TOOM!!!

TOM? !
TOOM!!!
Seni bir ele
geçirirsem…
HıııH
HAYATıMDA BÖYLE
ARSıZ BiR VELET
GÖRMEDiM.
HııH
Oysa
burada
saklandığından o kadar
emindim ki.
5
YAKALADıM SENi
YARAMAZ!!!
Ama
saklanmıyordum ki,
buradayım işte
Polly Teyze!
Ah tabii, peki
dolapta
ne aradığını
sorabilir
miyim?
Üstelik
dokunmanı
yasakladığım
reçeli eline
yüzüne
bulaştırmışsın!
Bu… bu reçel
mi ki? Hadi ama,
gerçekten
ben bir şey
yapmadım…
Öyle mi,
bu ne
o zaman?
EE, ŞEY…
HAA!! !
DiKKAT ET
ARKANDA!!!
6
KÜÇÜK
ŞEYTAN!
Her defasında
kanıyorum…
Kızgın olduğum
zamanlarda bile beni
güldürüp yumuşatmasını
biliyor. Ona karşı
bu kadar bağışlayıcı
olmakla hata ediyorum;
bu davranışımın
gelecekte ona
hiçbir faydası
olmayacak.
Oysa ondan
gelecek her
şeye hazırlıklı
olmalıydım.
Affettiğim zaman
vicdanım beni rahat
bırakmıyor.
Her şeye
rağmen Tom
bir tanecik
merhum kız
kardeşimin oğlu.
Onu cezalandırmaya
içim el vermiyor.
Cezalandırdığım zamansa
yüreğim cız
ediyor.
7
Umarım
okulu kırmaz.
8
Neyse ki kin
tutmayacak
kadar çok
seviyor beni.
Ha ha! Nasıl da
elinden kaçtım!
Polly teyzem
bana çok kızmış
olmalı.
önce okula
gidiyormuş
gibi yapıyorum
sonra da Huck’la
buluşmak
için yolumu
değiştiriyorum.
Ağaçların
arasında
yarış
yaptık...
Daha da
kötüsü,
Mississippi’nin
yukarısına
çıktığımızda
kendimizi
tutamadık.
Okula
gittiğimi
sandığından
o kadar
eminim ki.
Ya da çalışmak fiilini
tüm zamanlarda
çekmeyi öğrenmek
zorunda olan
arkadaşlarımı da
olabilir…
kurumak
için güneşin
altında uzanırken
o an suya atlayan
iki kişiyle ilgili
fizik problemi
çözmek zorunda
olan zavallı sınıf
arkadaşlarımı
düşünüyordum…
Orada
konuşup
duracağına bize
yardım etmek
istemez misin
Tom?
Ah hayır, maalesef
mümkün değil.
Neredeyse yemek
saati geldi.
Aslında sorun
şu ki, eğer
kirlenirsem
yıkanacak vakit
bulamam.
Senin için
aynısı geçerli
değil, ha! iş
kıyafetini çoktan
giymişsin.
9
Tom,
bugün
okul
sıcak
mıydı?
Evet,
Polly
teyze.
Çok mu
sıcaktı?
Hayır,
pek
değil.
E…
evet!
Peki bu
durum sende
yüzme isteği
uyandırmadı
mı?
Saçlarım biraz
nemli, çünkü
teneffüste
başımıza
biraz su
döktük.
Sanırım
doğru
söylüyorsun;
gömleğin
kupkuru.
Affedersin, okulu
kırıp nehre gittiğini
düşünmüştüm.
Diğer çocuklar
gömleklerini
çıkardı ama ben
dikkatli olmak
zorundaydım,
çünkü yakam
dikişliydi.
Ama aslında
masaldaki
kedi gibisin…
Göründüğünden
daha iyi bir
çocuksun.
Affedersin
teyzeciğim
ama…
Sanırım bu
sabah Tom’un
yakasını
dikmiştiniz…
Beyaz
bir
iple.
10
Evet ve
yakasındaki
iplik siyah!!!
SENi
HıNZıR!
Tom!!!
Eninde sonunda
oradan çıkacaksın!
işte o zaman
popona şaplağı
yiyeceksin!
KAHRETSiN!
Ne olursa
olsun, o uyuz
Sid olmasaydı
teyzem hiçbir şey
anlamazdı.
Gününü
göreceksin
Sid!
11
Bazen
beyaz iplik
kullanıyor,
bazen
siyah.
SiD, BUNU
ÖDEYECEKSiN!!!
Daha tutarlı
olabilirdi;
böylece
şaşırmazdım.
Eh, nasıl
olsa bundan
kaçamayacağım…
AY!!!
uf!!!
Odandan her
zamankinden
daha erken
çıkmaya karar
vermişsin.
Çok yazık,
sırtüstü
uyumayı da
seversin…
BUNU
HAK
ETTiN!
TOOMMM
!!!
aY!!!
uf!!!
12