Bilimsel Dergi Sayı 25 - İstanbul Aydın Üniversitesi

Transkript

Bilimsel Dergi Sayı 25 - İstanbul Aydın Üniversitesi
Baúkandan
stanbul Aydn Üniversitesi günümüz toplumunun beklentilerine karlk veren, bilgi
kullanmna ve teknolojilerine hakim insan gücünü yetitirmeyi hedeflemi, akademik
vizyonumuza uygun bilimsel çalmalarn süreli yayna dönütürerek sizlerle buluturmann
heyecann tamaktadr.
Yirminci Asrn son yllar ve yirmi birinci Asrn basnda teknolojide yakalanan gelime hz
rahatlkla hissedilen bir gerçektir. Bu gelimelere paralel olarak, çeitli sektörlere fevkalade
büyük yatrmlar yaplmaktadr. Aralarnda uzman olanlarn, yurt içi ve yurt dndaki
akademik çevrelerin yapm olduklar aratrmalar bilim dünyasna duyurmak ve böylece
ülkemiz bilim dünyasna katkda bulunma ilkesi yaynclk amacmzn esasn
oluturmaktadr.
stanbul Aydn Üniversitesi ülkemizin gelecei olan genç bilim adamlarnn yetimesinde
büyük çaba sarf etmekte, üstün niteliklere sahip gençlerin ülkemiz, bilim dünyasna
kazandrlmasn hedeflemektedir. insan yetitirmenin vazgeçilmezleri olan eitim- öretim,
aratrma ve yayn olduuna göre, her birinde üst düzeyde kaliteyi yakalamak, her bilimsel
kurulusun hedefi ve yars olmaldr.
Bu yarta üniversitemiz ön sralarda yer almay ana stratejileri içinde belirlemitir. Sadece
kendi içinde deil, bilgiyi daha geni kitlelerle paylamaya da ayr bir önem vermekte,
yaynlar suretiyle bilgiyi daha geni kitlelere ulatrmaya gayret göstermektedir.
Bu amaca yönelik olarak, yedi yldr aralksz olarak yaymlanan Anadolu BL Meslek
Yüksekokulu Dergisi giderek artan bir yazar destei ile yazlarna devam etmektedir. Bu
gayrette emei geçenleri içtenlikle kutluyorum. Bilgi paylamnn daha geni kitlelere
ulamasnda bilimsel kurulularda çalanlar destek vermeye davet ediyorum. Bilgi arttkça
kalite yükselir. Kalitenin yükselii hepimizin mutluluu olacaktr.
Dr. Mustafa AYDIN
Mütevelli Heyet Bakan
ABMYO
Dergisi. 25, (2012) (1-17)
Tdhp1 ticari borçlar hesap grubunun
Tfrs 12 ’e göre açl finansal tablolarna aktarlmas
Murat ERDOAN*
Özet
TDHP 32* Ticari Borçlar hesap grubunda bulanan hesap kalemlerinin Türkiye Finansal
Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard
(TFRS 1) çerçevesinde TFRS Açl Finansal Tablolarna aktarlmasnda öne çkan yeni hesap
gruplarna ait hesap kalemleri örnek olaylar ile incelenecektir.
Anahtar Kelimeler:Ticari Borçlar, Açl Finansal Tablolar
Transfering trade payables account group of Tucoa3 to openning financial
statements as of Tfrs4.
Abstract
New account groups accounts that comes into promience while transfering Trade Payables
Group accounts of TUCoA to Openning Financial Statements according to First-Time
Adoption of Turkish Financial Reporting Standards (TFRS 1) will be studied with cases.
Keywords: Trade Payables, Opening Financial Statements
Jel Snflandrmas: M40, M41.
1.Giri
Bu makalede TDHP 32* Ticari Borçlar hesap grubunda bulanan hesap kalemlerinin Türkiye
Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama
Standard (TFRS 1) çerçevesinde TDHP Ticari Borçlar hesap grubunun TFRS’lerin ilk kez
uyguland Açl Finansal Tablolarna aktarlmas örnek olaylar ile incelenecektir. Süreç,
x
TDHP 32* Ticari Borçlar hesap grubu
x
TFRS CC* Ticari Borçlar hesap grubu
x
TDHP Ticari Borçlar hesap grubunun TFRS’lerin ilk kez uyguland Açl Finansal
Tablolarna aktarlmas eklinde izlenecektir.
2.TDHP Ticari Borçlar hesap grubu
Tekdüzen Hesap Çerçevesi, 32* Ticari Borçlar hesap grubunu, 1** Dönen Varlklar hesap
snfnda göstermi; Hesap Plan, 320. Satclar, 321. Borç Senetleri, 322. Borç Senetleri
* Doç. Dr. MUMEYEK Vakf Mütevelli Heyet Bakan
1
Tekdüzen Hesap Plan
2
Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard
(TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra No:34
3
Turkish Uniform Charts of Accounts
4
Turkish Financial Repording Standarts
1
Tdhp1 ticari borçlar hesap grubunun Tfrs 11 ’e göre açl finansal tablolarna aktarlmas
Reeskontu (-), 326. Alnan Depozito ve Teminatlar ve 329 Dier Ticari Borçlar hesaplarn da
32 Ticari Borçlar hesap grubunda vermitir.5
x
x
x
x
x
Hesap Plan Açklamalar, 32. Ticari Borçlar hesap Grubunu, “Kuruluun ticari
ilikileri nedeniyle ortaya çkan senetli ve senetsiz borçlarn kaydedildii hesaplar kapsar.”
eklinde ifade etmi6 ve
320. Satclar hesabn, “letmenin faaliyet konusu ile ilgili her türlü mal ve
hizmet almlarndan kaynaklanan senetsiz borçlarn izlendii hesaptr. Ortaklar, ana kurulu,
itirakler ve bal ortaklklara olan senetsiz ticari borçlarn bilanço dipnotlarnda gösterilmesi
gerekir.”;
321. Borç Senetleri Hesabn, “letmenin faaliyet konusu ile ilgili her türlü mal ve
hizmet almlarndan kaynaklanan senede balanm ticari borçlarnn izlendii hesaptr.
Ortaklar ana kurulu, itirakler ve bal ortaklklara olan senetli ticari borçlarn bilanço
dipnotlarnda gösterilmesi gerekir.”;
322. Borç Senetleri Reeskontu (-) hesab, “Bilanço gününde, senetli borçlarn
tasarruf deeri ile deerlemesini salamak üzere borç senetleri için ayrlan reeskont
tutarlarnn izlenmesinde kullanlr.”;
326. Alnan Depozito ve Teminatlar hesab, “Üçüncü kiilerin belli bir ii
yapmalarn, aldklar bir deeri geri vermelerini salamak amacyla ve belli sözlemeler
nedeniyle gerçekleecek bir alacan karl olarak alnan depozito ve teminat niteliindeki
deerlerin izlendii hesaptr.”;
329. Dier Ticari Borçlar hesab, “Yukardaki hesap kalemlerinin hiç birinin
kapsamna alnamayan ticari borçlarn izlendii hesaptr.”; eklinde tanmlamtr.
3.TFRS Ticari Borçlar hesap grubu
Borçlar geçmite olan ilemlerin veya gerçekleen dier olaylarn sonucunda oluur.
Örnein, mallarn alm veya hizmetlerin kullanm, alm veya kullanm srasnda ya da
önceden ödeme yaplmamsa, ticari borç yaratr ya da bir bankadan kredi alnmas halinde
geri ödenmesi gereken bir borç doar. Bir borcun temel özellii mevcut bir yükümlülük
içermesidir.7 Yükümlülük belli bir ekilde hareket etmeyi veya davranmay gerektiren bir
görev veya sorumluluktur. Balayc bir yasal anlamadan veya yasal bir mecburiyetten doan
yükümlülüklerin, normal olarak rastland üzere, örnein mal ve hizmet almlar karlnda
yüklenilen borçlarda olduu gibi yasal yaptrmlar olabilir.8 Mevcut bir yükümlülüün yerine
getirilmesi için ekonomik yarar salanabilecek kaynaklarn iletmeden çk gerçekleecekse
5
1 Sra No'lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Teblii, Md.V.A.
a.g.t. Md.V.C.
7
Finansal Raporlamaya likin Kavramsal Çerçeve Hakknda Tebli, Sra No:1, Md.4-15
8
a.g.t., Md.4-18
6
2
M.ERDOAN
ve ortadan kalkacak yükümlülük güvenilir bir ekilde ölçümlenebiliyorsa bilançoda borç
tahakkuku yaplr. Uygulamada, anlamalardan doan birbirine eit yükümlülükler her iki
tarafça yerine getirilmemise, örnein, sipari edilen mallar henüz teslim edilmemise,
finansal tablolarda genellikle borç tahakkuku yaplmaz. Ancak, baz özel durumlarda
anlamalardan doan yükümlülükler borç tanmna girebilirler ve tahakkuk ettirilmek için
gereken artlar tayabilirler. Böyle durumlarda borç tahakkuk ettirilmesi buna ilikin bir
varln da tahakkuk ettirilmesini ya da giderin tannmasn gerektirir.9
Daha önce muhasebeletirilmi olan finansal borcun, gerçee uygun deer fark kâr
veya zarara yanstlarak ölçülen finansal borç olarak snflanmasna izin verilir.10
Ticari borçlar, alnan veya tedarik edilen mal ya da hizmetler için ödenen ve faturas
kesilen ya da tedarikçiyle resmi olarak anlalan borçlardr.11 Borçlar, ticari müterilere olan
borçlar, ilgili taraflara olan borçlar, pein tahsilat ve dierler tutarlar biçiminde snflanr.12
TFRS 7, Finansal Araçlar: Açklamalar standard. Finansal varlklarn ve finansal borçlarn
vade tarihlerinin açklanmasn öngörür. Finansal borçlar ticari ve dier borçlar içerir.13
Ticari borçlar gibi baz ksa vadeli borçlar, iletmenin normal faaliyet döngüsü içinde
kullanlan iletme sermayesinin bir parçasdr. Faaliyetle ilgili bu tür kalemler, raporlama
döneminden (bilanço tarihinden) itibaren on iki aydan daha uzun bir sürede ödenecek olsalar
bile, ksa vadeli borçlar olarak snflandrlr.14 Bir iletme stoklar vadeli ödeme kouluyla
alm olabilir. Anlama, pein alm fiyat ile ödenen fiyat arasnda bir fark olan finansman
unsuru içerdii takdirde, bu unsurlar finanse edildii dönemde faiz gideri olarak
muhasebeletirilir.15 Ticari Borçlar Hesap Grubu, Finansal durum tablosu (bilanço)’nun, en
azndan, kapsanmas gereken hesap gruplarn içerisindedir.16 TCAR BORÇLAR hesap
grubu hesaplar ekil-1’de gösterilmitir.
ekil-1: Finansal Durum Tablosu (Bilanço)’nun TCAR BORÇLAR hesap grubu hesaplar.
17
4.TDHP Ticari Borçlar hesap grubunun TFRS’lerin ilk kez uyguland Açl
Finansal Tablolarna aktarlmas
9
a.g.t., Md.4-46
Finansal Tablolarn Sunuluuna likin Türkiye Muhasebe Standard (TMS 1) Hakknda Tebli, Sra No:2,
Md.19A
11
Karlklar, Koullu Borçlar ve Koullu Varlklar Hakknda Tebli,(TMS 37) Sra No: , Md.11(a)
12
Finansal Tablolarn Sunuluuna likin Türkiye Muhasebe Standard (TMS 1) Hakknda Tebli, Sra No:2,
Md.65
13
a.g.t., Md.78b
14
a.g.t., Md.70
15
Stoklara ilikin Türkiye Muhasebe Standard Hakknda tebli (TMS 2), Sra No:, Md.18
16
Finansal Tablolarn Sunuluuna likin Türkiye Muhasebe Standard (TMS 1) Hakknda Tebli, Sra No:2,
Md.54
17
http://www.mumeyek.org/CD_icerik/UFRS_HP.pdf adresinden sadeletirilerek hazrlanmtr.
10
3
Tdhp1 ticari borçlar hesap grubunun Tfrs 11 ’e göre açl finansal tablolarna aktarlmas
x
x
x
x
TFRS’lere geçi tarihi itibariyle, TFRS açl finansal durum tablosu (bilançosu)
düzenlenmesi, TFRS’ler çerçevesinde yaplan muhasebeletirme ilemlerinin balangç
noktasn tekil eder.18 TFRS açl finansal durum tablosunda (bilançosunda) aadaki
hususlara uyulur:19
TFRS’ler tarafndan finansal tablolara yanstlmas zorunlu klnan tüm varlk ve
borçlar TFRS açl finansal durum tablosuna (bilançosuna) yanstlr,
TFRS’lerin finansal tablolara yanstlmasna izin vermedii varlk ve borç
kalemleri TFRS açl finansal durum tablosuna (bilançosuna) yanstlmaz,
TFRS’lere geçmeden önceki muhasebe ilkelerine göre belirli bir snfta
muhasebeletirilmi olmakla birlikte TFRS’lere göre farkl bir snfta muhasebeletirilmesi
gereken varlk, borç veya özkaynak kalemleri yeniden snflandrlr,
TFRS açl finansal durum tablosunda (bilançosunda) yer alan her türlü varlk ve
borcun ölçümünde TFRS’ler uygulanr.
TFRS açl finansal durum tablosunda (bilançosunda) kullanlan muhasebe
politikalar ile TFRS’lerin ilk kez uyguland finansal tablolarda sunulan dönemlerde
kullanlan muhasebe politikalar birbiriyle ayn olmaldr.20 Bir iletmenin TFRS açl
finansal durum tablosunda (bilançosunda) kulland muhasebe politikalar, TFRS’lere
geçmeden önceki muhasebe ilkelerine göre sunulmu ayn tarihli finansal durum tablosundaki
(bilançosundaki) muhasebe politikalarndan farkl olabilir. Bu husus nedeniyle ilgili
kalemlerde yaplan düzeltmeler, TFRS’lere geçi tarihinden önceki olay ve ilemlerden
kaynaklanr. Dolaysyla, TFRS’lere geçi tarihi itibariyle, söz konusu düzeltmeler dorudan
datlmam kârlar içerisinde (veya uygun olmas durumunda farkl bir özkaynak kalemi
içerisinde) muhasebeletirilir.21
letmelerin, TFRS’lere geçi tarihi itibariyle, TFRS’lere geçmeden önceki muhasebe
ilkelerinin gerektirmedii ancak TFRS’ler çerçevesinde yaplmas gerekli klnan baz
tahminlerde bulunmas gerekebilir. Yaplan tahminler, TFRS’lere geçi tarihi itibariyle
mevcut koullar yanstr.22
TMS 1 Finansal Tablolarn Sunuluu ile uyum salanmas açsndan, TFRS’lerin ilk
kez uyguland finansal tablolarda, karlatrmal bilgi içeren en az üç finansal durum
tablosuna (bilançoya), iki kapsaml gelir tablosuna, iki bireysel gelir tablosuna (sunuluyor
ise), iki nakit ak tablosuna, iki özkaynak deiim tablosuna ve ilgili dipnotlarna yer
verilir.23
VUK esaslarna göre hazrlanm bulunan
Bilanço, TFRS çevrimi sonrasnda
Kapsaml Finansal Sonuç Tablosunun Dier Kapsaml Gelir ksm,
Nakit Ak Tablosu,
x
x
x
18
a.g.t. Md.6
a.g.t. Md.10
a.g.t. Md.7
21
a.g.t. Md.11
22
a.g.t. Md.16
23
Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard
(TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra No:34, Md.21
19
20
4
M.ERDOAN
x
x
x
Özkaynak Deiim Tablosu ve
Finansal Durum Tablosu oluumunu salar;
Gelir Tablosu kullanlarak da Kapsaml Finansal Sonuç Tablosunun Finansal Sonuç
Tablosu ksm hazrlanm olur.
4.1.TDHP Ticari Borçlar hesap grubundan 320 Satclar hesab
31.12.20XX tarihi itibariyle VUK’na göre düzenlenen Bilançoda 320 SATICILAR
Hesabna yönelik veriler öyledir.
x
x
320 SATICILAR hesabnda bulunan tutarlara ait açklama,
( [VADESNE 90 GÜN VE AZ KALAN] + [VADESNE 91–365 GÜN ARASI
OLAN] + [KDV + ÖTV + DER VERGLER]= [SATICILAR (TL)] dier bir deyile,
280.00TL + 220.00TL + 90.00TL = 590.00TL’dir.
[Esas Faaliyet Geliri Nakit Girii] – [Esas Faaliyet Gideri Nakit Çk] + [Dier Gelir
Nakit Girii] – [Dier Gider Nakit Çk] - [Finansman Gideri Nakit Çk] + [letme
5
Tdhp1 ticari borçlar hesap grubunun Tfrs 11 ’e göre açl finansal tablolarna aktarlmas
Faaliyetleri Varlk ve Yabanc Kaynaklardaki Deiimlere likin Nakit Girii] – [letme
Faaliyetleri Varlk ve Yabanc Kaynaklardaki Deiimlere likin Nakit Çk] – [Dönem
Kar Yükümlülüü Nakit Çk] + [Yatrm Faaliyetleri Nakit Girii] – [Yatrm Faaliyetleri
Nakit Çk] + [Finansman Faaliyetleri Nakit Girii] – [Finansman Faaliyetleri Nakit Çk]
= [ALICILAR] dier bir deyile, 0 – 168.00TL + 0 - 84.00TL – 28.00TL + 0 – 0 – 0 + 0 - 0
+ 0 - 0 + 0 – 0 = - 280.00TL’ye eittir. Bu bölüm Nakit ak tablosunun oluumu için
kullanlacaktr.
VUK’na göre düzenlenen Bilançoda 320 SATICILAR Hesabna yönelik veriler
kullanlarak yaplan çevrim sonucu öyledir.
24
ekil:2: Yeni TTK Çerçevesinde 320 SATICILAR HS.’nn TFRS 125 ’e Göre Açl
Finansal Tablolarna Aktarlmas
x
x
x
x
[VADESNE 90 GÜN VA AZ KALAN] [TL] olarak gösterilen 280.00TL tutar
NDRM KALEM olarak AAE DER NNBV (90 gün içinde NAKDE
ÇEVRLEBLECEK) hesabna,
[VADESNE 91-365 GÜN ARASI OLAN] + [KDV + ÖTV + DER VERGLER]
hesabyla, 220.00TL + 90.00TL = 320.00TL olarak CCA SATICILAR hesabna,
220.00TL tutarndaki [VADESNE 91-365 GÜN ARASI OLAN] borçlarn net
deerlerine getirilmesi için içinde bulunan ertelenmi finansman kayb, (( [VADESNE 91365 GÜN ARASI OLAN] / (1 + ( [ORTALAMA FAZ ORANI YILLIK (%)] / 100))^(( [91365 GÜN ARASI ORTALAMA VADE (GÜN)] - 90) / 365)) – [VADESNE 91-365 GÜN
ARASI OLAN] ) hesabyla, ((220.00TL / (1 + (15 / 100)) ^ ((150 - 90)/365)) - 100.00TL) = 5.00TL olarak CCE TBO ERTELENM FNANSMAN KAYBI (-) hesabna,
320.00TL tutarndaki [VADESNE 91–365 GÜN ARASI OLAN] borçlara ait
ertelenmi finansman tutar 5.00TL olarak Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk
Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard (TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra
No: 34, Md.1126 gereince FDL DER KAR YEDEKLER hesabna aktarlmtr.
24
www.MUMEYEK.org adresinde bulunan MOMTOS (Mumeyek Online Mali Tablo Oluturma Sistemi)
yazlm aracl ile yaplan 320 SATICILAR HS. çeviri sonuç görüntüsü.
25
Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard
(TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra No:34
26
Bir iletmenin TFRS açl finansal durum tablosunda (bilançosunda) kulland muhasebe politikalar,
TFRS’lere geçmeden önceki muhasebe ilkelerine göre sunulmu ayn tarihli finansal durum tablosundaki
(bilançosundaki) muhasebe politikalarndan farkl olabilir. Bu husus nedeniyle ilgili kalemlerde yaplan
düzeltmeler, TFRS’lere geçi tarihinden önceki olay ve ilemlerden kaynaklanr. Dolaysyla, TFRS’lere geçi
tarihi itibariyle, söz konusu düzeltmeler dorudan datlmam kârlar içerisinde (veya uygun olmas
durumunda farkl bir özkaynak kalemi içerisinde) muhasebeletirilir
6
M.ERDOAN
4.2.TDHP Ticari Borçlar hesap grubundan 321 BORÇ SENETLER hesab
31.12.20XX tarihi itibariyle VUK’na göre düzenlenen Bilançoda 321 BORÇ
SENETLER Hesabna yönelik veriler öyledir.
x
x
321 BORÇ SENETLER (TL) hesabnda bulunan tutarlara ait açklama,
( [VADESNE 90 GÜN VE AZ KALAN] + [VADESNE 91–365 GÜN ARASI
OLAN] + [KDV + ÖTV + DER VERGLER]= [BORÇ SENETLER (TL)] dier bir
deyile, 500.00TL + 700.00TL + 216.00TL = 1,416.00TL’dir.
[Esas Faaliyet Geliri Nakit Girii] + [Dier Gelir Nakit Girii] + [letme Faaliyetleri
Varlk ve Yabanc Kaynaklardaki Deiimlere likin Nakit Girii] + [Yatrm Faaliyetleri
Nakit Girii] + [Finansman Faaliyetleri Nakit Girii] = [VADESNE 90 GÜN VE AZ
KALAN] dier bir deyile, 0 – 300.00TL + 0 - 150.00TL – 50.00TL + 0 – 0 – 0 + 0 - 0 + 0
7
Tdhp1 ticari borçlar hesap grubunun Tfrs 11 ’e göre açl finansal tablolarna aktarlmas
x
- 0 + 0 – 0 = -500.00TL’ye eittir. Bu bölüm Nakit ak tablosunun oluumu için
kullanlacaktr.
322 BORÇ SENETLER REESKONTU (-) BORÇ SENETLER (TL) tutar,
([VADESNE 90 GÜN VE AZ KALAN] - (( [VADESNE 90 GÜN VE AZ KALAN]) *
36500) / (36500 + ([91–365 GÜN ARASI ORTALAMA VADE (GÜN)] * [REESKONT
FAZ ORANI YILLIK (%)] ))) + ([VADESNE 91–365 GÜN ARASI OLAN] (([VADESNE 91–365 GÜN ARASI OLAN]) * 36500) / (36500 + ( [91–365 GÜN ARASI
ORTALAMA VADE (GÜN)] * [REESKONT FAZ ORANI YILLIK (%)] ))) hesabyla
((500.00TL) - ((500.00TL) * 36500) / (36500 + (100 * 15))) + ((700.00TL) - ((700.00TL) *
36500) / (36500 + (100 * 15))) + ((100.00TL) - ((100.00TL) * 36500) / (36500 + (100 * 15)))
= 131.71TL olarak bulunarak yazlmtr. Bilgi amaçl olup 322 BORÇ SENETLER
REESKONTU(-) hesab VUK esaslarndan TFRS prensiplerine çevrilirken elimine
edilecektir.
VUK’na göre düzenlenen Bilançoda 321 BORÇ SENETLER (TL) Hesabna yönelik
veriler kullanlarak yaplan çevrim sonucu öyledir.
27
ekil:3: Yeni TTK Çerçevesinde 321 BORÇ SENETLER HS.’nn TFRS 128 ’e Göre Açl
Finansal Tablolarna Aktarlmas
x
x
x
x
[VADESNE 90 GÜN VE AZ KALAN] olarak gösterilen 500.00TL’lik tutar
NDRM KALEM olarak AAE DER NNBV (90 gün içinde NAKDE
ÇEVRLEBLECEK) hesabna,
[VADESNE 91–365 GÜN ARASI OLAN] + [KDV + ÖTV + DER VERGLER]
hesabyla (700.00TL + 216.00TL) = 916.00TL olarak CCB BORÇ SENETLER hesabna,
700.00TL tutarndaki [VADESNE 91–365 GÜN ARASI OLAN] borç senetlerinin
net deerlerine getirilmesi için içinde bulunan ertelenmi finansman kayb, (( [VADESNE
91–365 GÜN ARASI OLAN] / (1 + ( [ORTALAMA FAZ ORANI YILLIK (%)] / 100)) ^ ((
[91–365 GÜN ARASI ORTALAMA VADE(GÜN)] - 90) / 365))- [VADESNE 91–365
GÜN ARASI OLAN] ) hesabyla, ((700.00TL / (1 + (15 / 100)) ^ ((300 - 90)/365)) 700.00TL) = -54.08TL olarak CCE TBO ERTELENM FNANSMAN KAYBI(-)
hesabna,
700.00TL tutarndaki [VADESNE 91–365 GÜN ARASI OLAN] borçlara ait
ertelenmi finansman tutar 54.08TL olarak FDL DER KAR YEDEKLER hesabna
aktarlmtr.
27
www.MUMEYEK.org adresinde bulunan MOMTOS (Mumeyek Online Mali Tablo Oluturma Sistemi)
yazlm aracl ile yaplan 321 BORÇ SENETLER HS. çeviri sonuç görüntüsü.
28
Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard
(TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra No:34
8
M.ERDOAN
4.3.TDHP Ticari Borçlar hesap grubundan 322 BORÇ SENETLER
REESKONTU (-) hesab
31.12.20XX tarihi itibariyle VUK’na göre düzenlenen Bilançoda 322 BORÇ
SENETLER REESKONTU (-) Hesabna yönelik veriler öyledir.
x
322 BORÇ SENETLER REESKONTU (-) hesabnda bulunan tutarlara ait açklama,
321 BORÇ SENETLER hesabna yönelik veriler ile hesaplanan reeskont tutar
131.71TL ile 103 VERLEN ÇEKLER VE ÖDEME EMRLER (TL) hesabna yönelik
veriler ile hesaplanan reeskont tutar 29.70.TL toplam 161.41TL’dir.
VUK’na göre düzenlenen Bilançoda 322 BORÇ SENETLER REESKONTU (-)
Hesabna yönelik veriler kullanlarak yaplan çevrim sonucu öyledir.
29
ekil:4: Yeni TTK Çerçevesinde 322 BORÇ SENETLER REESKONTU (-) HS.’nn
TFRS 130 ’e Göre Açl Finansal Tablolarna Aktarlmas
x
o
o
o
o
Reeskont hesaplamas her ne kadar TFRS uygulamalarnda olan ERTELENM
FNANSMAN hesaplamalarna benzese de, aadaki noktalarda farkllklar mevcuttur, bu
nedenle VUK esaslarndan TFRS prensiplerine çevrilirken FDL DER KAR YEDEKLER
hesabna aktarlarak elimine edilmitir.
Reeskont basit faiz kullanr, Ertelenmi Finansman bileik faiz kullanr.
Reeskont istee baldr, Ertelenmi Finansman zorunludur.
Reeskont bir günü dahi dikkate alr, Ertelenmi Finansman nakit benzerlerine
(90 gün içinde nakde çevrilecekler) ilem yapmaz.
Reeskont dönem sonunda hesaplanr, Ertelenmi Finansman ilem annda
hesaplanr.
29
www.MUMEYEK.org adresinde bulunan MOMTOS (Mumeyek Online Mali Tablo Oluturma Sistemi)
yazlm aracl ile yaplan 322 BORÇ SENETLER REESKONTU (-) HS. çeviri sonuç görüntüsü.
30
Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard
(TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra No:34
9
Tdhp1 ticari borçlar hesap grubunun Tfrs 11 ’e göre açl finansal tablolarna aktarlmas
4.4.TDHP Ticari Borçlar hesap grubundan 326 ALINAN DEPOZTO VE
TEMNATLAR hesab
31.12.20XX tarihi itibariyle VUK’na göre düzenlenen Bilançoda 326 ALINAN
DEPOZTO VE TEMNATLAR Hesabna yönelik veriler öyledir.
VUK’na göre düzenlenen Bilançoda 326 ALINAN DEPOZTO VE TEMNATLAR
Hesabna yönelik veriler kullanlarak yaplan çevrim sonucu öyledir.
31
ekil:4: Yeni TTK Çerçevesinde 326 ALINAN DEPOZTO VE TEMNATLAR HS.’nn
TFRS 132 ’e Göre Açl Finansal Tablolarna Aktarlmas
x
TDHP’nda TCAR BORÇLAR hesap grubunda izlenen ALINAN DEPOZTO VE
TEMNATLAR hesab TFRS uygulamalarnda DER BORÇLAR hesap grubunda
izlenmektedir.
4.5.TDHP Ticari Borçlar hesap grubundan 329 DER TCAR BORÇLAR
hesab
31.12.20XX tarihi itibariyle VUK’na göre düzenlenen Bilançoda 329 DER TCAR
BORÇLAR Hesabna yönelik veriler öyledir.
31
www.MUMEYEK.org adresinde bulunan MOMTOS (Mumeyek Online Mali Tablo Oluturma Sistemi)
yazlm aracl ile yaplan 326 ALINAN DEPOZTO VE TEMNATLAR HS. çeviri sonuç görüntüsü.
32
Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard
(TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra No:34
10
M.ERDOAN
x
x
329 DER TCAR BORÇLAR hesabnda bulunan tutarlara ait açklama,
( [VADESNE 90 GÜN VE AZ KALAN] + [VADESNE 91–365 GÜN ARASI
OLAN] + [KDV + ÖTV + DER VERGLER]= [DER TCAR BORÇLAR] dier bir
deyile, 150.00TL + 220.00TL + 66.60TL = 436.60TL’dir.
[Esas Faaliyet Geliri Nakit Girii] + [Dier Gelir Nakit Girii] + [letme Faaliyetleri
Varlk ve Yabanc Kaynaklardaki Deiimlere likin Nakit Girii] + [Yatrm Faaliyetleri
Nakit Girii] + [Finansman Faaliyetleri Nakit Girii] = [VADESNE 90 GÜN VE AZ
KALAN] dier bir deyile, 0 – 90.00TL + 0 - 45.00TL – 15.00TL + 0 – 0 – 0 + 0 - 0 + 0 - 0
+ 0 – 0 = -150.00TL’ye eittir. eittir. Bu bölüm Nakit ak tablosunun oluumu için
kullanlacaktr.
VUK’na göre düzenlenen Bilançoda 329 DER TCAR BORÇLAR Hesabna
yönelik veriler kullanlarak yaplan çevrim sonucu öyledir.
11
Tdhp1 ticari borçlar hesap grubunun Tfrs 11 ’e göre açl finansal tablolarna aktarlmas
33
ekil:5: Yeni TTK Çerçevesinde 329 DER TCAR BORÇLAR HS.’nn TFRS 134 ’e
Göre Açl Finansal Tablolarna Aktarlmas
x
x
x
x
x
x
x
x
x
[VADESNE 90 GÜN VE AZ KALAN] olarak gösterilen 150.00TL’lik tutar
NDRM KALEM olarak AAE DER NNBV (90 gün içinde NAKDE
ÇEVRLEBLECEK) hesabna,
[VADESNE 91–365 GÜN ARASI OLAN] + [KDV + ÖTV + DER VERGLER]
hesabyla (220.00TL + 66.60TL) = 286.0TL olarak CCD DER TCAR BORÇLAR
hesabna,
220.00TL tutarndaki [VADESNE 91–365 GÜN ARASI OLAN] dier ticari borcun
net deerlerine getirilmesi için içinde bulunan ertelenmi finansman kayb, (( [VADESNE
91–365 GÜN ARASI OLAN] / (1 + ( [ORTALAMA FAZ ORANI YILLIK (%)] / 100)) ^ ((
[91–365 GÜN ARASI ORTALAMA VADE(GÜN)] - 90) / 365))- [VADESNE 91–365
GÜN ARASI OLAN] ) hesabyla, ((220.00TL / (1 + (15 / 100)) ^ ((300 - 90)/365)) 220.00TL) = -17.00TL olarak CCE TBO ERTELENM FNANSMAN KAYBI (-)
hesabna,
220.00TL tutarndaki [VADESNE 91–365 GÜN ARASI OLAN] borçlara ait
ertelenmi finansman tutar 17.00TL olarak FDL DER KAR YEDEKLER hesabna
aktarlmtr.
5.Sonuç
VUK’na göre hazrlanm olan Bilançoda
320 SATICILAR Hesabnda yer alan tutar, TFRS Açl Finansal Durum
Tablosunda, DER NNBV (90 gün içinde NAKDE ÇEVRLEBLECEK), SATICILAR,
TBO ERTELENM FNANSMAN KAYBI (-) ve DER KAR YEDEKLER hesaplarna;
321 BORÇ SENETLER Hesabnda yer alan tutar, TFRS Açl Finansal Durum
Tablosunda, DER NNBV (90 gün içinde NAKDE ÇEVRLEBLECEK), 321 BORÇ
ve DER KAR
SENETLER, TBO ERTELENM FNANSMAN KAYBI (-)
YEDEKLER hesaplarna;
322 BORÇ SENETLER REESKONTU (-) Hesabnda yer alan tutar, TFRS Açl
Finansal Durum Tablosunda, DER KAR YEDEKLER hesabna;
326 ALINAN DEPOZTO VE TEMNATLAR Hesabnda yer alan tutar, TFRS
Açl Finansal Durum Tablosunda, 326 ALINAN DEPOZTO VE TEMNATLAR hesabna;
329 DER TCAR BORÇLAR Hesabnda yer alan tutar, TFRS Açl Finansal
Durum Tablosunda, DER NNBV (90 gün içinde NAKDE ÇEVRLEBLECEK), DER
33
www.MUMEYEK.org adresinde bulunan MOMTOS (Mumeyek Online Mali Tablo Oluturma Sistemi)
yazlm aracl ile yaplan 329 DER TCAR BORÇLAR HS. çeviri sonuç görüntüsü.
34
Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard
(TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra No:34
12
M.ERDOAN
TCAR BORÇLAR, TBO ERTELENM FNANSMAN KAYBI (-) ve DER KAR
YEDEKLER hesaplarna aktarlmaktadrlar.
x
x
x
Özetle VUK’na göre hazrlanan bir bilançoda bulunan TCAR BORÇLAR Hesap
Grubu, TFRS yaps gerei sadece TFRS Açl Finansal Durum Tablosuna deil
ekil:6’de gözüktüü üzere Özkaynaklar Deiim Tablosuna;
ekil:7’de gözüktüü üzere Solo Nakit Ak Tablosunun tüm bölümlerine;
ekil:8 ve ekil:10’da gözüktüü üzere Solo Finansal Durum Tablosunun
birden fazla hesap grubuna bilgi aktarmaktadr.
35
ekil:6: Yeni TTK Çerçevesinde 32* TCAR BORÇLAR Hesap Grubunun TFRS 136 ’e
Göre Açl Finansal Tablolarna Aktarlmas Sonucunda oluan SOLO ÖZKAYNAK
DEM TABLOSU
35
www.MUMEYEK.org adresinde bulunan MOMTOS (Mumeyek Online Mali Tablo Oluturma Sistemi)
yazlm aracl ile yaplan. çeviri sonucunda oluan SOLO ÖZKAYNAK DEM TABLOSU görüntüsü.
36
Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard
(TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra No:34
13
Tdhp1 ticari borçlar hesap grubunun Tfrs 11 ’e göre açl finansal tablolarna aktarlmas
37
ekil:7: Yeni TTK Çerçevesinde 32* TCAR BORÇLAR Hesap Grubunun TFRS 138 ’e
Göre Açl Finansal Tablolarna Aktarlmas Sonucunda oluan SOLO NAKT AKI
TABLOSU
37
www.MUMEYEK.org adresinde bulunan MOMTOS (Mumeyek Online Mali Tablo Oluturma Sistemi)
yazlm aracl ile yaplan. çeviri sonucunda oluan SOLO NAKT AKI TABLOSU görüntüsü.
38
Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard
(TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra No:34
14
M.ERDOAN
39
ekil:8: Yeni TTK Çerçevesinde 32* TCAR BORÇLAR Hesap Grubunun TFRS 140 ’e
Göre Açl Finansal Tablolarna Aktarlmas Sonucunda oluan SOLO FNANSAL
DURUM TABLOSU
39
www.MUMEYEK.org adresinde bulunan MOMTOS (Mumeyek Online Mali Tablo Oluturma Sistemi)
yazlm aracl ile yaplan. çeviri sonucunda oluan SOLO FNANSAL DURUM TABLOSU görüntüsü.
40
Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard
(TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra No:34
15
Tdhp1 ticari borçlar hesap grubunun Tfrs 11 ’e göre açl finansal tablolarna aktarlmas
ekil:9: VUK esaslarna göre 32* TCAR BORÇLAR Hesap Grubu
ekil:9’da Yeni TTK Çerçevesinde 32* TCAR BORÇLAR Hesap Grubunun TFRS 1’e
Göre Açl Finansal Tablolarna Aktarlmas Sonucunda oluan SOLO FNANSAL DURUM
TABLOSU Aktif ve Pasif toplamlar arasndaki farkn (-930.00 – 6,351.19 = -7,281.19TL),
VUK Bilanço pasifine (-7,281.19TL) eit olduu gözden kaçmamaldr. Bu beklenen bir
sonuç olur, VUK Bilançosu hesap gruplarnn UFRS Finansal sonuç Tablosuna çevrilmesi
gereidir.
ekil:10: Yeni TTK Çerçevesinde 32* TCAR BORÇLAR Hesap Grubunun TFRS 141 ’e
Göre Açl Finansal Tablolarna Aktarlmas
ekil–8 ve ekil:10 incelendiinde VUK’na göre hazrlanm olan Bilançoda TCAR
BORÇLAR Hesap Grubunda yer alan tutarlar, TFRS Açl Finansal Durum Tablosunda,
NAKT ve NAKT BENZER VARLIKLAR, TCAR BORÇLAR, DER BORÇLAR ve
KAR YEDEKLER Hesap Gruplarna aktarlmaktadr. Yeni TTK’nun dolaysyla TFRS’nin
01 Temmuz 2012 tarihi itibariyle uygulanmaya balamasyla muhasebe kesiminin yorum
yönünün ön plana geçecei gerçei bir kez daha ortaya çkmaktadr.
KAYNAKÇA
1) Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal
Raporlama Standard (TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra No:34
2) 1 Sra No'lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Teblii
3) Finansal Tablolarn Hazrlanma ve Sunulma Esaslarna likin Kavramsal Çerçeve
Hakknda Tebli, (Sra No:1)
41
Türkiye Finansal Raporlama Standartlarnn lk Uygulamasna likin Türkiye Finansal Raporlama Standard
(TFRS 1) Hakknda Tebli, Sra No:34
16
M.ERDOAN
4) Finansal Tablolarn Sunuluuna likin Türkiye Muhasebe Standard (TMS 1) Hakknda
Tebli, (Sra No:2)
5) Nakit Ak Tablolarna likin Türkiye Muhasebe Standard (TMS 7) Hakknda Tebli,
(Sra No:4)
6) Maddi Duran Varlklara ilikin Türkiye Muhasebe Standard (TMS 16) Hakknda Tebli,
(Sra No:15)
7) Kur Deiiminin Etkilerine likin Türkiye Muhasebe Standartlar (TMS 21) Hakknda
Tebli. (Sra No:13)
8) Finansal Araçlar: Muhasebeletirme ve Ölçmeye likin Türkiye Muhasebe Standard
(TMS 39) Hakknda Tebli (Sra No:41)
9) Finansal Araçlar: Sunuma likin Türkiye Muhasebe Standard (TMS 32) Hakknda
Tebli (Sra No:40)
10) KOB’ler çin Türkiye Finansal Raporlama Standard Hakknda Tebli Sra No:208
11) Finansal Araçlara likin Türkiye Finansal Raporlama Standard (TFRS 9) Hakknda
Tebli (Sra No:172)
12) Stoklara ilikin Türkiye Muhasebe Standard Hakknda tebli (TMS 2), Sra No:,
13) Karlklar, Koullu Borçlar ve Koullu Varlklar Hakknda Tebli,(TMS 37) Sra No:
14) www.MUMEYEK.org adresinde bulunan MOMTOS (Mumeyek Online Mali Tablo
Oluturma Sistemi) yazlm.
15) http://www.mumeyek.org/CD_icerik/UFRS_HP.pdf
KISALTMALAR
a.g.t. : Ad geçen tebli
MDV : Maddi Duran Varlk
MODV: Maddi Olmayan Duran Varlk
KOB : Küçük ve Orta Büyüklükteki letme
TDHP : Tekdüzen Hesap Plan
TFRS : Türkiye Finansal Raporlama Standartlar
TMS : Türkiye Muhasebe Standartlar
17
ABMYO
Dergisi. 25, (2012) (18-28)
$oÕN|÷UHWLPH÷LWLPLQGHGHUVKDQH\HJLGHQ|÷UHQFLOHULQ
dershane tercih ve memnuniyetlerinde rol oynayan
HWPHQOHULQoRNGH÷LúNHQOLLVWDWLVWLNVHO\|QWHPOHUOH
incelenmesi
+VH\LQ%HVLP$NÕQ 1
Recep Minga 2
Özet
(÷LWLP KD\DWÕQÕ KHUKDQJL ELU QHGHQOH |UJQ H÷LWLPGH GHYDP HGHPHPLú |÷UHQFLOHU LoLQ |QHPOL ELU
DOWHUQDWLIROXúWXUDQDoÕN|÷UHWLPVLVWHPLH÷LWLPWHNQRORMLOHULQGHNLJHOLúPHOHUHSDUDOHORODUDNNHQGLQL
\HQLOHPLú YH H÷LWLP WHNQRORMLOHUL NRQXVXQGD ELUoRN |UJQ QLYHUVLWH\H GH PRGHO ROPXúWXU
hONHPL]GH DoÕN |÷UHWLP H÷LWLPLQLQ VRQ \ÕOODUD NDGDU WHN X\JXOD\ÕFÕVÕ RODQ $QDGROX hQLYHUVLWHVL
NXUXOGX÷X \ÕOGDQEXJQHRQELQOHUFH|÷UHQFLQLQQLYHUVLWHPH]XQXROPDVÕQÕVD÷OD\DUDNDODQÕQGD
|QHPOLELUERúOX÷XGROGXUPXúWXUgQFHOHULUDG\RYHWHOHYL]\RQDUDFÕOÕ÷Õ\OD|÷UHQFLVLYH|÷UHWLFLVLQL
EXOXúWXUDQDoÕN|÷UHWLPIDNOWHVLVRQ\ÕOODUGDoHYULPLoLRODUDNGD|÷UHQFLOHULQHKL]PHWLPNDQODUÕQÕ
JHQLúOHWPLúWLU
Ülkemizde Lise ve Üniversiteye ha]ÕUOÕNWD NXUXPVDOODúDQ GHUVKDQHFLOLN H÷LWLPL DoÕN |÷UHWLP
VLVWHPLQH SDUDOHO RODUDN H÷LWLP KD\DWÕPÕ]GD \HULQL DOPÕúWÕU 8]XQ \ÕOODU ELUNDo |]HO NXUXP EX
KL]PHWL \DSDUNHQ \ÕOÕQGDQ VRQUD DoÕN |÷UHWLP GHUVKDQHOHULQLQ VD\ÕVÕ JHRPHWULN RODUDN DUWÕú
göstermiúWLU6RQELUNDo\ÕOGDLVHEXGHUVKDQHOHU'LNH\*HoLú6ÕQDYÕ'*6.DPX3HUVRQHO6HoPH
6ÕQDYÕ .366 $NDGHPLN YH /LVDQV hVW (÷LWLP 6ÕQDYÕ $/(6 H÷LWLPOHULQL GH YHUPH\H
EDúODGÕNODUÕQGDQ ³$.$'(0ø. (öø7ø0 0(5.(=/(5ø´ JHQHO LVPL oHUoHYHVLQGH \HQLGHQ
\DSÕODQPDNWDGÕU hONHPL]GH oR÷XQOX÷X E\N úHKLUOHUGH ROPDN ]HUH EX \|QGH H÷LWLP YHUHQ
GHUVKDQHVD\ÕVÕ-FLYDUÕQGDGÕU
%XoDOÕúPDQÕQWHPHODPDFÕKHU\ÕORUWDODPD-|÷UHQFLQLQDNDGHPLNH÷LWLPJ|UG÷
DoÕN |÷UHWLP GHUVKDQHOHULQLQ |÷UHQFL WDUDIÕQGDQ WHUFLK HGLOPH NULWHUOHULQLQ YH PHPQXQL\HW
GXUXPXQXQWHVSLWHGLOPHVLGLU%XQXQODELUOLNWH|÷UHQFLSURILOLQLQoÕNDUÕOPDVÕGDDPDoODQPDNWDGÕU
$UDúWÕUPDGD $oÕN |÷UHWLP H÷LWLPL YHUHQ øVWDQEXO¶GDNL GHUVKDQHGHQ JHUHNOL L]LQOHU DOÕQDUDN
toplamda 385 adHW|÷UHQFL\OH \] \]HJ|UúOHUHNDQNHWX\JXODQPÕúWÕU$QNHWIRUPX¶OLOLNHUW
|OoH÷LNXOODQÕODUDNJHOLúWLULOPLúWLU
Anahtar Kelimeler: $oÕN|÷UHWLPX]DNWDQH÷LWLPdershane memnuniyeti, AÖF
3URI'U+%HVLP$NÕQøVWDQEXO$\GÕQhQLYHUVLWHVL0KHQGLVOLNYH0LPDUOÕN)DNOWHVL(QGVWUL0KHQGLVOL÷L
%|OP)ORU\DøVWDQEXO
Recep Minga, [email protected]
1
2
18
$oÕN|÷UHWLPH÷LWLPLQGHGHUVKDQH\HJLGHQ|÷UHQFLOHULQGHUVKDQHWHUFLKYHPHPQXQL\HWOHULQGHUROR\QD\DQHWPHQOHULQ
oRNGH÷LúNHQOLLVWDWLVWLNVHO\|QWHPOHUOHLQFHOHQPHVL
The investigation of the factors playing a role in the preference and the
satisfactions of the students going to the training center in the open learning
education with the multivariate statistical methods.
Abstract
The open learning system constituting an important alternative for the students who could not
continue their education life in formal education for any reason has renewed itself in parallel with
the developments in education technologies and it has been a model to many formal education
universities about the subject of education technologies. The only applier of open learning in our
country in recent years Anadolu Üniversitesi (Anatolian University) has completed a significant
space it its field by providing the university graduation of ten of thousands of students until today
since the day it was established. The open learning faculty meeting its student with its teacher
thorough the radio and television in the beginning has expanded the service facilities also as online
to its students.
The education of training center running institutionalized in the preparation to High School and
University in our country has taken its place in our education life in parallel with open learning
system. While some certain private institutes were providing this service for long years the number
of the open learning training centers has increased geometrically after the year 2000. As for the
UHFHQW\HDUVVLQFHWKHVHWUDLQLQJFHQWHUVKDYHVWDUWHGSURYLGLQJ'LNH\*HoLú6ÕQDYÕ'*6([WHUQDO
7UDQVIHU([DP.DPX3HUVRQHO6HoPH6ÕQDYÕ.3663XEOLF3HUVRQQHO6HOHFWLRQ([Dmination),
$NDGHPLN YH /LVDQV hVW (÷LWLP 6ÕQDYÕ $/(6 $FDGHPLF DQG 3RVWJUDGXDWH (GXFDWLRQ ([DP
HGXFDWLRQV WKH\ DUH EHLQJ VWUXFWXUHG DJDLQ ZLWKLQ WKH IUDPH RI WKH JHQHUD QDPH ³$.$'(0ø.
(öø7ø0 0(5.(=/(5ø´ $&$'(0,& 75$,1,1* &(17(56 7KH QXPEHU RI WKH Wraining
center providing education in this direction is around 300-350 being the majority in the big cities.
The basic purpose of this study is the determination of the preference criteria and the satisfaction
condition by the students of the open learning training centers where every year 200.000-300.000
students in average receive academic education. However, also the student profiling is intended.
Keywords: Open education, online education, satisfactory of training centre
*LULú
%LOJLVD\DU D÷ODUÕQÕQ NLUDOÕN WHOHIRQ KDWODUÕ\OD ELUELUOHULQH ED÷ODQPDVÕ\OD NXUXODQ YH JHQHOOLNOH
ELOLPVHO oHYUHGH \D\JÕQ ELU NXOODQÕP DODQÕ EXODQ ,QWHUQHW OÕ \ÕOODUGD KÕ]OÕ ELU JHQLúOHPH
VUHFLQH JLUPLúWLU <HQL ELU PHG\D WU RODUDN OÕ \ÕOODUD GDPJDVÕQÕ YXUDQ ,QWHUQHW bir çok
DODQGD \HQL RODQDNODU VXQGX÷X JLEL H÷LWLP DODQÕQGD GD \HQL \|QHOLPOHUL JQGHPH JHWLUPLúWLU
,QWHUQHW ELOJL WRSOXPXQD JHoLúWH HQ |QHPOL DUDo KDWWD GHPRNUDWLNOHúPHGH ELU o|]P RODUDN
WDQÕPODQPDNWDGÕU 3 ,QWHUQHW
H GDKLO RODQ D÷ODUÕQ oR÷DOPDVÕ ELOJLVD\DU GHVWHNOL H÷LWLPLQ \HQL ELU
VDIKDVÕRODQ,QWHUQHWGHVWHNOLH÷LWLPNDYUDPÕQÕROXúWXUPXúWXU 4
8]DNWDQ H÷LWLP RUWDPÕ |÷UHQFL PHUNH]OL SDUDGLJPD\Õ GHVWHNOHPH SRWDQVL\HOLQH VDKLSWLU 6RUXODUÕ
ROGX÷X ]DPDQ |÷UHQFLOHU |÷UHWPHQOHUL\OH H-SRVWD \D GD HOHNWURQLN VRKEHW RUWDPODUÕ\OD LOHWLúLPH
3
S.Organer, E-learning and Democratisation Using the Internet,
http://unpanl.un.org/intradoc/groups/public/documents/apcity/unpon005833.pdf $÷XVWRV
Badrul Khan, s.6.
4
19
+%$.,150ø1*$
JHoHUOHU *HUHNWL÷LQGH |÷UHQPH GHQH\LPOHULQL NRQWURO HGHUHN WDUWÕúPD JUXSODUÕQGD ELU WDUWÕúPD
EDúODWDELOLUOHU %X úHNLOGH |÷UHQFLOHULQ |÷UHQPH VUHFLQGH GDKD ID]OD VRUXPOXOXk ve inisiyatif
DOPDODUÕ EHNOHQLU g÷UHQFLOHU ELOJL\L DUD\DQ VRUJXOD\DQ YH UHWHQ ELUH\OHU KDOLQH JHOLUOHU 5 'L÷HU
\DQGDQ |÷UHQFLOHULQ X]DNWDQ H÷LWLP RUWDPÕQGD GHVWHNOHQPHOHUL JHUHNHQ |]HO LKWL\DoODUÕ RODELOLU
%D]Õ|÷UHQFLOHU|÷UHQPHELoLPOHUL\]QGHQ IDUNOÕDQODWÕPWDU]ODUÕQDJHUHNVLQLPGX\DELOLUOHU 6
hONHPL]GH $oÕN |÷UHWLP VLVWHPLQL NXOODQDQ $QDGROX hQLYHUVLWHVL 5DG\R 79 øQWHUQHW \ROX\OD
|÷UHQFLOHULQH HQ HWNLQ H÷LWLPL YHUPH\H oDOÕúPDNWDGÕU $\UÕFD GL÷HU GHYOHW QLYHUVLWHOHULQGH KDIWD
VRQODUÕ DoÕN |÷UHWLP |÷UHQFLOHULQH \|QHOLN FUHWVL] GHUV DQODWÕPODUÕ GD G]HQOHQPHNWHGLU $QFDN
\LQH GH |÷UHQFLOHU VDGHFH $QDGROX hQLYHUVLWHVLQLQ VXQGX÷X LPNkQODUOD \HWLQPH\LS $oÕN |÷UHWLP
VÕQDYODUÕQD KD]ÕUOÕN GHUVKDQHOHULQH YH \D\ÕQODUÕQD \R÷XQ ELU LOJL J|VWHUPHNWHGLUOHU$oÕN |÷UHWLP
GHUVKDQHOHUL YH \D\ÕQODUÕ KHU \ÕO DoÕN |÷UHWLP H÷LWLPL \DQÕQGD GL÷HU .366 $/(6 '*6 GHYOHW
VÕQDYODUÕH÷LWLPLGHYHUGLNOHULQGHQ|÷UHQFLSRWDQVL\HOOHULKD\OL\NVHNWLU
%XoDOÕúPDGD$oÕN|÷UHWLPVÕQDYODUÕQDGHVWHNGHUVOHULYHUHQGHUVKDQHOHULQ|÷UHQFLWDUDIÕQGDQKDQJL
NULWHUOHU J|] |QQGH EXOXQGXUXODUDN WHUFLK HGLOGL÷L YH GHUVKDQH GH DOGÕ÷Õ H÷LWLPGHQ PHPQXQL\HW
J|VWHUJHOHULRUWD\DNRQPD\DoDOÕúÕODFDNWÕU
6RQ \ÕOODUGD VD\ÕODUÕ KD\OL DUWDQ YDNÕI QLYHUVLWHOHULQLQ VD÷ODGÕ÷Õ EXUV LPNDQODUÕ YH PDddi
NROD\OÕNODU LOH ELUOLNWH $g) |÷UHQFLOHULQLQ VD\ÕODUÕQÕQ D]DOGÕ÷Õ EXQD ED÷OÕ RODUDN WD DoÕN|÷UHWLP
GHUVKDQHOHULQLQ|÷UHQFLVD\ÕODUÕQÕQGDD]DOGÕ÷ÕELUJHUoHNWLU 7
$oÕN |÷UHWLP )DNOWHVL $g) H÷LWLPL YHUHQ |]HO H÷LWLP NXUXPODUÕQÕQ |÷UHQFLOHULQL \HWHUince
WDQÕPDGÕ÷ÕYHWDPRODUDNLVWHNOHULQLGH\HULQHJHWLUHPHGL÷LH÷LWLPX]PDQODUÕQFDJ|]OHPOHQPHNWHYH
oHúLWOLRUWDPODUGDGLOHJHWLULOPHNWHGLU$QFDNEXVRUXQXQELOLPVHOELUoDOÕúPD\ODRUWD\DNRQPDVÕúX
DQDNDGDUPPNQRODPDPÕúWÕU
%X oDOÕúPD LOH DoÕN |÷UHWLP GHUVKDQHOHULQGH H÷LWLP DODQ |÷UHQFLOHULQ EX GHUVKDQHOHU KDNNÕQGD
NDSVDPOÕ ELU GH÷HUOHQGLUPHVL LVWDWLVWLNVHO \|QWHPOHUOH LQFHOHQHFHN YH D\UÕQWÕODU LOH RUWD\D
NR\XOPD\DoDOÕúÕODFDNWÕU
1.Yöntem
1.1.
$UDúWÕUPDQÕQ0RGHOL
%X DUDúWÕUPD WDUDPD PRGHOLQGH \DSÕOPÕúWÕU 7DUDPD PRGHOOHUL JHoPLúWH YH\D KDOHQ YDU RODQ
GXUXPX YDU ROGX÷X KDOL\OH EHWLPOHPH\L DPDoOD\DQ oDOÕúPDODUGÕU 7DUDPD PRGHOOHULQGH
DUDúWÕUPDFÕQÕQDUDúWÕUPDNRQXVXRODQELUH\JUXSYH\DREMH\HPGDKDOHVLV|]NRQXVXGH÷LOGLU 8
%XDUDúWÕUPDGD $oÕN|÷UHWLPIDNOWHVLQHND\ÕWOÕYH$oÕN|÷UHWLPGHUVKDQHOHULQGHQH÷LWLPDOPDNWD
RODQ |÷UHQFLOHULQ |]HO GHUVKDQHOHUH JLWPH QHGHQOHUL LOH |]HO GHUVKDQHGH DOGÕNODUÕ H÷LWLPH LOLúNLQ
J|UúOHUL YH PHPQXQL\HWOHUL EHOLUOHQHUHN EX J|UúOHULQ ED]Õ GH÷LúNHQOHUH Jöre betimlenmesi ve
g÷UHQFLOHULQ PHPQXQL\HWLQLQ KDQJL GH÷LúNHQOHUOH GH÷LúLP J|VWHUGL÷LQLQ PRGHOOHQPHVL
DPDoODQPÕúWÕU$UDúWÕUPDLoLQJHUHNOLYHULOHUEXDPDoODJHOLúWLULOHQ|OoPHDUDFÕQGDQHOGHHGLOPLúWLU
dDOÕúPD(YUHQLYHgUQHNOHP
$UDúWÕUPDQÕQ HYUHQLQL øVWDQEXO¶XQ HNRQRPLN \DSÕ DoÕVÕQGDQ IDUNOÕOÕN DU] HGHQ o LOoHVL RODQ
%DNÕUN|\.DGÕN|\YHhPUDQL\HLOoHOHULQGHNLH÷LWLP-|÷UHWLP\ÕOÕQGD|]HO$oÕN|÷UHWLP
GHUVKDQHOHULQHJLGHQ|÷UHQFLOHUROXúWXUPDNWDGÕU
5
Laurie P. Dringus.
Laurie P. Dringus
7
http://www.osym.gov.tr/belge/1-12038/2009-2010-ogretim-yili-yuksekogretim-istatistikleri-kit-.html
8
Niyazi Karasar, %LOLPVHO$UDúWÕUPD<|QWHPL.DYUDPODUøONHOHU<|QWHPOHU7HNQLNOHU%DVÕP$QNDUD$
$UDúWÕUPD(÷W'DQV
6
20
$oÕN|÷UHWLPH÷LWLPLQGHGHUVKDQH\HJLGHQ|÷UHQFLOHULQGHUVKDQHWHUFLKYHPHPQXQL\HWOHULQGHUROR\QD\DQHWPHQOHULQ
oRNGH÷LúNHQOLLVWDWLVWLNVHO\|QWHPOHUOHLQFHOHQPHVL
<DSÕODQ oDOÕúPD LOH H÷LWLP-|÷UHWLP \ÕOÕQGD %DNÕUN|\ .DGÕN|\ YH hPUDQL\H
LOoHOHULQGHNL $oÕN |÷UHWLPde dershanelere giden |÷UHQFL VD\ÕVÕ \DNODúÕN RODUDN WHVSLW
HGLOPLúWLU
Küme örneklemesi \|QWHPL NXOODQÕOPÕúWÕU %XQX \DSDUNHQ EX LOoHOHUGHNL $oÕN |÷UHWLP GHUVKDQH
yetkilileri LOH J|UúOPú YH 0XUDW øONXPXW .HUYDQ øUGH YH øOHWLúLP GHUVKDQHOHULQGHQ ROXPOX
\DQÕW DOÕQPÕúWÕU +HU ELU LOoH ELU NPH NDEXO HGLOHUHN LOoHGHNL dershaneye giden |÷UHQFL VD\ÕVÕ\OD
RUDQWÕOÕ RODUDN GHUVKDQHOHUGHQ |UQHNOHP DOÕQPÕúWÕU gUQHNOHP E\NO÷QQ belirlenmesinde
DúD÷ÕGDNL IRUPOGHQ \DUDUODQÕOPÕúWÕU N: Anakütle E\NO÷ Q gUQHNOHP E\NO÷ G
$QDNWOHYH|UQHNOHPDUDVÕQGDNLNDEXOHGLOHELOLUPDNVLPXPIDUN( 0,05), t: Güven düzeyinin tablo
GH÷HUL340DNVLPXP|UQHNOHPE\NO÷LoLQ|Uneklem yüzdesi (0,5 x 0,5 =0,25)
=
.
1
1 + . . =
(1,96) . (0,25)/(0,05)
= 370
1 + (1/10000). (1,96) . (0,25)/(0,25)
%XIRUPONXOODQÕODUDN|÷UHQFLRODUDNNDEXOHGLOHQoDOÕúPDda DOÕQDFDN maksimum örneklem
E\NO÷ Į
KRúJ|U G]H\L LoLQ JYHQ G]H\LQGH |÷UHQFL RODUDN
KHVDSODQPÕúWÕU
1.2. 9HUL7RSODPD$UDFÕ
$UDúWÕUPDQÕQDPDFÕoHUoHYHVLQGH$oÕN|÷UHWLPGHUVKDQHVLQHGHYDPHGHQ|÷UHQFLOHULQGHUVKDQHOHUH
JLWPHQHGHQOHULQHLOLúNLQJ|UúYHPHPQXQL\HWOHULQLEHOLUOHPH\H \|QHOLNoE|OPGHQROXúDQELU
|OoHNJHOLúWLULOPLúWLU
%XE|OPOHU.LúLVHO%LOJLOHUVRUX'HUVKDQH(÷LWLPL ile ilgili J|UúYH0HPQXQL\HWOHUL|OoH÷L
VRUX(÷LWLPDOGÕ÷ÕGHUVKDQH\LVHoPHQHGHQOHULVRUXLOHLOJLOLGLU.
21
+%$.,150ø1*$
2. Bulgular ve Analiz
.DWÕOÕPFÕODUÕQ'HPRJUDILNg]HOOLNOHUL
Tablo 1. Demografik özellikler
Kurum
øOHWLúLP
Murat
Kervan
øUGH
øONXPXW
Total
n
72
99
68
75
69
383
Yüzde (%)
18,8
25,9
17,7
19,5
18,1
100,0
Cinsiyet
.DGÕQ
Erkek
Total
212
172
384
55,3
44,7
100,0
Medeni durum
Bekar
Evli
Total
334
50
384
86,9
13,1
100,0
Gelir durumu
1000 TL ve daha az
1001-2000 TL
2001-3000 TL
3001-5000 TL
5001TL ve üzeri
Total
132
153
62
27
10
384
34,4
39,8
16,1
7,0
2,7
100,0
øú
Muhasebe-banka
Ara eleman
g÷HQFL-oDOÕúPÕ\RU
Memur
øúoL
Total
69
174
97
29
16
385
17,9
45,3
25,3
7,4
4,2
100,0
Sektör
Devlet
Özel
Total
67
318
385
17,4
82,6
100,0
<Dú
17-19
20-22
23-25
26-30
30 ve üstü
Total
40
144
109
48
43
384
10,5
37,5
28,2
12,6
11,2
100,0
Lise türü
Düz Lise
Meslek Lisesi
Total
256
129
385
66,5
33,5
100,0
Lise aidiyeti
Devlet
Özel
Total
374
11
385
97,2
2,8
100,0
22
$oÕN|÷UHWLPH÷LWLPLQGHGHUVKDQH\HJLGHQ|÷UHQFLOHULQGHUVKDQHWHUFLKYHPHPQXQL\HWOHULQGHUROR\QD\DQHWPHQOHULQ
oRNGH÷LúNHQOLLVWDWLVWLNVHO\|QWHPOHUOHLQFHOHQPHVL
Tablo 2. 0HPQXQL\HW|OoH÷LLoLQIDNW|Uanalizi ve JYHQLOLUOLNNDWVD\ÕODUÕ
Gereklilik
.LúLVHO
*HOLúLP
Fayda
Memnuniyet
Faktör
Faktör maddeleri
Faktör
$÷ÕUOÕ÷Õ
'HUVKDQHPLQG|NPDQODUÕGHUVLNDYUDWPDGD\HWHUOLGLU
'HUVKDQHKRFDODUÕEUDQúODUÕQGDoRNEDúDUÕOÕGÕU
$g)GHUVKDQHOHULDOGÕNODUÕSDUD\Õhak etmektedir
'HUVKDQHPLQH÷LWLPLQGHQJHQHORODUDNPHPQXQXP
'HUVKDQHPGHEHNOHGL÷LPH÷LWLPNDOLWHVLQLEXOGXP
'HUVKDQHPLQYHUGL÷LGHUVPDWHU\DOOHUL\HWHUOLGLU
'HUVKDQHPLGL÷HU|÷UHQFLOHUHWDYVL\HHGL\RUXP
%XGHUVKDQH\HJHOGL÷LPLoLQoRNúDQVOÕ\ÕP
'HUVKDQH\HYHUGL÷LPSDUDQÕQNDUúÕOÕ÷ÕQÕDOÕ\RUXP
$OGÕ÷ÕPQRWODUGDGHUVKDQHPLQSD\ÕoRNID]ODGÕU
$g)ELWHQHNDGDUGHUVKDQH\HJLWPH\LGúQ\RUXP
Dershaneler AÖF µGHRNXPD\ÕNROD\ODúWÕUPDNWDGÕU
'HUVKDQHOHU$g)µQLQ|÷UHQFLVD\ÕVÕQÕDUWWÕUPÕúWÕU
'HUVKDQHGHUVoDOÕúPDGLVLSOLQLND]DQGÕUÕ\RU
'HUVKDQHGHUVoDOÕúPDD]PLYHKH\HFDQÕYHUL\RU
'HUVKDQHGHQDOGÕ÷ÕPGHUVOHULGDKDL\L|÷UHQL\RUXP
%XGHUVKDQH\HJHOGLNWHQVRQUDXINXPDoÕOGÕ
Bu dershaneye geldikten sonra hedeflerim büyüdü
'HUVKDQH\HJHOPHPVRV\DOOHúPHPLVD÷ODGÕ
'HUVKDQHPLQ|÷UHQFLRUWDPÕVD\HVLQGH\HQLGRVWODUÕP oldu
$g)GHUVKDQHOHULROPDVD\GÕPH]XQROPDPJHFLNLUGL
'HUVKDQH\HJHOPHVH\GLPQRWODUÕPGDKDGúNROXUGX
Dershaneye gitmeyenlere göre bilgi düzeyim yüksektir
$g)|÷UHQFLVLQLQGHUVKDQH\HJLWPHVLgereklidir
'HUVKDQH\HJLWPHVH\GLPELOJLG]H\LPGDKDGúNROXUGX
TOPLAM
,758
,717
,713
,711
,682
,680
,629
,619
,506
,504
,707
,700
,595
,566
,559
,543
,728
,719
,708
,655
,764
,742
,619
,616
,558
Faktör
DoÕNOD\ÕFÕOÕ÷Õ
%
21,343
Faktör
JYHQLOLUOL÷L
13,022
,842
12,196
,787
11,921
,770
,912
58,482
.02GH÷HULYH%DUWOHWW¶VWHVWLoLQSGH÷HULEXOXQPXúWXU
.02 WHVWL LOH KHVDSODQDQ GH÷HU YHULOHULQ IDNW|U DQDOL]LQH X\JXQOX÷XQXQ PNHPPHO
ROGX÷XQX J|VWHUPHNWHGLU %DUWOHW¶V WHVWLQGH LVH p RODVÕOÕN GH÷HUL µWHQ NoN ROGX÷XQGDQ
IDNW|UDQDOL]L\DSÕODELOLU
$g)|÷UHQFLOHULQLQGHUVKDQHOHULQLGH÷HUOHQGLUGLNOHUL|OoHNWHIDNW|UDQDOL]LQGHPDGGHROXúPXúWXU
øON IDNW|U DOW PDGGHGHQ ROXúDQ Memnuniyet DGÕ YHULOHQ IDNW|UGU 0HPQXQL\HW IDNW|U EX
|OoH÷LQµQDoÕNODU$\UÕFDJYHQLOLUOLNNDWVD\ÕVÕ&UDQEDKF¶V$OSKDHQ\NVHNEX
maddededir. Memnuniyet RODUDN DGODQGÕUÕODQ IDNW|U $g) |÷UHQFLVLQLQ GHUVKDQHGHQ JHQHO
PHPQXQL\HWLQLLIDGHDPDoOÕNXOODQÕODFDNWÕU
$g) |÷UHQFLOHULQLQ GHUVKDQHOHULQL GH÷HUOHQGLUGLNOHUL |OoHNWH IDNW|U DQDOL]LQGH LNLQFL IDNW|U DOW
PDGGHGHQ ROXúDQ Fayda DGÕ YHULOHQ IDNW|Udür. Fayda IDNW|U EX |OoH÷LQ µVLQL DoÕNODU
$\UÕFD JYHQLOLUOLN NDWVD\ÕVÕ &UDQEDKF¶V $OSKD GH÷HUL EXOXQPXúWXU Fayda olarak
DGODQGÕUÕODQ IDNW|U DOÕQDQ GHUVKDQH H÷LWLPLQLQ $g) H÷LWLPL LoLQ VD÷ODGÕ÷Õ \DUDUODUÕ LIDGH DPDoOÕ
NXOODQÕODFDNWÕU
$g) |÷UHQFLOHULQLQ GHUVKDQHOHULQL GH÷HUOHQGLUGLNOHUL |OoHNWH IDNW|U DQDOL]LQGH oQF IDNW|U DOW
PDGGHGHQ ROXúDQ .LúLVHO *HOLúLP DGÕ YHULOHQ IDNW|UGU .LúLVHO *HOLúLP IDNW|U EX |OoH÷LQ
µVÕQÕ DoÕNODU $\UÕFD JYHQLOLUOLN NDWVD\ÕVÕ &UDQEDKF¶V $OSKD GH÷HUL ¶
23
+%$.,150ø1*$
EXOXQPXúWXU.LúLVHO JHOLúLP RODUDN DGODQGÕUÕODQ IDNW|U GHUVKDQH H÷LWLPL VD\HVLQGH $g)
|÷UHQFLVLQLQ VD÷ODGÕ÷Õ VRV\DO OHúPH LPNDQODUÕ YH EX H÷LWLPLQ |÷UHQFL\H NDWWÕ÷Õ NLúLVHO DQODPGDNL
JHOLúLPLLIDGHDPDoOÕNXOODQÕODFDNWÕU
$g)|÷UHQFLOHULQLQGHUVKDQHOHULQLGH÷HUOHQGLUGLNOHUL|OoHNWHIDNW|UDQDOL]LQGHG|UGQFIDNW|UDOW
PDGGHGHQ ROXúDQ Gereklilik DGÕ YHULOHQ IDNW|UGU Gereklilik IDNW|U EX |OoH÷LQ µVLQL
DoÕNODU $\UÕFD JYHQLOLUOLN NDWVD\ÕVÕ &UDQEDKF¶V $OSKD GH÷HUL EXOXQPXútur. Gereklilik DGÕ
YHULOHQ EX IDNW|U GHUVKDQH H÷LWLPLQLQ $g) LoLQ ROPD]VD ROPD] ELU NDWNÕ VD÷ODGÕ÷ÕQD LQDQPD
G]H\LQLLIDGHDPDoOÕNXOODQÕODFDNWÕU.
2.3. Korelasyon ve Regresyon Analizi
.RUHODV\RQ DQDOL]L GH÷LúNHQler DUDVÕQGDNL LOLúNLQLQ YH\D ED÷ÕPOÕOÕ÷ÕQ úLGGHWLQL
EHOLUOHPH\H \|QHOLN ELU DQDOL] WHNQL÷LGLU $QNHWLPL]GH IDUNOÕ GH÷LúNHQ DUDVÕQGDNL
LOLúNL\LJ|VWHUHQNRUHODV\RQGH÷HUOHULYHULOPLúWLU
Tablo 3. 'H÷LúNHQOHUDUDVÕQGDNLNRUHODV\RQGH÷HUOHUL
%D÷ÕPVÕ]'H÷LúNHQOHU
Memnuniyet
.LúLVHO
Gereklilik
*HOLúLP
,724(**)
,571(**)
,537(**)
,604(**)
,519(**)
,445(**)
-
Fayda
Memnuniyet
Fayda
.LúLVHO*HOLúLP
Gereklilik
**DQODPG]H\LSRODQNRUHODV\RQGH÷HUOHUL
.XOODQGÕ÷ÕPÕ]GH÷LúNHQOHUGHQMemnuniyet ile Fayda DUVÕQGDNLNRUHODV\RQGH÷HUL0,724 en yüksek
NRUHODV\RQ GH÷HULGLU Memnuniyet ile .LúLVHO *HOLúLP DUDVÕQGDNL NRUHODV\RQ GH÷HUL 0,571,
Memnuniyetle Gereklilik DUDVÕQGDNLNRUHODV\RQGH÷HUL0,537 EXOXQPXúWXU
Tab1o 4. Regresyon analizi tablosu
Çoklu Korelasyon
.DWVD\ÕVÕ5
Belirlilik
.DWVD\ÕVÕ R
,833
Standart
Hata
2
']HOWLOPLú R
%HOLUOLOLN.DWVD\ÕVÕ
2
,694
,675
,39976
'HWHUPLQDV\RQ .DWVD\ÕVÕ R 2 ED÷ÕPOÕ GH÷LúNHQGHNL GH÷LúLPLQ NDoÕQÕQ ED÷ÕPVÕ] GH÷LúNHQOHU
WDUDIÕQGDQ DoÕNODQGÕ÷ÕQÕQ J|VWHUJHVLGLU %X PRGHOGH Dershane Memnuniyeti GH÷LúNHQLQLQ
ED÷ÕPVÕ]GH÷LúNHQOHUWDUDIÕQGDQ\DNODúÕN¶QQDoÕNODQGÕ÷ÕJ|UOPúWU
Tab1o 5. 5HJUHV\RQNDWVD\ÕODUÕWDEORVX
%D÷ÕPVÕ]
'H÷LúNHQOHU
Fayda
.LúLVHO*HOLúLP
Gereklilik
Dummy_dershane
Dummy_is
Regresyon
.DWVD\ÕVÕ-B
Standart
Sapma
,506
,164
,187
,218
-,252
,072
,054
,067
,092
,077
24
6WDQGDUWODúWÕUÕOPÕú
5HJUHV\RQ.DWVD\ÕVÕBeta
,529
,217
,178
,141
-,180
t
7,034
3,041
2,794
2,374
-3,271
Önem
düzeyi
,000
,003
,006
,019
,001
$oÕN|÷UHWLPH÷LWLPLQGHGHUVKDQH\HJLGHQ|÷UHQFLOHULQGHUVKDQHWHUFLKYHPHPQXQL\HWOHULQGHUROR\QD\DQHWPHQOHULQ
oRNGH÷LúNHQOLLVWDWLVWLNVHO\|QWHPOHUOHLQFHOHQPHVL
Bu modele göre; Dershane Memnuniyeti GH÷HULQL %D÷ÕPVÕ] GH÷LúNHQOHULQ o GH
HWNLOHPHNWHGLU%D÷ÕPVÕ]GH÷LúNHQOHUGHEHWDNDWVD\ÕVÕHQ \NVHN RODQ Fayda GH÷LúNHQLGLU
.LúLVHO *HOLúLP GH÷LúNHQLQLQ LVH EHWD NDWVD\ÕVÕ Gereklilik GH÷LúNHQLQLQ LVH EHWD NDWVD\ÕVÕ
0,187 ‘dir.
$QNHWWH \HU DODQ GHPRJUDILN GH÷LúNHQOHUGHQ *HOLU \Dú FLQVL\HW GHUVKDQH Lú VHNW|U VÕQÕI
bölüm, mezuniyet lisesiOLVHDLGL\HWLPDVWHU\DSPDGúQFHVLg66KD]ÕUOÕ÷ÕQGDGHUVKDQH\HJLWPH
JLEL GH÷LúNHQOHU GXPP\ NXNOD GH÷LúNHQ RODUDN UHJUHV\RQ DQDOL]LQH GDKLO HGLOPLú DQFD VDGHFH
GHUVKDQHYHLúGH÷LúNHQOHULQLQHWNLVLQLQROGX÷XJ|UOPúWU
'XPP\ GH÷LúNHQOHUGHQ JLGLOHQ GHUVKDQH GH÷LúNHQLQGH IUHNDQVÕ HQ \NVHN RODQ 0XUDW GHVDQHVLQH
JLGHQOHU ³´ GL÷HUOHUL ³´ úHNOLQGH NRGODQPÕúWÕU 0XUDW GHUVKDQHVLQH JLWPH GXPP\ GH÷LúNHQLQLQ
EHWD NDWVD\ÕVÕ EXOXQPXúWXU 'XPP\ GH÷LúNHQOHUGHQ oDOÕúÕODQ Lú GH÷LúNHQLQGH IUHNDQVÕ HQ
yüNVHN RODQ $UD HOHPDQ ³´ GL÷HUOHUL ³´ úHNOLQGH NRGODQPÕúWÕU 0XUDW GHUVKDQHVLQH JLWPH
GXPP\GH÷LúNHQLQLQEHWDNDWVD\ÕVÕ-EXOXQPXúWXU
!
"
Fayda
#$
Dummy_der
sane
+
+
#
R =0,833 ,
Dersaneden
Memnuniyet
-
+
Dummy_is
R 2 =0,694
$%
&$
%#
+
-$
##
Dersane ùekil 1: Dershane memnuniyeti için regresyon modellemesi
ùHNLOGH J|UOG÷ )D\GD .LúLVHO *HOLúLP *HUHNOLOLN IDNW|UOHUL PHPQXQL\HWL SR]LWLI HWNLOH\HQ
IDNW|UOHUGLU <DQL GHUVKDQHOHUGH |÷UHQFL\H \DQVÕWÕODELOHQ ID\GD DUWWÕUÕODELOGL÷L RUDQGD |÷UHQFLQLQ
GHUVKDQHGHQ PHPQXQL\HWL DUWWÕUÕODELOLU GHUVKDQHOHUGH |÷UHQFL\H YHULOHELOHFHN .LúLVHO *HOLúLP
KHGHIOHUL YH H÷LWLPOHUL DUWWÕUÕODELOGL÷L RUDQGD |÷UHQFLQLQ GHUVKDQHGHQ PHPQXQL\HWL DUWWÕUÕODELOLU
GHUVKDQHOHULQ JHUHNOLOL÷L DUWWÕUÕODELOGL÷L RUDQGD |÷UHQFLQLQ GHUVKDQHGHQ PHPQXQL\HWL DUWWÕUÕODELOLU
0RGHOGH NXOODQÕODQ GXPP\ GH÷LúNHQOHUGHQ øú GH÷LúNHQLQGHQ ³DUD HOHPDQ´ RODUDN oDOÕúDQ
|÷UHQFLOHULQ GHUVKDQH PHPQXQL\HWL WHUV \|QGH HWNLOHQPHNWHGLU 'HYDP HGLOHQ GHUVKDQH NXNOD
GH÷LúNHQLQGH LVH g÷UHQFLQLQ 0XUDW GHUVKDQHVLQGH RNXPDVÕ PHPQXQL\HWL DUWWÕUÕFÕ ELU HWNHQ RODUDN
WHVSLWHGLOPLúWLU
25
+%$.,150ø1*$
2.4. Çok Boyutlu Ölçekleme (ÇBÖ$QDOL]L6RQXoODUÕ
Uygulanan ÇBÖ analizinde Kruskal 6WUHVNDWVD\ÕVÕYHPRGHOLQX]DNOÕNODUÕGR÷UXVDOELUPRGHO
LOH GR÷UX NRQXPODQGÕUPDVÕQÕQ PPNQ 564 ROGX÷XQGDQ HOGH HGLOHQ VRQXoODUÕQ
HOLPL]GHEXOXQDQYHULNPHVLQLRUWDX\XP|OoGH\DQVÕWWÕ÷ÕQÕV|\OH\HELOLUL]
ùHNLOgNOLGX]DNOÕNPRGHOLQHJDIL÷L
gNOLG X]DNOÕN PRGHOLQH LOLúNLQ JUDILNWH ELUELULQH \DNÕQ RODUDN QLWHOHQGLULOHELOHFHN GH÷LúNHQOHUGHQ
GHUVKDQH GH÷LúNHQLQLQ \HU DOGÕ÷Õ oH\UHNWLU %XQD J|UH |÷UHQFLQLQ GHUVKDQH\L VHoPH GXUXPX
GHUVKDQHQLQ \D\ÕQODUÕ GHUVKDQHQLQ \DUDWWÕ÷Õ LPDM |÷UHQFLQLQ LúL PDGGHOHUL HQ HWNLOL RODQ
GH÷LúNHQOHUGLU
Sonuç ve Öneriler
hONHPL]LQ HNRQRPLN úDUWODUÕ J|] |QQH DOÕQGÕ÷ÕQGD DLOHVLQH \N ROPDGDQ ELU LúWH oDOÕúDUDN
QLYHUVLWHH÷LWLPLQLGHVUGUPHNLVWH\HQ|÷UHQFLOHULPL]LoLQ$oÕN|÷UHWLP)DNOWHVLoRN|QHPOi bir
alternatiftir.
8]DNWDQ H÷LWLP úHNOLQGH H÷LWLP YHUHQ $QDGROX hQLYHUVLWHVL $oÕN |÷UHWLP )DNOWHVL |÷UHQFLOHULQLQ
H÷LWLPKD\DWÕER\XQFDHQE\N\DUGÕPFÕVÕ$oÕN|÷UHWLPGHUVKDQHOHULYH\D\ÕQODUÕGÕU$oÕN|÷UHWLP
GHUVKDQHOHUL|÷UHQFLOHULQoDOÕúPDVDDWOHULQHJ|UHD\DUODQDQKDIWDVRQXYHKDIWDLoLGHUVSURJUDPODUÕ
LOH$oÕN|÷UHWLP|÷UHQFLVLLoLQYD]JHoLOPH]ELUNRQXPGDGÕU$QFDN ELUNDo GHUVKDQH GÕúÕQGD $oÕN
|÷UHWLPGHUVKDQHOHULNXUXPVDOODúPDVÕQÕWDPDPOD\DPDPÕúWÕU
x
Dershaneden memnuniyet dershanenin, |÷UHQFL\H VD÷ODGÕ÷Õ VRV\DO RUWDP YH NLúLVHO
JHOLúLPLQH NDWNÕVÕ\OD GR÷UX RUDQWÕOÕGÕU g÷UHQFLOHULQLQ PHPQXQL\HWOHULQLQ DUWWÕUPDN LVWH\HQ
GHUVKDQHOHU |÷UHQFL NXOSOHUL VLQHPD JQOHUL NDUL\HU JQOHUL \DSDUDN GHUVKDQHQLQ VRV\DO
RUWDPODUÕQÕJHOLúWLUPHOLGLU
x
Ag)H÷LWLPLLOHSDUDOHOOLNYHVÕQDYODUGDoÕNDELOHFHNVRUXODUD\|QHOLNVÕQDYID\GDVÕQÕDUWWÕUÕFÕ
RODUDNDWÕODFDNDGÕPODU|÷UHQFLQLQGHUVKDQHGHQPHPQXQL\HWLQLGHDUWWÕUPD\DNDWNÕVD÷OD\DFDNWÕU
x
g÷UHQFLQLQ DOGÕ÷Õ L\L QRWODUÕQ GHUVKDQH H÷LWLPLQLQ ELU VRQXFX ROGX÷X EX \]GHQ
GHUVKDQHOHULQ JHUHNOLOL÷L |÷UHQFL\H DQODWÕODELOGL÷L RUDQGD GHUVKDQHGHQ GX\XODQ PHPQXQL\HWLQ GH
DUWDFD÷ÕoRNDoÕNWÕU
26
$oÕN|÷UHWLPH÷LWLPLQGHGHUVKDQH\HJLGHQ|÷UHQFLOHULQGHUVKDQHWHUFLKYHPHPQXQL\HWOHULQGHUROR\QD\DQHWPHQOHULQ
oRNGH÷LúNHQOLLVWDWLVWLNVHO\|QWHPOHUOHLQFHOHQPHVL
x
dRNER\XWOX|OoHNOHPHGHoÕNDQVRQXoODUDJ|UHELUELULQHRNXQXODQGHUVKDQHYHGHUVKDQHQLQ
LPDMÕ HQ \DNÕQ NDYUDPGÕU $oÕN |÷UHWLP |÷UHQFLVL ³XFX] GHUVKDQH ´ SHúLQGH GH÷LOGLU g÷UHQFL
VD\ÕVÕQÕDUWWÕUPDNLVWH\HQGHUVKDQHOHUNDGURODUÕQÕIODúKRFDODUODWDNYL\HHWPHOLH÷LWLPLQLQNDOLWHVLQL
yükseltmelidir.
Kaynaklar
Aksöz, Z. (2001). <HQLGHQ hUHWLP .XUDPÕ $oÕVÕQGDQ 'HUVKDQHGHNL )DUNOÕODúPDODU <D\ÕPODQPDPÕú
Yüksek Lisans Tezi. $QNDUD$QNDUDhQLYHUVLWHVL(÷LWLP%LOLPOHU(QVWLWV
Alpan, H. (2004). g]HOg÷UHWLPLOHøOJLOL0HY]XDWODU $QNDUD6HYL\H<D\ÕQFÕOÕN
Broad, M. C.(1999). The Dynamics of Quality Assurance.[Electronic Version] Online Distance Education
3. http://www.usq.edu.au/electpub/eiist/docs/old/vol3nol/article2/v3nla2.pdf (1 $÷XVWRV
%\N|]WUNù6RV\DO%LOLPOHUøoLQ9HUL$QDOL]L(O.LWDEÕ Ankara: Pagem Akademi.
g]GR÷DQ )% YH ø.7]Q g÷UHQFLOHULQ hQLYHUVLWHOHULQH 'X\GXNODUÕ *YHQ h]HULQH %LU
$UDúWÕUPD, Kastamonu Eðitim Dergisi, 15.2.
Crossman D.M. (1997) 2: The Evolution of the World Wide Web as an Emerging Instructional Techonology
Tool in Web-Based Education, B. Khan.(Ed.). Englewood Cliffs, New Jersey: Educational
Technology Publications
'HPLUD\8$g)0H]XQODUÕQÕQ6HNW|UGHNL.RQXPODUÕ 8]DNWDQ(÷LWLP, 3- 22.
Dringus,
L.
P.(1999).
Connecting
Resources
in
Online
Learning
Environments
http://www.westga.edu/~distance/dringus22.html $÷XVWRV
'XPDQ7g]HO'HUVKDQHOHUYHøúOHYOHUL<D\ÕPODQPDPÕú<NVHk Lisans Tezi.SBE, Ankara..
Ergün, M.(1998). ,QWHUQHW'HVWHNOL(÷LWLPAfyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 1.
Erol H.(2010) 63663DNHW3URJUDPÕLOHøVWDWLVWLNVHO9HUL$QDOL]L Adana: Nobel Kitabevi.
*LUJLQHU 1 0D\ÕV 8]DNWDQ (÷LWLPH *HoLú øoLQ .XUXPVDO <DSÕODQPD $oÕN-8]DNWDQ (÷LWLP
Sempozyumu$QDGROXhQLYHUVLWHVL(VNLúHKLU
*|NGD÷'0D\ÕV7UN<NVHNg÷UHWLP.XUXPODUÕQÕQ<DUDUODQDPDGÕ÷Õ*o8]DNWDQg÷UHWLP
$oÕN-8]DNWDQ(÷LWLP6HPSR]\XPXQGD6XQXODQ%LOGLri(VNLúHKLU$QDGROXhLYHUVLWHVL-22.
øúPDQ $ 8]DNWDQ (÷LWLP *HQHO 7DQÕPÕ 7UNL\H
GHNL *HOLúLPL YH 3URMH 'H÷HUOHQGLUPHOHUL.
6DNDU\D'H÷LúLP<D\ÕQODUÕ
.DOD\FÕù63668\JXODPDOÕdRN'H÷LúNHQOLøVWDWLVWLN7HNQLNOHUL$QNDUD$VLO<D\ÕQ 'D÷ÕWÕP
Khan, B. (1997) 1: What Is It and Why Is It?, B. Khan (Ed.). in Web-Based Instruction Englewood Cliffs,
New Jersey: Educational Technology Publications, 5.
Kesim, M. ve Özkul, A.E.( 13- 0D\ÕV %LOLúLP 7HNQRORMLOHULQLQ $oÕN |÷UHWLPGH .XOODQÕOPDVÕ
%LOLúLP7HNQRORMLOHUL,úÕ÷ÕQGD(÷LWLP.RQIHUDQVÕ
QD6XQXODQ%LOGLUL Ankara:ODTÜ.
Koçer, H.A., (1991). 7UNL\H
GH 0RGHUQ (÷LWLPLQ 'R÷XúX YH *HOLúLPL -1923) $UDúWÕUPD YH
øQFHOHPH'L]LVL. øVWDQEXO0(%<D\ÕQODUÕ
Leiner, B. M., Cerf, V. G., Clark, D. D., Kahn, R. E., Kleinrock, L., Lynch, D. C., Postel, J., Roberts, L. G.
ve Wolff, S. A Brief History of the Internet. http://www.isoc.org/internet/history/brief.shtml
(2$÷XVWRV2010)
Mclsaac,S.M.and Gunawardena,S.L.(1996).Distance Edu. D.H.Jonassen.(Ed.)in Handbook of Research for
Educational Communications and Technology.New York:Simon and Schuster,403-437.
MEB.
(2004).
0LOOL
(÷LWLP
6D\ÕVDO
9HULOHU
http://www.osym.gov.tr/BelgeGoster.aspx?DIL=1&BELGEBAGLANTIANAH=2000 $÷XVWRV
2010).
Moore, M. G. ve Kearsley, G.(1996). Distance Education: A Systems View, United States of America:
Wadsworth Publishing Company.
Nasseh, B. (1997). A Brief History of Distance Education. http://www. seniornet.org/edu/art/history.html
$÷XVWRV
27
+%$.,150ø1*$
O'Malley, J. (1999). Students Perceptions of Distance Learning. Online Learning and the Traditional
Classroom. http://www.westga.edu/~distance/omalley24.html. (1 $÷XVWRV
Oliver, R. (1999). On-line Teaching and Learning: Changing Roles for the Participants.
http://elrond.scam.ecu.edu.au/oliver/docs/99/ACE.pdf $÷XVWRV
Organer, S.(2003). E-learning and Democratisation Using the Internet.
http://unpanl.un.org/intradoc/groups/public/documents/apcity/unpon005833.pdf $÷XVWRV
g]QO$g]IÕUDW A. ve Yürüker, S. (16-(NLP8]DNWDQ(÷LWLPGHøúLWVHO0DWHU\DOLQgQHPLYH
<DSÕP g]HOOLNOHUL $oÕN øON|÷UHWLP YH $oÕN |÷UHWLP /LVHVL gUQHNOHUL II. 8OXVODUDUDVÕ (÷LWLP
7HNQRORMLOHUL6HPSR]\XPYH)XDUÕ
QGDVXQXODQELOGLUL. Sakarya: Sakarya Üniversitesi.
Özsoy, M. (2003). g]HOg÷UHWLP.XUXPODUÕ2ODUDN'HUVKDQHOHUYH6RUXQODUÕ'HQL]OLøOL8\JXODPDVÕ
<D\ÕPODQPDPÕú<NVHN/LVDQV7H]L .WDK\D'XPOXSÕQDr Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Öztürk, A. (2001). hQLYHUVLWH 6ÕQDYÕQÕ .D]DQDPD\DQ g]HO 'HUVKDQH g÷UHQFLOHULQLQ 2UWDN g]HOOLNOHUL
YH g]HO 'HUVKDQHOHULQ %X g÷UHQFLOHUH g66
GHNL 3XDQ *HWLULVL .D\VHUL gUQHNOHPLQGH
<D\ÕPODQPDPÕú<NVHN/LVDQV7H]L Kayseri: Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Reeves, T. C. (1994). Evaluating What Really Matters in Computer-Based Education.
http://www.educationau.edu.au./archives/ cp/reeves.htm $÷XVWRV
Rivera, J.C. (2002). A Comparison of Student Outcomes, Satisfaction Between Traditional Web Badsed
Course Offerings. http://www.wesga.edu/%7Edistance/oidla/fall53/rivera53.html $÷XVWRV
Sipahi B, Serra Y. ve Murat Ç.(2006). Sosyal Bilimlerde SPSS ile Veri analizi , øVWDQEXO %HWD
<D\ÕQODUÕ
TED. (2005). +D\DW GN" 7UNL\H
GH hQLYHUVLWH\H *LULú 6LVWHPL $UDúWÕUPDVÕ YH d|]P gQHULOHUL
$QNDUD7('<D\ÕQÕ
Telia, S.(2003). The Poor Relation of the Education System? Aspects of Distance Education and Open
and Distance Learning. http://www.edu.helsinki.fi/media/mep6/Tella.pdf $÷XVWRV
7XQD\8/LVHg÷UHQFLOHULQLg]HO'HUVKDQHOHUHøWHQ)DNW|UOHU<D\ÕPODQPDPÕú<NVHN/LVDQV7Hzi.
Ankara: Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
7UNR÷OX 5 2QOLQH (÷LWLP http://www.teknoturk.org/docking/vazilar/tt000042-yazi.htm
(6
$÷XVWRV
7UNR÷OX R.(2002). ,QWHUQHW 7DEDQOÕ 8]DNWDQ (÷LWLP 3URJUDPÕ *HOLúWLUPH 6UHoOHUL
http://www.toiet.sakarya.edu.tr/current%20articles/turkoglu.htm (2 $÷XVWRV
Youngblood, P., Trede, F ve Corpo, S. D.(2001). Facilitating Online Learning: a Descriptive Study
[Electronic Version] Distance Education. 22, No.2, 264-284.
28
ABMYO
Dergisi. 25, (2012) (29-49)
Küçülen dünyada büyümek
Ali ihsan ÖZEROLU1
Özet:
Küreselleme olgusu rakibinin hemen yan banda faaliyet göstermesine izin vermitir. Bu durum geleneksel
i ve ticaret anlayn deiiklie zorlamaktadr. Ayrca i dünyasnda kullanlan terimlere ortak anlam
yüklenmesi de gerekmektedir. Bu kapsamda Pazarlamadan, müteriye, rekabetten yenilikcilie kadar tüm
terminolojide yeni tanmlar yaplmas ve bu bu tanmlarn ortak dil olarak kullanlmas gerekmektedir.
Bu çalma Türk firmalarnn küresel rekabet güçlerini artrmaya yönelik bir çalmadr.
Anahtar Kelimeler: Rekabet, müteri, pazarlama, yenilikçilik
Abstract:
The concept of globalization have let the competitor run its own firm near yours. This situation forces
traditional understanding of business & commerce to change. Within this context, common meaning must be
given to the words in the sector. For this reason; from marketing to customer, and from competation to
innovation, all word have been re defined for common understanding.
In this study, I have aimed to increase the competetion power of Turkish SME’s.
Key Words: Competation, customer – consumer, marketin, innovation
Giri:
Ülkeleraras ticari ibirlii ve beraberinde birbirine bamllk arttkça uluslararas ticaretin snrlar ortadan
kalkmakta ve isteyen kurum veya giriimci
istedii yerde ticari faaliyetini sürdürme imkanna
kavumaktadr. Bu durum 2000 ylnda Çin’in dünya Ticaret Örgütüne (WTO) üye olmas ile balam ve
günümüze kadar hzl bir seyir izlemitir.(WTO,2000)
Bu durum ülkelerin geleneksel “i”, “ticaret” anlaylarnda deiiklie ve daha farkl bir anlayn
gelimesine neden olmutur. Örnein ülkemizde ticari faaliyet “ ahi” kültürünün etkisinde yürümekte ve
günümüzde hala kendine yer bulabilmektedir. Bu ticaret kültüründeki “ siftah yapan dükkann kendisine
gelen ikinci müteriyi siftah yapmayan komusuna yönlendirmesi” bize özgü bir “i” veya “ticari” gelenek
iken, yeni uluslararas rekabet koullar “ ikinci müteriyi komusuna gönderene ans tanmamaktadr. te
daha farkl anlay burada yatmaktadr. Bu farkl olguyu anlayabilmek ve o’na kar duru belirleyebilmek
için iletme, yönetici,müteri,tüketici,i gruplar,ürün, rekabet, pazarlama gibi kavramlar yeni anlaya göre
tanmlamak gerekmektedir.
letme
Bugün kime sorulsa herkes iletmenin ne olduu konusunda fikir sahibi imi gibi görünebilir. letmenin
sözel tanmn yapmaya gayret edip ya organizasyon emas ile yada “girdi -süreç- çkt” üçlemi ile iletmeyi
1
Yrd. Doç. Dr.Ali hsan ÖZEROLU st.Aydn Üniversitsi. BF. [email protected],
29
Küçülen dünyada büyümek
tanmlamaya çalr. Hatta yönetim ( hiyerarik) yaplarndaki çeitliliklerle iletmeyi anlatmaya çalabilir.
Ksmen doruluk pay olmakla birlikte günümüz rekabet ortamnda, yani ticari snrlarn kalkt, her yerde
ticaret veya i yapabilmenin mümkün olduu, yani küçülen dünyada “iletmenin” ne olduunu resimle
tasvir edebilmekte zorlanrlar. Çünkü geleneksel ticaret kültürünün yerini acmasz uluslararas rekabet
kültürünün ald henüz fark edilmemitir. Uluslararas rekabette tek kural “ya sen var olursun yada rakibin”
esasna dayaldr. Bu nedenle “ sana gelen ikinci müteriyi” siftah için komuiletmeye göndermek bu
rekabet anlaynn tercih edilen davran deildir.
letme: kar amac güden ticari kurulutur.2 Hedefi; salayabilecei maksimum kar’dr. Yanndaki
iletme ve iletmelerin de ayn amaca yöneldiini varsaydmzda tüm bu iletmeleri “ bir ralli yarnda
son hzla maksimum kar hedefine giden “yar arabalar” na benzetmek doru olacaktr. Bu arabalar kar
hedefine ulamak için birbirini çeitli numaralarla, yetenek üstünlükleri ile geçmeye çalmak, hatta daha da
ötesi bir dierini ralli pistinden yani pazardan dar çkmaya zorlamaktadrlar. Ralli pistindeki arabalarn
olduu gibi hiçbir iletme bir dierinin pazarda kalmasn istememektedir. Pazarda eksilen her bir iletme
kendisini daha çok maksimum kar hedefine ulatracaktr. te acmasz rekabet bu anlayta yatmaktadr.
“Ya onlar var olmal yada ben”
1.
Bir iletmenin rekabetçi olabilmesi, kurulu öncesi pazar, rekabet koullarn anlamak ve o’na göre
yaplanmakla mümkündür. Çünkü rekabet göz önüne alndnda kurulularn varlklarn sürdürebilmek için
baarmak zorunda olduklar üç ana hedef görülmektedir. (TTK,2011)
A) Müteri ihtiyaçlarn karlayabilmek,
B) Maliyetleri azaltarak verimlilii artrmak,
C) Yeni ürün ve hizmetleri süratle pazara sunmak.
Bu hedeflere ulaabilmek için irketlerin yönetim anlaynn deimesi ve bilgi beceri ile eitim altyapsna
yatrm yaplmas gereklidir.
letmelerin kuruluunda egemen olan iki temel yaklam vardr.
1) Ne üretirsem satarm,
2) Ne satabilirsem onu üretmeliyim.
Eer bir iletme birinci yaklama göre kurulmusa rekabetci olamayaca açktr. Çünkü üretim teknolojik
ilerlemelerle günümüzde “ her kiinin harc” konumuna gelmitir. Üretim kolaylam ve ayn ürünü üreten
firma says çoalmtr.
Eer bir iletme ikinci yaklama göre kurulmusa bu iletme tam bir “rekabetci” iletme konumundadr.
(Porter,E.Michael, ,2000).Çünkü kurulu öncesi kime “ne” satacan belirlemek maksadyla pazar
aratrmas yapm ve iini ansa brakmamtr. Günümüzde i dünyasna girecek firmalarn bu yaklamla
yeni Pazar düzeninde yer almalar gerekmektedir.
Bir “yar arabas” olarak belirlediimiz iletmenin temel olarak iki fonksiyonu vardr.
1) Pazarlama,
2) Üretim,
30
A..ÖZEROLU
Rekabetçi iletmelerde ön teker “pazarlama”, arka teker “ üretim” olmaldr.
Müteri & Tüketici :
Günümüzde iletme sahipleri ve çalanlarnca net olmayan en önemli konulardan biri de müteri & tüketici
tanmdr. “Kaç grup veya kaç adet müteri var” diye sorulduunda adamlarmz genellikle tüm dünya
nüfusunu müteri olarak gördükleri gibi bir cevap verirler. 6 milyar, 5 milyar, 3 milyar gibi müteriyi
milyarlarca tanmlarlar. Peki kaç adet “tüketici“ var dediiniz de yine “ ne kadar müteri varsa o kadar da
tüketici var “ demeye getiriler. Bu yaklam i adamlarmzda müteri – tüketici bilincinin olumadn
göstermektedir. Srf bu gösterge firmalarmzn rekabetçi olamayacaklarnn temel göstergesini
oluturmaktadr. Çünkü müteri- tüketici kavramn global rekabet ortamnda belirginletiremeyen bir firma
müteri dediklerine reklam duyurusu için bir sayfalk broür bastrp datmaya kalksa gerek basm gerekse
datm maliyetinden dolay girecei kaynak israf yüzünden daha ticarete balamadan pazardan çekilmek
zorunda kalacaktr. O halde tanmlar belirginletirmek gerekmektedir.
Müteri: Bir tedarik noktasndan belirli aralklar satn alma alkanlnda bulunan kii,
Tüketici: Bir tedarik noktasndan tek sefer bir ürün/hizmet satn alan kii, dir.
Bu tanma uygun olarak müterileri snflamak gerektiinde üç grup müteri ile kar karya geliriz:
International Trade Center ( UNCTAD/WTO,2003)
1) Benim müterilerim,
2) Rakibimin/Rakiplerimin müterileri,
3) Potansiyel müteriler,
Bu tanmdan sonra tekrar “yar arabas” örneine gittiimizde ön teker olan pazarlama ve arka teker olan
“üretim” in objektifleri daha da önem kazanmaktadr. Çünkü bir “pazarlama stratejisi” oluturabilmek bu
tanmlar belirginletirip anlamakla mümkün olabilecektir.
Pazarlama Objektifleri: (Kotler,P,1972)
x
x
x
x
x
x
Kendi müterine daha sk ve çok satmak,
Rakibinin müterisini kendine çekebilmek,
Potansiyel müterileri kendine çekebilmek,
Karl satmak,
Olumlu firma imaj oluturmak,
Müteri sadakati oluturmak,
Olarak sralanabilir ve bu sralama belirlenecek öncelik srasna göre “pazarlama stratejisini” bir kurum için
daha gerçekçi ve uygulanabilir hale koyar. Yani burada alt milyar sözde müteri için hazrlk yaplmayacak
ve kaynak israfna gidilmeyecektir.
Üretim Objektifleri:3
x
stenen miktarda üretmek,
31
Küçülen dünyada büyümek
x
x
x
stenen zamanda üretmek,
stenen (standartta) kalitede üretmek,
Anlalan fiyatta üretmek,
Bu objektiflerden her birinin aksi yaplmas durumunda müteri kaybedilecei için, rekabet gücü de
kaybedilecektir. Yani bu objektifler ayn zamanda rekabet gücünü oluturan ve bir iletmeyi maksimum kar
hedefine götüren ana faktörleri de oluturmaktadr.
Tekel Firmalar: Pazarda iki tür “tekel” e rastlamak mümkündür. Birincisi “yapay” tekeller, ikincisi “ doal
tekellerdir. ( UNCTAD/WTO. 2003)
Yapay tekeller; hükümetlerin korumac politikalar ile olumulardr.
Doal tekeller; serbest rekabet ortamnda “tek satc” olabilmeyi baarm firmalardr.
Bu firmalar, tekel konumuna gelince piyasaya; (Deming,W.Edwards,1996 )
x
x
x
x
stedii miktarda
stedii zamanda,
stedii (standartta) kalitede,
istedii fiyatta,
mal/hizmet sürebilirler. Rekabet güçleri oldukça yüksektir. Yukardaki faktörler ayn zamanda rekabet güç
faktörlerini olutururlar.
Rekabetin iki öesi:
Günümüzde birçok i adam rekabeti “ayn ürünü üretmek” esasnda ararlar. Yaplan en büyük yanllardan
biri de bu anlaya sahip olmaktr. Bu anlaya sahip olan bir i adam hala ” müteri-tüketici, rekabet,
kavramlarn anlamam, “müteri odakl” düünmeyeb bir i adamdr. Çünkü rekabet, “ayn ürün” baznda
deil, “ayn müteri” baznda gerçeklemektedir. Bir gömlei üretip x pazarda satanla ayn gömlei üretip y
pazarda satan neden rakip olsun. Bu örnekten anlalaca gibi rekabet üretim bazl deil fakat “müteri”
yani hedef kitle yani “pazar bölümlemesi” esasnda gerçeklemektedir. Eer iki firma ürettiini ayn hedef
kitleye satmaya çalyorsa o iki firma arasnda rekabet vardr.
Rekabet kimler arasnda yaplmaktadr ? Ülkeler mi, paktlar m, firmalar m rekabet etmektedir?
Günümüz rekabet düzleminde en önemli konulardan biri rekabetin kimler arasnda olduudur. Bu noktada
tekrar iletmeye ve onu tasvir ettiimiz “yar arabasna” dönelim. Eer arabay kullanan bir “kaptan pilot”
olmazsa o arabann hareket edebilmesi ve hedefe gitmesi mümkün müdür ? Elbette hayr. O zaman kim
rekabet ediyor sorusunun cevab açk seçik bir ekilde ortaya çkmaktadr. Yani “yöneticiler” rekabet
etmektedir. Dolays ile bu açdan bakldnda “yöneticinin” iki temel görevi ortaya çkmaktadr;
(GEME,2000)
1) Kendi iini iyi bilmek,
2) Rakibinin iini iyi bilmek,
Bir yöneticinin rakibinin iini iyi bilebilmesi, kendini rakip/rakiplerinin yerine koyarak “empati” yapmas ile
mümkündür. Eer bir yönetici maksimum kar hedefine varma konusunda rakibinin aklndakini okuyarak,
32
A..ÖZEROLU
onun yapaca hamleleri hesap ederek kendi stratejilerini gelitirmezse kendisini bekleyen yegane akbet o
pazardan dlanmak olacaktr.
Rekabet hangi yöneticiler arasndadr ? iki rakip kurumdaki üst düzey iki yönetici mi yoksa kurumlarda
mevkidalar arasnda m? Elbette doru cevap rakip firmalar arasnda mevkidalar arasnda rekabet
olmaktadr. Yani; genel müdür rakip genel müdürü izlemek ve halelerini görmek zorund, pazarlama müdürü
rakip pazarlama müdürünü izlemek ve hamlelerini görmek zorundadr. Ayn ekilde bu durum her rakip
mevkidalar arasnda olmak durumundadr. Rekabet düzleminde rakibini takipten vazgeçen yar
kaybetmeye mahkum olur.
letmelerin küresel koullara ayak uydurabilmeleri anlamnda veya yeniden yaplandrlmasnda kritik önem
tayan öncelikleri arasnda en önemlisi irket stratejisidir. Strateji; iletme ile çevresi arasndaki ilikileri
analiz ederek iletmenin istikametinin ve amaçlarnn belirlenmesi, bunlar gerçekletirecek faaliyetlerin
tesbiti ve organizasyonun yeniden düzenlenerek gerekli kaynaklarn tahsis edilmesidir. (Dinçer,Ömer. 1994)
Pazarlama :
“Pazarlama sadece pazarlamaclara braklmayacak kadar önemli bir itir”
(Drucker,Peter.,1996)
, eklinde tarif edilerek önemi vurgulanan bu olgu, Klasik ifadesiyle: iletme ihtiyaçlarna
ulamay salayacak mübadeleleri gerçekletirmek üzere,mallarn hizmetlerin ve fikirlerin
“gelitirilmesi, fiyatlandrmas,tutundurulmas ve datlmas sürecidir. (Mucuk,smet.2003)
letmelerin maksimum kar hedefi rakip yöneticilerin birbirini yakn markaja almalarnn yan sra
“pazarlama” kavramn alglaylarna da baldr. Eer günümüzdeki klasik
pazarlama
disiplinlerinin belirttii ekilde yani: 4 p + 4 C veya 12 vs. eklinde anlarsa bu alglama kendisini
hiçbir yere götüremez. Bu formüldeki harfler ve saylar ve onlarn karlk geldii tanmlar doru
olsada bu tanmlar sadece kitaplarda süslü durmaktadr. Günümüz rekabet alannda pazarlama:
pazarda karlanmam istek ve ihtiyaçlar tespit etmek ve bu istek ve ihtiyaçlar karlayacak
ürünlerle hedef kitleyi belirlemek demektir. Bu ciddi bir Pazar aratrmasna, mevzuat incelemesine,
datm kanal tespitine, kültürel incelemelere ve daha birçok ayrnty tespite gitmek demektir. Bu
tesbitlerin bilekesi “üründe yenilik” olarak ortaya çkar ve firmay “Pazar hakimiyetine” götürür.
Ancak üründe yenilik yani “innovasyon” tek bana yeterli deildir. Ürünü ve özelliklerini de
bilmek gerekir. (ITO,2004)
Ürün :
Ürüne bak açs aynen bir insana bak açs gibi olmaldr. Yani ürünü bir “ahsiyet” gibi görmek gerekir.
Çünkü ürüne pazarn istedii özellikler yüklenmi yani ürün “konumlandrlm” ve kendisini tercih edenlere
söz verir hale getirilmitir. Ürünün kendi müterisine “sözü” vardr. Bu nedenle ürünü gerek hedef kitlenin
gerek firmann beklentilerini yerine getirecek ekilde tasarlamak gerekmektedir. Bu tasarlamay yapmak için
de ürünün “boyutlarn” yada özelliklerini gruplamak ve her bir grubu açklamak gerekmektedir.
Bir ürünün üç boyutu vardr.( Barutcugil,smet Sabit,1982)
1) Fiziki boyut; ürünün ekli,yapld maddeyi, kokusunu,kimyasaln ifade eder,
2) Nesnel boyut; ürünle karlanan tatmin boyutunu ifade eder,
33
Küçülen dünyada büyümek
3) Zenginletirilmi boyut; ürünün imaj,fiyat ve datm kanal yapsnnn nasl olmas gerektiini
ifade eder.
Fiziki boyut belirlenirken onu kullanacaklarn üründen zarar görecek her durum belirlenmeli ve bunlarn
önüne geçilmelidir. Kullanclara kolaylk,salk ve emniyet bu boyutta belirlenmelidir. Ayrca fiziki boyut
ve datm kanal ilikisi rasyonel bir ekilde tesbit edilmelidir.
Nesnel boyut, ürünün kullanclarna verdii sözdür. Bu sözle ürün, kullanclarna “ben sizin ihtiyacnz
karlayacam” demektedir. Eer kullanclarnn eline ulatnda ürün verdii sözü tutamyorsa
,kullanclar tarafndan bir daha tercih edilmeyecek ve kullanclar rakip ürünlerine yönelecei için firma
ürünün nesnel boyutu açsndan büyük bir risk tamaktadr.
Zenginletirilmi boyut stratejik etkinliin youn olduu boyuttur. Burada hangi tür fiatlamann olaca,
nasl bir datm kanalmm kurulaca ve ürünün mü? Firmann m imaj oluturulup gelitirilecei
düünülmektedir.
Strateji Tasarm:
Ürünün kime satlacann tesbiti yani bir baka ifadeyle “ürün konumlandrmas” ve “Pazar
bölümlendirmesi” rekabetçi olmak adna yaplmas gereken son çalmadr. Pazarlama stratejisi bu iki
“bölümleme” ve “konumlama” olgularna dayandrlr. Pazarlama objektiflerinden öncelik sralamasna göre
belirlenmi maddelere bal olarak pazarlama stratejisi tamamlanr. Strateji gerçekletirilirken üretim
objektifleri her durumda ayn kalr. Günümüz rekabet ortamnda eer bir firma “stratejisini” bilmiyorsa bu o
firmann er yada geç pazardan dlanaca anlamna gelmektedir. Çünkü firma nereye gideceini bilmiyorsa
yol seçmenin hiçbir anlam yoktur. Dolays ile rekabetci bir firma stratejisini oluturarak maksimum kar
yarna ancak çkabilir.
ekil 1: Strateji Gelitirilecek Düzeyleri
Kaynak: The Business Management System (UNCTAD/ WTO 2003)
Küreselleme : Modernitenin sosyal, kültürel,düünsel ve ekonomik boyutta kendini yeniden
kurmasdr. Bu balamda küreselleme ulusal snrlarn önemini yitirmesi ve devletin ekonomi
üzerindeki denetiminin yava yava ortadan kalkmasdr. Bu durum uluslar aras ticaret açsndan
“küçülen dünya” olarak nitelenebilir.
34
A..ÖZEROLU
Finansal serbestlik ve sermayenin serbest dolamnn salanmas
özelliklerinden biridir. (Soros,George.,2003)
küresellemenin en önemli
Dünya ekonomileri, ülkeler arasnda giderek artan ticari ve finansal ilikilerin sonucunda birbiriyle
bütünlemektedir. Küreselleme olarak nitelenen bu gelime daha büyük pazarlara açlmann
avantaj ile birlikte daha kolay bir ekilde sermayeye, teknolojiye ve ucuz ithalata ulaabilme
imkan salamaktadr.
Büyük pazarlar için yaplan büyük ölçekli üretim, maliyetleri aa çekerek, verimi ve
uzmanlamay artrmaktadr. Ancak küresellemenin dünya ekonomisine getirdii frsatlar ülkeler
arasnda eit ekilde dalmamaktadr. (DTM, 2005)
Konuya istihdam açsndan bakldnda ise, yatrmlara bal olarak gerçeklemesi gereken
istihdamn, yurt dnda olmas nedeniyle, yurt içindeki isizlik sorununun çözümü zorlamaktadr.
Uluslar aras yatrmlarn iki temel avantaj vardr. Elde edilen karlarn yatrmc ülkeye transferi ve
politik güç kazanmdr.
Küreselleme sürecinde gözlemlenen bir dier önemli husus da ulus devletlerde younlam olan
gücün,
yavaça
dier
uluslararas
oyunculara
kaymakta
olduu
tesbitidir.(Kayacan,Murad.,s:3,2006)
Bu tesbit ulusal sürdürülebilirlii tartma konusu haline getirmektedir.
Uluslararaslama : Uluslararaslama gerek iç Pazar daralmas gerekse küresellemenin doal
sonucu olarak karmza çkmaktadr. Neredeyse “sürüdürülebilirliin” yegane artn
oluturmaktadr. Bu nedenle uluslararaslamaya kararl bir firma kendini aada 8 grup halinde
tasnif edilen sorular çerçevesinde kontrole tabi tutmaldr.
“hracata Hazrmsnz ?”
1) STRATEJ :
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
Ülkemizin kili Ticari Anlamalar Yapt Ülkeleri biliyormusunuz ?
Ülkemizin ihracat için salad destekleri biliyormusunuz?
Potansiyel müterilerinizin kimler olduunu biliyormusunuz?
Ürününüz fiziksel özellikleri açsndan rakiplerinizin salamad avantajlar sunuyor
mu?
Ürününüzle ilgili müterilerin talep ettii teknik gereklilikleri yerine
getirebilecekmisiniz?
Teslimat ve datm ile ilgili bir strateji tespit ettinizmi?
Ürününüz ve firmanz ile ilgili imaj yaratmaya yönelik bir Stratejiniz var m?
Ürününüz ile ilgili bir fiyatlandrma stratejiniz varm?
Ürününüzle ilgili uluslar aras belgeleme yükümlülüklerin yerine getirilmesi
planlandm?
35
Küçülen dünyada büyümek
2) PAZARLAMA :
1. Potansiyel
pazarnz
inceledinizmi?
Rakiplerinizin
karlayamad
ihtiyaçlar
karlayabiliyormusunuz?
2. Uluslar aras potansiyel alclarnza reklam ve promosyon yoluyla ulaabiliyormusunuz?
3. Fuarlar yoluyla ve bireysel olarak potansiyel müterilerinize ulaabiliyormusunuz?
4. Firmanz uluslar aras sat ve kontrat pazarlklarn yürütebilir durumdam?
5. Distribütörleri aratrdnzm ve distibütörlük sözlemeniz varm?
6. Sat için tespit ettiiniz bir INCOTERM ( teslim ve yükleme ekli) varm?
7. irket literatürünü( broür, katalog, fiat listeleri,cd) ilgili pazara yönelik hazrladnzm?
3) ÜRETM :
1.
2.
3.
4.
5.
Firmanz potansiyel ihracat taleplerini karlamaya ne kadar hazr?
Ürünlerinizi düzenli olarak ayn kalitede üretecek sistemi kurdunuzmu?
Girdilerinizi istendik kalitede, uygun fiyatla ve istenilen zamanda tedarik edebilecek sisteminiz
varm?
hracat siparilerini zamannda yetitirebilecekmisiniz?
Firmanzn averaj üretim maliyeti rakiplerinizle ayn seviyede mi?
4) DAITIM:
1. Ürünlerinizin paketlemesi/ambalaj konusunda gereklilikleri biliyormusunuz ve bu konuda
hazrlk yaptnz m?
2. Firmanz ihracat ilemlerini halledebilecek durumda m?
3. Ürünlerin teslimat için tüm tama alternatiflerini gözden geçirdiniz mi?
4. Yükleme/teslimat masraflarnz rakiplerinizinkinden pahal ise bu dezavantaj ortadan
kaldrabilecek misiniz?
5. Depolama konusunda bir çalma yaptnzm?
5) FNANS :
1.
2.
3.
4.
5.
hracat balamak için ne kadar harcama yapmanz gerektiini hesapladnz m?
Finans kurulularndan destek alabilecekmisiniz?
hracata ayracanz güç ve kaynaklarnz yurt içindeki pozisyonunuzu sarsarm?
Farkl artlar altnda karllnz hesapladnz m?
Müterinizin güvenilirliini ölçebilirmisiniz?
6) PLANLAMA VE ANALZ :
1.
2.
3.
4.
hracat plannz hedef pazar niçin seçtiinizi açk bir ekilde açklyor mu?
Ürününüzün konumlandrmasnn ne olaca plannzda belli mi?
Pazarla nasl iletiim kuracanz belli mi?
hracat plannz 3-5 yllk projeksiyonlar içeriyor mu?
7) KOORDNASYON :
1.
Talep ve sorulara firmanzda kimin cevap verecei yetki ve sorumluluk snrlar ile belli mi?
36
A..ÖZEROLU
2.
3.
Üretim ve datmdan firmanzda kimin sorumlu olduu tespit edildi mi?
hracat için ihtiyaç duyabileceiniz personel bulabilirmisiniz?
8) GELM :
1.
Yaplan ve yaplacak ileri kontrol etmeye yönelik bir sistem kurdunuz mu?
Bir firmann uluslararaslamaya yönelik kendini tartmas anlamna gelecek bu ön hazrlk daha sonra
kendini kurumsal yetkinlik degerlendirmesine brakacaktr. Kurumsal yetkinlik deerlendirmesi Ek 1 olarak
çalma sonundaki Ekler bölümünde yer almtr.
Uluslararaslama “küresel marka” yaratma hedefi ile ancak gerçekleebilir. Marka rekabeti artk pazarlarda
belirleyici olmaktadr. Küresel marka yaratamayan üretici firmalar bu yüzden uluslararaslaamamaktadrlar.
Küresel marka, küresel normlarn kazanlmasnn ötesinde imaj destekli bir küresel kabul görme sürecidir. (
TO,2004)
Sonuç:
Ülkeleraras ticaret serbestisi gelitiktikçe, birçok firma için “ayn hedef kitleye” yöneli artmakta ve bunun
sonucunda da rekabet kendisini daha ar hissettirmektedir. Rekabeti olabildiince azaltmann yollarndan
biri “da açlmak” ve bir dieri de “üründe yenilik” yaparak hedef kitlenin tatminini artrararak daha sadk
müteri oluturmaktr.
Firmalar, iç pazar daralmalarna karlk yurt d pazarlara yönelmelidir.
Ayrca gelimekte olan ve d borç yükü altndaki ülkelerde iç üretim sadece iç talep için yaplrsa bir
surplus ( art deer) oluturulamayaca için d borç ödemelerine kaynak bulunmasnda zorlukla karlalr.
Eer iç üretim ayn zamanda d talep için de yaplrsa d borç ödemeleri için daha kolay kaynak bulunaca
muhakkaktr. Bu açdan bakldnda “rekabet gücü kazanm” ve “da açlma” ülkelerin refah seviyelerini
belirlemede de kilit rol oynamaktadr. Bu rol sadece surplus ( art deer) edinme ve d borç ödeme
yeteneinin artmasnda deildir. Ayn zamanda d talebin karlanmasndaki süreklilik, üretim firmalarnn
kapasite kullanm oranlarnn artmasna ve buna bal olarak da istihdamn artmasna neden olacaktr. Bu
zincirleme etki nihayetinde ulusal kalknmay da beraberinde getirecektir.
Böylesi önemli bir olgu, asla tesadüflere braklmamaldr. Makro planlamada ülkenin rekabetçi üstünlükleri
belirlenerek ihracat eylemleri bir “ihracat stratejisine” dayandrlmaldr. Ancak ihracat stratejisi bütünü
kapsayacak ve yönlendirici olmaldr. Verilmesi tasarlanan tevikler stratejiye uygun ihracatcya verilmeli ve
ülkenin “ni” bir pazarda yer almas salanmaldr. Eer “ni” bir pazarda yer edinebilmi iseniz bu zaten
rekabet gücünüz olduu anlamna da gelir. Rekabet gücü olan bir iletme, sahip olduu mal ve hizmeti;
a)
b)
c)
d)
stedii pazarda,
stedii miktarda,
stedii standartta ( kalitede),
stedii fiyatta,
satabilen bir iletme demektir. Ayn tanm ülkeler için de gecerlidir.
37
Küçülen dünyada büyümek
Rekabet gücünüz yoksa uluslararaslaamazsnz ve uluslararaslaamazsanz gelirini ithal ürünlere yatran
bir nevi koloni ülkesi olmaya mahkum olursunuz. Dolaysyla rekabet edebilmek “her eydir”.
Ancak ulusal ortamn rekabet kültürünü yeterince beslememesi rekabetin tasarlanmas ve yaratlmas
süreçlerinde imalat sektörünü birikim yetersizliine mahkum etmektedir . Yerellikten kurtulan firmalar
ulusal düzeyde modern iletmecilik teknik ve yöntemlerini uygulamadklarndan küresel pazarlara
açldklarnda küresel rakipleri karsnda dezavantajl konuma dümektedirler. Dezavantajdan syrlmann
en gerçekçi yolu ise uluslararas standartlar ürün/hizmete uyarlamaktan geçmektedir.
Kaynakca:
1.
2.
3.
4.
5.
Dünya Ticaret Örgütü Raporu (WTO) 2000
TTK, Md 11
Deming,W.Edwards, Krizden çk( Out of the Crisis),Arçelik, s:7,1996
Porter,E.Michael,Rekabet Stratejisi, Sistem yaynclk,s.28,2000
Uluslararas rekabet için Yönetim Sistemi, International Trade Center
UNCTAD/WTO).s.56.2003
6. Kotler,P, Marketing Management,2.basm,Englewood Cliffs,N.J, Prentice-Hall,1972
(
7. Uluslararas rekabet için Yönetim Sistemi, International Trade Center (
UNCTAD/WTO).s.75.2003
8. Parasz,M.lker.ktisadn ABC’si,Ezgi Yaynlar, 4.Bas,s:99,2000
9. Deming,W.Edwards,Krizden Çk,Arçelik, s:125,1996
10. Trade Secrets,KOB’lerin hracat El Kitab, GEME,s:30,2000
11. Dinçer,Ömer.Stratejik Yönetim ve letme Politikas,3.bask,z Yaynclk,s:9,1994
12. Drucker,Peter.Gelecek için yönetim,Çevr:Fikret Üçcan. T. Bank.Kültür yayn.s:17,1996
13. Mucuk,smet.Modern letmecilik.Türkmen Kitabevi,14.basm,s:229, 2003
14. Türk irketlerinin Küresel irket Haline Getirilmesi Yollar, TO,Yayn No: 60,s:145146,2004
15. Barutcugil,smet Sabit.Üretim Sistemi ve yönetim Teknikleri, 2.bask,Uluda Ünv.Yayn,
s:23-26,1982
16. International trade center UNCTAD/ WTO, Management Competence Programme, Guide
on Enterprise Competetiveness, ITC,p: 79, 2003
17. Soros,George. Küreselleme Üzerine,st.Bilgi Ünvrst. Yaynlar,s:2, 2003
18. DTM, Türkiye D Ticaret Stratejisi,( 2005-2023), 2005
19. Kayacan,Murad. Küreselleen Dünyamzda Yeni irket Gündemi, T.Etik Deerler Merkezi
Vakf,s:3,2006
20. Türk irketlerinin Küresel irket Haline Getirilmesi Yollar, TO,Yayn No: 60,s:219,2004
38
A..ÖZEROLU
Ek:1 SME
Diagnostic
Company Information
Can you please fill in the following form as part of our diagnostics of your company? All information will
be treated as confidential. If you are unable to answer a question please state “Not known”.
(Note. Please tick boxes marked ˆ.)
Company name
Interview date
Interviewer
Interviewee(s)
Title(s) of the interviewee(s)
Chairman
General manager
Establishment date
Type of company
Where registered
What type of product(s) or service(s)
do you supply
Structure of the legal or strategic
partnerships with foreign companies
(if any) and the name of the partners
Memberships to associations (if any)
Headquarters address
39
Küçülen dünyada büyümek
Factory address
Telephone (HQ)
Fax (HQ)
e-mail
Website
Telephone (factory)
Fax (factory)
Sales
1. What is your total sales figure for the past 12 months:
2. Over the past 2 years the sales of the company have
a. Increased significantly
b. Increased marginally
c. Stayed the same
d. Decreased slightly
e. Decreased significantly
3. Who are your top four customers?
Name
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
% share of your sales
1
2
3
4
4. What is your share of the market:
a. Local _______________ %
b. Export ______________ %
5. What percentages of your production or services are exported?
6. What regions of Turkey do you operate in:
a. All Areas
b. Only major cities
c. Only rural areas
7. What areas of the World do you export to:
a. Europe
b. Middle East
c. Africa
d. India
40
%
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
A..ÖZEROLU
e. Far East
f. North America
g. South America
8. Do you have your own sales force?
a. Yes
b. No
If Yes how many sales people do you have? _____________
9. Do you use an Agent or Distributor to sale your goods?
a. Yes
b. No
10. Do you sale through your own retail outlet(s)?
a. Yes
b. No
If Yes how many retail outlets do you own? _____________
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
11. How many months of orders do you have?
a. Less than 1 month
ˆ
b. 1 to less than 3 months
ˆ
c. 3 to less than 6 months
ˆ
d. 6 to 12 months
ˆ
e. Greater than 12 months
ˆ
12. Who are your main competitors and what are their Strengths and weaknesses and also market share?
Name
Market share
Strengths
Weaknesses
Marketing
13. How do you collect marketing information?
a. Own marketing department
ˆ
b. External marketing source - Commercial
ˆ
c. External marketing source - Governmental
ˆ
d. Do not do any marketing
ˆ
14. What problems do you encounter when collecting marketing information
a. No data available for my market
ˆ
b. Information collected is out of date
ˆ
c. Others
ˆ
If others please specify ______________________________________________
15. What are your main market sectors? (i.e. Clothing for 0 – 5 year olds)
41
Küçülen dünyada büyümek
16. What media sources do you use to promote your products or service?
a. Radio/TV
ˆ
b. Newspaper/magazines
ˆ
c. Exhibitions/Seminars
ˆ
d. Posters
ˆ
e. Telemarketing
ˆ
f. Mail Shots
ˆ
g. Others
ˆ
If others please specify _______________________________________________
17. What response rate do you get from advertising and promotional activities?
a. Less than 1%
ˆ
b. 1 to 5 %
ˆ
c. 6 to 10%
ˆ
d. Over 10%
ˆ
Business Planning
18. What are your business objectives?
19. Do have a business plan?
a. Yes
b. No
20. If Yes have often do you update your business plan
a. Once a month
b. Every Three months
c. Every Six months
d. Once a year
e. Never update
21. What did you last use the business plan for?
a. For your Bank
b. For a possible Investor
c. For a Strategic Partner
d. To show a major customer
e. To present to Key employees
f. For possible Merger/Acquisition
g. For use by Management team
42
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
A..ÖZEROLU
Financial
22. Who looks after or controls your accounts?
a. Internal accounts department
b. Outside accounts agency i.e. Bookkeeper
c. Yourself
23. Have often do you do your cash flow forecasting?
a. Once a month
b. Between once a month and six months
c. Once a year
d. Never
24. Have often do you do check your profit and loss account?
a. Once a month
b. Between once a month and six months
c. Once a year
d. Never
25. In the past 12 months have you made:
a. A profit
b. A loss
26. What is the average time for your invoices to be paid:
a. Within 30 days
b. 31 to 60 days
c. 61 to 90 days
d. Over 90 days
27. Have you any long term debtors i.e. Over 120 days
a. Yes
b. No
If yes how many _____________________
28. Does your bank help you to manage your finances?
a. Yes
b. No
29. Do you have an overdraft?
a. Yes
b. No
30. Do you have any outstanding loans?
a. Yes
b. No
If yes who is your loan with?
a. A bank
b. Family
c. Friends
d. Other
31. How did you finance your business at the beginning
a. A bank
b. Family
c. Friends
43
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
Küçülen dünyada büyümek
d. Other
ˆ
e. If other please state. _____________________________________
32. Do you intend to purchase any major items of equipment within the next 12 months?
ˆ
Yes ˆ
No
People
33. What is the total number of staff within the company
a. Less than 10
b. Between 10 and 50
c. Between 51 and 100
d. Between 101 and 250
e. Great than 250
34. What is the percentage split between male and female?
a. Male_________ %
b. Female _______ %
35. What is the average age of your staff
a. Less than 25
b. Between 25 and 30
c. Between 31 and 40
d. Between 41 and 50
e. Over 50
36. Who manages your personnel issue?
a. HR Department
b. Yourself
c. Another member of staff
d. External HR consultant
37. Do you have a high staff turnover
a. Yes
b. No
If yes what is the reason ___________________________
38. How do recruit staff?
a. Through friends or staff
b. Advertise
c. Recruitment agency
d. Recruitment consultant
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
Customer Service
39. Do you have a customer care programme
Yes ˆ
No ˆ
40. How many queries or complaints have you had about your products or services in the past 12
months? __________________________________________________________
44
A..ÖZEROLU
41.
42.
43.
44.
How many complaints about your employees have you received in the past 12 months?
How many damaged or faulty goods returned have you received in the past 12 months?
What is the average time does your company take to fulfil orders?_____________
How often do you carryout out customer audit checks? _____________________
IT
45. Does your company use any IT equipment?
Yes ˆ
No ˆ
If Yes go to question 41
If No please explain why your company does not use any IT. ____________________
_________________________________________________ Then go to next section.
46. What type of IT equipment and software does your company have?
a. Hardware
i. PCs
ˆ
ii. Networks
ˆ
iii. Modems
ˆ
iv. ADSL
ˆ
v. ISDN
ˆ
vi. Backup systems
ˆ
vii. UPS
ˆ
b. Software
i. Windows97/2000/XP
ˆ
ii. Windows 2000 or Windows 2003 server
ˆ
iii. Microsoft® Windows® Small Business Server
ˆ
iv. Microsoft Office
ˆ
v. Microsoft Access
ˆ
vi. Microsoft Outlook
ˆ
vii. Microsoft Exchange
ˆ
viii. Microsoft SQL Server
ˆ
ix. Computer Aided design software
ˆ
x. Graphics design Software
ˆ
xi. Anti Virus Software
ˆ
xii. Firewall
ˆ
47. Do you have a company website?
Yes ˆ
No ˆ
If Yes what languages do you have available on the website? (Tick all available)
a. Turkish
ˆ
b. English
ˆ
c. French
ˆ
d. Spanish
ˆ
e. German
ˆ
f. Others
ˆ
Standards
Yes ˆ
48. Do your company have quality standards?
45
No ˆ
Küçülen dünyada büyümek
a. If yes which ones:
b. TSE
c. ISO 9000
CE Marketing
d. Others please state
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
Training
49. Do you have your own training department?
50. Do you use an external training agency?
51. Do you have a training policy for your company?
a. Yes
b. No
46
Yes ˆ
Yes ˆ
No ˆ
No ˆ
ˆ
ˆ
A..ÖZEROLU
52. In the past 12 months what training courses have you provided your staff?
a. IT
b. International Marketing and exporting
c. Strategic planning
d. Marketing skills
e. Financial management
f. Purchasing and supplier management
g. Quality control
h. Production management
i. Human resources management
j. Other
If other please specify. _________________________________________
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
ˆ
Future Prospects
What do you consider the most important things to the growth of your company?
(Can you put the following list in order of priority – 1 is the most important 10 is the least
important)
a.
b.
c.
d.
e.
f.
g.
h.
i.
j.
Reduction in state regulation
Increased Governmental support
Economic stability
Better credit facilities
Improved company planning
Better HR management
Improved manufacturing processes
Increased export markets
Better quality management of the company products
Improved customer service
__
__
__
__
__
__
__
__
__
__
Manufacturing
(Only answer this section if you are a manufacture)
53. Where do you obtain your raw materials for manufacturing?
a. Locally sourced
ˆ
b. Imported.
ˆ
If you import materials what % are they of the total materials used in your product.%
54. Are the materials delivered:
a. Just in time for production
ˆ
b. Delivered before actually needed for production
ˆ
55. Do you have spare production capacity?
a. Yes
ˆ
b. No
ˆ
If yes what % production capacity do you have spare ____________________ %
47
Küçülen dünyada büyümek
56. What is the most important thing that effects your production?
(Can you put the following list in order of priority – 1 is the most important 6 is the least important)
a.
b.
c.
d.
e.
f.
g.
Late delivery of materials
____________
Equipment down time
____________
Capacity limit of the production lines
____________
Not enough skilled operators
____________
Escalating costs of energy
____________
Quality problems with finished product
____________
Other please specify ____________________________________
Other Comments
Please add any further points about your business that are not included in the above questions.
___________________________________________________________
___________________________________________________________
___________________________________________________________
___________________________________________________________
___________________________________________________________
Exports
57. If the company hasn't actively exported to date, what are the main reasons?
a. Local business is too good
ˆ
b. Management not interested
ˆ
c. Inadequate capital/cash flow
ˆ
d. Too risky
ˆ
e. Too busy, not enough staff
ˆ
f. Don’t know how to export
ˆ
g. Not enough information
ˆ
h. Too expensive
ˆ
58. If the company is now more interested in exporting what are the main reasons?
a. Offset weak domestic market
†
b. Management more keen
†
c. Follow competition
ˆ
d. Have the resources to do it properly
ˆ
e. Fill unsolicited orders
ˆ
f. Know more about how to do it
ˆ
g. Increase sales/profits
ˆ
h. Diversify market base
ˆ
59. Does the company management want exports to become a significant part of the company business?
a. Definitely
ˆ
b. Perhaps
ˆ
c. Not yet
ˆ
48
A..ÖZEROLU
60. Is management willing to allow time to achieve export results?
a. Willing to wait
ˆ
b. Need short term pay back
ˆ
61. Has the product ever attracted unsolicited inquiries from abroad?
a. Many
ˆ
b. Some
ˆ
c. None
ˆ
AND IF SO:
a. Did you attempt to follow up with the inquiring firms?
YES ˆ
NO ˆ
b. Did any exports result from these inquiries? YES ˆ NO ˆ
62. In order to compete abroad would the company be willing/able to:
a. Modify the product design
YES ˆ NO ˆ
b. Modify the product packaging
YES ˆ NO ˆ
c. Change the sales literature
YES ˆ NO ˆ
63. Is your product easy to transport?
YES ˆ NO ˆ
64. Does the product require user training to assemble, install or operate?
a. Extensive training
ˆ
b. Some training
ˆ
c. None required
ˆ
65. Does the product require technical support or after sales service?
a. Extensive support or service
ˆ
b. Some support or service
ˆ
c. None required
ˆ
66. For export operations would you be willing to:
a. Analyse the potential market for your product ˆ
b. Develop a formal market entry pan
ˆ
67. Given your current financial position how much could you commit to export development?
c. $1,000 - 10,000 per year
ˆ
d. $10,001 - 500,000 per year
ˆ
e. Over $50,000 per year
ˆ
f. No funds available
ˆ
68. Could you increase production without straining resources or sacrificing existing business?
ˆ NO ˆ
69. Do you currently have staff with International experience?
a. Export management
ˆ
b. Overseas marketing
ˆ
c. Academic export training
ˆ
d. Overseas travel experience
ˆ
e. Fluency in a foreign language
ˆ
f. Little or no real experience
ˆ
49
YES
ABMYO
Dergisi. 25, (2012) (50-58)
How World War II Shaped the Art and Literature?
Nurgül Sarslmaz1
Kemalettin Yiiter2
Özet
kinci Dünya Sava, kültürel alanda etkili olmasnn yan sra özellikle sanat ve edebiyat
alannda büyük deiimlerin yaanmasna neden olmutur. Bu çalmada, II. Dünya Sava’nn
sanat alannda Birinci ve kinci Kuak Soyut Davurumculuk; edebiyat alannda ise Madde-22
roman üzerindeki temel etkileri incelenmektedir. lk bölüm, resimlerin üretildii ve romann
yazld dönem olan kinci Dünya Savann tarihi alt yaps hakknda bilgi verir ve çalmann
yöntemini aça kavuturur. Daha sonraki bölümler ise, sava dönemin tarihi altyaps, kültürel
yönleri, insan psikolojisi ve felsefi etkilerini, Birinci ve kinci Kuak Soyut Davurumculuk ve
Madde- 22 roman üzerinde birletirerek ele alr. Sonuç bölümü ise, makalenin amacn sunar ve
savan etkilerini tekrardan göstererek onun sonuçlarn sanat eserleri ve Madde-22 roman üzerinde
sunar.
Anahtar Kelimeler: kinci Dünya Sava, Karakter, Soyut Davurumculuk, Biçim, çerik
kinci Dünya Sava Sanat ve Edebiyat Nasl ekillendirdi?
Abstract
The Second World War led to major changes in the cultural field as well as being effective
especially in the field of art and literature. In this study, the effects of World War II on art are
handled by examining the First-and Second-Generation of Abstract Expressionism and also the
impact of it is examined by focusing on the novel Catch-22. The first chapter gives information on
the historical background of the World War-II period which the paintings were produced and the
novel was written, and clarifies the aim and methodology of the study. The following chapters
analyse the historical background, cultural aspects, human psychology, philosophical influences of
the war by combining their impact on First and Second Generation of Abstract Expressionism and
the novel Catch-22. The conclusion presents the aim of the article and depicts the impact of the war
and its conclusions over the works of art and Catch-22.
Keywords: WWII, Character, Abstract Expressionism, Style, Theme
I. Introduction
With the drop of atomic bomb in Hiroshima and Nagasaki, nothing was the same anymore
all over the world. As many countries were devastated enormously, America was, probably, the
only nation to get profit from the war. From blue jeans, Coca-Cola, Mcdonalds to economical,
political and cultural spheres, directly or indirectly, the world was under American influence.
American supremacy was also valid and suitable for the artistic arena. Europe was under the
1
2
Ör. Gör. Nurgül SARSILMAZ, ABMYO Yabanc Diller
Prof.Dr. stanbul Aydn Üniversitesi Rektör Yardmcs
50
N.SARSILMAZ, K.YTER
dominancy of dictatorships and artists, intellectuals were not free to produce their works. Many
artists and writers found salvation in flight to the United States. Thus, Paris lost its prominence and
New York became the center of art. However, it was not only European artists who caused the rise
of the art in America. Political, economical, cultural and philosophical developments within the
nation were also forming the background of the artistic outputs. All of these developments shaped
the works of artists and writers, and inspired them to create their distinctive styles. The artists called
their artistic genre, generally, as “Abstract Expressionism” and divided it into many sections. First
generation of Abstract Expressionism including sub-genres of Action Painting and Color-field
painting was representing hardly-painted works which were carrying the traces of war heavily.
Whereas, the follower of Second Generation, consisted of mostly women painters, reduced the
traces of war in their works. The writers were another group that really felt the oppression of the
war. Joseph Heller’s Catch-22 created a big sensation in the country in terms of reflecting the
devastating effects of WWII on people. Additions to the effects of the Second World War, traces of
the Korean War were the sensational elements that changed the direction of literature and Abstract
Expressionism to a sharper point. Thus, it can be put forward that after the devastating end of the
Second World War, historical events, cultural developments and philosophical influences, which
affected the psychology of people, gave way to the birth of a new genre in art and shaped the
content of the literature. First Generation of Abstract Expressionism, with the follower of second
generation was the distinctive artistic innovations that shaped the painting; Catch 22 was also the
work which reflects the effects of WWII on characters, theme and style.
II. BIRTH OF AMERICAN ART: first generation of abstract expressionism
The most obvious characteristic of American painting since 1944, the end of the Second World War
can be considered as the trend toward abstraction, which causes the each artist to develop a highly
personal and unique style of painting. When Paris fell into the Nazism in 1940, during the Second
World War, the center of the global art was suddenly cut off from the rest of the world. Leading
European artist, many of them surrealist, fled to America and New York became the international
art capital. “The awareness of being at the center of the international art scene gave the American
modernists a sense of confidence and encouraged them to stop imitating imported traditional genres
of cubism, surrealism, favuism and impressionism. They directed American painting into new
methods of exploration” (Adams 213). They turned their vision and insights in an ambition for new
values. They rejected the formalist approaches, which narrowed their interpretations in terms of
style and content. They assimilated themselves from the traditions, avoid repeating exhausted ideas
and looked for fresh directions.
The “zeitgeist” of the post-war era was, also, influential in the birth of pure American painting,
Abstract Expressionism. The younger man in the army, who saw the great collections of Europe,
associated themselves with the great arts of the old times. They wanted to develop a distinctive art
aftermath. The horror, waste, and tragedy of war made it diffucult to glorify man and his work,
therefore; American painters wanted to depict disillusion and disbelief in traditional institutions. As
the American painter Barnett Newman said:
Artists of that generation felt the moral crisis of a world in shambles, a world devastated by a great
depression and a fierce world war, and it was impossible at that time to paint the kind of painting
that we were doing -flowers, reclining nudes, and people playing cello… This was our moral crisis
in relation to what to paint. (Arnason 437)
51
How World War II Shaped the Art and Literature?
Under the influnce of Cold War paranoia and national McCarthyism hysteria, the artists faced a
crisis in their works. In order not to be accused of being communists, they censored their paintings.
Rather than creating concrete images, they leaned toward abstraction to reflect their messages to the
masses. With the help of existentialism and sub-conscious theory of Freud, they sought to
externalize their internal psychological reality via abstraction. Each artist wanted to form his own
style by following his sub-conscious thoughts, ideas, feelings and motivations. The abstract
expressionists left formal compositions and representation of real objects. They associated their
own unique style with their individuality. They emphasized on instinctual elements and depicted the
effects of the physical action of the painting on canvas. Each artists of the New York School were
developing dinstinctive formal styles, vocabularies. For instance, as Mendelowitz says:
Jackson Pollock was forming his works by dripping paint on canvas, while Willem de Kooning was
interlacking biomorphic forms. Mark Rothko invented his own signature motif of using two or more
rectangular clouds of color in vertical canvas and Barnett Newman is recognized by his narrow
vertical line or “zip” which transected broad fields of color. (548)
They painted their works freely; their abstractions were dictated by the natural movements of the
hand, shapes of the brushes and texture of the paints. “Abstract Expressionist painters were the
artists who risk spoiling a canvas to say something in their own way” (Seitz 155). They relied on
their own particular experiences and visions, which they painted as directly as they could. They
refused to set limits on the emotional content of their painting no matter how ambigious, irrational
and undecorative they are. They, also, rejected pictorial elements that resemble machine made
works. Accurately forms that look as if they were drawn by the helps of mechanical devices such as
ruler, and unpsychological colors were disregarded by the Abstract Expressionists.
In the genre of Abstract Expressionism, there is no single leading figure or pioner who painted
what first. It is accepted that most significant qualities of artists’ work embody artistic identities that
spring from individual’s efforts; yet there are also external factors that shape them. The Abstract
Expressionists, infact, formed a loose community, meeting frequently in each others studios and
homes, in certain restaurants, bars and galeries. They followed each others’ work closely and
everybody knew who was painting what, why. However; they never created a consensus about how
to paint. They, generally, agreed that past elements and styles were no longer valid and it was that
they did not want to paint. Their distinctive styles shaped expansion of the American painting and
caused the birth of two sub-tendencies of Abstract Expressionism: “action painting or gesturalism”
and “color- field painting”.
A. Action Painting- Gesturalism
Action Painting, one of the significant steams of Abstract Expressionism, is a product of the
post-war period, in which psycho analysis and mechanical equipments were developing. The term
action painting was coined by art critic Harold Rosenberg in 1952, in his article “The American
Action Painters”. In this article, he mentioned that:
At a certain movement the canvas began to appear one American painter after another as an arena in
which to act rather than a space in which to reproduce, redesign, analyze or express an object, actual
or imagined. What was to go on the canvas was not a picture but an event. (129)
52
N.SARSILMAZ, K.YTER
The nature of painting had shifted from a space for picturing things to an arena in which to act.
“Action Painters” stress direct performance, so that the observer can respond to the movements
whereby the painting was created. The medium and the tools that are used in the paintings have an
important role since they faciliate, inhibit and to a degree, control the painting activity. Frequently,
the action painters start out without guide or plans beyond their instincts. The painting develops
from the painters’ continued power to invent, improve and expand. When the painting is completed,
it reflects the pure expression of the artist’s creativity; reflection of his inner sight in a mixed, crazy
like interactions of color, line, tone and action. As Sandler emphasized, “they believed that if,
during the direct process of painting, they followed the dictates of their passions, the content would
finally emerge” (93). Just as brush strokes are significant aspect of Gesture Paintings, painters
developed characteristic methods of applying paint. They dripped, splattered, roled and threw paint
on to their canvases; with the result that the final image reflects artist’s activity in the creative
process.
As a reaction to these unconventional methods of action painters, many people criticized and
mocked their works. Norbert Lynton talked about those conditions with those words:
There were people who threw the paint on the canvas from a distance, rode bicycle on the fields of
works; marked a bag of paint above the surface of canvas and blew up it immediately; rolled a
bodily painted nude woman on the material; and used their children to drop paint on their work.
(135)
However, despite all these reactions and criticisms, action painting became an admired artistic
genre and was followed by many American artists such as Jackson Pollock and Willem de Kooning.
B. Colorfield Painting
Another significant stream of Abstract Expressionism is the color-field painting. It refers to
expansion of colors to a flat surface in contrast to the domination of lines in action painting. In
order to maximize the visual impact or the immediacy of colors, the color-field painters including
Mark Rothko, Bernard Newman, Clifford Still, found that they had to apply colors in large expanses
to draw attention. They eliminated figuration and symbolism, simplified drawing and gesture and
supressed the contrast of light and dark colors in the paintings. They wanted to create a unified area
where the chromatic intensity is equal. They asserted that “We favour the simple expression of the
complex thought. We are for the large shapes because it has the impact of the unambiguity. We
wish to assert the picture plane. We are for flat forms because they destroy illusion and reveal truth”
(Arnason 446). Drawing was important to color-field painting. However, making so simple
paintings was disadvantageous because any mistake in it was easily visible and would destroy the
picture. The intentions of the color-field painters were visionary. They applied the color in an open
area, which overwhelms the eye with immediacy; shocks the viewer. Simple, indefinite and large
expanses produced an “effect of infinity” in the works of color-field painters. To intensify the sense
of boundlesness they favoured closely valued colors, avoided a sharp transitions in drawing.
Goldwater expressed his views about that situation “a simplification of technique and an omission
of all detail, a deliberate suppression of nuance and overtone… (could lead to) a single,
undifferentiated overwhelming emotional effect” (Sandler 153). The color-field painters carried this
tendency to an extreme in the history of art. The leading member of this genre is Mark Rothko
whose works can be examined from many aspects.
53
How World War II Shaped the Art and Literature?
III. The Second Generation Of Abstract Expressionism
With the successful arise of New York School, artists who developed distinctive styles through
abstraction, New York became an important art center. From small towns and college campuses,
young artists came to New York in the fifties to be near their new heroes, de Kooning and Pollock.
As the leading figures of the First Generation of Abstract Expressionism were meeting frequently in
the “Club”, an organization they founded in 1949, they invited the new artists to their round table
discussions. The Club was male dominated; however, the wives of the artists, Lee Krasner, Elanie
de Kooning and many other women, including Helen Frankenthaler, Joan Mitchell and Grace
Hartigan were invited to attend. Thus, a Second Generation of Abstract Expressionism, dominated
mostly by women, was ascending on the shoulders of the first. Basically influenced by the works of
First Generation, these artists had different qualities. Since they were women, their works were
lyrical and softer. They did not face with the brutality of the hot war as the male artists who had
attended to the army and been to Europe. Thus, their works did not include a sense of angst and
tragedy as the first group. They began to return to recognizable subject matters of landscape, figure
and life, which are reflecting the hopeful, wishful and optimistic point of views. Their avant-garde
paintings were showed at the art galleries of New York and like the First Generation, “they created
cooperatives such as Jane Street, Tanager, Hansa and March to meet and discuss their art”
(Rubinstein 279). Joan Mitchell was the one who primarily reflected the effects of the war on his
painting.
IV. Impact Of World War Ii On Literature
Apart from painting, the literature was another field that affected by the war itself. As Gray told
“By the close of the Second World War, the mood had changed” (87). The U.S.A converted into the
most influencial nation on earth. Although other nations involved in the war invested billions to
reconstruct their cities and their industry, American economy was increasing by leaps and bounds.
As a consequence of those developments, war became the main subject matter in literature. As
Rainer Puster expressed in his book “ It is not surprising that a war of such magnitude was very
often represented in literature” (Puster 12). He also adds “In the United States alone (…) more than
four hundred novels about the war published (between 1945 and 1973) (Puster 11). Some of these
novels were related to adventures or propaganda; the novels did not try to give reader perspectives
about life and war started to be in the focus of literary works. The use of abstract words lost their
value in this new world, the writers tried to use a clear and basic language as Hemingway. Since the
post-war authors noticed the existing values in literature, most of the audience thought there was a
huge transformation in literature. As Jason and Graves mention in Encyclopedia of American War:
Post-war novels were neither formally nor thematically innovative nor did they have the wide and
powerful effects on their audience that many novels about the previous war could achieve. There is
some truth to this change, as the first generation of WWII authors did not feel an immediate need to
look for new and adequate forms of literary discourse. (297)
Most of the writers were against the war. Instead of mentioning the war to the reader directly,
they prefered to give clues, use words which remind the reader war and thus they made them realize
that there was a war outside. Ellen Fitzgerald points about that in the book of Literature at War “On
54
N.SARSILMAZ, K.YTER
the whole (…) the novelist of the Second World War rebelled against the war in much more limited
ways than their predecessors had against the First World War (…) (Puster 12). Post-war writers
dealed with every piece of problem in life. “The absurdity of every day life has had a deep impact
on the narratives. This absurdity is believed to create the concept called “mass society” (Puster 40).
As it is mentioned in the previous lines of the study, the “mass society” is one of the terms that
occurred in post-war era and became the subject matter of the novels. It was the period that people
began to buy more than they needed, which gave way to the emergence of consumer culture and
mass culture.“Mass society” was first used by American social and literary critique Irving Howe in
his article called “Mass Society and Postmodern Fiction” Howe explains the term “mass society”:
A relatively confortable society, half walfare and half garrison society in which the population
grows passive, indifferent and atomized; in which traditional loyalties, ties and associations became
lax or dissolve entirely in which coherent publics based on definite interests and opinions gradually
fall apart; and in which man becomes a consumer, himself mass-produced like the products,
diversions and values that he absorbs. (Howe 1992:24)
Howe also clarifies how American writers reflect the individual and mass society as follows
“They prefered to reflect American life not through realistic portraiture but through fable,
picaresque, prophecy and nostalgia (Howe 26). As a result of WWII, post-war writers (post-modern
writers) had difficulty in comprehending the reality, time and the changing values. Thus, they
produced works where there is no limitation on time, place and characters. Ronald Sukenick in his
novel The Death of the Novel and Other Stories points out that:
Reality doesn’t exist, time doesn’t exist, and personality doesn’t exist. God was the omniscient
author, but he died; now no one knows the plot, and since our reality lacks the sanction of a creator,
there is no guarantee as to the authenticity of the received version. (Sukenick 2003: 41)
The idea of “loss of faith” changed the fact that reality is a relative and questionable subject.
Furthermore, what people perceive as “real” is radically shaped, exaggerated or filtered by the
works of literature. As a result, loss of distiction occured between the real and the imagination.
Thus, “The real can be reproduced an indefinite number of times” (Elliott 2000:2). Second World
War also affected the style of literature and fragmentation of time, structure and character became
as an influential device in the literary works. Writers started to use it in order to unify the non-linear
narrative. According to Peter Barry:
“Fragmentation is an exhilarating, liberating phonomenon, symptomatic of our escape from the
claustrophobic embrace of fixed systems of belief. In other words, the modernist (pre-war writer)
laments fragmentation while the postmodernist (post-war writer) celebrates it”. (84)
Crucial historical events, shaping the American history such as World War II, The Vietnam war
and the Cold War period were criticized in both alternative contexts and forms. War also led to the
use of forms such as parody, pastiche, and burlesque in literature.
A. CATCH-22 by JOSEPH HELLER
Catch 22, which was written by Joseph Heller in 1961, is a fictional novel that reveals the
perversions of the human character and society. It also addresses to the different tastes of people. As
Bloom puts forward:
55
How World War II Shaped the Art and Literature?
Catch-22 obviously appeals to the student who beneath his complacency and hipster frigidity is very
confused and afraid. It appeals to the sophisticated Professional the educator, lawyer, professorwho must work at something he cannot fully trust. It appeals to the businessman who does not
really believe that his empire primarily serves the public good. It certainly appeals to all the new
professionals- the advertisers, publicity men, television writers-whose world is little different from
the absurd one Heller presents. (22)
It also portrays the feeling of the counter culture in America. Heller satirizes war and its values
as well as using the war setting to satirize society at large in Catch-22. The reader can also come
across with the events such as the Korean and Vietnamese Wars in the novel.
Although it is considered as one of the signature novels of the 1945s, Robert Merill puts
forward that “Catch-22 is a novel which tells the issues of 1960s and 1970s” (Merill 43). However,
when the novel is closely read, the effects of the Second World War over people can be seen easily.
He also depicts the effects of the war over people with the usage of different characters.
Furthermore, Heller uses implications about the real reason of the war and wants the reader to see
that WWII broke out, because of the competition between capitalism and communism. Bloom
explains the reason of giving this title to this book like these:
Catch-22 is the unwritten law which empowers the authorities to revoke your rights whenever suits
their cruel whims; it is, in short, the principle of absolute evil in malevolent, mechanical and
incompetent world. Because of Catch- 22, justice is mocked, the innocent are victimized. (4)
The Nation, which is a weekly magazine in the United States, also summarizes the book with
those words “Below its hilarity, so wild that it hurts Catch-22 is the strongest repudiation of our
civilization in fiction to come out of World War II. (Bailyn, 69)
V. Conclusion
In conclusion, American art experienced enormous changes throughout the history. Until the
1940s, it was under the pressure of European styles. However, the Second World War changed the
balances and caused the birssth of a pure American art, Abstract Expressionism which is away from
old traditional genres. Influenced by the “zeitgeist” of the American society, their sub-conscious
feelings, social experiences, psychological conditions, each artist developed their distinguished
styles. To reflect the effects of war and criticize it, they followed different methods of applying
paint. First Generation of Abstract Expressionists including Jackson Pollock, Willem de Kooning,
Mark Rothko and Barnett Newman used either thick layers of paint, broad fields of color or straight
lines to form their works. Their paintings were carrying hard brush strokes since they felt the effects
of the war more intensely in the forties. On the other hand, the Second Generation artists, Joan
Mitchell and Helen Frankenthaler reflected the after math atmosphere with their softer lines,
symbolic usage of colors, and shapes. Sub-conscious feelings, existentialist philosophy, alienation,
distortion, escape of reality, dehumanization, loss of sense of faith, reaction, absurdity and
ambiguity were the main subjects of all these already mentioned artists of Abstract Expressionism.
Toward the end of 1950s, American art of Abstract Expressionism began to lose its
effectiveness. Thereafter, the literature started to reflect the effects of WWII with its content, style
and characters. Every piece of literature, especially novel, put the war on the centre of their work.
56
N.SARSILMAZ, K.YTER
There was a belief among people “For everybody after Pearl Harbour, it was a war we wanted to
fight- a war we knew we had to win” (Gregson 11). While this strong belief was dominating the
country, it was inevitable for the writers to mention about war. Heller supported this point of view
by those words “the war is a perfect objective correlative, as it was for Hemingway in a Farewell to
Arms” (Bloom 88). They tried to remind the reader that there was a war outside. They prefered to
depict life through fable, picaresque, prophecy and nostalgia.
Most of the novels mention about some of the terms which gain importance after WWII.
Individualism, mass society, capitalism, dehumanization, fragmentation in time, language and
events, broken reality or distorted reality were some of the concepts that really changed the
structure of all works of literature. In this study, Joseph Heller’s novel Catch-22 was handled and
Yossarian was chosen as the protoganist of the novel. He was one of the characters or representative
of the post-war era who rejected the social norms, and tried to stay alive for the sake of him. Heller
depicted him different than the conservative society of the 1950s. Shortly, he was the man who tried
to create his destiny by denying the exitence of God and religion. He could not dare to be one of the
“mass societies”. Heller tells about that “Yossarian was willing to be the victim of anything but
circumstance” (Heller 4). As well as individualism, capitalism also gained importance with the
WWII. Since post-war caused the American nation develop their industrialization, the competition
among the factory owners increased. The competition was defined by famous critics like “survival
of the fittest”. Each factory started to present more attractive advertisements to sell their products.
Heller reflected this capitalist side of the period via Milo. He was the one who marketed his
products with more profit. While the individualism and capitalism were gaining importance in the
country, their effects over people were negative. They caused to the birth of a new term named
“dehumanization”. Most of the writers chose characters that have the characteristics of
dehumanization. The soldiers in Catch-22 are an example for this situation. They were reflected like
animals or machines. In some of the chapters, Heller resembles characters to “bird, rat or snake”.
Shortly, he assumes them as the “deadly creatures”. Lastly, post-war writers use fragmentation in
their works. Since they believe the society or character live in a troublesome era, they could not
belong to anywhere. Thus, Heller uses fragmented language, time and events to show this
disconnection of these characters. In conclusion, not only the painters but also the authors of the
period could not stay impotent to the destructive and negative effects of the war and reflected them
to their works.
REFERENCES
Primary Sources
Bailyn, Bernard. The Great Republic: A History of the American People. New York: Little
Brown, 1977.
Bloom, Harold Joseph. Heller’s Catch-22. New York: Infobase Pub, 2009.
Heller, Joseph. Catch-22. New York: Simon &Schuster, 1989
Secondary Sources
Adams, Laurie Schneider. A History of Western Art. 3rd Ed. New York: The Mc Graw-Hill
Companies, 2001.
57
How World War II Shaped the Art and Literature?
Arnason, H. H, and Marla F. Prather. History of Modern Art: Painting, Sculpture,
Architecture, Photography. 4th ed. New York: Harry N. Abrams, Inc pub, 1998.
Barry, Peter. Beginning Theory: An Introduction to Literary and Cultural Theory. The USA:
Manchester University Press, 2002.
Elliott, Anthony. Social Theory. USA and Canada: Routledge, 2010.
Gray, Richard. A History of American Literature. The USA: Blackwell Pub, 2004.
Gregson, Ian. Character and Satire in Post-War Fiction. Great Britain: Anthony Rowe Ltd,
2006.
Howe, Irving. "Mass Society and Post-Modern Fiction." Klein 124-41.
Jason, Philip K and Graves, Mark A. Enclopedia of American War Literature. The USA:
Greedwood Press, 2000.
Lynton, Norbert. Modern Sanatn Öyküsü. Trans. Cevat Çapan, Sadi Özi. 2. Basm. Ankara:
Remzi Kitabevi, 1991.
Merill, Robert. Once More from the Beginning. The USA: Macmillan, 1965.
Mendelowitz, Daniel M. A History of American Art. USA: Holt Rinehort and Winston Inc,
pub, 1961.
Puster, Rainer. Literature at War. Germany: Auflage Press, 2007.
Rosenberg, Harold. The Tradition of the New. The USA: Da Capo Press, 1994.
Rubinstein, Charlotte Streifer. American Women Artists: from Early Indian Times to the
Present. New York: G.K Hall and CO. Pub, 1982.
Sandler, Irving. The Triumph of American Painting: A History of Abstract Expressionism.
New York: Praeger pub, 1970.
Seitz, William C. Abstract Expressionist Painting in America. The USA: Harvard University
Press, 1983.
Sukenick, Ronald. The Death of the Novel and Other Stories. The USA: The Dial Press, 1969.
58
ABMYO
Dergisi. 25, (2012) (59-69)
Meslek etii kapsamnda yazl basndaki soruturma
haberlerine eletirel yaklam
Olcay Uçak1
Özet
Özellikle 2007 ylndan sonra basnda gündeme gelmeye balayan soruturmalar ve soruturmaya
urayan kiilerle ilgili haberler, etik ilkeler, insan haklar ve basn özgürlüü konularnda
tartmalara neden olmaktadr. Bu çalmada, yazl basnda yer alan soruturma konulu metinlerin,
etik ilkelere ve insan haklarna uygunluunun, seçilen örneklem kapsamnda aratrlmas
amaçlanmtr. Bu amaçla öncelikle söz konusu gazetelerden seçilen metinler kapsamnda, ifade
biçimleri ve haber dili özellikleri haber analizi yöntemi kullanlarak incelenmitir. Bununla birlikte
metinlerdeki ifadelerin basn özgürlüünü snrlayan konulardan olan insan haklarn gözeterek
yazlp yazlmadklar aratrlmtr. Ayrca, insan haklarn dikkate alarak yazlan haber
metinlerinin basnn objektiflii konusundaki önemi vurgulanm; insan haklarnn yazl basnda
gözetilmemesi durumunda ortaya çkabilecek sonuçlar tartlmtr. Sonuç olarak çalmada
basnn, yasalarla sahip olduu özgürlük hakkn, etik ilkeleri ve insan haklarn gözeterek
deerlendirmesinin evrensel gerei vurgulanmtr.
Anahtar Kelimeler: nsan haklar, masumiyet karinesi, medya, etik.
Critical approach to the inquiry news ofprint- based within the scope of
professional ethics
Abstract
Especially after 2007 the investigations which began to come on the agenda in the press and news
about people who subjected to investigation, ethical principles, human rights and press freedom
issues cause controversy. In this study the compliance with ethical principles and human rights of
the investigation on the texts written in the press have been aimed to investigate within the scope of
the selected sample. For this purpose, within the scope of the selected sample from primarily
newspapers in question, forms of expression in texts and news language features have been
examined, using news analysis. However, the statements in texts have been investigated whether
they are written respecting human rights issues that limit the freedom of the press or not.
Furthermore, news texts, typed taking the human rights into account, have been highlighted the
importance about the objectivity of the press; the results that may arise in the case of not being
observed human rights in the print media have been discussed. As a result, in the study , respecting
the right to freedom being had by law, the ethical principles and human rights, the universal
requirement of the assessment of the press, has been emphasized.
Key Words: Human rights, presumption of innocence, media, ethic.
1
Yrd. Doç. Dr. [email protected]
59
Meslek etii kapsamnda yazl basndaki soruturma haberlerine eletirel yaklam
Giri:
Yazl basn haber örneklerini deerlendiren haber analizi aratrmasnn amac; metinlerde hukuk
devletinin en önemli göstergelerinden biri olan ve insan haklarnn hukuksal anlamda ifadesi
anlamna gelen kavramlarn kullanl biçimlerini tartmaktr. Bu amaçla gazetelerdeki soruturma
metinleri, seçilen örneklem kapsamnda incelendi.
Bu kapsamda Türk basnnda yer alan medya gruplarn temsil edecek ekilde iki gazete,
Hürriyet ve Zaman seçilerek, bu gazetelerden alnan haber örneklerinin söylem ve içerik analizi
yöntemleriyle haber analizleri gerçekletirildi. Haber analizi yaplan gazetelerin seçimi, 2008
ylnda konu ile ilgili haber saylarnn tespit edilmesinden sonra en çok haber çkan, 2008 Temmuz
tarihli, gazetedeki haberlerin üç günde bir tesadüfi örneklemle seçilmesinden sonra yapld.
Hürriyet gazetesinde 2008 Temmuz'unda konu ile ilgili 373 metin tespit edildi, bunlarn 239 adet
haber, 128 yorum, 5 röportaj ve 1 aratrmadan olutuu görüldü. Zaman gazetesinde 2008
Temmuz'unda konu ile ilgili 411 metin tespit edildi, bunlarn 360 adet haber, 46 yorum, 4 röportaj
ve 1 fotoraf alt yazs olduu görüldü. Her iki gazetenin haber analizleri için W. Lawrence
Neuman, "Toplumsal Aratrma Yöntemleri, Nitel ve Nicel Yaklamlar" kitabnda belirtildii gibi,
yaklak 1/5 orannda yaplan bir örneklem seçimiyle elde edilen, haber inceleme rakam 75'er
olarak snrlandrld (Neuman, 2008, 466).
Yöntem uygulamalar için model olarak Editörlüü'nü Prof. Dr. engül Özerkan'n yapt
“Haber Analizi ve Ariv ncelemeleriyle Türkiye'de 9 Gazete” isimli kitap ve yaplan haber analiz
çalmalar ile Prof. Dr. engül Özerkan'n "Haber Aratrmalarnda çerik Analizi ve Söylem
Çözümlemesi Uygulamalar" makalesi dnda, çalmada ayrca Orhan Gökçe'nin "çerik Analizi
Kuramsal ve Pratik Bilgiler" kitabndan, W. Lawrence Neuman'n "Toplumsal Aratrma
Yöntemleri" (2008), içerik analizi ölçüm kodlama ilkelerinden yararlanld.
Karlatrma Örnei: Çalmann niceliksel incelemesine geçmeden önce her iki gazeteden birer
metin karlatrldnda, gazetelerin bak açlarndaki farkllklar ile kullandklar ifade tarz
ortaya çkmaktadr.
Metin :1/ Hürriyet/Gündem/01.07.2008/ DHA- “Ergenekon'da 5 perde”
Metin :2/Zaman/ 1.7.2008/ “ener Eruygur, Hurit Tolon, Mustafa Balbay ve Sinan Aygün
Gözaltnda”
Cümle 1: Hürriyet: “Ümraniye'de bir gecekonduda 12 haziran 2007'de ele geçirilen el bombalarna
ilikin balatlan soruturma genileyerek devam ediyor.”
Bu cümlede seçilen temann öznesi olay dorudan anlatmaya ve olayla ilgili gelimeleri
hatrlatmaya yardmc olacak biçimde “Ümraniye'de bir gecekonduda 12 Haziran 2007'de ele
geçirilen el bombalarna ilikin balatlan soruturma”dr.
Cümle 1: Zaman: “Ergenekon terör örgütü soruturmas kapsamnda aralarnda eski 1. Ordu
komutan emekli orgeneral Hurit Tolon, eski Jandarma Genel komutan emekli orgeneral ener
Erurgur, Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, Tercüman Gazetesi Genel Yayn
Yönetmeni Ufuk Büyükçelebi ile Ankara Ticaret Odas Bakan Sinan Aygün'ün de bulunduu 25
kii gözaltna alnd.”
Cümleler yüklemleri açsndan incelendiinde; Hürriyet 1.cümlede olay anlatmak, açklamak
amacyla seçilen “(devam) ediyor” yüklemi geçisizdir ve fiziksel olmayan, gözle görülmeyen, bir
durumu açklamak amacyla kullanlan, soyut bir ifadedir. Zaman’da 1.cümlede olaydaki kiilerin
özne olarak seçildii ve o kiilerin önemi ile yüklem balantsnn yapld; “(gözaltna) alnd”
yüklemi ile belirtilmitir. Hürriyet 1.cümlede, olay okurlara hatrlatlrken, “Ergenekon” veya
“soruturma” kelimeleri seçilerek; yarglamada bulunmayan bir ifade tercih edilmitir. Zaman’da
özne ile olay hatrlatma “Ergenekon terör örgütü” ismi kullanlarak, karara varlm, sonuçlanm
60
O.UÇAK
bir yargya iaret edilmektedir. Haberin 1.cümlesindeki bu ifade “Ergenekon terör örgütü
soruturmas” trnak içinde yazlmam, metnin daha sonraki cümlelerinde olan “Ergenekon
soruturmas” trnak içinde yazlmtr. Trnak iareti konulmamas Zaman’n “Ergenekon terör
örgütü” isimletirmesini kendi ideolojisine ve söylemine uygun bir ifade tarzyla ilettiini, okuruna
bu ifadenin benimsenmesi gerektii mesajn vermitir. Öte yandan “Ergenekon soruturmas”
ifadesinin trnak içinde verilmesi bu ifade tarznn kendi ideolojisi ve söylemine uygun olmayan
snflamaya kar okurunun dikkatini çekmeye çalmakta; ayn zamanda ifadenin yabanclna
kar okurunu uyarmaktadr. Bu yaklamda okurlar en azndan “Ergenekon soruturmas”
ifadesinin yabanc olarak deerlendirildiinin farkna varrlar. Trnak iareti bu söylemde ifadeyi
tuhaflatrma ilevi yannda ayn zamanda gazeteyle benzer ideolojik konumdaki dier gazetelerle
dayanma ve ball güçlendirici etki yapmaktadr. Bu terime okurlarn dikkatini çekerek,
gazetenin en önemli ilevi olan “halihazrn yeniden üretimine” katkda bulunmaktadr.
Hürriyet’te “soruturma” ve “Ergenekon soruturmas” ifadelerinin trnak içinde yazlmad;
gazetenin bu ekli kendi ideolojisi ve söylemine uygun bulduunu gösteriyor. Ayn zamanda da
okurun bu ifadeleri benimsemesi gerektii mesajn veriyor. Zaman’da “tutanakla el koydu” ve
“salk kontrolünden geçirildi” ifadeleri olayn nasl yapldyla ilgili bilgiler içeriyor ki bu ifadeler
gözaltna alnma srasnda ilemlerin prosedürlere uygun yapldnn altn çizmeyi amaçlyor.
Salk kontrolünün yapld bilgisi ayn metinde yedi kez tekrarlanyor. Hürriyet’te gözaltna
alnmalar “sürpriz bir gelime” ifadesiyle belirtilerek, bunun beklenmedik bir gelime olduu
vurgulanyor. Zaman’da gözaltna alnanlardan bazlar “Balbay emniyete götürüldü.” Örneinde
olduu gibi balklarda öne çkartlrken, haber metninde kalan 25 kiinin isimlerinden hiç
bahsedilmiyor. Hürriyet’te gözaltna alnanlarn listesi ksa kimlik bilgileriyle birlikte sralanyor.
Zaman’daki haber metni stanbul Terörle Mücadele ube Müdürlüü Ekipleri’nin Atatürkçü
Düünce Dernei’nde arama yaptklar bilgisi ile sona eriyor.
Hürriyet, balkta “Ergenekon'da 5 perde”, ve ara balklarda “kinci Perde de 25 Tutuklu”,
“Üçüncü Perde Akademisyenler”, “Dördüncü Perde çi Partililer”, “5. Perde Açld”ifadeleriyle;
“perde” ismini tercih ederek, bu ekilde bir tiyatro benzetmesi, metafor kullanarak, kendi ideolojisi
ve okurlar dorultusunda davann hazrlanan bir oyunun bölümleri, perdeleri gibi alglanmasna,
yorumlanmasna yönelik bir ifade tarzn tercih etmektedir. Tablo 1’de görüldüü gibi Hürriyet
metinlerinde kiisel ve kurumsal isimler öne çkmakta; Zaman Gazetesi’nde soyut isim kullanm
dikkat çekmektedir.
1.Tablo: Tematik pozisyonda isim tipleri (balantsz bir metin için):
Kiisel,
kurumsal
Soyut isimler
Hürriyet
18
8
Zaman
8
20
Her iki biçimin ideolojik etki ve içerii açktr: Hürriyet haber metnini, katlmclar ve temel
kavramlarn tanmlaryla göreceli olarak spesifik düzeyde tutmaktadr. Zamanda baz genellemeler
ve öne çkarmalar dikkat çekmektedir. Her iki metindeki isimlendirme ve fiiller listesi (Tablo 2)
ikincinin somut belirgin bir içerik ifade etmediini göstermektedir. Bunlar isimlendirmelerle ifade
edilen oluumlardr:
Tablo 2. simlendirme(Nominalizations) ve her metinde yer alan fiiller:
Cümle
Gazete A
simlendirme
el bombalar
61
Fiiller
(devam) etmek
Meslek etii kapsamnda yazl basndaki soruturma haberlerine eletirel yaklam
Cümle
Gazete B
soruturma kapsam
emekli astsubay
silahlar
dava
Dantay saldrs
devletin güvenlii
sürpriz bir gelime
operasyon
ek iddianame
telefon görümeleri
Türk Devleti’nin ykl
umutsuzluk
alnmak
tutuklanmak
toplamak
istemek
öne sürmek
suçlanmak
yaanmak
tutuklanmak
örenilmek
iddia edilmek
beklemek
içinde olmak
simlendirme
terör örgütü
göz altlar
salk kontrolü
zanllar
savclarn talimatlar
ekipler
salk kontrolü
arama
arama süreci
çk
gizleyecek ey
adli tpta muayene
polis ve jandarma
ekipleri
yetkililer
polisler
Fiiller
alnmak
gerçeklemek
geçirilmek
getirilmek
arama yaplmak
arama yaplmak
geçirilmek
yapmak
evde olmak
iyi olmak
yok olmak
götürmek
arama yaplmak
kayt etmek
sürmek
Medyada konumacnn rolü, konunun gerektirdii ölçüde atanm ve yeniden ina edilmi bir
roldür. Sadece meru konumaclara yer vardr. Bunlar açk bir hiyerari ya da hiyerariler içindedir
ve kurumsal-kiisel eksen boyunca sralanrlar. Kurumsal açklamalar daha az belirgin olarak öne
çkarlr; bireysel ifadeler daha belirgin olarak öne çkarlan ifadelerdir. Haberi yazanlar, resmi
kurumlarn demeçlerinde, her zaman belirgin isimler belirtmezler. Bunun en çok kullanlan yöntemi
haber kaynann belirtilmemesidir. Örnein, “Ekipler…..el koydu., Emniyet Müdürlüü
ekiplerince….geçirildi., Yetkililer…..kaydettiler., Terörle Mücadele……yapyor” gibi. Bundan
sonraki ksmda haber kullanm özelliklerini somutlamak amacyla nicel aratrma bulgular
deerlendirilmektedir.
Aratrma Bulgular: Gazetelerin Ergenekon Soruturmas ile ilgili haberleri sayfalara
nasl tadna baktmzda, her iki gazetenin de konuyu gündemin en önemli üç haberinden biri
olarak görüp, ilk sayfalarna yerletirdikleri ve böylece kamuoyu yaratmay amaçladklar
anlalmaktadr. Ancak gazetelerde özel aratrmalara dayal, “Ergenekon Soruturmas” konulu
dosya haberlerin yaplmad; soruturma haberlerinin dolayl yollardan, daha çok toplant ve
62
O.UÇAK
açklamalarda sunulan bilgilerin derlenmesiyle oluturulduu görülmektedir. Aratrmann Temmuz
2008'de snrlandrlan örneklemi kapsamnda Ergenekon Soruturmas ile ilgili metinlerin
Zaman’da daha büyük bir alan kaplad (Zaman 411 metin) ve metin says olarak da Hürriyet'ten
fazla olduu (Hürriyet 373 metin) tespit edilmitir. Her iki gazetenin de metinlerinde okuyucularn
duygularna seslenen ifadelere yer verilmektedir. Haber metinlerinde olgulara dayanmayan, genel
ifadeler kullanld, "Ergenekon'un sivil kanad deifre oldu." (22.7.2008) balk örneinde olduu
gibi, Zaman gazetesinde kaynaklarn tam olarak belirtilmedii, baz haberlerde kaynak olarak
büyük oranda "polis ve soruturma belgelerinin" kullanld, iddialara yer verildii (%13,3)
görülmektedir.
Metinler ile balklarn uyumu gazetenin tutarlln ve inandrcln arttran önemli bir
özelliktir. "Sanklarn ad darbe günlüklerinde geçiyor.” (Zaman,3.7.2008) balk örneindeki gibi
henüz hazrlk soruturmas aamasndaki olayda varsaymlardan yola çklm, balklara bu
varsaymlarn tand haberler yazlm; iddialarn kantlanmas yoluna da gidilmemitir. Bu
durum gazetenin, Basn Konseyi Basn Meslek lkeleri 6. maddesi (haberlerin soruturulmas
gerei) dnda bir habercilik anlayna iaret etmektedir. Varsaymlar kullanma, ayn zamanda
TGC, Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi 1. maddesine aykr bir gazetecilik
örneidir (TGC, 2010).
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazetecileri Hak Ve Sorumluluk Bildirgesi'nin
Gazetecinin Temel Görev ve lkeleri Ksm 3. maddesi öyle balamaktadr: "Gazeteci; bata bar,
demokrasi ve insan haklar olmak üzere, insanln evrensel deerlerini, çok seslilii, farkllklara
saygy savunur." nsan haklarnn en önemli unsurlarndan biri olan düünce ve ifade özgürlüü
bakmndan incelenen gazetelerde bu kavramlardan söz edilme oranlar, Zaman’da %16; Hürriyet’te
%12 olarak bulunmutur. Görülüyor ki her iki gazetenin de düünce ve ifade özgürlüünden söz
etme ve metinlerinde yer verme oranlar beklenen düzeyin çok altndadr.
Medya, devam etmekte olan bir soruturmada ya da davada, yetkililerin tarafszln
korumak için, kamuoyunda oluan önyarglardan kendini uzak tutma sorumluluunu duymaldr.
Henüz delillerin topland aamada kiileri suçlu ilan edip kamuoyuna duyurmak hem Avrupa
nsan Haklar Sözlemesi'nin suçsuzluk karinesine (Masumiyet Karinesi Madde 6) hem de meslek
etii kurallarna uymamaktadr.
Yazl metinlerde olaylarn nedenlerini açklayp, mantkl bir sonuca varmak nesnel
gazetecilik örneidir. Zaman gazetesinde "Terör örgütü zanls CHP grubunda" (16.7.2008) balkl
haber örneinde olduu gibi neden ve sonuç balants tam olarak kurulamayan, haber sayfasna
yerletirilen ve haber tasarm görünümünde olan fakat içeriinde yorum bulunan metinler
kullanlmaktadr. Önyarglarla haber yazmak, insan haklarna uygun olmayan yazm biçimidir. "7
Temmuza kadar ülkeyi kana bulayacaklard." (2.7.2008, Zaman) balkl haberde olduu gibi,
iddialar kantlanmadan haberler yazlm ve gözaltndaki üpheliler hakknda yorum yaplarak,
yarg adna hükümler verilmitir. Metinlerde, soruturmann AHM ile ilikilendirilerek, bu
kararlara uyulmas gerektii ifadesine yer verilme oran, Hürriyet gazetesinde %17,3, Zaman
gazetesinde %4 olarak bulunmutur.
Nur Centel, bir hukuk devletinde muhakeme hukukunun temel ilkelerine hakimlerin
bamszlnn da dahil olduu görüündedir, “Hukuk devleti düüncesinin en büyük baarsnn,
hakimin kararlarnn bamszlnn salanmas olduu belirtilir.” (Centel, 1996, 7). Feyyaz
Gölcüklü’ye göre, AHS’nin Md 6/1 anlamnda tarafszlk, davann çözümünü etkileyecek bir
önyarg, tarafgirlik ve menfaatin olmamas, özellikle mahkemenin veya üyelerinden bazlarnn
taraflara kar, onlarn leh ve aleyhinde bir duygu veya çkara sahip olmamas demektir (Gölcüklü
ve Gözübüyük, 2004, 212). Görülüyor ki bamsz bir yarg hem uluslararas hukuk açsndan hem
de Türkiye'nin hukuk devleti kimlii açsndan uyulmas zorunlu kanun ve kurallara iaret
63
Meslek etii kapsamnda yazl basndaki soruturma haberlerine eletirel yaklam
etmektedir. Bu zorunluluun incelenen Zaman ve Hürriyet gazeteleri açsndan yeterince
yanstlmad, okuyucunun yeterince bilgilendirilmedii anlalmaktadr. ki gazetenin yargnn
bamszlndan bahsetme oran eit düzeyde, %16'y geçmemektedir. Tarafszln zedelenmesi
durumunda demokratik bir toplumda mahkemelerin halka vermesi gereken güven duygusu
tehlikeye düecektir (nceolu, 2005, 192). Karar vericilerin tarafszl konusunda ise iki gazete
arasnda belirgin bir fark vardr. Burada Hürriyet gazetesi büyük oranda karar vericilerin tarafsz
olmas gerekliliine vurgu yapmaktadr.
Gazetecileri insan haklar açsndan snrlandran bir durum ise delillerin toplanmas ve
deerlendirilmesi aamasnda her bulgunun haber yaplamayaca maddesidir. Devam eden
soruturma srasnda haberci, verilmesinde kamu yarar olan enformasyon ile daha sonra balayacak
davann güvenirliini etkileyecek, savunma hakknn gerei gibi yerine getirilmesine engel olacak,
delillerin karartlmas riskini douracak veya üpheliyi damgalamaya sebep olarak mahkemenin
tarafszlna gölge düürecek ayrntlar metinlerinde kullanmann etik sorumluluunu tamaldr.
Buna göre insan haklar ve hukuk devletinin somut göstergelerinden olan soruturmadaki delillerin
kurallara uygun olmas gerekliliinden bahsetme oran Hürriyet gazetesinde %30,7; Zaman
gazetesinde %6,7; olarak bulunmutur.
Gerek ceza ve gerekse hukuk davalarnn makul sürede sonuçlandrlmas adil yarglanma
hakknn bir gereidir. Her olayn kendine göre farkll olduu için, yarglama süresinin
makullüü davann özellikleri çerçevesinde deerlendirilmekle birlikte makul süreye ilikin belli
mutlak bir süre yoktur (nceolu, 2005, 373). nsan haklar ve adil yarglanma hakknn en önemli
unsurlarndan olan makul sürede yarglanma hakkndan söz etme oran iki gazetede de %15'i
geçememektedir. Gazetelerin makul sürede yarglanma hakkndan bahsetme oranlarnn düük
kalmasnn sebebi Avrupa nsan Haklar Mahkemesi (AHM) tarafndan kesin bir sürenin
belirtilmemesi de olabilir; ancak yine de gazetecilerin bu konuda okuyucularna yeterince bilgi
vermedikleri görülmektedir. Avrupa nsan Haklar Sözlemesi(AHS) 6. Madde, Suçsuzluk
Karinesi ile Yakalama, Gözaltna Alma ve fade Yönetmelii'nin 26. maddesi gerei; soruturma
safhasndaki bir kii "suçlu" olarak kamuoyuna duyurulamaz. Henüz soruturma kapsamnda olan
bir olayn kantlanm gibi "terör örgütü" olarak sakncal bir uygulamadr. Buna ramen Zaman
gazetesi "terör örgütü" ismini yüksek oranda (%36) kullanm, Hürriyet gazetesi ise bu ismi hiç
kullanmam, olay "soruturma" olarak adlandrmay tercih etmitir (%77,3).
Gazeteciler yarg haberlerinde ilgili kanun maddelerini vererek somut bilgilendirme
yapmaldr. Türk Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 100. Maddesi gibi, tutuklama nedenlerini belirten
bir madde örneinde olduu gibi, gözaltna alnan kiinin hukuki durumunu kanun maddeleriyle
açklamak haberin gerçeklik deeri ve nesnellii açsndan da gereklidir. Oysa aratrmadaki haber
metinlerinde ilgili kanunlardan belirtilme düzeyi düük bulunmutur. ki gazetenin ilgili kanun
maddesi oran eit düzeyde, % 10'un altndadr. Orann bu kadar düük olmas, haberlerde ilgili
kanunlarn çok az kullanldn gösterirken ayn zamanda okuyucu için yetersiz bilgilenmeye
(misenformation) de dikkat çekmektedir.
Zaman metinlerinde soruturmadaki kiilerin faili meçhul olaylar, bombalama olaylar gibi
henüz aydnlatlmam baz olaylarla ilgiliymi gibi gösterilmeleri yanl bilgilendirmedir
(dezenformation). Zaman gazetesi Ergenekon Soruturmas'n (%33,7 orannda) faili meçhul
olaylarla ilikilendirmektedir. Hürriyet gazetesinde ise baka olaylarla ilikilendirme oran daha
düüktür (%1,3). Adil yarglanma hakk kapsamndaki, "Zamannda verilmeyen bir adalet adalet
deildir" (Justice delayed is justice denied), ilkesine göre, geciken iddianame konusu habercilerin
önem vermesi beklenen bir baka konudur. Bu konuda Hürriyet gazetesi okurlarn bilgilendirirken
(%16); Zaman gazetesi daha yetersiz bilgilendirme yapmtr (%2,7).
Aratrmada dikkat çeken bir sonuca göre, Zaman gazetesi metinlerinde toplumdaki
“ötekiler” ayrmn iaret eden ifadelerden bahsetme oran oldukça yüksek çkm (%44); buna
64
O.UÇAK
karlk Hürriyet gazetesinde toplumu birletirici "biz" ifadesinin kullanlma oran (%76) yüksek
bulunmutur. Bu oranlar, her iki gazetede haberlerin biz ve ötekiler bak açlaryla yazldn;
Zaman gazetesinde “ulusalclar ve muhalefeti” içeren "ötekiler" ayrmclnn belirgin ekilde
yüksek olduunu; dolaysyla gazetecileri objektiflikten uzaklatran bu ifadelerin ayn zamanda
toplum üzerinde bölünme ve duyarszlamaya sebep olacak bir tehlike içerdiini göstermektedir.
Masumiyet (suçsuzluk) karinesi ve onun bir sonucu olarak ele alnan "üpheden sank
yararlanr" ilkesi, yarg haberi veya yorumu yapan medya mensubunun özellikle dikkate almas
gereken birinci ilkedir (Atlgan, 2010, 284). Ayrca adil yarglamay etkilemeye teebbüs (Madde
288) suçuna sebebiyet doabilir. Anayasa'nn 38. Madde 4.fkras da "Suçluluu hükmen sabit
oluncaya kadar hiç kimse suçlu saylamaz" ifadesiyle gazetecinin uymas gereken dier
maddelerdir. Bu yükümlülüklere ramen Zaman gazetesinde oldukça yüksek oranda (%50,7),
soruturma hakknda, kesin yarg ve yorum bulunmaktadr. Suçsuzluk Karinesi gerei, hazrlk
soruturmas srasnda habercilerin özellikle dikkat etmesi gereken, Yakalama, Gözaltna Alma ve
fade Alma Yönetmeliinin 26. maddesine göre,
"Kiinin masumiyeti esastr ve hazrlk
soruturmas gizlidir." (Atlgan, 2010, 285). Buna ramen Zaman’da medyann soruturma ile ilgili
yaynlarda uymas gereken bu gizlilikten hiç bahsedilmemektedir (%0).
Bilgi aktarm açsndan fotoraf çekimleri dilsel iletiime göre net bir biçimde üstündür.
Onlarn mesajlar –metinlerin yorumlarndan farkl olarak- çok karmak deifreye gereksinim
duymazlar. Çünkü fotoraflar tasvir edileni açk olarak ortaya koyar ve böylece duyusal olarak
alglanmalar mümkün olur (çel, 2004, 257). Fotoraflar sadece gerçei kopyalamamakta, ayn
zamanda gerçei meydana getirmektedir. Bununla birlikte fotoraflarn bilgi deeri daha çok
duygudan, bilinçten ve davranlardan etkilenmenin söz konusu olduu psikolojik alanlarda ortaya
çkmaktadr (çel, 2004, 242). Haber fotoraflarnn bu psikolojik etkisi özellikle yargy etkileme
noktasnda önem kazanmaktadr. Buna ramen her iki gazetenin soruturma haberlerinde
gazetecilik etiine aykr biçimde üphelilerin youn olarak fotoraflarnn kullanld
görülmektedir.
Balklar, metin özelliklerini belirlemede ve okuyucuyu etkilemede bir dier önemli
faktörlerdendir. Aratrmada varsaymlara dayal balklarn ayn zamanda yönlendirme eilimi de
tadklar görülmütür. Buna göre balk varsaymlardan oluan bir özellik tayor ise, ayn
zamanda yüksek oranda ( %61,6 düzeyinde) okuyucuyu etkileme ve yönlendirme eilimi
tamaktadr. Ksaca, balktaki varsaym özellii arttkça okuyucuyu yönlendirme eiliminin de
artt tespit edilmitir (Uçak, 2010, 238). Ayn ekilde balk varsaymdan oluuyor ise, yazarn
yüksek oranda (%47,9) genellemelere bavurduu görülmektedir. Varsaymlardan oluan balklar
ile pozitif yönlü bir baka anlaml iliki ise duygu içeren ifadeler arasndadr. Varsaymlardan
oluan balklarn kullanm arttkça, duygulara seslenen ifadelerin düzeyi artmaktadr (%22,2).
Balk varsaymlardan olutuunda ise, kaynak gösteren alntya yer verme düzeyi (%28,2)
azalmaktadr. Buna karlk balklar sadece haber veren yaln bir ifadeye sahip ise, nesnellik
özellii büyük oranda (%82,1) artmaktadr. Metinlerde kullanlan dil özellikleri de iki gazetede
farkldr. Aada balk örneklerinde görüldüü gibi, Zaman gazetesindeki haber ve yorumlarda
kullanlan dil Hürriyet gazetesine göre daha sert ve keskin özelliktedir. Ergenekon Soruturmas
iddianamesi 26.7.2008’de Mahkeme tarafndan kabul edilir. Zaman Balklarndan Örnekler:
"Karargahn Fenerbahçe Orduevi'ne kurmu." 3.7.2008 (Soruturma belgeleri yaym)
"Ergenekon'un kanl plan deifre oldu." 4.7.2008 (Soruturma bilgileri yaym ve kesin hüküm ile
suçlama)
"DHKP-C'nin Babakan'a suikast planlarnda Ergenekon ii." 4.7.2008 (Kaynak, polis
soruturmas)
"Ergenekon, Basavc'ya suikast planlam." 5.7.2008 (ddialar gerçek olarak aktarlyor)
65
Meslek etii kapsamnda yazl basndaki soruturma haberlerine eletirel yaklam
"Geri zekal" ve "ekya" hakareti hukukçular ayaa kaldrd." 6.7.2008 (Genelleme yaplarak
bütün hukukçular kastediliyor.)
"Tutuklama gerekçesi silahl örgüt kurmak ve darbeye teebbüs." 7.7.2008 (Durumalar 20 Ekim
2008'de balad, haber durumalar balamadan önce yaplm)
"TCK darbeye teebbüse müebbet hapis öngörüyor." 7.7.2008 (Yargy etkileme sakncas)
"Ergenekon, Taksim'de bombal eylem için tim kurmu." 8.7.2008 (Soruturma belgeleri
yaym)
"Hukukçulara göre, emekli askerlerin yarglanma yeri sivil mahkemeler." 11.7.2008 (Görüülen
birkaç kii ile genelleme yaplm, bütün hukukçular kastedilmi.)
"Ergenekon zanllarnn tamam arivci çkt." 12.7.2008 (Soruturma belgeleri)
"te Orgeneral Eruygur'un filedii 6 bakan." 13.7.2008 (Soruturmada elde edilen dosya
içerii)
"Taraf'tan ok iddia: Ergenekon'da Baykal da var" 31.7.2008
Hürriyet Balklarndan Örnekler:
"te gözalt gerekçesi: kaçabilir" 3.7.2008 (Hurit Tolon için, adil yarglanmadaki tutuklanma
nedenleri )
"Böyle ey darbelerde olur" 3.7.2008 (TOBB ve TÜSAD'n göz altlarla ilgili
açklamalar)
"ener Eruygur da emniyette susma hakkn kulland" 4.7.2008
"Aygün tutuklu" 5.7.2008 (nesnel)
"2 Paa tutuklu" 6.7.2008 (nesnel)
"Kozmik balonlar" 7.7.2008 (Darbe planlar için)
"Yallarn yönetimindeki uyduruk örgütlenme" 7.7.2008 (Reuters'n yorumu)
"Ne sorgu ama" 7.7.2008 (Mustafa Balbay sorgusunu anlatyor)
"Eimi salam verdim cenazesini alyorum" 7.7.2008 (Kuddusi Okkr için einin ifadesi)
"ki Paa'ya neler soruldu" 8.7.2008
"Bilgisayar bulgular delil deil" 8.7.2008
"Hukuk ve insan haklar herkes içindir" 31.7.2008
Arlkl olarak sa görülü kitleye hitap eden Zaman Gazetesi, Ergenekon Soruturmas
haberlerinde yazm dilinde sert ifadelere yer vermektedir. Bu durum gazetenin toplumu ayrtrc,
bir unsur tamasna sebep olabilir. Bat kültürünün temsilcisi olan, yayn politikas sola yakn ve
liberal çizgide olan Hürriyet haberlerinde, yumuak ifadelerle daha birletirici ve kamuoyunu
gelecee yönlendiren bir üslup tercih edilmektedir.Gazetelerin bu farkl yaplar ve üsluplar Zaman
Gazetesi Genel yayn Müdürü Ekrem Dumanl ile Hürriyet Gazetesi Genel Yayn Yönetmeni
Erturul Özkök'ün köe yazlarndan da izlenmektedir.
ki gazetenin olaya farkl yaklamlarn ortaya koyan önemli özelliklerden biri de,
Hürriyet gazetesinin Ergenekon Soruturmas haberlerine olan ekonomik yaklamdr. Hürriyet,
istikrarl bir ülkede, yükselen bir borsa ve güçlü bir ekonomi beklentisinde olduunu ekonomi
sayfalarndaki haberleriyle desteklemekte (2.7.2008 ve 5.7.2008 Hürriyet); Zaman gazetesi
haberlerinde ise, soruturma ile ekonomi ilikisi kurulan benzer bir habere rastlanmamaktadr.
Haber yaklamlarna etik açdan baktmzda, basn meslek etii kurallarnn
fonksiyonlar iki açdan önem kazanmaktadr: gazeteci olarak çalmann saygnln arttrmak ve
hukuku ihlal tehlikesini gidermek. Bu fonksiyonlardan birincisi olan çalanlarn saygnl
konusunda iç denetim önemli bir unsurdur. Kitle iletiim araçlarnda okurlar temsil edecek kiilerin
görev yapmas çalanlarn etik kurallar benimsemesinde etkili olabilir.
66
O.UÇAK
“Kitle iletiim araçlarnda ombudsmanlarn görevlendirilmesi, gerek görsel gerekse yazl
basn alannda iç özdenetimi salayarak buna hz kazandracak olumlu bir uygulamadr.” (Özgen,
2006, 235). Gazetelerdeki etik uygulamalar ve denetimleri konusunda dikkate alnmas gereken bir
baka durum, her iki gazetede de 2008'de okur temsilcisi ya da ombudsmanlk görevini yerine
getirmesi beklenen kiilerin gereken düzeyde yetkiye sahip olmamalardr. Hürriyet gazetesinin
basn meslek etii yaklamna baktmzda, Basn Konseyi üyesi olduunu; Basn Meslek
lkeleri'ne, kendi Kurumsal ve Mesleki Yayn lkeleri'ne uyma sözü verdiini ve Okur
Temsilcilii'ni Faruk Bildirici'nin yaptn görüyoruz. Öte yandan Zaman'n basn meslek etii
kapsamnda görülerine bavurduumuz Okur Editörü olan Hasan Sutay, gazetenin çizdii ahlaki ve
mesleki kurallar olduunu; fakat bunlarn hayata geçirilmesinde baz zorluklar yaanabildiini
açklamtr (Sutay, kiisel görüme, 2010). Bu nedenle basnda ve dier bütün medya kanallarnda,
kurumlar etik konusunda denetleme yetkisi bulunan uzmanlarn çalmas; bu kurumlarn çok
sesliliinin gelimesine ve adalet yaklamlarnn evrensellemesine katkda bulunacaktr. Ayrca
medya kurulularnda en üst düzey yöneticilerin destekledii bir program ile gazetecilere meslek içi
eitimde etik kodlarn ve meslek ilkelerinin anlatlarak benimsenmesi salanabilir.
Sonuç
Çalmaya göre balklar, metin özelliklerini belirlemede ve okuyucuyu etkilemede önemli
faktörlerdendir. Aratrmada varsaymlara dayal balklarn ayn zamanda yönlendirme eilimi de
tadklar görülmütür. Aratrmada seçilen Hürriyet Gazetesi, Sedat Simavi tarafndan 1 Mays
1948'de kurulan içerik olarak genelde Bat kültürünü tayc bir özellie sahiptir. Yaamn her
alanna seslenen bir gazete olan Hürriyet; ayn zamanda siyasi gündem oluturmada da etkilidir.
Gazete, okurlaryla kurduu diyalogda bireycilik, uzlamaclk gibi deerlerin üstünlüünü
savunmu, devletle ya da hükümetlerle esasl sorunlara iaret etmemitir. Bulgular Hürriyet
Gazetesinin Ergenekon Soruturmas ile ilgili metinlerinde en fazla eletirilen gruplarn banda
"iktidar"n geldiini göstermektedir. Bu durum, Hürriyet'in kurulduu yllardan bu yana yerleen
"uzlamac" üslubunun 2008'de deimeye baladnn; iktidarda bulunan muhafazakar parti ve
liderleriyle arasnda balayan görü ayrlklarnn iaretidir.
Türk basnnda slami sermayenin medyaya yönelmesiyle balayan deiim, 1986'da
kurulan Zaman gazetesinin 2000'li yllara güçlenerek ve tirajn arttrarak girmesiyle belirginleir.
Gazetedeki bu deiim, özellikle 2000 ylndan sonra okur profilini sa muhafazakar ve liberal
kitleye hitap edecek biçimde gelitirme yönündedir. Aratrma bulgular da Zaman gazetesinin bu
yöneliini desteklemekte; gazetenin Ergenekon Soruturmas ile ilgili metinlerinde en fazla
eletirilen gruplarn "ulusalclar" ve "darbeciler" olduunu; kendi hedef kitlesine yönelik eletirilere
ise yer vermedii göstermektedir. Böylece modernleme ve laiklik yanls Hürriyet ile muhafazakar
kesimin temsilcisi Zaman, Ergenekon Soruturmas olaynn aktarmnda soruturma haberlerine
farkl yaklamlaryla kendi okuyucu kitlelerine seslenen iki taraf görünümündedir.
Oysa bilindii gibi medya, insan haklarna ve evrensel hukuka uyma zorunluluunu yerine
getirirken u ilkeleri dikkate almaldr: Kamunun bilme hakkna uygunluk, ortak etik ilkelere sayg,
objektif bir ekilde enformasyon iletme, kiilerin temel haklarn gözetmek, özel yaam ve
mahremiyeti dikkate almak. Gazetecilerin karsna çkan öldürülme tehlikesi, reklam kayglar,
gazete sahiplerinin amaçlar, polisiye uygulamalar, devletin gizlilii, yasalar gibi pek çok snrlama
vardr. Ancak bu snrlamalara ramen gazeteci toplumsal sorumluluk boyutlarnn (doru,
güvenilir, dengeli, adil habercilik yapmak, nesnel olmak, haber ve yorumlar ayrmak, olgulara
dayal habercilik yapmak) gereklerini yerine getirmekle yükümlüdür. Bu yükümlülüklerle birlikte
gazetecilerin hukuk devleti ilkelerinin benimsenmesinde, insan haklarnn korunmasnda; yargnn
medyadan etkilenmeden karar almasnda, doru bilgilendirilmi devlete, yargya ve medyaya
67
Meslek etii kapsamnda yazl basndaki soruturma haberlerine eletirel yaklam
güvenen bir kamuoyunun oluturulmasnda etkili olmaktadr. Aksi halde gazeteciler, evrensel
ilkelerin güvence altna ald insan haklar ilkeleri dnda davrandnda, yaratt bilgi kirlilii ve
yönlendirmelerle, ayrmc söylemlerin kullanld, güvensiz bir toplumun olumasnda etkili
faktörlerden biri olacaktr. Unutulmamaldr ki basn, demokrasilerde halkn adna ve yararna bir
gözetmen rolündedir.
Sonuç olarak çalmada, basndaki Ergenekon Soruturmas haberlerinde en fazla
AHS'nin (6.Madde) Suçsuzluk Karinesi ilkesine, TC Anayasas'nn 2,19, 36-38, 125, 138-142.
maddelerine, TCK'nn 134. maddesine, Basn Kanunu'nun 3,14, ve 19. maddelerine ve genel olarak
Basn Konseyi Meslek lkeleri ile Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi'ne aykr
haberler yapld tespit edilmitir. Bu kanunlara ve meslek ilkelerine uygun olmayan gazete
metinlerindeki belli bal hata ve özelliklerin ise unlar olduu görülmütür:
Kamuoyu için sakncal olan yetersiz bilgilendirme (misinformation) ve yönlendirici
bilgilendirme (dezenformation) yaplmaktadr.
Ergenekon olaynda adlandrmalar konusunda hatalar yaplmaktadr; dava balamadan
önce soruturma ve dava baladktan sonraki süreç kovuturma olarak adlandrlmaldr. Metinlerde
geçen üpheli, sank, zanl adlandrmalar da bu süreçlere uygun kullanlmaldr.
Gazetecilerin birincil kaynaklar kullanmay tercih etmek yerine, szdrma haber ve
bilgileri tercih edip iddialar kantlanm bilgiler olarak sunduklar, kaynaklarn tam olarak
anlalmad ve açklanmad durumlarda bilgileri genel ifadelerle aktardklar, aratrmac
habercilik yerine derleme haberler yaptklar, haber ile yorum ayrmna yeterince özen
göstermedikleri, haberlerde duygusal ifadelere yer verdikleri, balk ve metinlerde varsaymlar ve
önyarglar sklkla kullandklar, polis ve soruturma belgelerini kullanarak üphelilerin özel
hayatn ortaya koyan hazrlk soruturmas bilgilerini açkladklar, haberlerdeki olaylar arasnda
bütünlük kurmaya yardmc olabilecek, daha önceki gelimeleri içeren ardalan bilgisini
vermedikleri, metinlerde neden-sonuç ilikisini yeterince kurmadklar, konu ile ilgili olan kanun
maddelerini kamuoyunu bilgilendirecek yeterlilikte açklamadklar, olaylar kantlanmayan baka
olaylarla ilikilendirdikleri, biz-ötekiler ayrm yaptklar, soruturmadaki üphelilerin fotoraflarn
yarg kararyla "suçlu" bulunmu kii algs yaratacak ekilde, yakn çekim portrelerle
yaymladklar görülmütür.
Ayrca gazetecilerin kiisel önyarg ve yorumlar içeren balklar kullandklar ve öne
sürdükleri fikirler dnda hiçbir olasla yer vermeyecek kapal metinler ile okuyucular kendi
görüleri dorultusunda etkilemeyi ve yönlendirmeyi amaçladklar, haberlerde açk kaynaklardan
gelen kantlanm bilgileri varsaymlar ile kartrarak ayn metinler içinde kullandklar, gazetelerin
haberlerdeki baz bilgilerin kendi ideolojilerine uygun olan ksmlarn verdikleri; baz bilgileri ise
deitirerek kullandklar, ideolojilerini kart görülü konumaclar araclyla da aktardklar,
alnt yaplan konumalarda trnak iareti kullanmaya özen göstermedikleri, toplumu gruplara
ayrma, ötekiletirme tehlikesi içeren, sert ve keskin üsluplara yer verdikleri tespit edilmitir.
Bu tespitler sonucunda basnda, adil yarglanma hakk unsurlarndan olan 'Aleniyet ve
Medya Etkisi' konusunda yaygn olan, "Medya adil yargnn korunmasna yarar deil, zarar
getirebilir" önyargs yerine, etik ilkelerle çalan, uzman gazeteciler ve doru habercilik ile
medyann hukuk devleti ilkelerinin korunmasna katkda bulunabilecei fikri gelitirilmelidir.
Kurumlara ve medyaya güvenin korunmas amacyla, polis, savc, hakim gibi yetkililerin
gerekli olduunda gazetecilere özel olarak deil, ortak basn toplants yaparak bilgi vermeleri
yaygnlatrlmaldr. Ksaca, toplumun bütün kesimlerine seslenen, bütünletirici, özgürlüklere
frsat tanyan, çok sesli bir medyann gelimesine olanak verilmelidir.
Son söz olarak hukuk üstünlüüne dayal, demokratik bir devletin korunmasnda en önemli
kurumlardan biri olan medya, toplumsal sorumluluunun bilinci ile hareket etmek zorundadr.
Soruturma ya da dava haberleri üzerinde çalan gazeteciler masumiyet karinesine, kamusal
68
O.UÇAK
çkarlar ile sann kiisel çkarlarn doru deerlendirmeye ve hsas- rey'e (hüküm verilmeden
görüünü belli etme) uygun davranmaldr. Türkiye'de medya ya da dar anlamda ifade edersek
basn, hukuk devletinin ve meslek etiinin gerei olarak; üphe, soruturma ya da dava haberlerine
adil yarglanma hakk ilkesini gözeterek yer vermekle ve kamuoyunu bu konuda bilgilendirmekle
yükümlüdür.
KAYNAKÇA:
Atlgan, E. Ü. (2010), Yarg Haberleri, TV Haberciliinde Etik, Bülent Çapl ve Hakan Tuncel
(Ed.) Ankara: AÜF.
Bildirici, Faruk, Kiisel Görüme, [email protected], ( 13 Haziran 2010).
Centel, N. (1996), Hakimin Tarafszl, stanbul: Kazanc.
Çelik, A. (2007), Adil Yarglanma Hakk, Ankara: Adalet Yaynevi.
Gökçe, O. (2006), çerik Analizi, Kuramsal ve Pratik Bilgiler, Ankara, Siyasal Kitapevi.
Gölcüklü, F. ve Gözübüyük, . (2004), Avrupa nsan Haklar Sözlemesi ve Uygulamas, 5.Bask,
Ankara: Turhan Kitapevi.
http://www.basinkonseyi.org.tr/lang_tr/complaintMethods.asp, (18 Ocak 2010)
çel, K. ve Yener Ünver (der.), Ali Kemal Yldz(çev.), (2004), Adil Yarglanma Hakk ve Ceza
Hukuku, Ankara: Seçkin.
nceolu, S. (2005), nsan Haklar Avrupa Mahkemesi Kararlarnda Adil Yarglanma Hakk, Kamu
ve Özel Hukuk Alanlarnda Ortak Yargsal Hak ve lkeler, stanbul: Beta Yaynlar.
Neuman, W. L. (2008), Toplumsal Aratrma Yöntemleri, Nitel ve Nicel Yaklamlar, 2.Basm, Cilt
2, Çev. Sedef Özge, stanbul. Yayn Odas Yaynclk.
Özerkan, . (2007),”Haber Aratrmalarnda çerik Analizi ve Söylem Çözümlemesi, Marmara
Üniversitesi letiim Fakültesi Ders Notlar.
Özerkan, . (2009), (Ed.), Haber Analizi ve Ariv ncelemeleriyle Türkiye'de 9 Gazete, stanbul:
Nobel Yayn.
Özgen, M. (2006), “Gazetecinin Etik Kimlii”, 3. Bask, stanbul: Set-Systems Yaynclk.
Sutay, Hasan, "Kiisel Görüme", [email protected], (13 Haziran 2010).
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti(TGC), www.tgc.org.tr/açklamalar 2010
Uçak, O. (2010), “Mesleki Etik Kapsamnda Basnn Adil Yarglanma Hakk lkesine Yaklam”,
Marmara Üniversitesi, Yaynlanmam Doktora Tezi, stanbul.
Gazeteler:
Zaman Gazetesi, 8.7.2008
Zaman Gazetesi, 11.7.2008
Zaman Gazetesi, 12.7.2008
Zaman Gazetesi, 13.7.2008
Zaman Gazetesi,16.7.2008
Zaman Gazetesi,22.7.2008
Zaman Gazetesi, 31.7.2008
Hürriyet Gazetesi, 2.7.2008
Hürriyet Gazetesi, 3.7.2008
Hürriyet Gazetesi, 4.7.2008
Hürriyet Gazetesi, 5.7.2008
Hürriyet Gazetesi, 6.7.2008
Hürriyet Gazetesi, 7.7.2008
Hürriyet Gazetesi, 8.7.2008
Hürriyet Gazetesi, 31.7.2008
Zaman Gazetesi, 3.7.2008
Zaman Gazetesi, 4.7.2008
Zaman Gazetesi, 5.7.2008
Zaman Gazetesi, 6.7.2008
Zaman Gazetesi, 7.7.2008
69
ABMYO
Dergisi. 25, (2012) (70-81)
Türk tekstil sektörünün sorunlar ve çözümü üzerine
baz düünceler
Vedat ÖZYAZGAN1
Özet
Tekstil sektörü bütün dünyada sanayinin gelimesinin itici gücü olmutur. Genellikle bir ülkede
sanayileme ve sanayi toplumu haline gelme, tekstil sektörü ile gerçeklemitir. Tekstil sektörü güç
kaybetmeye balaynca, marka yaratarak ve yaratlan bu markann daha yüksek fiyatlarla satlmas
salanarak zarar en aza indirmek mümkün olmaktadr. Yani bir ülke tekstil sektörünü geride
brakrken dünya çapnda modaclar ve marka brakmas gerekmektedir. Bunu en iyi gerçekletiren
ülkeler srasyla ngiltere, Fransa ve talya’dr. Ülkemizde salkl ve de gerekli bir fizibiliteye
dayanmadan yaplan kapasite yatrmlar iç ve d talebi am durumdadr. Bu nedenle iç ve d
piyasa faktörlerinde küçük bir dalgalanma ya da artan rekabet, fiyatlar aa çekerek sektörü zarara
uratmaktadr. Tekstil sektörü elyaftan balayarak iplik, dokuma, örme, boya-bask gibi ilemleri
kapsayan emek youn bir sektördür. Tekstil sektörümüz 1997 ylnda Uzakdou’da balayp 1998
Austos aynda Rusya’ya sçrayan global krizden oldukça fazla etkilenmitir. Giderek küreselleen
dünya ekonomisinde rekabet younlam, düük maliyet, yüksek kalite ve verimlilik gibi faktörler
ön plana çkmtr. Bu çalma da tekstil sektöründeki balca sorunlar ve genel çözüm önerileri ele
alnmtr.
Anahtar kelimeler: Tekstil sektörü, Tekstilin sorunlar, Tekstilde AR-GE
Problems of the Turkish textile sector and some thoughts on the solution
Abstract
The textile sector has been driving force in development of the industry all over the world.
Generally, the industrialization of a country and becoming an industrial society are significently
depend on the textile industry. As the textile sector has began to lose strength, minimizing the
damage can be possible by creating brand and selling them at higher prices. So a country, has to
posses world-wide fashion designers and brands before leave in wake of textile industry. United
Kingdom, France and Italy achive that perfectly. In our country the capacity investments, which are
not based on a healthy and necessary feasibility operation, exceed domestic and foreign demand.
For this reason, a small fluctuation in the internal and external market factors, or increased
competition, cause lossing in the industry by pulling prices down. The textile sector is a laborintensive sector, which cover fiber spinning, weaving, knitting and dyeing-printing operations.
Textile sector in Turkey has been affected heavily global crisis which starts in Far East in 1997 and leaped
in Russia by August. In world economy, the competition has increased with globalization. Suchs as low
1
Yrd. Doç. Dr. Vedat ÖZYAZGAN, stanbul Aydn Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlk Fakültesi, Tekstil
Mühendislii, [email protected]
70
V.ÖZYAZGAN
costs, high quality and productivity factors have been appeared. In this study, problems in textile sector and
appropriate solution suggestions have been assessed.
Keywords: Textile sector, Problems of textile, research and development in textile
Giri
Sanayileme sürecine damgasn vuran sektörlerden biri olan tekstil sektörü, gelimekte olan
ülkelerin ekonomik kalknmasnda önemli roller oynamtr. Tekstil üretimi önce sanayilemi
ülkelerde balam daha sonrada emek youn bir sektör olmas sebebiyle gelimekte olan ülkelere
doru kaymtr. Tekstil sektörünün geçmiten günümüze, hem üretim hem de ihracat açsndan
büyük potansiyeli bulunmaktadr. Bu potansiyeli hedef pazarlar ve yenilikçi ürünlerle ileriye
götürmek mümkündür. Türk tekstil sektörü teknoloji düzeyi, ekonomik etkinlii ve sosyal
etkileimi itibariyle ülkenin önde gelen sektörlerinden biridir. Tekstil sektörümüzün ürün kalitesi ve
üretim teknolojisi çada dünya standartlarndadr.
Sektör yaygn yan sanayi a ile birlikte birçok kiiye istihdam salamaktadr. Artk bu sektör
ürünlerinin bir marka olmas ve bir imaj yaratmas gerekmektedir. Tekstil sektörünün bugünkü
konumunu daha da güçlendirerek sürdürebilmesi için, teknoloji çan iyi takip edebilmesi, bilgi
younluu ve katma deeri yüksek ürünlere yönelmesi gerekmektedir. Bunun içinde ÜR-GE ve
AR-GE çalmalarna önem vermesi, bu çalmalar için de kaynak ayrmas gerekmektedir.
Maalesef daha birçok firmamzda hiçbir ekilde ÜR-GE ve AR-GE çalmalar yaplmamaktadr.
Bu çalmalar angarya olarak görülmektedir. Giderek küreselleen dünya ekonomisinde rekabet
younlam, düük maliyet, yüksek kalite ve verimlilik gibi faktörler ön plana çkmtr. Tekstil
sanayi, ileri bilgi toplumu ülkelerde öncelikli sanayiler arasnda yer almamaktadr. Bununla birlikte
bu ülkeler; tekstil teknolojisi gelitirerek ve üreterek, özel koruma önlemleri alarak ayrca makul
faizli bol kredi imkânlar, yüksek eitim ve öretim düzeyi ve de aratrma gelitirme çalmalar ile
kendi tekstil sanayilerine yllardr uygun bir yap salamaktan da geri kalmamlardr.
Dier taraftan, tekstil sektörü teknoloji ve girdiler açsndan önemli ölçüde dier sektörlere
bamldr. Makine, kimya, elektrik-elektronik, mekatronik, biliim, malzeme ve eitim alanlaryla
etkileim içinde salanabilecek bir teknolojik geliimin yarataca sinerji ile tekstil sektörünün
olduu kadar dier sektörleri de etkileyecei kesindir. Topluma yüksek oranda istihdam salayan
tekstil sektöründeki gelimenin, toplumun refah üzerindeki pozitif etkisi yadsnamaz.
Dünyadaki serbest rekabet ortamnda, sektörün rekabetçi olmas ancak sektörün teknoloji
düzeyinin, ilgili alanlardaki eitimin ve inovasyon yeteneinin yükseltilmesi, AR-GE faaliyetlerinin
artrlmas ve moda-marka yaratlmas ile mümkün olacaktr. Türkiye’nin corafi konumu nedeniyle
Avrupa Birlii, Rusya ve Türk Cumhuriyetleri pazarlarna yakn olmas ve bu ekonomiler ile
gelien ilikiler, ülkemizin önündeki en önemli frsat olarak görülmektedir. (www.dokuipek.com
2011)
Türk tekstil sektörünün geliimi ve mevcut durumu
Tekstil üretimi, insanolunun giyinme ihtiyac olmasndan beri vardr. lerleyen zamanlarda hzl
bir geliim gösteren bu üretim kolu bir sanayi dal haline gelmeye balamtr. Küçük birimlerden
oluan bu sektör, zaman içerisinde ihtiyac karlam ve talebe uygun olarak da büyüme göstererek
büyük bir sanayi dal haline gelmitir. Hzl bir geliim süreci içine girmi olan tekstil sektörü
18.yüzyl’da siyasi bunalmlarn ve kapitülasyonlarn etkisi ile gerilemitir. Avrupa’da üretimin
71
Türk tekstil sektörünün sorunlar ve çözümü üzerine baz düünceler
makine ile yaplmaya balanmas ve Türk sanayisinin buna ayak uyduramamas nedeniyle sektör
Avrupa’dan makine ithal eder duruma gelmitir. (Aras, 2006)
Türkiye’de tekstil ve hazr giyim sanayinin temelleri Osmanl mparatorluu döneminde atlmtr.
Osmanl döneminde Saray’n ve Ordu’nun ihtiyaçlarnn karlanmasna yönelik olarak devlet
tarafndan kurulan ve özellikle dokuma ve deri sektörlerinde younlaan Feshane (Defterdar),
Basmahane (Bakrköy), Hereke ve Beykoz Fabrikalar dorudan doruya birer Kamu iletmesi
olarak faaliyet göstermilerdir. Osmanlnn bu miras Cumhuriyet Türkiye’ sine de intikal etmitir.
(http://www.tbmm.gov.tr/komisyon/tekstil/sonuc3_1.htm) Dokuma konusunda Denizli ve Tokat,
ipekli ürünler konusunda da Bursa bölgesinde küçük iletmeler halinde üretim yaplmtr. 1915
ylnda önde gelen 22 kamu sanayi iletmesinin 18’i, 28 anonim irketin 10’u, 214 özel sektör
iyerinin 45’i ve toplam 264 sanayi iyerinin 73’ü bu sanayide faaliyet göstermektedir.
Cumhuriyetin kuruluundan sonra Sümerbank'n kuruluu ile birlikte tüm tekstil ve konfeksiyon
fabrikalar ve atölyeleri bu kurulu çats altnda toplanmtr. Sümerbank yapt yatrmlar ve
yetitirdii personelle özel sektöre öncülük etmi Sümerbank’ta oluan birikimin zaman içinde özel
sektöre de aktarlmas salanmtr.
1950’li yllarda balayan özel sektör yatrmlar zaman içinde gelimi, zamanla kamunun bu alanda
üretici rolü azalmtr. 1952 ylnda sektör üretimi içinde yüzde 28 olan özel sektör pay 1962
ylnda yüzde 62’ye, 1990 ylnda ise yüzde 90’n üzerine çkmtr. Günümüzde kamunun bu
sektörde pay kalmamtr. Sektörde, 1950'li yllardan sonra özel sektörün öncülüünde geliim
balam ve 1960'lardan sonra sentetik elyaf üretimine balanmtr. Planl dönemde uygulanan ithal
ikamesi politikas ve tevik tedbirlerinin de katksyla 1960-70 yllar arasnda sektörde daha ileri
teknoloji kullanlmaya ve ilenmi ürün imal edilmeye balanm, 1960-80 yllar arasnda önemli
bir teknik deneyim kazanlmtr.
Tekstil sektörüne 1962-1972 döneminde büyük yatrmlar yaplm ve tekstilin ilerleyen zamanlarda
önemli bir sanayi kolu olaca düünülmütür. lk defa bu tarihlerde tekstil ihracat balamtr.
Planl dönemde yaplan yatrmlar sektörün gelimesine yardmc olmakla birlikte, Türk tekstil
sektörü yatrm patlamasn 1970 ve 1980’li yllarda gerçekletirmitir. Türkiye 80’li yllarn
banda daha çok iplik, elyaf, kuma vb. tekstil mamulleri ihraç ederken, 90’l yllarda ihracatta
hazr giyimin arl artmtr. Sektör, 1980-1984 döneminde tekstil ve hazr giyim ihracatna
yönelik, 1985-1999 döneminde ise hazr giyim ihracatna yönelik olarak büyümütür.
1980 ylndan sonra uygulanan, serbest piyasa ekonomisine dayal da açlma ve ihracat tevik
politikalar ile birlikte, özellikle 1980'li yllarn ikinci yarsndan itibaren tekstil ve hazr giyim
ihracat önemli oranda artm ve ihracatn en önemli kalemi haline gelmitir. 1990’lara gelindiinde
ise toplam ihracat içindeki sektörün pay yüzde 40’a kadar çkmtr. 1980’li yllarn banda daha
çok iplik, elyaf, kuma gibi tekstil mamulleri ihraç eden Türkiye, 1984 ylndan sonra daha fazla
hazr giyim mamulü ihraç etmeye balam, daha uç ürün olmas nedeniyle toplam katma deeri
tekstil mamullerinden yüksek olan hazr giyim mamullerinin ihracat 1990’l yllarda artarak devam
etmi ve sektörün üretim, ihracat ve istihdam içinde önemi artmtr.
Türk tekstil ve hazr giyim sektörü Avrupa Birlii (AB) üyelik sürecinde en hzl yol alan
sektörlerin banda gelmektedir. hracatnn büyük bölümünü tekstilde % 45, hazr giyimde % 74
olmak üzere AB ülkelerine yapmakta ve sektör bu avantajn uyum sürecinde maksimum düzeyde
kullanmaktadr. (Birol, 2005) Türk tekstil sektörünün ekonomiye kazandrd katma deer ve net
döviz gelirinin yan sra istihdam konusunda da toplam imalat sanayinin % 28’sini tekil ederek,
72
V.ÖZYAZGAN
Türkiye’nin en ciddi sosyal problemlerinden olan isizlie de ksmi bir çözüm getirmektedir.
(KOSGEB, 2004)
Türkiye’nin tekstil ihracat 2007 ylndan 2011 yl sonuna kadar dalgal bir seyirle artarak 6,6
milyar dolardan 8 milyar dolara ulamtr. 2009 ylnda, dier tüm sektörlerde olduu gibi tekstil
sektöründe de ihracat kayb yaanmas ile beraber, 2010 ylnda %18,3 orannda artarak 6,5 milyar
dolara yükselen ihracat 2011 yl sonu itibariyle %21,9 artla 8 milyar dolara ulamtr.
2000’li ylarn banda Türkiye genel ihracatnda %9,5 pay alan tekstil sektörü yllar içerisinde bu
payn koruyamam ve 2007 ylnda pay %6,2’ye gerilemitir. 2008 ylnda söz konusu pay
%5,3’e gerileyerek en düük seviyesine inmitir. 2009 ylnda tekstil sektörünün pay %5,4 oranna
yükselirken, 2010 yl sonunda %5,7’ye çkm ve 2011 yl sonu itibariyle %5,9 olmutur. (TKB
2012)
Frsat alanlarn deerlendirmemizi salayacak güçlü yanlarmz
x
x
x
x
x
x
x
Sektörde gelimi bir alt yap ve yeterli deneyime sahip olma,
Uluslar aras rekabet deneyimi,
Yeni teknolojilere ve modaya uyum salayabilme,
Uluslar aras artnamelere uyum ve çevre dostu üretim konusundaki deneyim,
Lojistik, ulam ve iletiim konularndaki altyapnn salaml
Gelimi ülkelere göre genç nüfusun yaratt rekabetçi igücü maliyetleri,
Sektörün giriimci ruhu ve yetimi igücü mevcudiyetidir.
Üretim süreçleri, kaynaklar ve girdiler açsndan güçlü yanlarmz
x
x
x
x
x
x
Hammadde ve malzeme zenginlii,
Ürün ve süreç çeitliliindeki zenginlik,
Esnek ve hzl üretim, hzl karar verebilme yetenei,
Kiisel talebe yönelik küçük ölçekli ilere yatknlk,
Toplam üretimimizin yardan fazlasnn on yandan genç makine parkyla gerçekletiriliyor
olmas,
Genç ve eitilebilir ülke nüfusu olarak sralanabilir.
Zayf bulunan ve iyiletirilmesine gerek duyulan yanlarmz
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
Öz kaynak yetersizlii, risk sermayesi noksanl, iletme sermayesi ve nakit ak yönetme
becerisindeki eksiklikler,
Yüksek girdi maliyetleri,
Küresel entegrasyonun ve küresel a-yaplara katlmn yetersizlii,
Marka yaratlamamas,
Kayt d ekonominin büyüklüü,
Teknoloji gelitirme ve AR-GE eksiklii,
Uluslar aras ve ulusal AR-GE fonlarndan yeterince yararlanlamamas,
Biliim teknolojilerinin sektördeki uygulamalarnn yeterli düzeyde gelimemi olmas,
Tekstil makineleri ve tekstil kimyas sanayilerinin zayf olmas,
Kalite kontrol, süreç otomasyonu ve sanal üretim teknolojilerinin yeterli düzeyde
gelimemi olmas,
73
Türk tekstil sektörünün sorunlar ve çözümü üzerine baz düünceler
x
x
x
x
x
Ülke içi ve d benchmarking (Kyaslama veya bakalarndan örenmek anlamlar ile ifade
edilen benchmarking; bir kuruluun, kendi sektöründen yada dndan baarl bir kuruluu
referans alarak performansn mümkün olan tüm ekillerde karlatrp mevcut olan
durumdan daha iyisini oluturmaya çalmak için gelitirme ve iyiletirme sürecidir ve
güçlü bir yönetim aracdr.) alkanlklarnn olmamas,
Bilgilendirici ve yönlendirici sektörel strateji ve politikalarn eksiklii,
Üniversite-sanayi-meslek kurulular arasnda diyalog zayfl,
Tekstil ve hazr giyim sanayileri arasnda gerekli sinerjinin yaratlamamas,
Hukuksal altyap eksiklii ve fikri mülkiyet haklarnn korunmasndaki hukuki boluklar.
AB üyesi, bugünün bilgi toplumu ve de yeni sanayilemi ülkeleri, sanayilemeye tekstil ile
balamlardr. Zaman içinde tekstil sanayi tekstil makineleri ve tekstil kimyasallar üretimine
dönümü, oradan da makine, elektrik-elektronik ve kimya sanayilerinde hzl büyümeyle gerçek
sanayi ülkeleri konumunu almlardr. Bu anlamda öncelikle tekstil sektörünün eksiklikleri ve
sorunlar biran önce giderilmeli, sektöre ulusal ve yerel bazda salkl bir yap kazandrlmaldr.
Tekstil sektörü hem büyümeli hem de güçlenmelidir. Ülkemizin sorunu olan ve henüz
aamadmz markalamay gerçekletirebilmek için büyük yatrmlar gerçekletirmek
gerekmektedir. Markalamak için belli bir süre karll unutmak ve reklam giderlerine yüksek pay
ayrmak gerekmektedir. Tekstilde rakibimiz olan Çin’e kar bizim sahip olduumuz birçok
avantajda söz konusudur. Örnein bizim bir iletiim sorunumuz yok iken Çin’in dier ülkelerle
aamad bir iletiim problemi vardr. Türk tekstil sektörü çok esnek ve hzl çalarak küçük parti
mal yapabilmekte fakat Çin imdilik sadece büyük parti çalabilmektedir. (www.butekom.com
2011)
ILO Sektörel Eylem Program raporuna göre, kota serbestîsinin gerçeklemesinden sonra tüm
çalmalar ve deerlendirmeler, Çin ve Hindistan’n Pazar paylarn arttraca, AB ve ABD’deki
yerel üreticilerin Pazar paylarn azaltaca yönünde olmaktadr. Çünkü gelimi olan ülkelerin
maliyet açsndan Çin ve Hindistan gibi ülkelerle rekabet avantaj her geçen gün azalmtr.
ILO Sektörel Eylem Program raporuna göre, ATC ( Tekstil ve Hazr Giyim Anlamas) sonrasnda
Çin’in toplam tekstil ve hazr giyim ihracatndaki pay %30-50 arasnda deimektedir. Çin’in kota
serbestîsinden en fazla kazançl çkacak ülke olarak deerlendirilmesinin nedeni, kota sisteminden
en fazla zarar gören ülke olmasndandr.
Çin, yüksek ticari engeller ile kars karsya kalm bir ülke konumundadr. Ayrca, bunun yannda
Çin, daha fazla katma deer üreten endüstrilere yönelmektedir. Bu süreçte Çin üretim merkezi
olarak gelimemekte ayn zamanda dünya ihracatnn yannda, kendi üretiminin büyük bir
bölümünü tüketen önemli bir tüketim pazar olarak ta büyümektedir. AB tekstil ve konfeksiyon
sektörü, kota uygulamasna son verilecek kategorilerde sadece katma deeri yüksek orta-üst snf
ürünlerde iddial olup, ucuz alt-orta snf ürünler, bugün için de ithalat ve ksmen de hariçte ileme
ticareti yolu ile temin edilmektedir. Bu nedenle kotalarn kalkmas AB tekstil ve konfeksiyon
sektörünü fazla etkilemeyecektir. (Tarakçolu, Kasm 2004)
ILO Sektörel Eylem Program raporuna göre, Hindistan da ihracat, kotalarla ve yerel
düzenlemelerle engellenmektedir. Ayrca Hindistan, kendi tekstil ve hazr giyim sektörünü
modernize etmek zorundadr. Modernizasyon kaçnlmaz olarak u anda kullanlmakta olan eski
teknolojilerin yerine sermaye youn yeni teknolojilerin getirilmesine yol açacaktr. Bu nedenle kota
serbestîsini takip eden 3-5 yl içerisinde, tekstil ve hazr giyim endüstrisindeki toplam istihdam
sektörün kayt d bölümleri de dâhil olarak, üretim ve ihracat yine de yllk olarak %10-15
74
V.ÖZYAZGAN
orannda artacaktr. Her durumda Hindistan’n ihracatnn reformlar olmasa bile önemli ölçüde
artaca beklenmektedir. Hindistan, Çin’in korunma önlemleri nedeniyle kaybedecei pazar paynn
bir ksmn kapabilmek için faaliyetlerini sürdürmek zorundadr.
Banglade, hazr giyim sektöründe istihdam yaratmas sorunuyla ve ihracat konusunda kendi
ülkesindeki yerel düzenleme engelleri ile uramaktadr. Alt yaplarnn zayf olmas, limanlarnn
az olmas, elektrik kesintilerinin fazla olmas, ar bürokratik engeller, yüksek iletiim
maliyetlerinin olmas Banglade’in gerçek potansiyelini ortaya çkarma konusunda engellemektedir.
ABD pazarndaki payn 2005 yl itibariyle arttrm bulunmaktadr. (ILO 2005)
Türkiye, Romanya, Tunus, Fas gibi tekstil ve hazr giyim ihracatçlar ksa dönemde pazar paylarn
Çin ve Hindistan’a kaptracaklardr. Fakat bu ksa süreli bir dalgalanmaya sebep olacaktr. Ayrca,
teslim süresi, tasarm ve pazarlamay da hesaba katarsak bu ülkelerden AB ve ABD’ye ihracatn
ksa bir durgunluk sonrasnda devam edeceini söyleyebiliriz. Kalite unsurunun önemli olmad
durumlarda Çin ve Hindistan pazarda önemli bir konumda olacaklardr. (Tarakçolu 2005)
Kriz iplik fabrikalarn, bask fabrikalarn ve hazr giyim atölyelerini vurmutur. plik fabrikalarnn
yars kapanmtr. Finans gücü olan firmalar kurtuluu Msr, Sudan, Etiyopya gibi Afrika
ülkelerinde veya Türkmenistan, Özbekistan gibi orta Asya ülkelerinde aramlardr. AB’ye üye olan
balkan ülkelerine yatrm yapan firmalar, bu ülkelerde içiliin artmas üzerine fabrikalarn
kapatmlardr. Gücü olmayan firmalarn makinelerinin yenileri Suriye, ran ve Orta Asya’ya
müteri bulamayan makinelerse hurdaya gitmitir. Bundan sonra büyük üretim kapasitesine sahip
boyahanelerin kurulamayacan söyleyebiliriz. Yaplacak yatrmlar daha çok entegrasyona gitme,
eksik makine tamamlama, eskiyen makinelerin daha verimli makinelerle deiimi olacaktr.
Artan küresel rekabet ve Asya kökenli düük fiyatl ithalat ak ile küresel ekonomide meydana
gelen dalgalanmalar ve krizler, tekstil ve hazr giyim sanayi üzerindeki basky artrmakta ve deer
zincirine yönelik stratejik kararlara hayati önem kazandrmaktadr. Bu dorultuda, Türkiye’de deer
zincirinde rekabet gücü üzerinde etki oluturan operasyonlar imalat aamasndan perakendeye
doru kaymakta ve hizmet operasyonlarnn stratejik önemi artmaktadr.
Üretim sürecinde teknoloji kullanmn öngören ve AR-GE yatrmlarnda bulunarak inavasyonu
hedefleyen firmalarn rekabet güçlerinin yükseldii görülmektedir. Ayn ekilde özellikle hazr
giyim sektöründe tasarm ve markalama deer zincirinde öne çkan operasyonlar olmaktadr.
Perakendenin stratejik karar alma sürecinde katk ve etkisinin artmas lojistik, pazarlama, müteri
ilikileri gibi hizmetleri rekabet açsndan daha da önemli klmaktadr. (www.kobifinans.com.tr
2011)
Türkiye’de tekstil ve hazr giyim sektörüne yönelik stratejilerin banda deer zincirinde
markalama sürecine yönelik operasyonlarn gelitirilmesi gelmektedir. malatta artan küresel
basklar nedeniyle özellikle, katma deeri düük mallarn rekabet gücü dümektedir. Bununla
birlikte katma deeri yüksek olan, tasarm ve yenilikçi ürünlerin küresel rekabet anslar
yükselmektedir.
Avrupa’nn tekstil sektöründeki en büyük handikab ve bu sektörden çkmasnn sebebi
hammaddenin (pamuk/keten/yün) ülkelerinde yetimemesidir. Sömürgeler 1950’lerden sonra hzla
“bamszlanca” Avrupa’nn, Türkiye gibi gelien ülkelerle rekabeti zorlamtr. Ülkemizin
dünya tekstil sektöründe söz sahibi olmasnn en bata gelen sebebi “pamuk üreticisi” olmamzd.
75
Türk tekstil sektörünün sorunlar ve çözümü üzerine baz düünceler
Bir zamanlar 900 bin ton üretimle dünyann sayl üreticilerindendik. imdi GAP devreye girdi,
ama pamuk üretimimiz 400 bin tonlara dütü.
Otomotiv sektöründe gördüümüz kurumsallama, kalite, sistem, aratrma-gelitirme, yenilikleri
takip gibi kavramlar tekstil sektörümüze çok uzaktr. Sektörde Sümerbank efsanesi sona erdirilmi,
köklü sanayici ailelerin kurduu sektörün lokomotif firmalar kapanmtr. Profesyonel sanayici
diyebileceimiz kii ve gruplar “kayt d” ile rekabet edemeyip sektörden çekilmitir.
Sektöre hâkim olan i adam tipi için unlar söyleyebiliriz: 1990-2000 yllarnda mevcut
konjöktörü deerlendirip hzla büyüyen “küçük esnaf” tipidir. Gözü karartp yatrm yapan bu i
adamlar,
yaplar
gerei
her
yetkiyi
kendilerinde
toplamlardr.
Çou
köklememi/kurumsallamam bu firmalarda çalan teknik kadro yukarda saydmz fabrikalara
göre çok zayftr. Yeni kuak “patronlar” çokbilmi (!) insanlarla çalmak istemiyorlar!
Sektörün geleceini belirleyecek; geliimini olumlu veya olumsuz yöne sürükleyecek tek faktör
BLGDR. Sektör u an için bilgiye kapaldr. Ucuz kuma üretimi doal olarak Afrika, Orta
Asya’ya ve Uzakdou’ya kaymaktadr. Pazarlarda birkaç milyona satlan ürünlerle Çin/Hindistan
gibi rakiplerimizle rekabet edemeyiz. Çin’e kar avantajmz olan pazara yaknlk, küçük partileri
hzla teslim etmek, pahal mal üretmek gibi avantajlarmz kaybetmekteyiz. 2009 ylnda AB
ülkelerine yaptmz ihracat hem adet, hem fiyat olarak dümütür. Rakibimiz Çin’in ihracat adet
olarak dümü, ama fiyat olarak yükselmitir.
imdi AB’deki tekstil üreticileri hammaddesi ülke dndan gelen, çok su tüketen, çevreyi kirleten,
boya ve terbiye tesislerini 80’li yllarda bizim gibi bu sektöre girmeye merakl ülkelere sudan ucuz
sattlar. Sattlar, ama birkaç eyi kendilerinde braktlar. Kendilerinde braktklar; sentetik iplikler,
ince pamuklu dokumalar, dokusuz yüzeyler ve teknik tekstilleri, tekstil makine sanayini. Geçen
yllarda sentetik iplik ve pamuklu dokuma üretiminde Uzakdou öne çkt. Hindistan boyada, tekstil
sektörüne sonradan giren Güney Kore ve Tayvan makine üretiminde söz sahibi olmutur. Dokuma
makineleri konusunda Japonya önde gelen üretici olma özelliini korumaktadr.
Günümüze gelirsek bizim tekstil ihracatmz 20-25 milyar dolar civarnda gezerken, bize “tekstil
öldü, bo verin” denilirken, AB’nin ihracat 150-200 milyar dolar civarndadr. Sadece talya’nn
tekstil ihracat tekstil makineleri dâhil 60 milyar dolardr. Avrupa’nn bu büyük ihracat makine
satlar, teknik tekstiller ve nano teknolojilerde üretilmi ürünlerden olumaktadr.
Sektörün çounluu bilgi isteyen, bilgili teknik insanlarn söz sahibi olmas gereken yeni
teknolojilerden uzak durur ve müterilerin verdii reçeteleri uygularsa, basic kuma üreticileri iyice
küçülecek, kapanacak veya ucuz içiliin olduu ülkelere tanacaktr. Sadece AR-GE, ÜR-GE
yapan, TÜBTAK ve üniversitelerle aratrma yapan, nispeten markalaan firmalar, devletin ksmen
destek vermesiyle teknik tekstil, nonwoven, nano teknolojiler konusunda yatrm yapan yabanc
sermayeyle ortak irketler, kurumsallam, aratrmac irketler, Anadolu’nun çeitli yörelerinde
Avrupa’ya ucuz mal yapan az sayda fabrika ayakta kalacaktr.
Devletin özel tevik plan ile klasik tekstil ürünlerinin yerine teknik tekstiller gelitirilir, nano
teknolojiyle üretim yapan firmalar desteklenir, firmalarmz kurumsallamalarn hzlandrr, firma
sahipleri bilgili yöneticileriyle yetkilerini paylar, AR-GE ve ÜR-GE çalmalar hz kazanr,
stanbul’u dünyann önde gelen moda merkezlerinden biri haline getirip, modaclarmz dünyann
her tarafnda defileler düzenleyip, stilistlerimiz dünyaya yaylarak sektörümüz dünya tekstil
pazarndaki payn daha yukarlara tayabilir. (www.dtm.gov.tr 2011)
76
V.ÖZYAZGAN
Tekstil sektörünün balca sorunlar
9 Tekstil sektöründe vizyon ve strateji eksiklii vardr. Bu nedenle, sektördeki birçok iletme
gelecekte çalmalarn hangi yöne çevirecei konusunda kararszdr. Bu durum, tekstil
sektörünü gelecekte sorunlarla kar karya brakacaktr. Strateji belirleme konusunda
iletmelere devletin, ticaret sanayi odalarnn, üniversitelerin, ihracatç birliklerinin ve ilgili
sivil toplum kurulularnn yardm ve katks gereklidir. Dünyadaki gelimelere göre,
izlenecek stratejiler tespit edilmeli, hedef ve stratejiler sektöre aktarlmaldr.
9 Bilinçsiz yaplan yatrmlar özellikle 1995 ylndan sonra devlet yatrm teviklerinin
çarpkl ile birlikte tekstil sektöründe kapasite fazlalna yol açmtr.
9 Yatrmlarn büyük çounluunun yüksek faizli ve ksa vadeli borçlanma eklinde
yönlendirilmesi iletmelerin mali yaplarn daha da bozmutur.
9 Kriz dönemlerinde plansz davranlarak yatrma devam edilmesi sektörün genel yapsna
zarar vermitir.
9 Sektördeki firmalarn büyük çounluunun KOB’lerden oluuyor olmas iletmelerin
bozuk finansal yaplarnn temel nedenini oluturmaktadr.
9 Öz kaynak yetersizlii ve Uzakdou rekabeti sektörü olumsuz etkilemektedir.
9 Tekstil ürünleri ithalatnn, yeterli yerli üretim ve ar kapasite fazlal olmasna ramen
büyük boyutlarda yaplyor olmas, özellikle hazr giyim sektörünün ihracat ansn
azaltmaktadr.
9 Sektörde ciddi bir Pazar problemi yaanmaktadr. Dünyada tekstil ve hazr giyim arznn
artaca ve hatta talepten fazla olaca dikkate alnarak mal satabilmenin zorlaaca,
pazarlamann öneminin daha da artaca sektör için sorun olarak mutlaka
deerlendirilmelidir.
9 Tekstil makinelerinin büyük oranda gelimi ülkeler tarafndan üretiliyor olmas ve tekstil
üretiminde teknolojinin her geçen gün daha da yenilenerek üretim maliyeti içinde içilik
maliyetlerinin düüyor olmas ve miktar kstlamalar avantajnn etkisiyle gelimi ülkelerin
ciddi boyutlarda tekstil üretimi ve ihracat devam etmektedir.
9 Gelimi ülkelerin tekstil üretimi ve ticaretindeki etkinlii devam etmekte iken hazr giyim
üretim ve ihracat azalmakta, ithalat ise hzla artmaya devam etmektedir. Bu durum
yaplabilecek olan yeni düzenlemelerle ülkemiz lehine çevrilebilecektir.
9 Kaliteli üretim için gerekli olan igücü verimlilii Türkiye’ de son derece düüktür.
9 Toplam tekstil ürünleri ihracatmzn 2/3’ ü tekstil makineleri ithalat için döviz olarak
yurtdna geri ödenmektedir. Teknoloji üretmeyen bir ülke olduumuz bu balamda asla
unutulmamaldr.
9 Çin tekstilinin ar, acmasz ve haksz rekabeti çok önemli bir sorundur. Özellikle temel ve
standart tekstil ürünlerinde Çin firmalar ile rekabet etmek mümkün deildir. Gerekli
önlemler alnmaz ise, birçok iletme kapanacaktr.
9 Yurt dndaki rakiplere göre, enerji, doal gaz, içilik, vergi, sigorta gibi temel girdiler
ülkemizde oldukça yüksektir. Dünya fiyatlar seviyesine çekilmelidir.
9 Dier ihracatçlar gibi tekstilciler de kur riski ile kar karyadr.
9 Salkl bir sektör envanteri çkarlmaldr.
9 Tekstil, hazr giyim ve hazr giyim sektörünün en önemli sorunlarndan birisi de kayt
dlktr Kayt d çalan tekstil iletmeleri, rekabet ortamnn bozulmasna, makine
parknn bilinmemesine, istihdam bilgilerinin yetersizliine neden olmaktadr. Yetersiz
bilgiler, gelecee ilikin doru tahminler yaplmasna imkân vermemektedir.
77
Türk tekstil sektörünün sorunlar ve çözümü üzerine baz düünceler
9 Ülkemizde isizlik çok ciddi boyutlarda olmasna karn, tekstil sektöründe nitelikli eleman
yetersizlii söz konusudur. Bu sektörde de üniversite sanayi ibirlii
gerçekletirilememektedir.
9 Sektörün sorunu, tasarm yapamamak, marka olamamak ve moda yaratamamaktr.
9 Tekstil irketleri bir araya gelip sorunlarn ilgililere iletmemekte ve birlikte hareket
edememektedirler. Bilindii gibi, ortaya konulamayan veya birlikte dile getirilemeyen
sorunlar, ilgili kurumlar tarafndan dikkate alnmamaktadr.
9 Sektördeki firmalar arasnda dayanma yoktur, ayn müterileri karsnda anlamsz bir
rekabet söz konusudur.
9 Tekstil firmalar çalanlarna gereken yatrm yapmamaktadr. (www.tubitak.gov.tr 2011)
9 Tekstilde AR-GE yatrmlar yeterince yaplmamaktadr.
9 Küreselleme olgusunun ve küresel etkileimin etkilerinin, bilgi ve teknoloji üreten, bunu
kullanan-satn alan toplumlar arasndaki gelimilik ve refah farknn artaca bir dünyada
Türk tekstil sektörünün vizyonu; katma deeri yüksek, yenilikçi, rekabetçi ve teknoloji
içeren ürün ve hizmet sunumlar ile dünya ticaretindeki payn ve toplumsal refah
artrmaktr.
9 Özellikle dünyada son yllarda önem kazanan küreselleme, dünyann tek bir pazara
dönümesi, AB ile Gümrük Birliine girilmesi gibi önemli gelimeler yüzünden, bu sorunlar
gittikçe Kobi’lerimize ar gelmeye balam; d pazarlara açlma aamasnda, Kobi’lere
devletin ve dier ilgili kurumlarn yardmlarn zorunlu hale getirmitir. Kobi’lerin
Türkiye’nin gelimesine katklarnn salanabilmesi için, temel yönetim sorunlarnn
çözümlenmesi gerekmektedir.
9 letme yöneticilerinin finansal bilgi sorunu, müterilerde aranacak niteliklerin iyi tespit
edilememesi, kredili satlarda üstlenilecek riskin iyi deerlendirilememesi ve etkin bir
tahsilât politikasnn izlenememesi gibi olumsuzluklarla karlalmaktadr.
9 Kobi’lerde finansmanla ilgili bölüm eksiklii, farkl finansman alternatiflerinin aratrlmas,
iletme için gerekli bir takm finansal kararlar alnmas, uygulanmas ve etkin finansal
düzenlemelere gidilmesi imkan ortadan kalkmaktadr. (www.itkib.gov.tr 2011)
Gelecek hedeflerimiz ve genel çözüm önerilerimiz
x
x
x
x
x
x
x
x
x
lgili kurum ve kurulularn, Tekstil Fakülteleri ve Aratrma Merkezlerine katkda
bulunmalarn salamak,
Öncelikle salkl bir sektör envanteri çkarlmal ve sorunlar masaya yatrlmaldr.
Bu endüstriye ilikin ksa, orta ve uzun vadeli hedefler belirlenmeli, vizyon oluturulmal ve
dünyadaki gelimelere göre izlenecek stratejiler tespit edilmelidir.
Belirlenen hedef ve stratejiler sektör bünyesindeki firmalara anlatlmaldr.
Ar-Ge ve eitim yatrmlar en üst düzeyde yaplmaldr.
Küresel rekabet gücü salayan uygulamalarn ve tekstil teknolojilerinin aratrlmas,
uyarlanmas ve kullanmn; sektörel ve sektörler aras bilgi al veri ann ve
ibirliklerinin güçlendirilmesini salamak,
Küresel eilimler ve itici güçler dorultusunda moda/marka ve datm kanallar
oluturmak,
Tekstil sektörünün kayt altna alnabilmesi için vergi oranlar düürülmeli, denetimler
younlatrlmal ve kapsaml bir vergi reformu yaplmaldr.
Fiyat devlet tarafndan belirlenen ve sanayide kullanlan enerji giderleri dünya fiyatlar
seviyesine çekilmelidir.
78
V.ÖZYAZGAN
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
x
Pazar çeitlendirilmesi amacyla yeni yöntemler benimsenmeli ve hedef pazarlara ilikin
belirli program yaplmaldr.
Hammaddenin sanayiciye dünya fiyatlaryla ulatrlmas salanmaldr.
Tekstil hammaddesi ürünlerinde zorunlu standartlarn uygulanabilmesi gerekmektedir.
Dünya pazarlarnda rekabet edebilmek için kalite oluturulmal ve süreklilii salanmaldr.
Belirli ürünler konusunda en yüksek teknolojik düzeyde uzmanlaan küçük ve orta
büyüklükteki iletmelere önem kazandrlmaldr.
Yüksek derecede kalite isteyen mamullerle teknik tekstil ürünleri üretimlerine arlk
verilmelidir. Bütün bu çözümler paketinin yan sra Türk tekstili kendine özgü tasarm,
kalite, verimlilik, pazarlama ve datm yeteneklerini de daha da gelitirerek yoluna devam
etmelidir.
Çok amaçl-ilevli akll ve katma deeri yüksek ürünlerin ve yeniliklerin sunumunu,
çevreyi koruyarak ve yüksek teknoloji kullanmn artrarak salamak.
Tekstil sektörümüzün orta vadede özgün tasarm, kalite, verimlilik, pazarlama ve datm
yeteneklerinin gelitirilmesine, üst snf modaya yönelik ürünlerin ve teknik tekstillerin
üretimine; uzun vadede ise akll ve çok ilevli tekstil ürünlerinin aratrlmasna,
gelitirilmesine ve üretimine önem verilmelidir.
Tekstil sektörü, gelitirecei uzun dönemli stratejilerle teknoloji düzeyini yükselterek, orta
ve uzun vadede Asya ve Afrika rekabeti karsnda kaybedilmesi olas olan “sradan giysi ve
tekstil ürünleri (commodity textiles)” üretimi yerine, “teknik tekstiller” ve “çok ilevli, akll
tekstiller” olarak tanmlanan bilgi, “know-how” ve yenilik youn, yüksek katma deerli
ürünlerin gelitirilmesine ve dünya pazarlarna sürümüne yönelmelidir.
Tekstil terbiyesinde enerji tasarrufu salayan / çevre-dostu teknolojilerin kullanlmasna
yönelinmelidir.
Tekstilde her türlü veri ve bilgi aknn elektronik ortamda gerçekletirilmesi salanmaldr.
Tekstil terbiyesinde kullanlan kimyasallarn çevrede yaratt etkiler nedeniyle dünyada,
daha az zararl terbiye yöntemleri (biyolojik terbiye yöntemleri, plazma ve iyon
implantasyonu ve ultrasonik terbiye yöntemleri) gelitirilmektedir. Çevreye zararl üretim
yöntemleri kullanlarak üretilen ürünlere dünya pazarlarnda getirilen snrlamalardan
etkilenmemek için, tekstil sektörümüzün bu alternatif terbiye yöntemlerine yönelmesi ve
bunlarla
ilgili
teknolojileri
gelitirerek
kullanmas
öncelikli
görülmektedir.
Ayrca, üretim tesislerindeki atk sularn artm ve terbiye maddelerinin geri kazanlmas,
enerji tasarrufu salayan yöntemlerin (s pompal kojenerasyon vb.) kullanlmas, çevreyi
korumann yan sra üretim maliyetlerini de düüreceinden, ülkemiz tekstil sektörünün
önemle üzerinde durmas gereken teknolojik faaliyet konulardr. (www.tekstilisveren.org.tr
2011)
Sonuç
1 Ocak 2005 tarihinden itibaren tekstil ve hazr giyim sektörü, daha önce karlamad bir rekabet
ortamna girmitir. Kotalarn 2004 yl sonunda tamamen kalkmasyla birlikte, en önemli bir pazar
olan Avrupa Birlii’nde rakip ülkelerle daha youn rekabet yaamaktadr. Türk tekstil sektörü rakip
ülkelerin düük maliyetleri ve devlet desteine dayal rekabeti karsnda, dezavantajl bir konuma
sahiptir.
79
Türk tekstil sektörünün sorunlar ve çözümü üzerine baz düünceler
Bu nedenle Türk tekstil sektörü her eyden önce verimlilik baznda yüksek ürünlerle rekabet
edebilmelidir. Gerek AB, gerekse ABD pazarnda daha da younlaacak bir rekabet ortamyla
karlalacandan, yurt içi piyasada firmalarn ne derece etkin olduklar belirlenerek
performanslar artrlmaldr. Türkiye’de tekstil sektöründe gündemde olan sorunlar daha çok
nitelikli ve eitimli igücü eksiklii ile makine teçhizatlarnn AB standartlarna uygun olmamas
olarak özetlenebilir.
AB hibelerinden tekstil sektörünün en yüksek pay alabilmesini salamak için ilk olarak mevzuata
ve amaca uygun projeler üreterek gerekli alt yap oluturulmaldr. Bunun için; ekipman ve makine
tedariki salamada gerekli yatrmlarn yaplmasna vesile olacak projeler üretmek esas olacaktr.
Maddi olmayan yatrmlar alannda; daha çok eitim programlar düzenlemek ve bu konuda
KOB’lere danmanlk hizmeti vermek yer alr. Örnein kalitenin gelitirilmesi ve yeni ürünlerin
üretimi (ürün çeitliinin artrlmas) için çalmalar (deneme üretimi, ölçüm, deerlendirme,
danmanlk, eitim) yaplmas proje hazrlanmas aamasnda verim salayacaktr. Ayrca sanayide
çeitli kademelerde çalan elemanlara kurs, seminer, konferans eklinde eitim hizmetleri verilen
projeler yaplabilmelidir. Tekstilde üretim kapasitesini artrmaya yönelik çalmalara hz verilmeli,
oluturulan üretim kapasitesinin kalite ve verimliliini yükseltmek amaçl giriimler olmaldr.
Elimizdeki mevcut iletmemizi iyiletirmeye yönelik yenileme ve iyiletirme ilemlerini içeren
projeler gelitirilebilmelidir. Tekstil sektörü için önemli olduu düünülen problemler AR-GE
projesi haline getirilerek daha kapsaml bir ekilde aratrlabilir. Bu ekilde oluan proje
konularnn üniversitelerde yüksek lisans ve doktora tez konular olarak ele alnmalar tevik
edilerek sektör genelinde bir faydalanma salayacak projeler ortaya çkartlabilmelidir. letme
laboratuarlarnda rutin ölçme (test ve analiz) çalmalar yaplarak hatal üretimlerde hata kaynak ya
da kaynaklarnn tespiti önem tayacaktr. Bu ise, salkl ve güvenilebilir ölçmenin yannda,
bulunan sonuçlarn doru deerlendirilmesi ve sektör lehinde kullanlmas açsndan son derece
faydal olacak projeler kapsamna girecektir. letmede mevcut uzman kadrosuna ve merkez
bünyesinde sürekli olarak istihdam edilecek uzman ve uzman yardmclarna ilaveten, sanayide
uzun yllar çaltktan sonra emekli olmu baarl yönetici ve teknik elemanlardan oluacak bir
uzman ekibin projeye katks da faydal olacaktr.
Devletin tekstil ve hazr giyim sektörü ile ilgilenmesi ve belirli avantajlar salamas gerekmektedir.
Tekstil ve hazr giyim alannda çok iyi bir yere sahip olan Türkiye’nin bu yerini kaybetmemesi
gerekmektedir. Devletin tekstil sektörünü eskisi gibi arlk vermediini görmekteyiz. Devlet,
sektör kurulular ve firmalar, stanbul gibi büyük bir ehri ‘’Moda Merkezi’’ne dönütürmesi,
dünya çapndaki modac ve tasarmclarn ülke dndan istihdam edilmesi ve yerli tasarmclarn
yetitirilmesi, markalamaya arlk verilmesi, dünya çapnda büyük maazalar zincirlerinin
oluturulmas ve mevcut ortaklk kurulmas gibi stratejiler gelitirilmelidir.
Tekstil ürünlerinin kalitesini artrmaya yönelik “ürün kalitesini gelitirme laboratuarlar” gibi
laboratuarlara sahip iletme kurmaya kaynak ve destek salayacak projeler yürütülmelidir. Üretilen
ürünün markalamasn salayacak projeler mutlaka desteklenmelidir. Marka yaratmaya yardmc
olacak nitelikli elemanlarn yetimesi için üniversiteler ile ibirlii kurularak bu kapsamda projeler
üretilmelidir.
Sektörümüz bilgiye, ÜR-GE’ ye ve AR-GE’ ye gerekli yatrm youn olarak yapmaldr.
verenlerimizin tüm yetkiyi ellerinde tutmaktansa konusunda uzman kiilere yetkilerini datmalar
80
V.ÖZYAZGAN
kendi yararlarna olacaktr. Bu ekilde kendileri de firmalarnn ileriye atlm yapabilmesi için
gerekli konulara younlaabileceklerdir. Firmalarmz kesinlikle çalanlarna gerekli eitimi
vererek firmalarnn vizyonunu ileriye tayabilirler. Sektörümüzdeki çou firma KOSGEB ve
TÜBTAK gibi kurumlarn hibelerini bilmemektedir. Bunun için üniversitelerimizle daha çok
etkileime girmelidirler.
KAYNAKLAR
1) Birol EFE, “2005 Sonrasnda Türk Tekstil & Hazr Giyim Sektörü Rekabet Gücünü Nasl
Koruyacak?”, AR & GE Bülten, Aratrma ve Meslekleri Gelitirme Müdürlüü, zmir Ticaret Odas
Yayn, Mart, 2005, s. 8.)
2) KOSGEB, Kobi Ekonomisi, (Tekstilde 2005 Stratejisi ve KOB’ler için Öneriler), Ankara, Mart,
2004, s. 2.
3) TKB Genel Sekretelii, Ar-Ge ve Mevzuat ubesi, Ocak 2012
4) Aras, G.,2006, ‘’Avrupa Birlii ve Dünya Pazarlarna Uyum Açsndan Türk Tekstil ve
5) Konfeksiyon Sektörünün Rekabet Yetenei’’, Mart Matbaas, stanbul, s.59.
6) Tarakçolu, I. Kasm 2004, ‘’Tekstil Sanayii Gelecekte Nerede Üretecek?’’,
7) http://www.tekstilisveren.org.tr/dergi/2004/Kasm/arastrma/html
8) ILO, Sektörel Eylem Program, MFA Sonras Dönemde Tekstil ve Hazrgiyim
9) Sektöründe Adil Bir Küreselleme Ortamnn Salanmas- Cenevre 2005 Raporu-syf.13
10) Tarakçolu. I., AB Türk Tekstil ve Konfeksiyon Sanayini Harcyor mu ?,
11) http://www.tekstilisveren.org.tr/dergi
12) www.dokuipek.com, (27.09.2011)
13) www.butekom.com , (27.09.2011)
14) www.kobifinans.com.tr, (30.10.2011)
15) www.tekstilisveren.org.tr, (03.11.2011)
16) www.dtm.gov.tr, (03.11.2011)
17) www.tubitak.gov.tr, (20.11.2011)
18) www.itkib.gov.tr, (20.11.2011)
19) http://www.tbmm.gov.tr/komisyon/tekstil/sonuc3_1.htm, (16.02.2012)
81
ABMYO Dergisi'nde Yaynlanacak Makaleler çin Yazm Kurallar
Dergide yaymlanan makaleler yaz ilerinin izni olmakszn baka hiç bir yerde yaymlanamaz
veya bildiri olarak sunulamaz. Ksmen veya tamamen yaymlanan makaleler kaynak
gösterilmeden hiçbir yerde kullanlamaz. Dergiye gönderilen makalelerin içerikleri özgün, daha
önce herhangi bir yerde yaymlanmam veya yaymlanmak üzere gönderilmemi olmaldr.
Makaledeki yazarlar isim sras konusunda fikir birliine sahip olmaldr.
1. Makale Türleri
Makaleler ki grupta deerlendirilecektir:
Dergiye gönderilen makaleler aadaki özellikleri tayan çalmalar olmaldr:
•
Özgün aratrmalarla ilgili çalmalar,
•
Uygulama örneklerini bilimsel bir yaklamla anlatan çalmalar,
•
Belirli bir konuda, önemli gelimeleri deerlendirip eksiklikleri ortaya koyan derleme
çalmalar,
Tez çalmasndan elde edilen sonuçlarn bilimsel tutarll olan bir bölümünden ya da
tümünden yararlanlarak hazrlanm, doktora örencisinin ve tez danmannn ortak yazar olarak
yer ald bilimsel makaleler.
•
ABMYO Dergisi'nde yaymlanan makaleler yayn tarihinden itibaren derginin bir sonraki
saysna kadar tartmaya açk olacaktr. Makaleler için yaplan eletiriler dergide
yaynlanacaktr.
Makaleler en fazla 12 sayfa olmaldr. Makaleler en az Word 6.0/95 formatnda diskette veya
CD'de teslim edilmeli ya da ABMYO Dergisi elektronik posta adresine gönderilmelidir. Orijinal
olarak hazrlanm makaleler % 20 orannda küçültülerek baslacaktr, bu nedenle ekil ve
tablolar bu durum göz önünde bulundurularak hazrlanmaldr. ABMYO Dergisi siyah beyaz
basldndan gönderilen makaledeki resim, fotoraf, ekil ya da grafikler renkli olmamaldr.
2. Sayfa Düzeni
Sayfa boyutu A4 kat boyutunda olmal, sayfa yapsnda sadan ve soldan 2 cm; üstten 2.5 cm;
alttan da 3 cm boluk braklm olmaldr. Metin, sa ve sola dayal (justify), tek aralk olarak
yazlmal, paragraflar arasnda bir satr boluk braklmaldr. Balk, ekil ad, tablo ad gibi
forrnat belirtilmi yazlar dnda kalan metin Times New Roman yaz karakterinde 12 punto ile
yazlmaldr.
3. Makale Bal
Makale bal metnin çeriini yanstmal, 70 harfi geçmemeli ve gereksiz uzatmalardan
kaçnlmal; Times New Roman yaz karakterinde 20 punto ile yazlmal ve sadece baln ilk
harfi büyük olmaldr. Balk sayfann üst snrndan 6 cm boluk brakldktan sonra yazlmaldr.
4. Yazar Ad
Yazar ad sayfann üst snrndan 10 cm aada olmaldr. Yazar adnn ilk harfi ve soyad büyük
harf olmak üzere Times New Roman, 12 punto ve koyu (bold) olarak yazlmaldr. Yazar adnn
altna Times New Roman 10 punto ve italik olarak adres yazlmaldr. Yazmalara yaplaca
yazarn ismi, telefon numaras, elektronik posta adresi, yaynn 1. Sayfasnn altnda dip not
(footer) olarak alttan 2 cm yukarda, 10 punto, Times New Roman formatyla yazlmaldr.
5. Dergide yaymlanmak üzere gönderilen yazlarn, daha önce hiçbir yerde yaymlanmam
olmas veya bir baka yayn organnda deerlendirme aamasnda bulunmamas
gerekmektedir.
6. Herhangi bir sempozyum, kongre, konferans v.b. bilimsel etkinliklerde sunulmu veya
sunulacak olan bildiri metinleri, yaymlanmam olmas koulu ile hakem
deerlendirmesine gönderilir.
7. Ksaltmalar, ilgili bilim alannn standart ksaltmalar olmal ve metin içinde ilk geçtii
yerde tanmlanmaldr.
8. Türkçe Özet
Özet; yazya konu olan çalmann amaçlarn, kullanlan yöntemleri, ulalan sonuçlan,
deerlendirmeleri içermeli ve 200-250 kelime arasnda olmaldr. Bu haliyle özet, yaplan
çalma hakknda fikir verebilmelidir. Özet, Times New Roman yaz karakteri ile 12 punto, italik
olarak sayfann üst snrndan 13cm boluk brakldktan sonra yazlmal ve satrlar arasnda tek
aralk (single space) braklmaldr. Özet kelimesi koyu (bold) olmaldr. Özet kelimesi ile metin
arasnda bir satr boluk braklmaldr.
9. Anahtar Kelimeler
Özet ve abstract ksmlarndan sonra, makalenin konu snflandrmasnn yaplabilmesi için en az
3, en çok 6 adet anahtar kelime verilmelidir. Anahtar kelimeler önemlerine göre sralanm,
Times New Roman yaz karakteri ile, Türkçe anahtar kelimeler 12 punto, ngilizce keywords 11
punto ve italik yazlmaldr. Sadece anahtar kelimeler ve keywords kelimeleri koyu (bold) ve
italik olarak yazlmaldr. Türkçe özet ile anahtar kelimeler arasnda ve abstract ile keywords
arasnda bir satr boluk braklmaldr.
10. Makalenin ngilizce Bal
Makalenin ngilizcc bal sadece ilk harfi büyük olmak üzere Times New Roman yaz
karakterinde punto ile koyu olarak yazlmaldr.
11. ngilizce Özet (Abstract)
ngilizce özet, yazya konu olan çalmann amaçlarn, yazda kullanlan yöntemleri, ulalan
sonuçlar ve deerlendirmeleri içeren, Türkçe özette olduu gibi bilgi vermek üzere, 200-250
kelime arasnda olacak ekilde hazrlanmaldr. Abstract, Times New Roman yaz karakteri ile
11 punto, italik ve satrlar arasnda tek aralk olacak ekilde yazlmal, sadece abstract kelimesi
12 punto ve koyu (bold) olmaldr.
12. Balklar
Ana Balk
Giri bölümü yazy dorudan ilgilendiren, uzun tarihçeler içermeyen bir bölüm olmaldr. Tüm
ana balklar sola dayal olarak Times New Roman formatnda 14 punto, koyu renk (bold) ve
baln sadece ilk kelimesinin ilk harfi büyük olacak ekilde yazlmaldr. Hiçbir baln önüne
numara veya herhangi bir iaret konulmamaldr. Giri dndaki ana balklardan öne 18 punto
boluk braklmal, ana balktan sonra boluk braklmadan makale metni balamal, metin yaz
karakteri Times New Roman ve 12 punto olmaldr.
Ara Balk
Ana balktan sonra herhangi bir metin yazlmadan ara balk yazlmas gerektiinde arada boluk
braklmayacaktr. Ara balklar sola dayal olarak Times New Roman formatmda 12 punto, koyu
renk (bold) yazlmal ve baln sadece ilk kelimesinin ilk harfi büyük olmaldr. Ara balktan
sonra boluk braklmadan makale metni balamaldr. Herhangi bir metin yazldktan sonra
konulacak ara balklardan önce bir boluk braklmaldr.
Alt Balk
Alt balklar paragrafn banda ve metinden bir çizgi (-) iareti ile ayrlarak yazlmal ve hemen
yanndan metin devam etmelidir. Alt balk Times New Roman yaz tipinde italik, 12 punto ve
sadece ilk kelimenin ilk harfi büyük olarak yazlmaldr.
13. ekiller
Metin içinde yer alan ekiller metin snrlarn amayacak ekilde ortalanarak konulmaldr.
ekiller mutlaka net ve okunakl olmaldr. Bask srasnda yayn %20 orannda küçültülecei
için ekil büyüklükleri bu durum göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. ekiller ya bir
çizim program ile çizilmi olmal ya da taranm ise en az 300dpi çözünürlükte taranm
olmaldr. ekil olarak gösterilen grafik, resim ve metin kutularnda yer alan yaz ve saylarn
büyüklüü makale içinde Times New Roman karakteri ile yazlm 9 punto boyutundaki bir
yaznn büyüklüünden az olmamaldr. ekil no ve adlar eklin altnda ortalanarak, tek aralkl
ve Times New Roman 12 punto ile italik yazlmal ve sadece ilk kelimenin ilk harfi büyük
olmaldr. ekilden önce, ekil adndan önce ve sonra da birer satr boluk braklmaldr. ekiller
metin içine yerletirilirken mutlaka ekilden önce atfta bulunulmaldr.
14. Resim ve Fotoraflar
Resim ve fotoraflar taranm ise en az 300 dpi çözünürlükte taranm olmal, metin içinde
mutlaka atfta bulunulmal, ekillerle beraber numaralandn maldr.
15. Tablolar ve Denklemler
Metin içerisinde yer alan tablolar aada görüldüü gibi metin snrlarn amayacak ekilde
ortalanarak konulmaldr. Tablo no ve adlar, tablonun üstünde tek aralk ve Times New Roman
12 punto ile sadece ilk kelimenin ilk harf büyük olacak ekilde ortalanarak ve italik yazlmaldr.
Tablo ad yazlrken üstte ve altta birer satr, tablodan sonra ise bir satr boluk braklmaldr.
Tablolara tablodan önce mutlaka metin içerisinde atfta bulunulmaldr.
Tablo satr ve sütunlarndaki rakam ve yazlar Times New Roman 12 punto yazlmaldr. Ancak
zorunlu kalman durumlarda yaz boyutu yaz snrlarn geçmeyecek ekilde en az 9 puntoya
kadar düürülebilir. Tablodaki parametre ve isimlerin yer ald ilk satrn hem alt hem de üstü
1.5 punto kalnlkta birer çizgi ile kapatlmaldr. Daha sonraki satrlarda herhangi bir yatay ve
düey çizgi kullanlmadan son satrn altna bir çizgi daha ilave edilerek tablo snrlandrlmaldr.
Metin içerisine yazlacak denklemler, word yazm programndaki equation editör ile sola dayal
olarak yazlmal ve eitliklere saa dayal olarak parantez çerisinde numara verilmelidir.
16. Semboller
Makale çok sayda sembol içeriyor ya da makaledeki sembollerin açklanmas gerekiyorsa
uluslararas standarda uygun olarak, semboller, kaynaklardan önce, Times New Roman 11 punto
ile ve italik yazlmaldr.
Makalede ondalk gösteriminde nokta kullanlmal, binlikleri ayrrken virgül veya nokta
kullanlmamal gerekiyorsa tek boluk kullanlmaldr.
17. Dergi yayn Kurulu, makaleleri, üç hakem gönderir. Makaleler, en az iki hakemin olumlu
görüüyle yaymlanr.
18. Yaymlanmas için düzeltilmesine karar verilen yazlarn, yazarlar tarafndan en geç(posta
süresi de dahil olmak üzere) 30 gün içerisinde, yeniden Yayn Kuruluna gönderilmesi
gerekir.Belirlenen sürede gönderilen makaleler bir sonraki dönemde yaymlanmak üzere
sraya konulur. Metin, deiiklikleri isteyen hakemler tarafndan yeniden incelenebilir.
19. Hakem onay alan makaleler, raporlarn tamamlanma tarihlerine göre sraya konularak
yaymlanr.
20. Dergiye gönderilecek yazlar, iki kopya alnarak hazrlanmaldr. Bunlardan bir kopya
posta yolu ile gönderilmeli; bir kopya ise; elektronik posta araclyla iletilmelidir.
Elektronik posta olarak gönderilen nüshada, yazar/yazarlarn ad soyad, makalelerin tam
ad, bal bulunduklar kurum ve ünvanlar, i-cep telefonlar ve elektronik posta
adreslerini içeren bir kapak sayfas bulunmaldr. Kapak sayfas, posta yolu ile
gönderilecek kopyaya da eklenmelidir.
21. Yazarlar, yaynlarn stanbul Aydn Üniversitesi Dergisine göndermekle, telif haklarn
stanbul Aydn Üniversitesine devretmi saylrlar.
22. Dergide yazs yaymlanan yazarlara, iki adet dergi ücretsiz olarak gönderilir. Ayrca telif
hakk ödenmez.
23. Ulusal ve uluslar aras düzeyde akademik bilgi paylamnn salanmas amacyla stanbul
Aydn Üniversitesi Dergisi’nde yaymlanmak üzere Hakem Kurulundan geçen yazlar
Üniversitenin internet sitesine bal olarak da yaymlanabilir.
24. Dergiye gönderilen yazlar, yaymlanmasa dahi iade edilmez
25. Kaynaklar
Yaz içinde atfta bulunulan kaynaklar; ya ...Smith (1980)... eklinde cümlenin içinde, ya
...(Smitb, 1980; Adams, 1981) ya da (Smith vd., 1980) eklinde cümlenin sonunda yazar soyad
ve yayn yl belirtilerek verilmelidir. ki yazarl kaynaklarda iki yazarn da soyad yazlmal
(Snell ve Ettre, 1971), ikiden fazla yazarl kaynaklar parantez içinde gösterilecek ise vd.
ksaltmas kullanlmal (Li vd., 1998), parantez dnda Li ve dierleri (1998) kullanlmaldr.
Makale metninin sonunda kaynaklar bölümü bulunmal ve yazar soyadna göre A'dan Z'ye doru
alfabetik sralama yaplmaldr. Kaynaklar, Times New Roman 11 punto ile yazlmal, sadece
dergi, kitap ya da sempozyum ad talik olmaldr. Kaynaklarda, varsa cilt numaras koyu renkte,
say numaras normal karakter ile yazlmaldr. Kaynaklar ksmnda yer alan ulusal-uluslararas
makalelerin yer ald dergi adlar ksaltlm halleriyle deil, açk olarak yazlmaldr. (Örnek
olarak dergi ad Wat. Res. eklinde deil Water Resources eklinde yazlmal.)
Kaynak gösterimleri aadaki örnekler gibi yaplmaldr.
i) Ulusal - Uluslararas Makaleler
Yilmaz, A., Brown, O. ve Nelson, H., (1998). Magnetic felds, Electra, 24, 9, 117-143.
ii) Ulusal - Uluslararas Bildiriler
Yilmaz, A., Brown, O. ve Nelson, H., (1998). Magnetic felds, Proceedings , 5tJl Conference,
Electronics, 117-143, Sydney, A.
iii) Ulusal - Uluslararas Kitap
Yilmaz, A., Brown, O. ve Nelson, H., (1998). Magnetic felds,, 295, Mc. Graw Press,
London.
Aziz,A (2008). letiime Giri. 135, Aksu Yaynevi. stanbul.
- Kitap çinde Bölüm
Sensoy, T., (1998). Magnetic felds, in Reinhards, M, eds, Physics, Mc. Graw HM Press, 2-5,
Oxford, UK.
- Çeviri Kitap
Ong, W.J (1995). Sözlü ve Yazl Kültür. Sema Postacolu(Çev.). 136, Metis Yaynevi.
stanbul
- Editörlü Kitap
Çebi, M.(Ed).(2003). Medya Etki Aratrmalar 142, Alternatif Yaynevi. Ankara.
- Editörlü Kitapta Bölüm
Keeplinger. H,M(2003). Etki Kavramnn Snrlar. Murat Çebi(Ed.), Medya Etki
Aratrmalar 142, Alternatif Yaynevi. Ankara.
- Dergiden Makale
Gezgin, S. (2009). Medyann Sorumluluu( Türk Alman likileri Örneinde). stanbul Aydn
Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 1, 44-54
- Baslmam Tezler, Bildiriler
Arvas, .S (2010). Cumhuriyet Döneminde Basnda Etik Balmada Ortaya Konulan
Uygulamalar ve Bir Meslek Örgütü: Basn Konseyi. (Yaynlanmam doktora tezi.) stanbul
Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü, stanbul.
- nternette Makale
Kololu, O. (1999). Medya, Devlet ve Sermaye. http://dorduncukuvvetmedya.com
iv) Baslm Bilimsel Rapor
Yilmaz, A„ Brown, O. ve Nelson, H., eds. (1998). Magnetic felds, J., Technical Report,
ICTP TRIL Programme, 12, Trieste.
v) Mesleki Teknik Rapor
Ylmaz, A., Brown, O. ve Nelson, H., eds. (1998). Manyetik Alan Teorisi, Teknik Rapor
5, CEV Vakf, stanbul.
vi) Doktora, Y.Lisans Tezi
Yilmaz, A., Brown, O. ve Nelson, H., (1998). Manyetik Alan Teorisi, Doktora tezi, AÜ
Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
iviii) Standartlar
TS920, (1990). Binalarda rüzgar yükü kurallar, Türk Standartlar, Ankara.
ix) Güncel Yaz
Yilmaz, A., Brown, O. ve Nelson, H., (1998). Manyetik Alan Teorisi, Bilim ve Teknik, 63, 7,
3-5
Yilmaz, A., Brown, O. ve Nelson, H., (2000). Manyetik Alan Teorisi, Hürriyet Gazetesi,
sf. 1, 2, 12,2000.
x) Web Adresleri
Kaynaklarn A'dan Z'ye sralanmas bittikten sonra 1 punto kahnlkl bir çizgi çekilerek,
çizginin altndan itibaren, nternet kaynaklar, siteden yararlanlan tarihle beraber
yazlmaldr. Yilmaz, A., Brown, O. ve Nelson, H., (1998). Manyetik Alan Teorisi,
http://www.server.com/final/paperl .html, (21.12.2005)

Benzer belgeler