MONA HATOUM, TÜRKİYE`DEKİ İLK KİŞİSEL SERGİSİYLE ARTER

Transkript

MONA HATOUM, TÜRKİYE`DEKİ İLK KİŞİSEL SERGİSİYLE ARTER
 MONA HATOUM, TÜRKİYE’DEKİ İLK KİŞİSEL SERGİSİYLE ARTER’DE
ARTER, çağdaş sanatın öncülerinden Mona Hatoum’u ağırlıyor. 17 Mart Cumartesi
günü ARTER’de açılacak “Hâlâ Buradasın” başlıklı sergi, Hatoum’un Türkiye’deki
ilk kişisel sergisi olacak.
Emre Baykal küratörlüğünde gerçekleşen sergi, sanatçının 1990’lardan bu yana
ürettiği 30’dan fazla işi bir araya getiriyor. Hatoum ayrıca İstanbul’da bir süre kalıp
yerel üreticiler ve atölyelerle işbirliği yaparak, bu sergi için, Vehbi Koç Vakfı
desteğiyle yeni işler de üretti.
Beyrut’ta doğmuş Filistin kökenli bir İngiliz sanatçı olan Mona Hatoum, yerleştirme,
heykel, video, fotoğraf ve kağıt üzerine çalışmalar gibi çeşitli mecralar ve çoğunlukla
alışılmışın dışında yöntemler kullanarak, günümüz dünyasını kuşatan tedirginlik
hissini araştıran şiirsel ve bir o kadar da politik işler üretiyor. “Hâlâ Buradasın”, bu
yoğun üretimin son yirmi yılına kapsamlı bir bakış sunuyor ve Hatoum’un ev/yurt ve
yerinden edilme; yakınlık ve mesafe; kayıp ve ayrılık; kurumsal iktidar yapıları; tehdit
altındaki insan bedeni gibi konulara odaklanan çalışmalarından yaptığı alıntıları bir
araya getiyor.
ARTER’deki sergi, başlığını Mona Hatoum’un yapıtlarından biri olan Hâlâ
Buradasın’dan alıyor. 1994 tarihli bu yapıt, 2006’da Arap harfleriyle ikinci kez
üretilmiş olsa da, her iki versiyonda da, portre formatında bir duvar aynası üzerine
kumlama yöntemiyle aynı cümle yazılıdır. Yapıtın karşısına geçtiğinde izleyicinin
gördüğü ayna yüzeyine işlenmiş olan “Hâlâ buradasın” cümlesi sanatçının kendi
ifadesiyle, varolmanın, hayatta kalmış olmanın teyidi gibidir. Ama insanın güvenini
tazeleyen bu onaylamanın özünde, süregiden tekinsiz bir durum ve tehlike ihtimali
karşısında sağ kalmış olmanın tanıklığı vardır.
Sergi, Hatoum’un son dönem işlerinden biriyle açılıyor: 2011 tarihli Bunker, çelik
kutu profillerden yapılmış yirmi iki adet modülden oluşan bir yerleştirme. Hatoum,
ARTER’deki sergi için bu parçalar arasından altı tanesini seçerek sergi mekânına
yayılacak şekilde bir araya getirdi. Yüzeyleri kesilerek veya yakılarak tahrif edilmiş
modüller, savaşta hasar görmüş, enkaz halindeki binalar gibi görünüyorlar. Her yerde
rastlanabilecek binalara benzeseler de, bu yapıların çoğu, Hatoum’un doğup
büyüdüğü şehir olan Beyrut’taki gerçek binalara gönderme yapıyor.
Mona Hatoum, ARTER’deki sergisi için yeni yapıtlar da üretti. Bunlardan biri, tüm
dünyayı bir tehlike bölgesi olarak haritalandıran bir halı. Sarı sismik dalgalarla
kuşatılmış bir dünyayı dilimler halinde kıran Shift (2012) adlı bu iş, yalnızca belli bir
bölgeyi değil, bütün dünyayı tehdit eden çok büyük bir tehlikeyi veya küresel bir
felaket riskini yansıtıyor. Shift, resmettiği haritanın topografik bütünlüğünü bozuyor
ve günümüzün küresel anlamda tehdit oluşturan çevre felaketlerini çağrıştırmanın
yanısıra, bütün dünyayı her an nişan alınıp yok edilebilecek potansiyel bir hedef
tahtası olarak gösteriyor.
Hatoum’un ARTER’deki sergi için özel olarak tasarladığı bir diğer yapıt olan Kapan
(2012), İstanbul’da, Cam Ocağı Vakfı ve Birim Metal’in işbirliğiyle üretilen bir
yerleştirme. Kapan, tamamlanmamış binalardan aşina olduğumuz inşaat
demirlerinden yapılmış kafeslerden oluşuyor. Her birinin boyutu bir diğerinden biraz
farklı, ama beşi de ortalama insan boyuna göre ayarlanmış. Dikey olarak, ancak
hafifçe eğik yerleştirildikleri için güvenilmez ve dengesiz oldukları izlenimini
uyandırıyorlar. Her bir demir kafesin içinde, kırmızı camdan, kırılgan, amorf nesneler
var: Sanki tuhaf, tanımsız yaratıklar ya da beden parçaları kendi kafeslerinin içine
hapsedilmiş gibi.
“Hâlâ Buradasın”da Hatoum’un geniş kitlelerce bilinen Silence (1994), Deep
Throat (1996), Grater Divide (2002), Misbah (2006–2007), Globe (2007) ve Worry
Beads (2009) gibi işlerinin yanında, 1985 tarihinde Brixton’da (Londra)
gerçekleştirdiği Roadworks başlıklı performansının video dokümantasyonuna da yer
veriliyor.
Serginin kitabında, küratör Emre Baykal’ın çerçeve metninin yanında, Edward W.
Said’in daha önce Hatoum’un başka bir sergisi için kaleme almış olduğu denemesi ve
Kirsty Bell’in Hatoum’un sanatsal üretimindeki farklı hatları ele aldığı yazısı
yayımlanıyor. Kitapta ayrıca, ARTER’deki sergiden yerleştirme fotoğraflarının yanı
sıra, Hatoum’un metinlerde değinilen diğer işlerinin fotoğrafları da yer alıyor.
Serginin açılışı için İstanbul’da bulunan Mona Hatoum, 17 Mart Cumartesi günü
saat 16.00’da Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü’nde
bir konuşma da yapacak. Hatoum, konuşmasında 1980’lerden bugüne ürettiği işlere
genel bir bakış sunacak.
ARTER’de Mona Hatoum’un “Hâlâ Buradasın” başlıklı sergisi 27 Mayıs Pazar
gününe kadar devam edecek.
“Hâlâ Buradasın”
MONA HATOUM
17 Mart–27 Mayıs 2012
ARTER - sanat için alan
ARTER’in açık olduğu gün ve saatler:
Salı–Perşembe
11:00–19:00
Cuma, Cumartesi ve Pazar
12:00–20:00
Mekân Pazartesi günleri kapalı.
ARTER sergilerine giriş ücretsizdir.
ARTER - sanat için alan
İstiklal Caddesi No: 211, Beyoğlu
Daha fazla bilgi için : www.arter.org.tr
Mona Hatoum kimdir?
Mona Hatoum’un sanatsal kariyeri, 1980’lerde ürettiği, yoğun bir biçimde bedene
odaklanan video ve performans işleriyle başlar. Sanatçı 1990’lı yılların başından
itibaren, izleyiciyi estetik çekiciliğiyle büyüleyen, aynı zamanda da tekinsizlik hissi ve
tehlike ihtimaliyle karşı karşıya bırakan büyük ölçekli yerleştirmeler üretmeye yönelir
Heykellerinde ev içine dair gündelik nesneleri, yabancı, tehditkâr ve bazen de
tehlikeli nesnelere dönüştürür. Sanatçı, kendi bedeninin içine yaptığı endoskopik
yolculuklardan faydalanan Corps étranger (1994), Deep Throat (1996) gibi
yerleştirmelerinde, insan bedeninin kendisini de yabancılaştırır. Homebound (2000)
ve Undercurrent (2004) gibi işlerinde kullandığı elektrik akımıyla hem fiziksel hem de
psikolojik bir gerilim yaratır. Tehdit hissiyle sürrealist bir mizahı iç içe ören bu işler,
izleyiciyi hem duygusal hem de entelektüel düzeyde içine çeker. Sprague Chairs
(DOWN TOOLS) (2001) ve Jardin Public (1993) gibi daha küçük ölçekli heykellerinde
ise Hatoum, kişisel çağrışımları olan bulunmuş nesneler kullanarak mahrem bir
düzeyde baştan çıkarıcı ve şiirsel işler üretir.
1952’de Beyrut’ta (Lübnan) Filistinli bir aileden dünyaya gelen Mona Hatoum,
Londra ve Berlin’de yaşıyor. Katıldığı grup sergileri arasında, The Turner Prize
(1995), Venedik Bienali (1995 ve 2005), İstanbul Bienali (1995 ve 2011), Documenta
XI, Kassel (2002), Chicago Çağdaş Sanat Müzesi (1997), New York Çağdaş Sanat
Müzesi (1998), Castello di Rivoli, Turin (1999), Tate Britain, Londra (2000),
Hamburger Kunsthalle, Kunstmuseum Bonn, Magasin 3, Stockholm (2004) ve
Sydney Çağdaş Sanat Müzesi’ndeki (2005) sergiler yer alıyor. Son dönemde
gerçekleştirdiği sergiler arasında “Measures of Entanglement” (UCCA, Beijing, 2009),
“Interior Landscape” (Fondazione Querini Stampalia, Venedik, 2009), “Suspendu”
(Musée d’Art Contemporain du Val-de-Marne, MAC/VAL, Vitry, Fransa, 2009-2010),
“Witness” (Beyrut Sanat Merkezi, 2010) ve “Le Grand Monde” (Fundaciòn Marcelino
Botìn, Santander, 2010) bulunuyor. Münih’teki Sammlung Goetz’de düzenlenen
kişisel sergisi ise 5 Nisan’a kadar devam ediyor.
2011 yılında dünyanın önde gelen çağdaş sanat kurumlarından olan Joan Miró Vakfı
tarafından verilen Joan Miró Ödülü’nün sahibi olan Mona Hatoum’un bu kapsamdaki
kişisel sergisi 2012 yılında Barselona’daki Fundació Joan Miró’da gerçekleşecek.

Benzer belgeler