladı. Figüratif bir üslupla çalışan ve resimlerinde esas olarak kendi yaşantısından önemli
kesitler anlatan Maşkılı, romantik ve sembolist bir yaklaşımla ürettiği kompozisyonlarda, bedenin
tinselliği üzerine yoğunlaşarak tuvalde farklı psişik etkiler yaratmayı amaçlamaktadır. Berlin ve
Moldova’da da sergilere katılan sanatçı, çalışmalarına İstanbul’daki atölyesinde devam etmektedir.
Maşkılı was born in Edirne in 1980. She graduated from the Fine Arts Department of the
Mimar Sinan University after she graduated from İstanbul Anatolian Fine Arts High School.
She earned her graduate degree from the same university. She paints essentially sections of
her life and the compositions that she creates with romantism and symbolism focus on the
spirituality of the body. She has a figurative style. The artist has participated in shows in Berlin
and Moldova. She works in her studio in İstanbul.
32
“çatıda parti”
1999
LOT
10
Mustafa Pancar (1964)
“Çatıda Parti”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 115 x 149 cm., 1999
oil on canvas
5.000 - 6.500 TL
1.755 - 2.280 Euro
1964 yılında İstanbul’da doğan sanatçı, 1987’de Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun
oldu. 1998’de Hafriyat Sanat Grubu ile birlikte çalışmaya başladı. Çalışmaları genellikle resim, çizim ve videolardan oluşan sanatçı
günlük şehir yaşamından sahneleri, popüler gündelik imajları malzeme olarak kullanır. Temelde
sanatın popülerlikle olan ilişkisini öyküleyen sanatçı, çoğunlukla İstanbul’daki yaşamları, insan
canlılığı ve insan topluluklarını, çalışan, üreten, aktif haldeki insanların durumlarını irdeliyor.
2004 yılında Hafriyat grubu ile birlikte Münih’de sergi açan ve 9. ve 10. İstanbul Bienal’lerine
katılan sanatçı yaşamını ve çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.
Mustafa Pancar, born in 1964 in İstanbul, graduated from the Mimar Sinan Fine Arts
Academy in 1987. He started working with the Hafriyat Art Group in 1998. He paints scenes
of daily urban life in his drawings, paintings and videos portraying popular urban life in
İstanbul with lively images of actively working people. He participated to the Hafriyat Group
Munich Exhibition in 2004 as well as the 9th and 10th İstanbul Biennales. He works and lives
in İstanbul.
33
LOT
11
Ali Kotan (1959)
“Figürlü Kompozisyon”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 150 x 200 cm., 2009
oil on canvas
6.000 - 8.000 TL
2.105 - 2.805 Euro
1959 yılında Ankara’da doğdu. Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim İş Bölümü’nü bitirdi. Grupların dışında kalmaya ve bağımsız
çalışmaya özen gösterdi. Gövdesel formun insan enerjisini dışa vuran anlatımcı ifade olanaklarını, toplumsal bir dinamizmle
bütünleştirdiği resimleri, insanın tükenmezliği ve dayanışma gücü çevresinde anlam kazanır. Boyanın esnek oluşumları, taşkın ve
kabına sığmaz bir devinimi dışlaştırmakta başlıca etken olarak değerlendirilir. Özellikle 1980’li
yıllarda, gerçekliğin sorgulanmasını temel alan genç kuşağın köktenci değişime yönelik eğilimleri
kapsamında, bu kuşakla özdeş tavırların içinde yer alır. Ankara’da yaşamakta ve çalışmaktadır.
Kotan was born in Ankara in 1959. He graduated from the Painting Department of Gazi
Institute of Education. He was keen on not belonging to groups and took care to work
independently. He combines the form of the body with an overflowing human energy,
expression of speech and social dynamism. His works gain meaning within the framework of
the inexhaustibility of human beings and the power of cooperation. The elastic formation of
paint is evaluated as a basic factor for externalizing the excessive and overflowing motion.
Especially in the 1980’s, he shared the same attitude with the younger generation who had the
tendency to support radical change and to question the reality. He lives and works in Ankara.
34
“emniyet müdürü”
1995
LOT
12
İbrahim Örs (1946)
“Emniyet Müdürü”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 133 x 111 cm., 1995
oil on canvas
1946 yılında Erzincan’da doğdu. 1965-1971 yılları arasında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi
(şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Resim Bölümü’nde öğrenim gördü.
Toplumsal yaşamın çoğu zaman gözden kaçan ayrıntılarını, gülmece öğeleriyle süsleyerek, ince
bir resim işçiliğiyle işleyen sanatçı, gerçekliğin abartılmış anlam yükünü deformasyon tekniğine
uyarlı bir çizgiyle yansıtır. Yaşamını ve çalışmalarını Bodrum ve Danimarka’da sürdürmektedir.
Örs was born in Erzincan in 1946. He studied at the Painting Department of İstanbul State
Academy of Fine Arts (currently known as Mimar Sinan Fine Arts University) between 19651971. The artist, who operates painting with delicacy and deals the ignored details of the
social life by decorating with humor, reflects exaggerated meaning loaded with the reality in
harmony of the deformation technique. He lives and works Bodrum and Denmark.
35
Fotoğraf: Yahşi Baraz
6.000 - 8.000 TL
2.105 - 2.805 Euro
LOT
13
Bahar Kocaman (1961)
“Mavi Soyutlama”
tuval üzeri akrilik ve yağlıboya
imzalı, 160 x 130 cm., 2010
oil and acrylic on canvas
1961 yılında Edirne’de doğdu. 1983’de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim
Bölümü’nü bitiren sanatçı ilk kişisel sergisini 1987’de
5.000 - 6.500 TL
İstanbul’da açtı. 1998 yılında aynı üniversitede doktora
1.755 - 2.280 Euro
yaptı. Geçmiş dönem resimleri geniş ve anlatımcı fırça
tuşlarına dayanan figüratif soyutlamalardan oluşmaktadır. Son dönem resimleri ise soyut kolajlı
kompozisyonlar içermektedir. Halen Beykent Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev
yapmakta olan sanatçı, yaşamını ve çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.
Kocaman was born in Edirne in 1961. The artist, who graduated from the Painting
Department of Mimar Sinan Fine Arts University in 1983, featured her first solo show in
İstanbul in 1987. She completed her doctorate degree in 1998. Her former paintings were
composed of figurative abstractions based on comprehensive and descriptive brush touches.
However, her recent paintings include abstract collaged compositions. She is still working as
an instructor for Beykent University. She lives and works in İstanbul.
36
LOT
14
Mustafa Karyağdı (1961)
“bir aşk hikayesi”
2012
1961 yılında Konya’da doğdu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi, (şimdiki
adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Yüksek Resim Bölümü’nü bitirdi.
Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim
Anabilim Dalında öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır. Sanatçı, imgenin hem kendisi
hem de kavramsal olarak algıdaki değişiminin ortaya konmasını amaçlamaktadır.
Görsel bir metin olarak ele aldığı imgeyle bir tür kendi analizine yönelen sanatçı sekiz
8.000 - 10.000 TL
kişisel sergi açtı. Eserlerindeki konvansiyonel konuların, izleyicinin bildiği, tanıdığı
ve benimsediği ikonografiler olması, sanatsal bir soruşturmaya, izleyicinin kendisini
2.805 - 3.510 Euro
sorgulamasına, sanatsal tabuların da irdelenmesine olanak sağlamaktadır. Çalışmalar
temelde bir “çözümleme - bireşim” bir “bozma – yapma” eylemi üzerine kuruludur.
Özel ve Resmi müzelerde ve koleksiyonlarda eserleri bulunan sanatçının eserleri 100’ü aşkın
karma sergide yeralmıştır. Yaşamını ve çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.
“Bir Aşk Hikayesi”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 150 x 200 cm., 2012
oil on canvas
Karyağdı was born in Konya in 1961. He studied painting at the Mimar Sinan Fine Arts
University, Faculty of Fine Arts. He works as a faculty member in the Painting Department
of Atatürk Education Faculty in Marmara University. Karyağdı aims to expose both the
image itself and its change in its perception conceptually. He considers the symbol as a
visual essay and in a way tends to analyze himself. The artist had 8 solo shows. The fact
that the conventional subjects in his works are iconographic which should be recognized and
embraced by the viewer allows them question themselves examine artistic taboo. The works
basically depend on “analysis-synthesis” which is to “destroy and construct”. His works are
held in public and private museums, and he participated in more than 100 group exhibitions.
He currently lives and works in İstanbul.
37
LOT
15
Yiğit Yazıcı (1969)
“Yarın Olacak, Değil Mi?”
tuval üzeri akrilik
imzalı, 130 x 130 cm., 2006
acrylic on canvas
1969 yılında Bursa’da doğdu. 1992’de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Güzel Sanatlar
5.000 - 6.500 TL
Fakültesi Resim Bölümü, Özdemir Altan Atölyesi’nden mezun oldu. Menasa Art Fair, Beyrut, Lübnan,
Next Artfair, Tally Beck Contemporary, Chicago/USA, ArtMRKT, Tally Beck Contemporary, San
1.755 - 2.280 Euro
Francisco/USA, Art Asia Miami Hat Art Fruit, Miami USA, Asian Art 2010 Tally Beck Contemporary,
New York, NY USA, La Table de Tee Tally Beck Contemporary, Bangkok Thailand, Scope ArtAsia Fair, Hat ArtFruit, Miami USA,
Scope Art Fair, Hat ArtFruit, Basel Switzerland, Artasia Sanat Fuarı, Miami ABD’de fuarlara katılmış ve Seattle Town Hall, ABD,
Den Haag, Hollanda, Beyrut, Lübnan, Markus Garvey Park, New York, ABD’de kişisel sergiler açmış olan sanatçı Yurtiçinde de
çeşitli karma ve kişisel sergiler açmıştır. Renkliliği bir sıfat olmaktan çıkarıp, bir gerçeklik olarak
karşımıza çıkaran sanatçı “Soyut Dışavurumcu” tarzın öne çıktığı tuval çalışmalarının yanı sıra
fonksiyonel sanat eserleri de yapmaktadır. Yaşamını ve çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.
Born in Bursa in 1969, graduated from the Özdemir Altan Studio in Mimar Sinan Fine
Arts University Faculty of Fine Arts. He held solo exhibitions in Miami, Seattle Town Hall,
Den Haag, Hollanda, Beirut, Lebanon, Markus Garvey Park, New York, and participated in
numerous group exhibitions in Turkey and abroad. Yazıcı has also participated in; Menasa
art Fair, Beirut, Lebanon, Next Artfair, Tally Beck Contemporary, Chicago/USA, ArtMRKT, San
Francisco/USA, Art Asia, Hat Art Fruit, Miami/ USA, Asian Art 2010, New York, N.Y/ USA, La
Table de Tee, Bangkok Thailand, Scope Art Fair, Basel Switzerland. Color to him is more real
then a description where he displays it as “Abstract Expressionist” style, and creates functional
artworks. Yiğit Yazıcı works out of his studio in İstanbul.
38
LOT
16
Haluk Özden
(1956)
“Soyut Kompozisyon”
tuval üzeri akrilik
imzalı, 160 x 135 cm., 2008
acrylic on canvas
8.000 - 10.000 TL
2.805 - 3.510 Euro
1956 yılında İstanbul’da doğan sanatçı Galatasaray Lisesi’ni bitirdikten sonra Fransa’nın Grenoble kentinde bir yıl ekonomi okudu.
Ardından Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden 1983 yılında yüksek lisans diplomasını
alarak üstün başarıyla mezun oldu. Resimlerinde foto realist öğelere ağırlık vererek fantastik
ve gerçeküstücü kurgulamaları, fizik-üstü gerçeklikleri ön plana çıkarmaktadır. Son dönem
yapıtlarında net bir sadeleşmeye doğru gitmekte olan Özden, yalın ve belirgin geometrik formlarla
soyut resme yönelmiştir. Sanatçı yaşamını ve çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.
Born in İstanbul in 1956. Graduated from Galatasaray High School studied Economics for
a year in Grenoble, France. Then, he received his Masters degree from the Mimar Sinan Fine
Arts University, with honors. In his works, he combines fantastic and the surrealist fiction
to the foreground by using photo-realist elements. Özden, who recently selected the path of
simpleness, turned towards abstract art with pure and well defined geometric forms. Haluk
Özden lives and works in İstanbul.
39
LOT
“Sirk, Fernand Leger’e Saygı”
2009
17
Mustafa Altıntaş
(1946)
“Sirk, Fernand Leger’e Saygı”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 170 x 140 cm., 2009
oil on canvas
8.000 - 12.000 TL
2.805 - 4.210 Euro
1946 yılında Akşehir’de doğdu. Gazi Eğitim Enstitüsü Resim İş Bölümü’nü bitirdi. Avrupa
sınavını kazanarak, sanat öğrenimini pekiştirmek üzere Paris’e gitti. Karışık teknik uyguladığı
kompozisyonlarında, nesne, mekan ve çevre bağlantısının, somut-anlamsal ilişkileri üzerinde
durmakta, kadın bedeninin erotik versiyonlarına yönelmekte, zaman zaman da video sanatının
görsellik olanaklarını, çevresel sanat eşliğinde değerlendirmektedir. Yaşamını ve çalışmalarını
İstanbul’da sürdürmektedir.
Altıntaş was born in Akşehir in 1946. He graduated from the Fine Arts Department of Gazi
Institute of Education. He passed the examination for European Apprenticeship, and enhanced
his art education in Paris. He applies mixed technique in his compositions, concentrates on
the relation of the object, the space and the environment in his works, and he is inclined to use
the erotic versions of the female body. From time to time, he also uses the visual video art in
accompany with environmental art. He lives and works in İstanbul.
40
LOT
18
Hüsamettin Koçan
(1946)
1946 yılında Bayburt’da doğdu. İstanbul Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu
(şimdiki adıyla Marmara Üniversitesi) Resim Bölümü’nü bitirdi. 1978’de Avusturya
hükümetinin bursuyla Salzburg Yaz Akademisi’ne katıldı. 1993 yılında profesör olan
Koçan uzun yıllar Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi dekanı olarak görev
yapmıştır. İlk dönem çalışmalarında, lokal ışık etkileriyle torso olarak insan bedeninin
anatomik öğeleri, soyutçu biçim anlayışı düzeyinde yer alır. Figür imajının giderek
9.000 - 12.000 TL
silindiği daha sonraki resimlerinde, renkçi anlayış ön plana geçer, soyut hacimselliğin
3.160 - 4.210 Euro
öngörüldüğü ve temel motiflerin benimsendiği yeni bir eğilim kendini gösterir. Anadolu
sanatının yeni kalesi Bayburt Baksı Müzesi’ni kurarak ütopyasını gerçekleştirmiştir. Yaşamını ve
çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.
“Figürlü Kompozisyon”
tuval üzeri karışık teknik
imzalı, 180 x 180 cm., 2009
mixed media on canvas
Koçan was born in Bayburt in 1946. He graduated from the Painting Department of İstanbul
Academy of Fine Arts (currently known as Marmara University). In 1978, he attended the
Salzburg Summer Academy with a scholarship given by the Austrian government. In 1993,
Koçan became a professor and served as the Dean of Fine Arts Faculty of Marmara University
for many years. In his early works, the anatomic elements such as the torso of the human body
with the effects of local light were in the level of abstract style. In his later works, the image of
figure had gradually faded away, understanding of color has become the forefront and a new
inclination emerged with abstract volumes and the acceptance of basic motifs. He realized
his utopia by founding “Bayburt Baskı Museum” the new castle of Anatolian Art. Hüsemettin
Koçan lives and works in İstanbul.
41
“bahar fırtınası”
2007
LOT
19
Rasin Berk (1947)
“Bahar Fırtınası”
tuval üzeri akrilik
imzalı, 110 x 220 cm., 2007
acrylic on canvas
2.500 - 3.500 TL
875 - 1.230 Euro
1947’de Trabzon’da doğdu. 1971-1974 yılları arasında Londra’da St Martin’s School Of Art’da öğrenim gördü. 1974-1996 yılları
arasında Amerika Birleşik Devletleri Los Angeles’de sanat çalışmalarını sürdürdü. Minneapolis’de Charles Bolles Roger’s Art
Foundation’da sanat danışmanlığını sürdürmenin yanı sıra Amerika ve Avrupa’da sanatsal faaliyetlerine devam etti. Bu dönemde
Los Angeles’da Jack Rutberg Art Gallery, Petersan Gallery ve Avrupa’da Wilma Wayne Gallery,
Peter Roth Galerie gibi çeşitli galerilerde 18 kişisel sergi düzenlemiştir. Bolles Rogers, Arnold
Hammer, Norden Simon’s, John Portman koleksiyonlarında eserleri bulunmaktadır. Sanatçı
çalışmalarını Bodrum-Yalıkavak, İstanbul ve Brüksel’deki atölyelerinde sürdürmektedir.
Berk was born in Trabzon in 1947. He studied in St Martin’s School Of Art, London between
1971 and 1974. He continued to study art in Los Angeles, USA. Besides being an art consultant
in Charles Bolles Roger’s Art Foundation, Minneapolis he continued to his works in Europe
and USA. In this period he held 18 personal exhibitions in various galleries like Jack Rutberg
Art Gallery, Petersan Gallery in Los Angeles and Wilma Wayne Gallery, Peter Roth Galerie
in Europe. His artworks are included in the collections of Bolles Rogers, Arnold Hammer,
Norden Simon’s and John Portman. He works in his ateliers in Bodrum-Yalıkavak, İstanbul
and Brussels.
LOT
20
Bedri Baykam (1957)
“Soyut Kompozisyon”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 66 x 91 cm., 1991
oil on canvas
5.000 - 6.500 TL
1.755 - 2.280 Euro
1957 yılında Ankara’da doğdu. 1975-1979 yıllarında, Paris’te Pantheon-Sorbonne’da Ekonomi öğrenimi gördü. 1979-1980’de
Paris’te L’Actorat’da oyunculuk üzerinde çalıştı. 1980-1983 yıllarında, Kaliforniya’da College of Arts and Crafts’ta, sinema ve
resim dallarında öğrenimini geliştirdi. Bir protesto ya da karşı-sanat olarak da yorumlanabilecek resimlerinde, çağdaş Amerikan
dışavurumcu resmine ve özgür anlatımcılığa yakın bir üslup niteliği saptanmaktadır. Bedri Baykam dünyaca ünlü sanat eleştirmeni
Edward Lucie Smith’in hem “Art Today” hem de “Art Tomorrow” kitaplarında yer almış tek çağdaş
Türk sanatçısıdır. Yurtiçi ve yurtdışında çeşitli müze ve koleksiyonlarda eserleri bulunmaktadır.
Yaşamını ve çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.
Baykam was born in Ankara in 1957, Baykam studied Economics at Pantheon-Sorbonne
University in Paris during 1975–1979. He practiced acting at L’Actorat in Paris between
1979 - 1980. He continued his education on cinema and painting at the College of Arts and
Crafts in California during 1980 and 1983. His paintings, which can be interpreted as a
protest or con-argument towards art, has a style that is close to modern American liberal
expressionism. Bedri Baykam is the only contemporary Turkish artist that was included in
both of Edward Lucie Smith’s books, Art Today and Art Tomorrow, a worldwide famous art
critic. His artworks are in several museums and private collections in Turkey and abroad.
Lives and works in İstanbul.
43
LOT
21
Şenol Yorozlu (1950)
“düşünceler”
1989
“Düşünceler”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 145 x 117 cm., 1989
oil on canvas
7.000 - 9.000 TL
2.455 - 3.160 Euro
1950 yılında Trabzon’da doğdu. Sanat yaşamına erken yaşlarda karikatür çizerek başladı. 1973–1978 yılları arasında İstanbul
Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Resim
Bölümü, Neşet Günal Atölyesi’nde sanat eğitimi gördü. Kendi olanaklarıyla Avrupa’da 1975–
1977 yıllarında, sanat araştırmaları yaptı. Soyut anlayışta yoğunlaşan resimleri, figürü soyut bir
izlenim olarak içinde saklar. Eserlerindeki büyük lekeler ve geniş tuşlar, soyut anlatımcı bir sanat
görünüşüne belirginlik kazandırır. Yaşamını ve çalışmalarını İstanbul ve İzmir’de sürdürmektedir.
Yorozlu was born in Trabzon in 1950. He started his art life with drawing caricatures at his
early ages. He studied in Neşet Günal Studio at the Painting Department of İstanbul Academy
of Fine Arts (currently known as Mimar Sinan Fine Arts University) between 1973-1978. He
conducted art research in Europe with his own resources between 1975-1977. His paintings
mostly have the abstract understanding conceal the figure as an abstract impression. The big
stains and wide strokes in his works clarify the abstract expressionist art understanding. He
lives and works in İstanbul and İzmir.
44
LOT
22
Mahir Güven (1958)
“atölye”
1998
“Atölye”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 150 x 180 cm., 1998
oil on canvas
10.000 - 14.000 TL
3.510 - 4.910 Euro
1958 yılında İstanbul’da doğdu. 1976-1981 yılları arasında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi
(şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Resim Bölümü Neşet Günal Atölyesi’nde
öğrenim gördü. Rönesans resminden figürlerin de yer aldığı resimlerinde, Türkiye’de geleneksel
kültürden batı kültürüne geçiş döneminin sorgulaması hissedilmektedir. Sanatçı resimlerinde
eleştirel bir yöntem geliştirmekte ve toplumsal mesajlara öncelik vermektedir. Yaşamını ve
çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.
Güven was born in 1958 in İstanbul. He studied in Neşet Günal Atelier in the Painting
Department of İstanbul State Academy of Fine Arts (currently known as Mimar Sinan
University) between 1976-1981. In his works, the analysis of the transition period from
traditional culture to western culture can be seen. His works also contain fi gures belonging
to the Renaissance era. He developes a critical technique and prioritizes social messages. He
lives and works in İstanbul.
45
LOT
23
Tanju Demirci (1961)
“Soyut Kompozisyon”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 150 x 150 cm., 2006
oil on canvas
2.500 - 3.500 TL
875 - 1.230 Euro
1961 yılında Keşan’da doğdu. 1984’te Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Resim
Bölümü’nü bitirdi. Aynı yıl İtalya’da araştırmalar yaptı. 1986’da Devrim Erbil Atölyesi’nde yüksek
lisans öğrenimini tamamladı. Halen Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümü’nde
öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır. Simge ve işaretlerden oluşan biçim repertuarını, soyutçu
bir renk ve kompozisyon anlayışı ile dengeleyen çalışmalar yapmaktadır. Yaşamını ve çalışmalarını
İstanbul’da sürdürmektedir.
Tanju Demirci, born in Keşan in 1961, graduated in 1984 from the Art Department of the
Ataürk Faculty in Marmara University and completed his master’s degree at the Devrim Erbil
Workshop in 1986. He currently teaches art the Marmara University Fine Arts Department.
His works reflect an artistic repertoire of symbols and signs balanced by abstract colors and
compositions.
46
LOT
24
Maide Bulak (1973)
“Lejant - İki Yapının Ortaya Çıkması”
tuval üzeri karışık teknik
imzalı, 105 x 169 cm., 2011
mixed media on canvas
4.000 - 5.500 TL
1.405 - 1.930 Euro
1973 yılında İstanbul’da doğdu. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun oldu. Aynı Üniversitede
Sosyal Bilimler Enstitüsü Resim Bölümü’nde Yüksek Lisansını tamamladı. Resimlerinde, lekenin varlığını ortaya çıkarırken arka
fonda siyahın onlarca tonunu kullanarak renklerle ilişkiye geçecek dokular yaratıyor. Tek renk üzerinden varyasyonlara gidip
onların dokuyla ancak mırıltılarla duyulabilecek bir iletişime geçmelerini sağlarken ansızın
yüzeyde patlattığı soğuk-sıcak renk karşıtlığıyla sessizliği parçalıyor. Bu kez lekeler dokuyla
kaynaşmak yerine birer kolaja dönüşüyor. Yaşamını ve çalışmalarını İstanbul’ da sürdürmektedir.
Bulak was born in 1973 in İstanbul. She graduated from the Faculty of Fine Arts at Marmara
University. She completed her graduate work at the same university at the Art Department of
Institute for Social Sciences. In her works, she unveils the presence of the stain by using tens of
black shades in the background and this way she creates textures that interact with the color.
She abrupts the serenity by creating a warm-cold color opposition on the surface meanwhile
she allows a humming communication with the texture through entering different variations
of a single color. This time, the stains -instead of blending with the texture- turn into collages.
Presently, she lives and works in İstanbul.
47
LOT
25
Ertuğrul Ateş (1954)
“Hayal”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 150 x 150 cm., 1996
oil on canvas
“hayal”
1996
5.000 - 6.000 TL
1.755 - 2.105 Euro
1954 yılında Adana’da doğan Ateş, 1973 yılında resim eğitimine başladı. Halil Akdeniz, Mürşide İçmeli ve İsmail Gümüş hocaları
oldu. 1977’de Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü’nü bitirdi. 1977-1979 yılları arasında Londra’da Kingsway Princeton
Yüksekokulu ve Berhnal Green Enstitüsü’nde çalışmalar yaptı. 1980 yılında İstanbul’da ilk resimleri sergilendi ve profesyonel sanat
hayatına bu sergi ile başladı. 1987 yılında ani bir kararla New York’a yerleşti ve 1988 yılında New York’ta ilk kişisel sergisini açtı. Çok
kısa sürede bu ülkede kendini ispat ederek çalışmalarını sürdürdü. Düşsel bir mekan içinde, insan
ve doğa elemanlarının uçuşan bir kurdele motifi eşliğinde işlendiği resimleri, fantastik-gerçekçi
bir eğilimin ürünleridir. Yaşamını ve çalışmalarını Türkiye ve New York’ta sürdürmektedir.
Ateş, born in Adana in 1954, started his painting education in 1973. His mentors were Halil
Akdeniz, Mürşide İçmeli, and İsmail Gümüş. He graduated from the Painting-Work Department
of Gazi Institute of Education in Ankara in 1977. He worked in Kingsway Princeton School
and Berhnal Green Institute in London during 1977 to 1979. His professional life started with
a solo exhibition in İstanbul in 1980. He then moved to New York in 1987 and held his first
solo exhibition in New York in 1988. In a short period of time, he proved himself in New York
where he continued his work. His works contain surreal backgrounds where human and natural
agents are processed in the accompaniment of floating ribbons and his works are the products of
a fantastic-realistic approach. He is currently working both in Turkey and New York.
48
LOT
26
Mehmet Güler (1944)
“Bequemlichkeit - Rahatlık”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 100 x 130 cm., 2000
oil on canvas
6.000 - 8.000 TL
2.105 - 2.805 Euro
“BequemlIchkeIt - Rahatlık”
2000
1944 yılında Malatya’da doğdu. 1965 yılında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü’nü bitirdi. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından
yapılan Avrupa sınavını kazanarak ihtisas için Almanya’ya gitti ve Kassel Güzel Sanatlar Akademisi’nde öğrenimini tamamladı. 1977
yılından beri Kassel kentinde serbest sanatçı olarak yaşamaktadır. Yurtdışında çeşitli müze ve galerilerde kişisel sergiler açmış, grup
sergilerine, bienallere, trienallere ve uluslararası sanat fuarlarına katılmıştır. Eserlerinde çıplak
figürleri, gruplar halinde geniş kompozisyon yüzeylerini bölecek biçimde işler. Renk, temel resim
elemanıdır. Çizgisel motifler, bu renkliliğe görsel birer alternatif oluşturur.
Güler was born in Malatya in 1944. He graduated from the Painting Department of Ankara
Gazi Education Institute in 1965. After succeeding in an examination of Ministry of
Education, he went to Germany and completed his education in Kassel Fine Art Academy.
He has been living in Kassel as an independent artist since 1977. He held solo exhibitions
in many museums and galleries abroad. He participated in group exhibitions, biennials,
triennials, and international art fairs. In his paintings he handles naked groups in a way that
they divide the wide composition space. Color is his basic painting feature. Drawing patterns
are the visual alternatives to this colorfulness.
49
“SOLAK MURAT”
2010
LOT
27
Mehmet Çetiner (1960)
“Solak Murat”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 140 x 170 cm., 2010
oil on canvas
1960 yılında Kahramanmaraş’ta doğdu. 1984 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar
5.000 - 6.500 TL
Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Yüksek Resim Bölümü’nden mezun oldu. 1988’de
1.755 - 2.280 Euro
Deniz Müzesinde Plastik Sanatlar uzmanlığı görevinde bulundu. 1991’de Mimar Sinan
Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Heykel Müzesi’ne uzman olarak geçiş yaptı. Halen Müze Müdür Yardımcısı olarak görevine
devam eden sanatçı, 16’sı kişisel olmak üzere çok sayıda karma, yarışmalı sergi ve fuar etkinliklerinde yer aldı. Yurt içinde ve
dışında çeşitli koleksiyonlarda eserleri bulunmaktadır. Soyutçu anlayışa bağlıdır. Renk parçalarının
serbestçe yayıldığı yüzey üzerinde, leke ayrımlarının derinlik etkisini öne çıkardığı geometrik
bölünmelere gitmekte, soyut espas kavramını biçimlendirici bir görüşe bağlı kalmaktadır.
Yaşamını ve çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.
Çetiner was born in Kahramanmaraş in 1960. He graduated from the Painting Department of
Mimar Sinan Fine Arts University in 1984. In 1988, he started working in the Naval Museum
and later in 1991, Was transferred to the Art and Sculpture Museum of Mimar Sinan Fine
Arts University. Presently, he is the assisant manager of the Museum. He is a solid believer of
abstract approach. In his paintings, he prefers geometrical divisions, where the depth effects of
stains are highlighted on a surface, on which pieces of colors are diffused freely and abstract
space concept is emphasized. He held 16 solo shows and particpated in many group shows. He
lives and works in İstanbul.
50
LOT
28
Adem Genç (1944)
“Dağınık Nizam”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 165 x 200 cm., 2010
oil on canvas
“dağınık nizam”
2010
18.000 - 22.000 TL
6.315 - 7.720 Euro
1944 yılında Rize’de doğdu. 1965’de Gazi Eğitim Enstitüsü Resim İş Bölümü’nü bitirdi.
1966’da Almanya ve İngiltere’ye giderek incelemelerde bulundu. 1971–1974 yılları
arasında Saint-Martin’s School of Art’ta yüksek lisans yaptı. İlk sergisini 1972’de Londra’da
açan sanatçı 1974–1975 yıllarında Samsun Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1980-1983’te Ege
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde yüksek lisans ve doktora çalışmalarını tamamladı. 1988’de doçent, 1994’te de profesör
oldu. Çeşitli ödüller ve mansiyonlar kazanmış olan sanatçının resimleri büyük geometrik biçimler
içeren soyut kompozisyonlardan oluşmaktadır. İstanbul Beykent Üniversitesi’nde öğretim üyesi
olarak görev yapan sanatçı yaşamını ve çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.
Genç was born in Rize in 1944. He graduated from the Fine Arts Department of Gazi Institute
of Education. In 1966, he went to Germany and England and continued his works there.
During 1971-1974 he earned his MA degree from Saint-Martin’s School of Art. He had his first
exihibiton in 1972 in London. He worked as a research assistant in the Fine Arts Department
of Samsun Institute of Education during 1975-1976. From 1980 to 1983, he completed his
Ph.D in the Fine Arts Faculty of Ege University. He became an associate professor in 1988
and professor in 1994. His artworks received various awards and merits. His paintings are
abstract compositions that contain sizable geometric shapes. He works for Beykent University
in İstanbul.
51
“sebastıan”
LOT
29
Pınar du Pre
(1972)
“Sebastian”
tuval üzeri karışık teknik
imzalı, 184 x 110 cm., 2014
mixed media on canvas
8.000 - 12.000 TL
2.805 - 4.210 Euro
1972
yılında
Viyana’da
doğdu.
Künstlerhaus, Wiener Werktstaette’nin
bıraktığı
yoğun
sanat
ortamından
etkilenerek
yetişti.
1994
Viyana
Üniversitesi’nde
Marketing
dalından
mezun olan Du Pre aynı dönemlerde
Werkstaette für Kunst und Kultur ve
Viyana VHS’de sanat kurslarına katıldı.
Otodidakt olan sanatçı çocukluğunda
kendi oyuncak bebeklerini dahi kendi
üretti, 12-13 yaşlarında ilk yağlıboya
tablolarını
yapmaya
başladı.
1994
senesinde daha öğrenci iken keşfettiği
özel bir yağlıboya baskı tekniği ile yaptığı
ilk nü serisi Linz’de büyük ilgi gördü.
“Media Fusion” adını verdiği kendine has tekniğiyle portre ve manzara resimleri yapan, Viyana ve
Linz’de karma sergilere katılan sanatçı çalışmalarını RED art İstanbul çatısı altında sürdürmektedir.
Pınar du Pre was born in 1972 in Vienna where she grew up under the artistic influence of
Künstlerhaus and Wiener Werkstaette. She graduated from the Vienna Universiity Marketing
Faculty in 1994 and followed art courses at the Werkstaette für Kunst and Kultur and VHS
Vienna . The autodidactic artist created her own toys as a child and painted her first oil
painting when she was 12-13 years old. The first Nu series which she painted in 1994 with
an original oil printing technique she discovered while still a student, attracted great interest
in Linz. The artist uses her own original technique of “Media Fusion” to paint portraits and
landscapes which are displayed at joint exhibitions in Vienna and Linz. She currently works
with RED art Istanbul.
52
“VICTIM OF
NATURE”
2008
LOT
30
Nazım Ünal Yılmaz
(1981)
“Victim of Nature”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 160 x 125 cm., 2008
oil on canvas
7.500 - 10.000 TL
2.630 - 3.510 Euro
1981 yılında Trabzon’da doğdu. Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ni bitirdi. Viyana Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde
master programını tamamladı. Sanatçı, eserlerinde kimlik, ulusculuk, bireysel özgürlük gibi konuları ele alırken didaktik, polemik
ya da pedagojik bir yaklaşım sergilemeden izleyiciyi aktif bir şekilde çözümlemeye davet etmektedir. Eserlerinde; insanlardaki
duygu ve mantık oranlarını birleştiren, “anlatımcı şiirsel bir dil” yaratma fikri üzerinde ilerlemektedir. Bireysellik, bağlamsal
farkındalık, kendi sanatsallığına verdiği referanslar ve resim sanatının durumu hakkındaki
düşüncelerini bir araya getirmesi, işlerini şiirsel ve siyasalın birleşiminin önemli bir örneği olarak
ön plana çıkarmaktadır. Yaşamını ve çalışmalarını Viyana’da sürdürmektedir.
Yılmaz was born in Trabzon, 1981. Graduated from Anatolian University of Fine Arts Faculty
in 2005. Completed his M.A in the Akademy of Fine Arts in Vienna. Although dealing with
issues like identity and nationality as well as personal freedom, the paintings are not didactic,
polemic or pedagogic, but invite the spectator to actively participate in the decoding of the
painting in order to free him from his role of being a passive receiver. Nazım’s current pieces
follow the idea of creating a poetic descriptive language which combines the power of human
ratio and emotion. The artist’s combination of individuality, contextual awareness, artistic
self-reliability, and the reflection on the state of art his work combines politics and poetics. He
lives and works in Vienna.
53
LOT
31
Elvan Alpay (1968)
“Çiçekli Kompozisyon”
tuval üzeri karışık teknik
imzalı, 130 x 110 cm.
mixed media on canvas
10.000 - 14.000 TL
3.510 - 4.910 Euro
1968 yılında Ankara’da doğdu. Galatasaray Lisesi’ndeki öğreniminin ardından Marmara Üniversitesi,
Güzel Sanatlar Fakültesi, Hüsamettin Koçan Atölyesi’nde sanat öğrenimi gördü. Kısa bir süre
Salzburg Akademisi’nde çalıştıktan sonra, yüksek lisansını Marmara Üniversitesi’nde tamamladı.
Tekrarlı motiflerin kavramsal içeriklere dönüştürüldüğü resimlerinde, psikolojik kökenli mesajlar,
görsel iletişimin kuralları düzeyinde işlenir. Resimlerinde, insanın iç dünyasındaki “hallerini”
alıştığımız ama pek sık karşılaşmadığımız imgelerle dile getirmektedir. Tanıdık sanat nesnelerine
aykırı, genellikle çeşitli formların ya da motiflerin tekrar edilmesiyle ortaya çıkan üç boyutlu
işleri de bulunmaktadır. Paris Fondation Cartier koleksiyonunda işleri bulunan ve Paris, Köln,
Londra, Düsseldorf, New York gibi merkezlerde sergilere katılan sanatçı yaşamını ve çalışmalarını
İstanbul’da sürdürmektedir.
54
LOT
32
Elvan Alpay (1968)
“Çiçekli Kompozisyon”
tuval üzeri karışık teknik
imzalı, 180 x 160 cm., 2013
mixed media on canvas
16.000 - 20.000 TL
5.615 - 7.020 Euro
Elvan Alpay was born in Ankara in 1968 graduated from Lycee de Galatasaray. She then entered Marmara University
Painting Department and participated in Hüsamettin Koçan’s workshop. She worked at the Salzburg Academy where she later
returned to Marmara University and completed her Master’s degree. Her paintings where repetitive motifs are transformed
into conceptual content, convey psychological messages reflecting the rules of visual communication. Her works depict the
inner world of mankind with unusual symbols. She has three dimensional works, contrasting with familiar art objects
with various forms and recurring motifs. Her works are exhibited at the Fondation Cartier in Paris as well as in various
international art centers in Paris, Cologne, London, Düsseldorf and New York. She lives and works in İstanbul.
55
LOT
33
Burcu Perçin (1979)
“Interior”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 124 x 79 cm.
oil on canvas
8.000 - 12.000 TL
2.805 - 4.210 Euro
Burcu Perçin, 1979 yılında Ankara’da doğdu. 2002 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi,
Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Bölümü’nden mezun oldu. İlk kişisel sergisini 2005 yılında
İstanbul’da açan Burcu Perçin’in eserleri yerli ve yabancı birçok kişisel koleksiyon ve müze
koleksiyonunda yer almaktadır. Türk çağdaş sanatının öne çıkan isimlerinden biri olan Burcu
Perçin, eserlerinde, öncelikle doğayı sonrasında insanı görmezden gelen küresel endüstriyel
toplum ve politikaları ana tema olarak ön plana çıkarmaktadır. Yaşamını ve çalışmalarını
İstanbul’da sürdürmektedir.
Perçin was born in Ankara, 1979. Graduated from Mimar Sinan Fine Arts University, Faculty
of Fine Arts, Painting department. Her first solo exhibition was held in 2005 in İstanbul, her
works are in private and museum collections. Perçin receives attention as a contemporary
artist who focuses on policies of the globalized industrial societies that disregard nature and
humans. She works and lives in İstanbul.
56
LOT
34
Mehmet Uygun (1964)
4 Adet Quartet Resim
1964 yılında Elazığ’da doğdu. 1989 yılında Marmara Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi,
Resim Bölümü’nden mezun oldu. Aynı üniversitede, Sosyal Bilimler Enstitüsü Resim
Ana Sanat Dalı’nda yüksek lisans yaptı. 1991–1993 yılları arasında Anadolu Üniversitesi
“Figürlü Kompozisyon”
Güzel Sanatlar Fakültesi’nde araştırma görevlisi olarak çalıştı. 1993–1994 yıllarında New
tuval üzeri yağlıboya
York’ta çalışmalarına devam etti ve burada çeşitli sergilere katıldı. 1995–2004 arasında
imzalı, 4 adet, 41,5 x 30 cm.
Marmara Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi’nde araştırma görevlisi olarak çalıştı ve aynı
oil on canvas
üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde sanat uzmanlığını geliştirdi. Düşsel figürler, masal
dünyasına özgü yaratıklar, insan azmanı varlıklar resimlerini oluşturan başlıca temalardır.
15.000 - 20.000 TL
Gerçekliğin abartılmış büyüsü, yaşanan dünyanın fantastik
5.265 - 7.020 Euro
boyutlardaki tasarımı, onu, gerçekle bağıntılı gerçekdışı bir
dünyanın yorumuna götürür. Çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.
Uygun was born in Elazığ in 1964. He completed his undergraduate and graduate studies
from the Painting Department of Fine Arts Faculty of Marmara University. During 19911993, he worked as a research assistant in the Faculty of Fine Arts of Anadolu University.
During 1993-1994, he worked in New York and participated in several exhibitions. Later he
returned to Istanbul worked as a research assistant İn Marmara University Faculty of Fine
Arts. He developed his art expertise in the Social Sciences Institute of the same university. The
main themes of his works are imaginary figures, giants and creatures that belong in fairy
tales. The exaggerated magic of reality and the design of real life on a fantastic dimension
connects the surreal and the real world. He lives and works in İstanbul.
57
LOT
35
Mithat Şen (1957)
2 Adet Düet Resim
“Soyut Kompozisyon”
sentetik tuval üzeri deri
imzalı, 2 adet, 200 x 100 cm., 2010
leather on synthetic canvas
1957 yılında İstanbul’da doğdu. Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu (şimdiki
adıyla Marmara Üniversitesi) Resim Bölümü’nü bitiren sanatçı ilk kişisel sergisini 1982’de
İstanbul’da düzenlemiştir. 1990 Venedik Bienali’nde Kemal Önsoy ile birlikte Türkiye’yi
14.000 - 18.000 TL
temsil etmiştir. Soyut organik biçim şemaları üzerinde, gerçeklilikle gerçekdışı olanın
4.910 - 6.315 Euro
ilişkilerini kendine özgü bir teknik düzeyde yansıtmakta,
insan bedeninin yapısından kaynaklanan bir bütünlüğü, görsel organizmanın da yapısal karakteri
olarak değerlendirmektedir. Son dönem yapıtlarında tamamen soyut kompozisyonlar ve farklı
malzeme kullanımları ağırlık kazanmıştır. İstanbul’da yaşamakta ve çalışmaktadır.
Şen was born in İstanbul in 1957. He graduated from the Painting Department İstanbul
Academy of Fine Arts of Marmara University, and had his first solo exhibition in İstanbul in
1982. He represented Turkey in Venice Biennial in 1990. He uses abstract organic structural
forms to reflects the relationship between reality and imagination in a unique technical level.
He evaluates the integrity of human body, as a structural character of a visual organism. In
his recent works of abstract compositions he uses a variety of different materials. Mithat Şen
lives and works in İstanbul.
58
“gece
yüzleri”
1984
LOT
36
Balkan Naci
İslimyeli (1947)
“Gece Yüzleri”
karton üzeri kara kalem
imzalı, 70 x 57 cm., 1984
drawing on cardboard
10.000 - 13.000 TL
3.510 - 4.560 Euro
Bu eser, İş Bankası’nın 2007
yılında yayınladığı “Balkan
Naci İslimyeli” kitabının 227.
sayfasında yer almaktadır.
This painting is displayed on
page 227 of the “Balkan Naci
İslimyeli” book published by İş
Bankası in 2007.
Türk Çağdaş Sanatı’nın öncülerinden olan Balkan Naci İslimyeli, her sergisiyle çarpıcı, atak ve tartışmacı ürünler vermiş, geniş
vizyonu ile kendinden sonraki kuşakları da etkilemiştir. 1947 yılında Adapazarı’nda doğan sanatçı 1968 yılında girdiği Devlet
Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’ndan (şimdiki adıyla Marmara Üniversitesi) birincilikle mezun olmuştur. New York’ta 3
yıl, Floransa’da 2 yıl ve Salzburg’da 1 yıl çalışmış ve sergiler açmış olan sanatçı uluslararası ve ulusal 18 ödül almıştır. En son İş
Yayınlarından çıkan kitabı dışında “Suç”, “Söz”, “Suret”, “Déjà Vu” ve “Matah” adlı sanat kitapları vardır. 2007 yılı Sedat Simavi
Plastik Sanatlar Büyük Ödülü’nü kazanan Prof. Balkan Naci İslimyeli Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesidir.
Grafiksel öğelerin ağırlıklı bir yer taşıdığı ilk dönem resimlerini, düşünsel içerikli temaların işlendiği akrilik resimler takip etmiştir.
Son dönemde üç boyutlu kavramsal çalışmalar ve enstalasyonlar gerçekleştirmiştir. Sanatta süreçlere dayalı bir etkinliği amaçladığı,
aşkınlık ilkesini gözden uzak tutmadığı gözlemlenmektedir. Yaşamını ve çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.
Balkan Naci İslimyeli, one of the pioneers of Contemporary Turkish Art, has produced
impressive, attacking, and disputant works in most of his exhibitions and his wide-scope
vision had a deep impact on the following generations. The artist, born in Adapazarı in 1947,
graduated from State Applied Fine Arts School (currently known as Marmara University)
with the first degree in rank. He worked in New York City for 3 years, in Florence for 2 years,
and in Salzburg for 1 year, and held several exhibitions and received 18 different national
and international awards. Besides his recent book published by İş Yayınları, he has five
art books, named “Crime”, “Word”, “Prize”, “Déjà Vu” and “Transcript”. Prof. Balkan Naci
İslimyeli, the winner of Sedat Simavi Grand Prize for Plastic Arts in 2007, is an instructor
at Fine Arts Faculty of Işık University. His early paintings, mainly dominated by graphical
items, were followed by acrylic paintings containing spiritual themes. Recently, he completed
three dimensional conceptual works and installations. He aims an efficacy based on artistic
processes without ignoring the principle of transcendence. He lives and works in İstanbul.
59
LOT
37
Haluk Akakçe (1970)
“Please, Take Me To Forever”
kağıt üzeri karışık teknik
inisiyal imzalı, 90 x 65 cm., 2011
mixed media on paper
Fotoğraf: Yahşi Baraz
3.500 - 5.000 TL
1.230 - 1.755 Euro
1970 yılında Ankara’da doğdu. Çağdaş sanat dünyasının genç sanatçıları arasında en yaratıcılarından
biri olarak kabul edilen Akakçe, Bilkent Üniversitesi mezunudur. Ardından Londra’daki
College of Arts ve Chicago’daki The School of the Art Institute’da iki ayrı lisansüstü program
tamamlamıştır. Genç yaşında dünyanın önde gelen çağdaş müze ve galerilerinde kişisel sergiler
açma başarısına ulaşan sanatçı, videodan duvar resmine, kağıt üzerine akrilik resimlerden ahşap
üzeri ayna ve çeşitli boyama tekniklerini içeren panellere kadar geniş perspektifte çağdaş eserler
üretmektedir. Son iki senedir videolarında soyut bir dil kullanmaya başlayan sanatçı kanvasın
veya duvarın iki boyutluluğunu kırmaya çalışarak ve ahşap kullanarak daha heykelsi üç boyutlu
işler oluşturmaktadır. Yaşamını ve çalışmalarını İstanbul, Londra ve New York’da sürdürmektedir.
60
LOT
38
Haluk Akakçe (1970)
“DANSÖZ”
2012
“Dansöz”
ahşap panel üzeri karışık teknik
imzalı, 240 x 160 x 15 cm., 2012
mixed media on wooden panel
25.000 - 35.000 TL
8.770 - 12.280 Euro
Akakçe was born in Ankara in 1970. Among the young artists of contemporary art world he is considered as one of the most
talented artist. He graduated from Bilkent University. Then he continued two postgraduate programs in Collage of Arts in
London and The School of the Art Institute in Chicago. The artist who succeeded in holding solo exhibitions in world’s leading
contemporary museums and galleries at his young age, produces contemporary artworks in a wide range; videos, wall
paintings, acrylic on paper, mirror on wood, panels consisted of various paint techniques. The artist, who has been using
an abstract language in his videos for the last two years, creates three dimensional works more like sculptures by the two
diemensional nature of the canvas and the wall. He lives and works in İstanbul, London and New York.
61
CANAN TOLON (1955)
1955 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Fransız Okulu’ndaki felsefe ve
edebiyat öğreniminden sonra, 1975-1980 yılları arasında Londra Middlesex
Politeknik Okulu’nda iç mimarlık öğrenimi gördü. 1980-83 yılları arasında
Berkeley Kaliforniya Üniversitesi’nde mimarlık yüksek lisansı yaptı. Bir Süre
Kaliforniya Üniversitesi, Mimarlık ve Çevre Tasarım Bölümleri’nde öğretim
görevlisi olarak çalıştı. İlk sergisini 1984’te, Amerika’da gerçekleştirdi.
Takiben yurtiçinde ve yurt dışında çeşitli sergiler açtı. Duvar yerleştirmeleri
ve biyolojik nesneler üzerine kurulu çalışmalarında, oluşumları irdeleyen
bir yaklaşım içindedir. Bazen hazırladığı tuvallerin iki yüzünü de boyayarak
kullanmış, bazen de resim yüzeyini bir kısım çizimlerinin yanı sıra cam,
çerçeve, demir, saç, ot, çim, saman ve tohum gibi doğal ve buluntu
nesnelerle değerlendirerek germiş ya da sunta üzerine yapıştırmıştır. Son
dönem çalışmaları daha çok tuval ve kağıt ağırlıklıdır. Sanat temaları için
seçtiği malzemelerin doğasında görülen birbirlerini etkisiz hale getirme
mücadelesi kağıt ve tuval üzerine yansıtılmaya çalışılmaktadır. Süreklilik,
oluşum, tahribat, bozulma ve değişim süreçleri gibi kavramlar, onun sanatının
temellendiği kavramlar olarak görülmektedir. Yaşamını ve çalışmalarını
Türkiye ve Amerika’da sürdürmektedir.
Tolon was born in İstanbul in 1955. After the education of philosophy
and literature in Ecole Française d’ İstanbul, from 1975 to 1980 Tolon
studied interior architecture at the Middlesex Polytechnical School in
London, and from 1980 to 1983 earned a master’s degree in architecture
at the University of California at Berkeley. For a time served on the
faculty at the University of California in the departments of Architecture
and Environmental Design. Following her first solo exhibition in USA in
1984, she participated in many exhibitions in Turkey and abroad. Using
canvasses and walls together, Canan Tolon is an artist of installations, and
her works, based also on biological objects, tend to explore phenomena.
Sometimes she paints both sides of the canvas, or accompanies drawings
on the picture surface with such natural or found objects as glass, metal,
hair, weeds, grass, hay or seeds, stretching the work over a frame or
sticking it to plywood Her most recent work has generally been on canvas
and paper, as the materials she has chosen for her art themes struggle
to neutralize one another. The concepts upon which her art is founded
include continuity, genesis, destruction, deterioration and change. She
lilves and works in Turkey and US.
“isimsiz”
2003
LOT
39
Canan Tolon (1955)
“İsimsiz”
mylar üzeri yağlı kalem
imzalı, 112 x 71 cm., 2003
oil stick on mylor
50.000 - 70.000 TL
17.545 - 24.560 Euro
Bu eser, Finansbank’ın 2011 yılında yayınladığı “Canan Tolon”
kitabının 254. sayfasında yer almaktadır.
This painting is displayed on page 254 of the “Canan Tolon”
book published by Finansbank in 2011.
63
GÜLAY SEMERCİOĞLU (1968)
1968 yılında İstanbul’da doğdu. Mimar Sinan Üniversitesi, Güzel Sanatlar
Fakültesi, Resim Bölümü’nden mezun oldu. Aynı üniversitede Yüksek Lisans
yaptı. Çeşitli karma ve kişisel sergilerinin yanısıra Dubai, Zürih, New York,
Berlin, Basel, Hong Kong, Miami, Abu Dhabi, Köln gibi şehirlerde sergilere
ve Scope Basel Fuarı, Art Dubai Fuarı’na katılmıştır. Naturmort’dan nü’ye
kadar değişik teknikleri kullanan, ardından soyut anlatımı seçen sanatçı
Kübizm akımından etkilenmiştir. Sanatında, yatay, dikey ve diagonal gibi
geometrik kavramları ön plana çıkararak ve bilinen anlamdaki resme üçüncü
bir boyut yükleyerek kompozisyonlara resmin içinden dışarı çıkacakmış gibi
bir görünüm vererek ifadeyi zenginleştirmektedir. Bu doğrultuda malzeme
olarak tel kullanarak eserlerinin üç boyutlu olarak algılanmasını sağlamaktadır.
Yaşamını ve çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.
Gülay Semercioğlu, born in İstanbul in 1968, graduated from the Mimar
Sinan Faculty of Fine Arts with a masters’ degree. She participated in many
joint and individual exhibitions in Dubai, Zürich, New York, Berlin, Basel,
Hong Kong, Miami, Abu Dhabi and Köln as well as the Scope Basel and
Art Dubai Fairs. The artist who started her career with various techniques
ranging from “nu” to “nature morte” finally opted for abstract art and
cubism, using vertical, lateral and diagonal geometric concepts and adding
a third dimension which enriches the expression of her compositions
and gives them an outwards thrust. The artist uses wire to add a third
dimension to her works. She lives and works in İstanbul.
LOT
40
SEMERCİOĞLU (1968)
“Being In The Center”
gümüş tel, vida, ahşap
imzalı, Ø: 190 cm., 2012
silver wire, screw, wood
40.000 - 60.000 TL
14.035 - 21.050 Euro
“BEING IN THE CENTER”
2012
65
“mutluluk bahçeleri”
LOT
41
Hakan Onur (1965)
“Mutluluk Bahçeleri”
tuval üzeri karışık teknik
imzalı, 150 x 200 cm.
mixed media on canvas
9.000 - 12.000 TL
3.160 - 4.210 Euro
1965 yılında İstanbul’da doğdu. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünde
öğrenim gördü ve yine aynı bölümde yüksek lisansını tamamladı. Tuval üzerine karışık teknikle
oluşturduğu pop-art resimlerinde, çocuk çizgi film ve çizgi roman kompozisyonları kullanarak
kavramsal temalar üzerinde durmakta, eleştirel gerçekçi bir sanat anlayışını benimsemektedir.
Born in İstanbul in 1965. He graduated from the Painting Department of Fine Arts Faculty
of Marmara University and earned masters degree from the same department. His paintings
are created with mixed techniques on canvas; he bases his works on conceptual themes and
embraces critical realist point of view. He lives and works in İstanbul.
66
LOT
42
Elif Uras (1972)
“After Hours”
ahşap üzeri yağlıboya
imzalı, 122 x 183 cm., 2003
oil on wood
“after hours”
2003
16.000 - 24.000 TL
5.615 - 8.420 Euro
1972 yılında Ankara’da doğdu. Colombia Üniversitesi’nde hukuk eğitimini tamamladı. New York’da Görsel Sanatlar Okulu’ndan
mezun oldu. Colombia Üniversitesi Sanat Okulu’nda master programını tamamladı. Öyküsel ve figüratif resimler yapan sanatçı
İznik Vakfı’nın İznik’teki çini atölyesinde, resimlerini geleneksel Türk çinilerinin üzerine geçirmiştir. İlk defa, geleneksel çini
desenlerinin yerine çağdaş resimleme denemelerini uygulamıştır. Eserlerinde, kadın erkek ilişkilerinden geleneksel ve modern
çelişkisine, kapitalizmin geldiği kriz anından oryantalist resim ve yaşam geleneğinin eleştirisine uzanan birçok tema yer almaktadır.
Çalışmaları kapitalist, liberal ve laik dünyadaki doğu ve batının, kültür ve medeniyetlerin harmanlanmasıdır. Başıbağlı kadınlar,
çıplaklar, yeni evliler, gündelik isçiler, dansözler, Latin kokenli nineler, hamam banyoları resimlerindeki popüler konulardır.
Türkiye’de ve New York, Kopenhag/Danimarka, İsveç, Boston, Washington’de sergiler açmış olan sanatçı yaşamını ve çalışmalarını
New York ve İstanbul’da sürdürmektedir.
Uras was born in Ankara in1972. She studied law at Columbia University, graduated
from the Visual Arts School in New York. She earned her MA at the Art School of Columbia
University in New York. The artist has a narrative-figurative style. She is the first artist to
apply contemporary artwork on the traditional Turkish İznik tiles at the İznik Foundation’s
Tile Atelier in İznik. In her works, she uses man-woman relations, traditional versus modern
conflict, the crisis of capitalism, critism of the orientalist art and life traditions as themes. Her
works blend the capitalist, liberal and secular worlds, the east and the west and culture and
civilizations. The popular subjects of her artworks are veiled women, naked women, newly
weds, workers, dancers, Latin grandmothers, hamam baths. She exhibited her art works in
shows in Turkey, New York, Boston and Washington, Denmark and Sweden. She lives and
works in İstanbul and New York.
67
1957 yılında Çanakkale’de doğdu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde (şimdiki adıyla
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Prof. Adnan Çoker Atölyesi’nde öğrenim gördü. 1980–
1987 yılları arasında Viyana Tatbiki Sanatlar Yüksekokulu’nda Prof. Carl Unger’in resim, vitray
ve grafik atölyelerine ve Prof. A. Frahner’in Atölyesi’ne devam ederek Viyana Tatbiki Sanatlar
Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. Eserlerinde, düşüncenin imgeye dönüşmesi için bedenini
eyleme çağıran biri olarak, koşullandırılmış bir bilgi (geleneksel anlamda tuval resmi) içerisinde
yol alabilmenin olasılıklarını araştırıyor. Resimleri kuşatıcı mekansal bir hacim duygusu yaratıyor.
Daha öncekiler içeriye, uzamın derinliğine iniyordu, şimdikiler ise, dışarıya, bakan kişiyi kuşatan
bir mekana açılıyor. 1980’den beri Avusturya ve Türkiye’de çeşitli sergiler gerçekleştirmiş olan
sanatçı yaşamını Viyana ve İstanbul’da sürdürmektedir.
68
LOT
43
Ahmet Oran (1957)
“Soyut Kompozisyon”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 140 x 340 cm., 2010
oil on canvas
30.000 - 40.000 TL
10.525 - 14.035 Euro
Oran was born in Çanakkale in 1957. He studied in Adnan Çoker Studio in the Painting Department of İstanbul Academy of
Fine Arts (currently known as Mimar Sinan Fine Arts University). From 1980 to 1987, he attended Prof. Carl Unger’s Studio
for painting, stained glass and graphics and Prof. A. Frahner’s Studio. He graduated from the Applied Fine Arts School of
Vienna University. As a person who calls for the action of his body in order for ideas to be translated to objects, he analyzes
the possibility of progressing within the scope of conventional knowledge (usually canvas paintings). His paintings create a
sense of surrounding spatial volume. Former works created a sense of entrance into the depth of the painting as opposed to the
current ones that are opening to the outside and surrounding the viewer. Oran has also exhibited in various cities of Austria
and Turkey since the 1980s. He lives in Vienna and İstanbul.
69
LOT
1974 yılında İstanbul’da doğdu. 1993–1994’de Marmara Üniversitesi, Güzel Sanatlar
Fakültesi, Resim Bölümü’nde sanat eğitimi gördü. 1994–1995’de Kingston Üniversitesi’nde
Sanat ve Tasarım Bölümü’nde öğrenim gördü, 1995-98’de Brighton Üniversitesi, İlüstrasyon
Bölümü’nü bitirdi. Tuval üzerinde değişik tekstürler yaratmak suretiyle soyut kompozisyonlar
oluşturmaktadır. Eserlerinde, tuval üzerine yedirilen, akıtılan ve kendi nitelikleri doğrultusunda
bezin dokusuna yayılan malzemeyle yaratılan sisli-puslu bir görsellik görülmekte ve fırça
darbeleri belli belirsiz hissedilmektedir. Resimlerinde malzeme ve tekniğin tuvalin bütününde
nasıl bir imgelem yarattığını anlamaya çalışmakta olan sanatçının eserleri, kullandığı teknik
ve yöntemlerden ötürü rastlantısallığa açıktır. İmge, sanatında
rastlantısal biçimlerde ortaya çıkan bir olgu, öykü ise hiç yok.
Yaşamını ve çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.
44
Ebru Uygun (1974)
“Soyut Kompozisyon”
tuval üzeri karışık teknik
imzalı, 140 x 160 cm., 2008
mixed media on canvas
10.000 - 14.000 TL
3.510 - 4.910 Euro
Uygun was born in İstanbul in 1974. 1993-1994 she studied Painting at the Fine Arts Faculty
of Marmara University. Ebru Uygun went to Kingston University Art and Design where she
completed her art education and then to Brighton University for İllustration Art during 1995
- 1998. She originates abstract compositions in her paintings by creating different textures on
the canvas. She designs hazy-foggy effects with materials poured, diffused and dispersed on the
canvas where the brush strokes can only be vaguely felt. She wants to show how the technique
and materials can create an illusion on the overall painting. Her artwork is coincidental from
the technique and process standpoints, and no story nor plot emerge in her paintings. She lives
and works in İstanbul.
70
45
Ekrem Yalçındağ (1964)
“Soyut Kompozisyon”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 120 x 120 cm., 2013
oil on canvas
20.000 - 30.000 TL
7.020 - 10.525 Euro
1964 yılı Adıyaman doğumlu olan sanatçı İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar
Fakültesi’nde öğrenim gördü ve yüksek lisans yaptı. 1994-99 yılları arasında Frankfurt
Städelschule’de Prof. Hermann Nitsch ile çalıştı. Yapıtlarında geometrik ve floral
motifleri el işçiliğine bir övgü niteliğinde kullanan Ekrem Yalçındağ, sanat ve tasarım
arasında, resim sanatının geleneksel tekniklerinden yola çıkarak bağ kurar. Motifler
tekrar ve iç içe geçme yoluyla izleyicide görsel yanılsama yaratırken, kültürel bağlamda
zamansızlığa (düne – bugüne – yarına) işaret eder. Yurt içinde ve yurt dışında birçok
sergi gerçekleştirmiş olan sanatçının, Kunstmuseum, Stuttgart, Lahey/Avrupa Patent
Dairesi, Münih/Goetz Koleksiyonu, Münih/Allianz
Koleksiyonu’nda eserleri bulunmaktadır. Çalışmalarını
Almanya ve İstanbul’da sürdürmektedir.
Yalçındağ was born in Adıyaman in 1964. The artist graduated from the Fine Arts Faculty of
İzmir Dokuz Eylül University where he also received his master’s degree. He worked with Prof.
Hermann Nitsch in Frankfurt Stadelschule between 1994-1999. Using geometric and floral
patterns so as to praise handcraftsmanship, he maintains connection between art and design
by adapting the traditional techniques of painting. While patterns create a visual delusion by
repetition and interaction with each other, they signify timelessness (past-today-future) in the
cultural context. The artist, held many exhibitions both in Turkey and in Europe, has artworks
in Kunstmuseum, Stuttgart, Lahey/European Patent Office, Goetz Collection/Munich and
Allianz Collection/Munich. He lives and works in Germany and İstanbul.
71
Fotoğraf: Micha Goebig
LOT
“gerçekten hayalindeki ben miyim?”
2009
LOT
46
Bahar Oganer (1980)
“Gerçekten Hayalindeki Ben Miyim?”
tuval üzeri akrilik
imzalı, 203 x 182 cm., 2009
acrylic on canvas
1980 yılında Ankara’da doğdu. Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi,
Resim Bölümü’nden mezun oldu. Aynı üniversitede yüksek lisans eğitimini tamamladı.
Düz ve temiz boyamayla renklendirdiği alanlarda,
8.000 - 10.000 TL
kimliksizleştirip çizgiyle var ettiği kadın figürleri ve
2.805 - 3.510 Euro
gündelik hayattan kareler resmediyor. Resimlerinde
kullandığı arkası dönük figürler, resim içinde izleyen ama seyirci için izlenilen konumda yer
alıyor. Böylelikle resme bakanı da resmin içine dahil ediyor. Yaşamını ve çalışmalarını İzmir’de
sürdürmektedir.
Oganer was born in Ankara in 1980. She graduated from the Painting Department of Fine
Arts Faculty of Dokuz Eylül University. She finished her master’s degree program at the same
university. She paints woman figures, she creates with lines and does not give any identity,
onto the plain and neatly colored spaces. The figures she use in her paintings turned back are
placed as watchers in the paintings, but in fact they are being watched by the spectator. This
way, she includes the spectator into the painting. She lives and works in İzmir.
72
LOT
47
Bubi (1956)
“Renkli Kafes”
karışık teknik
imzalı, 140 x 140 x 15 cm.
mixed media
30.000 - 40.000 TL
10.525 - 14.035 Euro
1956 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi’nde psikoloji ve antropoloji öğrenimi
gördü. Sanat çalışmalarında otodidakt olan sanatçının geçmiş dönem eserleri geometrik
kompozisyonlardan tuval üzeri tekstil çeşitlemelerine kadar uzanan kavramlar sergilemektedir.
Sanat tarihçisi ve eleştirmeni Yalçın Sadak tarafından 18 ayrı dönemi belirlenen sanatçının eserleri
Sotheby’s ve Christie’s’de satılmış olup yurtdışı ve yurtiçi birçok önemli koleksiyonda da yer
almaktadır. Çalışmalarında, boyanmış bez kordonları, yatay ve dikey kafes biçimleri, örgüsel bir
kompozisyon düzeni içinde bir araya getirir. Eserleri, geleneksel
tuval resmi karşısında, teknik ve estetik bir uygulama olarak
yeni özgün bir seçenek oluşturmaktadır. İstanbul’da yaşamakta
ve çalışmaktadır.
Bubi was born in İstanbul in 1956. He studied psychology and anthropology in İstanbul
University. Being an auto-didactic in his art, artist’s early works present the concepts from
geometrical compositions to textile variation on canvas. His works were designated as 18
periods by art historian and critic Yalçın Sadak. Bubi’s art pieces were sold on Sotheby’s
and Christie’s and also included in many collections in both Turkey and abroad. In his
works, he combines painted fabric cordons in vertical and horizontal cage shapes and
plaited compositions. His works are considered as new and authentic when compared to the
traditional canvas paintings. He lives and works in İstanbul.
73
SELMA GÜRBÜZ (1960)
1960 yılında İstanbul’da doğdu. Sanat öğrenimine
1978’de İngiltere’de Exeter College’da resim,
fotoğraf ve tiyatro dallarında başlayan sanatçı, Exeter
College of Art Design’da iki yıl resim ve heykel
öğrenimi gördü. Ardından Marmara Üniversitesi,
Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nü bitirdi.
Siyah-beyaz ağırlıklı resimlerinde ve hayvan
formlarına yer verdiği heykellerinde, formun
gerisindeki psikolojik çağrışımları, vurgulayıcı ve
ekspresif bir teknikle sergilemektedir. Yaşamını ve
çalışmalarını İstanbul ve Paris’te sürdürmektedir.
“TULIPS”
2006
Gürbüz was born in İstanbul in 1960. She started
her art education on painting, photography and
drama in Exeter College, England in 1978. The
artist had also studied painting and sculpture in
Exeter College of Art Design for two years. Later
on, she graduated from the Painting Department
in Fine Arts Faculty of Marmara University.
In her black and white paintings and animal
formed sculptures, she shows the forms behind the
psychological connotations with an emphasizing
expressive technique. She lives and works in
İstanbul and Paris.
LOT
48
Selma Gürbüz (1960)
Bu eser, TransGlobe’un 2009 yılında yayınladığı “Unleashed”
kitabının 164. sayfasında yer almaktadır.
This painting is displayed on page 164 of the “Unleashed” book
published by TransGlobe in 2009.
“Tulips”
tuval üzeri karışık teknik
imzalı, 200 x 160 cm., 2006
mixed media on canvas
50.000 - 70.000 TL
17.545 - 24.560 Euro
75
LOT
“dilediğin şeye inandır beni”
49
Ali Elmacı (1976)
“Dilediğin Şeye İnandır Beni - II”
kağıt üzeri mürekkep
imzalı, 160 x 140 cm., 2014
ink on paper
1976 yılında Sinop’da doğdu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi,
10.000 - 14.000 TL
Resim Bölümü’nden mezun oldu. Her sergisinde bir söylemi, eleştirisi olan Ali Elmacı, sosyal
3.510 - 4.910 Euro
sorunların güncel tarihini hiciv ve kinayeden sakınmadan resmetmekte, ailenin, toplumun,
devletin, medyanın ve kutsal değerlerin çıplak gözle görülmeyen yönlerini kendi kurguları ve
karakterleri üzerinden aktarmaktadır. Eserlerindeki ‘şaşkın’ ve ‘gülen suratlar’la, toplumu kişisel
portreler üzerinden eleştiren sanatçının her resminde ayrı bir eleştiri, ayrı bir tespit vardır.
Art Dubai 2011, Scope Basel 2012 fuarlarında eserleri sergilenmiş olan sanatçı yaşamını ve
çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.
Ali Elmacı was born in Sinop in 1976. He graduated from the Painting Department of the
Mimar Sinan Fine Arts University, Faculty of Fine Arts. Elmacı expresses a critical discourse in
each of his exhibitions where he depicts fearlessly and ironically daily social problems as well
as the hidden facets of the holy values of family, society, state and media with their original
design and characteristic features. Each of his “puzzled “ and “laughing” individual portraits
reflects the artist’s critical views on society. Elmacı who has exhibited his works at the Art
Dubai 2011 and Scope Basel 2012 art fairs, lives and works in Istanbul.
76
“öpücük”
2013
LOT
50
Murat Pulat (1978)
“Öpücük”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 160 x 220 cm., 2013
oil on canvas
1978 yılında Akşehir’de doğdu. Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi’nde öğrenim
gördü. 2007 yılında ‘Yılın genç sanatçısı’ seçilen Murat Pulat çalışmalarında hareketli
imgelerin; özellikle sinemanın kitleler üzerindeki hipnotik etkisi, boya katmanlarının
25.000 - 35.000 TL
merkezden dışa doğru büyüyen, çoğalan, dairesel dizilimleriyle düzenlenen, hareketli
8.770 - 12.280 Euro
imgenin viral durumlarını imlemekte. Kullandığı her boya parçasını birer veri yani sinyal
olarak kabul ediyor ve resimlerinde, sürekli karşılaştığı görsel imgeleri kendi alanlarının dışına
çıkarıp, resmin imkanlarıyla tekrardan kuruyor. Diğer bir deyişle bu imajları zeminde yerleştirip
üzerine resmin olanaklarını uygulayıp onu süzgecinden geçiriyor. Yaşamını ve çalışmalarını
İstanbul’da sürdürmektedir.
Pulat was born in Akşehir in 1978. He studied at Marmara University, Atatürk Education
Institute. In 2007, he was elected as the “Young Artist of the Year”. Pulat uses dynamic symbols
especially the hypnotizing effect of cinema on masses. He marks the layers of paint growing
and increasing from the center to the outer circles. He uses every particle of paint as data, or
signal, this way, he uses the symbols that he always comes across, takes them away from their
own areas and establishes them with the ifinite possibilities of painting. In other words, he
uses such images at the background and filters and applies the facilities of the painting on this
background. He lives and works in İstanbul.
77
“KIZ ÇOCUĞU”
2010
LOT
51
Ramazan Bayrakoğlu (1966)
“Kız Çocuğu”
lazer kesim pleksi üzeri akrilik
imzalı, 160 x 280 cm., 2010
acrylic on laser cutted plexy
70.000 - 90.000 TL
24.560 - 31.580 Euro
1966 yılında Balıkesir’de doğdu. Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Bölümü’nde öğrenim gördü. 1989
yılında aynı bölüme asistan, 1992 yılında ise yardımcı doçent olarak atandı. Resmi merkeze alarak farklı sanat disiplinleriyle uğraşan
sanatçı, resmin klasik algılanış biçimini bozmaya ve resme kavramsal bir içerik kazandırmaya yönelik çalışmalar yapmaktadır.
Çalışmalarında ağırlıklı olarak anlam oyunlarına açık metinler kullanan Bayrakoğlu, standart bir forma bağlı kalmayan ve farklı
malzemelerle uygulamalara açık bir tavır geliştirmiştir. 9. Uluslararası İstanbul Bienali kapsamında düzenlenen “Freekick” sergisine,
Almanya, İsrail ve İtalya’da sergilere, Dubai Sanat Fuarı, Art – Athina, Atina Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı’na ve 10. İstanbul
Bienali’ne katılmıştır. Yaşamını ve çalışmalarını İzmir’de sürdürmektedir.
78
Bayrakoğlu was born in 1966 in Balıkesir. He graduated from the Fine Arts Department of
Dokuz Eylül University. In 1989, he was assigned as an assistant to the same Department;
later in 1992 he became an Associate Professor. The artist carries out his work by adding a
conceptual content to his paintings by keeping the painting at the center, but by dealing different
disciplines of art and he aims to change the classical perception of paintings. Bayrakoglu does
not adhere to a standard form and has a free style with different materials and complements
his work with texts playing with the meanings. He participated in the “freekick” exhibition
displayed in the 9th International İstanbul Biennial and other shows in Germany, Israel, and
Italy as well as Dubai Art Fair, Art-Athens, Athens International Contemporary Art Fair and
the 10th İstanbul Biennial. He lives and works in İzmir.
79
Timur Kerim İncedayı
(1942)
1942 yılında İstanbul’da doğdu. Mimarlık öğrenimi
görmek için Milano’ya gitti. Bu arada resim
sanatına olan ilgisi nedeniyle Roma Güzel Sanatlar
Akademisi’nde sanat öğrenimi gördü. 1966’da
bu okuldan, Akademi tarihinde ilk altın madalya
ile mezun olan sanatçı oldu. Resim çalışmalarının
yanında, film dekor-kostüm çalışmaları yaptı.
Yurtdışında
çeşitli
sergiler
gerçekleştirdi.
Çizgiselliğin ve çağdaş yaşam fantezisinin egemen
olduğu resimlerinde, konformizmin eleştirisi,
erotik temalara bağlı olarak yansır. 1962’den beri
Roma’da yaşayan sanatçının eserleri Roma, New
York, İstanbul, Paris, Zürih ve Cenova’da önemli
koleksiyonlarda yer almaktadır. Yaşamını ve
çalışmalarını İtalya’da sürdürmektedir.
İncedayı was born in İstanbul in 1942. He went
to Milan to study Architecture. Due to interest
in the art of painting he studied in the Fine Arts
Academy of Rome. In 1966 he was the first artist
graduated from the school with the golden medal.
Besides paintings he also made décor and costume
for the films. He held many exhibitions abroad.
In his paintings lines and the contemporary life
fantasy are the obvious features and the criticism
of the conformism is reflected depending on the
erotic themes. The works of the artist, who has
been living in Rome since 1962, take part in
the important collections in Rome, New York,
İstanbul, Paris, Zurich and Geneva. He lives and
works in Italy.
80
81
İncedayı’nın Tuval Resimleri Üzerine:
‘Timur İncedayı’nın yapıtlarına olanca canlılığını veren ana
bileşenlerin teknik ve düş gücü olduğu görülüyor, yanı sıra bunlara
uygun eşlikçiler, çağrışımlar, klasik göndermeler var. İncedayı’daki
hikaye duygusuna işlevsel biçimde katkıda bulunanların da bu
ikinciler olduğu görülüyor. Resimlerim büyüleyici ve gizemli
atmosferinde bu temalar yeniden ele alınıp geliştiriliyor ve çoğu
kere desen tamamlanmadan bırakılıyor, sanki uzak anıların izleri söz
konusuymuş gibi. Böylece, bu kadın figürleri, bu resimlerin gerçek
kahramanları özgürce deviniyorlar, kah yüzeye çıkıyor, kah zemine
doğru salınıveriliyorlar. Bu zemin ağırlıklı olarak hava renklerinden
oluşuyor, bu da bize bu bedenlerin, onların özünü, kökleri derin doğu
kültüründe yatan gizemli bir doğaya denk düştüğünü hatırlatıyor.
Fakat ister insan resmi olsun ister ölüdoğa, Timur maddeyi şekilsiz bir
kütleye dönüştürmeye yanaşmayacak kadar çok seviyor ve onu renk
tonlarının baştan çıkarıcı oyunu açısından sengin, yoğun sıcak bir
renk paleti aracılığıyla stilize etmeyi yeğliyor. Sanatçı yetmişli yıllarda
öncelik tanıdığı ‘dış mekanlar’ı terk etmiş, şimdilerde atölyelerin iç
mekanlarını sever görünmektedir. Tuvallerinin en iyileri de buradan
kaynaklanmaktadır; resimsel uzamın bir yeniden inşası niteliğinde
olanlar. Sanatçı ‘atölye’sini yeniden kurgulayıp çift katlı bir yapı
kurmakta, bu atölyede belirenlerin anlam belirsizliği kutsanmakta,
böylelikle de her şey fragmana, çağrışıma dönüştürülmektedir.
Yumuşak ve solmuş impasto’lar aracılığıyla elde edilen, neredeyse
büyü sınırına gelip dayanan imgeler Timur’u bir grafik üslubun
zirvesine çıkarmaktadır. Bu üslupta türlü fırça darbeleri kendi
dokularını ortaya koymakta, renkler inanılmaz pembe ve mor
tonlarına bürünüp tüm bir ‘yapay’ gölge paletinden yararlanmakta ve
tempera, pastel ve kalem boya gibi çeşitli tekniklerin kombinasyonu
sonucunda ortaya son derece incelmiş sonuçlar çıkmaktadır.
Böylece, yaratı, tam can evinden yakalanmış gündelik yerlerin
uzamının ötesine, zamanın ötesine geçip kendini yeniler. Son derece
tensel kadın figürlerinin yanı sıra, Korent üslubu bir sütun başlığının
ya da tarihi ta Roma dönemine kadar gerilere giden klasik bir profilin
varlığı da böylece yerine oturur. Yetmişlerin yapıtlarına canlılığını
veren dramatik ve irkiltici temaların çok uzağında, sanatçı pastellerin
parlaklığında ortaya çıkan, birer amblem niteliğindeki figürler
aracılığıyla deneyiminin sürekliliğini ortaya koyuyor, fonlar renkleri
yumuşatıyor, ışığın kendisini emiyor, biçimleri rüyaların derinliğine
çekiyor, yaşam orada insana özgü olanla olmayan arasındaki diyalektik
bir tezat içinde beliriyor. ‘
Technique and imagination seem to be the main components that
animate the work of Timur İncedayı, aptly accompanied by evocation,
classical references; and it is precisely the latter that appear to be
functional to the sense of the story, to the fascinating and mysterious
atmosphere of his paintings whose themes are re-elaborated, drawn
often imcomplete, almost as if they were traces of distant memories.
Thus, the figures of women, the true protagonists of these images,
move freely, now surfacing, now released into background which
is dominated by the colours of the air to remind that these bodies,
these essence correspond to a mysterious natüre whose roots lie in
the profound eastern culture. But, whis transformed into fragment,
evocation, ether it be human or still life, Timur loves matter too much
to dare to reduce it to a shapeless mass and prefers to stylize it by
means of a warm palette that is rich, viscous in the seductive play of
tones. The artist has abondoned the ‘exteriors’ that he privileged in
the seventies and now seems to love the inner spaces of studios. Thus originate the best canvases, which are the reconstruction of
the space of the Picture, revealing the doubling of the work of the artist who reinvents his ‘atelier’ as a place in which the ambiguity
of appearances are celebrated so that all achieved is transformed into fragment, evocation. Images bordering magic, achieved
by means of soft and faded impastos that lead Timur on the verge of a graphic style where the various brush strokes reveal their
texture and the colours exploit the entire figures of range of ‘artificial’ shades taking on incredible pink or violet tones with
extremely refined results obtained thanks to the combination of several techniques: tempera, pastel and pencil. Thus, the creation
renews itself beyond the space of daily places grasped in their essence, beyond time, which justifies the presence, beside the highly
sensual figures of women, of the ancient Corinthian capital or the classical image of the works of the seventies, the artist shows the
consistency of his experience with these emblematic presences that come to light in the brightness of the pastels, the backgrounds
tone down to the colors, absorb the very light, swallowing the shapes into the depth of dreams where life appears in its dialectical
contrast between human and inhuman’’.
Stefania Massari, Timur Kerim İncedayı kitabı, Sy. 121, Aksoy Matbaacılık
LOT
52
Timur Kerim İncedayı (1942)
“Atölye”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 150 x 225 cm., 1987
oil on canvas
“Atölye”
1987
60.000 - 80.000 TL
21.055 - 28.070 Euro
83
KEMAL ÖNSOY (1954)
1954 yılında Eğridir’de doğan Kemal Önsoy, 1980 yılında İstanbul
Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu (şimdiki adıyla
Marmara Üniversitesi) Resim Bölümü, Ergin İnan Atölyesi’nden
mezun oldu. 1990-1993 yılları arasında çalışmalarını New
York’ta sürdürdü. Önsoy ilk sergisini İstanbul’da 1979’da
gerçekleştirdi, daha sonra İtalya ve Brezilya’da olmak üzere
çok çeşitli sergilerde yer aldı; 1990 yılı Venedik Bienali, 1995
yılı 4. İstanbul Bienali ve 2001 yılı 7. İstanbul Bienali ve 2002
São Paolo Bienali’nde eserleri yer aldı. Önsoy, çalışmalarını
İstanbul’da sürdürmektedir.
“Kemal Önsoy, uzun süre, katmanlarla ilgilendi. Toplumların,
kümelerin, yaşam koşulları sonucunda bıraktıkları izlere yöneldi.
Yerleşmelerdeki döküntüler, sürekli yapılanmalar ve yıkımlarla
birbiri üzerine yığınlaşan kültürel kodların peşine düştü. Bu
takip bir bakıma sanat tarihinin izini sürmek biçiminde de
anlaşılabilir. Böylelikle biz, katmanların üst üsteliğini kavrıyor,
zaman içinde dolanabiliyorduk. Zaman olgusunun içerdiği
‘ardışıklık’, ‘süre’ ve ‘zamandaşlık’ kavramları ana sorunsalları
gibi görünüyordu. Resimlerinde, katmanları birbirinden ayırt
edebilecek işaretler bırakıyordu. Sonuç olarak, yaşanmış
ve bitmişin anılarını, el izlerini hâlâ yaşamlı kılan, duvarlara
yönelik bir ilgiydi onunki. Taa tarih öncesi çağlara, mağara
resimlerine uzanıyordu. Önsoy, prehistoryadan günümüze
katmanlaşan kültürel geçmişin ‘nasıl duyumsanabileceğine’
ilişkin resimler boyadı. O’nun resimleri, sanatsal arkeoloji için
oluşturulmuş en üst katman değerindeydi. (...) Kemal Önsoy,
maddenin makroskobik özelliklerini belirleyen devinimlerini,
bileşenlerini, değişimlerini, gözle görülemeyen karmaşık iç
yapıyı; atomik olanı sorgulayarak katmanlaşmayı geleceğe
doğru sürdürüyor.” Zeynep Yasa Yaman
Önsoy was born in Eğridir in 1954. He graduated from
the Ergin İnan Studio at the Painting Department of State
Applied Arts School of İstanbul (currently known as Marmara
University) in 1980. He worked in New York from 1990
to 1993. Önsoy had his first exhibition in İstanbul in 1979
and since then has regularly presented his works not only in
Turkey but also in Italy and Brazil. He showed his work at the
Venice Biennial in 1990, 4th İstanbul Biennial in 1995, 7th
İstanbul Biennial in 2001 and São Paolo Biennial in 2002.
Önsoy currently lives and works in İstanbul.
“For a long period of time, Kemal Önsoy concentrated on
the layers in society. He emphasized the traces left due to
the living conditions of the communities and societies. He
followed the cultural codes that have intensified layer by
layer on top of each other due to continuous reconstructions,
and demolitions, and on debris of settlements. This pursuit
can be regarded in a way as trailing the art history. This way,
we can assess the fact that the layers are built on each other,
and they stroll in time. He identified the major problems as
“concurrency”, “duration” and “consequency” embedded in
the perception of time. He left traces in his paintings that can
differentiate the layers from each other. Consequently, his
interest was on the traces left on the walls by the memories of
the lived and finalized, that in a way made these fingerprints
still existent. This interest went way back to prehistoric times,
early drawings on the walls of the caves. Önsoy, painted about
“how to sense” the layered cultural history dating back from
the prehistoric times to the present day. His paintings can
be regarded as the highest layer in the artistic archeology…
Kemal Önsoy continues to carry the layers into future by
questioning the atomic, the unseen to the naked eye; that
is the actions, combinations and changes within atom that
define the macroscopic properties.” Zeynep Yasa Yaman
LOT
53
Kemal Önsoy (1954)
“Soyut Kompozisyon”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 147 x 117 cm., 2003
oil on canvas
45.000 - 60.000 TL
15.790 - 21.055 Euro
85
LOT
54
Kemal Önsoy (1954)
“Soyut Kompozisyon”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 116 x 90 cm., 2003
oil on canvas
12.000 - 16.000 TL
4.210 - 5.615 Euro
86
LOT
55
Andy Warhol (1928-1987)
1960’ların başından itibaren son derece başarılı bir illüstratör haline gelen Warhol, sanat hayatının
başlangıcında genel olarak “blotted ink” (lekeli mürekkep ya da monoprint) olarak adlandırılan
“Myths Suite - Uncle Sam #259”
tekniği kullanıyordu. Bu dönemde Pop Art, sanatçıların bağımsız olarak katıldıkları çevresel bir
ipek baskı, edisyon 29/30
formdu, ancak Roy Lichtenstein gibi başı çeken bazı sanatçılar daha sonra bu oluşumu eş zamanlı
bir hareket haline getireceklerdi. “Popun Papası” olarak ünlenen Warhol’un kullandığı popüler
imzalı, 100 x 95 cm.
özneler sanatçının paletinin bir parçası haline geldi ve bu yeni stilde çalışmaya başladı. Erken
screen print, 29/30 edition
çalışmaları çizgi film ve reklamlardan alınan ögeleri yansıtıyordu. Hepsi elde boyanmıştı ve boya
30.000 - 45.000 TL
damlaları kullanılmıştı. Marilyn Monroe ise Andy Warhol’un tamamladığı en ünlü Pop-art resmi
olarak karşımıza çıkmaktadır. Warhol, kendi imaj dağarcığını kendileri de birer ikon olan marka
10.525 - 15.790 Euro
isimleri, ünlüler, dolar işareti gibi simgelerden alıyordu ve bu simgeler sanatçının elinde ürettiği
resimlere dönüşüyordu. Çizgi romanlar halihazırda Lichtenstein tarafından, matbaa Jasper Johns tarafından kullsnılıyordu. Ancak Warhol
farklı öznler kullanmak istedi. Sanatçı bu bağlamda 1962’nin sonlarına doğru Marilyn Monroe, Elizabeth Taylor, Elvis Presley ve Jackie
Kennedy gibi şöhretlerin baskılarını yapmaya başladı. Görüntüler stüdyoda çekilmiş reklam fotoğraflarına dayanıyordu. Üretim sürecinde
büyütülmüş birden fazla fotoğraf değişik renk kombinasyonlarıyla tuvale aktarılıyordu.
Warhol who become a very successful illustrator at the beginning of the sixties, generally used the
“blotted ink” technique at the beginning of his artistic career. Pop art was initially an environmental
form of art created by the independent participation of artists ; then some artists like Roy Lichtenstein
took the lead and transformed Pop Art into a contemporaneous art movement: Warhol who was
named “The Pope of Pop” used popular subjects as part of his palette and started to develop this new
style. His early works reflect elements borrowed from animated cartoons and advertising which
were all hand painted using paint drops. Marilyn Monroe is the most famous work of pop art
painted by Andy Warhol who, inspired by iconic brand names, celebrities and symbols, such as the
dollar sign, transformed them into paintings. Animated cartoons were then used by Lichtenstein
and printing press by Jaspers Johns; but in 1962, Warhol, who wanted to use different subjects,
started to create images of celebrities such as Marilyn Monroe, Elizabeth Taylor, Elvis Presley and
Jackie Kennedy, using advertisement photographs taken at the studio. During production, multiple
enlarged photographs were transferred onto the canvas in different color combinations.
87
AVNİ ARBAŞ
(1919-2003)
1919 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul
Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (şimdiki
adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar
Üniversitesi) Resim Bölümü’nde,
Leopold Levy Atölyesi’nde çalıştı.
1946 yılında Paris’e giderek
1976’ya kadar burada yaşadı.
Eserleri
Antibes’de
Picasso
Müzesi’nde ve Amman Güzel
Sanatlar Galerisi gibi çeşitli
yurtdışı müze ve kuruluşlarda
yer almaktadır. 2003 yılında
vefat etmiştir. Gerçekliğin,
resimsel bir imgeye dönüşme
aşamasında, doğa ile kökensel
bağını koparmadığı resimleri,
ölüdoğa ve figür gibi belirli
konular
çevresinde,
lekeci
anlayışın
gerekleri
yönünde
gelişir. Anlayış ve eğilim olarak,
büyük yol ayrımlarına açılmaz.
Benimsediği ve inançla bağlandığı
gözlem
ve
görsel
deneyim
pratiğini, herhangi bir zorlamaya
kaçmaksızın, görüntü soyutlamasına
yönelik bir çizgi üzerinde, kararlı
adımlarla sürdürmüştür. Yurtdışının
yanı sıra Türkiye’de çeşitli müze
ve özel koleksiyonlarda eserleri
bulunmaktadır.
Arbaş was born in İstanbul in 1919.
He studied under Leopold Levy in
the Paintings Department of İstanbul
Academy of Fine Arts (currently known
as Mimar Sinan Fine Arts University). He
moved to Paris in 1946 and lived there until
1976. His works are in several international
museums and institutions such as the Picasso
Museum in Antibes and Fine Arts Gallery
in Amman. He passed away in 2003. In his
paintings, the transformation of reality into
an art image, the original link with the nature
is not broken, and the themes of his works are
still life and figurative paintings mastered with
a blurry and staining painting style. He solidly
maintained his practice of observations and
visual experiences and believed on a direct
approach towards abstracting the image without
challenge. Besides Europe his works take place in
various museums and special collections.
88
“KUVA-İ MİLLİYE ATLISI”
1976
LOT
56
Avni Arbaş (1919-2003)
“Kuva-i Milliye Atlısı”
duralit üzeri yağlıboya
imzalı, 64 x 48,5 cm., 1976
oil on hardboard
10.000 - 15.000 TL
3.510 - 5.260 Euro
89
“SİSTE istanbul”
1976
LOT
57
Avni Arbaş (1919-2003)
“Siste İstanbul”
duralit üzeri yağlıboya
imzalı, 65 x 50 cm., 1976
oil on hardboard
9.000 - 14.000 TL
3.160 - 4.910 Euro
90
“HOROZ DÖVÜŞÜ”
1981
LOT
58
Avni Arbaş (1919-2003)
“Horoz Dövüşü”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 65 x 54 cm., 1981
oil on canvas
10.000 - 15.000 TL
3.510 - 5.260 Euro
91
“natürmort”
1982
LOT
59
Adnan Varınca (1918)
“Natürmort”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 46 x 39 cm., 1982
oil on canvas
10.000 - 14.000 TL
3.510 - 4.910 Euro
1918 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (şimdiki adıyla Mimar
Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Resim Bölümü’nde, Leopold Levy ve Bedri Rahmi Atölyeleri’nde
çalıştı. 1957-1963 yılları arasında Paris’te yaşadı. Görüntüyü ve nesneyi, leke düzeyi ve yalın bir
form anlayışı içinde, her tür perfeksiyondan uzak tuttuğu resimlerinde, gerçeklikle gerçekdışı,
olağanla olağandışı birbiri içinde erir, sınırların kesinliği kaybolur. Nesneler, nesne-formlara
dönüşür. Anlatımcı görüş açısı belirginlik kazanır. 1940 kuşağı içinde özgün bir kimliğin ve
kişiliğin temsilcisi olarak Adnan Varınca, ışık, leke ve renk üçgenine dayalı bir çözüm modeli
geliştirmekte, bu yönüyle genç kuşak ressamlarının yolunu aydınlatmaktadır. Yaşamını ve
çalışmalarını Ankara’da sürdürmektedir.
92
“çiçekler”
1984
LOT
60
Adnan Varınca (1918)
“Çiçekler”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 38 x 45 cm., 1984
oil on canvas
10.000 - 14.000 TL
3.510 - 4.910 Euro
Varınca was born in İstanbul in 1918. He studied under Bedri Rahmi and Leopold Levy at the Painting Department of
İstanbul Academy of Fine Arts (currently known as Mimar Sinan Fine Arts University). He lived in Paris between 1957-1963.
He introduces vision and object with a staining level and plain form understanding and away from perfection in his works.
Reality - unreality and ordinary - extraordinary melt into each other and this way he eliminates definitive boundaries.
Objects turn into object-forms and expressionist point of view emerges. Adnan Varınca, is a representative of an authentic
identity and character of the 1940s, develops a resolution model based on light, stain and the color triangle and leads the way
for younger generation painters in this respect. He lives and works in Ankara.
93
Orhan peker’in
en bilinen başyapıtlarından
“özden, komşu ve başka”
ORHAN PEKER (1926-1978)
1926 yılında Trabzon’da doğdu. İstanbul Devlet Güzel
Sanatlar Akademisi (şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel
Sanatlar Üniversitesi) Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesi’nde
öğrenim gördü. On’lar Grubu’nun kurucuları arasında yer
aldı. Avusturya, Almanya, İspanya’da sergiler açtı. 1978
yılında İstanbul’da vefat etti. Çağdaş resim sanatımızda ve
orta kuşak sanatçıları arasında, kimlik ve kişilik arayışının
yaşamla bağdaşık ve özgün bir resim dili bulmaya yönelik bir
çabayla mümkün olabileceği gerçeğini görüp kavrayan ve bu
yolda yapıtlar üretmiş olan bir sanatçıdır. Görüp algıladığı
nesneler dünyası ve insan yaşamı, resminin değişmez
konuları olarak geçerliğini hep korumuştur. Gözlemlerine
ve deneyimlerine bağlı kalmış, resminde bunların belirleyici
işlevini hep ön planda tutmuştur. Çoğunlukla geniş fırça
vuruşlarıyla lekeci bir anlayışla oluşturduğu resimlerinde
insan ve hayvan figürlerine yer vermiştir. Yerel izlenimleriyle
gözlemlerine dayanan resimlerinin kaynağı her zaman
doğa ve yaşamdan alınmıştır. Tuvallerdeki görüntüden çok
görüntünün gerisindeki anlamı vurgulamaya çalışmıştır. Tüm
bunlar sanatçının yaşamının, ilgilerinin, sevgilerinin aynası
gibidir. Gerçeğin dışındaki hayallerle hiç ilgisi yoktur.
Peker was born in Trabzon in 1926. He graduated from
Bedri Rahmi Eyüboğlu Studio at İstanbul Academy of
Fine Arts (currently known as Mimar Sinan Fine Arts
University). He was among the founders of “Group of
Ten”. He held exhibitions in Austria, Germany and Spain.
He passed away in İstanbul in 1978. In our contemporary
painting art and among the middle generation artists, he
is an artist who acknowledged the reality that the quest of
identity and character is possible with an effort both related
to the life and finding an authentic painting language. He
also created artworks with this point of view. The world of
the objects that he saw and perceived and the human life
kept their validity as constant subjects of his paintings. He
was adherent to his observations and experiences and put
forward their functioning in his paintings. He generally
used human and animal figures in his paintings where he
applied wide brush stokes and staining. The starting point
of his work has always been life and nature, which are
based on his observations and local impressions. He tried
to emphasize the meaning behind the image rather than
the image itself. All these are reflections of the artist’s life,
interests and his loves. There is no reference in his work to
dreams or delusions, nothing other than reality.
Orhan Peker’in
Çocukluğu ve Eğitimi Hakkında
About Orhan Peker’s
Childhood and Education
Orhan Peker’in yaşamında Trabzon evleri arasında
özellikle de Soğuksu derin izler bırakacaktır. Doğa
ve özellikle de hayvanlarla kurduğu yorumlara dayalı
duyarlı konu seçimlerine uzan öznel seçimler bu
yıllarda edindiği gözlemlerle başlayacaktır. Öğrenim
süresi boyunca yaz aylarını geçirdiği süreçleri de
içine alarak gelişecektir. Ağaçlar, kuşlar, çiçekler,
kuzular, mandalar, kısaca doğanın içinde var olan
varlıkları derinden izler. Trabzon’da geçen yaz
tatilleri de resim ve müzik anlamını taşır. Piyano
çalarak ve resim yaparak geçen günler ve gecelerdir.
Orhan Peker was deeply influenced by the country
houses of Trabzon and Soğuksu. His works reflect
his observation of nature and animals as a child
who spent his summer holidays in the natural
and rural environment of Trabzon. Orhan Peker
lived in close contact with nature, trees, birds,
flowers, sheep and buffaloes and usually spent
his summers holidays painting and playing the
piano.
1942 yılında, on beş yaşında İstanbul’a öğrenime
gönderilir. Avusturya Okulu olan Özel Saint Georg
Avursturya Lisesi’ne (Österreichisches St.GeorgsKolleg Istanbul) kayıt olur. Resim, müzik ve Almanca,
ilgi duyduğu üç konuda öğrenimi pekişmektedir.
Resim yeteneği keşfedilmiş ve çalışması için okul
revirinin kapıları açılmıştır. İlgi alanına giren
konuları içeren bir öğrenim geçirmektedir.
Yaz ayları Trabzon’da ve Soğuksu’da ona ayrılan
özel atölyede kimi zaman müzik çalışmaları ve
çoğun resim üretimiyle geçmektedir. Yaz tatili,
yaylanın içinde geçen çevre gezileri ve bu gezilerde
suluboyayla notlanan çizimler demektir:
İkinci Dünya Savaşı nedeniyle okumakta olduğu
Avusturya okulu olan Saint Georg kapatılınca,
sanatla kurduğu bağların öğrenimle pekiştirilmesi
için yeni bir şans yakalayacaktır. 1945 yılının Eylül
ayında kazandığı sınav sonrasında Güzel Sanatlar
Akademisi’ne kaydolur. Zorlanmadan kazanır bu
sınavı. Turan Erol’un satırlarına göz atalım:
“Minyon bir kara oğlanın bir adım ardında durduk.
Minyon ama yakışıklıydı, çalışmasını izlediğimiz
delikanlı saçlarını özenle taramıştı. “Homer”
büstünün yüzündeki ışık, gölge oyunlarını ıkıntısız,
sıkıntısız yetenekli ellerle saptamaktaydı. Resim
sehpasının köşesine tutturulmuş sınav giriş
belgesine göz attım. Adı, Orhan Peker’di…”
(Önder Küçükerman, 1994, s. 19)
Kıymet Giray, Orhan Peker kitabı,
sy. 14, 15, Beltaş Yayınları, 2006
In 1942, 15 year old Orhan Peker was sent to
study at the Sankt Georg Austrian College School
(Österreichisches St Georg Kolleg) in Istanbul. His
favorite subjects were art, music and German and
his artistic talents were discovered and developed
at the Sankt Georg College.
During the summer months, Peker developed his
artistic talents at a private workshop in Trabzon
and Soğuksu, where he worked on sketches and
water color paintings depicting nature, birds,
cows, sheep, trees, flowers, rivers and a small farm
house. One of his oil paintings portrays two young
calves, Sarıkız and Karakız, standing next to the
stone country house.
The closing down of the Austrian College
during the World War II opened a new door
of opportunities to Peker, who applied for the
entrance examination and was admitted to the
Fine Arts Academy in 1945.
Let us have a look at the comments of Turan Erol
about the young student: “ He was a short y but
good looking young man, with well combed dark
hair. He artfully depicted the light and shade
reflections on the face of the “Homeros” bust. I
looked at his name on the examination entrance
form. It was Orhan Peker (Önder Küçükerman,
1994 page.19)
Orhan Peker’in Sanatı Hakkında
About Orhan Peker’s Art
Sanatçı, genel olarak, doğaya yakından ve derin
bir bakışla çerçeveliyor yapıtlarını. Yaşamı,
yaşamdan aldığı ipuçlarıyla Orhan Peker’ce
açıklıyor. Yaşam ve yaşamak için kurduğu derin
felsefeyi, bu felsefeye direnme noktasındaki
zorlukların kabuslara dönüştüren çözümsüzlüklerle
iç dünyasına kapanarak baş etmeye çabalarken,
yaşamı kolaylaştıran bir denge, bir yakınlık ağı sara
yapıtlarını. Dünyayı kirleten tüm insanca tutkulardan
arınan, yapayalnız, kendi kendine kalmış bir figür;
bir insan, bir kedi, bir beygir…
The artist generally reflects his close relationship
with nature and life in his works . His profound
philosophy of life, the problems of facing the
hardships of life which can sometimes turn
into a nightmare, the artworks which create an
equilibrium helping people to enjoy life…A lonely
figure, a man, a car, a horse which are devoid of
harmful passions aiming at the destruction of our
planet…
Kalabalıkların içinde yalnızlığını duyumsayan
Peker’ in kendisine sakladığı dünyasının saf, berrak,
içten derinliğini yansıtır. Dünyayı elinde tutan 1972
tarihli figür deseni üzerine yazdığı satırlara yansır bu
Peker’in yaşama ve insanlara bakışı:
Peker, a lonely man amidst the crowd, depicts in
his works, the purity and essence of his personal
life. His outlook on life and mankind is reflected
in the words he wrote on a 1972 painting
representing a figure carrying the word:
“Kime, niye, niçin ?
“Why, for whom, for what?
Efendi gibi için…”
For a decent human being...“
Özenilmeden, anlık bir çalışmanın yarattığı sarsıcı
devinimin ürünleri sanısı uyandıran Peker yapıtları
derinden incelendiğinde; kalıplardan kurtulmuş
özgür bir yaratının alt yapısında varsıl değerlerle
korunan ayrıcalıklı işçilik keşfedilecektir.
When the works of Peker, which are the reflection
of a traumatic motion, are examined in depth,
you can see his unique talent lying at the basis of
his original creativity.
Peker’i, Peker yapan, onun özgür kimliği olmalıdır.
Tüm kurallara baş kaldıran, tüm öğretileri kendi
bilincinin imbiğinden süzen, tüm korkuları
hiçe sayan, beğenilmek ve beğendirmek adına
yapılan bütün kolaycılıkları reddeden özgür Peker
kimliğine…
İster tuval üzerine yağlıboya ister kağıt üzerine
kurşunkalem olsun, değişmeyen seçim resmin
yüzeyini figürlerle doldurması olacaktır. Lekelerin
aralarından yavaş yavaş beliren, birlikte ancak yalnız
figürlerle… İlk anda göze batmayan, sessiz bir leke
olarak beliren, zaman zaman ufaltılıp köşelere itilen
figürlerle…
Doku ve renk… Orhan Peker’in sanatçı kişiliğiyle
sınırsız anlamlar kazanan iki öğedir. Bu iki değer,
bazen bir kenarda kıvrılıp uyuyuvermiş bir kedinin
oylumlarına, biçimine ve anlatımına resimsel
değerler katar.
Kıymet Giray, Orhan Peker kitabı,
sy. 14, 15, Beltaş Yayınları, 2006
When the works of Peker, which are the reflection
of a traumatic motion, are examined in depth,
you can see his unique talent lying at the basis of
his original creativity.
Peker’s originality lies in his independent and
proud personality defying all set rules, fears and
the wish to accommodate and please others.
He fills out the canvas and paper with figures in
oil and charcoal, which slowly and insidiously
appear among the spots and sometimes shrink
and disappear behind the corners.
Texture and color are two elements which add an
endless and limitless meaning to Orhan Peker’s
works. These are sometimes depicted in the curved
silhouette of a sleeping cat.
orhan peker’in
eşi özden ve kedisi “başka”nın
yer aldığı resimler üzerine...
1967 yılında Özden Erdem’le evlendikten sonra, yaşamı sımsıkı kucakladığı, sevgiyi paylaştığı Ankara’da oturduğu
çatı katındaki evinde; Ankara manzaraları yerine, yine çevre gözlemmlerine yönelir.
Bu dönem Peker resimleri, Kediler, özellikle de ‘Başka’ nın resimleri, Güvercinler ve Kırmızı Şezlonglar’dır.
Yanı başına konan güvercin, arsada duran beygir ya da koç, kümesteki horoz, oturduğu kırmızı şezlong ve
kucağında mırıldayan kedinin sıcak içtenliği yansır Peker yapıtlarına.
Kediler… Duvarların üzerinde, sağladıkları eşsiz dengeleriyle dünyaya meydan okuyan tekirler, sarmanlar, aksiyah lekeli Başka’lardır Peker resimleri…
Belirledikleri alanlarında, kurdukları hükümranlıklarını alanlarında güçlerini sürdürmenin gururuyla dolaşırlar
kediler. Onurlu ve alımlı duruşları, yumuşak ve kararlı adımlarıyla gezinirler resimlerde.
Kediler, Peker’in özgür tavrına özdeş kanıtlardır. Dostluğun, öznel ve özel derinliklerine gönderme yaparlar.
Seçkin ve seçmeci bir yaklaşımla belirlenen dost çevresinin önemini ve güvenini yansıtırlar.
Başka’nın resimleri. Yan yana bakarlar yaşama, yüz yüze… Siyah gövdesini aydınlatan beyaz beneklerin arasında
ışıldayan gözleriyle çevreyi inceleyen Başka, Peker’in derin siyah bakışlarında bulur güven ve sevgiyi. Başka,
yaşamını paylaştığı evin bir ferdi, Peker’in yaşamının içine katılan sıcak tüy yumağıdır. Şahap Sıtkı Peker’in
kedilerini bu nedenle sevincin sesi olarak tanımlıyor olmalıdır.
Orhan Peker who moved to a penthouse in Ankara after getting married in 1967, shared his love with his
wife and nature, which he observed from the roof of his flat. This is a period of cats, “Başka”, doves and red
rocking chairs
A dove , a horse, a ram, a cock in the pen, a red rocking chair and the warmth of a cat sitting on his lap are
reflected in Peker’s works
Cats, gray cats sitting on a wall with incredible balance and arrogance, yellow cats, black and white cats,
figure in many of Peker’s works.
Cats, full of pride and charm, softly and decidedly walking around in proud steps.
Cats reflect Peker’s belief on the importance of friendship and his selective outlook on life.
Pictures of Başka, side by side, face to face… Black and white spotted “Başka”, looking around with shining
and deep dark eyes which reflect love and confidence. “Başka” a soft ball of hair, a member of the household
adding life and joy to Peker’s life. This must be the reason why Şahap Sıtkı defines Perker’s cats as the sound
of joy.
Kıymet Giray, Orhan Peker kitabı,
sy. 14, 15, 116, 117, 122, Beltaş Yayınları, 2006
“ÖZDEN, KOMŞU VE BAŞKA”
1960’lI yılların SONLARI
Orhan Peker “Özden, Komşu ve Başka” adlı resminin önünde
sıçrarken.
Orhan Peker jumping in front of the painting
“Özden, Komşu and Başka”
LOT
Bu eser, Beltaş Yayınları’nın 2006
yılında yayınladığı “Orhan Peker ”
kitabının 47. sayfasında yer almaktadır.
This painting is displayed on page 47
of the “Orhan Peker” book published
by Beltaş Publishing in 2006.
61
Orhan Peker (1926-1978)
“Özdem, Komşu ve Başka”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 135 x 136 cm.
1960’lı yılların sonları
oil on canvas
400.000 - 600.000 TL
140.350 - 210.525 Euro
Provenans: S. Ş. Koleksiyonu, Ankara.
Sanatçının kendisinden alınmıştır.
Provenance: S. Ş. Collection, Ankara.
Acquired directed from the artist.
100
101
“KUTULAR”
LOT
62
Orhan Peker (1926-1978)
“Kutular”
tuvale marufle karton üzeri karışık teknik
imzalı, 36 x 29 cm.
mixed media on cardboard pasted on canvas
7.000 - 9.000 TL
2.455 - 3.160 Euro
102
“AĞAÇ”
1975-76
LOT
63
Orhan Peker (1926-1978)
“Ağaç”
tuvale marufle karton üzeri yağlıboya
imzalı, 40 x 30 cm., 1975-76
oil on cardboard pasted on canvas
8.000 - 12.000 TL
2.805 - 4.210 Euro
Provenans: Ruhi Su Koleksiyonu
Provenance: Ruhi Su Collection
103
“balıkçılar”
LOT
64
Mustafa Esirkuş (1921-1989)
“Balıkçılar”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 60 x 40 cm.
oil on canvas
10.000 - 14.000 TL
3.510 - 4.910 Euro
1921 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi)
Resim Bölümü, Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesi’nden mezun oldu. Akademi’deki öğrencilik döneminde, yakın atölye arkadaşlarıyla
On’lar Grubu’nun kuruluşuna katıldı. Bir süre resim öğretmenliği yaptı. Resmin yanında heykel sanatına da yakınlık duydu.
1989 yılında İstanbul’da vefat etti. Denizden ağ çeken balıkçılar konusu çevresinde yoğunlaşan
resimlerinde, koyu mavi ve tonları, griler egemendir. Figürü biçimbozma estetiği yönünde
değerlendirdiği resimleri, yöresel konulara yönelik çabaların gelişmesinde etkili olmuştur.
Esirkuş was born in 1921 in İstanbul, Esirkuş graduated from the İstanbul Academy of Fine
Arts (currently known as Mimar Sinan Fine Art University) and studied under Bedri Rahmi
Eyüboğlu. During his academy years, he joined the formation of the “Group of 10” together
with other students of Bedri Rahmi Eyüboğlu. He taught painting for sometime and in the
meantime he became interested in sculpture as well. He passed away in 1989 in İstanbul. His
paintings, mostly portraying fishermen drawing their fishing nets from the sea, are dominated
by dark blue and gray tones. His paintings can be assessed from the disfigurement artistic
standpoint, and contributed to the efforts directed to local themes.
104
LOT
65
Vecihi Bereketoğlu
(1895-1971)
1895 yılında Mısır’da doğdu. Çocukluk dönemi Mısır’da geçti. Ortaöğrenimini Rodos’ta
tamamladı. İstanbul Darülfünun’da hukuk öğrenimi gördü. Halil Paşa ve Hikmet Onat
gözetiminde resim çalışmalarına başladı. 1923 yılında Paris’e giderek Julian Akademisi’nde
“Peyzaj”
çalıştı. Bir yıl sonra yurda döndü. Sanat ve edebiyat dergilerinde resim sanatıyla ilgili yazıları
tuval üzeri yağlıboya
yayınladı. 1943-50 yılları arasında Ankara’da yaşadı, Cumhurbaşkanlığı Daire Başkanlığı
imzalı, 46 x 61 cm.
görevinde bulundu. 1914 Kuşağı sanatçıları içerisinde, izlenimci anlayış doğrultusunda
oil on canvas
çalışmalar yapan Bereketoğlu, genelde İstanbul’un Anadolu yakasına yönelik peyzajları
ile tanınır. Açık havada çalışmayı tercih ederek, ışığın nesne/figürler üzerindeki etkilerini
12.000 - 16.000 TL
tespit etmeye yönelik çok sayıda resim üretmiştir. Yakaladığı görsel düzen anlayışını çoğu
4.210 - 5.616 Euro
kez kendine özgü gri değerlerle ve beyazla nötrleştirilmiş renklerle ifade ederek farklı bir
yorum boyutu yakaladı. Bu bakımdan izlenimci parıltı ve saf renkleri kontrollü biçimde kullanan biçimleme anlayışıyla akademik
tavır arasında gidip gelen ilginç ve özgün bir tarza sahip oldu. Zaman zaman yaptığı portre, figür ve ölüdoğa resimlerindeyse
Bereketoğlu’nun İzlenimci tekniklerle daha akademik bir anlatımı birleştirmeye çalıştığı görülür. 1971 yılında İstanbul’da vefat
etmiştir.
Hasan Vecih Bereketoğlu was born in 1895 in Egypt where he spent his childhood . He completed his high school studies in
Rhodes and studied Law at Istanbul Darülfünün University. He then started painting under
the guidance of Halil Paşa and Hizmet Onay. In 1923 he went to the Julian Art Academy in
Paris where he studied for one year before coming back to Turkey. He wrote articles about the
art of painting in art and literary ure magazines. Between 1943-1950, he lived in Ankara 0
where he worked as Head of Department at the President’s Office. Bereketoğlu, who followed
the impressionist movement popular among the artists of the 1914 generation, is famous for
his Istanbul Anatolian Coast landscapes. His preference to work outdoors enabled him to paint
a great number of works where the impact of light on objects is well reflected. He achieved to
create an unusual dimension of interpretation by using gray shades and colors neutralized
by white. He thus achieved a balance between his authentic academic and impressionist styles
by using figures reflected by shiny and pure colors. Bereketoğlu tried a combination between
academic and impressionist expression in his portraits, figures and nature-morte paintings.
The artist died in Istanbul in 1971
105
“ÇAY TOPLAYANLAR”
1983
LOT
66
Yalçın Gökçebağ (1944)
“Çay Toplayanlar”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 75 x 65 cm., 1983
oil on canvas
1944 yılında Denizli’de doğdu. Gazi Eğitim Enstitüsü, Resim iş Bölümü’nde öğrenim
gördü. Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Güzel Sanatlar Bölümü’nde öğretim görevlisi
olarak çalıştı. Saf ve şiirsel bir doğa kavramı üzerinde geliştirdiği resimleri, pastoral
8.000 - 12.000 TL
içerikli kır yaşamının görüntülerini konu alır. Yerel
2.805
- 4.210 Euro
resim beğenisine bağlı kuşağın üyeleri arasında, içtenlik
dozu yüksek tutulmuş bir anlayışı temsil etmektedir. Sanat eğitimi almış olmasına rağmen, naif
bir ressam olan Yalçın Gökçebağ resimlerinde Anadolu görüntülerini ve yaşantısını, doğayı
ve doğa içinde süren yaşamı bir nakış gibi işlemektedir. Yaşamını ve çalışmalarını Ankara’da
sürdürmektedir.
Gökçebağ was born in Denizli in 1944. He graduated from Gazi Faculty of Education, Painting
department. He was a member of staff at Middle Eastern Technical University, Faculty of Fine
Arts. His paintings were created from a pure and poetic concept of nature; a prairie pastoral.
Admirers of local art all represent high dose of sincerity found in his paintings. Eventhough
Gökçebağ has received formal art education he has depicted Anatolian lifestyle and Anatolia
embroidered in nature and their life in nature together. He lives and works in Ankara.
106
“eğlence gemisi”
2005
LOT
67
Nuri Abaç (1926-2008)
“Eğlence Gemisi”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 26 x 35 cm., 2005
oil on canvas
1926 yılında İstanbul’da doğdu. Bir yıl Devlet Güzel Sanatlar Akademisi, Resim Bölümü,
Leopold Levy Atölyesi’nde öğrenim gördükten sonra Mimarlık Bölümü’ne geçiş yaparak mezun
oldu. 2008 yılında Ankara’da vefat etti. Gündelik hayat görüntülerini, Anadolu söylenceleri
7.500 - 10.000 TL
ve geleneksel sanat formlarımızla ilişkilendiren, nakış-resmi çağrıştıran ve dekoratif nitelikli
2.630 - 3.510 Euro
özgün bir “gerçeküstücü” üslupla karşımıza çıkmıştır. Resmin fonunda mimari formasyonu
çağrıştıran bir dokusal yapı geliştiren Abaç bu alt-yapı üzerinde, çok figürlü ve istifleme eğilimli “mizahi bir durumu” sahneleme
düşüncesindedir. Daha çok geleneksel Orta Oyunu ve Karagöz’ün sunduğu görsellikle rastladığımız figürasyonu bir tipleme
çalışmasıyla kendine mal eden, sıcak ve sempatik sunumlar gerçekleştirmiştir. Abaç’ın mimari yapı anlayışına dayalı resim
yaklaşımında geçmişe özlemle eşdeğer, toplumsal eleştiri de içeren ironik göndermeler söz konusudur.
Abaç was born in İstanbul in 1926. He was enrolled at the Painting Department at the State
Academy of Fine Arts (Leopold Levy Studio). A year later, he was transferred to the Department
of Architecture from where he graduated in 1950. While scenes from everyday life, Anatolian
myths and traditional art forms come up in Abaç’s work, he confronts the viewer with an
original “surreal” style decorative in quality and reminiscent of the embroidery art of the
past. In the background of his paintings, Abaç has developed a texture which reminds us of
his architectural training, where upon this infrastructure he stages a “humorous situation”
involving stacking of many figures. Abaç presents warm and sympathetic style with a
figuration that resembles Orta Oyunu (the traditional Turkish theater with comedy) and
Karagöz (the traditional shadow play). Naturally, Abaç’s understanding of art is based on
structural architecture with equal emphasis on to a longing for the past and ironic references.
He passed away in 2008 in Ankara.
107
“ataköy’de sabah”
2004
LOT
68
Muhsin Kut (1938)
“Ataköy’de Sabah”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 60 x 70 cm., 2004
oil on canvas
5.000 - 7.500 TL
1.755 - 2.630 Euro
1938 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi)
Resim Bölümü’nü bitirdi. Aynı yıl Avustralya’ya giderek, yirmi yıla yakın bir süre, bu ülkede
çalışmalarını sürdürdü. 1986’da döndüğü İstanbul’da yaşamaktadır. Resimlerinde, peysaj
imajından hareketle, kendine özgü pitoresk etkiler yakalamaya ve çevre gözleminden yarı-soyut
biçimler üretmeye çalışır. Konuyu, resimsel değerleri ortaya çıkartmakta araç olarak kullanır.
Eserlerindeki renkçi anlayış, boyanın özel kullanım yöntemlerine göre biçimlendirilir.
Kut was born in İstanbul in 1938. He graduated from İstanbul State Academy of Fine Arts
Ceramics department (currently known as Mimar Sinan University Faculty of Fine Arts). In
the same year, after going to Australia, he lived and worked there for nearly 11 years. In his
paintings, he tries to catch picturesque effects typical of himself and create half abstract forms
with the observation of the environment. He uses the subject as a medium of exposing the
painting values. Colorist understanding in his paintings is formed according to the methods
of using the paint. He has been living in İstanbul since 1986.
108
“NÜ”
1953
LOT
69
Leyla Gamsız (1921-2010)
“Nü”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 60 x 49 cm., 1953
oil on canvas
6.000 - 8.000 TL
2.105 - 2.805 Euro
1921 yılında İstanbul’da doğdu. Ortaöğretim yıllarında, hocası Eşref Üren’den ilk sanat bilgilerini aldı. İstanbul Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi’nde okudu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi)
Resim Bölümü’nü Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesi’nde öğrenim görerek bitirdi. Fransız Hükümeti’nden aldığı burs ile Paris’e gitti
ve Andre Lhote Atölyesi’nde çalıştı. 1964-1967 yıllarında Akademi ödüllerini, 1987’de 11. Simavi Vakfı Görsel Sanatlar Ödülü’nü
kazandı. 2010 yılında İstanbul’da vefat etmiştir. 1950 kuşağının önde gelen sanatçılarından olan
Leyla Gamsız’ın, görsel olgunluk ve doğayı bilinç düzeyinde kavrama yeteneği, sanatını belirleyen
başlıca ölçütlerdir.
Gamsız was born in İstanbul in 1921. Eşref Üren was her tutor giving her first art lessons in
her junior highschool years. She graduated from the Literature Faculty of İstanbul University.
She studied in Bedri Rahmi Studio at the Painting Department of İstanbul Academy of Fine
Arts (currently known as Mimar Sinan Fine Arts University). She went to Paris with the
state scholarship by the French government and studied in Andre Lhote Studio. She won the
Academy awards between 1964 and 1967 and 11th Visual Arts Award of Simavi Foundation
in 1987. She passed away in 2010 in İstanbul. One of the leading artists of 1950’s Leyla
Gamsız’s ability to comprehend nature at the conscious level and her visual maturity are the
basic criteria defining her art.
109
NURİ İYEM (1915-2005)
1915 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Devlet Güzel
Sanatlar Akademisi’nde (şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel
Sanatlar Üniversitesi) Nazmi Ziya, İbrahim Çallı ve Hikmet
Onat atölyelerinde çalıştı. Bir ara Leopold Levy’den dersler
aldı. Nuri İyem’in sanatı soyut ve modern figüratif dönemler
altında biçimlenmiştir. 1950’den sonra yöneldiği soyut
resim anlayışını 1960’lı yıllarda bırakarak, resimlerinde
köyden kente göç eden insanların, gecekondu yaşamından
sahnelerin ve genç kadın portrelerinin yer aldığı bir dönem
takip etmiştir. Somut içerik ve resimsel yapı (mimari), doğa
anlamında sağlam konstrüksiyon, İyem’in resmini niteleyen
başlıca elemanlardır. 2005 yılında İstanbul’da vefat etmiştir.
İyem was born in İstanbul in 1915. He studied in Nazmi
Ziya, İbrahim Çallı and Hikmet Onat Studios at Painting
Department of İstanbul Academy of Fine Arts (currently
known as Mimar Sinan Fine Arts University). He took
lessons from Leopold Levy. His art contains two periods,
both abstract and modern figurative periods. Leaving
abstract understanding in 1960’s, which he started in
1950’s, his paintings concentrated on the life scenes of the
people who migrated from villages to the city, containing
portraits of young women. The elements that define his
work are figurative contents and picturesque structure
(architecture) and powerful constraction in the form of
nature. He passed away in İstanbul in 2005.
“şile’de evden”
1990’lı yıllar
LOT
70
NURİ İYEM (1915-2005)
“Şile’de Evden”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 37 x 45 cm., 190’lı yıllar
oil on canvas
20.000 - 30.000 TL
7.020 - 10.525 Euro
111
LOT
71
Mehmet Pesen
(1923-2012)
“Gelin”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 20 x 30 cm., 1994
oil on canvas
4.000 - 6.000 TL
1.405 - 2.105 Euro
“bodrum”
1974
LOT
72
Turan Erol (1927)
“Bodrum”
kraft kağıt üzeri yağlıboya
imzalı, 30 x 40 cm., 1974
oil on craft paper
1.000 - 1.500 TL
350 - 525 Euro
Provenans: Ruhi Su Koleksiyonu
Provenance: Ruhi Su Collection
112
“ankara’da kış”
1984
LOT
73
Turan Erol (1927)
“Ankara’da Kış”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 60 x 80 cm., 1984
oil on canvas
20.000 - 30.000 TL
7.020 - 10.525 Euro
1927 yılında Milas’da doğdu. İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi (şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Bedri
Rahmi Atölyesi’nde sanat öğrenimi gördü. On’lar Grubu’nun aktif üyeleri arasında yer aldı. Paris’te Friedlander Atölyesi’nde gravür
çalıştı. Büyük boyutlu duvar resmi ve mozaik panolar uyguladı. Resim çalışmalarının yanında, sanat yazarlığı yönüyle de kendini
kabul ettirdi. Turan Erol’un, daha çok peyzaj dalında yoğunlaşan çalışmaları, kendisinin de ifade ettiği gibi, 1940’lı yılların başında
yaşanmış olan yurt resimleri döneminin bir uzantısıdır. Bu resimler, çevrenin yapısal özelliklerini
yansıtmakla kalmazlar, doğanın görselleşme aşamasındaki inceliklerini, kişisel bir beğeni yönünde
biçimlendirirler. Yaşamını ve çalışmalarını Ankara’da sürdürmektedir.
Erol was born in Milas in 1927. He studied in the Bedri Rahmi Studio at the Painting
Department of İstanbul Academy of Fine Arts (currently known as Mimar Sinan University).
He was an active member of the “Group of 10”. He studied gravure in Friedlander Studio in
Paris. He painted large sized wall paintings and mosaic panels. Besides his painting works,
he is also an art writer. His works mostly concentrated on landscape that are the extensions
of the homeland painting movement of 1940s. These paintings not only reflect the structural
features of the environment, but also shape the delicacy of the nature’s visuality according to
his personal taste. He lives and works in Ankara.
113
YAŞAM ŞAŞMAZER
(1980)
1980 yılında İstanbul’da doğdu.
Mimar
Sinan
Güzel
Sanatlar
Üniversitesi Heykel Bölümü’nde, Prof.
Rahmi Aksungur Atölyesi’nde öğrenim
gördü. Aynı üniversitede yüksek lisans
eğitimini tamamladı. Heykellerinin ana
temasını genel anlamda insanlık, özel olarak
da çocukluk durumu oluşturmaktadır. Temelde
insana dair iyi, kötü, karanlık ve aydınlık özellikleri
çocuk bedeni üzerinden inşa etmekte, bunun yanı
sıra toplumsal roller, kimlikler ve kültürel yapıya
ait köşeleri sorgulamaktadır. İnsanın ürkütücü ve
şiddete yatkın potansiyelini, çocukların olgunluğa
ulaşmamış zihinsel ve fiziksel yapıları üzerinde
betimlemektedir.
Çocukları,
vücutlarının
uyumsuzluğu, bakışlarının tuhaflığı, karekteristik
duruşları ve mimikleri ile yansıtıp, insanın
çocuk halini ve ürkütücü yanını heykelleriyle
izleyiciye aktarmaktadır. Sanatçı yaşamını ve
çalışmalarını Almanya’da sürdürmektedir.
Yaşam Şaşmazer was born in İstanbul
in 1980. She studied sculpture at the
workshop of Prof. Rahmi Aksungur
and graduated from the Sculpture
Department in the Faculty of Fine Arts
at Mimar Sinan University in 2003.
That same year, she won the Sakıp
Sabancı Art Awards and received
second place in the Sculpture
Department of Mimar Sinan
University. She completed her
master’s degree at her alma
mater in 2006. Working in
solid wood, Şaşmazer creates
life-sized figures of children
to explore many issues and
concepts such as good, bad,
adulthood, and authority.
She has had several solo
exhibitions
and
has
participated in many
group exhibitions and
art fairs in Turkey and
Europe.
Currently,
Şaşmazer lives and
works in Germany.
114
LOT
74
Yaşam Şaşmazer (1980)
“The Dminous Land”
bronz
56 x 51 x 23 cm., 2009
bronze
18.000 - 24.000 TL
6.315 - 8.420 Euro
115
LOT
75
Saim Bugay (1934-2008)
“Ördek”
ahşap
imzalı, 28 x 28 x 16 cm.
wood
4.000 - 6.000 TL
1.405 - 2.105 Euro
1934 yılında Mersin’de doğdu. 1962–1967 yılları arasında, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar
Akademisi (şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Şadi Çalık Atölyesi’nde eğitim
gördü. Sanatçı, 1969–1975 yılları arasında Avrupa’da çeşitli ülkelere yaptığı gezi ve incelemelerde
özellikle ahşap heykel konusunda uzmanlık bilgilerini geliştirme imkanı buldu. Demiri işleyerek
yaptığı ilk soyut heykelleriyle dikkat çekti. Ağaç heykellerinde amblem ya da fetiş özelliği gösteren
formlara bağlı simetrik biçimlere ağırlık verdi. Heykelde değişik araç ve gereçlerle mesaj iletmeye
yönelik anlatımcı bir çizgiyi sürdüren Saim Bugay, orta kuşağın başarılı temsilcileri arasında yer
almaktadır. 2008 yılında vefat etmiştir.
116
LOT
76
Saim Bugay (1934-2008)
“Eşek 1”
ahşap ve metal
imzalı, 28 x 31 x 15 cm.
wood and metal
3.500 - 4.500 TL
1.230 - 1.580 Euro
Bugay was born in Mersin in 1934. He studied in Şadi Çalık Atelier of İstanbul State Academy of Fine Arts (currently known
as Mimar Sinan Fine Arts University). Between 1969 and 1975 he conducted observations in several cities in Europe and
found the chance to expand his expertise especially on wooden sculpture. He caught attention with his first abstract sculptures
with hammered iron. In his wooden sculptures he concentrated on symmetric styles connected to the forms that feature fetish
and emblem. Saim Bugay, who draws a narrative line to give a message with various tools in his sculptures, is among the
successful representatives of the middle generation. He passed away in 2008.
117
LOT
77
Saim Bugay (1934-2008)
“Eşek 2”
ahşap ve metal
imzalı, 30 x 30 x 14,5 cm.
wood and metal
3.500 - 4.500 TL
1.230 - 1.580 Euro
LOT
78
Saim Bugay (1934-2008)
“Fil”
ahşap
imzalı, 15 x 20 x 6,5 cm.
wood
2.000 - 3.000 TL
700 - 1.055 Euro
118
LOT
79
Koray Ariş (1944)
“Mask”
deri
imzalı, 30 x 22 x 10 cm.
leather
3.500 - 5.000 TL
1.230 - 1.755 Euro
1944 yılında Adana’da doğdu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi)
Heykel Bölümü’nde öğrenim gördü. 1969–1971 yılları arasında heykeltıraş Emilio Greco’nun yanında çalıştı. 1974 yılına kadar
Roma’da heykel çalışmalarını sürdürdü. Ahşap torso kalıpları üzerine geçirdiği kösele kaplı
heykellerinde, ana tema olarak insan bedeninin gerilimli formlarından hareket etmekte, kimi
yerde metal heykel kolajları ve çiviler kullanarak, bu gövdeye fetiş özelliği kazandırmaktadır.
Biçim, onda yanılsama estetiğinin zengin çağrışımlarıyla örülüdür. Çalışmalarını Çatalca’daki
atölyesinde sürdürmektedir.
Ariş was born in Adana in 1944. He graduated from the Sculpture Department of İstanbul
Academy of Fine Arts (currently known as Mimar Sinan Fine Arts University). He worked
with sculptor Emilio Greco between 1969 and 1971. He continued to work on sculpture in
Rome until 1974. The main theme of his sculptures stems from tense parts of the human body
which he covers the wooden torso mold sculptures with leather and in some cases he uses
metal collage and nails in order to furnish the body with fetish features. Form is woven by the
rich reflections of deluding aesthetics. He continues to work in his studio in Çatalca.
119
“AİLE”
1990’LI YILLAR
NEŞE ERDOK (1940)
1940 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul
Devlet Güzel Sanatlar Akademisi
(şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel
Sanatlar Üniversitesi) Resim Bölümü,
Neşet Günal Atölyesi’nden mezun
oldu. 1965–1966 yıllarında, İspanyol
hükümetinin bursuyla Madrid’de resim
çalışmaları yaptı. 1967–1972 yıllarında
devlet bursuyla Ensba’da resim, fresk,
vitray öğrenimi gördü. İlk kişisel
sergisini 1972’de, Paris’te düzenledi.
Tekil figürü, anıtsal bir resim teması
olarak, psikolojik boyutlarını ön plana
çıkaracak anlatımcı bir üslupla yansıttığı
çalışmalarında, anlam vurgusu, ölçülü
deformasyonlar içinde verilir. Osman
Hamdi’den Neşet Günal’a, orta ve genç
kuşak sanatçılarına uzanan figür ağırlıklı
eğilimin tipik temsilcileri arasında
yer alır. Yaşamını ve çalışmalarını
İstanbul’da sürdürmektedir.
Erdok was born in İstanbul in 1940.
She studied in Neşet Günal Studio at
the Painting Department of İstanbul
Academy of Fine Arts (currently
known as Mimar Sinan Fine Arts
University). During the 1965-1966
she studied painting in Madrid with a
state scholarship given by the Spanish
government. Between 1967-1972 she
studied fresco and stained glass in
Ensba with state scholarship. She held
her first solo exhibition in Paris in
1972. In her works, the single figure
emerges as a monumental theme, and
emphasizes the psychological effects
reflected with a narrative style, the
meaning is given with the measured
deformations. She is among the typical
representatives of the figurative art
from Osman Hamdi and Neşet Günal
to new generation artists. She lives
and works in İstanbul.
Neş’e Erdok, herkesin içinde tek başına kalmış bir izleyicidir;
hıncahınç dolu salonda herkes sahneye bakarken, o da yanındakileri
izler hep – ötekinin seyri, her türlü özentiden uzak vita contemplativa
için vesileye dönüşmüştür burada. Ancak, her an içgörüye teslim
olmanın eşiğindeki bu gözlem tarzını dalınç ile aynı paydaya bağlamak
bizi yanıltır; çünkü, Erdok’un çıkış noktasında, gündelik yaşama sıkı
sıkıya bağlı somut bir diyalog arayışı daima ön plandadır; dolayısıyla,
genelde suskunluğu tercih etse bile, alabildiğine canlı ve kıpırdak
bir iletişime gönül verdiğini rahatça söyleyebiliriz. Suskunluk, sayrılı
bir kendi içine kapanmayı değil, ötekinin doldurması için özenle
hazırlanmış bir boşluğu imler bu kendine özgü dünyada; soğur/ul/ma
işlemi bittiğinde, taraflardan hiçbirinin önceki ben’iyle ilgisi yoktur
artık – gizemli (tinsel) ozmos, karşılıklı varsıllaşmanın teminatıdır.
Neş’e Erdok is a lone spectator in the crowd. While all eyes in the
packed hall are riveted on the stage, she is observing those around her
, as watching, the other turns, to a pretext for a totally unassuming
vita contemplativa. But although this observation verges on the eidetic
insight, likening it to contemplation would be misleading; for always at
the forefront in Erdok’s point of departura is a search for dialogue firmly
grounded in everyday experience. Thus one may say that even though she
generally prefers silence she is nonetheless committed to lively, animated
communication. In her unique world silence is not a retreat into a
disturbed self, but a vacuum carefully prepared for the filling of the other.
When the process of mutual absorption is completed, neither self even
remotely resembles what it was before. A mysterious osmosis guarantees
the enrichment of both parties. The organic integrity of Erdok’s art- one
might call it a temperate whole – is in fact a mask for extreme opposition,
as her creativity is at heart based on contradictions which prove to be
highly fecund; she approaches through a boundless distance, and with a
deathly shiver ropes in eudaimonia.
Mehmet Ergüven, Neşe Erdok kitabı, Bilim Sanat Galerisi,1997
LOT
80
Neşe Erdok (1940)
“Aile”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 200 x 150 cm., 1990’lı yıllar
oil on canvas
70.000 - 90.000 TL
24.560 - 31.580 Euro
Erdok’un zaman ile girdiği diyalog, her şeyden önce, gündelik hayata sıkı sıkıya bağlı olmanın izlerini taşır.
Dolayısıyla fiilen akıp gitmekte olan zamanın mecburen dondurulması, hiçbir şekilde yalnız soyut içeriğe
teslim olmaz. Bir başka deyişle, yaşantı içeriğinin yoğun baskısına rağmen fiili zamanla ilişki, her daim
gündemdeki yerini korur: bu yüzden, zamana müdahale ederken, duyarlığın yanı sıra malzeme estetiğine ilişkin
bilinç niteliğinin de etkin bir rol aldığına tanık oluruz. Her mizansen, özü gereği poz üzerine kurulu olup,
gösteri, birbirine eklenen bu pozların toplamıdır; poz ne denli yetkinse, zamanın durdurulduğu yolundaki
izlenim o ölçüde zayıflar; başarılı bir oyunculuğun temelinde yatan şey, oyuncunun zaman ile birlikte yol
aldığı illüzyonudur; çünkü her oyunun önce sondan başa doğru kurgulanmış zamanı, gösteri esnasında bunun
kamuflesini şart koşmaktadır.
Resimde tek figürün verdiği pozu nispeten daha kolay inandırıcı kılıp, zamana yedirme imkanı olmasına karşın,
ikinci figürün katılımıyla her şey değişir. Buna göre, ya aralarındaki hareki ilişkinin doğal seyrini, dışarıdan
müdahale ile dondurarak, kendilerine rağmen zamana raptetme, ya da kendi özgür iradeleriyle durup verdikleri
pozun, zamandan alınmış izin ile meşru kaydı söz konusudur. Hareketsiz tek figürün poz verip vermediği
tartışmaya açıktır; iki ya da daha çok figürün birlikteliğinde ise sınır çizgisi netleşir; burada, pozla birlikte
izleyicinin eline de pertavsız verilmiştir çünkü.
Erdok, bir mizansen ustası olarak, yan yana getirdiği figürlerde bu pozun altını özellikle çizip, zamanın fiili
akışındaki niceliksel yapıyı (chronos) alenen niteliğe devreder; ancak yaşantı içeriğinin muhatabı olan bu öznel
zaman (kairos), asla marazi bir biçimde kendi içine kapanarak gündelik (somut) hayattan kopmaz - hareketsiz
duran, serbest kaldığı andan itibaren gerçek yaşamdaki yerini almaya hazırdır. Dolayısıyla hiçbir şey, ilgili
alanına giren doğaötesi bir hareketsizlik kadar bu resme yabancı değildir. Bir başka deyişle, durgunluğun bittiği
noktada başlayacak hareketin, ortaklaşa sahip olduğumuz şimdi’de yol alacağı duygusu peşimizi bırakmaz.
Erdok’s dialogue with time carries abow al the marks of a close tie to ordinary, everyday life. Threfore the
fact that time’s flow must willy-nilly be frozen in no wise means a soul surrender to abstact content. That
is to say, despite the overwhelming of life content, the relationship to de facto time perpetually retains its
place on the agenda; and thus, when interfering with time, not only sensibility but consciousness of the
aesthetic of materials also plays a detemining role. Staging is always in essence bades on posing, while the
Show or spectacle is the sum of all these poses; the more successful the pose, the less time seems to stop, so
that good acting is basically the illusion that actor is flowing with time. Fort he time of a play, built up from
end to beginning, demands that during the Show this fact be camouflaged.
In painting a single figure gives a relatively more convincing pose and can thus be insinuated into time.
With the introduction of a second figure, though, everything changes; either the natural course of the
kinetic relationship between the two is frozen from without, binding them despite themselves to time, or
the pose which they stop to give of their own free will is legitimate because of permission time has given.
Whether a motionless figure poses is open to discussion, but the borderline clarifies when two or more
come together- for here not only is there a pose, but the viewer holds a magnifying glass.
As a master of staging, Erdok specifically emphasizes this posing in the figures she juxtaposes, and renders
the quantitative aspect of time’s flow (chronos) flagrantly qualitative. Yet this subjective time (kairos),
the interlocutor of life content, strictly avoids a pathological introversion which would sever it from Daily,
tangible living -a motion- less figüre is prepared, from the moment it is freed, to play the role it has in real
life. Thus nothing is more alien to this art than a supernatural stillness implying rapture. In other words,
we are pursued by the feeling that, taking up where stagnation comes to an end, movement will occur in
a present which we all share in common.
Mehmet Ergüven, Neşe Erdok kitabı, Bilim Sanat Galerisi,1997
“BEKAR ODASI”
1977
LOT
81
Neşe Erdok (1940)
“Bekar Odası”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 130 x 160 cm., 1977
oil on canvas
40.000 - 60.000 TL
14.035 - 21.055 Euro
123
“gölköy sahili”
2011
LOT
82
Neşe Erdok (1940)
“Gölköy Sahili”
kağıt üzeri karışık teknik
imzalı, 48 x 34 cm., 2011
mixed media on paper
4.500 - 6.000 TL
1.580 - 2.105 Euro
124
“nü”
1993
LOT
83
Neşe Erdok (1940)
“Nü”
kağıt üzeri karışık teknik
imzalı, 64 x 18 cm., 1993
mixed media on paper
4.000 - 5.500 TL
1.405 - 1.930 Euro
125
“fiskos”
1999
LOT
84
Neşe Erdok (1940)
“Fiskos”
kağıt üzeri kara kalem
imzalı, 30 x 21 cm., 1999
pencil on paper
2.000 - 3.000 TL
700 - 1.055 Euro
“karadut serisi”
LOT
85
Bedri Rahmi Eyüboğlu
(1911-1975)
“Karadut Serisi”
kağıt üzeri guaj
imzalı, 38 x 36 cm.
gouache on paper
2.500 - 3.000 TL
875 - 1.055 Euro
126
LOT
86
Bedri Rahmi
Eyüboğlu
(1911-1975)
“Motif”
kağıt üzeri guaj
imzalı, 73 x 66 cm.
gouache on paper
1911 yılında Giresun’da doğdu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde (şimdiki adıyla Mimar
Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Nazmi Ziya’nın yanında ve Paris’te Andre Lhote’un Atölyesi’nde
10.000 - 14.000 TL
çalıştı. Değişik araç-gereç ve farklı tekniklerle oluşturduğu işlerinde, Batı sanatının zengin deneyim ve
3.510 - 4.910 Euro
birikimleriyle, yöresel ve geleneksel halk sanatının ürünleri arasında, kendi sanat anlayışına özgü köprüler
kurdu. Çağımızın sanat anlayışı içinde daha çok renge önem veren bir ressamımızdır. Az malzemeyle çok
şey anlatma sanatı olarak tanımladığı halk sanatı, Bedri Rahmi’nin coşku dolu bir üretimle biçimlenen resimlerinde, tükenmez bir
kaynak oluşturur. Çağdaş resim sanatımızda, bu kaynağı ilk keşfeden ve öğrencilerine özgün sanat üretmenin yollarını öncelikle bu
kaynakta ve yaşamın içinde aramak gerektiğini esinlendiren o olmuştur. Aynı zamanda bir sanat yazarı olarak da, dönemine büyük
katkıda bulunmuştur. 1975 yılında İstanbul’da vefat etmiştir.
Eyüboğlu was born in Giresun in 1911. He worked with Nazmi Ziya in the Painting
Department of İstanbul State Academy of Fine Arts (currently known as Mimar Sinan Fine
Arts University). He worked in the Atelier of Andre Lhote in Paris. In his paintings, created
with different techniques and media, he made connections between the productions of
local and traditional folk art according to his art understanding in conformity with his
rich accumulation and experience of the Western Art. He emphasizes color more within
the understanding of art of the era. The folk art, defined as meaning lots of things with few
media by him, is an inexhaustible source in his paintings generated with enthusiasm. In our
contemporary painting art, he is the one who discovered this source and directed his students
to look for the ways of producing the authentic artworks in this source and life. He as an art
writer also contributed a lot to his period. He died in İstanbul in 1975.
127
“cami”
1966
LOT
87
Cihat Burak (1915-1994)
“Cami”
kağıt üzeri karışık teknik
imzalı, 24 x 32 cm., 1966
mixed media on paper
Fotoğraf: Ara Güler
5.000 - 7.000 TL
1.755 - 2.455 Euro
1915 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümü’nde
okudu. 1953–1955 ve 1961-1965 yılları arasında, Paris’te resim çalışmaları yaptı. Tarihsel olaylara
ve yaşanan güncel gelişmelere, kendine özgü esprili bir yöntemle eğildiği resimlerinde, uysal
ama derinlikli bir anlam, katışıksız ve saf bir gözlem gücü sezilir. Eleştiri ve alay, incelikli bir
anlatımla beslenir. Resim sanatı adına öğrendiklerini ve bildiklerini tümüyle unutarak, spontane
ve içtenlikli bir üslubu eleştirmekten yana çaba gösterir. 1994 yılında İstanbul’da vefat etmiştir.
128
“natürmort”
LOT
88
Cihat Burak (1915-1994)
“Natürmort”
ahşap üzeri yağlıboya
imzalı, 41 x 49 cm.
oil on wood
12.000 - 16.000 TL
4.210 - 5.616 Euro
Burak was born in İstanbul in 1915. He graduated from the Department of Architecture of İstanbul State Academy of Fine
Arts (currently known as Mimar Sinan University Faculty of Fine Arts). He conducted painting research in Paris between
1953-1955 and 1961-1965. In his paintings, which he incorporates historical anecdotes and current topics with his own
humorous style, is sensed a mild but deep meaning and pure observation power. Criticism and satire are nurtured with refined
expression. Forgetting all he experienced and learned about the art of painting he endeavors to criticize the spontaneous and
sincere style. He passed away in İstanbul in 1994.
129
“portre”
1969
LOT
89
Nurullah Berk (1906-1981)
“Portre”
kağıt üzeri füzen
imzalı, 70 x 50 cm., 1969
charcoal drawing on paper
7.000 - 10.000 TL
2.455 - 3.510 Euro
1906 yılında İstanbul’da doğdu. Sanayi-i Nefise’de Hikmet Onat ve İbrahim Çallı Atölyeleri’nde sanat öğrenimi gördü. 1924-1928’de
Paris Güzel Sanatlar Akademisi’nde Ernst Laurens Atölyesi’nde çalışmalarını sürdürdü. Bir yıl kadar Andre Lhote ve Fernand
Leger’in özel akademilerine devam etti. Türkiye’de D Grubu ile başlayan yenileşme evresinin içinde, açık aydın ve düşünür sanatçı
kimliğiyle, bu evrenin içerdiği bütün sorunların kültür dünyamızda tartışılmasına ortam hazırlamış ve bizzat katılmıştır. Türk
sanatının yöneldiği Batı dünyası karşısında, kimliksel bir yapıya götürücü çözüm olanaklarını sorgulamış ve bu tür bir sorgulamanın
kendi sanatına yansıyan boyutlarını sürekli olarak gündemde tutmayı başarmıştır. Resim sanatımızda, geometrik-figüratif anlayışını,
geleneksel tasvir sanatımızdan yola çıkarak özgün bir temel üzerinde geliştirme çabasının
örneklerini vermiştir. 1981 yılında vefat etmiştir.
Berk was born in İstanbul in 1906. He was educated in the Studios of Hikmet Onat and
İbrahim Çallı in Sanayi-i Nefise (Ottoman Academy of Fine Arts). He worked in Ernst Laurens
Studio in Paris Fine Art Academy. He attended the private academies of Andre Lhote and
Fernand Leger for one year. Within the renovation frame of “D” Group in Turkey, he prepared
the platform to argue the problems of this world and in our culture and he participated in the
arguments personally. In front of the Western world where Turkish art moved, he questioned
the solution possibilities orienting to the identical structure and he succeeded to keep the parts
of this questioning, reflected to his art. He gave the examples of improving the geometric
figurative understanding on the authentic basis that stems from our traditional descriptive
art. He passed away in 1981.
130
LOT
90
Abidin Dino (1913-1993)
“Kompozisyon”
kağıt üzeri guaj
imzalı, 49 x 52 cm.
gouache on paper
4.500 - 6.000 TL
1.580 - 2.105 Euro
1913 yılında İstanbul’da doğdu. 1933’te “D Grubu”nu kurdu. Paris ve Leningrad’ta, sinema ile ilgilendi; yardımcı yönetmenlik ve
yönetmenlik yaptı. 1937 ve 1939 yılları arasında Paris’e gitti. 1940’lı yıllarda İstanbul’a geri dönerek “Liman Ressamlar”ı (Yeniler)
Grubu’nda yer aldı. 1952 yılında Paris’e yerleşti, Fransa, Cezayir ve Amerika’da sergiler açtı. Dino’nun teknik ve estetik açıdan
geniş bir yelpaze üzerine yayılan ve farklı dönemlerine ait çalışmalarını içeren resimlerinde, geçmiş ve gelecek, bugün, yaşanan
çevre, dünya gerçekliği gibi, bir sanatçıyı ilgilendirmesi gereken yaklaşımların tümünü, ortak
bir sanatçı mizacının derin kadrajları üzerinde izlemek mümkündür. 1993 yılında Paris’te vefat
etmiştir.
Dino was born in 1913 in İstanbul. He formed the “Group D” in 1933. He went to Leningrad
and worked for cinema in several film studios as assistant director and as director. Later
during 1937-1939, he went to Paris. Later in 1940, he returned to İstanbul and he participated
in the famous Harbor Exhibition and joined the “Newcomers’ Group” (also known as the
Harbor Group). In 1952, he settled down in Paris and held exhibitions in France, Algeria and
USA. It is possible to see in his entire works of different periods, covering a wide spectrum
with regard to technique and esthetic, the concerns such as past, future and present, today’s
environment and the reality of the world that interest all artists. He passed away in Paris, in
1993.
131
“gece kelebeği”
1985
ZEKİ FAİK İZER
(1905-1988)
1905 yılında İstanbul’da doğdu. Sanayi-i Nefise’de öğrenim
gördü, Çallı’nın öğrencisi oldu. Paris’te Andre Lhote ve
Otton Friesz Atölyeleri’nde sanat öğrenimini pekiştirdi. D
Grubu’nu kurdu. Zeki Faik İzer’in 1930’lu yıllarda çıplak
konulu resimlerle figür deformasyonuna dayalı biçim
analizleri düzeyinde başlattığı sanat çalışmaları, 1950’lerde
nesneden bağımsız ve non-figüratif bir yönde, çizginin ve
rengin ortaklaşa oluşumlarını kapsayan aktif dinamizmi
çerçevesinde, soyut verilere bağlı olarak gelişmiştir.
Çalışmaları, çizgi, renk ve leke bağlamında kendi ifade
ölçütlerinin dışına taşmamaya özen gösterici bir düzey ve
kararlılık üzerine kuruludur. 1988 yılında İstanbul’da vefat
etmiştir.
İzer was born in İstanbul in 1905. He graduated from
the Academy of Fine Arts (Sanayi-i Nefise) where he
was Çallı’s student. He also studied art in the ateliers
of Andre Lhote and O. Friesz in Paris. He formed the
Group D. In 1930’s, he started work with the analysis
of the deformation of nude figures, however in 1950s
his works progressed as free from objects and in the
non-figurative line, within the framework of an active
dynamism that covers both line and colors’ common
formation depending on abstract data. From a drawing,
color and stain standpoint, his works are based upon
decisiveness and an effort that tries not to exceed the
limits of his own expression criteria. He passed away in
İstanbul in 1988.
Zeki Faik İzer’in 1980’li Yıllarda
Yaptığı Soyutları Hakkında
Zeki Faik’ler 1980 sonbaharında Paris’e dönünce,
onları yeni birşeyler yapma heyecanı sarar. Uzun
süredir yalın renkli kağıtlarla ilginç motiflere
yönelik kolajlar yapmaktadır. Aslında bu kolajlara
1975 yılında başlamıştır. Matisse’nin yaşamının
sonlarına doğru denediği kolajlarının esprisi,
onun renk sevgisine uygun gelmiştir. Buna paralel
olarak, karton üzerine, diğer renkler arasında
yaldızın da kullanıldığı, geometrik ve adeta
bıçakla kesilmiş gibi keskin konturlu biçimleri
düzenleme düşüncesi ile giriştiği guaj denemeler,
işte bu 1980 yılı sonrasında ortaya çıkmaya
başlamıştır. Ama bu guaj çalışmalarında, bundan
önceki kaligrafik, spontan fırça esprisi artık
görülmemektedir. Adeta yalın, konkre biçimlere
gitmenin gerektiğini anlamıştır.
When the Izers came back to Paris from Nice in
the fall of 1980 they were seized with the desire
to try something new. For some time Zeki Faik
had been making collages by cutting interesting
motifs from ordinary colored paper. This had
started in 1975, as the collage technique which
Matisse came upon in his final years seemed apt
for a colorist. As a parallel evdeavor, this year
of 1980 saw Izer doing gouache on cardboard
using many colors (including gilt) in geometric,
sharply defined conours. No longer do we find a
calligraphic, spontaneous attack with the brush.
Enlem 80 Yayınları,Haziran 1995 Ankara- Zeki Faik İzer
LOT
91
Zeki Faik İzer (1905-1988)
Bu eser, Enlem 80 Yayınları’nın 1995 yılında yayınladığı “Zeki Faik
İzer” kitabının 136. sayfasında yer almaktadır.
This painting is displayed on page 136 of the “Zeki Fai İzer”
book published by Enlem 80 Publishing in 1995.
“Gece Kelebeği”
karton üzeri guaj
imzalı, 98 x 68 cm., 1985
gouache on paper
25.000 - 35.000 TL
8.770 - 12.280 Euro
133
“kompozisyon”
1942
LOT
92
Zeki Faik İzer (1905-1988)
“Kompozisyon”
kağıt üzeri suluboya
imzalı, 31,5 x 23 cm., 1942
watercolour on paper
4.000 - 6.000 TL
1.405 - 2.105 Euro
134
“herat’tan esen yel”
1981
LOT
93
Zeki Faik İzer (1905-1988)
“Herat’tan Esen Yel”
kağıt üzeri guaj
imzalı, 49 x 66 cm., 1981
gouache on paper
10.000 - 14.000 TL
3.510 - 4.910 Euro
Bu eser, YKY Yayınları’nın 2005 yılında yayınladığı “Zeki Faik
İzer” kitabının 145. sayfasında yer almaktadır.
This painting is displayed on page 145 of the “Zeki Fai İzer”
book published by YKY Publishing in 2005.
135
FİKRET MUALLA
(1903-1967)
1903 yılında İstanbul’da doğdu. Mühendislik öğrenimi için
Almanya’ya gitti. Fikret Mualla düzenli bir öğrenim yerine,
içgüdülerinin serbest oluşumuna bıraktı kendini. İsviçre ve
İtalya’da müzeleri dolaştı. 1939 yılında Paris’e yerleşti. Fikret
Mualla, trajik yaşamı ve bunalımlarıyla, resminin özgün-kişilikli
yapısıyla çağdaş resim sanatımızın kapılarını batı dünyasına
açmayı başarmış ve batılı kaynaklarda kendi adından söz
ettirebilmiş ilk Türk sanatçısıdır. Genellikle renkli fon kağıtları
üzerine guaj boya ile çizdiği resimlerinde, yeteneği erken
yıllarda biçimlenmeye başlamış bir sanatçı olarak belirmiştir.
Yaşamındaki savrukluk ve düzensizliğin aksine, resimlerinde
konuya ve üsluba hakim bir sanatçı tutumu yansıtır. Paris’in
eğlence yerleri, içki salonları, sokakta gezinen insanları,
kafeleri, Fikret Mualla’nın irili ufaklı resimlerinde renkli
bir anlatımla sergilenir. 1967 yılında Paris’te vefat etmiştir.
Uluslararası çeşitli müze ve özel koleksiyonlarda eserleri
bulunmaktadır.
Mualla was born in İstanbul in 1903. He went to Germany
to study engineering. Fikret Mualla preferred to form his
art freely by allowing his artistic instincts instead of a
formal education in art. He visited museums throughout
Switzerland and Italy. He moved to Paris in 1939. With
his tragic life and depressions coupled with unique
characteristics of his works, he succeeded in opening the
doors of Turkish Modern Art to the west. He is the first
Turkish artist whose name is mentioned in European Art
literature. Generally he became known with his bright
colored gouache figurative paintings on paper using a style
developed in his early years. To the contrary of disorder
and chaos in his personal life, he reflects the stance of an
artist in control of the theme and style in his paintings.
Entertainment places, bars, people walking in the streets,
markets and cafés of Paris are displayed in Fikret Mualla’s
paintings in a colorful and joyful style. He passed away in
Paris in 1967. His paintings are in museums and collections
worldwide.
LOT
94
Fikret Mualla (1903-1967)
“Au Bar”
kağıt üzeri guaj
imzalı, 49 x 60 cm., 1950’li yıllar
gouache on paper
50.000 - 70.000 TL
17.545 - 24.560 Euro
“AU BAR”
1950’li yıllar
137
“UN COUPLE AU CAFé”
LOT
95
Fikret Mualla (1903-1967)
“Un Couple au Café”
kağıt üzeri guaj
imzalı, 23 x 30 cm.
gouache on paper
14.000 - 18.000 TL
4.910 - 6.315 Euro
138
“ST. sulpıce kilisesi”
1958
fikret mualla’nın
tuval üzeri yağlıboya yapıtı
LOT
96
Fikret Mualla (1903-1967)
“St. Sulpice Kilisesi”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 36 x 41 cm., 1958
oil on canvas
25.000 - 35.000 TL
8.770 - 12.280 Euro
139
“çıplak”
1952
LOT
97
Fikret Mualla
(1903-1967)
“Çıplak”
kağıt üzeri guaj
imzalı, 18 x 24 cm., 1952
gouache on paper
6.000 - 8.000 TL
2.105 - 2.805 Euro
“peyzaj”
1978
LOT
98
Selim Turan
(1915-1994)
“Peyzaj”
kağıt üzeri guaj
imzalı, 22,5 x 33 cm., 1978
gouache on paper
1.500 - 2.000 TL
525 - 700 Euro
Provenans: Ruhi Su Koleksiyonu
Provenance: Ruhi Su Collection
140
UTKU VARLIK (1942)
1942 yılında Bolu’da doğdu. İstanbul Devlet
Güzel Sanatlar Akademisi (şimdiki adıyla
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Resim
Bölümü’nü bitiren sanatçı Paris Güzel Sanatlar
Akademisi’nde öğrenimine devam etmiştir. İlk
kişisel sergisini 1965’te Cenevre’de açmıştır.
1975’ten bu yana yaşamını ve çalışmalarını
Paris’te sürdürmektedir. Işık-gölge etkileri
içinde dağılan, simgesel ve romantik çağrışımlar
yaratan figür, nesne ve mekan bağlantılarından
hareket ettiği resimlerinde, gerçeklik ve düş,
imge ve yansıma gibi birbirini tamamlayıcı
plastik öğeleri, kurgusal bir dünya içinde
yorumlamakta, fantastik-gerçekçi bir anlayışı
benimsemektedir. Yurtiçi ve yurtdışında
müzelerde ve önemli koleksiyonlarda resimleri
bulunmaktadır.
Varlık was born in Bolu in 1942. Utku Varlık,
graduated from the Painting Department
of İstanbul Academy of Fine Arts, and later
continued his education at Paris Fine Arts
Academy. He opened his first solo exhibition
in Geneva in 1965. His paintings are
dispersed within the effects of light, shadow
and romantic connotations where the
artist is acting free from the connections
between figure, object, and place. Utku
Varlık interprets plastic elements in terms of
dreams, images, and reflections in a fictitious
world with a fantastic–realist approach.
His paintings are in several museums and
collections in Turkey and Europe. Varlık lives
and works in Paris since 1975.
LOT
99
Utku Varlık (1942)
“Figürlü Kompozisyon”
tuval üzeri karışık teknik
imzalı, 187 x 82 cm., 2008
mixed media on canvas
13.000 - 17.000 TL
4.560 - 5.965 Euro
141
ERGİN İNAN
(1943)
1943 yılında Malatya’da doğdu. 1968’de İstanbul Devlet
Güzel Sanatlar Akademisi (şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel
Sanatlar Üniversitesi) Resim Bölümü’nü bitirdi. Salzburg
Yaz Akademisi’nde Prof. Emilio Vedova ile Münih’de Prof.
Mac Zimmerman ile çalıştı. 1985–1986 yılları arasında
Berlin Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nda konuk profesör
olarak bulundu. Ergin İnan’ın sanatı, var oluşla yok oluş
arasındaki meta-fizik anlamın kendi bakış açısından irdelenip
yorumlanmasına dayanmaktadır. Resimlerinde, Doğu ve
Batı kültürlerinin sentez arayışları gözlemlenir. 1970’lerden
başlayarak böcekleri ve insan figürlerini işlediği eserlerinde,
imgeler arasında kurulan görsel ve simgesel ilişkileri yansıtır.
Bunların yanı sıra zaman zaman eski uygarlıklardan aldığı
kültürel imgelere de yer vererek bunları aynı sanatsal
bağlamda değerlendirmiştir. Eserlerinde çok farklı malzeme
ve teknikten yararlanan İnan, tuvalin yanı sıra ahşap, duralit,
kağıt ya da el yapımı özel kağıtlar vb. taşıyıcılar üstüne
yağlıboya, suluboya, tempera, renkli mürekkep ve kolaj gibi
değişik teknik ve malzemeler kullanır. Eserleri yurtiçi ve
yurtdışında Almanya, Norveç, İngiltere, Belçika, Hollanda,
Japonya gibi ülkelerin müzelerinde ve çok sayıda özel
koleksiyonlarda yer almaktadır. Çalışmalarını İstanbul ve
Berlin’de sürdürmektedir.
İnan was born in Malatya in 1943. He graduated from the
Painting Department of İstanbul Academy of Fine Arts
(currently known as Mimar Sinan University) in 1968. He
studied and worked with Prof. Emilio Vedova in Salzburg
Summer Academy and Prof. Mac Zimmerman in Munich. He
worked as a visiting professor at the Berlin Fine Arts School
between 1985 and 1986. The art of Ergin İnan is based on
an exploration, from his own viewpoint, of the metaphysical
meaning between being and nothingness. In his paintings
one notes the quest for a synthesis of Eastern and Western
cultures. The insects and human figures which appear in his
works in the 1970s reflect a visual and symbolic relationships
between images. İnan sometimes also uses cultural images
from ancient civilizations and treats them in the same artistic
context. He uses many different materials and techniques
in his work- not only canvas but also wood, duralite, paper
or special hand-made paper, to which he applies oil paint,
watercolors, tempera, colored ink, collage and the like. His
artworks are exhibited in many international museums in
Germany, Norway, England, Belgium, Nederland, and Japan
as well as in many important private Turkish and international
collections. He works both in İstanbul and Berlin.
142
“rumi yüzleşme”
2013
143
LOT 100
Ergin İnan (1943)
“Rumi Yüzleşme”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 180 x 280 cm., 2013
oil on canvas
90.000 - 120.000 TL
31.580 - 42.105 Euro
“yüzü görünmeyenler - III”
2006
LOT 101
Ergin İnan (1943)
“Yüzü Görünmeyenler III”
mdf üzeri yağlıboya
imzalı, 75 x 52 cm., 2006
oil on mdf
12.000 - 16.000 TL
4.210 - 5.616 Euro
144
“yüzü görünmeyenler”
2006
LOT 102
Ergin İnan (1943)
“Yüzü Görünmeyenler”
mdf üzeri yağlıboya
imzalı, 70 x 49 cm., 2006
oil on mdf
12.000 - 16.000 TL
4.210 - 5.616 Euro
145
“KUTSANMAK”
1999
LOT 103
Alaettin Aksoy (1942)
“Kutsanmak”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 50 x 50 cm., 1999
oil on canvas
15.000 - 20.000 TL
5.265 - 7.020 Euro
1942 yılında Trabzon’da doğdu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (şimdiki adıyla Mimar
Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Resim Bölümü’nde, Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesi’nde sanat
öğrenimi gördü. 1972-1976 yılları arasında Paris’te resim çalışmalarını sürdürdü. İnsan ve mekan
kavramlarına bir yaşam yorumu açısından yaklaştığı resimlerinde, ince bir ironi, kurgusal bir
düzenleme anlayışı ve zamandan soyutlanmış iğneleyici bir şiirsellik, kimi zaman birinin ya da
ötekinin ağır bastığı bir yaklaşıma göre yorumlanır. İçeriğin biçimle desteklenen bu yorumu,
kendi kuşağının paylaşılan ve giderek daha çok kabul görmeye başlayan bir görüş açısıyla da
bütünleşmektedir. Yaşamını ve çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.
146
“ÇOCUKLAR İÇİN OYUN ALANI”
1992
LOT 104
Alaettin Aksoy (1942)
“Çocuklar İçin Oyun Alanı”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 46 x 55 cm., 1992
oil on canvas
15.000 - 20.000 TL
5.265 - 7.020 Euro
Aksoy was born in Trabzon in 1942. He studied art in Bedri Rahmi Eyüboğlu workshop in the Painting Department of
İstanbul State Academy of Fine Arts (currently known as Mimar Sinan University Faculty of Fine Arts). He continued painting
in Paris between 1972-1976. In his paintings, he uses the concepts of place and human beings from the standpoint of life. His
works can be interpreted with an elaborate irony, an understanding of a fictive harmonization with a sarcastic poetry, from
time to time one outweighs the other. This interpretation of the content supported with the form, has been integrated with a
point of view well supported and accepted by out weighing his contemporaries. He lives and works in İstanbul.
147
“seni kıskandı”
2009
MEHMET GÜLERYÜZ (1938)
1938 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Devlet Güzel
Sanatlar Akademisi (şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar
Üniversitesi) Resim Bölümü’nü birincilikle bitirdi. 1970-75
yılları arasında devlet bursu ile gittiği Paris’te Yüksek Resim
ve litografi ihtisası yaptı. 1971’de Paris’de ilk heykellerini yaptı
ve Pont des Arts’daki performansını gerçekleştirdi. 1975-80
arası Akademi’de ders verdi. 1980’li yılların ortalarına kadar,
biçimsel yönden abartılmış hayvan figürlerini konu alan bir
üslubu benimsedi. Bu dönemi izleyen resimlerinde, anlatımcı
çizgiyi bir ölçüde muhafaza etmekle beraber, daha renkçi bir
üsluba yöneldi. Fırça tuşlarının birbirini izlediği kaotik bir
form anlayışına ve psikolojik boyutlu figür düzenlemelerine
yer verdiği resimlerinde, rengin ve biçimin çağrıştırıcı bir
içerikle dolu olmasına özen gösterdi. Çizginin yapısal etkisini
renk bağlamında çözümlemeye çalışmakta, yaşamla organik
bir anlam ilişkisinin görsel planda karşılığını yansıtmaktadır.
Güleryüz’ün 1963’teki ilk kişisel sergisini, Fransa, Belçika,
Polonya ve ABD sergileri izlemiştir. Eserleri; 1965’de Paris 5.
Genç Sanatçılar Bienali, 1966’da 5. Tahran Bienali, 1974’de
Paris Salon des Réalités Nouvelles’de, 1987’de Uluslararası
İskenderiye Bienali, Mısır, 1987’de 1. İstanbul Bienali, 1989’da
2. İstanbul Bienali, 2004’de 1st International Drawing Bienal,
Pilsen The Czech Republic, 2005’de 2. Beijing Bienali, 2011’de
ArtDubai, Hong Kong Art Fair, Basel Scope, Marrakesh Art
Fair’de, 2012 Viennafair’de sergilenmiştir. 1999’dan bu yana
Bilgi Üniversitesi Tasarım Kültürü ve Yönetimi Sertifika
Programı’nda ders veren sanatçı yaşamını İstanbul’da
sürdürmektedir.
Güleryüz was born in İstanbul in 1938. He studied at the
Painting Department of the İstanbul Academy of Fine Arts
under Zeki Faik İzer and Cemal Tollu, graduating in 1966
as the first in class. Güleryüz went to Paris with a fine arts
state scholarship to complete his master’s degree in painting
and lithography He did his first sculptures in Paris in 1971
and organized a special performance on the Pont des Arts.
He worked at the Academy as a lecturer until 1980 before
moving to New York and then to Belgium where he lived
for two years, Güleryüz returned to Turkey in 1985. Until
the mid 1980’s the artist adopted a style that exaggerates
the shape of animal figures. Later, he adopted more colorful
approach even though he retained his former expressionist
style. In his works, Güleryüz reflects a concept based on
forms created by brush stokes following each other in a
chaotic environment depicting figures with psychological
dimensions. He is concerned by the fact that colors and
forms must have a reminiscent content. His first solo show
in İstanbul in 1963 was followed by numerous exhibitions
in Turkey, France, Belgium, Poland and the U.S. Güleryüz’s
works were also displayed at the 5th Young Artists Biennale,
Paris (1965), the 5th Teheran Biennale (1966), Salon des
Réalités Nouvelles, Paris (1974), International Biennale
of Alexandria, Egypt (1987), the first and second İstanbul
Biennales (1987, 1989), Besides being a painter, Güleryüz
is also a sculptor, actor, writer as well as a lecturer at the
Design Culture and Management Certificate Program of
Bilgi University. His works can be found in major collections
in Turkey and abroad. He currently resides and works in
İstanbul.
LOT 105
Mehmet Güleryüz (1938)
“Seni Kıskandı”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 200 x 180 cm., 2009
oil on canvas
120.000 - 160.000 TL
42.105 - 56.140 Euro
149
YÜKSEL ARSLAN (1933)
1933 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’ne devam
ederken, suluboya, guaş ve pastel karışımı resimleriyle dikkat
çekti. İstanbul Üniversitesi’ndeki sanat tarihi öğrenimini resim
çalışmalarına yönelerek yarım bıraktı ve ilk sergisini 1955’te
açtı. 1959 senesinde, Phallisme serisini tamamladı. 1961
yılında Paris’e Andre Breton ve Raymond Cordier’nin davetlisi
olarak gitti. 1960’larda Paris, Kopenhag ve Berlin’de sergiler
düzenledi ve “Arture” serisi üzerinde çalışmalarına devam
etti. 1964’te çok önemli bir galeri olan Gallery Charpantier’in
düzenlediği “Surrealism: Sources, Histoire, Affites” sergisine
davet edildi. 1969’da Karl Marx’ın yazılarından etkilendiği
“Capital” serisi üzerinde çalışmaya başladı. Arslan’ın ABD’deki
ilk sergisi New York, Drawing Center’da 2008’da gerçekleşti.
Otodidakt bir ressam olan sanatçı, tuvalle yağlıboya tekniğini
aşarak kendine özgü malzemeyle çizgi ve boya uygulamaları
ile özgün bir gerçeküstü üslup geliştirmiştir. Resmin plastik
değerlerini araştırarak, resimlerinde düşüncelerini anlatır.
Sanatçının yapıtlarında ilk göze çarpan özellik kullanacağı
kağıda toprak sürmesi, çeşitli boyalar katması, su ve yağ
lekeleri yapmasıdır. Yapıtları Türk resminde yeni bir oluşuma
da ışık tutmaktadır. Türkiye’de ve yurtdışında çeşitli müze
ve özel koleksiyonlarda resimleri bulunmaktadır. Arslan’ın
çalışmalarında, Nietsche, Marx ve Freud’un yazılarının etkisi,
Doğu ve Batı geleneklerinin buluşması ve psikoloji, erotizim
ve bilinçaltı konuları yer almaktadır, doğu minyatürleri ve
Anadolu folklorunun izleri görülebilir. Çalışmalarını Paris’te
sürdürmektedir.
Arslan was born in İstanbul in 1933. He studied Art History at
İstanbul University and discontinued his study to practice art.
He had his first solo exhibition in 1955. His autobiographical
and erotic Phallisme series were concluded in 1959. He
moved to Paris in 1961 with the invitation of André Breton
and art dealer Raymond Cordier. He kept working on his
“Arture” series in 1960s while continuing to exhibit around
Europe including Berlin, Paris and Copenhagen. In 1964,
he was invited to participate in one of the most important
surrealist exhibitions: “Surréalisme: Sources, Histoire,
Affinités” currated by Gallery Charpantier in Paris. In
1969, Arslan began working on the “Capital” series having
been inspired by the writings of Karl Marx. One of Arslan’s
recent exhibitions and his first in the US, with works from
the artists complete oeuvre was held at the Drawing Center
in New York called Visual Interpretations curated by Brett
Littman in 2008. Arslan’s work is inspired by the writings
of Nietzsche, Marx, and Freud and he brings together the
Western and Eastern traditions and deals with various
subjects like psychology, eroticism and the subconscious.
The influence of Eastern miniatures and Anatolian folklore
can be found in his works which are produced by the artist’s
self-made colours using the ancient methods of combining
raw pigments with his own saliva, blood, urine, honey, earth
and egg whites. His most well-known series besides the above
mentioned ones are Influences, Autoartures, L’Homme and
Nouvelles Influences. He currently lives and works in Paris.
Bu eser, Santral İstanbul’un 2009 yılında yayınladığı “Yüksel
Arslan Retrospektifi” kitabının 429. sayfasında yer almaktadır.
This painting is displayed on page 429 of the “Retrospective of
Yüksel Arslan” book published by Santral İstanbul in 2009.
“L’HOMME 125”
1997
LOT 106
Yüksel Arslan (1933)
“Arture 484 - L’Homme 125”
kağıt üzeri karışık teknik
imzalı, 30 x 21 cm., 1997
mixed media on paper
18.000 - 24.000 TL
6.315 - 8.420 Euro
151
“L’HOMME 122”
1997
LOT 107
Yüksel Arslan (1933)
Bu eser, Santral İstanbul’un 2009 yılında
yayınladığı “Yüksel Arslan Retrospektifi”
kitabının 428. sayfasında yer almaktadır.
This painting is displayed on page 428 of
the “Retrospective of Yüksel Arslan” book
published by Santral İstanbul in 2009.
152
“Arture 481 - L’Homme 122”
kağıt üzeri karışık teknik
imzalı, 30 x 21 cm., 1997
mixed media on paper
18.000 - 24.000 TL
6.315 - 8.420 Euro
“..., JE VIS, ...”
1999
LOT 108
Yüksel Arslan (1933)
“Arture 531 ..., Je Vis, ...”
kağıt üzeri karışık teknik
imzalı, 30 x 21 cm., 1999
mixed media on paper
18.000 - 24.000 TL
6.315 - 8.420 Euro
Bu eser, Santral İstanbul’un 2009 yılında
yayınladığı “Yüksel Arslan Retrospektifi”
kitabının 451. sayfasında yer almaktadır.
This painting is displayed on page 451 of
the “Retrospective of Yüksel Arslan” book
published by Santral İstanbul in 2009.
153
LOT 109
Ergin İnan (1943)
2 Adet
“İlyas Serisi”
kağıt üzeri rapido
imzalı, 2 adet, 32 x 24 cm., 2012
rotring pen on paper
3.500 - 4.500 TL
1.230 - 1.580 Euro
LOT 110
Ergin İnan (1943)
2 Adet
“İlyas Serisi, Beni Yalnız Bırakma”
kağıt üzeri rapido
imzalı, 2 adet, 32 x 24 cm., 2012
rotring pen on paper
3.500 - 4.500 TL
1.230 - 1.580 Euro
154
A
B
C
D
LOT 111
Nejad Melih Devrim (1923-1995)
5 Adet
“Kompozisyon”
A) kağıt üzeri suluboya
imzalı, 27 x 21 cm.
watercolour on paper
B) kağıt üzeri mürekkep
imzalı, 32 x 22 cm.
ink on paper
C-D) kağıt üzeri pastel
imzalı, 23 x 32 cm.
pastel on paper
E) kağıt üzeri pastel
imzalı, 15 x 20 cm.
pastel on paper
5.000 - 7.000 TL
1.755 - 2.455 Euro
E
155
“düşsel oyun”
LOT 112
Komet (1941)
“Düşsel Oyun”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 60 x 73 cm.
oil on canvas
18.000 - 24.000 TL
6.315 - 8.420 Euro
1941 yılında Çorum’da doğdu. 1960–1967 yılları arasında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar
Akademisi’nde (şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Halil Dikmen ve Zeki
Faik İzer Atölyeleri’nde çalıştı. 1971’de devlet bursu ile Paris’e giderek Vincence Üniversitesi
Plastik Sanatlar Bölümü’ne devam etti ve Beauxarts’da Singier ile çalıştı. 1974’den itibaren on beşi
Türkiye’de, dokuzu Paris’te olmak üzere kırk beş kadar kişisel sergi açtı. Eserleri; Lozan Canton
Müzesi, Viyana Modern Sanatlar Müzesi, Kopenhag Grafik Sanatlar Müzesi, Paris Modern Sanatlar
Müzesi ve İstanbul Modern gibi müzelerde yer almaktadır. Komet’in gerçek dışı ve/veya düşsel bir
mekanda yer alan figürleri, geçmiş bir dünyanın günümüze yansımış bireyleri ve insan olgusunun
simgeleri izlenimini yaratır. Boyayı, kendine özgü bir yöntemle, eskilik ve arkaiklik imajını
vurgulayıcı bir doğrultuda kullanır. Fantezi ile gerçek, düş ile yaşanmışlık, onun resimlerinde
birbiri içinde erir. Yaşamını ve çalışmalarını İstanbul ve Paris’te sürdürmektedir.
156
“UYANIŞ”
LOT 113
Komet (1941)
“Uyanış”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 60 x 73 cm.
oil on canvas
18.000 - 24.000 TL
6.315 - 8.420 Euro
Komet was born in Çorum in 1941. He worked in Halil Dikmen and Zeki Faik İzer Studios in İstanbul Academy of Fine Arts
(currently known as Mimar Sinan Fine Arts University) during 1960-1967. He moved to Paris in 1971 after being awarded a
state scholarship and studied in the Arts Plastique Department of Vincence University. He worked with Singier at Beauxarts.
He has opened 45 exhibitions since 1974, 15 of which are in Turkey and 9 in Paris. His artworks are in several international
and Turkish museums such as Losanne Canton Museum, Vienna Modern Arts Museum, Copenhagen Graphical Arts Museum,
Paris Modern Arts Museum and İstanbul Modern Arts Museum. The figures of Komet in an unreal imaginary world create the
impression of symbols of human elements as well as individuals that are reflecting the elements of an ancient world. He uses
the paint in a unique style so as to highlight the image of antiquity and archaic style. Fantasy and reality, dream and truth
are all interrelated with each other in his paintings. He lives and works in İstanbul and Paris.
157
“A.N.A.’ya Selam Olsun”
1995
LOT 114
Komet (1941)
“A.N.A.’ya Selam Olsun”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 35 x 45 cm., 1995
oil on canvas
12.000 - 16.000 TL
4.210 - 5.616 Euro
158
“geçerken”
1999
LOT 115
Komet (1941)
“Geçerken”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 50 x 64 cm., 1999
oil on canvas
16.000 - 22.000 TL
5.616 - 7.720 Euro
Bu eser, Teşvikiğye Sanat Galerisi’nin 2000 yılında
yayınladığı “Komet” kitabının 97. sayfasında yer
almaktadır.
This painting is displayed on page 97 of the
“Komet” book published by Teşvikiye Art Gallery
in 2000.
159
Fotoğraf: Yahşi Baraz
NEJAD MELİH DEVRİM
(1923-1995)
1923 yılında İstanbul’da doğdu. Yazar İzzet Melih Devrim
ile ressam Fahrelnissa Zeid’in oğludur. İstanbul Devlet
Güzel Sanatlar Akademisi (şimdiki adıyla Mimar Sinan
Güzel Sanatlar Üniversitesi) Resim Bölümü’nde Leopold
Levy Atölyesi’nde çalıştı. 1947’de Paris’e yerleşti ve aynı
yıl Paris’te Allard Galerisi’nde ilk kişisel sergisini açtı.
Prof. Witmore’un yanında öğrendiği Türk hat ve Bizans
mozaik sanatı ilk dönem yapıtlarını biçimlendirdi. Doğu
sanatı ve Fransız şiirsel soyutlaması etkilendiği başlıca
kaynaklar oldu. J. Lassaigne, Nejad’ın “boşluk ve ritim
sorunlarına yepyeni ve köklü çözümler” getirdiğini
vurgulamıştır. G. Boudaille, 1960’lı yıllarda Nejad’ın
resmini “hareketli, coşkulu, huzursuz ve zarif, karmaşık,
çok yönlü ve değişken olan yaratıcısının bir aynası“
olarak tanımlamıştır. Nejad’ın sanatı soyut resmin bir
uzantısıdır ve deneyim ve birikimlerle kazanılmış bir
görüşün ve duyarlığın ürünüdür. Resimlerinde renkler,
kalın boya ve kısa fırça vuruşlarından oluşan lekelerin
kompozisyonu göze çarpar. Nejad Türk Çağdaş
Soyutu’nun yanı sıra uluslararası soyutun da özgün bir
temsilcisidir. 1995 yılında Polonya’da vefat etmiştir.
Eserleri Türkiye’de ve yurtdışında çeşitli müzeler ve
önemli koleksiyonlarda bulunmaktadır.
Devrim was born in İstanbul in 1923. He is the son
of the author, İzzet Melih Devrim, and the artist
Fahrelnissa Zeid. He studied in Leopold Levy’s atelier
of Painting Department of İstanbul State Fine Arts
Academy (currently known as Mimar Sinan Fine Arts
University). He moved to Paris in 1947 and opened
his first personal exhibition at Allard Gallery in Paris
the same year. Turkish calligraphic art and Byzantine
mosaic art, which he learned from Prof. Witmore,
shaped the first era of his artworks. His main
sources of influence were oriental art and French
poetry. According to J. Lassaigne, Nejad is bringing
“innovative and solid solutions to the problems of
space and rhythm”. G. Boudaille has described Nejad’s
paintings in 1960’s as “mirror of its creator, who is
active, exciting, non-comforting but kind, complex,
diversified, and variable”. Nejad’s art is an extension
of abstract painting and the product of an opinion
and sensitivity, gained with personal experience and
knowledge. In his paintings, the composition of colors,
thick paint and short brush touches are emphasized.
Nejad is one of the first unique representatives of
Turkish Contemporary Abstractism. He could also be
considered as a unique representative of European
Abstract Art. He passed away in Poland in 1995. His
works are in several museums and private collections
in Turkey and Europe.
nejad devrim:
Renk uzmanı, sabırsızlığın ressamı
Rengin coşkusu Nejad’ın davranışını yönlendirir.
Nejad, rengi, az bulunur uyumlar elde etmek
için kullnır. Ana hatların düzeni içerisinde,
rengin şiddeti hesaplanmıştır. Nejad kurguyu
ileri sürerek ilk izleniminin saflığını yeniden
oluşturmaktadır. Kontrol ve akışkanlık adeta
tuval yüzeyini birlikte paylaşırlar. Nejad, resmin
gerektirdiği kuralları dikte ettirir. Doğada var
olan tüm renklerle her şey mümkündür. Plastik
değerler de Nejad’ın ifadesinde böyle bir
eşitlik bulur. Yukarıda hat sanatıyla isteyerek
yaptıklarının yanı sıra tesadüfen gerçekleştirilen
benzer girişimlerden söz etmiştim. Bu değişim
ancak soyutlama içerisinde gerçekleşebilirdi.
Nejad’ın resminin özgünlüğü de renkli ve
plastik çakışma seviyesinde devreye giriyor ki
bu da onu çağdaşları ile özdeşleştiriyor. Çünkü
Kandinsky’nin deyimiyle, konu resmi gizliyor,
renk bütün içinde yerini buluyor. Işıklı bir
çokseslilik içinde, siyah ve beyaz uyumlu birliği
kaplıyor.
The passion of color shapes his behavior.
Nejad uses rarely compatible colors. Within
the order of the main outline the rage of color
is calculated. Nejad, recreates the naivite of
the first impression by asserting the setup.
Control and habit share the surface of the
canvas. Nejad, dictates the necessary precept
in his canvas. Everthing is possible with all the
colors in nature. Plastic value finds equality
in Nejad’s expression.I had mentioned above
what he has accomplished with calligraphic
art by coincidence, and similar attempts.
This change could only be accomplished by
abstraction. Uniqueness in Nejad’s painting,
color and plastic clashes which identifies him
with contemporary artists. Just like Kandinsky
‘ the subject conceals the picture , color finds its
place within. With a poliphony of light, black
and white disguises the harmonic union’.
Pierre Courhion’un 1961 yılında belirttiği gibi,
“Sabırsızlığın ressamı” Nejad sık sık seyahat
eder, her çeşit manzaradan, birbiriyle uyum
içinde olan ama bununla beraber ışığa hak ettiği
ayrıcalığı tanıyan renkler çıkarır. hissettiklerini
şiirsel bir ifade ile yansıtmayı sürdürerek,
hayal ile gizemin sihirli ortamına erişen Nejad,
bunu paletinin lirik üslubunu artıran yapısına
borçludur. Fransa’nın dışında, daha önce de
belirttiğimiz gibi, ABD, Danimarka, Hollanda ve
İngiltere’ye seyahatleri olmuştu Nejad’ın. 1960
yılında Polonya’yı, Rusya’yı ve Orta Asya’yı
keşfetmesine neden olan ve onu Varşova’dan
Moskova’ya, Taşkent’ten Semerkant ve AlmaAta’ya sürükleyen bir dizi yolculuk girer
hayatına. Yolculuklarından birinde edindiği
son derece güçlü görsel bir izlenim onun
şu notları almasına neden olur: “…Modern
sanatın ufku artık Cezanne’nın “Saint-Victoire”
dağları
ile
sınırlı
kalmayacak…Gnümüz
ressamı Kazakistan’da Aladağlara oradan da
Aral denizine gitmeli ve buralardan yeni esin
kaynakları edinmelidir…”
Just like Pierre Courthion said in 1961 ‘’ the
painter of impatience’’ he travels frequently,
he brings out color that is in unity with
eachother and that deserves light from every
scene. He reflects his feelings in a poetic
expression and Nejad reaches the magical
setting of imagination and mystery by his
lyrical tone of his pallete. Besides travelling
to France he has been to U.S.A, Denmark,
Holland, and England. In 1960’s he travels
to Poland, Russia, Central Asia and discovers
Warsow to Moscow, from Tashkent to
Samarkand to Almaty . In one of his travels he
acquires an important visual impression :….
The horizon of Modern art stretches beyond
Cezanne’s Saint-Victory mountains…. Today’s
artist should reach Aladağ mountains in
Kazakhistan and from there to Aral sea and
find new inspirations…..
Lydia Harambourg
“Fahrelnissa ve Nejad - Gökkuşağında İki Kuşak“
İstanbul Modern, s. 62, 63
“şehir anısı”
1962
LOT 116
Nejad Melih Devrim (1923-1995)
“Şehir Anısı”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 97 x 130 cm., 1962
oil on canvas
150.000 - 200.000 TL
52.635 - 70.175 Euro
163
B
A
C
LOT 117
D
Nejad Melih Devrim
(1923-1995)
“Soyut Kompozisyon”
A) kağıt üzeri keçe kalem
imzalı, 26 x 20 cm.
marker pen on paper
B) kağıt üzeri suluboya
imzalı, 23,5 x 23,5 cm.
watercolor on paper
C) kağıt üzeri mürekkep
imzalı, 31 x 22,5 cm.
marker pen on paper
D) kağıt üzeri keçe kalem
imzalı, 31 x 21,5 cm.
marker pen on paper
E) kağıt üzeri kuruboya
imzalı, 32 x 23 cm.
pencil on paper
5.000 - 7.000 TL
1.755 - 2.455 Euro
164
E
“cote D’azur”
1959
LOT 118
Nejad Melih Devrim (1923-1995)
“Cote D’Azur”
ahşap üzeri yağlıboya
imzalı, 30 x 98 cm., 1959
oil on wood
18.000 - 24.000 TL
6.315 - 8.420 Euro
165
“çalgıcılar”
1950’li yıllar
LOT 119
Nejad Melih Devrim
(1923-1995)
“Çalgıcılar”
tuvale marufle kağıt üzeri karışık teknik
imzalı, 25 x 33 cm., 1950’li yıllar
mixed media on paper pasted on canvas
3.000 - 4.000 TL
1.055 - 1.405 Euro
“lac leman”
1961
LOT 120
Nejad Melih Devrim
(1923-1995)
“Lac Leman”
kağıt üzeri suluboya
imzalı, 21 x 26 cm., 1961
watercolour on paper
2.000 - 2.500 TL
700 - 875 Euro
166
LOT 121
Nejad Melih Devrim (1923-1995)
“Kompozisyon”
karton üzeri guaj
imzalı, 63 x 48 cm.
gouache on cardboard
10.000 - 14.000 TL
3.510 - 4.910 Euro
167
FAHRELNİSSA ZEİD
(1901-1991)
1901 yılında İstanbul’da doğdu. Sadrazam Cevat Paşa’nın kardeşi diplomat,
asker, fotoğrafçı ve tarihçi Şakir Paşa’nın kızıdır. Değişik dallarda sanatçılar
yetiştirmiş olan Şakir Paşa ailesinden olup, yazar Cevat Şakir Kabaağaçlı
(Halikarnas Balıkçısı) ile ressam Aliye Berger’in kardeşi, ressam Nejad Melih
Devrim ile tiyatro sanatçısı ve yazar Şirin Devrim’in annesi, seramik sanatçısı
Füreya Koral’ın teyzesidir. Sanayi-i Nefise’de Resim Bölümü’nde öğrenim
gördü. 1928’de Paris’e giderek Ranson Akademisi’nde Bissiere ve Stahlbach
Atölyeleri’nde çalıştı. 1934’de, Irak Büyükelçisi Prens Zeid ile evlenerek
Amman’a yerleşti. İngiltere, Ürdün ve Almanya’da, önemli sanat merkezlerinde
kişisel sergiler açtı. Dış ülkelerde pek çok sergi açmış ilk Türk kadın sanatçısıdır.
1991 yılında Amman’da vefat etti. Paris, New York, Ürdün ve Türkiye
müzelerinde eserleri olan sanatçı, soyut resimleriyle tanınmaktadır. Portreden,
soyut-nakışsı kompozisyonlara, spontane izlenimlere varıncaya kadar, değişik
yönlerde biçimlenen sanatı, özgün ve kişisel yaratma gücünün canlılığından
kaynaklanan bir temel anlayışa dayanır. Büyük tuval üzerine küçük kareler,
üçgenler, dörtgenlerden oluşan geometrik formları sarı, kırmızı, yeşil, beyaz
ve mor renklerin en parlak, çarpıcı değerleriyle coşkuyla boyamıştır. Kontrast
renkler cesaretle uyum endişesi taşımadan kullanılmış olmakla birlikte, bu
zıt renkler sabırla bir araya getirilerek çok farklı, özgün ve çarpıcı bütünler
oluşturmuş, ışıldayan, dağılan küçük renkli geometrik parçaların yarattığı bir
ağa dönüşmüştür.
Zeid was born in İstanbul in 1901 into a prominent Ottoman Family. Her
father is Şakir Pasha, an Ottoman diplomat, brigadier, photographer, and
historian also the brother of Grand Vizier, Cevat Pasha. Her family, Şakir
Pasha family raised many well-known artists in different fields. She was the
sister of writer, Cevat Şakir Kabaağaçlı (the Fisherman of Halicarnassus)
and painter Aliye Berger and the aunt of ceramist Füreya Koral. She was also
the mother of artist Nejad Devrim and actress, Şirin Devrim. She attended the
Painting Department of Sanayi-i Nefise (Ottoman Fine Arts Academy). Later
in 1928, she attended Academie Ranson. In 1934, she married Prince Zeid
and moved to Amman. She held solo exhibitions in important art centers in
England, Jordan and Germany. She is the first Turkish woman artist to have
exhibitions abroad. She passed away in Amman in 1991. Zeid has works
in museums in Paris, New York, Jordan and Turkey. She is famous with
her abstract paintings. Her art, formed in different directions ranging from
portraits to abstract compositions and spontaneous impressions, is based on
a basic approach arising from her liveliness and unique-personal creation
power. She painted small geometric shapes consisting of squares, triangles,
and rectangles to bright tones of yellow, red, white and purple on large
canvases with enthusiasm. Contrasting colors are used bravely without
anxiety of harmony; however, these contrary colors have been combined
patiently to compose unique and striking sums and a web of glittering,
dispersing tiny geometric shapes.
Fahrelnissa Zeid’in Portreleri Üzerine
1970’leri belirleyen en önemli yönelim, portre
çalışmalarıdır. Çocukluk yıllarında yaptığı portrelerden
sonra 1970’lerin sonlarında yeniden portre boyamaya
başladığında, soyuttan nasıl olup da somut olan bir
şeye, ‘portreye’ döndüğü yolundaki bir soruyu, “Bence
bu da soyuttur, hiç farkı yok. Ben yüzün fotoğrafını
çekmiyorum, iç dünyasını yansıtmaya çalışıyorum.
İnsanın iç dünyası da soyuttur” biçiminde yanıtlar.
Kişinin iç dünyasını yansıttığı portre çalışmaları, keskin
dış çizgileri ve stilize renkleriyle ikon etkisi yaratmaktadır.
Zeid, portrelerini önce düşüncede çizdiğini ve bu süreci
tamamladığında tuvale aktarma işleminin oldukça kısa
sürdüğünü belirtmektedir. Portreleştirmek istediği kişinin
özünü ayrıntılarından kurtararak olduğu gibi yalın bir
biçimde yansıtmaktadır. Bunlar arasında kimler yoktur ki,
Emir Zeid, Emir Hasan, Raad Zeid, Şirin Devrim, Charles
Estienne, Rene Barotte, Mme. Lopez, Katia Granoff ve
daha birçokları. Ama her birinin kimliği, kişiliği ustaca
s/imgeleştirilmiştir. Zeid için de, portre, tıpkı hocası gibi,
ne figür ne form ne renk ama yalnızca bir ruh halidir.
About Fahrelnissa Zeid’s Portraits
Fahrelnissa Zeid’s most important works marking the
seventies are portraits. In late 1970’s, when asked how
she could return to “portrait painting” which she did
intensely in her childhood, and revert from abstract art
to concrete art she replied: “This is also abstract art. I
do not depict the face of a person but try to reflect the
inner world hiding behind the face. Man’s inner world
is also an abstract representation”
Her portraits reflecting the inner world of the subject,
look like icons with their sharp outlines and stylized
colors. Zeid says that she first draws these portraits in
her mind and once the mental image is complete, it does
not really take her much time to transfer it on canvas.
She depicts the essence of the person whose portrait she
decides to paint, by getting rid of details and reflecting
the essence of this person’s mind and character in a
lean style. Among her famous portraits figure Emir
Zeid, Emir Hasan, Raad Zeid, Şirin Devrim, Charles
Estienne, Rene Barotte, Mme, Lopez, Katia Granoff
and many other eminent personalities whose identity
and personality are skillfully and artfully defined. For
Zeid, like for her master Nejad Devrim, a portrait does
not represent figures, forms and colors but the state of
mind and the spirit of the model.
İstanbul Modern, “Fahrelnissa ile Nejad-Gökkuşağında İki Kuşak”
Zeynep Yasa Yaman, sy. 34-35
“La Belle FIlle CIrcassIenne”
(ÇERKEZ GELİNİ)
1980’li YILLARIN BAŞI
fahrelnissa Zeid’in, bir öğrencisinin
kardeşinden esinlenerek yapmış olduğu
“çerkez gelini”
isimli yapıtı...
Fahrelnissa Zeid, öğrencisi ve öğrencisinin kardeşi Mme. J.N.J. (Çerkez Gelin)
Mme. J.N.J. (Çerkez Gelin)
LOT 122
Fahrelnissa Zeid (1901-1991)
Provenans: Özel Koleksiyon, Amman, Ürdün.
Provenance: Private Collection, Amman, Jordan.
“Çerkez Gelini”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 135 x 100 cm., 1980’li yılların başı
oil on canvas
300.000 - 450.000 TL
105.265 - 157.895 Euro
MÜBİN ORHON
(1924-1981)
1924 yılında İstanbul’da doğdu. 1948’de,
Ankara
Siyasal
Bilgiler
Fakültesi’ndeki
öğreniminden sonra, doktorasını yapmak üzere
gittiği Paris’e yerleşti. Resim sanatına duyduğu
derin ilgi nedeniyle kariyer değiştirerek, Grand
Chaumiére’de resim öğrenimi görmeye başladı
ve çalışmalarını bu yönde yoğunlaştırdı. Fransa,
İngiltere, İtalya, Almanya ve Amerika’da grup
sergilerine katıldı. 1981 yılında Paris’te yaşamını
yitirdi. Geniş transparan planlar üzerine oturan
kompozisyonlarında, genellikle iki karşıt lekenin
plastisite değerlerinden yola çıkarak, soyut
ve pür bir sanat anlayışı düzeyinde derinlik ve
espas etkilerini araştırmıştır. Resimleri çağdaş
resim sanatımızda soyutçu biçim araştırmalarına
dayalı çalışmaların 1960 kuşağını izleyen
örnekleri arasında özgün bir yer tutar.
Orhon was born in İstanbul in 1924.
Following his education in Faculty of Political
Science in Ankara, he settled down in Paris
where he received his doctorate. By 1949,
however he was already working on drawings
at the Académie de la Grande Chaumière. He
participated in numerous group exhibitions
in Paris at Cité Universitaire de Paris in 1950,
Salon des Réalités Nouvelles in 1953, SaintPaul Vence Salon Comparaisons in 1955,
Salon de Mai in 1957, Homage à Nazım
Hikmet exhibition in 1973, Six Peintures Turcs
exhibition at Venissieux in 1976 and Galerie
Lucien Durand exhibitions throughout 1960s.
He also exhibited in Brazil, Scotland and
England as well as Turkey. After Orhon passed
away in 1981, his works were included in Les
Peintures Turcs de Paris at AGF in Paris in
1990,1950- 2000 Republic of Turkey Central
Bank Contemporary Turkish Art Collection
Exhibition in 1994 Orhon’s works are in
numerous private and public collections
including the Sainsbury Collection in the
U.K. Orhon passed away in 1981. His works,
based on his search for abstractive form, has
a unique role in the examples of Turkish
abstract paintings of the generation of 1960’s.
Lekesel Soyutlama: 1956-1960
Mübin Orhon’un 1955’lerden itibaren geometrik kökenli soyut
resimden uzaklaşarak, lekesel değerlerin ön plana çıktığı farklı
bir tarza yöneldiği görülmektedir. Bu değişimin nedenlerini bir
yanda o yılların Fransız sanat ortamında izlenen eğilimlerde, öte
yanda Mübin Orhon’un kendini tekrar etmemek için giriştiği
yönelimlerde aramak gerekir. II. Dünya Savaşı’nın ardından
Paris sanat ortamında güçlenen geometrik kökenli soyut resim,
uluslararası sanat diyaloğunun ve hümanist bir eğilimin sonucu
olarak ortaya çıkan dil, kültür ayrılıklarına rağmen dünyanın her
yerinde kavranabilecek “evrensel” bir stil olarak yorumlanıyordu.
Ama 1945-55 arasındaki süreç, geometrik soyutlama konusunda
farklı düşünceleri gündeme getirdi. Charles Estienne başta olmak
üzere bir grup eleştirmen bu eğilime karşı eleştirel bir tavır
takınınca, Paris sanat ortamında farklı bir oluşumun, “lekesel
soyutun” sesini duyuracağı farklı bir süreç başlamıştı. Mübin
Orhon’un 1953-55 dönemi çalışmalarını, stil değiştirmesini bu
olguların eşiğinde değerlendirmek gerekir.
Tachist Abstraction:1956-1960
When a group of critics foremost among them being Charles
Estienne, began leveling criticism at the style, the result was
to spark a new and different line of development in Parisian
circles one that would become known as “tachist abstraction”.
As a result of his relations with his contemporaries, after the
middle of the 1950s Mübin Orhon appears to embark upon a
new period in which tachist values emerge to the fore. Although
the first examples such paintings date to as early as 1956,
one can make a case for saying that the process of the artist’s
transition from geometrical abstraction to tachist involved
an intermediary period of some two or three years. In the
paintings of this period, one observes a maturity of style which
is devoid of any experimentation or hesitation and which is
unquestionably the product of accumulated experience.
Necmi Sönmez, Mübin Orhon’un Resimlerindeki İmge-Form Bütünlüğü
Üzerine
“Mübin Orhon”, sh. 10, Milli Reasürans Sanat Galerisi, 2001
“abstraıt rouge”
1964
LOT 123
Mübin Orhon (1924-1981)
“Abstrait Rouge”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 90 x 116 cm., 1964
oil on canvas
70.000 - 90.000 TL
24.560 - 31.580 Euro
175
“soyut
KOMPOZİSYON”
1974
LOT 124
Mübin Orhon
(1924-1981)
“Soyut Kompozisyon”
kağıt üzeri guaj
imzalı, 44 x 58 cm., 1974
gouache on paper
6.000 - 8.000 TL
2.105 - 2.805 Euro
“MOR soyut”
1979
LOT 125
Mübin Orhon
(1924-1981)
“Mor Soyut”
kağıt üzeri guaj
imzalı, 45 x 35 cm., 1979
gouache on paper
4.000 - 5.000 TL
1.405 - 1.755 Euro
176
LOT 126
Abdurahman Öztoprak (1927-2011)
“Soyut Kompozisyon”
tuval üzeri akrilik
imzalı, 126 x 126 cm.
acrylic on canvas
25.000 - 35.000 TL
8.770 - 12.280 Euro
1927 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi)
Resim Bölümü’nde, Nurullah Berk Atölyesi’nde öğrenim gördü. 1952–1975 arasında, Roma
Güzel Sanatlar Akademisi’nde, fresk üzerinde çalışmalar yaptı. Bu çalışmalarını başka dallara
doğru genişleterek, Almanya’da sanat öğrenimini pekiştirdi. Birbirini değişik konum ve planlarda
kapatan ve soyut derinlik imajını güçlendiren biçimlerde oluşturduğu çalışmaları, geometriksoyut anlayış kapsamında değerlendirilmektedir. 2011 yılında Muğla’da yaşamını yitirmiştir.
Öztoprak was born in İstanbul in 1927. He studied art in Nurullah Berk Atelier of the
Painting Department of State Academy of Fine Arts (currently known as Mimar Sinan Fine
Arts University). During 1952-1975, he was educated on fresco in the Fine Arts Academy in
Rome. By broadening his specializations to other subjects, he intensified his art education in
Germany. His works, in which he strengthens abstract depth image by covering the shapes in
different positions and conditions, are considered within the geometric-abstract concept. He
passed away in 2011 in Muğla.
177
Ömer Uluç (1931-2010)
1931 yılında İstanbul’da doğdu. Nuri İyem Atölyesi’nde
(Tavanarası Ressamları) ilk resim çalışmalarına başladı. ABD’de
(Texas, Boston ve New York) önce mühendislik daha sonra
resim öğrenimi gördü. İlk kişisel sergisini Boston’da (Earl
Pilgrim) 1955’te açtı. Paris, Amerika, Meksika ve Nijerya’da
araştırmalar yaptı. 2010 yılında İstanbul’da vefat etti. İçinde
gizli figürsel oluşumlar saklayan resimleri, fırça tekniğine dayalı,
özgün bir dışavurum estetiği geliştirmeye yöneliktir. Sanat
eserlerinde birçok farklı malzemeler kullanan Ömer Uluç, Türk
Çağdaş Sanatı’nda kendi jenerasyonunun öncülerindendir.
Sanatçı resimlerindeki figüratif soyutlama tarzındaki yaratıkları
heykellerine de taşımıştır. Eserleri yurt içinde ve yurt dışında
birçok müze ve özel koleksiyonlarda yer almaktadır. Yurtdışı
çağdaş sanat fuarlarına dünyanın önde gelen uluslararası
galerileriyle katılan ilk Türk çağdaş sanatçılarından biridir.
Uluç was born in İstanbul in 1931. He started painting in Nuri
İyem Studio (Attic Artists). He studied first engineering and
then painting in USA (Texas, Boston and New York). He had
his first solo exhibition in Boston (Earl Pilgrim) in 1955. He
conducted research on art in Paris, USA, Mexico, and Nigeria.
His paintings, hiding hidden figurative formations, are based
on the technique of brush and a unique expression aesthetic.
Ömer Uluç, who uses different materials in his artworks,
is one of the leading members of his generation in Turkish
Contemporary Art. He was able to transform his creatures in
his figurative abstract paintings into sculptures. His artworks
are included in many Turkish as well as international
museums and private collections. Uluç is one of the first artists
to exhibit his art in worldwide known galleries in international
contemporary art fairs. He passed away in İstanbul in 2010.
Bu eser, Galeri Nev’in 1995 yılında
yayınladığı “Ömer Uluç” kitabının 43.
sayfasında yer almaktadır.
This painting is displayed on page 43
of the “Ömer Uluç” book published by
Gallery Nev in 1995.
“sıçrayan köpek”
1994
LOT 127
Ömer Uluç (1931-2010)
“Sıçrayan Köpek”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 130 x 96 cm., 1994
oil on canvas
50.000 - 70.000 TL
17.545 - 24.560 Euro
Bu eser, Galeri Nev’in 1999 yılında yayınladığı
“1950-2000 Türkiye’de Çağdaş Sanat” kitabının
491. sayfasında yer almaktadır.
This painting is displayed on page 491 of the
“1950-2000 Contemporary Art in Turkey” book
published by Gallery Nev in 1999.
179
“İKİ figür ve kuş”
1993
LOT 128
Ömer Uluç (1931-2010)
“İki Figür ve Kuş”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 75 x 75 cm., 1993
oil on canvas
30.000 - 40.000 TL
10.525 - 15.790 Euro
180
LOT 129
MUSTAFA ATA (1945)
1945 yılında Trabzon’da doğdu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (şimdiki adıyla Mimar
Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Resim Bölümü Adnan Çoker Atölyesi’nde öğrenim gördü. 1971,
1973, 1980-81, 1990-91 yıllarında değişik Avrupa ülkelerinin sanat merkezlerinde araştırmalar yaptı.
Münih, Kassel, Kopenhag, Tokyo, Darmstadt, Philadelphia, Kahire’de sergilere katıldı. 1978’de
18.000 - 24.000 TL
“Sentetik Plastik Malzemeler, Biçimlendirme Yöntemleri, Sanatta Kullanımı” adlı kitabı yayınlandı.
6.315 - 8.420 Euro
Geniş fırça tuşlarının egemen olduğu bir teknik doğrultusunda, figürü aktif bir devingenlik imajının
temel öğesi olarak değerlendirdiği resimlerinde, yüzey ve espas ikilemi görsel bir sorunsallık kapsamında ele alınmakta ve renkçi
bir anlayış ile çözümlenmektedir. Ankara, İzmir, İstanbul Resim ve Heykel müzelerinde, Yurtiçi ve Yurtdışı Özel ve Resmi
koleksiyonlarda eserleri bulunan sanatçı yaşamını ve çalışmalarını İstanbul’da sürdürmekte ve
Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.
Mustafa Ata was born in Trabzon in 1945. He studied at Adnan Çoker’s studio of the Painting
Department of İstanbul State Fine Arts Academy (currently known as Mimar Sinan Fine Arts
University). He conducted research in art centers of various European countries in 1971,
1973, 1980-81, 1990-91 and participated in exhibitions in Munich, Kassel, Copenhagen,
Tokyo, Darmstadt, Philadelphia and Cairo. He uses floating figures painted with wide brush
touches and solves the dilemma between surface and space via color emphasizing style. His
artworks are exhibited in Ankara, İzmir and İstanbul Museums of Art and Sculpture as well
as in many private and public collections in Turkey and abroad. He lives in İstanbul and is a
faculty member at the Fine Arts Faculty of Yeditepe University.
181
Fotoğraf: Gönül Karakan Ata
“Figürlü Kompozisyon”
tuval üzeri karışık teknik
imzalı, 130 x 130 cm., 2008
mixed media on canvas
FERRUH BAŞAĞA (1914-2010)
1914 yılında İstanbul’da doğdu. Orta ve teknik öğreniminden
sonra, Yugoslavya’da Güzel Sanatlar Akademisi’nden mezun
oldu. 1935 ve 1940 yılları arasında, İstanbul’da Nazmi Ziya,
Leopold Levy ve Zeki Kocamemi ile çalıştı. İlk sergisini 1945’te
İstanbul’da açtı, 1946’da Paris’te Musée d’Art Moderne’de grup
sergisine katıldı. Ferruh Başağa’nın soyut resme yönelmesi
1940’larda Yeniler Grubu’na katılmasıyla başladı. 1950’li
yılların başında soyut anlayışı inanç ve duyarlıkla savunmuş ve
daha 1949’daki devlet sergisinde bu yolu açmaya yönelik ilk
çalışmalarını gerçekleştirmiş olan bir sanatçıdır. 1950’lerden
sonra yurtdışına da açılmıştır; ABD’de Pennsylvania Academy
of Fine Art’a, Venedik Bienali, ve Sao Paulo Bienaline davet
edilmiştir. 1970’lerden sonra Fransa, Mısır, İsviçre ve
Avusturya’da olmak üzere çeşitli ülkelerde sergilere katıldı.
1990’lardan sonra eserleri, iç içe geçen, değişik renk ve
boyutta üçgenler ile daha geometrik yaklaşım aldı. Sanatçının
uyumlu bir geometrik düzene, düz ve eğimli çizgilerin dengeli
kompozisyonuna bağlı çalışmaları, doğa kökeniyle bağlarını
soyutçu bir eğilim çerçevesinde canlı tutan bir anlayışın
ürünleridir. 2010 yılında İstanbul’da vefat etmiştir.
Başağa was born in İstanbul in 1914. Following his
secondary and technical education, he graduated from Fine
Arts Academy in Yugoslavia. He worked in Studios of Nazmi
Ziya, Leopold Levy, and Zeki Kocamemi in İstanbul between
1935 and 1940. His first solo exhibition was held in 1945 in
İstanbul followed by his participation in a group show at
the Musée d’Art Moderne in Paris in 1946. Başağa’s interest
in abstract art began early in his career when he joined the
“New” group in 1940s; and later on the “Attic Painters”.
Başağa’s artistic career gained international momentum
after 1950s; he was invited to the Contemporary Artists of
the Academy of Fine Arts at the Pennsylvania Academy of
Fine Art in the USA., the Venice Biennial, and the Sao Paulo
Biennial, all in 1962. Since the 1970s, Başağa has exhibited
around the world including France, Egypt, Switzerland
and Austria as well as having numerous exhibitions in
Turkey. Başağa’s abstract expressionist style took on a
more geometric approach after the 1990s when he began
overlapping triangles in various forms and sizes. Artworks
of the artist based on a harmonious geometrical order
and balanced composition of direct and sloping lines, are
the products of an approach keeping his connections with
nature in an abstractive tendency. He passed away in
İstanbul in 2010.
Ferruh Başağa’nın Güvercinli Resimleri Üzerine...
Resim, aydınlık ve ışıltılı. İki karşıt renk egemen. Alt kenardaki koyu
renkler yukarıya doğru açılıyor. Güvercinler yine karşılıklı duruyorlar.
Mutlak soyut resimlerde gördüğümüz geometrik biçimlerin hepsi,
renk ve renk geçişleriyle birlikte ritmin tüm işlevleriyle bütünleşerek
resmin yapısını oluşturmuşlar. Güvercinlerin kanatlarında ritim, diğer
güvercin resimlerindeki gibi birleştirici; ritmik kesintiler çizgiler,
karşıtlıklarda sıcak ve soğuk iki rengin ilişkilendirişiyle vurgulanmış.
Renkler saydam, üst üste geldiklerinde yumuşak ara renkler ortaya
çıkıyor. Güvercinlerin başları resmin ortasında, en aydınlık alanda.
Burada artık karşıtlık hemen hemen kalmamış gibi. Yaşamın getirdiği
olumsuzluklara barış, sevgi ve umutla karşı koyabileceğimiz iletisini
mi veriyor bu resim?
About Ferruh Başağa’s Dove Paintings...
The picture is light and bright. Two main contrasting colors
dominate. The dark colors below become lighter as they go up.
The doves are again in opposing angles. All the geometrical forms
of the pure abstract painting, the color and the shades of color,
they unify with all the functions of the rhythm and thus create the
structure of the painting. The rhythm of the wings has a unifying
function as in the other dove paintings; the rhythmical breaks,
ines are accentuated by the contrasting state of the warm and
cold colors. The transparent colors create other soft colors when
superposed. The heads of the doves are in the center which is the
highlight of the painting. Onthis part there is hardly any contrast.
Does the painting manifest the wish that peace, love and hope will
repel all the negativity of life?
Nazan İpşiroğlu, “Ferruh Başağa”, sh. 166-167, Beltaş A.Ş. Sanat Yayınları,
2009
“GÜVERCİNLER”
2007
LOT 130
Ferruh Başağa (1914-2010)
“Güvercinler”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 100 x 125 cm., 2007
oil on canvas
60.000 - 80.000 TL
21.055 - 28.070 Euro
185
“ANNEME”
2002
Bu eser, İş Bankası Yayınları’nın 2008 yılında yayınladığı “Ritm ve Devinim”
kitabının 184. sayfasında yer almaktadır.
This painting is displayed on page 184 of the “Ryhtm and Movement”
book published by İş Bank Publishing in 2008.
LOT 131
Güngör Taner (1941)
“Anneme”
tuval üzeri akrilik
imzalı, 165 x 200 cm., 2002
acrylic on canvas
50.000 - 70.000 TL
17.545 - 24.560 Euro
1941 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi)
Resim Bölümü’nde, Nurullah Berk Atölyesi’nde öğrenim gördü. 1971’de Salzburg Yaz Akademisi’nde Corneille Atölyesi’nde
çalışmalar yaptı. Türk resminde Sabri Berkel, Nejad Devrim, Zeki Faik İzer gibi ilk soyut dönem ressamları ile bu kuşağı izleyen
Adnan Çoker, Burhan Doğançay resminin bir uzantısı olarak da değerlendirilen Güngör Taner’in resimleri, kendi deyişiyle
“armoniye giden yolda, çeşitli kontrastların belli bir hareket ve ritim içerisinde kullanılması” sonucunda oluşmaktadır. Dinamik
leke, renk ve çizgi kombinasyonu Taner’in resimlerine boşluk (espas) içinde görsel bir devinim atmosferi kazandırır. Yaşamını ve
çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.
186
Taner was born in İstanbul in 1941. He graduated from Nurullah Berk Atelier of the Painting
Department of İstanbul State Academy of Fine Arts (currently known as Mimar Sinan Fine
Arts University). In 1971, he studied at Corneille’s Atelier in Salzburg Summer Academy. In
Turkish art, his works are considered as a continuation of the first abstract artists such as
Sabri Berkel, Nejad Devrim, Zeki Faik İzer and their followers like Adnan Çoker, Burhan
Doğançay. In his own words, his works are composed “by using various contrasts in a certain
motion or in a rhythm on the road to harmony”. The combination of dynamic stain, color
and line introduce an atmosphere of visual action into the space in Taner’s paintings. He lives
and works in İstanbul.
187
LOT 132
Şadan Bezeyiş (1926)
“Soyut Kompozisyon”
ahşaba marufle karton üzeri guaj
imzalı, 45 x 30 cm.
gouache on cardboard pasted on wood
3.000 - 4.000 TL
1.055 - 1.405 Euro
1926 yılında Adapazarı’nda doğdu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (şimdiki adıyla
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Resim Bölümü’nü bitirdi. Devlet bursuyla gittiği Roma
Güzel Sanatlar Akademisi’nden doktora diploması aldı. Resimleri, tarihin ve İstanbul imgesinin
esinlendirdiği fantastik temalar çevresinde gelişmekte ve renkçi bir görüş doğrultusunda bu
tür temaların çeşitlemeci estetiği düzeyinde biçimlenmektedir. Yerel-soyutçu bir eğilim, onun
sanatını belirleyen başlıca özelliktir. Yaşamını ve çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.
188
LOT 133
Şadan Bezeyiş (1926)
“Kırmızı Soyut”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, 120 x 120 cm., 1999
oil on canvas
20.000 - 30.000 TL
7.020 - 10.525 Euro
Bezeyiş was born in Adapazarı in 1926. He graduated from the Paintings Department of İstanbul State Academy of Fine
Arts (currently known as Mimar Sinan Fine Arts University). He received his PhD from Fine Arts Academy of Rome, where
he studied with a state scholarship. His paintings are being developed under fantastic themes, inspired from the history and
images of İstanbul and shaped at a diversifying aesthetical level of such kind of themes based on a colourful approach. A
local–abstracting tendency is the main character identifying his art. He lives and works in İstanbul.
189
LOT 134
Utku Varlık (1942)
“Figürlü Kompozisyon”
tuval üzeri karışık teknik
imzalı, 150 x 150 cm., 1999
mixed media on canvas
10.000 - 11.000 TL
3.510 - 3.860 Euro
190
LOT 135
Devrim Erbil (1937)
“istanbul”
“İstanbul”
tuval üzeri karışık teknik
imzalı, 125 x 125 cm.
mixed media on canvas
18.000 - 24.000 TL
6.315 - 8.420 Euro
1937 yılında Salihli’de doğdu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (şimdiki adıyla Mimar
Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Resim Bölümü’nü bitirdi. Çeşitli ülkelerde araştırma ve
incelemelerde bulundu. Boya resimden özgün baskı resme, değişik teknikleri deneyen ve
sanatı bu deneyimlerin bütünsel ışığı altında gören Devrim Erbil’in “Anadolu Çeşitlemeleri” adı altında ortak bir kompozisyon
biçiminin versiyonlarını yansıtan resimleri, yöresel bir duyarlığın yüzey dokusuna dayanan örnekleri olarak, Bedri Rahmi Eyüboğlu
Atölyesi’nde başlamış olan bir etkinliğin uzantılarıdır. Devrim Erbil, 1980’li yıllardan sonra aynı dokuyu muhafaza etmekle beraber,
İstanbul, kuş sürüleri ve kıyı izlenimlerinin ışık efektleri altında titreşen görüntülerine ağırlık vererek yeni bir dönemi başlatmıştır.
Bazı resimlerinde ise doğadan soyutlamalar kullanmaktadır. Doğuş Üniversitesi’nde öğretim üyesi
olan sanatçı yaşamını İstanbul’da sürdürmektedir.
Erbil was born in Salihli in 1937. He graduated from the Painting Department of İstanbul
Academy of Fine Arts (currently known as Mimar Sinan Fine Arts University). He conducted
researches and studies in various countries. He applies different techniques from paintings to
unique prints and sees art under the integral light of these experiences. Erbil’s paintings reflect
the versions of a common composition style under the name, “Anatolian Diversifications”.
His works are the extensions of an activity that has started in the Bedri Rahmi Eyüboğlu
Studio. Erbil has not only preserved the same texture after 1980s but also started a new era
by emphasizing on vibrating images of İstanbul, birds and shores under the effects of light. He
also uses abstractions from nature in some of his paintings. He lives in İstanbul and works as
a member of Doğuş University.
191
EROL AKYAVAŞ
(1932-1999)
1932 yılında
İstanbul’da do
ğdu. İstanbul
Akademisi M
Devlet Güzel
imarlık Bölüm
Sanatlar
ü’
nü
bi
tir
di
arasında Bedr
. 1950 ve 19
52 yılları
i Rahmi Eyüb
oğlu atölyesi
olarak devam
ne misafir öğ
etti. Daha so
renci
nr
a Paris’e gitt
André Lhote
i Fernand Lé
atölyelerinde
ger ve
çalışmalarını
“Cercle et C
sürdürdü ve
arré” Grubuna
Pa
ris’te
katıldı. 1954
Illinois Institu
yılında ABD’y
te of Techno
e
gitti,
logy’de Ludw
ve 1960 - 19
ig Mies van de
62 yıllarında
r
Ro
he
Mimar Euro
çalışmalarına
Saarinen ile
devam etti. 19
mimari
67’de New Y
yıllarından so
ork’a yerleşti.
nra New York,
1950
C
leveland, Rom
Stuttgart, Lond
a, Milano, Brem
ra, Berlin, Pa
en,
ris gibi şehirle
düzenledi. 19
rde kişisel se
60 yılında bi
rgiler
r yapıtı MOM
Stuttgart müz
A’ya girdi, Br
emen ve
elerinde resi
mlerine yer
Amerika’da ve
verildi. 1999
fat etti. Akyava
yılında
ş, 1950’lerde
ağır bastığı iz
mimarlık eğiti
lenimi veren
minin
ve bir bakım
anımsatan re
a Post-Kübist
simler yaptı.
dönemi
Ancak bu tutu
yerini rastlant
m kısa bir sü
ısal ve sezgis
re sonra
el uygulamal
Doğu sanatın
ara bıraktı. Sa
a yönelmesi
natçının
de bu tarihl
boyunca amor
ere rastlar.
f figürlerin eg
1960’lar
emen olduğu
“Odalar” adın
resimlerinin ya
ı verdiği tuha
nı sıra
f
perspektifli re
1970’lerde tu
simler yaptı.
ğla dizileriyle
Bunu
oluşturduğu
resmi ile “Pir
bir dizi kuşbak
amit Manzara
ış
ı kale
lar”, “İç Mek
“Köşeler” di
anlar”, “Duvar
zileri izledi.
la
r” ve
Akyavaş’ın al
onun mekan
dığı mimarlık
ilişkilerini us
eğ
itimi
taca ve gerç
kurmasında
eküstücü do
etkili oldu.
ğr
ul
tuda
Sanatçı tuğla
oluşturduğu bu
ya da karo
iç mekanlara
taşlarla
piramit, koni
biçimleri ya da
, küp gibi geom
masa, sandalye
etrik
gibi eşyaları ga
düzen içinde
rip bir perspe
yerleştirdi. Ak
ktif
yavaş 1980’le
İslam’a, özellik
rin başından
itibaren
le de tasavvuf
felsefesine gö
diziler gerçek
ndermede bu
leştirdi: min
lunan
ya
tür, hat ve
aldığı imgele
eb
ru sanatlarınd
ri soyut bir an
an
latımla yorum
gerçekleştiği
ladı. Akyavaş
“Kerbela” dizi
1983’te
sinde bir kez
görünümlerind
daha kuşbak
en yararlandı.
ışı kale
1985’de yapt
hazırladığı öz
ığ
ı “Gazali”, 19
gün baskı dizi
87’de
si “Miraçnam
“Hallac-ı Man
e” ve 1988-89’
sur” dizilerind
da
yaptı
e de hat sana
tından alıntılar
yaptı.
guest
. He was a
nbul in 1932
nbul
ta
ta
İs
İs
in
e
th
rn
at
bo
oğlu Studio
üb
Akyavaş was
Ey
i
elled
av
hm
He then tr
e Bedri Ra
50 to 1952.
student at th
19
and
rn
om
Fe
fr
e
ts
th
Fine Ar
enrolled at
he
et
Academy of
re
le
he
rc
w
the Ce
and Paris
s and joined
y
io
to Florence
ud
ud
st
st
e
to
ot
54
dré Lh
US in 19
Léger and An
elled to the
inois
av
Ill
tr
e
ş
th
va
at
ya
he
Ak
der Ro
Carré group.
ig Mies van
architect
under Ludw
d with the
ke
or
w
architecture
d
an
ew York
gy
N
lo
in
no
ch
Te
. He settled
62
19
Institute of
and
to
60
from 19
n New York
ld
Eero Saarinen r shared his time betwee
or
w
e
th
nd
late
tions arou
bi
hi
e,
ex
in 1967 and
m
lo
Ro
so
the U.S.;
yavaş had
ew York in
N
İstanbul. Ak
in
d
e
an
gn
lo
d
Co
an
Clevel
Stuttgart,
since 1950s:
y; Bremen,
Cyprus;
Turin in Ital
nd; Nicosia,
d
la
er
an
itz
n
Sw
ila
M
in
in St.
ch
ri
m
Zu
eu
n and
itage Mus
Germany; Ber
at the Herm
rious
va
as
l
in
el
w
ed
ud
as
;
ere also incl
w
Paris, France
ks
or
m of
w
eu
is
us
H
Russia.
at the M
Petersburg in
Acquisitions”
ern
od
ew
M
“N
of
as
m
such
om the Museu
fr
group shows
gs
3),
in
96
nt
(1
.
ai
ton D.C
(1962), “P
Art, Washing
d
Modern Art
of
an
t
ry
le
1s
,
al
G
0)
l
97
ationa
New York (1
in
e
Art” at the N
th
k”
or
at
Y
tanbul”
ts in New
1989), “Parİs
7,
“Turkish Artis
ed
ss
98
(1
pa
ş
ls
va
ia
Bienn
. Akya
Paris (1990)
2nd İstanbul
ed
yavaş produc
Art Centre in
l
Ak
na
’s,
io
50
at
19
rn
e
th
inte
an
In
.
ith
99
w
19
ckground
erika in
away in Am
ted
chitectural ba
reflect his ar
ged as he star
at
an
th
ch
gs
e
tin
ud
tit
at
k.
pain
or
is
w
Th
s
.
hi
ents in
st-Cubism
.
intuative elem
affinity to Po
od
d
ri
an
pe
al
is
nt
th
de
ith
inci
sw
s
using more co ards Eastern art coincide
ou
ph
or
by am
tow
gs dominated
His tendency
gside paintin
depictions of
on
e
al
ng
’s,
ra
60
st
d
te
ea
s
In the 19
cr
ş
followed by hi
ents. Akyava
is period was
Th
id
figural elem
.
s”
am
m
yr
oo
“P
“R
d
called
ures an
perspective he
ructured pict
70’s.
and brick st
ners” of the 19
ew
or
vi
“C
d
ye
s-e
an
”
ls
bird
ter
al
as
“W
m
”,
rs
to
led him
, “Interio
in
Landscpaces”
ckround enab
e
ba
ac
sp
al
l
ur
ia
ct
or
ite
ch
nstruct pict
co
d
es
The artist’s ar
an
ac
e
sp
ac
ke iner
pects of sp
these castle-li
es
relational as
in
ap
ith
sh
W
c
e.
ri
et
er
mosph
ed geom
a surreal at
such
the artist plac
icks or tiles,
gside objects
br
on
al
by
s
d
te
be
ea
cu
cr
d
the
an
In
s
e.
ne
iv
co
ct
mids,
nge perspe
ra
st
a
es
such as pyra
in
ri
ith
se
w
oducing a
d chairs all
vaş started pr
h
as tables an
ya
ug
ro
Ak
th
’s,
m
80
the 19
mysticis
beginning of
to İslam and
bled
e
ar
nc
m
re
d
fe
an
re
hy
with
lligrap
of paintngs
iniatures, ca
birds-eye
cted from m
again to his
ce
on
ed
forms abstra
rn
tu
re
azali” of
G
he
l
,
“E
83
19
la” series. In
ba
ar
paper art. In
“K
j” in
s
hi
and “al Halla
ctures with
me” in 1987
view castle pi
na
aç
ir
.
“M
hy
es
t seri
calligrap
1983, the prin
references to
ade constant
m
he
9
-8
88
19
“TURUNCU GEOMETRİ”
LOT 136
Erol Akyavaş (1932-1999)
“Turuncu Geometri”
duralit üzeri karışık teknik
imzalı, 76,5 x 80 cm.
mixed media on hardboard
Bu eser, Bilgi Üniversitesi’nin 2000 yılında
yayınladığı “Erol Akyavaş” kitabının 72.
sayfasında yer almaktadır.
This painting is displayed on page 72 of
the “Erol Akyavaş” book published by
Bilgi University in 2000.
193
60.000 - 80.000 TL
21.055 - 28.070 Euro
“bookseller”
1999
“NEW YORK METRO DUVARLARI
SERİSİNDEN”
BURHAN DOĞANÇAY
(1929-2013)
1929 yılında İstanbul’da doğdu. Ankara Üniversitesi Hukuk
Fakültesi’nde öğrenim gördü. Paris’e giderek L’Académie
de la Grande Chaumière’e devam etti. Resim sanatına olan
ilgisi bu dönemde, babası ressam Adil Doğançay’ın katkısıyla
biçimlenmeye başladı. Paris Üniversitesi’nde 1953 yılında
ekonomi dalında doktora yaptı. 1962’de New York’a yerleşti.
1969’da Los Angeles’te Tamarind Lithography Workshop
Fellowship ödülüne ve 1995 yılında Türkiye Cumhuriyeti
tarafından sanat dalında başarı madalyasına layık görüldü.
İlk kişisel sergisini 1956’da Ankara’da açtı. Bunu New York,
Washington, Ohio, İsviçre, Almanya, Kanada, Belçika,
İsveç ve Japonya sergileri takip etti. Ayrıca 1982’de Paris’te
Centre Pompidou’da, 1992’de St. Petersburg’da ve 1983’de
Montreal’de Musée d’Art Contemporain’de önemli kişisel
sergiler düzenledi. 1987’de I. İstanbul Bienali’ne katıldı. Yurtiçi
ve yurtdışında çeşitli sergiler gerçekleştirmiş olan sanatçının
resimleri Guggenheim Müzesi’nde de bulunmaktadır.
Burhan Doğançay’ın grafiti tekniği paralelinde, duvar üzerine
yapıştırılmış ilanlardaki aşınmış ve yıpranmış kağıtların
yarattığı görsel etkiler, üçüncü boyut ve espas arayışlarına
ilişkin kompozisyonları, soyut-kavramsal bir sanat anlayışının
ürünleridir. Son resimlerinde bu renksel oluşumlar, kolaj
tekniğinin doğal ifade olanaklarıyla bütünleşmektedir.
İstanbul’da 2004 yılında Doğançay Müzesi’ni kurmuştur. 2013
yılında İstanbul’da vefat etmiştir.”
Doğançay was born in İstanbul in 1929. He graduated from
the Ankara University Faculty of Law and went to Paris,
attending courses at L’Académie de la Grande Chaumière.
His interest in art was inspired by his painter father, Adil
Doğançay. He also earned a Ph.D in economics from the
University of Paris, France. In 1962, Doğançay started
living in New York. He received the Tamarind Lithography
Workshop Fellowship in Los Angeles in 1969 and the
National Medal for the Arts for Lifetime Achievement and
Cultural Contribution, given by the Republic of Turkey in
1995. Doğançay had his first solo exhibition in 1956 in
Ankara followed by numerous exhibitions in New York,
Washington and Ohio in the U.S., Switzerland, Germany,
Canada, Belgium, Sweeden and Japan, from 1964 onwards.
He had solo exhibitions in prestigious institutions such as
Centre Pompidou in Paris (1982), the State Russian Museum
in St. Petersburg (1992) and Musée d’Art Contemporain in
Montreal, Canada (1983). He has also participated in the
1st İstanbul Biennial in 1987 and was included in group
shows around the world, including Some Recent Gifts at the
Solomon R. Guggenheim Museum in New York (1965) and
at Finch College Museum of Art, New York (1970). Doğançay
also founded a museum in his name in 2004. He passed
away in 2013 in İstanbul.
LOT 137
Burhan Doğançay (1929-2013)
“Bookseller”
tuval üzeri karışık teknik
imzalı, 122 x 122 cm., 1999
mixed media on canvas
90.000 - 120.000 TL
31.580 - 42.105 Euro
195
ADNAN ÇOKER (1927)
1927 yılında İstanbul’da doğdu. 1951 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar
Akademisi’ni (şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) bitirdi.
1955 yılında Avrupa Konkuru’nu kazanarak devlet bursuyla gittiği Paris’te
Andre Lhote, Henri Goetz, Hayter ve Emilio Vedova Atölyeleri’nde çalıştı.
Boyanın lekesel değerlerine bağlı bir etkinlik düzeyinde başlattığı, daha
sonra mekansal bir illüzyon çerçevesinde yeni bir boyutla kişilikçi yönünü
netleştirdiği soyut-minimal resimlerinde, yüzey-mekan, düzlem-espas gibi
temel kavramları sorgular, bu kavramların sanatsal içerik bakımından
sağlayacağı yeni değerleri gündemde tutar. Türk resminde 1950’li yıllarda
erken örneklerini gördüğümüz soyutçu anlayış, Adnan Çoker’in kişiliğinde
tipik temsilcilerinden birini bulur. İstanbul’da yaşamakta ve çalışmaktadır.
Çoker was born in İstanbul in 1927. He graduated from İstanbul State
Academy of Fine Arts (currently known as Mimar Sinan Fine Arts
University) in 1951. He moved to Paris in 1955 upon being awarded a
state scholarship by winning European Concour. He worked in the studios
of Andre Lhote, Henri Goetz, Hayter and Emilio Vedova in Paris. In his
abstract-minimal paintings, which he started with a level of efficacy based
on staining values of the paint and then clarified with a new dimension
of a spatial illusion, he queries the basic concepts, such as surface–space,
plain–space and keeps the new values to be provided by these concepts in
terms of artistic content on the agenda. Adnan Çoker is a representative of
the early examples of abstractive Turkish painting of 1950’s. He lives and
works in İstanbul.
LOT 138
Adnan Çoker (1927)
Bu eser, Beltaş Yayınları’nın 2010 yılında yayınladığı
“Adnan Çoker - Retrospektif 2010” kitabının 329.
sayfasında yer almaktadır.
This painting is displayed on page 329 of the
“Adnan Çoker - Retrospective 2010” book published
by Beltaş Publishing in 2010.
“Derleme”
tuval üzeri akrilik
imzalı, 162 x 130 cm., 1994
acrylic on canvas
90.000 - 120.000 TL
31.580 - 42.105 Euro
“derleme”
1994
197
“YEŞİL SOYUT”
1960’lı yıllar
Renk / Boya
Charles Estienne onun renk kullanımından şiirsi bir dille söz etmiştir;
“Onun resimleri devamlı göç halinde yaşayan garip ulusların adeta bir
geçit resmini canlandırır; erguvana doğru gelişen garip ışıklar içinde,
kırmızıları, büyük camlıkların kurşun halkalar kadar ağır ve şiddetli
karalara bürünmüş mavileri ortaya çıkarır. Bu ışık, Gotik vitraylardaki o
masalsı ışıklara benzer. Doğu vitraylarının kalın ve geçilmez, ama gene
de şeffaf ve bilinmez şekilde insanı içinden kavrayan bu duvarı, İslam
sanatlarının Fransız sanatına en yeni haberlerini ulaştırdığı sınırsız ve
yasaksız bir çizgi olsun…” (Estienne, 1951’den aktaran Anonim 1988a)
Colour / Paint
Charles Estienne spoke poetically on her use of color;
‘Her paintings are like constantly transmigrating nations almost like
a passage that revives the story; she brings out the bizarre light in the
Judas tree,the reds, the heaviness of big glass lead rings and wrapped
within the dark that brings about the blue. This light is like the gothic
stained-glass almost like a fairy-tale light. The right stained-glass thick
and unsurpassable, but still transparent draws you into them for some
unknown reason, like İslamic art bringing in the latest news without
boundary and unhibited to French art…’ (Estienne, 1951 anonymous
1988).
“Fahrelnissa ile Nejad, - Gökkuşağında İki Kuşak“ sh. 45
İstanbul Modern
LOT 139
Fahrelnissa Zeid (1901-1991)
Resmin arka yüzünde sanatçının oğlu, Raad Bin
Zeid’in onayı yer almaktadır.
There is authentication by Raad Bin Zeid, son
of Fahrelnissa Zeid, at the back of the painting.
“Yeşil Soyut”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, Raad Bin Zeid onaylı, 150 x 110 cm.
1960’lı yıllar
oil on canvas
100.000 - 140.000 TL
35.090 - 49.125 Euro
201
“BİZANS güneşi”
1960’lı yıllar
LOT 140
Fahrelnissa Zeid (1901-1991)
Resmin arka yüzünde sanatçının oğlu, Raad Bin
Zeid’in onayı yer almaktadır.
There is authentication by Raad Bin Zeid, son
of Fahrelnissa Zeid, at the back of the painting.
“Bizans Güneşi”
tuval üzeri yağlıboya
imzalı, Raad Bin Zeid onaylı, 78,5 x 118 cm.
1960’lı yıllar
oil on canvas
90.000 - 130.000 TL
31.580 - 45.615 Euro
203
Murat Pulat (Detay/Detail)
YAZILI REZERV FORMU
28. BEYAZ ÇA⁄DAŞ VE MODERN SANAT MÜZAYEDES‹
3 HAZİRAN 2014, SALI, SAAT 19:00
ZORLU CENTER PSM, MEYDAN FUAYE - ISTANBUL
Katalogda belirtilen koşullar› kabul ederek imzalad›€›m bu form ile aşa€›da belirtti€im her eser için azami fiyatlar›na kadar
emir girmenizi rica ederim. Sat›n alm›ş oldu€um eserlerin çekiç fiyat› üzerinden %7 komisyon, KDV ve gereken di€er
vergi ve resimleri ile toplam olarak hesaplanan sat›ş fiyat›n› müzayede bitiş gününü takiben bir hafta içinde ödemeyi
taahhüt ederim.
ADI SOYADI :
ADRES
T.C. KİMLİK NO. :
:
İŞ TELEFONU :
GSM
EV TELEFONU:
E-Posta :
İMZA
TARİH : LOT NO
:
:
SANATÇI VEYA ESER ADI
/
/2014
REZERV FİYATI
1- Yukar›daki formu doldurmadan önce bu katalogda yer alan “Müzayede Kat›l›m Şartlar›”n› dikkatlice inceleyiniz. Beyaz
Müzayede müşterilerine kolayl›k olarak, yaz›l› ve telefon ile kat›l›m hizmetleri sunmaktad›r. Yaz›l› rezervlerden iki veya daha
fazla say›da eşde€erde bayrak kald›r›lmas› durumunda, şirketimize tarih olarak yap›lan ilk başvuru öncelik alacakt›r.
2- Yaz›l› rezerv sonuçlar› müzayededen sonra telefon, elektronik posta veya kurye ile taraf›n›za bildirilecektir.
www.beyazart.com
ABSENTEE BID FORM
28. BEYAZ CONTEMPORARY AND MODERN ART AUCTION
3 JUNE 2014, TUESDAY, 7:00 PM
ZORLU CENTER PSM, MEYDAN FUAYE - ISTANBUL
By signing this form I hereby accept all the auction participation conditions in this catalogue and I request Beyaz
Müzayede to conduct my absentee bids listed below in the auction up until the maximum limit price listed in the
‘Reserve Price’ column below for each ‘Lot No’. I agree to pay VAT, 7% commission, other taxes and duties in addition
to the full purchase price of all items with final auction prices below or equal to reserve prices listed below within 7
days after the last auction date.
NAME AND SURNAME :
ADDRESS
PASSPORT NO.:
:
WORK PHONE :
GSM
HOME PHONE :
E-Mail. :
SIGNATURE
DATE
LOT NO
:
:
:
ARTIST OR TITLE
/ /2014
RESERVE PRICE
1- Please read carefully the “Auction Participation Conditions” in this catalogue before filling out and submitting this
form. Beyaz Müzayede provides absentee bid service as a convenience to its customers. In case of two or more bids for
the same item with the same reserve prices are submitted, the earliest application will have priority over others.
2-The absent participants will be informed about the results regarding their bids via phone, email, mail or courier after
the auction.
www.beyazart.com
Mehmet Güleryüz (Detay/Detail)
Yüksel Arslan (Detay/Detail)
INDEX
A
Abaç, Nuri
Akakçe, Haluk
Aksoy, Alaettin
Akyavaş, Erol
Alpay, Elvan Altıntaş, Mustafa
Arbaş, Avni
Ariş, Koray
Arslan, Yüksel
Ata, Mustafa
Ateş, Ertuğrul
Azak, Filiz
67
37, 38
103, 104
136
31, 32
17
56, 57, 58
79
106, 107, 108
129
25
4
B
Başağa, Ferruh
Batu, Suzan
Baykam, Bedri
Bayrakoğlu, Ramazan
Bereketoğlu, Vecihi
Berk, Nurullah
Berk, Rasin
Bezeyiş, Şadan
Bubi Bugay, Saim
Bulak, Maide
Burak, Cihat
130
7
20
51
65
89
19
132, 133
47
75, 76, 77, 78
24
87, 88
Ç
Çetiner, Mehmet
Çoker, Adnan
27
138
D
Demirci, Tanju
Devrim, Nejad Melih
K
Karyağdı, Mustafa
Kocaman, Bahar
Koçan, Hüsamettin
Komet
Kotan, Ali
Kut, Muhsin
14
13
18
112, 113, 114, 115
11
68
M
Maşkılı, Sema Mualla, Fikret
9
94, 95, 96, 97
O
Oganer, Bahar
Onur, Hakan
Oran, Ahmet
Orhon, Mübin
46
41
43
123, 124, 125
Ö
Önsoy, Kemal
Örs, İbrahim
Özden, Haluk Öztoprak, Abdurrahman
53, 54
12
16
126
P
Pancar, Mustafa
Peker, Orhan
Perçin, Burcu
Pesen, Mehmet
Pulat, Murat
10
61, 62, 63
33
71
50
S
Semercioğlu, Gülay
40
Ş
Şaşmazer, Yaşam
Şen, Mithat
74
35
T
Taner, Güngör
Tolon, Canan
Turan, Selim
131
39
98
Dino, Abidin
Doğançay, Burhan
Dönmez, İrfan
Du Pre, Pınar
Dura, Saygun
23
111, 116, 117, 118, 119, 120
121
90
137
2
29
8
E
Elmacı, Ali
Erbil, Devrim
Erdok, Neşe
Erol, Turan
Esirkuş, Mustafa
Eyüboğlu, Bedri Rahmi
49
135
80, 81, 82, 83, 84
72, 73
64
85, 86
G
Gamsız, Leyla
Genç, Adem
Gökçebağ, Yalçın
Güler, Mehmet
Güleryüz, Mehmet
Gürbüz, Selma Güven, Mahir
U
Uluç, Ömer
Ulukılıç, Alp Tamer
Uras, Elif
Uşaklıgil, Sayat
Uygun, Ebru
Uygun, Mehmet
127, 128
3
42
1
44
34
69
28
66
26
105
48
22
V
Varınca, Adnan Varlık, Utku
59, 60
99, 134
W
Warhol, Andy
55
İ
İleri, Mehmet
İmamoğlu, Gülten
İnan, Ergin
İncedayı, Timur Kerim
İslimyeli, Balkan Naci
İyem, Nuri
İzer, Zeki Faik
6
5
100, 101, 102, 109, 110
52
36
70
91, 92, 93
Y
Yalçındağ, Ekrem Yazıcı, Yiğit
Yılmaz, Nazım Ünal
Yorozlu, Şenol
45
15
30
21
Z
Zeid, Fahrelnissa
122, 139, 140
KAYNAKÇA
Türk Plastik Sanatçıları, Ansiklopedik Sözlük, Prof. Dr. Kaya Özsezgin, 2. Baskı, 1999
Çağa Resim Koleksiyonu, 2002
500 Türk Sanatçısı “Plastik Sanatlar”, Prof. Dr. Ayla Ersoy, 1. Basım, Kasım 2004
“Sanat Koleksiyonu 1 - 2” Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Kasım 2004
Adnan Çoker
Ramazan Bayrakoğlu (Detay / Detail)
No:28
ÇAĞDAŞ VE MODERN SANAT
KARAD PAZARLAMA ve MÜZAYEDECİLİK A.Ş.
İz Plaza Giz Kat:16 D:59 Maslak İstanbul, Türkiye
İSTANBUL - 3 HAZİRAN 2014
www.beyazart.com
ÇAĞDAŞ VE MODERN
SANAT MÜZAYEDESİ - XXVIII
3 HAZİRAN 2014 SALI, SAAT 19:00
ZORLU CENTER PSM, MEYDAN FUAYE - İSTANBUL

Benzer belgeler

çağdaş ve modern sanat müzayedesi

çağdaş ve modern sanat müzayedesi 7. Müzayede katılımcısının müzayede katılım sözleşmesinde belirttiği açık posta adresine ve diğer iletişim bilgilerine posta, faks, eposta veya telefonla yapılan bildirim ve tebligatların verilen ...

Detaylı

entropi–entropy - karbon gallery

entropi–entropy - karbon gallery 2. Only contemporary and modern artworks are auctioned in Beyaz Müzayede. Beyaz Müzayede does not auction any item which falls under the Act of Protection of Cultural and Natural Riches (Article 2...

Detaylı

Untitled - Galeri Espas

Untitled - Galeri Espas satış sonrası düzenlenen fatura ihtara lüzum kalmaksızın, fatura tarihinden itibaren işletilecek ticari faiz ile birlikte tahsile yetkilidir. Şirketimizin sair dava ve talep hakları saklıdır. Fatur...

Detaylı