Sayı 36 - İzeltaş
Transkript
Sayı 36 - İzeltaş
1 İçindekiler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ......... 2 Editörden 3 Baş Yazı 4 Fuarlar 5 Çevreci İzeltaş’a Ödül 6-7 Elektrikli El Aletlerinde yeni isim: İzeltaş 8 Web Sitemiz Yenilendi 9 ELTA ‘dan Havalı Çözümler 10 Sanayinin Duayenleri İzmir’i Anlattı 11-13 43. Yıl Coşkusu 14 Yeni Ürünler - Marine Tools 15 Yeni Ürünler - Mühendislik Kimyasalları 16-17 İzeltaş’tan Sanayiye Eğitim Desteği 18-20 İsmet Yorgancılar: Çalışıp üreterek geçen koca bir ömür 21-23 İzeltaş 2. Geleneksel Sünnet Şöleni 24-25 Bayilerimizden: Öztürk Hırdavat 26-27 Bayilerimizden Haberler 28 Teknolojiye Yatırıma Devam 29 Massey Ferguson Eğitim Merkezi İzeltaş’la Donatıldı 30 İzeltaş’tan Cowparade İzmir’e Destek 31 Bizden Haberler 32-33 Kan Bağışı, Can Bağışı 34-35 Bizden Haberler 36 Kalitemiz bir kez daha tescillendi 37 Haberler 38-39 Sağlık: Kalp Hastalıklarından Korunma 40-41 Gezelim Görelim: Rotamız Kaz Dağları 42-43 Evimizdeki Tehlikeli Atıklar 44-48 2010’dan Yansıyanlar 49 İçimizden: Ayşe Sevindi - Kazım Aksoy İmtiyaz Sahibi İzeltaş El Aletleri San. ve Tic. A.Ş. Adına Suat DOĞAN Sorumlu Müdür Ayşegül ÖZENER Yayın Kurulu Suat DOĞAN Ayşegül ÖZENER İnternet Adresi www.izeltas.com.tr Yönetim Yeri Kemalpaşa Cad. No:41 35070 Işıkkent / İZMİR Tel: 0232 472 13 75 (Pbx) e-mail: info@ izeltas.com.tr ‘İzeltaş Haber’, İzeltaş A.Ş.’nin ücretsiz yayınıdır. Yerel Süreli Yayındır. Tasarım & Uygulama Görsel Yönetmen Sinem GÖZE Şair Eşref Blv. Karaahmetoğlu İşhanı No:22 K:4 D:405 Çankaya / İZMİR www.sbareklamcilik.com Baskı 2 Editörden. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Merhaba; Uzunca bir aradan sonra yine “bizi” anlatan dolu dolu bir sayı ile sizlerle birlikteyiz. Sonbaharın serinliğini artık yavaş yavaş hissetmeye başladığımız şu günlerde, beğeneceğinizi umduğumuz, renkli, keyifli, haberler, sohbetler ve yeniliklerle karşınızdayız… İşte İzeltaş Haber! Dedim ya uzun süredir ayrı kaldık…. O zaman birbirinden güzel haberler vermekle başlayalım söze… İzeltaş olarak kalitemizi bir kez daha belgeledik. Önemini her fırsatta dile getirdiğimiz 14001 İş Sağlığı ve Güvenliği ve 18001 Çevre Yönetim Sistemi kalite belgelerimizi aldık. Sanayiye nitelikli ara eleman yetiştirmek için bundan üç sene önce başlattığımız çalışmalarımız dalga dalga büyüyor. Ankara, İstanbul, İzmir ve Bursa başta olmak üzere Türkiye’nin pek çok ilinde meslek liselerinin yanında, Türk sanayisinin dev isimlerine “el aletlerinin doğru kullanımı ve iş kazalarını önleme” konularında eğitimler verdik. Man, Türk Traktör, Temsa, Tofaş Fiat , Renault, İpragaz, Brisa Bridgestone, gibi sektörün önde gelen firmaları ile böylesine bir eğitim işbirliği içinde olmaktan biz de büyük bir mutluluk ve gurur duyduk. Bugün bir dünya markası olan İzeltaş, her geçen gün gelişiyor ve büyümeye devam ediyor. Teknolojiye ve insana yaptığımız yatırımlarımız hiç durmuyor. Sürekli yenilik ve gelişim ilkesiyle, yeni ürünlerimiz birbiri ardına değerli İzeltaş kullanıcıları ile buluşuyor. Bu sayımızda yıllardır çalışmaları devam eden yepyeni bir ürün grubunun, “İzeltaş Elektrikli El Aletleri”’nin çok yakında piyasaya verileceğini de müjdelemek istiyoruz sizlere… Yeniliklerden bahsetmişken, İzeltaş’ın kullanıcılarıyla buluşan kurumsal yüzünü, İzeltaş Web Sitemizi de, günümüzün gereksinimlerine uygun olacak şekilde yeniledik. Yeniden tasarlanan web sitemiz artık tüm cep telefonlarıyla uyumlu çalıştığı gibi, sosyal medya sayfalarımıza da kolayca erişimi sağlıyor. Ayrıca, yurt içinde ve dışında katıldığımız fuarlar, yeni ürünlerimiz, ödüllerimiz, Geleneksel Sünnet Şöleni’miz, içimizden haberler de bu sayımızda sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyduğumuz haberler… Bayilerimiz köşesinde İzmir Öztürk Hırdavat’tan Sevgili Durmuş Öztürk ile yaptığımız röpörtajı, ve İzeltaş’ın kurucusu Sayın İsmet Yorgancılar ile Yorbağ’da gerçekleştirdiğimiz sohbetin detaylarını keyifle okuyacağınıza inanıyorum. İşte bu temponun içinde zaman gerçekten su gibi akıp gidiyor. Günler haftaları, haftalar ayları kovalıyor. Böylesine bir koşuşturma içinde bizler hayatı gerçekten dolu dolu yaşıyor muyuz , sevdiklerimize zaman ayırabiliyor muyuz, yoksa kendi hayatımıza kenardan seyirci gibi mi bakıyoruz? Bu sayımızda, benim de çok sevdiğim ve sizlerle paylaşmak istediğim küçük bir hikaye ile noktalamak istiyorum sözü... “Bir gün bir Felsefe profesörü, elinde birkaç kutu ile derse gelir. Ders başladığında, hiçbir şey söylemeden, önüne büyükçe bir kavanozu alır ve ağzına kadar tenis topları ile doldurur ve öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sorar. Öğrenciler hep bir ağızdan kavanozun dolduğunu ifade ederler. Bu sefer profesör önündeki kutulardan bir tanesinden aldığı çakıl taşlarını, çalkalayarak kavanoza döker. Böylece çakıl taşları kayarak, tenis toplarının aralarındaki boşlukları doldurur ve öğrencilere tekrar kavanozun dolup dolmadığını sorar. Onlar da ´evet´ doldu derler. Profesör bu defa masanın üzerindeki diğer kutuyu eline alır ve içindeki kumu yavaşça kavanoza döker. Tabii ki, kumlar da çakıl taşlarının aralarındaki boşlukları doldurur. Ve tekrar öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sorar. Öğrenciler de koro halinde ´evet´ derler. Bu sefer profesör masanın altında hazır bekleyen 2 fincan kahveyi alır ve kavanoza boşaltır. Kahve de kumların arasında kalan boşlukları doldurur. Öğrenciler gülerler! Profesör öğrencilerin gülüşünü destekleyerek ´eveet´ diyerek; ben ´Bu kavanozun sizin hayatınızı simgelediğini ifade etmeye çalıştım ´ der. Şöyle ki; Bu tenis topları hayatınızdaki önemli şeylerdir; aileniz, çocuklarınız, sağlığınız, arkadaşlarınız ve sizin için önemli olan şeylerdir. Diğer şeyleri kaybetseniz de, bu önemli şeyler kalır ve hayatınızı doldurur. O çakıl taşları ise daha az önemli olan diğer şeylerdir; işiniz, eviniz, arabanız vs… Kum ise diğer ufak tefek şeylerdir.´Şayet Kavanoza önce kum doldurursanız...´ diye, anlatmaya devam eder, ´çakıl taşlarına ve özellikle de tenis toplarına yeterli yer kalmaz. Aynı şey hayatımız için de geçerlidir. Vaktinizi ve enerjinizi ufak tefek şeylere harcar, israf ederseniz, önemli şeyler için vakit kalmayacaktır . Dikkatinizi mutluluğunuz için önem arz eden şeylere çevirin. Çocuklarınızla oynayın. Sağlığınıza dikkat edin. Eşinizle yemeğe çıkın. Evinizin ihtiyaçlarını karşılayın. Öncelikle tenis toplarını kavanoza yerleştirin. Öncelikleri, sıralamayı iyi bilin…. Gerisi hep kumdur…” Bu ara bir öğrenci sorar; ´Peki, o iki fincan kahve nedir?´ Profesör gülerek: ´Bu soruyu bekliyordum… Hayatınız ne kadar dolu olursa olsun, her zaman dostlarınız ve sevdiklerinizle bir fincan kahve içecek kadar yer vardır...!!!” Dostlarınızla ve sevdiklerinizle geçireceğiniz nice zamanlarınız olsun… Sevgi ve saygılarımla… Ayşegül Özener 3 Baş Yazı. . . . . . . .. . . . . . . . . . Değerli okuyucularım, Uzun bir aradan sonra “merhaba diyerek bu köşeden sizlere seslenmenin mutluluğunu yaşıyorum. Dileğim bundan böyle , belirli ve daha sık aralıklarla bu sütunda buluşmak. Ara verdiğimiz bu uzun dönemde İzeltaş’tan haberler veremedik ama elinizdeki bu sayı ile geçmişin bir özetini ve yeni konuları sizlere ulaştırmaya çalıştık. Bildiğiniz gibi 2009 kriz yılından sonra 2010 yılında canlanan ekonomik yapımız, 2011’de de gelişmeye, büyümeye devam etmektedir. Ekonomik değerlerin olumlu gelişmeleri milletçe hepimizi memnun ediyor. Dileğimiz bir takım iç ve dış etkilerle bu yapının bozulmayıp, daha iyi hedeflere ulaşmasıdır. Bu olumlu ekonomik yapı içinde ülkemiz ekonomisine önemli katkıları olan firmalar, üretimlerini ciddi oranlarda arttırmışlardır. Buna bağlı olarakişsizlik oranının az da olsa gerilediği haberleri sevindiricidir. Şirketimiz İzeltaş A.Ş.’de bu olumlu gelişmeler içinde yer alan nadir firmalardan biridir. Ekonomik canlanma ve kalkınma hızının yüksekliği oranında el aletleri kullanımı da artmakta ve biryerde el aletleri pazarının canlı olması, ekonomimizin olumlu yönde mesafe aldığının göstergesi durumundadır. Bu görüşten hareketle, mamullerimize yoğun ilginin, ne anlama geldiği çok iyi anlaşılmaktadır. Ülkemiz el aletleri piyasasında İzeltaş’ın esasen var olan ağırlığı giderek artmaktadır. Markamızı zirveye taşıyan ve buradaki yerini yıllardır koruyan ve devam ettiren kullanıcı ve satıcı tüm İzeltaş dostlarına bu köşeden bir kez daha teşekkürlerimizi gönderiyoruz. Markamıza yönelik güven ve yoğun ilgiden yola çıkarak, ürün çeşitlerimizi artırmayı hedefledik. Özellikle otomotive yönelik çeşitlerimizin birçoğu piyasaların ihtiyaçlarına sunulmuş bulunuyor. Yakında ürün çeşitlerimiz arasına girecek olan elektrikli aletlerimizin piyasaya sunulacağı haberini vermekten memnuniyet duyduğumu belirtmek istiyorum. İzeltaş markasını taşıyan kaliteli ve şık görünüşü ile geniş ilgi ve beğeni toplayacağına inandığım İzeltaş Elektrikli aletlerimiz, yakında Türkiye pazarına girmiş olacaktır. Elektrikli aletlerimiz kullanıcının eline geçtiği andan itibaren, diğer mamullerimizde olduğu gibi, bu yeni ürün grubumuzun da yoğun ilgi göreceğine ve büyük bir taleple karşılaşacağına inanıyorum. Şimdilik sözlerimize son veriyor, bir sonraki sayımızda tekrar karşılaşmak ümidi ile, tüm İzeltaş dostlarının Ramazan Bayramını kutluyorum. Saygılarımla. Suat Doğan Satış ve Pazarlama Müdürü 4 Win ve Automechanica Fuarlarında İzeltaş Kaliteyi Ön Plana Çıkaran Duruşu ile Göz Doldurdu... İzeltaş, yurt içinde ve yurt dışında sektörel bazda çeşitli fuarlara katılmaya devam ediyor. Her sene Hırdavat ve Nalburiye sektörü ve Otomotiv sektörünün en fuarlarında yer almasının yanında bu sene de ilk altı ayda Uluslar arası iki fuarda zengin ürün çeşidi ile yerini aldı. Türkiye ve Avrasya Bölgesi imalat endüstrisinin en önemli fuarı olan WIN - World of Industry Fuarı, 02 - 05 Şubat tarihleri arasında, 4 büyük sektörün endüstriyel bazda üretmiş olduğu ürün ve hizmetleri profesyonel ziyaretçilere sundu. Hannover - Messe Bileşim Fuarcılık A.Ş. tarafından Tüyap Beylikdüzü Fuar Merkezi’nde düzenlenen, Avrasya Bölgesi’nin üretim alanındaki lider organizasyonu WIN - World of Industry Fuarı’nda İzeltaş zengin ürün çeşidi, piyasaya yeni çıkan ürünleri ve kaliteyi ön plana çıkaran duruşu ile göz doldurdu. Win Fuarının ardından 7-10 Nisan tarihleri arasında TÜYAP Kongre ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen, Güneydoğu Avrupa ve Avrasya’nın en büyük otomotiv yan sanayi fuarı Automechanika Istanbul 2011 ise, otomotiv sektörünün en önemli fuarı niteliğinde. İzeltaş’ın özellikle otomotiv sektörüne yönelik yeni ürün çeşitlerini ve servis alet ve ekipmanlarını sergilediği bu fuarda, İzeltaş standı ziyaretçi akınına uğradı. İzeltaş’ın sanayinin diğer alanlarında olduğu gibi otomotiv ve endüstri sektöründe de sektörün vazgeçilmez bir parçası olduğunu söyleyen Ayşegül Özener, “Her iki sektörün de uluslar arası anlamda Türkiye’de düzenlenen en önemli fuarlarına her sene olduğu gibi bu sene de katıldık. Fuarlar süresince son derece güzel görüşmeler yaptık. İzeltaş bugün Türkiye’de olduğu kadar yurt dışında da kendi markasıyla tanınan bir firma. Burada fuar süresince hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerimizin isteklerini ve düşüncelerini de ilk ağızdan öğrenme ve yeni ürünlerimizi tanıtma fırsatını yakaladık. “ diyerek gösterilen ilgiye teşekkür etti. 5 Çevreci İzeltaş’ a Ödül… Ege Bölgesi sanayi Odası (EBSO) tarafından düzenlenen 2010 Çevre Ödülleri yarışmasında İzeltaş, “Doğal Kaynak Tüketiminin Azaltılması - Enerji Tasarrufu” konulu projesi ile BİRİNCİLİK ödülünü almaya hak kazandı. korumakla eşdeğer olduğunu belirterek İzmir’de tüm kesimlerin çevre ile ilgili bilinç ve hassasiyetinin son yıllarda hızla arttığını, bunun çevre konusunda konulan hedeflerin yakalanması noktasında olumlu bir gelişim olduğunu söyledi. EBSO Meclis Salonunda yapılan 2010 yılı çevre ödülleri töreninde İzeltaş birinci olurken, Sepiciler Çaybaşı Deri ikinci, İzmir Demir Çelik ise üçüncülük ödülünün sahibi oldu. Törene İzmir Valisi Cahit Kıraç, Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşarı Hasan Zuhuri Sarıkaya ve EBSO Yönetimi katıldı. DOĞALGAZDA YÜZDE KIRK ENERJİ SAĞLADIK… Ödül töreni öncesi konuşan Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşarı Hasan Zuhuri Sarıkaya, İzmir’de atıkların kazanımı konusunda faaliyet gösteren tesisleri ziyaret ettiğini ve gördüğü örneklerden çok etkilendiğini söyledi. Sarıkaya, çevreyle ilgili faaliyetlerin cezalarla değil, teşviklerle yaptırılması adına bu ödül töreninin çok önemli bir organizasyon olduğunu vurgulayarak, “Bakanlık olarak masa başında oturup yönetmelik yazarak başarılı olunamayacağının farkındayız. Türkiye’nin Avrupa Birliği uyum kapsamında çevre faaliyetlerine yatırım yapması gerekiyor. Bu sebeple biz de uygulayıcılarla yakın işbirliği içinde hareket ediyoruz” dedi. İzmir Valisi Cahit Kıraç ise, çevre faaliyetlerinin vatan Projeyi fikir olarak başlatan ve hayata geçiren Elektrikhane Bölümü Sorumlusu Mesut Koca. EBSO’nun ödüle layık gördüğü “enerji tasarrufu projesi” İzeltaş dövme bölümünde uygulamaya geçen ve dövme fırınlarında doğalgaz sarfiyatını azaltan bir uygulama. İzeltaş’ın üretim ve işleyiş ile igili geliştirici projelere her zaman destek olduğunu ve teşvik ettiğini belirten Mesut Koca “Yaptığımız yeni çalışmayla serbest düşüşlü çekiç fırınlarında doğalgaz kullanımını yaklaşık %40 oranında azaltmış bulunuyoruz. Bu da doğal kaynakların gereksiz yere kullanımını azaltarak çevre korumaya yardımcı oluyor” diye konuştu. Mesut Koca 6 Elektrikli El Aletlerinde yeni isim Yeni ürün grubumuz olan Elektrikli Aletler Ekim ayından itibaren piyasayada... 1968 yılında %100 Türk sermayesi ile Işıkkent İzmir’de kurulan İzeltaş, geçen 43 sene içerisinde yüksek kaliteli ürünleri ile profesyonel el aleti pazarında yüksek güven yaratmış ve markasını ulusal olduğu kadar yurtdışı piyasalarda da iyi bir seviyeye taşımıştır. Yıllara yayılmış, planlı, yatırım faaliyetleri neticesinde İzeltaş; Türkiye ve bölgesinin en büyük ve en yüksek kapasiteli el aleti üreticisi konumuna ulaşmıştır. Sadece üretim kapasitesini arttırmaya yönelik yatırımlar değil; ürün yelpazesini de genişletmeye yönelik Ar-Ge çalışmaları ile bugün İzeltaş 3000’in üzerinde geniş ürün adedine erişmiştir. Bugün ürün yelpazesi; anahtarlardan tornavida ve allenlere, montajlı aletlerden servis alet ve ekipmanlarına, makaslardan çektirmelere, keski ve zımbalardan atölye dolaplarına kadar uzanmaktadır. Son yıllarda makine/ekipman bakım ve onarım konularındaki gelişmelere istinaden ürün yelpazesine havalı aletler ve mühendislik kimyasallarının yanı sıra elektrikli aletlerde dahil edilmiştir. 7 İzeltaş Teknik Koordinatör Yardımcısı Emre Arbak, tüm ürünlerin CE belgesine sahip olduğunu belirterek, “Elektrikli aletler grubu güçlü elektrik motorları, hızlı şarj edilebilir bataryalar, kararlı batarya kontrol üniteleri, dayanıklı dişli kutuları, sağlam plastik gövde ve rahat tutamaklarla teçhiz edilmiştir. Elektrikli aletler grubu; İzeltaş el aletlerinde olduğu gibi profesyonel kullanıcıya ve kullanım koşullarına hitap etmektedir.” diye açıklama yaptı. El aletleri piyasasında İzeltaş’ın kalite ve güveniş temsil ettiği için yıllardır kendilerine elektrikli el aletleri konusunda talep geldiğini ifade eden Emre Arbak, “Günümüzde bakım onarım faaliyetlerinin hızlı, ilk defada ve güvenilir şekilde tamamlanması öngörüldüğünden İzeltaş elektrikli aletler profesyonel kullanıcı taleplerini tam anlamıyla karşılayacaktır” dedi. İzeltaş’ın 43 yıllık deneyimini yansıtan kalite, dayanım ve rahat kullanım özelliklerini taşıyacak elektrikli aletler grubu toplam 12 adet üründen oluşmaktadır. Akülü grubunda 10.8V; 14.4V ve 18V olmak üzere 3 adet vidalama ve matkap makinası bulunmaktadır. Ürünler, dayanıklı, kompakt, hızlı şarj edilebilir Li-ion pil özelliği ile ön plana çıkmaktadır. Yine tümü kolay tak/çıkar pillere sahiptir. Güçlü motorları sayesinde matkap ve 18V’luk modelde darbeli matkap olarak kullanılabilmektedir. Tüm akülü modellerde tetiğe bağlı hız ayarı ve motor fren mekanizması vardır. LED ışık çalışma noktasını aydınlatır. 550W darbesiz ve 850W darbeli matkaplar profesyonel tip anahtarlı 13mm mandrene sahiptir. Güçlü ve dayanıklı şekilde matkap ucunu kavrarlar. Demir, beton, ahşap delme işlerinde idealdirler. Kırıcı delici grubunda 710W SDS-plus darbeli matkap ve 900W SDS-Plus kırıcı delici güçlü şanzımanları ve vuruş enerjileri ile en zor şartlarda çalışma sağlarlar. Avuç taşlama grubunda 115mm, 180mm ve 230mm makinalar; dayanıklı motorları, sağlam pinyon dişlileri ve ergonomik tasarımları ile uygun ve rahat kullanım gösterirler. 180mm ve 230mm taşlamalardaki elektronik yumuşak başlama özelliği, motor ve fırça ömürlerini kayda değer arttırır. 190mm daire testere güçlü 1100W motora sahiptir. Değişik açılarda kesim yapabilir. Ergonomik sapları uzun süreli kullanımda kullanıcıyı yormaz. 710W dekopaj testere ise lazer ışığı ile düzgün kesim sağlar, LED ışığı çalışma noktasını aydınlatır. Kesme bıçağını değiştirmek için takım gerekmez ve dalgalı kesimler yapılabilir. Toz tutma torbası için ağız mevcuttur. 8 Web Sitemiz Yenilendi... İzeltaş’ın kurumsal vitrini www.izeltas.com.tr websitesi modern çizgiler ve yenilikçi tasarımlarla yenilendi… Ocak ayından bu yana sürülen tasarım ve geliştirme çalışmalarından sonra yayına giren www.izeltas.com.tr, yenilenen çizgisi, görsel olarak daha canlı ve kullanıcı dostu arayüzü ile dikkat çekiyor. Kolay site içi dolaşım özelliği sayesinde kullanıcıların içeriklere, akıcı ve modern bir şekilde erişebildikleri yeni sitede; daha önceki versiyonlarda en fazla tıklanan kısımlar olan; özellikle “ürünler”ve ” haberler”, ziyaretçilerin beklentilerine uygun olarak yeniden tasarlandı. Tüm yapı bir içerik yönetim sistemi üzerine kurularak, devamlılığın ve güncellemenin rahat bir şekilde gerçekleştirilmesi sağlandı. Üst bir performansa sahip olan yeni websitesi, Internet Explorer, Firefox, Google Chrome, Safari gibi tarayıcıların yanı sıra Android yazılımlı cihazlar, iPad, iPhone, ve BlackBerry’lerle de tamamen uyumlu olarak geliştirildi. Sitenin bir diğer özelliği de aynı zamanda bir İzeltaş markası olan Elta Tools’a doğrudan yönlendirmeler yapması, bunun yanında Facebook ve Twitter’daki sayfalara kolayca erişimi mümkün kılması. Facebook ve Twitter’dan bizi TAKİP EDİN! İzeltaş artık sosyal medyada kullanıcı ve satıcıları ile buluşuyor.... Resmi internet sitemizin yanı sıra firmamıza ve ürünlerimize ait son haberler, fotoğraflar ve gelişmeler, twitter ve facebook’taki resmi hesaplarımızda. Siz de http://www.facebook.com/izeltaselaletleri ve http://twitter.com/izeltastr adreslerinden bize ulaşabilir, yorum ve düşüncelerinizi bizlerle paylaşabilirsiniz. 9 ELTA ’ dan Havalı Çözümler DIY Elta, yeni model 8 havalı el aleti ile güç, ergonomi ve rahatlık arayan profesyonellerin ihtiyaçlarına cevap vermeye başladı. Tüm modellerdeki ergonomik tasarımın yanı sıra kolay kavrama sağlayan yumuşak tutamaklar dış görünümün albenisi arttırırken kullanım kolaylığı ve kaydırmazlık sunar; uzun süreli kullanımlarda kullanıcıyı yormaz. Kompozit gövde yapısı sağlamlık ve hafiflik kazandırır. Havalı aletler ürün yelpazesindeki ½”, ¾” ve 1” havalı somun sıkmalar 690, 740, 1490 ve 2169 Nm tork kapasiteleri ile en zor şartlarda somun ve cıvata sökülmesini ve montajını zahmetsiz hale getirir. Çift çekiç özelliği sıkışmış somunları kolayca gevşetirken, yüksek devir ile bakımda zamandan kazandırır. Havalı somun sıkmalar araç ve kamyonların bakım onarım işlerine pratik çözüm sunar. ½” havalı cırcır kullanımı çoklu cıvata ve somun montajlarında kolaylık sağlar. Küçük boyutu ve düşük ağırlığı ile dar alanlarda kullanışlıdır. Kullanım aralığında kolay hız kontrolü sağlar. Havalı kalıp taşlamanın vibrasyon önleyici, ergonomik, kompozit gövdesi rahatlık yanında dengeli kullanım sağlar. Çelik iç silindir mukavemetli olup kullanım ömrünü uzatır. Güvenlik mandallı gaz kolu istem dışı çalışmayı engeller. Geriye bakan egsoz sistemi ise çıkan havayı iş parçasından ters tarafa yönlendirir. 10 Sanayinin Duayenleri İzmir’i Anlattı... İzmir Ticaret Odası 125’inci kuruluş yıldönümü nedeniyle bir sempozyum düzenledi. Kentin ticaret ve sanayisine damga vuran isimleri bir araya getiren sempozyumda, İTO’nun tarihi ve bugünlere etkileri ile İzmir’in geleceği tartışıldı. İzmir Valisi Cahit Kıraç, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sırrı Aydoğan ve çok sayıda davetlinin katıldığı toplantıda, İzmir’in sanayi gelişimine tanıklık yapan marka isimleri Selçuk Yaşar, Sabri Tanık, İsmet Yorgancılar, Erdoğan Tözge ve Öner Akgerman, kentin gelişmesinin yolunun birlikte hareket etmekten geçtiğini söylediler. Sempozyumun açılışında konuşan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş “8500 yıllık kentimizde belki 125 yıl çok uzun sayılmayabilir. Ama ülkemizde bu yaşta kurumların azlığı ve yüzlerce yılın ticari birikimine sahip olan bir kentte kurulduğu dikka- te alınırsa, odamızın duyduğu onur ve şerefin haklılığı ortaya çıkar. Odamız, İzmir’de ticaretin ve geleceğin temsilcisi, kent kimliğinin ayrılmaz bir parçası. İTO’nun geleceği, İzmir’in nitelikleri ile örtüşen bir gelecektir” dedi Sempozyumun “İzmir tarihinin canlı tanıkları” bölümünde konuşmacı olarak katılan İzeltaş Onursal Başkanı İsmet Yorgancılar, İzmir’in yatırımlara ağırlık vermesini istedi. Yorgancılar, “İzmir’de bugünün köklü sanayi kuruluşlarının temeli 1950-1960 yılları arasında atıldı. Ben İzeltaş’ı kurarken bana yabancılar ‘Siz el aleti üretmeyin, üzüm tütün ekin dikin’ dedi. Ama şimdi nereden nereye geldik. Yılmayın. Önünüze gelen her engeli yenin. Sorun, biz de size yardımcı olalım. Bugün 7 üniversitemiz var. Ne mutlu ki ülke ekonomisine katkı sağlayan bir çok sanayi kuruluşu İzmirli. Bundan sonra adımızdan söz etmek için sanayi ve yatırıma ağırlık vermeliyiz. Dünya çok çalışıyor. Biz de buna ayak uyduralım” dedi. 43.Yıl Çoşkusu 11 İzeltaş 43. Yılını Çalışanlarıyla Kutladı... Türkiye’nin lider, Avrupa’nın En Büyük El Aletleri Üreticisi olan İzeltaş, kuruluşunun 43. yılını Yönetim Kurulu ve çalışanlarıyla birlikte, düzenlediği şenlikte kutladı. Sahneye getirilen pastayı İzeltaş üst düzey yöneticileri ve kıdemli çalışanlarıyla birlikte kesen Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar kendisine hediye edilen Karşıyaka formasını giyerek teşekkür etti. 12 Gecenin açılış konuşmasını yapan Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, 43 yıl önce kurulan İzeltaş’ın, bugün dünyanın en önemli el aleti üreticilerinden biri olduğunu belirterek, “ 43 yılda geldiğimiz bu nokta, İzeltaş’ın büyük ve birbirine bağlı bir aile olmasından ve her şeyden önce çalışanlarımızın ve yöneticilerimizin özverilerinden kaynaklanmaktadır. Bu süre zarfında pek çok zorluğu ve engeli birlikte aşarak ne kadar büyük bir aile olduğumuzu gösterdik. 13 Geçtiğimiz senelerde küresel ekonomik kriz nedeniyle zorlu geçen dönemi bile bu sayede, hedeflerimiz doğrultusunda kapatmayı başardık. Bundan sonra da İzeltaş olarak daha güçlü yatırımlar ve siz değerli çalışanlarımızla gelecek yıllara güvenle ilerleyeceğiz” dedi. İnciraltı Park Smyrna’da düzenlenen gecede, Ege’nin en sevilen orkestralarından Aegean Band sahne aldı. Aegean Band Orkestrasının seslendirdiği güzel şarkılarla keyifli saatler geçiren İzeltaş Ailesi, gecenin geç saatlerine kadar eğlendi. 14 İzeltaş’tan Tekne ve Deniz Tutkunlarına Özel Set… Marine Tools Deniz suyuna ve rutubete karşı korumalı tek ürün… Türkiye’nin en büyük el aletleri üretici firması olan İzeltaş sektörde bir yeniliğe daha imza attı ve İzeltaş marine grubu el aletlerini üreterek piyasaya sundu. Denizde ihtiyacınız olan her şey elinizin altında. İzeltaş Marine Tools adı altında piyasaya sunulan ürün seti, deniz suyuna ve rutubete karşı korumalı. Bugün kırkı aşkın ülkeye ihracat yaptıklarını belirten İzeltaş şirketler grubu Halkla İlişkiler Sorumlusu Ayşegül Özener, “ İzeltaş el aletleri sanayinin olduğu her alanda 43 yıldır güvenle kullanılıyor. Marine sektöründe de yıllardır kullanılıyordu. Ancak bu sektörde gözlemlediğimiz,el aletlerinin çok fazla rutubete ve tuzlu suya maruz kaldığı oldu. Dolayısıyla ürünler korozyona uğrayıp belli bir süre sonra iş göremez hale geliyordu. Biz de bu açığı gidermek adına yıllar süren çalışmalarımızdan sonra İzeltaş kalitesi ve güvencesinde, İzeltaş Marine grubu el aletlerini ürettik. İzeltaş Marine Tools adı altında piyasaya sürdüğümüz bu yeni takım çantası toplam 38 parçadan oluşuyor, deniz suyuna ve rutubete karşı korumalı. Çantasını da özel olarak ürettik, su geçirmiyor ve suya düştüğünde de batmıyor. Böylece içindeki ürünlere herhangi bir zarar gelmesi engelleniyor. Denizde ihtiyacınız olan her şey bu çantayla elinizin altında olacak. Aynı zamanda diğer tüm ürünlerimiz gibi, bu ürünümüz de İzeltaş kalitesi ve güvencesini taşıyor.” diye konuştu. 15 İzeltaş Markalı Mühendislik Kimyasalları İZELTAŞ W 444 T (400ml.) PAS SÖKÜCÜ SPREY Yüksek performanslı bir bakım ürünüdür. Sanayi, atölye, ev ve hobi işlerinde tüm uygulamalar için kullanılabilir. İZELTAŞ W 444 T, vidalarda bulunan pası temizler, nemi önler, yağlar, gıcırdama seslerini ortadan kaldırır, kirli metal yüzeyleri temizler ve tüm çihaz ve takımları korur. İZELTAŞ CLEANER SPRAY (500 ml.) SÜPER YAĞ TEMİZLEYİCİ (UÇUCU) Tüm metalleri, cam, seramik ve bir çok plastik malzemeyi arındırır. Reçinelenmiş yağlı tabakayı bile söker, temizler. Çabuk havalanır ve artık bırakmadan buharlaşır, uçar. İZELTAŞ STAINLESS STEEL (400 ml.) PASLANMAZ ÇELİK SPREY Korozyon ve hava şartlarına karşı dayanıklı yüzey koruması sağlar. Kimyasal maddelere karşı yüksek dayanıklılığı ile etkili bir koruma tabakasının gerektiği her yerde kullanılabilir. İZELTAŞ FLEX, CLASSIC (310 ml.) ESNEK GÜÇLÜ YAPIŞTIRICI “Silikon Tabancası ile kullanılır” Kaliteli yapıştırma ve izolasyon malzemesidir. MS polimer tabanlı kompenentli bir ürün olup, farklı malzemeleri birbirine esnek bir şekilde yapıştırmak ve izole etmek için kullanılır. Uygulama alanları: Her türlü metal işlerinde, karoseri ve konteyner yapım aşamalarında, havalandırma ve klima işlerinde, yat ve tekne yapımında ve sanayinin bir çok alanında başarı ile kullanılmaktadır. İZELTAŞFAST-BOND (310ml.) YAPI VE MONTAJ YAPIŞTIRICI “Silikon Tabancası ile kullanılır” Poliüretan bazlı (PUR) üniversal kullanılabilen tek komponentli yapı ve montaj işleri yapıştırıcısıdır. MDF, ahşap, sunta, fiber alçı karton plakalar, beton, mermer, doğal taş, seramik, metal ve sert köpük (strafor) için uygundur. Kuruyunca sertleşir. İZELTAŞ SEAL (50ml.) PASO SIZDIRMAZLIK Anaerobik yapıştırma ve sızdırmazlık ürünleri krom, çinko, nikel, paslanmaz çelik ve alüminyum gibi malzemelerde istenen sızdırmazlık şartlarını sağlarken, sıvı ve gaz taşıyan her türlü boruda ve pasolarda yüksek mukavemetli sızdırmazlık sağlar. İZELTAŞ LOCK (59ml.) PASO KENETLEYİCİ Orta vizkoziteli, yüksek mukavemetli ve her türlü pasoyu kenetler, sabitler, civata ve somunların titreşim sonucu gevşeyip düşmelerini engeller. İZELTAŞ PLAST SEAL (9ml.) SIVI CONTA Makine aksamı ve motorların her türlü kapak ve flanşlarını izole etmek için uygundur. Dayanıklı ve kalıcı bir contalama malzemesidir. Akaryakıt, mineral yağlar, su, hava, metanol ve glikoz karışımları, antifreeze maddeler olan kerosin ve soğutucu gazlara karşı son derece dayanıklıdır. 16 Man Türkiye - İpragaz ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ’ ne İzeltaş’tan Eğitim Desteği Sanayiye nitelikli ara eleman yetiştirmek amacıyla bundan üç yıl önce meslek liselerinde başlatılan “El Aletlerinin doğru ve etkin kullanımı “ eğitimleri Türkiye genelinde büyük sanayi kuruluşlarının ilgi odağı haline geldi. İlk olarak Brisa Bridge Stone Sabancı Lastik Sanayi A.Ş’de başlayan ve sırasıyla Temsa Global A.Ş., Çukurova Grup, Man Türkiye A.Ş., Erkunt Traktör, Tofaş Türk Otomotiv A.Ş.’de devam eden eğitimlere İpragaz A.Ş. ‘de katıldı. İpragaz A.Ş.’ın Ankara, Kırıkkale, İzmir Bornova, İzmir Aliağa ve İstanbul-Hadımköy tesislerinde de geçtiğimiz hafta “El aletlerinin doğru ve etkin kullanımı” hakkında bir dizi eğitim verildi. Ayrıca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri (İETT) Genel Müdürlüğü’ne bağlı bakım onarım atölyeleri ve garajları da ziyaret edilerek, çalışan personele yönelik eğitimler verildi. Büyükşehir Belediyesine bağlı sırasıyla Kağıthane, 17 Ayazağa, Edirnekapı, Topkapı, İkitelli, Hasanpaşa, Sarıgazi, Anadolu ve Şahinkaya bakım ve onarım tesisleri ziyaret edildi. Bünyesinde faaliyet gösteren Man Beceri Eğitim Merkezi ‘nde Meslek Lisesi Öğrencileri ile yine El Aletleri’nin Doğru kullanımına yönelik eğitimler düzenlendi. Bu eğitimlerin el aletleri sektöründe bir ilk olduğunu söyleyen Ayşegül Özener, “Meslek liselerinde başladığımız bu eğitimler gün geçtikçe sanayiye de yayılıyor. Biz burada el aletlerinin hem el aletlerinin kullanımını, hem de amaçları dışında kullanımın ne gibi sonuçlara yol açtığını örneklerle anlatmaya çalışıyoruz. Bu bilgileri uygulayanlar hem pratiklik kazanıyor, hem de zaman. Ancak bizim için bütün bunlardan daha önemlisi; iş kazası riskinin en aza indirebilmesi, hatta ortadan kaldırılabilmesi. Bu yüzden İzeltaş olarak bu çalışmalarımızı devam ettirip, tüm sanayi kuruluşlarına yaymak istiyoruz.“ dedi. 18 İsmet Yorgancılar Çalışıp üreterek geçen koca bir ömür... Türkiye’nin sanayileşme atağına öncülük edenler arasında yer alıyor İsmet Yorgancılar. İzmir’e İzeltaş, Yorcam gibi Türkiye’nin büyük sanayi tesislerini kazandıran 84 yaşındaki İsmet Yorgancılar, yeni yılda Kemalpaşa’daki tavuk işletmesini tam 3 katına çıkardı. İşlerinin yönetimini oğlu Ender Yorgancılar’a bıraktıktan sonra hobi niyetine tavukçuluk işine giren İsmet Yorgancılar, yeni yılda Kemalpaşa’daki tavuk işletmesine 3 milyon dolarlık yatırım yaptı. Türkiye’nin öncü sanayicilerinden olan Yorgancılar, “Elim, ayağım sağlam olduğu sürece yatırıma devam edeceğim. Türkiye’nin sanayileşme hamlesine öncülük yapan kuşağın bir ferdi İsmet Yorgancılar. 84 yaşında ama hâlâ yeni projeler üretmeye devam ediyor. İzeltaş gibi el aletleri sektöründe Türkiye’nin en büyük firmasını kuran, cam sektöründe Yorcam markasını yaratan Yorgancılar, sürekli proje üretmenin, yeni işlere girmenin ve yatırım yapmanın en büyük tutkusu olduğunu belirtiyor. Yorgancılar, şimdi Manisa’nın Turgutlu ilçesindeki arazisinde hem üzüm yetiştiriyor hem de 15 bin metrekare büyüklüğünde kümese sahip olan çiftliğinde tavuk yetiştiriyor. Yorgancılar, “Bende proje bitmez. Sırada başka planlarım var. Bunun için araştırmalarım devam ediyor” dedi. Nazilli’de 1927 yılında doğan, ortaokulu bitirdikten hemen sonra iş hayatına atılan Yorgancılar, çocukluk yıllarında pazara mal getiren köylülerin atlarına yer 19 kiralamış. 1945 yılında İzmir’e yerleşmiş ve iş yaşamına yorgan dikerek başlamış. Kardeşleriyle kerestecilik işine giren Yorgancılar, 1968 yılında Dalan ailesi ile beraber İzeltaş’ın temellerini atarak, el aletleri, döküm ve otomotiv yedek parça üremine girer. Bir yandan da cam sektörüne el atarak, 20’nin üzerinde şirketin kuruluşuna öncülük yapar. Bugün İzeltaş, 195 bin metrekare açık alana sahip fabrikada yılda 20 milyon adet ve 3 bin çeşit el aleti üretiyor. Yorsan Grubu ise Yorsan, Yorcam,Yorglas, Yorim şirketlerinden oluşuyor. Sanayicilikten tarım ve hayvancılığa... 2002’de işlerini çocukları Ender, Semavi ve Gülfem’e bırakarak şirketlerin yönetim kurulu başkanlığı görevinden ayrılan İsmet Yorgancılar, geleneksel bir emeklilik hayatı yerine yeni projeler üreteceği bir yaşam tarzını seçti. Hâlâ İzeltaş ve Yorsan’ın faaliyetlerini yakından takip eden, çocuklarına ve şirket yöneticilerine gönüllü danışmanlık yapan Yorgancılar, zamanını hobilerini ticaret ve sanayi projelerine dönüştürmeye harcıyor. Hayatında hiç boşluk hissetmediğini söyleyen, yaşamının önemli bölümü sanayicilikle geçen Yorgancılar, emeklilik yaşamında ilk önce madencilik sektörüne merak sardı. Türkiye’deki maden kaynakları üzerine araştırma yaptı, Ödemiş’te altın kaynaklarını araştırdı. Bu projeyi şimdilik rafa kaldıran Yorgancılar’ın yeni gözdesi ise tarım ve hayvancılık. Temellerini 1968’de attığı İzeltaş’ın bugün dünya şirketi olduğunu, 1974’te kurduğu Yorsan’ın da cam konusunda Türkiye’de önemli konuma ulaştığını belirten Yorgancılar gelişimi şöyle anlatıyor: “Şirketlerde onur kurulu başkanlığım devam ediyor. Yatırım yapılırken daima bana danışılıyor. Ben ise asıl uğraşımı Yorbağ şirketine verdim. Turgutlu’da 60 dönüm arazide seracılık, çiçekçilik ve bağcılık yapıyorum. Yılda 10-12 bin ton çekirdeksiz kuru üzüm alıyorum. Yer geniş olduğu için orada tavukçuluğu da geliştirdim. Ege’de birçok çiftliğe göre oldukça büyük bir tavuk çiftliği kurdum. 15 bin metrekare tavuk kümesi yaptım. 35 günde 250 bin adet etlik tavuk yetiştiriyorum. Şu an işin geldiği noktadan memnunum. Dünya nüfusu arttıkça besin kaynaklarına, özellikle de ete yönelik talep artıyor. Kendi markamı yaratmayı düşünmüyorum. Çünkü tavukçuluk yapmak kolay değil. İlk önce civciv elde etmek için kuluçkahane kurmak zorundasınız. Bu civcivleri yumurtalık veya etlik olarak büyütmek gerekiyor. Üçüncü etapta ise kesimhanede kesilen hayvanlar pazarlanıyor. Ben bu işin sadece tavukları büyütme kısmını yapıyorum.” 20 Hayali 120 yaşına kadar yaşamak... Çok sayıda insanın emeklilik hayali olan deniz kıyısındabir yaşam yerine üzüm bağıyla ve tavuklarıyla yaşamayı tercih eden Yorgancılar, “Çeşme’ye yılın iki ayı gidiyoruz. Ama yılın geri kalan bölümünü Turgutlu’da geçirmek istiyorum. Bu nedenle güzel bir yaşama yeri yaptım. Hayalim 120 yaşına kadar burada yaşamak. Ama burada yaşarken yine boş durmayacağım. Genç kuşağın daima yeni araştırmalar yapması ve bu doğrultuda yeni sanayi tesisleri kurması gerektiğini ifade eden Yorgancılar, kendisinin hayatı boyunca kazandığını yatırıma harcadığını belirtiyor ve ekliyor: “Türkiye’nin sanayi sektörlerine ihtiyacı var. Sanayi olacak ki para kazanılacak. Gençlerin de bu ilkeler doğrultusunda çalışmasını arzu ediyorum” dedi. Kazandığını yatırımın yanı sıra hayırseverlik işlerine de harcayan İsmet Yorgancılar, Buca’da 21 dershanenin bulunduğu İsmet Yorgancılar İlköğretim Okulu’nu ve Uzundere’de eşinin adını taşıyan Sabiha Yorgancılar İlköğretim Okulu’nu yaptırdı. Yorgancılar, bir SSK dispanseri kurarak sağlık alanında da hayırseverlik yaptı. ‘Yeter ki’, ülkede siyasi istikrar olsun. Siyaseti yönlendiren partilerin liderleri kavga ederek değil konuşarak anlaşsın. Siyasetçiler uzlaşsın, biz yatırım yapalım” dedi. İstihdam Sağlıyor... İzmir merkezdeki bürosunu kapatıp haftanın 4 gününü çiftlikte geçirdiğini belirten Yorgancılar, “Tavukçulukta işler iyi. Rusya ve Avrupa pazarları da açılırsa daha iyi olacak. Bu nedenle bizden daha fazla piliç talep ediyorlar. Biz de kapasitemizi 600 bin adete yükseltmek için harekete geçtik. İlk etapta mevcut kümeslerimize 7 kümes daha ekleyeceğiz. 2010 yılı içinde kapasite 3 katına çıkacak. Toplam 60 kişiye iş sağlamış olacağız. En büyük hayır bence bu” diye konuştu. Yeni iş projeleri üzerinde de çalıştığını dile getiren Yorgancılar, kağıt tesisi ve çikolata fabrikasının da yeni iş alanları olabileceğinin altını çizdi. Yorgancılar, şunları kaydetti: “Çikolata her zaman geçerli, pazarı hazır bir ürün. Bu yatırımı her an yapabilirim. Aynı zamanda gençlere mutlaka ülkemizin yeraltı zenginliğini ortaya çıkarmalarını tavsiye ediyorum. Bu yaşıma rağmen bu işleri yaparım. Yeter ki, istikrar olsun.” Oğlu Ender Yorgancılar’ın Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanlığı’ndan sanayicilerin memnun olduğunu vurgulayan Yorgancılar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sanayici arkadaşlarıma ‘Ender’den memnun musunuz?’ diye soruyorum. Onlar da memnun olduklarını belirtiyorlar. Ben de İzeltaş Grubu’nu Ender’in iyi yönettiğine inanıyorum. Asla şirket işlerine karışmam. Karıştığım anda onlar da bir şey yapamaz.” Geleneksel Sünnet Şöleni Bu yıl ikincisi düzenlenen İzeltaş Geleneksel Sünnet Şöleni 23 Haziran Perşembe akşamı, Sahilevleri Park Smyrna Garden’da yapıldı… 21 22 Üç fabrikasında toplam 700’ün üzerinde çalışanı ile sektörün en önemli ismi olan İzeltaş, çalışanlarının bu yıl sünnet çağına gelmiş olan 43 çocuğuna muhteşem bir sünnet şöleni yaşattı. Bu yıl ikincisi düzenlenen İzeltaş Geleneksel Sünnet Şöleni 23 Haziran Perşembe akşamı, Sahilevleri Park Smyrna Garden’da yapıldı… Geceye, sünnet çocuklarının aileleri ile birlikte, İzeltaş Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Yönetim Kurulu Başkan Vekili Akın Dalan, ve İzeltaş’ın üst ve orta düzey yöneticileri de eşleriyle birlikte katıldılar. Son derece keyifli geçen gecede, çocuklarla beraber sahnede oynayan ve halay çeken İzeltaş Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, yaptığı konuşmada bu şölenin İzeltaş için geleneksel hale geldiğini hatırlatarak, “ Biz çalışanlarımızla birlikte büyük bir aileyiz. Sizler benim ailemsiniz. Sizin çocuklarınız benim de çocuklarımdır. Bundan 5 yıl önce 33 çocuğumuzu sünnet etmiştik, bu sene 43 tane sünnet olacak çocuğumuz var. Bugün burada olmaktan ve bu mutluluğu sizlerle beraber yaşamaktan dolayı çok mutluyum. Bugün sünnet olacak bütün çocuklarımıza, aileleriyle birlikte sağlıklı, mutlu ve uzun ömürler diliyorum.” Dedi. 23 Sahneye getirilen pastayı miniklerle beraber kesen Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ve Başkan Vekili Akın Dalan, pasta kesimini ardından takı takarak aileleri kutladı. Gece boyunca palyaçolarla oynayan, sihirbaz gösterisi izleyen çocuklar, unutamayacakları bir gece geçirdiler. 24 Ö Z T Ü R K H I R D A V AT - İZM İR / Du r muş ÖZT ÜR K İzeltaş demek, Türkiye’de yerli üretim demektir… Bu sayımızda konuğumuz, İzmir Bayilerimizden Öztürk Hırdavat. Geçtiğimiz günlerde Öztürk Hırdavat’ın Karabağlar’da bulunan deposunu ziyaret ettik ve firma sahibi sevgili Durmuş Öztürk ile bu güzel sohbeti gerçekleştirdik. Bize biraz kendinizi ve firmanızı tanıtır mısınız? Kaç yıldır İzeltaş bayiliği yapıyorsunuz? Öztürk Hırdavat ‘ın kuruluşu 1994. Yani 17 senelik bir firmayız. Ama 1980 senesinden beri bu sektörün içindeydik. 1994 ‘te kendi firmamızı kurduk. O döneme kadar zaten İzeltaş satıyorduk. Öztürk Hırdavat kurulunca, bayilik alarak yolumuza devam ettik. Ben ve ortağım İsmail Yeler, o dönemden beri İzeltaş bayiliği yapıyoruz. Benim iki oğlum var. Her ikisi de bugün işin başında. Biz, ağırlıklı toptan çalışan bir firmayız ve geniş bir alana hitap ediyoruz. Balıkesir, Karacabey, Çanakkale, Aydın, Denizli, Burdur, Isparta, Antalya, Fethiye, Muğla il ve ilçelerine hizmet veriyoruz. İzeltaş’ın bölgenizdeki durumunu değerlendirir misiniz? Bölgeden ziyade öncelikle tüm Türkiye için değerlendirme yapmak isterim. “İzeltaş demek bugün Türkiye’de yerli üretim demektir.” Yerli üretimin sembolüdür. Sektörde kalite diyince akla ilk gelen firmadır. Ve elbette ki bu son derece gurur verici bir şey. Tüm Türkiye’de olduğu gibi İzeltaş bu bölgede de piyasa hakimi. İzeltaş’a insanlar yürekten bağlı. Biz de öyle… 25 Ancak bu anlamda fiyatlar biraz yüksek. Fiyat ayarlamasına gidilmesi gerekir. Maliyetlerin düşürülmesi ve fiyatların aşağı çekilmesi gerekir. Bu da yatırımlarla olur. İzeltaş’ta zaten yatırımlar durmadan devam ediyor. Bunu devamlı takip ediyoruz biz de… İzeltaş ürün portföyüne yeni eklenen ürünlerle ilgili düşünceleriniz neler? İzeltaş her geçen gün ürün çeşitliliğini geliştirip arttırmaya devam ediyor. Sektörün lideri olan bir firma için bu son derece güzel. Bunun yanında Elta Tools ‘da gün geçtikçe gelişiyor. Elta alt tabaka için ideal bir mal. Her satıcının, özellikle nalburun rafında olması gereken bir mal. Diğer ürünler de gerek kimyasallar, gerekse yeni ürünler zamanla piyasaya oturacaktır diye düşünüyorum. Ekonomik değişmeler el aleti pazarını nasıl etkiliyor? Ve yıllardır bu sektörde olan biri olarak sektörün sorunlarından bahseder misiniz? Tabii ki her yerde olduğu gibi ekonomik gelişmeler sektörü doğrudan etkiliyor. El aletleri, sanayinin her alanında kullanılan ürünler. Dolayısıyla bir sektördeki tıkanma ya da yavaşlama doğrudan talebi ya da tüketimi etkiliyor. Ekonomide istikrar olursa, sektör de olumlu etkilenecektir. El aleti sektörü dipsiz bir kuyu. Biraz önce de dediğim gibi her sektörde hatta her evde kullanılan ürünler. Önü açık. İyi şeyler yapıldığı müddetçe iyiye gidecektir. Eskiden sektörün en önemli sorunu ucuz kalitesiz Çin mallarıydı. Ancak bu İzeltaş’ı tehdit eden bir unsur değil bence. Çünkü İzeltaş profesyonel kullanıcıya hitap ediyor. Ve diğer markalar ithal olduğu için, her zaman aynı kaliteyi bulmak kolay değil. Ve aynı şekilde her zaman mal bulmak da kolay değil. Kota geldikten sonra biraz daha düzene girdi piyasa. Ancak ne yazık ki Türk el aletleri sektörü daha doğrusu piyasası hala çok amatör. Sizce İzeltaş pazar payını arttırmak için neler yapabilir? İzeltaş zaten pazarın yüzde yetmişine sahip bence. Daha ne olsun. Rekabet olmalı ki ticaret olsun. Kalite olsun. İzeltaş daha çok profesyonel kullanıcıya hitap ediyor. Profesyoneller kalitesinden ötürü İzeltaş’ı tercih ediyor. İleriye yönelik hedefleriniz neler? Öztürk Hırdavat olarak sürekli gelişen ve büyüyen bir çizgimiz var. Yatırımlarımızı pazarlama faaliyetleri üzerine yapıyoruz. Yeni bir yapılanmaya girdik. Portföyümüzü genişlettik. Sürekli kendimizi yenilemeye ve değişen piyasa şartlarını yakalamaya çalışıyoruz. Çünkü firmalar kendilerini sürekli yenilemek ve geliştirmek zorundadırlar. Rekabetçi bir piyasada çalışıyoruz. Piyasa şartlarına uyum sağlamamız gerek. Biz de sürekli işimize yatırım yapmaya çalışıyoruz. Dediğim gibi, bu sektörde iyi şeyler yapıldıkça, sektör de iyiye gidecektir. 26 Bayilerimizden... Kayseri Bayilerimizden Metaş Teknik Hırdavat, Kayseride bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Endüstri ve Elektex Fuarı’nda İzeltaş ürünleri ile yer aldı… Metaş Teknik Hırdavat Ülkemizin en büyük organize sanayi bölgesine sahip Kayseri’de gerçekleşen ENDÜSTRİ FUARI; son yıllarda sanayiye yönelik tüm ürünlerin tanıtıldığı, ilgili sektörlerin Anadolu’daki en büyük buluşma noktası olmuştur. 118 stantla 229 firmanın yer aldığı ve 14.200 kişinin ziyaret ettiği fuar, makine, metal, yüzey işleme teknolojileri ve iş makinaları başta olmak üzere, sektörden alıcı ve satıcıları bir araya getirdi. Kayseri Bayilerimizden Metaş Teknik Hırdavat, bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Kayseri Endüstri Fuarın’da İzeltaş ürünleri ile yer aldı. Son altı yıldır bu fuarda yer aldıklarını ve fuarın büyük iş bağlantılarına ve yeni açılımlara ev sahipliği yaptığını dile getiren Metaş Teknik Hırdavat Firma Sahibi Koray Şapçı, “ Kayseri, bugün Anadolu’ya açılan en büyük kapı. Ve bu fuar da bu bölgedeki en büyük imalat endüstrisi fuarı. Fuara Çok iddalı olduğumuz bir alanda, İzeltaş El Aletleri ile katıldık. Yurtdışından ve çevre illerden pek çok firma fuarı ziyaret etti. Firmaların kendilerini geliştirebilmeleri için bu tür fuarlarda mutlaka yer almaları gerektiğine inanıyorum. Bu fuar da firmamız açısından son derece başarılı geçmiştir. “ dedi. Yapı Sektörü Bursa’da Buluştu… Bursa bayilerimizden Zeybekler Teknik Hırdavat, Bursa Uluslar arası Fuar ve Kongre Merkezi’nde 2327 Mart tarihleri arasında düzenlenen Bursa Yapı ve Yaşam Fuarı’na katıldı. Bu yıl 23.’sü düzenlenen ve 4 salonda yapılan fuarda yapıdaki tüm yenilikler, yeni ürün ve hizmetler, makine ve donanımlar topluca tanıtıldı. Zeybekler Teknik Hırdavat, bu fuara İzeltaş El Aletleri ile birlikte, geniş bir ürün yelpazesiyle katıldı. Fuarda görüştüğümüz Zeybekler Teknik Hırdavat Yönetim Kurulu üyeleri Gültekin Kaydızkurt ve Hikmet Çavuşoğlu fuarın kendileri için son derece başarılı geçtiğini belirterek “Firmamız, 1995 yılında faaliyete başladı ve bu tarihden beri de gelişen yapısı ile sektörün hizmetindedir. 2002 yılında hırdavat sektöründe bir ilk olan ISO 9001-2000 Kalite Yönetim Sistemi Belgesiyle müşterilerimize en iyisini sunmaya devam ediyoruz. Bu anlamda alıcı ve satıcıların bir araya geldiği en önemli ortamlar elbette ki fuarlardır.Bu fuar aynı zamanda Bursa’da yapı sektörünün en önemli buluşma merkezi. Biz de Zeybekler olarak yıllardır fuarda İzeltaş ürünlerini sergiliyoruz. Geniş ürün yelpazemizle ve müşteri memnuniyetini ön plana çıkaran yaklaşımımızla her sene son derece güzel bağlantılar yapıp, müşteri portföyümüze yenilerini ekliyoruz” diye cevap verdi. Zeybekler Teknik Hırdavat ‘İkmal Teknik’ görkemli bir açılışla yeni 27 mağazasını hizmete soktu... 1967’den bu yana sanayicinin çözüm ortağı olarak sürekli gelişen kalite ve hizmet anlayışıyla bugünlere gelen İkmal Teknik yeni mağazasını görkemli bir törenle hizmete açtı. İzeltaş Ankara Bayilerinden İkmal Teknik Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından 4.’sü kurulan Endüstriyel Yapı Market, Ostim’de törenle hizmete açıldı. 1967’den bu yana sanayicinin çözüm ortağı olarak sürekli gelişen kalite ve hizmet anlayışıyla bugünlere gelen İkmal Teknik A.Ş.’nin 4.000 metrekarelik bu yeni mağazasının, açılışını, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, ve OSTİM Başkanı Orhan Aydın yaparken, pek çok işadamı ve davetli de hazır bulundu. İkmal Teknik Yönetim Kurulu Başkanı Sıtkı Öztuna, açılış konuşma- sında riskli bir dönemde cesaretle davrandıklarını ve 4. endüstriyel yapı marketlerini açtıklarını belirtirken, ‘’Bugünlere tüm dostlarımızla birlikte geldik, “el değil” el ele diyerek elirliği yaptık” diye konuştu. Öztuna’nın konuşmasının ardından, İkmal Teknik A.Ş.’nin 1967 yılından bu yana öyküsünü anlatan “Geçmişten Bugüne 360 derece İkmal” adlı tanıtım filmi gösterildi. Törende, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, ASO Başkanı Nurettin Özdebir ve Ostim Başkanı Orhan Aydın’a plaketleri takdim edildi. Ayrıca İkmal ailesinin tüm çalışanlarını temsilen kıdemli çalışanlara da teşekkür plaketi verildi. Yeşildal Hırdavat Samsun’da 2. Şubesini açtı... Makine ve hırdavat sektöründe Samsun www.sondakika.com/ samsun‘da önemli bir yer edinen Yeşildal Makine ve Hırdavat, 45. yılında 3. şubesini hizmete açtı. Makine ve hırdavat sektöründe Samsun www.sondakika.com/ samsun‘da önemli bir yer edinen Yeşildal Makine ve Hırdavat, 45. yılında 3. şubesini hizmete açtı. Şirket Müdürü Tayfur Yeşildal, “45 yıllık bilgi birikimi ve tecrübe ile marka olan firmamız çok daha iyi noktalara gelecek. “ dedi. Kutlukent www.sondakika.com/kutlukent/ 19 Mayıs Sanayi Sitesi’nde 3. şubesini açan Yeşildal firması, 3 şubede toplam 2 bin metrekare kapalı olan üzerinde, 30 bine yakın ürün çeşidi ve 25 deneyimli personeli ile müşteri odaklı hizmet verecek. Şirket Müdürü Tayfur Yeşildal, müşteri portföyünü ve ürün çeşidini her gün biraz daha genişleterek sanayicilere, şantiyelere, oto servislerine, tamir bakım atölyelerine, endüstri meslek liselerine, resmi kurumlara, alt bayilere ve birçok sanayi kuruluşuna çözüm ortağı olmanın kendilerine misyon edindiklerini ifade etti. Tedarikçi firma olduklarını ve kurumsal müşterilerin her türlü ihtiyaçlarını teknolojiyi ve uzman ekibi kullanarak en uygun fiyatlarla karşılama gayretinde olduklarını hatırlatan Yeşildal, “Geleneksel hale getirilen ‘tanıtım günleri’ kapsamında 3. ‘sü gerçekleştirilen mini fuarla birlikte, sektörün öncü firmalarını bir araya getirip, yeni teknolojileri sanayicinin ziyaretine sunuyoruz. “ dedi. Yeşildal Hırdavat’ın açılışında gerçekleştirmiş olduğu bu “Tanıtım Günleri” kapsamında kurulan mini fuarda, İzeltaş da yeni ürün ve çeşitleriyle yer aldı. İzeltaş standı davetlilerin ilgi odağı oldu. Profesyonel ziyaretçiler bu sayede yeni ürün çeşitlerini daha yakından tanıyıp, bilgi alma fırsatını buldu. Yeşildal Makine Hırdavat’ın açılış töreninde, protokolün yanı sıra çok sayıda sanayici ve iş adamı hazır bulundu. 28 Teknolojiye yatırıma devam... Kurulduğu ilk günden beri daima kaliteyi ve zengin ürün çeşidini hedefleyen İzeltaş, bu hedefi doğrultusunda teknolojiye yatırım yapmaya ara vermeden devam ediyor. Üretim sürecinde kaliteyi artıcı çalışmaların ve düzenlemelerin yanı sıra, teknolojik makine ve ekipmanlara da her geçen gün yenilerini ekliyor. Bunun en güzel örneği, üretimin en önemli aşamalarından kaplama için, İzeltaş 2 Fabrikasındaki kaplama hattının yenilenmesi oldu. böylelikle Galvano tesisi de karşılık vermiş, ürün yelpazesi genişletilmiştir. Ay sonunda devreye alınması beklenen arıtma tesisi ile kaplama kalitesi konusunda en etkili faktörlerden biri olan suyun arıtılarak tekrar galvano tesisine verilmesiyle, kaliteli su kullanımının da Artan üretim ve gelen yüksek kapasiteli taleplere sağlanması planlanmaktadır. Böylelikle hem çevcevap verebilmek adına İzeltaş-Sütçüler fabrikamız- reye olabilecek zararları minimize etmiş, hem de da, kaplama atölyesinde faaliyete giren bu yeni hat kullanılan suyun kalitesi ile doğabilecek problemler ile üretim kapasitesi %50leri aşan artış göstermiştir. ortadan kalkmış olacaktır. Ürün çeşitliliği konusunda yapılan çalışmalara da 29 Massey Ferguson Eğitim Merkezi, İzeltaş’la Donatıldı... Massey Ferguson tarım makinaları LTD.ŞTİ. 2010 yılında oluşturduğu eğitim merkezinde İzeltaş ile işbirliği yapmıtı. Eğitim merkezinin ihitiyacı olan tüm takım ve avadanlıklar İzeltaş’tan temin edildi. 2011 yılının başından itibaren bu işbirliğinin devamında artık ürün beraberinde verilen avadanlıklar da İzeltaş’tan tedarik edilmeye başlandı. Massey Ferguson, AGCO Corporation’ın bir parçasıdır. Ayrı bir marka olarak, global tarımda lider rolünü onaylayan 150 yıllık geçmişi ve mirasıyla çiftçilik ekipmanları konusunda dünyanın en büyük isimlerinden biridir. Massey Ferguson, deneyim kapsamı açısından gerçekten uluslararasıdır ve 5000’in üzerinde bir bayiler ağıyla ürünlerini 140’ın üzerinde ülkede satmaktadır. 30 COWPARADE İZMİR İnek Heykelleri Engelliler ve Eğitim için Satışa Çıkartıldı... COWPARADE Nedir EBSOV Başkanı Berkay ESKİNAZİ müzayede sonunda eğitime destek amacıyla yaptığı katkılardan dolayı İzeltaş’a teşekkür ederek, sponsor olduğu inek heykelini teslim etti. 2010 yılında dünya genelinde farklı şehirlerde düzenlenen Cowparade Açık Hava Sergisi organizasyonunun tarih ve kültür şehri olan İzmir ayağı, düzenlenen müzayede ile son buldu. Müzayeden elde edilen gelirin, ondabirlik bölümü Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi’’ne , geri kalanı ise Zihinsel engelli öğrenciler ile EBSO Vakfı Eğitim burslarına aktarıldı. Geçtiğimiz aylarda, Alsancak’’tan Karşıyaka’’ya Konak’’tan Çeşme’’ye, Alaçatı’’dan Urla’’ya pek çok önemli noktada beş ay boyunca yer alan ve kent yaşamına renk katan 33 inek tasarımı Swissotel Grand Efes İzmir’’de yapılan bir müzayede ile satışa çıktı. Konak Belediyesi ve Beyaz Sosyal Sorumluluk ve İletişim Danışmanlığı Firmasının ortaklaşa yürüttüğü Cowparade İzmir 2010 organizasyonu, birçok İzmirli firmanın inek heykeli satın alarak desteklemesi ve bir çok kurumun da sponsor katılımı ile 5 ay boyunca İzmir sokaklarına ve turistik bölgelerine damgasını vurdu.. Müzayedeye çıkartılan tasarımların gelirleri, EBSO Vakfı Eğitim Burslarına ve Zihinsel Özürlüleri Yetiştirme Ve Koruma Vakfı na bağışlandı. Müzayedeye çıkartılan her bir inek heykelinin satış bedeli 5.000 TL den başladı. iZELTAŞ’TAN EĞİTİME DESTEK… Yapılan müzayedede İzeltaş tarafından, İsmail Acar’a ait tasarım, gelirleri EBSO Vakfı’na ve Zihinsel Özürlüleri Yetiştirme ve Koruma Vakfına bağışlanmak üzere satın alındı. İzeltaş Işıkkent Merkez Tesislerinde sergilenen inek heykeli, çevreden geçenler tarafından da beğeniyle izleniyor. Cow Parade, farklı desen ve şekillerde “İnek Heykelleri” nin sergilendiği uluslararası bir açık hava sanat etkinliğidir. Dünyanın ilk ve en önemli halka açık dev boyutlu sanat etkinliklerinden biri olan Cow Parade, ilk olarak 1998 yılında Cow Parade International Corporation tarafından Zürih’de gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında 3 farklı modeldeki, fiberglastan yapılma gerçek ebatlı inek heykelleri üzerine şehrin sanatçıları tarafından grafik ve artistik uygulamalar yapıldı ve bu inek heykelleri şehrin halka açık alanlarında 3 ay boyunca sergilendikten sonra açık artırma ile satılan ineklerden elde edilen gelirin çoğu yardım derneklerine verildi. Dünya çapında bir organizasyon olan Cow Parade güzel ve etkileyici bir aktivite olmanın yanı sıra; Yapıldığı her şehirde çok ses getirmek, şehrin turizm amaçlı olarak tanıtımını yaparak şehrin turizm açısından da büyük gelir elde etmesini sağlamak, çevre kentlerden, ülkelerden milyonlarca turisti de şehre çekmeyi başarmak, şehrin halkına nefis bir görsel ziyafet sunmak, şehrin sahip olduğu marka zenginliğine, sanat ve tasarım alanındaki yaratıcılığına, sanata olan ilgisine, espri anlayışına dikkat çekmek proje amaçlarını oluşturmaktadır. 58 şehirde gerçekleştirilen bu dev organizasyonda bugüne kadar; * 8,000 üzerinde gerçekleşmiş inek tasarımı * 4.000 den fazla sponsor firma * 44 milyondan fazla izleyen ve bir o kadarda gülümseme * 2 milyondan fazla fotoğraflanma * 1000’ lerce mutluluk ve pozitif duygular sağlanırken; * Dünyada bu konuda 15 milyon doların üzerinde yardım derneklerine fon sağlanmıştır. Mustafa Duman görevi teslim etti... 31 41 Senedir Dövme Bölümü’nün temel taşı olan Mustafa Duman, Eylül ayı itibarı ile emekliye ayrıldı… mu tamamladığımı ve gerçek emeklilik hakkımı kazandığımı düşünüyorum. Ancak her zaman kalben İzeltaş’ın yanında olduğumu, tecrübelerim ve bilgi birikimimle de geride kalan ekibe her zaman ve her türlü desteği vereceğimi belirtmek isterim. Tüm İzeltaş Ailesi’ne teşekkür ederim” dedi. Adı İzeltaş’ta dövme bölümü ile birlikte anılır Mustafa Duman’ın... 1970 yılında göreve başlayan ve tam 41 senedir İzeltaş Dövme Bölümü Sorumlusu olan Mustafa Duman, Eylül ayı itibarı ile emekliye ayrıldı. Mustafa Duman’a İzeltaş’ta düzenlenen bir tören ile plaket verildi. Duygulu anların yaşandığı törende bir konuşma yapan Mustafa Duman “41 yıldır İzeltaş’ta çalışmak ve ilk günden beri İzeltaş’ın bu noktalara gelmesini görmek şansına sahip oldum. Burada çok güzel günler geçirdim. Artık misyonu- Mustafa Duman’ın konuşmasının ardından kendisine bir plaket vererek teşekkür eden İzeltaş Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ”41 yıldır şirketimizde başarıyla çalışan Mustafa Duman emeklilik kararı almıştır. Kendisine bunca senedir yapmış olduğu katkılar nedeniyle tüm İzeltaş adına teşekkür ediyorum. Her zaman ilişkilerimiz devam edecektir. Bundan sonraki yaşamında da kendisine sağlıklı ve huzurlu bir hayat diliyorum” dedi. Biz de İzeltaş Haber olarak, Sevgili Mustafa Duman’a çok sevdiği Seferihisar’daki bahçesinde, ailesi ve sevdikleriyle birlikte uzun yıllar sağlıklı ve mutlu bir ömür diliyoruz… 43 yıldır süregelen toplu bayramlaşma geleneği... İzeltaş - Işıkkent Merkez İzeltaş - Işıkkent Merkez Ramazan Bayramı nedeniyle İzeltaş bünyesinde ilk günden beri devam eden toplu bayramlaşma geleneği bu sene de devam etti… İzeltaş Işıkkent merkez ve Sütçüler fabrikalarında tüm personelin birlikte katıldığı toplu bayramlaşma töreninde Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Başkan Vekili Akın Dalan ve İzeltaş’ın üst düzey yöneticileri birer İzeltaş - Sütçüler konuşma yaparak tüm İzeltaş ailesinin bayramını kutladı. İki bayram birlikte... Bu sene Ramazan Bayramının ilk gününün 30 Ağustos Zafer Bayramı ile aynı güne denk gelmesi sebebiyle, her iki bayramı da beraber kutlayan İzeltaş Ailesi, daha nice bayramlarda birlikte olmayı diledi. 32 Kan Bağışı, Can Bağışı Kızılay’ın başlattığı “Bir milyon iyi insan aranıyor” isimli kan bağışı kampanyasına bir destek de İzeltaş’tan geldi. Türk Kızılayı İzmir Kan Merkezi ile Yeni Asır gazetesinin yaz aylarında kan bağışının düşmesi üzerine başlattığı “Bir milyon iyi insan aranıyor” isimli kan bağışı kampanyasına bir destek de dün İzeltaş’tan geldi. Kan vermenin önemi ve kan yoluyla bulaşan hastalıklar konusunda bilgilendirilen İzeltaş çalışanları, Işıkkent Merkez tesislerinde düzenlenen kan bağışı kampanyası ile Kızılay’a toplam 122 ünite kan bağışında bulundu. belirterek, İzeltaş, tüm çalışanları ile bu anlamda son derece bilinçli bir firma. Burada çalışanların çok büyük bir bölümü Kızılay’ın zaten daimi bağışçıları. Bu sebeple gerek bilinç gerekse gönüllülük anlamında hiç zorlanmadık” şeklinde konuştular. İzeltaş Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, kan vermenin insanlık görevi olduğunu söyledi. Kızılay’la devamlı irtibat halinde olduklarını ve ihtiyaçlarını takip ettiklerini belirten Yorgancılar, bundan sonra da belirli aralıklarla kan bağışı kampanyaları ile destek olacaklarını kaydetti. İzeltaş halkla İlişkiler Sorumlusu Ayşegül Özener de “ Bu çok anlamlı bir kampanya. Yeni Asır öncü oldu, biz de İzeltaş olarak daha önce yaptığımız gibi destek olup kan veriyoruz. Bundan sonra da belirli aralıklarla firmamızda kan bağışı kampanyaları düzenleme kararı aldık. Verilen her bir ünite kanın, üç ayrı hastada kullanıldığı unutulmamalıdır. Bu sebeple Türkiye’nin en eski ve büyük sivil toplum kuruluşlarından biri olan Kızılay’a, ve bugün kan vererek destek olan çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz” dedi. Kızılay yetkileri, İzeltaş tesislerinde yapılan kampanyanın sonucunun kendileri için son derece başarılı geçtiğini Desteklerinden dolayı İzeltaş’a teşekkür eden Kızılay Ege Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Gökay Gök, sözleri- 33 ni şöyle sürdürdü: “Sağlık Bakanlığı’nın Güvenli Kan Temin Projesi başladı. Buna göre hastanelerin kan ihtiyacı öncelikle gönüllü kan bağışı toplayan Kızılay’dan temin ediliyor. Bu projede kademe kademe geçiş sağlanacak. Türkiye’nin artık kan bankacılığı konusunda gelişmekte olan değil ‘gelişmiş ülke’ olmasını isteyen Sağlık Bakan- lığı, Türk Kızılay’ı ile birlikte bu projeyi hayata geçirmiştir. Kızılay olarak biz aracılık görevi yapıyoruz. Bu görevi daha iyi yerine getirebilmek için daha çok kan bağışı gönüllülerine ihtiyacımız var. Bu anlamda her zaman yanımızda olan İzeltaş’a da çok teşekkür ediyoruz.” dedi. Kan Vermenin Faydaları Kimler kan verebilir? tutulur. • Verilen kanın yerine, anında vücuttan genç hücreler dolaşımına katıldığı için, bağışçı daha dinç ve canlı olur. • Kandaki yüksek yağ oranı düşer. • Kan bağışı kalp krizi ihtimalini %90 azaltır. • Kan bağışlayan kişide baş ağrısı, stres, yüksek tansiyon, yorgunluk gibi rahatsızlıkların giderilmesinde çok büyük katkısı olur. • Kan bağışçısı her kan verdiğinde: AIDS , Hepatit B , Hepatit C , Sifiliz gibi hastalıklar için kan grubu taramasından ücretsiz olarak yararlanmış olur. • Trafik kazasında yaralanan bir kimsenin, kan uyuşmazlığı olan bir bebeğin, kan bulunmazsa ölecek bir hastanın sizin verdiğiniz kanla kurtulmasının, size verdiği manevi duygu ölçüsüzdür. Bağışınız çok insancıl ve onurlu bir davranıştır. verebilir. • Erkekler,en sık 2 ayda bir; kadınlar ise, en sık 3 ayda bir olmak üzere ve yılda toplam 4 üniteyi geçmemek koşuluyla kan verebilirler. • Vücut Ağırlığı 50 kg’ın üzerinde olan herkes kan bağışı yapabilir. • Bağışlanan kan standart olarak 450 mL’dir. İnsan vücudunda toplam 5000-6000 mL kan olduğu düşünülürse, bu miktar, toplam kan hacminin sadece % 7,5-9’ u kadardır.Kan bağışını takiben, eksilen sıvı hacmi, damar dışındaki sıvının, damar içine geçmesiyle saatler içerisinde karşılanır. Hücrelerin yenilenmesi süreci ise, 2 ay kadardır. Düzenli aralıklarla yapılan kan bağışının sağlık açısından herhangi bir sakıncası olmadığı gibi, aksine yararı mevcuttur. • Kemik iliğinin yağlanmasını önleyip, kan yapımı canlı • 18 - 65 yaşları arasında olan her sağlıklı kişi kan Bir Ömürlük Umuttur Kan!!! 34 S-DGS Gururu! İzeltaş’ta Toplam Kalite Faaliyetleri çerçevesinde her ay gerçekleştirilen 5S-DGS denetlemeleri sonucu geçtiğimiz yılın en başarılı takımları değerlendirmeleri yapıldı. Her ay yapılan 5S-DGS denetimlerinde takımlar başarılı çalışmaları ile takdir topluyor. Senelik başarı değerlendirmeleri yapılırken, hem senelik puanların ortalaması hem de en çok mavi bayrak asmaya hak kazanan bölümler kıyaslanıyor. Bu değerlendirmeye göre geçtiğimiz senenin, 5S-DGS sisteminde en çok puan alarak mavi bayrağı hak eden atölyesi Dövme Atölyesi oldu… 35 Toplam Kalite Faaliyetlerine ve sürekli iyileştirmeye (KAizen) temel oluşturan 5S sisteminin 5 adımını, atölye çalışanlarının takım halinde uygulamalarıyla ; *İş ortamında gereksiz malzeme bulundurmama *İş ortamını temiz tutma *Oluşan durumu ( planlar, dökümanlar hazırlayarak) standartlaştırma *Eğitim, iç disiplin yoluyla 5S ‘i alışkanlık haline getirerek sürekliliğin sağlanması, yıl içerisinde 5S sistemine entegre edilen öneri sistemi ile de sürekli iyileştirme faaliyetlerinin canlı tutulması hedeflenmektedir. 36 Güven, Güç ve Kalite... 40 yılı aşkın süredir müşterilerine en iyi ürün ve hizmeti sunmak için çaba sarf eden İZELTAŞ, KALİTE - ÇEVRE - İŞ SAĞLIĞI & GÜVENLİĞİ anlayışı ve bu yöndeki çalışmalarıyla öncü olmayı sürdürüyor. TS-EN-ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi İlk kez, 1998 yılında Türk Standartları Enstitüsü denetimleri sonucu Kalite Yönetim Sistemini belgelendiren İZELTAŞ, 2009 yılında geçirmiş olduğu denetimle son versiyon olan TS EN ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi belgesiyle sektörünün kalite anlayışında da öncü firma özelliğini sürdürmüştür. TS-EN-ISO 14001:2004 Çevre Yönetim Sistemi Teknolojinin büyük bir hızla geliştiği son yıllarda, bütün dünya ülkeleri çevre teknoloji uyumunu sağlamakta büyük çabalar sarf etmektedir. İZELTAŞ, bu bakış açısıyla bugüne kadar sürdürdüğü çalışmaları ve çevre yaklaşımını; firmaların çevre duyarlılığının ve bu konudaki sorumluluk anlayışının değerlendirildiği ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemini Türk Standartları Enstitüsü denetimleri sonucunda 2009 yılında belgelendirmiştir. Çevre mevzuatlarına uygun, çevre ile dost ürün ve üretim politikası ile İZELTAŞ yarınlara yatırım yapmaktadır. İSG-OHSAS-TS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi İZELTAŞ, OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemini 2009 yılında Sistemini Türk Standartları Enstitüsü denetimleri sonucunda belgelendirmiştir. Yönetim Sistemi; üretim prosesinde insan sağlığı, iş güvenliği üzerindeki etkilerini iyileştirmek için araştırmalar yapılması, kaynakların korunması ve kazaların önlenmesi ile ilgili faaliyetlerin sürekli gelişmesinin sağlanması prensibine dayanmaktadır. Sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı yaratmak ve etkinliğini sürdürmek çalışan her bireyin kişisel sorumluluğudur. Ana hedefimiz Fabrika sahamızda bütün çalışma alanlarının kanun ve yönetmeliklere uygun, sağlıklı ve güvenli olmasını sağlamak ve yapılan her işin çalışanlar üzerindeki risklerini bertaraf etmektir. OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi tüm bu konularda ve tüm fonksiyonlarda çalışmaların sürdürülmesi ve geliştirilmesi amacına yönelik kurulmuştur. Entegre Yönetim Anlayışı Kaliteli, çevreye zarar vermeyen, yasalar ile uyum içerisinde işleyen, riskleri azaltılmış ve daha verimli üretim için; standardizasyon oluşturmak, belirlenen çevresel boyutları/çalışma ortamı, yapılan iş ve tehlikeli malzemelerden kaynaklanan riskleri azaltacak tedbirleri almak, müşterinin beklentisi olan pazarlanabilir ürünleri üretmek, kaynakların sürekli iyileştirmesi ile mümkündür. İZELTAŞ’ta Kalite, Çevre ve İş Sağlığı & Güvenliği yönetim sistemleri entegre edilerek yönetimi sağlanmaktadır. 37 Türkiye’nin en büyüğü, Dünyanın 10’ncu büyüğü! Bir yanı Buca diğer yanı ise Konak sınırları içinde kalan Yeşildere yolu üzerindeki dev Atatürk maskı, İzmirliler’in ve yolu İzmir’e düşenlerin ilgi odağı oldu. Buca’da 42 metrelik boyuyla Türkiye’nin en büyük dünyanın ise 10’uncu büyük rölyef projesi 3 yılda tamamlandı. Atatürk maskı, Brezilya Rio de Janeiro’da bulunan 38 metre yüksekliğindeki İsa heykelinden de yüksek. 3 kat püskürtme beton atıldı Buca Çaldıran Mahallesi’nde çevre yolu güzergahına bakan kayalıklarda 3 yıl önce yapım çalışmalarına başlanan ve 4.2 milyon liraya malolan mask için önce bölgede zemin etüdü ile statik çelik projeleri yapıldı. İnşaatında 450 tondan fazla çelik taşıyıcı kullanılan mask, 3 kat püskürtme beton atılarak tamamlandı. Heykeltraş Harun Atalayman’ın yaptığı mask çalışmalarında, başta Dokuz Eylül Üniversitesi olmak üzere 25 farklı üniversitelerden danışmanlık hizmeti alındı. 38 Kalp Hastalıklarından Korunma Prof.Dr. Cüneyt Türkoğlu Kalp ve Damar Cerrahisi Kalp hastalıkları insan sağlığını etkileyen en önemli etkendir. Uzun yıllar birinci ölüm nedeni olan kalp ve damar hastalıkları bütün dünyada yapılan koruyucu çalışmalar ile son yıllarda kanser hastalığının arkasından ikinci sıraya inmiştir. Kalp - dolaşım sisteminde ciddi soruna neden olan kalp içi dolaşımı sağlayan koroner arter ismini verdiğimiz damar sistemidir. Damar içi yüzü normalde pürüzsüz, düzgündür ve kan akımı bir engelle karşılaşmadan rahatça olur. Damar iç yüzü bazı etkenlerle bozulur, damar içine doğru daralma başlar ve damarın kan akımı sağladığı bölgede eksik kan akımı nedeniyle sorunlar oluşur, hastada şikayetler başlar ve daralan yerde kan pıhtısı oluşup tılaç gibi damar tıkaması ile kalp krizi oluşur. Olayı başlatan damar içi yüzünü bozan etkenler: • Kalıtım • Yüksek kan yağları (Kolesterol, trigliserit) • Hipertansiyon • Diabet • Sigara • Aşırı kilo • Aktivite azlığı • Stres Bu risk faktörlerinden bizim yönetebileceğimiz üç önemli olay vardır. Sigara, beslenme düzeni ve fiziksel aktivite. 39 Sigara, çok önemli bir risk faktörüdür. Günde ortalama 1 paket sigara içenlerde kalp hastalığı görülme oranı %30, 20 yıl içenlerde % 50, 30 yıl süre ile içenlerde % 80 oranındadır. Sigarayı tamamen bırakmak, ilerlemeyi önler damar kendini azda olsa düzeltebilir. Damar hastalığı olanlarda günde birin üzerinde alımda düzelme olmaz. Bir kalp hastalığı olmayanlarda günde üçe kadar bir sorun yapmaz. Sigara damar içyüzü yapısını bozar, kolesterol daha kolay damar duvarı içine girer. Damar esnekliği bozularak hipertansiyon artar. Diabette yüksek glikoz sigara varlığında damarı daha kolay bozar. Akciğerlerde solunumu da bozduğu için düşük oksijenasyon kalpteki yetmezliği arttırır. Sigaranın tek olumlu etkisi metabolizmayı hızlandırarak kilo kaybı yapmasıdır. Beslenme bozukluğu ve buna bağlı olarak yüksek kan yağları diğer önemli bir faktördür. 50 yaş üzeri LDL-kolesterol değeri % 150 mg üzerinde olanlarda kalp-damar hastalığı görülme oranı % 60, % 200 mg üzerinde olanlarda % 70 dir. LDL-kolesterol oranı % 100 mg altında olanlarda kalp-damar hastalığı görülme oranı % 10 dur. Günlük kolesterol alımı 300 mg altında olmalıdır. Karbonhidratlar günlük kalorinin % 60 ını geçmemelidir. Baklagiller ( bezelye, nohut, kuru fasulye, mercimek) kolesterolü düşürür. Sebze, meyve, pirinç, yulaf önerilir. Kırmızı et tercih edilmemelidir. 40 yaşın üzerinde normal kişilerde LDL-kolesterol düzeyi % 150 mg üzerindeyse kırmızı et tercih edilmemelidir. 150 mg altında haftada bir yanilebilir. Tavuk eti kolesterolü yükseltmez ve düşürmez. Haftada iki defa balık tüketimi önerilir. Günde 1 gr Omega 3 alımı kalp-damar hastalığı görülme oranını % 30 azaltır. Akdeniz tipi beslenme (sebze, meyve, balık, baklagiller ) kalp hastalıklarında yeni bir krizi % 40 oranında azaltır. LDLkolesterolün % 10 oranında düşürülmesi, günlük aktivitenin arttırılması (30 dak/günde) 4 yıl içinde mortaliteyi % 50 azaltır. Fiziksel aktivite, bizim yönetebileceğimiz üçüncü faktördür. Düzenli fiziksel aktivite, LDL- kolesterolü ve trigliseridi düşürür, HDLkolesterolü arttırır. Kan basıncını, açlık ve tokluk kan şekerini düşürür. Kiloyu azaltır, kalbin yükünü hafifletir. Solunumu arttırarak sigaranın etkisini azaltır. Psikolojik iyilik sağlar. Yine fiziksel aktivite kalp-damar hastalığı varlığında göğüs ağrısını azaltır, solunum genişliği sağlar, bacak dolaşımını arttırır, yeni bir kriz olasılığını azaltır. Düzenli fiziksel aktivite enaz hızlı yürüyüş şeklinde 30 dakika, hafif oşu şeklinde 20 dakika olmalıdır. Yürüyen bant, aletli sporda ise hekimin kararıyla her hasta için durumuna göre özel olarak karar verilir. Müsabaka şeklindeki sporlardan ( halı saha futbol, basketbol, voleybol, tenis gibi) bir kalp hastalığı varlığında kaçınılmalıdır. Diyete, arttırılan fiziksel aktiviteye rağmen LDLkolesterolü % 150 mg altına inmiyorsa ilaç alınmalıdır. Hipertansiyon bir kalp hastalığı varlığında 120/80 mmHg üzeri ise ilaç tedavisi olunmalıdır. Açlık ve tokluk kan şekeri hekim kontrolünde normal değerlerde tutulmalıdır. Eğer yaşam tarzına dikkat edilirse kalp-damar hastalıkları korkulu rüya olmaktan çıkar. 40 Bu Sonbahar Rotamız Kaz Dağları Alpler’den sonra dünyanın en fazla oksijen üreten dağının Kaz Dağları olduğunu biliyor muydunuz? Durum böyle olunca da ülkemizin en fazla oksijen üreten bölgesi de tabii ki burası. Mitolojideki ismi İda olan Kaz Dağları’nın jeolojik konumu nedeniyle oluşmuş ilginç bitki örtüsü, iklim ve toprak yapısı sayesinde bu bölge devamlı olarak yüksek oranda oksijen üretiyor. Ayrıca Ege Denizi’nin kıyılarına kadar inen Kaz Dağları’nda hem kara hem de deniz iklimi birlikte görülüyor. Çanakkale Boğazı’ndan gelen hava akımları, karadan denize doğru oluşan bir oksijen hareketi oluşturuyor Mitolojinin efsaneleriyle örülü geçmişine, Yörük kültürünün hikâyelerini katan Kazdağı, bahar aylarında doğasının tüm cömertliğini ziyaretçilerine sunuyor. İda yada Kazdağı, binlerce yıldır kim ne ad vermiş olursa olsun onun mütevazi heybeti bölge insanını geçmişte de etkiledi, bugünde etkiliyor, gelecekte de etkileyecek. İnsanlar üzerindeki etkisi efsanelerle dile getirilmiş çağlar boyunca. Adını aldığı efsane şöyle anlatılıyor. “Tanrılar tanrısı Zeus’un kaçamaklarından biri olan güzeller güzeli İda, Hera’nın öfkesinden kurtulmak için buzağı kılığına girer. Bu durumu öğrenen Zeus’un eşi Hera, buzağı kılığındaki İda’nın başına bir atsineği musallat eder. Atsineğinden kurtulmak isteyen İda’nın kaçışı tanrıların dağı Olimpos’tan başlayıp Kazdağları’nda son bulur. O gün bugündür bölge İda Dağı olarak anılır.” Türklerin bölgeye gelişiyle Yörük kültüründe önemli yeri olan Kaz nedeniyle Kazdağları adını alır. Küçükkuyu’dan, Edremit’e yaklaşık 80 kilometre masif bir kütle halinde uzanan Kazdağları’nın en yüksek noktası 1796 rakımlı Babadağ zirvesi. Doğu’dan, batıya doğru uzanan Kazdağları’nın kuzey yamaçlarından gelen rüzgarlar yoğun bitki örtüsünden aldığı oksijeni güneydeki denizin iyotuyla buluşturur. Bu durum bölgenin Alplerden sonra dünyanın en yüksek oksijen oranına sahip olmasının nedeni. Kazdağları’na yapılacak bir yolculukta deniz kıyısıyla, dağın yamaçları arasında sıralanan gezilecek yerlere ulaşmak son derece kolay. Söz konusu mekanlara giden yollar oldukça iyi durumda. Kazdağları’nı gezmeye Yeşilyurt Köyü ile başlamak uygun olur. Böylece bölgenin geçmişteki mimarisini ve yaşam biçimini anlayabiliriz. Tamamen taş evlerden oluşan köyde büyük kentlerden gelenlerle, yöre insanı bir arada yaşıyor. Son yıllarda İzmir, İstanbul, Ankara gibi kentlerimizden gelenlerin köy evlerini satın alıp restore etmeleriyle birçok ev yıkılmaktan kurtulmuş. Bu evler bugün konut, pansiyon veya kafe olarak kullanılıyor. Köy halkının çoğunluğunun burayı terk etmemiş 41 olması köyün canlılığının devam etmesini sağlamış. Yeşilyurt’tan sonra Edremit’e doğru devam edildiğinde Küçükkuyu’dan geçiliyor. Buradan dağlara doğru beş kilometrelik bir yolla ulaşılan Adatepe Köyü yolculuğun ikinci durağı olabilir. Adatepe’de Yeşilyurt gibi taş evlerden oluşuyor. Ancak burada yaşayanların neredeyse tamamı dışarıdan gelenler. Bu nedenle köyün evleri iyi durumda ancak sokakları bomboş. Adatepe’nin girişindeki sarı bir tabela Zeus Altarı’nı işaret ediyor. Yaklaşık on dakikalık keyifli bir yürüyüşle ulaşılan altarın manzarası büyüleyici. Bir tarafta Edremit Körfezi, diğer tarafta Midilli Adası’yla Ege’nin mavisi adeta ayaklarınızın altına seriliyor. Söylenceye göre Zeus, Truva savaşını buradan izlemiş. Ancak manzarayı izlemekten savaşı izlemeye pek fırsat bulduğunu sanmıyorum. Zeus’tan söz açılmışken, Kazdağları’nın en ünlü efsanesini anlatmamak olmaz. “Tanrıların Dağı Olimpos’ta yapılan bir düğüne tüm tanrı ve tanrıçalar davet edilmiş, ancak nifak tanrıçası Eris çağrılmamıştı. Bu duruma sinirlenen Eris düğünün eğlencesini bozmak için düğün sofrasının ortasına üzerinde “en güzele” yazılı altın bir elma atar. Güzel olduğunu düşünen tanrıçaların ellerinde dolaşan elma sonunda üç güzelin arasında kalır. Zeus’un huzuruna çıkan Hera, Afrodit ve Athena elmayı en güzele vermesini isterler. Zor durumda kalan Zeus en güzeli seçmesi için İda Dağı’nda çobanlık yapan Paris’e gönderir onları. Ancak Paris sıradan bir çoban değil Truva Kralının oğludur. Doğduğunda kahinlerin bu çocuk Truva’nın mahvına sebep olacak demeleri nedeniyle İda Dağı’na bıraktırılmış ve burada büyümüştür. Paris kendisine Helena’nın aşkını vadeden Afrodit’i güzel seçer. Ardından Helena’yı alıp Truva’ya kaçırır. Böylece on yıl sürecek savaşlar başlar ve kehanet doğru çıkar. Yani Truva mahvolur.” Adatepe Köyü’nden tekrar anayola çıkıp Edremit’e doğru yöneldikten yaklaşık 20 kilometre sonra kaplıcalarıyla ünlü Güre’ye ulaşırsınız. Ancak Güre’ye girmeden önce dağlara doğru tabelalar Tahtakuşlar Etnografya Galerisi’ni işaret eder. 1994 yılında Unesco ödülünü alan galerinin kurucusu emekli öğretmen Alibey Kudar. Muhtemelen sizi o karşılayacak ve doyumsuz sohbetiyle Kazdağları’nın öykülerini anlatacaktır. Galeride Yörük kültürünün gündelik kullanım objelerinin yanında Kazdağları’nın şifalı bitkilerini de bulmanız mümkün. Bu bitkilerin nasıl kullanılacağını ve nelere iyi geldiğini yine Alibey Kudar sizlere anlatacaktır. Dünyada sadece Kazdağları’nda yetişen 21 bitki türünden biri olan Kazdağı Köknarı’nın kozalaklarını buradan alabilir ve demlediğiniz çaya katarak keyifle içebilirsiniz. Güre’den sonraki durağımız patikalarda yürümek ve Kazdağları’nın zirvesinden akıp gelen gürül gürül suların yanıbaşında keyif yapmak isteyenler için Sutüven Şelalesi. Akçay’ı geçer geçmez Zeytinli tabelasını takip ettiğinizde kasabanın içindeki tabelalar sizi Sutüven Şelalesi ve Hasanboğuldu Büveti’ne ulaştırır. Dilerseniz aracınızı Beyoba Köyü’nde bırakabilir ve buradan başlayan hoş bir patikadan kısa bir yürüyüşle şelaleye ulaşabilirsiniz. Homeros’un İlyada Destanında bölgeyi, “bin pınarlı İda” diye tanımlamasının nedeni, yaklaşık 15 metreden dökülen şelaleyi görünce daha iyi anlaşılıyor. Şelale ve çevresi doğaseverler için tam bir cennet görünümünde. Şelaleden dere boyunca yapılacak kısa bir yürüyüş sizi etkileyici öyküsüyle ünlü Hasanboğuldu Büvetine ulaştırır. Akan suların darbeleriyle oluşan havuzlara büvet deniyor. Burasıda büyükçe bir havuz görünümünde. Ünlü öykücümüz Sabahattin Ali’nin bir kitabında anlattığı Yörük kızı Emine ile ovalı Hasan’ın hazin aşk hikayesinin son bulduğu Hasanboğuldu Büveti yaz aylarında yüzmek için uygun bir mekan. Kazdağları doğasının bir aynası olan Sutüven Şelalesi ve Hasanboğuldu Büveti’nin ardından Edremit’i görmek gerekir. Edremit’in girişinde yer alan ve yüz yıllık zeytinyağı geleneği olan Midas firmasının açtığı ve geçmişte zeytinyağı üretiminde kullandıkları malzemeleri sergiledikleri müze görülmeye değer. Buradan bölgenin ünlü sızma zeytinyağını alma şansıda bulabiliyorsunuz. Galeriden sonra yola devam ettiğinizde içinden geçeceğiniz Güre özellikle serin havalarda kaplıcaları ve termal sularıyla mutlaka değerlendirilmesi gereken bir seçenek. Kazdağları’nın geleneksel köylerini ve doğasını gezmenin ardından , bu geleneklerin ve coşkulu doğanın bölgenin daha büyük yerleşimlerini nasıl etkileyip, şekillendirdiğini anlamak için son durak kesinlikle Edremit olmalıdır. Kaynak: www.kazdaglari.org 42 Evimizdeki Tehlikeli Atıklar Evsel Tehlikeli Ürünler Günlük yaşamda kullandığımız ve hayatımızı kolaylaştıran birçok tehlikeli ürün bulunmaktadır. Bu ürünler işlerimizi daha hızlı, kolay ve etkili bir şekilde yapmamızı sağlayan temizlik malzemeleri, deterjanlar, boyalar, kişisel bakım ürünleri, pestisitler gibi çok çeşitlidir. Acaba Biz Bu Ürünlere Güvenebilir Miyiz? Tüketici olarak marketten satın aldığımız bir ürünün genellikle güvenilir olduğuna inanırız. Ancak evlerimizde kullandığımız birçok ürün tehlikeli kimyasal maddeler içermekte ve bu ürünlerin uygun bir şekilde kullanılmaması ya da bertaraf edilmemesi halinde zaralı etkileri görülebilmektedir. İhtiyacımız olan ürünleri hangilerinin tehlikeli olduğunu, tehlikeli olması durumunda ürünün kullanımı, saklaması ve alternatifi olan ürünle ilgili bilgimiz olması halinde evimizi ve çevremizi daha sağlıklı ve yaşanılabilir düzeye taşımamız mümkün olacaktır. Ürün Tehlikeli mi? Öncelikle satın alacağımız ürünün Yanıcı etiketi dikkatle okunmalıdır. Etiket bilgilerinde ürünün tehlikeli olup olmadığı hususunda bilgiler ve işaretler bulunmaktadır. Eğer ürün tehlikeliyse aşağıdaki tehlikelilik işaretlerinden bir ya da birkaçı bulunacaktır. Yanıcı: Ateşte kolayca tutuşur ve yanar. Korozif/Kostik: Canlı dokuyu yakar ve tahriş eder. Patlayıcı/Reaktif: Isı, basınç ya da farklı maddelerle reaksiyona girilebilir. Patlayabilir. Evsel Tehlikeli Atık Miktarı Nasıl Azaltılır? Tehlikesiz ürünler, tehlikelilik özelliği az olan ürünler ya da alternatif ürünler kullanılabilir. Ancak tehlikelilik özelliği taşıyan bir ürünün kullanılması gerekiyorsa dikkat edilmesi gereken bazı hususlar bulunmaktadır: İhtiyaç kadar satın alınmalıdır. Tehlikeli ürünlerin etiket bilgileri okunmalıdır ve en az tehlikeli olanı tercih edilmelidir. Ürünün üzerinde tehlikelilik işaretleri ve bilgisi yoksa tehlikesiz olduğu düşünülmelidir. Ürünün tamamı tüketilmelidir. Tamamı tüketilemiyorsa ihtiyacı olan birine verilmelidir. Korozif/Kostik Patlayıcı/Reaktif Tehlikeli ürün hakkında bilgi ve güvenli bertaraf yöntemleri araştırılmalıdır. Bu hususta www.atikyonetimi. cevreorman.gov.tr adresine başvurabilirsiniz. Evsel Tehlikeli Ürün Kullanımında Nelere Dikkat Edilmelidir? Etiket bilgilerine uygun olarak gerekli koruyucu eldiven, maske ve elbise kullanılmalıdır. Nitril eldivenler asit ve bazlar dışında birçok tehlikeli ürünün kullanılmasında zararlı etkilderinden korunmak için uygundur. Asit ve bazların kullanımında dayanıklı kauçuk eldivenler giyilmelidir. Maskeler de tehlikeli kimyasalların solunmasının önlenmesi açısından önemlidir. Ortamın İyi Havalandırılması Gerekir: Birçok tehlikeli ürünün etiketinde ürünün kullanımı sırasında ortamın havalandırılması gerektiği hususu yer alır. Hava sikülasyonunun sağlanması için ürünün kullanıldığı ortam da dahil olmak üzere evin tüm kapı ve pencereleri açılmalı maksimum havalanmayı sağlayacak şartlar yerine getirilmelidir. Toksik/Zehirli Radyoaktif Güvenli Bir Ortamda Saklamak Gerekir: Tehlikeli ürünün kullanılmadığı zamanlarda kapağı sıkıca kapatılmalı, ocukların ve evcil hayvanların ulaşamayacakları kilitli bir yerde saklanmalıdır. Ürün tamamen bitene kadar ya da bertaraf edilinceye kadar orjinal ambalajında saklanmalıdır. Tehlikeli ürünler birbirleriyle karıştırılmamalıdır. Yanıcı ürünlerin ısı ve ateş kaynaklarından uzakta bulundurulması gerekir. Ürünler etiket bilgilerine uygun sıcaklık ve koşullarda saklanmalıdır. Alınabilecek Ek Tedbirler De Bulunmaktadır: Tehlikeli ürünlerin kullanılması sırasında kontakt lensler çıkarılmalıdır. Kontakt lensler tehlikeli kimyasal gazları absorblar ve göze zarar verebilirler. Evsel Ürünler Nasıl Bertaraf Edilmelidir? Evsel tehlikeli ürüne ihtiyaç yoksa ve kimseye de verilmiyorsa güvenli bir şekilde bertarafının sağlanması gerekir. Birçok tehlikeli atığın evsel tehlikeli atıkların yönetimi programı kapsamında toplanması ve bertaraf edilmesi gerekmektedir. Konu ile ilgili olarak yerel yönetimlerden ve www.atikyonetimi.cevreorman.gov.tr adresinden bilgi alınabilir. Evsel tehlikeli atıkların güvenli bir şekilde bertaraf tesislerine ulaşmasının sağlanması için: Ürünler kendi orijinal ambalajlarında etiket bilgileri görünür şekilde saklanmalıdır. Üzerindeki etiket bilgileri yoksa ve ürün hakkında bilginiz varsa elinizle ürünün adı, tehlikelilik özellikleri vs. bilgiler yazılarak yetkililere teslim edilmelidir. Tehlikeli atıklar birbirine karıştırılmamalıdır. Tehlikeli atığın ambalajından sızmadığından emin olunmalıdır. Sızıntı vs. görülmesi halinde atığın orijinal ambalajıyla beraber ikinci sızdırmaz bir ambalaja alınması gerekmektedir. Tehlikeli atıklar yetkililere teslim edilinceye kadar çocuklardan, evcil hayvanlardan ve yiyeceklerden uzak bir ortamda saklanmalıdır. Evseltehlikeli Ürünlerin Zararları Nelerdir? İnsanlar İçin: Tehlikeli kimyasallara maruz kalınan miktar ve süreye bağlı olarak zararlı etkileri görülür. Az zamanda ve düşük miktarda maruz kalınması halinde akut etkiler ortaya çıkar ki bu etkiler; baş ağrısı, boğaz ağrısı, nefes darlığı, cilt, göz ve burunda görülen yanma, kaşıntı ve kızarıklıklardır. Uzun zamanda ve çok miktar tehlikeli kimyasala maruz kalınması halinde kronik etkiler ortaya çıkar ki bu etkiler; akciğer, böbrek ve merkezi sinir sisteminin zarar görmesi, kanserojen etki, doğum kusurları hatta ölümcül sonuçlardır. Tehlikeli kimyasalların zararlı etkileri 43 3 şekilde ortaya çıkar: Yeme/içme: Tehlikeli ürünün yenilmesi ya da içilmesi sonucu zehirlenmelere çok sık rastlanır. Özellikle çocuklarda ve evcil hayvanlarda görülür. Soluma: Tehlikeli kimyasalın solunması durumunda göz, cilt ve akciğerlere zarar verebilir. Ciltle temas ve absorbsiyon: Pestisitler gibi bazı kimyasallar ciltle temas edilince absorblanarak kana karışabilir. Çevre için: Tehlikeli atıkların uygun yöntemlerle bertaraf edilmemesi halinde sadece insanlar değil, bitkiler, hayvanlar ve tüm doğa zarar görür. Normal şartlarda bir evde 1.5 kg-5 kg arasında tehlikeli ürün bulunur. Her yıl tonlarca tehlikeli atık evsel atıklarla beraber çöpe atılmakta ve depolama alanlarında bu atıkların birlikte depolanması sonucu yeraltı suyu kirliliği meydana gelmektedir. Evsel tehlikeli atıkların yere dökülmesi sonucu yüzeysel su kaynaklarında kirlilik meydana gelmektedir. Mesela; motor yağıyla kirlenmiş yüzeysel su kaynağında 1 litre motor yağı, 1 milyon litre suyun kirlenmesine neden olur, ayrıca sudaki balıkların ve diğer canlıların yaşamını tehdit eder. TC Çevre ve Orman Bakanlığı, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü ‘Evimizdeki Tehlikeli Atıklar El Kitapçığı’ndan alıntıdır. 44 2010’dan Yansıyanlar... Avrupa’nın en büyük el aleti üreticisi İzeltaş, Türkiye genelindeki Sarıgerme’de bir araya getirdi. 150 bayisini 2010’dan Yansıyanlar... İzeltaş geleneksel Bayi Toplantısı bu yıl Muğla/Sarıgerme Hilton Dalaman Golf Resort &SPA Hotel’de yapıldı. 28-31 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilen toplantıya, yurt çapına yayılmış yüzelliye yakın İzeltaş Bayisi, eşleriyle birlikte katıldı. 2010 yılının genel bir değerlendirmesinin yapıldığı, 2011 hedeflerinin, yeni ürün yelpazesinin ve İzeltaş’ın yeni yatırımlarının anlatıldığı toplantının açılış konuşmasını Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar yaptı. Daha sonra sırasıyla İzeltaş Onursal Başkanı İsmet Yorgancılar, Yönetim Kurulu Başkan Vekili Akın Dalan ve Genel Koordinatör Ertan Arbak söz aldı. “Al-satçı değil, yap-satçı zihniyeti benimsedik…” 42 yıldır Türk sanayisine hizmet verdiklerini ve bayilerinin en büyük destekçileri olduğunu belirten Ender Yorgancılar, “ İzeltaş siz değerli bayilerimizin özverileri ve destekleriyle bugünlere geldi “ dedi. Türk sanayisine daha uzun yıllar hizmet edeceklerini ifade eden Ender Yorgancılar, bir ülkenin gelişebilmesi için mutlak surette sanayiye ağırlık vermesi ve üretim yapması gerektiğini ifade ederek “Bugüne kadar İzeltaş olarak her zaman al-satçı değil, yap-satçı zihniyeti benimsedik. Bu sayede geçtiğimiz sene Avrupa’nın en büyük el aleti üretim tesisi seçildik. Bundan sonra da düşüncemizde en ufak bir değişiklik olmayacak “ dedi. 45 46 2010’dan Yansıyanlar... Galada i l a S t e n Ziy … i t s e ı r a g rüz 2010’dan Yansıyanlar... İzeltaş geleneksel Bayi Toplantısı bu yıl Muğla/Sarıgerme Hilton Dalaman Golf Resort &SPA Hotel’de yapıldı. 4 gün süren toplantının gala gecesi 29 Ekim’de yapıldı. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 87. yılının coşkuyla kutlandığı gala gecesine sevilen şarkıcı Ziynet Sali damgasını vurdu. Gece, Popstar Alaturka yarışmacısı Armağan Uzun’un şarkılarıyla başladı. Türk Sanat Müziği’nin unutulmaz eserlerinden bir repertuarla gecenin açılışını yapan Armağan Uzun, sesi ile büyük beğeni topladı. Armağan Uzun’un ardından sahneye çıkan Ziynet Sali, sesi ve şarkılarıyla geceye damgasını vurdu. Birbirinden güzel Türkçe ve yabancı şarkıyı İzeltaş bayileri ile birlikte söyleyen Ziynet Sali, konuklara unutulmayacak anlar yaşattı. Onuncu yıl marşını salondan gelen istek üzerine arka arkaya birkaç kez söyleyen sanatçı, “ Bu kadar coşkulu bir kutlamaya ilk defa rastlıyorum, inanın gözlerim doluyor” diyerek duygularını ifade etti. Sahneye getirilen pastayı Ziynet Sali ve İzeltaş Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte kesen Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İzeltaş’ın çok büyük bir aile olduğunu hatırlatarak, Türkiye Cumhuriyetin kuruluşunun 87. yılını bu büyük ailenin fertleriyle bir arada kutlamaktan ve böyle güzel bir gece yaşamaktan ötürü çok mutlu olduğunu belirterek “ daha nice yıllar sizlerle birlikte bu kutlamaların devam etmesini diliyorum” dedi. 47 2010’dan Yansıyanlar... 48 30 Ekim sabahı otelin lobisinde buluşan misafirlerimiz, tekne gezisi yapmak üzere otobüslerle Muğla’nın Dalyan beldesine doğru yola çıktılar. Dalyan’da kendilerini bekleyen teknelere binerek, önce çamur banyosuna, ardından kaya mezarlarına doğru yola çıktılar. Teknelerle Dalyana Açıldık... Keyifli bir yolculuğun ardından İztuzu Plajına varan tekneler, günün ilerleyen saatlerinde plajdan ayrıldılar. Ardından yapılan Dalyan Gezisinden sonra, otobüslerle tekrar otele döndüler. 30 Ekim akşamı, otelin içinde bulunan Barlar Sokağında tekrar sahne alan Armağan Uzun, bu kez Türk Pop Müziği’nin sevilen şarkılarıyla İzeltaş Bayileri ile buluştu. 4 gün süren yoğun bir programın ardından, bir sonraki sene tekrar bir araya gelmeyi dileyerek, otelden ayrıldılar. Son Gece Armağan’ la Coştuk 49 İçimizden................................ Ayşe Sevindi Bu sayımızda, İçimizden köşesindeki ilk konuğumuz, Ayşe Sevindi. 1965 yılında İzmir’de doğan Ayşe Sevindi, evli ve iki de kız çocuk annesi. “İzeltaş’la tanışmam, 1996 yılında oldu. Daha önce hiç çalışmamıştım. İlk iş günün benim için bir dönüm noktası oldu. İşimi ve İzeltaş çatısı altında çalışan herkesi çok sevdim. Ve hep İzeltaş’ın benim için bir şans olduğunu düşündüm. Kızlarım zaman zaman “Anne sen işini bizden daha çok seviyorsun “ dedikleri bile olmuştur. İzeltaş’ın gezileri, bahar şenlikleri, hepsi birer güzel anı. Özellikle bahar şenlikleri…. O birliktelik, o coşku, unutulmaz hatıralardı. Bir de Sevgili Müdürümüz Ferdun Bey’in ısrarları ile İzeltaş Korosuna katıldım. Benim için gerçekten çok değişik, çok heyecan vericiydi. Emekliliğime altı sene daha var. Ama eminim ki emekli olduktan sonra hayatımda büyük bir boşluk oluşacak. Onaltı sene, çalışma hayatı için oldukça uzun bir zaman. Bir sürü anı, bir sürü iyi arkadaşlık, bir sürü deneyim. Bu seneler, benim İzeltaş’ın daha da büyümesine ve gelişmesine tanıklık ettiğim senelerdir aynı zamanda. Şunu çok iyi biliyorum ki, İzeltaş, işini seven, sahiplenen hiç kimseyi yarı yolda bırakmaz. Bu da, benden sonra gelecek arkadaşlarım için nacizane bir mesajım olsun. “ Kazım Aksoy Merhaba; Ben Kazım AKSOY İZELTAŞ sütçülerde broş taşlama ustası olarak çalışmaktayım. Kısaca kendimi anlatayım; 1950 yılında Sinop’un Ayancık kazasında doğdum. İlkokulumu burada bitirip çocukluğumu yaşamadan kendimi iş hayatının içinde buldum. Çıraklıktan itibaren motor yenileme atölyelerinde çalışmaya başladım. Askerliğimi yaptıktan sonrada devam ettim. Evliyim üç çocuğum ve üç torunum var. 01-12-1982 yılında İZELTAŞ ailesine katıldım. O günden bu zamana kadar çok çalışmayı ve dürüstlüğü kendime ilke edinerek broş taşlama bölümünde hizmet vermekteyim. Ben İzeltaş ailesine katıldığımda tek bir tezgahta kısıtlı işler yaparken İzeltaş ‘ ın gelişen teknolojisine ayak uydurmaya ve geniş ürün ebadına uygun broşları yaparak üretime katkıda bulundum. Bunu tek başıma değil takım olarak ortak fikirlerle yaptık. Daha fazlasını yapacak kapasitede çalışanlara gerekli bilgileri aktardım. İzeltaş ‘ ın dünyada birinci üretici olması için her türlü imkanı kullanmayı görev edindim. İleride İzeltaş ailesini ileri teknolojiye sahip, kaliteden ödün vermeyen bir üretici olarak görmek beni mutlu eder. Benden sonra gelecek genç nesile tavsiyem; hiçbir zaman doğruluktan ve dürüstlükten şaşmayın, yaptığınız işi kendi işinizmiş gibi benimseyin ve her zaman çok çalışmayı ilke edinin. Saygılarımla.