Dişhekimi 63.Sayı - İzmir Dişhekimleri Odası

Transkript

Dişhekimi 63.Sayı - İzmir Dişhekimleri Odası
dişhekimi
haber
1
başkan
Prof. Dr. Ali Rıza Alpöz
İzmir Dişhekimleri
Odası Başkanı
dişhekimi
Sevgili arkadaşlarım
Uygulanan hatalı sağlık politikaları
ve söylemler nedeniyle hekimlere ve
sağlık çalışanlarına karşı uygulanan
şiddet maalesef artarak sürmektedir.
Samsunda görevi başında şehit edilen
Göğüs Hastalıkları Cerrahisi Uzmanı
Dr.Kamil Furtun’u saygı ve rahmetle
anıyor ve saldırıyı lanetliyoruz, tüm sağlık camiamızın başı sağolsun. Hastasına şifa dağıtmak gibi kutsal bir görev
üstlenen hekimleri küçük düşürmek,
insan yaşamının en önemli parçası olan
sağlığı ticarileştirip değersizleştirmek
bu ve benzeri olaylara zemin hazırlamaktadır. Bu politika ve söylemlerin bir
an evvel düzeltilmesi ve ülkemizde hekimliğin hakettiği değere ulaşması en
büyük isteğimiz.
Meslek sorunlarının hergün artması,
morallerin bozulmasına rağmen yılmadan ayakta kalıp mesleğimizi icra
etmeye çalışıyoruz. Tabiiki en heyecan
2
duyduğumuz ortamlarda kongrelerimiz oluyor. 14 yıl sonra Türk Dişhekimleri Birliği Kongresine , 22 Uluslararası
TDB kongresine Fuarİzmir de 2016
mayıs ayı sonunda ev sahipliği yapacak
olmanın heyecanı ile şimdiden çalışmalara başladık. Bu hazırlıklarımız sürerken gelenekselleşmiş, İzdo kongremizin 22.cisi de hazırlanıyor birtaraftan.
27,28 ve 29 Kasım 2015 tarihlerinde gerçekleştireceğimiz İZDO kongremizin hazırlıklarını tüm enerjimizle
sürdürüyoruz. Bilimsel Komitemizin
özenle hazırladığı program, alanında
isim yapmış yerli ve yabancı meslektaşlarımızı güzel İzmir’imiz de sizlerle
buluşturacak , güçlü sosyal etkinlikler
ve bilimsel sunumlar ile bilgilerimizi tazeleyip, dostluklarımızı pekiştireceğiz.
Kasım ayı sonunda İzmir’de buluşmak dileğiyle en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum hepinize.
dişhekimi
başkan
3
editör
dişhekimi
Değerli Meslektaşlarım Merhaba;
Ersin ATİNEL
[email protected]
4
Güzel bir sayı ile yine sizlere güncel gelişmeleri ve haberleri iletebilmenin mutluluğunu sayfalara yansıtmaya çalıştık.
Ağız ve Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel
Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik ile
ilgili uygulama genelgesi, Sağlık Bakanlığı
Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından İl Sağlık Müdürlüklerine iletilmek üzere
Valiliklere gönderildi. İlgili haberi baş sayfalarda ayrıntılı okuyabilirsiniz. TDB tarafından bu yönetmeliğin durdurulması üzerine
açılan davanın olumlu sonuçlanması en büyük dileğimizdir.
Sağlık Bakanlığı’nın mahkeme kararlarına rağmen ısrarcı tutumu ile hasta bilgilerinin toplanması için yeni bir girişim olarak
ortaya çıkan, e-Nabız Projesi konulu Sağlık
Bakanlığı genelgesinin iptali için Türk Diş
hekimleri Birliği ve Türk Tabipleri Birliği tarafından Danıştay’a dava açıldı. Bu ısrarcı
süreç, daha uzun zaman gündemi meşgul
edecek gibi görülmektedir.
İl Sağlık Müdürlüklerinin izniyle açılan
muayenehaneler ayrıca iş yeri açma ruhsatı
için artık belediyelere başvurmayacak. Bu
gelişmenin diğer davalarımız için öncü bir
doğru adım olacağını umuyoruz.
Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nde
değişiklikler yapıldı. Mesleğimizle ilgili en
önemli değişiklik Diş hekimlerinin stratejik
personel tanımından çıkartılması oldu. Karşı davalar açılması beklentisini haber yaptık.
Saldırgan bir toplum olduk; anlamsızca.
Kimsenin dur diyemediği yaralar açtı ve bu
kutsal mesleğin kolunu, kanadını, ruhunu
parçalama cesaretini kendinde buldu. Bu
cesareti ona sunanları ve şiddetin her türlüsünü kınıyor, lanetliyoruz.
Türk Diş hekimleri Birliği 15.Olağan Genel Kurulu, 8-9-10 Mayıs 2015 tarihlerinde
Ankara The Green Park Otel’de gerçekleştirildi. Engellilerin ağız diş sağlığına yönelik
yapmış olduğu bireysel özverili çalışmaları
nedeniyle Prof. Dr. Ertuğrul SABAH’a, hizmet ödülü beratı verilmesi genel kurula ayrı
bir anlam kattı. İlgili bölümde ayrıntıları okuyabileceksiniz.
İzmir Dişhekimleri Odası yönetim kurulu olarak, Ege Üniversitesi Diş hekimliği
Fakültesi’nde “Mezuniyet sonrası genç diş
hekimlerini neler bekliyor?” konulu bir pa-
nel düzenlendi. Panel genç meslektaşlarımız tarafından büyük ilgi gördü.
İzmir Dişhekimleri Odasının meslek sonrası eğitime verdiği öneme değer katan Ece
Dental adına Ece Hanaylıoğlu ile bir söyleşi
yaptık. İlgili haberde ayrıntıya ulaşabilirsiniz.
İzmir Diş hekimleri Odası Yönetimi, meslektaşlarımızla sorunları ve gündemde olan
konuları konuşmak için semt toplantılarında bir araya gelmeye devam ediyor. Tüm
ilçe ve semt temsilcilerimize bu özverili mesleki katkıları için bu sayfalardan teşekkür etmeye devam edeceğiz.
Mesleki destek ve dayanışmaya önem
veren bir yönetim anlayışı ile Meslektaşımız Ecren Altınyaprak’a tekrar bu sayfadan
geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz.
İzmir Dişhekimleri Odası organizasyonu
ile gerçekleştirilen Uluslararası Bahar Sempozyumu Green Nature Diamond Hotel’de
gerçekleştirildi. Yoğun bir katılım ile gerçekleşen Sempozyum keyifli anılarla, yeni
etkinliklere rehber oldu.
Evvel zaman izmir’de köşemizin bu sayı
ki konuk mekanı “İZMİR HÜKÜMET KONAĞI”. İlginizi çekecek bir yazı ile sizlerin ilgisini
çekeceğini umuyoruz.
İçimizden biri köşesinin bu sayıdaki konuğu Sevgili Prof.Dr.Ertuğrul Sabah.
Yaklaşan yaz tatini dönemini de düşünerek bu sayımız itibariyle yeni bir bölümü
daha ilginize açtık; “macera gönüllüleri”.
Gönlü macera yollarına düşmüş herkesi bu
sayfamızda konuk etmeyi düşünüyoruz.
Yurtdışında bulunan meslektaşlarımızla
gerçekleştirdiğimiz röportajlarımızda bu ay
konuğumuz, Amerika Birleşik Devletleri’nin
Houston şehrinde bulunan University of
Texas Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Uzmanlık programının direktörü olarak görev
yapan Doç. Dr. Sercan Akyalçın.
İzmir Dişhekimleri Odası’nda gerçekleştirilen Perşembe Akşamı Seminerleri sona
erdi. Sezon boyunca meslektaşlarımızın yoğun ilgi gösterdiği seminerler önümüzdeki
sezon yoğun program ile devam edecek..
Köşelerimizin en büyük destekçileri Emel
Gökmen, Serdar Sıralar, Müge Sandıkçıoğlu, Mavisel Yener, Sinan Şahan ve Mete
Ağaoğlu’na teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Gülümseten sayfalarda buluşmak dileği
ile sevgiyle kalınız…
dişhekimi
editör
5
içindekiler
dişhekimi
Yönetmeliğin
uygulama genelgesi
yayınlandı
8
27
İZDO Uluslararası
Bahar Sempozyumu
Marmaris’te yapıldı
e-Nabız Genelgesi’nin
iptali istendi 12 36
16
NAĞI
İZMİR HÜKÜMET KO
40 Güney
Amerika’da
Meslektaşımıza yapılan
bir yıl
saldırıyı kınıyoruz
İçimizden Biri köşemizin bu sayı konuğu
Türk Dişhekimleri Birliği
15. Olağan Genel Kurulu yapıldı
Türk Dişhekimleri Birliği 15.Olağan Genel Kurulu, 8-9-10
Mayıs 2015 tarihlerinde Ankara The Green Park Otel’de
gerçekleştirildi. TDB Başkanı Taner Yücel güven tazeledi
18
Reklam İndeksi
AGS Medikal................................3
Dentrply.......................Arka Kapak
Prof. Dr.
Ertuğrul
Sabah
En İyi Hekim.................................5
EOT Dental................ Ön Kapak içi
Lider Diş..................Arka Kapak içi
Haber Sorumlusu
Erdal BİLİCİ
Sahibi
İzmir Dişhekimleri Odas› ad›na
Yönetim Kurulu Başkan›
Ali Rıza ALPÖZ
Sorumlu Yaz› İşleri Müdürü
Ersin ATİNEL
Yay›n Kurulu
Ersin ATİNEL, Çiğdem PAŞALI,
Elif ÖZBOZDAĞ, Ümran Canay KAYA,
Ahmet CESUR
6
Görsel Yönetmen
Birsen BAĞARDI KÖSEOĞLU
Baskı
Gülermat Matbaa ve Yayıncılık
Meriç Mah. 5619 Sk. No.6
Çamdibi - Bornova / İZMİR
Tel: +90 232 433 6133
Fax: +90 232 433 6597
Oral-B..........................................1
Oral-B..........................................7
Bas›m Tarihi:
Haziran 2015
Yay›n Türü:
Yayg›n Süreli Yay›n
İletişim Adresi
Anadolu Caddesi 40,
Tepekule İş Merkezi D: 209 /210 /211 Bayrakl› İzmir
Telefon 0.232 461 2152 - 461 3615 - 461 1571
Faks 0.232 461 3759
[email protected]
Dergide yer alan yaz›lar›n hukuki sorumluluğu yazar›na aittir.
Dergimiz 4.000 adet basılarak, Dişhekimlerine ve dişhekimliği fakültesi
son s›n›f öğrencilerine ücretsiz dağ›t›l›r.
haber
Yönetmeliğin
uygulama genelgesi
yayınlandı
Ağız ve Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel
Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik ile
ilgili uygulama genelgesi Sağlık Bakanlığı
Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü
tarafından İl Sağlık Müdürlüklerine iletilmek
üzere Valiliklere gönderildi.
Sağlık Bakanlığı, 20.04.2015 tarihli yazıyla Ağız ve
Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel Sağlık Kuruluşları
Hakkında Yönetmeliğin uygulanmasında yaşanan
kimi sorunlara çözüm yolları önererek Yönetmeliğin
yaptırımlarının 30.10.2015 tarihinden itibaren uygulanacağını belirtti.
Yönetmeliğin hazırlandığı dönemde TDB tarafından
sunulan öneriler dikkate alınmamış, kimi çıkar çevrelerinin görüşlerine uygun düzenlemeler yapılmış olması sebebiyle uygulamacılar dahil olmak üzere hemen her kesimin eleştirdiği Yönetmeliğin iptali için
TDB tarafından açılan davada önümüzdeki günlerde
yürütmenin durdurulması istemine ilişkin olarak bir
karar verilmesi bekleniyor.
Oldukça özensiz olarak hazırlanmış olan Yönetmeliğin pek çok hükmünün nasıl uygulanacağı bilinemezken kimi hükümleri de her bir sağlık müdürlüğü
bölgesinde farklı uygulanmaktadır. Sağlık Bakanlığına uygulama ile ilgili sorulardan yola çıkılarak
hazırlandığı belirtilen 20.4.2015 tarihli Genelge’de,
14 başlık altında, Yönetmeliğin kimi düzenlemeleri
yeniden yorumlanıp uygulamaya yön verilmeye çalışılmış.
8
dişhekimi
haber
dişhekimi
Genelge kısaca aşağıdaki gibidir:
5. MÜŞTEREK MUAYENEHANELER
ILE ILGILI KONULAR
1. ADSM VE POLIKLINIKTE
ASANSÖR ZORUNLULUĞU
Bir muayenehane içinde dişhekimi ve hekimin ayrı
ayrı ruhsatlandırılarak çalışmalarının mümkün olduğu belirtildikten sonra iki dişhekiminin çalıştığı müşterek muayenehanede otoklav ve periapikal röntgen
cihazının birlikte kullanılabileceği ifade edilmiştir.
ADSM’lerde katlar arasında asansör zorunluluğu,
merdivenlere monte edilecek engelli merdiven asansörü ile de çözümlenebilecektir. Ne yazık ki Yönetmelikte yer bulamayan gayet mantıklı bir yorumla,
ADSM ya da polikliniğin hasta dolanım birimleri bütünüyle giriş katta ise asansöre gerek bulunmayacak. Bunun için Mesul müdürün beyanı ve giriş katı
haricinde diğer katlarda hasta kullanım alanlarının
oluşturulmayacağına dair taahhütname istenecek.
2. MUAYENEHANE AÇILACAK BINADA
ASANSÖR ZORUNLULUĞU
ADSM ve poliklinikler için yapılan mantıklı yorum ne
yazık ki muayenehaneler için yapılmamış; dört katlı
binanın zemin katında muayenehane açılabilmesi
için binada asansör bulunmasının zorunlu olduğu
belirtilmiştir. Bu Yönetmelik hükmü ve bu yorumla,
3 katlı binanın üçüncü katında muayene açılması halinde asansör zorunlu değilken dört katlı binanın zemin katında muayenehane açılabilmesi için binanın
asansörlü olması gerekiyor!
3. ARA KATTA POLIKLINIK AÇILMA DURUMU
Yönetmelikte müstakil binada açılması ya da mutlaka ayrı bir poliklinik girişi olması istenen polikliniklerin girişinden itibaren bütün alanların poliklinik tarafından kullanılması ve Yönetmelikte aranan diğer
koşulların yerine getirilmesi halinde ara katlarda da
poliklinik açılmasına izin verilebileceği belirtilmiştir.
Bu yorumla, mutlaka ayrı bir poliklinik girişi koşulu
oldukça esnek yorumlanarak dairenin girişinden itibaren kendi içinde bütünlük taşıması yeteri sayılmıştır.
4. POLIKLINIKTE STERILIZASYON
ÜNITESININ ZORUNLU OLUP OLMADIĞI
Yönetmelikte poliklinikler için sterilizasyon ünitesi
zorunlu olmamakla birlikte Yönetmeliğin poliklinik
açılmasında istenecek belgeleri gösteren Ek 1/b listesinde 17 numaralı maddede “Sterilizasyon ünitesi
yok ise sterilizasyon hizmet alım sözleşmesi” istenmektedir. Yönetmeliğin bu çelişkili düzenlemesi
şimdi Genelge ile düzeltilmeye çalışılmakta; otoklav ile sterilizasyon hizmetinin karşılanamaması durumunda sterilizasyon hizmet alım sözleşmesinin
isteneceği belirtilmektedir. Ancak Yönetmelik, bu
yoruma imkan veren herhangi bir düzenleme içermemektedir!
6. DIŞHEKIMLERININ TAM VE KISMI ZAMANLI
ÇALIŞMASI VE ÇALIŞMA SAATLERI
Genelge’de, poliklinik ve ADSM’lerde çalışanların
birden çok özel sağlık kuruluşunda çalışabilmelerine ilişkin olarak Yönetmelikte düzenlenen hükümler
belirtildikten sonra; poliklinik ve ADSM’lerde tam zamanlı olarak çalışan dişhekimlerinin aynı ilde olmak
kaydıyla sayı sınırlaması olmadan başka özel sağlık
kuruluşlarında da çalışabilecekleri ifade edilmiştir.
Ayrıca Genelge’de yapılan açıklamada, dişhekimlerinin birden çok yerde özel olarak mesleki faaliyette
bulunabilmeleri için oda yönetim kurulunun onayının gerektiğinin düzenlendiği 3224 sayılı Türk Dişhekimleri Birliği Yasasının 42. maddesinin 1219 sayılı
Tababet ve Şuabatı Sanatlarınnı Tarzı İcrasına Dair
Kanunun 12. maddesine göre daha eski olması sebebiyle uygulanmayacağı; oda yönetim kurulu onayı
aranmaksızın ve sayı sınırlaması da olmaksızın poliklinik ve ADSM’lerde tam zamanlı olarak çalışan
dişhekimlerinin aynı ilde olmak kaydıyla sayı sınırlaması olmadan başka özel sağlık kuruluşlarında da
çalışabilecekleri tekraren belirtilmektedir.
Genelge’nin bu maddesinde hukuka aykırı bir yorum
yapılarak 3224 sayılı Yasa’nın 42. maddesinin uygulanmayacağı belirtilmektedir. Söz konusu yorum iki
açıdan hatalıdır. Birincisi her iki yasa hükmü aynı
konuyu düzenlememektedir. İkincisi de aynı konuyu
düzenleyen yasalar söz konusu olduğunda hangisinin uygulanacağı tespit edilirken hangisinin yeni olduğuna değil öncelikle hangisinin özel düzenleme
içerdiğine bakılır; her ikisi de özel ise bu durumda
hangisinin daha yeni tarihli olduğuna bakılır.
1219 sayılı Yasa’nın 12. maddesinde hekim ve dişhekimlerinin birden çok sağlık kuruluşunda çalışabilmelerinin olanakları belirtilmiş, 3224 sayılı Yasa’nın
42. maddesinde ise bu olanağa sahip olan dişhekimlerinin birden çok özel sağlık kuruluşunda çalışmalarını sağlık hizmetleri bağlamında değerlendirilmesi
gereği düzenlenmiştir. Bu anlamda her iki düzenleme aynı konuyu düzenlememektedir.
Her iki yasa arasında “kanunlar ihtilafı” olduğu kabul edildiğinde de öncelikle uygulanması gereken
düzenleme, bir dişhekiminin birden çok özel sağlık
kuruluşunda çalışmasının değerlendirilmesini düzen-
9
haber
lemesi bakımından özel düzenleme niteliğinde olan
3224 sayılı Yasa’nın 42. maddesidir.
Bu çerçevede, dişhekimleri odası yönetim kurulunun
birden çok özel sağlık kuruluşunda çalışmaya ilişkin
onayı olmadan dişhekimlerinin birden çok özel sağlık kuruluşunda mesleki faaliyette bulunmaları 3224
sayılı Yasa’nın 42. maddesinin ihlali niteliğindedir.
Böyle bir ihlal, Disiplin Yönetmeliği gereği ilkinde
para cezasını, sonrasında ise meslekten geçici men
cezası verilebilecek disiplin suçunu oluşturur.
Türk Dişhekimleri Birliği, hukuka aykırı bir yorumla
kanunu ihlal eden bir şekilde uygulama yapılmasına
sebep olabilecek genelgenin iptali için dava açacaktır. Bu süreçte meslektaşlarımızın gerekli onayı almadan ikinci bir sağlık kuruluşunda çalışmamaları
gerektiğini belirtmek isteriz.
7. ADI ORTAKLIKLA AÇILAN POLIKLINIKLERDE
DIŞHEKIMI ÇALIŞTIRMA
Genelgede, dişhekiminin dişhekimi çalıştırmasının
mümkün olup olmadığı ile ilgili kafa karışıklığının en
net izi burada ortaya çıkıyor. Genelge’ye göre iki dişhekiminin ortaklığındaki şirket polikliniğin sahibiyle
dişhekimi çalıştırılabilirken iki dişhekimi ticari şirket
kurmaksızın ortaklıkla poliklinik açtıklarında dişhekimi çalıştırmaları yasak! Bu yaklaşım kendi içinde
çelişkili olduğu gibi dayanak olarak gösterilen kuralın
sağlık hizmetlerinin oldukça naif biçimde sunulduğu
1960’da çıkmış bir etik kuralın gösterilmesi de yanlış
bir noktadan yorum yapıldığını göstermektedir.
liği uzmanı ile şahıs olarak da hizmet sözleşmesi
yapabilirler. Bu sözleşmelerin de söz konusu önlemlerin alındığının kabulü anlamında yeterli sayılması
gereklidir.
10. SAĞLIK KURULUŞLARINA MEKAN ILAVESI
Genelgeyle, eski Yönetmeliğe göre açılmış olan sağlık kuruluşlarının aynı binadaki başka yerleri sağlık
kuruluşuna katmaları halinde de yeni yönetmelikteki
fiziki standartlardan smuaf olmaya devam edecekleri belirtilmiştir.
11. B TIPI ADSM VE POLIKLINIKLERE
RUHSAT DÜZENLENMESI
Eski Yönetmeliğe göre açılmış olan ADSM ve polikliniklere herhangi bir sebep olmaksızın yeni ruhsatname düzenlenmeyeceği, bir sebeple uygunluk belgesinin değiştirilmesi gerektiğinde bunun ruhsat olarak
düzenleneceği Genelgede belirtilmiştir.
12. B TIPI ADSM VE POLIKLINIKLERIN DENETIMI
Yönetmeliğin denetim formunda eski Yönetmeliğe
göre açılmış olan sağlık kuruluşlarının denetiminde
hangi ölçütlere bakılmayacağı belirtilmediğinden bu
hususta yaşanan duraksama Genelge’de bu sağlık
kuruluşlarının bina şartları ve fiziki standartlar dışında kalan hususlarda denetleneceği şeklindeki ifade
ile giderilmiştir.
13. ŞIRKET SAHIPLIĞINDE
FAALIYET GÖSTEREN MUAYENEHANELER
Genelgede , Yönetmelik hükmü tekrar edilerek poliklinik ve ADSM müstakil binada açılacaksa sağlık
kuruluşu kaydını içeren yapı kullanma izin belgesi,
binanın bir kısmında açılacaksa yapı kullanma izin
belgesi istenmemekte ancak ilgili belediyeden poliklinik ve ADSM açılmasının uygun görüldüğünü belirten yazı talep edilmektedir.
Muayenehanelerin şirket sahipliğinde açılamayacağı, ancak dişhekimi tarafından şahsen açılabileceğinin Yönetmelikten önce de yazı ile duyurulduğu
ifade edilerek halen şirket şeklinde çalışanların faaliyetlerinin durdurulması gerektiği Genelgede belirtilmiştir. Ancak, Şirket olarak uygunluk belgesi/ruhsat
almış olarak faaliyetini sürdüren muayenehanelerin
sadece bu sebeple faaliyetlerinin durdurulamayacağı; müeyyide formunda buna olanak veren bir düzenlemenin olmadığı düşünülmektedir.
9. HASTA VE ÇALIŞAN GÜVENLIĞININ
SAĞLANMASINA YÖNELIK TEDBIRLER
14. SAĞLIK KURULUŞLARININ
YENI YÖNETMELIĞE UYUM SÜRECI
8. POLIKLINIK VE ADSM’LER IÇIN YAPI
KULLANMA IZIN BELGESI
Sağlık kuruluşlarında hasta ve çalışan güvenliğine
ilişkin tedbirlerin alınmış olması Yönetmelikte standart olarak tanımlanmıştı. Genelgeyle bu standart
kapsamında neye bakılacağı, yetkilendirilmiş OSGB
ile hizmet sözleşmesinin olup olmadığına bakılması
şeklinde düzenlenmiştir. Bu yaklaşım doğru ancak
eksiktir. Çünkü sağlık kuruluşları OSGB ile anlaşma
yapmak zorunda olmayıp işyeri hekimi ve iş güven-
10
dişhekimi
Yönetmelikle tanınmayan geçiş süresi Genelgeyle
tanınmış ve eski yönetmeliğe göre açılmış olan sağlık kuruluşlarının yeni Yönetmelikle tabi tutuldukları
standartlara 30.10.2015 tarihine kadar uymaları gerektiği belirtilmiştir. Dolayısıyla eski sağlık kuruluşlarının 30.10.2015 tarihine kadar eksiklerini gidermeleri mümkün olacak.
haber
dişhekimi
Genelge’nin iptali istendi
Sağlık Bakanlığı’nın, 20.04.2015 tarihli yazıyla Ağız
ve Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin uygulanmasında yaşanan kimi sorunlara çözüm yolları önererek yayınladığı uygulama genelgesinin kimi maddelerinin iptali
istendi. 3 Şubat 2015 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren Ağız ve Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel
Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik’in yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açılmıştı.
Türk Dişhekimleri Birliği tarafından 9 Mart 2015
tarihinde Danıştay’da açılan davada ülkemizde ve
dünyada genel olarak dişhekimliği hizmetlerinin nasıl sunulduğu, bu hizmetin ülkemizde kamu dışında
sunulmasına ilişkin kural ve uygulamalar ile Sağlık
Bakanlığı’nın bu alanda yönetmelikle düzenleme
yetkisinin sınırlarına ilişkin bilgi verildikten sonra 3
Şubat 2015 tarihinde Yönetmeliğinin çıkartılmasına
ilişkin sebepler paylaşılmış ve aşağıdaki başlıklarda
hukuksal değerlendirmeler yapılarak ilgili hükümlerin öncelikle yürütmesinin durdurulması, sonra da
iptali istenmişti. Sağlık Bakanlığı, Ağız ve Diş Sağlığı
Hizmeti Sunulan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında
Yönetmeliğin dişhekimliği hizmetinin yürütülmesinde yarattığı bir kısım aksaklıkları Genelge ile düzeltmeye çalışmış ve 20.04.2015 tarihinde uygulama
genelgesi yayınlamıştı. Ancak, Bakanlık tarafından
yayınlanan Genelge ile yine hukuka aykırı bir takım
kurallar tanımlanarak bunların uygulanması istendi.
Hatırlandığı üzere genelgede Muayenehanenin binanın zemin katında açılması halinde dahi binada
asansör olmasının istenmesi büyük tepki yaratmıştı.
Sağlık Bakanlığı’nın bütünüyle keyfi biçimde hazırlayıp yürürlüğe koyduğu Yönetmeliğe TDB tarafından
dava açılmıştı. Şimdi de 20.04.2015 tarihli ve “Ağız
ve Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik Hk.” konulu Genelge’nin
aşağıdaki kurallarının yürütmesinin durdurulması ve
iptali istendi.
YÜRÜTMESININ DURDURULMASI VE
IPTALI ISTENEN GENELGE KURALLARI
3 4 ve daha fazla katlı binalarda muayenehane açılabilmesi için binada asansör bulunmasının zorunlu
tutulması,
3 Dişhekimlerinin birden çok yerde çalışabilmelerinde hiçbir sınır getirilmemiş olması ve dişhekimleri
odasının değerlendirmesine de gerek bulunmadığının belirtilmiş olması
3 Şirket tarafından açılmayan polikliniklerde dişhekimi istihdamına izin verilmemesi
Meslektaşımıza teşekkür ziyareti
Meslektaşımız Serhat Doğru’ya
Bornova İlçe Sağlık Müdürlüğü’nde
görevli meslektaşlarından teşekkür ziyareti
İl Sağlık Müdürlüğü’nün muayenehane denetimlerinde ilçe sınırları içerisinde odamızı temsil eden
Diş hekimi Serhat Doğru yeni yönetmelik sonrası
artık denetimlerde yer alamayacağı için İlçe Sağlık
Müdürlüğü’nde birlikte denetime çıktığı meslektaşlarından teşekkür yazısı aldı. Doğru; On beş sene
devam eden bu görevi boyunca İlçe Sağlık Müdürlüğü’ndeki meslektaşlarıyla acı, tatlı anılar ile bir çok
meslektaşımızın muayenehane ve polikliniklerinin
açılış ve denetiminde yer aldığını belirtti. Odanın
verdiği yetki ile olası bir haksızlığın önüne geçmek,
aynı zamanda meslektaşlarımızın hem sağlık bakanlığı, hem de halk karşısındaki saygınlığını korumak
anlamında çok faydalı olduğunu dile getiren Doğru: ‘’Bilindiği üzere son yönetmelik değişikliği ile
Bakanlık bu yetkiyi ve görevlendirmeyi odalarımızın
elinden almış oldu. Bundan sonra tamamen İl Sağ-
lık Müdürlüğünün insafına kalmış olarak denetimlerimiz yürütülecektir. Yani bu denetimlerde meslektaşlarımızı temsil edecek kimse bulunmayacaktır.
Elbette ki İl Sağlık Müdürlüğü’nde çok saygın ve bizi
düşünen meslektaşlarımız bulunmaktadır. Ama bu
demek değildir ki ilerideki yıllar bu böyle devam edecek. Kanun ile hükme bağlanmadığı sürece hiçbir
durum garanti değildir. İlçe Sağlık Müdürlüğü’nde
bulunan meslektaşlarımın benim için hazırladıkları
teşekkür yazısı ve ziyaret beni çok mutlu etti. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum’’ dedi.
11
haber
dişhekimi
e-Nabız Genelgesi’nin
iptali istendi
Sağlık Bakanlığı’nın
mahkeme kararlarına
rağmen ısrarcı tutumu ile
hasta bilgilerinin toplanması
için yeni bir girişim olarak
ortaya çıkan, e-Nabız Projesi
konulu Sağlık Bakanlığı
genelgesinin iptali için Türk
Diş hekimleri Birliği ve Türk
Tabipleri Birliği tarafından
Danıştay’a dava açıldı.
Daha önce Sağlık Net 2 sistemi ile kişisel sağlık verilerini sağlık kuruluşlarından isteyen Sağlık Bakanlığı
Anayasa Mahkemesi’nin ilgili maddelerinin iptalinin
ardından yeni yollara başvurmuş gönderilen genelge ile hastaların bütün bilgilerinin e-Nabız Sağlık.Net
Online adı altında Bakanlığa gönderilmesi istemişti.
663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye konulan
hükümlerle temellendirilmeye çalışılan ve Sağlık Net
2 adıyla başlayan hasta bilgilerinin merkezi olarak
toplanmasına ilişkin düzenleme ve uygulamaların
Anayasa Mahkemesi ve Danıştay tarafından iptal
edildiği biliniyor. Buna karşın, herhangi bir yasal temeli olmaksızın, Proje konulu bir Genelge ile hastaların bütün bilgilerini toplama gayretinin hukuka aykırı
olduğu açıkça ortada. Daha önceki sistem için veri
12
isterken, sağlık hizmetlerinin planlanmasında kullanılacağı söylenmesi; şimdi ise hastalar veya hekimleri kendi bilgilerine erişebilsin gerekçesiyle istenmesi
Bakanlığın yapmak istediğini gizlemeye çalışması
olarak yorumlanıyor.
Genelge kişisel verilerin korunmasına
ilişkin kurallara aykırı
Türk Tabipler Birliği ev Türk Dişhekimleri Birliği’nin
değerlendirmesinde ortak görüş genelgenin kişisel
verilerin korunmasına ilişkin kurallara aykırı olduğu
yönünde. Sağlık Bakanlığı tarafından 5.2.2015 tarihinde yayımlanan Genelge, muayenehaneler de dahil olmak üzere bütün resmi ve özel sağlık kuruluşları tarafından hastalardan elde edilen bütün verilerin,
dişhekimi
Bakanlık tarafından oluşturulan bir elektronik sisteme gönderilmesi öngörüyor. 1.3.2015 tarihinden itibaren veri girişi yapılması istenen Genelge hastaların
kendi sağlık verilerine erişebilmeleri gerekçesiyle bu
bilgilerin toplandığı iddiasını öne sürmekte ise de
asıl amacın hasta verilerinin merkezi olarak toplanması olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Verilerin kişiyle
ilişkilendirilmeksizin anonimleştirilmiş veri niteliğinde toplanması yerine TC Kimlik numarası ve isim de
dahil olmak üzere sağlık kuruluşuna verilen bütün
bilgilerin sisteme gönderilmesi istenen bu Genelge
kişisel verilerin korunmasına ilişkin kurallara aykırıdır.
Sağlık Bakanlığı cevap vermeyince dava açıldı
Türk tabipler Birliği yaptığı açıklamada; ‘’Hastanın
aydınlatılarak alınmış açık rızasının aranmadığı ve
kişisel verilerin rıza aranmaksızın toplanabileceğine
ilişkin yasal bir dayanağın da bulunmadığı dikkate
alındığında söz konusu Genelge ile hastaların bilgilerinin toplanmasının hukuka uygun bir yanı bulunmamaktadır. Daha önce 663 sayılı kanun Hükmünde Kararnameye veri toplama için iki kez konulan
hükümler Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş, Sağlık Net 2 adıyla uygulamaya konulan veri
toplama sistemiyle ilgili işlemler de Danıştay tarafından iptal edilmiştir.
Söz konusu Genelge’nin yayınlanmasından sonra
Türk Tabipleri Birliği tarafından Sağlık Bakanlığı’na
haber
gönderilen yazı ile Genelge’nin hukuka aykırılığı
belirtilerek geri alınması istenmiş ancak bu yönde
bir işlem yapılmamış olmakla Genelge’nin yürütmesinin durdurulması ve iptali için Türk Tabipleri Birliği tarafından, Türk Dişhekimleri Birliği ile birlikte
Danıştay’da dava açılmıştır’’ denildi.
Dava dilekçesinde kişisel verilerin toplanmasının hukuka aykırı olduğu yeniden vurgulandı
Dava dilekçesinde özetle; Dava konusu Genelge ile
başta Anayasa ve tarafı olunan uluslararası sözleşmelerde belirlenen asli unsur olan kanunla düzenleme
ilkesine aykırı olarak düzenleyici işlemle kişisel sağlık
verilerinin toplanması ve işlenmesi amaçlanmıştır.
Yasal ve hukuki dayanağı olmayan, hem tüm kişisel
sağlık verilerinin toplanması ve işlenmesi tehlikesiyle
karşı karşıya olan kişiler hem de hekimlik uygulaması
açısından mesleki etik ilkeleri, idari ve cezai yaptırımla karşı karşıya gelebilecek hekimler yönünden uygulanması halinde telafisi imkansız zararlara neden
olması nedeniyle İYUK 27. Maddesinden belirlenen
koşulların oluşması nedeniyle öncelikle dava konusu Genelge’nin yürütmesinin durdurulmasına karar
verilmesini talep ederiz. Açıklanan nedenlerle Sağlık Bakanlığı’nın 5 Şubat 2015 tarihinde yayımladığı
2015/5 sayılı “e-Nabız projesi” konulu Genelge’nin
öncelikle yürütmesinin durdurulmasına ve iptalinin
istendiği vurgulandı.
13
haber
dişhekimi
Muayenehaneler işyeri açma ruhsatı
almak zorunda olmaktan çıkartıldı
Kanun Resmi Gazete’de yayımlandı
İl Sağlık Müdürlüklerinin izniyle
açılan muayenehaneler ayrıca iş yeri
açma ruhsatı için artık belediyelere
başvurmayacak.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Bazı Kanun ve
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’na Türk Dişhekimleri Birliği’nin talebi ve başta dişhekimi, tabip ve
eczacı milletvekilleri olmak üzere pek çok milletvekilinin desteğiyle Komisyon görüşmelerinde eklenen
77.madde 04.04.2015 tarihinde Genel Kurul’da görüşülerek kabul edildi. Yasa, Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak Resmi Gazete’de yayınlanmasıyla
yürürlüğe girdi. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına
Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek
Kabulüne Dair Kanunun 2’nci maddesinin birinci fıkrasına bir bent daha eklenerek 1219 Sayılı Tababet
ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanuna
14
göre açılan muayenehane ve müşterek muayenehaneler de söz konusu Kanun kapsamının dışında
bırakılmıştır.
Yapılan değişiklikle meslektaşlarımızın açtığı muayenehane ve müşterek muayenehaneler işyeri açma
ruhsatı almak zorunda olmaktan çıkartıldı. Bu sayede, işyeri açma ruhsatı düzenlenmesi için belediyeye
başvurmak, bütün kat maliklerinden onay almak
ve ruhsat harcı ödemek gibi zorunluluklar ortadan
kalkmış oldu. Böylece, apartmanlarda muayenehane açılmasında yaşanan sorunların tamamı değilse
de hiç olmazsa biri aşılmış oldu. TDB Yönetimi yaptığı açıklamada; Muayenehanelerin ve diğer sağlık
kuruluşlarının sunduğu hizmetin niteliğini artırmakla
ilgisi olmayan kural ve sınırlamaların kaldırılmasına
yönelik çabalarının, Odaların desteğiyle sürdürüleceğini belirtirken. TBMM’de bulunan meslektaşlarımız
Kadir Gökmen ÖĞÜT ve Bayram ÖZÇELİK’e ayrıca
kanunun çıkmasında verdikleri destek için teşekkürlerini sunduklarını söyledi.
haber
dişhekimi
DEĞİŞİKLİĞE İLİŞKİN KURALLAR
Değişiklik yapan kural:
MADDE 77- 14/6/1989 tarihli ve 3572 sayılı İşyeri
Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki
bentler eklenmiştir.
“ı) 27/1/1954 tarihli ve 6235 sayılı Türk Mühendis
ve Mimar Odaları Birliği Kanunu uyarınca mühendis
ve mimar meslek mensuplarınca açılan bürolara,”
“i) 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’a göre
açılan muayenehane ve müşterek muayenehaneler”
Değişiklik yapılan kural bütünü:
KANUN NO. 3572
İŞYERİ AÇMA VE ÇALIŞMA RUHSATLARINA DAİR
KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN DEĞİŞTİRİLEREK KABULÜNE DAİR KANUN
MADDE 2 - Bu Kanun hükümleri ;
a) 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu’nun 268275 inci maddeleri kapsamına giren 1’inci sınıf gayrisıhhı müesseseleri,
b) Nerede açılırsa, açılsın, yakıcı, patlayıcı, parlayıcı
ve tehlikeli maddelerle çalışılan işlerle oksijen LPG
dolum ve depoları, bunlara ait dağıtım merkezleri,
perakende satış yerleri, taşocakları, akaryakıt istas-
yonları ve benzeri yerlere,
c) 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamına giren turizm işletmelerine,
d) (...) (Madde 2 nin (d) bendi, 1.12.2004 tarih ve
25657 sayılı R.G.’de yayımlanan, 24.11.2004 tarih
ve 5259 sayılı Kanunun 8. maddesi hükmü gereğince yürürlükten kaldırılmıştır.)
e) (Ek: KHK/560 - 24.6.1995 / m.21) 1 inci, 2 nci ve
3 üncü sınıf gıda maddesi üreten gayrı sıhhi müesseselere (*)
f ) (Ek: 6111 - 13.2.2011 / m.201) 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca açılan avukatlık bürolarına,
g) (Ek: 6111 - 13.2.2011 / m.201) 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali
Müşavirlik Kanunu uyarınca meslek mensuplarınca
açılan bürolara,
h) (Yeniden düzenleme : 6494 - 27.6.2013 / m.23)
1512 sayılı Noterlik Kanununa göre kurulan noterlik
dairelerine,
“ı) 27/1/1954 tarihli ve 6235 sayılı Türk Mühendis
ve Mimar Odaları Birliği Kanunu uyarınca mühendis
ve mimar meslek mensuplarınca açılan bürolara,”
“i) 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’a göre
açılan muayenehane ve müşterek muayenehanelere”
Dünya Kongresi Bangkok’ta
Dünya Dişhekimleri Birliği
(FDI) 2015 Dünya Dişhekimliği
Kongresi Bangkok Tayland’ta
gerçekleştirilecek.
Dünya Dişhekimleri Birliği (FDI) 2015
Dünya Dişhekimliği Kongresi, 22-25
Eylül 2015 tarihleri arasında Bangkok
Tayland’ta gerçekleştirilecek. Bugünkü
uzak doğuda “Melekler Şehri” diye anılan Tayland’ın başkenti Bangkok’ta gerçekleştirilecek kongreye, Türk Dişhekimleri Birliği ve K2 Conference and Event
Management Co işbirliği ile düzenlenen
tur ile katılabilinecek. Dünya dişhekimliğinin en büyük organizasyonuna katılarak bir uzak doğu ülkesinde harika bir
deneyim yaşamak isteyen meslektaşlarımız bunu bir fırsata dönüştürebilirler.
15
haber
dişhekimi
Meslektaşımıza yapılan
saldırıyı kınıyoruz
Geçtiğimiz cuma günü
Aydın’da Germencik Devlet
Hastanesinde hastasının
yakınları tarafından bıçaklı
saldırıya uğrayan diş
hekimi Nihat Kuruçelik için
Türk Dişhekimleri Birliği ,
İzmir Dişhekimleri Odası ve
Aydın Dişhekimleri Odası
olayı kınadıklarına dair
açıklamalarda bulundu.
İzmir Dişhekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof.
Dr. Rıza Alpöz , ülkemizde sağlık çalışanlarının ve hekimlik mesleğinin değersizleştirildiğini ve çalışanlara
saldırı olaylarının her geçen gün arttığını belirtti. Bu
olaylara bir yenisinin daha eklendiğini de sözlerine ekleyen Prof. Dr. Alpöz; ‘’Aydın, Germencik Devlet Hastanesinde görev yapan meslektaşımız Dişhekimi Nihat
Kuruçelik 15 Mayıs 2015’te saat; 13.00 sıralarında
hasta yakınlarının bıçaklı saldırısına uğramıştır. Şans
eseri yara almayan meslektaşımıza geçmiş olsun diyoruz. İzmir Dişhekimleri Odası olarak bu çirkin saldırıyı
esefle kınıyor, tüm sağlık çalışanlarımızın güvenli ve
sağlıklı bir ortamda çalışma haklarının korunması için
ne gerekiyorsa yapılamsını istiyoruz. Hekimlik mesleğinin kutsallığını bir kez daha hatırlatıyoruz’’ dedi.
AYDIN DIŞHEKIMLERI ODASI
YÖNETIM KURULUNDAN AÇIKLAMA
Aydın Dişhekimleri Odası Yönetim Kurulu da saldırı
sonrası yaptığı açıklamada meslektaşına sahip çıktı.
Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada; Aydın
Germencik Devlet Hastanesinde görevli meslektaşımız Dişhekimi Nihat Kuruçelik bir hastası tarafından
bıçaklı saldırıya uğrayıp darp edilmiştir. Meslektaşımızla yapılan görüşmede hastanın kendisine bıçakla
saldırdığı teknisyeninin yardımıyla bıçak darbelerinden
yara almadığı ama darba maruz kaldığını belirtmiştir.
16
Yapılan görüşmelerde saldırgan hakkında Germencik
Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldı
bilgisi alınmıştır. Aydın Dişhekimleri Odası olarak meslektaşımıza yapılan bu çirkin saldırıyı kınıyor, tüm meslektaşlarımızın öncelikle yaşama, güvenli ve sağlıklı bir
ortamda çalışma haklarının korunması için gereken
her türlü önlemi almak üzere Sağlık Bakanlığını göreve
çağırıyoruz’’ denildi.
TDB MESLEKTAŞIMIZA
HUKUKI DESTEK VERECEĞINI AÇIKLADI
Öte yandan Türk Dişhekimleri Birliği de bir kınama
yayınladı. TDB’den yapılan açıklamada; ‘’Türk Dişhekimleri Birliği olarak yapılan bu çirkin saldırıyı
kınıyor, tüm sağlık çalışanlarının öncelikle yaşama,
güvenli ve sağlıklı bir ortamda çalışma haklarının
korunması için gereken her türlü önlemi almak üzere Sağlık Bakanlığı`nı göreve çağırıyoruz’’ denildi.
Ayrıca TDB Dişhekimi Nihat Kuruçelik için her türlü
hukuki desteği vereceklerini açıkladı.
DIŞHEKIMI NIHAT KURUÇELIK
ZOR BIR SÜREÇ YAŞIYOR
Üzücü olay sonrası ulaştığımız meslektaşımız Nihat
Kuruçelik zor bir süreç yaşadığı ve devlet memuru
olması sebebiyle olayla ilgili herhangi bir açıklamada
bulunmak istemedi.
dişhekimi
haber
Sağlıkta şiddet durmuyor
!
Bir sağlık çalışanı daha öldürüldü
Samsun’da yılın doktoru seçilen Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi’nde çalışan Op. Dr.
Kamil Furtun, bir yakınını aynı hastanede kaybeden
kantin çalışanı tarafından kurşunlanarak öldürüldü. Olay, dün İlkadım ilçesindeki Göğüs Hastalıkları
ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi’nde meydana geldi.
Op.Dr. Kamil Furtun, odasına giderken koridorda
İsmail isimli bir kişi tabancayla ateş açtı. Vücuduna
3 kurşun isabet eden ve ağır yaralanan Dr. Furtun
hayatını kaybetti. Evli ve bir çocuk babası Furtun’un,
Samsun Tabip Odasınca “yılın doktoru” seçildiği öğrenildi.
PROTESTO IÇIN IŞ BIRAKMA EYLEMI
Samsun’da Opr. Dr. Kamil Furtun’un hastanede görevi başındayken öldürülmesini protesto için dün
sağlık çalışanları yurt genelinde iş bırakma eylemi
yaptı. Sabah saatlerinden itibaren özel hastaneler
de dahil olmak üzere, hastanelerde, ASM’lerde,
TSM’lerde ve muayenehanelerde Dr. Kamil Fortun’u
anmak üzere iş bırakan sağlık çalışanları, gün içinde gerçekleştirilen çeşitli etkinliklerde de Sağlık
Bakanlığı’nı protesto ederek, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nu istifaya çağırdılar.
yoteknoloji Derneği, Türk Psikologlar Derneği, Aktif
Sağlık-Sen’in imzasını attığı ortak bildiride; ‘’İsyandayız. Bugün ülkemizin dört bir yanında bulunan
bütün sağlık kurumlarında yastayız / isyandayız!
Çünkü, ülkemizde her alanda olduğu gibi sağlıkta
da şiddet olağan bir hal aldı. Sağlık emekçileri olarak sürekli olarak şiddete uğradığımız, dövüldüğümüz, vurulduğumuz hastane binalarına, ASM’lere,
TSM’lere ve muayenehanelere girmiyoruz! ‘’ denildi. Ayrıca bildiride ‘’Bu konuyla ilgili bir çok girişimde bulunulduğu sağlığı piyasalaştıran, sağlık çalışanlarını köleleştiren ve itibarsızlaştıran uygulama
ve söylemlerinizden vazgeçilmesi gerektiği yönünde
vurgulama yapılmasına rağmen girişimlerin dikkate
alınmadığı için Sağlık Bakanlığı eleştirildi.
ORTAK BILDIRI YAYINLANDI
Türk Tabipleri Birliği, Türk Dişhekimleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası , Devrimci
Sağlık İş Sendikası , Türk Hemşireler Derneği, Sosyal
Hizmet Uzmanları Derneği, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Türk Medikal Rad-
17
haber
dişhekimi
Türk Dişhekimleri Birliği
15. Olağan Genel Kurulu yapıldı
Türk Dişhekimleri Birliği 15.Olağan Genel Kurulu, 8-9-10 Mayıs 2015 tarihlerinde Ankara
The Green Park Otel’de gerçekleştirildi. TDB Başkanı Taner Yücel güven tazeledi
Türk Dişhekimleri Birliği 15.Olağan Genel Kurula;
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup AKKAYA, Türk
Tabipler Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Özden
ŞENER, Türk Eczacılar Birliği Başkanı Ecz.Erdoğan
ÇOLAK, Yüzüncü Yıl Dişhekimliği Fakültesi Prof.
Dr.Gürcan ESKİTAŞCIOĞLU, DİŞSİAD Başkanı Namık
Kemal SÖNMEZ, Meffert İmplant Enstitüsü Derneği
Başkanı Dr.Ali Arif ZEYBEK, TDB Eski Genel Başkanları Eser CİLASUN, Prof. Dr. Onur ŞENGÜN ve Prof.
Dr. Murat AKKAYA katıldılar.
Açılış konuşmasını yapan TDB Genel Sekreteri Tarık
İŞMEN, tüm konuklara “Hoşgeldiniz” dedi. Meslekte kaybedilenler, gazilerimiz, şehitlerimiz ve Atatürk
adına saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla programa devam edildi.
Engelli vatandaşlarımızın ağız diş sağlığına yönelik
yapmış olduğu bireysel özverili çalışmaları nedeniyle
Prof. Dr. Ertuğrul SABAH’a, Hizmet Ödülü Beratı verilmesi yönündeki TDB Merkez Yönetim Kurulu’nun
teklifini gerçekleştirmek ve beratı vermek üzere
Genel Başkan Prof. Dr. Taner YÜCEL sahneye davet
edildi. Sayın SABAH’ın başarılı çalışmalarına değinen
Prof. Dr. Taner YÜCEL, büyük bir onurla takdim et-
18
tiğini belirterek plaketi sundu. Hemen ardından bu
dönemde görev almamış önceki dönem Oda Başkanlarına, Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri tarafından birer plaket takdim edildi.
Divan seçimi sonrası Başkan Metin BOZKURT, Başkanvekili Ahmet Aydın DEMİRER ve Üyeler Orhan
GÜNAL ile Sibel KEPEZ ÜLKÜ yerlerini aldılar. Divan
Başkanı; ilk olarak Samsun Dişhekimleri Odası Üyesi
Dişhekimi Mustafa Kemal GÜNEŞDOĞDU’ya, TDB
Onur Üyeliği madalya ve beratı verilmesi yönündeki
TDB ve Oda Başkanları önergesini oylamaya sundu.
Kabul edilen önerge ile salonda özgeçmişi okunan
91 yaşındaki Mustafa Kemal GÜNEŞDOĞDU’ya, eğitim alanında yaptığı hizmetler ve Samsun Dişhekimleri Odasına sağladığı katkılar nedeniyle TDB Onur
Üyeliği Madalya ve Beratı, Prof. Dr. Taner YÜCEL
tarafından verildi.
Genel Kurulumuza katılan DİŞSİAD Başkanı Namık
Kemal SÖNMEZ, Türk Eczacılar Birliği Başkanı Ecz.
Erdoğan ÇOLAK, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup AKKAYA ve Türk Tabipler Birliği Genel Sekreteri
Prof. Dr. Özden ŞENER sırasıyla birer konuşma yaptılar. Konuşmalardan sonra verilen aranın ardından
dişhekimi
haber
alacak adayların belirlenmesi işlemi ile dilek ve temennilerin ardından aşağıda yer alan Genel Kurul
Sonuç Bildirgesi kabul edildi.
Kararları önümüzdeki günlerde yayımlanacak TDB
15.Olağan Genel Kurulu, böylece 8 ve 9 Mayıs 2015
tarihleri arasındaki çalışmalarını tamamladı.
TÜRK DİŞHEKİMLERİ BİRLİĞİ
15. OLAĞAN GENEL KURULU SONUÇ BİLDİRGESİ
PROF. DR. TANER YÜCEL, TDB MYK ADINA
BIR KONUŞMA YAPTI
Prof. Dr. Taner YÜCEL yaptığı konuşmada TDB
14.Dönem Merkez Yönetim Kurulu’nun geçirilen
son 2.5 yılda yapmış olduğu faaliyetlere değinerek;
TDB’nin yalnızca meslektaş sorunlarını ortaya koyan
değil, aynı zamanda üreten, ürettiği ve çoğu zaman
bilimsel kanıta dayalı, bilimsel kanıt olmadığı zaman
da Dünya ülkelerinden kabul görmüş örnekleri esas
alınarak ortaya koyduğu çözümleri; ilgili kurum, karar verici merci ve yetkililerle paylaşan, bunları büyük
bir etik anlayış ve şeffaflık içeresinde çoğulculukla
ortaya koymayı tercih eden bir yapı ve yönetim anlayışına sahip olduğunun altını çizdi.
YÜCEL; “Şeffaf, hesap verebilirlik ilkesinden ödün
vermeyen, tüm meslektaşlarının özlük hakkına sahip çıkan, tarafsız, tüm kurumlarla iyi ilişki içerisinde
bilgi ve deneyimini paylaşan, lider, örnek, güvenilir
bir TDB oluşturduk. Tüm odalarımıza sahip çıkan bir
anlayış içerisinde, ben değil biz dedik.” diye konuştu.
YÜCEL son olarak “Bu duygu ve düşüncelerle dişhekimliği mesleğinin bu en büyük kurulunu, Yönetim
Kurulu arkadaşlarım adına saygıyla selamlıyor ve yaşantımın en büyük onuru olan TDB Başkanlığım döneminde verdiğiniz desteğe en derin duygularımla
teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum.” diyerek
konuşmasını tamamladı.
Verilen aradan sonra 2012-2015 dönemi Merkez
Yönetim Kurulu faaliyet raporunu, TDB Genel Sekreteri A.Tarık İŞMEN sundu. Aynı döneme ilişkin
Mali Rapor Genel Sayman Ufuk ARALP, Denetleme
Kurulu Raporu ise Merkez Denetleme Kurulu Raportörü Mustafa YILDIZ tarafından sunuldu. Raporlar
hakkındaki görüşmelerin bitiminde oylanan raporlar,
oy birliği ile kabul edilerek aklandı. Organlarda yer
Mesleki çalışma alanımızı düzenleyen Ağız Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında
Yönetmelik Türk Dişhekimleri Birliği ve Dişhekimleri
Odalarının uzun süren haklı mücadelesine rağmen 3
Şubat 2015 tarihinde yayımlandı.
Yönetmelikle birlikte; meslek dışı sermayenin dişhekimliği hizmeti sunulan sağlık kuruluşlarına ortak olmasının önü açılmış, böylece mesleğin asıl
sahipleri olan dişhekimleri devre dışı bırakılmış ve
dişhekimlerinin işçileşme sürecine yeni bir halka
daha katılmıştır.
Ayrıca, yönetmelik kendi emeğiyle ayakta durmaya
çalışan dişhekimlerinin muayenehane açma koşullarını daha güç hale getirmiştir. Kamuda çalışan ve
sayıları hızla artan dişhekimleri de performans uygulaması adı altında ağır koşullarda çalıştırılarak tükenmişlik sendromuna mahkum edilmekte ve özlük
haklarında kayıplara uğramaktadır.
Sağlıkta dönüşüm programıyla 2003 yılından beri
uygulanan sağlık politikaları hem hizmet veren sağlık çalışanlarında hem de hizmeti alan bireylerde
olumsuz sonuçlar doğurmuştur.
2003’te 15 olan Dişhekimliği Fakültesi sayısı 2015
yılında 63 olmuş ve her yıl 3000’in üzerinde dişhekimi mezun olmaya başlamıştır. Plansız yapılan bu
popülist girişimler dişhekimliği eğitiminin kalitesinin
düşmesine dolayısıyla halkın nitelikli ağız diş sağlığı
hizmeti alamamasına sebep olacaktır.
19
haber
Yaşanan bu olumsuz gelişmeler siyasi erkin meslek
örgütlerini yok sayan anlayışının açık bir göstergesidir.
7 Haziran 2015’te yapılacak genel seçim ve beraberinde tartışılan Başkanlık Sistemi siyasi ve toplumsal kutuplaşmayı derinleştirmektedir. Demokrasinin
sürekli kan kaybettiği, adalet ve hukuka olan güvenin her geçen gün azaldığı, üniversitelerin bilimsel
özerkliğinin tartışıldığı, medya bağımsızlığının siyasi
ve ekonomik baskı altında olduğu, belli yaşam biçimlerinin dayatıldığı, kadınlara yönelik şiddetin ve
ayrımcılığın arttığı bir ortamda tartışılması gereken
Başkanlık Sistemi değil tüm toplum katmanlarının
katıldığı sivil, özgürlükçü, demokratik yeni bir anayasa hazırlığıdır. Türk Dişhekimleri Birliği, meslek
örgütü olarak; demokrasi, insan hakları, hukukun
üstünlüğü, özgürlük, barış ve emekten yana taraf
olmaya, bugüne kadar olduğu gibi diğer meslek
örgütleriyle birlikte mücadele etmeye ve toplumun
sağlık hakkına sahip çıkmaya devam edecektir.
Başkan Taner Yücel güven tazeledi
Türk Dişhekimleri Birliği`nin 15.Olağan Genel Kurulunda üç gün boyunca yapılan konuşmalar ve çalışmaların
ardından Türk Dişhekimleri Birliği 15. Dönem Merkez
Yönetim Kurulu seçimlerine geçildi. Yapılan oylama
sonucunda Merkez Yönetim Kurulu seçimlerinde Taner Yücel 151 oy, Serdar Ak 148 oy ve Mehmet Ağaoğlu 141 oy alarak ilk üç sırada yer aldı
20
dişhekimi
TDB 15. Dönem Merkez Yönetim belli oldu
Çankaya İlçe Seçim Kurulundan mazbatalarını alarak
göreve başlayan Türk Dişhekimleri Birliği 15.Dönem
Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri, 14 Mayıs 2015 tarihinde yaptıkları ilk toplantıda görev dağılımını aşağıdaki şekilde belirledi. Yapılan açıklamada; ‘’TDB 15.Dönem Merkez Yönetim Kurulu olarak mesleğimize;
Odalarımız ve dişhekimleri ile dayanışma içerisinde sahip çıkacağımızı ve her ortamda kararlılıkla haklarımızı
savunacağımızı kamuoyunun dikkatine sunarız’’ denildi. İzmir’den 15. Dönem Merkez Denetleme Kurulu’na
Prof. Dr. Ece Eden ve Yüksek Disiplin Kurulu’na Dt.
Uğur Yapar seçildi. 15. Dönem Merkez Yönetim
Kurulu görev dağılımı ise şu şekilde oluştu:
Genel Başkan:
Prof. Dr. Taner YÜCEL
Genel Başkan Vekili:Dr. Serdar AK
Genel Sekreter:
Ali GÜRLEK
Genel Sayman:
Yeşim SARAÇ
Üyeler:
Mehmet AĞAOĞLU
Mustafa DÜĞENCİOĞLU
Lutfi GÜNDOĞDU
İrfan KARABABA
Gökmen Kenan ÖZDAL
Zehra Nilgün ÖZYUVA
Tuncay SEVEN
dişhekimi
haber
Panelde genç diş hekimlerini
mezuniyet sonrası
nelerin beklediği konuşuldu
Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nde “Mezuniyet sonrası genç dişhekimlerini
neler bekliyor?” konulu bir panel düzenlendi.
“Mezuniyet sonrası genç dişhekimlerini neler bekliyor?” konulu panel Ege Üniversitesi Bilimsel Sanat
Anfisinde gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü İzmir
Dişhekimleri Odası Başkanı aynı zamanda Ege Üniversitesi Dişhekimliği fakültesi Öğretim üyesi Prof.
Dr. Rıza Alpöz’ün gerçekleştirdiği panelde konuşmacı olarak Dr. Macit Şar, Dr. Meral Gül Uzman,
Dt. İlkay Karademirci Ülkü, Dt. Can San, Dt. Uğur
Yapar, Dt. Nergiz An, Dt. Sevgül Güler, Dt. Ongun
Çelikkol, Dt. Berk Çelikkol, Dt. Serap Titiz ve Dt.
Kanun Mercimek katıldı.Öğretim üyeleri ve çok
sayıda öğrencinin izlediği, Mezuniyet sonrası genç
diş hekimlerinin karşılaşabileceği sorunların masaya yatırıldığı panelde, diş hekimliği öğrencilerinin
mezun olduktan sonra yaşayabileceği sorunlar ve
çözüm yolları ile ilgili bilgiler verildi. Yakın zamanda
mezun olan ve mesleğini sürdüren diş hekimlerinin
yaşadıkları deneyimleri de anlattığı panelin soru
-cevap şeklinde gerçekleşen son bölümünde ise öğrenciler merak ettiklerine cevap aradı.
21
haber
dişhekimi
Kurslar dişhekimleri için
önem taşıyor
İzmir Dişhekim
leri
Odası’nın den
tal
firmalarla yap
tığı
kurslar diş he
kimlerine
kılavuz oluyor.
Temel implantoloji ve diğer alanlarda ki kurslar, implant uygulamalarına başlamak isteyen
veya çok az implant tecrübesi olan yada diğer konularda teknolojik gelişmeleri takip etmek
isteyen meslektaşlarımız için önem taşıyor.
Bugüne kadar düzenlediği eğitimlerle bir çok diş hekiminin implant uygulamaya başlamasında yardımcı olan İmplant Direct Türkiye Distribütörü Denta
Solaris Ege Bölge Bayiliği Ece Dental, İmplant uygulamaya başlamak isteyen diş hekimlerinin bilgilerini
tazeleme, güncelleme, güçlendirmeye yarayan eğitimleriyle adından söz ettiriyor. Denta Solaris’in Ege
Bölge Bayi Ece Dental’in sahibi Ece Hanaylıoğlu ile
kurslarla ilgili bir söyleşi gerçekleştirdik.
22
Bize biraz firmanız hakkında bilgi verir misiniz?
Ece Dental olarak 2007 yılından itibaren Denta Solaris firmasıyla çalışmaktayız. Belirli bir süre diş hekimlerimize firma çalışanları olarak hizmet verdikten
sonra İmplant Direct Ege Bölge bayiliğini aldık. Amacımız diş hekimlerimize en iyi hizmeti en hızlı şekilde ulaştırabilmek. İzmir’de ve bölgemizdeki resmi
ve özel üniversite hastanelerimiz , ağız ve diş sağlığı
merkezlerimiz ve çok sayıda serbest çalışan diş he-
haber
dişhekimi
kimlerimize İmplant Direct’in ulaşması uygulanması
ve sonraki dönemlerde her türlü desteği vermeye
devam ediyoruz.
Yurt dışı eğitimleri de oluyor mu?
2007 yılında U.S.A Los Angeles şehrinde bulunan ve
kendi alanında dünyanın en büyük markaları arasında olan İMPLANT DİRECT İmplant Sistemleri Türkiye tek distribütörlüğü DENTA SOLARİS A.Ş. Sahibi
MUSTAFA OSMAY tarafından alınmıştır. Bizde kendisi ile ECE DENTAL EGE BÖLGE BAYİLİĞİ olarak ilk
günden itibaren birlikte çalışıyoruz. Hekimlerimize
en kaliteli implant markaları arasında yer alan İmplant Direct ‘ in en hızlı en başarılı ve en iyi servis
hizmetiyle ulaşması için yoğun olarak çalışıyoruz.
Firmamızın kurslar konusundaki genel bakış açısı;
ürünümüzün hekimlerimiz tarafından en iyi öğrenileceği ve uygulanacağı yerin bu kuslar olduğunu
ve başarımızın bu şekilde artacağını düşünmekteyiz.
Bu yüzden her yıl 3 defa üretici firmanın bulunduğu
Amerika’nın Los Angeles şehrine ve fabrikaya eğitim
ve gezi amaçlı programlar sunuyoruz. Bunun dışında
tüm bölge bayileri olarak diş hekimlerimize güncel
talepleri doğrultusunda hocalarımızın değerli katılım
ve bilgi paylaşımlarıyla kurslar düzenlemekteyiz.İmplant ile ilgili tüm yenilikleri diş hekimlerimize eğitim
yoluyla ulaştırmak firma olarak başlıca amacımızdır.
Firma olarak hangi yoğunlukta
kurslar yapılıyor?
Firma olarak diş hekimlerimizin beklenti ve talepleri
doğrultusunda biz Ege Bölge Bayiliği olarak her sene
eylül ve mayıs ayları içerisinde birbirini tamamlayan 4
farklı eğitim programları hazırlamaktayız. Bu kurslar
toplam olarak 10-15 günlük farklı periyotlar halinde
hekimlerimize sunulmaktadır. Distribütör firmamız
Denta Solaris ‘ in ise yıl içerisinde 15 civarı farklı ülkelerde ve şehirlerde düzenlemiş olduğu eğitim programları var. Tabi ki bu kurslar değerli hocalarımızın
bize verdikleri destekler sayesinde gerçekleştiriliyor.
Kursların amacı
İmplant Direct Ege Bölge Bayiliği olarak değerli hocalarımızın bu konudaki bilgileri ve yenilikleri bu işe
başlayan meslektaşları ile paylaşmaları aynı zamanda
ürünümüz konusunda eğitim yoluyla diş hekimlerimize ulaşmak amacıyla kurslara destek vermekteyiz.
Kurslarda amacımız; kursa katılan diş hekimlerine
bütüncül bir bakış açısı kazandırmak, implant uygulamaya yeterli bilgileri tazelemek, beceri ve özgüven
ile başlamalarını sağlamak.
Ayrıca merak edilen konular ile ilgili özel kurs
talepleri geliyor mu?
Diş hekimlerimizden implant cerrahisi protezi ve
uygulama esnasında ve sonrasında yaşanan komplikasyonlarla ilgili bir çok kurs talebi gelmektedir. Aynı
zamanda güncel değişiklikler dünyada bu sektörle
ilgili tüm yenilikler ve gelişmelerle ilgili kurslar düzenlemekteyiz.
İzmir Dişhekimleri Odası ile ilgili işbirliği hakkında neler söylemek istersiniz?
İmplant Direct Ege Bölge Bayiliği olarak uzun yıllardır
İzmir Diş Hekimleri Odası ile birlikte kurslar yapmaktayız. Hekimlerimize kurslarımızın duyurulması ve
kurslarımızın en kaliteli şekilde sunulması konusunda bizlere verdikleri destekler için teşekkür ediyoruz.
Bizleri bu konuda destekleyen tüm hocalarımıza ve
diş hekimlerimize çok teşekkür ediyoruz.
23
haber
dişhekimi
Semt toplantıları
devam ediyor
İzmir Dişhekimleri Odası Yönetimi meslektaşlarımızla sorunları ve gündemde olan
konuları konuşmak için semt toplantılarında bir araya gelmeye devam ediyor.
İzmir Dişhekimleri Odası Yönetim Kurulu üyeleri ile
İlçe ve semt temsilcileri 17 Şubat tarihinde odamızda bir araya gelmişti. Sorunları konuştuktan ve fikir
alışverişi yaptıktan sonra yeniden buluşmak için sözleşmişti. Toplantılar semt temsilcilerinin organizasyonuyla yapılmaya devam ediyor.
İzmir Dişhekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı
Prof. Dr. Ali Rıza Alpöz’ünde katıldığı toplantıların
ilki Buca ve Şirinyer’de gerçekleştirildi. Buca ve Şirinyer temsilcileri Ahmet Güvenç ve Emine Akgün
Soyak organizasyonuyla kahvaltıda bir araya gelen
meslektaşlarımız semt ile ilgili ve gündemde olan
konular hakkında konuştu.
İkinci toplantı ise Narlıdere semtinde gerçekleştirildi. Narlıdere semt temsilcisi Güneş Atay ev sahipliğinde hekimlerimiz kahvaltıda buluştu. Semt ile ilgili
sorunların ve gündemde ki mesleğimizi ilgilendiren
konuların konuşulduğu toplantı sonunda meslek-
24
taşlarımız bir sonra ki toplantıya kadar konuşulan
sorunlarla ilgili çalışma kararı aldı.
Başkan Prof. Dr. Ali Rıza Alpöz seçtikleri semt ve
bölgelerde yapacakları toplantılarda meslektaşlarımızla bir araya gelmeye, bu toplantılarda yönetim
ile hekimler arasında bir köprü oluşturmaya devam
edeceklerini söyledi.
dişhekimi
haber
Mesleki Destek ve Yardımlaşma
Uygulaması meslektaşımızı sevindirdi
Mesleki Destek ve Yardımlaşma Uygulaması çerçevesinde kaza sonucu iş göremez
raporu alan meslektaşımız odamızdan maaş desteği aldı.
01 Ocak 2015 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan
“Mesleki Destek ve Yardımlaşma Uygulaması” çerçevesinde,
Kamuda görevi olmayan, Sadece aktif olarak serbest muayenehanesinde çalışan, TDB
Ferdi Kaza ve Sigorta Fonundan
geçici iş göremezlik desteği için
başvurmuş ve destek almış olan
İzmir Dişhekimleri Odası Üyesi
meslektaşlarımız maksimum üç
ayı geçmemek üzere, raporlu olduğu süre boyunca ayda 2000
(İki bin) TL odamızdan maddi
destek sağlanacağı duyurulmuştu. Bu uygulamadan ilk kez
yararlanan meslektaşımız Ecren Altınyaprak oldu.
Geçtiğimiz ay geçirdiği bir kaza sonrası mesleğini icra edemeyen meslektaşımız TDB Ferdi Kaza ve
Sigorta Fonundan geçici iş göremezlik desteği için
başvurmuş ve destek almaya hak kazanmıştı. Ferdi
kaza şartlarına uyan ve o süre içerisinde mesleğini
sürdüremeyen Ecren Altınyaprak yaşadıklarını şöyle anlattı; Hafta sonu pazar günü oğlumla birlikte
Urla’daki bir at çiftliğine gidip eğlenceli zaman geçirmeyi planlarken başıma bu kaza geldi. Aslında
benim ata binmek gibi bir düşüncem yoktu fakat
oğlum biraz çekinince atın seyisi sizle birlikte binerse cesaretlenir dedi. Bizden önce binenleri de gördüğüm için ve atta çok sakin göründüğünden aklıma kötü bişey olabileceği gelmedi. Biz daha binip
biraz ilerlemişken at birden huysuzlandı fakat seyis
atı yürütmeye devam etti tam inmek istediğimizi
söyleyecekken o sırada başka bir atı görüp şahlanıp
koşmak isteyince ve bizde kendimizi yerde bulduk.
SONRASI ISE TAM BIR KABUSTU
Ambülans beni önce Urla Devlet Hastanesi’ne götürdü. Hafta sonu olduğu için uzman doktor bulunmadığından beni 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi’ne
sevk etti. Ben yaklaşık altı saat
boyunca 1. lumbal omurumda
kırık teşhis edilmesine rağmen
hiçbir tedavi uygulanmadan bekletildim. Bunun üzerine kendi
imkanlarımı kullanarak başka
özel bir hastaneye sevk istedim,
ancak gece yarısında gereken
işlemler yapıldı. Bundan sonrası
3 ay yatak istirahatı fizik tedavisi ve zorlu geçen günler oldu.
Neyse ki ameliyat olmamı gerektiren bir kırık olmaması ve omurilikten uzak bir kırık olması en
büyük şansım oldu.
KAZADAN DÖRT GÜN SONRA
UYGULAMADAN HABERIM OLDU
Kazadan yaklaşık üç dört gün sonra meslektaşım
Levent Şanlı beni başka bir arkadaşım vasıtasıyla diş
hekimleri odasının böyle bir uygulaması olduğundan
haberdar etti. Hemen ardından başka bir meslektaşım da geçirdiğim kazadan haberdar olunca arayıp
odamızın ve TDB’nin böyle bir uygulaması olduğunu
ve benimde yararlanabileceğimi söyledi.
Böylelikle bende odamızı arayıp bilgi istedim Hidayet
hanım sağ olsun her zamanki gibi çok ilgili davranıp
bana yapmam gerekenleri ve kimle irtibata geçeceğim gibi konularda bilgilendirdi. Başvuru kazadan
sonraki ilk on iş günü içinde yapılıyormuş ama bu
konuda da bana çok yardımcı olundu. Gerekli evrakları çok kısa sürede hazırlayıp hemen başvurdum ilk
başvuruyu yaptıktan sonra bazı eksikleri de tamamlamam istendi. Kabul ile ilgili cevap sigorta şirketinin
değerlendirmesi biraz uzun sürdüğü için biraz geç
geldi. Uygulama tabi ki çok iyi meslek örgütümüzün
bizi zor günlerimizde yalnız bırakmadığını görmek
çok güzel çünkü netice bir diş hekiminin üç ay gibi
bir süre çalışamaması ciddi sıkıntılı bir durum. Bu konuda hem TDB’ ye hem de İzmir Dişhekimleri Odası
yönetimi ve çalışanlarına teşekkür ediyorum.
25
haber
26
dişhekimi
dişhekimi
sempozyum
İZDO Uluslararası
Bahar Sempozyumu
Marmaris’te yapıldı
İzmir Dişhekimleri Odası organizasyonu ile gerçekleştirilen Uluslararası
Bahar Sempozyumu Green Nature Diamond Hotel’de gerçekleştirildi
İzmir Dişhekimleri Odası’nın Uluslararası Bahar
Sempozyumu 1-3 Mayıs tarihlerinde Marmaris’in
doğa ile iç içe bulunan otellerinden Green Nature
Diamond Hotel’de düzenlendi. Sponsor desteğini
Dentsply, Dimsan Dental, GC, Gülsa, Heraeus Kulzer, Mis Dent, Paşa Dental, Quintessence Yayıncılık
ve Tokuyama Dental’in üstlendiği Recro Turizm tarafından organizasyon sekretaryası yürütülen sem-
pozyum çok sayıda meslektaşımızı ağırladı
İZDO Uluslararası Bahar Sempozyumu’nun Bilimsel
Komite başkanlığını Ege Üniversitesi Diş Hekimliği
Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Sevtap Günbay yaptı. Dental firmaların ürünlerini diş hekimlerine sunduğu, Alanında
uzman yerli ve yabancı akademisyenlerin yer aldığı
sempozyum süresince toplam 8 sunum, 6 kurs, 1
workshop, Teorik ve Pratik Uygulamalı Yoga Çalışması ile çeşitli sosyal aktiviteler düzenlendi.
GÜNCEL IÇERIK VE SUNUMLAR ILGI ÇEKTI
Kongrenin ilk günü açılış etkinliği ile başladı. Açılış
konuşmasını İzmir Dişhekimleri Odası Başkanı Prof.
Dr. Ali Rıza Alpöz yaptı. Sempozyumda hem bilimsel
programı hem de sosyal aktiviteleri aynı oranda tuttuklarını belirten Alpöz; Bir İZDO sempozyumunda
daha birlikteyiz, içerik yönünden zengin bir bilimsel program hazırladık. Bu sempozyumda da yeni
dostluklar,bilgi paylaşımı,müzik,eğlence,kurslar ve
güzel sunumlar bir arada olacak.Tüm meslektaşlarımıza ve firma yetkilisi arkadaşlarımıza katılımları için
çok teşekkür ediyorum’’ dedi.
Ardından bilimsel programlara geçildi. İlk sunumu
Prof. Dr. M. Kemal Çalışkan yaptı. Çalışkan, “Kök
gelişimi tamamlanmamış daimi dişlerde tedavi yaklaşımları: Apeksogenezis, apeksifikasyon ve revaskülarizasyon” konusunda bilgiler verdi. Ardından
“Restoratif dişhekimliğinde Laminalar: Kompozitlesek mi, Porselenlesek mi?” konusunu Prof. Dr.
Arzu Aykor ile Prof. Dr. Şebnem Türkün katılımcılarla paylaştı. Sunumlar sonrası ilk gün akşam yemeği sonrası sosyal aktiviteler düzenlendi.
27
sempozyum
dişhekimi
YOĞUN BILIMSEL PROGRAM
İKINCI GÜN DE SÜRDÜ
İZDO Uluslararası Bahar Sempozyumu ikinci gününde sabah oturumunda ilk olarak; “Nikel titanyum
döner aletler: Neredeyiz?” konusunu ele alan Prof.
Dr. Baybora Kayhan, ayrıca sunumunda bu konuyla ilgili örnekleri detaylarıyla anlattı. İkinci oturum
“Yumuşak doku yumuşak mıdır? Doğal diş ve implant üstü protezlerin uzun dönem başarısını koruma
anahtarı” konusunu anlatan Prof. Dr. Korkud Demirel ile devam etti. Öğlen oturumunda ise ilk olarak “İmmediat implantasyon” ile ilgili önemli bilgileri
Prof. Dr. Cüneyt Karabuda sundu. Bu ilgi gören
sunumun ardından Doç Dr. Erhan Çömlekoğlu;
“İmplant üstü protezlerde pembe-beyaz estetik” sunumuyla katılımcılara önemli paylaşımlarda bulundu.
İkinci günün sonunda bir workshop gerçekleşti.
“Ön bölgede kırık restorasyonları doğal ve estetik
olabilir mi?” konulu workshop’ta Dt. Engin Taviloğlu önemli bilgiler verdi. Yoğun katılımın yaşandı-
ğı workshop ardından akşam gala yemeği organize edildi. Yemeğe katılan meslektaşlarımız, günün
yorgunluğunu atarak güzel bir akşam geçirdi. Blue
Note Orkestrası eşliğinde keyif dolu anlar yaşandı.
ÜÇÜNCÜ GÜN UYGULAMALI
YOGA ÇALIŞMASI YER ALDI
Sempozyumun üçüncü günü ilk olarak Prof. Dr.
Lars Andersson sunum kürsüsünde yer aldı. “Oral
bölgede travmatik yaralanmalar: Bu gün ne durumdayız? Dişhekimlerinin rolu nedir?” konulu sunumunda önemli bilgiler veren Andersson, Oral bölgede travmatik yaralanmalar ile ilgili örnek vakaları da
meslektaşlarımızla paylaştı.
Son sunumda ise Dişhekimi Dilek İmre (Yoga
Eğitmeni) eşliğinde teorik ve pratik uygulamalı
yoga çalışması yapıldı. “Orijinal yoga sistemi ile keşfet kendini!” konu başlığı ile gerçekleşen sunum
sonrası gerçekleştirilen uygulamalı çalışma meslektaşlarımıza keyifli saatler yaşattı.
28
dişhekimi
sempozyum
MESLEKTAŞLARIMIZ KURSLARA
YOĞUN ILGI GÖSTERDI
İZDO Uluslararası Bahar Sempozyumu kapsamında ayrıca dişhekimleri için teorik ve uygulamalı toplam altı kurs düzenlendi. ilk gün Doç. Dr. Ilgın Akçay tarafından; “Biyoaktif endodontik materyaller:
Nasıl kullanmalıyız?” konulu kurs gerçekleşti. İkinci gün Prof. Dr. Övül Kümbüloğlu eğitmenliğinde “Ölçü materyalleri ve ölçü yöntemleri” kursu.
Aynı gün, Prof. Dr. Baybora Kayhan; “Kök kanal
tedavisinde temel yaklaşımlar ve yenilikler”, Prof.
Dr. Lars Andersson ve Prof. Dr. Ece Eden ise
“Travmatik dental yaralanmalar” kurslarını verdi.
Üçüncü gün Dişhekimlerine yönelik bir diğer kurs
Prof. Dr. Korkud Demirel tarafından “Vestibül derinliği arttırma ve serbest diş eti grefti teknikleri”
hakkında yapıldı. Bu kursta kuzu kafasında mikro
cerrahi aletlerle birebir uygulama gerçekleştirildi.
Son kursta ise “Kök kanallarının şekillendirilmesinde güncel yaklaşımlar: Elektronik apeks bulucular,
Ni-Ti döner ve resiprokal sistemler” konusunu Dr.
Mehmet Emin Kaval anlattı.
Sosyal aktivitelerle de
beğeni topladı
İZDO Uluslararası Bahar Sempozyumu sosyal aktivitelerle de adından söz ettirdi. Birinci
günü sunumlar sona erdikten sonra yemek
ve Ritim Atölyesi gerçekleştirildi. Atölye çalışması, her biri 50 kişilik ve 45 dakikadan
oluşan 2 seans şeklinde yapıldı. Her enstrüman için farklı ritimler öğretildi ve sonrasında tüm katılımcılar hep birlikte bu enstrümanları çalarak keyifli vakit geçirdiler. Aynı
akşam isteyen meslektaşlarımız T-Shirt Tasarım Atölyesi’ne katıldı. Belirlenen bir tema ile
katılımcılar serbest tasarım yaptılar. Katılımcılara tasarlanan t-shirtler hediye edildi. Gala
yemeğinde ise Poster jürisinin değerlendirmesi sonucunda 1. 2. ve 3. lük ödülü kazanan poster sahiplerine ödülleri verildi.
29
sempozyum
dişhekimi
KATILIMCI GÖRÜŞLERI
Güler Yıldırım (Malatya): Malatya’da protez bölümünde uzmanlık yapıyorum kendi alanımda yeni
bilgiler edinme fırsatı buldum. Sunumlar ve konuşmacılar gerçekten çok değerliydi benim için, özellikle Erhan Çömlekoğlu beyin sunumu çok iyiydi.
Engin Taviloğlu’nun gerçekleştirdiği “Ön bölgede
kırık restorasyonları doğal ve estetik olabilir mi?”
konulu workshop’ta oldukça iyiydi. Bence kurslar ve uygulama biraz daha fazla olabilirdi. Sosyal
programda güzeldi, otel seçimi de doğru yapılmış
teşekkür ediyorum.
Murat Özdilek (Lüleburgaz): İzmir Dişhekimleri
Odası’nın düzenlediği kongre ve sempozyumlara
7-8 yıldır düzenli olarak katılıyorum. Mesafe uzak
olmasına rağmen İZDO organizasyonlarının gerek
konu seçimleri, karşılaması, sıcak ilişkileri ve oda
çalışanlarının ilgisi ve bunun gibi bir çok konuda
fark yarattığını düşünüyorum. Marmaris sempozyumu ile ilgili olarak aynı şeyleri söyleyebilirim. Bilimsel sunumları çok iyi buldum. Prof. Dr. Korkud
Demirel’in “Vestibül derinliği arttırma ve serbest
diş eti grefti teknikleri kursu”na katıldım. Kursla
ilgili olarak Korkut hocamıza ayrıca teşekkür ediyorum. Hocamız anlattığını öğretmeden bırakmıyor,
birebir ilgilenmesi ayrıntılarıyla konuyu anlatması
gayet iyiydi emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
30
Aycan Kazanç (Balıkesir): Sempozyumun bilimsel
programını çok başarılı buldum. Sunum konuları ve
konuşmacılar olarak ta gayet iyiydi. Kurslar güzeldi
ben bir tanesine katıldım. Merak ettiğim konularda
yeni gelişmeleri öğrenme şansı buldum. Bilimsel etkinliğin yanı sıra ailece gittiğimiz için dinlenme ve
güzel vakit geçirme şansıda yakaladık. Uzun süredir görüşmediğimiz arkadaşlarımızı gördük benim
için güzel bir sempozyum oldu.
Atilla Bilgen (İstanbul): Sempozyum genel anlamda
iyi bir organizasyondu. Kurslar çok faydalıydı. Ben
Prof. Dr. Baybora Kayhan’ın Kök kanal tedavisinde temel yaklaşımlar ve yenilikler kursuna katıldım.
Kurstan çok önemli bilgiler edindim. Açılışta başkanın konuşamsından önümüzde ki yıllarda bahar
kongrelerinin artık yapılmayacağını söyledi gibi algıladım. Açıkçası üzüldüm bu sempozyum ve kongreler özellikle kısa süreli bir nefes almak adına bizim
için güzeldi. Önümüzdeki senelerde de kendi adıma devamını diliyorum.
Oğuzhan Alıcı (Sivas): Keyifli bir sempozyumdu hem
bilimsel hem de tatil yönünden. Yalnızca bilimsel
oturumlara girdim, kurslara katılmadım. Sunumları beğendim. Genel olarak memnun ayrıldığımı
söyleyebilirim. Özellikle ikinci gün bilimsel anlamda
daha dolu bir program vardı.
dişhekimi
BİR ÇOK FİRMA YENİ ÜRÜNLERİ TANITTI
Bahar sempozyumunda bir çok firma meslektaşlarımıza yeni ürünlerini tanıtma fırsatı buldu. Bilimsel
program, kurslar ve sosyal aktivite dışında ki zamanlarında katılımcılar, kongrede yer alan dental firmalardan alışveriş etme ve bilgi alma şansı buldu.
FIRMALAR SEMPOZYUM IÇIN NELER SÖYLEDI?
Kemal San (Güney Diş): Gayet güzel ve başarılı bir
sempozyumdu, hiçbir sıkıntı olmadı. Uzun yıllardır
bu sektördeyim, bir çok firmada çalışmalara katıldım. İzmir Dişhekimleri Odası’nın organizasyonlarında çok sık bulundum. Firmalar açısından İzmir
sempozyum ve kongreleri genelde yararlı oluyor.
Marmaris’te ki sempozyumda müşterilerimizle bir
arada olma şansı bulduk. Satışlarımız güzeldi.
haber
Cüneyt Gökatalay (C&V Dental): Genel anlamda
İzmir Dişhekimleri Odası’nın düzenlediği kongre
ve sempozyumlara firma olarak katılmaya çalışıyoruz. Marmaris’te düzenlenen sempozyuma C&V
Dental olarak katıldık ve organizasyondan memnun kaldık. Gelen hekimlerin ilgisi güzeldi, alan
güzeldi merkezi anlamda sergiyi açtığımız yeri de
gayet iyi bulduk. Sunumlar sonrası hekimlerimiz
ziyaret etti, satışlardan memnun kaldık. Son gün
beklentimiz yüksekti, beklediğimizin biraz altında
ziyaret oldu. Memnuniyetsizlik yaratmayan küçük
olumsuzluklar dışında güzel bir organizasyon yaşadık.
Pınar Fesli Berkman (Procter & Gamble): İzmir Dişhekimleri Odası’nın gerçekleştirdiği bu kongrede
bulunmaktan çok memnunuz. İpana’nın en yeni
ürünü olan Stabilize Stannöz Florür teknolojisine
sahip İpana Pro-Expert Hepsi Bir Arada ürünlerimizi ve Oral B Şarj Edilebilir Diş Fırçalarını buradaki dişhekimlerimize bir kez daha anlatmak bizim
için önemliydi. İzmir Dişhekimleri Odası ile olan
verimli ilişkimizden çok memnunuz. Hazırladıkları kongrenin kalitesi ve hekimlerimizle yüz yüze
görüşebilme fırsatı bulabilmek bizim için oldukça
değerli. Hekimlerin stantlara ilgisini arttırabilmek
adına çeşitli çalışmaların yapılması da biz sponsor
firmalar için etkinliği arttıracaktır.
31
haber
dişhekimi
TDB 21. Uluslararası Dişhekimliği Kongresi, İstanbul Dişhekimleri Odası’nın ev sahipliğinde
İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Kongre bilimsel programı kapsamında 122 yerli35 yabancı konuşmacı, mesleğin güncel bilimsel ve teknolojik gelişmelerini meslektaşlarımızla paylaştılar. Aynı anda 5 salonda olmak üzere toplam 126 oturum ve 19 kurs düzenlendi.
TDB 21. Uluslararası Dişhekimliği Kongresi’nin açılış
törenine TDB Genel Başkanı Prof. Dr. Taner Yücel,
Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri, Yüksek Disiplin
Kurulu Üyeleri, Merkez Denetleme Kurulu Üyeleri,
FDI Seçili Başkanı Dr. Patrick Hescot, FDI Geçmiş
Dönem Başkanı Dr. Michele Arden, FDI Sözcüsü
Dr. Gerhard Konrad Seeberger ve FDI Konsey Üyesi
Dr. Ihsane Ben Yahya, Oda Başkanları başta olmak
üzere çok sayıda konuk katıldı.
TDB 21. Uluslararası Dişhekimliği Kongresi’ne ev sahipliği yapan İstanbul Dişhekimleri Odası ve Kongre
Organizasyon Komitesi Başkanı Murat Ersoy açılışta
32
yaptığı konuşmada; katılımcılara, bilimsel ve sosyal
programıyla, fuarıyla eksiksiz ve unutamayacakları bir kongre sunmak için Organizasyon Komitesi
olarak gece gündüz çalıştıklarını belirtti. Ardından
Van Yüzüncü Yıl ÜDF Dekanı Prof. Dr. Gürcan Eskitaşçıoğlu yaptığı konuşmada sayısı gün geçtikçe
artan Dişhekimliği Fakültelerine değindi. Sahneye
davet edilen FDI Seçili Başkanı Dr. Patrick Hescot’da
konuşmasında, TDB Genel Başkanı Prof. Dr. Taner
Yücel’e ve Kongre Organizasyon komitesine bu
güzel ve başarılı kongre için teşekkürlerini sundu.
Kongre açılış filminin gösterilmesinin ardından sah-
dişhekimi
neye gelen TDB Genel Başkanı Prof. Dr. Taner Yücel
açılış konuşmasında, ağız-diş sağlığının genel sağlıktaki vazgeçilmez önemi ve önceliğine değindi.
Türkiye’nin sevilen keman sanatçısı Canan
Anderson’un güçlü keman performansı eşliğinde
dansçı arkadaşlarının gösterisi açılışa renk kattı. Açılış töreninin ardından Expodental 2015 fuar açılışı
gerçekleştirildi. TDB Genel Başkanı Prof. Dr. Taner
Yücel, FDI Seçili Başkanı Dr. Patrick Hescot, TDB
Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri, İstanbul Dişhekimleri Odası Başkanı Murat Ersoy ve Komşu Ülke
İşbirliği Platformu Üyeleri ile birlikte fuar açılışını
gerçekleştirdi. 4800 m2’yi aşan bir alana kurulan
Expodental 2015 Fuarı kapsamında firmalar, cazip
fiyat ve ürün seçeneklerini katılımcılarla buluşturdu.
KONGRE ÖNCESI MESLEK
SORUNLARI SEMPOZYUMU
25 Mayıs’ta başlayan TDB 21.Uluslararası Dişhekimliği Kongresi Meslek Sorunları Sempozyumu,
27 Mayıs’ta sona erdi. “Dişhekimliğinin Geleceği”
başlıklı Meslek Sorunları Sempozyumu içerisinde
oluşturulan ve 25 Mayıs’ta çalışmalarına başlayan
4 Çalışma Grubu; “Çekirdek Eğitim Programı ve Lisans Eğitimi” , “Mesleğin Dünyadaki Çalışma Modelleri ve Serbest Meslek Prensipleri”, “Dişhekimliği Mesleğine Vizyoner Bakış”ve “Dişhekimliğinde
İlaç, Kozmetik ve Tıbbi Cihaz, Malzeme Kullanımı
ve Güvenliği” konularını tüm boyutlarıyla ele alarak,
hazırladıkları raporlarla dişhekimliğinin geleceğinin
yol haritasını çıkardı. 26-27 Mayıs 2015 tarihleri arasında toplanan Oda Başkan ve Yöneticileri toplantısında ise, yoğun toplantı gündeminin ardından çalışma gruplarının raporları görüşüldü. Sempozyum
sonunda bir sonuç bildirgesi yayınlandı.
haber
İLK GÜN DIŞHEKIMLIĞI FAKÜLTELERI
DEKANLARI VE TDB MERKEZ YÖNETIM
KURULU ÜYELERI BIR ARAYA GELDI
TDB’nin daveti üzerine 21. Uluslararası Dişhekimliği
Kongresi’nin birinci gününde Dişhekimliği Fakülteleri Dekanları ve TDB Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri bir araya geldi.
Toplantıya; Abant İzzet Baysal ÜDF Dekanı Prof.
Dr. İsmet DURAN, Adnan Menderes ÜDF Dekanı
Prof. Dr. Törün ÖZER, Atatürk ÜDF Dekanı Prof. Dr.
Ümit ERTAŞ, Biruni ÜDF Dekanı Prof. Dr. Selim ARICI, Çukurova ÜDF Dekanı Prof. Dr. Mustafa Serdar
TOROĞLU, Dicle ÜDF Dekanı Dr. Ali İhsan ZENGİNGÜL, Dumlupınar ÜDF Dekan Vekili Prof. Dr. Asım
OLGUN, Gazi ÜDF Dekanı Prof. Dr. Necmi GÖKAY,
İstanbul ÜDF Dekanı Prof. Dr. Sema YILDIRIM, İstanbul Kemerburgaz ÜDF Dekanı Prof. Dr. Nejat
Bora SAYAN, İzmir Katip Çelebi ÜDF Dekanı Prof.
Dr. Mehmet İrfan KARADEDE, Kocaeli ÜDF Dekanı
Prof. Dr. Ali İhya KARAMAN, Malatya İnönü ÜDF
Dekanı Prof. Dr. Serkan POLAT, Mustafa Kemal ÜDF
Dekan Vekili Doç. Dr. Behiye BOLGÜL, Okan ÜDF
Dekanı Prof. Dr. Işıl KÜÇÜKAY, Ordu ÜDF Dekanı
33
haber
Prof. Dr. Varol ÇANAKÇI, Recep Tayyip Erdoğan
ÜDF Dekanı Prof. Dr. Zeynep YEŞİL DUYMUŞ, Yeditepe ÜDF Dekanı Prof. Dr. Figen KAPTAN ve Yüzüncü Yıl ÜDF Dekanı Prof. Dr. Gürcan ESKİTAŞÇIOĞLU katıldı.
Toplantıda; dişhekimliğinin sorunlarının çözülmesinde birlikte hareket etmenin mesleğimizin geleceğine önemli katkılar sağlayacağı konusunda fikir
birliğine varıldı. Somut adım olarak da Dekanlar
Konseyi Yürütme Kurulu ile TDB’nin en kısa zamanda bir araya gelerek hızla artan dişhekimliği fakülteleri konusunun ele alınması kararlaştırıldı. Oluşturulacak raporların resmi kurumlara iletilmesinde
beraber hareket edilmesi konusunda ortak görüşe
varıldı.
KOMŞU ÜLKELER DIŞHEKIMLERI BIRLIKLERI
İŞBIRLIĞI PLATFORMU TOPLANTISI YAPILDI
TDB 21. Uluslararası Dişhekimliği Kongresi kapsamında, Türkiye ile coğrafi, tarihi, sosyal, mesleki
34
dişhekimi
ve kültürel olarak komşu olan ülkelerle dişhekimliği mesleği alanında fikir alışverişinde bulunmak,
bilimsel ve ekonomik işbirliğini arttırmak amacıyla
bu yıl beşincisi düzenlenen, 19 ülke birlik başkanı
ve temsilcisinin katıldığı Komşu Ülkeler Dişhekimleri Birlikleri İşbirliği Platformu Toplantısı, kongrenin
ikinci günü yapıldı.
TDB Genel Başkanı Prof. Dr. Taner Yücel, TDB
Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri Mehmet Ağaoğlu ve Gökmen Kenan Özdal, TDB Geçmiş Dönem
Genel Başkanı Prof. Dr. Murat Akkaya ile TDB Dış
İlişkiler Komisyonu Üyeleri Dr. Duygu İlhan ve Doç.
Dr. Hande Şar Sancaklı`nın katıldıkları toplantıda,
Prof. Dr. Taner Yücel yaptığı açılış konuşmasında,
bugüne kadar yapılmış olan Komşu Ülkeler İşbirliği
Platformu Toplantılarının kısa bir değerlendirmesini
yaptı. Yücel konuşmasında Platforma üye Birlikler
arasındaki işbirliğini güçlendirmek üzere, Komşu
Ülkeler Dişhekimleri Birlikleri İşbirliği Platformunun
amaç ve çalışma esaslarını içeren bir protokolü tüm
üyelerin onayına sundu. Onaylanan Protokol 19 ülkenin imzasıyla kabul edildi. Prof. Dr. Taner Yücel,
her zamankinden daha verimli geçen toplantının
sonunda tüm katılımcılara teşekkür etti. FDI 2016
Yıllık Dünya Dişhekimliği Kongresi Genel Kurulunda yapılacak olan seçimlerdeki FDI Seçili Başkanlığı
adaylığını gündeme getiren Yücel’e tüm platform
üyesi birlikler destek olacaklarını bildirdiler.
GALA YEMEĞINDE ÖDÜLLER VERILDI
Türk Dişhekimleri Birliği ve İpana&Oral B arasında
yapılan Protokol çerçevesinde, “Koruyucu Ağız-Diş
Sağlığı Bilimsel Araştırmaları Teşvik Ödülleri” İstanbul Kongre Merkezi’nde (ICC) gerçekleştirilen TDB
21. Uluslararası Dişhekimliği Kongresi’nin ilk gününün akşamında Gala Yemeğinde sahiplerini buldu.
dişhekimi
Bu törenin ardından bu yıl 5.si gerçekleştirilen ve
ülkemizin ev sahipliğini yaptığı Komşu Ülkeler Dişhekimleri Birlikleri İşbirliği Platformu Toplantısına
katılan Başkanlara, Genel Başkanımız tarafından
birer plaket takdim edildi. Gala Yemeğinin ve
Ödül Töreninin ardından, açık havada yapılması
planlanan Candan Erçetin konseri havanın serin
olması sebebi ile İstanbul Kongre Merkezinin Harbiye Oditoryumunda gerçekleştirildi. Ünlü sanatçı
Candan Erçetin yoğun geçen ilk günün ardından
güzel sesi ve şarkıları ile katılımcılara doyumsuz bir
gece yaşattı.
KAPANIŞTA 22. KONGRE IÇIN
İZMIR’DE BULUŞMA ÇAĞRISI
Kongre kapanışında İzmir Dişhekimleri Odası organizasyonuyla Fuar izmir’de yapılacak olan 22. Ulus-
haber
lararası Dişhekimliği Kongresinde buluşma çağrısı
yapıldı
TDB 21.Uluslararası Dişhekimliği Kongresi, İstanbul
Kongre Merkezi’nde (ICC) yapılan kapanış töreni
ile sona erdi. Tören, gelenekselimiz olan kongrenin
başı ve sonu itibariyle hikayesini anlatan kapanış
filminin gösterimi ile başladı. Sonra sahneye davet
edilen İstanbul Dişhekimleri Odası ve Organizasyon
Komitesi Başkanı A.Murat ERSOY ve ardından TDB
Genel Başkanı Prof. Dr. Taner YÜCEL birer konuşma yaptılar. ERSOY konuşmasında; kongrede emeği
geçen tüm meslektaşlarına ve kongre katılımcılarına teşekkür etti ve seneye İzmir’de buluşmak üzere “Hoşçakalın” dedi. TDB Genel Başkanı Prof.Dr.
Taner YÜCEL’de yaptığı konuşmada; “Bir kongreyi
daha geride bıraktık. Başarımızın ölçüsü sizlersiniz.
Umarız memnun kaldınız, umarım 2016 ajandanıza
26 Mayıs’ı İzmir olarak işaretlediniz’’ dedi.
TDB Kongrelerinde artık geleneksel hale gelen
bayrak devir teslim törenine geçildi. İstanbul Dişhekimleri Odası ve Organizasyon Komitesi Başkanı
A.Murat Ersoy ve TDB Genel Başkanı Prof.Dr. Taner Yücel, gelecek sene İzmir’de yapılacak kongreyi
düzenleyecek olan İzmir Dişhekimleri Odası Başkanı
Prof.Dr.Ali Rıza ALPÖZ’e törenle Kongre Bayrağını
teslim etti. İzmir Dişhekimleri Odası Başkanı Prof.
Dr.Ali Rıza Alpöz de kısa bir konuşma yaparak, 14
yıl sonrasında İzmir’e gelen Kongrenin uzun süren
bekleyişle artan heyecan ve birikimleriyle meslektaşlarımızı en iyi şekilde ağırlayacaklarını, bilimsel ve
sosyal programları güçlü bir kongre sunacaklarını
belirtti. Prof. Dr. Rıza Alpöz, Kongrenin İzmir’e verilmesi nedeniyle TDB Merkez Yönetim Kurulu Üyelerine teşekkür etti.
35
evvel zaman izmir’de
dişhekimi
Balkonunda bulunan göndere çekilen bayrakla
bağımsızlığın ilan edildiği yer
I
Ğ
A
N
O
K
T
E
M
İZMİR HÜKÜ
Merhaba sevgili dostlar, bu sayımızda balkonuna bulunan göndere çekilen bayrakla bir
ülkenin bağımsızlığını ilan edildiği adrese, İzmir Hükümet Konağına konuk oluyoruz.
Asil ÖZGÜR
(Profosyonel Turist Rehberi)
Bir önceki yazımızın konusu olan İzmir saat kulesini
işlerken de belirttiğimiz gibi, Osmanlı devletinin 19.
YY’da başlayan modernizasyon süreci mimaride de
görülmeye başlanmış imparatorluk üniformalı binalar inşa ettirerek devletin gücünü ve azametini; şan-ı
hükümeti yerli yabancıya hissettirmeyi amaçlamıştır.
Modernizasyon süreci devlet teşkilatında özellikle de
merkez dışı yani taşra teşkilatında da büyük değişikliklere sahne olmuştu. 1680’li yıllarda Osmanlı Devleti merkezi otorite taşrada kaybolmuş ve etkisini hissettiremez duruma gelmişti. Bu otorite boşluğunda
Âyanlar konumlarını kuvvetlendirerek nüfuzlu hale
gelmişlerdi. 17. Yüzyılın başında merkezi hükümetin
36
talep edilen işlerin daha hızlı yürütülmesi amacıyla
halk tarafından seçilen ayanlar, seçildiğini ispatlayan
bir mahzar, kadıdan ilam ve validen buyruldu aldıktan sonra, sadrazam ve padişahın onayına sunarlardı. Onaydan sonra yayınlanan emr-i ali (ferman)
ile resmen görevli olurdu. Ancak taşrada kaybolan
devlet otoritesi, ayanların bu seçim ve evrak sürecini
tamamen rant ve rüşvet esaslarıyla gidermeye başlamıştır.
Ayrıca dönem içerisinde Ayanların voyvoda ve mütesellim gibi devlet örgütünde ki önemli mevkilere tayin edilme imtiyazını almasıyla, vergi toplama, ordu
kurma gibi yetkilerle donatılmıştı. Bu durum adeta
dişhekimi
Ayanları bulunduğu bölgede derebeyi durumuna
getirmişti. Bulundukları konum ve ayrıcalıkların getirdiği zenginlikle özellikle merkez yönetimin yani
Saray’ın mali sıkıntılarında başvurduğu bir kaynak
haline gelmiş, maliyeye borç para vererek durumlarını daha da iyileştirmişlerdir. Bu iyileştirme en sonunda ayanların iltizam ve malikane sistemine dahil
olmasına kadar gitmiştir.
Özetlemek gerekirse taşrada etkisini yitiren merkez
hükümet, ihtişamlı binalarla o etkiyi tekrar hissettirmeyi planlamıştı. Ancak devlet teşkilatında taşra
örgütünde şahıslara verilen imtiyazlar, bu zatların birer derebeyliğe, konutlarının da şahsi mülkmüş gibi
görülmesine sebep olmuştur.
Bu bilgiler ışığında İzmir hükümet konağının tarih
içindeki yolculuğuna başlayabiliriz. Hükümet konağının arazisi Silahdar Damat Ali Paşa (Petrovaradin
savaşında şehit düşmesinden sonra Şehit Ali Paşa
olarak ta anılır) vakfına aitti. Merkez hükümet,
İzmir’de idari işleri yapılması için kentin idarecilerinin görevlerini yönetebilecekleri bir konak yapılması
amacıyla, Damat Ali Paşa vakfından konağı yıllık 300
Osmanlı kuruşuna kiraladı. Konağın işgaliye bedeli
olarak ta 900 Osmanlı kuruşu ödenecekti.
İzmir’in ilk hükümet konağı olarak nitelendirilebilecek Voyvoda konağı işte bu arazi üzerine yapıldı.
1804 yılında inşa edilen konak 3 katlı ve ahşap kışlık
bir konaktı. Bu konak İzmir Âyanı Katipzade konağı olarak ta bilinmektedir. Çünkü konak inşa edildiğinde Katipzade ailesi İzmir ayanıydı ve Katipoğlu
Mehmet Ağa İzmir Voyvodası ve mütesellimi olarak
görev yapıyordu. Mütesellim, voyvoda ve muhassıl
konakları devlet tarafından değil, halk tarafından
yaptırılırdı. Voyvoda konağının arazisinin kirasının
devlet tarafından ödendiğini biliyoruz. Konakların
devlet tarafından yapılmadığı bilgisi ışığında zaten
zengin olan Katipzade ailesi kendi yürüteceği görev
için kendi konaklarının inşa maliyetinin büyük kısmının kendileri tarafından karşılandığı düşünülebilir.
Ancak voyvoda konağı, ailenin ismiyle anılır olmuştu
ve buda Konağın mülkünün sanki bu aileye ait olduğu izlenimi ve varsayımını yaratmıştı. Ancak biz bugün burada ilk konağın yapılma sürecini anlatarak
yorumu sizlere bırakıyoruz.
Âyanlık mevkiinin kişilerce keyfi ve rant orantılı kullanılmasıyla halkın huzursuzluğu ve ayrıca devlet otoritesinin sarsılmasına neden olan bu durumdan rahatsız olan Sultan II Mahmut tahta çıktığı 1808 yılında
ilk iş olarak bu duruma son vermek için ekim ayında
İstanbul ve Anadolu ayanlarını payitahta davet etmiş
ve Sened-i İttifak anlaşmasını imzaladı, ancak kasım
ayında çıkan isyandan sonrada ayanları tasfiyeye
evvel zaman izmir’de
başladı. İsyan eden ayanların üzerine ordu göndererek, sadık olanları da ölümlerini bekleyip yerlerine
varisleri yerine merkezden gönderilen memurları tayin ederek devam eden bu tasfiye süreci 1830 lara
kadar devam etti. 1833’de de ayanlık teşkilatı yerine
muhtarlık teşkilatı geldi.
Konağın yolunun kesiştiği ayan sorununa kısaca değindikten sonra biz hükümet konağının yolculuğuna
devam edelim. İzmir voyvodası Katipoğlu Mehmet
Ağa bu tasfiye sürecinde Midilli adasına kaçmış,
ancak orada boğdurularak idam edilmiştir. Ayanlar
meselesi sonrası Konak, 1819 yılında vakıftan tekrar kiralanmış, kapsamlı bir tamirattan geçirilerek
Vali konağı olarak kullanıma sokulmuştu. Konak,
uzun yıllar İzmir Valiliği hizmet binası olarak kullanıldı. 1840’lı yıllarda Konak oldukça yıpranmıştı ve
harap bir durumdaydı ancak hala hizmete devam
ediyordu. Devlet, 69 bin kuruşa konağın tamirini
planlamıştı. Ancak 1846 yılındaki bir deprem konağı tamamen sakatlamıştı. Vilayet, 26 Eylül 1847’de
konağın yıkılarak yeniden inşasını, bunun için de
yaklaşık 1 milyon kuruşa ihtiyaç duyulduğunu bildiriyordu. Ne var ki 1864 yılına kadar konağın yenilenemediğini anlıyoruz.
İzmir Eyaleti Valisi Mehmet Reşit Paşa, 7 Mart
1864’te İstanbul’a yazdığı raporda, ahşap Hükümet Konağı’nın harap durumunu, yıkılarak kâgir
bir bina yapılmasının önemini yazmıştı. İzmir’e yakışır, mükemmel ve geniş bir konak yapılmasını ve
bunun için de 3 milyon kuruş gerektiğini belirten
Paşa, paranın kaynağını da bulmuştu. İzmir’de hapishane olarak kullanılan Cezayir Hanı ile eskimiş
olan Karantina ve iskâna açılmamış olan Karşıyaka
sahilindeki hazine arazilerinin satışından sağlanacak
gelirle inşaat gerçekleştirilecekti. Meclis - i Vala 18
Mart 1864’te raporu uygun görmüş, projenin ha-
37
evvel zaman izmir’de
zırlanmasını istemişti. Ancak bu gelişmelere rağmen
somut bir adım atılamamıştı. Nitekim 1867’de Vilayet Nizamnamesi’nin yayınlanmasıyla İzmir, Aydın
Vilayetinin merkezi olmuştu. Yeni nizamname, vilayetlerde meclis salonu ile birçok büronun varlığını
gerekli kılıyordu. İzmir’deki bina hizmet için yeterli
değildi. Ayrıca, Avrupalı konsoloslarla, tüccarlarla haşır neşir olunan, İzmir gibi bir kente bu hükümet konağı yakışmamaktaydı. Bu sebeplerden ötürü 1864
yılında onaylanan raporun detayları bu şartlardan
dolayı tekrar revize edilmesi gerekiyordu. Dönemin
valisi Sabri Paşa konağın inşası yolunda ciddi adımlar
atmış, harabe olan konağın kışı çıkartamayacağını
İstanbul’a bildirmişti.
Binanın 1 milyon 725 bin kuruşa mâl olacağı hesaplanmıştı. Hükümet 16 Kasım 1867’de projeyi
onaylayarak, inşaatın başlamasını emretmişti. Fransız mimar Ron Vitali, konağın projelerini çizmiş ve
raporunu 5 Ekim 1867’de valiliğe sunmuştu. Bina
2 bin 062 metrekare zemin üzerinde, iki katlı, 13.5
metre yükseklikte inşa edilecekti. Konak; Vilayet ve
Mutasarrıflık memurlarının büroları, Vilayet Meclisi,
mahkeme, arşiv ve valinin ikametgâhı olan haremi
de kapsayacak şekilde 81 oda ile denize nazır bir
büyük salon ve balkondan ibaretti.
Bu arada eski konak yıkılmış, inşaata başlanmış, inşaat süresince de vilayetin işlerinin yürütülmesi için
Reşadiye (Güzelyalı) civarındaki Sadullah Efendi’nin
konağı kiralanmıştı.
Salepçi zade Ahmet Bey’in kontrolünde yürütülen
inşaat, özenle yapılmaktaydı. Zemin gevşek olduğundan temeline ve zemin duvarlarına itina edilmiş,
38
dişhekimi
inşaatın sırf bu kısmı için 1 milyon 300 bin kuruş
harcanmıştı. 27 Eylül 1871 tarihli belge, konağın tamamlanabilmesi için 3 milyon kuruşa daha ihtiyaç
duyulduğunu yazıyordu. Hükümet, İzmir gibi liman
kentinde inşa edilen konağın hükümetin şanına yaraşır biçimde olmasını ve masraftan kaçınılmamasını
bildirmişti.
Hükümet Konağı 1872 yılında tamamlanarak hizmete girmiş ve kentin simgelerinden biri haline gelmişti. 1881 tarihli vilayet salnamesi konağı “şehrin
en yüce binası ve en büyük ziyneti” olarak tanımlıyordu. Konağın bahçesi Vali Halil Rıfat Paşa tarafından düzenlenmiş, İzmirliler de buraya “Hükümet
Parkı” adını vermişlerdi. Bu tarihten itibaren İzmir
hükümet konağı olarak hizmet veren bina; 31 Temmuz 1970 yılında, yanında ki Adliye binasında çıkan
yangından etkilenmiş ve yanmıştır, yangından birkaç
yıl sonra yıkılır. Uzun zaman “Ne yapılacağı” konusunda kararsız kalınırsa da, Birinci ve İkinci Meşrutiyet dönemlerini, işgali ve Cumhuriyet’in heyecanını
yaşayan ve 125 yıldır İzmir’e hizmet eden bu yapının
ana binası aslına sadık kalarak inşa edilmesine özen
gösterilir ve 1971 yılında açılan Yeni Hükümet Konağı Mimari Proje Yarışması düzenlenir. Yapının bayrağın çekilmiş olduğu balkonlu bölümünün korunması
öngörülür. Konak, uzun süren tartışmalar sonucunda 1980’den sonra cepheleri orijinaline çok yakın bir
şekilde yeniden inşa edilir. Yanlarına da günümüzde
de kullanılan çok katlı hizmet binaları yapılır. Bu binalarda başta Konak Kaymakamlığı, İzmir Emniyet
Müdürlüğü ve İzmir Defterdarlığı olmak üzere birçok kuruluş hizmet vermektedir.
dişhekimi
haber
Dişhekimleri stratejik
personel kapsamından çıkarıldı
Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer
Değiştirme Yönetmeliği’nde değişiklikler yapıldı.
Mesleğimizle ilgili en önemli değişiklik Dişhekimlerinin stratejik personel tanımından çıkartılması.
Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarında görev yapan dişhekimi, hekim ve diğer sağlık hizmetleri ve
yardımcı sağlık hizmetleri çalışanlarının atama ve
yer değiştirmelerine ilişkin kuralları içeren Sağlık
Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nde 04.04.2015 tarihinde değişiklikler yapıldı.Bu değişikliklerden dişhekimleri
bakımından en önemlisi, dişhekimlerinin stratejik
personel tanımından çıkartılması oldu.
Stratejik personel olarak tanımlanan ve bu sebeple
Yönetmelikteki pek çok haktan mahrum edilenler
arasından dişhekimlerinin çıkartılmasıyla, en büyük
sorunlar arasında yer alan kamu dışında görev yapan eş sebebiyle eş durumu mazeretinden yararlanmak dişhekimleri yönünden mümkün hale geldi.
Ayrıca, bu değişiklikle, eşi 4924 sayılı Yasa’ya tabi
olarak sözleşmeli sağlık personeli olan dişhekimleri
de eş durumu mazeretinden yararlanabilecek.
Diğer yandan, dişhekimlerinin stratejik personel tanımından çıkartılmasının sonucu olarak, sağlık ile ilgili bir alanda en az iki yıllık öğrenim gördüğünü belgelendirmesi hâlinde, öğrenim süresi ile sınırlı olmak
kaydıyla, öğrenim gördüğü yere bir defaya mahsus
olmak üzere atanması da mümkün hale geldi.
Yönetmelikte halen sorunlu bölümler bulunuyor
Dişhekimleri bakımından ortaya çıkan bu önemli
değişikliğe karşın geçici görevlendirmeden yöneticilerin istediği yere naklen atanabilmelerine ya da
naklen ataması yapılan kişinin iki ay daha mevcut
görev yerinden gitmesine izin verilmemesine kadar
sorunlu alanlar varlığını sürdürüyor. Türk Dişhekimleri Birliği Yönetmelik değişikliğini hukuka uygunluk bakımından değerlendirdiğini açıkladı. Ayrıca
meslektaşlarımızın değişikliklerle ilgili görüş ve önerileri de gözetilerek hukuka aykırı olduğuna kanaat
getirilen hükümlerin iptali için TDB tarafından dava
açılabileceği belirtildi.
39
macera gönüllüleri
dişhekimi
Güney
Amerika’da
l
ı
y
r
i
b
“Bir Aralık gecesi, Türkiye’de kış iken
Brezilya’da yazın ortasına inişimi çok net hatırlıyorum. Gezdiğim onca ülke, şehir, kasaba, köy; hepsi sanki dün gibi. Geriye dönüp
baktığımda yaşadıklarım tek kelimeyle muhteşem. Birçok şey tam önceden tasarladığım
gibi oldu, bazı şeyler ise tahmin edemediğim
şekillerde gelişti. Ve her biri benim için yeni
tecrübeler olarak hayatımda yerini aldı...”
Engin KABAN
www.engineertravel.com / www.sirtcantalilar.com
[email protected]
Bu satırlar, tek yön uçak bileti ile başladığım Güney
Amerika yolculuğumun dokuzuncu ayında yazdığım
notlardan kısacık bir bölüm. Aylar boyunca
yaşanılanların dışa vurumunun sadece bir parçası.
Üstelik yolculuğun bitmesine daha üç ay varken. Her
evresi bambaşka anılarla, deneyimlerle, sürprizlerle
dolu, yollarda geçen tam 1 yıl. Tehlikeleri, zorlukları,
yalnızlıklarıyla beraber bir yolculuk. Önceden hiçbir
detayının bilinmediği, herşeyin anlık kararlarım veya
kontrolüm dışında gelişen olaylara göre şekillendiği,
kendi içerisinde inişleri çıkışları olan bir serüven. “Bir
bilinmezliğe adım atma, bir macera, kendi kendini
daha iyi tanıma çabası.” Sadece “A noktasından B
noktasına hareket” değil, kendi deyimimle bir “mobil yaşam deneyimi”.
Üniversite yıllarında çeşitli ülkelerde gittiğim
uluslararası öğrenci konferanslarında ilk kez “seyahat virüsü”nü kaptım. Sonrasında yüksek lisans
için İsveç’te yaşadığım dönemde Avrupa’nın birçok
yerini gezme şansım oldu. O gün bugündür de
40
bulduğum her fırsatta yola çıkıyorum. Şu ana kadar dört kıtada yaşımdan fazla sayıda ülkede bulundum.
Kısa süreli seyahatlerin yanı sıra kafamda uzun bir
yolculuğa çıkma fikri hep vardı; uygun zamanı bekliyordum. Uluslararası bir şirkette ürün mühendisi
olarak çalıştığım işimden, İzmir’deki yaşamımdan;
herşeyden son derece memnundum. Ama hayalimde hep bir Latin Amerika yolculuğu vardı. Kendimi birçok konuda buna hazırladım. Doğru zamanın
geldiğini bildiğim noktada harekete geçtim. Ya
şimdi olacaktı ya da belki asla olamayacaktı. 50
yaşıma geldiğimde, yapamadığım şeyler için pişman
olmak istemediğimi biliyordum. Eğer ki pişman
olacaksam yaptığım şeyler için pişman olayım daha
iyi diye düşünüyordum her zaman. Bunun için de
dişhekimi
severek çalıştığım işimden ayrılıp tek yön bir bilet
alarak Güney Amerika ülkelerine doğru ucu açık
yolculuğuma başladım.
Ben birşeyden kaçarak çıkmadım yola. Birşeyleri
bırakarak çıktım. Gayet güzel bir yaşamım vardı
yolculuğa başlamadan önce. Her yönden herşey
dört dörtlüktü kendi küçük dünyamda. O zaman
neden öyle devam etmedim? Neden hayatı akışına
bırakıp tüm yaşamımı bu şekilde huzur içinde
sürdürmeyi seçmedim? Çünkü içimde bir dürtü
vardı karşı koyamayacağım kadar kuvvetli olan.
Bana sadece tek bir yaşamım olduğunu söyleyen.
Hayatın sürekli tekrar ederek yaşanamayacak kadar
kısa ve özel olduğunu bana hatırlatan. Beni “kolay”
olan sistemden dışarı atıp “zor” olan bilinmezliğe
sürükleyen. İşte bu kuvvet beni yollara düşürdü.
Sonuçta bu bir tercih meselesı. Hayatı nasıl yaşamak
istediğimin, beklentilerimin ne olduğunun seçimi.
Ben de hayatımın bu döneminde böyle bir yolu uygun bulmuştum kendime.
Ne oldu 1 yıl boyunca, ne değişti? Şüphesiz birçok
değişik yer gördüm. Yüzlerce insanla tanıştım.
İnanılmaz doğa olaylarına tanık oldum. İspanyolcamı
hiç konuşamaz durumdan günlük işlerimi tamami-
macera gönüllüleri
yle halledebilir, rahat iletişim kurabilir hale getirdim.
Kendime bir çok konuda olan güvenim daha da
arttı. Çeşitli tehlikeli, riskli ortamlarda bulundum,
nasıl mücadele edilmesi gerektiği ile ilgili biraz daha
tecrübe kazandım. Brezilya’nın sıcak plajlarından
Patagonya’nın karlı buzlu dağlarına kadar 4 mevsim
yaşadım. Çoğunluğu Güney Amerikalı olmak üzere
dünyanın çeşitli milletlerinden birçok dost edindim. Sayısız insanın evine konuk oldum. Çok mutlu
olduğum ve canımın çok sıkkın olduğu günler oldu.
Birçok değişik yerel yiyecek ve içecek denedim. Günler süren otobüs yolculukları yaptım. Kolombiya’nın
41
macera gönüllüleri
Karayip sahillerinden Şili’nin en güney ucuna kadar
karayoluyla kıtada toplamda 35.000 kilometre yol
katettim. Yolculuğumla ilgili birçok yazı yazdım ve
bunları çeşitli ortamlarda okuyucularla paylaştım.
Brezilya sahillerinde okyanus dalgalarıyla boğuştum.
Rio de Janeiro’da 3 milyon kişiyle plajda yılbaşını
kutladım. Uruguay’da kapkaççıların saldırısına
uğradım. Montevideo karnavalında dansçı kızlarla
dans ettim. Patagonya’da penguen, deniz fili, guanako gibi bilimum tuhaf hayvanı doğal yaşamlarında
ziyaret ettim. Yazlık çadırımla kış koşullarında
kamp yaptım. Dünyanın en güney kasabası olan
Ushuaia’da “dünyanın sonu”nu gördüm. Devasa
buzullar karşısında şaştım kaldım. Patagonya’nın
ıssız yollarında otostopla uzun yollar katettim. Şili’de
“deniz ürünleri” kavramının ne demek olduğunu
anladım. Santiago’da 1 Mayıs eylemlerine katıldım.
Buenos Aires’de Arjantin’in 200. bağımsızlık yılı
kutlamalarında 1,5 milyon insanla birlikte konserleri izledim. Arjantin’in lüks lokantalarında meşhur
etleri ve şaraplarıyla mide travması geçirene kadar
42
dişhekimi
yedim içtim. Brezilya – Paraguay sınırını oluşturan
kaotik köprüyü 2 defa yürüyerek geçtim. Dünyanın
en büyük hidroelektrik santrali olan Itaipu barajını
ziyaret ettim. Paraguay’da pompalı tüfekli güvenlik
görevlileriyle korunan dükkanlardan alışveriş yaptım.
Dünyanın en büyüklerinden olan Iguazu şelalerini
hem Arjantin hem Brezilya tarafından gördüm. 1
gün içerisinde 3 ülkede bulundum. Hayatımda ilk
kez canlı olarak bir rugby maçını dünya gençler
kupası dahilinde izleme şansı buldum. 2010 Dünya
kupası maçlarını bulunduğum ülkelerin fanatik
taraftarlarıyla bağıra çağıra izledim. Gittiğim tüm
büyük şehirlerde çılgın gece hayatını gözlemledim.
Şili’de Atakama Çölü’nden Bolivya’nın Uyuni tuz
gölüne kadar 3 gün süren jip safariye katıldım.
4500 metre yüksekliklerde geceledim. Bolivya’nın
taptaze tropikal meyveleri ve meyve sularıyla
beslenerek yerel pazarlarını keşfettim. Büyücüler
pazarında değişik ritüelleri, gelenekleri izledim.
Peru’da dünyanın en derin kanyonuna indim. Çölde
sandboard deneyimi yaşadım. İnka medeniyetinin
merkezi Machu Picchu’yu ziyaret ettim. Amazon
ormanlarında yerel kabilelerin evine konuk oldum
ve 5 gün boyunca onlarla yaşadım, Amazon nehri
üzerinden Peru’dan Kolombiya’ya yolculuk yaptım.
Kolombiya’da bembeyaz kumsallarda dalından
hindistan cevizi koparıp yemenin keyfini sürdüm.
Meşhur Kolombiya kahvesinin yetiştirildiği arazileri
gezdim, üretim aşamalarını gördüm. 60 metrelik boylarıyla dünyanın en uzun palmiye ağaçları
macera gönüllüleri
dişhekimi
arasında gezindim. Dünya salsa başkenti olarak bilinen Cali’de bu dansın ne kadar estetik ve doğal
yapıldığını gördüm. Birçok yerde geleneksel hamaklarda geceledim. Güney Amerika’nın 8 ülkesini bir
baştan bir başa derinlemesine gezdim. Kısacası,
hayallerimi yaşadım.
Bu 1 yıllık sürecin bana öğrettiği en önemli
şeylerden bir tanesi de “uzun süreli yolculuk”,
PRATİK BİLGİLER
3 Güney Amerika ülkelerinden Brezilya, Uruguay, Arjantin, Şili, Paraguay,
Bolivya, Ekvador, Kolombiya ve Venezuela Türk vatandaşlarından turistik
seyahatlerinde vize istememektedir.
Peru, Surinam, Fransız Guyanası ve
Guyana ise istemektedir.
3Kıtanın güney kısımları için bölgenin yaz ayları (Aralık – Mart), kuzey
kısımları için ise kuru sezon olarak bilinen dönemler (Mayıs – Eylül) seyahat
için ideal aylardır.
3Türkiye’den direkt uçuş sadece THY
ile İstanbul – Sao Paulo – Buenos Aires hattı var. Bir Avrupa şehrinde aktarma yaparak çeşitli havayolu şirketleriyle
veya benim deyimimle “mobil yaşam deneyimi”nin
herhangi bir kısa seyahatten çok ama çok farklı
olduğu. Yaşanılanlar, ruh hali, düşünce yapısı, gerektirdikleri, getirdikleri ve götürdükleri… Öyle anlar
var ki; o modu bir kez yakaladığınızda ya herşeye
rağmen bağımlılığı hissedip devam edersiniz, ya da
pes edip bırakırsınız. Ben bu kritik noktaya 2 kez
geldim ve yola devam dedim, ve en sonunda 1 yılın
sonunda geri döndüm.
Sonuç olarak Güney Amerika ülkeleri, barındırdığı
kültürel dokusu, doğa güzellikleri, dansları,
müzikleri, tarihi geçmişi ve hepsinden önemlisi
sıcacık insanları ile ziyaretçilerini kucaklıyor. Ülkemizden her geçen yıl daha çok kişinin ziyaret ettiği
bu coğrafyalarda herkesin zevkine ve ilgisine uygun
birşeyler bulabilmesi mümkün. Kıtanın sunduğu
güzelliklerin çeşitliliği ve mesafelerin birbirinden
uzaklığı nedeniyle birçok kişi için uzun soluklu bir
yolculuk rotası olsa da kısa süreli de keşfetmek
mümkün. Örneğin 2 haftalık bir seyahatle Rio de
Janeiro, İguazu şelaleleri, Buenos Aires ve hızlı bir
Patagonya bölgesi turu yapılabilir. Tarihe daha çok
ilgi duyanlar Peru ve Bolivya taraflarına giderek
İnka medeniyetlerinden kalan özel yerleri, Machu
Picchu’yu, Titicaca gölünü ve çevresindeki eşsiz
güzellikleri keşfedebilirler. Macera meraklıları için
Amazon Ormanları, daha renkli tropikal ortamlar
ve palmiye ağaçları arasında bir tatil düşünenler için
ise Kolombiya kıyıları biçilmiş kaftan.
Esasen makine mühendisi olmama rağmen şu an
tam zamanlı olarak seyahat yazarlığı ve bloggerlık
yapıyorum. Beni sosyal medya hesaplarımdan takip
edebilirsiniz.
farklı noktalara uçmak mümkün. Uçuş
ve bekleme süreleri toplamı gidilecek
şehre göre yaklaşık 15 saat sürüyor.
3Güney Amerika’da şehirler ve ülkeler
arası temel ulaşım aracı otobüs ve
uçak.
3Güney Amerika seyahatinize
en az 15 gün ayırmanız
yerinde olacaktır.
3Konaklama
için ekonomik
seçeneklerin yanında
son derece lüks otelleri
de bulmak mümkün.
3Güney Amerika ülkelerine temel seviye İspanyolca
öğrenerek gitmek çok büyük
fayda sağlayacaktır. Turistik
yerlerde belli bir seviyeye kadar
İngilizce ile iletişim mümkün.
3Yanınızda götüreceğiniz Amerikan
Doları’nı her ülkenin para birimine
rahatlıkla çevirebilirsiniz. Genel olarak
seyahat için oldukça ekonomik ülkeler.
3Gitmeden önce sarı humma aşısı
olup, alacağınız aşı kartını
ülkeye girişte yanınızda
bulundurmanız gerekiyor. Ayrıca
Hepatit aşılarınızın
geçerliliğini kontrol
ettirmeniz öneriliyor. Özellikle tropikal
bölgede doğada çok
vakit geçirecekseniz
sıtma ile ilgili önlemler
de almanız gerekebilir.
43
içimizden biri
dişhekimi
İçimizden Biri köşemizin bu sayı konuğu
Prof. Dr. Ertuğrul Sabah
Renkli kişiliği, sevecenliği, saygı duyulan ve takdir edilen çalışmaları ile tanınan Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Sabah ile çok özel bir sohbet gerçekleştirdik.
Sohbetimize başlamadan önce bize biraz kendinizden, çocukluğunuzdan, gençliğinizden ve ailenizden bahseder misiniz?
02.07.1952’de Balıkesir’in İvrindi kazasında devlet memuru (ziraat teknisyeni) bir babanın ve ev hanımı bir
annenin ilk çocuğuyum. İki kardeşiz. Babamın memuriyeti sebebiyle 1959-1964 yıllarında Balya’da oturdum.
Hayatta tek birinciliğim Balya İlkokulu’nda aldığım birinciliktir. 1964- 1971 yılları arasında İzmir Koleji’nde
öğrenim gördüm. Şiir yazmaya da ilkokul yıllarında
başladım. İlk şiir kitabım 1964 baskılı “üç ışık” tır. 19711976 yıllarında E. Ü Diş Hekimliği Fakültesi’ndeydim.
1972- 1975 yılları arasında Yurtoğlu İlaçları’nda çalıştım. 1976 yılı sonlarına doğru sınıf arkadaşım Seher
Bozer ile evlenip 1977 Mart ayında Almanya’ya gittim
ve burada 1977-1979 tam zamanlı 1979-1983 yarı
zamanlı serbest diş heklimliği asistanı olarak çalıştım.
1979-1983 yıllarında Giessen Justun Liebig Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde Diş Hekimliği doktoramı
tamamladım. 1983 yılı başında Türkiye’ye kesin geri
dönüş yaptım. 1983 yılında E.Ü. Diş Hekimliği Fakültesi
Diş Hastalıkları ve Tedavisi Kürsüsüne volanter asistan
olarak katıldım. 1987 yılında pedodonti bölümü kurucusu Prof. Dr. Bora Altinel Ataman ile beraber görev
aldım. 1988 yılında fakültenin ilk pedodonti doçenti
oldum. 1992 yılında Pedodonti bölümünde profesör
kadrosuna atandım. Hala burada devam etmekteyim.
Ertuğrul hocam, engelli çocuklarla ilgili çalışmalarınız nasıl başladı?
Yıl 1979, Almanya’da Herborn’da çocuk psikiyatrisi
hastanesinde engelli çocuklar için tedaviye başladım.
Almanya’da Dişhekimliği sağlık hizmetini devlet özel
muayenehanelerden satın alıyor. Özel klinik hekimleri, zihinsel engelli çocuklarla fazla zaman harcamak
istemiyorlar ve bu çocukların tedavileri yapılamıyordu.
Engelli olarak öncelikle zihinsel engellilere yönelik çocuklarda dental tedavilere başladım. Fiziksel engellileri,
çok fazla engelli olarak göremiyoruz, çünkü onlarla konuşabiliyor, sorunlarını dinleyebiliyorsunuz.
Engelli çocukların tedavilerini üstlenmeniz ülke dışında
bu şekilde başladı. Ülkemizde bu tür çalışmalara başlamanız nasıl oldu?
44
Yıl 1983 Ege Üniv. Dişhek. Fakültesi Tedavi ABD. ‘da
volenter asistan olarak çalışmaya başladım. Fakültenin
neredeyse hurdaya ayrılmış durumda bir klinik otobüsü
vardı. Atıl durumda duran bu aracın kullanımı için dekandan izin aldıktan sonra zamanın Bornova Belediye
başkanının da yardımlarıyla, belediyenin teknik servisince klinik aracını tekrar canlandırdık.
Dekanlık aracılığı ile o zaman az sayıda olan engelli merkezleriyle iletişime geçip stajer öğrencilerimizle birlikte
tedavilere başladık. Ekip olarak konuya ısındıkça çevre
il ve ilçelerin engelli merkezlerine ve hatta herhangi bir
ağız diş sağlığı hizmeti alamayan dağ köylerine de gitmeye başladık. Tabii ki gideceğimiz bu yerler için Fakülte olarak İl Sağlık Müdürlükleri’nden davet alıyorduk.
Peki hocam, siz bu engelli çocuklara bakarken aileleri ile nasıl bir iletişiminiz oldu?
Aileler mutluydular. Çoğu gelir düzeyi düşük, durumlarını kabullenmiş yardıma gereksinimi olan insanlardır.
Hepsinin ortak kaygısı ben çocuğumdan önce ölürsem
ona ne olacak, kim bakacak sorusudur. Bizim karşılıksız
yardımlarına koşmamız çocuklarını çocuklarımız bilmemiz onları sınırsız mutlu ediyordu.
Bir de derneğimiz var hocam, biraz da ondan bahsedelim
Evet, senin de (Dr. Ahmet Cesur) üyemiz olduğun
2001’de 8-10 kişilik serbest dişhekimi ile birlikte kurduğumuz “ Ege Ağız Diş Sağlığı ve Dişhekimleri Derneği”ni
dişhekimi
kurarak sivil platformda da meslektaşlarımızla daha da
güçlenmeye başladık. Dernek çatısı altında hem daha
rahat hareket edebiliyorduk hem de çalışmalarımıza
uygun bir kurumsallık kazandırmış olduk. İlk çalışmalarımızdan biri klinik otobüs yerine taşınabilir ekipmanlar
ile Mobil klinik oluşturduk bu şekilde klinik otobüsüne
bağlı kalmadan, valizlerimizle çağrıldığımız her yere gitmeye başladık. Meslektaşlarımızın, kullanmadıkları atıl
her türlü malzemeleri derneğe bağışlamaları ile 6 üniteli bir dental sistem kurduk. Bu arada meslektaşlarıma
bu tür yardımlara her zaman ihtiyacımız olduğunu belirtmek isterim.
Hocam, çalışmalarınızı oda çatısı altında yapabilir
miydiniz?
Bu soru bana bazı meslektaşlarımız tarafından da soruluyor. Meslek örgütleri yarı kamu statüsünde ve biraz
daha farklı çalışma konuları üzerine çalışıyor. Tabii ki
bazı kesişen çalışmalarımızda yardımlaşma oluyor.
Meslek örgütü demişken bu arada TDB tarafından engellilerle ilgili olarak bir ödül aldınız.
Evet TDB “Hizmet Ödülü Beratı” sanırım ilk kez oluyor bana verdiler, sağ olsunlar. Tabii ki biz olarak değerlendirmek istiyorum. Biz bir takım olarak çalışıyorduk.
Hemşiresinden, şoförüne, teknisyeninden hekimine,
stajyer hekime, yardımcı personele kadar her birimiz
özverili olarak çalıştık. Derneğimizin çalışmalarını, İZDO
ve Balıkesir Dişhekimleri Odası TDB’ye aktarmışlar. Yönetim Kurulu derneğimize böyle bir ödülü uygun görmüş. Hepsine teşekkür ediyorum. Ödülü dernek üyeleri adına aldım.
Hedef çalışma alanınız sadece engellilerle sınırlı
mı kaldı ?
Lokomotif çalışmalarımız engelliler. Zihinsel engelliler
ilk hedef hasta grubumuz, sonrası fiziksel engelliler
ve sağlık hizmeti alamayacak konumda olanlar. YİBO
kısa adıyla bilinen, yatılı ilköğretim bölge okulları ki bu
okulların sayısı 650 civarındadır. Buralarda köy çocuğu
ordusu vardır. Hafta içi yatılı olarak kalırlar ve hafta
içimizden biri
sonları otobüslerle evlerine dönerler. Biz bu çoğunluğu
yoksul dağ köylülerinin çocukları olan bu çocukların tedavilerini yaptık. Bu çalışmalarımızı 16-18 kişilik serbest
dişhekimlerinin de oluşturduğu bir ekiple uzak yakın
demeden gittik. Yaklaşık otuz ilimize hizmet verdik.
4000’i geçen engellinin tedavisini yaptık, Yurt genelinde 85.000 km. yaparak, 1200 stj. Dişhekimi ile alan calısması gerçekleştirdik. 300’den fazla serbest diş hekimi
özel muayenehanelerinden ayrılıp bizimle bu hizmete
koştular. Hakkari, Batman, Şırnak, Gümüşhane dahil,
batı illerinden İstanbul hariç çoğu ilimizden çağrıldık.
Bu arada biri KKTC ve Sırbistan’da Novipozar olmak
üzere yurt dışına gittik.
Hocam hep gezgin diş hekimleri olarak tanıttık
sizi biraz sabit mekanlı çalışmalarınızdan kısaca
bahsedelim mi?
2000’li yılların başlarında İzmir Valiliği engelliler merkezinin Küçükyalı’daki yerinde küçük bir poliklinik kurduk. Her gün bir gönüllü serbest diş hekimi burada
nöbetçi kalarak tedaviler yaptı. 2009’da İzmir Kalkınma
Ajansı’na bir proje sunduk. İzmir İl Özel İdaresi ve İzmir
Valiliği Engelliler Koordinatörlüğünde bu kliniğimizi geliştirip Karşıyaka Yamanlar’da İl Özel İdare’nin yaptırdığı
bir engelli eğitim merkezinde iki ünitlik bir klinikte çalışmalarımızı sürdürdük. 2006’dan itibaren iki dönem Fakülte Dekanlığı ile beraber çalıştık. 2014’den itibaren de
bir proje çerçevesinde İl Sağlık Müdürlüğü ile birlikte çalışmaya başladık. Ağır kas hastalarına da ulaşmaya çalıştık. Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim. Ülkemizde
engellilere yönelik yaptığı çalışmalarla takdir toplayan en
iyi kurum Ayvalık Belediyesidir. 20 Yıldır “Engelliler Haftası” adı altında yapılan etkinliklerde tüm Türkiye’den
1500-2000 arası engelliyi geliş-gidiş yol masrafları dahil
tüm masraflarını karşılayarak bir hafta süresince misafir
ediyor. Biz de grup olarak oraya davet ediliyoruz, katılıyoruz daha çok tanınıp davet almaya başladık.
Ekonomik olarak çok masraflı bir çalışma. Bunun
altından dernek olarak nasıl kalkabiliyorsunuz?
Hherhangi bir çıkar karşılığında bu çalışmaları yapmıyoruz. Tamamen özveri,insan sevgisi ve sağlıklı oluşumuzun diyeti karşılığı yapıyoruz. Davet üzerine yola çıkıyoruz, resmi izin alınması, konaklama ve yol masrafları
davet eden kuruluşça karşılanıyor. YİBO’ larda tüm
masrafları kendimiz karşılıyoruz. Bu şekilde 85-90.000
çocuk muayene edilerek, eğitim acil tedavileri gerçekleştirildi. Çalışmalarımızın çerçevesi genişledikçe masraflarımızın arttığı ortada. Son olarak şunu söylemek
isterim. Hizmetlerimize devam edebilmek için Gülsa
firması, yol masraflarımıza 2015 yılı sponsoru oldu.
Buradan izninizle Sadettin Kaymak Bey’e, engelliler ve
derneğimiz adına teşekkür ederiz.
45
yurtdışı haber
dişhekimi
A.B.D’de ortodonti uzmanlık programında direktörlük yapan meslektaşımız Sercan Akyalçın
Egeli meslektaşımızla
ortodonti ve hayat üzerine
Yurtdışında bulunan meslektaşlarımızla gerçekleştirdiğimiz röportajlarımızda bu ay konuğumuz,
Amerika Birleşik Devletleri’nin Houston şehrinde bulunan University of Texas Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Uzmanlık programının direktörü olarak görev yapan Doç. Dr. Sercan Akyalçın.
Bizi kırmayıp röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz
için çok teşekkür ederiz. Bize biraz kendinizden
bahsedebilir misiniz?
Elbette! Röportaj teklifiniz için ben teşekkür ederim. 1978 doğumluyum. 1996 yılında İzmir Bornova
Anadolu Lisesinden, 2001 yılında ise Ege Üniversitesi
Dişhekimliği Fakültesinden mezun oldum. Bir sene
sonra yine Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi
Ortodonti Anabilim Dalında doktora ve uzmanlık eğitimime başladım. Böylece ortodonti maceram başlamış oldu. İtiraf etmeliyim ki, bu süreç benim için
değerli hocalarım ve asistan arkadaşlarım sayesinde
oldukça hareketli ve renkli geçti. Şu an Amerika’da
yaşıyorum ve mesleğime bulunduğum üniversitenin
Ortodonti uzmanlık programının direktörü olarak
devam ediyorum.
Program direktörü pozisyonundaki göreviniz
tam olarak nedir?
Bölüm başkanı, ilgili uzmanlık branşı için temel dişhekimliği ve uzmanlık eğitimlerinin genel sorumlu
kişisidir. Program direktörü ise bahsedilen uzmanlık
46
dalı için her yıl alınan uzmanlık öğrencilerinin mülakat ve seçimleri, eğitim programı ve takvimlerinin
hazırlanması, hasta dağıtımı ve takibi, tezlerinin genel takibi, board sınavlarına hazırlanmaları, ve programdan başarı biçimde mezun olmalarını takip eden
yetkilisidir.
Bize biraz programınızda bahsedebilir misiniz?
Elbette,Teksas yüz ölçümü düşünüldüğünde Avrupa’daki bir çok ülkeden daha büyük bir eyalet.
Eyalette toplam üç tane dişhekimliği fakültesi var:
benim olduğum Teksas Üniversitesi Houston branşı,
Teksas Üniversitesi San Antonio branşı ve Dallas’taki
Baylor College. Amerika’daki diğer bir çok okulda olduğu gibi ortodonti uzmanlık ve master derecelerini
beraber veren bir Ortodonti bölümüyüz. Yılda yedi
öğrenci kabul ediyoruz. Sıralamalar düşünüldüğünde Amerika’daki en iyi uzmanlık programlarından
biri olduğumuzu söyleyebilirim. Eğitim veren tüm
öğretim üyelerimiz board sertifikalı ve mezun olan
her öğrencimiz mezun oldukları iki yıl içinde board
sertifikalarını sorunsuz biçimde alıyor.
dişhekimi
yurtdışı haber
Ortodonti Anabilim Dalı’nda doktoranızı Ege
Üniversitesi’nde tamamladınız. Bize kariyerinizin diğer basamaklarına nasıl devam ettiğinizden bahseder misiniz?
2008 yılında Kanada’nın Winnipeg şehrinde bulunan Manitoba Üniversitesinde yardımcı doçent olarak çalışmaya başladım. 2010 yılının ortasında ise
Amerika’dan aldığım teklifler doğrultusunda Teksas
Üniversitesine yine yardımcı doçent göreviyle geçiş
yaptım. 2014 yılının Eylül ayında hala çalışmakta olduğum Teksas Üniversitesi (Houston) Dişhekimliği
Fakültesi’nde doçent oldum. Aynı tarihte adıma W.
Bonham Magness profesörlük ünvanı bahşedildi. Bu
sene itibari ile de Ortodonti uzmanlık programının
başına getirildim.
Diş hekimliği anlamında akademik kariyer olarak Türkiye’den Amerika’ya uzanan bu sürecin
nasıl geliştiğini bizimle paylaşabilir misiniz?
Akademik hayatım gerçek anlamda ilk olarak
Kanada’da başladı. Bu adımı atmak hiç kuşkusuz
hayatımda verdiğim en cesur kararlardan biriydi.
Ancak bunun hemen öncesinde daha Türkiye’de
doktoram devam ederken 2 ay kadar bir süreyle
Amerika tecrübem olmuştu. Bu süreç içerisinde hem
araştırma hem klinik gözlem yapmak, aynı zamanda
da bir kaç ders vermek gibi imkanlarım oldu. Tüm
bunlar benim bu iş için hazır olduğumu, kendime
olduğu kadar yurt dışındaki meslektaşlarıma da
kanıtlamış olmalı ki, onların cesaretlendirmeleri ve
yönlendirmeleri ile Kanada’daki bir pozisyona baş
vurdum. İtiraf etmeliyim ki daha önce ne Manitoba
üniversitesi ne de üniversitenin bulunduğu Winnipeg
şehrinin adını duymuştum. Fakat yurt dışında özellikle de Amerika ve Kanada’da dişhekimliği eğitiminin
standart kalitede olduğunu ve Dental Akreditasyon
Kurumu tarafından sıkıca denetlendiğini bildiğim
için, belli bir seviyenin üzerinde bir programa gittiğimi biliyordum. Beni Ocak ayının ortasında resmen
buzdan donmuş şehirlerine görüşmeye çağırdılar.
Kaybedecek bir şey yok, nasıl olsa soğuk bir yerde
çalışamam, en kötü ihtimalle teklifi geri çeviririm gibi
düşüncelerle yola koyuldum. Beni bekleyen kalplerin
dürüstlüğü, sıcaklığı ve çalışkanlığından bihaberdim.
Mülakat için gittiğimde hem öğrencilerin hem de
öğretim üyelerinin ortodonti branşındaki bilimsel
seviyeleri ve profesyonelliği beni oldukça etkiledi.
Hem araştırma hem de klinik açıdan kendimi geliştirebileceğim hem de bölümün kalkınmasına yardımcı
olabilecektim. Genç ve girişken bir akademisyen için
geri tepilemeyecek bir imkan sunuyorlardı. Böylece
ideallerim doğrultusunda bir adım atmış oldum.
Manitoba Üniversitesinde sadece 2.5 yıl çalıştım. Fakat bu 2.5 yıl oldukça verimli geçti. İlk önce öğren-
cilerim daha sonra da Amerikan Ortodonti derneği
tarafından iki defa ödüllendirildim. Bilimsel kongrelerde okulumu temsil ederek benden bekleneni
fazlasıyla yerine getirdim. Burada sistem son derece
faklı... Başka yerlerden teklifler gelmeye başlayınca,
Kanadalı bölüm başkanım eğer beni zorla orada tutarsa ilerlememe engel olacağını söyleyerek beni cesaretlendirdi. Kendi elleriyle referans mektuplarımı
hazırladı. Hocamın iyiliklerini asla unutamam. Zaten
kendisi şu an en hayattaki en iyi arkadaşlarımdan
biri... Böylece Amerika maceram başladı. Bir kaç
seçenek arasından Houston’daki Teksas üniversitesinden gelen teklifi kabul ettim. Bu tercihimin arkasındaki en büyük sebep aynı yıl Amerikan Ortodonti
Board ‘unun başkanlığına atanan ve Amerika’nın en
iyi klinisyenleri arasında gösterilen Dr. Jeryl English ile
çalışma fırsatıydı.
Siz yurt dışında diş hekimliği kariyerinize akademik olarak devam etme kararı aldınız. Hiç
özel bir klinikte mesleğinize devam etmeyi ya
da Amerika’da kendi kliniğinizi açmayı planladınız mı?
Bu aslında hep aklımda olan bir soru. Amerika’daki
öğretim üyelerine devlet ya da çalıştıkları özel okullar, haftanın bir günü özel kliniklerde çalışma hakkı
tanır. Şu an için ben de okulun bünyesinde bulunan
fakat okuldan bağımsız işleyen UT-Dentists isimli çok
disiplinli bir klinikte iki yarım gün ortodontist olarak
hizmet vermekteyim. Burada teknolojik gelişmeleri
47
haber
dişhekimi
olmak beni daha mutlu bir birey yapıyor. Araştırma
ve ders verme yeteneğim ne seviyede olursa olsun
klinikten mahrum kalmayı kabul edemezdim. Bu
nedenle gözümü kırpmadan 2. Ortodonti uzmanlığımı Amerika’da tamamladım. Bu ilave eğitim sırasında klinik eğitim almam ve sonrasında da board
sınavlarımı vermem gerekiyordu. ‘Çalışmak’ kelimesi
beni hiç bir zaman ürkütmediği için bu engelleri kısa
zamanda aştım. Bu sayede akademik ilerlemem de
daha hızlı bir şekilde gelişti.
Akademik hayat için Türkiye’yi seçmedim diyemiyorum. Ege Üniversitesi ve hocalarımla aramda hala
kolay kopmayacak sıkı bir bağ var. Değerli profesörlerim Erdal Işıksal, Serpil Hazar ve Servet Doğan’la
yurt dışına çıkma kararımla ilgili çok uzun sohbetlerim olmuştur. Ama herkesin bildiği gibi, teknolojik
yenilikler ve ilerlemeler düşünüldüğünde dişhekimliği ve özellikle de Ortodonti’nin kalbi Amerika’da
atmakta. Yeniliklere olan düşkünlüğüm ve buradaki
çalışma sistemine yakın mantalitem göz önüne alındığında hocalarım da benim için bu kararın en iyisi
olduğu konusunda birleştiler. Onların da desteği ile
bu kararı vermiş oldum.
ve en güncel ortodonti ürünlerini hastalarda uygulama fırsatı buluyorum. Bu sebepten dolayı akademik
kariyer daha keyifli ve çekilebilir hale geliyor. Çünkü
deneyimlerimi öğrencilere aktarmak ve yenilikleri
daha iyi öğretebilmek gibi artıları var. Kendi kliniğimde çalışmak maddi açıdan daha avantajlı olabilir ama bana aynı manevi kazancı sağlayamayabilir.
Yine de ilerisi için kesin planlar yapmıyor, hayatı akışına bırakıyorum.
Akademik hayatı devam ettirebilmek için
Amerika’da yeniden dişhekimliği/ortodonti ile
ilgili dersler almanız gerekti mi? Akademik hayat için Türkiye’yi değil de Amerika’yı seçmenizdeki motivasyonunuz temel olarak neydi?
Akademik hayata devam ederken denklik ya da
fark dersler alınması hususu her eyalet için farklı
yaptırımları olan bir durum. Bazı okullarda yabancı öğretim üyeleri denklik almadan uzman oldukları branşta derslere, klinik öncesi laboratuvara ve
araştırma alanlarına yönlendirilebiliyor. Benim için
uzmanlığımı uygulamaya geçirmeden sadece öğretmek kabullenmesi zor bir durum. Çünkü her gün
yeni bir şeyler öğrenmek ve hastalarla iletişim içinde
48
Günümüzde dişhekimliği fakültesinde uzmanlığını/doktorasını tamamlamış meslektaşlarımız
aynı yollarla Amerika’da akademik hayatlarına
devam edebiliyorlar mı?
Bu sorunun cevabı akademik pozisyonun bulunduğu
eyalete ve kurallarına göre değişebilir. Bazı eyaletler
akademik pozisyonlar için dahi full dental lisansı gerekli kılabiliyor. Bu da akademisyenin sadece ders verebilmesi için bile dişhekimliği eğitimini tekrarlaması
ya da 2 senelik denklik programını bitirmiş olmasını gerekli kılıyor. Yabancı ülkelerden Amerika’daki
üniversitelere direkt geçiş sağlık bilimleri alanlarında pek mümkün değil maalesef. Bunun sebebi de
temel dişhekimliği ve uzmanlık eğitimlerinin dental
akreditasyon kurumu tarafından belli standartlara
oturtulmuş olması. Amerika ve Kanada dışındaki
ülkelerdeki okullar akreditasyon kurumu tarafından
tanınmıyor.
Türkiye’den Amerika’ya uzanan bu yolculukta
sizin için en sancılı ve en keyifl süreç-dönem
neydi? Bizimle paylaşır mısınız?
En sancılı dönem ya da dönemler elbette her Türkiye dönüşü sonrası yaşanan ‘elveda’ sahneleri. İnsanın ailesi ve sevdikleri hayatının en önemli öğeleri
bence... Aileleri ve sevdikleri ile aynı şehirde ya da
yakın yaşayan meslektaşlarıma her fırsatta onları
kucaklamalarını tavsiye ediyorum. Bilmeliler ki sahip
oldukları paha biçilemez bir hazine. Onun dışında
dişhekimi
haber
adaptasyon problemi ya da kültür şoku gibi ciddi liklerini keşfetmeyi seviyoruz. Seyahat ettiğimiz ülkeproblemlerim olmadı. Geçmişe dair hatırladığım en lerde kimselerin görmediği yerleri tur operatörlerine
sancılı durum, şu an eşim olan sevgili Tijana’nın kah- bağlı kalmadan keşfe çıkmak en büyük zevkimiz. Bir
ve içme teklifimi üçüncü kez ret etmesi. Yaklaşık bir Hummer’a atlayıp kayboluyoruz. Öyle zannediyohafta kadar büyük bir sancı ile yaşamıştım. Sonra, rum ki bastırılmış alt benliklerimiz Indiana Jones
ne derler, taşı bile delen dalgaların sürekliliğidir... Bu ve Lara Croft... Onun dışında şehirde ve arkadaşdönemi de başarı ile atlattım.
larımız ile berabersek konser ve müzikal ve oyunMesleki anlamda başarılar, kazanımlarla dolu bir ları kaçırmamak, basketbol maçlarında coşmak ve
çok keyifli dönemim olduğunu söyleyebilirim. Ama farklı mutfakları denemek gibi hobilerimiz var. Ama
bir süre sonra insan bence mutluluğu başka türlü açıkça söylüyorum Türk mutfağı gibisi yok. Eşim de
kazanımlarda arıyor. Bir gün bölüm başkanım Dr. bu konuda benimle aynı fikirde. Bir çok Türk yemeEnglish ile yemek sırasında bekliyorduk. Yemeğimi ğini benden öğrendiği halde benden daha iyi yapaısmarlamak istedi. Bir Amerikalı’dan bu jesti pek biliyor artık. O kadar olsun diyorum. Her konuda
beklemezsiniz. Kim ödeyecek
iddialı değilim.
diye kavga ederken kasiyere
Akademik hayat için
dönüp ‘lütfen ondan almayın,
Neden Houston, Amerika’da
Türkiye’yi seçmedim
o benim oğlum’ dedi. KendiHouston dışında başka bir
yer de yaşadınız mı ya da
mi bir an Türkiye’de hissettim.
diyemiyorum. Ege
yaşamak ister miydiniz?
İnsanların dünyanın neresinde
Üniversitesi ve
Neden Houston cevabının yanıolursanız olun size ve samimihocalarımla aramda
yetinize aynı şekilde cevap vetı şu an için ikimize de en iyi iş
riyor olduğunu görmek beni
imkanlarını sunan şehir olması.
hala kolay kopmayacak
bir insan olarak mutlu etmişti.
Biraz da kendi bölümüme duysıkı bir bağ var. Değerli
duğum içten bağlılık duygusu.
Öyle zannediyorum ki mutlu iş
profesörlerim Erdal
Dört sene gibi kısa bir zaman
hayatımın arkasındaki en büyük sır insanlarla olan başarılı
dilimine çok şey sığdırdım.
Işıksal, Serpil Hazar ve
ve sağlıklı ilişkilerim. İş konuİkinci uzmanlık, doçentlik,
Servet
Doğan’la
yurt
sunda olduğu kadar sosyal bir
bahşedilmiş profesörlük, kitap
dışına çıkma kararımla
varlık olarak ta takdir edilmek
yazarlığı, yayınlar, program diçok güzel bir duygu. Saygıyı ve
rektörlüğü, ve ödüller... Bütün
ilgili çok uzun sohbetlerim
sevgiyi ölümsüz kılıyor. Bu da
bunlar su üzerinde yürüyebiliolmuştur.
yorum diye olmadı. Mezunlar
size devam etme gücü sağlıyor,
derneği ve öğretim üyelerinin
en uzak mesafelere rağmen...
desteği, dünyanın en başarılı
Yakın bir zamanda evlendiniz. Bize biraz eşiniz- bölüm başkanlarından biri ile çalışma imkanının yanı
den bahseder misiniz? Akademik hayat dışında sıra inanılmaz zeki ve parlak öğrencilerden oluşan
Amerika’da yaşarken yapmaktan keyif aldığı- güçlü bir takıma liderlik ediyor olmak son derece günız uğraşılarınızdan/ hobilerinizden bahseder zel. Hiç kimse insanın ailesinin yerini tutamaz o yüzden ‘Ortodonti ailem’ gibi yavan bir terim kullanmak
misiniz bize?
- Evet, eşim Kanadalı. Kanada’dan ayrılırken yanım- istemiyorum ama profesyonel açıdan güçlü olduğu
da ufak bir hediye aldım diyorum hep. Meslektaşı- kadar sosyal anlamda da istikrarlı bir ekibe arkamı
mız, benim Kanada’dan Amerika’ya geçtiğim sene dönüp gitmek şu an için pek mümkün değil gibi.
o da Seattle’daki University of Washington’da pro- İkimiz de Batı kıyısındaki San Diego ve Seattle şetez uzmanlığı eğitimine başlıyordu. Yaklaşık üç sene hirlerinde uzun zamanlar geçirdik daha önce. Eşim
kadar her iki-üç haftada bir hafta sonları 4 saatlik batı kıyısını gerçekten çok seviyor. Ben de hep bir
uçak yolculuğunu hiçe sayarak Houston-Seattle ara- gün doğu kıyısında yaşamak istemiştim. Eğer ileride
sını mekik dokudum. Uzmanlığını tamamlayınca o taşınacak olursak öyle zannediyorum ki seçimimizi
da Houston’a taşındı ve geçen yaz başında evlendik. mantık ve iş doğrultusunda yapacağız.
Bir Periodontoloji uzmanıyla beraber özel bir klinikte
çalışıyor. Haftanın bazı günlerinde ise okulda part- Amerika’da yaşamaya dair en çok sevdiğiniz ve
time öğretim üyeliği yapıyor. Bu yoğun dişhekimliği en az sevdiğiniz şeyleri soralım size bir de…
çalışma hayatı dışında en çok seyahat etmeyi, farklı Mesleki ve sosyal açıdan düşünüldüğünde insanlayerler ve kültürleri tanımayı ve en çok ta doğa güzel- rın düşünce ve ifade özgürlüklerinin kısıtlanmaması
49
haber
dişhekimi
altın değerinde bence... Çünkü düşünmeyi ve düşündüklerimi mevki ya da seviye gözetmeksizin diğerleriyle paylaşmayı çok seviyorum. Fikirler başkalarıyla
paylaşılıp zenginleştirildiği ölçüde güzeldir.
En az sevdiğim şey ise Avrupai cadde ve sokakların
çok az oluşu. İnsanlar kendilerini en güzel havalarda
dahi klimalı mekanlara hapis etmeyi çok seviyor burada. Her yere arabayla gidiyoruz mecburen. Cadde
hayatı yok ya da oldukça sınırlı.
Hiç Türkiye’ye geri dönmeyi düşündünüz mü ya
da böyle bir planınız var mı?
Hiç düşünmedim şimdiye kadar. Sanırım evlilikten
sonra daha da zor verilebilecek bir karar bu. Ama hayatta hiç bir konuda kesin konuşulmaması gerektiğini iyi biliyorum. Hayatı hep akışına bırakmak lazım...
Son olarak Amerika’da akademisyen olarak kariyerine devam etmek isteyen genç meslektaşlarınıza ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?
Öncelikle denklik probleminin çözülmesi gerekiyor.
Bu daha önce bahsettiğim gibi eyaletten eyalete
değişiyor. ‘Amerika’ diye genellemek yanlış, nerede
çalışılacaksa ona göre hareket etmek lazım. Çok kısa
bir örnek vereceğim. Kısa bir süre önce Iowa mezunu Amerika’ lı bir arkadaşım Florida’da ki erkek
arkadaşının yanına taşınmak durumunda kaldı. 20
sene önce dişhekimliğini bitirip, Batı Bölgesi Dental
Board imtihanını geçmiş ve Teksas’ta full lisans ile
çalışmaktaydı. Amerika mezunu olmasına rağmen
20 sene sonra tekrar dental board sınavına girmesi
icap etti çünkü Florida’ da kurallar farklı.
Akademik kurallar da okuluna göre değişebiliyor. Bu
yolda gitmek isteyen genç arkadaşlarımız varsa, aslında en iyi seçenek dişhekimliğine burada başlanıp
bitirilmesi. Daha sonra uzmanlık seçilebilir hatta üzerine doktora eğitimi yapılabilir. Bu akademik kariyer
şansını arttırıyor. Uzmanlık sonrası dönemde gelmek
isteyen arkadaşların daha önce aldıkları bütün dereceler başka bir ülkeden olduğu için iş bulma şansı
ister istemez azalıyor. Yine de imkansız değil. Kendilerine çok fazla yatırım yapmaları gerekir. Dili hem
yazım hem de konuşmada en iyi biçimde kullanabilmek çok büyük bir artı. Akademik olarak da iddialı
olmak lazım. Kimse uzmanlık sırasında yaptığınız 10
SCI makalesi, yazdığınız kitap bölümleri ya da yurt
dışı sunumlarınızı hiçe saymaz. Bir pozisyon için neredeyse otuz-kırk kişi başvuru yapar. Bunlardan en
az üçü mülakata çağrılır. Mülakatta insanlarla olan
ilişkileriniz, klinik ve bilimsel yetenekleriniz ve ders
verme yeteneğiniz masaya yatırılır. Öğrencilerin sizi
sevmeleri ve sizinle çalışmak isteği duymaları önemlidir. Mülakat sonrasında bölümdekiler ve diğer bö-
50
lümlerden mülakatınıza dahil olmuş akademisyen ve
öğrencilere sizin hakkınızda yorum yapmaları için
hak tanınır. En sonunda teklif sadece bir kişiye gider.
Kısaca her şey aslında son derece adil ve kitabına
uygun yapılıyor burada. Kişinin kendine şu soruyu
sorması gerekir ‘Beni diğer Amerikalı ve yabancı
adaylardan farklı kılan ne? Buradaki gözlemlerim
sonucu diyebilirim ki yukarıda saydıklarımın yanı sıra
kişinin kendine güveninin tam olması ve bunu mütevazi biçimde gösteriyor olması da akademisyenlerde
aranan en büyük özelliklerden biri.
Hayatım boyunca hep sahip olduğum değerlere
bağlı yaşamayı tercih ettim. Herkesin kendine göre
değerleri vardır ama bahsettiğim değerler farklı renk
ve dilden insanların ortaklaşa takdir edebileceği türden diyelim. Çok çalışmak zorunda kalmak ve üretmekten hiç korkmadım. Başarı, ki bu da herkesçe
farklı biçimlerde ölçülebilecek bir kavram, kendiliğinden takip ediyor. Cesur olun ve ideallerinizden asla
vazgeçmeyin. Bir şeyi gerçekten çok ister ve buna
gerçekten inanarak çalışırsanız tüm evren bu isteğinizin gerçekleşmesi için adeta iş birliği yapıyor. Bu
son söylediğim Paulo Coelho’ dandı. Kendi lafım gibi
söylemeyeyim burada.
Bu röportaj ve bize zaman ayırdığınız için çok
teşekkür ederiz.
Doktoram sırasında İzmir Diş Hekimleri Odası kongre ve etkinlik faaliyetleri için çok sayıda gönüllü faaliyetlerim olmuştu. Bu röportaj teklifi için ben çok
teşekkür ederim. Gurur duydum!
haber
dişhekimi
Prof. Dr. Durmaz,
“Diş hekimleri, oldukça yanlış
pozisyonda saatlerce çalışıyor”
Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Bilim Sanat
Amfisi’nde Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Berrin Durmaz
tarafından “Dişhekimlerinde Sık Görülen Kas-İskelet
Sorunları ve Önlenmesi” konulu bir konferans gerçekleştirildi. Konferansa başta Dişhekimliği Fakültesi
Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Necdet Erdilek, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Konferansta sağlık sektöründe çalışanlarda ergonomik çalışma prensiplerine uyulmaması ve uygun
vücut mekaniklerinin kullanılmaması nedeniyle kas
iskelet sistemi problemlerinin oldukça sık görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Durmaz, “Dişhekimleri,
oldukça yanlış pozisyonlarda saatlerce statik bir pozisyonda çalışmak zorundadırlar. Hataya şans tanımamak için el ve vücut pozisyonları sabit ama yanlış
bir durumda uzun süre kalabilir. Bu durum, bel, sırt,
boyun ve omuz bölgesinde rahatsızlıklara yol açabi-
lecek pozisyonlardır” dedi.
Dişhekimlerinin kas-iskelet sorunlarıyla sık sık karşılaştığını belirten Prof. Dr. Durmaz sözlerine, “Bu
problemler çok çeşitli olmakla beraber, daha çok
sırt, boyun, omuzlar ve el bileği odaklı çalışmalar çoğunluktadır. Uzun süreli oturarak veya ayakta çalışmak dişhekimliği için karakteristiktir. Uzun süre aynı
pozisyonda çalışmaya bağlı olarak dişhekimlerinde,
boyun, bel ağrısı gibi kas iskelet sistemi sorunları
oluşabilmektedir” diye konuştu. Buna çözüm olarak
da Dişhekimlerinin sürekli aynı pozisyonda çalışmaktan kaçınarak, belli aralıklarla egzersiz yapmaları gerektiğini belirtti. Uzun süre ayakta çalışmanın ve yine
uzun süre oturarak çalışmanın da çeşitli kas-iskelet
sorunlarına yol açacağını dile getiren Prof. Dr. Durmaz, “Gövde ve omuz kuşağı kaslarına özgü güçlendirme egzersizleri, lomber omurgayı destekleyerek
düzgün postürün korunmasını sağlar” dedi.
51
perşembe akşamı semineri
dişhekimi
Perşembe Akşamı
Seminerleri sezon finali yaptı
İzmir Dişhekimleri Odası’nda gerçekleştirilen Perşembe Akşamı
Seminerleri sezon finali yaptı. Sezon boyunca meslektaşlarımızın yoğun ilgi
gösterdiği seminerler önümüzdeki sezon yoğun program ile devam edecek..
Geleneksel hale gelen perşembe seminerleri bu yıl
yoğun ilgi gördü. Yenilenen seminer salonumuzda
perşembe akşamları meslektaşlarımızı ağırladık.
Yeni mesleki gelişmelerin anlatıldığı ve tartışıldığı çok
sayıda meslektaşımızın katılımıyla gerçekleştirilen
perşembe seminerleri nisan ayında kaldığı yerden de-
er Çelik
Doç. Dr. Esra Uz
52
vam etti. En son 19 mart tarihinde gerçekleşen seminerin ardından 2 Nisan tarihinde “Kompozit Restorasyonlarda Güncel Yaklaşımlar” sunumuyla Doç.
Dr. Esra Uzer Çelik yer aldı. 9 Nisan tarihinde Doç.
Dr. Nuray Çapa, “İmplant Doku Destekli Hareketli
Protezleri Nasıl Seçelim, Nasıl yapalım?” konusunu
meslektaşlarımıza
anlattı. İlker Acar, 16
Nisan tarihinde “Dental Marketing ve Klinik
Yöntemi” konusunda
bilgiler verdi. “Ön Bölge
Restorasyonlarda Tabakalama Tekniği ile
Kompozit Laminalar ve
Posterior
Dolgularda
Yeni Jenerasyon Bulkfill
Materyaller” konusunu
ise 30 Nisan tarihinde
İlker Acar
Dr. Ali Özoğlu anlattı.
perşembe akşamı semineri
dişhekimi
DİŞHEKİMLİĞİNDE HİPNOZ
yeniden başlayacağı belirtildi.
Dişhekimi Kadir Demirel 6 Mayıs tarihinde
farklı bir sunumla meslektaşlarımızla bir araya
geldi. “Dişhekimliğinde Hipnoz” konulu sunumunda deneyimlerini paylaşan Demirel yoğun ilgi
ile karşılaştı. Özellikle diş çekimi, dolgu ve iğne
nedeniyle dişhekimi korkusu yaşayan, anestezi ilaçlara karşı alerjisi olan hastaların hipnoz yöntemiyle tedavilerini yaptırabildiklerini belirten Demirel,
hipnoz tedavisiyle ile ilgili son tıbbi gelişmeler ile
ilgili bilgiler verdi. Ayrıca Odamızda meslektaşımız
Kadir Demirel başkanlığında “Paramedikal uygulamalar ve Dişhekimliğinde Hipnoz” çalışma grubu
oluşturuldu.
Bu farklı seminer sonrası 14 Mayıs tarihinde
ise “MTA ve benzeri Materyaller” konulu semineriyle Doç. Dr. Meriç Karapınar Kazandağ
meslektaşlarımızla bir araya geldi. 21 Mayıs
2015 tarihinde “Homeopati Konulu” Seminer
gerçekleştirildi. Homeopati Konulu seminerde
katılımcılar; Homeopati‘nin tanıtımı Dt. Gülden
Gener’den, Tarihçesini Dt. Sibel Bengisu’dan,
Homeopati ve Dişhekimliği konusunu ise Dt. Naciye Aksa’dan dinleme şansı yakaladı.
l
Dt. Kadir Demire
SON SEMİNERDE CANLI CERRAHİ UYGULAMA
Son olarak 22 Mayıs 2015 günü “Shorter Implant
Sunumu, Tomografi Üstünde Ameliyat Planlaması
ve Canlı Cerrahi” konulu sunum yapıldı. Seminere konuşmacı olarak Uzm. Dr. Orhun Bengisu
katıldı. Hasta üzerinde canlı implant uygulamasının
yapıldığı seminere yoğun katılım gerçekleşti.
Seminerlerde katılımcılar sunum sonlarında bir çok
konuyu tartışma fırsatı buldu. Seminerler sonrasında
gerçekleştirilen kokteyllerde ise meslektaşlarımız
sohbet etme şansı yakaladı. Önümüzdeki eylül ekim ayı itibariyle yoğun programı ile seminerlerin
ngisu
r ve Dt. Sibel Be
Dt. Gülden Gene
Doç. Dr. Meriç
Uzm. Dr. Orhun
ndağ
Karapınar Kaza
Bengisu
53
kurslar
dişhekimi
“İmplant Üstü Protezlerde Klinik
Aşamalar Kursu” gerçekleştirildi
İzmir Dişhekimleri Odası’nda Doç. Dr. Erhan Çömlekoğlu ve Uzm. Dr. Levent Kardeşler, eğitmenliğinde “İmplant Üstü Protezlerde Klinik Aşamalar
Kursu” gerçekleştirildi. Çok sayıda meslektaşımızın
katıldığı kursta katılımcılar teorik eğitim sonrasında daha önce implant uygulanan hasta üzerinde
protetik aşamaları canlı uygulama ile görme şansı
buldular. Kursun ilk günü Ölçü alma, ölçü parçalarının tanıtımı, implant veya dayanak seviyesinde
ölçü alma, açık (direkt), kapalı (indirekt) ve indeks
ölçü yöntemleri, kapanış kaydı, Çalışma modeli
elde etme, Dayanak seçimi, Protez tasarımı Protezin uyumu, Bilgisayar destekli tasarım ve üretim
teknikleri ile protetik restorasyonların elde edilmesi
konu başlıkları anlatıldı. Kursun ikinci günü ise; Ön
bölge estetiğinde önemli olan 14 farklı özelliğin dijital ortamda tanıtılması, Tek seferde doğru gülüş
tasarımı için estetik indeks tekniği, cam seramik
materyallerin kullanım alanları, Pembe-beyaz estetik için özel bireysel dayanak hazırlama tekniği, Her
bir protez tipine özgü oklüzyon şemalarının tanıtılması, Bruksist hastalar için implantüstü oklüzyon
tekniği, Üstyapı kırıklarının önüne geçen monolitik
(şeffaf ) zirkonya materyaline özgü oklüzal konsept
gibi konular anlatıldı. Kurs sonunda katılımcı meslektaşlarımız merak ettikleri sorulara cevap aradılar.
Kursun tamamlanmasının ardından katılımcılar sertifika sahibi oldular.
54
dişhekimi
kurslar
Temel İmplantoloji kursunun
2. aşaması tamamlandı
Yenilenmiş kurallarıyla hasta üzerinde uygulamalı
Temel İmplantoloji kursunun ikinci aşaması tamamlandı. İlk olarak 6- 7-8 Şubat tarihinde gerçekleştirilen, “Yenilenmiş kurallarıyla hasta üzerinde uygulamalı Temel İmplantoloji Kursu”nun 27-28 Mart
tarihinde ki ikinci aşaması İzmir Dişhekimleri Odası
konferans ve eğitim salonunda tamamlandı. Kursun ilk gününde Prof. Dr. Tayfun Günbay katılımcılarla bir araya geldi. Sabah oturumunda “İmplant
Cerrahisi Öncesi Hazırlık” başlığı adı altında; sterilizasyon, dezenfeksiyon, hekimin ve hastanın hazırlanması, premedikasyon, implant öncesi cerrahi,
implant bölgesinin yapılandırılması ve soket koruma yöntemleri konuları anlatıldı. İkinci oturumda
ise katılımcıların cerrahi sistemi tanıma ve hastaya
geçmeden önce implantasyonu kavrama amaçlı
kaburga kemiği üzerinde implant yerleştirme ve dikiş teknikleri uygulaması yapıldı.
Kursun ikinci günü Uzm. Dr. Levent Kardeşler
meslektaşlarımızla bir araya geldi. İkinci gün sabah
ve öğlen oturumlarında her bir katılımcı uzman
kurs eğitmenlerimizin gözetimin de hasta üzerinde canlı implant uygulaması gerçekleştirdi.
55
kurslar
dişhekimi
‘’Kerr ile Estetik Bir Gün’’
konulu kurs gerçekleştirildi
İzmir Dişhekimleri Odası kurs etkinlikleri devam ediyor. Geçtiğimiz ay “Kerr ile Estetik Bir Gün” konulu
kurs odamız konferans salonunda yapıldı. Estetik
Dişhekimliğinde 4 basamak olarak planlanan kurs
firmanın katkılarıyla ücretsiz olarak gerçekleştirildi. Yoğun katılımın olduğu kursun ilk basamağında
Prof. Dr. Murat Türkün “Beyazlatma” konu başlığı
altında bilgiler verdi. İkinci basamakta ise Prof. Dr.
Şebnem Türkün, “Kompozit rezinlerle anterior
estetik” konusunu anlattı. Kursun 3. basamağında
ise Prof. Dr. Banu Önal, “Posterior bölgede estetik yaklaşımlar” ile ilgili bilgiler verdi. Kursun 4.
ve son basamağında Prof. Dr. Övül Kümbüloğlu,
“Protetik uygulamalar” konusunu anlatarak kursu
tamamladı. Kurs sonunda tüm eğitmenler katılımcıların sorularını yanıtladı. Soru cevap bölümünün
ardından kursa katılan meslektaşlarımıza sertifika
56
dağıtıldı.
dişhekimi
haber
KATILIMCI GÖRÜŞLERİ
Selda Olcay: İzmir Dişhekimleri Odası’nda düzenlenen
bu kursu duyunca ilgimi çekti. Ücretsiz olması da enteresan geldi. Bu kadar kapsamlı
olacağını da hiç tahmin etmiyordum. Umduğumdan
daha pozitif bir sonuç elde
ettim oldukça memnun kaldım. Firmanın ürünlerini tanımak ve bilgilerimizi tazelemek açısından iyi oldu. Hocaların anlatımı, ortam,
canlı uygulama izleme fırsatı bulmak hepsi beni
çok memnun etti. Firmaya ve İzmir Dişhekimleri
Odası’na ücretsiz böyle bir imkan sundukları için
teşekkür ediyorum.
Özlem Güdürü: Kurs gerçekten çok güzel ve yararlıydı.
Üç kurda önemli bilgiler
edindik. Aklımızdan çıkan
bilgiler oluyor bunları tazeleme şansı da buldum.
Kurs eğitmenleri hocaların
anlatımı ayrıntılı ve açıklayıcı ve okuldan hocalarım olduğu için daha da iyi oldu,
beni memnun etti. Firma
tarafından karşılanması ve
ücretsiz olması oldukça iyi firmaların bu tür kurslara daha çok yer vermesini diliyorum.
Figen Civek Özyurt: Eski bilgileri yenilemek ve yeni gelişmeleri öğrenmek açısından
faydalı oldu. Kurs eğitmenlerinin konuyla ilgili püf noktalarını aktarmasından da
çok memnun kaldım. Kursun ücretsiz olması ilk olarak
beni cezp etti. Ancak ücretsiz olmasına rağmen gayet
kapsamlı ve ayrıntılı bir kurs olması güzeldi. Kerr
firması ile İzmir Dişhekimleri Odası’nın bu birlikte
gerçekleştirdiği kurstan oldukça memnun ayrıldığımı söyleyebilirim.
Cem Peşkersoy: Çok güzel ve faydalı bir etkinlik.
Önemli bir konuda ücretsiz yeni bilgiler öğrenmek
gayet keyifli. Kurs gerçekten
çok güzel ve yararlıydı. Değerli dört eğitmenimiz yeni
konseptler, yeni yaklaşımlar
ve ürünler hakkında detaylı bilgiler verdiler. Hocaların
anlatımı ayrıntılı ve açıklayıcı
bu beni memnun etti. Özellikle Kerr firmasına teşekkür
ederiz, yeni materyallerle ilgili bilgiler aldık.
Cenker Aktaş: Bilgileri tazelemek ve firmaların geliştirdiği
yeni ürünleri tanımak açısından faydalı bir etkinlik. Hocaların da cumartesi günü
vakitlerini bize ayırmaları gayet güzel. Öğrenciliğimizden
hatırladıklarımızın artık daha
farklı tekniklerle geliştiğini
görme şansı bulduk. Umduğumdan daha pozitif bir sonuç elde ettim oldukça memnun kaldım. Hocaların anlatımı, ortam, kursun ücretsiz olması hepsi
beni çok memnun etti. Bu kurstan özetle şunu
öğrendim teknolojinin hızla geliştiğini ve bilgileri
tazelememiz gerektiği. Emeği geçen herkese teşekkürler.
Ayşe Betül Çağlar: Ege
Üniversitesi
Dişhekimliği
Fakültesi’nde uzmanlık öğrencisiyim yaklaşık bir yılda
pratisyen hekimlik yaptım.
Ankara’da okuduğum zamanlar çok eski değil ancak
teknoloji hızla ilerliyor. Firmalar yeni ürünler sunuyor.
Bu ürünlerin de bilgilerini bire bir öğrenmek keyifli. Kurs eğitmenlerinin konuyla ilgili püf noktalarını aktarma konusunda ki gayretinden de çok
memnun kaldım. Dişhekimliğinde estetik açıdan
merak ettiğim çok konu vardı, o konuları burada daha iyi pekiştirdim. Kendi açımdan verimli
bir kurs olduğunu düşünüyorum. Murat hocanın
sunumu çok iyiydi, posterior kompozit restorasyonlardaki son gelişmeler merak ettiğim bir başka
konuydu. Öğrenmediğim bir çok şeyi öğrendim.
57
hobi
dişhekimi
Birçok kişi için imkansız, biz dişhekimleri için
oldukça basit olduğunu düşündüğüm bir sanat alanı
Yumurta oymacılığı
Emel GÖKMEN
[email protected]
58
Yumurta oymacılığı estetik bakışımız,
el yeteneğimiz ve hassas manevraların
işimizin bir parçası olması ve bununla
birlikte kullanılan malzemelere olan
aşinalığımız ve ulaşılabilirliğimiz açısından hepimizin deneyebileceği bir tarz.
Ben bu araştırmayı yaptıktan sonra şekillendirdiğim ilk yumurtayı sizinle paylaşmak isterim bir de siz değerlendirin
bence biraz uğraşılırsa yapılmayacak
bişey değil gibi :)
Böyle bir çalışma için tavuk yumurtası, kaz, sülün ve papağan yumurtaları
kullanılabiliyor. Devekuşu yumurtası ise
neredeyse porselen kadar sert olup şekillendirilmeye daha uygun. Çalışmaya
başlamadan önce yumurtanın kabuğuna zara verilmeden içinin boşaltılması lazım. İlk bir iki yumurtayı gözden
çıkartın sonrasında daha pratik yapılabilir bir iş olduğunu fark edeceksiniz.
Yumurta üzerindeki mevcut bakteriler
için öncesinde yumurtamızı güzelce
yıkamalıyız.Sonrasında yumurtanın iki
ucuna çivi gibi sivri bir gereç ile iki delik
açıyoruz.Bu deliklerden birine kürdan
sokup yumurtanın sarı ve beyazını birbirine karıştırarak iç direncini azaltıyoruz.Daha sonrasında ise bir pipeti deliklerden birine yerleştirerek üfleyerek
diğer delikten içinin boşalmasını sağlıyoruz.Bu boşaltma işleminde çevreye
sıçramalar olabileceği için ortamı ona
uygun seçmekte fayda var.Daha sonra
içi boşaltılmış yumurta dezenfekte edilmeli ve güneş ışığı altında ya da hafif
ısıtılmış fırında kuruması sağlanmalıdır.
Artık sanatımızı konusturmanın vakti
geldi. İster planladığınız figürü öncesinde yumurtanız üzerine çizebilir ya
da doğaçlama olarak deseninizi oluş-
dişhekimi
turabilirsiniz.Önemli olan desteksiz kabuk bırakılmamasıdır.Aksi takdirde bunca emeğiniz boşuna
gidebilir.Yumurta kabuğu tozları kanserojen etkiye
sahip olduğundan ötürü çalışma ortamına iyi bir
aspirasyon sistemi kurulmalıdır.Ortaya çıkan eserler
dekoratif amaçlı kullanılabildiği gibi Bundan sonrası sabrınıza , yaratıcılığınıza ve tabiki el hassasiyetinize bağlı..
İğne ile kuyu kazmak tabirine uygun bu sanat
alanında dünyaca ün yapmış ve çalışmalarıyla bizi
hayrete düşüren birkaç sanatçının eserlerini sizinle
paylaşmak istiyorum.Birçok ödül alan Amerikalı sanatçı Brian Baity ortaya çıkardığı eserler ile kendine
hayran bırakıyor.
Yumurta kabuğuna 2000-3000 kadar delik açarak ortaya çıkardığı eserler ile Franc Grom bu tarzın ustalarının başında geliyor.
Fransız sanatçı Christel Assante ise yumurtayı oya-
Bu da yaklaşık 6 yıldır dişhekimliği yapan sahsımın ilk denemesi. Bu eserlerden sonra oldukça
sönük kaldı ama paylaşmadan edemedim.
hobi
rak şekillendirdikten sonra renklendirerek ve figürler ekleyerek karekter kazandırıyor.Yumurtalarında
figür olarak Çin’in sembolik yapılarını ve hayvan
figürlerini işleyen Wen Fuliang yıllardır bu sanat dalıyla uğraşıyor.
59
oral-moral
dişhekimi
Muayenehanede bir pazartesi
Serdar SIRALAR
[email protected]
60
Diş hekimi Sabri bey yoğun bir pazartesi gününün akşamında randevulu
hastaları bitirmenin huzuruyla kendi
odasına gidip masasına oturdu. Küçük
sehpayı yakına çekip yorgun ayaklarını
uzattı. İşe başlayalı birkaç hafta olan
yeni yardımcısı son hastanın işi bitmek
üzereyken yorgunluk kahvesini pişirip
masaya bıraktığı için odayı hoş bir kahve kokusu sarmıştı. Aysel biraz geç anlayan bir kız olmasına rağmen köpüklü
kahveyi çok güzel yapıyordu doğrusu.
İşe başladığı ilk günlerde, telefonda
hastalarla konuşurken “Evet, evet. Ağrı
varsa antibiyotik kullanın, geçince gelin” ya da “Köprü fiyatı şu kadar” gibi
üzerine vazife olmayan abuk yorumlar
ya da bilgiler vermesi Sabri beyi çok
kızdırmıştı. Sabri beyin tüm uyarılarına
rağmen dün de bir hastaya telefonda
“Tuzlu suyla çalkalayın bir şeyiniz kalmaz” deyince bu artık bardağı taşıran
son damla oldu. Sabri bey sinirle ve
yüksek sesle “Bana bak kızım, bundan
böyle hastalar telefonda her ne sorarsa sorsun, DOKTOR BEYİN GÖRMESİ
LAZIM diyeceksin anladın mı?” diye
uyardı. Araları iki gündür limoni olsa da
Aysel güzel bir yorgunluk kahvesi yaparak ortamı yumuşatmak için ilk adımı
atmıştı belli ki.
Sabri bey tam şöyle keyifle kahvesinden bir yudum aldı ki, Aysel odanın kapısında beliriverdi. “Hocam, hastamız
Mualla hanım geldi. Mutlaka sizinle
görüşmek istiyor”. Randevulu hastaların bittiği şu muhteşem anda, kahvenin ilk yudumu henüz boğazından bile
geçmemişken olacak iş miydi şimdi bu?
Her zamanki gibi, içerde hasta beklerken keyifle kahve içemeyeceğini bildiğinden, oflaya puflaya “Buyursun gelsin. İçeri alın” dedi. Mualla hanım orta
yaşlı, süslü püslü bir hanımdı. Yüksek
topuklu beyaz ayakkabıları, beyaz tek
parça elbisesi ve özellikle de çok geniş
kenarlı beyaz şapkasıyla İngiliz soylularına özenmiş olduğu besbelli bir yürüyüşle odaya girip Sabri beyle tokalaştı.
Masanın önündeki koltuklardan birine,
koltuk kollarını tutarak yavaş yavaş ve
sanki korka korka oturdu.
“Buyurun” dedi Sabri bey “Sizi dinliyorum”. Mualla hanım kocaman şapkasını çıkartıp karşı koltuğa koyarken
yanıtladı. “Valla asistanınız çağırdı geldim. Nerede soyunayım?” . Sabri bey
bir anda şaşkınlıktan öyle bir irkildi ki,
elindeki fincandan bir miktar kahve önlüğüne döküldü. “Ne soyunması hanım
efendi? Ben diş hekimiyim”. Kadın “Benim de garibime gitmişti ama bir şey
dişhekimi
demedim” dedi. “Dün akşam asistanınızı aradım.
Alt gömük yirmi yaş dişimin çekilmesi için randevum vardı, ancak üç gün önce hemoroid ameliyatı
oldum. Bir sakıncası olur mu diye sordum. Yardımcınız bana DOKTOR BEYİN GÖRMESİ LAZIM dedi”.
Sabri bey gülsün mü, kızsın mı karar veremedi.
“Bir yanlış anlaşılma olmuş. Bir şey görmem gerekmiyor. Aslında çekim de yapılabilir ama şimdi zaten
ağrınız varsa erteleyelim”. Kadın şöyle bir düşündü
ve “Peki şu ön dişimdeki çürüğü doldurabilir miyiz,
hazır gelmişken?” diye sordu. Sabri bey bir yudumcuk içebildiği kahvesini masaya bırakıp kalktı.
Mualla hanım ısrarla cep telefonu elindeyken fotöye oturmak istiyordu. Ondan ayrılamayacağını,
zaten çok stresli olduğunu, telefonu elinde olmazsa hepten kendini kaybedeceğini düşünüyordu.
Sabri bey yorgunluktan hiç de mücadele edecek
durumda hissetmediğinden buna göz yumdu. Ön
dişin dolgusu için anestezi yapıldı. Kadın arada bir
cep telefonunun ekranına bakıp, parmağıyla bazı
görüntüleri büyütüp küçültüyor sonra yine parmağıyla kaydırarak görüntü değiştiriyordu. “Açar
mısınız?” diye sordu diş hekimi Sabri bey. Kadın
arkasına yaslandı, ağzını açtı. İlk frezi takıp çürük
temizliğine başladıktan kısa bir süre sonra “Tık, tık,
tık” diye sesler duyunca airatörü durdurup aşağıya
bakan adam, hastasının parmaklarının hiç durmadan tuşlarda gezindiğini gördü.
“Ne yapıyorsunuz siz?”
“Facebook’da durum güncelliyorum doktor bey.
Bakın, sizi de etiketledim. Bakın ne yazdım. Diş hekimi Sabri Yorulmaz ile dolgu keyfi”.
Sabri bey içinden “Allah’ım bir an önce bitsin şu
dolgu da gideyim” diye geçirirken ‘Trilonkk’ diye
bir ses çınladı. “Bakın” dedi Mualla hanım, “Yorum
oral-moral
geldi. Kız Mualla, demek dişçiyle dolgu keyfi ha!
Adam güzel dolduruyor demek ki. Ha ha ha ha!”
Sabri bey “Ya sabır!” çekip dolgu işlemine devam
etti. Sonunda yardımcısına dönüp “Aysel, kızım,
Mualla hanıma bir ayna verin de şu ön dolgusuna
bir baksın” dedi.
“Ay gerek yok aynaya falan” dedi Mualla hanım.
Cep telefonunu havaya kaldırıp gülümsedi ve şak
diye çekti dişlerinin fotoğrafını. Belli ki her işini bu
telefonla görüyordu. Sonra resmi ekranda büyütüp üst ön dişine yapılan dolguyu incelemeye başladı. Telefonu bir sağa yatırıyor sonra tekrar sola
çeviriyor, ardından tekrar görüntüyü küçültüyor,
bakıp bakıp duruyordu. Birkaç dakika böyle geçtikten sonra Sabri bey dayanamayıp sordu “Beğendiniz mi?”
“Ayyyy pardoooon” dedi kadın, “Hemen beğeniyorum”. Pat diye koydu dişlerinin resmini facebook’a,
tak diye bastı altındaki beğen ibaresine.
Sabri bey asistanının yüzüne baktı. Aysel “Aaaa
ne güzel fikir. Bundan sonra yaptığımız dolguları
face’ye koyup sonra da beğenelim hocam” dedi.
Sabri bey gülümseyerek odasına gitti. Mualla ve
Aysel nasılsa onun bilmediği bu farklı lisanda anlaşırlardı. Orada daha fazla kalmanın bir anlamı
yoktu. Sokağa çıktı, kaldırımda yürümeye başladı.
Birden bir gülme krizine tutuldu. Etrafından gelip
geçenler garip garip bakıyorlardı diş hekimi Sabri
beye.
“Ya birkaç gün sonra ameliyat dikişlerini aldırmak
için gideceği doktorda da telefonunun yanında kalması için ısrar ederse bu Mualla hanım” diye düşünüyordu. “Ya fotoğraf çekip beğenirse”. Eve varır
varmaz arkadaşlık isteği yollamaya karar verdi.
61
diş ile düş arasında
dişhekimi
Düşününce ve hissedince...
Müge SANDIKÇIOĞLU
Sevgiyi:
Sakladığın kadar eksik, vermediğin kadar mutsuz, alamadığın kadar doyumsuz
olacaksın. O duygu ki, sen kullan ve mutlu yaşa diye sunulmuş bir armağan sana.
Düşünebilen tek canlı olmana sevinme.
Üzerinde düşünmeden içtenlikle sevmeyi
becerebildiğin zaman düşüncelerin de işe
yarar olacak. Hesapların ve ayarlarınla vardığın sevgiyi elinde tutamayacaksın. Yeni
hesaplara mecbur kalacaksın.
Sevgiyi: Kanıksama. Alışma. Her sabah
yeniden doğur. Güneş gibi belle onu. “O
zaten hep orada,” diyerek yalnız bırakma.
Her gün yeniden “Merhaba” de. Umutsuzluğuna peşkeş çekme.
Her yalnız kalışında, hep yanında olabilecek tek şey sevgindir. Birini “kim, ne, nasıl”
olduğu İÇİN değil, “ne olduğuna ve neden
öyle olduğuna” RAĞMEN sevmek, sevmeye
sebep aramadan, sevmemeye bahane bulmadan, sevilmek için beklentiye girmeden,
sevilen şeylere tehdit olarak görmeden, mutlaka iyiliğin bir tezahürü olacağına inanarak,
kötü gibi görünenin ardındaki vesilenin iyilik habercisi olabilme ihtimaline tutunarak,
SEVMEK... İyiliğe ve güzelliğe davet etmek
değil de nedir? Bu davete icabet etmeyen
bile sevilmeye lâyıktır.
HHH
İnsan kendi gibi olanı sever, çünkü ya
en çok kendini sevmek ister, ya da en çok
kendini sever.
“Aşk narsist bir duygudur,” denmesindeki alamet-i farika da budur. Size âşık
olunmasındaki, karşıdakinin sizi sevmesindeki “kendinizi” sevmenizdir. Çünkü kendinizi sevilmeye değer bulmak istersiniz
ve bulunduğunuzda da en çok, seviliyor
oluşunuza odaklanırsınız. “Onu ne kadar
seviyorum?”dan çok, “O beni ne kadar
seviyor?”a kafa yorarsınız. Hâlbuki seviyorsan, yaşa gitsin değil mi ama?
HHH
En çok yaptığımız ve hâlâ en az anladığımız/ en çok anlamaya çalıştığımız/ kâh
hiç kale almadığımız/ kâh en ciddiyetle
yaklaştığımız/bazen ürküten/ çoğu za-
62
man peşinde koşturtan/ en çok öğreten/
hiçbir şey bilmediğimizi fark ettiren/ en
çok kavga ettiğimiz/ ama hep de barıştığımız şey, yaşamak...
HHH
“Her şey olacağına varıyor” kaderciliği ile
“Bir şeyler yapmalıyım” iradesi arasındaki
sürece kararsızlık deniyor.
“N’apalım bu da böyle bir şey işte” kabullenmişliği ile “Olmaz öyle şey! Bir şeyler değişmeli artık” ataklığı arasındaki sürece cesaretsizlik deniyor.
“İyidir bu ya, daha ne olsun ki”
kanaatkârlığı ile “Hayır! Daha iyisi niye
olmasın?” arayışı arasındaki sürece sorgulama deniyor.
Kaderin bize sunduğu seçeneklerin farkına varıp/ yeni seçenekler üretip, cesareti
toplayarak, irademizin gücüyle cevaplara
ulaşma yolunda harcanan çabaya ise yaşama sevinci deniyor.
Sevinelim yaşamın bize sunduklarına...
Her gün yeniden:
“Yine hoş geldin!”
HHH
Bazı insanları severek yumuşatamıyorsak, ya yanlış seviyoruzdur, ya onlar sevilmekten anlamıyorlardır, ya da her nabız
farklı sevgi şerbetinden hoşlanıyordur.
Sizin alışkın olduğunuz ve bünyenizin
doğal üretimi bir sevgi, birine ilaç gibi,
bir başkasına zehir gibi gelebilir. Biri, bu
sevgiyi başından aşağı boca etmenizi isterken, bir başkası şemsiyesiyle önlem almaya çalışabilir. Birinin ne gözü ne ruhu
doyarken, bir başkasının hem gözü bozulabilir hem de ruhu daralabilir. Aynı sevgiden, biri yoksunluk sendromu yaşıyorken,
bir başkası doz aşımından mustariptir. Biri
bunu hayatında renk olarak görüyordur,
bir başkası müdahale olarak...
Sevgilere ayar vermek de var hayatta...
Sevmekten korkmak da... “Nasıl sevmeliyim?” diye düşünekalmak da... Cesur kalıp, sevmeye devam etmek de...
Ama şu hep var: Sevginin açamadığı
kapı olamaz. Sevgiyle tıklanan her kapı
açılır. Açılmıyorsa da, kendi bilir aaa...
mavi köşe
dişhekimi
Sekiz günlük hikâye
Ma­vi­sel YE­NER
[email protected]
www.maviselyener.com
Babam, bahçedeki güllerin uykudan uyanmalarını sevinçle bekliyordu. Benim sevincim ise, yıllardır boş duran yan evin uykudan uyanmasıydı.
Yeni komşuların taşınmasını odamın penceresinden izledim. “Gözledim,” desem
daha doğru! Üç kişilik bir aile. Çabuk bitti
eşyaların kamyondan boşaltılması. Ben yaşlarda bir de oğlan çocukları var. Ne güzel!
Arkadaş geldi bana, hemen inip konuşsam
mı? Acele etmemek daha iyi diye düşünüp
durdurdum kendimi.
1. Gün:
Babam bugün yine bekliyor güllerin uyanmasını. Yan evdeki oğlanı bahçede gördüm.
“Heeey… Hoş geldiniiiz…” diye seslendim.
Sırtı dönüktü, zahmet edip bakmadı bile.
Demek beni önemsememişti. Yanıtsız kalmak ne fenaydı, öfke yürüdü damarlarıma.
Biraz bekleyip bir kez daha “Günaydııın”
diye seslendim. Oğlandan yine yanıt yok!
İncindim! “Pek lâzımdı sanki tanışmak,”
diye kendime kızdım… “Peeh, seninle arkadaş olmak çok da umurumdaydı” diye
mırıldandım.
2. Gün:
Babam pes etmiyor, güllerin başında yine.
Ben de pes etmiyorum, ille konuşacağım şu
çocukla. “Heeey, baksanaaa… Oyun oynayalım mııı?” diye ciyakladım. Oğlan bir kedinin peşi sıra koşturuyor, oralı bile değil!
Boğazıma kocaman bir yumruk oturdu sanki, kulaklarım uğulduyor. Neden böyle davranıyor ki? Çocuğun dikkatini çekebilmek
için mahsustan uçurtma uçuruyormuş gibi
yapıp, yüzümü gökyüzüne çevirdim, kollarımı açtım. “Heyooo, uç güzel uçurtmaaa…”
diye bağıra çağıra koşturdum bahçede.
Oğlanda tık yok, kafasını bile kaldırıp bakmadı.
“Tomurcuklanmadınız bir türlü, şu sardunyalardan azıcık örnek alsanız” diye
güllere söylendi babam. O zaten kuşlarla,
rüzgârla falan da konuşur…
3.Gün:
Babam yine güllerin başucunda. Komşu
çocuk benimle arkadaşlık etmek istemiyor
galiba. Çok kırıldım, kızdım ona.
Anneme anlattım olup biteni. “Boş yere
üzmüşsün kendini, sana yanıt veremez.
Çünkü o çocuğun kulakları duymuyormuş,
bu nedenle konuşamıyormuş,” dedi. Oğla-
nın niçin yanıt vermediğini anlayınca sustum kaldım...
4.Gün:
Babam güllerle al takke, ver külâh; benimle
ilgilenmiyor bile. “Bu yıl ağaçlar da geç çiçeklendi zaten” diye söyleniyor. Oğlanın yüzü bizim eve dönük, sek sek oynuyor. İşte bu çok
iyi! Hemen gülümsüyorum. Beni ilk kez gördü, şaşırmış gibi. O da bana gülümsüyor,
Şaşkın bir gülüş olsa da çok seviniyorum. Sonunda yüreğimin sesini duyurdum işte ona!
5. Gün:
Babam güllerle konuşuyor, aralarında özel
bir dil var. Oğlan yine bahçede. Artık tanış
olduk. Gülümsedim, gülümsedi. Bahçe duvarından elimi uzattım, o da uzattı; el sıkıştık. Sessizlik…
6. Gün:
Babam çok sevinçli, çünkü güller ilk tomurcuklarını verdi. Adını bilmediğim bir
çiçeğin fidanını elime tutuşturdu, “bunu
yeni komşumuza götürüver, bahçesine diksin” dedi. Bu, benim için de iyi bir bahane
olacaktı.
Bahçelerine girdiğimi nereden gördüyse,
fırlayıp yanıma geldi oğlan. Fidanı uzattım.
Avucundaki fındıkları aceleyle cebine attı.
Bir eliyle fidanı aldı, diğeriyle elimi tuttu;
bahçedeki hazır çukurlardan birinin yanına
götürdü. Birlikte diktik fidanı. Sessizlik… Hiç
konuşmamak tuhaf geldi bana, işimizi bitirince el sallayıp ayrıldım. O sırada babası
kapıda göründü, teşekkür etti bana.
7.Gün:
Babam tomurcukla konuşmaya devam
ediyordu. Oğlan bahçede öylece durmuş
bakıyordu. Gözgöze gelince eliyle “gel”
işareti yaptı. Hemen geçtim yan bahçeye,
bana fidanı gösterdi. Sörpmüştü. Birlikte
kovaya su doldurup dibine su verdik, sanki
fidanda bir kıpırtı oldu. Umut var galiba!
Sessizlik…
8. Gün:
Hayret! Babam güllerin yanında yok. Kim
bilir nerede. Arkadaşım bahçede mi diye
baktım, evet orada fidanın yanıbaşında.
Bana eliyle “her şey yolunda” anlamında bir
işaret yaptı. Gülümsedi. Bu sabah, güllerin
tomurcukları da şarkı söylüyor. Sessizliğin
bile sesini duymayı öğreniyorum galiba.
Artık hepimiz aynı dili konuşuyoruz, ne
güzel!
63
kültür - sanat rehberi
dişhekimi
Konser
29. Uluslararası İzmir Festivali.................................................................................18 Haziran-02 Temmuz
Orquesta Buena Vista Social Club “Adiós Tour”..............................27 Haziran 2015 | Bodrum Antik Tiyatro
Cem Adrian..................................................................................................... 02 Temmuz 2015 | Bostanlı
Suat Taşer Tiyatrosu, İzmir Boğaziçi Caz Korosu.......3 Temmuz 2015 | Bostanlı Suat Taşer Tiyatrosu, İzmir
Sıla........................................................................... 19 Temmuz 2015 | Didim D-Marin Amfitiyatro, Aydın
Ezginin Günlüğü.........................................................27 Temmuz 2015 | Datça Açıkhava Tiyatrosu, Muğla
Zaz............................................................................................................ 29 Temmuz 2015 | İzmir Arena
Tiyarto
Öykülerden Oyunlar......................................................22 Haziran 2015 22:00 | Aliağa Açıkhava Tiyatrosu
Yatak Odası Diyalogları.................................................24 Haziran 2015 22:00 | Aliağa Açıkhava Tiyatrosu
Benimle Delirir misin?............................................ 02 Temmuz 2015 21:30 | Bornova Açıkhava Tiyatrosu
Cenevre Büyük Tiyatrosu Balesi.....................02 Temmuz 2015 21:30 | zmir Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu
Karman Çorman......................................................... 06 Temmuz 2015 22:00 | Aliağa Açıkhava Tiyatrosu
Abim Geldi................................................................. 10 Temmuz 2015 22:00 | Aliağa Açıkhava Tiyatrosu
Marko Paşa................................................................ 12 Temmuz 2015 22:00 | Aliağa Açıkhava Tiyatrosu
Komik-i Meşhur Dümbüllü.......................................... 15 Temmuz 2015 22:00 | Aliağa Açıkhava Tiyatrosu
64
kültür - sanat rehberi
dişhekimi
Kitap
D&R Çok Satanlar (İlk 10)
Konstantiniyye Oteli
Zülfü Livaneli
Vazgeçtim
Kahraman Tazeoğlu
Esrarengiz Bahçe
Johanna Basford
Türklerin Tarihi
İlber Ortaylı
Trendeki Kız
Paula Hawkins
Başarıya Götüren Aile
Doğan Cüceloğlu
Türklerin Tarihi, göçebe bir kavimken
Ortadoğu’nun güçlü uygarlıklarından
birini tesis eden Türklerin günümüzde
de çok konuşulan menşei tartışmalarıyla başlıyor. Akabinde Orta Asya’dan
Anadolu’ya göç edip bölgeyi Türkleştirmeleri ve orada inşa ettikleri kültürün
esasları… Büyük bir mirasa, güçlü bir
yapılanmaya ve tarihî bir zenginliğe sahip
bir milletin, Türklerin adının nereden
geldiği ve bu coğrafyaya ne zamandan
beri “Türkiye” dendiği tartışmalarının
tüm detayları… Kazanılan önemli savaşlar ve geri çekilmelerle, dahası ızdırablı
toprak kayıplarıyla bugünkü halini alan
Anadolu’nun hikâyesi…
Türkiye’nin Malazgirt Savaşı’yla
Bosna’nın fethi arasındaki 400 yıl
boyunca Avrupa açısından önemli bir
ülke ve baş edilmesi gereken bir sorun
olmasının gerekçeleri… Dahası Oğuzlardan Kıpçaklara, Peçeneklerden Selçuklulara ve büyük bir imparatorluk olan
Osmanlılara kadar uzanan ve sadece
Türklerin değil; Rusların, Memlukluların,
Karakoyunluların, Gaznelilerin, Safevilerin, Çinlilerin, Hintlerin ve Arapların
tarihi… Yani aynı coğrafyayı yüzyıllar
boyunca paylaşan uygarlıklara hep etki
etmiş ve Doğu ve Batı kültürlerini birbirine taşımakta önemli bir rol oynamış
Türklerin dünya tarihindeki yeri mercek
altına alınıyor.
Uyumsuz
Defne Kaman’ın
Maceraları - Toprak
Buket Uzuner
Gitme zamanı
Aret Vartanyan
Çorum’da Hitit dönemine ait büyük bir
tarihi eser hırsızlığını araştıran gazeteci
Defne Kaman ortadan kaybolur. Gazeteci
kadının en son görüldüğü antik Hitit kalıntısı Yazılıkaya’da ortaya çıkan geyiğin
nöbet tutması, bir efsane gibi Çorum’da
kulaktan kulağa yayılmaya başlar.
Olayın büyümesi üzerine, Defne Kaman’ı
canlı bulmak için şehrin valisi, emniyet
müdürü ve Türkiye’nin ilk eko-hacktivisti
olduğunu iddia eden Karaca canla başla
çalışmaya başlar. Bu sırada sosyal medyada #DEFNEKAMANNEREDE etiketiyle
birleşen gençler eylem yapmak için
Çorum’a yola çıkarlar.
TOPRAK, okuru bir yandan kayıp bir gazetecinin izinde Anadolu’da, sürükleyici
bir maceraya davet ederken, kadim Kamanlık (Şaman) geleneğimizin TOPRAK
ETİĞİ VE HAKKINA saygı gösterdiğini
hatırlamamız için psiko-mitolojik bellek
arayışını da sürdürüyor.
Türk mitolojisinde temsil edildiği ‘alt
dünya’ söylenceleri ve gezegenimizin
ana rahmi; tohumdan-insana bütün canların yuvası olan TOPRAK, bu romanda
okura ekolojik bir alt metin okuması da
sunuyor.
“Buket Uzuner, Türk Şamanizmi’ni
evrensel değerlerle bugüne aktarmakta
büyük başarı kazanıyor.[Tabiat Dörtlemesi] Buket Uzuner yaratıcılığının en güzel
simgelerinden…”
Alayına New York
Emine Can
Masal Terapi
Judith Malika Liberman
Bu kitap hayat yolculuğunda
tılsımlı pusulan olacak…
Sevgili yolcu Bu kitap senin için bir
pusula olsun diye hayal edildi. Onu
çantanda taşı.Kendini bir yol ayrımında
bulduğunda, kararsızlık yaşadığında,
ruhun yolunu kaybettiğinde kitabı çantandan çıkar. Rasgele bir sayfasını aç.
Ve okumaya başla…Karşına çıkan masal
sana yolunu bulmanda yardım edecek.
Seni masallarla bir oyun oynamaya
davet ediyorum. İçindeki yıldız gözlü
oyunbaz çocukla yeniden bağ kurmanın
vakti geldi.Bu bir iyileşme oyunudur.
Bırak masallar sana rehberlik etsin, seni
iyileştirsin ve dönüştürsün…
65
bulmaca
> Sinan ŞAHAN
1 2 3 4 5
SOLDAN SAĞA
1) (1914-2008) yılları arasın- 1
da yaşamış Türk Edabiyatı- 2
nın büyük şairi 2) (Kısaltma) 3
Otomobil - İsviçrede bir akar4
su - Gümüş - Anne - Adole 3)
Yön - Cilt altı yağ dokusu ilti- 5
habı 4) Telli balıkçıl - Buyuran, 6
emreden - Tropik bölgelerde 7
görülen kırmızı toprak - Mı- 8
sır Tanrısı 5) Bilerek yapma,
9
maksatlı - Hristiyanların duadan sonra söylediği kelime - 10
Azarlama 6) Erişme işi - Kedi, 11
köpek yavrusu - Bir tür bıçak 12
7) Tavlada üç - Boyun eğme, 13
emre uyma - Çeşitli maddele14
rin havayla iletişimini kesmek
için sarıldığı şeffaf paketleme 15
malzemesi 8) İlgeç - Kromun 16
simgesi - Dişhekimliğinde pro- 17
tez yapımında kullanılan po- 18
limen - Düzgün kesilmiş ince
19
karton parçası 9) Yenilgiyi kabul etme - Kanuni, legal - İşa- 20
ret - Farrow soyadlı Amerikalı
aktris - Rutubet 10) Yankı - Bir
hayvan - Öküz yemliği - Sütün yüzeyinden toplanan yağlı katman 11) Örtülmüş olan - Bir çoğul
eki - Simgesi La olan bir element - Genişlik 12) Bir
erkek ismi - Kamer - Millet - Küçük mağara 13)
Hırsızlık hastalığı - Geçmiş bir tarihi anlatmakta
kullanılan söz - Tavlada bir 14) Baş çoban - Matematik - Bir çalgı 15) Zannetmek - Dalkavuk - Geri
çevirme 16) İskambilde birli - Sütü sağılan bir
hayvan - İspanyol para birimi - Karı, kocadan her
biri - En kısa zaman 17) “(Kısaltma) Teniz, eskrim
- Dağcılık klubünün- (Kısaltma) Gram - Sinir uyarılarının uyarılmasında görev alan, adrenerjik alıcıları
uyardıklarında sempatik sistemin uyarılmasına
bağlı etkilere benzer etkilerin oluşmasını sağlayan
ve biyolojik etkinliği olan madde” 18) İspanyada
ayrılıkçı örgüt - Bir kümes hayvanı - Kuzu sesi - Damıtma işleminde kullanılan araç 19) Bir yatırım aracı - Bıçak bilemeye yarayan araç - Bir ay adı - Utanma 20) Yoğun, derişik - Dilemma - Kalayın simgesi
YUKARIDAN AŞAĞIYA
1) Işığı algılayabilen duyu hücresi, almaç - Mikoloji
2) İleri atılma - Duvarda tuğla sırası - Dansöz - İlave 3) Zorla yapılan - Alkin sınıfından yanıcı bir gaz
- Malların korumak ya da saklamak için konuldu-
66
dişhekimi
6
7 8
9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20
ğu yer 4) Yer fıstığı - Yük taşımaya yarayan kaba
sepet - Bir nota - Bin kilogram 5) Söz - Koruma
altındaki tarihi veya doğa alanı - (Mecaz) yöntem,
çare - Mahkumların ayağına takılan kalın zincir 6)
Kabaca evet - Yırtıcı bir kuş - Kurdeşen - Eski dilde
su 7) Kandaki üre miktarının artması - İskanlı arazi
- Rey - Damarlarda dolaşan hayati sıvı 8) Hızlı - Bir
besin maddesi - Bie negeli sıçrayarak veye fırlayarak
aşmak - Hindistanda sınıf 9) Ortadoğuda bir ülke
- Kırmızı - Kuru soğuk - Çarşı 10) Alt karşıtı - Bir tür
güzel koku - Dekor - Bir şey yapmayaı önceden isteyip düşünme - Bir cetvel türü 11) Yalıtkan - Politika
12) Ürdün’ün başkenti - Kirpiklere sürülen yağlı
sürme - Eleme arası - Nikelin simgesi 13) Atmaktan emir - Rüzgar - Bir erkek ismi - Atomla ilgili 14)
Tanrının sevgisinden ve ilkesinden yoksun olma 1452 de Fatih Sultan Mehmet tarafından Çanakkalede yaptırılan kale 15) Yağmurluk - Bir bağlaç
- Yazıklar olsun anlamında - Bir nota - Kan rengi
16) Köktenci - Salkım ağacı - Bir kadın ismi 17)
Tedavi etmek - Radan elementinin simgesi - Belli iki
yer arasında gidip gelme, ulaşım 18) Dingil - İçinde
bunulan zaman, dönem - İnandırma - Amerikan
Profesyonel Basketbol ligi kısaltması 19) Vücudu
çevreleyen enerji alanı - Almanyada bir şehir - Hal,
tavır - Katılım 20) Asmak işi - Tabaka - Piston
duyuru
dişhekimi
Başsağlığı
Geçmiş Olsun
Meslektaşlarımızdan;
Meslektaşlarımızdan;
> Mehmet Ali Doğanoğlu,
> Prof. Dr. Alp Tavas’ın babası,
> Dr. Elif Özbozdağ’ın anneannesi,
ve Behzat Özbozdağ’ın kayınvalidesi,
> Uğur Candan’ın annesi
ve Dr. Ümit Candan’ın kayınvalidesi,
> Dr. Rahime Tüzünsoy Aktaş’ın babası
ve Cenker Aktaş’ın kayınpederi,
> Dr. Gökhan Ermiş’in annesi,
> Dr. Oya Yılmaz’ın babası,
> Önder Taşan’ın babası ,
> Mehmet Baysal’ın annesi,
> Benan Karadibak’ın annesi,
> Cem Polat’ın babası,
> Alp Altan Uğur’un babası,
> Murat Kaya’nın babası,
vefat etmiştir. Merhumlara Allah’tan rahmet, yakınlarına
başsağlığı dileriz...
> Aslı Günay Karakoç’a,
> İlkay Yedekkesici’ye,
> İlkay Yedekkesici’nin babasına,
> Kadri Altınay’a,
> Oya Fikret Bahar Ayaz’a,
rahatsızlıklarından dolayı geçmiş olsun diliyoruz
Mutlu Günlerimiz
Meslektaşlarımızdan;
> Didem Genç Atmaca, Göksun Atmaca
ile dünya evine girdi.
> Pelin Öğütcen, İlyas Kurtlumuş
ile dünya evine girdi.
Tebrik ediyoruz.
62. sayıdaki bulmacanın çözümü
1 2
1
2
3
4
5
3
4
5
6
7 8
9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20
62. say› bulmacam›z›
çözerek hediye kazanan
meslektaşlarımız;
> Hülya DOYURUM
> İskender Fazıl KAÇAN
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
Duyuru sayfamızda yer alan haberler odamıza ulaşan bilgilerle sınırlı kalmaktadır. Sayfamızda yer almasını
istediğiniz kendiniz ve diğer meslektaşlarımız hakkındaki haberleri lütfen bize iletiniz.
67
karikatür
68
> Dişhekimi Mete Ağaoğlu
dişhekimi

Benzer belgeler

Dişhekimi 59. Sayı - İzmir Dişhekimleri Odası

Dişhekimi 59. Sayı - İzmir Dişhekimleri Odası Lider Diş..................Arka Kapak içi Haber Sorumlusu Erdal BİLİCİ

Detaylı

Ankara Dişhekimleri Odası ve Ortak Basın Açıklamaları

Ankara Dişhekimleri Odası ve Ortak Basın Açıklamaları sunulan öneriler dikkate alınmamış, kimi çıkar çevrelerinin görüşlerine uygun düzenlemeler yapılmış olması sebebiyle uygulamacılar dahil olmak üzere hemen her kesimin eleştirdiği Yönetmeliğin iptal...

Detaylı