Tanıtım Kitapçığı - Nallıhan Kaymakamlığı

Transkript

Tanıtım Kitapçığı - Nallıhan Kaymakamlığı
CMYK
CMYK
CMYK
CMYK
CMYK
CMYK
CMYK
CMYK
CMYK
CMYK
CMYK
CMYK
CMYK
CMYK
CMYK
CMYK
Aral›k 2007
ISBN: 978-975-585-856-2
ÜCRETS‹ZD‹R
Nall›han Kaymakaml›¤›
Köylere Hizmet Götürme Birli¤i Ad›na
‹mtiyaz Sahibi
Ömer TORAMAN
Yay›na Haz›rlayan ve
Yay›n Koordinatörü
Recep Peker TANITKAN
[email protected]
Katk›da Bulunanlar
Mesut fiENER
Ali Nusret MUTLU
Hamiyet GÜRELL‹
Do¤an ACAR
Nall›han Turizm Gönüllüleri Derne¤i
Foto¤raflar
Recep Peker TANITKAN
Ömer TORAMAN
Doç. Dr. Durmufl ÖZTÜRK
Mustafa BEKTAfi
Aykut ‹NCE
Ali ERG‹N Arflivi
Foto¤raflarla Nall›han Projesi AFSAD
Çekimleri
Kapak Foto¤raf›
Doç. Dr. Durmufl ÖZTÜRK
Sayfa Tasar›m›
Özlem TÜRKMEN
Renk Ayr›m›
Harun EFE
Kapak Tasar›m›
Berrin NACAR
Adres:
Nall›han Kaymakaml›¤›
www.nallihan.gov.tr
Tasar›m-Bask›
www.rekmay.com.tr
‹Ç‹NDEK‹LER
NALLIHAN KAYMAKAMI ÖMER TORAMAN
6-7
KUfiLARIN VE OYALARIN CENNET‹
NALLIHAN COĞRAFYASI
8-9
NALLIHAN TARİHİ
10 - 11
ESKİ FOTOĞRAFLARLA NALLIHAN
12 - 13
FRANSIZ GEZGİN
14 - 15
ALİ CEVAD LÜGATI
16 - 17
NALLIHAN GENEL
18 - 19
KOCAHAN
TÜRBELER 24
BARAJLAR 60
20 - 21
CAMİLER
22 - 23
TABDUK EMRE TÜRBESİ
24 - 25
BACIM SULTAN TÜRBESİ
26 - 27
DİĞER TÜRBELER
28 - 29
HOŞEBE
30 - 31
ANIT AĞAÇ
32 - 33
ŞELALELER
34 - 35
DAVUTOĞLAN KÖPRÜSÜ
NALLIHAN CO⁄RAFYASI 08
36 - 37
KUfi CENNET‹ 38
NALLIHAN KUŞ CENNETİ
38 - 41
GEZELİM GÖRELİM
42 - 59
YABAN KOYUNU 72
GEZEL‹M GÖREL‹M 42
BARAJLAR
60 - 61
TARİHİ EVLER
62 - 63
İPEK İĞNE OYALARI
64 - 68
BİNDALLI
69
İPEK BÖCEKÇİLİĞİ
70
EL VE KİLİM DOKUMALARI
71
ANADOLU YABAN KOYUNU
72
AHŞAP FIÇI
73
DOMATES VE NAR ÜRETİMİ
74 - 75
NALLIHAN YEMEKLERİ
CAM‹LER 22
DOMATES VE NAR ÜRET‹M‹ 74
‹⁄NE OYALARI 64
YEMEKLER 76
76 - 81
ÖNEMLİ TELEFONLAR
82
Kufllar›n ve Oyalar›n
Cennetine Hoflgeldiniz
Ankara'nın güzel ilçesi Nallıhan, gezilip görülmesi gereken pek çok
güzelliği barındırıyor. İç Anadolu bölgesi ile Batı Karadeniz bölgesi
arasında geçiş noktasında yer alan Nallıhan, tabiat güzellikleri
açısından müthiş bir zenginlik sunuyor. Sarıçalı Dağı (1740 m),Ilıca
Şelalesi, Hoşebe Ardıç Ağacı Topluluğu, Asarlık Tepeler Tabiat Anıtı,
Nallıhan Kuş Cenneti bunlardan bazıları. Türkiye'nin ilk büyük
hidroelektrik santralı olan Sarıyar Hidroelektrik Santralı (1954)ve
muhteşem güzelliği ile Baraj Gölü görülmeye değer. Gölde tekne turu
yapabilir, balık yiyebilirsiniz.
Aynı zamanda tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan Nallıhan, tarihi evleri
yanında Kocahan, Nasuhpaşa Camisi, Uluhan, Taş Mektep gibi pek çok
tarihi esere sahip bulunmaktadır. Yine Yunus Emre'nin rivayete göre
kırk yıl kapısından içeriye eğri odun sokmadığı Tabduk Emre Dergahı
(Emremsultan Köyü) ve Tabduk Emre'nin kızı Bacım Sultan'ın Türbesi
(Tekke Köyü) bu topraklarda yer alıyor. Nesli tükenmek üzere olan
Anadolu Yaban Koyunu yine bu topraklarda koruma altına alınarak,
yaşatılıyor.
İpekböcekçiliği ve ipek Nallıhan'ın simgesi sayılabilir. Nallıhanlı
hanımlar ipekten muhteşem iğne oyaları ile hünerlerini sergiliyorlar.
lezzetli yöresel yemekleri Karacasu Köyü Köy Sofrasında tadabilirsiniz.
Kapama pilav, güveç, yaprak sarması, keşli makarna, baklava bu
lezzetlerden bir kaçı. Nallıhan'ın güzellikleri saymakla bitmez.
Sizleri kuşların ve oyaların cennetine davet ediyoruz.
Ömer TORAMAN
Nallıhan Kaymakamı
COĞRAFYA
COĞRAFYA
Nall›han Co¤rafyas›
N
allıhan
Ankara'nın batısında
olup; doğudan
Beypazarı, kuzeybatıdan Göynük, kuzeyden
Mudurnu-Seben, batıdan
Sarıcakaya, güneyden Eskişehir ve Mihallıçcık'la çevrilidir. Ankara'ya uzaklığı 160
km'dir. Dört bir tarafında dağ
ve tepeler bulunur. Nallıhan
Çayının kenarına kurulmuştur. Yüzölçümü bin 978 kilometrekaredir.. Deniz seviyesinden yüksekliği ise, 625
metredir.
İlçe arazisi çok engebelidir.
Batıda Andız, kuzeyde Sarıçalı, doğuda Kara Geriş, güneyde Sündiken dağları vardır. Bu dağlar ve tepeler arasında da dik vadiler bulunduğu gibi dere boylarında ve
tepelerin düzlüklerinde ekime müsait araziler bulunur.
Dere boyları sulu ziraata müsaittir. Çayırhan ve Beypazarı'na bitişik kısımlar kısmen
düzlüktür. Arazinin % 48'i orman, % 25'i tarıma elverişli,
% 22'si çayır ve mera, % 5'i
çalılıktır. Nallıhan Dağları
çam ormanları ve meşeliklerle kaplıdır. Kuzeye ve batıya
gidildikçe orman örtüsü sıklaşır. Doğuda ve güneyde
dağ ve tepeler genelde çıplaktır.
Bölge genellikle güneye
doğru meyilli olduğundan
8
dere ve çaylar Güneyden
geçen Sakarya nehrine dökülür. Sakarya, bölgenin en
büyük akarsuyudur. İlçe
topraklarından çıkan Pınarbaşı, Nallıhan Çayı, Sofulu
belli başlı akarsularıdır.
Nallıhan'ın iklimi İç Anadolu'nun ve Batı Karadeniz ikliminin özelliklerini gösterir.
İlkbahar, sonbahar ve kış
ayları yağışlı ise de yaz aylarında pek yağış görülmez.
Kışlar fazla soğuk olmayıp
yağışlı geçer. Sakarya Nehri
Vadisinde rakım 200-250
m.ye kadar düştüğünden
burada daha ılımlı bir iklim
hüküm sürer. O
9
TARİH
TARİH
Nall›han'›n Tarihi
N
allıhan toprakları
çağlar boyu; Hititlerin, Friglerin, Bitinya Krallığı'nın,
Pers, İskender, Roma ve Bizans İmparatorluklarının hakimiyetinde kaldıktan sonra
1071 Malazgirt Zaferiyle
Türklerin egemenliğine girmiştir. Önce Danişmentliler'in, daha sonra Anadolu
Selçukluları'nın idaresinde
bulunmuş, Anadolu Selçukluları'nın 1308'de yıkılmasıyla
Candaroğulları Beyliği sınırları içinde kalmıştır. Orhan Bey
zamanında ise, Osmanlı Bey-
liği topraklarına katılmıştır.
Bu fetih sırasında, Oğuz
Türklerinin iki boyundan
Beydilililer ve Eymirliler ilçeye gelip yerleşmişlerdir. İlçede, bu boyların adını taşıyan
iki köy vardır.
Roma
İmparatorluğunun
M.S.396 da Doğu ve Batı Roma olarak ikiye bölünmesi ve
İstanbul'un Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti oluşuyla, Anadolu'nun içinden
batıdaki Efes'e giden yol güzergahının yerine, İstanbul'a
giden yeni bir yol güzergahı
önem kazanmıştır. Ticari ve
askeri amaçla kullanılan bu
yeni yol üzerindeki Nallıhan,
Doğu Roma ve Bizans İmparatorluğu döneminde önemli
bir konaklama noktası ve piskoposluk merkezidir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde de önemini koruyan
yol Cumhuriyet döneminde
eski önemini kaybetmiştir.
lunu, yani bugün 1 numaralı
devlet yolu olarak adlandırılan zamanın İstanbul-Bağdat
yolunu izler. Yöreden geçerken ilçenin bugün olduğu
yerde bir han, bir hamam ve
bir de cami yaptırır. 1595 ilkbaharında biten bu yapıları
vakfeder. O günden sonra bu
yerleşim yeri gelişerek büyür.
1603-1617 yılları arasında Osmanlı padişahı olan I.Ahmet'in sadrazamı Nasuh Paşa
başvezir olmadan önce, 1594
yılı sonbaharında Halep'ten
İstanbul'a dönerken KonyaAnkara-Nallıhan- Göynük yo-
Kocahan yapılmadan önce,
Nallıhan bugünkü yerinde
değil, büyük olasılıkla Kayapınar Çiftliği yakınındaki şehir kalıntılarının olduğu yerdedir. Kocahan'ın yapımıyla
bugünkü yerine bir göç oldu-
ğu kesindir. Göçten sonraki
tarihini yaklaşık dört yüz sene
olarak söyleyebiliriz. Ancak,
yer değiştiren ilçenin tarihi
daha da eskidir. Şimdiki yerleşim yerinin yakınında bulunan eski şehrin ismi Gordium'dur. Gordium şehri Romalıların Bitinya krallarıyla
yaptıkları savaşlarda tahribata
uğrayınca terkedilmiştir. Sonraları harap olan eski şehrin
yerinde Cleon (Kaleon) tarafından yeni bir şehir kurulmuş ve ismi de Juliopolis olarak değiştirilmiştir. Juliopolis,
eski Gordio Koume'ye verilen isimdir. Son Bizans devrinde ismi tekrar değiştirilmiş
ve Basileon olmuştur.
Nallıhan, 16.yy.da Karahisar-ı
Naallu nahiyesi olarak Hüdavendigar (Bursa) Sancağına
bağlıyken, 19.yy'ın ilk yarısında Ankara Livasına bağlanarak, Korupazarı Naallu ve Karahisar-ı Naallu diye ikiye ayrılmıştır. 19.yy.ın ikinci yarısından itibaren yine tek isim
altında birleştirilmiştir.
Çağlar boyu değişik isimler
verilen ilçenin adı en sonunda Nallıhan olmuştur. Nallıhan adını nasıl aldığı konusunda ise, iki söylenti vardır.
Bunlardan biri; yakınından
geçen Nallı Suyu ve handan
aldığı yönünde, diğeri ise;
handan ve bu hanın kapısında bulunan naldan aldığı yönündedir. İkinci söylentiyle
ilgili varsayıma göre: halk
kahramanı Köroğlu buradan
geçerken gece handa konaklar, ertesi gün giderken
hanın bahçe kısmında atının
nalı düşer. Nal yerinden alınarak hanın kapısına asılır
ve buradan da Nallıhan ismi
çıkar. O
10
11
ESK‹ FOTO⁄RAFLARLA
NALLIHAN
Fotoğraflar: Ali ENGİN Arşivi
Celal Bayar Sarıyar Barajı Çalışmalarında - 1951
23 Nisan Törenleri
Nallıhan Musiki Cemiyeti Saz Heyeti
Halk Odası - 1941
İsmet İnönü’nün Nallıhan Ziyareti
Hükümet Konağı
Kaymakamlık Binası Önünde İlçenin İleri Gelenleri-1935
Nallıhan Hükümet Konağı-1931
Bindallı ve İpek İğne Oyalı Kızlar-1950
Adnan Menderes Sarıyar Barajında-1951
GEZGİNLER GÖZÜYLE
1855 YILINDA FRANSIZ GEZG‹N DAUZATS’IN ANILARINDA
NALLIHAN
OSMANLI DÖNEM‹NDE, KIRIM HARB‹ SIRASINDA MÜTTEF‹K FRANSIZ ORDUSUYLA TÜRK‹YE'YE GELEN
FRANSIZ YAZAR J. E. DAUZATS'IN ANILARINI D‹L‹M‹ZE REfiAT EKREM KOÇU 1855'TE “ANADOLU'NUN B‹R
KÖfiES‹” ADI ALTINDA TERCÜME ETM‹fiT‹R. ‹STANBUL'DAN ANKARA'YA G‹DERKEN NALLIHAN'DAN DA
GEÇEN DAUZATS'IN NALLIHAN'LA ‹LG‹L‹ ANILARI:
E
rtesi gün, vaktimizin bir kısmını garip bir köyün seyri
ile geçirdik. Her
kulübe, istif edilmiş odun
yığınlarının üstüne yapılmıştı. Bu suretle, havai bir köy
meydana gelmişti.
Gündüzün sıcağına rağmen,
gece ateş yakmaya mecbur
olduk. Deniz sathından
epey yükselmiştik, sert bir
soğuk vardı. Ertesi günkü
yolculuğumuz bizi daha yukarılara çıkarttı.
Yol tehlikeli idi. İki yüz deveden mürekkep bir kervana rastladık; ve nihayet Nallıhan’ın beyaz evlerini gördük. Kırmızı kayaları ile pek
garip bir manzarası olan bir
dağın eteğinde idi; ikinci
planda görünen bir nevi kilsi toprağın mavimtrak rengi
manzaraya başka bir güzellik veriyordu.
Çadırımızı şehrin uzağında
kurduk. Henüz yerleşmiştik
ki; etrafımızı bir kadın kalabalığı sardı, bir şeyler söylüyorlar, bazı hareketler yapıyorlar, içlerinden bazıları da
ağlıyordu.
Üniformalarımızı görünce
ordudan geldiğimizi sanmışlar, harpte olan kocala-
rından, oğullarından, erkek
kardeşlerinden haber soruyorlarmış. Vaziyetleri, yalvarışları yürekler paralıyordu. Bütün hüsnü niyetimize rağmen onlara, onların
suallerine ne cevap verebilirdik?
Yorgun ve aç idik. Kadınları başımızdan savmağa
mecbur olduk, ümitsiz
gamlı giderlerken, biz de
bir şeyler yiyip dinlenmeye
baktık.
Nallıhan’dan öte çok şayanı
dikkat bir memleketten geçtik; yavaş yavaş ilerledikçe,
nebat kayboluyordu, her tarafımızdan kayalıklarla sarılıyorduk. Yolculuğumuz fevkalade yorucu idi. İkide bir
hayvanlardan inmek mecburiyetinde kalıyorduk. Sonra, sanki kar yağmış gibi, beyaz bir toprağa geldik…
Bu ıssız arazinin sükutunu
bizim kafilemiz bozuyordu… Bu vahşi güzellikten
kurtulmak için acele ediyorduk. Güneşin kızgın ışığı,
bizi harap ediyordu; susuzluktan bitap bir halde idik.
Çok şükür ki endişemiz
uzun sürmedi, bir tepeyi
aşınca, latif bir vadi ile karşılaştık; burası çölde bir vaha idi… Çayırhan ile aramızda ağaçlık bir dere geçidi vardı. Bu dere kenarında
durduk. Yeni biçilmiş bir
buğday tarlasının ortasında
yataklarımıza uzanırken bütün yorgunluğumuzu unutmuş bulunuyorduk.
Ertesi gün, aynı çöl içinde
aynı çeşit yolculuktan sonra
akşam yeni bir vadiye geldik, bu vadide Beypazarı
şehri vardı." O
15
GEZGİNLER GÖZÜYLE
1898 YILINDA AL‹ CEVAD’IN LÜGATINDA
NALLIHAN
N
allıhan, Ankara
vilayet ve livasında kaza merkezi bir kasabadır. Şimdiki kasabanın
mevkii pek eski bir şehirdir. Bir çeşit kutsiyet atfedilen bu şehri kadim Gordiom namıyla adlanmıştır.
Önce Frikya sonra Bitini
Krallığının
yönetiminde
kalmıştır. İskender’den sonra Romalıların Bitini Krallığı
ile yaptıkları savaşlarda
Gordiom şehri harap olduğundan ahali şehri terk etmiştir.
Sonraları harap olan şehrin
yerinde Cleon (Kaleon) tarafından yeni bir şehir ku-
16
ruldu ve ismi Juliopolis
olarak değiştirildi. O zamanlar bu şehir Anadolu’nun içinden Bitini’ye
gönderilen ticaret mallarının pazarlandığı bir depo
gibi kullanılıyordu.
Asıl Gordiom harabeleri
şehrin birkaç km güneybatısında bulunmaktadır. Bu
harabede etrafı çıplak birkaç evle, ufak tefek birkaç
çam ve meşe ağacı vardır.
Şimdiki Nallıhan kasabası
atla Ankara’ya 24 saat
uzaklıkta. Dersaadet Caddesi üzerinde ve iki dağ
arasında olup, Nallı Çayı
kasabanın bağ-bahçe ve
arazisini sulamaktadır. Ha-
vası o kadar iyi değilse de
sonradan getirilen su sayesinde bir çok hastalık önlenmiştir. Ahalisi 1491 kişidir.
Bu şehir kuzeyde Kastamonu iline, doğuda Beypazarı, batıda Bursa vilayetine bağlı Eskişehir, güneyde Mihalıçcık kazalarıyla
çevrilidir. Ahalisinden 500600 kişi dışındakiler Müslüman’dır. Toplam nüfusu
18.000 dir. Kazanın arazisi
233.759 dönümdür. Bunun
103.038 hane, bir hükümet
konağı, bir telgrafhane, 109
dükkan, 11 kahve, 10 han,
2 hamam, 1 çeşme, 3 şadırvan, 40 cami, 27 mescit, 2
türbe, 2 medrese, 25 su değirmeni, 10 pirinç dinki, 1
rüşdiye mektebi, 8 fırın, 1
kiremithane, 6 köprü, 1 Ermeni mektebi, 1 kilise, 1
hapishane vardır.
Sakarya’ya tabi olan Nallı
Çayı kazayı sular. Aladağ
Suyu üzerinde 5 metre
uzunluğunda bir köprü ile
Eymir köyünde 16’şar metre uzunluğunda 2 köprü
daha vardır.
Başlıca mahsulatı arpa
buğday, ize, yulaf, burçak,
darı, susam, mercimek, fiğ,
afyon, patates, pamuk,
haşhaş, bakla, fasulye,
ipekböceği, çeşitli meyve
ve pirinçtir. O
DOKUZ DOLAMBAÇTAN
NALLIHAN
NALLIHAN’A GEL‹RKEN YEN‹ YOLU DE⁄‹L ESK‹ NALLIHAN
YOLUNU TERC‹H EDERSEN‹Z BU YOLDA NALLIHAN’I
TÜMÜYLE GÖREB‹L‹RS‹N‹Z. BU YOLA DOKUZ DOLAMBAÇ
DEN‹LMEKTED‹R.
HANLAR
KOCAHAN
PLANI D‹KDÖRTGEN fiEKL‹NDE OLAN YAPININ
‹NfiASI 1594 YILI SONBAHARINDA BAfiLAMIfi VE
1595 YILI ‹LKBAHARINDA B‹T‹R‹LM‹fiT‹R. DIfi
DUVARLAR MOLOZ, ‹R‹ TAfi, K‹REÇ HARÇLI
DERZLER‹ SIVASIZ KAG‹RD‹R. MOLOZ TAfiLARIN
ARASI YATAY VE D‹KEY OLARAK DÜZGÜN B‹R
fiEK‹LDE KONMUfi TU⁄LALARLA SIKIfiTIRILMIfi,
KUM VE KÜÇÜK ÇAKILLI HARÇLA
TUTTURULMUfiTUR. KAPI DA‹REV‹, GEN‹fi VE
UZUNCA B‹R TONOZDUR. TONOZUN ‹Ç‹NDE ‹K‹
YANINDA S‹VR‹ KEMERL‹ ‹K‹ TONOZ DAHA
UZANIR VE BURALAR DEPO OLARAK
KULLANILIR. TONOZUN ‹Ç TARAFINDA KESME,
KIRMIZI KÖFEK‹ TAfiI, DA‹REV‹ B‹R KEMER
VARDIR. KEMER‹N DIfiARIYA BAKAN YÜZÜNDE
18 DEL‹KL‹ B‹R NAL BULUNMAKTADIR. NASUH
PAfiA TARAFINDAN VEZ‹RKEN YAPTIRILAN BU
HAN GEN‹fi VE UZUN B‹R AVLUYA SAH‹PT‹R.
DUVARDA KISA ARALIKLARLA, ÖNÜ YUKARIYA
KADAR AÇIK OCAK YERLER‹ VARDIR. 46 ADET
ODAYA SAH‹P OLDU⁄U 46 ADET BACA YER‹NDEN
ANLAfiILAN BU HAMAM ÇATISI YIKILSA DA
DUVARLAR HALEN MEVCUTTUR. YAPININ YAN
TARAFINDA BULUNDU⁄U SÖYLENEN K‹TABES‹
1944 DEPREM‹NDE DÜfiMÜfi VE PARÇALANMIfiTIR.
CAMİLER
CAMİLER
ULUHAN
KÖYÜ
CAM‹‹
17. yüzyıl başında sadrazamlık yapmış
olan Nasuh Paşa tarafından AnkaraGöynük arasındaki 3. menzilde yaptırılmış olan han ile birlikte yapıldığı anlaşılan Uluhan Köyü Cami'nin orijinal
yapısından günümüze sadece mimarisi
kalmıştır. Deprem bölgesinde bulunan
caminin yapılışından sonra birkaç defa
tahribata uğrayıp sonradan yenilenmiştir. Ancak caminin beden duvarları
kısmen eski durumu muhafaza etmektedir.
Boyuna dikdörtgen plandaki ahşap tavanlı caminin kuzey tarafındaki kadınlar mahfili bulunmaktadır. Caminin kuzey batı köşesinde camiden yaklaşık
olarak 2,80 m. açıkta bulunan orijinal
minare harap vaziyettedir. Kare kaideli
ve tuğla gövdeli minarenin kaide kısmında kesme taş kullanılmıştır.
NASUH
PAfiA CAM‹‹
Cami, 1911 yılında Ankara-Ayaş-Nallıhan-İstanbul
şosesi güzergahını çizmek üzere Nallıhan'a gelen bir
Fransız mühendisin nezaretinde yıkılan eski caminin yerine aynı genişlikte ve bugünkü şekliyle yeniden yapılmıştır.
Dikdörtgen planlı, düzgün kesme taştan, üstü ahşap
çatılı ve alaturka kiremitli olarak inşa edilmiştir. Kuzeyde birbirine kemerle bağlanan sekiz adet kare
sütunlu iki yanı ve önü açık, üstü ahşap çatıyla örtülü son cemaat mahalli yer almaktadır. Son cemaat
yerinde hareme geçişi sağlayan kapı ve kilit taşı çıkıntılı ve dairevi kemerlidir.
İbadet mekanını ortası göbekli ahşap tavan örtmektedir. Mahfeli dört köşeli iki taş sütun üstünde ahşaptandır. Cami toplam dokuz adet sivri kemerli
pencere ile aydınlatılmaktadır.
Mihrabın kenarları kademeli, sivriye yakın dairevi
kemerli ve basit kornişlidir. Minber kesme taştan,
minberin korkuluğu ise, ahşaptan ve basittir. Caminin batı duvarına bitişik minare kesme taştandır.
Cami avlusunun batı tarafında 20. yüzyıl başı olarak
tarihlenen, içinde dört kabir bulunan üstü alaturka
kiremitli, basit çatılı bir türbe vardır. O
22
23
TÜRBELER
TÜRBELER
TAPDUK EMRE
TÜRBES‹
E
mremsultan Köyü
girişinin sağında
hafif meyilli bir
arazi içinde bulunan mezarlık içinde yer alır.
Kare planlı ve kubbelidir.
Duvarları içerden 6x6 metre
boyutunda ve 1.6 metre kalınlığındadır. Sarıyar Bara-
jı'nın yapımı sırasında 19541958 yıllarında Etibank tarafından türbe onarılırken kubbeyi korumak ve akıntıyı önlemek amacıyla kubbenin
üzerine kiremit kaplı şemsiye külah şeklinde, dışa taşkın saçaklı bir çatı yapılmıştır. Türbeye doğu yönün-
den, oldukça sade ve basık
kemerli alçak bir kapıdan
girilir. Orijinal ahşap kapı kanatları türbeden çıkarılmış
köydeki yeni camide saklanmaktadır. Basık kemerli, kapı
girişinin üstünde devşirme
bir antik mermer üstüne
oyulmuş dört satırlık kitabesi
Kare planlı türbede ayrı bir
mezar odası bulunmadığından cenazeler doğrudan ziyaret (mescit) kısmına gömülmüştür. İçeride altı sanduka
yer almaktadır. Ortada 3.7 m
uzunluğunda ve 72 cm. genişliğinde Tapduk Emre'nin sandukası vardır. Tapduk Emre'nin eşi ve dört çocuğuna ait
olduğu sanılan beş sanduka
daha bulunur. Türbenin 20 m
batısında ise Tapduk Emre'nin
hatiplerinin türbesi vardır.
TAPDUK EMRE
Selçuklular devrinde Türkistan tarafından gelerek Nallıhan ilçesinin güneyinde ve
ilçe merkezinde 15 km uzak-
24
içinde görsem tanırım o
eli” der. O zaman Hacı
Bektaş elinin Emre'ye uzatır. O yeşil beni bu elin için
de gören Emre, hayretler
içinde “Tapduk Sultanım
Tapduk Sultanım” diye
bağırmaya başlar, aradığı kişinin yanında olduğunu anlar. O günden sonra Emre
Şeyh'in adı “Tapduk Emre” diye anılır.
mevcuttur. Güney duvarında
1.5 m yüksekliğinde 67 cm
genişliğindeki
dikdörtgen
pencere tek açıklıktır. Taşıyıcı
duvarlar moloz taştan inşa
edilmiş olup, kubbe ve pandantifler ise tuğla örgüdür.
lıkta bulunan Sakarya nehrine yakın Emremsultan Köyü'nün bulunduğu yere yerleşip burada yaşamış ve burada ölmüş ulu bir kişidir.
Doğum tarihi Miladi 1200 olduğu sanılmaktadır. Horasan
da yaşamış olan büyük mutasavvıf Ahmet Yesevi'nin
müritlerinden Hacı Bektaş,
Anadolu'ya gelir ve Kırşehir'in Sulucakarahöyük Köyü'ne yerleşir. Hacı Bektaş'ın
çağrısı üzerine ikisi hariç
Anadolu'daki tüm erenler
Kırşehir'e giderler. Emre önce ben nasibi aldım diyerek
davete uymaz, fakat Hacı
Bektaş'ın ısrarı üzerine kalkıp gider. Gelmeyişinin sebebi sorulunca “Erenler
meclisin de bir gün perde
aralığından bir el uzandı
ve bize nasibimizi verdi”
der. “O eli görsen tanır mısın” diye sorulduğun da
“Elbette ayasında yeşil bir
ben vardı, bir ordunun
Tapduk'un anlamı aradığımı
buldum demektir. İşte bu
Tapduk Emre, Yunus Emre'nin hocasıdır. Yunus kendi
tarikat dizisini verirken, ilk
olarak Tapduk'un adını anmakta ve Tapduk'un kapısında yetiştiğini şu beytinde
açıkça ifade etmektedir:
“Tapduk’un tapusunda
Kul olduk kapusunda
Yunus miskin çi¤ idük
Pifldük Elhamdülillah.”
Yunus Emre O
25
TÜRBELER
T
apduk Emre'nin
Bacım Sultan adında bir kızı vardır.
O yıllar Tekke Köyü'nde yaşayan Hamza Sultan'ın oğlu Hulbiye Sultan
için Tapduk Emre'nin kızını
ister. Kız verilir ve düğün
başlar. Gelin alayı Tekke Köyü’nden Erenler mevkiine
gelir. Öğle vaktidir, herkes atlarından iner ve namaza durur. Namaz bittiğinde gelini
bıraktıkları yerde bulamazlar.
Hamza Sultan'a sorarlar “Gelin geldi mi” diye. Gelmediğini haber alınca Emrem Sultan'a haber salarlar “Gelin
döndü mü” diye. O da, “Gelin yerini buldu orada arayın” der. Kendisini şimdi yattığı tepede bir ardıç ağacına
yaslanmış bulurlar. Köye götürmek istediklerinde “Ben
buraya kadar geldim, oğlunuz da buraya gelsin”der.
Damat gelir ve yeni evliler buraya yerleşir, burası köy halini
alır. Bacım Sultan’ın evinin
odaları açık, gelene gidene
baktığı için köye Tekke adı
verilir.
Köylerin duruş vaziyetine göre, Emrem Sultan Köyü ortada, Yunus'un mezarının bulunduğu Sarı Köy sağda ve
Bacım Sultan'ın yattığı Tekke
Köyü solda yer almaktadır.
TÜRBELER
ÜRBELER
BACIM SULTAN
TÜRBES‹
Tapduk Emre çocuğu olmayanlar bana gelsin, akli dengesi bozuk olanlar da kızıma
gitsin demiştir. Yıllardan beri halk, Emrem Sultan ve Bacım Sultan türbelerini ziyaret
eder, dua okur ve adak
adarlar.
Tapduk Emre'nin kızı olan
Bacım Sultan'ın türbesi ilçeye
14 km uzaklıkta Tekke Köyünde bir tepede etrafında
ardıç ağaçları bulunan bir
alanda yer alır. Üstü çatı olan
türbenin 200 m kadar aşağısında bir kuyu bulunmaktadır. Kuyunun suyu tuzludur.
Bazı rivayetlere göre düğünden belli bir süre sonra Tapduk Emre ve yakınları hem
dünürleri ziyaret etmeye hem
de kızlarını görmeye giderler.
Çevrede buna “Kız ardına
gitme” denir. Babasının geldiği haber verildiğinde Bacım Sultan hamur yoğurmaktadır. Haberi alınca elleri hamurlu, babasını karşılamaya
koşar. Yolda ellerinin hamurlu olduğunu fark edince ellerini yolunun üzerindeki otlara sürer ve elini sürdüğü yerlerden su çıkar. Bacım Sultan
ellerini bu suda yıkayarak
babasını karşılamaya gider.
Bugün halk suyun bulunduğu yere Bacım Sultan Kuyusu demektedir. Kuyu hamur
kokusuna benzer bir kokuya
sahip olduğundan bu söylence anlatılmaktadır. Türbeye gelen ziyaretçiler ve hastalar bu sudan içerler. Genellikle bu türbeye kara sevdaya tutulanlar ve akıl hastaları
getirilir. O
27
TÜRBELER
TÜRBELER
Hasan Dede Türbesi
Hasan
Dede Türbesi
Hasan Dede Türbesi Nallıhan'a 5 km uzaklıkta bulunan Sobran köyünde bulunmaktadır. Erenin Horasan'dan geldiği söyleniyor.
Yüksek bir yerde bulunan
Hasan Dede Türbesi’nin
çevresinde koruluk ve su
vardır. Köylünün çok saygı
gösterdiği bu yerde yağmur
duası için toplanılmakta ve
yağmur duası için 70 bin taş
gömülmüştür. Askere gidecek gençlerde türbeyi ziyaret ederler. Haziran ayının
sonuna doğru gün dönümünden 10 gün önce bu
yerde yapılan Oğlak Bayramı’nda 45 - 50 kurban kesilir. Türbenin yanındaki birkaç ardıç ağacına bez bağlanıp, adak adanır.
fieyh Cafer
Sad›k Türbesi
Tapduk Emre'nin öğrencisi
olan Şeyh Cafer Sadık Türbesi Nallıkozlu köyünde iken,
köy Gökçekaya Baraj Gölü
suları altında kalmadan önce
aynı köyün yaylasına nakledilmiştir.
Şeyh Cafer sağlığında çok sert
bir mizaca sahipmiş. Bir düğünde davul çalınmasından
rahatsız olmuş ve davulu
kaptığı gibi Sakarya'nın öteki
yakasına atmış. O gün bugündür Nallıkozlu, Ömerşeyhler ve Emremsultan köylerinde düğünlerde davul çalınmaz. Türbe çevresinden
çalı çırpı alınmaz, odun kesilmez. Türbeyi daha çok çocuk
sahibi olmak isteyen kadınlar
ziyaret eder.
28
Hoflebe
Türbesi
Şeyh Cafer Sadık Türbesi
Hoşebe Türbesi Nallıhan'a
3 km. uzaklıkta olan Akdere Köyü'nün yakınındaki
ardıç koruluğu içindedir.
Ziyaret yeri yüksekçe bir
tepenin yamacındadır. 10
m kadar aşağısında içilebilen bir su vardır. Hoşebe
Türbesi'nin diğer türbelerden ayrı bir özelliği vardır.
Türbenin bulunduğu koruluk mesire yeri olarak kullanılır. Halk arasında dolaşan rivayete göre, Hoşebe
ölmeden önce mezarını etrafında gülünüp, oynanmasını, hoşça vakit geçirilmesini istemiş.
Hoşebe Türbesi
Ömer fieyh
Türbesi
Cafer Sadık gibi Ömer Şeyh
de Tapduk Emre'nin öğrencisidir. Ömer Şeyhin türbesi
Nallıhan ilçesinin adını aldığı
Nallı Çayı'nın Sakarya nehrine karıştığı yere yakın olan
Ömerşeyhler Köyü'nde bulunmaktadır. O
Soğuk Kuyu 13. Yüzyıl Türbesi
Ömer Şeyh Türbesi
29
MES‹RE YER‹
HOfiEBE
1993
1993 YILINDA
YILINDA B
B T‹P‹
T‹P‹ MES‹RE
MES‹RE YER‹
YER‹ OLARAK
OLARAK TESC‹L‹
TESC‹L‹ YAPILMIfiTIR.
YAPILMIfiTIR.
7,5
7,5 HEKTARLIK
HEKTARLIK B‹R
B‹R ALANI
ALANI KAPLAMAKTADIR.
KAPLAMAKTADIR. ASIRLIK
ASIRLIK ARDIÇ
ARDIÇ
A⁄AÇLARININ
A⁄AÇLARININ OLDU⁄U
OLDU⁄U BÜYÜLÜ
BÜYÜLÜ B‹R
B‹R MEKAN.
MEKAN. ANKARA'YA
ANKARA'YA 165
165 KM
KM
NALLIHAN
NALLIHAN ‹LÇES‹NE
‹LÇES‹NE 33 KM
KM UZAKLIKTADIR.
UZAKLIKTADIR. YOLUN
YOLUN TAMAMI
TAMAMI
ASFALT
ASFALT OLUP,
OLUP, 11 KM'L‹K
KM'L‹K B‹R
B‹R BÖLÜMÜ
BÖLÜMÜ STAB‹L‹ZED‹R.
STAB‹L‹ZED‹R. MES‹RE
MES‹RE
YER‹NDE
YER‹NDE LOKANTA,
LOKANTA, ÇOCUK
ÇOCUK OYUN
OYUN ALANI,
ALANI, ÇEfiMELER
ÇEfiMELER VE
VE OTOPARK
OTOPARK
MEVCUTTUR.
MEVCUTTUR. GÜNÜB‹RL‹K
GÜNÜB‹RL‹K KULLANIMA
KULLANIMA UYGUN
UYGUN OLAN
OLAN BU
BU YER‹,
YER‹,
NALLIHAN
NALLIHAN ‹LÇES‹NE
‹LÇES‹NE YAKIN
YAKIN OLMASI
OLMASI NEDEN‹YLE
NEDEN‹YLE YERL‹
YERL‹ HALK
HALK
TARAFINDAN
TARAFINDAN RA⁄BET
RA⁄BET GÖRMEKTED‹R.
GÖRMEKTED‹R. HOfiEBE
HOfiEBE MES‹RE
MES‹RE YER‹
YER‹
KARAVAN
KARAVAN TUR‹ZM‹
TUR‹ZM‹ DE
DE YAPILMAKTADIR.
YAPILMAKTADIR.
ANIT A⁄AÇ
ANIT FINDIK A⁄ACI
SARIÇALI DA⁄I’NIN YAMAÇLARINDAN ‹NERKEN FINDIK
VE IHLAMUR A⁄AÇLARI ‹LE KARfiILAfiIYORUZ.
NERDEYSE YAMACIN TAMAMI FINDIK, IHLAMUR VE
AKÇAA⁄AÇLARLA DOLU. HELE B‹R FINDIK VAR K‹,
7.5 M. ÇEVRES‹ ‹LE KARfiIMIZA ÇIKIYOR.
(KABA ARDIÇ)
NALLIHAN
NALLIHAN ‹LÇES‹
‹LÇES‹ ESENLER
ESENLER BÖLGES‹'NDE
BÖLGES‹'NDE BULUNAN
BULUNAN KABA
KABA
ARDIÇ
ARDIÇ A⁄ACI,
A⁄ACI, YAKLAfiIK
YAKLAfiIK 750
750 YAfiINDA,
YAfiINDA, 20
20 M.
M. BOYUNDA,
BOYUNDA, 2.8
2.8 M
M
ÇAPINDA
ÇAPINDA VE
VE 10.5
10.5 M
M ÇEVRE
ÇEVRE GEN‹fiL‹⁄‹NDED‹R.
GEN‹fiL‹⁄‹NDED‹R. YÖRE
YÖRE HALKI
HALKI
TARAFINDAN
TARAFINDAN BAYRAM
BAYRAM GÜNLER‹
GÜNLER‹ VE
VE D‹⁄ER
D‹⁄ER ÖZEL
ÖZEL GÜNLERDE
GÜNLERDE
D‹NSEL
D‹NSEL AMAÇLI,
AMAÇLI, OTANT‹K
OTANT‹K FAAL‹YETLER
FAAL‹YETLER ‹Ç‹N
‹Ç‹N
KULLANILMAKTADIR.
KULLANILMAKTADIR. DO⁄ANIN
DO⁄ANIN MUHTEfiEML‹⁄‹N‹
MUHTEfiEML‹⁄‹N‹ ANLAMAK
ANLAMAK
‹Ç‹N
‹Ç‹N GÖRÜLMES‹
GÖRÜLMES‹ GEREKEN
GEREKEN B‹R
B‹R HAZ‹NED‹R.
HAZ‹NED‹R.
fiELALELER
UYUZ SUYU
fiELALES‹
SARIÇALI DA⁄I Z‹RVES‹N‹N KUZEYBATISINA DÜfiEN TARAFTAK‹ DÜZLÜKTE YER
ALAN UYUZ SUYU NALLIHAN'IN GÖRÜLMES‹ GEREKEN B‹R D‹⁄ER TAB‹AT
HAR‹KASIDIR. DÜZLÜ⁄ÜN YAKININDAN ÇIKAN 36 DERECE SICAKLIKTAK‹ SU,
ÇAYIRLI⁄IN ORTASINDAN KIVRILARAK GEÇ‹P 50-60 M YÜKSEKL‹KTEN DERE
YATA⁄INA AKMAKTADIR. ÇAYIRLI⁄IN ORTASINDA ÇOK YAfiLI OLDU⁄U SANILAN
GÖLGELER‹ P‹KN‹K YAPMAYA ELVER‹fiL‹ B‹RKAÇ ÇAM A⁄ACI VARDIR. UYUZ OLAN
HAYVANLARIN BU SUDAN ‹ÇT‹KLER‹NDE ‹Y‹ OLDUKLARINI FARK EDEN
ÇOBANLAR BU SUYA UYUZ SUYU ADINI VERM‹fiLERD‹R. SON YILLARDA C‹LT
RAHATSIZLI⁄I OLAN ‹NSANLARIN DA BU SUYU DENED‹KLER‹ SÖYLENMEKTED‹R.
NALLIHAN'A YAKLAfiIK 30 KM UZAKLIKTAK‹ UYUZ SUYU'NA ‹K‹ FARKLI ULAfiIM
BULUNMAKTADIR. YA KADIKÖY ÇULHALAR ÜZER‹NDEN, YA DA ULUHAN'A
G‹DERKEN KARACASU'DAN SAPARAK UYUZ SUYU'NA ULAfiAB‹L‹RS‹N‹Z.
fiELALELER
SO⁄UKKUYU
fiELALES‹
SO⁄UK KUYU fiELALES‹ ; SO⁄UKKUYU KÖYÜNÜN ‹Ç‹NDEN
AKAN SUYUNUN ORTALAMA 25-30 METREDEN DÜfiÜfi SA⁄LAR.
SUYUN DÜfiÜfi SA⁄LADI⁄I NOKTANIN SA⁄INDA VE SOLUNDA
HAYVAN F‹GÜRLER‹N‹N OLDU⁄U MA⁄ARALAR MEVCUTTUR.
DAVUTO⁄LAN
KÖPRÜSÜ
M‹LL‹ PARKLAR
NALLIHAN
KUfi CENNET‹
TAR‹H‹ ‹PEK YOLU ÜZER‹NDE SAKARYA NEHR‹ HAVZASINDA BULUNAN VE 1994
YILINDA KORUMA ALTINA ALINAN NALLIHAN KUfi CENNET‹; 425 HEKTAR
GEN‹fiL‹⁄‹NDEK‹ SAHA 168 DEN FAZLA KUfi TÜRÜNÜN YAfiADI⁄I, ÜRETT‹⁄‹ YABAN
HAYATI KORUMA SAHASIDIR.SULAK ÇAMUR DÜZLÜKLER‹,A⁄AÇLIK,BOZKIR VE
KAYALIK ALANLARI PEK ÇOK TÜRÜN BESLEN‹P BARINMASINA FIRSAT VERMEKTED‹R.
GÖÇ ZAMANI ÇOK SAYIDA KUfiUN Z‹YARET ETT‹⁄‹ ALAN KIfiIN B‹NLERCE SU KUfiUNA
DA EV SAH‹PL‹⁄‹ YAPAR. SOYU TEHL‹KEDE BULUNAN KARA LEYLEK DAVUTO⁄LAN
KUfi CENNET‹NDE ÜRER.TÜRK‹YE'DE YAfiAYAN 6 BALIKÇIL TÜRÜNÜN 5'‹ SAHADA
YAfiAR VE BUNLARIN 3'Ü A⁄AÇLARDA KOLON‹LER HAL‹NDE ÜRER. KARA ÇAYLAK,
AKKUYRUKLU KARTAL, GÖKDO⁄AN, KUZGUN, KIRMIZI GAGALI, DAR KARPASI BU
BÖLGEDE GÖRÜLÜR.B‹R YIL BOYUNCA DAVUTO⁄LAN KUfi CENNET‹NDE 10 TÜR YIRTICI
KUfi, 5 TÜR BAYKUfi, 35 TÜR SU KUfiU, 80 TÜR ÖTÜCÜ KUfi GÖRÜLÜR. HAZ‹RAN'DA 3
B‹N LEYLEK, 150 KARA LEYLEK, KIfiIN 3 B‹N ANGITLA TANIfiAB‹L‹RS‹N‹Z.
M‹LL‹ PARKLAR
GÖÇMEN KUfiLARIN
U⁄RAK YER‹
‹STANBUL VE ÇANAKKALE BO⁄AZLARI'NDAN GELEN KUfi GÖÇ YOLU ÜZER‹NDE
BULUNAN BU ALAN ‹LKBAHAR VE SONBAHARDA GÖÇ EDEN KUfiLARIN BESLENMELER‹,
D‹NLENMELER‹, BARINMALARI VE BAZI TÜRLER‹N‹N DE ÜREMELER‹ ‹Ç‹N U⁄RAK
YER‹D‹R. ‹Ç ANADOLU'NUN EN ÖNEML‹ SULAK ALANDIR. JEOLOJ‹K YAPISI ‹LE AÇIK
LABORATUAR N‹TEL‹⁄‹ SUNAN SAHA, ÇÖKELME ORTAMININ ÖZELL‹KLER‹N‹
YANSITAN SARI, KAHVE VE KIRMIZIMSI TABAKALARIN ÜST ÜSTE TEKRARLANMASI ‹LE
GÖRSEL AÇIDAN DA ÜSTÜN B‹R PEYZAJ GÜZELL‹⁄‹NE SAH‹PT‹R.
NALLIHAN’›
Gezelim Görelim
Ç
ayırhan, İpek Yolu üzerinde 15941595
arasında
han, hamam ve
caminin yapıldığı beldelerdendir. Fakat bu kalıntılar, Sarıyar Hasan Polatkan barajı
yapıldıktan sonra suyun altında kalmış, bundan dolayı
bunları göremiyoruz.
Çayırhan'a gelince, Gül Şehri tarafına gitmek lazım. Bu
bölge Frigler döneminden
kalma kaya mezarlarının ol-
duğu yerdir. Sit alanı olarak
ilan edilmiş, kazı yapılmayı
bekleyen bu bölge, birkaç
noktada kaya mezarların girişi gözükecek şekildedir. Daha sonra iskeleye gelip, teknemize binmek için hareket
ediyoruz. Tekne ile Sarıyar
Hasan Polatkan barajında geziye başladık. İlk önce Eski
Çayırhan bölgesine gidiyoruz. Görkemli jeolojik yapıları görüyoruz. Hele birde bu
yapıların suya yansımaları insanı büyülüyor. Bu arada sürekli farklı kuş türleri kayalar-
Çayırhan’da Mağaralar
Çayırhan
Çayırhan Tekne Turu
42
GEZELİM GÖRELİM - ÇAYIRHAN
Çayırhan Termik Santrali
da, gölün kenarında seyrederek gidiyoruz. Daha sonra
dönüp, kaya mezarlarının olduğu bir bölgeye geliyoruz.
Ancak sular düşükken kaya
mezarları gözüktüğünü söylüyorlar. Kaya mezarlarının
yanında bir ev dikkatimizi
çekiyor. Ev ilginç, baraka
şeklinde, yediği ve içtiği
kapları da dekor olarak kullanmış. Muharrem isminde
postaneden emekli bir amca
yaşıyormuş. Daha sonra Sarıyar beldesine doğru gitmek
için yolumuza devam ediyoruz. Yolda çok farklı oluşumlar ve mağaralar görüyoruz.
Yavaş yavaş İç Anadolu bozkırından Batı Karadenize
doğru geçişi izliyoruz. Barajda her yeri gezmek için 7 saat gerekiyor. Tekne gezimizden sonra eski Çayırhan bölgesine hareket etmek için
arabamıza biniyoruz. >>>
43
GEZELİM GÖRELİM - ÇAYIRHAN
GEZELİM GÖRELİM - SARIYAR
Ç
ayırhan dan Sarıyar beldesi yol ayrımına doğru geldiğinizde İç Anadolu'nun bozkırından, Batı Karadeniz yeşiline geçişi, bu farkı net gördüğünüz noktalardandır.
Nallıhan Yolundan Sarıyara
ayrılan yol görülmeye değer
bir noktada. Yola döndüğünüzde sağlı sollu dikilen
ağaçlar ve ender göreceğiniz
kırmızı toprak sizi etkiliyor.
Sarıyar'a doğru gittiğinizde
(bu yol aynı zamanda Eskişehir-Mihalçık yoludur.) ilk önce Emremsultan köyünden
geçersiniz. Bu köyde durma- >>>
Eski Çayırhan bölgesinde
rengarenk jeolojik oluşumların, farklı şekillerin izlenilmesi ve kuşların gözlenmesi insanları büyülüyor. Bu bölge
Mağaralar konusunda da
zengin, 2 adet eski fosil mağara bulunuyor.. Sarkıtların
dökülmesi risk oluşturduğundan bu mağaralar turizme açılamamış. Buradan kuş
cennetinin olduğu yere hareket ediyoruz.
Postacı Muharrem Amca
44
Kuş Cenneti; 168 kuş türünün barındığı çok önemli sulak alanlardan bir bölge, Milyarlarca yıl önce iç deniz
olan kuş cenneti bölgesinin,
suyun çekilmesi ile, doğal
erozyona maruz kalması sonucu oluşan renk cümbüşü
oluşmuş. Gün doğumu ve
gün batımının yarattığı renk
farklılıkları yağmur yağdığında farklı renkler alması ile
ender görülen manzaraların
Tapduk Emre Türbesi
oluşması görülmeye değer.
Kuş cennetinin karşısındaki
tepeye çıkıldığında baraj,
kuş cennetinin ve jeolojik
oluşumlarının aynı anda üstten seyredilmesi bir başka
keyif veriyor. Çayırhan'a
doğru hareket ediyoruz.
Çayırhan Beldesinin her yerine gül dikilmesi dikkatimizi
çekiyor. Nedenini soruyoruz?
Frigler döneminden kalma
yerin adı gül şehri olduğundan Çayırhan'ın her yerine
gül dikilmiş.
Çayırhan beldesindeki Kültür Evinde beldeye ait el sanatlarını görmek mümkün.
Çayırhan’ın bir özelliği termik santral ve kömür ocaklarından dolayı çok fazla göç
alan bir belde. Bundan dolayı nüfusun %70 Karadenizli.
Kültürü de değişime uğramış. O
Sarıyar Yolu
45
GEZELİM GÖRELİM - SARIYAR
GEZELİM GÖRELİM - SARIYAR
Tapduk Emre, Selçuklular
devrinde Türkistan tarafından gelerek Emremsultan
Köyü'nün bulunduğu yere
yerleşip burada yaşamış ve
burada ölmüş ulu bir kişidir.
Yunus Sivrihisar'ın kuzey tarafındaki Sarıköy'de yaşamaktadır. Yunus Emre hocası için yazdığı dörtlükler türbenin girişinde sizi karşılar.
Emremsultan Köyü'nden Sarıyar'a doğru giderken bir kayanın ikiye ayırdığı yoldan
geçeriz. Yolun sağında ve solunda mağaralar vardır. Bu
mağaralarda Kurtuluş Savaşı
döneminde cephaneler saklanırmış. Mağaraları geçtikten
sonra sizi Sarıyar Hasan Polatkan barajından çıkan suyun oluşturduğu Sakarya ırmağı yatağındaki nefis manzara karşılar.
Tapduk Emre Türbesinden
çıktıktan sonra, bir levha
görürsünüz. “Caferi Sadık
Türbesi'ne gider” diye
oradan Tapduk Emrenin
müritlerinden Caferi Sadık
Türbesini ziyaret etmeden
olmaz.
Sarıyar Hasan Polatkan Barajı’na gitmek için hidroelektrik
barajının olduğu yerden hareket ederiz. Yolda Sarıyar beldesini üstten seyrederek baraja doğru hareket ederiz.
Yolda gördüğümüz sarı toprak katmanları bize, “Sarıyar >>>
mız gerekir, çünkü Tapduk
Emre Türbesi bu köydedir.
Sakarya Nehri
Sarıyar Kasabası
46
Sarıyar Barajı
47
GEZELİM GÖRELİM - SARIYAR
GEZELİM GÖRELİM - NALLIHAN MERKEZ
S
arıyar'dan,
Nallıhan'a gelirken yeni
yolu değil eski Nallıhan yolunu tercih
ediyoruz. Bu yol “Dokuz
Dolanbaç” denilen bir yol,
Nallıhan'ı üstten seyrederek
Dokuz Dolanbaçla dönerek
Nallıhan merkeze geliyoruz.
Nallıhan merkezde 1890 yılında yapılmış, Belediye binasını gezmekle başlıyoruz. Bu
bina bir dönem okul olarak
kullanılıyormuş daha sonra
kendi kaderine bırakılmış, yıkılmak üzere iken belediye
bu binayı alıp, onarımını yaptıkdan sonra hizmet binası
olarak kullanıyor.
Atatürk Anıtı
Belediye binasından çıkınca
hemen karşımızda nefis bir
taş binayı görüyoruz. Bu bina
1945 yılında Halk Evi üyeleri
tarafından yapılan bir bina
bir dönem okul olarak kullanılmış. >>>
Halk Evi
Kayıkbaşı
Sarıyar Göl Kenarı
ismini buradan mı aldı?”
diye düşündürüyor. Sarı toprak katmanlarını dik olan yerlerde net olarak görebiliyoruz. Dik olan yerlere yar derler sarı ile yarı birleştirdiği-
48
mizde “Sarıyar” isminin buradan geldiği kendini gösteriyor. Baraja gelmeden ilk
önce barajın gövdesini görüyoruz. Daha sonra barajın
gövdesine dönmeden baraja
hakim bir noktaya çıkıyoruz.
Burası Adnan Menderes Seyir
Köşkü bu noktadan barajın
gövdesini ve baraj havzasının
nefis bir şekilde izliyebilirsiniz.
Baraj gövdesine baktığınızda
o günkü teknoloji ile 1953 yılında başlayıp 1956 yılında o
gövdenin yapıldığına inanamıyorsunuz. Adnan Menderes
Seyir Köşkü denilmesinin nedeni Rahmetli Adnan Menderes bu barajın yapıldığında bu
noktadan işçileri seyredermiş.
Bu baraj Türkiye'nin ilk hidroelektrik barajı olduğunu da
belirtmek lazım. Daha sonra
barajın gövdesine gelip, gövdesinin üzerinde yürüyerek
karşı tarafa geçip, arabalarımıza biniyoruz.
Tarihi Belediye Binası
Barajdan sonra Anadolu Yaban Koyunları üretim merkezine doğru hareket ediyoruz. Eğer uygun zaman ise
nesli tükenmek üzere olan
yaban koyunlarını onları rahatsız etmeden seyretmeye
çalışıyoruz. Yaban Koyunlarından sonra, Kayıkbaşı denilen güzel bir noktaya uğruyoruz. Burada balıkçı tekneleri ve barajın güzel seyir
noktalarını görmek mümkün oluyor. Kayıkbaşın dan
sonra Sarıyar Beldesi’nin
meydanına gelip, kahvelerden çay içip halkla sohbet
etmeden gitmek de olmaz.
Sarıyar'dan ayrılıp, geldiğimiz yoldan tekrar Nallıhan
yoluna dönüyoruz. O
49
GEZELİM GÖRELİM - NALLIHAN MERKEZ
Nallıhan
GEZELİM GÖRELİM - NALLIHAN MERKEZ
N
allıhan’daki İL-ÇE vakfının
onardığı, müze ve kütüphane haline getirdiği El Sanatları Teşhir Evi’ne geliyoruz. Bu yerde iğne oyalarına yeni
tasarımlar yapılmış, bir çok takıyı görmek mümkün. Halk Eğitim Müdürlüğü’nün yaptırdığı bez dokumaları, halı, kilim, iğne oyalarını burada görüyoruz. El Sanatları Teşhir Evi’nde bir
başka şey gözümüze çarpıyor. Büyüklü küçüklü su fıçıları bu fıçıların
bir özelliği çivi kullanılmadan yapılması.
El Sanatları Teşhir Evi'nden sonra,
Kocahan'a gidiyoruz. Kocahan ipek
yolu üzerinde bir mekan. Nasuhpaşa
Halep den dönerken 1594-1595 yılları arasında Nallıhan sınırları içinde
Çayırhan, Nallıhan ve Uluhan da;
han, hamam ve cami yaptırmış. Kocahan da bunlardan birisi 46 odası olan
3000 metre karelik bir alanı kapsayan
bu hanı ziyaret ediyoruz.
Kocahan’dan sonra Nasuhpaşa Camisi’ne gidiyoruz. Cami 1595 yılından
bu zamana kadar dimdik ayakta olduğunu görüyoruz. Öğreniyoruz ki,
1911 yılında yol inşaatında çalışan bir
Fransız mühendis yıkılmak üzere
olan Nasuhpaşa Camiini yeniden özüne uygun olarak yaptırmış.
Nallıhan’dan 4 km geçtikten sonra
Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne
bağlı Hoşebe Mesire Yeri’nin levhasını görüyoruz. Görkemli ardıç ağaçları
ile karşılaşıyoruz. Hoşebe'nin mezarı
mesire yerinin içinde görkemli bir
melengiç ağacının altında karşımızda
duruyor.
Nallıhan dan ayrılarak Eskişehir güzergahındaki gezilecek yerlere doğru
yola çıkıyoruz. O
50
51
GEZELİM GÖRELİM - ESKİŞEHİR GÜZERGAHI
GEZELİM GÖRELİM - ESKİŞEHİR GÜZERGAHI
E
skişehir Sarıcakaya
yoluna doğru gidiyoruz. “Yolda Yaban
Hayatını Geliştirme Sahası” diye levha görüyoruz. Nefis kızılçam, meşe,
ardıç ağaçları ve ismini sayamayacağımız bir çok otsu ve
odunsu bitkilerin oluşturduğu ormanla Tekke köyüne
gidiyoruz.
Tekke köyü Tapduk Emre'nin kızı Bacım Sultan'ın
türbesinin olduğu yer. Köye
girerken ahşaptan yapılmış
bindirme samanlıklar, yarıya
kadar taş yarıdan sonra toprak kerpiç ve ahşabın hakim
olduğu otantik evlerin içinden ve daracık sokaktan Bacım Sultan Türbesi'ne geliyoruz. İçeride bir çok kadın ve
erkeğin mezarının olduğunu
görüyoruz. Bu mezarlardan
hangisinin Bacım Sultan’ın
mezarı olduğu bilinmiyor.
Bacım Sultan Türbesi'nden
ayrıldıktan sonra Meyil Hacılar Köyü'ne hareket ediyoruz. Bu köyün yakınında 750
yaşında bir kaba ardıcın olduğu mekana geliyoruz. Yoldan Asırlık kaba ardıç heybetli duruşu ile bizi karşılıyor.
Çevresi 10,5 metre olan ardıç
ağacını kucaklamak için herkes el ele tutuşuyor.. Mekanın da ayrı bir gizemi var insanı çok etkiliyor.
Kaba ardıca veda ettikten
sonra, Beydili Köyü’nün hareket ediyoruz. Beydili köyü
gelenek ve göreneklerin yaşadığı Oğuz boyundan gelen
bir köy olduğunu öğreniyoruz. Öğreniyoruz ki, bu köyde orta oyunlar ve halk oyunları halen oynanırmış, köyde
davul, keman, klarnet çalınırmış ve bu müzik aletlerinin
ve çalınması oyunlar nesiller
arası aktarılırmış. >>>
52
Anıt Ağaç
Andız Yaylası
Soğukkuyu Şelalesi
53
GEZELİM GÖRELİM - ESKİŞEHİR GÜZERGAHI
GEZELİM GÖRELİM - ESKİŞEHİR GÜZERGAHI
Söğen Kayası
Kudret Kayası
Beydili Köyü'nden Andız
Yaylası'na hareket ediyoruz.
Andız Yaylası görkemli yaylalardan biri, Söğen Kayası diye
bir kayayla karşılaşıyoruz,
görkemiyle bizi etkiliyor. Nefis orman içinden yaylaya
doğru çıkıyoruz. Daha çok
piknik yapılan alanlara ulaşıyoruz. Yel suyu diye bir çeşmenin başına geliyoruz.
Andız yaylasından, Kuzucular Köyü'ne doğru hareket
ediyoruz. Bu köyde bir kanyonun olduğu söyleniyor.
Kanyonun giriş kısmına kadar gidip, girişte suyun aşınması ile oluşan farklı kayalar
görüyoruz. Daha sonra Yenice Köyü'ne doğru hareket
ediyoruz.
Yenice Köyü Nallıhan'ın deniz
seviyesinden 225 metre yüksekliği olan köylerinden biri.
Buradan Yenice Barajı'nın nefis görüntüsü var. Bu köy aynı zamanda tarım ambarı.
Bizi buradan ilginç bir kayanın olduğu yere götürdüler.
Adı Kudret Kayası eski kalıntılardan bir yapı, merdiven
basamaklarının olduğu ilginç
bir kaya idi. Kudret Kayası'ndan sonraki durağımız Soğukkuyu Köyü.
54
Kuzucular Kanyonu
Andız Yaylası
Soğukkuyu Köyü de eski
köylerden biri, burada
13.yy. dan kalma bir türbe
ile karşılaşıyoruz. Köyün
içinde bir şelale var. Şelaleye
giderken eski bir su değirmenine rastlıyoruz. Yakınına
gelindiğinde suyun 25-30
metreden düştüğünü görü-
yoruz. Şelalenin üstünde
mağaralar var. Mağaraların iç
kısmında kayalara hayvan
fügürleri işlenmiş. Soğukkuyu köyünden biraz yürüyerek Gökçekaya Barajı'na ulaşıyoruz. Nallıhan'a dönerken
üst kısımlarda Bozarmut
Yaylası'nı görüyoruz. O
55
GEZELİM GÖRELİM - BOLU GÜZERGAHI
GEZELİM GÖRELİM - BOLU GÜZERGAHI
Sarıçalı Dağı
N
allıhan dan Bolu tarafına doğru hareket ediyoruz.
Nallıhan'ı 10 km geçtik den sonra Seben Yol ayrımında Asarlık Tepe Tabiat Anıtı levhasını görüyoruz. Anıtı görmek için Danışmet Köyü'ne hareket
ediyoruz. Köyden nefis bir jeolojik yapıyı görüyoruz. Yakınına gitmek için biraz yürümek gerekiyor. >>>
Evliyalar Ardıcı
Bozyaka Göleti
Asarlık Tepesi Tabiat Anıtı
Sarıçalı Dağı Yürüyüşü
56
57
GEZELİM GÖRELİM - BOLU GÜZERGAHI
GEZELİM GÖRELİM - BOLU GÜZERGAHI
Asarlık Tepesi’nden ayrılarak
yola koyuluyoruz. Bozyaka
köyünden geçerken Turkuaz yeşili suyun rengi ile yeşil bütünleştiği bir manzara
görüyoruz. Burası Bozyaka
Göleti. Bozyaka Göletin den
ayrılıp, yola koyuluyoruz.
Doğandere Köyü İstanbul
yolu üzerinde bir köy, ilginç
olan bu köyde hayvanat
bahçesi var. Bir iş adamının
yaptırdığı hayvanat bahçesinde yaban keçisi, yaban
koyunu, geyik, çeşitli kuşlar
bulunuyor.
Aşağıda bir şelale var. Suyun sıcaklığı 36 derece. Çobanların kaşınan hayvanların bu sudan yıkanıp iyileştiklerini fark etmesiyle bu
suya “Uyuz Suyu Şelalesi”
demişler. Buradan şelale suyunu takip edip, nefis bir
vadiden Karacasu Köyü’nde
yemek yiyeceğimiz mekana
ulaşıyoruz. Bu mekan daha
önce okulmuş, köy okulları
taşımacılığa döndüğünden
bu bina atıl olarak kalmış.
Daha sonra bu binayı; Nallıhan Kaymakamlığı, Nallıhan
Belediyesi ve Nallıhan Turizm Gönüllüleri Derneği işbirliği ile onarılıp, hizmete
açılmış. Köylüler tarafından
yöresel yemeklerin yapıldığı
harika bir mekanda yemeklerimizi yedikten ve dinlendikten sonra, Uluhan köyüne gitmek için yola çıkıyoruz. Uluhan Köyü üçüncü
han, hamam ve caminin olduğu nokta, fakat sadece
caminin minaresi ayakta duruyor. Birde Osmanlı döneminden kalma çok güzel camii ziyaret ederek gezimizi
bitiriyoruz. O
Buradan Sarıçalı Dağı’na Yürüyüş için hareket ediyoruz.
Sarıçalı Dağı'na yürüyüşe
başlamak için Çulhalar Köyü'ne geliyoruz. Kolay bir
parkurla birbuçuk saatte Sarıçalı Dağı'nın üstüne çıkılıyor. Çıkarken farklı formda
karaçamlar ve ardıç ağaçlarını ve diğer bitkileri tanıyoruz.. Sarıçalı Dağı Nallıhan'ın
en yüksek dağı 1740 metre.
Biraz dinlendikten ve nefis
bir manzara seyrettikten sonra zirveye doğru yürümeye
başlıyoruz. Zirveye gitmeden
tek başına bir ardıç ağacını
görüyorsunuz.. Bu ağaç “Evliyalar Ardıçı” diye anılıyor.
Zirvede evliyaların yattığına
inanılan taşların toplandığı
mezarları görüyoruz.
Çamalan Göleti
Uluhan Camii Minaresi
Karacasu Köy Sofrası
Buradan da ayrılarak ağaçların yoğun olduğu bölgeye
geliyoruz. Meşe, Karacam,
Ardıç ve Kavak gibi bir çok
görkemli ağaç görüyoruz. Bu
ağaçların bir çoğu anıt ağaçlar. Karaçamlar 480 ile 750
yaş arasında. Hele ölü ağaçların almış olduğu formlar
gerçekten görülmeye değer.
İnişe devam ediyoruz.
Hayvanat Bahçesi
58
59
BARAJLAR
BARAJLAR
GÖKÇEKAYA BARAJI
HİDROELEKTRİK
SANTRALİ
SARIYAR BARAJI ve
HİDROELEKTRİK SANTRALİ
Baraj Ankara'nın 120 km kuzeybatısında, ilçe merkezinin 25
km güneydoğusundaki Sarıyar Kasabası civarında, Sakarya
Nehri üzerinde kurulmuştur. İsmini bu kasabadan almıştır..
Sakarya Nehri'ne ait etütler EİEİ tarafından 1935 yılında, jeolojik etütler ise 1943 yılında başlamıştır. Ankara'ya 165 km
uzaklıktaki barajın yol yapım çalışmalarına 1951 yılında başlanmış. Baraj yolları yoğun insan emeği ile kazma kürekle
yapılmıştır.
Kaya dolgu olarak düşünülen baraj, sonradan teknik ve ekonomik nedenler yüzünden beton ağırlık barajına çevrilmiş.
Yapımını yerli firma olarak ETİBANK üstlenmiş. 1 Mart 1953
yılında inşaatına başlanan barajda, 1956 yılının Nisan ayında
ilk su tutulmuş. Açılışa devrin Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve
Başbakan Adnan Menderes'de gelmişlerdir. Diğer iki ünitesi
de ikinci beş yıllık plan döneminde 1966 yılında işletmeye
alınmıştır.
Sarıyar beton ağırlık barajının tabandan yüksekliği 108 m , taban genişliği 95 m, taban uzunluğu 60 m'dir. Üst seviyede
platform genişliği 7 m, uzunluğu ise, 257 m'yi bulur. Barajın
gövdesinin beton hacmi 560 000 m3'tür. Barajın gerisinde
oluşmuş bulunan gölün yüzölçümü 83 km2'dir. Biriken suyun hacmi 1 900 000 m3'ü bulur. Göl uzunluğu 63 km'dir.
Baraj, çalışanların gereksinimlerine yanıt verecek biçimde
düşünülüp yapılmıştır. Sinema, lokal, konukevi, spor alanları, yüzme havuzu ve göl kenarında plaj tesisleri vardır. Baraja, 1987 yılında eski Maliye Bakanlarından Hasan Polatkan'ın
ismi verilmiştir.
Sakarya Nehri üzerinde, Eskişehir'in 60 km
kuzeydoğusundadır. Sarıyar Barajı'nın altında yeni bir baraj inşaatına uygun yer çalışması yapılırken Gökçekaya Köyü altındaki
boğazın en uygun yer olduğu görülmüştür.
Baraj, tabiat şartlarına mukavemet etmiş
aşınmamış iki sarp burnun meydana getirdiği dar boğaza yerleştirilmiştir. Gökçekaya
Barajı ile meydana gelen gölün uzunluğu
50 km olup Sarıyar Barajı'na dayanır. Baraj
golü 400-500 m genişliğindedir. Gökçekaya
Baraj gölüne giren su Sarıyar'dan terk edilen ile, 1 650 km2'lik sahanın drenajından
gelen suyun toplamıdır. Baraj gölünde en
çok 910 milyon m3 su tutabilir. Gökçekaya
Barajı; düşey ve yatay düzlemde eğri değişken yarıçap ve kalınlıkta Türkiye'nin ilk beton kemer barajdır. Barajın yapım çalışmaları 1967'de başladı. 1972'de tamamlandı.
Elektrik üretimi amacıyla kurulan baraj Kuzey Anadolu Enterkonekte şebekesine bağlıdır ve öteki hidrolik ve termik santrallerle
birlikte işlev görür. Barajın temelden yüksekliği 158 m, nehirden tabanından yüksekliği ise 115 m'dir. Elektrik enerjisi üretmek
için gereken basınçlı suyu 5 m çapında üç
çelik cebri boru santraldeki türbinlere iletmektedir. Her cebri borunun başında çelik
kapak vardır. Enerji santraline dikey eksenli üç adet Francis tipi hidrolik türbin yerleştirilmiş olan barajın yıllık ortalama enerji
üretimi 562 milyon kilovat/saattir.
YENİCE BARAJI ve HES
Nallıhan'a 67 km uzaklıktaki Yenice Köyü
yakınında Sakarya Nehri üzerinde yapımına
1985 yılında başlanan Yenice Barajı, 24 Haziran 2000 tarihinde üretime açılmıştır. Yenice barajı temelden 41 m yükseklikte toprak
dolgu tipindedir. Baraj gölünde depolanan
su 58 milyon metreküptür. Gövdeden 15
km aşağıda bulunan Yenice Hidroelektrik
Santrali her biri 12.3 MW kurulu güçte üç
adet üniteden oluşmaktadır. Toplam 37 MW
kurulu gücüyle yılda ortalama 122 milyon
kilovat/saat (GWh.) enerji üretimi gerçekleşmektedir. O
61
Tarihi
Nall›han Evleri
‹⁄NE OYALARI
İĞNE OYALARI
N
allıhan İpek İğne oyalarının tarihçesi çok eskilere dayanır. Tarihi İpekyolu'nun Nallıhan'dan geçmesi iğne oyacılığının gelişmesinde büyük rol oynamıştır.
İlçedeki el sanatlarının en
önemli bölümünü ipek iğne
oyaları oluşturur. İlçenin
simgesi haline gelen ipek
iğne oyaları, halkının geçim
kaynaklarından biri olmuştur. Oyaları çeyizlerde büyük bir yer tutmakla beraber, ilçe içinde ve dışında
pazarlar bulmakta ve uluslararası boyuta ulaşmıştır.
Nallıhan İpek İğne
Oyalarının Yapılışı
ve Çeşitleri:
Hazırlanan ipekler, marifetli
Nallıhanlı hanımların parmak uçlarında, bir çiçek, bir
yaprak oluverir.
Nallıhan ipek iğne oyaları
çeşit bakımından çok zengindir. Hanımlar oya yaparken çiçeklerden, yapraklardan, meyvelerden ve hayvanlardan ilham almışlardır.
Bazen de sosyal yaşanntılar,
iğnelerin ucunda şekillenivermiştir. Apartman Katı,
Kınalı Parmak, Asker Oya,
Kaynana Oyası, Ana Yüreği,
Saray Süpürgesi gibi...
Anadolu'ya özgü geleneksel el sanatlar› aras›nda önemli bir yeri olan “‹pek ‹¤ne Oyalar›”, pahal› araç-gereç gerektirmeden
uygulanabilirlikleri sayesinde ülkenin birçok yöresinin gelenek ve göreneklerine damgas›n› vurmufltur. Sab›r, dikkat ve yarat›c›l›k
gerektiren bu özgün el sanat›, yaln›zca bir kad›n giyim kuflam› süsleme unsuru de¤ildir; kendi içinde derin anlamlarla da yüklüdür.
Anadolu kad›n›, dima¤›ndakileri sözlerle iletmektense, el sanatlar›yla sevinçlerini, ac›lar›n›, k›rg›nl›klar›n›, umutlar›n› anlatman›n
farkl› yollar›n› bulmufl, kimi zaman espri dolu kimi zaman kinayeli mesajlardan oluflan görsel bir dil oluflturmufltur.Bu dilin anlaml›
duygu ve düflüncelerinin zengin örneklerini i¤ne oyalar›nda bulmaktay›z. Örne¤in 'elma oya' bahar› ifade eder. Sevinç ve müjde
anlamlar›yla yüklüdür. Bebek bekleyen yeni gelinler müjdeyi çevrelerine elma çiçe¤i oyas› iflleyerek verirler. 'K›z›lc›k oya' ise
hayat›ndan memnun görünen ancak derdini ifade edemeyen kad›nlar› ifade eder. Nall›han'da el sanatlar›n›n en önemli bölümünü ‹pek
i¤ne oyalar› oluflturur. Nall›han'›n simgesi haline gelen ‹pek i¤ne oyalar›, ilçe halk›n›n geçim kaynaklar›ndan biri olmufltur.
Oyalardan, yazma, eşarp,
namaz örtüsü, fular ve mendil kenarlarına dikilerek
kullanılır. Ayrıca, oda takımları, yakalar, tepsi örtüleri,
bohça köşeleri yapılır.
Nallıhan İpek iğne oyaları,
borulu oyalar, katlanan oyalar, düz oyalar olarak çeşitlidir.
Borulu oyalar: Küpe çiçeği, sümbül, sarmaşık, iğde
çiçeği, çiğdem, borulu kabak çiçeği, uyku çiçeğidir.
Dolgulu oyalar: (İçine
renklendirilmiş pamuk doldurularak yapılır.) Kızılcık,
portakal, domates, liman ve
tohum oyadır.
Katlanarak yapılan oyalar: Biber, patlıcan ve balinadır.
Düz Oyalar: Papatya, elma
çiçeği, sade güzel, üzüm,
yıldız karanfil, gül göbeği,
badem, balık kılçığı, sepet
oya, çıtlak kahve, kenevir,
yonca yaprağı, çöplü kiraz,
kabak çiçeği, kozalak, üçlü
badem, bahçe çiçeği, hanım
pençesi, çapkın bıyığı, muz,
yarım papatya, çilek, kelebbek, asker; kır çiçeği, kaynana oyası, takalı tavuk, başak oya, gönül kurdu, ana
yüreği, hür, canfes, apartman katı, zülfü perişan, hindi kuyruğu, gelin tacı... vs.
gibi pek çok oya ismi sayabiliriz.
Nallıhan'da gelin kızların
çeyizlerinin büyük bir kısmını bu geleneksel oyalar
oluşturur.
Düğünlerde kız ve oğlan tarafı, akrabalarına bohça
bağlarlar. Kayınvalide, gelin
bohçasına oyalı yazma koyarken bazı dileklerle koyar
ve inanışlar vardır;
Papatya mutluluk demektir.
Üzüm oya; tatlılık, iyi geçim
demektir. >>>
65
İĞNE OYALARI
İĞNE OYALARI
Yıldız oya; gelin ile damadın ve gelin bir kayınvalidenin yıldızları barışsın diye
konulur.
arasında bir ayraç olan iğne
oyaları son bir yıldır, bambaşka bir alanda özgün çalışmalarla takılara taşınmıştır.
Gelin ve kaynana birbirlerine sarılsın diye Sarmaşık
oya; sevgi ve muhabbetleri
bol olsun diye gül ve karanfil oya konulur.
Her motifi, kordonu, bandı,
ince ipleri iğne oyası ile işlenen, Nallıhan geleneksel iğne
oyalarına da sadık kalınarak
özgün tasarımlar yapan
emekli öğretmen, ressam Hamiyet Gürelli, sandıklarda
unutulmaya yüz tutmuş iğne
oyalarının yeniden günlük
hayatta kullanım alanlarının
canlandırılmasına katkı sağlamıştır. Daha önceki yıllarda
da Nallıhan ipek iğne oyalarını konu alan birçok yağlı boya tablo yaparak, iğne oyasına olan tutkusunu işlemişti.
Biber oya, gelin bohçasına
pek konulmaz. Konulursa
kayınvalide gelini biber gibi
yakar inancı vardır.
Kızılcık oya konulduğunda,
gelinin ekşi suratı olacağına, çilek oya konulursa gelinin çilesinin hiç bitmeyeceğini, kenevir oyanın ise
gelinin el attığı her işi güçleştireceğine inanılır.
Unutulmakta olan bu geleneksel ipek iğne oyaları
1997 yılından itibaren Kültür Bakanlığı iş birliği ile
Halk Eğitim Merkezi'nde
açılan kurslarla tekrar gündeme geldi. Yapılan üç boyutlu tasarımlarla modeller
çoğaltıldı.
Kurslarda yapılan iğne oyaları Vekam tarafından yurtdışında yapılan sergilerde
tanıtıldı.
Son Gelişmeler
2005 yılında Nallıhan Turizm Gönüllüleri Derneği'nin kuruluşu ile artık Nallıhanlı hanımlar, geleneksel
iğne oyalarının motiflerini
koruyarak, yeni tasarımlara
yelken açmıştır. Yaka çiçekleri, duvarda pano, vazoda
bir dal gül ya da karanfil,
gelin başları, sehpa üzerinde bir örtü, şömen, kitaplar
66
30
Tasarımların, daha düzgün ve
daha kaliteli yapılması için
Nallıhan Turizm Gönüllüleri
Derneği tarafından Halk Eğitim Merkezi iğne oyası kurslarına katılan hanımlar, Dernekte gönüllüler tarafından
tabi tutularak eğitildiler. Takı
kurslarında eğitilen hanımlar
artık daha kaliteli ürün hazırlamada ustalaştılar. Belediye
tarafından yapılan El Sanatları Teşhir Evi'nde sergilenen
ürünler gelen yerli ve yabancı turist gruplarının beğenisine sunulurken, bi taraftanda
fuarlara götürülerek tanıtımları yapıldı.
Yurtiçi ve yurt dışından pekçok alıcı bulan ürünlerimiz
sayesinde 238 hanım alie bütçelerine katkı sağlar duruma
gelmiştir.
Dernek tarafından hanımlar
arası yarışmalar düzenlenecek tasarımların çeşitliliği
artıırılmaktadır.
NALLIHAN İPEK İĞNE
OYASI TAKILARININ
HİKAYELERİ
Takıların hikâyeleri Nallıhan Turizm Gönüllüleri
Derneği'nin kuruluşu ile
başlar. Derneğin kuruluş
aşamasında turizme yönelik
neler yapmalıyız? sorusuyla
gündeme gelmiştir. İlk başlangıcı piyasada satılan
boncuk takıların üzerine iğne oyası çiçekler ilave edilerek yapıldı. Ama özgün
olmalıydık ve yapılan takılar Nallıhan'ı anlatlmalı Nallıhan'la bütünleşmeliydi.
Bunun üzerine yeni ve tamamı iğne oyası olan özgün
çalışmalara başlandı. Uzun
çalışmaların sonunda artık
istenilen başarılmıştır. Dernekte turizme yönelik seksenin üzerinde takı tasarlayan Hamiyet Gürelli, takılara yöresel isimler verdi. Hoşebe, Kocahan, Adalet Ağaoğlu, İpek Yolu, Nasuh Paşa'nın Tesbihi, Bacım Sultan, Tabduk Emre'nin Tesbihi, Kuş Cenneti, Tek Çift
Kuyusu... gibi. Nallıhan Turizm Gönüllüleri Derneği'nin yoğun bir biçimde,
sabırla, büyük titizlik içerisinde, Belediye ve Kaymakamlıkla koordineli çalışması sayesinde nihayet iğne
oyaları Nallıhan'ın etiketi
haline gelmiş yurtta ve uluslararası pazarlarda tanınır
ve aranır olmuştur.
Gerdanlıklar, bileklikler, yüzük ve küpeler, broşlar, davetiye çiçekleri, anahtarlıklar,
toka ve gelin başları gibi ürün
çeşidi zenginleştirildi.
Türk Patent Enstitüsü'ne
başvurularak tasarım hakları alınıp tescillenmesei sağlandı. Bu ürünler fuarlarda
ve görsel basında tanıtıldı.
Çok büyük ilgi gördü. Artık
Nallıhan, İğne oyalarında
bir markadır.
Adelet AĞAOĞLU Takısı:
İlk tasarlanan iğne oyası takı. Kare ilmeklerden hazırlanan ve (geleneksel iğne
oyalarımızdan sögüt yaprağından yola çıkarak) bant
(tasma) üzerine birbirine
uyumlu 5 adet kır çiçeğinden oluşmaktadır. Büyük
beğeni toplayan takının ilk
yapılanı ünlü yazar Adalet
AĞAOĞLU'na hediye edildi
ve takıya Adalet AĞAOĞLU
adı verildi. Adelet AĞAOĞLU takısının iki çeşidi vardır, Birisi sıralı çiçekli, diğeri es, pulludur.
Kocahan Takısı: Vezirlerden Nasuhpaşa gelmiş Nallıhan'a. Bir han, bir hamam,
bir cami yaptırmış. Köroğlu
gelmiş burada konaklamış.
Atının nalı yere düşmüş,
hancı almış kapıya asmış.
“NALLIHAN” adını buradan
almış. Takının üzerindeki
üç çiçek han, hamam ve camiyi temsil eder. Ucunda da
Köroğlu'nun atının nalı iğne
oyası ile işlenmiştir.
Hoşebe Takısı: Hoşebe ilçeye 3 km uzaklıkta asırlık
ardıç ağaçlarının bulunduğu
mesire yeridir. Eskiden Akdere Köyü'nde yaşayan herkes tarafından sevilen ve sayılan bir ebe (nine) varmış.
Bu sevimli yaşlı, yaz işlereinin bitiminde köy hanımla- >>>
67
30
İĞNE OYALARI
rını toplar, ardıç ormanına
eğlenmeye (piknik yapmaya) götürürmüş, hazırlanan
yiyecekler yenilir, oyunlar
oynanır, salıncaklar kurularak sallanılırmış. Sohbeti hoş
olan ebe, hanımlara 'yiyin,
için, eğlenin ama eve dönerken bu ormandan bir çöp
dahi götürmeyin.' dermiş.
Hanımın biri, nasihatı tutmamış, Bir parça çalı çarpı toplayarak evine götürmüş. Tesadüfen o gün başına kötü
şeyler gelmiş ve çok korkmuş. Bunları köylüye anlatmış ve o günden sonra hiç
kimse ardıç ormanından bir
kuru dal bile almamış. Bu ardıç ormanının günümüze ka-
68
dar olduğu gibi kalması hikâyeye bağlanmaktadır.
“Keşke her oramının bir Hoşebe'si olsa...” İşte kordunu
dal, köklü oya ardıç ağaçlarının yapraklarını, çiçeklerde
baharda Hoşebe'de açan
renk renk çiçekleri temsil etmektedir.
İpek Yolu Serisi: Nallıhan
tarihi ipek yolu üzerinde bir
ilçedir. Eski geleneksel kızılcık oyadan yola çıkarak kordonları oluşturuldu. Kordonu yolu, üzerindeki çiçekler
kervanları temsil etmektedir.
İpek Yolu Tek Çiçek, İpek
Yolu Çok Çiçek, İpek Yolu
Pullu, İpek Yolu Taşlı, İpek
Yolu Kızılcık, İpek Yolu Portakal, İpek Yolu Küpeli, İpek
Yolu Tek Renk Yıldız gibi
“İpek Yolu” serisi hazırlandı.
Tek Çift Kuyusu Takısı:
Nallıhan Sarıçalı Dağı çevresindeki köylüler her yıl Hazıran ayı içerisinde Sarıçalı Dağı'na çıkarlar, bayram yaparlar. Orada bir kuyu vardır.
İçine bir kişi sığabilecek kadar genişliği olan kuyuya girilir. Tek eli ile alabileceği
kadar taş alınır bir dilek tutulur. Kuyudan çıkılıp bu taşlar
'tek çift' denilerek tekrar kuyuya geri atılır. En son elinde
kalan taş tek ise, dileğinin olmayacağı, çift olursa dileği-
nin kabul olacağına inanılır.
Takı kuyu, taşlar ve arkasında dua konulmak için hazırlanmış bir cepten oluşturulmuştur.
NALLIHAN
İĞNE OYALARININ
ÖZELLİKLERİ
Yıkanabilir, 30 derece sıcaklıkta her türlü deterjanla kavanoz içinde çalkanarak yıkanabilir.
Durulandıktan
sonra düz bir zemin üzerine
el ile düzeltilerek kurumaya
bırakılır Sonradan kola veya
jölelemek istemez. Sert duruşu Nallıhan'a özgü yapılış
tekniklerindendir. O
B‹NDALLI
Başa fes giyilir. Fes ince kenarlıdır. Zenginlerin alın kısmında altın dizilidir. Üzerine yazma veya krep örtülür. Vücuda
bindallı ve üçetek giyilir. Üçeteklerin üzerine uzun kollu, kadifeden dikilmiş, kolları, önleri ve arkası sim ile işlenmiş
cepken, altına satenden dikilen büzmeli paçalı şalvar giyilir. Bele aynalı kemer, gümüş baklalı kemer ve kamalı kemerler takılır. Ayağa giyilen yün çoraplar yöreye özgün nakışlarla süslenmiştir. Kocanakış, Horozibiği, Sinek Çiti, Eğrimce
bu nakışların isimleridir. Çorap üzerine renkli iplerden örülmüş desenli patikler giyilir.
İPEKÇİLİK
DOKUMACILIK
‹pek Böcekçili¤i
El Dokumac›l›¤›
KİLİM DOKUMA
İ
ğne oyası yapılan ipekler, ilçe halkı tarafından elde edilir. İlçede eskiden beri ipek böcekçiliği çok yapılırken 1980’li yıllarda azalma
göstermiş olup, şimdilerde tekrar çoğalmaya başlamıştır. Üretilen kozaların bir
kısmı ihtiyaç için evlerde bırakılır, kalanı satılır, aile bütçesine katkı sağlanır.
İpekböceği dut yaprakları ile beslenen
bir böcektir. Önceleri insanlar ipekböceğini kendi ürettikleri tohumlardan yetiştirirken, sonradan tohumları “Koza
Birliği Kooperatifi” aracılığı ile alındı.
Üreticiler bu tohumları yüksük veya paket denen miktarlarda alırlar. Alınan tohumlarla baharın gelişi ve dut yapraklarının açılmasıyla üretime başlanır. Tohumların paketi açılır, önceleri sıcak sobanın yanında tutulur ve böceklerin yumurtadan çıkmaları sağlanır. 9-10 günlük ipek böceği hemen hemen yumurtadan çıkış ağırlığının 10 bin katına ulaşırlar. Dallardaki yaprakları yedikçe iyice büyüyen böcekler, artık büyük tırtıllar olmuştur. İçlerinden en önce olgunlaşan koza örmeye başlar. Buna “nişan
verme” denir. Artık poruk dikme zamanı gelmiştir. Dalların üst üste birikmesinden oluşan yere “küne” denir. Künelere “poruk” dikilir. Tırtıllar olgunlaşmış
ve renkleri değişmiş (şeffaflaşmış) biçimde poruklara etraflarına koza örüp
kendilerini hapsederler. İpek böceği ipliğini çıkardığı sürede başını sekiz çizer
gibi sürekli oynatır. Bu hareket 3-4 gün
süresince 130 bin kez tekrarlanır. 10 gün
beklenir, 10 günden sonra kozalar toplanır. Üzerindeki yabancı maddeler temizlenir. Buna “koza pürlemek” denir.
Üretilen kozalar hanımlar tarafından içi
su dolu tavalara konularak ısıtılır. Kozalar üzerinde çıra veya süpürge dolaştırılarak uçları bulunur. İpekler, kozadan
70
İpler kök boya ile boyanmıştır.
Kilimlere Nallıhan motifleri
dokunmaktadır. Arka Arkaya,
Göbekli ve Koza Çeken Kadın... gibi, el sanatları merkezinde sergilenen kilimler sipariş olarak yapılmaktadır. O
BEZ DOKUMA
Dokumalar %100 doğal pamuklu iplerle dokunurken,
yeni yapılan tasarımlarda Nallıhan’da yetişen tiftik keçisinden elde edilen tiftik de kullanılmaktadır.
ayrılarak tepsiye sağalanır. Üzerinde dolaşmasın diye fasulye veya buğday taneleri serpiştirilir. Daha sonra ipekler kelefeye sarılır ve boyama işlemi yapılır. Boyama’da, soğan kabuğu, ceviz kabuğu
ve yaprağı, karadut, çay, kuşburnu, çalı
kökü, mor lahana gibi bitkiler kullanılır.
Bazı renklerde ise hazır boyalardan yararlanılır. Boyanan ipekler, kartonlar
üzerine sarılır. Kıvrak bir şekilde
bükülerek, oya yapımına hazır hale
getirilir. O
Dokuma yapılan ipler çileler
halinde sarılır. Sonra doğadan
toplanan sarıçalı kökleri, boyalık otu kökleri, ceviz kabuğu, cevizin gövde kabukları,
dut kabuğu, asma yaprağı,
meşe palamutu, çam ağacının
kabuğu, testere otu ve katmer
çiçeği, 3 gün önceden büyük
bir kazanda ısıtılarak, kaynatılır. Kabukları süzülerek elde
edilen suya, önceden tuzlu
suya bastırılan çile ipleri ilâve
edilerek kaynatılır. 2 saat kaynattıktan sonra, ipler suyu süzülerek kazandan alınır. Aynı
suya sirke ve tuz ilâve edilerek, ipler tekrar yarım saat
daha kaynatılır. Ateşten alı-
nıp, 15 dakika sonra soğuk
suyla durulanarak kurutulur.
Kurutulan iplerin üzerine çiriş
dökülür. Daha sonra çirişten
ipler alınarak, kurutulur. İpler
çıkrık yardımıyla, masuralara
sarılır.
Masuraların çivili çağa’da çözümü yapılır. Ulama kücü’den ve taraktan geçirilip,
Mekikle dokumaya başlanır.
Dokunan kumaşlar, tezgahtan çıkarılıp bol su ile yıkanır, kurutulup ütülenir. Bu
zorlu yolculuktan sonra,
kumaşlar kullanılmaya hazır
hale gelir ve yine iğne
oyalarıyla süslenen ürünler
hazırlanır.
Perdeler, şömenler, mutfak
takımları, oda takımları, çantalar... Dokumanın doğallığı
nedeniyle çeşitli giysilerde
özellikle tercih edilmektedir.
(Gömlekler , tunikler, çocuk
giysileri gibi...)
71
Anadolu Yaban Koyunu
Yetifltirme Sahas›
Do¤a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlü¤ü taraf›ndan Anadolu Yaban Koyununun eskiden yaflam›fl
oldu¤u yerlere yeniden yerlefltirilmesi plan› çerçevesinde, Konya Bozda¤'daki üretme istasyonundan
nakledilen yaban koyunlar› sahaya yerlefltirilmifltir. Türkiye'de yaban hayvanlar›n›n eskiden yaflay›p
kayboldu¤u yerlere yeniden yerlefltirilmesi aç›s›ndan önemli bir yaban hayat› koruma sahas›d›r.
EL SANATLARI
AHfiAP
SU FIÇISI
72
KEND‹S‹NE HAS GÖRÜNTÜSÜ VE YAPIM TEKN‹⁄‹ ‹LE
NALLIHAN AHfiAP SU FIÇISININ TÜRK‹YE'DE BAfiKA
B‹R ÖRNE⁄‹ YOKTUR. ÇAM A⁄ACINDAN ‹MAL ED‹LEN
FIÇININ ESAS ÜRET‹M YER‹ NALLIHAN ‹LÇES‹ DÖVMEC‹
KÖYÜ'DÜR. FIÇI YAPIMININ YAfiAYAN USTALARI
NALLIHAN ‹LÇES‹NDE ‹KAMET EDEN MUSTAFA Ç‹FTÇ‹
VE SAF‹ BOZKURT'TUR. AHfiAP SU FIÇILARININ EN
ÖNEML‹ ÖZELL‹⁄‹ ANA GÖVDEYE EKLENEN ALT
PARÇANIN METAL Ç‹V‹ KULLANILMADAN
B‹RLEfiT‹R‹LMES‹D‹R. TABANINDAN SU SIZDIRMAMASI
DA USTANIN MAR‹FET‹N‹ GÖSTEREN B‹R ÖZELL‹KT‹R.
DOMATES ÜRET‹M‹
TARIM
olgunluğu gibi istekleri doğrultusunda
yetiştiriciliğe
önem vermektedir. Özellikle ihraç amaçlı domatesler
sarı olumda toplanırken, piyasaya dönük yetiştirilenler
ise kırmızı olumda hasat
edilmektedir. 2006 yılından
beri İlçede 8 milyon domates fidesi yetiştirilmekte, ortalama ürün verimi ise 510kg arasında değişmekle
beraber İlçe ortalaması 5 kg
olup 40.000 ton verim alınmaktadır. Bu da demektir ki
ortalama 0,50 YTL/kg dan
satan üretici ilçe ekonomisine 2 Milyon YTL gibi bir girdi sağlıyor demektir. Domates üreticileri bu güne kadar
en büyük sıkıntıyı pazarlama konusunda yaşarlarken
2007 yılında Nallıhan Kaymakamı Ömer Toraman'ın
girişim ve teşvikleriyle kurulan ve amacı ilçedeki
bütün sebze üreticilerini birlik çatısı altında toplamak,
tarım politikalarını oluş-
turarak uygulama koşullarını belirlemek, pazarda
etkin olabilmek ve çağdaş
üretim yöntemlerini kul-
lanıp, verimliliği artırarak
kırsal alan kalkınmasını gerçekleştirmek olan Nallıhan
Sebze Üreticileri Birliği ile
bu sıkıntının da zamanla
aşılacağı konusunda ilçede
sevindirici gelişmeler yaşanmaktadır. O
NAR ÜRET‹M‹
1
997 yılından beri Nallıhan İlçe Tarım Müdürlüğü'nün önderliğinde
başlatılan sırık F1 hibrit
domates yetiştiriciliği günümüzde Nallıhan ekonomisine büyük bir girdi sağlar hale
gelmiştir.
İlçemizde
ÇKS'ye kayıtlı 2400, kayıtlı
olmayan ise 3000 adet çiftçi
bulunmaktadır. Bu çiftçileri-
74
mizin %35-40'ı domates yetiştiriciliği yapmaktadır. Nallıhan genelinde 400 hektarlık
alanda domates yetiştirilmekte, bunun 300 hektarı sırık F1 hibrit oluştururken,
100 hektarlık alanda ise oturak F1 ile dedelerimizden
kalma domates çeşitleri yetiştirilmektedir. İlçede yüksek verimli hibrit F1 çeşitleri
ile oturak çeşitleri açık tarla
ziraatı şeklinde yetiştirilirken,
birçok çiftçi ise, fidelerinin
çoğunu alçak tünellerde yetiştirmekte, serası veya tünelleri olmayanlar ise Antalya'dan fide getirterek Mayıs
ayının 10. gününden itibaren
tarlaya şaşırtılmaktadır. Domates üretimi en erken Haziran ayının sonunda Nallı-
han'ın Yenice, Tekirler, Kuzucular ve Çamalan Köylerinde üretime başlamakta,
Kasım ayının sonuna kadar
üretime devam edilmektedir.
İlçemizde üretilen domateslerin %90'ı İstanbul piyasasına ve oradan da %50'si Arap
ülkelerine ihraç olmaktadır.
Bundan dolayı çiftçilerimiz
ihracatçıların çeşit ve hasat
Nall›han'da tar›msal ürün çeflitlili¤ini art›rmak ve buna ba¤l› bir istihdam oluflturarak köyden
kente göç sürecinin yavafllat›lmas› maksad›yla 2007 y›l› May›s ay›nda Nall›han Köylere Hizmet
Götürme Birli¤ince Yenice köyünde uygulamaya konulmufltur. Bir Akdeniz meyvesi olan nar›n
bu alanlarda yetifltirilmesi konusunda ‹lçe Tar›m Müdürlü¤ü'ünce yap›lan tespitlerin ard›ndan
proje toplam tutar› 30.580,875 YTL olan “Nar Yetifltiricili¤i Projesi” ile özellikle son y›llarda iç ve
d›fl pazarda çok talep gören ayr›ca pazarlanmas›nda sorun yaflanmayan nar meyvesinin Nall›han
ilçesinde yayg›nlaflt›r›lmas› hedeflenmifltir.. Bu do¤rultuda ilçeye ba¤l› Yenice köyünde 27 aileye
toplam 3500 adet tüplü nar fidan› da¤›t›m› yap›lm›flt›r. Proje dahilindeki nar fidanlar›
bedellerinin %75' i, çevre beton direk, payanda direk al›mlar›, ve nakliye giderleri toplam› olan
19.397,21 YTL'n›n Köylere Hizmet Götürme Birli¤ince karfl›lanmaktad›r. Nar yetifltiricili¤i
Projesi ile 27 ailenin, 1 y›l sonunda 1750 kg, 3. y›l›n sonunda ise 122 ton nar üretimi yaparak
183.000 YTL tutar›nda bir gelir elde etmesi bekleniyor.
YÖRESEL YEMEKLER
Nall›han Yemekleri
ÇORBALAR
Tarhana Çorbası
Yağ içine kıyma konularak kavruklanır. Üzerine salça ilave edilir. Daha
sonra soğuk su konur. İçine Nallıhan
Tarhanası ilave edilerek karıştırılarak
pişilir.
• Ovmaç Çorbası
• Kızılcık Çorbası
• Bulgur Çorbası
• Mantı Çorbası
• Toygar Çorbası
YÖRESEL YEMEKLER
PİLAVLAR
Kapama Pilav
Nallıhan çömlek çatlatan pirinci kullanılır. Pirinç önceden ıslatılır. Kızarmakta olan tereyağına doğranmış
soğan konularak kavruklanır. Tuz, karabiber ve bir diş
sarımsak ilave edilir. Genişçe tencereye konan etin üzerine pirinç yayılarak konulur, hafifçe tahta kaşıkla bastırılır. Sıcak su veya et suyu tahta kaşığın üzerinden
dökülür. Kısık ateşte pişirilir. Ateşten alınıp üstü örtülüp demlenmeye bırakılır. Daha sonra kapağı açılır. Tencerenin ağzında geniş bir kadayıf tepsisi kapatılarak ters
çevrilir. Etleri üstüne gelen pilavın görünümü nefistir. 2007
yılında Ankara Yöresel Yemek Yarışmasında Pilav Katogorisinde Nallıhan Kapama Pilavı birincilik ödülü almıştır.
• Börülceli Bulgur Pilavı
• Domatesli Pirinç Pilavı
• Çıklı Pilav (Karışık Pilav)
• Cimcik
76
77
YÖRESEL YEMEKLER
YAPRAK
SARMALAR
Zeytinyağlı Yaprak
Sarması
Nallıhan'da bağcılık önemli bir
yer tutar. İncecik tüysüz yapraklardan ve Nallıhan'ın lezzetli pirincinden yapılan yaprak sarmasının özelliklerinden biri de içine
bol maydanoz, dere otu, nane ve
yeşil soğan konulmasıdır.
Kuru soğan bol miktarda zeytinyağında kavrulur. Salçası konulduktan sonra pirinç ilâve edilir,
bekletilir. Biraz soğuduktan sonra
yapraklara konularak ince ince
kalem gibi sarılır. Toprak kaba
(güvece) dizilirken özen gösterilir
ve ortası boş bırakılır. Pişerken bu
boşluktan sarmanın suyu kontrol
edilir.
Yaprak sarması düğün, bayram ve
özel günlerde mutlaka yapılır.
2007 yılında “Ankara Yöresel
Yemek Yarışması”nda Zeytinyağlılar kategorisinde “Nallıhan
Yaprak Sarma” birincilik ödülü
almıştır.
YÖRESEL YEMEKLER
ET YEMEKLERİ
Güveç
Kuşbaşı kuzu etinden yapılır. Et güveçe konularak kısık ateşte suyunu salıp tekrar çekene
kadar pişirilir. Üzerine doğranmış soğan domates biber, bol sarımsak ve tuz ilave edilir.
Fırına verilir.
• Çükel
• Kafa
• Oturtma
• Gorçan
• Sırım
Etli Yaprak
Sarması
Kuzu etinden ve kuyruğundan kıyma çektirilir. Bol yeşillik ve pirinç,
salça, bol kıyılmış kuru soğan, tuz,
karabiber konulur. Sıcak su ilâve
edilerek karıştırılır.
İnce küçük yapraklara sarılır, çömleğe karışık olarak konulur. Zeytinyağlı sarma gibi dizilmez. Kısık
ateşte pişirilir.
78
79
YÖRESEL YEMEKLER
HAMUR İŞLERİ
Yufka Böreği
Yufkalar saçta pişirilerek önceden hazırlanır,
kurutulur. Börek yapılacağı zaman süt, yumurta ve ev nişastası karışım hazırlanır. Kuru
yufkalar bu karışımda ısıtılarak yağlanmış tepsiye dizilir. Arasına kavrulmuş soğan, ceviz ve
kavrulmuş kıyma (veya peynirli) konulur. Bu
birkaç kat tekrarlanır. Sonra kömürde alt üst
çevrilerek pişirilir.
Keşli Makarna
Ev makarnası haşlanır. Soğuk sudan geçirilerek süzülür. Arasına keş dökülerek makarna
tepsiye çıkarılır. Üzerine kızarmış tereyağ dökülür. Arzuya göre keşle birlikte cevizde dökülür.
Nallıhan Simiti
Un, tuz, yaş maya, pekmez, susam ve su kullanılır.
Öncelikle hamur hazırlanır. (un, tuz, su, yaş
maya) Bir süre hamur dinlendirildikten sonra
hamur fitil şeklinde uzatılıp şekil verilir ve
kaynamış pekmezin içine atılır. Daha sonra
odun fırınında (taş fırın) susamlanarak pişirilir.
TATLILAR
Baklava
• Kaşıktan Çıkarma (Suya atma)
• Malak (Karma Malak)
• Keş
• Pirpir
• Ayman Böreği
• Kül Çöreği
• Çullu Gözleme
• Cevizli Bayram Çöreği
• Susamlı Halka (Tekirler Yöresi)
• Fırın Kabağı
• Keşkek (Hersek)
• Sarıyar Turşusu
• Tetir Turşusu
Nallıhan
Nallıhan baklavasının
baklavasının özellikleri:
özellikleri: 45
45 kat
kat yapılarak
yapılarak içiiçinin
nin iyi
iyi pişirilmesi
pişirilmesi Nallıhan'da
Nallıhan'da yetişen
yetişen yağlı
yağlı lezzetli
lezzetli bir
bir
ceviz
ceviz kullanılmasıdır.
kullanılmasıdır.
••Höşmerim
Höşmerim
••Oklava
Oklava Baklavası
Baklavası
••Sarığı
Sarığı Burma
Burma
(Saraylı,
(Saraylı, Delioğlan
Delioğlan Sarığı)
Sarığı)
••Tırtır
Tırtır veya
veya Büzme
Büzme Baklava
Baklava
••Un
Un Helvası
Helvası
••Çekme
Çekme Helva
Helva
••Nişasta
Nişasta Helvası
Helvası
••Keçierik
Keçierik Pestili
Pestili
81
ÜÇ YAZAR ÜÇ KİTAP
Nallıhanlı üç değerli araştırmacı yazar, kitaplarla Nallıhan'ı her yönüyle işlemişler. TRT program yapımcısı Mesut Şener, ilçenin tarihini, coğrafi yapısını, gezilecek görülecek yerlerini, yemeklerini örf ve adetlerini “Nallıhan” isimli kitabında anlatmış.
Edebiyat, kültür ve spor alanlarında etkin çalışmaları bulunan
gazeteci Ali Nusret Mutlu'da, “Her Yönü ile Nallıhan'ın Dünü ve
Bugünü”nü yazmış. Mutlu'nun kitabında da Nallıhan ile ilgili her
konuyu bulmanız mümkün.
Tarih öğretmeni Mehmet Öztürk tarafından Nallıhan için derlenen
üçüncü kitap "Aydınlatan İnsanlar Diyarı Nallıhan ve Kültür
Değerleri" Nallıhan'ın tanıtımına önemli katkılar sağlıyor.
ÖNEMLİ TELEFONLAR
Nallıhan Kaymakamlığı:
Adres: Hükümet Konağı Nallıhan/ANKARA
Tel: 0312 785 10 07 • Faks: 0312 785 20 01
[email protected]
www.nallihan.gov.tr
Nallıhan Belediyesi:
Tel: 0312 785 10 11 • Faks: 0312 785 45 60
[email protected]
www.nallihan.bel.tr
Çayırhan Belediyesi:
Adres: Cumhuriyet Caddesi, Hürriyet Bulvarı No:13
06922 Çayırhan / ANKARA
Tel: 0312 796 10 01-0312 796 04 38 • Faks: 0312 796 10 20
[email protected]
www.cayirhan.bel.tr
Sarıyar Kasabası:
Tel: 0312 791 10 01 • Faks: 0312 791 10 02
[email protected]
?O2@@@6Ke?O2@@@@@6X
?W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@1
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1?
?W2@@6X?h
O&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L
?7@@@@)Kh
W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?
?@@@@@@@@@@6X?e
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X
J@@@@@@@@@@@1?e
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?hf7@@@@@@@@@@@@Le
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Xhe?J@@@@@@@@@@@@@1e
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1he?7@@@@@@@@@@@@@5e
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?hJ@@@@@@@@@@@@@0Ye
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Kh7@@@@@@(M?h
?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6Kg@@@@@@@Hhe
?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6K?O2@@@@@@@5?he
?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@H?he
?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5hf
J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@Hhf
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5?hf
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(Y?hf
?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Yhg
?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(M
J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Y?
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M
@@@@@@@@@@@@@@@(?4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?
@@@@@(Y@@@@@@@@He?I4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?
?J@@@@(Y?@@@@@@@5?he?@@@@@@@(Y@@@@@@@?
?7@@@(Y??@@@@@@@H?he?@@@@@@0Y?3@@@@@@?
J@@@(Ye?@@@@@@5hf?@@@@(M?eN@@@@@@?
7@@@H?e?@@@@@@Hhf?@@@@Hf?3@@@@@?
?J@@@5f?@@@@@5?hfJ@@@5?f?N@@@@@?
?7@@@Hf?@@@@@H?hf7@@@H?g3@@@@?
?@@@5?f?@@@@5
@@@5hV'@@@L
?@@@H?f?@@@@Hhf?J@@@Hh?N@@@1
J@@5gJ@@@@?hf?7@@@?he@@@@
7@@Hg7@@@@?hf?@@@@?he@@@@
?J@@5?g3@@@@?hf?@@@5?he3@@@L?
?7@@H?gN@@@@?hfJ@@@H?heN@@@1?
J@@5h?3@@@Lhf7@@@hf?@@@@?
7@@Hh?V'@@1hf@@@5hf?3@@@L
?J@@5?heV'@@L?he@@@Hhf?V'@@1
?7@@H?he?N@@1?h?J@@@?
N@@@L?
?@@@
@@@Lh?7@@5?
?3@@1?
?@@@
3@@1h?@@@H?
?N@@@L
J@@@
N@@@L?gJ@@@L?
3@@)X?
7@@@
?@@@1?g7@@@1?
N@@@1?
@@@5
?@@@@?g@@@@@L
?@@@@L
@@@H
?3@@@@6Kf@@@@@1
?@@@@1
@@@?
?N@@@@@@6Xe3@@@@@
?@@@@@L?
@@@@@@@1eV4@@@@
?3@@@@1?
?I'@@@@@gI@
?V4@@@@?
V4@0M?
?O2@@@6Ke?O2@@@@@6X
?W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@1
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1?
?W2@@6X?h
O&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L
?7@@@@)Kh
W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?
?@@@@@@@@@@6X?e
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X
J@@@@@@@@@@@1?e
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?hf7@@@@@@@@@@@@Le
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Xhe?J@@@@@@@@@@@@@1e
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1he?7@@@@@@@@@@@@@5e
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?hJ@@@@@@@@@@@@@0Ye
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Kh7@@@@@@(M?h
?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6Kg@@@@@@@Hhe
?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6K?O2@@@@@@@5?he
?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@H?he
?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5hf
J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@Hhf
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5?hf
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(Y?hf
?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Yhg
?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(M
J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Y?
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M
@@@@@@@@@@@@@@@(?4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?
@@@@@(Y@@@@@@@@He?I4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?
?J@@@@(Y?@@@@@@@5?he?@@@@@@@(Y@@@@@@@?
?7@@@(Y??@@@@@@@H?he?@@@@@@0Y?3@@@@@@?
J@@@(Ye?@@@@@@5hf?@@@@(M?eN@@@@@@?
7@@@H?e?@@@@@@Hhf?@@@@Hf?3@@@@@?
?J@@@5f?@@@@@5?hfJ@@@5?f?N@@@@@?
?7@@@Hf?@@@@@H?hf7@@@H?g3@@@@?
?@@@5?f?@@@@5
@@@5hV'@@@L
?@@@H?f?@@@@Hhf?J@@@Hh?N@@@1
J@@5gJ@@@@?hf?7@@@?he@@@@
7@@Hg7@@@@?hf?@@@@?he@@@@
?J@@5?g3@@@@?hf?@@@5?he3@@@L?
?7@@H?gN@@@@?hfJ@@@H?heN@@@1?
J@@5h?3@@@Lhf7@@@hf?@@@@?
7@@Hh?V'@@1hf@@@5hf?3@@@L
?J@@5?heV'@@L?he@@@Hhf?V'@@1
?7@@H?he?N@@1?h?J@@@?
N@@@L?
?@@@
@@@Lh?7@@5?
?3@@1?
?@@@
3@@1h?@@@H?
?N@@@L
J@@@
N@@@L?gJ@@@L?
3@@)X?
7@@@
?@@@1?g7@@@1?
N@@@1?
@@@5
?@@@@?g@@@@@L
?@@@@L
@@@H
?3@@@@6Kf@@@@@1
?@@@@1
@@@?
?N@@@@@@6Xe3@@@@@
?@@@@@L?
@@@@@@@1eV4@@@@
?3@@@@1?
?I'@@@@@gI@
?V4@@@@?
V4@0M?
KONAKLAMA ve ULAŞIM
?O2@@@6Ke?O2@@@@@6X
?W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@1
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1?
?W2@@6X?h
O&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L
?7@@@@)Kh
W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?
?@@@@@@@@@@6X?e
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X
J@@@@@@@@@@@1?e
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?hf7@@@@@@@@@@@@Le
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Xhe?J@@@@@@@@@@@@@1e
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1he?7@@@@@@@@@@@@@5e
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?hJ@@@@@@@@@@@@@0Ye
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Kh7@@@@@@(M?h
?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6Kg@@@@@@@Hhe
?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6K?O2@@@@@@@5?he
?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@H?he
?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5hf
J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@Hhf
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5?hf
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(Y?hf
?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Yhg
?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(M
J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Y?
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M
@@@@@@@@@@@@@@@(?4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?
@@@@@(Y@@@@@@@@He?I4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?
?J@@@@(Y?@@@@@@@5?he?@@@@@@@(Y@@@@@@@?
?7@@@(Y??@@@@@@@H?he?@@@@@@0Y?3@@@@@@?
J@@@(Ye?@@@@@@5hf?@@@@(M?eN@@@@@@?
7@@@H?e?@@@@@@Hhf?@@@@Hf?3@@@@@?
?J@@@5f?@@@@@5?hfJ@@@5?f?N@@@@@?
?7@@@Hf?@@@@@H?hf7@@@H?g3@@@@?
?@@@5?f?@@@@5
@@@5hV'@@@L
?@@@H?f?@@@@Hhf?J@@@Hh?N@@@1
J@@5gJ@@@@?hf?7@@@?he@@@@
7@@Hg7@@@@?hf?@@@@?he@@@@
?J@@5?g3@@@@?hf?@@@5?he3@@@L?
?7@@H?gN@@@@?hfJ@@@H?heN@@@1?
J@@5h?3@@@Lhf7@@@hf?@@@@?
7@@Hh?V'@@1hf@@@5hf?3@@@L
?J@@5?heV'@@L?he@@@Hhf?V'@@1
?7@@H?he?N@@1?h?J@@@?
N@@@L?
?@@@
@@@Lh?7@@5?
?3@@1?
?@@@
3@@1h?@@@H?
?N@@@L
J@@@
N@@@L?gJ@@@L?
3@@)X?
7@@@
?@@@1?g7@@@1?
N@@@1?
@@@5
?@@@@?g@@@@@L
?@@@@L
@@@H
?3@@@@6Kf@@@@@1
?@@@@1
@@@?
?N@@@@@@6Xe3@@@@@
?@@@@@L?
@@@@@@@1eV4@@@@
?3@@@@1?
?I'@@@@@gI@
?V4@@@@?
V4@0M?
?O2@@@6Ke?O2@@@@@6X
?W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@1
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1?
?W2@@6X?h
O&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L
?7@@@@)Kh
W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?
?@@@@@@@@@@6X?e
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X
J@@@@@@@@@@@1?e
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?hf7@@@@@@@@@@@@Le
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Xhe?J@@@@@@@@@@@@@1e
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1he?7@@@@@@@@@@@@@5e
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?hJ@@@@@@@@@@@@@0Ye
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Kh7@@@@@@(M?h
?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6Kg@@@@@@@Hhe
?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6K?O2@@@@@@@5?he
?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@H?he
?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5hf
J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@Hhf
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5?hf
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(Y?hf
?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Yhg
?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(M
J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Y?
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M
@@@@@@@@@@@@@@@(?4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?
@@@@@(Y@@@@@@@@He?I4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?
?J@@@@(Y?@@@@@@@5?he?@@@@@@@(Y@@@@@@@?
?7@@@(Y??@@@@@@@H?he?@@@@@@0Y?3@@@@@@?
J@@@(Ye?@@@@@@5hf?@@@@(M?eN@@@@@@?
7@@@H?e?@@@@@@Hhf?@@@@Hf?3@@@@@?
?J@@@5f?@@@@@5?hfJ@@@5?f?N@@@@@?
?7@@@Hf?@@@@@H?hf7@@@H?g3@@@@?
?@@@5?f?@@@@5
@@@5hV'@@@L
?@@@H?f?@@@@Hhf?J@@@Hh?N@@@1
J@@5gJ@@@@?hf?7@@@?he@@@@
7@@Hg7@@@@?hf?@@@@?he@@@@
?J@@5?g3@@@@?hf?@@@5?he3@@@L?
?7@@H?gN@@@@?hfJ@@@H?heN@@@1?
J@@5h?3@@@Lhf7@@@hf?@@@@?
7@@Hh?V'@@1hf@@@5hf?3@@@L
?J@@5?heV'@@L?he@@@Hhf?V'@@1
?7@@H?he?N@@1?h?J@@@?
N@@@L?
?@@@
@@@Lh?7@@5?
?3@@1?
?@@@
3@@1h?@@@H?
?N@@@L
J@@@
N@@@L?gJ@@@L?
3@@)X?
7@@@
?@@@1?g7@@@1?
N@@@1?
@@@5
?@@@@?g@@@@@L
?@@@@L
@@@H
?3@@@@6Kf@@@@@1
?@@@@1
@@@?
?N@@@@@@6Xe3@@@@@
?@@@@@L?
@@@@@@@1eV4@@@@
?3@@@@1?
?I'@@@@@gI@
?V4@@@@?
V4@0M?
?O2@@@6Ke?O2@@@@@6X
?W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@1
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1?
?W2@@6X?h
O&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L
?7@@@@)Kh
W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?
?@@@@@@@@@@6X?e
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X
J@@@@@@@@@@@1?e
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?hf7@@@@@@@@@@@@Le
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Xhe?J@@@@@@@@@@@@@1e
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1he?7@@@@@@@@@@@@@5e
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?hJ@@@@@@@@@@@@@0Ye
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Kh7@@@@@@(M?h
?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6Kg@@@@@@@Hhe
?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6K?O2@@@@@@@5?he
?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@H?he
?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5hf
J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@Hhf
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5?hf
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(Y?hf
?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Yhg
?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(M
J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Y?
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M
@@@@@@@@@@@@@@@(?4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?
@@@@@(Y@@@@@@@@He?I4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?
?J@@@@(Y?@@@@@@@5?he?@@@@@@@(Y@@@@@@@?
?7@@@(Y??@@@@@@@H?he?@@@@@@0Y?3@@@@@@?
J@@@(Ye?@@@@@@5hf?@@@@(M?eN@@@@@@?
7@@@H?e?@@@@@@Hhf?@@@@Hf?3@@@@@?
?J@@@5f?@@@@@5?hfJ@@@5?f?N@@@@@?
?7@@@Hf?@@@@@H?hf7@@@H?g3@@@@?
?@@@5?f?@@@@5
@@@5hV'@@@L
?@@@H?f?@@@@Hhf?J@@@Hh?N@@@1
J@@5gJ@@@@?hf?7@@@?he@@@@
7@@Hg7@@@@?hf?@@@@?he@@@@
?J@@5?g3@@@@?hf?@@@5?he3@@@L?
?7@@H?gN@@@@?hfJ@@@H?heN@@@1?
J@@5h?3@@@Lhf7@@@hf?@@@@?
7@@Hh?V'@@1hf@@@5hf?3@@@L
?J@@5?heV'@@L?he@@@Hhf?V'@@1
?7@@H?he?N@@1?h?J@@@?
N@@@L?
?@@@
@@@Lh?7@@5?
?3@@1?
?@@@
3@@1h?@@@H?
?N@@@L
J@@@
N@@@L?gJ@@@L?
3@@)X?
7@@@
?@@@1?g7@@@1?
N@@@1?
@@@5
?@@@@?g@@@@@L
?@@@@L
@@@H
?3@@@@6Kf@@@@@1
?@@@@1
@@@?
?N@@@@@@6Xe3@@@@@
?@@@@@L?
@@@@@@@1eV4@@@@
?3@@@@1?
?I'@@@@@gI@
?V4@@@@?
V4@0M?
?O2@@@6Ke?O2@@@@@6X
?W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@1
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1?
?W2@@6X?h
O&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L
?7@@@@)Kh
W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?
?@@@@@@@@@@6X?e
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X
J@@@@@@@@@@@1?e
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?hf7@@@@@@@@@@@@Le
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Xhe?J@@@@@@@@@@@@@1e
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1he?7@@@@@@@@@@@@@5e
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?hJ@@@@@@@@@@@@@0Ye
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Kh7@@@@@@(M?h
?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6Kg@@@@@@@Hhe
?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6K?O2@@@@@@@5?he
?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@H?he
?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5hf
J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@Hhf
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5?hf
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(Y?hf
?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Yhg
?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(M
J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Y?
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M
@@@@@@@@@@@@@@@(?4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?
@@@@@(Y@@@@@@@@He?I4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?
?J@@@@(Y?@@@@@@@5?he?@@@@@@@(Y@@@@@@@?
?7@@@(Y??@@@@@@@H?he?@@@@@@0Y?3@@@@@@?
J@@@(Ye?@@@@@@5hf?@@@@(M?eN@@@@@@?
7@@@H?e?@@@@@@Hhf?@@@@Hf?3@@@@@?
?J@@@5f?@@@@@5?hfJ@@@5?f?N@@@@@?
?7@@@Hf?@@@@@H?hf7@@@H?g3@@@@?
?@@@5?f?@@@@5
@@@5hV'@@@L
?@@@H?f?@@@@Hhf?J@@@Hh?N@@@1
J@@5gJ@@@@?hf?7@@@?he@@@@
7@@Hg7@@@@?hf?@@@@?he@@@@
?J@@5?g3@@@@?hf?@@@5?he3@@@L?
?7@@H?gN@@@@?hfJ@@@H?heN@@@1?
J@@5h?3@@@Lhf7@@@hf?@@@@?
7@@Hh?V'@@1hf@@@5hf?3@@@L
?J@@5?heV'@@L?he@@@Hhf?V'@@1
?7@@H?he?N@@1?h?J@@@?
N@@@L?
?@@@
@@@Lh?7@@5?
?3@@1?
?@@@
3@@1h?@@@H?
?N@@@L
J@@@
N@@@L?gJ@@@L?
3@@)X?
7@@@
?@@@1?g7@@@1?
N@@@1?
@@@5
?@@@@?g@@@@@L
?@@@@L
@@@H
?3@@@@6Kf@@@@@1
?@@@@1
@@@?
?N@@@@@@6Xe3@@@@@
?@@@@@L?
@@@@@@@1eV4@@@@
?3@@@@1?
?I'@@@@@gI@
?V4@@@@?
V4@0M?
?O2@@@6Ke?O2@@@@@6X
?W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@1
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1?
?W2@@6X?h
O&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L
?7@@@@)Kh
W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?
?@@@@@@@@@@6X?e
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X
J@@@@@@@@@@@1?e
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?hf7@@@@@@@@@@@@Le
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Xhe?J@@@@@@@@@@@@@1e
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1he?7@@@@@@@@@@@@@5e
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?hJ@@@@@@@@@@@@@0Ye
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Kh7@@@@@@(M?h
?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6Kg@@@@@@@Hhe
?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6K?O2@@@@@@@5?he
?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@H?he
?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5hf
J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@Hhf
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5?hf
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(Y?hf
?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Yhg
?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(M
J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Y?
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M
@@@@@@@@@@@@@@@(?4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?
@@@@@(Y@@@@@@@@He?I4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?
?J@@@@(Y?@@@@@@@5?he?@@@@@@@(Y@@@@@@@?
?7@@@(Y??@@@@@@@H?he?@@@@@@0Y?3@@@@@@?
J@@@(Ye?@@@@@@5hf?@@@@(M?eN@@@@@@?
7@@@H?e?@@@@@@Hhf?@@@@Hf?3@@@@@?
?J@@@5f?@@@@@5?hfJ@@@5?f?N@@@@@?
?7@@@Hf?@@@@@H?hf7@@@H?g3@@@@?
?@@@5?f?@@@@5
@@@5hV'@@@L
?@@@H?f?@@@@Hhf?J@@@Hh?N@@@1
J@@5gJ@@@@?hf?7@@@?he@@@@
7@@Hg7@@@@?hf?@@@@?he@@@@
?J@@5?g3@@@@?hf?@@@5?he3@@@L?
?7@@H?gN@@@@?hfJ@@@H?heN@@@1?
J@@5h?3@@@Lhf7@@@hf?@@@@?
7@@Hh?V'@@1hf@@@5hf?3@@@L
?J@@5?heV'@@L?he@@@Hhf?V'@@1
?7@@H?he?N@@1?h?J@@@?
N@@@L?
?@@@
@@@Lh?7@@5?
?3@@1?
?@@@
3@@1h?@@@H?
?N@@@L
J@@@
N@@@L?gJ@@@L?
3@@)X?
7@@@
?@@@1?g7@@@1?
N@@@1?
@@@5
?@@@@?g@@@@@L
?@@@@L
@@@H
?3@@@@6Kf@@@@@1
?@@@@1
@@@?
?N@@@@@@6Xe3@@@@@
?@@@@@L?
@@@@@@@1eV4@@@@
?3@@@@1?
?I'@@@@@gI@
?V4@@@@?
V4@0M?
Nallıhan Turizm Gönüllüleri Derneği:
Tel: 0312 785 59 35 • GSM: 0533 652 34 29
[email protected]
Nallıhan Belediyesi Turizm Bürosu:
Tel: 0312 785 53 93 • GSM: 0533 652 34 29
[email protected]
www.nallihan.bel.tr.
ULAŞIM
Hantur-Ayhantur
Tel: 0312 785 15 77 - 0312 785 24 99
Şirin Nallıhan:
Tel: 0312 785 14 43
KONAKLAMA:
Nallıhan Öğretmen Evi
Tel: 0312 785 23 74
82
?O2@@@6Ke?O2@@@@@6X
?W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@1
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1?
?W2@@6X?h
O&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L
?7@@@@)Kh
W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?
?@@@@@@@@@@6X?e
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X
J@@@@@@@@@@@1?e
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?hf7@@@@@@@@@@@@Le
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Xhe?J@@@@@@@@@@@@@1e
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1he?7@@@@@@@@@@@@@5e
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?hJ@@@@@@@@@@@@@0Ye
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Kh7@@@@@@(M?h
?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6Kg@@@@@@@Hhe
?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6K?O2@@@@@@@5?he
?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@H?he
?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5hf
J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@Hhf
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5?hf
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(Y?hf
?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Yhg
?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(M
J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Y?
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M
@@@@@@@@@@@@@@@(?4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?
@@@@@(Y@@@@@@@@He?I4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?
?J@@@@(Y?@@@@@@@5?he?@@@@@@@(Y@@@@@@@?
?7@@@(Y??@@@@@@@H?he?@@@@@@0Y?3@@@@@@?
J@@@(Ye?@@@@@@5hf?@@@@(M?eN@@@@@@?
7@@@H?e?@@@@@@Hhf?@@@@Hf?3@@@@@?
?J@@@5f?@@@@@5?hfJ@@@5?f?N@@@@@?
?7@@@Hf?@@@@@H?hf7@@@H?g3@@@@?
?@@@5?f?@@@@5
@@@5hV'@@@L
?@@@H?f?@@@@Hhf?J@@@Hh?N@@@1
J@@5gJ@@@@?hf?7@@@?he@@@@
7@@Hg7@@@@?hf?@@@@?he@@@@
?J@@5?g3@@@@?hf?@@@5?he3@@@L?
?7@@H?gN@@@@?hfJ@@@H?heN@@@1?
J@@5h?3@@@Lhf7@@@hf?@@@@?
7@@Hh?V'@@1hf@@@5hf?3@@@L
?J@@5?heV'@@L?he@@@Hhf?V'@@1
?7@@H?he?N@@1?h?J@@@?
N@@@L?
?@@@
@@@Lh?7@@5?
?3@@1?
?@@@
3@@1h?@@@H?
?N@@@L
J@@@
N@@@L?gJ@@@L?
3@@)X?
7@@@
?@@@1?g7@@@1?
N@@@1?
@@@5
?@@@@?g@@@@@L
?@@@@L
@@@H
?3@@@@6Kf@@@@@1
?@@@@1
@@@?
?N@@@@@@6Xe3@@@@@
?@@@@@L?
@@@@@@@1eV4@@@@
?3@@@@1?
?I'@@@@@gI@
?V4@@@@?
V4@0M?
?V4@@@@?
?3@@@@1?
?@@@@@L?
?@@@@1
?@@@@L
I@
N@@@1?
@@
3@@)X?
V4@0M?
@@@@
?N@@@L
@@@1
?3@@1?
?I'@@@@@g
@@@L
N@@@L?
@@@@@@@1eV4@@
@@1?
?N@@@@@@6Xe3@
@@L?
?3@@@L
?3@@@@6Kf@@
f?V'@@1
@@H?
?@@@@?
?@@@@?g@@
@@5?
?@@@1?g7@
eN@@@1?
?J@@@?
N@@@L?gJ@
e@@@Hh e3@@@L?
@@@?
3@@1h?@
e@@@@
@@@H
@@@Lh?7 @@@5hf
7@@@hf
e@@@@
@@@5
J@@@H?h
?N@@@1
7@@@
@@@L
e?N@@1?h
?@@@5?h
J@@@
@@@?
eV'@@L?h
?@@@@?h
'@@1hf
?@@@
@@@?
?7@@@?h
@@@Lhf
?@@@
@@@?
?J@@@Hh
@@@?hf
@@@5hV'
?7@@H?h
@@@?
@@@?hf
7@@@H?g3@
?J@@5?h
@@@?
@?hf
7@@Hh?V
J@@@5?f?N@@
@@@?
@?hf
g
J@@5h?3
@?
f
?@@@@Hf?3@@
@Hhf
?7@@H?gN@
@?
f
?@@@@(M?eN@@@
@5
?J@@5?g3@
@@@@0M
f
?@@@@@@0Y?3@@@
7@@Hg7@@@
@@H?hf
@@@@@@@0Y?
f
?@@@@@@@(Y@@@@
J@@5gJ@@@
@@5?hf
@@@@@@@@@@@@@@
@@@@@@@@(M
@Hhf
?@@@H?f?@@@
@@@@@@@@@@@@@@
@@@@@@@@@@0Yh
@5hf
?@@@5?f?@@@
@@@@@@@@@(Y?h
he
@@@@@@@@@@@@@@
@@H?he
?7@@@Hf?@@@
@@@@@@@@@@5?h
he
@@@@@@@@@@@@@@
@@5?he
?J@@@5f?@@@
@@@@@@@@@@@Hh
@He?I4@@@@@@@
he
@@@@@@@@@@@@@@
7@@@H?e?@@@@@
0Ye
@@@@@@@@@@@5h
@(?4@@@@@@@@@@
@@@@@@@@@@@@@@
J@@@(Ye?@@@@@
@@@@@@@@@@@@@@
@@@@@@@@@@@@H?
@@@@@@@@@@@@@@
@@@5e
?7@@@(Y??@@@@@
@@@@@@@@@@@@@@
6K?O2@@@@@@@5?
@@@@@@@@@@@@@@
@@@1e
?J@@@@(Y?@@@@@
7@@@@@@(M?h
@@@@@@@@@@@@@@
@@@@@(Y@@@@@@@
g@@@@@@@H
@@@@@@@@@@@@@@
e
@@@Le
J@@@@@@@@@@@@@
@@@@@@@@@@@@@@
@@@@@@@@@@@@@@
@@@@@@@@@@@@@@
e
@@@@@@@@@@@@@@
@@@@@@@@@@@@@@
7@@@@@@@@@@@@@
e?7@@@@@@@@@@
@@@@@@@@@@@@@@
@@@@@@@@@@@@@@
J@@@@@@@@@@@@@
e?J@@@@@@@@@@
@@@@@@@@@@@@@@
@@@@@@@@@@@@6K
?7@@@@@@@@@@@@
J@@@@@@@@@@@1?
f7@@@@@@@@@
@@@@@@@@)Kh
@@@@@@@@@@@@@@
?J@@@@@@@@@@@@
?@@@@@@@@@@6X?
@@@@@@@@L?h
@@@@@@@@@@@@@@
@@@@@@@@@@@@@@
?7@@@@)Kh
@@@@@@@1h
7@@@@@@@@@@@@@
@@@@@@@@@@@@@@
?W2@@6X?h
@@@@@@)Xh
J@@@@@@@@@@@@@
@@@@@@@@@@@@@@
@@@)X?h
@@@@@@@@@@@@@@
?@@@@@@@@@@@@@
@@)X
@@@@@@@@@@@@@@
X?
?@@@@@@@@@@@@@
@@@@@@@@@@@@@@
?7@@@@@@@@@@@@
@@@@@@@@@@@@@@
?J@@@@@@@@@@@@
@@@@@@@@@@@@@@
@@@@@@@@@@@@@@
@@@@@@@@@@@@@@
7@@@@@@@@@@@@@
@@@@@@@@@@@@@)
@@@@@@@@@@@L
W&@@@@@@@@@@@@
@@@@@@@@@@1?
?W&@@@@@@@@@@@
@@@@@@@@L?
W&@@@@@@@@@@@@
@@@@@@@1
?W&@@@@@@@@@@@
@@@@6X
W2@@@@@@@@@@@@
O&@@@@@@@@@@@@
?W&@@@@@@@@@@@
W&@@@@@@@@@@@@
?W2@@@@@@@@@@@
?O2@@@6Ke?O2@
Nallıhan'a gelenler ilçedeki Öğretmen Evi'nde
konaklayabilirler. Nallıhan İlçe Merkezi Ankara- Nallıhan arasındaki
D-140 karayolu üzerinde yer alır.Başkent Ankara'ya 167, Bolu'ya
100, Eskişehir'e 120 ve
Sakarya'ya 142 km.
uzaklıktadır. Ankara'nın
Etlik Garajlarından hizmet veren 2 otobüs firması aracılığı ile
Nallıhan'a ulaşılabilir. Eskişehir'den her gün Nallıhan'a otobüs
kalkmaktadır.
?O2@@@6Ke?O2@@@@@6X
?W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@1
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1?
?W2@@6X?h
O&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L
?7@@@@)Kh
W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?
?@@@@@@@@@@6X?e
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X
J@@@@@@@@@@@1?e
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?hf7@@@@@@@@@@@@Le
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Xhe?J@@@@@@@@@@@@@1e
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1he?7@@@@@@@@@@@@@5e
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?hJ@@@@@@@@@@@@@0Ye
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Kh7@@@@@@(M?h
?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6Kg@@@@@@@Hhe
?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6K?O2@@@@@@@5?he
?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@H?he
?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5hf
J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@Hhf
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5?hf
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(Y?hf
?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Yhg
?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(M
J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Y?
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M
@@@@@@@@@@@@@@@(?4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?
@@@@@(Y@@@@@@@@He?I4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?
?J@@@@(Y?@@@@@@@5?he?@@@@@@@(Y@@@@@@@?
?7@@@(Y??@@@@@@@H?he?@@@@@@0Y?3@@@@@@?
J@@@(Ye?@@@@@@5hf?@@@@(M?eN@@@@@@?
7@@@H?e?@@@@@@Hhf?@@@@Hf?3@@@@@?
?J@@@5f?@@@@@5?hfJ@@@5?f?N@@@@@?
?7@@@Hf?@@@@@H?hf7@@@H?g3@@@@?
?@@@5?f?@@@@5
@@@5hV'@@@L
?@@@H?f?@@@@Hhf?J@@@Hh?N@@@1
J@@5gJ@@@@?hf?7@@@?he@@@@
7@@Hg7@@@@?hf?@@@@?he@@@@
?J@@5?g3@@@@?hf?@@@5?he3@@@L?
?7@@H?gN@@@@?hfJ@@@H?heN@@@1?
J@@5h?3@@@Lhf7@@@hf?@@@@?
7@@Hh?V'@@1hf@@@5hf?3@@@L
?J@@5?heV'@@L?he@@@Hhf?V'@@1
?7@@H?he?N@@1?h?J@@@?
N@@@L?
?@@@
@@@Lh?7@@5?
?3@@1?
?@@@
3@@1h?@@@H?
?N@@@L
J@@@
N@@@L?gJ@@@L?
3@@)X?
7@@@
?@@@1?g7@@@1?
N@@@1?
@@@5
?@@@@?g@@@@@L
?@@@@L
@@@H
?3@@@@6Kf@@@@@1
?@@@@1
@@@?
?N@@@@@@6Xe3@@@@@
?@@@@@L?
@@@@@@@1eV4@@@@
?3@@@@1?
?I'@@@@@gI@
?V4@@@@?
V4@0M?
?O2@@@6Ke?O2@@@@@6X
?W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@1
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1?
?W2@@6X?h
O&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L
?7@@@@)Kh
W2@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?
?@@@@@@@@@@6X?e
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X
J@@@@@@@@@@@1?e
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?hf7@@@@@@@@@@@@Le
?W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Xhe?J@@@@@@@@@@@@@1e
W&@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1he?7@@@@@@@@@@@@@5e
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L?hJ@@@@@@@@@@@@@0Ye
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)Kh7@@@@@@(M?h
?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6Kg@@@@@@@Hhe
?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6K?O2@@@@@@@5?he
?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@H?he
?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5hf
J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@Hhf
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5?hf
@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(Y?hf
?J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Yhg
?7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(M
J@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0Y?
7@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@0M
@@@@@@@@@@@@@@@(?4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?
@@@@@(Y@@@@@@@@He?I4@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?
?J@@@@(Y?@@@@@@@5?he?@@@@@@@(Y@@@@@@@?
?7@@@(Y??@@@@@@@H?he?@@@@@@0Y?3@@@@@@?
J@@@(Ye?@@@@@@5hf?@@@@(M?eN@@@@@@?
7@@@H?e?@@@@@@Hhf?@@@@Hf?3@@@@@?
?J@@@5f?@@@@@5?hfJ@@@5?f?N@@@@@?
?7@@@Hf?@@@@@H?hf7@@@H?g3@@@@?
?@@@5?f?@@@@5
@@@5hV'@@@L
?@@@H?f?@@@@Hhf?J@@@Hh?N@@@1
J@@5gJ@@@@?hf?7@@@?he@@@@
7@@Hg7@@@@?hf?@@@@?he@@@@
?J@@5?g3@@@@?hf?@@@5?he3@@@L?
?7@@H?gN@@@@?hfJ@@@H?heN@@@1?
J@@5h?3@@@Lhf7@@@hf?@@@@?
7@@Hh?V'@@1hf@@@5hf?3@@@L
?J@@5?heV'@@L?he@@@Hhf?V'@@1
?7@@H?he?N@@1?h?J@@@?
N@@@L?
?@@@
@@@Lh?7@@5?
?3@@1?
?@@@
3@@1h?@@@H?
?N@@@L
J@@@
N@@@L?gJ@@@L?
3@@)X?
7@@@
?@@@1?g7@@@1?
N@@@1?
@@@5
?@@@@?g@@@@@L
?@@@@L
@@@H
?3@@@@6Kf@@@@@1
?@@@@1
@@@?
?N@@@@@@6Xe3@@@@@
?@@@@@L?
@@@@@@@1eV4@@@@
?3@@@@1?
?I'@@@@@gI@
?V4@@@@?
V4@0M?

Benzer belgeler