Sayı 36 - İzeltaş

Transkript

Sayı 36 - İzeltaş
1
İçindekiler
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .........
2 Editörden
3 Baş Yazı
4 Fuarlar
5 Çevreci İzeltaş’a Ödül
6-7 Elektrikli El Aletlerinde yeni isim: İzeltaş
8 Web Sitemiz Yenilendi
9 ELTA ‘dan Havalı Çözümler
10 Sanayinin Duayenleri İzmir’i Anlattı
11-13 43. Yıl Coşkusu
14 Yeni Ürünler - Marine Tools
15 Yeni Ürünler - Mühendislik Kimyasalları
16-17 İzeltaş’tan Sanayiye Eğitim Desteği
18-20 İsmet Yorgancılar: Çalışıp üreterek geçen koca bir ömür
21-23 İzeltaş 2. Geleneksel Sünnet Şöleni
24-25 Bayilerimizden: Öztürk Hırdavat
26-27 Bayilerimizden Haberler
28 Teknolojiye Yatırıma Devam
29 Massey Ferguson Eğitim Merkezi İzeltaş’la Donatıldı
30 İzeltaş’tan Cowparade İzmir’e Destek
31 Bizden Haberler
32-33 Kan Bağışı, Can Bağışı
34-35 Bizden Haberler
36 Kalitemiz bir kez daha tescillendi
37 Haberler
38-39 Sağlık: Kalp Hastalıklarından Korunma
40-41 Gezelim Görelim: Rotamız Kaz Dağları
42-43 Evimizdeki Tehlikeli Atıklar
44-48 2010’dan Yansıyanlar
49 İçimizden: Ayşe Sevindi - Kazım Aksoy
İmtiyaz Sahibi
İzeltaş El Aletleri San. ve Tic. A.Ş.
Adına Suat DOĞAN
Sorumlu Müdür
Ayşegül ÖZENER
Yayın Kurulu
Suat DOĞAN
Ayşegül ÖZENER
İnternet Adresi
www.izeltas.com.tr
Yönetim Yeri
Kemalpaşa Cad. No:41 35070
Işıkkent / İZMİR
Tel: 0232 472 13 75 (Pbx)
e-mail: info@ izeltas.com.tr
‘İzeltaş Haber’, İzeltaş A.Ş.’nin
ücretsiz yayınıdır.
Yerel Süreli Yayındır.
Tasarım & Uygulama
Görsel Yönetmen
Sinem GÖZE
Şair Eşref Blv. Karaahmetoğlu
İşhanı No:22 K:4 D:405
Çankaya / İZMİR
www.sbareklamcilik.com
Baskı
2
Editörden. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Merhaba;
Uzunca bir aradan sonra yine “bizi” anlatan dolu dolu bir sayı ile
sizlerle birlikteyiz. Sonbaharın serinliğini artık yavaş yavaş hissetmeye başladığımız şu günlerde, beğeneceğinizi umduğumuz, renkli,
keyifli, haberler, sohbetler ve yeniliklerle karşınızdayız…
İşte İzeltaş Haber!
Dedim ya uzun süredir ayrı kaldık…. O zaman birbirinden güzel
haberler vermekle başlayalım söze… İzeltaş olarak kalitemizi bir
kez daha belgeledik. Önemini her fırsatta dile getirdiğimiz 14001
İş Sağlığı ve Güvenliği ve 18001 Çevre Yönetim Sistemi kalite
belgelerimizi aldık.
Sanayiye nitelikli ara eleman yetiştirmek için bundan üç sene
önce başlattığımız çalışmalarımız dalga dalga büyüyor. Ankara,
İstanbul, İzmir ve Bursa başta olmak üzere Türkiye’nin pek çok
ilinde meslek liselerinin yanında, Türk sanayisinin dev isimlerine
“el aletlerinin doğru kullanımı ve iş kazalarını önleme” konularında
eğitimler verdik. Man, Türk Traktör, Temsa, Tofaş Fiat , Renault, İpragaz, Brisa Bridgestone, gibi sektörün önde gelen firmaları
ile böylesine bir eğitim işbirliği içinde olmaktan biz de büyük bir
mutluluk ve gurur duyduk.
Bugün bir dünya markası olan İzeltaş, her geçen gün gelişiyor ve
büyümeye devam ediyor. Teknolojiye ve insana yaptığımız yatırımlarımız hiç durmuyor. Sürekli yenilik ve gelişim ilkesiyle, yeni ürünlerimiz birbiri ardına değerli İzeltaş kullanıcıları ile buluşuyor. Bu sayımızda yıllardır çalışmaları devam eden yepyeni bir ürün grubunun,
“İzeltaş Elektrikli El Aletleri”’nin çok yakında piyasaya verileceğini de
müjdelemek istiyoruz sizlere…
Yeniliklerden bahsetmişken, İzeltaş’ın kullanıcılarıyla buluşan
kurumsal yüzünü, İzeltaş Web Sitemizi de, günümüzün gereksinimlerine uygun olacak şekilde yeniledik. Yeniden tasarlanan web
sitemiz artık tüm cep telefonlarıyla uyumlu çalıştığı gibi, sosyal
medya sayfalarımıza da kolayca erişimi sağlıyor. Ayrıca, yurt
içinde ve dışında katıldığımız fuarlar, yeni ürünlerimiz, ödüllerimiz,
Geleneksel Sünnet Şöleni’miz, içimizden haberler de bu sayımızda
sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyduğumuz haberler… Bayilerimiz
köşesinde İzmir Öztürk Hırdavat’tan Sevgili Durmuş Öztürk ile yaptığımız röpörtajı, ve İzeltaş’ın kurucusu Sayın İsmet Yorgancılar ile
Yorbağ’da gerçekleştirdiğimiz sohbetin detaylarını keyifle okuyacağınıza inanıyorum.
İşte bu temponun içinde zaman gerçekten su gibi akıp gidiyor.
Günler haftaları, haftalar ayları kovalıyor. Böylesine bir koşuşturma
içinde bizler hayatı gerçekten dolu dolu yaşıyor muyuz , sevdiklerimize zaman ayırabiliyor muyuz, yoksa kendi hayatımıza kenardan
seyirci gibi mi bakıyoruz? Bu sayımızda, benim de çok sevdiğim
ve sizlerle paylaşmak istediğim küçük bir hikaye ile noktalamak
istiyorum sözü...
“Bir gün bir Felsefe profesörü, elinde birkaç kutu ile derse gelir.
Ders başladığında, hiçbir şey söylemeden, önüne büyükçe bir
kavanozu alır ve ağzına kadar tenis topları ile doldurur ve öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sorar. Öğrenciler hep bir
ağızdan kavanozun dolduğunu ifade ederler. Bu sefer profesör
önündeki kutulardan bir tanesinden aldığı çakıl taşlarını, çalkalayarak kavanoza döker. Böylece çakıl taşları kayarak, tenis toplarının
aralarındaki boşlukları doldurur ve öğrencilere tekrar kavanozun
dolup dolmadığını sorar. Onlar da ´evet´ doldu derler. Profesör
bu defa masanın üzerindeki diğer kutuyu eline alır ve içindeki kumu
yavaşça kavanoza döker. Tabii ki, kumlar da çakıl taşlarının aralarındaki boşlukları doldurur. Ve tekrar öğrencilere kavanozun dolup
dolmadığını sorar. Öğrenciler de koro halinde ´evet´ derler. Bu
sefer profesör masanın altında hazır bekleyen 2 fincan kahveyi alır
ve kavanoza boşaltır. Kahve de kumların arasında kalan boşlukları
doldurur. Öğrenciler gülerler!
Profesör öğrencilerin gülüşünü destekleyerek ´eveet´ diyerek; ben
´Bu kavanozun sizin hayatınızı simgelediğini ifade etmeye çalıştım ´ der. Şöyle ki; Bu tenis topları hayatınızdaki önemli şeylerdir;
aileniz, çocuklarınız, sağlığınız, arkadaşlarınız ve sizin için önemli
olan şeylerdir. Diğer şeyleri kaybetseniz de, bu önemli şeyler kalır
ve hayatınızı doldurur. O çakıl taşları ise daha az önemli olan diğer
şeylerdir; işiniz, eviniz, arabanız vs… Kum ise diğer ufak tefek
şeylerdir.´Şayet Kavanoza önce kum doldurursanız...´ diye, anlatmaya devam eder, ´çakıl taşlarına ve özellikle de tenis toplarına
yeterli yer kalmaz. Aynı şey hayatımız için de geçerlidir. Vaktinizi ve
enerjinizi ufak tefek şeylere harcar, israf ederseniz, önemli şeyler için
vakit kalmayacaktır . Dikkatinizi mutluluğunuz için önem arz eden
şeylere çevirin. Çocuklarınızla oynayın. Sağlığınıza dikkat edin.
Eşinizle yemeğe çıkın. Evinizin ihtiyaçlarını karşılayın. Öncelikle tenis
toplarını kavanoza yerleştirin. Öncelikleri, sıralamayı iyi bilin….
Gerisi hep kumdur…”
Bu ara bir öğrenci sorar; ´Peki, o iki fincan kahve nedir?´
Profesör gülerek: ´Bu soruyu bekliyordum… Hayatınız ne kadar
dolu olursa olsun, her zaman dostlarınız ve sevdiklerinizle bir fincan
kahve içecek kadar yer vardır...!!!”
Dostlarınızla ve sevdiklerinizle geçireceğiniz nice zamanlarınız
olsun…
Sevgi ve saygılarımla…
Ayşegül Özener
3
Baş Yazı. . . . . . . .. . . . . . . . . .
Değerli okuyucularım,
Uzun bir aradan sonra “merhaba diyerek bu
köşeden sizlere seslenmenin mutluluğunu yaşıyorum. Dileğim bundan böyle , belirli ve daha sık
aralıklarla bu sütunda buluşmak.
Ara verdiğimiz bu uzun dönemde İzeltaş’tan haberler veremedik ama elinizdeki bu sayı ile geçmişin bir özetini ve yeni konuları sizlere ulaştırmaya
çalıştık.
Bildiğiniz gibi 2009 kriz yılından sonra 2010
yılında canlanan ekonomik yapımız, 2011’de de
gelişmeye, büyümeye devam etmektedir. Ekonomik değerlerin olumlu gelişmeleri milletçe hepimizi memnun ediyor.
Dileğimiz bir takım iç ve dış etkilerle bu yapının
bozulmayıp, daha iyi hedeflere ulaşmasıdır. Bu
olumlu ekonomik yapı içinde ülkemiz ekonomisine önemli katkıları olan firmalar, üretimlerini ciddi
oranlarda arttırmışlardır. Buna bağlı olarakişsizlik
oranının az da olsa gerilediği haberleri sevindiricidir. Şirketimiz İzeltaş A.Ş.’de bu olumlu gelişmeler içinde yer alan nadir firmalardan biridir.
Ekonomik canlanma ve kalkınma hızının yüksekliği oranında el aletleri kullanımı da artmakta ve
biryerde el aletleri pazarının canlı olması, ekonomimizin olumlu yönde mesafe aldığının göstergesi
durumundadır.
Bu görüşten hareketle, mamullerimize yoğun
ilginin, ne anlama geldiği çok iyi anlaşılmaktadır.
Ülkemiz el aletleri piyasasında İzeltaş’ın esasen
var olan ağırlığı giderek artmaktadır. Markamızı
zirveye taşıyan ve buradaki yerini yıllardır koruyan
ve devam ettiren kullanıcı ve satıcı tüm İzeltaş
dostlarına bu köşeden bir kez daha teşekkürlerimizi gönderiyoruz.
Markamıza yönelik güven ve yoğun ilgiden yola
çıkarak, ürün çeşitlerimizi artırmayı hedefledik.
Özellikle otomotive yönelik çeşitlerimizin birçoğu
piyasaların ihtiyaçlarına sunulmuş bulunuyor.
Yakında ürün çeşitlerimiz arasına girecek olan
elektrikli aletlerimizin piyasaya sunulacağı haberini vermekten memnuniyet duyduğumu belirtmek
istiyorum. İzeltaş markasını taşıyan kaliteli ve şık
görünüşü ile geniş ilgi ve beğeni toplayacağına
inandığım İzeltaş Elektrikli aletlerimiz, yakında
Türkiye pazarına girmiş olacaktır. Elektrikli aletlerimiz kullanıcının eline geçtiği andan itibaren,
diğer mamullerimizde olduğu gibi, bu yeni ürün
grubumuzun da yoğun ilgi göreceğine ve büyük
bir taleple karşılaşacağına inanıyorum.
Şimdilik sözlerimize son veriyor, bir sonraki sayımızda tekrar karşılaşmak ümidi ile, tüm İzeltaş
dostlarının Ramazan Bayramını kutluyorum.
Saygılarımla.
Suat Doğan
Satış ve Pazarlama Müdürü
4
Win ve Automechanica Fuarlarında
İzeltaş Kaliteyi Ön Plana Çıkaran Duruşu ile
Göz Doldurdu...
İzeltaş, yurt içinde ve yurt dışında sektörel bazda çeşitli
fuarlara katılmaya devam ediyor. Her sene Hırdavat ve
Nalburiye sektörü ve Otomotiv sektörünün en fuarlarında
yer almasının yanında bu sene de ilk altı ayda Uluslar arası
iki fuarda zengin ürün çeşidi ile yerini aldı.
Türkiye ve Avrasya Bölgesi imalat endüstrisinin en önemli
fuarı olan WIN - World of Industry Fuarı, 02 - 05 Şubat tarihleri arasında, 4 büyük sektörün endüstriyel bazda
üretmiş olduğu ürün ve hizmetleri profesyonel ziyaretçilere
sundu.
Hannover - Messe Bileşim Fuarcılık A.Ş. tarafından Tüyap Beylikdüzü Fuar Merkezi’nde düzenlenen, Avrasya
Bölgesi’nin üretim alanındaki lider organizasyonu WIN
- World of Industry Fuarı’nda İzeltaş zengin ürün çeşidi,
piyasaya yeni çıkan ürünleri ve kaliteyi ön plana çıkaran
duruşu ile göz doldurdu.
Win Fuarının ardından 7-10 Nisan tarihleri arasında TÜYAP Kongre ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen, Güneydoğu Avrupa ve Avrasya’nın en büyük otomotiv
yan sanayi fuarı Automechanika Istanbul 2011 ise,
otomotiv sektörünün en önemli fuarı niteliğinde.
İzeltaş’ın özellikle otomotiv sektörüne yönelik yeni ürün
çeşitlerini ve servis alet ve ekipmanlarını sergilediği bu
fuarda, İzeltaş standı ziyaretçi akınına uğradı.
İzeltaş’ın sanayinin diğer alanlarında olduğu gibi otomotiv
ve endüstri sektöründe de sektörün vazgeçilmez bir parçası
olduğunu söyleyen Ayşegül Özener, “Her iki sektörün de
uluslar arası anlamda Türkiye’de düzenlenen en önemli
fuarlarına her sene olduğu gibi bu sene de katıldık. Fuarlar
süresince son derece güzel görüşmeler yaptık. İzeltaş bugün Türkiye’de olduğu kadar yurt dışında da kendi markasıyla tanınan bir firma. Burada fuar süresince hem yerli
hem de yabancı ziyaretçilerimizin isteklerini ve düşüncelerini de ilk ağızdan öğrenme ve yeni ürünlerimizi tanıtma
fırsatını yakaladık. “ diyerek gösterilen ilgiye teşekkür etti.
5
Çevreci İzeltaş’ a
Ödül…
Ege Bölgesi sanayi Odası (EBSO) tarafından düzenlenen 2010 Çevre Ödülleri yarışmasında İzeltaş, “Doğal
Kaynak Tüketiminin Azaltılması - Enerji Tasarrufu” konulu projesi ile BİRİNCİLİK ödülünü almaya hak
kazandı.
korumakla eşdeğer olduğunu belirterek İzmir’de tüm
kesimlerin çevre ile ilgili bilinç ve hassasiyetinin son
yıllarda hızla arttığını, bunun çevre konusunda konulan
hedeflerin yakalanması noktasında olumlu bir gelişim
olduğunu söyledi.
EBSO Meclis Salonunda yapılan 2010 yılı çevre ödülleri
töreninde İzeltaş birinci olurken, Sepiciler Çaybaşı Deri
ikinci, İzmir Demir Çelik ise üçüncülük ödülünün sahibi
oldu. Törene İzmir Valisi Cahit Kıraç, Çevre ve Orman
Bakanlığı Müsteşarı Hasan Zuhuri Sarıkaya ve EBSO
Yönetimi katıldı.
DOĞALGAZDA YÜZDE KIRK ENERJİ
SAĞLADIK…
Ödül töreni öncesi konuşan Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşarı Hasan Zuhuri Sarıkaya, İzmir’de atıkların
kazanımı konusunda faaliyet gösteren tesisleri ziyaret
ettiğini ve gördüğü örneklerden çok etkilendiğini söyledi.
Sarıkaya, çevreyle ilgili faaliyetlerin cezalarla değil, teşviklerle yaptırılması adına bu ödül töreninin çok önemli
bir organizasyon olduğunu vurgulayarak, “Bakanlık
olarak masa başında oturup yönetmelik yazarak başarılı
olunamayacağının farkındayız. Türkiye’nin Avrupa Birliği
uyum kapsamında çevre faaliyetlerine yatırım yapması
gerekiyor. Bu sebeple biz de uygulayıcılarla yakın işbirliği içinde hareket ediyoruz” dedi.
İzmir Valisi Cahit Kıraç ise, çevre faaliyetlerinin vatan
Projeyi fikir olarak başlatan ve hayata geçiren Elektrikhane Bölümü Sorumlusu Mesut Koca.
EBSO’nun ödüle layık gördüğü “enerji tasarrufu projesi”
İzeltaş dövme bölümünde uygulamaya geçen ve dövme
fırınlarında doğalgaz sarfiyatını azaltan bir uygulama.
İzeltaş’ın üretim ve işleyiş ile igili geliştirici projelere her
zaman destek olduğunu ve teşvik ettiğini belirten Mesut
Koca “Yaptığımız yeni çalışmayla
serbest düşüşlü çekiç fırınlarında
doğalgaz kullanımını yaklaşık
%40 oranında azaltmış bulunuyoruz. Bu da doğal kaynakların
gereksiz yere kullanımını azaltarak çevre korumaya yardımcı
oluyor” diye konuştu.
Mesut Koca
6
Elektrikli El Aletlerinde
yeni isim
Yeni ürün grubumuz olan
Elektrikli Aletler Ekim ayından
itibaren piyasayada...
1968 yılında %100 Türk sermayesi ile
Işıkkent İzmir’de kurulan İzeltaş, geçen
43 sene içerisinde yüksek kaliteli ürünleri
ile profesyonel el aleti pazarında yüksek
güven yaratmış ve markasını ulusal olduğu
kadar yurtdışı piyasalarda da iyi bir seviyeye
taşımıştır.
Yıllara yayılmış, planlı, yatırım faaliyetleri neticesinde
İzeltaş; Türkiye ve bölgesinin en büyük ve en yüksek
kapasiteli el aleti üreticisi konumuna ulaşmıştır. Sadece
üretim kapasitesini arttırmaya yönelik yatırımlar değil;
ürün yelpazesini de genişletmeye yönelik Ar-Ge çalışmaları ile bugün İzeltaş 3000’in üzerinde geniş ürün
adedine erişmiştir.
Bugün ürün yelpazesi; anahtarlardan tornavida ve
allenlere, montajlı aletlerden servis alet ve ekipmanlarına, makaslardan çektirmelere, keski ve zımbalardan
atölye dolaplarına kadar uzanmaktadır. Son yıllarda
makine/ekipman bakım ve onarım konularındaki
gelişmelere istinaden ürün yelpazesine havalı aletler ve
mühendislik kimyasallarının yanı sıra elektrikli aletlerde
dahil edilmiştir.
7
İzeltaş Teknik Koordinatör Yardımcısı Emre Arbak, tüm ürünlerin CE belgesine sahip olduğunu belirterek, “Elektrikli aletler
grubu güçlü elektrik motorları, hızlı şarj edilebilir bataryalar, kararlı batarya kontrol üniteleri, dayanıklı dişli kutuları,
sağlam plastik gövde ve rahat tutamaklarla teçhiz edilmiştir.
Elektrikli aletler grubu; İzeltaş el aletlerinde olduğu gibi profesyonel kullanıcıya ve kullanım koşullarına hitap etmektedir.”
diye açıklama yaptı.
El aletleri piyasasında İzeltaş’ın kalite ve güveniş temsil ettiği
için yıllardır kendilerine elektrikli el aletleri konusunda talep
geldiğini ifade eden Emre Arbak, “Günümüzde bakım onarım
faaliyetlerinin hızlı, ilk defada ve güvenilir şekilde tamamlanması öngörüldüğünden İzeltaş elektrikli aletler profesyonel
kullanıcı taleplerini tam anlamıyla karşılayacaktır” dedi.
İzeltaş’ın 43 yıllık deneyimini yansıtan kalite, dayanım ve rahat
kullanım özelliklerini taşıyacak elektrikli aletler grubu toplam 12 adet üründen oluşmaktadır. Akülü grubunda 10.8V;
14.4V ve 18V olmak üzere 3 adet vidalama ve matkap makinası bulunmaktadır. Ürünler, dayanıklı, kompakt, hızlı şarj
edilebilir Li-ion pil özelliği ile ön plana çıkmaktadır. Yine tümü
kolay tak/çıkar pillere sahiptir. Güçlü motorları sayesinde
matkap ve 18V’luk modelde darbeli matkap olarak kullanılabilmektedir. Tüm akülü modellerde tetiğe bağlı hız ayarı ve
motor fren mekanizması vardır. LED ışık çalışma noktasını aydınlatır. 550W darbesiz ve 850W darbeli matkaplar profesyonel tip anahtarlı 13mm mandrene sahiptir. Güçlü ve dayanıklı
şekilde matkap ucunu kavrarlar. Demir, beton, ahşap delme
işlerinde idealdirler. Kırıcı delici grubunda 710W SDS-plus
darbeli matkap ve 900W SDS-Plus kırıcı delici güçlü şanzımanları ve vuruş enerjileri ile en zor şartlarda çalışma sağlarlar. Avuç taşlama grubunda 115mm, 180mm ve 230mm
makinalar; dayanıklı motorları, sağlam pinyon dişlileri ve
ergonomik tasarımları ile uygun ve rahat kullanım gösterirler.
180mm ve 230mm taşlamalardaki elektronik yumuşak başlama özelliği, motor ve fırça ömürlerini kayda değer arttırır.
190mm daire testere güçlü 1100W motora sahiptir. Değişik
açılarda kesim yapabilir. Ergonomik sapları uzun süreli kullanımda kullanıcıyı yormaz. 710W dekopaj testere ise lazer ışığı
ile düzgün kesim sağlar, LED ışığı çalışma noktasını aydınlatır.
Kesme bıçağını değiştirmek için takım gerekmez ve dalgalı
kesimler yapılabilir. Toz tutma torbası için ağız mevcuttur.
8
Web Sitemiz
Yenilendi...
İzeltaş’ın kurumsal vitrini www.izeltas.com.tr websitesi
modern çizgiler ve yenilikçi tasarımlarla yenilendi…
Ocak ayından bu yana sürülen tasarım ve geliştirme çalışmalarından sonra yayına giren www.izeltas.com.tr, yenilenen
çizgisi, görsel olarak daha canlı ve kullanıcı dostu arayüzü ile
dikkat çekiyor.
Kolay site içi dolaşım özelliği sayesinde kullanıcıların içeriklere, akıcı ve modern bir şekilde erişebildikleri yeni sitede;
daha önceki versiyonlarda en fazla tıklanan kısımlar olan;
özellikle “ürünler”ve ” haberler”, ziyaretçilerin beklentilerine
uygun olarak yeniden tasarlandı. Tüm yapı bir içerik yönetim
sistemi üzerine kurularak, devamlılığın ve güncellemenin
rahat bir şekilde gerçekleştirilmesi sağlandı.
Üst bir performansa sahip olan yeni websitesi, Internet
Explorer, Firefox, Google Chrome, Safari gibi tarayıcıların yanı sıra Android yazılımlı cihazlar, iPad, iPhone, ve
BlackBerry’lerle de tamamen uyumlu olarak geliştirildi.
Sitenin bir diğer özelliği de aynı zamanda bir İzeltaş markası
olan Elta Tools’a doğrudan yönlendirmeler yapması, bunun
yanında Facebook ve Twitter’daki sayfalara kolayca erişimi
mümkün kılması.
Facebook ve Twitter’dan bizi TAKİP EDİN!
İzeltaş artık sosyal medyada kullanıcı ve satıcıları ile
buluşuyor....
Resmi internet sitemizin yanı sıra firmamıza ve ürünlerimize ait son haberler, fotoğraflar ve gelişmeler,
twitter ve facebook’taki resmi hesaplarımızda. Siz de
http://www.facebook.com/izeltaselaletleri ve http://twitter.com/izeltastr adreslerinden bize ulaşabilir, yorum ve düşüncelerinizi bizlerle paylaşabilirsiniz.
9
ELTA ’ dan
Havalı Çözümler
DIY Elta, yeni model 8 havalı el aleti ile güç, ergonomi ve rahatlık arayan profesyonellerin ihtiyaçlarına cevap vermeye başladı. Tüm modellerdeki
ergonomik tasarımın yanı sıra kolay kavrama sağlayan yumuşak tutamaklar dış görünümün albenisi
arttırırken kullanım kolaylığı ve kaydırmazlık sunar;
uzun süreli kullanımlarda kullanıcıyı yormaz. Kompozit gövde yapısı sağlamlık ve hafiflik kazandırır.
Havalı aletler ürün yelpazesindeki ½”, ¾” ve 1”
havalı somun sıkmalar 690, 740, 1490 ve 2169
Nm tork kapasiteleri ile en zor şartlarda somun
ve cıvata sökülmesini ve montajını zahmetsiz hale
getirir. Çift çekiç özelliği sıkışmış somunları kolayca
gevşetirken, yüksek devir ile bakımda zamandan
kazandırır. Havalı somun sıkmalar araç ve kamyonların bakım onarım işlerine pratik çözüm sunar.
½” havalı cırcır kullanımı çoklu cıvata ve somun
montajlarında kolaylık sağlar. Küçük boyutu ve düşük ağırlığı ile dar alanlarda kullanışlıdır. Kullanım
aralığında kolay hız kontrolü sağlar.
Havalı kalıp taşlamanın vibrasyon önleyici, ergonomik, kompozit gövdesi rahatlık yanında dengeli
kullanım sağlar. Çelik iç silindir mukavemetli olup
kullanım ömrünü uzatır. Güvenlik mandallı gaz
kolu istem dışı çalışmayı engeller. Geriye bakan
egsoz sistemi ise çıkan havayı iş parçasından ters
tarafa yönlendirir.
10
Sanayinin Duayenleri
İzmir’i Anlattı...
İzmir Ticaret Odası 125’inci kuruluş yıldönümü nedeniyle bir sempozyum düzenledi. Kentin ticaret ve sanayisine
damga vuran isimleri bir araya getiren sempozyumda,
İTO’nun tarihi ve bugünlere etkileri ile İzmir’in geleceği
tartışıldı.
İzmir Valisi Cahit Kıraç, İzmir Büyükşehir Belediye
Başkan Vekili Sırrı Aydoğan ve çok sayıda davetlinin
katıldığı toplantıda, İzmir’in sanayi gelişimine tanıklık
yapan marka isimleri Selçuk Yaşar, Sabri Tanık, İsmet
Yorgancılar, Erdoğan Tözge ve Öner Akgerman, kentin
gelişmesinin yolunun birlikte hareket etmekten geçtiğini
söylediler.
Sempozyumun açılışında konuşan İzmir Ticaret Odası
Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş “8500 yıllık
kentimizde belki 125 yıl çok uzun sayılmayabilir. Ama
ülkemizde bu yaşta kurumların azlığı ve yüzlerce yılın
ticari birikimine sahip olan bir kentte kurulduğu dikka-
te alınırsa, odamızın duyduğu onur ve şerefin haklılığı
ortaya çıkar. Odamız, İzmir’de ticaretin ve geleceğin
temsilcisi, kent kimliğinin ayrılmaz bir parçası. İTO’nun
geleceği, İzmir’in nitelikleri ile örtüşen bir gelecektir”
dedi
Sempozyumun “İzmir tarihinin canlı tanıkları” bölümünde konuşmacı olarak katılan İzeltaş Onursal Başkanı
İsmet Yorgancılar, İzmir’in yatırımlara ağırlık vermesini
istedi. Yorgancılar, “İzmir’de bugünün köklü sanayi kuruluşlarının temeli 1950-1960 yılları arasında atıldı. Ben
İzeltaş’ı kurarken bana yabancılar ‘Siz el aleti üretmeyin,
üzüm tütün ekin dikin’ dedi. Ama şimdi nereden nereye
geldik. Yılmayın. Önünüze gelen her engeli yenin. Sorun, biz de size yardımcı olalım. Bugün 7 üniversitemiz
var. Ne mutlu ki ülke ekonomisine katkı sağlayan bir
çok sanayi kuruluşu İzmirli. Bundan sonra adımızdan söz
etmek için sanayi ve yatırıma ağırlık vermeliyiz. Dünya
çok çalışıyor. Biz de buna ayak uyduralım” dedi.
43.Yıl Çoşkusu
11
İzeltaş 43. Yılını Çalışanlarıyla Kutladı...
Türkiye’nin lider, Avrupa’nın En
Büyük El Aletleri Üreticisi olan İzeltaş,
kuruluşunun 43. yılını Yönetim Kurulu
ve çalışanlarıyla birlikte, düzenlediği
şenlikte kutladı.
Sahneye getirilen pastayı İzeltaş üst düzey yöneticileri ve
kıdemli çalışanlarıyla birlikte kesen Yönetim Kurulu Başkanı
Ender Yorgancılar kendisine hediye edilen Karşıyaka formasını
giyerek teşekkür etti.
12
Gecenin açılış konuşmasını yapan Yönetim Kurulu Başkanı Ender
Yorgancılar, 43 yıl önce kurulan İzeltaş’ın, bugün dünyanın en
önemli el aleti üreticilerinden biri olduğunu belirterek, “ 43 yılda
geldiğimiz bu nokta, İzeltaş’ın büyük ve birbirine bağlı bir aile
olmasından ve her şeyden önce çalışanlarımızın ve yöneticilerimizin özverilerinden kaynaklanmaktadır. Bu süre zarfında pek çok
zorluğu ve engeli birlikte aşarak ne kadar büyük bir aile olduğumuzu gösterdik.
13
Geçtiğimiz senelerde küresel
ekonomik kriz nedeniyle zorlu
geçen dönemi bile bu sayede,
hedeflerimiz doğrultusunda kapatmayı başardık. Bundan sonra
da İzeltaş olarak daha güçlü
yatırımlar ve siz değerli çalışanlarımızla gelecek yıllara güvenle
ilerleyeceğiz” dedi.
İnciraltı Park Smyrna’da düzenlenen gecede, Ege’nin en
sevilen orkestralarından Aegean
Band sahne aldı. Aegean Band
Orkestrasının seslendirdiği güzel şarkılarla
keyifli saatler geçiren İzeltaş Ailesi, gecenin geç
saatlerine kadar eğlendi.
14
İzeltaş’tan Tekne ve Deniz
Tutkunlarına
Özel Set…
Marine Tools
Deniz suyuna ve rutubete karşı korumalı tek
ürün…
Türkiye’nin en büyük el aletleri üretici firması olan
İzeltaş sektörde bir yeniliğe daha imza attı ve İzeltaş
marine grubu el aletlerini üreterek piyasaya sundu.
Denizde ihtiyacınız olan her şey elinizin
altında.
İzeltaş Marine Tools adı altında piyasaya sunulan
ürün seti, deniz suyuna ve rutubete karşı korumalı.
Bugün kırkı aşkın ülkeye ihracat yaptıklarını belirten İzeltaş şirketler grubu Halkla İlişkiler Sorumlusu Ayşegül Özener, “ İzeltaş el aletleri sanayinin
olduğu her alanda 43 yıldır güvenle kullanılıyor.
Marine sektöründe de yıllardır kullanılıyordu. Ancak
bu sektörde gözlemlediğimiz,el aletlerinin çok fazla
rutubete ve tuzlu suya maruz kaldığı oldu. Dolayısıyla ürünler korozyona uğrayıp belli bir süre sonra
iş göremez hale geliyordu. Biz de bu açığı gidermek
adına yıllar süren çalışmalarımızdan sonra İzeltaş
kalitesi ve güvencesinde, İzeltaş Marine grubu el
aletlerini ürettik.
İzeltaş Marine Tools adı altında piyasaya sürdüğümüz bu yeni takım çantası toplam 38 parçadan
oluşuyor, deniz suyuna ve rutubete karşı korumalı.
Çantasını da özel olarak ürettik, su geçirmiyor ve
suya düştüğünde de batmıyor. Böylece içindeki
ürünlere herhangi bir zarar gelmesi engelleniyor.
Denizde ihtiyacınız olan her şey bu çantayla elinizin
altında olacak. Aynı zamanda diğer tüm ürünlerimiz
gibi, bu ürünümüz de İzeltaş kalitesi ve güvencesini
taşıyor.” diye konuştu.
15
İzeltaş Markalı Mühendislik Kimyasalları
İZELTAŞ W 444 T (400ml.)
PAS SÖKÜCÜ SPREY
Yüksek performanslı bir bakım ürünüdür. Sanayi, atölye,
ev ve hobi işlerinde tüm uygulamalar için kullanılabilir. İZELTAŞ W 444 T, vidalarda bulunan pası temizler,
nemi önler, yağlar, gıcırdama seslerini ortadan kaldırır,
kirli metal yüzeyleri temizler ve tüm çihaz ve takımları
korur.
İZELTAŞ CLEANER SPRAY (500 ml.) SÜPER YAĞ
TEMİZLEYİCİ (UÇUCU)
Tüm metalleri, cam, seramik ve bir çok plastik malzemeyi arındırır. Reçinelenmiş yağlı tabakayı bile söker,
temizler. Çabuk havalanır ve artık bırakmadan buharlaşır, uçar.
İZELTAŞ STAINLESS STEEL (400 ml.) PASLANMAZ
ÇELİK SPREY
Korozyon ve hava şartlarına karşı dayanıklı yüzey koruması sağlar. Kimyasal maddelere karşı yüksek dayanıklılığı ile etkili bir koruma tabakasının gerektiği her yerde
kullanılabilir.
İZELTAŞ FLEX, CLASSIC (310 ml.) ESNEK GÜÇLÜ
YAPIŞTIRICI “Silikon Tabancası ile kullanılır”
Kaliteli yapıştırma ve izolasyon malzemesidir. MS polimer tabanlı kompenentli bir ürün olup, farklı malzemeleri birbirine esnek bir şekilde yapıştırmak ve izole
etmek için kullanılır. Uygulama alanları: Her türlü metal
işlerinde, karoseri ve konteyner yapım aşamalarında,
havalandırma ve klima işlerinde, yat ve tekne yapımında
ve sanayinin bir çok alanında başarı ile kullanılmaktadır.
İZELTAŞFAST-BOND (310ml.) YAPI VE MONTAJ
YAPIŞTIRICI “Silikon Tabancası ile kullanılır”
Poliüretan bazlı (PUR) üniversal kullanılabilen tek komponentli yapı ve montaj işleri yapıştırıcısıdır. MDF,
ahşap, sunta, fiber alçı karton plakalar, beton, mermer,
doğal taş, seramik, metal ve sert köpük (strafor) için
uygundur. Kuruyunca sertleşir.
İZELTAŞ SEAL (50ml.) PASO SIZDIRMAZLIK
Anaerobik yapıştırma ve sızdırmazlık ürünleri krom, çinko, nikel, paslanmaz çelik ve alüminyum gibi malzemelerde istenen sızdırmazlık şartlarını sağlarken, sıvı ve gaz
taşıyan her türlü boruda ve pasolarda yüksek mukavemetli sızdırmazlık sağlar.
İZELTAŞ LOCK (59ml.) PASO KENETLEYİCİ
Orta vizkoziteli, yüksek mukavemetli ve her türlü pasoyu
kenetler, sabitler, civata ve somunların titreşim sonucu
gevşeyip düşmelerini engeller.
İZELTAŞ PLAST SEAL (9ml.)
SIVI CONTA
Makine aksamı ve motorların her türlü kapak ve flanşlarını izole etmek için uygundur. Dayanıklı ve kalıcı bir
contalama malzemesidir.
Akaryakıt, mineral yağlar, su, hava, metanol ve glikoz
karışımları, antifreeze maddeler olan kerosin ve soğutucu gazlara karşı son derece dayanıklıdır.
16
Man Türkiye - İpragaz ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ’ ne
İzeltaş’tan Eğitim Desteği
Sanayiye nitelikli ara eleman yetiştirmek amacıyla
bundan üç yıl önce meslek liselerinde başlatılan
“El Aletlerinin doğru ve etkin kullanımı “ eğitimleri
Türkiye genelinde büyük sanayi kuruluşlarının ilgi
odağı haline geldi.
İlk olarak Brisa Bridge Stone Sabancı Lastik Sanayi
A.Ş’de başlayan ve sırasıyla Temsa Global A.Ş.,
Çukurova Grup, Man Türkiye A.Ş., Erkunt Traktör,
Tofaş Türk Otomotiv A.Ş.’de devam eden eğitimlere İpragaz A.Ş. ‘de katıldı.
İpragaz A.Ş.’ın Ankara, Kırıkkale, İzmir Bornova,
İzmir Aliağa ve İstanbul-Hadımköy tesislerinde de
geçtiğimiz hafta “El aletlerinin doğru ve etkin kullanımı” hakkında bir dizi eğitim verildi.
Ayrıca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri (İETT) Genel Müdürlüğü’ne
bağlı bakım onarım atölyeleri ve garajları da ziyaret
edilerek, çalışan personele yönelik eğitimler verildi.
Büyükşehir Belediyesine bağlı sırasıyla Kağıthane,
17
Ayazağa, Edirnekapı, Topkapı, İkitelli, Hasanpaşa,
Sarıgazi, Anadolu ve Şahinkaya bakım ve onarım
tesisleri ziyaret edildi.
Bünyesinde faaliyet gösteren Man Beceri Eğitim
Merkezi ‘nde Meslek Lisesi Öğrencileri ile yine El
Aletleri’nin Doğru kullanımına yönelik eğitimler
düzenlendi.
Bu eğitimlerin el aletleri sektöründe bir ilk olduğunu söyleyen Ayşegül Özener, “Meslek liselerinde
başladığımız bu eğitimler gün geçtikçe sanayiye de
yayılıyor. Biz burada el aletlerinin hem el aletlerinin
kullanımını, hem de amaçları dışında kullanımın
ne gibi sonuçlara yol açtığını örneklerle anlatmaya
çalışıyoruz. Bu bilgileri uygulayanlar hem pratiklik
kazanıyor, hem de zaman. Ancak bizim için bütün
bunlardan daha önemlisi; iş kazası riskinin en
aza indirebilmesi, hatta ortadan kaldırılabilmesi.
Bu yüzden İzeltaş olarak bu çalışmalarımızı devam
ettirip, tüm sanayi kuruluşlarına yaymak istiyoruz.“
dedi.
18
İsmet Yorgancılar
Çalışıp üreterek
geçen koca
bir ömür...
Türkiye’nin sanayileşme atağına
öncülük edenler arasında yer
alıyor İsmet Yorgancılar. İzmir’e
İzeltaş, Yorcam gibi Türkiye’nin
büyük sanayi tesislerini kazandıran 84 yaşındaki İsmet Yorgancılar, yeni yılda Kemalpaşa’daki
tavuk işletmesini tam 3 katına
çıkardı.
İşlerinin yönetimini oğlu Ender Yorgancılar’a bıraktıktan
sonra hobi niyetine tavukçuluk işine giren İsmet Yorgancılar, yeni yılda Kemalpaşa’daki tavuk işletmesine 3
milyon dolarlık yatırım yaptı. Türkiye’nin öncü sanayicilerinden olan Yorgancılar, “Elim, ayağım sağlam olduğu
sürece yatırıma devam edeceğim.
Türkiye’nin sanayileşme hamlesine öncülük yapan
kuşağın bir ferdi İsmet Yorgancılar. 84 yaşında ama
hâlâ yeni projeler üretmeye devam ediyor. İzeltaş gibi el
aletleri sektöründe Türkiye’nin en büyük firmasını kuran,
cam sektöründe Yorcam markasını yaratan Yorgancılar,
sürekli proje üretmenin, yeni işlere girmenin ve yatırım
yapmanın en büyük tutkusu olduğunu belirtiyor.
Yorgancılar, şimdi Manisa’nın Turgutlu ilçesindeki arazisinde hem üzüm yetiştiriyor hem de 15 bin metrekare
büyüklüğünde kümese sahip olan çiftliğinde tavuk yetiştiriyor. Yorgancılar, “Bende proje bitmez. Sırada başka
planlarım var. Bunun için araştırmalarım devam ediyor”
dedi.
Nazilli’de 1927 yılında doğan, ortaokulu bitirdikten
hemen sonra iş hayatına atılan Yorgancılar, çocukluk
yıllarında pazara mal getiren köylülerin atlarına yer
19
kiralamış. 1945 yılında İzmir’e yerleşmiş ve iş yaşamına
yorgan dikerek başlamış. Kardeşleriyle kerestecilik işine
giren Yorgancılar, 1968 yılında Dalan ailesi ile beraber İzeltaş’ın temellerini atarak, el aletleri, döküm ve
otomotiv yedek parça üremine girer. Bir yandan da cam
sektörüne el atarak, 20’nin üzerinde şirketin kuruluşuna öncülük yapar. Bugün İzeltaş, 195 bin metrekare
açık alana sahip fabrikada yılda 20 milyon adet ve
3 bin çeşit el aleti üretiyor. Yorsan Grubu ise Yorsan,
Yorcam,Yorglas, Yorim şirketlerinden oluşuyor.
Sanayicilikten tarım ve hayvancılığa...
2002’de işlerini çocukları Ender, Semavi ve Gülfem’e
bırakarak şirketlerin yönetim kurulu başkanlığı görevinden ayrılan İsmet Yorgancılar, geleneksel bir emeklilik
hayatı yerine yeni projeler üreteceği bir yaşam tarzını
seçti. Hâlâ İzeltaş ve Yorsan’ın faaliyetlerini yakından
takip eden, çocuklarına ve şirket yöneticilerine gönüllü
danışmanlık yapan Yorgancılar, zamanını hobilerini
ticaret ve sanayi projelerine dönüştürmeye harcıyor. Hayatında hiç boşluk hissetmediğini söyleyen, yaşamının
önemli bölümü sanayicilikle geçen Yorgancılar, emeklilik yaşamında ilk önce madencilik sektörüne merak
sardı. Türkiye’deki maden kaynakları üzerine araştırma
yaptı, Ödemiş’te altın kaynaklarını araştırdı. Bu projeyi
şimdilik rafa kaldıran Yorgancılar’ın yeni gözdesi ise
tarım ve hayvancılık.
Temellerini 1968’de attığı İzeltaş’ın bugün dünya şirketi
olduğunu, 1974’te kurduğu Yorsan’ın da cam konusunda Türkiye’de önemli konuma ulaştığını belirten
Yorgancılar gelişimi şöyle anlatıyor: “Şirketlerde onur
kurulu başkanlığım devam ediyor. Yatırım yapılırken
daima bana danışılıyor. Ben ise asıl uğraşımı Yorbağ
şirketine verdim. Turgutlu’da 60 dönüm arazide seracılık, çiçekçilik ve bağcılık yapıyorum. Yılda 10-12 bin ton
çekirdeksiz kuru üzüm alıyorum. Yer geniş olduğu için
orada tavukçuluğu da geliştirdim. Ege’de birçok çiftliğe
göre oldukça büyük bir tavuk çiftliği kurdum. 15 bin
metrekare tavuk kümesi yaptım. 35 günde 250 bin adet
etlik tavuk yetiştiriyorum. Şu an işin geldiği noktadan
memnunum. Dünya nüfusu arttıkça besin kaynaklarına,
özellikle de ete yönelik talep artıyor. Kendi markamı
yaratmayı düşünmüyorum. Çünkü tavukçuluk yapmak
kolay değil. İlk önce civciv elde etmek için kuluçkahane
kurmak zorundasınız. Bu civcivleri yumurtalık veya etlik
olarak büyütmek gerekiyor. Üçüncü etapta ise kesimhanede kesilen hayvanlar pazarlanıyor. Ben bu işin sadece
tavukları büyütme kısmını yapıyorum.”
20
Hayali 120 yaşına kadar yaşamak...
Çok sayıda insanın emeklilik hayali olan deniz kıyısındabir yaşam yerine üzüm bağıyla ve tavuklarıyla yaşamayı tercih eden Yorgancılar, “Çeşme’ye yılın iki ayı
gidiyoruz. Ama yılın geri kalan bölümünü Turgutlu’da
geçirmek istiyorum. Bu nedenle güzel bir yaşama yeri
yaptım. Hayalim 120 yaşına kadar burada yaşamak.
Ama burada yaşarken yine boş durmayacağım.
Genç kuşağın daima yeni araştırmalar yapması ve bu
doğrultuda yeni sanayi tesisleri kurması gerektiğini ifade
eden Yorgancılar, kendisinin hayatı boyunca kazandığını
yatırıma harcadığını belirtiyor ve ekliyor: “Türkiye’nin
sanayi sektörlerine ihtiyacı var. Sanayi olacak ki para
kazanılacak. Gençlerin de bu ilkeler doğrultusunda
çalışmasını arzu ediyorum” dedi.
Kazandığını yatırımın yanı sıra hayırseverlik işlerine de
harcayan İsmet Yorgancılar, Buca’da 21 dershanenin
bulunduğu İsmet Yorgancılar İlköğretim Okulu’nu ve
Uzundere’de eşinin adını taşıyan Sabiha Yorgancılar İlköğretim Okulu’nu yaptırdı. Yorgancılar, bir SSK dispanseri kurarak sağlık alanında da hayırseverlik yaptı.
‘Yeter ki’, ülkede siyasi istikrar olsun. Siyaseti yönlendiren partilerin liderleri kavga ederek değil konuşarak
anlaşsın. Siyasetçiler uzlaşsın, biz yatırım yapalım” dedi.
İstihdam Sağlıyor...
İzmir merkezdeki bürosunu kapatıp haftanın 4 gününü
çiftlikte geçirdiğini belirten Yorgancılar, “Tavukçulukta
işler iyi. Rusya ve Avrupa pazarları da açılırsa daha iyi
olacak. Bu nedenle bizden daha fazla piliç talep ediyorlar. Biz de kapasitemizi 600 bin adete yükseltmek
için harekete geçtik. İlk etapta mevcut kümeslerimize
7 kümes daha ekleyeceğiz. 2010 yılı içinde kapasite 3
katına çıkacak. Toplam 60 kişiye iş sağlamış olacağız.
En büyük hayır bence bu” diye konuştu.
Yeni iş projeleri üzerinde de çalıştığını dile getiren Yorgancılar, kağıt tesisi ve çikolata fabrikasının da yeni iş
alanları olabileceğinin altını çizdi.
Yorgancılar, şunları kaydetti: “Çikolata her zaman
geçerli, pazarı hazır bir ürün. Bu yatırımı her an yapabilirim. Aynı zamanda gençlere mutlaka ülkemizin
yeraltı zenginliğini ortaya çıkarmalarını tavsiye ediyorum.
Bu yaşıma rağmen bu işleri yaparım. Yeter ki, istikrar
olsun.”
Oğlu Ender Yorgancılar’ın Ege Bölgesi Sanayi Odası
Başkanlığı’ndan sanayicilerin memnun olduğunu vurgulayan Yorgancılar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sanayici
arkadaşlarıma ‘Ender’den memnun musunuz?’ diye
soruyorum. Onlar da memnun olduklarını belirtiyorlar.
Ben de İzeltaş Grubu’nu Ender’in iyi yönettiğine inanıyorum. Asla şirket işlerine karışmam. Karıştığım anda onlar
da bir şey yapamaz.”
Geleneksel
Sünnet Şöleni
Bu yıl ikincisi düzenlenen İzeltaş
Geleneksel Sünnet Şöleni 23
Haziran Perşembe akşamı,
Sahilevleri Park Smyrna Garden’da
yapıldı…
21
22
Üç fabrikasında toplam 700’ün üzerinde çalışanı ile sektörün en önemli ismi olan İzeltaş, çalışanlarının bu yıl sünnet
çağına gelmiş olan 43 çocuğuna muhteşem bir sünnet
şöleni yaşattı.
Bu yıl ikincisi düzenlenen İzeltaş Geleneksel Sünnet Şöleni 23 Haziran Perşembe akşamı, Sahilevleri Park Smyrna
Garden’da yapıldı…
Geceye, sünnet çocuklarının aileleri ile birlikte, İzeltaş
Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Yönetim Kurulu Başkan Vekili Akın Dalan, ve İzeltaş’ın üst ve orta düzey
yöneticileri de eşleriyle birlikte katıldılar.
Son derece keyifli geçen gecede,
çocuklarla beraber sahnede oynayan
ve halay çeken İzeltaş Yönetim Kurulu
Başkanı Ender Yorgancılar, yaptığı
konuşmada bu şölenin İzeltaş için geleneksel hale geldiğini hatırlatarak, “ Biz çalışanlarımızla birlikte
büyük bir aileyiz. Sizler benim ailemsiniz. Sizin çocuklarınız
benim de çocuklarımdır. Bundan 5 yıl önce 33 çocuğumuzu sünnet etmiştik, bu sene 43 tane sünnet olacak
çocuğumuz var. Bugün burada olmaktan ve bu mutluluğu
sizlerle beraber yaşamaktan dolayı çok mutluyum. Bugün
sünnet olacak bütün çocuklarımıza, aileleriyle birlikte sağlıklı, mutlu ve uzun ömürler diliyorum.” Dedi.
23
Sahneye getirilen pastayı miniklerle beraber kesen Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ve Başkan Vekili
Akın Dalan, pasta kesimini ardından takı takarak aileleri
kutladı.
Gece boyunca palyaçolarla oynayan, sihirbaz gösterisi
izleyen çocuklar, unutamayacakları bir gece geçirdiler.
24
Ö Z T Ü R K H I R D A V AT - İZM İR / Du r muş ÖZT ÜR K
İzeltaş demek,
Türkiye’de yerli üretim demektir…
Bu sayımızda konuğumuz,
İzmir Bayilerimizden Öztürk
Hırdavat. Geçtiğimiz
günlerde Öztürk Hırdavat’ın
Karabağlar’da bulunan
deposunu ziyaret ettik ve
firma sahibi sevgili Durmuş
Öztürk ile bu güzel sohbeti
gerçekleştirdik.
Bize biraz kendinizi ve firmanızı tanıtır mısınız?
Kaç yıldır İzeltaş bayiliği yapıyorsunuz?
Öztürk Hırdavat ‘ın kuruluşu 1994. Yani 17 senelik
bir firmayız. Ama 1980 senesinden beri bu sektörün
içindeydik. 1994 ‘te kendi firmamızı kurduk. O döneme kadar zaten İzeltaş satıyorduk. Öztürk Hırdavat
kurulunca, bayilik alarak yolumuza devam ettik. Ben ve
ortağım İsmail Yeler, o dönemden beri İzeltaş bayiliği
yapıyoruz. Benim iki oğlum var. Her ikisi de bugün işin
başında.
Biz, ağırlıklı toptan çalışan bir firmayız ve geniş bir
alana hitap ediyoruz. Balıkesir, Karacabey, Çanakkale,
Aydın, Denizli, Burdur, Isparta, Antalya, Fethiye, Muğla
il ve ilçelerine hizmet veriyoruz.
İzeltaş’ın bölgenizdeki durumunu değerlendirir
misiniz?
Bölgeden ziyade öncelikle tüm Türkiye için değerlendirme yapmak isterim. “İzeltaş demek bugün Türkiye’de
yerli üretim demektir.” Yerli üretimin sembolüdür. Sektörde kalite diyince akla ilk gelen firmadır. Ve elbette
ki bu son derece gurur verici bir şey. Tüm Türkiye’de
olduğu gibi İzeltaş bu bölgede de piyasa hakimi.
İzeltaş’a insanlar yürekten bağlı. Biz de öyle…
25
Ancak bu anlamda fiyatlar biraz yüksek. Fiyat ayarlamasına gidilmesi gerekir. Maliyetlerin düşürülmesi ve fiyatların aşağı çekilmesi gerekir. Bu da yatırımlarla olur.
İzeltaş’ta zaten yatırımlar durmadan devam ediyor. Bunu
devamlı takip ediyoruz biz de…
İzeltaş ürün portföyüne yeni eklenen ürünlerle ilgili
düşünceleriniz neler?
İzeltaş her geçen gün ürün çeşitliliğini geliştirip arttırmaya devam ediyor. Sektörün lideri olan bir firma için bu
son derece güzel. Bunun yanında Elta Tools ‘da gün
geçtikçe gelişiyor. Elta alt tabaka için ideal bir mal. Her
satıcının, özellikle nalburun rafında olması gereken bir
mal. Diğer ürünler de gerek kimyasallar, gerekse yeni
ürünler zamanla piyasaya oturacaktır diye düşünüyorum.
Ekonomik değişmeler el aleti pazarını nasıl etkiliyor? Ve yıllardır bu sektörde olan biri olarak sektörün sorunlarından bahseder misiniz?
Tabii ki her yerde olduğu gibi ekonomik gelişmeler
sektörü doğrudan etkiliyor. El aletleri, sanayinin her
alanında kullanılan ürünler. Dolayısıyla bir sektördeki
tıkanma ya da yavaşlama doğrudan talebi ya da tüketimi etkiliyor. Ekonomide istikrar olursa, sektör de olumlu
etkilenecektir. El aleti sektörü dipsiz bir kuyu. Biraz önce
de dediğim gibi her sektörde hatta her evde kullanılan
ürünler. Önü açık. İyi şeyler yapıldığı müddetçe iyiye
gidecektir.
Eskiden sektörün en önemli sorunu ucuz kalitesiz Çin
mallarıydı. Ancak bu İzeltaş’ı tehdit eden bir unsur değil
bence. Çünkü İzeltaş profesyonel kullanıcıya hitap ediyor. Ve diğer markalar ithal olduğu için, her zaman aynı
kaliteyi bulmak kolay değil. Ve aynı şekilde her zaman
mal bulmak da kolay değil. Kota geldikten sonra biraz
daha düzene girdi piyasa. Ancak ne yazık ki Türk el aletleri sektörü daha doğrusu piyasası hala çok amatör.
Sizce İzeltaş pazar payını arttırmak için neler yapabilir?
İzeltaş zaten pazarın yüzde yetmişine sahip bence. Daha
ne olsun. Rekabet olmalı ki ticaret olsun. Kalite olsun.
İzeltaş daha çok profesyonel kullanıcıya hitap ediyor.
Profesyoneller kalitesinden ötürü İzeltaş’ı tercih ediyor.
İleriye yönelik hedefleriniz neler?
Öztürk Hırdavat olarak sürekli gelişen ve büyüyen bir
çizgimiz var. Yatırımlarımızı pazarlama faaliyetleri üzerine yapıyoruz. Yeni bir yapılanmaya girdik. Portföyümüzü genişlettik. Sürekli kendimizi yenilemeye ve değişen
piyasa şartlarını yakalamaya çalışıyoruz. Çünkü firmalar
kendilerini sürekli yenilemek ve geliştirmek zorundadırlar. Rekabetçi bir piyasada çalışıyoruz. Piyasa şartlarına
uyum sağlamamız gerek. Biz de sürekli işimize yatırım
yapmaya çalışıyoruz. Dediğim gibi, bu sektörde iyi şeyler yapıldıkça, sektör de iyiye gidecektir.
26
Bayilerimizden...
Kayseri Bayilerimizden Metaş Teknik
Hırdavat, Kayseride bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Endüstri ve Elektex Fuarı’nda İzeltaş ürünleri ile yer
aldı…
Metaş Teknik Hırdavat
Ülkemizin en büyük organize sanayi bölgesine sahip Kayseri’de gerçekleşen ENDÜSTRİ FUARI; son
yıllarda sanayiye yönelik tüm ürünlerin tanıtıldığı,
ilgili sektörlerin Anadolu’daki en büyük buluşma
noktası olmuştur. 118 stantla 229 firmanın yer aldığı ve 14.200 kişinin ziyaret ettiği fuar, makine,
metal, yüzey işleme teknolojileri ve iş makinaları
başta olmak üzere, sektörden alıcı ve satıcıları bir
araya getirdi.
Kayseri Bayilerimizden Metaş Teknik Hırdavat,
bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Kayseri Endüstri
Fuarın’da İzeltaş ürünleri ile yer aldı.
Son altı yıldır bu fuarda yer aldıklarını ve fuarın büyük iş bağlantılarına ve yeni açılımlara ev sahipliği
yaptığını dile getiren Metaş Teknik Hırdavat Firma Sahibi Koray Şapçı, “ Kayseri, bugün Anadolu’ya açılan en büyük kapı. Ve
bu fuar da bu bölgedeki en büyük imalat endüstrisi fuarı. Fuara Çok iddalı olduğumuz bir alanda, İzeltaş El Aletleri ile katıldık.
Yurtdışından ve çevre illerden pek çok firma fuarı ziyaret etti. Firmaların kendilerini geliştirebilmeleri için bu tür fuarlarda mutlaka
yer almaları gerektiğine inanıyorum. Bu fuar da firmamız açısından son derece başarılı geçmiştir. “ dedi.
Yapı Sektörü Bursa’da Buluştu…
Bursa bayilerimizden Zeybekler Teknik Hırdavat,
Bursa Uluslar arası Fuar ve Kongre Merkezi’nde 2327 Mart tarihleri arasında düzenlenen Bursa Yapı
ve Yaşam Fuarı’na katıldı.
Bu yıl 23.’sü düzenlenen ve 4 salonda yapılan fuarda yapıdaki tüm
yenilikler, yeni ürün ve hizmetler, makine ve donanımlar topluca
tanıtıldı.
Zeybekler Teknik Hırdavat, bu fuara İzeltaş El Aletleri ile birlikte,
geniş bir ürün yelpazesiyle katıldı.
Fuarda görüştüğümüz Zeybekler Teknik Hırdavat Yönetim Kurulu
üyeleri Gültekin Kaydızkurt ve Hikmet Çavuşoğlu fuarın kendileri
için son derece başarılı geçtiğini belirterek “Firmamız, 1995 yılında
faaliyete başladı ve bu tarihden beri de gelişen yapısı ile sektörün
hizmetindedir. 2002 yılında hırdavat sektöründe bir ilk olan ISO
9001-2000 Kalite Yönetim Sistemi Belgesiyle müşterilerimize en
iyisini sunmaya devam ediyoruz. Bu anlamda alıcı ve satıcıların bir
araya geldiği en önemli ortamlar elbette ki fuarlardır.Bu fuar aynı
zamanda Bursa’da yapı sektörünün en önemli buluşma merkezi.
Biz de Zeybekler olarak yıllardır fuarda İzeltaş ürünlerini sergiliyoruz. Geniş ürün yelpazemizle ve müşteri memnuniyetini ön plana
çıkaran yaklaşımımızla her sene son derece güzel bağlantılar yapıp, müşteri portföyümüze yenilerini ekliyoruz” diye cevap verdi.
Zeybekler Teknik Hırdavat
‘İkmal Teknik’ görkemli bir açılışla yeni
27
mağazasını hizmete soktu...
1967’den bu yana sanayicinin çözüm ortağı olarak sürekli gelişen
kalite ve hizmet anlayışıyla bugünlere gelen İkmal Teknik yeni mağazasını görkemli bir törenle hizmete açtı.
İzeltaş Ankara Bayilerinden İkmal Teknik Sanayi ve Ticaret A.Ş
tarafından 4.’sü kurulan Endüstriyel Yapı Market, Ostim’de törenle
hizmete açıldı.
1967’den bu yana sanayicinin çözüm ortağı olarak sürekli gelişen
kalite ve hizmet anlayışıyla bugünlere gelen İkmal Teknik A.Ş.’nin
4.000 metrekarelik bu yeni mağazasının, açılışını, Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, ve OSTİM Başkanı Orhan Aydın yaparken, pek çok işadamı ve davetli de hazır bulundu.
İkmal Teknik Yönetim Kurulu Başkanı Sıtkı Öztuna, açılış konuşma-
sında riskli bir dönemde cesaretle davrandıklarını ve 4. endüstriyel
yapı marketlerini açtıklarını belirtirken, ‘’Bugünlere tüm dostlarımızla birlikte geldik, “el değil” el ele diyerek elirliği yaptık” diye
konuştu.
Öztuna’nın konuşmasının ardından, İkmal Teknik A.Ş.’nin 1967
yılından bu yana öyküsünü anlatan “Geçmişten Bugüne 360 derece
İkmal” adlı tanıtım filmi gösterildi.
Törende, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, ASO Başkanı Nurettin
Özdebir ve Ostim Başkanı Orhan Aydın’a plaketleri takdim edildi.
Ayrıca İkmal ailesinin tüm çalışanlarını temsilen kıdemli çalışanlara
da teşekkür plaketi verildi.
Yeşildal Hırdavat Samsun’da
2. Şubesini açtı...
Makine ve hırdavat sektöründe Samsun www.sondakika.com/
samsun‘da önemli bir yer edinen Yeşildal Makine ve Hırdavat, 45.
yılında 3. şubesini hizmete açtı.
Makine ve hırdavat sektöründe Samsun www.sondakika.com/
samsun‘da önemli bir yer edinen Yeşildal Makine ve Hırdavat, 45.
yılında 3. şubesini hizmete açtı.
Şirket Müdürü Tayfur Yeşildal, “45 yıllık bilgi birikimi ve tecrübe ile
marka olan firmamız çok daha iyi noktalara gelecek. “ dedi.
Kutlukent www.sondakika.com/kutlukent/ 19 Mayıs Sanayi
Sitesi’nde 3. şubesini açan Yeşildal firması, 3 şubede toplam 2 bin
metrekare kapalı olan üzerinde, 30 bine yakın ürün çeşidi ve 25
deneyimli personeli ile müşteri odaklı hizmet verecek. Şirket Müdürü
Tayfur Yeşildal, müşteri portföyünü ve ürün çeşidini her gün biraz
daha genişleterek sanayicilere, şantiyelere, oto servislerine, tamir
bakım atölyelerine, endüstri meslek liselerine, resmi kurumlara,
alt bayilere ve birçok sanayi kuruluşuna çözüm ortağı olmanın
kendilerine misyon edindiklerini ifade etti. Tedarikçi firma olduklarını
ve kurumsal müşterilerin her türlü ihtiyaçlarını teknolojiyi ve uzman
ekibi kullanarak en uygun fiyatlarla karşılama gayretinde olduklarını
hatırlatan Yeşildal, “Geleneksel hale getirilen ‘tanıtım günleri’ kapsamında 3. ‘sü gerçekleştirilen mini fuarla birlikte, sektörün öncü
firmalarını bir araya getirip, yeni teknolojileri sanayicinin ziyaretine
sunuyoruz. “ dedi.
Yeşildal Hırdavat’ın açılışında gerçekleştirmiş olduğu bu “Tanıtım
Günleri” kapsamında kurulan mini fuarda, İzeltaş da yeni ürün ve
çeşitleriyle yer aldı. İzeltaş standı davetlilerin ilgi odağı oldu. Profesyonel ziyaretçiler bu sayede yeni ürün çeşitlerini daha yakından
tanıyıp, bilgi alma fırsatını buldu. Yeşildal Makine Hırdavat’ın açılış
töreninde, protokolün yanı sıra çok sayıda sanayici ve iş adamı hazır
bulundu.
28
Teknolojiye
yatırıma devam...
Kurulduğu ilk günden beri daima kaliteyi ve zengin ürün çeşidini
hedefleyen İzeltaş, bu hedefi doğrultusunda teknolojiye yatırım
yapmaya ara vermeden devam ediyor.
Üretim sürecinde kaliteyi artıcı çalışmaların ve
düzenlemelerin yanı sıra, teknolojik makine ve
ekipmanlara da her geçen gün yenilerini ekliyor.
Bunun en güzel örneği, üretimin en önemli aşamalarından kaplama için, İzeltaş 2 Fabrikasındaki
kaplama hattının yenilenmesi oldu.
böylelikle Galvano tesisi de karşılık vermiş, ürün
yelpazesi genişletilmiştir.
Ay sonunda devreye alınması beklenen arıtma
tesisi ile kaplama kalitesi konusunda en etkili
faktörlerden biri olan suyun arıtılarak tekrar galvano tesisine verilmesiyle, kaliteli su kullanımının da
Artan üretim ve gelen yüksek kapasiteli taleplere
sağlanması planlanmaktadır. Böylelikle hem çevcevap verebilmek adına İzeltaş-Sütçüler fabrikamız- reye olabilecek zararları minimize etmiş, hem de
da, kaplama atölyesinde faaliyete giren bu yeni hat kullanılan suyun kalitesi ile doğabilecek problemler
ile üretim kapasitesi %50leri aşan artış göstermiştir. ortadan kalkmış olacaktır.
Ürün çeşitliliği konusunda yapılan çalışmalara da
29
Massey Ferguson Eğitim
Merkezi, İzeltaş’la Donatıldı...
Massey Ferguson tarım makinaları LTD.ŞTİ. 2010 yılında oluşturduğu eğitim merkezinde İzeltaş ile işbirliği yapmıtı. Eğitim merkezinin ihitiyacı olan tüm takım ve avadanlıklar İzeltaş’tan temin edildi.
2011 yılının başından itibaren bu işbirliğinin devamında artık ürün beraberinde verilen avadanlıklar da
İzeltaş’tan tedarik edilmeye başlandı.
Massey Ferguson, AGCO Corporation’ın
bir parçasıdır. Ayrı bir marka olarak, global tarımda lider rolünü onaylayan 150
yıllık geçmişi ve mirasıyla çiftçilik ekipmanları konusunda dünyanın en büyük
isimlerinden biridir.
Massey Ferguson, deneyim kapsamı
açısından gerçekten uluslararasıdır ve
5000’in üzerinde bir bayiler ağıyla ürünlerini 140’ın üzerinde ülkede satmaktadır.
30
COWPARADE İZMİR
İnek Heykelleri Engelliler ve Eğitim için
Satışa Çıkartıldı...
COWPARADE Nedir
EBSOV Başkanı Berkay ESKİNAZİ müzayede sonunda eğitime destek
amacıyla yaptığı katkılardan dolayı İzeltaş’a teşekkür ederek, sponsor
olduğu inek heykelini teslim etti.
2010 yılında dünya genelinde farklı şehirlerde düzenlenen Cowparade
Açık Hava Sergisi organizasyonunun tarih ve kültür şehri olan İzmir
ayağı, düzenlenen müzayede ile son buldu.
Müzayeden elde edilen gelirin, ondabirlik bölümü Ümran Baradan
Oyun ve Oyuncak Müzesi’’ne , geri kalanı ise Zihinsel engelli öğrenciler ile EBSO Vakfı Eğitim burslarına aktarıldı.
Geçtiğimiz aylarda, Alsancak’’tan Karşıyaka’’ya Konak’’tan Çeşme’’ye,
Alaçatı’’dan Urla’’ya pek çok önemli noktada beş ay boyunca yer alan
ve kent yaşamına renk katan 33 inek tasarımı Swissotel Grand Efes
İzmir’’de yapılan bir müzayede ile satışa çıktı.
Konak Belediyesi ve Beyaz Sosyal Sorumluluk ve İletişim Danışmanlığı
Firmasının ortaklaşa yürüttüğü Cowparade İzmir 2010 organizasyonu, birçok İzmirli firmanın inek heykeli satın alarak desteklemesi ve bir
çok kurumun da sponsor katılımı ile 5 ay boyunca İzmir sokaklarına ve
turistik bölgelerine damgasını vurdu..
Müzayedeye çıkartılan tasarımların gelirleri, EBSO Vakfı Eğitim Burslarına ve Zihinsel Özürlüleri Yetiştirme Ve Koruma Vakfı na bağışlandı.
Müzayedeye çıkartılan her bir inek heykelinin satış bedeli 5.000 TL den
başladı.
iZELTAŞ’TAN EĞİTİME DESTEK…
Yapılan müzayedede İzeltaş tarafından, İsmail Acar’a ait tasarım, gelirleri EBSO Vakfı’na ve Zihinsel Özürlüleri Yetiştirme ve Koruma Vakfına
bağışlanmak üzere satın alındı. İzeltaş Işıkkent Merkez Tesislerinde
sergilenen inek heykeli, çevreden geçenler tarafından da beğeniyle
izleniyor.
Cow Parade, farklı desen ve şekillerde “İnek
Heykelleri” nin sergilendiği uluslararası bir açık
hava sanat etkinliğidir. Dünyanın ilk ve en önemli
halka açık dev boyutlu sanat etkinliklerinden biri
olan Cow Parade, ilk olarak 1998 yılında Cow
Parade International Corporation tarafından
Zürih’de gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında 3
farklı modeldeki, fiberglastan yapılma gerçek
ebatlı inek heykelleri üzerine şehrin sanatçıları
tarafından grafik ve artistik uygulamalar yapıldı ve
bu inek heykelleri şehrin halka açık alanlarında 3
ay boyunca sergilendikten sonra açık artırma ile
satılan ineklerden elde edilen gelirin çoğu yardım
derneklerine verildi. Dünya çapında bir organizasyon olan Cow Parade güzel ve etkileyici bir aktivite
olmanın yanı sıra;
Yapıldığı her şehirde çok ses getirmek, şehrin turizm amaçlı olarak tanıtımını yaparak şehrin turizm
açısından da büyük gelir elde etmesini sağlamak,
çevre kentlerden, ülkelerden milyonlarca turisti de
şehre çekmeyi başarmak, şehrin halkına nefis bir
görsel ziyafet sunmak, şehrin sahip olduğu marka
zenginliğine, sanat ve tasarım alanındaki yaratıcılığına, sanata olan ilgisine, espri anlayışına dikkat
çekmek proje amaçlarını oluşturmaktadır.
58 şehirde gerçekleştirilen bu dev organizasyonda bugüne kadar;
* 8,000 üzerinde gerçekleşmiş inek tasarımı
* 4.000 den fazla sponsor firma
* 44 milyondan fazla izleyen ve bir o kadarda
gülümseme
* 2 milyondan fazla fotoğraflanma
* 1000’ lerce mutluluk ve pozitif duygular
sağlanırken;
* Dünyada bu konuda 15 milyon doların üzerinde yardım derneklerine fon sağlanmıştır.
Mustafa Duman görevi teslim etti...
31
41 Senedir Dövme Bölümü’nün temel taşı olan Mustafa Duman, Eylül
ayı itibarı ile emekliye ayrıldı…
mu tamamladığımı ve gerçek emeklilik
hakkımı kazandığımı düşünüyorum.
Ancak her zaman kalben İzeltaş’ın yanında olduğumu, tecrübelerim ve bilgi
birikimimle de geride kalan ekibe her
zaman ve her türlü desteği vereceğimi
belirtmek isterim. Tüm İzeltaş Ailesi’ne
teşekkür ederim” dedi.
Adı İzeltaş’ta dövme bölümü ile birlikte
anılır Mustafa Duman’ın...
1970 yılında göreve başlayan ve tam
41 senedir İzeltaş Dövme Bölümü Sorumlusu olan Mustafa Duman, Eylül ayı
itibarı ile emekliye ayrıldı.
Mustafa Duman’a İzeltaş’ta düzenlenen bir tören ile plaket verildi. Duygulu
anların yaşandığı törende bir konuşma yapan Mustafa Duman “41 yıldır
İzeltaş’ta çalışmak ve ilk günden beri
İzeltaş’ın bu noktalara gelmesini görmek şansına sahip oldum. Burada çok
güzel günler geçirdim. Artık misyonu-
Mustafa Duman’ın konuşmasının
ardından kendisine bir plaket vererek
teşekkür eden İzeltaş Yönetim Kurulu
Başkanı Ender Yorgancılar ”41 yıldır
şirketimizde başarıyla çalışan Mustafa Duman emeklilik kararı almıştır.
Kendisine bunca senedir yapmış olduğu
katkılar nedeniyle tüm İzeltaş adına
teşekkür ediyorum. Her zaman ilişkilerimiz devam edecektir. Bundan sonraki
yaşamında da kendisine sağlıklı ve
huzurlu bir hayat diliyorum” dedi. Biz de İzeltaş Haber olarak, Sevgili Mustafa Duman’a çok sevdiği
Seferihisar’daki bahçesinde, ailesi ve
sevdikleriyle birlikte uzun yıllar sağlıklı
ve mutlu bir ömür diliyoruz…
43 yıldır süregelen toplu bayramlaşma geleneği...
İzeltaş - Işıkkent Merkez
İzeltaş - Işıkkent Merkez
Ramazan Bayramı nedeniyle İzeltaş bünyesinde ilk günden beri devam eden toplu bayramlaşma geleneği bu
sene de devam etti…
İzeltaş Işıkkent merkez ve Sütçüler fabrikalarında tüm
personelin birlikte katıldığı toplu bayramlaşma töreninde Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Başkan
Vekili Akın Dalan ve İzeltaş’ın üst düzey yöneticileri birer
İzeltaş - Sütçüler
konuşma yaparak tüm İzeltaş ailesinin bayramını kutladı.
İki bayram birlikte...
Bu sene Ramazan Bayramının ilk gününün 30 Ağustos
Zafer Bayramı ile aynı güne denk gelmesi sebebiyle, her
iki bayramı da beraber kutlayan İzeltaş Ailesi, daha nice
bayramlarda birlikte olmayı diledi.
32
Kan Bağışı,
Can Bağışı
Kızılay’ın başlattığı
“Bir milyon iyi insan aranıyor”
isimli kan bağışı kampanyasına bir destek
de İzeltaş’tan geldi.
Türk Kızılayı İzmir Kan Merkezi ile Yeni Asır gazetesinin
yaz aylarında kan bağışının düşmesi üzerine başlattığı
“Bir milyon iyi insan aranıyor” isimli kan bağışı kampanyasına bir destek de dün İzeltaş’tan geldi.
Kan vermenin önemi ve kan yoluyla bulaşan hastalıklar
konusunda bilgilendirilen İzeltaş çalışanları, Işıkkent
Merkez tesislerinde düzenlenen kan bağışı kampanyası
ile Kızılay’a toplam 122 ünite kan bağışında bulundu.
belirterek, İzeltaş, tüm çalışanları ile bu anlamda son
derece bilinçli bir firma. Burada çalışanların çok büyük
bir bölümü Kızılay’ın zaten daimi bağışçıları. Bu sebeple
gerek bilinç gerekse gönüllülük anlamında hiç zorlanmadık” şeklinde konuştular.
İzeltaş Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, kan
vermenin insanlık görevi olduğunu söyledi. Kızılay’la
devamlı irtibat halinde olduklarını ve ihtiyaçlarını takip
ettiklerini belirten Yorgancılar, bundan sonra da belirli
aralıklarla kan bağışı kampanyaları ile destek olacaklarını kaydetti.
İzeltaş halkla İlişkiler Sorumlusu Ayşegül Özener de “ Bu
çok anlamlı bir kampanya. Yeni Asır öncü oldu, biz de
İzeltaş olarak daha önce yaptığımız gibi destek olup kan
veriyoruz. Bundan sonra da belirli aralıklarla firmamızda
kan bağışı kampanyaları düzenleme kararı aldık. Verilen
her bir ünite kanın, üç ayrı hastada kullanıldığı unutulmamalıdır. Bu sebeple Türkiye’nin en eski ve büyük sivil
toplum kuruluşlarından biri olan Kızılay’a, ve bugün kan
vererek destek olan çalışma arkadaşlarımıza teşekkür
ediyoruz” dedi.
Kızılay yetkileri, İzeltaş tesislerinde yapılan kampanyanın
sonucunun kendileri için son derece başarılı geçtiğini
Desteklerinden dolayı İzeltaş’a teşekkür eden Kızılay
Ege Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Gökay Gök, sözleri-
33
ni şöyle sürdürdü: “Sağlık Bakanlığı’nın Güvenli Kan Temin Projesi başladı. Buna göre hastanelerin kan ihtiyacı
öncelikle gönüllü kan bağışı toplayan Kızılay’dan temin
ediliyor. Bu projede kademe kademe geçiş sağlanacak.
Türkiye’nin artık kan bankacılığı konusunda gelişmekte
olan değil ‘gelişmiş ülke’ olmasını isteyen Sağlık Bakan-
lığı, Türk Kızılay’ı ile birlikte bu projeyi hayata geçirmiştir. Kızılay olarak biz aracılık görevi yapıyoruz. Bu görevi
daha iyi yerine getirebilmek için daha çok kan bağışı
gönüllülerine ihtiyacımız var. Bu anlamda her zaman
yanımızda olan İzeltaş’a da çok teşekkür ediyoruz.”
dedi.
Kan Vermenin Faydaları
Kimler kan verebilir?
tutulur.
• Verilen kanın yerine, anında vücuttan genç hücreler
dolaşımına katıldığı için, bağışçı daha dinç ve canlı olur.
• Kandaki yüksek yağ oranı düşer.
• Kan bağışı kalp krizi ihtimalini %90 azaltır.
• Kan bağışlayan kişide baş ağrısı, stres, yüksek tansiyon, yorgunluk gibi rahatsızlıkların giderilmesinde çok
büyük katkısı olur.
• Kan bağışçısı her kan verdiğinde:
AIDS , Hepatit B , Hepatit C , Sifiliz gibi hastalıklar için
kan grubu taramasından ücretsiz olarak yararlanmış
olur.
• Trafik kazasında yaralanan bir kimsenin, kan uyuşmazlığı olan bir bebeğin, kan bulunmazsa ölecek bir
hastanın sizin verdiğiniz kanla kurtulmasının, size verdiği manevi duygu ölçüsüzdür. Bağışınız çok insancıl ve
onurlu bir davranıştır.
verebilir.
• Erkekler,en sık 2 ayda bir; kadınlar ise, en sık 3 ayda
bir olmak üzere ve yılda toplam 4 üniteyi geçmemek
koşuluyla kan verebilirler.
• Vücut Ağırlığı 50 kg’ın üzerinde olan herkes kan
bağışı yapabilir.
• Bağışlanan kan standart olarak 450 mL’dir. İnsan
vücudunda toplam 5000-6000 mL kan olduğu düşünülürse, bu miktar, toplam kan hacminin sadece % 7,5-9’
u kadardır.Kan bağışını takiben, eksilen sıvı hacmi,
damar dışındaki sıvının, damar içine geçmesiyle saatler
içerisinde karşılanır. Hücrelerin yenilenmesi süreci ise,
2 ay kadardır. Düzenli aralıklarla yapılan kan bağışının
sağlık açısından herhangi bir sakıncası olmadığı gibi,
aksine yararı mevcuttur.
• Kemik iliğinin yağlanmasını önleyip, kan yapımı canlı
• 18 - 65 yaşları arasında olan her sağlıklı kişi kan
Bir Ömürlük Umuttur Kan!!!
34
S-DGS Gururu!
İzeltaş’ta Toplam Kalite Faaliyetleri çerçevesinde her ay
gerçekleştirilen 5S-DGS denetlemeleri sonucu geçtiğimiz
yılın en başarılı takımları değerlendirmeleri yapıldı.
Her ay yapılan 5S-DGS denetimlerinde
takımlar başarılı çalışmaları ile takdir
topluyor. Senelik başarı değerlendirmeleri yapılırken, hem senelik puanların
ortalaması hem de en çok mavi bayrak
asmaya hak kazanan bölümler kıyaslanıyor.
Bu değerlendirmeye göre geçtiğimiz
senenin, 5S-DGS sisteminde en çok
puan alarak mavi bayrağı hak eden
atölyesi Dövme Atölyesi oldu…
35
Toplam Kalite Faaliyetlerine ve sürekli
iyileştirmeye (KAizen) temel oluşturan 5S
sisteminin 5 adımını, atölye çalışanlarının takım halinde uygulamalarıyla ;
*İş ortamında gereksiz malzeme bulundurmama
*İş ortamını temiz tutma
*Oluşan durumu ( planlar, dökümanlar hazırlayarak) standartlaştırma
*Eğitim, iç disiplin yoluyla 5S ‘i alışkanlık haline getirerek sürekliliğin sağlanması, yıl
içerisinde 5S sistemine entegre edilen öneri sistemi ile de sürekli iyileştirme faaliyetlerinin
canlı tutulması hedeflenmektedir.
36
Güven, Güç ve Kalite...
40 yılı aşkın süredir müşterilerine en iyi ürün ve hizmeti sunmak için çaba sarf eden İZELTAŞ,
KALİTE - ÇEVRE - İŞ SAĞLIĞI & GÜVENLİĞİ anlayışı ve bu yöndeki çalışmalarıyla öncü olmayı sürdürüyor.
TS-EN-ISO 9001:2008 Kalite
Yönetim Sistemi
İlk kez, 1998 yılında
Türk Standartları Enstitüsü denetimleri sonucu Kalite Yönetim
Sistemini belgelendiren İZELTAŞ, 2009
yılında geçirmiş
olduğu denetimle
son versiyon olan
TS EN ISO 9001:2008
Kalite Yönetim Sistemi belgesiyle sektörünün kalite anlayışında da öncü firma özelliğini sürdürmüştür.
TS-EN-ISO 14001:2004 Çevre
Yönetim Sistemi
Teknolojinin büyük bir hızla geliştiği son yıllarda, bütün
dünya ülkeleri çevre teknoloji uyumunu sağlamakta büyük çabalar sarf etmektedir. İZELTAŞ, bu bakış
açısıyla bugüne kadar sürdürdüğü çalışmaları ve çevre
yaklaşımını; firmaların çevre duyarlılığının ve bu konudaki sorumluluk anlayışının değerlendirildiği ISO 14001
Çevre Yönetim Sistemini Türk Standartları Enstitüsü
denetimleri sonucunda
2009 yılında belgelendirmiştir. Çevre
mevzuatlarına uygun, çevre ile dost
ürün ve üretim politikası ile İZELTAŞ
yarınlara yatırım
yapmaktadır.
İSG-OHSAS-TS 18001 İş Sağlığı
ve Güvenliği Yönetim Sistemi
İZELTAŞ, OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemini 2009 yılında Sistemini Türk Standartları
Enstitüsü denetimleri sonucunda
belgelendirmiştir.
Yönetim Sistemi;
üretim prosesinde
insan sağlığı, iş
güvenliği üzerindeki etkilerini
iyileştirmek için
araştırmalar yapılması, kaynakların korunması ve kazaların önlenmesi ile ilgili
faaliyetlerin sürekli gelişmesinin sağlanması prensibine
dayanmaktadır.
Sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı yaratmak ve etkinliğini sürdürmek çalışan her bireyin kişisel sorumluluğudur. Ana hedefimiz Fabrika sahamızda bütün çalışma
alanlarının kanun ve yönetmeliklere uygun, sağlıklı ve
güvenli olmasını sağlamak ve yapılan her işin çalışanlar
üzerindeki risklerini bertaraf etmektir. OHSAS 18001 İş
Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi tüm bu konularda ve tüm fonksiyonlarda çalışmaların sürdürülmesi ve
geliştirilmesi amacına yönelik kurulmuştur.
Entegre Yönetim
Anlayışı
Kaliteli, çevreye zarar vermeyen,
yasalar ile uyum içerisinde işleyen, riskleri azaltılmış ve daha
verimli üretim için; standardizasyon oluşturmak, belirlenen
çevresel boyutları/çalışma
ortamı, yapılan iş ve tehlikeli
malzemelerden kaynaklanan riskleri azaltacak
tedbirleri almak, müşterinin
beklentisi olan pazarlanabilir ürünleri üretmek, kaynakların
sürekli iyileştirmesi ile mümkündür.
İZELTAŞ’ta Kalite, Çevre ve İş Sağlığı & Güvenliği yönetim sistemleri entegre edilerek yönetimi sağlanmaktadır.
37
Türkiye’nin
en büyüğü,
Dünyanın
10’ncu büyüğü!
Bir yanı Buca diğer yanı ise Konak sınırları içinde kalan
Yeşildere yolu üzerindeki dev Atatürk maskı, İzmirliler’in
ve yolu İzmir’e düşenlerin ilgi odağı oldu. Buca’da 42
metrelik boyuyla Türkiye’nin en büyük dünyanın ise
10’uncu büyük rölyef projesi 3 yılda tamamlandı.
Atatürk maskı, Brezilya Rio de Janeiro’da bulunan 38
metre yüksekliğindeki İsa heykelinden de yüksek.
3 kat püskürtme beton atıldı
Buca Çaldıran Mahallesi’nde çevre yolu güzergahına bakan kayalıklarda 3 yıl önce yapım çalışmalarına
başlanan ve 4.2 milyon liraya malolan mask için önce
bölgede zemin etüdü ile statik çelik projeleri yapıldı. İnşaatında 450 tondan fazla çelik taşıyıcı kullanılan mask,
3 kat püskürtme beton atılarak tamamlandı. Heykeltraş
Harun Atalayman’ın yaptığı mask çalışmalarında, başta
Dokuz Eylül Üniversitesi olmak üzere 25 farklı üniversitelerden danışmanlık hizmeti alındı.
38
Kalp
Hastalıklarından
Korunma
Prof.Dr. Cüneyt Türkoğlu
Kalp ve Damar Cerrahisi
Kalp hastalıkları insan sağlığını
etkileyen en önemli etkendir.
Uzun yıllar birinci ölüm nedeni
olan kalp ve damar hastalıkları
bütün dünyada yapılan koruyucu
çalışmalar ile son yıllarda kanser
hastalığının arkasından ikinci
sıraya inmiştir.
Kalp - dolaşım sisteminde ciddi soruna neden
olan kalp içi dolaşımı sağlayan koroner arter
ismini verdiğimiz damar sistemidir. Damar içi yüzü
normalde pürüzsüz, düzgündür ve kan akımı bir
engelle karşılaşmadan rahatça olur. Damar iç
yüzü bazı etkenlerle bozulur, damar içine
doğru daralma başlar ve damarın kan
akımı sağladığı bölgede eksik kan akımı nedeniyle sorunlar oluşur, hastada
şikayetler başlar ve daralan yerde
kan pıhtısı oluşup tılaç gibi damar
tıkaması ile kalp krizi oluşur.
Olayı başlatan damar içi yüzünü bozan
etkenler:
• Kalıtım
• Yüksek kan yağları (Kolesterol, trigliserit)
• Hipertansiyon
• Diabet
• Sigara
• Aşırı kilo
• Aktivite azlığı
• Stres
Bu risk faktörlerinden bizim yönetebileceğimiz
üç önemli olay vardır. Sigara, beslenme düzeni ve fiziksel aktivite.
39
Sigara, çok önemli bir risk faktörüdür. Günde ortalama 1 paket sigara içenlerde kalp hastalığı görülme oranı %30, 20 yıl içenlerde % 50, 30 yıl süre
ile içenlerde % 80 oranındadır. Sigarayı tamamen
bırakmak, ilerlemeyi önler damar kendini azda olsa
düzeltebilir. Damar hastalığı olanlarda günde birin
üzerinde alımda düzelme olmaz. Bir kalp hastalığı
olmayanlarda günde üçe kadar bir sorun yapmaz.
Sigara damar içyüzü yapısını bozar, kolesterol daha
kolay damar duvarı içine girer. Damar esnekliği bozularak hipertansiyon artar.
Diabette yüksek glikoz
sigara varlığında
damarı daha kolay
bozar. Akciğerlerde solunumu da
bozduğu için
düşük oksijenasyon kalpteki
yetmezliği arttırır. Sigaranın
tek olumlu etkisi
metabolizmayı
hızlandırarak kilo
kaybı yapmasıdır.
Beslenme bozukluğu ve buna
bağlı olarak yüksek kan yağları
diğer önemli bir faktördür. 50 yaş
üzeri LDL-kolesterol değeri % 150 mg
üzerinde olanlarda kalp-damar hastalığı
görülme oranı % 60, % 200 mg üzerinde
olanlarda % 70 dir. LDL-kolesterol oranı % 100
mg altında olanlarda kalp-damar hastalığı görülme
oranı % 10 dur. Günlük kolesterol alımı 300 mg
altında olmalıdır. Karbonhidratlar günlük kalorinin
% 60 ını geçmemelidir.
Baklagiller ( bezelye, nohut, kuru fasulye, mercimek)
kolesterolü düşürür. Sebze, meyve, pirinç, yulaf
önerilir. Kırmızı et tercih edilmemelidir. 40 yaşın
üzerinde normal kişilerde LDL-kolesterol düzeyi %
150 mg üzerindeyse kırmızı et tercih edilmemelidir.
150 mg altında haftada bir yanilebilir. Tavuk eti kolesterolü yükseltmez ve düşürmez. Haftada iki defa
balık tüketimi önerilir.
Günde 1 gr Omega 3 alımı kalp-damar hastalığı
görülme oranını % 30 azaltır. Akdeniz tipi beslenme
(sebze, meyve, balık, baklagiller ) kalp hastalıklarında yeni bir krizi % 40 oranında azaltır. LDLkolesterolün % 10 oranında düşürülmesi, günlük
aktivitenin arttırılması (30 dak/günde) 4 yıl içinde
mortaliteyi % 50 azaltır.
Fiziksel aktivite, bizim yönetebileceğimiz üçüncü
faktördür. Düzenli fiziksel aktivite, LDL- kolesterolü
ve trigliseridi düşürür, HDLkolesterolü arttırır. Kan
basıncını, açlık ve
tokluk kan şekerini
düşürür. Kiloyu
azaltır, kalbin yükünü hafifletir. Solunumu arttırarak
sigaranın etkisini
azaltır. Psikolojik
iyilik sağlar.
Yine fiziksel aktivite
kalp-damar hastalığı
varlığında göğüs ağrısını
azaltır, solunum genişliği
sağlar, bacak dolaşımını arttırır,
yeni bir kriz olasılığını azaltır.
Düzenli fiziksel aktivite enaz hızlı yürüyüş
şeklinde 30 dakika, hafif oşu şeklinde 20
dakika olmalıdır. Yürüyen bant, aletli sporda
ise hekimin kararıyla her hasta için durumuna
göre özel olarak karar verilir. Müsabaka şeklindeki
sporlardan ( halı saha futbol, basketbol, voleybol,
tenis gibi) bir kalp hastalığı varlığında kaçınılmalıdır.
Diyete, arttırılan fiziksel aktiviteye rağmen LDLkolesterolü % 150 mg altına inmiyorsa ilaç alınmalıdır. Hipertansiyon bir kalp hastalığı varlığında
120/80 mmHg üzeri ise ilaç tedavisi olunmalıdır.
Açlık ve tokluk kan şekeri hekim kontrolünde normal değerlerde tutulmalıdır.
Eğer yaşam tarzına dikkat edilirse kalp-damar hastalıkları korkulu rüya olmaktan çıkar.
40
Bu Sonbahar
Rotamız
Kaz Dağları
Alpler’den sonra dünyanın en
fazla oksijen üreten dağının Kaz
Dağları olduğunu biliyor muydunuz? Durum böyle olunca da
ülkemizin en fazla oksijen üreten
bölgesi de tabii ki burası. Mitolojideki ismi İda olan Kaz Dağları’nın
jeolojik konumu nedeniyle oluşmuş ilginç bitki örtüsü, iklim ve
toprak yapısı sayesinde bu bölge
devamlı olarak yüksek oranda oksijen üretiyor. Ayrıca Ege
Denizi’nin kıyılarına kadar inen
Kaz Dağları’nda hem kara hem
de deniz iklimi birlikte görülüyor.
Çanakkale Boğazı’ndan gelen
hava akımları, karadan denize
doğru oluşan bir oksijen hareketi
oluşturuyor
Mitolojinin efsaneleriyle örülü geçmişine, Yörük kültürünün hikâyelerini katan
Kazdağı, bahar aylarında doğasının tüm
cömertliğini ziyaretçilerine sunuyor.
İda yada Kazdağı, binlerce yıldır kim ne ad
vermiş olursa olsun onun mütevazi heybeti
bölge insanını geçmişte de etkiledi, bugünde
etkiliyor, gelecekte de etkileyecek. İnsanlar
üzerindeki etkisi efsanelerle dile getirilmiş
çağlar boyunca. Adını aldığı efsane şöyle
anlatılıyor. “Tanrılar tanrısı Zeus’un kaçamaklarından biri olan güzeller güzeli İda, Hera’nın
öfkesinden kurtulmak için buzağı kılığına
girer. Bu durumu öğrenen Zeus’un eşi Hera,
buzağı kılığındaki İda’nın başına bir atsineği
musallat eder. Atsineğinden kurtulmak isteyen İda’nın kaçışı tanrıların dağı Olimpos’tan
başlayıp Kazdağları’nda son bulur. O gün
bugündür bölge İda Dağı olarak anılır.”
Türklerin bölgeye gelişiyle Yörük kültüründe
önemli yeri olan Kaz nedeniyle Kazdağları
adını alır. Küçükkuyu’dan, Edremit’e yaklaşık
80 kilometre masif bir kütle halinde uzanan
Kazdağları’nın en yüksek noktası 1796 rakımlı
Babadağ zirvesi.
Doğu’dan, batıya doğru uzanan
Kazdağları’nın kuzey yamaçlarından gelen rüzgarlar yoğun bitki örtüsünden aldığı
oksijeni güneydeki denizin iyotuyla buluşturur.
Bu durum bölgenin Alplerden sonra dünyanın
en yüksek oksijen oranına sahip olmasının
nedeni.
Kazdağları’na yapılacak bir yolculukta deniz
kıyısıyla, dağın yamaçları arasında sıralanan
gezilecek yerlere ulaşmak son derece kolay.
Söz konusu mekanlara giden yollar oldukça
iyi durumda.
Kazdağları’nı gezmeye Yeşilyurt Köyü ile
başlamak uygun olur. Böylece bölgenin
geçmişteki mimarisini ve yaşam biçimini
anlayabiliriz. Tamamen taş evlerden oluşan
köyde büyük kentlerden gelenlerle, yöre insanı
bir arada yaşıyor. Son yıllarda İzmir, İstanbul,
Ankara gibi kentlerimizden gelenlerin köy
evlerini satın alıp restore etmeleriyle birçok ev
yıkılmaktan kurtulmuş. Bu evler bugün konut,
pansiyon veya kafe olarak kullanılıyor. Köy
halkının çoğunluğunun burayı terk etmemiş
41
olması köyün canlılığının devam etmesini
sağlamış.
Yeşilyurt’tan sonra Edremit’e doğru devam
edildiğinde Küçükkuyu’dan geçiliyor. Buradan
dağlara doğru beş kilometrelik bir yolla ulaşılan Adatepe Köyü yolculuğun ikinci durağı
olabilir. Adatepe’de Yeşilyurt gibi taş evlerden
oluşuyor. Ancak burada yaşayanların neredeyse tamamı dışarıdan gelenler. Bu nedenle
köyün evleri iyi durumda ancak sokakları
bomboş.
Adatepe’nin girişindeki sarı bir tabela Zeus
Altarı’nı işaret ediyor. Yaklaşık on dakikalık
keyifli bir yürüyüşle ulaşılan altarın manzarası
büyüleyici. Bir tarafta Edremit Körfezi, diğer
tarafta Midilli Adası’yla Ege’nin mavisi adeta
ayaklarınızın altına seriliyor. Söylenceye göre
Zeus, Truva savaşını buradan izlemiş. Ancak
manzarayı izlemekten savaşı izlemeye pek
fırsat bulduğunu sanmıyorum.
Zeus’tan söz açılmışken, Kazdağları’nın en
ünlü efsanesini anlatmamak olmaz.
“Tanrıların Dağı Olimpos’ta yapılan bir düğüne tüm tanrı ve tanrıçalar davet edilmiş, ancak
nifak tanrıçası Eris çağrılmamıştı. Bu duruma
sinirlenen Eris düğünün eğlencesini bozmak
için düğün sofrasının ortasına üzerinde “en güzele” yazılı altın bir elma atar. Güzel olduğunu
düşünen tanrıçaların ellerinde dolaşan elma
sonunda üç güzelin arasında kalır. Zeus’un
huzuruna çıkan Hera, Afrodit ve Athena elmayı
en güzele vermesini isterler. Zor durumda kalan Zeus en güzeli seçmesi için İda Dağı’nda
çobanlık yapan Paris’e gönderir onları. Ancak
Paris sıradan bir çoban değil Truva Kralının
oğludur. Doğduğunda kahinlerin bu çocuk
Truva’nın mahvına sebep olacak demeleri
nedeniyle İda Dağı’na bıraktırılmış ve burada
büyümüştür. Paris kendisine Helena’nın aşkını
vadeden Afrodit’i güzel seçer. Ardından
Helena’yı alıp Truva’ya kaçırır. Böylece on
yıl sürecek savaşlar başlar ve kehanet doğru
çıkar. Yani Truva mahvolur.”
Adatepe Köyü’nden tekrar anayola çıkıp
Edremit’e doğru yöneldikten yaklaşık 20
kilometre sonra kaplıcalarıyla ünlü Güre’ye
ulaşırsınız. Ancak
Güre’ye girmeden önce
dağlara doğru tabelalar
Tahtakuşlar Etnografya
Galerisi’ni işaret eder.
1994 yılında Unesco
ödülünü alan galerinin kurucusu emekli
öğretmen Alibey Kudar.
Muhtemelen sizi o karşılayacak ve doyumsuz
sohbetiyle Kazdağları’nın
öykülerini anlatacaktır.
Galeride Yörük kültürünün gündelik kullanım
objelerinin yanında
Kazdağları’nın şifalı
bitkilerini de bulmanız
mümkün. Bu bitkilerin nasıl kullanılacağını ve
nelere iyi geldiğini yine Alibey Kudar sizlere
anlatacaktır. Dünyada sadece Kazdağları’nda
yetişen 21 bitki türünden biri olan Kazdağı
Köknarı’nın kozalaklarını buradan alabilir ve
demlediğiniz çaya katarak keyifle içebilirsiniz.
Güre’den sonraki durağımız patikalarda yürümek ve Kazdağları’nın zirvesinden akıp gelen
gürül gürül suların yanıbaşında keyif yapmak
isteyenler için Sutüven Şelalesi.
Akçay’ı geçer geçmez Zeytinli tabelasını takip
ettiğinizde kasabanın içindeki tabelalar sizi
Sutüven Şelalesi ve Hasanboğuldu Büveti’ne
ulaştırır. Dilerseniz aracınızı Beyoba Köyü’nde
bırakabilir ve buradan başlayan hoş bir
patikadan kısa bir yürüyüşle şelaleye ulaşabilirsiniz.
Homeros’un İlyada Destanında bölgeyi, “bin
pınarlı İda” diye tanımlamasının nedeni, yaklaşık 15 metreden dökülen şelaleyi görünce
daha iyi anlaşılıyor. Şelale ve çevresi doğaseverler için tam bir cennet görünümünde.
Şelaleden dere boyunca yapılacak kısa bir
yürüyüş sizi etkileyici öyküsüyle ünlü Hasanboğuldu Büvetine ulaştırır. Akan suların
darbeleriyle oluşan havuzlara büvet deniyor.
Burasıda büyükçe bir havuz görünümünde.
Ünlü öykücümüz Sabahattin Ali’nin bir kitabında anlattığı Yörük kızı Emine ile ovalı Hasan’ın
hazin aşk hikayesinin son bulduğu Hasanboğuldu Büveti yaz aylarında yüzmek için uygun
bir mekan.
Kazdağları doğasının bir aynası olan Sutüven
Şelalesi ve Hasanboğuldu Büveti’nin ardından
Edremit’i görmek gerekir. Edremit’in girişinde
yer alan ve yüz yıllık zeytinyağı geleneği olan
Midas firmasının açtığı ve geçmişte zeytinyağı
üretiminde kullandıkları malzemeleri sergiledikleri müze görülmeye değer. Buradan
bölgenin ünlü sızma zeytinyağını alma şansıda
bulabiliyorsunuz.
Galeriden sonra yola devam ettiğinizde
içinden geçeceğiniz Güre özellikle serin
havalarda kaplıcaları ve termal sularıyla mutlaka değerlendirilmesi gereken bir seçenek.
Kazdağları’nın geleneksel köylerini ve doğasını gezmenin ardından , bu geleneklerin
ve coşkulu doğanın bölgenin daha büyük
yerleşimlerini nasıl etkileyip, şekillendirdiğini
anlamak için son durak kesinlikle Edremit
olmalıdır.
Kaynak: www.kazdaglari.org
42
Evimizdeki
Tehlikeli Atıklar
Evsel Tehlikeli Ürünler
Günlük yaşamda kullandığımız ve
hayatımızı kolaylaştıran birçok tehlikeli ürün bulunmaktadır. Bu ürünler
işlerimizi daha hızlı, kolay ve etkili bir
şekilde yapmamızı sağlayan temizlik
malzemeleri, deterjanlar, boyalar,
kişisel bakım ürünleri, pestisitler gibi
çok çeşitlidir.
Acaba Biz Bu Ürünlere
Güvenebilir Miyiz?
Tüketici olarak marketten satın aldığımız bir ürünün genellikle güvenilir
olduğuna inanırız. Ancak evlerimizde
kullandığımız birçok ürün tehlikeli
kimyasal maddeler içermekte ve bu
ürünlerin uygun bir şekilde kullanılmaması ya da bertaraf edilmemesi
halinde zaralı etkileri görülebilmektedir.
İhtiyacımız olan ürünleri hangilerinin
tehlikeli olduğunu, tehlikeli olması durumunda ürünün kullanımı,
saklaması ve alternatifi olan ürünle
ilgili bilgimiz olması halinde evimizi
ve çevremizi daha sağlıklı ve yaşanılabilir düzeye taşımamız mümkün
olacaktır.
Ürün Tehlikeli mi?
Öncelikle satın alacağımız ürünün
Yanıcı
etiketi dikkatle okunmalıdır. Etiket
bilgilerinde ürünün tehlikeli olup
olmadığı hususunda bilgiler ve
işaretler bulunmaktadır. Eğer ürün
tehlikeliyse aşağıdaki tehlikelilik
işaretlerinden bir ya da birkaçı bulunacaktır.
Yanıcı: Ateşte kolayca tutuşur ve
yanar.
Korozif/Kostik: Canlı dokuyu yakar
ve tahriş eder.
Patlayıcı/Reaktif: Isı, basınç ya da
farklı maddelerle reaksiyona girilebilir. Patlayabilir.
Evsel Tehlikeli Atık Miktarı
Nasıl Azaltılır?
Tehlikesiz ürünler, tehlikelilik özelliği
az olan ürünler ya da alternatif ürünler kullanılabilir. Ancak tehlikelilik
özelliği taşıyan bir ürünün kullanılması gerekiyorsa dikkat edilmesi gereken bazı hususlar bulunmaktadır:
İhtiyaç kadar satın alınmalıdır.
Tehlikeli ürünlerin etiket bilgileri
okunmalıdır ve en az tehlikeli olanı
tercih edilmelidir. Ürünün üzerinde
tehlikelilik işaretleri ve bilgisi yoksa
tehlikesiz olduğu düşünülmelidir.
Ürünün tamamı tüketilmelidir.
Tamamı tüketilemiyorsa ihtiyacı olan
birine verilmelidir.
Korozif/Kostik
Patlayıcı/Reaktif
Tehlikeli ürün hakkında bilgi ve
güvenli bertaraf yöntemleri araştırılmalıdır.
Bu hususta www.atikyonetimi.
cevreorman.gov.tr adresine başvurabilirsiniz.
Evsel Tehlikeli Ürün
Kullanımında Nelere Dikkat Edilmelidir?
Etiket bilgilerine uygun olarak gerekli
koruyucu eldiven, maske ve elbise
kullanılmalıdır. Nitril eldivenler asit
ve bazlar dışında birçok tehlikeli
ürünün kullanılmasında zararlı etkilderinden korunmak için uygundur.
Asit ve bazların kullanımında dayanıklı kauçuk eldivenler giyilmelidir.
Maskeler de tehlikeli kimyasalların
solunmasının önlenmesi açısından
önemlidir.
Ortamın İyi Havalandırılması
Gerekir:
Birçok tehlikeli ürünün etiketinde
ürünün kullanımı sırasında ortamın
havalandırılması gerektiği hususu yer
alır. Hava sikülasyonunun sağlanması için ürünün kullanıldığı ortam
da dahil olmak üzere evin tüm kapı
ve pencereleri açılmalı maksimum
havalanmayı sağlayacak şartlar
yerine getirilmelidir.
Toksik/Zehirli
Radyoaktif
Güvenli Bir Ortamda Saklamak
Gerekir:
Tehlikeli ürünün kullanılmadığı
zamanlarda kapağı sıkıca kapatılmalı, ocukların ve evcil hayvanların
ulaşamayacakları kilitli bir yerde
saklanmalıdır. Ürün tamamen bitene
kadar ya da bertaraf edilinceye
kadar orjinal ambalajında saklanmalıdır. Tehlikeli ürünler birbirleriyle
karıştırılmamalıdır. Yanıcı ürünlerin
ısı ve ateş kaynaklarından uzakta bulundurulması gerekir. Ürünler etiket
bilgilerine uygun sıcaklık ve koşullarda saklanmalıdır.
Alınabilecek Ek Tedbirler De
Bulunmaktadır:
Tehlikeli ürünlerin kullanılması sırasında kontakt lensler çıkarılmalıdır.
Kontakt lensler tehlikeli kimyasal
gazları absorblar ve göze zarar
verebilirler.
Evsel Ürünler Nasıl Bertaraf Edilmelidir?
Evsel tehlikeli ürüne ihtiyaç yoksa
ve kimseye de verilmiyorsa güvenli
bir şekilde bertarafının sağlanması
gerekir. Birçok tehlikeli atığın evsel
tehlikeli atıkların yönetimi programı
kapsamında toplanması ve bertaraf
edilmesi gerekmektedir. Konu ile
ilgili olarak yerel yönetimlerden ve
www.atikyonetimi.cevreorman.gov.tr
adresinden bilgi alınabilir.
Evsel tehlikeli atıkların güvenli bir
şekilde bertaraf tesislerine
ulaşmasının
sağlanması
için:
Ürünler kendi
orijinal ambalajlarında
etiket bilgileri
görünür şekilde
saklanmalıdır.
Üzerindeki etiket
bilgileri yoksa ve
ürün hakkında
bilginiz varsa
elinizle ürünün
adı, tehlikelilik özellikleri vs. bilgiler
yazılarak yetkililere teslim edilmelidir.
Tehlikeli atıklar birbirine karıştırılmamalıdır.
Tehlikeli atığın ambalajından sızmadığından emin olunmalıdır. Sızıntı vs.
görülmesi halinde atığın orijinal ambalajıyla beraber ikinci sızdırmaz bir
ambalaja alınması gerekmektedir.
Tehlikeli atıklar yetkililere teslim
edilinceye kadar çocuklardan, evcil
hayvanlardan ve yiyeceklerden uzak
bir ortamda saklanmalıdır.
Evseltehlikeli Ürünlerin
Zararları Nelerdir?
İnsanlar İçin:
Tehlikeli kimyasallara maruz kalınan
miktar ve süreye bağlı olarak zararlı
etkileri görülür.
Az zamanda ve düşük miktarda
maruz kalınması halinde akut etkiler
ortaya çıkar ki bu etkiler; baş ağrısı,
boğaz ağrısı, nefes darlığı, cilt, göz
ve burunda görülen yanma, kaşıntı
ve kızarıklıklardır.
Uzun zamanda ve çok miktar
tehlikeli kimyasala maruz kalınması
halinde kronik etkiler ortaya çıkar
ki bu etkiler; akciğer, böbrek ve
merkezi sinir sisteminin zarar görmesi, kanserojen etki, doğum kusurları
hatta ölümcül sonuçlardır.
Tehlikeli kimyasalların zararlı etkileri
43
3 şekilde ortaya çıkar:
Yeme/içme: Tehlikeli ürünün yenilmesi ya da içilmesi sonucu zehirlenmelere çok sık rastlanır. Özellikle
çocuklarda ve evcil hayvanlarda
görülür.
Soluma: Tehlikeli kimyasalın solunması durumunda göz, cilt ve akciğerlere zarar verebilir.
Ciltle temas ve absorbsiyon: Pestisitler gibi bazı kimyasallar ciltle temas
edilince absorblanarak kana karışabilir.
Çevre için: Tehlikeli atıkların uygun
yöntemlerle bertaraf edilmemesi halinde sadece insanlar değil, bitkiler,
hayvanlar ve tüm doğa zarar görür.
Normal şartlarda bir evde 1.5 kg-5
kg arasında tehlikeli ürün bulunur.
Her yıl tonlarca tehlikeli atık evsel
atıklarla beraber çöpe atılmakta ve
depolama alanlarında bu atıkların
birlikte depolanması sonucu yeraltı
suyu kirliliği meydana gelmektedir.
Evsel tehlikeli atıkların yere dökülmesi sonucu yüzeysel su kaynaklarında
kirlilik meydana gelmektedir. Mesela; motor yağıyla kirlenmiş yüzeysel
su kaynağında 1 litre motor yağı, 1
milyon litre suyun kirlenmesine neden olur, ayrıca sudaki balıkların ve
diğer canlıların yaşamını tehdit eder.
TC Çevre ve Orman Bakanlığı, Çevre Yönetimi
Genel Müdürlüğü ‘Evimizdeki Tehlikeli Atıklar
El Kitapçığı’ndan alıntıdır.
44
2010’dan Yansıyanlar...
Avrupa’nın en büyük el aleti
üreticisi İzeltaş, Türkiye genelindeki
Sarıgerme’de bir araya getirdi.
150 bayisini
2010’dan Yansıyanlar...
İzeltaş geleneksel Bayi Toplantısı bu yıl Muğla/Sarıgerme
Hilton Dalaman Golf Resort &SPA Hotel’de yapıldı.
28-31 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilen toplantıya,
yurt çapına yayılmış yüzelliye yakın İzeltaş Bayisi, eşleriyle
birlikte katıldı.
2010 yılının genel bir değerlendirmesinin yapıldığı, 2011
hedeflerinin, yeni ürün yelpazesinin ve İzeltaş’ın yeni yatırımlarının anlatıldığı toplantının açılış konuşmasını Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar yaptı. Daha sonra
sırasıyla İzeltaş Onursal Başkanı İsmet Yorgancılar, Yönetim Kurulu Başkan Vekili Akın Dalan ve Genel Koordinatör
Ertan Arbak söz aldı.
“Al-satçı değil, yap-satçı zihniyeti
benimsedik…”
42 yıldır Türk sanayisine hizmet verdiklerini ve bayilerinin
en büyük destekçileri olduğunu belirten Ender Yorgancılar,
“ İzeltaş siz değerli bayilerimizin özverileri ve destekleriyle
bugünlere geldi “ dedi. Türk sanayisine daha uzun yıllar hizmet edeceklerini ifade eden Ender Yorgancılar, bir
ülkenin gelişebilmesi için mutlak surette sanayiye ağırlık
vermesi ve üretim yapması gerektiğini ifade ederek “Bugüne kadar İzeltaş olarak her zaman al-satçı değil, yap-satçı
zihniyeti benimsedik. Bu sayede geçtiğimiz sene Avrupa’nın
en büyük el aleti üretim tesisi seçildik. Bundan sonra da
düşüncemizde en ufak bir değişiklik olmayacak “ dedi.
45
46
2010’dan Yansıyanlar...
Galada
i
l
a
S
t
e
n
Ziy
…
i
t
s
e
ı
r
a
g
rüz
2010’dan Yansıyanlar...
İzeltaş geleneksel Bayi Toplantısı bu yıl Muğla/Sarıgerme
Hilton Dalaman Golf Resort &SPA Hotel’de yapıldı.
4 gün süren toplantının gala gecesi 29 Ekim’de yapıldı. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 87. yılının coşkuyla kutlandığı gala gecesine
sevilen şarkıcı Ziynet Sali damgasını vurdu.
Gece, Popstar Alaturka yarışmacısı Armağan Uzun’un şarkılarıyla
başladı. Türk Sanat Müziği’nin unutulmaz eserlerinden bir repertuarla
gecenin açılışını yapan Armağan Uzun, sesi ile büyük beğeni topladı.
Armağan Uzun’un ardından sahneye çıkan Ziynet Sali, sesi ve şarkılarıyla geceye damgasını vurdu.
Birbirinden güzel Türkçe ve yabancı şarkıyı İzeltaş bayileri ile birlikte
söyleyen Ziynet Sali, konuklara unutulmayacak anlar yaşattı.
Onuncu yıl marşını salondan gelen istek üzerine arka arkaya birkaç
kez söyleyen sanatçı, “ Bu kadar coşkulu bir kutlamaya ilk defa rastlıyorum, inanın gözlerim doluyor” diyerek duygularını ifade etti.
Sahneye getirilen pastayı Ziynet Sali ve İzeltaş Yönetim Kurulu üyeleri
ile birlikte kesen Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İzeltaş’ın
çok büyük bir aile olduğunu hatırlatarak, Türkiye Cumhuriyetin kuruluşunun 87. yılını bu büyük ailenin fertleriyle bir arada kutlamaktan ve
böyle güzel bir gece yaşamaktan ötürü çok mutlu olduğunu belirterek “ daha nice yıllar sizlerle birlikte bu kutlamaların devam etmesini
diliyorum” dedi.
47
2010’dan Yansıyanlar...
48
30 Ekim sabahı otelin lobisinde buluşan misafirlerimiz, tekne
gezisi yapmak üzere otobüslerle
Muğla’nın Dalyan beldesine doğru
yola çıktılar.
Dalyan’da kendilerini bekleyen
teknelere binerek, önce çamur
banyosuna, ardından kaya mezarlarına doğru yola çıktılar.
Teknelerle Dalyana
Açıldık...
Keyifli bir yolculuğun ardından
İztuzu Plajına varan tekneler, günün ilerleyen saatlerinde plajdan
ayrıldılar.
Ardından yapılan Dalyan Gezisinden sonra, otobüslerle tekrar
otele döndüler.
30 Ekim akşamı, otelin içinde
bulunan Barlar Sokağında tekrar
sahne alan Armağan Uzun, bu kez
Türk Pop Müziği’nin sevilen şarkılarıyla İzeltaş Bayileri ile buluştu.
4 gün süren yoğun bir programın
ardından, bir sonraki sene tekrar
bir araya gelmeyi dileyerek, otelden ayrıldılar.
Son Gece Armağan’ la Coştuk
49
İçimizden................................
Ayşe Sevindi
Bu sayımızda, İçimizden köşesindeki ilk konuğumuz, Ayşe Sevindi.
1965 yılında İzmir’de doğan Ayşe Sevindi, evli ve iki de kız çocuk
annesi.
“İzeltaş’la tanışmam, 1996 yılında oldu. Daha önce hiç çalışmamıştım. İlk
iş günün benim için bir dönüm noktası oldu. İşimi ve İzeltaş çatısı altında
çalışan herkesi çok sevdim. Ve hep İzeltaş’ın benim için bir şans olduğunu
düşündüm. Kızlarım zaman zaman “Anne sen işini bizden daha çok seviyorsun “ dedikleri bile olmuştur.
İzeltaş’ın gezileri, bahar şenlikleri, hepsi birer güzel anı. Özellikle bahar
şenlikleri…. O birliktelik, o coşku, unutulmaz hatıralardı. Bir de Sevgili
Müdürümüz Ferdun Bey’in ısrarları ile İzeltaş Korosuna katıldım. Benim için
gerçekten çok değişik, çok heyecan vericiydi. Emekliliğime altı sene daha
var. Ama eminim ki emekli olduktan sonra hayatımda büyük bir boşluk
oluşacak. Onaltı sene, çalışma hayatı için oldukça uzun bir zaman. Bir sürü anı, bir sürü iyi arkadaşlık, bir sürü
deneyim. Bu seneler, benim İzeltaş’ın daha da büyümesine ve gelişmesine tanıklık ettiğim senelerdir aynı zamanda. Şunu çok iyi biliyorum ki, İzeltaş, işini seven, sahiplenen hiç kimseyi yarı yolda bırakmaz. Bu da, benden sonra
gelecek arkadaşlarım için nacizane bir mesajım olsun. “
Kazım Aksoy
Merhaba; Ben Kazım AKSOY İZELTAŞ sütçülerde broş taşlama ustası
olarak çalışmaktayım. Kısaca kendimi anlatayım;
1950 yılında Sinop’un Ayancık kazasında doğdum. İlkokulumu burada bitirip
çocukluğumu yaşamadan kendimi iş hayatının içinde buldum. Çıraklıktan
itibaren motor yenileme atölyelerinde çalışmaya başladım. Askerliğimi yaptıktan sonrada devam ettim. Evliyim üç çocuğum ve üç torunum var.
01-12-1982 yılında İZELTAŞ ailesine katıldım. O günden bu zamana kadar
çok çalışmayı ve dürüstlüğü kendime ilke edinerek broş taşlama bölümünde
hizmet vermekteyim. Ben İzeltaş ailesine katıldığımda tek bir tezgahta kısıtlı
işler yaparken İzeltaş ‘ ın gelişen teknolojisine ayak uydurmaya ve geniş ürün
ebadına uygun broşları yaparak üretime katkıda bulundum. Bunu tek başıma
değil takım olarak ortak fikirlerle yaptık. Daha fazlasını yapacak kapasitede çalışanlara gerekli bilgileri aktardım. İzeltaş ‘ ın dünyada birinci üretici olması için her türlü imkanı kullanmayı
görev edindim. İleride İzeltaş ailesini ileri teknolojiye sahip, kaliteden ödün vermeyen bir üretici olarak görmek beni
mutlu eder. Benden sonra gelecek genç nesile tavsiyem; hiçbir zaman doğruluktan ve dürüstlükten şaşmayın, yaptığınız işi kendi işinizmiş gibi benimseyin ve her zaman çok çalışmayı ilke edinin. Saygılarımla.

Benzer belgeler