bülten 3 - Medicine Hospital

Transkript

bülten 3 - Medicine Hospital
HAMİLELER
DİKKAT
Her hamile
kadının farkında
olması gereken
risk faktörleri
Medicine
Hospital’da, 10 yıl
sonra sağlığına
kavuştu
15
14
GÖZ
KAPAĞI
Hastalıkları
ve tedavisi
07
BY-PASS 09
100 bebekten 1'i kalp hastası (12)
Sayı: 9 2014
DAHA GÜZEL
OLACAKSINIZ
Medicine Hospital’da
güzelliğiniz için
her şey var.
APANDİSİT
geç kalanları
13
sevmiyor
SORULARLA
04
Medicine Hospital’ bültenidir ücretsizdir
Kırılmayan
böbrek taşı
kalmayacak
SAÇ EKİMİnin
sağlığınıza etkileri 15
Bakımlı ve güzel olmak herkesin hakkı.
Medicine Hospital Güzellik Merkezi,
güzelliğinize güzellik katacak harika
fırsatlarla dolu. Kendine önem gösteren,
bakımlı insanlar için güzellik merkezimiz en
kaliteli uygulamaları ile size ihtiyacınız olan
bakımı sağlayacak!
Modern teknolojik cihazları, uzman
doktorları eşliğinde doğru tedavi yöntemleri
sunan Medicine Güzellik Merkezi “sağlıklı
güzellik” ilkesiyle hareket ediyor. Cilt
bakımından lazer epilasyon işlemine kadar
pek çok hizmet sunan merkezimizde
ihtiyacınız olan her uygulama mevcut.
08
Medicine Hospital
02
Görmezden gelmemeniz
gereken BELİRTİLER
UZ. DR.
ABDÜLHALİM ŞENYİĞİT
Medicine Hospital
Başhekim
Çoğumuz
hastalanmadan
doktora gitmiyoruz.
Başımız ağrıdığında
ağrı kesicilerle
geçiştirmeye
çalışırız. Ancak bu
belirtilerden
bazılarını dikkate
almazsanız, ciddi
sonuçlara yol
açabilir.
Aşağıdaki
belirtilerden biri siz
de varsa, en yakın
zamanda doktora
gitmelisiniz.
Ağız kuruluğu çok su içmek,
çok idrara çıkmak, kilo kaybı
şeker hastalığı belirtilerine
dahil olabilir.
1
2
Gece krampları ve/veya cilt
renginde morluk, beyazlık ile
birlikte bacağınızda ağrı,
şişlik, kızarıklık ya da sıcaklık
hissi ise kan pıhtılaşmasının
belirtisidir.
Daha önce hiç yaşamadığınız
ani şiddetli baş ağrısı felç ,
damar hastalıkları,
hipertansiyon, belirtileri olabilir.
3
4
Bilinç kaybı ise dehidrasyon,
felç, nöbet, düzensiz kalp
atışı ya da diğer kalp
problemleri, kansızlık, düşük kan
şekeri ya da aşırı dozda ilaç
kullanımının bir belirtisi olabilir.
Ateşiniz varken
vücudunuzdaki bir yara da
özellikle kızarıyorsa ve
alevleniyorsa sistemik bir
enfeksiyona yakalanmış
olabilirsiniz.
5
Boğuluyormuş hissiyle
birlikte nefes darlığı ya da
zor nefes almak astım krizi,
anafilaktik şok, zatürree veya
zayıflamış bir akciğerin belirtisidir.
6
Gözünüzün önündeki siyah
noktaların sayısında ya da
büyüklüğünde artış ve/veya
ışık çakması ise retina yırtılması
ya da ayrılmasının bir belirtisi
olabilir.
7
Göğüs ağrısı ya da bulantı
olsun veya olmasın göğüste
baskı, ağrının çeneye,
sırtınızın üst bölümüne,
omuzlarınıza ve/veya kollarınıza
yayılması durumunda ise kalp
krizi geçiriyor olabilirsiniz.
8
Vücudunuzun tek tarafında
güçsüzlük, hissizlik ya da
ağırlık hissi ile vücudunuzun
bir tarafını aniden hareket
ettirememe gibi bir soruna aynı
zamanda görme, konuşma ya da
kelimeleri anlamada güçlükler,
baş dönmesi, baygınlık ya da zihin
karışıklığı eşlik edebilir. Ya da tüm
bu belirtiler bir iki dakika içinde
görülebilir. Eğer sizde de bu
belirtiler varsa, felç ya da geçici
iskemik kriz geçiriyor olabilirsiniz.
9
İştahsızlık, karın
ağrısıyla birlikte
bulantı/kusma,
karında şişlik, ateş varsa apandisit
ya da bağırsak tıkanıklığı olabilir.
10
Nerede olduğunuzu
anlayamama ya da
bildiğiniz kişileri
tanıyamama gibi zihinsel
durumdaki ani değişiklikler ise
felç ya da diğer nörolojik
problemlerin, kafa
yaralanmasının, enfeksiyonun,
düşük kan şekerinin ya da nöbet
geçirmenin belirtisidir.
11
Başınız aniden ve aşırı
şekilde dönmeye
başladıysa felç veya
kalp krizi geçiriyor olabilir ya da
tedaviye reaksiyon gösteriyor
olabilirsiniz.
12
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
BAŞ AĞRILARINDAN
KURTULMAK İÇİN
● Düzenli uyku: Her gün belirli
zamanlarda uyuyup uyanmalısınız.
Hafta sonları çok fazla, hafta içi ise çok
az uyumak sakıncalıdır. Çoğu erişkin
için gece ihtiyaç duyduğu uyku süresi
yaklaşık 6-8 saattir. Uykudan baş
ağrısı ile uyanmak olası bir uyku
bozukluğunun göstergesidir.
sakıncalı olmayabilir. Ancak sürekli
olarak, haftada üç günden fazla bu
ilaçların kullanılması baş ağrısına yol
açar.
● Stresi azaltmak: Stres, baş
ağrısında bir artışa yol açabilir.
Gevşeme, nefes egzersizi, meditasyon
ve stres yönetimi kullanılabilecek
yöntemlerdir.
● Depresyon tedavisi: Kişinin
sıklıkla depresif bir duygu durumunda
olduğu görülüyorsa uzman yardımı
alması baş ağrısının etkin bir şekilde
tedavi edilmesi için önemlidir.
Haber Koordinatör
Dr.Yakup UÇAR
Genel Yayın Yönetmeni
Uz.Dr. Cevat ŞENGÜL
Yazı İşleri Müdürü
Mecit KILINÇARSLAN
Prof.YÜKSEL
TENEKECİOĞLU
Değişimi
farkediyor musunuz?
● Yeterli ölçüde rutin egzersiz:
Haftada 3- 5 kez yapılan yeterli ölçüde
egzersiz, stresinizin azalmasına ve
bedensel olarak formda kalınmasına
yardım edecektir. Aşırı veya düzenli
yapılmayan egzersiz ise baş ağrılarını
tetikleyebilmektedir.
● Kafein, alkol ve ilaç alımını
sınırlandırmak: Kafein uyarıcı bir
maddedir ve kullanan kişilerde kafein
yoksunluğu baş ağrısına neden olabilir.
Kafeinin kaynağı genellikle kahve, çay,
asitli içecekler ve kafein içeren ağrı
kesicilerdir. Baş ağrısı için kullanılan
herhangi bir ilaç, çok uzun sure ve sık
alındığında baş ağrısı ortaya çıkabilir.
Haftada 1-2 defa ağrı kesici kullanmak
ED?T RDEN
Medicine Hospital
Ortopedi ve Travmatoloji Bölüm Başkanı
Genel Koordinatör
● Düzenli beslenme: Kan
şekerinin düşmesi, baş ağrısını
tetikleyebilir. Günde
üç kez, düzenli
aralıklarla, protein,
meyve, sebze ve
karbonhidrat içeren
öğünler
tüketilmelidir. Çok
UZ. DR.
fazla şeker, kan
FAZİLET KARADEMİR
şekerinin hızlı
Nöroloji
yükselmesine ve
bu da tekrar hızlı
düşmesine yol açar; sonuç olarak baş
ağrısını tetikleyebilir.
● Bol miktarda sıvı tüketmek:
Normal bir erişkin gün içerisinde bol
miktarda su içmelidir. Dehidratasyon
yani vücudun susuz kalması, baş
ağrısına neden olabilmektedir.
03
Görsel Yönetmen
Güngör YILMAZ
YAYIN KURULU
Prof.Dr.Yüksel Tenekecioğlu
Prof.Dr.Mustafa KÜÇÜK
Prof. Dr.Batuhan ÖZAY
Doç.Dr.Mahmut ÇAKMAK
Doç.Dr. Ahmet HAMDİ TEFEKLİ
Yard. Doç. Metehan ESEOĞLU
Değişim, kurumsal firmaların olmazsa olmazı. Gelişen
trendleri takip etmek, teknolojideki değişimden kendine
uygun olanını almak, rutin faaliyetlere sürekli ivme
kazandırmak bizlerin temel görevlerinden biri.
Biliyorsunuz yan tarafımızda bölgede eşi benzeri
olmayan bir hastane inşaatına devam ediyoruz. Büyük
oranda temel çalışmaları bitmiş durumda. Mevcut
hastanemizin iki buçuk katı kadar büyük olacak bu tesis
sizin bizim ve Türk sağlık sektörünün görünümüne artı
katacak.
Ana binamızda da sizden gelen ihtiyaçlara, çağın
ürettiği materyallere ulaşma konusunda elimizden
geleni yapıyoruz. Kurumsal çalışmalarımızı her yıl
gözden geçiriyor, üstüne katarak devam ediyoruz.
Örneğin kurumun dışarıya açılan kapısı olan internet
sitemizi sürekli yeniliyoruz. Sitede size gerekli olan sağlık
haberlerinin yanında sanki hastane ortamındasınız gibi
gözünüzü rahatlatacak değişimler yaptık. Gerektiğinde
yerinizden kalkmadan sitemizden hastanemizi
tanıyacak ihtiyaçlarınızı karşılayabileceksiniz.
Bunun yanında sizden gelen talepleri
değerlendirerek güzellik merkezimizde büyük bir
değişime imza attık. Ek binamızda bulunan güzellik
merkezimize tam bir kat ayırdık.
Bakımlı ve güzel olmak için her şeyi Medicine
Hospital Güzellik Merkezi’nde bulabileceksiniz.
Merkezimizde en modern cihazlar ve uzman
doktorlar sizleri bekliyor. Cilt bakımından lazer
epilasyon işlemine kadar pek çok hizmet sunan
merkezimizde ihtiyacınız olan her uygulama
mevcut.
Sizden gelen istekleri bundan sonra da
değerlendirecek ve en yakın zamanda size hizmet
olarak sunmaya gayret edeceğiz. Sağlıcakla kalın.
ADRES
GÜNEŞLİ
Barbaros Mah Hoca Ahmet
Yesevi Cad. No: 149 Güneşli-Bağcılar-İstanbul
Kosova
MAGİJİSTRALJA PRİSHTİNE SHKUP,
PREOC, 10000 PRİSHTİNE
444 0 205
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
04
Her hamile
kadının farkında
olması gereken
risk faktörleri
Bir fetüsün sağlıklı bir çocuğa
dönüşmesini pek çok faktör
etkiler, bunlardan bazıları
kontrol edilemezken bazıları
kontrol edilebilir.
PROF. DR.
MUSTAFA KÜÇÜK
Medicine Hospital
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Kliniği Bölüm Başkanı
Bir fetüsün sağlıklı bir çocuğa dönüşmesini
pek çok faktör etkiler. Bunlardan bazıları
kontrol edilemezken bazıları kontrol edilebilir.
Kontrol edilebilen ya da etkilenebilen
hamilelik risk faktörleri aşağıdadır:
Sigara içmek: Sigara içmek yalnız sizin
için değil, bebeğiniz için de zararlıdır. Hamilelikte
sigara içmek bebeğin aldığı oksijen miktarını
azaltır ve düşük yapma, kanama ve sabah
bulantısı riskini artırır. Sigara içilirken içeri çekilen
kimyasallar bebekte başka sağlık sorunlarına da
neden olabilir. Azalan doğum kilosu, prematüre
doğum, artan AIDS riski ve ölü doğum olası
sonuçlardan bazılarıdır. Hamile kadınlar pasif
içicilikten uzak durmaya özen göstermelidir.
Alkol: Alkol, fetal alkol sendromu, düşük
doğum kilosu, tıbbi sorunlar ve davranışsal
anormallikler gibi belirtilere neden olabilir. Hamile
olduğunuz öğrendiğiniz an, alkol almayı bırakın.
Kafein: Kafein ve hamilelik arasındaki
ilişkiyle ilgili çok farklı çalışmalar mevcuttur;
bazıları kafeinin bir zamanlar düşünüldüğü kadar
zararlı olmadığını düşünülüyor. Buna rağmen
FDA hamilelikte kafein tüketimine karşı uyarır
ve kafein tüketimini bırakmayı ya da en azından
azaltmayı tavsiye eder. Kafeinin fetal kalp
atışlarına ve uyku zamanına etkisi kanıtlanmıştır
(fetüs siz uyurken büyür). Kafeinsiz kahve de
zararlı olabilir çünkü o üreticiler genelde kafeini
arıtmak için başka kimyasallar kullanır. Kafein
ayrıca doğum izlerinin de çoğalma riskini artırır.
Kafeini birden bırakmak baş ağrısına neden
olabilir; o yüzden uzmanlar kafein miktarının
kademeli olarak azaltılmasını tavsiye eder.
İlaçlar ve doğal tedaviler:
Doktorlar tarafından reçete edilmeyen ilaçlar ve
doğal yöntemlerle ilgili her zaman azami dikkat
gösterin. Bu maddeler doğmamış çocuğunuzun
gelişimini olumsuz etkileyebilir.
Beslenme: Çocuğun gelişimi için iyi
beslenme çok kritiktir, özellikle yeterli miktarda
folik asit almak önemlidir. Folik asit eksikliği
doğum kusurlarına neden olabilir. Bu B
vitamininden, hamilelikten bir ay öncesinden
başlayarak bütün hamilelik süreci boyunca en az
400-1000 mikrogram (eğer nöral doğum kusurlu
bir doğumunuz olmuşsa on kat daha fazla)
alınması tavsiye edilir. Lifli gıdalar, portakal suyu
ve fasulye de doğal folik asit kaynaklarıdır. Birçok
mağazada folik asitli vitaminler bulunur.
Egzersiz: Makul miktarda egzersiz yapmak
annenin ruhsal durumunu düzelteceği gibi fetüse
olan oksijen akışını da artıracaktır. Buna karşın,
fazla egzersiz tehlikeli olabilir. Uzmanların çoğu,
hamilelikte egzersiz yoğunluğunu azaltmanızı
tavsiye ediyor. Yürümek, yüzme ve yoga kimi
aktiviteler hamileler arasında oldukça yaygındır.
Doğum öncesi bakım: Düzenli
doktor ziyaretleri, bebeğin gelişimi için önemlidir.
Hamilelik esnasında, vücut birçok değişikliğe
maruz kalır. Bazen yan etkiler tamamen
normalken bazıları böyle olmayabilir. Profesyonel
bir sağlıkçı tarafında düzenli kontrol
çocuğunuzun sağlığını garanti almanıza yardımcı
olacaktır.
Kimyasallara maruz kalma:
Hamilelikte, doğal olmayan kimyasallara özellikle
de pestisit (böcek öldürücü) gibi maddelere
maruz kalmayınız. Günümüzde pek çok insan
kimyasallar olmadan yetiştirilen organik gıdalar
tüketiyor. Meyve ve sebzeleri tüketmeden önce
alınabilecek en basit önlem onları çok iyi
yıkamaktır. Ayrıca sebzelerin dış yüzeyini
ayırmak da yardımcı olabilir çünkü pestisitlerin
çoğu meyve ve sebzelerin dış kısmında bulunur.
Diğer faktörler: Kalp hastalığı, annenin
yaşı (15 yaşından önce be 35 yaşından sonrası
risklidir) , astım, aşırı stres ve depresyon,
hastalıklar ve kanama gibi birçok faktör fetal
gelişimi olumsuz etkileyebilir. Bu durumlardan
herhangi birinden etkilenmişseniz, doktorunuza
başvurun.
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Fatma Armağan
Çocuk Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Sibel Mercan Kozaklı
Medicine Hospital Diyetisyeni Hacer Madenci
Yeni doğan bebek hemşiresi Derya Köksal
Medicine Hospital
İşletme Müdürü
Mecit Kılınçarslan
Gebelikte
beslenme
ve bebeklerde
anne sütü
semineri
Medicine Hospital nisan ayı seminerlerinden
“Gebelikte Beslenme ve Bebeklerde Anne sütü”
semineri Bağcılar Kadın Aile ve Kültür Merkezi’nde
yapıldı. Yeni bebek sahibi olanlarla birlikte gebelik
döneminde olan halktan katılımın yüksek olduğu
seminerin moderatörlüğünü Medicine Hospital Kadın
Hastalıkları ve Doğum Bölüm Başkanı ve Eğitimler
Koordinatörü Prof.Dr. Mustafa Küçük yaptı. Açılış
konuşmasını yapan Prof. Dr. Mustafa Küçük
gelenekselleşen seminer için “Halkımızın bu konuda
bilinçlenmesi gerekiyor. Doğum nasıl ki zorlu bir
süreç ise, gebelik ve gebelikten sonra da anne bebek
beslenmesi çok önemli. Sağlıklı besinlenme ile
nihayetlenen bir hamilelik döneminin ardından anne
sütü ile beslenen çocuk istenilen arzu edilen bir
durum. Gelişimin bu iki halkasının anne adayı ve
anneler tarafından çok iyi bilinmesi ve uygulanması
gerekiyor. Gebelik ve ilk bebeklik süreçleri mutlaka
uzmanlarla takip edilmeli” dedi. Prof.Dr. Mustafa
Küçük Medicine Hospital’da 1 yıldır yapılan bu
seminerlerin
Yılların
eskitemediği
gölge oyunu
HACİVAT VE
KARAGÖZ
05
Medicine Hospital Kadın Hastalıkları ve
Doğum Bölüm Başkanı ve Eğitimler
Koordinatörü Prof.Dr.
Mustafa Küçük
artık halka açık mekanlarda devam edecğini
vurguladı.
Seminerde Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Fatma
Armağan, Çocuk hastalıkları uzmanı Uzm. Dr. sibel
Mercan Kozaklı, Diyetisyen Hacer Madenci, yeni
doğan bebek hemşiresi Derya Köksal söz aldılar.
Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Fatma Armağan,
hamilelerin bu dönemi rahat nasıl geçirecekleri ve
sonucunda sağlıklı bir bebek sahibi olmaları için
Medicine Hospital çocuklar için Hacivat ve
Karagöz oyunu düzenledi.
Bağcılar Engelliler Sarayı’nda düzenlenen
organizasyona küçüklerin büyük katılımı ile
beraber büyüklerde seyirci olarak geldi.
Seyredenleri eğlendiren Hacivat ve Karagöz
oyunu her zamanki gibi ikilinin yıllar yılı
çekişmesi ile sürdü. Oyunun açılışında kısa
bir konuşma yapan Medicine Hospital İşletme
Müdürü Mecit Kılınçarslan gündemden hiç
düşmeyen bu oyunu düzenleme amaçlarının
hem büyükleri hemde küçükleri eskilere
götürmek ve iyi vakit geçirmek olduğunu
belirtti. Kılınçarslan “ Çocukları güldürmek ve
eğlendirme amacımız daha da sürecek.
yapılacak tetkikler, dikkat edilecek konuları sıraladı.
Gebelikte sık karşılaşılan soruları ve cevaplarını
sunan Op. Dr. Fatma Armağan, riskli gebelik
hakkında bilgiler sundu. Gebelikte de egzersizlerin
bulunduğunu hatırlatan Op. Dr. Fatma Armağan
hamilelerin seyahatten normal çalışmalara kadar
nasıl olması gerektiğini dile getirdi.
Çocuk Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Sibel Mercan
Kozaklı anne sütünün çocuklarda yararına değindi.
Anne sütünde birbirinden özel katkı malzemeleri
olduğuna değinen Sibel Mercan Kozaklı anne
sütünün bebekler için mucizevi bir mama olduğunu
belirtti.
Medicine Hospital Diyetisyeni Hacer Madenci
gebelik süresinde neler yenmeli, nelerden
kaçınılması konusunda davetlileri bilgilendirdi. Gebe
ve emzikliler için ne kadar kilo almalarını vurgulayan
Dyt. Hacer Madenci davetlilerin sorularını cevapladı.
Peki yeni doğan bebekler nasıl emzirilecek. Bu
sorunun cevabını anlatan yeni doğan bebek
hemşiresi Derya Köksal, bebek emzirme
pozisyonlarını buralarda yapılan hataları belirtti.
Seminerin kapanış konuşmasını yapan İşletme
Müdürü Mecit Kılınçarslan Medicine Hospital’ın
hamile ve yeni annelere sağlıklı bir yaşam sağlamak
adına bu seminerleri daha sık yapmayi planladigini
söyledi. Toplumun bu dönemlerde dikkate almadığı
hususlarda hatırlatmalar yapan Mecit Kılınçarslan
sağlıklı bir gelecek için bilinmesi gerekenlerin
komşudan, arkadaştan değil bu işi çok iyi bilen
uzmanlardan alinması gerektiğini söyledi.
Hastane olarak sağlıklı hayat olarak çıktığımız
yolda, bu tür eğlenceleride eksik etmememiz
gerekirdi. İnşallah iyi bir eğlence olur” dedi.
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
06
Çalışan
Kadının
işi ZOR
“Çalışan kadınlar geçiş dönemini
temsil eden ara kuşak olduğu için
hayli sancılar yaşıyor. Geçmiş
kuşaklarda kadın tarlada, bahçede
çalışıyordu. Sonraları şehirleşme ile
beraber evde olmaya başladı, ev
işinde çalışıyordu. Mesleği ev
kadınıydı”. Böyle diyor Medicine
Hospital Uzm. Psikolojik Danışmanı
Gülsüm Ertekin.
Şimdiki çalışan kadınlarımızın çektiği sıkıntıları dile
getiren Medicine Hospital Uzm. Psikolojik Danışmanı
Gülsüm Ertekin şunları söylüyor.”
“Günümüz kadınlarının birçoğu
okul yılları boyunca ailelerinden
okumaları ve güzel işlere sahip
olmaları gerektiğini duyarak
büyüdüler. Ekonomik özgürlük ile
beraber annnelerinin yaşadığı sıkıntıyı
yaşamayacakları söylenirdi. Durum
tam da böyle olamadı, çalışan kadın iki
GÜLSÜM ERTEKİN
işverenli, iki mesaili, bir işçi oldu.
UZM. PSİKOLOJİK
İşinden yorgun argın gelen kadını evde
DANIŞMAN
pek çok sorumluluklar bekledi. Etraf
toplanacak, ütü yapılacak, yemek
yapılacak,... liste böyle uzayıp gitti. Birde çocuk varsa
işler iyice zorlaştı”.
Bazı kadınlarında çalışmak istediği halde
çocuklarına bakmak zorunda olduklarını belirten
Ertekin “ Bu nedenle gizli gizli çocuğuna kızar. Bu
kızgınlıkları genellikle kendilerini suçlamaya dönüşür
ve çocuğuyla arasında yaşanan sorunlar bir kısır
döngüye dönüşebilir” diyor.
Günümüz erkeklerine de sorumluluğu eşiyle
paylaşması söylenemedi, öğretilemedi yada geçmiş
kuşağın yaptığı eksikliklerden biri diyelim.
Günümüz kadınlarının iyi anne, iyi eş ve iyi kadın
üçgeni içinde sorunlarıyla başbaşa kaldıklarını ifade
eden Gülsüm Ertekin, çözümü konusunda da yardım
alabileceği kimseleri bulamadığını belirtiyor.
KAYGILAR BAŞLIYOR
Kadın işe gitmeye başlayınca bir yanda ev işleri bir yanda çocuğa ait
sorumluluklarda aksamalar yaşadığını ifade eden Ertekin bir yandan
yorulurken bir yandan da “çocuğumu ihmal ediyorum” “ onunla yeterince
ilgilenemiyorum” gibi düşüncelere kapılarak, sıkıntı ve kaygılar başladığını
söylüyor.
Bazı kadınlar çocuk sahibi olduktan sonra, çocukları için kendilerini çalıştığı
işi bırakmak zorunda hissebiliyor. En azından daha esnek iş saatleri için
kariyerlerinden vazgeçiyor, pek çoğuda çalışmaya devam etmeme kararı
alıyor.
Çalışan kadının anneliğinin yanında eşlik ve ev hanımlığı rolleriyle sıkıntı
günler geçirdiğini söyleyen Gülsüm Ertekin şunları söyledi “ Eşi kendisinden ev
hanımlığının eskisi gibi sürmesini bekleyebilir. Zaman zaman eşin böyle bir
beklentisi olmasa da kadın herşeyi mükemmel ve yardım almaksızın yapmaya
çalşabilir. Ev işlerini eksiksiz olarak yapması gerektiğine inanır, bu işleri sadece
kendisinin yapabileceğini düşünerek yardım almak istemez, yardım
edildiğinde de yapılanı beğenmeyebilir, kendisinin yaptığı kadar güzel
yapılmadığı için kızabilir”.
Her işi birden, hem de en iyi biçimde başarmanın pek de olanaklı olmadığını
söyleyen Gülsüm Ertekin kadınların her işi yapabilirim, hemde tek başıma
yapabilirim düşüncesi ile eşin bu işleri paylaşmama eksikliğinin sonunda tüm
bunların kadını tükenmişliğe ve aşırı yorgunluğa sürüklediğini belirtiyor
Kendi sorunlarıyla başbaşa kalmak istemeyen kadınların mutlaka bir
danışmana başvurmasını isteyen Gülsüm Ertekin “ Sorun mutlaka
paylaşılmalı ve yaşam tarzındaki açıkların uzman yardımıyla görülmesi
sağlanmalıdır” diye vurguluyor.
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
GÖZ KAPAĞI
Hastalıkları ve tedavisi
müdahaleler mevcut hastalığı düzeltirken aynı
zamanda fonksiyonel ve estetik olmalıdır.
Oküloplastik cerrahi gözün bir alanıdır ve temel
amacı da bu tür hastalıkların tedavisidir” dedi.
Op.Dr. İlke Bahçeci Şimşek Göz Kapağıyla ilgili
sık görülen hastalıkları anlattı
En sık görülen rahatsızlıklardan biri
Arpacık (Hordeolum); göz kapağı kenarındaki
yağ bezlerinin akut iltihabıdır. Göz kapağında
şişlik, kızarıklık ve hassasiyet yapar.
Tedavisinde göz kapağına sıcak kompres,
antibiyotikli ve kortizonlu göz damla veya
pomadları kullanılır. Apse gelişirse boşaltılır
Bir diğeri Şalazyon (İç arpacık); göz kapağı
kenarına açılan yağ bezlerinin uç kısmının
tıkanması sonucunda, içerik kapakta birikir.
Önce arpacığa benzer akut iltihaplanma,
arkasından da kistleşme oluşur. Ağrısızdır,
ESTETİK TEDAVİLER
Göz kapaklarının
önemi nedir?
En önemli duyu
organlarımızdan biri olan
gözlerimizin korunması ile
görevli olan göz kapakları, çok
OP. DR.
özel ve hassas bir yapıya
İLKE BAHÇECİ ŞİMŞEK
sahiptir.
GÖZ
Aynı zamanda vücudun en
ince cildi ile örtülüdür.
Medicine Göz Hastalıkları uzmanı Op.Dr. İlke
Bahçeci Şimşek göz kapağaı hastalıklarında
hem yüzde şekil bozukluğu olur, hem de
görmemiz etkilenir diyor. Op.Dr. İlke Bahçeci
Şimşek “Enfeksiyon veya alerjik hastalıkları
çoğunlukla tıbbi tedavi ile düzelirken doğuştan
veya sonradan gelişen şekil bozukluklarının
tedavisi genellikle cerrahidir. Cerrahi
07
ileri derecede büyük olanlar astigmata neden
olabilir ve görmeyi etkileyebilirler. Nadiren göz
kapağı kanserleri ile karıştırılabilirler.
Tedavisinde arpacıkta olduğu gibi göz
kapağına sıcak kompres, antibiyotikli ve
kortizonlu göz damla veya pomadları kullanılır.
Kist bazen bu tedavi ile kaybolabileceği gibi,
cerrahi bir müdahaleyle de boşaltılması
gerekebilir.
Yine sık görülen, hem kozmetik hem de
fonksiyonel problem yol açan kapak
düşüklüğü nedir, nedenleri nelerdir?
Üst göz kapağının olması gerekenden daha
düşük olmasıdır. Üst ve alt göz kapağı arasındaki
aralık, kişiler arasında değişiklik göstermekle
beraber, ortalama 10-11 mm kadardır ve üst göz
kapağı gözümüzün renkli kısmını 2 mm kadar
örtmektedir. Bundan daha fazla örttüğünde veya
iki göz arasında fark dikkat çekici olduğunda, göz
kapağı düşüklüğünden bahsedilebilir. Bu durum
tek veya iki taraflı olabilir. Hafif dereceli
düşüklükler (ptozis) sadece estetik kusur
oluştururken, daha ciddi olanlar görmeyi de
etkiler. Doğuştan olabileceği gibi sonradan
yaralanma, yaşlanma, bazı göz ameliyatları, kas
ve sinir hastalıkları, kontakt lens kullanımı,
gebelik vs sonucunda ortaya çıkabilir.
Tedavisi genel olarak cerrahidir. Cerrahide uygulanacak olan
yöntem, göz kapağının muayene bulgularına göre belirlenir.
Yaşa bağlı olarak göz kapaklarında ne gibi değişiklikler olur ?
Yaşlanma ile kaş ve göz kapaklarında düşme, alt göz kapağında
içe veya dışa dönme, göz çevresinde torbalanmalar veya
çöküklükler ile kırışıklıklar oluşur. Bu değişiklikler sadece
yaşlanma ile değil, daha genç olan kişilerde de ailesel olarak da
görülebilmektedir. Kapak çevresindeki değişiklikler kişiye mutsuz,
yorgun ve uykulu bir görünüm verir.
Tedavisinde neler yapılır?
Öncelikle botox ve dolgu uygulamaları ile kırışıklıklar düzeltiler,
çökük olan kısımlara dolgu uygulamaları yapılır. Ayrıca yüz
bölgesinde uygulanan PRP tedavisi çok etkili sonuçlar
vermektedir. Yine üst ve alt göz kapağının estetik ameliyatları,
blefaroplasti ameliyatları uygulanabilir. Üst göz kapağında cilt ve
yağ fazlalıklarının alınması. Alt göz kapağında cilt fazlalığı alınması,
ayrıca fıtıklaşan yağların alınması yada yer değiştirilmesi
ameliyatları uygulanabilir. Kaş düşüklüğü olan hastalara kaş
kaldırma işlemleri yapılabilir.
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
08
GÜZELLİĞİNİZ İÇİN
OZON TERAPİ
SAÇ EKİMİ
PLASTİK CERRAHİ
Ozon, tıpta hastalıkların tedavisinde 150
yıldan fazla zamandır uygulanmaktadır.
zoon gazı kullanılarak yapılan iyileştirici
tedavilere “ozon terapi” denilmektedir.
Tedavi yöntemleri içerisinde mucize
sözcüğünü hak eden belki de sadece
ozon terapidir. Ozon terapi bazı
hastalıklarda ana tedavi yöntemi olarak
kullanılırken, bazı hastalıklarda tedaviye
destek ve tamamlayıcı olarak
kullanılmaktadır.
Uzun yıllardır saç ekimi üzerine
çalışan deneyimli bir ekibe sahip
olan merkezimiz, günümüzün en
ileri tekniklerinden yararlanarak saç
ekim ve tedavilerini başarı ile
uygulamakta ve size doğal bir
görünüm sunmaktadır. Amacımız
saç problemleri yaşayan kişilere
istedikleri anda, en iyi hizmeti,
maksimum kalitede ve konforlu bir
biçimde vermektir.
Plastik ve Estetik Cerrahi, çeşitli
nedenlerle oluşmuş doku eksiklerinin ya
da deri, deri altı, kas, tendon ve iskelet
sistemini ilgilendiren vücut ve organ
şekil bozukluklarının düzeltilmesi ile
uğraşan özelleşmiş bir branştır. Burada
tıbbi bir problemden çok estetik
problemler söz konusudur. Estetik ve
Plastik Cerrahi, vücudun birçok
bölgesinde gerçekleştirilebilir, örneğin
yüz, göğüs, karın, kol ve bacaklar gibi.
LAZER EPİLASYON
CİLT BAKIMI
CİLT YENİLEME
Lazer epilasyon; kişiye, uygulanan
bölgeye ve kıl tipine uygun ışık enerjisi
vererek kılların yok edilmesini sağlayan
bir yöntemdir. Bu ışık cilde zarar
vermeden kıl kökünde ısıya dönüşerek
kılların zayıflamasına ve yok olmasına
neden olur. Lazer epilasyon haricindeki
diğer sistemlerin adı depilasyon, yani
kılları vücuttan geçici olarak
uzaklatırma işlemidir.
Cilt temizliğine önem vermek
cildimizin ileriki yaşlarda kırışmasını
önemli ölçüde azaltacaktır. Bunların
başında makyaj, stres, sigara
ultraviyole ışınları, dengesiz beslenme
ve hava değişimleri gelmektedir. Tüm
bu etkenler yaşımız genç olsa bile
yüzümüzü solgun göstermesine
neden olur.
Ameliyat risklerini almadan cildin
sıkılaştırılması, kırışıklıkların
giderilmesi ve yerçekimi etkisi ile
ciltte oluşan sarkmaların
toparlanması çeşitli dokularda
muazzam değişiklikler yapabilen
lazer ile cilt gençleştirme
teknolojileri ile mümkün
olabilmektedir.
BÖLGESEL ZAYIFLAMA
LENF DRENAJ
OZON SAUNA
Bölgesel incelme yöntemleri ile yağ
hücrelerinin kırılarak ve küçültülerek
yağın katı halden sıvı hale geçirilmesi
amaçlanmaktadır. İhtiyaç olan bölgede
yapılan uygulama neticesinde sıvılaşan
yağlar vücut dolaşım sistemine katılır ve
vücut tarafından yakılabilir hale gelir.
Sonuçta işlem yapılan bölgenin inceldiği
ve vücut çevresinin azaldığı gözlenir.
Vücuda basınç masajı yapabilen cihazlarla,
vücuttaki lenfatik ve venöz dolaşım
hızlandırılır böylece damarlar arasında
biriken sıvının drene edilmesine ortam
yaratılır. Çeşitli hastalıklar sebebiyle vücutta
oluşan ödemin atılmasında, selülit'lerin
giderilmesinde, bölgesel zayıflama ve vücut
sıkılaştırma programlarının etkinliğini
arttıran bir yöntemdir.
Sıcak kabin içinde deri yolu ile vücuda
oksijen verilme yöntemidir. Stres, selüloit
giderici, zayıflatıcı, toksin atıcı, sindirim,
dolaşım düzenleyici, cildi sıkılaştırıcı ve
güzelleştirici gibi özellikleri bulunan vücut
bakım ünitesinin en önemli özelliği,
performanslı kilo vermeye yardımcı
olmasıdır.
Ayrıntılı bilgi için 444 0 205
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
Kalp krizi riskinin önlenmesi
ve göğüs ağrılarının ortadan
kaldırılması amacı ile yapılan
koroner by-pass ameliyatları,
kalp hastalarına ikinci bir
hayat şansı veriyor. Koroner
PROF. DR.
by-pass, ameliyat detayları ve
BATUHAN ÖZAY
sonrasındaki yeni yaşam
düzeni nedeni ile kalp
Medicine Hospital
Kalp Damar Cerahisi
hastalarının en çok merak
Bölüm Başkanı
ettiği süreçlerin başında
geliyor. Medicine Hospital Kalp
ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr.
Batuhan Özay , koroner by-pass ameliyatları ile
ilgili en sık sorulan soruları yanıtladı.
Koroner by-pass ameliyatı nedir?
Koroner arterlerdeki daralmalar belli bir seviyenin
üzerine çıktığında kanın akışında engel oluşturur.
Bu da kalbin yeterince beslenememesi ve
dolayısıyla görevini tam anlamıyla yapamaması
anlamına gelir. Göğüs ağrısına ve kalp krizine
neden olan bu olumsuz tabloyu ortadan kaldırmak
amacıyla uygulanan cerrahi işleme koroner bypass ameliyatı denilir.
By-pass ameliyatı nasıl yapılır?
Kalp damar tıkanıklarında söz konusu olan " Aorta
koroner by-pass" operasyonudur. Bu operasyon
"çalışan" veya "durdurulmuş" kalpte yapılabilir. "
Çalışan kalpte by-pass" bir dönem yaygın
uygulama alanı bulmuştur; ancak günümüzde
bazı özel durumlarda tercih edilen bir yöntemdir.
Daha yaygın olarak uygulanan "durdurulmuş
kalpte by-pass" ise, vücuttaki dolaşımın bir
akciğer-kalp pompası ile sürdürülüp, kalbi
tamamen durdurduktan sonra, kalpteki tıkalı
damarlara " by-pass" (köprüleme) yapılmasıdır.
Bu amaçla, bacak toplardamarı (VSM), ön kol
arteri (RA), göğüs arteri (İTA), gibi vücuttan alınan
damarlar kullanılabilir. Bu damarlardan alınan
yeterli uzunluktaki parçalar ile kalpten çıkan
büyük damarla (aorta), koroner arterdeki
tıkanıklığın ötesindeki damarlara köprüleme
yapılarak, bu damarların beslediği kalp krizi
bölgelerine yeterli kan akımı sağlanır.
By-pass i in alınan bu damarların
kullanılması bir sorun yaratır mı?
Bu damarlar, işlevsel olarak yedekli bir sistemin
parçası dahilinde çalıştıklarından, bulunmaları
gereken orijinal yerden alınıp, kalpte kullanılmaları
herhangi bir fonksiyon eksikliğine neden olmaz.
Ameliyatın s resi nedir?
Ameliyat süresi yapılacak by-pass sayısına ve
varsa ek işlemlere bağlı olarak değişmekle birlikte
yaklaşık dört saat sürer.
By-pass hangi durumlarda yapılır?
Birden fazla koroner damarın, ameliyatsız
yöntemlerle (balon-stent) açılamadığı
durumlarda,
Bir veya daha fazla damarın, daha önce
ameliyatsız yöntemlerle (balon-stent) açılmış
olmakla birlikte yeniden tıkandığı durumlarda,
Kalp kapak operasyonu gerektiren durumlarda bir
veya daha fazla koroner arterin hastalığında
yapılması gereklidir.
09
SORULARLA
BY-PASS
genellikle geçicidir.
Riskli bir ameliyat mıdır?
By-pass ge iren ki?inin cinsel ya?amı
By-pass operasyonunda değişik risk faktörleri
olumsuz bir ?ekilde etkileniyor mu?
vardır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir;
Hastaların psikolojik durumu etkilendiği için cinsel
Hastanın yaşı,
yaşamı da bir miktar etkilenebilir. Hastanın kalp
Hastanın cinsiyeti,
hastalığının ağırlığına da bağlı, eğer hasta daha
Mevcut damar tıkanıklıklarından yani hastanın
önce bir enfarktüs geçirmemişse, kalbinde bir
daha önce geçirilmiş enfarktüs veya kalp kasının
hasar yoksa, böyle bir ameliyatı geçirdikten sonra
çalışmamasından dolayı kalp kasında güç kaybı
tamamen normal yaşantısına döner, tabii cinsel
olup olmaması,
bakımdan da. Ama öncesinde ağır bir kalp krizi
Hastanın kalp kapaklarında ek bir rahatsızlık olup
geçirmişse, kalp yetersizliği varsa, ondan sonra
olmaması,
baypas olmuşsa bir miktar etkilenebilir cinsel
Hastada dolaşım sistemi haricindeki diğer
yaşamı.
sistemlere ait bir fonksiyon kaybı olup, olmaması
Ameliyatlarda hangi greftler kullanılır
önemlidir.
Ki?ide psikolojik bozukluk yaratır mı? Esas olarak iki farklı özellikte olup bunlardan biri
atardamar diğeri ise toplardamar
Ameliyat sonrasında hastanın yaşamındaki bu
karakterindedir. Atardamar olarak "sağ ve sol
köklü değişiklikler pek çok hasta tarafından
meme atardamarları, sağ veya sol kol
rahatlıkla tolere edilse de, bazen psikolojik
atardamarı" günümüzde en sık kullanılanlardır.
sıkıntılara yol açabilir. Bu durumda psikolojik
Toplardamar olarak kullanılan greftler ise her iki
yardım gerekebilir.
Kalp ameliyatı olup karakteri de?i?en bacaktan da hazırlanabilir. By-pass
ameliyatlarında greft seçimi hastanın yaşına,
insanlar ?ehir efsanesi mi?
koroner damarların kişiye göre değişebilen
Hem evet hem hayır. Gerçekten bazı hastalarda
anatomik durumuna, eşlik eden diğer
oluyor bu durum. Çok sakin birisi asabi birisine
hastalıkların mevcudiyetine, yapılacak by-pass
dönüşebiliyor ya da tam tersi olabiliyor. Kalp
sayısına göre değişmektedir. Son yıllarda
ameliyatı esnasında vücut çok büyük bir stres
özellikle 60 yaş altındaki hasta gruplarında
altına giriyor. Anestezik maddeler kullanılıyor
sadece atardamar kullanımı tercih edilirken, bu
veya açık dolaşıma bağlı mikro hava embolileri
yaş grubunun üzerindeki hastalarda genellikle
oluşabiliyor. Bir de hasta yoğun bir ölüm korkusu
atardamar ve toplardamar greftleri birlikte
duyabiliyor bazen. Bu durum çok sık değildir ve
(yapılacak by-pass sayısına bağlı olarak)
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
10
Kalp sağlığını
korumak için
basit uygulamalar
Tüm dünyada her gün yüz binlerce
insanın ölümüne neden olan kalp
krizlerini önlemenin basit yolları
hastalıktır ve ilerledikçe
● Stresinizi tanıyın:
kalbi yormaya
Kalp krizlerinin en
başlayacaktır. Kendinizi
önemli nedenlerinden
depresif hissediyorsanız
biri olan "kronik stres"in
mutlaka tedavi olun.
belirtilerini tanımayı
öğrenin. Kendinizi daima
UZ. DR.
● Kilonuza ezilmeyin!:
sinirli, endişeli
ZEKİ DOĞAN
Şişmanların daha çok
hissediyorsanız, günlük
çaba harcaması
Medicine Hospital
rutininizi uygulamak zor
Kardiyoloji Bölüm Başkanı
gerektiğini unutmayın.
geliyorsa, iştahınız
Kilonuzun arkasına
yerinde değilse, işinize
sığınmayın ve zor gelse de
odaklanmakta güçlük
egzersiz yapın.
çekiyorsanız ve uyku düzeniniz
● Eski krizden korkmayın:
bozuksa, kronik stres yaşıyor
olabileceğinizi göz önünde
Daha önce kalp krizi geçirmiş
bulundurun ve bir doktora
olsanız da tıbbi geçmişinizi bilen
danışın.
bir uzmanın sizin için
hazırlayacağı rutin egzersizler,
● Rahatlamayı ?renin:
Strese
kalbinize çok iyi gelecektir. Eski
karşı rahatlamanın çok basit
kriziniz sizi korkutmasın.
yöntemleri var, bunları öğrenin.
Sırt üstü yatıp nefes egzersizleri
● ’Statin’lerin de?erini bilin:
yapmaya günde 20 dakika
Vücudun kolestrol oranını
ayırarak kalbinize büyük bir iyilik
düşürmeye yarayan ve kalp
yapabilirsiniz.
hastalıklarının öldürme oranını
● Kompleks karbonhidratlar:büyük oranda gerileten "statin"
denilen mucizevi maddenin
Karbonhidratları diyetinizden
varlığından haberdar olun.
çıkartmayın, ancak kompleks
Kolestrolünüzü kontrol ettirin,
karbonhidratlar tüketmeyi tercih
yüksekse mutlaka tedavi olun.
edin: Esmer pirinç, patates,
kepekli ekmek ve kepekli
makarna tüketmeyi tercih edin.
● Mide S.O.S. veriyor!
Sindirim
sisteminizin uyarılarını dinleyin:
Kalp krizlerine kanın akışı ve
yoğunluğu ile ilgili problemler
neden olur ve bu problemler, ilk
olarak sindirim sistemini etkiler.
Sindirim güçlüklerini ve mide
ağrılarını görmezden gelmeyin,
doktorunuza danışın.
● Depresyonla sava?ın:
Depresyon tedavi edilmeden
atlatılması çok zor, gerçek bir
● Alkol abartmayın:
Şunu asla
unutmayın: Yüksek alkol
tüketimi kalp krizlerine davetiye
çıkartır.
● Test yaptırın:
Hiç bir sağlık
probleminiz olmasa da 40
yaşından sonra kanınızdaki
kolestrol oranını düzenli olarak
ölçtürün. Kolestrolünüzün
normal kabul edilen değerlerin
dışında çıkması kalp sağlığınız
için daha fazla çaba göstermeniz
gerektiğinin işaretidir, bunu
ihmal etmeyin.
Kalbiniz Emin Ellerde
▼Ekokardiyografi
▼ Efor ▼ Tansiyon Holter
▼ Ritim holter ▼
Transözefagial Eko
▼ Pediatrik Eko
▼ Elektrofizyoloji
▼ Balon Stent
▼ Koroner Anjiyografi
▼ Pefiferik Anjiyografi
▼ Karotis Anjiyografi
▼ Renal Anjiyografi
Ayrıntılı bilgi için
444 0 205
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
11
Kalp krizi geçiren
hastalar ne hisseder?
Öncelikle bilinmesi gereken
bir konu varki; o da kalp krızı
geçiren hastaların yaklaşık
2/3 ünde kalp krızı öncesi
dönemde herhangi bir kalp
rahatsızlıgı yoktur. Kalp krızı
UZ. DR.
sonrası ilk 2 saatlik dönem
GÖKHAN BEKTAŞOĞLU
kalp fonksiyonlarının geri
KARDİYOLOJİ
döndürülebilir oldugu krıtık
aşama olması sebebiyle
hastalara erken mudahalenin önemi açıktır.
Ancak kalp krızı sonrası hastaların, çok nadir bir
kısmı erken evrede doktora
başvurabilmektedirler. Bu açıdan kalp ile ilgili
şikâyetlerin tanınması önem arz etmektedir.
Çogunlukla gögüs agrısı olarak nitelendirdigimiz
durum aslında krız geçiren hastalar tarafından
daha farklı bir şekilde ifade edilmektedir.
Hastaların büyük bir çogunlugu neren agrıyor?
Diye sordugumuz soruya;
-agrı haricinde yerini tam tarif edemedikleri
genellikle gögüs ortasında yaygın bazı durumlarda
sol kol, çene ve omza yayılım gösterir şekilde
baskı, sıkışma ve yanma tarif ederler.
Mevcut duruma çogunlukla terleme ve
halsizlikde eşlik edebilir. Bazı hastalar nefes darlıgı
ve çarpıntıyla da doktora başvurabilmektedirler.
Kalp semptomları çogunlukla fiziksel egzersiz
gerektiren durumlar sonrası veya duygusal
hadiselerden sonra ortaya çıkar. Hastalar özellikle
yokuş ve merdiven çıkmakla veya bi yük taşırken
bu şikâyetleri tarifliyorlar ise; bu kalp hastalıgının
tipik bir bulgusudur. Bazı hastalarda ise agrı
duygusal stres ile tetiklenebilir. Kötü bir haber
veya yasanılan bir tartışma agrıyı
başlatabilir.ancak fiziksel egzersiz harıcı mevcut
bulguların olması ise kalp krızını düşündürmelidir.
Şeker hastaları başta olmak kaydıyla ileri yaştaki
kişilerde semptomlar olmayabilir veya tablo silik
olabilidiginden kalp krızının farkına varılmayabilir.
Bazı durumlarda kalp krızı bayılma ilede kendini
gösterebilir.
Kalp krızı geçiren hastaların ancak yarısına
yakını hastahaneye ulaşabildigi düşünüldügünde
yukardaki semptomların iyi bilinmesi ve
tanınması önem arz etmekle birlikte en kısa
zamanda 112 aranıp yardım istenmesi
gerekmektedir.
Yalnızken kalp krizi
geçirenler ne yapmalı?
Çağımızın sorunu kalp krizine
dikkat! Kalp krizi televizyon ya
da filmlerde gördüğünüz gibi
değildir! Kalp krizi televizyon ya
da filmlerde gördüğünüz gibi
değildir: Biri aniden göğsünde
UZ. DR.
korkunç bir ağrı hisseder,
BÜLENT UZUNLAR
kalbini tutar ve yere yıkılır...
Kalp krizi bazen bu işaretlerden
KARDİYOLOJİ
hiçbirini vermeyebilir de. Birçok
kalp krizi birdenbire ortaya
çıkmasına rağmen birçoğu da yavaş, hafif ve ağrısız
gelir.
İşte kalp krizinin gelişimine ilişkin genel belirtiler:
Göğüste ağrı: Çoğunlukla kalp krizinde göğüs
kafesinin ortasında birkaç dakikadan uzun süren
ağrı, baskı, sıkışma, huzursuzluk hissi olabilir. Ağrı
genellikle dinlenmeyle geçer ve efor sırasında yine
gelir. Ayrıca halsizlik, göğüste ağırlık, ölüm korkusu
gibi belirtileri de olabilir.
Terleme, bulantı: Bazen bu belirtiler de kalp krizinin
tek işareti olabilir. Göğüste yanma hissi mide
problemlerinden de olabilir, ama aynı zamanda bir
kalp krizi belirtisinin de işaretidir. Daha önce kalp
krizi geçirmiş olsanız bile belirtileriniz öncekine göre
farklılık gösterebilir. Kadınlar erkeklere göre daha
sessiz kalp krizi geçirirler. Bu, kalp krizini göğüste
ağrı, yanma gibi klasik belirtilerin olmadığı anlamına
gelir. Bunun yerine, soğuk terleme, bulantı, zor nefes
alma vardır.
Nefes darlığı: Güç nefes alma göğüs ağrısından önce
ya da aynı anda başlayabilir. Buna karşın kalp krizi
sırasında herhangi bir solunum şikayetiniz de
olmayabilir.
Diğer ağrılar: Ağrı üst vücutta da ortaya çıkabilir.
Örneğin çene ve dişler, iki kol, boyun ya da karında
olabilir. Bazen ağrı, sıkışma, huzursuzluk hissi
göğüste başlar ve sonra sol kola, çene altına ve sırta
vurur.
Diyet ve egzersizin kan basıncı kontrolü için
yetersiz kaldığı durumlarda bir veya daha fazla ilaç
kullanılması gerekli olabilir. Tansiyon düşürücü
ilaçların yaşam boyu düzenli olarak kullanılması
gerektiği unutmayın.
Sodyum, sofra tuzunun yanı sıra konservelerde,
işlem görmüş veya hazır besinlerde yüksek
miktarda bulunur ve kan basıncının yükselmesine
sebep olur. Günlük tuz tüketiminizi bir silme tatlı
kaşığı ile sınırlayın.
Yemeklerinizi tuz yerine limon, soğan, sarımsak,
taze bitkiler ve baharatlarla lezzetlendirin. Doymuş
yağlar ve kolesterolün fazla miktarda tüketimi,
koroner kalp hastalıkları ile yakından ilişkilidir. Bu
nedenle tam yağlı süt ve süt ürünleri ile yağlı etlerin
tüketiminden kaçının.
Fazla kilolarınızdan kurtulun.
Düzenli egzersiz yapın.
Stresinizi kontrol altına alın.
Sigarayı bırakın
Kadınlar ayrıca ani bayılmalar ve ani uyku
bozukluklarına dikkat etmeliler. Yine diyabetikler
sessiz kalp kirizi geçiren gruptadır. Çünkü sinirleri
hasara uğradığı için göğüs ağrısı ve baskı hissini
hissetmezler.
YALNIZ
BAŞINIZAYKEN KALP
KRİZİ GEÇİRİRSENİZ
NASIL HAYATTA
KALIRSINIZ?
● PANİĞE KAPILMADAN ÜST ÜSTE
KUVVETLİCE ÖKSÜRMEYE BAŞLAYIN.
● ÖKSÜRMEDEN ÖNCE HER SEFERİNDE
DERİN BİR NEFES ALIN;
● ÖKSÜRÜKLERİNİZ GÜÇLÜ OLSUN,
DERİNDEN GELSİN VE UZUN SÜRSÜN,
TIPKI GÖĞSÜNÜZDE BİRİKMİŞ BALGAMI
ATMAYA ÇALIŞIR GİBİ ÖKSÜRÜN.
● HER İKİ SANİYEDE BİR DERİN NEFES
ALIP ÖKSÜRÜN VE BUNU YA YARDIM
GELENE DEK YA DA KALP ATIŞLARINIZ
TEKRAR NORMALE DÖNENE DEK SÜREKLİ
YAPIN.
● DERİN NEFES ALMAK CİĞERLERİ
OKSİJENLE DOLDURUR.
● ÖKSÜRMEK KALBE TAZYİK YAPAR VE
KAN DOLAŞIMINI RAHATLATIR.
● KALBE UYGULANAN BU TAZYİK, KALBİN
NORMAL RİTMİNE DÖNMESİNİ
KOLAYLAŞTIRIR.
● BÜTÜN BUNLAR SİZE, BİLİNCİNİZİ
KAYBETMEDEN ÖNCE HASTANEYE
YETİŞECEK ZAMANI TANIR.
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
Doğuştan kalp hastalığı
görülme riskinin yaklaşık
100 canlı doğumda 1
olduğunu belirten
Medicine Hospital Çocuk
Hastalıkları ve Çocuk
Kardiyoloji Uzmanı Dr.
Hasan Güven, aileleri
doğumdan itibaren
çocuklarının kalbini
kontrol ettirmesi
uyarısında bulundu.
100
bebekten
1'i kalp
hastası
Dr. Güven, yaptığı açıklamada,
ülkemizde saatte 160, yılda
ortalama 1,4 milyon bebek
doğduğu düşünülürse yılda 14
bin kalp hastalıklı bebeğin
dünyaya geldiğini belirtti.
Çocuklarda en sık görülen kalp
UZ. DR.
hastalığı belirtilerinin bebeklik
HASAN GÜVEN
çağında hızlı nefes alıp verme,
ÇOCUK KARDİYOLOJİSİ emmede güçlük, aşırı terleme,
morarma ve üfürüm
duyulması olduğunu ifade eden Güven, kilo
alamama, sık hastalanma gibi durumların da
doğuştan kalp hastalıklarından
kaynaklanabileceğini bildirdi.
Çocuklarda “Üfürümün” bir hastalık değil
hastalık belirtisi olduğunu vurgulayan Dr. Hasan
Güven, “Çocuğunuzun kalbinde üfürüm
duyuluyorsa kalbinde delik de olabilir, tamamen
normal de bulunabilir (masum üfürüm). Amerikan
Pediatri Derneği masum üfürüm teşhisini Çocuk
Kardiyoloji uzmanı tarafından konulması
gerektiğini bildirmiştir. Üfürüm duyulan
çocukların mutlaka Ekokardiyografi ile
değerlendirilmesi gereklidir” dedi.
Yaşamın ilk 30 günü içindeki bebek ölümlerinin
yüzde 15'inin doğumsal kalp hastalıklarından
kaynaklandığını anlatan Dr. Hasan Güven, şunları
kaydetti:
“Özellikle yaşamın ilk bir ayında doğuştan kalp
hastalıkları hiç bir belirti vermeyebilir. Bu nedenle
bebeklere ilk 30 gün içerisinde yapılacak bir
ekokardiyografik inceleme doğuştan kalp
hastalıklarının teşhisinde kesin yöntemlerden
biridir. Bu incelemenin annenin ve bebeğin
organlarına bir zararı yoktur. Gebelerde de
güvenle uygulanır ve işleme Fetal Ekokardiyografi
adı verilir.
12
BELİRTİLER
Okul çocukluğu
dönemindeki kalp
hastalıklarında ise göğüs
ağrısı, çarpıntı, çabuk
yorulma, baygınlık yine
üfürüm duyulması gibi
belirtiler ön plana
çıkmaktadır.
Çocuklarınıza daha önce
yaptırmamış bile olsanız
okul döneminde
yaptıracağınız bir
ekokardiyografik inceleme
ileride spor sahalarındaki
ani ölümleri engelleyebilir.”
Dr. Hasan Güven, toplumun
yüzde 20'sini etkileyen
ritim bozukluğunun anne
karnında bile ortaya
çıkabildiğine dikkati
çekerek, “Bebeklerde ise
aşırı huzursuzluk, kalp
atışlarının hızlı olması,
emmede güçlük, morarma
vb belirtiler gösterebiliyor.
Bu nedenle anaokulu
başlangıcında EKG
çekilmesi ve çocuk
kardiyoloji uzman hekim
değerlendirmesi önemlidir.
Çocukluk ve Ergenlik
döneminde aşırı tüketilen
çay, kahve, özellikle kafein
içeren enerji içecekleri
ritim bozukluklarına yol
açabilir” dedi.
OBEZİTE VE KALP
Çağımızda kalp fonksiyonlarını en kötü etkileyen
faktörlerden birinin obezite olduğunu vurgulayan Dr.
Hasan Güven, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Toplumumuzda çığ gibi artan obezite;
çocuklarda hipertansiyon, insülin direnci ve buna
bağlı şeker hastalığı, hiperkolesterolemi, gibi
hastalıklara yol açmaktadır. Damar sertliğinin artık
çocukluk çağında başladığı kesin olarak
gösterilmiştir. Bu nedenle çocuklarımızı düzenli spor
yapmaya ve dengeli beslenmeye alıştırmalıyız.
Çocuğunuz Obez ise tansiyonunu ölçtürün, açlık kan
şekeri, insülin düzeyi ve kolesterollerine baktırın.
Karaciğer yağlanması açısından Batın USG yaptırın.
Özellikle takım ve yarışma sporları yapacak
çocuk ve gençlerin öncesinde EKG ve
ekokardiyografik ile Çocuk Kardiyoloji uzmanı
tarafından muayene edilmesi ileride ortaya
çıkabilecek istenmeyen olayların erken teşhisi ve
tedavisi için gereklidir.”
Doğumsal kalp hastalıklarının anne karnında en
sık görülen anormallikler arasında ilk sırada yer
aldığını ifade eden Dr. Hasan Güven, “Doğumsal kalp
hastalıklarının yüzde 90'ı düşük risk grubundaki
normal gebelerde ortaya çıkıyor. Ancak yüksek risk
grubunda ( 35 yaş üstü gebelikler, akraba evlilikleri,
USG de şüpheli bulgu saptananlar, ritim
bozuklukları, tüp bebek vb) olan gebelerde belirgin
olarak görülme sıklığı artıyor” diye konuştu.
Dr. Hasan Güven, gebelikte doğuştan kalp
hastalıklarının tarama testi olarak fetal
ekokardiyografinin (anne karnında bebeğin kalbinin
ayrıntılı incelenmesi) 16. haftadan itibaren
yapılabileceğini kaydetti. Güven, “Bu işlem çocuk
kardiyoloji uzmanları tarafından yüzde 95 başarı ile
yapılır. Fetal Ekokardiyografik incelemenin hamile
olan tüm kişilere yapılması uygundur” dedi.
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
13
APANDİSİT
geç kalanları
sevmiyor
Bütün çocuklar zaman zaman karın ağrısı çekerler. Bu
ağrı ataklarının çoğu kısa sürer ve hafiftir. Bu nedenle
bu çocukların küçük bir bölümü doktora başvurur.
Karın ağrısı yakınması ve doktora başvuran çocukların
ancak üçte birinde acil cerrahi girişim gerektirecek bir
sebep saptanabilir. Bu sebeplerin en sık olanı da
apandisittir. Çocukluk çağının en sık acil cerrahi
girişim gerektiren problemi apandisittir.
APPENDİKSİN YERİ
Apendiks karnımızın sağ alt
tarafında ince ve kalın
bağırsağın birleşim yerine
yakın, kalın bağırsağın (
çekum) başlangıç yerinde;
OP. DR.
kalın bağırsakla birleşen bir
MEHMET PAŞAOĞLU
ucu kapalı, solucan gibi bir
ÇOCUK CERRAHİSİ
organdır. Çıkmaz bir sokak
gibi düşünebilirsiniz. İnce bir
lümeni (boşluğu) vardır. Bu boşluğa salgıladığı
sümüksü salgı (Müküs) devamlı kalın bağırsağa
akar. Apendiksin hayatın devamı için gerekli bir
organ olmadığına inanılır.
APPENDİKSİN İLTİHABI (AKUT APPENDISITIS)
Medicine Hospital Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op.
Dr. Mehmet Paşaoğlu apandisit iltihabı nedenleri
hakkında bilgiler verdi. Op. Dr. Mehmet Paşaoğlu “
Apendiksin iltihabına apandisit denir. Yaşa bağlı
olmaksızın apendiksin (lümenini) tıkayıp, kalın
bağırsağa boşalımını engelleyen herşey
apandisite sebep olabilir. tıkanma bazen
taşlaşmış kaka parçacıklarına (Fekalit), neden
olarak da bağırsak parazitlerine meyve çekirdeği
veya yanlışlıkla yutulmuş yabancı cisimlere bağlı
olabilir. Sıklıkla apendiks boşluğunu tıkayan olay
belirlenemedği için, sistemik bir hastalığa olarak
karın içi bezelerinin şişmesi sonucu tıkanıklığn
oluştuğu ve apendiks iltihabının tetiğini çektiğine
inanılır” dedi.
APANDİSİTTE HANGİ ŞİKAYETLER OLUR?
Apandisit tipik olarak mide hizasında veya
göbek çevresinde gösterilen iyi tanımlanamayan
künt bir mide ağrısı şeklinde başladığını belirten
Op. Dr. Mehmet Paşaoğlu “ İştah kapanır, sonra
bulantı başlar. Yaklaşık 6-12 saat sonra; zaman
ÇOCUKLARDA
KARIN AĞRISI
VE KUSMAYA
DİKKAT
▼ 5 yaş altı çocuk karın ağrısını çok iyi ifade edemez
▼ Muayenesi zordur (Uyumsuzdur)
▼ Vücuttaki iltihabı sınırlama güçleri zayıftır.
▼ Apendiks anatomileride değişiktir. (Apendiksleri çabuk
patlar ve yayılır-saatler içesinde)
zaman olan kusmalar başlar. Sonraki 12 saatte
ateş yükselebilir de yükselmeyebilir de. Hasta
kendini giderek daha da kötü hisseder ve günlük
faaliyetlerini bırakır. Dil paslanır, ağız kurur ve
karında bir şişkinlik görülür. Ağrı karnın sağ alt
taarfına yerleşir. Hasta bacağını karnına çekip
yatınca daha rahat ettiğini söyler” dedi.
Op. Dr. Mehmet Paşaoğlu bundan sonraki
aşama içinde bilgiler sundu. “Apendiksin
APANDİSİTİ TAKLİT EDEN
HASTALIKLAR
▼ Mezentedit Lenf Adenopati
(Karın içi bezelerin şişmesi)
▼ Akut Gastroenterit
(Kusma ile birlikte ishaller)
▼ Diabetik Ketoasidoz
▼ Akut Romatizmal ateş
▼ Primer Peritonit
▼ Orak Hücreli Anemi Kriz
▼ Lober Pnömoni
(Sağ akciğer alt lob zatürresi)
▼ Kurşun zehirlenmesi
▼ Abdominal Epilepsi
▼ Henoch-Schönlein Purpurası
▼ Hemofiliye bağlı karın içi kanamaları
patlamasıdır. patlarsa hassasiyet tüm tarına
yayılır, genel durum daha da kötüleşir. apandisit
çocukluk çağının en sık acil cerrahi girişim
gerektiren problemidir. 12-14 yaşlarında en sık
görülür. 5 yaş ve altı çocuklarda; gerek çocuğun
kendini ifade etmesindeki güçlük, gerekse
muayenedeki zorluklar gerekse çocukların
savunma mekanizması zayıflığından dolayı bu
yaş grubu genelde patlamış apandisit tablosu ile
ameliyat edilirler” dedi. Paşaoğlu, gelişen tıp
teknolojisi ile patlayan apandisit vakalarında
azalış olduğunu da vurguladı.
TEDAVİ
▼ İltihaplı olan, apandisitin cerrahi olarak
çıkartılması
▼ Geniş spektrumlu antibiyotiklerin kullanıma
girmesi,
▼ Gelişmiş anestezi teknikleri
▼ Erken tanı
Gelişmiş cerrahi teknikler ile apandisitten
eskiden yüksek olan ölüm oranları bugün yüzde
1’in altına düşmüştür.
Görüldüğü gibi her hastalıkta olduğu gibi,
apandisitte erken tanı, zamanında hekime
başvuru çok önemlidir. Gecikmiş vakalarda yara
enfeksiyonu, karın içi abseler, hastalığın iyileşme
sürecini ciddi etkilemektedir.
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
14
Kırılmayan
böbrek taşı
kalmayacak
Ses dalgalarıyla taş kırmaya
(ESWL)uygun olmayan tüm taşlar
içinde çaresiz değilsiniz. Endoskopik
yöntemle idrar kanalından girip
idrar kanalı ve böbrekteki taşlar
lazer ile kırılıp yok ediliyor.
Her yıl milyonlarca insan taş
hastalığı nedeniyle üroloji
uzmanı veya acil servis
hekimlerine başvuruyor.
Böbrek taşları ve idrar yolları,
ürolojik hastalıklar içinde
DOÇ. DR.
yüzyılardır en ağrılı
AHMET HAMDİ TEFEKLİ hastalıktır. Araştırmacılar
Mısır mumyalarında 7000 yıl
Medicine Hospital
Üroloji Bölüm Başkanı
öncesinde mesane taşı
olduğunu saptamışlar. Çoğu
böbrek taşları az veya çok ağrılı bir şekilde
tedavisiz olarak düşürülebilir. Bununla birlikte
genel olarak taşın büyüklüğüne, şekline ve
kişinin kanal yapısına bağlı olarak taş
düşmeyebilir. 5 mm çapındaki bir taşın düşme
şansı %50 dir. Taş boyutu arttıkça düşme olasılığı
azalır.
Medicine Hospital Üroloji Bölüm Başkanı Doç.
Dr. Ahmet Hamdi Tefekli Flexible
üreterorenoskopi ile ESWL için uygun olmayan
tüm taşlar için endoskopik yöntemle idrar
kanalından girip idrar kanalı ve böbrekteki
taşların laser ile kırılıp yok edilebileceğini belirtti.
Doç. Dr. Ahmet Hamdi Tefekli şöyle konuştu “
Gelişen teknolojilerin yardımı ile gövdesi kıvrılıp,
bükülebilen, ucu yönlendirilebilen çok ince,
flexible üreteroskop adı verilen cihazlarla, idrar
Flexible üreteroskopik taş
tedavisinin avantajları nelerdir?
▼ En büyük avantajı yüksek başarısıdır. (90–96)
▼ Böbreğe doğal yoldan girildiği için, perkütan
ve açık cerrahi gibi yöntemlerden farklı olarak
vücutta kesi izi olmamaktadır.
▼ Yapılan çalışmalarda böbrekte doku kaybı ve
fonksiyon kaybına yol açmadığı saptanmıştır.
▼Kanamaya yol açmamaktadır. Bu nedenle
kanama eğilimi olanlarda ve antikoagülan
kullananlarda uygulanabilmesi flexible
üreteroskopiye büyük avantaj sağlamaktadır
▼ Hastalar aynı gün veya ertesi gün taburcu
olabilirler ve geride taş oluşumuna zemin
hazırlayacak küçük parçacıklar kalmaz.
▼ Pelvik ve at nalı böbrek gibi, doğuştan böbrek
anomalisi olan hastalarda uygulanabilir. Bu
hasta grubunda en etkili ve en kolay
yöntemlerden biridir.
yolundan böbreklere girilerek böbrek içindeki
taşların holmium lazer ile parçalanması ve
taşların çok küçük parçalara ayrılarak, taşların
temizlenmesi işlemidir. Bu işlem flexible
üreteroskopik olarak taşların kırılması,
retraograd intrarenal cerrahi (RIRc) veya Flexurs
olarak adlandırılmaktadır. Flexible üreteroskopik
taş kırılmasında litotriptör olarak holmium lazerin
kullanılması en büyük gelişme olmuştur, çünkü
holmium lazer ile tüm taşlar kırılır” dedi.
Doç. Dr. Ahmet Hamdi Tefekli işlemin
yapılışını anlattı “ Hastaya bir kesi yapılmadan,
üretra adını verdiğimiz idrar kanalından girilir.
İnce bir kılavuz tel üzerinden access sheet adını
verdiğimiz bir kılıf üretere yerleştirilir ve içinden
flexible üreteroskop böbreğe ilerletilir. Taş
kamerada görülür, ardından 270 mikron
kalınlığında lazer teli flexible üreteroskopun
içinden ilerletilerek taşa direk teması
sağlanarak taş kırılır. Kırılan parçalar kum
tanesi haline gelene kadar taş kırılır” dedi.
Doç. Dr. Ahmet Hamdi Tefekli Flexible
Üreteroskopinin taş tedavisi dışında kulanım
alanlarından bahsetti” İdrar yollarından olan
En büyük avantajlarından biri de hem üreter
hemde böbrek taşına aynı anda müdahele
edilebilmesidir. Üreter taşının üreteroskopi ile
tedavisi sırasında aynı tarafta, tedavi gerektiren
böbrek taşı olabilir. Böyle bir durumda
üreterdeki taş alındıktan sonra, aynı taraf
böbrekteki taşta alınabilir ve böylelikle hasta
tamamen taşsız hale getirilebilir. Benzer şekilde
her iki böbreğinde de tedavi gerektiren taşları
olan hastalarda aynı seansta her iki böbrekteki
taşlar flexible üreteroskopi ile temizlenebilir.
Çok şişman hastalarda ESWL
uygulanamamakta ve PCNL nin yapılması zor
ve oluşabilecek yan etkileri fazladır. Bu nedenle
bu hastalarda Flexible üreteroskopi ile taş
tedavisinin ilk seçenek olduğu
düşünülmektedir.
kanamaların araştırılmasında, pozitif üst üriner
sistem patolojisi ( üreter veya böbrekte tümör
şüphesinde) olan hastalarda tanı koyma
amacıyla kullanılabilir. Ama günümüzde en
yaygın ve başarılı kullanım alanı böbrek
taşlarıdır” dedi.
Flexible üreteroskopik taş tedavisinin,
ses dalgalarıyla taş kırma (ESWL) yöntemine
üstünlüğü nedir?
Doç. Dr. Ahmet Hamdi Tefekli “ ESWL Vücut
dışında oluşturulan ses dalgaları yardımıyla idrar
yolundaki taşın kırılmasıdır. ESWL uzun yıllardır
böbrek taşlarının tedavisinde başarı ile uygulanan
bir yöntemdir. Bununla birlikte taş tedavi
seanslarının uzun sürmesi (1-4 seans), özellikle
belirli bögedeki taşlarda (böbrek alt kaliks
taşlarında başarısı %40-60) başarısız olması ve
ESWL sonrası geride taş parçacıklarının kalması
gibi istenmeyen yan etkilerinden dolayı, Flexible
üreteroskopi daha etkili bir çözümdür.
Günümüzde ESWL ile kırılamayan taşlarda birinci
seçenek Flexible üreteroskopidir. Ayrıca 1. 5 cm
altındaki alt pol taşlarında, ESWL nin başarısızlığı
nedeniyle ilk seçenektir” diye vurguladı.
www.medicinehospital.com.tr
Medicine Hospital
15
Saç ekiminin sağlık
üzerindeki etkileri
Saç ekimi operasyonları
gerek olan kriterlere cazip bir
biçimde yapılmışsa sağlıklı
üstünde hiçbir aksi tesiri
olmamaktadır. Aksine saç
ekimi operasyonunun, şahsın
öz güvenini ve toplumsal
etraflarındaki iletişimin
kalitesini artıran neticeleri
olduğu düşünülürse sağlıklı
üstünde birçok pozitif etkileri
olduğu söylenebilir.
Saç ekimi hastane
ortamında ve profesyonel bir
kadro ile yapılıyorsa
komplikasyonla karşılaşmak
kolay değildir . Operasyonda
kullanılan malzemeler
sterilizasyon şartlarına cazip
muhafaza edilir ve hemen
hemen tamamına yakını
disposible ( bir kullanımlık)
malzemelerden oluşmaktadır.
Ekibin hassasiyeti, kullanılan
malzemelerin itinayla
seçilmesi ve gerek olan
kurallara uyulmasının yanına
saçlı derideki dolaşımın
fazlalığı nedeni ile enfeksiyon
riskinin hemen hemen
imkansıza yakın olması saç
ekimi operasyonlarını
kolaylaştırmakta ve
üzerindeki aksi etki olasılığını
ortadan kaldırmaktadır.
Hastaya harekât
sonrasında minimal dozlarda
verilen ilaçlarla aşama
tamamiyle kontrol altına alınır
ve birey gönül rahatlığıyla
toplumsal hayatına geri
dönebilir.
Medicine Hospital’da
10 yıl sonra sağlığına
kavuştu
GÖRKEM VURAL UZ
SAÇ EKİM KOORDİNATÖRÜ
Yaklaşık 10 yıldır gözleri çok az gören Naile Keskin (61), aşırı
kilosu sebebiyle 3 kamu hastanesi ve 5 özel sağlık
kurumundan ameliyat edilmeden geri çevrildi.
Aşırı kiloları nedeniyle ayakta bile durmakta zorlanan
Keskin, Medicine Hospital’da geçirdiği operasyon sonrası
yeniden sağlığına kavuştu. Konuyla ilgili bilgi veren Medicine
Hospital göz doktoru Op. Dr. Adem Eroğlu, hastasıyla ilgili
“Yaklaşık 10 yıldan beri sol gözde daha fazla olmak üzere
görme azlığı şikâyeti yaşamaktaydı. Sol gözde sadece ışığın
varlığını ve yönünü tayin edebilecek kadar görmesi, sağ gözde
ise 4 metreden parmak sayar seviyede görmesi vardı.”
bilgisini verdi. Daha önceden birçok hastaneden bu şartlarda
ameliyat edilemeyeceği gerekçesi ile hastasının geri
çevrildiğini kaydeden Eroğlu, “Hastamız aşırı kilo nedeniyle
yürüyemiyor, hatta ayakta dahi duramıyordu. Hasta sırtüstü
yatamıyor, yattığı an şiddetli baş dönmesi krizine giriyordu. Bu
nedenle yıllardır oturarak uyuyor. Ayrıca hastada nefes darlığı,
şeker hastalığı ve hipertansiyon şikâyetleri vardı.” dedi.
Hastasının taşınmasının, bir yerden diğer yere
nakledilmesinin zor olduğunu da belirten Eroğlu, şunları
aktardı: “Hastaya 45 derece oturur-yatar pozisyon
ayarlanarak, 3 personelin ameliyat esnasında tutması ile
ameliyat, damla anestezisi ile gerçekleştirildi. Ameliyatı
başarılı oldu. Naile Keskin, 10 yıldan sonra görmeye başladı.
Bizim için hastanın sağlığı önemlidir, hastanın fizikî şartlarının
bizim standartlarımıza uygun olmaması ona sağlık hizmeti
verilemeyeceği anlamına gelmemeli. Hastanenin tüm
imkanları, ihtiyaç halinde hastaya en gerekli ve faydalı hizmeti
verebilmek için revize edilebilmeli ve tüm fedakarlık
hastalardan beklenmemeli biraz da sağlık personeli
fedakarlıkta bulunabilmeli.”
www.medicinehospital.com.tr