İngilizce Günlük Konuşma Dili Kitapçığı

Transkript

İngilizce Günlük Konuşma Dili Kitapçığı
ERASMUS+ PROGRAMME
ERASMUS+ PROGRAMI
ICT and Language Based
Socio-Cultural Synergy Project
ICT Ve Dil Tabanlı
Sosyokültürel Sinerji Projesi
DAILY SPEECH PATTERNS
BOOKLET
GÜNLÜK KONUŞMA
KALIPLARI KİTAPÇIĞI
ERASMUS+ PROGRAMME
ICT and Language Based
Socio-Cultural Synergy Project
DAILY SPEECH PATTERNS BOOKLET
"Bu proje T.C. Avrupa Birliği Bakanlığı, AB Eğitim ve
Gençlik Programları Merkezi Başkanlığınca (Türkiye
Ulusal Ajansı, http://www.ua.gov.tr) yürütülen Erasmus+ Programı (Hayatboyu Öğrenme veya Gençlik
Programı) kapsamında ve Avrupa Komisyonu'ndan
sağlanan hibeyle gerçekleştirilmiştir. Ancak burada
yer alan görüşlerden Türkiye Ulusal Ajansı veya
Avrupa Komisyonu sorumlu tutulamaz."
ERASMUS+ PROGRAMI
sosyokulturelsinerji.weebly.com
[email protected]
0 242 6513001
Yelten Mahallesi, Korkuteli/Antalya
TÜRKİYE
sosyokulturelsinerji.weebly.com
[email protected]
+90 242 6513001
Yelten Town, Korkuteli/Antalya
TURKEY
ICT Ve Dil Tabanlı
Sosyokültürel Sinerji Projesi
GÜNLÜK KONUŞMA KALIPLARI KİTAPÇIĞI
Greetings
/
Selamlaşmalar
►HELLO
Hello! (Merhaba)
Hi! (Selam)
Hey! (Hey!)
Hi there! (Merhaba)
Hello there! (Merhaba)
Good morning! (Günaydın)
Good afternoon! (Tünaydın)
Good evening! (İyi akşamlar)
Good night! (İyi geceler)
Greetings
►HOW ARE YOU?
How are you? (Nasılsın?)
How are you doing? (Nasılsın?)
How is it going? (Nasıl gidiyor?)
How are things? (Durumlar nasıl?)
What's new? (Ne haber?)
What's up? (Ne var ne yok?)
What's going on? (Neler yapıyorsun?)
Where have you been? (Nerelerdesin?)
Where have you been hiding yourself? (Nerelerde gizleniyordun?)
Are you doing OK? (İyi misin?)
How are you feeling? (Kendini nasıl hissediyorsun?)
How's the world treating you? (Hayatla aran nasıl?)
How's business? (İşler nasıl?)
What's happening? (Hayatında ne olup bitiyor?)
How's everything (Vaziyet nasıl?)
/
Selamlaşmalar
Greetings
/
Selamlaşmalar
► I'M FINE
Thanks, I am fine (Sağol, iyiyim)
Fine (İyiyim)
Great! (Harika)
All right (Fena değil)
I am OK (İyiyim)
Cool! (Bomba gibiyim)
I am cool! (Harikayım)
Could be better (Daha iyi olabilirdi)
Not bad (Fena değil)
So so (Eh, şöyle böyle)
Not so great (O kadar da iyi değil)
Not so hot (Pek iyi sayılmaz)
I've been better (Daha iyiydim)
Greetings
► GOOD-BYE
Good-bye (Allahaısmarladık)
Good day (İyi günler)
Good evening (İyi akşamlar)
Good night (İyi geceler)
Good-bye until later (Bir dahaki sefere kadar hoşçakal)
See you (Görüşürüz)
See you soon (Yakında görüşürüz)
See you later (Sonra görüşürüz)
I'll see you real soon (Çok yakında görüşürüz)
See you tomorrow (Yakın görüşürüz)
See you next time (Bir dahaki sefere görüşürüz)
Let's get in touch (Görüşelim)
It was good to see you (Seni görmek güzeldi)
Don't forget to call (Aramayı unutma)
/
Selamlaşmalar
Introductions
/
Tanıştırmalar
►THIS IS ZEYNEP
This is my friend Zeynep (Bu arkadaşım Zeynep)
I'd like you to meet my friend John (Sizlere arkadaşım John?u tanıştırmak istiyorum)
Mary, this is Ahmet. Ahmet, Mary (Mary, bu Ahmet. Ahmet, bu Mary)
Let me introduce you my friend Michael (Size arkadaşım Michael?ı tanıştırıyım)
Have you met before? (Siz daha önce tanışmışmıydınız?)
Jack, do you know Mary? (Jack, Mary?yi tanıyor musun?
Do you know eachother? (Birbirinizi tanıyor musunuz?)
Mary, shake hands with the president (Mary, başkanla el sıkış)
Have you two been introduced? (Sizi tanıştırdılar mı?)
Jack, this is the man I was telling you about (Jack, bu sana bahsettiğim kişi)
Let me introduce you myself (Size kendimi tanıtıyım)
Travel
► PLANE (UÇAK)
Is it direct? (Direk uçuş mu?)
How much luggage can I carry on? (Ne kadar bagaj alabilirim?)
How long is the layover? (Bekleme süresi ne kadar?)
When does the next flight leave? (Bir sonraki uçuş ne zaman?)
What's the departure time? (Hareket saati ne zaman?)
When does the plane get here? (Uçak buraya ne zaman varır?)
What's the arrvial time? (Varış ne zaman?)
When will I make my connection? (Ne zaman aktarma yapacağım?)
I have to cancel my flight (Uçuşumu iptal etmek zorundayım)
I lost my luggage (Bagajımı kaybettim)
My luggage is missing (Bagajım kayıp)
The flight has been delayed (Uçuş iptal edildi)
The flight has been moved to gate M2 (Uçuş M2 kapısına yönlendirildi)
The flight is overbooked (Uçakta koltuk sayısından fazla yolcu var)
May I see your boarding pass? (Biniş kartınızı görebilir miyim?)
/
Seyahat
Customs
/
Gümrük
► CUSTOMS (GÜMRÜK)
How much currency are you bringing into the country?
(Ülkeye ne kadar para getiriyorsunuz?)
Do you have anything to declare?
(Gümrüğe tabi birşeyiniz var mı?)
May I see your passport?
(Pasaportunuzu görebilir miyim?)
Do you have your visa?
(Vizeniz var mı?)
Please place your suitcases on the table
(Lütfen çantalarınızı masanın üstüne koyun)
We should examine your purse
(Cüzdanınızı incelememiz gerekiyor)
What's the nature of your trip?
(Seyahatinizin içeriği nedir?)
What's the purpose of your visit?
(Ziyaretinizin amacı nedir?)
How long do you plan on staying?
(Ne kadar kalmayı planlıyorsunuz?)
Bus
► BUS (OTOBÜS)
Is it direct? (Direk mi?)
Is there a layover? (Mola var mı)
Do we stop for the meals? (Yemek molası verilecek mi?)
Can I check my baggage through? (Bagajımı emanete bırakabilir miyim?)
Can I reserve a seat in advance? (Önceden yer rezervasyonu yapabilir miyim?)
Is the bus on time? (Otobüs zamanında hareket edecek mi?)
Is anyone sitting here? (Burada kimse oturuyor mu?)
What is the fare? (Ücret ne kadar?)
Could I have a transfer, please? (Bir transfer bileti alabilir miyim?)
Does this bus go to downtown? (Bu otobüs şehir merkezine gidiyor mu acaba?)
How far does this bus go? (Bu otobüs nereye kadar gidiyor?)
Could you let me know when we get to Aksaray? (Aksaraya geldiğimizde bana
haber verebilir misiniz?)
Can you tell me where to get off? (İneceğim yeri bana söyleyebilir misiniz?)
Move to the rear, please? (Arkaya ilerleyin, lütfen?)
/
Otobüs
Taxi
/
Taksi
► TAXI (TAKSİ)
Where to? (Nereye?)
Where to, buddy? (Nereye abi?)
Where to, lady? (Nereye bayan?)
I am not on duty (Şu an çalışmıyorum?)
Mind if I smoke? (Sigara içmemin bir sakıncası var mı?)
It's rush hour. I can't go to the airport now. (Şu an trafik çok kötü. Havaalanına
gidemem)
To the airport and please be quick!
(Havaalanına gidiyoruz, lütfen çok acele edin!)
The train station and make it quick! (Tren istasyonuna çek ve acele et!)
Slow down! (Yavaşla!)
There is no need to hurry (Acele etmemize gerek yok)
Please drive safely (Lütfen aracı emniyetli bir şekilde sür)
Is smoking allowed? (Sigara içiliyor mu?)
I'm allergic to smoke (Sigaraya karşı alerjim var)
Do you have change for twenty? (Yirmi dolar bozuğun var mı?)
Keep the change! (Üstü kalsın)
I want a receipt (Fiş istiyorum)
Watch out! (Dikkat et!)
Look out! (Dikkatli ol!)
We've missed the exit (Çıkışı kaçırdık)
We?re lost (Kaybolduk)
Accommodation /
►I NEED A ROOM
I need a room please? (Bir oda rica edecektim?)
I need a room with a single bed. (Tek yataklı bir oda istiyorum.)
I need a room with a double bed. (Çift kişilik bir oda istiyorum.)
Do you have any singles? (Tek kişilik odanız var mı?)
Do you have any vacancies? (Boş yeriniz var mı?)
A double, please? (Çift kişilik bir oda lütfen?)
Can I reserve a room? (Bir oda ayırabilir miyim?)
I have a reservation. (Rezervasyon yaptırmıştım.)
Double occupancy, please. (İki kişilik bir oda lütfen.)
I need a room with two single beds. (İki ayrı yataklı bir oda istiyorum.)
I need a room with a double bed. (İki kişilik yataklı bir oda istiyorum.)
We will need a crib for the baby. (Bebek için bir karyola istiyoruz.)
I'd like a room at the front. (Ön tarafa bakan bir oda istiyorum.)
I'd like a room at the rear. (Arka tarafta bir oda istiyorum.)
I'd like a room with a view of the sea. (Deniz manzaralı bir oda istiyorum.)
I'd like a room for the week. (Haftalık bir oda istiyorum.)
I'd like a wake-up call, please. (Uyandırma servisi istiyorum.)
Where is the ice-machine? (Buz makinesi nerede?)
Do you have a pool? (Havuzunuz var mı?)
What are the rates? (Ücretler nasıl?)
Is there a restaurant? (Lokanta var mı?)
Are pets allowed? (Evcil hayvanlar kabul ediliyor mu?)
When's the check-out? (Odayı ne zaman boşaltırsınız?)
I need to check out. (Ayrılmak istiyorum.)
I'd like a receipt. (Makbuz rica edebilir miyim?)
Konaklama
Shopping
/
Alışveriş
► WELCOME, MAY I HELP YOU?
May I help you? (Yardımcı olabilir miyim?)
Can I help you find something? (Birşey bulmanıza yardım edebilir miyim?)
Can I show you with something? (Size birşey gösterebilir miyim?)
Are you being helped? (Size bakan var mı?)
If I can help you, just let me know (Eğer yardım gerekirse haberim olsun)
What are you interested in? (Ne bakmıştınız?)
Are you looking for something in particular? (Belirli birşey mi arıyorsunuz?)
Do you have something specific in mind? (Aklınızda özel birşey var mı?)
What size do you need? (Kaç beden istiyorsunuz?)
Do you know what size you are? (Bedeninizi biliyor musunuz?)
That's on sale this week? (O bu hafta indirimde)
I've got just your size (Tam sizin bedeninize uygun birşeyimiz var)
Can I suggest this? (Size bunu önerebilir miyim?)
Do you need anything to go with that? (Bununla gidecek birşey ister misiniz?)
That looks nice on you (Üzerinizde güzel durdu)
That looks great on you (Üzerinizde harika durdu)
That's your colour (Tam sizin renginiz)
This is you (Sizi çok açtı)
How would you like to pay for this? (Bunu nasıl ödemek isterdiniz?)
Will that be cash or credit? (Nakit mi, kredi kartı mı?)
We don't have that in your size (Bunun size göre olan bedeni yok)
Whe don't have it in that colour (Bu renkte yok)
Shopping
► WHEN ARE YOU OPEN?
When are you open? (Ne zaman açıksınız?)
When do you open? (Ne zaman açıyorsunuz?)
What are your hours? (Çalışma saatleriniz nelerdir?)
I'm looking for something for my father (Babam için birşey bakıyordum)
It's a gift (Hediye olacak)
I don't know his size (Bedenimi bilmiyorum)
Can you measure me? (Bedenimi ölçebilir misiniz?)
Thank you, I'm just looking (Sağolun, sadece bakıyorum)
I'm just browsing (Sadece bir göz gezdiriyorum)
I can't make up my mind (Kafamı toparlayamıyorum)
Do you have this shirt in yellow? (Bu tişörtün sarısı var mı?)
Do you have these shoes in suede? (Bu ayakkabının süeti var mı?)
Have you got something less expensive? (Daha uzuz birşeyiniz var mı?)
It it on sale? (Bu indirimde mi?)
Where is the fitting room? (Elbise değiştirme kabini nerede?)
I'd like to try this on (Bunu denemek istiyorum)
It's too tight (Bu çok dar)
It's too loose (Bu çok geniş)
It's a little bit expensive (Bu biraz pahalı)
It's a little pricey (Bu biraz tuzlu)
Can you hold it for me? (Bunu benim için saklayabilir misiniz?)
Can I get it gift-wrapped? (Hediye paketi yapabilir misiniz?)
Would you please gift-wrap that? (Lütfen hediye paketi yapabilir misiniz?)
How much is it? (Kaç lira?)
How much does it cost? (Fiyatı ne kadar?)
/
Alışveriş
On the Telephone
/
Telefonda
► Hello!
Hello (Alo)
Michael residence (Michael?in evi)
This is John Black. (Ben John Black)
Mary, may I help you. (Ben Mary, yardımcı olabilir miyim?)
Mary speaking. (Ben Mary)
Who do you want to talk to? (Kiminle konuşmak isterdiniz?)
Who do you want to speak with? (Kiminle konuşmak istiyorsunuz?)
May I tell her who is calling? (Ona kimin aradığını söyleyebilir miyim?)
Whom shall I say is calling? (Kim arıyor diyeyim?)
Let me page her. (Onu çağırayım.)
Just a second, I have another call. (Bir saniye, hatta başka biri var.)
Hang on a moment. (Bir saniye bekleyin.)
Hung on a second. (Bir saniye bekleyin.)
For whom are you holding? (Kiminle konuşmayı bekliyordunuz?)
Are you being helped? (Size yardım ediliyor mu?)
He is not in, would you like to call back? (Şu an burada değil, tekrar aramak
ister miydiniz?)
Could I take a message? (Not alabilir miyim?)
I really have to go now. (Kapatmam lazım)
Can I call you back? (Seni daha sonra arayabilir miyim?)
What is the area code for New York? (New York?un bölge kodu nedir?)
I can't get through this number. (Bu numaraya bağlanamıyorum.)
This telephone is out of order. (Bu telefon çalışmıyor.)
There is a probelem with the lines. (Hatlarda bir problem var.)
The number is busy. (Numara meşgul)
The number can't be reached at the moment. (Numaraya şu an ulaşılamıyor.)
Making Friend / Arkadaşlık Kurma
► MY BEST FRIEND
We?re like brothers. (Kardeş gibiyiz.)
He's my closest friend. (O benim en yakın arkadaşım.)
She's my best friend. (O benim en iyi arkadaşım.)
She's like a sister to me. (O benim bacım gibidir.)
We?re the closest friend. (En yakın arkadaşlarız.)
We?re pretty tight. (Oldukça yakınız.)
He's a dear friendb. (O değerli bir arkadaştır.)
What a character! (Ne tip ama!)
Ahmet is one of a kind. (Ahmet türünün tek örneğidir.)
We?re cut from the same cloth. (Aynı hamurdan yoğrulmuşuz.)
We?re like two peas in a pod. (Tıpatıp birbirimize benzeriz.)
MAY I JOIN YOU?
May I join you? (Size katılabilir miyim?)
Mind if I join you? (Size katılmamda bir sakınca var mı?)
Care to join us? (Bize katılmak ister misin?)
Is this seat taken? (Bu sandalye boş mu?)
What's your sign? (Burcunuz nedir?)
Do you come here often? (Buraya sık sık gelir misiniz?)
Do you have a light? (Ateşiniz var mı?)
Need a lift? (Sizi arabayla bırakayım mı?)
Are you going my way? (Yolumuz aynı mı?)
Going my way? (Yolumuz aynı mı?)
Where have you been all my life? (Şimdiye kadar nerelerdeydiniz?)
Health
/
Sağlık
► HE?S IN TOP FORM
She looks like a million bucks. (Çok sağlıklı görünüyor.)
I feel like a million dollars. (Kendimi çok iyi hissediyorum.)
I'm fresh as daisy. (Kendimi çok zinde hissediyorum.)
He's healthy as a horse. (Sağlık durumu çok iyi)
You are fit as a fiddle. (Turp gibisin.)
She looks tired. (Yorgun gözüküyor.)
You look like a hell. (Berbat görünüyorsun.)
He's a sight. (Pasaklı görünüyor.)
Are you all right.? (İyi misin?)
Do you feel all right? (Kendini iyi hissediyor musun?)
You look flushed. (Heyecanlı görünüyorsun.)
You look pale. (Solgun görünüyorsun.)
You are white as a ghost. (Hayalet gibi görünüyorsun.)
I am allergic to dogs. (Köpeklere alerjim var.)
I am allergic to polen. (Çiçek tozlarına alerjim var.)
My nose is stuffed up. (Burnum tıkalı.)
I can't breathe. (Nefes alamıyorum.)
Bless you. (Çok yaşa)
My eyes are puffy. (Gözlerim şişmiş.)
I am sick. (Hastayım.)
I am sick as a dog. (Çok fena hastayım.)
I feel terrible. (Kendimi çok berbat bir halde hissediyorum.)
Health
► HE?S IN TOP FORM
I feel sick to my stomach. (Midem bulanıyor.)
I feel nauseous. (Midem bulanıyor.)
I have a headache. (Başım ağrıyor.)
I have a migraine. (Migrenim var.)
I am so dizzy. (Başım çok fena dönüyor.)
I need a nap. (Biraz şekerleme yapmam lazım.)
My head is pounding. (Başım zonkluyor.)
Is it caching? (Bulaşıcı mı?)
Does it hurt when I touch? (Dokunduğumda acıyor mu?)
Have you had this problem before?
How long have you had this problem? (Ne zamandır bu şikayetiniz var?)
I have a pain in my back. (Sırtımda bir ağrı var.)
My ankle is swollen. (Bileğim şiş.)
I am bleeding. (Kan kaybediyorum.)
I feel weak. (Kendimi güçsüz hissediyorum.)
It hurst after I eat. (Yemekten sonra ağrıyor.)
I have been throwing up. (Kusuyorum.)
I lose my dinner. (Kusuyorum.)
I am really sleepy. (Çok uykusuzum.)
/
Sağlık
Business
/
İş Meseleleri
► BAŞVURU FORMLARINDA
Name (İsim)
Phone (Telefon)
Address (Adres)
Preious occupation (Önceki iş)
Income level (Gelir düzeyi)
Sex (Cinsiyet)
Gender (Cinsiyet)
Religion (Din)
DOB (Doğum tarihi)
Place of birth (Doğum yeri)
SSN (Sosyal güvenlik numarası)
Marital status (Medeni durum)
Account number (Hesap numarası)
Race (Irk)
Ethnic gruop (Etnik grup)
Age (Yaş)
What is the salary (Maaş ne kadar)
Is it part time or full time? (Tam gün mü yoksa yarım gün mü?)
What are the benefits? (Yan ödemeler nasıl?)
What are the hours? (Çalışma saatleri nelerdir?)
What are your qualification? (Ne gibi özellikleriniz var?)
What is your degree in? (Dereceniz nedir?)
May I see your resume? (Özgeçmişinize bakabilir miyim?)
Why did you leave your last job? (Son işinizden niye ayrıldınız?)
I'd like to file a complaint. (Bir şikayette bulunmak istiyorum.)
I know the work from A to Z. (İşle ilgili herşeyi biliyorum.)
It is not in my job description. (Bu benim iş tanımımın içinde yer almıyor.)
Money
► I AM IN RED
I'd like to apply for a loan. (Kredi için başvurmak istiyorum.)
I'd like to mortgage my home. (Evimi ipotek ettirmek istiyorum.)
I'd like to open a savings account. (Tasarruf hesabı açtırmak istiyorum.)
I'd like close out my savings account. (Tasarruf hesabı kapatmak istiyorum.)
Where is teh automatic teller machine? (Bankamatik nerede?)
Press your PIN number here. (PIN numaranızı buraya girin.)
Enter your personal identification number. (Kişisel kimlik numaranızı girin.)
Tens and twenties please. (Onluk ve yirmilik olsun lütfen.)
I'd like to cash a check. (Bir çek bozdurmak istiyordum.)
I'd like to make a deposit. (Mevduat yaptırmak istiyorum.)
I'd like to transfer money into my savings account. (Tasarruf hesabıma para
havale etmek istiyorum.)
I'd like to make withdrawal. (Para çekmek istiyorum.)
What is the interest rate? (Faiz oranları nedir?)
I'd like to buy some foreign currency. (Biraz döviz almak istiyorum.)
Do you have bank by mail? (Posta yoluyla işlem yapabilir miyim?)
Can you give me a new banking card? (Bana yeni bir banka kartı verir misiniz?)
I need some change. (Biraz bozuk paraya ihtiyacım var.)
I need a roll of quarters. (25 centlik bozuk para istiyorum.)
You are overdrawn. (Hesabınızdaki miktardan daha fazla para çekmişsiniz.)
/
Para
Education
/
Eğitim
► I HAVE TO STUDY
I have to study. (Ders çalışmam lazım.)
I have got a midterm tomorrow. (Yarın ara sınavım var.)
I have got a big test tomorrow. (Yarın büyük bir sınavım var..)
Could you explain that again? (Bunu tekrar açıklayabilir misiniz?)
I still don't understand. (Hala anlamıyorum.)
I don't understand your English. (İngilizce konuşmanızı anlamıyorum.)
When's the final exam? (Genel sınav ne zaman?)
When is the midterm? (Ara sınav ne zaman?)
What will the test cover? (Sınavda neler çıkacak?)
What's on the test? (Testte neler sorulacak?)
Can you tell me what grade I'm getting? (Kaç aldığımı söyleyebilir misiniz?)
What's the grading curve? (Not ortalaması nasıl?)
Can I talk to you about my grade? (Sizinle notum hakkında konuşabilir miyim?)
When will we have to turn our homework? (Ödevimizi ne zaman teslim etmemiz
gerekiyor?)
Will there be a quiz? (Yoklama olacak mı?)
What text are required? (Hangi kitaplar gerekiyor?)
How can I help my kid with the homework? (Çocuğuma ödevle ilgili nasıl
yardımcı olabilirim?)
She's having a hard time with the homework. (Ödevleri yaparken çok zorlanıyor.)

Benzer belgeler

Slayt 1 - ICT ve Dil Tabanlı Sosyokültürel Sinerji

Slayt 1 - ICT ve Dil Tabanlı Sosyokültürel Sinerji I am bleeding. (Kan kaybediyorum.) I feel weak. (Kendimi güçsüz hissediyorum.) It hurst after I eat. (Yemekten sonra ağrıyor.) I have been throwing up. (Kusuyorum.) I lose my dinner. (Kusuyorum.) I...

Detaylı

greetings (selamlaşmalar)

greetings (selamlaşmalar) I need a room please? (Bir oda rica edecektim?) I need a room with a single bed. (Tek yataklı bir oda istiyorum.) I need a room with a double bed. (Çift kişilik bir oda istiyorum.) Do you have any ...

Detaylı

I SPEAK ENGLISH, THEREFORE I AM!

I SPEAK ENGLISH, THEREFORE I AM! Well, Kevin, it is really good to see you, but I really must go.( Kevin seni görmek çok güzeldi fakat gitmem lazım) I’ll let you go now. (Tamam, şimdi yakandan düşüyorum) I won’t keep you any longe...

Detaylı

NOW IT IS TIME TO SPEAK ENGLISH!

NOW IT IS TIME TO SPEAK ENGLISH! For whom are you holding? (Kiminle konuşmayı bekliyordunuz?) Are you being helped? (Size yardım ediliyor mu?) He is not in, would you like to call back? (Şu an burada değil, tekrar aramak ister miy...

Detaylı