kutlu olsun
Transkript
kutlu olsun
HABER KASIM 2010 NOVEMBER Yıl:1 Sayı: 10 haber•nl ISSN:1879-9981 BESTE KRANT VAN NEDERLAND - H O L L A N D A’ N İYİ G N E IN AZETESİ -, TÜRK KAHVESİ NASIL YAPILIR? HOGİAF EŞBAŞKANI 29 Kas ım Den Ha a Kurhau g s HOGİAF 'ta Açılımı VECİH ER'LE HOGİAF AÇILIMI ÜZERİNE HOGIAF 29 Kasım'da Den Haag'daki Kurhaus Otel'de "Türk ve Hollandalı girişimcilerin Hollanda ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilere » 23’te katkıları" temalı bir sonbahar yemeği düzenliyor. Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Maxime Verhagen, Meclis Eski Başkanı Frans Weisglas, Den Haag Belediye Başkanı Jozias van Aartsen, T.C. Den Haag Büyükelçisi Uğur Doğan'ın da katılacağı Sonbahar Yemeği'nde HOGİAF, Utrecht Üniversitesi ile ortaklaşa gerçekleştirmiş olduğu, HollandaTürkiye ticaretinin yansımalarının ele alındığı » 15’te araştırma sonuçlarını kamuoyuyla paylaşacak ve yeni açılımlarda bulunacak. BU NOSTALJİK FOTOĞRAFLAR SİZİ YILLAR ÖNCESİNE GÖTÜRECEK » 18’de ISVEÇLI YE EYVALLAH , -, kutlu olsun TURK E TU KAKA! Kurban Bayramınız Kurban iyiliği yaşatmaktır.. İyiliği yay, sahiplen... Derdi paylaş, insanca yaşamı seç. BAŞBAKAN RUTTE TÜRKLER'İN SADAKATİNDEN KUŞKULU Bu sefer temcit pilavını önümüze çiçeği burnunda Başbakan Mark Rutte koydu. Hem de doğru dürüst ısıtmadan. “Türk vatandaşlığı ile İsveç vatandaşlığı aynı değildir, çünkü Türkiye vatandaşlarını kontrol altında tutmaya çalışır” diyerek, hem çifte vatandaş olan 282 binden fazla Türkü rencide etmiş, hem de Türkiye’ye güvenmediğini ifade etmiş oldu. Rotterdam Hilton Otel'deki kutlamada Cumhuriyet sevinci, ev sahibi Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ, T.C. Den Haag Büyükelçisi Uğur Doğan ve eşi Manolya Doğan ve Muavin Konsolos Günay Babadoğan'ın yüzlerine yansıdı. - ÇOK YAŞA CUMHURIYET! » 5 ve 6'da Nebahat Albayrak, Başbakan Rutte'nin sözlerini 'çifte stan- iki gün süren toplantının en önemli noktası dart' olarak yorumladı, Türkiye ile İsveç arasında ayrım yapıl- buydu. Başbakanın çok ayıp bir şekilde Türkimasının çok ayıp olduğunu söyledi. PvdA'lı Milletvekili Albay- ye ve İsveç arasında ayrım yapması ve 3,5 yıl rak: “Burada bir çifte standart kesinlikle söz konusu. Bunu önceki ayıbını bu şekilde kapatbütün meclis dile getirdi. Bütün partiler kınadılar, h a t t a maya çalışması bütün meclis tarafından kınandı.” dedi. ŞiKAYET Neler için ETMEKTEN başvurabilirsiniz? önündeki sokaktan, yasak ÇEKİNMEYİN Kapınızın olduğu halde, kamyonlar mı geçiyor? OMBUDSMAN: PIETER HILHORST HABER Gazetesi'nin Ekim Belediye’ye yaptığınız başvuru dilekçesi sayısında yayınladığımız saçma bir neden yüzünden ret mi edildi? röportaj sonrasında okur- Çocuğunuz VMBO-T’den HAVO’ya geçlarımızdan onlarca telefon mek istiyor ve okul geçiş için aşırı derecede aldık. Ombudsmana yüksek puanlar mı istiyor? Buna benzer başvurmak üzere telefon konularda, itirazınız sonrasında bile haksız numarası isteyen vatanda- konumda iseniz, Ombudsman'a başvurup şikayetlerinizi bildirebişımız için, gerekli numa035 – 671 13 63 lirsiniz. ralar işte burada. YEMEKNAME HABER Gazetesi’nin bu sayısında siz değerli okurlarımız için yeni köşemiz YEMEKNAME'ye devam ediyoruz. Bu defa da aşama aşama Sini Kebabı tarifi veriyoruz. Sini Kebabını gazetemizin köşe yazarlarından Ahmet Suat Arı hazırladı. Davetlilerimiz ise Şeyda Gedik Koç, Gökhan Çoban , Havva Çınar ve Serap Aydos. » 22’de Türkiye Cumhuriyeti'nin 87'inci kuruluş yıldönümü Türkiye'nin Rotterdam Başkonsolosluğu tarafından Hilton Otel'de verilen ve 500'ün üzerinde davetlinin katıldığı bir resepsiyonla kutlandı. T.C. Den Haag Büyükelçisi Uğur Doğan kutlamalar çerçevesinde yaptığı açıklamada: "Dünyanın en büyük 16. ekonomisi haline gelen ülkemiz bugün, ileri demokrasisi ve etkin diplomasisiyle, çevresine istikrar ve barış yayan bir ülke olarak tüm dünyada takdir toplamaktadır. Bu bağlamda, Türkiye Cumhuriyeti, geçmişte olduğu gibi gelecekte de Hollanda gibi dost ve müttefik ülkelerle ilişkilerini daha da geliştirmeye, Hollanda’da yaşayan vatandaşlarının refah ve huzuru için gayret etmeye devam edecektir." dedi. » 5’te u'nun Or Şirketler Grub Quote sahibi Celal Oruç, dergisi tarafından a’nın hazırlanan Holland isi kiş 0 50 gin zen en listesinde 3. kez yer aldı. Celal Oruç, 85 316. milyon euro bu yıl sırada yer aldı. Korkuyu aşmamız gerekiyor Fatma Koşer Kaya Hollanda’daki koalisyon görüşmelerinin dışarıdan destekli azınlık hükümeti ile sonuçlanması gerek Hollanda içinde gerekse uluslararası arenada farklı biçimlerde ele alındı. Özellikle yabancılar ve müslümanlar arasında çok sayıda tartışma ve belirsizlik Korfbolun hikayesi » 20’de A. SUAT ARI var; zira koalisyon anlaşmasının uygulama ve sonuçları, Hollanda toplumundaki yabancılar için tam öngörülemiyor. D66 milletvekili Fatma-Koşer Kaya ile yapmış olduğumuz röportajda Hollanda’daki son durumu ve Türk toplumu için sonuçlarını görüştük. » 8'de Bakan Çelik’ten Umut Veren H ÖZEL Sözler » 8’de ABE R Yine aynı terane » 5’de SEDAT ÇAKIR Varolmanın dayanılmaz hafifliği » 9’da VEYİS GÜNGÖR Heyecan, ümit ve sevinç dolu bir Bosna gecesi » 11’de ERDİNÇ SAÇAN Türk geçmişli, Hollanda gelecekli » 12’de NAFİZE ŞENER Rakamların gücü » 2’de » 18’de HABER 2 NOVEMBER - KASIM 2010 Bakan Çelik’ten Umut Veren Sözler ÖZEL HABER Ahmet Suat Arı yurt dışındaki Türkler'den sorumlu Devlet Bakanı Faruk Çelik'le HABER Gazetesi için özel bir röportaj gerçekleştirdi. H ollanda Türkler için Danışma Kurulu’nun (IOT) 25. Kuruluş kutlamaları çerçevesinde Hollanda’ya gelen yurt dışındaki Türklerden sorumlu Devlet Bakanı Faruk Çelik HABER’e çok ümit verici açıklamalar yaptı. Yurt dışındaki Türklerin uzun yıllardır duymak istediği, yaşanılan ülkede oy kullanma ve Türkçe derslerine destek konusunda çok kesin ifadelerle konuşan ba- kan Çelik, “yasaların müsaade ettiği ölçüde” sorunlara çare olmaya çalışıyoruz dedi. Hollanda’da yeni kurulan azınlık hükümetiyle ilgili vatandaşların kaygılı olduğunu, azınlık hükümetinden ziyade onu destekleyen ırkçı partinin etkisinin insanları korkuttuğunu gözlemlediğini söyleyen bakan Çelik: “Unutmayın, sizler yalnız değilsiniz. Arkanızda koskocaman Türkiye Cumhuriyeti var” dedi. “Hele bir icraatlerini görelim. Daha Putsebocht 113 3073 HE Rotterdam Bayramların en güzeli sizlerle olsun tel: 010 - 484 63 48 www.konyaliotantik.nl Huidkliniek-Zuid varis tedavisi ▪ kozmetik hizmetler ▪ cilt hastalıkları Dermatoloji Kliniği Bayramınızı kutlar, sağlık ve esenlikler dileriz www.huidlkliniekzuid.nl Rotterdam [email protected] Utrecht Arnhem Utenhagestraat 187 Dr Max Euwestraat 60 3083 VP Rotterdam 3554 EZ Utrecht tel.: 010-293 90 91 tel.: 030 –244 27 81 GÜLER Raapopseweg 82 6824 DT Arnhem tel: 026-443 35 00 Advisering Hypotheken - Verzekeringen - Financieringen Kurban Bayramınızı kutlar, sağlık ve başarılar Bahattindileriz Güler 06 48 31 76 19 Brouwersdijk 34 Brouwersdijk 34 3314 Dordrecht 3314 GRGR Dordrecht www.guler.nl www.guler.nl Tel: 078 - 648 93 08 Tel.: 078 - 648 93 08 Fax: 078 - 648 93 09 09 Fax: 078 - 648 93 [email protected] [email protected] şimdiden karamasarlığa düşmeyin” diyen Çelik, Hollanda’nın bir çoğu kendi vatandaşı da olmuş insanları mağdur etmeyeceğine inandığını söyledi. Devlet Bakanı Faruk Çelik, Türkiye’nin bir çok açıdan hem dünyada hem de bölgede çok saygın bir konuma geldiğini, siyasi açıdan bölge ülkelerine örnek teşkil ederken, ekonomik olarak da bir çekim merkezi haline geldiğini ifade etti. Dünya krizin etkisiyle kıvranırken Türkiye’nin büyümekte olduğunu ve yatırımcıların da bunun farkında olduğunu belirten Çelik: “Doları olan Suriyeli kendini Antep’te buluyor. Artık günde 50bin Suriyeli Türkiye'de ticaret yapmak için giriş çıkış yapıyor. Bu Iraklı için de böyle İranlı için de. Yatırım yapmak isteyen Türkiye’ye geliyor” diyerek Türkiye’nin ekonomik çekim merkezi haline geldiğine vurgu yaptı. HABER’e verdiği röportajda Türkiye’nin bölgedeki rolüne de değinen Bakan Çelik, Türkiye’nin bir çok alanda bölge ülkelerine yardımcı olduğunu, gerek Balkanlar gerekse Orta Asya ülkelerinde bir çok projeye imza attığını söyledi. Hem TİKA (Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi) hem de Yunus Emre Vakfı kanalıyla devletten yardım bekleyenlere katkıda bulunulduğunu söyledi. Röportajda HABER’in Avrupa’da yaşayan Türklerin sorunlarıyla ilgili sorularını da cevaplandıran bakan, oldukça ümit verici açıklamalarda bulundu. Entegrasyon konusunda çok net ifadelerle, yaşanılan ül- Faruk Çelik keye karşı sorumlulukların yerine getirilmesini, bunun da dil öğrenmekle, iyi bir eğitim almakla ve her alanda topluma katılımla mümkün olacağını, ancak kendi kimliğinden de taviz verilmesinin beklenilmemesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin, yurt dışında yaşayan Türkler'in yaşadıkları ülkelere uyum sağlaması gerektiğini savunduğunu ve bunun için onları teşvik ettiğini, ancak onların asimile edilmesine asla izin vermeyeceklerini açıkladı. Zaman zaman başbakan ve bakanların sözlerinin Avrupa kamuoyunda çarpıtılarak verildiğini ve sanki onların uyuma karşı olduğu izlenimi uyandırılmak istendiğini söyleyen Çelik, "Biz uyuma değil asimilasyona karşıyız ve bunu her zaman yüksek sesle ifade edeceğiz" dedi. Nieuwe Kade 5 6827 AA Arnhem Tel: 026 - 44 388 84 Fax: 026 - 44 552 45 www.gemril.nl Mutlu bayramlar, başarı dolu işler dileriz Waalhaven N.z. 65 3087 BJ Rotterdam Tel: 010-495 35 03 Fax: 010 - 495 53 30 Bedrukte verpakkingen • zuivelverpakkingen • pizzadozen • fastfood/catering • horeca artikelen Bayramınız kutlu olsun www.lmctrade.com TÜRKÇENİN YAŞATILMASI Bakan Faruk Çelik , Türk dilinin Avrupa’da yaşatılması ile ilgili sorumuza verdiği cevapta, bu konunun vatandaşların kendi girişimleriyle çözülebilecek bir sorun olduğunu, vatandaşlardan talep gelmesi durumunda öğretmen ve kitap temini gibi lojistik destek verilebileceğini belirti. Türkçenin yaşatılmasının, Türk insanının kendi kimliğini muhafaza etmede çok önemli bir faktör olduğunu ve bunun mutlaka yapılması gerektiğini ifade eden Çelik, her şeyin devletten beklenilmemesi gerektiğine de vurgu yaptı. “Siz kendi üzerinize düşeni yapıp gereken hazırlıkları yaparsanız, biz de gereken lojistik ve finansal desteği veririz” diyen Çelik, herkesin kendi sorumluluğuna sahip çıkması halinde bu sorunun kolayca aşılabilceğini belirtti. YURTDIŞINDA OY KULLANMA Yaklaşan genel seçimlerde yurt dışında oy kullanılıp kullanılmayacağını sormamız üzerine, konuyla yakından ilgilendirdiklerini ve özellikle Almanya’nın güvenlik açısından buna pek olumlu bakmadığını belirten Çelik’e diğer ülkelerin bunu yaptığını ve bir sorunun da Ahmet Suat Arı çıkmadığını söylememiz üzerine, konunun güvenlik boyutunu acilen araştıracağını ve oy kullanılacak ülkenin onayının gerekmesi durumunda, Hollanda'daki resmi temsilciliklerde oy kullanmanın gerçekleştirilmesi için çaba harcayacağını ifade etti. Aslında mektupla oy kullanmanın en kolay yol olacağını, ancak bu konudaki yasal düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini belirten Bakan Çelik, mümkün olan her yolun araştırılacağını belirtti. ALEVİ AÇILIMI Görüşmemizde son günlerde Türk kamuoyunun yakından takip ettiği Alevi açılımına da değinen Bakan Çelik, Alevi toplumunun sorunlarını çözme gayreti içinde olduklarını, ancak sorunun karmaşıklığı nedeniyle bir çok problemin ortaya çıktığını belirtti. Bakan ayrıca bazı kesimlerin sorunun çözülmemesi için elinden geleni yaptığını ve her girişimi, bunların baltalamaya çalıştığını ifade etti. Bunun için muhataplara konuyla ilgili tekliflerini getirmelerini talep ettiğini belirten Bakan Çelik, bu sorunun eninde sonunda kendileri tarafından çözüleceğini söyledi. Bayramınızı tebrik eder, keyifli günler dileriz... Ruysdaelbaan 43, 5613 DX Eindhoven Tel: 040 - 286 81 44 ▪ Fax: 040 - 237 22 67 www.balcireizen.nl, [email protected] 3 HABER NOVEMBER - KASIM 2010 BENİMSİGORTAM SAĞLIK SİGORTASINDA ÇOK İDDİALI AGIS Direkt Peter Berg VGZ Direkt Sağlık sigortası primleri 2011 yılında ortalama olarak 10 Euro yükselecek. Benimsigortam Hollanda’nın en büyük sağlık sigorta şirketleriyle yapmış olduğu özel anlaşmayla kollektif indirimler sunuyor. AGIS, CZ ve VGZ sigorta şirketlerinin ürünlerinde, tüketicilere %10'a kadar varan cazip indirimleri kamuoyuna açıkladı şirket yetkilileri. Özel olarak Türk müşteriler için Benimsigortam adı altında sigorta hizmeti veren Mehmet Keskin Benimsigortam isminin çok kısa zamanda benimsendiğini ve beklenenden daha fazla ilgi gördüğünü anlattı. websitesinde sağlık sigortası dışında araba sigortalarını da cazip primlerle sunu- Yıllık tasarruf 9,06 108,72 6,61 79,32 Agis BenimsigortaM 143,80 Benimsigortam son aylarda dikkat çeken bir sigorta acentesi. Hem HOTIAD hem de HOGIAF üyeliği bulunan şirketin yönetim kurulu başkanı Mehmet Keskin, Hollanda'daki Türkler için, 2011 sağlık sigorta primlerinde en avantajlı indirimleri kendilerinin sunduğunu söylüyor. Aylık tasarruf 134,73 VGZ BenimsigortaM 136,48 129,87 CZ Collectief %7+%10+%10 indirimler basis+pluscoll+tand.coll. yor. Hollandaca ve Türkçe olarak iki dilde hizmet sunan sitede sigorta primlerini birkaç dakika içinde hesaplayıp, sigortanızı internet üzerinden yapabiliyorsunuz. Mehmet Keskin, hedef olarak hem markalaşmak, hem de alternatif bir hizmet sunmak için piyasada yıllardır yer etmiş olan PMF Moerenburg Adviesgroep şirketinin himayesi ve yönetimiyle, müşterilerine sürekli kaliteli hizmet vermek için uğraşıyor. Şirket ekibinden olan André van Aarden sektördeki yılların deneyimiyle Mehmet Keskin'le iyi bir ikili oluşturduklarını söylüyor. Hollanda’da sağlık sigortası primleri 2011 yılında ortalama aylık olarak 10 Euro artacak. BenimsigortaM, 22 yaşına kadar (beugels) orthodontie %100 karşılanıyor 132,32 AGIS, CZ ve VGZ ile yapmış olduğu özel anlaşmalar ile müşterilerine, bireysel ya da kollektif aynı avantajlı indirimleri uygulayabiliyor. Bu indirimleri sunabilmek için aylardır Hollanda'nın büyük sigorta şirketleriyle çok sıkı görüşmeler yapan şirket yetkilileri, 2011 yılında Hollanda'da çok sayıda Türk vatandaşın, kendileri aracılığıyla sağlık sigortası yaptıracaklarını düşünüyorlar. Bunun asıl nedeni olarak da somut olarak, bir aile bütçesine yıllık 100 euro'yu aşan tasarruf miktarını gösterşyorlar. Agis ile geçen yıllarda %8 olan kollektif indirim anlaşmasını, 2011 yılı için %10’a çıkartarak sağlık sigortasını daha uygun bir primle sunacaklar. VGZ ve CZ’te ise 2011 yılı için indirim oranları %7 ve %10 arası değişmekte. CZ'den sigortalı olanların ise, 22 yaşına kadar orthodontie giderleri tamamen karşılanıyor. Benimsigortam kollektif sigorta kapsamında Hollanda’da birçok kuruluşun sigortalanmasına aracı olmuş. SICN, DSDF, HDV Leerdam Anadolu Camii, HTKB, HOKAV, Sırçalılar Vakfı, Zaman Gazetesi'nin yanı sıra Faslı medya kurumu Mzine’nin de kollektif sağlık sigortaları Benimsigortam üzerinden yürütülüyor. Gençler, yalnız yaşayanlar, evli çiftler, çocuklu aileler ve 50 yaş üstü olanlar gibi, her kişi ve aileye özel sigorta paketleri mevcut 'da. ÖZEL ARAÇLAR TüRKİYE'DE 2 YIL KALABİLECEK ri hakkında şu bilgileri verdi: 22-24 Ekim 2010 tarihinde Hollanda’da yaptığım ziyaret esnasında, bu ülkede bulunan sivil toplum örgütleriyle toplantılar düzenlenmiştir. Bu toplantılarda Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımızın sorunları dinlenmiştir. İlgili düzenlemedeki sürelerin iki yıla çıkarılması ile ilgili olarak vatandaşlarımızın haklı talepleri vardır. Sayıları beş milyonu bulan yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın ülkemize olan ekonomik, sosyal katkıları da göz önüne alınarak, talep edilen gerekli hukuki düzenlemelerin yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir." EL GÜZ ER HAB Kurban Bayramınızı tebrik eder, mutluluk ve başarılar dileriz. Bakan Faruk Çelik Eindhoven'deki IOT toplantısından hemen sonra dertli bir vatandaşın Türkiye'de başörtüsü meselesinin bir an önce çözülmesi gerektiği konusundaki dileklerini ilgiyle dinledi. nız Bayramı un kutlu ols www.lifegroothandel.nl [email protected] Stolwijkstraat 55b 3079 DN Rotterdam 010-223 96 90 Riebeekstraat 65 3072 VT Rotterdam Tel: 010-4760818 Fax: 010-2763325 zonder PIN Yurt dışında bulunan Türkler'den sorumlu Devlet Bakanı Faruk Çelik, bir dizi temas ve incelemelerde bulunmak üzere sivil toplum kuruluşların daveti üzerine geldiği Hollanda'da, vatandaşlarımızla biraraya gelmiş, işadamları ve derneklerle de görüşüp Hollanda'daki Türkler'in sorunları hakkında bilgi almıştı. Türkiye'ye dönüşünden sonra HOGiAF ve HOTiAD'a bir mektup yazan Devlet Bakanı Faruk Çelik, yurtdışında yaşayan Türkler'in özel araçları ile Türkiye'de bulunma sürele- www.mob.nu [email protected] Bayramınız kutlu olsun Ruwekampweg 11-F 5222 AT 's-Hertogenbosch Tel: 073-623 3457 Fax: 073-621 4975 www.ficperipheral.com Fakir markasını Hollanda'ya hizmetinize getirdik JILPAQ Holding Groothandel in Horeca benodigdheden Bütün vatandaşlarımızın ve müşterilerimizin bayramlarını kutlarız. Watermanstraat 9 5015 Tilburg tel: 013 - 455 40 18 fax: 013 - 455 12 66 zonder SIM www.belzo.nl Industrieweg 167 3044 AS Rotterdam Tel: 010 - 437 75 41 Fax: 010 - 437 97 72 www.classmeubel.nl [email protected] Bayramınızı tebrik eder, İslam alemine iyilikler getirmesini dileriz. HABER NOVEMBER - KASIM 2010 4 5 CUMHURİYETİN 87. KURULUŞ YILDÖNÜMÜNDE HOLLANDA COŞKUSU Rotterdam Hilton Otel'deki kutlamada Cumhuriyet sevinci, ev sahibi Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ, T.C. Den Haag Büyükelçisi Uğur Doğan ve eşi Manolya Doğan ve Muavin Konsolos Günay Babadoğan'ın yüzlerine yansıdı. T ürkiye Cumhuriyeti'nin 87'inci kuruluş yıldönümü Hollanda'da, Türkiye'nin Rotterdam Başkonsolosluğu tarafından verilen bir resepsiyonla kutlandı. Türk ve Hollandalı 500'den fazla davetlinin katıldığı kutlamada bir konuşma yapan T.C. Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ, "Atatürk, çağdaş düşünce ve devrimleriyle Türk ulusunun uygarlık yolunu aydınlatmış, modernleşme ve bağımsızlık yönünde tüm dünya uluslarına örnek teşkil etmiştir. Bugün uluslararası toplumun saygın bir üyesi olan ve genç, dinamik insan gücümüz ile ekonomik kalkınmasını hızla sürdü- ren Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulusunu kutlamak hepimiz için bir sevinç ve gurur kaynağıdır." dedi. Büyükelçi Uğur Doğan ise, "Türkiye'miz birlik ve beraberlik içinde yükselmeye devam etmektedir. Bugünkü yükseliş sadece yurtiçinde değil yurtdışında da vatandaşlarımızla da birlikte gerçekleştirilmektedir. Vatandaşlarımızdan, Türkiye devletinin gücünü her zaman arkalarında hissetmeleri ve kendi toplumları olarak ta birlik ve beraberlik içinde hareket ederek, içinde bulundukları topluma da katkı sağlayacak şekilde hareket etmelerini temenni ediyoruz." şeklinde konuştu. Betaalbare website met webshop? Yine Aynı Terane T.C. Den Haag Büyükelçisi Uğur Doğan "Cumhuriyet'in sağladığı barış ve huzur ortamı sayesinde Türkiye, eğitimden sağlığa, sanayileşmeden altyapıya, siyasetten ekonomiye her alanda önemli atılımlar gerçekleştirmiştir. Türkiye, önümüzdeki dönemde de, ekonomik ve sosyal alanlarda sürdürdüğü kalkınmayı devam ettirmeyi ve böylelikle halkımızın refahını daha da üst seviyelere taşımayı kararlılıkla sürdürecektir. Dünyanın en büyük 16. ekonomisi haline gelen ülkemiz bugün, ileri demokrasisi ve etkin diplomasisiyle, çevresine istikrar ve barış yayan bir ülke olarak tüm dünyada takdir toplamaktadır. Bu bağlamda, Türkiye Cumhuriyeti, geçmişte olduğu gibi gelecekte de Hollanda gibi dost ve müttefik ülkelerle ilişkilerini daha da geliştirmeye, Hollanda’da yaşayan vatandaşlarının refah ve huzuru için gayret etmeye devam edecektir. " Rotterdam Hilton Otel'deki kutlamaya, T.C. Den Haag Büyükelçisi Uğur Doğan ve eşi Manolya Doğan, ev sahibi T.C. Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ, muavin konsoloslar Günay Babadoğan, Erdal Atik ve konsolosluk çalışanları, Ana muhalefet Sosyal Demokrat İşçi Parti (PvdA) Milletvekilleri Nebahat Albayrak ve Metin Çelik, Rotterdam Feijenoord ilçe belediye başkanı Seyit Yeyden, NIF Başkanı Mehmet Yaramış, HOKAV Başkanı Uğur Şen, HTIKDF Başkanı Arif Yakışır, HTIKB Başkanı Abdullah Güven, UETD Hollanda Koordinatörü Mikail Güneş, Benelüks Trabzonsporlular Derneği Başkanı Mehmet Soytürk, eğitimciler, din görevlileri, iş ve siyasi çevreler ile Hollandalı davetliler katıldı. Bel ons voor een afspraak! website v.a. € 399 webshop v.a. € 999 www.itnt.nl HABER NOVEMBER - KASIM 2010 0653-53 33 58 Başbakan Rutte Türklerin sadakatini sorgulamak yerine kendi samimiyetini sorgularsa en doğrusunu yapmış olur. Bu da bir liberal için çok erdemli bir davranış olacaktır. Zira liberalizm özgürlükçüdür, insanları kalıplara sıkıştırıp bunaltmaz. Liberal değilse onu da ilan etsin, biz de boşuna kafamızı ağrıtmayalım. AHMET SUAT ARI [email protected] Siyasette bazı konular vardır temcit pilavı gibi durmadan önünüze gelir. Çoğu zaman maksat üzüm yemek değil bağcı dövmektir. Biraz popülizm biraz da tribünlere oynamaktır asıl maksat. Eğer bu siyasi kurallar çerçevesi içinde cereyan ederse kimsenin bir diyeceği yoktur. Ancak siyasi tavrın sonunda bir kesimin adalete olan güveni zedelenirse durum değişir. Artık bir siyasi duruştan değil ayrımcılıktan söz edebiliriz. Bu sefer temcit pilavını önümüze çiçeği burnunda Başbakan Mark Rutte koydu. Hem de doğru dürüst ısıtmadan. Hatta ilk icraatıydı temcit pilavını buz gibi önümüze koymak. Neden bahsettiğimi henüz anlamamış olanlar için konuyu kısaca açıklamalıyım. Geçtiğimiz günlerde Mark Rutte liderliğinde kurulan kabinenin üyelerinden birisinin çifte vatandaş olduğu ortaya çıktı. Gerçi gizlenmiş bir durum yoktu ortada, ama bu konu birilerinin dikkatini çekmiş olmalı ki hemen mal bulmuş mağribi gibi (Mağripli dostlar beni mazur görsün) hemen üstüne atladılar. Zira sağlık, refah ve spordan sorumlu devlet bakanlığına atanan Marlies van Veldhuijzen van Zanten-Hyllner’in Hollanda vatandaşlığının yanı sıra bir de İsveç vatandaşı olduğu ortaya çıktı. Bu durumdan haberdar olmayan, ancak haberdar olduktan sonra da kendileri için bunun bir problem teşkil etmediğini açıklayan Başbakan Rutte, İkinci Meclis’te konuyla ilgili sorulan sorulara verdiği cevapla başbakan olarak ilk gafını yapmış oldu. Zira CDA Meclis Grup Başkanı van Haersma Buma’nın çifte vatandaşlığın Türk vatandaşlığını da kapsaması durumunda da mesele olup olmadığını sorması üzerine “Türk vatandaşlığı ile İsveç vatandaşlığı aynı değildir, çünkü Türkiye vatandaşlarını kontrol altında tutmaya çalışır” diyerek, hem çifte vatandaş olan 282 binden fazla Türkü rencide etmiş hem de Türkiye’ye güvenmediğini ifade etmiş oldu. Bunu dört yıl önce Nebahat Albayrak ve Ahmed Aboutaleb’in devlet bakanlıklarına atanması esnasında da söylemişti. Onun için mesele çifte vatandaşlık değil hangi ülke vatandaşlığına sahip olunmasıydı. Bunu bir kez daha ispat etmiş oldu. Çifte vatandaşlık kavramının 21. Yüzyılda tartışma konusu yapılması her şeyden önce zamanın ruhuna aykırıdır. Dünyada ittifakların oluştuğu, sınırların bir bir ortadan kalktığı bir zamanda hala vatandaşlığı dar sınırlar içine hapsetmeye çalışmak her şeyden önce bir ‘liberal’ başbakana yakışmamaktadır. Kaldı ki Rutte’nin yaptığı Hollanda Anayasasının 1. Maddesine de aykırıdır. Zira Anayasa’nın birinci maddesinde “Hollanda’da yaşayan herkes, eşit şartlarda eşit muamele görür. Din, dünya görüşü, siyasi tercih, ırk, cinsiyet, her ne sebeple olursa olsun ayrımcılığa izin verilmez” denmeketedir. Sayın Başbakan alenen, vatandaşlarına sahip oldukları ikinci vatandaşlıktan dolayı farklı gözlerle baktığını ifade etmiş ve bununla da Anayasa’ya aykırı davranmıştır. Yüzyıllardır yüzü dışa dönük Hollanda’da bu tür Enver Hocavari tavırları anlamak oldukça zordur. Zor olduğu kadar da endişe vericidir. Zira bu, her açıdan çağdaşlarının bir adım önünden giden Hollanda’nın artık geri adım atmaya başladığının da bir işaretidir. Johan Rudolf Thorbecke’nin statükoyla uzun yıllar mücadelesi sonucu başlayan reform süreci 20. Yüzyılın ortalarında dünyada eşine az rastlanan bir demokrasi seviyesi ve getirmişken, 21. Yüzyılın başında bu kavramlardan tavizler verilmeye başlanmıştır. Ne gariptir ki, liberal Thorbecke’nin başlattığı süreci yine bir liberal olan (en azından öyle olduğunu iddia eden) Frits Bolkestein tersine çevirmiştir. Thorbecke 1844 yılında yazdığı Over hedendaagsche staatsburgerschap (Günümüz vatandaşlığı hakkında) adlı notlarında vatandaşlık haklarını kapsamlı bir şekilde genişletmekten bahsederken, ‘liberal’ Bolkestein 1982’de yazdığı Modern Liberalism adlı kitabında medeniyetler arasındaki ayrıma dikkat çekmektedir. Bolkestein’in halefi olan Rutte de ondan ilham almış olmalı ki medeniyetlerin buluşmasına değil, çatışmasına dikkat çekmektedir. Rutte, Türk vatandaşlığına şüphe ile bakarken sadece bir yanlış yapmakla kalmamıştır, aynı zamanda 282 binden fazla Hollanda vatandaşına da güvenmediğini göstermiştir. Bu rakam Fas ve diğer ülke vatandaşı olanları da dikkate aldığımız zaman 1 milyonu aşmaktadır. Bir başbakan düşünün, 16 milyon nüfuslu bir ülkede 1 milyondan fazla vatandaşına güvenmeyen. Bu başlı başına bir meseledir. Hem de Başbakan’ın kendisinin meselesi. Halbuki dönüp de çevresine bir baksaydı olumlu bir çok şey görecekti. Her şeyden önce Türkiye’nin o eski Türkiye olmadığını, bölgesinde her açıdan parlayan bir yıldız oldugunu, komşularıyla olan meselelerini bir bir çözdüğü gibi, bölge ülkelerinin de meselelerine el attığını, AB üyeliği yolunda önemli kazanım ve açılımlar yaptığını, Başbakan’ının Medeniyetler İttifakı projesinin baş aktörlerinden olduğunu, Hollanda’da bir Türk orta sınıfının oluştuğunu ve bu orta sınıfın her iki ülke vatandaşlığını birbirine halel getirmeden başarıyla yürüttüğünü görecekti. Başbakan Rutte Türklerin sadakatini sorgulamak yerine kendi samimiyetini sorgularsa en doğrusunu yapmış olur. Bu da bir liberal için çok erdemli bir davranış olacaktır. Zira liberalizm özgürlükçüdür, insanları kalıplara sıkıştırıp bunaltmaz. Liberal değilse onu da ilan etsin, biz de boşuna kafamızı ağrıtmayalım. Ahmet Suat ARI is groepsleerkracht en onderbouwcoördinator op een VSO ZMLschool te Enschede. Hij schrijft columns in diverse bladen en is o.a. secretaris van UETD-Nederland. HABER PvdA'nın Türk kökenli Milletvekili Nebahat Albayrak, Başbakan Mark Rutte'nin sarfettiği sözlere tepki gösterdi H ollanda Başbakanı Mark Rutte'nin parlamentoda çifte vatandaşlıkla ilgili yaptığı, "İsveç vatandaşlığı ile Türk vatandaşlığı eşit değil" yönündeki açıklamasını değerlendiren Sosyal Demokrat İşçi Parti (PvdA)'nin Türk kökenli Milletvekili Nebahat Albayrak, "Bu bence sadece Wilders'ın ve partisi PVV'nin değil, aynı zamanda Başbakanın ve partisi VVD'nin ne kadar iki yüzlü, bence utanç verici bir davranış sergilediğini gösterdi" şeklinde tepki gösterdi. Albayrak, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Eski Müsteşar Nebahat Albayrak, Başbakan Rutte'nin sözlerini 'çifte standart' olarak yorumladı, Türkiye ile İsveç arasında ayrım yapılmasının çok ayıp olduğunu söyledi. Bu durumun meclis tarafından kınandığını da hatırlatan Sosyal Demokrat İşçi Partili Milletvekili Albayrak, şöyle devam etti: “Burada bir çifte standart ke- Oleanderpark 26 3142 NK Maassluis Tel: 010 - 592 46 89 GSM: 0654 - 94 70 03 Kurban Keyifli bir e bol Bayramı v iliyoruz başarılar d www.nunu-uitzendbureau.nl [email protected] www.ckkozijnen.nl [email protected] ik ve beraberlik B i rl , Kurban Ba r i b yra tlu u l e n r ü d g i m l liyo mı e z ü r ve g uz www.restaurantmeram.nl www.seray.nl [email protected] Groothandelsmarkt 36 3044 HA Rotterdam Tel: 010 - 462 50 96 / 010 - 262 06 55 T: 010 - 484 56 64 F: 010 - 484 81 41 Planckstraat 7 3316 GS Dordrecht Tel:078 - 6170070 Kurban Bayramı'nız kutlu Fax: 078 - 6170081 olsun, işleriniz başarı dolsun Afrikaanderplein 2 3072 EA Rotterdam 6 NOVEMBER - KASIM 2010 Güzellik, birlik, beraberlik dolu, daha güzel ve mutlu bir kurban bayramı diliyoruz sinlikle söz konusu. Bunu bütün meclis dile getirdi. Bütün partiler kınadılar, hatta iki gün süren toplantının en önemli noktası buydu. Başbakanın çok ayıp bir şekilde Türkiye ve İsveç arasında ayrım yapması ve 3,5 yıl önceki ayıbını bu şekilde kapatmaya çalışması bütün meclis tarafından kınandı.” Çifte vatandaşlıkla ilgili tartışmaların yeni olmadığını, bunun geçmişinin yaklaşık 3 sene önceye dayandığını belirten Nebahat Albayrak, şunları kaydetti: "Bu olay kesinlikle yeni değil. 3 sene, hatta 3,5 senedir bu dava siyasetin göbeğinde yer alıyor. Benim hükümete girmemle birlikte özellikle çifte pasaport taşıyanların hükümette görev alıp alamayacağı söz konusu oldu. O yıllarda ben kendi partim ve hükümet ortaklarının çok desteğini gördüm. Hiçbir sorun yoktu. Tabii ki şimdi ortada yeni bir hükümet var ve bu hükümetin kurulmasıyla birlikte tekrar gündeme gelmesinin sebebi yine bu hükümette çifte pasaportlu bir bakanın bulunması." ''Bana sorarsanız yine de bunların hepsine rağmen yaşananların çok hayırlı olduğuna inanıyorum'' diyen Albayrak, sözlerini şöyle tamamladı: "Başbakan Rutte'nin ağzından artık çifte pasaportun hükümette görev almak için hiçbir şekilde sorun teşkil etmediğini duyduk. Bunu söyleyebilmek için bayağı bir kıvranması gerekti, bayağı bir zor durumda kaldı, ama meclisin diretmesiyle birlikte sonuçta bu kelimeleri ağzından çıkarabildi. Artık Hollanda'da böyle bir gerçek var. Benden sonra bu gibi adımlar atacak insanlar için de çok önemli bir gelişme olduğuna inanıyorum. Bana göre asıl mücadele bundan sonra başladı. Siyaset demek, mücadele demektir. Yani gerçekten bu gibi günlerde pes edersek Wilders'lar kesinlikle kazanmış olacak. Bence asıl iş başa düştü ve devam etmek gerekir." HABER'deki röportaj yeni işletme kurdurmuş "HABER Gazetesinin dördüncü sayısındaki ‘Tersine Göç Hikayeleri’ adlı söyleşi benim yeni ortağım İng. Ekrem Karaçalı, M.Sc ile tanışmama vesile oldu. Utrecht’te meslek okulunu ve de üniversiteyi okuyan Ekrem, eşi ve üç çocuğu ile Turkiye’ye dönmeye kararlıydı. Hayatını yeniden tanımlamak istiyordu ve tanımlayacaktı. Bu şuan ki işvereni Imtech’ten (Avrupa’nın en büyük Abdullah Özel teknik hizmetçisi) ayrılması gerekmesi gerektiği demek olsa bile. Imtech’de son iki yıldır kapsamlı bir Management Traineeship ile meşguldü. Basit bir e-mail ile başlamıştı her şey ve bu kısa bir sürede verimli bir işbirliği ve yakın bir dostluk haline geldi. Bu işbirliği yeni şirketimiz AYETEK’i kurmamıza vesile oldu. Benim görüşümce bu uluslararası (Türkiye-Hollanda/Türkiye-Avrupa) iş fırsatları adına ideal bir örnek. AYETEK Türk rüzgar enerjisi pazarı üzerinde duruyor. Bu pazar son dört yıl içinde büyük bir büyüme gösterdi. Ayni zamanda Hollandalı ve Avrupalı ortaklar ile özel bir Rotterdam'a Nasreddin Hoca heykeli H ollanda Mozaik Vakfı yöneticileri, gelecek yıl düzenlenecek olan 6.Geleneksel Nasreddin Hoca Festivali hazırlıklarına başladı ve bu yıl 5.si düzenlenen festival için özel bastırılan 'hatıra pullar' basın toplantısıyla kamuoyuna tanıtıldı. Birçok kültürel etkinliğe evsahipliği yapan Rotterdam Mozaik Kültür Vakfı yönetimi, 2011 yılında, Rotterdam'ın Delfshaven ilçesine, Nasreddin Hoca'nın bronz heykelinin dikilmesi için gereken resmi prosedürlerin tamamlandığı açıkladı. Rotterdam Meram Restoran'da basın toplantısı düzenleyen ve çalışmalar hakkında açıklamalarda bulunan Mozaik Kültür Vakfı Başkanı Ali İhsan Ünal, Dünyanın tanıdığı, hoşgörünün simgesi Nasreddin Hoca'nın, Rotterdam'ın Delfshaven ilçesindeki Mathenesserplein Meydanı'na, 2 metre yüksekliğinde, bronz heykelini dikmek için gereken resmi işlemlerin tamamlandığını söyledi. 2011 yılında tertip edilecek olan '6. Nasreddin Hoca Festivali' 3 gün süreli olacak ve T.C. Kültür Bakanlığı da destek verecek. Ali İhsan Ünal İstanbul 2012 Avrupa Spor başkenti seçildi A vrupa Spor Başkentleri Birliği Başkanı Gian Francesco Lupatelli, Devlet Bakanı ve Başmüzekereci Egemen Bağış ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile düzenlediği basın toplantısında, İstanbul'un, Avrupa Spor Başkenti (ASB) Seçim Komisyonu'nca Avrupa Spor Başkenti seçilmesiyle ilgili kararı açıkladı. Lupatelli, Avrupa Spor Başkenti Birliği Komitesi'nin bu hafta içinde İstanbul'da farklı yerlerde incelemelerde bulunduğunu belirterek, ''İncelemelerden sonra aldığımız kararı açıklamak için toplandık. İstanbul 2012 Avrupa Spor Başkenti olarak seçilmiştir. Bundan dolayı çok büyük mutluluk duymaktayız'' dedi. Jan van Galenstraat 315A 1056 CB Amsterdam Tel: 020-612 05 88 020-612 06 88 M: 0681-818780 www.paletpartycentrum.nl Bayramınız kutlu olsun, her gününüz bayram tadında olsun... ağ inşa eden AYETEK birçokta büyük Avrupa şirketlerinin distribütörlüğünü elde etmiş durumda. Büyük Türk yatırımcılar olan Borusan Enerji ve Aksa Enerji’ye de danışmanlık yapan AYETEK büyük bir ihtimalle 2011de ilk rüzgar çiftliği yönetimi altına alacak. Bizim için bile inanması zor olan ilk 1 mayıs 2010’da tanışmamızdır. Hele bir de o zamandan berri beraber arabayla yaklaşık 20.000 kilometre kat etmiş olmamız, 11 ilde toplantılar yapmamız, 15 tane rüzgar çiftliği, 8 çiftlik yatırımcısı, Almanya’da InterSolar ve Husum Windfairi ziyaret etmemizi düşünün. Bu maceranın en güzel tarafı ise Türkiye’nin bir çok harika manzarasını görme imkanımızın olmasıdır. Rüzgar türbininden görünümün hepsi birbirinden güzel. Ekonomik krizin ortasında, Imtech gibi lider bir şirketten istifa edip, herhangi bir mali temeli olmaksızın, uç çocuğu ve eşi ile Türkiye’ye taşınmak nasıl delice bir şey olmalı. İkimizi de motive eden ve ayakta tutandır bu; çocuklarımız, Türkiye ve Hollanda için olan ideallerimize değinmiyorum bile. HABER Gazetesi'nin bu ortaklığa ve AYETEK’in kurulusuna, farkında olmadan da olsa, katkısından dolayı teşekkür ederim." Abdullah Özel Kurban Bayramınızı tebrik eder, güzellik, birlik ve beraberlik ve mutlu günler dileriz. 7 HABER NOVEMBER - KASIM 2010 Hak yeme, kitaba bak! desinin iptal edilmesi, aile birTürkler için Danışma Kuruleşimini sınırlandırmak amacıyla lu (IOT), vatandaşlarımızın AB tedbirler ve AB dışındaki ülkelerHukuku'ndan kaynaklanan hakde yaşayan çocuklar için ödenen larıyla ilgili hazırladığı kitabı Hollanda Meclisi'ne sundu. Mevcut ve planlanan kısıtlamaların hukuka ters olduğunu ortaya koyan ve D66 milletvekili Fatma Koşer Kaya beraberliğinde, PvdA milletvekili Khadija Arib'e sunulan kitap kaynak niteliği taşıyor. D66 Milletvekili Son yıllarda Fatma Koşer-Kaya IOT Başkanı PvdA Milletvekili Hollanda'da TürkAydın Akkaya Khadija Arib lere yönelik yürürlüğe giren birçok yasal düzenlemeKitapta, 1963 tarihli Ankara Anlaşması'nın yanı sıra nin Türkiye ile AB bugüne kadar AB ile Türkiye arasında imzalanan tüm arasında imzalanan protokollerin maddeleriyle bunların uygulanmasına anlaşmalara aykırı yönelik bilgiler yer alıyor. olduğunu belirten IOT Başkanı Aydın çocuk paralarının durdurulması Akkaya, "Hazırladığımız kitap bir gibi sosyal güvenlik konularındaki anlamda bu anlaşmaları hatırlatdeğişiklikleri, Ortaklık Hukuku'na ma amacı güdüyor" dedi. Aydın aykırı uygulamalara örnek gösteAkkaya, "Uyum sınavında başarılı rebiliriz" dedi. olamayanların oturma müsaa- >> Her bütçeye uygun ödeme koşulları Süpermarket, Döner dükkanları, Elektronika ve Tekstil mağazaları için aradığınız tüm malzemelerin gerçek adresi Metal raflar / Ahşap raflar Vitrinler – vitrin tezgahları Pasta / ekmek reyonları Barkodlu elektronik kasa sistemleri Duvar soğutucuları (sütlük-paket et) Soğutuculu meyve/sebze dolapları Et doplaları ve kasap malzemeleri Döner ve mutfak ekipmanları Klimalar, motor ve motor grupları Soğuk ve derindondurucu odaları Tel: 06 30 - 35 60 40 [email protected] www.aclass.nl Rotterdam Türk Esnaflar Kulübü STOR Düğün, nişan ve kına için kiralık mekan. Yemek, müzik,kamera ve fotoğrafçı ayarlanır. Tüm müslümanların Kurban Bayramını tebrik eder, birlik, beraberlik ve mutluluklar dileriz. Graafstroomstraat 71 3044 AP Rotterdam Mustafa Bayram 0623 - 90 50 78 Stichting Turkse Ondernemersbelangen Rotterdam Contactweg 40 1014 AN Amsterdam Tel: 020-616 94 78 Fax: 020- 689 10 87 www.moonstarbv.nl [email protected] Sevdiklerinizle birlikte sağlık, mutluluk ve huzur dolu bir Kurban Bayramı geçirmenizi diliyoruz. SİSTEMLERİNDE DOĞRU ADRES BEVEILIG UW WONING OF KANTOOR MET HET BEVEILIGINGSSYSTEEM VAN ADACAMS Maak vrijblijvend een afspraak met één van onze beveiligingsadviseurs. Hij helpt u bij het samenstellen van een ADACAMS beveiligingssysteem dat specifiek is afgestemd op uw werk en/of woonsitutatie. Subsidie-aanvraag voor uw veiligheidsystemen kunt U via ons regelen. Bel Hüseyin Kızgın, onze expert op dat gebied voor alle informatie: GSM: 0624-367064 2010 yılında da güvenlik sistemlerinde devlet desteği devam ediyor. Resmi işlemlerinizin kolayca yürütülmesi için bizi arayabilirsiniz. MottoMedia >> Servis garantisi GÜVENLİK Schiedamseweg 213 Schiedamseweg 213 3026 3026AN AN Rotterdam Rotterdam naar onze Vraag nu biedingen zomeraan www.adacams.nl www.adacams.nl 010-46235 3569 69 010-462 FAKIR Benelux ülkelerinde atakta M erkezi ‘s-Hertogenbosch ta bulunan FIC Peripheral Nederland BV şirketi, bir süre önce 75 yıllık Alman markası FAKIR ve NILCO nun exclusive Distributorlüğünü alarak bu iki markanın Hollanda, Belçika ve Luxemburg’daki kullanıcılara daha kolay ulaşımını sağlamak üzere çalışmalarına başladı. FAKIR (FAmily KIchereR) 1933 yılında Alman Wilhelm Kicherer tarafından Elektrik süpürgesi üretmek üzere kuruldu. Ürün kalitesi ve modelleriyle kısa sürede dikkat çekerek piyasada kendisine çok iyi bir yer edindi. FAKIR, ürün yelpazesini de Tel: 030 - 296 37 67 genişleterek her türlü elektrik süpürgeleri haricinde ventilatörler, banyo, wc gibi küçük alanlar için elektrikli ısıtıcılar, klima, radyatör, boiler, Son yıllarda ise hava temizleyici, nem alıcı, nemlendirici, ütü, tost makinası, çay makinası, kahve makinası gibi ürünlerle elektrikli ev aletlerinin pek çoğunu ürün portföyüne eklemiş bulunuyor. Almanya, Türkiye, Çek cumhuriyeti, Avusturya gibi bir çok ülkede tanınmış ve kendine oldukça iyi bir yer edinmiş olan FAKIR artık Benelux ülkelerinde de atağa geçiyor. Bayilik talepleri için www.ficperipheral.com sitesinden veya www.fakir-nilco.nl ve www.nilco.nl sitelerinden ilgililere ulaşmak mümkün. www.finma.nl [email protected] Kanaalstraat 56 3531 CK Utrecht Nu ook Catering... HAYIRLI BAYRAMLAR DİLİYORUZ Bayramınızı kutlar, herşeyin gönlünüzce olması dileği ile başarılarınızın devamı ve işlerinizde kolaylıklar temenni ederiz. Schuttevaerweg 9-B 3044 BA Rotterdam Tel: 010- 415 43 10 Fax 010- 415 52 67 HABER ALMANYA, İÇİNDEKİ YABANCILARI KAZANMALI Almanya’nın önümüzdeki 20 sene içinde, mevcut ekonomik gücünü koruyabilmesi ve bir refah ülkesi olabilmesi için, en az 8 – 10 milyon civarında yeni iş gücüne ihtiyaç var. KEMAL ŞAHİN [email protected] Kasım ayının başında Almanya, 4. Entegrasyon Zirvesi’ni yaptı. Bizler de Alman Hükümeti’nin entegrasyon konusundaki danışma kurulu olarak toplandık. Yaklaşık 30 civarında yabancı kökenli sivil toplum örgütünün başkanları ve önde gelen isimleri ile birlikte; 120 civarında katılımcıyla gerçekleşti bu zirve. Katılanlar arasında; 2 Federal Bakan, 6 Eyalet Başbakanı ve eyaletlerin entegrasyonla ilgili Bakan ve üst düzey bürokratları, yerel yöneticileri, belediyelerden, Alman sivil toplum örgütlerinden, iş ve spor dünyasının önde gelen temsilcileri bulunuyordu. 5 saate yakın süren zirve; Alman Hükümeti’nin artık entegrasyon konusunun Almanya’nın geleceği için çok önemli bir mesele olduğunu kavramış olduğunu ortaya koydu. Hükümet ayağından; Hristiyan demokrat, yani sağ kesimden, zaman zaman yabancıları rahatsız edecek çatlak sesler çıkıyor. Bu bizim gibi yabancı kökenlilerin moralini bozsa da, Almanya’nın kanaat önderleri ve en üst düzeyinin, entegrasyonun Almanya’nın geleceği için çok önemli olduğunu anlamış olduklarını biliyoruz. Bu sorunu çözmek için de bizlerin fikirlerine başvuruyorlar. Bu sevindirici bir gelişme. Uyum Zirvesi’nde, genel anlamda; problemleri çözmek için yapılması gerekenlerin ne kadarının yapıldığı ve ne kadar iyi yapıldığını konuştuk. Özellikle lisan öğrenme konusunda ayrılan kaynakların, Almanya’ya yeni gelenlerin yüzde 50’ye yakınını kapsadığını ve önümüzdeki 5 – 6 yıl içinde de yeni kaynaklar ayrılarak, özellikle Almanya’ya yeni gelenlerin Almancayı öğren- mesi konusunda, hükümetin tam destek vereceği aktarıldı. Konuşulan bir diğer önemli konu da eğitimdi. Yabancı gençlerin daha az eğitim almasının sebeplerinin neler olduğu konuşuldu. Bu sorunun da öncelikle, lisan eksikliğinden kaynaklandığı kanaati oluştu. Bunun için de anaokullarının genişle- 8 NOVEMBER - KASIM 2010 tilmesi ve hatta parasız yapılması, bu yönde de ciddi kaynaklar ayrılarak yabancıların çocuklarının okul çağına geldiklerinde iyi Almanca bilen fertler olmasının sağlanması gerektiği gündeme getirildi. Özellikle göçmen kökenli öğretmenlerin çoğaltılması, yabancıların motive edilmesi, devlet daireleri ve medyada yabancı kökenli çalışanların çoğaltılması konuları ele alında. Bu şekilde de Almanya’nın vatandaşı olma ve Almanya’ya katkı sağlayan, geleceğini şekillendirecek insanlar olma yönünde, yabancı kökenlilerin sahiplenilmesi konularında fikirler aktarıldı. ALMANYA’NIN İŞ GÜCÜ KÜÇÜLDÜ Almanya’nın önümüzdeki 20 sene içinde, mevcut ekonomik gücünü koruyabilmesi ve bir refah ülkesi olabilmesi için, en az 8 – 10 milyon civarında yeni iş gücüne ihtiyaç var. Şu andaki çalışan nüfusun da 8 milyon küçüldüğü biliniyor. Almanya ilk önce kendi içindeki göçmenleri eğitip meslek eğitimi vererek, bu insanları iş gücü olarak kazanmalıdır. Bu birinci öncelik olmalıdır. Geriye kalan iş gününün, dışarıdan gelmesi, yeni gelenlerin de daha uzman ve kalifiye olması gerektiği de yine zirvede dile getirilen görüşler arasında yer aldı. Almanya’da doğanların ortalama % 35’i yabancı kökenli. Yabancı kökenli insanların, Alman vatandaşlarıyla karşılıklı saygı ve sevgi çerçevesinde yaşayabilmeleri, yabancı kökenlilerin de kendilerini Almanya’nın bir parçası olarak görebilmeleri sağlanmalı. Aksi halde Almanya, göçmenlerce sevilmeyen bir ülke olarak göründüğü sürece, arzu edilen kalifiye elemanlar gelemeyecektir. Schröder zamanında 20 bin adet green card verilecekti ama, bu kota doldurulamadı, yabancılar gelmedi. Yapılan zirve toplantısında; Almanya’nın geleceğini şekillendirecek nüfus yapısı, atmosferi ve özellikle yabancı ailelerin eğitilmesi, Almanca öğretilmesi, refahtan pay alan insanlar olarak kazanılmasının altı çizilmiştir. Önümüzdeki yıllara yönelik bu konuda bir aksiyon planı oluşturulmuştur. Yapılan çalışmaların kontrol edilmesi ve eksikliklerin giderilmesi için hükümette bir kararlılık gördüğümü belirtmeliyim. Biz de elimizden gelen katkıları yapacağız. Almanya’da geçtiğimiz yıllarda göçmenlerin sorunlarıyla ilgili konuları ihmal eden, Almanya bir göç ülkesi değildir diyen, kendilerine benzemeyen insanları farklı gören, yabancı kökenli oldukları için orada doğan çocukları dışlayan zihniyetin değişeceğine inanıyorum. Böylece Almanya yeniden; insanların yüksek refah düzeyinde yaşadığı, sosyal sistemi güçlü, ön yargıların azaldığı, insanların barış içinde yaşadığı bir ülke olarak şekillenecektir. Bu sorunlar çözülemezse Almanya irtifa kaybedecek, dünya çapındaki önemi azalmış, sorunlarını çözememiş, nüfusu yaşlanmış ve bu yaşlı nüfusa hizmet vermede zorlanan bir ülke durumuna gelecektir. D66 Milletvekili Fatma Koşer Kaya: Korkuyu aşmamız ge Hollanda’daki koalisyon görüşmelerinin dışarıdan destekli azınlık hükümeti ile sonuçlanması gerek Hollanda içinde gerekse uluslararası arenada farklı biçimlerde ele alındı. Özellikle yabancılar ve müslümanlar arasında çok sayıda tartışma ve belirsizlik var; zira koalisyon anlaşmasının uygulama ve sonuçları, Hollanda toplumundaki yabancılar için tam öngörülemiyor. D66 milletvekili Fatma-Koşer Kaya ile yapmış olduğumuz röportajda Hollanda’daki son durumu ve Türk toplumu için sonuçlarını görüştük. Bu koalisyonun H o l l a n d a’ d a k i din özgürlüğüne ne gibi sonuçları olabilir? En güzel cevap bizim topluma katılmamız, eğitim almamız, çalışmamız ve bu şekilde bizim hayatımızın burada geçtiğini göstermemizdir. Eğer biz gençlerimizin aynı derecede eğitim alabildiklerini, aynı derece çalışkan olduklarını ve aynı derecede topluma katılabildiklerini gösterebilirsek bu kadar sorunun olacağını sanmıyorum. Biz D66 olarak en temel insan haklarının daraltılmaması konusunda çok dikkatli olduğumuzu belirtmek isterim. Bunun dışında gençlerimizin kamuoyundaki tartışmalardan uzak durmamalarını, katılmalarını ve korkak davranmamalarını istiyoruz. Quote dergisi tarafından belirlenen Hollanda'nın en zengin 500 kişisi listesinde Türk işadamı Celal Oruç, 85 milyon avroluk servetiyle 316. sırasında yer aldı. Orro Enerji´nin sahibi Celal Oruç, geçen yılki listede 355. sırada bulunuyordu. Dergide yer alan habere göre, Türk işadamının servetinde 2009 yılında yüzde 19,7´lik bir artış oldu. Fakat bu korkunun olduğunu görebiliyoruz, araştırmalar da bunu gösteriyor. Yüksek eğitimli gençlerimiz hiç de azımsanmayacak bir kısmı, toplumda ve işpazarında dışlanma ve ayrımcılık korkusundan kariyerlerine Türkiye’de devam etmek istiyorlar. Korku iyi bir öğretmen değildir, bunu siz de biliyorsunuz. Eğer korku varsa iyi bir karar alamazsınız. Korkuyu aşmamız gerekiyor, insanları korkutmamamız lazım. Korku hayatımızı belirlemesin diyorsunuz, Hollanda’da kalmalarını ve burada kariyer yapmalarını mı tavsiye ediyorsunuz? Birçok gencimiz kendilerini sınırlara bağlı hissetmiyorlar. Çoğu kendilerini dünya vatandaşı olarak görüyor ve kendilerini nerede rahat hissediyorlarsa orada çalışmak istiyorlar. Hollanda’daki bu kadar farklılık arzeden gençlerimiz aslında çok büyük bir zenginlik. Yabancı kökenli gençler arasındaki işsizlik oranı çok daha büyük. Devletin, bu gençlerin kendilerini geliştirmesi için daha fazla gayret etmesi gerekiyor, onlara Enerjinin yanı sıra finans, telekom ve emlak sektöründe de yatırımları bulunan 1960 doğumlu Celal Oruç, 25 yıldır bu Hollanda'da yaşıyor. Geçtiğimiz aylarda Pakistan'a yaptığı 100bin euro'luk yardımla gündeme gelen Celal Oruç, son aylarda enerji sektöründe yaptığı ataklarla, Hollanda'da bulunan SICN ve NIF Federasyon'larıyla enerji sözleşmeleri imzalamıştı. 9 HABER NOVEMBER - KASIM 2010 Varolmanın dayanılmaz hafifliği RÖPORTAJ | GÖKHAN ÇOBAN FOTOĞRAF | M.FATiH KARAMAN (TürkleriN Hollanda’da yenilgileri-2) BTürkiye paketleri satarken Türk charterlarına uygulanan fiyatın üzerine bir ek fiyat koyarak Transavia ve diğer Hollandalı şirketleri sattık. Yani biz bile dedik ki Türk şirketleri dandik, güvenilmez siz en iyisi 20-30 Euro fazla ödeyin ama güvenilir Hollanda’lı şirketlerle uçun. SEDAT ÇAKIR [email protected] erekiyor Gençlerimiz bu konuda çevre edinmenin önemini kavramalılar. Araştırmalarda görüyoruz ki; iş bulabilmenin en etkin yöntemlerinden biri kişilerin edindiği çevreleridir. daha pozitif davranması gerekiyor. Yabancı gençlerin işpazarındaki durumları zaten iyi değildi ve işsizlik oranı daha da yükseldi. Bu gençlerin durumu daha da kötüleşecek mi? Şu an zaten kötü; biraz daha kötüleşmesi onların durumunu fazla değiştirmiyor. Tamamen farklı bir politika izlenmesi gerekiyor. Bu konuda daha olgun bir tartışma ortamı olması lazım, geleceğe korkuyla bakmamamız lazım. Bunun dışında işpazarında gençlere eşit davranılması için kurallar koymamız gerek. Ekonominin sıkıntılı zamanlarında işverenler kendi görüntüsüne uyan adayları daha fazla seçtikleri ortadadır, tanımadıkları ve farklı bir geçmişe sahip olan adaylar daha uygun olsalar bile. Gençlerimiz bu konuda çevre edinmenin önemini kavramalılar. Araştırmalarda görüyoruz ki; iş bulabilmenin en etkin yöntemlerinden biri kişilerin edindiği çevreleridir. Yabancı kökenli gençlerimizin profesyonel ağları zaten çok geniş değil, bu yüzden çevre edinmeye gayret etmeleri gerekiyor. Bu sorunu VMBO okullarında görüyoruz, çevresi geniş olmayan gençlerimiz staj yeri bulamadıklarından okulu bırakıyorlar. Gençler çevrelerini kendileri için daha çok kullanması mı gerekiyor? Çevreni kendin için kullanmak biraz tek taraflı oluyor, sadece çevre edinmek de aynı. Çevre edinmek ve kullanmak iki taraflı çalışan bir olaydır. İki taraf da faydalanması gerekiyor, çevrene yatırım yapmak çok önemli. Sadece kartvizitini dağıtmakla olmuyor, mesela gönüllü çalışmak da gerekiyor. Bir şekilde gündemde kalmanın yolları aranmalı. Eğitimimiz yeterli mi? Eğitim toplumumuzun bel kemiği. Çoğu problemler devletin iyi bir eğitim vermesi ve herkese eşit fırsatlar sunmasıyla çözülebilir. Okul terk etmek ise önemli bir sorun. Bunun iki sebebi var. İlki öğrencilerin çok erken seçim yapmaları gerekiyor ve bu şekilde motive olmadıkları bir durum ortaya çıkabiliyor. Öğrencilere seçim yapmaları için vakit tanımak lazım. İkinci olarak ise uzman rehberliğin kalitesini yükseltmemiz gerekiyor. Gençlerimizin buna çok ihtiyacı var. Türk oteli Les Ottomans, Londra'da düzenlenen ‘Dünya Seyahat Ödülleri’ (World Travel Awards) töreninde ‘turizm sektörünün oskarı' olarak nitelendirilen ‘Dünyanın En İyi Suite ve SPA Oteli’ ödülünü kazandı. Dünya genelinde 160 ülkeden 183.000 profesyonel turizm acentasının oylarıyla belirlenen ödül töreni, 17 yıldır aynı istikrarla turizm dünyasının nabzını tutuyor. İstanbul Boğazı'nın en görkemli manzarasına hakim Muhsinzade Mehmet Paşa Yalısı'nda 2006'da açılan Hotel Les Ottomans Oteli'nin sahibi Ahu Kerimoğlu Aysal, “Çok mutluyum. Mutluluktan havalara uçuyorum. Bu Türkiye ve Türk turizmine verilmiş bir ödüldür” dedi. Türk turizminin dünyada hak ettiği yere gelmesi için özveriyle çalıştıklarını vurgulayan Aysal, şöyle konuştu: “Biricik otelim ‘Les Ottoman’ı bugüne getiren bütün çalışma arkadaşlarım ve basın mensuplarına sonsuz teşekkür ederim. Sizler olmasaydınız bu ödülü alamazdık. Böyle prestijli ve büyük bir ödül töreninde aday gösterilmek bile çok büyük bir onurdur. Ben tüm dünyadaki diğer rakiplerimi de geride bırakarak bu ödülü Türkiyem adına aldım. Azim, çalışma ve inançla ülkemin nelere layık olduğunu ispatladım ve işte sınırları aştım. Benimle birlikte bu gururu paylaşan herkese sonsuz teşekkürler” dedi. Oteli'nin CEO'su Ahu Kerimoğlu Aysal Bunun yakın geçmişimizde örneklerini gördük ve bugünde görmeye devam ediyoruz. Türkiyemspor’un batışı bunun güzel örneklerinden bir tanesidir. Geçen yazımda bu cümle geçmişti ve tabii ki güzel örnek değil, acı örnek olarak yazılması gerekirdi. Belki bilirsiniz; Hoorn kentinde Şenol Ocaklı isimli bir Don Kişot var. Yıllarca Türk müzesi kuracağım diye uğraştı. Kurdu da. Sonra ne oldu? Belediye kira yardımını kesince yalvar yakar yardımcı olabilecek hayırsever Türk işadamlarını aramaya koyuldu. Türkiyemspor örneğinde olduğu gibi herkes ona da yardım sözü verdi, ama maalesef yardım eden hiç olmadı. Kelli felli işadamları dernekleri gazete sayfalarında neredeyse ant içmişlerdi Türkiyemspor’a yardım için. Şenol abi için onu bile yapamadılar, utandıklarından olsa gerek, söz bile veremediler. Göstermelik yardımlarda bir araya gelenler bu kadar önemli bir konuda bir araya gelemediler ve Hoorn Türk müzesi yaşatmaya çalıştığı tarih gibi tarih oldu. Müzedeki eserler kurulması düşünülen Den Haag Türk müzesine aktarıldı. Akibeti şu an için meçhul. Aynı dönemde Hollandalı kurumlar bir araya gelerek Türkler'e şamar gibi bir Turkije Instituut kurdular. Burada olan kurumlara bakın; bunların hepsi Türkler'e yatırımı esirgeyen ve Hollanda'daki Türk kurumlarının kalkınmasını istemeyen kurumlardır. Eee sen kendi bindiğin dalı kesersen ve de kesilirken gıkın da çıkmazsa olacağı budur. Bütün bunlar gözümüzün içine baka baka yapılıyor. Bizim iyiliğimiz için. Türklerin güvenli seyahat etmesi için hatırlarsanız Onur havayolları feda edilmişti. Onur Havayolları'nın en şaşaalı olduğu ve Türkiye piyasasında hakim konuma geldiği günlerde düğmeye basıldı ve bir anda çeşitli cenahlardan saldırılar başladı. En küçük ve havacılıkta vaka-yı adiden sayılacak olaylar büyük bir ayıpmış gibi ön plana çıkarılmaya başladı ve çıkarıldı da. İnsanların kafalarında soru işaretleri oluşturdular. Aynı dönemde olan KLM ve Transavia olayları ise basına kısa dönemli olarak yansıdı. O da mecburiyetten. Sonunda Onur Havayolları ringe havluyu attı ve Hollanda pazarından çekildi. Bence çekilmeye zorlandı. Bizim basınımız bize güçlü olduğundan cesaret edip üstüne gidemedi ya da göremediler. Onur Havayollarının Hollanda pazarından çekilmesi bize vurulan şamarların en ses getirenlerindendir. Senaryo deneyimlerle kullanılırlığı sabitlenmiş olduğundan ve hukuksal olarak doğru gibi gözüktüğünden bizler bile 'helal olsun adamlara bizim güvenliğimiz için neler yapıyorlar' demişizdir. Bu kime yaradı? Sahibi Türk olan Corendon şirketine değil. Charter seferlerini arttıran Transavia en fazla yararlananlardan. Bizler nasıl yardımcı olduk? Türkiye paketleri satarken Türk charterlarına uygulanan fiyatın üzerine bir ek fiyat koyarak Transavia ve diğer Hollandalı şirketleri sattık. Yani biz bile dedik ki Türk şirketleri dandik, güvenilmez siz en iyisi 20-30 Euro fazla ödeyin ama güvenilir Hollanda’lı şirketlerle uçun. George Orwell’in 'Birmadaki günlerim' kitabını okuyun ve Batılıların Doğulular ve şark insanı üzerinde bu oyunları her zaman oynadığını görün. Kendi kendini batılıdan daha aşağıda gören bir insan türü. Biz de bu türden insan olmak mı veya eşit şartlarda ve eşit imkanlara sahip bireyler mi olmak istiyoruz? Cevabı sizde (bizde). Kurban bayramınızı gönülden kutlar, hayırlara vesile olmasını dilerim. Not: Varolmak düşünmeyide beraberinde getiriyor. Düşünün hafifleyin. Not2: Don Kişotlar doğru bildiklerini yılmadan usanmadan yapan esas kahramanlardır. Sedat Çakır, göçebe aile yapısından kaynaklanan genetik yapıyla Sultanlar Yolu’nu hazırladı ve yürüdü, yine aynı genetik yapının değiştirici etkisiyle değişim danışmanlığı yapıyor. HABER 10 NOVEMBER - KASIM 2010 0 11 DAHA NİCE MERAM'LARA! MERAM RESTORAN DÖRDÜNCÜ ŞUBESİNİ AÇTI Meram Restoran açılısına Rotterdam Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmed Aboutalip, T.C. Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ, AK Parti Konya Milletvekili Hüsnü Tuna, AK Parti Muş Milletvekili Seracettin Karayağız, Rotterdam Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Hamit Karakuş, Feijenoord İlçe Belediye Başkanı Seyit Yeyden, Meram Restoranlar Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Yüce, Rotterdam Zuid Meram Restoran Ortağı Ahmet Bilgi, işadamları, HABER NOVEMBER - KASIM 2010 Meram CEO'su Erdoğan Yüce, "Meram Restoran, alkolsüz konseptte artık bir marka oldu. Bugün itibariyle 100 personel ve çok sayıda stajyer ile daha iyi hizmet verebilmek için var gücümüzle çalışıyoruz. a Yakınd a rdam'd Amste eyi de 5. şub lar açıyor programında konuşan Meram Restoranlar Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Yüce, Amsterdam Oost semtinde 1996 senesinde ortağıyla ilk şubelerini açtıklarını belirterek, bugün itibariyle şube siyasiler, sivil toplum temsilcileri, Hollansayısını dörde çıkardıklarını söyledi. dalı ve Türk davetliler ile Meram Restoran Erdoğan Yüce, İkinci şubeyi Rotterdam çalışanları katıldı. Restoranın açılış West semtinde, üçüncü şubeyi Amsterdam Bijlmermeer semtinde hizmete açtıklarını belirtirken, bugün Rotterdam Zuid semtinde dördüncü şubeyi hizmete açmanın mutluluğunu yasadıklarını dile getirdi. Rotterdam Anakent Belediye Rotterdam Belediye Başkanı Ahmed Aboutaleb ve T.C. Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ 'Bismillah' deyip kavurmaya el attılar. Başkanı Ahmed Aboutaleb, “Böyle MERAM RESTORAN ROTTERDAM-ZUID BÜYÜKLÜĞÜ VE İMKANLARI İLE GÖZ DOLDURUYOR güzel bir mekanın açılısının da. bölgede hem işsizlik açısından Restoran bölümü Nargile bölümü Toplantı salonu bir kazanım, hem de bölgenin 130 kişilik 45 kişilik 50 kişilik refah düzeyinin yükselmesi konusunda bir kazanım olacağını söyleyerek, Meram Restoranlar zincirinden övgüyle bahsetti. T.C. Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ, “Dördüncü şubesi olan bu işletme, gördüğüm kadarıyla çok hoş bir mekan olmuş. Bu şehirde Türk girişimci sayısının artması hakikaten çok önemli. Hollanda'da ekonomiye çok büyük katkıda bulunuyorsunuz. Türk mutfağının tanıtımına Lale döner Fast food da katkı sağlıyorsunuz. Bizim (Afhaal) mutfağımız dünyada Fransız ve Çin gibi en zengin mutfaklarAçık büfe: Mezeler / Sulu dan biridir. Bu noktada katkıda Manav yemekler / Izgara bölümü bulunduğunuz için sizlere ayrıca Çocuk oyun alanı teşekkür ediyoruz. Daha nice Meramlara!” diye konuştu. Zeybek folklorundan ör(R.G) neklerinin sunulduğu Meram Mutfak bölümü Rotterdam Zuid açılısında, konuklara Türk yemekleri ve Türk çayı ikram edildi. Hollandalı Türk işadamının Kars’a yaptırdığı okul törenle açıldı Edelstaal Şirketler Grubu Başkanı Turgut Torunoğulları “Kars’a okul yaptırarak Kars’a olan vefa borcumuzu bir ölçüde de olsa ödemenin mutluluğu içerisindeyiz. Aynı zamanda okulumuzu 29 Ekim gibi anlamlı ve özel bir günde eğitime açacak olmanın gururunu yaşıyoruz. Memleketimiz Kars’a ‘şükran’ borçluyuz. Kars’ta doğduk, büyüdük, şimdi de kendi topraklarımıza ve insanımıza ‘eğitim’ imkanı sağlıyoruz" dedi. HOLLANDA’DA Kaza Avukatı WTC (World Trade Center) Beursplein 37 kamer 339A 3011 AA ROTTERDAM Tel. 010 - 2052630 Mob. 06 - 3911 0243 Haftanın 7 günü bizi arayabilirsiniz [email protected] ’nız ELFI KAZA AVUKATINIZ Kaza mağdurlarına kendi dilinde ve kültüründe hukuksal hizmet. Maddi & Manevi tazminat davanız varsa. Bu - Trafik kazası, - İş kazası veya - Tıbbi hata olabilir. Sizden masraf almaksızın davanıza bakılır... www.kazaavukati.nl RESTAURANT OTTOMAN SARNIC 200 kişilik kapasite düğün, nişan ve özel günlerinize iş toplantılarınıza hizmet veriyoruz Tarihin ve farklı kültürlerin batıda buluŞtuĞu mekan Haftanın 3 Günü Canlı Müzik Vijf werelddelen 105 3071 PS - Rotterdam Tel: 010 2900 3800 Website: www.sarnic.nl Heyecan, ümit ve sevinç dolu bir Bosna Gecesi Mikrofonun arkasına geçtiğimde salonu dolduran yüzlerce heyecan dolu bakış karşısında bir kaç saniye tepki gösteremedim. İlk defa böyle heyecanlandım. Kafamda kurduğum konuşma uçtu gitti. VEYİS GÜNGÖR [email protected] Hava yağmurlu. Karanlık çökmüş durumda. Amsterdam’ın olağanüstü trafik karmaşıklığı alabildiğince yolları tıkamış. Yağmur zaman zaman şiddetini arttırıyor. Öyle bir hava ki, insanın evinden çıkası bile gelmiyor. İşte tam böyle bir anda Amsterdam’ın Batı’sında yer alan PALET party kongre merkezinde bir telaş var. Hollanda tarihinde belkide ilk defa yapılacak olan bir programın son dakika hazırlıkları devam ediyor. İçeri giren görevliler yağmurdan nasibini almışlar, ıslanmışlar. Evet böyle pusulu bir havada Bosna Dayanışma Gecesi programı yapılacak. Programın başlamasına dakikalar kala, organizatörlerde tatlı bir telaş var. Tüm eksiklikler yeniden gözden geçiriliyor. Fotograf sergisi, belegesel, kitap satış standları, Boşnak börekleri ve Türk yemeklerinin sergilendiği masalar tek tek gözden geçiriliyor. Boşnak Türk kahvesi hazırlanıyor. Kokusu salonu sarmış durumda. Saat 18.00’i gösterdiğinde salonda görevlilerle birlikte on beş yirmi kişi var. Tüm görevlilere son defa uyarılar yapılıyor. Ancak herkezin gözünde bir şüpheli bakış var. Söyleyemiyorlar ama, hepsi, acaba hava muhalefetine mi kurban gideceğiz diye hayıflanıyorlar. Ve salonun kapıları açılıyor. Beş on dakika içinde ıslanmış insanlar, Boşnaklar, Türkler içeri giriyorlar. Yarım saat geçmeden salonda müthiş bir hareketlilik yaşanıyor. Sergi salonu, yemek salonu hemen hemen dolmuş durumda. Programın başlamasına daha bir saat var. İnsanlar gruplar halinde salona gelmeye devam ediyorlar. Kuçaklaşanlar, selamlaşanlar, yeni tanışmalar, yeni dostluklar, kart alışverişleri, yemek sırası, Boşnak-Türk kahvesi servisi, çay ve tatlılar derken saat yedibuçuk oluyor. Ve salonda o yağmura rağmen üç, dört yüz katılımcı hazır durumda. Bosna’da yayın yapan HayatTV başta olmak üzere çeşitli televizyon kanalları ve haber ajansları alabildiğine söyleşilerini sürdürüyorlar. Geceye gelen Boşnakların yüzlerinde tarifi zor olan bir sevinç ve mutluluk var. Bir çoğu yüksek okul mezunu, sanatçı, ressam ve savaş kurbanı olan bu insanların böylesi bir etkinlikten ne kadar duygulandıklarını ancak o salonda olanlar farkedebililerdi. Hollanda’da ellibinin üzerinde Boşnak yaşıyormuş. İlk defa Türklerin girişimiyle böyle büyük bir organizas- yonda biraya gelmenin eşsiz tadını yaşıyorlardı Boşnaklar. Birbirlerini çok seven iki halk, belki onyıllar sonra Hollanda’da biraraya geldiler. Sadece Boşnaklar değil sevinenler, mutlu olanlar, Türkler de Bosnalı kardeşleriyle birarada olmanın hazzını yaşadılar. Gelen tebrik ve teşekkürler, yapılan komplimanlar ve çok daha önemlisi insanların tebessümleri bu gerçeği açıkca ifade ediyordu. Böyle bir etkinlikte Türklerin Bosna sevdası, muhabbeti en bariz bir şekilde ortaya çıkıyordu. Programın başlama saati gelmişti artık. Büyük salon, küçük salon Boşnak, Türk ve davetlilerle dolmuştu. Programı bir Boşnak gençi ile bir Türk kızı, Boşnakça, Türkçe ve Hollandaca sunmaya başladılar. İlk konuşmacı olarak beni çağırdılar. Mikrofonun arkasına geçtiğimde salonu dolduran yüzlerce heyecan dolu bakış karşısında bir kaç saniye tepki gösteremedim. İlk defa böyle heyecanlandım. Kafamda kurduğum konuşma uçtu gitti. Yirmibeş yıla yakın bir zamandır sayısı bin dört yüzü bulan etkinlikte konuşma yaptım. Yağlı güreşlerde onaltı bin insana hitap ettim. Elbette her konuşmada insan heyecanlanır. Ama bu defa bambaşka bir şeydi. Karşımda yanyana oturmuş beş yüzü aşkın Boşnak ve Türk vardı. Hepsinin bakışlarında çok anlamlı bir heyecan, bir ümit, bir sevinç görüyordum. Duygu yüklü bir tabloyla karşı karşıyaydım. Her şeye rağmen toparlanıp gecenin önemine dair üç beş cümle ifade etmeye çalıştım. Programın içeriği oldukça yereldi. Yani Hollanda’daki sanatçılarla yapılan bir programdı. Ama buna rağmen geç saatlere kadar katılımcıların salonu terk etmemeleri böyle bir girişimin ne kadar isabetli olduğunun işaretini veriyordu. Amsterdam Bosna gecesinin basında bulduğu olağanüstü ilgi ve alaka da bu görüşü perçinleştirdi. Kısaca ifade etmek gerekirse; bu etkinlik, artık Hollanda Bosna arasında yeni bir dönemin başlangıcını oluşturuyordu. Bundan böyle Amsterdam SarayBosna direk uçuşları bu ilişkinin bir başka boyutu olacak. Önümüzdeki dönemde bu çerçevede gerçekleşek sivil işbirliği ve etkinlikler ise Hollanda -BosnaTürkiye üçgeninde bir çalışmayı beraberinde getirecektir. İdrak etmekte olduğumuz Kurban Bayramının öncelikle okurlarım ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dilerim. Veyis Güngör is advisuer van SMHO (Samenwerkende Moslims Hulp Organisaties) in Amsterdam. Tevens is hij voorzitter van UETD Nederland (Union of European Turkish Democrats). HABER 12 NOVEMBER - KASIM 2010 www.bakhortech.eu Taşlı fırın 12 yıllık tecrübemizle fırın ve horeca sektöründe hizmete devam etmekteyiz... BAK-HOR-TECH Hamur açma makinası Broodjes presser Bakplaten Dönerli fırın Tel: +31 30 666 76 76 Fax: +31 30 666 76 99 Hamur makinesi Strijkviertel 58 3454 PN De Meern Doğal Lezzet Melkproducten Tel : 010 290 72 77 www.goremeayran.com 13 ‘Olanakların sana gelmesini beklemeyeceksin’ sonsuz minnettar olduğunu söylüyor. “O andan itibaren pasif duruşuma veda edip, politika ve topluma daha fazla ilgi duymaya başladım.” Kurtuluş Festivali Hbo eğitimi Kamu Yöneticiliği’nden mezun olmak Ufuk’un ilk hedefi değildi. “Üniversiteye gitmeyi çok istiyordum ve bunun için propeudese dediğimiz yüksek okulun ilk yıl diploması gerekiyordu. Üniversiteye hazırlık için hangi eğitim dalını seçmem gerektiğini sormak niyetiyle Leiden Üniversitesi’ne gittim. Oradan aldığım yanıt ise Kamu Yöneticiliği oldu.” Fakat Ufuk eğitiminin yanı sıra bir çok değişik alanlarda da faaliyet gösterdiğinden, üniversite yerine hbo eğitimini tercih etti. Mezuniyet tezi araştırmasını Hollanda İçişleri Bakanlığı için Huis voor Democratie en Rechtsstaat (Demokrasi ve Hukuk Devleti Evi) diye adlandırılan proje ofisinde gerçekleştirdi. Ufuk’un araştırması mbo öğrencilerinin politik katılımları üzerine yönelikti. Ayrıca Ufuk her sene 5 Mayıs tarihinde Kuzey Brabant eyaletinde Kurtuluş Festivali’ni organize eden NoordZuid Bevrijdingsfestival’de (KuzeyGüney Kurtuluş Festivali) bir kaç yıl yönetim kurulu üyeliğini üstlendi. Ufuk, 3 Mart 2010 tarihinden itibaren de GroenLinks (Yeşiller) politik partisinden Den Bosch Belediye Meclis Üyesi olarak görev yapıyor. Kanıtlamak “Benim önemsediğim konu ise bir kişinin olanakların ayağına gelmesine beklememesi, ama bu olanaklara ulaşması için kendisinin uğraş vermesidir. Ben kendimi kanıtlamak istiyorum. Bunu hedeflerken olanaklar sana doğru gelmiyor, aksine, sen kendin bu olanakların üzerine doğru gitmelisin.” Yeni kuşağa başarılı bir rol modeli çizen Ufuk verdiği bu tavsiyeyi İstanbul’da bulunan Hollanda Konsolosluğu’nda çalışabilmek için de uyguladı. İnisiyatif sergileyerek mektup yazdı ve işin arkasını bırakmayarak takipte bulundu. Bu genç nesile örnek olması gereken davranışının neticesinde ise Ufuk, iş görüşmesi için davet edildi. Foto: Rick Rindertsma Ufuk Kahya HABER NOVEMBER - KASIM 2010 Ufuk Kâhya (1988) keşfettiğini tekrarla vurgulaması Türk kültürü ve Den Ufuk’un hikâyesinde dikkat Bosch şehrinin neçekiyor. Geleceğini beşesi ile ‘yoğrullirlemesi konusunda duğunu’ söylüzorlandığını belirtiyor yor. Kariyerinin olsa da, Ufuk kendisi ‘mutluluk ve huiçin neyin önemli olzur hissiyatına’ duğunu çok iyi biliyor. yönelik olduğunu “İnsanların ‘mutluluk belirtiyor geleceve huzur hissiyatını’ ilğin kamu yöneticigilendiren sosyal temasi Ufuk. Den Bosch lar beni bir başka türlü Metin: Belediye Meclisi’nin mest ediyor.” Özlem Keskin (Hukukçu) bir komisyonunda Ufuk, kendi söyleaktif şekilde yer miyle, eskiden çok paalan Ufuk, gençlerin politik katılı- sif, beklentili ve utangaç bir tavmı hakkında geniş çaplı bir araş- ra sahipti. “Tarih öğretmenimin tırma yaptı. bana İtalya’da gerçekleşen ve “Yetiştirildiğim ve çok şey öğren- gençlerin tiyatro sahnesinde diğim Den Bosch şehrini seviyorum. toplumsal problemleri anlatBu yüzden Den Bosch için isteyerek tıkları bir uluslararası tiyatro bir şeyler yapmayı borç biliyorum.” projesine ziyarette bulunmayı Bu da Den Bosch şehri için komisyon teklif etmesiyle birlikte ben üyesi olmasının nedenlerinden birini kendi kabuğumdan oluşturuyor. Bu görevi hbo eğitimi dışarıya çıktım.” Kamu Yöneticiliği’nin devamı olarak Ufuk, atılgan üniversitede okuduğu premaster olmasına vesi(yüksek lisans hazırlığı) ile birlikte le olan Tarih yürütüyor. Geleceğine dair kendi öğretmenine içerisinde önemli ve yerinde hedefVoor de Nederlandse versie van dit interview kan het boek ‘Turkse ler barındıran Ufuk, “bu hedeflere afkomst, Nederlandse toekomst’ (‘Türk geçmişli, Hollanda gelecekli’) van ulaşmakta bana yardımcı olabilecek Stichting De Nieuwe Generatie (‘Yeni Nesil Vakfı’) worden geraadpleegd. olanakları kendim arıyorum” diyor. Zie voor meer informatie over het boek: Sosyal temalar www.turkseafkomstnederlandsetoekomst.nl Olanaklarını kendisinin arayıp Türk geçmİşlİ, Hollanda geleceklİ İlk neslin rüyası, gençlerimiz sayesinde gerçekleşecek. İlk nesil çocuklarının geleceği için gurbet ellerine göç etti. Çocuklarının geleceği inşallah parlak olacak. Sadece bir farkla; Türkiye’de değil, Hollanda’da. ERDİNÇ SAÇAN [email protected] 1968 yılında babam Fransa’ya gelmiş ve Michelin teker fabrikasında çalışmaya başlamış. İki sene sonra Hollanda’ya göç edip, bir kaç işten sonra tekrar Den Bosch şehrinde bulunan Michelin teker fabrikasına girmiş. Nevşehir, Kayseri, Sivas, Aksaray, Konya, Kastamonu, Samsun, Gaziantep ve daha nice yerlerden geldiler. Arzuları çalışıp, para biriktirip tekrar dönmekti. Senelerdir duyduğumuz, okuduğumuz satırlar bunlar. İlk neslin yaşadıkları anlatmakla bitmez. Romanlara sığmaz. Film değil, çok seyredilen dizi çekilebilir bizim ilk neslin hayatları hakkında. Bütün olumsuzluklara, zorluklara rağmen Hollanda’da yer etmişiz biz Hollandalı Türkler. Dernekler, vakıflar, camiiler, cemiyetler, kahvehaneler açılmış, 23 nisanlar, 19 mayıslar kutlanmış ve gençliğe yollar açılmış. Bu yol okumak, meslek sahibi olmak, iş adamı olmaları konusunda tavsiyelerle şekerlenmiş ve bu şekerleri bulup, yiyebilenler şu an Hollanda’da yönetici kadrosu oluşturmakta. Bu konuyu daha önceki yazılarımda çok tekrarladım ama tekrarlamaya devam edeceğim. Memurlardan tut, doktorlara kadar; Hollanda toplumuna hizmet eden herkesin geçtiği dikenli ve çukurlu yolları gelecek nesle nakşetmemiz gerekiyor. Halen özgüveni olmayan, ben okuyamam, ben başaramam düşüncesi olan genç arkadaşlarımız var. Bu gençlere fener olmaya devam etmeliyiz. Başarılı olan her gencin alnı öpülüp, göz önüne çıkarılmalı. Mayıs ayında çıkarttığımız “Türk geçmişli, Hollanda gelecekli” kitabın dağıtımı devam etmekte. Ortaokullarda okuyan gençlere ulaş- mak için ortaokullarla irtibata geçip, kitapta yer alan başarılı gençlerle birlikte bu okullara gidilecek ve konuşmalar, tartışmalar gerçekleştirilecek. Yeni bir gelişme de Türkiye’den Erasmus programı sayesinde gelen gençlerdir. Erasmus programı, yükseköğretim kurumlarının birbirleri ile işbirliği yapmalarını teşvik etmeye yönelik bir Avrupa Birliği programıdır. Kısa süreli öğrenci ve personel değişimi yapabilmeleri için karşılıksız mali destek sağlamaktadır. Bu programdan yararlanan gençler Türkiye’den gelip, Hollanda’daki yüksekokul ve üniversitelerde okuyorlar. Aralarında kalanlar da var. Geçenlerde iki araştırmacı ile tanışma fırsatım oldu. Birisi Hollanda’da kanser enstitüsünde araştırmacı olarak çalışıyor, diğeri ise Utrecht’te mikro krediler konusunda araştırmasını sürdürüyor. Türkiye’den ayrıca expat olarak gelenler de var. Bu arkadaşlar eğitimlerini bitirmiş, Türkiye’de iş tecrübesi edinip, Hollanda’ya çalışmak için gelen akademisyenler. Hollanda’da doğmuş ve şimdi başarılı olan gençlerle, Türkiye’den gelenler arasında köprü kurulmalı. Bu zorlu ve fırsatlarla dolu bir görevdir. Yeni Nesil Vakfı olarak bu konuda adım atmaya hazırız. Tek başımıza bunu başaramayız. Türk öğrenci dernekleri, TANNET, İOT ve diğer vakıflar bu konuda çalısmalar yapacaklarından eminim. İlk neslin rüyası, gençlerimiz sayesinde gerçekleşecek. İlk nesil çocuklarının geleceği için gurbet ellerine göç etti. Çocuklarının geleceği inşallah parlak olacak. Sadece bir farkla; Türkiye’de değil, Hollanda’da. Erdinç Saçan was werkzaam als internet coördinator bij Corendon / Gomundo. Momenteel is hij in dienst bij Fonyts Hogescholen Eindhoven als docent ICT & Business. Daarnaast is hij voorzitter van Stichting De Nieuwe Generatie. HABER 14 NOVEMBER - KASIM 2010 RAHATI BAŞKA YERDE ARAMAYIN AYAĞINIZA GETİRİYORUZ... ŞİMDİ M VE A D R E T T RO Nİ E Y A D ’ M A AMSTERD ZALARIMIZLA ĞA A M N A L I İZ AÇ Y E D Z İ N İ T HİZME m 0 0 5 2keyifle gezin 2 Amsterdam ve Rotterdam’daki toplamda 8000 m2’yi aşan mağazalarımız ve güleryüzlü personelimizle haftanın 7 günü hizmetinizdeyiz. Gelin, almayı düşündüğünüz ürünleri bütçenize göre ayarlamak için, önce bir kahve içerek başlayalım... Rotterdam Amsterdam-West Amsterdam-Oost mottomedia RAHATI VE HUZURU 15 Favori Gönüllünüzü seçin! Nieuw West’in Gönüllü ödülünü kim kazanacak? 18 kasıma kadarda favorinize oy verebilirsiniz. Aşağıdaki gönüllerin neler yaptığını okuyabilir ve websitesinden oyunuzu kullanabilirsiniz: http://www.vca.nu/kampioenen/index.html HABER NOVEMBER - KASIM 2010 HABER EKiM 2010 OKTOBER yıl:1 Sayı: 9 haber•nl BESTE KRANT 9981 "Spor ve Sanat çok kol ay iletişim kurDurur" FaDime ÖRGÜ Fadime Örgü: "Son üç yıldır özellikle medya, siyaset ve şirket yöneticiliği tv proğramlar manlık, yol gösterme ı ve olan kişilere konusunda Bugünlerde danışçalışmalar leşiyor ve tam da koalisyon yapıyorum. Göç ve " Mülteciler karşıtı olan insanların Başkanı Gerd Bakanı olarak kaygı kiyor. HollandaLeers, Geert atanan eski noktaları gerçekWilders'ın medyası yanlışlığını bunu normalmakamına çıkıp Maastricht Belediye sorgulama icazet alması PVV'nin bir haber ması da şimdilik biçiminde endişe verici gereaynı zamanda parkeden verirken, bir durum bir olarak öne bunun sosyal gidişat en büyük rizikoyuaracı sabitleyen bir takoz çıkıyor. ve ekonomi da içinde rünü fazla işlevini görmesi, barındırıyo uzun kılmayaca üzerindeki Demokles' r. Zaten istikrarsız k gibi. in kılıcı, bu koalisyonu olan n öm- HaBer ÖZeL Parti ileri gelenleri ve rağmen, CDA’nın tek üyelerin red oyu verilmes alarak ‘evet’ müslüma i için verdikler n milletvek denmesi i mücade ili Coşkun gerektiğini leye Çörüz kongred savundu. e ZAYIF SAVUNM YEMEKNAME Şimdiye kadar spor sayfamızda genelde futbol ağırlıklı haberlere yer verdik. Bu sayımızda Hollanda HABER Gazetesi’nin 'da spor haberlerin değerli okurlarımız bu sayısında de geniş siz için yeni köşemiz YEMEKNAM yer verilen, E'ye tüm defa da aşama devam ediyoruz. şampiyon Bu aşama Ali alarda veriyoruz, madalyala hem de davet Nazik tarifi davetlilerin ettiğimiz ve Hollanda r kazanılan , 'da görüşlerini yemek konusundak i alıyoruz. Her rın ve gençlerinçocuklafarklı aşçılar sayımızda yöneltarafından diği yüzme sporuna farklı zevklerihazırlanan beğeninize değindik. sunacağız. ...VE IRKÇ I HAYALET, HÜKÜMETE TAKOZ COŞKUN NEREDE N KOŞUYOR? » 4'te OMBUDSMAN PIETER HILHORS T ŞiKAYET ETMEYi BiLMiYOR UZ » 6'da Kapınızın önündeki sokaktan halde, kamyonl ar mi geçiyor? , yasak olduğu yaptığınız başvuru dilekçesi Belediye’ye neden yüzünde ni saçma » Sayfa 22 HABER nr. 9 32 pagina’s0 Bosn Oplage:13.00 Amsterda am uçuşları başlı yor Bosna Hava olduğu yeni Yollarının almış bir karar tusunda 1 Aralık’tan doğrulitibaren Amsterda m-Sarayo uçuşları gerçekleş va direk tirilecek. Hem Hollanda‘ lar hem Bosna’yadaki Bosnalıgitmek isteyenler gezi amaçlı fırsat doğacak. için yeni bir BH Amsterda m-Sarajev Airlines o hattında hafta da 3 frekans uçuşlara başlayaca k. 2 saat 10 Uçuş süresinin söyleyen dakika olacağını yöneticile r "Herşey dahil, gidiş dönüş konsepti ile satışa çıkartılaca biletlerin fiyatları 139 k olan başlayaca euro'dan k." dediler. Sebahat Yurdişen (42) Yasin Arnhem Akın (50) Den Haag Proje Menajeri Belastingambten aar Belgin Hijberink (41) Woerden İşletmeci İbrahim Ölmez (51) Leiden İşletmeci » 13’te 6 » Sayfa 14 » 5’de ‘Başarılı olmanın yolu karar lılık ve cesa retten geçer’ INCEPTION: BU Yıl:1993 YEMEKNAM E, aynı zamanda network eventbir gibi farklı sektördeki insanlarımı zı buluşturup için bir aracı tanışmaları olacak. Ali Nazik hazırlayan aşçımız: Nazar'ın Mehmet Ustası. Davetlilerim iz: Nafize Şener, Apak, Adnan Zafer Deniz Sezer. Şahin ve söz A bir Azınlık Koalisyonu VMBO-T’den n ret mi edildi? KOLTUK BEKLENTİS Çocuğun 'na 'evet'in milyon PVV ve okul geçiş Havo’ya geçmek istiyor, uz » 4'te 1,5 İ VAR MI? seçmenine Konuşması KOALİSY bir ifadesi saygının nın sonunda puanlar mi için aşırı derecede ONA APAÇIK olacağını rin ayakta ‘evet’çileaçıklayan Coşkun Çörüz yüksek istiyor? alkışladığı EVET diğer Kişisel olarak Çörüz’ün den bu tavrı "Coşkun, konularda, Bu tür, ve buna benzer ne- sen gılarının yersiz muhaliflerin kayaldığı bir çok sen istemezbu koalisyon kendi itirazınız rafından bir hala haksız üye tayaptı. Coşkun olduğuna vurgu türlü anlaşılamaz kararın nedir?" kurulmayacak, İkilemimiz sonrası yere haksız Çörüz'ün kamuoyun son ken, lisyon protokolün "Koakonumu da Coşkun Coşkun Çörüz diye sorması üzerine, Ombudsman'a Çörüz'ün koalisyon de bir defa başvuru yapabilirnda iseniz, bile İslam hükümetin yona 'apaçık PVV destekli bu koalissözcüğü geçmiyor" den iyi bir koltuk beklediği siniz. evet' dediğini şekliyle yaptığı bile. Coşkun konuşuluyo açıklamıştı zayıf savunma CDA Genel AYHAN TONCA Çörüz'ün rdu. ve bununla Kongresi'nd evet'i üzerine Maxime Verhagen CDA kendi parti en önce ikna edebilmesi delegelerini artık koalisyonu merkez kurulunun Batı Avrupa’da kurulacağın , etnik kökeni kendi içinde n dan emin gözönünde neler oluyor şekide CDA yaptığı ve kongresine bulundurul ?! yaklaşık 15 saat süren gidiyordu. kendi insanları duğunda, Daha kongreye re gününde, kongadına konuşgörüşmesin hazırlık Maxime Verhagen'ın tuğunu düşündüğü de, çok uzun Geert Wilders'a, , realist tartışmalara süren politikacını Almanya'da son noktayı, SEDAT ÇAKIR konuşmasın n bakış açısına bir yaptığı Verhagen Maxime da düşmüyor. denk topu eylemlerind İslam düşmanlığı içeren Çörüz'e atarak tamamıyla Coşkun e başarılar Yeni kabine ve dilediğini dığı SMS'i, koydu. bizler yazHollanda basınında normal birşey da çok "Kendine gibi yazıldı, pasif rolünü Metin: çizildi. yakıştırma. Özlem Keskin Uzun vadeli hedefler ve kısa Çocukluktan KRALiYET VEYİS GÜNGÖR itibaren bunları yorumla;belirle ve ÖDÜLÜNE kariyer yapacağını ne yőnde » 10'da belirlediğin Liberal NEDEN LAYIK bilen Çiğdem hedeflere Öztürk (1981) neden ulaşıp Başbakanla sağlıkla alakalı GÖRÜLDÜLER? ulaşamadığını konuya Yola kendi kendine Devam ilgi duyuyor her Hollanda'd Bayram Başaran sor. Yüksek ve buna yőnelik televizyon gördüğün kişilere (53) a her Vehbi Kılıç (47) sene verilen programlar Rotterdam Nişanı'na bu yaklaşmakta ını da özveriyle izliyordu. Kraliyet Zekeriya Açkalmaz Tiel yıl da cesaretli Kaynakçı Şimdi ise Universitair ol, çünkü başarılı (53) Nermin rüldü. Ülkenin toplam 19 Türk de Rotterdam Medisch Centrum Esnaf, mobilyacı Altuntaş (45) olmanın değişik kesimlerin layık göyolu kararlılık Den Haag ERDİNÇ HDV Koordinatörü yararına yaptıkları (UMCG (ÜniversiteGroningen’de SAÇAN de toplum cesaretten ve Kadın vakfı geçer" gönüllü müdiresi Sağlık dolayı ödüle Groningen) Wilders'in ) görev alıyor. Merkezi layık görülen çalışmalardan ayağını ları bulundukla Türkler'e nişançeşitli törenlerlerı bölgelerde düzenlenen takdim edilmişti. nelinde her Ülke geyıl 30 Nisan'da Günü'nde kutlanan Kraliçe dağıtılan 3 bin 746 kişinin nişanları bu yıl toplam almaya hak Leiden'dak kazanmışt i fahri ı. biraraya getirdiğiTürk Konsoloslu kraliyet nişanı ğunun Türk'e neden sahibi gazetemizi bu ödüle layık görüldükle 11 n iç sayfalarınd rini a okuyabilirs iniz. NOSTALJiK ISSN:1879- VAN NEDERL AND H O L L A N D A’ N I N EN İYİ GAZETESİ » 7’de » 9’da » 11’de 4 öpenler BiR RÜYA » 13’te MI? Inception son uğramış en zamanlarda sinemaya iyi en yetenekli film. Günümüz sinemasın ın Christoph yönetmenlerinden er Nolan'ın olan başarılı olarak gündeme oturan bu bir çalışması film izleme filmi Hollanda' ve da güvendiğimiz değerlendirmelerin e 3 otoriter isimle konuştuk . Funda Uçar (21) De Brug vakfında muhasebeci asistanı olarak çalışıyorum. 9 yıldır Hollanda’dayım. Impuls’in sitesini incelerken gönüllülük bazında yapılan işler olduğunu gördüm. Haftada ortalama 5 kadını ziyaret ediyorum ve yardımcı oluyorum; en büyük problemleri dil sorunu mesela. O kadınları anlıyorum, aileye bağımlı olmak, dili bilmemek çok zor. Onlarla Türkçe konuşuyorum ve tavsiyeler veriyorum. Haftada iki günümü Impuls’e ayırıyorum. Naime Yıldırım (41) 1989'dan beri Hollanda’dayım, bir kaç senedir gönüllü olarak çalışıyorum. STOC ile oğlumun okulu aracılıyla tanıştım, ailelere katılım kursu veriyorlardı. Yönetime başvurup STOC’ta çalışan gönüllülere danışmanlık yapmaya başladım. Çocuklara okul hayatlarında ek destek veriyoruz. Şu an yönetimdeyim, etkinlikleri koordine ediyorum, çocuklara ve Hollandalılara Türkçe dersleri, bilgisayar ve folklor dersleri veriyorum. On dört yıldır full time gönüllü olarak çalışıyorum. Fatma Sarı (30) Dock vakfında aktifim, cevrede neler olup bittiğini biliyorum, etraftaki insanlarla konuşup olan olaylar veya sorunlar olursa neler yapabileceğime bakıyorum. Çevredeki insanları birbirlerine yardımcı olmaları için, ve bir birleri ile temasa geçmeleri için teşvik etmeye çalışıyorum. Mesela Aile içi şiddet hakkında bilgilendirme toplantıları veya güzel bir barbekü düzenliyorum. Bir senedir gönüllü olarak çalışıyorum ve ortalama 16 saatimi alıyor bu çalışmalar. HABER Gazetesi'nin Ekim sayısında manşetten yayınlamış olduğumuz COŞKUN NEREDEN KOŞUYOR? haberi üzerine okuyucularımızdan çok sayıda telefon ve olumlu tepki aldık. Coşkun Çörüz'e bizzat ulaşıp veremediğiniz mesajları gazetemize mail ya da posta yoluyla ulaştırın, Aralık sayımızda yayınlayalım... Tabii ki Coşkun Çörüz'ün de cevap verme hakkı mahfuzdur. 7 8 2 9 1 1993 yılında Bülent Türker'in Hotel Inntel'de düzenlemiş olduğu eğlence gecesinden bir görüntü Yıl:1991 Yıl:1993 ve... A AD ACCOUNTANCY A AD COUNTANCY AANCY nde e l l i sch Ver en n e st dien le ehe g oor de v e ti istra n i rief a t adm n all-i n e e 5 3 » 16'da 1 Kim olduğu bulunamadı Arif Yakışır: SPIOR'de müdür 2 muavini. TIKDF yönetici Muhammed Abu Leil:Filistin 3 dernek başkanı Ali İhsan Ünal: SPIOR'un kurucu 4 ve genel koordinatorü. Fahri Demir: HDV Başkanı ve Din Hizmetleri Müşaviri. 1988-1992 arası görev yaptı. Abdullah Güven HTİKB Genel 5 Başkanı. Dernekte yönetici. Bülent Türker o zamanlar Garanti 6 Bankasında calışıyordu ve sonraları DHB'ye geçti. Mustafa Uçman: Uçman Reizen 7 ve tekstil işletmecisiydi [email protected] Metin Yazarel: İşadamı, Vakıf 8 reizen sahibi. Rotterdam Gültepe Camii 9 Başkanı Sürmeli Muratoğlu. (Topluma çok hizmetleri dokundu, şu anda Rahmetli) Alaattin Erdal: SPIOR'ün yönetimindeydi. Siyasete yeni başladığı dönemler. Bir mihrap önü. Rotterdam Volkenkunde Müzesi'nde o yıllarda bir İstanbul festivali organize edilmişti. Hollandalılar'a göstermek küçük bir mescit inşa etmişlerdi. Ali İhsan Ünal: SPIOR kurucu ve yöneticisi. Kuruluş aşamasında 2,5 yıl çaba sarfetti. Fotoğrafları bizimle paylaşan Ali İhsan Ünal'a teşekkür ederiz. Als een cliënt een onderneming wilt starten komt degene regelmatig voor nieuwe verassingen te staan, waar u niet eerder aan heeft gedacht. Om de cliënt op weg te helpen om een succesvolle onderneming op te bouwen kan een accountancybedrijf goed van pas komen. Wij bij ADA Accountancy zijn gespecialiseerd in de mkb- “Bizim gücümüz sizinsector gücünüzdür” in Nederland en bieden ondernemers in deze sector ADA ARNHEM Broekstraat 32 6826 PZ Arnhem T +31 (0) 26 389 53 77 F +31 (0) 26 443 71 52 [email protected] ADA DEN HAAG graag onze ADA AMSTERDAM hulp. Hoefkade 875 t.t. Vasumweg 18 2525 HC DEN HAAG 1033 SC AMSTERDAM Door de jarenlange ervaringen T +31 (0) 70 – 427 43 57 T +31 (0) 20 – 694 66 00 en97expertise kunnen F +31 (0) 70 – 363 80 F +31in(0)het 20 –vak 694 18 00 [email protected] [email protected] gücümüz sizin gücünüzdür” wij u goed op weg helpen om uw onderneming succesvol te www.ada-accountancy.nl gücünüzdür” ADA AMSTERDAM t.t. Vasumweg 18 laten slagen. 1033 SC AMSTERDAM T +31 (0) 20 – 694 66 00 F +31 (0) 20 – 694 18 00 [email protected] .ada-accountancy.nl 7 l ADA AMSTERDAM t.t. Vasumweg 18 1033 SC AMSTERDAM T +31 (0) 20 – 694 66 00 F +31 (0) 20 – 694 18 00 [email protected] Mubarek Ramazan Bayramı’nın, herkese huzur, barış ve mutluluk getirmesini dileriz. y tanc n u o Acc da Bayramınız kutlu olsun. n ADA u l rı yo iz başa erin n t r i pa en iy msterdam en Haag rnhem ADA DEN HAAG Zichtenburglaan Hoefkade 875 31 -6 2544 EA Den 2525 HC DENHaag HAAG T +31 (0) 70 – 427 43 57 F +31 (0) 70 – 363 80 97 [email protected] A AD ACCOUNTANCY HABER 16 NOVEMBER - KASIM 2010 HOLLANDA’DAN HACI ADAYLARI KUTSAL BELDEYE HAREKET ETTİ Bu yıl Hollanda’dan Hollanda Diyanet Vakfı aracılığıyla Hacca gidecek hacı adayları altı kafile halinde Amsterdam Schiphol havaalanından hareket ettiler. Hollanda Diyanet Vakfı Hac organizesiyle bu yıl yaklasik 1000 kişi hacca gidiyor. Kafilelere 32 din görevlisi ve bir Organizasyon sorumlusu olmak üzere toplam 33 din görevlisi rehberlik ediyor. İkinci kafile hacı adaylarının Amsterdam Schiphol havalimanından uğurlanması sırasında küçük bir tören düzenlendi. Din Hizmetleri Müşaviri Bülent Şenay, konuşmasında hacı adaylarına sağlık sıhhat içerisinde bir yolculuk diledikten sonra, “Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde oraya yol bulmaya gücü yetenlere haccı farz kıldığını buyuruyor. Sizler bunun müjdesine ermek üzere yola çıkı- yorsunuz. Sizler inşallah Kabe’ye vardığınızda Kabe’yi sol tarafınıza alarak tavafa başlayacaksınız. Bu kalbinizle Kabe arasına başka Törene HDV Yönetim Kurulu Başkanı ve Din Hizmetleri hiçbir şeyin Müşaviri Doç. Dr. Bülent Şenay da katılarak hacı adaylarına giremeyeceve onları uğurlamaya gelen yakınlarına bir konuşma yaptı. ğini sembolize ediyor. Orada çok tefekkür. Seyrediniz, temaşa olumsuzlukları değil, güzellikleri ediniz, kendinizi, içinizdeki sesi arayacaksınız. Başkasında kusur dinleyiniz. Tövbe-istiğfarı arttırınız. aramayacağız, Haccın bir “gezi” olRasulullah’a selam ve hürmetimizi madığını hatırlayıp konfor peşinde arz ediniz. Allah devlete millete olmayacağız. Doya doya ve duya zeval vermesin” dedi. duya hac edelim. Az kelam, Törene HDV Yönetim Kurulu Başkanı ve Din Hizmetleri NIF Güney Hollanda 2010 yılı hacı adayları Amsterdam Schiphol havaalanından, yakınları tarafından uğurlanırken sevinç ve hüznü bir arada yaşadılar. Bazıları ikinci üçüncü kez giderken geride kalanlar yakınlarını göz yaşları içinde yolcu ettiler. Hollanda İslam Federasyonu başkanı Mehmet Yaramış hacı adaylarına kısa bir konuşma yaparak iyi yolculuklar diledi. Kabul olunmuş bir hac farizasını yaparak geri dönmelerini temenni etti. Bölge Hac Organizasyonu olarak olarak hacı adaylarının tüm işlemlerini eksiksiz yaptıklarını bu konuda herkesin rahat olmasını söyleyen Yaramış "Efendimiz, kim kabrimi ziyaret ederse beni sağlığımda ziyaret etmiş gibidir buyurmaktadırlar. O nedenle sizler gittiğiniz yerin kıymetini iyi algılayın ve peygamber efendimizin sizin selamınızı alıp size selam vereceğini anlamaya çalışın. Kısaca ibadetinizi şuur ve huşu içinde yapın’ dedi. Bu yıl uzun kafile olarak giden bu hacıların sayısı 190. Bu hacı adayları kasım sonunda geri dönecekler. Müşaviri Doç. Dr. Bülent Şenay da katılarak hacı adaylarına ve onları uğurlamaya gelen yakınlarına bir konuşma yaptı. Amsterdam’da çokkültürlü Bosna Gecesi Hollanda’da yerleşik olan Bosnalı toplumun oluşturduğu ‘Hollanda Bosnalılar Platformu’, ‘Hollanda Türk Demokratlar Birliği’, ‘Komfortours’ ve ‘Türkevi’ tarafından ilk kez düzenlenen ‘Bosna Kültür Akşamı’ programı yoğun ilgi gördü. Amsterdam’daki Palet Salonunda gerçekleşen Bosna Hersek Kültür Akşamına T.C. Den Haag Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, Den Haag Turizm Ataşesi Ahmet Temurci, THY Hollanda Müdürü Metin Gözüaçık, UETD Koordinatörü Mikail Güneş, SMHO Başkanı Yalçın Yağcı, Bosna Hava Yolları Genel Müdür Yardımcısı Okan Uluocak, KomforTours Hava Yolu şirketi Sahibi ve gecenin ana sponsoru Osman Çelik, HOGİAF İkinci Başkanı Vecih Er, HTİKDF Başkanı Arif Yakışır, TürkBoşnak ve Hollandalı davetlilerden oluşan 500 davetli katıldı. Programın organizatörlerinden UETD Hollanda (Hollanda Avrupa Türk Demokratlar Birliği) adına başkan Veyis Güngör, Bosna adına Hollanda’da böylesi bir programın ilk kez düzenleniyor olmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirtti. Bosna gecesine, Amsterdam’da etkin olan Grup Tevazu, ilahilerle geceye manevi hava kattı. Programın sonunda yapılan çekilişte 2 katılımcı Bosna’ya bedava bilet kazanırken, bir katılımcı da İstanbul’a uçak bileti kazandı. www.anadoluline.nl FOTOHABER TÜRK SANAT MÜZİĞİ SEVENLER MÜZİĞE DOYDU Her ay periyodik olarak düzenlenen fasıl programının ikincisinde davetliler müziğe doydular. Rotterdam’da kısa adı STOR olan Rotterdam Türk Esnaflar Kulübü lokalinin organize ettiği Türk Sanat Müziği gecesine ilgi çok oldu. STOR’un işletmecisi Mustafa Bayram’ın organizasyonunu üstlendiği Türk Sanat Müziği fasıl programı sabahın geç saatlerine kadar sürdü. Programın açılışını yapan İstanbul Fasıl Grubunun seslendirdiği Türk Sanat Müziği eserlerine salondaki davetlilerde toplu olarak eşlik ettiler. Daha sonra sahne alan genç solist Kemal Samat yeni çıkaracağı CD’sinden örnekler sunarak programını sürürdü. Akşamın ilerleyen saatlerinde ise sahneye Türk Halk Müziği sanatçısı Tülin Yılmaz çıktı. Gece ilerleyen saatlerinde sahne alan Hollanda’nın tanınmış fantezi müziği sanatçılarından Tuğçe bir birinden güzel hareketli parçaları seslendirdi. Programını geç saatlere kadar sürdüren sanatçıya fasıl gecesine katılan misafirlerde podyuma çıkıp oynayarak eşlik ettiler. Gece boyunca müziğe, eğlenceye, oyuna doyan misafirler halay çekmeyi de ihmal etmediler. Utrecht’te Türk çocukların eğitimi masaya yatırıldı Utrecht’te Türk Eğitim Vakfı, Hollanda’daki Türk çocuklarının Türkçe eğitimi ile ilgili bir toplantı düzenlendi. Toplantıya konuşmacı olarak Profesör Mehmet Akşit, araştırmacı yazar Bülent Türker, Türkolog Osman Sarıkaya ve Hollanda Türk Yazarlar Birliği Başkanı yazar Sadık Yemni konuşmacı olarak katıldı. Deventer Başkonsolosu Nihat Erşen ve IOT müdürü Ahmet Azdural’ın da izlediği toplantıya ve birçok dernek üyesi ve 100 civarında vatandaş katıldı. 4 saate yakın süren toplantıdan sonra üç konuda komite kurulması kararlaştırıldı. Buna göre velilerin CD’ler aracılığıyla Türkçe konusunda aydınlatılacak, Türkiye öğretmen gönderme konusunda ikna edilecek. Hollanda’nın her yerinde Türkçenin geliştirilmesi konusunda daha düzenli yapılar kurulması da komitenin çalışma alanı olarak belirlendi. Yıldırım Türkiye HABER NOVEMBER - KASIM 2010 Horon kursları start aldı SERi iLANLAR Sağlıklı yaşam için artık ATC Organik cörek otu yağı BIO sertifikatlı olarak HOLLANDA'DA Siparişleriniz için 06 43 90 54 09 Rotterdam’lı gençler artık boş vakitlerini değerlendirmek için kısa adı STOR olan Rotterdam Türk Esnaflar Kulübü lokalinde açılan ‘Karadeniz Halk Oyunları’ (Horon) kurslarına katılıyor. Konu ile ilgili olarak görüşlerini aldığımız Rotterdam Karadeniz Folklor Ekibi yöneticisi Ahmet Aydemir, “Biz bir görev yüklendik. Türkiye’mizi ve güzel sanatlarımızı tanıtmak için bir Karadeniz folklor ekibi oluşturduk ve bunu uygulamaya başladık. Şuan için 25 kişilik bir üyemiz oldu ve kurslarımızı başlattık. Çalışmalarımız sadece folklor olmayacak, bunun yanısıra futbol ve el sanatları üzerine de kurslar düzenlemeyi düşünüyoruz.” dedi. Kendisi de diğer yöneticiler gibi Karadenizli olan STOR’un işletmecisi Mustafa Bayram da, kurslara başlayalı henüz çok olmamasına rağmen ilginin güzel olduğunu belirterek, “Çok fazla duyuru yapmamamıza rağmen 25 kişilik bir üyemiz oldu. Kemençe üstadı Coşkun İşçi ve Nejdet Kumaş ile birlikte yakın bir zamanda çok daha geniş bir ekip oluşacağını umut ediyoruz. Kurslarımıza katılmak isteyen gençlerimizin bizlere müracaat etmelerini bekliyoruz.” ifadesini kullandı. Rotterdam’daki Groofstroomstraat 71 numarada bulunan STOR lokalinde kurslara katılmak isteyenler bu hizmet ve kıyafetlerin ücretleri karşılığında katılım ücreti olarak bir defaya mahsus 100 euro ödeyecekler. Kurslar her pazar günleri saat 15.00’te başlayıp, 17.00’de sona erecek. Diyalog için Hrıstiyanlık-İslam sözlüğü H U O İslam dünyası ve Hrıstiyanlık arasında karşılıklı anlayışın geliştirilmesi için çaba gösteren ilahiyatçılar, dini kavramların daha kolay anlaşılabilmesi amacıyla, Almanca-Türkçe yeni bir sözlük üzerinde çalışıyor. Projede görev alan hrıstiyan din adamları ile Türkiye'den gelen müslüman araştırmacılar, kendi dinlerine ait kavramları, her iki dine mensup kişilerin de anlayabileceği şekilde açıklamaya çaba gösteriyor. Almanya'da Eugen Biser Vakfı'nın önayak olduğu çalışmada, biri kadın, diğeri erkek iki Türk uzman, Münih Üniversitesi Katolik İlahiyatı Fakültesi'nde çalışmalarını sürdürüyor. Bayilikler vermekteyiz, ilgililerin dikkatine sunulur. Pek yakında online olarak ta siparişlerinizi verebilirsiniz. GALAXYBIKE FIETS REPARATIE Wij repareren alle soorten fietsen voor lage prijzen. Wij komen uw fiets ophalen,repareren en terug brengen tel:0313-419163 Mob:0642048297 Adres: Dr.kuyperstr.7 Dieren voor meer info kijk naar www.galaxybike.com Deuren Ramen Kozijnen KLUSSENBEDRIJF Wand- & Plafondafwerking Meerpunt sluiten Aan- & opbouw Aftimmeren Renovatie Murat Özkurt Dakkapel MUFA Tel: 0653 87 58 19 Kampanya boyunca 2010 yılı sonuna kadar, ilanlarınızı ücretsiz yayınlıyoruz. Mail: [email protected] SU ARITMA CİHAZI Temiz SU hayattır. Evinizde, işyerinizde ücretsiz, SU arıtma cihazı tanıtımı için arayınız. Hollanda’nın her yerinde sunum yapılır. Saadet Hanım 0644-653 961 [email protected] Heb jij ook een feestje? Maak dan een afspraak Voor de mooiste hoofddoekmodellen en achtergronden van bruidstafels Lok sanayi makinesi "The Global Selection", 5 iplikli Az kullanıldı, hic problemi yok! Global Motor Switch Type NS OV-616-550 /10A-250 V /5A400 V Made by Kingtex, Seri no: 025005 Fiyatı: €750 Tel: 0650 - 67 06 50 Durmuş Ali Gülcü [email protected] Facebook'ta en fazla hayranı olan ilk 20 futbol kulübü arasına Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Bursaspor da girmeyi başardı. İlk 10'da kendilerine yer bulan İstanbul kulüpleri, dünya devlerini de geride bıraktı. Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş arasındaki ezeli rekabet bu kez de popüler sosyal paylaşım sitesi Facebook'a taşındı. Futebolfinance.com adlı futbol portalının haberine göre Facebook'ta en fazla hayranı olan futbol kulüpleri arasına girmeyi başaran iki takımdan Galatasaray, 4 milyon 622 bin hayran sayısına ulaşarak 3'üncü sırada. Fenerbahçe ise 3 milyon 111 bin hayranıyla Facebook sıralamasında 6'ncı durumda. Böylece iki Türk kulübü, aralarında Chelsea, Arsenal ve Milan'ın da bulunduğu dünyaca ünlü pek çok kulübü geride bırakmayı başardı. Sıralamada 9'uncu olan Beşiktaş'ın 1 milyon 951 bin hayranı bulunuyor. Trabzonspor'da ise durum biraz karışık: Kulübün resmî web sitesinden yönlendirilen "Trabzonspor Official" adlı sayfanın 52 bin hayranı bulunurken, Trabzonspor Portal ve adı Trabzonspor olan çeşitli sayfalar toplandığında üyse sayısı 500 bine ulaşıyor. Ancak bu sayfalar dağınık olduğu için Trabzonspor ilk 20 listesine dâhil edilemiyor. Top 20 listesinin bir diğer Türk üyesi de 253 bin hayranıyla 17'inci sırada olan Bursaspor. İşte Facebook'taki Top 10 listesi: 1. FC Barcelona (İspanya) - 6 milyon 269 bin 2. Real Madrid (İspanya) - 5 milyon 282 bin 3. Galatasaray - 4 milyon 622 bin 4. Manchester United (İngiltere) - 4 milyon 287 bin 5. FC Liverpool (İngiltere) - 3 milyon 171 bin 6. Fenerbahçe - 3 milyon 111 bin 7. FC Chelsea (İngiltere) - 2 milyon 324 bin 8. FC Arsenal (İngiltere) - 2 milyon 147 bin 9. Beşiktaş - 1 milyon 951 bin Reizen 49€ ’dan başlayan fiyatlarla Üniversite okuyan öğrencilerden, Venlo ve çevresinde VMBO, HAVO, VWO ve MBO öğrencilerine özel ders verilir. Saat ücreti 10 euro’dur. Grupla gelen öğencilere indirim yapılır. Daha fazla bilgi için GSM: 06-18477462 AQUAawz Su arıtma kazandırmaya devam ediyor. Hollandan'ın her yerinden satış temsilcileri aramaktayız. Beraber çalışıp beraber kazanalım istiyoruz. Arayın görüşelim. Tel.: 06 223 87882 İbrahim Efetaşkın Te koop zwarte Yamaha Aerox uit 2008 Kmstand 13.000 km Motorisch en elektrisch in orde, Altijd goed onderhouden. Onlangs vervangen: * Nieuwe remblokjes * Nieuwe uitlaatpakking * Nieuwe demperwol De scooter gaat ongeveer 75-80 op teller. Uitlaat is Doppler S3R Chrome uitlaat. 1 Liter op de 30 km. Helm/Slot/2 sleutels van de slot/4 sleutels van de scooter. Al met al een goede scooter, zowel motorisch als elektrisch. Tel: 0639-361783 Vraagprijs is €1250 inclusief alles Hasan Karaman Yetkili Acenta Tel: 077-354 82 56 GSM: 0628-494 308 e-mail: [email protected] Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schauble, ABD'nin benimsediği ekonomik modelin derin bir kriz içinde olduğunu söyledi. Wolfgang Schauble, Amerikan Merkez Bankası'nın, Haziran ayına kadar ülke ekonomisine 600 milyar dolar pompalama kararı almasına tepki gösterdi.Almanya Başbakanı Angela Merkel de, ABD'nin ülkelerin verdikleri ticaret fazlası sınırlamaya yönelik önerilerini reddetti. İkram dahildir Ata Horeca yeni adrese taşındı Eski Adres: Rosbayerweg 194 1521 PT Wormerveer Yenı Adres: Tımmerwerf 71 1969 NJ Heemskerk Postalarınızı ve ziyaretinizi yeni adresimize bekliyoruz. ATA HORECA 7/24 hizmetinizdeyiz... 10. AC Milan (İtalya) - 1 milyon 676 bin uyum sağlamış Avrupalı Türkiye’nin AB halkları tarafından memnuniyetle kabul edileceğini ekledi. Füle Mart ayında Türkiye'yi ziyaret etmiş, politika ve iş dünyasının temsilcilerine Türkiye'nin AB üyeliğine yönelik destek mesajlarını iletmişti. Boşanan çiftler için arabuluculuk ve danışmanlık hizmetleri verilir. Geniş bilgi için: Mediation @ Potentia legis www.potentialegis.nl Tenzile Erdal, mediator Tel: 0650-520 457 ÖZEL DERS (bijles) Hollanda ve Almanya’dan Türkiye’nin her noktasına uçak bileti temin edilir AB, Türkiye’de kutuplaşmanın son bulmasını istiyor Almanya'ya göre ABD'nin ekonomi Avrupa Parlamentosu Füle AB katılım müzakerelerini modeli derin krizde raportörü Ria Oomen-Ruijten, tamamlamış ve AB politikalarına Türkiye’de hükümet, muhalefet ve sivil toplumla bir araya gelerek, siyasi kutuplaşmanın son bulması, AB reformlarının hızlandırılması çağrısında bulunacak. Öte yandan AB Genişleme Komiseri Stefan ARABULUCULUK HİZMETİ İtalya'da mini eteğe yasak geldi Yerel yönetimin yaptığı düzenleme, sayfiye beldesi olan Castellammare di Stabia'da mini etekle düşük belli kotla ya da dekolte giysilerle dolaşanlara, 25 ila 250 Euro arasında para cezası kesilmesini öngörüyor. KONYA - ELAZIĞ - SİVAS DİREKT UÇUŞLARIMIZ DEVAM EDECEKTİR www.yildirimreizen.nl MottoMedia 17 HABER HOGIAF 2011 yılında yeni açılımlara hazırlanıyor Girişimciler için düzenlenen sonbahar yemeğine 300 davetli katılacak HOGIAF 29 Kasım'da Den Haag'daki Kurhaus Otel'de "Türk ve Hollandalı girişimcilerin Hollanda ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilere katkıları" temalı bir sonbahar yemeği düzenliyor. Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Maxime Verhagen, Meclis Eski Başkanı Frans Weisglas, Den Haag Belediye Başkanı Jozias van Aartsen, T.C. Den Haag Büyükelçisi Uğur Doğan'ın da katılacağı Sonbahar Yemeği'nde HOGİAF, Utrecht Üniversitesi ile ortaklaşa gerçekleştirmiş olduğu, Hollanda-Türkiye ticaretinin yansımalarının ele alındığı araştırma sonuçlarını kamuoyuyla paylaşacak ve yeni açılımlarda bulunacak. K ısa adı HOGİAF olan Hollanda Genç İşadamları Federasyonu yönetim kurulu üyesi ve aynı zamanda HOGIAF Eşbaşkanı Vecih Er gazetemize nezaket ziyaretinde bulundu. Vecih Er, gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karaman'a çalışmaları hakkında bilgi Verdi. HOGİAF Eşbaşkanı Er 2010 ve 2011 yılına ait yapılacak HOGIAF’ın ülkesel ve uluslararası faaliyetleriyle ilgili olarak ta açıklamalarda bulundu. Vecih er, “HOGIAF olarak girişimcilere yönelik çalışmalar yapıyoruz. Bunun yanı sıra HOGIAF’a bağlı 'kılcal damarlarımızı oluşturan' üyelerimi- zin sorunlarını üst kademelere taşıyoruz. Bunun için de 29 Kasım’da HOGIAF’a bağlı 8 alt dernek ile birlikte Den Haag Kurhaus Oteli’nde sonbahar yemeği düzenleyeceğiz. Başkan Yardımcısı Ekonomiden sorumlu Bakan Maxim Verhagen, Den Haag Belediye Başkanı Jozias van Aartsen, Den Haag Büyükelçisi Uğur Doğan, 20'ye yakın milletvekili, 50'nin üzerinde farklı kurumların başkanı ya da yöneticileri, işadamları ve sivil toplumdan oluşan 300 davetli katılacak. Bilindiği gibi, geçen yıl gerçekleştirilen bir araştırma neticesinde, Hollanda'da 18bin Türk kökenli işletmecinin olduğu tesbit edilmişti. Sayıları bu yıl 20bine yaklaşan bu işletmelerin yaklaşık 75.000 kişiyi istihdam ettiği düşünülüyor. Hollanda'daki Türk kökenli toplam 380bin insanın da, bu hesapla bakıldığında, devlete herhangi bir yük olmadan, kendi nüfusunun %75'inin geçimini sağladığı tahmin ediliyor. RakamLARın gücü HOGIAF yeni genel sekreteri Ibrahim Özgül HOGİAF kurucularından ve 4,5 yıldır genel sekreterlik görevini yürüten Ahmet Taşkan, bu görevi 27 yaşındaki halefi İbrahim Özgül'e devretti. Günlük yönetimde iç görevlerine devam edecek olan Ahmet Taşkan şimdi kendisi de girişimci olarak Taskan Consulting ve Taskan Bedrijvenmakelaar adında kurduğu iki şirketle iş hayatına da atılmış oldu. Kendisinin görev yaptığı periyoda ilişkin açıklamada bulunan Taşkan: “Geçtiğimiz yıllarda çok fazla mesafe kat ettik. Ama halefimin yapacağı daha birçok yenilikler var. Önümüzdeki zaman içerisinde girişimciliğin kalitesini artırmak ve girişimcilerin profesyonelleşmesini sağlamak en önemli iki konumuz olacak. ” dedi. Yeni Genel Sekreter İbrahim Özgül ise: “Geçtiğimiz 4,5 senede çok isler yaptık, HOGIAF Hollanda’nın en büyük ve en tanınmış yabancı girişimci derneği oldu. Milletvekillerinden medyaya kadar farklı kurumlardan görüşlerimize daha sıklıkla başvuruluyor. Bu yüzden HOGIAF’i bir üst kademeye çıkarmak için çok fazla caba sarf edeceğiz." dedi HOGİAF 2. Başkanı Vecih Er HABER Gazetesi Abone Formu Adı - Soyadı / (Naam): Cep Telefonu / (Mobiel): Adres / (Adres): Doğum Tarihi / (Geboortedatum): Posta Kodu / (Postcode): E-posta / (E-mail): Şehir / (Woonplaats): Banka no / (Rekeningnummer): Tarih / (Datum): İmza / (Handtekening): 18 NOVEMBER - KASIM 2010 Yıllık abone bedeli olan 19,- EURO’nun 1 defaya mahsus olmak üzere yan tarafta yazılı olan banka hesabımdan çekilmesine onay verdiğimi beyan ederim. Ondergetekende verleent hierbij tot wederopzegging machtiging aan: HABER om een bedrag af te schrijven van 19,- EURO eenmalig. indien u het niet eens bent met de afschrijving, kunt u binnen 30 dagen uw bank om terugboeking verzoeken. Yandaki bilgileri eksiksiz doldurup aşağıdaki e-mail ya da posta adresimize verilerinizi ulaştırdığınızda aboneliğiniz başlatılacaktır. Posta adresi: HABER Laan op Zuid 474 3071 AB Rotterdam [email protected] Tel: 010 -2 900 900 İnsan psikolojisi araştırmasında da, insanlarda görebildiğimiz taraf sadece yüzde 10’udur diye söyleniyor. Biz yargımızı yüzde onun üzerinden yaparsak, yüzde 90’lık tarafını görmemiş oluruz. Üstelik değerler, inançlar ve görüşler de burada saklıdır. NAFİZE ŞENER Mrs. Virginia Valian, ’Why so slow’ (‘Neden bu kadar yavaş’) adlı kitabında kendi araştırmasını ele almış. Cinsiyet, irk, yaş, değer ve düşünceler bakımından rakam olarak azınlıkta olmanın sonuçlarını anlatmış ve işyerlerinde neden yavaş yükseldiklerini anlatmış. Örneğin bir işyerinde yönetim kurulunda dokuz’u erkek ve bir’i bayan olunca, yani bayan olarak azınlıktaysan, Mrs. Virginia’nın dediğine göre bu durumda bayan’ın yaptığı hareketler diğer erkeklerin hareketlerine göre daha negatif algılanıyormuş. O atmosferin kültürünü rakam olarak çoğunlukta olan belirliyormuş. Aynı şekilde ırk olarak azınlıktaysanız yine rakam’ın gücü cereyan ediyor, söyledikleriniz daha az ciddi’ye alınıyor ve ‘çölde bir çağrı’ misali oluyormuşsunuz. Açıklamaya devam ediyor. Eğer azınlık miktarı yüzde 20 ise, yine azınlıkta olanın hareketleri negatif algılanıyor. Dönüm noktası ise yüzde 30 oluyor. Bu yüzdelikte azınlıkta olmanızın zararları sıfır’a kadar iniyor. Bu yüzden cinsiyet ve örneğin ırk olarak azınlıkta olanlar bir şirkette çok ama çok yavaş ilerliyorlar dolayısıyla yükselemiyorlarmış. Parlamento’da Hollanda kökenli olmayan yüzde 3 bilemedin yüzde 10 ediyor. Mrs Virginia’yı iyi anladıysak, a ra ş t ı r m aya göre bu kitlenin ciddiye alınması için parlamentonun yüzde 30 u çok çeşitli kültürden oluşması gerekiyor. Böylece ırk olarak azınlıkta olanların sesleri neden duyulmuyor veya inançları savunulmuyor açıklanmış oluyor. Yani işyerlerinde, politikada, belediyelerde mevcut olan dominant kültürle birlikte aynı hızda yükselmeniz ve bir görünen güç [email protected] olmak için çok çeşitli kültürlerin ve bayanların rakam olarak çoğalması gerekiyor. Karlı bir manzarada, kar tanesi gibi kalmak istenilmiyorsa, çoğalmalıyız. Biz rakam’ı çoğaltmaz isek, Rakam’ın gücü bizim yerimizi belirliyor zaten. "Evleniniz, çoğalınız; çünkü ben Kıyamet gününde sizin çokluğunuzla diğer ümmetlere karşı iftihar edeceğim"(Hadis-i Şerif). Hadis-i şerif’teki arz edilen hedef güzel, her birimizin birçok çocuk yaptığı takdirde aynı zamanda mükemmel yetiştirdiğimizde bir hayli yol alabiliriz ama maalesef hepimizin elinde olmayan şeyler bunlar. Başka nasıl çoğalabiliriz. Kadın, erkek, yaşlı, genç, Hollandalı kökenli dahil, değişik kültürlerden insanlarla diyalog içinde olup, saygıyla çeşitli kültürlülük konusunda farklı olduğumuzu ve olanları kabullenip bu konuda birlik olabiliriz. Dış görünüşe değil, insanın iç dünyasını araştırarak bir bağlantı kurmaya çalışabiliriz. Dominant kültür çeşitli kültürleri yadırgayabilir ama biz aynı hatayı yapmamalıyız. Dışlamak genelde cinsiyet, ırk ve yaş üzeri yapılıyor ama dış görünüş aldatıcıdır. Yukarıdaki buzdağına bakınız. Buzdağının su üstündeki ve aynı zamanda görünen tarafı toplam hacminin sadece yüzde 10’udur. Buzdağının yüzde 90’ı ise suyun altındadır. İnsan psikolojisi araştırmasında da, insanlarda görebildiğimiz taraf sadece yüzde 10’udur diye söyleniyor. Biz yargımızı yüzde onun üzerinden yaparsak, yüzde 90’lık tarafını görmemiş oluruz. Üstelik değerler, inançlar ve görüşler de burada saklıdır. Titanic gemisi de görünmeyen buzdağına çarpıp batmıştı. Nafize Şener consultancy (danışmanlık) ve proje yöneticiliği yapmaktadır. Şu an Çalışma Bakanlığı’nın finanse ettiği Landelijk Netwerk Diversiteitsmanagement projesinde çalışmakta. İş ve ticarette paylaşım için kurulan The NetworKing Turkey uluslararası organizenin lisans sahibesidir. 19 HABER NOVEMBER - KASIM 2010 Devlet Bakanı Faruk Çelik Hollanda'da vatandaşlar ile bir araya geldi "Entegrasyona evet, asimilasyona hayır" Devlet Bakanı Faruk Çelik bir dizi temas ve incelemelerde bulunmak üzere geldiği Hollanda'da vatandaşlarımızla bir araya geldi. Bakan Faruk Çelik, HDV Rotterdam Gültepe Eğitim Merkezi'nde, sivil toplum örgüt temsilcileri, eğitimciler, işadamları ve öğrencilerle bir araya geldi. Bakan Faruk Çelik: "Bugün asıl ben sizleri dinleyeceğim, sorunlara çözüm bulma sağladınız, Hollanda'nın ayrılmaz parçası oldunuz." Devlet Bakanı Faruk Çelik toplantıya, beraberinde T.C. Den Haag Büyükelçisi Uğur Doğan olduğu halde Din Hizmetleri Müşaviri ve HDV Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, T.C. Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ, T.C. Deventer Başkonsolosu Nihat Erşen, Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanı Kemal Yurtnaç, Daire Başkanı Murat Gürbüz HDV ROTTERDAM GÜLTEPE CAMİİ yönünde adım atmış olduğunuzu görmek beni memnun etmiştir. 45 yıldan beri Hollanda'dasınız, ekonomiye ciddi katkı katıldı. Büyükelçi Uğur Doğan, Devlet Bakanı Faruk Çelik'in gayri resmi ziyaret çerçevesinde Hollanda'da bulunması Hollanda temasları çerçevesinde bu ülkede bulunan Türk basın temsilcileri ile Rotterdam'da bir araya gelen Bakan Çelik, Hollanda'da kurulan sağ azınlık hükümeti ve AB süreci hakkında açıklamalarda bulundu. AVRUPA, YAPILAN ANLAŞMALARA SADAKATSİZ Biz Avrupa Birliği'ne girme süreci başlatmış bir ülkeyiz. Ve bu süreci başlatan da yine Avrupa Birliği ile ilgili bizleri sevindirmiştir' dedi. Faruk Çelik'in, "Hollanda'da, 15 binlere varan işyeri kurdunuz, binlerce (80 bin) kişiye istihdam sağladınız, özünüzdeki dinamizmi Hollanda'ya taşıyıp, onlara gösterdiniz, T.C vatandaşı olarak sizlerle övünür ve gurur duyuyoruz. Problemler ve sıkıntılar devam edecek, sorunlar üstesinden birlikte gelme gerekir. Sorunların çözümü için elbirliği şart. Ancak sorunlar var diye görmemezlikten gelmek değil, çözümü için çaba sarfetmek gerekir. Hollanda'ya, ekonomik manada ciddi katkı sağlayan Türk toplumu, 45 yıldır çok iyi işler yaptı." "Biz, Avrupa'daki katıldığımız bütün toplantılarda, 'Asimilasyona Hayır, Entegrasyona Evet' şeklinde konuşmalar yapıyoruz. Bu anlayışla olaya yaklaşıyoruz. Entegrasyon tek taraflı olamaz, yabancı diye gördüğünüz vatandaşları da kucaklamanız gerekir. Türkiye olarak, Avrupa'ya karşılıklı hoşgörüye dayalı bir birliktelik olacaksa, biz buna varız, diyoruz. Sivil toplum örgütlerimiz, bu alanda her zaman hazırlar, bunu gördüm. Avrupa bize ne kadar yakın olursa bizde o kadar yakın oluruz. " üye ülkeler. O halde bu sürecin bitirilmesinden niye rahatsızlık duyuluyor. Bu süreci bitirelim. Oturup konuşalım. Karşı karşıya gelelim diyelim ki halklara mı soracağız ne yapacaksak o zaman konuşalım. Müzakere sürecinde çeşitli engellerin ortaya çıkarılması, yapılan anlaşmalara sadakatsizliği ortaya koyuyor ki Türkiye tabii ki bu yönü ile bu yorumları, bu davranışları ve bu ifadeleri kesinlikle kabul etmesi söz konusu değildi." Tarİhte bu ay PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA IOT 25. YIL KUTLAMASI / EINDHOVEN Kısa adı IOT olan ve 9 ayrı federasyon tarafından temsil edilen Türkler için danışma kurulu kuruluşunun 25. Yılını 23 Ekim 2010 Cumartesi günü Eindhoven’de Evoluon salonunda seçkin davetlilerin katıldığı bir salon programıyla kutladı. Türkiye’den devlet bakanı ve yurtdışındaki vatandaşlardan sorumlu Faruk Çelik, T.C. Den Haag BüyükelDevlet Bakanı Faruk Çelik, Başkonsolos Esen Altuğ'un konutunda basın toplantısında. Bakan, Türk medyasının sorularını yanıtladıktan sonra Esen Altuğ'un, onuruna verdiği yemeğe katıldı. çisi Uğur Doğan, T.C. Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ, Hollanda’dan devlet bakanı Jos Kemenade, Hollanda Türk İşadamları Derneği Başkanı Turgut Torunoğulları ve daha bir çok tanınmış sima bu kutlamaya katıldılar. Programın arasında Selim Doğru ve Hilde Labadi, sonunda ise sanatçı Seher Dilovan birer konser verdiler. Programı ünlü kabare sanatçısı Funda Müjde sundu. Yurtdışına gelen işçilerin gönüllü gelmediklerine bunun bir davet üzerine gerçekleştiğinin altı çizilirken, bu çerçevede yapılmış olan Ankara anlaşmasının halen geçerli olduğunu hatırlatarak buradan doğan hakların korunması gerektiğini vurguladı. Yıllardın bu ülkede yaşayan insanların et-tırnak misali olduklarını artık burada yaşamak durumunda oldukları görülmelidir diyen Bakan, uyum konusunda yabancılar üslerine düşeni elbette yapmalıdırlar ancak onların değer yargıları korunarak sosyal hayatın tüm alanlarında olmaları hedeflenmelidir dedi. KASIM/NOVEMBER PERŞEMBE CUMA CUMARTESİ PAZAR 01 02 03 04 05 06 07 1922 - 623 yıl süren Osmanlı Saltanatı, Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla sona erdi. 1998 - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kuruldu. 1914 - Rusya, Osmanlı İmparatorluğu'na savaş ilan etti. 2004-Theo Van Gogh is doodgeschoten in de Linnaeusstraat in Amsterdam 1994 - Türkiye ile İsrail arasında teröre karşı işbirliği anlaşması imzalandı 1996 - Susurluk'ta meydana gelen trafik kazasında, eski İstanbul emniyet müdür yardımcısı Hüseyin Kocadağ ile beraber 3 kişi öldü 1977 - Birleşmiş Milletler, Güney Afrika Cumhuriyeti'ne silah satışını yasakladı. 1979 - Tahran'daki ABD elçiliğini işgal eden Humeyni yanlıları, elçilik görevlilerini rehin aldı 1840 - Afganistan, İngilizlere teslim oldu 1914 - Kıbrıs'ın yönetimi, Osmanlı İmparatorluğu'ndan İngiltere'ye geçti 1925 - Ankara Hukuk Fakültesi, Gazi Mustafa Kemal tarafından açıldı 1860 - Abraham Lincoln ABD başkanı seçildi 1917 - Finlandiya bağımsızlığını ilan etti 1919- Eerste radio-uitzending in Nederland voor een algemeen publiek 1982 - Türkiye'de 1982 Anayasası için halk oylaması yapıldı. Anayasa, yüzde 91,3 "evet" oyuyla kabul edildi 1999 - Yasemin Dalkılıç tüpsüz dalmada dünya rekoru kırdı (68 m) 08 09 10 11 12 13 14 392- Keizer Theodosius van Rome verklaart het Christelijk geloof tot staatsgodsdienst 1793 - Paris'te Louvre Müzesi açıldı. 1895 - Alman fizikçi Wilhelm Röntgen, X ışınını keşfetti. 1989 - Berlin Duvarı yıkıldı. 1994 - Uluslararası Basın Özgürlüğü Ödülü'nü Aziz Nesin aldı 1962- De Nederlandse Rina Lodders wordt gekozen tot Miss World 1938 - Kurtuluş Savaşı'nın önderi, T.C'nin kurucusu ve ilkcumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye saati ile 9:05'te Dolmabahçe Sarayı'nda, 57 yaşındayken hayata gözlerini yumdu. 1914 - Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı'nda İtilaf Devletleri'ne savaş ilan etti. 2004 - Yaser Arafat, Filistin lideri, Paris yakınlarındaki bir askeri hastanede vefat etti. 1923 - Adolf Hitler tutuklandı 2003 - Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin barış zamanı idam cezasının kaldırılmasını öngören 6'ncı protokolünü onayladı 1907- De Franse fietsenmaker Paul Cornu maakt de eerste helikoptervlucht ter wereld 2004- In het Limburgse Helden wordt een moskee in brand gestoken naar aanleiding van de moord op Theo van Gogh 1985 - Demokratik Sol Parti (DSP) kuruldu 1993 - Naim Süleymanoğlu, Dünya Halter Şampiyonası'nda üç altın madalya kazandı 15 16 17 18 19 20 21 1937 - Dersim İsyanı lideri Seyit Rıza ve 6 arkadaşı Tunceli'de idam edildi. 1956 - Orta Doğu Teknik Üniversitesi kuruldu. 1983 - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan edildi. 1776 - De Republiek der Zeven Verenigde Nederlanden erkent als eerste de onafhankelijkheid van de Verenigde Staten. 1945 - Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) kuruldu. 1988- Vanaf half drie 's middags is Nederland verbonden met Internet, als tweede land ter wereld. 1913 - Panama Kanalı'ndan ilk gemi geçiş yaptı. 1983 - BM Güvenlik Konseyi, KKTC'yi tanımadı. 1992 - Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu kabul edildi 1933 - İstanbul Darülfünunu İstanbul Üniversitesi olarak açıldı 1969- Apollo 12 landt op de Maan 1988 - Pakistan'da Benazir Butto başbakan seçildi 1994 - Halil Mutlu Dünya Halter Şampiyonası'nda 7 dünya rekoru kırarak, 3 altın madalya kazandı. 1985 - Microsoft Windows 1.0 piyasaya verildi. 1989 - Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi kabul edildi. 2005 - Türkiye'nin, Oscar ödüllerinin En İyi Yabancı Film dalındaki temsilcisi Gönül Yarası, Uluslararası Queens Film Festivali'nde En İyi Film ödülünü aldı. 22 23 28 24 25 26 27 1890-Koning Willem III sterft zonder 1963 - Amerika Birleşik Devletleri mannelijke nakomelingen. başkanı J.F. Kennedy Dallas'ta öldürüldü. Zijn tweede echtgenote Emma 1995 - Tamamı bilgisayar desteği ile van Waldeck-Pyrmont wordt oluşturulmuş ilk uzun metrajlı regentes van het koninkrijk tot konulu film olan hun dochter Wilhelmina in 1898 Oyuncak Hikayesi gösterime verildi. 18 jaar wordt. 1934 - Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, Meclisten çıkan kanunla Atatürk soyadını aldı. 1939 - Gestapo, Çekoslovakya'da 120 öğrenciyi öldürdü 1922 - Edirne'nin kurtuluşu. 1934 - Mustafa Kemal Atatürk, İsmet Paşa'ya "İnönü" soyadını verdi. 1975-Suriname wordt onafhankelijk 1950 - Türkiye, Kore Savaşı'na katıldı. 1941- Libanon wordt onafhankelijk van Frankrijk 1924 - Futbolda ilk Fenerbahçe1943 - Amasya, Çorum, Tokat, Ordu ve Kastamonu'da Beşiktaş maçında Fenerbahçe, deprem oldu; 4016 kişi öldü, rakibini 2-0 yendi. 23.785 ev yıkıldı. 1925 - Kabul edilen Şapka Kanunu 1978 - PKK Kuruldu yürürlüğe girdi. Artık, başta 1950 - Kore'de Kunuri Savaşı memurlar olmak üzere başladı “herkes şapka takacak." 29 30 01 02 03 04 1974 - Pakistan'da deprem; 4.700 kişi öldü. 1944 - Arnavutluk Halk Cumhuriyeti kuruldu. 1945 - Yugoslavya Federal Cumhuriyeti kuruldu 1974 - Etiyopya'da 3.2 milyon yıl önce yaşamış bir insanın iskeleti keşfedildi, buna Lucy (Australopithecus) adı verildi. 1982 - Dünya'nın bugüne kadar en çok satan albümü, Michael Jackson imzalı Thriller yayınlandı. 05 HABER SPOR Serap Torremans 20 NOVEMBER - KASIM 2010 Korfbol Milli Takımı Hollanda'da turnuvaya katıldı Gecen ayki sayımızda yüzme sporu ile ilgili yaptığımız röportajdan sonra bu sayımızda farklı bir spor dalına yer vermek istedik. Bu sene Hollanda'da yapılan Avrupa Korfbol Şampiyonası’na Korfbol Türk Milli Takımı da katıldı. Korfbol Hollanda'da tanınan bir spor yalnız Türkiye’de yeni yeni tanınmaya başlıyor. 2008 yılında Türkiye’de federasyonun kurulmasından sonra yapılan çalışmalarla adını duyurmaya başlamış. 1903 yılında Hollandalı bir beden eğitimi öğretmeninin oynatmaya başladığı bu spor dört kız dört erkekten oluşan takımla top sürmeden, topla koşmadan otuzar dakikalık iki devre sonucu en çok şayi yapan takımın K sonra hemen milli takıma mi orfbolla nasıl geçtiniz? ilgilenmeye başlaHayır, şuan hala Kocaeli Ünidınız? Türkiye’de versitesi korfbol takiminin antreoynanmadan önce yurtdışında nörüyüm, 1997’de başlamıştım. görmüş müydünüz? Korfbol sadece üniversite Kocaeli Üniversitesi Beden öğrencilerinin bildiği bir spor Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda mu? 1995'ten bugüne kadar öğretim görevlisiyim. 1997 yılında geçen süre içinde bu sporun yayMarmara Üniversitesi’nde açılan gınlaşması için ne tür çalışmalar antrenörlük kursuna gittim, zaten yaptınız? Marmara Üniversitesi öğren1995 ile bugüne kadar cisiydim, o zamanlar korfbolu olan süre içinde öncelikli biliyordum ama oynamamışLale Hanım vardı, bize tım. Antrenörlük eğitimi ile korfbolu tanıştıran kişi başlamış oldum. ise Erengül Hanım’dı. Sizin bu gittiğiniz 1995 yılında Belçika kurs Türkiye’de Federasyonu’ndan açılan ilk kurs gelen bir antmuydu? renörle Lale Hayır, daha Hanım beraber önceden açılmış çalışmaya olan üç tane başladılar, vardı. böylelikle Bu kursu 1995 yılında Yüksel Abdikoglu bitirdikten Türkiye’de çok takım oluşturma aşamalarıyla ilgilendiniz. Tabii, tanıtım, yaygılaştırma ve ta- Erengül Coşkun kım oluşturma. Biz üniversitelerde çalıştığımız için öncelik üniversite takımlarıydı. Ama bu daha çok federasyon ale Hanım, korfbolun kurulmadan önceydi. Federasyonun Türkiye’ye gelmesinde kurulmasından sonra tanıtım ve gelişmesinde sizin ve yaygınlaştırma çalışmalaçok büyük katkılarınız olmuş. rı daha hızlandı. Milli takım Siz bu spora nasıl başladınız? seviyesi olarak bakarsak, Aslında başta Erengül Slovakya’yı yenip bu Hanım’ın katkılarıyla başladık. İlk şampiyonaya gelmek biMarmara Üniversitesi ve Işık zim için büyük başarı Lisesi'nde yapılan tanıtımdan Geldiğimiz noktaya sonra Nazan Dönmez ile ben baktığımda ben ilgilendik ve diğer üniversiteçok ilerlediğimizi lerde göstermek istedik. düşünüyorum. Lale Güler Bu durumda siz daha kazandığı basketbola benzeyen ama fiziksel güce dayalı bir spor. Türk Milli Takımı bu turnuva için Hollanda’daydı. Bizlerde milli takım antrenörümüz, Türk hakemimiz, yardımcımız ve federasyon başkanımız ile konuştuk. Türkiye’de korfbolun tanıtılması ve gelişmesi için yapılan ve yapılacak olan çalışmaları sorduk. korfbol başlamış oldu. 1995 yılından 2008'e kadar gönüllülerden oluşan Türkiye Korfbol Komitesi vardı. Uluslararası Korfbol Federasyonu'nun tanıdığı ama Türkiye’de herhangi bir resmiyeti olmayan, tamamıyla korfbolun tanıtılması, sevdirilmesi ve yaygınlaşması amacı ile gönüllü çalışmalar sayesinde 2008'e kadar geldi.Bu çalışmalar içinde ben, Lale hoca, Uğurtan hoca, Mufide hoca, Berna hoca üst düzeyde çalıştık. Gençleri bu spora hangi nedenler yönlendirir? Bu sporun diğerlerinden farkı nerdedir? En farklı özelliği bayan, erkek beraber takım arkadaşı olmaları, karşılıklı mücadelelerde birbirine dokunma olmadığı için sakatlanma riski az, güç yettiği sürece sahada kalınıyor. Sonuçta sahada paslaşarak karşı takımın sepetine sayı yapmaya çalışılıyor. Takımda bayan erkek bir arada oynandığı için sosyal gelişime de katkısı olan bir spor. L Siz korfbola nasıl ve ne zaman başladınız? 1995 yılında Marmara Üniversitesi Spor Akademisi'nde öğrenciydim. İlk korfbol maçının oynandığı gün bende salondaydım, hiçbir bilgim yoktu daha öncesinden. Bana 'Oynar mısın' dediler, kuralları anlattılar, zaten kurallar basit, üç, dört kuralı var, anlattılar, böylelikle ben Türkiye’de oynanan ilk korfbol maçında oynamış oldum. 2001 yılına kadar da Marmara Üniversitesi’nde devam ettim. Bu şampiyonanın size hakem olarak katkısı nedir? Daha önce uluslararası turnuvalara gitmiştim ama bu şampiyona en iyilerin olduğu yer. Mesela bu turnuvada Hollanda’nın bir maçını yönettim, Hollanda korfbolun merkezi. O yüzden Avrupa Şampiyonası’nda Hollanda maçını yönetmek benim için çok iyi bir tecrübe oldu. Bu şampiyonada Hollanda, Belçika dışında Portekiz, Çek Cumhuriyeti iyi. Bizim aldığımız tepkilerde çok olumlu çünkü profesyonel olarak iki, üç senedir varız. Bu kısa süre içinde ilerleme hızımıza bakıldığında hem yaygınlaşma hem de maçlarda daha iyi performanslar göstereceğimizden eminim. Enver Bey, federasyon kurma fikri size geldiğinde bu sporu biliyor muydunuz? Öncelikle federasyonumuzun adı, Gelişmekte Olan Spor Branşları Federasyonu. Kuruluş amacımız; dünyada gelecek vadeden sporları federasyon bünyesinde toplamak. Kanuni yönetmeliğe uygunluk tamamlandıktan sonra, kulüplerin oluşması, lisanslı sporcu yetiştirilmesi. Bu çalışmalar belli bir seviyeye geldikten sonra bu sporları ayırıp ayrı bir federasyon oluşturuyoruz. Yıllar önce başlayan korfbol çalışmaları belli bir zemine oturduktan sonra federasyona müracaat edildi. Korfbolla birlikte Türkiye’de Gelişmekte olan spor Branşları Fede- rasyonu kuruldu. Bu şampiyonadan sonraki planınız nedir? Tabii elimizde çok proje var, benim için korfbol kısa surede çok gelişim gösterdiği için biraz daha öncelikli. Henüz bir yıl önce milli takım oluşmuş, şuan Avrupa şampiyonasında! Oyuncuların uluslararası ortamda tecrübe kazanmaları, bu atmosferi yasamış olmaları. Uluslararası federasyonlarla ilişkilerimiz çok iyi. Avrupa grup eleme maçlarını Türkiye’ye verdiler. 2011 nisan ayında Adana'da yapılacak olan eleme maçlarını federasyon olarak biz organize edeceğiz. Uğurtan Akbulut Korfbol Avrupa Şampiyonası Hollanda'da yapıldı 2010 Korfbol Avrupa Şampiyonası Hollanda'da yapıldı. Hollanda'nın Almelo, Den Haag Leeuwarden, Tilburg ve Rotterdam kentlerindeki şampiyonada Türk Milli Korfbol Takımımız da ter döktü. Turnuvayı, Uluslararası Korfbol Federasyon Başkanı Jan Fransoa, Türkiye Korfbol Federasyon Başkanı Enver Oral, Federasyon Temsilcisi Kanaat Karamürsel ile T.C Deventer Başkonsolosluğu Muavin Konsolosu Melek Misli Derviş'in yanısıra; Meclis üyeleri, dernek başkanları ve gurbetçi vatandaşlarımız takip ettiler. Şampiyonada istenilen başarıyı gösteremeyen Milli takımımız, sadece İskoçya karşısında galibiyet alabildi. Türkiye Korfbol Federasyon Başkanı Enver Oral, Uluslararası Korfbol Federasyon Başkanı Jan Fransoa'dan, Doğu Avrupa Elemeleri maçlarının İlk 3 şubemiz Grote Visserijstraat Rotterdam'da Türkiye'de yapılacağı müjdesini aldıklarını ve tüm Korfbol sevenleri Nisan 2011'de şampiyonanın yapılacağı Adana'ya beklediklerini dile getirdi. Başkan Oral ayrıca bu spor dalının Türkiye'de yeni gelişmeye başladığını ve bu anlamda bir önceki şampiyonada 3. olmalarının büyük başarı olduğunu söyleyerek, merak salan gençlerin kendilerine başvuruda bulunabileceklerini dile getirdi. tlarla Şok fiya de niz hizmeti Enver Oral Geleceğin nilüfer kentleri açıldı te e m iz h iz m e b u ş 4. 21 Mathenesserweg 3027 HD Rotterdam Tel: 010 476 76 46 Walvis meubelen exclusief « Halı « Laminat « Muşamba « Oturma grupları Taşıma ve serme ücretsizdir Grote Visserijstraat 8 • 3026 CJ • Rotterdam • 010 - 476 76 46 Japon teknoloji şirketi Shimizu'nun yeni tasarımı, yeşil teknolojileri kullanan, sıfır-karbon odaklı şehirler yaratmayı hedefliyor. 'Yeşil Yüzer' olarak adlandırılan proje, her biri birer kilometre genişliğinde ve 10.000 ila 50.000 kişi barındıran belirli sayıdaki hücrelerden oluşuyor. Hücreler Pasifik Okyanusu'nun ekvator çizgisine yakın enlemlerinde bağımsızca yüzerken aynı zamanda biraraya gelerek daha büyük kasaba veya şehirler oluşturabilecekler. Ortaya çıkan modüller ise sonrasında daha da büyüyerek ülkeler halini alabilecek. Avukat Tenzile Erdal'ın babası Aziz Erdal'ın vefatını teessürle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı, geride kalan dostlarına sabır ve iyilikler dileriz. HABER Gazetesi çalışanları 21 HABER NOVEMBER - KASIM 2010 ORHAN ÖLMEZ: "FİLM ÇEKMEK İSTERİM" Orhan Ölmez, Afrika’da suya ihtiyaç olan bölgelerde bir takım faaliyetler yapılması adına düzenlenmiş bir konser için sevenleriyle buluştu. Belçika’nın Antwerpen kentinde yaklaşık 500 kişinin katılımıyla gerçekleşen konserden sonra, Orhan Ölmez’le keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Organizeyi nasıl buldunuz? Organizasyon çok güzeldi. İnsan biraz korkuyor buralara gelirken. Nelerle karşılaşacağınızı bilmiyorsunuz, ama ben çok mutluyum ve memnunum açıkçası. Avrupa’daki izleyicilerim, sağ olsunlar, Hiç yalnız bırakmıyorlar beni. Yeni albümünüz ne zaman çıkacak? Albümdeki bestelerin hepsi size mi ait? Evdeki hesap çarsıya uyarsa bir aya inşallah bitirmiş olacağız. Ama bu işlerde evdeki hesap çarsıya çok fazla uymuyor. Bestelere gelince, evet hepsi bana ait. Ama türküler de var. Daha çok kendi şarkılarımdan oluşan bir albüm olacak ama bunu insanlara nasıl bir yöntemle ulaştıracağımız konusu sürpriz olsun. Sizin belirli bir tarzınız yok. Sadece pop veya özgün söylemiyorsunuz. Kendine özgü tarz diyorlar bende bundan mutlu oluyorum. Mesela yeni albümdeki şarkıları dinleyen insanlara bu şarkı ne tarz acaba diye sorarsanız emin olun cevap alamayacaksınız. Başlığının pop müziğinin genç temsilcisi veya Türk halk müziğinin genç yorumcusu gibi olmasındansa kendine has bir adam denilmesi daha hoş bence. Kimlik ve karakter oluşturmanız güzel birşey. Özellikle sanatta, ama ben bunu yapmak için yapmıyorum. Bu bir süre sonra kendiliğinden oluştu. Orhan Ölmez sanatı dışında neler yapar? Çok şey yapar; gezer, tozar, yer, içer. Ben sanatın her alanıyla ilgileniyorum. Resim falan da yapıyorum. İleriki yıllarda gerçekleştirmek istediğiniz büyük bir hayaliniz var mı? Benim her adımım bir sonraki amacımın ilk adımı olsun. Film çekmek isterim mesela. Oynamak değil çekmek yani. Kliplerimi falan kendim çekmeye başla- dım ve bu çok güzel birşey. En sevdiğiniz sanatçı kimdir? Benim için EN yoktur. Bir çok sanatçıyı severim. Mesela Orhan Gencebay, Neşet Ertaş, Sezen Aksu ve daha birçok. Peki en sevdiğiniz politikacı kim? Hem asker hem politikacı Mustafa Kemal Atatürk diyeyim. Biliyorum çok politik bir cevap oldu ama bundan ötesi şuanda söylenemez. Öyle yaparsam ideolojik bir duruş sergilemiş olurum ve insanların bu bizden veya bizden değil demesini istemem. Benim birleştirici olmam lazım. Bazı sanatçılara ulaşılması mümkün değil. Ben size seyirci olarakta izledim. Hayranlarınızla birebir görüştünüz ve fotoğraflar çekindiniz. Baya sabır gerektiren birşey. Buradaki insanların o muhafazakar yapısında Anadolu insanının tadı var. O yüzden Türkiye’de anadoluya gitmiş RÖPORTAJ gibi oluyorum. İstanbul’dan anadoluya konsere gittiğimde o insanların sıcak karşılaması ile buradaki karşılama arasında çok büyük fark yok. Anadolu insanı işte çok sıcak kanlı. Volkan Konak ve Karsu Dönmez'den müzik şöleni Kuzey’in Oğlu adlı televizyon programıyla sanat yaşamının zirvesine çıkan Volkan Konak, geçtiğimiz günlerde, Amsterdam’da sevenlerine unutulmaz bir gece yaşattı. FND Events ile Nazar Restoran tarafından düzenlenen ve Hollanda’nın dörtbir yanından gelen yaklaşık 2 bin kişiyi, söylediği şarkılarıyla mest eden Volkan Konak, Hollanda’nın kendisi için başka bir anlam ifade ettiğini, Amsterdam’da konser vermenin ayrı bir mutluluk kaynağı olduğunu söyledi. Konserin ön proğramında ise genç yetenek, caz sanatçısı Karsu Dönmez vardı. Son zamanlarda ardı ardına verdiği konserler ve sahne aldığı müzik proğramlarıyla kendinden bahsettiren Karsu Dönmez, kendine has stiliyle, söylediği şarkılarla dinleyicilere keyifli anlar yaşattı. HABER 22 NOVEMBER - KASIM 2010 YEMEKNAME HABER Gazetesi’nin bu sayısında siz değerli okurlarımız için yeni köşemiz YEMEKNAME'ye devam ediyoruz. Bu defa da aşama aşama Sini Kebabı tarifi veriyoruz, hem de davet ettiğimiz davetlilerin, yemek konusundaki görüşlerini alıyoruz. Her sayımızda farklı aşçılar tarafından hazırlanan farklı zevkleri beğeninize sunacağız. YEMEKNAME, aynı MALZEMELER Yeşil biber Soğan zamanda bir network event gibi farklı sektördeki insanlarımızı buluşturup tanışmaları için bir aracı olacak. Sini Kebabını hazırlayan aşçı gazetemizin köşe yazarlarından Ahmet Suat Arı. Davetlilerimiz: Şeyda Gedik Koç, Gökhan Çoban , Havva Çınar ve Serap Aydos. Sini Kebabı Mekan: Ottoman Sarnıç Rotterdam VE YEMEK ANI... “Ben de iyi yemek yaparım” diyorsanız, [email protected] adresine maillerinizi bekliyoruz. Baharatlar Kabak Gokhan Çoban: Capgemini'de danışman olarak çalışıyorum ve aynı zamanda Veenendaal D66 parti başkanıyım. 1988'den beri Hollanda'da yaşıyorum ve 'eşitliği kayıtsız şartsız herkes için geçerli kılmayı kendime misyon edindim'. Hazırlaması kolay 2 kg Kıyma ekmek Mengen Kayığı Patates Mantar ve yeşilbiber İnce doğranmış Sebzeli 1. APERATIF OLARAK KABAK KAYIK 1 2 Katkılarından dolayı Ottoman Sarnıç Restoran'a teşekkür ederiz. Kabak kayık Malzemeler: 5 tane kabak, İçi için: 1 soğan, 2 yeşilbiber, 1 diş sarımsak, mantar, reyhan, karabiber , tuz, 1 sucuk veya salam, 3 yumurta, kasar peyniri. Malzemelerin hepsi ince doğranıp tavada kavrulur. Yumurtalar çırpıp üzerine döküp hepsi pişirilir. Kabaklar uzunlamasına kesilir ve içi oyulup 5 dakika suda haşlanır. Kabaklar tepsiye dizilir ve kavrulmuş malzemeler kabağın içine doldurulur. Üzerine kasar peyniri rendesi serpip fırında 20 dakika pişirilir. 2. APERATIF:Kızarmış ekmek üzerine ıspanak ve yoğurt Ispanaklar doğranıp soğanla tavada kavrulur. Ekmekler fırında kızartılır ve üzerine ıspanak kavurması serilir. En üstüne yoğurt ve son olarak pul biber serpilir. Servise hazır. 3 4 SİNİ KEBABI Tüm malzemeler (biberler, soğanlar, sarmısaklar, maydonozlar ve baharatlar) ince ince doğranıp veya blender'da çekilip kıyma ile 10 dakika boyunca guzelce yoğrulur. Karıştırdıktan sonra yayvan bir siniye veya geniş bir tepsiye yayılır ve 10 dakika kadar buzdolabında bekletilir. Şeyda Gedik Koç: Ahmet Suat Beyefendi'nin özenli yemekleri, sohbetiniz, oluşturduğunuz güzel atmosfer ile birlikte geçirdiğimiz saatler oldukça lezzetliydi. Havva Çınar: De gerechten zagen er uitnodigend uit. Het voorgerecht is een delicatesse. Het smelt weg in je mond. Hoofdgerecht is heerlijk. De kok heeft heel erg zijn best gedaan. Goede combinatie. Bedankt! 5 6 Köfte 200 derece de fırına verip 15 dakika kendini çektikten sonra üzerine domates, biber doğranır ve patatesler ikiye bölüp sırtını tam kesmeden dilimleyip köftenin üzerine dizilir, tekrar fırına verilir ve 30 dakika daha pişirilir servise hazırdır. Afiyet olsun. 23 HABER NOVEMBER - KASIM 2010 Türk kahvesini usülüne uygun yapın! 1 2 Hazırlarken birkaç gram gülümseme katmayı ihmal etmeyin Şeyda Gedik Koç: 'Lise yıllarından beri yazmayı seven, 4 kitaba sahip bir bayan olup edebiyat ile meşgul olmaktadır. Şuan Tılburg Üniversitesinde okumakta ve aynı zamanda kızını büyütmekle meşgul olan bir annedir' 5 Serap Aydos: '2 aydır Hollanda'da yaşıyorum. 2006-2010 arası Türkiye'de Hollanda Büyükelçiliğinde çalışıp orada Hollandaca Uyum Sınavı kursları verdim. Şimdi ise kendi işyerim var.' Havva Çınar: 'Eerste Nederlandse Montessorischool Den Haag okulunun müdürüyüm. Zoetermeer'de ikamet ediyorum.' Serap Aydos: Yemekler çok lezzetlidydi. Ahmet Suat bey'in ellerine sağlık. Ben menüyüde yazıları kadar başarılı buldum. Gökhan Çoban: Ik ben kritisch en kieskeurig als het gaat om eten. Maar vanavond ben ik aangenaam verrast met de kookkunsten van mijn gerespecteerde vriend Suat Arı. Het eten was heerlijken voor herhaling vatbaar. Ahmet Suat Arı yemek pişirmedeki ustalığını gösterdi ve davetlilerimizden tam not aldı... 4 3 T ürk kahvesinin kendine has özelliği pişirilme esnasında ortaya çıkar. Türk kahvesi diğer kahveler arasında kaynatılarak hazırlanan tek kahve türüdür. Kahvenin lezzetinde önemli olan ilk unsur kaliteli bir kahve kullanmaktadır. Sonraki unsur ise kullanılacak suyun kalitesidir. Kesinlikle musluk suyu kullanmayın. Musluk suyundaki klor kahvenizin tadını bozabilir. Kahve fincanınızı ağzına ka1 dar soğuk içme suyu ile doldurup, suyu cezveye boşaltın. Cezveye her bir fincan için 2 bir tatlı kaşığı kahve (bu yaklaşık olarak 5 gram kahve demektir) ekleyin. Daha sonra isteğe göre şeker ekleyin. Eğer kahve az şekerli olacaksa 1 çay kaşığı şeker ilave edin. Orta şekerli kahvede 2 çay kaşığı şeker ve çok şekerli de daha fazla şeker ekleyebilirsiniz. Kısık ateşte kahve ve şekeri 3 iyice karıştırarak pişirin. Sakın yüksek ateşte çabuk pişirmeye çalışmayın. Yaklaşık bir dakika içerisinde 4 kahve dönmeye başlayacaktır yani kahvenin köpüğü oluşacaktır. Bu köpüğü fincana alıp kaynatmaya devam edin. Oluşan köpüğü tekrar fincana alın. Bu köpürtüp köpüğü alma işlemini tercihen 1 ya da 3 kez tekrar edin. Son olarak, kalan kahveyi 5 biraz daha pişirin ve fincana boşaltın. Türk kahvesi Türk lokumu ve su ile servis edilir. Tarif için Meram Restoran'dan Ülkü'ye teşekkürler... 243_Amsterdam 105x210 mm EN.indd 1 3/10/10 1:56:47 PM 24 Interview | Merve Karaman Foto | Yahya Hussin NOVEMBER - KASIM 2010 Openbaar Vervoer Student @ het HABER 1 Wat is het grappigste/leukste/raarste wat je hebt meegemaakt in het openbaar vervoer? Hoe vaak reis je per week met de OV? Hoeveel uur is dat in totaal? Hoeveel ervan is studie gerelateerd? 2 Wat is je favoriete bezigheid in de trein? Kun je studeren, kijk je liever voor je 3 uit, of haal je het liefst je ongeslapen uren in? Stel: de OV-kaart wordt 4 afgeschaft, en je moet betalen voor al je reiskosten. Zou dat een barrière zijn voor de voortgang van je studie? l ogeschoo ğan (22) Fatma Do ars Pedagogiek @ H die: 2e ja Stu egen m en Nijm van Arnhe Stu it Nij Universite Radboud ja rsiteit Nij Studie: 4e oud Unive b d a R @ Recht Tijdens een treinreis heb ik twee tieners zien vechten. Ze kwamen al vechtend de trein binnen maar iedereen in de trein negeerde hun, waar ik me enorm aan ergerde. Ik ben tussen de ruziënde jongens in gaan staan om ze uit elkaar te halen. Even later kwam de conducteur en op het volgende station stond de politie, die inmiddels was ingeschakeld, op hun te wachten. Dat een jongen de OV van zijn vriendin bij zich had in plaats van zijn eigen OV. De reactie van de conducteur: ‘En nu die van jezelf graag’. Hij heeft uiteindelijk geen boete gekregen, maar wel een waarschuwing. Ik reis eigenlijk sinds de middelbare school periode heel vaak met de trein, maar heb niet echt veel meegemaakt ben ik bang. Ik reis vijf keer per week op en neer tussen Venlo en Nijmegen omdat ik daar studeer. Dagelijks ben ik 2,5 uur onderweg, dus 12,5 uur per week in totaal. Persoonlijk vind ik dat niet erg, ik heb het wel over voor mijn studie. Vaak reis ik drie keer per week voor mijn studie, dat is dan maximaal zes uur per week. Het komt weleens voor dat ik naar de Randstad moet en dit kost me dan al gauw drie uur extra. Dit is dan bedoeld voor mijn werk. Ik reis 2 keer in de week met de trein om naar mijn ouders te gaan, maar echt studie gerelateerd reis ik niet. Totaal reis is sowieso 10 uur per week en binnenkort wordt het wel meer, omdat ik in Arnhem ga werken. Studeren in de trein lukt me meestal niet door de drukte om me heen. Ik kom vaak bekenden tegen in de trein waar ik dan mee praat gedurende de reis. Door de gezelligheid merk ik vaak niet veel van eventuele vertragingen. Indien ik alleen ben luister ik weleens muziek onderweg. Wat ik meestal doe in de trein is een spelletje spelen op mijn mobiel, muziek luisteren en slapen. Bij een korte reisduur, wanneer ik naar de uni moet, zit ik vaak te gamen op mijn mobiel of luister ik muziek. Studeren doe ik nooit in het openbaar vervoer, want daar wordt ik letterlijk misselijk van. Daar moet ik niet eens aan denken! Dat zal namelijk een mooi bedrag worden aan het einde van de maand. Maar toch zal ik blijven reizen voor mijn studie, je zou er toch wat voor over moeten hebben? Je kunt de kosten daarvan ook zien als een investering voor een goed beroep in de toekomst. Nee absoluut niet. Als het me te duur word neem ik de auto in plaats van het openbaar vervoer. Maar voor verre reizen zal ik dan de trein nemen, omdat ik autorijden niet fijn vind.Ook een beetje uit gemakzucht denk ik. AYETEK op zoek naar partnerships met duurzame energie investeerders H lalı (27) ht @ Saliha Yay ars Nederlands Rec ja e n 4 e die: meg Europees n (24) Yasemin Ü ars Internationaal & megen et interview met de titel ‘Tersine Göç Hikayeleri’ ‘ in de vierde editie van Haber is aanleiding geweest tot de kennismaking met mijn nieuwe compagnon ing. Ekrem Karaçalı, M.Sc.. Ekrem die zowel zijn hogere technische school opleiding als zijn wetenschappelijke onderwijs heeft genoten in Utrecht, was vastberaden om met zijn vrouw en drie kinderen naar Turkije te verhuizen. Hij moest en zou ‘het leven herdefiniëren’, zoals hij het noemde. Al betekende dat dat hij daarmee afscheid zou nemen van zijn huidige werkgever Imtech; één van de grootste Europese technische dienstverleners, waar hij de afgelopen twee jaar had genoten van een veelomvattend Management Traineeship. Wat begon met een simpele e-mail is in een korte tijd uitgegroeid tot een hechte vriendschap en een productieve samenwerking. Deze samenwerking heeft geresulteerd in ons nieuw bedrijf Ayetek. Naar mijns inziens een ideale voorbeeld van de transnationale ondernemingsmogelijkheden tussen Turkije en Nederland en zelfs Turkije en Europa. Ayetek richt zich op de Turkse windenergie markt. Een markt die de "Ayetek is het resultaat van een bijdrage van Haber op ondernemend Nederland/Turkije." HABER VERBINDT MENSEN afgelopen 4 jaar een enorme groei heeft getoond van bijna niets in 2006 tot 1600 MW in 2010. De verwachting is dat de capaciteit van de Turkse windparken in 2011 groter zal zijn dan 2500 MW, wat gelijk is aan de capaciteit van de Nederlandse windparken. Door deze snelle groei heeft de markt geen tijd gehad om hierop te anticiperen, wat heeft geleid tot een interessant gat in de markt. Waar er in Nederland meerdere onafhankelijke windturbine onderhoudsbedrijven zijn met tientallen miljoenen euro’s aan omzet is dat aantal in Turkije nihil. Of sinds kort één; namelijk Ayetek. De verwachting is dat er binnen twee jaar sprake zal zijn van een onderhoudsmarkt t.w.v. ongeveer 50 miljoen euro en binnen 5 jaar zal dat zich meer dan verdrievoudigen naar 170 miljoen. Naast de windturbine onderhoudsmarkt (Ayetek Maintenance) wordt er in Turkije op de korte termijn een nieuwe markt verwacht. Nieuwe wetten maken het namelijk mogelijk om zelfstandig energie te produceren en te verkopen aan de overheid zolang dat per (rechts)persoon lager is dan 500 kW. Windturbines die door Ayetek geleverd zullen worden bieden een uitstekende oplossing (Ayetek Projects). In de tussentijd heeft Ayetek gebouwd aan een specialistisch netwerk aan Nederlandse en Europese partners en heeft de distributeurschap van meerdere grote Europese bedrijven verkregen. Ook heeft Ayetek adviesdiensten geleverd aan grote Turkse investeerders zoals Borusan Enerji en Aksa Enerji. Naar alle waarschijnlijkheid zal begin 2011 ook de eerste windpark onder beheer worden genomen. De kracht van Ayetek is dat zij de Vanwege het geluid kan ik niet studeren maar meestal luister ik muziek of lees ik een boek. Soms is het ook wel leuk om gewoon om je heen te kijken... Ik denk dat ik dan een kortingskaart aanschaf en gebruik blijf maken van het openbaar vervoer. Een auto blijft voor een student toch een dure grap. 20.000 km met de auto N a lange overwegingen om het met eigen kracht te financieren heeft Ayetek recentelijk toch besloten om ingang te geven aan geïnteresseerde investeerders. Dit om de aantrekkelijkheid van de markt nog optimaler te benutten en de entreebarrières voor toekomstige toetreders zelfs hoger te zetten. Vooral uit Turkije hebben zeer interessante partijen, zoals voormalige directeuren van vooraanstaande bankinstellingen, interesse getoond. Partijen uit Nederland laten nog op zich wachten. Het is zelfs voor ons moeilijk te bevatten dat we elkaar pas voor het eerst persoonlijk hebben ontmoet op 1 mei 2010. Vooral als we bedenken dat we sindsdien samen ongeveer 20.000 km met de auto hebben afgelegd, in 11 verschillende Turkse provincies vergaderingen hebben gehad, 15 Turkse windparken, 8 windpark investeerders en zowel InterSolar als Husum Windfair In Duitsland hebben bezocht. Eén van de mooiste aspecten van dit avontuur is denk ik het feit dat we de prachti- know-how van Europa en het ondernemerschap van Turkije combineert en door deze technologie transfer een toegevoegde waarde levert aan de Turkse windenergie markt. Op deze manier ge landschappen van Turkije hebben mogen bezichtigen. Ook het uitzicht vanuit de windturbines is elke keer weer prachtig. Hoe gek iemand moet zijn om midden in een economische crisis met drie kinderen ontslag te nemen van een vooraanstaande bedrijf als Imtech (of juist niet?) om naar Turkije te verhuizen zonder enige financiële basis, wat ons beiden motiveert en draaiende houdt, wat onze idealen zijn voor onze kinderen, voor Turkije maar zeker ook voor Nederland zal ik de lezers van Haber voorlopig besparen. Graag wil ik hierbij Haber en in het bijzonder Ibrahim Karaman bedanken voor zijn onbewuste bijdrage aan Ayetek en zijn oprechte interesse in ons verhaal. Naast vele bijdragen van Haber op meerdere gebieden is Ayetek is het resultaat van een bijdrage van Haber op ondernemend Nederland/Turkije. vervult Ayetek haar missie, namelijk het aangaan van partnerships met duurzame energie investeerders door het vervullen van een ‘system integrator’ rol. 25 FOTO-INTERVIEW Fatma Alakay Werk Mijn werk is nou lekker dichtbij nadat ik naar Utrecht ben verhuisd, dus ik hoef niet heel vroeg op te staan. Ik sta om 7.30 uur op en ga naar mijn werk. Ik zit daar op verschillende projecten, het ligt eraan wat voor project ik heb. Ik geef intercultu- Hobby en Ontspanning Fatma Alakay al 10 jaar werkzaam bij NIGZ te Woerden als projectmedewerker. Tevens geeft ze ook veel trainingen en workshops aan professionals die te maken hebben met mensen met rele communicatietrainingen aan hulpverleners. Wat ze in de praktijk tegenkomen zoals communicatieproblemen, advisering, begeleiding van de patiënten met andere culturen. Het kan door heel Nederland in het zuiden en noorden. Soms kan Ik heb soms een hele drukke en stresvol baan wanneer veel trainingen achter elkaar gepland worden. Naast mijn werk wil ik dan dingen doen die me rust geven. Ik wil veel vrienden bezoeken of naar een concert of museum gaan. Ook maak ik soms mijn eigen kleding. Deze kleding hieronder heb ik dan ook zelf helemaal ontworpen en gemaakt. Vaak krijg ik dan de vraag van vrienden waar ik het heb gekocht. Klussen is echt mijn ding. Ik koop dingen van de tweedehandswinkel en knap ze op. Zo kan oud ook heel mooi zijn. Het zijn als het ware projecten voor mij, waar dan geen druk of deadline op zit. Dan zit ik ‘s avonds na mijn werk iets aan het verfen of aan het klussen. Het geeft me rust en neemt al mijn stress weg. Toen ik mijn woning kocht, wist ik dat het een kluswoning was, maar dat vond ik niet erg. Het is een jaren 30 woning en heeft een mooie sfeer. Ik vind dat het leeft. 4 maanden heb ik erover gedaan om het te maken zoals het nu is. Het heeft veel moeite gekost, maar uiteindelijk ben ik er heel blij mee. In deze editie van HABER hebben we wederom een kleurrijke persoonlijkheid te gast. Wij willen de lezers kennis laten maken met de diverse kwaliteiten van iemand middels een foto-interview. In deze editie hebben we Fatma Alakay te gast die in het dagelijks leven werkzaam is bij NIGZ als projectmedewerker. Wonen een multiculturele achtergrond. Officieel heet het 'interculturele communicatietrainingen aan hulpverleners' Fatma is eigenlijk een diëtiste en ze wist altijd al dat ze iets met gezondheid wilde doen. Toen ik dit huis had gekocht, hebben naast mijn familie ook veel vrienden me geholpen met het klussen en opmaken van het huis. Nadat alles klaar was hebben we een housewarming gehouden en heb ik aan iedereen gevraagd een boodschap of typisch kenmerk van hun of van mij op te schrijven of er op te schilderen als aandenken. Nu woon ik samen met mijn goede vriendin Leyla Çakır. het een halve dag duren. Ik werk al 10 jaar hier. Ik heb voeding en diëtiek gestudeerd en maar 6 maanden gewerkt als diëtist en daarna ben ik bij NIGZ terecht gekomen. Antiek Deze platenspeler heb ik samen met mijn broer in Nijmegen van een tweedehands winkeltje gekocht, hij werkt nog. Ik hou van muziek van verschillende culturen. Vroeger luisterde ik heel veel klassieke muziek zoals Mozart, maar ook veel Arabisch. Hier ben ik mee opgegroeid. Ik hou van oudheid en stedelijke architectuur. Andalusië is een stad waar ik zo graag naar toe wil, ik ben er helaas nog niet geweest. Ik heb wel boeken over Andalusië. Dit boek speelt zich in Cordoba in 1568 af, moslims werden toen via dwang bekeerd tot het christendom. Ik vind het een prachtig boek om te lezen. Ik vind architectuur heel leuk. Ik ben vorig jaar naar Lissabon geweest, dit jaar ben ik verder naar Rome, Londen en Antwerpen geweest. In Turkije heb ik ook veel gezien, waaronder de hele westkust. Ik wil graag reizen maar lukt helaas niet altijd. Istanbul is een stad waar ik verliefd op ben omdat het heel veel verschillende culturen en etniciteiten behelst. Daarnaast natuurlijk de architectuur van al deze steden, waar ik me heel goed in kan vinden. Reizen Dit theesetje is nog van mijn moeder geweest. Het zat in de uitzet van mijn moeder voordat ze ging trouwen. Ik heb het later gekregen van haar en naar mijn huis meegenomen. Het is een hele aparte en mooie theeset waar ik veel waarde aan hecht... Ben je ook veelzijdig in je sociale en professionele leven? Én wil je volgende keer ook in deze rubriek staan? Stuur dan een e-mail naar [email protected] Özel günlerinizi film setine çevirebilirsiniz. Başrolde gelin ve damat! HABER NOVEMBER - KASIM 2010 Bruiloft fotografie 0628-596961 Keuken en Koken Ik kook ook graag. Ik kook heel verschillend en van alle keukens, dus van wokken tot Marokkaans, Turks en Arabisch. Ik kom natuurlijk zelf uit Hatay, dus voornamelijk Syrische gerechten. Ik hou veel van pittig en kruidig. Voor mijn werk heb ik wel eens een fotosessie gehad voor een kookboek met Turkse recepten. Jeugd Deze foto van mij hieronder heeft op de voorpagina van NRC Next gestaan, toen het kabinet nieuwe hervormingen rondom emancipatie ging invoeren. Ik ben toen geïnterviewd en ze hadden de foto op de voorpagina gebruikt. Echter ik wist niet dat ze dat zouden doen, dus toen ik de volgende ochtend naar de kiosk ging om de krant te kopen, zag ik daar heel groot mijn foto staan. Ik was wel verrast toen ik mezelf zo groot in de krant zag. De foto ernaast is van mijn moeder toen ze even oud was als ik nu. Men vindt dat we wel veel op elkaar lijken, maar zelf zie ik dat niet zo. Misschien komt het door de houding in de beide foto's. De foto's hieronder zijn van 1980 toen we net in Nederland waren. Wat mij heel erg bij is gebleven van mijn jeugd zijn de wijze woorden van mijn opa geweest. Hij was een vooruitstrevende geleerde (alim) in ons dorp. Toen ik acht jaar was, vroeg hij aan mij "Fatma, heb je geleerd hoe je moet breien? Als je kan breien, kun je van wol iets breien, die je daarna kan verkopen. Waarna je later een schaap kan kopen en van zijn wol weer nieuwe dingen kan maken, zodat je je zelf kan redden. Het is heel belangrijk dat je zelfstanding en onafhankelijk bent". Dit advies van mijn opa is me altijd bijgebleven, wat voor die tijd een erg vooruitstervende gedachte was. KvK HABER BESTE KRANT VAN NEDERLAND K AM ER V 26 NOVEMBER - KASIM 2010 Kamer van Koophandel Midden-Nederland in Utrecht OPHANDEL O K AN Spot-Art winnaar bekend Uit de voorselectie zijn er uiteindelijk drie studenten/ ondernemers gekozen die hun plannen in een korte pitch op het drukbezochte Netwerkplein tijdens de Startersdag hebben gepresenteerd. Dat waren Tialda Lublink van OMG IT's Green productions, Daniëlle Rouwen van MobiGarden en Bart Veldhuizen van Spot-Art. De jury, Jacques Peeters van de Rabobank, Diana Visser van UniPartners en Oscar van der Ende van Wijk In Bedrijf, heeft uiteindelijk gekozen voor de presentatie van Bart Veldhuizen van Spot-Art. Op basis van creativiteit, haalbaarheid en volledigheid en zijn presentatie sprong Bart er net wat meer uit in vergelijking met de twee andere eveneens goede kandidaten. Bart heeft een bijzonder fraai product van staal met perforaties waardoor kunstwerken met verschillende afbeeldingen kunnen ontstaan. Meer informatie over Spot Art is te vinden op www.spot-art.nl. Bart ontving de prijs uit hande van Ron Visser van de Kamer van Koophandel Midden-Nederland. De prijs bestaat uit een bedrag van 1000 euro, coaching door Lorraine Vesterink van de Unieke Ondernemer en een boekhoudpakket van Snelstart. De prijs is gesponsord door Rabobank, SLO en Uitgeverij Deviant. johnprinsfotografie.nl Bart Veldhuizen van Spot-Art is de winnaar geworden van de ondernemingsplanwedstrijd. Doel van de wedstrijd die de KvK in samenwerking met de Unieke Ondernemer heeft georganiseerd, is het stimuleren van ondernemerschap binnen het onderwijs. Meldingen over misbruik naam Kamer van Koophandel Regelmatig ontvangt de Kamer van Koophandel berichten van bedrijven die zijn benaderd in naam van de KvK. De KvK waarschuwt voor deze verkooptrucs. Er zijn bedrijven die de naam van de Kamer van Koophandel gebruiken om hun producten te verkopen. In sommige gevallen vragen ze naar uw beveiligingsgegevens of andere persoonlij- ke informatie die u niet zomaar wilt prijsgeven. Bij twijfel contact opnemen Neem bij twijfel aan de betrouwbaarheid van een bedrijf altijd eerst even contact op met de Kamer van Koophandel. Zeg tegen het bedrijf in kwestie dat u eerst contact opneemt met de Kamer van Koophandel en dat u daarna eventueel op hun aanbod terugkomt. Tel: 030-8890206 E-fax: 0847-292120 E-mail: [email protected] Lid van College Belastingadviseurs Tafelbergdreef 36 3564 AB Utrecht www.profa.nl Belastingadvies Opstellen jaarcijfers Aangiften inkomstenbelasting Aangiften vennootschapsbelasting Doelgroep • mkb-ondernemers • met personeel Startersdag 2009 De Fabrique in Utrecht • die de in startersfase voorbij zijn • uit de provincie Utrecht KvK Ondernemersconsult, voor slimme ondernemers KvK Ondernemersconsult is een initiatief van de provincie Utrecht, dat mkb-ondernemers ondersteunt in het kader van de crisis. Waarom KvK Ondernemersconsult? Uit onderzoek is gebleken dat 25% van de mkb-ondernemers als gevolg van de crisis - behoefte heeft aan extra ondersteuning bij het ondernemen op het gebied van financiën, marketing en personeel. Het aanbod van de markt sluit niet altijd aan op de behoefte van de ondernemers. Ook weten ondernemers vaak niet waar ze zich kunnen ‘melden’. Daarom is KvK Ondernemersconsult opgezet. Een initiatief van de provincie Utrecht, in samenwerking met de Kamers van Koophandel Midden-Nederland en Gooi, Eem- en Flevoland. Wat is KvK Ondernemersconsult? KvK Ondernemersconsult is een centraal meldpunt waar ondernemers een gratis adviestraject kunnen aanvragen, bestaande uit een intakegesprek met een KvK-ondernemersadviseur en, indien nodig, een vervolggesprek bij een deskundige partner uit het netwerk. Tijdens het intakegesprek maakt de ondernemersadviseur samen met de ondernemer een analyse van de bedrijfssituatie. Wanneer vervolgens externe expertise is vereist, verwijst de ondernemersadviseur door naar een deskundige partner uit het netwerk, die een eerste gratis consult aanbiedt. Na het gesprek bij de partner neemt de ondernemersadviseur contact op met de ondernemer om te vragen hoe het advies gewaardeerd wordt. De KvK blijft de ondernemer volgen totdat deze een stap verder is geholpen met ondernemen. De partners bieden naast het eerste gratis consult ook nog een korting aan op het uurtarief bij een vervolgtraject. Hoe werkt het? Heeft u onder uw clientèle ondernemers die ondersteuning kunnen gebruiken? Of heeft u zelf vragen? Via www.kvkondernemersconsult.nl kan direct een gratis consult worden aangevraagd. Of bel met één van de KvK-ondernemersadviseurs: Maaike de Graaf, M 06-285 554 71 of Robert Barendse, M 06-212 062 65. Heeft u vragen over het project, belt u dan met de projectmanager Roxanne van Vliet, M 06-220 348 10. Gratis financieel dashboard voor ondernemers O ndernemers in de provincie Utrecht kunnen met ingang van vandaag gebruik maken van een gratis financieel dashboard. Hiermee krijgen ondernemers in één oogopslag inzicht in hun huidige en toekomstige financiële situatie. Ook de effecten van toekomstplannen of veranderingen in het bedrijf worden hiermee zichtbaar. Het financieel dashboard is onderdeel van het programma KvK Ondernemersconsult. Dit is opgezet door de Kamers van Koop- handel Gooi-, Eem- en Flevoland en Midden-Nederland met steun van de provincie Utrecht. Doel is het ondersteunen van MKB-ondernemers die daar behoefte aan hebben. Voor hen is er een gratis KvK ondernemersconsult beschikbaar op het gebied van financiën, marketing en personeelszaken. De KvK’s werken hiervoor samen met gerenommeerde partners. Scenario’s Het financieel dashboard is te downloaden vanaf de website www.kvkondernemersconsult.nl. Na het invullen verschijnen 4 scenario’s: van economische depressie t/m herstel. Het invullen van de scan kost zo’n drie kwartier. Daarmee krijgt de ondernemer informatie die een goed beeld geeft van de toestand waarin het bedrijf zich bevindt. Niet alleen de huidige situatie maar ook wat de toekomst in petto heeft. Aansluitend kan hij of zij de uitkomsten bespreken met een ondernemersadviseur van de Kamer van Koophandel. 27 HABER Christen-democratie sluit mensen per definitie niet uit Wat vindt u van het Frissen rapport? Dit maakte helder wat er mis ging met de campagne. Er ligt een uitdaging voor de partij om kritische mensen te betrekken bij het nieuwe gedachtegoed van de partij in de 21e eeuw. Daarmee legde het rapport de vinger precies op de zere plek. Er was een gesloten bestuurscultuur met weinig ruimte voor mensen die kritiek hadden. Bij een gesloten bestuurscultuur is het van belang dat die open wordt gemaakt en dat er ruimte is voor NOVEMBER - KASIM 2010 verschillende opvattingen en dialoog. Ik hoop dat het partijbestuur hier ook in slaagt. U heeft een aantal jaren geleden met Mohammed Sini samengewerkt aan een project. Wat voor resultaten heeft dit project opgeleverd? Het project heeft opgeleverd dat er een enorme bijdrage aan de integratie dialoog is geleverd. Ik word overal in het land uitgenodigd om te praten over de ‘nationale identiteit’ en integratie. Ik ga graag op de uitnodigingen in vanuit de in- Wees trots op wie je bent HOGIAF is de grootste multiculturele ondernemersorganisatie in Nederland. Waarom bent u hierbij betrokken? tentie van betrokken burgerschap. Daarnaast is het zeer inspirerend om dit te doen. Het land is namelijk van ons allemaal in tegenstelling tot wat sommigen ons willen doen geloven. Tegelijkertijd moet iedereen dan wel een bijdrage willen leveren. Dat besef begint langzaam door te dringen. Wat is uw visie op het feit dat veel Turkse CDA-ers sinds een paar jaar niet hun stem kunnen laten horen? Er zijn ook gemeenteraadsleden die hun eigen weg zijn gegaan. Ik heb zelf ook zitten afwegen of ik nog door wilde gaan met het CDA. Ik wilde afhaken. Wat dat betreft voel ik me verwant met die mensen die het CDA de rug toekeren. De christen-democratie verhoudt zich per definitie niet met het idee mensen uit te sluiten. We willen juist inclusie. Alle burgers moeten ook participeren, dat is ieders verantwoordelijkheid. Het gedachtegoed van de PVV verafschuw ik. Ik vind het onnederlands en ik Wie is de Kampioen van Nieuw West? Funda Uçar, 21 jaar Ik werk bij stichting de Brug als assistent accountant. Ik bezoek vrouwen die geïsoleerd zijn om als brug te fungeren tussen deze vrouwen en maatschappelijke instanties. Het grootste probleem is de taal. Ik spreek Turks met hen en geef ze adviezen. Ik zie ze elke week of om de week, soms bel ik ze als ik weet dat het goed gaat. Ik heb laatst bijvoorbeeld een vrouw geholpen die net gescheiden is. Ze had schulden, haar woonlasten waren te hoog geworden, en haar kind had problemen op school. Toen heb ik samen met haar en de school een gesprek georganiseerd, waarin we hebben geadviseerd om met haar kind naar een psychiater te gaan. Waarom ik me graag aan HOGIAF verbind is dat deze mensen zich op een actieve manier willen onderscheiden in de samenleving. Mensen gelieerd aan HOGIAF zijn mensen die op ondernemende wijze deelnemen aan de samenleving. Ik wil dat stimuleren omdat ze een voorbeeld voor de samenleving zijn. Daarom ben ik erbij betrokken en draag ik zo’n organisatie een warm hart toe. Hoe kijkt u naar de handel tussen Nederland en Turkije in de komende jaren? Die zal alleen maar toenemen. De wereld is steeds meer aan het globaliseren. Een wereld zonder heb er veel moeite mee. Dat ik er toch bij ben gebleven, heeft alles te maken met die 2e oktober. Toen is besloten om bij onze idealen te blijven en vanuit onze overtuiging verder te gaan. Ik voel me erg verbonden met die een derde van de mensen die tegenstander was van het gedoogakkoord. Die moeten ook een stem krijgen. De verharding van het politieke klimaat baart veel mensen zorgen. Deelt u dat? Is er nog reden voor optimisme? Hoewel ik vind dat er een verharding van het politieke klimaat plaats vind, ben ik een rasoptimist. Ik ben trots op ons land omdat wij namelijk bevoorrecht zijn hier in Nederland. We zijn een van de rijkste landen. Ik ben niet trots op het politieke klimaat maar wel wat er in de samenleving gebeurt; dat er samengewerkt wordt tussen mensen van allerlei verschillende afkomst en dat de integratie ook op hogescholen aan het doorzetten is. Dat is indrukwekkend. grenzen zal zich meer en meer gaan manifesteren. Tussen Nederland en Turkije zijn historische verbindingen. Los van de vraag of Turkije lid zal worden van de Europese Unie zal de dynamische ontwikkeling van Turkije blijven doorgaan. Dit heeft ook invloed op de handel tussen Nederland en Turkije. Met of zonder lidmaatschap zal die dynamiek voort blijven gaan en dus ook de handel. Heeft u nog een tip voor jonge, Turkse ondernemers? Go ahead! Ga ervoor. Laat je niet afleiden door wat er in de politiek gebeurt. Straal zelfbewustzijn uit. Wees trots op wie je bent. De politici lopen dus achter de feiten en de werkelijkheid aan. Zij hebben onvoldoende oog voor wat er wel goed gaat. Wat vindt u van de discussie over de dubbele nationaliteit? Past deze discussie in deze tijd van globalisering? Het is een discussie die past bij het hedendaagse politieke sentiment in Nederland. Het is een merkwaardige discussie omdat het er uiteindelijk om gaat of iemand een paspoort uit een moslimland heeft. Door sommige politici wordt met twee maten gemeten als het om het dubbele paspoort gaat. Ik ben trots op wie ik ben. Als ik de kans zou krijgen een Fries paspoort te krijgen, dan zou ik het doen. Ik ben trots op mijn geboortegrond en op mijn afkomst. Als ik in Frankrijk zou gaan wonen, dan zou ik een Frans paspoort aanvragen maar ik zou nooit mijn afkomst verloochenen, ik zou mijn Nederlandse paspoort willen behouden. Deze vrijwillegers zijn genomineerd voor de Vrijwilligersprijs 2010. U kunt tot 18 november stemmen op een van deze kandidaten op: http://www.vca.nu/kampioenen/index.html Naime Yildirim, 41 jaar Ik ben door een ouderparticipatiecursus op de school van mijn zoon in contact gekomen met het STOC (Stichting Turks Onderwijs Centrum). Toen heb ik gevraagd of ik iets kon doen. Er werken alleen vrijwilligers bij het STOC. Ik werd de begeleider van de vrijwilligers. We willen kinderen extra steun geven bij hun schoolcarrière en ook de ouders helpen. Onze weekendschool is een groot succes. Dit jaar hebben we zeshonderd leerlingen! Ik heb zoveel dingen geleerd hier. Nu durf ik meer, ik ben trots. Ik werk full time en ben bestuurslid, ik coördineer de activiteiten, ik geef Turkse les aan kinderen. En ik geef volksdansles en computerles. Fatma Sari, 30 jaar Ik ben veel actief op de school van mijn kinderen, ik kook met kinderen in het buurthuis en organiseer koffie/thema ochtenden voor vrouwen. Verder praat ik met iedereen en vang signalen op waar ik zonodig wat mee doe. Ik ken de buurtbewoners en activeer en stimuleer hen om voor elkaar en voor de buurt klaar te staan. Voorbeelden hiervan zijn het organiseren van een themavoorlichting over het Steunpunt Huiselijk geweld maar ook een gezellige barbecue organiseren met en voor buurtbewoners. Ik wil graag buurtbewoners met elkaar in contact brengen zodat ze zich samen kunnen inzetten voor de buurt. Samen sta je Sterk!" HABER 28 NOVEMBER - KASIM 2010 REGEERAKKOORD Minister-president Rutte heeft aangegeven dat hij de beste persoon heeft uitgekozen voor de kabinetsfuncties. Dat betekent dus dat al die posities die in het kabinet door een man opgevuld zijn, door geen enkele vrouw beter of net zo goed door een vrouw vervuld hadden kunnen worden. SONGÜL ARSLAN [email protected] De nieuwe regering is gevormd, de rook is opgetrokken en al snel zal het back to business zijn en waarschijnlijk zelfs business as usual. In het regeerakkoord heeft de economie de aandacht en Nederland zal weer op de kaart gezet worden. We moeten daar met zijn allen aan werken. Prima. Het idee ‘met z’n allen’ spreekt mij meer dan aan maar als ik naar het huidige kabinet kijk, dan krijg ik niet het idee dat we er met z’n allen iets aan doen. Het lijken voornamelijk mannen te zijn die er alles aan doen en de lakens uitdelen, misschien wordt dat wel onder business as usual verstaan. Het feit dat het diversiteitsbeleid gesneuveld is in het nieuwe regeerakkoord is nauwelijks opgemerkt. Er wordt beweerd dat beleid op diversiteit helemaal niet nodig is want talent zou uit zichzelf toch wel komen bovendrijven. Nederland zou een dergelijk beleid dus niet nodig hebben. Een dergelijk beleid zou niet nodig moeten zijn, dat is wat anders dan dat een dergelijk beleid niet nodig is. Er zou altijd naar de beste kandidaat gekeken moeten worden. Ministerpresident Rutte heeft aangegeven dat hij de beste persoon heeft uitgekozen voor de kabinetsfuncties. Dat betekent dus dat al die posities die in het kabinet door een man opgevuld zijn, door geen enkele vrouw beter of net zo goed door een vrouw vervuld hadden kunnen worden. Ik heb daar een andere mening over. Maar laten we eens meer objectief kijken naar hoe het met de positie van de man en vrouw is gesteld in Nederland en dan met name in vergelijking tot de rest van de wereld. Het World Economic Forum, een gerenommeerde internationale organisatie, heeft kort- geleden haar Gender Gap Index voor dit jaar gepubliceerd. Dat is een rapport waarin 134 landen bestudeerd zijn met betrekking tot het verdelen van middelen en kansen tussen mannen en vrouwen. Onder andere de economische participatie en bijbehorend salaris is onderzocht, toegang tot onderwijs en bijvoorbeeld gezondheid. Zoals altijd zijn het de Scandinavische landen die de boventoon voeren omdat deze landen een vrij egalitair beleid voeren. De top vijf bestaat respectievelijk uit IJsland, Noorwegen, Finland, Zweden en Nieuw-Zeeland. Nederland staat zeventiende op deze lijst en zo heel slecht lijkt dat niet. Toch is dat absoluut geen reden om achterover te leunen of te denken dat het allemaal wel in orde is. Het is namelijk helemaal niet in orde als je bedenkt dat geen enkel land ter wereld perfecte gelijkheid heeft tussen man en vrouw. Een land dat het veel slechter doet dan Nederland is Turkije. Turkije staat op nummer 126, van de onderzochte landen bungelt het onderaan het lijstje. Vrouwen zijn in Turkije weinig vertegenwoordigd op topposities zoals bijvoorbeeld binnen de rechtspraak. Daar is dus nog meer werk aan de winkel. Wat kan er precies gedaan worden om de positie van vrouwen te verbeteren, met name op hoge posities? Het eerste wat in me opkomt is het quotasysteem. Dit systeem hebben ze in de Scandinavische landen. Het kan dan ook geen toeval zijn dat die zo hoog scoren op dit soort indexen. Er is echter veel weerstand tegen zo’n systeem van quota’s. De critici vrezen dat het averechts werkt en vrouwen bevorderd worden omdat ze vrouw zijn. In ieder geval hebben ze geen alternatief. Zelf zie ik geen ander alternatief dan het quotasysteem omdat de dingen op z’n beloop laten een veel slechtere optie is en verspilling van sociaal kapitaal. Landen met zo’n quotasysteem doen het niet alleen goed op deze lijst maar ook met betrekking tot onderwijs en geluk. Daar kan men toch niet tegen zijn? Songül Arslan heeft een achtergrond in internationale en financiële projecten, marketing en communicatie en is nu werkzaam als beleidsmedewerker op de afdeling Buitenlandse Economische Betrekkingen van het ministerie van Economische Zaken. WERK EN NETWERK Naam: Tugba Çavuşoğlu-Xhemaili Naam: Saadet Kara Contact: www.linkedin.com/TugbaCavusoglu Contact: Twitter: [email protected] @TugbaCavusoglu Mini C.V. Mini C.V. 2009-heden: Studie Management in de zorg, De Haagse Hogeschool (Den Haag) 2008-heden: Bestuur, Stichting Ulu Moskee (Sliedrecht) 2009 (6 weken): Taalcursus Engels (Malta) 2008 (12 weken): Stage, Çaykur Thee Groothandel (Turkije) 2006-2009: Opleiding Internationaal Groothandel, Zadkine College (Rotterdam) Mijn naam is Saadet Kara. Ik ben geboren en getogen in Sliedrecht. Momenteel zit ik in de tweede jaar van de studie Management in de zorg aan de Haagse Hogeschool. In de periode 2007-2009 ik veel stage-ervaring opgedaan. Omdat ik belang hecht aan de Engelse taal, verbleef ik een jaar in Malta om daar de Taalcursus Engels te volgen. Daarnaast vervul ik de functie van secretaris in het bestuur van Stichting Ulu Moskee (Sliedrecht). Mijn taken bestaan onder andere uit het notuleren tijdens de vergaderingen en het bewaken en doorgeven van de gemaakte afspraken. Daarnaast organiseer ik als bestuurslid diverse activiteiten voor jongeren en ouders. Te denken valt aan de (inhoudelijk belangrijke) seminars over verschillende onderwerpen voor jongeren en ouders. Bovendien zit ik op de Cursus Turkse Volksdansen. In mijn vrije tijd houd ik me verder bezig met lezen en koken. Kenmerken: Kies jouw 5 sterkste punten! Nauwkeurig Ambitieus Vriendelijk Teamplayer Flexibel Leidinggevende capaciteiten Flexibel Resultaatgericht Representatief Denker Beslisser Doener Zelfstandig Maatschappelijk betrokken Waarnemer Naam: Havva Harmankaya Naam: Zafer Avcı Contact: [email protected] Contact: [email protected] Doorzettingsvermogen Organisatietalent Humor Ondernemend Zelfverzekerd Ondersteunend .............................. per 02/2011: 2005 – heden 10/2010-heden: 1999 – 2004 2008-heden: 2006-heden: 2009-02/2010: 2008-2009: Rechtsgeleerdheid, Universiteit vennoot – administrateur bij van Tilburg Storemanager, Barsoi Mode (Utrecht) DRN Accountancy salaris- en financieel medewerker Toneelvereniging Rietpluim (Soest) bij diverse bedrijven HBO Rechten, Hogeschool Utrecht (Premaster) Liberal Arts, Bernard Lievegoed College, Vrije Hogeschool Juridisch Assistent, Van der Goen Adv. Mijn naam is Zafer Avcı (1987). Ik ben geboren en getogen in Hilversum. Momenteel bevind ik mij in mijn afstudeermaand van de opleiding HBO Rechten aan de Hogeschool Utrecht. In de afgelopen periode van september 2009 tot februari jl. heb ik de (premaster) Liberal Arts (Vrije Kunsten) gevolgd aan de Bernard Lievegoed College te Driebergen-Zeist. Naar hoogst verwachting zal ik mijn studie HBO Rechten in de maand december 2010 afronden, waarna ik per februari 2011 zal starten met de opleiding Rechtsgeleerdheid aan de Universiteit van Tilburg. Al tijdens mijn studie HBO Rechten heb ik ervaring opgedaan binnen verschillende branches. Zo heb ik een baan gehad als Supervisor bij Canal Digitaal tot aan Juridisch Assistent bij het advocatenkantoor Van der Goen Advocaten te Soest. Bij dit advocatenkantoor heb ik tevens mijn bachelorstage mogen afronden. Met name deze periode heb ik als zeer leerzaam en uitdagend ervaren. Naast mijn studie ben ik sinds oktober jl. werkzaam in de functie van Storemanager bij Barsoi Mode te Utrecht. Als Storemanager ben ik verantwoordelijk voor het coachen van medewerkers en optimaliseren van de begroting. Het is dan ook onder andere mijn taak om de winkel te runnen en te zorgen voor klantgericht werken. Naast mijn studie en werk doe ik veel aan sport. Daarnaast ben ik betrokken bij toneelverenging Rietpluim te Soest. Mocht je geïnteresseerd zijn in deze vereniging dan hoor ik dat graag! nst u e w O B S I De ezond een fijn, g evol en vreugd . Offerfeest Juridische dienstverlening Dienstverlening interim-directie PO Dienstverlening leerlingenvervoer Pedagogische dienstverlening Dienstverlening identiteit Begeleiding oprichting scholen Cultureel-educatieve dienstverlening Hardwareweg 4 3821 BM Amersfoort Postbus 1466 3800 Bl Amersfoort Basistraining MR Adviezen organisatie onderwijs Algemene adviezen Tel: 033 454 67 66 Fax: 033 454 66 66 www.deisbo.nl [email protected] 29 NOVEMBER - KASIM 2010 SUCCESVOL ONDERNEMER Wie is Nurullah Erdem? Ik ben in 1971 geboren in Aksaray, als jongste telg van 4 broers. Een half jaar daarvoor kwam mijn vader als gastarbeider naar Nederland. Wij bleven achter met mijn moeder en 4 kinderen. Zoals het destijds met veel gezinsherenigingen ging, zijn wij in 1975 door mijn vader naar Nederland gehaald. De basisschool, de middelbare school en later nog de hogere opleiding heb ik allemaal in Rotterdam gedaan. Hoe is het allemaal begonnen? Nadat ik in 1990 afgestudeerd was als Software Engineer heb ik vijf jaar gewerkt als softwareprogrammeur voor accountants en administratiekantoren. Aansluitend daarop ben ik gevraagd door een detaillist in de tuinmeubelbranche om zijn winkels te automatiseren. Deze ondernemer wilde namelijk een landelijke keten opzetten. Bij dat bedrijf heb ik ruim tien jaar gewerkt en verschillende management functies vervuld. Al die jaren heb ik met het idee rondgelopen om ooit iets voor mezelf te beginnen. In 10 jaar tijd hadden we 11 grote vestigingen geopend. Zo kwam ik voor het eerst in aanraking met onroerend goed, huurovereenkomsten etc. waardoor er een hele wereld voor mij open ging. Uit eigen beweging heb ik toen de HBO opleiding “Makelaar / Taxateur o.g.” gevolgd.Ik wilde heel graag mijn eigen bedrijf opzetten. In overleg met mijn werkgever ben ik in augustus 2005 parttime (op mijn zolderverdieping thuis) voor mijzelf gestart. Ik had ondertussen mijn eigen website gemaakt en ging twee dagen in de week mensen bellen die hun woning probeerden te verkopen. Via websites zoals marktplaats e.d. kon ik veel potentiële opdrachtgevers benaderen. Van de 40-50 mensen die ik belde kreeg ik 2, soms 3 opdrachten op No-Cure No-Pay basis. En zo ging de bal langzaam rollen. Wat voor reacties heb je gehad nadat je je eigen bedrijf was begonnen? Toen ik het in mijn omgeving bekend maakte werd het mij met name door vrienden sterk afgeraden. Vaak omdat zij wisten dat ik een hele goede baan had met uitstekende arbeidsvoorwaarden en een prima toekomstperspectief. Mijn naaste familieleden en ook mijn vrouw stonden gelukkig wel achter mijn keuze. Dit laatste was voor mij reden genoeg om door te gaan waar ik aan begonnen was. Heb je in het begin problemen gehad? Natuurlijk loop je tegen situaties aan waar je even niet direct raad mee weet. Als nieuwkomer en “allochtoon” in een branche waar veelal gevestigde autochtone makelaarskantoren al tientallen jaren in opereren wordt je niet direct met open armen ontvangen. Maar niets weerhield mij om door te gaan met waar ik mee was begonnen. Ik was namelijk ook hard bezig om mijn netwerk te vergroten. Mede dankzij mijn nevenfunctie als secretaris van ondernemersvereniging ROGIAD kwam ik met heel veel personen in contact wat mij ontzettend hielp bij de naamsbekendheid van mijn bedrijf. Heb je een moment gehad dat je het niet meer zag zitten om een eigen bedrijf te hebben? Ik heb veel moeilijke momenten gekend maar nooit spijt gehad van mijn beslissing en ook nooit gedacht aan stoppen. Problemen zie ik namelijk altijd als nieuwe uitdagingen of als projecten die aangepakt moeten worden. Ben je een geboren ondernemer? Of ik een geboren ondernemer ben weet ik niet. Maar ik weet wel dat ik een eigenwijze manier, een aparte stijl van ondernemen heb. Ik zou niet weten hoe ik op een andere manier zou moeten ondernemen. Gelukkig merk ik in de praktijk dat mijn manier van doen mijn klanten en relaties prima bevalt. Wat is je hoogtepunt geweest, heb je een leuke anekdote die je met ons kunt delen? Een leuke anekdote en iets dat mij altijd zal bijblijven is dat ik vorig jaar door Arjan Erkel, een exmedewerker van “Artsen Zonder Grenzen” die in Dagestan door Tjetjeense Rebellen is ontvoerd en 2 jaarlang is vastgehouden, ben geïnterviewd voor zijn exclusieve boek “YEP” (=Young Ethnic Professional). Hierin staan succesvolle etnische professionals centraal met hun levensverhaal. Daar staat ook mijn verhaal in beschreven. Over mijn hoogtepunt kan ik melden dat we aan de vooravond ervan staan. Op de achtergrond van mijn dagelijkse werkzaamheden ben ik al ruim een jaar bezig geweest met het onderzoeken en opzetten van het franchiseconcept van UwMakelaarSite. Ik kan nu mededelen dat het franchiseconcept inmiddels rond is en dat wij binnenkort franchisevestigingen in heel Nederland gaan openen. Wellicht handig om via uw krant bij deze een oproep geplaatst te hebben voor geïnteresseerde kandidaten.Op dit moment ben ik in gesprek met 4 locaties in het land en ik verwacht dat er binnenkort meer zullen volgen. Aan welke eigenschappen heb je je succes te danken? Ik hoor vaak dat ik mensen om mij heen snel kan motiveren, overtuigen en enthousiasmeren. Ik ben vriendelijk, stel mij gedienstig op en toch professioneel en zakelijk. Dit alles draagt bij aan je succes. Daarnaast ben ik iemand die veel van netwerken houdt. Niet alleen om het netwerken op zich, maar ik vind het ook écht leuk om verschillende mensen te ontmoeten en iets voor anderen te kunnen betekenen. Dit heeft ook veel bijgedragen aan de naamsbekendheid van mijn bedrijf. Daarnaast heb ik vertrouwen in mijn formule, werk ik hard en doe ik mijn werk met heel veel plezier. Wat is je levensmotto? Mijn levensmotto bestaat uit een harmonieuze mix van de volgende regels. • Zorg voor de mensen om je heen die om je geven. • Doe altijd meer dan je best, want iedereen kan zijn best doen. • Beteken zelf ook iets voor anderen. • Vergeet niet dat je zelf de hoofdrolspeler bent van jouw leven. HABER Boekenrecensies E.L. Doctorow - Homer en Langley / UItgeverIj De BezIge BIj Door: Songül Arslan E.L. Doctorow (New York, 1931) wordt beschouwd als een van de belangrijkste schrijvers uit de Verenigde Staten. Na het lezen van zijn roman Homer en Langley valt te begrijpen waarom. Homer en Langley beschrijft het leven van twee broers die opgroeien in het chique Park Avenue in New York in de eerste helft van de twintigste eeuw. Het frappante aan deze roman is dat deze op feiten gebaseerd is en een werkelijkheid toont die ons voorstellingsvermogen te boven lijkt te gaan. Homer is blind, desalniettemin zien we alles door zijn ogen en zijn blindheid lijkt voor de lezer nauwelijks een handicap op te leveren. Als lezer besef je nauwelijks dat het verhaal door een visueel gehandicapt personage wordt verteld. Hij lijkt zelfs meer te ‘zien’ dan zijn broer Langley die zich meer zorgen over hem en zijn blindheid maakt, getuige het feit dat hij Homer zoveel mogelijk sinaasappelsap laat drinken om hem te genezen. Langley heeft geen handicaps maar door zijn ervaringen in de Grote Oorlog heeft hij een enorm trauma opgelopen. Beide broers zijn op elkaar aangewezen en vullen elkaar aan daar waar de ander De utopIe van de vrIje markt in gebreke lijkt te blijven. De broers proberen een normaal leven te leiden maar als er iets is wat Homer en Langley niet zijn, dan is het alledaags en normaal. Ze zijn onconventioneel in alles wat ze doen en zelfs met hun ontmoetingen. Dat maakt dat deze roman vele hilarische momenten kent. Zo worden ze gefêteerd door een gangster die ze later nog eens op een minder aangename manier tegen zullen komen. Zelfs het betalen van rekeningen en aflossing van zaken zoals een hypotheek worden al naar gelang het hun uitkomt betaald. Elektriciteit en water worden afgesloten maar daar weten de broers ook creatief mee om te gaan. Het huis is een belangrijke factor in het leven van de broers omdat Homer grotendeels gekluisterd is aan het huis en Langley er ook zijn toevlucht toe heeft gezocht. De maatschappij lijkt ver van hun af te staan terwijl je als lezer desondanks toch het idee hebt dat ze middenin het leven willen staan. Alleen niet het leven wat zich daarbuiten aan hen openbaart. Daarnaast verzamelt Langley alles wat los en vast zit en is hij druk bezig met zijn levensproject, een krant die alle kranten moet vervangen. Zo haalt hij ook een auto in huis die een ereplaats krijgt. De buren in de chique buurt waar ze wonen zijn niet blij met de broers maar de broers trekken door hun eccentriciteit zelf ook de meest excentrieke types aan. De roman is in een zeer soepele stijl geschreven die je bladzijde na bladzijde meevoert met de broers. Doctorow weet je het ene moment te boeien met filosofische bespiegelingen van de broers en het volgende moment te vermaken met de karakteruitingen van de broers. Dat hij daar tegelijkertijd de geschiedenis van de twintigste eeuw in verwerkt, maakt deze roman meesterlijk. Door: Elko Westervaarder NURULLAH ERDEM Hans Achterhuis ontmaskert de ideologie van het neoliberalisme tegen de achtergrond van de kredietcrisis. Het neoliberalisme blijkt net zo utopisch als het communisme. Het neoliberale manifest Atlas Shrugged (1957), is na de Bijbel in de VS het best verkopende boek, geschreven door een in Amerika zeer invloedrijke filosofe van wie wij in Europa de naam nauwelijks kennen: Ayn Rand. Het gaat over een elite van neoliberale utopisten die de bestaande samenleving volledig kapotmaken, waarna ze de nieuwe wereld van het ultrakapitalisme op kunnen bouwen. Ayn Rand was de ideologische inspirator van voormalig topbankier Alan Greenspan. Op het hoogtepunt van de kredietcrisis gaf Greenspan publiekelijk toe dat er kennelijk ‘een fout' zat in zijn diepe overtuiging dat vrije markten geen behoefte zouden hebben aan regulering. De man die achttien jaar lang op monetair gebied de belangrijkste figuur ter wereld was geweest, toonde zich ‘zeer bedroefd' over de ontdekking dat het neoliberalisme tekort schoot. Achterhuis onderzoekt in dit boek diepgaand de neoliberale utopie, met al haar verleidelijke én verwoestende kanten. Hans Achterhuis: De utopie van de vrije markt Uitgeverij Lemniscaat Prijs: € 17,95 www.lemniscaat.nl RecensIe Dit uitermate actuele boek is iedereen zeer aan te bevelen, vooral mensen die met financiële markten te maken hebben. De auteur maakt duidelijk, dat handelen vanuit het geloof dat de markt alles oplost en waarin voor (enige) overheidsregulering geen plaats is, tot (economische) problemen heeft geleid zoals wij die nu kennen. Met uitgebreide bibliografie en register achterin. HABER 30 NOVEMBER - KASIM 2010 "Angst is geen goede leermeester" Waarom houden jullie dit ook niet met Alexander Pechtold, ik weet dat jullie ook een Nederlandse deel van de krant hebben. Dat zou toch prima zijn om dat een keer te doen? Op dit soort dossiers (visie van D66 op de Turkse gemeenschap. Red.) zijn fractieleiders die het woord voeren. Het zou voor jullie goed zijn om dat met Alexander te doen want dan kan hij echt losgaan en vertellen wat hij daar allemaal van vindt. FATMA KOŞER KAYA C oalitie en gedoogakkoord in Nederland heeft veel stof doen loswaaien, zowel nationaal als international. Maar in het bijzonder onder de allochtonen en moslims van ons land is er veel discussie en onzekerheid. Dit omdat het akkoord mogelijk gevolgen heeft voor hun positie in de Nederlandse Maatschappij. Vooral bij de jeugd is de onzekerheid groot als het gaat om de arbeids- marktpositie en de plek in de maatschappij. In dit interview met Tweede Kamerlid Fatma Köser-Kaya wordt de situatie in Nederland besproken en vooral wat het kan gaan betekenen voor de Turkse gemeenschap. Waar liggen de kansen voor jongeren en hun ouders als het gaat om onderwijs en opvoeding maar ook wat de kansen zijn voor de ondernemers in nationaal en internationaal perspectief. Wat betekent de gedoogcoalitie voor de godsdienstvrijheid in ons land? Is het niet gevaarlijk in jouw beleving? Joh weet je, het beste antwoord eigenlijk is voor welk soort populistische partij dan ook is dat je gewoon in de samenleving participeert, onderwijs volgt, werkt en laat zien dat je gewoon hier je leven leidt. Op het moment dat wij kunnen zorgen dat onze jongeren net zo goed studeren, net zo goed hun best doen, net zo goed in deze samenleving hun positie bekleden dan wil ik nog wel zien of daar zo veel problemen mee zijn. Nog een ding waar ik in het verleden heel veel mee heb gedaan en nog wil blijven doen. Kijk wat nu wel heel duidelijk is is dat wij als D66 ontzettend zullen letten op dat grondrechten, mensenrechten niet afbrokkelen. Daar moeten we alert op blijven. En daarnaast vind ik dat die jongeren ook gewoon midden in de maatschappij moeten staan, midden in de discussie en helemaal niet zo angstig moeten zijn. Dat zie je wel gebeuren en dat blijkt ook uit onderzoek. De angst voor apartheid en discriminatie vooral de positie in de maatschappij en de arbeidsmarkt maakt dat een hoogopgeleide allochtoon zegt, nou weet je ik ga mijn carrière wel in Istanbul voortzetten want daar hebben zij mij ook nodig. Angst is geen goede leermeester, dat weten jullie ook. Angst maakt juist dat je geen goede beslissingen kunt nemen. Je moet wel steeds boven de angst weten uit te stijgen en mensen ook niet een angst willen aanpraten. Dus je zegt eigenlijk; laat je niet leiden door angst, angst is een slechte raadgever, maar blijf vooral hier in Nederland en maak hier je carrière. Kijk heel veel jongeren, of ze nu van Turkse of Marokkaanse komaf zijn, voelen zich helemaal niet zo aan grenzen gebonden. Heel veel jongeren voelen zich wereldburgers en die kijken veel meer naar waar heb ik het naar mijn zin en waar wil ik uiteindelijk mijn boterham verdienen. Die voelen zich veel minder aan grenzen gebonden. Nederland heeft eigenlijk goud in handen met heel veel jongeren met een andere achtergrond. Arabisch, Turks, Chinees, Russisch, Pools… Dat betekent eigenlijk in economisch opzicht een goudmijn. Nederland zou veel meer moeten investeren in de ontwikkeling van de jongeren en hun op weg helpen naar een positie op de arbeidsmarkt omdat Nederland daarmee ook economisch gezien veel bereikt. En dat doet Nederland niet zo goed? Dat vind ik niet. Ik heb vaker gezegd dat als er twee derde meer werkloosheid is onder allochtone jongeren dat we dan toch wel iets fout doen. Als je wilt dat mensen zich goed ontwikkelen dan moet je ze vooral positief benaderen. Dat ze hier horen en dat we ze hier nodig hebben. De arbeidsmarktpositie van allochtone jongeren was al niet goed. Nu is de werkloosheid hoger. Denk je dat hun positie zal verslechteren? Weet je, ik vind het nu al heel slecht, procentje meer of minder verandert de situatie niet. Ik wil gewoon een heel ander beleid. De culturele maatschappelijke visie op jongeren en allochtonen. Daar moet echt een veel volwassener debat over gevoerd worden zodat we niet uit angst maar uit kracht naar de toekomst kijken en niet vanuit een bepaalde achtergrond maar vanuit een gedeelde toekomst acteren. Een ander belangrijk onderdeel waar de politie ook heel actiever in zou kunnen zijn is dus dat je je regels zo maakt op die arbeidsmarkt dat iedereen ook gelijk behandeld wordt, en dat is nu niet zo. Dat heeft met ontslagregels te maken, met het feit dat onbekend onbemind maakt. Een op de vier werkgevers, blijkt uit onderzoek, discrimineert maar drie op de vier niet. Dan kan je moeilijk verklaren hoe het dan komt dat er dan toch zo’n enorme afstand tot de arbeidsmarkt is voor allochtone jongeren. En dat heeft alles te maken met onbekendheid. Er is uit onderzoek gebleken dat werkgevers ook, juist in onzekere tijden kijken naar de kandidaten en sneller de kandidaat kiezen die beter bij hun beeld past en herkenbaar is dan een kandidaat kiest die misschien veel beter is maar een andere achtergrond heeft. Daar komt het “onbekend maakt onbemind” heel duidelijk naar voren. Precies, daar komt het heel erg duidelijk naar voren. Dus de politiek moet daar erg hard aan werken om daar het beeld bij te stellen en de regels ook zo te maken dat iedereen gelijke kans heeft. VNO NCW heeft daar zeker een sleutelpositie in te vervullen. Die zouden veel meer bij hun achterban moeten aanjagen om niet angstig te zijn maar juist zoveel mogelijk te investeren om de beste te krijgen. Maar ik wil de andere kant van het verhaal ook schetsen. Ik heb heel veel netwerkbijeenkomsten door het hele land georganiseerd. Het was een hels karwei om daar jongeren te krijgen. Ik nodigde ook werkgevers uit, ik had zelfs ook momenten dat ik tegen mijn medewerkers zei; ik heb nu wel genoeg werkgevers en ik wil nu meer jongeren hebben. Jongeren beseffen niet hoe belangrijk het is dat je een netwerk opbouwt en onderhoudt. Zeker allochtone jongeren, die hebben geen natuurlijke netwerk om zich heen en dan vallen ze in een diep gat na hun studie als ze dus ergens terecht willen komen. En uit weer een onderzoek blijkt dat je niet door het schrijven van een brief aan een baan komt. Nog geen 10% komt door het schrijven van een brief aan een baan, maar door gewoon te netwerken door de juiste mensen op de juiste plekken en daarin te investeren. Dat betekent dus dat jongeren die in staat zijn hun netwerk op te bouwen en te onderhouden, sneller een baan krijgen. En toch lukt het niet om deze jongeren daar te krijgen. Het komt gewoon ook omdat deze jongeren heel erg in hun eigen omgeving zitten. Ik heb ook bij een Turks-Neder lands studentenvereniging gezeten. Dat vond ik ontzettend leuk. Het was voor het eerst opgezet in Tilburg maar ik vond het ook heel belangrijk dat ik lid was van een autochtone studentenvereniging. Het probleem wat je nu schetst zie ik ook op het VMBO, uitval van allochtone jongeren omdat zij geen stageplek kunnen vinden omdat zij het netwerk daarvoor niet hebben. Misschien hebben de jongeren meer kruiwagens nodig? Ja, netwerken kruiwagens komt op het zelfde neer. Alleen kruiwagens suggereert een eenzijdige investering. Enkel netwerken werkt ook niet. Je zult netwerken moeten hebben waar je beide iets aan hebt en daar ook in investeren. Een keertje je kaart ergens afgeven is daar geween niet voldoende in. Ga vrijwilligerswerk doen en zorg dat je ergens opvalt. Dus daar lopen we op achter? Ja daar lopen we echt op achter. Er is aan alle kanten, zowel aan de kant van de regering als aan de kant van de maat- schappij maar ook aan de kant van de allochtone jongeren echt een hoop te doen. Heel duidelijk. We hebben het gehad over godsdienstvrijheid en arbeidsmarkt. Onderwijs…? Ja, onderwijspartij he. Dat is de basis van onze samenleving, je beschaving meet je af aan het niveau van het onderwijs. En uiteindelijk zijn heel veel problemen te voorkomen door heel goed onderwijs te bieden en iedereen goede kansen te bieden. Je hebt het net over VMBO uitval gehad. Dat heeft met twee hele belangrijke dingen bijvoorbeeld te maken. Het eerste is dat je als leerling heel snel een keuze moet maken. Dan komen ze ergens terecht waar ze totaal niet gemotiveerd voor zijn, dus je moet leerlingen de tijd geven om op een later moment de keuze te maken. En twee, je zult toch echt wat met de kwaliteit en met begeleiding moeten doen. Dat hebben jongeren gewoon heel hard nodig. Als ik kijk naar de begeleiding zie ik dat niet elke school dat kan, ook al willen ze het graag maar ze kunnen het niet. Maar dan moeten ze het helder maken waar dat dan ligt. Kijk je kunt niet zeggen; we kunnen het niet dus laat het maar zo. Dat is natuurlijk ook geen optie. Het is heel belangrijk dat VMBO, MBO, HBO en Universiteiten goede contacten onderhoudt met het MKB. Het is gewoon waanzinnig belangrijk dat daar een goede wisselwerking in komt en dat er gewoon een goede match op de arbeidsmarkt is. Er is ook heel veel vraag naar een bepaalde sector waar helemaal niemand op studeert, zeker allochtonen niet, die vinden rechten en economie e.d. het belangrijkste. Dat is wel heel mooi maar kijk ook naar wat er nog meer is. Psychologie bijvoorbeeld, het is een ontzettend belangrijke studie, zeker met de veranderende samenleving met mensen met meerdere culturele achtergronden die INTERVIEW | GÖKHAN ÇOBAN FOTO | M.FATiH KARAMAN spreekbaar te maken en te discussiëren. Dit vind ik echt belangrijk. Dit is niet een pleidooi voor leer je kinderen geen waarden en normen. Je geeft eigenlijk twee dingen aan. Het is belangrijk en heel mooi dat er waarden en normen en dat het zo is zoals het is. Ja, ben daar ook heel trots op. Maar je geeft meteen ook mee dat je best oneens mag zijn met je ouders, maak dat ook thuis bespreekbaar want daar heb in de Nederlandse maatschappij zoveel meer aan. Ja. Een kind heeft er meer aan maar als ouder heb je er ook veel aan. Ik moet zeggen dat ik het wel herken.Na mijn studie door de jaren heen leerde ik “overleven” op de arbeidsmarkt. Terwijl misschien in de Nederlandse gezinnen de technieken om goed te kunnen overleven al eerder worden meegegeven. Ja maar ook te vertellen, op een prettige en beschaafde manier, wat je op dat moment tegen zit is gewoon belangrijk. Ik vind het een mooi punt. Ik ben blij dat jij het herkent. Jongeren zien water branden als ik dit soort dingen zeg. Ze denken soms: waar heeft ze het over… Het is geen kritiek. Het is ook geen kritiek. Het komt gewoon omdat ze dat nog niet zo direct hebben meegemaakt maar daar komen ze van zelf wel achter. Want vervolgens zijn ze heel veel verder en komen ze tot de ontdekking dat het wel belangrijk is dat je dat moet doen. Vooral in het zakenleven? Ja, Maar ook vooral op andere manieren. Ik kom in veel debatcentra en daar zijn zelden of nooit allochtonen aanwezig. Als je serieus genomen wilt worden, dan is het ook belangrijk dat je ook deelneemt aan discussies. De eerste vraag die ik hier van een Jongeren beseffen niet hoe belangrijk het is dat je een netwerk opbouwt. Zeker allochtone jongeren, die hebben geen natuurlijke netwerk om zich heen en dan vallen ze in een diep gat na hun studie als ze dus ergens terecht willen komen. En uit weer een onderzoek blijkt dat je niet door het schrijven van een brief aan een baan komt. Nog geen 10% komt door het schrijven van een brief aan een baan, maar door gewoon te netwerken door de juiste mensen op de juiste plekken en daarin te investeren. daar speciaal wellicht begeleid zouden kunnen worden. En weet je wat ook heel belangrijk is? Dat is iets wat jullie nergens horen en nergens lezen. Cultuur heeft ook een enorme factor. Turkse-Nederlandse gemeenschap bijvoorbeeld. Je leert liefde te tonen aan de jongeren en respect te tonen aan de ouderen waardoor in huiselijke kring zelden of nooit een discussie plaats vindt. Want stel je voor dat je een mening hebt dat je pa of ma niet zint. Dat is enerzijds heel mooi dat je jong leert dat je respect moet hebben voor je ouders en voor de samenleving e.d. Maar je moet ook durven je kinderen leren te discussiëren. En dat is echt een groot gemis. Vooral in de Nederlandse samenleving. Ja, vooral in de Nederlandse samenleving. Je bent nergens als je je gevoel, gedachte en je emotie niet onder woorden kunt brengen en vaak kunnen jongeren dat niet op schoolgaande leeftijd dus voelen ze al heel snel dat ze gediscrimineerd worden of buiten spel worden gezet of niet begrepen. Heeft gewoon echt voor een groot deel te maken met het feit dat wij onze jongeren niet leren het be- journalist kreeg toen ik Kamerlid werd was; wat zijn je portefeuilles en waarom geen integratie? Alsof allochtonen niets met huisvesting hebben, niets met zorg hebben en niets met arbeid hebben. Juist daar hebben ze heel veel problemen. Ondernemen. Turken staan redelijk bekend als een ondernemend volk. Blijkt ook uit de cijfers van Kamer van Koophandel… Weet je waardoor dat komt? Ik weet niet of het ooit onderzocht is maar ik heb een flauw vermoeden dat het hierdoor komt. Enerzijds, het is een bevolking die niet graag de les gelezen wordt en willen altijd op hun eigen manier iets doen. En anderzijds, die arbeidsmarkt, daar probeer je een paar keer ergens tussen te komen en als dat niet lukt denk je "ja jongens bekijk het maar ik doe het dan wel zelf". Dus een bedrijf starten. Ik denk dat dat twee belangrijke argumenten zijn. Dit zegt ook iets over de creativiteit van de Turkse gemeenschap. Ja natuurlijk. Linksom of rechtsom zoeken we naar een oplossing. De oplossing kan het starten van een bedrijf zijn. En meestal is dit succes. Dat zie je ook terug in de KvK cij- 31 HABER NOVEMBER - KASIM 2010 Stel je voor dat je een mening hebt dat je pa of ma niet zint. Dat is enerzijds heel mooi dat je jong leert dat je respect moet hebben voor je ouders en voor de samenleving e.d. Maar je moet ook durven je kinderen leren te discussiëren. En dat is echt een groot gemis. Dat kan best maar dan moet je niet vervolgens nog meer in je schulp gaan kruipen. Dan moet je naar manieren zoeken om wel die contacten te leggen. Want het is voor ondernemers gewoon belangrijk dat je van de nieuwste ontwikkelingen op de hoogte bent en dat je met elkaar veel meer zaken kunt doen dan er al wordt gedaan. Zijn ze daarmee te veel op zich zelf en daarmee te veel op hun eigen omgeving gefocust? Nou weet je, ik denk dat het niet eens bewust wordt gedaan. Het is meer dat ze het hebben geprobeerd en dat het niet is gelukt. Er zijn vast een hoop Turkse ondernemers die dat wel doen maar het moeten er meer zijn omdat je je grenzen moet verleggen. Daarvoor is het gewoon ontzetten belangrijk. In je beleving gebeurt dit nog onvoldoende? Nog onvoldoende ja. Ik kom regelmatig bij dat soort bijeenkomsten en dan vind ik het jammer dat daar weinig autochtone ondernemers rondlopen. Maar omgekeerd ook. De autochtone Nederlandse ondernemers lopen ook een hoop mis door zelf ook niet actief te zoeken naar samenwerking. Daar zou VNO NCW ook een stap in kunnen doen. In een bemiddelende rol? Het is toch belangrijk. Kijk ik heb een keer een lijst gezien van alle landen die met Turkije handel drijven. Op de eerste plaats kwam geloof ik Rusland, op de tweede plaats Duitsland en ergens op de twaalfde plaats kwam België maar Nederland zag ik niet op de lijst. Is toch ontzettend zonde. Dan denk ik; je hebt hier ontzettend veel mensen met een Turkse achtergrond en de economie in Turkije groeit en daar zou je toch veel meer werk van moeten maken. Over en weer. Hoe zie jij de internationale positie van Nederland als het gaat om handel? Nederland heeft het altijd van handel moeten hebben. Bijna 80% van onze economische groei hebben we te danken aan de Europese Unie en de handel die we met andere landen drijven. Heeft het huidige coalitieakkoord hier invloed op? Nee, maar ik voel wel een claustrofobische houding als het gaat om Europa en als het gaat om de wereld. En ik vind wel dat er een sfeer is van zo min mogelijk vanuit Europa en de deuren dicht. Heb je zelf nog iets wat je wilt meegeven aan de lezers van Haber? Volgens mij heb ik nu een heleboel aan de jongeren en indirect aan hun ouders meegegeven. Ook hebben we het gehad bedrijven en netwerken. Het zijn aardige en mooie punten die zijn meegegeven toch? COLOFON HABER Laan op Zuid 474 3071 AB Rotterdam 010 - 2 900 900 website: www.haber.nl abonnementen: [email protected] Hoofdredactie: Ibrahim Karaman Redactie: Songül Arslan Mehmet Güzelyurt Merve Karaman Dr. Hüseyin Keleş Art Direction & fotografie: Mehmet Fatih Karaman Advertenties Nur Öztürk [email protected] 0641-22 68 79 Correspondenten: Suna Floret Burhaneddin Carlak Serap Torremans Repr. Amsterdam Murat Taş Repr. Eindhoven Ali Yücel Repr. Arnhem en Nijmegen Kürşat Bal Repr. Limburg Muzaffer Bozaslan fers. Een paar jaar geleden was de Turkse gemeenschap het meest ondernemende volk in Nederland. Ja maar, ik heb een keer bij HOTIAD een speech gehouden en gezegd jongens, hartstikke mooi dat jullie er zijn. Ik ben trots op jullie maar het wordt wel tijd dat jullie de ramen en deuren eens open Rafjes: Rafih Berkane gaan zetten. En dat ieder van jullie de volgende keer een MKB-er of een VNO NCW-er meenemen. Is het een gesloten club? Hoe moet ik dat zien? Gesloten is het niet. Want ik kreeg later te horen dat ze het hebben geprobeerd maar dat het toen niet gelukt is. Maximata in het kort Maximata is de enige vacaturebank die zich richt op de multiculturele arbeidsmarkt. En dat is nodig, want er is nog teveel kleurrijk talent op zoek naar zijn/haar toekomstige baan! Als online marktplaats in vacatures voor kleurrijk talent, biedt Maximata organisaties de kans zich online te profileren in een unieke doelgroep. Maximata laat u deelnemen in een kenniskring van bijzondere organisaties. Onze kennis, ervaring en uitstekende netwerk staan garant voor een succesvolle match. Benut beschikbaar talent en verrijk uw organisatie! Nieuwsgierig geworden? Neemt u dan contact met ons op via www.maximata.nl of stuur een email naar [email protected]. Wij zullen dan na ontvangst van uw aanvraag spoedig contact met u opnemen om uw wensen en de mogelijkheden te bespreken www.maximata.nl HABER verschijnt maandelijks HABER Tel:010- 2 900 900 Gratis aanmelding! [email protected] www.haber.nl Bij aanmelding voor 1 januari 2011 krijgt u de eerste drie vacatures nu tijdelijk gratis! Neemt u bij interesse contact met ons op. INTERVIEW met Fatma Koşer Kaya Dit interview zal gaan over de huidige gedoogcoalitie in Nederland. Wat is je visie daarop maar vooral, wat betekent het voor de Turkse gemeenschap in Nederland? Wat je ziet is dat de coalitie en het gedoogakkoord veel stof hebben doen opwaaien. Ja er is nog een ander akkoord he, niet zichtbaar maar wel gemaakt kennelijk. Op een gegeven moment zeiden we dat we het ontslagrecht wilden hervormen. Gewoon omdat heel veel jongeren, allochtonen en ouderen aan de zijkant van de arbeidsmarkt blijven omdat werkgevers niemand meer in vaste dienst willen. Het is allemaal te duur en dat heeft allemaal met dat stelsel te ma- ken. Maar dat staat niet in het coalitieakkoord noch in het gedoogakkoord dus wij hadden zoiets van nou ja… Ook als er dus geen letter ergens staat hebben ze dus kennelijk iets afgesproken. Er is nog een waslijst aan dingen wat niet op papier staat maar wel afspraken over zijn gemaakt. Ik wil het ook met u hebben over de onrust als gevolg van het coalitie akkoord wat is ontstaan in de allochtone gemeenschap en vooral wat de gevolgen kunnen zijn. Wat vindt u van de gedoogconstructie? ij hebben al voor de verkiezingen aangegeven dat wij zelf geen samenwerking met de PVV zullen aangaan. Dat was een heel duidelijk principieel standpunt omdat deze partij consequent een bepaalde partij wegduwt uit de maatschappij. Er zijn juist veel meer kansen voor de oppositie op dit moment. Ja, ik heb nu al twee initiatiefwetten ingediend, of althans eentje ingediend en de ander is in de maak. De een is door de Kamer en de ander is in de Kamer. Maar dat zijn twee belangrijke initiatiefwetsvoorstellen; ambtenaar HABER NOVEMBER 2010 KASIM Jaar:1 Nr: 10 haber•nl ISSN:1879-9981 DOnmez: D E B E S TE KRA EDERLAND N N A NT V rechtspositieregeling en het duale ontslagrecht wat volgens mij echt aan verandering toe is. Ik denk dat het ambtenaar rechtspositieregeling helemaal niet slecht zal uitkomen voor het Kabinet. Kijk, Zij hebben in hun akkoord in ieder geval aangegeven dat zij dit ook willen, die steun kunnen we goed gebruiken. Ik kan met de beste wil van de wereld niet zeggen waarom een p. 27 secretaresse bij een bedrijf anders beschermd gina’s zou moeten a p 2 0 3 1 nr. worden dan 3.000 Oplage:1 een secretaresse bij een willekeurige gemeente of een ministerie. Die zouden volgens de zelfde wetten gelijke kansen moeten hebben. Het gaat om gelijke kansen en daar streef ik naar. SUCCESVOL p.29 ONDERNEMER Wat wil je adviseren aan jonge ondernemers of jongeren die een eigen bedrijf willen beginnen? Voor jongeren die een eigen bedrijf willen beginnen raad ik aan om zich eerst goed voor te bereiden en een gedegen ondernemersplan op te stellen. Zo’n ondernemersplan zet starters aan het denken, ook over zaken waar je normaal gesproken niet aan wil denken. Ik schrijf ook ondernemersplannen voor startende ondernemers en heb al veel gesprekken gevoerd en plannen uitgewerkt. Je ziet een duidelijk verschil in voorbereide en onvoorbereide ondernemers. Wees geen gelukzoeker maar wees gelukkig met je onderneming. Wat is het grappigste / leukste / raarste wat je hebt meegemaakt in het openbaar vervoer? Fatma Doğan (22) Yasemin Ün (24) Saliha Yaylalı (27) gen ook de komende jaren beantwoord worden. Persoonlijk zou ik Turkije bij de Europese Unie willen hebben. U was tegen een gedoogcoalitie. Net als u was ongeveer een derde tegen. Zal dat de komende jaren een breuk binnen het CDA kunnen vormen? Dat denk ik niet. Kijk maar wat er de afgelopen tijd gebeurd is. Het hoogtepunt voor leden was afgelopen 2 oktober. Als de gedoogcoalitie de partij maar niet splijt, was mijn idee. Deze dag bleek uiteindelijk een indrukwekkende dag. Er was op die dag een enorme zoektocht maar vanuit een sterke christendemocratische overtuiging. Iedereen besloot aan die zoektocht mee te werken, uit overtuiging. Na deze dag ging iedereen, voor- en tegenstanders van een gedoogkabinet, met geweldig enthousiasme terug naar huis. FOTO-INTERVIEW Fatma Alakay al 10 jaar werkzaam bij NIGZ te Woerden als projectmederwerker. Tevens geeft ze ook veel trainingen en workshops aan professionals die te maken hebben met mensen met een multiculturele achtergrond. Officieel heet het 'interculturele communicatietrainingen aan hulpverleners' Fatma is eigenlijk een diëtiste en ze wist altijd al datp.ze28iets met gezondheid wilde doen. p.25 Wat mij heel erg bij is gebleven van mijn jeugd zijn de wijze woorden van mijn opa geweest. Hij was een vooruitstrevende geleerde (alim) in ons dorp. Toen ik acht jaar was, vroeg hij aan mij "Fatma, heb je geleerd hoe je moet breien? Als je kan breien, kun je van wol iets breien, die je daarna kan verkopen. Waarna je later een schaap kan kopen en van zijn wol weer nieuwe dingen kan maken, zodat je je zelf kan redden. Het is heel belangrijk dat je zelfstanding en onafhankelijk bent". Dit advies van mijn opa is me altijd bijgebleven, wat voor die tijd een erg vooruitstervende gedachte was. HABER verbindt mensen: AYETEK op zoek naar partnerships met duurzame energie investeerders H Hoe vaak reis je per week met de OV? p. 30 Christen-democratie sluit mensen per definitie niet uit Doekle Terpstra Openbaar Vervoer HABER Fatma Koşer Kaya Het CDA was heel lang voorstander van toetreding van Turkije tot de Europese Unie. Maar de laatste tijd is er een kentering ontstaan. Zal deze kentering doorgaan nu de PVV het minderheidskabinet gedoogt? Dat weet ik niet. De opvatting van de PVV is helder; ze willen principieel niet dat Turkije lid wordt. De PVV wil een in zichzelf gekeerde, geïsoleerde politiek waarbij men teruggaat naar nationale lidstaten. Die wereld bestaat niet meer, niet in de wereld van handel, de wereld van toerisme maar ook niet in de wereld van politiek. Het is een illusie te denken dat deze isolatiepolitiek nog tot de mogelijkheden behoort. Het CDA heeft geen principiële afwijzing ten opzichte van het lidmaatschap van Turkije. Het stelt wel goede, politiek valide vragen zoals met betrekking tot mensenrechten of het proces van democratisering. Ik hoop dat deze vra- Student @ het p. 24 Angst is geen goede leermeester et interview met de titel ‘Tersine Göç Hikayeleri’ ‘ in de vierde editie van Haber is aanleiding geweest tot de kennismaking met mijn nieuwe compagnon ing. Ekrem Karaçalı, M.Sc.. Ekrem die zowel zijn hogere technische school opleiding als zijn wetenschappelijke onderwijs heeft genoten in Utrecht, was vastberaden om met zijn vrouw en drie kinderen naar Turkije te verhuizen. Hij moest en zou ‘het leven herdefiniëren’, zoals hij het noemde. Al betekende dat dat hij daarmee afscheid zou nemen van zijn huidige werkgever Imtech; p.24 één van de grootste Europese technische dienstverleners, waar hij de afgelopen twee jaar had genoten van een veelomvattende Management Traineeship. Wat begon met een simpele e-mail is in een korte tijd uitgegroeid tot een hechte vriendschap en een productieve samenwerking. Deze samenwerking heeft geresulteerd in ons nieuw bedrijf Ayetek. Naar mijns inziens een ideale voorbeeld van de transnationale ondernemingsmogelijkheden tussen Turkije en Nederland en zelfs Turkije en Europa. REGEERAKKOORD De nieuwe regering is gevormd, de rook is opgetrokken en al snel zal het back to business zijn en waarschijnlijk zelfs business as usual. In het regeerakkoord heeft de economie de aandacht en Nederland zal weer op de kaart gezet worden. We moeten daar p.28 met zijn allen aan werken. ..... . ..................... Boekenrecensies p.29