3`TE - Yeni Asya

Transkript

3`TE - Yeni Asya
SiyahMaviKýrmýzýSarý
RAMAZAN YAKINLAÞTIRIYOR
Türk Eðitim-Sen’den Baþbakana mektup/ 3’TE
ALMAN
BAKAN
ÝFTARDA
Boðaz’dan 315 metrelik dev gemi geçti/ 16’DA
Çin malý kýrtasiyelere dikkat/ 3’TE
Çocuklara “çevre kirliliði” tehdidi/ 15’TE
Haberi sayfa 16’te
Y
GERÇEKTEN HABER VERiR
ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR
www.yeniasya.com.tr
3 EYLÜL 2010 CUMA/ 75 Kr
YIL: 41 SAYI: 14.553
YARGITAY BAÞKANI HASAN GERÇEKER:
MUSTAFA BAÞOÐLU:
Yanlýþ yapan
cezasýný çeker
Baþörtüsü seçim
malzemesi
yapýlamaz
YARGITAY ÜYESÝNÝN SÖYLEYEBÝLECEÐÝ ÞEYLER DEÐÝL
n Yargýtay Baþkaný Hasan Gerçeker, yargýtay üyelerine ait olduðu iddia edilen ses kayýtlarýnýn muhteva itibariyle hiçbir zaman tasvip edilecek bir þey olmadýðýný
belirterek, ‘’Bir yargýtay üyesinin, hakimin, insanýn
söyleyebileceði, konuþabileceði þeyler deðil’’ dedi.
ÖZBEK: ARALARINDA BÝR KRÝTÝK YAPMIÞLAR
n Öte yandan HSYK Baþkanvekili Kadir Özbek de söz
konusu konuþmalarý “Birilerinin kendi aralarýnda yaptýklarý krýtik” olarak deðerlendirdi. Adalet Platformu
Baþkaný Adem Çevik ise, adý geçen Yargýtay üyeleri
hakkýnda suç duyurusunda bulundu. Haberi sayfa 4’te
BAKÝ S. ISPARTA’DAN ANKARA’YA GETÝRÝLDÝ
KPSS’de gözaltý
CUMHURÝYET SAVCISINA ÝFADE VERDÝ
n ÖSYM tarafýndan 1011 Temmuz 2010’da gerçekleþtirilen KPSS’nin sorularýnýn çalýndýðý ve kopya çekildiðine iliþkin iddialara yönelik yürütülen soruþtur ma
kapsamýnda Isparta’da gözaltýna alýnarak Ankara’ya
getirilen Baki S. soruþturmayý yürüten Cumhuriyet
Savcýsý Þadan Sakýnan’a ifade verdi. Haberi sayfa 3’te
9 MÝLYON 826 BÝN KÝÞÝ KREDÝ KULLANDI
Borçlanýyoruz
ÝLK ALTI AYDA 417 BÝN KÝÞÝ BORCUNU ÖDEYEMEDÝ
n Türkiye Bankalar Birliðinin verilerine göre, Haziran
2010 itibarýyla tüketici kredisi kullanan toplam kiþi sayýsý
9 milyon 826 bin 815 kiþiye, kredi miktarý da 102 milyar
488 milyon liraya ulaþtý. Diðer bir deyiþle, artan bu rakamlar borçlanmamýzýn arttýðýný ifade ediyor. Ýlk altý ayda 417
bin kiþi kredi borcunu ödeyemedi. Haberi sayfa 6’da
Obama, Mýsýr Devlet Baþkaný Hüsnü Mübarek, Ürdün Kralý Abdullah, Filistin Devlet Baþkaný Mahmud Abbas ve Ýsrail Baþbakaný Binyamin
Netanyahu ile Beyaz Saray’da biraraya geldi. FOTOÐRAF: AA
BU KAREDE
TÜRKÝYE
NÝYE YOK?
ORTADOÐU BARIÞI ÝÇÝN DÜN BAÞLAYAN
GÖRÜÞMELERE TÜRKÝYE ÇAÐRILMADI.
PARTÝLER MUTABAKATLA ÇÖZMELÝLER
n Saðlýk-Ýþ Sendikasý Genel Baþkaný Mustafa
Baþoðlu, baþörtüsü yasaðýnýn insanlarýn çalýþma, okuma ve mesleðini icra etmesine engel bir yasak olduðunu kaydederek, “Baþörtüsü, siyasî partilerin seçim propagandalarýnda
malzeme olarak kullanýlacak bir konu deðildir’’ ifadesini kullandý. Haberi sayfa 5’te
AP TÜRKÝYE RAPORTÖRÜ RUÝJTEN:
Referanduma
mutlaka katýlýn
DEMOKRATÝKLEÞME ÝÇÝN BÝR ADIM
n Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten, anayasa deðiþikliðinin Türkiye’nin daha demokratikleþmesi
ve modernleþmesi için bir adým olduðunu
belirterek, herkesin referanduma katýlmasýný istedi. Haberi sayfa 4’te
PAKÝSTANLILARIN SEL YORUMU:
ÜRDÜN VE MISIR VAR, TÜRKÝYE YOK
LÝDERLERDEN BARIÞ ÇAÐRISI
“Yavaþ ilerleyen
bir tsunami”
n Filistin'le Ýsrail arasýnda dün baþlayan
doðrudan barýþ görüþmeleri öncesinde kurulan ortak masaya Türkiye çaðrýlmadý.
Mýsýr Devlet Baþkaný Hüsnü Mübarek, Ürdün Kralý Abdullah, Filistin Devlet Baþkaný Mahmud Abbas ve Ýsrail Baþbakaný
Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray'da
or tak masa etrafýnda biraraya gelirken,
bölgede aðýrlýðý olan Türkiye yer almadý.
n Toplantý öncesi ABD Baþkaný Barack Obama, bölgede barýþ için Ortadoðu liderlerine çaðrýda bulundu. Netanyahu Filistin lideri Abbas'ý barýþ ortaðý olarak niteleyerek,
barýþ olmazsa herkesin kaybedeceði uyarýsýnda bulundu. Abbas ise, artýk barýþ yapmanýn, Ýsrail iþgalinin sona ermesinin ve
Filistin devletinin kurulmasýnýn zamanýnýn
geldiðini belirtti. Haberi sayfa 7’de
FELÂKETÝN BOYUTU GÜN GEÇTÝKTE BÜYÜYOR
n Pakistan’ýn 4’te birini etkileyen felâketin
boyutu büyüyor. Türk Kýzýlayý ve Türk kuruluþlarý, Pakistanlýlarýn yaralarýný sar maya
yardýmcý oluyor. Pakistanlý yetkililer seli,
“Yavaþ ilerleyen bir tsunami” diye tanýmlýyor. Öte yandan Baþbakan Erdoðan’ýn eþi Emine Erdoðan, toplanan yardýmlarý Pakistan’a ulaþtýrdý. Haberi sayfa 7’de
TÝSK: ÝSTÝHDAM VE ÝÞSÝZLÝK GÜNDEMDE DEÐÝL
Ekonomi unutuldu
MALÎ KURALIN ERTELENMESÝ KUÞKULARI ARTTIRDI
n TÝSK, malî kuralýn ertelenmesinin seçim ekonomisine yönelik kuþkulara arttýrdýðýný, bu geliþmenin gelecek günlerde muhtemel gevþek maliye politikasýnýn
zeminini hazýrladýðýný ileri sürdü. Ýþsizlik ve istihdam
cephesine yönelik ikazda da bulunan TÝSK, ekonominin unutulduðunu vurguladý. Haberi sayfa 6’da
Ramazan’da harcamalar arttý
n MasterCard tarafýndan yaptýrýlan MasterIndex
araþtýrmasýna göre, Ramazan ayýnda Türk halkýnýn
yüzde 41’inin harcamalarý arttý. Haberi sayfa 6’da
ISSN 13017748
ÜNÝVERSÝTE HARÇLARINA ZAM YOK
Haberi sayfa 3’te
SiyahMaviKýrmýzýSarý
2
YENÝASYA / 3 EYLÜL 2010 CUMA
LÂHÝKA
Ýsraf, bereketsizlik
sebebidir
B e­di­. uz­za­man­Sa­id­Nur­s i
‘‘
Evet, zekât vermek ve iktisat etmek,
malda bittecrübe sebeb-i bereket
olduðu gibi, israf etmekle zekât
vermemek, sebeb-i ref-i bereket
olduðuna hadsiz vakýât vardýr.
ÜÇÜNCÜ NETÝCE: Hýrs, ihlâsý kýrar, amel-i uhreviyeyi zedeler. Çünkü, bir ehl-i takvânýn hýrsý
varsa, teveccüh-ü nâsý ister. Teveccüh-ü nâsý
mürâât eden, ihlâs-ý tâmmý bulamaz. Bu netice
çok ehemmiyetli, çok câ-yý dikkattir.
Elhasýl, israf, kanaatsizliði intaç eder. Kanaatsizlik ise, çalýþmanýn þevkini kýrar, tembelliðe
atar, hayatýndan þekvâ kapýsýný açar, mütemadiyen þekvâ ettirir.HAÞÝYE-1 Hem ihlâsý kýrar, riyâ
kapýsýný açar. Hem izzetini kýrar, dilencilik yolunu gösterir.
Ýktisat ise, kanaati intaç eder.
“Kanaat eden aziz olur; tamah eden zillete
düþer” hadisin sýrrýyla, kanaat, izzeti intaç eder.
Hem sa’ye ve çalýþmaya teþcî eder. Þevkini ziyadeleþtirir, çalýþtýrýr. Çünkü, meselâ bir gün
çalýþtý. Akþamda aldýðý cüz’î bir ücrete kanaat
sýrrýyla, ikinci gün yine çalýþýr. Müsrif ise, kanaat etmediði için, ikinci gün daha çalýþmaz. Çalýþsa da þevksiz çalýþýr.
Hem iktisattan gelen kanaat, þükür kapýsýný
açar, þekvâ kapýsýný kapatýr. Hayatýnda daima
þâkir olur. Hem kanaat vasýtasýyla insanlardan
istiðnâ etmek cihetinde, teveccühlerini aramaz.
Ýhlâs kapýsý açýlýr, riyâ kapýsý kapanýr.
Ýktisatsýzlýk ve israfýn dehþetli zararlarýný geniþ bir dairede müþahede ettim. Þöyle ki:
Ben, do kuz se ne ev vel mü ba rek bir þeh re
geldim. Kýþ münasebetiyle o þehrin menâbi-i
servetini göremedim. Allah rahmet etsin, oranýn müftüsü birkaç defa bana dedi: “Ahalimiz
fakirdir.” Bu söz benim rikkatime dokundu.
Beþ altý sene sonraya kadar, daima o þehir ahalisine acýyordum. Sekiz sene sonra yazýn yine o
þehre geldim. Baðlarýna baktým. Merhum müftünün sözü hatýrýma geldi. “Fesübhânallah,”
dedim. “Bu baðlarýn mahsulâtý, þehrin hâcetinin pek fevkindedir. Bu þehir ahalisi pek çok
zengin olmak lâzým gelir.” Hayret ettim. Beni
aldatmayan ve hakikatlerin derkinde bir rehberim olan bir hatýra-i hakikatle anladým: Ýktisatsýzlýk ve israf yüzünden bereket kalkmýþ ki, o
kadar menâbi-i servetle beraber, o merhum
müftü “Ahalimiz fakirdir” diyordu. Evet, zekât
vermek ve iktisat etmek, malda bittecrübe sebeb-i bereket olduðu gibi, israf etmekle zekât
vermemek, sebeb-i ref-i bereket olduðuna hadsiz vakýât vardýr.
Ýslâm hükemasýnýn Eflâtun’u ve hekimlerin
þeyhi ve filozoflarýn üstadý, dâhi-i meþhur Ebu
Ali ibni Sina, yalnýz týp noktasýnda, “Yiyin, için,
fakat israf etmeyin” (A’râf Sûresi, 7:31.) âyetini
þöyle tefsir etmiþ. Demiþ:
“Ýlm-i týbbý iki satýrla topluyorum. Sözün güzelliði kýsalýðýndadýr. Yediðin vakit az ye. Yedikten sonra dört beþ saat kadar daha yeme.
Þifa hazýmdadýr. Yani, kolayca hazmedeceðin
miktarý ye, nefse ve mideye en aðýr ve yorucu
hal, taam taam üstüne yemektir.”HAÞÝYE-2
HAÞÝYE- 1: Evet, hangi müsrifle görüþsen,
þekvâlar iþiteceksin. Ne kadar zengin olsa da
yine dili þekvâ edecektir. En fakir, fakat kanaatkâr bir adamla görüþsen, þükür iþiteceksin.
HAÞÝYE- 2: Yani, vücuda en muzýr, dört beþ
saat fasýla vermeden yemek yemek, veyahut telezzüz için mütenevvî yemekleri birbiri üstüne
mideye doldurmaktýr.
Lem’a­lar,­19.­Lem’a,­s.­208
LÜGATÇE:
teveccüh-ü nâs: Ýnsanlarýn alâkasý, yönelmesi.
mürâât: Gözetme, bakma, riayet etme.
menâbi-i servet: Servet kaynaklarý.
sebeb-i ref-i bereket: Bereketin kalkmasýna
sebep.
taam: Yemek.
tamah: Bir þeye göz dikip bakma.
sa’y: Gayret, çalýþma, emek.
teþcî: Cesâret verme, þecaatlandýrma.
þâkir: Hâlinden memnuniyetini bildiren; Allah’a
þükreden.
istiðnâ: Allah’tan baþka kimsenin minneti altýna
girmemek, gönül tokluðu.
‘‘
[email protected]
Ey Rabbimiz! Unutur veya hataya düþer de bir kusur iþlersek bizi onunla hesaba çekme.
Ey Rabbimiz! Bizden evvelkilere yüklediðin gibi bize de aðýr vazifeler ve musîbetler
verme.
Bakara Sûresi: 286 / Âyet-i Kerime Meâli
“Mes’ud insanlar
fotoðrafhânesi”
Mâlâyaniyâttan
kurtulup muhabbete
odaklanmak
HASBÝHAL
NEJAT EREN
[email protected]
GÜLLER VE
DÝKENLER
EKREM KILIÇ
[email protected]
Yaþlý gözlerde tecessüm ederek
Bir fotoðraf: baba, kardeþler, ana;
Ansýzýn insaný kavrar, götürür,
Tâ çocuklukda geçen yýllarýna...
er yaþýn ayrý bir hükmü var. Bir insan ömrünü
çoðunlukla çocukluk, gençlik, olgunluk ve yaþlýlýk
þeklinde bölümlere ayýrýrlar. Çocukluk çaðýnýn
süresi cem’iyyetlere ve telâkkîlere göre deðiþmektedir. Ýslâm dîni bakýmýndan, doðumdan ergenlik
vaktine kadar olan zaman çocukluk sayýlýr. Avrupâî hukùkta, on sekiz yaþýndaki bir þahýs reþîd olarak kabûl edilir. Aradaki dört-beþ yýllýk zamaný çocukluk mu, ilk-gençlik mi saymak gerektiði hakkýnda, ilim adamlarý nezdinde henüz
bir mutâbakat saðlanmýþ deðildir.
Bel ki de her in san için bu sýnýflama
ayrý ayrý olmaktadýr.
Ki mi do ðar doð maz;
kimi on-on iki yaþýnda
dünyânýn ezâ ve cefâsýna
mârûz kalýr. Kimi yirmi-otuz ya þý na ka dar ço cuk ça
yaþar. Öncekiler erken erginleþir; vücûdça büyümeden, büyümek zorunda kalýrlar. Kimi
arslan gibi bedenine raðmen akýlca, hisçe, davranýþça hâlâ çocuktur. Kimi çocukluðunu yaþayamadan gençliðe, kimi gençliðini idrâk
edemeden olgunluða adým atar.
Keþke her doðan bebek, hayâtýnýn büyük bir kýsmýný anne ve babasýyla; bütün âilesiyle saâdet içinde geçirebilse idi! Cenâb-ý Hakk, bu
yeryüzünü ve insanlar arasýndaki
muâmeleyi bizim nefsî isteklerimize ve hissî arzûlarýmýza göre deðil,
hikmetine binâen böyle yaratmýþ.
Ýmtihân dünyâsý… Ýnsanlara verilen çeþitli cihazlar ve duygular bu
geçici âlemdeki kýsa ömrü cennetmisâl bir þekle de çevirebilir; cehennem gibi bir hâlete de… Ne yazýk ki, ekseriyetle, insanlar dünyâyý
birbirine cehennem hâline getiriyor; nitekim her gün binlerce
nümûnesini görüyor, duyuyor, okuyor, seyrediyoruz.
Bebeklerin, çocuklarýn kaçýrýldýðý; çeþitli þekilde istismâr
edildiði bir dünyâda yaþamak nasýl bir azâbdýr? Gençlerin
zehirlendiði, kullanýldýðý, saâdetlerinin ellerinden alýndýðý
bir yeryüzünde mutluluk güneþi hiç doðar mý? Ýnsanlarýn
canlarýndan, mallarýndan, nâmûslarýndan; evlerinden, iþle-
‘‘
rinden, istikbâllerinden emîn olamadýklarý bir hayât, hayât
sayýlýr mý? Ýhtiyârlarýn saygýsýzlýða, zulme, gadre uðradýklarý
bir yerde, ölüm yaþamaktan daha hayýrlý olmaz mý?
Ýnsaný gerçek mânâda insan eden tek yol var: Allâhu Teâlâ’ya hakkýyla îmân ve O’nun emirlerini harfiyyen yerine getirmek! Bundan baþka beþeriyeti saâdete götürecek bir çâre
yoktur. Olduðunu iddiâ edenler, dünyâyý kan ve gözyaþýna
boðmaktan baþka bir iþ yapamadýlar. Ýnsanoðlu bu bahtiyârlýðý ancak nebîlerin yanýbaþýnda ve onlarýn mânevî iklîminde yaþarken duyabildi. Yine üzülerek belirtmek gerekir ki,
bu hâl her peygambere ve ümmetine de nasîb olmadý. Bâzýlarý çile, zahmet, sýkýntý içinde ömürlerini bitirip bekà âlemine gittiler. Dedik ya, imtihân dünyâsý…
Günümüzdeki imkânlarla, Asr-ý Saâdetteki Müslümanlarý
bir arada tahayyül edebiliyor musunuz? Ýþte gerçek medeniyet ve gerçek beþeriyet bu ikisinin imtizâcýyla tezâhür ederdi. Ýþte, Cenâb-ý Hakk’ýn va’d ettiði cennet hayâtýnýn küçük
bir örneði bu sûretle henüz arzda iken yaþanabilirdi. Zulüm
yerine adâlet, þiddet yerine þefkat, sömürü yerine hakkàniyet, nefret yerine sevgi hüküm sürerdi.
Her doðan bebek, velev ki, kaderi Ýlâhî ile ebeveynini kaybetmiþ bile olsa, cem’iyyetin müþfîk kucaðýnda büyürdü. Herkes kendi
çocuðuna nasýl þefkat gösteriyorsa, yetîmlere ayný merhameti ve sevgiyi garazsýz ve ivazsýz olarak göstermekte
yarýþýrdý. Çocuklar en güzel þekilde terbiye edilir,
gençler en iyi tarzda
yetiþtirilir, olgunlar
en mü kem mel bi çimde hayâtlarýnýn
meyvelerini verir, yaþlýlar
mes’ûd ve müferrâh olarak ömürlerinin hüsn-i hâtimesini beklerdi.
Ýnsanlar, birbirini yiyerek beslenen
hayvanlardan maddî ve mânevî yönden
müberrâ ve mümeyyiz olarak, Cenâb-ý
Hâlik’ýn kendilerini yaratmasýndaki
maksada uygun bir hayât sergilerlerdi.
Böylece, melekler ve rûhânîlerin gýpta
ettiði bir nev’ oluþun þerefini kazanýr;
vazîfe-i fýtratlarýný edâya muvaffak olurlardý. Yeryüzü bütün aðlamalarýn,
inlemelerin, feryâdlarýn, tazallumlarýn
silindiði bir sâha; hamdlerin, þükürlerin, teþekkürlerin, minnetdârlýklarýn dile getirildiði bir vâhâ hâline gelirdi.
Yalnýzca hastalýklar, kazâlar ve âfetler gibi dünyânýn sýrf hayra kàbiliyetsizliðinden ileri gelen imtihân vesîlesi
musîbetler de beþerin þefkatli elleri ile
çabuk tedâvî ve tesellî edilirdi. Ayrýlýklar, bir tahassür uyandýrsa da, ileride
kavuþmak ümîdi ile o kadar acý vermezdi. Ölümler, ebedî bir hayâtýn devâmý inancýyla yetîmâne aðlayýþlara sebep olmazdý. Musîbetler,
hemcinslerinin yardýmýyla hafifleþir; âhirette pek çok günâhýn
silinmesi ve pek çok mânevî mertebe kazanýlmasýna vesîle olacaðýndan, þikâyet yerine, sabra ve þükre yol açardý.
Çocuklarý, gençleri, orta yaþlýlarý ve ihtiyarlarýyla dünyâ, herkesin gülümseyerek resim çektirdiði bir “mes’ûd insanlar fotoðrafhânesi” olsaydý fenâ mý olurdu?
Ýnsaný gerçek mânâda insan
eden tek yol var: Allâhu
Teâlâ’ya hakkýyla îmân ve
O’nun emirlerini harfiyyen
yerine getirmek! Bundan
baþka beþeriyeti saâdete
götürecek bir çâre yoktur.
ýzlý hayat, ölümü ve faniliði düþündürtmüyor.
Bu zamanda, istikametli yaþamak, saðlam durabilmek, sadakatte devam etmek kuvvetli bir
imaný gerektiriyor. Yoksa kül gibi, toz gibi çok uzaklara, ötelere savrulmalar kaçýnýlmaz oluyor.
Modern denen bu “denî” medeniyetin tuzak ve
o yun la rýn dan ka fa la rý mý zý kal dý rýp ger çek ler le
yüzleþebilmek çok zor sanki. Bu gaddar ve sarhoþ asrýn baþýmýza en büyük belâsý ve hastalýðý
bu maalesef. Kendimizle yüzleþemiyoruz. Kalbimizi, aklýmýzý, ruhumuzu hislerimizi birbiriyle
imtizâç ettirip, birleþtirip Kur’ân ve sünnet tezgâhýnda buluþturup, kaynaþtýrýp saðlýklý olarak
istikametli iþletmekte zorluklarýmýz var.
Dünyanýn geçici cazibesi insaný çok fena halde
kendisine çekiyor. O sahte dünyanýn mutfaðýndaki
raflarda kin, nefret, kandýrmaca, kayýrma, tarafgirlik,
zan, iftira, gýybet, gurur, kibir, zulüm, hasis menfaatler, þeytanýn oyunlarý, nefsin desiseleri, hissin zayýflýklarý, tembellik var. Paketler o menhus dünya mutfaðýnda bu maddelerden hazýrlanýp, fýrýnlanýp, piþirilip ekranlardan, sayfalardan, internet üzerinden sokaða, piyasaya, pazara servis yapýlýyor. Müþteri arama ve memnuniyetinin neticesine bile bakýlmadan
bir “kap-kaç ve soygun” oyunu sahneleniyor. Baþta
genç fidanlar olmak üzere insanlar bu fýrtýnaya, heyelana, tsunamiye tutulup harap oluyor. Heyhat ki
çoðu farkýnda bile deðil, bir uyandýrýcý lâzým!
Bütün bu oyunlara kanmamak, aldanmamak için, “Müslümaným, dinimi yaþamak istiyorum”
diyen herkes; “Ýslâm mutfaðýna” ihlâs, muhabbet,
þefkat, hürmet, saygý, emniyet, helâl ürün, aþk,
þevk, irtibat, fedakârlýk, mütevazýlýk, þükür, tevekkül, teslimiyet, faaliyet, alýþmak, hizmet, manevî
cihad malzemesi taþýmasý gerekiyor.
“Ýslâm mutfaðýndan” piyasaya paketlenmiþ en
baþta ve en revaçta ürün olarak “Herþeyde bir ihlâs var...” hakikati sürülmesi gerekiyor.
Sonra: “Ben muhabbet üzerine bir rüþvet, bir
ücret, bir mukabele, bir mükâfat istemiyorum.
Çünkü, mukabilinde bir mükâfat, bir sevap istenilen muhabbet zayýftýr, devamsýzdýr” patentli ürünün sýraya girmesi gerekiyor.
Daha sonra: “Madem âhiret için, hayýr için, ibadet
ve sevap için, imân ve âhiret için Risâle-i Nur ile
baðlanmýþsýnýz; elbette bu aðýr þerait altýnda herbir
saati yirmi saat ibadet hükmünde ve o yirmi saat ise
Kur’ân ve imân hizmetindeki mücahede-i mâneviye
haysiyetiyle yüz saat kadar kýymettar ve yüz saat ise
böyle herbiri yüz adam kadar ehemmiyetli olan hakikî mücahid kardeþlerle görüþmek ve akd-i uhuvvet
etmek, kuvvet vermek ve almak ve teselli etmek ve
müteselli olmak ve hakikî bir tesanüdle kudsî hizmete sebatkârâne devam etmek ve güzel seciyelerinden
istifade etmek” gerekiyor. (Þuâlar, 13. Þuâ, s. 276)
Sonra: “Zindandan bostana çýkmak, daneden
sümbüle geçmek, faaliyetteki lezzeti arttýrarak taþýrmak, vazifedeki bu külfeti taþýttýran o tadý tatmaktýr.”
“Rahat zahmettir, zahmet rahattýr” (H. Þamiye, s.
146-147) gereðinin zevkini tatmaktýr.
Böylece: “bütün küre-i arzýn bu yangýnýnda ve fýrtýnalarýnda selâmet-i kalbini ve istirahat-ý ruhunu
muhafaza eden ve kurtaran yalnýz hakikî ehl-i iman
ve ehl-i tevekkül ve rýzadýr. Bunlarýn içinde de en ziyade kendini kurtaranlar, Risâle-i Nur’un dairesine
sadakatle girenlerdir” (Kastamonu Lâhikasý, s. 89,
78. Mektub) müjdesine mazhar olmaktýr.
Tecavüz etmeden müdafaa etmek; kýrmadan, yýkmadan, daðýtmadan, küsmeden, gücenmeden ehl-i
imanýn ve birbirimizin yardýmlarýna koþmak; omuz
omuza önemli vazife ve hizmetlere talip olmak; kardeþlerimizle meþveret sýnýrlarý içerisinde meþrû yol
ve dairede kalmak; merdane ve fedakârâne “þahs-ý
maneviyi” muhkemleþtirip devamýna güç ve kuvvet
vermek; sarsmamak ve sarsýlmamak; lüzumsuz mâlâyani þeylerle akýl ve fikri daðýtýp esastan þaþmamak
temel prensibimiz ve yol haritamýz olmalýdýr.
Geçici ömür, fani dünya, boþ iþler, âfâkî meseleler
gündemimizi fazla meþgul etmemelidir.
Yaþasýn sýdk, ihlâs, samimiyet, muhabbet, birlik,
fedakârlýk, meþveret, þûrâ ve uhuvvet.
Bizden uzak olsun, yeis, gýybet, menfilik, boþ iþler,
dedikodu, iftira ve zan.
NOT: Bu mübarek günlerde ebediyete intikal eden
çok deðerli dostum, enis, mülâyim ve hasbî insan, eðitimci Mehmet Emin Bay Hocama Allah’tan rahmet ve
maðfiret, kederli ailesi, yakýnlarý ve dostlarýna sabýrlar
niyaz ediyorum. N. E.
H
yýlýnda Meþrutiyetin ilânýyla birlikte parlamento
ve anayasanýn yeniden
yürürlüðe girmesini Þeriat adýna alkýþlayarak
sahip çýkan Bediüzzaman, meþrûtiyetin hakikatlerini “sarahaten ve zýmnen ve iznen” dört
mezhepten çýkarýlacak hükümlere dayandýrmanýn mümkün olduðunu ileri sürmüþtür.
Anayasa, meclis, kanun üstünlüðü, adalet, eþitlik gibi meþrutiyet çatýsý altýnda toplanabilen bütün hakikatlerin ya açýk hükümler halinde veya iþari olarak veyahut izinle dört
mezhebin bünyesinde yer aldýðýný; dolayýsý ile
meþrutiyeti “delâil-i Þeriat” ile kabul eden Bediüzzaman, Þeriatýn hakiki mesleðinin bu hakikatler olduðunu söyler.
Böyle yapmaktaki maksadý Ýslam âlimlerini
istibdat taraftarý olarak kabul eden ve Þeriatý
istibdada müsait zanneden zihniyetin bertaraf edilmesi idi. Alimler ve Þeriat böyle bir
zan altýnda kalmaktan kurtarýlmalýydý. Lâkin
bu zanna kuvvet verecek temâyüller de yok
deðildi.
Meþrutiyet görüntüsü altýnda ve hürriyet
zemininde yeni bir istibdadýn gelme ihtimali
vardý. Bazý insanlar, ortamdan istifade ile
kendi maksatlarýna meþrutiyeti âlet etme peþinde idiler. Buna mani olmak ve yeni tip bir
istibdadýn önüne geçebilmek için Bediüzzaman, Ayasofya’da bir nutuk irad ederek parlamenterleri “meþrutiyeti, meþrûiyet ünvaný
ile telkin ve öyle telâkki” etmeleri yolunda uyarmýþtýr. Çünkü meþrutiyet uygulamalarýnýn þer’î olduðu ve Þeriat çerçevesinde kalýnmasý gerektiði açýktýr. Cahil fertler ve avam
tabakasý hürriyeti kayýtsýzlýk olarak anlarsa
sefahat ve itaatsizliðe sürükleneceklerdir.
Hürriyet, Þeriatýn adabý içinde yaþanmalýdýr.
Zaten hakikî hürriyet de baþkalarýnýn sýnýrlý
olan hürriyetlerinden müteþekkildir. Hürriyeti sýnýrsýz yaþama uðruna kul olduðunu unutan fert, nefsin istibdat ve esareti altýna girmiþ olacaktýr.1
Bediüzzaman, dünyevî saadet, yani sosyal
refah ve kalkýnma için, kaçýnýlmaz bir þart olarak gördüðü o zamanýn anayasal parlamenter rejimi olan meþrutiyeti “hakiki adalet ve
meþveret-i Þer’iyyeden ibaret” olarak tarif etmiþtir.2 Hakiki adaletin gerçekleþmesi için
gerekli olan parlamento, Þeriatýn iki âyetle
emretmiþ olduðu meþveretin bir tezâhürü,
kanun üstünlüðü ise bir diðer þarttýr. Kanun
önünde eþitlik olmaksýzýn adaletten söz etmek mümkün deðildir.
Bediüzzaman’a göre her zamanýn bir modasý vardýr ve yönetimler bulunduklarý zamanýn modasýna, yaþadýklarý toplumun o günkü
yapýsýna uygun olarak ortaya çýkarlar. Buna
göre, istibdadýn hâkim olduðu zamanlarda
nokta-i istinat kuvvettir; “hâkim, hissiyât ve
cebr”dir. Meþrutiyet yönetiminde ise kuvvetin yerini hak, cebrin yerini muhabbet, hissiyâtýn yerini ise fikir almýþtýr. Meþrutiyet zamanlarýnýn hâkimi “hak, marifet, kanun ve
efkâr-ý âmme”dir. Meþrutiyetin esaslarýndan
olan parlamento, Þeriatýn emrettiði meþveret
olduðu gibi, efkâr-ý âmme (kamuoyu), çoðunluðun iradesi ve seçim gibi esaslar Þeriatýn kaynaklarýndan olan “icmâ-i ümmet ve
1908
rey-i cumhur” esaslarýna tam bir uygunluk
arz etmektedir.
ÝSÝM DEÐÝL, MUHTEVA VE MÂNÂ ÖNEMLÝ
Bediüzzaman, Meþrutiyet yýllarýnda yazdýðý eserlerinde, meþrutiyeti Þeriat adýna savunurken, “Þeriatýn ve müsemmâ-i meþrutiyetin münasebet-i hakikiyesini izah ve teþrih ettim” diyerek ismin deðil, muhtevanýn ve mananýn önemli olduðunu ortaya koymaktadýr.
Baþka bir ifade ile meþrutiyet ismini taþýyan
þey ile Þeriatýn uygunluðunu iddiâ ederek ispatlamýþtýr. Bu tavýr gerçekten dikkat edilmesi gereken bir tavýrdýr ve Bediüzzaman’ýn bu
tavrý “tebeddül-ü esmâ ile hakikat tebeddül
etmez”3 ölçüsüne uygundur. Meþrutiyet bir
isimdir, önemli olan onun hakikati, yani müsemmâsýdýr. Bu ölçüyü te’yiden yine Bediüzzaman bir makalesinde, “Umum makalatýmdaki umum hakaikta nihayet derecede musýrrým. Þayet zaman-ý mazi canibinden, Asr-ý
Saadet mahkemesinden adaletname-i Þeriatla davet olunsam; neþrettiðim hakaiký aynen
ibraz edeceðim. Olsa olsa zamanýn ilcaatýna
göre bir libas giydireceðim. Þayet müstakbel
tarafýndan üç yüz sene sonraki tenkidat-ý ukala mahkemesinden tarih celbnamesiyle
celb olunsam, yine bu hakikatleri tevessü ve
inbisat ile çatlayan bazý yerlerini yamamakla
beraber, taze olarak orada da göstereceðim”
demektedir.
Zamanýn modasýna göre libas giydirmek
ve çatlayan yerleri yamalamak tâbirleri bizi
Bediüzzaman’ýn “O zaman meþrutiyet. Þimdi
o kelime yerine cumhuriyet konulmuþ”4 ve
“cumhuriyet ve demokrat mânâsýndaki meþrutiyet”5 ifadelerine götürmektedir. 1909’da
gazetelerde neþrettiði makalelerini 50’li yýllarda yeniden neþrederken yaptýðý düzeltmeler
ve düþtüðü dipnotlarýnda yer alan bu ifadeler,
ayný ölçünün uygulanmasýndan baþka bir þey
deðildir. Zaten anayasal parlamenter sistemin o günkü ifadesi olan meþrutiyeti destekleyen Bediüzzaman, Cumhuriyet döneminde
çok partili demokratik hayata geçildiðinde
Demokrat Parti’yi destekleyerek, hem demokratik bir uygulama olan siyasal katýlýmda
yerini almýþ, hem de nazarî olarak demokratik parlamenter sistemin savunucusu olmuþtur.
“Eskiþehir Mahkeme reisinden baþka, daha
sizler dünyaya gelmeden, ben dindar bir
cumhuriyetçi olduðumu elinizdeki tarihçe-i
hayatým ispat eder. (...) Hulefa-i Raþidîn, herbiri hem halife, hem reis-i cumhur idi” þeklindeki ifade bu çizginin bir göstergesidir.
1935’te Eskiþehir Mahkemesinde yaptýðý müdafaada kullandýðý bu ölçü, 1911’de Münâzarat adlý eserinde ortaya koyduðu ölçü ile de
aynýdýr. Meþrutiyet döneminde ortaya koyduðu esaslarýn Cumhuriyet döneminde de
geçerli olduðu su götürmez bir hakikattir.
Daha sonra sadece zamanýn modasýna göre
bir elbise giydirilmiþtir. Zaten eski eserlerini
yeniden neþrederken “Nur Talebelerine bir
ders-i içtimâîdir” notunu düþmeyi ihmal etmemiþtir. “Önemli olan isim deðil, ifade ettiði
mana ve muhtevadýr” gerçeðinden hareketle,
Bediüzzaman’ýn Cumhuriyet öncesi yazdýðý
eserlerinde açýklýða kavuþan müsemmâ-yý
meþrutiyet ile Þeriatýn uygunluðu, demokrasi
ve Þeriatýn uygunluðu olarak anlaþýlmalýdýr.
Çünkü Bediüzzaman’ýn meþrutiyet için yaptýðý tarif ve açýklamalar bugünün yönetim biçimi olan demokrasiye uygulandýðýnda hiçbir
çeliþki ve uyumsuzluk görülmemektedir.
1935’te Eskiþehir Mahkemesi müdafaasýnda öne sürdüðü söz konusu iddiaya, adeta
1911’de kendisine sorulan bir soru kaynak
teþkil etmektedir: “Þimdiki meþrutiyet
nerede, onlarýn harekâtý nerede, hilafet ve
saltanat nerede? Nasýl tatbik ediyorsun?
Yekdiðerine musafaha ve temas ettiriyorsun,
aralarýnda karnlar ve asýrlar vardýr.”
Bediüzzaman cevabýnda hakikatlerin
deðiþik þartlar ve farklý zamanlarda deðiþik
isimler kazanmalarýnýn mümkün olacaðýný
vurgulayarak meþrutiyeti kanun kuvveti
olarak tarif ettikten sonra, Dört Halife
Dönemi ile esaslý bir paralellik arz ettiðini
ifade ediyor.6 Anayasal parlamenter rejimin
veya diðer bir ifadeyle demokratik yönetim
þeklinin Þeriata muhalif olduðu iddiasýna ise
“Ruh-u Meþrutiyet Þeriattandýr” diyerek
ruhu, yani mana ve muhtevayý öne çýkaran
bir cevap veriyor. Bununla birlikte, zamanýn
hükmü olan “ilca-yý zaruret” yani zaruretin
getirdiði ile teferruatta geçici olarak Þeriata
muhalif uygulamalarýn da olabileceðini kabul
ederek bu durumun “muvakkat” olacaðýný
öne sürüyor. Böyle demokratik bir yönetim
esnasýnda bütün yapýlanlarýn demokrasinin
gereði olarak addedilmemesi lâzým geldiðini
ise onun “Meþrutiyet zamanýnda ne oldu ise
Meþrutiyetten veya onun müsemmasýndan
kaynaklanmadýðý” þeklindeki tespitinden
çýkarmak mümkündür. Çünkü demokratik
bir yönetimde meydana gelen birtakým
bozukluk ve aksaklýklarýn demokrasiden kaynaklandýðý iddiâ edilerek demokrasi veya
onun müsemmasýnýn mahkûm edilmesi
elbette adaletli deðildir. Buradan hareketle
denilebilir ki, demokrasinin uygulamalarýnda
Þeriata uymayan teferruâta ait hadiselerin
gösterilmesi demokrasinin Þeriata uygun
olmadýðýný ispat için yeterli deðildir.
Bediüzzaman’a göre Þeriata muhalif gibi
görülen bu hâller ilca-i zaruret ile ortaya çýkmýþ olabilir. Zaten “yeryüzünde hangi þey
vardýr ki, her cihetle Þeriata uygun olsun;
hangi adam var ki, bütün halleri Þeriata
uysun.” Öyleyse bir þahs-ý manevi olan
hükümetin de tamamýyla masum olmasý
beklenemez. Kusursuz bir yönetim ve
hükûmet Bediüzzaman’a göre hayalidir ve
muhaldir. Ayrýca böyle haller zaruretten kaynaklanmýþsa Þeriatýn “Zaruretler haramlarý
mübah kýlar” kaidesince zaruretin gereðini
uygulamak da vaciptir. Meselâ; kangren
olmuþ bir parmak kesilmelidir.7
Bu konudaki bir diðer yaklaþým da
hükümet ve parlamentonun iþleyiþi ile ilgilidir. Dinin zaruriyâtý hükmünde olan
deðiþmeyen ahkâm, parlamentonun teþri,
yani yasama yetkisi dahilinde deðildir.
Meclis, siyasî maslahatlar ve iktisadî poli-
tikalarýn gerekleri üzerine çalýþacak ve yürütmeyle ilgili kanunlarý yapacaktýr.8 Kaldý ki,
meclisin veya hükümetin ilcâ-i zaruret ile
yaptýklarýnýn Þeriata uygun olmamasý halinde
yine endiþeye gerek yoktur; çünkü “Þeriatýn
ancak binde biri siyasete taalluk eder.
Siyasetteki bir ihmal ile Þeriat ihmâl edilmiþ
olmaz.”9 Öte yandan yöneticilerin Ýslâmiyet’i
yaþayýp yaþamamalarýndan doðan bir endiþe
de yersizdir. Çünkü hükûmet hizmetkârdýr;
idare bir maharet ve sanattýr; iþ ve sanat
konusunda kiþinin mahareti gözönüne alýnmalý, günlük yaþantýsý ölçü olmamalýdýr;
çünkü “fasýk bir adam güzel çobanlýk yapabilir; ayyaþ bir adam ayýk iken iyi saat yapabilir.”10
Anayasal parlamenter rejimin Þeriata
uygun olmadýðýný iddiâ edenler, “Allah’ýn
indirdikleriyle hükmetmeyenler, ancak zalimlerdir” âyetini delil olarak gösterdiklerinde
ise Bediüzzaman’ýn cevabý nettir:
“Hükmetmemek, tasdik etmemek mânâsýndadýr.”11 Sözkonusu iddiaya göre anayasa ve
parlamentonun
yaptýðý
kanunlar
çerçevesinde icraat yapan hükümet, Allah’ýn
indirdikleriyle hükmetmediði için Þeriata
uymayan bir durum ortaya çýkmaktadýr.
Halbuki bu âyetlerin Yahudileri muhatap
alarak onlarýn o zamandaki bazý tavýrlarýný
kastettiðini bilen, hükümlerin bazýsýnýn mutlak olmayýp mukayyet olduðunu, yani zaman
ve þartlara göre yorumlanýp anlaþýlmasý
gerektiðini ve Kur’ân’ýn ýstýlahýnca “hükm”ün
“tasdik” olduðunu bilen bütün müfessirler
gibi Bediüzzaman da “hükmetme”yi inkâr
etmemek olarak almýþ ve “Ýmtisâl etmemek,
inkâr etmek deðildir” düsturuyla durumu
deðerlendirmiþtir.
Demokratik bir rejimde diðer dinlere ve
inançlara mensup olanlarla birlikte yaþamanýn da Þeriata muhalif olmadýðýný izah
eden Bediüzzaman, “Yahudi ve
Hýristiyanlarla dost olmayýnýz” âyetiyle yasaklanan dostluðun “onlarýn Yahudilik ve
Nasraniyet cihetlerine ait” olduðunu vurgulayarak diðer dinlerin mensuplarýyla yapýlan
ticaretler, anlaþmalar ve kurulan paktlarýn
onlarýn sanat, ticaret ve diðer sýfatlarý ile ilgili
olduðunu ifade eder. Kanunlar çerçevesinde
onlarla birarada, ayný toplumun içinde yaþamak, sözü edilen âyetin hükmüne dahil
deðildir. Onlarla kurulan dostluklar ve
münasebetler dinleri ve zatlarý için deðil,
sanatlarý ve sýfatlarý içindir. Çünkü bir kâfirin
bütün sýfatlarý kafir olmak gerekmez. Bir
Müslüman diðer insanlarýn güzel sýfatlarý ve
sanatý için dostluklar kurabilir, münasebetler
geliþtirebilir. Zaten Þeriatýn da gayr-i müslim
kadýnlarla evlenmeyi yasaklamamýþ olmasý
bu ölçüye binâendir.12
SONUÇ
Meþrutiyeti þer’î deliller ile meþrû kabul
eden Bediüzzaman Said Nursî, Þeriat adýna
hürriyet ve meþrutiyeti müdafaa ederken,
kendi ifadesi ile, “nâm-ý mukaddes-i Þeriatý,
meþrutiyet kuvvetiyle i’lâ ve meþrutiyeti
Þeriat kuvvetiyle ibka” etmeyi hedeflemiþtir.
Þimdiki ifade ile “Þeriatýn mukaddes ismi
SiyahMaviKýrmýzýSarý
3
YENÝASYA / 3 EYLÜL 2010 CUMA
HA­BER
Genel Yayýn Müdürü
Yayýn Koordinatörü
Haber Müdürü
Faruk ÇAKIR
Ankara Temsilcisi
Mehmet KARA
Reklam
Koordinatörü
Mesut ÇOBAN
Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK
Kâzým GÜLEÇYÜZ
Abdullah ERAÇIKBAÞ
Abone ve Daðýtým Koordinatörü: Adem Azat
Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk
Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi
Mehmet KUTLULAR
Genel Müdür
Recep TAÞCI
Yazý Ýþleri Müdürü
(Sorumlu)
Mustafa DÖKÜLER
Ýstihbarat Þefi
Mustafa GÖKMEN
Spor Editörü
Erol DOYRAN
Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.
Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212)
655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92
09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515
24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel:
(0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No:
29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03
36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel:
004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni
Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Yeni Asya
Matbaacýlýk Daðýtým: Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.
Yayýn Türü: Yaygýn süreli
ISSN 13017748
NAMAZ
VAKÝTLERÝ
Hicrî:
24 Ramazan
1431
Rumî:
21 AÐUSTOS
1426
Ýller
Adana
Ankara
Antalya
Balýkesir
Bursa
Diyarbakýr
Elazýð
Erzurum
Eskiþehir
Gaziantep
Isparta
Ýmsak
4.39
4.41
4.57
5.02
4.56
4.17
4.19
4.08
4.51
4.30
4.56
Güneþ
6.04
6.11
6.22
6.31
6.26
5.43
5.47
5.37
6.20
5.55
6.22
Öðle
12.45
12.55
13.04
13.15
13.10
12.26
12.30
12.22
13.05
12.37
13.04
Ýkindi
16.21
16.32
16.39
16.52
16.47
16.02
16.06
15.58
16.41
16.13
16.40
“30 BÝN DEÐÝL, 70 BÝN ÖÐRETMEN ATANSIN”
Akþam
19.15
19.27
19.33
19.47
19.43
18.56
19.01
18.54
19.36
19.06
19.34
Yatsý
20.32
20.49
20.51
21.08
21.05
20.15
20.21
20.16
20.58
20.24
20.53
Ýller
Ýstanbul
Ýzmir
Kastamonu
Kayseri
Konya
Samsun
Þanlýurfa
Trabzon
Van
Zonguldak
Lefkoþa
Ýmsak
4.54
5.08
4.34
4.34
4.48
4.24
4.24
4.11
4.03
4.41
4.50
Güneþ
6.25
6.35
6.06
6.01
6.14
5.56
5.50
5.42
5.30
6.14
6.13
Öðle
13.11
13.18
12.51
12.45
12.57
12.41
12.31
12.28
12.13
12.59
12.53
Ýkindi
16.48
16.54
16.29
16.21
16.32
16.19
16.07
16.05
15.49
16.37
16.27
Akþam
19.44
19.49
19.25
19.16
19.27
19.15
19.01
19.01
18.44
19.33
19.21
Yatsý
21.08
21.08
20.49
20.36
20.46
20.39
20.19
20.25
20.04
20.58
20.36
HA­BER­LER
Türk Eðitim-Sen’den baþbakana mektup
TÜRK Eðitim-Sen Genel Baþkaný Ýsmail Koncuk, KPSS ile ilgili iddialarýn sonuçlandýrýlmasýnýn ardýndan Millî Eðitim Bakanlýðýnýn
30 bin deðil, 70 bin öðretmen atamasý yapmasý için Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’a
mektup gönderdi.
Sendikadan yapýlan yazýlý açýklamaya göre,
Koncuk, mektubunda, öðretmen atamalarýnýn þaibe iddialarý dolayýsýyla ertelenmesinin
Baki S. savcýya ifade verdi
ÖÐRENCÝ Seçme ve Yerleþtirme Merkezince (ÖSYM)
10-11 Temmuz 2010’da gerçekleþtirilen Kamu Personeli Seçme Sýnavý’nýn (KPSS) sorularýnýn çalýndýðý ve
kopya çekildiðine iliþkin iddialara yönelik yürütülen
soruþturma kapsamýnda önceki gün Isparta’da gözaltýna alýnarak dün Ankara’ya getirilen Baki S, soruþturmayý yürüten Cumhuriyet Savcýsý Þadan Sakýnan’a ifade verdi. Isparta’da gözaltýna alýnan S, dün
Ankara’ya getirildi. Ankara Emniyet Müdürlüðü Kaçakçýlýk ve Organize Suçlarla Mücadele Þube Müdürlüðünde gözetim altýnda tutulan Saçi, Ankara Adliyesi’ne sevkedildi. Burada, Baki S’nin ifadesi Savcý Sakýnan tarafýndan alýndý. Öte yandan, ÖSYM’de iki gün
önce baþlayan inceleme çalýþmalarý dün de devam
etti. YÖK Denetleme Kurulunca savcýlýk kanalýyla
mahkemeden alýnan karar doðrultusunda ÖSYM’nin
Bilkent’teki ana hizmet binasýnda yürütülen çalýþmanýn dünkü bölümü ÖSYM’nin mesai saatiyle birlikte
baþladý. Ankara Emniyet Müdürlüðü Kaçakçýlýk ve Organize Suçlarla Mücadele Þube Müdürlüðü ekibinin
çalýþmalarýnýn sorularýn hazýrlandýðý Test Geliþtirme
ve Araþtýrma bölümünde sürdüðü öðrenildi.
Emniyetten, kimsesiz
öðrencilere iftar
KIRIKKALE Ýl Emniyet Müdürlüðü, Çocuk
Þube Müdürlüðü ve Toplum Destekli Polislik
Büro Amirliði’nce gerçekleþtirilen sosyal faaliyetler projesi kapsamýnda çocuk yuvasý öðrencilerine iftar yemeði verildi. Yurtta kalan çocuklarýn özgüven, sevgi, saygý kavramlarýnýn
geliþtirilmesi ve sosyalleþmelerine katkýda bulunmak amacý ile düzenlenen iftar yemeði öðrencileri sevindirdi. Polis-çocuk arasýndaki iletiþimi güçlendirmek ve polise olan sempatinin
arttýrýlmasýna yönelik çalýþmalar kapsamýnda
verilen iftar yemeðinde, Sosyal Hizmetler Ýl
Müdürlüðü’ne baðlý çocuk yuvasýnda kalan 15
çocuk ve çocuk yuvasý yöneticilerinin yer aldýðý iftar yemeðinin çok güzel geçtiðini belirten
öðrenciler, herkesin memnun kaldýðýný ifade
ettiler. Öðrenciler, þunlarý ifade ettiler: “Programý düzenleyen polis aðabeylerimize teþekkür
ediyoruz. Bir araya gelerek birliktelik ve kaynaþma saðladýk. Bu tür etkinlikler baðlarýmýzý
güçlendiriyor. Bu þekilde örf ve adetlerimizi
eksiksiz öðreniyoruz.” Kýrýkkale / cihan
Üniversite harçlarýna
“zam yok” müjdesi
BAKANLAR Kurulu üniversite öðrencilerinden
alýnacak harç miktarlarýna bu yýl zam yapmadý.
Bakanlar Kurulunca, üniversitelerde eðitim gören öðrencilerin 2010-2011 eðitim-öðretim yýlýnda ödemesi gereken katký paylarýný belirledi.
Resmi Gazete’nin dünkü sayýsýnda yayýnlanan
ve 31 Temmuz 2010 tarihinden itibaren geçerli olan karara göre, yükseköðretim kurumlarýnda öðretim gören öðrencilerden okuduklarý
bölümlere göre birinci öðretimde 71 TL ile
591 TL; ikinci öðretimde ise 770-4 bin 268 TL
arasýnda deðiþen miktarda katký payý alýnacak.
Yüksekokul öðrencileri de harç ücretlerini
zamsýz ödeyecek. Ankara/aa
KUPON NO: 24
çok doðru bir karar olduðunu belirtti. Ancak
bu durumun KPSS’de yüksek puan alan ve atanmayý bekleyen öðretmen adaylarýný olumsuz yönde etkilediðini ifade eden Koncuk,
mektubunda þunlarý kaydetti: ‘’Öðretmen aday la rý, bu gün hak lý bir is yan i çin de dir.
KPSS’den hakkýyla yüksek puan alan öðretmen adaylarýnýn haykýrýþlarýna kayýtsýz kalmak müm kün de ðil dir. Þa i be id di a la rý
dolayýsýyla moral ve motivasyon olarak çöken, psi ko lo ji le ri bo zu lan genç le ri miz,
KPSS’nin iptal edilmesi durumunda ikinci bir
yý kým ya þa ya cak týr. A ta na bil mek i çin
KPSS’ye gece gündüz çalýþan, emek veren, alýn teri döken adaylarýn maðdur olmamasý
çok önemlidir. Dolayýsýyla Türk Eðitim-Sen
olarak, bu konuda devreye girmenizi bekliyoruz. Þu anda Millî Eðitim Bakanlýðýnýn kulla-
nabileceði 70 bin öðretmen kadrosu bulunmaktadýr. Talebimiz, Millî Eðitim Bakanlýðýnýn 30 bin deðil, 70 bin öðretmen atamasý yapmasýdýr. Türkiye’de öðretmen ihtiyacý da göz
önüne alýndýðýnda þaibe iddialarýnýn sonuçlanmasýnýn ardýndan 70 bin öðretmen atamasýnýn yapýlmasý öðretmen adaylarýnýn yarasýna
merhem olacak ve onlarýn yaþadýðý stresi büyük ölçüde azaltacaktýr.’’ Ankara / aa
Ucuza satýlan Çin malý kýrtasiye mallarýnýn hem çabuk bozulduðu hem de çocuklarýn saðlýðýna zarar verdiði belirtildi.
Okul alýþ veriþinde
‘Çin malý’ uyarýsý
nYAKLAÞIK 15 milyon öðrencinin ders baþý yapacaðý
2010-2011 eðitim öðretim yýlý öncesi velilerin alýþ veriþ
telâþý sürerken, firmalar ucuz ‘’Çin malý’’ ürünlerine
karþý aileleri uyarýyor. Kýrtasiye sektöründe hizmet
veren Mopak Ankara Bölge Müdürü Ufuk Tamaþa,
eðitim sektörünün 1 milyar liraya yakýn pazar payýna
sahip olduðunu söyledi. Ürün kalitesine göre deðiþebilmekle bir öðrencinin masrafýnýn 250 lirayý bulabildiðini anlatan Tamaþa, sektördeki ‘’Çin malý furyasý’’nýn ise sürdüðünü bildirdi. Çin’den gelen ürünlerin ucuz olmasý dolayýsýyla tercih edildiðini ancak
bunun yanlýþ olduðunu belirten Tamaþa, ‘’Baþta biz
olmak üzere Türk üreticisi kaliteden ödün vermiyor.
Çin, maliyeti düþük tutmak için hammaddeyi yeteri
kadar kullanmýyor, ayrýca uygun kimyasallar yerine
farklýlarý kullanýlýyor. Bu durumda saðlýk ve uzun süre kullaným açýsýndan önemli risk taþýyor’’ dedi. Çin
malý bir kalemin 50 kuruþa alýnabileceðini hatýrlatan
Tamaþa, ancak bu kalemin bir kaç açmadan sonra
kesinlikle kullanýlamayacaðýný savundu. Tamaþa,
Çin malý defterlerde kullanýlan kâðýtlarýnda, silindiði
zaman yýrtýklarýný ayrýca çocuklarýn gözlerini de yorduðunu kaydederek, aileleri bu tür ürünleri alýrken iki
kere düþünmeye dâvet etti. Tamaþa, ucuz alýnan ancak
çabuk bozulan ürünlerin aile bütçesine daha fazla zarar vereceðini de kaydetti. Ankara / aa
Bayram referandumla
birleþti, seferler arttý
nRAMAZAN Bayramý ve 12 Eylül’de yapýlacak referandumun arka arkaya gelmesi, yolcu taþýmacýlýðý
yapan þirketleri, sefer sayýlarýný arttýrmak için þimdiden harekete geçirdi. 8 Eylül Arefe günüyle baþlayacak Ramazan Bayramý tatili ve hemen ertesinde yapýlacak halkoylamasý, vatandaþlarýn ulaþým sektörüne
taleplerini arttýrdý. Yoðun ilgiyle karþýlaþan firmalar,
bu dönemdeki seferlerine ilâveler yapmaya þimdiden
baþladý. Türk Hava Yollarý (THY), referandumu da
göz önüne alarak 12 Eylül’deki dönüþ seferlerini oylamalar bitmeden önceki saatlerde yoðunlaþtýrdý. THY
bu bayram, 2 yurtdýþý özel kira seferi, 18 iç hat ilâve
sefer olmak üzere toplam 20 sefer planlandý. Küçük
gövdeli uçaklarla taþýmacýlýk yapan Borajet ise Ramazan Bayramý ve 12 Eylülde yolcu taleplerinde þimdiden artýþ yaþadý. Borajet, 8, 9, 11, 12 ve 13 Eylülde Edremit ve Bodrum’a günlük bir gidiþ-dönüþ ek sefer
koydu. Ayrýca þirket, Ramazan Bayramý’nýn birinci
günü olan 9 Eylül’de de Antalya’ya ek sefer düzenleyecek. Karayolu ile taþýmacýlýk yapan firmalar da Ramazan Bayramýnda ve 12 Eylülde ek sefer koymayý
planlýyor. TCDD Genel Müdürlüðü de bu döneme
yönelik yolcu taleplerinin yoðunlaþmasý halinde hem
konvansiyonel tren hem de Yüksek Hýzlý Tren seferlerini arttýrmayý planlýyor. Ankara / aa
TRT çalýþanlarýndan
Pakistan’a yardým
nTRT, ‘Gözyaþý Sel Olmasýn’ sloganýyla Pakistan
halkýna yardým kampanyasý düzenliyor. TRT 1 ekranýnda bugün saat 20.30’da baþlayacak olan programla 4 saat boyunca izleyicilerin yapacaklarý baðýþlar,
Pakistan için toplanarak ihtiyaç sahiplerine ulaþtýrýlacak. Canlý yayýn baþlangýcýndan itibaren hayýrsever
vatandaþlar hem SMS ile hem de verilecek banka
hesap numaralarýna anýnda baðýþ gönderebilecekler. Havuzda biriken TL ve döviz miktarlarý anýnda halka açýklanacak. Telefonla programa katýlmak isteyen hayýrseverler karþýlarýnda programa
dâvet edilen ünlü konuklarla görüþecek. TRT çalýþanlarý, özel yayýnda Pakistan için yardým toplarken; kendileri de maaþlarýndan ‘Pakistan yardýmý’
kesilmesi için baþvuruyor. Binlerce TRT çalýþaný,
özel oluþturulan formlarý doldurarak; gönüllü olarak
Pakistan için maaþ kesintisi talep etti. TRT çalýþanlarýnýn maaþlarýndan kesilen paralarla; Pakistan’da
TRT Mahallesi kurulacak. Ankara / cihan
SiyahMaviKýrmýzýSarý
4
YENÝASYA / 3 EYLÜL 2010 CUMA
HA­BER
Paket hakkýnda
soru ve cevaplar
AV. HAMZA KARA
[email protected]
12 Eylül 2010 tarihinde halkoylamasýna sunulacak olan TÜRKÝYE CUMHURÝYETÝ ANAYASASI’NIN BAZI MADDELERÝNDE
DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASI HAKKINDA 5982
SAYILI KANUN’da kafa karýþtýran sorular ve
belirsizlikler devam ediyor.
Her ne kadar partiler, evet veya hayýr þeklinde halkýn son tercihini yönlendirmeye çalýþýyorlarsa da vatandaþýn elindeki mühür bir o yana bir bu yana sallanýp duruyor.
Vatandaþlar “evet”çi “hayýr”cý þeklinde toptan bir ayrýþtýrmaya tabi tutulmuþ vaziyette.
Millet olarak gereksiz bir kutuplaþma daha yaþýyoruz.
Bunun tek sebebi yapýlacak referandumda
doðru bir usûl seçilmemiþ olmasý.
Birçok ülkede yapýldýðý gibi her maddenin
ayrý ayrý oylanabileceði bir usûl uygulansa, millet iradesinin tecellisi daha net olarak ortaya çýkabilirdi.
Paket madde madde halkoyuna sunulsa idi
siyasî gerilimler, çekiþmeler, dargýnlýklar, kýrgýnlýklar bu dereceye ulaþmazdý.
Paket içinde vatandaþýn evet diyeceði maddeler de var, hayýr diyeceði maddeler de var.
Kýlýçdaroðlu: AKP’de
cumhurbaþkanlýðý
krizi yaþanacak
n CHP Genel Baþkaný Kýlýçdaroðlu,
Cumhurbaþkaný’nýn görev süresinin
AKP içinde krize sebep olabileceðini öne sürdü. Adana ziyaretini izleyen beraberindeki gazetecilerle parti otobüsünde sohbet etden Kýlýçdaroðlu, gazetecilerin 2011’de yapýlacak cumhurbaþkanlýðý seçiminde adaylýk süreci ve Cumhurbaþkaný’nýn görev süresine iliþkin sorularýný cevapladý. Kýlýçdaroðlu, sözlerini þöyle sürdürdü: ‘’Baþbakan’ýn cumhurbaþkanlýðý hevesi, AKP’de büyük
kriz yaratacak. Abdullah Gül’den bir an
önce kurtulma, 2012’de köþke çýkma ve
yarý baþkanlýk modelini uygulama hevesinde olduðu çok açýk ortada. Baþbakan,
baþka partinin iç iþleriyle uðraþacaðýna
kendi gizli gündemini itiraf etsin ve
AKP içinde bundan sonra yaþanacak en
büyük krizi çözmeye çalýþsýn. AKP ve
AKP’li seçmenler için yaþanabilecek en
büyük kriz, kimin cumhurbaþkaný adayý
olacaðýdýr. Abdullah Bey’i aday gösterecek 20 milletvekili mutlaka parti içinden
çýkar. Gül, yeniden aday olursa, AKP ikiye bölünebilir.’’ Adana / aa
Þahin: Görev süresine
Meclis açýklýk getirir
n TBMM Baþkaný Mehmet Ali Þahin,
‘’Cumhurbaþkanýnýn görev süresini 5 yýla indiren Anayasa deðiþikliði yapýlýrken,
Anayasa’ya bir geçici madde eklenmeliydi. Geçici madde ile buna bir açýklýk
getirilmeliydi. Bu konuya açýklýk getirmesi gereken merci yasama organýdýr’’
dedi. Þahin, Ankara Karabüklüler Derneði’nin iftar yemeðinde gazetecilerin,
Cumhurbaþkaný’nýn görev süresine iliþkin sorularýný cevapladý. Þahin, 2007’de
referandumla kabul edilen, cumhurbaþkanýnýn görev süresini 5 yýla indiren Anayasa deðiþikliði yapýlýrken, Anayasa’ya
bir geçici madde eklenmesi gerektiðini
ifade ederek, ‘’Bu bir eksiklik olmuþtur.
Geçici madde ile buna bir açýklýk getirilmeliydi’’ diye konuþtu. Bu gerçekleþmediði için tartýþma yaþandýðýný belirten
Þahin, ‘’Bu konuya açýklýk getirmesi gereken merci yasama organýdýr’’ dedi.
GÜL: SÖYLEDÝKLERÝM NE ÝSE O
Bu arada, Cumhurbaþkaný Abdullah Gül,
Bosna Hersek’e hareketinden önce Ýstanbul Atatürk Havalimaný’nda bir gazetecinin, görev süresi konusundaki görüþlerini sormasý üzerine ‘’Son açýklamalar
yeni bir þey deðil. Doðrusu benim söylediklerim ne ise o baki. Yeni bir þey eklemek istemiyorum’’ dedi. Ankara / aa
Biri için diðerini niçin feda edelim? Veya hayýr
diyeceðimiz bir maddeye niçin evet diyelim?
Ancak olan oldu artýk. Kabullenmesek de ya
toptan “evet”çiyiz ya toptan “hayýr”cýyýz.
Þerhli oy kullanma imkânýmýz da yok.
Bu sebeple aklýmýzý karýþtýran bazý maddeler
hakkýnda açýklama yapma zarureti doðdu.
Genel olarak konuþulan ve cevabý net olarak
bilinmeyen sorular þöyle:
SORU 1: “ …ancak, Yüksek Askerî Þûrânýn
terfi iþlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayýrma hariç her türlü iliþik kesme kararlarýna karþý yargý yolu açýktýr.”
Hükmüne göre daha önceden Silâhlý Kuvvetler’den disiplinsizlik sebebiyle iliþiði kesilen
personel dâvâ açýp Silâhlý Kuvvetler’e geri dönebilecek mi? Veya haksýzlýða uðramýþsa tazminat alabilecek mi?
CEVAP 1: Evet dönebilecek veya tazminat alabilecek “desem” çok iyi olurdu. Ancak üzülerek bunu söyleyemiyorum.
Zira þu an halen yürürlükte olan Anayasanýn
125. maddesine göre Yüksek Askerî Þûrânýn
kararlarý yargý denetimi dýþýndadýr. Aðustos
2010 Þûrâ kararlarý için de bu hüküm geçerli.
Yani en yakýn Aðustos 2010 Þûrâ kararlarý için
de (þerhli bile olsa) yargý yoluna gidilemeyecek.
Geri dönüþ veya tazminat talep edilemeyecek.
12 Eylül 2010 tarihine kadar hiçbir kanun
mevcut anayasaya aykýrý olarak yorumlanamayacaðýna göre þu anki anayasanýn 125. maddesinin net (ve sert) hükmüne göre halk oylamasýndan önceki tüm Yüksek Askerî Þûrâ kararlarý yargý denetimi dýþýndadýr.
Eðer deðiþiklik metnine “Bu hüküm geçmiþ
þûrâ kararlarý için de geçerlidir” diye yazýlsaydý
bu açýk anayasa hükmüne göre tartýþmasýz eski
þûrâ kararlarý için yargý yoluna gidilir, geri dönüþ veya tazminat talep edilirdi.
Sandýktan evet çýkarsa 12 Eylül 2010 tarihinden sonraki Yüksek Askerî Þûrânýn iliþik kesme kararlarýna karþý yargý yolu açýk oluyor.
Ancak yargý yolu için baþvurularýn ancak Askerî Yüksek Ýdare Mahkemesine yapýlacaðý da
gözden uzak tutulmamalý.
Bu nokta þu açýdan önemli.
Millî Savunma ve Ýçiþleri Bakanlýðý tarafýndan 27.12.1998 tarihinde çýkarýlan ve ayný tarihte Resmî Gazetede yayýnlanan Subay Sicil
Yönetmeliði’nin Disiplinsizlik veya Ahlâkî Durum Nedeniyle Ayýrma baþlýðý altýndaki Üçüncü Bölüm 91. madde de:
“Aþaðýdaki sebeplerden biri ile disiplinsizlik
veya ahlâkî durumlarý gereði Silâhlý Kuvvetlerde kalmalarý, son rütbelerine ait bir veya birkaç
belge ile anlaþýlýp uygun görülmeyenler hakkýnda, hizmet sürelerine bakýlmaksýzýn emeklilik
iþlemi yapýlýr” denilmektedir.
Bu sebeplerden 91/e bendine göre
“Tutum ve davranýþlarý ile yasa dýþý siyasî, yýkýcý, bölücü, irticaî ve ideolojik görüþleri benimsediði, bu gibi faaliyetlerde bulunduðu veya
karýþtýðý anlaþýlanlar” da (anayasa deðiþse de
deðiþmese de) hizmet sürelerine bakýlmaksýzýn
yine emeklilik iþlemine tabi tutulacak. Ayný hüküm Astsubay Sicil Yönetmeliðinin 60/f maddesinde de yazýlý.
Bu maddeler hükümet tarafýndan deðiþtirilmedikçe anayasa da þûrâ kararlarýna karþý yargý
yolunun açýk olmasý bir anlam ifade etmiyor.
Bu maddeleri deðiþtirmek hükümetin elinde.
Fakat deðiþtirmek için bu güne kadar hiçbir þey
yapýlmadý. Bu güne kadar ayýrma iþlemlerinin
çoðu bu madde iþletilerek yapýldý.
Özellikle madde içerisinde yer alan “irtica”nýn ne olup ne olmadýðý anayasa da, Ceza
Kanununda ve sair mevzuatta tanýmlanmýyor.
Ýrtica kelimesi þu an muðlak bir kavram ve içine ibadetin bile sokulabileceði istismara açýk
bir kurnazlýk ifadesi. “Ýrticaî görüþ, irticaî tutum ve davranýþ nedir?” Tarifi hiçbir kanunda
yer almýyor.
Tüm bunlardan baþka Askerî Yüksek Ýdare
Mahkemesinin yapýsýnda hakim sýnýfýndan olmayan kurmay yarbay-albay yer almakta.
“Askerî Yüksek Ýdare Mahkemesinin Üyeleri; a) Ýki yýlýný doldurmuþ kurmay yarbaylarla
albay rütbesinde üç yýlýný doldurmamýþ kurmay subaylar, b) En az yarbay rütbesinde birinci sýnýf askerî hakimler, arasýndan seçilirler. (AYÝM Kanunu Madde 7 )
Ýdarî yargýnýn “askerî” ve “idarî” olarak ayrýþmasý zaten baþlý baþýna ayrý bir sorun.
Bu durumda Silâhlý Kuvvetlerden iliþiði
kesilen personel hakkýnda hazýrlanan dosyanýn, þûrâdaki generallerin önünden üç askerî
hakim ve iki kurmay subaydan oluþan bir
mahkemenin önüne gelmesinin (yukarýdaki
hükümlerin yürürlükte olmasý karþýsýnda)
sonucu deðiþtirmeyeceði belli oluyor diyerek
þerhimizi düþelim.
Bu durumda her yönüyle demokrasi ve
hukukun üstünlüðünü esas alan yapýsal deðiþim yapýlmadan elbisenin yama tutmasý
zor görünüyor.
Kafa karýþtýran diðer maddelere devam etmek temennisiyle...
KONUÞMALAR ÝNTERNETE DÜÞMÜÞTÜ
YARGITAY üyesi olduklarý iddia edilen üç yüksek hakim arasýnda geçen
skandal konuþmalar internete düþmüþtü. Ses kaydýnda, Abdullah
Öcalan'dan faydalanýlmasý isteniyor. Referandumda kilit durumda olan
BDP’nin, yaptýklarý görüþmeler neticesinde boykot kararý aldýðý söyleniyor. Skandal kayýtta, ‘evet’ oylarýný ‘hayýr’a çevirmek için özellikle
Abdullah Öcalan’a da çok ihtiyaç duyulduðu vurgulanýyor. BDP’nin
Kürtlerin yobaz bölümü olmadýðý, partinin yöneticilerinin yüzde 99’unun
CHP’ye yakýn isimlerden oluþtuðu, bu sebeple referandum öncesi
CHP’nin BDP’nin elinden tutmasý gerektiði konuþuluyor. HSYK’nýn bundan sonra yapabileceði çok fazla þey kalmadýðýný dile getiren kiþiler
referandum sürecinde oluþturulacak bir kaos ortamýndan yararlanýlmasý
gerektiðinden bahsediyor. Aksi halde iþlerinin biteceði ifade ediliyor.
Özbek: Ses
kaydýnýn içeriðini
tasvip edemem
Gerçeker, Yargýtay üyelerine ait olduðu iddia edilen ses kayýtlarýnýn içerik itibariyle hiçbir zaman tasvip edilecek bir þey olmadýðýný belirtti. FOTOÐRAF: AA
Ha kim ve Sav cý lar Yük sek Ku ru lu
(HSYK) Baþkanvekili Kadir Özbek, bazý
yargý mensuplarýnýn internette yayýnlanan telefon görüþmeleri ile ilgili olarak,
‘’Ayrýntýlarýný bilmiyorum, ancak içeriðini tasvip etmek mümkün deðil. Üzerinde durulmasý gereken þey bu arkadaþlarýmýz neden dinlediler?” dedi. HSYK’ya
geliþinde gazetecilerin sorularýný cevaplayan Özbek, ‘’Bazý hakim ve savcýlarýn
konuþmalarýnýn bazý internet sitelerinde
yayýnlanmasýný nasýl deðerlendiriyorsunuz’’ sorusuna þu cevabý verdi: ‘’Ayrýntýlarýný bilmiyorum, ancak içeriðini tasvip
etmek mümkün deðil. Üzerinde durulmasý gereken þey bu arkadaþlarýmýz neden dinlediler, niye peþinde birileri dinleme hazýrlýðýyla geziyordu, niye bunlarý
tespit etme ihtiyacý duydular ve niye
servis edildi? Þimdi iki insan baþbaþa
konuþurken çok özel þeyleri de konuþabilir. Bunlar tasvip edilir, edilmez ancak
bunlarý gizlice tespit etmek suçtur. Asýl
bunun üzerinde durulmasý gerekir. Bu
arkadaþlarýmýzýn ne konumlarý ne imkanlarý itibariyle Öcalan ve benzerleriyle
pazarlýk edebilecek, bundan bir fayda
bulabilecek imkanlarý da yok. Böyle bir
þeyi gerçekleþtirme þanslarý da yok. O
sebeple bunu birilerinin kendi aralarýnda yaptýklarý kritik olarak deðerlendiriyorum. Bu þekilde yansýtýlýp yargý aleyhine kullanýlmasý son derece yanlýþtýr,
maksatlýdýr.’’ Ankara / aa
Suç iþleyen cezalandýrýlýr
YARGITAY BAÞKANI GERÇEKER, YARGITAY ÜYELERÝNE AÝT OLDUÐU ÝDDÝA EDÝLEN SES
KAYITLARI MUHTEVA ÝTÝBARÝYLE HÝÇBÝR ZAMAN TASVÝP EDÝLECEK BÝR ÞEY OLMADIÐINI
BELÝRTEREK, SUÇ ÝÞLEYEN VARSA SUÇLULAR MUTLAKA CEZALANDIRILACAKTIR” DEDÝ.
YARGITAY Baþkaný Hasan Gerçeker, Yargýtay üyelerine ait olduðu iddia edilen ses
kayýtlarýnýn muhteva itibariyle hiçbir zaman tasvip edilecek bir þey olmadýðýný belirterek, ‘’Bir yargýtay üyesinin, hakimin,
insanýn söyleyebileceði, konuþabileceði
þeyler deðil’’ dedi.
Yargýtay Baþkaný Gerçeker, Yargýtay’a giriþinde gazetecilerin sorularýný cevapladý.
Bir gazetecinin ‘’Yargýtay üyelerine ait olduðu iddia edilen ses kayýtlarýna iliþkin bir iþlem yapýp yapmadýklarýný’’ sormasý üzerine,
Gerçeker, basýnda konuya iliþkin haberler
yer aldýktan sonra olaya el koyduklarýný ve
gerekli talimatlarý verdiðini, soruþturmanýn,
araþtýrmanýn yapýldýðýný söyledi. Adli tatil
dolayýsýyla nöbetçi baþkanvekili ve heyetin
yasal olarak gerekli her þeyi yapacaðýný ifade
eden Gerçeker, ‘’Basýnda çýkan konuþmalar
yasal mýdýr, hukuki geçerliliði var mýdýr, yok
mudur, bilmiyoruz. Bunlar araþtýrýlacak. Bize intikal eden duruma göre ne gerekiyorsa
yapýlacak’’ dedi.
Adlî tatil dolayýsýyla ses kayýtlarý iddia
edilen Yargýtay üyeleriyle görüþmediðini,
tatil sonrasýnda ise görüþebileceðini ifade
eden Gerçeker, þöyle konuþtu: ‘’Ýçerik itibariyle hiçbir zaman tasvip edilecek bir
þey deðil. Bir Yargýtay üyesinin, hakimin,
insanýn söyleyebileceði, konuþabileceði
þeyler deðil. Bunlar hiçbir zaman tasvip
edilecek þeyler deðil ama hep Yargýtay’la,
Danýþtay’la ilgili yasal olmayan dinlemeler söz konusu. Bunlarýn gerçek olduðu
yayýnlarla ortaya çýkýyor. Bir Yargýtay üyesinin Birinci Baþkanlýk Kurulu’nun izni
olmadan dinlenmesi mümkün deðil. Onun i çin or tam din le me si mi, te le fon
dinlemesi mi yapýldý, bilemiyoruz. Bunlarý araþtýracaðýz.’’ Ankara / aa
“KÝMSEYE BÝR AYRICALIK
SÖZ KONUSU OLAMAZ”
GERÇEKER, ‘’ses kayýtlarýnda terör örgütü ele baþý Abdullah Öcalan ile ilgili ifadelerin yer almasýnýn’’ hatýrlatýlmasý üzerine de konuþmalarýn çok çirkin beyanlardan oluþtuðunu söyledi. Konuþmalarýn hukukî geçerliliði tesbit
edilmeden kesin bir yargýda bulunmanýn da doðru olmayacaðýný vurgulayan Gerçeker, ‘’hukuk çizgisi içerisinde ne
gerekiyorsa yapýlacaðýný’’ söyledi. Gerçeker, ‘’Yargý bir
toplum için en üstün deðerdir. Ekmek gibi, su gibi gerekli
olan bir þeydir. Yargýya bütün toplumun, çok büyük bir
hassasiyetle sahip çýkmasý gerekir. Yargý, adaleti daðýtan
bir müessese. Yargý zedelendiði zaman, zafiyete uðradýðý
zaman bundan toplum zarar görecektir. Onun için yanlýþ
yapan varsa, o yanlýþlarýn üzerine gidilecek. Suç iþleyen
varsa suçlular mutlaka cezalandýrýlacaktýr. Kimseye bir
ayrýcalýk söz konusu olamaz. Ama kurumlarý zedeleyerek,
topyekün suçlayarak çalýþamaz hale getirmek, hedef
tahtasý haline getirmek doðru bir anlayýþ deðil ama hukuki gereklilik neyse bu da yapýlacaktýr’’ diye konuþtu.
HA­BER­LER
Ruijten: Referanduma katýlýn
nAVRUPA Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Ria
Oomen-Ruijten, anayasa deðiþikliðinin Türkiye’nin daha demokratikleþmesi ve modernleþmesi için bir adým
olduðunu belirterek, herkesin referanduma katýlmasýný
istedi. Hollandalý Hristiyan Demokrat Oomen-Ruijten,
anayasa referandumuna iliþkin yazýlý açýklamasýnda, bazý siyasi partilerin taraftarlarýna referandumu boykot
çaðrýsý yaptýðý yönündeki haberlerden üzüntü duyduðunu belirtti. “Herkesin düþüncesini açýklama imkanýna
sahip olmasý demokrasinin ilkesidir” diyen Oomen-Ruijten, 12 Eylülde yapýlacak referandumda tüm Türk vatandaþlarýnýn sandýk baþýna gitmelerini talep etti. Oomen-Ruijten, “Anayasa deðiþikliði, Türkiye’nin daha demokratikleþmesi ve modernleþmesi için ilk önemli adýmdýr. Anayasa deðiþikliði Türkiye’nin ve halkýnýn refah seviyesinin artmasýna yardýmcý olacaktýr” dedi. Anayasa deðiþikliði paketinin TBMM’de kabul edildiðini ve
Anayasa Mahkemesince incelendiðini hatýrlatan Oomen-Ruijten, “Þimdi her bir vatandaþ açýkça mesaj vermelidir. ‘Evet’ ya da ‘hayýr’ diyebilme fýrsatýný kullanmalýdýr” ifadesini kullandý. Brüksel / aa
Demirel: Yüz yüze bakýlmayacak iþ yapmamak lâzým
n 9. CUMHURBAÞKANI Süleyman Demirel, siyasi üsluba iliþkin ‘’Yüz yüze bakýlmayacak iþ yapmamak lâzým’’
dedi. Demirel, Türkiye Partisi Genel Baþkaný Abdüllatif
Þener ve Genel Baþkan Yardýmcýsý Abdülkadir Sarý’yý,
Güniz Sokak’taki evinde kabul etti. Demirel, ziyaretten
duyduðu memnuniyeti dile getirdi. Demirel, bir gazetecinin ‘’referandum sürecindeki siyasi üsluba’’ iliþkin sorusu üzerine, ‘’Bugün birbirini kýranlar, yarýn bir araya
gelmek durumunda. Yüz yüze bakýlmayacak iþ yapmamak lazým’’ dedi. Süleyman Demirel, ‘’Referandum demokrasinin önemli misyonlarýndan biridir ancak çok
sýk kullanýlmaz, çok sýk kullanýldýðý zaman Meclisin yerini alýr. Anayasa deðiþikliði için yapýlacak referandum
tartýþmalarý, referandumun boyunu aþmýþ durumda.
Baþka mecralara kaydý, neredeyse bir genel seçim havasý var. Memnuniyetle söylemeliyim ki vatandaþýn ilgisi
yoðun, meydanlar dolu. Bu vatandaþýn kendi meselesine, ülke meselesine ilgi gösterdiðini gösterir. Ancak vatandaþ neye oy vereceðini pek bilmiyor. Millet için
memleket için hayýrlý olsun’’ diye konuþtu. Halk oylamasýnda hangi yönde oy kullanacaðýnýn sorulmasý üzerine Demirel, ‘’Referandumda oyumun rengi, pazar günü sandýða girdiðimde belli olur. Ben siyaset üstüyüm.
Halkýn zihni ne kadar bulanýk olsa da halk doðru cevabý
bulacaktýr’’ cevabýný verdi. Ankara / aa
Bakan Aydýn: Bu hukuk
millete dar geliyor
n DEVLET Bakaný Mehmet Aydýn, bugünkü hukukun
Türk milletine dar geldiðini belirterek, ‘’Hukukumuzun,
anayasamýzýn yenilenmesi lazým’’ dedi. Referandum çalýþmalarý kapsamýnda Bergama’nýn Zeytindað belde Belediyesini ziyaret eden Bakan Aydýn, hükümet meydanýndaki kahvehanede vatandaþlarla sohbet etti. Vatandaþlara yeni anayasa paketi hakkýnda bilgi veren Bakan
Aydýn, yargý sürecinde yaþanan bazý sýkýntýlarý anlattý.
Ülkedeki hukuk altyapýsýnýn yenilenmesi gerektiðini
vurgulayan Bakan Aydýn þunlarý söyledi: ‘’Bu hukuk bu
millete dar geliyor. Niye dar geliyor? En baþta hepimizin
hayatýný ilgilendiriyor. Hukukumuzun, Anayasamýzýn
yenilenmesi lâzým. Yargý kendi yerinde güzeldir. Yargý
yerinde olsun. Hükümet kendi yerinde güzeldir. Hükümet yargýya müdahale etmesin. Yargý hükümetin önünü adým adým kesiyorsa, hükümet ne yapsýn? Yargý kesiyor diye millete geldiði zaman, millet diyorsa ‘Kanun
deðiþtir, yargýyý sana müdahale etmeyecek konuma getir. Sen yargýya müdahale etme, yargý da sana müdahale
etmesin. Asker sivil hayatýna karýþmasýn.’ Cumhuriyeti
hepimiz koruyoruz. Hepimiz korumazsak zaten bir kurumun korumasýyla olmaz. Bütün bunlarýn hepsini zaten demokrasi, özgürlük içinde halledemezsek bu problemlerden kurtulamayýz. Bunlar halledilemezse de birbirimizin önünü keseriz.’’ Bergama / aa
Yeni anayasa þart
n ÝSTANBUL Üniversitesi (ÝÜ) Rektörü Prof. Dr. Yunus
Söylet, 1982 Anayasasýnýn, kabul edildiði günden bu
yana sürekli tartýþmalarýn odaðý olduðunu belirterek,
“Türkiye için artýk yeni bir anayasa yapýlmasý gerektiði,
uzun yýllardýr yine çok farklý görüþe sahip kesimden insanlarca ortaya konulmaktadýr’’ dedi ÝÜ ile Hukukçular
Derneðince düzenlenen ‘’Referandum Sürecinde Yeni
Anayasa Metnine Ýliþkin Program’’da konuþan Prof. Dr.
Söylet üniversitelerinin Türkiye’de yaþanan tartýþma ve
sorunlarla daima ilgili olduðunu, çoðu zaman ilgiyi de
aþan bir ölçüde bazý tartýþmalarýn önlenmesinde öncü
rolünü daha belirgin bir þekilde ortaya koyduðunu belirtti. Söylet, Türkiye’nin gündeminde anayasa deðiþikliði referandumunun bulunduðunu ifade ederek, ‘’1982
Anayasasý, kabul edildiði günden bu yana sürekli tartýþmalarýn odaðý olmuþtur. 21. yüzyýlda, yüzünü uygarlýða
dönmüþ, daha demokratik, daha özgürlükçü ve hukukun üstünlüðüne inanmýþ bir Türkiye için artýk yeni bir
anayasa yapýlmasý gerektiði, uzun yýllardýr yine çok
farklý görüþe sahip kesimden insanlarca ortaya konulmaktadýr’’ diye konuþtu. Ýstanbul / aa
GEÇMÝÞ OLSUN
Muhterem arkadaþýmýz Muzaffer Kýlýnç'ýn hanýmý
Fatma
Hanýmýn
baþarýlý bir ameliyat geçirdiðini öðrendik. Geçmiþ olsun der,
Cenâbý Hak'tan acil þifalar dileriz.
ÇAMDÝBÝ YENÝ ASYA
OKUYUCULARI / ÝZMÝR
5
YENÝASYA / 3 EYLÜL 2010 CUMA
HABER
HABERLER
BAÞKENT YAZILARI
Türkiye, raporunu sundu
Ramazan, iþgal ve zulüm… (3)
CEVHER ÝLHAN
[email protected]
bama, “Müslümanlarýn Ramazanýný
kutluyor”, “Müslüman görülmekten
endiþe duymam” diyor; lâkin Irak’ta
ABD’nin patronajýnda Müslümanlar katlediliyor, mâsum Müslüman halk büyük bir endiþe içinde, iþgalin zulmüne mâruz kalýyor…
Afganistan’la birlikte Pâkistan da kýskaçta.
Etnik ve mezhebî ayýrýmlar üzerinden bölünüp parçalanmasý plânlanýyor. ABD, “müttefiki” Pâkistan’da Müslüman halkýn Irak ve Afganistan iþgaline, Ýsrail’in Filistin’deki zulüm
ve soykýrýmýna karþý çýkmasýný cezâlandýrýyor.
Darbelerle baþa getirttiði hükûmetlerden, Pâkistan’ýn kadim bir gerçeði olan
medreseleri kapatmasýný, hatta nükleer
silâha sahip tek Ýslâm ülkesi olarak nükleer programý iptal etmesini dayatýyor.
O
Böl ge de ya ný ba þýn da Müs lü man Keþ mir’de yarým asrý aþkýndýr zulüm estiren
Hindistan’ýn nükleer silâhýna, Ortadoðu’da
Ýsrail’in yüzlerce nükleer baþlýklý füzeye ve silâha sahip olmasýna ses çýkarmadýðý halde…
Amerikan savaþ uçaklarý, “Taliban’la mücadele” perdesinde Pâkistan’a saldýrýyor.
Bilhassa Veziristan bölgesini, peryodik bir
biçimde en aðýr ve acýmasýz silâhlarla bombalýyor. Pâkistan’a son üç yýlda düzenlenen
110 saldýrýda binden fazla çocuk ve kadýnýn
can verdiði istastiklerle ortaya konuluyor.
ðýn, açlýðýn, kýtlýðýn, kan ve kargaþanýn altýndan da “ecnebilerin parmak karýþtýrmasý” çýkýyor. Zira 2007’nin baþýndan beri yine bildik “barýþ ve özgürlük” numarasýyla
bu ülke de ABD’nin müdahâlesine mâruz.
Geleceðin belli baþlý petrol ülkeleri arasýnda sayýlan Somali’nin zengin petrol rezervleri Amerikan þirketlerine verilmiþ…
Somalinin tükeniþini seyrederek petrol
rantýný ve ticaretini sürdüren ABD, istikrarsýzlýkla, yoksullaþtýrýlmakla iç savaþa
sürüklediði Somali’nin tükeniþini küresel
çýkarlarýna dönüþtürüyor.
Küresel zâlimlerin ilgi gösterdiði ülkede
üçyüzbinden fazla insanýn katledildiði, bir
milyondan fazlasýnýn yokluk ve yoksullukla periþan edilip komþu ülkelere sýðýndýðý belirtiliyor.
“Somali’nin baþþehri Mogadiþu’da þiddet olaylarýnda þu kadar kiþi öldürüldü”
diye baþlayan dehþet verici haberler de âdeta kanýksanmýþ, artýk sýradan sayýlýyor!
SIRA PÂKÝSTAN VE SOMALÝ’DE…
Yine Ramazan’da “16 Aðustos günü, Veziristan bölgesinde ABD’nin insansýz uçaðý,
terâvih namazý sýrasýnda düzenlediði füze
saldýrýsý sonucunda 20 Pâkistanlýyý öldürdü. Sivil mâsum insanlar vefat etti” haberi,
iki bine yakýn insanýn öldüðü, sekiz milyon
insanýn gýda ve barýnak ihtiyaç duyduðu
Pâkistan’ýn baþýndaki sel felâketinin acýsý ve
feryadlarý arasýnda kayboluyor…
Keza 19 yýldýr iç çatýþma ve iç savaþla
VE YEDEKTEKÝ YEMEN…
kana bulanan Somali’yi de ABD’nin kirli
Yine ABD için “sýra”nýn Yemen’de oleli karýþtýrýyor.
duðu, bizzat CIA Baþkaný tarafýndan ifâde
Somalili “deniz haydutlarý”nýn, korsanlý- ediliyor. Washington Post gibi Beyaz Sa-
ray’a yakýn gazetelerde “Yemen’deki El
Kaide örgütünün Pâkistan’daki çekirdek
örgüte üstün geldiði ve ABD için büyük
tehdit olduðunu” ileri sürülüp iþgale zemin hazýrlanýyor.
“Amerikan özel operasyon birlikleri”nin
yýl lar dýr iþ bir lik çi Ye men hü kû me tiy le
“çalýþmasý”, “ortak operasyonlarý” yetmiyor; CIA’nýn ve Amerikan ordusunun bu
ülkedeki gizli operasyonlarý arttýrýlýyor…
Belli ki Bush hayraný Yemen Devlet Baþkaný Salih ve dostu Ýtalya Baþbakaný Berlusconi ile birlikte “BOP eþbaþkanlýðý” görevini alan Baþbakan Erdoðan ve hükûmeti, Irak, Afganistan, Pâkistan ve Somali’nin ardýndan “El Kaide bahanesi”yle iþgal ve istilâ
yedeðinde tutulan Yemen için “stratejik
müttefik” ABD’yi vazgeçirmek için hangi
diplomatik çabayý gösterdiði bilinmiyor.
Ve bütün bunlara karþý Türkiye, “model
ortaðý” ABD’ye, kontrolündeki Somali’de
kanýn durmasý, iç savaþýn sona ermesi için hiçbir tavassutta bulunmuyor…
Kýsacasý, Mübârek Ramazanda Müslümanlarýn katletmesine seyirci kalýnýyor…
Peki, bu mu “stratejik derinlik”li ve “oynak merkez”li aktif dýþ politika?
Baþörtüsü malzeme yapýlmasýn
SAÐLIK-ÝÞ SENDÝKASI GENEL BAÞKANI BAÞOÐLU, ‘’BAÞÖRTÜSÜ, SÝYASÎ PARTÝLERÝN SEÇÝM PROPAGANDALARINDA MALZEME OLARAK KULLANILACAK BÝR KONU DEÐÝLDÝR’’ DÝYE KONUÞTU.
n TÜRKÝYE’NÝN ulusal “Temas Noktasý” olarak görev yapan Büyükelçi Mithat Rende’nin, Türkiye’nin
raporunu, Birleþmiþ Milletler soruþturma komisyonuna sunduðu bildirildi. Diplomatik kaynaklar, Büyükelçi Rende’nin Ulusal Araþtýrma ve Ýnceleme Komisyonunun raporunu New York’ta BM soruþturma
komisyonuna sunduðunu, bu konudaki temas ve giriþimlerin devam edeceðini kaydetti. Ankara / aa
Þehit ailelerinden
''genel af'' tepkisi
n ÞEHÝT Aileleri Federasyonu Baþkaný Hamit Köse,
þehit aileleri olarak her türlü affýn karþýsýnda olduklarýný belirtti. Köse, yaptýðý yazýlý açýklamada, þehit aileleri ve dernekleri olarak CHP Genel Baþkaný Kemal
Kýlýçdaroðlu’nun genel affa yönelik sözlerini ‘’talihsizlik’’ olarak nitelendirdi. Köse, þehit aileleri olarak her
türlü affýn karþýsýnda olduklarýný kaydetti. Ankara / aa
Hükümlüler, Ümraniye
Cezaevi’nde yangýn çýkardý
n ÜMRANÝYE Cezaevi’nde, ayný koðuþta kalan ve
‘’eylem yaptýklarý’’ gerekçesiyle ayrý koðuþlara alýnmak
istenen 9 hükümlü, yatak ve yorganlarý tutuþturarak
yangýn çýkarttý. Cezaevi yetkililerinden alýnan bilgiye
göre, ayný koðuþta kalan 9 hükümlünün, bir araya
geldikleri zaman ‘’güç oluþturduklarý’’ ve ‘’bozucu eylem yaptýklarý’’nýn belirlenmesi üzerine cezaevi idaresince ayrý koðuþlara alýnmasýna karar verildi. Koðuþlarý deðiþtirilmek üzere müþahede koðuþuna alýnan
ve ayrý koðuþlara verileceklerini öðrenen 9 hükümlü,
buradaki bazý yatak ve yorganlarý ateþe verdi. Yangýn,
cezaevi görevlilerince söndürülürken, olayda ölen ve
yaralanan olmadý. Koðuþ, yatak ve yorganlarda kýsmen maddi hasar oluþurken, 9 hükümlü de kontrol
altýna alýnarak ayrý koðuþlara gönderildi. Ýstanbul / aa
Öðretmen açýðýna
“ücretli” tedbir
n KPSS’DEKÝ iddialar dolayýsýyla öðretmen atamalarýný erteleyen Millî Eðitim Bakanlýðý, soruþturmalarýn uzamasý halinde oluþacak öðretmen açýðýný
ücretli öðretmenlik uygulamasýyla gidermeyi planlýyor. MEB, KPSS’ye yönelik iddialarla ilgili durum
netleþinceye kadar 31 Aðustos 2010’da yapýlmasý
planlanan öðretmen atamalarýný ertelemiþti. Yeni
eðitim-öðretim yýlýnýn 20 Eylül’de baþlayacak olmasý ve durumun bu tarihten önce netlik kazanmamasý okullarda öðretmen açýðýnýn nasýl kapatýlacaðý
sorusunu gündeme getirdi. KPSS ile ilgili soruþturmalarýn tamamlanmasýný bekleyen Bakanlýk, eðer
süreç 20 Eylül’den sonraya sarkarsa ‘’ücretli öðretmenlik’’ sistemini uygulamaya koyacak.Bu çerçevede il milli eðitim müdürlükleri, öðretmen ihtiyaçlarýný ücretli öðretmenlik yoluyla giderecek. Uzun
yýllardýr zaman zaman öðretmen açýðýnýn giderilmesi amacýyla uygulanan bu sistemin yasal dayanaðýný 657 sayýlý Devlet Memurlarý Kanunu’nun 89.
maddesi oluþturuyor. Ankara / aa
Saðlýk-Ýþ Sendikasý Baþkaný Baþoðlu, baþörtüsü yasaðýnýn insanlarýn çalýþma, okuma ve mesleðini icra etmesine engel bir yasak olduðunu ifade etti.
SAÐLIK-Ýþ Sendikasý Genel Baþkaný Mustafa Baþoðlu, baþörtüsü nün si ya sî par ti le rin se çim
propagandalarýnda malzeme olarak kullanýlacak bir konu olmadýðýný kaydetti.
Baþoðlu, yaptýðý yazýlý açýklamada, baþörtüsü yasaðýný eleþtir di. Ba þör tü sü ya sa ðý nýn in san la rýn ça lýþ ma, o ku ma ve
mesleðini icra etmesine engel
bir yasak olduðunu ifade eden
Baþoðlu, ‘þunlarý kaydetti:
“Eðer baþörtüsü sorunu çözülmek is te ni yor sa bu nu A na ya sa’nýn 24. Maddesinde küçük bir
deðiþiklikle çözüme kavuþturulabilir. Bu konuyu referandum ne-
Baþoðlu, sorunun çözümü için AKP, CHP ve
MHP'nin protokol yapabileceklerini belirtti.
deniyle oy almak için kullanan
CHP, bu konuyu referandumda
hayýr reylerini çoðaltmak için bir
malzeme olarak kullanýyor. Bunu
doðru bulmuyorum. Siyasî partiler bu sorun çözmek istiyorlarsa
AKP, CHP ve MHP bir araya gelerek bir protokol yapabilirler.
Böylece Türkiye’nin dünyaya ihraç ettiði baþörtüsü sorununu sonuçlandýrabilirler. On binlerce
insanýn öðrenci ve ailelerini periþan ettiði baþörtüsü yasaðýnýn
kaldýrýlmasý medeni bir devlette
ka çý nýl maz bir zo run lu luk tur.
Türkiye’de çaðdaþ medeniyete ulaþmak için gayret sarf eden bir
devlettir.” Ankara / Yeni Asya
Silivri’de olaylý duruþma
2. ‘’ERGENEKON’’ dâvâsý duruþmasýnda tutuklu sanýk Mustafa
Özbek, baðýrarak konuþunca salondan çýkarýldý. Diðer tutuklu sanýklar Balbay ve Özkan da mahkemenin tutumuna tepki gösterdi.
Ýstanbul 13. Aðýr Ceza Mahkemesince Silivri Ceza Ýnfaz Kurumlarý
Yerleþkesi’nde oluþturulan salonda
görülen davanýn 78. duruþmasýna,
gazeteci Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay’ýn da aralarýnda bulunduðu tutuklu 29 sanýk katýldý.
Mah ke me He ye ti Baþ ka ný
Köksal Þengün’ün yýllýk izinde
ol ma sý ne de niy le ü ye ha kim
Hasan Hüseyin Özese’nin baþ-
kanlýk yaptýðý duruþmada, tutuklu sanýk Neriman Aydýn’ýn
savunmasýna devam etmeden
önce bazý sanýklar usule iliþkin
beyanda bulundu.
Tutuklu sanýk Mustafa Özbek, 20 aydýr cezaevinde olduðunu belirterek, ‘’Sorgum yapýlmadý. Hangi hukuka göre bunu
ya pý yor su nuz? Mek tup lar la,
giz li ta nýk lar la tu tuk la dý nýz’’
dedi. Hasan Hüseyin Özese ise
bunun usule iliþkin olmadýðýný,
talepler alýnýrken bu yönde beyanda bulunabileceðini söyledi.
‘’Bizi burada neden tutuyorsunuz? Size güvenimiz yok. Çe-
kilmenizi istiyorum’’ diyen Özbek, daha sonra ‘’Tiyatro gibi...
Mahkemeden çýktý burasý’’ þeklinde baðýrarak konuþtu.
Özese’nin bu þekilde konuþmasý halinde salondan çýkaracaðý þeklinde uyardýðý Özbek,
‘’Doðru dürüst yargýlama yapýn.
Böy le mah ke me ol maz. Al lah’tan korkun’’ þeklinde baðýrarak konuþmaya devam etti.
Bu nun ü ze ri ne Ö ze se, Öz bek’i duruþma salonundan dýþa rý ya çý kart tý. Bu sý ra da Os man Gürbüz’ün de aralarýnda
bulunduðu bazý sanýklar da salonu terk etti. Ýstanbul / aa
Millî eðitim müdürüne
yolsuzluk gözaltýsý
n ERZURUM’DAKÝ ‘’Yolsuzluk Operasyonu’’nda Ýl
Millî Eðitim Müdürü Fevzi Budak gözaltýna alýndý. Edinilen bilgiye göre, Ýl Emniyet Müdürlüðü Kaçakçýlýk ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Þube Müdürlüðü ekipleri tarafýndan yapýlan 8 aylýk takip sonucu, sahte belge düzenleyerek kamu kurumunun dolandýrýldýðý iddiasýyla Ýl Millî Eðitim Müdürlüðüne operasyon düzenlendi. Millî Eðitim Müdürü Budak,
sabah saatlerinde, kamu kurumu aleyhine sahte belgeler düzenleyerek, ‘’nitelikli dolandýrýcýlýk’’ suçundan, makamýnda, gözaltýna alýndý. Budak, sorgu için
KOM Þube Müdürlüðüne götürüldü. Erzurum’da,
bir süre önce de Ýl Millî Eðitim Müdürlüðü ile Ýl Özel
Ýdare Genel Sekreterliðinde, sahte belge düzenleyerek
kamu kurumunu dolandýrdýklarý iddiasýyla gözaltýna
alýnan 5 kiþiden, Ýl Millî Eðitim Müdürlüðü çalýþanlarý
N.K. ve A.U, çýkarýldýklarý nöbetçi mahkeme tarafýndan tutuklanmýþ, Ýl Özel Ýdaresi Genel Sekreterliðinde görevli Ö.D, T.Y. ve M.K. ise tutuksuz yargýlanmak üzere serbest býrakýlmýþtý. Erzurum / aa
STK’lar Pakistan’a
4 bin konut yapacak
n ‘’TÜRKÝYE-PAKÝSTAN Gönül Köprüsü Platformu’’ adý altýnda bir araya gelen sivil toplum kuruluþlarý, Pakistan’da, içinde okul, saðlýk ocaðý ve cami gibi sosyal alanlarýn da bulunduðu 4 bin konutluk yerleþim yeri inþa edecek. Platform Genel Sekreteri Osman Aslan, Ankara Büyükþehir Belediyesi
Basýn Merkezi’nde düzenlediði basýn toplantýsýnda,
sel felâketinin Pakistan’da derin yaralar açtýðýný belirterek, dost ve kardeþ Pakistan’a yardým için bir
grup sivil toplum kuruluþunun (STK) bir araya geldiðini söyledi. Bölgenin en önemli ihtiyacýnýn konut sorunu olduðunu belirlediklerini anlatan Aslan, Pakistan’ýn Ankara Büyükelçiliði ile Türkiye
Dostluk ve Kültür Derneðinin belirleyeceði bir yere, içinde okul, saðlýk ocaðý ve cami gibi sosyal alanlarýn da bulunduðu 4 bin konutluk yerleþim yeri
yapmaya karar verdiklerini açýkladý. Ankara / aa
6
YENÝASYA / 3 EYLÜL 2010 CUMA
EKONOMÝ
HA­BER­LER
DÖVÝZ
SATIÞ
1.5209
1.5282
ALIÞ
EFEKTÝF
SATIÞ
1.5198
Cari açýkta sýkýntý olmaz
nMALÝYE Bakaný Mehmet Þimþek, cari açýðýn kýsa vadede finansmanýnda bir sýkýntýnýn görülmeyeceðini kaydetti. Cari açýðý yönetilebilir bir duruma getireceklerini
ifade eden Þimþek, þunlarý söyledi: ‘’Orta vadede biz,
(Tobin vergisi gibi) sihirli deðnek tarzýndan çözümler
yerine. Türkiye’nin cari açýk görünümünü düzeltmeye
yönelik bir çaba içindeyiz. Enerjide kaynak çeþitliliði ve
içsel enerji kaynaklarýna yönelmek ile dýþ ticaret açýðýnýn
yüksek olduðu alanlarda ekstra teþvik yoluyla üretim açýðýný kapatmak gibi adýmlar orta vadede sonuç verecektir. Türkiye, bütçe açýðýnda olduðu gibi, önümüzdeki
3-5 yýlda cari açýk üzerinde kontrol saðlayabilecektir.”
Vergi gelirlerindeki artýþýn, malî disiplin ile birlikte
bütçe açýðýný azalttýðýnýn da altýný çizen Þimþek, ‘’Tüm
yýl sonu hedeflerimizi rahat bir þekilde yakalayabileceðimize inanýyoruz’’ þeklinde konuþtu. Girne / aa
GE ile Avrupa elektrik
sistemine baðlanacaðýz
nTÜRKÝYE, General Electric’in (GE) ‘’akýllý þebeke teknolojisi’’ ile Avrupa elektrik aðýna baðlanacak. GE’den
yapýlan açýklamada, Eylül ayý içinde gerçekleþtirilecek
baðlantý ile GE’nin ‘’akýllý þebeke teknolojisi’’nin, elektrik þebekelerinin entegrasyonunu saðlayarak Avrupa
çapýnda enerji güvenirliðini iyileþtireceði vurgulandý.
Açýklamada, bu baðlantýnýn enerji alanýnda büyüme ve
ekonomik fýrsatlarýn geniþlemesini saðlayacaðý, Türkiye Elektrik Ýletim A.Þ’nin (TEÝAÞ) Avrupa elektrik piyasasý ile enerji alýþ veriþinde bulunabileceði, bunun da
Avrupa genelinde enerjinin güvenirliðini ve kullanýlabilirliðini artýracaðý belirtildi. Ýstanbul / aa
1 ÝSVÝÇRE FRANGI
1.4886
1.4982
1.4864
1.5004
1 ÝSVEÇ KRONU
0.20428
0.20641
0.20414
0.20688
1 KANADA DOLARI
1.4330
1.4395
1.4277
1.4450
1 AVUSTRALYA DOLARI
1.3493
1.3581
1.3431
1.3662
1 KUVEYT DÝNARI
5.2264
5.2952
5.1480
5.3746
0.25892
0.26019
0.25874
0.26079
1 NORVEÇ KRONU
0.24016
0.24178
0.23999
0.24234
1 EURO
1.9278
1.9371
1.9265
1.9400
1 SUUDÝ ARABÝSTAN RÝYALÝ
0.40676
0.40749
0.40371
0.41055
1 ÝNGÝLÝZ STERLÝNÝ
2.3420
2.3542
2.3404
2.3577
100 JAPON YENÝ
1.7994
1.8114
1.7927
1.8183
Asyaport, 400 milyon
dolara mal olacak
nASYAPORT Yönetim Kurulu Baþkaný Ahmet Soyuer, Ýtalyan sermayeli MSC þirketi iþbirliðiyle hayata geçecek olan Asyaport’un, 400 milyon dolar yatýrýmla tamamlanacaðýný söyledi. Asyaport’un açýldýðý
zaman Türkiye’nin en büyük konteyner limaný olacaðýný belirten Soyuer, þöyle konuþtu: ‘’Asyaport Limaný’ndaki transit konteyner taþýmacýlýðýndan yýlda
40 milyon dolar döviz geliri saðlanacak. Taþýma maliyeti daha ucuz olduðu için yýllýk 90 milyon dolar
sanayicinin, ihracatçýnýn, ithalatçýnýn ekstra kazancý
olacak.’’ Doðrudan 1200 kiþinin dolaylý olarak da 10
bin kiþinin istihdam edileceðini dile getiren Soyuer,
Asyaport limanýnda, 2016’da tam kapasiteyle çalýþtýðýnda yýlda 2,5 milyon konteyner hareketine ulaþmayý planladýklarýný vurguladý. Tekirdað / aa
DOLAR
EURO
ALTIN
C. ALTINI
DÜN
1.5120
ÖNCEKÝ GÜN
1.5220
DÜN
1.9390
ÖNCEKÝ GÜN
1.9470
DÜN
60.75
ÖNCEKÝ GÜN
61.40
DÜN
407,000
ÖNCEKÝ GÜN
411,000
Kredi acýya dönüþmesin
ÜÇ GÜNLÜK BAYRAM TATÝLÝ ÝÇÝN KULLANILACAK KREDÝNÝN, BÝR SONRAKÝ BAYRAMI KÂBUSA ÇEVÝREBÝLECEÐÝNÝ BELÝRTEN
DENÝZ, ALTI AYLIK DÖNEMÝNDE, 418 BÝN KÝÞÝNÝN BÝREYSEL KREDÝ VE KREDÝ KART BORCUNU ÖDEYEMEDÝÐÝNÝ VURGULADI.
TÜKETÝCÝLER
Bir li ði O nur sal Baþ ka ný
Bülent Deniz, üç günlük bayram tatili için kullanýlacak kredilerin, tüketicinin bir
sonraki bayramýný ‘’kâbusa’’ çevirebileceðini
belirterek, ‘’Özellikle 3-5 günlük bir tatil döneminde yapýlacak seyahat ve eðlence için bireysel kredi kullanmak, tüketici için kesinlikle
doðru bir tercih deðil’’ dedi. Son birkaç yýldýr
olduðu gibi bu yýl da, yaklaþan Ramazan Bayramý dolayýsýyla bankalarýn tüketici kredilerine iliþkin reklâmlarýnda artýþ gözlemlendiðini söyleyen Deniz, kredi kullanmayý düþünen tüketicilerden, ilân edilen faiz oraný dýþýnda çeþitli
vergiler, dosya parasý ve benzeri giderlerin de
eklenip eklenmediðini araþtýrmalarýný istedi.
Bireysel kredi kullandýracak bankalarýn, tüketiciye hayat sigortasý yapma ve bu sigortayý da
bankanýn yan kuruluþu niteliðindeki sigorta þirketine yapýlmasý zorunluluðunu dayattýðýný öne
süren Deniz, 4077 sayýlý Tüketicinin Korunmasý Hakkýndaki Yasanýn 5. maddesi gereðince,
bir hizmetin satýþýnýn, baþka bir hizmetin satýþýna baðlanamayacaðýný vurguladý. Deniz, bu
yönde dayatmada bulunan bankalarýn tüketici
tarafýndan BDDK’ya þikâyet edilmesi gerektiði-
ni ve tüketicilerin baþvurularý üzerine Tüketici
Sorunlarý Hakem Heyetleri tarafýndan verilmiþ
kararlarýn da bulunduðunu hatýrlattý. Üç
günlük bayram tatili için kullanýlacak
tüketici kredisi, bir sonraki bayramýnýzý kâbusa çevirebilir. Deniz
þunlarý kaydetti: “Özellikle üçbeþ günlük bir tatil döneminde yapýlacak seyahat ve eðlence
için bireysel kredi kullanmak, tüketici için
kesinlikle doðru bir tercih deðildir. Tüketici, kýsa dönemli seyahat, tatil veya eðlence için kullanýlacak kredi ile tatil sonrasý, 12 ay boyunca
bankalara borç ödemek durumunda olacaðýnýn
ve özellikle iþten çýkma, hastalýk, vefat gibi hallerde aksayacak ödemeler nedeniyle bir sonraki
bayramda icra memurlarý ile karþý karþýya kalabileceðinin hesabýný iyi yapmalý.’’
417 BÝN 939 KÝÞÝ BORCUNU ÖDEYEMEDÝ
Merkez Bankasý verilerine göre, 2010 yýlýnýn Haziran ayýnda, bireysel kredide 48 bin
68, kredi kartýnda 60 bin 541 olmak üzere, sadece bir aylýk dönemde toplam 108 bin 609
kiþinin borcunu ödeyemeyerek temerrüte
düþtüðünü hatýrlatan Deniz, þunlarý kaydetti:
‘’2010 yýlýnýn altý aylýk döneminde, toplam
417 bin 939 kiþi bireysel kredi ve kredi kart
borcunu ödeyemedi. Bu nedenle tüketicilerin
bu dönem yoðunlaþan reklâmlara aldanarak
kýsa süreli bir döneme iliþkin keyfi harcamalarýný finanse etmek için bireysel kredi
kullanmamalarýný, dolayýsýyla tatil dönüþü
baþlayacak bir yýllýk dönemlerini bankalara
borç ödeyerek geçirmemelerini öneriyor,
þeker gibi sunulan kredinin tadýnýn acý olabileceðini hatýrlatýyoruz.’’ Adana / aa
Ramazan’da gýda harcamalarý arttý
MasterCard tarafýndan yaptýrýlan MasterIndex araþtýrmasýna göre, Ramazan ayýnda Türk halkýnýn yüzde 41’inin harcamalarý arttý. MasterCard’dan yapýlan açýklamada, Türkiye’nin kentsel nüfusunu temsil eden 11 il merkezinde, 1.000 kiþi üzerinde Yöntem Araþtýrma Þirketi tarafýndan yaptýrýlan araþtýrmanýn, Ramazan ayýnýn aylýk harcamalar üzerindeki etkisini ölçümlediði bildirildi. Araþtýrma sonuçlarý incelendiðinde özellikle süpermarket ve bakkal harcamalarýnýn yüzde 40 oranýnda
net artýþ kaydettiðinin gözlemlendiði belirtilerek, ortaya çýkan sonuçlarda, Türk halkýnýn yüzde
41’inin Ramazan ayý dolayýsýyla aylýk harcamalarýnda artýþ yaþadýðýný, yüzde 51’inin harcamalarýnda bir deðiþiklik olmadýðýný, yüzde 8’lik bir kesimin ise harcamalarýnýn azaldýðýný ifade ettiði vurgulandý. Ramazan ayýnda gerçekleþtirilen harcamalarýn daðýlýmýnda yaþanan deðiþikliklerin de incelendiði araþtýrmaya göre, süpermarket/bakkal harcamalarý Ramazan ayýnda yüzde 40’lýk net artýþ
gösterdi. Bu kalemi yüzde 9’luk net artýþla giyim, yüzde 8’lik artýþla cep telefonu giderleri izledi. Sinema, konser, eðlence, otel ve konaklama giderleri ise azalma gösterdi. Ýstanbul / aa
9,8 milyon kiþi 102 milyar kredi kullandý
TÜRKÝYE Bankalar Birliðinin (TBB) verilerine
göre, Haziran 2010 itibarýyla tüketici kredisi
kullanan toplam kiþi sayýsý 9 milyon 826 bin
815 kiþiye, kredi miktarý da 102 milyar 488
milyon liraya ulaþtý. TBB’nin WEB sitesinde
yayýnlanan tüketici kredileri ve konut kredileri
Haziran 2010 raporuna göre, Nisan-Haziran
2010 döneminde, 2 milyon 22 bin 405 kiþiye
24 mil yar 775 mil yon li ra tu ta rýn da tü ke ti ci
kredisi kullandýrýldý. Kredi kullanan kiþi sayýsý
bir önceki yýlýn ayný dönemine göre yüzde 23
oranýnda, bir önceki üç aylýk döneme göre ise
yüzde 11 oranýnda arttý. Ayný dönemde kullandýrýlan kredi miktarý ise bir önceki yýlýn ayný dönemine göre yüzde 61 oranýnda, bir önceki üç
aylýk döneme göre de yüzde 16 oranýnda büyü-
dü. Nisan-Haziran 2010 dönem sonu itibarýyla
tüketici kredileri bakiyesi 102 milyar 488 milyon lira, kredi kullanan toplam kiþi sayýsý 9
milyon 826 bin 815 oldu. Nisan-Haziran 2010
döneminde tüketici kredilerinin mal ve hizmet
gruplarýna göre daðýlýmýnda ihtiyaç kredileri
yüzde 58 oraný ile en büyük paya sahipken,
bunu yüzde 30 ile konut ve yüzde 8 pay oraný
ile taþýt kredileri izledi.Mal ve hizmet gruplarýna göre kiþi baþýna ortalama kredi miktarlarýna bakýldýðýnda, Nisan-Haziran 2010 dönemi içinde kullandýrýlan kredi verilerine göre kiþi baþý ortalama tüketici kredileri miktarý 12,3 bin
lira seviyesinde gerçekleþti. Bu büyüklük konut kredilerinde 69,7 bin lira, taþýt kredilerinde
31,5 bin lira oldu. Ýstanbul / aa
TÝSK: Ekonomi
unutuldu
Polisan'dan nalburlara
destek olacak yatýrým
nPOLÝSAN Boya’nýn, nalbur iyileþtirme projelerini
desteklemek ve tüketicilere sonsuz renk hizmeti sunabilmek amacýyla ‘’Yeni Nesil Mix Sistem’’ adýyla
10 milyon dolarlýk yatýrýmla yeni bir renklendirme
hizmeti kuracaðý bildirildi. Polisan Boya’dan yapýlan
açýklamada, öncelikle ülke çapýnda bin noktanýn hedeflendiði bu sistem sayesinde nalburlarýn etkili
stok yönetimi yapabilecekleri, nakit akýþlarýný ve finansal yapýlarýný daha saðlam bir platforma oturtma
þansýna sahip olacaklarý belirtildi Polisan Holding
Üst Yöneticisi (CEO) Erol Mizrahi, nalburlarýn ticari anlamda geliþmeleri ve her anlamda güçlenmeleri
için baþlattýklarýný belirtti. Ýstanbul / Yeni Asya
SERBEST PÝYASA
EFEKTÝF
SATIÞ
1 DANÝMARKA KRONU
7 gümrük kapýsý yenilendi
nDEVLET, hiç para harcamadan 7 gümrük kapýsýnýn
modernizasyonunu saðladý. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliði (TOBB) ve Gümrük Müsteþarlýðýnýn imzaladýðý Yap-Ýþlet-Devret (YÝD) modeli çerçevesinde
Ýpsala, Gürbulak, Cilvegözü, Habur, Sarp, Kapýkule
ve Hamzabeyli gümrük kapýlarý 154,3 milyon dolar
harcamayla yenilendi. Nusaybin Sýnýr Kapýsýnýn 20,3
milyon dolara modernize edilmesini öngören sözleþme de dün imzalandý. Söz konusu kapýlarýn iþletme
süreleri 7 ile 20 arasýnda deðiþiyor. Bu arada Dilucu,
Esendere, Akçakale, Karkamýþ, Öncüpýnar, Yayladaðý
ve Dereköy gümrük kapýlarýnýn modernize edilmesi
için proje çalýþmalarý sürdürülüyor. Ankara / aa
1.5305
ALIÞ
p
1 ABD DOLARI
ALIÞ
DÖVÝZ
SATIÞ
p
nSANAYÝ ve Ticaret Bakaný Nihat Ergün, sel felâketi
baþta olmak üzere tabi afet, yangýn dolayýsýyla iþ yerleri
zarara uðrayan esnaf sanatkârlarla KOBÝ’lere, KOSGEB
tarafýndan 100 bin lira ‘’Acil Destek Kredisi’’ verileceðini açýkladý. Ergün, yazýlý açýklamasýnda KOSGEB’in, iþletme baþýna üst limitin azami 100 bin lira olarak belirlendiði ‘’Acil Destek Kredisi Programý’’ndan, Türkiye’de yaþanan sel felâketi baþta olmak üzere tabiî afet,
yangýn vb. sebeplerden zarar gören ve faaliyetleri aksayan, bunu da ilgili resmî makamlardan belgeleyen ve
KOSGEB Veri Tabaný’na kayýtlý olan iþletmelerin faydalanabileceðini bildirdi. Kredi vadesinin ilk 6 ay ödemesiz, kalaný aylýk eþit taksitler halinde ödemeli toplam
24 ay olacaðýný ve kredi faizinin tamamýnýn KOSGEB
tarafýndan ödeneceðini belirten Ergün, bankalardan
kredi almakta teminat sýkýntýsý yaþayan esnaf sanatkârlar ile KOBÝ’ler için Kredi Garanti Fonunun da bu süreçte devrede olacaðýný kaydetti. Ankara / aa
Cinsi
ALIÞ
p
Selzede esnaf ve KOBÝ’ye
acil destek kredisi
Cinsi
p
31 AÐUSTOS
2010
MERKEZ BANKASI DÖVÝZ KURLARI
TMO'nun buðday satýþýný öne almasý, buðday fiyatlarýnýn aþýrý yükselmesini önleyecek.
TMO, buðdayý erken satacak
TOPRAK Mahsulleri Ofisi (TMO), daha önce 1 Kasým olarak duyurduðu stoklarýndaki buðdayýn satýþýný öne çekti. TMO’dan yapýlan yazýlý açýklamada,
hububat piyasalarýnýn yakýndan takip edildiði belirtilerek, yurt içi piyasalarýn istikrarý için gerektiðinde
her türlü tedbirin alýnacaðýnýn duyurulduðu hatýrlatýldý. Dünya buðday arzýnda ciddî daralmanýn olmadýðýnýn görüldüðü ve dünyanýn önde gelen buðday
borsalarýnda hýzla yükselmeye baþlayan fiyatlarýn,
son üç haftadýr yatay seyrettiði belirtilen açýklamada, Türkiye’nin toplam buðday stokunun 21,5 milyon tona ulaþtýðý, tüketimin ise yýllýk 18 milyon ton
civarýnda olduðu ifade edildi. Açýklamada, elinde
buðday bulunduranlarýn yüksek fiyat beklentisiyle
ürünü pazara çýkarmamalarý sonucu yurt içi pazarlarda bir miktar daralma meydana geldiði, bunun
da fiyatlarda yukarý yönlü bir baský oluþturduðunun gözlendiði anlatýldý. Piyasayý rahatlatmak amacýyla özel sektöre 330 bin tonluk gümrüksüz buðday ithalat yetkisinin özel sektöre verildiði, bu adýmýn piyasalar üzerindeki olumlu etkisinin gözlendiði ifade edildi. Açýklamada þöyle denildi: ‘’Mevcut
piyasa istikrarýnýn devamýný saðlamak amacýyla
TMO izleme ve deðerlendirme faaliyetlerine devam etmiþ ve yeni bir tedbir olarak bu defa stoklarýndaki buðdaylarýn bir kýsmýný satýþa açmaya karar
vermiþtir. Bu kapsamda 6 Eylül 2010’dan itibaren,
kalitelerine göre 515-635 TL/ton arasýnda deðiþen
fi yat lar la 255 bin 300 ton ek mek lik, 550-665
TL/ton arasýnda deðiþen fiyatlarla da 78 bin 700
ton makarnalýk olmak üzere toplam 334 bin ton
buðdayýn satýþa açýlmasýna karar verilmiþtir.’’
TÜRKÝYE Ýþveren Sendikalarý Konfederasyonu (TÝSK), malî kuralýn ertelenmesinin seçim ekonomisine yönelik
kuþkulara arttýrdýðýný belirterek, bu geliþmenin gelecek günlerde muhtemel
gevþek maliye politikasýnýn zeminini
hazýrladýðýný ileri sürdü. TÝSK, Aðustos
2010 Aylýk Ekonomi Bülteni’ni yayýnladý. Üretim cephesinde Haziran ayýndaki göreli artýþlara karþýlýk Aðustos ayýnda kapasite kullanýmýnýn yüzde 73.4
düzeyine gerileyerek, Mayýs 2010 düzeyine geldiðini belirten TÝSK, kapasite
kullanýmýnýn, kriz öncesi dönemin
yüzde 79’lardaki düzeylerine eriþmesinin mümkün olmadýðýný hatýrlattý.
TÝSK’e göre tüm bu unsurlar birlikte ele alýndýðýnda ikinci çeyrek büyüme oranýnýn birinci çeyrekten küçük olacak.
Ekonominin referandum sürecinde
unutulduðu ve ülkenin enerjisi ekonomi dýþý alanlara kaydýðýnýn altýnýn çizildiði bültende, 23-30 Aðustos tarihleri arasýnda uluslar arasý derecelendirme
kuruluþu Standard&Poors’un Türkiye’nin cari açýk riski ile karþýya olduðu
uyarýsýna da yer verildi. 2010’un ikinci
yarýsýnda ortaya çýkmasý beklenen büyüme oranýndaki yavaþlamaya ve mevsim etkisine uygun þekilde iþsizlik oranýnýn da ilk yarýya göre yükseleceði ve istihdam artýþ temposunun zayýflayacaðý
tahmin edildi. Fatih Karagöz / Ankara
Sakatat fiyatlarý
1 yýlda yüzde
59 arttý
ÝSTANBUL’DA Aðustos ayýnda fiyatý en fazla artan ürün maç giriþ
bileti ücreti oldu. Ýstanbul Ticaret Odasý (ÝTO), Aðustos ayýnda
ve yýllýk bazda Ýstanbul’da perakende fiyatlarý en fazla artan ve azalan maddeleri, fiyat ve artýþ oran la rýy la bir lik te a çýk la dý. Ý TO’dan konuya iliþkin yapýlan açýklamaya göre, Aðustos ayýnda
geçinme indeksinde yer alan 58
madde fiyatýnda artýþ görüldü.
Yeni futbol sezonunun baþlamasý
nedeniyse kültür ve eðitim harcamalarý grubunda yer alan maç giriþ bileti ücreti yüzde 38,89 artýþ
o ra ný i le fi ya tý en faz la ar tan
madde oldu. Bunu, yüzde 13,51 ile salatalýk, yüzde 11,47 ile kabak,
yüzde 9,08 ile kavun izledi. 2010
A ðus tos a yý i ti ba riy le sa ka tat,
yüzde 59,31 ile yýllýk bazda fiyatý
en fazla artýþ gösteren madde oldu. Fiyatlarý yýllýk bazda en fazla
artan diðer maddeler ise yüzde
44,44 ile tiyatro bileti, yüzde 44,23
ile Boðaz Köprüsü geçiþ ücreti,
yüzde 42,43 ile kabak olarak sýralandý. Aðustos ayýnda indekste
toplam 18 madde fiyatýnda azalýþ
yaþandý. Ýstanbul / Yeni Asya
7
YENÝASYA / 3 EYLÜL 2010 CUMA
DÜNYA
Yavaþ ilerleyen tsunami
PAKÝSTAN'IN 4’TE BÝRÝNÝ ETKÝLEYEN FELÂKETÝN BOYUTU BÜYÜYOR. TÜRK KIZILAYI VE TÜRK KURULUÞLARI, PAKÝSTANLILARIN
YARALARINI SARMAYA YARDIMCI OLUYOR. PAKÝSTANLI YETKÝLÝLER SELÝ ‘’YAVAÞ ÝLERLEYEN BÝR TSUNAMÝ’’ DÝYE TANIMLIYOR.
PAKÝSTAN, tarihinin en büyük felâketlerinden
birini yaþarken, bölgedeki sel felaketi her geçen
gün büyümeye devam ediyor. Sel ve muson
yaðmurlarýnýn Pakistan’ýn 4’te birini sular altýnda býraktýðý felâket, en fazla kadýnlar ve çocuklarý etkiliyor. Sele sebep olan muson yaðmurlarýnýn devam ettiði bölgede felaketin boyutlarý da
büyüyor. Her yýl muson yaðmurlarýnýn etkisine
giren Pakistan, bu kez bereket yerine felâketle
karþýlaþtý. Temmuz ayýnýn ortalarýnda baþlayan
afette bir çok ev, yol, köprü hasar gördü ve ülkenin neredeyse tamamýnýn alt yapýsý yok oldu.
Pakistan’ýn kuzeyinde yer alan Svat Vadisinden doðan Ýndus Nehri, Cammu Keþmir’de
doðan Celum, Cenab ve Hindistan’dan doðan
Ravi ve Sutlej nehirleri, muson yaðmurlarýnýn
etkisiyle taþtý ve önce ülkenin kuzeyindeki Peþaver bölgesini etkiledi. Bu felâket sonrasýnda
ulusal ve uluslar arasý kuruluþlar Peþaver ve civarýna yardým götürürken muson yaðmurlarýnýn güneyde hâlâ devam etmesi sebebiyle bu
bölgedeki hasar her geçen gün büyüyor. Özellikle selden en çok etkilenen Belucistan, Pencap, Khyber Paktunkhwa ve Sindh bölgelerinde evler, yollar ve köprülerin yaný sýra tarým alanlarý da kullanýlmaz hale gelmiþ durumda.
Pakistan’ýn yüzde 70’inin etkilendiði bu sel felâketinin ardýndan Pakistan Hava Kuvvetleri,
uluslar arasý yardým kuruluþlarýnýn desteðiyle
arama kurtarma çalýþmalarý yapýyor.
Selden etkilenen insanlarýn çoðu baþka bölgelere helikopterler ve botlarla taþýnýrken, bu bölgelerde küçük adacýklar oluþtu. Uluslar arasý sivil toplum kuruluþlarý ise önce görmezlikten
geldikleri vehametin farkýna, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve Ýslâm Konferansý Teþkilâtý
(ÝKT) Genel Sekreteri Ekmeleddin Ýhsanoðlu’nun ziyareti sýrasýnda vardý. BM Genel Sekreterinin Pakistan’da yaþananlarý son yüz yýl içerisindeki en büyük felaket olarak nitelemesiyle
durumun ne denli kötü olduðu ayrýca gözler önüne serildi. Yirmi milyon insanýn etkilendiði, i-
Ülkede kadýnlar ve çocuklar en çok etkilenen kesim olurken, salgýn hastalýk riski her geçen gün artýyor. FOTOÐRAF: AA
ki bin civarýnda insanýn vefat ettiði afette, sularýn çekilmesiyle felâketin boyutunun daha vahim ortaya çýkacaðý belirtiliyor.
tren katarý ve 62 týrdan oluþan yardým konvoyunun getirdiði malzemeler de Türk Kýzýlayý’nýn
organizasyonuyla insanlara daðýtýlacak. Öte
yandan, 2005’de Muzafferabad’da meydana gelen depremde Pakistan’a gelen Türk Kýzýlayý,
Pakistan Kýzýlayý’na Afet Kriz Merkezi yaparak
buradaki personeli eðitmiþti. Burada eðitilen
personel, felâketinin olduðu ilk günden itibaren
bölgede çalýþmalarýný sürdürüyor.
SALGIN HASTALIK TEHLÝKESÝ
Bu arada, bölgeye yardým için gelen ülkelerden ABD Hava Kuvvetleri ve Pakistan Hava
Kuvvetleri’ne ait helikopterler, arama kurtarma
çalýþmalarýný birlikte yapýyor. Ýnsanlar kuru alanlara gitmek için bot, teleferik ve helikopter
yardýmýna ihtiyaç duyuyor. Sel bölgesinden kaçan bazý aileler ise okul ve askeri bölgelere sýðýnmak zorunda kaldý. Sularýn çekilmeye baþladýðý
bölgelerdeyse, evleri yýkýldýðý için sokakta kalan
selzedelerden þanslý olanlar çeþitli yardým kuruluþlarýnca saðlanan çadýrlarda ikamet ediyor.
Salgýn hastalýklarýn can almaya baþladýðý bölgede en büyük sýkýntýyý ise kadýn ve çocuklar yaþýyor. Pakistanlý çocuklar, sýcaklarýn 50 dereceyi
bulduðu ülkede serinlemek için adeta salgýn
hastalýk yuvasý durumunda olan su yataklarýnda
ve yaðmurun oluþturduðu göletlerde hayvanlarla birlikte serinlemeye çalýþýyor. Çocuklar, tehlikelerden habersiz sel sularýnýn oluþturduðu gölete kendilerini býrakýyor. Sularýn çekilmesiyle
çocuk felcinin yaný sýra kolera salgýný gibi hastalýklarýn yayýlmasýndan endiþe ediliyor.
dî çalýþma yaptýðý görülüyor. Afetin ilk gününden itibaren Pakistan’a gelen Türk yardým ekipleri de baþarýlý çalýþmalarýyla halkýn büyük takdirini kazanýyor. Türkiye’nin Pakistan Büyükelçisi
EMÝNE ERDOÐAN SEL BÖLGESÝNDE
TARIM ARAZÝLERÝ YOK OLDU
Babür Hýzlan, Türkiye’den gelen bütün yardým
Pakistan’a nakdî ve ilâç yardýmý götüren BaþPakistan’ýn en büyük gelir kaynaklarýndan biri kuruluþlarý ile tek tek ilgilenirken, yardýmlarýn aolan tarým arazilerinin büyük bölümü de sular macýna uygun daðýtýlmasý için de yoðun bir ça- bakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn eþi Emine Erdoðan ve beraberindeki heyet, selden en fazla
altýnda kaldý. Mango, elma, ayva üretimi yapýlan lýþma sarf ediyor.
etkilenen ilk bölgelerden biri olan Nowshara
yerlerle domates, salatalýk, buðday ve pamuk
bölgesinde incelemelerde bulunacak. Türk Kýzýtarlalarýnýn büyük bölümü kullanýlamaz hale
TÜRK KIZILAYI’NDAN ÝFTAR
geldi. Þu ana kadar dünya ülkeleri Pakistan’a bir
Türk Kýzýlayý, selzedeler için verdiði iftar ye- layý’nýn bu bölgede yaptýrmýþ olduðu Mevlânâ
milyar dolar yardým taahhüdünde bulunurken, meklerinin yaný sýra saðlýk, gýda, temiz su paket- evlerini gezecek olan Emine Erdoðan, burada
uluslar arasý yardým kuruluþlarýnýn bölgede cid- leri de daðýtýyor. Türkiye’den yola çýkan 7 ayrý felâketzedelerle de görüþecek. Ýslamabad / aa
HABERLER
Hamas, saldýrýyý üstlendi
n FÝLÝSTÝN ile Ýsrail arasýnda dün baþlayan doðrudan barýþ görüþmeleri öncesinde iþgal altýndaki
Batý Þeria’da son üç gün içinde düzenlenen ikinci
saldýrýnýn sorumluluðunu da Hamas örgütü üstlendi. Batý Þeria’da araçlarýna ateþ açýlan 2 Ýsraillinin yaralanmasýnýn sorumluluðu, Hamas örgütünün askerî kanadý adýna üstlenildi. Reuters ajansýnýn duyurduðuna göre Hamas’ýn askerî kanadýnýn
sözcüsü Ebu Ubeyde, Mahmud Abbas liderliðindeki Filistin yönetimini iþaret ederek, “Saldýrýnýn,
Siyonist düþmana artýk saldýrý olmayacaðý sözü
verenlere bir mesaj” olduðunu söyledi. Batý Þeria’da daha önce de bir Ýsrail aracýna ateþ açýlarak 4
Ýsraillinin öldürülmesinin sorumluluðunu da üstlenen Hamas, yeni saldýrý tehdidinde bulunmuþtu. Hamas örgütü yetkilileri, saldýrýnýn ardýndan
Filistin güvenlik güçleri tarafýndan düzenlenen operasyonla 15O üyelerinin gözaltýna alýndýðýný açýklamýþtý. Üç yýl önce El Fetih ile girdiði çatýþmalarýn adýndan Gazze Þeridi’nin kontrolünü ele geçiren Hamas’ýn milletvekili Ömer Abdülrazýk, gözaltýlarýn siyasî olduðunu savunarak, Mahmud
Abbas’ý Ýsrail’i memnun etmeye çalýþmakla suçlamýþtý. Hamas, Ýsrail ile barýþ görüþmeleri yürütülmesine karþý çýkýyor. Gazze / aa
Süryani Patrikten
din adamlarýna iftar
n SURÝYE'DE bulunan Dünya Süryani Ortodoks Kilisesi Genel Baþkaný Antakya ve Tüm
Doðu Patriði Mar Ignatius Zakka I Iwas, Müslüman din adamlarýna iftar yemeði verdi. Süryani
Mar Afram Manastýrýnda gerçekleþtirilen iftar
yemeðine Suriye Evkaf Bakaný Muhammed Abdussettar el Seyyid’in yaný sýra bir çok Müslüman ve Hristiyan din âlimi katýldý. Ýftar programýna katýlan Suriye Evkaf Bakaný Muhammed
Abdüssettar el-Seyyid, Semavi dinlerin hoþ görü
içinde yaþamalarýnýn ve birlikteliðin saðlanmasýnýn Suriye’yi daha da güçlü kýldýðýný söyledi.
Patrik I Iwas ise iftar yemeðinin, halkýn tarihi
boyunca pekiþtirdiði ortak geleneklerin bir devamýn olduðunu belirtti. Patrik I Iwas, Suriye’nin gücünün her zaman ulusal birliðinden
kaynaklandýðýný ifade ederek, bu tablonun inanç
ve düþünce özgürlüðü konusunda bir örnek oluþturduðunu belirtti. Ýftar yemeðine Hýristiyan
dinin önde gelen bir çok þahsiyetiyle birlikte
Þam ve Þam çevresindeki Müslüman din âlimleri, müftüler ve evkaf müdürleri ile Papalýðýn
Þam Büyükelçisi katýldý. Þam / cihan
Deniz haydutluðu
küreset tehdit
Türkiye'nin olmadýðý görüþmelerde liderler buluþtu. FOTOÐRAF: AA
Barýþ çaðrýsý
ABD Baþkaný Barack Obama, bölgede barýþ için Ortadoðu liderlerine çaðrýda bulundu. Washington’da bulunan
Mýsýr Devlet Baþkaný Hüsnü Mübarek, Ürdün Kralý Abdullah, Filistin Devlet Baþkaný Mahmud Abbas ve Ýsrail
Baþbakaný Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da ortak
masa etrafýnda biraraya gelen Obama, kendisi ve Ortadoðu liderlerinin barýþ yolunda yürümeleri gerektiðini
söyledi. Mübarek ise Ortadoðu barýþý için Washington’da yapýlan görüþmelerin ABD’nin barýþ görüþmelerine ciddî önderlik yapacaðýný gösterdiðini ifade etti. Mübarek, barýþ fýrsatýný yakalamak için Ýsrail’in yerleþimlerin
inþasýný durdurmasý gerektiðini vurguladý.
Ýsrail’in Filistinlilerin topraklarýnda yerleþim yapmasýnýn uluslar arasý yasalara aykýrý olduðunu belirten Mübarek, Ortadoðu barýþýnýn 20 yýldýr yakalanmasý zor bir umut olduðunu vurgulayarak, barýþý baþaramamanýn, bölge halký arasýnda büyük düþ kýrýklýðýna yol açacaðýný kaydetti. Netanyahu ise Filistin lideri Abbas’ý barýþ ortaðý olarak niteleyerek, barýþ olmazsa herkesin kaybedeceði uyarýsýnda bulundu. Filistinliler ile Ýsrailliler arasýnda hak edilen kalýcý barýþýn saðlanmasýný istediðini bildiren Netanyahu, barýþýn, zaman testine dayanan güvenlik düzenlemelerini gerektirdiðini bildirdi. Netanyahu, Ýsrail tarafýndan daha önce verilen ödünlerin, ülkesine yönelik þiddeti
sona erdirmediðini de ileri sürdü. Abbas da bir yýl içinde
Ortadoðu barýþ anlaþmasýnýn mümkün olduðunu ifade
etti. Ýsrail’den bütün yerleþim faaliyetlerini durdurmasýný
isteyen Abbas, artýk barýþ yapmanýn, Ýsrail iþgalinin sona
ermesinin ve Filistin devletinin kurulmasýnýn zamanýnýn
geldiðini belirtti. Abbas, ayrýca Beyaz Saray’daki toplantýda Netanyahu’ya, Batý Þeria’da Ýsraillilere yönelik son saldýrýlarý kýnadýðýný da söyledi. Washington / aa
n ADEN Körfezi, Somali açýklarý ile Arap Denizi
ve mücavir bölgelerinde korsanlara karþý mücadele için oluþturulan Birleþik Görev Gücünün
(CTF-151) Komutaný Tümamiral Sinan Ertuðrul, özellikle son birkaç yýlda artan deniz haydutluðunun sadece bölgesel deðil, küresel ekonomiyi, deniz ve seyrüsefer güvenliðini ciddî þekilde
tehdit ettiðini belirtti. BM Güvenlik Konseyi kararýyla oluþturulan CTF-151’in komutanlýðýný
Bahreyn’in Mina Limaný’nda demirli bulunan
TCG Gökçeada Firkateyninde düzenlenen törenle devralan Tümamiral Ertuðrul, verdiði demeçte, üç ay boyunca üstlendiði görev hakkýnda
bilgi verdi. Tümamiral Ertuðrul, uluslar arasý alanda etkin olarak bulunan Türkiye’nin, harekâtýn baþýndan itibaren bölgede gerek askeri güçle,
gerekse savaþ gemileri bulundurarak bu görevi
aktif bir þekilde desteklediðini belirtti. Ertuðrul,
“Özellikle son birkaç yýlda artan deniz haydutluðu, sadece bölgesel deðil, küresel ekonomiyi, deniz güvenliðini ve daha önemlisini seyrüsefer güvenliðini ciddî tehlikeler altýnda býrakmaktadýr”
dedi. Ertuðrul, Türkiye’nin CTF-151’in karargâhýna subay vererek bu görevi çok etkin bir þekilde
desteklediðini belirtti. Manama / aa
Ýspanya’da iþsizlik artýyor
n ÝSPANYA'DA son 4 aydýr düþen iþsizlik Aðustos ayýnda yeniden artýþ gösterdi. Çalýþma ve
Göçmen Bakanlýðý’ndan yapýlan açýklamalarda,
iþsizliðin Aðustos ayýnda yüzde 1,5 artýþ gösterdiði, iþsiz sayýsýnýn 61 bin 83 arttýðý belirtildi. Sektörlere göre Aðustos ayýna bakýldýðýnda sadece
tarým sektöründe iþsizlik oraný düþerken, en büyük artýþ hizmet, inþaat ve endüstri de oldu. Bu
yýl Aðustos ayýnda, bir yýl öncesine oranla iþsizliðin yüzde 9,3 artýþ gösterdiði ortaya çýkarken,
mevcut durumda ülkedeki iþsiz sayýsý 3 milyon
969 bin 661 olarak açýklandý. Madrid / aa
Dinî törende
bombalý saldýrý
n PAKÝSTAN'IN doðusundaki Lahor þehrinde
Þiilerin düzenlediði dini geçit töreni sýrasýnda
3 bombayla düzenlenen saldýrýlarda 31 kiþi öldü, 281 kiþi de yaralandý. Lahor ilkyardým birimi sözcüsü Fehim Jehanzeb, bazý yaralýlarýn
durumu aðýr olduðu için ölü sayýsýnýn artmasýndan endiþe duyduðunu ifade etti. Yetkililer,
3 intihar bombacýsýnýn törenin yapýldýðý alanda kalabalýðýn arasýna girerek, üzerlerindeki
bombalarý patlattýklarýný bildirdi. Lahor / aa
8
YENÝASYA / 3 EYLÜL 2010 CUMA
KÜLTÜR-SANAT
Yavaþ olmak
hatadýr!..
BU ESERE, DÜNYA
MÜZELERÝNDEN
BÜYÜK DESTEK
HARMAN
RÝFAT OKYAY
[email protected]
ir hýz lâzým… Hizmette… Koþmakta ve coþmakta… Neden mi? “Bu Dünya’ya bir kere
geleceksin!..” diyorlar ya!.. Öbür Dünya dedikleri ebedî âleme de bir kere gideceksin de ondan!..
Þimdi hýz dediðinizde otomobiller akla geliyor.
Ve normal olarak da hýzlý otomobil kullanan zevat-ý
malûm… Hem kendine zarar, hem etrafýna zarar
saçan, çok hýzlý zarar saçan mahlûkat…
“Hýz, lâzým mý, deðil mi?” deðil, elbette ki konumuz. Otomobiller için hiç deðil… Peki ne diyoruz?
Zarar vermemekte, zararlý olmamakta, fayda
vermekte ve faydalý olmakta hýz lâzým… Aðýr
aksak, yarým yamalak kim hangi iþ için hýzýný
yakalayarak faydalý olup, iþi bitirip zarar vermeyi
engelleyebilmiþtir ki?
Dünya’da dünya iþlerine baktýðýmýz zaman en
baþarýlý ve mükemmel iþlerimiz bile ahirete
nazaran eksik, baþarýsýz ve ikinci dereceden bir iþ
haline dönüþüverir.
Küçücük dünya menfaatleri ve þahsî çýkarlarýný
takip edip baþarýlý olabildiklerini zannetmeyenler,
kendi adlarýna baþarýlý olduklarýný iddia edebilirler…
Ama bundan da önemlisi ebedî bir âlemde, ebedî
bir hayat için yapýlabilecekler, hemde çok hýzlý bir
þekilde yapýlacaklar vardýr. Bu konudaki baþarý
grafiðini, bu Dünya’daki çok kýsa ve yavaþ hayatlarýna bakanlar görebilirler, seyredebilirler…
Para, mal-mülk, makam, mevki ve bunlarýn
peþinde hýzlý bir koþturmaca… Sonra kendi
kendine mýrýldanan insanlar: “Parayla saadet olur
mu?” Demek ki kim neyin peþine koþarsa koþsun,
bu Dünya’da bir saadet arýyoruz… Gel gelelim ki
ahirete yüzünü dönenler hariç, hiçbir zaman saadet
bulamýyorlar…
Bir kiþi insan olsa ve hayatýnýn hýzýný insanlýða
göre ayarlasa… Bir kiþi inançlý olsa ve yaþayýþýnýn
bütün alternatif hýzlarýný inançlý insanlara göre
ayarlasa… Bir kiþi mü’min ve muvahhid olsa ve
evvel ahir hayatýnýn tamamýnýn hýzýný iman gücüne
ve kuvvetine göre ayarlasa, bir fark elbette hayatýnýn
ve fiillerinin üstünde aþikâre görülecektir… Bunu,
hayatýna bakan hiç kimse inkâr edemez…
Geçmiþe ibret nazarýyla bakmak, insan için
geleceðine yeni hýzlý bir bakýþý ve yaþayýþý
kazandýrabilir. Yeter ki takip edilen çizgi doðru
ve inançlý bir çizgi olsun. Ah vahýn ve yeisin yerini daima ümit ve þevke býrakmak insan için, yeni
bir hýzýn baþlangýcý olacaktýr.
Uzun ömürlü ve hayata duyarlý bir hýz, daima
insan için faydalar ve güzelliklere gebedir.
Mü’min için Allah yolunda, Kur’ânýn ýþýðýnda,
sünnetin örneklerinde hýz aramak ve takip etmek
bir vazifedir, bir gerekliliktir…
Ýslâm’ýn ve imanýn aydýnlattýðý caddede, büyük
ihsan ve ikram yolunda, yavaþ olmak, aðýr çekimde
kalmak hatadýr… Nurun aydýnlattýðý her iþe ve her
yere yine Nurun kuvvetiyle koþarak, coþarak hýzlý
bir þekilde kavuþabilmeliyiz…
B
Tarihî Zengibar Kale
kapýsý onarýma alýndý
MALATYA’NIN Darende ilçesindeki tarihi Zengibar
Kalesi’nin kapýsý, Kültür ve Turizm Bakanlýðý tarafýndan
onarýma alýndý. Zengibar Kalesindeki restorasyon çalýþmalarýný yerinde inceleyen Darende Kaymakamý
Mehmet Aktaþ, ilçedeki birçok tarihî eserin onarýldýðýný,
bu anlamda geçmiþten kalan kültürel mirasa sahip
çýkýldýðýný ve eski ihtiþamlarýna kavuþan tarihî yapýlarýn
turizmle yeniden canlanacaðýný ifade etti. Ýhalesi
tamamlanan ve onarýmý baþlatýlan Zengibar Kale
kapýsýndaki çalýþmalar hakkýnda yetkililerden bilgi alan
Aktaþ, Kayseri Rölöve ve Anýtlar Bölge Müdürlüðü’nün
kontrolünde devam eden çalýþmalar kapsamýnda,
onarýmý yapýlan kapýnýn bazý taþlarý deðiþtirilerek
saðlamlaþtýrýlacaðýný ve kale kapýsýnýn çevresinde de
seyir teraslarý oluþturulacaðýný bildirdi. Ýlçe merkezinde
onarýlacak baþka bir eser kalmadýðýna dikkat çeken
Mehmet Aktaþ, Selçuklu ve Osmanlý dönemlerinde inþa
edilen birçok yapýnýn geçtiðimiz yýllarda restore edilerek
geçmiþe sahip çýkýldýðýný belirtti. Malatya / aa
Nilüfer Damalý Eðitim Vakfý’nýn önemli projesi “Osmanlý
Sikkeleri Tarihi”, Osmanlý sikkeleri koleksiyonuna sahip,
dünyanýn birçok önemli müzesinden destek görüyor.
NÝLÜFER Damalý Eðitim Vakfý’nýn önemli projesi Osmanlý Sikkeleri Tarihi, Osmanlý sikkeleri koleksiyonuna sahip, dünyanýn birçok önemli müzesinden destek
görüyor.
Þu ana kadar ilk iki cildinin yayýmlandýðý
Osmanlý Sikkeleri Tarihi, önemli Osmanlý
sikke koleksiyonlarýný bünyesinde barýndýran ve sergileyen, yurt dýþýndaki önemli
müzelerin de desteðiyle imparatorluk tarihimize ýþýk tutuyor. Böylelikle, Osmanlý Sikkeleri Tarihi, nümismat ve tarihçilere Osmanlý sikkeleri üzerinde araþtýrma yapabilecekleri adresleri de gösteriyor. Tarih biliminin adeta bir laboratuvarý olan nümismatik
bilimine dikkatleri çekecek ve koleksiyonerlere çalýþmalarýnda kolaylýk saðlayacak bu eserle yeni sikke tiplerinin de ortaya çýkacaðý
tahmin ediliyor. Atom Damalý’nýn yoðun
araþtýrmalarý sýrasýnda koleksiyonlarýný
incelemeye açan müzelerin yaný sýra Avrupa’daki üniversiteler de destek veriyor.
Toplam 8 ciltten oluþmasý planlanan bu
çalýþmaya destek veren müze ve üniversiteler þöyle sýralanýyor:
A me ri can Nu mis ma tic So ci ety:
1858’de New York’ta kurulan derneðin
koleksiyonunda 800 bin adet sikke bulunurken, bunlarýn içerisinde 10
bin Osmanlý sikkesi yer alýyor.
British Museum: 1753’te kurulan British Museum, dünyanýn ilk millî halk müzesi.
Dünyanýn en önemli müzelerinden biri olan British Museum, Ýrlandalý William Marsden’in sik ke ko lek si yo nu nu
1834’te müzeye baðýþlamasýyla,
Osmanlý sikke koleksiyonuna kavuþmuþtur. Daha sonraki dönemlerde çeþitli
kiþilerin koleksiyonlarýný baðýþlamasýyla 5
binin üzerinde Osmanlý sikkesine sahip olan British Museum, araþtýrmacýlara Osmanlý sikkeleri üzerinde önemli bir kaynak
sunuyor.
Staatliche Münzsammlung München:
Millî Münih Müzesi, 300 bin sikkeden oluþan koleksiyonuyla, Almanya ve Avrupa’nýn en büyük sikke koleksiyonuna sahip. Koleksiyonda bulunan Osmanlý sikkeleri arasýnda Sivas Sultani, bazý nadir
Mýsýr, Tunus ve Trablusgarp sikkeleri
Atom Damalý'nýn hazýrladýðý ve 8 cilt olacak esere dünyanýn en önemli müzeleri de katkýda bulunuyor.
büyük dikkat çekmektedir.
State Hermitage Museum: Hermitage
Museum’da yer alan koleksiyonlarýn neredeyse yarýsý sikkelerden oluþuyor. 200 binin
üzerinde parçanýn içinde sikke, madalya,
niþan, mühür, sikke kalýplarý, kâðýt para gibi
önemli objeler bulunuyor. Hermitage Museum’da bugün 1252’si altýn olmak üzere toplam 7394 adet Osmanlý sikkesi koleksiyonu
bulunmaktadýr.
Bo de Mu se um:
500 binden fazla sikke ile dünyanýn önemli sikke koleksiyon la rýn dan bi ri ne
sahip olan Bode Museum, dünyada para basýmýnýn ilk örnekleri olan
MÖ 7. yüzyýldaki Anadolu sikkelerinden baþlayarak, 21. yüzyýla kadar gelen
geniþ sikke ve madalya koleksiyonlarýndan birini bulundurmaktadýr.
Numismatic Museum Athens: Bugün
koleksiyonlarýnda 500 binin üzerinde sikkesi bulunan Atina Nümismatik Müzesi’nin temelleri 1834 yýlýnda atýlmýþtýr.
Kunst Historisches Museum: Viyana’da bulunan Kunst Tarih Müzesi’nin
sikke kabinesi dünyadaki en büyük ve en
önemli 5 sikke koleksiyonlarýndan biridir.
Smithsonian Museum: Smithsonian
Enstitüsü’nün Millî Nümismatik Koleksiyon Bölümü, Kuzey Amerika’nýn en büyüðü olup dünyadaki nümismatik koleksiyonlar içerisindekilerden de en büyüklerden biridir. 1.6 milyon objeden fazla varlýðý
olan Millî Nümismatik Koleksiyon, nadir
birçok büyük sikke ve parayý da kapsamaktadýr. Smithsonian Museum’daki 6
bin Osmanlý sikkesinin en eskisi I. Murat’ýn akçesidir.
Ashmolean Museum: Oxford Ünivesitesi’nin müzesi kapýlarýný 1683 yýlýnda açmýþtýr. Müzenin Heberden Sikke Odasý þu
anda önde gelen uluslar arasý sikke kabineleri arasýndadýr. Koleksiyonu, özellikle Yunan, Roma, Bizans ve Orta Çað’a ait Ýslâm,
Hint ve Çin sikkelerinden oluþmaktadýr.
Tübingen University: Ünlü nümismat
Stephan Album’un koleksiyonundaki Osmanlý sikkelerini de satýn alarak koleksiyonuna dahil eden Tübingen Üniversitesi’nin 2 bin civarýndaki Osmanlý sikkesi
koleksiyonunda, aðýrlýklý olarak Osmanlý
Devleti’nin Ortadoðu þehirlerine ait sikkeleri ilginçtir.
Friedrich Schiller University: Koleksiyonlarýnda Osmanlý sikkeleri de dahil 21
bin oryental sikke bulunan üniversitede
sikke koleksiyonu Johann Gustav Stickel
tarafýndan baþlatýlmýþ ve 19. yüzyýlýn en
önemli Ýslâmî sikke koleksiyonu oluþturulmuþtur. Recep Bozdað / Ýstanbul
ÝLKÝ SULTANAHMET’TE GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ
7 tepede, 7 mekânda, 7 þiir faaliyeti
ÝSTANBUL 2010 Avrupa Kültür Baþkenti
(AKB) faaliyetleri kapsamýnda, ‘’Bizans’tan
Günümüze Ýstanbul Þiirleri’’ adýyla, 7 tepedeki 7 tarihî mekânda yapýlacak 7 þiir
faaliyetinden ilki Sultanahmet’te gerçekleþtirildi. Faaliyetin açýlýþýnda konuþan Ýl Kültür ve Turizm Müdürü, Ýstanbul 2010 AKB
Ajansý Baþkan Vekili Ahmet Emre Bilgili, ajansýn Ýstanbul’da yaþayanlarý kültür ve sanatla buluþturduðunu söyledi. Bu þehrin insana ilham verdiðini belirten Bilgili, faaliyetlerinin zenginleþerek devam edeceðini kaydetti. Gazeteci-yazar Doðan Hýzlan da kül-
tür baþkentine yakýþan en güzel faaliyetin þiir olduðunu, 7 gün 7 yerde 7 faaliyetin gerçekleþmesiyle þiirlerin herkese ulaþacaðýný
kaydetti. Bir þehrin tarihini þiir ile anlamanýn önemine dikkati çeken Hýzlan, Enver
Ercan tarafýndan hazýrlanan ‘’Bizans’tan
Günümüze Ýstanbul Þiirleri’’ gibi bir antolojinin önemli olduðunu vurguladý.
Hýzlan, herkesin kitaptan þairlerin þiirlerini okuyabileceðini ifade ederek, okuyucularýn, faaliyet sayesinde þairlerin Ýstanbul’la ilgili þiirlerini kendi seslerinden dinleme fýrsatý bulacaklarýný söyledi. Ýstanbul
2010 AKB A jan sý nýn ha zýr la dý ðý
faaliyetlerle Ýstanbul’un güzelliklerinin altýnýn çizildiðini belirten Hýzlan, ‘’Ýnsanlarýn hayat yoðunluðu içinde unuttuðu bazý
güzellikler vardýr. Ama bu þairlerin þiirlerini okuduðunuzda size ferahlýk getirir.
Umarým bu etkinlikler herkeste þiire olan
ilgiyi arttýrýr’’ dedi. Türkiye Yazarlar Sendikasý Genel Baþkaný Enver Ercan da
faaliyette Ýstanbul üzerine yazýlmýþ þiirlerin sunulacaðýný ifade ederek, bu þiirlerde
toplumda yaþanýlan sosyolojik sürece de
yer verildiðini kaydetti. Ýstanbul / aa
Âsitâne
Y KÝTAP
ÝNSANI VE KÂÝNATI OKUMAK ÝÇÝN
YENÝ ASYA NEÞRÝYAT
[email protected]
ünyanýn en güzel þehri hangisi, diye sorulsa,
bu soruya çok farklý cevaplar verilebilir. Ama
görenler için cevap büyük ihtimalle Ýstanbul
olacaktýr.
Ýstanbul, binlerce yýl farklý medeniyetlere beþik olmuþ; büyülü renkleriyle, Boðaziçi’yle, deniziyle, akþamlarýyla, sabahlarýyla… Martýlarý, güvercinleri, çinileri, çil çil kubbeleri, dalga dalga köpükleri ve semaya yükselen ezanlarýyla, daima þehirlerin sultanlýk
tahtýna kurulmuþtur.
Onun güzellikleri minarelerden yükselen ezanlarda farklý, boðaz kýyýlarýna vuran dalgalarda farklýdýr…
Fatih Sultan Mehmed Han da orada misafirdir, Eyüp Sultan Hazretleri de…
Bu þehir hem yüzyýllarca dünyanýn yönetildiði karar gâh ol muþ, hem de bil gi ye, san'a ta, â li me ve
san'atkâra kucak açmýþ.
Þairler Ýstanbul’dan ilham almýþ, bestekârlar Ýstanbul’a naðmeler döktürmüþ.
Aylar, yýllar, asýrlar geçtikçe Ýstanbul kývamýný bulmuþ, bir baþka güzel olmuþ.
Osman Gazi, evlâtlarýna bu þehrin fethi için ferman buyurmuþ:
“Osman Ertuðrul oðlusun, Oðuz Karahan neslisin,
Hakkýn kemter kulusun, Ýslambol’u aç, gülzar
yap…”
Geçmiþte Ýslâm dünyasýnýn diplomatik merkezi olan Ýstanbul, hiç þüphesiz gelecekte daha farklý alanlarda, dünyanýn merkezi olacak. “Kökü mazide olan
bu aziz þehir, aslýnda geleceðin dünyasýný kuracak bir
misyona da sahip.”
Yüzyýldýr bunalmýþ olan insanlýðýn, krizlerden
krizlere koþan dünyanýn, daralan gönüllerin, yüksek
idealler arayan dimaðlarýn yepyeni ilhamlar alacaðý
bir þehir Ýstanbul.
Çinisiyle, ebrusuyla, hüsn-ü hattýyla, tezhibiyle, sedefiyle, iþlemesiyle, musýkîsiyle Ýstanbul, insanlýða sunulacak pek çok mirasý içinde barýndýran bir þehir…
Ýstanbul, Allah’ýn yeryüzüne vurduðu silinmez bir
mühür…
Ýstanbul, Peygamber (asm) müjdesi, Sahabeler misafirhanesi, evliyalar yurdu…
Yazarýmýz Ýslâm Yaþar, kaleme aldýðý Âsitâne isimli eserinde, Ýstanbul’u geçmiþten günümüze öne
çýkan yönleriyle, pek çok bilinmeyenleriyle anlatýyor. Âsitane’den, Cihangir’i tasvir eden bu satýrlarý
takip edelim:
“Güneþin ilk ýþýklarý önce Âsitâne’nin altýn alemlerine vurur ve her kubbe þerareli bir çerað olur, her
minare parlak alevli meþ’ale endamýyla gün boyu
yanar dururdu.
Bütün parlak zeminler, þeffaf cisimler o alevden
þala bürünmeye hazýr olduðundan, meþ’alelerden
çýkan þerareler camlarý tutuþturur, vitraylara akseder, çinilerde yansýr ve ýþýðýn feri arttýkça bu zahiri
yangýn yayýlýrdý.
Güneþ biraz yükselince ateþ suya düþer ve sular da
yanmaya baþlardý. Böyle bir yanýþa camlardan daha
müheyya olan sular, bu tulû allýðýný baðýrlarýnda açýlan hatt-ý zerrinler vasýtasýyla içlerine çekip, kendilerinin bir parçasý haline getirirlerdi.
Bu yanýþ kuþluk vaktine kadar gittikçe azalarak devam ederdi.”
Hem Ýstanbul’un, hem de Ýstanbul’u anlatan Âsitâne
isimli kitabýn günümüze ve geleceðe vereceði pek çok
mesaj, pek çok manevî ilham ve esinti var. Yeryüzünü
cennetin küçük bir örneði haline getirmek istiyorsak;
Ýstanbul’u tanýmaya, Ýstanbul’a yazýlanlarý okumaya,
Ýstanbul hakkýnda söylenenleri dinlemeye mecburuz.
Ýslâm Yaþar’a ruhumuza farklý ilhamlar veren bu güzel
eseri kaleme aldýðý için teþekkür ediyoruz.
Bütün bu ifadeleri niçin mi kullanýyoruz? Bu müstesna eseri Yeni Asya Neþriyat olarak siz deðerli okuyucularýmýzýn istifadesine bu ay sunmuþ bulunuyoruz. Neþriyatýmýz, bunun gibi daha birçok eseri
hazýrlamakla meþgul. Sýrasý geldikçe sizlere duyuracaðýz, Ýnþaallah.
Kitapla dopdolu bir hafta geçirmeniz temennisiyle, hoþça kalýn..
D
Arzu Akgün’den ‘Look’ sergisi
MERKÛR yeni san'at sezonunu Ýzmirli genç san'atçý Arzu
Akgün’ün ilk kiþisel sergisiyle açýyor. Arzu Akgün; özellikle büyük boyutlu ahþap panolara taþýdýðý özel hayat
muhtevalarýný, psiko-sosyal bir eleþtiriyi de yüklenen etkili
bir þekilde resmediyor. Söz konusu çalýþmalarda siyah ile
soðuk renklerin dengeli birlikteliði, ahþap zeminin meydana getirdiði sýcaklýk duygusuyla çeliþik bir bütünlük
içinde sunuyor. Ancak, ahþap zemine kazandýrýlan ve
yer yer baský resim disiplinini çaðrýþtýran dokusal vurgular, giderek netleþen özel bir dilin unsurlarýna dönüþüyor. San'atçý “Look” sergisinde ahþap üzerine kazýma ve
boyama tekniðiyle oluþturduðu 16 eserini sergileyecek.
Arzu Akgün Ýzmir 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar
Enstitüsü Resim bölümünde yüksek lisans eðitimine
devam etmektedir. Kültür Sanat Servisi
BULMACA
1
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
2
3
4
5
6
7
8
HAZIRLAYAN:
Erdal Odabaþ
[email protected]
9 10 11 12
SOLDAN SAÐA— 1. Çardak þekilli bahçe köþkü. - Ýri
masal yaratýðý. 2. Kýrmýzý renkli aðaç çileði. - Norveç'in baþþehri. 3. Olay, hadise. - Güneyde bir ovamýz. - Ekmekten emir. 4. Yesevi tekkesinde þeyh. Angola'nýn milletler arasý trafik iþareti. - Kemiklerin
yuvarlak ucu. 5. Sýðýrlarda yeteri kadar beslenmiþ
olma durumu. - Bazý bitkilerde bulunan batýcý çýkýntý. - Entrika, hile. 6. Hz. Musa' ya annelik yapan
kadýn. - Kalsiyumu simgeleyen harfler. 7. Azerî aðzýnda birinci tekil þahýs. - Dýþ görünümü, cildi anlamlý kelime. 8. Utanma duygusu. - Cisimlerin hareket ve denge kanunlarýyla ilgili bilim. 9. Müzikte
sesin yarým ton kalýnlaþtýrýlacaðýný gösteren iþaret.
- Dilek'te sessizler. 10. Sesten hýzlý mânâsýnda kullanýlan teknolojik bir terim.
YUKARIDAN AÞAÐIYA— 1. Sert ve kabuðu kalýn fazla
kýzarmayan bir domates türü. - Varlýklara isim olan kelime. 2. Halk arasýnda iþte anlamlý kelime. - Aleyhi selamýn kýsasý. - Mürekkep kurutmakta kullanýlan ince
kum. 3. Katý, saðlam. - Yine kelimesinde ilk hece. 4.
Kendi baþýna anlamý olmadýðý halde cümle içinde görev
alan ve çeþitli iliþkiler kuran kelime. - Hýzlý hareket eden, koþturan. 5. Farsçada yüz, çehre. - Yemen'de bir
körfez. - Kullandýðýmýz alfabede son harf. 6. Kaz Daðý'nýn mitolojideki adý. 7. Top þeklinde sarýlmýþ iplik. Zýt, aykýrý. 8. Ýnme eyleminde bulunulacaðýný belirtme
sözü. 9. Ýptidai bir silâh. - Emile Zola'nýn ünlü bir eseri.
10. Adese'de sessizler. - Derinliði bulunmayan sathi
görüþ. 11. Öge, unsur. - Birinci, en evvel. 12. sesle alâkalý. - Kara Kuvvetleri Komutanlýðý’nýn kýsa yazýlýþý.
ÖNCEKÝ BULMACANIN
CEVAPLARI —
SOLDAN SAÐA: 1. KABÝLE.
MAHAL. 2. AMABÝLE. BANÝ.
3. BALALAYKA. AV. 4. AN.
AME. ADA. 5. LÝMA. KOLON.
6. ABAT. ÝSALE. 7. KALAY.
MS. LU. 8. HÝDAYET. 9.
RÝYAKAR. AMUT. 10. EREN.
KAYGANA.
YUKARIDAN AÞAÐIYA: 1.
KABALAK. RE. 2. AMANÝ.
AHÝR. 3. BAL. MALÝYE. 4. ÝBA.
ABADAN. 5. LÝLA. AYAK. 6.
ELAM. YAK. 7. EYE. MERA. 8.
KÝST. 9. ABA. OS. AG. 10. HA.
ALALAMA. 11. ANADOLU. UN.
12. LÝVANE. ETA.
4
3 EYLÜL 2010 CUMA
RAMAZAN TAKVÝMÝ
Ý­man­i­le­ha­yat­lan­dýr­öm­rü­nü,
Ý­ba­det­le­zî­net­len­dir­gü­nü­nü,
O­ruç­i­ba­de­ti­ne­gü­zel­zî­net,
Ýd­rak­e­di­yo­ruz­yir­mi­dör­dü­nü
ABDÝL YILDIRIM
SAVAÞACAK OLANLARLA SAVAÞMAK
YENÝ ASYA'NIN RAMAZAN ÝLAVESÝDÝR
BÝR ÂYET, BÝR YORUM
24 RAMAZAN 1431 CUMA
YRD. DOÇ. DR. ATÝLLA YARGICI
YRD. DOÇ. DR. ATÝLLA YARGICI
“Size karþý savaþ açacak olanlarla siz
de savaþýn. Sakýn aþýrý gitmeyin. Çünkü
Allah haddi aþanlarý sevmez.”
(Bakara: 2/190)
Bu­ â­yet­ Hu­dey­bi­ye­ sul­hu­ i­le­ il­gi­li­ nâ­zil
ol­muþ­tur.­Pey­gam­be­ri­miz­(asm)­ve­as­ha­bý
Kâ­be’yi­ ta­vaf­ et­mek­ten­ en­gel­le­nin­ce­ Pey­gam­be­ri­miz­ (asm)­ müþ­rik­ler­le­ an­laþ­ma
yap­tý.­ Bu­na­ gö­re­ bir­ yýl­ son­ra­ Pey­gam­be­ri­miz­(asm)­Kâ­be’ye­ge­le­cek­ve­müþ­rik­ler
de­Mek­ke’yi­ken­di­le­ri­i­çin­üç­gün­bo­þal­ta­ta­cak­lar,­ bu­ es­na­da­ Kâ­be’yi­ ta­vaf­ e­de­cek­ler­di.­Bir­se­ne­ge­çin­ce­Re­sû­lul­lah­(asm)­ve
as­ha­bý­ Um­re­ i­çin­ Mek­ke’ye­ git­me­ye­ ha­zýr­l an­d ý­l ar.­ An­c ak­ on­l ar­ Ku­r eyþ­l i­l e­r in
ken­di­le­ri­ne­ i­zin­ ver­me­me­sin­den,­ söz­le­rin­de­ dur­ma­ma­sýn­dan,­ ken­di­le­ri­ni­ en­gel­le­me­le­rin­den­ ve­ ken­di­le­riy­le­ sa­vaþ­ma­la­rýn­dan­kor­ku­yor­lar­dý.­As­hab­ö­zel­lik­le­ha­ram­ ay­lar­da­ sa­vaþ­ma­yý­ hoþ­ gör­mü­yor­du.
Ýþ­te­ bu­nun­ ü­ze­ri­ne­ mü’min­le­re­ bir­ ce­sa­ret­ver­mek­mak­sa­dýy­la­bu­â­yet­na­zil­ol­du.
(El­Va­hi­di,­E­bu’l-Ha­san­A­li­b.­Ah­med,­Es­ba­bü’n-Nü­zû­li’l-Kur’ân,­ Da­rü’l-Kü­tü­bi’lÝl­miy­ye,­Bey­rut,­ta­rih­siz,­s.­57-58)
Ýs­lâm­ di­ni­ bir­ sa­vaþ­ di­ni­ de­ðil­dir.­ Bu­ ve
ben­ze­ri­ â­yet­ler,­ sa­va­þý­ baþ­la­ta­nýn­ kar­þý­ ta­raf­ol­du­ðu­nu­bi­ze­bil­di­ri­yor.­Yu­ka­rý­da­ki­â­-
BEÞÝKTEN MEZARA
KADAR ÝLÝM
TAHSÝL ETMEK
NÜKTELER
TARIK GÜLMEZ
Ha­ne­fi­Mez­he­bi­nin­E­bu­Ha­ni­fe’den
son­ra­i­kin­ci­i­ma­mý­Ý­mam­E­bu­Yu­suf,
ö­l üm­ se­k e­r a­t ýn­d a­ son­ ne­f e­s i­n i­ ver­mek­ ü­ze­re­dir.­ Zi­ya­re­ti­ne­ ta­le­be­le­rin­den­ Ýb­r a­h im­ bin­ Cer­r ah­ ge­l ir.­ E­b u
Yu­suf:­ “Ýb­ra­him!­ Kâ­ðýt­ ka­lem­ ge­tir.
Sa­na­bir­fet­va­yaz­dý­ra­ca­ðým”­der.­Ta­le­be­si:­“E­fen­dim!­Siz­ö­lüm­dö­þe­ðin­de­si­niz.­Hâ­lâ­i­lim­le­mi­uð­ra­þý­yor­su­nuz?”
der.­E­bu­Yu­suf:­“Ev­lâ­dým­Ýb­ra­him!­Ýl­mi­ be­þik­ten­ me­za­ra­ ka­dar­ tah­sil­ et­mek­lâ­zým­dýr.­Son­ne­fe­si­mi­ze­ka­dar­i­lim­ yo­lun­da­ ol­ma­mýz­ lâ­zým­dýr”­ di­ye
ce­vap­ve­rir.­Ta­le­be­si­kâ­ðýt­ka­lem­ge­ti­rir,­ o­na­ ye­ni­ bir­ fet­va­ yaz­dý­rýr.­ Ta­le­be­s i­ o­n un­l a­ he­l âl­l e­þ ir,­ git­m ek­ i­ç in
mü­sa­a­de­ is­ter,­ e­li­ni­ ö­per­ ve­ o­ra­dan
ay­rý­lýr.­ E­vin­ dýþ­ ka­pý­sýn­dan­ çý­kar­ken,
i­ç er­d en­ ba­z ý­ kim­s e­l e­r in­ fer­y at­l a­r ý
yük­se­lir.­ Dö­nüp­ bak­tý­ðýn­da­ E­bu­ Yu­suf’un­ve­fat­et­miþ­ol­du­ðu­nu­gö­rür.
ÝLÝM ÖÐRENÝP BAÞKASINA ÖÐRETMEK
BÝR HADÝS,
BÝR YORUM
“En üstün sadaka, bir Müslüman’ýn ilim öðrenip sonra da onu baþkasýna öðretmesidir.” (Ýbn-i Mace, Mukaddime: 20.
Camiüssaðir, I. s. 352.)
yet,­müþ­rik­le­rin­sa­vaþ­baþ­lat­tý­la­rý­tak­dir­de,
ha­ram­ay­lar­i­çin­de­de­ol­sa,­mü’min­le­rin­de
on­lar­la­sa­vaþ­ma­sý­ný­teþ­vik­e­di­yor.­Bu­za­ten
Müs­lü­man­la­rýn­en­meþ­rû­hak­ký­dýr.­Si­zi­öl­dür­mek­ is­te­yen­ler­le,­ si­zi­ yur­du­nuz­dan­ çý­kar­mak­is­te­yen­ler­le,­el­bet­te­sa­vaþ­mak­her­ke­sin­hak­ký­dýr.­Bu­Al­lah­yo­lun­da­ci­had­dýr.
Ni­te­kim­Tev­be­Sû­re­si­36.­â­yet-i­ke­ri­me­de,
“Müþ­rik­ler­ na­sýl­ si­zin­le­ top­ye­kûn­ sa­va­þý­yor­lar­sa,­ siz­ de­ on­lar­la­ top­ye­kûn­ sa­va­þýn.
Bi­lin­ki­Al­lah­din­düþ­man­la­rý­na­kar­þý­kor­kak­lýk­ gös­ter­mek­ten­ sa­ký­nan­lar­la­ be­ra­ber­dir”­buy­ru­lu­yor.­“Mü’min­le­re­zul­me­uð­ra­ma­la­rý­ se­be­biy­le­ sa­va­þý­ i­zin­ ve­ril­di.”­ (Hac:
22/36) â­ye­ti­de­bu­an­la­mý­des­tek­li­yor.
­yet­te­zik­re­di­len­bir­di­ðer­hu­sus­da,­sal­dý­rý­ vâ­ki­ ol­du­ðun­da­ mey­da­na­ ge­le­cek­ sa­vaþ­ta­ “had­di­ aþ­ma­mak”týr.­ Ýs­lâm­ di­ni­nin
a­ma­cý­in­san­lý­ðý­yok­et­mek­de­ðil,­öl­dür­mek
de­ðil,­ in­san­lý­ðý­ i­nanç­sýz­lý­ðýn­ ka­ran­lýk­la­rýn­dan­i­ma­nýn­ay­dýn­lý­ðý­na­çý­kar­mak­týr.­On­la­rý­i­ki­dün­ya­da­da­mut­lu­et­mek­tir.­Bu­yüz­den­mec­bur­ka­lý­nan­bir­sa­vaþ­ta­bi­le­“had­di
aþ­mak”­ ya­sak­la­ný­yor.­ Ya­ni­ “Na­sýl­ ol­sa­ bir
sa­vaþ­ var,­ her­ þey­ mü­bah­týr”­ man­tý­ðý­ Ýs­lâm’da­yok­tur.­E­li­si­lâh­tut­ma­yan­ka­dýn­la­rý,­ ço­cuk­la­rý,­ yaþ­lý­la­rý,­ din­ a­dam­la­rý­ný­ öl­dür­m ek­ ya­s ak­t ýr.­ Hat­t a­ a­ð aç­l a­r ý­ ya­k ýp,
hay­van­la­rý­ öl­dür­me­ye­ bi­le­ mü­sa­a­de­ yok­tur.­ Bu­ ko­nu­da­ Pey­gam­be­ri­miz’in­ (asm)
bir­çok­ha­dis-i­þe­ri­fi­ni­gö­rü­yo­ruz.­
­yet­te­ü­çün­cü­o­la­rak­da­Al­lah­had­di­a­þan­la­rý­ sev­me­di­ði­ni­ be­yan­ e­di­yor.­ Al­lah
her­ko­nu­da­had­di­a­þan,­or­ta­yo­lun­dý­þý­na
çý­k an­ in­s an­l a­r ý­ sev­m e­d i­ð i­ gi­b i,­ mec­b ur
ka­lý­nan­ sa­vaþ­ta­ da­ e­li­ si­lâh­ tut­ma­yan­ in­san­la­ra­zul­me­dil­me­si­ni,­a­ðaç­la­ra,­hay­van­la­ra­za­rar­ve­ril­me­si­ni­“sev­gi­si­ni”­ön­pla­na
çý­ka­ra­rak­ön­le­mek­is­ti­yor.­Al­lah’ýn­ken­di­si­ni­ sev­me­si­ni­ is­te­yen,­ bu­nun­ bi­lin­cin­de
o­lan­bir­kim­se,­el­bet­te­ki­bu­tür­taþ­kýn­lýk­la­ra­te­nez­zül­et­mez.
Ya Âlîm!
FAHRÝ UTKAN
ESMÂ-Ý HÜSNÂ AYNASI
Ya­Â­lîm,­Sen­her­þeyi­en­çok­en­i­yi­bi­len­sin.­Sen,­her­þeyi­tam­mâ­nâ­sýy­la
bi­lir­sin.­Her­þeyin,­i­çi­ni,­dý­þý­ný,­in­ce­li­ði­ni,­a­çýk­lý­ðý­ný,­ö­nü­nü,­so­nu­nu,­baþ­lan­gý­cý­ný,­bi­ti­mi­ni­çok­i­yi­bi­lir­sin.­Ol­muþ­la­rý­bil­di­ðin­gi­bi,­o­la­cak­la­rý­da­ay­ný­þe­kil­de­bi­lir­sin.­Sen’in­i­çin­Ya­Â­lîm, ol­muþ-o­la­cak,­giz­li-a­çýk­söz­ko­nu­su
de­ðil­dir.­Bu­tür­ko­nu­lar,­biz­in­san­lar­hak­kýn­da­ge­çer­li­o­lan­mâ­nâ­lar­dýr.­Bi­zim­in­san­o­la­rak­bil­me­miz­nis­bî­ve­â­rý­zî­dir.­Sen’in­bil­men,­-bü­tün­i­sim­ve
sý­fat­la­rýn­da­ol­du­ðu­gi­bi- zâ­tîdir,­ken­di­ne­has­týr.­O­nun­i­çin­Sen’in­bil­men­de­de­re­ce­ler­bu­lun­maz­ Ya­Â­lîm! E­zel­den­e­be­de­her­þe­yi­bü­tün­yön­le­riy­le
bi­len­ve­hiç­bir­þey­hiç­bir­þe­kil­de­hiç­bir­za­man­il­min­den­giz­le­ne­me­yen­ ­lim’sin.­ Ya­Â­lîm,­biz­in­san­la­rýn­a­kýl­ve­du­yu­la­rý­mýz­i­le­id­rak­e­de­bil­di­ði­miz
ve­ e­de­me­dik­le­ri­miz­ her­ þe­yi­ id­rak­ e­der­ ve­ bi­lir­sin.­ Do­la­yý­sýy­la­ hiç­bir­ þey
Sen’den­giz­le­ne­mez.­Sen’in­i­çin­ Ya­Â­lim, gayb­ve­bi­lin­mez­lik­ (bil­me­mek­lik) di­ye­bir­þey­o­la­maz.­Sen­her­han­gi­bir­þe­yi­id­rak­et­mek­ten­a­ciz­de­ðil­sin­dir.­Biz­kul­lar­o­la­rak,­bil­dik­le­ri­mi­ze­al­da­nýp­bü­yük­len­me­me­li­ve­þey­ta­nýn,­nef­si­mi­zin­o­yu­nu­na­gel­me­me­li­yiz.­Da­i­ma­gü­zel­ah­lâk­la­do­nan­ma­lý,­a­raþ­týr­ma­lý­ve­il­mi­mi­zi­art­týr­ma­ya­ça­lýþ­ma­lý­yýz.­Bü­tün­a­mel­le­ri­mi­z­de,­söz­le­ri­miz­de,­ ko­nuþ­ma­la­rý­mýz­da­ ve­ giz­li­ hal­le­ri­miz­de­ Sen’den,­ her­ þe­yi­ bi­len
­lîm is­min­den­ u­ta­na­rak­ Sa­na­ is­yan­ et­mek­ten­ ka­çýn­ma­lý­yýz.­ Ya­ ­lim,
Sen’in­sý­fat­la­rý­ný,­hü­küm­le­ri­ni,­he­lâl­ve­ha­ram­la­rý­ný­öð­re­nip­ken­di­mi­zi­Sa­na­ yak­laþ­tý­ra­cak­ ve­ mer­te­be­mi­zi­ yük­sel­te­cek­ ko­nu­lar­la,­ iþ­ler­le­ uð­raþ­ma­lý
ve­Sen’in­farz­kýl­dýk­la­rý­na­ve­tav­si­ye­le­ri­ne­uy­ma­lý­yýz.­
Kur’ân-ý­Ke­r im­ve­Pey­g am­b e­r i­m iz
(asm)­Müs­lü­man­la­rý­hep­i­lim­öð­ren­me­ye
teþ­vik­e­di­yor.­Pey­gam­be­ri­miz’in­(asm),
“Ý­lim­öð­ren­mek­her­Müs­lü­man­ka­dýn­ve
er­ke­ðin­ü­ze­ri­ne­farz­dýr”­bu­yur­ma­sý­da­i­lim­öð­ren­me­nin­ö­ne­mi­ni­gös­te­ri­yor.­Ha­dis-i­þe­rif,­en­yük­sek­sa­da­ka­o­la­rak­ni­te­len­dir­di­ði­i­lim­i­le­il­gi­li­o­la­rak­bir­sý­nýr­la­ma­ge­tir­me­miþ­tir.­Bu­ra­dan­an­la­þýl­mak­ta­dýr­ki,­in­san­la­rýn­dün­ya­ve­a­hi­ret­le­ri­ne
fay­da­lý­her­il­mi­öð­ren­mek­ve­baþ­ka­la­rý­na
öð­ret­mek­sa­da­ka­ye­ri­ne­ge­çer.
Fa­kat­i­lim­le­ri­bir­ön­ce­lik­sý­ra­sý­na­ko­ya­cak­ o­lur­sak,­ en­ ge­rek­li­ i­lim,­ ma­ri­fe­tul­lah­il­mi­dir.­Ya­ni­Al­lah’a­i­nan­mak­ve
O'­nu­ ta­ný­mak­týr.­ O­'nu­ sev­mek­tir.­ Al­lah’ý­ta­ný­ma­yan­ve­bil­me­yen­bir­kim­se­nin­i­ma­ný­kâ­mil­ol­maz.­Al­lah’ýn­i­sim­le­ri­ni­ve­sý­fat­la­rý­ný,­kâ­i­nat­ta­ki­ve­in­san­da­ki
te­cel­li­le­ri­ni­bil­mek,­bun­lar­ü­ze­rin­de­de­rin­le­me­si­ne­dü­þün­mek­ve­ke­sin­o­la­rak­i­nan­mak­la,­ i­man­ kuv­vet­li­ o­lur,­ tak­lit­ten
kur­tu­lur.­ Da­ha­ son­ra­ i­se­ di­ðer­ i­man­ e­sas­la­rý­ný­ öð­ren­mek­ ge­lir.­ Bu­nun­ ar­ka­sýn­dan­da­in­sa­na­farz,­va­cip­ve­ha­ram­o­lan,­ ya­sak­ o­lan­ a­mel­ler­ ge­lir.­ Her­ Müs­lü­man­ ki­þi­nin­ bun­la­rý­ öð­ren­me­si­ ge­re­kir.­ En­ ö­nem­li­si­ de­ an­ne­ ve­ ba­ba­la­rý­nýn
bu­i­lim­le­ri­ço­cuk­la­rý­na­kü­çük­yaþ­tan­i­ti­ba­ren­ öð­ret­me­le­ri­dir.­ Ýn­san­ ne­yin­ farz,
ne­yin­ha­ram­ol­du­ðu­nu­bil­mez­se,­bun­la­rý
yap­ma­ya­ i­çin­den­ bir­ ar­zu­ ve­ is­tek­ duy­maz,­ i­ra­de­si­ni­ o­ yön­de­ kul­lan­maz.­ Ýn­san­la­ra­ fay­da­lý­ o­lan­ i­lim­le­ri­ öð­ren­me­ye
de­Ýs­lâm­teþ­vik­et­mek­te­dir.
Bu­ra­da­ ö­nem­li­ o­lan,­ bi­li­min­ in­sa­nýn
ken­di­sin­de­ kal­ma­ma­sý­dýr.­ Öð­re­ni­len­ bil­gi­le­rin­ in­sa­nýn­ ken­di­sin­de­ kal­ma­ma­sý,
baþ­ka­sý­na­öð­ret­me­si­de­ö­nem­li­dir.­Ha­dis-
i­þe­rif,­hem­bu­bil­gi­le­ri­öð­ren­me­nin,­hem
de­öð­ret­me­nin­bir­sa­da­ka­ol­du­ðu­nu­söy­lü­yor.­ O­ hal­de,­ hem­ öð­ren­me­li,­ hem­ de
öð­ret­mek­i­çin­ça­ba­sarf­et­me­li­yiz.­Biz­den
bu­ ko­nu­da­ bir­ þey­ler­ so­rul­du­ðu­ za­man,
naz­lan­ma­ma­lý,­yar­dým­cý­ol­ma­lý­yýz.
Ge­çen­ler­de­ ya­ný­ma­ bir­ ü­ni­ver­si­te­ öð­ren­ci­si­gel­di.­Ba­zý­ar­ka­daþ­la­rý­nýn­Al­lah’a
i­nan­ma­dý­ðý­ný,­a­ma­ken­di­si­nin­de­on­la­ra
Al­lah’ýn­var­lý­ðý­ný­ve­bir­li­ði­ni­ge­rek­ti­ði­gi­bi­is­pat­e­de­me­di­ði­ni­söy­le­di.­Bu­ko­nu­da
be­nim­le­ ko­nuþ­mak­ is­te­di­ði­ni­ i­fa­de
et­ti.­ Ken­di­si­ne,­ ka­pý­mýn­ bil­di­ði­miz
ko­nu­la­rý­ pay­laþ­mak­ i­çin­ her­ za­man
a­çýk­ ol­du­ðu­nu­ söy­le­dim.­ Mü­sa­it­ ol­du­ðu­za­man­lar­da­ge­le­ce­ði­ne­söz­ver­di.­Ben­bu­fi­i­lim­le,­ce­bim­den­çý­ka­rýp
bi­ri­si­ne­ pa­ra­ ver­mi­yo­rum.­ A­ma­ Al­lah’ýn­ba­na­lut­fet­ti­ði­bir­bil­gi­yi­o­nun­la­ pay­la­þý­yo­rum.­ Bu­ da­ ba­na­ sa­da­ka
se­va­bý­ka­zan­dý­rý­yor.
Yi­ne­bir­baþ­ka­gün,­Ýs­lâ­mi­yet­le­il­gi­li
þüp­he­le­ri­ol­du­ðu­nu­söy­le­yen­bir­kim­se
e­lin­de­bir­to­mar­ki­tap­la­e­vi­me­gel­di.
Ken­di­siy­le­tam­üç-dört­sa­at­Ýs­lâ­mi­yet
hak­kýn­da­soh­bet­et­tik.­Al­lah­bu­tür­bil­gi­pay­la­þým­la­rý­ný­sa­da­ka­o­la­rak­ka­bul
et­sin­Ýn­þâ­al­lah.
Sa­da­ka­ be­lâ­yý­ de­fe­der.­ Baþ­ka­la­rý­na
i­man­ ve­ Ýs­lâm­ ko­nu­sun­da­ bil­dik­le­ri­mi­zi­ hiç­bir­ kar­þý­lýk­ bek­le­me­den­ öð­ret­mek,­ hem­ o­ ki­þi­nin­ kur­tul­ma­sý­na
ve­si­le­o­la­bi­lir,­hem­de­bi­zim­ba­þý­mý­za­ ge­l e­c ek­ fe­l â­k et­ ve­ mu­s î­b et­l e­r in
Al­lah­ ta­ra­fýn­dan­ ön­len­me­si­ne­ se­bep
o­lur.­ Ha­dis­te­ i­lim­ öð­ret­mek­ gi­bi­ öð­ren­me­nin­ de­ sa­da­ka­ o­la­rak­ i­fa­de­ e­dil­me­si,­i­nanç­ve­i­ba­det­ler­le­il­gi­li­bil­gi­le­rin­ in­sa­ný­­ o­lum­lu­ yön­de­ et­ki­le­ye­rek
o­nun­ dün­ye­vî­ ve­ uh­re­vî­ mu­sî­bet­ ve­ be­lâ­l ar­d an­ kur­t ar­ý lma­s ý­n a­ i­þ a­r et­ e­d i­y or.
Be­l â­y ý­ def­ e­d en­ sa­d a­k a,­ in­s a­n ýn­ gü­c ü
yet­ti­ði­ þe­kil­de­ hem­ ken­di­si­ne,­ hem­ de
baþ­ka­la­rý­na­yar­dým­cý­ol­ma­sý­dýr.­Bu­yüz­den­ di­ni­mi­zin­ i­nanç,­ i­ba­det­ ve­ ah­lâk­la
il­gi­li­ hü­küm­le­ri­ni­ öð­ren­mek­ ve­ öð­ret­mek­ i­çin­ gay­ret­ gös­te­re­lim.­ Gös­te­re­lim
ki,­ Al­lah­ da­ bi­zi­ be­lâ­ ve­ mu­sî­bet­ler­den
u­zak­tut­sun.
RAMAZAN ORUCUNUN SÜNNETLERÝ NELERDÝR?
RAMAZAN FIKHI
SÜLEYMAN KÖSMENE
Ra­ma­zan­o­ru­cu­nun­sün­net­le­ri­­ þun­lar­dýr:­
1-Sa­hu­ra­kalk­mak.­­
2-Sa­hur­ ye­me­ði­ni­ müm­kün­ mer­te­be
sa­hu­run­son­vak­ti­ne­ge­tir­me­ye­ça­lýþ­mak.­­
3-Ýf­ta­rý­va­kit­gi­rer­gir­mez­yap­mak­­­
4-O­ruç­ a­çý­lýr­ken­ du­â­ et­mek­ ve­ o­ru­cu
hur­ma­ ve­ya­ su­ i­le­ aç­mak­ sün­net­tir.­ Ýf­tar
a­çý­lýr­ken­þu­du­â­o­ku­nur:­“Al­la­hüm­me­le­ke­sum­tü­ve­bi­ke­â­men­tü­ve­a­ley­ke­te­vek­kel­tü­ve­a­lâ­rýz­ki­ke­ef­tar­tü.”­
Me­â­li­þu­dur:­“Al­lah’ým!­Se­nin­i­çin­o­ruç
tut­tum.­ Sa­na­ i­nan­dým.­ Sa­na­ te­vek­kül­ et­tim.­ Se­nin­ ver­di­ðin­ rýzk­ i­le­ o­ru­cu­mu­ aç­tým.­Ey­lü­tuf­ve­ke­re­mi­bol­o­lan­Rabb’im,
be­nim­gü­nah­la­rý­mý­ba­ðýþ­la!­Be­ni,­an­ne­mi,
ba­ba­mý­ ve­ bü­tün­ mü’min­le­ri­ he­sap­ gü­nün­de­af­fet!­Â­min!”­
5-Fa­kir­le­re,­ ak­ra­ba­la­ra,­ kom­þu­la­ra­ ik­râm­et­mek,­if­tar­ye­me­ði­ver­mek­ve­ya­ye­mek­gön­der­mek.­Muh­taç,­kim­se­siz­ve­ye­tim­le­re­ müþ­fik­ dav­ran­mak,­ yar­dým­cý­ ol­mak,­sa­da­ka­ver­mek,­ye­mek­ye­dir­mek.­
Pey­gam­ber­E­fen­di­miz­(asm),­“O­ruç­lu­ya
if­tar­ et­ti­ren­ kim­se,­ o­ruç­lu­nun­ se­va­býn­da
bir­ek­sil­me­ol­mak­sý­zýn,­o­ruç­lu­nun­a­la­ca­ðý
se­vap­ka­dar­se­vap­a­lýr”­bu­yur­muþ­tur.
6-Ha­ram­lar­dan­sa­kýn­mak;­gýy­bet­ve­de­diko­du­ yap­ma­mak,­ çir­kin­ ve­ ký­rý­cý­ söz­ler
sarf­ et­mek­ten,­ ya­lan­ söy­le­mek­ten,­ ya­lan
þâ­hit­li­ði­yap­mak­tan­u­zak­dur­mak.­
Pey­gam­ber­ E­fen­di­miz­ (asm),­ “Hiç­bi­ri­niz­o­ruç­lu­i­ken­kö­tü­söz­söy­le­me­sin.­Ba­ðý­rýp­ça­ðýr­ma­sýn.­Ken­di­si­ne­a­ðýr­söz­ler­söy­le­yen­ bi­ri­si­ne­ da­hi­ sa­de­ce,­ ‘Ben­ o­ruç­lu­yum!’­de­sin.”­bu­yur­muþ­tur.
7-Kur’ân­ o­ku­mak,­ Kur’ân­ ü­ze­rin­de­ te­fek­kür­ yap­mak,­ müm­kün­ mer­te­be­ ye­ni
bil­gi­ler­ öð­ren­me­ye­ ça­lýþ­mak,­ Al­lah’ý­ zik­ret­mek,­çok­ça­sa­lâ­vat­ge­tir­mek.
2
3 EYLÜL 2010 CUMA
RAMAZAN TAKVÝMÝ
Oluverdi yirmi dördü
Geçmiþe çek kalýn örtü
Yeni yeni huy kazandýk
Boþa savma þu öðüdü
ALÝ RIZA AYDIN
RAMAZAN TAKVÝMÝ
HEDÝYEYÝ HEDÝYE EDÝNCE...
Göremese de elleriyle dokunarak görüntüsünü hayal
edebiliyordu. Zeynep çok mutluydu. Artýk onun böyle güzel bebeði yoktu, ama kardeþinin vardý. Kendisinin olsa bu kadar mutlu olmayacaktý. Hediyeyi verdiler ve biraz oturup yola çýktýlar…
Eve gelince iftar yemeðini hazýrladýlar. Ýftar, teravih namazý derken akþam olmuþtu. Otururken, babasý içeriye girip elinde bir hediye ile geri geldi.
Zeyneb, hediyeyi açýnca üzerinde “Günlük Defteri”
yazdýðýný gördü. Babasý; “Bu ay ilk defa yaþadýðýn anýlarýn oldu. Bunlardan ne anladýysan, ne öðrendiysen hepsini bu deftere yaz. Ýleride okuduðunda kýymetini daha iyi kavrayacaksýn. Bir çocuðun ilk Ramazaný çok kýymetlidir ve ben de bunlarý her zaman hatýrlaman için bu hediyeyi aldým” dedi. Bu
hediye Zeyneb için çok kýymetliydi, babasýna sarýldý.
Çok güzel bir akþam daha geçirmiþlerdi. Yatarken,
ne yazacaðýný düþünmeye baþladý. Ýçine karýncalarý,
ilk tat lý sý ný, ger çek Müs lü man’ýn kim ol du ðu nu,
yaþlýlarýn önemini, gerçek dostluðu, sebepsiz her þeye üzülmemek gerektiðini yazacaktý.
Kokulu pembe sayfasýný açtý ve yazmaya baþladý:
“Allah’ým Ramazan’ý, Ramazanca yaþamanýn ne demek olduðunu bana gösterdiðin için teþekkür ederim.
Son günlerde bile bereketini çekmediðin için, hâlâ bize
güzel hediyeler gönderdiðin için, farkýnda olmamý saðladýðýn için, ailemin yanýnda yaþama nimetini verdiðin
için, içimi merhamet, sevgi gibi güzelliklerle doldurduðun için çok teþekkür ederim. Bizi her zaman böyle
iyi bir kul eyle…(Âmin)” yazýp, uykuya daldý…
ZEYNEB'ÝN GÜNLÜÐÜ
MERVE ÝRÝYARI
Bugün herkes için çok özel ve güzel bir gündü.
Hem Kadir Gecesi gibi mübarek bir günün haftasýna
girmiþlerdi, hem de Zeyneb’in doðum günüydü…
Zeynep sabah kalkýnca yanýnda kocaman bir hediye paketi gördü. Koþarak açtýðýnda kocaman bir
oyuncak bebek, gülümseyen yüzüyle ona bakýyordu.
Bebeðin elinde bir kâðýt parçasý vardý. Elinden alýp okudu; “Güzel kýzýma, annesinden bir bebek” yazýyordu. Ýçeriye gidip, annesine sýmsýký sarýldý. Sonra gidip
bebeðini daha yakýndan incelemeye baþladý…
Saçlarý siyah ve gözleri maviydi. Elbisesi ise mavi ekoseli bir kumaþtandý. Uyumlu siyah ayakkabýlarý görüntüyü tamamlýyordu. Bebeðe bakarken, gülen yüzü
birden hüzünle süslendi. Annesi; “Neden üzgünsün
kýzým? Bugün mutlu olman gereken bir gün” dedi.
Zeyneb; “‘Hasene’nin böyle bir bebeði var mý?’ diye
düþünüyordum” dedi. Annesi bu kadar üzüldüðünü
görünce; “Ýstersen bu bebeði ona götürebiliriz” dedi.
Bunu duyunca çok mutlu oldu. Hediye paketine güzelce sarýp, onlarýn evine doðru yola çýktýlar.
Hasene’nin annesi kapýyý açýp, kocaman hediye
paketini görünce çok þaþýrdý. Hasene hediyeyi açýnca çok mutlu oldu. Kýzýnýn mutlu olduðunu gören annesi aðlamaya baþladý. Bir an sanki bütün
dünya Hasene’nin mutluluðu ile mutlu oluyordu.
Hazýrlayan:
SELÝM GÜNDÜZALP
HÂLIK’IN HÝTABI
KUR’ÂN NEDÝR? TARÝFÝ NASILDIR?
HADÝS-Ý ÞERÝF
Oruçlunun yanýnda oruçsuzlar yemek yiyecek
olursa, melekler oruçluya rahmet okurlar.
BAKÝ ÇÝMÝÇ
ATÝLLA SÝNOÐLU
Bir damla su bir damla kan ibretle
Dönüþüyor zamanla parça ete
Can buluyor acayip bir hikmetle
Dokuz ayda beþer olur nice nice zahmetle
Kim gözetir, kim korur El Müheymin olmazsa
Kim yaþatýr kim büyütür El Müheymin olmazsa.
MUTLULUK
Mutluluk, haklý ve haksýzý birbirinden ayýrt
etmekle mümkün olur.
Ýbn-i Sîna
ATASÖZÜ
Eðri cetvelden doðru çizgi çýkmaz.
ÞÝÝRLERLE ESMÂ-Ý HÜSNÂ
“Sonra gözünü iki kere daha çevirip gezdir; o
göz (uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiþ
bir halde bitkin olarak sana dönecektir.”
Mülk Sûresi: 4.
KUR’ÂN
Zaman ihtiyarladýkça Kur’ân gençleþiyor.
Bediüzzaman
BAÞARI
Baþarý, boþ duranýn deðil, koþturanýn hakkýdýr.
Suat Ünsal
EL MÜHEYMÝN
Mânen temizlenir fert
Kur’ân oku kalmaz dert
Oruç oldu yirmi dört
Þerre bakma hemen ört
MEHMET KOVANCI
Sanatçý Bahri Güngördü:
Kur’ân’ý yaþarsak, bütün sene Ramazan gibi geçer
RAMAZAN RÖPORTAJLARI
olmamasý, genç yaþlý hiçbir kimsenin uluorta
yerde birþeyler yiyip içmemesiydi.
ARZU KONAN
*­ Ra­ma­zan­ a­yý­ top­lum­ ü­ze­rin­de­ ne
gi­bi­et­ki­ler­ya­pý­yor­siz­ce?
Ramazan ayý toplumda baþta muâveneti
arttýrýyor. Bu ayda insanlar normal vakitlerde
namaz kýlmasa bile oruç tutuyor, teravih namazý kýlýyor ve daha çok Kur’ân okumaya
meylediyor. Pek çok alkol kullanan kiþi Ramazan ayýna hürmeten alkolü terk ediyor,
namaza baþlýyor. Ýnsanlar evlerinde iftar için
misafir aðýrlýyor ve bu sayede irtibatlar mukavemet kazanýyor. Evlerde ve camilerde
Kur’ân-ý Kerim daha fazla okunuyor. Bunlar
gibi daha bir çok güzellik sayýlabilir.
*­ Ra­ma­zan­ a­yý­ si­zin­ dün­ya­nýz­da
ne­yi­i­fa­de­e­di­yor?­
Ramazan ayý benim için insanlarýn nefislerini ve inançlarýný kiþisel ve toplumsal olarak daha fazla sorgulayabildikleri bir aydýr.
*­Ýlk­o­ru­cu­nu­zu,­sa­hu­ru­nu­zu­ve­ya
te­ra­vih­ na­ma­zý­ný­zý­ ha­týr­lý­yor­ mu­su­nuz?
Ýlk orucuma 14 yaþýmda baþladým. Dün
gibi hatýrlýyorum. Annemlere sahura kaldýrmalarýný söylememe raðmen, havalarýn
sýcak olmasý sebebiyle beni sahura kaldýrmamýþlar ve ben de ilk orucumu akþamdan tutmak zorunda kalmýþtým. Bundan
sonra her sahurda onlarla birlikte ben de
o sofrada yerimi almýþtým.
*­Geç­miþ­te­ki­bir­çok­þe­ye­öz­lem­du­ya­rýz.­ Siz­ ge­çen­ Ra­ma­zan­ ay­la­rýn­dan
ne­le­ri­öz­le­di­niz?
Bana göre her Ramazan’ýn kendine has ö- Bahri Güngördü: “Bana göre inananlarýn Ramazan-ý Þerif’in hangi sebeple bu kadar mübarekiyet kesbettiðini
zellik ve güzellikleri var. Yeter ki insan o ayýn bildikleri takdirde bütün bir yýlýn Ramazan ayý gibi geçmemesi için hiçbir sebep yok.”
ve orucun hususiyetlerini bilsin. Bu bilindikden sonra insan bu aylarda bir çok güzellik dokuz senedir bir kez benim karþýmda bir þey bir toplulukla görevde iken, Müslümanlarýn
yaþayabilir. Beni Ramazan aylarýnda müteesir yediðini görmedim. Fakat Müslüman kom- yoðunlukta olduðu bir þehirde ekibimizden
eden þey, her gelen Ramazan’da insanlarýn o- þularýmda bu hassasiyeti görmemek beni ile- bazýlarýnýn yeme içme teþebbüsünde bulunmalarý oradaki ahalinin tepkisine sebep olruca karþý gösterdikleri hürmetsizlik. Eskiden risi için endiþelendirmiyor deðil.
muþtu ve “Siz bize Ramazaný anlatmaya geliinsanlarýn müslim veya gayr-i müslim olsun
*­ Ra­ma­zan­la­ il­gi­li­ u­nu­ta­ma­dý­ðý­nýz yorsunuz, fakat siz kendiniz Ramazanýn huoruçlu olup olmadýðý belli olmazdý, þimdi ise
susiyetlerine uymuyorsunuz” diye serzeniþte
toplum maalesef bu hassasiyetini yitirmek ü- bir­ha­tý­ra­nýz­var­mý?
Yine beni etkileyen, beþ sene evvel “Balkan- bulunmuþlardý. Benim orada dikkatimi çezere. Benim oturduðum apartmandaki kapý
komþum gayr-i müslim olmasýna raðmen larda Ramazan” adlý bir programda kalabalýk ken, o bölgede gündüz hiçbir lokantanýn açýk
*­Ra­ma­zan’ýn­gü­zel­at­mos­fe­ri­bü­tün
se­ne­ye­na­sýl­ya­yý­la­bi­lir?­
Bence bu herkesin Ramazan’ý nasýl idrak
ettiðiyle alâkalý. Bana göre inananlarýn Ramazan-ý Þerif’in hangi sebeple bu kadar mübarekiyet kesbettiðini bildikleri takdirde bütün bir yýlýn Ramazan ayý gibi geçmemesi için hiçbir sebep yok. Ramazan ayýndaki kudsiyyet, Kur’ân-ý Kerim’in bu ayda nazil olmaya baþlamasýyla alâkalý. Bizler bu mübarek
kitabýmýzý okuyup, anlayýp ve bize söylediklerine uyduðumuz takdirde bütün bir senenin böyle geçmemesi için bir sebep yoktur.
*­Ce­vap­la­rý­nýz­i­çin­te­þek­kür­ler...
Ben teþekkür ederim. Bu vesileyle bütün
Ýslâm âleminin Ramazan-ý Þerifi’ni tebrik
eder, hayýrlar getirmesini Yüce Rabb’imden niyaz ederim. Sürç-i lisân ettiysem affola, saygýlarýmla...
Mâ­nâ­sý:­Gözetici ve koruyucu.
DUÂ
Allah’ým ayaklarýmýzý sabit kýl, kalbimizi
þaþýrtma. Dilimize senin razý olduðun sözleri
söylet ve ruhumuzu saflaþtýr, arýndýr.
ORUÇ TUTMAYANLAR...
Ramazan’da oruç tutmayan bayramýn
zevkini alamaz.
Cenap Þehabettin
3
24 RAMAZAN 1431 CUMA
“Kur’ân, hem bütün semâvat ve arzýn Hâlýký namýna
bir hitaptýr.” (Sözler, 2004, s. 590)
Hâlýk, yoktan yaratan, her þeyi yoktan var eden, yaratýcý; Allah’týr.
Bu Hâlýk ünvaný bütün semâvat ve arzýn yaratýcýsý olma cihetiyle
külli bir hâlýkýyattýr. Bu küllî nâm ile Kur’ân ezelî bir hitab, söz ve
konuþmadýr. Bu hitab bütün semâvat ve arzýn sekenelerine þâmildir.
Mevcudatýn en müntehâbý ve en muhtacý ve en nazenini ve en müþtâký olan hakîkî insanlarýn münâcatlarýna ve þükürlerine fiilen mukabele ettiði gibi, kelâmýyla da mukabele etmek, hâlýkýyetin þe’nidir.
Türlü türlü nimet çýkan topraðý
Deryalarýn en dipteki balýðý
Kaskatý kaya içinde canlýyý
Daha nice bilinmedik varlýðý
Kim gözetir kim korur El Müheymin olmazsa
Kim el verir kim can verir El Müheymin olmazsa.
Gökte duran sayýsýz yýldýzlarýn
Ýfa eyler her biri görevlerin
Bize hizmet eden Güneþi Ay’ý
Direksiz, desteksiz dönen Dünya’yý
Kim gözetir kim korur El Müheymin olmazsa
Kim durdurur kim döndürür El Müheymin olmazsa.
ALLAH DÝLEDÝÐÝNE HÝDAYET VERÝR
PEYGAMBER KISSALARI
AHMET ÖZDEMÝR
Kureyþliler, ölüm döþeðinde iken Ebu
Talib’e adeta yalvarýrcasýna, “Sen bizim
büyüðümüzsün, efendimizsin! Ýnsafa gel
de bizleri kardeþinin oðlundan kurtar. Ona emret de bizim putlarýmýza, ilahlarýmýza küfretmekten vazgeçsin, biz de kendisini ilâhý ile baþ baþa býrakalým!” dediler.
Ebu Talib, Peygamberimize (asm) haber
gönderdi. Yanýna gelince, “Bunlar kavminin ileri gelenleridir. Kendi ilahlarýna küfretmekten vazgeçmen karþýlýðýnda seni de
ilahýnla baþ baþa býrakmayý teklif ediyorlar!” dedi. Resulullah (a.s.m.) amcasýna:
“Amcacýðým! Ya ben onlarý bundan daha
hayýrlý bir söze çaðýrsam nasýl olur? Onlar
bu sözü söyleyecek olurlarsa, bütün Araplar
onlara boyun eðecek, Arap olmayanlarýn da
her þeylerini ellerine geçireceklerdir!” teklifinde bulundu. Ebu Cehil öne atýlýp, “Neymiþ o? Babanýn baþý hakký için biz bunu sana on katýyla da vermeye hazýrýz!” dedi. Bu
sefer Resul-i Ekrem (asm) :
“‘Lâ ilahe illallah’ deyiveriniz!” dedi.
Fakat hepsi bunu da nefretle reddedip
farklý þeyler söylediler. Sonra da “Bizden
baþka bir þey iste!” dediler. Resulullah’ýn
cevabý kesin oldu:
“Eðer güneþi indirip ellerime verecek olsanýz bile, sizden baþka þey istemeyeceðim!”
Bu cevap onlarý çok kýzdýrmýþtý. Yerlerinden fýrladýlar. Giderken þöyle diyorlardý:
“Allah’a yemin ederiz ki, sana da, sana bunu emreden ilahýna da küfür edip duracaðýz!”
Ýþte, müþriklerin bu acýklý durumlarý
Kur’ân’da þöyle açýklanmaktadýr:
“Onlardan ileri gelenler: Yürüyün, tanrýlarýnýza baðlýlýkta direnin, sizden istenen þüphesiz budur. Son dinde de bunu iþitmedik.
Bu, ancak bir uydurmadýr.” (Sad Sûresi, 6-7)
On lar çý kýp git tik ten son ra Re sul-i
Kib ri ya (asm) E fen di miz am ca sý na,
“Amcacýðým! Bir kelimecik (tevhid) söyle! Kýyamet Gününde bu kelimeyi söylediðine þahitlik edeyim!” dedi. Onun iman etmesini çok arzuluyordu. Ama Ebu Talib atalarýndan kalma eski dininde
devam etmek istediðini belirtiyor ve þu
mazereti öne sürüyordu:
“Þayet Araplar, sizleri bununla ayýplayýp ‘Ölüm korkusuyla söyledi’ demeyecek ol sa lar dý, se nin is te di ðin bu sö zü
söylerdim. Fakat hayýr, yaþlýlarýn dini üzerine kalmak istiyorum!”
Kur’ân’da geçen þu âyet bu olay üzerine
nazil olduðu rivayet edilir:
“(Resûlüm!) Sen sevdiðini hidayete erdiremezsin; bilâkis, Allah dilediðine hidayet verir ve hidayete girecek olanlarý
en iyi O bilir.” (Kasas Sûresi, 56)
LAHMACUN
KOKUSU
HAYATIN ÝÇÝNDEN
NEVÝN ALAN
Mahalleden bir arkadaþýyla birlikte sohbete gidiyorlardý. Yol üstünde lahmacun
satan bir amca görmüþlerdi. Arkadaþý hemen bir lah ma cun al dý. Sa tý cý di ðe ri ne
“Sen almayacak mýsýn?” dedi. O da “Hayýr” cevabýný verdi. Zaten daha yeni evden
çýkmýþlardý. Dýþarýda da çok kalmayacaklardý. Gerek yoktu. Satýcý hemen bir lahmacun sardý ve uzattý. “Bu da benim sana
hediyem, biri yerken biri bakarsa olmaz”
dedi. O tek lahmacun hayatýnda yediði en
lezzetli lahmacundu. Aradan on dört sene
geçmesine raðmen kokusu hâlâ burnundaydý. Demek çocuða yapýlan küçük bir iyilik, çok büyük kýymet ifade ediyordu.
2
ELÝF / 11 NÝSAN 2010 PAZAR
ELÝF / 11 NÝSAN 2010 PAZAR
EDEBÝYAT
GENÇ KALEMLER
Perdeler beni
OSMAN KANAT
[email protected]
Sokakta buldum kendimi. Gecenin geç saatlerini yaþýyor þehrim. Uyku akýyor sokaklarýn gözünden. Þehrim uykuya hazýrlanýyor, bütün yorgunluðuyla. Bedenim onca sessizliðin sesini bozuyor ritimsiz hareketleriyle. Ellerim üþüyor, gözlerim umutsuz, soðuk bütün hantallýðýyla üzerime gelmekte. Ayaklarým amaçsýzca hareket etmekte. Nereye götürüyor beni, farkýnda deðilim.
Bir açmaza mý, bir sevdaya mý, bir yalnýzlýða mý itiyor beni. Bu esnada sessizliðe eþlik eden yaðmur
tanelerinin düþüþünü izliyorum, ne kadar da heyecanla akýyorlar yeryüzüne, ne kadar da hasret içindeler… Dünya ve gökyüzü, kýrmýzý ve kan, yitirilmiþ günler… Ay sessizce dünyayý seyrediyor.
Güneþ baþka diyarlarý ýsýtmakta. Kýr çiçekli daðlar, seher vakti sevdalarý uzaklarda. Perdeler çekilmiþ pencerelere, kapatmýþ kapýlarýný sevda. Sobalar sönmekte, gözler hayallerde. Yaðmur özlemi bitmiþ düþen tanelerle…
Ruhum gizil dünyasýnda hayallere dalmýþ. Umutsuzluk çýkmazlarýyla boðuþuyor. Zamanýn ve
mekânýn dýþýnda geziniyor. Kapanan perdeleri,
sönen sobalarý sorguluyor. Kalbim son titreyiþlerini mi yapýyor ne, heyecanla çarpmakta… Hatýralarýn ve sevdanýn yükü sarsýyor bedenimi ve
kalbimi. Sen geliyorsun yine gözlerimin önüne,
belli belirsiz… Farkýnda deðilim kendimin. Ben
neredeyim ve neyleyim? diyorum.
Sokak lambasý yanýyor son yanýþlarýyla. Iþýk saçýyor kendince etrafa. Yaðmur taneleri dans ediyor, lambanýn ýþýðýnda. Öyle bir manzara ki, ruhum umudu, kalbim seni yeniyor bu anda. Birden dökülüyor dilimden;
Sessiz gecelerde
Serzeniþlerde bulunur yüreðim
Hasretimin kardeþi umudum
Hasretimin kardeþi ruhum
Ürperirim,
Umudum
Yalnýzlýðýmýn bir simgesidir Sen’de
Üþür,
Yalnýz kaldýðýmda ruhum
Hasretimin kardeþi umudum
Hasretimin kardeþi ruhum
Fark ediyorum kendimi anlattýðýmý, fark ediyorum seni anlattýðýmý… Ve birden hayal meyal geliyorsun gözlerimin önüne. Sanki karþýmdasýn
þimdi. Bana bakmaktasýn. Sen misin? diyorken,
anlýyorum ki gözlerimin önünde bir perdesin. Ve
en tatlý hayalini gözlerim kaybederken. Kendimi
anlatabiliyorum sadece, bir perdesin sen;
Zihnim bulanýr, durur kalemim
Üþür;
Yalnýz kaldýðýmda bedenim
Ruhum;
Sýzan soðuða aldanýr
Bir çýkmazda kalemim
Perdeler çekerler önüme
Kapalý;
Açýk;
Nelerden bahsedeyim
Soluðum kapatýr yolumu
Nefesim keser sesimi
Ellerim ve kalemim
Perdeler ve pencerem
Ruhum ve sen
Sen ve perdeler
Kapatýrlar güneþimi
Perdeler çekerler önüme
Perdeler beni
Anlatamam derdimi,
—anlatamam seni
Bir perdesin sadece. Bir perde sen…
Birden fark ediyorum kendimi. Son sür'at yürümekteyim, ýslak yollarda. Þehrin sevdasý omzumda sanki, sanki Mecnun’um ben. Leyla’yý arýyorum çölde… Bedenim kaskatý kesilmiþ. Ellerimi hissetmiyorum. Gözlerim göremez olmuþ.
Kulaklarým duymuyor, yüreðim çaresiz, ayaklarým çýplak, yarým kalmýþým yollarda, son sür'at
yürümekteyim.
Derken derin bir nefesle çalar saatim uyandýrýyor beni. Yorulmuþ çalmaktan. Yorulmuþ duyulmamaktan, usanmýþ benden… Hafifçe doðruluyorum, son gücümle, son enerjimle. Fark ediyorum penceremden gelen soðuðu, yaðmur taneleri
çarpýyor yüzüme. Çekmemiþim perdemi. Kapatmamýþým penceremi. Üþümüþ bedenim, üþümüþ ellerim, üþümüþ ruhum…
Anlatamamýþým, anlatamamýþým ne kendimi ne de seni… Boþuna imiþ üþümelerim… Boþuna imiþ sevdalarým. Ýyi ki çalar saatim çaðýrdý beni… Ýyi ki yarým
kaldý üþümelerim. Kapattým pencerelerimi. Kapattým kendimi… Kapattým geri…
(Her gün yeni perdeler vardýr gözlerimizin önünde, her
gün yeni çileler… Bambaþka dert ler, bit mez dü þünceler… Hakikatler
ül ke sin de, per de le ri
fark et me niz te mennisiyle…)
7
Üstâdýmýz...
ELÝF RUHEFZA ALTUNER
ÜsSâhi Üstâdýmýz, rûhunuz, bedenit â d ý - [email protected]
niz cennet bahçesinden bir menzilmýz.
dedir þimdi. Naîmde misiniz ÜstâElime kalem düþtü. Ýki kýrmýzý var yaný ba- dým, Adn cennetinde mi yoksa Firdevste
þýmda. Kýrmýzý kitap, kýrmýzý çay. ’Çayýmýn mi? Suâlimdir Üstâdým: Haberini mübþekeri’ oluyor nurlarla örülü zaman. Çayý tedâsýný seçip nûr ile mi cevapladýnýz siz
karýþtýrýyorum; girift âlem çözülüyor. Ceffelkalem kan kýrmýzý kesiliyor.
Üstâdýmýz. ‘Beni dünyaya çaðýrma’ diyordunuz.. Dünyâmýn zulümâtýna nûr arýyordum o dem. ”Demâ gaflet hicâb oldu” dediniz.. Ýrkildim, hicâb etti rûhum. “Demâ gaflet zevâl buldu” dediniz, bin sükûtla sustum.
Üstâdýmýz. Elimde yaralar var. Dilimde, kavlimde, ilimde yaralar. K’alem elimde eðreti duruyor. Ne yapayým Üstâdým, âlemi çaðýrmaya tâkâtim yok ve lâlim. Yazmak bir acizin azýðýdýr, hele ki
harften mahreçten yoksunsa.
Üstâdýmýz. Koca topraklara sýðamayan
serkeþ adamlar size bir mezarlýk topraðý
da hi çok gör dü ler. Mü te es si riz. Lâ kin
Mevlânâ Cami’nin bir sözü düþüyor hatrýma: “Biz ölünce bizim kabrimizi toprakta aramayýnýz. Zira biz âriflerin gönüllerindeyiz.” Ayný mesele hâsýl oluyor, Üstâdým. Sizi görmek için, göklere gönüllere
bakýyorum. Subhanallah Üstadým, ne geniþ menzildesiniz! Bir kabri bir mazlûma
revâ görmeyenler gönüllere, milyon talebelerin gönüllerine de kazma kürek vurabilirler mi Üstâdým? Hakîkâtleri susturabilirler mi, hem cennetâsâ baharlarýn evlâdlarý nûrdan nasýl mahrum edilebilir ki?
de men rabbuke’yi? Elem ile uðurlamýþ idi niz, ye ðe ni niz Ab dur rah man’ý, Hâ fýz
A li’yi. Þim di o ra da da el mas ka lem ler le
yazýyor mu talebeleriniz Üstâdým, hakikatleri?
Üstâdýmýz. Zindan. “Dünyâ ahirete nis-
beten bir zindan hükmünde” ise, dünya içinde, zindan içinde zindan nasýldýr? Cefâ
ender cefâ iken sefâ buldu zindan. Zindan, zindan ki adý bile karanlýk kasvet veren bir mekân. Öyleydi; ki yûsufmisâl bir
üstâd o zindanlarý þâd eyledi. Zindan; zindan idi, oldu handân!
Üstâdýmýz. “Gül devrinde yaþasaydým,
gül devrinin bülbülü olurdum” diyen Âkif’in sözüne benzetiyorum sözümü. “Nûr
devrinde yaþasa idim, o nûrlarýn bülbülü
olurdum” diye. Hüdhüdü olamasam da o
devrin, ceffelkalemliðimle elmas kalem olamasam da bize tevârüs nûrlarý okuyoruz. Sayfa kenarýnda öyle vakarýnýzla, öyle
duruyorsunuz. “Sadakte yâ üstâz!”diyoruz, ”henien lekum” duyuyoruz. Binler
sadakte Üstâdým!
Dünyâsýný bir sepete sýðdýran Üstâdýmýz. Dünyâ’mýzý dünyâya dahi sýðdýramasak da, ‘talebe’niz olmaktan ümîd ediyoruz, belki þefaat!
Üstâdýmýz. ‘Yangýnlar içindeki evlad’larýnýzdan biriyim. Bin mezar hükmündeki bir
rûhla gelmiþtim. Subhanallah! Ne suru israfildi, binler defaatle dirildim. Çað ve bu
mimsiz m’edeniyet hücûm ederken üzerimize, “nûr” örtüsünü çekiyoruz kavlimize..
Üstâdýmýz, aklým fikirden ümmî; kalbim pek çok vakit hicrandan, âlemden zâri. ‘Ömür kýsa, faydalý iþler pek çok’ iken
faz la a mel ge ti re me dim bel ki. Ve da hi
omuzumda yýðýnla günah. Lâkin ümitvârýz, hani yâ talebeniziz, belki Üstâdým,
Risâle-i Nur; herkese ayný uzaklýkta deðil,
herkese ayný yakýnlýktadýr
MUHAMMED ZORLU
taraf için ve ‘bazý insanlarýn hayat felsefesine uyum saðlamak ve gençleri kafese sokmak için’ þeklinde algýlanýyor.
[email protected]
Herkesin özel bir yaþantýsý vardýr. Madem özgürüz,
laikiz! O halde laiklik bir tarafa meyilli olmaz… Laiklik,
Risâle-i Nur’u anlatmaya çalýþan nice kalemler vardýr. Risâ- din ve vicdan hürriyetinin teminatý olmalýdýr. Ýþte Üstale-i Nur’un mahiyetini kavramak isteyen nice okurlar vardýr… dýmýz ve onun eserlerini okuyanlarýn inanç özgürlüðüBu yazý herhangi bir araþtýrma yazýsý deðildir. Geniþ bir ne karþý yaptýklarý tecavüze raðmen, Cenâb-ý Hak bu
zaman dilimine yayýlan, apaçýk gözüken, duygu, düþünce asrýn insanlarýna Risâle-i Nur medreselerini nasip etti.
ve aklýn ittifak ettiði bir noktadan ibaret olarak yazýlmýþtýr.
Bu insanlar, fen-ilimle ve akýl-kalp yoluyla münevver,
Gençleri ahlâksýzlýða, imansýzlýða itecek ve gençleri okumuþ üniversite gençliðinin bu hizmetlere sahip çýkgeçici heveslerle azdýracak nefsi emmâreye mukabeleyi masýna vesile oldu.
önleyecek büyük tahþidât var.
Namazlý, abdestli, alýnlarýnda secde nurlarýyla, o fuhþiyatÖzellikle üniversite gençliði büyük tehlike altýnda. tan, günahlardan uzak, adeta yeryüzünde gezen melek yüzNamaz kýlacak bir yer bulamayan üniversiteliler, aklý- lü insanlar gibi dinimizi, tarihimizi, mukaddesatýmýzý ve ömýza geldikçe üzülmemek elde deðil.
zümüzü unutmamýþ bir nesli Cenâb-ý Hak bizlere nasip etti.
Yoksa üniversitede okuyan gençler dinsizliðe mi itilKendi malý gibi hakikatlere sahip çýkan, bu fani hamek isteniyor? Gençler öðrenimlerini sürdürebilmeleri ram lezzetlerin sonunun sonsuz bir elem ve azap olacaiçin inançlarýndan taviz mi vermek zorundalar?
ðýný gören nice nesiller yetiþti…
Böyle olunca Türkiye’deki özgürlük ortamý sadece bir
Bir ateist, Hýristiyan veya Yahudi olsun kimsenin di-
niyle, diliyle, rengiyle, meþrebiyle uðraþmayan nesiller,
herkesi insan olarak görüp, Kur’ân ve iman hakikatlerini bu asrýn insanlarýna duyurmaya çalýþmýþlardýr. Bu
“Nur”(cu) insanlar, müsbet hareketle yola çýkmýþlardýr.
Ve þunu biliyoruz, Üstad Hazretlerinin diðer âlimlerden farký; bu asýrda cihad-ý maneviye için; muhabbetle,
diyalogla, akýlla, ilimle ve fikirle yola çýkmasýdýr. Onun
için þu hakikatler tamamen akla münhasýr deðil, aklýmýzýn yanýnda kalbimize, ruhumuza, fýtratýmýza gayet derecede uygun hakikatlerdir.
Üstad Hazretleri, geçmiþ asýrlarýn müceddidleri gibi bu
asýrdaki tecdid vazifesini, hâlâ da þahs-ý mânevîsiyle devam
ettiriyor ve bu bir silsile-i nuraniyedir. Emaneti geçmiþ
müceddidlerden almýþtýr. Abdulkadir-i Geylani, Mevlânâ
Celâleddin-i Rûmî, Mevlânâ Halid-i Baðdâdî gibi…
Tek kelimeyle özetleyecek olursak; Risâle-i Nur, herkese ayný uzaklýkta deðil, herkese ayný yakýnlýktadýr.
O halde sonuna dek haykýrýyoruz ve diyoruz ki:
“Ekilen Nur tohumlarý çiçek açýyor ve açacaktýr.”
TARIK GÜLMEZ
Ýbadet ve Gençlik Masasý
Deklarasyon
KATILIMCILAR:
Bilal Yükselten
Coþkun Keleþ
Emrah Uzuner
Harun Çetin
Hasan Koç
Hayrettin Saygýn
Mustafa Ali Taþpýnar
Mustafa Güler
Okan Köpçü
Yunus Emre Çaðlar
Yunus Emre Orhan
1.
Ýbadet, abd ile Ma’bud arasýndaki baðda, abdin Ma’bud’a karþý
aczini, fakrýný ve kusurunu bilerek, iradesi ile tüm istidatlarýný kullanarak
tazim ve hürmetini sunmasýdýr. Ýbadet Allah sevgisinin en güzel tezahürü, Allah sevgisinin neticesi ve þükrün gereðidir.
2.
Ýslam’da ibadet; belirli zamanlarda ve mekânlarda yapýlan davranýþlar deðil, bütün dünya hayatýný ibadete dönüþtürebilmek maksadýyla
yapýlan ve terk edilen davranýþlarýn bütünüdür. Ýnsanlýk, Ýslamiyet ile ulaþabileceði en yüksek seviye ile þereflendirilmiþtir. Gençliðin ibadet hasletini bu eksen doðrultusunda idrak etmeleri, ahirzamanýn rahmetlerle
dolu yönlerini görebilmesine vesile olacaktýr.
3.
Dört tür abid vardýr (Melekler, hayvanlar, bitkiler, insanlar ve
cinler). Hâkim-i Hakîm insan nevini, sair abidlerin yaptýklarýný yapabilecek, anlayabilecek, tespih ve temsil edebilecek yetenekte yaratmýþ ve kâinattaki bütün mahlûkatý insanýn emrine musahhar kýlmýþtýr. Fýtratça ihsanýn müptelasý olan insan, kendisine bahþedilmiþ olan kâinatýn halifeliði
vazifesini hakiki manada idrak ederse, kendisine nimet verip lütufta bulunaný tanýyýp teþekkür etmenin yerinde bir davranýþ olduðunu, aksinin
ise çirkin ve zulüm olduðunu aklýyla kabul eder.
4.
Ýbadetler, gencin ruhi saadetini, beden saðlýðýný, toplumsal huzurunu ve dayanýþmasýný saðlayan en önemli manevi unsurdur.
5.
Dünyada yapýlan saðlýk harcamalarýnda en yüksek payý ruh saðlýðýna yapýlan harcamalar almaktadýr. Ýbadetler genci manevi koruma altýna alarak, gencin ruhunun geniþlemesinde, fikirlerinin daðýnýklýktan
kurtulmasýnda, arzularýnýn nezih bir hal almasýnda önemli rol oynamasý
sonucunda bireyin ruhi hastalýk ile bunalýmlarýndan kurtarýlmasýný saðlar.
6.
Gençlik; kimlik oluþturma ve varlýk sorgulamasýnýn yaþandýðý, akýldan ziyade hislerin hâkim olduðu bir dönemdir. Gencin duygularýný
istikametli bir þekilde kullanmasýnda en etkin rehber þüphesiz Hz. Muhammed’in (a.s.m.) sünnet-i seniyyesidir.
7.
Bir boþluk ve zaaf tanýmayan “kemâl”in tezahür edebilmesi adýna gencin dünyevi bir yükseliþe endeksli hayat tarzý kurmasýnýn aktif bir
çöküþ, tamamýyla dünyanýn reddedildiði taassuba kaçan hayat tarzýnýn
inþa etmesinin de pasif bir çöküþ olduðu bilinmelidir. Bu minvalde genç,
ibadetleri ile dünya ve ahiret arasýnda istikametli bir denge kurmuþ olmaktadýr.
8.
Maddi ve manevi her türlü terakki ve tekâmülün iki ana esasý;
faydalý iþler görmek ve zararlýlardan uzak durmaktýr. Amel-i salihler de
takvayla muhafaza edilmelidir. Takva ve amel-i salih silahýyla donanmýþ
bir genç insaniyetin en üst makamýna çýkmaya namzettir.
9.
Ümitsizlik kemalata giden yolda en büyük engeldir. Rahman ve
Rahim olan Cenab-ý Hakk’a ibadetler vasýtasýyla yakýnlaþan gencin dünyasýnda ümitsizlik hastalýðý kaybolur.
10.
Toplumun temel taþý ve geleceði olan gençlerin, dünya ve ahiret
saadetine ulaþmalarý yolunda ibadetler büyük önem arz etmektedir. Top-
11
YENÝASYA / 3 EYLÜL 2010 CUMA
MAKALE
Zekât malý
nasýl arýndýrýr? (1)
YERÝN KULAÐI
Tahkikî, gerçek iman
ALÝ FERÞADOÐLU
[email protected]
ah­ki­kî­i­mân;­a­kýl,­i­lim,­fi­kir,­a­raþ­týr­ma,­tah­kik,­tet­kik,­in­ce­le­me,­göz­lem,­mü­þa­he­de,
sen­tez­ve­mu­hâ­ke­me­i­le­el­de­e­di­lir.­O'­na,­de­rin­te­fek­kür­le,­ke­sin­bel­ge,­bul­gu­ve­de­lil­le­re­da­ya­na­rak­u­la­þý­lýr.­Her­þe­yi­Al­lah’a­da­yan­dýr­mak­la­be­ra­ber,­her­þe­yin­üs­tün­de­bu­lu­nan­U­lû­hi­ye­ti­nin­(Ý­lâh­lý­ðýn,­ya­ra­tý­cý­lý­ðýn) mü­hür­le­ri­ni,­Ru­bû­bi­ye­ti­nin
(a­tom­dan­ga­lak­si­le­re­ka­dar­bütün­kâ­i­nat­ta­ki­ter­bi­ye­e­di­ci­li­ði­nin)­dam­ga­la­rý­ný­ve­Kud­ret­ka­le­mi­nin
in­ce­na­kýþ­la­rý­ný;­O'­nun­son­suz­i­sim­ve­sý­fat­la­rý­ný
T
bu­yan­sý­ma­lar­da­o­ku­ya­rak­O’nu­bil­mek,­ta­ný­mak,
O’nu­ka­bul­et­mek,­O’na­i­nan­mak­týr.­
Ay­ný­ þe­kil­de,­ sa­ir­ i­man­ e­sas­la­rý­ný­ da­ a­raþ­tý­rýp,­ dü­þü­nüp,­ te­fek­kür­ süz­ge­cin­den­ ge­çir­dik­ten­son­ra­ka­bul­et­mek­tir.
Bu­tür­i­mân­yal­nýz­ku­ru­bir­bil­gi/i­lim­le­de­ðil,
yük­sek­bir­te­fek­kür­i­le­el­de­e­di­le­bi­lir.­E­vet,­a­kýl,
kalb,­vic­dan,­id­rak,­þu­ûr­gi­bi­duy­gu­la­rýn­ve­lâ­ti­fe­le­rin­de­pa­yý­var­dýr.­Mi­de­ye­gi­ren­ye­me­ðin­muh­te­lif
si­nir­le­re,­çe­þit­li­mik­tar­lar­da­tak­sim­e­dil­me­si­gi­bi­dir.­Ý­lim­le­ge­len­i­mân­me­se­le­le­ri­da­hi,­a­kýl­mi­de­si­ne­gir­dik­ten­son­ra,­de­re­ce­si­ne­gö­re­ruh,­kalb,­sýr,
ne­fis­ve­hâ­ke­zâ,­lâ­ti­fe­le­ri­ken­di­ne­gö­re­bi­rer­his­se
a­lýr,­e­mer.­E­ðer­on­la­rýn­his­se­si­ol­maz­sa­böy­le­bir­i­mân­nok­san­dýr.1
Ý­ma­nýn­bü­tün­lâ­ti­fe­le­re­si­ra­yet­et­me­si­çok­mü­him­dir.­Me­se­lâ,­“se­ke­rat”­de­nen­ru­hu­nu­tes­lim­et­me­za­ma­nýn­da­þey­tan­ves­ve­se­siy­le­an­cak­ak­la
þüp­he­ler­ve­rip­te­red­dü­de­dü­þü­re­bi­lir.­An­cak,­tah­-
Nevþehir ve cezaevi
[email protected]
HEP camiler,­hep­mescidler,­hep­vakýf­salonlarý­mý
dolsun?­Ve­hep­oralarda­mý­teravihler­kýlýnsýn,­iftar­ve
sahurlar­açýlsýn?­Hep­oralarda­mý­TV’ler­boy
göstersin?­Peki­Türkiye’de­mevcut­524­cezaevi­ne
âlemde?­Ve­orada­yatan­tutuklu­120­bin­civarýndaki
musîbetzede­ne­âlemde?­Onlarýn­oruçlarý,­iftarlarý,
teravihleri­ne­âlemde?­Maalesef,­yazýlý­ve­görsel­basýn
Ramazan­programlarýnda­ve­konuþmacýlar­konuþmalarýnda­hiç­üzerinde­durmadýlar.­Bu,­yýllardan­beri
dikkatimi­çekmiþtir.­Bundan­ötürü,­”Medrese-i
Yusufiye"­nâmýndaki­bu­mekânlardan­dâvet­olursa,
intikal­etmekte­ve­kardeþlerimize­hitap­etmekteyiz.­
Derler:­“Zehiri­yutan,­acýyý­çeken­bilir”.­Biz­aciz­ve
kemter­kardeþiniz,­sýrf­Ýslâmî­ve­imânî­hizmetlerden­dolayý,­belki­manevî­tekâmülümüz­ve­ayrý­bir
tedrisat­için,­hem­sivil,­hem­de­askerî­cezaevlerinde­çeþitli­aralýklarla­tutuklandýk.­Yani­oranýn
çemberinden­ve­tedrisâtýndan­geçtik.­”Çile­bülbülüm­çile”­buraya­da­girebilir.­Fakat­kýrýlmadýk,
yýlmadýk,­usanmadýk.­Bu­sâfî­ve­vatanperver­niyetlerimiz­neticesinde,­bir­lütf-u­Rabbânî­ve­bir­ihsaný­Ýlâhî­olarak,­þimdi­o­mekânlarda­çeþitli­dâvetlerle,­o
kardeþlerimizi­mânevî­âlemlere­götürmek­için,­kalp
ve­gönül­merkezlerine­konferanslar­vermekteyiz.
Geçtiðimiz­hafta­Nevþehir’in­iman­yüklü,­aþk-ý
hakâikle­merbut­olan­hizmet­ehli­kardeþlerimizden
Alpaslan­ve­Adem­Beyler­bizi­iftara­dâvet­ettiler.­Bu
hengâmede­Yeni­Asya­gazetemizin­temsilcisi­Bilâl
Bey­de,­geçen­yýl­Ramazan’ýn­24’üncü­gününde­konferans­verdiðimiz­Nevþehir­Cezaevi­ile­tekrar­temas
kurarak,­deðerli­müdürleri­Abdülhamid­Beyden
resmî­izin­aldý.­Böylelikle,­bizi­tekrar­oradaki­tutuklu
ve­mahkûm­kardeþlerimizle­muhatap­ettiler.
Cezaevi­öðretmeni­Hakan­Beyin­takdim­konuþmasýndan­sonra,­kürsisine­çýktýðýmýz­konferans­salonunda,­mübarek­Ramazan’da­oruç­aðýzla­bir­saati
geçmeyen­“Kur’ân’dan­müjdeler­ve­sosyal­hayata
bakýþ”,­“Hz.­Yusuf­(as)”­ve­“Hz.­Vahþi”den­(ra)­kesitler
ve­özetler­sunduk.­Özellikle;­En’am­Sûresi­164.­âyet,
Hucurat­Sûresi­13.­âyet,­Maide­32’nci­âyet,­Hucurat
Sûresi­10’ncu­âyet,­maddî­ve­mânevî­infak­için­Bakara
3’ncü­âyet­ve­müjde­için­Ýhlâs­Sûresi­üzerinde­ve­kin
ve­intikamýn­kalkmasý­için­Hz.­Yusuf­(as)­ve­Hz.
Vahþi’nin­(ra)­hayatlarýndan­örnekler­sunduk.
400­mahkûmun­oruç­tuttuðu­bu­mekânýn­dolu
salonunda­konuþmamý­þu­sözlerle­bitirdim:
”Rivâyette­7­veya­12­yýl­hapiste­yatan­Hz.­Yusuf
Aleyhisselâm­buradan­peygamber­olarak­çýktý.­Fakat
siz­peygamber­olarak­çýkamazsýnýz,­çünkü­bizim
Peygamberimizle­(asm)­o­yol­kapandý.­Yanlýz­sizler
buradan­veli­olarak,­gönül­erleri­olarak­çýkabilirsiniz.
O­yol­kýyamete­kadar­açýktýr.­Sizler­ve­bizler­bunu
yakalayabiliriz.”­Alkýþlar,­tebrikler,­aðlamalar­ve
daðýtýlan­kitap­ve­yayýnlarýmýz…
Ayný­günün­akþamý­Nevþehir­Yeni­Asya­temsilciliðinin­ görkemli­ vakýf­ binasýnda­ umumi­ iftar
yemeðine­iþtirak­ve­duâlar...­Teravih­öncesi­“Ýnsan­ve
mahiyeti­ve­vazifelerimiz”,­teravihten­sonra­da­“2010
Kur’ân­yýlýnda­dünya­ve­infak”­konularý­üzerine­sohbet­tarzýnda­seminerlerde­bulunduk.­Mübarek
Ramazan’da­Kur’ân’ýn­derinliklerine­girdikçe­ne
kadar­bitmez­ve­tükenmez­bir­hazine­olduðu­bütün
tazeliðiyle­ortaya­çýkmaktadýr.­Hazine,­hikmet­ve­sýrlarla­dolu­Ýlâhî­ve­mukaddes­kitaba­kavuþtuðumuzdan­dolayý­baþýmýzý­secdeden­hiç­kaldýrmasak­yine
azdýr,­yine­az.­Çýkýþ­yollarý­arayanlarýn­kulaklarý­çýnlasýn.­Her­neyse,­bu­hamur­çok­su­götürür.
Bu­itibar­ve­vesile­ile­Nevþehirli­Adem,­Alpaslan,
Bilal,­Eþref,­Emre­ve­Ergün­Bey­kardeþlerimiz­baþta
olmak­üzere­bütün­aðabey­ve­kardeþlerime­ve­cezaevi
müdürüne­ve­bütün­yetkililerine­gönüller­dolusu
tebrik­ve­muhabbetler...­Leyle-i­Kadr’iniz­þimdiden
mübarek­olsun.­Hz.­Allah­yâr­ve­yardýmcýmýz­olsun.
lim­ve­im­ti­sâ­lin­ar­dýn­dan­u­la­þý­lýr.­Bu­i­mân,­hem­ha­re­ket­ve­be­re­ket,­hem­e­ner­ji­ve­güç­kay­na­ðý­dýr.
Bu­tür­i­ma­nýn­bir­çe­kir­dek­ten,­tâ­bü­yük­hur­ma
a­ða­cý­na­ka­dar­ve­el­de­ki­ay­na­da­gö­rü­nen­mi­sâ­lî
gü­neþ­ten­tâ­de­niz­yü­zün­de­yan­sý­yan­gü­ne­þe­ka­dar
ka­de­me­le­ri,­a­çý­lým­la­rý­var­dýr.­Ki,­bin­bir­Ý­lâ­hî­is­min
te­zâ­hür­le­ri,­yan­sý­ma­la­rý­ve­di­ðer­i­mân­þart­la­rý­nýn
kâ­i­nat­ha­ki­kat­le­riy­le­ör­tü­þen­çok­yön­le­ri,­ba­sa­mak­la­rý,­o­lu­þum­la­rý,­bað­la­rý­bu­lu­nur.
Tah­ki­kî­i­mâ­ný­el­de­e­den;­Al­lah­he­sa­bý­na­mü­þa­he­de­e­di­len­her­þe­yin­“ma­ri­fet/i­lim”­ol­du­ðu­nu­id­rak­e­der.­Ke­sin­ (ya­kîn)­ bil­gi­ye­da­ya­nan­tah­ki­kî­i­mâ­nýn­pek­çok­mer­te­be,­de­re­ce­ve­ba­sa­mak­la­rý
bu­lun­mak­la­be­ra­ber,­“il­mel-ya­kîn,­ay­nel-ya­kîn­ve
hak­kal-ya­kîn”­gi­bi­üç­a­na­þýk­ta­top­la­nýr.
Bun­la­rýn­üç­mer­te­be­si­de­tah­ki­kî­i­ma­nýn­de­re­ce­le­ri­dir.­Ý­man­gü­cü,­tah­ki­kî­i­man­da­or­ta­ya­çý­kar,
fi­i­li­ya­ta,­pra­ti­ðe­dö­nü­þür.­
Dipnot: 1- Mektûbât, s. 318.
BEDESTEN
Mücadele metodu
BAÞET
HALÝL USLU
ki­kî­i­ma­na­bir­za­rar­ve­re­mez.­Çün­kü,­tah­ki­kî­i­man­yal­nýz­a­kýl­da­dur­mu­yor.­Hem­kal­be,­hem­ru­ha,­hem­sýr­ra,­hem­öy­le­le­tâ­i­fe­si­ra­yet­e­di­yor,­kök­le­þi­yor­ki,­þey­ta­nýn­e­li­o­yer­le­re­ye­ti­þe­mi­yor.­Öy­le­le­rin­i­ma­ný­ko­ru­nu­yor.
Ger­çek­i­ma­na­u­laþ­ma­nýn­i­ki­yo­lu­var:­
1-­Ke­þif­ve­ma­ne­vî­göz­lem­le.­Bu­yol­yük­sek­se­vi­ye­de­ki­le­re­ö­zel­dir.­Mü­þa­ha­de­ye,­gör­me­ye­da­ya­lý
bir­i­man­dýr.­Ki,­pek­çok­i­ma­nî­ha­ki­kat­le­rin­yan­sý­ma­la­rý­gö­rü­lür.
2-­Va­hiy­sýr­rý­nýn­fey­ziy­le,­de­lil­le­re­da­ya­na­rak,
Kur’â­nî­me­to­du,­ya­ni­is­pat­ve­tah­ki­ke­da­ya­lý­bir
tarz­da­a­kýl­ve­kal­bin­bir­leþ­me­siy­le,­hak­kal­ya­kîn
(biz­zat­i­çi­ne­gi­re­rek,­ya­þa­ya­rak­an­la­ma)­ de­re­ce­sin­de­bir­kuv­vet­le­za­ru­ret­ve­a­pa­çýk­de­re­ce­ye
ge­len­bir­il­mel­ya­kîn­le­i­man­ha­ki­kat­le­ri­ni­tas­dik
et­mek­tir.
Tah­ki­kî­i­mâ­na;­ta­hay­yül­den­baþ­la­yýp,­ta­sav­vur­ve
ta­ak­kul­den­ge­çip,­tas­dik­ten­son­ra­iz’ân,­il­ti­zam,­tes­-
var,­ za­lim­ler­ var,­ zýn­dýk­lar­ var,­ ri­yâ­kâr
mü­na­fýk­lar­ var...­ Bun­lar­ mut­la­ka­ var­dýr
ki,­yak­la­þýk­i­ki­yüz­se­ne­dir­din,­va­tan­ve
M. LATÝF SALÝHOÐLU
mil­let­ za­ra­rý­na­ ça­lýþ­ma­lar­ ya­pý­lý­yor,­ yer
[email protected]
yer­ne­ti­ce­ler­a­lý­ný­yor.­­
E­sa­sýn­da,­ in­sî­ ve­ cin­nî­ þey­tan­lar­ e­le­le
u­ra­da­kast­et­ti­ði­miz­mü­ca­de­le,­ya­þa­- ver­miþ,­tam­bir­müþ­te­rek­lik­i­çin­de­ken­di
dý­ðý­mýz­va­tan­da­ve­hat­ta­in­san­lýk­â­le­- va­zi­fe­si­ni­ya­pý­yor.
min­de­hak­sýz­la­ra,­gad­dar­la­ra­ve­sa­ir
Se­nin­ kar­þý­la­rý­na­ çý­kýp­ "Du­run.­ Yap­mu­zýr­un­sur­la­ra­kar­þý—has­se­ten­bu­za­ma­yýn,­ et­me­yin.­ Bu­ yap­tý­ðý­nýz­ a­yýp­týr,
man­da—u­sûl­ve­me­tod­i­ti­ba­riy­le­ne­ya­pýl­- gü­nah­týr,­ zu­lüm­dür..." de­me­nin­ bir­ kýy­ma­sý,­na­sýl­dav­ra­nýl­ma­sýy­la­il­gi­li­dir.
met–i­har­bi­ye­si­yok.
He­men­ ha­týr­la­ta­lým:­ Da­i­ma­ u­sûl,­ e­Zi­ra,­on­la­rýn­var­lýk­se­be­bi,­za­ten­in­san­sas­tan­ ön­ce­ ge­lir.­ Ke­zâ,­ mak­sa­da,­ ya­ni la­ra­a­yýp­ve­gü­nah­þey­le­ri­iþ­let­mek,­mey­e­sa­sa­vâ­sýl­o­luþ,­an­cak­u­sû­le­ri­â­yet­e­diþ­- da­ný­ her­ tür­lü­ fit­ne­ye,­ fü­cû­ra,­ da­lâ­let­ ve
le­müm­kün­dür.
zu­lüm­kâr­lý­ða­tes­lim­et­tir­mek­tir.
Bu­ se­bep­le,­ ve­ri­le­cek­ bir­ mü­ca­de­le­de,
Bu­ra­da­ en­ mü­him­ me­se­le,­ hiz­met­ ve
(hat­ta­ya­pý­la­cak­bir­hiz­met­te)­þa­yet­me­tod mü­ca­de­le­ nok­ta­sýn­da­ se­nin­ ne­ yap­man,
yan­lýþ­ ve­ stra­te­ji­ ha­ta­lýy­sa,­ za­fer­ ve­ ba­þa­rý na­sýl­dav­ran­man­ge­rek­ti­ði­dir.
ye­ri­ne­ hüs­rân­ ve­ mað­lû­bi­yet­le­ kar­þý­laþ­Gad­dar­ za­lim­le­re­ ve­ on­la­rýn­ hem­pa­la­rý
mak­kuv­vet­le­muh­te­mel­dir...­Ya­kýn­ta­rih­- o­lan­mu­zýr­un­sur­la­ra­kar­þý­se­nin­yap­man
te,­bu­a­cý­re­â­li­te­nin­sa­yý­sýz­ör­nek­le­ri­var.
ge­re­ken­ þey,­ fi­i­len­ kar­þý­ koy­mak­ mý­dýr?
Þeyh­ Sa­id'in­ din/i­mân­ ci­he­tiy­le­ dâ­vâ­sý Si­lâ­ha­ sa­rý­lýp­ mad­dî­ ci­ha­da­ kal­kýþ­mak
hak­lýy­dý.­ Bun­da­ þek–þüp­he­ yok.­ An­cak, mý­dýr?­Baþ­la­rý­na­in­dir­mek­i­çin­si­ya­set­to­yan­lýþ­ bir­ iç­ti­hat­ ve­ sa­kat­ bir­ me­tod­la­ gi­- pu­zu­nu­ e­le­ ge­çir­me­ye­ ça­lýþ­mak­ mý­dýr?
riþ­ti­ði­mü­ca­de­le­yi­va­him­bir­â­ký­bet­le­nok­- Dev­let­ bi­rim­le­ri­ne­ sýz­mak,­ mü­him­ mev­ta­l a­d ý.­ Za­m a­n ýn­ gad­d ar­ hü­k ü­m e­t i,­ bu ki­le­ri­ tut­mak,­ kri­tik­ mev­zi­le­ri­ e­le­ ge­çir­yan­lýþ­la­rý­ný­ fýr­sa­ta­ çe­vir­di­ ve­ yüz­ bin­ler­ce mek­ i­çin­ ör­güt­lü­ fa­a­li­yet­le­rin­ i­çi­ne­ gir­mâ­su­mun­ca­ný­ný­ya­kýp­ka­ný­ný­dök­tür­dü.
mek­mi­dir?­"Biz­ve­on­lar" di­ye­rek­"on­lar"
Ke­zâ,­baþ­ta­Mý­sýr'da­ve­Su­ri­ye'de­mü­ca­de­le­ mey­da­ný­na­ a­tý­lan­ Ýh­van–ý­ Müs­li­mîn'in­ dâ­vâ­sý­ hak­tý­ ve­ mu­kad­des­ti.­ An­cak,­ on­la­rýn­ me­to­dik­ o­la­rak­ "si­ya­sal­ Ýs­lâm"­þek­lin­de­an­la­þý­lan­te­lâk­ki­le­ri­ve­ay­ný
dü­þün­cey­le­gi­riþ­miþ­ol­duk­la­rý­ "Ön­ce­dev­- Talebelerine daima müsbet hale­tin­ alt­ ka­de­me­le­ri­ni,­ son­ra­dan­ da­ ül­ke reket dersini veren Risâle–i Nur,
yö­ne­ti­mi­nin­ta­ma­mý­ný­e­le­ge­çir­me" ça­ba­bu zamanda elzem olan mânevî
la­rý­bo­þa­çýk­tý­ðý­gi­bi,­â­ký­bet­le­ri­de­çok­va­him­ol­du.­Sos­ya­list­Na­sýr­Mý­sýr'da­ve­Nu­- ci ha dýn e hem mi ye ti ni na za ra
sey­rî­ E­sad­ da­ Su­ri­ye'de­ o­yu­na­ ge­tir­dik­le­ri veriyor. Tahribata karþý tamir ve
Ýh­van­lar'a­kar­þý­kat­li­â­ma­gi­riþ­ti­ve­on­bin­ýslâhatýn, fikrî ve imanî esaslar
ler­ce­Müs­lü­ma­nýn­ka­ný­ný­dök­tü.
çerçevesinde olmasý gerektiðini
Ör­nek­ler­da­ha­da­ço­ðal­tý­la­bi­lir.
Hiç­ þüp­he­ e­dil­me­sin­ ki,­ ay­ný­ tarz­ se­- bizlere ders veriyor.
nar­yo­lar­ö­zel­lik­le­1950'den­son­ra­Tür­ki­ye'de­ de­ sah­n e­l en­m ek­ is­t en­d i.­ An­c ak, ka­te­go­ri­si­ne­kar­þý­top­ye­kûn­bir­cep­he­sa­bun­da­mu­vaf­fak­o­lu­na­ma­dý.
va­þý­ný­baþ­lat­mak­mý­dýr?
Lâ­kin,­ teh­li­ke­ ta­ma­men­ geç­miþ­ de­ðil.
Ke­sin­lik­le­ de­ðil.­ Se­nin­ yap­man­ ge­re­Ay­ný­ tür­den­ he­ves­len­me­ler,­ de­ði­þik­ za­- ken,­bun­la­rýn­hiç­bi­ri­de­ðil.
man­ve­ze­min­de­hort­la­týl­ma­ya­ça­lý­þý­lý­yor.
Za­ma­nýn­ Be­di­î,­ as­rýn­ söz­ sa­hi­bi­ o­lan
Do­la­yý­sýy­la,­ kud­sî­ dâ­vâ­ya­ hiz­met­te­ ve Be­di­üz­za­man­Sa­id­Nur­sî'nin­or­ta­ya­koy­mu­zýr­un­sur­lar­la­mü­ca­de­le­de­ta­kip­e­di­le­- du­ðu­ re­çe­te­de,­ yu­ka­rý­da­ki­ mad­de­le­rin
cek­ me­tod,­ son­ de­re­ce­ ö­nem­ arz­ e­di­yor. hiç­bi­ri­yer­al­mý­yor.
Ak­si­ hal­de,­ har­ca­nan­ on­ca­ za­man­ ve­ e­Te­red­dü­dü­ o­lan­ var­sa,­ Üs­tad'ýn­ mey­mek,­bir­an­da­zâ­yi­o­lup­gi­de­bi­lir.
dan­da­o­lan­e­ser­le­ri­ne­mü­ra­ca­at­e­de­bi­lir.
Yu­ka­rý­da­ki­mad­de­ler­le­ül­fet­ve­mü­na­se­"Ben­ne­yap­ma­lý­yým?"ý­dü­þün­mek
bet­pey­da­e­de­cek­bir­mü­ca­de­le­tar­zý­ný­Ri­Dün­ya­da­ol­du­ðu­gi­bi,­hiç­þüp­he­siz­ül­- sâ­le–i­Nur'a­da­yan­dýr­mak­müm­kün­de­ðil.
ke­m iz­d e­ de­ meb­z ul­ mik­t ar­d a­ ha­i n­l er Kül­li­yat'ta­ ­ o­ me­tod­la­ra­ da­ya­nak­ o­la­cak
B
‘‘
GÜN GÜN TARÝH
öl­çü­ve­pren­sip­le­ri­bul­mak­im­kân­sýz.
Ak­si­yo­ner­dav­ran­mak
Ne­yap­ma­mak,­na­sýl­dav­ran­ma­mak­(re­ak­si­yo­ner)­ hu­su­su­nu­ ö­zet­le­dik­ten­ son­ra,
þim­di­de­ak­si­yo­ner­lik,­ya­ni­ne­yap­mak­ge­rek­ti­ði­hak­kýn­da­as­rýn­mü­ced­di­di­nin­Ri­sâ­le­ler­de­ serd­ et­miþ­ ol­du­ðu­ ba­zý­ öl­çü­ ve
pren­sip­le­re­ba­ka­lým.
*­ Ri­sâ­le–i­ Nur,­ mu­a­rýz­ o­lan­ þa­hýs­lar­la,
si­ya­set­çi­ler­le,­ klik­ler­le,­ ko­mi­ta­cý­lar­la,­ zýn­dýk­lar­la­de­ðil;­on­la­rýn­da­yan­mýþ­ol­du­ðu­fi­kir­ve­ce­re­yan­lar­la­uð­ra­þý­yor.
Ön­ce­lik­le,­fer­din­ýs­lâ­hý­na­ça­lý­þý­yor.­Bu­ýs­lâ­ha­tý­da,­fer­din­kü­çük­da­i­re­sin­den­a­lýp­hal­ka­hal­ka­ge­niþ­le­te­rek,­ehl–i­Ýs­lâ­ma­ve­bü­tün
be­þe­ri­ye­te­yay­mak­sû­re­tiy­le,­vic­dan–ý­u­mu­mi­yi­ta­mir­et­mek­ve­ni­ha­yet­sulh–u­u­mu­mi­yi­te­mi­ne­ma­tuf­bir­þe­kil­de­i­da­me­et­ti­ri­yor:­ "...Ri­sâ­le–i­Nur,­kalb–i­u­mû­mi­ve­ef­kâr–ý­âm­me­yi­ve­u­mû­mun,­bâ­hu­sus­a­vâm–ý­mü’mi­nî­nin­is­ti­nad­gâh­la­rý­o­lan­Ýs­lâ­mî­e­sas­lar­ve­ce­re­yan­lar­ve­þe­â­ir­ler­ký­rýl­ma­sýy­la,­bo­zul­ma­ya­yüz­tu­tan­vic­dân–ý­u­mû­mi­yi­Kur’ân’ýn­ve­î­mâ­nýn­i­lâç­la­rý­i­le­te­dâ­vi
et­me­ye­ça­lý­þý­yor." (Kas­ta­mo­nu­Lâ­hi­ka­sý,­s.­25)
*­ Ri­sâ­le–i­ Nur'un­ ge­rek­ hiz­met­ ve­ ge­rek­se­mü­ca­de­le­tar­zýn­da­men­fi­ye,­þid­de­te,
kuv­ve­te,­si­lâ­ha­sa­rýl­ma­ya,­si­ya­set­to­pu­zu­i­le­ha­re­ket­et­me­ye,­bir­yer­le­ri­e­le­ge­çir­me­ye­ yer­ yok.­ Ta­ma­mýy­la­ ve­ baþ­tan­ son­ra
"müs­bet­ ha­re­ket"­ tar­zý­ ü­ze­ri­ne­ gi­di­li­yor.
(E­mir­dað­Lâ­hi­ka­sý,­Son­Ders)
*­ Ri­sâ­le–i­ Nur,­ mu­ha­ta­býn­ ü­ze­rin­de­ en
u­fak­bir­þüp­he­ve­te­red­düt­e­se­ri­bý­rak­ma­dan,­ i­mân­ der­si­ i­le­ mâ­ne­vî­ ta­mi­ra­tý­ ya­pý­yor.­ Bu­ i­man­ der­si­ne,­ düþ­man­ o­lan­la­rýn
bi­le­ is­ti­fa­de­ mak­sa­dýy­la­ ge­le­bil­me­si­ i­çin
ka­pý­yý­a­çýk­tu­tu­yor.­(Hiz­met­Reh­be­ri)
*­ Hü­kû­met­le­rin­ "la­ik­ cum­hu­ri­yet"e­ dö­nüþ­me­siy­le­bir­lik­te,­mad­dî­ci­had­i­le­de­ðil,
bel­ki­ "Mâ­ne­vî­ bir­ ci­had–ý­ di­nî,­ i­man–ý
tah­ki­kî­ký­lý­cýy­la­o­la­cak." (A­sa–yý­Mu­sa,­s.­79)
*­Be­di­üz­za­man,­ken­di­siy­le­uð­ra­þan­gad­dar­lar­la­uð­raþ­mý­yor,­hat­ta­on­la­ra­"E­fen­di­ler!
Ben­ve­Ri­sâ­le–i­Nur,­si­zin­le­de­ðil­mü­ba­re­ze,
bel­ki­si­zi­dü­þün­mek­da­hi­va­zi­fe­mi­zin­ha­ri­cin­de­dir" di­yor­ve­þu­nu­ek­li­yor:­"Çün­kü,­Ri­sâ­le–i­Nur­ve­ha­ki­ki­þa­kirt­le­ri,­el­li­se­ne­son­ra­ge­len­nesl–i­a­ti­ye­ga­yet­bü­yük­bir­hiz­met
ve­on­la­rý­bü­yük­bir­var­ta­dan­ve­mil­let­ve­va­ta­ný­bü­yük­bir­teh­li­ke­den­kur­tar­ma­ya­ça­lý­þý­yor­lar." (E.­Lâ­hi­ka­sý,­s.­20)
Bun­lar­gi­bi,­fer­dî­ve­u­mu­mî­i­mân­in­ki­þâ­fý­ný­ ne­ti­ce­ ve­re­cek­ bir­ hiz­met­ tar­zý­na
da­ir­pek­çok­öl­çü­ve­pren­si­bi­Ri­sâ­le­ler­den
is­tih­raç­et­mek­müm­kün.
Þim­di­lik,­o­der­ya­dan­bir­kaç­dam­la­gös­ter­mek­le­ik­ti­fa­et­miþ­o­la­lým.
lTurhan Celkan
[email protected]
FIKIH GÜNLÜÐÜ
SÜLEYMAN KÖSMENE
[email protected] - [email protected]
www.fikih.info
0 505 648 52 50
Sa­lih­Bey: “‘Ze­kât­ma­lý­a­rýn­dý­rýr’­sö­zü­nü­a­çýk­lar­mý­sý­nýz?­Na­sýl­a­rýn­dý­rýr?­Bir­a­lýn­te­ri­ü­rü­nün­den­i­ba­ret­o­lan­he­lâl­ma­lýn­kir­le­ri­ne­ler­dir­ki,­ze­kât­la­a­rýn­mýþ­ol­sun?”
a­ram­ mal­ za­ten­ kir­li­ mal­dýr.­ Bu­ yüz­den
ha­ram­mal­ze­kât­la­a­rýn­dý­rýl­maz­ve­ha­ram
ma­lýn­ ze­kâ­tý­ ve­ril­mez.­ O­ku­yu­cu­muz­ bu
yüz­den­ ha­ram­ ma­lý­ sor­mu­yor.­ He­lâl­ mal­da­ki
kir­le­rin­ne­ol­du­ðu­nu­so­ru­yor.
A­lýn­te­ri­i­le­ka­za­ný­lan,­hak­ký­ve­ri­le­rek­el­de­e­di­len,
he­lâl­bir­i­þin­ge­ti­ri­si­o­lan­ka­zanç­lar­he­lâl­dir.­Fa­kat
he­lâl­ma­lýn­da­kir­le­ri­var­dýr.­Ýþ­te­ke­li­me­an­la­mý­a­rýn­dýr­mak­de­mek­o­lan­ze­kât,­ge­rek­he­lâl­ma­lý,­ge­rek­se­he­lâl­mal­sa­hi­bi­ni­kir­le­rin­den­a­rýn­dý­rýr.
He­lâl­ma­lýn­kir­le­ri­nin­ne­ol­du­ðu­na­ge­lin­ce: Ma­lýn­ü­ze­rin­de,­ö­den­me­di­ði­tak­dir­de­ma­lý­ve­mal­sa­hi­bi­ni­kir­le­ten­i­ki­tür­lü­hak­var­dýr:­Bun­lar­þun­lar­dýr:
1-­Al­lah­hak­ký.­2-­Kul­hak­ký.­
Bun­la­rý­sý­ray­la­gö­re­lim:­
1- Allah hakký: Ma­lýn­ger­çek­mül­ki­ye­ti­Al­lah’a­a­it­tir.­Mal­in­sa­na­Al­lah’ýn­bir­e­ma­ne­ti­o­la­rak­ve­ri­lir.
Ve­ren­Al­lah’týr.­Al­lah­ma­lý­di­le­di­ði­ne­ve­rir,­di­le­di­ði
ka­dar­ve­rir,­di­le­di­ðin­den­çe­kip­a­lýr,­di­le­di­ði­ka­dar
çe­kip­a­lýr.­Bu­yüz­den­in­san­hýrs­i­le­mal­e­di­ne­mez.
An­cak­Al­lah­ve­rir­se­in­san­mal­sa­hi­bi­o­lur.­Þu­â­yet
bu­nu­bil­di­ri­yor:­“De­ki,­ey­mül­kün­ha­ki­kî­Sa­hi­bi­o­lan­ve­â­lem­ler­de­di­le­di­ði­gi­bi­ta­sar­ruf­e­den­Al­lah’ým!­Sen­mül­kü­di­le­di­ði­ne­ve­rir,­di­le­di­ðin­den
mül­kü­çe­kip­a­lýr­sýn.­Sen­di­le­di­ði­ni­a­ziz­e­der,­yük­sel­tir;­di­le­di­ði­ni­ze­lil­ký­lar,­al­çal­týr­sýn.­Bü­tün­ha­yýr­ve­i­yi­lik­yal­nýz­Se­nin­e­lin­de­dir.­Sen­her­þe­ye­ka­dir­sin.”­1
Mal­ü­ze­rin­de­ki­mül­ki­ye­tin­yüz­de­yü­zü­Al­lah’a­a­it
o­lun­ca,­mal­in­sa­nýn­e­lin­de­sa­de­ce­bir­e­ma­net­ten­i­ba­ret­o­lun­ca,­in­sa­nýn­mal­i­le­il­gi­li­o­la­rak­gö­re­vi­sa­de­ce­bir­da­ðý­tým­me­mu­ru­ol­mak­tan­ö­te­ye­geç­me­yin­ce;­Al­lah’ýn,­ver­di­ði­ma­lýn­ne­re­le­re­ve­na­sýl­har­can­ma­sý­ge­rek­ti­ði­ko­nu­sun­da­yön­len­dir­me­yap­ma­sý­nýn­ve­ne­re­ler­de­ve­na­sýl­har­can­dý­ðý­ný­de­net­le­me­si­nin,­Ken­di­Yük­sek­Za­tý­na­a­it­bir­Ru­bu­bi­yet­hak­ký
ol­du­ðu­an­la­þýl­mýþ­o­lur.­Ma­lýn­mah­þe­re­dö­nük­bü­yük­ve­çe­tin­he­sa­bý­bun­dan­doð­mak­ta­dýr.­Ýn­san,
mal­ü­ze­rin­de­di­le­di­ði­gi­bi­ta­sar­ruf­et­me,­çar­çur­et­me,­is­raf­et­me­ve­hak­ký­ný­ver­me­den­bi­rik­tir­me
hak­ký­na­sa­hip­de­ðil­dir.­Çün­kü­mal­ken­di­si­nin­de­ðil­dir.­Çün­kü­ma­lý­Ve­ren­böy­le­is­te­mi­yor.­Ni­te­kim
Ce­nâb-ý­Hak,­Müs­lü­man’ýn­mal­i­le­il­gi­li­gö­re­vi­ni
þöy­le­ha­týr­la­tý­yor:­“Ken­di­le­ri­ne­rý­zýk­o­la­rak­ver­dik­le­ri­miz­den­Al­lah­yo­lun­da­ba­ðýþ­ta­bu­lu­nur­lar.”­2
Do­la­yý­sýy­la,­mal­ü­ze­rin­de­Al­lah’ýn­em­ri­ni­ye­ri­ne
ge­tir­mekte­bir­zo­run­lu­luk­bu­lu­nu­yor.­Ma­lý­is­raf­et­me­mek,­ma­lý­ha­ram­da­sarf­et­me­mek,­ma­lý­ha­yýr­da
ve­he­lâl­yol­lar­da­har­ca­mak,­mal­i­le­in­san­la­ra­i­yi­lik
yap­mak,­mal­dan­sa­da­ka­ver­mek,­ma­lý­Al­lah­yo­lun­da­har­ca­mak,­ma­lýn­ze­kâ­tý­ný­ver­mek­bi­rer­Al­lah
em­ri­o­la­rak­mal­sa­hi­bi­nin­mal­i­le­il­gi­li­zo­run­lu­gö­rev­le­ri­a­ra­sýn­da­bu­lun­mak­ta­dýr.­Mal­sa­hi­bi­nin,­ma­lý­ný­kir­ler­den­a­rýn­dý­ran­ilk­a­dý­mý,­ma­lý­i­le­il­gi­li­bu
gö­rev­le­ri­ni­ye­ri­ne­ge­tir­me­si­o­la­cak­týr.­Ak­si­tak­dir­de
Al­lah’a­a­it­o­lan­ma­lý­Al­lah­yo­lun­da­har­ca­ma­mýþ­o­lur­ki,­mal­he­lâl­da­ol­sa,­bu­dav­ra­nýþ­ma­lý­kir­le­tir.­
2- Kul hakký: Mal­sa­hi­bi­bi­le­rek­ve­ya­bil­me­ye­rek
ka­zan­cý­na­kul­hak­ký­ka­rýþ­týr­mýþ­o­la­bi­lir.­ (Hiç­þüp­he­siz­bi­le­rek­ye­nen­kul­hak­ký­ze­kât­la­te­lâ­fi­e­dil­mez.
Bu­nun­te­lâ­fi­si­i­çin,­bi­re­bir­ma­lý­mal­sa­hi­bi­ne­ge­ri
ö­de­mek­ge­re­ki­yor.)
Fa­kat­mal­sa­hi­bi­nin­ma­lý­na,­bü­tün­dik­kat­le­ri­ne
rað­men,­bil­me­ye­rek­kul­hak­ký­ka­rýþ­mýþ­sa,­cö­mert­çe
ve­ri­len­ze­kât­mal­da­ki­bi­lin­me­yen­kul­hak­ký­nýn
mey­da­na­ge­tir­di­ði­kir­li­li­ði­gi­de­rir.­Me­se­lâ­or­tak­lar
a­ra­sýn­da,­kom­þu­lar­a­ra­sýn­da,­ar­ka­daþ­lar­a­ra­sýn­da,
kar­deþ­ler­a­ra­sýn­da,­müþ­te­ri­i­le­sa­tý­cý­a­ra­sýn­da,­ta­raf­lar­dan­bi­ri­ne­bil­me­ye­rek­hak­geç­me­si­söz­ko­nu­su
o­la­bi­lir.­Ka­zanç­pay­la­þý­mýn­da­or­tak­lar­kü­çük­ay­rýn­tý­la­ra­gir­me­miþ­ler­dir­ve­i­ki­ta­raf­tan­bi­ri­si­ne­çok­be­lir­gin­ol­ma­sa­da­hak­geç­miþ­tir.­Se­nin­ta­vu­ðun,
kom­þu­nun­ü­rü­nü­ne­za­rar­ver­miþ­tir.­Sa­tý­cý­nýn­te­ra­zi­sin­de­bi­lin­me­yen­bir­a­rý­za­var­dýr­ve­ek­sik­tart­mýþ­týr…­Sa­tý­cý­fa­hiþ­fi­yat­uy­gu­la­mýþ­týr.­A­lý­cý­bu­nu­hak­sýz­bul­muþ­tur,­fa­kat­al­mak­zo­run­da­kal­mýþ­týr.­Ýþ­ve­ren­iþ­çi­si­nin­iþ­ve­ri­mi­ne­gö­re­de­ðil,­ken­di­cim­ri­li­ði­ne­gö­re­az­ma­aþ­ö­de­miþ­tir.­Yol­ke­na­rýn­da­bu­lu­nup,
yen­me­si­he­lâl­e­dil­me­yen­mal­lar­da,­yol­dan­ge­lip­ge­çen­aç­ve­muh­taç­in­san­la­rýn­göz­hak­ký­kal­mýþ­týr….
vs.­ör­nek­le­ri­art­týr­mak­müm­kün­dür.­
Böy­le­bi­lin­me­yen­du­rum­lar­da­ta­raf­lar­dan­bi­ri­si­ne­kul­hak­ký­geç­miþ­se­e­ðer,­dil­i­le­he­lâl­leþ­mek­bir
çö­züm­ol­mak­la­be­râ­ber,­bi­lâ­ha­re­fa­ki­re­ve­ri­len­ze­kât­da­bu­he­lâl­li­ði­pe­kiþ­tir­mek­te­ve­ma­lý­bi­lin­me­yen­ki­þi­le­rin­hak­la­rýn­dan­do­ðan­kir­ler­den­a­rýn­dýr­mak­ta­dýr.­Böy­le­ce­mal­kir­ler­den­te­miz­len­mek­te,
sa­hi­bi­ne­bir­mah­þer­yü­kü­ol­mak­tan­çýk­mak­ta;­tam
ter­si­ne,­mah­þer­de­yüz­a­ký­ol­mak­ta­dýr.­
Ze­kâ­týn,­he­lâl­mal­sa­hi­bi­ni­na­sýl­a­rýn­dýr­dý­ðý­ný­i­se,
Ýn­þâ­al­lah­ya­rýn­iþ­le­ye­lim.
H
Dipnotlar: 1- Âl-i Ýmran Sûresi: 26, 2- Bakara Sûresi: 3.
12
YENÝASYA / 3 EYLÜL 2010 CUMA
ÝLAN
T. C. FATÝH 2. ÝCRA DAÝRESÝ
MENKULÜN AÇIK ARTIRMA ÝLANI
TIBBÝ AROMATÝK BÝTKÝ ÜRETÝM ÝÞLEME TESÝSÝ MODERNÝZASYONU PROJESÝ
MAL ALIMI ÝHALE ÝLANI
Türer Bitkilsel Üretim Hayvancýlýk Ýnþ Su Ür. Ornan Ür. Tarým Gýda San. Ve Tic. A.Þ. , Ýzmir Kalkýnma Ajansý , Tarým
ve Kýrsal Kalkýnma Mali Destek Programý kapsamýnda saðlanan mali destek ile Tepecik Mah. Akçakaya Kümeevler
No: 1 Seferhisar Ýzmir'de TR31/09/TRM01/0166 için bir mal alýmý ihalesi sonuçlandýrmayý planlamaktadýr.
LOT 1 Ýhale Konusu : Bitki Üretim Ýþletmesi Makine Hattý alýmý
LOT 2 Ýhale Konusu : Set Halinde Laboratuvar Ekipmanlarý alýmý
Ýhaleye Katýlým Koþullarý isteklilerde aranacak Teknik ve Mali bilgileri içeren Ýhale Dosyasý Tepeceik Mah.
Akçakaya Kümeevler No:1 Seferihisar Ýzmir adresinden veya www.izka.org.tr veya www.turer.com.tr internet
adresinden temin edilebilir.
LOT 1 Teklif teslimi için : 28.09.2010 tarihinde , saat 09.00 dýr
LOT2 Teklif teslimi için : 28.09.2010 tarihinde ,saat 10.00 dýr
Gerekli Ek bilgi ya da açýklamalar ; www.turer.com.tr ve www.izka.org.tr internet adreslerinde yayýnlanacaktýr.
Teklifler ,LOT 1 için 28/09/2010 tarihinde , saat 09.00 da
LOT 2 için 28/09/2010 tarihinde , saat 10.00 da
Tepecik Mah Akçakaya Kümeevler No: 1 Seferihisar Ýzmir adresinde yapýlacak oturumda açýlacaktýr.
DOSYA NO: 2010/1641 TAL.
Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa
çýkarýlmýþtýr.
Birinci artýrma 24.09.2010 günü saat 10.20-10.30 arasýnda Tekke Maslaðý sokak
Silivrikapý Kahraman 2 Otoparký Fatih/Ýstanbul'da yapýlacak ve o günü kýymetlerinin
% 60'ýna istekli bulunmadýðý takdirde 29.09.2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrma
yapýlarak satýlacaðý, þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen deðerinin %
40'ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklýnýn toplamýndan
fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn, paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þart olduðu, mahcuzun satýþ bedeli üzerinden K.D.V.'nin alýcýya
ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýnda görülebileceði, masrafý verildiði
takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak
isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla Dairemize baþvurmalarý ilan olunur.
01.09.2010
Muhammen kýymeti
Lira
Adedi
Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelikleri)
14.000,00 TL
1 Adet
34 UB 4021 plakalý 2008 model Opel marka
Combo, mero mavisi kamyonet. Muhtelif
çizik var. Anahtar, ruhsat yok.
(Ýc.Ýf.K. 114/1, 114/3) Yönetmelik Örnek No: 25
www.bik.gov.tr B: 60183
T. C. GÖLE ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN
T. C. BANDIRMA 2. ÝCRA DAÝRESÝ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI
2010/668 TLMT.
Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve deðerleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþ olup: Birinci artýrmanýn
16.09.2010 Perþembe günü 10.30 - 10.35 saatleri arasýnda Atatürk Cad. No: 300 (Mutlu Otopark) Bandýrma /
BALIKESÝR adresinde yapýlacaðý ve o gün kýymetlerinin % 60'ý ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn
toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart
olduðu, geçmediði taktirde 21.09.2010 Salý günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki,
artýrma bedelinin malýn tahmin edilen deðerinin % 40'ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini
geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden KDV.'nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra
dosyasýndan görülebileceði; gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði; satýþa iþtirak etmek isteyenlerin muhammen bedelin % 20'si oranýnda nakit veya eþdeðerde banka teminat mektubunun,
verilmesi gerektiði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla Dairemize baþvurmalarý, iþbu
taþýnýr açýk arttýrma ilaný tebligat yapýlamayan ilgililere ilanen teblið yerine geçeceði ilan olunur.
22/08/2010
Takdir Edilen Deðeri
TL._____________
Adedi___________
Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelikleri)
40.000,00
1
10 AAT 10 plakalý, 1998 model, Lincoln marka Navigator model
arazi taþýtý Jeep, LPG'li, siyah renkli, otomatik vitesli, deri koltuklu, mini soðutuculu, Trident marka LCD DVD
oynatýcýlý müzik çalarlý, 160503 km' de, ön camý çatlak, sað ayna camý çatlak, arka camlarý siyah.
www.bik.gov.tr B: 59188
T. C. ÜSKÜDAR 1. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ
TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI
T. C. KÜÇÜKÇEKMECE ÝSTANBUL 2. ÝCRA DAÝRESÝ
TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI
2010/3603 TLMT.
Örnek No: 25*
Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve deðerleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþ olup:
Birinci artýrmanýn 16/09/2010 günü saat 12:10- 12:15'de Denizköþkler Mah. Dr. Sadýk Ahmet Cad. No. 104
Haþimoðlu Otoparký Avcýlar Ýstanbul'da yapýlacaðý ve o gün kýymetlerinin % 60'ýna istekli bulunmadýðý taktirde
21/09/2010 Salý günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; Þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen deðerinin % 40'ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla
olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun
satýþ bedeli üzerinden % 18 oranýnda KDV.'nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýndan görülebileceði; gideri verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði; fazla bilgi almak isteyenlerin
yukarýda yazýlý dosya numarasýyla Dairemize baþvurmalarý ilan olunur.
19/08/2010
Takdir Edilen Deðeri
YTL.___________
Adedi________
30.000,00
1 Adet
ESAS NO: 2007/151 Esas.
SAYIN- 1- FUNDA YILMAZ, Þemsettin ve Seyran kýzý, 1983 doðumlu. Ardahan ili
Göle ilçesi Sürügüden Köyü N. K'lý
2- MEMET DURMUÞ / Þemsettin ve Seyran Oðlu 1985 D.lu Ardahan Ýli Göle Ýlçesi
Sürügüden Köyü N. K'lý
3- SEYRAN DURMUÞ/Þehrinaz ve Dursun Kýzý 1955 D.lu Ardahan Ýli Göle ilçesi
Sürügüden Köyü N. K'lý
Davacý Halime Erbil ve Fatma Alkan tarafýndan aleyhinize Ardahan ili Göle Ýlçesi
Sürügüden Köyü 102 ada 236-279-60-342-27-153 parsel, 108 ada 89 parsel, 113 ada 6
Parsel, 117 ada 64-67-4-72-77 parsel sayýlý taþýnmazlar hakkýnda Tapu Ýptali Ve Tescil
davasý açýlmýþ olup;
Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruþma gününü bildirir
davetiye çýkarýlmýþ olup, adresinizden ayrýldýðýnýz gerekçesiyle tebligat yapýlamamýþtýr. Adres araþtýrmasýndan da bir netice alýnamadýðýndan dava dilekçesi ve
duruþma gününün ilanen tebliðine karar verilmiþtir.
Duruþma Günü: 06.09.2010 günü saat: 09:05'de duruþmada bizzat hazýr bulunmanýz, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, aksi taktirde H.U.M.K.'nun 3156
sayýlý yasa ile deðiþik 213/2 maddesi uyarýnca yargýlamaya yokluðunuzda devam olunacaðý hususu, dava dilekçesi ve duruþma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen
teblið olunur.
www.bik.gov.tr B. 42055
Cinsi ( Mahiyeti ve önemli nitelikleri)
34 FH 7525 PLAKALI CITROEN
MARKA 2008 MODEL JUMPER TÝPÝ OKUL TAÞITI OTOBÜS
MUHTELÝF YERLERÝ ÇÝZÝK
(ÝÝK m.114/1,114/3)
DOSYA NO: 2010/1990 TAL.
Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa
çýkarýlmýþtýr. Birinci artýrma 17/9/2010 günü 11:50-12:00 saatleri arasýnda HASÝPPAÞA MAH.
TURAN SOKAK No: 13 ÇENGELKÖY ÜSKÜDAR (KÖROÐLU OTOPARKI) yapýlacak ve o
günün kýymetlerinin % 60'ýna istekli bulunmadýðý takdirde 22/9/2010 günü ayný yer ve
saatte 2. artýrmanýn yapýlacaðý.
Þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasýnýn
ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklýnýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve
bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þart
olduðu, mahcuzun satýþ bedeli üzerinden K.D.V.'nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýnda görülebileceði, masrafý verildiði taktirde þartnamenin bir
örneðinin isteyene gönderilebileceði, satýþa iþtirak etmek isteyenlerin muhammen
bedelin % 20'si oranýnda nakit para ya da eþ deðerde banka teminat mektubu vermeleri þarttýr. Fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla
dairemize baþvurmalarý ilan olunur.
20.08.2010
(Ýc.Ýf.K. 114/1. 114/3)
Yönetmelik Örnek No: 25
Muhammen kýymeti
LÝRA (TL)
ADEDÝ
20.000 TL
1
* : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanýlan Örnek 63'e karþýlýk gelmektedir.
www.bik.gov.tr B: 60178
T. C. ÝSTANBUL 2. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜNDEN
ÝLAMSIZ TAKÝPLERDE ÖDEME EMRÝNÝN ÝLANEN TEBLÝÐÝ
DOSYA NO
ALACAKLI
VEKÝLÝ
: 2007/9650 ESAS.
: NURÝ NEJDET ERCÝYAS
: Av. MUSTAFA ENGÝN
Toyak Ýþmerkezi K: 1 D: 104 Þirinevler-Ýst.
BORÇLU
: BÝROL GÜNDOÐDU
ÝETT. Hareket sitesi, Kültür mah. Suna sok. N: 32 Beþiktaþ-Ýst.
BORÇ MÝKTARI : 106.040,00-TL. Asýl alacak ( 80.000-USD. Karþýlýðý, 1 USD. = 1.325,5-TL.)
Toplam alacaðýn takip tarihinden itibaren iþleyecek yýllýk % 9 yasal faizi, icra harç
ve masraflarý, vekalet ücreti ile birlikte (itiraz halinde "itiraz mahkemece iptal
edildiðinde" alacaðýn % 40'ýndan aþaðý olmamak kaydýyla icra inkar tazminatý) BK. m.
83. ve 84. mad. Gereðince yabancý para cinsinden ödemelerde yüksek kur seçme
hakkýmýz saklý kalmak üzere kýsmi ödemeler faiz ve ferilere mahsup edilmek üzere
takibi talebidir.
Yukarýda yazýlý alacaðýn tahsili için aleyhinize yapýlan icra takibinde, adresinize
gönderilen Örnek 49 nolu ödeme emri teblið edilememiþ ve zabýta tahkikatý neticesinde de yeni adresiniz tespit edilemediðinden ödeme emrinin ilanen tebliðine
karar verilmiþtir.
Ýþ bu ödeme emrini ilan tarihinden itibaren borcu ve masraflarýný yedi güne onbeþ
gün ilavesi ile yirmiiki gün içerisinde ödemeniz. (teminat vermeniz) Borcun tamamýna
veya bir kýsmýna veya alacaklýnýn takibat icrasý hakkýna dair itirazýnýz varsa, senet
altýndaki imza size ait deðilse yine yirmiiki gün içinde ayrýca ve açýkça bildirmeniz, aksi
halde icra takibinde bu senedin sizden sadýr olmuþ sayýlacaðý, imzayý red ettiðiniz taktirde Mercii önünde yapýlacak duruþmada hazýr bulunmanýz, buna uymazsanýz vaki itirazýnýzýn muvakkaten kaldýrýlacaðý, senet veya borca itirazýnýzý yazýlý veya sözlü olarak
icra dairesine yirmiiki gün içinde bildirmediðiniz taktirde, ayný müddet içerisinde 74.
Madde gereðince mal beyanýnda bulunmanýz, aksi halde hapisle cezalandýrýlacaðýnýz,
borç ödenmez veya itiraz edilmezse cebri icraya devam edileceði ödeme emri yerine
geçerli olmak üzere ilan ve ihtar olunur.
26/08/2010
(ÝÝK.nun 60.)
www.bik.gov.tr B: 60158
T. C. Görele Ýcra Dairesi
TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLÂNI
Dosya No: 2010/81 Tal.
Örnek No: 25*
Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve deðerleri yazýlý mallar satýþa
çýkarýlmýþ olup: Birinci artýrmanýn 15.09.2010 günü saat: 16:00 -16:10'da Görele Hükümet
Konaðý Camlý Kapý Giriþinde adresinde yapýlacaðý ve o gün kýymetlerinin % 60'ýna istekli
bulunmadýðý takdirde 20.09.2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen deðerinin % 40'ýný bulmasýnýn
ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve
bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart
olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden % 18 oranýnda K.D.V.'nin alýcýya ait olacaðý ve
satýþ þartnamesinin icra dosyasýnda görülebileceði; gideri verildiði takdirde þartnamenin
bir örneðinin isteyene gönderilebileceði; fazla bilgi almak isteyenlerin; yukarýda yazýlý
dosya numarasýyla Dairemize baþvurmalarý ilân olunur. 23.08.2010
TL
40.000,00
Adedi
1
Cinsi Niteliði ve Önemli Özellikleri
28 K 6124 plakalý BMC marka yataklý damperli
Fatih 180 SDX marka, 2007 model, þasi no: NMC180
SDXLK200436 altý tekerli, sarý renkli, ön paneli alçýyla
kapanmýþ, üst tavan hafif çökük, aynalar çatlak, çatlak
vaziyette kamyon.
(ÝÝKm.114/1,114/3)
*: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanýlan Örnek 63'e karþýlýk
gelmektedir.
www.bik.gov.tr B: 59187
CÝNSÝ
34 GLN 72 Plakalý 2008 Model Citroen C 3
Marka Hususi otomobil
www.bik.gov.tr B: 60179
T. C. BAKIRKÖY 3. SULH HUKUK
MAHKEMESÝNDEN ÝLAN
T. C. ANKARA 10. ASLÝYE HUKUK
MAHKEMESÝNDEN ÝLAN
ESAS NO: 2010/834
KARAR NO: 2010/2266
Mahkememizin yukarýda dosya ve karar numarasý
yazýlý kararýyla, Ýstanbul, Fatih, Yavuzsultanselim
Mahallesi, cilt 48, hane 410'da nüfusa kayýtlý Fevzi ve
Leman'dan olma 01/07/1925 doðumlu FADIL ÞAR'ýn
rahatsýzlýðý nedeniyle TMK. 405. Maddesi gereðince
vesayet altýna alýnmasýna, kendisine TMK'nun 413.
maddesi gereðince Fadýl ve Edibe'den olma
01/07/1956 doðumlu SUAT ÞAR'ýn vasi olarak atanmýþtýr.
Ýlan olunur.
www.bik.gov.tr B: 60054
ESAS NO: 2010/114 Es.
Davacýlar tarafýndan davalý Nüfus Müdürlüðü aleyhine açýlan isim tashihi davasýnýn Mahkememizce
yapýlan yargýlamasý sonunda;
Gaziantep ili, Ýslahiye Ýlçesi, Aðalarobasý köyü, cilt
no: 13, hane no: 9, BSN: 153 de nüfusa kayýtlý Ersin ile
Derya'dan olma 30.07.2007 Ýslahiye doðumlu
10810168500 TC kimlik numaralý Baran Merdan Can'ýn
nüfusta kayýtlý olan Baran Merdan isminin BARAN
olarak TASHÝHÝNE, karar verilmiþtir.
M.K. 26. maddesi gereðince ilan olunur. 18/06/2010
www.bik.gov.tr B: 59999
T. C. KARTAL
1. SULH HUKUK MAHKEMESÝ
Esas No: 2009/1142 Esas.
Mahkememizce verilen 05/08/2010 Tarih
2009/1142 Esas, 2010/759 Karar sayýlý ilamý ile Nuri ve
Hatice'den olma, 1934 doðumlu FATMA BUDAK TMK
405 Maddesi gereðince vesayet altýna alýnarak, kendisine Mehmet ve Fatma'dan olma 1961 doðumlu AYSEL
ÞAHÝN vasi olarak atanmýþtýr .
Ýlan olunur.
www.bik.gov. B: 60092
T. C. KARTAL
1. SULH HUKUK MAHKEMESÝ
Sayý: 2009/728 Esas.
31.08.2010
Mahkememizin 12/08/2010 tarih 2009/728 Esas
2010/786 Karar sayýlý kararý ile Kýsýtlý adayý ALÝ RIZA
ALKAN'ýn "Akli melekelerinin yerinde olmadýðý, Kanunen
ehil olmadýðý, Mahkemece dinlenmesinde fayda olmadýðý,
Vasi tayininin gerektiðinin" bildirildiði anlaþýldýðýndan ALÝ
RIZA ALKAN'ýn HACÝR ALTINA ALINDIÐI ve kendisine Eþi
YOSMA ALKAN'ýn VASÝ OLARAK TAYÝN EDÝLDÝÐÝNE dair karar
verilmiþtir. Ýlan olunur. 31/08/2010
www.bik.gov.tr B: 60074
T. C. BÜYÜKÇEKMECE 1. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ
MENKULÜN AÇIK ARTIRMA ÝLANI
2010/2294 Tal.
Bir borçtan dolayý hacizli olan aþaðýda cins, miktar ve muhammen kýymetleri yazýlý
mallar satýþa çýkarýlmýþtýr.
,
Aþaðýda niteliði yazýlý menkullerin 1. satýþý (17/09/2010) günü saat (10:30-10:40)
(Haramidere Güzelyurt Mh. M. Kemal Cad. No: 7 Duran Otoparký B. çekmece)
adresinde yapýlacak ve o günü kýymetlerin % 60'ýna istekli bulunmadýðý takdirde(
22/09/2010) günü ayný yerlerde ve saatlerde, 2. artýrma yapýlarak satýlacaðý; Þu kadar
ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasýnýn ve satýþ
isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan
baþka paraya çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þart olduðu mahcuzun
satýþ bedeli üzerinden tahakkuk edecek KDV.'nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra Dosyasýnda görülebileceði, masrafý verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin
yukarýda yazýlý dosya numarasýyla dairemize baþvurmalarý ilan olunur.
Mahcuzun
Muammen Kýymeti
6.000,00 TL
Adedi
1
Cinsi (Mahiyeti ve önemli özellikleri)
34 AB 1421 plakalý Fiat Palio 2004 Model
Beyaz renkli kapalý kasa kamyonet. Çarpma
yok. muhtelif çizikler, camdan bakýlýnca
koltuklarda yýrtýklar var. Anahtar ve ruhsat yok.
www.bik.gov.tr B: 60147
T.C. AKÇAABAT KADASTRO
MAHKEMESÝ ÝLAN METNÝ
Esas no: 2006/2
Karar no: 2007/44
Davacý Þekvi Davulcu vekili AV. Halim Uður Þatýroðlu tarafýndan davalýlar Salih Býyýklý, Mustafa Þentürk ve mirasçýlarý
hakkýnda mahkememize açmýþ olduklarý Müdahalenin meni
davasýnýn yapýlan açýk yargýlamasý sonucunda;
Davacý açmýþ olduðu davasýndan FERAGAT ETMÝÞ
ve davanýn FERAGAT NEDENÝYLE REDDÝNE karar verilmiþtir. 28/06/2010
Karar teblið edilmeyen Dahili Davalýlar; ÖMER
(Hamit eþi), HÜSEYÝN (Mustafa oðlu ) ve FATMA'ya
KARARIN ÝLANEN TEBLÝÐÝNE KARAR VERÝLMÝÞ
OLMAKLA;
Kararýn ilanýndan itibaren 15 gün sonra kararýn 15 gün
içerisinde Yargýtay'a Temyiz yolu açýk olmak üzere yukarýda isimleri yazýlý davalýlara karar teblið yerine geçerli
olmak üzere ilanen teblið olunur. 28/06/2010
www.bik.gov.tr B: 50405
T. C. KARTAL
1. SULH HUKUK MAHKEMESÝ
Sayý: 2009/833 Esas.
Mahkememizin 11/02/2010 tarih 2009/833 Esas
2010/49 Karar sayýlý kararý ile Kýsýtlý adayý HALÝL
ÝNAYET DÝRÝKMAN'ýn "Vesayet altýna alýnmasýnýn
uygun olduðunun" bildirildiði anlaþýldýðýndan HALÝL
ÝNAYET DÝRÝKMAN'ýn HACÝR ALTINA ALINDIÐI ve kendisine HÜRMET DÝRÝKMAN'ýn VASÝ OLARAK ATANMASINA dair karar verilmiþtir.
Ýlan olunur.
27/08/2010
www.bik.gov.tr B: 59945
T. C. ÜMRANÝYE
3. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ
Sayý: 2010/60 Esas.
19.07.2010
Davacý, SEMÝHA ARTIÇ ile Davalý, ÇEKMEKÖY TAPU
SÝCÝL MÜDÜRLÜÐÜ arasýnda mahkememizde
görülmekte olan Tapu Kaydýnda Düzeltim davasý
nedeniyle;
Çekmeköy ilçesi, Reþadiye Köyü 1 Pafta 69 Parselin
maliki olan Gürsu Özçelik'in aslen Ümmügülsüm Özçelik
olduðu iddiasý ile tapuda isim tashihi davasý açýldýðýndan;
ilandan itibaren 15 gün içinde tapuda hisse sahibi olan
Gürsu Özçelik'in ya da mirasçýlarýn mahkememize baþvurmasý ilanen teblið olunur.
19.07.2010
www.bik.gov.tr
B: 60142
T. C. BAKIRKÖY 3. SULH HUKUK
MAHKEMESÝNDEN ÝLAN
ESAS NO: 2010/980 Esas.
KARAR NO: 2010/2269
Mahkememizin yukarýda dosya ve karar numarasý
yazýlý kararýyla, Ýstanbul, Zeytinburnu, Sümer, cilt 8,
hane 45'de nüfusa kayýtlý Memiþ ve Selime'den olma
01/07/1924 doðumlu SELÝME AKBIYIK'ýn rahatsýzlýðý
nedeniyle TMK. 405. Maddesi gereðince vesayet altýna
alýnmasýna, kendisine TMK'nun 413. maddesi
gereðince Ýstanbul, Zeytinburnu, Yenidoðan, cilt 11,
hane 1083'de nüfusa kayýtlý Mustafa ve Selime'den
olma NURTEN HIZAL'ýn vasi olarak atanmýþtýr.
Ýlan olunur.
www.bik.gov.tr B: 59986
T. C. BÜYÜKÇEKMECE 1. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ
MENKULÜN AÇIK ARTIRMA ÝLANI
2010/4020 Tal.
Bir borçtan dolayý hacizli olan aþaðýda cins, miktar ve muhammen kýymetleri yazýlý
mallar satýþa çýkarýlmýþtýr.
,
Aþaðýda niteliði yazýlý menkullerin 1. satýþý (29/09/2010) günü saat (09:30-09:40)
(Haramidere Güzelyurt Mah. Mustafa Kemal Cad. No: 7 Duran Otoparký) adresinde
yapýlacak ve o günü kýymetlerin % 60'ýna istekli bulunmadýðý takdirde (04/10/2010)
günü ayný yerlerde ve saatlerde, 2. artýrma yapýlarak satýlacaðý; Þu kadar ki, artýrma
bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya
çevirme ve paylaþtýrma masraflarýný geçmesinin þart olduðu mahcuzun satýþ bedeli
üzerinden tahakkuk edecek KDV.'nin alýcýya ait olacaðý ve satýþ þartnamesinin Ýcra
Dosyasýnda görülebileceði, masrafý verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin
isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya
numarasýyla dairemize baþvurmalarý ilan olunur.
Mahcuzun
Muammen Kýymeti
20.000,00 TL
Adedi
1
Cinsi (Mahiyeti ve önemli özellikleri)
34 BT 9859 plakalý Renault Marka Megan 2006
Model füme renkli muhtelif yerlerinde çizikler ve
tamponda çatlak var.
www.bik.gov.tr B: 60148
13
YENÝASYA / 3 EYLÜL 2010 CUMA
ÝLAN
y seri ilânlar
ELEMAN
ACÝLEN
Þirketimiz bünyesinde
stand elemanlarý,
sekreterler, Halkla iliþkiler
uzmanlarý, muhasebeciler
ve ofis içerisinde
çalýþacak elemanlar
alýnacaktýr.
Maaþ+SSK+Yemek+Servis
0(212) 452 51 52
0(212) 452 52 34
(0534) 689 80 46
(0537) 749 18 64
n ANA SINIFI
ÖÐRETMENÝ alýnacak
ÝZMÝR Bornova'da faaliyet
gösteren BEYAZ LALE
ANAOKULUNA Ana sýnýfý
öðretmeni alýnacaktýr.
Ýlgilenenler
Tel: 0505 737 67 38
Tel: 0530 938 10 85
KÝRALIK
DAÝRE
n 90 m2, 2+1, bina yaþý 5-
10 yýl arasý, 3 katlý, 3.kat,
doðalgaz sobalý kiralýk
daire 500 TL kira, 1000 TL
depozit
0536 313 81 79
n 75 m2, 1+1, 4 katlý,
1.KAT, Bina yaþý 5-10 yýl
arasý, 500 TL depozit, kira
350 TL
0212 640 58 88
n 3+1, kombili, masrafsýz, orta kat, 120 m2, bina
yaþý 5-10 yýl arasý, 3 katlý,
2.kat, kat kaloriferli,
krediye uygun 700 TL
0536 313 81 79
SATILIK
DAÝRE
SATILIK
ARSA
BARLA'da
n ÝZNÝK'te BAHÇELER
parseller. Doða harikasý,
yatýrýmcýlara
847 m2
7.000 TL,
1512 m2 10.000 TL,
2.203 m2 13.000 TL
Yeniþehir Orhangazi
asfaltýna cepheli
5.000 m2 25.000 TL
0(212) 249 37 61
(0532) 400 82 85
n ARNAVUTKÖY'de
SAHÝBÝNDEN imar alaný
içerisinde 300 m2,
15.000'e, 16.000'e
20.000'e, 500 m2
16.000'e, 1585 m2
40.000'e, 470 m2
25.000'e, 90.000'e
24 ay taksitle hemen
tapulu arsalar.
Ramazana özel tapu
masraflarý hediyemizdir.
0(212) 597 51 87
(0532) 717 09 75
n ORHANGAZÝ'de ÝZNÝK
Gölü manzaralý villa
arsalarý deðerli Tarým
Arazileri
(0532) 416 29 37
n ÝZNÝK'de KELEPÝR 1700
m2 göl manzaralý
(0533) 700 49 07
n ÝZNÝK'de GÖL
manzaralý 1.000 m2
Sahibinden
(0507) 318 86 32
n ÝZNÝK'te 6.200 m2 göl
manzaralý yolu, suyu,
elektriði var.
(0538) 307 98 96
Göl manzaralý 3 katlý
müstakil ev (Kemal Karta)
(0537) 464 41 31
n 130 m2, 2+1, 2 banyolu,
bina yaþý 11-15 yýl arasý, 3
katlý, 1.kat, kat kaloriferli,
krediye uygun, takaslý
satýlýk daire 130.000 TL
0535 231 11 96
n ÇEKME KAT teraslý
daire, 100 m2, 2+1, bina
yaþý 11-15 yýl arasý, 3 katlý,
çatý katý, doðalgazlý
80.000 TL
0543 902 18 36
n 1+1, 1.kat park cepheli,
75 m2, bina yaþý 5-10 yýl
arasý, 4 katlý, doðalgaz
sobalý, krediye uygun
satýlýk daire 60.000 TL
0212 640 58 88
n KOCATEPE'de 3+1, bina
yaþý 3, 4 katlý, 4.kat,
doðalgazlý (kombili),
krediye uygun kelepir
satýlýk daire 160.000 TL
0543 902 18 36
n 200 m2, 3+1, 2 katlý
2.kat doðalgazlý (kombi)
krediye uygun, kelepir
satýlýk daire 145.000 TL
0535 231 11 96
n 150 m2, 4+1, bina yaþý
5-10 yýl arasý, 3 katlý,
3.kat, doðalgazlý (kombi),
krediye uygun 150.000 TL
0543 902 18 36
n AKÇAOÐULLARI
ÝNÞAAT'tan 1+1'ler,
2+1'ler, 3+1'ler ve
dublexler Kurtköy'de,
Yakacýk'da, Gözdaðý'nda
% 30 peþin 40 ay vadeli
sýfýr faizli daireler.
0(216) 377 57 12
VASITA
n HYUNDAÝ ACCENT 1.4
Era Start, 2008 model,
30000 km'de, mavi renkli, motor hacmi (cc) 13011600 cm3, motor gücü
ÇORUM BELEDÝYE
BAÞKANLIÐINDAN
DAVET
ÞANLIURFA
Þanlýurfa'da Yapýlacak Bediüzzaman Mevlidine katýlacak Gazetemiz
Ýmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular 04 Eylül 2010 Cumartesi günü saat
17.00'de Þanlýurfa okuyucularýmýz ve Mevlid için gelen Misafirlerimizle
Sohbet edecektir.
Tarih : 04 Eylül 2010 Cumartesi
Saat: 17.00
Yer
: Bediüzzaman Vakfý - Kýzýlay Ýþ haný -ÞANLIURFA
Ýrtibat : (0505) 741 18 00
NOT : Programdan sonra ayný adreste Ýftar yemeði verilecektir.
DUYURU
KAHRAMANMARAÞ
Kahramanmaraþ Sütçü Ýmam Üniversitesini Kazanan Öðrencilerimizi tebrik
eder, kalacak yer temini konusunda yardýmcý olacaðýmýzý duyururuz.
Ýrtibat Tel:
0(344) 235 15 70 / GSM: (0536) 605 16 95
Ýþin Niteliði, Yeri ve Miktarý : Mülkiyeti Belediyemize ait, Gülabibey Mahallesi, Küçük Sanayi Sitesinde, imar planýnýn 19.J.III.C- 19.K.IV.D ve 18.J.II.B
Paftalarýnda bulunan Küçük Sanayi Arsasý iþaretli
olan 31/1 Pafta, 4120 ada, 19 nolu 1.673,64 m², 4121
ada, 19 nolu 1.686,00 m², 4122 ada, 19 nolu 1.724,10
m², 4123 ada, 19 nolu 1.730,80 m², 4124 ada, 19 nolu 1.660,40m², 4125 ada, 21 nolu 1.798,32 m², 4126
a da, 23 no lu 3.423,76 m², 4127 a da, 23 no lu
3.423,76 m² olmak üzere 8 adet Parseldeki toplam
17.120,78 m² mik tar lý gay ri men kul top lu o la rak,
2886 Sayýlý Yasanýn 45. Maddesine istinaden Açýk
Artýrma Usulü ile hazýrlanan þartnamesi dahilinde
satýlacaktýr.
Þartname : Þartname ve Ekleri Belediyemiz Ýmar
ve Þehircilik Müdürlüðün (Emlak-Ýstimlak Birimi)
den ücretsiz temin edilebilir.
Ýhale Tarihi ve Yeri : 20.09.2010 Pazartesi günü
saat : 14.00' de Belediyemiz Hizmet Binasý 5. Kat,
Meclis Salonunda ve Encümen huzurunda yapýlacaktýr.
Tahmini Bedeli : 1.198.454,60 TL Geçici Teminatý :
35.953,63 TL
DUYURU
MERSÝN
Mersin Üniversitesini kazanan bay ve bayan öðrencileri tebrik eder,
kalacak yer konusunda yardýmcý olacaðýmýzý duyururuz.
Tel: 0 (324) 336 25 00 - (0 533) 449 54 92
DUYURU
AÐRI
Aðrý Merkez Ýbrahim Çeçen Üniversitesini kazanan bay bayan öðrencileri
tebrik eder, kalacak yer hususunda yardýmcý olacaðýmýzý duyururuz.
Ýrtibat Telefonlarý : (0535) 769 50 59- (0505) 912 50 92- 0(472) 216 00 72
DUYURU
KONYA
KONYA Selçuk Üniversitesini tercih edip kazanan öðrencilerimizi
tebrik eder, Konya ve ilçelerinde kalacaklarý yer ve ev temin edilir.
Ýrtibat Tel: 0(332) 350 84 96 - (0505) 496 06 36 - (0531) 678 16 14
DUYURU
ÇORUM
ÇORUM -HÝTÝT üNÝVERSÝTESÝNÝ kazanan bay ve bayan öðrencilerimizi
tebrik eder, kalacak yer husussunda yardýmcý olacaðýmýzý duyururuz.
Ýrtibat Tel: (0 537) 250 23 41 - (0 532) 401 02 61- (0 364) 226 03 86
Ýsteklilerde Aranan Belgeler : A-Kanuni ikametgah belgesi, B-Türkiye'de Tebligat için adres gösterilmesi, C-Tüzel kiþi olmasý halinde, tüzel kiþiliðin
siciline kayýtlý olduðu Ticaret veya Sanayi Odasýndan veya Ýdare Merkezinin bulunduðu yer Mahkemesinden veya benzeri bir makamdan ihalenin yapýldýðý yýl içinde alýnmýþ tüzel kiþiliðin siciline kayýtlý
olduðuna dair belge. D- Ortak giriþim olmasý halinde ortak giriþimi oluþturan gerçek veya tüzel kiþilerin her birinin (A- B ve C)' deki esaslara göre temin
edecekleri belge. E- Tüzel kiþi olmasý halinde Tüzel
kiþiliðin Noter Tasdikli imza sirküleri. F- Ýstekliler adýna vekâleten ihaleye katýlýnýyor ise, istekli adýna
teklifte bulunan kimselerin vekâletnameleri ile vekâleten iþtirak edenin Noter tasdikli Ýmza Sirküsünü vermeleri. (Faksla gönderilen vekâletnameler ve
Noter tasdiki olmayan fotokopiler kabul edilmez.)
G- Geçici teminatlarýný vermeleri, H- Ýsteklilerin ortak giriþimi olmasý halinde ortak giriþim beyannamesi ile ortaklarca imzalý ortalýk sözleþmesini vermesi, (Ýhale üzerinde kaldýðý takdirde Noter tasdikli
ortaklýk sözleþmesi verilir, ayrýca grubun bütün ortak la rý Ý da re i le ya pa cak la rý i ha le söz leþ me si nin
þahsen veya vekilleri vasýtasýyla imzalayacaklardýr.),
I-Ýhaleye katýlacak olanlarýn, Belediyeye borcu olmadýðýna dair (taksitli borçlar hariç) Mali Hizmetler
Müdürlüðünden alacaklarý yazýyý Ýhale Komisyonunda belgelendirmeleri þarttýr. Ý- Ýhalenin yapýlacaðý
saatten önce, ihaleye katýlacaklarýn, yukarýda istenen belgeleri eksiksiz olarak tamamlayýp, Ýhale Komisyonuna teslim etmeleri þarttýr.
www.bik.gov.tr B: 58991
100 beygire kadar benzinli, manuel vites, önden
çekiþli, sedan (4 kapý),
ikinci el 18.500 TL
0212 640 58 88
n RENAULT CLÝO 1.5 DCÝ
Extreme, 2007 model,
88000 km'de, kahverengi
renkli, motor hacmi (cc)
1301-1600 cm3, motor
gücü 100 beygire kadar
dizel, manuel vites,
önden çekiþli, hatchback
5 kapý, ikinci el 19.250 TL
0543 902 18 36
ÇEÞÝTLÝ
n SATILIK KÝTAP
30.000 Kitap çeþidiyle
kitap konusunda her türlü
yardýmcý oluruz. Özellikle
bulamadýðýnýz kitaplar 2.
el (Baskýsý olmayan)
Kitaplar için Fatih Kozan
(0555) 414 66 11
SERÝ ÝLANLARINIZ ÝÇÝN
e-mail: [email protected]
Fax: 0 (212) 515 24 81
n ÝHLAS ARMUTLU Tatil
Köyü'nde satýlýk
devremülk (0539) 570 66 78
n KÝRALIK DEVRE Mülk
Kýzýlcahamam Asya Termal
Park Evleri 2+1, full mobilyalý,
açýk kapalý yüzme havuzu ,
termal jakuzi, sauna, Türk
hamamý, ücretsiz faydalanabilen
Tarih: 11-25 Eylül 2010
Gsm: (0555) 997 02 27
n SATILIK ÝÞHANI kelepir
600 m2, 4 katlý, bina yaþý
21-25 yýl arasý, doðalgazlý
350.000 TL 0543 902 18 36
n ÇOK GÜZEL iþ yeri, alan
kazanýr 70 m2, doðalgazlý,
satýlýk iþyeri 60.000 TL
0535 231 11 96
n SATILIK DÜKKÂN 50
m2, 30.000 TL, kelepir
0536 313 81 79
n ZAYÝ: Nüfus
Cüzdanýmý kaybettim.
Hükümsüzdür.
Çiðdem Alcar / Ankara
SiyahMaviKýrmýzýSarý
14
YENÝASYA / 3 EYLÜL 2010 CUMA
SPOR
HABERLER
2012'NÝN ÝLK RESMÝ SINAVI
2012 AVRUPA FUTBOL ÞAMPÝYONASI ELEMELERÝ BAÞLIYOR. (A) MÝLLÝ TAKIM,
GRUPTAKÝ ÝLK MAÇINDA BUGÜN DEPLASMANDA KAZAKÝSTAN ÝLE KARÞILAÞACAK.
G.Saray'ýn resmî sitesini
1 milyon kiþi týkladý
n GALATASARAY'DA Emiliano Insua ve Svjezdan
Misimovic transferleri, kulübün resmi internet
sitesini de ziyaretçi rekoruna taþýdý. Sarý-kýrmýzýlý
kulüpten yapýlan açýklamada, 31 Aðustos Salý günü
açýklanan Emiliano Insua ve Zvjezdan Misimovic
transfer haberlerine olan büyük ilgiye dikkat çekilirken, ''Galatasaray.org, bugüne kadarki en fazla
ziyaret rakamýna eriþerek, en son 27 Ocak 2010 tarihinde açýklanan Giovani Dos Santos transfer haberi
ile yakaladýðý 632 bin 564 rakamýný geçerek, 1 milyon 38 bin 946 kez ziyaret edildi'' denildi. Kulübün
resmi internet sitesine yapýlan 1 milyon 38 bin 946
ziyaretin, 548 bin 732 tekil (ayrý) ziyaretçi tarafýndan
gerçekleþtirildiði, ayrýca sitede 3 milyon 507 bin 260
sayfa gösterimi yapýldýðý aktarýldý.
Fatih Tekke salonda
tek baþýna çalýþtý
n Beþiktaþ, gelecek hafta sonu Ankaragücü ile oynayacaðý karþýlaþmanýn hazýrlýklarýný dün sabah yaptýðý
antrenmanla devam etti. Siyah-beyazlý kulübün transferin son gününde kadrosunda dahil ettiði Fatih Tekke
ise yarým saati basýna açýk yapýlan çalýþmaya katýlmadý.
Yýldýz futbolcunun tesislerin içinde çalýþtýðý belirtildi.
Teknik Direktör Bernhard Schuster yönetiminde
yapýlan çalýþmaya mili takýmlarda bulunan Nihat
Kahveci, Ýsmail Köybaþý, Cenk Gönen, Mehmet
Aurelio, Ýbrahim Toraman, Quaresma, Holosko,
Necip ve Ekrem katýlmadý. Sakatlýðý nedeniyle A Milli
Takým kadrosundan çýkartýlan Hakan Arýkan'ýn ise
tesislerde tedavisinin sürdüðü belirtildi.
Hiddink, 2012 elemelerine galibiyetle girmek istiyor.
Hiddink de ilk resmî
maçýna çýkýyor
(A) Milli Takýmý'nýn bugün Kazakistan ile yapacaðý
2012 Avrupa Þampiyonasý elemeleri (A) Grubu ilk
maçýnda Guus Hiddink, ay-yýldýzlý ekibin baþýnda
ilk resmi sýnavýný verecek. Hollandalý teknik adam,
Türk Milli Takýmý'nýn baþýnda ilk maçýna 11
Aðustos'ta Romanya ile Ýstanbul'da yapýlan özel
karþýlaþmada çýkmýþ ve milliler sahadan 2-0 galip
ayrýlmýþtý. Türk Milli Takýmý'ný çalýþtýran 43. teknik
adam olan Hiddink, ayný zamanda ay-yýldýzlý ekibin baþýnda sahaya çýkan ilk Hollandalý ve 18.
yabancý teknik direktör olarak tarihte yerini aldý.
A Milli Takýmý 87 yýllýk tarihinde, 247'si resmi, 226'sý özel olmak üzere geride kalan toplam 473 maçta, 169 galibiyet, 112 beraberlik alýrken, 192 kez de rakiplerine yenildi.
TÜRKÝYE ÝLE KAZAKÝSTAN (A) MÝLLÝ TAKIMLARI BUGÜN 3. KEZ KARÞILAÞACAK. A MÝLLÝLER, 2 MAÇTA 10 GOL ATTIÐI
KAZAKÝSTAN'DAN GOL YEMEDÝ. GRUBUMUZDA BUGÜN BELÇÝKA ÝLE ALMANYA BRÜKSEL'DE OYNAYACAK.
(A) Milli Futbol Takýmý, 2012 Avrupa Þampiyonasý elemelerinde (A) Grubu'ndaki ilk
maçýnda bugün deplasmanda Kazakistan ile
karþýlaþacak. Baþkent Astana'daki Astana Arena'da TSÝ 19.00'da baþlayacak karþýlaþmayý Macaristan Futbol Federasyonu'ndan Istvan Vad yönetecek. Vad'ýn yardýmcýlýklarýný
Zsolt Attila Szpisjak ve Istvan Albert yapacak. Dördüncü hakem ise Peter Solymosi olacak. Karþýlaþma TRT-1'den naklen yayýnlanacak. Bu arada, Türkiye'nin yer aldýðý (A)
Grubu'nda günün diðer maçýnda Belçika ile
Almanya, TSÝ 21.45'te Brüksel'de karþý karþýya gelecek. Milli takým kafilesi, 4 Eylül
Cumartesi günü Ýstanbul'a dönerek, 7 Eylül
Salý günü Fenerbahçe Þükrü Saracoðlu Stadý'nda Belçika ile yapacaðý gruptaki ikinci
maçýn hazýrlýklarýna baþlayacak.
KAZAKLARIN BÝZE GOLÜ BÝLE YOK
Ka za kis tan-Tür ki ye ma çý, her i ki ül ke
milli takýmlarýný 3. kez karþý karþýya getirecek. Ýki ülke milli takýmlarý arasýnda geride
kalan 2 maçý da Türkiye kazandý. Türk Milli
Takýmý'nýn toplam 10 golüne karþýn Kazak-
lar henüz gol atma baþarýsý gösteremedi.
Türkiye ile Kazakistan (A) milli futbol takýmlarý tarihte ilk temaslarýný 2006 Dünya
Kupasý elemelerinde gerçekleþtirdi. 9 Ekim
2004 tarihinde Fenerbahçe Þükrü Saracoðlu
Stadý'nda yapýlan maçý Türkiye, Gökdeniz
Ka ra de niz, Ni hat Kah ve ci ve Fa tih Tek ke'nin (2) golleriyle 4-0 kazandý. 8 Haziran
2005 ta ri hin de Al ma tý'da ya pý lan rö vanþ
maçýný ise Türkiye bu kez 6-0 kazanýrken,
gollerini Fatih Tekke (2), Tuncay Þanlý (2),
Ýbrahim Toraman ve Halil Altýntop attý.
TÜRK SEYÝRCÝLER SALONLARI DOLDURDU
BU yýlýn en büyük basketbol organizasyonu olan
2010 FIBA Dünya Þampiyonasý, Türkiye’nin evsahipliðinde 4 þehirde oynanan maçlarla devam
ederken, dünyanýn dört bir yanýndan maçlar için ülkemize gelen basketbolseverler Ýstanbul,
Ankara, Ýzmir ve Kayseri’deki salonlarý doldurdu. Özellikle Milli Takýmýmýzýn maçlarýný oynadýðý Ankara’daki Ankara Spor Salonu týklým týklým dolarken, ABD Milli Takýmý’nýn mücadele
ettiði Abdi Ýpekçi Spor Salonu da neredeyse tamamen doldu. Þampiyonanýn baþladýðý ilk gün
Abdi Ýpekçi Spor Salonu’nda satýþa sunulan biletlerin %91,78’i satýldý. Ankara da ise salonun
%95,45’i doldu. Basketbolseverler Ýzmir’deki
maçlara da yoðun ilgi gösterdiler ve Halkapýnar
Spor Salonu’nun 85,67’sini doldurdular. Ýlk kez
böylesine büyük bir organizasyona evsahipliði
NADAL'IN
ÖZEL SAATÝ
ÇALINDI
ÝSPANYOL tenisçi Rafael
Nadal'ýn deðeri 300 bin
avro olarak açýklanan,
"Richard Mille" marka özel koleksiyon saatinin
çalýndýðý açýklandý. Ýspanyol basýnýnda yer alan haberlerde, Nadal'ýn saatinin, geçtiðimiz haftalarda
Kanada'nýn Toronto
kentinde düzenlenen
ATP tenis turnuvasý sýrasýnda çalýndýðý bildirildi.
"Richard Mille" markasýyla olan reklam amaçlý
sözleþmesi mayýs ayýnda
dolan Nadal'ýn, çalýnan
300 bin avroluk saatinin
dünyada sadece 50 adet
üretildiði belirtildi. 20
gram aðýrlýðý ile dünyadaki en hafif saatlerden biri
olan ''RM 027 Tourbillon'' adlý saatin, havacýlýk
teknolojisine göre üretildiði bilgisi verdildi.
yapan Kayseri’deki de basketbolseverlerin 2010
FIBA Dünya Þampiyonasý’na olan ilgisi yoðundu
ve Kadir Has Spor Salonu’nun %87,64’ünü doldurdular. 2010 FIBA Dünya Þampiyonasý’nýn ikinci günü basketbolseverlerin ilgisi daha da artarken, Abdi Ýpekçi Spor Salonu’nun %88,48’i
doldu. Türk taraftarlar millilerimize verdikleri
desteði ikinci günde arttýrýrken, Ankara Spor Salonu’ndaki doluluk oraný %97,2’ye yükseldi. Ýzmir’de %64,78’lik bir orana ulaþýlýrken, Kayseri’de ise salonun %75,43’ü doldu. 30 Aðustos tarihinde Ankara ve Ýzmir’de maç oynanmazken,
Abdi Ýpekçi Spor Salonu %89.97 ve Kayseri Kadir Has Spor Salonu da %82, 62’lik bir doluluk
oranýna ulaþtý. Özellikle Ankara’daki millilerimize ilgi yoðun oldu. Yunanistan maçý öncesinde
Ankaralý baketbolseverler salonu adeta týka basa
Ülkemizde düzenlenen 2010 FIBA Dünya Basketbol Þampiyonasý’nda A Milli Takým, Ankara Spor Salonu’nda
11 bin taraftarýnýn desteklediði mücadelede Porto Riko’yu 79-77’lik skorla maðlup ederek grubu lider kapattý.
Derbi biletleri
satýþa çýktý
SPOR Toto Süper Lig'de
Fenerbahçe ile Beþiktaþ arasýnda 5. haftada oynanacak derbi maçta ev sahibi Fenerbahçeli taraftarlara ayrýlan biletler,
kongre üyeleri ve taraftar
kart sahipleri için satýþa
çýkarýldý. Tarihi henüz federasyonca açýklanmayan
derbi maça ait biletler
dün itibariyle Biletix'ten
satýþa sunuldu. Biletlerin,
14 Eylül Salý gününe dek
sadece Fenerbahçe kongre üyeleri ve taraftar kart
sahiplerine satýlacaðý, genel satýþýn ise 15 Eylül
Çarþamba günü baþlayacaðý bildirildi. Kongre üyeleri ve platinium taraftar kart sahiplerinin 3,
gold kart sahiplerinin 2 ve
classic kart sahiplerinin
de 1 bilet alabilecekleri
kaydedildi. Biletler 66 ile
315 lira arasýnda deðiþen
fiyatlarla satýþa sunuldu.
Erkek Voleybol Milli Takýmý
Yunanistan'a hazýrlanýyor
n A Milli Erkek Voleybol Takýmý, 2011 Erkekler
Avrupa Þampiyonasý Elemeleri play-off karþýlaþmasýnda 5 Eylül Pazar günü Yunanistan'ý konuk
edecek. Baþkent Voleybol Salonu'ndaki karþýlaþma
saat 15.00'te baþlayacak ve NTVSpor'dan naklen
yayýnlanacak. Bu müsabakanýn rövanþý 12 Eylül
Pazar günü Girit'te oynanacak. A Milli Erkek
Voleybol Takýmý idarecisinden masörüne kadar
bütün birimleri ile Ankaralý voleybol severleri
Baþkent Voleybol Salonuna çaðýrýyor. "4 Milyon
Ankaralý Baþkent Voleybol Salonuna sýðar mý?" sloganý ile tüm Ankara'yý kendilerini desteklemeye
davet eden Ay - Yýldýzlý takýmda Antrenör Veljko
Basic, "Seyircimizle daha önce de iyi iþler çýkarmýþtýk, yine yapabiliriz" derken Kaptan Sinan Cem
Tanýk, "Bizi sonsuz desteklesinler. O coþkuyla oynamak gücümüze güç katýyor." diyor.
Makakula gollerine
Manisa'da devam edecek
nSPOR Toto Süper Lig ekiplerinden Manisaspor'un
birinci transfer döneminin son gününde kadrosuna
kattýðý Ariza Makukula, Ege temsilcisinin 25. yabancý
futbolcusu olarak kayýtlara geçti. Süper Lig'deki 5.
sezonunda bugüne kadar 24 yabancý oyuncunun
forma giydiði Manisaspor'da Makukula, 4. Portekizli
oyuncu oldu. Kadrosuna 9. yabancý futbolcuyu dahil
eden Ege temsilcisinde Makukula'nýn dýþýnda
Brezilyalý Gabriel de Paulo Limeira, Kanadalý Joshua
Cristopher Simpson, Nijeryalý Promise Ýsaac, Gineli
Oumar Kalabane, Liberya'dan Jimmy Dixon, Brezilyalý
Kahe, Kamerunlu Jacques Momha ile Rumen
Constantin Nicolae Dica yer alacak. 29 yaþýndaki Zaire
asýllý Portekizli Milli futbolcu Makukula, futbola
Vitoria Guimaraes'in altyapýsýnda baþladýktan sonra
10 farklý takýmda mücadele etti. Bu takýmlarda 164
maçta yer alan Makukula, 66 gol attý.
Quaresma Tarkan hayraný
BEÞÝKTAÞ'IN PORTEKÝZLÝ YILDIZ FUTBOLCUSU, QUARESMA, TÜRKÇE ÞARKILAR DÝNLEDÝÐÝNÝ VE EN SON
ALDIÐI ALBÜMÜN TARKAN'A AÝT OLDUÐUNU BELÝRTÝRKEN, TÜRK DÖNERÝNÝ ÇOK SEVDÝÐÝNÝ DÝLE GETÝRDÝ.
BEÞÝKTAÞ'IN flaþ transferi Ricardo Quaresma,
mankenliðe soyundu. Siyah-beyazlý takýmýn Portekizli yýldýz futbolcusu Quarasma, Beþiktaþ Dergisi'nin eylül sayýsýndaki moda sayfalarýnýn konuðu
oldu. ''Q7'', Kartal Yuvasý'nda satýlan Beþiktaþ Kulübü'nün lisanslý taraftar ürünleriyle objektiflere
poz verdi. Dergide ''en''lerine
de soru-cevap þeklinde yer verilen Quaresma, Türkçe þarkýlar da dinlediðini ve en son aldýðý albümün Tarkan'a ait olduðunu belirtirken, Türk dönerini çok sevdiðini dile getirdi. Quaresma'nýn dergide yer
alan ''en''leri þöyle:
En iyi huyu: Sevecen olmasý. En kötü huyu: Biri kötü bir
þey yaptýðýnda anýnda o kiþiyi
sil me si. En he ye can lan dý ðý
an: Profesyonel takýmdan ilk
teklif aldýðý an. En korktuðu þey: Yok. En beðendiði þarkýcýlar: ''Çok var, Portekizce, Ýspanyolca,
Türkçe her türlü þarkýyý dinliyorum'' diyor. En son
aldýðý albüm: Tarkan. En beðendiði filmler: Glad-
yatör, Son Samuray. En beðendiði aktris: Angelina Jolie. En sevdiði yemek: Bütün Portekiz yemeklerini yiyor ama Türkiye'de döneri çok sevdiðini söylüyor. En son tatili: Punta Cana (Dominik
Cumhuriyeti) En beðendiði ülke: Meksika. Hayatýnda en deðer verdiði þey: Ailesi. Hayat felsefesi: Aþk. Hep yapmak istediði
ama sürekli ertelediði bir þey:
Ailesiyle beraber olmak. Bugüne kadar aldýðý en güzel hediye: ''Ailemin sevgisi'' diyor. Seçici olurken nelere dikkat ediyor: ''Çok var. Gözleri, yüzü,
saçý, konuþmasý, hayata nasýl
baktýðý, hepsi etkili olur'' diyor.
Kýyafetlerinde nelere dikkat
ediyor: Sabah uyandýðýnda ruh
haline ve gideceði mekana göre
giyiniyor. En son ne için aðladý: Annesinden uzak olduðu ve
onu çok özlediði için. Elinde olsa dünyada neyi
deðiþtirirdi: Dünyada yalana dayalý çok þey olduðunu düþünüyor ve elinde olsa daha gerçekçi bir
dünya kurmak isteyeceðini söylüyor.
SiyahMaviKýrmýzýSarý
SiyahMaviKýrmýzýSarý
YENÝASYA / 3 EYLÜL 2010 CUMA
A­Ý­LE­-­SAЭLIK
Hazýrlayan: RECEP BOZDAÐ
15
Çevre kirliliði çocuklarý
daha fazla etkiliyor
ÇOCUKLAR ÇEVRESEL RÝSKLERDE YETÝÞKÝNLERDEN DAHA HASSASTIR.
SAKARYA Üniversitesi (SAÜ) Saðlýk Yüksekokulu Öðretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nursan
Dede Çýnar, bir çocuðun solunum yolu ve akciðerlerinin adölesan dönemine kadar geliþim sürecinde olduðunu söyledi. Çýnar, “Bu
süreçte zararlý çevresel etkenlere maruz kalýnmasý solunum sisteminin geliþimini sýnýrlayabilir” dedi.
Çýnar, çocuklarýn çevresel risklerde yetiþkinlerden daha hassas olduklarýný söyledi.
Çocuklarýn çevreden daha çok etkilenmelerine yol açan biyolojik ve davranýþsal farklýlýklarý bulunduðunu ifade eden Çýnar, þöyle konuþtu: “Eriþkinlere zararsýz olan bir takým
kimyasallar çocuklar açýsýndan çok tehlikeli olabilir. Çocuklar, hücrelerinin hýzlý çoðaldýðý ve
organ sistemlerinin hýzlý geliþtiði dinamik bir
büyüme evresindedirler. Aðýrlýklarýna oranla
daha fazla hava solur, daha çok besin ve su
tüketirler. Merkezi sinir sistemleri, baðýþýklýk,
sindirim ve üreme sistemleri yetiþkinlerinkine göre çevresel etkenlere karþý daha hassastýr.” Bebeklerde derinin, yaþamýn daha
sonraki evlerinde olduðundan daha geçirgen
olduðunu dile getiren Çýnar, bu durumun zararlý etkenlerin cilt yoluyla kan akýmýna ulaþmasýna izin verdiðini kaydetti. Bir çocuðun
solunum yolu ve akciðerlerinin adölesan dönemine kadar geliþim sürecinde olduðunu
anlatan Çýnar, “Bu süreçte zararlý etkenlere
maruz kalýnmasý solunum sisteminin geliþimini sýnýrlayabilir. Bu maruz kalmalar, geçici
semptomlara sebep olabileceði gibi akciðer
dokusunun fiziksel geliþimini etkileyerek yaþamýn daha sonraki evrelerinde akciðerlerin
zararlý maddelere daha hassas hale gelmesine de neden olabilir” diye konuþtu.
Saðlýk açýsýndan tehdit edici düzeydeki
hava kirliliðinin en önemli sorunlardan biri
olduðuna dikkati çeken Çýnar, çocuklarýn
hava kirliliðinin zararlý etkilerine karþý çok
hassas olduklarýný belirtti. Çýnar, þunlarý
söyledi: “Çocuklar yetiþkinlere göre daha
fazla solunum yapar ve aðýrlýklarýna oranla
daha çok hava solurlar. Akciðerlerin geliþimi henüz zararlý etkilere karþý savunabilecek olgunlukta olmadýðýndan dolayý da hava kirliliðinin zararlý etkilerine karþý çok hassastýrlar. Akciðer geliþiminin önemli bir kýsmý doðum sonrasý geliþtiði için doðum sonrasý erken dönemde hava kirliliði hava yolu
geliþimini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu hava kirletici maddeler kusma gibi
akut hastalýklara, kanser gibi kronik hastalýklara, ayrýca baðýþýklýk sistemi, nörolojik,
üreme ile ilgili geliþimsel ve solunumsal
hastalýklara yol açar.” Sakarya / cihan
Bir çocuðun solunum yolu ve akciðerleri adölesan dönemine kadar geliþim sürecindedir. Bu süreçte zararlý çevresel etkenler daha çok etkilenirler.
Dondurma;
açýkta mý,
pakette mi?
PROF. DR. ALPHAN: PAKET DONDURMALAR EL
DEÐMEDEN ÜRETÝLÝYOR VE BU TÝP GIDALARDA
BOZULMA DAHA HIZLI OLDUÐU ÝÇÝN PAKET
ÝÇERÝSÝNDE SATILMASI DAHA GÜVENLÝ OLUYOR’’
Yeni
doðan
bebeðe
þekerli
su acýyý
dindirmez
YENÝ doð­muþ­ be­be­ðe,­ ya­pý­la­cak­ týb­bî­ tah­lil­den
ön­ce­ þe­ker­li­ su­ i­çir­me­nin,­ be­be­ðin­ his­se­de­ce­ði
a­cý­yý­ din­dir­me­di­ði­ an­la­þýl­dý.­ “The­ Lan­cet”­ ad­lý
Ýn­gi­liz­ týp­ der­gi­sin­de­ ya­yým­la­nan­ a­raþ­týr­ma­da,
2001­ yý­l ýn­d a,­ týbbî­ de­n ey­l e­r e­ da­y a­n a­r ak­ ba­z ý
dok­tor­la­rýn,­ tah­lil­ i­çin­ ya­pý­la­cak­ ið­ne­den­ ön­ce
ye­ni­ doð­muþ­ be­bek­le­rin­ his­se­de­ce­ði­ a­cý­yý­ din­dir­mek­i­çin­be­be­ðe­þe­ker­li­su­i­çi­ril­me­si­ni­tav­si­ye­ et­tik­le­ri­ni­ ha­týr­lat­tý.­ A­raþ­týr­ma,­ ya­pý­lan­ ye­ni
bir­de­ne­ye­gö­re,­þe­ker­li­su­i­çi­ri­len­be­bek­le,­nor­mal­su­i­çi­ri­len­be­be­ðin­a­ra­sýn­da­fark­bu­lun­ma­dý­ðý­ný,­i­ki­si­nin­de­ið­ne­ya­pý­lýr­ken­a­cý­his­set­ti­ði­ni
bul­gu­la­dý.­ A­raþ­týr­ma­yý­ ka­le­me­ a­lan­ Re­bec­cah
Sla­ter­ ve­ mes­lek­taþ­la­rý,­ þe­ker­li­ su­ i­çen­ ba­zý­ be­bek­l e­r in­ sa­d e­c e­ yüz­ i­f a­d e­s i­n in­ de­ð iþ­t i­ð i­n i­ ve
tah­li­li­ya­pan­la­rýn­da­bu­de­ði­þen­yüz­i­fa­de­si­ne­al­da­nýp,­be­be­ðin­a­cý­duy­ma­dý­ðý­ný­san­dý­ðý­ný­be­lirt­ti.­ Ye­ni­ doð­muþ­ be­bek­le­rin­ his­set­ti­ði­ a­cý­ya­ i­liþ­kin­ a­raþ­týr­ma­nýn­ de­rin­leþ­ti­ri­le­ce­ði­ be­lir­ti­lir­ken,
þim­di­lik,­be­be­ðin­a­cý­sý­ný­din­dir­mek­i­çin,­em­zir­me,­em­zik­gi­bi­tabiî­yön­tem­ler­bu­lun­du­ðu­na­i­þa­ret­e­dil­di­ve­að­rý­yý­din­di­ren­a­nal­je­zik­krem­ve
jel­kul­la­nýl­ma­sý­ö­ne­ril­di.­­Londra / aa
DÝYETÝSYEN KESERVURAN: MAHALLEMÝZDE SATILAN
KÜLAH DONDURMALARA DAHA ÇOK GÜVENEBÝLÝRÝZ’’
YAZ ay­la­rý­nýn­vaz­ge­çil­me­zi­don­dur­ma­nýn,­‘’a­çýk­ta­mý­pa­ket­te­mi­sa­tý­þa­su­nu­la­sý­nýn’’­gü­ve­ni­lir­ol­du­ðu­na­i­liþ­kin­uz­man­lar­fark­lý­gö­rüþ­sa­vu­nu­yor.
Ýs­tan­bul­Tek­nik­Ü­ni­ver­si­te­si­(Ý­TÜ) Gý­da­Mü­hen­dis­li­ði­Bö­lüm
Baþ­ka­ný­Prof.­Dr.­Di­lek­Bo­ya­cý­oð­lu,­ü­re­ti­len­ü­rün­le­rin­Tür­ki­ye’de­ki­gý­da­mev­zu­at­la­rý­na­uy­gun­ol­ma­sý­nýn­ye­ter­li­ol­du­ðu­nu­söy­le­di.
Bo­ya­cý­oð­lu,­‘’Ta­rým­ve­Kö­yiþ­le­ri­Ba­kan­lý­ðý,­be­lir­li­pe­ri­yot­lar­da­gý­da­lar­dan­nu­mu­ne­ler­a­lýp­de­net­le­me­ya­pý­yor­ve­a­ra­ný­lan­þey­o­ü­rü­nün­mev­zu­a­ta­uy­gun­o­lup­ol­ma­dý­ðý­dýr.­Pa­ket­don­dur­ma­lar­da
ge­nel­lik­le­süt­to­zu­kul­la­ný­lý­yor.­Bu­ü­rün­stan­dart­ka­li­te­de­ü­rün­e­le­et­mek­i­çin­kul­la­ný­lý­yor­ve­za­ra­rý­ol­ma­yan­ak­si­ne­zor­el­de­e­di­len
pa­ha­lý­bir­be­sin­dir’’­di­ye­ko­nuþ­tu.­Türk­Di­ye­tis­yen­ler­Der­ne­ði­Ýs­tan­bul­Þu­be­Baþ­ka­ný­Prof.­Dr.­E­mel­Alp­han­i­se­her­za­man­i­çin­pa­ket
don­dur­ma­la­rýn­da­ha­gü­ve­ni­lir­ol­du­ðu­nu­sa­vun­du.­Alp­han,­‘’Pa­ket­don­dur­ma­lar­el­deð­me­den­ü­re­ti­li­yor­ve­bu­tip­gý­da­lar­da­bo­zul­ma­da­ha­hýz­lý
ol­du­ðu­i­çin­pa­ket­i­çe­ri­sin­de­sa­týl­ma­sý­da­ha­gü­ven­li­o­lu­yor.­Ü­ze­rin­de­e­ti­ket­le­ri­bu­lu­nan­don­dur­ma­lar­da­han­gi­kat­ký­mad­de­le­ri­nin­ne­ka­dar­kul­la­nýl­dý­ðý­ný­bi­le­bi­li­yo­ruz.­Bu­da­tü­ket­ti­ði­miz­ü­rü­nü­ta­ný­ma­mý­zý­sað­lý­yor’’­de­di.­Prof.
Dr.­Alp­han,­don­dur­ma­lar­da­kat­ký­mad­de­si­kul­la­ný­mý­nýn­ge­rek­siz­ol­du­ðu­nu
be­lir­te­rek,­‘’Don­du­ru­la­rak­su­nu­lan­bir­gý­da­i­çin­ko­ru­yu­cu­kat­ký­yap­mak­ge­rek­siz.­Don­dur­mak,­en­i­yi­ko­ru­ma­yön­tem­le­rin­den­dir.­Kat­ký­mad­de­le­ri­ni­her­ü­rün­i­çin­ve­her­za­man­red­de­di­yo­ruz’’­di­ye­ko­nuþ­tu.
MAHALLEMDEKÝ
DONDURMACI
MEDÝCAL Park Hastanesi
Beslenme ve Diyet Uzmaný Gizem Keservuran,
paket dondurmalarda
kullanýlan katký maddeleri yüzünden tavsiye edilmemesi gerektiðini savundu.
Keservuran, raflarda görülen ürünlere
belirli bir raf ömrü verebilmek için birtakým gýda katký maddeleri kullanýldýðýný,
bunlardan bazýlarýnýn fazla bir miktarda
kullanýmýnýn zararlý olduðunu belirterek,
‘’Biz mümkün olduðu kadar ev yapýmýna
yakýn, üreticilerin kendilerinin yaptýðý,
daha az katký maddesi ekledikleri dondurmalarý, yani külah dondurmalarý
tercih etmeliyiz’’ diye konuþtu. Dondur ma la rýn sak lan ma
þartlarýnýn da önemli olduðunu kaydeden Keservuran, paketli olmasýna raðmen kapý önlerinde, dolaplarda muhafaza edilen dondurmalarýn güneþ ýsýsýna maruz kaldýðýný, bunun da
bozulmaya ve bakteri oluþumuna ortam hazýrladýðýný belirtti. Keservuran, ‘’Sütten yapýlmýþ
dondurma, bir bardak
süt te o lan kal si yu ma
yakýn deðerde bulunuyor. Bu yüzden çocuklarýmýza korkmadan yedirebileceðiz eðlenceli bir
besin kaynaðýdýr. Yýllardýr mahallelerimizde
bulunan dondurmacýlar gibi güvenilirliðini
bildiðimiz yerlerde üretilen dondurmalarý öneriyoruz’’ dedi.
SiyahMaviKýrmýzýSarý
SiyahMaviKýrmýzýSarý
Ü MÝT VÂR O LU NUZ: ÞU ÝS TÝK BAL ÝN KI LÂ BI Ý ÇÝN DE EN YÜK SEK GÜR SA DÂ ÝS LÂMIN SA DÂ SI O LA CAK TIR
56 yaþýnda ehliyet aldý
n ÇANAKKALE'NÝN Biga ilçesinde yaþayan 56 yaþýndaki Naciye Taþkýn, en büyük hayalini gerçekleþtirerek, ehliyet sahibi oldu. Ýlçedeki bir sürücü kursuna katýlan Taþkýn, kendisinden küçük 30 kadýnla
eðitim aldý. Kursu baþarýyla tamamlayan Taþkýn, sürücü belgesine kavuþtu. Taþkýn, ilerleyen yaþýna raðmen azimle çalýþtýðýný ve sýnavlarý yüksek puanlarla
geçtiðini söyledi. Ehliyetine kavuþtuktan sonra otomobil aldýðýný belirten Taþkýn, ‘’Þimdiye kadar arabamýz ve ehliyetimiz olmadýðý için bir yere gidemiyorduk. Eþimin ve hocamýn desteðiyle çok arzuladýðým ehliyetime kavuþtum’’ dedi. Çanakkale / aa
Y
3 EYLÜL 2010 CUMA
‘Akýllý Kart’ta nano güvenlik
n NÜFUS cüzdaný yerine geçecek olan ‘Akýllý
Kart’lar olaðanüstü güvenlik tedbirleriyle donatýldý.
Kiþiye özel parmak izinin yer alacaðý kartlara þimdi
de damar haritasý koyuldu. Bu yönteme baþvurmanýn gerekçesi, parmak izinin ikizlerde bile ayný olmasý sebebiyle, güvenlik duvarýnýn delinebileceði ihtimali. Onun yerine kiþiye has damar yapýsý okutuldu. Kartlarda kiþilerin kan grubu ve son bir yýlda geçirdiði hastalýklar yer alacak. Ankara / cihan
Dev yük gemisi Boðazdan geçti
Ýstanbul Boðazý’ndan 315 metre uzunluðunda yük gemisi geçti. Bugüne kadar Boðaz’ý geçen en uzun yük gemisi olan Bahama bayraklý “V. Kerkis” adlý gemiye
iki büyük römorkör eþlik etti. Çin’den gelen ve Ukrayna’ya giden geminin demir cevheri yükledikten sonra tekrar boðazdan geçeceði belirtildi. Yaklaþýk 10 yýl
önce 312 metre uzunluðunda yük gemisi, 30-40 yýl önce de 330 metre uzunluðunda tankerlerin geçtiði Ýstanbul Boðazý’ndan geçen en uzun gemi olan “V.
Kerkis”, Marmara Denizi’nden Karadeniz’e olan bu geçiþini yaklaþýk 2 saatte tamamladý. Ukrayna’ya boþ giden gemiye boðazdan geçiþi sýrasýnda bir kýlavuz
kaptan ile Türkiye’nin en büyük ve 130 tonluk 2 römorkörü eþlik etti. 1982 yýlý yapýmý ve 106 bin 771 grostonluk gemi, yaklaþýk 25 gün sonra tekrar geri dönerek
boðazlardan geçecek. 300 metreden uzun gemiler için kural gereði Denizcilik Müsteþarlýðý’ndan alýnan özel izinle Ýstanbul Boðazý’ndan geçen “V. Kerkis”, 150
bin dolarý römorkör hizmeti, 50 bini de diðer hizmetler için olmak üzere Türkiye’ye 200 bin dolar para býrakacak. Ýstanbul / cihan
Ramazan yakýnlaþtýrýyor
BERLÝN’DE ÝFTARA KATILAN ALMAN BAKAN, RAMAZAN
AYININ ÝNSANLARI YAKINLAÞTIRDIÐINI BELÝRTÝRKEN,
PAKÝSTAN’DA ZOR ÞARTLAR ALTINDA HAYATINI SÜRDÜREN
ÝNSANLARIN UNUTULMAMASI GEREKTÝÐÝNÝ SÖYLEDÝ.
ALMANYA Ýçiþleri Bakaný Thomas de Maiziere, üyesi olduðu Hýristiyan Demokrat Birlik
(CDU) partisinin Berlin eyalet teþkilatý tarafýndan verilen iftara katýldý. Bakan, Pakistan’da iftarlarýný zor þartlarda açan insanlarýn
unutulmamasý gerektiðini belirterek, insanlarý yakýnlaþtýran Ramazan ayýndan istifade edilmesi gerektiðini söyledi. CDU Berlin Eyalet Meclisi Grubu ve parti teþkilâtý baþkaný
Frank Henkel’in de hazýr bulunduðu iftara,
Türkiye baþta olmak üzere deðiþik ülkelerin
Berlin Büyükelçilik ve sivil toplum kuruluþlarýnýn temsilcileri dâvet edildi.
Ramazan ayýnýn insanlarýn yakýnlaþmasý için güzel bir fýrsat olduðunu söyleyen Bakan
Yaban koyunlarýna
aþýyla koruma
n TÜRKÝYE'DE Konya Bozdað’da koruma altýnda olan, Karaman ve Nallýhan’da tabiî hayata býrakýlan Anadolu yaban koyunlarýnýn hastalýklar sebebiyle azalan sayýsý aþýlarla yeniden arttýrýlacak. Doða Koruma
ve Millî Parklar Genel Müdürlüðü yetkilileri, KonyaBozdað’da bulunan yaban koyunlarýnda 2007 yýlýnda
paratüberküloz hastalýðý tesbit edildiðini hatýrlattý.
Hastalýk sebebiyle sahadaki yaban koyunu sayýsýnýn
hýzla azalmaya baþladýðýný anlatan yetkililer, konuyla
ilgili uzmanlarýn katýlýmýyla toplantýlar düzenlendiðini, bu toplantýlarda bölgede yeni doðan kuzularýn aþýlanarak hastalýðýn azaltýlabileceði konusunda görüþ
birliðine varýldýðýný ifade etti. Ankara / aa
162 metrede Azerî bayraðý
Dünyadaki arý ölümleri
Türkiye’de incelenecek
n SON yýllarda dünyanýn çeþitli bölgelerinde görülen toplu arý ölümleri, Hacettepe Üniversitesinde
düzenlenecek toplantýda masaya yatýrýlacak. Bir
çok ülkeden bilim adamýnýn bir araya gelerek oluþturduðu balarýsý koloni kayýplarýnýn önlenmesi için
oluþturulan COLOSS grubu, 5-6 Eylül tarihlerinde
üniversitenin Beytepe yerleþkesinde toplanacak.
39 ülkeden 81 bilim insanýnýn katýlacaðý toplantýda, arý ölümleriyle ilgili araþtýrmalar ve alýnmasý
gereken tedbirler tartýþýlacak. Ankara / aa
HABERLER
de Maiziere, “Müslümanlarýn Ramazan ayýnda gayrimüslimleri de misafir etmeleri
çok güzel bir gelenek. Hýristiyanlarýn da
Müslümanlarý bayram sofralarýna dâvet etmelerini isterdim. Uyum ve kaynaþmanýn
yemek masalarýnda gerçekleþeceðini deðiþik
vesilelerle belirtmiþtim” dedi.
Bakan de Maiziere, iftar öncesi yaptýðý konuþmada Pakistan’daki sel felâketinden etkilenen Müslümanlarýn bu yýl çok mutlu bir Ramazan geçirmediðini belirterek, “Her gün iftar
sofrasýný kuramayan, geleceði için endiþe duyan zor durumdaki insanlara yardým etmeliyiz. Alman hükümetinin de yardým çalýþmalarýný sürdürüyor” dedi. Berlin / cihan
Almanya Ýçiþleri Bakaný, Müslümanlarýn Hýristiyanlarý da iftara dâvet etmesini güzel bir gelenek olarak yorumladý.
n AZERBAYCAN'IN baþþehri Bakü’de, dünyanýn en
yüksek bayrak direðine, düzenlenen törenle Azerbaycan bayraðý çekildi. ‘’Devlet Bayraðý Meydaný’’nda
düzenlenen törene Cumhurbaþkaný Ýlham Aliyev ve
eþi milletvekili Mihriban Aliyeva katýldý. Cumhurbaþkaný Aliyev, merhum Cumhurbaþkaný Haydar
Aliyev’in Azerbaycan için yaptýðý çalýþmalardan ve
‘’Azerbaycan bayraðýna verdiði önemden’’ söz etti.
Bakü’nün her yerinden rahatlýkla görülebilen bayrak
direðinin yüksekliðinin 162, çapýnýn 3,2 metre ve aðýrlýðýnýn 220 ton olduðu belirtildi. Bakü / aa
Aç ayý, fabrikayý bastý
n RUSYA'NIN Sverdlovsk bölgesinde aç kalan ayý,
yiyecek bulmak için bir fabrikanýn kantinini tercih
etti. Yerel “Troy Den” gazetesi, Tizol fabrikasýnýn
kantinine giren ayýya acýyan aþçýlarýn hayvana yiyecek attýklarýný, daha sonra bekçilerle polise haber
verdiklerini yazdý. Görgü þahitlerinden Maksim Ilinyk, arkasýnda üniformalý kiþilerin bulunduðunu
hisseden ayýnýn kaçmayý baþardýðýný, ormanda izini kaybettirdiðini söyledi. Moskova / aa
Baz istasyonlarýnda artýk
halkýn duyarlýlýðý gözetilecek
n TÜKETÝCÝ Haklarý Derneði Genel Baþkaný Turhan Çakar, Ankara Ýnsan Haklarý Kurulu’nun ‘’baz
istasyonlarýnýn kuruluþu aþamasýnda halkýn duyarlýlýðýnýn gözönüne alýnacaðý’’ yönünde karar aldýðýný belirterek, bunun, baz istasyonlarý konusunda
bütün Türkiye’ye ‘’örnek olacak’’ bir karar olduðunu kaydetti. Çakar, ‘’Baz istasyonlarýndan rahatsýzlýk duyan ve þikâyetçi olan vatandaþlar, bu karara
dayanarak baþta belediyeler olmak üzere diðer ilgili
kurum ve kuruluþlara baþvuruda bulunabilecek’’
dedi. Çakar, Ankara Ýnsan Haklarý Kurulunun, Tüketici Haklarý Derneði ve vatandaþlardan gelen
baþvurularý deðerlendirdiðini ve Gazi Üniversitesi
Týp Fakültesi Biyofizik Ana Bilim Dalý, Ankara Üniversitesi Týp Fakültesi Temel Týp Bilimleri Bölümü Biyofizik Ana Bilim Dalý, Ankara Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi Dekanlýðý ve TÜBÝTAK’tan
görüþ istediðini anlattý. Çakar, kurulun bir dizi
prensip kararý aldýðýný belirterek, “ilgili ve yetkili
kurum ve kuruluþlar, baz istasyonlarýnýn kuruluþu
aþamasýnda halkýn duyarlýlýðýný gözönüne alacak”
ifadelerini kullandý. Ankara / aa
SiyahMaviKýrmýzýSarý

Benzer belgeler