Büyümenin sonu gözükmüyor - Holz

Transkript

Büyümenin sonu gözükmüyor - Holz
Türkçe özel baskı
Deutscher Holz-Anzeiger
Deutsche Holzwirtschaft
Der Holzkäufer
ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ GAZETESİ
Eylül 2013
Deutsche Holz-Zeitung
Deutscher
Holzverkaufs-Anzeiger
139. basım yılı · Özel baskı
Büyümenin sonu gözükmüyor
Bugün ile
5 ila 9 Ekim arasındaki »Ağaç işleme makinesi/Intermob 2013'de« de ziyaretçi sayısında artış beklenmektedir
Mobilya üretimi
Ahşap maddesi
Ve tık yaptı
Bu yıl ahşap madde alanına, Unilin ve Egger'in mobilyadaki yeni
tık birleşimi, mobilya plakalarının
iki taraflı senkron gözenekleri ve
Türkiye'den gelen Kastamonu Entegre'nin Hot-coating yüzeyi gibi
heyecan verici birkaç yenilikle karşılaşmış bulunmaktayız.
Sayfa 4
Değeri yüksek yakma
teknolojisinin önemi
gittikçe artıyor
fi. 2013, önceki 2010 (+%9,2) ve
2011 (+%8,8) yıllarında kaydedilen güçlü büyümelerden sonra bir rekor yılı niteliğinde değildir. Zaten 2012'de de %2,2'lik
fiili artış beklentilerin altında
kalmıştı. Türk Hükümeti ve
kredi sağlayıcı Euler Hermes
2013'te %4'lük artış beklemektedirler. Ülkedeki karmaşa ve
Türk Lirası'nın değer kaybı açısından bunu gerçekçi bulmayan
çok sayıda sesler yükselmektedir. Fakat bu Türk mobilya sanayisini çok etkilememiş gibi gözüküyor. Sektör bu yıl için %13
üretim artışı beklemektedir. 5
ila 9 Ekim arasında İstanbul’da
gerçekleşen „Ağaç işleme makinesi/Intermob“ çift fuarına yönelik beklentiler de olumludur.
Türk mobilya sanayi gelecek beş yıl içinde ilk on üretici uluslardan biri olmak
istiyor. Beyan edilen hedef budur ve koşullar buna uygundur. Gelişmekte olan
genç ülke nüfusunun ev ve ev eşyalarına
ihtiyacı vardır. Fakat büyük kuruluşlar
çoktandır yerli pazarla yetinmeyip diğer
Belçika şirketi Vyncke dünya çapındaki ahşap malzeme sanayilerine
enerji üniteleri sunmaktadır.
Sayfa 6
Makine teknolojisi
Şekillendirme daire
testeresi marangozluğun göz bebeği olmaya devam ediyor
Georgsmarienhütte, Schwarberg
Gausann'da Altendorf 'un yeni
„F 45'i“ merkezi görevler üstlenmektedir.
Sayfa 14
Daha çok otomasyona
adım adım
Özellikle hafta sonu fuar yoğun bir şekilde
ziyaret edilmektedir.
ülkelerde de pazar arayışına çıkmışlardır. Bu nedenle Alferno, Boytaş, Bellona,
Çilek, Doğtaş, İpek, İstikbal, Kilim, Tepe
ve Yataş gibi isimler çoktandır sınırların
ötesinde de tanınmaktadır. Azerbaycan,
Irak, İran ve Suriye gibi komşu ülkelere
çok ihraç edilmektedir. Bunun yanında
Türkmenistan, Suudi Arabistan ve Rusya
gibi yakın ülkelere de ihraç edilmektedir
Ama aynı zamanda Avrupa'ya, Almanya
başta olmak üzere, Fransa, Hollanda ve
İngiltere'ye de teslimat yapılmaktadır.
Sektör bunu yaparken güçlü bir tedarik sanayisine sırtını dayamış durumdadır. Özellikle ahşap sektörü son yıllarda
kapasitesini oldukça yükseltmiştir. Diğerlerinin yanı sıra Kastamonu Entegre, Yıldız kardeşlerin (Starwood, Yıldız
Sunta, Yıldız Entegre) şirketi, Orma ve
Teverpan bunların arasındadır. Türk üreticiler menteşe alanında da çok güçlüdür.
Almanya'da da yerleşkesi bulunan Samet
artık dünya çapında bir firmayken, Star
Mutfak, Tempo Metal, Mepa, Array veya
Mesan gibi firmalar ülke dışında da tanınmaktadır.
Fakat Türkiye'nin sunduğu şeyler sadece tedarik ürünleri alanı ile de sınırlı
olmayıp, boğazdaki ülkenin ahşap işleme
makinesi alanında da önemli üreticileri
bulunmaktadır. Örnek olarak İstanbul’daki Turanlar firmasını vermek gerekir.
Şirket kenar ve Postforming ünitelerinin
yerli üreticisi olarak başı çekmektedir.
İstanbul’daki Törk Makine plaka ayırma
makinesi üreticisi olmakla birlikte Alman
Wemhöner ve Venjakob gibi yabancı firmaların da bayiliğini üstlenmektedir. Üstünkarli şirketi Türkiye'de testere ünitesi
tekniğinde lider konumdadır ve piyasanın
zirvesindedir. Aile tarafından yönetilen
İzmirli şirket, iki tesisini Almanya'da kurmuştur.
Yukarıda adı geçen firmaların hepsi 5
ile 9 Ekim arasında ahşap işleme makineleri ve tedarik ürünleri ikili Türk fuarı „Ağaç işleme makinesi/Intermob'ta“
görücüye çıkacaklardır. Çok sayıda yerli
firmanın yanında, özellikle Türkiye pazarındaki büyümeden kendine pay çıkarmak isteyen yabancı firmalar da hazır bulunacaktır. Fuar organizatörü Reed Tüyap
Endüstri Fuarcılık A.Ş. (Türkçe yazılışına
dikkat!), toplam 900 kuruluşun sergiye
katılmasını beklemektedir. Bu önceki yıllara kıyasla büyük bir artış demektir. 2009
ve 2010'da 714 şirket ürün ve hizmetlerini sergilerken, 2011'de 23 ülkeden 741
firma ve son yılda 28 ülkeden 855 sergi
sahibi fuara katılmıştır. 2012'da sadece
Almanya'dan 54 firma katılmıştı ve bu da
Assmann büro mobilyası Melle
merkezine yeni C parçaları üretimine 13 milyon avro yatırım yaptı.
Sayfa 16
Mobilya’nın üzerine muz
nasıl gelmiş?
2
Köln'deki »Interzum'a« yönelik
memnun yüzler
3
»Ligna 2013«: Zor zamanlarda
iyi bir sonuç
3
Doğallığa giden bir akım kaplama
sektörüne yardımcı olabilir
7
10
»Salone 2013«: Ziyaretler iyiydi –
Moraller ise temkinli
12
Ahşap yapım makinesi –
ilke olarak eski bir tasarım
bir sene öncesine göre altı sayı arttığını
göstermektedir. Sergi açan kuruluşlar
Homag, Weinig ve Ima gibi üç büyüklerin
yanında Pallmann, Wemhöner, Altendorf,
Paul, Bürkle, Kuper, Grecon, Siempelkamp ve Dieffenbacher olmuştur. Tedarik
alanında Leitz ve Leuco kendini gösterirken, menteşe alanında Häfele, Würth ve
yüzey uzmanlığında Surteco, Süddekor ve
Impress'i görmek mümkündü.
Beklenen ziyaretçi sayısı 65 000'tir ve
bu da, 6904'ü yabancı olmak üzere önce-
ki yıldaki 61 543 ziyaretçi sayısı ile karşılaştırınca büyük bir artış demektir (2011:
53 847). Fuar organizatörü beklentilerini
fuarın daha çok önem kazanmasına ve
Türkiye'deki mobilya sanayisindeki olumlu gidişe dayandırmaktadır. „Gezi parkındaki gösteriler bitmiştir ve artık her şey
normale dönmüştür.“ Fuar organizatörü
bunun ekonomiye olumsuz yansıyacağını
düşünmemektedir. „Ağaç işleme makinesi“ 26. kez ve „Intermob“ 16. kez düzenlenmektedir.
HOLZ-ZENTRALBLATT
Altıncı kez Türkçe olarak
DİĞER KONULAR
Hindistan ekonomisi
yükselişte mi?
„Ağaç işleme makinesi/Intermob“ çift fuarı Türkiye'de şüphesiz bir numaradır. Sektörta
isim yapmış ve belli bir konumu olup Türk piyasasına girmek isteyen herkesin yolu bu
İstanbul fuarından geçmektedir. Şu sıralar sergi sahipleri ve ziyaretçi sayısı yıldan yıla
artmaktadır. Bu nedenle 2014'e kadar iki yeni fuar salonu da hizmete açılacaktır.
13
Yeni malzemeler eski doğramacının değişimini gerektiriyor
19
Aslında ahşap ve ahşap malzemesi alanında Avrupa makine ve tesis yapımında isim yapmış ve belli konumda olan her kuruluş İstanbul fuarında hazır bulunmuştur. Çoğunu, çok
sayıda Alman ve Avusturya şirketlerinin Türkiye'de başarılı işler yapmasını temin eden,
Göttingen'li GIM Export'un standında bulmak mümkündür. Wemhöner, Siempelkamp,
Grecon, Scheuch ve Pallmann gibi firmalar bundan faydalanıp memnuniyetle şunları
söylemektedirler: Hoş geldiniz.
Resimler: GIM Export (1), Fischer (3)
Alman Sektör Gazetesi “Holz-Zentralblatt” altıncı kez Türkçe yayınlanıyor. 24 sayfada Almanya ve Avrupa’daki
orman ve ağaç ekonomisi alanındaki
güncel gelişmeler Türk okurlara rapor
ediliyor. Bununla birlikte Alman ve Batı
Avrupalı şirketler yeni ürünleriyle Türk
pazarına tanıtılıyorlar. Bu arada yüzey
işleme veya imalat tekniği alanındaki
teknik gelişimlere de özel olarak değinilecektir. Baskı 7000 adet olarak yayınlanacaktır ve „Ağaç İşleme Makinesi/
Intermob“ (15-19 Ekim) çifte fuarında
stantlara ve ziyaretçilere ücretsiz olarak
dağıtılacaktır. Bununla birlikte 3600
nüsha ülkenin önemli mobilya imalatçılarına ve büyük iç dekorasyon şirketlerine birer adet gönderilecektir.
„Holz-Zentralblatt“ Almanca konuşu-
lan yerlerde orman ve ağaç ekonomisi
için en büyük sektör gazetesidir. Haftada 1 kez 12 000 adet basılarak yayınlanır. „Holz-Zentralblatt“ 10 000 aboneye
haftalık olarak posta yoluyla gönderilir.
www.holz-zentralblatt.com
Kaplamalar
Sayfa 2 · Holz-Zentralblatt
Eylül 2013
Mobilya’nın üzerine muz nasıl gelmiş?
Tropik meyvenin çok yıllık bitkisinden kazanılan, kaplama özellikli tasarımsal yüzeyler
cg. Muzun neden yamuk olduğu artık çoktan biliniyor olmalı.
Ancak, iki Fransız'ın yakın zamanda bu bitkinin gövdesinin
kullanımına yönelik geliştirdikleri yöntem, bu yıl Köln'deki „Interzum'un“ yenilikleri
arasında bulunmaktaydı. Tettnang'daki (Almanya) Europlac'ın
tasarımsal, doğal plakası „Green
Blade – Banana Trunk“, yüksek
ürün kalitesinden dolayı bu yıl
„Interzum award“ ile ödüllendirilmiştir.
O
rtaya koyduğu görüntüsü ve kıyaslanabilir malzeme özelliklerinden
dolayı Europlac'ın „Green Blade –
Banana Trunk'ın“ yüzey maddesi, „Muz
kaplama“ olarak da adlandırılmaktadır.
Fakat klasik kaplama imalatının tersine
bunun için ağaçlar kesilmemektedir, çünkü muz bitkisi (Musaceae) ağaç sınıfından olmayıp çok yıllık otsu bir bitkidir.
Odunsu olmayan, fakat alt yaprakların
yaprak ayasının boru şeklinde iç içe kıvrılması ile bir gövde görünümü sunar, yalancı bir gövde oluştururlar. Yani, işlenen
malzeme yetişen bir hammaddedir ancak,
bildiğimiz anlamda bir kaplama da değildir. Çünkü DIN 68 330 Alman normuna
göre kaplama ahşaptır. Yüzey tasarımında
kullanılan „Bambu kaplaması“ gibi diğer
doğal ürünler de bu tanım sorusu ile karşı
karşıya kalmaktadır. Bunun yanında diğer
üretim yöntemi seçenekleri de normda henüz açıklanmamaktadır.
Muzun döngüsü
Meyve hasadından sonra muz bitkisi
pala ile kesilir. Kök yumrusundan, sadece
bir kaç ayda 3 ile 5 veya 8 m'ye ulaşan ve
yine kırmızı-mor, kısa saplı bir çiçek veren yeni bir filiz yetişir. Muz tarlalarında
farklı yetişme evresinde bitkiler bulunur,
zira tropik iklimde meyveler yıl boyunca
hasat verebilirler. Bu nedenle yıl boyunca, bundan böyle „Green Blade – Banana
Trunk'un“ hammaddesini oluşturan, çok
miktarda biyo kütle atığı meydana gelir.
Günün birinde, vizyon sahibi Vladimir
Aynen „Zuri“ mobilyasında olduğu gibi
malzemeye uygun kenar da mevcuttur
(Tasarım: Carine Hayot).
Doku MDF formatına yatay şeklindedir
(Tasarım: Europlac/Röhr).
Resim: Fibandco/Richard Bord
Hayot ve Nicolas Cheminon'dan, hammaddeyi mantıklı bir şekilde kullanma ve
ondan, çevreye dost ve tasarımsal bir üretim maddesini edinme fikri doğdu. Hayot,
ailesinin nesiller boyunca muz üretimiyle
uğraştığı Fransız Karayip Adası Martinique'de doğmuştur. Mimar olan eşi, ilgili
sektörde hem ekolojik hem de estetik malzemeye ihtiyaç olduğuna dikkat çekmişti.
Daha önceleri Mühendis okulunda ders
veren Cheminon ise bilgileri ile katkıda
bulundu.
böyle her gün 500 ila 1000 muz ağacı gövdesi işlemden geçmektedir. Fibandco'ya
göre üretim için ne suya, ne de kimyasal
maddeye ihtiyaç yoktur. Süreç için gerekli
elektrik enerjisi tamamen fotovoltaik paneller ile sağlanmaktadır. Ayrıca, fabrikanın muz tarlasının merkezinde bulunması,
fosil enerji taşıyıcısının (Carbon footprint)
nakliye, lojistik ve kullanımını kolaylaştırmaktadır. Martinique Fransa'nın denizaşırı bir uzantısı olduğundan, örneğin
çalışma koşullarına yönelik tüm Avrupa
standartları burada da geçerlidir. Fibandco
Kurucuları'nın kalıcı büyüme stratejisi ve
vadettikleri istihdam nedeniyle üretim AB
tarafından teşvik edilmekte ve desteklenmektedir. Ancak kalıcılık fikri sadece iki
Firma kurucusu için değil de, gelişmiş iç
tasarım alanındaki müşteri için de önemli
bir rol oynamaktadır.
Muzun üst tabakası daha sonra, Europlac'ın Topolcany'deki (Slovakya) üretim
yerinde, PEFC sertifikalı, siyah MDF üzerine uygulanmaktadır. Europlac'ın ortak
yöneticisi Reinhold Röhr'e göre „Green
Blade – Banana Trunk“ tasarım, dokunuş,
kullanım olanakları ve kalıcılık konusunda gerçekten eşsiz bir üründür“. Babası
Josef Röhr 1994 yılında mobilya üretimini
devralarak şirketi kurmuştur. Bundan böy-
Uzun ömürlü ince katmanlar
Vladimir Hayot ve Nicolas Cheminon
2009'da Martinique'de, küçük Ducos topluluğunda, Fib & Co. (Fibandco) firmasını
kurmuşlardır. İlk önce, hasat edilen gövdeler ücret karşılığında muz tarlalarından toplanmaktadır. Ardından, yerinde
çürümeye bırakılmadan veya atık olarak
yakılmadan değeri yüksek maddesel kullanımdan („Upcycling“) geçirilmektedirler.
Sonrasında çalışanlar muz gövdelerini şeritler halinde kesip, onları renklerine göre
dizer ve 0,25 ila 0,35 mm kalınlığında
katmanlar olarak birleştirmektedirler. Bir
gövdeden yaklaşık 1 m2 „Green Blade –
Banana Trunk“ edinilmektedir. Bunda
Muz gövdeleri meyvelerin hasadından sonra yere yakın mesafede el ile kesilir, gövdeler toplanır ve doğrudan yakında bulunan görsel
işleme, nakliye edilir. Ardından yapraklar renklerine göre dizilir …
Sorumlu redaktör:
Dipl.-Holzwirt Jens Fischer
Türk Orman ve Ahşap Sanayi
için özel yayın
ISSN 0018-3792
Yayınevi:
DRW-Verlag Weinbrenner GmbH & Co. KG
Fasanenweg 18
70771 Leinfelden-Echterdingen, Almanya
Yayımcı:
Karl-Heinz Weinbrenner, Dipl.-Kfm. †,
Claudia Weinbrenner-Seibt, Dipl.-Kfm.
Redaksiyon:
Dipl.-Holzwirt Jens Fischer, Dipl. Gwl.
Christian Gahle, Dr. rer. silv. Michael Ißleib,
Dipl.-Holzwirt Karsten Koch, Assessor des
Forstdienstes Josef Krauhausen, Dr. Markus
Maesel, Dipl.-Holzwirt Leonhard Pirson,
Assessor des Forstdienstes Ulrich Schwill,
Dipl.-Kfm. Karl Albert Willdermuth
Çeviri, son redaksiyon ve layout:
RE-Communikation
70469 Stuttgart, Almanya
E-mail: [email protected]
Reklam yönetimi: Peter Beerhalter (sorumlu)
Yayınevi yönetmeni:
Uwe M. Schreiner
Reklam satış: Ralf Arnold
Reklam acentalıkları:
Italya: Cesare Casiraghi sas, Via Cardano 81,
I-22100 Como, Fon 0039 (0)31-261407, Faks
0039 (0)31-261380; E-mail [email protected]
Bir gövdeden yaklaşık bir metrekare „Green Blade – Banana Trunk“ elde edilmektedir.
Resimler: Europlac/Röhr (2), Fibandco (3), ZEG (1)
Diğer birçok tasarımcı gibi MarieChristine Dorner, Cedric Martineaud, Carine Hayot, Pigment France, Jean-Francois
Dingjian ve Eloi Chafai, Patrick Nadeau,
Mathilde Bretillot, Francois Azambourg,
FX Ballery ve Germain Bourre de bu malzeme ile ürün tasarımı, mobilya tasarımı
ve araç tasarımı alanında ilk deneyimlerini kazanmış durumdalar. Ürünün görüntüsü, dokunuşu ve çok yönlü olmasından
oldukça etkilenmiş durumdalar.
3Form Europe „Green Blade“ malzemesini yelpazesine ekleyen ilk şirket olmuştur. Yerleşkesi Rotterdam'da bulunan
3Form, dünya çapında zanaatkar ve ortakları ile birlikte geliştirilen, örn. iç mimari, tavan, duvar kaplamaları ve mobilya
için farklı tasarım malzemeleri imal edip
dağıtmaktadır. Marangoz, dükkan tasarımcıları ve iç mimarlar „Green Blade'i“
Almanya'da ZEG'den (Ahşap ve Suni malz.
Merkezi Satın Alma şirketi, Stuttgart)
1250 x 2500 x 19 mm ebatlarında dört ses
getiren „Bahamas“, „Havana“, „Aruba“ ve
„Saint-Barth“ renklerinde edinmektedirler.
Renk gölgeleri kısmen gövdelerin doğal
varyasy. oluşmaktadır. Kaplamanın görünümü plakaya enlemesine uzanmaktadır.
Europlac iç mimarideki özel kullanımlar
için „Green Blade'i“ başka taşıyıcı levhalara, örneğin yangın koruma levhaları veya
kontrplak üstüne de bastırmaktadır.
„Interzum award“ jürisi şekil ve işlev açısından özel tasarım başarısını tescillemiş
ve „Yüksek ürün kalitesi“ ödülünü vermiştir. Gerd Fahler, ZEG Dağıtım ve Pazarlama Yöneticisi, şunları eklemektedir: „Ahşap ticareti için bu tür bir ödül şövalyelik
unvanının verilmesi gibidir. Bu nedenle
ürünümüzün müşterilerin beğenisinin
yanında saygın bir jüriyi ikna etmesi bizi
daha çok sevindirmiştir.“ İlk aldıkları takdir bu değildir, zira ürün 2011'de Paris'teki
„Batimat“ Yapı Fuarı'nda ilk tanıtımında
da Yenilikçilik ödülü ile taçlandırılmış bulunmaktadır.
… ve şeritler mobilya yapımı için tasarımsal bir yaprağa dönüştürülür.
Karayip esintisini taşıyan dört renkler şunlardır: Bahamas, Havana, Aruba ve SaintBarth.sal bir yaprağa dönüştürülür.
le, özellikle kaplamalar, son model üretim
hatlarında sınıflandırılır, plakalar üzerine
preslenir, kenarları düzeltilir ve bilenir.
Karayip sezgisi Avrupa'da
Ifa yeri:
Leinfelden-Echterdingen, Almanya
Mahkeme yeri:
Nürtingen, Almanya
Baskı:
Senner-Druck GmbH & Co. KG
Carl-Benz-Straße 1
72622 Nürtingen, Almanya
Reklam fiyatları:
Kare başı (45 mm genişlik) milimetre temel
fiyatı 4,40 EUR. 1.10.2013 tarihli, 53 no.’lu fiyat
listesi geçerlidir.
Tedarik fiyatları:
(„B+H İnşaat ve Ahşap“ eki dahil artı yıllık yedi
dergi): Almanya’da, Avusturya’da ve İsviçre’de
yıllık 278,20 EUR, Yurtdışında (İsviçre ve Avusturya hariç): 379,60 EUR. „Holz-Zentralblatt“
her hakfa Cuma günleri yaymlanmakta.
Holz-Zentralblatt
DRW-Verlag
Weinbrenner GmbH & Co. KG
Ust.-Id.-Nr.:
DE 147 645 664
Fasanenweg 18
70771 Leinfelden-Echterdingen (Almanya)
Posta adresi: Postfach 100157
70745 Leinfelden-Echterdingen (Almanya)
İnternet: http://www.holz-zentralblatt.com
Bu derginin içerdiği bütün makaleler ve re
simlerin telif hakları saklıdır. Kanuna uygun
istisnalar dışında yayımevinin izni olmadan
kullanımı, kopyası, ve elektronik medyalarla
yayılması ve çoğaltılması yasaktır.
E-mail:
Redaksiyon:[email protected]
Reklamlar: [email protected]
Abonelik hizmeti: [email protected]
Telefon ve Faks: Ön kod 00 49-7 11
Telefon 75 91-0, Faks -2 67
Reklam siparişi:
Telefon 75 91-2 55/2 56/2 57, Faks -2 66
Abonelik servisi:Telefon 75 91-2 06, Faks -3 68
Uzman dergiler ihtisas birliği
Alman dergi yayımcıları birliğine üye
Mesleki kitap servisi ve kitap siparişleri:
Telefon 75 91-2 08/3 00, Faks -3 80
Sergiler
Eylül 2013
Holz-Zentralblatt · Sayfa 3
Köln'deki »Interzum'a« yönelik memnun yüzler
Fuarda daha çok Türk sergi sahibi – son kat folyoya yönelik yeni fikirler
ck/jk/us/fi. Çoğu ziyaretçi ve sergi sahipleri uzun yıllardan beri
bu yılki gibi iyi bir „Interzum“
(13 ila 16 Mayıs arası) görmediler. Köln'deki (Almanya) hava
iyi ile çok iyi arasında geçmekle beraber, yeniliğin sıklığı bir
hayli yüksek olup rakamlar da
beklentileri karşılamıştır. Hatta
alışıldık eleştirel bakışlar dahi
neredeyse tutunacak bir nokta
bulamamıştır.
İ
lk geçici değerlendirmeye göre ziyaretçi sayısı 53 000'dir (2011: 52 411),
bunlardan yaklaşık %70'i yurt dışından
gelmektedir. Ülke içinden gelen ziyaretçilerde yakl. 18 000 (16 450) artış gözlemlenirken, yurt dışından katılan uzman ziyaretçilerde 35 000 azalma eğilimi (35 961)
görülmüştür. Sergi sahiplerinin verdiği
bilgiye göre Asya, Kuzey Amerika ve
Doğu Avrupa'dan artışlar kaydedilirken,
Güney Avrupalı uzmanlar fuara uzak kalmıştır. Belirgin bir artış sergi sahiplerinde
gözlenmiştir. Rakamlar iki yıl önce 1412
iken, bu yıl sayı 1512'ye çıkmıştır. İtalyan
kuruluşlarının 266 katılım sayısı 2011 yılındaki 256 katılım sayısı ile yine yüksekti.
Slovakya Topolcany'deki üretim merkezine dijital bir baskı kuran Europlac şirketi(Tettnang), yeni yollara yelken açmaktadır.
Amaç üzerine eski ahşap yapısı basılmış
kaplama plakalar üretmektir. Ön kısımda
ise yeni, kumlaması çok derin yüzey görülmektedir.
Türk sergi sahipleri 84'ten 101'e çıkarak
bir atılım daha gerçekleştirdiler. Ayrıca bu
kez katılanların arasında Ahşap sanayisine ait bayrak gemileri de mevcuttu, özellikle Kastamonu Entegre. Aslında genel
olarak yıllardır görünmeyen çok sayıda
ahşap üreticileri Köln'de kendini gösterdi.
Branşın ağır topları Kronoswiss ve Egger
dahil olmak üzere Unilin, Pfleiderer ve M.
Kaindl bunlardan birkaçıdır.
Fransa'dan 43 sergi sahibi katılmıştır
ve bu da 2011 yılına kıyasla üçte bir artış demektir (30). Devlet destekli „French
Timber“ işaretinin çatısı altında 5.1 salonunda çok sayıda kaplama kontrplakları
ve yaprak ağaç kontrplakları sunucuları
kendini tanıtmıştır. Oradaki firmaların
bazıları en son on yıl önce Köln'de sergi
açmışlardır.
Gittikçe daha çok üreticinin kıyaslanabilir olma özelliklerinden sıyrılmak için
yollar arayıp çözüm arayışına girdikleri
özellikle kaplama ve şekillendirme alanlarında (5.1 ve 5.2 salonları) belirginleşmiş
Owi firmasının imal ettiği termik ahşap
kaplamalı „Skimboard“
bulunmaktadır. Örneğin Lohr'lu Owi termik olarak işlem görmüş kaplamaları tutkallayan bir yöntem geliştirmiştir ve onları
su sporu aracı („Skimboard“) veya da dış
cephe olarak kullanma imkanını oluşturmuştur. Tettnang'da (Almanya) bulunan
kaplanmış plaka üreticisi Europlac, daha
değişken ahşap yüzeyleri sunabilmek için
haziranda dijital baskı ünitesi kurmuştur.
Yaprak ağaç kontrplakları sunucularının çok fazla sesi çıkmazken Almanya'nın
payı yine de AB ortalamasından çok net
bir şekilde yüksektir. Meşeye gösterilen ilgi
kendini korurken fındık ağacı da önemli
bir ahşap konumundadır; Gürgen yine bir
atılımına devam edebilir. Dişbudak termal
ahşaba talep yine devam etmektedir. Amerikan yaprak ağaç kontrplaklarına yönelik
bir ekolojik sonuç raporu sunulmuştur.
Güneydoğu Asya ülkesi Endonezya, ahşabının yasallığını kanıtlamada en önemli
araçlardan biri olan V-Yasal-Sertifikasını
tanıtmıştır.
Bu kez en büyük gelişmeleri kaplama alanında görmek mümkün değildi.
Grass'ın yeni „Vionaro“ adlı çekmece
çözümünü ise daha çok bir tasarım varyasyonu olarak görmek gerekir. Ancak
birçok üreticide rastlanan girişi gevşetme
(„Yumuşak kapanış“) „Açmak-için-it“ çözüm kombinasyonu bir yeniliktir. Renkli
kaplamalar ile farklı form ve materyaller
ile hazırlanan menteşeler gittikçe öznelleşmektedir, öyle ki Samet'deki rengarenk
ve katlanabilir özellikliden, Salice'deki titan ve Grass'daki 24 ayar altın kaplamaya
kadar. Senkron gözenek, dijital baskı ve
son kat folyo hakkında çok şeyler bulunan yüzey alanı bölümü daha da ilginçti.
Gölge tasarımı vizyonundan tutun da ışık
kaynağı olmadan parlayan akıllı tasarım
vizyonları dikkat çekmiştir. Bir sonraki
„Interzum“ 2015'te 5 ila 8 Mayıs arasında,
yine „Ligna“ önünde kurulacaktır. Fuar,
Hannover fuarına bağlantıyı sağlamak
için bu yılda olduğu gibi Pazartesi-Perşembe günleri değil de Salı-Cuma günleri açık
olacaktır. Fuarın daha önceki yıllarda açık
olduğu günler çarşamba-cumartesi idi.
Remagen-Kripp (Almaya) menşeeli genç firma Acrylic couture'un akrilik plakaları fuarın
en dikkat çekici yeniliği idi ve bunun için „Interzum award" tarafından en yüksek derece
(„Best of the best")ile ödüllendirilmiştir. CEO üzerine olan üç hissedarlı küçük işletme
Oliver Raatz neredeyse her materyali akrilik dökümde kullanabilmektedir – yay, metal tel
ve ahşap da buna dâhildir. Üretimleri İtalya'daki bir tedarik şirketinden sağlanır.
İlk geçici değerlendirmeye göre ziyaretçi sayısı 53 000'dir (2011: 52 411), bunlardan
yaklaşık %70'i yurt dışından gelmektedir. Ülke içinden gelen ziyaretçilerde yakl. 18 000
(16 450) artış gözlemlenirken, yurt dışından katılan uzman ziyaretçilerde 35 000 azalma
eğilimi (35 961) görülmüştür.
Zor zamanlarda iyi bir sonuç
Hannover'deki »Ligna« tüm beklentilerin ötesine çıkıyor
ib/fi. 6 ila 10 Mayıs arasında 46
ülkeden gelen 1 637 sergi sahibi Hannover „Ligna'da“ 124 000
m2 alanda, ahşap işleme ve üretimi alanındaki yeniliklerini
sergilemişlerdir. Alana dünya
çapında yön veren fuar, küresel
açıdan bakınca, yatırımlara karşı çekingen kalınan bir ortamda gerçekleşmiştir. Fuar öncesi
beklentiler de aynı yöndeydi. Bu
şartlar altında yine de çoğu sergi
sahibinin yüzü gülmüştür ancak
tahmin yelpazesi oldukça geniş
olmuştur.
F
uarın her zamanki gibi „Ligna“ öncesinde değil de, sonrasında başlaması
ve böylece Köln'deki „Interzum'a“
bağlantısının kalkması, fuarı ilk gününde bile etkilemiştir: Ziyaretçi sayısı 2011
yılına kıyasla %7 düşmüştür. Bu durum
sergi sahipleri için bir dezavantaj değildi,
çünkü somut fikirlerle gelen müşteriler ile
ayrıntılı görüşme fırsatı bulmuşlardı. Fuarda, önceden hazırlanmamış çok sayıda
anlaşmaların da yapıldığı duyulan bilgiler
arasındadır.
İlk günkü düşük ziyaretçi sayısı fuarın
ilerleyen günlerinde – en çok ziyaretçi sayısı Salı gününe aittir – telafi edilmiştir ve
son fuar günündeki geleneksel basın toplantısında yapılan açıklamaya göre, uluslararası oranı yüksek 90 000'i aşan alan ziyaretçilerinin olduğunu bildirilmiştir. Alman
fuarının açıklamasına göre bu kez %40'ı
aşan yabancı ziyaretçi oranı oldukça artmış durumdadır. Bu rakamlar ilgili anketlerle belirlenmektedir. 2011'de sayı 32 037
olup 2009 kriz yılındaki 27 263'ü geçmiştir. Daha önceki yıllarda 45 808 (2007) ve
41 377 (2005) rakamlarına da ulaşılmıştır.
Bazı sergi sahipleri fuarın üçüncü gününde fuarın başarılı olduğundan emin
olurken, bazıları da en azından ekonomik
yatırımlarının başarılı olup olmayacağı sorusuyla yoğun bir şekilde ilgilendiklerini
paylaşmışlardır. Aynı adlı firmanın hissedar
yöneticisi Heiner Wemhöner'in kapanış
basın toplantısında açıkladığına göre, ziyaretçilerin arasında çok sayıda gerçek karar vericilerin bulunduğu, „canlı bir fuar“
olmuştur. Fakat klasik birkaç müşterinin
eksikliği de gözden kaçmamış. Rimini'deki
SCM Group'un iletişim yöneticisi Raphael
Prati'nin belirttiğine göre özellikle İspanya
ve İtalyalı uzmanlar katılmamıştır. Fakat
genel olarak olumlu bir sonuca varmıştır.
Bu yıl fuara katılan sergi sahiplerinin
sayısı, 1637, iki yıl önceki 1765 (-%7,3)
sayısından daha düşüktür. Alman Makine
Mühendisliği Federasyonu VDMA, ahşap
işleme makineleri bölümü başkanı Dr.
Bernhard Dirr'e göre 2009 sonrasında ahşap alanında yapılan birleşmelerden sonra bazı sergi sahiplerini kaybetmişlerdir.
Ancak bu gerilemeden olumlu sonuçlar
çıkarmak da mümkünmüş. „Bir veya iki
zımpara taşını kaybetmişsek, bu bizim yararımıza.“ Böylece profilleri daha da genişlemiş ve „Ligna'nın“ tamamen bir iş fuarı
olduğunun altı çizilmiştir.
Aynen VDMA'nın da olduğu gibi genel
olarak Alman fuarının gidişatına yönelik
Springe’ li Binos firmasının fuardaki en
yeni yapay ahşap işleme ürünü dilimlenmiş
scalper testeresi idi.
Resimler: Fischer
bir memnuniyet söz konusu ve sonucun
oldukça ikna edici olduğunda da hemfikirler. Dirr aynı zamanda etraftaki ekonomik zor şartlardan dolayı „gelirken biraz
çekinceli“ olduğunu da vurgulamaktadır.
Ancak bu çekinceleri en geç 2. fuar gününden sonra ziyaretçi sayısının da artması
ile birlikte kaybolmuştur. Dirr „Ligna'da“
yine „Dünya pazarının buluşma noktasını“ görmüştür. ABD, Rusya ve Güneydoğu
Asya piyasalarındaki olumlu gelişmelere
paralel olarak bu ülkelerden çok sayıda
ziyaretçi gelmiştir. ABD'den 3000 sergi
sahibi katılmıştır ve bu da 2011 yılına kıyasla %52 artış demektir. Bazı sergi sahipleri çekici ABD piyasaları ile iyi iş kurma
beklentilerine girdiklerinden, Dirr şu önerilerde bulunmuştur: „ABD için hiç çekinmeden birkaç satıcı daha ilave edin, çünkü
iş ciddi olarak başlamak üzere.“ Deutsche
Messe AG Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Jochen Köckler'e göre anket sonuçları Rusya'dan gelen ziyaretçiler için de %60 civarından bir artış göstermektedir.
Testere makineleri ile birlikte salon 27'yi
paylaşan ahşap üretim tesisleri sunucularındaki hava iyi ile çok iyi arasındaydı.
Komple sistemler sunan büyük tedarikçilerin, Siempelkamp ve Dieffenbacher,
2014 yılına kadar siparişleri tamamen
dolmuştur. Dieffenbacher Rus sunucu
Tomlesdrev ile Pazartesi günü bir anlaşma
imzalamıştır. Sibiryadaki (Tomsk) sunta plaka tesisinin kapasitesi tahminlere
göre 300 000 m3 olup 2015 yılına kadar
üretime başlayacaktır. Yönetici Wolf Gerd
Dieffenbacher topak alanından da çok
ümitlidir. Gelecekte kendi laboratuvarlarında piroliz alanında araştırmalar yapmak istiyorlar. Bu süreçte topaklar sıkıştırılır ve aslında sadece kömür ile çalışan
büyük tesislerde kullanılabilirler. Firmanın müdürü dijital baskı tekniğine devam
edeceklerinin onayını vermiştir. Geçici bir
süre için „Colorizer“ geliştirmesinin durdurulacağının ilanı, müşteriler arasında
büyük bir tepkiye yol açtığından karardan
vazgeçilmiştir. Dieffenbacher sistemini büyük plaka genişliğine, su bazlı mürekkebe
ve yüksek çözünürlükle eş zamanlı olarak,
yüksek geçirgenlik üzerine kurmuştur.
Tesisin biri şimdiye kadar Homanit, Polonya'da çalışmaktadır ikincisi ise henüz
proje aşamasındadır.
Peder Dieffenbacher fuarı 30 yaşındaki
oğlu Christian'ı tanıtmak için kullandı.
Oğlu mühendislik ve sanayi işletmesi mezunudur ve 2014 yılında şirkette çalışmaya
başlayıp gelecekte de firmanın başına geç-
Yapay ahşap üretimi için ekipman sağlayıcılarının 27 no’ lu salonu kereste makinesi üreticileri ile paylasmaşına rağmen atmosfer iyi veya çok iyi idi.
mesi bekleniyor. Wolf Gerd Dieffenbacher
(61) 65. doğum gününde sorumluluğu devretmeyi planlıyor.
Gerçi Niederrhein'dan gelen rekabet,
Krefeld'deki Siempelkamp firması topak
alanında etkin değildir fakat programına,
arkalı önlü olarak üç boyutlu kabartma
yüzeyleri („Embossed in register“) imal
eden kısa vurgulu presleri dahil etmiş durumdadır. Ahşap deseninin baskı resmini
izleyen arkalı önlü senkron gözenekli yapısı „Ligna'da“ çok konuşulmuştur.
Fuarda ahşap işletmecilerini en çok heyecanlandıran pres öncesi minderin önceden ısıtılma konusuydu. Aslında bu çok
eski bir yöntemdir ve Siempelkamp ve
Dieffenbacher gibi büyük üreticiler bunu
kısmen başarılı bir şekilde yıllardır uygulamaktadırlar. Doygun buharla nem uygulayarak, yani „Buharın püskürtmesi“ ile plakanın ortasında 100° C üzerindeki gerekli
sertleştirme sıcaklığına daha çabuk ulaşılması sağlanır. İtalyan firması Imal/Pal iki
yıl önce bu tür bir sistemi „Dynasteam“ ilk
olarak tanıtmıştı ve ısıtmayı %30'a kadar
hızlandırdığı vadinde bulunmuştu. İtalyanların ifadelerine göre bu ünitelerden,
aralarında alanın en büyük tedarikçileri
dahil olmak üzere, 40 adet satmış bulunmaktadırlar.
Bu konuda duyulan heyecan ve şaşkınlık
aynı seviyededir. Bazıları rakamların yüksekliğine şaşırırken diğerleri, plakanın tamamı değil de, sadece plakanın üst kısmının işlemden geçtiğini düşünürler. Imal'ın
bu söylentilere itirazı vardır. En azından
Siempelkamp firması tepkisini göstermiştir ve „Steam booster“ vasıtası ile buharı
kullanarak sadece plakanın üst katmanını ısıtan, fakat ürün çıktısını yine de %30
artıran bir sistem sunmuştur. Gözlemcinin
biri branşın şaşkınlığını tipik bir sürü hareketine benzetmektedir.
Fuarın ahşap madde alanındaki en
büyük yeniliği Springe'li Binos firmasının
sınıflandırılmış soyucusu olmuştur. Soyucu özellikle MDF / HDF üniteleri saçma
makinelerinde kullanılmaktadır.
Yani, fazla materyalleri dışarı taşıyan
düzleştirme ünitesi söz konusudur. Binos'un fikri o kadar basit ki, birçok uzman
bu sistemin neden daha önce bulunmadığını merak etmektedir. Binos paralel dizilmiş, tek olarak kumanda edilebilen ve
yükseklikleri ayarlanabilen birçok soyucu
silindiri kullanmaktadır. Bunlarla tamamlanmış plakaların yoğunluğundaki düzensizliklere doğrudan müdahale edilir veya
maddesi daha az veya çok daha yoğun
olan bölgeler oluşturmak mümkündür.
Enerji fiyatlarının yüksek olmasının verdiği yükten ve dünya çapında yenilebilir
enerjiye artan ilgiden dolayı ahşap enerjisi
bölümümü beklenildiği gibi iyi geçmiştir.
Bu sırada topaklama ve kazan tekniği tedarikçileri uluslararası fuar ziyaretçilerinden faydalanma şansı buldular.
Hava tekniği ünitesi üreticileri çalışmalarını tekniklerinin gelişmesine ve akım
fiyatlarının yükselmesi ile birlikte, değeri
oldukça artan enerji verimliliğine yoğunlaştırmış bulunmaktadırlar. Bu nedenle
bu alanda yenilikten çok var olan yapının
geliştirildiğini görmekteyiz.
Örn. Heesemann gibi yüzey tekniği üreticileri fuarı birçok yeniliklerini sergilemek
için fırsat bilmişlerdir. Gelişmeler, performans özellikli tekniğin yatırım gücü düşük
olan kullanıcıların da hizmetine sunulmasının hedef alındığını göstermektedir.
Ahşap maddesi
Sayfa 4 · Holz-Zentralblatt
Ve tık yaptı
Türk ahşap üreticileri Almanya'da boy gösteriyor
fi. Bu yıl ahşap madde alanına, Unilin ve Egger'in mobilyadaki yeni
tık birleşimi, mobilya plakalarının iki taraflı senkron gözenekleri ve
Türkiye'den gelen Kastamonu Entegre'nin Hot-coating yüzeyi gibi
heyecan verici birkaç yenilikle karşılaşmış bulunmaktayız. Ürünlerin çoğunu Şubat'ta Bad Salzuflen'deki büyük branş fuarı „ZOW'da“
ve Mayıs sonrası Köln'deki „Interzum'da“ görmek mümkündü. Türk
ahşap madde üreticileri katılacakları bir sonraki "Intermob'da“ yine
çok konuşulacaktır. Köln'de, ahşap madde alanında Türk üreticiler
şimdiye kadar hiç görülmemiş bir katılım sergilemektedirler. AGT,
Teverpan ve Kastamonu Entegre bunlardan biridir.
A
vusturya St. Johann'daki Egger
ve Belçika Wielsbeke'deki Unilin
adlı iki ahşap üreticisi birbirinden
bağımsız olarak mobilya yapımında kullanılan tık bağlantısı üzerinde çalışmışlardır,
Egger 2004'ten itibaren, Unilin 2008 ila
2009 arası çalışmıştır. Mobilya parçalarını
montaj aletleri, tutkal veya kaplama olmadan birleştiren, oluk ve yaydan oluşan
bir teknoloji söz konusudur. Belçikalı'lar
zaten 2011'de „Uniclic“ adında benzer bir
ürün geliştirmiş ve aynı yılda bu teknolojiyi kullanarak „Didit“ adını verdikleri kendi mobilya koleksiyonlarını piyasaya sunmuşlardır. Belçikalı'lar bu konuda 1997'de
lamine yer döşemesi alanı için geliştirilen
tık sistemindeki („Uniclic“) deneyimlerinden yararlandılar.
Mobilyadaki yeni tık
Egger'in 2011'in başlarında pazarda henüz uygun bir ürünü yoktu. Bu iki mal
sahibi yıl içerisinde görüşmelere başladılar ve Şubat 2012'de teknolojinin pazarlanmasına yönelik stratejik bir ortaklık
kurdular. O günden itibaren mobilya üreticilerine birlikte lisanslar verdiler. Lisansı
ilk alan Danimarka Faarvang'daki Tvilum
A/S olmuştur ve bu sisteme dayanan ilk
mobilya koleksiyonu 2013 yılında Köln'deki „IMM“ mobilya fuarında sergilenmiştir.
Egger bu yıl düzenlenen „Interzum'dan“
tıklı, yani „Clic“ bağlantılı kendi mobilya
işletmesini kurmak için faydalanmıştır.
Parçaların kendisi 2012 sonbaharından
bu yan St. Johann'da bulunan ana işletmede üretilmektedir. Ürünlerin piyasada satışı başarılı olduğu takdirde grubun ikinci
üretim yerleşimi Bünde'de, ikinci bir tesis
kurulacaktır. Egger Grubu'nun Pazarlama
Müdürü Hubert Höglauer fuardaki basın
toplantısında bu teknoloji ile müşterinin
değişen tüketim anlayışına cevap verdiklerini açıklamaktadır. Bugünün mobilyaları
sağlam ve yalın olmalı, özellikle internetten de mobilya sipariş eden, modern
medya ile yetişen „doğuştan dijital“ hedef
grubu için. Yeni dünyada talep edilen özellikler modern tasarım ve taşıma kolaylığıdır.
İnternet'te büyüyen mobilya
ticareti
İnternet'teki mobilya ticareti sessizliğini
çoktan bozmuş hızlı büyüyen bir alandır.
Egger'in ifadesine göre 2011'de Avrupa'da,
toplam değeri 8 milyar avroyu aşan, kurulumu basit ve nakliyesi gelişmiş, mobilya üretilmiştir. Son belirlemelere göre
Amazon ve Ebay İnternet devleri en çok
Unilin Köln'de sadece meşhur „Uniclic“
sistemini göstermekle kalmadı, iki yeni
mobilya bağlantısı „Uni-Snapper“ ve
„Turnfastener'i“ de tanıttı.
kazanan 30 kuruluşun arasında, 2012'de
mobilya, tasarım ve ev kumaş ürünleri gibi
mekan düzenleme eşyaları, aksesuar veya
elektrikli cihazlar (beyaz eşya) ile Avrupa
çapında 450 milyonu aşan kar ile 4. ve 6.
sıraya yerleşmiş bulunmaktadırlar. Buna
göre Amazon'un bu alandaki yıllık kazancı 2,9 milyar avro olurken, Ebay'ın kazancı
2,6 milyar avrodur. Bu verilere göre Amazon Avusturyalı XXX-Lutz Grubu'unun
önünde, Ebay ise yine kendisi gibi katalog
satış şirketi olan Alman Otto grubunun
önünde yer almaktadır. Höffner (Krieger
Grubu, 9. sıra) veya Kika/Leiner (13) gibi
tanınmış Alman mobilya kuruluşları daha
arka sıralarda yer almaktadır. 5,49 milyar
avroya sahip Güney Afrikalı Steinhoff grubunun (Conforama, Poco-Domäne) önüne, 1. sıraya, 27,6 milyar ile büyük bir fark
atarak İsveçli Ikea grubu yerleşmiştir.
Höglauer'e göre yeni birleştirme tekniği
pazarda devrim yaratabilir ve en azından
„küçük bir devrim“ beklentisi içindedir.
Egger fuara yanında sergi objesi olarak
sürgülü petek plaka „Eurolight“ ile imal
edilmiş, pratik nakliye paketinde oldukça
hafif (<5 kg) ve küp bir mobilya getirmiştir. Basit takılma ve sökülmesini Köln'de
Höglauer göstermiştir. Höglauer „Deneyler, tekli parçaların aşınmadan defalarca
birleştirilip tekrar ayrılabildiğini göstermiştir“ diye açıklamaktadır.
Egger ve Unilin sisteminin arasındaki
fark sorulduğunda, Pazarlama/Dağıtım
Müdürü Ulrich Bühler „Aramızdaki fark
asgari düzeydedir“ diye cevap vermektedir.
„İpi beraber göğüslüyoruz“ diyen Höglauer'i „fakat kazancını sağlamak için herkes
Artık sakin aile babalarının kılavuzlarda yazdığı gibi kolay montajlanmayan mobilyaları
takarken bir canavara dönüştüğü zamanlar geride kalmıştır. Egger ve Unilin „Interzum“
kapsamında, laminat yer döşemesi ilkesine göre basit bir şekilde birbirine geçirilip yine
aynı şekilde çözülebilen „Clic“ (veya tık) mobilyalarını sunmaktadırlar. Egger ahşap
madde üreticinin basın toplantısı sırasında Pazarlama müdürü Hubert Höglauer mobilya
takmanın ne kadar kolay olduğunu uygulamalı olarak gösterdi – ve görünüşe göre kendisi de çok eğlendi.
kendi yolunda gitmektedir“ diye Bühler tamamlıyor. Bu yol da her grup için farklıdır.
Egger, ahşap madde ve mobilya hazır parça üreticisi olarak, mobilya üreticisi olmak
gibi bir hırsının olmadığının altını çizmektedir. Asıl mobilya üreticisi nihai tüketici
değil de, Egger'den hazır parçaları sipariş
eden müşteridir. Tüm taşıyıcı maddeler tık
bağlantısı için kullanabilirler, ancak plakanın kalınlığı en az 16 mm olmalıdır.
Unilin'deki Belçikalılar da ahşap madde üreticileri olduklarının, Avusturyalı
ortaklarından sadece birkaç adım önde
olduklarının, altını çizmektedirler. Unilin
İngiltere'de zaten „Clic box“ adı altında
düz paketlenmiş bir mutfak koleksiyonu
sunmaktadır. Zanaatkara www.clicbox.eu
video mesajı üzerinden gövde montajının
bu şekilde 5 kat daha hızlı olduğu sinyali verilmektedir. Fuardaki bir konuşmacı,
mutfağın Almanya'ya kıyasla özel mutfak
bayilerinde değil de doğrudan marangozdan, yani seyyar montajcıdan sipariş edildiği için konseptin özellikle adada çok
tutulduğunu bildirmektedir. Marangoz
müşteri için bileşenleri tek tek alıp onları
sonradan birleştirerek takmaktadır. Durum böyle olunca da fiyatı uygun ve takılması kolay bir çözüm tercih edilmektedir.
Almanya'da da „Kutu“ sistemini piyasaya
kazandırma planları yürütülmektedir.
Buna karşı kendi „Didit“ (bkz. ü.) Al götür mobilya koleksiyonlarından vazgeçmiş
bulunmaktalar. Neden olarak da işletme
yapısını oluşturmanın zor olması ve fiyatların oluşturduğu baskıyı göstermektedir.
Mobilyalar Benelux ve Büyük Britanya
pazarlarına gönderilmektedir.
Ancak Unilin bunun dışında da üreticilerin hayatını kolaylaştırmaya çalışmaktadır. „Interzum award“ ile ödüllendirilmiş
„Uni-Snapper“ ile kaplamalar, çekmeceler, sürgülü kapı kılavuzları ve diğer metal
parçaları da alet olmadan montajlamak
mümkündür. Sistem kendi kendini sabitleyen iki parçadan oluşmaktadır. İlk önce A
parçası panelin deliğine bastırılması gerekir. B parçası ilk parçaya gömüldüğünde A
parçasının esnek elemanları, aynen dübeldeki gibi, eklemenin tamamının paneldeki
kaplamayı sabitleyecek şekilde, açılır.
Geliştirilen diğer tek parçalı „Turnfastener“ ile tutma çubukları (örn. mutfak
dolaplarındaki), sabit raf zeminleri (arka
tarafı) yazı masası kızakları veya mutfaklar aletsiz montajlanabilmektedir. Bunun
için „Turnfastener'in“ bir tarafını mobilya
panelinin deliğine, diğerini de rafta veya
kızakta bulunan destek deliğine oturtmak
gerekiyor. 90°'lik bir dönüşle bağlantı kendi kendine sabitlenmektedir.
Çift taraflı gözeneklerde
hareketlenme
Yapay madde yüzeylerinde işlenmiş şekiller ile ahşap yüzeylerin görünümünü
oluşturma işlemine senkron gözenek veya
yüzeye kabartma denmektedir. Bu konu
on yıldır piyasalardadır ve ilk olarak laminat zeminlerde kullanılmıştır. Artık
günümüzde bu tür bir ürünü programına
almayan önemli bir üretici kalmamıştır.
Yer döşemesi bu şekil baskısı vazgeçilmez
olmuştur. Düz yüzeyler sadece ilk fiyat sınıflarında mevcuttur.
Hem şekillerin hem de senkron gözeneklerin mobilya yüzeyine yansıması, çok
daha fazla zaman almıştır. Bunun asıl
nedeni yer döşemesindeki aynı dekora
sahip yüzey boyutlarının, yani parça sayısının, mobilyaya kıyasla farklı olmasıdır.
Bunun yanında alan içinde rakiplere fark
atabilmek için yenilenme baskısı gittikçe
artmaktaydı. Mobilya alanında da aynı
durum söz konusudur ancak (şekillendirilmiş) yüzeydeki farklardan daha çok
tasarım veya daha esnek kaplama veya
aydınlatma elemanındaki farklara önem
verilmektedir.
Buttenwiesen'li (Surteco Grubu) Bausch
Decor haklı olarak kendini bu alanın öncüsü olarak göstermektedir. Hem yer döşemesi hem de mobilya yüzeylerinin ilk
örnekleri 2003'te oyma işçiliği kuruluşu
Wetzel, Grenzach-Wyhlen, ile press sac
üreticisi Hueck Engraving, Viersen, işbirliğiyle geliştirilmiştir. Aynı yıl Fransız yer
döşemesi üreticisi Alsapan ile senkron kabartma gözeneklerine sahip ilk döşemeler
üretilmiştir. Bausch Decor da 2005'te Şile
Masisa Grubu ile mobilya yüzeyi olarak
ürettikleri „Stromberg Esche Synchro“
için bir ortak bulmuştur. Gelişme ilk kez
2007 „Interzum'da“ gösterilmiştir.
Fakat görünüşe göre Avrupa piyasası
o zamanlar bu gelişim için henüz hazır
değildi ve Salzburg Wals'daki M. Kaindl
2010 yılında senkron gözenek konusunu
mobilya alanında tekrar ele alana kadar
üç yıl geçecekti („Doğal dokunuş“). Genel
olarak mobilya sanayi ve mobilya ticareti
yüzey girintileri konusunda dikkatli davranmaktadır, çünkü bunlar zayıf noktalar
olarak görülüp içine kir girdiği için pek
sevilmemektedirler – ev hanımları düz
yüzeyleri severler. Yer döşemesi konusuna
Eylül 2013
Unilin'in Tık mobilya örnek gösteriminde kuyruk.
gelince branş burada da öncelikle şüphecileri ikna etmek durumunda kalmıştır.
Ardından 2011'de „düz“ fındık ağacından „kaba“ meşeye bir dönüş başladı.
Schattdecor'un Bad Salzuflen'deki „Sonoma“ meşesi gibi „kaba zımparalanmış“
tasarımları, görücüye neredeyse aynı zamanda çıktı. Ondan sonra branş içinde
şekillerden ve kesim izlerinden geçilmez
oldu. Fırçalama, planyalama, frezeleme
veya kaplamaların bıçak ile ayırılmasına
kadar her şey mevcuttu. Bu tür şekiller yüzey branşında ya görsel olarak taklit edildi
(3D etkileri), pres sacı ile bastırıldı (Melamin) veya kimyasal karışım yardımı ile
(son kat folyo – Realpore) asitlendi.
Başarılı şekiller
Senkron gözenek de bu dalga ile birlikte
başarıya yelken açtı. Ancak 2012 yılında
branş içinde yarım senkron gözeneklerin de yeterli olup olamayacağı tartışıldı.
Burada dokunsal şekil yapısının sadece
bir kısmının tasarım görüntüsüne uyum
sağlaması söz konusudur. Ancak, aynı görüntüye sahip birden çok tasarıma uyacak
şekilde hazırlanmıştır. Baskı saclarındaki
fiyatların yüksekliğine bakılırsa paradan
tasarruf edilebilir. Yarı senkron şekiller
Kaindl'da denenmiş „ancak daima kaliteye bir sınırlama getirdikleri“ için bundan
vazgeçilmiştir. M. Kaindl Ürün geliştirme
Müdürü Gerhard Dürnberger bu konu
hakkında „Yarım işler yapmak istemiyoruz“ demektedir. (bkz. 10 Mayıs tarihli
HZ no. 19). 2013'un başlangıcında Kaindl
bir adım daha atarak çift taraflı senkron
gözenekleri piyasaya sürüp yine öncü olduğunu göstermiş bulunmaktadır („Doğal
dokunuş 2“).
2012'de Egger de mobilya alanında
senkron gözeneğe girmeye karar vermiştir ve Hexham (İngiltere), Rambervillers
(Fransa) ve Unterradlberg yerleşim merkezlerinde yeni baskı teknolojisine yatırım
yapmıştır.Kenarlar Egger'in yan kuruluşu
Roma'dan Ahşap kesitli ve senkron gözenekli plastik Türkiye'den Türk üretici Kastamonu Entegre'nin standında sergilenen
oldukça parlak Hot-coating yüzeyler(Avusturya).
Bu yıl Brilon ve St. Johann da, derin yüzey şekline sahip ve ister tek taraflı ister
çift taraflı senkron gözenekleri mümkün
kılan, melamin ve reçine kaplı plakaların
üretimini gerçekleştiren yeni KT üniteleri
ile donatılacaktır. 2013'ün başlarında Bad
Salzuflen'deki „ZOW“ ve „Eggerzum'da“
senkron gözenekli ilk „Feelwood“ plakaları (tek taraflı) sergilenmiş bulunmaktadır. Avusturyalılar bundan böyle „Interzum'da“ çift tarafında gözenek bulunan
plakalar da sergilemişlerdir. Ona uygun
kenarları da Türk iştiraki Roma Plastik
sağlamaktadır. Programdaki derin „fırçalanmış“ yüzey de yenidir („Brushed
wood“).
Menznau'da bulunan Kronoswiss'deki
gelişim de aynı yöndedir. İsviçre kuruluşu
senkron gözenekleri lamina parkelerde
2007'de kullanmaya başlamıştır. Grubun
öncüsü Heiligengrabe yerleşkesi olmuştur. Bu arada, üretim İsviçre, Polonya ve
ABD yerleşkelerine uzanmış durumdadır.
Tek taraflı senkron gözeneklere mobilya
plakalarında 2012'de Zary'de başlanmıştır. Artık Polonya yerleşkesinde çift taraflı
senkron gözenekli ilk plakalar imal edilmektedir. Piyasaya, yaz tatilinden sonra
sürülmeleri bekleniyor. Bunun için Polonya'da başka bir kısa süreli prese daha yatırım yapılmıştır. Menznau yerleşkesine yeni
bir KT ulaşmış durumda. İki ay içerisinde
senkron gözenekli mobilya plakasının üretimine başlanması beklenmektedir. Bu iki
yeni presi Herford'lu üretici Wemhöner
tedarik etmiştir.
Fakat Wielsbeke'li Mohawk iştiraki Unilin şimdiden tek taraflı olarak yoldadır.
Aynen diğer üreticilerde olduğu gibi Belçikalılar da lamina parke imalatındaki
Resimler: Fischer
senkron gözenekler ile yeterince deneyim
kazanmışlardır. „Interzum'da“ mobilya
alanında ilk „Perfect match“ mobilya
plakalarını tanıtmaktadırlar. Konuşmacılardan biri çift taraflı şekillerin şimdilik
programa dahil olmayacağı teminatını vermektedir.
Neumarkt'lı Pfleiderer Grubu'nun şu an
için bu yönde hiçbir girişimi bulunmamakla beraber fuarda „Montana“ ve „Rustica“
ile yine de iki yeni şekil sergilemektedir.
Diğer üreticilerin aksine Alman grubunda
lamina parke uzmanlığı eksik kalmıştır.
Son yılların yeniden yapılanma kapsamında hem Kuzey Amerika iştiraki (Uniboard) hem de İsviçre Pergo Grubu satılmıştır. Homann Holzwerkstoffe GmbH,
Herzberg, veya Losheim am See'deki
Homanit Holding GmbH üretim şirketinin de bu yönde herhangi bir girişimi bulunmamaktadır.
Meppen'li Glunz veya Portekiz Maia'daki Sonae Industria fuara katılmamışlardır fakat senkron gözenek ile lamina parke alanında deneyim sahibidirler,
örn. Heusweiler-Eiweiler'daki (Saarland)
Kronoswiss'in senkron gözenekli tasarım
yüzeyi.
Atölye resim
Laminate-Park ortak girişim şirketi ve
Frankenthal'daki Tarkett ile birlikte.
Şirket konuşmacısının yaptığı açıklamaya
göre günümüz itibari ile ne Almanya'da ne
de diğer iştiraklerde tek taraflı veya çift taraflı senkron gözenekli mobilya plakaları
üretilmemektedir. „Gelecekte de bu yönde
herhangi bir şey planlanmış değildir.“
Avusturyalı Kronospan'ın da Köln'de
sergiye katılmamıştır ancak aynen Glunz
gibi laminat parke alanında senkron
gözenekler konusunda yıllara dayanan
deneyimleri vardır, örneğin Lampertswalde'deki Alman işletme Kronoflooring gibi.
Grup, mobilya alanında bu tür plakaları
henüz programına almamıştır. Gelen talepleri Salzburg'lu M. Kaindl kuruluşuna
yönlendirmektedirler.
Şirket Kaindl ailesine aittir, Ernst ve
Matthias Kaindl sorumlu yönetici iken
Peter Kaindl, Matthias Kaindl'ın oğlu sınırlı yetkilidir. Genelde Kronoswiss (Ernst
Kaindl, Ines Kaindl), Kronospan (Peter ve
Matthias Kaindl) ve M. Kaindl farklı gruplar olarak görülüp piyasada da bu şekilde
hareket etmektedirler.
2008'den itibaren bazı Türk üreticilerine
de senkron gözenekleri bastıran KT tesisleri kurulmuştur: Öncelikle Yıldız Sunta
MDF'de, sonraları Kastamonu Entegre ve
Yıldız Entegre'de ve en son da Camsan
Entegre'de. Bu preslerin 70 ila 75 kp/cm2
(700 - 750 mm) arasında özel bir basınçları bulunur. Bu ünitelerden şimdiden birkaç adet daha sipariş edilmiştir. Aynen Almanya'da olduğu gibi, önceleri sadece yer
döşeme alanında kullanılmışlardır fakat
ilk üreticiler artık senkron gözenekli mobilya plakalarını üretmeye başlamışlardır.
Yüksek parlaklığa sahip yüzey
Köln fuarında ahşap madde alanında
Türk AGT, Teverpan ve Kastamonu Entegre de katılımcılar arasındaydı. Kastamonu Entegre „Hotcoating“ yüzeylerini
Köln'de ilk kez sergilemektedir. Hem sertDevamı 5. sayfada
Ahşap maddesi
Eylül 2013
Ve tık yaptı
4. sayfanın devamı
liği hem de parlaklığı kolay ve kademesiz
bir şekilde ayarlanabilen, özel dayanıklılığa sahip bir yüzeydir Bu prensibe göre
poliüretan (PUR) sıcak eriyik yapışkan,
yapıştırmak için değil de, yüzey olarak
kullanılmaktadır. Yontma sınıfı yüzeyin
kalınlığı ile kolayca belirlenmektedir. Yüzeye işlem uygulanmadığında görüntüsü
kadifemsi ve mattır. Eğer parlak olacaksa
uygun bir cila yüzeyi sürülür. Bu teknik
Weingarten'li Kleiberit yapıştırıcı üreticisi tarafından geliştirilmiştir. Kastamonu
plakalarını Castelldefels'deki (Barcelona)
İspanyol Barberan makine üreticisinin
tesislerinde „Glossmax“ adı altında imal
etmektedir. Hirschhorn'lu 4ST firması da
fuarda benzer plakalar ile 4.2. salonunda sergisini açmıştır. Kuruluş 1 Mayıs
tarihinde Almanya ve Avrupa için Yönetici Ortağı Donald Schaefer üzerinden
AV Design GmbH, Wunstorf, firmasının
„Hotcoating“ yüzeyine sahip tasarımsal
ahşap madde plakaların dağıtımını üstlenmiş bulunmakta. Plakaların öncelikli olarak mobilya ve kapı üreticilerine satılması
düşünülmektedir.
Bu branşı yakından izleyenlerin çoğu bu
sistemin piyasada daha büyük pay elde
edeceğine güveniyorlar. Orta Avrupalı büyük ahşap madde üreticilerinden henüz
bir katılım olmasa da – bunun 2014'e kadar değişeceği söylentiler arasındadır.
sunta üzerinde çalışmıştır. O zamanlar henüz araştırma evresinde iken Şubat 2012
Bad Salzuflen'deki „ZOW'da“ tanıtıma
açılmıştır. Artık „CDF – Compact density
fibreboard“ pazara uygun bir hale gelip
„Interzum“ kapsamında kendine yakışır
büyüklükte sergilenmiştir. Bu, 1000 kg/
m3 'yi aşan bir yoğunluktaki ve iki ila dört
kat arasında değişen melamin yüzeye sahip siyaha boyanmış bir HDF'dir. Tippelskirch'li Max, Krono Holding'deki CMO
değeri yüksek fakat aynı zaman danışmanlığı yoğun olan bir ürün sergilemektedir.
Kullanım alanı yaratıcı mobilya ve obje
yapımıdır, özellikle yüzey ve plakanın kabalığına yönelik talepler söz konusu olduğunda. Grup ürün portfolyo değerini artırmak için, hammaddeden uzaklaşıp değeri
daha yüksek ürüne geçmek suretiyle, daha
çok Batı Avrupa'ya güvenmektedir.
Egger Grubu'nun uzun zamandan beri
çekirdeğinde sertleşebilir reçinelere bulanmış güç kâğıtları bulunan klasik kompakt
plakaları programına dâhil etmiş bulunmaktadır. Bu plakalar ticaret yelpazesine
ilk kez dâhil edilmiştir ve „Zoom“ koleksiyon tasarımı üzerinden iki yarım formattan itibaren (2790 x 2060 mm) çift adet
sayısı şeklinde siyah veya beyaz çekirdekli
olarak sipariş edilebilmekte.
Bireysel perforasyona sahip yeni Egger
akustik panel çözümü de yenidir. Zaten
„ZOW 2012“ Bad Salzuflen'de de sergi-
Holz-Zentralblatt · Sayfa 5
lenmiştir. Fakat yine de „Interzum award
2013“ „Best of the best“ ödülüne layık
görülmüştür. Akustik çözümleri jüri uzmanlarını „şekli ve işlevi açısından alanına yeni ölçütler getiren mükemmel bir
tasarım başarısı“ olarak ikna etmiştir.
Müşterilerin istedikleri resim motifleri,
uygun delik ve delik çapları ile akustik
elemanlara aktarılabilmektedir. Bu aktarımın temelinde müşterinin isteklerine göre
şekillendirilmiş CAD veya resim verileri
bulunur. Avusturyalılar bunu Wächtersbach'lı Alman Akustik Plus ile birlikte geliştirmişlerdir.
Fakat Unilin'in „Unistructure MDF'si“
gerçekten yenidir. Pazarlama Yöneticisi
Thomas de Fruytier'in ifadesine göre fuardan ancak iki ay önce geliştirilmiştir.
Unilin'in verdiği bilgilere göre burada,
daha sonradan bireysel olarak işlenen, şekillendirilmiş folyaya sahip bir MDF söz
konusudur: Endüstriyel boyamanın yanında püskürtme veya sürerek uygulama da
mümkündür. „Ahşabın yapısından dolayı
plakayı işledikten sonra masif ahşap, boyanmış veya fırça ile boyanmış kontraplak
görüntüsü oluşmaktadır.“ Unilin şunları
da eklemektedir: „İşlemler doğru yapıldığında, Unistructure MDF'yi‘ ,Gerçek
ahşaptan‘ ayırt etmek neredeyse imkânsızdır.“
Pfleiderer her zamanki gibi kendinden
emin bir şekilde fuarda dünya çapında bir
Egger'in standındaki senkron gözeneklere yakından bakmak gereki.
yeniliği tanıtmıştır: Lamina malzemeleri
için yeni bir „HPL Xtreme“ kaplama. Reinhold Hinterhölzl'un ifadesine göre mükemmel bir görünümün yanında parmak
izleri – ister mat ister parlak olsun – neredeyse görülmemektedir. Ayrıca yüzeyin
dokunuşu sıcak ve yumuşaktır. Laichinger'li tasarım baskıcı Süddekor tarafından
geliştirilmiştir. Güney Almanlar yeni pazar
girişimcisine belli bir süre ve bölge için ay-
rıcalık tanımışlardır. Pazara açılma tarihi
olarak yılın son dört ayı planlanmıştır.
HPL alanındaki son yenilik, çekiç vuruşlarını anımsatan ve bu nedenle de bu ismi
alan Pfleiderer'in şekil baskısıdır. Onu
Ocakta „IMM“ mobilya fuarı kapsamında
görmek mümkündü. Orada „Interior innovation award 2013“ ile ödüllendirilmiştir.
Şekil HPL lamina olarak 4100 x 1300 x
0,8 mm boyutlarında mevcuttur.
Daha çok renk
Mobilyalar daha da renkleniyor. Ahşap
madde üreticileri bu konuda neredeyse
hemfikirdir. Fakat ahşap konusunda ifadeler farklı: İlk akım uzmanları şekli yoğun ahşap üretiminden zaman üstü ifadeli
ahşaba geçileceğini tahmin etmektedirler.
Sanayinin tasarım koleksiyon seçimi, gelecekte akımın nereye doğru gittiğini belirlemede önemli bir paya sahiptir.
Türk üretici Kastamonu Entegre’nin standında yüksek parlaklığa sahip Hot-coating
yüzeyleri
Kronoswiss „İşin içine renk katıyoruz“
diyor. Beş farklı koleksiyonda 600 farklı
tasarım bulunmaktadır, buna müşteriye
özgü 800 çözüm daha eklenmiştir. Unilin „Formica Unilin“ koleksiyonuna, renk
birleşiminde HPL ve melamin kaplı plakalar bulunan 30 yeni tasarım daha ilave
etmiştir. Koleksiyon Ekim sonrası kullanıma hazır olacaktır. Meşe çok kullanılmıştır fakat renk yelpazesine de oldukça
yer verilmiştir. Harz Herzberg'deki kaplama maddesi üreticisi, ABD'li Formica
Grubu'nun iştiraki Homapal, akım rengi
olarak „Şiraz kırmızısı“, „Elma yeşili“,
„Mango sarısı“ ve „Leke'yi“ keşfetmiştir ve
bunu Köln'de mıknatıs sabitleme plakaları
ile sergilemektedir. Pfleiderer'de tasarım
uzmanı olan Sabine Spitz'e göre „Geniş
yelpazeli tekli renklerden bu sıralar sarı ve
yeşil başı çekmektedir“. Bunların arasında
yeşil – taze ilkbahardan kapatıcı renklere
kadar – akım araştırmacıların göz bebeği
durumunda imiş.
Egger koleksiyonunda renk yelpazesinin
tamamından, ifadesi güçlü tekli renkler
(„Vino“, „körü“, „kiwi“ ve „okyanuz“) ve
zaman üstü (meşe, ıhlamur, Nothofagus
dombeyi/güney kayın, huş ağacı) ahşaplar yenidir. Kendisi dekorasyon uzmanı
olan Egger tasarım ve dekorasyon yönetim
müdürü Klaus Monhoff, akımın önceki
yıllara oranla değişeceğini düşünmektedir:
„Son yıllarda genelde nötr renkler canlı
ahşap ile kombine edilmiştir. Artık desen
için tekli yoğun renkleri de kullanabiliriz.
Ayrıca akım tam bir dönüşün olduğunu da
göstermektedir: Vurgusu güçlü ahşapların
yerini yine dengeli ve zaman üstü ahşaplar
alacaktır. Sonra bunlar nötr ve/veya hafif
vurgulu renkler ile kombine edilecektir.“
Kompaktlar ve akustik plakaları
Kronoswiss 2011'den bu yana kompakt
ahşap plakaya altenatif olarak kompakt
!"
VYNCKE N.V. | Gentsesteenweg 224, 8530 Harelbeke - BELGIUM | Tel. + 32 56 730 630 | www.vyncke.com
RECALOR, S.A. | Santa Creu d’Olorda, 90, E-08750 Molins de Rei, Barcelona - SPAIN | Tel. + 34 93 668 39 67 | www.recalor.com
IMAL s.r.l. | Via R. Carriera 63, I-41126 San Damaso ( MO ) - ITALY | Tel. + 39 059 465 500 | www.imalpal.com
PAL s.r.l. | Via delle industrie, n. 6/B, I-31047 Ponte di Piave ( TV ) - ITALY | Tel. + 39 0422 852 300 | www.imalpal.com
Ahşap maddesi
Sayfa 6 · Holz-Zentralblatt
Eylül 2013
Değeri yüksek yakma teknolojisinin
önemi gittikçe artıyor
Vyncke dünya çapındaki ahşap malzeme sanayilerine enerji üniteleri sunmaktadır
300 personeli bulunan firma Vyncke NV Brezilya, ABD, Kanada,
Belçika, Almanya, Çek Cumhuriyeti, Hindistan, Malezya, Tayland ve Çin gibi dünya çapında ülkelerde 100 yıldır varlığını sürdürmektedir. Merkezi yerleşimi Harelbeke Belçika'da olan şirket,
katı biyo kütlenin veya yedek yakıtın 1 - 100 MWth ısı enerjisine
ve 0,5 -15 MW elektrik enerjisine dönüştüren, çevre dostu enerji
ünitelerini tasarlayıp imal etmektedir. Isı taşıyıcısı olarak sıcak su,
buhar, termik yağ, sıcak gaz veya kullanım durumuna bağlı olarak
karışımlar kullanılmaktadır. Vyncke dünya çapında 4000'den fazla
referans tesisler inşa etmiştir!
V
yncke hızla büyüyen Türkiye pazarına yönelmektedir: İtalya'daki
Imal/Pal ve İspanya'daki Recalor
ortakları ile ahşap sanayisi için anahtar
teslim dâhili çözümler sunabilmektedirler. Müşterinin avantajı, her bir uzmanlık
alanındaki en son teknolojiyi geçiş sorunu olmadan paket olarak alabilmeleridir.
En uygun şekilde yakma
Vyncke'nin yakma üniteleri, masif ahşap endüstriyel odun artıklar, kontrplak,
sunta, MDF, ağaç kabuğu, eski ve yıkım
ahşap gibi katı biyokütle çeşitleri için
tasarlanmıştır. Tarım ve gıda sanayinde
diğer şeylerin yanı sıra pirinç, ayçiçeği ve
kakao kabukları, kahve ve zeytin artıkları
ile palmiye yağı artıkları ve saman yakıtlar olarak yakılmaktadır. Vyncke hibrit ön
besleme ızgarası (Grafik), kalorisi yüksek
ve düşük yakıtları tek bir sistemde yakma
imkânı sunarak müşteriye yakıt fiyat dalgalanmalarına karşı esneklik avantajını
sunmaktadır.
Uzun vadeli ekonomik işletimi sağlamak
için, her tesis müşterinin tam ihtiyaçlarına göre tasarlanmaktadır. Bu bağlamda
yakıt esnekliği, en yüksek etki derecesi,
asgari salınım, düşük işletme maliyeti ve
azami işletme güvenliği çok önemlidir.
Vyncke müşterilerine yerel merkezlerden
destek verip, gerekli onarım ve servis işlerini yürütmektedir.
Ahşap sanayinde Vyncke yıllardır kendini enerji tesisinde piyasanın lideri olarak
kanıtlamıştır. Vanachai, Duratex, Fibraplac ve Sonae gibi tanınmış müşterilerin
tekrar tekrar sipariş vermeleri bunun kanıtıdır. Bu sıralarda Malacky/Slovakya'daki Swedspan, Taquari/Brezilya'daki Duratex, Çin'deki Feng Lin ve Malezya'daki
Besgrade projeleri hazırlık aşamasındadır.
Hibrit teknolojisi uygulamada
kazançlıdır
Duratex grubu Güney Amerika'nın en
büyük ahşap üreticisidir. Vyncke bu grubun ikinci enerji tesisini Agudos yerleş-
Frydek-Mistek Çek Cumhuriyetindeki Vyncke yerleşimi.
Vyncke „DWS“ hibrit ön besleme ızgarası (üstte), kalorisi yüksek ve düşük yakıtları tek
bir sistemde yakma imkânı sunarak müşteriye yakıt fiyat dalgalanmalarına karşı esneklik
avantajını sunmaktadır. Tahrikin işlev şekli alt resimde gösterilmiştir.
kesine 2008 yılında kurmuştur. Burada,
hem kuru hem de yaş yakıtların değerlendirilebildiği, hibrit teknolojisine sahip
Vyncke-„DWS“ ön besleme ızgarası kullanılmaktadır. Enerji tesisi plaka ünitesine
gerekli ısıyı sağlayan iki parçalı bir buhar
kazanından oluşmaktadır. Ünitenin azami yükü 59 MW'dir. 50 t/h seviyesine
kadar buhar oluşturmak mümkündür.
Kalan enerji sıcak gaz olarak doku kurutucusuna sunulmaktadır. Ayrı bir termik
yağ kazanı bulunduğundan, Vyncke enerji tesisinde ilave bir TO kazanına gerek
kalmamıştır.
Üretimden artan kaba kalıntılar iki ayrı
silolara verilmektedir. Bunlar kabuk, hatalı plakalardan artan parçalama maddeleri, arıtma süreci ve ahşap kenar almadan çıkan ahşap atıkları ile presten çıkan
hatalı toplu liflerdir. İhtiyaca göre harici
olarak gönderilmiş orman çer çöpleri de
ahşap yakıt olarak eklenebilir. Homojen
olarak dağıtılmış yakıt, kazıyıcı zincir
taşıyıcı ve vidalı konveyör ile çift kapak
sistemi üzerinden iki dağıtıcı konveyöre
atılır. Bunlar yakıtı iki dozaj silolarına
gönderir. „DWS Hybrid“ tipindeki iki
şeritli Vyncke merdiven ön besleme ızgarası ile taşınması devridaim ayarlı konveyörlerle sağlanır. Konveyörün performansı yanma potansiyeline bağlı olarak
ayarlanır.
Izgara hattı, su soğutmalı eğimli ızgara
ve hava soğutmalı yatay ızgaradan oluşur.
Izgara hattının yanakları su soğutmalıdır.
Her ızgara hattı beş ızgara bölümünden
oluşur. Her ızgara bölümünün ön besleme
hızı kademesiz olarak ayarlanmıştır. İki
ızgara hattının tahriki, ortak bir hidrolik
grubu tarafından sağlanmaktadır. Birincil
hava bölmesi ve ikincil hava bölmesindeki yanma hava miktarı da yüke bağlı
olarak kademesiz ayarlanabilmektedir.
Izgara şeridinin sonunda külün ve cürufun tahliyesi için bir cüruf hunisi bulunur.
Izgara şeridinin altına ızgara kalıntısı
olarak düşüp biriken kalıntılar her bir
bölümden, kül itme tabanının yardımı ile
mekanik olarak çekilir ve ıslak kül arındırıcıya gönderilir.
Yanma odası tamamen su soğutmalı
olup seramik kaplıdır. PSS üfleme ateşleme memeleri, su soğutmalı buhar kazanı
parçasının kısmında bulunan, yanma odasının duvarlarına takılmıştır. Art yakıcı
odası yanma odasına dikey düzenlenmiştir. Buna üst kısmında duran toz yakma
mufel ocağı bağlanmıştır. Burada çoğunlukla zımpara tozu ve plaka ünitesinden
geriye kalan kenarlıklar yakılmaktadır.
Duman gazı, performans talebine bağlı
olarak çevirme odasından sonra, sıcak
gaz üretimi için buhar kazanı veya karışım kazanına iletilir. Buhar kazanı, dikey
Enerji ünitesinin Slovakya Malacky'de bulunan Ikea Industrial Solutions'ta (önceleri Swedspan) kurulması.
Resimler ve grafikler: Vyncke
düzenlenmiş fıskiye parçası ve ardından
devreye giren taşınım ısı değiştiricisinden oluşur. Duman gazından gelen kaba
parçalar, ikisinin arasındaki U şeklindeki çevirme odasında seçilip ayrılır ve su
soğutmalı vidalı konveyörle tahliye edilir.
Taşınım ısı yüzeylerinin temizliği basınçlı
hava kurum fan ünitesi ile sağlanır. Sıcak
gazlar karışım odasında temiz hava ile
istenen sıcaklığa getirilir. Merkezi bir duman gazı denitrifikasyon ünitesi birincil
NOx azaltımı için toz yakıcının ikisini de
duman gazı denitrifikasyonu ile besler.
Buhar kazanından çıkan duman gazları
karışım odasındaki sıcak gaz ile birleştirilir. Sıcak gaz toz arındırma, çoklu siklon
toz arındırma ile sağlanır. Uçuşan tüm
küller toplayıcı konveyörler ile ortak bir
kül silosuna taşınır. Sıcak gaz sabit ısı ve
basınçla çalışmakta olan kurutucuya aktarılır.
Enerji ünitesi lif plaka tesisinin kontrol
odasından yönetilir. Her bir ünite elemanlarının çalışması görsel içinde önceden
seçilir. Ünitenin kumandası ve ayarı öyle
tasarlanmıştır ki, kesintisiz üretim sürecinde gereken sıcak gaz ve buhar sıcaklığı, performans ayarı üzerinden sağlanmaktadır. Sıcak gazın kurutucu önündeki
ön basıncı bir basınç ayarı ile sabit tutulmaktadır. Ünite kurutucunun başlatma ve
kapalı işletiminde, mümkün olduğunca
hızlı üretim faaliyetine geçecek şekilde
ayarlanabilmektedir.
Tüm tesisinin yapısı ve tasarımından
dolayı, çıkan üretim kalıntıları, farklı
oranlarda olsa dahi, enerji üretimi için
kullanılabilmektedir. Bunun için büyük
hacimli silolar mevcuttur. Diğer taraftan
performansı, farklı ateşleme sistemleri
vasıtası ile yakıt malzeme miktarına göre
ayarlamak mümkündür. Yakıt malzemesi eksikliğinde, doğal gaz yerine maliyeti
daha düşük olan doğal odun kullanılabilmektedir.
İlk yıldan itibaren tam kapasite
Enerji ünitesi ilk yıldan itibaren yüksek
bir kapasiteye ulaşmış bulunmaktadır. Tipik cüruf oluşumu veya yanma odasının
„büyümesi“ Vyncke hibrit ön besleme
ızgarası ve tamamen soğutulan yanma
odası ile neredeyse imkânsızdır. Su soğutmasının olumlu etkisi kendini 3 yıl çalışma süresinden sonra yanmaz kaplamanın
çok düşük aşınması ile göstermektedir.
Alaşım ızgara çubuklarının durumu da
oldukça iyi olduğundan, yenileme sırasında neredeyse hiç değiştirilmemişlerdir. Soğutma ısının tamamı sürece dahil
olduğundan, etki derecesi hemen hemen
%100'lerdedir. Kullanılacak birincil enerji asgari düzeye indirilmektedir. Enerji
ünitesi en üst çevre taleplerine uygundur.
Toz, CO, NOx ve toplam hidrokarbonların sınır değerlerinin oldukça altında
kalınmaktadır. Kesintisiz çalışmada gaz
veya yağ gibi yardımcı yakıtlara hiç gerek
yoktur. Bu günlerde Taquari'de Duratex
için dördüncü Vyncke enerji ünitesi faaliyete açılmaktadır.
MDF sanayisinin tipik enerji ihtiyacını karşılayan Vyncke enerji yapısının akım şeması. Sıcak gaz, termik yağ ve doymuş buharın bağımsız enerji üretiminin yanında üretim açısından esneklik kazandırma özellikleri bulunmaktadır. Doğrudan doymuş buhar üretilmesi
ve bunun sonucunda termik yağ pompasının taşıma performansının azalması, işletim maliyetini azaltmaktadır. Üretimden geriye kalan
tüm atıklar yakılabilir (çamurlu su da bunlardan biridir). Bu yapı 10 yıldır kullanılmaktadır ve kendini çok yönlü olarak kanıtlamıştır.
Çalışması çok çabuktur ve ünite çalıştığında neredeyse kesintisiz hizmete hazırdır (yılda bir kez soğuk kapatılır).
Kaplama
Eylül 2013
Fritz Kohl kaplamaların güzelliklerini sahnelemeyi çok iyi biliyor.
Holz-Zentralblatt · Sayfa 7
Resimler: Fischer
Hiçbir şey aslını geçemez
Doğallığa giden bir akım kaplama sektörüne yardımcı olabilir
fi. O zamanlar durumu daha iyi gösteren kimse yoktu. Kaplama
sektörü dünyanın diğer bölgelerinde de olduğu gibi bir gerileme ile
savaşmak durumundadır. Küçülmenin devam edeceğinden herkes
emindir. Fakat kimse tası tarağı toplamak için bir neden görmemektedir. Tam tersine. Sektör mayısta Köln'deki „Interzum“ tedarik
fuarında uzun zamandır olmadığı kadar yenilikçi ve canlı idi. Dört
dün süren fuar boyunca daha çok dayanışma ve savaş ruhunu hissetmek mümkündü. Kaplama sektörü İstanbul'daki „Intermob'da“
daha küçük bir rol üstlenmişti.
T
Fritz Kohl'a ait „Rough cut larch“.
artık kaplama sektörü birbirinden
farklı silahlarla savaşmaktadır. Dekor ve folyo sektörü ahşap madde
sanayisi ile birlikte ahşap üretiminde milyarlarca kazanç sağlamaktadır. Örn. Avusturyalı firma Egger, çoğunluğunu dekorasyon ürünlerin oluşturduğu, önceki ticaret
senesinin nisan sonunda, yaklaşık 7100
çalışanı ile 2,2 milyar Avro (+%10) gelir
elde etmiştir. Alman dekor baskıcı Schattdecor 2012'de 480 milyon Avro elde ederken, Arnsberg'li Interprint 1000 çalışanı ile
260 milyon Avro kazanç sağlamıştır. Karşılaştırmak için: İsviçre Baar'da bulunan,
dünya çapındaki en büyük kaplama üreti-
cisi Danzer Grubu 2012'de, çoğu kereste
olmak üzere, 2200 çalışanı ile 215 milyon
Avro gelir elde etmiştir.
Genelde ahşap sektöründeki personel
sayısı daha azdır ve kazançlar daha düşüktür: 350 çalışanı ile en büyük şirket ABD'li
IVC Grubu'dur, Karlstadt'dan Fritz Kohl
(Almanya) dünya çapında yaklaşık 160 çalışanı istihdam etmektedir, fakat Krefeld'li
(Almanya) Wilfried Koch gibileri 30'un altında personel çalıştırmaktadır.
Şirketlerin farklı büyüklükte olması
Köln'e de yansımıştır: Egger ve Süddekor
gibi firmalar 500 veya 450 m2'lik bir alanı kaplarken, Fritz Kohl yaklaşık 72 m2
ile kaplama sektöründeki en büyüklerden
biriydi. Her şirketin dekorasyon sektöründe kendi pazarlama bölümü bulunurken,
kaplama sektöründeki basın ve tanıtım işi
biraz geri kalmıştır. Eksik olan gerçi paradır fakat birçok şeyi harekete geçirebilme
inancı daha çok eksiktir: Sektördeki müşteriler zaten tanınmış.
Daha çok doğallık
„Motions“, R. Ulrich'in desenli plaka kaplamaları çok beğenildi.
Schorn ve Groh'nun standındaki arkadan aydınlatılmış kaplamalar.
Akım şu sıralar kaplama sektörünün kucağına düşmüş durumda. Doğa, saf doğa,
gerçeklik, eşsizlik, bunların hepsi şu an
mobilya ve iç yapımda çok tutulmaktadır. Lieschen Müller üç odalı evinde geri
kalmış olsa da mağaza ve nesne yapımı
şu sıralar özgünlük ve modern sağlamlığı
harıl harıl aramaktadır. Böylece başarı aslında tam caddenin üstünde veya büroda
bulunuyor, sadece ona götüren ipi tutup
çekmek gerekiyor.
Köln fuarı bunun için bir şanstı. Orada
özel bir şey arayan, çok sayıda mağaza ve
nesne ve hatta yat yapımcıları ile mimarlar
da hazır bulunmuştu. Aradıklarını Köln
fuarının birçok salonlarında bulmuşlardı.
Özellikle 6, 4.2 ve 5'de. Ulaşım yolları maalesef aynı sıralamada olduğundan, belli bir
ihtiyacı olmayan bazı müşteri/ziyaretçiler
5'e kadar ilerleyememiş veya ilerlese bile
artık algılayamaz duruma gelmiş olması
mümkündü. Aslında yazık oldu, çünkü
sektör, taklidin her ne kadar iyi de olsa her
zaman bir taklit olarak kalıp hiç bir zaman
aslının yerini tutmayacağını etkileyici bir
şekilde kanıtlamıştı.
Bunu en çok Mehling & Wiesmann
standını ziyaret edince anlamak mümkündü. Lohr'lu şirket kendini yine çikolata
kuyusu ve çok sayıda ahşap ile tanıtmıştır.
Sundukları son yenilik, eskitilmiş 0,9 mm
kalınlığındaki meşe kaplamasına işlenen
„Vintage silver edition“ olmuştur. 605. sayfadaki fotoğraf, ürünün verdiği görsel ve
dokunsal hissin maalesef sadece çok azını
yansıtabilmektedir. „Takdis ahşabı“ ve „Ayrık ahşabın“ ondan altta kalır yanı yoktu
(605. sayfadaki fotoğraflar).
Karlstadt'lı Fritz Kohl'un standındaki
konu da eşsizlikti. Siyah olarak hazırlanmış
standın iç ve dış duvarları iyi aydınlatılmış
özel kaplamalar ile donatılmıştı: Figured
Queensland Walnut, Ziricote, Cocobolo
veya Imbuya Pommele. „Rough cut oak“
veya „Rough cut larch“ işlenmiş kaplamalar da çok iyiydi, Kohl'un programında
fümelenmiş kaplamalar da bulunmaktadır.
Gerçek mi değil mi? Lohr'lu Mehling ve Wiesmann'nın standındaki her şey daima gerçektir. Burun, göz ve duyu ile algıladıklarımız bunun kanıtıdır. Yukarıdaki resimde „Life
tree“, altta „Ayrık ahşap“.
Wehmeyer Furnier'in, Havixbeck, ticari
yöneticisi Heiner Wehmeyer Güney Asya
ile yeni bağlantılar kurmuştur ve onun
söylediğine göre dört gün süren standa
çok sayıda Türk ziyaretçiler de uğramıştır.
Wehmeyer'in kısa güncel değerlendirmesine göre değerli olan her şey iyi gitmektedir, örneğin Makassar, iyi dal meşesi, genel
olarak kalın kesimlerin çoğu ve yine kayın
gibi.
Yeni nesil
Bir zamanlar Aşağı Franken'de Eltmann'lı Bühl'ün temel ticareti kayındı,
fakat artık Kuzey Amerika'nın ahşap türleri ve dünya çapındaki özel ahşapların
karşısında değerini kaybetmiş durumdadır. Yine de Bühl aynen Wehmeyer gibi,
kayın konusunda Almanya'da akla gelen
ilk adrestir. Münster yakınlarındaki şirket
bunun yanında, Almanya'da hala kayın işleyen az sayıda şirketlerden biridir. Frank
Bühl için bu fuar iki yıl öncesinden daha
iyiydi. İşler zor olsa da genç adam ümitlidir. Sektör gittikçe kenetlenmektedir ve
bunun sebeplerinden biri daha genç bir
kuşağın düğmenin başına geçmesidir.
Bu Hamburg'daki R. Ulrich şirketi için
de geçerlidir. Pitt ve Tim Neukirchner yılın
başında babaları Lutz Neukirchner'in işini
devralmışlardır. Fuarda, yumuşak dalgalardan geometrik şekillere kadar uzanan
yoğun desenli yüzeye sahip kaplama plaka
koleksiyonlarını, yeni ürünleri „Motions'ı“
tanıtmışlardı.
Schorn & Groh'ın programına dokumasız kumaş kaşeli standart ölçüler yıllardır
dahildir. Akımları önceden kestiren ve
ona göre hareket eden Karlsruhe'li şirket,
sektörün en yenilikçi şirketleri arasında
sayılmaktadır. Axel Groh'un, Rheinfelden'deki kendi kaplama işletmesini 2007
yılında kapattığında da iş sezgisinin güçlü
olduğunu göstermiş ve işlerin sektörde gittikçe zorlaşacağını tahmin etmişti.
Schorn & Groh yeni düzenlenmiş büyük
yüzeyli fuar standında hatırı sayılır ürün
yelpazesi sergilemiştir. Yukarıda bahsi
geçen dokumasız kumaşa sahip standart
ölçülü, „Fleece ve Flex“ ile Schorn &
Groh-Shop'ta tek yaprak şeklinde de sipariş edilebilen „Easiwood“ bunların arasındadır. „Fleece ve Flex plus'un“ farklı
desenleri de mevcuttur örn. „ağaç kabuğu“,„kırık tahtası“ veya „eski ahşap“. Aile
şirketi, sekiz özel tasarım varyasyonundan
oluşan ve yine dokumasız kumaş kaşeli
olarak satılan enine kesilmiş tomruğuna
„Butt cutt“adını vermiştir. Tek bir yaprak
olarak sipariş edilebilir.
Baden'liler son yenilik olarak bataklık meşesini andıran farklı kahverengi
tonlarındaki meşe kaplaması „Coco'yu“
takdim ettiler. „Coco'nun“ „rengi sadece
kısa bir süre içerisinde doğal bir şekilde
değiştirilip ardından tamamen boyanmaktadır“. Fümelemeye kıyasla bu yöntemde
ara renkleri de oluşturmak mümkündür
(resim). Üretimi büyük olasılıkla buharla Avusturya'daki bir tedarik şirketinde
gerçekleşmektedir. Fakat ayrıntıları paylaşmaya niyetli değiller. Schorn & Groh
ürünü Almanya çapında özel olarak dağıtmaktadır. Şu an „Coco'nun“ „Taupe'den“
„Nero'ya“ kadar dört farklı renk çeşidi
bulunmaktadır. Göze çarpan konu, kaplamayı arkadan ışıklandırarak daha çekici
hale getirmeye çalışan „Light und Shine“
olmuştur.
Kaplamalara çevrimiçi göz atmak
Kaplama fuar sektöründeki yabancı sergi
sahipleri daha çok Avusturyalı şirketler olmuştur. En önde gelen şirket Stockerau'lı
Frischeis Grubu olmuştur. „Ahşap bizim
dünyamız“ parolası ile büyük ve çok açık
tutulan fuar standında tanıtımlarını gerçekleştirmişlerdir. Konuşmanın odağını,
210 ahşap türünden oluşan 12 milyon
m2'yi aşan kaplamaların yüksek çözünürlü
resimlerini sunan yeni çevrimiçi mağazası
„Veneer world“ oluşturmuştur. Her kaplama paketinin ön ve arka tarafı görüntülenmektedir. Paketin biri ısmarlandığında
dizinden otomatik olarak çıkmaktadır.
Başlayalı henüz üç ay olmuştur.
Gerçekten de, hiçbir şey aslının yerini tutamaz: Bunu Eggerwohl firması 6. salonda bulunan sergisi ile istemeden de olsa açıkça kanıtlamış bulunmaktadır. Avusturya St. Johann'lı ahşap madde üreticisi aslını (üst sıra) ve taklitlerini karşılıklı (alt sıra) sergilemiştir.
Gerçi taklitlerin görünümü ve dokunuşu iyi, ancak dekor (Allah'a şükür ki) gerçek çıkıntı
görüntüsünü (sol sıra) oluşturmaktan hala çok uzaktır.
Kaplama
Sayfa 8 · Holz-Zentralblatt
Eylül 2013
Kaplama piyasası inişte
Almanya
Fransa
Büyük Britanya
İtalya
İspanya
Hollanda
Finlandiya
Danimarka
İsveç
İtalya Avrupa'nın en büyük kaplama üreticisidir
Alman kaplama pazarı 90'lı yılların ortasında Avrupa'nın en büyük
pazarı durumunda idi. Pazar hacmi (yerli üretim artı ithalat eksi
ihracat) 1995'den 2011 yılına kadar, yaklaşık beşte dörde ve şimdi
neredeyse 65 milyon Avro'ya düşmüş durumdadır. İspanya ve Fransa'nın önünde yer alan İtalya, 187 milyon Avro'luk pazar hacmi ile
Avrupa'nın en önemli kaplama pazarını temsil etmektedir. Almanya
58.4 milyon Avro ile Polonya'nın hemen önünde yer almaktadır. Alman Furnier und Natur (IFN), Bad Honnef, girişimine göre kaplama
genellikle diğer Batı Avrupa ülkelerinde de önemini kaybetmiştir.
Dış ticaret (ihracat artı ithalat) değeri ile ölçüldüğünde, Almanya
İtalya ve İspanya'dan daha büyük bir ticaret merkezidir.
Şekil 1 1995 ila 2011 arasında milyon Avro olarak Alman kaplama piyasası Grafikler: IFN
Şekil 2 2011 yılında ülkelere göre Alman kaplama ithalatı
Almanya
Alman kaplama üretimi 1995 ila 2011
arasında 250 milyon Avro'dan %64 gerileyerek 88 milyon Avro'ya (Şekil 1) düşmüştür.
Değer özellikle 1995 ila 2002 arasında hızlı
bir şekilde gerilemiştir. Birçok Alman tesisi
kapanmış ve / veya yurt dışına taşınmıştır.
2002 yılı sonunda, üretim değeri 100 milyon
Avroya ulaşmıştır. Daha sonra 2003 ile 2008
arasında iniş sona ermiş ve küçük artışlar
bile görülmüştür. Sonra 2009 küresel durgunluk kapsamında, üretim değeri ilk kez
100 milyon Avro seviyesinin (- %28 oranında
92.8 milyon Avro'ya) altına düşmüş ve istatiksel olarak hesaplanan son 2011 yılında
88.3 milyon Avro'ya gerilemiştir.
1995-2011 yılları arasındaki yurt içi tüketimi üretim değeri gelişimini büyük ölçüde
paralel izlemiş ve bugün itibariyle 64 milyon
Avro'luk bir değere ulaşmıştır. Bu 309 milyon Avro 1995'deki tüketimin beşte biridir.
2011'de %7'lik bir artış olmuştur. 90'lı yılların kalan üretici ve tüccarları azalan yurt
içi tüketimini, ihracat faaliyetlerini artırarak
dengelelemişlerdir. İhracat 1999 ve 2007 yılları arasında neredeyse 300 milyon Avro'yu
geçen bir değere ulaşmıştır. 2008 ve özellikle
2009'da 200 milyon Avro'dan daha düşük bir
değere ciddi bir gerileme olmuştur. 2010 yılındaki artışın ardından 2011'de %22 azalma
ile 167 milyon Avro'ya düşülmüştür.
Benzer bir gelişme, 90'ların sonlarında üretimin durdurulması sırasında, önce bir yükselme gösteren ve 2000 yılındaki 300 milyon
Avro zirvesinden sonra 2007 yılına kadar
yine ortalama 255 milyon Avro'ya düşen
ithalatta da olmuştur. 2008 ve 2009'daki gelişme ihracattaki gibi ciddi olmuştur. Değer
2011'de bir diğer %9,1 oranındaki düşüş ile
2010'a kıyasla 143,7 milyon Avro'ya gerilemiştir – bu rakam 2000 değerinin yarısından
daha azdır.
2011 yılında en önemli tedarikçi ülkeler
22.3 milyon Avro ile ABD, 13.1 milyon Avro
ile İtalya ve 10.4 milyon Avro (Şekil 2) ile
Çek Cumhuriyeti olmuştur. 2011'de Almanya 167.4 milyon Avro (- %11.3) değerinde
kaplama ihraç etti. En önemli ihracat pazarlarının (Şekil 3) arasında 14.8 milyon Avro
ile ABD, 13,5 milyon Avro ile Avusturya ve
13,51 milyon Avro ile Çek Cumhuriyeti olmuştur. Çin 6.8 milyon Avro değeri ile açık
arayla alt sıradayken bir önceki yıla göre
%52.6 büyüme göstermiştir.
2011 dış ticaret değeri ile ölçüldüğünde
Almanya 313.1 milyon Avro (1995: 499.1
milyon Avro) ile; 254 milyon Avro'ya (1995:
227.6 milyon Avro) sahip İtalya, 163.8 milyon Avro'ya (1995: 79.8 milyon Avro) sahip
İspanya ve 153.9 milyon Avro'ya (155,0 milyon Avro) sahip Fransa'nın hemen önünde
yer alarak Avrupa'nın en büyük kaplama ticaret merkezi durumundadır.
Şekil 4 1995 ila 2011 arasında milyon Avro olarak Avrupa kaplama piyasası
Şekil 5 1995 ila 2011 arasında milyon Avro olarak İtalyan kaplama piyasası
Şekil 6 1995 ila 2011 arasında milyon Avro olarak İspanyol kaplama piyasası
İtalya
Şekil 3 2011 yılında ülkelere göre Alman kaplama ihracatı
İtalya en önemli Avrupa kaplama pazarı
(1996 yılından beri) olmaya devam etmektedir (Şekil 4 ve 5). İtalyan kaplama tüketimi doksanlı yıllar boyunca yılda 153.8
milyon Avro'dan (1995) 481.7 milyon Avro'ya muazzam bir şekilde yükseldi fakat o
tarihten beri – 2004 yılındaki istisna dışında – yine aynı hızla düşüşe geçti. Bugünkü
değeri 187.4 milyon Avro'dur ve yine de
1995 yılının değerinden %20 daha yüksektir (karş. bkz. Almanya)
Üretim değeri 2011'de %17 oranında gerileyerek 116 milyon Avro'ya düşmüştür.
İtalya 1995'den sonra en yüksek değerini
331,3 milyon Avro ile 2000 yılında elde etmiştir. O zamandan beri – 2004'deki istisna
olan yükseliş (320,4 milyon Avro) ve 2010
yılındaki (2009: 121,7 milyon Avro; 2010:
139.4 milyon Avro) toparlanma dışında
sürekli gerilemektedir. İthalat şu anki 162
milyon Avro değeri ile neredeyse 1995 yılı
ile hemen hemen aynı seviyeye ulaşmıştır.
İthalat faaliyetlerinin zirvesini 2006 yılındaki 259.1milyon Avro etmiştir. Ihracat değeri ise2011'de ortalama 91 milyon Avro'ya
ulaşmıştır.
İspanya
Bochum'lu Alman Firma Hans Hahn'ın son „Interzum“ standında sergilediği bataklık
meşe kaplaması büyük coşku uyandırdı.
İspanya'daki kaplama tüketimi 1995
(98,4 Mio. Euro) ila 2006 arası düzenli
bir şekilde yükselmiş (289,5 Mio. Euro) ve
ancak 2008 ve 2009'da mali ve ekonomik
krizden dolayı önemli ölçüde gerilemiştir
(Şekil 6). Güncel pazar hacmi 124 milyon
Avro, iç üretim değeri 104 milyon Avro'dur
(en yüksek değer 2000'de 159,6 milyon
Avro olmuştur). İthalat 2006 ve 2007 yıllarında İspanyol ekonomik kalkınma bağlamında 49,7 milyon Avro'dan (1995) 224
milyon Avro'ya yükselip, ciddi bir şekilde
91,9 milyon Avro'ya düşmüştür. İhracat
değeri 2011'de 72 milyon Avro olmuştur.
Şekil 7 1995 ila 2011 arasında milyon Avro olarak Fransız kaplama piyasası
Şekil 8 1995 ila 2011 arasında milyon Avro olarak Avusturya kaplama piyasası
Fransa
2011 yılında Fransız iç tüketimi 95 milyon Avro değerine (1995: 62.9 milyon Avro)
ulaşırken 51 milyon Avro'luk ihracat değeri
43,9 milyon Avro'luk iç üretim değerini geçip genel olarak 103 milyon Avro'luk ithalat
değerinden beslenmiştir. (Şekil 7). 2007 yılındaki (2007: 148 milyon Avro; 2008: 123,6
milyon Avro; 2009: 85,8 milyon Avro) ithalat
gerilemesinden sonra 2010 ila 2011 arasında
toplam %19,5 artış olmuştur.
Avusturya
Avusturya'nın 2011 yılındaki 37 milyon
Avro pazar hacmi, 1995 yılındaki 6,4 milyon Avro'luk hacmine kıyasla oldukça
yüksekti (Şekil 8). Ancak 2010 yılına kıyasla %18 oranında gerileme göstermektedir. 2011 yılındaki iç üretim değeri önceki
yıla oranla üçte birin altına, 11,5 milyon
Avro'ya düşmüş, fakat. 1995 yılındaki
400 000 Avro'dan yine de yüksek olmuştur.
İthalat 2011'de ölçülü bir şekilde %2,8 oranda 75,4 milyon Avro'ya gerilemiştir (1995:
36,7 milyon Avro). İhracat değeri 50,3 milyon Avro ile 2010 yılının 49,7 milyon Avro
değerinin üstünde olmuştur. İhracat 2004
yılında 96,8 milyon Avro ile zirveye çıkmıştır. Genel olarak Avusturya kaplama pazarı,
özellikle iç tüketimin azalmasından dolayı
2011'de %18 küçülmüştür.
Büyük Britanya
Büyük Britanya'daki kaplama pazarı
2011'de %6,9 artış göstererek 37,4 milyon
Avro ile yılı kapatmıştır. 4 milyon Avro iç
üretim değeri gibi 6 milyon Avro ihracat
değeri de çok önemli değildir; Önemli olan
İthalatın 40 milyon Avro seviyesine çıkmış
olmasıdır. İthalat en yüksek rakamına 83,9
milyon Avro ile 1997 de ulaşmıştır.
Fuarlar ve toplantılar
Eylül 2013
Holz-Zentralblatt · Sayfa 9
»ZOW«: İçerikler iyi – fakat boşluk da çok
Fuar yönetimi kendi hedeflerine ulaşamamıştır – Dekorlar tekrar Bad Salzuflen'e götürülecektir
fi. Fuarlarda bakan kişiye ve
odaklanmaya göre değişen, birçok yüz ve birçok hikaye vardır
Özellikle bu „ZOW“ çok yönlü
olmuştur. İçeriğine gelince, iyi
ve çok iyi arasındadır – hem
de sektör devlerinin çoğunun
bulunmamasına rağmen, bunu
sonraki sayfalar kanıtlamaktadır. Bir şeylerin eksikliğini duyan az sayıda ziyaretçinin yanında beklediklerinden daha çok
şey bulanların sayısı oldukça
çoktu – üstelik normalde fark
etmedikleri firmalarda. Sergi sahiplerinin ziyaretçiler konusundaki memnuniyeti de iyi ve çok
iyi arasında olurken, fuar işletmesinden memnun kalınmamıştı. Karşılaştırınca fuara yönelik
rakamlar iyi değildi.
Daha fuarın ikinci günü öğle vaktinde
Clarion Survey, Almanya, Bielefeld, hedeflenen 13 000 - 13 500 ziyaretçinin geleceğinden ümitli iken, sonuçta toplam ziyaretçi sayısı 11 800 civarındaydı ve bunun üçte
birini yurt dışından gelenler oluşturmuştu.
Bu, 2011 yılındaki 14 425 ziyaretçiye kıyasla %18 düşüş anlamına gelmektedir.^
Sergi sahiplerinin sayısı da bu yıl düzenlenen „ZOW'da“ (18 - 21 Şubat) beklentilerin ve 2011 yılın değerlerinin altında
kalmıştır. 490 sergi sahibi beklenirken,
rakam 402'de kalmıştır, 2011'de 495 şirket sergi açmıştır. Bu %18,8'lik bir düşüş
demektir. Bu nedenle organizasyon sahibi
bazı salonların belli kısımlarını ayırmış ve
bazı geçişleri genişletmiştir. 19. ve 23. salon açılmamıştır. Kayıp özellikle 22.1 (altta) ve 22.2. salonunda çok belli oluyordu.
Üst salonun yarısından fazlası küçültüldü
fakat buna rağmen çok boş alan ve genişliği fazla olan geçişler kaldı. Sadece 14 sergi
alanının tamamı doluydu.
Fuardaki az sayıda büyük folyo tedarikçilerden Hornschuch halinden memnundu.
Her gün gösterilen yoğun ilgiden dolayı
etraftaki alanı ve stantları kendi sergisine
dahil etmişti. Weißbach’lı şirketin ürün
gelişim müdürü Ralf Imbery'nin yorumu
„ZOW bundan daha iyi olamazdı“ şeklindedir.
Büyük boşluk
20. salondaki bu yüzey çok güzel yapılmıştı. O kadar güzel ki, (resimdeki kişiler
tesadüfen çekilmiştir) sergisi bulunmayan
bazı kişiler burada müşterilerini ağırladı.
Alt salonda durum (22.1.) daha da kötüydü. Orada çok sayıda firmanın RFID özel
sergisi ve altı firma ile birlikte Leichtbau
(Igel) topluluğunun ortak standı bulunuyordu. Bunların arasında IHD, Dresden,
Ostwestfalen-Lippe Yüksekokul, daha
doğrusu OWL hafif yapı girişiminin de
aralarında bulunduğu 7 sergi alanı daha
doluydu (!). En büyük stanta Menznau'lu
ahşap madde üreticisi Kronospan sahipti.
İsviçre’liler sergileri için yıllardır hemen
sağ döner merdivenin arkasındaki bu noktayı kullanmışlardır.
İtalya'dan 50 yerine bu yıl sadece 38 sergi sahibi katılmıştır, bunların arasında ilk kez
katılanların sayısı çoktur.
Resimler: Fischer
22.1 salonunda fuarın ilk günü, saat 16.40
Pazartesi gün içinde fuara gelen, boşlukla karşılaşıyordu. Ziyaretçi yok, az sayıda
sergi sahibi ve yiyecek bölümünde boş sandalyeler (bakınız alt sol resim). Biraz daha
arkalarda kirpi kulesi ile karşılaşıyorsunuz, görülebilir bir işlevi olmayan, üzerine
kirpi ekranı bağlanmış, nihayetinde hafif
yapı sergi sahiplerinin büyük bir bölümünü kapatan bir küp. Daha önceki yıllarda
bu küp kahve ikram noktası olarak kullanılmıştı. Fuarın ilk gününde salona bakan
biri talihsiz bir izlenim edinmiştir. Görüntü ikinci ve üçüncü gün tamamen değişti,
geçişler ve sergi alanları birçok insan ile
dolmuştu (alt ortadaki resim). Kirpi sergicileri sonuçta memnundu fakat mutlu
değillerdi. Dolaysıyla Kirpi Kurulu'nun
Yöneticisi Dr. Olaf Plümeri'in fuardan sonra yayınladığı açıklaması çok yerindedir:
„IPM, Leitz, Leuco, Makers, Pfleiderer,
Swap ve Vomo gibi işletmeler Bad Salzuflenli sergi ile genelde memnundurlar fakat
fuar topluluğu açısından 2014'te birlikte
sergileme konusunda düzeltmelerin yapılması kaçınılmazdır.“
Almanya Clarion Events Yöneticisi Horst
Rudolph salı günü fuarın geleneksel basın
toplantısında bir soru üzerine 22. salonu
veya onun bir kısmının kapatılmasını hararetli bir şekilde tartıştıklarını açıklamaktadır. Sonuçta geri dönülmez durumları
oluşturmamak için bundan vazgeçmişler.
Clarion Events'te de hatalar yapılmış, fakat bunlar sadece İtalya pazarı ile ilgiliymiş. Oradaki pazarı iyi gözlemleyemedikleri için İtalyan üreticilerinin ciddi ölçüde
çekilmesi onları şaşırtmış. Rudolph'un
belirtmesine göre 50 yerine 38 sergi sahibi
katılmış ve bunların arasında 18'i ilk kez
sergi açmışlar. Özellikle büyük cephe üreticileri yokmuş.
Rudolp hem fuar esnasında hem de fuar
sonrası yıllık ritme uyacaklarının altını
çizmektedir: „Alno, Rauch, Staudt veya
Ikea gibi önde gelen Alman ve Avrupa
şirketlerinin üst düzey yöneticilerinin yine
katılmaları, bize piyasanın yıllık sergiyi talep ettiğini göstermiştir.“ Ancak, kesinlikle
bir şeylerin yapılması gerekiyormuş: Fuar
yöneticisi dekorasyon sektörını tek sayılı
yıllarda tekrar fuara çekmek gerektiğinden
bahsetmektedir. Tasarımcılar yıllık moda
ritmine tabi olduklarından bu fuarın onlara ihtiyacı varmış. Büyük mutfak ve mobilya üreticileri Rudolph'a göre „tasarım
odaklı sergi sahiplerinin daha çok katılımını talep etmektedir“. Verl, Nobiliai'daki
ürün gelişimi yöneticisi „ZOW“ kurul üyesi Andreas Bielefeld de bunu onaylamaktadır: „ZOW'u çekici kılan, doğru zamanda
doğru ortaklarla karşılaşmaktır. Önemli
olan tedarik edilecek ürün yelpazesinin
mümkünse tamamını görselleştirmektir.
Fuarın ikinci günü, aynı salon, aynı konum saat 14.15
„ZOW“ kurul üyesi fuar Yöneticisi Horst Rudolph (soldan 3.) ve VHK Yöneticisi
Dr. Lucas Heumann (sol) ile birlikte Salı günü geleneksel olarak fuardaki ve fuarla ilgili
gelişmeler hakkında açıklama yapmaktadırlar.
Bu durumda bu alanda harekete geçmek
gerekir – özellikle yüzey veya tasarımı göz
önünde bulundurmak şartı ile. Bana göre
bu ürünlerin sürekli bir beğeni ve tasarım
değişikliğine tabi olmalarından dolayı,
iki yılda bir gerçekleşen sergi aralığı çok
uzundur.“
Sonuç
Bazı ziyaretçiler eski „ZOW“ duygusunu
tekrar keşfetmiş bulunuyorlar. Aralarında
ilk kez sergiye katılan çok sayıda sergicilerin bulunduğu yerel sergi sahiplerinin
küçük stantları, atölye karakteri ve aralıklarda Löhne, Herford veya Rheda-Wiedenbrück şehir festivallerinde de gördüğünüz aynı insanlar. Ost-Westfalen mobilya
topluluğunun odak gösterisi. Güçlü ve çok
yönlü. Gerçi alanın Egger, Hettich, Schattdecors gibi büyükleri eksikti ve salonlarda
hava boldu fakat – şöyle bir nefes almak
için de bol hava vardı. Normalde dikkate
alınmayan bazı sergicilerin, hiç olmadığı
kadar ziyaretçileri oldu. Ve zamanı olan
daha ayrıntılı inceleme fırsatı bulmuştu.
Ve görülmesi gereken gerçekten çok şey
vardı. Bu yılki ZOW'un iyi yönü buydu.
Bunun kötü yanı da var. Bazı sergi sahipleri „Interzum'dan“ dolayı katılmamıştı.
Bazıları kendini çok iyi hissetmediği için
katılamamıştı. Aralıklarda ve şehirde önceki yıllara bakınca fuar yönetimine karşı
çok sayıda eleştiri dolaşıyordu. Organizasyon kimi yerlerde başarısızdı, bazı salonların yerleşim planları geç gelmiş veya
hemen öncesinde değiştirilmişti, bazı noktalarda önceden pakete dahil olan hizmetler için ücret istenmişti. Henüz sessiz fakat
duyulabilir bir söylenme.
Boş izlenimi veren fuar iyi değildir, hiç
bir fuar için iyi değildir. Köln'lülerin bundan („IMM“ ve „Interzum“) ağzı yanmış
durumda. Bunu Bad Salzuflen'dekilerin
henüz öğrenmeleri gerekiyor. Fuarın „Interzum“ yıllarında daha ne kadar zamanı
vardır? Basın konferansındaki bir gazeteci haklı olarak, masraflar gittikçe daha az
omuzlara (sergi sahipleri) yüklendiğinde,
kazanç barajının ne olacağını sormuştur.
Anlayacağınız üzere bu soru cevaplanmadı. Başını kuma gömmenin faydasız oldu-
ğu biliniyor fakat fuar sonrası raporlardaki bazı ifadeler tam da bunun yapıldığını
düşündürüyor. Sergi sahipleri ve ziyaretçilerin 2011'e kıyasla %18 düşmesini Rudolph, bazı yurt dışı pazarlarının zor çevresinden dolayı kendi beklentilerine uyan,
hafif bir gerileme olarak nitelendirmektedir. „Ziyaretçi sayısındaki hafif azalmanın
genel olarak bir ağırlığı yok.“ Belki ağırlığı
yoktur fakat „Interzum“ yıllarından bu
dünyanın Schattdecor, Süddekor ve Inter
prints’lerini fuara getirmekle iş bitmeyecektir. Zaten bu da yeterince zor olacaktır.
technology_systems_solutions
Ak#ll# Boylama
Çözümleri
Sistem ile Ba%ar#ya.
C11_MKL
made
in
Germany
»Xylexpo« şimdilik Milano'da kalacaktır
€ 63.900,-
Sektör derneği Acimall ve Milano fuarı 2016'ya kadar anlaşmayı hedeflemektedirler
Cepraspa ve Fiera di Milanoo
spa henüz 2012'nin sonunda
„Xylexpo“ İtalyan makine fuarının 2016'ya kadar Rho'daki
Milano fuar alanında sergilenmeye devam edileceği yönünde
anlaşmaya varmışlardı. Aslında
Ocak için planlanan anlaşmanın imzalanması Mayıs sonunda Ambrogio Delachi ve Enrico
Pazzali tarafından gerçekleştirilmiştir. Ayrıca 2018 yılı için de
bir opsiyonda anlaşmaya varılmıştır.
Acimall sektör derneğinin opertatif kolu,
fuar organizatörü Cepra, son yıllarda da
Rimini, Bologna ve Verona gibi fuar merkezlerinin alternatif yerleşim olarak inceletmiştir. Sonuçta Milano uluslararası fuar
için en iyi yerleşim olarak değerlendirildi.
Acimall ve Cepra yöneticisinin belirttiğine göre „Bu anlaşma tabii ki Acimall üye-
leri ile fuarımızı ziyaret eden çok sayıda
sergi sahipleri ve uzmanların çoğunluğunun verdiği bir karardır.“ „İtalyan üreticiler derneği – organizasyonun asıl sahibi – sürekliliği temel alan bir politikada
karar kılmıştır ve büyük Milano şehrinin
merkezi konumda olması ve mükemmel
uçak, tren ve karayolu bağlantılarından
dolayı ulaşımının dünyanın her yerinden
kolay olmasını dikkate almıştır. Buna bir
de Milano'ya dünya çapında en modern
fuar özelliği kazandıran verimli lojistiği de
eklenmektedir.“
Delachi ayrıca, somut ortak pazarlama ve sektörün dünya çapında en büyük
alan işletmelerine yönelik tanıtım ve davet
programını içeren bir fuar projesini oluşturduklarını ilan etmektedir.
„Fiera Milano-Rho'nun bu önemli sanayi
alanının en önemli ulusal ve uluslararası
temsilcileri ile karşılaşabilmesi için, şimdiye kadar olduğu gibi, aklınıza gelen her
şeyi yapmaya devam edeceğiz. Son beş yıl
çoğu için zor bir dönemdi ve bize göre, fuarımızın dünya çapında buluşma noktası,
İtalyan ve uluslararası yüksek teknolojinin
prestijli vitrini olmaya devam etmesi için
günümüzde, birlikte çalışma ve mükemmel birliği gerçekleştirmek için daha çok
istek gerekiyor.“
Makine fuarının son sayısı 13 - 17 Mayıs
2014'te çıkacaktır. 2016 için Mayıs ayı belirlenmiş durumda ancak tam tarihi sonradan kararlaştırılacaktır.
8 - 12 Mayıs tarihli son „Xylexpo'ya“
43 295 ziyaretçi katılmıştır, iki yıl öncesine kıyasla %15,9 daha azdır. 2010 yılında
652 olan sergi sahiplerinin sayısı 515 olmuştur. 90ların sonu ve 2000lerin başında
80 000 ila 90 000 ziyaretçi, 800 üzerinde
sergi sahibini ziyaret etmiştir.
www.xylexpo.com
!"#
$%
&'&
*$
"
$
:;<
;
%$
=>?
@F
PAUL Maschinenfabrik GmbH & Co. KG
Max-Paul-Straße 1
88525 Dürmentingen / Germany
Phone: +49 (0) 7371 / 500-0
Mail:
[email protected]
„Xylexpo 2012“ hem sergi sahipleri hem de ziyaretçi sayısının azalması ile başa çıkmak
durumunda kalmıştır.
Resim: Fischer
c11.paul.eu
Yeni pazarlar
Sayfa 10 · Holz-Zentralblatt
Eylül 2013
Hindistan ekonomisi yükselişte mi?
Hindistan'daki Avusturyalı ekonomi temsilcisi Dr. Wolfram Moritz
ba. Zamanın Hint Ticaret ve Sanayi Bakanı ve şimdiki Adalet Bakanı
Ashwani Kumar'ın ifadesini ciddiye alırsak, Hindistan'ın dünya ekonomik devlerinin arasında yerini almasının sırası gelmiştir. İfadelerinin ne
kadar geçerli olduğu şimdiki Avusturyalı Ekonomi Temsilcisi Dr. Wolfram Moritz ile değerlendirilecektir. Bizlere, özellikle ahşap sanayini göze
alarak güncel ekonomik durum hakkındaki soruları cevaplayacaktır.
Holz-Zentralblatt: Hindistan ekonomisi
hakkında bize genel bilgiler verebileceğinizi düşünüyoruz. Burada genelde bir
kalkınma bekleniyor mu yoksa konuya
yakından mı bakmak gerekir?
daha üstlere hitap eden kesimde şansımız
vardır. Özellikle büyük şehirlerde bu kesime yönelik de inşaatlar yapılmaktadır. Oldukça lüks olan bu yapılarda gittikçe daha
çok ahşap ürünler kullanılmaktadır.
Dr. Wolfram Moritz: Hindistan'ın muazzam potansiyel içinde çok önemli ve
yükselen bir pazar olduğu tartışmasızdır.
Bu yirmi yıl önce sönük Hint pazarının
açılması ile birlikte başlamıştır. Son on
yılda %8, 9, 10 ekonomik büyüme ile muazzam bir gelişme yaşanmıştır. Şu anda,
özellikle geçen sene ekonomik büyümede
hafif gerilemeler olmuştur; bunun hem
uluslararası hem de yerel nedenleri vardır.
Nedenlerden biri tabii ki Hindistan'ın pazarları kaybetmesi ile sonuçlanan küresel
ekonomik krizdir.
Mali kriz bu kez Hindistan'ı 2008'den
daha çok etkiledi fakat büyümeyi yavaşlatan yerel nedenler de söz konusudur.
Alt yapıdaki sınırlılıkların bunu etkilediği
açıktır; zira yollara, tren ağına, hava alanına, limanlara baktığınızda büyümeyi nasıl zorlaştırdığını görebilirsiniz. Bir diğer
nokta yetersiz enerji tedariği ve ortalama
%10 ile oldukça yüksek olan enflasyon
oranıdır.
HZ: Viyana'daki Ticaret Odası'nın BRIC
Ülkeleri'ne yönelik ağırlık konferansında Hindistan'da bir orta kesimin olduğundan çok bahsedildi. Eve yönelik üst
düzey ürünlerin gelecekteki tüketicileri
bunlar mıdır?
Moritz: Hint standartlarına göre yıllık
geliri 10 000 ABD Doları'nın üstünde
olanlar orta kesime aittir. Bu da burası
için iyi bir konum demektir. Ancak ithal
ürünlere önem veren çok sayıda zengin bir
kesimin olduğunu da unutmamak gerekir.
Bu insanların sayısı 30 ila 40 milyon ara-
HZ: Halk nüfusunun artması bir gerçektir. Normal olarak inşaat sektörünün
buna ayak uydurması gerekir. Panel, benzer şeyler veya iç mimari ürünleri gibi inşaat malzemelerinin daha fazla gönderilmesi, Avrupa ihracatını etkileyebilir mi,
yoksa bu yöndeki imkanlar sınırlı mıdır?
Moritz: Nüfusun arttığı kesin ve Hindistan'ın yakın bir zamanda Çin'i geçeceği
yolunda görüşler de vardır. İnşa edilen gerçekten çok şey var, fakat alt kesimde daha
yapılması gereken çok şeyler var. Gittikçe
şehirlere göç eden yoksul halk kesiminin
sayısı da çoktur. Bunlara yönelik yaşam
alanları oluşturulmalı. Yani lüks yaşam
alanları değil de, daha çok temel ihtiyaçlara yönelik bir alan. Bu alandaki teknoloji ve malzemelerimiz çok pahalı. Sadece
sındadır. Bu nedenle kendi konumunuzu
belirlemeniz gerekir. „Delhi Wood 2013“
fuarı bunun için biçilmiş bir kaftan durumundadır.
HZ: „Delhi Wood'taki“ sergi sahiplerinin listesine baktığınızda, yerlerinde
yatırım ürünleri sunan Orta Avrupa'lı
girişimcileri görürsünüz. Bu birincisi.
Sonra fuar sonrası iş gelir ve en sonunda başarıya götüren birden çok etkenler vardır, örn. işletim ağı, yedek parça
garantisi ve gözler önüne serilebilir bir
servis. Hindistan pazarında başarılı olmak için gerçekten önemli olan sizce
nedir?
Moritz: Birden çok unsur vardır. Hindistan pazarının tamamının Avrupa ürünlerine uygun olmadığını bilmek gerekiyor.
Örn. Hindistan'da teorik olarak bin alıcı
varsa, bunlardan %70 - 80'i, kendi ülkelerinde üretilen ucuz ürünleri veya Çin'den
çok daha ucuza ithal edilen ürünleri tercih edeceklerdir. Geriye kalan %20 - 30'u
sadece fiyatına değil, kalite ve servisine
de bakmaktadır. Bunlar Avusturyalı firmaların lehine çevirebilecekleri şeylerdir.
Uğruna çaba gösterilmesi ve doğal olarak da tüm tedarikçiler tarafından kazanılmaya çalışılan potansiyel pazar budur.
Buna rağmen bu pay çok büyüktür.
Hafife alınmaması gereken ikinci unsur
da, buradaki iş anlayışıdır. Sadece bir fuara katılıp, oradaki yapılan görüşmelerden
bir ortak seçip, kendi bakış açınıza veya
Hintli ortağınızın bakış açısına göre işe
başlamanız yeterli değildir. İşe girişmeden önce gerçek anlamda yeterince ön
bilgi toplamanız gerekir.
HZ: Firmanın Hindistan'da sürekli bir
temsilci bulundurması mantıklı mıdır?
»Son on yılda %8, 9, 10
ekonomik büyüme ile
muazzam bir gelişme
yaşanmıştır.
«
Hindistan'daki Avusturyalı
ekonomi temsilcisi
Dr. Wolfram Moritz
Moritz: Her şey mümkündür çünkü
içinde bulunduğunuz duruma bağlıdır.
Normalde bir firma bir temsilci veya
ürünleri ithal eden Hintli bir ortak firma
ile işe başlar ve işler iyi olduğunda şube
konusunu düşünür.
Bu irtibat bürosundan üretim yapan girişim ortaklığına kadar gidebilir. Genelde
yerel üretim gerekliliği de ortaya çıkar.
Makinenin tamamını ithal etmek genelde
pahalıya gelir. Hint pazarı fiyat odaklanması hala yoğun olan bir pazardır. Fiyat
aslında en önemli ölçüttür, sonra kalite,
servis, kullanım ömrü vs. gelir.
Hindistan yakında ekonomi devlerinin arasında mı girecektir? Resimde Yeni Delhi'deki
Nilüfer Tapınağını görüyorsunuz
Resimler: Amschl
HZ: Son Pro-Holz pazar araştırma seyahatinin sonuçları, Avrupa ahşabının Hindistan'da pek bilinmediğini göstermiştir.
Bunu Hintlilere nasıl tanıtılacağı konusunda bir fikriniz var mı?
Moritz: Kereste ithalatının çoğunlukla
Asya, Endonezya, Malezya ve hatta Yeni
Zelanda'dan geldiğini görmek zorundayız.
Avrupa'dan ithalat ise ihmal edilebilir. Fakat tam da bu konuda Hindistan'da bakış
açısının değiştiğini görüyoruz. Örneğin şimdiye kadar ahşap yer döşemeleri pek sevilmezdi. Genelde buranın havasından dolayı
fayans veya taş kullanılmaktadır. Yüksek
nem oranına sahip muson yağmurları veya
oldukça kuru olan büyük sıcaklıkları düşünün. Ahşap ile neler yapılabileceğini yavaş
yavaş fark etmeye başlamışlardır. Bir izlenim oluşturmak için bence doğrudan müşteriden başlamak yerine örneğin iç mimar
veya tasarımcı üzerinden işe başlamak gerekir. Tanınmış bir iç mimar belli ahşapları
tavsiye ettiğinde zengin müşteri belki bu bir
kez daha düşünüp, örneğin meşe gibi ilginç
bir Avrupa ahşabı alacaktır. Etkinin daha
büyük olmasını sağlamanın bir yolu budur.
HZ: Avusturyalı'lar bunu Pro Holz ile
bazı Avrupa ülkelerinde oldukça başarılı
bir şekilde gerçekleştirdiler. Fakat bunun
için gerekli eğitimi almış personel gerekiyor. Bu durum Hindistan'da nasıldır?
Moritz: Eğitimin Hindistan'da yeri çok
büyüktür, özellikle yabancı firmalar eğitim ve öğretime çok para harcamaktadırlar. Buradaki şirketlerin bana bildirdiğine
göre uzman personel bulmak çok zor değildir. Çünkü buradaki yerel eğitim fena
değildir. Sorun daha çok personelin değişmesidir. Maaş burada tabii ki en önemli
unsurdur ve bir kişi eğitim almışsa piyasa
değeri doğal olarak yükselir. Bu rakamı ilk
firmadan alamazsa, onun biraz üstünde
veren rakip firmaya gitmektedir. Eğitilmiş
bir personeli elinde tutmak firmalar için
daima bir sorundur. Orta yönetimde bu
daha da zordur.
HZ: Emniyet kapıları bu enlemde çok
tutulmaktadır. Hindistan'da buna ilgi var
mıydı?
Moritz: Hindistan'ın orta kesiminde bu
henüz çok yaygın değildir. Bunun için daha
çok erken fakat ben bunun artacağını düşünüyorum. Bu belki ancak en üst %0,1'i
ilgilendiren bir konudur. Onlar da emniyet
kapıları taktıracaklardır. Fakat şehrin dışına çıktıklarında standartların nasıl olduğunu göreceklerdir. Bir kapıları olduğuna bile
şükredeceklerdir. Hindistan'da çok hizmetli çalıştırılır, yüksek standartlara sahip her
ev aralıksız 24 saat gözetlenir.
HZ: Yeni Delhi Dış Ticaret Merkezi
adındaki organizasyonunuz, ahşap sanayi ihracat alanı için Hindistan'da ne gibi
tanıtım faaliyet imkanlarına sahiptir?
Moritz: Bölümümüzün öngördüğü tüm
servisleri sunuyoruz. Gittikçe büyüyen orta
kesim, gelecekte artacak olan alım gücünden dolayı, ihracatımızın doğal olarak büyük bir bölümünü oluşturan sanayi ürünlerinin yanı sıra, yaşam tarzını oluşturan
ürünler ile tüketim ürünlerine daha çok yer
vermeye karar vermiş bulunuyoruz. Örneğin fiyatları 20 000 - 30 000 Avro arasında
değişen Avusturya mutfakları vardır. Bu
ürünler Hindistan'da büyük çapta satılmaz
fakat yine de müşterileri hazırdır. İşte tam
da bu kesime yatırım yapmak istiyoruz.
»Delhi Wood 2013«:
Hindistan gelişmesine devam etmek zorundadır
»Çok sayıda sorunu olan önemli bir pazar« – Hintlilerin tasarımcılardan beklentileri Avrupalılardan farklıdır
ba. Hint ekonomisinin büyümesi
ile birlikte yaşam seviyesi de artmaktadır. Gelecekteki pencere,
kapı ve mobilya pazarı oldukça
büyüktür. Düşük üretim maliyeti
sayesinde Hindistan küresel pazarda da bu ürünlerle boy gösterecektir. Bu nedenle Alman şirketlerinin „Delhi Wood 2013'e“
katılmaları açıktır. 31 Ocak'tan 3
Şubat'a kadar Yeni Delhi yakınlarında gerçekleşmiştir. Toplam 350
sergi sahibi katılmıştır, bunlardan
%10 Almanya'dan katılmıştır.
Minden'deki Alman Altendorf firmasından
Jörg Mayer'in dediğine göre, Hindistan'daki
ahşap işleme şirketlerinden bahsederken
önce oradaki sanayi veya ticaretin ne anlama geldiğini açıklığa kavuşturmak gerekir.
Avrupa'nın anlayışındaki sanayi Hindistan'da
henüz çok gelişmemiştir. Hindistan'da Avrupa'dan bildiğimiz şirkete benzeyen 10 ila 20
arası şirket vardır ve bilindiği üzere Hindistan hala kıtanın büyük bir parçasıdır. Onun
desteklemesi ile, doğrudan fuar ticaretinin
gittikçe azalan Avrupa'ya kıyasla, „Delhi Wood'un“ kendisinde, hem doğrudan fuar ticareti hem de fuar sonrası ticaret mümkündür.
Bir taraftan kaliteli Alman makinelerini tedarik etmek ve diğer taraftan Hintlilerin bunları ucuza almak istemeleri dairenin karesini
almak gibi bir şey olup olmadığı sorusuna
Mayer'in cevabı şudur: „Hidistan'da ticaret
yapmak bir bakıma zordur. Hintli müşteri
tabii ki uygun fiyata satın almak istemektedir.
Şahsen ben, fiyat söz konusunu olunca, onlardan daha çok pazarlık yapan bir halk tanımıyorum. Fakat aynı zamanda Alman üreticilerden aldıklarının kalite olarak çok üst
seviyelerde olduğunu biliyor ve gerekli fiyatı
da vermeye hazır oluyorlar. Fakat bu onların
pazarlık yapmalarını engellemiyor“.
Doğal olarak Hindistan'da servislerin de
olmasını sağlamak gerekiyor. Bunu Altendorf
kendi Hintli organizasyonu ile hayata geçirmiştir. Çünkü orada servisten de sorumlu
olan %100 iştiraki bulunmaktadır. Altendorf'un Hindistan'da sattığı makinelerin çoğunun fiyatı uygun olup mekanik özellikleri
vurgulanmıştır. Bunlar, Altendorf'un sunabileceği en yüksek teknoloji seviyesinde olmayıp sağlam yeni makinelerdir.
Hintlilerin genelde teknolojiye çok ilgilerinin olduğunu garanti etmektedir. Bu nedenle teknolojiye yönelik sohbetler oldukça
uzayabilmektedir. Bunun nedenlerinden biri,
Hindistan'daki eğitimin Avrupa'dan çok farklı
olmasıdır. „Avrupa'daki eğitime benzeyen bir
eğitim veren bir masa marangoz atölyesine henüz rastlamadım. Yani müşteri ile konuşunca
ilk önce teknik bağlantılar hakkında çok açıklama yapmak gerekiyor“ diyor Mayer.
Worms folyo üreticisi Renolit SE satış müdürü (Almanya) Tossmann Thomas, oldukça
etkileyici fuar standında, Hintli müşterilerin,
bir taraftan kaliteli ve kapsamlı bir tasarıma
sahip olurken, diğer taraftan rekabet edebilir fiyatlar ile satın alma başarısını gösterdiklerini belirtmektedir. Hindistan'da, mutfak,
oturma odası mobilyası ve yatak odasındaki
ihtiyaçlarının beş veya on sene öncesine göre
oldukça farklı olan bir orta kesimin büyüdüğünü vurgulamaktadır.
Hintlilerin tasarım taleplerinin de farklı olduğu belirtilmektedir. Örneğin Hindistan'da
koyu ahşap ve egzotik tasarıma çok değer
verilmektedir. Avrupa'da mutfaklarda eskiden
de olduğu gibi parlak yüzeyler tercih edilmektedir. Küreselleşmeden dolay birçok Hintli bu
akıma geçmektedir. Bugün bile çok sayıda
Hintli Milano ve Köln Mobilya Fuarı'nı ziyaret
edip bu akımları Hindistan'a götürmeye çalışmaktadırlar. Bu nedenle parlak yüzeyler artık
Hindistan'da da gündemdedir. Ancak Avrupa'daki akımların Hindistan'da benimsenmesi
için iki ila dört yıl arasında bir gecikme söz
konusudur. Renolit firmasının Hindistan'da
uzun yıllara dayanan deneyimleri mevcuttur
ve mobilya sanayinde Renolit Markasını tanıtmıştır. Bu fuara sekizinci katılımıdır.
Tossmann'a göre Hindistan çok sayıda sorunu olan, gelecek potansiyeli büyük, önemli
bir pazardır. Bu nedenle bu gelişimde yer almak gerekir. Renolit dışında yüksek değerli
folyo neredeyse yok. Renolit mobilya folyolarını genelde Avrupa'da üretmektedir. Ancak,
Çin'deki işletmeden de Hindistan pazarına
kaliteli folyolar tedarik etmek de mümkündür. Tossmann'a göre böylece hem üst hem
de orta fiyat sınıfına hitap etmek mümkündür. Pazara iştirak eden diğerleri için bu söz
konusu değildir.
Renolit'in Hindistan Delhi'de kendi dağıtım bürosu ve Mumbai'de mobilya folyoları
için distribütörü mevcuttur. Renolit „Delhi
Wood'ta“, müşterilerinin çoğu ile karşılaşma
şansını elde etmiştir. Temel hedef tabii ki yeni
müşteriler kazanıp pazarı incelemek.
„Delhi Wood'ta“ sergi açan bir başka Alman
firması Grecon, Alfeld, 20 yıldan beri Hindistan'da varlığını sürdürmektedir. Bu nedenle
pazarı çok iyi bildiği söylenebilir. Grecon
Altendorf firmasında büyük kuyruk. Ön kısımda şekillendirme daire testeresi „WA 8 T“
bulunmaktadır
Resim: Amschl
2009 yılından bu yana „Delhi Wood'ta“ katılmaktadır. Bu arda, Asya satış müdürü Roman
Lichomski'nin satış hakkında söylediği kural
çok ilginçtir. „Çin'deki satışların sadece üçte
biri buraya ayarlanabilir“. Fakat Grecon bunu
yapmaktan henüz çok uzaktadır.
Önleyici yangın koruma ve ölçüm sistemlerini kullanmak için gerekli güvenlik ihtiyaçları henüz çok fazla gelişmediğinden, bunu
gelecek yedi yıl içinde gerçekleştirmek de zor
görünmektedir. Grecon'un „Delhi Wood'ta“
sergilediği temel ürünü kıvılcım söndürme ünitesidir. Diğerlerinin yanında lamina,
kontraplak ve MDF imal eden Greenply
gibi büyük Hintli işletmeler bu üniteleri kullanmaktadır. Küçük işletmelerde de bunun
mantıklı bir yatırım olduğu artık bilinmektedir. Elektronik, yiyecek ve tütün sanayisi gibi
diğer işletmeler de Grecon'un kıvılcım söndürme ünitesini kullanmaktalar fakat bunlar
genelde bunu güvenlik yapılarına dahil eden
yabancı yatırımcılardır.
Lichomski'ye göre Hintli şirketleri bu konuda kesinlikle aydınlatmak gerekiyor. Güvenliğe yatırım yapma duygusu henüz mevcut
değildir. Bu nedenle bu fuarda bu konuları
açıklama ihtiyacı doğuyor. Bunun yanında,
bu tür üniteleri gerekli kılan yasal yönergelerin Hindistan'da henüz yeterli seviyede olmadığını belirtmek gerekir. Grecon'un Asya'da
yerel servis ekibi mevcuttur; ancak şu sıralar
sadece Hindistan'a hizmet verecek kendi servis teknisyenlerini aramaktadırlar.
Sonraki „Delhi Wood“ 2015'te 2 ila 6
Şubat arasında sergilenecektir.
Mobilya
Eylül 2013
Matematiksel düzen ilkeleri sadece yapılarına geçmeyip bu komodin gibi („LC Cassiers
standard“) mobilyalarına da geçmiştir.
1887'de Charles-Edouard Jeanneret Gris
olarak İsviçre'de doğmuş, 1965'de mimar
ve tasarımcı Le Corbusier olarak ölmüştür.
Muhtemelen Le Corbusier'in
şimdiye kadar yazmış olduğu en
çok alıntı yapılan cümlelerden
biri „Ev yaşam için bir makinedir“ cümlesidir. Bir Emayeci'nin
oğlu indirgenemez. Ressam,
heykeltıraş, mimar. Bu Adam bir
üretim makinesiydi. Şehir planlaması, oranlar hakkında çok
sayıda yayın. Ve tasarım tarihi
yazan mobilyalar yapmıştır.
İsviçre Kanton Neuenburg'lu dikkat çekici
gözlüğü bulunan adam kariyerine gravür
ve metal kabartma işinde çıraklık yaparak
başlamış ve sonrasında boyacılık ve mimari / mimarlik ile ilgilenmişti. Memleketi La
Chaux-de-Fonds'ta 1905 yılında bir sanat
okulu öğretmeni için yaptığı ev, tasarladığı ilk binasıydı. Aslında / Asil adı Charles Edouard Jeanneret-Gris olan bu genç
adam, İtalyayı baştan sona dolaşıp, Budapeşte ve Paris'e gidip, bir süre Berlin'de yaşadı. 1959'da Kassel'de „Documenta II'ye“
grafikçi olarak katılan Le Corbusier, seyahatleri sırasında bölgenin evlerini çizdi. Etkili mimar ve teorisyenler ile tanıştı, şehir
planlayıcılar ile bağlantısını sürdürdü, Guggenheim müzesinin kurucusu olan Frank
Lloyd Wright'ın gittikçe ünlenen mimarisi
ile ilgilendi ve Viyana'lı mimar ve tasarımcı
Josef Hoffmann ile tanıştı.
Ve böylece görkemli ve sade sanatçı ismine sahip olan adam kendini mimar,
yapı sanatçısı ve mimar kuramcısı olarak
kanıtladı. Vogesen kıyısındaki Notre-Dame-du-Haut de Ronchamp ses getiren Katolik kiliseler yaptı. Zamanın hac kilisesi
1913 yılında bir yıldırım sonucu yandı, yeni
gotik tarzındaki yapı ise, 1944 sonbaharında askeri saldırı sırasında, tahrip edildi. Fakat burada, yani Ronchamp'da, sonradan
inşa için herhangi bir mühendisi değil de,
Le Corbusier'i kazanmışlardı. Başlangıçta
„ölü bir kuruluş için çalışmaya“ çok istekli değildi. Fakat deniz seviyesinden 472 m
yükseklikte olan korumasız konumu, müthiş olanaklar sunmaktaydı. Kuzeyde Vogesen'i, güneyde Jura'yı, batıda Saone Nehri'ni ve doğuda Belchen Zirvelerini gözler
önüne seren yükseklikteki yapım yeri.
Etkileyici bir manzara ve çok uzaklardan
görülen bir mekan.
Bina kaba / pürüzlü beton yardımı ile
içbükey ve dışbükey duvarlar ile oynamaktadır. Sunak betondan, renkli pencerelerde
temel renkler ve az sayıda süsler ile sınırlandırılmış durumda. Kapı indirgenmiş bir
motif ile sanatsal bir şekilde kabartılmış.
Beton çanaktan oluşan tavan dış duvarın
dışına taşıyor. O sadece şekillendirme olanaklarından dolayı betonda karar kılmamıştır. Malzemenin yanmaması ve Ronchamp üzerinden tepeye kolay taşınması
da etkili olmuştur. „Ekselansları, güvenilir
betondan oluşan bu şapeli size devrediyorum“ demişti o. Ahşap yapı malzemesi burada çok az kullanılmıştır. Oturma sıraları
Afrika'dan gelen Milicia ağacının İroko ahşabından, ihtişamlı haç ise karaağaçtandır.
„Deliliği doruk yapmış yuvarlak
gözlüklü kurbağa“
Le Corbusier mimarlık okumadığı halde
20.yüzyılın en önemli mimarları arasında
sayılmaktadır. Yapıtları ile, adını görünen
beton kelimelerinin Fransızca karşılığı olan
„beton brut“ kelimesinden alan Brütalizm
mimar akımının önemli temsilcilerindendir. Geometrisi belirgin olan, çimento karışımının düzensizliklerini gizlemeyen yüzeyleri bulunan bir akım.
Fakat, o beğenilen bir tasarım kariyeri
yapmadı. Tartışmalı olmak, eserinin ayrılmaz bir parçasıdır. Sadece kiliseleri değil,
şehirleri baştan sona planlayan, kendi işini
kendi gören bir mimar. Estetik ilkelerinin
yanında sorgulanır siyasal fikirler getiren
bir mimardı. Mimarlik alanında profesör
Holz-Zentralblatt · Sayfa 11
Çerçevesi kromlanmış çelik ve belirgin boyunluğu olan Chaiselongue, Le Corbusiers'in
en ünlü tasarımıdır: Bir tasarım klasiği.
İsviçre'den gelen üretim makinesi
Le Corbusier az sayıda mobilya ile tasarım tarihi yazmıştır – Cassina bugüne kadar özel hakları kendinde tutuyor
olan Hans Kollhoff'a göre Le Corbusier'in
„katı, şehir planlayıcı büyük projelerinde“
„totaliter karakterin“ olduğu reddedilemez.
Kendini Hitler'in yapı ustası Albert Speer
kadar kullandırmamış olsa da: Estetik konularda dâhi olan kafası. Kültür muhabiri
Daniele Muscionico „Zeit“ gazetesinde
dâhi sınıflandırmasının yanında yapılacak
ikinci yorum „Deliliği doruk yapmış yuvarlak gözlüklü kurbağadır“ diye yazmıştır.
Muhtemelen Le Corbusier'in şimdiye
kadar yazmış olduğu en çok alıntı yapılan cümlelerinden biri „Ev yaşam için bir
makinedir“ cümlesidir. Emayeci'nin oğlu
indirgenemez. Ressam, heykeltıraş, mimar.
Kendisi bir röportajında, her evde resim
yaptığını, öğle çalıştığını ve akşamları yazdığı anlatmıştır. Fakat, şaşılacak derecede oynak büstler yaratmış olsa da, mimar
olarak yakaladığı ün, ressam ve heykeltıraş
olarak kabul edilmesinin önüne geçmiştir.
Bu Adam bir üretim makinesiydi. Şehir
planlaması, çok sayıda yayınlar. Genelde
büyük çapta fotoğrafçılık ile uğraşıp, sadece
mimari fikirleri filme almakla yetinmeyip,
buradaki resimlerde de göze batan kompozisyonları arıyordu. Yüzlerce tablo çizip, taş
baskı ve heykeller yapıyordu. Ve inşa ediyordu, evler, villalar, sinemalar. Bir seferde
çok sayıda apartmanlar sağlayan blok evler.
Fabrikalar, manastırlar, müzeler. Evi olarak
kullandığı bir kulübe: „Le Cabanon“, mükemmel orantıdan oluşan kendi geliştirdiği
sisteme göre tasarladığı kütüklerden yapılmış bir evdir. „Modulor“ ile insan ölçülerini temel alıp, içinde az yer kaplayan ahşap
mobilyası bulunan, 3,66 x 3,66 m ölçülerinde, kütükten yapılmış bir ev tasarlamıştır. Riviyera'da, dalgalardan sadece bir taş
atımlık uzakta, basit bir küp. Ayrıca 1965
yılında 78 yaşında iken yüzerken kalp krizi
geçirip boğulacagı yer.
Özel sınıf mobilya
Mobilyalarının sayısı çok fazla değildir.
Ancak inkar edilemez klasikler oldukları
kesin. Le Corbusier'in bazen tartışmalı bazen de sade yapıtlarını artık Thonet kardeşlerin bükme ahşap sandalyeleri gibi hazır
mobilya ile donatmaktan vazgeçmesini sağlayan, genç bir hanımla tanışmasıdır. Genç
mimar Charlotte Perriand, Le Corbusier'in
Paris'teki yazıhanesinde kendini tanıtıp
mobilya tasarımcısı olarak iş başvurusunda
bulunduğunda, 24 yaşında idi. O zamanlar
tanınmış olan 40 yaşındaki mimarın tepkisi çok kabaydı. Le Corbusier „Biz burada
yastık dikmiyoruz“ diyerek ona kapıyı göstermişti.
Fakat bu eğitimli iç mimarı yıldırmamıştı.
„Bar sous le toit“, yani „Tavan altında bir
bar“ tasarlayıp bu yapıyı bakır, alüminyum
ve cam ile kendi evinde gerçekleştirmişti.
„Salon d’Automne“ 1927'de sergilenen özel
sınıf ev çalışması. Le Corbusier aşağılayıcı
yastık yorumunu yanlış kişiye yönelttiğini
hemen anlamış olacak ki, genç tasarımcıyı
işe almıştı. Mobilya dünyasına bıraktığı mirası, oldukça etkileyecek bir karardı.
Çünkü döşeme sanatının baş yapıtı döner sandalyesi „B 302“ ve sade Chaiselongue „B 306“ ile birlikte „Fauteuil Dossier
B 301“ koltuğu da tasarımın ölümsüz yapı
taşları arasına girmiş durumdalar. Sadece
gerçek klasiklerde gördüğümüz, mütevazilik ile ayırt ediciliğin türüne az rastlanır karışımı. Perriand Le Corbusier'in belirlediği
açık ilkeleri izliyordu, ör. mobilyaların üç
„Le Cabanon“, mükemmel orantıdan oluşan, kendi geliştirdiği sisteme göre tasarladığı, kütüklerden yapılmış bir evdir.
Resimler: Cassina
kısma ayrılması kuramı. Gözlüklü ustanın
değerlendirmesine göre farklı türde mobilyalar vardı; ihtiyacı karşılayan, 1887'de
Charles-Edouard Jeanneret Gris olarak
İsviçre'de doğmuş, 1965'de dünyaca ünlü
mimar ve tasarımcı Le Corbusier olarak
ölmüştür.
Bır alet gibi görülmesi gereken ve bir de
„uzuvlarımızın bir uzantısı“ gibi görünmesi gereken mobilyalar. Le Corbusiers'in o
„düzenli ihtiyaçlar“ hakkındaki yazılarını
okuyunca, kullanışlılığı huy edinmişlerin
aklına karmaşanın gelmesi kaçınılmazdır.
Ancak, başka tasarımcıların örnek tasarımlarını şiirsel kelimeler ile öven veya evleri
„yaşama makineleri“ ve sandalyeleri „oturma makineleri“ olarak betimleyen yüksek
perdeli kuramsal metinlerinin oldukça kullanışlı başka bir yönü de vardı. Mobilyalar
sadece kendi içinde uyumlu olmayıp, insan
ölçülerine de uyarlanmalıydı. Mobilyalar
sadece güzel değil, yararlı da olmalıydı.
Le Corbusier'e göre mobilyalar kendi içinde uyumlu olmakla kalmayıp, insan ölçülerin göre uyarlanmalıydı („LC 8“).
Ör. Le Corbusier'in tutarlı betimlemeye
yatkınlığı ile „Rahatlama makinesi„ olarak
adlandırdığı, çerçevesi kromlanmış çelik
ve belirgin boyunluğu olan Chaiselongue
belki en ünlü tasarımıdır: Bir tasarım klasiği. Ve gerçekten kullanışlı, rahat ve eğimi
ayarlanabilen bir parça.
Yavan, iyi düşünülmüş tasarımın başarısı hala devam etmektedir. Öyle başarılı ki,
taklitleri gerçek bir sorun haline gelmiştir.
Bakışları üzerine çeken şeklinden dolayı,
yüksek sınıf tasarımcılarda uzmanlaşmış
İtalyan, Le Corbusier mobilyasının üreticisi, Cassina mobilya şirketine de sorunlar
çıkarmaktadır. Çünkü tutumlu, açık ve
ayırt edilebilir şekle sahip mobilyalar ürün
korsanları için en uygun kurbandır. Berlin'deki bir otelin, orijinallerin fiyatlarını
ödemeden Corbusier koltuk mobilyalarının mütevazi zarafetini lobisi için kullanmak istediğinde, adı çıkmıştı. Fakat eserlerin telif haklarının bulunduğu için, otel
kopyaları kaldırmak ve tazminat ödemek
zorunda kaldı. Özellikleri şudur: Tasarımları ulaşabilecekleri en yüksek seviyeye
ulaşmıştır. Bu yüzden, bir çelik boru divanı
mahkeme önünde bir kullanım eşyası değil, bir sanat eseriydi ve böylece yıllarca
korunmaya alınmıştı.
Le Corbusier ölümünden sadece bir
kac ay önce, günümüzde Poltrona Frau
Grubu'na ait İtalyan Cassina şirketine
tasarımlarını üretme hakkını vermişti ve
Cassina hala bu üretim haklarını elinde
bulundurmaktadır. Mobilyalara günümüzde çok sayıda armalar eklenmiştir ve onlar
sayesinde aslını taklidinden ayırmak için
uzman olmak gerekmiyor: Logolar ve seri
numaraları, orijinalden çıkarılınca kendini
imha eden sertifikalar.
Modulor ile ölçmek
İşlevsellik, mantık, bunların hepsi Corbusiers'in eserine yansımıştır. Matematiksel
ilkeleri de temel alan tasarıma. Matematiksel düzen ilkesinin kullanımı, henüz erken
bir dönemde fahri doktora ile ödüllendirilmişti. Onun „Modulor'u“, 15. yüzyılın sonunda insanı bir kare ve daire ile birleştirip
uyumlu orantıların günümüzde hala geçerli olan önemini gösteren resmini oluşturan
Leonardo da Vinci'nin „Vitruvius Adamı„
çiziminin devamı gibidir. Le Corbusier insanı, „Her nesnenin ölçüsü“ olarak „Modulor“ ile uygulamaya geçiriyor.
Önceleri 175 cm ve 1950'de 8 cm ekleyerek düzelttiği standart ölçülerden yola
çıkarak, tasarımını belirleyerek, ör. göbek
deliğinin yüksekliği veya kollar açıkken
bedenin boyu gibi, bir dizi ölçü tanımladı.
Le Corbusier „Altın kesim“ gibi estetik ilkeleri de işine dahil ederek, Marsilya'daki
337 apartmanlı „Yaşama makinesini“ veya
Berlin, Charlottenburg-Wilmersdorf şehir
semtindeki „Corbusierhaus“ gibi kendi ev
birimlerini tasarladı. Çarpıcı bir cepheye
sahip yapı. Öyle çarpıcı ki, bazı ev sakin-
lerinin manzarasının büyük bölümü dikey
beton blendajları ile kapanmış durumda.
17 katlı bu evde önemli bir noktada Le
Corbusier'in yönergelerine uyulmamıştı.
„Uluslararası Yapı sergisi 1957“ için tasarlanan binanın yüksekliği „Modulors“
ilkelerine göre hesaplanmıştı ve boyu 226
cm olacaktı. Fakat Almanya Federal Cumhuriyeti matematiksel düzenlenmiş yapı
sanatına yapı yasasını tercih etti. Evlerin
yüksekliği şu an 2,50 m.
Sandra Makowski
WEINIG
WORKS
WOOD
!
"#
!
$%
"&'(
#)*
+,
(-#%)!!,
#"./'(
! "#
$%&'(()*
Mobilya
Sayfa 12 · Holz-Zentralblatt
Eylül 2013
»Salone 2013«: Ziyaretler iyiydi – Moraller ise temkinli
Bu yıl Milano’da yapılan mobilya fuarında ziyaretçi sayısında artış – Akım yönündeki ifadeler çok net değil
fi. Milano mobilya fuarının İtalya’daki „I Saloni” deki (9’ undan 14
Nisan’a kadar) ziyaret sayısı tüm kriz söylentilerine rağmen iyiydi.
Ziyaretçi sayısı beklentilerin üstündeydi; 300 000 yerine 324 093
ziyaretçi gelmiştir. Özellikle alanında baskin olan büyük İtalyan
firmalarinin bulunduğu Poltrona Frau ve alt firmaları Cassina ile
Cappellini ve bunun yanında Edra, Magis ve Molteni gibi geri dönenlerin yer tuttuğu 20. Salonda izdiham yaşandı. Toplam 2 725
sergi sahibinin gösterdikleri yenilikleri açık bir şekilde ortaya koymak mümkün değildir. Aslında yüzeylerin, malzemelerin ve kumaşların mevcut tüm yelpazesi gözler önüne serildi – Ahşabın buradaki
görevi önemli boyutlarda olmamakla birlikte meşe kendini neredeyse hiç gösterememiştir.
2011’deki fuara kıyasla toplam ziyaretçi
sayısında %1 (2011:321 320) ve uzman
ziyaretçi sayısında ise %1 oranla 285 698
kaydedilerek hafif bir artış görülmüştür.
Küçük bir gelişme olmasına rağmen yinede bir rekordur. Tek sayılı yıllarda* daha
önce bu sayıda ziyaretçi ve uzman ziyaretçinin katıldığı görülmemiştir. Aslinda
kiyaslama yılı sadece 2005 yılına kadardır.
O yıl önceki yıldan farklı olarak büyütülmüş fuar alanı Milano şehrinin girişinde
kurulmuştu. Daha önceki yıllarda şehir
içindeki eski fuar alanında (2004 ve 2002)
200 000- sınırı sadece iki kez aşılmıştı.
2001 ve 1977 yılları arasında rakamlar
100 000 ve 200 000 arasında seyretmekteydi. 1961 yılındaki ilk fuara katılan ziyaretçi sayısı 12 100 idi.
Yabancı sergi sahibi daha çok
2725 sergi sahibi sayısı (bunun 700’ü
„Salone Satellite“) önceki tekli yıllara
kıyasla (2011: 2720; 2009: 2723) oldukça yüksektir. Ev Mobilyası „Salonu’nda“
(„Salone del complemento d‘Arredo“ tedarik kısmı hariç) katalogdaki bilgilere göre
1284 kuruluş sergi açmıştır, bunların 970
tanesi İtalya’dandır. Böylece yerli sergicilerin hafif düşüş eğilimi devam etmektedir.
2149 kuruluşla 1984 yılı zirve yaparken
1987 yılından itibaren fuar 2000 sınırının
altına düşmüş, 1992’de rakam 1500 değerinden düşüp 2012’deki gibi bu yıl da rakam ilk kez 1000’in altına inmiştir. Firmaların ayrılması ve birleşmesiyle piyasada iz
bırakan gelişmelere bakınca, şaşılacak gelişme değildir bu. Almanya’daki gelişmeler
de bu yöndedir.
*Çift sayılı yıllarda „Salone“ Ev Mobilya Fuar’ının yanı sıra cazip mutfak sergisi „Avrocucina“ gerçekleştirilmektedir. 2012 yılında fuara
331 000’den fazla ziyaretçi gelmiştir.
ye çıkmıştır.
Fuarın resmi bilgilerine göre Milano’daki 2025 sergiciden 1440’ı ev mobilyası ve
tedarik ürünleri („Salone“ ve – „Salone
del complemento d‘Arredo“), aydınlatma
(Euroluce: 479) ve büro mobilyası („Salone ufficio“: 106) alanında kendini gösterirken yaklaşık 700 tasarımcı „Satellite
Salon’unda“ hazır bulunmuştur. Kataloğa
göre rakam alt sergicilerin sayısı ile birlikte yaklaşık 2100’ün (1284, 227, 486
ve 105) üstündeydi. „Salone ufficio“ yine
yerli üreticilerin sönük kalan pazarı durumundayken „Euroluce’nin“ konumu daha
güçlüydü (bkz. S. 472).
Moral kötü – rakamlar kötü
Rheda-Wiedenbrück’den Cor ve Interlübke kardeş firmaları Milano’da her zamanki
gibi ortak bir stantta sergilerini açmışlardır.
Bu koltuğun sadece petrol mavisi rengi
etki bırakmıyor, daha çok tek parça olarak
çıkarılan kılıfı ilginçtir. Ön kenarda bir fermuarın olduğunu sadece tahmin ediyorsunuz.
„Salon’daki“ yabancı sergicilerin sayıları çok daha farklıdır. Sayılar 1991 yılına
kadar yaklaşık 258’e kadar artana kadar
yıllarca 100 ve 200 arasında gidip gelmiştir. İlk kez 2008 yılından bu yana artışlar
düzenli olarak devam edip 200 değerlerine kadar çıkmıştır. Milano „Mobilya Fuarı“nın 50 yılı aşkın geçmişinde ilk kez bu
yıl 314’le 300 değerinin üstüne çıkılmıştır.
Bunda şaşılacak bir şey yoktur, çünkü Cosmit Organizasyon Birliği tüm yurtseverliğe
rağmen, kazancını büyük oranda „Salone“
cirosundan temin etmektedir. Eskiden yabancı sergicilerin sayısını sınırlarken artık
bu lüksten vazgeçmek zorunda kalmışlardır. „Salone“ bölümünde Hülsta, Interlübke, Walter Knoll, Paidi, Venjakob, Vitra ve
W. Schilling gibi 29 alman firması görücü-
Piyasadaki güncel durum hakkında fikrini söyleyecek çok az kişi vardır. Konuşanlar da hem yurtiçi piyasasının hem de ihracatın durumunun çok kötü olduğundan
bahsediyor. Bu, İtalyan İhracat Acentesi
ICE’in fuarda Çarşamba günü sundukları rakamlardan da anlaşılmaktadır. Buna
göre İtalyan mobilya üreticilerinin payları
dünya çapında 2004 tarihinden bu yana
ihracatta %13’den 7,3’e (2012 yılının Ocak
ayından Eylüle kadar) düşmüştür. Buna
karşı Çin’in payı aynı dönemde %12’den
33,9’a yükselmiştir. İtalyanlar Almanya’nın durumunu da kıskanarak izlemektedirler. Oranlar 2004 ve 2012 arasında da
aynı şekilde (-1 yüzdelik puan) düşmüştü,
ancak üçüncü yılın sonunda %7,9’la İtalyanları geride bırakmıştır.
İstatistik Kurumu Istat’in sayılarına göre
İtalya 2012 yılında 8,13 milyar Avro değerinde mobilya ihraç etti ve bu 2011’e göre
%1 artış demektir. 2009 yılındaki en güçlü
kırılmadan sonra, %11 artış ile branşlarda sürekli bir iyileşme görülse de 2007
yılındaki 9,59 milyar Avro’luk en yüksek
değerin, %15 altında kalmıştır. İtalya’nın
ana ihracat ülkeleri Fransa, Almanya, Büyük Britanya, Rusya ve ABD’dir. En büyük
üç tedarik ülkesi Çin, Almanya ve Polonya’dır. Bunların ardından daha büyük bir
farkla Fransa ve Avusturya gelmektedir.
Tüm ithalat gelirleri son yılda %11 gerileyerek 1,595 milyar Avro’ya düşmüştür.
Mobilya endüstrisindeki kötü durum tedarik sanayisini de etkilemiştir. Birçok
küçük işletme işçiler çıkarılmış ve daha
çok aile üyeleri işletmelerde çalıştırmaya
devam etmek durumunda kalmıştır. Ahşap
sanayinde olduğu gibi büyük işletmelerde
de durum kötüdür. Bazı üreticiler MDF ve
sunta plakasında 2012’de %15’lik bir gerilemenin yaşanmasından sonra 2013 yılı
için üretimin iki haneli rakamlara düşeceğini tahmin etmektedirler.
Fuar bu yılki sergileriyle birlikte yeni bir rekor elde etmiştir. „Avrocucina“ mutfak sergisinin olmamasına rağmen ziyaretçi sayısı hiç olmadığı kadar yüksek olmuştur. Gösterilen
ilgi İtalya’nın durumuna uygun olmakla beraber biraz durgundu.
lanan beş yatağı bulunmaktadır. Brezilyalı
tasarımcıların ikisi de özel ve çoğunlukla
doğal malzemelerin kullanılmasına yoğunlaşmışlardır: „Favela“ yatağı, elle rastgele
birbirine yapıştırılıp çivilenen, doğal haline bırakılmış fıstık çamı çıtaları ile imal
edilmiştir. Özel işlem sayesinde alev önleyici iç kabukla sarmalanan „Cabana’nın“,
kıvrımları sabitlemek için mıknatıslı klipleri ve deri kemeri bulunur: „Grinza“ ise
derisinde yumuşak, dolgun ve boş kıvrımları olan metal aksesuara sahiptir.
Poltrona Frau döndü
Poltrona Frau grubu bu yıl uzun yıllardan sonra Milano’ya döndü ve ziyaretçilerin çoğunu 20. Salon’a mıknatıs gibi çekti.
Grubun aynı binada fakat ayrı ayrı sergilenen üç şirketi, daha doğrusu markası,
Poltrona Frau, Cassina ve Cappelini etkili
bir giriş sundu. Milanolı firma kendini yenilemeye devam etmektedir. En son 2012
yılı sonunda ışıklandırma reyonu Nemo
der Cassina S.p.A.’yı tasfiye etti ve Milanolu ışık sistemi üreticisi olan Omikron
Design’e hisselerin %51’ini sattı. Böylece
2006 yılından beri Milano borsasında kayıtlı olan firma, kazanç hedeflerinde iyileşme beklemektedir. Şu anda Ebitda-Marge
önceki yıldaki %10,2’ye kıyasla %10,5’te
seyretmektedir. %1,8 oranındaki satışlar
ile birlikte 247 milyon Avro gelire sahiptir.
Net kazanç 4,6 milyon Avro’dan 886 000
Avro’ya düşmüştür. Yönetim Kurulu buna
sebep olarak 3,9 milyon Avro tutarındaki
yeniden yapılandırma masraflarını ve Nemo’nun satışını göstermektedir. Işıklandırma reyonunun kaybı 2012 yılında 3,7
milyon Avro zarar göstermiştir.
Güzel mobilyalara bakmak
Bu yıl Milano’da ahşabı bayağı aramak gerekiyordu. Onu Forli’den Fendi’nin Makasar
ve Zebrano kaplamalı yemek masası „Serengeti“ (yukarıda) veya Grezzana’dan Oliver
B. Group’un meşe ev grubunda bulmak mümkündü.
Yurtiçi ve yurtdışından gelen tüm kötü
haberlere rağmen Milano’da görülecek
yeni ve güzel şeyler tabiiki vardı. Dört
fuar bölümünde sergilenen mobilyaların
yelpazesi muazzamdı. Fakat önceki yıllara
kıyasla akımın hangi yönde ilerleyeceğini
kestirmek daha da zordur; aslında genel
olarak yüzeyler, malzemeler ve kumaşlar
gösterildiğinden belli bir şey çok ön plana
çıkmamıştır. Meşeyi görmek mümkündü
ama Köln’de ve „Saloni 2012’de“ sergilenenden daha azdı. O zamanlarda çok yönlü cephe ve yüzeylere sahip olan „Eurocucina“ mutfak sergisi çok daha zengindi.
Milano Fuarı geleneksel olarak ev mobilya
alanında („Salone“) stil ve döşeme koltukta güçlüdür. Ancak kasa mobilya alanında,
„IMM“ Köln’dekilere kıyasla çok sönük
kalmıştır.
Koltuk takımı alanında sürekli mavi
renk öne çıkarılmıştır, ancak günlük satışlarda beyaz, kahverengi ve siyah gibi diğer
tonlar ön plana çıkmaya devam etmektedir. Ayrıca koyu ve açık toprak renklerinin
satışı da iyidir. Döşemelerdeki biçimsel
zenginlik keskinden taşacak kadar kabarıklara kadar uzanmaktadır. Francesco
Binfare’nin Perignano’dan İtalyan üretici
Edra spa için imal ettiği yeni „Standard“
modeli göz dolduruyordu. Sırt bölgesinin
üst kısmı oldukça açık ve üç boyutlu olarak şekillendirilebilir nitelikte olup isteğe
göre genişletilebilen öğelere çok farklı
şekiller verilebilmektedir. Edra’dakiler
bunun tam olarak böyle görülmesini istemektedir, yani „dönüşümü sonsuz olan“
dönüştürülebilir modüler sistem olarak.
1993’te „Sofa L’Homme et la Femme“de
değişken unsurlar ilk kez kullanılmıştır
ve „Standard“ yirmi yıl devam eden bu
sürecin sentezi ve yapı taşıdır. Fuarda sergilenmeyip sadece şehirdeki Showroom’da
sunulan – „Campana beds“ firmanın ilk
yatak koleksiyonudur. Şirketin Fernando
ve Humberto Campana tarafından tasar-
Tekstil kolu bu yıl kadınların çiçek giyeceklerini söylemektedir. Akım konusunda her şeyi
bilen kişiler, pantolonunda sardunya çiçeği veya petunya olmadan gelenlerin modanın
dışında kalacağını söylüyor. Sürekli eleştiren kişiler, streç pantolonundaki desenlerin fazla
kiloları vurgulayacaklarını söylüyor. Mobilya endüstrisinde genel olarak bu tür problemler önemli değildir, çünkü çiçek desenli süslemeyle ilgili büyük bir trendden söz edilemez.
Revanna’dan Sicis srl’nin eşyaları (Tasarım: Cappellini e Licheri) ve Grezzana’dan Oliver
B. Group’un kumaş kaplı çiçek desenli cepheye (resim aşağıda) sahip komidini güzeldi.
Ahşap Yapı
Eylül 2013
Holz-Zentralblatt · Sayfa 13
Ahşap yapım makinesi – ilke olarak eski bir tasarım
Felsefeden uygulamaya: Ahşap temeline dayanan rüzgâr enerjisi – »Timbertower« 2012 yılının sonundan beri ağa katılmış durumda
150
yıl
önce
Almanya’da
25 000‘den fazla rüzgâr değirmenlerinin kanatları dönmekteydi. Binaların büyük çoğunluğu ve her şeyden önce iç yaşam
teknolojisi büyük oranda ahşaptan oluşmaktaydı. Güncel
olarak modern rüzgâr enerjisi-tesislerinin yapımında önemli bir yer edinecek yapıyı Timbertower kuruluşu göstermiştir.
Hannover-Marienwerder’de (Almanya) 100 m yüksekliğindeki
ahşap kulenin üstüne monte
edilen pilot tesis 2012 yılından
beri ağa dâhil olmuştur ve ortalama 1000 evin elektrik ihtiyacını üretmektedir.
H
Cordes ahşap konusundaki özel çözümleriyle tanınmaktadır ve Timbertower’in
gelecekteki projelerinde de yer alması
mümkündür.
Dahası da var: Timbertower-Firma Müdürü Holger Giebel (yukarıda) ortağı Gregor
Prass’la birlikte 140 m göbek yüksekliğinde bir kule bile planlamıştır.
olger Giebel’in açıklamalarına
göre: „Timbertower“in temelini,
doğal ahşap maddesine kelime
anlamında taşıyıcılık yükleyen, kuruluşun süreklilik felsefesi oluşturmaktadır.
İktisat Yüksek Mühendisi, Sosyal İktisat
Yüksek Mühendisi ve Timbertower’in iki
yöneticisinden biri olan.
Ve devam etmektedir: „Nihayetinde ahşabın makine imalatında dahi kullanılabileceğini … ve bu işleme ve yapı maddesini
termik değerlendirmede harcamanın çok
yazık olduğunu göstermekteyiz.“ Ahşabın, rüzgâr enerjisi tesisleri gibi büyük
makinelerin yapılandırılmasında kullanma düşüncesi yeni değilmiş. Bu bağlamda
güncel olarak sürdürülen yerleşimi ve çevreye etkisi hakkındaki tartışmalar, yeni
bir konu değilmiş. Çünkü: 150 yıl önce
rüzgâr değirmenleri sadece Almanya’da
bulunmuyordu. „Ayrıca bu değirmenler
tamamen ahşaptandı.“
Holger Giebel devam ediyor: Bunların
kullanım alanları (buğdayın öğütülmesi
veya sulama tesislerinin pompalama cihazını çalıştıran tahrik olarak) bugünün
rüzgâr enerjisi tesisleriyle kıyaslanabilir
nitelikte olmuştur. „Yani ahşap yapı maddesine eskiden daha çok güveniliyordu.“
Bu güven Timbertower’in şimdiki ikinci şirket yöneticisi Gregor Prass’ın doğal
yapı maddeleriyle çalışması ile birlikte
tekrar büyümüştür. Yüksek mühendis
2008 yılına kadar kendi bürosunda çalışmış ve öncesinde de kulelerin geliştirilmesinde ve rüzgâr tesislerinin yurtiçi ve
yurtdışında kurulmalarında çalışmıştır.
Büyük boyutlu rüzgâr türbinleri için
kullanılan çelik kulelerin statik yüklenme ve ekonomiklik sınırını zorladıklarını
tecrübe eden şirketin iktisadı ve pazarlamasından sorumlu Holger Giebel taşıyıcının yapısı için yeni çözüm arayışına girmiş. Gregor Prass öncelikle farklı
taşıyıcı yapılarının fiziksel özelliklerini
gözlemlemiştir. „Çünkü taşıyıcı direklerin yükseltilmesiyle bağlantılı olarak performansın geliştirilmesinde daha güçlü
kuvvetler dikkate alınmalıdır. Beton ve
çelik ağ direklerinin sunduğu imkânın
sınırlı olmasından dolayı meslektaşımın
biri şu öneride bulundu: „Bunu ahşapla denesene.“ Memnuniyet verici birçok
denemenin sonucu Timbertower’dır. „Bu
gerçek yeşil enerji için bir temel taştır,
çünkü yenilenebilir enerji üreten bir tesis
için %99 sürekliliği olan bir hammadde
kullanıyoruz.“
Holger Giebel, tasarı bankalar tarafından onaylandı ve kulelerin ön hazırlık
çalışmalarına 2009 yılında başlandı diye
devam ediyor: Yapı, toplam altı yıl süren
geliştirme süresiyle 2010 yılında sonlandırılmıştır ve bazı durumlarda izinler ve
onaylar da alınmıştır. „Bu bakımdan ahşap yapılanmanın avantajı projemizi kolaylaştırdı“ diyerek devam eden Giebel’in
açıklamaları şöyledir:
Üretim masrafları, çelik alternatifleriyle karşılaştırıldığında oldukça düşüktür.
Çelik fiyatı sürekli yükselirken, ilgi, performansı daha yüksek rüzgâr türbinlerine
yönelmiş durumdadır, yani daha büyük
ve daha yükseklerine. Yaygın çelik kuleye sahip tesisler 120 m göbek yüksekliğini geçtiğinde, ünite üreticilerin bunları
ekonomik kullanışlı tesis olarak tanıtma
şansı kalmıyor. Ayrıca korozyon oluşumu
gibi metalin fiziksel zayıflığı, ekonomik
olma özelliğini kısmen engelliyor. Buna
karşın „Timbertower’in“ temeli, sürekli
yetişen, çok yönlü yapılandırılabilen ve
statik konusunda çok iyi özellikler sergileyen ahşap hammaddesine dayanmaktadır. Yöneticinin konuya yönelik açıklaması devam etmektedir: Öncelikle beton
bir zemin üzerine önceden montajlanmış
basamak kısmından oluşan, üzerinde
aydınlatma, elektrik, merdiven çıkışı ve
çalışma platformları bulunan bir iskelet
yapı kurulur. 10 x 10 cm kalınlıktaki kirişlerin çevresine – hava koşullarından
koruyan, kaynaklanmış plastik madde
oluklarına sahip – sağlamlaştırıcı bir dış
kaplama yerleştirilir. Sekiz katlı, çaprazlama yapıştırılmış masif ahşaptan oluşan
dış kaplama kulenin tüm yükünü taşır.
Bu örnek modelde 15 x 3 m’lik (30 cm
kalınlığında ve fabrika çıkışı tüm bağlantı
parçalarıyla donatılmış) 54 kalas bulunur.
140 m yükseklikte çalışabilen araç vinçi
ile on günde inşa edilen 400 m³’lık ahşap
yapının altında. „Uyguladığımız sisteme
göre ahşap yapı şeklinde 200 m göbek
yüksekliğini ekonomik bir şekilde gerçekleştirebileceğimizi düşünüyoruz“ diyor
Holger Giebel. Firma şu anda 140 m dingil yüksekliğinde bir kule geliştirmektedir.
Açıklamaya diğer avantajlar ile devam etmektedir: Azami 4,20 m çapındaki kule
tabanlarının köprülerden geçebildiği için,
şimdiye kadar rüzgâr türbinleri için özel
ağır nakliye araçları gerekiyordu. Yüksek
kulelerin doğal olarak ayak çapları da geniştir – lojistik olarak neredeyse çözümsüz bir sorun.
Buna karşın „Timbertower“ kulesinin
nakliyesi için normal kamyonlar yeterlidir ve 100m’lik „Timbertower“ için azami
10 tanesi yeterlidir. „Timbertower’ın“ yapı
şekli sadece nakliyesini kolaylaştırmakla kalmamış, aynı zamanda yaygın çelik
varyasyonuna kıyasla CO2 sonucunun da
daha iyi olmasını sağlamıştır. „Ve böylece
gelecek için önemli bir ekolojik faktör durumundadır.“
Holger Giebel şimdiye kadar gelen değerlendirmelerden bahsederken „ahşap
sektörü bizi çoktan alkışlıyor“ (olası
malzeme ihtiyacı yönünden) diyor. Bunun dışında ulusal ormancılar ve özel
orman sahipleri, rüzgâr türbinleri için yer
açacaklarına veya enerjiye yatırım yapacaklarına dair sinyaller vermişlerdir. Ve
ahşap nihayetinde yatırımcıların onayını
artırmaktadır. Taklitlerden korkup korkmadığı sorusuna Holger Giebel’in cevabı
şudur: „Bunu önlemek için kurulan projemizin patentini önceden temin ettik.“
Werner Hoppe
„Timbertower“ projesindeki montaj ortağını Rotenburg/Wümme’den Ahşap Yapım
Mühendislik kuruluşu Cordes GmbH C Co. KG üstlenmiştir.
Kulenin her yüksek bina gibi sallanabilir özellikte olması gerekir. 100 m yüksekliğindeki
Timbertower’in ucundaki azami açılım 1,40 m’dir. Plastik yüzeyin altında bulunan ahşap
Resimler: Hoppe
400 m3 büyüklüğündedir.
Yüksek teknoloji ve sağlam marangozluğun uyumu. Kulenin içi klasik bir rüzgâr
değirmenini hatırlatmaktadır.
Ağır nakliyelere gerek kalmamıştır. Modüler yapı şeklinden dolayı lojistik sorunlar
hemen hemen kalmamıştır.
Makine tekniği
Sayfa 14 · Holz-Zentralblatt
Eylül 2013
Altendorf „F 45“, Schwarberg Gausmann'daki bank salonunu denilen alanın merkezine kurulmuştur.
Resimler: Krüger
Şekillendirme daire testeresi marangozluğun
göz bebeği olmaya devam ediyor
Georgsmarienhütte, Schwarberg Gausmann'da Altendorf 'un yeni „F 45'i“ merkezi görevler üstlenmektedir.
ck. Georgsmarienhütte (Almanya), Schwarberg Gausmann'daki
marangozluk geniş bir alana yayılmaktadır. Ürün ve hizmet yelpazesi sistem mutfağından, anaokulu donanımları, satış mekânları,
bireysel mutfaklar ve sandal yapımı çözümlerine kadar uzanmaktadır. Esneklik her şeydir, çünkü iş almak isteyen kişi her şeyden
önce hızlı olmak durumundadır. Modern bir makine parkı bunun
için şarttır. Kulağa ne kadar basit geliyorsa gelsin: Şekillendirme
daire testeresinin üstlendiği rol, aynen eskiden olduğu gibi bugün
de çok önemlidir.
S
chwarberg Gausmann GmbH'nın
yerleşimi Harderberg yöresindeki
Georgsmarienhütte'de bulunmaktadır. Ayrıca, zamanında Ex-RWE yöneticisi Jürgen Großmann von Klöckner tarafından Großmann Georgsmarienhütte
GmbH olarak alınıp kapanması önlenen
ve günümüzde hala Avrupa'nın en önemli
çelik kuruluş olarak geçen GMH Blankstahl GmbH'nın hemen bitişiğindedir. Şirketin sahibi Dirk Gausmann'ın belirttiğine
göre aynı zaman da Schwarberg'in müşterisidir. „Orada ne zaman yeni kumanda
birimleri gerekse, bize başvurulur. Çelik
kolundaki insanlar da kuruluşta, örneğin
şirket renklerine, mobilya ve donanıma
önem vermektedir.“
Schwarberg Gausmann son yıllarda
gelişip „normal“ bir marangozluktan bir
tür özel ürün işletmesine dönüşmüştür.
2000 m2 üretim alanında 17 çalışan mutfaklar, anaokulu mobilyaları, kapılar ve
kayıklar için özel imalatlar sağlamakla
birlikte özel kişilere olduğu gibi kasap, fırın, pastaneler gibi mağazalar veya süper
marketlerdeki bakım ürünleri dükkânları
için tesisler üretmektedirler. Buna bir de
fuar sergisi veya otomobil sektörünün
sergi alanları için iş siparisleri eklenmektedir. „İşimiz her zaman mobilya ile ilgili
değildir“, diye anlatıyor Gausmann. „Bir
otomobil üreticisinin sergi için Asya'ya
göndermek istediği fahiş fiyatlı tasarımcı
sandalyelerine de nakliye kasaları üretmişliğimiz vardır.“
Sistem mutfağı çok önemli
bir müşteridir
Göz seviyesindeki dokunmatik panel ile kumandası oldukça kolaylaşmaktadır çünkü sadece önemli ayarlar görüntülenmektedir.
Schwarberg Gausmann bunun dışında da makine teknolojisi olarak iyi donatılmıştır, örn.
işleme merkezi ve basınçlı kalas testeresi ile.
Diğer bir ağırlık noktası da Franchise
mutfağı için sistem ve çözümlerdir. İsim
vermesine izin yoktur fakat Gausmann bu
günlerde, sipariş veya kasa bölgesinden
mutfağın görünmediği fakat oradan servisin yine mümkün olduğu bir ayırma duvarı tasarımı üzerine çalışmaktadır.
Yani üstlendikleri görevler çok yönlüdür.
Gausmann: „Ne yaparsak yapalım bir şeyi
sağlamak zorundayız: Hızlı olmak“ Bunun için hem „şirketle %100 özdeşleşen“
takım arkadaşları hem de modern makine
teknolojisi donanımı gerekir. Dirk Gausmann „Bir süredir makine parkımızı yeni
bir seviyeye getirmekle meşgulüz“ diyerek
en son edindikleri Altendorf şekillendirme daire testeresini gösteriyor. „F 45“ kuruluştaki Alman üreticisinindir. „Bu kararı
üçte iki çoğunlukla tüm çalışanlar birlikte
verdi“ diye belirten Gausmann için bu
tür kararların demokratik olarak alınmasına önem vermektedir. Çünkü onunla
çalışacak olan personeldir. Minden'deki
Altendorf tedarikçisi bunu anlıyor. Altendorf İşletme Yöneticisi Markus Ebel uzun
yıllara dayanan deneyimlerini aktarıyor:
„Makinelerin çalışanlar tarafından sürekli
engellendiği veya sabote edildiği durumlar
vardır“.
Neden Altendorf sorusunu Gausmann
uygulamalı anlatıyor: „F 45‘i kullanmak
çok kolaydır ve temiz sonuç verir.“ Etrafındaki farklı çalışma yerlerinde ürünlerin imal edildiği veya montajlandığı bank
salonu denilen alanın, ortasına yerleştirilmiştir. Böylece makine her çalışanın
doğrudan ulaşabileceği bir yerde bulunmaktadır ve planya, kenar tutkallama
makineleri ve bir işleme merkezinin de
bulunduğu bitişikteki makine salonuna
da yakındır. Söylemesi kolay. Bunun altında, 1906 yılından bu yana şekillendirme
daire testeresini bir tutkuya dönüştüren
makine mühendisinin deneyimi yatmaktadır. O zamanlar marangoz ve mobilya
tasarımcısı Wilhelm Altendorf'un aklına,
mobilya parçalarını daha kolay, daha güvenli ve daha kesin ölçülerde kesebilmek
için daire testeresine sürgü kızağı ekleme
fikri geldi. Gerisi hikaye. Bugün Altendorf
kendi ifadesine göre şekillendirme daire
testeresi alanında dünya lideri olup son
yüz yıl içerisinde 130 000'den fazla makine satmıştır, 120 ülkeye ürünlerini göndermektedir ve artık Çin ve Brezilya'da kendi
kuruluşları bulunmaktadır. Altendorf için
dünya çapında 325 insan çalışırken sadece Minden'deki merkezde 175 personel
istihdam edilmektedir.
Kolay kullanım ve temiz kesimler
Zanaatın %90 tedariğini Altendorf sağlamaktadır. Mindenlilerin en çok sevdiği
model „F 45“ şekillendirme daire testeresidir. Diğerlerinin yanında ana testere diskinin elektro motorlu yükseklik ve salınım
ayarı, çift makara arabası, açılı kenar birleştirme dayanağı ve ana testere diskinin
alet germe sistemi temel donanımın arasındadır. Schwarberg Gausmann'da kullanılan „III“ donanımın kesim uzunluğu
3705 mm'dir. Pakete 2000 - 6000 dev/dak
olarak kademesiz ayarlanabilen 5,5 kW
motoruna sahip Vario tahrik, 1000 mm
kesim eninde ± 1 toleransa sahip, elektro
motor ve CNC tarafından kumanda edilen
paralel dayanak ve yatay ve dikey olarak
kullanıcıya göre ayarlanan göz seviyesindeki kullanım paneli dahildir.
Kullanımı kolaylaştırmak için 90 mm
ekran boyutundaki panelde sadece önemli şeyler yer almıştır. Neyin nasıl değiştirileceğini bir bakışta anlamak mümkündür:
Devridaim, yükseklik, testere diskinin eğimi, oyuk derinliği ve mesafesi ve gösterge.
Paralel dayanmalık için seçenekler. Açılı
kenar birleştirme dayanağının, aynı yerde
konumlanan ikinci bir görsel ünitesi bulunur. Profili 1/100° keskinlikle 47° olarak
ayarlamak mümkündür. Cetveli kaydırırken uzunluk ölçüsü otomatik olarak
düzeltilir. „Böylece deneme kesimlerine
gerek kalmıyor“ diyen Ebel devam ediyor:
„ve istifleri işlerken aynı ayarda devam etmek mümkün oluyor.“
Dirk Gausmann açıklamalarına, tüm Al-
tendorf şekillendirme daire testerelerinin
klasik bir elemanı olan 3800 mm boyundaki çift makaralı araba, işlerin kolay ve
kesin bir şekilde yürütülmesini sağlıyor
ve „çalışanların bedensel yükünü oldukça azaltıyor“ diye devam ediyor. Bunu
sağlayan, üst arabayı alt araba bağlantısı
kısmında çubuk kılavuzda mükemmel
bir şekilde tutan büyük çift makaralardır.
Buna ek olarak temizlik için çalışmaya eşlik eden fırçadan dolayı sistem ne bakım
gerektiriyor ne de greslenme.
Müşterinin isteğine göre
donanım
İsteğe göre çift makaralı araba bir vakum
gerici ile de donatılabilir. Özellikle boyutu
büyük veya tıkayıcı üretim parçalarının
işlenmesinde çok faydalıdır. Gausmann'ın
bu seçeneğe ihtiyacı yoktur. Kesim sırasındaki alt tarafın yırtılmasını önleyen ön
sıyırma grubuna da ihtiyacı yoktur çünkü,
üretim parçalarının kenarları işlenmek
üzere kenar tutkallama makinesi veya ilgili frezeleme gruplarının ince işleri yürüttüğü işlem merkezine gönderilmektedir.
Ebel „Bu testere basınçlı kalas testeresi
ile işleme merkezlerinin aynı anda kullanıldığı işletmeleri mükemmel bir şekilde
tamamlamaktadır“ diyerek devam ediyor.
„Yerleşim ölçüsü, açı kesimi, zincir ölçüsü ve girinti kumanda fonksiyonu ile her
çalışan ilgili işlemeleri hızlı ve kesin bir
şekilde yürütebilir.“ Belli üretim parçalarının belli işleme parametrelerini kaydedip,
sadece düğmeye basarak çalıştırma olanağı da işleri kolaylaştırıyor.
Dirk Gausmann Altendorf testeresi
ile birkaç ay çalıştıktan sonra tamamen
memnun olmuştur. „Makine kısa zaman
içerisinde bizim göz bebeğimiz haline geldi. Bu testerede çalışmak bana ve personelime de her gün keyif veriyor.“ Eski iki
testereyi değiştirme yönünde düşünceler
oluşmuş bile. Altendorf'tan teklifler istenmiş bile.
Kuruluşun sahibi Dirk Gausmann işlenecek parçaların çift makaralı araba ile testereden
kolaylıkla geçmeleri çok hoşuna gitmektedir.
makaralı araba ile testereden
unu denilen alanın merkezine kurulmuştur.
si olarak iyi donatılmıştır, örn.
Makine tekniği
Eylül 2013
Holz-Zentralblatt · Sayfa 15
Masif ahşabın bükülmesi …
… eskiden beri kendini kanıtlamış, çok modern bir uygulama
Dr.-Ing. Otto Eggert*, Eibelstadt
Ahşap işleme, çıraklık eğitimleri ve uygulamalı alanda, masif ahşap
bükmeden daha az bilinen başka bir yöntemin olmaması muhtemeldir. Nedenleri açıktır – birincisi, sadece az sayıda firmalar tarafından kullanılmaktadır, ikincisi, getirisi o kadar çoktur ki kullanıcılar kendilerine gerçek rekabet avantajları sunacak, teknik bilgi
birikimini taşımaya devam etmek istememektedirler.
M
ichael Thonet ahşap bükmeyi
1850 öncesinde geliştirmiştir. O
günden itibaren, Henry Ford'tan
bile önce, günümüzde hala bilinen, sevilen ve eskiden olduğu gibi şimdi de taklitleri üretilen koltuk mobilyası, Viyana
kahve evi sandalyesi no. 14 ile sürüm
üretimine başlanmıştır. Günümüzde sandalyelerin dışında tipik kullanım alanları
büyük ve küçük (kış) spor kızaklarıdır.
Bununla ilk ön yargı bertaraf edilmiş oluyor – küçük ve büyük kızakların yukarıya
doğru bükülmüş taban demiri kullanım
sırasında hem hareket güçlerine hem de
neme maruz kalmaktadır. Her ikisi de
bükülmüş parçaların şeklini değiştirmemektedir.
Ahşap bükme nasıl olur?
Buhar ve asıl bükme işleminin dışındaki diğer çalışma adımları gelenekseldir ve
bunlara yönelik üniteler her sandalye fabrikasında mevcuttur: Ahşap ham ölçüye
kesilir ve gerekirse dört taraflı frezelenir
(örn. Tauberbischofsheim'lı Alman üreticisi Weinig'in ünitesi ile). Sonra bir buhar
odasına yerleştirilir. Bu işlem için %16 -18
ahşap neminde malzemenin mm başına
kalınlığı için yaklaşık 1 dakika gerekmektedir. Böylece 30 mm kalınlığındaki ahşap
tahtanın bükme kıvamına gelecek yumu-
Frankenberg/Eder'li Thonet kardeşlerinin Thonet sandalyesi no. 214 veya 14
Resimler: Krüger
* Dr.-Ing. Otto Eggert Stuttgart Üniversitesinde
Alet Makineleri Enstitüsünde ahşap bükme alanındaki katkısı ile doktorasını yaptığından bu
yana, masif ahşap ve bunun için gerekli süreç
sıcaklığı konusu ile ilgilenmektedir. Japonya'daki Post-Doc bursu ve üretim tesislerinin kurulması (Toyota Motor vb.) ve danışmanlıktaki
(VW vb.) farklı işlevlerinden sonra, ahşap bükmenin yanı sıra „kalıcı enerji üretimi“ ve kalıcı
enerji üretimine yönelik kalıcı çözümleri araştırdığı Eibelstadt'daki GHE Bavaria Maschinen
GmbH aile şirketine dönmüş bulunmaktadır.
Yoğunlaşma
şaklığa buharlanması 30 dakikadır.
Bükmek için ham parça iki ucunun da
dayandığı bir banta yerleştirilir. Modern
bir bükme makinesinin 300 mm'ye kadar işleme alanı bulunur ve tamamı kullanılabilir, örn. her biri aynı uzunluk ve
derinliğe ve 100 mm ene sahip üç işleme
parçası makinenin bükme bantına aynı
anda yerleştirilip bükülebilir. Bükme bantı bükmeden sonra bir kıskaç ile mevcut
şeklinde tutulur. Bükmenin açısına göre
bükme işleminin kendisi 20 - 30 saniye
sürer, başka şekilde ifade edecek olursak
bir saat içinde 60 - 100 bükme döngüsü
gerçekleştirmek bir sorun teşkil etmez.
Bu örneğe bakarsak bir saatte 3 x 100 işleme parçası bükülebilmektedir. Çalışma
eni 50 mm olduğunda bir saatte bükülen
işleme parçası 600 olur.
Bükümden sonra işleme parçasında
hala bulunan gerilmeler, kıskaca alınmış
bükme bantı ile 30 - 90 dakika dinlendirilerek giderilir. Sonrasında işleme parçalarına hafif gergi çerçeveleri geçirilir ve
kurutulur (örn. uçlarında dayanma noktaları bulunan ahşap çıta). Doğal kurutma
dâhil, akla gelecek tüm ahşap kurutma
işlemleri buna uygundur.
Bundan sonraki işleme adımları da bilinen şeylerdir, örn. kavislerin el ile kullanılan veya tam otomatik makineler ile
frezelenmesi veya oyuk veya benzeri şeylerin işlenmesi gibi.
Neden ahşap bükme?
Masif ahşabın en belirgin avantajı, işlem
maddesinin duruma göre %20 ve 50 arasındaki yüksek kullanım oranıdır. Fakat
malzemeden anlayanlar yapı ve kalite
açısından iki şeye daha önem vermektedirler: Daha uygun ve daha dayanıklı
doku yapısından dolayı bükülmüş işleme
parçaları yüke aynı yarıçap kesitlerinde
olanlardan daha dayanıklıdırlar; böylece
Dayanma noktaları
Bükülen ahşap
Bükme bantı
nötr çizgi
Masif ahşap bükme ünitesi. Solda buharlama ünitesi, sağda bükme makinesi
Çekme gerilimi
Masif ahşap bükümünde gerilimin Thonet yötemine göre dağıtılması.
»MSR 130ds« ile Daha Yüksek Verimlilik
Yeni Çift Milli Çoklu Dilme Makinesi kaplamaları gördü
İtalyan „ZAFFARONI“ şirketi, levhalar için „MSR 130 ds“ model Çift Milli Çoklu Dilme Makinesini piyasaya
sürdü; bu makine, işlenen levhaların
her iki yüzeyinde eş zamanlı olarak
yarıklar, boylamasına çoklu oyuklar
veya kesikler açma ihtiyacından doğmuştur.
MSR genellikle; MDF, HDF, kontrplak
ve sunta gibi ahşap bazlı levhaların, ince
lifli çimento levhaların, plastik laminatların, PVC, PP ve XPS gibi preslenmiş plastik maddelerin, poliüretan köpüklerin
ve preslenmiş levhaların, yüzeyleri farklı
dekoratif malzemelerle daha önceden
astarlanmış ve kaplanmış alçıpan veya
mineral lifleri gibi kompozit levhaların
ham madde veya kaplanmış olarak kullanılabildiği mobilya, bina ve inşaat malzemeleri dünyasında uygulama alanı bulur.
Farklı çeşitlerde ve 70, 130 ve hatta 160
cm’ye varan işlem kapasitesinde üretilen MSR, farklı versiyonları belirleyecek
olan farklı üretim ihtiyaçlarına göre özel
ekipmanlar ile donatılabilir.
İşlenecek parçalar için doğrudan beslemeli bir avans mekanizmasıyla donatılmış olan MSR, bir üretim hattına kolayca
entegre edilebilen veya paneller için otomatik yükleme ve boşaltma cihazlarıyla
kenetlenebilen, yüksek performanslı bir
makinedir.
Bu model, alt ve serbest rektifiye silindirlerden tahrikli üst ve kauçuk kaplı
silindirlere kadar özel bir bileşim halindeki özel bir besleme silindiri grubuyla
donatılmıştır. Kullanım sırasında rol oynayan tüm mekanik gerilimler göz önüne
alınarak, bu makineye yerleştirilen tüm
silindirler, oldukça büyük boyutlu olmuştur.
„MSR 130 ds“nin donatıldığı büyük
kütlenin (4600 kg) gösterdiği gibi, kesinlikle dayanıklı bir makinedir, titizlikle üretilmiştir ve aynı zamanda çalışma
yüksekliğini değiştirmeyen kesme derinliği ayarlama sistemi veya mükemmel bir
sarsıntısız kesme işlemi sağlayan, değiştirilebilir çalışma tezgahı ile birlikte, en
çok tutulan „MLS“ serisinin birçok özelliğini içinde barındıran bir ekipmandır.
Takım tutcu millerinin görünümü
Resim Zaffaroni
aynı yüke daha küçük yarıçaplar yeterli
olduğundan, ahşaptan tasarruf edilmekte
ve üretim masrafları olumlu yönde etkilenmektedir. Bükülmüş ahşap sandalyeler
(aynı sağlamlıkta veya daha sağlam olduklarında) bükülmemiş sandalyelerden
oldukça hafiftirler. Bunun yanında bir
parçada, özellikle açık renklerde renk
farklarına yol açabilen, bir ahşap parçasından diğerine geçişlerde iz bulunmaz.
Masif ahşap bükme ünitesi
Masif ahşap bükme ünitesi üç bileşenden oluşur: Buharlama düzeneği, bükme
makinesi, formlar ve parçanın uzunluğuna bağlı çekme bantları. Bükme ünitesinin türü ve yapımına ve ayrıca bükülecek parçaların geometrisine göre günde
200 - 3500 parça bükülebilmektedir. Haftada 5000 sandalyenin tüm bükülecek
parçalarını bükmek, gerçek dışı bir hedef
değildir (koltuk çerçevesi, arka ve baş kısımlar veya sırt kısımlar).
Böyle bir üniteye yapılacak yatırımı performans açısından değerlendirmek gerekir, çünkü ister büyük ister küçük olsun,
hepsinin sandalye başına 0,50 Avro'dan
başlayan maliyeti 40 haftalık çalışma ile
bir yıl içinde ödenmiş olacaktır ve sonrasında sahibine yıllarca kazandırmaya devam edecektir.
Makine tekniği
Sayfa 16 · Holz-Zentralblatt
Eylül 2013
Daha çok otomasyona adım adım
Assmann büro mobilyası Melle merkezine yeni C parçaları üretimine 13 milyon avro yatırım yaptı
ck. Büro mobilyası sektörü geçiş sürecinde. Değişen çalışma talepleri yeni büro tasarımı ile takım çalışma alanlarına yol açıyor ve açık
büro mimarisi şirketlere giriyor, renk ve malzemeler gittikçe daha
büyük rol oynuyor. Branş, on yıllar öncesindeki standartlara veda
etmiş durumda. Bunların hepsi üretim sürecine de yansıyor. Bunu
Alman Assmann Büromöbel GmbH & Co. KG, Melle de anlamış
ve karar vermiş durumda ve üretimini yeniden donatmaya karar
vermiş. Önceki ada çözümleri artık, adım adım birbirine kesintisiz
bağlanmış makine parkına dönüştürülmektedir. Testere depo kombinasyonu, tampon ambar ve lazer kenarlama bulunan ön üretim,
yakın bir zamanda işletilmeye başlandı.
B
üro mobilyaları üreticisi Assman,
bütçe odaklıdan iddialı kesime
kadar sistem mobilyalarını sadece
Melle yerleşkesinde imal etmektedir. İşletme harici olarak kalifiye branş ticareti
üzerinden organize edilmiştir. Müşterilerin arasında küçük ve orta çaplı şirketlerin
yanında birkaç yüz çalışanı bulunan resmi
kuruluşlar ve firmalar da mevcuttur. Yaklaşık 300 personel 2012'de 74,5 milyon
Avro'luk kazanç elde etmiştir (önceki yıl
72 milyon Avro). Bir sonraki yıl 2012'ye
benzeyen bir sonuç beklenmektedir.
Assmann, 1939'da Heinrich Aßmann'ın
bir köy marangozhanesini alması ile kurulan büyümüş bir şirkettir. Ve bu gerçekten
de böyledir. 1969 yılında büro mobilyaları
üretimine geçildikten sonra salonlar sürekli genişletildi ve 1994'e kadar bugün üzeri
kapatılmış 27 000 m2'lik alan eklendi. C
parçalarının ön üretimdeki çalışma adımları önceden ayrı ünitelerde tamamlanıp
her makine tek tek kumanda ediliyordu.
Her işleme adımının tamamlanmasından
sonra parçalar tampon alanda depolanıyor ve sonra da manuel olarak, bir sonraki
makineye, ekonomik olmayan zahmetli
bir taşımadan sonra, devrediliyordu.
Assmann buna rağmen on yıllarca komisyonlarda kişisel müşteri talebine uygun üretim yaptı. Bunların gittikçe karmaşıklaşmasından dolayı, Dirk Aßmann,
mevcut süreçleri, daha yeni binli yıllarda,
değiştirmeye ve üretimin tamamını Kaizen ilkesine göre kurmaya başladı. Ortak
yönetici aile şirketini üçüncü nesil olarak
yürütmekte olup eylem odaklı bir kişiliğe sahiptir. „Bizde karar vermek için çok
zaman gerekmiyor“ diyor. „Eğer bir şey
gerekliyse hemen yapılır.“ Kaizen'den dolayı çalışanların durumunu en iyi duruma
getirmenin yanında süreçler hakkında da
çok şey öğrenilmiş.
14,5 milyon Avro yatırım yapılmış
Dirk Aßmann, şirket planlaması yöneticisi Andreas Fipp ile birlikte, şirket geçmişinde en büyük 14,5 milyon Avro'luk
yatırımları için, biraz daha fazla zaman
ayırmışlar. Kendi C parça ön üretimlerine
yönelik iş emri Ima Network'e gitmeden
önce, teklifler en ince ayrıntılarına kadar
incelenmiş. Fipp: „Bu büyük yatırım paketini garantiye almak amacı ile, malzeme
ve ürün akışını bağımsız bir simülasyon
hizmet sunucusundan hesaplatmak için,
beş haneli bir tutarı daha gözden çıkardık. Önceki üretimlerimizdeki gerçek veriler ile yazılı iki makine tasarımı simüle
edildi. Analizleri aldıktan ve değerlendirme kataloğunu temel alarak iki tasarımı
karşılaştırdıktan sonra Ima çözümüne
karar verdik.“ Böyle bir şeyin ne kadar
meşakkatli, ne kadar karmaşık olduğunu
Fipp bize, üretim parçalarının taşıma yollarını ayrıntılı bir şekilde gösteren, seçilen
tasarımın animasyonu ile gösteriyor.
Bu arada Fipp için Ima'nın yakın coğrafyada bulunması da çok önemli. Ve ayrıca yüklenici olarak Luebbecke'den gelen
makine üreticisinin bu iddialı projede
Yüzey ve ölçü kontrolünde kullanılan Baumer'in „Colour Brain'i“.
sorumluluk sergilemesi de. Ima Klessmann GmbH'ın ortak yöneticisi ve adı
geçen Networks'un sözcüsü Rüdiger
Schliekmann aile şirketinin uzak görüşlülüğünü övmektedir: „Mobilya imalatı
ağır maliyet ve rekabet baskısı altında gerçekleşir. Ima Network olarak bizim talebimiz, Assmann gibi mobilya üreticilerin
piyasada başarılı bir şekilde ayakta kalabilmeleri için endüstriyel bileşen üretimi
için yenilikçi sistem çözümleri üretmektir.
Üretim sürecinin en uygun seviyeye getirilişi Assmann'a, mobilyaları en az sayıda
bile emin ve ekonomik bir süreçte tamamlama ve bu sırada kalite ve teslimata sadık
kalma imkanını sağlamaktadır.“
Ima Network'a ayrıca Priess & Horstmann, Hille, ve Schelling, Schwarzach
(Österreich) da dahildir. Assmann, Yüzey
kontrolü Baumer şirketi, Konstanz, ve
üretim yönetme tekniği Vlothoer'li Yazılım uzmanları 3 Tec ile başka ortaklar
kazanmış olmuş. Katılan firmaların sayısı
yeni tesisin büyüklüğünün ve karmaşıklığının altını çizmektedir.
Yine de otomasyon Assmann için yeni
bir şey değildir. İlk adımı 2007'de yeni tam
otomatik konteyner montajı ile atmışlardı. Andreas Fipp buradan kazandıkları en
önemli çıkarımları şu şekilde özetliyor:
„O zamanlar toleransların mobilya yapımında ne anlama geldiğini öğrendik.“ O
tarihlerde, aslında otomobil sanayisinde
uzmanlaşmış Porta Westfalica'daki IWM
Automation yardımcı olmuştu. Artık bugün, konteyner montajının tamamı için,
beş robot hücrelerinin iç içe geçen işlerine yeterli malzemenin gitmesini sağlayan,
tek bir işçi gerekiyor. Ahşap parçaların
gönderilmesi „sıralama içinde“, gerçekleşiyor ve bundan dolay Assmann'da depolama hemen hemen kalkmış durumda.
Bu sonradan alınmış, hazırlanmış ahşap
parçaları ve dolap altı iskelet, taban veya
masa iskelet parçaları için de geçerlidir.
Assmann zaten uzun yıllardan beri A
parçalarını çoğunlukla yakında bulunan,
azami 100 km uzakta bulunan tedarikçilere hazırlatmaktadır. Tedarikçilerin tamamı parçalarını sadece zamanında teslim etmekle kalmayıp, Assmann'ın gerek
duyduğu sıralamada teslim etmektedirler.
„Bir bakıma depomuz yolda“, diye açıklıyor Aßmann. İşlerin kesintisiz yürümesi
için tedarikçiler ile yakın iş birliği şarttır.
Bu iş emrinin ulaşması ile başlıyor. Aßmann „İlke olarak Tur planlaması, ürünlerin daha sonra perakendecilere teslim
edilmesini yönetiyor“ diyor.
Ima'nın lazer kenar düzeltme makinesi „Combima'da“ büyük harfler ile şunlar yazmaktadır: Assmann Büro mobilyası C parçalarının
üretiminde parti boyutu-1'i temel almaktadır.
Resimler: Krüger (5), Assmann (1)
Assmann Şirket planlama Yöneticisi Andreas Fipp, tam otomatik
ön üretim ünitesinin yerini göstermektedir.
Kontrol edilmiş kesitler buradan Ima lazer kenar düzeltme ünitesine gitmektedir.
Lazer ile %100 sıfır boşluk
Çoğu zaman tedarikçilerden „sıra içinde“ Assmann'nın üretim sürecine hazırlanmış olarak gelen A parçalarına kıyasla, serbest şekillendirme parçaları ve düz
çizgili ahşap parçalarındaki daha küçük
parça adetlerini kendileri üretmek durumundadır. Fakat mümkün olduğunca az
ara depolamaya sahip eş zamana yakın
üretim ilkesi, artık tam otomatik Ima
Assmann'daki yeni C parça üretiminin
tam otomatik işlem süreci, kaplanmış yarı
format plakalarının 45 x 18 m'lik alanda
alınmak için 68 yerde beklediği, „FL 718“
Ima alan deposunda başlıyor. Yerin yarısı,
kendi ikinci köprüleri üzerinden getirilip
ve buradan tekrar alınan, geriye kalan
plakalara ayrılmıştır. Vardiya başına 1000
üretim parçası performansındaki „AH
6330/230“ tipindeki Schelling plaka ayırma testeresi, plakaların formatını üstlenmektedir. Boy kesimin ardından enine kesitin hemen gerçekleşmesi için açı ünitesi
olarak yerleştirilmiştir. Assmann alttan
freze ile ilave kesimler yapan üç kesimli
ünite ile verimliliği artırıyor. Kalıntıları
yer altından giden taşıma bandı ile parçalayıcıya taşınır, orada talaş haline getirilir
ve sonra pnömatik olarak talaş ambarına
nakledilir. Üretim parçaları şekillendirildikten sonra ara taşıma sırasında kontrol
edilir. Assman'daki Baumer'in „Colour
Brain'i“ yüzeyin kalitesini ve rengini tespit etmekten çok daha fazlasını yapıyor.
Buna ilaveten ölçüler ve üretim parçalarının açı özellikleri de kontrol ediliyor.
Bu sadece Assmann için değil, Baumer
için de yeni bir şeydir. „Ölçü toleransının
kontrol edilmesi bizim için gerçekten çok
önemli, çünkü bir sonraki kenar işlemede sadece ekleme frezesi kullanıp, kenar
kalınlıklarını frezeliyoruz,“ diye açıklıyor
Fipp. „Bu da, üretim parçaları tam ölçülere göre önceden kesilmişse sağlanır.“ Ve
her parça kontrol edildiğinden, sonrasında bir barkod veriliyor, hemen kesimin
ardından değil. Bunun için „Colour Brain“ arkasında, kumanda edilen değişken
etiketleme konumuna sahip etiketleyici
bulunur.
Kenarlamaya geçmeden önce parçaları
„Ima RL-V“ raf tamponlarına istiflenir.
Bu 11 katta ebatlarına bağlı olarak 50'ye
kadar parça geçici depolanır. Bu kesim
sürecini kenarlama sürecinden ayırıp,
bir takılma ve benzeri şeyler olduğunda,
çalışmanın kesilmeden devam etmesini
sağlıyor.
Mobilya sanayisindeki diğer çoğu şirketler gibi Assmann da sıfır boşluk görünümlü
lazer kenara güveniyor. Assmann: „Pazar
bunu böyle istiyor. Ve biz de bu kenarlama türünün kalitesinden oldukça eminiz.“
Ima'nın tek taraflı „Combima“ kenarlama
makinesinde büyük harfler ile „Parti boyutu 1“ ve „Laser edging“ yazıyor. Üretim
parçası, kenarı düzeltilecek boy taraflarına
yönelik talebe göre makineden dört kez geçebilmektedir. Vardiya başına 1000 parça
mümkündür. Farklı sayıdaki işleme döngüsünün kesintisiz akması için aralıklarda
iki katı olan bir taşıma bandı mevcuttur.
Aşağıda parçalar ikinci, üçüncü veya dördüncü işlemlerine taşınırken yeni parçalar
yukarıda sınıflandırma deposundan taşıma
bandının alçalması ile alınır. Sadece 2 ve 3
mm lazer katmanlı, „Combina'nın“ 24 rulo
ile kenar deposundan aldığı PP kenarları
kullanılır. Yine Baumer'in bir başka grubu
ile, kenar ön izleme ve sonradan depolanan kenar kontrolü de mümkündür. İşlemler şimdilik burada sonra eriyor. Çıkarılan
tamamlanmış parçalar yine manuel olarak
sonraki işleme istasyonuna taşınıyor.
Bu yeni ünite iki vardiyalı tam performanslı çalışmada günde 2000 yapı parçasını 1. parti boyutunda çıkarıyor. Böylece
geçiş süreleri oldukça azalıyor ve bu da
sürecin tamamını olumlu yönde etkiliyor.
Eski durumu Dirk Assmann „Şimdiye kadar üstlendiğimiz iş emirleri ön üretimden
son montaja kadar beş günümüzü alıyordu“ diye açıklıyor. „Değişim tamamlandığında bu süre azami iki güne düşecektir.“
Melle'dekiler boşluksuz ve kusursuz yüzeyler ile kalitenin yükselmesini mutlulukla karşılıyorlar.
Ima'nın raf tamponu malzemelerin eşit bir
şekilde ilerlemesini sağlıyor.
Ima'nın plaka deposu tam otomatik olup, 45 x 18 m'lik bir alanı kaplamaktadır. Üzerine
68 depo yeri dağıtılmış durumdar.
Robot kumandalı tekerli konteyner üretimi
de tam otomatik çalışmaktadır.
Can damarı olarak C parçaları
üretimi
plaka deposu ve Schelling testeresi, Baumer kontrol ünitesi ve lazer kenar ünitesi ile fiilen çalışan, C parçaları üretimi
için de geçerlidir. Yakın zamanda Ima
lazer gruplarına sahip „Bima PX 80“ işleme merkezleri (BAZ) de kurulacaktır.
İki BAZ'ın temelleri dökülmüş ve gerekli
enerji ve atık imha kurulumu tamamlanmıştır. İki yollu malzeme toplama deposunun yapılması, bu da Ima'nın, ve ayrıca
Priess & Horstmann sürekli delme makinesi ile tam otomatikleştirilmiş makine
tasarımı 2014'ün ilk dört ayı içerisinde
gerçekleştirilmesi öngörülmektedir. Fakat
bunun için çatının ara depo için 6'dan 12
m'ye yükseltilmesi gerekiyor. O zaman C
parçaları üretimi Assmann üretim salonlarının can damarı olacak. Dirk Assmann
tüm projenin tamamlanmasını heyecanla
bekliyor çünkü, o zaman parçalar tam
otomatik taşıma ve kullanım sistemi üzerinden şirketteki mobilya montajının sıradaki çalışma süreçlerine aktarılacaktır.
Yeni parti boyutu 1 üretimine geçilmesindeki asıl zorluk, süren üretimin kesintiye uğramadan devam etme talebi idi ve
halen de öyledir. Zaten mekan durumundan dolayı da zor bir iş fakat, Andreas
Fipp „şimdiye kadar kesintisiz yürüdüğünü“ temin etmektedir.
Ölçüm toleransının kontrol
edilmesi
makinesi dâhil edilmiştir.
Makine tekniği
Eylül 2013
Leisten Wagner cilalanmış MDF sütun
tabanı pervazları alanında da mükemmel
kalite sunmaktadır.
Holz-Zentralblatt · Sayfa 17
Leisten Wagner'deki yeni cilalama ünitesi yapısının tamamına MB makine yapımının şekil zımparalama makinesi dâhil edilmiştir.
Resimler: Krüger
Asıl önemli faktör zımpara kalitesidir
MB makine üreticisi Leisten Wagner'in pervaz zımparası için özel bir çözüm üretmiştir
Resimler: Krüger
ck. Andernach'lı (Almanya) Leisten Wagner'in felsefesini kısaca özetlersek pervazları tutku
ile üretmek demek gerekir. Pervazlar şirketin 1865'te kurulumundan bu yana geçmişi belirlemiştir ve günümüzde daha da
belirleyici olmuştur. Firma sahiplerinin öncelik verdiği tek bir
şey vardı: Kalite. Bugün bunu,
kısa süre önce özel bir zımpara
makinesi daha eklenen modern
bir makine parkı sağlamaktadır.
Hiddenhausen'li (Almanya) MB
makine üreticisi bu özel kullanım için gerçekten benzersiz bir
şey tasarlamıştır.
Leisten Wagner'in 150 yıllık geçmişinde
fındık ağacı neredeyse her zaman önemli
bir rol üstlenmiştir. Şimdi bile masif fındık
ağacından imal edilmiş bir pervaz paketi
gönderilmeyi beklemektedir. Yönetici Ac-
him Wagner „O Rusya'ya gönderilecektir“
diyor ve gülümseyerek ekliyor: „Orada bu
tarz pervazları ödeyebilecek hala birkaç
insan vardır.“ Neredeyse bir solukta şirketin kuruluşunda da fındık ağacı ve pervazların bulunduğunu hatırlatmaktadır:
„Wilhelm ve Ferdinand Wagner kardeşler
Andernach'taki ortak testere fabrikalarının 1888 yılında yanmasından sonra ayrılmışlar. Ferdinand yapım marangozluğu
için ahşap işleme makinelerine sahip bir
buharlı testere fabrikası kurmuş. Ayrıca o
zamanlar „Hollandalı“ denilen patenler
için fındık ağacı pervazları imal edilmekteydi.
Fındık ağacının kullanılmasına yol açan
Koblenz'in biraz kuzeyinde Ren bükümünde bulunan Andernach'ın konumu
idi. Çünkü fındık ağacı Almanya'da oldukça nadir yetişirken, havası uygun olan
ve Andernach'ın yakınındaki Mosel'de
bol bulunmaktaydı.
Wagner firması uzun geçmişinde çok
iniş ve çıkışlar yaşamıştır. 19. yüzyılı 20.
yüzyıla bağlayan dönemde gençlik stilindeki çok süslü pervazlara duyulan ihtiyaç
ve daha sonra da ikinci dünya savaşından
önceki mobilya sanayisinin yükselmesin-
den faydalanılmıştı. O zamanlar Wagner'in tedariğini üstlenmediği neredeyse
hiç bir mobilya fabrikası yoktu. „Ta o
zamanlarda en büyük işlerde bile kalite,
nitelik ve şekillerden ödün vermediğimizi
müşteriye kanıtladık“ diye anlatıyor zamanın pazar yönetimini Achim Wagner.
Savaştan sonra Amerikan askeriyesinden
kalan çadır çubuklarının dönüştürülmesi
ile imal edilen oyuk pervaz üretimi ile karşı karşıya kaldılar. Ayrıca işgalci güçlerin
kışla yapımında kullanılan yapım pervazları da imal edilmiştir. „Bu süpürgelikler
kışla yapımından sonra sivil ev sanayinde
daha çok yer almaya başlayıp ikinci ayağımız olmuşken şimdi birinci ayağımız
olmuştur.“
1984'e kadar üretim daha çok stil mobilyası sanayisinin pervaz ve cephe üretimine odaklanmıştı. 1990'lı yılların başında
mobilya sanayisindeki krizden sonra şirketin adının Leisten Wagner olarak değiştirilmesi ile birlikte, günümüze kadar başarı getiren yeni bir pazara yönelinmiştir.
„Artık günümüzde kapı şirketlerine kavisli kemer, pervaz ve çerçeve tedarik edip,
başlangıçta olduğu gibi, sadece parke döşemecileri ve parke toptancılarına gönderdiğimiz parke pervazları üretmekteyiz“
diyor Achim Wagner. Standart program
sürekli bir depoda hazır bulundurulmaktadır. Orada ortalama 2000 müşteriye
yetecek şekilde, kısa vadeli siparişlerde
gönderilmek için bekleyen ham, yağlanmış, şeffaf veya beyaz cilalanmış 15 ahşap
türünden oluşan yaklaşık 100 şekil bulunmaktadır. „Belki bu tarz bir depo yönetimi
günümüzde düzensiz gibi gelebilir, fakat
müşterilerimiz bizim tedarik gücümüzden oldukça memnundurlar.“ Saat 11'den
önce gelen siparişler aynı gün içinde gönderilmektedir ve Andernach'lı fabrikadan
her gün 60'ın üzerinde teslimat yapılmaktadır. Leisten Wagner 35 çalışanı ile en
son 6,3 milyon Avro'luk (2012) yıllık kazanç elde etmiştir.
Ağırlığı meşe ve MDF
oluşturmaktadır
Soldan çift fırça ve sağdan „RB80“ fırçalı bant zımparalama grubu ile yanların işlenmesi.
Çok sayıda varyasyonu bulunan büyük miktarlar küçük parti boyutlarını oluşturmaktadır.
Bu üretimin ve makine parkının oldukça esnek olmasını gerektiriyor.
Wagner Leisten'in en çok ağırlık verdiği
meşeden sonra akçaağaç ve beyaz pervaz
üretiminde kullanılan MDF gelmektedir.
Programda ayrıca kaplanmış süpürgelikler, masif ahşap freze parçalarından
oluşan sütun pervazları, şekillendirme
köşeleri, havalandırma boşlukları bulunan pervazlar, kablo kanalları veya boru
hatları pervazları bulunmaktadır. Ham
plakalar Raimann çok diskli testeresiyle
kesildikten sonra mevcut yamuklukların
giderilmesi için hepsi Weinig „Powermat
400“ ile kalibre edilir. İşlemin devamında oyma otomatı olarak „Unimat 300“ ve
„Powermat 1000'e“ sahip iki Weinig oyma
otomatı kullanılmaktadır.
MDF meşenin yanında ikinci önemli
malzemedir. Bu bahardan beri MDF pervazları beyaz bir UV cilası ile kaplanmaktadır. Yapışmanın iyi ve kalitenin yüksek
olması için uygun bir ön işlem gerekmektedir. „İşte burada zımpara çok önemlidir“ diyor Wagner. Ronald Busch onu gönülden onaylıyor. Hiddenhaus'lu zımpara
makinesi üreticisi MB makine üreticisinin
sahibi ve yöneticisi, kısa süre önce teslim
edilen makinenin performasını görmek
için hazır bulunmaktadır: „Fırçalı zımpara makinesi alanında piyasa lideri olarak
Fırçalı zımparalama grubu „Roba Belt“ in
iki avantajı vardır: Zımpara fırçalarının kullanımından dolayı kolay donanım ve geniş
zımpara alanından dolayı iyi bir zımpara
kalitesi.
Birlikte yürütülen proje başarıyla tamamlanmıştır: MB makine yapımı yöneticisi
Ronald Busch (solda) ve Leisten Wagner
yöneticisi Achim Wagner.
özellikle müşteriye olan ilişkiyi önemsiyoruz“ diyor Busch.
Nasıl ki pervazlar Leisten Wagner'in tutkusu ise, MB makine yapımının tutkusu
da zımparalama tekniğidir. Ronald Busch
şirketi yirmi sene öncesinde kurmuş ve
dünya çapında bir tedarikçi seviyesine
getirmiştir. MB günümüzde neredeyse her
kesime geniş yelpazeli zımpara çözümleri
sunmaktadır, hem de sadece ahşap işlemesine değil, metal işlemesine de.
MB makine yapımı işlenecek maddenin oldukça geniş bir zımpara yüzeyi ile
işlenmesi gerektiği ilkesine inanmaktadır.
Busch: „Şekil zımparalama otomatlarının
özel zımpara fırça bantı ile işlenecek parçaya temas eden zımpara kısmı 750 mm
genişliğine kadar çıkmaktadır ve diğer sistemler çoğunlukla yuvarlak fırçalar ile ancak 30 mm temas yüzeyi sunabilmektedir.
Böylece zımpara hızını biraz daha düşük
tutabiliriz. Bu da doğal olarak alandaki
diğer sunuculardan bizi ayıran önemli bir
farktır.“
„Roba Tech“, „Roba Profi Brush“ ve
„Roba Profi Disk“ ürün serisi ve şekil
zımparalaması için „Roba Belt“ ve „Roba
Profile“ ürün serisi sunulmaktadır. Bunun
dışında çok sayıda kullanım ve birçok
boyutlar için başka birçok makinler vardır. Gerçi MB standart bir zımparalama
makinesi programı sunmaktadır fakat
çoğunlukla özel çözümler talep edilmektedir. „Bizde makineler, müşterinin taleplerinden doğar“ diye açıklıyor Busch.
Bu Leisten Wagner'de de böyle olmuştu,
zira Hiddenhaus'lulardan hem 60 m/dak
hızında bir besleme hem de hızlı bir donanım değişikliği sağlayacak bir yapı istenmişti. Çünkü Leisten Wagner'de çok sayıda farklı şekiller genelde az sayıda parti
boyutlarında üretilmektedir.
MB bu esnekliği MB programındaki
farklı zımparalama gruplarını tek bir makinede birleştirerek sağlamaktadır. İlk
yan grup çift fırça olarak yerleştirilmiştir
ve çalışma yönünde pervazın sol boy alt
tarafını işlemektedir. Sonrasında görünen
boy kenarını zımparalayan iki „Roba Belt
RB 80“ yan grup gelmektedir. Şekillere
uygun yeni zımparalama açılarını ayarlamak için ünitelerinin üçünü de kaydırmak
her zaman mümkündür.
Yanlardan sonra görünen temel yüzeyin
üstten işlenmesine gelir sıra. Bundan, salınımı ile hem zımparalama görünümünü
hem de zımparalama maddesinin aşınmasını olumlu etkileyen, fırçalı zımparalama
grubu „Roba Belt RB 300“ sorumludur.
Pervazlar cilalama ünitesine girmeden
önce, Schiele'nin „Vacumat'ı“, zımparalanmış yüzeyleri at kılı fırçalarının tozdan
arındırdığı temizleme istasyonlarından
geçmektedir.
MB'de farklı grupların yan kılavuz sistemleri ve üst baskı makaralarının ayarlanması merkezi olarak yürütülür. Zımparalama hızı, dönme hızı, ön besleme,
grupların yükseklik konumlaması gibi
zımparalama ayarları ön taraflı kurulmuş
makine kumandasının dokunmatik ekranı üzerinden yürütülür ve kaydedilir.
Böylece bir şekil kesitinden bir sonrakine
geçmek için donanım sadece birkaç dakika içinde değiştirilir. Leisten Wagner'in
MB makine yapımını seçmesinin nedenlerinden biri de buydu. Özellikle MDF
pervazlarının çok miktarda ticari üretimini temin eden sağlam makine yapısı ve
tabii ki ikna edici zımpara sonucu diğer
nedenlerdi.
Her bir pervazın bir marangoz tarafından kusursuz olması açısından kontrol
edildiği son kontrolde üretim tamamlanmış olur. Burada yaklaşık %15'i seçilip ayrılır veya hatalar kesilip çıkarılır. „Hobby
kalitesi bize göre değil“ diyor Achim Wagner. Bu nedenle yapı mağazalarına teslimat yapmamaktadır ve hatta ahşap sanayinin sadece küçük bir kısmına ürünlerini
satmaktadır. Ve şunun altını çizmektedir:
„Günümüzün modası çok sayıda beyaz
pervaz talep etmektedir. Bunu, yeni zımparalama artı cilalama üretim caddemiz
ile talep edilen miktarda ve bizden beklenilen kalitede temin edebiliriz.“
Makine tekniği
Sayfa 18 · Holz-Zentralblatt
Eylül 2013
Yeni kesim depo kombinasyonu ile daha çok esneklik
Mobilya üreticisi Holtkamp ürünlerini sabit ölçülü satın alımdan kendi ölçülerinin üretimine geçmiştir
ck. Günümüzde kazançlı çıkmak ve rekabet edebilir olmak isteyen herkes, özellikle tek bir şeyi sunmalıdır: Esnekliği yüksek üretim. Geliştirilmiş ve otomatikleştirilmiş süreçler hedefe ulaşmanın
anahtarıdır. Süreç zincirinin başında neredeyse daima depo vardır.
Şimdiye kadar Meller Mobilya Üreticisi Holtkamp'ta daha çok, gittikçe hızlı ve iş emri odaklı üretime köstek olan, sabit ölçülerle satın alınan bir depo söz konusuydu. 2012'nin ortasından bu yana
yeni kesim depo kombinasyonu eski sabit ölçü deposunun yerini
almaktadır. Holtkamp artık satın almayıp kendi parçalarını kendi
üretmektedir. Gerçekten köklü bir değişiklik.
M
elle'de (Almanya) taban döşemesi ve ev mobilyaları üreten
Holtkamp GmbH + Co. Möbelwerk KG, uluslararası pencereden de bakınca, mobilya üreticilerinin ve tedarikçilerin yoğun olduğu bir bölgede faaliyet
göstermektedir. Holtkamp 1901 yılında
kurulan marangoz hanesi ile bölgenin geleneksel işletmelerindendir. 1969'dan beri
Melle Oldendorf'taki Betonstrasse şirketin
merkezidir. Bunun dışında Brandenburg
ve Polonya'daki iki yerleşim de Holtkamp
şirketine aittir, ancak onlar Melle'deki
merkezi yerleşkeden bağımsız hareket
etmektedirler. Holtkamp 1991'de Brandenburg'daki Meyenburg'da Meyenburger
mobilya şirketini devralmış ve onu tamamlamak için 1998'de Märkisch Prignitzer
Möbel GmbH'yı kurmuştur. Bir yıl sonra,
önceleri sadece kaplamaların üretildiği,
Lipiany'deki Prignitz Meble Pomorskie
Sp. Zo.o.'nun kuruluşu ile Batı Pomeranya
pazarına giriş yapmıştır. Orada 2005'ten
bu yana mobilya parçaları da üretilmektedir. Tüm Holtkamp şirketlerinin ortak
yönü kaplanmış mobilya üretmeleridir,
Melle'de kaplama ürünlerine renkli kapatıcı cilalar da eklenmektedir.
Geniş ürün yelpazesi
Programda taban döşemesi, oturma sistemleri ve tekli mobilyalar bulunmaktadır.
Cephe için müşterinin, altı adet kaplama,
masif ahşap ve farklı renk sunumlarından
RAL renklerine kadar seçenek imkânı bulunmaktadır. Holtkamp Melle'nin mobilyaları sadece yurt içi ve yurt dışı mağazaları üzerinden pazarlanmaktadır. Şu anda
35 000 m2'yi geçen alanda yaklaşık 200 çalışan, yakında iki vardiya şekline dönüştürülecek, 1,5 vardiyalı olarak çalışmaktadır.
Yani, üretim hem kapsamlı hem de yüksek taleplere hitap eden bir ürün portfolyosuna sahip olmalıdır. Bu nedenle
Holtkamp'ın üretimi, yeni kesim depo
kombinasyonu ile donatmasından önce,
200'ü aşan sabit ölçüleri kaydetmesi, sipariş vermesi ve organize etmek zorunda kalması şaşılacak bir şey değildir. Ve
40 adet sayısının altına düşmeyen büyük
parti boyutlarında. Teknik yönetici Jan
Holtkamp geriye bakarak „Ve bir zaman
geldi ki, kapasitemizin sonuna gelmişiz“
diyor. Şirketin üretim ve satın almasından
o sorumluyken, kardeşi Peter dağıtım ve
pazarlamadan sorumludur. Orta Avrupa
Holzma Bölge Dağıtım Yöneticisi Jürgen Huber ile konuşma sırasında kesim
depo kombinasyon çözümü fikri doğmuş.
Holtkamp'ta 2002'den bu yana bir Holzma şerit testeresi kullanıldığından, Holzbronn'daki testere üreticileri ile bağlantılar eskiden beri mevcuttu. Bunun yanında
sonraki işlemler için Homag Grubu'nun
farklı makineleri kullanılmaktadır, örneğin Weeke işleme merkezleri veya Homag
kenar tutkallama makineleri gibi.
„Eylül 2011'de verecek defterlerini beraber karalıyorduk“, diye hatırlıyor Huber.
Teslimat tarihi 2012 olarak belirlendi.
Holtkamp: „Teknik özellikler ve performansın yanında teslimat zamanının kısa
olması bizim için önemli bir özellik olmuştur“. Her şey zamanında ve sorunsuz
hallolmuştu ve 11 Mayıs 2012'de kullanılmaya başlandı. Bir gün sonra 30 yaşına
giren Jan Holtkamp „Benim için güzel bir
doğum günü hediyesi“ diyor.
Kendi mobilya parçalarını üretmeye başladıktan sonra sadece „sabit ölçütlerle“,
yani 2800 x 2070 mm ebadındaki yarı şekillendirilmiş plakalarla çalışmaktadırlar.
Yine de yüzey (ham veya kısmen dekorla
kaplanmış astarlama folyosu ile), kalınlık
(3, 8, 17, 19, 25, 28, 32, 34, 38 ve 45 mm)
ve materyal (kontraplak, MDF ve HDF)
açısından çok sayıda varyasyon mevcuttur.
„Aralarında sızdırmayan plakaların da bulunduğu farklı materyaller, deponun veya
Bargstedt deposunun kumanda düğme dolabında depolanacak partilerin verileri girilmektedir.
Testerenin kumanda kısmında bir bakışta her şeyi görmek mümkündür.
„HPP 380“ Holzma plaka ayırma testeresi Holtkamp'ta 4,300 mm kesim boyuna sahip „Profiline“ sürümü halinde kurulmuştur.
Resimler: Krüger
emicilerinin, emme işlemini güvenli bir
şekilde yerine getirmelerini gerektiriyor“
diye açıklıyor Holtkamp. „Bu çeşitlilikte
ağırlığın algılanması da çok önemlidir.“
41 depo alanına dağıtılmış
plakalar
Artık
tüm
plaka
materyallerinin
„TLF 210“ Bargstedt alan deposunda yeni
bir yeri vardır. Söz konusu salon kısmı
özel olarak bu yeni donatım için yeni bir
suni zemin ile kaplanmıştır. Holtkamp:
„Yeni zemini temiz tutmak çok kolay ve
bu ayrıca ne kadar ince çalıştığımızın da
bir göstergesi olmak durumundadır.“ Holtkamp'daki Bargstedt deposunun hat uzunluğu 12 m ve iskelet boyu 30 m'dir. Etrafı
tel ile çevrili, 41 yer ve 2100 mm istifleme
yüksekliği bulunan 40 x 15 m boyutundaki
depo alanında plakalar, ya çok satılanların
türlerine göre veya karışık depolanmaktadır. Depo yazılımı, her bir plakayı düzenli
bir şekilde depoladığından, kavrama kolunun onu nerede bulacağını her zaman bilmektedir. „Bu ünitenin düzenli bir şekilde
işleyip işlememesi lojistiğe bağlıdır“ diye
açıklıyor Holtkamp. „Bu depolamadan
başlayıp, kesim planına göre bir sonraki
kesime göndermek için yeni yığınların
oluşturulduğunda malzemelerin yer değiştirmesi ile devam eder.“ Bargstedt deposundan dolayı lojistiğin tamamı, şeffaf ve
otomatikleştirilmiş şekilde seyretmektedir.
Plakalar neredeyse hasarsız taşınıp iş akışının tamamı seri bir şekilde tamamlanmaktadır.
Kesim için gereken veriler SAP iş emri
işlemesinden gönderilir ve buna, Holzma
plaka ayırma testeresinin kesim düzeltmesi de dâhildir. En yeni 9`uncu sürüm
ile 2012'nin ortasında kullanılmaya başlanan programın adı „Schnitt Profi(t)'dir“.
Holzma tarafından, özel olarak kesim depo kombinasyonun ihtiyaçlarına
yönelik geliştirilmiştir ve bu nedenle
Holzbronn'daki plaka ayırma testereleri
için en çok sipariş edilen seçenek durumundadır. „HPP 380 Profiline“ da bu seçenekle ısmarlanmıştır. Huber için yazılımın
avantajları, özellikle çoklu çekirdek süreç teknolojisinden ve yüzey depolarının
düzenli tutulmasını kolaylaştıran plaka
kütüphanesinden dolayı, hesap sürelerin
kısalmasıdır.
Holzma'da en çok bilinen „Yapım serisi
3'tür“. 2010'dan bu yana yeni gelişim olarak sunulmaktadır ve yeni çok sayıda özellikleri bulunmaktadır. Diğerlerinin yanında Holzma'da çok satılan bir kombinasyon
olan yatay Bargstedt plaka depo kombinasyonuna çok uymaktadır. „HPP 380“
Holtkamp için 4300 mm kesim boyuna
sahip „Profiline“ sürümü halinde teslim
edilmiştir. Enerjideki verimliliği özellikle
önem kazanmaktadır: Holzma „Eco Plus“
teknolojisi ile değere değer katmaktadır:
Hazırda bekletme düğmesi, verimli enerjiye sahip motorları ve basınçlı havanın az
miktarda kullanılması, enerji tüketiminin
önceki model kıyasla %20 daha az olmasını sağlamaktadır. „Her şeyden evvel farklı
plaka malzemelerinin niteliklerini dikkate
alan diğer özellikler, Holtkamp için çok
önemlidir“ diye açıklıyor Huber. „Ağır ve
hassas materyalleri zarar vermeden hareket ettirebilmek için makine masalarının
neredeyse tamamına püskürtme uygulanmıştır. Ve patentli merkezi açı bastırma düzeneği yardımı ile plaka materyali,
Ölçüye tamamen uyan kesimler için sağlamlık ve dayanıklılık şarttır. Ağır makine
ayakları titreşimleri sönümleyip kesimin
çok hassas olmasını sağlarken, burada 95
mm daha yüksekte çalışan testere disklerinin aşınma süresini de uzatmaktadır. Yeni
yapılandırılmış testere arabası da kendi
payına düşeni yapmaktadır. Burada öncelik verilen şeylerin arasında çalışmanın
beklemeye alınması ve enerji tüketiminin
düşük olması olmuştur. Özelliklerinden
biri 18 kW'lik gücü ana kesim motoru
tarafından değil de, ana testere diski tarafından sağlamasıdır. Kanatlı kullanım
kolunun düz yönlendirmesi ile hidro pnömatik üzerinden hızlı ve hassas bir şekilde
konumlandırılmaktadır.
Bir başka nokta da Holzma'nın 2007 yılında ilk tanıtılan ve artık en fazla sipariş
edilen ek donanımı „Power Concept'tir“.
2012'de Holzma „Profiline“ testerelerinin
%80'den fazlası „Power Concept“ yapısı
ile teslim edilmiştir. Onunla, farklı en ayrımına sahip birçok şeridin boyunu tek bir
iş adımı ile kesmek mümkündür. „Bunu
mümkün kılan ayrı hareket ettirilebilen bir
gergi pensesidir“, diyor Huber. „Böylece
kesimlerde geleneksel yöntemlerden daha
az kesim döngüsü gerekir ve bu da renkli
kesim planlarında performansın muazzam
bir şekilde artmasını sağlamaktadır.“
Holtkamp'ın hatalı parçaların yönetilmesinde de performansı artmıştır. Mobilya
parçaları hatalı olduğunda veya sonraki
işlem sürecinde hatalar meydana geldiğinde, neredeyse hiç zaman kaybetmeden
yenileri üretilir. „Böylece sonraki bölümler için elimizde hazır bulundurduğumuz
malzemeleri önemli bir oranda artırmış
olduk. Hatalı üretilen parçalarda dikkate
değer bir azalma olmuştur. Bu teslimata
kadar böyle devam eder“ diye seviniyor
Holtkamp.
Artık Holtkamp'daki kesim depo kombinasyonu tam performansla çalışmaktadır.
Sürecin kesimden sonra devam etmesini,
tüm malzeme kullanımı ve toplanmasını
üstlenen, süreç teminat personeli sağlamaktadır. Sonraki çalışmalar kenarlama,
kaplama veya boyama gibi farklı işlemlerden oluştuğu için, kesim parçalarını zincirleme yöntemle bir sonraki sürece tam
otomatik olarak iletmek mümkün değildir.
Bu nedenle kendi teknik bölümleri, süreç
teminatçısı tarafından manuel olarak farklı işlem hatlarına taşımak için, sürme arabasına sahip ilgili istifleme yerleri geliştirip
üretmiştir. Holtkamp her ne kadar başka
otomatikleşmeleri de gerçekleştirmek istese „En küçük parti boyutlarını kaplamak
ve/veya kapatıcı boya uygulamak istiyorsak, buna alışmak zorundayız“ diyor.
Otomatikleşmiş bir zincirlemeye sahip
olmasalar da, sadece kesim depo kombinasyonundan bile çok fazla avantaj sağladıklarını anlatıyor Jan Holtkamp: „Değerlendirme aşamasının başındaki yeni kesim
depo kombinasyonunun esnekliği, üretim
sürecinin tamamının esnekleştirilmesi için
bir mecburiyettir. Bu bize ağır rekabet
ortamında müşterilerimizin çok sayıdaki
beklentilerini daha kolay karşılamamızı
sağlıyor. Araya giren acil çalışmaları daha
iyi organize ettiğimiz gibi özel üretimleri
de daha iyi bir şekilde gerçekleştirebiliyoruz. Temel üretimde çok sayıda malzememiz bulunduğundan, teslimatta sadakat,
müşteriye kadar uzanmaktadır.“
Kesimden sonra işlenmeleri için iş emirlerini dağıtan personele süreç teminatçısı
diyorlar.
Holtkamp yöneticisi Jan Holtkamp tesis çiziminin yardımı ile kesim depo kombinasyonunu açıklamaktadır.
niteliğine bağlı olarak zarar vermeden düzenlenebilmektedir. Böylece ölçüme tam
tamına uyan bir kesim sağlanır.“
Özelliklere sahip bir testere
Bargstedt'in „TLF 210“ alan deposunun boyutu 40 x 15 m olup 41 depolama alanı ve
2100 mm istif boyuna sahiptir.
Ahşap hazırlama
Eylül 2013
Holz-Zentralblatt · Sayfa 19
Yeni malzemeler eski doğramacının değişimini gerektiriyor
Uzun yıllar devam ettirilen müşteri hizmetlerinin Reinbold’a getirisi, Leingarten’daki Holz-Hauff’un ufalama teknolojisini değiştirmek oluyor
ib. Heilbronn Leingarten’daki Holz-Hauff’un yelpazesi, bahçe ahşabı, iç dış parke, ahşap dolgu malzemesi, kereste ve masif ahşaptan tutun plaka malzemelerine kadar uzanmaktadır. Bunun
yanında ahşap ve levhaların kesimi veya basit işlenmesi gibi hizmetler de verilmektedir. Bu sırada oluşan kalıntılar kısmen termik
olarak kullanılıyor ve örn. iki kereste kurutucularını daha ucuza
çalıştırma imkânı sağlıyor. Ufalanacak kalıntıların çok çeşitliliği
ve kısmen farklı boyutları gereken ön işleme teknolojisini oldukça
zorluyor.
O
rtak Werner Hauff 1933’de kurulan ahşap ticaretini işleten üçüncü
nesildir. 1970’li yılların başında
Heilbronn’da Leingarten’e yerleşen firma
Ahşap Ticareti RAL Ürün Birliği’nden
sertifikalı olup Holzring’in üyesidir. Müşterilerin yaklaşık %80’i sanayi ve sanatkârlıktan gelmektedirler, kalanı ise kendi evlerini yapanlar ve onaranlardır. İşletmeyi
ziyaret edince, Hauff’un ürünleri becerikli
bir şekilde sunması sayesinde kendilerini
gösterdikleri hemen anlaşılmaktadır: Dış
alanda bahçe ahşabı – teras zemininden
bahçe evine kadar – suni suyolu ile sunulmaktadır. Sektör mağazasında bulunan
sunum mekânlarının plaka ve kapı bölümleri yeniden düzenlenmiştir.
Hauff Müşterilerin büyüyen taleplerini
takip ederek, ahşap kesimlerin ve ahşap
levhaların yanı sıra aynı zamanda ahşap
yapı malzemelerinin tüm tiplerinin bulunduğu oldukça geniş bir ürün çeşitliliği
sunmuştur. MDF-Sektöründeki 88 sayfalık
güncel katalog hammadde, zemin folyoyla
kaplanan veya boyalı levhalardan oluşan
en farklı zemin boyutlarından oluşan büyük bir tercih olanağı sunmaktadır. Henüz
yeni kurulan serginin ağırlık noktası, görsel parçalar yoluyla mümkün olan en büyük etkiyi gösteren, uygun ortamda özenle
sahnelenen beton ve paslanmaz optik
MDF’dir.
Hauff ‘un personeli de olumu bir etki
bırakmayı çok önemsemektedirler. Bu
amaçla tüm firma alanlarında, aynen müşteri isteklerindeki yönelimlerde olduğu
gibi, bir düzen bulunmaktadır. Araya giren
acil iş emirleri iki veya üç gün içinde yapılacak teslimatı da dikkate alarak hazırlanır. Bu uygun bir depolama, personel ile
birlikte düşünme ve esnekliği gerektirir.
Bunun yanında firma, makine teçhizatının
yapıldığı yerde uygun bir çalışma atmosferi ve gerekli çevre koşullarını sağlamak
için gayret göstermektedir.
Hizmet, fakat kişiye özel
Ticaretinin yanı sıra Holz-Hauff’un iş
yelpazesine, masif ahşap ve levhaların kesimi, bunların işlemlerinde kenar tutkallamaları, su geçirmez yalıtım ve IPPC Standartlarına göre HT işlemleri için ambalaj
ahşabının kurutulmasını kapsayan hizmet
teklifleri de dâhildir. Bundan fazlasını istemiyorlar çünkü sonuçta marangoz değiller. Hauff, „Çizmeyi aşma“ diyerek Alman
Atasözünü hatırlatıyor. Masif ahşap kesimi
için son yılın oralarında Dimter’in otomatik testeresi „Opticut S50“ kurulmuştur.
O yıldan beri firma, Raiman’ın, genişletilmiş girişi ile daha büyük ve kalın tahtaları
öncekine kıyasla bölmeden yerleştirme
imkânı veren özel üretim „KM 310“ çok
yapraklı testerelere sahiptir. Testere için
özel bir emme sistemi kurulmuştur. Bir duvarda çatının altında sıkıca monte edilmiş
„Vacumobil 300“ (Höcker Polytechnik) temel olmuştur. Emilen bu talaş biraz sıkıştırılmış ve sonrasında diğer çalışma bölgelerinden gelen talaşlarla birlikte bir beton
silonun içine doldurulmuştur. Doğrama
ustası Siegfried Wollensack’ın bildirdiğine
göre, yeni çok yapraklı testerelerin sayesinde uzun zamandır kullandıkları, dört
taraflı planya makinesi „Powermat 500“
(Weinig) ile birlikte kendilerinin ürettiği
kerestelerden 15 000 lfm çıta siparişini kabul edebilmişti.
Son yıllarda masif ahşap ve levha işleme
sektöründe güçlü yatırımlar yapılmıştır.
Vakum kaldırıcı üzerinden otomatik plaka
besleme sağlayan tam otomatik Holzma
plaka testeresi en yeni makineler arasındadır. Bu, manüel uygulamalı ikinci Holzma testeresini tamamlamaktadır. Ayrıca
burada Altendorf’un iki şekillendirme daire testeresi ve kenar tutkallama makinesi
(Homag) bulunmaktadır. Hauff’un sadece
Alman fabrikasyonlu makinelere güvendiği hemen anlaşılmaktadır. Girişimci kalite
Holz-Hauff ürünlerin sunumuna çok değer vermektedir, yeni kurulan mağazadan bir
görüntü.
Bahçe ve Teras ürünlerinin bulunduğu dış kısım. Arka planda mağaza görülmektedir.
„Opticut” ile kereste: Sağda, bir paketleme müşterisinin ısı işleminden geçirilmiş ve kaşelenmiş ahşabı görülmektedir.
Son yıllarda çok yatırım yapılan ahşap işleme kısmından bir görüntü.
Yeni çok yapraklı daire testeresi …
... ve onun için kurulan emme tertibatı.
ve güvenilirliğin yanı sıra hızlı ve güvenli
servisin yanında uzun yıllar süren muhatap ortaklığını çok önemsemektedir. Yeni
bir doğrama makinesini almasının temelinde de bu vardı.
İlgili çalışmalardan sonra
kalıntıları uygun bir şekilde
değerlendirmek
Testere ve planya talaşlarının yanı sıra
işletmede daha sonra malzeme olarak
değerlendirilemeyecek kadar küçük kalıntılar çıkar. Bunlara plaka ve çıkıntı
kalıntıları, aynı zamanda ahşap ambalaj
kalıntıları veya kesilen zemin kalıntıları
dâhildir. Küçük kalıntılar enerji olarak
kullanılmadan önce testere ve planya talaşlarıyla birlikte sonraki adımda hazırlanmak durumundadırlar. Tüm işyerlerinde
malzeme olarak kullanılamayacak kalıntılar için özel biriktirme kutuları yerleştirilmiştir. Bunlar dolduğunda taşıma aletiyle
hemen parçalayıcıya taşınırlar. Bunun için
parçalayıcının doğrudan üretim salonuna
giden deliği bulunur, ayrıca ayrı bir yalıtım
geçidinden paçalayıcıyı besleme olanağı
da mevcuttur.
Bu arada yaklaşık 40 mm - 50 mm plakalarının çok yönlü kalıntılarının parçalanması da söz konusu olur. Kısa bir süre
öncesine kadar bunlar, artan talepler karşısında gittikçe sorun çıkaran, eski parçalayıcıda öğütülüyordu. Eski parçalayıcının
her takılmasında, Teknik Servis-Yöneticisi
Hartmut Naujok, veya Ilsfeld’li Reinbold
Ufalama Uzmanlığının İşletme Müdürü
olarak halen çalışmakta olan Michael
Grimm hemen yardıma koşuyorlardı. Bu
Hauff’u öylesine etkilemişti ki, yeni parçalayıcı almak istediğinde tedarikçi olarak
ilk tercihi Reinbold olmuştu.
Şirket ile yıllarca sürdürülen ilişkiden
dolayı, tamamen kuruluşun ihtiyacına yönelik olan, 45 kW tahrik gücündeki tek
mil parçalayıcı „AZR 1500 S Spezial“ fikir
olarak sunulabildi.Yüksek performans ihtiyacına uygun olarak 3 sıralı monte edilmiş 117 yuvarlak bıçaklı (Versiyon 5) rotor
takılmıştır. Turbo hidrolik, iticinin rölantisini kısaltan yağ soğutması ile birlikte performansın artmasını sağlamaktadır.
İşletmedeki özellikler makinenin diğer
ayarlarına da yansıtılmıştır. Sıkça düşüp
yığılan malzemeyi en iyi şekilde toplayabilmek için itici ve makine gövdesi 100
mm daha yükseltilmiştir. Aynı şekilde huninin üst kenarı 25 mm, filtre (6 mm yerine 10 mm çelik), makine gövdesi (15 mm
yerine 25 mm) ve itici ile itici masası da
güçlendirilmiştir. Ayrıca, ince parçaların
itici sürgü yüzeyinin altına girmesini engellemek için dört taraflı kesit zemin makinenin içine takılmıştır.
Ufalanan malzeme siloya pnömatik
olarak nakledilir. Ambalaj malzemesiyle birlikte, emme makinesinde tehlikeli kıvılcımlar oluşturabilecek metal
parçaların da taşındığından, 4500 Gauss
mıknatıs gücündeki bir boru mıknatıs ilave edilmiştir.
Önemli olan karışımın niteliği
İşletmede ortaya çıkan çok sayıda farklı ahşap kalıntılarından iyi karışımlı yakıt
maddesi üretilebilir. Doğrudan parçalayıcının yanında bulunan bir siloya depolanır. Bunun altında büro, sergi ve üretim
mekânlarına ısı temin eden 850 kW’li
ahşap kazan bulunur. Fakat bundan en
çok yararlanan, ihracat için öngörülmüş
paketleme ahşabının ısı işleminin de yürütüldüğü iki kereste kurutucusudur.
Dört taraflı kısım zemini: Sağ tarafta üç
bıçak sırasına sahip rotor görülmektedir.
İtici 100 mm daha yüksektedir: Resimde
dört taraflı kısım zemini ve tırnaklı plaka
görülmektedir.
Yeni parçalayıcı örn, 50 mm kalınlığında
çok yönlü levhalar gibi zor ürün kalıntılarını da parçalar.
Parçalayıcı üretim mekânlarının altında yer almaktadır. Yukarıdan doğrudan beslenebilir.
Parçalanan ürünler siloya depolanır. Diğer şeylerin yanında kereste kurutucusunu da
besleyen kazan silonun alt kısmında bulunur (sağda).
Resimler: Ißleib
Yüzey
Sayfa 20 · Holz-Zentralblatt
Eylül 2013
Mikrodalgalar kurutmaya hareket getiriyor
Giardina cilalama üretim caddesi König mobilya fabrikalarına az enerji tüketimi ile daha çok kalite ve güven sunmaktadır
ck. Kreş mobilyası üreticileri mobilyacılar arasında uzman sayılırlar.
Varyasyon zenginliği, özel çözümler ve malzeme çeşitliliği günlük
üretimi şekillendirir. Son ürünün sahip olması gerektiği güvenlik
yönergesinden söz etmiyoruz bile. Bundan yuvarlatılmış köşe ve kenarların yanında özellikle yüzey çok etkilenmektedir. Beltheim'daki
(Almanya) König Möbelwerke GmbH bir buçuk yıldır yüzey işlemesi için İtalyan üretici Giardina'nın cilalama caddesini kullanmaktadır. Seçimi belirleyen cila geri kazanım türü, mikrodalga kurutma
ilkesi ve enerji tüketimi olmuştur.
Giardina'nın cila geri kazanımı için taşıma
bantından kalan boyaları hassas bir şekilde
çıkaran iki lastik tırmık kullanılmaktadır.
K
önig Möbelwerke, mobilya yapılandırm König Möbelwerke, mobilya
yapılandırmasında birçok inişler
ve çıkışlar yaşamıştır. Fakat bugün, 1960
yılında Beltheim'da 6 x 8 m'lik alanda kiralanmış bir salonda başlayan ve hemen
1965'de çocuk mobilyasında uzmanlaşan,
küçük ama özel kreş mobilyaları üreticisi
alanında geleceğe odaklanmış bir şirket
olmaktan gurur duymaktadırlar. İlk ürünleri bir masa levhasına ikili mengeneyle
sabitlenen, patent korumasına alınmış
bir çocuk sandalyesiydi. 1980’lı yılların
sonundaki türbülans sonrasında ve binyıl
dönümünde zamanında binaları yenileyen ve onaran bir eleman olan Egon Schmitz firmayı devralmıtır. Bugün Christian
Lipkowski ile birlikte firma müdürü olan
Nicole Bläs „bizim için şanslı bir durumdu“ diye hatırlamaktadır. „Egon Schmitz
König’in potansiyelini ilk bakışta anlamıştı. Ve kendisinin işi devralmasından sonra
gelirimiz her yıl artmıştı. 2011 yılında bu
12,5 milyon Avro’ydu.“
König-Kindermöbeln’in çocuk bakımevi,
depolar ve okullar konusunda ana müşterisi %90 oranında kamu sektörüdür. Şehir-
lerde ve ilçelerdeki boş kasalara rağmen
nispeten daha güvenli müşteridirler. Çünkü
çocuk bakım yasasına göre Almanya’da 1
Temmuz 2013 itibariyle üç yaşından küçük
tüm çocuklar için kreş alanları yapılacaktır. Federal Almanya Aile Bakanlığına göre
bu hedefe ulaşmak için 12 milyar Avro’ya
ihtiyaç vardır ve bunun üçte biri Federal
Almanya Hükümeti tarafından karşılanacaktır. Bundan, 2013 yılına kadar toplam
2,158 milyar Avro yatırım aracı olarak kullanıma sunulacaktır. Nicole Bläs bu politik
hedefe çok zor ulaşılabileceğini bilmesine
rağmen „Bu yasal garanti bizim geleceğe
iyimser bakmamızı sağlamaktadır“ diyerek
duruma sevinmektedir. Bununla birlikte
ayarlamalar yapılmış ve donanım ve teçhizat işlemleri başlamış bulunmaktadır.
Bunların hepsi zaten bilindiğinden König
kendi işletmesinde üretim yelpazesini ve
üretimini yatırıma dönüştürmüştür. Çevre
dâhil, sadece yeni cilalama caddesi için ortalama 400 000 Avro ödenmiştir. Ve ortalama 600 sayfalık katalogda Beltheim’da imal
edilen 5000’den fazla parça listelenmektedir. Bunlar masalar ve dolaplar üstündeki
çocuk sandalyesinden kundak masalarına
kadar olan ürünlerdir. Oyuncakların ve çocuklar için okul yaşına kadar gerekli diğer
tüm tertibatların satın alınması ile kendi
ürün yelpazesi tamamlanmıştır. König'in
2012'nin başından bu yana ek olarak kendi özel piyasasında girmeyi düşündüğü genişletilmiş ve çok ayrıntılı ticaret modelini
açıklayan Bläs şunları söylüyor: „Biz şimdi
bu tür tesislerde her şeyi tedarik eden bir
kuruluşuz. Talep edilen hepsinin tek bir
elden çıkmasıdır. Bundan dolayı tüm tertibatlar için düşük hazine durumundan
dolayı Leasing teklifleri veriyoruz“.
Kamu ihalelerini artırmanın en iyi yolu,
iyi bir fiyat teklifinin yanı sıra kalitedir.
Ürünler, ahşap oyuncak ve çocuk mobilyasıyla ilgili Avrupa Güvenlik Koşullarına
göre formaldehit ve ağır metal içermemeli ve çizilmeye karşı dayanıklı olmalıdır. Buna bir de VOCR talimatlarındaki
hükümler eklenmektedir (1999/13/AB).
Bu bağlamda König masif ya da kaplama
ahşaptan imal edilen veya kontraplakla
König Möbelwerken'deki Giardina'nın cila caddesi 23 m uzunluğundadır.
kaplanan ahşap mobilyaların tamamlanmasında sadece su bazlı cila kullanmaktadır.
Burada, çoğu ahşap mobilya parçalarının boyandığı Giardina cilalama caddesi
devreye giriyor. „İşlenecek malzeme üniteden dört kez geçmektedir, ön ve arka
taraf olmak üzere birer kez astarlama ve
birer kez de son cila işlemi için“ diye anlatıyor işletme müdürü Dietmar Georg. 30
yıldır König'de çalışan 48 yaşındaki marangoz zanaat ustası bu sanayi sürecinin
karışımından dolayı sanayi manifaturacılık
olarak açıklanabilecek üretimin modernleşmesine katkıda bulunmuştur. Bir yanda
çok modern CNC işleme merkezlerinde
çalışılırken diğer tarafta el ile zımpara
uygulanmaktadır, bitmiş parçaların cila,
dübel ve yontma işlemi de el ile tamamlanmaktadır. Ve en sonunda mobilyalar, kendi
montajcıları tarafından yerinde kurulması
için komisyon usulü kamyonlara yüklemeden önce tekrar birleştirilmektedir.
„Giardina'da bizim taleplerimize tam
olarak hitap eden çözümü bulduk“, diye
açıklıyor Georg. „Yüzey püskürtme ünitesi
ile azami 100 mm olan kısmen farklı malzeme yükseklikleri hiç sorun değildir. Ayrıca yüzey ve kenarları tek bir geçişte hallediyoruz.“ „Dualtech 412 Dry“ tipindeki
püskürtme makinesinin standart renk değiştirmesine ihtiyaç duyulmamakta, çünkü
hem astarlama hem de son kat boya için
şeffaf cila kullanılmaktadır.
İtalyan üreticiyi rakiplerinden ayırıp onu
seçmelerini sağlayan, Giardina'nın „Green
Belt“ diye adlandırdığı, özel boya geri kazanım şekli Dietmar Georg'a göre önemli
bir neden teşkil etmiştir. Bantı geriye doğru
yönlendiren yön değiştirme makarasının
arkasında bulunan, art arda konumlandırılmış iki lastik tırmık, boya kalıntılarını,
hem de %100 ve 1800 mm enindeki taşıma
bandına mekanik bir sürtünme uygulamadan uzaklaştırmaktadır. Kazınan boya ya
bir kaba iletilir veya doğrudan bir hortum
bağlantısı üzerinden hazırlama kısmına
bağlanılır.
Malzemeler bunda sonra 4 m/s
(15 m/s'ye kadar mümkün) hızla „MOS 4
Plus 6000'e“ verilir. Giardina'nın su bazlı
cilalama sistemleri için özel olarak geliştirdiği mikrodalga kurutma sisteminin biraz
tutuklu adı bu şekildedir. Giardina alan
yöneticisi Michael Schadt, „Ligna 2003'te“
ilk kez tanıtılan ve iki yıl içinde 150 kez
Caddenin göz bebeği, König'de sadece şeffaf cilada kullanılan „Dualtech 412 Dry“
cilalama ünitesidir.
Cila sonrası ve mikrodalga kurutmasına girmeden önce parçalar.
İşlem malzemeleri bandın sonunda UV birimi ile sertleştirilir ve ardından doğrudan
istiflenir.
satılan teknolojinin başlangıcını hatırlatarak „Bu 2002 yılındaydı“ diyor. Giardina
satış yöneticisi Stefano Tibe: „Bu güne
kadar 250 „MOS“ kurutucu teslim edildi.
Bu ilke, mikrodalgaların suda oluşturduğu
tepkinin kullanılmasına dayanmaktadır.
Bu nedenle sistem özellikle su bazlı cilalar
için çok uygundur.“
Mikro dalgalar boyadaki su moleküllerinin hareketlenmesini sağlamaktadır. Birbirlerine sürtünmelerinden dolayı ısı oluşturup buharlaşmaktadırlar. Su oranının
%40'ı „MOS“ içinde bu şekilde boyadan
çıkarılır. Gerçekte sadece su molekülleri
hareket ettiğinden, özün ısınması engellenmektedir. Ayrıca dalgalar, en alt boya
kısımlarına, çatlaklara ve özdeki mikroskobik küçük girintilere dahi ulaşan etki
derinliğine sahiptir. Bunun dışında, kapsüllenmiş makinelerin içinde, yüzeydeki
sürekli yansıma ile ileri geri hareket edip
hem kenar hem de yüzeylere ulaştıklarından üç boyutlu bir etkinlik göstermektedirler. Schadt kızılötesi bir kurutma ile
malzemenin bu şekilde eşit ışınlanmasının
mümkün olmadığını belirtip mikrodalga
işleminin görünür etkisine dikkat çekiyor:
„Sonuç cilanın daha iyi yapışması cila
yüzeyinin daha eşit görünümüdür. Ayrıca
bu tür bir kurutma ahşap dokusunun dikilmesini ve gözeneklerin esnemesini engellemektedir. Bu ara zımparayı olumlu
bir şekilde etkileyip, boyadaki gerilmeler
en az düzeye indirildiğinden yüzeydeki
çatlakları önlemektedir. „Sonraki süreçte
ortaya çıkan, fakat ancak faturada kendini
belli eden başka bir etki de söz konusudur.
Ciladaki suyun neredeyse yarısı alındığı
için yine Giardina'ya ait „GP/Jet 12“ püskürtme ağızlı kurutucuyu daha kısa bir sürede boyutlandırmak mümkün olmaktadır.
Bunun oldukça enerji tasarruflu olması
König'deki cilalama caddesinin sadece 23
m uzunlukta olmasının asıl nedenidir.
Bu püskürtmeli kurutucuda toplam 759
tekli püskürteç, çalışma alanının tamamını
kaplayan şekil saclarının üzerine montajlanmıştır. Hava çıkışına giden konik geometrisi, sadece %10 temiz hava karışımı
ile yetinen havanın daha da hızlanmasını
sağlamaktadır. Kalan %90 sistemde hava
devridaimi olarak kalmaktadır ve bu da
artı bir enerji tasarrufu sağlamaktadır. İhtiyaç veya duruma göre sıcak su, termik yağ
veya buhar ile ısıtılabilen bir ısıtma dizini
üzerinden ısıtma sağlanır.
Cilalama caddesinin sonunda, polimerleşme ile son sertleşmeyi temin eden „GST
1500 3-3 D“ tipindeki UV kurutucusu
kurulmuştur. İşlem malzemesinin istiflenmeye hazır ve kuru bir şekilde makineden
çıkması için, sadece 17 kW gücünde ve
120 W/cm'lik bir cıva lambası gerekmektedir. Bu sırada üç boyutlu bir yansıtıcı yüzey
ve kenarların eşit bir şekilde ışınlanmasını sağlamaktadır ve bant boşaldığı zaman
gücü %20'ye indirmektedir. Bu da enerji
tasarrufuna başka bir katkı sağlamaktadır.
Dietmar Georg Giardina çözümünü „Yapının tamamı kendi içinde uyumludur“
diye değerlendirip „ve mükemmel kalitede
bir yüzey oluşturuyor“ diye devam ediyor.
Doğal olarak yatırımdan önce diğer sistemler hakkında da bilgi toplamıştı, fakat
bahsedilen özelliklerden dolayı seçimini „Made in Italy by Giardina'dan“ yana
kullanmıştı. Ve Georg yine tekliflere göz
atmaktadır. Bir sonraki yatırım, büyük
olasılıkla açı ünitesi olarak tasarlanan ve
üretim akışlarını geliştirecek yeni bir kenar
tutkallama makinesine yapılacaktır. Belirtildiği gibi: Yasal durum zaten teşvik edici
nitelikte.
Resimler: Krüger
Çok el işi: Tekli parçaların tutkallanmasından sonra sandalyelerin tutkal atıkları burada giderilmektedir.
Sandalye veya masa gibi önceden birleştirilmiş mobilyalar el ile boyanmaktadır.
Şirket yöneticisi Dietmar Georg (ortada)
Michael Schadt (solda) ve Giardina'dan
Stefano Tibe ile görüşürken.
Ahşap hazırlama
Eylül 2013
Holz-Zentralblatt · Sayfa 21
Ahşap atıklar pazarlanabilir ürünlere dönüşüyor
Amis'in güçlü parçalayıcısı gönderilen talaşların kendi üretim atıkları ile sıkıştırılmasını sağlamaktadır
jk. Euroline'nın, Göttingen (Almanya) briket üretimi yeni yatırımdan bu yana çoğunlukla, aynı bölgede bulunan kardeş şirket Cordes grubunun kalıntılarından oluşan ahşaba dayanmaktadır. Bunlar
Holz-Henkel planya fabrikası ile IVG palet ve paket üreticicisidir.
Şimdiye kadar bu iki kardeş kuruluş tarafından piyasaya satılan
eski ahşap ve kırıntı parçaları artık – eskiden olduğu gibi planya
talaşlarının bir kısmı da – briket imalatında değerlendirilmektedir.
Neredeyse 2,40 m'lik dolum hunisi parçalayıcının forklift ile doldurulmasını
kolaylaştırmaktadır. Sürücü huniyi doldurduktan sonra parçalayıcıyı çalıştırmaktadır. Huni tabanının hafif eğiminden
dolayı parçalanacak ahşabın bir kısmı
parçalayıcı silindire doğru kendiliğinden
kaymaktadır.
Kontrol edilebilir elektronik
E
uroline 2006 briket üretimi ile birlikte başlamıştır. Götting'li işletmenin üniteleri, birlikte yılda 36 000 t
kapasiteye ulaşan, Ruf 'lu (Zaisertshofen/
Almanya) „400“ tipindeki 12 baskı ile
birlikte çalışmaktaydı. Bir zamanlar planlanan ve ünitenin yapı olarak da genişletilmesi düşünülen şey şimdiye kadar gerçekleştirilmemiştir. Bir yandan yakınlarda
bulunun büyük kesim fabrikasının kapanması ile talaş kaynağının önemli bir kısmı
kaybolurken, diğer taraftan briketlemenin
boyutlandırılması ile kendi kuruluşlarındaki atık ahşap kalıntılarının çok iyi uyuştuğu gözlenmiştir. Planya talaşlarının bir
kısmı, özellikle daha ince olan kısımları,
briket üretiminde kullanılmaktadır. Daha
kaba planya talaşlarının hayvan yataklaması olarak pazarlanması da ekonomik
olarak daha ilginç bir satış varyasyonu
sunmaktadır. Bu nedenle planya talaşları
hayvan yataklamasına uygun kısımların
ayrılması için süzgeçten geçirilir.
Briket üretimine, 150 x 60 mm boyutundaki köşeli briketleri 40 ve 110 mm arasında değişen boylarda piyasaya özgü paketlere, örn. 10 kg, folyo ile kaynaklayan
otomatik paketleme ünitesi bağlanmıştır.
Sonra bu briket paketleri bir robot tarafından paletlere istiflenmektedir. Briket
paketlerini içeren paletlerin güvenli bir
şekilde gönderilmesi için üzerlerine tam
otomatik bir sarma istasyonu tarafından
folyo kılıf geçirilir. Büyük müşterilerin paketlerine ilgili müşteri bilgilendirme yaprağı da gönderilecek briketlerle birlikte
kaynaklanır.
Briketlerin alıcıları özellikle Euroline
tarafından talebe uygun teslimat alan yapı
malzemesi mağazalarıdır. Daima teslimata
hazır olabilmek için Göttingen'deki üretimin bitişiğinde, az çok aynı seviyede kalan üretim ve mevsimsel farklı taleplerin
arasında tampon görevi üstlenen bir depo
bulunmaktadır.
Briketler, miktar açısından topak üretimine yaklaşamayan, bir yan üretimdir.
Ancak nihai tüketicileri farklıdır. Topaklar genelde hususi Alman evlerinde,
çoğunlukla otomatik kazanlar ve hatta
farklı otomatikleşme seviyesine sahip fırınlarda kullanılırken briketler daha çok
geleneksel yakma tesislerinde yakılmaktadır. Fakat topak ticaretine kıyasla üreticilerden edinilen fiyatlar mevsimsel dalgalanmadan çok daha az etkilenmektedir.
Topakların tersine piyasada tek tip briket
standartları henüz oluşmamıştır. Sunulan
kaliteler, kullanılan ahşap türü ve kaba ve
ince malzemenin preslenme oranına göre
çok farklılık göstermektedir.
başlamasından bu yana sorunsuz çalışan
parçalayıcı (Vecoplan), daha çok performansa sahip ve artık kardeş şirketlerden
gelen daha büyük parçaları da briket üretimi için hazırlayan, yeni bir parçalayıcı
ile değiştirilmiştir. Tedarikçisi örn. ahşap
zanaatınada daha küçük parçalayıcılarıda
üreten Zuzenhausen`deki firma Amis'tir,.
Euroline'a teslim edilen parçalayıcı aslında, onu teslim alamayan Rusya'daki bir
müşteri için öngörülmüştü. Bu nedenle makineyi kısa sürede teslim almaları
mümkün olmuştu.
Zerma „ZWS 2600 S'nin“ özelliklerinden biri parçalayıcı milin (çap 404 mm)
çift bıçak sırası ile donatılmış olmasıdır
(„S“ bunu temsil etmektedir). Böylece
124 içbükey şekillenmiş kesici taşlar dört
yönlü kullanılabilmektedir. Kesici başların
üzerinde cıvatalanmış bıçak tutucuları,
rotor üzerindeki frezelenmiş bıçak ceplerinde konumlanmıştır ve onlar da cıvatalanmıştır, bu nedenle değiştirilmeleri de
mümkündür. Bıçaklar, bıçak ceplerinden
makineye kaynak uygulamadan çekme
düzeneği ile (üreticinin makineleri ile birlikte gönderilir) çekilip çıkarılabilirler.
Tek milli shredder denilen parçalayıcının
mili her iki taraftan 90 kW gücündeki bir
elektrikli motor tarafından tahrik edildiğinden, saatte 5 t parçalama malzemesi
hazırlamaya ayarlanmış makinenin donanımı yeterli motor gücüne sahiptir. Bu
tipin seçilmesinin nedeni, büyük bir kaldıraç ile sağlanan 2540 x 2105 mm'lik çalışma çapıdır. Ayrıca makinenin çalışmayı
hızlandırmak için – aslında geriye doğru
çalışması için – itici bir turbo hidroliğe
sahiptir.
Ahşap parçalarını parçalayıcı silindire
doğru bastıran iticinin yapı şekli, kolay
yönlendirilmesinden dolayı az sayıda kaynak kısımlarına sahiptir. Aşırı yüklemeden
korunmak için hidrolik yüke bağlı olarak
parçalayıcının ana motoru ile bağlantılıdır.
Buna ek olarak şanzımana, örn. bıçak kırıkları, şanzıman arızası veya mil kırılması
gibi engelleyici materyallerden dolayı oluşabilecek hasarları önleyen, şanzıman kapatıcı düğme takılmıştır. Makinenin elektronik emniyet tekniği basit olduğundan,
çok fazla uzmanlaşmamış marangozlar
tarafından da onarılabilecek özelliktedir.
Yan kapakların açılması iticinin arkasındaki kısmın da kolayca temizlenmesini
sağlamaktadır.
Parçalanan ahşap, parçalayıcının alt tarafındaki kazıma taşıyıcısı üzerinden hareketli bir kaydıraktan, parçalanan malzemenin bir sonraki işlem için geçici olarak
depolandığı, 2,40 m yüksekliğindeki konteynerlerin doldurulmasını sağlayan, tahliye kısmına ulaşır. Tahliye kısmına metal
bir ayrıcı takılmıştır.
Kevgir boyutu 30 mm'dir (yuvarlak delikler). Parçalanan kırıntılar aynen planya talaşları gibi kurutma sonrası briket üretimi
için bir çekiç değirmeni tarafından tekrar
parçalanır. Göttingen'li üretici çekiç değirmeni veya kurutma ve briket baskıları
arasına yerleştirilen ön hazırlık muhafazaları ile olumlu deneyimler elde etmiştir.
Bir taraftan, briketlerin düzgün olmasını
sağlayan bu muhafazadaki talaşlar karıştırılırken, diğer taraftan gerektiğinde eklenen su ile talaşlar gerekli nem oranına
kavuşturulmaktadır. Bu da briketlerin eşit
kalitede olmasını sağlamaktadır.
Çift kesim baş takımlı parçalayıcı milinden görüntü („S“ sürümü)
Mevcut parçalayıcının Amis'inki ile değiştirilmesi ile kardeş şirketlerden edinilen ahşap
kalıntıları briket üretimi için büyük oranda parçalanabilirler. Bunlar şimdiye kadar genelde satılıyordu.
Resimler: J. Krauhausen (4)
Euroline'da ön iki briket baskısı aynı anda çalışmaktadır.
WTT A/S
Jyllandsvej 9 - DK-7330 Brande
Tel. + 45 97181088 - Fax + 45 87181099
Email : [email protected] - Web : www.wtt.dk
İşletmeye ilave ahşap
potansiyelleri dahil edilmiştir
İlk yıllarda Euroline briket üretimi için
ham maddenin çoğunu, çevredeki az
sayıda kesim fabrikalarından tedarik etmekteydi. Aynı bölgede bulunan kardeş
kuruluşlar Holz-Henkel (planya fabrikası)
ve IVG (palet ve paketleme üreticisi) kalan ahşapları piyasaya satmaktaydılar. Artık bunları daha çok kendileri kullanmayı
düşünmektedir. Bunun için briketlemenin
3
4
2
1
1
Kazan basınç emprenye üniteleri
Katran yağı emprenye üniteleri
Çift vakumlu emprenye üniteleri
2
Sıcak buhar vakum kurutucusu
Yapım ahşabı için CleanTech vakum kurutucu
Meşe ağacı için çekirdek tütsüleme
yöntemine sahip vakum kurutucu
3 Sıcak yağ / keten yağı emprenye üniteleri
Vakum enprenyeleme ve keten yağı ile
boyama ve emprenyelenmiş ahşap yapı
parçalarının seçmeli kurutulması.
4 Termik ahşap üniteleri
İç ve dış kullanım özelliklerini geliştirmek
için iğneli yaprak ağacı ve kerestenin termik
olarakişlenmesi.
WTT Özellikleri:
Hayvan yataklamaları briket üretimi için
ilginç bir seçenek olmuştur.
• 7 gün 24 saat hizmet
• =JQQQW$
• ;
• "
• m3>
• =>FXXXZXZ=[
Mobilya
Sayfa 22 · Holz-Zentralblatt
Eylül 2013
Doğal deri sezgisi ile
TM Collections on yıl içinde »Tommy M« markası ile çok iyi bir isim yapmıştır
fi. „Gerçek deri“ – tüketici bununla sınırsız kaliteyi özdeşleştirmektedir. Kendini hemen hemen dünya çapında kanıtlamış bir marka
sertifikası. Bu nedenle kaplama branşının bu sembolde gözü kalıyor bir sekilde – çünkü her türlü yapay madde kopyaları ile az
boğuşmuş değiller. Fakat deri uzmanları ile görüşen biri, deri dünyasında da her şeyin ahşap üreticilerinin sandığı kadar sağlıklı olmadığını öğrenir. Genelde normal bir insanın deri dokusu olarak
gördüğü şey, çoğunlukla kabartma baskılı zımparalanmış deridir.
Thomas Machalke gibi deri tutkunu olan biri için tüyler ürpertici. On yıl önce Lichtenfels'de „Tommy M“ marka ismiyle tanınan
TM Collections şirketini kurdu.
E
vet, ben Hochstadt'daki Machalke
Polsterwerkstätten GmbH firmasının kurucusu Christoph Machalke'nin oğluyum diyor Thomas Machalke.
Ve evet, o da 2000 yılından önce babası
ve amcası ile birlikte şirkette çalışmış. Fakat Machalke 2001 yılında isim hakları ile
birlikte bir yatırım grubu tarafından devralınmış. Bundan böyle Machalke Ailesinin Machalke firması ile bir alakası yoktur. Nokta. Eğer o da babasının sözünü
dinlemiş olsaydı, onunda döşeme mobilyaları ile artık işi olmazdı. Çünkü babası
ona mutlaka başka bir şey ile uğraşmasını
tavsiye etmiş. O da bunu denemiş. Konaklama sektöründe, özellikle Hollanda'da, iş
kurmayı denemiş. İşi iyi gidiyormuş. Fakat
kalbi çok farklı yerdeymiş: Döşeme mobilyasında. „Döşeme mobilyasına giren,
ondan bir daha kurtulamaz“, diyor Machalke.
O günlerde boş zamanlarında mobilyacıları ve fuarları gezip, sergilenen parçaları eleştirel bir açıdan inceliyormuş. Ya
işlemesi kötü oluyordu, ya derinin kalitesi
düşük oluyordu veya tasarımı uymuyordu.
Ve sonunda olması gereken gerçekleşmişti: Yüzündeki gülümseme ile bugün,
2003'te „yapılabilecek en aptal şeyi“ yaptığını söylüyor. En aptal şey de, gerileyen bir
pazarda yeni bir döşeme mobilya üretimi
ile başlamaktı.
İlk iki yılın iş rakamları da buna göre
eksilerde idi, fakat 2006 yılında ilk artılar
gelmişti. 2007 ve 2008 de çok iyi geçmişti. Sonra büyük bir müşterinin iflasından
sonra 2009'da gerileme olmuştu. Fakat
sonrasında dik bir şekilde yükselmişti. TM
Collections'ın geliri 2009'dan günümüze
kadar neredeyse iki katına çıkarak 6,5 milyon Avro olmuştur. Sadece 2012'de yaklaşık %27 artış olmuş (2011: 5,1 milyon
Avro). Aslında şaşırtıcı çünkü, son yılların
Avrupa iktisadi göstergeleri düşüş göstermekteydi. Değeri yüksek döşeme mobilya
piyasası, genel ekonomik akıma her zaman uymaz, diye açıklıyor Machalke.
Tanıtım bütçesinin düşük olduğunu ve
markanın isminin artık tanındığını söylüyor. Şirket bazı orta düzey satın alma
gruplarında listelenmiştir. Ticari müşterilerin sayısı 2011 ve 2012'de 99'dan 299'a
çıkmıştır. Şirketin 60 çalışanı mevcuttur.
Başarı Machalke'ye tepeden düşmedi. El
sanatları, en iyi malzemeler ve her müşteriye uyan tasarımlar. Bunu şirketin internet sayfasında „TM Collections olarak
mobilya ile yaşama konusunu çok düşünüyoruz“ şeklinde açıklamaktadır. Harici ve
dahili, tanınmış ve tanınmamış tasarımcılar ile özel etki bırakan fakat her gün kullanılabilen, asil görünen fakat sulandırılmamış, hem dört yıldızlı bir otel lobisinde
hem de Witten-Herdecke'deki bir oturma
odasında kendini gösteren bir tasarım üzerinde çalışılmaktadır. Doğru orantıyı sağlayan tasarımdır, diyor Machalke.
Mümkün olduğunca işlevden vaz geçse
de mobilyaları sade de değildir. Büyük
oturma derinlikleri „Tommy M“ mobilyalarında bulunur. Buna karşın katlama
mekanizmaları, çekip açılabilen oturma
kısımları, yükseklik ayarı olan baş destekleri bulunmaz. „Bunları da yapabiliriz“,
diyor Machalke, „fakat müşteri bizden
bunu istemiyor.“
Mobilyaların etkisi asil. Bu sadece çekici tasarımından kaynaklanmıyor, bunu
sağlayan normalde döşeme mobilyasından farklı görünen, farklı dokunuşu olan
malzemesidir. Hem kullandığı kumaşlar
hem de deri yüzeyleri çok değerlidir ve
özellikle deri konusunda bir isim yapmış
durumdadır. Mobilyaların yaklaşık %90'ı
deri ile teslim edilmektedir. Az da olsa,
Machalke isminin faydası olmuştur, çünkü aynı ada sahip Hochstadt'lı şirket deride yıllardır bir numara olmuştur. Aslında
deriye olan sezgisini anne sütüyle emmiş,
deri DNA'sını da babasından almıştır.
Deri her zaman deri değilmidir?
Ahşap branşında, „Gerçek deri“ arması
ile inanırlığı yüksek ve en tanınmış kalite
işaretini piyasaya getiren deri sanayisine kıskanarak bakan az değildir. İtalyan
„Vero legno“ da iyi bir tanınma oranına
ulaşmaktadır. Bu başarı, yoğun pazar çabalarına rağmen alman Kaplama ve Doğa
İnisiyatifi'nin (IFN) „Gerçek ahşap kaplama“ kaplama armasında sağlanamamıştır.
Artık bu kampanya sonlandırılmış bulunuyor.
Machalke'yi dinleyince, derinin her zaman deri olmadığını öğreniyorsunuz. Deri
hayvanların derisinden üretilir. Süet aslında geyik, ren geyiği, kanguru, antilop,
ceylan, geyik, manda ya da dağ keçisi gibi
doğada yaşayan yabani hayvanlardan elde
edilir. Ancak bunların çoğu artık kapalı alanlarda tutulmaktadır. Ama derinin
büyük bir kısmı özellikle sığır, koyun ve
aynı zamanda keçi gibi evcil hayvanlardan imal edilmektedir. Genelde mobilya
için sığır derisi, ancak istisnai durumlarda
koyun derisi kullanılır.
Buna „Et yediğimiz sürece deriyi işlemeliyiz“, diye açıklama getiriyor Machalke. Kesilen hiç bir hayvan derisi için
kesilmiyor, sadece eti için kesiliyormuş.
Deri burada sadece bir yan üründür. Bu
bağlamda et tüketimi ve deri fiyatı arasında doğrudan bir ilişki de vardır. Böylece
Machalke sürekli tekrarlanan, son yıllarda fiyat artışlarını öncelikle Çin ayakkabı
sektörünün talebi ile ilişkilendiren teoriye
karşı çıkmaktadır. Fiyatların artmasının
asıl nedeni et tüketiminin gerilemesi ve
yükselen hayvan yetiştirme maliyetidir.
Dünyanın en büyük et üreticisi olarak
kabul edilen Brezilya'daki JBS'nin öngörülerine bakarsak 2050 yılında 1 kg sığır
eti 1 kg ıstakoz gibi pahalı olacaktır (bkz.
Holzzentralblatt no 40, Ekim 2012).
ABD'nin USDA Tarım Bakanlığı'ndan
alınan bilgiye göre 2013 yılında Amerika'da sığır eti üretimi 1993 yılından bu
yana en düşük seviyesine inecek ve hatta
canlı sığır sayısı da1952 yılından bu yana
en düşük seviyesine inecektir.
Göttingen Alman deri merkezinin bilgilerine göre dünya çapında yılda 500 000
t deri üretilmektedir, bu yaklaşık 1,5 milyar m2'ye denktir. Yarıya yakın miktarı
Çin'de işlenmektedir, özellikle ayakkabı,
deri kıyafetler, çanta ve bagaj parçaları
yapımında.
Deri fiyatları son üç yılda gerçekten de
artmış durumda. Machalke'nin belirttiğine göre "Düşük fiyatlı deri" alanındaki
artış yaklaşık %60'tır. Buna karşı pahalı
TM Collections ahşap ile de uyumlu: „Al Jazar“ modelindeki fındık ağaci
deride fiyatlar ölçülü bir şekilde %10 ila
15 arasında değişen oranda artmaktadır.
Yükselen fiyatlar Machalke'yi huzursuz
etmiyor. Tam tersine. „Deri yine lüks tüketim ürünü oluyor“ diye seviniyor. Son
yıllardaki bariz fiyat artışlarından sonra
bazı döşeme mobilya tedarikçileri yelpazesindeki deri oranını artık azaltmış durumda. Fiyatların öngörülmez bir şekilde
„plansız artması“ Machalke için de iyi bir
şey değildir.
Ancak Machalke gelişmeleri karşılaştırmaktadır: „Deri fiyatı bugün itibari ile on
yıl öncesinin seviyesindedir.“ Sonraki yıllarda deri fiyatları oldukça düştüğünden,
deri fiyatları 598 Avro'ya imal edilebilmiştir. „Bu zamanlar artık geride kaldı.“
Gelelim kısa deri bilgilerine: Her hayvan
türünün deri oranı cok farklıdır. Koyun ve
keçide bunu anlarız, ama farklı sığır türlerinde de bazen çok büyük farklılıklar
vardır. Ortalama bir sığırdan Machalke'ye
göre 4 - 4,5 m2 elde edilir. Buna karşı çok
ilgi gören güney Almanya veya Avusturya sığırından 8 m2, Hint mandasından
3 - 3.5 m2 elde edilir. Bir koltuk için 30 m2
deri gerekir, yani yedi hayvan derisine kadar. Almanya'da tipik olarak bilinen üç,
iki ve tek kişilik koltuk için 70 m2 gerekir. Fakat bunun en büyük kısmı mobilyaya değil de, kesime gidiyor. Machalke
%50 - 80'nin kesimde gittiğini tahmin
ediyor. Bunların hiç biri boşa gitmiyor. Bu
kalan parçalar kendi şirketlerinde işlenmeyecekse satılıyor. Bunda uzmanlaşmış
ticaretciler var. En küçük parçalar bile
çuvallarda toplanıp teslim ediliyor. Genelde anahtarlık veya küçük cüzdan üreten
Çin fabrikalarına gönderiliyor. Zımpara
tozu da satılıp, baskı derisi dediğimiz şeye
dönüştürülmektedir. „Derinin %100'u
kullanılır“, diyor Machalke.
Thomas Machalke deri hakkında saatlerce konuşabilir ve dinleyen de sıkılmaz çünkü, bu
adamın deri konusunda gerçeketen söz sahibidir. Ve gösterecek, daha doğrusu dokunuşunu hissetmenizi sağlayacak şeyleri de vardır. Çünkü onun derisinin dokunuşu diğer
mobilyalarınkinden çok farklıdır.
artan baskıdan dolayı, maliyetli olduğundan müşterileri bilgilendirecek eğitimli
satıcıların çalıştırılmamasından kaynaklanmaktadır. Bunu çözmek ve gerçek derinin ne olduğunu ve dokunuşunun nasıl
olduğuna ilişkin bir bilincin oluşması için,
TM Collections, ticaret ve nihai müşteriye
deri dünyasını tekrar tanıtmak üzere kendi yerleşiminde eğitim vermeye başlamıştır. Machalke: „Eğitimlerde sadece kendi
malzemelerimizi ve el sanatlarımızı tanıtmayıp, anlayıp anlaşılmak, öğrenmek ve
öğretmek, gözlemlemek ve gözlemlenmek
istiyoruz.“
Mezbahadan tabakhaneye
Deri satışı genellikle ham deri satıcıları
„Thommy M“ markası değerli deri ve iyi el işlemesi ile ünlüdür. Uygulanan dikişi de
farklıdır. Resmin solunda „Aramon“, sağında „Andiamo“.
Biyolojik olarak bakıldığında hayvanların derisi üç katmandan oluşur, üst, orta
ve et katmanı. Kural şudur: Deri ete ne kadar yakınsa değeri aynı oranda düşer. Ayrılmamış deri 3,5 mm'yi aşan kalınlıktadır.
Bir deriye „Ayrılmış deri“ deniyorsa, düşük değerdeki et derisi ayırılmıştır. Mobilyada genelde arka kısım ve yan kısımlar
için kullanılır. Üst katman ise sırt, oturma
kısmı ve kol dayamalıkları gibi temas yüzeylerinde. Ayrılmış deri kullanılmışsa,
bunun belirtilmesi gerekir. Deri merkezine göre üstte ifade edilen bir mobilyayı şu
şekilde etiketlemek gerekir: „Arka ve yan
kısımları ayırma derisinden oluşan deri
koltuk“. Machalke genelde üst katmanı
ve kısmen de tamamen deri kullanıyor.
„Buna sadece çok az kişi cesaret edebilir.“
Ayakkabılarda olduğu gibi deri mobilyaları etiketleme yükümlülüğünün olmaması şaşırtıcıdır. Kıyafet için de yoktur. Deri
merkezinin buna yönelik açıklaması şöyledir: „Maalesef mobilya alıcıları çoğunlukla doğru bilgilendirilmiyor.“
Machalke'ye göre de bu böyledir: „Piyasada sunulan birçok şey etiketine uymuyor.“ Ona göre bunun nedeni, ticaretteki
Resimler: Schorn & Groh (3), Fischer (1)
ile uzun vadeli sözleşmeleri olan kesimhaneler üzerinden gerçekleşmektedir. Onlar
da deriyi tabakhanelere satmaktadırlar.
Tabaklamada deriler tabaklama maddeleri ile dayanıklı hale getirilmektedir, bu işlemde özellikle suları alınır. Krom tuzları
ve mineraller ile işleme, sentetik tabaklama (örn. formaldehit veya fenoller), balina yağı tabaklaması (balina yağı veya balık yağı) ve meşe, çam kabuğu, quebracho
ağacı veya mimoza kabuğun etki maddelerini içeren bitkisel tabaklama maddeleri
ile tabaklanması işlemleri vardır.
Bu bitkisel tabaklama türleri de tam olarak ekolojik değildir diyor Machalke. Genelde bitkiler çoğunlukla plantasyon tarzı
monokültürler içinde özellikle bu amaç
için yetiştirilmektedir. Bu nedenle Machalke'nin programında 2011'den itibaren
„Biolive“ adlı deri koleksiyonu mevcuttur.
Bu işlemde deri, zeytin yaprağı ve zeytin
pirinası gibi zeytin hasadı sırasında zaten çıkan maddeler kullanılarak tabaklanmaktadır. Machalke avantaj olarak
ekolojik güvenli ve aynı zamanda yüksek
kalitede olmasını saymaktadır. Derinin
dokunuşu yumuşacıktır ve „muhteşem
doğal renklere“ bürünmektedir.
Tabaklamaya göre derinin rengi farklı
olur, örn. krom tuzu ile tabaklanmış deri
mavi griğimsi olur. Genelde deriler sonradan müşterinin beğenisine göre boyanır.
Bu işlem 300 - 400m2 deri kapasitesindeki
fıçılarda tamamlanır. Deriler fıçılar içinde
satılır çünkü eşit boyamayı sadece onlar
garanti eder. Renklendirici madde olarak
genelde anilin olarak adlandırılan boya
kullanılır, anilin deri kavramı da buradan
gelmektedir. Bunlar yüzeyinde başka renk
bulunmayan düz derilerdir.
Özellikle döşeme mobilya alanında, boyandıktan sonra, genelde püskürtülerek,
pigment temelinde koruyucu bir boya
katmanı oluşan pikmentli deri ile daha
sık karşılaşılmaktadır. Böylece anilin derisinin (sadece koyu renkler mümkün) ter-
sine pigmentli deri her renge boyanabilir.
Deri merkezine göre bu pigmentleri, sürülen bir su damlasının yüzey tarafından
emilmemesinden ayırt etmek mümkün.
Machalke %80 - 90 doğal haline bırakılmış, yani pigmentsiz deri kullanmaktadır.
„Doğal deri soğuk değildir ve üzeri de terletmez“ diye açıklıyor Machalke.
Mobilyadaki deriler çoğunlukla doğal
dokularını kaybederler. Zımparalanıp,
sonrasında istenen dokuya göre yeniden
şekillendirilirler. Zımparalama döner bir
silindir üzerindeki zımpara kağıdı ile gerçekleşir. Deriye bundan sonra doku uygulanmazsa yüzey hafif pürüzlü olur ve buna
da nubuk denir. Kabartma baskı veya üzerinden silindir geçilmesi ile uygulanır.
Kabartma daha çok görsellik için ve maliyet açısından işlenir. Maalesef hayvan derilerinin tek tip dokusu yoktur. Cildin ortasındaki deri çoğu zaman ince renktedir
ve kenarlara doğru kabalaşır. Ancak deriyi
işleyenler ve müşteriler genelde tek tip
doku istiyorlar. Ayrıca kafalarındaki sığır
ve timsah derisine de uymalı. Bu nedenle
tek tip olması sağlanır. Deri merkezinin
bildirdiğine göre, bazen uzmanların bile
çok ayrıntılı incelemeden bu kabartmaları
orijinal deriden ayırt edemedikleri kaplama branşı için bir tesellidir (belki).
Deri yüzeylerine kabartma uygulanmasının bir başka nedeni de yara izi hasarlarıdır. Bunlar yara veya böcek sokmaları
olabilir. Hayvanın derisinin nasıl olduğu
kasap için çok önemli değildir. Fiyat etin
kilo fiyatı üzerinden belirlenir. Derinin
tüm yüzeyi tek tip ve kusursuz bir yara
izine kavuştuğundan, kabartmada kesim
genelde azalıyor.
Machalke deriyi çoğu zaman İtalya ve
İspanya tabakhanelerinden almaktadır.
Kısmen Almanya ve Avusturya'dan da. Almanya İtalya ve İspanya'dan sonra Avrupa'nın en büyük üçüncü deri üreticisidir.
Deri merkezinin verilerine göre Almaya'da
hala 2011 yılında 2500 personel istihdam
eden yaklaşık 50 tabakhane bulunmaktaydı (2006: 3000 personele sahip 80 tabakhane).
Lichtenfels'de el işi
TM Collections'ın deposunda 20 000 m2
mevcuttur, bunların değeri birçok milyon
Avro'dur. Bunlar genelde sığır derileridir
ancak mobilyalar fil derisi ile de kaplanmaktadır. Müşterinin tercihine göre.
Değerli deriler depodan kesime gelir. Kesimler orada, çok sayıda şablon yardımı
ile sadece elle yapılır. Burada çalışanların
akort çalışmadığını belirtmek Machalke
için önemlidir. Mal sahibinin dediğine
göre kesimde çok para kaybedilmektedir.
Dikimler genelde Lichtenfels'dedir, fakat tedarik Çekoslavakya'daki işletme
üzerinden de yürütülür. Şekil ve kalitenin
yanında dikişler de „Thommy M“ markasının bir özelliğidir. Marka özellikle deri
kenarlarının uçlarına doğru açıktan dikilmesi ile ünlüdür (bakınız fotoğraf). İskeletler yerel iskelet imalatçılarından temin
edilmektedir. Genelde kayın ve özellikle
dayanıklı sunta plakaları (Pfleiderer'den
„MFP“) ve kaplama plakalarından imal
edilmektedirler. Yaylar ve köpük dolgular
da orada montajlanır. Bu yüzden ön dolgu
alanı çok küçüktür ve sadece bir veya iki
çalışanı vardır. Dolgu döşemesi bir erkek
işidir, TM Collections burada ortalama
10 personel çalıştırmaktadır. Mobilyalar
sonrasında paketlenir ve müşteriye gönderilir. „Deri bizim tutkumuz ve bizim özelliğimizdir. Nazik ve ustaca işlendiğinde,
mobilya kılıfı için en güzel malzemedir“
diye hayranlığını dile getiriyor Machalke.
„Yıllar geçtikçe güzelleşen bir malzeme“.
İlanlar
Eylül 2013
Holz-Zentralblatt · Sayfa 23
Ürettiklerimiz: Karaçam/duglas,
ladin ve çamdan
kazıklı çit, direkler ve yarı ahşaplar.
PLAKA KÜTÜĞÜ AVANTAJLARI
Ayrıca şunları sunmaktayız: Ak diken dahil,
zımparalanmış tomruklar, 4,6 ila 20 cm
arasında, 12 m boyuna kadarfrezelenmiş
iğne yapraklılar, kendi imalatımız
olan bahçe ahşabı, kd, yeşil/kahverengi veya emprenye edilmemiş.
Kırılma yok
Çivi çekip çıkarma direnci yüksek
İşletme güvenliği çok iyi
Kurutma masrafları yok
„no-solid-wood“ ISPM15 taleplerini karşılamaktadır
[email protected]
www.holz-hoemberg.de
Albert Hömberg
57413 Finnentrop-Fretter
Faks 0049 (0)27 24/3 23
Mobil 0049 (0)172/2 70 80 39
KERESTE
PLAKA KÜTÜKLERİ
PAKETLEME AHŞABI
EUROBLOCK Verpackungsholz GmbH · Mühlenstraße 7 · D-86556 Unterbernbach/Bavaria · Tel. +49 8257 81-209 · Fax +49 8257 81-221 · [email protected]
euroblock.com · pfeifergroup
=?;=<#7
Termik ahşap
5<–O+);@=</<=;;
Avrupa/Amerikan mee kaplama
Amerikan akçaaaç kaplama
Amerikan ceviz kaplama
Avrupa gül meesi ve 60’tan fazla
dier ahap türleri
Meşe, kayın, fıstık
çamı, dişbudak, çam
ve istediğiniz diğer
ahşap türlerinde
2<=)f=–=@#)'=
/=%=@#<#J=;#%
*+=<#%<=@
Bühl GmbH & Co. KG
Industriestr. 15, D-97483 Eltmann
T.+49/95 22/94 33-0, Faks 94 33-30
[email protected]
Fritz Sielemann u . Sohn
<=)'=)#%>=)<#—#`O=2<
Kereste fabrikas ve ahap maazas
R–O=)–dR5<–O–+);@=</<=;;YQ5>
MEE
26 – 120 mm
K AY I N A A C I
Profil çubuklar – A/B-mobilya – tara usulünde ürünler
Telefon +49/151/12 65 40 56
•
Faks +49/52 08/12 49
EN KALİTELİ MEŞELER
50, 60, 65, 70 mm kalınlıklarda
Her kalınlık ve kalitede ahşap keresteler, FSC ve PEFC sertifikalı
Industriestr. 16
D-74239 Hardthausen
Telefon +49 7139/13 54
[email protected]
=×PSDUDODPDQLWHOHUL²6DW×QDOPDYHVDW×ü
REX – KUPFERMÜHLE – WEINIG – LEDINEK
Telefon +49 (0) 88 41/62 33 06, Faks 58 40, www.mormac.de
Yüzey teknolojisi
Bükme
=
www.nestro.de
www.ghebavaria.de
=
=
&'()*+/24578;<+
√=eçäòJ=ìK=_áçã~ëëÉJ
4=7>=?#@#)<=@#
ÑÉìÉêìåÖë~åä~ÖÉå
(tek kazan gücü
Eîçå=PMM=ât=Äáë=PMKMMM=ât
\QQ a \Q QQQ kX a
a]
báåòÉäâÉëëÉääÉáëíìåÖF
√=bäÉâíêáòáí®íëÉêòK=~ìë
&24578;<+'+)+<+7;@27
8@+;2>2DEF
_áçã~ëëÉ=EhthF
(200 ila 20 000 kW
Eîçå=OMM=Äáë=OMKMMM=âtÉä
tek tü
in gücü]
báåòÉäíìêÄáåÉåäÉáëíìåÖF
√=k~ÜJ=ìåÇ=cÉêåï®êãÉJ
&
=7#)*+/G<I+J+<
#J#;>=J2J;+>2;+J2J<+@2
ÑÉìÉêìåÖÉå
mlivqb`ekfh=iìÑíJìåÇ=cÉìÉêìåÖëíÉÅÜåáâ=dãÄe
N(?;O()'P+(+@()IJ;+QR)27>/
OUVXE+2JJ+)/=QRDF=2)?+<'+@J;@YXZO[\
^JORSQ=tÉáëëÉåÄ~ÅÜ=E^rpqof^FI=e~áåÑÉäÇÉêëíê~=SV=J=TN
+<Y!!]^UX[U^"Z!O!P=7J`!!]^UX[U^"Z!O\]
qÉäK=MMQPLOSTOLUVMJMI=c~ñW=MMQPLOSTOLUVMJNPI
O=2<`5?cQ+df5<4;+QR)27Y=;);+@)+;`hhhYf5<4;+QR)27YQ5>
bJj~áäW=çÑÑáÅÉ]éçäóíÉÅÜåáâK~íI=fåíÉêåÉíW=ïïïKéçäóíÉÅÜåáâKÅçã
jnpquvp
_`f`jqx{}~{jj‚ƒ„{x
…†j~‡x…ˆx
‰Šx
‹qx{qx†j‰x
‰Šx
jnwxuv{
Œq‚{xjŽj ‘jŒ‚x{‚…~x{q’…‡q“
x…x”•qj`–jf—Ž‘‘fj x…x”
‚j`–jf—Ž‘‘———
…†j~‡x…ˆx
‰Šxj ‹qx{qx†j‰x
‰Šx

Benzer belgeler

satış destek sistemleri

satış destek sistemleri gerçekleşen „Ağaç işleme makinesi/Intermob“ çift fuarına yönelik beklentiler de olumludur. Türk mobilya sanayi gelecek beş yıl içinde ilk on üretici uluslardan biri olmak istiyor. Beyan edilen hede...

Detaylı