kutlu olsun

Transkript

kutlu olsun
HABER
KASIM
2010
NOVEMBER
Yıl:1 Sayı: 10
haber•nl
ISSN:1879-9981
BESTE KRANT VAN NEDERLAND
-
H O L L A N D A’
N
İYİ G
N
E
IN
AZETESİ
-,
TÜRK
KAHVESİ
NASIL
YAPILIR?
HOGİAF EŞBAŞKANI
29 Kas
ım
Den Ha
a
Kurhau g
s
HOGİAF 'ta
Açılımı
VECİH ER'LE
HOGİAF AÇILIMI ÜZERİNE
HOGIAF 29 Kasım'da Den
Haag'daki Kurhaus Otel'de "Türk ve
Hollandalı girişimcilerin Hollanda ve
Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilere
» 23’te
katkıları" temalı bir sonbahar yemeği düzenliyor. Ekonomiden sorumlu Başbakan
Yardımcısı Maxime Verhagen, Meclis Eski
Başkanı Frans Weisglas, Den Haag Belediye
Başkanı Jozias van Aartsen, T.C. Den Haag Büyükelçisi Uğur Doğan'ın da katılacağı Sonbahar
Yemeği'nde HOGİAF, Utrecht Üniversitesi ile
ortaklaşa gerçekleştirmiş olduğu, HollandaTürkiye ticaretinin yansımalarının ele alındığı
» 15’te
araştırma sonuçlarını kamuoyuyla paylaşacak
ve yeni açılımlarda bulunacak.
BU NOSTALJİK
FOTOĞRAFLAR
SİZİ YILLAR
ÖNCESİNE
GÖTÜRECEK
» 18’de
ISVEÇLI
YE
EYVALLAH
,
-,
kutlu olsun
TURK E TU KAKA!
Kurban Bayramınız
Kurban iyiliği yaşatmaktır..
İyiliği yay, sahiplen... Derdi
paylaş, insanca yaşamı seç.
BAŞBAKAN RUTTE TÜRKLER'İN SADAKATİNDEN KUŞKULU
Bu sefer temcit pilavını önümüze çiçeği burnunda Başbakan Mark Rutte
koydu. Hem de doğru dürüst ısıtmadan. “Türk vatandaşlığı ile İsveç vatandaşlığı aynı değildir, çünkü Türkiye vatandaşlarını kontrol altında tutmaya
çalışır” diyerek, hem çifte vatandaş olan 282 binden fazla Türkü rencide
etmiş, hem de Türkiye’ye güvenmediğini ifade etmiş oldu.
Rotterdam Hilton Otel'deki kutlamada Cumhuriyet sevinci, ev sahibi Rotterdam
Başkonsolosu Esen Altuğ, T.C. Den Haag Büyükelçisi Uğur Doğan ve eşi
Manolya Doğan ve Muavin Konsolos Günay Babadoğan'ın yüzlerine yansıdı.
-
ÇOK YAŞA CUMHURIYET!
» 5 ve 6'da
Nebahat Albayrak, Başbakan Rutte'nin sözlerini 'çifte stan- iki gün süren toplantının en önemli noktası
dart' olarak yorumladı, Türkiye ile İsveç arasında ayrım yapıl- buydu. Başbakanın çok ayıp bir şekilde Türkimasının çok ayıp olduğunu söyledi. PvdA'lı Milletvekili Albay- ye ve İsveç arasında ayrım yapması ve 3,5 yıl
rak: “Burada bir çifte standart kesinlikle söz konusu. Bunu
önceki ayıbını bu şekilde kapatbütün meclis dile getirdi. Bütün partiler kınadılar, h a t t a
maya çalışması bütün meclis tarafından kınandı.” dedi.
ŞiKAYET
Neler için
ETMEKTEN başvurabilirsiniz?
önündeki sokaktan, yasak
ÇEKİNMEYİN Kapınızın
olduğu halde, kamyonlar mı geçiyor?
OMBUDSMAN: PIETER HILHORST
HABER Gazetesi'nin Ekim Belediye’ye yaptığınız başvuru dilekçesi
sayısında yayınladığımız saçma bir neden yüzünden ret mi edildi?
röportaj sonrasında okur- Çocuğunuz VMBO-T’den HAVO’ya geçlarımızdan onlarca telefon mek istiyor ve okul geçiş için aşırı derecede
aldık. Ombudsmana yüksek puanlar mı istiyor? Buna benzer
başvurmak üzere telefon konularda, itirazınız sonrasında bile haksız
numarası isteyen vatanda- konumda iseniz, Ombudsman'a başvurup
şikayetlerinizi bildirebişımız için, gerekli numa035 – 671 13 63 lirsiniz.
ralar işte burada.
YEMEKNAME
HABER Gazetesi’nin bu
sayısında siz değerli
okurlarımız için yeni
köşemiz YEMEKNAME'ye
devam ediyoruz. Bu
defa da aşama aşama Sini Kebabı tarifi
veriyoruz. Sini Kebabını gazetemizin köşe
yazarlarından Ahmet Suat Arı hazırladı.
Davetlilerimiz ise Şeyda Gedik Koç, Gökhan
Çoban , Havva Çınar ve Serap Aydos.
» 22’de
Türkiye Cumhuriyeti'nin 87'inci
kuruluş yıldönümü Türkiye'nin Rotterdam
Başkonsolosluğu tarafından Hilton
Otel'de verilen ve 500'ün üzerinde
davetlinin katıldığı bir resepsiyonla
kutlandı. T.C. Den Haag Büyükelçisi Uğur
Doğan kutlamalar çerçevesinde yaptığı
açıklamada: "Dünyanın en büyük 16.
ekonomisi haline gelen ülkemiz bugün,
ileri demokrasisi ve etkin diplomasisiyle,
çevresine istikrar ve barış yayan
bir ülke olarak tüm dünyada takdir
toplamaktadır. Bu bağlamda, Türkiye
Cumhuriyeti, geçmişte olduğu gibi
gelecekte de Hollanda gibi dost ve müttefik
ülkelerle ilişkilerini daha da geliştirmeye,
Hollanda’da yaşayan vatandaşlarının
refah ve huzuru için gayret etmeye devam
edecektir." dedi.
» 5’te
u'nun
Or Şirketler Grub
Quote
sahibi Celal Oruç,
dergisi tarafından
a’nın
hazırlanan Holland
isi
kiş
0
50
gin
zen
en
listesinde 3. kez yer
aldı. Celal Oruç, 85
316.
milyon euro bu yıl
sırada yer aldı.
Korkuyu aşmamız gerekiyor
Fatma Koşer Kaya
Hollanda’daki koalisyon
görüşmelerinin dışarıdan destekli
azınlık hükümeti ile sonuçlanması gerek Hollanda içinde
gerekse uluslararası arenada farklı
biçimlerde ele alındı. Özellikle yabancılar ve müslümanlar arasında
çok sayıda tartışma ve belirsizlik
Korfbolun
hikayesi
» 20’de
A. SUAT ARI
var; zira koalisyon anlaşmasının
uygulama ve sonuçları, Hollanda
toplumundaki yabancılar için tam
öngörülemiyor. D66 milletvekili
Fatma-Koşer Kaya ile yapmış olduğumuz röportajda Hollanda’daki
son durumu ve Türk toplumu için
sonuçlarını görüştük.
» 8'de
Bakan Çelik’ten
Umut Veren H ÖZEL
Sözler
» 8’de
ABE
R
Yine aynı terane
» 5’de
SEDAT ÇAKIR
Varolmanın
dayanılmaz
hafifliği
» 9’da
VEYİS GÜNGÖR
Heyecan, ümit ve
sevinç dolu bir
Bosna gecesi
» 11’de
ERDİNÇ SAÇAN
Türk geçmişli,
Hollanda
gelecekli
» 12’de
NAFİZE ŞENER
Rakamların gücü
» 2’de
» 18’de
HABER
2
NOVEMBER - KASIM 2010
Bakan Çelik’ten Umut Veren Sözler
ÖZEL
HABER
Ahmet Suat Arı yurt dışındaki Türkler'den sorumlu Devlet Bakanı
Faruk Çelik'le HABER Gazetesi için özel bir röportaj gerçekleştirdi.
H
ollanda
Türkler için
Danışma
Kurulu’nun
(IOT) 25.
Kuruluş kutlamaları çerçevesinde Hollanda’ya gelen
yurt dışındaki Türklerden
sorumlu Devlet Bakanı Faruk Çelik HABER’e çok ümit
verici açıklamalar yaptı.
Yurt dışındaki Türklerin
uzun yıllardır duymak istediği, yaşanılan ülkede oy
kullanma ve Türkçe derslerine destek konusunda çok
kesin ifadelerle konuşan ba-
kan Çelik, “yasaların müsaade ettiği ölçüde” sorunlara çare olmaya çalışıyoruz
dedi.
Hollanda’da yeni kurulan
azınlık hükümetiyle ilgili vatandaşların kaygılı olduğunu, azınlık hükümetinden
ziyade onu destekleyen ırkçı
partinin etkisinin insanları
korkuttuğunu gözlemlediğini söyleyen bakan Çelik:
“Unutmayın, sizler yalnız
değilsiniz. Arkanızda koskocaman Türkiye Cumhuriyeti var” dedi. “Hele bir
icraatlerini görelim. Daha
Putsebocht 113
3073 HE Rotterdam
Bayramların
en güzeli
sizlerle olsun
tel: 010 - 484 63 48
www.konyaliotantik.nl
Huidkliniek-Zuid
varis tedavisi ▪ kozmetik
hizmetler ▪ cilt hastalıkları
Dermatoloji Kliniği
Bayramınızı kutlar, sağlık ve esenlikler dileriz
www.huidlkliniekzuid.nl
Rotterdam
[email protected]
Utrecht
Arnhem
Utenhagestraat 187 Dr Max Euwestraat 60
3083 VP Rotterdam
3554 EZ Utrecht
tel.: 010-293 90 91 tel.: 030 –244 27 81
GÜLER
Raapopseweg 82
6824 DT Arnhem
tel: 026-443 35 00
Advisering
Hypotheken - Verzekeringen - Financieringen
Kurban Bayramınızı kutlar,
sağlık ve başarılar
Bahattindileriz
Güler
06 48 31 76 19
Brouwersdijk 34
Brouwersdijk 34
3314
Dordrecht
3314 GRGR
Dordrecht
www.guler.nl
www.guler.nl
Tel: 078 - 648 93 08
Tel.: 078 - 648 93 08
Fax: 078
- 648 93
09 09
Fax: 078
- 648
93
[email protected]
[email protected]
şimdiden karamasarlığa düşmeyin” diyen
Çelik, Hollanda’nın
bir çoğu kendi vatandaşı da olmuş insanları mağdur etmeyeceğine
inandığını söyledi.
Devlet Bakanı Faruk Çelik, Türkiye’nin bir çok açıdan hem dünyada hem de
bölgede çok saygın bir konuma geldiğini, siyasi açıdan bölge ülkelerine örnek
teşkil ederken, ekonomik
olarak da bir çekim merkezi haline geldiğini ifade
etti. Dünya krizin etkisiyle kıvranırken Türkiye’nin
büyümekte olduğunu ve
yatırımcıların da bunun
farkında olduğunu belirten
Çelik: “Doları olan Suriyeli kendini Antep’te buluyor. Artık günde 50bin
Suriyeli Türkiye'de ticaret yapmak için giriş çıkış yapıyor. Bu Iraklı için
de böyle İranlı için de.
Yatırım yapmak isteyen
Türkiye’ye geliyor” diyerek Türkiye’nin ekonomik
çekim merkezi haline geldiğine vurgu yaptı.
HABER’e verdiği röportajda Türkiye’nin bölgedeki rolüne de değinen Bakan
Çelik, Türkiye’nin bir çok
alanda bölge ülkelerine
yardımcı olduğunu, gerek
Balkanlar gerekse Orta Asya
ülkelerinde bir çok projeye
imza attığını söyledi. Hem
TİKA (Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi) hem de Yunus Emre Vakfı kanalıyla
devletten yardım bekleyenlere katkıda bulunulduğunu
söyledi.
Röportajda HABER’in
Avrupa’da yaşayan Türklerin sorunlarıyla ilgili sorularını da cevaplandıran
bakan, oldukça ümit verici açıklamalarda bulundu.
Entegrasyon konusunda çok
net ifadelerle, yaşanılan ül-
Faruk Çelik
keye karşı sorumlulukların yerine getirilmesini,
bunun da dil öğrenmekle,
iyi bir eğitim almakla ve
her alanda topluma katılımla mümkün olacağını,
ancak kendi kimliğinden
de taviz verilmesinin beklenilmemesi gerektiğini
söyledi. Türkiye’nin, yurt
dışında yaşayan Türkler'in
yaşadıkları ülkelere uyum
sağlaması gerektiğini savunduğunu ve bunun için
onları teşvik ettiğini, ancak
onların asimile edilmesine
asla izin vermeyeceklerini
açıkladı. Zaman zaman başbakan ve bakanların sözlerinin Avrupa kamuoyunda
çarpıtılarak verildiğini ve
sanki onların uyuma karşı
olduğu izlenimi uyandırılmak istendiğini söyleyen
Çelik, "Biz uyuma değil
asimilasyona karşıyız ve
bunu her zaman yüksek
sesle ifade edeceğiz" dedi.
Nieuwe Kade 5
6827 AA Arnhem
Tel: 026 - 44 388 84
Fax: 026 - 44 552 45
www.gemril.nl
Mutlu bayramlar, başarı
dolu işler dileriz
Waalhaven N.z. 65
3087 BJ Rotterdam
Tel: 010-495 35 03
Fax: 010 - 495 53 30
Bedrukte verpakkingen • zuivelverpakkingen •
pizzadozen • fastfood/catering • horeca artikelen
Bayramınız kutlu olsun
www.lmctrade.com
TÜRKÇENİN YAŞATILMASI
Bakan Faruk Çelik , Türk
dilinin Avrupa’da yaşatılması ile ilgili sorumuza verdiği
cevapta, bu konunun vatandaşların kendi girişimleriyle
çözülebilecek bir sorun olduğunu, vatandaşlardan
talep gelmesi durumunda
öğretmen ve kitap temini
gibi lojistik destek verilebileceğini belirti. Türkçenin
yaşatılmasının, Türk insanının kendi kimliğini muhafaza etmede çok önemli bir
faktör olduğunu ve bunun
mutlaka yapılması gerektiğini ifade eden Çelik, her
şeyin devletten beklenilmemesi gerektiğine de vurgu
yaptı. “Siz kendi üzerinize
düşeni yapıp gereken hazırlıkları yaparsanız, biz
de gereken lojistik ve finansal desteği veririz” diyen Çelik, herkesin kendi sorumluluğuna sahip çıkması
halinde bu sorunun kolayca
aşılabilceğini belirtti.
YURTDIŞINDA OY KULLANMA
Yaklaşan genel seçimlerde yurt dışında oy kullanılıp kullanılmayacağını
sormamız üzerine, konuyla
yakından ilgilendirdiklerini
ve özellikle Almanya’nın güvenlik açısından buna pek
olumlu bakmadığını belirten
Çelik’e diğer ülkelerin bunu
yaptığını ve bir sorunun da
Ahmet Suat Arı
çıkmadığını söylememiz
üzerine, konunun güvenlik boyutunu acilen araştıracağını ve oy kullanılacak
ülkenin onayının gerekmesi
durumunda, Hollanda'daki
resmi temsilciliklerde oy
kullanmanın gerçekleştirilmesi için çaba harcayacağını
ifade etti. Aslında mektupla oy kullanmanın en kolay
yol olacağını, ancak bu konudaki yasal düzenlemenin
Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini belirten
Bakan Çelik, mümkün olan
her yolun araştırılacağını
belirtti.
ALEVİ AÇILIMI
Görüşmemizde son günlerde Türk kamuoyunun
yakından takip ettiği Alevi
açılımına da değinen Bakan
Çelik, Alevi toplumunun sorunlarını çözme gayreti içinde olduklarını, ancak sorunun karmaşıklığı nedeniyle
bir çok problemin ortaya
çıktığını belirtti. Bakan ayrıca bazı kesimlerin sorunun
çözülmemesi için elinden
geleni yaptığını ve her girişimi, bunların baltalamaya
çalıştığını ifade etti. Bunun
için muhataplara konuyla ilgili tekliflerini getirmelerini
talep ettiğini belirten Bakan
Çelik, bu sorunun eninde sonunda kendileri tarafından
çözüleceğini söyledi.
Bayramınızı
tebrik eder,
keyifli günler
dileriz...
Ruysdaelbaan 43, 5613 DX Eindhoven
Tel: 040 - 286 81 44 ▪ Fax: 040 - 237 22 67
www.balcireizen.nl, [email protected]
3
HABER
NOVEMBER - KASIM 2010
BENİMSİGORTAM SAĞLIK
SİGORTASINDA ÇOK İDDİALI
AGIS Direkt
Peter Berg
VGZ Direkt
Sağlık sigortası primleri
2011 yılında ortalama
olarak 10 Euro
yükselecek.
Benimsigortam
Hollanda’nın
en büyük sağlık sigorta şirketleriyle yapmış
olduğu özel anlaşmayla kollektif indirimler
sunuyor. AGIS, CZ ve
VGZ sigorta şirketlerinin
ürünlerinde, tüketicilere
%10'a kadar varan cazip
indirimleri kamuoyuna
açıkladı şirket yetkilileri.
Özel olarak Türk müşteriler için Benimsigortam
adı altında sigorta hizmeti veren Mehmet Keskin
Benimsigortam isminin
çok kısa zamanda benimsendiğini ve beklenenden
daha fazla ilgi gördüğünü
anlattı.
websitesinde sağlık sigortası
dışında araba sigortalarını
da cazip primlerle sunu-
Yıllık tasarruf
9,06
108,72
6,61
79,32
Agis BenimsigortaM
143,80
Benimsigortam son
aylarda dikkat çeken
bir sigorta acentesi.
Hem HOTIAD hem
de HOGIAF üyeliği bulunan şirketin yönetim kurulu
başkanı Mehmet
Keskin, Hollanda'daki Türkler için, 2011
sağlık sigorta
primlerinde
en avantajlı
indirimleri
kendilerinin
sunduğunu
söylüyor.
Aylık tasarruf
134,73
VGZ BenimsigortaM
136,48
129,87
CZ Collectief
%7+%10+%10 indirimler
basis+pluscoll+tand.coll.
yor. Hollandaca ve Türkçe
olarak iki dilde hizmet
sunan sitede sigorta primlerini birkaç dakika içinde
hesaplayıp, sigortanızı internet üzerinden yapabiliyorsunuz. Mehmet Keskin,
hedef olarak hem markalaşmak, hem de alternatif
bir hizmet sunmak için
piyasada yıllardır yer etmiş olan PMF Moerenburg
Adviesgroep şirketinin
himayesi ve yönetimiyle,
müşterilerine sürekli kaliteli hizmet vermek için
uğraşıyor. Şirket ekibinden
olan André van Aarden
sektördeki yılların deneyimiyle Mehmet Keskin'le iyi
bir ikili oluşturduklarını
söylüyor.
Hollanda’da sağlık
sigortası primleri 2011
yılında ortalama aylık
olarak 10 Euro artacak. BenimsigortaM,
22 yaşına kadar (beugels)
orthodontie %100 karşılanıyor
132,32
AGIS, CZ ve VGZ ile yapmış
olduğu özel anlaşmalar ile
müşterilerine, bireysel ya
da kollektif aynı avantajlı
indirimleri uygulayabiliyor.
Bu indirimleri sunabilmek
için aylardır Hollanda'nın
büyük sigorta şirketleriyle
çok sıkı görüşmeler yapan
şirket yetkilileri, 2011
yılında Hollanda'da çok
sayıda Türk vatandaşın,
kendileri aracılığıyla sağlık
sigortası yaptıracaklarını
düşünüyorlar. Bunun asıl
nedeni olarak da somut
olarak, bir aile bütçesine
yıllık 100 euro'yu aşan
tasarruf miktarını gösterşyorlar. Agis ile geçen
yıllarda %8 olan kollektif indirim anlaşmasını,
2011 yılı için %10’a çıkartarak sağlık sigortasını daha uygun bir primle
sunacaklar. VGZ ve CZ’te
ise 2011 yılı için indirim
oranları %7 ve %10 arası
değişmekte. CZ'den sigortalı olanların ise, 22 yaşına
kadar orthodontie giderleri
tamamen karşılanıyor.
Benimsigortam kollektif sigorta kapsamında
Hollanda’da birçok kuruluşun sigortalanmasına aracı
olmuş. SICN, DSDF, HDV
Leerdam Anadolu Camii,
HTKB, HOKAV, Sırçalılar
Vakfı, Zaman Gazetesi'nin
yanı sıra Faslı medya
kurumu Mzine’nin de
kollektif sağlık sigortaları
Benimsigortam üzerinden
yürütülüyor.
Gençler, yalnız yaşayanlar, evli çiftler, çocuklu aileler ve 50 yaş üstü olanlar
gibi, her kişi ve aileye özel sigorta paketleri mevcut
'da.
ÖZEL ARAÇLAR TüRKİYE'DE 2 YIL KALABİLECEK
ri hakkında şu bilgileri verdi: 22-24 Ekim 2010 tarihinde
Hollanda’da yaptığım ziyaret esnasında, bu ülkede bulunan sivil toplum örgütleriyle toplantılar düzenlenmiştir.
Bu toplantılarda Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımızın
sorunları dinlenmiştir.
İlgili düzenlemedeki sürelerin iki yıla çıkarılması ile
ilgili olarak vatandaşlarımızın haklı talepleri vardır. Sayıları beş milyonu bulan yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın ülkemize olan ekonomik, sosyal katkıları da göz
önüne alınarak, talep edilen gerekli hukuki düzenlemelerin yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir."
EL
GÜZ ER
HAB
Kurban Bayramınızı
tebrik eder, mutluluk
ve başarılar dileriz.
Bakan Faruk Çelik Eindhoven'deki IOT toplantısından hemen sonra
dertli bir vatandaşın Türkiye'de başörtüsü meselesinin bir an önce
çözülmesi gerektiği konusundaki dileklerini ilgiyle dinledi.
nız
Bayramı
un
kutlu ols
www.lifegroothandel.nl
[email protected]
Stolwijkstraat 55b
3079 DN Rotterdam
010-223 96 90
Riebeekstraat 65
3072 VT Rotterdam
Tel: 010-4760818
Fax: 010-2763325
zonder PIN
Yurt dışında bulunan Türkler'den sorumlu Devlet Bakanı
Faruk Çelik, bir dizi temas ve incelemelerde bulunmak üzere
sivil toplum kuruluşların daveti üzerine geldiği Hollanda'da,
vatandaşlarımızla biraraya gelmiş, işadamları ve derneklerle
de görüşüp Hollanda'daki Türkler'in sorunları hakkında bilgi
almıştı. Türkiye'ye dönüşünden sonra HOGiAF ve HOTiAD'a
bir mektup yazan Devlet Bakanı Faruk Çelik, yurtdışında yaşayan Türkler'in özel araçları ile Türkiye'de bulunma sürele-
www.mob.nu
[email protected]
Bayramınız
kutlu
olsun
Ruwekampweg 11-F
5222 AT 's-Hertogenbosch
Tel: 073-623 3457
Fax: 073-621 4975
www.ficperipheral.com
Fakir markasını
Hollanda'ya
hizmetinize
getirdik
JILPAQ Holding
Groothandel in Horeca benodigdheden
Bütün vatandaşlarımızın
ve müşterilerimizin
bayramlarını kutlarız.
Watermanstraat 9
5015 Tilburg
tel: 013 - 455 40 18
fax: 013 - 455 12 66
zonder SIM
www.belzo.nl
Industrieweg 167
3044 AS Rotterdam
Tel: 010 - 437 75 41
Fax: 010 - 437 97 72
www.classmeubel.nl
[email protected]
Bayramınızı
tebrik eder, İslam
alemine iyilikler
getirmesini dileriz.
HABER
NOVEMBER - KASIM 2010
4
5
CUMHURİYETİN 87. KURULUŞ
YILDÖNÜMÜNDE HOLLANDA
COŞKUSU
Rotterdam Hilton Otel'deki kutlamada Cumhuriyet sevinci, ev sahibi Rotterdam
Başkonsolosu Esen Altuğ, T.C. Den Haag Büyükelçisi Uğur Doğan ve eşi Manolya Doğan ve
Muavin Konsolos Günay Babadoğan'ın yüzlerine yansıdı.
T
ürkiye
Cumhuriyeti'nin
87'inci kuruluş yıldönümü
Hollanda'da,
Türkiye'nin
Rotterdam Başkonsolosluğu tarafından verilen bir resepsiyonla kutlandı.
Türk ve Hollandalı 500'den fazla davetlinin katıldığı kutlamada bir konuşma
yapan T.C. Rotterdam Başkonsolosu
Esen Altuğ, "Atatürk, çağdaş düşünce
ve devrimleriyle Türk ulusunun uygarlık yolunu aydınlatmış, modernleşme
ve bağımsızlık yönünde tüm dünya
uluslarına örnek teşkil etmiştir. Bugün
uluslararası toplumun saygın bir üyesi
olan ve genç, dinamik insan gücümüz
ile ekonomik kalkınmasını hızla sürdü-
ren Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulusunu kutlamak hepimiz için bir sevinç ve
gurur kaynağıdır." dedi.
Büyükelçi Uğur Doğan ise,
"Türkiye'miz birlik ve beraberlik içinde yükselmeye devam etmektedir. Bugünkü yükseliş sadece yurtiçinde değil
yurtdışında da vatandaşlarımızla da
birlikte gerçekleştirilmektedir. Vatandaşlarımızdan, Türkiye devletinin gücünü her zaman arkalarında hissetmeleri
ve kendi toplumları olarak ta birlik ve
beraberlik içinde hareket ederek, içinde
bulundukları topluma da katkı sağlayacak şekilde hareket etmelerini temenni
ediyoruz." şeklinde konuştu.
Betaalbare website
met webshop?
Yine Aynı Terane
T.C. Den Haag Büyükelçisi
Uğur Doğan
"Cumhuriyet'in sağladığı barış ve huzur ortamı sayesinde Türkiye, eğitimden
sağlığa, sanayileşmeden altyapıya, siyasetten ekonomiye
her alanda önemli atılımlar
gerçekleştirmiştir. Türkiye,
önümüzdeki dönemde de,
ekonomik ve sosyal alanlarda sürdürdüğü kalkınmayı
devam ettirmeyi ve böylelikle halkımızın refahını daha da
üst seviyelere taşımayı kararlılıkla sürdürecektir.
Dünyanın en büyük 16.
ekonomisi haline gelen ülkemiz bugün, ileri demokrasisi ve etkin diplomasisiyle, çevresine istikrar ve
barış yayan bir ülke olarak
tüm dünyada takdir toplamaktadır. Bu bağlamda,
Türkiye Cumhuriyeti, geçmişte olduğu gibi gelecekte de Hollanda gibi dost ve
müttefik ülkelerle ilişkilerini daha da geliştirmeye,
Hollanda’da yaşayan vatandaşlarının refah ve huzuru
için gayret etmeye devam
edecektir. "
Rotterdam Hilton Otel'deki kutlamaya, T.C. Den Haag Büyükelçisi Uğur
Doğan ve eşi Manolya Doğan, ev sahibi
T.C. Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ, muavin konsoloslar Günay Babadoğan, Erdal Atik ve konsolosluk çalışanları, Ana muhalefet Sosyal Demokrat
İşçi Parti (PvdA) Milletvekilleri Nebahat
Albayrak ve Metin Çelik, Rotterdam Feijenoord ilçe belediye başkanı Seyit Yeyden, NIF Başkanı Mehmet Yaramış, HOKAV Başkanı Uğur Şen, HTIKDF Başkanı
Arif Yakışır, HTIKB Başkanı Abdullah
Güven, UETD Hollanda Koordinatörü
Mikail Güneş, Benelüks Trabzonsporlular Derneği Başkanı Mehmet Soytürk,
eğitimciler, din görevlileri, iş ve siyasi
çevreler ile Hollandalı davetliler katıldı.
Bel ons
voor een
afspraak!
website v.a. € 399
webshop v.a. € 999
www.itnt.nl
HABER
NOVEMBER - KASIM 2010
0653-53 33 58
Başbakan Rutte Türklerin sadakatini sorgulamak yerine kendi
samimiyetini sorgularsa en doğrusunu yapmış olur. Bu da bir liberal
için çok erdemli bir davranış olacaktır. Zira liberalizm özgürlükçüdür,
insanları kalıplara sıkıştırıp bunaltmaz. Liberal değilse onu da ilan etsin,
biz de boşuna kafamızı ağrıtmayalım.
AHMET SUAT ARI
[email protected]
Siyasette bazı konular vardır temcit pilavı gibi durmadan önünüze gelir. Çoğu zaman maksat üzüm yemek
değil bağcı dövmektir. Biraz popülizm biraz da tribünlere oynamaktır
asıl maksat. Eğer bu siyasi kurallar
çerçevesi içinde cereyan ederse kimsenin bir diyeceği yoktur. Ancak siyasi tavrın sonunda bir kesimin adalete
olan güveni zedelenirse durum değişir. Artık bir siyasi duruştan değil
ayrımcılıktan söz edebiliriz.
Bu sefer temcit pilavını önümüze çiçeği burnunda Başbakan Mark
Rutte koydu. Hem de doğru dürüst
ısıtmadan. Hatta ilk icraatıydı temcit
pilavını buz gibi önümüze koymak.
Neden bahsettiğimi henüz anlamamış olanlar için konuyu kısaca açıklamalıyım. Geçtiğimiz günlerde Mark
Rutte liderliğinde kurulan kabinenin
üyelerinden birisinin çifte vatandaş
olduğu ortaya çıktı. Gerçi gizlenmiş
bir durum yoktu ortada, ama bu konu
birilerinin dikkatini çekmiş olmalı
ki hemen mal bulmuş mağribi gibi
(Mağripli dostlar beni mazur görsün)
hemen üstüne atladılar. Zira sağlık,
refah ve spordan sorumlu devlet bakanlığına atanan Marlies van Veldhuijzen van Zanten-Hyllner’in Hollanda vatandaşlığının yanı sıra bir
de İsveç vatandaşı olduğu ortaya
çıktı. Bu durumdan haberdar olmayan, ancak haberdar olduktan sonra
da kendileri için bunun bir problem
teşkil etmediğini açıklayan Başbakan
Rutte, İkinci Meclis’te konuyla ilgili sorulan sorulara verdiği cevapla
başbakan olarak ilk gafını yapmış
oldu. Zira CDA Meclis Grup Başkanı
van Haersma Buma’nın çifte vatandaşlığın Türk vatandaşlığını da kapsaması durumunda da mesele olup
olmadığını sorması üzerine “Türk
vatandaşlığı ile İsveç vatandaşlığı aynı değildir, çünkü Türkiye
vatandaşlarını kontrol altında
tutmaya çalışır” diyerek, hem
çifte vatandaş olan 282 binden
fazla Türkü rencide etmiş hem
de Türkiye’ye güvenmediğini ifade etmiş oldu. Bunu dört yıl önce
Nebahat Albayrak ve Ahmed
Aboutaleb’in devlet bakanlıklarına atanması esnasında da
söylemişti. Onun için mesele
çifte vatandaşlık değil hangi ülke vatandaşlığına sahip
olunmasıydı. Bunu bir kez
daha ispat etmiş oldu.
Çifte vatandaşlık kavramının 21. Yüzyılda tartışma
konusu yapılması her şeyden
önce zamanın ruhuna aykırıdır. Dünyada ittifakların
oluştuğu, sınırların bir bir
ortadan kalktığı bir zamanda
hala vatandaşlığı dar sınırlar
içine hapsetmeye çalışmak
her şeyden önce bir ‘liberal’
başbakana yakışmamaktadır. Kaldı ki Rutte’nin yaptığı Hollanda Anayasasının 1.
Maddesine de aykırıdır. Zira
Anayasa’nın birinci maddesinde “Hollanda’da yaşayan herkes,
eşit şartlarda eşit muamele görür.
Din, dünya görüşü, siyasi tercih,
ırk, cinsiyet, her ne sebeple olursa olsun ayrımcılığa izin verilmez”
denmeketedir. Sayın Başbakan
alenen, vatandaşlarına sahip oldukları ikinci vatandaşlıktan dolayı farklı gözlerle
baktığını ifade etmiş ve
bununla da Anayasa’ya aykırı davranmıştır.
Yüzyıllardır yüzü dışa dönük
Hollanda’da bu tür Enver Hocavari
tavırları anlamak oldukça zordur.
Zor olduğu kadar da endişe vericidir. Zira bu, her açıdan çağdaşlarının
bir adım önünden giden Hollanda’nın
artık geri adım atmaya başladığının da bir işaretidir. Johan Rudolf
Thorbecke’nin statükoyla uzun yıllar mücadelesi sonucu başlayan reform süreci 20. Yüzyılın ortalarında
dünyada eşine az rastlanan bir demokrasi seviyesi ve getirmişken, 21.
Yüzyılın başında bu kavramlardan
tavizler verilmeye başlanmıştır. Ne
gariptir ki, liberal Thorbecke’nin başlattığı süreci yine bir liberal olan (en
azından öyle olduğunu iddia eden)
Frits Bolkestein tersine çevirmiştir.
Thorbecke 1844 yılında yazdığı Over
hedendaagsche staatsburgerschap
(Günümüz vatandaşlığı hakkında)
adlı notlarında vatandaşlık haklarını kapsamlı bir şekilde genişletmekten bahsederken, ‘liberal’ Bolkestein
1982’de yazdığı Modern Liberalism
adlı kitabında medeniyetler arasındaki ayrıma dikkat çekmektedir.
Bolkestein’in halefi olan Rutte de ondan ilham almış olmalı ki medeniyetlerin buluşmasına değil, çatışmasına
dikkat çekmektedir.
Rutte, Türk vatandaşlığına şüphe
ile bakarken sadece bir yanlış yapmakla kalmamıştır, aynı zamanda
282 binden fazla Hollanda vatandaşına da güvenmediğini göstermiştir.
Bu rakam Fas ve diğer ülke vatandaşı
olanları da dikkate aldığımız zaman
1 milyonu aşmaktadır. Bir başbakan
düşünün, 16 milyon nüfuslu bir ülkede 1 milyondan fazla vatandaşına güvenmeyen. Bu başlı başına bir meseledir. Hem de Başbakan’ın kendisinin
meselesi. Halbuki dönüp de çevresine bir baksaydı olumlu
bir çok şey görecekti. Her
şeyden önce Türkiye’nin
o eski Türkiye olmadığını, bölgesinde her açıdan
parlayan bir yıldız oldugunu, komşularıyla
olan meselelerini
bir bir çözdüğü gibi, bölge
ülkelerinin de
meselelerine
el attığını, AB
üyeliği yolunda
önemli kazanım ve açılımlar
yaptığını, Başbakan’ının Medeniyetler İttifakı
projesinin baş aktörlerinden olduğunu, Hollanda’da
bir Türk orta sınıfının oluştuğunu ve
bu orta sınıfın her iki
ülke vatandaşlığını birbirine halel getirmeden
başarıyla yürüttüğünü
görecekti.
Başbakan Rutte Türklerin sadakatini sorgulamak yerine kendi samimiyetini sorgularsa en
doğrusunu yapmış olur.
Bu da bir liberal için
çok erdemli bir davranış
olacaktır. Zira liberalizm
özgürlükçüdür, insanları kalıplara sıkıştırıp bunaltmaz. Liberal değilse
onu da ilan etsin, biz de
boşuna kafamızı ağrıtmayalım.
Ahmet Suat ARI is groepsleerkracht en onderbouwcoördinator op een VSO ZMLschool te Enschede. Hij schrijft columns in diverse bladen en is o.a. secretaris van
UETD-Nederland.
HABER
PvdA'nın Türk kökenli Milletvekili
Nebahat Albayrak, Başbakan Mark
Rutte'nin sarfettiği sözlere tepki gösterdi
H
ollanda Başbakanı Mark Rutte'nin
parlamentoda
çifte vatandaşlıkla ilgili yaptığı, "İsveç vatandaşlığı ile Türk
vatandaşlığı eşit değil" yönündeki açıklamasını değerlendiren Sosyal Demokrat İşçi
Parti (PvdA)'nin Türk kökenli
Milletvekili Nebahat Albayrak,
"Bu bence sadece Wilders'ın
ve partisi PVV'nin değil, aynı
zamanda Başbakanın ve
partisi VVD'nin ne kadar iki
yüzlü, bence utanç verici bir
davranış sergilediğini gösterdi" şeklinde tepki gösterdi.
Albayrak,
gazetecilerin
gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Eski Müsteşar Nebahat
Albayrak, Başbakan Rutte'nin
sözlerini 'çifte standart' olarak yorumladı, Türkiye ile İsveç
arasında ayrım yapılmasının
çok ayıp olduğunu söyledi. Bu
durumun meclis tarafından kınandığını da hatırlatan Sosyal
Demokrat İşçi Partili Milletvekili Albayrak, şöyle devam etti:
“Burada bir çifte standart ke-
Oleanderpark 26
3142 NK Maassluis
Tel: 010 - 592 46 89
GSM: 0654 - 94 70 03
Kurban
Keyifli bir
e bol
Bayramı v
iliyoruz
başarılar d
www.nunu-uitzendbureau.nl
[email protected]
www.ckkozijnen.nl
[email protected]
ik ve beraberlik
B i rl
,
Kurban Ba
r
i
b
yra
tlu
u
l
e
n
r
ü
d
g
i
m
l
liyo mı
e
z
ü
r
ve
g
uz
www.restaurantmeram.nl
www.seray.nl
[email protected]
Groothandelsmarkt 36
3044 HA Rotterdam
Tel: 010 - 462 50 96 / 010 - 262 06 55
T: 010 - 484 56 64
F: 010 - 484 81 41
Planckstraat 7
3316 GS Dordrecht
Tel:078 - 6170070
Kurban Bayramı'nız kutlu
Fax: 078 - 6170081 olsun, işleriniz başarı dolsun
Afrikaanderplein 2
3072 EA Rotterdam
6
NOVEMBER - KASIM 2010
Güzellik,
birlik,
beraberlik
dolu, daha
güzel ve
mutlu bir
kurban
bayramı
diliyoruz
sinlikle söz konusu. Bunu bütün meclis dile getirdi. Bütün
partiler kınadılar, hatta iki gün
süren toplantının en önemli
noktası buydu. Başbakanın çok
ayıp bir şekilde Türkiye ve İsveç arasında ayrım yapması ve
3,5 yıl önceki ayıbını bu şekilde
kapatmaya çalışması bütün
meclis tarafından kınandı.”
Çifte vatandaşlıkla ilgili
tartışmaların yeni olmadığını,
bunun geçmişinin yaklaşık 3
sene önceye dayandığını belirten Nebahat Albayrak, şunları
kaydetti: "Bu olay kesinlikle
yeni değil. 3 sene, hatta 3,5
senedir bu dava siyasetin göbeğinde yer alıyor. Benim hükümete girmemle birlikte özellikle çifte pasaport taşıyanların
hükümette görev alıp alamayacağı söz konusu oldu. O yıllarda
ben kendi partim ve hükümet
ortaklarının çok desteğini gördüm. Hiçbir sorun yoktu. Tabii
ki şimdi ortada yeni bir hükümet var ve bu hükümetin kurulmasıyla birlikte tekrar gündeme gelmesinin sebebi yine
bu hükümette çifte pasaportlu
bir bakanın bulunması."
''Bana sorarsanız yine de
bunların hepsine rağmen yaşananların çok hayırlı olduğuna
inanıyorum'' diyen Albayrak,
sözlerini şöyle tamamladı:
"Başbakan Rutte'nin ağzından
artık çifte pasaportun hükümette görev almak için hiçbir
şekilde sorun teşkil etmediğini
duyduk. Bunu söyleyebilmek
için bayağı bir kıvranması gerekti, bayağı bir zor durumda
kaldı, ama meclisin diretmesiyle birlikte sonuçta bu kelimeleri ağzından çıkarabildi. Artık
Hollanda'da böyle bir gerçek
var. Benden sonra bu gibi
adımlar atacak insanlar için
de çok önemli bir gelişme
olduğuna inanıyorum. Bana
göre asıl mücadele bundan
sonra başladı. Siyaset demek, mücadele demektir.
Yani gerçekten bu gibi günlerde pes edersek Wilders'lar kesinlikle kazanmış olacak. Bence asıl iş başa düştü ve devam
etmek gerekir."
HABER'deki röportaj
yeni işletme kurdurmuş
"HABER Gazetesinin dördüncü sayısındaki ‘Tersine Göç Hikayeleri’ adlı söyleşi benim yeni ortağım İng. Ekrem Karaçalı, M.Sc
ile tanışmama vesile oldu. Utrecht’te meslek
okulunu ve de üniversiteyi okuyan Ekrem,
eşi ve üç çocuğu ile Turkiye’ye dönmeye
kararlıydı. Hayatını yeniden tanımlamak
istiyordu ve tanımlayacaktı. Bu şuan ki
işvereni Imtech’ten (Avrupa’nın en büyük
Abdullah Özel
teknik hizmetçisi) ayrılması gerekmesi gerektiği demek olsa bile. Imtech’de son iki yıldır kapsamlı
bir Management Traineeship ile meşguldü.
Basit bir e-mail ile başlamıştı her şey ve bu kısa bir
sürede verimli bir işbirliği ve yakın bir dostluk haline geldi. Bu işbirliği yeni şirketimiz AYETEK’i kurmamıza vesile
oldu. Benim görüşümce bu uluslararası (Türkiye-Hollanda/Türkiye-Avrupa) iş fırsatları adına ideal bir örnek.
AYETEK Türk rüzgar enerjisi pazarı üzerinde duruyor.
Bu pazar son dört yıl içinde büyük bir büyüme gösterdi.
Ayni zamanda Hollandalı ve Avrupalı ortaklar ile özel bir
Rotterdam'a Nasreddin
Hoca heykeli
H
ollanda Mozaik
Vakfı yöneticileri,
gelecek yıl düzenlenecek olan 6.Geleneksel
Nasreddin Hoca Festivali hazırlıklarına başladı ve bu yıl
5.si düzenlenen festival için
özel bastırılan 'hatıra pullar'
basın toplantısıyla kamuoyuna tanıtıldı.
Birçok kültürel etkinliğe
evsahipliği yapan Rotterdam Mozaik Kültür
Vakfı yönetimi, 2011
yılında, Rotterdam'ın
Delfshaven ilçesine,
Nasreddin Hoca'nın
bronz heykelinin
dikilmesi için
gereken resmi
prosedürlerin tamamlandığı
açıkladı. Rotterdam Meram
Restoran'da basın toplantısı
düzenleyen ve çalışmalar
hakkında açıklamalarda
bulunan Mozaik Kültür Vakfı
Başkanı Ali İhsan Ünal, Dünyanın tanıdığı, hoşgörünün
simgesi Nasreddin Hoca'nın,
Rotterdam'ın Delfshaven
ilçesindeki Mathenesserplein
Meydanı'na, 2 metre yüksekliğinde, bronz heykelini
dikmek için gereken resmi
işlemlerin tamamlandığını
söyledi.
2011 yılında tertip edilecek olan '6. Nasreddin
Hoca Festivali' 3
gün süreli olacak
ve T.C. Kültür
Bakanlığı
da destek
verecek.
Ali İhsan Ünal
İstanbul 2012 Avrupa Spor
başkenti seçildi
A
vrupa Spor Başkentleri
Birliği Başkanı Gian
Francesco Lupatelli, Devlet
Bakanı ve Başmüzekereci
Egemen Bağış ve İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş ile düzenlediği
basın toplantısında, İstanbul'un,
Avrupa Spor Başkenti (ASB)
Seçim Komisyonu'nca Avrupa
Spor Başkenti seçilmesiyle ilgili
kararı açıkladı. Lupatelli, Avrupa
Spor Başkenti Birliği Komitesi'nin
bu hafta içinde İstanbul'da
farklı yerlerde incelemelerde
bulunduğunu belirterek, ''İncelemelerden sonra aldığımız kararı
açıklamak için toplandık. İstanbul 2012 Avrupa Spor Başkenti
olarak seçilmiştir. Bundan dolayı
çok büyük mutluluk duymaktayız'' dedi.
Jan van Galenstraat 315A
1056 CB Amsterdam
Tel: 020-612 05 88
020-612 06 88
M: 0681-818780
www.paletpartycentrum.nl
Bayramınız kutlu olsun, her gününüz
bayram tadında olsun...
ağ inşa eden AYETEK birçokta büyük Avrupa şirketlerinin distribütörlüğünü elde etmiş durumda. Büyük Türk
yatırımcılar olan Borusan Enerji ve Aksa Enerji’ye de danışmanlık yapan AYETEK büyük bir ihtimalle 2011de ilk
rüzgar çiftliği yönetimi altına alacak.
Bizim için bile inanması zor olan ilk 1 mayıs 2010’da
tanışmamızdır. Hele bir de o zamandan berri beraber arabayla yaklaşık 20.000 kilometre kat etmiş olmamız, 11 ilde
toplantılar yapmamız, 15 tane rüzgar çiftliği, 8 çiftlik yatırımcısı, Almanya’da InterSolar ve Husum Windfairi ziyaret
etmemizi düşünün.
Bu maceranın en güzel tarafı ise Türkiye’nin bir çok
harika manzarasını görme imkanımızın olmasıdır. Rüzgar
türbininden görünümün hepsi birbirinden güzel. Ekonomik krizin ortasında, Imtech gibi lider bir şirketten istifa
edip, herhangi bir mali temeli olmaksızın, uç çocuğu ve eşi
ile Türkiye’ye taşınmak nasıl delice bir şey olmalı. İkimizi
de motive eden ve ayakta tutandır bu; çocuklarımız, Türkiye ve Hollanda için olan ideallerimize değinmiyorum bile.
HABER Gazetesi'nin bu ortaklığa ve AYETEK’in kurulusuna, farkında olmadan da olsa, katkısından dolayı teşekkür ederim."
Abdullah Özel
Kurban
Bayramınızı
tebrik eder,
güzellik, birlik
ve beraberlik
ve mutlu günler
dileriz.
7
HABER
NOVEMBER - KASIM 2010
Hak yeme, kitaba bak!
desinin iptal edilmesi, aile birTürkler için Danışma Kuruleşimini sınırlandırmak amacıyla
lu (IOT), vatandaşlarımızın AB
tedbirler ve AB dışındaki ülkelerHukuku'ndan kaynaklanan hakde yaşayan çocuklar için ödenen
larıyla ilgili hazırladığı kitabı Hollanda Meclisi'ne
sundu. Mevcut ve
planlanan kısıtlamaların hukuka
ters olduğunu ortaya koyan ve D66
milletvekili Fatma
Koşer Kaya beraberliğinde, PvdA
milletvekili Khadija
Arib'e sunulan kitap kaynak niteliği
taşıyor.
D66 Milletvekili
Son yıllarda
Fatma Koşer-Kaya
IOT Başkanı
PvdA Milletvekili
Hollanda'da TürkAydın Akkaya
Khadija Arib
lere yönelik yürürlüğe giren birçok
yasal düzenlemeKitapta, 1963 tarihli Ankara Anlaşması'nın yanı sıra
nin Türkiye ile AB
bugüne kadar AB ile Türkiye arasında imzalanan tüm
arasında imzalanan protokollerin maddeleriyle bunların uygulanmasına
anlaşmalara aykırı
yönelik bilgiler yer alıyor.
olduğunu belirten
IOT Başkanı Aydın
çocuk paralarının durdurulması
Akkaya, "Hazırladığımız kitap bir
gibi sosyal güvenlik konularındaki
anlamda bu anlaşmaları hatırlatdeğişiklikleri, Ortaklık Hukuku'na
ma amacı güdüyor" dedi. Aydın
aykırı uygulamalara örnek gösteAkkaya, "Uyum sınavında başarılı
rebiliriz" dedi.
olamayanların oturma müsaa-
>> Her bütçeye uygun ödeme koşulları
Süpermarket, Döner dükkanları, Elektronika
ve Tekstil mağazaları için aradığınız tüm
malzemelerin gerçek adresi
——
——
——
——
——
——
——
——
——
——
Metal raflar / Ahşap raflar
Vitrinler – vitrin tezgahları
Pasta / ekmek reyonları
Barkodlu elektronik kasa sistemleri
Duvar soğutucuları (sütlük-paket et)
Soğutuculu meyve/sebze dolapları
Et doplaları ve kasap malzemeleri
Döner ve mutfak ekipmanları
Klimalar, motor ve motor grupları
Soğuk ve derindondurucu odaları
Tel: 06 30 - 35 60 40
[email protected]
www.aclass.nl
Rotterdam Türk Esnaflar Kulübü
STOR
Düğün, nişan ve kına için kiralık mekan.
Yemek, müzik,kamera ve fotoğrafçı ayarlanır.
Tüm müslümanların Kurban Bayramını tebrik eder,
birlik, beraberlik ve mutluluklar dileriz.
Graafstroomstraat 71
3044 AP Rotterdam
Mustafa Bayram
0623 - 90 50 78
Stichting Turkse Ondernemersbelangen Rotterdam
Contactweg 40
1014 AN Amsterdam
Tel: 020-616 94 78
Fax: 020- 689 10 87
www.moonstarbv.nl
[email protected]
Sevdiklerinizle birlikte sağlık, mutluluk
ve huzur dolu bir Kurban Bayramı
geçirmenizi diliyoruz.
SİSTEMLERİNDE
DOĞRU ADRES
BEVEILIG UW WONING OF KANTOOR MET HET
BEVEILIGINGSSYSTEEM VAN ADACAMS
Maak vrijblijvend een afspraak met één van onze beveiligingsadviseurs. Hij helpt u bij het
samenstellen van een ADACAMS beveiligingssysteem dat specifiek is afgestemd op uw
werk en/of woonsitutatie.
Subsidie-aanvraag voor uw
veiligheidsystemen kunt U via ons regelen.
Bel Hüseyin Kızgın, onze expert op dat gebied
voor alle informatie: GSM: 0624-367064
2010 yılında
da güvenlik
sistemlerinde
devlet desteği
devam
ediyor. Resmi
işlemlerinizin
kolayca
yürütülmesi
için
bizi arayabilirsiniz.
MottoMedia
>> Servis garantisi
GÜVENLİK
Schiedamseweg
213
Schiedamseweg 213
3026
3026AN
AN Rotterdam
Rotterdam
naar onze
Vraag nu
biedingen
zomeraan
www.adacams.nl
www.adacams.nl
010-46235
3569
69
010-462
FAKIR Benelux ülkelerinde atakta
M
erkezi ‘s-Hertogenbosch ta
bulunan FIC Peripheral Nederland BV şirketi, bir süre
önce 75 yıllık Alman markası FAKIR ve
NILCO nun exclusive Distributorlüğünü
alarak bu iki markanın Hollanda, Belçika
ve Luxemburg’daki kullanıcılara daha kolay ulaşımını sağlamak üzere çalışmalarına başladı.
FAKIR (FAmily KIchereR) 1933 yılında Alman Wilhelm Kicherer tarafından Elektrik süpürgesi üretmek üzere
kuruldu. Ürün kalitesi ve modelleriyle
kısa sürede dikkat çekerek piyasada
kendisine çok iyi bir yer edindi.
FAKIR, ürün yelpazesini de
Tel: 030 - 296 37 67
genişleterek her türlü elektrik süpürgeleri
haricinde ventilatörler, banyo, wc gibi küçük
alanlar için elektrikli ısıtıcılar, klima, radyatör,
boiler, Son yıllarda ise hava temizleyici, nem
alıcı, nemlendirici, ütü, tost makinası, çay makinası, kahve makinası gibi ürünlerle elektrikli ev aletlerinin pek çoğunu ürün portföyüne eklemiş bulunuyor.
Almanya, Türkiye, Çek cumhuriyeti, Avusturya gibi bir çok ülkede tanınmış ve kendine
oldukça iyi bir yer edinmiş olan FAKIR artık
Benelux ülkelerinde de atağa geçiyor. Bayilik
talepleri için www.ficperipheral.com sitesinden
veya www.fakir-nilco.nl ve www.nilco.nl sitelerinden ilgililere ulaşmak mümkün.
www.finma.nl
[email protected]
Kanaalstraat 56
3531 CK Utrecht
Nu ook Catering...
HAYIRLI BAYRAMLAR DİLİYORUZ
Bayramınızı kutlar, herşeyin gönlünüzce
olması dileği ile başarılarınızın devamı
ve işlerinizde kolaylıklar temenni ederiz.
Schuttevaerweg 9-B
3044 BA Rotterdam
Tel: 010- 415 43 10
Fax 010- 415 52 67
HABER
ALMANYA, İÇİNDEKİ
YABANCILARI KAZANMALI
Almanya’nın önümüzdeki 20 sene içinde, mevcut ekonomik gücünü
koruyabilmesi ve bir refah ülkesi olabilmesi için, en az 8 – 10 milyon
civarında yeni iş gücüne ihtiyaç var.
KEMAL ŞAHİN [email protected]
Kasım ayının başında Almanya, 4. Entegrasyon Zirvesi’ni yaptı.
Bizler de Alman Hükümeti’nin
entegrasyon konusundaki danışma
kurulu olarak toplandık. Yaklaşık
30 civarında yabancı kökenli sivil
toplum örgütünün başkanları ve
önde gelen isimleri ile birlikte; 120
civarında katılımcıyla gerçekleşti
bu zirve. Katılanlar arasında; 2
Federal Bakan, 6 Eyalet Başbakanı
ve eyaletlerin entegrasyonla ilgili
Bakan ve üst düzey bürokratları,
yerel yöneticileri, belediyelerden,
Alman sivil toplum örgütlerinden, iş ve spor dünyasının önde
gelen temsilcileri bulunuyordu.
5 saate yakın süren zirve; Alman
Hükümeti’nin artık entegrasyon
konusunun Almanya’nın geleceği
için çok önemli bir mesele olduğunu kavramış olduğunu ortaya
koydu. Hükümet ayağından; Hristiyan demokrat, yani sağ kesimden,
zaman zaman yabancıları rahatsız
edecek çatlak sesler çıkıyor. Bu
bizim gibi yabancı kökenlilerin moralini bozsa da, Almanya’nın kanaat
önderleri ve en üst düzeyinin, entegrasyonun Almanya’nın geleceği
için çok önemli olduğunu anlamış
olduklarını biliyoruz. Bu sorunu
çözmek için de bizlerin fikirlerine
başvuruyorlar. Bu sevindirici bir
gelişme.
Uyum Zirvesi’nde, genel anlamda; problemleri çözmek için yapılması gerekenlerin ne kadarının
yapıldığı ve ne kadar iyi yapıldığını
konuştuk. Özellikle lisan öğrenme
konusunda ayrılan kaynakların,
Almanya’ya yeni gelenlerin yüzde
50’ye yakınını kapsadığını ve önümüzdeki 5 – 6 yıl içinde de yeni kaynaklar
ayrılarak, özellikle
Almanya’ya yeni
gelenlerin Almancayı öğren-
mesi
konusunda, hükümetin tam
destek vereceği
aktarıldı.
Konuşulan
bir diğer önemli
konu da eğitimdi.
Yabancı gençlerin
daha az eğitim
almasının sebeplerinin neler olduğu
konuşuldu. Bu
sorunun da öncelikle,
lisan eksikliğinden
kaynaklandığı kanaati
oluştu. Bunun için de
anaokullarının genişle-
8
NOVEMBER - KASIM 2010
tilmesi ve hatta parasız yapılması,
bu yönde de ciddi kaynaklar ayrılarak yabancıların çocuklarının okul
çağına geldiklerinde iyi Almanca
bilen fertler olmasının sağlanması
gerektiği gündeme getirildi. Özellikle göçmen kökenli öğretmenlerin
çoğaltılması, yabancıların motive
edilmesi, devlet daireleri ve medyada yabancı kökenli çalışanların
çoğaltılması konuları ele alında. Bu
şekilde de Almanya’nın vatandaşı
olma ve Almanya’ya katkı sağlayan,
geleceğini şekillendirecek insanlar
olma yönünde, yabancı kökenlilerin sahiplenilmesi konularında
fikirler aktarıldı.
ALMANYA’NIN İŞ GÜCÜ KÜÇÜLDÜ
Almanya’nın önümüzdeki
20 sene içinde, mevcut ekonomik
gücünü koruyabilmesi ve bir refah
ülkesi olabilmesi için, en az 8 – 10
milyon civarında yeni iş gücüne ihtiyaç var. Şu andaki çalışan nüfusun
da 8 milyon küçüldüğü biliniyor.
Almanya ilk önce kendi içindeki
göçmenleri eğitip meslek eğitimi
vererek, bu insanları iş gücü olarak
kazanmalıdır. Bu birinci öncelik
olmalıdır. Geriye kalan iş gününün,
dışarıdan gelmesi, yeni gelenlerin
de daha uzman ve kalifiye olması
gerektiği de yine zirvede dile getirilen görüşler arasında yer aldı.
Almanya’da doğanların
ortalama % 35’i yabancı kökenli.
Yabancı kökenli insanların, Alman
vatandaşlarıyla karşılıklı saygı ve
sevgi çerçevesinde yaşayabilmeleri,
yabancı kökenlilerin de kendilerini
Almanya’nın bir parçası olarak görebilmeleri sağlanmalı. Aksi halde
Almanya, göçmenlerce sevilmeyen
bir ülke olarak göründüğü sürece,
arzu edilen kalifiye elemanlar gelemeyecektir. Schröder zamanında
20 bin adet green card verilecekti
ama, bu kota doldurulamadı, yabancılar gelmedi.
Yapılan zirve toplantısında;
Almanya’nın geleceğini şekillendirecek nüfus yapısı, atmosferi
ve özellikle yabancı ailelerin
eğitilmesi, Almanca öğretilmesi, refahtan pay alan
insanlar olarak kazanılmasının altı çizilmiştir.
Önümüzdeki yıllara
yönelik bu konuda bir
aksiyon planı oluşturulmuştur. Yapılan çalışmaların kontrol edilmesi ve
eksikliklerin giderilmesi
için hükümette bir kararlılık
gördüğümü belirtmeliyim. Biz
de elimizden gelen katkıları yapacağız. Almanya’da geçtiğimiz
yıllarda göçmenlerin sorunlarıyla ilgili konuları ihmal eden,
Almanya bir göç ülkesi değildir
diyen, kendilerine benzemeyen
insanları farklı gören, yabancı
kökenli oldukları için orada doğan
çocukları dışlayan zihniyetin
değişeceğine inanıyorum. Böylece Almanya yeniden; insanların
yüksek refah düzeyinde yaşadığı,
sosyal sistemi güçlü, ön yargıların
azaldığı, insanların barış içinde
yaşadığı bir ülke olarak şekillenecektir. Bu sorunlar çözülemezse
Almanya irtifa kaybedecek, dünya
çapındaki önemi azalmış, sorunlarını çözememiş, nüfusu yaşlanmış
ve bu yaşlı nüfusa hizmet vermede zorlanan bir ülke durumuna
gelecektir.
D66 Milletvekili Fatma Koşer Kaya:
Korkuyu aşmamız ge
Hollanda’daki
koalisyon
görüşmelerinin
dışarıdan destekli
azınlık hükümeti
ile sonuçlanması
gerek Hollanda
içinde gerekse
uluslararası arenada
farklı biçimlerde
ele alındı. Özellikle
yabancılar ve
müslümanlar
arasında çok sayıda
tartışma ve belirsizlik
var; zira koalisyon
anlaşmasının
uygulama ve
sonuçları, Hollanda
toplumundaki
yabancılar için tam
öngörülemiyor.
D66 milletvekili
Fatma-Koşer
Kaya ile yapmış
olduğumuz
röportajda
Hollanda’daki
son durumu ve
Türk toplumu için
sonuçlarını görüştük.
Bu koalisyonun
H o l l a n d a’ d a k i
din özgürlüğüne
ne gibi sonuçları
olabilir?
En güzel cevap
bizim topluma katılmamız, eğitim almamız, çalışmamız
ve bu şekilde bizim
hayatımızın burada
geçtiğini göstermemizdir. Eğer biz
gençlerimizin aynı derecede eğitim
alabildiklerini, aynı derece çalışkan
olduklarını ve aynı derecede topluma
katılabildiklerini gösterebilirsek bu
kadar sorunun olacağını sanmıyorum. Biz D66 olarak en temel insan
haklarının daraltılmaması konusunda çok dikkatli olduğumuzu belirtmek isterim. Bunun
dışında gençlerimizin kamuoyundaki tartışmalardan uzak
durmamalarını,
katılmalarını
ve korkak
davranmamalarını
istiyoruz.
Quote dergisi tarafından belirlenen Hollanda'nın en zengin 500
kişisi listesinde Türk işadamı Celal
Oruç, 85 milyon avroluk servetiyle
316. sırasında yer aldı.
Orro Enerji´nin sahibi Celal
Oruç, geçen yılki listede 355. sırada
bulunuyordu. Dergide yer alan habere göre, Türk işadamının servetinde 2009 yılında yüzde 19,7´lik bir
artış oldu.
Fakat bu korkunun olduğunu
görebiliyoruz, araştırmalar da
bunu gösteriyor. Yüksek eğitimli gençlerimiz hiç de azımsanmayacak bir kısmı, toplumda ve
işpazarında dışlanma ve ayrımcılık korkusundan kariyerlerine
Türkiye’de devam etmek istiyorlar.
Korku iyi bir öğretmen değildir,
bunu siz de biliyorsunuz. Eğer korku
varsa iyi bir karar alamazsınız. Korkuyu aşmamız gerekiyor, insanları
korkutmamamız lazım.
Korku hayatımızı belirlemesin
diyorsunuz, Hollanda’da kalmalarını ve burada kariyer yapmalarını
mı tavsiye ediyorsunuz?
Birçok gencimiz kendilerini sınırlara bağlı hissetmiyorlar. Çoğu
kendilerini dünya vatandaşı olarak
görüyor ve kendilerini nerede rahat
hissediyorlarsa orada çalışmak istiyorlar. Hollanda’daki bu kadar farklılık arzeden gençlerimiz aslında çok
büyük bir zenginlik. Yabancı kökenli
gençler arasındaki işsizlik oranı çok
daha büyük. Devletin, bu gençlerin
kendilerini geliştirmesi için daha
fazla gayret etmesi gerekiyor, onlara
Enerjinin yanı sıra finans, telekom ve emlak sektöründe de yatırımları bulunan 1960 doğumlu Celal
Oruç, 25 yıldır bu Hollanda'da yaşıyor. Geçtiğimiz aylarda Pakistan'a
yaptığı 100bin euro'luk yardımla
gündeme gelen Celal Oruç, son
aylarda enerji sektöründe yaptığı
ataklarla, Hollanda'da bulunan SICN
ve NIF Federasyon'larıyla enerji
sözleşmeleri imzalamıştı.
9
HABER
NOVEMBER - KASIM 2010
Varolmanın dayanılmaz hafifliği
RÖPORTAJ | GÖKHAN ÇOBAN
FOTOĞRAF | M.FATiH KARAMAN
(TürkleriN Hollanda’da yenilgileri-2)
BTürkiye paketleri satarken Türk charterlarına uygulanan fiyatın üzerine
bir ek fiyat koyarak Transavia ve diğer Hollandalı şirketleri sattık. Yani biz
bile dedik ki Türk şirketleri dandik, güvenilmez siz en iyisi 20-30 Euro
fazla ödeyin ama güvenilir Hollanda’lı şirketlerle uçun.
SEDAT ÇAKIR
[email protected]
erekiyor
Gençlerimiz bu konuda çevre edinmenin önemini kavramalılar.
Araştırmalarda görüyoruz ki; iş bulabilmenin en etkin
yöntemlerinden biri kişilerin edindiği çevreleridir.
daha pozitif davranması gerekiyor.
Yabancı gençlerin işpazarındaki durumları zaten iyi değildi ve
işsizlik oranı daha da yükseldi.
Bu gençlerin durumu daha da kötüleşecek mi?
Şu an zaten kötü; biraz daha kötüleşmesi onların durumunu fazla
değiştirmiyor. Tamamen farklı bir
politika izlenmesi gerekiyor. Bu konuda daha olgun bir tartışma ortamı olması lazım, geleceğe korkuyla
bakmamamız lazım. Bunun dışında
işpazarında gençlere eşit davranılması için kurallar koymamız gerek.
Ekonominin sıkıntılı zamanlarında
işverenler kendi görüntüsüne uyan
adayları daha fazla seçtikleri ortadadır, tanımadıkları ve farklı bir geçmişe sahip olan adaylar daha uygun
olsalar bile.
Gençlerimiz bu konuda çevre
edinmenin önemini kavramalılar.
Araştırmalarda görüyoruz ki; iş bulabilmenin en etkin yöntemlerinden
biri kişilerin edindiği çevreleridir.
Yabancı kökenli gençlerimizin profesyonel ağları zaten çok geniş değil,
bu yüzden çevre edinmeye gayret
etmeleri gerekiyor.
Bu sorunu VMBO okullarında
görüyoruz, çevresi geniş olmayan
gençlerimiz staj yeri bulamadıklarından okulu bırakıyorlar.
Gençler çevrelerini kendileri için
daha çok kullanması mı gerekiyor?
Çevreni kendin için kullanmak
biraz tek taraflı oluyor, sadece çevre edinmek de aynı. Çevre edinmek
ve kullanmak iki taraflı çalışan bir
olaydır. İki taraf da faydalanması
gerekiyor, çevrene yatırım yapmak
çok önemli. Sadece kartvizitini dağıtmakla olmuyor, mesela gönüllü
çalışmak da gerekiyor. Bir şekilde
gündemde kalmanın yolları aranmalı.
Eğitimimiz yeterli mi?
Eğitim toplumumuzun bel kemiği. Çoğu problemler devletin iyi bir
eğitim vermesi ve herkese eşit fırsatlar sunmasıyla çözülebilir. Okul
terk etmek ise önemli bir sorun. Bunun iki sebebi var. İlki öğrencilerin
çok erken seçim yapmaları gerekiyor ve bu şekilde motive olmadıkları
bir durum ortaya çıkabiliyor. Öğrencilere seçim yapmaları için vakit tanımak lazım. İkinci olarak ise uzman
rehberliğin kalitesini yükseltmemiz
gerekiyor. Gençlerimizin buna çok
ihtiyacı var.
Türk oteli Les Ottomans, Londra'da düzenlenen
‘Dünya Seyahat Ödülleri’ (World Travel Awards)
töreninde ‘turizm sektörünün oskarı' olarak
nitelendirilen ‘Dünyanın En İyi Suite ve SPA Oteli’
ödülünü kazandı.
Dünya genelinde 160 ülkeden
183.000 profesyonel turizm acentasının
oylarıyla belirlenen ödül töreni, 17 yıldır aynı
istikrarla turizm dünyasının nabzını tutuyor.
İstanbul Boğazı'nın en görkemli manzarasına hakim Muhsinzade Mehmet Paşa
Yalısı'nda 2006'da açılan Hotel Les Ottomans
Oteli'nin sahibi Ahu Kerimoğlu Aysal, “Çok
mutluyum. Mutluluktan havalara uçuyorum.
Bu Türkiye ve Türk turizmine verilmiş bir
ödüldür” dedi. Türk turizminin dünyada hak
ettiği yere gelmesi için özveriyle çalıştıklarını
vurgulayan Aysal, şöyle konuştu: “Biricik
otelim ‘Les Ottoman’ı bugüne getiren bütün
çalışma arkadaşlarım ve basın mensuplarına
sonsuz teşekkür ederim. Sizler olmasaydınız
bu ödülü alamazdık. Böyle prestijli ve büyük
bir ödül töreninde aday gösterilmek bile çok
büyük bir onurdur. Ben tüm dünyadaki diğer
rakiplerimi de geride bırakarak bu ödülü Türkiyem adına aldım. Azim, çalışma ve inançla
ülkemin nelere layık olduğunu ispatladım ve
işte sınırları aştım. Benimle birlikte bu gururu
paylaşan herkese sonsuz teşekkürler” dedi.
Oteli'nin CEO'su
Ahu Kerimoğlu Aysal
Bunun yakın geçmişimizde
örneklerini gördük ve bugünde görmeye devam ediyoruz.
Türkiyemspor’un batışı bunun
güzel örneklerinden bir tanesidir.
Geçen yazımda bu cümle geçmişti ve tabii ki güzel örnek değil,
acı örnek olarak yazılması gerekirdi.
Belki bilirsiniz; Hoorn kentinde Şenol Ocaklı isimli bir Don
Kişot var. Yıllarca Türk müzesi
kuracağım diye uğraştı. Kurdu
da. Sonra ne oldu? Belediye kira
yardımını kesince yalvar yakar
yardımcı olabilecek hayırsever
Türk işadamlarını aramaya koyuldu. Türkiyemspor örneğinde olduğu gibi herkes ona da
yardım sözü verdi, ama maalesef yardım eden hiç olmadı.
Kelli felli işadamları dernekleri
gazete sayfalarında neredeyse
ant içmişlerdi Türkiyemspor’a
yardım için. Şenol abi için onu
bile yapamadılar, utandıklarından olsa gerek, söz bile veremediler.
Göstermelik yardımlarda bir
araya gelenler bu kadar önemli
bir konuda bir araya gelemediler
ve Hoorn Türk müzesi yaşatmaya
çalıştığı tarih gibi tarih oldu.
Müzedeki eserler kurulması
düşünülen Den Haag Türk müzesine aktarıldı. Akibeti şu an için
meçhul. Aynı dönemde Hollandalı kurumlar bir araya gelerek
Türkler'e şamar gibi bir
Turkije Instituut kurdular. Burada olan kurumlara bakın; bunların hepsi
Türkler'e yatırımı esirgeyen ve Hollanda'daki
Türk kurumlarının
kalkınmasını istemeyen kurumlardır. Eee sen kendi
bindiğin dalı kesersen ve de kesilirken gıkın da
çıkmazsa olacağı
budur.
Bütün bunlar gözümüzün içine baka
baka yapılıyor. Bizim
iyiliğimiz için. Türklerin güvenli seyahat
etmesi için hatırlarsanız Onur havayolları feda edilmişti. Onur
Havayolları'nın en şaşaalı olduğu ve Türkiye
piyasasında hakim konuma geldiği günlerde düğmeye basıldı ve bir anda
çeşitli cenahlardan saldırılar başladı. En küçük ve
havacılıkta vaka-yı adiden
sayılacak olaylar büyük bir
ayıpmış gibi ön plana çıkarılmaya başladı ve çıkarıldı
da. İnsanların kafalarında
soru işaretleri oluşturdular. Aynı
dönemde olan KLM ve Transavia
olayları ise basına kısa dönemli
olarak yansıdı. O da mecburiyetten.
Sonunda Onur Havayolları
ringe havluyu attı ve Hollanda
pazarından çekildi. Bence çekilmeye zorlandı. Bizim basınımız
bize güçlü olduğundan cesaret
edip üstüne gidemedi ya da göremediler. Onur Havayollarının
Hollanda pazarından çekilmesi bize vurulan şamarların en
ses getirenlerindendir.
Senaryo deneyimlerle kullanılırlığı sabitlenmiş olduğundan
ve hukuksal olarak doğru gibi gözüktüğünden bizler bile 'helal olsun adamlara bizim güvenliğimiz
için neler yapıyorlar' demişizdir.
Bu kime yaradı? Sahibi Türk olan
Corendon şirketine değil. Charter seferlerini arttıran Transavia
en fazla yararlananlardan. Bizler nasıl yardımcı olduk? Türkiye
paketleri satarken Türk charterlarına uygulanan fiyatın üzerine
bir ek fiyat koyarak Transavia ve
diğer Hollandalı şirketleri sattık.
Yani biz bile dedik ki Türk şirketleri dandik, güvenilmez siz
en iyisi 20-30 Euro fazla ödeyin
ama güvenilir Hollanda’lı şirketlerle uçun.
George Orwell’in 'Birmadaki günlerim' kitabını okuyun ve
Batılıların Doğulular ve şark
insanı üzerinde bu oyunları
her zaman oynadığını görün. Kendi kendini batılıdan daha aşağıda gören bir
insan türü.
Biz de bu türden insan olmak
mı veya eşit
şartlarda ve
eşit imkanlara
sahip bireyler
mi olmak istiyoruz?
Cevabı sizde
(bizde).
Kurban bayramınızı gönülden kutlar,
hayırlara vesile olmasını dilerim.
Not: Varolmak
düşünmeyide beraberinde getiriyor.
Düşünün hafifleyin.
Not2: Don Kişotlar doğru bildiklerini
yılmadan usanmadan
yapan esas kahramanlardır.
Sedat Çakır, göçebe aile yapısından kaynaklanan genetik yapıyla Sultanlar
Yolu’nu hazırladı ve yürüdü, yine aynı genetik yapının değiştirici etkisiyle
değişim danışmanlığı yapıyor.
HABER
10
NOVEMBER - KASIM 2010
0
11
DAHA NİCE MERAM'LARA!
MERAM RESTORAN DÖRDÜNCÜ ŞUBESİNİ AÇTI
Meram Restoran açılısına Rotterdam
Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmed Aboutalip, T.C. Rotterdam Başkonsolosu Esen
Altuğ, AK Parti Konya Milletvekili Hüsnü
Tuna, AK Parti Muş Milletvekili Seracettin
Karayağız, Rotterdam Büyükşehir Belediye
Başkan Yardımcısı Hamit Karakuş, Feijenoord İlçe Belediye Başkanı Seyit Yeyden,
Meram Restoranlar Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Yüce, Rotterdam Zuid Meram
Restoran Ortağı Ahmet Bilgi, işadamları,
HABER
NOVEMBER - KASIM 2010
Meram CEO'su Erdoğan Yüce, "Meram Restoran, alkolsüz konseptte
artık bir marka oldu. Bugün itibariyle 100 personel ve çok sayıda
stajyer ile daha iyi hizmet verebilmek için var gücümüzle çalışıyoruz.
a
Yakınd
a
rdam'd
Amste
eyi de
5. şub
lar
açıyor
programında konuşan
Meram Restoranlar Yönetim
Kurulu Başkanı
Erdoğan Yüce,
Amsterdam Oost
semtinde
1996 senesinde ortağıyla ilk şubelerini
açtıklarını belirterek, bugün itibariyle şube
siyasiler, sivil toplum temsilcileri, Hollansayısını dörde çıkardıklarını söyledi.
dalı ve Türk davetliler ile Meram Restoran
Erdoğan Yüce, İkinci şubeyi Rotterdam
çalışanları katıldı. Restoranın açılış
West semtinde,
üçüncü şubeyi Amsterdam Bijlmermeer semtinde
hizmete açtıklarını
belirtirken, bugün
Rotterdam Zuid
semtinde dördüncü
şubeyi hizmete açmanın mutluluğunu
yasadıklarını dile
getirdi.
Rotterdam
Anakent Belediye
Rotterdam Belediye Başkanı Ahmed Aboutaleb ve T.C. Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ 'Bismillah' deyip kavurmaya el attılar.
Başkanı Ahmed
Aboutaleb, “Böyle
MERAM RESTORAN ROTTERDAM-ZUID BÜYÜKLÜĞÜ VE İMKANLARI İLE GÖZ DOLDURUYOR
güzel bir mekanın açılısının da.
bölgede hem işsizlik açısından
Restoran bölümü
Nargile bölümü
Toplantı salonu
bir kazanım, hem de bölgenin
130 kişilik
45 kişilik
50 kişilik
refah düzeyinin yükselmesi konusunda bir kazanım olacağını
söyleyerek, Meram Restoranlar
zincirinden övgüyle bahsetti.
T.C. Rotterdam Başkonsolosu
Esen Altuğ, “Dördüncü şubesi
olan bu işletme, gördüğüm
kadarıyla çok hoş bir mekan
olmuş. Bu şehirde Türk girişimci
sayısının artması hakikaten çok
önemli. Hollanda'da ekonomiye
çok büyük katkıda bulunuyorsunuz. Türk mutfağının tanıtımına
Lale döner
Fast food
da katkı sağlıyorsunuz. Bizim
(Afhaal)
mutfağımız dünyada Fransız ve
Çin gibi en zengin mutfaklarAçık büfe: Mezeler / Sulu
dan biridir. Bu noktada katkıda
Manav
yemekler / Izgara bölümü
bulunduğunuz için sizlere ayrıca
Çocuk oyun alanı
teşekkür ediyoruz. Daha nice
Meramlara!” diye konuştu.
Zeybek folklorundan ör(R.G)
neklerinin sunulduğu Meram
Mutfak bölümü
Rotterdam Zuid açılısında, konuklara Türk yemekleri ve Türk
çayı ikram edildi.
Hollandalı Türk işadamının Kars’a
yaptırdığı okul törenle açıldı
Edelstaal Şirketler Grubu Başkanı Turgut
Torunoğulları “Kars’a okul yaptırarak Kars’a olan
vefa borcumuzu bir ölçüde de olsa ödemenin
mutluluğu içerisindeyiz. Aynı
zamanda okulumuzu 29 Ekim
gibi anlamlı ve özel bir günde
eğitime açacak olmanın gururunu yaşıyoruz. Memleketimiz
Kars’a ‘şükran’ borçluyuz.
Kars’ta doğduk, büyüdük,
şimdi de kendi topraklarımıza
ve insanımıza ‘eğitim’ imkanı
sağlıyoruz" dedi.
HOLLANDA’DA
Kaza Avukatı
WTC (World Trade Center)
Beursplein 37 kamer 339A
3011 AA ROTTERDAM
Tel. 010 - 2052630
Mob. 06 - 3911 0243
Haftanın 7 günü
bizi arayabilirsiniz
[email protected]
’nız
ELFI KAZA AVUKATINIZ
Kaza mağdurlarına kendi dilinde
ve kültüründe hukuksal hizmet.
Maddi & Manevi tazminat davanız
varsa. Bu
- Trafik kazası,
- İş kazası veya
- Tıbbi hata olabilir.
Sizden masraf almaksızın davanıza bakılır...
www.kazaavukati.nl
RESTAURANT OTTOMAN SARNIC
200 kişilik kapasite
düğün, nişan ve
özel günlerinize
iş toplantılarınıza
hizmet veriyoruz
Tarihin ve farklı kültürlerin
batıda buluŞtuĞu mekan
Haftanın
3 Günü
Canlı
Müzik
Vijf werelddelen 105
3071 PS - Rotterdam
Tel: 010 2900 3800
Website: www.sarnic.nl
Heyecan, ümit ve sevinç dolu bir
Bosna Gecesi
Mikrofonun arkasına geçtiğimde salonu dolduran yüzlerce heyecan
dolu bakış karşısında bir kaç saniye tepki gösteremedim. İlk defa böyle
heyecanlandım. Kafamda kurduğum konuşma uçtu gitti.
VEYİS GÜNGÖR [email protected]
Hava yağmurlu. Karanlık çökmüş
durumda. Amsterdam’ın olağanüstü
trafik karmaşıklığı alabildiğince yolları tıkamış. Yağmur zaman zaman
şiddetini arttırıyor. Öyle bir hava ki,
insanın evinden çıkası bile gelmiyor.
İşte tam böyle bir anda Amsterdam’ın
Batı’sında yer alan PALET party kongre merkezinde bir telaş var. Hollanda
tarihinde belkide ilk defa yapılacak
olan bir programın son dakika hazırlıkları devam ediyor. İçeri giren görevliler yağmurdan nasibini almışlar,
ıslanmışlar. Evet böyle pusulu bir havada Bosna Dayanışma Gecesi programı yapılacak.
Programın başlamasına dakikalar
kala, organizatörlerde tatlı bir telaş
var. Tüm eksiklikler yeniden gözden
geçiriliyor. Fotograf sergisi, belegesel,
kitap satış standları, Boşnak börekleri ve Türk yemeklerinin sergilendiği
masalar tek tek gözden geçiriliyor.
Boşnak Türk kahvesi hazırlanıyor.
Kokusu salonu sarmış durumda. Saat
18.00’i gösterdiğinde salonda görevlilerle birlikte on beş yirmi kişi var. Tüm
görevlilere son defa uyarılar yapılıyor.
Ancak herkezin gözünde bir şüpheli
bakış var. Söyleyemiyorlar ama, hepsi,
acaba hava muhalefetine mi kurban
gideceğiz diye hayıflanıyorlar.
Ve salonun kapıları açılıyor. Beş
on dakika içinde ıslanmış insanlar, Boşnaklar, Türkler içeri giriyorlar. Yarım saat geçmeden
salonda müthiş bir hareketlilik
yaşanıyor. Sergi salonu, yemek salonu hemen hemen dolmuş durumda.
Programın başlamasına daha bir saat
var. İnsanlar gruplar halinde
salona gelmeye devam
ediyorlar. Kuçaklaşanlar,
selamlaşanlar, yeni tanışmalar, yeni dostluklar, kart
alışverişleri, yemek sırası,
Boşnak-Türk kahvesi servisi, çay ve
tatlılar derken
saat yedibuçuk
oluyor. Ve salonda o yağmura
rağmen üç, dört
yüz katılımcı hazır
durumda. Bosna’da
yayın yapan HayatTV başta olmak
üzere çeşitli televizyon kanalları
ve haber ajansları
alabildiğine söyleşilerini sürdürüyorlar. Geceye
gelen Boşnakların yüzlerinde tarifi
zor olan bir sevinç ve
mutluluk var. Bir çoğu
yüksek okul mezunu,
sanatçı, ressam ve savaş
kurbanı olan bu insanların böylesi bir etkinlikten
ne kadar duygulandıklarını ancak o salonda
olanlar farkedebililerdi.
Hollanda’da ellibinin üzerinde Boşnak yaşıyormuş.
İlk defa Türklerin girişimiyle
böyle büyük bir organizas-
yonda biraya gelmenin eşsiz tadını
yaşıyorlardı Boşnaklar. Birbirlerini
çok seven iki halk, belki onyıllar sonra Hollanda’da biraraya geldiler. Sadece Boşnaklar değil sevinenler,
mutlu olanlar, Türkler de Bosnalı
kardeşleriyle birarada olmanın
hazzını yaşadılar. Gelen tebrik ve
teşekkürler, yapılan komplimanlar ve çok daha önemlisi insanların tebessümleri bu gerçeği açıkca
ifade ediyordu. Böyle bir etkinlikte
Türklerin Bosna sevdası, muhabbeti
en bariz bir şekilde ortaya çıkıyordu.
Programın başlama saati gelmişti
artık. Büyük salon, küçük salon Boşnak, Türk ve davetlilerle dolmuştu.
Programı bir Boşnak gençi ile bir Türk
kızı, Boşnakça, Türkçe ve Hollandaca sunmaya başladılar. İlk konuşmacı olarak beni çağırdılar. Mikrofonun
arkasına geçtiğimde salonu dolduran
yüzlerce heyecan dolu bakış karşısında bir kaç saniye tepki gösteremedim.
İlk defa böyle heyecanlandım. Kafamda kurduğum konuşma uçtu gitti. Yirmibeş yıla yakın bir zamandır sayısı
bin dört yüzü bulan etkinlikte konuşma yaptım. Yağlı güreşlerde onaltı bin
insana hitap ettim. Elbette her konuşmada insan heyecanlanır. Ama bu
defa bambaşka bir şeydi. Karşımda
yanyana oturmuş beş yüzü aşkın
Boşnak ve Türk vardı. Hepsinin bakışlarında çok anlamlı bir heyecan,
bir ümit, bir sevinç görüyordum.
Duygu yüklü bir tabloyla karşı karşıyaydım. Her şeye rağmen toparlanıp
gecenin önemine dair üç beş cümle
ifade etmeye çalıştım. Programın
içeriği oldukça yereldi. Yani Hollanda’daki sanatçılarla yapılan bir
programdı. Ama buna rağmen geç
saatlere kadar katılımcıların salonu
terk etmemeleri böyle bir girişimin
ne kadar isabetli olduğunun işaretini veriyordu. Amsterdam
Bosna gecesinin basında
bulduğu olağanüstü ilgi
ve alaka da bu görüşü
perçinleştirdi. Kısaca
ifade etmek gerekirse; bu etkinlik, artık
Hollanda Bosna arasında yeni bir dönemin
başlangıcını oluşturuyordu. Bundan böyle Amsterdam SarayBosna direk
uçuşları bu ilişkinin bir
başka boyutu olacak.
Önümüzdeki dönemde bu çerçevede gerçekleşek sivil
işbirliği ve etkinlikler
ise Hollanda -BosnaTürkiye üçgeninde bir
çalışmayı beraberinde getirecektir.
İdrak etmekte olduğumuz Kurban Bayramının öncelikle okurlarım ve tüm insanlık
için hayırlara vesile
olmasını dilerim.
Veyis Güngör is advisuer van SMHO (Samenwerkende Moslims Hulp Organisaties)
in Amsterdam. Tevens is hij voorzitter van UETD Nederland (Union of European
Turkish Democrats).
HABER
12
NOVEMBER - KASIM 2010
www.bakhortech.eu
Taşlı fırın
12 yıllık tecrübemizle
fırın ve horeca
sektöründe hizmete
devam etmekteyiz...
BAK-HOR-TECH
Hamur açma makinası
Broodjes presser
Bakplaten
Dönerli fırın
Tel: +31 30 666 76 76
Fax: +31 30 666 76 99
Hamur makinesi
Strijkviertel 58
3454 PN De Meern
Doğal Lezzet
Melkproducten
Tel : 010 290 72 77
www.goremeayran.com
13
‘Olanakların sana
gelmesini beklemeyeceksin’
sonsuz minnettar olduğunu söylüyor.
“O andan itibaren pasif duruşuma
veda edip, politika ve topluma daha
fazla ilgi duymaya başladım.”
Kurtuluş Festivali
Hbo
eğitimi
Kamu
Yöneticiliği’nden mezun olmak Ufuk’un ilk hedefi değildi.
“Üniversiteye gitmeyi çok istiyordum
ve bunun için propeudese dediğimiz yüksek okulun ilk yıl diploması gerekiyordu. Üniversiteye hazırlık için hangi eğitim dalını seçmem
gerektiğini sormak niyetiyle Leiden
Üniversitesi’ne gittim. Oradan aldığım yanıt ise Kamu Yöneticiliği oldu.”
Fakat Ufuk eğitiminin yanı sıra
bir çok değişik alanlarda da faaliyet
gösterdiğinden, üniversite yerine
hbo eğitimini tercih etti. Mezuniyet
tezi araştırmasını Hollanda İçişleri
Bakanlığı için Huis voor Democratie
en Rechtsstaat (Demokrasi ve Hukuk
Devleti Evi) diye adlandırılan proje
ofisinde gerçekleştirdi. Ufuk’un araştırması mbo öğrencilerinin politik
katılımları üzerine yönelikti. Ayrıca
Ufuk her sene 5 Mayıs tarihinde
Kuzey Brabant eyaletinde Kurtuluş
Festivali’ni organize eden NoordZuid Bevrijdingsfestival’de (KuzeyGüney Kurtuluş Festivali) bir kaç yıl
yönetim kurulu üyeliğini üstlendi.
Ufuk, 3 Mart 2010 tarihinden itibaren de GroenLinks (Yeşiller) politik
partisinden Den Bosch Belediye
Meclis Üyesi olarak görev yapıyor.
Kanıtlamak
“Benim önemsediğim konu ise
bir kişinin olanakların ayağına gelmesine beklememesi, ama bu olanaklara ulaşması için kendisinin
uğraş vermesidir. Ben kendimi kanıtlamak istiyorum. Bunu hedeflerken
olanaklar sana doğru gelmiyor, aksine, sen kendin bu olanakların üzerine doğru gitmelisin.” Yeni kuşağa
başarılı bir rol modeli çizen Ufuk verdiği bu tavsiyeyi İstanbul’da
bulunan
Hollanda
Konsolosluğu’nda çalışabilmek için de uyguladı. İnisiyatif sergileyerek mektup yazdı ve işin
arkasını bırakmayarak
takipte bulundu. Bu genç
nesile örnek olması gereken davranışının
neticesinde ise
Ufuk, iş görüşmesi için
davet edildi.
Foto: Rick Rindertsma
Ufuk Kahya
HABER
NOVEMBER - KASIM 2010
Ufuk Kâhya (1988)
keşfettiğini tekrarla vurgulaması
Türk kültürü ve Den
Ufuk’un hikâyesinde dikkat
Bosch şehrinin neçekiyor. Geleceğini beşesi ile ‘yoğrullirlemesi konusunda
duğunu’ söylüzorlandığını belirtiyor
yor. Kariyerinin
olsa da, Ufuk kendisi
‘mutluluk ve huiçin neyin önemli olzur hissiyatına’
duğunu çok iyi biliyor.
yönelik olduğunu
“İnsanların ‘mutluluk
belirtiyor geleceve huzur hissiyatını’ ilğin kamu yöneticigilendiren sosyal temasi Ufuk. Den Bosch
lar beni bir başka türlü
Metin:
Belediye Meclisi’nin
mest ediyor.”
Özlem Keskin (Hukukçu)
bir komisyonunda
Ufuk, kendi söyleaktif şekilde yer
miyle, eskiden çok paalan Ufuk, gençlerin politik katılı- sif, beklentili ve utangaç bir tavmı hakkında geniş çaplı bir araş- ra sahipti. “Tarih öğretmenimin
tırma yaptı.
bana İtalya’da gerçekleşen ve
“Yetiştirildiğim ve çok şey öğren- gençlerin tiyatro sahnesinde
diğim Den Bosch şehrini seviyorum. toplumsal problemleri anlatBu yüzden Den Bosch için isteyerek tıkları bir uluslararası tiyatro
bir şeyler yapmayı borç biliyorum.” projesine ziyarette bulunmayı
Bu da Den Bosch şehri için komisyon teklif etmesiyle birlikte ben
üyesi olmasının nedenlerinden birini kendi kabuğumdan
oluşturuyor. Bu görevi hbo eğitimi dışarıya çıktım.”
Kamu Yöneticiliği’nin devamı olarak Ufuk, atılgan
üniversitede okuduğu premaster olmasına vesi(yüksek lisans hazırlığı) ile birlikte le olan Tarih
yürütüyor. Geleceğine dair kendi öğretmenine
içerisinde önemli ve yerinde hedefVoor de Nederlandse versie van dit interview kan het boek ‘Turkse
ler barındıran Ufuk, “bu hedeflere
afkomst, Nederlandse toekomst’ (‘Türk geçmişli, Hollanda gelecekli’) van
ulaşmakta bana yardımcı olabilecek
Stichting De Nieuwe Generatie (‘Yeni Nesil Vakfı’) worden geraadpleegd.
olanakları kendim arıyorum” diyor.
Zie voor meer informatie over het boek:
Sosyal temalar
www.turkseafkomstnederlandsetoekomst.nl
Olanaklarını kendisinin arayıp
Türk geçmİşlİ,
Hollanda geleceklİ
İlk neslin rüyası, gençlerimiz sayesinde gerçekleşecek. İlk nesil
çocuklarının geleceği için gurbet ellerine göç etti. Çocuklarının geleceği
inşallah parlak olacak. Sadece bir farkla; Türkiye’de değil, Hollanda’da.
ERDİNÇ SAÇAN [email protected]
1968 yılında babam
Fransa’ya gelmiş ve Michelin
teker fabrikasında çalışmaya başlamış. İki sene sonra
Hollanda’ya göç edip, bir kaç
işten sonra tekrar Den Bosch
şehrinde bulunan Michelin
teker fabrikasına girmiş. Nevşehir, Kayseri, Sivas, Aksaray,
Konya, Kastamonu, Samsun,
Gaziantep ve daha nice yerlerden geldiler. Arzuları çalışıp,
para biriktirip tekrar dönmekti. Senelerdir duyduğumuz,
okuduğumuz satırlar bunlar.
İlk neslin yaşadıkları anlatmakla bitmez. Romanlara
sığmaz. Film değil, çok seyredilen dizi çekilebilir bizim
ilk neslin hayatları hakkında.
Bütün olumsuzluklara, zorluklara rağmen Hollanda’da yer
etmişiz biz Hollandalı Türkler.
Dernekler, vakıflar, camiiler,
cemiyetler, kahvehaneler açılmış, 23 nisanlar, 19 mayıslar
kutlanmış ve gençliğe yollar
açılmış. Bu yol okumak, meslek
sahibi olmak, iş adamı olmaları
konusunda tavsiyelerle şekerlenmiş ve bu şekerleri bulup,
yiyebilenler şu an Hollanda’da
yönetici kadrosu oluşturmakta. Bu konuyu daha önceki
yazılarımda çok tekrarladım
ama tekrarlamaya devam
edeceğim. Memurlardan
tut, doktorlara kadar;
Hollanda toplumuna hizmet eden herkesin geçtiği dikenli ve çukurlu
yolları gelecek
nesle nakşetmemiz gerekiyor.
Halen özgüveni olmayan,
ben okuyamam, ben
başaramam
düşüncesi
olan genç arkadaşlarımız var.
Bu gençlere fener
olmaya devam
etmeliyiz. Başarılı
olan her gencin
alnı öpülüp, göz
önüne çıkarılmalı.
Mayıs ayında çıkarttığımız
“Türk geçmişli,
Hollanda gelecekli” kitabın
dağıtımı devam
etmekte. Ortaokullarda
okuyan gençlere ulaş-
mak için ortaokullarla irtibata
geçip, kitapta yer alan başarılı
gençlerle birlikte bu okullara
gidilecek ve konuşmalar, tartışmalar gerçekleştirilecek.
Yeni bir gelişme de
Türkiye’den Erasmus programı sayesinde gelen gençlerdir.
Erasmus programı, yükseköğretim kurumlarının birbirleri
ile işbirliği yapmalarını teşvik
etmeye yönelik bir Avrupa
Birliği programıdır. Kısa süreli
öğrenci ve personel değişimi
yapabilmeleri için karşılıksız
mali destek sağlamaktadır. Bu
programdan yararlanan gençler Türkiye’den gelip, Hollanda’daki yüksekokul ve üniversitelerde okuyorlar. Aralarında
kalanlar da var. Geçenlerde iki
araştırmacı ile tanışma fırsatım oldu. Birisi Hollanda’da
kanser enstitüsünde araştırmacı olarak çalışıyor, diğeri ise
Utrecht’te mikro krediler konusunda araştırmasını sürdürüyor. Türkiye’den ayrıca expat
olarak gelenler de var. Bu arkadaşlar eğitimlerini bitirmiş,
Türkiye’de iş tecrübesi edinip,
Hollanda’ya çalışmak için gelen
akademisyenler. Hollanda’da
doğmuş ve şimdi başarılı olan
gençlerle, Türkiye’den
gelenler arasında köprü
kurulmalı. Bu zorlu ve
fırsatlarla dolu bir görevdir. Yeni Nesil Vakfı
olarak bu konuda adım
atmaya hazırız. Tek
başımıza bunu
başaramayız.
Türk öğrenci
dernekleri,
TANNET,
İOT ve
diğer vakıflar bu
konuda
çalısmalar
yapacaklarından eminim.
İlk neslin rüyası, gençlerimiz
sayesinde gerçekleşecek. İlk nesil
çocuklarının geleceği için gurbet
ellerine göç etti.
Çocuklarının geleceği inşallah parlak
olacak. Sadece bir
farkla; Türkiye’de
değil, Hollanda’da.
Erdinç Saçan was werkzaam als internet coördinator bij Corendon / Gomundo.
Momenteel is hij in dienst bij Fonyts Hogescholen Eindhoven als docent ICT &
Business. Daarnaast is hij voorzitter van Stichting De Nieuwe Generatie.
HABER
14
NOVEMBER - KASIM 2010
RAHATI BAŞKA
YERDE ARAMAYIN
AYAĞINIZA GETİRİYORUZ...
ŞİMDİ
M VE
A
D
R
E
T
T
RO
Nİ
E
Y
A
D
’
M
A
AMSTERD ZALARIMIZLA
ĞA
A
M
N
A
L
I
İZ
AÇ
Y
E
D
Z
İ
N
İ
T
HİZME
m
0
0
5
2keyifle gezin
2
Amsterdam ve Rotterdam’daki
toplamda 8000 m2’yi aşan
mağazalarımız ve güleryüzlü
personelimizle haftanın 7
günü hizmetinizdeyiz. Gelin,
almayı düşündüğünüz
ürünleri bütçenize göre
ayarlamak için, önce bir
kahve içerek başlayalım...
Rotterdam
Amsterdam-West
Amsterdam-Oost
mottomedia
RAHATI VE HUZURU
15
Favori Gönüllünüzü seçin!
Nieuw West’in Gönüllü ödülünü kim kazanacak?
18 kasıma kadarda favorinize oy verebilirsiniz. Aşağıdaki gönüllerin
neler yaptığını okuyabilir ve websitesinden oyunuzu kullanabilirsiniz:
http://www.vca.nu/kampioenen/index.html
HABER
NOVEMBER - KASIM 2010
HABER
EKiM
2010
OKTOBER
yıl:1 Sayı:
9
haber•nl
BESTE KRANT
9981
"Spor ve
Sanat
çok kol
ay iletişim
kurDurur"
FaDime ÖRGÜ
Fadime
Örgü: "Son
üç yıldır
özellikle
medya,
siyaset ve
şirket yöneticiliği tv proğramlar
manlık,
yol gösterme
ı ve
olan kişilere
konusunda
Bugünlerde
danışçalışmalar
leşiyor ve tam da koalisyon
yapıyorum.
Göç ve
"
Mülteciler karşıtı olan insanların
Başkanı
Gerd
Bakanı olarak
kaygı
kiyor. HollandaLeers, Geert
atanan eski noktaları gerçekWilders'ın
medyası
yanlışlığını
bunu normalmakamına çıkıp Maastricht Belediye
sorgulama
icazet alması
PVV'nin
bir haber
ması da
şimdilik
biçiminde
endişe verici
gereaynı zamanda parkeden
verirken,
bir durum
bir
olarak öne bunun
sosyal gidişat en büyük rizikoyuaracı sabitleyen
bir takoz
çıkıyor.
ve ekonomi
da içinde
rünü fazla
işlevini görmesi,
barındırıyo
uzun kılmayaca üzerindeki Demokles'
r. Zaten istikrarsız
k gibi.
in kılıcı, bu
koalisyonu olan
n öm-
HaBer
ÖZeL
Parti ileri
gelenleri
ve
rağmen,
CDA’nın tek üyelerin red oyu verilmes
alarak ‘evet’
müslüma
i için verdikler
n milletvek
denmesi
i mücade
ili Coşkun
gerektiğini
leye
Çörüz kongred
savundu.
e
ZAYIF SAVUNM
YEMEKNAME
Şimdiye kadar
spor sayfamızda genelde
futbol
ağırlıklı haberlere
yer
verdik. Bu
sayımızda
Hollanda
HABER Gazetesi’nin
'da spor
haberlerin
değerli okurlarımız bu sayısında
de geniş
siz
için yeni köşemiz
YEMEKNAM
yer verilen,
E'ye
tüm
defa da aşama devam ediyoruz.
şampiyon
Bu
aşama Ali
alarda
veriyoruz,
madalyala
hem de davet Nazik tarifi
davetlilerin
ettiğimiz
ve Hollanda r kazanılan
,
'da
görüşlerini yemek konusundak
i
alıyoruz. Her
rın ve gençlerinçocuklafarklı aşçılar
sayımızda
yöneltarafından
diği yüzme
sporuna
farklı zevklerihazırlanan
beğeninize
değindik.
sunacağız.
...VE IRKÇ
I
HAYALET,
HÜKÜMETE
TAKOZ
COŞKUN
NEREDE
N
KOŞUYOR?
» 4'te
OMBUDSMAN
PIETER HILHORS
T
ŞiKAYET
ETMEYi
BiLMiYOR
UZ
» 6'da
Kapınızın
önündeki
sokaktan
halde, kamyonl
ar mi geçiyor? , yasak olduğu
yaptığınız
başvuru dilekçesi Belediye’ye
neden yüzünde
ni saçma
» Sayfa 22
HABER
nr. 9 32 pagina’s0
Bosn
Oplage:13.00
Amsterda am
uçuşları başlı
yor
Bosna Hava
olduğu yeni Yollarının almış
bir karar
tusunda 1
Aralık’tan doğrulitibaren
Amsterda
m-Sarayo
uçuşları gerçekleş va direk
tirilecek.
Hem Hollanda‘
lar hem Bosna’yadaki Bosnalıgitmek isteyenler gezi amaçlı
fırsat doğacak. için yeni bir
BH
Amsterda
m-Sarajev Airlines
o hattında
hafta da 3
frekans uçuşlara
başlayaca
k.
2 saat 10 Uçuş süresinin
söyleyen dakika olacağını
yöneticile
r "Herşey
dahil, gidiş
dönüş konsepti
ile satışa çıkartılaca
biletlerin
fiyatları 139 k olan
başlayaca euro'dan
k." dediler.
Sebahat Yurdişen
(42) Yasin
Arnhem
Akın (50)
Den Haag
Proje Menajeri
Belastingambten
aar
Belgin Hijberink
(41)
Woerden
İşletmeci
İbrahim Ölmez
(51)
Leiden
İşletmeci
» 13’te
6
» Sayfa 14
» 5’de
‘Başarılı
olmanın
yolu karar
lılık
ve cesa
retten
geçer’
INCEPTION:
BU
Yıl:1993
YEMEKNAM
E,
aynı zamanda
network eventbir
gibi
farklı sektördeki
insanlarımı
zı
buluşturup
için bir aracı tanışmaları
olacak.
Ali Nazik
hazırlayan
aşçımız: Nazar'ın
Mehmet
Ustası. Davetlilerim
iz:
Nafize Şener,
Apak, Adnan Zafer
Deniz Sezer. Şahin ve
söz
A
bir
Azınlık Koalisyonu
VMBO-T’den n ret mi edildi?
KOLTUK BEKLENTİS
Çocuğun
'na 'evet'in
milyon PVV
ve okul geçiş Havo’ya geçmek istiyor, uz
» 4'te
1,5
İ VAR MI?
seçmenine
Konuşması
KOALİSY
bir ifadesi
saygının
nın sonunda
puanlar mi için aşırı derecede
ONA APAÇIK
olacağını
rin ayakta
‘evet’çileaçıklayan
Coşkun Çörüz
yüksek
istiyor?
alkışladığı
EVET diğer
Kişisel olarak
Çörüz’ün
den bu tavrı
"Coşkun,
konularda, Bu tür, ve buna benzer
ne- sen
gılarının yersiz muhaliflerin kayaldığı bir çok
sen istemezbu koalisyon
kendi itirazınız
rafından bir
hala haksız
üye tayaptı. Coşkun olduğuna vurgu
türlü anlaşılamaz
kararın nedir?" kurulmayacak,
İkilemimiz
sonrası
yere haksız
Çörüz'ün
kamuoyun
son
ken,
lisyon protokolün
"Koakonumu
da Coşkun
Coşkun Çörüz diye sorması üzerine, Ombudsman'a
Çörüz'ün
koalisyon
de bir defa
başvuru yapabilirnda iseniz,
bile İslam
hükümetin
yona 'apaçık PVV destekli bu koalissözcüğü geçmiyor"
den iyi bir
koltuk beklediği
siniz.
evet' dediğini
şekliyle yaptığı
bile. Coşkun
konuşuluyo
açıklamıştı
zayıf savunma
CDA Genel
AYHAN TONCA
Çörüz'ün
rdu.
ve bununla
Kongresi'nd
evet'i üzerine
Maxime Verhagen
CDA
kendi parti
en önce
ikna edebilmesi delegelerini
artık koalisyonu
merkez kurulunun
Batı Avrupa’da
kurulacağın
, etnik kökeni
kendi içinde
n
dan emin
gözönünde
neler oluyor
şekide CDA
yaptığı ve
kongresine
bulundurul
?!
yaklaşık
15 saat süren
gidiyordu.
kendi insanları
duğunda,
Daha
kongreye
re
gününde,
kongadına konuşgörüşmesin
hazırlık
Maxime Verhagen'ın
tuğunu düşündüğü
de, çok uzun
Geert Wilders'a,
, realist
tartışmalara
süren
politikacını
Almanya'da
son noktayı,
SEDAT ÇAKIR
konuşmasın
n bakış açısına bir
yaptığı
Verhagen
Maxime
da
düşmüyor.
denk
topu
eylemlerind İslam düşmanlığı içeren
Çörüz'e atarak tamamıyla Coşkun
e başarılar
Yeni kabine
ve
dilediğini
dığı SMS'i,
koydu.
bizler
yazHollanda
basınında
normal birşey
da çok "Kendine
gibi yazıldı,
pasif rolünü
Metin:
çizildi.
yakıştırma.
Özlem Keskin
Uzun
vadeli hedefler ve kısa
Çocukluktan
KRALiYET
VEYİS GÜNGÖR
itibaren
bunları yorumla;belirle ve
ÖDÜLÜNE
kariyer yapacağını ne yőnde
» 10'da
belirlediğin
Liberal
NEDEN LAYIK
bilen Çiğdem
hedeflere
Öztürk (1981)
neden ulaşıp
Başbakanla
sağlıkla alakalı
GÖRÜLDÜLER?
ulaşamadığını konuya
Yola
kendi kendine
Devam
ilgi duyuyor
her
Hollanda'd
Bayram Başaran
sor. Yüksek
ve buna yőnelik
televizyon
gördüğün kişilere
(53)
a
her
Vehbi Kılıç (47)
sene verilen
programlar
Rotterdam
Nişanı'na bu
yaklaşmakta
ını da özveriyle izliyordu.
Kraliyet
Zekeriya Açkalmaz
Tiel
yıl
da cesaretli
Kaynakçı
Şimdi ise Universitair
ol, çünkü başarılı
(53) Nermin
rüldü. Ülkenin toplam 19 Türk de
Rotterdam
Medisch Centrum
Esnaf, mobilyacı
Altuntaş (45)
olmanın
değişik kesimlerin layık göyolu kararlılık
Den Haag
ERDİNÇ
HDV Koordinatörü
yararına yaptıkları
(UMCG (ÜniversiteGroningen’de
SAÇAN
de toplum
cesaretten ve
Kadın vakfı
geçer"
gönüllü
müdiresi
Sağlık
dolayı ödüle
Groningen)
Wilders'in
) görev alıyor. Merkezi
layık görülen çalışmalardan
ayağını
ları bulundukla
Türkler'e nişançeşitli törenlerlerı bölgelerde düzenlenen
takdim edilmişti.
nelinde her
Ülke geyıl 30 Nisan'da
Günü'nde
kutlanan Kraliçe
dağıtılan
3 bin 746 kişinin nişanları bu yıl
toplam
almaya hak
Leiden'dak
kazanmışt
i fahri
ı.
biraraya getirdiğiTürk Konsoloslu
kraliyet nişanı ğunun
Türk'e neden
sahibi
gazetemizi bu ödüle layık görüldükle 11
n iç sayfalarınd
rini
a okuyabilirs
iniz.
NOSTALJiK
ISSN:1879-
VAN NEDERL
AND
H O L L A N D A’ N I N EN İYİ GAZETESİ
» 7’de
» 9’da
» 11’de
4
öpenler
BiR RÜYA
» 13’te
MI?
Inception
son
uğramış en zamanlarda sinemaya
iyi
en yetenekli film. Günümüz sinemasın
ın
Christoph yönetmenlerinden
er Nolan'ın
olan
başarılı
olarak gündeme
oturan bu bir çalışması
film izleme
filmi Hollanda'
ve
da
güvendiğimiz değerlendirmelerin
e
3 otoriter
isimle konuştuk
.
Funda Uçar (21)
De Brug
vakfında muhasebeci asistanı olarak
çalışıyorum. 9 yıldır
Hollanda’dayım.
Impuls’in sitesini incelerken gönüllülük
bazında yapılan işler
olduğunu gördüm.
Haftada ortalama
5 kadını ziyaret
ediyorum ve yardımcı oluyorum; en
büyük problemleri
dil sorunu mesela.
O kadınları anlıyorum, aileye bağımlı
olmak, dili bilmemek çok zor. Onlarla
Türkçe konuşuyorum ve tavsiyeler
veriyorum. Haftada
iki günümü Impuls’e
ayırıyorum.
Naime Yıldırım (41)
1989'dan beri
Hollanda’dayım, bir
kaç senedir gönüllü
olarak çalışıyorum.
STOC ile oğlumun
okulu aracılıyla tanıştım, ailelere katılım
kursu veriyorlardı.
Yönetime başvurup
STOC’ta çalışan gönüllülere danışmanlık
yapmaya başladım.
Çocuklara okul hayatlarında ek destek
veriyoruz. Şu an yönetimdeyim, etkinlikleri
koordine ediyorum,
çocuklara ve Hollandalılara Türkçe
dersleri, bilgisayar ve
folklor dersleri veriyorum. On dört yıldır full
time gönüllü olarak
çalışıyorum.
Fatma Sarı (30)
Dock vakfında
aktifim, cevrede
neler olup bittiğini
biliyorum, etraftaki
insanlarla konuşup
olan olaylar veya sorunlar olursa neler
yapabileceğime bakıyorum. Çevredeki
insanları birbirlerine yardımcı olmaları
için, ve bir birleri ile
temasa geçmeleri
için teşvik etmeye
çalışıyorum. Mesela
Aile içi şiddet hakkında bilgilendirme
toplantıları veya
güzel bir barbekü
düzenliyorum. Bir
senedir gönüllü olarak çalışıyorum ve
ortalama 16 saatimi
alıyor bu çalışmalar.
HABER Gazetesi'nin
Ekim sayısında
manşetten
yayınlamış
olduğumuz
COŞKUN NEREDEN
KOŞUYOR?
haberi üzerine
okuyucularımızdan
çok sayıda
telefon ve olumlu
tepki aldık.
Coşkun Çörüz'e
bizzat ulaşıp
veremediğiniz
mesajları
gazetemize
mail ya da posta
yoluyla ulaştırın,
Aralık sayımızda
yayınlayalım...
Tabii ki Coşkun
Çörüz'ün de cevap
verme hakkı
mahfuzdur.
7
8
2
9
1
1993 yılında Bülent Türker'in Hotel Inntel'de düzenlemiş olduğu eğlence gecesinden bir görüntü
Yıl:1991
Yıl:1993 ve...
A
AD
ACCOUNTANCY
A
AD
COUNTANCY
AANCY
nde
e
l
l
i
sch
Ver
en
n
e
st
dien
le
ehe
g
oor
de
v
e
ti
istra
n
i
rief
a
t
adm
n
all-i
n
e
e
5
3
» 16'da
1 Kim olduğu bulunamadı
Arif Yakışır: SPIOR'de müdür
2 muavini. TIKDF yönetici
Muhammed Abu Leil:Filistin
3 dernek başkanı
Ali İhsan Ünal: SPIOR'un kurucu
4 ve genel koordinatorü.
Fahri Demir:
HDV Başkanı ve
Din Hizmetleri
Müşaviri.
1988-1992 arası
görev yaptı.
Abdullah Güven HTİKB Genel
5 Başkanı. Dernekte yönetici.
Bülent Türker o zamanlar Garanti
6 Bankasında calışıyordu ve
sonraları DHB'ye geçti.
Mustafa Uçman: Uçman Reizen
7 ve tekstil işletmecisiydi
[email protected]
Metin Yazarel: İşadamı, Vakıf
8 reizen sahibi.
Rotterdam Gültepe Camii
9 Başkanı Sürmeli Muratoğlu.
(Topluma çok hizmetleri dokundu, şu
anda Rahmetli)
Alaattin Erdal:
SPIOR'ün yönetimindeydi. Siyasete
yeni başladığı
dönemler.
Bir mihrap önü. Rotterdam Volkenkunde
Müzesi'nde o yıllarda bir İstanbul festivali
organize edilmişti. Hollandalılar'a göstermek küçük bir mescit inşa etmişlerdi.
Ali İhsan Ünal:
SPIOR kurucu ve
yöneticisi. Kuruluş
aşamasında 2,5 yıl
çaba sarfetti.
Fotoğrafları bizimle paylaşan Ali İhsan Ünal'a teşekkür ederiz.
Als een cliënt een onderneming wilt starten komt degene
regelmatig voor nieuwe verassingen te staan, waar u
niet eerder aan heeft gedacht. Om de cliënt op weg te
helpen om een succesvolle onderneming op te bouwen
kan een accountancybedrijf goed van pas komen.
Wij bij ADA Accountancy zijn
gespecialiseerd in de mkb-
“Bizim gücümüz sizinsector
gücünüzdür”
in Nederland en bieden
ondernemers in deze sector
ADA ARNHEM
Broekstraat 32
6826 PZ Arnhem
T +31 (0) 26 389 53 77
F +31 (0) 26 443 71 52
[email protected]
ADA DEN HAAG graag onze
ADA
AMSTERDAM
hulp.
Hoefkade 875
t.t. Vasumweg 18
2525 HC DEN HAAG
1033 SC AMSTERDAM
Door de jarenlange
ervaringen
T +31 (0) 70 – 427 43 57
T +31 (0) 20 – 694 66 00
en97expertise
kunnen
F +31 (0) 70 – 363 80
F +31in(0)het
20 –vak
694 18
00
[email protected]
[email protected]
gücümüz sizin gücünüzdür”
wij u goed op weg helpen om
uw onderneming succesvol te
www.ada-accountancy.nl
gücünüzdür”
ADA AMSTERDAM
t.t. Vasumweg 18 laten slagen.
1033 SC AMSTERDAM
T +31 (0) 20 – 694 66 00
F +31 (0) 20 – 694 18 00
[email protected]
.ada-accountancy.nl
7
l
ADA AMSTERDAM
t.t. Vasumweg 18
1033 SC AMSTERDAM
T +31 (0) 20 – 694 66 00
F +31 (0) 20 – 694 18 00
[email protected]
Mubarek Ramazan Bayramı’nın,
herkese huzur, barış ve mutluluk getirmesini dileriz.
y
tanc
n
u
o
Acc
da Bayramınız kutlu olsun.
n
ADA
u
l
rı yo
iz
başa
erin
n
t
r
i pa
en iy
msterdam
en Haag
rnhem
ADA DEN HAAG
Zichtenburglaan
Hoefkade 875 31 -6
2544
EA Den
2525 HC
DENHaag
HAAG
T +31 (0) 70 – 427 43 57
F +31 (0) 70 – 363 80 97
[email protected]
A
AD
ACCOUNTANCY
HABER
16
NOVEMBER - KASIM 2010
HOLLANDA’DAN HACI ADAYLARI KUTSAL
BELDEYE HAREKET ETTİ
Bu yıl Hollanda’dan Hollanda
Diyanet Vakfı aracılığıyla Hacca
gidecek hacı adayları altı kafile halinde Amsterdam Schiphol havaalanından hareket ettiler. Hollanda
Diyanet Vakfı Hac organizesiyle bu
yıl yaklasik 1000 kişi hacca gidiyor. Kafilelere 32 din görevlisi ve
bir Organizasyon sorumlusu olmak
üzere toplam 33 din görevlisi rehberlik ediyor.
İkinci kafile hacı adaylarının
Amsterdam Schiphol havalimanından uğurlanması sırasında küçük
bir tören düzenlendi.
Din Hizmetleri Müşaviri Bülent
Şenay, konuşmasında hacı adaylarına sağlık sıhhat içerisinde bir
yolculuk diledikten sonra, “Yüce
Allah Kur’an-ı Kerimde oraya yol
bulmaya gücü yetenlere haccı farz
kıldığını buyuruyor. Sizler bunun
müjdesine ermek üzere yola çıkı-
yorsunuz.
Sizler inşallah Kabe’ye
vardığınızda
Kabe’yi sol
tarafınıza
alarak tavafa
başlayacaksınız. Bu
kalbinizle
Kabe arasına başka
Törene HDV Yönetim Kurulu Başkanı ve Din Hizmetleri
hiçbir şeyin
Müşaviri Doç. Dr. Bülent Şenay da katılarak hacı adaylarına
giremeyeceve onları uğurlamaya gelen yakınlarına bir konuşma yaptı.
ğini sembolize
ediyor. Orada
çok tefekkür. Seyrediniz, temaşa
olumsuzlukları değil, güzellikleri
ediniz, kendinizi, içinizdeki sesi
arayacaksınız. Başkasında kusur
dinleyiniz. Tövbe-istiğfarı arttırınız.
aramayacağız, Haccın bir “gezi” olRasulullah’a selam ve hürmetimizi
madığını hatırlayıp konfor peşinde
arz ediniz. Allah devlete millete
olmayacağız. Doya doya ve duya
zeval vermesin” dedi.
duya hac edelim. Az kelam,
Törene HDV Yönetim Kurulu Başkanı ve Din Hizmetleri
NIF Güney Hollanda 2010 yılı hacı adayları Amsterdam
Schiphol havaalanından, yakınları tarafından uğurlanırken
sevinç ve hüznü bir arada yaşadılar. Bazıları ikinci üçüncü
kez giderken geride kalanlar yakınlarını göz yaşları içinde
yolcu ettiler. Hollanda İslam Federasyonu başkanı Mehmet
Yaramış hacı adaylarına kısa bir konuşma yaparak iyi yolculuklar diledi. Kabul olunmuş bir hac farizasını yaparak geri
dönmelerini temenni etti. Bölge Hac Organizasyonu olarak
olarak hacı adaylarının tüm işlemlerini eksiksiz yaptıklarını
bu konuda herkesin rahat olmasını söyleyen Yaramış "Efendimiz, kim kabrimi ziyaret ederse beni sağlığımda ziyaret
etmiş gibidir buyurmaktadırlar. O nedenle sizler gittiğiniz
yerin kıymetini iyi algılayın ve peygamber efendimizin sizin
selamınızı alıp size selam vereceğini anlamaya çalışın. Kısaca ibadetinizi şuur ve huşu içinde yapın’ dedi. Bu yıl uzun
kafile olarak giden bu hacıların sayısı 190. Bu hacı adayları
kasım sonunda geri dönecekler.
Müşaviri Doç. Dr. Bülent Şenay da katılarak hacı adaylarına
ve onları uğurlamaya gelen yakınlarına bir konuşma yaptı.
Amsterdam’da çokkültürlü Bosna Gecesi
Hollanda’da yerleşik olan Bosnalı
toplumun oluşturduğu ‘Hollanda Bosnalılar
Platformu’, ‘Hollanda Türk Demokratlar
Birliği’, ‘Komfortours’ ve ‘Türkevi’ tarafından ilk kez düzenlenen ‘Bosna Kültür
Akşamı’ programı yoğun ilgi gördü.
Amsterdam’daki Palet Salonunda gerçekleşen Bosna Hersek Kültür Akşamına
T.C. Den Haag Büyükelçiliği Din Hizmetleri
Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı
Doç. Dr. Bülent Şenay, Den Haag Turizm
Ataşesi Ahmet Temurci, THY Hollanda Müdürü Metin Gözüaçık, UETD Koordinatörü
Mikail Güneş, SMHO Başkanı Yalçın Yağcı,
Bosna Hava Yolları Genel Müdür Yardımcısı
Okan Uluocak, KomforTours Hava Yolu
şirketi Sahibi ve gecenin ana sponsoru Osman Çelik, HOGİAF İkinci
Başkanı Vecih Er, HTİKDF
Başkanı Arif Yakışır, TürkBoşnak ve Hollandalı
davetlilerden oluşan 500
davetli katıldı.
Programın organizatörlerinden UETD
Hollanda (Hollanda
Avrupa Türk Demokratlar
Birliği) adına başkan Veyis Güngör, Bosna
adına Hollanda’da böylesi bir programın ilk
kez düzenleniyor olmaktan büyük mutluluk
duyduklarını belirtti.
Bosna gecesine, Amsterdam’da etkin
olan Grup Tevazu, ilahilerle geceye manevi
hava kattı. Programın sonunda yapılan
çekilişte 2 katılımcı Bosna’ya bedava bilet
kazanırken, bir katılımcı da İstanbul’a uçak
bileti kazandı.
www.anadoluline.nl
FOTOHABER
TÜRK SANAT MÜZİĞİ
SEVENLER MÜZİĞE DOYDU
Her ay periyodik olarak düzenlenen fasıl programının ikincisinde davetliler müziğe doydular.
Rotterdam’da kısa adı STOR olan Rotterdam Türk Esnaflar Kulübü lokalinin organize ettiği Türk Sanat
Müziği gecesine ilgi çok oldu. STOR’un işletmecisi Mustafa Bayram’ın organizasyonunu üstlendiği Türk
Sanat Müziği fasıl programı sabahın geç saatlerine kadar sürdü.
Programın açılışını yapan İstanbul Fasıl Grubunun seslendirdiği Türk Sanat Müziği eserlerine salondaki
davetlilerde toplu olarak eşlik ettiler. Daha sonra sahne alan genç solist Kemal Samat yeni çıkaracağı
CD’sinden örnekler sunarak programını sürürdü. Akşamın ilerleyen saatlerinde ise sahneye Türk Halk
Müziği sanatçısı Tülin Yılmaz çıktı. Gece ilerleyen saatlerinde sahne alan Hollanda’nın tanınmış fantezi
müziği sanatçılarından Tuğçe bir birinden güzel hareketli parçaları seslendirdi. Programını geç saatlere
kadar sürdüren sanatçıya fasıl gecesine katılan misafirlerde podyuma çıkıp oynayarak eşlik ettiler. Gece
boyunca müziğe, eğlenceye, oyuna doyan misafirler halay çekmeyi de ihmal etmediler.
Utrecht’te Türk çocukların
eğitimi masaya yatırıldı
Utrecht’te Türk Eğitim Vakfı,
Hollanda’daki Türk çocuklarının
Türkçe eğitimi ile ilgili bir toplantı düzenlendi. Toplantıya konuşmacı olarak Profesör Mehmet
Akşit, araştırmacı yazar Bülent
Türker, Türkolog Osman Sarıkaya
ve Hollanda Türk Yazarlar Birliği
Başkanı yazar Sadık Yemni konuşmacı olarak katıldı. Deventer
Başkonsolosu Nihat Erşen ve IOT
müdürü Ahmet Azdural’ın da izlediği toplantıya ve birçok dernek
üyesi ve 100 civarında vatandaş
katıldı.
4 saate yakın süren toplantıdan sonra üç konuda komite kurulması kararlaştırıldı. Buna göre
velilerin CD’ler aracılığıyla Türkçe
konusunda aydınlatılacak, Türkiye öğretmen gönderme konusunda ikna edilecek. Hollanda’nın her
yerinde Türkçenin geliştirilmesi
konusunda daha düzenli yapılar
kurulması da komitenin çalışma
alanı olarak belirlendi.
Yıldırım
Türkiye
HABER
NOVEMBER - KASIM 2010
Horon kursları
start aldı
SERi iLANLAR
Sağlıklı yaşam için artık
ATC Organik cörek otu yağı
BIO sertifikatlı olarak
HOLLANDA'DA
Siparişleriniz için
06 43 90 54 09
Rotterdam’lı gençler artık boş vakitlerini değerlendirmek için kısa adı STOR olan Rotterdam Türk
Esnaflar Kulübü lokalinde açılan ‘Karadeniz Halk
Oyunları’ (Horon) kurslarına katılıyor.
Konu ile ilgili olarak görüşlerini aldığımız Rotterdam Karadeniz Folklor Ekibi yöneticisi Ahmet
Aydemir, “Biz bir görev yüklendik. Türkiye’mizi ve
güzel sanatlarımızı tanıtmak için bir Karadeniz folklor ekibi oluşturduk ve bunu uygulamaya başladık.
Şuan için 25 kişilik bir üyemiz oldu ve kurslarımızı
başlattık. Çalışmalarımız sadece folklor olmayacak,
bunun yanısıra futbol ve el sanatları üzerine de
kurslar düzenlemeyi düşünüyoruz.” dedi.
Kendisi de diğer yöneticiler gibi Karadenizli olan
STOR’un işletmecisi Mustafa Bayram da, kurslara
başlayalı henüz çok olmamasına rağmen ilginin güzel olduğunu belirterek, “Çok fazla duyuru yapmamamıza rağmen 25 kişilik bir üyemiz oldu.
Kemençe üstadı Coşkun İşçi ve Nejdet Kumaş ile
birlikte yakın bir zamanda çok daha geniş bir ekip
oluşacağını umut ediyoruz. Kurslarımıza katılmak
isteyen gençlerimizin bizlere müracaat etmelerini
bekliyoruz.” ifadesini kullandı.
Rotterdam’daki Groofstroomstraat 71 numarada bulunan STOR lokalinde kurslara katılmak
isteyenler bu hizmet ve kıyafetlerin ücretleri karşılığında katılım ücreti olarak bir defaya mahsus 100
euro ödeyecekler. Kurslar her pazar günleri saat
15.00’te başlayıp, 17.00’de sona erecek.
Diyalog için
Hrıstiyanlık-İslam sözlüğü
H
U
O
İslam dünyası ve Hrıstiyanlık arasında karşılıklı anlayışın geliştirilmesi için çaba gösteren ilahiyatçılar, dini
kavramların daha kolay anlaşılabilmesi amacıyla, Almanca-Türkçe yeni bir sözlük üzerinde çalışıyor. Projede
görev alan hrıstiyan din adamları ile Türkiye'den gelen
müslüman araştırmacılar, kendi dinlerine ait kavramları, her iki dine mensup kişilerin de anlayabileceği şekilde açıklamaya çaba gösteriyor. Almanya'da Eugen Biser
Vakfı'nın önayak olduğu çalışmada, biri kadın, diğeri erkek iki Türk uzman, Münih Üniversitesi Katolik İlahiyatı
Fakültesi'nde çalışmalarını sürdürüyor.
Bayilikler vermekteyiz,
ilgililerin dikkatine sunulur.
Pek yakında online olarak ta
siparişlerinizi verebilirsiniz.
GALAXYBIKE FIETS
REPARATIE
Wij repareren alle soorten
fietsen voor lage prijzen. Wij komen uw fiets
ophalen,repareren en terug
brengen
tel:0313-419163
Mob:0642048297
Adres: Dr.kuyperstr.7 Dieren
voor meer info kijk naar
www.galaxybike.com
Deuren
Ramen
Kozijnen
KLUSSENBEDRIJF Wand- &
Plafondafwerking
Meerpunt sluiten
Aan- & opbouw
Aftimmeren
Renovatie
Murat Özkurt
Dakkapel
MUFA
Tel: 0653 87 58 19
Kampanya boyunca 2010 yılı sonuna
kadar, ilanlarınızı ücretsiz yayınlıyoruz.
Mail: [email protected]
SU ARITMA CİHAZI
Temiz SU hayattır.
Evinizde, işyerinizde
ücretsiz, SU arıtma cihazı
tanıtımı için arayınız.
Hollanda’nın her yerinde
sunum yapılır.
Saadet Hanım
0644-653 961
[email protected]
Heb jij ook
een feestje?
Maak dan een
afspraak
Voor de mooiste
hoofddoekmodellen
en achtergronden van
bruidstafels
Lok sanayi makinesi
"The Global Selection", 5
iplikli
Az kullanıldı, hic problemi yok!
Global Motor Switch Type NS
OV-616-550 /10A-250 V /5A400 V Made by Kingtex, Seri
no: 025005
Fiyatı: €750
Tel: 0650 - 67 06 50 Durmuş
Ali Gülcü
[email protected]
Facebook'ta en fazla hayranı olan ilk 20 futbol kulübü arasına Galatasaray,
Fenerbahçe, Beşiktaş ve Bursaspor da girmeyi başardı. İlk 10'da kendilerine yer bulan
İstanbul kulüpleri, dünya devlerini de geride bıraktı. Galatasaray, Fenerbahçe ve
Beşiktaş arasındaki ezeli rekabet bu kez de popüler sosyal paylaşım sitesi Facebook'a
taşındı. Futebolfinance.com adlı futbol portalının haberine göre Facebook'ta en fazla
hayranı olan futbol kulüpleri arasına girmeyi başaran iki takımdan Galatasaray, 4
milyon 622 bin hayran sayısına ulaşarak 3'üncü sırada. Fenerbahçe ise 3 milyon 111
bin hayranıyla Facebook sıralamasında 6'ncı durumda.
Böylece iki Türk kulübü, aralarında Chelsea, Arsenal ve Milan'ın da bulunduğu
dünyaca ünlü pek çok kulübü geride bırakmayı başardı. Sıralamada 9'uncu olan
Beşiktaş'ın 1 milyon 951 bin hayranı bulunuyor. Trabzonspor'da ise durum biraz
karışık: Kulübün resmî web sitesinden yönlendirilen "Trabzonspor Official" adlı
sayfanın 52 bin hayranı bulunurken, Trabzonspor Portal ve adı Trabzonspor olan
çeşitli sayfalar toplandığında üyse sayısı 500 bine ulaşıyor. Ancak bu sayfalar dağınık
olduğu için Trabzonspor ilk 20 listesine dâhil edilemiyor. Top 20 listesinin bir diğer
Türk üyesi de 253 bin hayranıyla 17'inci sırada olan Bursaspor.
İşte Facebook'taki Top 10 listesi:
1. FC Barcelona (İspanya) - 6 milyon 269 bin
2. Real Madrid (İspanya) - 5 milyon 282 bin
3. Galatasaray - 4 milyon 622 bin
4. Manchester United (İngiltere) - 4 milyon 287 bin
5. FC Liverpool (İngiltere) - 3 milyon 171 bin
6. Fenerbahçe - 3 milyon 111 bin
7. FC Chelsea (İngiltere) - 2 milyon 324 bin
8. FC Arsenal (İngiltere) - 2 milyon 147 bin
9. Beşiktaş - 1 milyon 951 bin
Reizen
49€
’dan başlayan
fiyatlarla
Üniversite okuyan
öğrencilerden, Venlo ve
çevresinde VMBO, HAVO,
VWO ve MBO öğrencilerine özel ders verilir. Saat
ücreti 10 euro’dur. Grupla
gelen öğencilere indirim
yapılır.
Daha fazla bilgi için
GSM: 06-18477462
AQUAawz
Su arıtma kazandırmaya devam ediyor.
Hollandan'ın her yerinden satış temsilcileri aramaktayız.
Beraber çalışıp
beraber kazanalım
istiyoruz. Arayın
görüşelim.
Tel.: 06 223 87882
İbrahim Efetaşkın
Te koop zwarte Yamaha Aerox uit 2008
Kmstand 13.000 km
Motorisch en elektrisch in orde,
Altijd goed onderhouden.
Onlangs vervangen:
* Nieuwe remblokjes
* Nieuwe uitlaatpakking
* Nieuwe demperwol
De scooter gaat ongeveer 75-80 op
teller.
Uitlaat is Doppler S3R Chrome uitlaat.
1 Liter op de 30 km.
Helm/Slot/2 sleutels van de slot/4 sleutels van de scooter. Al met al een goede
scooter, zowel motorisch als elektrisch.
Tel: 0639-361783
Vraagprijs is €1250 inclusief alles
Hasan Karaman
Yetkili Acenta
Tel: 077-354 82 56
GSM: 0628-494 308
e-mail: [email protected]
Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schauble, ABD'nin benimsediği ekonomik modelin derin bir kriz içinde olduğunu söyledi.
Wolfgang Schauble, Amerikan Merkez Bankası'nın, Haziran
ayına kadar ülke ekonomisine 600 milyar dolar pompalama
kararı almasına tepki gösterdi.Almanya Başbakanı Angela Merkel
de, ABD'nin ülkelerin verdikleri ticaret fazlası sınırlamaya yönelik
önerilerini reddetti.
İkram dahildir
Ata Horeca yeni
adrese taşındı
Eski Adres:
Rosbayerweg 194
1521 PT Wormerveer
Yenı Adres:
Tımmerwerf 71
1969 NJ Heemskerk
Postalarınızı ve
ziyaretinizi yeni
adresimize bekliyoruz.
ATA HORECA
7/24 hizmetinizdeyiz...
10. AC Milan (İtalya) - 1 milyon 676 bin
uyum sağlamış Avrupalı Türkiye’nin
AB halkları tarafından memnuniyetle kabul edileceğini ekledi. Füle
Mart ayında Türkiye'yi ziyaret etmiş,
politika ve iş dünyasının temsilcilerine Türkiye'nin AB üyeliğine yönelik
destek mesajlarını iletmişti.
Boşanan çiftler için
arabuluculuk ve
danışmanlık hizmetleri
verilir.
Geniş bilgi için:
Mediation @ Potentia legis
www.potentialegis.nl
Tenzile Erdal, mediator
Tel: 0650-520 457
ÖZEL DERS (bijles)
Hollanda ve Almanya’dan
Türkiye’nin her noktasına
uçak bileti temin edilir
AB, Türkiye’de kutuplaşmanın son bulmasını istiyor Almanya'ya göre ABD'nin ekonomi
Avrupa Parlamentosu
Füle AB katılım müzakerelerini
modeli derin krizde
raportörü Ria Oomen-Ruijten,
tamamlamış ve AB politikalarına
Türkiye’de hükümet, muhalefet ve sivil toplumla bir araya
gelerek, siyasi kutuplaşmanın
son bulması, AB reformlarının
hızlandırılması çağrısında
bulunacak. Öte yandan AB
Genişleme Komiseri Stefan
ARABULUCULUK HİZMETİ
İtalya'da mini eteğe yasak geldi
Yerel yönetimin yaptığı düzenleme, sayfiye
beldesi olan Castellammare di Stabia'da mini
etekle düşük belli kotla
ya da dekolte giysilerle
dolaşanlara, 25 ila 250
Euro arasında para cezası
kesilmesini öngörüyor.
KONYA - ELAZIĞ - SİVAS
DİREKT UÇUŞLARIMIZ DEVAM EDECEKTİR
www.yildirimreizen.nl
MottoMedia
17
HABER
HOGIAF 2011 yılında yeni
açılımlara hazırlanıyor
Girişimciler için düzenlenen sonbahar yemeğine 300 davetli katılacak
HOGIAF
29 Kasım'da
Den Haag'daki Kurhaus
Otel'de "Türk
ve Hollandalı
girişimcilerin
Hollanda
ve Türkiye
arasındaki
ekonomik
ilişkilere
katkıları"
temalı bir
sonbahar
yemeği düzenliyor.
Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Maxime
Verhagen, Meclis Eski Başkanı Frans Weisglas, Den
Haag Belediye Başkanı Jozias van Aartsen, T.C. Den
Haag Büyükelçisi Uğur Doğan'ın da katılacağı Sonbahar
Yemeği'nde HOGİAF, Utrecht Üniversitesi ile ortaklaşa
gerçekleştirmiş olduğu, Hollanda-Türkiye ticaretinin
yansımalarının ele alındığı araştırma sonuçlarını kamuoyuyla paylaşacak ve yeni açılımlarda bulunacak.
K
ısa adı HOGİAF olan
Hollanda Genç
İşadamları
Federasyonu yönetim kurulu üyesi ve aynı zamanda
HOGIAF Eşbaşkanı Vecih Er
gazetemize nezaket ziyaretinde bulundu. Vecih Er,
gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karaman'a
çalışmaları hakkında bilgi
Verdi. HOGİAF Eşbaşkanı
Er 2010 ve 2011 yılına ait
yapılacak HOGIAF’ın ülkesel
ve uluslararası faaliyetleriyle ilgili olarak ta açıklamalarda bulundu.
Vecih er,
“HOGIAF olarak
girişimcilere yönelik çalışmalar yapıyoruz.
Bunun yanı sıra
HOGIAF’a bağlı
'kılcal damarlarımızı
oluşturan'
üyelerimi-
zin sorunlarını üst
kademelere taşıyoruz.
Bunun için de 29 Kasım’da
HOGIAF’a bağlı 8 alt dernek
ile birlikte Den Haag Kurhaus Oteli’nde sonbahar yemeği düzenleyeceğiz. Başkan
Yardımcısı Ekonomiden
sorumlu Bakan Maxim Verhagen, Den Haag Belediye
Başkanı Jozias van Aartsen,
Den Haag Büyükelçisi Uğur
Doğan, 20'ye yakın milletvekili, 50'nin üzerinde farklı
kurumların başkanı ya da
yöneticileri, işadamları ve
sivil toplumdan oluşan 300
davetli katılacak.
Bilindiği gibi, geçen yıl
gerçekleştirilen bir araştırma neticesinde, Hollanda'da
18bin Türk kökenli işletmecinin olduğu tesbit
edilmişti. Sayıları bu yıl
20bine yaklaşan bu işletmelerin yaklaşık 75.000 kişiyi
istihdam ettiği düşünülüyor.
Hollanda'daki Türk kökenli
toplam 380bin insanın da,
bu hesapla bakıldığında,
devlete herhangi bir yük
olmadan, kendi nüfusunun
%75'inin geçimini sağladığı
tahmin ediliyor.
RakamLARın gücü
HOGIAF yeni
genel sekreteri
Ibrahim Özgül
HOGİAF kurucularından ve 4,5 yıldır genel sekreterlik görevini
yürüten Ahmet Taşkan,
bu görevi 27 yaşındaki
halefi İbrahim Özgül'e
devretti. Günlük yönetimde iç görevlerine
devam edecek olan Ahmet Taşkan şimdi kendisi de girişimci olarak
Taskan Consulting ve
Taskan Bedrijvenmakelaar adında kurduğu
iki şirketle iş hayatına
da atılmış oldu. Kendisinin görev yaptığı
periyoda ilişkin açıklamada bulunan Taşkan:
“Geçtiğimiz yıllarda çok
fazla mesafe kat ettik.
Ama halefimin yapacağı daha birçok yenilikler var. Önümüzdeki
zaman içerisinde girişimciliğin kalitesini artırmak ve girişimcilerin
profesyonelleşmesini
sağlamak en önemli
iki konumuz olacak. ”
dedi.
Yeni Genel Sekreter İbrahim Özgül ise:
“Geçtiğimiz 4,5 senede
çok isler yaptık, HOGIAF Hollanda’nın en
büyük ve en tanınmış
yabancı girişimci derneği oldu. Milletvekillerinden medyaya kadar farklı kurumlardan
görüşlerimize daha sıklıkla başvuruluyor. Bu
yüzden HOGIAF’i bir
üst kademeye çıkarmak
için çok fazla caba sarf
edeceğiz." dedi
HOGİAF 2. Başkanı Vecih Er
HABER Gazetesi Abone Formu
Adı - Soyadı / (Naam):
Cep Telefonu / (Mobiel):
Adres / (Adres):
Doğum Tarihi / (Geboortedatum):
Posta Kodu / (Postcode):
E-posta / (E-mail):
Şehir / (Woonplaats):
Banka no / (Rekeningnummer):
Tarih / (Datum):
İmza / (Handtekening):
18
NOVEMBER - KASIM 2010
Yıllık abone bedeli olan 19,- EURO’nun
1 defaya mahsus olmak üzere yan
tarafta yazılı olan banka hesabımdan
çekilmesine onay verdiğimi beyan
ederim.
Ondergetekende verleent hierbij tot
wederopzegging machtiging aan:
HABER om een bedrag af te
schrijven van 19,- EURO eenmalig.
indien u het niet eens bent met de afschrijving, kunt u
binnen 30 dagen uw bank om terugboeking verzoeken.
Yandaki bilgileri
eksiksiz
doldurup
aşağıdaki
e-mail
ya da posta
adresimize
verilerinizi
ulaştırdığınızda
aboneliğiniz
başlatılacaktır.
Posta adresi:
HABER
Laan op Zuid 474
3071 AB Rotterdam
[email protected]
Tel: 010 -2 900 900
İnsan psikolojisi araştırmasında da, insanlarda görebildiğimiz taraf
sadece yüzde 10’udur diye söyleniyor. Biz yargımızı yüzde onun
üzerinden yaparsak, yüzde 90’lık tarafını görmemiş oluruz. Üstelik
değerler, inançlar ve görüşler de burada saklıdır.
NAFİZE ŞENER
Mrs. Virginia Valian, ’Why so
slow’ (‘Neden bu kadar yavaş’)
adlı kitabında kendi araştırmasını ele almış. Cinsiyet, irk, yaş,
değer ve düşünceler bakımından
rakam olarak azınlıkta olmanın
sonuçlarını anlatmış ve işyerlerinde neden yavaş yükseldiklerini anlatmış. Örneğin bir işyerinde yönetim kurulunda dokuz’u
erkek ve bir’i bayan olunca, yani
bayan olarak azınlıktaysan, Mrs.
Virginia’nın dediğine göre bu durumda bayan’ın yaptığı hareketler diğer erkeklerin hareketlerine
göre daha negatif algılanıyormuş.
O atmosferin kültürünü rakam
olarak çoğunlukta olan belirliyormuş. Aynı şekilde ırk olarak
azınlıktaysanız yine rakam’ın
gücü cereyan ediyor, söyledikleriniz daha az ciddi’ye alınıyor
ve ‘çölde bir çağrı’ misali oluyormuşsunuz.
Açıklamaya devam ediyor.
Eğer azınlık miktarı yüzde 20 ise,
yine azınlıkta olanın hareketleri
negatif algılanıyor. Dönüm noktası ise yüzde 30 oluyor. Bu yüzdelikte azınlıkta olmanızın zararları sıfır’a kadar iniyor. Bu yüzden
cinsiyet ve örneğin ırk olarak
azınlıkta olanlar bir şirkette çok
ama çok yavaş ilerliyorlar dolayısıyla yükselemiyorlarmış.
Parlamento’da Hollanda kökenli olmayan yüzde 3 bilemedin
yüzde 10 ediyor.
Mrs Virginia’yı
iyi anladıysak,
a ra ş t ı r m aya
göre bu kitlenin ciddiye
alınması
için parlamentonun
yüzde 30
u çok çeşitli kültürden
oluşması gerekiyor.
Böylece
ırk olarak
azınlıkta
olanların
sesleri neden duyulmuyor veya
inançları savunulmuyor
açıklanmış
oluyor.
Yani işyerlerinde, politikada, belediyelerde mevcut olan
dominant kültürle birlikte aynı
hızda yükselmeniz
ve bir görünen güç
[email protected]
olmak için çok çeşitli kültürlerin
ve bayanların rakam olarak çoğalması gerekiyor.
Karlı bir manzarada, kar tanesi gibi kalmak istenilmiyorsa,
çoğalmalıyız. Biz rakam’ı çoğaltmaz isek, Rakam’ın gücü bizim
yerimizi belirliyor zaten.
"Evleniniz, çoğalınız; çünkü
ben Kıyamet gününde sizin çokluğunuzla diğer ümmetlere karşı
iftihar edeceğim"(Hadis-i Şerif).
Hadis-i şerif’teki arz edilen
hedef güzel, her birimizin birçok çocuk yaptığı takdirde aynı
zamanda mükemmel yetiştirdiğimizde bir hayli yol alabiliriz
ama maalesef hepimizin elinde
olmayan şeyler bunlar. Başka nasıl çoğalabiliriz.
Kadın, erkek, yaşlı, genç, Hollandalı kökenli dahil, değişik
kültürlerden insanlarla diyalog
içinde olup, saygıyla çeşitli kültürlülük konusunda farklı olduğumuzu ve olanları kabullenip bu
konuda birlik olabiliriz. Dış görünüşe değil, insanın iç dünyasını
araştırarak bir bağlantı kurmaya çalışabiliriz. Dominant kültür
çeşitli kültürleri yadırgayabilir
ama biz aynı hatayı yapmamalıyız. Dışlamak genelde cinsiyet,
ırk ve yaş üzeri yapılıyor ama dış
görünüş aldatıcıdır.
Yukarıdaki buzdağına bakınız. Buzdağının su üstündeki ve aynı
zamanda görünen tarafı
toplam hacminin sadece
yüzde 10’udur. Buzdağının yüzde 90’ı ise suyun
altındadır. İnsan psikolojisi araştırmasında da,
insanlarda görebildiğimiz taraf sadece yüzde
10’udur diye söyleniyor. Biz yargımızı yüzde
onun üzerinden yaparsak, yüzde 90’lık tarafını görmemiş oluruz. Üstelik değerler, inançlar
ve görüşler de burada
saklıdır. Titanic gemisi
de görünmeyen buzdağına çarpıp batmıştı.
Nafize Şener consultancy (danışmanlık) ve proje yöneticiliği yapmaktadır. Şu
an Çalışma Bakanlığı’nın finanse ettiği Landelijk Netwerk Diversiteitsmanagement projesinde çalışmakta. İş ve ticarette paylaşım için kurulan The NetworKing Turkey uluslararası organizenin lisans sahibesidir.
19
HABER
NOVEMBER - KASIM 2010
Devlet Bakanı Faruk Çelik Hollanda'da vatandaşlar ile bir araya geldi
"Entegrasyona evet, asimilasyona hayır"
Devlet Bakanı Faruk Çelik bir dizi
temas ve incelemelerde bulunmak üzere
geldiği Hollanda'da vatandaşlarımızla bir
araya geldi. Bakan Faruk Çelik, HDV
Rotterdam Gültepe Eğitim Merkezi'nde,
sivil toplum örgüt temsilcileri, eğitimciler,
işadamları ve öğrencilerle bir araya geldi.
Bakan Faruk Çelik: "Bugün asıl ben
sizleri dinleyeceğim, sorunlara
çözüm bulma
sağladınız, Hollanda'nın ayrılmaz parçası
oldunuz."
Devlet Bakanı Faruk Çelik toplantıya,
beraberinde T.C. Den Haag Büyükelçisi
Uğur Doğan olduğu halde Din Hizmetleri Müşaviri ve HDV Başkanı Doç. Dr.
Bülent Şenay, T.C. Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ, T.C. Deventer Başkonsolosu Nihat Erşen, Yurtdışı Türkler
ve Akraba Toplulukları Başkanı Kemal
Yurtnaç, Daire Başkanı Murat Gürbüz
HDV ROTTERDAM GÜLTEPE CAMİİ
yönünde adım atmış olduğunuzu görmek
beni memnun etmiştir. 45 yıldan beri
Hollanda'dasınız, ekonomiye ciddi katkı
katıldı. Büyükelçi Uğur Doğan, Devlet
Bakanı Faruk Çelik'in gayri resmi ziyaret
çerçevesinde Hollanda'da bulunması
Hollanda temasları çerçevesinde bu ülkede bulunan Türk
basın temsilcileri ile Rotterdam'da
bir araya gelen Bakan Çelik,
Hollanda'da kurulan sağ azınlık
hükümeti ve AB süreci hakkında açıklamalarda bulundu.
AVRUPA, YAPILAN
ANLAŞMALARA SADAKATSİZ
Biz Avrupa Birliği'ne girme
süreci başlatmış bir ülkeyiz.
Ve bu süreci başlatan da
yine Avrupa Birliği ile ilgili
bizleri sevindirmiştir' dedi.
Faruk Çelik'in, "Hollanda'da, 15
binlere varan işyeri kurdunuz, binlerce
(80 bin) kişiye istihdam sağladınız,
özünüzdeki dinamizmi Hollanda'ya taşıyıp, onlara gösterdiniz, T.C vatandaşı
olarak sizlerle övünür ve gurur duyuyoruz. Problemler ve sıkıntılar devam
edecek, sorunlar üstesinden birlikte
gelme gerekir. Sorunların çözümü
için elbirliği şart. Ancak sorunlar var diye
görmemezlikten gelmek değil, çözümü
için çaba sarfetmek gerekir. Hollanda'ya,
ekonomik manada ciddi katkı sağlayan
Türk toplumu, 45 yıldır çok iyi işler yaptı."
"Biz, Avrupa'daki katıldığımız bütün
toplantılarda, 'Asimilasyona Hayır, Entegrasyona Evet' şeklinde konuşmalar
yapıyoruz. Bu anlayışla olaya yaklaşıyoruz.
Entegrasyon tek taraflı olamaz, yabancı
diye gördüğünüz vatandaşları da kucaklamanız gerekir. Türkiye olarak, Avrupa'ya
karşılıklı hoşgörüye dayalı bir birliktelik
olacaksa, biz buna varız, diyoruz. Sivil
toplum örgütlerimiz, bu alanda her zaman
hazırlar, bunu gördüm. Avrupa bize ne
kadar yakın olursa bizde o kadar yakın
oluruz. "
üye ülkeler. O halde bu sürecin
bitirilmesinden niye rahatsızlık
duyuluyor. Bu süreci bitirelim.
Oturup konuşalım. Karşı karşıya
gelelim diyelim ki halklara mı
soracağız ne yapacaksak o zaman konuşalım. Müzakere sürecinde çeşitli engellerin ortaya
çıkarılması, yapılan anlaşmalara
sadakatsizliği ortaya koyuyor ki
Türkiye tabii ki bu yönü ile bu
yorumları, bu davranışları ve bu
ifadeleri kesinlikle kabul etmesi
söz konusu değildi."
Tarİhte bu ay
PAZARTESİ
SALI
ÇARŞAMBA
IOT 25. YIL KUTLAMASI / EINDHOVEN
Kısa adı IOT olan ve 9 ayrı federasyon tarafından temsil edilen
Türkler için danışma kurulu kuruluşunun 25. Yılını 23 Ekim 2010 Cumartesi günü Eindhoven’de Evoluon
salonunda seçkin davetlilerin katıldığı bir salon programıyla kutladı.
Türkiye’den devlet bakanı ve yurtdışındaki vatandaşlardan sorumlu
Faruk Çelik, T.C. Den Haag BüyükelDevlet Bakanı Faruk Çelik, Başkonsolos
Esen Altuğ'un konutunda basın
toplantısında. Bakan, Türk medyasının
sorularını yanıtladıktan sonra Esen
Altuğ'un, onuruna verdiği yemeğe katıldı.
çisi Uğur Doğan, T.C. Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ, Hollanda’dan
devlet bakanı Jos Kemenade, Hollanda Türk İşadamları Derneği Başkanı
Turgut Torunoğulları ve daha bir çok
tanınmış sima bu kutlamaya katıldılar. Programın arasında Selim Doğru
ve Hilde Labadi, sonunda ise sanatçı
Seher Dilovan birer konser verdiler.
Programı ünlü kabare sanatçısı Funda Müjde sundu. Yurtdışına gelen işçilerin gönüllü gelmediklerine bunun
bir davet üzerine gerçekleştiğinin altı
çizilirken, bu çerçevede yapılmış olan
Ankara anlaşmasının halen geçerli olduğunu hatırlatarak buradan doğan
hakların korunması gerektiğini vurguladı. Yıllardın bu ülkede yaşayan
insanların et-tırnak misali olduklarını artık burada yaşamak durumunda
oldukları görülmelidir diyen Bakan,
uyum konusunda yabancılar üslerine
düşeni elbette yapmalıdırlar ancak
onların değer yargıları korunarak
sosyal hayatın tüm alanlarında olmaları hedeflenmelidir dedi.
KASIM/NOVEMBER
PERŞEMBE
CUMA
CUMARTESİ
PAZAR
01
02
03
04
05
06
07
1922 - 623 yıl süren Osmanlı
Saltanatı, Türkiye Büyük
Millet Meclisi kararıyla sona
erdi.
1998 - Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi kuruldu.
1914 - Rusya, Osmanlı
İmparatorluğu'na savaş
ilan etti.
2004-Theo Van Gogh is
doodgeschoten in de Linnaeusstraat in Amsterdam
1994 - Türkiye ile İsrail arasında
teröre karşı işbirliği anlaşması
imzalandı
1996 - Susurluk'ta meydana gelen trafik
kazasında, eski İstanbul emniyet
müdür yardımcısı Hüseyin
Kocadağ ile beraber 3 kişi öldü
1977 - Birleşmiş Milletler, Güney
Afrika Cumhuriyeti'ne silah
satışını yasakladı.
1979 - Tahran'daki ABD elçiliğini
işgal eden Humeyni yanlıları,
elçilik görevlilerini rehin aldı
1840 - Afganistan, İngilizlere teslim oldu
1914 - Kıbrıs'ın yönetimi, Osmanlı
İmparatorluğu'ndan İngiltere'ye
geçti
1925 - Ankara Hukuk Fakültesi, Gazi
Mustafa Kemal tarafından açıldı
1860 - Abraham Lincoln ABD başkanı
seçildi
1917 - Finlandiya bağımsızlığını
ilan etti
1919- Eerste radio-uitzending in
Nederland voor een algemeen
publiek
1982 - Türkiye'de 1982 Anayasası
için halk oylaması yapıldı.
Anayasa, yüzde 91,3 "evet"
oyuyla kabul edildi
1999 - Yasemin Dalkılıç tüpsüz
dalmada dünya rekoru kırdı
(68 m)
08
09
10
11
12
13
14
392- Keizer Theodosius van Rome
verklaart het Christelijk
geloof tot staatsgodsdienst
1793 - Paris'te Louvre Müzesi
açıldı.
1895 - Alman fizikçi Wilhelm Röntgen, X ışınını keşfetti.
1989 - Berlin Duvarı yıkıldı.
1994 - Uluslararası Basın
Özgürlüğü Ödülü'nü Aziz
Nesin aldı
1962- De Nederlandse Rina Lodders wordt gekozen tot Miss
World
1938 - Kurtuluş Savaşı'nın
önderi, T.C'nin kurucusu ve
ilkcumhurbaşkanı Mustafa
Kemal Atatürk, Türkiye saati
ile 9:05'te Dolmabahçe
Sarayı'nda, 57 yaşındayken
hayata gözlerini yumdu.
1914 - Osmanlı Devleti, I. Dünya
Savaşı'nda İtilaf Devletleri'ne
savaş ilan etti.
2004 - Yaser Arafat, Filistin lideri,
Paris yakınlarındaki bir
askeri hastanede vefat etti.
1923 - Adolf Hitler tutuklandı
2003 - Türkiye, Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi'nin
barış zamanı idam
cezasının kaldırılmasını
öngören 6'ncı protokolünü
onayladı
1907- De Franse fietsenmaker Paul
Cornu maakt de eerste helikoptervlucht ter wereld
2004- In het Limburgse Helden wordt
een moskee in brand gestoken
naar aanleiding van de moord
op Theo van Gogh
1985 - Demokratik Sol Parti (DSP)
kuruldu
1993 - Naim Süleymanoğlu, Dünya
Halter Şampiyonası'nda üç
altın madalya kazandı
15
16
17
18
19
20
21
1937 - Dersim İsyanı lideri Seyit Rıza
ve 6 arkadaşı Tunceli'de idam
edildi.
1956 - Orta Doğu Teknik Üniversitesi
kuruldu.
1983 - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
ilan edildi.
1776 - De Republiek der Zeven Verenigde Nederlanden erkent als
eerste de onafhankelijkheid van de
Verenigde Staten.
1945 - Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim
ve Kültür Örgütü (UNESCO)
kuruldu.
1988- Vanaf half drie 's middags
is Nederland verbonden met
Internet, als tweede land ter wereld.
1913 - Panama Kanalı'ndan ilk gemi
geçiş yaptı.
1983 - BM Güvenlik Konseyi,
KKTC'yi tanımadı.
1992 - Ceza Muhakemeleri Usulü
Kanunu kabul edildi
1933 - İstanbul Darülfünunu
İstanbul Üniversitesi olarak
açıldı
1969- Apollo 12 landt op de Maan
1988 - Pakistan'da Benazir Butto
başbakan seçildi
1994 - Halil Mutlu Dünya Halter
Şampiyonası'nda 7 dünya
rekoru kırarak, 3 altın madalya
kazandı.
1985 - Microsoft Windows 1.0
piyasaya verildi.
1989 - Birleşmiş Milletler Çocuk
Hakları Sözleşmesi kabul
edildi.
2005 - Türkiye'nin, Oscar ödüllerinin En İyi Yabancı Film
dalındaki temsilcisi Gönül
Yarası, Uluslararası Queens
Film Festivali'nde En İyi Film
ödülünü aldı.
22
23
28
24
25
26
27
1890-Koning Willem III sterft zonder
1963 - Amerika Birleşik Devletleri
mannelijke nakomelingen.
başkanı J.F. Kennedy Dallas'ta
öldürüldü.
Zijn tweede echtgenote Emma
1995 - Tamamı bilgisayar desteği ile
van Waldeck-Pyrmont wordt
oluşturulmuş ilk uzun metrajlı
regentes van het koninkrijk tot
konulu film olan
hun dochter Wilhelmina in 1898
Oyuncak Hikayesi gösterime
verildi.
18 jaar wordt.
1934 - Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, Meclisten çıkan
kanunla Atatürk soyadını
aldı.
1939 - Gestapo, Çekoslovakya'da
120 öğrenciyi öldürdü
1922 - Edirne'nin kurtuluşu.
1934 - Mustafa Kemal Atatürk,
İsmet Paşa'ya "İnönü"
soyadını verdi.
1975-Suriname wordt onafhankelijk
1950 - Türkiye, Kore Savaşı'na
katıldı.
1941- Libanon wordt onafhankelijk van Frankrijk
1924 - Futbolda ilk Fenerbahçe1943 - Amasya, Çorum, Tokat,
Ordu ve Kastamonu'da
Beşiktaş maçında Fenerbahçe,
deprem oldu; 4016 kişi öldü, rakibini 2-0 yendi.
23.785 ev yıkıldı.
1925 - Kabul edilen Şapka Kanunu
1978 - PKK Kuruldu
yürürlüğe girdi. Artık, başta
1950 - Kore'de Kunuri Savaşı
memurlar olmak üzere başladı
“herkes şapka takacak."
29
30
01
02
03
04
1974 - Pakistan'da deprem; 4.700
kişi öldü.
1944 - Arnavutluk Halk Cumhuriyeti
kuruldu.
1945 - Yugoslavya Federal Cumhuriyeti kuruldu
1974 - Etiyopya'da 3.2 milyon yıl önce
yaşamış bir insanın iskeleti
keşfedildi, buna Lucy (Australopithecus) adı verildi.
1982 - Dünya'nın bugüne kadar en çok
satan albümü, Michael Jackson
imzalı Thriller yayınlandı.
05
HABER
SPOR
Serap Torremans
20
NOVEMBER - KASIM 2010
Korfbol Milli Takımı Hollanda'da turnuvaya katıldı
Gecen ayki sayımızda yüzme sporu
ile ilgili yaptığımız röportajdan
sonra bu sayımızda farklı bir
spor dalına yer vermek istedik.
Bu sene Hollanda'da yapılan
Avrupa Korfbol Şampiyonası’na
Korfbol Türk Milli Takımı da
katıldı.
Korfbol Hollanda'da tanınan
bir spor yalnız Türkiye’de yeni yeni
tanınmaya başlıyor. 2008 yılında Türkiye’de
federasyonun kurulmasından sonra yapılan
çalışmalarla adını duyurmaya başlamış.
1903 yılında Hollandalı bir beden eğitimi
öğretmeninin oynatmaya başladığı bu spor
dört kız dört erkekten oluşan takımla top
sürmeden, topla koşmadan otuzar dakikalık
iki devre sonucu en çok şayi yapan takımın
K
sonra hemen milli takıma mi
orfbolla nasıl
geçtiniz?
ilgilenmeye başlaHayır, şuan hala Kocaeli Ünidınız? Türkiye’de
versitesi korfbol takiminin antreoynanmadan önce yurtdışında
nörüyüm, 1997’de başlamıştım.
görmüş müydünüz?
Korfbol sadece üniversite
Kocaeli Üniversitesi Beden
öğrencilerinin bildiği bir spor
Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda
mu? 1995'ten bugüne kadar
öğretim görevlisiyim. 1997 yılında
geçen süre içinde bu sporun yayMarmara Üniversitesi’nde açılan
gınlaşması için ne tür çalışmalar
antrenörlük kursuna gittim, zaten
yaptınız?
Marmara Üniversitesi öğren1995 ile bugüne kadar
cisiydim, o zamanlar korfbolu
olan süre içinde öncelikli
biliyordum ama oynamamışLale Hanım vardı, bize
tım. Antrenörlük eğitimi ile
korfbolu tanıştıran kişi
başlamış oldum.
ise Erengül Hanım’dı.
Sizin bu gittiğiniz
1995 yılında Belçika
kurs Türkiye’de
Federasyonu’ndan
açılan ilk kurs
gelen bir antmuydu?
renörle Lale
Hayır, daha
Hanım beraber
önceden açılmış
çalışmaya
olan üç tane
başladılar,
vardı.
böylelikle
Bu kursu
1995 yılında
Yüksel Abdikoglu
bitirdikten
Türkiye’de
çok takım oluşturma aşamalarıyla ilgilendiniz.
Tabii, tanıtım,
yaygılaştırma ve ta- Erengül Coşkun
kım oluşturma. Biz
üniversitelerde çalıştığımız için öncelik üniversite takımlarıydı. Ama bu daha çok federasyon
ale Hanım, korfbolun
kurulmadan önceydi. Federasyonun
Türkiye’ye gelmesinde
kurulmasından sonra tanıtım
ve gelişmesinde sizin
ve yaygınlaştırma çalışmalaçok büyük katkılarınız olmuş.
rı daha hızlandı. Milli takım
Siz bu spora nasıl başladınız?
seviyesi olarak bakarsak,
Aslında başta Erengül
Slovakya’yı yenip bu
Hanım’ın katkılarıyla başladık. İlk
şampiyonaya gelmek biMarmara Üniversitesi ve Işık
zim için büyük başarı
Lisesi'nde yapılan tanıtımdan
Geldiğimiz noktaya
sonra Nazan Dönmez ile ben
baktığımda ben
ilgilendik ve diğer üniversiteçok
ilerlediğimizi
lerde göstermek istedik.
düşünüyorum.
Lale
Güler
Bu durumda siz daha
kazandığı basketbola benzeyen ama fiziksel
güce dayalı bir spor.
Türk Milli Takımı bu turnuva için
Hollanda’daydı. Bizlerde milli takım
antrenörümüz, Türk hakemimiz,
yardımcımız ve federasyon başkanımız ile
konuştuk. Türkiye’de korfbolun tanıtılması
ve gelişmesi için yapılan ve yapılacak olan
çalışmaları sorduk.
korfbol başlamış oldu. 1995 yılından 2008'e kadar gönüllülerden
oluşan Türkiye Korfbol Komitesi vardı. Uluslararası Korfbol
Federasyonu'nun tanıdığı ama
Türkiye’de herhangi bir resmiyeti
olmayan, tamamıyla korfbolun tanıtılması, sevdirilmesi ve yaygınlaşması amacı ile gönüllü çalışmalar
sayesinde 2008'e kadar geldi.Bu
çalışmalar içinde ben, Lale hoca,
Uğurtan hoca, Mufide hoca, Berna
hoca üst düzeyde çalıştık.
Gençleri bu spora hangi nedenler yönlendirir? Bu sporun
diğerlerinden farkı nerdedir?
En farklı özelliği bayan, erkek
beraber takım arkadaşı olmaları,
karşılıklı mücadelelerde birbirine
dokunma olmadığı için sakatlanma
riski az, güç yettiği sürece sahada
kalınıyor. Sonuçta sahada paslaşarak karşı takımın sepetine sayı
yapmaya çalışılıyor. Takımda bayan
erkek bir arada oynandığı için sosyal gelişime de katkısı olan bir spor.
L
Siz korfbola nasıl ve ne
zaman başladınız?
1995 yılında Marmara Üniversitesi Spor Akademisi'nde öğrenciydim. İlk korfbol maçının oynandığı
gün bende salondaydım, hiçbir
bilgim yoktu daha öncesinden.
Bana 'Oynar mısın' dediler, kuralları
anlattılar, zaten kurallar basit, üç,
dört kuralı var, anlattılar, böylelikle
ben Türkiye’de oynanan ilk korfbol maçında oynamış oldum.
2001 yılına kadar da Marmara
Üniversitesi’nde devam ettim.
Bu şampiyonanın
size hakem olarak
katkısı nedir?
Daha önce
uluslararası turnuvalara gitmiştim
ama bu şampiyona en iyilerin
olduğu yer. Mesela bu turnuvada Hollanda’nın bir maçını
yönettim, Hollanda korfbolun
merkezi. O yüzden Avrupa
Şampiyonası’nda Hollanda maçını yönetmek benim için çok iyi
bir tecrübe oldu. Bu şampiyonada
Hollanda, Belçika dışında Portekiz,
Çek Cumhuriyeti iyi. Bizim aldığımız tepkilerde çok olumlu çünkü profesyonel olarak
iki, üç senedir varız. Bu kısa
süre içinde ilerleme hızımıza bakıldığında hem
yaygınlaşma hem
de maçlarda daha
iyi performanslar
göstereceğimizden
eminim.
Enver Bey, federasyon kurma
fikri size geldiğinde bu sporu biliyor
muydunuz?
Öncelikle federasyonumuzun adı,
Gelişmekte Olan Spor Branşları Federasyonu. Kuruluş amacımız; dünyada
gelecek vadeden sporları federasyon
bünyesinde toplamak. Kanuni yönetmeliğe uygunluk tamamlandıktan
sonra, kulüplerin oluşması, lisanslı
sporcu yetiştirilmesi. Bu çalışmalar
belli bir seviyeye geldikten sonra bu
sporları ayırıp ayrı bir federasyon
oluşturuyoruz. Yıllar önce başlayan korfbol çalışmaları belli
bir zemine oturduktan sonra federasyona müracaat
edildi. Korfbolla birlikte
Türkiye’de Gelişmekte
olan spor Branşları Fede-
rasyonu kuruldu.
Bu şampiyonadan sonraki
planınız nedir?
Tabii elimizde çok proje var,
benim için korfbol kısa surede çok
gelişim gösterdiği için biraz daha
öncelikli. Henüz bir yıl önce milli takım
oluşmuş, şuan Avrupa şampiyonasında! Oyuncuların uluslararası ortamda
tecrübe kazanmaları, bu atmosferi
yasamış olmaları. Uluslararası
federasyonlarla ilişkilerimiz çok
iyi. Avrupa grup eleme maçlarını
Türkiye’ye verdiler. 2011
nisan ayında Adana'da
yapılacak olan eleme
maçlarını federasyon
olarak biz organize
edeceğiz.
Uğurtan Akbulut
Korfbol Avrupa Şampiyonası Hollanda'da yapıldı
2010
Korfbol Avrupa Şampiyonası Hollanda'da
yapıldı. Hollanda'nın Almelo, Den Haag
Leeuwarden, Tilburg ve Rotterdam kentlerindeki şampiyonada Türk Milli Korfbol
Takımımız da ter döktü.
Turnuvayı, Uluslararası Korfbol
Federasyon Başkanı Jan Fransoa,
Türkiye Korfbol Federasyon Başkanı
Enver Oral, Federasyon Temsilcisi
Kanaat Karamürsel ile T.C Deventer
Başkonsolosluğu Muavin Konsolosu
Melek Misli Derviş'in yanısıra; Meclis
üyeleri, dernek başkanları ve gurbetçi
vatandaşlarımız takip ettiler.
Şampiyonada istenilen başarıyı
gösteremeyen Milli takımımız, sadece
İskoçya karşısında galibiyet alabildi.
Türkiye Korfbol Federasyon Başkanı
Enver Oral, Uluslararası Korfbol Federasyon Başkanı Jan Fransoa'dan,
Doğu Avrupa Elemeleri maçlarının
İlk 3 şubemiz Grote Visserijstraat Rotterdam'da
Türkiye'de yapılacağı müjdesini aldıklarını ve tüm Korfbol sevenleri Nisan
2011'de şampiyonanın yapılacağı
Adana'ya beklediklerini dile getirdi.
Başkan Oral ayrıca bu spor dalının
Türkiye'de yeni gelişmeye başladığını
ve bu anlamda bir önceki şampiyonada 3. olmalarının büyük başarı olduğunu söyleyerek, merak salan gençlerin
kendilerine başvuruda bulunabileceklerini dile getirdi.
tlarla
Şok fiya de
niz
hizmeti
Enver Oral
Geleceğin nilüfer kentleri
açıldı
te
e
m
iz
h
iz
m
e
b
u
ş
4.
21
Mathenesserweg
3027 HD Rotterdam
Tel: 010 476 76 46
Walvis
meubelen exclusief
« Halı
« Laminat
« Muşamba
« Oturma grupları
Taşıma ve serme ücretsizdir
Grote Visserijstraat 8 • 3026 CJ • Rotterdam • 010 - 476 76 46
Japon teknoloji şirketi Shimizu'nun yeni
tasarımı, yeşil teknolojileri kullanan, sıfır-karbon odaklı şehirler yaratmayı hedefliyor. 'Yeşil
Yüzer' olarak adlandırılan proje, her biri birer
kilometre genişliğinde ve 10.000 ila 50.000
kişi barındıran belirli sayıdaki hücrelerden
oluşuyor. Hücreler Pasifik Okyanusu'nun ekvator çizgisine yakın enlemlerinde bağımsızca
yüzerken aynı zamanda biraraya gelerek daha
büyük kasaba veya şehirler oluşturabilecekler.
Ortaya çıkan modüller ise sonrasında daha da
büyüyerek ülkeler halini alabilecek.
Avukat Tenzile Erdal'ın
babası Aziz Erdal'ın
vefatını teessürle
öğrenmiş bulunuyoruz.
Merhuma Allah’tan
rahmet, ailesine ve
yakınlarına başsağlığı,
geride kalan dostlarına
sabır ve iyilikler dileriz.
HABER Gazetesi çalışanları
21
HABER
NOVEMBER - KASIM 2010
ORHAN ÖLMEZ: "FİLM ÇEKMEK İSTERİM"
Orhan Ölmez,
Afrika’da suya ihtiyaç olan bölgelerde
bir takım faaliyetler
yapılması adına düzenlenmiş bir konser
için sevenleriyle
buluştu. Belçika’nın
Antwerpen kentinde
yaklaşık 500 kişinin
katılımıyla gerçekleşen konserden sonra, Orhan Ölmez’le
keyifli bir sohbet
gerçekleştirdik.
Organizeyi nasıl
buldunuz?
Organizasyon çok
güzeldi. İnsan biraz korkuyor buralara gelirken.
Nelerle karşılaşacağınızı
bilmiyorsunuz, ama
ben çok mutluyum ve
memnunum açıkçası. Avrupa’daki izleyicilerim,
sağ olsunlar, Hiç yalnız
bırakmıyorlar beni.
Yeni albümünüz
ne zaman çıkacak?
Albümdeki bestelerin
hepsi size mi ait?
Evdeki hesap çarsıya uyarsa bir aya inşallah
bitirmiş olacağız. Ama
bu işlerde evdeki hesap
çarsıya çok fazla
uymuyor. Bestelere
gelince, evet hepsi
bana ait. Ama
türküler de var.
Daha çok kendi
şarkılarımdan oluşan bir albüm olacak
ama bunu insanlara
nasıl bir yöntemle
ulaştıracağımız
konusu sürpriz
olsun.
Sizin
belirli bir
tarzınız
yok. Sadece pop veya
özgün söylemiyorsunuz.
Kendine özgü tarz
diyorlar bende bundan
mutlu oluyorum. Mesela
yeni albümdeki şarkıları
dinleyen insanlara bu
şarkı ne tarz acaba diye
sorarsanız emin olun
cevap alamayacaksınız.
Başlığının pop müziğinin genç temsilcisi veya
Türk halk müziğinin
genç yorumcusu gibi
olmasındansa kendine
has bir adam denilmesi
daha hoş bence. Kimlik
ve karakter oluşturmanız
güzel birşey. Özellikle
sanatta, ama ben bunu
yapmak için yapmıyorum. Bu bir süre sonra
kendiliğinden oluştu.
Orhan Ölmez sanatı dışında neler yapar?
Çok şey yapar; gezer,
tozar, yer, içer. Ben sanatın her alanıyla ilgileniyorum. Resim falan da
yapıyorum.
İleriki yıllarda gerçekleştirmek istediğiniz büyük bir hayaliniz
var mı?
Benim her adımım
bir sonraki amacımın
ilk adımı olsun. Film
çekmek isterim mesela.
Oynamak değil çekmek
yani. Kliplerimi falan
kendim çekmeye başla-
dım ve bu çok güzel birşey.
En sevdiğiniz sanatçı
kimdir?
Benim için EN yoktur. Bir
çok sanatçıyı severim. Mesela
Orhan Gencebay, Neşet Ertaş,
Sezen Aksu ve daha birçok.
Peki en sevdiğiniz
politikacı kim?
Hem asker hem politikacı Mustafa Kemal Atatürk diyeyim. Biliyorum çok politik
bir cevap oldu ama bundan
ötesi şuanda söylenemez.
Öyle yaparsam ideolojik bir
duruş sergilemiş olurum ve
insanların bu bizden veya bizden değil demesini istemem.
Benim birleştirici olmam
lazım.
Bazı sanatçılara ulaşılması mümkün
değil. Ben size seyirci olarakta izledim.
Hayranlarınızla birebir görüştünüz
ve fotoğraflar çekindiniz. Baya sabır
gerektiren birşey.
Buradaki insanların o muhafazakar
yapısında Anadolu insanının tadı var.
O yüzden Türkiye’de anadoluya gitmiş
RÖPORTAJ
gibi oluyorum. İstanbul’dan anadoluya
konsere gittiğimde o insanların sıcak
karşılaması ile
buradaki karşılama
arasında çok büyük
fark yok. Anadolu
insanı işte çok
sıcak kanlı.
Volkan Konak ve Karsu Dönmez'den müzik şöleni
Kuzey’in Oğlu adlı televizyon
programıyla sanat yaşamının zirvesine çıkan Volkan Konak, geçtiğimiz günlerde, Amsterdam’da
sevenlerine unutulmaz bir gece
yaşattı.
FND Events ile Nazar Restoran tarafından düzenlenen
ve Hollanda’nın dörtbir yanından gelen yaklaşık 2 bin kişiyi,
söylediği şarkılarıyla mest eden
Volkan Konak, Hollanda’nın
kendisi için başka bir anlam ifade
ettiğini, Amsterdam’da konser
vermenin ayrı bir mutluluk kaynağı olduğunu söyledi. Konserin
ön proğramında ise genç yetenek,
caz sanatçısı Karsu Dönmez vardı. Son zamanlarda ardı ardına
verdiği konserler ve sahne
aldığı müzik proğramlarıyla
kendinden bahsettiren Karsu
Dönmez, kendine has stiliyle,
söylediği şarkılarla dinleyicilere keyifli anlar yaşattı.
HABER
22
NOVEMBER - KASIM 2010
YEMEKNAME
HABER Gazetesi’nin bu sayısında siz değerli
okurlarımız için yeni köşemiz YEMEKNAME'ye
devam ediyoruz. Bu defa da aşama aşama
Sini Kebabı tarifi veriyoruz, hem de davet
ettiğimiz davetlilerin, yemek konusundaki
görüşlerini alıyoruz. Her sayımızda farklı
aşçılar tarafından hazırlanan farklı zevkleri
beğeninize sunacağız. YEMEKNAME, aynı
MALZEMELER
Yeşil biber
Soğan
zamanda bir network event gibi farklı
sektördeki insanlarımızı buluşturup
tanışmaları için bir aracı olacak. Sini
Kebabını hazırlayan aşçı gazetemizin köşe
yazarlarından Ahmet Suat Arı.
Davetlilerimiz: Şeyda Gedik Koç, Gökhan
Çoban , Havva Çınar ve Serap Aydos.
Sini Kebabı
Mekan: Ottoman
Sarnıç Rotterdam
VE YEMEK
ANI...
“Ben de iyi yemek yaparım”
diyorsanız, [email protected]
adresine maillerinizi bekliyoruz.
Baharatlar
Kabak
Gokhan Çoban:
Capgemini'de danışman olarak çalışıyorum ve aynı zamanda
Veenendaal
D66 parti başkanıyım. 1988'den beri
Hollanda'da yaşıyorum ve 'eşitliği kayıtsız şartsız herkes için
geçerli kılmayı kendime misyon edindim'.
Hazırlaması kolay
2 kg Kıyma
ekmek Mengen
Kayığı
Patates
Mantar ve yeşilbiber İnce doğranmış Sebzeli
1. APERATIF OLARAK KABAK KAYIK
1
2
Katkılarından dolayı
Ottoman Sarnıç
Restoran'a teşekkür
ederiz.
Kabak kayık
Malzemeler: 5 tane kabak, İçi için: 1 soğan, 2 yeşilbiber, 1 diş sarımsak, mantar, reyhan,
karabiber , tuz, 1 sucuk veya salam, 3 yumurta, kasar peyniri.
Malzemelerin hepsi ince doğranıp tavada kavrulur. Yumurtalar çırpıp üzerine döküp hepsi
pişirilir. Kabaklar uzunlamasına kesilir ve içi oyulup 5 dakika suda haşlanır. Kabaklar tepsiye dizilir ve kavrulmuş malzemeler kabağın içine doldurulur. Üzerine kasar peyniri rendesi
serpip fırında 20 dakika pişirilir.
2. APERATIF:Kızarmış ekmek üzerine ıspanak ve yoğurt
Ispanaklar
doğranıp
soğanla tavada
kavrulur.
Ekmekler
fırında kızartılır
ve üzerine
ıspanak
kavurması
serilir. En
üstüne yoğurt
ve son olarak
pul biber
serpilir. Servise
hazır.
3
4
SİNİ KEBABI Tüm malzemeler (biberler, soğanlar, sarmısaklar, maydonozlar ve baharatlar)
ince ince doğranıp veya blender'da çekilip kıyma ile 10 dakika boyunca guzelce yoğrulur.
Karıştırdıktan sonra yayvan bir siniye veya geniş bir tepsiye yayılır ve 10 dakika kadar buzdolabında bekletilir.
Şeyda Gedik Koç: Ahmet Suat Beyefendi'nin özenli yemekleri, sohbetiniz, oluşturduğunuz güzel
atmosfer ile birlikte geçirdiğimiz saatler oldukça lezzetliydi. Havva Çınar: De gerechten zagen
er uitnodigend uit. Het voorgerecht is een delicatesse. Het smelt weg in je mond. Hoofdgerecht
is heerlijk. De kok heeft heel erg zijn best gedaan. Goede combinatie. Bedankt!
5
6
Köfte 200 derece de fırına verip 15 dakika kendini çektikten
sonra üzerine domates, biber doğranır ve patatesler ikiye
bölüp sırtını tam kesmeden dilimleyip köftenin üzerine dizilir,
tekrar fırına verilir ve 30 dakika daha pişirilir servise hazırdır.
Afiyet olsun.
23
HABER
NOVEMBER - KASIM 2010
Türk kahvesini
usülüne uygun yapın!
1
2
Hazırlarken birkaç gram
gülümseme katmayı ihmal etmeyin
Şeyda
Gedik Koç:
'Lise
yıllarından
beri
yazmayı
seven,
4 kitaba
sahip bir
bayan olup
edebiyat ile meşgul olmaktadır.
Şuan Tılburg Üniversitesinde
okumakta ve aynı zamanda kızını
büyütmekle meşgul olan bir
annedir'
5
Serap Aydos:
'2 aydır Hollanda'da
yaşıyorum. 2006-2010
arası Türkiye'de Hollanda
Büyükelçiliğinde çalışıp
orada Hollandaca Uyum
Sınavı kursları verdim.
Şimdi ise kendi işyerim
var.'
Havva Çınar:
'Eerste Nederlandse
Montessorischool
Den Haag okulunun
müdürüyüm.
Zoetermeer'de
ikamet ediyorum.'
Serap Aydos: Yemekler çok lezzetlidydi. Ahmet
Suat bey'in ellerine sağlık. Ben menüyüde yazıları
kadar başarılı buldum. Gökhan Çoban: Ik ben kritisch en kieskeurig als het gaat om eten. Maar vanavond ben ik aangenaam verrast met de kookkunsten
van mijn gerespecteerde vriend Suat Arı. Het eten
was heerlijken voor herhaling vatbaar.
Ahmet
Suat Arı
yemek pişirmedeki
ustalığını
gösterdi
ve davetlilerimizden
tam not
aldı...
4
3
T
ürk kahvesinin kendine has
özelliği pişirilme esnasında
ortaya çıkar. Türk kahvesi diğer kahveler arasında kaynatılarak hazırlanan tek kahve
türüdür. Kahvenin lezzetinde önemli
olan ilk unsur kaliteli bir kahve kullanmaktadır. Sonraki unsur ise kullanılacak suyun kalitesidir. Kesinlikle musluk
suyu kullanmayın. Musluk suyundaki
klor kahvenizin tadını bozabilir.
Kahve fincanınızı ağzına ka1 dar soğuk içme suyu ile doldurup, suyu cezveye boşaltın.
Cezveye her bir fincan için
2 bir tatlı kaşığı kahve (bu yaklaşık olarak 5 gram kahve demektir)
ekleyin. Daha sonra isteğe göre şeker
ekleyin. Eğer kahve az şekerli olacaksa 1 çay kaşığı şeker ilave edin. Orta
şekerli kahvede 2 çay kaşığı şeker ve
çok şekerli de daha fazla şeker ekleyebilirsiniz.
Kısık ateşte kahve ve şekeri
3 iyice karıştırarak pişirin. Sakın
yüksek ateşte çabuk pişirmeye çalışmayın.
Yaklaşık bir dakika içerisinde
4 kahve dönmeye başlayacaktır
yani kahvenin köpüğü oluşacaktır. Bu
köpüğü fincana alıp kaynatmaya devam edin. Oluşan köpüğü tekrar fincana alın. Bu köpürtüp köpüğü alma
işlemini tercihen 1 ya da 3 kez tekrar
edin.
Son olarak, kalan kahveyi
5 biraz daha pişirin ve fincana
boşaltın. Türk kahvesi Türk lokumu ve
su ile servis edilir.
Tarif için Meram Restoran'dan
Ülkü'ye teşekkürler...
243_Amsterdam 105x210 mm EN.indd 1
3/10/10 1:56:47 PM
24
Interview | Merve Karaman
Foto | Yahya Hussin
NOVEMBER - KASIM 2010
Openbaar Vervoer
Student @ het
HABER
1
Wat is het
grappigste/leukste/raarste wat je hebt
meegemaakt in het
openbaar vervoer?
Hoe vaak reis je per
week met de OV?
Hoeveel uur is dat in totaal?
Hoeveel ervan is studie
gerelateerd?
2
Wat is je favoriete
bezigheid in de trein?
Kun je studeren, kijk
je liever voor je
3 uit,
of haal je het
liefst je ongeslapen
uren in? Stel: de OV-kaart wordt
4 afgeschaft, en je
moet betalen voor
al je reiskosten. Zou dat
een barrière zijn voor de
voortgang van je studie?
l
ogeschoo
ğan (22)
Fatma Do ars Pedagogiek @ H
die: 2e ja
Stu
egen
m en Nijm
van Arnhe
Stu
it Nij
Universite
Radboud
ja
rsiteit Nij
Studie: 4e
oud Unive
b
d
a
R
@
Recht
Tijdens een treinreis heb ik twee tieners zien
vechten. Ze kwamen al vechtend de trein binnen maar
iedereen in de trein negeerde hun, waar ik me enorm
aan ergerde. Ik ben tussen de ruziënde jongens in gaan
staan om ze uit elkaar te halen. Even later kwam de
conducteur en op het volgende station stond de politie,
die inmiddels was ingeschakeld, op hun te wachten.
Dat een jongen de OV van zijn vriendin
bij zich had in plaats van zijn eigen OV. De
reactie van de conducteur: ‘En nu die van
jezelf graag’. Hij heeft uiteindelijk geen
boete gekregen, maar wel een waarschuwing.
Ik reis eigenlijk sinds de middelbare
school periode heel vaak met de trein, maar
heb niet echt veel meegemaakt ben ik bang.
Ik reis vijf keer per week op en neer tussen Venlo
en Nijmegen omdat ik daar studeer. Dagelijks ben ik
2,5 uur onderweg, dus 12,5 uur per week in totaal.
Persoonlijk vind ik dat niet erg, ik heb het wel over
voor mijn studie.
Vaak reis ik drie keer per week voor mijn studie, dat is dan maximaal zes uur per week. Het
komt weleens voor dat ik naar de Randstad moet
en dit kost me dan al gauw drie uur extra. Dit is
dan bedoeld voor mijn werk.
Ik reis 2 keer in de week met de trein om naar
mijn ouders te gaan, maar echt studie gerelateerd
reis ik niet. Totaal reis is sowieso 10 uur per week
en binnenkort wordt het wel meer, omdat ik in Arnhem ga werken.
Studeren in de trein lukt me meestal niet door de
drukte om me heen. Ik kom vaak bekenden tegen in de
trein waar ik dan mee praat gedurende de reis. Door de
gezelligheid merk ik vaak niet veel van eventuele vertragingen. Indien ik alleen ben luister ik weleens muziek
onderweg.
Wat ik meestal doe in de trein is een spelletje spelen op mijn mobiel, muziek luisteren en
slapen. Bij een korte reisduur, wanneer ik naar
de uni moet, zit ik vaak te gamen op mijn mobiel
of luister ik muziek. Studeren doe ik nooit in het
openbaar vervoer, want daar wordt ik letterlijk
misselijk van.
Daar moet ik niet eens aan denken! Dat zal namelijk een mooi bedrag worden aan het einde van de
maand. Maar toch zal ik blijven reizen voor mijn studie, je zou er toch wat voor over moeten hebben? Je
kunt de kosten daarvan ook zien als een investering
voor een goed beroep in de toekomst.
Nee absoluut niet. Als het me te duur word
neem ik de auto in plaats van het openbaar vervoer. Maar voor verre reizen zal ik dan de trein
nemen, omdat ik autorijden niet fijn vind.Ook een
beetje uit gemakzucht denk ik.
AYETEK op zoek naar partnerships met
duurzame energie investeerders
H
lalı (27)
ht @
Saliha Yay ars Nederlands Rec
ja
e
n
4
e
die:
meg
Europees
n (24)
Yasemin Ü ars Internationaal & megen
et interview
met de titel
‘Tersine Göç
Hikayeleri’ ‘ in de vierde
editie van Haber is aanleiding geweest tot de
kennismaking met
mijn nieuwe compagnon ing. Ekrem
Karaçalı, M.Sc..
Ekrem die zowel zijn hogere technische school opleiding als zijn wetenschappelijke onderwijs heeft genoten in Utrecht, was vastberaden
om met zijn vrouw en drie kinderen
naar Turkije te verhuizen. Hij moest
en zou ‘het leven herdefiniëren’, zoals
hij het noemde. Al betekende dat dat
hij daarmee afscheid zou nemen van
zijn huidige werkgever Imtech; één
van de grootste Europese technische
dienstverleners, waar hij de afgelopen
twee jaar had genoten van een veelomvattend Management Traineeship.
Wat begon met een simpele e-mail is
in een korte tijd uitgegroeid tot een
hechte vriendschap en een productieve samenwerking. Deze samenwerking heeft geresulteerd in ons nieuw
bedrijf Ayetek. Naar mijns inziens een
ideale voorbeeld van de transnationale
ondernemingsmogelijkheden tussen
Turkije en Nederland en zelfs Turkije
en Europa.
Ayetek richt zich op de Turkse
windenergie markt. Een markt die de
"Ayetek is het resultaat van een bijdrage van Haber op
ondernemend Nederland/Turkije."
HABER
VERBINDT
MENSEN
afgelopen 4 jaar een
enorme groei heeft getoond van
bijna niets in 2006 tot 1600 MW in
2010. De verwachting is dat de capaciteit van de Turkse windparken in
2011 groter zal zijn dan 2500 MW,
wat gelijk is aan de capaciteit van de
Nederlandse windparken. Door deze
snelle groei heeft de markt geen tijd
gehad om hierop te anticiperen, wat
heeft geleid tot een interessant gat in
de markt. Waar er in Nederland meerdere onafhankelijke windturbine onderhoudsbedrijven zijn met tientallen
miljoenen euro’s aan omzet is dat aantal in Turkije nihil. Of sinds kort één;
namelijk Ayetek. De verwachting is dat
er binnen twee jaar sprake zal zijn van
een onderhoudsmarkt t.w.v. ongeveer
50 miljoen euro en binnen 5 jaar zal dat
zich meer dan verdrievoudigen naar
170 miljoen. Naast de windturbine onderhoudsmarkt (Ayetek Maintenance)
wordt er in Turkije op de korte termijn
een nieuwe markt verwacht. Nieuwe
wetten maken het namelijk mogelijk
om zelfstandig energie te produceren
en te verkopen aan de overheid zolang
dat per (rechts)persoon lager is dan
500 kW. Windturbines die door Ayetek
geleverd zullen worden bieden een uitstekende oplossing (Ayetek Projects).
In de tussentijd heeft Ayetek gebouwd aan een specialistisch netwerk
aan Nederlandse en Europese partners en heeft de distributeurschap
van meerdere grote Europese bedrijven verkregen. Ook heeft Ayetek adviesdiensten geleverd aan grote Turkse
investeerders zoals Borusan Enerji en
Aksa Enerji. Naar alle waarschijnlijkheid zal begin 2011 ook de eerste windpark onder beheer worden genomen.
De kracht van Ayetek is dat zij de
Vanwege het geluid kan ik niet studeren maar
meestal luister ik muziek of lees ik een boek.
Soms is het ook wel leuk om gewoon om je heen
te kijken...
Ik denk dat ik dan een kortingskaart aanschaf
en gebruik blijf maken van het openbaar vervoer.
Een auto blijft voor een student
toch een dure grap.
20.000
km met
de auto
N
a lange overwegingen om het
met eigen kracht
te financieren heeft Ayetek
recentelijk toch besloten om
ingang te geven aan geïnteresseerde investeerders. Dit om de
aantrekkelijkheid van de markt
nog optimaler te benutten en de
entreebarrières voor toekomstige
toetreders zelfs hoger te zetten.
Vooral uit Turkije hebben zeer interessante partijen, zoals voormalige
directeuren van vooraanstaande
bankinstellingen, interesse getoond.
Partijen uit Nederland laten nog op
zich wachten.
Het is zelfs voor ons moeilijk
te bevatten dat we elkaar pas
voor het eerst persoonlijk hebben
ontmoet op 1 mei 2010. Vooral als
we bedenken dat we sindsdien
samen ongeveer 20.000 km met
de auto hebben afgelegd, in 11
verschillende Turkse provincies
vergaderingen hebben gehad, 15
Turkse windparken, 8 windpark
investeerders en zowel InterSolar
als Husum Windfair In Duitsland
hebben bezocht. Eén van de mooiste aspecten van dit avontuur is
denk ik het feit dat we de prachti-
know-how van Europa en het ondernemerschap van Turkije combineert en
door deze technologie transfer een toegevoegde waarde levert aan de Turkse
windenergie markt. Op deze manier
ge
landschappen van
Turkije hebben mogen bezichtigen. Ook het uitzicht vanuit de
windturbines is elke keer weer
prachtig.
Hoe gek iemand moet zijn
om midden in een economische
crisis met drie kinderen ontslag te
nemen van een vooraanstaande
bedrijf als Imtech (of juist niet?)
om naar Turkije te verhuizen
zonder enige financiële basis, wat
ons beiden motiveert en draaiende houdt, wat onze idealen zijn
voor onze kinderen, voor Turkije
maar zeker ook voor Nederland
zal ik de lezers van Haber voorlopig besparen. Graag wil ik hierbij
Haber en in het bijzonder Ibrahim
Karaman bedanken voor zijn
onbewuste bijdrage aan Ayetek
en zijn oprechte interesse in ons
verhaal. Naast vele bijdragen van
Haber op meerdere gebieden is
Ayetek is het resultaat van een bijdrage van Haber op ondernemend
Nederland/Turkije.
vervult Ayetek haar missie, namelijk
het aangaan van partnerships met
duurzame energie investeerders door
het vervullen van een ‘system integrator’ rol.
25
FOTO-INTERVIEW
Fatma Alakay
Werk
Mijn werk is nou lekker dichtbij nadat ik naar Utrecht ben verhuisd, dus
ik hoef niet heel vroeg op te staan. Ik
sta om 7.30 uur op en ga naar mijn
werk. Ik zit daar op verschillende
projecten, het ligt eraan wat voor
project ik heb. Ik geef intercultu-
Hobby en Ontspanning
Fatma
Alakay al 10 jaar
werkzaam bij NIGZ
te Woerden als projectmedewerker.
Tevens geeft ze ook veel trainingen
en workshops aan professionals die
te maken hebben met mensen met
rele communicatietrainingen aan
hulpverleners. Wat ze in de praktijk
tegenkomen zoals communicatieproblemen, advisering, begeleiding
van de patiënten met andere culturen. Het kan door heel Nederland in
het zuiden en noorden. Soms kan
Ik heb soms een hele drukke
en stresvol baan wanneer
veel trainingen achter elkaar
gepland worden. Naast mijn
werk wil ik dan dingen doen
die me rust geven. Ik wil
veel vrienden bezoeken of
naar een concert of museum
gaan. Ook maak ik soms mijn
eigen kleding. Deze kleding
hieronder heb ik dan ook
zelf helemaal ontworpen en
gemaakt. Vaak krijg ik dan de
vraag van vrienden waar ik
het heb gekocht.
Klussen is echt mijn
ding. Ik koop dingen van de
tweedehandswinkel en knap
ze op. Zo kan oud ook heel
mooi zijn. Het zijn als het ware
projecten voor mij, waar dan
geen druk of deadline op zit.
Dan zit ik ‘s avonds na mijn werk iets aan het verfen of aan het
klussen. Het geeft me rust en neemt al mijn stress weg. Toen ik
mijn woning kocht, wist ik dat het een kluswoning was,
maar dat vond ik niet erg. Het is een jaren 30
woning en heeft een mooie sfeer. Ik vind dat
het leeft. 4 maanden heb ik erover gedaan
om het te maken zoals het nu is. Het heeft
veel moeite
gekost, maar
uiteindelijk
ben ik er
heel blij mee.
In deze editie van HABER hebben we wederom een kleurrijke persoonlijkheid te gast. Wij willen de lezers
kennis laten maken met de diverse kwaliteiten van iemand middels een foto-interview. In deze editie
hebben we Fatma Alakay te gast die in het dagelijks leven werkzaam is bij NIGZ als projectmedewerker.
Wonen
een multiculturele achtergrond. Officieel heet het 'interculturele communicatietrainingen aan hulpverleners'
Fatma is eigenlijk een diëtiste en ze
wist altijd al dat ze iets met gezondheid wilde doen.
Toen ik dit huis had
gekocht, hebben naast
mijn familie ook veel
vrienden me geholpen met het klussen
en opmaken van
het huis. Nadat alles
klaar was hebben we
een housewarming
gehouden en heb ik
aan iedereen gevraagd
een boodschap of
typisch kenmerk van
hun of van mij op
te schrijven of er
op te schilderen
als aandenken.
Nu woon ik
samen met mijn
goede vriendin
Leyla Çakır.
het een halve dag duren. Ik werk al
10 jaar hier. Ik heb voeding en diëtiek gestudeerd en maar 6 maanden
gewerkt als diëtist en daarna ben ik
bij NIGZ terecht gekomen.
Antiek
Deze platenspeler heb ik samen met mijn broer in
Nijmegen van een tweedehands winkeltje gekocht,
hij werkt nog. Ik hou van muziek van verschillende
culturen. Vroeger luisterde ik heel veel klassieke muziek zoals Mozart, maar ook veel Arabisch. Hier ben ik
mee opgegroeid.
Ik hou van oudheid en
stedelijke architectuur.
Andalusië is een stad waar
ik zo graag naar toe wil, ik
ben er helaas nog niet geweest. Ik heb wel boeken
over Andalusië. Dit boek
speelt zich in Cordoba in
1568 af, moslims werden
toen via dwang bekeerd
tot het christendom. Ik
vind het een prachtig
boek om te lezen.
Ik vind architectuur heel
leuk. Ik ben vorig jaar naar Lissabon geweest, dit jaar ben ik verder naar Rome, Londen en Antwerpen geweest. In Turkije heb
ik ook veel gezien, waaronder
de hele westkust. Ik wil graag
reizen maar lukt helaas niet altijd. Istanbul is een stad waar ik
verliefd op ben omdat het heel
veel verschillende culturen en
etniciteiten behelst. Daarnaast
natuurlijk de architectuur van
al deze steden, waar ik me heel
goed in kan vinden.
Reizen
Dit theesetje is nog van mijn moeder geweest. Het zat in de uitzet
van mijn moeder voordat ze ging
trouwen. Ik heb het later gekregen
van haar en naar mijn huis meegenomen. Het is een hele aparte en
mooie theeset waar ik veel
waarde aan hecht...
Ben je ook veelzijdig in je sociale en professionele leven? Én wil je volgende keer ook in deze
rubriek staan? Stuur dan een e-mail naar [email protected]
Özel günlerinizi film
setine çevirebilirsiniz.
Başrolde gelin ve damat!
HABER
NOVEMBER - KASIM 2010
Bruiloft fotografie
0628-596961
Keuken en Koken
Ik kook ook graag. Ik
kook heel verschillend en van alle
keukens, dus van
wokken tot Marokkaans, Turks en
Arabisch. Ik kom natuurlijk zelf uit Hatay,
dus voornamelijk
Syrische gerechten.
Ik hou veel van pittig
en kruidig. Voor
mijn werk heb ik wel
eens een fotosessie gehad voor
een kookboek met
Turkse recepten.
Jeugd
Deze foto van mij hieronder heeft op
de voorpagina van NRC Next gestaan,
toen het kabinet nieuwe hervormingen rondom emancipatie ging
invoeren. Ik ben toen geïnterviewd
en ze hadden de foto op de voorpagina gebruikt. Echter ik wist niet dat
ze dat zouden doen, dus toen ik de
volgende ochtend naar de kiosk ging
om de krant te kopen, zag ik daar
heel groot mijn foto staan. Ik was wel
verrast toen ik mezelf zo groot in de
krant zag.
De foto ernaast is van mijn
moeder toen ze even oud was als ik
nu. Men vindt dat we wel veel op elkaar lijken, maar zelf zie ik dat niet zo.
Misschien komt het door de houding
in de beide foto's.
De foto's hieronder zijn van
1980 toen we net in Nederland waren.
Wat mij heel erg bij is gebleven van
mijn jeugd zijn de wijze woorden
van mijn opa geweest. Hij was een
vooruitstrevende geleerde (alim) in
ons dorp. Toen ik acht jaar was, vroeg
hij aan mij "Fatma, heb je geleerd hoe
je moet breien? Als je kan breien, kun je
van wol iets breien, die je daarna kan
verkopen. Waarna je later een schaap
kan kopen en van zijn wol weer nieuwe
dingen kan maken, zodat je je zelf kan
redden. Het is heel belangrijk dat je
zelfstanding en onafhankelijk bent".
Dit advies van mijn opa is me altijd
bijgebleven, wat voor die tijd een erg
vooruitstervende gedachte was.
KvK
HABER
BESTE KRANT VAN NEDERLAND
K AM ER V
26
NOVEMBER - KASIM 2010
Kamer van Koophandel Midden-Nederland in Utrecht
OPHANDEL
O
K
AN
Spot-Art winnaar bekend
Uit de voorselectie zijn er
uiteindelijk drie studenten/
ondernemers gekozen die hun
plannen in een korte pitch op
het drukbezochte Netwerkplein
tijdens de Startersdag hebben
gepresenteerd. Dat waren Tialda Lublink van OMG IT's Green
productions, Daniëlle Rouwen
van MobiGarden en Bart Veldhuizen van Spot-Art.
De jury, Jacques Peeters van
de Rabobank, Diana Visser van
UniPartners en Oscar van der
Ende van Wijk In Bedrijf, heeft
uiteindelijk gekozen voor de
presentatie van Bart Veldhuizen van Spot-Art.
Op basis van creativiteit,
haalbaarheid en volledigheid
en zijn presentatie sprong
Bart er net wat meer uit in
vergelijking met de twee andere eveneens goede kandidaten. Bart heeft een bijzonder fraai product van staal
met perforaties waardoor
kunstwerken met verschillende afbeeldingen kunnen
ontstaan. Meer informatie
over Spot Art is te vinden op
www.spot-art.nl.
Bart ontving de prijs uit
hande van Ron Visser van de
Kamer van Koophandel Midden-Nederland. De prijs bestaat uit een bedrag van 1000
euro, coaching door Lorraine
Vesterink van de Unieke Ondernemer en een boekhoudpakket van Snelstart. De prijs
is gesponsord door Rabobank,
SLO en Uitgeverij Deviant.
johnprinsfotografie.nl
Bart Veldhuizen van Spot-Art
is de winnaar geworden van de
ondernemingsplanwedstrijd.
Doel van de wedstrijd die de
KvK in samenwerking met de
Unieke Ondernemer heeft georganiseerd, is het stimuleren
van ondernemerschap binnen
het onderwijs.
Meldingen over misbruik naam
Kamer van Koophandel
Regelmatig ontvangt de Kamer van Koophandel berichten
van bedrijven die zijn benaderd
in naam van de KvK. De KvK
waarschuwt voor deze verkooptrucs.
Er zijn bedrijven die de naam
van de Kamer van Koophandel
gebruiken om hun producten te
verkopen. In sommige gevallen
vragen ze naar uw beveiligingsgegevens of andere persoonlij-
ke informatie die u niet zomaar
wilt prijsgeven.
Bij twijfel contact opnemen
Neem bij twijfel aan de betrouwbaarheid van een bedrijf
altijd eerst even contact op met
de Kamer van Koophandel. Zeg
tegen het bedrijf in kwestie dat
u eerst contact opneemt met de
Kamer van Koophandel en dat u
daarna eventueel op hun aanbod terugkomt.
Tel: 030-8890206
E-fax: 0847-292120
E-mail: [email protected]
Lid van College Belastingadviseurs
Tafelbergdreef 36
3564 AB Utrecht
www.profa.nl
Belastingadvies
Opstellen jaarcijfers
Aangiften inkomstenbelasting
Aangiften vennootschapsbelasting
Doelgroep
• mkb-ondernemers
• met personeel
Startersdag
2009
De Fabrique
in Utrecht
• die
de in
startersfase
voorbij
zijn
• uit de provincie Utrecht
KvK Ondernemersconsult, voor
slimme ondernemers
KvK Ondernemersconsult is een
initiatief van de provincie Utrecht,
dat mkb-ondernemers ondersteunt
in het kader van de crisis.
Waarom KvK Ondernemersconsult?
Uit onderzoek is gebleken dat
25% van de mkb-ondernemers als gevolg van de crisis - behoefte
heeft aan extra ondersteuning bij
het ondernemen op het gebied van
financiën, marketing en personeel.
Het aanbod van de markt sluit niet
altijd aan op de behoefte van de ondernemers. Ook weten ondernemers vaak niet waar ze zich kunnen
‘melden’. Daarom is KvK Ondernemersconsult opgezet. Een initiatief
van de provincie Utrecht, in samenwerking met de Kamers van Koophandel Midden-Nederland en Gooi,
Eem- en Flevoland.
Wat is KvK Ondernemersconsult?
KvK Ondernemersconsult is een
centraal meldpunt waar ondernemers een gratis adviestraject kunnen aanvragen, bestaande uit een
intakegesprek met een KvK-ondernemersadviseur en, indien nodig,
een vervolggesprek bij een deskundige partner uit het netwerk.
Tijdens het intakegesprek maakt de
ondernemersadviseur samen met
de ondernemer een analyse van de
bedrijfssituatie. Wanneer vervolgens externe expertise is vereist,
verwijst de ondernemersadviseur
door naar een deskundige partner
uit het netwerk, die een eerste gratis consult aanbiedt. Na het gesprek
bij de partner neemt de ondernemersadviseur contact op met de
ondernemer om te vragen hoe het
advies gewaardeerd wordt. De KvK
blijft de ondernemer volgen totdat
deze een stap verder is geholpen
met ondernemen. De partners bieden naast het eerste gratis consult
ook nog een korting aan op het uurtarief bij een vervolgtraject.
Hoe werkt het?
Heeft u onder uw clientèle ondernemers die ondersteuning
kunnen gebruiken? Of heeft u zelf
vragen? Via www.kvkondernemersconsult.nl kan direct een gratis consult worden aangevraagd. Of
bel met één van de KvK-ondernemersadviseurs: Maaike de Graaf, M
06-285 554 71 of Robert Barendse,
M 06-212 062 65.
Heeft u vragen over het project,
belt u dan met de projectmanager
Roxanne van Vliet, M 06-220 348 10.
Gratis financieel dashboard voor ondernemers
O
ndernemers in de provincie Utrecht kunnen
met ingang van vandaag
gebruik maken van een gratis financieel dashboard. Hiermee krijgen ondernemers in één oogopslag
inzicht in hun huidige en toekomstige financiële situatie. Ook de
effecten van toekomstplannen of
veranderingen in het bedrijf worden hiermee zichtbaar.
Het financieel dashboard is onderdeel van het programma KvK
Ondernemersconsult. Dit is opgezet door de Kamers van Koop-
handel Gooi-, Eem- en Flevoland
en Midden-Nederland met steun
van de provincie Utrecht. Doel is
het ondersteunen van MKB-ondernemers die daar behoefte aan
hebben. Voor hen is er een gratis
KvK ondernemersconsult beschikbaar op het gebied van financiën,
marketing en personeelszaken. De
KvK’s werken hiervoor samen met
gerenommeerde partners.
Scenario’s
Het financieel dashboard is
te downloaden vanaf de website
www.kvkondernemersconsult.nl.
Na het invullen verschijnen 4
scenario’s: van economische depressie t/m herstel. Het invullen
van de scan kost zo’n drie kwartier.
Daarmee krijgt de ondernemer informatie die een goed beeld geeft
van de toestand waarin het bedrijf
zich bevindt. Niet alleen de huidige
situatie maar ook wat de toekomst
in petto heeft. Aansluitend kan hij
of zij de uitkomsten bespreken met
een ondernemersadviseur van de
Kamer van Koophandel.
27
HABER
Christen-democratie sluit
mensen per definitie niet uit
Wat vindt u van het Frissen
rapport?
Dit maakte helder wat er mis
ging met de campagne. Er ligt een
uitdaging voor de partij om kritische mensen te betrekken bij het
nieuwe gedachtegoed van de partij in de 21e eeuw. Daarmee legde
het rapport de vinger precies op
de zere plek. Er was een gesloten
bestuurscultuur met weinig ruimte
voor mensen die kritiek hadden.
Bij een gesloten bestuurscultuur is
het van belang dat die open wordt
gemaakt en dat er ruimte is voor
NOVEMBER - KASIM 2010
verschillende opvattingen en dialoog. Ik hoop dat het partijbestuur
hier ook in slaagt.
U heeft een aantal jaren geleden met Mohammed Sini samengewerkt aan een project. Wat
voor resultaten heeft dit project
opgeleverd?
Het project heeft opgeleverd dat
er een enorme bijdrage aan de integratie dialoog is geleverd. Ik word
overal in het land uitgenodigd om
te praten over de ‘nationale identiteit’ en integratie. Ik ga graag op
de uitnodigingen in vanuit de in-
Wees trots op wie je bent
HOGIAF is de grootste multiculturele ondernemersorganisatie in Nederland. Waarom
bent u hierbij betrokken?
tentie van betrokken burgerschap.
Daarnaast is het zeer inspirerend
om dit te doen. Het land is namelijk
van ons allemaal in tegenstelling
tot wat sommigen ons willen doen
geloven. Tegelijkertijd moet iedereen dan wel een bijdrage willen
leveren. Dat besef begint langzaam
door te dringen.
Wat is uw visie op het feit dat
veel Turkse CDA-ers sinds een
paar jaar niet hun stem kunnen
laten horen? Er zijn ook gemeenteraadsleden die hun eigen weg
zijn gegaan.
Ik heb zelf ook zitten afwegen
of ik nog door wilde gaan met het
CDA. Ik wilde afhaken. Wat dat
betreft voel ik me verwant met die
mensen die het CDA de rug toekeren. De christen-democratie verhoudt zich per definitie niet met
het idee mensen uit te sluiten. We
willen juist inclusie. Alle burgers
moeten ook participeren, dat is ieders verantwoordelijkheid. Het gedachtegoed van de PVV verafschuw
ik. Ik vind het onnederlands en ik
Wie is de Kampioen van Nieuw West?
Funda Uçar, 21 jaar
Ik werk bij stichting de Brug als
assistent accountant.
Ik bezoek vrouwen die
geïsoleerd zijn om als brug te
fungeren tussen deze vrouwen en
maatschappelijke instanties. Het
grootste probleem is de taal. Ik
spreek Turks met hen en geef ze
adviezen. Ik zie ze elke week of om
de week, soms bel ik ze als ik weet
dat het goed gaat. Ik heb laatst bijvoorbeeld een vrouw geholpen die
net gescheiden is. Ze had schulden,
haar woonlasten waren te hoog geworden, en haar kind
had problemen op school. Toen heb ik samen met haar en
de school een gesprek georganiseerd, waarin we hebben
geadviseerd om met haar kind naar een psychiater te gaan.
Waarom ik me graag aan
HOGIAF verbind is dat deze mensen zich op een actieve manier
willen onderscheiden in de samenleving. Mensen gelieerd aan
HOGIAF zijn mensen die op ondernemende wijze deelnemen aan de
samenleving. Ik wil dat stimuleren
omdat ze een voorbeeld voor de
samenleving zijn. Daarom ben ik
erbij betrokken en draag ik zo’n
organisatie een warm hart toe.
Hoe kijkt u naar de handel
tussen Nederland en Turkije in
de komende jaren?
Die zal alleen maar toenemen.
De wereld is steeds meer aan het
globaliseren. Een wereld zonder
heb er veel moeite mee.
Dat ik er toch bij ben gebleven,
heeft alles te maken met die 2e oktober. Toen is besloten om bij onze
idealen te blijven en vanuit onze
overtuiging verder te gaan. Ik voel
me erg verbonden met die een derde van de mensen die tegenstander
was van het gedoogakkoord. Die
moeten ook een stem krijgen.
De verharding van het politieke klimaat baart veel mensen
zorgen. Deelt u dat? Is er nog reden voor optimisme?
Hoewel ik vind dat er een verharding van het politieke klimaat
plaats vind, ben ik een rasoptimist.
Ik ben trots op ons land omdat wij
namelijk bevoorrecht zijn hier in
Nederland. We zijn een van de rijkste landen. Ik ben niet trots op het
politieke klimaat maar wel wat er
in de samenleving gebeurt; dat er
samengewerkt wordt tussen mensen van allerlei verschillende afkomst en dat de integratie ook op
hogescholen aan het doorzetten is.
Dat is indrukwekkend.
grenzen zal zich meer en meer
gaan manifesteren. Tussen Nederland en Turkije zijn historische
verbindingen. Los van de vraag
of Turkije lid zal worden van de
Europese Unie zal de dynamische
ontwikkeling van Turkije blijven
doorgaan. Dit heeft ook invloed
op de handel tussen Nederland
en Turkije. Met of zonder lidmaatschap zal die dynamiek voort
blijven gaan en dus ook de handel.
Heeft u nog een tip voor jonge,
Turkse ondernemers?
Go ahead! Ga ervoor. Laat je niet
afleiden door wat er in de politiek
gebeurt. Straal zelfbewustzijn uit.
Wees trots op wie je bent.
De politici lopen dus achter de
feiten en de werkelijkheid aan. Zij
hebben onvoldoende oog voor wat
er wel goed gaat.
Wat vindt u van de discussie
over de dubbele nationaliteit?
Past deze discussie in deze tijd
van globalisering?
Het is een discussie die past bij
het hedendaagse politieke sentiment in Nederland. Het is een
merkwaardige discussie omdat het
er uiteindelijk om gaat of iemand
een paspoort uit een moslimland
heeft. Door sommige politici wordt
met twee maten gemeten als het
om het dubbele paspoort gaat.
Ik ben trots op wie ik ben. Als
ik de kans zou krijgen een Fries
paspoort te krijgen, dan zou ik het
doen. Ik ben trots op mijn geboortegrond en op mijn afkomst. Als ik
in Frankrijk zou gaan wonen, dan
zou ik een Frans paspoort aanvragen maar ik zou nooit mijn afkomst
verloochenen, ik zou mijn Nederlandse paspoort willen behouden.
Deze vrijwillegers zijn genomineerd voor de Vrijwilligersprijs 2010. U kunt tot 18 november
stemmen op een van deze kandidaten op: http://www.vca.nu/kampioenen/index.html
Naime Yildirim, 41 jaar
Ik ben door een ouderparticipatiecursus op de school van mijn
zoon in contact gekomen met het
STOC (Stichting Turks Onderwijs
Centrum). Toen heb ik gevraagd of
ik iets kon doen. Er werken alleen
vrijwilligers bij het STOC. Ik werd
de begeleider van de vrijwilligers.
We willen kinderen extra steun geven bij hun schoolcarrière en ook
de ouders helpen. Onze weekendschool is een groot succes. Dit jaar
hebben we zeshonderd leerlingen!
Ik heb zoveel dingen geleerd hier. Nu durf ik meer, ik ben trots.
Ik werk full time en ben bestuurslid, ik coördineer de activiteiten, ik geef Turkse les aan kinderen. En ik geef volksdansles
en computerles.
Fatma Sari, 30 jaar
Ik ben veel actief op de school
van mijn kinderen, ik kook met kinderen in het buurthuis en organiseer
koffie/thema ochtenden voor vrouwen. Verder praat ik met iedereen
en vang signalen op waar ik zonodig
wat mee doe. Ik ken de buurtbewoners en activeer en stimuleer hen
om voor elkaar en voor de buurt
klaar te staan. Voorbeelden hiervan
zijn het organiseren van een themavoorlichting over het Steunpunt Huiselijk geweld maar ook een gezellige
barbecue organiseren met en voor buurtbewoners.
Ik wil graag buurtbewoners met elkaar in contact brengen
zodat ze zich samen kunnen inzetten voor de buurt. Samen sta
je Sterk!"
HABER
28
NOVEMBER - KASIM 2010
REGEERAKKOORD
Minister-president Rutte heeft aangegeven dat hij de beste persoon
heeft uitgekozen voor de kabinetsfuncties. Dat betekent dus dat al die
posities die in het kabinet door een man opgevuld zijn, door geen
enkele vrouw beter of net zo goed door een vrouw vervuld hadden
kunnen worden.
SONGÜL ARSLAN [email protected]
De nieuwe regering is gevormd, de rook is opgetrokken
en al snel zal het back to business zijn en waarschijnlijk zelfs
business as usual. In het regeerakkoord heeft de economie de
aandacht en Nederland zal weer
op de kaart gezet worden. We
moeten daar met zijn allen aan
werken.
Prima. Het idee ‘met z’n
allen’ spreekt mij meer dan aan
maar als ik naar het huidige
kabinet kijk, dan krijg ik niet het
idee dat we er met z’n allen iets
aan doen. Het lijken voornamelijk mannen te zijn die er alles
aan doen en de lakens uitdelen,
misschien wordt dat wel onder
business as usual verstaan. Het
feit dat het diversiteitsbeleid
gesneuveld is in het nieuwe
regeerakkoord is nauwelijks
opgemerkt. Er wordt beweerd
dat beleid op diversiteit helemaal niet nodig is want talent
zou uit zichzelf toch wel komen
bovendrijven. Nederland zou een
dergelijk beleid dus niet nodig
hebben.
Een dergelijk beleid zou
niet nodig moeten zijn, dat is
wat anders dan dat een dergelijk
beleid niet nodig is. Er zou altijd
naar de beste kandidaat gekeken
moeten worden. Ministerpresident Rutte heeft
aangegeven dat hij de
beste persoon heeft
uitgekozen voor de
kabinetsfuncties. Dat
betekent dus dat al
die posities die
in het kabinet
door een man
opgevuld
zijn, door
geen enkele
vrouw beter of net
zo goed
door een
vrouw
vervuld hadden kunnen
worden.
Ik heb
daar een andere mening
over. Maar laten
we eens meer
objectief kijken
naar hoe het
met de positie
van de man en
vrouw is gesteld
in Nederland en
dan met name
in vergelijking
tot de rest van
de wereld. Het
World Economic Forum,
een gerenommeerde
internationale
organisatie,
heeft kort-
geleden haar Gender Gap Index
voor dit jaar gepubliceerd. Dat is
een rapport waarin 134 landen
bestudeerd zijn met betrekking
tot het verdelen van middelen en
kansen tussen mannen en vrouwen. Onder andere de economische participatie en bijbehorend
salaris is onderzocht, toegang
tot onderwijs en bijvoorbeeld
gezondheid.
Zoals altijd zijn het de Scandinavische landen die de boventoon voeren omdat deze landen
een vrij egalitair beleid voeren.
De top vijf bestaat respectievelijk
uit IJsland, Noorwegen, Finland,
Zweden en Nieuw-Zeeland.
Nederland staat zeventiende op
deze lijst en zo heel slecht lijkt
dat niet. Toch is dat absoluut
geen reden om achterover te leunen of te denken dat het allemaal
wel in orde is. Het is namelijk helemaal niet in orde als je bedenkt
dat geen enkel land ter wereld
perfecte gelijkheid heeft tussen
man en vrouw.
Een land dat het veel
slechter doet dan Nederland is
Turkije. Turkije staat op nummer
126, van de onderzochte landen
bungelt het onderaan het lijstje.
Vrouwen zijn in Turkije weinig
vertegenwoordigd op topposities
zoals bijvoorbeeld binnen de
rechtspraak. Daar is dus nog
meer werk aan de winkel.
Wat kan er precies gedaan worden om de positie
van vrouwen te verbeteren, met name op hoge
posities? Het eerste wat
in me opkomt is het
quotasysteem. Dit
systeem hebben ze
in de Scandinavische landen. Het
kan dan ook geen
toeval zijn dat
die zo hoog scoren op dit soort
indexen.
Er is echter
veel weerstand tegen zo’n systeem van
quota’s. De critici vrezen dat het averechts
werkt en vrouwen
bevorderd worden
omdat ze vrouw zijn. In
ieder geval hebben ze
geen alternatief. Zelf zie
ik geen ander alternatief
dan het quotasysteem
omdat de dingen op z’n
beloop laten een veel slechtere optie is en verspilling
van sociaal kapitaal. Landen
met zo’n quotasysteem doen
het niet alleen goed op deze
lijst maar ook met betrekking tot onderwijs en geluk.
Daar kan men toch niet
tegen zijn?
Songül Arslan heeft een achtergrond in internationale en financiële projecten,
marketing en communicatie en is nu werkzaam als beleidsmedewerker op de afdeling
Buitenlandse Economische Betrekkingen van het ministerie van Economische Zaken.
WERK EN NETWERK
Naam: Tugba Çavuşoğlu-Xhemaili
Naam:
Saadet
Kara
Contact:
www.linkedin.com/TugbaCavusoglu
Contact:
Twitter: [email protected]
@TugbaCavusoglu
Mini C.V.
Mini C.V.
2009-heden: Studie Management in de zorg, De Haagse
Hogeschool (Den Haag)
2008-heden: Bestuur, Stichting Ulu Moskee (Sliedrecht)
2009 (6 weken): Taalcursus Engels (Malta)
2008 (12 weken): Stage, Çaykur Thee Groothandel (Turkije)
2006-2009: Opleiding Internationaal Groothandel, Zadkine
College (Rotterdam)
Mijn naam is Saadet Kara. Ik ben geboren en
getogen in Sliedrecht. Momenteel zit ik in de tweede
jaar van de studie Management in de zorg aan de
Haagse Hogeschool. In de periode 2007-2009 ik veel
stage-ervaring opgedaan. Omdat ik belang hecht aan
de Engelse taal, verbleef ik een jaar in Malta om daar
de Taalcursus Engels te volgen.
Daarnaast vervul ik de functie van secretaris in
het bestuur van Stichting Ulu Moskee (Sliedrecht).
Mijn taken bestaan onder andere uit het notuleren tijdens de vergaderingen en het bewaken en doorgeven
van de gemaakte afspraken. Daarnaast organiseer ik
als bestuurslid diverse activiteiten voor jongeren en
ouders. Te denken valt aan de (inhoudelijk belangrijke)
seminars over verschillende onderwerpen voor jongeren en ouders. Bovendien zit ik op de Cursus Turkse
Volksdansen. In mijn vrije tijd houd ik me verder bezig
met lezen en koken.
Kenmerken: Kies jouw 5 sterkste punten!


Nauwkeurig


Ambitieus
Vriendelijk
Teamplayer
Flexibel

Leidinggevende capaciteiten
Flexibel
Resultaatgericht
Representatief
Denker
Beslisser
Doener Zelfstandig
Maatschappelijk betrokken



Waarnemer

Naam: Havva Harmankaya
Naam:
Zafer
Avcı
Contact:
[email protected]
Contact: [email protected]
Doorzettingsvermogen
Organisatietalent
Humor
Ondernemend

Zelfverzekerd
Ondersteunend
..............................
per
02/2011:
2005
– heden
10/2010-heden: 1999 – 2004
2008-heden:
2006-heden: 2009-02/2010: 2008-2009:
Rechtsgeleerdheid,
Universiteit
vennoot – administrateur
bij van Tilburg
Storemanager,
Barsoi Mode (Utrecht)
DRN Accountancy
salaris- en financieel
medewerker
Toneelvereniging
Rietpluim
(Soest) bij
diverse
bedrijven
HBO
Rechten,
Hogeschool Utrecht
(Premaster) Liberal Arts, Bernard Lievegoed College, Vrije Hogeschool
Juridisch Assistent, Van der Goen Adv.
Mijn naam is Zafer Avcı (1987). Ik ben geboren
en getogen in Hilversum. Momenteel bevind ik mij in
mijn afstudeermaand van de opleiding HBO Rechten
aan de Hogeschool Utrecht. In de afgelopen periode
van september 2009 tot februari jl. heb ik de (premaster) Liberal Arts (Vrije Kunsten) gevolgd aan de
Bernard Lievegoed College te Driebergen-Zeist. Naar
hoogst verwachting zal ik mijn studie HBO Rechten
in de maand december 2010 afronden, waarna ik per
februari 2011 zal starten met de opleiding Rechtsgeleerdheid aan de Universiteit van Tilburg.
Al tijdens mijn studie HBO Rechten heb ik ervaring opgedaan binnen verschillende branches. Zo heb
ik een baan gehad als Supervisor bij Canal Digitaal tot
aan Juridisch Assistent bij het advocatenkantoor Van
der Goen Advocaten te Soest. Bij dit advocatenkantoor
heb ik tevens mijn bachelorstage mogen afronden.
Met name deze periode heb ik als zeer leerzaam en
uitdagend ervaren.
Naast mijn studie ben ik sinds oktober jl. werkzaam in de functie van Storemanager bij Barsoi Mode
te Utrecht. Als Storemanager ben ik verantwoordelijk
voor het coachen van medewerkers en optimaliseren
van de begroting. Het is dan ook onder andere mijn
taak om de winkel te runnen en te zorgen voor klantgericht werken.
Naast mijn studie en werk doe ik veel aan sport.
Daarnaast ben ik betrokken bij toneelverenging Rietpluim te Soest. Mocht je geïnteresseerd zijn in deze
vereniging dan hoor ik dat graag!
nst u
e
w
O
B
S
I
De
ezond
een fijn, g
evol
en vreugd
.
Offerfeest
Juridische dienstverlening
Dienstverlening interim-directie PO
Dienstverlening leerlingenvervoer
Pedagogische dienstverlening
Dienstverlening identiteit
Begeleiding oprichting scholen
Cultureel-educatieve dienstverlening
Hardwareweg 4
3821 BM Amersfoort
Postbus 1466
3800 Bl Amersfoort
Basistraining MR
Adviezen organisatie onderwijs
Algemene adviezen
Tel: 033 454 67 66
Fax: 033 454 66 66
www.deisbo.nl
[email protected]
29
NOVEMBER - KASIM 2010
SUCCESVOL
ONDERNEMER
Wie is Nurullah Erdem?
Ik ben in 1971 geboren in Aksaray,
als jongste telg van 4 broers. Een half
jaar daarvoor kwam mijn vader als
gastarbeider naar Nederland. Wij
bleven achter met mijn moeder en
4 kinderen. Zoals het destijds met
veel gezinsherenigingen ging, zijn
wij in 1975 door mijn vader naar
Nederland gehaald. De basisschool,
de middelbare school en later nog de
hogere opleiding heb ik allemaal in
Rotterdam gedaan. Hoe is het allemaal begonnen?
Nadat ik in 1990 afgestudeerd
was als Software Engineer heb
ik vijf jaar gewerkt als softwareprogrammeur voor accountants en
administratiekantoren. Aansluitend
daarop ben ik gevraagd door een
detaillist in de tuinmeubelbranche
om zijn winkels te automatiseren.
Deze ondernemer wilde namelijk
een landelijke keten opzetten.
Bij dat bedrijf heb ik ruim tien
jaar gewerkt en verschillende
management functies vervuld.
Al die jaren heb ik met het idee
rondgelopen om ooit iets voor
mezelf te beginnen. In 10 jaar tijd
hadden we 11 grote vestigingen
geopend. Zo kwam ik voor het eerst
in aanraking met onroerend goed,
huurovereenkomsten etc. waardoor
er een hele wereld voor mij open
ging. Uit eigen beweging heb ik
toen de HBO opleiding “Makelaar /
Taxateur o.g.” gevolgd.Ik wilde heel
graag mijn eigen bedrijf opzetten. In overleg met mijn werkgever
ben ik in augustus 2005 parttime
(op mijn zolderverdieping thuis)
voor mijzelf gestart. Ik had
ondertussen mijn eigen website
gemaakt en ging twee dagen in
de week mensen bellen die hun
woning probeerden te verkopen. Via
websites zoals marktplaats e.d. kon
ik veel potentiële opdrachtgevers
benaderen. Van de 40-50 mensen
die ik belde kreeg ik 2, soms 3
opdrachten op No-Cure No-Pay
basis. En zo ging de bal langzaam
rollen. Wat voor reacties heb je gehad
nadat je je eigen bedrijf was
begonnen?
Toen ik het in mijn omgeving
bekend maakte werd het mij met
name door vrienden sterk afgeraden.
Vaak omdat zij wisten dat ik een
hele goede baan had met uitstekende
arbeidsvoorwaarden en een prima
toekomstperspectief. Mijn naaste
familieleden en ook mijn vrouw
stonden gelukkig wel achter mijn
keuze. Dit laatste was voor mij
reden genoeg om door te gaan waar
ik aan begonnen was. Heb je in het begin problemen
gehad?
Natuurlijk loop je tegen situaties
aan waar je even niet direct raad
mee weet. Als nieuwkomer en
“allochtoon” in een branche waar
veelal gevestigde autochtone
makelaarskantoren al tientallen
jaren in opereren wordt je niet direct
met open armen ontvangen. Maar
niets weerhield mij om door te gaan
met waar ik mee was begonnen. Ik
was namelijk ook hard bezig om mijn
netwerk te vergroten. Mede dankzij
mijn nevenfunctie als secretaris van
ondernemersvereniging ROGIAD
kwam ik met heel veel personen
in contact wat mij ontzettend hielp
bij de naamsbekendheid van mijn
bedrijf.
Heb je een moment gehad dat
je het niet meer zag zitten om een
eigen bedrijf te hebben?
Ik heb veel moeilijke momenten
gekend maar nooit spijt gehad
van mijn beslissing en ook nooit
gedacht aan stoppen. Problemen
zie ik namelijk altijd als nieuwe
uitdagingen of als projecten die
aangepakt moeten worden. Ben je een geboren
ondernemer?
Of ik een geboren ondernemer
ben weet ik niet. Maar ik weet
wel dat ik een eigenwijze manier,
een aparte stijl van ondernemen
heb. Ik zou niet weten hoe ik op
een andere manier zou moeten
ondernemen. Gelukkig merk ik in
de praktijk dat mijn manier van
doen mijn klanten en relaties prima
bevalt. Wat is je hoogtepunt geweest,
heb je een leuke anekdote die je
met ons kunt delen?
Een leuke anekdote en iets dat
mij altijd zal bijblijven is dat ik
vorig jaar door Arjan Erkel, een exmedewerker van “Artsen Zonder
Grenzen” die in Dagestan door
Tjetjeense Rebellen is ontvoerd en
2 jaarlang is vastgehouden,
ben geïnterviewd voor zijn
exclusieve boek “YEP” (=Young
Ethnic Professional). Hierin staan
succesvolle etnische professionals
centraal met hun levensverhaal.
Daar staat ook mijn verhaal in
beschreven. Over mijn hoogtepunt kan ik
melden dat we aan de vooravond
ervan staan. Op de achtergrond van
mijn dagelijkse werkzaamheden
ben ik al ruim een jaar bezig
geweest met het onderzoeken en
opzetten van het franchiseconcept
van UwMakelaarSite. Ik kan nu
mededelen dat het franchiseconcept
inmiddels rond is en dat wij
binnenkort franchisevestigingen in
heel Nederland gaan openen. Wellicht handig om via uw
krant bij deze een oproep geplaatst
te hebben voor geïnteresseerde
kandidaten.Op dit moment ben ik in
gesprek met 4 locaties in het land en
ik verwacht dat er binnenkort meer
zullen volgen.
Aan welke eigenschappen heb
je je succes te danken?
Ik hoor vaak dat ik mensen
om mij heen snel kan motiveren,
overtuigen en enthousiasmeren.
Ik ben vriendelijk, stel mij
gedienstig op en toch professioneel
en zakelijk. Dit alles draagt bij aan
je succes. Daarnaast ben ik iemand
die veel van netwerken houdt.
Niet alleen om het netwerken op
zich, maar ik vind het ook écht
leuk om verschillende mensen te
ontmoeten en iets voor anderen
te kunnen betekenen. Dit heeft
ook veel bijgedragen aan de
naamsbekendheid van mijn
bedrijf. Daarnaast heb ik vertrouwen
in mijn formule, werk ik hard en doe
ik mijn werk met heel veel plezier. Wat is je levensmotto?
Mijn levensmotto bestaat uit een
harmonieuze mix van de volgende
regels.
• Zorg voor de mensen om je
heen die om je geven.
• Doe altijd meer dan je best,
want iedereen kan zijn best
doen.
• Beteken zelf ook iets voor
anderen.
• Vergeet niet dat je zelf de
hoofdrolspeler bent van
jouw leven.
HABER
Boekenrecensies
E.L. Doctorow - Homer en Langley / UItgeverIj De BezIge BIj
Door: Songül Arslan
E.L. Doctorow (New York, 1931)
wordt beschouwd als een van de belangrijkste schrijvers uit de Verenigde
Staten. Na het lezen van zijn roman
Homer en Langley valt te begrijpen
waarom. Homer en Langley beschrijft
het leven van twee broers die opgroeien in het chique Park Avenue in New
York in de eerste helft van de twintigste eeuw. Het frappante aan deze
roman is dat deze op feiten gebaseerd
is en een werkelijkheid toont die ons
voorstellingsvermogen te boven lijkt
te gaan.
Homer is blind, desalniettemin zien
we alles door zijn ogen en zijn blindheid lijkt voor de lezer nauwelijks een
handicap op te leveren. Als lezer besef
je nauwelijks dat het verhaal door een
visueel gehandicapt personage wordt
verteld. Hij lijkt zelfs meer te ‘zien’
dan zijn broer Langley die zich meer
zorgen over hem en zijn blindheid
maakt, getuige het feit dat hij Homer
zoveel mogelijk sinaasappelsap laat
drinken om hem te genezen. Langley
heeft geen handicaps maar door zijn
ervaringen in de Grote Oorlog heeft hij
een enorm trauma opgelopen. Beide
broers zijn op elkaar aangewezen en
vullen elkaar aan daar waar de ander
De utopIe van de vrIje markt
in gebreke lijkt te blijven.
De broers proberen een normaal
leven te leiden maar als er iets is
wat Homer en Langley niet zijn, dan
is het alledaags en normaal. Ze zijn
onconventioneel in alles wat ze doen
en zelfs met hun ontmoetingen. Dat
maakt dat deze roman vele hilarische
momenten kent. Zo worden ze gefêteerd door een gangster die ze later
nog eens op een minder aangename
manier tegen zullen komen. Zelfs het
betalen van rekeningen en aflossing
van zaken zoals een hypotheek worden al naar gelang het hun uitkomt
betaald. Elektriciteit en water worden
afgesloten maar daar weten de broers
ook creatief mee om te gaan.
Het huis is een belangrijke factor in
het leven van de broers omdat Homer
grotendeels gekluisterd is aan het
huis en Langley er ook zijn toevlucht
toe heeft gezocht. De maatschappij
lijkt ver van hun af te staan terwijl
je als lezer desondanks toch het idee
hebt dat ze middenin het leven willen
staan. Alleen niet het leven wat zich
daarbuiten aan hen openbaart. Daarnaast verzamelt Langley alles wat los
en vast zit en is hij druk bezig met
zijn levensproject, een krant die alle
kranten moet vervangen. Zo haalt hij
ook een auto in huis die een ereplaats
krijgt. De buren in de chique buurt
waar ze wonen zijn niet blij met de
broers maar de broers trekken door
hun eccentriciteit zelf ook de meest
excentrieke types aan.
De roman is in een zeer soepele
stijl geschreven die je bladzijde na
bladzijde meevoert met de broers.
Doctorow weet je het ene moment
te boeien met filosofische bespiegelingen van de broers en het volgende
moment te vermaken met de karakteruitingen van de broers. Dat hij daar
tegelijkertijd de geschiedenis van de
twintigste eeuw in verwerkt, maakt
deze roman meesterlijk.
Door: Elko Westervaarder
NURULLAH ERDEM
Hans Achterhuis ontmaskert
de ideologie van het neoliberalisme
tegen de achtergrond van de kredietcrisis. Het neoliberalisme blijkt
net zo utopisch als het communisme. Het neoliberale manifest Atlas
Shrugged (1957), is na de Bijbel in
de VS het best verkopende boek, geschreven door een in Amerika zeer
invloedrijke filosofe van wie wij in
Europa de naam nauwelijks kennen: Ayn Rand. Het gaat over een
elite van neoliberale utopisten die
de bestaande samenleving volledig
kapotmaken, waarna ze de nieuwe
wereld van het ultrakapitalisme op
kunnen bouwen.
Ayn Rand was de ideologische
inspirator van voormalig topbankier Alan Greenspan. Op het hoogtepunt van de kredietcrisis gaf
Greenspan publiekelijk toe dat er
kennelijk ‘een fout' zat in zijn diepe
overtuiging dat vrije markten geen
behoefte zouden hebben aan regulering. De man die achttien jaar lang
op monetair gebied de belangrijkste figuur ter wereld was geweest,
toonde zich ‘zeer bedroefd' over de
ontdekking dat het neoliberalisme
tekort schoot.
Achterhuis onderzoekt in dit
boek diepgaand de neoliberale utopie, met al haar verleidelijke én verwoestende kanten.
Hans Achterhuis: De utopie van
de vrije markt
Uitgeverij Lemniscaat
Prijs: € 17,95
www.lemniscaat.nl
RecensIe
Dit uitermate actuele boek is
iedereen zeer aan te bevelen, vooral
mensen die met financiële markten
te maken hebben. De auteur maakt
duidelijk, dat handelen vanuit het
geloof dat de markt alles oplost en
waarin voor (enige) overheidsregulering geen plaats is, tot (economische) problemen heeft geleid zoals
wij die nu kennen. Met uitgebreide
bibliografie en register achterin.
HABER
30
NOVEMBER - KASIM 2010
"Angst is geen goede leermeester"
Waarom houden jullie dit ook niet met Alexander Pechtold, ik
weet dat jullie ook een Nederlandse deel van de krant hebben.
Dat zou toch prima zijn om dat een keer te doen? Op dit soort
dossiers (visie van D66 op de Turkse gemeenschap. Red.) zijn
fractieleiders die het woord voeren. Het zou voor jullie goed zijn
om dat met Alexander te doen want dan kan hij echt losgaan en
vertellen wat hij daar allemaal van vindt.
FATMA KOŞER KAYA
C
oalitie en gedoogakkoord in Nederland
heeft veel stof doen
loswaaien, zowel nationaal
als international. Maar in het
bijzonder onder de allochtonen en moslims van ons land
is er veel discussie en onzekerheid. Dit omdat het akkoord
mogelijk gevolgen heeft voor
hun positie in de Nederlandse
Maatschappij. Vooral bij de
jeugd is de onzekerheid groot
als het gaat om de arbeids-
marktpositie en de plek in de
maatschappij.
In dit interview met Tweede Kamerlid Fatma Köser-Kaya
wordt de situatie in Nederland
besproken en vooral wat het
kan gaan betekenen voor de
Turkse gemeenschap. Waar liggen de kansen voor jongeren
en hun ouders als het gaat om
onderwijs en opvoeding maar
ook wat de kansen zijn voor de
ondernemers in nationaal en
internationaal perspectief.
Wat betekent de gedoogcoalitie
voor de godsdienstvrijheid in ons
land? Is het niet gevaarlijk in jouw
beleving?
Joh weet je, het beste antwoord eigenlijk is voor welk soort populistische partij
dan ook is dat je gewoon in de samenleving participeert, onderwijs volgt, werkt
en laat zien dat je gewoon hier je leven
leidt. Op het moment dat wij kunnen
zorgen dat onze jongeren net zo goed
studeren, net zo goed hun best doen, net
zo goed in deze samenleving hun positie
bekleden dan wil ik nog wel zien of daar
zo veel problemen mee zijn.
Nog een ding waar ik in het verleden
heel veel mee heb gedaan en nog wil blijven doen. Kijk wat nu wel heel duidelijk
is is dat wij als D66 ontzettend zullen letten op dat grondrechten, mensenrechten
niet afbrokkelen. Daar moeten we alert
op blijven.
En daarnaast vind ik dat die jongeren
ook gewoon midden in de maatschappij
moeten staan, midden in de discussie
en helemaal niet zo angstig moeten zijn.
Dat zie je wel gebeuren en dat
blijkt ook uit onderzoek. De angst
voor apartheid en discriminatie vooral de positie in de maatschappij en de
arbeidsmarkt maakt dat een hoogopgeleide allochtoon zegt, nou weet
je ik ga mijn carrière wel in Istanbul
voortzetten want daar hebben zij mij
ook nodig.
Angst is geen goede leermeester, dat
weten jullie ook. Angst maakt juist dat
je geen goede beslissingen kunt nemen.
Je moet wel steeds boven de angst weten uit te stijgen en mensen ook niet een
angst willen aanpraten.
Dus je zegt eigenlijk; laat je niet leiden door angst, angst is een slechte
raadgever, maar blijf vooral hier in
Nederland en maak hier je carrière.
Kijk heel veel jongeren, of ze nu van
Turkse of Marokkaanse komaf zijn, voelen zich helemaal niet zo aan grenzen
gebonden. Heel veel jongeren voelen zich
wereldburgers en die kijken veel meer
naar waar heb ik het naar mijn zin en
waar wil ik uiteindelijk mijn boterham
verdienen. Die voelen zich veel minder
aan grenzen gebonden.
Nederland heeft eigenlijk goud in
handen met heel veel jongeren met een
andere achtergrond. Arabisch, Turks,
Chinees, Russisch, Pools… Dat betekent eigenlijk in economisch opzicht
een goudmijn. Nederland zou veel meer
moeten investeren in de ontwikkeling
van de jongeren en hun op weg helpen
naar een positie op de arbeidsmarkt omdat Nederland daarmee ook economisch
gezien veel bereikt.
En dat doet Nederland niet zo
goed?
Dat vind ik niet. Ik heb vaker gezegd
dat als er twee derde meer werkloosheid
is onder allochtone jongeren dat we dan
toch wel iets fout doen. Als je wilt dat mensen zich goed ontwikkelen dan moet je ze
vooral positief benaderen. Dat ze hier horen en dat we ze hier nodig hebben.
De arbeidsmarktpositie van allochtone jongeren was al niet goed.
Nu is de werkloosheid hoger. Denk
je dat hun positie zal verslechteren?
Weet je, ik vind het nu al heel slecht,
procentje meer of minder verandert de
situatie niet. Ik wil gewoon een heel ander beleid. De culturele maatschappelijke
visie op jongeren en allochtonen. Daar
moet echt een veel volwassener debat
over gevoerd worden zodat we niet uit
angst maar uit kracht naar de toekomst
kijken en niet vanuit een bepaalde achtergrond maar vanuit een gedeelde toekomst acteren.
Een ander belangrijk onderdeel waar
de politie ook heel actiever in zou kunnen
zijn is dus dat je je regels zo maakt op
die arbeidsmarkt dat iedereen ook gelijk
behandeld wordt, en dat is nu niet zo. Dat
heeft met ontslagregels te maken, met
het feit dat onbekend onbemind maakt.
Een op de vier werkgevers, blijkt uit onderzoek, discrimineert maar drie op de
vier niet. Dan kan je moeilijk verklaren
hoe het dan komt dat er dan toch zo’n
enorme afstand tot de arbeidsmarkt is
voor allochtone jongeren. En dat heeft
alles te maken met onbekendheid.
Er is uit onderzoek gebleken dat
werkgevers ook, juist in onzekere tijden
kijken naar de kandidaten en sneller de
kandidaat kiezen die beter bij hun beeld
past en herkenbaar is dan een kandidaat
kiest die misschien veel beter is maar een
andere achtergrond heeft.
Daar komt het “onbekend maakt
onbemind” heel duidelijk naar voren.
Precies, daar komt het heel erg duidelijk naar voren. Dus de politiek moet daar
erg hard aan werken om daar het beeld
bij te stellen en de regels ook zo te maken dat iedereen gelijke kans heeft. VNO
NCW heeft daar zeker een sleutelpositie
in te vervullen. Die zouden veel meer bij
hun achterban moeten aanjagen om niet
angstig te zijn maar juist zoveel mogelijk
te investeren om de beste te krijgen.
Maar ik wil de andere kant van het
verhaal ook schetsen. Ik heb heel veel
netwerkbijeenkomsten door het hele
land georganiseerd. Het was een hels
karwei om daar jongeren te krijgen.
Ik nodigde ook werkgevers uit, ik had
zelfs ook momenten dat ik tegen mijn
medewerkers zei; ik heb nu wel genoeg
werkgevers en ik wil nu meer jongeren
hebben.
Jongeren beseffen niet hoe belangrijk het is dat je een netwerk opbouwt en
onderhoudt. Zeker allochtone jongeren,
die hebben geen natuurlijke netwerk om
zich heen en dan vallen ze in een diep gat
na hun studie als ze dus ergens terecht
willen komen. En uit weer een onderzoek
blijkt dat je niet door het schrijven van
een brief aan een baan komt. Nog geen
10% komt door het schrijven van een
brief aan een baan, maar door gewoon
te netwerken door de juiste mensen op
de juiste plekken en daarin te investeren.
Dat betekent dus dat jongeren die
in staat zijn hun netwerk op te bouwen en te onderhouden, sneller een
baan krijgen. En toch lukt het niet om
deze jongeren daar te krijgen.
Het komt gewoon ook omdat deze
jongeren heel erg in hun eigen omgeving
zitten. Ik heb ook bij een Turks-Neder­
lands studentenvereniging gezeten. Dat
vond ik ontzettend leuk. Het was voor het
eerst opgezet in Tilburg maar ik vond het
ook heel belang­rijk dat ik lid was van een
autochtone studentenvereniging.
Het probleem wat je nu schetst
zie ik ook op het VMBO, uitval van
allochtone jongeren omdat zij geen
stageplek kunnen vinden omdat zij
het netwerk daarvoor niet hebben.
Misschien hebben de jongeren meer
kruiwagens nodig?
Ja, netwerken kruiwagens komt op
het zelfde neer. Alleen kruiwagens suggereert een eenzijdige investering. Enkel
netwerken werkt ook niet. Je zult netwerken moeten hebben waar je beide
iets aan hebt en daar ook in investeren.
Een keertje je kaart ergens afgeven is
daar geween niet voldoende in. Ga vrijwilligerswerk doen en zorg dat je ergens
opvalt.
Dus daar lopen we op achter?
Ja daar lopen we echt op achter. Er is
aan alle kanten, zowel aan de kant van
de regering als aan de kant van de maat-
schappij maar
ook aan
de kant
van de allochtone
jongeren
echt een
hoop te
doen.
Heel
duidelijk. We
hebben
het gehad over
godsdienstvrijheid en arbeidsmarkt.
Onderwijs…?
Ja, onderwijspartij he. Dat is de basis van onze samenleving, je beschaving
meet je af aan het niveau van het onderwijs. En uiteindelijk zijn heel veel problemen te voorkomen door heel goed
onderwijs te bieden en iedereen goede
kansen te bieden.
Je hebt het net over VMBO uitval gehad. Dat heeft met twee hele belangrijke
dingen bijvoorbeeld te maken. Het eerste
is dat je als leerling heel snel een keuze
moet maken. Dan komen ze ergens terecht waar ze totaal niet gemotiveerd
voor zijn, dus je moet leerlingen de tijd
geven om op een later moment de keuze
te maken. En twee, je zult toch echt wat
met de kwaliteit en met begeleiding moeten doen. Dat hebben jongeren gewoon
heel hard nodig.
Als ik kijk naar de begeleiding zie
ik dat niet elke school dat kan, ook al
willen ze het graag maar ze kunnen
het niet.
Maar dan moeten ze het helder maken waar dat dan ligt. Kijk je kunt niet
zeggen; we kunnen het niet dus laat
het maar zo. Dat is natuurlijk ook geen
optie. Het is heel belangrijk dat VMBO,
MBO, HBO en Universiteiten goede contacten onderhoudt met het MKB. Het is
gewoon waanzinnig belangrijk dat daar
een goede wisselwerking in komt en dat
er gewoon een goede match op de arbeidsmarkt is.
Er is ook heel veel vraag naar een bepaalde sector waar helemaal niemand
op studeert, zeker allochtonen niet, die
vinden rechten en economie e.d. het belangrijkste. Dat is wel heel mooi maar
kijk ook naar wat er nog meer is. Psychologie bijvoorbeeld, het is een ontzettend
belangrijke studie, zeker met de veranderende samenleving met mensen met
meerdere culturele achtergronden die
INTERVIEW | GÖKHAN ÇOBAN
FOTO | M.FATiH KARAMAN
spreekbaar te maken en te discussiëren.
Dit vind ik echt belangrijk. Dit is niet
een pleidooi voor leer je kinderen geen
waarden en normen.
Je geeft eigenlijk twee dingen aan.
Het is belangrijk en heel mooi dat er
waarden en normen en dat het zo is
zoals het is.
Ja, ben daar ook heel trots op.
Maar je geeft meteen ook mee dat
je best oneens mag zijn met je ouders, maak dat ook thuis bespreekbaar want daar heb in de Nederlandse
maatschappij zoveel meer aan.
Ja. Een kind heeft er meer aan maar
als ouder heb je er ook veel aan.
Ik moet zeggen dat ik het wel herken.Na mijn studie door de jaren
heen leerde ik “overleven” op de arbeidsmarkt. Terwijl misschien in de
Nederlandse gezinnen de technieken
om goed te kunnen overleven al eerder worden meegegeven.
Ja maar ook te vertellen, op een prettige en beschaafde manier, wat je op dat
moment tegen zit is gewoon belangrijk.
Ik vind het een mooi punt.
Ik ben blij dat jij het herkent. Jongeren zien water branden als ik dit soort
dingen zeg. Ze denken soms: waar heeft
ze het over…
Het is geen kritiek.
Het is ook geen kritiek. Het komt gewoon omdat ze dat nog niet zo direct
hebben meegemaakt maar daar komen
ze van zelf wel achter. Want vervolgens
zijn ze heel veel verder en komen ze tot
de ontdekking dat het wel belangrijk is
dat je dat moet doen.
Vooral in het zakenleven?
Ja, Maar ook vooral op andere manieren. Ik kom in veel debatcentra en daar
zijn zelden of nooit allochtonen aanwezig. Als je serieus genomen wilt worden,
dan is het ook belangrijk dat je ook deelneemt aan discussies.
De eerste vraag die ik hier van een
Jongeren beseffen niet hoe belangrijk het is dat je een netwerk
opbouwt. Zeker allochtone jongeren, die hebben geen natuurlijke
netwerk om zich heen en dan vallen ze in een diep gat na hun
studie als ze dus ergens terecht willen komen. En uit weer een
onderzoek blijkt dat je niet door het schrijven van een brief aan
een baan komt. Nog geen 10% komt door het schrijven van een
brief aan een baan, maar door gewoon te netwerken door de
juiste mensen op de juiste plekken en daarin te investeren.
daar speciaal wellicht begeleid zouden
kunnen worden.
En weet je wat ook heel belangrijk
is? Dat is iets wat jullie nergens horen
en nergens lezen. Cultuur heeft ook een
enorme factor. Turkse-Nederlandse gemeenschap bijvoorbeeld. Je leert liefde
te tonen aan de jongeren en respect te
tonen aan de ouderen waardoor in huiselijke kring zelden of nooit een discussie
plaats vindt. Want stel je voor dat je een
mening hebt dat je pa of ma niet zint. Dat
is enerzijds heel mooi dat je jong leert dat
je respect moet hebben voor je ouders en
voor de samenleving e.d. Maar je moet
ook durven je kinderen leren te discussiëren. En dat is echt een groot gemis.
Vooral in de Nederlandse samenleving.
Ja, vooral in de Nederlandse samenleving. Je bent nergens als je je gevoel, gedachte en je emotie niet onder woorden
kunt brengen en vaak kunnen jongeren
dat niet op schoolgaande leeftijd dus voelen ze al heel snel dat ze gediscrimineerd
worden of buiten spel worden gezet of
niet begrepen. Heeft gewoon echt voor
een groot deel te maken met het feit
dat wij onze jongeren niet leren het be-
journalist kreeg toen ik Kamerlid werd
was; wat zijn je portefeuilles en waarom
geen integratie? Alsof allochtonen niets
met huisvesting hebben, niets met zorg
hebben en niets met arbeid hebben. Juist
daar hebben ze heel veel problemen.
Ondernemen. Turken staan redelijk bekend als een ondernemend
volk. Blijkt ook uit de cijfers van Kamer van Koophandel…
Weet je waardoor dat komt? Ik weet
niet of het ooit onderzocht is maar ik heb
een flauw vermoeden dat het hierdoor
komt. Enerzijds, het is een bevolking die
niet graag de les gelezen wordt en willen
altijd op hun eigen manier iets doen. En
anderzijds, die arbeidsmarkt, daar probeer je een paar keer ergens tussen te
komen en als dat niet lukt denk je "ja jongens bekijk het maar ik doe het dan wel
zelf". Dus een bedrijf starten. Ik denk dat
dat twee belangrijke argumenten zijn.
Dit zegt ook iets over de creativiteit
van de Turkse gemeenschap.
Ja natuurlijk. Linksom of rechtsom
zoeken we naar een oplossing. De oplossing kan het starten van een bedrijf
zijn. En meestal is dit succes.
Dat zie je ook terug in de KvK cij-
31
HABER
NOVEMBER - KASIM 2010
Stel je voor dat je een
mening hebt dat je pa of
ma niet zint. Dat is enerzijds
heel mooi dat je jong leert
dat je respect moet hebben
voor je ouders en voor de
samenleving e.d. Maar je
moet ook durven je kinderen
leren te discussiëren. En dat is
echt een groot gemis.
Dat kan best maar dan moet je niet vervolgens nog meer in je schulp gaan kruipen. Dan moet je naar manieren zoeken
om wel die contacten te leggen. Want het
is voor ondernemers gewoon belangrijk
dat je van de nieuwste ontwikkelingen op
de hoogte bent en dat je met elkaar veel
meer zaken kunt doen dan er al wordt
gedaan.
Zijn ze daarmee te veel op zich zelf
en daarmee te veel op hun eigen omgeving gefocust?
Nou weet je, ik denk dat het niet eens
bewust wordt gedaan. Het is meer dat ze
het hebben geprobeerd en dat het niet
is gelukt.
Er zijn vast een hoop Turkse ondernemers die dat wel doen maar het moeten
er meer zijn omdat je je grenzen moet
verleggen. Daarvoor is het gewoon ontzetten belangrijk.
In je beleving gebeurt dit nog onvoldoende?
Nog onvoldoende ja. Ik kom regelmatig bij dat soort bijeenkomsten en dan
vind ik het jammer dat daar weinig autochtone ondernemers rondlopen.
Maar omgekeerd ook. De autochtone
Nederlandse ondernemers lopen ook een
hoop mis door zelf ook niet actief te zoeken naar samenwerking. Daar zou VNO
NCW ook een stap in kunnen doen.
In een bemiddelende rol?
Het is toch belangrijk. Kijk ik heb een
keer een lijst gezien van alle landen die
met Turkije handel drijven. Op de eerste plaats kwam geloof ik Rusland, op de
tweede plaats Duitsland en ergens op de
twaalfde plaats kwam België maar Nederland zag ik niet op de lijst. Is toch ontzettend zonde. Dan denk ik; je hebt hier
ontzettend veel mensen met een Turkse
achtergrond en de economie in Turkije
groeit en daar zou je toch veel meer werk
van moeten maken. Over en weer.
Hoe zie jij de internationale positie
van Nederland als het gaat om handel?
Nederland heeft het altijd van handel moeten hebben. Bijna 80% van onze
economische groei hebben we te danken
aan de Europese Unie en de handel die
we met andere landen drijven.
Heeft het huidige coalitieakkoord
hier invloed op?
Nee, maar ik voel wel een claustrofobische houding als het gaat om Europa en
als het gaat om de wereld. En ik vind wel
dat er een sfeer is van zo min mogelijk
vanuit Europa en de deuren dicht.
Heb je zelf nog iets wat je wilt meegeven aan de lezers van Haber?
Volgens mij heb ik nu een heleboel
aan de jongeren en indirect aan hun ouders meegegeven. Ook hebben we het
gehad bedrijven en netwerken. Het zijn
aardige en mooie punten die zijn meegegeven toch?
COLOFON
HABER
Laan op Zuid 474
3071 AB Rotterdam
010 - 2 900 900
website:
www.haber.nl
abonnementen:
[email protected]
Hoofdredactie:
Ibrahim Karaman
Redactie:
Songül Arslan
Mehmet Güzelyurt
Merve Karaman
Dr. Hüseyin Keleş
Art Direction & fotografie:
Mehmet Fatih Karaman
Advertenties
Nur Öztürk
[email protected]
0641-22 68 79
Correspondenten:
Suna Floret
Burhaneddin Carlak
Serap Torremans
Repr. Amsterdam
Murat Taş
Repr. Eindhoven
Ali Yücel
Repr. Arnhem en Nijmegen
Kürşat Bal
Repr. Limburg
Muzaffer Bozaslan
fers. Een paar jaar geleden was de
Turkse gemeenschap het meest ondernemende volk in Nederland.
Ja maar, ik heb een keer bij HOTIAD
een speech gehouden en gezegd jongens,
hartstikke mooi dat jullie er zijn. Ik ben
trots op jullie maar het wordt wel tijd
dat jullie de ramen en deuren eens open
Rafjes:
Rafih Berkane
gaan zetten. En dat ieder van jullie de
volgende keer een MKB-er of een VNO
NCW-er meenemen.
Is het een gesloten club? Hoe moet
ik dat zien?
Gesloten is het niet. Want ik kreeg
later te horen dat ze het hebben geprobeerd maar dat het toen niet gelukt is.
Maximata in het kort
Maximata is de enige vacaturebank die zich richt op de
multiculturele arbeidsmarkt. En dat is nodig, want er is nog
teveel kleurrijk talent op zoek naar zijn/haar toekomstige baan!
Als online marktplaats in vacatures voor kleurrijk talent, biedt
Maximata organisaties de kans zich online te profileren in een
unieke doelgroep. Maximata laat u deelnemen in een
kenniskring van bijzondere organisaties. Onze kennis, ervaring
en uitstekende netwerk staan garant voor een succesvolle
match. Benut beschikbaar talent en verrijk uw organisatie!
Nieuwsgierig geworden?
Neemt u dan contact met ons op via www.maximata.nl of
stuur een email naar [email protected]. Wij zullen dan na
ontvangst van uw aanvraag spoedig contact met u opnemen
om uw wensen en de mogelijkheden te bespreken
www.maximata.nl
HABER verschijnt maandelijks
HABER
Tel:010- 2 900 900
Gratis aanmelding!
[email protected]
www.haber.nl
Bij aanmelding voor 1 januari 2011 krijgt u de eerste drie vacatures
nu tijdelijk gratis! Neemt u bij interesse contact met ons op.
INTERVIEW met Fatma Koşer Kaya
Dit interview zal gaan over de huidige gedoogcoalitie in Nederland.
Wat is je visie daarop maar vooral,
wat betekent het voor de Turkse
gemeenschap in Nederland? Wat je
ziet is dat de coalitie en het gedoogakkoord veel stof hebben doen opwaaien.
Ja er is nog een ander akkoord he,
niet zichtbaar maar wel gemaakt kennelijk. Op een gegeven moment zeiden
we dat we het ontslagrecht wilden hervormen. Gewoon omdat heel veel jongeren, allochtonen en ouderen aan de
zijkant van de arbeidsmarkt blijven omdat werkgevers niemand meer in vaste
dienst willen. Het is allemaal te duur en
dat heeft allemaal met dat stelsel te ma-
ken. Maar dat staat niet in het coalitieakkoord noch in het gedoogakkoord dus
wij hadden zoiets van nou ja…
Ook als er dus geen letter ergens
staat hebben ze dus kennelijk iets afgesproken. Er is nog een waslijst aan dingen wat niet op papier staat maar wel
afspraken over zijn gemaakt.
Ik wil het ook met u hebben over
de onrust als gevolg van het coalitie
akkoord wat is ontstaan in de allochtone gemeenschap en vooral wat de
gevolgen kunnen zijn. Wat vindt u van
de gedoogconstructie?
ij hebben al voor de verkiezingen
aangegeven dat wij zelf geen samenwerking met de PVV zullen aangaan.
Dat was een heel duidelijk principieel
standpunt omdat deze partij consequent een bepaalde partij wegduwt uit
de maatschappij.
Er zijn juist veel meer
kansen voor de oppositie op dit moment.
Ja, ik heb nu al
twee initiatiefwetten ingediend, of
althans eentje
ingediend en
de ander is in
de maak. De
een is door
de Kamer en
de ander is
in de Kamer.
Maar dat zijn
twee belangrijke
initiatiefwetsvoorstellen;
ambtenaar
HABER
NOVEMBER
2010
KASIM
Jaar:1 Nr: 10
haber•nl
ISSN:1879-9981
DOnmez:
D E B E S TE KRA
EDERLAND
N
N
A
NT V
rechtspositieregeling en het duale
ontslagrecht wat volgens mij echt
aan verandering toe is.
Ik denk dat het ambtenaar rechtspositieregeling helemaal niet slecht
zal uitkomen voor het
Kabinet.
Kijk, Zij heb­ben in
hun akkoord in ieder
geval aange­geven
dat zij dit ook willen, die steun kunnen
we goed ge­bruiken.
Ik kan met de
beste wil van
de wereld
niet zeggen
waarom een
p. 27 secretaresse
bij een bedrijf anders
beschermd
gina’s
zou moeten
a
p
2
0
3
1
nr.
worden dan
3.000
Oplage:1
een secretaresse bij een
willekeurige
gemeente of een
ministerie. Die
zouden volgens
de zelfde wetten
gelijke kansen
moeten hebben.
Het gaat om gelijke kansen en
daar streef ik
naar.
SUCCESVOL
p.29
ONDERNEMER
Wat wil je adviseren aan jonge
ondernemers of jongeren die een
eigen bedrijf willen beginnen?
Voor jongeren die een eigen
bedrijf willen beginnen raad ik aan
om zich eerst goed voor te bereiden
en een gedegen ondernemersplan
op te stellen. Zo’n ondernemersplan
zet starters aan het denken, ook over
zaken waar je normaal gesproken
niet aan wil denken. Ik schrijf ook
ondernemersplannen voor startende
ondernemers en heb al veel gesprekken
gevoerd en plannen uitgewerkt. Je ziet
een duidelijk verschil in voorbereide
en onvoorbereide ondernemers. Wees
geen gelukzoeker maar wees gelukkig
met je onderneming. Wat is het grappigste / leukste /
raarste wat je hebt meegemaakt in
het openbaar vervoer?
Fatma Doğan (22)
Yasemin Ün (24)
Saliha Yaylalı (27)
gen ook de komende jaren beantwoord
worden. Persoonlijk zou ik Turkije bij de
Europese Unie willen hebben.
U was tegen een gedoogcoalitie. Net
als u was ongeveer een derde tegen.
Zal dat de komende jaren een breuk
binnen het CDA kunnen vormen?
Dat denk ik niet. Kijk maar wat er de
afgelopen tijd gebeurd is. Het hoogtepunt voor leden was afgelopen 2
oktober. Als de gedoogcoalitie de
partij maar niet splijt, was mijn
idee. Deze dag bleek uiteindelijk
een indrukwekkende dag. Er was
op die dag een enorme zoektocht
maar vanuit een sterke christendemocratische overtuiging. Iedereen besloot aan die zoektocht
mee te werken, uit overtuiging.
Na deze dag ging iedereen,
voor- en tegenstanders van een
gedoogkabinet, met geweldig
enthousiasme terug naar huis.
FOTO-INTERVIEW
Fatma Alakay al 10 jaar werkzaam bij NIGZ te Woerden als
projectmederwerker. Tevens geeft ze ook veel trainingen
en workshops aan professionals die te maken hebben met
mensen met een multiculturele achtergrond. Officieel
heet het 'interculturele communicatietrainingen aan
hulpverleners' Fatma is eigenlijk een
diëtiste en ze wist altijd al datp.ze28iets met
gezondheid wilde doen.
p.25
Wat mij heel erg bij is gebleven van mijn jeugd zijn de wijze
woorden van mijn opa geweest.
Hij was een vooruitstrevende geleerde (alim) in ons dorp. Toen ik
acht jaar was, vroeg hij aan mij
"Fatma, heb je geleerd hoe
je moet breien? Als je kan
breien, kun je van wol iets
breien, die je daarna kan
verkopen. Waarna je later
een schaap kan kopen en
van zijn wol weer nieuwe
dingen kan maken, zodat
je je zelf kan redden. Het is
heel belangrijk dat je zelfstanding en onafhankelijk
bent". Dit advies van mijn
opa is me altijd bijgebleven, wat voor die tijd
een erg vooruitstervende
gedachte was.
HABER verbindt mensen:
AYETEK op zoek naar partnerships met
duurzame energie investeerders
H
Hoe vaak reis je per week
met de OV?
p. 30
Christen-democratie sluit mensen
per definitie niet uit
Doekle Terpstra
Openbaar Vervoer
HABER
Fatma Koşer Kaya
Het CDA was heel lang voorstander van toetreding van Turkije tot de
Europese Unie. Maar de laatste tijd is
er een kentering ontstaan. Zal deze
kentering doorgaan nu de PVV het
minderheidskabinet gedoogt?
Dat weet ik niet. De opvatting van de
PVV is helder; ze willen principieel niet
dat Turkije lid wordt. De PVV wil een in
zichzelf gekeerde, geïsoleerde politiek
waarbij men teruggaat naar nationale
lidstaten. Die wereld bestaat niet meer,
niet in de wereld van handel, de wereld
van toerisme maar ook niet in de wereld
van politiek. Het is een illusie te denken
dat deze isolatiepolitiek nog tot de mogelijkheden behoort.
Het CDA heeft geen principiële afwijzing ten opzichte van het lidmaatschap
van Turkije. Het stelt wel goede, politiek
valide vragen zoals met betrekking tot
mensenrechten of het proces van democratisering. Ik hoop dat deze vra-
Student @ het
p. 24
Angst is geen goede leermeester
et interview met de titel
‘Tersine Göç Hikayeleri’ ‘ in
de vierde editie van Haber
is aanleiding geweest tot de kennismaking met mijn nieuwe compagnon ing.
Ekrem Karaçalı, M.Sc..
Ekrem die zowel zijn hogere
technische school opleiding als
zijn wetenschappelijke onderwijs heeft genoten in Utrecht, was
vastberaden om met zijn vrouw
en drie kinderen naar Turkije
te verhuizen. Hij moest en zou
‘het leven herdefiniëren’, zoals hij het noemde. Al betekende dat dat hij daarmee
afscheid zou nemen van zijn
huidige werkgever Imtech;
p.24
één van de grootste Europese technische dienstverleners, waar hij de
afgelopen twee jaar had genoten van
een veelomvattende Management
Traineeship. Wat begon met een
simpele e-mail is in een korte
tijd uitgegroeid tot een hechte
vriendschap en een productieve
samenwerking. Deze samenwerking heeft geresulteerd in
ons nieuw bedrijf Ayetek. Naar mijns inziens
een ideale voorbeeld
van de transnationale
ondernemingsmogelijkheden tussen Turkije en Nederland en
zelfs Turkije en Europa.
REGEERAKKOORD
De nieuwe regering
is gevormd, de rook is
opgetrokken en al snel zal
het back to business zijn en
waarschijnlijk zelfs business as usual. In
het regeerakkoord heeft de economie
de aandacht en Nederland zal weer op
de kaart gezet worden. We moeten daar
p.28
met zijn allen aan werken.
.....
.
.....................
Boekenrecensies
p.29

Benzer belgeler