1. temel müzik eğitimi

Transkript

1. temel müzik eğitimi
1. TEMEL MÜZİK EĞİTİMİ
Müzik Nedir?
*Müzik hakkında çok fazla tanım vardır. Hepsi de kabul edilebilir tanımlardır, ancak hepsini
içine alacak genel bir tanım yapmak oldukça zordur. Ancak yine de tanımlamaya çalışırsa
şöyle diyebiliriz: Müzik, insanların hislerini, düşüncelerini, doğadan aldıklarını ve bazen de
salt doğayı anlatan, ifade eden, düzenlenmiş seslerdir. En ilkel çağlardan beri var olduğu
bilinmektedir.
Eski Yunan Felsefesinde müziğin etkisi yoğun olarak görülür. Nitekim; Musiki-musikamuzika-müzik kelimeleri Yunanca kökenlidir. Yunan alfabesinde m-o-u-s-a harfleriyle yazılan
ve musa diye okunan peri anlamındaki kelimenin sonuna gelen –ike veya –ika takısı, o
kelimeye konuşulan dil anlamını kazandırır; Elenika (Yunanca), Turkika (Türkçe), İtalika
(İtalyanca) örneklerinde olduğu gibi. Musa’ya eklenen –ike takısı, peri sözcüğüne de perilerin
konuştuğu dil anlamını verir.( ta musiké ) Mûsikiye daha sonraları toplumumuzda İslâmi
terimle meleklerin dili denilmiştir.(Elest bezmi’nin avazesi) Bu durum, müziğe eski çağlardan
itibaren batıda da doğuda da tanrısal özellikler atfedildiğini gösterir.
Müzik; hem bir sanat hem de bir bilimdir. Duygusal olarak algılanışının yanı sıra akıl ile de
kavranabilir. Bu özelliği ile bireyin ve toplumun duyuş ve biliş açısından durumunu
belirlediği gibi, gelişim ve değişimini de sağlayan organik bir yapıdır. Sesin en güzel şekli
müzik ile dile gelir. Resim, renklerin birleşmesinden; şiir, kelimelerin kaynaşmasından nasıl
oluşuyorsa; müzik de seslerin, duygu, düşünce ve heyecanımızı anlatmak üzere belli bir
estetik anlayışına göre seçilip işlenmesinden oluşmaktadır.
Ses
Herhangi bir cisimden çıkan ses dalgalarının hava aracılığıyla kulağımıza ulaşmasına ses
denir. İnsan kulağı 20 ve 20.000 Mhz arasındaki sesleri duyabilmektedir. Sesin özellikleri
şöyle sıralanabilir:
1.Sesin Yüksekliği: Seslerin tizliğini(inceliğini) ve pesliğini (kalınlığını) ifade eder.
1
2.Sesin Tınısı: Sesin ayırt edilebilme özelliği olan rengi-kişiliğidir. örnek, insan sesi,keman
sesi, piyano sesi
3.Sesin şiddeti(Gürlük): Sesin kuvvetliliğini ve hafifliğini ifade eder.
4.Sesin sürekliliği: Sesin zaman içindeki yayılımını ifade eder. Uzunluk ve kısalığını belirtir.
5.Sesin Vurgusu: İfade ve yorum itibariyle seslerin vurgulanmasıdır.
Ritim
Seslerin belirli bir süre içerisinde ahenkli ve düzenli sıralanmasını sağlayan unsurdur.
Solfej
“okuma” anlamına gelir. Notaları adlarıyla, sesleriyle ve süreleriyle okumaya denir.
Bona
Sesleri sadece adları ve süreleriyle okumaya denir.
Vuruş
Bir müzik yapını okurken süreleri oranlayıp ölçülendirebilmek için uygulanan yönteme vuruş
denir. Vuruş ölçü esas alınarak yapılır.El, ayak veya başka materyallerle uygulanabilir.
Porte
*Notaların üzerine yazıldığı beş çizgi, dört eşit aralıktan oluşan şekle porte ya da dizek adı
verilir. Notalar portenin üzerinde aldıkları yere göre birbirinden ayırt edilir.
Nota
Nota sözcük olarak Latince kökenlidir. Not kayıt anlamında kullanılır. Sesleri kayır etmekle
ilgili bir terimdir. Bugün kullandığımız evrensel nota dili ve porte 11. yüzyılda İtalya’ da bir
rahip ve müzik adamı olan Guido d’Arezzo Tarafından bulunmuştur. Notaya isimlerini veren
bir ilahinin her mısrasının ilk hecesidir. Bu sıralama daha sonra si sesinin eklenmesiyle ve
17.yy da Donun UT kelimesinin yerini almasıyla şöyle sıralanmıştır: Do, re, mi, fa, sol, la, si.
La sesinin uluslararası bir standarda kavuşturulmasıyla
2
frekansı 440 Hz. olarak saptanmıştır. La notasının temel alınmasının nedeni bebeklerin ilk
doğduğunda la sesi çıkarmalarıdır.
*Seslerin yüksekliklerini ve sürelerini gösteren işaretlere nota denir. Şöyle düşünebiliriz:
Yazıdaki harflerin yerine müzikte notalar vardır. Her nota belli bir sesi işaret eder. Nota
okumayı bilen bir kişi, notalara bakarak hem o sesin yüksekliğini (incelik-kalınlık ayrımını),
hem de o notanın ne kadar süreyle devam edeceğini (çalınacağını ya da söyleneceğini) anlar.
(Bkz.
Örn 1)
Örnek.1
7 adet nota ismi vardır: Do-Re-Mi-Fa-Sol-La-Si. Bu notalar İngiliz sistemine göre harflerle de
adlandırılır. Sırasıyla şöyledir: Do:C, Re:D, Mi:E, Fa:F, Sol:G, La:A, Si:B. (Bkz. Örn 2)
Do Re Mi Fa Sol La Si Do
Örnek.2
Anahtarlar
*Nota adlarıyla belirtilen kesin ses yüksekliklerinin tam olarak bilinebilmesi, daha basit bir
deyişle notaların okunabilmesi, ayırt edilebilmesi için kesinlikle gerekli olan araçlardan biri
de anahtardır.
3
Başında anahtar görmediğimiz bir dizekte yer alan notalara isim veremeyiz. 3 çeşit anahtar
vardır: Sol, Fa ve Do.
Sol Anahtarı:
Sol anahtarı adını sol notasından alır. Portenin ortasından (alttan 2. Çizgiden) başlar ve
dolayısıyla burada yer alan nota “sol” adını alır. (Bkz.
Örn. 3)
Örnek.3
Fa Anahtarı:
Kalın sesleri göstermek için kullanılır. Anahtarın iki noktası arasından geçen çizgi portede
“Fa” notasını gösterir. Diğer notalar buna göre isimlendirilir. (Bkz. Örn. 4)
Örnek.4
Do Anahtarı:
Portenin 1., 2., 3. ve 4. çizgilerinden başlayarak yazılmak üzere dört türü vardır. Anahtarın
ortasındaki birleşim yerindeki çizgiye “Do” notası yazılır. Diğer notalar buna göre
adlandırılırlar. (Bkz. Örn. 5)
Örnek.5
Nota Değerleri
*Bir notayı gördüğümüz zaman sadece o sesin yüksekliğini değil, ne kadar süreyle
çalınacağını da düşünmek zorundayız. Nota yazısı sadece ses yüksekliğini değil, sesin
uzunluğunu da belirtir. Porte üzerinde sıralanış biçimlerinden notanın yüksekliğini ayırt
ettiğimizi daha önce söylemiştik.
4
Notaların şekillerinden de o notanın değerini (süresini), yani, ne kadar süreyle çalınacağını
anlarız.
Günümüzde kullanılan en uzun nota, birlik notadır. Birlik nota 4 vuruş süresince uzar. (Bir
şarkıya el ya da ayak vurarak eşlik ettiğimizde aslında o şarkının vuruşlarını veririz. Vuruş
dediğimiz şey, belirli bir ritimde art arda sıralanan birimlerdir. Düzenli kalp atışını ya da saat
tik-taklarını örnek verebiliriz.) Birlik nota, şu şekilde gösterilir: (Bkz. Örn. 6)
Örnek.6
Portenin hangi çizgisi üzerinde yer alırsa alsın, bu içi boş şekli gördüğümüzde, o notanın 4
vuruş süresince uzayacağını anlarız.
Birlik, yani 4 vuruşluk notayı zaman olarak ikiye bölersek iki vuruşluk notalar elde ederiz. İki
vuruşluk notalara verilen isimse “ikilik nota”lardır. İkilik nota şu şekille ifade edilir: (Bkz.
Örn. 7)
Örnek.7
(Burada önemli iki noktayı anlamak gerekir: Birincisi; nota ismi (Örn; do,re,mi vs.) ile nota
süresinin ismini karıştırmamak gerekir. Birlik ya da ikilik olarak adlandırdığımız şey, “nota
süresi” nin ismidir. İkincisi nokta şudur; “nota süresi” ile “nota süresinin ismi”
karıştırılmamalıdır. Örneğin, yukarıda anlatıldığı gibi birlik nota, bir vuruş değil, 4 vuruştur.
“Birlik” nota süresinin adıdır.)
İkilik notayı vuruş olarak ikiye böldüğümüzde iki tane dörtlük (bir vuruşluk) nota elde ederiz.
(Bkz. Örn. 8)
Örnek.8
Dörtlük nota ikiye bölündüğünde iki tane yarım vuruşluk nota elde edilir. Bu yarım vuruşluk
notalar sekizlik olarak adlandırılır. (Bkz. Örn. 9)
5
Örnek.9
İki ya da daha fazla yarım vuruşluk (sekizlik) nota yan yana geldiğinde gruplamanın daha
rahat yapılabilmesi ve daha rahat okunabilmesi için, genellikle şu şekilde kuyrukları
birleştirilerek yazılır: (Bkz. Örn. 10)
Örnek.10
Bu yazım şekli notanın süresini değiştirmez. Yarım vuruşu ikiye bölersek de iki tane çeyrek
vuruşluk (onaltılık) nota elde ederiz. İki ya da daha fazla yarım vuruşluk nota yan yana
geldiğinde oluşan yazım farkı, bundan sonra böleceğimiz notalarda da geçerlidir. (Bkz. Örn.
11)
Örnek.11
Onaltılık notayı ikiye böldüğümüzde otuzikilik (1/8 vuruşluk), otuzikiliği böldüğümüzde
altmışdörtlük, altmışdörtlüğü böldüğümüzde ise yüzyirmisekizlik nota elde ederiz. (Bkz. Örn.
12) Ancak altmışdörtlükten sonraki notalar çok seyrek kullanılır.
Örnek.12
Uzatma İşaretleri
Uzatma Noktası
*Herhangi bir notanın “yanına” konulan nokta, o notayı kendi değerinin yarısı kadar uzatır.
Örneğin, iki vuruşluk bir nota kendi değerinin yarısı kadar uzayacağı için 3 vuruş olarak, bir
vuruşluk bir nota ise, bir buçuk vuruş olarak çalınır ya da okunur. (Bkz. Örn. 13)
6
Örnek.13
*Bunun yanında eğer bir notanın yanında iki tane nokta varsa, o notanın değeri birinci notanın
yarısı kadar uzatılır.(Bkz. Örn. 14)
Örnek.14
Uzatma Bağı
*Aynı adı taşıyan iki notayı birbirine bağlayan bağa “uzatma bağı” denir. Uzatma bağı ile
birbirine bağlanan notalardan iki notanın süresi birinciye eklenerek okunur. (Bkz. Örn. 15)
Örnek.15
* “Puandorg” ya da “fermata” adı verilen işaret ise, notayı serbest olarak uzatır. Puandorglu
nota genellikle kendi değerinin iki katı kadar uzar, ancak yorumcu isterse bunu daha kısa ya
da uzun yapabilir. (Bkz. Örn.
16)
Örnek.16
7
Müzikte “Es”ler
*Tıpkı konuşmalarımızdaki duraksamalar, yazıdaki noktalar gibi, müzikte de çoğu zaman
cümle bitişlerinde “es” yani susulması gereken yerler vardır. Esi gördüğümüz yerde, değeri
kadar susarız.
*En uzun es de yine 4 vuruşluktur. (Bkz Örn. 17) daha fazla Ancak bir eserde, es
susulması isteniyorsa, o ölçüye 4 vuruşluk ya da üzerine kaç ölçü konur ve yanına yazılır.
boyunca susulması gerektiği
(Bkz. Örn.
18)
Örnek.17
Örnek.18
*Sırasıyla dört vuruşluk, iki vuruşluk, bir vuruşluk, yarım, çeyrek ve 1/8 vuruşluk eslerin
yazılışı da şöyledir: (Bkz. Örn. 19)
Örnek.19
Ölçü Kavramı ve Ölçü Çizgileri
*Herhangi bir nota yazısına baktığımız zaman, müziğin çizgilerle kendi içinde bölümlere
ayrıldığını görürüz. İşte bu çizgilere, ölçü çizgisi, iki ölçü çizgisi içinde kalan bölmeye de
“ölçü” denir. (Bkz. Örn. 20) Notaların zamana göre düzenlenmesi için ölçülere ayırmak
gereklidir.
8
Örnek.20
*Bir parça ya da eser bittiğinde, biri ince biri kalın iki çizgiden oluşan bir sembolle, parçanın
bittiği belirtilir. Bu çizgiye de “bitiş” ya da “final çizgisi” denir. (Bkz. Örn. 21)
Örnek.21
*Eğer çift çizgi bu şekildeyse (Bkz. Örn. 22) bu, başa dönülmesi gerektiği anlamına gelir. Bu
durumda parça, en başa dönerek iki kez çalınmış olur. “Reprise” adı verilen bu sembolü eğer
daha önceden ters yönlü olarak gördüysek, en başa dönmek yerine, gördüğümüz ilk yere
döneriz. (Bkz. Örn. 23) Bazı durumlarda parçanın ilk tekrarıyla, ikinci tekrarının bitişinin
farklı olması istenir. Bu durumlarda, “dolap” denilen sembolle, parçanın 1. ve 2. Bitişinde
çalınacak kısımlar belirlenir. Tekrar işaretinden başa döndükten sonra, 2. çalışta, 1. dolap es
geçilir ve 2. dolaptan itibaren çalınarak bitirilir. (Bkz. Örn. 24)
Örnek.22
Örnek.23
Örnek.24
9
Ritim Nedir?
*Ritim aslında sadece müziğe has birşey değil, doğada ve evrende var olan bir olgudur. Daha
önce de sözünü ettiğimiz kalp atışı, gece ve gündüzün hiç durmadan birbirini izlemesi, nefes
alış-verişi buna örnektir. Müzikte ise, vuruşlar bir araya geldiğinde gruplanır, vurgu aldığı
vuruşa göre, ikili ya da üçlü gruplar oluşturur.
Ölçülerin Zamana Göre Düzenlenmesi
İki Zamanlı Ölçüler
*Biri güçlü, öteki zayıf, iki vuruştan oluşur. En çok kullanılan iki zamanlı ölçü “iki
dörtlük”tür. Vuruş sayısı üstte, süre birimi olan “dörtlük” ise alta yazılarak gösterilir. (Bkz.
Örn. 25)
Örnek.25
*Burada karıştırılmaması gereken şudur. Bu bize, her ölçünün içinde “iki tane dörtlük
değerinde” nota olacağını belirtir. “İki tane dörtlük nota” kullanılması şart değildir. Toplamı
iki vuruş olacak şekilde notalar gruplanır ve yazılır. (Bkz. Örn. 26)
Örnek.26
*İki zamanlı ölçülerde en çok kullanılan iki dörtlük olmasına rağmen, “iki ikilik” ya da “iki
sekizlik” de sık sık görülür. (Bkz. Örn. 27)
Örnek.27
10
Üç Zamanlı Ölçüler
*Müzik içerisinde bir güçlü, iki zayıf vuruş duyuluyorsa, üç zamanlılık var demektir. Yine en
çok kullanılan üç zamanlı ölçü şekli “üç dörtlük”tür. Ancak, üç birlik, üç ikilik ya da üç
sekizlik de kullanılır. (Bkz. Örn. 28) Üç zamanlı ölçülere, valslerde sık rastlanır.
Örnek.28
Dört Zamanlı Ölçüler
*Dört zamanlılıkta iki vurgulu iki grup vardır, ama birinci vuruştaki vurgu daha güçlüdür.
“Dört dörtlüğe çok sık rastlanır. Dört ikilik ve dört sekizlik de kullanılan dört zamanlı
ölçülere örnektir. (Bkz. Örn. 29)
Örnek.29
*Bazen ölçü zamanının olması gereken yerde sembol “C” harfine benzer bir yerine
görürüz. Bu sembol de “Dört dörtlük” (Bkz. Örn. 30). kullanılmaktadır. kalıba göre
Sürelerin vuruşları ise belirli bir
yapılır.(Bkz.
Örn. 31)
11
Örnek.30
Örnek.31
Tempo Nedir?
*Tempo, en basit şekliyle ifade edilirse, müzik parçasının “hız”ını belirler. Müzik, ağır ya da
hızlı tempolu olabilir. Bunu belirlemek için, müzik yazısının üst kısmına bazı terimler yazılır.
(Bkz. Örn. 32) Genellikle İtalyanca’dan alınan bu terimler, müziğin hızını belirler.
Örnek.32
12
*Bu terimlerden en çok kullanılanlar şunlardır:
Grave
Çok Ağır
Largo
Geniş
Adagio
Acele Etmeden
Andante
Yürük
Moderato
Orta Hızda
Allegretto
Oldukça Hızlı
Allegro
Hızlı
Vivace
Canlı
Presto
Çok Hızlı
*Bazen de istenilen tempoyu değerleri tam olarak belirtmek için, metronom 33) Bu
kullanılır. (Bkz. Örn. çalınması örnekte, dakikada 120 dörtlük
istenmiştir.
Örnek.33
*Bazen parça içinde tempo değiştirmek gerekir. Bunun için de kullanılan özel terimler vardır.
“Ritardando” veya “Rallentando” terimleri, derece derece yavaşlamayı gösterir. “Rit.” Veya
“Rall.” şeklinde kısaltılarak kullanılır. Derece derece hızlanılması isteniyorsa, “Accelerando”
terimi , “Accel.” biçiminde kısaltılarak kullanılır.
13
Gürlük Terimleri
*Gürlük, sesin hafifliği ya da yüksekliği ile ilgilidir. En basit şekilde örnekleyecek olursak,
fısıltılı konuşma ve bağırma arasındaki gürlük tezatını örnek verebiliriz. Müzikte de kimi
yerde hafif, kimi yerde yüksek bir gürlük istenir. Bunları belirtmek için de bazı terimler
kullanılır:
fff
molto fortissimo
Son derece gür
ff
fortissimo
Çok gür
f
forte
Gür
mf
mezzoforte
Orta gürlükte
mp
mezzopiano
Hafif gürlükte
p
piano
Hafif
pp
pianissimo
Çok hafif
ppp
molto pianissimo Son derece hafif
*Bazen ses gürlüğünün giderek yavaş yavaş artması veya azalması istenir. Yavaş yavaş
arttırmak için, “crescendo” (cresc.) adı verilen terim, yavaş yavaş azaltmak içinse
“decrescendo” (decresc.) ya da “diminuendo” (dimin. ya da dim.) terimleri kullanılır. (Bkz.
Örn. 34)
Örnek.34
14
Aksan ve Süsleme İşaretleri
Bir müzikte seslerin etkilerini değiştiren ve anlatılmak istenen duygununun ifade edilebilmesi
için kullanılan işaretlere “aksan ve süsleme” işaretleri denir.
Staccato( . )
Üzerine ve ya altına konulduğu notayı arkasından gelen notadan ayırmak veya kesik kesik
çalınmasını sağlamak için kullanılır. (Bkz. Örn. 35)
Örnek.35
Legato\Tenuto( - )
Üzerine konulduğu notanın belirgin bir şekilde ifade edilebilmesi için kullanılır. Üzerine
geldiği nota yayarak icra edilir. . (Bkz. Örn. 36)
Örnek.36
Forzando(>)
Üzerine ve ya altına geldiği notanın gür ve güçlü çalınmasına yarar. .
(Bkz. Örn. 37)
Örnek.37
15
Sforzando( sfz )
Üzerine ve ya altına geldiği notanın çok güçlü icra edilmesini sağlar. .
(Bkz. Örn. 38)
Örnek.38
Nefes(, )
Portenin üzerine konulur. Konulduğu yerde kısa bir nefes alınmasını sağlar. . (Bkz. Örn. 39)
Örnek.39
): Üzerine yazıldığı
notanın gam içerisinde kendisinden sonra
Tril (
gelen
nota ( majör
veya
minör ikilisi) ile yapılır.Eğer
kromatik
alterasyon yapılacaksa
işaretinin sağına bemol (b) veya
diyez (# )
işareti konulur. . (Bkz. Örn. 40)
Örnek.40
16
Değiştirici İşaretler
Diyez: Önüne geldiği sesi “yarım ses inceltmeye” yarayan değiştirici işarete diyez adı verilir.
(Bkz. Örn. 42)
Örnek.42
Bemol: Bemol ise diyezin aksine, önüne geldiği notayı yarım ses kalınlaştırır. (Pesleştirir.)
(Bkz. Örn. 43)
Örnek.43
Naturel (Bekar) : Naturel işareti, diyez ya da bemol alarak, doğal hali değiştirilmiş bir
notayı, tekrar doğal haline döndürmek için kullanılır. (Bkz.
Örn. 44)
Örnek.44
*Bütün bu değiştirici işaretlere (diyez, bemol, naturel) genel olarak “arıza” denir.
Çift diyez ve çift bemol ise notaların yüksekliklerini tam ses inceltir ya da kalınlaştırır. (Bkz.
Örn. 45)
Örnek.45
* “Do” ve “re” sesleri arasının tam perde olduğunu biliyoruz. “Do” sesini yarım ses
tizleştirerek elde edeceğimiz “do#” sesi daha tiz olan “re” sesine
17
yarım ses daha yaklaşmış olacaktır. Eğer “re” sesini yarım ses pesleştirirsek (kalınlaştırırsak)
“re bemol” e gitmiş oluruz. Yani daha kalın olan “do” sesine yarım perde yaklaşmış oluruz.
Bu durumda tampere edilmiş bir piyanoya göre do diyez ve re bemol aynı notadır, dolayısıyla
aynı tuşla çalınır. (Tampere sistem hakkında ayrıntılı bilgi için “Tampere Sistem” konusunu
okuyunuz.) Bunu şematik olarak belirtmek istersek ortaya şöyle bir tablo çıkar: (Bkz. Örn.
46)
Örnek.46
*Bu örnek, aralarında tam perde bulunan diğer sesler için de geçerlidir. Bu seslere
“anarmonik sesler” denir. Yani do diyez, re bemolün anarmonik sesidir.
Ses Dizileri
Belli oktav içindeki belli ses ve aralık düzenine “dizi” denir. Dizi, bir müzik sistemine temel
olan belirli perdelerdeki seslerin sıralanmasıyla oluşur. Bu sıralanış biçimi müzik türlerine,
bölgelere göre değişir. Dizileri altı kümede toplayabiliriz.
1. Pentatonik diziler
2. Modlar
3. Makam dizileri
4. Tonal diziler
5. Caz müziği dizileri
6. Atonal diziler
18
*Günümüzde müzik eğitiminde yaygın olarak kullanılan dizi tona dizidir. Özellikle Batı
müziğinde fazlaca kullanılan tonal dizi, Dünya’da evrensel kullanılan bir yapıya kavuşmuştur.
Oktav
*Aynı ismi taşıyan iki ses arasındaki sekiz notalık aralığa oktav denir. İsimleri bir olan bu
notaların yükseklik dereceleri farklıdır. (Bkz. Örn. 47)
Örnek.47
Gam
Bir sesten başlayıp, o sesin oktavında sona eren ses dizisidir. Kalın sesten başlayıp incelen
gama “çıkıcı gam” İnce sesten başlayıp kalın seslere doğru inen gama “inici gam” denir.
(Bkz. Örn. 48)
Örnek.48
Majör ve Minör Diziler
Majör Diziler
* Kalın do’dan ince do’ya kadar sesleri arıza vermeden sıralarsak, en basit majör diziyi
oluşturmuş oluruz. Majör kelimesi “büyük” anlamında kullanılır. Bunun nedeni de, majör
dizilerde tam-yarım aralıkların özel sıralanışıdır. Diziyi oluşturan birinci ses ile (do), üçüncü
ses (mi) arasında
19
iki tam ses vardır. Diziyi oluşturan birinci ve üçüncü sesler arasındaki aralık, “üçlü aralık”
olarak adlandırılır. Bu aralık dizinin temel aralığıdır. Eğer bu dizideki gibi aralarında iki tam
ses bulunuyor ise, “majör (büyük) üçlü” adını alır. (Daha önce görülen tam ve yarım aralık
konusuna dönersek, do ve re arasında bir ses, re ve mi arasında bir ses, yani do ve mi arasında
iki tam ses olduğunu hatırlarız.) Aşağıdaki örnekte dizideki tam aralıklar T ile yarım aralıklar
Y ile gösterilmiştir. (Bkz. Örn. 49)
Örnek.49
*Dizideki tam ve yarım aralıkların sıralanışına dikkat edersek, sesler arasında baştan itibaren
sırasıyla 2 tam, 1 yarım, 3 tam, 1 yarım aralık bulunduğunu görürüz. Bu aslında “majör”
dizileri oluşturmada kullanılan temel aralıkları bize verir. Başka bir sesten, örneğin solden
başlayıp, aynı aralıklara göre majör dizi oluşturmaya çalışalım. (Bkz. Örn. 50)
Örnek.50
*Yukarıdaki diziyi majör dizide aralıkların sıralanışına göre incelersek, son iki aralığa kadar
“2 tam 1 yarım, 3 tam 1 yarım” sıralanışına uygun olduğunu görürüz. Dizinin sondan ikinci
aralığında, tam aralık yer almalıdır. Oysa burada mi-fa sesleri kullanılmıştır. Mi ve fa arasında
yarım aralık vardır. Aynı şekilde fa ve sol sesleri arasında da tam aralık vardır. Ancak diziye
göre istenen yarım aralıktır. Bu aralıkları dizide istenen hale getirmek için ilk önce mi-fa
sesleri arasındaki yarım aralığı tam aralığa çıkarmamız gereklidir. Eğer “fa” sesini yarım
perde tizleştirirsek, mi-fa arasındaki yarım aralığa bir yarım daha ekleyerek tam aralık haline
getirmiş oluruz. (Yarım perde tizleşen “fa” sesi “mi” sesinden uzaklaşacak, dolayısıyla
aralarındaki aralık artarak tam perdeye dönüşecektir.) “Fa” sesini yarım perde tizleştirmek
için yapılması gereken “fa”ya diyez koymaktır. Böylece mi-fa# arası tam ses, fa#-sol arası ise
yarım ses sayılacağı için, dizi doğru bir şekilde tamamlanmış olur. (Bkz. Örn. 51)
20
Örnek.51
*Şimdi de “la” sesinden başlayıp yeni bir majör dizi oluşturmaya çalışalım.
(Bkz. Örn. 52)
Örnek.52
*Burada da, diziyi majör dizi haline getirebilmek için, gerekli yerlere (do, fa ve sol notalarına)
diyezler konmuştur. Bir majör dizi aynı zamanda “majör gam”dır. Gam dediğimiz şey aslında
belli aralıklarla dizilmiş, genellikle sekiz sesten oluşan dizidir. Yukarıdaki kurallara göre
kurduğumuz her majör dizi, aslında bir majör gamdır.
*Dizideki her sese (dereceye) ayrı bir isim verilir. Dizinin ilk sesi her zaman “eksen (temel) ”
ses olarak adlandırılır. Dizinin beşinci sesi “çeken (dominant)” sestir. Dizinin yedinci derecesi
ise “yeden (sansibl)” sesidir, genellikle yarım perde tizleşerek eksene çıkar.
Minör Diziler
*Minör dizilerin majör dizilerden ilk farkı dizinin temel aralığı olan üçlü aralığın “küçük
üçlü” olmasıdır. Dizinin ilk sesi ile üçüncü sesi arasındaki aralık 1,5 perdedir. İkinci farkı ise,
tabii ki diziyi oluştururken kullanılacak genel aralık diziliminin farklı olmasıdır. Majör
dizilerde kullanılan dizilimin 2 tam 1 yarım, 3 tam 1 yarım olduğunu hatırlayalım. Minör
diziyi oluşturan sesler arasında ise sırasıyla, 1 tam,1 yarım, 2 tam, 1 yarım ve 2 tam aralık
bulunmalıdır. Bu dizilime göre la sesinden başlayıp bir minör dizi oluşturmaya çalışalım.
(Bkz. Örn. 53)
21
Örnek.53
*Bir minör dizide yedinci sesi, yani yeden sesini yarım perde tizleştirerek eksene varırsak,
“armonik minör dizi” elde etmiş oluruz. (Bkz. Örn. 54)
Örnek.54
*Yeden sesi yarım perde tizleştirdiğimizde, yeden ve yedenin bir önceki sesi arasındaki
uzaklık açılarak, bir buçuk perdeye çıkar. Bu bazen duyum olarak ters gelebilir. Bu durumda
minör dizinin altıncı sesi (yedenden önceki sesi) de yarım perde tizleştirilir. Böylece “melodik
minör dizi” elde edilmiş olur. (Bkz. Örn. 55) Dizi çıkarken tizleştirilen bu sesler, dizi inerken
genelde pesleştirilerek eski haline döndürülür. (Bkz. Örn. 56)
Örnek.55
Örnek.56
*Her minör dizi, aslında bir majör diziyle ilgilidir. Bu konuya ton kavramında ayrıntılı olarak
değinilecektir.
22
2. MÜZİK NEDİR?
Müzik en genel tanımı ile sesin biçim ve anlamlı titreşimler kazanmış hâlidir. Başka bir deyiş
ile de müzik, sesin ve sessizliğin belirli bir zaman aralığında ifade edildiği sanatsal bir formdur. Biçim
ve titreşim içeren bir ses oluşumunda melodi olarak kabul görmesi için dinleyende duygulara yönelik
etkileşim yapması da beklenmektedir. Tarihsel dönem, bölge, kültür ve kişisel beğenilere bağımlı
olarak ele aldığında müzik teriminin tanımı önemli farklılık gösterebilmektedir. Özellikle 20.
yüzyıl çağdaş Batı müziğinde ortaya çıkan çok farklı müzik akımları, ortak bir tanımı büyük ölçüde
zorlaştırmaktadır. Bunun ötesinde, gittikçe daha fazla insanın erişme olanağı bulduğu farklı kültürlere
ait yerel müzikler de bu tanımlama zorluğunu arttırmaktadır.
Tüm bu sebeplerden dolayı, müziğin tek bir tanımla açıklanması yerine farklı açılardan
(sosyolojik, psikolojik, akustik, politik vb.) yapılan birden fazla tanımla açıklanması yaygınlık
kazanmıştır. Bir sosyologun müziğe olan yaklaşımıyla, bir akustik fizikçinin yaklaşımı arasında gerek
tanım, gerek metodolojik olarak büyük farklılık vardır. Tüm bu yaklaşımlar müzikologlar ve müzik
teorisyenleri tarafından araştırılır ve değerlendirilir.
Temel olarak dört ana unsurdan oluşur:
Diklik, bir sesin ne kadar 'tiz' ya da 'pes' olduğunu ifade eder. Örneğin her nota ismi (Do, re,
mi) farklı bir dikliğe sahiptir. Aynı nota isimleri de hangi oktavda bulunduklarına bağlı olarak farklı
diklikleri hangi edebilirler. Akustik olarak birimi frekanstır.
Yoğunluk, bir sesin gürlüğünü ifade eder. Müzikte nüans olarak da kullanılır (forte, piano,
fortessimo vb). Akustik olarak birimi desibeldir.
Süre, bir sesin ne kadar sürdüğünü ifade eder. Müzikte ikinin katları biçiminde ifade edilir
(birlik, ikilik, dörtlük, sekizlik) ancak nota değerlerinin yanlarına konan noktalar sürenin kendi
değerinin yarısı kadar daha uzamasını sağlar.
Tını, bir sesin rengini ifade eder. Örneğin aynı oktavda aynı notayı aynı yoğunlukta ve aynı
uzunlukta çalan bir kemanla bir flüt arasındaki fark tını farkıdır. Dört özellik içinde en karmaşık olan
özellik budur. Akustik olarak tını, sesin doğuşkan (harmonik) yapısına bağlı olarak değişir.
Müzik konusunda en büyük sıkıntı, müziğin bilimsel yönleriyle yeteri kadar tanıtılamamasıdır.
İnsanların günlük hayatta bile sürekli iç içe oldukları bu olguya bilimsel yaklaşmak faydalı olabilir.
Müziğin tanımıyla ilgili şu görüşler vardır ;
Kelimelerle anlatılamayan duygu ve düşüncelerin seslerle anlatılması sanatıdır. Müzik; duygu,
düşünce, izlenim ve tasarımları ve başka gerçeklerin de katkısıyla belli durum, olgu ve olayları, belli
bir amaç ve yöntemle, belirli bir güzellik anlayışına göre birleştirerek, biçimlendirilmiş seslerle
işleyerek anlatan estetik bir bütündür. Herkesin anlaya bildiği ve anlayabileceği yegane dildir.müzik
dil ve ırk fark etmeksizin direk olarak duygulara hitap eden etki eden bir sanat dalıdır...
Eski Yunan Felsefesinde müziğin etkisi yoğun olarak görülür. Nitekim; Musiki-musika-muzikamüzik kelimeleri Yunanca kökenlidir. Yunan alfabesinde m-o-u-s-a harfleriyle yazılan ve musa diye
okunan peri anlamındaki kelimenin sonuna gelen –ike veya –ika takısı, o kelimeye konuşulan dil
anlamını kazandırır; Elenika (Yunanca), Turkika (Türkçe), İtalika (İtalyanca) örneklerinde olduğu
gibi. Musa’ya eklenen –ike takısı, peri sözcüğüne de perilerin konuştuğu dil anlamını verir.(ta musiké)
Mûsikiye daha sonraları toplumumuzda İslâmi terimle meleklerin dili denilmiştir. (Elest bezmi’nin
avazesi) Bu durum, müziğe eski çağlardan itibaren batıda da doğuda da tanrısal özellikler atfedildiğini
gösterir.
Müzik; hem bir sanat hem de bir bilimdir. Duygusal olarak algılanışının yanı sıra akıl ile de
kavranabilir. Bu özelliği ile bireyin ve toplumun duyuş ve biliş açısından durumunu belirlediği gibi,
gelişim ve değişimini de sağlayan organik bir yapıdır. Sesin en güzel şekli müzik ile dile gelir. Resim,
renklerin birleşmesinden; şiir, kelimelerin kaynaşmasından nasıl oluşuyorsa; müzik de seslerin, duygu,
düşünce ve heyecanımızı anlatmak üzere belli bir estetik anlayışına göre seçilip işlenmesinden
oluşmaktadır.
23
3. NOTALAR, SUS İŞARETLERİ VE SÜRELERİ
4. SES DEĞİŞTİRİCİ İŞARETLER
Sesleri inceltmek ya da kalınlaştırmak için ses değiştirici işaretler kullanılır. Bu işaretler
notanın önüne, çizgilere ve boşluklara yazılır. Geçici değişikliğe uğrayan sesler ölçü içinde işaretle
gösterilerek belirtilir.Bu durumda ses değiştirici işaret sadece bulunduğu ölçü içinde etkili olur.
Türk Müziğinde koma olarak da adlandırılmaktadır. Genel itibari ile beş farklı değiştirici işaret
bulunmaktadır. Bunlar; diyez, çift diyez, bemol, çift bemol ve natürel işaretleridir.
Diyez: Önüne geldiği notayı yarım ses (perde) tizleştirir. Örnek: Do notasının önüne gelen diyez
işareti, do notasının artık do diyez olarak kullanılması gerektiğini gösterir.
Tonal müzikte her perde yarım ses konumundadır. Herhangi bir notanın
önüne diyez işareti konulduğunda bir sonraki perdenin kullanılacağı
anlamına gelmektedir.
Çift Diyez: Önüne geldiği notayı tam ses (perde) tizleştiren işarettir. Örnek:
Do notasının önüne gelen çift diyez işareti, Do çift diyez notasının artık Re
perdesine denk geleceğini göstermektedir.
Bemol: Önüne geldiği notayı yarım ses (perde) pestleştirir. Örnek: La
notasının önüne gelen bemol işareti, La notasının artık La bemol olarak
kullanılması gerektiğini gösterir.
24
Çift Bemol: Önüne geldiği notayı tam ses (perde) pestleştiren işarettir. Örnek: La notasının önüne
gelen çift bemol işareti, La çift bemol notasının artık Sol perdesine denk geleceğini göstermektedir.
Natürel: Türk Müziğinde; Doğal, Bekar olarak ta kullanılmaktadır. Önüne geldiği notayı doğal
konumuna ya da yazılı olan nota içerisinde ilk haline dönüştürür.
Değiştirici işaretler, dizek üzerinde anahtardan hemen sonra yazılırsa tüm eser boyunca yazılı olduğu
tüm notaları kapsar. Eğer sadece ölçü içerisinde kullanılmışsa sadece o ölçü içerisini etkilemektedir.
Örneğin: Anahtardan sonra yazılmış olan ve Si notasına denk gelen bemol işareti eser içerisindeki tüm
Si seslerinin bemol olacağını gösterirken, ölçü içerisinde Si için kullanılan bemol sadece o ölçü
içerisindeki Si notalarını kapsamaktadır.
5. SENKOP
Müzikte senkop aksatım anlamına gelir. Müzikte kullandığımız ritim ve ezgilerin kuvvetli ve
zayıf zamanları vardır. Eğer ritim yada ezgide zayıf bölümleri ortaya çıkartırsanız SENKOP (Aksatım)
yapmış olursunuz. Şöyle bir örnek verelim ; Ezginin önce sekizlik ve ardından iki tane dörtlük notayla
devam ettiğini varsayalım. Sonda da yine sekizlik nota olsun.
1- Kuvvetli vuruş zamanı baştaki sekizlik notaya gelecektir.
2- Zayıf zaman ise dörtlük notalara.
3- Siz yukarıdakinin tersini yapıp zayıf zamanı sekizlik notaya alıp kuvvetli zamanı dörtlük notalar
üzerinde kullanırsanız senkop yapmış olursunuz.
6. MÜZİKTE HIZ VE GÜRLÜK BASAMAKLARI
1) Hız Terimleri; hız terimleri melodinin ne kadar hızda söyleyeceğimizi belirtir.Günümüzde
buna metronom sayısı da denir.Usül sayısının hemen üstüne yazılır.İtalyanca kökenlidirler.
Grave
Lento
Largo
Larghetto
Adagio
Andante
Çok Ağır
Ağır
Geniş
Oldukça Geniş
Acele Etmeden
Orta Yürüme Hızında
Moderato
Allegretto
Allegro
Vivace
Presto
Prestissim
Orta Hızda
Oldukça Hızlı
Hızlı (Yürükçe)
Canlı
Çok Hızlı (Çok Yürük)
Son Derece Hızlı
2)Nüans Terimleri; Melodinin icrası sırasında seslerin kuvvetli veya hafif icra edilmesi için
konulan işaretlerdir.İtalyanca kökenlidir.
Pp
P
Mp
Mf
F
Ff
Fz
Fb
Cresc……
Decresc…
Pianossimo
Piano
Mezzo Piano
Mezzo Forte
Forte
Fortissimo
Forzando
Forte Piano
Crescendo
Decrescendo
Çok Hafif
Hafif
Orta Hafiflikte
Orta Kuvvette
Kuvvetli
Çok Kuvvetli
Çok Kuvvetli Ve Vurgulu
Kuvvetliden Sonra Hafif
Gittikçe Kuvvetlenerek……
Gittikçe Hafifleyerek………
25
7. DİZİ VE ARALIKLAR
Diziler
Diyatonik Dizi: Seslerin, sırayla birbiri arkasından ve tonalite kurallarına göre dizilmesine,
diyatonik dizi denir. Örneğin: Sırayla dizilen yedi nota (do, re, mi, fa, sol, la, si ) bir dizidir. Bu diziye,
birinci notanın oktavı olan bir sekizinci nota eklenerek bulunan dizi diyatonik dizidir. Sekizinci nota
olan ‘do’ dan kalkıp, aynı diziyi, daha incelere doğru yineleyebiliriz.
Bu dizilerin her notasına ‘derece’ adı verilir. Örneğin: Bu dizide, ‘do’ birinci derece, ‘fa’ dördüncü
derece, ‘si’ yedinci derece olmaktadır.
Tam ve Yarım Sesli Aralıklar: Dizinin komşu dereceleri arasındaki uzaklıklar tamamen eşit
değildir; tam ve yarım sesli aralıklardır.
Örneğin: ‘Do’ ile başlayıp, ‘do’ ile biten bir dizide: Do-re, re-mi, fa-sol, sol-la, la-si aralıkları ‘tam
sesli aralıklar’, mi-fa, si-do aralıkları da yarım sesli aralıklardır.
Görüldüğü gibi doğal (natürel) durumdaki bir diyatonik dizi ‘beş tam’ ve ‘iki yarım’ sesli aralıktan
kurulur. Bir diyatonik dizi, sadece ‘do’ ile başlayıp ‘do’ ile bitmez; herhangi diğer bir notadan
başlayabilir ve aynı uzaklık oranlarını izleyerek, o nota üzerine bir diyatonik dizi kurulabilir.
Bir Tam Aralığın Bölünmesi: Bir tam aralık, iki yarım aralığa bölünür. Aralarında bir tam seslik
uzaklık olan iki nota arasında, (örneğin ‘do’ ile ‘re’ arasında) bir ara ses daha işittirebiliriz. ‘Do’ dan
itibaren, bu ara sese olan uzaklık, yarım seslik bir aralık olacaktır. Bu ara sesten, ‘re’ ye olan uzaklık
ise yine yarım seslik bir aralık olacaktır. Bu ara nota iki yolla bulunur: Ya ‘do’ notası ‘diyez’ le yarım
ses inceltilip ‘do diyez’ yapılır, ya da, ‘re’ notası ‘bemol’ le yarım ses kalınlaştırılıp ‘re bemol’ yapılır.
Bir tam aralıklar, iki yarım aralığa bölünebilir.
Sesteş Notalar (anarmonik): Diyez ve bemol alıp, yarım ses incelen ve yarım ses kalınlaşan iki
komşu nota, birbirine eşit aralık uzaklıkta adları ayrı olsa da aynı seste buluşur. Adları ayrı ama sesleri
aynı olan bu notalar birbirinin sesteşidir. Sesteşlik meydana getiren bu notalara sesteş notalar denir.
Diyatonik Yarım Sesli Aralık Ve Kromatik Yarım Sesli Aralık: Aralarında yarım seslik
uzaklık olan iki komşu notanın adları değişikse, bu çeşit yarım aralığa ‘diyatonik yarım sesli aralık’
denir. Örneğin: Do- rebemol, dodiyez- re, re- mibemol, rediyez- mi vb. Aralarında, yarım ses aralığı
uzaklığı olan iki komşu notanın adları aynıysa, bu çeşit yarım sesli aralığa da ‘kromatik yarım sesli
aralık’ denir. Örneğin: Do- dodiyez, re- rediyez, mi- mibemol vb.
Aralıklar
Birbirine uzaklıkları ne olursa olsun, iki sesi ayıran açıklığa ‘aralık’ denir. Aralıklar, kalın ses
ile ince ses arasındaki derecelerin sayısı ile ölçülür. Derecelerin sayısı, meydana gelen aralığa kendi
adını verir. Örneğin: İki dereceyi kapsayan aralığa ‘ikili aralık’, üç dereceyi kapsayan aralığa ‘üçlü
aralık’, dört dereceyi kapsayan aralığa ‘dörtlü aralık’, beş dereceyi kapsayan aralığa ‘beşli aralık’ ...
‘altılı, yedili, sekizli (oktav) vb. denir.
Aralıkları dört grupta toplayabiliriz:
1- Çıkıcı Aralıklar: Aralıklar, kalın sesten başlayıp, ince sese doğru ölçülür.
2- İnici Aralıklar: Aralıklar, ince sesten başlayıp kalın sese doğru ölçülür.
3- Basit Aralıklar: Aralıkları, bir oktavlık açıklığı geçmeyen aralıklardır.
4- Katlanmış Aralıklar: Aralıkları, bir oktavlık açıklığı aşan araklıklardır.
5- Armonik Aralıklar: Notaları aynı anda çalınan aralığa denir. Bir aralığı oluşturan notalardan
alttaki notayı üste veya üsteki notayı alta almayaçevirme denir. Alttaki nota üste alınırsa üst çevrim,
üstteki nota alta alınırsa alt çevrim adını alır. Çevrimler aralıkları etkiler. Büyük aralıklar çevrilince
küçük, küçük aralıklar çevrilince büyük, artık aralıklar çevrilince eksik, eksik aralıklar çevrilince artık
olurlar.
6- Uyumlu (konsonan) Aralıklar: İki sesin kaynaşmış olarak kulakta etki uyandırması, bir karara
ihtiyaç göstermemesi ve üçlü, dörtlü, beşli, altılı ve sekizli (oktav) aralıklardan oluşmasıdır.
26
7- Uyumsuz (dissonan) Aralıklar: Uyumlu olmayan, kulakta kaynaşmış etki uyandırmayan, bir
karara ihtiyaç gösteren ve ikili, yedili dokuzlu aralıklardan oluşur.
8. SES VE SESİN OLUŞUMU
Ses kaynakları titreşerek ses meydana getirir. Titreşim, bir cismin ileri geri gidip gelme
hareketidir. Ses veren her şey titreşir. Titreşen cisimler ses oluşturur. Ses veren cisimler esnektir.
Esnek olan cisimler ses dalgaları meydana getirebilir ve ses dalgalarını iletebilir. Ses üreten varlıklara
ses kaynağı denir. Ses madde değil, enerjidir.
SESİN OLUŞMASI VE YAYILMASI
Ses dalgaları titreşim kaynağından enerji taşırlar. Bu enerji, çeşitli ortamlar tarafından iletilir.
Bu esnada ortam yer değiştirmez, hareket eden madde değil, hareket enerjisidir.Su yüzeyindeki
dalgalar ile havada yayılan ses dalgaları farklıdır. Su dalgalarını gördüğümüz halde, ses dalgalarını
göremeyiz. Ses dalgaları havada küresel olarak yayılır. Cisimlerin titreşmesi ile meydana gelen sesin
kulağımıza kadar gelebilmesi için ses kaynağı ile kulağımız arasında katı-sıvı-gaz gibi esnek bir
ortamın bulunması gerekir. Yani ses boşlukta yayılmaz. Sesin farklı ortamlarda yayılma hızı da
farklıdır.
Sesin yayılma hızı bazı etkenlere bağlı olarak değişir.Bunlar;
1- Sesin yayılma hızı ortamın sıcaklığına bağlıdır.
Sesin 0ºC de havada yayılma hızı 331m/s olduğu halde 20ºC de 344 m/s ‘dir. Sıcaklık artıkça sesin o
ortamdaki yayılma hızı da artar.
2- Sesin yayılma hızı ortamın cinsine bağlıdır.
Ses katı maddelerde en hızlı, gaz maddelerde ise en yavaştır.
3-Sesin yayılma hızı ortamın yoğunluğuna bağlıdır.
Ortamın yoğunluğu arttıkça sesin yayılma hızı da artar.
Ses oluştuğu ortamlarda dalgalar halinde yayılır.
Titreşen her madde ses oluşturur. Fakat bu oluşan ses dalgaları aynı değildir. Ses dalgalarının bazı
özellikleri vardır. Bunlardan biri genliktir. Bir dalga tepesi ile dalga çukuru arasındaki mesafenin
yarısına genlik denir. Bir çukur ve birde tepeden oluşan ( bir dalga boyu) dalgaya da periyot denir.
YANKI: Ses dalgalarının bir engele çarptıktan sonra yansıyıp geri dönmesi olayına
yankıdenir. Bir engele ses dalgalarını gönderip engelden yansıyan sesin, tekrar geri dönmesi arasında
geçen süreden engelin uzaklığı tespit edilir.
Gemilerde deniz derinliğinin saptanması, balık sürülerinin izlenmesi, batık gemilerin yerinin
27
saptanması için sonar cihazları kullanılır. Sonar cihazları suyun sesi iletmesi sayesinde çalışır.
Yankı olayının gerçekleşmesi için gerekli en küçük uzaklık 20ºC de yaklaşık 17 metredir. Engelle
aramızdaki uzaklık 17 metreden küçük ise, yansıyıp geri dönen ses dalgalarını ayırt edemeyiz.
REZONANS: Bir ses kaynağından yayılan ses dalgaları çevredeki bazı ses kaynaklarını etkileyerek
titreştirebilir.
Frekansları aynı olan kaynaklardan biri titreştirildiğinde, diğer ses kaynağının etki ile titreşmesi
olayına rezonans denir.
SESİN ÖZELLİKLERİ
Bir sesi, başka bir sesten ayıran özellikler vardır. Sesin özellikleri şunlardır:
1-Sesin şiddeti
2-Sesin yüksekliği
3-Sesin tınısı
1-SESİN ŞİDDETİ:
Sesin uzaktan veya yakından duyulabilme özelliğidir.Uzaktaki birine sesimizi duyurabilmemiz
sesin şiddetine bağlıdır.Ses dalgalarında genlik ne kadar büyük olursa sesin şiddeti de o kadar büyük
olur. Ses şiddetine gürlük de denir.
Ses şiddeti birimi desibeldir (dB).Yani sesin bir dalga boyundaki gücüdür.
GÜRÜLTÜ: Düzensiz frekanslı sesler gürültü olarak adlandırılır. Bir sesin gürültü olup olmadığı ses
düzeyine bakılarak belirlenir. Ses düzeyi, ses şiddeti ile ilgilidir.
İşitilebilen en hafif şiddetindeki ses 0 (sıfır) desibel olarak kabul edilir. Buna işitme eşiğidenir. Normal
konuşma sesi 30-60 dB arasındadır.
Bazı seslerin şiddeti şu şekilde belirtilebilir.
0db İnsanın duyabildiği en düşük ses şiddeti
60 dB Normal konuşma veya daktilo sesi
90 dB Kamyon sesi veya çim biçme makinesi sesi
100 dB Asfalt delme makinesi
115 dB Konser veya barlarda yüksek sesli müzik
140 dB Jet uçağı sesi
Genel olarak 85 dB üzerindeki sesin kulağa zararlı olacağı kabul edilir
2-SESİN YÜKSEKLİĞİ:
İnce sesi kalın sesten ayıran özelliktir.Bir sesin ince veya kalın olması, o ses kaynağının
titreşim sayısına bağlıdır.
Bir ses kaynağının bir saniyedeki titreşim sayısına frekans denir.Frekans birimihertz’dir. Hz ile
gösterilir. Ses kaynakları çok hızlı titreşirlerse ince (tiz), az titreşirlersekalın(pes) ses verir.Yani
frekansı büyük olan ses, frekansı küçük olan sesten daha incedir.
Titreşen bir telin frekansı;
1- Telin boyuna (Telin boyu arttıkça frekansı küçülür, ses kalınlaşır)
2- Telin gerginliğine (Telin gerginliği arttıkça frekans büyür, ses inceleşir)
3- Telin kesitine (Tel kalınlaştıkça frekans küçülür, ses kalınlaşır)
4- Telin cinsine bağlıdır.
İnsanların duyabileceği ve üretebileceği seslerin belli frekans değerleri vardır.Normal bir insan kulağı
20Hz ile 20000 Hz arasındaki sesleri duyabilir. Frekansı 20000 hz’nin üstünde olan sese ultrasyon
denir.
3- SESİN TINISI:
Her ses kaynağı kendine özgü ses çıkarır.Keman sesini mandolinden, kaval sesini flütten
ayıran özelliktir. Aynı yükseklikte ve aynı şiddette başka başka müzik aletlerine ait sesleri kulağımız
ayırt edebilir.İşte sesin bu özelliğine sesin tını adı verilir.
28
SES YALITIMI: Gürültüyü oluşturan ses olduğuna göre sesi geçirmeyen ve daha az geçiren
maddelerin kullanılması gürültüyü önler.
Günümüzde ses yalıtımı sağlayan malzemeler üretilmektedir. Lastik, pamuk, yün, keçe ve halı gibi
maddeler sesi az iletir, yansıtmaz, söndürür.Tahta, demir, bakır, alüminyum, taş ve beton gibi
maddeler ise sesi iyi iletir.
SES KAYDI: Ses Kaydeden Araçlar İlk ses kaydı "fonograf" denen bir araçla yapılmıştır. (Thomas
Edison tarafından 1877'de icat edilmiştir) Zamanla bu alanda çeşitli araçlar geliştirilmiştir. Gramafon,
teyp ve modern stüdyolardaki kayıt araçlarıdır. İlk ses kaydı fonografta sesler, mum silindirlere kayıt
yapılıyordu. Dönen taş plaklara kaydedilir.
Sesin banda kaydedilmesiyle ses kaydı gelişti. Sesli bir filmde ses, filmin kenarına kaydedilir. Müzik
kasetleri, sesin kaset içinde banda kaydedilmesiyle istediğimiz zaman,kaset çalarla tekrar sese
dönüştürmemizi sağlar.
SES İSKANDİLİ: Ses iskandili sesi ölçen bir alettir ses yalıtımında ve yankı oluşumunda kullanılan
maddelerden oluşur. Ses iskandili sesi ölçtüğü için ses uzmanlıklarında da kullanılır. Sesi algılayarak
ölçer. Yankıları algılayabilir. Bu da onu daha çok özelleştiren bir özelliğidir. Gece kulüplerinde
zabıtalar sesin şiddetini ölçmek için, sinema, tiyatro, konser salonu gibi mekanların ses yalıtımları,
akustik düzenleri için kullanılır. Ses yalıtımında ve yankı oluşumunda kullanılan maddelerden oluşur.
DOĞAL VE YAPAY SES KAYNAKLARI NELERDİR?
Yapay Ses Kaynakları
Müzik aletlerinden çıkan sesler, taşıtların çıkardığı sesler, hoparlörün, radyonun
ve televizyonun çıkardığı sesler yapay seslerdir. Yapay sesleri üreten varlıklara yapay ses
kaynakları denir. Piyano, araba,Mp3player,radyo, bağlama, gitar, keman ve flüt yapay ses
kaynaklarına örnek gösterilebilir. Yapay Ses Kaynakları: Müzik aletlerinden çıkan sesler, taşıtların
çıkardığı sesler, hoparlörün, radyonun ve televizyonun çıkardığı sesler yapay seslerdir.
Doğal Ses Kaynakları
Doğal sesleri üreten varlıklara ‘doğal ses kaynakları’ denir İnsan, hayvan, su, rüzgâr, gök
gürültüsü doğal ses kaynaklarıdır.
9. İSTİKLAL MARŞI’ NIN KABULÜ (12 MART 1921)
İstiklâl Marşı, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin millî marşı. Mehmet Âkif
Ersoy tarafından kaleme alınan bu eser, 12 Mart 1921'de Birinci TBMM tarafından "İstiklâl Marşı"
olarak kabul edilmiştir.
Türk Kurtuluş Savaşı'nın başlarında, İstiklâl Harbi'nin milli bir ruh içerisinde kazanılması
imkânını sağlamak amacıyla Maarif Vekaleti, 1921'de bir güfte yarışması düzenlemiş, söz konusu
yarışmaya toplam 724 şiir katılmıştır. Kazanan güfteye para ödülü konduğu için önce yarışmaya
katılmak istemeyen Burdur milletvekili Mehmet Âkif Ersoy, Maarif Vekili Hamdullah Suphi'nin ısrarı
üzerine, Ankara'daki Taceddin Dergahı'nda yazdığı ve İstiklal Harbi'ni verecek olan Türk Ordusu'na
hitap ettiği şiirini yarışmaya koymuştur. Yapılan elemeler sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 12
Mart 1921 tarihli oturumunda, bazı mebusların itirazlarına rağmen Mehmet Âkif'in yazdığı şiir
coşkulu alkışlarla kabul edilmiştir. Mecliste İstiklâl Marşı'nı okuyan ilk kişi dönemin Milli Eğitim
BakanıHamdullah Suphi Tanrıöver olmuştur.
Mehmet Âkif Ersoy İstiklâl Marşı'nın güftesini, şiirlerini topladığı Safahat'a dahil etmemiş ve
İstiklâl Marşı'nın Türk Milleti'nin eseri olduğunu beyan etmiştir.
Şiirin bestelenmesi için açılan ikinci yarışmaya 24 besteci katılmış, 1924 yılında Ankara'da toplanan
seçici kurul, Ali Rıfat Çağatay'ın bestesini kabul etmiştir. Bu beste 1930 yılına kadar çalındıysa da
1930'da değiştirilerek, dönemin Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefi Osman Zeki Üngör'ün
1922'de hazırladığı bugünkü beste yürürlüğe konmuş, toplamda dokuz dörtlük ve bir beşlikten oluşan
29
marşın armonilemesini Edgar Manas, bando düzenlemesini de İhsan Servet Künçer yapmıştır.
Üngör'ün yakın dostu Cemal Reşit Rey'le yapılmış olan bir röportajda da kendisinin belirttiğine göre
aslında başka bir güfte üzerine yapılmıştır ve İstiklal Marşı olması düşünülerek bestelenmemiştir. Söz
ve melodide yer yer görülen uyum (Prozodi) eksikliğinin (örneğin "Korkma, sönmez bu şafaklarda
yüzen al sancak" mısrası ezgili okunduğunda "şafaklarda" sözcüğü iki müzikal cümle arasında
bölünmüştür) esas sebebi de budur. Protokol gereği, sadece ilk iki dörtlük beste eşliğinde İstiklâl
Marşı olarak söylenmektedir.
10. ATATÜRK’ÜN SANAT VE MÜZİĞE KATKILARI
Cumhuriyetin ilan edilmesinin ardından bir çok yeniliklere imza atan Atatürk, topluma öz
Türk musikisi dışında, klasik müzik ve operayı da sevdirmek ve tanıtmak için çalışmalarda bulunmuş,
bu tür müzik konserlerini izlemeye giderek, halkında bu yeni müzik türlerini sevmesini arzulamıştır.
Atatürk döneminde müziğin gelişimi adına yapılan çalışmalar;

Makam-ı Hilâfet Mızıkasının İstanbul’dan başkent Ankara’ya getirilerek ‘Riyaset-i
Cumhur Musiki Heyeti’ adı altında yeni bir yapıya dönüştürülmesi (1924).

Tevhid-i Tedrisat Kanununun (Öğretimi Birleştirme Yasasının) yürürlüğe girmesiyle
genel müzik eğitiminin lâik bir temele oturtulması (1924).

Ankara’da Musiki Muallim Mektebinin kurulup açılması (1924).

Tekke ve zaviyelerin kapatılmasıyla tekke müziğinin varlık nedeni ve ortamının
kaldırılması (1924).

Müzik öğrenimi için Avrupa’ya yetenekli gençlerin gönderilmeye başlanması (1925).

Halk müziği ezgilerinin derlenmeye başlanması (1925) ve notaya alınan ezgilerin
yayımına geçilmesi (1926).

Batı müziği bölümü eklenmiş olan İstanbul’daki Dârülelhanın konservatuvara
dönüştürülmesi (1926).
11. ATATÜRK’ ÜN MÜZİK SEVGİSİ
Atatürk müzik eğitimi görmemişti. Ancak, her çeşit müziği seviyor, Klasik Türk Müziği
makamlarını biliyor , bazı şarkı ve türküleri başarıyla söyleyebiliyordu. Atatürk insan hayatında
müziğin çok önemli bir yeri olduğuna inanıyordu. 14 Ekim 1925′te İzmir Kız Öğretmen Okulu’nu
ziyaretlerinde öğrencilerin “Hayatta musiki lazım mıdır?” sorusunaşu cevabı vermişti :
-”Hayatta musiki lazım değildir. Çünkü hayat musikidir. Musiki ile alakası olmayan mahlukat insan
değildir. Eğer mevzuu bahs olan hayat insan hayatı ise, musiki behemehal vardır. Musikisiz hayat
zaten mevcut olamaz. Musiki hayatın neşesi, ruhu, süruru ve her şeyidir. Yalnız musikinin nev’i
şayan-ı mütalaadır.”
Yeni Müzik Kurumlarımızın Açılmasında Atatürk’ün Önderliği
Atatürk, her türlü yenilik ve ilerlemede öncü olma görevini üstlenen bir liderdi.Atatürk, yeni
müzik kurumlarımızın açılmasında da öncülük etmeyi sürdürmüştür. Onun sayesinde Osmanlı
zamanından kalma mevcut müzik aletlerini iyileştirmiş,modernleştirmiş ve gelişmiştir. Bunların yanı
sıra, kapatılan kurumların yerine çağdaş uygarlık seviyesine uygun ve ulusal müzik anlayışımıza
yakışır yeni müzik kurumları açılmıştır.
Atatürk’ün önderliğinde,müzik alanında yapılan çalışmalardan bazıları şunlardır;
30
* Ankara’da ‘’Musiki Muallim Mektebi ‘’kuruldu (1924).
* ’’Mızıka-i Hümayun’’Ankara’ya taşınarak ‘’Riyaset –i Musiki heyeti ‘’adını aldı(1924)
* İstanbul Belediye Konservatuarı kuruldu(1926).
* Ankara Devlet Konservatuarı kuruldu(1936).
* Gazi Terbiye Enstitüsü Müzik Bölümü kuruldu(1937)
* Ankara’da Askeri Müzik Okulu öğretime açıldı(1938)
Bu kurumlar, Atatürk’ün düşünceleri ve direktifleri doğrultusunda günümüze kadar gelişerek
gelmiştir.’ün düşünceleri ve direktifleri doğrultusunda günümüze kadar gelişerek
gelmiştir.Günümüzde çağdaş Türk müziğinin temeli olan bu kuruma, çeşitli senfoni orkestraları
konservatuarlar, üniversitelerin bünyesinde açılan müzik bölümleri, operalar, güzel sanatlar fakülteleri
ve liseleri eklenmiştir.
Müzik Sanatçılarının Atatürk’ün Müzik Görüşleri Doğrultusunda Yetiştirilmesi
Atatürk döneminde, çağdaş Türk müziğinin geliştirilmesi için; ‘’Türk beşleri’’ diye adlandırılan
kişilerden oluşan ve müziğimizin bugünkü çağdaş seviyeye ulaşmasında büyük emeği geçen
sanatçılardan Ulvi Cemal Erkin, Hasan Ferit Alnar, Ahmet Adnan Saygun, Necil kazım Akses ve
Cemal Reşit Rey Devlet bursu ile müzik eğitimi için yurt dışına gönderilmişlerdir. Ankara’da Musiki
Muallim Mektebinin kurulmasından sonra Avrupa’ya başka öğrenciler de gönderilmeye başlandı.
Avrupa’daki eğitimini tamamlayan genç sanatçılar, yurda döndükten sonra hem çağdaş anlamda
müzik eserleri bestelemiş hem de çeşitli müzik okullarında öğretmenlik yapmışlardır.
1934 yılın da’’ Milli Musiki ve Temsil Akademisi Kuruluş Kanunu’’ çıkarıldı. ‘’Müzik
İnkılabı’’nın programını yapmak için bir kurul oluşturuldu. Bu konu için Avrupa’dan getirilen
uzmanlar çalışmalara başladılar. Ankara devlet konservatuarından çağdaş besteci ve yorumcular
yetiştirildi. Ayrıca Paul Hindemith (Paul Hindemit) ve Bela Bartok gibi büyük müzik adamları da
Türkiye’de araştırma ve incelemeler yapmış ve müzik alanında kendilerinden yararlanılmıştır.
Atatürk’ün sağlığında başlatılan müziğimizin geliştirilmesine yönelik çalışmalara ölümünden sonra da
devam edilmiştir. 1948 yılında, üstün yetenekli çocukların yurt dışına öğrenim görmeleri için özel bir
yasa çıkarıldı. Bu yasa doğrultusunda yurt dışına ilk gönderilen sanatçılar, Piyanist İdil Biret ve
Kemancı Suna kandır.
Atatürk’ün Müzik Görüşmelerini Çözümleyiş Ve Yorumlayış
Toplumlardaki değişiklikler ve yenilikler, kendini önce müzikte göstermektir. Bunu fark eden
Atatürk, müziğe gereken önemi vermiş ve bu alanda büyük atılımlar gerçekleştirilmiştir. Atatürk,
güzel sanatlar içinden müziğe verdiği önemi, konuşmalarında da dile gelmiştir. Bu konuşmalarının
birinde ‘’ bir ulusun musiki eğitiminde önem verilmezse, o ulusu ilerletmenin mümkün olmayacağını
‘’görüşünü belirtmiştir. ‘’diyerek müzik konusun da bilinçli olarak hareket ettiğini vurgulamıştır.
Atatürk, müzikle ilgili düşüncelerini ‘’müzik hayatın neşesi, ruhu, sevinci ve her şeyidir.’’sözü ile
belirtmiştir. O, müziğin toplum hayatında çok önemli bir yeri olduğunu ise ‘’Hayatta müzik lazım
değildir. Çünkü hayat müziktir. Müzik ile ilgili olmayan varlık insan değildir. Eğer söz konusu olan
hayat insan hayatı ise, müzik mutlaka vardır. Müziksiz hayat saten mevcut olmaz.’’ Sözleri ile
belirtmiştir.
Atatürk; ‘’Her milletin kendisine özgü gelenek ,kendine göre ,milliği özellikleri vardır. Hiçbir millet
aynen diğer bir milletin taklitçisi olmamalıdır... Milliği müziğimizi, modern teknik içinde yükseltme
çalışmalarına, daha çok emek verilecektir. Dünyanın her türlü ilminden, buluşundan, gelişmesinden
istifade edelim, lakin unutmayalım, asıl temeli kendi çizdiğimizden çıkarmak
mecburiyetindeyiz’’sözleri ile ulusal müziğin özünü koruyarak geliştirilmesini vurgulamıştır.
Atatürk’ün yaptığı Türk müzik inkılap ını kısaca; ‘’Türk müziğini kendisine özgü geleneksel yapısı
içinde,üslup ve biçim özelliği değiştirilmeden geliştirilmesi ve çağdaş bir yapıya kavuşturulması’’
sözleri ile ulusal müziğin özünü koruyarak geliştirilmesini vurgulamıştır.
Atatürk’ün yaptığı Türk müzik inkılabının kısaca; ‘’Türk müziğinin kendisine özgü geleneksel yapısı
içinde, üslup ve biçim özelliği değiştirilmeden geliştirilmesi ve çağdaş bir yapıya kavuşturulması’’
diye özetleyebiliriz.
31
Türkiye’miz müzik alanında dünyadaki saygın ülkeler arasında yer almaktadır. Ülkemizin
müzik alanında bu kadar ilerlemesinin en büyük nedeni, Atatürk’ün belirlediği müzik ilkeleri
doğrultusunda Cumhuriyet Döneminde başlatılan çalışmaların günümüze kadar aynı hızla devam
etmesidir.
Atatürk’ün Belirlediği Müzik İlkeleri Doğrultusunda Yapılan Çalışmalar Ve Sağlanan
Gelişmeler
Atatürk’ün müzikle ilgili görüşlerini hayata geçirmesinde uyulması gereken temel düşünceler,
onun belirlediği müzik ilkelerine dayanmaktadır.
Türk müziği, Türk müzik inkılâbından sonra her yönüyle bir atılım içine girmiştir. Ulusallıktan
çağdaşlığa çağdaşlıktan evrenselliğe ilkesiyle yapılan çalışmalar sonucu, müziğimizde büyük
gelişmeler sağlanmıştır. Müzik ile ilgili gelişmeler doğrultusunda amaçları gerçekleştirmek için çeşitli
müzik kurum ve kuruşları açılmış, burada eğitim gören öğrenciler, Atatürk’ün belirlediği ilkeler
doğrultusunda yetiştirilmiştir. Bu çalışmalar, devam ederek günümüze kadar gelmiştir.
Atatürk’ün belirlediği müzik ilkeleri doğrultusunda yapılan çalışmaları ve sağlanan gelişmeleri şöyle
sıralayabiliriz;
• Türk halk ezgileri derlenmiş, notaya alınmış ve yayımlanmıştır.
• Bu eserleri seslendirmek ve yorumlamak için orkestıralar ve korolar kurulmuştur.
• Müziğimizde yeni bir kavram olan çok seslilik kullanılmaya başlanmıştır.
• Halk ezgilerinin, batı tekniği ile çok seslendirme çalışmaları yapılmıştır.
• Aynı ezgilerimiz, çağdaş tekniklerle işlenerek özgün eserler bestelenmiştir.
• İlk Türk operası olan “Özsoy Operası “Ahmet Adnan Saygun tarafından bestelenip sahneye
koyulmuştur.
• Türkçe operalar sahneye konulmuştur.
• Geleneksel Türk halk müziği,geleneksel Türk sanat müziği ve çağdaş çok sesli Türk müziği
alanlarında değerli sanatçılar ve öğretmenler yetiştirilmiştir.
• Çeşitli üniversitelere bağlı fakültelerde müzik bölümleri açılmıştır.
• Çeşitli müzik guruplarımız yurt dışında düzenlenen festivallere katılarak büyük başarılar elde
etmişlerdir.
• Ülkemizde, uluslar arası özelliğe sahip bir çok müzik festivali düzenlenmektedir.
Atatürk’ün sanata ve sanatçıya verdiği değer çok büyüktür. Bu nedenle, sanatçılar ve sanat
hakkında söylediği sözleri sizin için derledik;
“Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”
“Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki fennin gerektirdiği şeyleri
yapmaz; itiraf etmeli ki, o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.”
“Yüksek bir insan topluluğu olan Türk Milleti’nin tarihi bir özelliği de, güzel sanatları sevmek ve onda
yükselmektir.”
“Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz. Hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz, fakat
sanatkar olamazsınız.”
“Sanatkar, toplumda uzun çaba ve çalışmalardan sonra, alnında ışığı ilk duyan insandır.”
“Bir millet sanattan ve sanatkardan mahrumsa, tam bir hayata sahip olamaz.”
Atatürk’ün Sevdiği Şarkı Ve Türkülerden Bazıları
Söyle Ruhum Sevdan Beni Kaç Yıl Yakacak
Aşk Denilen Cellata
Aman Beyim
Kadın Kıyma Canıma
Çeşmesinin Üstüne
Beni Sevmez Biliyorum
Gözlerim Arıyor Seni Her Yerde
Ayrılamam Ölsem Bile
Dağları Hep Kar Aldı
Gönül Durmaz Su Gibi Çağlar
Gözüne Sürme Çekmiş
Yüzüne Dolan Her Gece (Gözün Aydın)
Tam Üç Sene
Beyoğlu’ndan Geçerken
Gelmiş İken Buraya (Çal-Çal)
Ağlarım Çağlar Gibi
Fırat (Bingöllerden Süzülürsün)
32
Demedim Hiç Ona Kimsin (Ah Kadın Ah O
Kadın)
Bahçenizde Sümbül Olsam Sevdiğiniz Bir Gül
Olsam
Köpürsün Badeler Taşsın Dökülsün Neş’eler
Gelsin
Süzüp Süzüp de Ey Melek
Bir Nev-Civansın Şuh-i Cihansın
Etme Beyhude Figan Vazgeç Gönül
Çiçekten Nağmeden Bir Deste Bağlar
Bir Yer ki Sabah Olmayacaktır
Leylakların Hayali Salkımların Emeli
Aşkınla Yanan Gönlüme
Delisin Deli Gönlüm
Sabah Yıllardan Beri
Yürü Dilber Yürü Ömrümün Varı (Sürmelim
Aman)
Cana Rakibi Handan Edersin
Yanık Ömer
Şahane Gözler Şahane
Alişimin Kaşları Kare
Yemen Türküsü
Vardar Ovası
Çanakkale İçinde
Dağlar Dağlar Viran Dağlar
Havada Bulut Yok
Bülbülüm Altın Kafeste
Kırmızı Gülün Alı Var
Atladım Bahçene Girdim
Sarı Zeybek
12. ATATÜRK'ÜN MÜZİK HAKKINDAKİ SÖZLERİ






Müzik hayatın neşesi, ruhu, sevinci ve her şeyidir.
Hayatta müzik lazım değildir. Çünkü hayat müziktir. Müzik ile ilgisi olmayan varlıklar
insan değildirler. Eğer söz konusu olan hayat insan hayatı ise müzik mutlaka vardır.
Müziksiz hayat zaten mevcut olamaz.
Sanat güzelliğin ifadesidir. Bu ifade söz ile olursa şiir, nağme ile olursa musiki, nakş ile
olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltıraşlık, bina ile olursa mimarlık olur.
Güzel sanatların hepsinde ulus gençliğinin ne türlü ilerletilmesini istediğinizi bilirim.
Ancak bunda en çabuk, en önde götürülmesi gerekli olan Türk müziğidir. Bir ulusun yeni
değişikliğine ölçü, musıkide değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir.
Hayatlarını büyük bir sanata vakfeden bu çocukları sevelim.
Ulusal; ince duyguları, düşünceleri anlatan; yüksek deyişleri, söyleyişleri toplamak, onları
bir an önce, modern müzik kurallarına göre işlemek gerekir. Ancak bu düzeyde Türk
ulusal müziği yükselip, evrensel müzikte yerini alabilir.
13. İNSAN SES GRUPLARI
Ses; canlı cansız varlıkların çıkarttıkları tını denilen titreşimlerin alıcıda (örneğin insan ve
hayvanlarda kulak) anlamlı hale gelmesine verilen addır. Hatta günümüzde sesbilimi denilen bir bilim
dalı bu alanda incelemeler ve araştırmalar yapmakta; sesin tüm inceliklerini ve oluşumunu ortaya
koymaya çalışmaktadır. Ses bilimcilerin bu alanda kullandıkları özel yöntem ve teknikler
bulunmaktadır.Sesbilimi de kendi arasında Genel, Karşılaştırmalı, Eşsürmeli ve Artsürmeli Sesbilimi
olarak dört gruba ayrılmış durumdadır.Özellikle ses labaratuarlarında bilimsel anlamda çalışmalarını
yürütürler. Buna göre insanlarda ses olayı çeşitli şekillerde sınıflandırılmıştır. Bilindiği üzere insanlar
kadın ve erkek cinsine sahip iki grupturlar. Konu ses olunca buna ek olarak da çocuklar işin içine
girmektedir.
Çocuklar ergenlik çağına girene kadar kadın-erkek diye gruba ayrılmazlar. Genel olarak hepsi
kadın ses grubu içinde değerlendirilirler. Çünkü ergenlik çağına kadar kız ve erkek çocukların seslerini
net olarak birbirinden ayırmak mümkün değildir. Ancak ergenlikle birlikte erkeklerin seslerinde bir
kalınlaşma kızların seslerinde ise bir incelme baş gösterir. Kadın ve erkelerin ses gruplarının
sınıflandırılması profesyonel bir iştir. Ses eğitimi almayan insanlar kendi ses renklerinin veya ses
güçlerinin farkında olmayacaklarından ilk bakışta ses sınıfı söylemek de mümkün olmamaktadır.
Ancak eğitimleri ilerledikçe ve seslerini kullanmayı öğrendikçe ses renkleri de belirginleşmeye
başlamaktadır. Her ne kadar kadın ve erkek sesleri belli başlı isimlerle gruplandırılmış olsa da bu
grupların dışında yani birkaç gruba birden girebilen kadın ve erkek sesleri de mevcuttur. Dramatik
33
Tenor veya Bas-Bariton gibi ara tonlar da mevcuttur.Kadın ve erkek sesleri genel olarak kendi
aralarında ayrı ayrı olmak üzere üç gruba ayrılmıştır:
Kadın Sesleri:
1. Soprano: İnce yani Tiz sesli kadınların ses grubuna verilen addır.
2. Mezzosoprano: Orta kalınlıkta bulunan kadınların ses grubudur.
3. Alto: Kalın sesli kadınların ses grubudur.
Erkek Sesleri:
1. Tenor: İnce yani Tiz sesli erkelerin ses grubuna verilen addır.
2. Bariton: Orta kalınlıkta bulunan erkeklerin ses grubudur.
3. Bas: Kalın sesli erkeklerin ses grubudur.
14. ÇOKSESLİ (POLİFONİK) MÜZİK
Cokseslilik polifoni olarak da bilinen, en genis anlamiyla bir muzik parcasinin birden fazla
bagimsiz ses ve melodinin bir araya gelisiyle olusumudur. Tek bir ezgi cizgisine yer verilen
tekseslilikten ve akorlu dokularin on plana cikarildigi esseslilikten farklidir. Cokseslilikte farkli sesler
birbiriden ayri ve ritim acisindan da birbirinden az cok bagimsiz olarak bir olarak algilanir. Eszamanli
ezgi cizgilerinin bir araya getirilmesi demek olan kontrpuan, bazen cokseslilikte es tutulsa da gercekte
hem cokseslilikte hem de tekseslilikte uygulanabilen bir tekniktir.
Yani cokseslilik, yakindan baglantili ve birbirini tamamlayan ezgi cizgilerinin dinamik etkilesimleri
ile yaratilan cok partili dokulara denir. Bu etkilesimin yol actigi canlilik kanonlardaki (bkz:Babylon Don Mclean) gibi birden kesilmez; coksesli bestelerin ozellikle de sonlarina dogru esseslilige ve
islevsel armoniye yer verilir. Yani polifoni gunumuzde sanildiginin aksine sadece telefonlarin zil
sesleri icin uydurulmus bir terim degildir.
Türkiye'de Polifonik Müzik
Cumhuriyet'in ilk yıllarında Atatürk'ün önderliğinde müzik konusunda bir devlet politikası
oluşturulmaya başlandı. 1934'ten itibaren de bu konuda yapilan yenilikler genç devletin
inkılaplarından biri sayıldı. Yaklaşık 100 yıllık bir geçmişi olan saray orkestra ve bandosu Mızıka-i
Hümayun, 1924'te Ankara'ya aktarılıp Riyaseti Reisicumhur Musiki Heyeti'ne (Cumhurbaşkanılğı
Senfoni Orkestrası) (bkz: CSO) dönüştürüldü ve CSO bilindigi uzere gunumuzde de varligini
surdurmekte ve ozellikle de yeniyil konserleri yogun ilgi gormektedir.
15. ÇALGI TOPLULUKLARI
Çalgı topluluğu, değişik çalgıların bir arada bulunduğu küçük müzik topluluğudur.Bu çalgı
topluluklarının dalları da vardır.
Pop müzik toplulukları, pop müzik eserlerini seslendirmek üzere oluşturulan topluluklardır. Pop
müzik topluluklarında her türlü vurmalı nefesli telli elektronik çalgılar kullanılabilir. Org, gitar,
saksafon ve timpani en çok kullanılan çalgılardır.
Caz müziği toplulukları, caz müziklerini seslendirmek üzere oluşturulan topluluklardır. Caz müzik
topluluklarında genelde saksafon, trompet, klarnet, trombon, piyano, kontrbas, gitar, basgitar gibi
çalgılar kullanılır. İnsan sesi ön plandadır. Bestelenmiş şekliyle seslendirilmiş olmasının yanı sıra
genellikle doğaçlama olarak çalınması en büyük özelliğidir.
Klasik Batı müziği türlerini seslendirmek üzere oluşturulan topluluklardır. Bu topluluklar en az iki,
en çok on çalgı ile oluşturulur. Oda müziği topluluğundan bazıları şöyle sıralanabilir:
İkili (düo):Keman-piyano, obua-flüt, gibi bir ezgi ve bir eşlik çalgısıyla oluşturulur.
Üçlü (trio):Keman-viyola, viyolonsel vb. çalgılarla oluşturulur.
34
Dörtlü (kuartet):İki keman, viyola, viyolonsel, vb. çalgılarla oluşturulur. Bu topluluklara yaylı çalgılar
dörtlüsü de denir. Ayrıca beşli (kentet), altılı (sextet), yedili (septet),sekizli (oktet), dokuzlu (nontet)
gibi çalgı toplulukları da vardır.
Kordofonlar (Telli Çalgılar):
Sesi bir telin titreşimiyle elde edilen çalgılardır. Bu çalgılar iki grupta incelenebilir.
Yaylı Telli Çalgılar:
Bunlara örnek olarak; Kemençe, Kabak Kemane (Iklığ), Keman ve benzerleri verilebilir.
Tezeneli ve Mızraplı Telli Çalgılar :
Bunlara örnek olarak; Ud, Tambur, Çeng, Tar, Kanun, Santur, Kopuz, Bağlama ailesi (meydan sazı,
divan sazı, bozuk, tambura, cura, üçtelli, onikitelli, çarta, ırızva) ve benzerleri verilebilir.
Aerofonlar (Havalı ve Üflemeli Çalgılar) :
Çalgının içindeki veya çevresindeki havanın titreşimi ile ses veren çalgılardır.
Bunlara örnek olarak; Zurna, Çifte, Mey, Kaval, Sipsi, Çığırtma, Tulum, Ağız Armonikası, Akordeon,
Mızıka ve benzerleri verilebilir.
Mambranofonlar (Derili Çalgılar) :
Bir derinin ses üretmesi ile ses çıkaran çalgılardır. Bunlara örnek olarak; Dümbelek (deblek, darbuka),
Davul, Daire, Def, Kudüm, Zilli Def ve benzerleri verilebilir.
İdyofonlar (Kendi Tınlar Çalgılar) :
Vurma, çarpma, sallama gibi eylemlerle çalınan, genellikle sert malzemelerden yapılan, bütün
gövdelerinin titreşimiyle ses veren çalgılardır. Bunlara örnek olarak; Zil, Maşa, Çalpara (Çalpare),
Şakşak (kaşık), Çan, Kastanyet, Çengizili sembalet), Bando zilleri (halihe) ve benzerleri verilebilir.
16. MÜZİK TÜRLERİ NEDİR?
Müzik türü; Müzikler çeşitli faktörlere bağlı olarak birbirlerinden farklı tını'ya sahiptirler.
Müziklerin bu çeşitli faktörlere göre sınıflandırılmasına "Müzik türü" denir.
Dünya'daki müzik türleri;
1. Rock müzik
2. Caz müzik
3. Klasik müzik
4. Soundtrack
5. Blues
6. R&B
7. Progresif rock
8. Heavy metal müzik
9. Kelt Müzik
10. Punk
11. Rap müzik
12. Pop müzik
Rock müzik
Bu müzik çeşidi 20. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış bir müzik çeşididir. Genel olarak
elektro gitar, bateri ve bas gitar gibi enstrümanlar kullanılmaktadır. Bununla birlikte organ ve piyano
gibi klavyeli enstrümanlarda rock müzik türünde sıkça rastlanmaktadır.
Saksofon gibi üflemeli çalgılarda rock müziğinde yer almaktadır. Ancak bununla birlikte yeni
oluşturulan rock müzik eserlerinde bu tür çalgılara nadir olarak rastlanmaktadır. Rock müziğinin bir
çok çeşidi olmakla birlikte en çok bilinen en önemli iki tane çeşidi vardır. Bunlar hard rock ve numetaldir. Hard Rock; karanlık, sert ve genelde ölüm gibi kötü olayları anlatan tarzlardır. Hard
rockçılar renk olarak siyahı seçmişlerdir. Nu-metal ise daha çok rap ve metal müziklerinin
harmanlanması ile meydana gelmiştir.
Caz müzik
Cazın kökeni Batı Afrika'ya dayanmaktadır. Bu bölgedeki dini ve ruhani törenler caz müziğine
ilham olmuştur. Caz müziğinin ilk çıktığı dönemlerde en çok etkilendiği akım Blues'tur. Blues
35
Amerika'da bulunan köle Afrikalı'ların yöresel halk müziği idi. Her iki açıdan da bakıldığında caz
müziğinin doğuşunun Afrika kökenli olduğu gerçeği ile karşı karşıya kalmaktayız.
Klasik müzik
Bu müzik çeşidi Avrupa'da yüksek gelir seviyesine sahip olan ve yüksek zümre olarak
değerlendirilen insanlara ait görünümünde olan ve halk müzikleri ile net çizgilerle ayrılmış durumda
olan müzik çeşididir.
Soundtrack
Türkçe'de tam olarak karşılığı bulunmamaktadır. Bu sebepten dolayı film müziği olarak
tanımlanmış durumda olan müzik çeşididir. Bu müzik türünün önemli bestecileri ise Andrew Llody
Webber, Danny Elfman, John Wiliams Hans Zimmer James Horner gibi isimlerdir. Türkiye'de ise rock
müzği dalında eserler veren Kıraç bu türde eserler vermiş olan sanatçıdır.
Blues
Bu müzik türünün kökeni Amerika'da köle konumunda bulunan Afrika kökenli işçilerin
söyledikleri ve genel olarak acı hüzün ve keder içeren şarkılardır.
R&B
Bu müzik çeşidi de tıpkı Blues gibi Amerika'da yaşayan Afrika'lılar kökenlidir. En önemli
temsilcisi ise Micheal Jackson'dır.
Progresif Rock
Elektro gitar, akustik gitar, bas gitar, klaveye ve bateri gibi geleneksel rock
enstrümanlarına ek olarak keman, hammond orgu, moog sentezleyici, perküsyon enstrümanları,
üflemeli çalgılar ve benzeri bulunabilir.
Heavy Metal Müzik
Heavy Metal, agresif ritimler ve aşırı distorsiyonlu gitarlarla karakterize edilen Metal müzik
türüdür.
Kelt Müzik
Kelt müziği ya da Keltik müzik İskoçya, İrlanda, Galler, Asturias vs. gibi bölgelerde yaygın
olan geleneksel bir müzik türüdür. Özellikle son yıllarda Dünya çapında dinleyici kitlesi bulmuştur.
Kelt müziği, pentatonik bir müzik olup keman, gitar, arp, gayda ve flüt gibi çalgılar önemli yer tutar.
Bayan vokale erkek vokalden daha sık rastlanır. Rahatlatıcı ve dinlendirici özelliğiyle tanınan bir
müziktir.
Punk Müzik
Punk rock, kökenleri 1974 ve 1975 yıllarına, Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık'a
dayanan ve kendisini The Exploited, Ramones, Sex Pistols, The Damnedve The Clash gibi gruplarla
kanıtlamış düzen karşıtı rock müzik hareketidir.
Punk terimi ise, punk rock'a dayalı alt kültür için kullanılmaktadır. Bu alt kültür agresif gençlik,
kendine özgü giyim tarzı, Punk İdeolojisi ve D.I.Y. (Do It Yourself - Kendin Yap) etiğini
kapsamaktadır.
Rap Müzik
Rap müzik 1970'lerin başında New York’un siyah gettolarında doğdu. Rap "Rhytm And
Poem" (Ritim ve Şiir ya da Ritmik Şiir) veya "Rhytmic African Poetry" (Ritmik Afrika Şiiri)
sözcüklerinin kısaltması olarak bilinse de aslında rap ingilizcede "ağır eleştiri" demektir ve "and"
kelimesi kısaltmalarda asla "a" harfiyle sembolize edilmez. Rap, müziğin tempo ve ritmine uyarlanıp
beat eşliğinde söylendiği sokak tarzı ve sert sözlerin ağır bastığı Hiphop kültürünün içindeki başlıca
dört elementten biridir. Kelime anlami "Sert eleştiri" dir.
36
Pop Müzik
Pop müzik, genellikle hit olan, tutulan müzik yerine kullanılsa da aslında popüler müziğin bir
alt grubudur. Dünyada 1940'lara dayanan bir tarihi vardır. Günümüzde birçok Rock, Hip
Hop, R&B ve Country türlerine de dokunan pop müzik, tam olarak tanımlanmakta zorluk çekilen bir
kavramdır.
Türkiye'deki müzik türleri
1. Arabesk müzik
2. Halk müziği
3. Türk Pop müziği
4. Karadeniz müziği
9. Türk pop folk müziği
5. Oyun havaları
6. Tasavvuf müziği
7. Taverna müziği
8. Çocuk müziği
10. Özgün Müzik
Arabesk müzik
Türkiye'ye özgü, oryantal bir halk müziği türü. Genellikle duygusal olan şarkı sözleri; umutsuz
aşkları, günlük dertleri, umutsuzluğu ve başarısızlığı konu edinir. Küçük bir kısmı ise entrümantaldir.
Halk müziği
Halk müziği, toplumun içinden gelen, insandan insana aktarılarak yaşayan, sürekliliği
bulunan, yüzyıllar boyunca toplumların kendi öz kültürleri ile bezenen,halk tarafından genel kabul
görerek yaşayan bir müzik türüdür.
Türk Pop Müziği
Türkçe sözlü hafif müzik veya Anadolu pop alaturka ve halk müziği kalıpları üzerine modern
müzik kalıplarının monte edilmesiyle oluşturulmuş bir Türk müziği çeşididir. Batı Avrupa melodileri
baz alınarak geliştirilen Türk pop müziği, hem klasik Türk müziğinden ve halk müziğinden yoğun
olarak beslenmiş hem de popüler müziğin evrensel çizgilerine sadık kalmayı başarmıştır.
Karadeniz Müziği
Karadeniz türküleri tümüyle halk müziğinin özelliklerini gösteren bu türün en belirgin özelliği,
oyuna eşlik amacıyla üretilmiş olmalarıdır.Türü belirleyen en önemli öğe, 7/16, 7/8, 5/8'lik düzümlerin
kullanılmış olmasıdır. Bunun yanında karadeniz kemençesi ve tulum zurna bu türü belirleyen çalgısal
öğelerdir. Seslendirme sırasında kullanılan ağız ve özellikle bağlama türü çalgılarla oluşturulan
karadeniz tezeneside denilen tavır, türü oluşturan diğer öğelerdir. Karadeniz halk müziğinin en önemli
2 çalgısı kemençe ve tulumdur.
Oyun Havaları
Oyun havası, insanlarda coşku uyandıran, sazlarla çalınan, saz eserleridir. Çiftetelli, zeybek,
longa, horon, hora, bar, köçekçe, halay ve sirto gibi değişik şekilleri vardır.
Tasavvuf Müziği
Tasavvuf müziği, İslamdaki Tasavvuf felsefesine uygun olarak, eğlendirmek için değil,
insanın Allah'a olan kulluğunun farkına varmasını sağlamak için yapılan bir müzik türüdür. Dini
duyguların seslendirilmesidir. tasavvuf müziği ilahidir
Tasavvuf musikisi nefes ile dokunuş ile ritim ile icra edilir, sonu olmayan sürekli bir kurgu içerisinde
örülür. Temel enstrumanlar Ney ve bendirdir. Mevlevi müziği tasavvuf müziğinin temelidir.
Taverna Müziği
Taverna özellikle 70 ve 80 yıllarda varolmuş müzik türü. Arabesk tarza benzetilse
de, yapı olarak arabeskten çok farklıdır. icra eden sanatçıların sahne aldığı tavernalardan almıştır
ismini herhalde. Ferdi özbeğen, ümit besen, arif susam, cengiz kurtoğlu gibi sanatçıların var ettiği
akımdır.
37
Çocuk Müziği
Özellikle çocukların gereksinme ve ilgileri göz önünde tutularak yaratılan eğlendirici,
dinlendirici ve eğitici parçalardan oluşan müzik.
Türk Pop Folk Müziği
Türk pop folk müziğini iki kısımda inceleye biliriz Anadolu rock ve Anadolu
pop. Türkülerin batı enstrumanları ile söylenmesi sonucu oluşmuş müzik türüdür. En önemli
temsilcisi Modern Folk Üçlüsüdür. Selda Bağcan bu akımda önemli bir yer
tutar. Kubat, Ayşegül, Orhan Hakalmaz ve Yavuz Bingöl bu akımda yer alan diğer günümüz
sanatçılarıdır. Pop folk olarak adlandırılan Balkan ve Ortadoğu müziği etkili Arabesk müzikten
tamamen ayrışmıştır.
Özgün Müzik
Siyasi ve toplumsal içerikli lirik yapısı ile muhalif bir görüşü dile getiren müzik türüdür.
Yerelden evrensele kadar uzanabilecek bir bakış açısına sahip olabilir. Marş türevi katı ritim yapısının
aksine ağıt tınıları içeren sanatsal kompozisyon özelliği de taşıyabilir. Genel olarak sert karakterli ve
serzenişe atıf yapan bir mizacı yansıtmaktadır.
Yukarda açıklanan türler dışında Türkiye’ deki müzik türlerine şunlarda dahil edilmektedir;
Dini Müzikler:
Müzik çerçevesinde, İslam dininin gereği olan, farz, sünnet ve nafile, ibadete çağırma,
yardımcı olma ya da süsleme amacıyla yararlanılan ve kullanım yoluna göre “Şer''i
Müzik” ve “Tasavvufî Müzik”,seslendirildiği yere göre de “Cami Müziği” ve “Tekke Müziği” diye
nitelenen müzikler, “Dinsel Müzik” genel başlığı altında toplanabilir. İslâm ibadetinde önemli bir yeri
olan “Tilâvet” (Kur'an-ı Kerim Okuma),“Ezan”, “Salevât”, “Temcîd” v.b. gibi formlar, “Cami
Müziği” türüne girer. Çeşitli Tasavvuf yollarının, özellikle Mevlevî''lerin ve Bektâşî''lerin, bir çeşit
dinsel dansa da yer verilen törenlerinde, Seslendirdikleri müzikler:
“Mevlevî Âyînleri” ve Bektâşî “Deyiş”leri ile “Semah”ları ise “Tasavvufi Müzik” türü içinde yer alır.
Halk Müziği / Yerel Müzik:
Bir yörenin yerleşik insanları tarafından üretilen, severek söylenen ve çalınan, o yöre insanının
ortak yapıtı haline gelen ve kulaktan kulağa aktarılarak yaşatılıp günümüze kadar ulaşan müziklerdir.
Bu müzikler yerel kültürlerin izlerini taşır ve yaratıcılarının adları çoğunlukla belirsizdir.
Ülkemiz halk müziği, tarihin eski zamanlarından bugüne değin Anadolu ve Rumeli''de
yaşamış bütün uygarlıkların, kendilerine özgü kültürel değerlerini biriktirerek ve yörelere göre kültürel
farklılıkları içinde barındırarak oluşan ve sonuçta zenginlik ve çeşitliliği ile tüm dünyada ender
görülen bir yapıdadır.
Halk Müziğimiz, bölgesel özellikleri bakımından çok çeşitlilik ve farklılık gösterse de, genel
bir sınıflama açısından İstanbul ve Rumeli, Ege, Orta Anadolu, Güney-Doğu Anadolu, Doğu Anadolu,
Karadeniz, Akdeniz olmak üzere 7 bölge içinde toplanarak incelenebilir. Bununla birlikte, aynı bölge
içinde yer alan kimi kent, merkez ya da yöreler arasında önemli farklar bulunabileceği gözden uzak
tutulmamalıdır.
Mehter Müziği:
Mehter Türk geleneklerinde, bir şenlik aracı değil, azametin, ihtişamın ve görkemli olmanın
bir işaretidir. Devletin ululuğu ve kutluluğu, davulların gümbürtüsü ile yankılanır. Türklerin devlet
anlayışında, halkın bütünlüğü, devletin yüceliği kavramları çok önemlidir. Bu inanış ve gelenekler,
İslamiyet''ten önceki Türk devletlerinde de, Selçuklu ve Osmanlı devletinde de, küçük değişiklerle yer
almıştır.
38
Bu yapıda üç önemli sembol vardır:
Otağ, hakanın veya başkomutanın bulunduğu yerdir. Bu bir savaş alameti olarak ortaya çıkar
çünkü otağ yalnızca savaşlarda kurulur. Hakanın Kösü,yani büyük davul, hakanlık otağını önünde
durur ve yalnızca hakana aittir. Hakanlık Mehteri ise, sancağın altında ve otağın önünde askerleri
yüreklendirmek için çalan müzik topluluğudur.
Sancak ve mehter, Türk devletinde birbirinden ayrılmaz çok önemli olgulardır. Mehter vuruşu
ile otağdan çıkılır ve savaş akınlarının ilk adımları atılmış olurdu. Türklerin Orta Asya geleneklerinde,
devletin başı olan Hakan''ın otağı önünde kurulan büyük Davulun ve Kösün günün belli zamanlarında
çalınarak gücünü göstermesine Nevbet (Nevbe) dövme ya da vurma denilirdi. Nevbet dövmek,
devletin başı olan Hakanın gücünü dosta düşmana göstermesi ve özellikle düşmanın yüreğine korku
salması şeklinde yorumlanırdı.
Osmanlı da sancak gibi mukaddes bir varlık halinde yaşatılan mehter, bağımsızlığın, devlet
varlığının önemli bir göstergesi olmasının yanı sıra, meydan savaşlarında, kale kuşatmalarında, deniz
savaşlarında düşmana hücum esnasında, vurduğu hamasî havalarla duyguları kamçılar, şahlandırır,
askeri şevke getirir, ordunun moralini yükseltirken çıkardığı müthiş gümbürtüyle düşmanın moralini
yok eder, onu bozguna uğratırdı.
Meydan savaşında, tek bir hakanlık kösü bile, kendi başına bir mehterdi. Hücum ve
duraklamaları, hakanlık kösü belirler, davul ve borulardan oluşan mehter, savaşta orduyu yönlendirdi.
Savaşta yenilgi, mehterin yağmalanması ile kabul edilirdi. Bu durumda en zorlu savaşlar sancak ve
mehter çevresinde olurdu. Görülüyor ki mehter, savaş alanında, sadece bir müzik topluluğu olmaktan
bir anlamda uzaklaşırken barış zamanında müzik yönü daha çok öne çıkıyordu.
Barış zamanında mehter, hakanın saltanatının ve devlet hayatının devam ettiğinin bir
göstergesiydi. Bunun dışında davul ve mehter, devletin haber ve ilan gibi işlerini de yerine getirirdi.
Osmanlı mehterinde; zurna, boru, kurrenay ve mehter düdüğü gibi üflemeli / nefesli, kös, davul,
nakkare, zil ve çevgân gibi vurmalı ya da çırpılan çalgılar yer alırdı. Çalgıların sayısı eşit tutulur ve bu
sayıya göre mehterin kaç katlı olduğu belirlenirdi.
"Tabl ü alem-i hassa" adı verilen ve en büyük mehter olan Padişah mehteri, dokuz katlıydı.
Bunun anlamı, her çalgıdan dokuz adet var demekti. Bu sayı sonraları, on iki hatta on altıya kadar
yükselmişti. Padişahtan başka, Vezir-i âzam-ın (Başbakan''ın) Kubbe vezirlerinin (Kabine üyelerinin),
Defterdar ve Reisü''l küttab''ın (Maliye ve Dış işleri Bakanı''nın) Mehterhâneleri olduğu gibi, ülkenin
çeşitli eyâletlerinde ve kalelerinde de Mehter takımları bulunur ve görev yapardı.
Mehter''in etki gücü Avrupalılar tarafından da değerlendirilmiş ve Mehter örnek alınarak
çeşitli Avrupa ülkelerinde Askerî Müzik toplulukları, "Bando"lar kurulmuştur. Gluck, Mozart,
Beethoven gibi bestecilerin Mehter''den esinlenerek müzikler yazdıkları da bilinmektedir.
17. GELENEKSEL TÜRK MÜZİKLERİ
Türk müziği
Klasik Türk müziği
Mehter
Türk Halk Müziği
Oryantal dans
Kanto
Türkçe Tango
Türk pop müziği
Mevlevi
Anadolu rock
Rebetiko
Türk Hip-Hop Müziği
Arabesk müzik
Arabesk-Pop Müzik
Arabesk-rock
Fantezi müzik
R'n'Besk
39
Türler ;
Türk alternatif müzik
Klasik türk müziği
Oryantal
Türk halk müziği
Türk Hip-Hop Müziği
Türk caz müziği
Osmanlı ordu müziği
Devlet Opera ve Balesi
Türk pop müziği
Türk dini müziği
Anadolu rock
Etnik müzikler;
Ermeni Müziği
Azeri Müziği
Bosna Müziği
Yunan Müziği
Yahudi Müziği
Kürt Müziği
Pontus Müziği
Roman Müziği
Zaza Müziği
Yöresel Halk Türleri
Ege Müziği
Rumeli Müziği
Karadeniz Müziği
Kıbrıs Müziği
Osmanlı yöresel türleri
Arnavut Müziği
Arap Müziği
Ermeni Müziği
Balkan Müziği
Kıbrıs Müziği
Mısır Müziği
Yunan Müziği
Macar Müziği
Kürt Müziği
Pers Müziği
Pontus Müziği
Trakya Müziği
Türk müziği, Türkler'in Orta Asya'dan beri geliştirdikleri, bugünkü özellikleri Selçuklu ve
Osmanlı döneminde belirginleşen müzik. Musiki, Osmanlı döneminde halk ve üst kültür çevrelerinde
birbiriyle ilişkili, fakat karakterleri farklı iki ana dal olarak gelişmiştir. Osmanlı'nın son dönemindeki
modernleşme hareketleriyle Batı etkisi görülmeye başlanmış, bu etki Cumhuriyet döneminde daha da
artmıştır.
1 İslamiyet Öncesi
2 Geleneksel Türk Müziği
2.1 Klasik Türk Müziği
2.2 Halk Müziği
3 Klasik Batı Müziği
4 Popüler Müzik
İslamiyet Öncesi
Türklerin İslamiyet'i kabullerinden çok önce dini törenleri yöneten şaman, kam ya da baksı,
elinde belirli sesler çıkaran demir parçalarının bağlı bulunduğu bir değnekle topluluğu etkiliyordu. Bu
törenlerde davulun da önemli bir yeri vardır.Çin'in kütüpane, Hun Türkleri'nde, Uygur Türklerinde,
Selçuklular'da ve Osmanlılar'da müziğe büyük yer ve önem veriliyordu. Ozanları ve kopuzcuları
olmayan hiçbir Selçuklu ordusu yoktur.Eski Türk Hakanlarının saraylarında ve ordugahlarında musiki
takımları 9 kök denilen eserleri her gün çalardı.
Geleneksel Türk Müziği
Geleneksel Türk müziği, Osmanlı döneminde halk ve üst kültür çevresinde gelişen olmak
üzere ikiye ayrılır. Geleneksel olarak Türk müziği çeşitli ortamlarda şöyle belirir:
* Şehirlerde, saray çevresinde ve konaklarda Kâr, beste, semai, şarkı
* Camilerde Ezan, dua, sala, tekbir, temcit, münacat
* Tekkelerde Naat, ayin, durak, ilahi, nefes, niyaz
40
* Köylerde Türkü, bozlak, uzun hava, zeybek, oyun havası
* Sınır boylarında Serhat türküsü
* Kışlalarda Mehter müziği
Halk müziği ve "klasik" Türk müziği arasında çok önemli bir bağ vardır. Nitekim türkülerin
pek çoğunda klasik musiki makamları kullanılmıştır. Aynı şekilde, türkü, köçekçe, oyun havası, sirto,
vb. halk musikisi formları klasik Türk musikisinde kullanılmıştır. İsmail Dede Efendi, Şakir Ağa,
Şevki Bey gibi büyük klasik musiki bestekarlarının hemen hepsinin halk musikisi formlarını
kullandıkları gözlemlenir.
Klasik Türk Müziği
Ana madde: Klasik Türk Müziği
Ana madde: Türk Sanat Müziği
Osmanlılar yalnız musiki sanatına değil musiki ilmine de büyük önem verdiler. Türk müziğinin Arap,
Acem, eski Yunan ve Bizans asıllı olduğunu ileri sürenler vardır. Ancak Klasik Türk Müziği genel
nitelikleri bakımından Türk asıllıdır. Osmanlı uygarlığı her alanda büyük bir sentez geliştirdiği gibi,
Türk müziği potasında yerel pek çok renk bu müziğin parçası haline gelmiş ve bunun karşılığında da
Osmanlı musikisi devletin kapsadığı topraklar ve ötesine büyük etkilerde bulunmuştur.
İstanbul'un alınmasından sonra Topkapı Sarayında kurulan Enderun Musiki Mektebi ve özel
meşk hanelerde eğitime geçilmesiyle daha belirli olarak kurallaşan ve klasik bir müzik niteliği kazanan
Klasik Türk Müziği altı dönemde incelenir. Birinci dönem; hazırlayıcı dönemdir ve başlangıcından
Meragalı Abdülkadir'e (1360-1435) kadar uzanan dönemdir. İlk klasik dönem, ikinci klasik dönem,
yeni klasik dönem gibi dönemlerden günümüze gelir. Yeni klasik dönem oldukça önemlidir ve Dede
Efendi'den Zekai Dede'ye (1825-1397) kadar uzanan kapsayan dizi, makamlar, usuller ve şekiller'den
oluşur.
Halk Müziği
Ana madde: Türk Halk Müziği
Türk Halk Müziği örnekleri genelde sözlü olmakla beraber, sözsüz dans müziklerini de içerir.
Halk türkülerinin ölçülü olanına kırık hava, ölçüsüz olanına uzun hava denir. Uzun havalar
Anadolu'nun değişik bölgelerinde bozlak, türkmani, maya, hoyrat, divan, ağıt gibi adlarla anılır.
Bunlar genellikle Karacaoğlan, Emrah, Ruhsati, Sümmani ve daha birçok tanınmış halk ozanının
deyişleri üzerine yakılmıştır.
Kırık havalar ise koşma, yiğitleme, güzelleme, taşlama, ninni ve daha başka adlar altında
kümelenir. Bunlar da genellikle gurbet, ayrılık, sıla hasreti, ölüm, askere gidiş, yiğitlik, düğün, çocuk
sevgisi, kız kaçırma gibi köye has toplumsal bir olayı konu alır, sadelik, içtenlik, duygululuk gibi
özellikler gösterir yerel renkler taşır. Türk Halk Müziği'nin melodi yapısı incelendiğinde bu
melodilerin ses genişlikleri bakımından bir oktav (sekiz ses sınırı) tamamlayan dizi ve tonaliteyi kesin
şekilde belirtmeyen ikili ile beşli aralıkları içinde yaratılmış olduğu görülür. Bununla birlikte dizi ve
tonaliteyi belli eden sekizli ve daha geniş sınırlı melodiler de çoktur. Basit ve birleşik ölçülerden başka
aksak ölçüleri içeren Türk Halk Müziği, ezgiler ve formlardan oluşur.
Klasik Batı Müziği
Türkiye'de Cumhuriyet Döneminde girişilen devrim hareketleri sanat konularına da yöneldi. Daha çok
Klasik Batı müziğine önem verildi.
1924'de Ankara'da Musiki Muallim Mektebi kuruldu. Osmanlı sarayındaki müzik topluluğu
başkente getirilerek Riyaseti Cumhur Filarmoni Orkestrası adıyla konserler vermesi sağlandı.
Yetenekli gençlerin Avrupa ülkelerine gönderilip yetiştirilmesi hareketi başladı. İstanbul'da
çalışmalarını sürdüren Darrültalimi Musiki adlı okul yeni bir yönetmelikle konservatuvar haline
getirildi.
41
Çok sesli sanat müziğinde sesini Batı'da ilk duyuran Türk sanatçı Cemal Reşit Rey oldu.
Öğrenimlerini devlet adına yurtdışında yapan Ulvi Cemal Erkin, Hasan Ferit Alnar, Ahmet Adnan
Saygun, Necil Kazım Akses dönüşlerinde Ankara Musiki Muallim Mektebi'nin öğretmen kadrosuna
katıldılar. Bu sanatçılar Türk Sanat Tarihinde sanat tarihinde Türk Beşleri olarak anıldılar. Eserlerinde
genellikle batı müziği ilkeleri halk müziğinden gelen ögelerle birleştirilmiştir. Ahmet Adnan
Saygun'un Özsoy adlı bir perdelik operası 1924'de Ankara Halkevi'nde sahnelendi. Aynı bestecinin
ikinci eseri Taşbebek de 1934'de başarı ile oynandı. Opera ve bale temsillerini gerçekleştirmek amacı
ile Ankara Devlet Konservatuvarı'na bağlı bir Tatbikat Sahnesi 1940 yılında çalışmalarına başladı.
Yetenekli gençlerin seçimi ile eğitime geçildi. İzleyen yıllarda Ahmet Adnan Saygun' un Kerem, Nevit
Kodallının Van Gogh ve Gılgamış, Sabahattin Kalender'in Nasrettin Hoca, Ferit Tüzün'ün Çeşmebaşı
eserleri sergilendi. Ankara'dan sonra İstanbul ve İzmir'de kurulan devlet konservatuvarları eğitime
başladı.
1940 yılından bu yana genç yetenekler için uygun bir ortamın doğuşu yurtdışında da ün ve ilgi
derleyen yorumcuların yetişip gelişmesini bağladı. Soprano Leyla Gencer, bariton Orhan Günek bu
hareketin öncüleri oldular. Onları bas yorumcusu olarak Ayhan Baran, soprano Ferhan Onat ve
soprano Suna Korat izlediler. Enstrüman yorumcusu olarak piyanist Ergican Saydam, kemancı Ayla
Erduran, Suna Kan, piyanist Ayşegül Sarıca, İdil Biret, Hülya Saydam ve Verda Erman yurt içinde
olduğu kadar yurt dışında da büyük ilgi gördüler.
Popüler Müzik
1970'lerden sonra geniş halk kitelerine hitap eden müziktir. Şu kategorilere ayrılır:
Türk Pop Müziği
Türkçe Rock Müzik (Alternatif rock, Anadolu rock, Karadeniz rock, Metal)
Türkçe dans müziği
Türkçe jazz
Türkçe rap
Arabesk müzik (türevleri; Arabesk-Pop müzik, Protest müzik, Özgün müzik)
Fantezi müzik (türevleri; Fantezi-Pop müzik), Hafif Sanat müziği)
18. YAŞANMIŞ HALK TÜRKÜLERİNİN GERÇEK ÖYKÜLERİ
ZİYA TÜRKÜSÜ
(Fikriye nin Söylediği Şekliyle)
Çamlığın başında tüter bir tütün;
Acı gormiyenin yürüğü bütün
Ziya nın atını pazara tutun
Gelen geçen Ziyam ölmüş desinler.
At üstünde guşlar gibi dönen yar,
Gendi gidip ehbabları yanan yar.
Benim yarim yaylalarda oturur
Ak elini soğuk suya batırır
Demedim mi yarim ben sana
Çok muhabbet tez ayrılık getirir.
At üstünde guşlar gibi dönen yar,
Gendi gidip ehbabları yanan yar.
Ham meyveyi koparttılar dalından
Ayırdılar beni nalı yerimden
Demedimmi nazlı yarim ben sana
Çok muhabbet tez ayrılık getirir.
At üstünde guşlar gibi dönen yar,
Gendi gidip ehbabları yanan yar.
Gendi gidip ehbabları kalan yar" nakaratıyla söylenen Ziya Türküsünün Hikayesi şöyledir;
Ziya yakışıklı bir delikanlıdır. Yozgat ın Karacalar Köyündendir. Aynı köyden Fikriye adlı kızı sever
ve nişanlanır. Fikriye nin babası Karacalar Köyü imamı Ali Hocadır. Ali Hoca Kızıltepe Köyüne
imam olur. Ziya sık sık nişanlısını görmeye at sırtında gider. İki tarafta birbirini oldukça sevmektedir.
Ziya bir gün ekin sularken üşütmüş ve karın ağrısından şikayet etmektedir. Doktora gider ama fayda
42
bulamaz, bir hafta içinde ölür. Bir başka söylentiye göre, Ziya Bey yakışıklı, at düşkünü, çok iyi atan
binen, iyi cirit oynayan bir yiğittir. İki köy arasında oynanan ciritte attan düşer orada ölür. Fikriye,
nişanlısının ani ölümü karşısında duyduğu acıyı ve kederi şiire döker böylece Ziya Türküsü ortaya
çıkar. Ağıtın tamamı 30 kıtadır. Yozgat ta çok sevilen ve söylenen bir türküdür.
- KADİR MEVLAM SENDEN BİR YAR İSTERİM - Çukurova yöresi
Kadir Mevlam, senden bir yar isterim.
Minnet ile gelen yari n`eyleyim?
Bır sofra isterim, eller değmedik.
Eller yemış, doyulmuşu n`eyleyim?
Bir güzel isterim, nice olursa;
Gözler ala, beli nice olursa.
Binerim ata da dinççe olursa;
Eller binip kovulmuşu n`eyleyim?
Bir yayla isterim, eli göçmedik;
Lalesi, sümbülü, gülü geçmedik.
Bir güzel isterim, eller değmedık;
Koldan kola sarılmışı n`eyleyim?
Amanin da, Karac`oğlan, amanın.
Kirpikler ok olmuş kaşı kemanın.
Evvel kız başlıydın, duldur zamanın.
Olursa kız olsun, dulu n`eyleyim
Karacaoğlan
Ozan Ve Türkünün Hikayesi Üzerine;
Büyük bir halk şairi olan Karacaoğlan ın hayatı üzerine yapılan araştırmalarda kesin bir bilgi
yoktur. Son yıllarda yapılan araştırmalarda ve şiirlerinde yapılan incelemelerden onun 1606 da
doğmuş 1670 yılında ölmüş olduğu tahmin edilmektedir. Her nekadar doğduğu yer bilinmiyorsa da
öldüğü ve mezarının bulunduğu yer bellidir. Kendisinin Güney Anadolu da yaşayan Türkmen
aşiretinden olduğu daha doğrusu İçel li olduğu muhakkaktır.Şiirlerinden anlaşıldığı kadarıyla kendisi
pek çok yer gezmiş,aşkı ve tabiat sevgisini yaşadığı hayatı, çağının konuşma dili ile öz türkçe olarak
işlemiş ve anlatmış bir halk şairidir. Bugün kesin olarak bilinen bir şey varsa o da mezarının İçel in
Mut İlçesi ne bağlı Karacaoğlan Köyü ndeki Karacaoğlan tepesinde Karacakız tepesi ile karşı karşıya
olduğudur.
Mezar 1997 yılında anıt mezar haline getirilerek Kültür Bakanı İstemihan Talay tarafından ziyarete
açılmıştır. Karacaoğlan aynı zamanda tarihte heykeli dikilen, bilinen ilk ozandır. İçel in Mut İlçesine
Heykeltraş Prof.Hüseyin GEZER tarafından yapılan heykeli 8 haziran 1973 günü dikilmiştir.Yörede
onun şiirlerinden pek çoğu halk arasında söylenir bazıları türküleştirilmiştir.
Çeşitli kaynaklara göre Kozana bağlı Feke İlçesi nin "Gökçe" köyünde, "Mamalı" da,
"Binbuğa"da, "Erzurum"da "Zobular"da, "Gökçeli"de, "Varsak da, hatta "Belgrad"da doğduğu öne
sürülmüştür. Fakat, kanımızca en sağlam ve eski kaynak, Akşehirli Ahmet Hamdi Efendi nin hatıra
defteri olup, inandırıcı delillere da-yanmaktadır. Hamdi Efendi, Varsak köyünde 1876 da hatıra
defterine şu satırları kaydetmiştir: "Malum ola ki Karacaoğlan Varsak karyesinde dünyaya gelüp
babası Türkmen aşiretinden Kara İlyas, fakir-el hal olmağla sayd-ü şikarla taayyuş eder olup 1013 (M
.1604) tarihinde Kozan dere-beylerinden Hüsa m Beyin sayıl namıyle tut-kap asker devşirdiği
hengamda İlyas dahi tutulup götürülerek orada gaip olduğu için lakapları Sayıloğlu kaldığı ve elyevm karyei mezbur hanedanı Sayılzade Mehmet Efendi den anlaşılmıştır. Karacaoğlan ın ismi Hasan
olup öksüz büyümüş. Vechen karayağız ve fakir çocuğu olduğu için buna Karacaoğlan denülüp
böylece anıldığı. Karacaoğlan delikanlı iken munis ve zeyrekliği hasebiyle ol vaktin karye ağalarından
serdengeçti Osman Ağa Karaca Oğlan ı evlatlık şekliyle diğer fakir bir aile kızıyle teehhül ettirmiş ise
de kız hor ve çirkin olduğundan Kara caoğlan babası gibi Sayıl askerliğine tutulacağını anlayup yirmi
dört yaşında Varsak tan firar-la mekanın gaip ederek, encam Maraş ta Zülgaroğlu (Zülkadir olacak)
Hüsam Bey in himayesinde altı sene teehhül ümidiyle kalıp, teehhül ümidi münkesir olunca ora-dan
müfarekatla yine geşt-i diyara başlayıp on dokuz sene sonra vatanına gelmişse de fazla barınamayıp
elli beş yaşında Tarsus tarikıyla tekrar geşt-i diyara der-ban oldu-ğu (1)", kayıtlıdır. Han Mahmut adli
halk hikayesinde ve diğer bazı anlatımlarda Karacaoğlan ın Tarsus ta Karaca Kız adındaki bir yörük
beyi nin kızına aşık olduğu, vermedikleri için kızın, arkasından da Karacaoğlan ın Kırklar mağarasına,
bazı kaynaklara göre de Eshab-ı Kehf Mağarasına çekilerek orada öldüğü rivayet olunur. İshak Refet
43
Işıtman ise, 1933 yılında yayınladığı Karacaoğlan adlı eserinin 33. sayfasında "Şairin menkıbeleri
arasında Karaca Kız adlı birisini sevdiği söylenir ve ölünceye kadar bu sevginin devam ettiği, fakat
birbirlerine kavuşamadıkları, en sonunda Karacaoğlan ın bir tepeye, Karaca Kız ın da onun
karşısındaki bir tepeye gömüldükleri anlatılır. Bu tepeler Çukurovada imiş", demektedir. Bizim
görüşümüze göre buradaki Çukurova dan Çukur Köyü nün anlaşılması gerekir. Zira Çukur köyü
(şimdi Karacaoğlan) Karaca Kız ve Karacaoğlan Tepeleri nin düzlüğündedir. Fuat Köprülü nün
araştırma yaptığı dönemlerdeki ulaşım imkanları dikkate alınırsa, Mut İlçesi dahi belli çevre dışında
bilinmezken Çukur köyünün bir araştırmacı için bilinmesi elbette mümkün değildir. Esasen şimdiki
Çukur (Karacaoğlan) köyü 1286 yıllarında Sarıkavak beylerinden Hacı Kadir ağa zamanında eski
yerinden nakledilmiştir. Karacaoğlan tepesinin birkaç kilometre kuzey batısına düşen eski Çukur içme
ve kullanma sularını sarnıçlardan sağlayan bir kıraç yayladır. Sarıkavak beylerinin yaylası olan bu
köyün 8 kilometre kadar doğuya nakledilmesinin bir de hikâyesi vardır. Rivayete göre köyün çobanı,
sürünün içinden bir tekenin sık sık ayrılarak sakalı ıslanmış şekilde geriye döndüğünü görür ve
merakla takip eder. Görür ki şimdiki köyün hemen yakınında bir kaynak vardır ve teke tesadüfen
bulduğu bu kaynaktan iç güdüsüyle şaşırmadan gidip, suyunu içtikten sonra dönmektedir o Bundan
sonra sadece yazları oturulan eski Çukur su kaynağına yakın yerde yeniden iskân sahası haline
getirilir. Köy devamlılık kazandıktan sonra halk Karacaoğlan mezarını adeta ziyaretgâh haline
getirmiş, ona evliyalık izafe etmiş, tepenin adına zamanla Erenler Tepesi de denmeye başlanmıştır
- HASTANE ÖNÜNDE İNCİR AĞACI - Akdağmadeni yöresi
Hastane Önünde İncir Ağacı
Annem Ağacı.
Doktor Bulamadı Buna İlâcı
Anem İlâcı.
Baş Tabip Geliyor Zehirden Acı
Annem Vay Acı.
Garip Kaldım Yüreğime Dert Oldu
Annem Dert Oldu.
Ellerin Vatanı Bana Yurt Oldu
Annem Yurt Oldu.
Mezarımı Kazın Bayıra Düze
Annem Vay Düze.
Yönünü Çevirin Sıladan Yüze
Annem Vay Yüze.
Benden Selâm Söylen Sevdiğinize
Sevdiğinize.
Başına Koysun Kareler Bağlasın
Annem Bağlasın.
Gurbet Elde Kaldım Diye Ağlasın
Annem Ağlasın.
Nida Tüfekçi
Neden yakılmış bu türkü...
Komşu kızı ile beşik kertmesi olan bir genç askerde vereme yakalanır. Hava değişimi olarak
Yozgat a (Akdağmadeni) gelir. Sözlüsünün ailesi gence kızlarını göstermek istemez. Genç tedavi için
İstanbul da hastaneye yatar, pencereden gördüğü incir ağacından aldığı ilhamla aşağıdaki türküyü
söyler.Yakalandığı amansız hastalıktan kurtarılamayarak hastanede ölür. Ailesi cenazesini Yozgat a
getiremez, İstanbul da kalır.
-Yarim İstanbul u Mesken Mi Tuttun?- İç Anadolu yöresi
Yarim İstanbul u mesken mi tuttun aman
Gördün güzelleri ben unuttun aman
Beni evinize köle mi tuttun aman
Gayri dayanacak özüm kalmadı aman
Mektuba yazacak sözüm kalmadı aman
Yarim sen gideli yedi yil oldu aman
Diktigin fidanlar meyveye döndü aman
Seninle gidenler silaci oldu aman
Gayri dayanacak özüm kalmadı aman
Mektuba yazacak sözüm kalmadı aman
Anonim
44
Hikayesi;
Güz güneşi sarı sarı devriliyordu o ikindi üzeri de uzaklardaki mor dağların ardına. Elinde su
testisi, köyün çeşme başında, sıraya girmişti. Yedi yıl önce beş altı yaşındaki kızlar şimdi varmışlardı
on iki , on üçlerine. Düğün davulları aynı gün birlikte döğülen Hatça yla Zalha nın üçüncü çocukları
koşup oynuyorlardı. Derin bir iç geçirdi. Bir çocuğu olsaydı bâri. Oğlan değil, kızı. O zaman olsaydı
şimdiye yedi yaşında. Çeşmeden su getirmese bile, evde aşa muşa el atar, ortalığı toplar, anasına can
yoldaşı olurdu. Ama İstanbul gurbetinde yedi yıldır eylenen eri, istemezdi kız evlât. Erkek olmalıydı
çocuğu. Erkek olmalı babası gibi bilekli, kocaman kocaman elli, ayaklı, kaşı gözü kudretten sürmeli.
On yaşına varmadan, çifte çubuğa el atmalıydı. Yedi yıldır İstanbul gurbetinde eyleşen böyle isterdi
oğlunu. Babasının soyunu sürdürmeli, köy çocuklarıyla dere kıyısında güleş tutup, kendi akranlarını
yere kabak gibi vurmalıydı. Gene derin bir iç geçirdi.Yedi yıl, yedi koca yıldır İstanbul dedikleri
güzeli bol, seyranı renkli İstanbul da ne bekliyor da gelmek bilmiyordu? Sakın orda gül yüzlü, bal
dudaklı, kara kaş kara gözlü bir güvercin göğsü topukluya... Ağlıyası geldi birden. Düşünmek
istemiyordu bunu. O pençeli, o tuttuğunu koparan, o boylu poslu erkeğinin bir İstanbul kızına tutulup
ondan dolayı sılasını unuttuğunu öğrense öldürürdü kendini. "Vallaha öldürürüm!" dedi içinden sert
sert. "Günahı, vebali varsa ona. Kaba sakal hoca tevatür günah dediydi vaazda. Hele böyle bir şey
olsun...." Yanında bir karaltı. Kendine gelerek gözlerinin yaşardığına dikkat etti, sildi elinin tersiyle
gözlerini. Resullarin Emine anaydı gelen:
- Ne o kınalı kekliğim benim? dedi. Öksüzüm, yavrum. Ne ağlıyon? Telâşlandı:
- Yoook, ağlamıyorum nene...
Gün görmüş, umur sürmüş kırış kırış nene inanmadı:
- Ağlıyon kınalı kekliğim, sürmelim ağlıyon. Ben bilmem mi ne diye ağladığını? Vefasızın diktiği
fidanlar meyveye geldi. Onunla gurbete gidenler yedinci sefer dönüyorlar sılaya. O nerde? Hani?
"Kınalı keklik" gene derinden bir çekti. Güneşin yarı yarıya derildiği mor dağlara baktı.
Gözlerinden yuvarlananlara dur diyemiyordu gayri. Varsın aksınlardı Nene nin dediği gibi, öksüze bu
dünyada gülmek yoktu. Keten yelekli, burma bıyıklısı İstanbul gurbetinde belki de bembeyaz bir
istanbul kızıyla unutmuştu sılasını. Dili de varmıyordu ama, unutmasa ne diye yedi yıldır dönüp
gelmesin? Dönüp gelmedi diyelim, insan iki satır bir şeyler de mi yazamazdı? İlk gittiği aylar nasıl
yazıyordu? Demek unutmuştu? Unutmuştu demek ha? Hıçkırdı. Genç, yaşlı kadınlar, ellerinin
kınasıyla çiçeği burnunda kızlar toplandılar başına. Sormadılar hiçbir şey. Biliyorlardı. Sorup da ne
diye yüreğini büstübün kaldırsınlar? Biri:
- Sus bacım, dedi. Sus! Bir başkası:
- Gözlerinden döktüğüne yazık!
Sağdan soldan herkes bir şey söylüyordu:
- El oğlu değil mi? En iyisinin köküne kibrit!
-Vallaha Amasyanın bardağı, biri olmazsa biri daha bence..
- En doğrusu bu ama....
- Dinlemiyor ki!
- Bu gençlik, bu tâzelik...
- Yedi yıl, yedi yıl anam. Dile kolay. İnsan eksik eteğini yedi yıl sılasında unutur mu?
Sıkıldı, bunaldı. Ağlamıyordu artık. Zaman zaman bu: Mâdem erkeği İstanbul gurbetinde yedi
yıldır unutmuştu onu, o da varsın istidayı boşansın bir güzel, varsındı bir başkasına. Elini sallasa ellisi,
başını sallasa... Duramadı karıların arasında. On üçünde bulup yitirdiği, yirmisine vardığı halde bir
türlü geri dönemi yeni içinden bir sızı bir geçti. Testisini koydu çeşmenin iplik gibi akan suyunun
altına. Testi dola dursun, gittiyse keyfinden mi gitmişti. İstanbul a? Gözü kör olasıca yokluk.
Düşmanına avuç açtıran yokluk yüzünden, birkaç para kazanıp öküzü ikileştirmek, birkaç dönüm tarla
daha alıp babadan kalan bir kaç dönümüne eklemek için. O gece, o gece işte, nasıl yatırmıştı koluna!
Nasıl okşamıştı saçlarını, neler demişti? İstanbul gurbetine gidecek, çok değil yazı orda geçirip, güze,
olmazsa kışa koynunda desteyle para, dönecek. O zamana kadar bir de oğlu olmuş olursa, eh gayri,
keyfine son olmayacaktı!.
45
Başındaki beyat örtüyü çenesinin altında çözüp yeniden bağladı.
Yedi yıl, yedi koca yıl!
Kocasının isteğince bir oğlu olaydı bâri..
Testisinin dolup taşmakta olduğunun farkına bile varmadı: Bir oğlu olsa o zamandan bu
zamana, altı yaşında mı olurdu? Bösböyük, palazlanmış delikanlı. Akranlarıyla dere kenarında güleş
mi tutardı? Babası gibi pençeli olur da akranlarını yere kapak gibi mi vururdu? Ekimde tarlaya birlikte
mi giderler, hasat vakti düveni birlikte mi sürerlerdi? Babasının kokusunu mu taşırdı?
- Kınalı keklik kaldın gene. Bak testin doldu, taşıyor!
Kendine geldi. İnsanoğlunun aklına şaştı. Gözleri testisindeydi güya. Testisinde olduğu halde,
görememişti dolduğunu. Çekti lülenin altından. Güldü acı acı. Tuttu evinin yolunu. Tuttu ya, şimdi de
aklından köyün yaşlıları, gençleri kaynaşmağa başlamıştı. Her kafadan bir ses:
- Deli anam deli bu!
- Doğru bacım, deli..
- Beni yedi yıldır sılamda unutacak da..
- Ben de hâlâ yolunu bekliyeceğim onu ha?
Sonra kafa kafaya, fısıl fısıl bir konuşma. Ah bu konuşma, ah bu konuşmalar... Evden içeri girerken,
Dursunların Hacı yı hâtırladı elinde olmayarak. İnce, kapkara kaşları yıkıldı sinirli sinirli. Testiyi
bıraktı kapının yanına, geçti pencerenin önünde dayandı duvara sağ omzuyla. Odada kimse yoktu, tek
başınaydı ya, deminki karılar, kızlar, orta yaşlıların hayalleri doldurmuştu odayı. Alev saçan
bakışlarıyla sanki topuna haykırdı:
- Dursunların Hacı, Kara Hacı başınızda parçalansın. Atın yerine eşeği bağlamayacağım işte,
bağlamayacağım!
Kara Hacı da neydi ki sırma bıyıklı Ali sinin yanında? Değil yedi yıl, on yıl dönmese sılasına,
onu gene unutamazdı işte! Güz güneşi çoktan devrilip gitmişti mor dağların ardına. Gece iniyordu
köye ağır ağır. Loş oda farkına varılmaksızın kararıyor, derinleşiyordu. Derken bu yandaki kapkara
dağların ardından bakır kızılı kocaman bir ayın tekeri gözüktü. Sonra ağır ağır yükseldi göklere,
ufaldı, bakır kızılını yitirdi, pırıl pırıl yanmağa, saz örtülü dumanlarıyla ker**** evleri süslemeğe
başladı. Canı ne yemek istiyordu, ne de su. Gel desen gelmez miydim? Şu güzellerin doldurduğu
elmastan kadehleri ben dolduramaz mıydım? Ali bakıyordu, sadece bakıyordu. Oysa hem ağlıyor,
hem söylüyordu:
- Ketenden yeleğini bile ben dikmedim miydi? Benim gibi bir öksüze dünyayı haram etmeğe nasıl
kıydın? Yiğitliğine yakışır mıydı gurbette beklemek dayanacak özümün tükendiğini anlamadm mı?
Ali susuyor, boyuna susuyordu. Taştan ses çıkıyor, Ali den çıkınıyordu. Sözlerinin ardını getirdi
ağlıya ağlıya:
- İnsafsız yedi yıl oldu sen gideli, diktiğin fidanlar meyvaya geldi tekmil. Birlikte gittiklerinizin tümü
yedişer sefer geldiler sılalarına. Buraların güzelleri çoktur ama sana yaramaz. Durmadın sözünde Ali
m. Sözünde durmayana erkek demezler biliyor musun? Kavlimizde gidip de dönmemek varmıydı
vefasız?
Fakat Ali hiç ses vermeden bakmış bakmış, sonra çekip giderken duman olmuştu âdeta. Bağırmıştı
ardından, bağırmış, bağırmış... Fakat Ali...
Uyandı. Güneş bir mızrak boyu yükselmişti Kalktı yaslandığı yerden:
- Hayırdır inşallah, dedi.
Kalktı usulcak, gitti kapıya, örttü, kalın tahta sürgüsünü itti. Ne olur ne olmazdı. Kara, kuru
Hacı kötü dadanmıştı çünkü. Köy bakkalında kafayı çekip elinde saz, düşüyordu tek gözden ibaret
evininin yakınlarına. Daha bir günden bir güne ne kapısına dayanıp böyle böyle demiş, ne de çeşmeye
giderken, yahut da tarlanın yolunu tek başına tuttuğunda yolunu kesmişti. Kesmemiş, lâf da atmamıştı
46
ama, köyün cadı karıları pek yakıştırmışlar onu Kara Hacı ya! Yedi yıldır İstanbul u mesken tutan
vefasızını düşüne düşüne uykuya varıverdi. Dünya çoktan silinmiş, ay devrini tamamlayıp elini eteğini
çekmişti dünyanın göklerinden.
Devrile kaldığı yerde mışıl mışıl uyuyordu. Uykusunda düş. Düşünde İstanbul gurbeti. Taşı
toprağı altındandı İstanbul gurbetinin. Ali sini aramağa gitmişti düşünde. Bulmuştu da. Güzellerin
arasındaydı. Bir kıyıdan bakıyordu. Güzellerden biri dizine başını koyup uzanmıştı boylu boyunca. Bir
başkası gümüş bir kupayla şarap veriyor, daha bir başkası da dudağından öpmeğe uzatıyordu
dudaklarını. O zaman, o zaman işte, gizlendiği kıyıdan çıkıvermişti. Ali şaşırmış, bırakıp güzellerini,
koşmuştu yanına. Açmıştı ağzını Ali sine, yummuştu gözünü:
-İstanbul u mesken mi tuttun? Bu güzelleri gördün beni unuttun mu? Sılasına gelmeğe yemin mi ettin
yoksa?
- Ankara da Yedim Taze Meyvayı - Keskin yöresi
Boşa Çiğnemişim Yalan Dünyayı
Keskin’den De Sildirmeyin Künyeyi
Söyleyin Anama Anam Ağlasın
Anamdan Başkası Yalan Ağlasın
Benzim İçtim, Ciğerlerim Tutuşur
Ağlama Hatice, Sefer Yetişir
Söyleyin Anneme Çalsın Nennimi
Kim Alırsa Alsın Nazlı Gelini
Trene Bindim De Tren Salladı
Zalım Doktur Ciğerime Elledi
İy -Olursun Dedi Geri Yolladı
Söyleyin Anama Anam Ağlasın
Anamdan Başkası Yalan Ağlasın
Binmiş Taksiye De Sefer Geliyor
Annesinin De Ciğerini Deliyor
Gelin Hatice’ni De Eller Alıyor
Söyleyin Anneme Annem Ağlasın
Gelin Hatice’yi De Kimler Eğlesin
Ankara’yla Şu Keskin’in Arası
Arasına Kara Duman Durası
Çok Dokturlar Gezdim, Yokmuş Çaresi
Söyleyin Anama Anam Ağlasın
Babamın Oğlu Var Beni Neylesin
Mezerimi Derin Eşin Dar Olsun
Edirafı Lale, Sümbül, Bağ Olsun
Ben Ölüyom Ahbaplarım Sağolsun
Söylen Kardeşima Çalsın Sazımı
Kadir Mevlam Böyle Yazmış Yazımı
Mezarım Başında Kuşlar Ötüşür
Ahmet Günday
Türkünün Hikayesi;
Ankara’ nın keskin ilçesinin cin ali köyünde 1924 yılında Sefer adında bir erkek çocuk doğar.
İlkokulu köyünde okuyan Sefer 15 yaşından sonra ailesinin tüm rençberlik işlerine yardım eder
yürütür. Güçlüdür kuvvetlidir Sefer. Köyde herkes tarafından sevilir. 20 yaşına gelince de Seyfli
köyünden Hatice yi istetir. Söz kesilir düğün olur evlenirler.
Aradan üç ay geçince Sefer ince hastalık denilen vereme tutulur. Doktorlar bir çare
bulamazlar. Taa Ankara lara götürülür ve 20 Haziran 1944 te garip Sefer ölür. Aşağıdaki türkü Sefer
için yakılmıştır.
47
- Çanakkale İçinde - Kastamonu yöresi
Çanakkale içinde aynalı çarşı
Ana ben gidiyom düşmana karşı
Of gençliğim eyvah
Çanakkale içinde toplar kuruldu
Vay bizim uşaklar orda vuruldu
Of gençliğim eyvah
Çanakkale içinde bir uzun selvi
Kimimiz nişanlı kimimiz evli
Of gençliğim eyvah
Çanakkale içinde bir dolu testi
Analar babalar umudu kesti
Of gençliğim eyvah
Çanakkale üstünü duman bürüdü
On üçüncü fırka harbe yürüdü
Of gençliğim eyvah
Anonim
Çanakkale, I. Dünya Savaşı nda İtilaf Devletleri ile Osmanlı Devleti nin savaştığı cephelerden
sadece bir tanesiydi. Ancak Çanakkale Savaşı nın taşıdığı önem bunun çok ötesindedir.
Çanakkale Savaşı, tarihi bir dönüm noktası, Dünya tarihini etkileyen önemli gelişmelerden birisidir.
Bütün olumsuz şartlara rağmen burada kazanılan zafer, bir savunma savaşının kapsamını aşan, sadece
savunulan bölge ve ülke itibariyle değil, dünya dengelerini sarsan ve değiştiren bir çerçeveye
ulaşmıştır.
Çanakkale zaferi, bundan tam 88 yıl önce 18 Mart 1915 te, Gelibolu Yarımadası üzerinde
kazanıldı. İngiltere ve Fransa, Gelibolu Yarımadasını ele geçirerek Çanakkale Boğazı nı açmak ve
devamında da İstanbul u işgal etmek niyeti ile bu harekâta başladılar. Böylece Türkler in Avrupa ile
olan bağlantılarını da tamamen kesmiş olacaklardı.
Dönemin İngiliz Deniz Bakanı Winston Churchill Çanakkale Harekâtı nın kendileri açısından
çok farklı anlam taşıdığını ifade etmektedir. O na göre Çanakkale Harekâtı ile dünya tarihi
değiştirilecek, Türk imparatorluğu ikiye bölünecek, başkenti felce uğratılacak, düşmanlarına karşı
Balkan devletleri birleştirilecek, Sırbistan kurtarılacak, Rusya ya savaşta yardım edilecek ve savaşın
süresi kısaltılarak sonsuz insan hayatı kurtarılacaktı.
Bu beklentilerle 1915 Şubatından itibaren harekâta başlayan İtilaf Kuvvetlerinin donanması,
18 Mart 1915 te denizden gerçekleştirdiği büyük saldırıda başarısız olup geri çekildi. Daha sonra kara
harekâtı ile Boğaz kıyısındaki mevzileri düşürüp İstanbul a ulaşmak istediler ve yine başarısız oldular.
Nihayet 1915 yılı sonunda tamamen çekilmek zorunda kaldılar.
Gelibolu Yarımadası nın bilindiği üzere Türk tarihinde ayrıcalıklı bir yeri vardır. Türkler in Avrupa ya
geçiş yaptığı ilk bölgedir. Avrupa kıtasında sahip olunan ilk topraktır. Avrupa ya atılan ilk adımdır.
Bu zaferin belki de bizim için en önemli yanı, Milli Mücadele ruhunun ilk meşalelerinin
burada yakılmış ve Türkiye Cumhuriyeti nin ilk temel taşlarını atan Türk Milleti ne Mustafa Kemal
Atatürk ü kazandırmış olmasıdır.
Çanakkale de kazanılan bu Türk zaferi ile; Baltık ta ve Avrupa dan Almanlar tarafından
ablukaya alınan Rus Çarlığı, Boğazlar ve Karadeniz den de Türkler tarafından kuşatılınca yıkılmıştır.
Çanakkale zaferi, emperyalist güçlerin mağlup edilebileceğinin işaretini daha o zaman
vermişti. Çanakkale Destanı, Milli Kurtuluş savaşımızın verildiği 1919-1922 yılları arasında Türk
Milleti ne yol göstermiş, büyük moral kaynağı olmuştur.
Bunun yanı sıra Çanakkale zaferi, hastalanmış, hatta ölmüş gözü ile bakılan Türk Milleti ne
şan, şeref ve güven kazandırmış, özbenliğini yeniden kazanmasına yardımcı olmuştur. Ayrıca, Türk
Milleti nin askerlik kabiliyetini, fedakârlık ruhunu, vatan ve millet sevgisini, manevi gücünü bir defa
daha dünyaya göstermiştir.
48
Bu türkü de Çanakkale savaşlarında şehit olan askerlerimiz için yakılmıştır...
19. MÜZİĞİN DİĞER SANATLARLA OLAN İLİŞKİSİ
Müzik estetiği, müziğin bireyler ve toplum için güzellik ve beğeni serüvenine yönelik çalışır.
Eserlerin yapısına (sistem) ve anlamına (kültüre içkin) göndermelerde bulunarak kompozitörün
yaratma sürecine katkı sağlar. Ses kümelerini kendisine alan olarak seçmiştir. Ayrıca icracının
niteliğinden, konser salonlarının dekorasyonuna, dinleyici kıyafetlerinden, sahnedeki düzene kadar
birçok ayrıntı estetikçi için önemlidir. Yaptığı beğeni odaklı öneriler ile müzikbilimine de katkıda
bulunur.
Müzik hakkındaki düşüncelerimiz başlangıçta kültürlenme yolu ile oluşur. Eğitim sürecinde
edindiğimiz bilgiler doğrultusunda, giderek formelleşen müzik bilgi ve beğenimiz, toplumsal
aidiyetimizin dışa vurumunda önemli bir simgeye dönüşür. “Ulusal müzik” dediğimizde hangi ulusa
ait olduğumuzu anlatan, bizi diğer uluslardan ayıran müzikal üretimler anlaşılır. “…müzik ve onun
çağırıştırdıkları, bir yerden başkasına farklılıklar göstermekte (bir zamanlar giysilerin, hala da
yiyeceklerin farklı olması gibi), ulusal ya da bölgesel kimliğin simgesi görevini üstlenmektedir.”[10]
Bütün toplumu kapsayan müzik beğenisi olacağı gibi bireye ait ya da gruba (“alt kültürler”, mikro
toplumlar vb.) özgü müzik ve sanat beğenisi, güzellik anlayışı olabilir. “Güzeli beğeniş, estetik bir
yargı ile açıklanmaktadır; ve böylesine bir yargıya ön planda neden olan ‘düşün’, isteğe, hazza ve
beğeniye yönelik duyarlılığı yaratmaktadır ve bu önemli gerçek, kendine özgü değişik bir değer
yargısının meydana gelmesine olanak sağlamaktadır.”
Her sanat dalında olduğu gibi müzik sanatında da öncelikle duyulara yönelik insani edim
vardır. Bu edimin insani yönünün olması, insan (müzisyen) tarafından üretilmesinden kaynaklanır.
“Müzik kendi kendine olan bir şey değil, bizim yaptığımız ve anlam verdiğimiz bir şeydir. İnsanlar
müzikle düşünür, onunla kendilerinin kim olduğuna karar verip, kendilerini anlatırlar.
20. NASIL ALBÜM ÇIKARABİLİRİM?
"Nasıl albüm çıkarabilirim?" konu başlığıyla o kadar çok e-posta geliyor ki... Sektöre girmek için
binlerce kişi talip. Herkes kendini bugünün ünlü şarkıcılarından daha iyi zannediyor. "Neyim eksik
onlardan?" kızgınlığıyla isyan ediyorlar.
Madem bana soruyorsunuz, o zaman gün bugündür, yazıyorum.
Okuyun!
 Öncelikle "Neyim eksik onlardan?" fikrini aklından atacaksın.
Bu eksik-fazla toplarına girersen çıkamazsın, sana da bir gram faydası olmaz kardeşim.
 KLİŞE LİMİTİ DOLDU.Şarkı yazabiliyorsan bu senin artı üç bin puanındır. Tabii şarkıların
güzelse... En azından ondan bundan şarkı toplamak için koşuşturmak, bestecilere "Bu şarkıyı
bana ver nolurrr" şeklinde yalvarmak zorunda kalmazsın.
 Şarkı sözlerinde 'kor, alev, yar, martılar, kelebekler' tadında klişe kelimeler kullanmazsan iyi
edersin. Çünkü klişe limiti doldu! Onları hali hazırdaki şöhretler kullanıyorlar. Yeni gelene
kimse tahammül edemiyor.
 Bir farkın olsun. Neysen o olsun. Kimseyi taklit etmeye çalışma.
Samimi ol. Oynama şıkıdım şıkıdım.
 Şarkıların ya da şahane bir sesin varsa ilk hedefin bir yapımcı bulmak tabii. Aslında
yapımcıdan önce ünlü bir aranjöre müziğini beğendirebilirsen, o da elinden tutabilir.
 Şimdilerde aranjörler plak şirketleriyle ortak albüm çıkarıyorlar.
Tabii yıllarca her yaptığın işten yüzde 40 gibi bir pay vermeye razıysan...
 Çelik gibi sinirlerin olacak. Öyle zırt pırt ağlamak yok.Başına gelecek tüm sorunlara hazır
mısın? Çıt kırıldımsan eğer, geçmiş olsun. Hiç bulaşma.
 Atak, azimli ol, dik dur, yavşaklık yapma, onlara muhtaç olduğunu hissettirme, tamam mı?
49










ARANJE ÖNEMLİ. Fikirlerini kendine sakla. Şarkılarını önüne gelene dinletme.
Sözlerini, melodini, fotoğraf fikirlerini vs. üç vakte kadar bir başkasının albümünde dinlersin,
görürsün sonra. Cin ol.
"Bekle albümünü yapacağız" diyenlere inanma; bu sektörde gelecek hiçbir zaman gelmez.
"Yapıyoruz" diyenle çalış.Çünkü, eğer bir yapımcı senin işine gerçekten heyecan duyuyorsa o
anda işe girişir; net!
Ha bu arada küt diye kimse sana albüm yapmaz tabii. Biraz çırak takılacaksın ama bir ömür
değil.Mesela ünlü şarkıcılardan birine bir iki şarkı verebilirsen ve o şarkılar sevilirse, yolun
açılır.
Şimdi şarkıların var, sesin var, yapımcın var diyelim... Bitti mi?
Asla, daha başlamadın bile. Bunun menajeri var, ki günümüzde menajer yok! Yani her işini
çözecek, kendini adayacak menajer pek yok!
Başka? Menajer, tuttuğunu koparan bir basın danışmanı, tanıtımını eksik tutmayacak
yapımcın...
Şarkılarına iyi aranjeler yapılması da çok önemli. Aranje bir şarkıyı uçurabilir de, rezil edebilir
de...
Aaa sormayı unuttum; müzik sektöründen anlayan bir avukatın var mı? Yok mu? Yoksa zaten
bittin çünkü seni parmağında çevirir bunlar. Şarkın bangır bangır çalar da yıllarca cebine para
girmez.
Üzgünüm ama nasıl göründüğün de önemli. Sen sadece müzik yapmak istiyordun ama ne
yapalım, en iyi halinde görünmek zorundasın.
Oooo klip sıkıntısı naber? Ben sana söyleyeyim, yapımcı sana klip çekmez. Çekse de bir kere
çeker; ikide çuvallarsın.
O yüzden ucuza klip çekmenin yollarını bulacaksın.
Haaa radyo işlerin de var... Radyoları, internetteki müzik platformlarını, Youtube'u vs. kontrol
etmezsen aval aval bakınırsan, iki seksen yatarsın.
50
21.
ZAMAN
İÇİNDE
MÜZİK
Zaman
İçinde
Müzik
Eski Yunancadan gelen “musike” sözcüğü Yunan mitolojisindeki esin perileri olan “muse”
sözcüğünün kökünden kaynaklanır.
Kazılarda bulunmuş çalgılardan ve duvarlardaki resimlerden Mısırlıların gelişmiş bir dans kültürü
olduğunu, özellikle kadınların şarkı söyleyerek dans ettiği anlaşılıyor. (İ.Ö. 4000)
Başta flüt ve arp olmak üzere; davul, def, darbuka, sistron gibi vurmalı çalgılar; Çifte flüt, trompet gibi
üflemeliler ve üçgen arp, çitara gibi telli çalgılarla, su basılarak işleyen org (hydralius) eski mısırın
önemli çalgılarıdır. (İ.Ö. 4000)
Sümer ve Asur kabartmalarında santur benzeri iki değnekle çalınan bir çalgıya ve bağlama türündeki
saplı çalgılara rastlanır. Lir, üçgen, arp, çitara, çifte flüt, kamış düdükler, def, sistron, davullar, trompetler
ortak çalgılardır. (Mezopotamya İ.Ö. 2300)
Beş ses üstüne kurulu (pentatonik) gam dizisinde hiçbir nota diğerine bağlı değildir. Müzik tümcesi
notaların sıralanışına göre anlam kazanır. (Çin İ.Ö. 2300)
Veda adlı dört kutsal kitaptan biri olan Samaveda, dünyanın en eski notaya alınmış ezgileridir. (İ.Ö.
2000 Hindistan)
Raga adlı ses dizisi, tala adlı ritmik kalıplar vardır. Günün belli saatlerinde çalınması yasak ragalar ve belli
mevsimlerde belli saatlerde çalınması gereken ragalar vardır. Her raga bir ruh durumunu yansıtır. (Hindistan)
İbranilerde müzik, tümüyle dinsel törenlere, tapınmaya ilişkin bir kavram olarak yalnız tapınakta yer alır.
Özgün Babil ve Mısır şiirlerine dayalı ilahiler antifon (antiphone) olarak adlandırılan bir
biçimde düzenlenmiştir.
Ortaçağın başlangıcındaki Ambrosius Ezgileri gibi pek çok yalın ezgi örneği, antifon geleneğini sürdürmüştür.
İşçi şarkıları, ağıtlar ve kutlama ezgileri, tarihte ilk kez İbranilerde görülür.
İ.Ö. 7. Yüzyıla dek uzanan Yunan uygarlığında müzik, doğaçlama danslar, spor oyunlarıyla seçkinlerin
düzenlediği şenlikler önem kazanmıştır. Müzik önceleri dinsel içerikliydi. Erkek korolarından ve tek sesli
ezgilerden oluşur. Çalgı eşliği olduğunda koro, aynı sesi yada bir oktav üstünü seslendirir. (Yunanistan)
Batı uygarlığında bulunan en eski nota belgeleri İ.Ö. 138’ deki Delfi kentindeki Apollo ilahileridir. İkinci
grup delfi ilahileri ise İ.Ö. 128’de yazılmıştır.
Aulos, flüt ve çitara en eski eşlikçi Yunan çalgılarıdır.
Müziğin gelişimini etkileyen filozofların başında Sisamlı Pisagor (İ.Ö. 5) gelir. Farklı büyüklükteki çanlarla
bir skala düzeni yaratmış, bir çekiçle vurduğu çanların tınılarında bir oktav aralığının 2:1 orana, beşli aralığın
3:2 orana, dörtlünün 4:3 orana ve tam notalarında 9:8’ e eşdeğer olduğunu kanıtlamıştır.
NOT: Şiirsel biçimler ve müzikteki klasik dönem, Apollon törenlerinden esinlenmiştir.
Pisagoru izleyenler bu oranları tek telden oluşan bir çalgı (Mono Chord) üstünde denemişler. Böylece tüm
bir müzik sisteminin doğru tonlaması (Entonasyon) sağlanmıştır.
Müziğin kişiliği etkileme olayına ethos denir. İlk kez Platon tarafından açıklanmıştır. (İ.Ö. 384-322)
Yunan müziğinde aynı sanatçının çalıp söylediği monodilere; eşliksiz koro şarkılarına ve danslara eşlik
eden çalgısal müzik biçimlerine rastlanır. Bu biçimler sonradan Rönesans bestecilerine örnek olacaktır.
1
51
Romalı Hristiyan Severinus Boethius (475-524) orta çağ başlarının en etkin kuramcılarındandır.
Aristo’yu Latinceden Yunancaya çevirmiştir. De Institutione Musica adlı kitabında Pythagoras ve
Platon’un felsefelerinden yola çıkıp müzik ve matematiğin ayrılmazlığına, müziğin insan karakterine
etkisine ve eğitimdeki yerine değinir.
ORTAÇAĞ
Hristiyanlık Katolik kilisesinin papazları, kilise içine çalgısal müziğin girmesini yasaklamışlardır.
Orta çağ papazları yüzyıllar boyunca müzik sanatını kilise koroları ve teksesli ilahilerle kendi
egemenlikleri altında tutmuşlardır.
NOT: En eski ilahi belgesi Mısır’ da bulunmuş 3. Yüzyıldan kalma bir papirüstür.
Bizans ayin müziği I. Jüstinyen’in 527’de taç giymesiyle yerleşik bir geleneğe kavuşur.
Bizans ezgileri tekseslidir, makamsaldır ve bağımsız ritimlerle donatılmıştır.
Nota simgeleri yerine ses düzeyini gösteren işaretler kullanılmıştır.
Önceden kiliseye yalnız org girmesine izin varken, sonradan noel gecelerinde üflemeli ve vurmalı çalgıların
da kullanıldığı belgelenmiştir.
İbranilerin Sinagog törenleriyle Yunan Mod’ ları, ilk yalın ezgilerin temelini oluşturur.
Melizmatik (tek hecede çok nota) yöntemiyle oluşan pasajlar doğaçlamaya açık kapı bırakırken, yarım
ve çeyrek ses aralıklı doğu makamları ezgilerin temelidir.
4. Yüzyılda Milano başpiskoposu Aziz Ambrosius (340-397) Katolik ilahilerinin düzenlenmesinde Bizans
ve İbrani geleneğindeki tekniklerle halk ezgilerini harmanlamıştır.
Anti (karşı) phone (ses) yöntemiyle iki ayrı koronun karşılıklı ve dönüşümlü olarak şarkı söylemesi ayinin etki
gücünü artırmaktadır. Aziz Ambrosius böylece Katolik Kilisesi’nin düzenli ilahi okuma yöntemini kurmuş olur.
Aziz Gregorius (540-604) Schola Cantorum adıyla erkeklerin ve erkek çocukların eğitildiği bir müzik okulu
kurar. Neuma adlı alfabe harflerinden oluşan nota imgeleriyle ilahileri yazdırtıp kalıcılığı sağlar. Gregorius
ezgilerin başlıca teknk özellikleri, teksesli bir melodi çizgisinde, Latince sözlere dayalı, eşliksiz erkek
korosu için belli bir ritmik düzeni olmayan, bugünkü majör-minör gam dizisinden farklı, makamsal bir
yapıda oluşlarıdır.
Toscana’da Arezzo Katedralinin rahibi Guido, 1030 yılında koro çocuklarına duaları ezberletmek için bir
yöntem bulur. Her yeni sesin bir önceki sesten daha yüksek başladığı bir halk ezgisi öğretir. Sonra bunu
latince ve dinsel içerikli bir metne çevirir. Elinin parmaklarındaki girinti ve çıkıntılara metnin ilk hecelerini
yazar. Böylece bir gam dizisinin sekiz notasını birden sergilemiş olur. Bu yöntem Guido’ nun eli olarak
bilinir. Nota ve porte kavramını müzik tarihine getiren kişi Guido d’Arezzo’dur.
11. Yüzyıldan sonra dünyasal konular kendi çalgısına eşlik eden şarkıcılar tarafından seslendirilir. Böylece ilk din
dışı ezgiler ortaya çıkar. Yöntem ilerde melodinin her notasına uyumlu bir nota eklenerek devam eder. Birden çok
seslilik (Hetere-phoni) heterefoni’ ye dönüşür ve çok sesliliğe adım olarak kabul edilir. (Polyphony)
Avrupa derebeylerinin şatolarında şarkı söyleyip şiir okuyan ozanlar (Minstrels), yavaş yavaş kilise
baskısından kurtularak dünyasal konulu ve yaşama sevinciyle yüklü ezgiler ortaya çkarmışlardır. Bu ozanlar
Goliard, jongleur, gleeman, troubadour, trouvere, minnessinger, meistersinger gibi isimlerle de tanınırdı.
Çalgıları; arp, lavta ve fiddle’dır. Adam de la Halle en eski troubadour’dur.
NOT: Missa (Messe, Mass) Orta çağ’ın başlıca ayin müziği biçimidir. Törende okunan en son dua olduğu için sözlük
anlamı “ tören sona erdi, gidebilirsiniz” dir. Kyrie, Gloria, Credo, Sanctus, Benedictus ve Agnus Dei bazı
2
52
bölümleridir. İbranilerden kalan Hallelujah (Yaşasın Yehova) en coşkulu bölümüdür. Notayla söz üç yoldan
uyuşur; Melizmatik (tek heceye çok nota), silabik (her heceye karşılık bir nota) ve neumatik (neuma
yazısına bağlı olarak). 17. Yüzyılda orkestranın etlenmesiyle büyük bir müzik biçimine dönüşür.
NOT: Carmina Burana adlı Beuron’ da, 13. Yüzyıldan kalma bir Benedikten manastırında bulunmuş el
yazmalardır. Din dışı dünyadan (kadın, şehvet, içki, sarhoşluk, azgınlık) oluşan konuları içerir. Goliards
adı verilen henüz yemin etmemiş öğrenci papazların üniversiteden üniversiteye gezip derlediği Latince,
eski Almanca ve eski Fransızca dillerindeki ezgilerdir. Carl Orff, 1930’ da bu ezgileri Latince metniyle
büyük orkestra, koro ve solistler için 25 bölümlü bir sahne kantatı olarak besteleyip üne kavuşturur.
NOT: Farabi (870-950); Türkistan’ ın Farabi kentinde doğan islam filozof ve müzik teorisyeni El -Farabi orta
çağ sonunda antik-yunan kültürünü en iyi tanıyan düşünür olarak bilinir. Sosyal bilimler ve sanat üzerine
yazdığı kitapların yanı sıra 9. Yüzyıl ortasından 10. Yüzyıl başına dek Kitab-ul Musiki’yl Kebir (Büyük
Müzik Kitabı) başlıklı bir eser yazmıştır.
GOTİK ÇAĞ
Sesin bir oktav yukarıdan veya aşağıdan söylenmesi, daha sonra 3’ lü, 4’ lü ve 5’ li aralıklarda başka bir
sesin katılması durumuna organum denir.
Org 7. Yüzyılda kiliseye girerek insan sesine eşlik etmeye başlamıştır.
Zamanla Gregorius Ezgisi olmayan ve din dışı metinlerden oluşan “Concuctus” adlı ilk özgür biçimler
ortaya çıkmaya başlamıştır.
Kilise 12. Yüzyılda polifonik müziği koşullu olarak kabul etmiştir. Dinsel müzikte çokseslilik ilk kez Paris’
te Notre-Dame katedralinde başlar.
13. Yüzyılın en önemli vokal biçimi motet; Gotik Çağ içinde eski sanat döneminde ortaya çıkmıştır.
13. yüzyıl ortasından 15. Yüzyıla kadar Yeni Sanat Dönemidir.
Ballade, Rondeau, Virelei, Caccia, Madrigale (16. Yüzyıl madrigali değil) bu dönemde ortaya çıkmıştır.
Yeni Sanat Dönemine özgü ritim kalıbı izoritim; ritmik hücrelerin yenilenerek devam etmesidir.
Guillaume de Machaut, Guillaume Dufay, Philippe, Vitry; parçaya bütünük kazandırmak amacıyla
izoritmik kalıbı kullanmışlardır.
Kanon; Çoksesliliğin gelişmesinde başka bir araç olarak ortaya çıkar.
Guillaume de Machaut dinsel yapıtının başında Notre-Dame missası gelir.
Motet; J. S. Bach’ ın motetleriyle bu vokal doruğa varır.
Jacopo da Bologne (1340-1360) Fenice Fun adlı madrigaliyle İtalya’ daki Ars Nova akımının öncülerindendir.
John Dunstable (1390-1453) orta çağ değerleriyle Rönesans sanatını birleştiren köprü bestecilerden biridir.
RÖNESANS
Rönesans kelime anlamı yeniden doğuş demektir.
Müzik tarihinde 1450’ lerden 1600 başlarına kadar kapsar.
Müzikte Rönesans, Burgonya ve Flaman bestecilerle başlamıştır. Bugünkü Belçika, Lüksemburg, Kuzey
Fransa ve Hollanda.
3
53
Burgonya okulunun en önemli bestecisi Guilluame Dufay’ dır. Chanson ustasıdır.
Franko-Flaman besteci Binchois, şansonlarla halka daha yakındır.
Resimlerde perspektif kullanan Giotto, müziği de etkilemiş ve müziğe derinlik getiren çoksesliliğe esin
kaynağı olmuştur.
Müzik bu dönemde insancıldır. Kilise ve imparatorun otoritesinden kurtulmak çabasındadır.
A capella korolar önem kazanmıştır.
Dramatik duyguları anlatmak için kromatizm kullanılır.
Her ulusun kendine özel şarkı biçimleri ortaya çıkmıştır. İngilizler Carol, Fransızlar Şanson (Chanson;
aşk şarkısı), Lied Alman şarkısı, Frattola ise İtalya’ya özgü şarkılardır.
Çalgısal müzik önem kazanmıştır. İlk çalgısal biçim Estampie’ dir.
Pavan, Galliard ve Passamezzo gibi danslar, çalgı müziği ile aynı adı taşır.
Klavyeli çalgılardan org, hava ile çalıştığından üflemeli sınıfa alınmıştır.
Regal, Klavsen, Klavikord gözdedir.
Fidel, Lavta, Arp’ın yanında flüt, blokflüt, yan flüt, obua’ nın atası (schawm) ve kornet, trompet, trombonun
en eski şekli sacbut ve vurmalı çalgılar takımı yer alır.
Büyük davullar, ziller, üçgenler ve küçük davullarla tefler danslarda ritmi güçlendiren çalgılardır.
Rönesans dönemin karakteristik ses yapısı çalgıların homojen tınısıdır.
Konsort (Consort) tek çalgı ailesinden oluşur. (üflemeli, yaylı vs.)
İlk nota basımı 1501’ de Venedik’ te Giovanni Petrucci tarafından yapıldı. 15. Yüzyıl ortasında
matbaa Almanya tarafından icat edildi. Petrucci 25 yıl içinde 50 ciltlik ses ve çalgı notası basmıştır.
NOT: Musica Reservota, müziğin kendini geriye çekerek sözleri ön plana çıkarmasıdır. 16. Yüzyılda
önemi artar ve madrigal, opera gibi vokal yapıtlarda güfte beste uyumuna ışık tutar. Josquin Despres ve
Johannes Ockeghem bu yönteme özen gösteren bestecilerdir.
Jacob Obrecht (1457-1505) missalarıyla ünlü Flaman bestecidir.
Ockeghem’ in missa prolatonium’ unda kanon kullanılmıştır.
Flaman besteci Johannes homofonik bir ritim çeşidi keşfetmiştir.
Le Bataille de Marignan, savaş efektleri yaratmış ve askerlerin naralarını müzikle yansıtmıştır.
NOT: Viyol 16. Yüzyılın ikinci yarısında İspanya’ da ortaya çıkmıştır. Telleri parmakla çekilen (vihuela),
yay eklenmesiyle doğduğu sanılmaktadır.
4
54
REFORM
Luther Kilisesi’ nin en önemli katkısı “koral” adlı ilahi biçimini getirmek olmuştur. Fransa’ da psalm,
İngiltere’ de anthem olarak anılır.
Reform; Thomas Tallis ve William Byrd gibi bestecileri ortaya çıkardı.
Müziğin anlatımın önüne geçemediğini, sadece bir tür olduğunu anlatmak isteyen Palestrina, Papae Marcelli’ yi
bestelemiştir. Ayrıca sayısı yüzü aşan missa, 375 motet, pek çok dinsel içerikli madrigal ve ilahi bestelemiştir.
İtalyan Gioseffo Zarlino’ da Aristoksenus ve Rameau arasındaki en önemli kuramcıdır. Kontrpuan
üzerine bilgiler geliştirmiştir ve Istitutioni Harmoniche en önemli yapıtıdır.
Lassus, motetleri ve madrigalleriyle; kutsal missa ve pasyonlarıyla örnek bir Rönesans bestecidir.
ALTIN ÇAĞ (GEÇ RÖNESANS)
Bu dönemde İtalyan besteciler egemenliği ele almışlardır.
Çağın sonunda opera doğmuştur.
San Marco’ da önemli müzisyenler yetiştirmiştir. Andrea Gabrieli, yeğeni Giovanni Gabrieli bu
dönemde yetişen önemli müzisyenlerdir.
Andrea Gabrieli; 1571’ de Osmanlı donanması’ nın İnebahtı yenilgisi üstüne bir kutlama müziği bestelemiştir.
Giovanni Gabrieli; yalnız çalgı topluluğundan oluşan ilk grupları kurmuştur. Bu şekil; Barok
dönemin, çalgılarla insan sesi arasında denge kurma hazırlığıdır.
Ulusal stillerin ilk kez doğduğu dönemdir.
İlk İtalyan madrigalleri 1520’ lerde bestelenmiştir. Din dışı konular olarak ortaya çıkmış ve gelişmiştir.
Orlando di Lasso, en önemli madrigal bestecisidir.
Rönesans sonundaki en ünlü İtalyan madrigal bestecisi Venosa prensi Carlo Gesualdo’ dur.
Madrigal 16. Yüzyılın sonunda İtalyan sınırlarını aşıp; Münih, Prag, Viyana gibi çeşitli kentlere yayılır.
İtalya’ dan sonra madrigal için en önemli ülke İngiltere’ dir.
İngiltere kraliçesi Elizabeth, 1603 yılında ölmesine rağmen müziğe etkileri 17. Yüzyıl sonuna kadar sürmüştür.
İngiliz Thomas Morley, 1593’ te üç ses için “Küçük Kısa Şarkılar” başlıklı bir Canzonetta besteler.
İngiltere’ de madrigal besteciliği 1612’ den sonra düşüş göstermiştir.
Klavikord, 18. Yüzyılda yerini piyanoya bırakmıştır.
BAROK DÖNEM
Başlama tarihi 1580 ve 1600 olarak bilinir. Bach’ ın ölümü olan 1750’ de bitiş tarihidir.
Armoni tekniğinin mükemmele kavuştuğu dönemdir.
Kantat opera gibi sahne sanatları filizlenmiştir.
Vivaldi, Handel ve J. S. Bach gibi önemli besteciler bu dönemde yetişmiştir.
5
55
Dönem, İtalyan bestecilerin dünyasında doğar ve onların egemenliğinde gelişir.
Almanya 30 yıl savaşlarından dolayı Barok Dönemin sonuna yetişir ve J.S. Bach ile müzik Almanya’ da
doruğa ulaşır.
Soylu aileler sanat koruyucusu olarak bestecilere maaş bağlar, orkestra besler ve opera evleri açarlar.
Scarlatti, Corelli, Handel, Roma çevresinde prensliklerde iş bulur.
Noel Antonio Puluche, iki kemancı için şu yorumu yapar; biri deniz üzerindeki pırlantalarda dolanıyor diğeri
ise denizin dibindeki biçimsiz (eğri büğrü) incileri (barokları) aramakla uğraşıyor.
18. yüzyıl’ ın ikinci yarısındaki sanatçılar bu dönemde üretilen abartılı, süslü, karmaşık, düzensiz eserleri
küçük düşürmek için “Barok” nitelemesini kullamıştır. Böylelikle dönem Barok olarak anılır.
Dönemin Özellikleri
Dönem müziğini anlatmak için karşıtlık (kontrast) kelimesi uygundur.
Ses dolgunluğunda karşıtlık, sesi ikiye bölerek olur. Bu yöntem konçerto geleneğinin ilk adımıdır.
Çoşkuyu, kahramanlık duygularını, derin düşünceyi, gizemi, arzuları, tutkuyu anlatmak için
karşıtlıklardan yararlanılmıştır.
Müziğin ifade kazanması –alçalıp yükselmesi- (gürlük) barok dönem boyunca gelişir.
Ses gürlüğündeki işaretler ilk kez bu dönemde ortaya çıkmıştır.
Barok dönemde “basso-continuo” (sürekli bas) gerekliliği, bestecilerin armoniyi zenginleştirmesi ile
ortadan kalkar. Sürekli bas çalgıları; lavta, klavsen, org ve gitardır.
Barok dönemde kadans (durgu) ve ritim ögelerinde gelişme görülür.
Tabanda armoninin temiz bir doku oluşturması, bestecilerin rahatlıkla uyumsuz akorları kullanmasına
imkan sağladı.
Yarım seslerin kullanımı belli bir disiplin (armoni) içine girince, majör ve minör kalıplar ilk kez bu
dönemde ortaya çıkar. Uygulamada ise majör-minör sistemi 1680’ den beri kullanılmaktadır.
Rönesans sonunda yalnız çalgılar için bestelenmiş, insan sesinden arınmış müzik biçimleri ortaya
çıkmıştır. Canzona, Ricercare, Toccata gibi.
Opera’ nın Doğuşu
Opera’ nın ilk adı Drama per Musica’ dır.
Dinsel dramların kilise dışına çıkarak din dışı ögelerden etkilenmesiyle “mystere” adlı oyunlar ortaya çıkar.
Oyunların girişlerinde ve karakterlerin girişini vurgulamak için müzik kullanılır. Böylece tiyatro, koro ve
çalgı birlikteliği sağlanır.
Opera bugünkü tanımıyla; solistleri, korosu, orkestrası, kostümü, sahnesi, ışığı, dramatik oyunuyla
müziğe uyarlanmış tiyatrodur.
Wagner; romantik dönem sonunda tüm sanat dallarını birleştiren eser olarak operayı, Gesamtkunstwerk
şeklinde tanımlamıştır.
6
56
İlk opera, 1597’ de Floransa karnavalında oynanan, Rinuccini’ nin şiirsel metni üstüne Peri’nin
müziklediği “Dafne” dir.
Euridice adlı bir mitolojik-pastoral oyunun müziklenmesiyle ortaya çıkan opera, bu türün en eski örneğidir.
Opera, parlak ve zengin bir eğlence aracıdır. Kilise ve soylular tarafından büyük bir coşkuyla benimsenir.
Ruh ve Bedenin Piyesi; Roma’ daki ilk dinsel operadır.
Oratoryo; kutsal konuların, koro ve solistler tarafından orkestra eşliğinde söylenmesidir.
İtalyan operaları, 17.yüzyıl başında Monteverdi ile ünlendi.
18. yüzyıl’ a kadar kadın sesi yasak olduğu için hadım edilmiş erkek seslerinden yararlanıldı. Çocuk soprano
yada castrato diye bilinen bu sesler, kadın soprano yada kontraltoya benzesede; daha güçlü, daha duygusal,
şehvetli bir ton ve incelikli parlak bir tekniğe sahiptirler. İlk kez 1565’ te Roma’ da Sistine Kilisesi için
yapılmıştır. 1574’ ten sonra Münih’ te olağanlaşır. 16. Yüzyıl İtalyasında her operanın bir castrato’su vardır.
Son Castrato Alesaandro Moreschi, 1922’ de ölmeden önce bir plak yaptı.
Fransa’ da ilk opera eseri Jean Baptiste Lully tarafından yazıldı. Lully opera uvertürünün temel biçimini
iç bölümlü yapıda kurmuş böylece Klasik Dönem senfonisine ışık tutmuştur.
İngiltere’ de opera 17. Yüzyılda soyluların eğlencesi olarak, saray balesi benzeri “Masque” (Maske)
adlı oyunlarla başlar.
Henry Purcell kralın emri ile İtalyan ve Fransız stillerinibir araya getirerek İngiliz tarihinin ilk operası Dido
ve Aeneas’ ı bestelemiştir.
Alman besteciler operalarında Venedik ve Fransız stillerinden etkilenmişlerdir.
Avrupa’ nın ilk opera evi 1637’ de Venedik’ te, İkincisi 1678’ de Hamburg’ da yapılmış ve 1738’ de yanmıştır.
Mozart’ ın Saraydan Kız Kaçırma operası, şarkılı oyun türünde yazılmıştır.
Reinhard Keiser, Hamburg operası için yüzü aşan beste yapmıştır ve ünlü alman opera bestecisi olmuştur.
Barok Dönemde Çalgı Müziği Biçimleri
Çağın temel çalgı biçimlerinden biri doğmuştur; Ricercare. Bölmesiz, sürekli akan işlemeli bir füg veya
kanon yapısındadır.
İtalya’ daki Capriccio, Ricercare, Fantasia; İngiltere’ deki Fancy’ dir.
18. yüzyıl’ da yerini füg alır. J.S. Bach’ ın müziksel sunuları Ricercare’ den yola çıkan en güzel örnektir.
Konçerto Grosso (Büyük Konçerto), Barok Dönem çalgı topluluğu için yazılmış en önemli biçimdir.
Konçerto Grosso biçimini ilk uygulayan 1700’ de Corelli olmuştur.
Barok Dönem konçertolarında solo ve orkestranın karşıtlığı işlenmiştir. Klasik dönem konçertolarında ise
solo ve topluluk arasında uyumlu bir söyleşi egemendir.
Barok Sonat’ ta üçten altıya kadar bölümler vardır.
Klavyeli çalgılara sonat biçimini uyarlayan ilk besteci Almanya’ da Johann Kuhnau, İtalya’ da ise Domenico
Scarlatti’ dir.
757
Suit (demet); her biri değişik ülkelerin dansı olan, aynı müzik tonundaki küçük bölümlerin, karşıt tempolarla
art arda dizilmesidir.
Barok süitin bölümleri prelüd’ ün ardından; Allemande, Courante, Sarabande, Gigue’ dir. Araya
Menuet, Gavotte ve arya da eklenebilir.
19. yüzyıl’ da bir operanın çalgılarla özetini yapmaya, daha sonra bir film müziğinin parlak
bölümlerini özetlemeye de süit adı verilir.
Tema ve Çeşitleme; Barok besteciler için yapıtın başından sonuna kadar bir bütünlük içindedir. Temayı
tanınmaz hale getirmez. Ama Klasik Dönemde temayı tanınmayacak şekilde duymamız mümkündür.
Bazı çeşitleme tarzları; Fantezi, Koral Prelüd ve Prelüd’ dür. Barok olgunlaştıkça Füg, Partita ve Passacaglia
ile karşılaşırız.
Opera’nın yanı sıra başka bir vokal biçimi ortaya çıkmıştır; Kantat.
Madrigal 14. Yüzyıl’ da nakaratlı yalın bir şarkı türü iken, 16. Yüzyılda en iki ses için yazılmış din dışı
şarkı formudur.
KLASİK DÖNEM
J.S. Bach’ ın ölüm tarihi 1750 ile Beethoven’ in ölüm tarihi 1827 yılları arasındaki dönemdir.
Fransa’ da başlayan “Rokoko” akımından etkilenmiştir.
Ciddi uzun yapılardan çok, küçük biçimde besteler yazılmıştır.
Barok Dönem’ in Kontrpuan yapısına ve aşırı süslenmesine başkaldıran ilk harekettir.
Komik Opera stili bu dönem ürünüdür.
Adını Klinger’ in romanından alan “Fırtına ve Gerilim” akımı; Almanların, Fransızların
Rokoko’suna başkaldırmadır.
Zamanın gözde çalgısı Klavikord’ dur.
1742’ de Güneybatı Almanya’ nın Palatinate eyaletinin valisi Carl Theodor, ünlü besteci ve yorumcuları bir
çatı altında toplayarak bir stil geliştirir. Bu stil, Menheim okulundan ileri gelir.
J. Stamitz av boruları, trompetler ve asker bandosundan davulları toplayarak tarihte ilk kez yaylı ve üflemeli
çalgıları bir araya getirir.
Klasik Dönem Aydınlanma akımından da etkilenmiştir. Bu akımı destekleyen özellikle Rousseau; Barok
Dönem bestecilerini fazla karmaşık olmakla ve temel amaçları unutmakla suçlarlar.
Bu dönemde uluslararası kardeşlik önem kazanmıştır. Seçkin insanlar yerine genel halk kitleleri önemli
hale gelmiştir.
İlk kez saraylar dışında halk konserleri yapılmıştır. Amatör müzikçilerde bu konserlerde yer almışlardır.
Müziğin amacı doğayı ve doğalı olduğu gibi duyurmaktır.
Aydınlanma felsefesi, Klasik Dönem’ in büyük bestecileri Haydn ve Mozart’ ı hazırlamıştır.
1770-1830 arasında yazılan eserler Klasik Dönem müziğidir.
8
58
Londralı besteci Johann Christian Bach, en ünlü senfoni yazarıdır ve piyanoyu halk önünde çalarak
onlara tanıtır. Piyano için sonatlar ve konçertolar yazmaktadır.
Parisli bestecilerin bu dönemdeki en önemli çalışmaları senfonik yapıta iki yada üç solist sunarak
“Konsertant Senfoni” biçimini geliştirmeleridir.
Çeşitlemeler Barok dönemde temaya bağlı kalınarak yapılırdı. Fakat Klasik dönemde tema farklı
ve tanınmayacak kıyafetler ile karşımıza çıkar.
Armonik ritim, bu dönemde daha nettir. Barok yapıtlara göre daha ağır fakat önceki yıllardaki stile göre
daha akışkan adımlarla ilerler.
Bu dönemde gelişme gösteren en önemli biçim, sanattır.
Bu dönemde yaratılan en önemli biçim ise Sinfonia’ dan farklı Senfoni’ dir.
Tarihte ilk kez halk önünde yaylı çalgılar kuvarteti çalan besteci; Luigi Boccherini’ dir.
Haydn orkestrasında 25 yorumcu yer alır. Bu topluluk yaylı çalgılar, flüt, 2 obua, 2 fagot, 2 korno ve bir
de klavsenden oluşur.
1780 yılındaki Viyana’ da bir orkestra’ nın bile 35’den fazla üyesi yoktur.
18. Yüzyıl Sonu
Klasik Dönem Haydn ve Mozart dönemidir.
Beethoven; Klasik ve Romantik Dönemler arasında bir köprü olarak tanımlanır.
Bazı kaynaklarda; Haydn, Mozart ve Beethoven Klasik Dönem üçlüsü olarak yazılır.
Klasik Dönem müziğinin başlıca özelliği, öz ve biçim arasında kurduğu dengedir. Bu konuda
Mozart, Haydn’dan bir adım öndedir.
Ciddi Opera (Opera Seria); açık, kolay anlaşılır, mantıklı, doğal, uluslararası dile sahip olmalı ve
dinleyenlere zevk vermelidir.
Gülünçlü Oera (Opera-Comique) ciddi operanın arasına yerleştirilmiş, müzikli komik oyunlar
niteliğindedir. Güncel karakterler sunar ve yerel dildedir.
Opera Comique, Romantik Dönemde bile Fransa’ da geçerliğini korur.
Mozart bu dönemde operayı kusursuz bir yapıya kavuşturur.
Alman Lied’ i bu tür solo şarkılarda en önemlisidir. Çünkü bir sonraki romantik akımın en gözde vokal
biçimi Lied olacaktır.
1736’ da ilk Lied’ ler Leipzig’ de basılır.
Berlin Lied’ lerinin silabik olması ve halk ezgisi renkleri taşıması öngörülür. Bu özellikler “Sturm und
Drang” akımının duyarlı felsefesinden kaynaklanır.
ROMANTİK DÖNEM
19. Yüzyılı baştan sonra kapsar. 1830’ dan 20. Yüzyıl başlarına kadar uzanan müzik akımıdır.
959
19. yüzyıl sonunda ulusçuluk, Post-Romantizm ve izlenimcilik akımlarının kökleri romantizme dayanır.
Kahramanları ve kahramanlık hikayelerini dile getiren düz yazı şekindeki edebiyat yapıtlarına roman denir.
Klasik dönemdeki kuralcı sınırlara bir başkaldırıdır. 18. Yüzyılda müzik; halkın veya belli bir kitlenin
eğlencesi içindir. 19. Yüzyılda bestecinin kendisini anlatması gereksiniminden doğar.
Sanatçılar 12. Yüzyıl Gotik sanatçılarına ilgi duymuşlardır. Sebebi, Klasik Dönem gibi sınırlı kalmamak,
öznel anlatım ve içten gelen bir haykırışı anlatabilmektir.
Konser kurumları ve festivaller artar.
Besteci, küçük kitleli dinleyiciler ve onlar için beste yapmaktan kurtulmuştur.
Dönemin yükselen kişilerinin müziğe ayıracak vakti olmadığından, besteci ile yönetici kitle arasında derin
bir uçurum oluşur.
Romantizm’ i bu dönemde “tanımlanamayan düşgücü” olarak nitelemişlerdir.
Kentleşmenin getirdiği bunalım sonucu sanatçı doğaya sığınmak ister. Bu yüzden doğaya övgü eserlerde
önemli yer tutar.
Müziğin giderek gelişmesi, zor eserleri getirir. Sonuçta amatör bestecilerin yerlerini virtiöz yorumcular alır.
Dönem bestecileri armoni ve kontrpuan sınırlarını zorlamaktadır. Yazılan eserler çalgıların sınırlarını
zorlar niteliktedir.
Berliöz, Paganini, Listz, Verdi, Wagner, Chopin ve Donizetti dönemin önemli
bestecilerindendir. Romantik dönemin gözde çalgısı piyano olmuştur.
Piyano çalma tekniği açısından 19. Yüzylda başlıca üç okul ortaya çıkar; Clementi öğrencilerinin çalma
yöntemleri, Gottschalk’ ın çalma yöntemi, Listz ve Rubinstein’ ın teknik ve virtiözeyi gözeten parlak
yöntemleri.
Rubato çalma tekniği Chopin ile gelişmiştir. Rubato zamanı esnetmek anlamındadır.
Klasik senfoni biçimi; Manheim Okulu ve Haydn-Mozart geleneğiyle ünlenmiştir.
19. yüzyıl klasik biçimde senfoniler; Schubert, Schumann, Mendelson, Bhrams, Mahler ve Brucner
tarafından yazılmıştır.
Beethoven’ in Pastoral Senfonisi ile programlı müzikler başlamıştır.
Programlı müzikler giderek senfonik şiir biçimini ortaya çıkarmıştır.
Listz senfonik şiirin babasıdır. Sonradan Richard Strauss bu biçimin ustası
olur. Senfonik Suit, Suit biçiminin romantik döneme uyarlanmış halidir.
Oda müziği klasik dönemin, Senfoni romantik dönemin ürünüdür.
Schubert’ in Alabalık Beşlisi tüm romantik dönemin en ünlü oda müziği yapıtı
olmuştur. Lied, şiir dizelerinin piyano eşliğinde şarkıya dönüşmesidir.
Beethoven’ ın 9. Senfonisinden sonra bir çok korolu senfoni yazılmıştır.
10
60
Gerçek anlamda öz ve biçim olarak Romantik anılan ilk senfoni, Schubert’in bitmemiş
senfonisidir. Müzik tarihinde arabesk kelimesini ilk kullanan Robert Schumann’ dır.
Fantastik senfonisinde Berliöz, İrlandalı tiyatro oyuncusu Harriet Smithson’ a olan aşkını dile
getirir. Oda müziği 2 veya 8 çalgıdan oluşur, şef gerektirmez.
Oda orkestrası yalnız yaylı çalgılardan oluşur. 18-20 çalgıya kadar ulaşabilir.
Kesintisiz tek bölümde yazılan kompozisyon biçimine “Rapsodi” denir.
19. Yüzyılda Opera
Romantik Dönemin en önemli özelliği, her ülkenin kendine özgü bir müzik anlayışı geliştirmesi, böylece
kendi ulusunun renklerini taşıyan bestelere yol açılmasıdır.
Almanya’ da Richard Wagner’ in müzikli dramları başlı başına çığır açmıştır.
Fransa’ da Meyerbeer, Berliöz, Boieldieu, Offenbach ve Bizet; İtalya’ da Rossini, Donizetti, Bellini, Verdi
ile müzik (opera için) doruğa tırmanır.
Büyük Opera
19. yüzyıl’ ın ilk yarısında operanın başkenti Paris olarak kabul edilir.
Büyük Opera (Grand Opera)
Fransız Devrimi’ nin getirdiği değişimler ve Napolyonun sanat anlayışı, bu opera türünün doğmasına yol açar.
Kalabalık sahneler, tarihsel ve mitolojik kahramanlık konuları, bale, dans, geniş koro, zengin dekor
ve alabildiğine görkemli müzik grand operanın özelliklerindendir.
Bir önemli özelliği de her sözün müzikleşmiş olmasıdır.
Opera-Comique
Grand Opera ile yarışan bir türdür.
İki türün başlıca teknik farkı, opera-comique’ de resitatif yerine konuşma diyaloglarının da yer almasıdır.
Boyut olarak opera-comique, daha az şarkıcı ve çalgıyı kapsar. Yarı ciddi bir dram veya gülünçlü bir konu
ele alır.
Komik opera, İtalyan opera Buffa’ sı ve İngiliz Ballad operası’ nın da etkisinde kalmıştır.
20. yüzyılda Amerikan Birleşik Devletleri’ ne kadar yolculuğunu sürdüren komik opera geleneği,
değişim geçirerek müzikale dönüşmüş ve yeni bir canlılık kazanmıştır.
Lirik Opera
Komik Opera’ nın romantik dali bir süre sonra lyrique-opera’ yı geliştirir. Lirik opera; Grand Opera
ile Comique Opera arasında bir yerdedir.
11
61
İtalya’ da Opera
Yenilikleri denemek ve köklerinde değişiklik yapma fikrine İtalyan besteciler yanaşmamıştır. Fakat
romantik ögeler İtalyan operasının dokusuna yavaş yavaş işler. İtalyanların müzik arenasında gösterdikleri
en önemli biçim opera olmuştur. Bu biçimler Seria ve Buffa’ dır.
Orkestra renkleri tahta üflemeli çalgılar ve kornolarla zenginleşir.
19. yüzyıl İtalya’ nın ciddi (Seria) opera kurucusu Alman besteci Johann Simon Mayr’ dır.
İtalya operası için önemli 4 isim; Rossini, Bellini, Donizetti ve Verdi’ dir.
NOT: Wagner 1869’ da “Müzikte Yahudilik” başlığı altında bir yazı yayımlamıştır.
NOT: 19. Yüzyıl sonunda ortaya çıkıp, 20. Yüzyıl sanat dallarını etkileyen akım “Sembolizm” dir.
19. yüzyıldan kaynaklanan ve operayı etkileyen akım ise Verisimo (Gerçekçilik) akımıdır.
Post Romantikler
Bu zamanda Alman kültürüne karşı Avrupa’ da iki akım gelişir. Her ülkenin kendi müziğini arayıp
bulduğu ulusçu akım, diğeri de Fransız okulunun geliştirdiği İzlenimcilik akımı.
Anton Bruckner, Gustav Mahler, Hugo Wolf, Richard Strauss; romantizmin son dönemindeki müzik dilini
yeni çağa taşıyan bestecilerdir.
Post Romantik bestecilerin ortak özellikleri, uzun ve büyük çaplı senfonik eserler yazmaları,
müzikte betimlemeler yapmalarıdır.
NOT: Hildegard von Bingen (1098-1179) özgeçmişi bilinen ilk kadın bestecidir.
Tarihte Kadın Besteciler
Rönesans dönemde ilk kez madrigal kitabı yayınlayan kadın besteci; Casulana Maddalena dikkat çekmiştir.
Erken barok dönemde rastlanan ilk kadın besteci Barbara Strozzi.
Olgun barok dönemde Fransız besteci Elisabeth-Claude Jacquet de la Guenne.
Romantizm döneminde Clara Schumann (Robert Schumann’ ın eşi)
Fanny Mendelsshon (Felix Mendelsshon), Alma Mahler (Gustav Mahler)
20. yüzyılda ünlenen Amerikalı besteci Amy Bench.
Modern Amerika’ nın ilginç kadın bestecisi; Ruth Crawford Seeger (1901-1953)
Günümüzde Rus Sofia Gubaidulina, Japonya’ da Keiko Abe, İtalya’ da Ade Gentile gibi bestecilerle,
Türkiye’ de bir çok kadın besteci yetiştirmiştir.
Romantik Dönemden 20. Yüzyıla geçiş
Fırtına ve Gerilim akımının müziğe yansıttığı içedönük ve aşırı duygusal söylem, bir sonraki çağın ilk
yarısında kullanılan melzemeyi de içerir.
12
62
Beethoven; Klasik akımı Romantik akıma bağlayan bir köprüdür.
Rus Beşleri; Mili Balakirev, Cesar Cui, Aleksandr Borodin, Modest Mussorgski, Nikolay-Rimsky Korsakov.
Çaykovski’ nin Bale için 3 dev yapıtı bulunmaktadır. Kuğu Gölü, Uyuyan Güzel ve Fındıkkıran.
19. yüzyıl’ ın son yirmi yılında Rus Beşleri öncülüğünde Avrupa’ nın her yanından ulusal renkleri
işleyen besteciler ortaya çıkar.
Bohemya’ da yetişen Stamitz gibi besteciler Mannheim Okulunu kurarak müzik tarihindeki senfoni
geleneğini yerleştirmişlerdir.
Kamışlı, madeni üflemeliler ve vurmalı çalgılardan oluşan müzik topluluğuna bando adı verilir.
En eski ilk bando topluluğu 1771’ de Josiah Flagg tarafından kurulan 64. Alay bandosudur.
20. YÜZYILA GİRİŞ
Bazı kaynaklara göre 19. Yüzyıl’ ın son döneminden (1880), 20. Yüzyıl sonuna dek bestelenen müziğin
tümü Modern Müziktir.
Bazı kaynaklara göre ise 1900’ ün ilk yıllarından itibaren modern müzik, sonrası ise Post
Modernizm dönemidir.
Romantik dönemin sonlarında akorların karmaşık kurgusu, müzik anahtarının sürekli yer değiştirmesi,
dolayısıyla armonik yürüyüşün belli bir ses merkezine bağlı kalmayışı gibi ögeler göze çarpar.
20. yüzyılda söz edeceğimiz bir akım ise “Secession” akımını temsil eder.
20. yüzyıl müziğinde başlıca adı geçen akım “Modernizm” dir.
Belli bir müzik merkezine (tona) bağlılık ortadan kalkacaktır.
Uyumlu akorlar kadar uyumsuz akorlarda özgürlük kazanır.
Atonal müzik, 20. Yüzyılı diğer çağlardan ayıran satırbaşı özelliklerden biri olacaktır.
Avrupa merkezli olan müzik, yeni tanışmanın etkisi altında kalacaktır. Uzakdoğu, Orta Asya, Güney
Asya, Afrika ülkelerindeki yerel müzikler; gerek yapıları gerekse çalgıları ile büyük ilgi toplayıp, Avrupa
ve Amerikalı bestecilere esin kaynağı olacaktır.
19. yüzyılda İtalya’ da batı katı gerçekçiliği anlatan operalar, 1900 ile birlikte ruhsal sorunları dışa vuran,
toplumsal değerleri içeren, kısa süreli, güncel konuları işleyen, sıradan dekor ve kostüm gerektiren
operalarla daha yumuşak insancıl konulara döner.
Bu çağın teknolojik gelişmeleri bireyselliği öne çıkararak bestecileri enstrüman odaklı beste yapmaya
teşvik etmiştir. Bir süre opera yazılmamasının sebebi budur.
İzlenimcilik akımı, bestecinin yazdığı eserde dinleyicide de kendi tepkilerini uyandırma amacındadır.
İzleyicide de aynı tepkiyi uyandırmak.
20. yüzyılın ilk 10 yılında orkestra kavramı doruğa ulaşır. (Çalgı sayısı ve ses rengi)
Birinci Dünya Savaşı sonrasında anti-romantik akım ile büyük orkestralar yerini küçük topluluklara bırakır.
Caz Müziği
1363
Caz müziğinin kökenleri 19. Yüzyıl sonunda Kara Afrika boylarından ABD’ ye getirilen toprak kölelerinin, özgün
elbiseleriyle New Orleans’ daki ilk yerleşim bölgesinde var olanAmerikan müziğinin birleşimine dayanır.
Afrika’ nın ritim ve ezgi dağarcığı, batı müziğinin armoni dili ve biçimleriyle Afro-Amerikan bir birleşim
oluşturmuştur.
Protestan zenci kölelerin “spiritual” adını alan ruhani şarkıları, iş şarkıları, savaş şarkıları, tapınma yakarışları
ve duygulu bluesları; Amerikan popüler şarkılarıyla kaynaşmıştır.
Başlıca özellikleri doğaçlama, poliritim, noktalı (senkoplu) ritim, swingli çalış, karmaşık armoniler ve kendine
özgü bir tonlama biçimi sayılabilir.
1921’ de John Alden Carpenter, Krazy Kat adlı caz bestesini yazar. Böylelikle Klasik müzik ile Caz ilk
kez birlikte kullanılmaya başlar.
İkinci Dünya Savaşı’ ndan sonra Penderecki ve Babbitt gibi bestecilerde büyük orkestralarda caz
stili uyarlaması yapmışlarıdır.
NOT: Atonalite yönteminin bulucusu; Arnold Schönberg “belli bir tona bağlı olmayış, birden çok tona
bağlılık” tanımını yeğ tutar.
Dışa vurumculuk akımı (Expressionizm) bir biçem özgürlüğü, güçlü anlatım ve kocaman bir çığlıktır. Özü
daha net ve sınırsız anlatabilmek amacıyla kalıplardan ve sınırlardan kurtulmak için bir başkaldırıdır.
Her sanat dalı bu akımda özü aktarmak için kendine göre teknik yöntemler geliştirir. (İkinci Viyana Okulu
Bestecileri) Ortak nokta, kalıpları kaldırmak, geleneksel tümce yapısını ve biçim sınırlarını yıkmaktır.
Müzik tarihinde Haydn, Mozart, Beethoven, Birinci Viyana Okulu; Schönberg, Berg ve Webern, İkinci
Viyana Okulu adıyla anılır.
Yeni Klasikçilik
20. yüzyılın ilk yarısında teknik kurguyu sağlamlaştırmak adına; Klasik, Barok hatta Barok öncesi
dönemlere başvuran besteciler için kullanılır.
Akımın öncü yapıtı Stravinski’ nin Pulcinella Balesi (1920) olarak bilinsede, Sergey Prokofiyev’ in
Klasik Senfonisi (1917) daha önce aynı özellikleri göstermiştir.
İkinci Dünya Savaşı arasında kalan yıllarda Avrupa’ da pek çok besteci Yeni Klasik akımdan esinlenmiştir.
Klasiğe dönüş, yeni müzik dili arayışında çok kaynaklı incelemelere ve seçmeciliğe (eklektizm) doğru
yeni ufuklar açmıştır.
NOT: Yararlı müzik; Paul Hindemith, Kurt Weill ve Ernst Krenek gibi bestecilerin ortaya attıkları müzik
türüdür. Amaç; sanatı daha geniş çevrelere yayma, eğitim amacıyla kullanma görüşünden kaynaklanmıştır.
Bu da sanat halk için görüşünü desteklemektedir. “Üç Kuruşluk Opera” yapıtı buna en güzel örnektir.
Folklorizm
20. yüzyıl’ da sömürgeciliğin sona ermesi ile her ülke kendi sınırlarını çizmiş ve kendi ulusal özelliğini
taşıyan müziği üretmek zorunda kalmıştır.
Amerika’ da yerlilerin Kızılderili geleneğinin müziği kadar, caz müzikte sanat müziğine dahil edilir.
Türk Beşleri başta olmak üzere; Tüzün, Baran, Sun, Akın gibi besteciler, Anadolu’ nun yöresel halk
müziğini inceleyip çok sesli sanat müziği içinde bütünlemişlerdir.
Gelecekçilik
14
64
1909 yılında Filippo Tommaso Merietti; bir paris gazetesinde yayınladığı bildirgeyle gelecekçi sanat
akımının başlamasına yol açar.
Amaç; çağdaş makinelerin getirdiği hızlı devinimden kaynaklanan yeni yaşamın, enerjik ve
dinamik niteliklerini, canlı bir şekilde sanata yansıtmaktır.
Felsefesi kolayca; artık sanatçı sokağa çıkmalı, kalabalığın arasına karışmalı, yaşamın içindeki sesleri
sanatına yüklemelidir.
İsviçreli besteci Honegger, ilk kez 1921’ de müziklediği “Hazreti Davud” adlı dramatik
mezmuruyla ünlenmiştir. Pasifik 231 adlı senfonik bölümüyle doğruğa çıkmıştır.
NOT: 20. Yüzıl’ da Modern Operayı hazırlayan akımlar; Post-Romantizm, İtalyan gerçekçiliği ve ulusçuluktur.
ABD’ de Opera ve Müzikal
1930’ da Copland ve Thompson, Çğdaş Amerikan Müziğinin zenginliğini, halk ezgileri, caz ve koral
müzikle birleşmiştir.
John Cage, 1960’ ların başında değişik ortamları birleştirerek görsel ve işitsel sanatlara yeni bir giysi sunar.
Canlı elektronik müzik yorumuyla ışık etkinliğini birleştirdiği HPSCHD, yeni bir çıkış noktası bulur.
NOT: HPSCHD; John Cage’ in farklı ortamları bir araya getirerek oluşturduğu eserdir. (HaPSiCHorD)
Batı Müziği’ nin dışında Uzakdoğu ve Asya normlarını müziğe taşıyan operalar hipnotize edici bir
etkinin peşindedir.
Müzikal
Müzikal tiyatro ailesinden türeyen operet benzeri bir türdür.
Çağdaş Amerikan Müziğinin özelliklerinden biridir.
Müzikalin içinde tiyatroyla birleşen danslar, şarkılar ve renkli bir orkestrayla görkemli sahneler yer alır.
20. Yüzyılda Amerikalı Besteciler ve Elektronik Müzik
Amerika’ da geleneksel sanat anlayışı ile avant-garde’ i birleştiren köprü besteci Charles Ives’ dir.
Schönberg ve Stravinski başta olmak üzere savaştan kaçan besteciler, Amerika’ ya yerleşmeye başladı.
Böylece Çağdaş Amerikan Müziği geniş bir ses paleti ve büyük formlara yönelir.
Elektronik Müzik
Sesleri elektronik üretilen her müzik, elektronik müzik olarak tanımlanır.
Önceleri yalnız sanat müziğinde denenmiştir. 1970’ den sonra popüler müziğin besin kaynağı olmuştur.
NOT: Akustik Çalgıları güçlendirmek için ilk deney 19. Yüzyıl’ ın başında yapılmıştır. Beethoven Wellington’ un
Zaferi başlıklı yapıtında, nepomuk tarafından icat edilen mekanik bir aygıt kullanılmış; bu aygıtların hava
basıncından faydalanıp üflemeli yaylı ve vurmalı çalgıların sesini ikiye katlayan bir etki yaratmıştır.
1906’ da Thaddeus Cahil; Telarmanyum adını verdiği, dinamolarla ses üretilen 200 tonluk bir aygıt yaptı.
1952’ den başlayarak dünyanın değişik merkezlerinde elektronik müzik stüdyoları kurulmuştur.
15
65
NOT: 1946’ da Almanya’ nın Darmstadt kentinde kurulan Darmstadt Okulu, 1Sanat Sanat İçindir”
anlayışının barınağıdır. Tümel dizisellik (Total Serializm) tekniği bu akımın başlıca özelliğidir.
20. Yüzyıldan 21. Yüzyıla Doğru
Bu dönemdeki bestecilerin en büyük şansı, kendinden önceki binlerce yılın getirdiği birikimi bir
başvuru kaynağı olarak kullanabilmesidir.
Sanat sanat içindir sözünün yeniden geçerli olduğu bir döneme kapılar açılmıştır.
2000’ li yıllardan bu yana yalnız yeni müziğe adanmış festivaller ve konser dizileriyle, giderek gelişen
bir izleyici kitlesine kavuştuğu da bir gerçek.
Özgür Denemeler
Dada, Birinci Dünya Savaşı’ yla yaşanan gereksiz vahşeti protesto eder. Yerleşik ahlak kurallarının ve
estetik değerlerin anlamsızlaşmasından yakınır.
Andrea Breton’ un bildirgesinde her türlü denetime başkaldıran, estetik ve ahlaki değerleri sarsan savlar,
müziğe de yeni bir rüzgar getirir. Sezgiselin ve doğaçlamanın rüzgarıdır bu. Böylece besteciye de yorumcuya
da bir özgürlük tanınır.
Minimalizm
Minimal müziğin beşiği Amerika’ dır.
Batılı besteciler esin kaynağı’ nı; Uzakdoğu, Japonya, Bali, Endonezya, Hindistan ve Afrika’ da bulur.
Minimalist besteci; ritim, armoni ve biçim kaygısını bir kenara bırakarak; tek düze bir ortam ve
büyülemişçesine kendinden geçiren bir müzik yaratma peşindedir.
TÜRKİYE’ DE MÜZİK
Türk Müziği tarih boyunca, batı müziğinden farklı bir ses sistemi içinde kendi geleneğindeki makam ve
usul yapısında gelişmiştir.
Türklerin islam dininden önce şaman inancına bağlı oldukları ve bu kökten kaynaklanan vurmalı çalgıların
etkisindeki askeri müzik geleneği, Osmanlı İmparatorluğu’ nun mehter müziğine aktardıkları bilinir.
Sanat Müziği; divan edebiyatına bağlı güfteleriyle sarayda ve dinsel çevrelerde yorumlanan müziktir.
Halk Müziği; halk edebiyatına dayanan, halk arasında çalınıp söylenen ve kendine özgü aksak ölçüleri
içeren müziktir.
Polifoni 19. Yüzyıldan sonra Türk Müziğine girmeye başlamıştır.
II. Mahmut; 1826’ da Yeniçeri Ocağını kaldırıp yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye’ yi kurmuştur. Aynı
zamanda Yeniçeri Mehterhanesini kaldırarak Muzika-yı Hümayun’ u oluşturmuş ve başına da İtalyan
Giuseppe Donizetti’ yi getirmiştir.
Donizetti’ nin kurduğu topluluk yalnız askeri bando değil, saray bandosu olarak da görev yapmıştır.
Donizetti 1846’ da bu topluluğuna yaylı sazlar bölümü ekleyerek batı tarzında bir orkestra kurmuştur.
Topluluk İstanbul sokaklarında verdiği konserlerle halkı çokseslilik ile tanıştırmıştır.
16
66
Sultan Abdulmecid batılı anlamda müzik öğrenen ve piyano çalan ilk padişah olmuştur.
Sultan Abdulaziz ilk çoksesli beste yapan padişah olarak bilinir.
Sultan V. Murat ise üç ciltlik solo piyano parçalarıyla batı tarzındaki en zengin beste dağarına sahip padişahtır.
Sultan II. Abdulhamid’ in piyano ve keman çaldığı da bilinir.
Donizetti’ nin ardından Muzika-yı Hümayun’ un başına geçen Guatelli Paşa, Türk şarkılarını armonize etmiş
ve marşlar bestelemiştir. Ayrıca nota kitaplığı kurarak büyük hizmet vermiştir.
1908’ de Meşrutiyetin ilanından sonra, Saffet Atabinen; İlk Türk Şef olarak bu topluluğun başına geçmiştir.
1917-1918 yıllarında Muzika-yı Humayun, Zeki Üngör yönetiminde Avrupa’ nın çeşitli kentlerinde
konser turneleri yapmıştır.
Yeniçeri de mehterhane dağılınca Muzika-yı Humayun kuruldu. Önce Fransız Manguel, sonra da
Giuseppe Donizetti bando şefi olarak gelir.
Donizetti, Mahmudiye Marşını besteleyen bestecidir.
1856’ da “Paşa” ünvanı almıştır. (20 yıl hizmetinden sonra)
Donizetti, Abdulmecid padişah olunca Mecidiye Marşını besteler. Macidiye marşı 22 yıl boyunca ulusal
marş olarak çalınmıştır.
Cumhuriyetle Kurumsallaşan Çoksesli Müzik
Müzik tarih boyunca kitleleri en çabuk etkilemiş sanat dalı olarak Atatürk’ ün devrimleri arasında ilk
sırayı almıştır.
Atatürk, 1924’ te Muzika-yı Humayun’ u İstanbul’ dan Ankara’ ya çağırtmıştır. Bundan sonra bu
topluluk Risayet-i Cumhur Musiki heyeti adını almıştır.
Sonradan bu topluluk Riyaset-i Cumhur Filarmoni Orkestrası, daha sonra da Cumhurbaşkanlığı
Senfoni Orkestrası adını alacaktır.
İstanbul’ da 1917’ de kurulan ilk müzik eğitim kurumu Darülelhan (Melodiler Evi), Cumhuriyetle birlikte
yeniden şekillenerek bir konservatuara dönüşmüştür. Bu kurum daha sonra İstanbul Belediye Konservatuarı
ve İ. Ü. Devlet Konservatuarı’ na dönüşecektir.
1924’ te Ankara’ da kurulan Musiki Muallim Mektebi, öğretmen yetiştiren bir kurum olarak önemli bir
işlev üstlenmiş, 1936’ da kurulacak Ankara Devlet Konservatuarı’ nın ilk tohumları atılmıştır.
1935’ te ünlü alman besteci Paul Hindemith, müzik yaşamını ve müzik eğitim kurumlarını yeniden
düzenlemek için Ankara’ ya davet edilmiştir.
Hindemith’ in hazırladığı bir öğretim raporu uyarınca 1 Kasım 1936 tarihinde Ankara Devlet Konservatuarı’
nın açılışı gerçekleşmiştir.
Türk Beşleri
Atatürk döneminde yurt dışına gönderilmiş besteciler, Avrupa ülkesinde öğrendiklerini yapıtlarında
uygulamış bestecilerden oluşur.
17
67
Bu kişiler besteci, eğitimci, müzik kurumlarının kurucusu, birer çalgı ustası ve orkestra şefi olarak
dahizmet vermişlerdir.
Türk Beşleri; Necil Kazım AKSES, Cemal Reşit REY, Hasan Ferit ALNAR, Ahmed Adnan SAYGUN,
ulvi Cemal ERKİN’ dir.
Türk Beşleri tanımı, Halil Bedii Yönetken’ in “Rus Beşleri” ne öykünerek yaptığı bir yakıştırmadır.
Ortak amaç; Türk müziğinin makamsal, ezg,sel ve ritimsel yapısıyla batı’ nın polifonik dokusunda, batı
biçim ve tekniğini kullanarak besteler yapmaktır.
Yeni Türk Müziği’ nin ilk ürünü Cemal Reşit REY’ in 1926’ da yazdığı ve hemen o yıl Paris’ in
Playel salonunda seslendirilen, Heugel matbaası tarafından yayımlanan 12 Anadolu Türküsüdür.
İkinci kuşak Cumhuriyet bestecileri ve “Avant Garde” olarak adlandırılır ve Bülent AREL ve
İlhan USMANBAŞ öncüdür.
12 ses yöntemi ve dizisellik gibi yöntemleri uygulamıştır.
Kemal İLERİCİ; dörtlü armoni yöntemiyle makamsal müziği çokseslendirme yoluna gitmiştir.
Batı Müziğindeki Türk Etkileri
Batı müziğinde Türk etkisi, orkestralardaki vurmalı çalgılarda, tirmik dokuda, gizemli ezgilerde, opera ve
bale yapıtlarının tiplemelerinde, konularında ya da mekanlarında gözlenir.
Mehter bandosu; batıya Türk sesini duyuran başlıca öge olmuştur.
Batı orkestrasının yerleşik çalgıları arasına giren nice vurmalı çalgı; nakkane, kös, üçgen zil ve çevgan gibi
Türk mehter müziği çalgılarından gelmedir.
İkinci viyana kuşatması’ ndan sonra başta viyana olmak üzere tüm avrupada bir Türkomanya yaşanır.
(Kahve, lokum, maskeli balo, ip cambazları, karnavallar, kuklalar)
1770’ lerde Türk Marşı yazmak, bir çok batılı besteci arasında moda haline gelir. Mozart La Majör piyano
sonatının son bölümünü “Alla Turka” başlığı altında bir marş yazar. (1778)
İkinci kuşak Türk besteciler (Türk Beşlerinden sonrası); Kemal İLERİCİ, Ekrem Zeki ÜN, Bilent
TARCAN, Bülent AREL, İlhan USMANBAŞ, Ertuğrul Oğuz FIRAT, Nevit KODALLI, İlhan
MİMAROĞLU, Ferit TÜZÜN’ dür.
Üçüncü Kuşak Türk Besteciler; yer yer çağın getirdiği karmaşık yapıları kullanmışlardır. Post-Webern
diziselliğinde ton duygusundan arınmış yapılar bestelemişlerdir. Kemal SÜNDER, İlhan BARAN, Ali Doğan
SİNANGİL, Muammer SUN, Cenan AKIN, Çetin IŞIKÖZLÜ, Ahmet YÜRÜR, Okan DEMİRİŞ’ dir.
Bu bilgiler Evin İLYASOĞLU’ nun “Zaman İçinde Müzik” kitabının özeti niteliğinde yazılmıştır. Başka
bir kaynak kullanılmamıştır. Düzeltme ve dönüt için;
Yiğit ERKOÇ
[email protected]
18
68
22. GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE - GÜNÜMÜZDEN GELECEĞE
22. Geçmişten Günümüze – Günümüzden Geleceğe Türk Müzik Kültürü
TÜRK MÜZİK KÜLTÜRÜ
Türk müzik kültürü, Dünya’ daki tüm Türk devlet, toplum, topluluk ve bireyleri ile onların
yaşadıkları tüm Türk ülke, bölge ve yörelerinin müzik kültürüdür.
Türk Müziği, Dünya müzik kültürünün en eski, en köklü, en etkin ve en yaygın ögelerinden biridir.
Türk Dünyasının müzik Kültürü, Kuzey Kıbrıs, Kafkasya, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile
özerk, yarı bağımsız veya bağımlı, yaşayan örgütlü veya örgütsüz, irili ufaklı tüm Türk toplum ve
topluluklarının müzik kültürleri anlaşılır.
Türk Müzik Kültürü ilk kökenleri itibariyle M.Ö. 4000’ e hatta bir görüşe göre taş çağlarının
ilk dönemlerine uzanır. Tarih çağlarının başlamasıyla birlikte adım adım kendisini belli eder.
Türk dilinin oluşumuyla birlikte M.Ö. 3000’ den itibaren Altay Müzik Kültürü olarak belirir.
M.Ö. 2000’ den itibaren yavaş yavaş ilk yurtlardan çıkarak Orta Asya Türk Müzik Kültürü olma yoluna
girer.
M.Ö. 5. Yüzyıl dolaylarında tarih sahnesine çıkmaya başlayan hunlarla birlikte Hun Müzik
Kültürü olarak iyice belirginleşir.
M.Ö. 1000 yıldan 6. Yüzyıla kadar Gök-Türk Müzik Kültürü veya Türk Müzik Kültürü olarak anılır.
Türk Müzik Kültürünü beş ana dönemde gerçekleşen başlıca müziksel gelişim oluşum, değişim
ve dönüşüm evreleri üzerinde durup yoğunlaşarak incelemek ve betimlemek olanaklıdır.
1. Altaylılar Dönemi
2. Hunlar, Göktürkler Dönemi, Uygurlar Dönemi
3. Karahanlılar Dönemi, Gazneliler Dönemi, Selçuklular Dönemi
4. Türkiye Selçukluları, Osmanlılar ve Türkiye Cumhuriyeti Dönemi
5. Bağımsız Türk Cumhuriyetleri Dönemi (Türkiye, KKTC, Azerbaycan, Kazakistan,
Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan)
1. ALTAYLILAR DÖNEMİ
Tarih öncesi çağlara uzanan her müzik gibi Türk Müziği de başlangıçta çok az perdeli idi. Ezgiler
iki perde arasında dolaşıp dururdu.
Perde sayısı arttıkça ses de arttı ve mod öncesi müzikte en ileri aşamaya gelindi.
Ezgisel seyir yalın, ritim ise çeşitli idi.
Biçim çoğunlukla yüneleme (tekrarlama) ve başkalama (çeşitleme) şeklindeydi.
İnsan sesi ve şarkı çalgıdan öncelikliydi.
İnsan sesine veya şarkıya eşlikte davul ve def’ in önceliği vardı.
Boru (borguy) ve Kopuz’ un (kubuzun) ilk örneklerine erişildi.
Şaman Müziği denilen büyüsel, dinsel, törensel, müzik giderek belirginleşti.
Altaylıların yavaş yavş Orta Asya’ ya dağılmaları ile birlikte “Altay-Türk Müzik Kültürü” dar
yöresel bir müzik kültürü olmaktan çıkıp geniş bölgesel bir niteliğe büründü. Böylece çevresi ile daha çok
etkileşime girmeye başladı.
69
2. HUNLAR, GÖKTÜRKLER VE UYGURLAR DÖNEMİ TÜRK MÜZİK KÜLTÜRÜ
Türk Müzik Kültürü, ilk geniş kapsamlı oluşum / gelişim, değişim ve dönüşümü bu
dönemde gerçekleşmiştir.
Türk Müzik Kültürü; devlet ve kamu eliyle örgütlendi ve kurumsallaştı.
Hun Kağanlığına bağlı ilk devlet müzik topluluğu “Tuğ Takımı” oluştu.
İlk sivil müzik topluluğu ise “Kopuzcu Ozanlar” veya “Ozan Kopuzcular”
oldu. İlk, Devlet Müziği – Halk Müziği ayrımı başladı.
Türk Müziği pentatonik temele oturduktan sonra; altı, yedi ve sekiz perdeliliğe
erişti. Beş perdeli ezgi tipi tüm Orta Asya’ da yaygınlaştı.
Karşıtlama – Sıralama formunda kullanılmaya başladı.
Davul – Zurna ikilisi oluştu ve kaynaşmaya başladı.
Daha çok Sanat Müziği doğrultulu olmak üzere; Şaman Müziği, Tuğ Müziği, Ozan-Kopuz
Müziği, Tören-Oyun-Eğlence Müziği gibi türler belirginleşti.
Halk ve Sanat Müziğinde kullanılan perde sayıları arttı.
Vokal / Sözel müziklere “Yır”, çalgısal müziklere “Kök” denildi.
İki telli kopuzun yanı sıra “Iklığ” denilen yaylı kopuz gelişti.
İlk büyük Türk Müzikçileri yetişti. Bunlardan biri Sucup Akari; 560’ lı yıllarda 12 perdeli Türk
Müziği ses kuramını ve Türk Müziği modlarını, Çinli müzikçilere açıkladı.
Uygurlar Dönemi
Bu dönemde Türk Müzik Kültürü modal müziğin en gelişkin düzeyine
erişti. On yedi perdeli Türk Müziğinde önemli ilerlemeler gözlendi.
Çeşitli dinlerin benimsenmesiyle dinsel müzik kendi içinde zengin bir çeşitlenmeye
kavuştu. Yazıya dayalı müzik yapma yaratma ortaya çıktı.
Özellikle “Ozan Çalgıcılık” kendine özgü bağımsız bir iş veya meslek niteliği kazandı.
3. KARAHANLILAR, GAZNELİLER SELÇUKLULAR DÖNEMİ TÜRK MÜZİK KÜLTÜRÜ
Bu dönemde Türk toplumunun ve Türk Müzik Kültürü’ nün etkisiyle İslam toplumu ve müzik
kültürü de derinlemesine bir değişime uğradı.
Köklü “modal” Türk Müziği makamsal müzik çevresine açıldı ve onun etkin bir ögesi olmaya
başladı. Tuğ Takımı “Tabılhane” ye dönüştü.
Kopuz eşliğinde türkü söylemenin yanı sıra tanbur eşliğinde şarkı söyleme geleneği oluşmaya başladı.
Türk Sanat Müziği ses sistemi Mehmet Farabi tarafından Horasan Tanburu üzerinde gösterildi,
anlatıldı. Böylece Tanbur Türk Sanat Müziği’ nde temel-ölçek çalgı oldu.
2
70
İlk Türk müzik kuram kitapları yazıldı. Mehmet Farabi’ nin yazdığı Kitab-ül Mudhal Fi’il Musiki
ile Kitap-ül Musiki-ül Kebir; yalnız Türk İslam Dünyası’ nın değil, aynı zamanda çağının en önemli iki
temel kuram kitabı oldu.
Hoca Ahmet Yesevi’ nin öncüsü olduğu Türk Tekke şiirine asılı olan “Türk Tekke Müziği”
nin doğmasına yol açan temelleri oluşturdu.
Türk Müziği dizgesi Kuzey Hint Müzik bilginlerince çok iyi biliniyor ve “Turuşka” adıyla anılıyordu.
4. TÜRKİYE
SELÇUKLULARI,
OSMANLILAR
DÖNEMİNDE TÜRK MÜZİK KÜLTÜRÜ
VE
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ
Türk Müziği, Selçuklular Döneminde “Sanat Müziği” ve “Halk Müziği” türlerinde yeni bir oluşumgelişim evresine girdi.
İnançsal müzik alanında özellikle “Tekke Müziği” çok hızlı bir gelişme gösterdi.
Kentsel Tekke Müziği’ nde Mevlana (1207-1273) ve oğlu Sultan Veled, kırsal Tekke Müziği’ nde
ise Taptuk Emre (13. yy), Yunus Emre (1240-1320) ve Şeyyad Hamza (13. yy) belirleyici oldular.
Bu dönemde Orta Asya’ dan getirilen Kopuz, uzun saplı Anadolu sazı olarak gelişmeye başladı.
Türkiye Selçuklularının son, Osmanlı’ nın ilk döneminde Azerbaycan’ da yaşayan büyük Türk müzik
bilgini Urmiyeli Safiyüddin (1224-1294) bir sekizli içinde “on yedi aralıklı – on sekiz perdeli Türk Müziği
ses sistemi’ nin dizgesel betimlemesini ve kuramsal açıklamasını yaptı.
Urmiyeli Safiyüddin, Kitab-ül Edvar ve Şerefiyye, kendinden sonraki tüm kuram kitaplarına temel oldu.
NOT: Kitab-ül Edvar’ da ebced yazısıyla yer alan nevruz bestesi, günümüze ulaşan yazılı Türk
müziği dağarının en eski yapıtı sayılır.
Daha sonra Maragalı Abdulkadir (1360 -1435) Cami-ül Elhan adlı kitabıyla ve diğer eserleriyle
Türk Müziğini ve onun kuramsal temellerini daha da geliştirdi.
Yazdığı Makasid -ül Elhan adlı kitapta Safiyüddin’ inkinden sonra günümüze yazılı olarak ulaşan
ikinci en eski Türk ezgisine yer verdi.
Orta Asya’ da Timurlar Dönemi’ nde (1370-1507) Türk Müzik Kültürünün ilk rönesansı olarak
da nitelendirilebilen çok ileri çok gelişkin bir evre yaşandı.
Bu evrede Timurların müzik yaşamında çok etkin ve belirleyici rol oynadı.
NOT: Türk Müzik Kültürü Osmanlı’ da yerleşik imparatorluk müzik niteliği kazandı.
Üç kıtaya yayılarak Afro – Avrupa ve Dünya müziği oldu.
Dünyasal ve ilhamsal müziğin ana kurum ve kuruluşları olan Tabılhane Mehterhaneye, Saray
Musiki Hanesi Enderun Musiki Mektebi’ ne dönüştü.
Mevlevihaneler, diğer belli tekkeler ile birlikte çok etkin bir yapıya kavuştu.
Darülkurra ve Darülhuffazlar etkinleşti, yeni yeni makamlar ve usuller kullanıldı.
Çeşitli kuram kitapları yazıldı, çeşitli müzik yazı sistemleri oluşturuldu. Bunlarla günümüze
kadar ulaşan yüzlerce yapıt yazılaştırıldı. Ancak belleğe dayalı müzik yöntemi etkinliğini sürdürdü.
Batı Avrupalı müzikçiler Türkiye’ ye gelip konser verdiler. (1543)
3
71
Avrupa nota yazısı Türk Müziği’ ne uyarlandı. (1650)
Avrupa kemanı, saray müziğinde kullanıldı. (1740)
Batı Avrupa örneğine uygun ilk “Boru-Trampet” takımı oluşturuldu. (1794)
Türk Mehter müziğinin “davul-zil-çelik üçgen” üçlüsü batı Avrupa senfonik orkestrasına girdi. (1819.yüzyıl)
Türkiye’ de ise Batı-Avrupa örneğine uygun bando kuruldu.
Müzikte çokseslilik benimsendi ve böylece Türk Müzik Kültüründe kesin olarak yeni-köklü
bir dönüşüm sürecine girildi. (1826)
İlk çoksesli Türk Müziği eseri olan ve ilk çok sesli Türk ulusal marşı sayılan Mahmudiye
Marşı bestelendi, seslendirildi. (1829)
Böylece “modal-makamsal-tonal evre” ye geçilmiş oldu.
Doğu ve Batı müziğini kapsayan bir okul olan Muzika-yı Hümayun kuruldu. (1826-1831)
İlk Türk Senfoni Orkestrası’ nın çekirdeği oluşturuldu. (1840)
Maarif-i Umumiye Nizamnamesiyle (Genel Eğitim Tüzüğüyle) müzik eğitiminde batılı anlayışla
yeni modern düzenlemeler’ e gidildi. (1869)
Nota basımı ve yayınına başlandı. (1876)
Devlet adına müzik öğrenimi görmek üzere Orta-Batı Avrupa’ ya öğrenci gönderildi. (1908)
Halka açık ilk resmi müzik okulu Darülelhan kurulup açıldı ve Saray Senfonik Orkestrası Avrupa’
nın çeşitli kentlerinde konserler verdi. (1917)
Türkiye Cumhuriyeti Dönemi
Türk Müzik Kültürü “ yenileşme ve batılılaşma” ile yetinmemeyi ve ulusal yapıyı koruyup
geliştirerek “çağdaşlaşma ve evrenselleşme” yi amaçlayan yeni bir süreç içine girdi.
Müzik alanında yapılan programsal düzenlemeler; müziği yapma-yaşama, öğrenme -öğretme, yaratmabesteleme, seslendirme -yorumlama, dinleme-dinletme, üretme-tüketme, derleme-sınıflama, inceleme-araştırma,
kuramlama-uygulama, koruma-destekleme ve yayma-yaygınlaştırma alanlarını kapsayacak şekilde yapıldı.
Musiki Muallim Mektebi açıldı. (1924)
1923’ te yeniden açılan Darülelhan Konservatuara dönüştürüldü. (1926)
Geleneksel Türk Sanat Müziği Tespit ve Tasnif heyeti oluşturuldu. (1926)
Türk Sanat Müziği İcra Heyeti oluşturuldu. (1927)
Radyo Müzik yayını başladı. (1927)
Devlet Konservatuarı kuruldu. (1936)
Gazi Terbiye Enstitüsü Müzik Bölümü açıldı ve Musiki Muallim Mektebi buraya aktarıldı. (1937)
Askeri Muzika Ortaokulu açıldı. (1938)
Türk Halk Müziği belgeliği oluşturuldu. (1938)
4
72
Devlet Operası (1494) ve Balesi (1949) kuruldu.
Televizyon müzik yayını başladı. (1968)
TRT çok sesli korosu kuruldu. (1976)
Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bilimleri Bölümü kuruldu. (1975)
Türk Musikisi Devlet Konservatuarı kuruldu. (1975)
Devlet Klasik Türk Müziği Korosu kuruldu. (1978)
Devlet Türk Halk Müziği Korosu kuruldu. (1987)
Devlet Çoksesli Korosu kuruldu. (1989)
Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi kuruldu. (1986)
Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Müzik Bölümü kuruldu. (1989)
Türk Müzik Kültürü; Geleneksel teksesli Türk Müzik Kültürü ve Çağdaş Çoksesli Türk Müzik Kültürü
olmak üzere iki ana kolda değişim ve gelişim yaşadı. Böylece Türk Müziği; Temel Müzik, Halk Müziği, Sanat
Müziği, Yığın (Popüler) Müzik ve Öncü (Avangart) Müzik diye adlandırılan altı türden oluşan bir nitelik
kazandı.
Türk Müziğinde eşit olmayan 24 aralıklı ses sistemi geliştirildi. (Geleneksel-Teksesli)
Batıdan alınmış olan 12 eşit aralıklı ses sistemi iyice yerleşti. (Çağdaş-Çoksesli)
“Dörtlüsel Uyum Dizgesi” diye adlandırılan kuram ortaya konuldu.
5. BAĞIMSIZ TÜRK CUMHURİYETLERİ DÖNEMİNDE TÜRK MÜZİK KÜLTÜRÜ
Sovyetlerin dağılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti’ nin yanına yeni Türk Devletleri eklendi. Böylece Türk
müzik kültüründe yeni bir dönem başlamış oldu.
Azerbaycan’ da Üzeyir Hacıbeyli, Türkiye’ de Ahmet Adnan SAYGUN ve Türkistan’ da Veli
Muhatov gibi çağdaş besteciler doğrudan ve dolaylı olarak, Türk Dünyası çağdaş müzik kültürünün
gelişmesinde önemli katkılarda bulundular.
Türk Müzik Kültürünün En Köklü Oluşum-Gelişim, Değişim Ve Dönüşüm Evreleri
Tarih öncesi müzikler; toplum ve uygarlığın gelişmesiyle “ilkel müziklere” ve “halk müzikleri”
ne dönüştü.
Türk müzik kültürü başlangıçta paleotik evreye özgü bir “avcı ve toplayıcı müzik kültürü” idi.
Altaylılar döneminde neolitik evre ile “hayvancı-çobancı müzik kültürü” oldu.
Hunlar döneminde “göçebe imparatorluk müzik kültürü” niteliği kazandı.
Göktürkler döneminde “yarı göçebe – yarı yerleşik müzik kültürü” görünümüne girdi.
Uygurlar döneminde “yerleşik yaşam biçimi” ne ve “tarımsal üretim” e geçişle birlikte yeni bir
aşamaya ulaştı. Kendine özgü bir “hayvancı – tarımcı müzik kültürü” ne dönüştü.
5
73
Osmanlılar döneminde (Selçuklularda dahil) iki kez “yerleşik imparatorluk müzik kültürü”
niteliği kazandı.
Türkiye Cumhuriyeti döneminde girilen “endüstrileşme” evresiyle başlayan “yoğun üretim”
evresiyle “yoğun üretici yaşam biçimi müzik kültürü” ne dönüştü.
Bu dönüşüm diğer (bağımsız) Türk Cumhuriyetlerinde de gözlemlendi ve giderek yoğunlaşmaya
başladı.
Türk müzik kültürü 5000 yıllık tarihinin 2500 yılını devletsiz yani devlet biçiminde bir
siyasal yapılanma olmadan geçirmiştir.
Hun kağanlığına bağlı olarak ilk “devlet askeri müzik topluluğu” yani “Tuğ Takımı” kuruldu.
İlk sivil müzikçi topluluğu ise “Kopuzcu Ozanlar” ya da “Ozan Kopuzcular” dır.
Dinsel müzik – Dünyasal Müzik, Sivil Müzik – Askeri Müzik, Devlet Müziği – Halk Müziği,
Sanat Müziği – Halk Müziği gibi ayrımlar başladı.
Bu tarz yapılanma, örgütlenme, kurumlaşma; Karahanlılar’ da “Tuğ Takımı”, Gazneliler’ de
ve Selçuklularda “Tabılhane”, Osmanlı’ da ise “Mehterhane” ye dönüştü.
Ozan Kopuzcular; Göktürkler ve Uygurlar döneminde varlığını koruyarak geliştirdiler. Karahanlı,
Gazneli, Selçuklu, Osmanlı döneminde “Saray Hanendeleri – Sazendeleri” oldular ve “Saray Fasıl
Topluluğu” nu oluşturdular. Türkiye Cumhuriyeti döneminde ise Devlet Türk Halk ve Sanat Müziği
korolarına dönüştürüldüler.
Osmanlı’nın son döneminde modern “Saray Bandosu” ile “Saray Orkestrası” kuruldu. Türkiye
Cumhuriyeti’ nde devlete bağlı “Armoni Mızıkası” veya “Askeri – Sivil Bando” ile Devlet Senfoni Orkestrasına
dönüştürüldü. Bunun yanısıra “Devlet Çoksesli Koroları” ile “Karma Müzik Toplulukları” kuruldu.
Türk müziğinin dayandığı ses sistemi ilk kez Göktürkler döneminde 6. Yüzyılda Türkistanlı ünlü
müzikçi Sucup AKARİ tarafından “7 Çığırlı (modlu)” ve “12 Perdeli” bir Türkistan “Türk Müziği Ses
Sistemi” olarak ortaya konuldu.
Karahanlılar döneminde 10.yy’ da yine bir Türkistanlı olan Mehmet FARABİ tarafından “17 Perdeli”
bir sistem olarak Horasan Tanburu üzerinde gösterilip anlatıldı.
3 buçuk yüzyıl sonra Türkiye Selçukluları döneminde 13.yüzyılda Azerbaycandan Urmiyeli Safiyüddin
tarafından “17 Perdeli Türk Müziği Ses Sistemi” olarak dizgesel biçimde tanımlanıp-betimlenip açıklandı.
15.üzyılda Azerbaycan’ dan Maragalı Abdulkadir, Türk Müziği kuramını geliştirdi.
20.yüzyılda ise Türkiye’li Yekta-Arel-Ezgi UZDİLEK tarafından “24 Perdeli Türk Müziği Ses Sistemi”
diye anılan sistem ortaya konuldu.
19.yüzyıldan itibaren türkiye’de, 20.yüzyıldan itibaren ise Türkistan’da eşit bölünüm temeline dayalı
12 eşit aralıklı ses sistemi ile buna ilişkin müzik kuramı da kullanılmaya başlandı. Bundan Yeni – Modern Türk
Müziği kuramı doğdu.
Türk müzik kültüründe Türklerce oluşturulan “yazılı kuram” ve yazılı “kuram kitapları” geleneği ise
bilindiği kadarıyla 10.yüzyılda başladı ve günümüze değin hemen hemen kesintisiz sürdü. Bu gelenek yeni
“el yazmalı kuram kitapları geleneği” 19.yüzyıldan itibaren matbaa’ nın kullanılmasıyla birlikte “Basılı
Kuram Kitapları” geleneğine dönüşmeye başladı. Bu gelenek 20.yüzyılda kökleşti, yerleşti ve yaygınlaştı.
Türk müzik kültüründe “yazıya dayalı müzik yapma” ilk kez Uygurlar döneminde (Türkistanda)
gözlendi. Bu amaçla “Ayalgu” denilen ilk “Türk Müzik Nota Yazısı” ya da ezgiler yazmada kullanılan med,
6
74
nota kullanıldı. Böylece yazısı müzik kültüründen, yazılı müzil kültürü ya da yazıya dayalı müzik kültürü
olma aşamasına geçildi.
10.yüzyılda Ebced yazısı benimsendi.
17.yüzyılda Avrupa nota yazısından uyarlanan “Ali Ufki Nota Yazısı” oluşturuldu.
18.yüzyılda “Kantemiroğlu Yazısı” geliştirildi.
18 / 19.yüzyılda “Hamparsum Yazısı” geliştirilip sınırlı bir yaygınlıkla kullanıldı.
19.yüzyıl sonrası “uluslararası nota yazısı” da denilen “Avrupa Nota Yazısı” kesin olarak
benimsendi. 19.yüzyıl ikinci çeyreğinde Avrupa Nota Yazısı ile müzik yapma-yazma geleneği hızla oluştu.
Matbaa’ nın gelişi ile “Müzik eserlerini basım-yayın geleneği” denilen yeni bir gelenek oluştu.
18. yüzyılda kadar bazı durumlar hariç genellikle “teksesli müzik kültürü” egemendi.
19.yüzyılda ilk denemelerin ardından “çoksesli müzik kültürü çevresi” ne tam-kesin ve sürekli
katılım sağlandı.
NOT: Türk Müziği bazı çevreler tarafından “ Salt Teksesli Müzik” olarak bilinmesine
karşın “Geleneksel-Doğal Çokseslilik” ögelerini de kapsayan bir müziktir.
Türk Müziğinin etkileşime girdiği diğer müzik kültürleri; Çin, İran, Bizans, Kore, Japonya, Arap,
Hint, Acem, Asya, Avrupa, Afrika, Amerika, Kafkasya, Orta Asya ve Rus müzik kültürüdür.
İpek Yolu, Türklerin dışa açılmasında ve kültürünü tanıtmasında önemli rol oynamıştır.
Küğ / Küy sözcüğü “Modal Müzik Evresini”; Musiki “Makamsal Müzik Evresini”; Müzik sözcüğü
ise daha çok “Tonal Müzik Evresini” çağrıştırır.
Günümüzde Türk Müzik Kültürü “Geleneksel Türk Müzik Kültürü” ve “Modern Müzik Kültürü” olarak
incelenir.
Günümüzde Türk Müzik Kültürü’ nde geleneksel, modern, elektro nitelikli olmak üzere;
tepmeli, vurmalı, çarpmalı-çırpmalı, sallamalı, üflemeli, ditmeli, sürtmeli, dokunmalı ve kurmalı
çalgıların tümü kullanılmaktadır.
Sonuç olarak da şunu ekleyebiliriz; Türk Müzik Kültürü, evrimsel bir olgudur.
Bu bilgiler Prof. Dr. Ali UÇAN’ ın “Geçmişten Günümüze Günümüzden Geleceğe Türk Müzik Kültürü”
kitabının özeti niteliğinde yazılmıştır. Başka bir kaynak kullanılmamıştır. Düzeltme ve dönüt için;
Yiğit ERKOÇ
[email protected]
7
75
250 ADET
TÜRKÇE VE İNGİLİZCE OKUL ŞARKISI
KANONLAR VE TÜRKÜLER
İlköğretim Okulları’na Yönelik
ŞARKI ALBÜMÜ
Hazırlayanlar:
Doç. Nezihe ŞENTÜRK
İsmet Erdem EFE
Ankara – 2002
Nota Yazımı & Dizgi & Sayfa Düzeni: Erdem EFE
Ankara - Mayıs-Eylül 2002
250 parça.
10.yıl marşı
9.senfoniden
adımız andımız
ağacı kıskanırım
akdeniz kıyılarında
akşam
akşam
akşam (2 sesli kanon)
akşam (3 sesli kanon)
al mendili
al mendili
anadolu
anadolu
anadolu
ankara koleji marşı
ankara türküsü
annem
annem annem
annemize türkü
are you sleeping?
arpa buğday
atam (2 sesli ezgi)
ata'mız
atatürk
atatürk marşı
ata'ya (2 sesli kanon)
ay
ayşe (iki sesli ezgi)
babacığım
bahar
baharın güzelliği
bahçelerde kum darı
balık-ördek-kurbağa
balın tadı
bayrağım
bayrak
bezirgân başı
bingo
bir dünya bırakın
bir kuş olsam (4 sesli kanon)
biricik öğretmenim
biz atatürk gençleriyiz
black-eyed susan
bom bilibom
bülbül ne güzel kuş
bülbüller düğün eyler
cenge giderken
ceylan
cıs diyelim
clementine
cumhuriyet
cumhuriyet marşı
çalış türkoğlu
çalışanlara şarkı
çalışkan olmalıyız
ÇOCUK ŞARKILARI DAĞARCIĞI
ALFABETİK BULDURU
b.k.çağlar - f.n.çamlıbel / c.r.rey
l.v.beethoven
b.k.çağlar / a.m.ataman
cahit sıtkı tarancı / cenan akın
ziya aydıntan
e.okyay / w.wehrli
c.m.weber
türkü
türkü
sefai acay
hulusi öktem
ziya aydıntan
f.ayparlar
? / alman ezgisi
türkü
ziya aydıntan
faik canselen
s.cemil yalkut / e.okyay
münir ceyhan
e.okyay / m.praetorius
ispanyol ezgisi
m.ceyhan / alman ezgisi
hasan toraganlı
m.n.öngay / e.okyay
türkü / muğla
mahir dinçer
h.tuncer / s.aydoğan
ziya aydıntan
saip egüz
tekerleme
a.çakmakçıoğlu / s.aydoğan
ziya aydıntan
s.yıldırım / b.akkuş
muammer sun
türkü / tokat
h.öktem / ?
türkü / urfa
izzettin hümayi elçioğlu
nedim yıldız
percy monrose
f.canselen / z.arca
bekata kemal özen
saip egüz
hikmet ekim
sefai acay
Hazırlayanlar:
Nezihe ŞENTÜRK
İsmet Erdem EFE
244
133
102
224
172
149
183
236
171
150
161
119
135
158
55
138
144
48
112
21
167
39
126
239
49
237
168
60
4
148
195
91
142
81
101
185
166
22
71
213
35
242
41
63
47
250
214
9
118
51
30
203
196
243
15
250 parça.
ÇOCUK ŞARKILARI DAĞARCIĞI
ALFABETİK BULDURU
çoban
dağ geçidi
dağlar
dağlar
dağlardan inirem
dere
dere kenarında taş ben olaydım
derecik
ders yılı sona erdi
dertli olan (2 sesli konon)
do, re, mi
doğa (4 sesli kanon)
dostluk
dumanlı dağlar
ellerim parmaklarım
ey ata minnet sana
fındığım
gel bize katıl bize
gel gidelim bizim köye (4 sesli kanon)
gemim gidiyor baştan
gençlik
gençlik (2 sesli kanon)
gençlik (2 sesli konon)
get on board, little children
gezsen anadoluyu
guguk (3 sesli kanon)
gurbet (2 sesli kanon)
gül ve eğlen
güneş (3 sesli kanon)
güzel anadolu
güzel arı (2 sesli ezgi)
güzel yurdum
ha buradan aşağı
halay
hanım kız
happy birthday
hasret (4 sesli kanon)
hayat ne güzel
hayvanlar
hayvanları sevelim
hey laleler
heyamola
horozumu kaçırdılar
hoş bilezik
hoş seda (2 sesli kanon)
if you're happy
ılgaz
ilkbahar
ilkbahar (4 sesli kanon)
ilkbaharda açan çiçekler
indim baktım
istiyorum
işte geldi yeni yıl
iyi günler (4 sesli kanon)
iyi günler (4 sesli kanon)
saip egüz
ziya aydıntan
a.u.elöve / alman ezgisi
saip egüz
türkü
ziya aydıntan
türkü / şebinkarahisar
saip egüz
hikmet ekim
saip egüz
yalçın tura
p.lindeman
ziya aydıntan
saip egüz
türkü / ordu
muammer sun
h.b.yönetken / fransız ezgisi
sadettin kaynak
adaptasyon
alman ezgisi
f.gürtunca / e.okyay
e.okyay / 18.yy ezgisi
saip egüz
hasan toraganlı
mahir dinçer
cenan akın
türkü / karadeniz
saip egüz
türkü
american folk song
h.c.nögeli
s.boz / n.kodallı
türkü
gemici şarkısı
türkü / denizli
türkü
ziya aydıntan
ahmet samim bilgen
saip egüz
h.türk
türkü / antalya
nedim yıldız
mahir dinçer
e.okyay / walter rein
Hazırlayanlar:
Nezihe ŞENTÜRK
İsmet Erdem EFE
165
209
108
155
177
184
249
176
247
189
103
193
8
182
82
86
92
88
85
204
43
84
208
115
76
228
227
146
192
80
38
234
68
139
127
33
197
181
50
117
100
222
18
198
211
99
217
42
199
132
134
121
72
175
238
250 parça.
ÇOCUK ŞARKILARI DAĞARCIĞI
ALFABETİK BULDURU
iyilik yap iyilik bul
izci
jingle bells
joshua fought the battle of jericho
kafkasya dağlarında
kalenin başında
kalinka
karadeniz türküsü
karadeniz türküsü
karga ile tilki
karga ile tilki
kedim ne hoş
keklik
kiremite su düştü
kırlara doğru (2 sesli)
kış
kış
kışa veda
kışın - yazın (2 sesli kanon)
korsan gemisi
kotram
kuşlar
kuşlar
küçük çoban
küçük kardeş
lal mercanlar
let us sing together
leylekler
long long a go
manastırın ortasında
marry had a little lamb
masal masal tekerlemesi
mayıs
memiş
merdiven
miki fare
minik kuş
minik serçe ile sevimli tırtıl
mutlu bir yılın özlemi
mutluluk şarkısı (2 sesli kanon)
müzik dersi (kanon)
my darling
nar gibi domates
ne güzel bahar
ne isterdim (2 sesli)
nerdesin
neşeli günler
neşeli ol
niksarın fidanları
ninni
oh, susanna
oh, when the saints
okul türküsü
old mac donald
on kasımlar
muammer sun
j.preipoint
izzettin hümayi elçioğlu
türkü / sivas
rus halk şarkısı
türkü
türkü
saip egüz
saip egüz
türkü
ziya aydıntan
sefai acay
h.tuncer / s.aydoğan
alman ezgisi
ed zuckmayer
hasan toraganlı
yalçın tura
saip egüz
e.zeki ün
muammer sun
türkü / van
zeki üngör
ingiliz şarkısı
türkü
ziya aydıntan
ziya aydıntan
erdoğan okyay
saip egüz
s.tezcan / i.tezcan
s.sınkil
muammer sun
münir ceyhan
h.b.yönetken / macar ezgisi
ziya aydıntan
ziya aydıntan
türkü
saip egüz
s.foster
cenan akın
american folk song
osman atilla / erdoğan okyay
Hazırlayanlar:
Nezihe ŞENTÜRK
İsmet Erdem EFE
205
194
106
122
220
140
125
70
207
1
7
57
141
69
186
27
28
87
219
44
179
67
174
246
24
36
96
147
143
73
98
5
212
173
34
2
79
10
93
83
6
97
54
225
188
187
78
162
116
152
120
123
201
45
31
250 parça.
ÇOCUK ŞARKILARI DAĞARCIĞI
ALFABETİK BULDURU
oy kemençe
oyun
oyuna çağrı
öğretmenim
öğüt (4 sesli kanon)
ördek suya dal da gel
özgürlük nedir
pazara gidelim
pınar
pınar
pofuduk tavşan
polly wolly doodle
postacı
renkli uçurtma (3 sesli kanon)
rock my soul
rüzgâr
saat
saatler
sabah
sabah kanonu (2 sesli kanon)
sabahın seher vaktinde
sağlık öğütleri
santa lucia
saray yolu
sarı mendil
sarı zeybek
saz
sazım'a
seherde bir bülbül
sen varsın öğretmenim
serçeler (2 sesli kanon)
sevgi çiçekleri
sevgidir adım
shake, shake the apple tree
she'll be comin' round the mountain
sincap
sıra olalım
solfej kononu (3 sesli kanon)
sonbahar
sonbahar
sorular
su gelir
sunalar
süt içtim dilim yandı
şen gemiciler
taşıtlar
ten little indians
the hokey pokey
the more we get together
the sound of music
this is a chair
this is the way
this old man
tiyaya
trafik marşı
türkü / ordu
hazar alapınar
r.çalapala / e.okyay
w.a.mozart
türkü
sarper özsan
muammer sun
saip egüz
türkü
cenan akın
halil bedi yönetken
ilhan usmanbaş
erdoğan okyay
a.m.ataman / fransız ezgisi
e.okyay / wachsmann
türkü
italyan ezgisi
türkü
türkü
türkü
türkü
aşık veysel
türkü / erzurum
yücel elmas
j.j.schaublin
isa coşkuner
nedim yıldız
hasan toraganlı
e.okyay / cerubini
alman ezgisi
saip egüz
yalçın tura
türkü
türkü
türkü / kilis
ahmet muhtar ataman
sefai acay
r.rodgers
metin tufan
Hazırlayanlar:
Nezihe ŞENTÜRK
İsmet Erdem EFE
248
154
111
89
170
226
240
53
160
223
105
128
145
231
129
215
37
77
90
235
241
17
131
109
164
206
156
137
202
25
191
66
61
29
107
56
19
230
95
180
104
190
210
65
136
14
23
114
58
110
20
3
52
62
26
250 parça.
türkiye
türkiyemiz
türk'üm
twinkle, twinkle little star
üç elma
van türküsü
vatan (2 sesli kanon)
vatan (marş)
veda şarkısı
vive la compagnie
vücudumuz
yabancı ellerde
yaş günü (4 sesli kanon)
yaşa cumhuriyet
yavru geyik (kanon)
yayla çiçeği misin
yaz
yedi cüce (2 sesli kanon)
yel değirmeni
yeni yıl
yeni yıla selam (4 sesli kanon)
yerli malı
yirmiüç Nisan
yirmiüç nisan
yurdum
yurdum için
yurdumda
yüksek dağlar
yürüyelim dostlar
ziller
ÇOCUK ŞARKILARI DAĞARCIĞI
ALFABETİK BULDURU
h.ali yücel / n.kazım akses
m.n.öngay / f.canselen
saip egüz
türkü
türkü
saip egüz
saip egüz
ziya aydıntan
ağızdan yayılmış kanon / e.okyay
a.o.atak / s.yıldırım - b.akkuş
muammer sun
türkü / tokat
ziya aydıntan
muammer sun
ziya aydıntan
saip egüz
ağızdan yayılmış kanon / e.okyay
n.özkan
istemihan taviloğlu
halil bedi yönetken
ziya aydıntan
faik canselen
mahir dinçer
m.sun / macar ezgisi
türkü
Hazırlayanlar:
Nezihe ŞENTÜRK
İsmet Erdem EFE
221
124
169
32
178
216
200
218
64
59
13
157
232
245
12
40
153
229
151
11
233
16
94
130
159
46
75
74
113
163
KARGA İLE TİLKİ
2
1. & 4 œ
Kar
Kar
Til
Kar
& œ
bir
ri
sın
pey
ga
ga
ki
ga
kar
ya
de
yi
ga
yak
miş
ne
pey
ye
ar
ni
œ œ
gak
la
sen
gak
de
şa
ye
de
nir
miş
tık
ri
gö
son
bo
ye
rün
ra
şu
me
ce
şar
na
den
& œ œ œ œ œ œ œ œ
küs tü bel ki
til
kı
gel
git
şu
de
o
şu
kur
miş
ku
kur
œ
œ
œ
ki
söy
dim
ti
ge
le
ya
ge
lir.
miş.
zık.
ri.
na
se
dun
na
za
sin
La
za
pey nir git
ti
bak
ne
fon
bak
Kur
naz
œ œ œ œ
œ œ
de
şak
te
de
di.
rak
ni
di
œ œ œ œ
œ œ œ œ œ œ œ œ
hah hah hah hah
œ
œ œ œ œ
di.
rak
ni
di
œ œ œ œ
œ
œ
œ
œ œ œ
til
ki
ga
kar
a
til
œ
hah
dost luk bit ti
sın
pey
lan
be
da
ni
mış
yaz
œ
œ
œ
hah
hah
hah
œ œ œœ ˙
hah hah hah hah
ga
ga
kıl
ki
erdemefe
hey!.
MİKİ FARE
2. & C œ
şey
dal
iş
bit
te
ü
den
re
ru
Yer
De
Ku
& œ
œ œ œ œ œ
œ œ œ
œ
œ
œ
tan
dan
te
lık
da
kuy
ta
la
ru
me
pe
züm
mum ba cak
düm düz sa
fın dık sa
œ œ œ œ œ
ak
ko
ğu
lın
na
nu
3. & b 68 œ œ œ œ
This
is
&b œ œ œ œ
This
is
the way
the
way
j
œ œ
we
wash
fik
ko
kıs
j
œ
we
rin
na
tık
our
œ
fa
fa
fa
re
re
re
dik
dan
gir
clothes,
j
œ œ.
our
œ
clothes,
wash
j œ œj
œ
œ
So
ear - ly
1
ku
se
ka
lak
der
pa
j
œ œ.
our
clothes,
j
œ œ.
œ.
Mon - day
morn
-
ing.
œ œ œ œ œ
œ
œ
Œ
lı
na
tık
dik ku lak
er mez so
tuz lu fıs
œ œ œ œ
THIS IS THE WAY
wash,
j
œ œ
ki
ki
ki
run
ğın
ta
bu
lı
cık
zun
naz
zı
u
kur
a
œ
œ
mi
mi
mi
œ
ki
ki
ki
mi
mi
mi
lı
na
na
œ œ œ œ
œ
lı
sin
na
œ œ œ
mi
mi
mi
ki
ki
ki
œ
wash
fa
fa
fa
mi
mi
mi
re.
re.
re.
j
œ œ.
our
clothes,
ki
ki
ki
BABACIĞIM
%œ
5
4. & 8
œ
E
Ak
Biz
& .. œ
vi
şam
gü
œ œ œ œ
J
zin
rı
riz
œ
di
sen
sen
œ
li
lur
riz
vim
o
le
se
düz
din
re
ge
gü
œ
œ
ne
bi
ne
i
ze
ne
ği
lin
ler
œ
J
yi
ge
der
sin
ce
sen
œ
œ
œ
gö
ka
zevk
zü
pı
le
œ
sin
ce
sen
be
be
be
œ
nim
nim
nim
œ
J
mü
lı
ye
œ
œ
zün
rız
riz
be
hep
sen
j
œ œ
be
se
de
ba
ba
ba
ği
vin
yer
sin
ce
sen
%.
j
œ œ
œ œ
nım
nım
nım
ca
ca
ca
œ œ œ
J
ğım.
ğım.
ğım.
cı
cı
cı
ba
ba
ba
.
erdemefe
MASAL MASAL TEKERLEMESİ
2
5. & 4 œ
sal
sal
sal
ma
ma
ma
sal
sal
sal
œ
œ
ma
mart
ma
til
ge
ku
ça
çık
ğın
ki
lin
la
œ œ œ œ
ki
dı
ki
li
la
li
œ œ œ œ
sı
ğa
var
rı
da
ni
œ œ œ
œ œ œ
Ma
Ma
Ma
ya
bar
be
mi
la
le
œ bœ
Ne
Gün
Hep
&œ
œ œ
J
Hasan TORAGANLI
kal
tı
da
œ
œ
ka
çar
ça
rı
da
nı
say
fa
ğu
da
ki
ru
yol
i
kuy
dım
re
var
œ
œ
on
at
on
i
la
i
œ
œ œ œ œ
ki
dı
ki
on
bir
kuy
nin
du
da
ki
vur
ğun
i
tas
ru
œ
sı.
ğa
var.
MÜZİK DERSİ
(2 sesli kanon)
6. & c œ
A
Zil
Haf
&œ
i
şar
& œ
B
Do,
œ
çim
kı
œ
Re,
œ
œ
ça
ta
lı
da
œ
œ
de
la
œ
Mi,
bir
rı
œ
Fa,
œ
yor
bir
œ
œ
œ
ço
sa
cuk
at
œ
œ
œ
œ
œ
lar,
var,
hay
o
di
da
ça
ne
œ
œ
œ
var,
ken,
şu
u
mü
zak
œ
se
söy
vinç
ler
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
La,
Si,
Do,
Do,
Si,
La,
Sol,
-2-
zik
la
Münir CEYHAN
œ
œ
buk
ça
œ
der
şır
œ
Sol,
œ
der
buk
œ
se
ge
koş,
çer,
œ
œ
œ
si
gam
ne
ke
hoş.
der.
œ
Fa,
œ
Mi,
œ
Re,
œ
Do.
KARGA İLE TİLKİ
2
C
7. & 4 œ
Bir
Or
C
& œ
bir
şen
œ
par
se
D-
& œ
œ
Kon
Ap
muş
tal
C
œ
& œ
et
pey
œ
gün
dan
œ
bir
ge
hır
çen
sız
bir
œ
œ
œ
œ
ça
sin
pey
le
œ
œ
fı
ri
sey
til
œ
œ
da
gak
œ
ga
ki
F
œ
œ
kal
de
mış
miş
hah
œ
œ
D-
mış
miş
hah
F
œ
œ
dal
ye
mış
miş
œ
œ
hah
hah
ha
C
œ
hah
œ
hah
G7
œ
hah
Œ
œ
hah
ha
C
œ
œ
hah
œ
œ
hah
hah
G7
œ
hah
œ
hah
œ
Saip EGÜZ
C
œ
hah
œ
œ
re
ki
œ
œ
kar
til
çal
de
C
dal
ga
œ
œ
nir
öt
œ
bir
kar
ra
ni
œ
D-
œ
hah
hah
œ
œ
hah
hah
C
Œ
œ
hah
erdemefe
hah.
DOSTLUK
8. & c
& .. œ
C
Dost
Bu
lu
gü
C
Bu
Bu
sev
sev
Kum
Dim
Av
F
göz
sev
nü
gi
an
œ
œ
œ œ œ œ
gi
giy
ba
le
ğı
e
sa
dik
cı
& .. œ œ œ œ
Gü zel
biz
gü
rı
du
ge
le
ça
top lan
çar pa
sı
ran
lir
œ œ œ
kop
be
tüy
boy
ka
j
œ œ œ œ œ
gü
C
maz
di
F
C
C
zel
yüz
le
nu
ça
rim
zum
rım
Œ
da ğıl
u za
oy
oy
la
Bb
C
j
œ œ œ œ œ
lü
gü
zel
-3-
her
kal
an
bim
bur
be
da.
nim.
..
C
œ œ œ œ œ œ œ œ ˙.
j
œ
var
var
hız
dık
cak
F
hiç
yen
œ œ œ œ
G-
lü
siy
dık
CEYLAN
j
œ œj œ
9. & 86
œ
D-
D-
ğun
zel
F
œ
C
œ œ œ œ œ œ œ œ Œ œ œ œ œ œ œ œ œ ˙.
œ
œ
G
tüy
œ
kum
dim
av
sak
nır
gün
na
j
œ œj œ
sa
dik
cı
1. D -
j
œ œ
lü
bir
sa
cey
rı
du
ge
sı
ran
lir
j
œ œ.
G-
la
nım
yur
e
da.
lim.
œ œ œ œ.
tüy
boy
ka
le
nu
ça
rim
zum
rım
oy
oy
oy.
2. D -
..
œ.
oy.
œ
‰
MİNİK SERÇE İLE SEVİMLİ TIRTIL
#
10. & # 42
&
##
&
##
&
##
&
##
&
##
&
D
œ
Mi
Öğ
Ge
nik
re
ce
D
œ
A
Yük
Ren
œ
cı
se
ga
D
œ
Kar
Şa
Mi
œ
şı
şır
nik
D
œ
Yi
Bek
Ke
D
œ
Ca
Tır
Cı
##
œ
D
œ
Üç
Ge
En
œ
ye
le
le
œ
nım
tıl
vıl
œ
haf
ce
gü
D
˙
˙
1.2.3.La
la
œ
ser
ti
dö
œ
kın
li
renk
œ
sı
mış
ser
œ
cek
me
bek
œ
ser
baş
cı
œ
ta
gün
zel
œ
çe
rim
ner
œ
ca
riz
ka
œ
na
mi
çe
œ
ken
li
le
œ
çe
la
vıl
œ
cık
düz
şar
G
˙
œ
œ
cik
uç
ken
he
ma
gü
nüz
yı
ne
œ
œ
œ
ne
gök
nat
yap
le
lar
sın
re
la
œ
œ
œ
ilk
nik
cik
çı
ser
ar
kan
çe
tık
œ
œ
œ
tam
gör
bir
o
me
lik
nu
li
te
ku
mış
se
œ
bek
de
kı
œ
zum
he
siy
œ
ler
me
la
œ
la
œ
œ
Söz: Sabiha TEZCAN
Müzik: İsmet TEZCAN
œJ
ser
G
œ
uç
yi
ko
ma
ye
za
A
œ
ka
dost
o
G
se
bir
uç
vim
tır
mak
tır
bu
en
çe
œ
sen
miş
rı
-4-
nat
o
ar
œ
œ
œ
œ
œ
A
men
le
œJ
i
œ
œ
tıl
fır
yük
la
œ
yı
cek
yır
œ
çır
lu
tık
œ
li
tıl
tan
œ
bir
sat
sek
œ
bil
ler
tı
D
œ
mi
bul
lı
D
œ
pa
ruz
ke
œ
tır
na
kork
œ
rak
böy
le
D
œ
tıl
sıl
mu
D
œ
den
na
da
œ
ko
sıl
la
A
œ
ye
ko
sü
œ
me
za
zü
œ
be
sı
lür
œ
ni
nı
ken
œ
ne
ör
gök
A
œ
a
üç
söy
œ
dım
haf
le
œ
œ
ke
ta
miş
œ
le
he
ke
œ
bek
men
le
..
la
œ
yor
ma
ver
œ
œ
muş
yı
miş
œ
koş
le
bek
muş
ce
miş
œ
œ
ol
u
yor
œ
nuş
ka
kon
œ
o
me
le
œ
o
geç
be
muş
çar
muş
œ
muş
çar.
muş
D
œ
lur
ye
re
D
œ
lur.
miş.
ğe.
erdemefe
YENİ YIL
œ œ œ
11. & 42
œ œ œ
œ œ œ
œ œ œ
ye
ye
ye
F 11/A
Ye
ni
ni
yıl
ni
yıl
ni
yıl
±
œ œ œ
œ œ œ
œ œ œ
F
Ye
ye
yıl
ye
ye
Siz
œ
œ
œ
so
biz
sun
na
he
in
er
pi
san
E m7
œ
œ
mut
dar
hep
lu
gın
bir
Am
œ
œ
mut
dar
hep
lu
gın
bir
ni
yıl
ni
œ œ
& .. œ .
A sus4
Es
Kar
Mut
ki
de
lu
yıl
şiz
ol
œ œ œ
C 11
&‰
Bu
A
Ye
yıl
ra
ni
ol
mız
yıl
œ œ œ
Dm
&‰
Bu
A
Ye
yıl
ra
ni
ol
mız
yıl
œ
sun
da
da
œ
sun
da
da
ni
yıl
ni
œ
J
Biz
le
di.
miz
lar
yep
bit
mut
œ
F
‰
œ
bir
lık
lik
yıl
yok
te
œ
F
±
re
œ
œ
kut
lu
ol
œ
J
j
œ ‰
œ
œ
œ
kut
lu
ol
sun.
D
œ
A sus4
yıl
sev
tüm
gel
gi
ev
di.
miz.
ren.
#œ
œ
J
‰
œ
J
‰
bir
hiç
sun
œ œ œ
œ
A sus4
sun
da
da
hey
hey
hey
E m7
œ
D7
A sus4
ol
mız
yıl
sun
da
da
hey
hey
hey
hey.
hey.
hey.
yıl
ra
ni
ol
mız
yıl
bu
a
ye
yıl
ra
ni
‰
sun
Am
œ
œ œ œ
yıl
yok
te
œ
ni
sin
ol
bu
a
ye
‰
œ
bir
lık
lik
ye
me
lu
±
E m7
re
œ œ
œ.
D sus4
‰
le
œ œ
œ.
yıl
œ œ
œ.
œ œ œ
F 11/A
&
yıl
A 13sus4
Söz-Müzik: Saip EGÜZ
Akor Şifre: Erdem EFE
œ
Fine
..
hey
hey
hey
j D.C.‰al Fine
œ
œ
YAVRU GEYİK
2
(İki Sesli Konon)
j ‰
1.
œ œ œ œ œj ‰
12. & 4 œ œ œ œ œ
2.
.
.
.
& œ
Mi ni mi ni cik
Yem
Mut
Söy
& .. œ
An
Gün
Çif
œ œ
œ
ye
lu
le
kır
dal
siz
şil
luk
yin
j
œ œ œ ‰
ne
dö
te
si nin
nü mü
le
ri
mi ni mi ni cik
œ œ œ
lar
lar
şim
da
da
di
j
œ
bir
yer
hep
j ‰
œ
œ œ œ œJ ‰
ya nın
ge li
doğ
rul
œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œj ‰ ..
mi
œ.
hop
yav
sev
-5-
ni
mi
ni
mi
œ œ
yav
de
av
œ
da
ce
tup
Muammer SUN
ru
su
cı
ge
da
lar
œ œ œ
la
ru
gi
ya
ya
li
zıp
zan
yav
ni
mi
ni
œ
œ œ œ
yik
gök
gel
var
tey
sin
œ œ
la
ki
ru
mi ni mi ni cik.
ya
na
yu
‰
..
j
œ ‰
..
mış.
miş.
mi.
œ
oy
zar
vur
œ
nar
değ
sun
mış.
miş.
mu
erdemefe
VÜCUDUMUZ
6
Allegretto F
13. & b 8 œ œ œ œ
Bb
& b .. œJ œ
her
İ
ki
in
F
Sen
O
œ
bir
gör
dün
ba
C
œ
run
cak
la
bir
de
a
üç
ku
C7
ku lak
bir
a
œ
dön
de
ay
İki kulak, iki yanak bir de başım var
Gözlerimde kirpiğim, saçlarım da var
Sen hiç gördün mü üç dudaklı bir adam
Olur mu hiç üç dudak dön de aynaya bak
F
ğız
var
..
∑
E-
#
E-
& œ
œ
di
tı
di
di
gi
ka
gi
gi
ça
mo
lar
lar
lar
bil
su
ra
in
fır
ya
hat
ce
lar
di
u
in
bir
zi
çak
ce
den
lir
ta
1. F
bak
‰ .. œ .
hey
çu
to
du
gö
yor
yor
yor
yor
fu
zu
ma
ğe
çu
du
nı
ba
bak.
git
fu çuf
ma na
na bak
kı yor.
le
gel
gü le gü
le
cu
kar
niz
dır
lar
ken
de
ma
bi
ye
sü
hiç
-6-
zak
lar
nin
rin
zü
kork
da
B7
E-
œ œ œ œ œ
çok
..
E-
œ œ œ œ œ
u
E-
gü le gü
B-
œ
ce
den
lür
ma
œ œ
œ œ œ
#
& .. œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ
A-
Œ
Sefai ACAY
C
œ œ œ œ œ
œ
∑
2. F
œ
œ.
na ya
yol
kal
de
al
..
‰
İki gözüm, iki kaşım parmaklarım var
İnci gibi dişlerim, bir de çenem var
Sen hiç gördün mü üç yanaklı bir adam
Olur mu hiç üç yanak dön de aynaya bak
# c
&
14.
œ œ œ œ œ œ œ œ
dük
to
pur
cu
Œ
œ.
TAŞITLAR
Dü
O
Va
Yol
var.
‰
dam
j
œ œ. œ œ
C7
lak
lı
F
Œ
œ.
rım
j j
œ œ œ
œ. œ œ œ œ œ œ
j
œ œ.
üç
lum
C
mü
œ
mu hiç
ko
bu
D-
œ œ
J
lur
ki
œ œ œ
hiç
& b 68 .. œJ œ
œ
J
j
œ œ.
i
j
j
œ œ œ Jœ œ
J
‰
œ œ œ œ
F
da
œ
b
Allegretto B
lim
Bb
san
& b 42 .. œ
Moderato
œ
e
‰
Saip EGÜZ
bek
let
me
bi
E-
œ
gö
zü
.
j
œ ‰ .
zi.
‰
erdemefe
4
ÇALIŞKAN OLMALIYIZ
C
15. & 4 œ
œ
œ
Çok
Tem
Her
ça
bel
iş
& .. œ œ œ œ ˙
C
Bu
u
lus
i
F
lış
tem
zor
kan
bel
dur
Cen net gi bi
yur
&b œ œ œ œ œ œ
ya ban
cı
& b œ.
ğı
œœœ œ œ œ
o va sı var ba
ça
a
lış
düş ma na
si
1.2.3.Yer
œ œ
bü
1.2.3.Her
yük
œ œ
ça
sı
e
lış
cak
sağ
yü
yi
zün
de
sağ
œ
œ
var
œ
lık
çok
ta
lık
œ œ œ
şe
œ
œ
œ œ
lım
lah
dert
œ œ.
yo
o
bi
œ
et
lık
en
rul
tur
zim
œ
me
en
œ
ma
ma
dir
bü
çok
çok
neş
œ.
et
œ œ œ
me ken
-7-
œ œ
yük
œ œ
di
1.
œ
ne
lar
do lu
Œ
lir.
..
rir.
ça
ğuk
sağ
œ
var
Œ
œ
œ
bü yük
da
so
e
yız.
˙.
ge
Œ
˙.
œ œ
œ.
lı
.. œ œ œ œ œ œ . œj ˙
yur da be re ket
ve
œ.
tır
ma
œ œ œœ œ œ
œ
œ.
œ œ œ œ œ
ol
..
Œ
C
Dal la rı mey va
œ
œ
ma lı yız
ma ma lı
me li yiz.
Nevzat ÖZKAN
var.
la
ol
kal
yen
kan
Œ
œ œ œ
G7
Œ
˙.
œ œ œ œ œ
lan
kan
boş
ri
œ
œ œ ˙
li ma lı
œ œ ˙
a
ğı
œ œœ˙
Yer
mal
çok
œ
œ
œ
lış
hiç
le
œ
YERLİ MALI
var.
ça
ler
lük
œ
çin
Π..
œ
œ.
1.Çok
2.Çok
3.Neş
& b .. œ .
i
du mun
˙.
dan
2
en
tan
çok
gün
güç
Œ
œ
œ
œ
SAĞLIK ÖĞÜTLERİ
17. & b 4
& b œ.
va
j
œ. œ ˙
4
j
œ œ
ma lı yız
ma ma lı
me li yiz
œ œ œ œ œ
16. & b 4 œ œ . œ ˙
& b œJ œ
ol
dur
bil
bu
Œ
œ œ œ
C
çin
bah çe si var ba
œ
œ
Sefai ACAY
var
lık.
œ
lık.
buk
ta
lık
œ
J ‰
..
Œ
œ
œ œ.
da
do
i
rıl
laş
çin
.. œ
2.
ne.
œ
ma
ma
dir
Œ
erdemefe
HOROZUMU KAÇIRDILAR
4
18. & 4 œ œ .
Ho
Ka
& œ
ro
na
zu
dı
dan
bi
mu
var
a
a
da
ği
ma
var
u
e
çur
lim
du
gi
&œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ
bi
li geh
&œ
bi
li geh
œ œ œ
bir
bi
li
œ
sa bah kalk
bi
li geh
tım
av
lu
li
bi li
bi
li
bi
li
bi li
bi
çır
lim
su
a
yu
na
cı
da
geh
kü pe
li ho
œ
ya bak
ro
zum
a
kü pe
bœ œ œ œ œ œ œ
ra
li ho
dım
ro
pi
sı
lav
var
pi
ö
şir
lüm
kar
œ œ œ
ta
di
gi
ler
bi
ra
be
ya
œ œ œ
dım
ba
ğır
Œ
zım.
œ œ œ
dım
ça
ğır
dım
‰ ..
œ œ bœ œ œ œ œ œ
œ œ œ œ.
œœ œœœœœ œ
li geh geh
lar
bi
vay
œ œ œ
tım
dı
gi
Œ
œ œ bœ œ œ œ œ œ
œœœœ
œ œ œœœœœ œ
&œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ
bi
ka
ki
.
œ œ œ œ œ œ
lar
bi
œ œ œ
œ
œ œ œ œ œ bœ œ œ œ
ma nın
ma nın
œ bœ œ œ œ œ œ œ
œ œ œ
dam
i
œ œ œ
œ bœ œ œ œ
zum
vay
kar
be
ya
zım.
SIRA OLALIM
j
2
19. & 4 œ œ œ œ œ ‰ œ œ œ œ œj ‰ œ œ œ œ œ
œ œ œ œ œj ‰ .. œ œ œ œ œj ‰
Allegretto
Sı ra o la lım
&œ œ
Moderato
A
lış
œ œ
œ
œ œ
ve
te
pa
riş
& œ œ œ œ œ
Allegretto
Çeş
me ba şın
da
& œ # œ œ . œ œJ
ö
ne
sı ra o la lım
geç
me den
œ œ
zar
ye
‰
muş
lar
de
ra
da
da
sı
nı
œ œ œ œ œ
o
œ œ œ œ œ
sı
san la ra
ki
ne
biz
2.
say gı du ya lım
say gı du ya lım.
œ œ œ œ œ
œ
rin
œ œ œ œ
dol
in
1.
to büs ler
œ
biz
de
fa
gi
rer
sı ra
o
œ
ken
œ œ œ œ œj ‰
la lım.
j
œ œ œ œ œ ‰
1.
say gı
-8-
du
ya lım
œ œ œ œ œj ‰
sı
ra
o
la
..
lım.
j ‰
œ. #œ œ. œ œ
Kav
ga et
me den
..
œ œ œ œ œj ‰
2.
erdemefe
say gı
du
ya lım.
THIS IS A CHAIR
#
20. & # 42
œ
D
&
œ
This
That
##
A7
œ
is
is
œ
This
This
&b œ œ œ œ œ
Morn ing bells are
B
-
I
œ
œ
œ
that
that's
is
the
a
e
win
ra
dow.
ser
œ
D
œ
and
book
œ
this
that
œ
is
is
œ
ing
œ
œ
œ
are
you
œ
sleep
ing
œ œ œ œ œ
œ
ing
morn ing bells are
floor.
door.
œ
œ
˙
broth
er
John
œ
œ
ring
˙
a
the
ARE YOU SLEEPING?
sleep
was
a
œ œ œ
D7
-
œ
A
ing
œ œ œ œ œ œ œ œ
There
œ
and
board
œ
D
ding
ding
far
œ
N - G - O
B
mer
I
a
dog
G
œ œ œ
œ
-
had
-
œ
N - G - O
B
œ
and
-
œ
I
œ
Bin
go
dong
˙
broth
er
John
ding
œ
œ
was
his
name.
œ œ œ œ
N - G - O
œ
œ
D
-
œ
œ
˙
œ
B-I-N-G-O
# c j
&
22.
œ
& œ
chair
black
book
note
ring
G
#
œ
œ
œ
you
œ
D
a
a
œ
Are
a
a
œ
is
is
21. & b c œ
œ
G
and
œ
ding
˙
dong.
œ
G
œ œ œ œ œ.
Bin
go
was
erdemefe
his name.
TEN LITTLE INDIANS
23. & b c œ
One
œ œ œ
lit
&b œ œ œ œ œ
sev - en
lit
tle, two
tle eight
lit
œ œ
lit
œ œ œ œ œ
œ œ
tle
tle,
three
œ
nine
lit tle In - dians
œ œ œ
lit
tle
œ
In - dians
œ œ œ œ œ
four
œ
ten
lit
tle, five
œ œ
lit
tle
œ
œ œ œ œ œ œ œ
lit
œ
In - dian
tle
six
˙.
boys.
Ten little, nine little, eight little Indians,
Seven little, six little, five little Indians,
Four little, three little two little Indians.
John Brown had ten Indians,
John Brown had ten Indians,
John Brown had ten Indians,
Ten little Indian boys.
-9-
lit
tle In - dians.
Œ
KÜÇÜK KARDEŞ
## 2
24. & 4 œ œ œ
1.Mi ni
2.U fa
&
##
œ œ œ
mi
ka
ni
ra
#
& # œ
çük
rul
#
& # œ
cik
cık
œ
kar
dun
deş
mu
ma
la
yı
rı
œ œ
nik
ba
mi
ra
ni
pe
bil
bil
œ
œ
≈ œ
çük
kar
deş
œ
œ
nik
kar
œ
deş
çük
cık
kar
tın
deş
mı
œ
œ
nik
cen
kar
din
≈ œ
mi
≈
deş
mi
œ.
can
den
œ
œ
sa
gi
na
bi
hay
kaş
yü
şa
‰
rü
ka
œ
can
küs
sem
me
la
yi
rı
gel
me
bil
œ
œ
œ
œ
çük
kar
deş
can
œ
œ
nik
kar
œ
œ
deş
can
- 10 -
œ.
ran
lı.
œ
≈ œr
œ
mez
mi
da
Œ
can.
tün.
‰
œ.
mez
mez
sin.
sin.
œ
‰.
sin.
≈ œr
can
œ
œ
can.
r
œ
kü
œ.
can
can
œ
œ
œ
œ
kü
yo
can.
tun
bil
bil
yi
r
≈ œ
œ.
can
sus
œ œ œ
œ
can.
lı.
œ
œ œ œ œ œ
sin
sin
mer
yaş
œ
‰
œ.
œ
ri
ri
œ œ
can
den
ne
j
œ
le
le
œ
ne
j
œ ‰
œ œ
göz
göz
ben
yay
œ
de
kü
≈ œ
œ
œ
gel
‰
œ
mez
mez
œ
j
œ
can
li
œ
œ
œ.
can
lı
œ
kü
a
mi
gü
bir
baş
bir
ten
≈ œ
≈ œ
cik
cik
œ
cik
cık
na
#
& # œ
&
deş
mı
œ œ
#
& # œ œ
##
œ
kar
dın
Ko nuş
O yun
Mi
ni
ku
œ
#
& # œ œ
mi
te
œ œ œ
œ
nik
rıl
cik
cık
j
œ ‰
œ
œ œ œ
Muammer SUN
mi
Œ
erdemefe
SEN VARSIN ÖĞRETMENİM
4
25. & b 4 œ
şım
yüm
œ j
J œ œ œ
&b ˙
de
da
&b
œ
A
Kö
ka
e
de
ka
j
œ œ
rıl
pı
&b ˙
sen
ek me ğim
kent le rim
le mim
sen yel
le
de
de
mim
rıl
bir
nim.
can
de
sen
œ
œ. œ ˙
sen
bil
œ œ œ. œ ˙
nım
œ œj œ œ ˙
J
ca nım de
de
2
œ
Se
Geç
œ
vi
me
œ
mı
kat
Kış
Bir
yor
sa
œ
zı
et
27. & c œ
œ
ye
ku
œ
œ
œ
san
kın
ca
kar
nı
şı
œ
œ
œ
şil
ral
sa
la
œ
gel
çok
˙
di
kuş
œ
œ
kar
yem
ya
a
ku
bak
œ
i
Bu
ğı yor.
rı yor.
œ
yi
dur
œ œ œ
Rüz
gar
Ki mi si
- 11 -
me
di
nim
œ.
j
œ œ
gi
hü
de
œ
ral
ma
œ
kol
bil
sen
œ
san'
œ
œ
de
œ
ret
la
dan
la
gi
si yor
şü yor
at
da
œ. œ
öğ
ret
œ
hep
ğa
œ
yol
li
œ
ta
so
œ
nı
la
œ
la
ya
rı.
ya.
Sefai ACAY
œ œ œ œ ˙
so
ki
ğuk
mi
o
dü
lu
şü
me
erdemefe
nim.
œ
rı
sa
œ
œ
œ
sen
me
œ
Metin TUFAN
œ
œ œ œ
e
ü
öğ
lim
Pı
ner
her yer
œ
nı
ya
œ œ ˙
nim
j
œ ‰ œ œ
her yer
KIŞ
me
j
œ ‰ œ œ œ œ œ œ. œ ˙
.
sen
rı
ra
ret
sen
TRAFİK MARŞI
26. & 4 œ
öğ
j
œ ‰ œ
j
œ ˙
j‰ ‰ j
œ
œ
œ
hep
di lim
dağ lar
j‰ œ œ
œ
œ
sın
de
de
œ. œ ˙
ret
sen var
ca
œ
öğ
de
sen
œ
mes le ğim
her ye rin
hep
œ
te
de
mun
j
œ ‰œ œ
œ œj œ œ ˙
J
sın
j
œ ‰ œ œ
j
œ ‰ œ. œ ˙
de
i şim
yur du
˙
kalp
can
de
de
sen var
œ.
œ
˙
j‰
œ œ œ
j
œ ‰ œ œ
˙
j ‰ œ. œ ˙
œ
&b ˙
kır
Kik
da
de
œ jœ œ
J œ
˙
& b œ.
&œ
j
œ œj œ œ ˙
˙
Yücel ELMAS
yor.
yor.
KIŞ
Söz:Hamdi TUNCER
Müzik:Salih AYDOĞAN
j
9
28. & 8 œ . œ œ œ . œ # œ œ œ . œ œ œ # œ œ . œ . .. .. œ . œ œ œ # œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ . ..
1.Her ta raf bem be yaz kar,
& .. œ œ œ œ œ œ œ .
La pa
hay di çık sın
kı zak lar.
Kar dan a dam
ço cuk la ra ya ra dı
So ğuk ol
sa da
œ. œ œ œ œ
Shake,
Blow,
shake
blow
the ap - ple tree!
the leaves a - way
j
œ ‰
œ œ œ œ œ
Ap - ples red and ro win - dy win - dy weath
ce zah
"
"
le tim
œ œ œ œ œ
hu ri
zi min
va tan
œ
met
"
öy
yet
sen
hiç
œ œ œ
ni
"
le
e
ce
"
"
de miş
Ap - ples red and ro - sy.
win - dy win - dy weath - er.
Shake
Blow,
œ œ œ
œ
One for you,
toss them here,
one
for
me.
Ides them there.
Shake,
Blow,
œ. œ œ
Cum
en
sen
hu ri
bü yük
siz ol
œ
œ. œ œ
mek
"
tir,
ka dır ta dı.
ver
"
ya
di o
" "
ö lüm
- 12 -
œ. œ œ
œ
yet
bir
maz,
en
ya
ey
œ œ ˙
œ
na
"
ya
bu
"
hür
mil
"
ri
let
"
yet
shake
blow
the ap - ple tree!
the leaves a - way
œ. œ œ
shake
blow
œ
gü zel
di ga
gü zel
1.
œ. œ œ œ œ
œ
œ œ œ
œ
œ œ
1.Cum
2.Ga
3.Bu
Ni
"
Mil
sy.
er.
j
œ ‰
CUMHURİYET
30. & b 43 œ .
œ
& b .. œ œ
kı şın baş
SHAKE, SHAKE THE APPLE TREE!
#
29. & # c œ
&
dı
3Kazak, hırka, eldiven,
Üşümeez sıkı giyen
Hasta olup yatmayız hey hey
Dersten geri kalmayız
BAĞLANTI
2Sıkıca sarınalın
Soğuktan korunalım
Yün çoraplar giyelim hey hey
Soğuk neymiş diyelim
BAĞLANTI
##
a
son ra to pa tu ta lım.
# œ œ œ . œ œ œ œ . ..
œ œ œ. œ œ œ œ.
œ œ œ œ œ œ œ.
la pa kar yağ dı,
ya pa lım hey hey
şey
rı
Cum
œ œ
the ap - ple tree.
the leaves
a - way.
Söz:Faik CANSELEN
Müzik:Zati ARCA
œ.
hür
sın
hu
œ ˙
ri yet.
ba na.
ri yet.
.. œ œ ˙
2.
bu
"
hür
mil
"
ri
let.
"
yet.
31. & b c œ .
j
œ œ
1.On
2.Bay
&b œ
öy
hiç
10 KASIMLAR
ka sım
rak lar
gel
i
œ œ œ.
j
œ œ
j
œœ œ˙
J
yı lın
œœ
le
bir
& b œœ ..
Her
so ğuk
kim se
di
ner
ki
hiç
œ
˙
œ
œ
œ
ğin
i
œ
de,
ner,
yer
öp
œ œ œ
œ œ œ
zin
bir
ye
dol
de
er
ka
sı
ler
mek
œ
gök
i
ler
çin
yap
ra
‰
œ
‰ œœ œ œœ œœ
mı
œ
dep reş
ti
œ œ œ œ ˙
ü
kab
şü
ri
‰ œj œ
œ œ œ
şil
du
œœ œœ ˙˙
on
œ
Söz:Osman ATİLLA
Müzik:Erdoğan OKYAY
rak
maz
dü
ye
œœ
rir
œ œ ˙
şü
ri
yor.
ni.
œœ
ya
yor,
ni
œœ
sı
˙
..
mı.
TWINKLE, TWINKLE
2
C
32. & 4 œ
œ
&œ
œ
Up
a
G7
œ
-
bove
C
& œ
œ
œ
Twink - le
Hap
&
# œ
birth
twink - le
œ
day
lit
œ
-
œ
world
F
œ
œ
˙
tle
so
-
œ
lit
G7
œ
star,
-
C
œ
˙
high.
Like
C
G7
˙
tle
œ
star,
How
C
œ
How
G7
œ
the
C
œ
C
twink - le
# 3
33. & 4 œ .
œ
œ œ
Twink - le
C
F
G7
œ
I
œ
won - der
G7
œ
œ
a
œ
œ
˙
you
G7
dia - mond
œ
C
G7
œ
œ
in
˙
the
œ
won - der
..
are;
C
œ
œ
I
œ
what
C
what
sky.
C
œ
˙
you
are;
HAPPY BIRTHDAY
-
œ
py
œ
dear
œ
œ
œ
birth
day
œ
E
˙
to
œ
fe
œ. œ œ
you,
œ.
hap
-
hap - py
œ
œ
py
birth
- 13 -
œ
day
œ
birth
day
œ
to
œ
to
˙
you.
˙
you,
œ. œ
hap - py
MERDİVEN
2
34. & 4 œ
Yu
Yu
& œ
œ
A
Şim
œ
œ
œ
ka
ka
rı
rı
ya
sı
œ
zı
di
œ
œ
œ
œ
çı
La
ka
ol
lım
sun
a
a
cık
de
din
ses
œ
œ
œ
œ
le
le
nip
rin
œ
bir
hep
œ
şa
şa
œ
œ
ğı
ğı
œ
da
si
Erdoğan OKYAY
ha
ne
œ
ya
sı
œ
de
bir
œ
i
Re
œ
œ
ne
ol
lim
sun
œ
ne
ad
œ
ye
kon
lim.
sun.
BİRİCİK ÖĞRETMENİM
S.Yıldırım / B.Akkuş
35.
& c œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ .. .. œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ..
1.Da ha ya şım dol ma dan
2.Yaz ma yı sen öğ ret tin
3.Gü zel şar kı söy lü yür
Gi
7.Kur
& œ
8.Yar
œ
-
Ta nıt mış lar dı se ni
He sa bı sen kav rat tın
Hep si se nin e se rin
bi ri cik öğ ret me nim.
" " " " "
"
"
" " " " "
"
"
LAL MERCANLAR
2
36. & 4 œ
& œ
o ku la baş la ma dan.
ya şı mı sen bel let tin.
re sim ler ya pı yo rum.
œ
œ
der
œ
sen
œ
u
œ
ban
dır
sa
œ
œ
œ
mer
can
œ
lar
œ
ğur
œ
na
œ
mer
œ
o
œ
œ
la
Van
œ
œ
œ
mer
can
lar.
œ
œ
œ
can
œ
lar
œ
mer
can
lar.
œ
œ
œ
œ
œ
œ
can
lar
1. Gidersen uğur ola (mercanlar)
2. Gül çimen yolun ola (mercanlar)
3. Benden başka seversen (mercanlar)
4. İki gözün kör ola (mercanlar)
- 14 -
mer
can
lar.
5. Lal mercanlar mercanlar (mercanlar)
6. Beyaz gömlek ağcanlar (mercanlar)
7. Kurbandır sana canlar (mercanlar)
8. Lal mercanlar mercanlar (mercanlar)
6 kez
..
SAAT
37. & C
œ
œ
œ
1.Ku
2.Sa
ru
bah
lun
la
j
& œ œ œj œ œ
Du yar
U
ya
sın iş
nır hep
œ
j
œ ˙
œ œ
J
ca
rı
ü
er
şen
ken
j
œ œ
œ œ
J
me den
er ken
din
tar
len
la
œ
œ
me den
lar da
mı
gün
˙
œ
rıl
do
da
ğar
nır.
ken.
œ œ œ ‰. œ œ. œ œ ≈ œ œ. œ œ ≈ œ œ. œ œ. œ œ. œ œ ≈ œ
R
te
ço
din
luk
ler
ço
sen
cuk
ta
o
kır
nu
tı lar
iz ler
ça kır
ça buk
tı lar.
ça buk.
Ti
rik
ta rak
ti rik
ta rak
o
& œ. œ œ. œ œ. œ œ ≈ œ œ. œ œ. œ œ. œ œ ≈ œ œ. œ œ. œ œ. œ œ ≈ œ œ. œ œ. œ œ. œ œ ≈ œ
lur
mu hiç ça lış
ma mak.
Ti
rik
tı rak
ti rik
tı rak
o
lur
mu hiç ça lış
ma mak.
Ti
rik
tı rak
ti rik
tı rak
o
& œ. œ œ. œ œ. œ œ ≈ œ œ. œ œ. œ œ. œ œ ≈ œ œ. œ œ. œ œ. œ
œ
lur
mu hiç
ça lış
ma mak
#
& # œœ
Bi
-
œœ
œœ
Kır - da
u
œœ
œœ
ze
bal
Vız
#
& # .. œœ
Bil
"
-
rik
tı rak
ti rik
tı rak
o
lur
mu hiç
ça lış
ma mak.
GÜZEL ARI
## 2
&
4 œœ
38.
#
& # .. œœ
Ti
-
œœ
œœ
œœ
çan
şen
a
œœ
œœ
yap
-
mak
œœ
œœ
vız
gü
œœ
œœ
sen
"
ne
"
œœ
œœ
œœ
çok
"
se
"
i
-
-
rı
œœ
-
çin,
œœ
œœ
zel
a
ve
"
-
j ‰
œœ ‰
J
œœ
-
œœ
-
-
œœ
lar
renk
œ.
dur
-
Mahir DİNÇER
œœ
œœ
renk
çi
œœ œœ
ma - dan
œœ
-
çek
œ
ça
-
œœ
-
œœ
lı
œœ
œœ
œœ
œœ
rı
uç
uç
şi
œœ
œ.
riz,
"
yap
biz
-
œœ œœ
tı - ğın
se - ni
œ
tat
gü
(Bir çocuk arı olur, diğer çocuklar onun çevresinde halka oluştururlar.
Arı, halkadaki çocuklar çiçekmiş gibi onları koklar, dolaşır.)
- 15 -
-
œœ
lı
zel
le
-
œ
-
şır
-
œœ
œœ
re
ko - nar.
‰
j
œ ‰
J
-
..
lar.
œœ
œœ
rin
a
U
œ
œ
ba
a
œœ
-
lı.
rı.
œœ
-
rı.
..
2
39. & b 4 œ
œœ
İs
tik
& b œœ
n œœ
pa
&b œ
ler
ATAM
j
œœ
J
œœ ..
lâl
œœ
gü
neş
˙
˙
œ
œœ
rıl
dar.
Nab
zım
œ
œ
œ
œ
den
bir
& b ˙˙
œœ
yu
˙
&b ˙
œœ
˙
kan
var.
œœ ..
œœ œœ
yol
cu
tam
sen ra hat
u
gi
bi
da
yuz
bek
çi
hür
al
œœ
a
teş
œœ
œ
gi
bi
œœ
œ
œ
nım
da
Fa
˙˙
A
tam
sen
œœ œ œœ œœ
˙˙
œœ
biz
tin
hür
ri
ye
œœ
si
cum hu ri
ra hat
A
ye
Yay
& .. œ
Ge
œ
œ
œ
œœ
tin.
la
çi
çe
œ œ œ œ œ
lin
mi
sin
& .. œ . œ œ œ œ œ œ
Hop
pa ni
na
ni
na nay
ği
œ
kız
mi
ba lam,
œ œ œ œ œ
mı
sın
da
œ œ œœ œ œ œ œ
ni
nay
da
ni
Tokat
œ œ œ bœ œ œ
sin
na nay
- 16 -
yu
j
œ œ
vu
Œ
Œ
4.
Atam sen rahat uyu
Yolcusuyuz biz hürriyetin
Atam sen rahat uyu
Bekçisiyiz Cumhuriyetin
3.
Zaferlerle doldurdun
Ömrünü her cephede
Sönmeyen bir nur oldu
Şimdi Anıttepede
œ bœ œ œ
u
œœ
YAYLA ÇİÇEĞİ MİSİN?
40. & c œ
tih
œœ .. œœ œœ œœ
œœ œœ œœ œœ ˙˙
yiz
œœ
œœ ..
œœ
œœ .. œœ œœ
yu
j
œœ
J
Ziya AYDINTAN
œœ ..
j
œœ
J
œœ ..
œœ
œœ
2.
İnsanlıkta ün aldı
Tarihinde bu millet
Atamdan eser kaldı
Ülkümüz Cumhuriyet
œ
œ
su
œ
œœ .. œœ œœ .. œ ˙˙
œœ
Œ
Œ
ru
var
œ œ œ
lan
j
œ œ
da
œ œ
la
ca
œ œ œ œ œ œ œ
yav rum ni
na
ni
na nay
gel
œ
ğım
œ
ba
œ
sa
˙
na.
˙
na.
œ œ œ ˙
ni na nay
..
nay.
..
41. & b c œ
œ
œ
Black - eyed
well
I
œ
you
Ver - y
42. & 4 œ . œ œ œ. œ. œ. œ.
. . .
Lal la la la
İş
œ. œ. œ.
lal lal la
lal lal lal
œ œ œ
œ œ œ
te
ba
œ
ilk
& .. b œ œ œ œ
Renk
Su - san
well
I
œ
thank
œ
œ
˙
How
are
œ
you,
œ
How
are
le
har
œ
œ
nir
ken
dağ
lal lal la
Lal la la la
˙
gel
di.
œ œ
or
you?
How
are
you?
˙
œ
you?
œ œ œ
Bir
ye
ha
2.
Gün güldü güneş güldü
Bülbül derdini döktü
Mis kokarken gül nergis
Göçmen kuşlar hoş geldi
şil
lı
œ œ œ
ru
ku
œ
zu
hoş
43. & c œ
1.
Ey
# œ3. œ ˙
&
bir
cen
net
œ
genç
œ. œ œ. œ œ
˙
lik
kal
œ œ U̇
bu
va
tan
ma ge
ri bir
U
œ
an,
you?
˙
œ
ser
di.
%
..
˙
œ
gel
di.
Adaptasyon
œ
œ
˙
çok
ça
lış
2.
œ œ ˙
œ œ
bir
o
4.
cen
are
3.
Neşe sardı her yeri
Sanki bir bayram yeri
Gök parlakken masmavi
Güzel günler hoş geldi
GENÇLİK
#
How
œ œ œ
yav
˙
œ
œ
œ. œ. œ. œ œ Œ .. œ J ‰
.
lal lal lal lal lal
lal
la.
lal lal la
œ œ œ
man.
˙
œ
Œ
œ
œ
bitirmelik
œ
œ
œ. . œ. œ. . œ. œ. .
œ. œ. œ.
œ
Saip EGÜZ
İLKBAHAR
2%
&œ
Black - eyed
œ
œ œ œ œ œ
œ
thank
œ
œ
œ
Su - san,
&b œ œ œ œ œ
Ver - y
BLACK-EYED SUSAN
net
- 17 -
i
U̇
nan
U
œ. œ œ. œ œ œ
hep
5.
œ œ ˙
hep
se
nin
se nin
şe ref
şan,
U
œ œ ˙
bu
va
tan.
2
44. & 4
KORSAN GEMİSİ
œ œ œ œ œ œ œ
1.Bu bir yel ken
2.Nö bet çi ler
3.Bu ge len ge
& œ œ œ œ
Bir
kor san
Bu
ya
na
Düş man da
œ œ œ œ
œ œ œ
baş
yak
yü
ka
laş
rek
yön
mak
hop
Koç kor san la
Gö zet le mek
ce ği
Ge le
ge mi.
dür bün.
düş man.
li
de
mi
de.
ta.
lar.
Bir
Kor
Bu
kor
san
gün
œ œ bœ œ
œ œ œ
œ œ œ œ
rın
te
ne
dü
a
bir
œ œ œ
men de
yak ta.
cenk var.
Hey
Hey
Hey
a
a
a
G
œ
1,3,Old
#
G
& œ
on
#
œ
Mac - Don
&
œ
Here
Here
Here
#
ald
he
G
œ
Old
1.With
2.With
3.With
a
a
an
œ
œ
a
a
a
chick
quack
oink
œ
chick,
quack,
oink,
Mac - Don
there
there
there
-
œ
œ
Ee
œ
farm,
œ
ald
œ
had
some
œ
chick
quack
oink
a
a
a
a
i
œ
-
ee
G
œ
Ee
a
a
an
-
œ
ev
ev
ev
G
G
œ
Ee
-
œ
œ
'ry
'ry
'ry
-
i
œ
œ
-
œ
where
where
where
D7
œ
-
chick
quack
oink
ee
a
a
an
-
i
And
D7
-
œ
i
-
chick
quack
oink
œ.
o.
i
œ
there,
there,
there,
C
œ
-
C
chick
quack
oink
-
œ
ee
œ
G
œ
j
œ
o,
œ
œ
œ
and
and
and
G
- 18 -
i
G
œ
Œ
‰
œ
œ
here,
here,
here,
farm,
G
œ
-
G
œ
chick
quack
oink,
œ
D7
œ
-
de.
ta.
lar.
American Folk Song
1.chicks
2.ducks.
3.bigs.
œ
C
-
G
œ
had
C
œ
œ
a
œ
œ
œ œ
œ
œ
had
G
o.
&
-
G
G
œ
œ
G
C
farm
& œ.
#
œ
œ
that
C
ön
zak
top
en
u
ra
œ
man.
man.
man.
OLD MAC DONALD
# 2
45. & 4 œ
œ œ œ
Bir kor san bak
Bir ge mi var
Gür le sin ka
vi.
e
her gün.
piş man.
œ œ œ
san var
lar hep
zor
lu
Hasan TORAGANLI
-
œ
chick
quack
there
‰
46. &
&
#
YURDUM İÇİN
# c
œ
œ.
1.Yur
2.Bu
du
di
mun
yar
œ œ. œ œ. œ ˙.
J
œ.
bir
rüz
rü ya
de dön
şa fak
me yiz
3
la
ge
1.Bül
2.Gü
Dal
Ge
dan
ce
& ˙.
˙.
Dal
Ge
3
œ
Ey
Ey
va
va
la
ye
j œ. œ
œ
œ. œ ˙.
.
œ
œ. œ
rı
ri
dağ la
çiğ ne
rı
nir
ne
gü
gü
le
ka
ca
nım
nım
sa
sa
da la
gün düz
ko
ö
kuş
lar
na
na
ar
ar
œ
Ö
Gö
˙.
ko
ö
œ œ œ
˙
˙.
zel
ağ
tü
nül
œ
œ
œ œ
œ
œ
˙
œ
şü
le
de
ri
œ œ œ
nar
ter.
gü
Ö
kıp
ra
˙.
œ œ œ
œ œ œ
Gü
Ö
kıp
ra
nar
ter
le
ter
le
ter
ba
son
ba
son
ANNEM ANNEM
œ
ma ğan
ma ğan
œ œ œ
œ œ
œ œ
œ
œ
ya maç
lı Türk
la
e
œ. œ
rı
li?
san
Ö
œ œ. œ œ œ. œ œ œ. œ ˙
tan
tan
œ œ œ
da
la
gün düz
2Bir masalla avunurdum
Yatardım dizlerine
Sen gülünce doyamazdım
O sevimli yüzüne
var mor
mi şan
BÜLBÜL NE GÜZEL KUŞ
œ œ œ
dan
ce
48. & 4 œ
u fuk
le rin
œ. œ ˙
bül
len
˙.
& ˙.
ne hoş
yi ğit
rı
ri
˙.
47. & 4 ˙ .
&œ
j
œ œ. œ œ. œ ˙.
œ.
Faik CANSELEN
œ œ œ.
œ
œ
œ œ
3Benim annem güzel annem
Beni al dizlerine
Kucağında okşa beni
Yine ninniler söyle
- 19 -
co
bi
co
bi
ey
ey
va
va
˙.
Œ
tan.
tan.
H.Öktem / ?
ne
dağ
˙.
˙.
hoş
lar
˙.
şar
ter.
˙.
˙.
şar.
ter.
j
œ œ œ ˙
˙
4Bugün hâlâ kulağımda
Çınlıyor tatlı sesin
Benim annem güzel annem
Kalbimin neş'esinden
œ œ
ki
lü
ATATÜRK MARŞI
b
49. & b b c œ
1.İs
2.Yur
b
& b b ˙.
œ œ œ œ
œ
tik
da,
lâl sa
Cum hu
kur tar
hiç bir
b
&bb œ œ œ œ
dı
ğın
kuv vet
va
a
b
&bb œ œ œ œ
Tür küm di
ev
la dın
dı
kuv
ge
ri
re
yor
nı.
maz.
va
a
Yo lun
Se si
en bü
kim se
˙.
ta
ta
E ma
Bu i
œ œ œ ˙.
da
ni
yü
du
rü yo
yu yo
rum
mak
göğ sü
gu rur
ge
ri
re
yor
A
ta
tür küm,
ön
bağ lı
gö nül
E ma
Bu i
tin
i
ba
çim
dev
bağ
na
den
rim le
lı sa
Tür küm di
ev
la dın
nab zım
da
a tı
œ œ
re.
na
Her gün
Se nin
œ œ
rum
mak
œ œ œ . œJ œ œ
rim
kur tar
hiç bir
˙.
yo
ol
yor
tin ba
i çim
œ œ
œ œ. œ ˙.
yım
ler
Her gün
se nin
net et
nan cı
˙.
œ œ œ œ œ œ
re.
na
de
et
cı
œ œ ˙
rum
ruz
ge
ba
net
nan
j œ œ.
œ
#œ ˙.
.
œ
nœ
re.
na.
mü
ve
nı
maz,
œ œ œ œ
œ œ
nı
maz.
œ œ œ œ œ œ
˙.
yük kah ra ma
el
u za ta
œ œ œ œ œ . œj ˙ .
˙.
yo
ol
ge
ba
mın
te
œ œ ˙
b
& b b œ œ œ . œj .
˙
mü
ve
ğın
vet
˙.
ta
ta
şı
ye
œ œ œ œ
œ œ
na
den
va
ri
œ. œ œ œ œ œ
˙.
Münir Ceyhan
göğ sü
gu rur
˙.
œ. œ
sun.
Sulh se
b .
& b b œ Jœ œ œ ˙ . œ œ œ œ œ œ ˙ . œ . œ œ . Jœ œ œ ˙ . œ œ œ œ œ
œ ˙.
ver bir dün ya
nın
#
50. & # 42 œ
&
##
1.Dam
2.Ev
œ œ œ œ
Kur
Se
bağ
vim
lar
li
da
dir
kal bin
de ya tı yor
œ
œ
œ
da
de
ley
ke
lek
di
œ
de
hay
œ
re
van
sun.
Sulh se
ver bir dün ya
nın
kal bin
de ya tı yor
sun.
HAYVANLAR
œ
tak
mır
œ
de
lar
œ
tak
mır
œ
œ
tak
nav
Su
Yol
œ œ œ œ
vı
se
rak
vim
- 20 -
œ
vı
li
rak
on
da
da
1.
œ˙
vı
lar
œ
œ
ör
kö
dek
pek
j
œ ‰
rak
œ
œ
vak
hav
vak
hav
..
œ˙
2.
vı
lar.
œ
vak
hav
j ‰
œ
rak
Œ
CLEMENTINE
Percy Montrose
# 3
51. & 4 œ .
œ œ
In
a
my
Chorus: Oh
#
& œ
mine
lost
œ
-
er
and
œ. œ œ
G
cav
dar
-
œ
ern
ling
œ. œ œ
G
fort - y
gome
for
nin
ev
-
by
oh
œ
er
er
a
my
œ œ
and his
dread ful
œ
can
yon
dar - ling
D7
œ.
daugh
sor
-
.
œ œ œ
ex - ca
oh my
wat
dar
j
œ œ œ
ter, Clem - en
ry, Clem - en
-
œ
J œ œ
D7
ing for
a
mine.
ling Cle - men - tine.
Dwelt a
Thou art
..
G
-
œ œ
˙
˙
tine,
tine,
3.
Drove her ducklings to her water, ev'ry morning just at nine
Hit her foot againist a splinter, fell into the foaming brine.
-Refrain4.
Ruby lips above the water, blowing bubbles soft and fine
Alas, for me! I was n swimmer, so I lost my Clementine,
-Refrain-
THIS OLD MAN
2
52. & 4 œ œ œ
This old man
& œ œ œ œ œ
Giwe a dog a bone
œ œ œ
œ œ œ œ
œ œ œ œ œ œ
he played one
He played kinc - knack
on
œ œ œ œ
This
old
man came
my thumb; With a
œ
knic - knack
œ œ œ
roll
ing home.
This old man, he played two,
He played knick knack on my shoe,
With a knick knack paddy wack, etc.
This old man, he played three
He played knick knack on my knee, etc.
This old man, he played seven,
He played knick knack up in heaven, etc.
This old man, he played eight,
He played knick knack on my gate, etc.
This old man, he played four,
He played knick knack on my door, etc.
This old man, he played five,
He played knick knack on my hive, etc.
This old man, he played six,
He played knick knack on my sticks, etc.
This old man, he played nine,
He played knick knack on a line, etc.
This old man, he played ten,
He played knick knack once again, etc.
- 21 -
œ œ œ
pad - day - wack
PAZARA GİDELİM
Ne Yenir Ne yenmez oyunu
2
53. & 4 œ œ œ
>
Pa za
&œ œ œ
>
Pa
&œ
Gıt
& œ
>
Hap
za
œ
ra
œ.
ra
gi
>œ
j
œ
gıt
œ.
œ.
gi
de
dip
>
œ œ œ
œ œ
pu
pu
ru
hap
ta
vuk
œ
œ
gıt
gıt
œ
>
ru
hap
a
lıp
>œ
j
œ
na
œ-
gıdak
di
œ œ œ
pu
pu
hap
ru
2
œ œ
Nar
Her
œ
œ
par
zan
ça
az
& œ
Gel
Miğ
& œ
Der
Ba
gi bi
za man
œ
hal
zan
œ
ek
ye
œ
do
in
œ
mek
mek
œ
œ
ma
san
tes
is
œ
œ
te
le
be
ren
a
Œ
pa
lım.
œ-
œ-
Œ
lim.
œ
œ
yi
œ
le
te
œ
œ
be
diğ'
yaz
ni
œ
œ
ra
gi
œ
˙
pey
bul
nir
maz.
œ
ber
miz
˙
ge
sol
tir.
maz.
œ
œ
œ
o
de
nu
ni
se
çok
nin
yor
le
ma
yi
ma
ye
lı
œ
œ
œ
œ
dü
da
ze
per
lir
hiz
key
et
lim.
H.B.Yönetken
Macar Ezgisi
œ
œ
Œ
Not: Bu şarkının her söylenişinde bir "yenilen" bir
"yenilmeyen" hayvan adı öğretmen tarafından verilir;
Çocuklar şarkıyı o hayvana öykünerek söylerler.
Örneğin:Tavşan, Köpek, Ördek vb.
œ
œ
œ
ye
œ
œ
lım
œ-
œ
œ
Œ
œ.
la
ye
>
œ œ œ
ru
œ.
œ-
NAR GİBİ DOMATES
54. & 4 œ .
Bir
Ba
ta vuk
œ-
œ.
Pazara gidelim
Bir kedi alalım
Pazara gidip
Bir kedi alıp na'palım
Miyav niyav miyav miyav diyelim
Happuru happuru happuru happuru yemiyelim.
&œ
œ œ œ
.
Bir
œ œ œ
.
bir
gıdak
œ
>
lim
œ
>
œ.
Œ
œ.
Muammer Sun
fin
hiç
- 22 -
neş
kö
en
tü
ge
ol
˙
lim.
sın.
˙
lir.
maz.
Boz
Ko
kır
lej
œ œ
J
Or
Or
da
da
&b œ
Kız
Za
gö
ge
œ
œ.
er
man
kek
la
& b œ.
Ya
Fa
ye
sa
2
56. & 4 b œ
Ce
&œ
her
& œj
viz
gün
œ
çar
œ
gö
dost
ret
luk
le
ha
a
œ
œ
œ
ço
de
re
j
bœ
œ
lu
mu
œ
œ
le
e
gün
œ
œ
œ
rer
min
me
yük
bi
iş
œ
zun
yok
tur
œ
An
ka
œ
ra
ko
te
œ #œ
pe
sin
œ
œ
de
sı.
rız.
le
ge
le.
lir.
j
œ ‰ Œ
œ
şa
se
˙
le.
lir.
j
œ ‰ Œ
œ
˙
j
œ ‰ Œ
œ
e
şi.
j
œ ‰ Œ
˙
œ
le
ji.
Œ
bœ
J
ye
œ
œ
#œ
j
œ ‰
bir
œ
mek
œ
œ
gö
re
#œ
œ
ki
- 23 -
Hasan Toraganlı
œ #œ bœ
var
#œ
mem
Œ
œ
sin
cap.
œ
J
a
rar.
œ
bœ
œ bœ
œ ‰ Œ
J
˙
bir
œ
˙
va
na
j
œ œ
œ.
œ
re
miş
ki
çin
de
sı.
dız.
œ
œ
ver
bel
œ
va
yıl
SİNCAP
cın
#œ
i
müz
œ
ğa
mem
lar
şir
œ
yurt
lü
œ
œ
cuk
ği
œ
œ
bœ
œ
œ
j
œ ‰ Œ
˙
œ
yu
ren
lar
has
œ œ
J
œ
rar
gi
te
do
ri
hin
kı
bil
gös
re
le
ku
bœ
va
lu
œ
œ
œ
J
œ
yu
yo
œ
de
gön
zi
bir
ru
œ
tün
şey
o
œ
Yusuf Mardin
Muzaffer Arkan
j
œ œ
œ.
œ
j
œ œ
a
œ
j
œ œ.
œ
de
œ
Şu
#œ
le
gün
si
ne
j
œ œ.
j
&œ
nül
çen
hep
yi
& b œ.
Nur
œ
œ
şil
doğ
j
œ œ
œ œ œ
ki
ye
ze
bü
her
& b .. œ
Tür
da
bi
œ
j
œ œ.
rın
kat
j
œ œ
j
œ œ.
55. & b c œ .
& b œ.
ANKARA KOLEJİ MARŞI
œ
Œ
Œ
ki.
œ
Œ
..
6
57. & b 8 j
Be
j
& b œ œ œj œ
mi yav mi yav
j
&b œ œ
gü
nim
ke dim
çok
der
Sü tü
nü
j
œ œ
dir
mi
o
tur
sa na bon cuk
ta
yav
ka
çok se
j
œ œ
mi
mi yav mi yav
ver
tüy le ri
der.
ni
Be
der.
te miz
Mır
Be
pi si pi si pi si pi si
mır
dir
j
j œ œj œ œ
œ
œ
ler.
nav
gü zel
nim ke dim çok
‰ œ œ œ
nav
ke
di cik
œ œœ œ œ œ œ œ
œœœœœœœœ ‰ œœœ
yım
nim ke dim çok
42 .. œ œ œ œ
j
œ
œ.
yav
&b œ œ œ œ œ œ œ œ
gel
œ.
hoş
j œj j
j
œ œ œ.
œ. œ œ œ œ œ
j j
œ œ œ œ
j
j œ œ œ œ œ œj œ j œ
œ
œ
œ
œ
œ
.
œ
œ .
œ. œ
œ.
zel
j
œ œ.
j
œ œ
œ
œ
KEDİM NE HOŞ
ke di cik
gel
i ki miz oy
na
ya
..
lım.
THE MORE WE GET TOGETHER
(Tune: Did You Ever See A Lassie?)
## 3
&
4 œ
58.
D
The
&
##
&
##
&
##
more
D
œ
get
-
her.
we
The
get
œ
to
œ
-
get
œ œ œ
J
more
we
get
to
-
A7
˙
œ
œ
be,
for
D
your
œ
œ.
œ
œ
D
œ
œ
J
œ.
A7
œ
friends,
œ
The
your
œ.
more
œ
-
œ
her,
to
-
œ
get
œ
get
-
œ œ œ
J
we get
œ
œ
œ
œ
her
the
to - get
œ
my
hap
-
her,
- 24 -
-
friends,
œ
œ
and
œ
pier
œ
The
œ
hap -
œ
my
A7
œ
œ
to
œ
we'll
A7
œ
œ
are
her,
A7
D
œ
friends,
œ
-
friends
D
œ
pier
œ
we'll
˙
be.
œ
are
-
VIVE LA COMPAGNIE
# 6
59. & 8 œj
&
G
œ œ œ œ œ œ
Let
A
#
G
œ
œ
cess
one
#
ev - 'ry good fel - low now
friend on the left and a
œ
to
and
œ
each
good
œ
#
l'a,
vi - ve
Em
l'a,
vi - ve
Vi - ve
"
"
la
"
com
"
it
us
a - long,
u - nite
Vi - ve
"
"
vi - ve
com
"
-
Vi - ve
l'a,
vi - ve
œ œ œ œ
l'a - mour,
vi - ve
la
com
j
œ
-
2
Ay
Şey
şe is
ta na
& œœ œœ œœ œœ
suy la
kor kunç
& œœ
kan
li
& œœ ..
Vah
oy
o
nar
yun
kü
de
ya
bir
rak
bo
bu
çük
˙˙
kü çük kız var
bir gün so yun
dı.
du.
œœ œœ
Yüz
Sü
j
œœ œœ
J
œœ
œœ œœ œœ œœ
œœ
dı.
du.
da
li
j
œœ
J
œœ
˙˙
œœ ..
œœ
su
ke
min
u
œœ
ğu
nun
œ
Ay
œœ
la
so
me
rük
bil
lü
œœ
mez
yor
˙˙
œœ ..
cak.
nu.
Ah
˙
pa
vi - ve
şe.
- 25 -
l'a - mour,
G
œ.
-
œ
gnie!
Münir Ceyhan
Alman Ezgisi
œœ
œœ œœ œœ œœ œœ
Bü tün gün de
Çağ la yan su
re
lar
œœ œœ
œœ
œœ
œœ ..
di
du
yu
re
mur
o
cak,
nu,
bu
de
j
œœ œœ
J
kü
œ
Suc In
œ œ œ œ.
AYŞE
60. & 4 œ . œ œ œœ
œ. œ œ
gnie!
"
G
l'a
D7
-
pa - gnie!
"
"
œ œ œ œ œ œ
l'a - mour,
pa
"
œ œj
œ.
j
œ ˙.
D7
œ œ œ œ.
l'a,
la
"
-
G
G
œ œ œ œ
Am
& œ œ œ œ œ œ
Vi - ve
pass
let
œ œ œ œ.
& œ œ œ œ œ œ
vi - ve
the song,
the right.
C
CHORUS
l'a,
join in
friend on
œ œ œ œ.
oht - er
and
fel - low - ship
G
Vi - ve
œ œ œ œ
œ œ œ œ.
D7
œ
j
œ
D7
çük
Œ
œ
œ
˙
˙
Ay
şe,
de
da
j
œœ
J
A
Teh
˙
˙
SEVGİDİR ADIM
2
61. & 4 œ
& œ
œ
Gel
"
Bi
& .. œ
œ
& b œ.
Ya
Ya
& b œ.
Ya
Ya
œ
ce
yak
dı
mi
mı
nı
gün
sın
söy
düz
baş
le
mü
mı
ar
œ
lüş
ya
œ
œ
yim
ne
de
œ
œ
mı
kul
ne
a
la
sar
sün,
sın
tık
eğ
par
uğ
œ
sek
"
da
œ
hem
de
ben
bœ
œ
œ
de
"
lın
tıl
"
as
œ
ce
şım
yüz
ğı
nı
ği
œ
œ
ka
"
ruz
œ
62. & b 68
Gü
Yi
œ
œ
ge
ba
len
şı
lı
re
&b œ
œ
ze
"
yo
œ
I
Ak
Yü
œ
œ
bi
"
li
Hem
Ne
Gü
&œ
1.Ge
2.A
3.A
œ
œ
hem
ne
gül
œ
ri
mak
raş
mi
mı
tık
sin
sın
bu
œ
œ
sin
ği
dir
mü
mı
ma
œ
œ
œ
œ
sin?
sın
ya.
œ
hem
de
ğa
ge
o
be
sün.
sın.
dık.
mi
mı
dün
rir
yar
sun
li
ne
ço
œ
œ
œ
œ
şe
şım
çe
œ
düz
kaş
la
ve
ko
duy
œ
ler
re
gi
gü
yü
sev
œ
œ
ğın
nü
de
kö
ka
dük
œ
san
nın
ni
lır
na
be
œ
œ
œ
düz,
yak,
rım,
œ
œ
şı
lü
le
ı
gön
söy
œ
gün
a
va
œ
œ
Nedim Yıldız
gün
par
lı
œ
gün
sı
a
ce
lur
nim
œ
düz.
mak.
rım.
œ
düz.
cak.
dım.
TİYAYA
œ œ œ
œ œ œ
Ya
Ti
şa
ya
œ
mek
ya
œ.
hey!
ho,
œ.
hey!
ho
sın
ya
œ
oy
ti
bu
ti
œ
naş
ya
ha
ya
œ
mak
ya
œ.
Ya
ya
œ.
Ya
ya
œ œ œ
œ œ œ
œ œ œ œ.
yat
ya
ne
ti
gü
ya
zel şey.
ya ho.
Ar
Ti
gü
ya
œ.
hey!
ho.
œ.
hey!
ho.
zel
ya
daş
ya
se
ti
ver
ya
lik
ya
genç lik
ti
ya
œ œ œ
œ œ œ
œ œ œ œ.
ne
ti
ka
ya
œ œ œ œ.
şey.
ho.
Bu
Ti
œ
œ
gü
Ti
lüş
ya
ha
ya
œ
mek
ya
yat
ya
ne
ti
œ
œ
oy
ti
naş
ya
gü
ya
mak
ya
œ œ œ
œ œ œ
Bu
ti
- 26 -
ha
ya
yat
ya
ne
ti
gü
ya
zel
ya
hey.
ho.
˙.
zel
ya
œ
te
ya
şey.
ho.
œ œ œ œ.
ne
ti
˙.
şey.
ho.
gü
ya
zel
ya
şey
ho.
..
2
63. & b 4 ‰
&b œ
&b œ
bom
tan
œ
œ œ œ œ œ œ
li
œ
œ
œ
œ
al
dım
ba
kır
a
man
a
man
œ
œ
yos
mam
To
man
bi
œ
œ
œ
a
œ
Tokat
œ œ œ
kat
bi
li
bi
BOMBİLİ BİLİBOM
œ œ œ
œ
li
bom
bom
&b œ
Kı
Son
&b œ
1.Gi
2.Üç
di
ay
yo
eğ
rum
le
vanç
ra
lı
bü
yım
yük
œ
He
Öğ
pi
ret
&b œ
œ
Can
Sa
œ
œ
dan
na
œ.
miz
me
œ.
se
hoş
œ
œ.
œ œ
rin
œ œ œ œ œ œ
bi
li
bi
li
bi
œ œ
ça
kır
Œ
œ
li
bom.
5. O çakır gözlerine
Kurban olsun bu fakir
6. Şu derenin bükleri
Ötüşür keklikleri
4.
Sivas'tan aldım bakır amman.....
Yosmam gözlerin çakır
Bom bili....
şim
ne
di
ce
yü
öz
rek
lem
œ
ba
se
œ
ten
le
sı
yu
œ
œ
di
di
yo
le
ruz.
riz.
Kar
Mut
œ
œ
vi
ça
ni
kal
œ
œ
œ
yo
de
ruz
riz
Şar
Ö
- 27 -
œ
œ
den
ğiz
œ œ œ œ œ
œ œ
gi
nim
le
œ œ œ œ œ
œ
œ
göz
œ
7. Hiç akımdan çıkmıyor
Yarimin dedikleri.
VEDA ŞARKISI
œ
œ
œ
3.
Gine mi sürmelendi amman.........
Ocak söndüren gözler
Bom bili.....
2.
Şu dereler şu sözler amman.........
Kem kin edilen sözler
Bom bili bili.........
2
œ
bom
1.
Tokat'tan aldım bakır amman amman amman
Yosmam gözlerin çakır
Bom bili bili bili bom bom
Bom bili bili bili bom
64. & b 4 œ
œ
œ
œ
kın
vi
œ
nı
va
œ
n
lu
œ
kı
pe
kar
nip
œ
fı
ya
œ.
lar
rek
œ
nem
gü
e
le
œ
œ
mı
dö
miz
gün
œ
œ
œ
di
el
œ
œ
lim
ce
de.
ğiz.
œ
œ
geç
ne
tim
ce
ben.
ğiz.
œ
œ
œ
œ
e
ler
li
şim
miz
di
de
den
œ
li
le
œ
miz
rin
œ
de.
den.
SÜT İÇTİM DİLİM YANDI
2
65. & 4 œ
œ
Süt
& .. œ
œ
œ
Dö
iç
kül
dü
œ
œ
œ
œ
œ
œ
tim
di
ki
œ
yan
œ œ œ œ.
dı.
œ
A
œ
dı
kız
ma nın
œ
œ
sa
a
œ
na
œ
hay
œ
ma
œ
œ
ra
Cenderme çavuşuyam (amanın amanın)
Yol verin savuşuyam (kız sana hayranım)
(kız sana kurbanım)
Cendermeyim cenderme (amanın amanın)
Beni yoldan dönderme(kız sana hayranım)
(kız sana kurbanım)
Beni çavuş sanmayın(amanın amanın)
Bölüğün başkanıyam (kız sana hayranım)
(kız sana kurbanım)
lar
la
j
œ
œ
SEVGİ ÇİÇEKLERİ
da
rın
çi
ma
#
& .. œ œ œ œ œ
O
Ba
cak
rı
ta
şın
Ha
œ
ba
lay
j
œ œ
a
gü
şı
# .
& .œ œ œ œ œ
tu
şan
bu
İsa Coşkuner
œ œ œ œ œ œ œ œ . .. .. œ œ œ œ œ œ œ œ œ .
œ
çek
vi
œ
lev
ne
œ
çek
œ
œ
œ.
œ
œ
œ
J
çi
sin
çek,
de
Tar
yap
la
ra
da
ğın
œ
œ.
œ
œ
œ
j
œ
re
gi
be
çi
a
şin
lev
de
ev
biz
œ.
çek
œ
œ.
el
ler
le
sev
œ œ œ œ œ œ œ œ . ..
œ
œ
œ.
şak
şi
ba
lin
şak.
de.
œ
œ
œ.
re
çek
œ œ œ œ œ
œ
bi
yı.
œ
sar
zim
ha
la
œ
œ
œ
sın
dün
* Şarkıyı söyleyenler: Elleri omuz hizasında serçe parmaklarını
yanındakilere geçirirler ve hafifçe iki yana sallanarak söylerler.
- 28 -
ba
ye
ya
œ
..
nım.
Ben kilimde değilem (amanın amanın)
Bahçede gülüm yandı (kız sana hayranım)
(kız sana kurbanım)
œ
..
nın.
Ben bir izinliyim (amanın amanın)
Canıma kasteyleme (kız sana hayranım)
(kız sana kurbanım)
1.Dal
2.Su
Tu
yan
‰
œ
Süt içtim dilim yandı (amanın amanın)
Döküldü kilim yandı (kız sana hayranım)
(kız sana kurbanım)
#
& .. œ
*
œ
lim
lim
# 5
66. & 8 œ œ œ œ œ œ œ œ œ .
#
& .. œ
œ
Kilis
œ
yı.
ke
le
tiz.
ri.
..
..
œ.
..
œ.
..
KUŞLAR
Çabukça
9
67. & b 8 œ
&b
F
œ œ œ.
D-
Cik
cik
cik
Yep
Gez
ye
di
F
&b œ
ni bir
ği yer
di
ye
& b .. œ
ği
ni
F
œ
Kuş
lar
& b .. œ
œ
Ses
Mah
siz
zun
dal
kalp
F
œ
œ
Son
suz
gök
7
68. & 8 œ
Ha
Ay
& œ
Kü
Dün
œ
çü
ge
œ
du
sa
cük
ce
œ œ œ
œ
œ
œ.
œ
œ
F
œ
œ.
F
kuş
lar
hep
la
le
j
œ œ.
rın
re
mi nik
ü mid
j
œ œ
rin
œ
œ
bu
do
ra
ğar
j
œ œ
Fa
re
œ
œ
œ
hür
sa
hip
dan
çi
œ
di
dey
süs
ve se
G-
j
œ œ
a
ni
œ
mem
din
Sev
A
j
œ œ œœ . œ
G-
le
œ
gön
lü
so ru yor
a nı yor
F
œ œ œ
ri
ne
şen
lüm
ner
den
ö vü yor
şa şı yor
F
œ
œ
kuş
lar.
siz
kuş
kuş
lar.
lar.
œ
œ.
kuş
kuş
œ
..
j
œ œ œ œ œ ‰
de
ge
dir.
lir.
.
œ ‰ .
F
ler
lar.
lar.
œ.
j
œ œ œ œ
œ
œ
lar.
G-
œ
yu va nız
cak
siz
kuş
œ œ œ œ œ.
ni
ri
le
li
œ œ œ
œ
tü yor
F
j
œ œ
F
an
ri
li
le
œ œ œ.
Œœ
C7
ö
F sus4
gü
le ri
vinç
de
j
œ œ
di ği şey
le min ha
G-
j
œ œ
cik
le min ha
dü ğü şey
œ
şa
du
j
œ œ
kı yor
ru yor
cik
œ œ œ
A
Gör
bir
lam
Bb
cik
œ
ru yor
yı yor
..
F
cik
bir
se
le
sün
ne
de
œ. œ œ œ.
œ
J
şen
œ
cik
œ œ œ.
se lam
bir bir
G7
cik
le ri
gü ne
œ
F
&b œ
cik
j
œ œ.
j
œ œ
dil
bir
C7
G7
gü ne
le ri
œ œ œ
Bil
Yep
cik
j
œ œ
œ œ œ
œ
œ œ œ œ œj œ œ œ œ œj œ œ œ œ œ .
F
cik
Yalçın Tura
le
dir.
HA BURADAN AŞAĞI
œ
œ
şa
çi
ğı
ni
j
œ œ
de
de
sö
gön
j
œ œ
da
de
œ
ben
öp
i
sem
œ
ne
e
1.
œ
zü
lü
œ
ne
mün
- 29 -
j
œ œ
gü
gü
ve
ver
œ
ne
ci
j
œ œ
mem
lin
œ
mem
ni
i
i
œ
ne
çi
‰ ..
œ
‰ ..
œ
mem
ni
2.
ve
ver
œ
ne
ci
œ
mem.
ni.
‰
7
69. & 8
œ
& ..
œ
œ
te
ba
kuş
mi
din
ne
re
gi
mi
1.Ki
2.Ya
3.E
j
œ œ
œ
düş
o
yi
su
kin
mu
œ
j
œ œ
tü
na
di
de
da
da
j
œ œ œ œ œ œ œj œ œ œ .
œ
Za
Hep
Bu
val
kız
kö
lı
lar
tü
an
pay
sev
7
te
sa
ra
œ
œ
de
fi
sı
nin
du
tan
1.Bir
2.Bir
ıs
Gök
e
Pa
yan
tek
ğa
dı
le
E
yü
ev
le
nu
ne
çöl
boy
mi
ki
tı
E
Bel
As
Oy
œ
na ya oy
œ
œ
dün
bah
ya
çe
lan
ler
j
œ
mış
de
den
sa
ti
ri
mi
rek
tu
ne
tu
tuş
duş
tuş
ti
di
di.
E
Pa
Yan
tek
ğa
di
#œ
bi
sa
rek
ça
hiç
Kı
j
œ #œ
œ
çı
Var
Var
œ
œ
rık
dü
zart
la
şün
o
œ
lin
ço cuk
œ
œ
œ.
bı
bı
ra
ra
kın
kın
ol
yer
œ
ma
a
œ
sın
çın
lar
El
œ
biz
bi
œ
œ
göz
u
e
le el
œ
œ
ço
ço
cuk
cuk
œ
yaş
çurt
rı
me
nu
- 30 -
tu
ne
tu
e
..
ya
ver
da
œ.
ğa.
da.
da.
lu
va
va
Adnan Çakmakçıoğlu
Salih Aydoğan
j
œ œ œj œ œ . ..
Son
ve
rin
œ œ œ
œ
la
ma
œ
di.
di.
di.
œ.
su
nu
va
ba
la
la
le
j
œ
tuş
duş
tuş
œ
ko
o
ta
j
œ œ
4- Bir dünya bırakın
Biz çocuklara
Yazalım üstüne
Sevgili dünya
3- Bir barış bırakın
Biz çocuklara
Ulaşsın şarkımız
Güneşe ve aya
ri
mi
rek
j
œ #œ
ğum
bak
bak
ca
dur
dur
ka
mi
mi
le
E
yü
j
j
j
œ
œ
œ œ œ œ œj œ
œ œ œ œ œ
ge
tu.
ti.
ti.
uç
düş
duş
de
re
nu
BİR DÜNYA BIRAKIN
na ya
bœ
gi
lur
ze
œ
ken
ğu
ze
er
yo
lez
œ
ğum
ge
di
‰ ..
œ œ œ
j œ œ œ
j
‰ ..
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ.
œ #œ
œ
9
71. & 8 œ œ œ œ œj œ
& 85 œ
de
da
da
di
rum
ra
j
œ œ
bah
şey
nun
sa
bir
o
rın
de
ki
ya
ev
Bak
si
ol
lık
œ œ #œ
œ
İş
Mi
Sı
& œ
ne
pay
da
j
œ œ
œ œ œ
KARADENİZ TÜRKÜSÜ
70. & 8 œ
& bœ
KİREMİTE SU DÜŞTÜ
ço cuk
œ.
la
la
œ
rıy
la
ra
ra
œ
lar.
œ.
la.
ra.
..
B.D.
İŞTE GELDİ YENİ YIL
9
j
72. & b 8 œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ‰ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ‰ ..
İş
%
te
gel
di
ye ni bir
& b .. œ œ œ œ œ œ œ Œ
Kır
&b Œ
gın
lık
œ
E
ze
vi
mi
u
j
œ œ
nu tul
œ
neş'
sun
œ œ œ
e
dol
Perc.
Perc.
Perc.
Def
Œ Œ Œ Œ.
œ œ œ œ.
œœ œœ œœ œœ .
.
Œ Œ Œ Œ.
œ œ œ œ.
he
pi
mi
ze
kut
lu
ol
sun.
‰ œ
her
in
san
lar
dost
ol
j
œ œ
œ
œ
œ
gü
nü
müz
œ
böy
SON
sun.
‰
œ œ œ
le
ol
%
sun.
2.
Evimize neş'e dolsun
Her günümüz böyle olsun
Kırgınlıklar unutulsun
tüm insanlar dost olsun.
Œ Œ Œ Œ.
œ œ œ œ.
%. œœ œœ œœ œœ .
.
.
tüm
sun
1.
İşte geldi yeni bir yıl
Hepimize kutlu olsun
Kırgınlıklar unutulsun
Tüm insanlar dost olsun
El Çırpma
ye ni yıl
œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ‰ ..
lar
œ œ œ
yıl,
Mahir Dinçer
Œ Œ Œ Œ.
œ œ œ œ.
Œ Œ Œ Œ.
œ œ œ œ.
œœ œœ œœ œœ .
.
Œ Œ Œ Œ.
œ œ œ œ.
Œ Œ Œ Œ.
œ œ œ œ.
œœ œœ œœ œœ . .
. .
SON
Œ Œ Œ Œ. %
œ œ œ œ.
MANASTIRIN ORTASINDA
73. & 42 œ œ œ œ œ œ œ œ .
Ma
Var
& œ.
hep
nas tı
bir ha
œ œ œ
si
de
œ
ya
‰
rın.
vuz
œ
or
ca
œ
vuz
‰ .. œ . œ œ œ œ b œ œ œ
œ œ œ œ œ œ œ œ.
œ
Biz
ta sın
nım ha
œ
ça
Manastırın ortasında,
Var bir çeşme canım çeşme
Dimetoka kızları hepsi de seçme
Biz çalar oynarız.
- 31 -
da.
vuz.
œ
lar
Di
œ.
oy
me to
ka
œ œ œ œ œ.
na
rız.
kız
la
‰
rı
YÜKSEK DAĞLAR
5
74. & 8 œ
Dağ
Kar
œ
J
œ
& #œ
yem
bağ
Rüz
Buz
œ
& .. # œ
Ba
lar
tal
gâ
gi
œ
J
har
şil
rım
o
œ
œ
œ
rı
bi
se
su
rin
la
e
rı
œ
o
œ
lur
sa
dağ
&
ge
a
her
#
& .. œ
Yu
# œ
&
can
œ
To
Bir
œ
ğaç
in
œ.
œ
yük
cey
sek
lan
dağ
or
œ
kem
man
œ.
œ
œ
lin
o
do
ha
œ.
lı
li
lar
#œ
ser
var
œ
œ
J
nır
œ.
œ
ru
va
ğun
te
miz
œ œ
ge
#œ
lur
ba
œ.
Œ.
lin
œ
şı
du
man
œœ .
(dağ
œ
œ
kar
or
œ
œ
a
lı
œ
œ
lı
dağ
œ
œ
dağ
hum
tek
j
œ œ
lar
san
œ
œ
œ.
lar
dal
fi
kır
da
ma
na
dan
œ
va
dır
j
œ œ
rir
ma
fi
œ
œ
J
œ
do
la
j
œ œ
ğa
ya
ra
œ
or
- 32 -
dan
man
me
me
œ
œ
ör
tü
œ
man
œ
lar
œ
lar
sız
œ œ
dön
dik
œ
œ.
œ
fi
or
œ
na
dan
œ
kuş
œ
œ.
œ
or
bir
œ
ve
œ.
a
kal
œ œ
li
li
yur
yur
œ
œ
dür
œ
yur
œ
œ
dum
dum
œ
top
œ
dum
œ.
..
œ.
..
œ.
..
lar.
da.
œ
J
œ
J
lar
rı
zel
lar.
da.
ce
œ
la
gü
œ.
da
œ
œœ
sırt
en
dağ
or
œ
j
œ œ
œ
lar
da
œ
œ
güz
œ.
œ.
YURDUMDA
# 5
8 œ
œ
lar
da
œ
gör
or
œ
Œ
lar
75. &
#
lur
œ.
Œ.
& œ
Œ
œ
œ
& .. œ œ œ œ œ
kış
dağ
or
œ
ye
la
œ
& .. œ
#œ œ œ.
œ.
nır
j Œ
œœ
J Œ
lar.)
lar
Mahir Dinçer
œ.
œ
ğa
ma
ca
dan
‰
œ
da.
da
j
œ œ
ra
œ.
da.
ğa
..
76. &
GEZSEN ANADOLUYU
# c
Faruk Gürtunca
Erdoğan Okyay
Œ
Œ
œ j‰
œ j‰
œ œ œ œ œ œ œ œ œ œœ œœ œ
œ œ œ œ œœ œ œ œ œœ œœ œ
Sen ne gü zel bu lur
sun
gez sen a na do lu yu.
Dert ler den kur tu lur
sun
gez sen a na do lu yu.
j
#
j
& .. œ œ œ œ œ œ œ œ œ ‰ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ‰ œ œ . œ œ œ œ œ œj ‰ œ œ œ œ œ œ œ Œ ..
Bil lur ır mak la rı
var,
buz dan kay nak la rı
&
#
da
ba har
baş
ne hoş top rak la rı
ka dır,
yaz
lar
kış
lar
baş
œ . œ œj ‰ œ . œ œj ‰ œ œ œ œ œ œ œ
baş
ka dır
baş
ka dır
var,
gez sen a na do lu yu.
j
œ ‰ œœœ
j
œ œ œ œ œ . œ œ ‰ .. .. ˙
# œ œ #œ œ. œ. œ œ ‰
& ..
J
Or
var,
gez sen
ka dır.
Ah
,
.. bitirmelik
œ œ œ œ œ œ ˙
Œ
a na do lu yu
Gez
sen
a
na do lu
j
œ ‰ Œ
yu.
SAATLER
2
77. & 4 œ
œ œ œ
Tik
& œ
Tek
& œ
te
ke
œ
çın
& œ
œ
& œ
Dan
ki
çan
œ
dan
tik
tik
œ
œ œ œ
Çın
Çan
ti
tek
œ
çın
çın
te
œ
dan
ke
ti
tek
œ
çın
œ
œ
çan
œ
ki
çın
œ
çan
ti
œ œ œ
tek
œ
œ œ œ œ œ
œ
œ
dan
ki
tik
œ
tik.
kol
œ
œ
tek,
cep
sa
sa
œ
çın
sa
bah
œ.
tok
œ
œ œ œ
di
bi
1.
œ
mey
- 33 -
a
ti
œ œ œ
œ
çan
le
œ œ œ
œ
œ
çan
ku
œ
a
ti
œ
ni
hep
j
œ ‰
Erdoğan Okyay
œ
bil
œ
œ
œ
ne
bir
kös
dik.
j
œ
‰
j
œ
‰
‰
tek
œ
œ
œ
œ
la
rı
pek
hır
çın.
œ œ
œ
œ
œ
ne
ko
ca
j
œ
ma
ğı
j
œ ‰ .. ˙
2.
dan.
œ
bu di yar
mey
man.
œ
dan.
Œ
78. & c
j
œ œ
œ.
Do
bir
j
œ œ
1116
& œ.
Mi
NEŞELİ GÜNLER
de
œ
kü
lah
don
œ
œ
niz
œ
de
ge
& œ.
Sol
pa
pat
ya
lı
bir
Si
Ay
79. &
şe
nin
Mi
œ
Al
ni
mi
si
pır
rı
pır
œ
œ
bir
kuş
don
œ
o
nu
i
çe
e
der
e
der
œ
ken
œ
ken
mi
gü
œ œ
œ
ve
ne
yi
œ.
muş
tu
pen
ri
ye
œ
œ
cik
cik
ten
ce
re
w
fa
w
la
œ
tek
re
dam
œ
rar
œ
œ
me
kon
cik
cik
öt
sün
dı
el
le
œ
œ
œ
œ.
œ œ
lan
dı
el
le
rim
rim
do.
tu.
œ
œ
di
œ
œ
œ
bak
boş
kal
œ
œ
œ
bak
boş
kal
..
œ
muş
œ
lan
mi
œ
œ
can
œ
Saip Egüz
œ
œ œ
œ
sol
œ
œ.
- 34 -
bir
œ œ
œ
can
de
tay
œ
di
œ
œ
bir
bir
œ
şim
œ
œ
de
neş
œ
œ
œ
vi
j
œ œ œ œ œ
MİNİK KUŞ
œ
#
& œ œ œ œ œ
pı
di
ge
La
œ
#
& œ œ œ œ œ
Fa
Œ
mas ma
w
j
œ œ œ œ œ
œ.
œ.
œ
dım
rı
ni
Re
mi
˙
# 2
4 œ œ œ œ œ
#
& œ
pı
ke
ma
yol
j
œ œ œ œ œ
& œ.
1124
dur
w
j
œ
œ œ œ œ
1120
œ
j
œ œ œ œ œ
œ.
˙
œ
bir
˙
ye
œ
dı.
œ
dı.
80. & c œ
.
GÜZEL ANADOLU
j
œ œ
1.Dağ
de
niz
o
Rüz
ga
œ.
& ..
rın
se
œ œ.
J
Her
yıl
& ˙
gü
e
ser
ü
rün
ta
day
sap
sa rı
al
na
gök
ı
dal
do
œ
œ
şar
tar
şık
lar
˙.
rı
œ
˙.
sa
rı.
BALIN TADI
2
& .. œ
Top
Dil
& .. œ
Av
& œ.
Ay
œ
œ œ œ
œ
Dün
Si
ya
yah
ko
be
œ
œ
œ œ
lan
ler
mış
ay
lar
rı
ö
di
j
œ œ œ ‰
ru
pa
œ œ œ œ
nı
çi
çe
ğe
bir
uzun
bek
lek
ö
or
œ
sev
bek
tak
ri
œ
da
ka
j
œ
‰
kı
i
As
lı
ya
œ œ œ
Ya
- 35 -
lus
de
şa
sın
renk
ay
œ
ta
çin
œ
kar
ka
ya
œ
œ
me
ri
deş
j
œ ‰
œ
in
ta
san.
sa
pe tek.
şa mak.
j
œ
œ
ka
œ
lik
..
‰
œ œ œj
baş
hep
œ
Hamdi Tuncer
Salih Aydoğan
ten
nı
œ
bir
de
A
œ
œ
œ
œ œ
œ.
‰
u
sin
œ œ
her
Barış
lı
œ
her
hep
œ.
j
œ œ œ ‰
Af
œ
ko van,
kı sa
œ œj ‰
œ
lı
j ‰
œ
œ
œ.
ca man
yaz
œ
..
Œ
Gün batar erken
Köye döner kuzu, koyun
Sessiz bir yaşam sürer
Her ev düşer yorgun
2- Sel gibi akan sular
Kekik kokan dağlar
Nar, zeytin veren kırlar
Bal damlayan bağlar
81. & 4
Œ
˙.
la
tın
..
Œ
lu.
œ
la
al
lu.
do
œ
Œ
˙.
œ
œ œ œ
œ
tın
A
Hasan Toraganlı
œ
œ œ œ
yer
œ œ œ œ
sim
zel
œ
œ. œ œ œ ˙
˙
Buğ
yır
˙
˙
mev
‰ j œ.
œ
œ
ça
œ
rin
œ
J
dört
œ
va
j
œ œ
j
œ bœ.
& .. œ .
œ
œ
j
œ œ
‰
lı
œ œ.
ba
lı.
..
2
82. & 4 œœ ..
œœ œœ
sağ
Hep
& œœ
e
si
œœ
say
"
ELLERİM PARMAKLARIM
bak
"
œœ
lim
e
de
der
œœ
œœ ..
par
par
mak
mak
so
sen
ker
‰
œ. œ œ œ œ.
hay
li lil
li
la
göz le ri miz
Hay li li li
3
84. & b 4 œ œ œ
1.
tın
œ
œ
la
yan
le
de
de
ter
lim
is
œœ
beş
sen
j
œ œ
œ.
şey
var
mı bu
œ œ
J
œ.
çal
gı
lar
œ
œ. œ œ œ
œ
den
la
Neş'
Hay
e le ni
li lil lil
Gel
œ œ œ
gi
&b œ œ œ œ œ
3.
or
da
ve
re
lim
de
lim
bi
çar
riz
li
2 Sesli Kanon
ken
hay
li lil
œ œ œ
hep
el
dün
ya
œ
neş
ey
le
mız
da
œ.
oy
œ
şar kı söy ler
hay li lil lil
‰
la.
‰ ..
3 kez
riz
la
.. œ œ œ
(1kez)
(2kez)
Neş
œ
na yan
genç
kö
ye
œ
ler
e
li
ka
œ
oy
na
gü
le
œ œ œ œ œ
le
hay
- 36 -
di
gi
de
lim
œ œ
bi
kı lar
Œ
H.B.Yönetken
Fransız Ezgisi
œ
4.
œ œ
J
dar.
œ œ œ
lım
şar
˙
œ
œ
ya
œ.
Alman Ezgisi
2.
j
œ œ
2.
˙
œ œ ˙
e
li
œ. œ œ œ œ.
hey!
hey!
Œ
˙
œ œ œ
œ
zim
mak
bak
GENÇLİK
œ
œ
œ
par
say
Bir müzik dinlerken - Bie oyun oynarken
Mutluluk:.............
4 Sesli Kanon
1.
œœ
œ. œ œ œ œ.
GEL GİDELİM BİZİM KÖYE
85. & b c œ
œœ
Muammer Sun
j
œ. œ œ œ œ ‰ œ
‰
Bir işe başlarken - Bir işi bitirirken
Mutluluk.........
&b œ
œœ
Bir çi çek a
œ. œ œ œ œ.
bir
œœ œœ
bak.
".
2 Sesli Kanon
ken
şar
la
Hoş
˙˙
say
"
œ
& .. œ . œ œ œ ˙
Mut lu luk ta
Hay li li li
œœ
MUTLULUK ŞARKISI
2
83. & 4 . œ œ œ œ
œ
fi dan di
œœ
˙˙
bak
"
2.
Bir
beş
on
œœ
say
"
1.
œœ
Saip Egüz
œ
zim
œ
˙
œ
˙
gü
kö
le
ye.
..
EY ATA, MİNNET SANA
Marş
2
86. & 4 œ.
œ.
1.Gel
2.Öz
dost
gür
& œ . œ œ œ.
çık
bir
ül
& œ
A
min
de dik
ke,
çık yur
du muz
mut
lu Tür
ki
ta
net
türk,
le,
Sen
Bu
3
87. & b 4 œœ
gö
ne
rü
de
88. &
&
#
œ.
yür
hay
bak
œ.
de dik,
u ulus,
Œ
œœ
kış
tık
şe
kar
# 2 œ.
4
Gel
El
Üç
œ œ
kü
di
ne
düş
cen
söy
gü
gü
ma
net
nı
yurt
yur
yok
bir
.. .. œ.
dan.
ye.
öy
çar
œ
dum
ya şar
de dik.
dü zen
le
bir
kal
par
na
kar
œœ œœ œœ œœ
yi
hel
ne.
va
ar
ne
tık
ka
œœ
œœ
œœ
Ey
"
kış
"
sa
"
ve
yak
˙˙ ..
an
kov
bil
dun
A
ki sa
sen
has
œ.
ta
yen
da
var
œœ
na
"
ar
"
Sen
Ne
œœ
git
kar
œ
bi ze
le
e
a dım
ka
tu
la
tıl
tu
sa
bi
şa
ğa
œ
œ
œ
œ
le
lüm
zel
yip
sen
ne
œ
oy
de
de
œ
œ.
œ
ze
lım
koş
hem
hal
bir
œ.
oy
gel
hoş
oy
"
"
- 37 -
œ œ
na
"
"
œ œ
œ
o yu
ka ya
a dım
na
ka
la
ya
"
"
œ
lım
"
"
Œ
..
œœ œœ œœ œœ
le
pu
gü
le
o yu nu
˙.
ve
"
da.
"
GEL BİZE KATIL BİZE
œ œ
dun
le
Alman Ezgisi
gü
to
œœ
tık
"
doğ
ret
türk.
de.
œœ œœ œœ
˙.
ma
lü
œ œ œ.
da
bi miz
œ. œ œ œ œ
dan
sa
œ.
Dur
Güç
œ. bœ œ œ. œ œ œ
.
Tam
Hep
œœ œœ œ
œ
˙.
sa
ne
lim
dan
kın
daş
œ.
œ œ.
œ.
KIŞA VEDA
œœ œ
œ
Ey
Ar
hak
çağ
œ.
œ. œ œ œ. bœ œ œ
œ.
œ.
œœ
ol
bir
œ œ.
œ. œ œ œ. œ œ œ
.
œ
& b œœ
œ.
Muammer Sun
œ
hem
tı
so
œ
loy
"
"
œ
sö
şal
la
j
œ
loy.
"
"
œ
ze
lım
koş
‰
..
ÖĞRETMENİM
Allegro
%
89. & b c œ
Lâl
la
la
P
.
b
& . œ œ . œ œ ..
me nim
Sen
bir
2
œ
ran
ran
ku
la
la
öğ
be nim
la
la
la lal,
sen
ca nım
bir
ba ba
F
œ œ œ ˙
ret
be nim
œ. œ ˙
œ
œ œ
kut
90. & 4
ka
ka
uy
nım
a na
Pj
& b .. œ œ .
&œ
ca
œ. œ ˙
&b œ
O
la
r
œ œ. œ œ. œ œ. œ œ
Moderato
ret
la
ve ni ha
yet
œ
1.
2.
œ œ œ œ œ
œ œ œ œ
˙
se
œ
œ
her
şey
ni ben
œ
ol
œ œ œ œ
yur
da ya rar
œ
œ
œ
œ
ar
çü
rü
lık
lık
nun
œ
tık
kö
giti
lar
lar
da
œ
sa
şe
ti
œ
u
u
key
œ
bah
yi
o
œ
œ
œ
zak
zak
fi
du
dü
ya
ol
dön
va
in
laş
laş
kaç
œ
ta
tün
lar
her
bü
kuş
œ
œ
tı
tı
tı
o
o
o
kul
kul
kul
pek çok se
œ
œ
dun
ar
san
œ
tık
vak
vak
vak
U
œ ˙
2.
‰ .. œ
in
œ
ses
ba
tu
yak
yak
yak
san
et.
A.Muhtar Ataman
Fransız Ezgisi
œ
œ
du
dü
ya
dol
sön
va
le
lar
ha
œ
ti
ti
ti
‰ ..
ba na.
et.
œ
ve rim.
œ. œ œ.
œ
raf
lam
uç
œ
œ
çok
œ œ œ.
bir
œ
œ
pek
1.
( allargando bitirişte)
SABAH
Kalk
Süt
Sü
j
œ œ œ œ œ œ œ œ
œ œ œ.
œ
j
œ
œ
œ œ œ œ œ œ œ œj ‰ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ . ‰ .. œ œ œ . ‰
son
& b œ œ œ œ.
Öğ
j
œ œ œ œ œ œ œ œ
œ œ œ.
Rakım Çalapala
Erdoğan Okyay
œ
œ
laş
laş
laş
tı.
tı.
tı.
BAHÇELERDE KUM DARI
9
91. & 8 œ œ œ
Bah
Ma
Bah
İ
çe
ri
çe
ki
œ œ œ œ œ œ œ œ œ œj œ
ler
fet
ler
gö
de
li
de
nül
kum
yar
id
bir
da
ol
ri
ol
rı
sun
şah
sa
a
a
a
a
- 38 -
man
man
man
man
j
Œ.
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
Muğla
Ben
On
Bo
A
is
par
yu
yı
te
ma
u
ra
rim
ğı
zun
maz
o
kı
ken
pa
ya
na
di
di
ri.
lı.
şah.
şah.
%
FINDIĞIM
%
9
92. & 8 œ
œ
œ
fın
yar
sen
Bir
man
a man a man
j
œ œ
œ
dı
dı
ğım
œ œ œ œ
œ
ğım
fın
i
çi
œ
ni
œ
Bu
gün
den
œ œ
J
ay
rı
düm
ben
& œ bœ œ œ œ œ œ œ
ö
lür
sem
de
# 2 Fj œ
93. & 4 œ
&
#
#
U
mut
Sev gi
œ
œ
göz
is
lü
ti
do
gi
bir
œ.
bir
bir
na
"
# F
& œ. œ œ œ œ
Bir
Bir
sı cak yı
sı cak yı
lı
lı
œ
dı
ğın
srn
den
kır
œ
dı
çi
œ
œ.
œ
œ
bu
gün
gör
düm
ö
lür
sem
rı
j
œ œ
ba
çi
rış
çek
œ
ben
de
j
œ ˙
do
gi
j
œ œ
U
Sev
œ œ œ
ye
ye
ni
ni
yı
yı
mut
gi
œ
lı
lı
œ
lu
bi
j
œ
gam
ya
göz
is
gi
"
bi
"
yu
"
rit.
œ. œ œ œ œ
j
œ
U
œ œ œ bœ œ ˙
bek
is
li
ti
yo
yo
œ
va
"
ye
Bir
Bir
- 39 -
sı cak yı
sı cak yı
mem.
j
œ œ
j
œ
lü
ti
j
œ
lı
lı
œ
%
œ œ
œ
gi
"
a tempo
ruz.
ruz.
ri
ye ni
gü zel
yı
yı
lı
lı
ba
çi
œ
œ
Süheyla Sınkil
lu
bi
œ
‰
j
œ œ
œ
j
œ œ œ œ œ
˙
do
gi
mem.
œ. œ œ œ œ
bir
bir
j
œ
j
œ
œ
ni
ye
MUTLU BİR YILIN ÖZLEMİ
lu
bi
son
ğım.
œ œ œ œ
i
ay
œ bœ œ œ œ œ œ œ
mem
ruz.
ruz.
& ˙
A
"
ye
çı tır çı tır
fın
yar
œ
j
œ œ œ œ œ
gam
tır
œ b œ œ œ œ œ œ œ œ œ œj œ œ
ri
˙
yo
yo
# .%œ f œ
& .J
œ œ
J
ya
j
œ ˙
œ
lu
bi
mem.
#œ œ œ
œ
gör
ye
çı
œ œ œ œ
œ
& œ b œ œ œ œ œ œ œ œ œ œj œ œ
&œ
Ordu
œ œ œ œ œ œ œ œ œœœœ œœ
Am
&
œ b œ œ œ œ œ œ œ œ œ œj œ œ ..
œ
yo
yo
rış
çek
do
gi
˙
ruz.
ruz.
..
˙
bi
"
œ
bek
is
œ œ ˙
li
ti
yo
yo
ruz.
ruz.
%
23 NİSAN
#
94. & # c œ œ œ œ œ œ
solo
El
El
&
##
e
e
le ve re
le ve rin
œœ œœ œœ œœ œœ
lim
ce
lal lal lal lal
"
"
"
"
1.
˙
j
œ. œ œ œ œ œ
Şar
Şar
kı
kı
lar söy
lar söy
le
le
ye
yin
Yıl dız lar
Yıl dız lar
##
Ren
"
u yan
u yan
ga
"
&b œ
On
& b .. œ
Ey
rı
a
œ œ œ
Ku
Ne
&b œ
ru
œ œ œ
la
ru
a
muş dal
cık
lı
œ œ œ
za
gü
gü
val
lı
lü
lü
lar.
lar
bay
"
ram
"
ol
"
le
le
muş dal
lar
sa
rı
Çi
Çi
çek ler
çek ler
œœ ..
œ œ ˙
lar
œ
œ œ ˙
œ
lır
çın
bir
U
œ œ
lar
bir
œ œ
yap rak
sa
na
œ
rı
si
˙.
rüz
gar
yap rak lar
bi niz var
zak
Şu
Œ
sın
dı
ğaç la
la
ra
se
se
re
si
vin
vin
˙
˙
san.
"
œ
ra
ve
œ œ
˙.
sü
œ œ œ
de
di ço cuk
te ço cuk
lar
lar
ni
"
œ œ œ
.. œ
œ œ ˙
hay
iş
œ œ ˙
A
rük
ci
ci
miz den
miz den
j
œ ‰ Œ
œ
Alman Ezgisi
œ œ ˙
da
e
der
Œ
ler.
œ œ œ
œ œ ˙
zin
mi
i
çin
Bir ıssızlık sarar ovaları
Bozulur bütün kuş yuvaları
Bir mezar olur size topraklar
Ey zavallı yapraklar.
- 40 -
œ
J‰Œ
lar.
lar.
Eylül'de hırçın rüzgarlar eser
Sürünür yapraklar yer yer
Bir derin yasa bürünür orman
Hıçkırır zaman zaman
lar.
la
"
œœ œœ œ œ œ œœ ˙
œ œ œ
˙
üç
"
œ
lal lal lal lal
"
"
"
"
œ. œ œ œ ˙
J
lim
ce
bo yan
bo yan
mi
"
SONBAHAR
yap rak
lim
ce
œœ œœ œœ
J
Yir
"
œ œ
hır
ye
yin
œœ œœ œœ œœ œœ
sun
"
œ œ œ
re
rin
2.
œ # œœ
œ
œœ
e
e
Œ
œœ œœ œœ œœ œœ
koro
œ
j
œ ‰ Œ .. œ œ ˙
şü müz den
şü müz den
œœ
œœ
œ œ œ
Ku
di ço cuk
te ço cuk
œ œ œ œ œ
Gü ne şe
Gü ne şe
œœ œœ œœ œœ ˙˙
sın
dı
renk
"
95. & b c œ
hay
iş
œ
œ
j
œœ œœ
œœ ..
lim
ce
Œ
İstemihan Taviloğlu
solo
la
"
œ. œ œ œ ˙
J
solo
# # koro
& .. œœ œœ œœ œœ œœ
&
koro
ağ
lar
..
LET US SING TOGETHER
1. F
96. & b c œ œ œ œ œ
2. F
& b œ.
Let
&b œ
Let
Let
j
œ ˙
sing
œ.
to
œ
œ
œ
us
sing
a
4. F
&b œ
j
œ œ
C7
-
œ
œ
us
sing
a
-
er,
j
œ œ
j
#œ ˙
gain
and
and
all
a
joy
j
œ œ
and
œ
let
œ
œ
œ
One
a - gain,
C7
-
œ
œ œ
J
gain and
One
ous song.
j
œ ˙
F
j
œ ˙
C7
-
œ
geth
œ œ œ œ
œ
Let us sing to - geth - er
us
3. F
œ œ œ œ œ
œ
j
œ ˙
F
Let us sing to - geth - er,
œ
j
œ œ
C7
all
a
œ
œ
œ
us
sing
a
joy
ous song.
j
#œ ˙
F
œ œ
J
-
gain
and
j
œ œ
a - gain,
j
œ ˙
F
œ
a - gain,
One
œ
œ
œ
and
all
a
joy
-
ous song.
MY DARLING
97. & b C œ
œ
Lost
&b œ
œ
Lost
my
œ
my
œ
œ
part - ner
œ
part - ner
œ
œ
what'll
I
œ
œ
what'll
I
˙
œ
do?
Lost
˙
Skip
Chorus (to be sung after each verse):
1. Lou, Lou, skip to my Lou...
Skip to my Lou, my darling.
2. I'll get another, a better one too;
œ
my
to
my
œ
œ
part - ner
œ œ œ
œ
do?
œ
œ
lov,
my
what'll
˙
dar
˙
œ
I
-
do?
˙
ling.
3. Can't get a redbird, a bluebird'll do;
4. Cat's in the buttermilk, skip to my Lou;
5. Flies in the sugar bowl, shoo, fly, shoo.
MARRY HAD A LITTLE LAMB
2
98. & b 4 œ .
F
Mar
F
& b œ.
Mar
-
œ œ
ry
had
-
œ œ
ry had
œ
a
œ
œ
a
lit
œ
lit
œ
-
tle
-
œ
œ
tle
lamb,
œ.
lamb.
œ
Its
C7
œ
lit
C7
œ
flecce
- 41 -
-
œ
was
œ
F
œ
œ
tle
lamb,
œ
white
œ
as
lit
-
œ
œ
tle
lamb.
F
œ.
snow
œ
J
(and)
IF YOU'RE HAPPY
# c
99. &
&
&
#
œ
œ. œ
If
Œ
you're
œ.
hap
hap - py and
If
-
you're
œ œ.
py
œ
and
you know
it, clap
œ. œ œ. œ
œ. œ
Œ
hands,
#
œ. œ œ. œ œ. œ œ. œ
hap - py and
œ
œ.
your know
it
your
œ
clap
If you're
œ. œ
it, then
your
œ. œ œ. œ œ. œ œ. œ
hap - py and
you know
œ. œ œ. œ
face
Œ
œ
your
œ. œ
hands.
œ. œ
you know
œ.
œ ŒŒ
œ. œ
will sure - ly show
it
it clap
your
œ.
œ
If
you're
Œ
hands!
If you're happy and you know it, stamp your feet (stamp, stamp)
If you're happy and you know it, stamp your feet (stamp, stamp)
If you're happy and you know it, then you really ought to show it.
If you're happy and you know it, stamp your feet (stamp, stamp)
If you're happy and you know it, snap your fingers (snap, snap)
If you're happy and you know it, snap your fingers (snap, snap)
If you're happy and you know it, then you really ought to show it
If you're happy and you know it, snap your fingers (snap, snap)
If you're happy and you know it, slap your sides (slap, slap)
If you're happy and you know it, slap your sides (slap, slap)
If you're happy and you know it, then you really ought to show it
If you're happy and you know it, slap your sides (slap, slap)
If you're happy and you know it, shout Hurrey! (shout, shout)
If you're happy and you know it, shout Hurrey! (shout, shout)
If you're happy and you know it, then you really ought to show it
If you're happy and you know it, shout Hurrey! (shout, shout)
If you're happy and you know it, do all five
If you're happy and you know it, do all five
If you're happy and you know it, then you really ought to show it
If you're happy and you know it, do all five
3
100. & 8 œ
E
œ
J
ki
œ œ
J
ni
bi
œ œ
J
çer
ol
HEY LALELER
œ
dum
‰ .. œ œ œ œJ œ
Hey
Yar
Ekini biçer oldum (hey lale....)
Yar derdine dişeli (hey lale.....)
la
ka
le
pı
ler
dan
œ œ
J
la
gi
le
re
Desteyi biçer oldu (hey lale......)
Dağlara göçer oldum. ( hey lale.....)
- 42 -
œ
ler.
ler.
‰ ..
BAYRAĞIM
## 4
&
4 œ.
101
œ
Bay
ra
#
& # œ œ œ œ. œ ˙.
bir
#
& # .. œ .
renk
al
ma
œ œ
Sen
gü
ler
bay ra
ğım
o
Bay
˙
ra
al ren gin sol ma
œ. œ ˙.
œ. œ ˙.
sın.
ğım
par
la
sın
œ. œ œ ˙
sen
neş'
Z.Aydıntan
œ œ œ œ œ .# œ ˙ .
˙. œ. œ ˙.
ğım
j
œ œ. œ œ œ. œ ˙. œ. œ
e
le
sın.
œ
Se
ma sı nı yur du
ay
hür
ya
yıl
dı
zın
her
şar
bu
za
œ
A
# œ.
& ..
ol
dı
va
mız
an dı
yı
en
#
& .. ˙ .
bü
œ œ
J
yük
şe
tür
küz
en
œ
de dik
B.Kemal Çağlar
A.Muhtar Ataman
œ œ œ œ œ œ œ œ ˙.
dır yo lu
na
can ko ya
bü
yük
şe ref
œ. œ œ
çe
kal
bi
miz
sa
œ
œ
al
mak
# œ. œ
œ. œ œ. œ œ
œ
œ. œ œ œ œ ˙.
& ..
œ
œ
.
J
J
œ
œ.
1.
ol
ma yı
en
bü
yük
şe ref
en
bü
yük
şe ref
ve şan
sa
ya
a dı
œ œ
ve şan
rız.
2.
œ
rız
türk
.. ˙
œœ
rız
œ. œ œ
œ
œ
.
œ
œ.
ref
œ. œ œ
œ
küz
mız
..
tan.
1.
˙
œ. œ
œ. œ œ.
œ
J œ
ma
.. ˙ .
man.
˙.
ADIMIZ ANDIMIZ
# 4
102 & 4 œ
baş ka
œ œ œ œ. #œ ˙.
œ. œ œ œ œ œ
nir
mun
œ
˙.
ya
rız.
Tür
œ
˙.
œ
ta
hız
türk
œ .. ˙ .
2.
Türk
..
rız.
..
DO, RE, Mİ
3
103 & 4
4
˙.
˙.
˙.
Do
re
˙.
mi
Yalçın Tura
˙ œ œ ˙.
˙.
do
re
do re
˙.
mi
œ œ . œj
˙.
j
œ œ. œ ˙.
Œ œ œ
œ œ œ
bu
bir
Ses
den söz ler
den bir
Œ
öz
˙.
lem
j
œ. œ ˙.
Œ œ œ
œ œ œ
œ œ œ
&œ œ œ
˙.
j
œ œ. œ ˙.
Œ œ œ
Œ
&œ œ œ ˙
Bu
bir
şar
kı
&Œ œ œ
Bir
ça
ğı
rı
di
bir
yor
ni
kar deş
li
lek
yet.
ğe
&Œ œ œ œ œ œ œ œ œ ˙
Ka
tı
la
lım
di
ler sek bu
ez
re
˙.
mi
˙.
& ˙.
˙.
˙.
˙.
mi
& ˙.
fa
˙
sin
gök
&Œ œ œ
U
laş
˙.
sın
œ
re
˙
kalp
di
le
ler
re
rı
şa
bir
œ œ œ
le
ya
˙
bu
ru
i
˙
da
œ œ œ
doğ
met.
vet.
˙.
yi
ye.
˙.
œ
eş
Œ
˙
li
Œ
ğe.
Do
˙
re
œ œ ˙.
do re
˙.
˙.
˙
œ œ ˙.
j
œ ‰œ œ
mi
˙.
dost
œ œ
rı
re mi
mi
fa
şar
˙.
şın
Yük sel
œ
˙
luk
ba
-2-
ba
de
˙.
Œ
˙.
ye
sek
œ œ
bu
œ
ze
re
Œ
˙.
le
ye
gi
˙.
œ œ œ
gi
˙.
re
gü
œ
& .
˙
Do
sev
ler
˙.
kı
sı
˙
œ
çağ
rı
˙.
sı.
DO, RE, Mİ devamı
&Œ œ œ
˙.
Düş man
˙
lık
son
& Œ œ œ ˙.
Sa vaş
ol
Do
& ˙.
Mi
˙.
˙.
Do
& œ
Yel
& œ
Tar
lut
œ œ œ
J J
ne
re
ye
œ œ œ
J J
la
la
ra
bu
gü
lut
œ
kır
zel
bu
se
j
œ œ.
la
˙.
˙.
j
œ œ
œ.
ler
Do Re
ra
ne
re
ye
gi
œ.
Yalçın Tura
‰
œ
sin.
œ.
rim.
œ
œ œ œ œ œ œ
œ.
œ
yağ
2.
Serin serin esen yel, nereden gelirsin
Karşı dağın başından kopar gelirim
Bir bulutun ardından koşar giderim
ra
ya
mur
gi
ta
de
şı
rım.
3.
Usul usul yağan yağmur, nereye gidersin?
Yerin altı beni bekler oraya giderim
Türlü türlü bitkiye ben can veririm
4.
Gece gece güzel gece, niçin gelirsin?
Gün boyunca çalışanlar hep beni bekler
Yorgun düşen insanlar dinlenecekler.
-3-
Mi
Œ
œ œ œ œ œ œ
o
œ
Ó
˙.
der
Œ Œ
˙
Mi
œ œ œ œ œ œ
lut
œ
tir.
œ œ ˙.
Re
tir.
˙.
net
˙
˙.
deş
SORULAR
j
œ œ
üf
˙.
Do
Do
j
œ œ
kar
cen
˙.
j
œ œ
lar
˙.
˙.
Do
j
6
œ
œ
104 & 8
Bu
dün ya
˙.
san
œ
˙
˙.
œ œ
sa
˙.
Re
in
Œ
˙.
œ œ
sa
˙.
maz
˙.
Œ
˙.
bul
œ
˙
lar
& ˙.
œ
‰
‰
POFUDUK TAVŞAN
F
2
105 & b 4 œ œ œ
Po
fu duk
&b œ œ œ
Po
fu
duk
%P
& b .. œ œ
1.De
2.Bul
3.Kaş
&b œ
Su
Gök
Ce
lar
ten
viz
F
.
œ.
b
.
&
Çift
Çift
Tav
œ
tav
şan
fu
fu
œ̆
tav
şan
rim
œ
œ
a
de
rı
kar
di
nı
œ
œ
da
ye
ki
oy
re
min
Rim
.
& b œ̆ œ œ̆
193
ri
mi rim
>
œ.
>
œ.
kar
kar
çat
nar
at
hak
ba
tı
kı
i
bu
di
şin
i
le
œ
kuş
tı,
du
i
git
kar
pa
œ̆ œ. œ̆
ri
rim
mi rim
kar
dü
çi
œ
lar
vi
lur
Rim
pan
pa!
˘
œ
şin
ce
ga ha
de
viz
vu
˘
œ
˘
œ. œ
pa,
˘
œ
ga
ga
ga
ri
pan
-4-
pa,
‰
‰
œ
œ
şey
bu
ha
pe
lu
vuç
œ
œ
de
na
di.
şin
şu
ver
pa!
re.
di.
œ.
œ̆
œ̆
œ.
ri
mi
rim
ri
mi
œ̆ œ. œ̆
P
molto allargando
œœ œ œœœ
rim
ri
mi rim
pan
..
‰
œ.
œ̆
mi rim
pan
˘
œ.
pan
ça
ye
œ̆ œ. œ̆
pa
pan
pa!
gak
na
œ
rim
ne
cu
rim
..
pa!
dı.
na
bir
nın
ya
œ
˘
œ
œ. œ
rim
pan
gak
şa
œ œ
pa
pan
pa
˘
œ.
pan
kır
ba
kar
kar
kar
œ
pa
˘
œ
rim
gak
tav
œ.
de
şe
di
rim
pa rim
˘
œ
˘
œ. œ. œ
pa
pan
œ̆
U
>˙
pa
rim
zi
de
œ
pan
œ. œ. œ̆
f
œ
rit.
rim
œ
ba
gül
çift
˘ ˘
œ̆ œ œ
Cenan Akın
œ̆
œ.
rim
pan
˘
œ
lık
ce
o
ni
ti
œ.
Rim
şan
œ. œ œ œ
œ̆
pa,
tav
œ œ
rak
tı
zür
nun
œ
pan!
ga
ga
tı
çi top
çi şaş
şan ö
yo
kap
ol
œ
œ œ
œ
pan
pan
pan
œ
f
˘
œ
b
&
> œ. œ
rim
˘
œ
œ
œ.
& b œ.
fu duk
œ œ
duk
duk
DANS
po
œ
& b œ. œ œ œ œ
Po
Po
Mem
œ œ œ
œ
re
dum
la
œ
œ
>
>
œ œ œ œ œ œ
(Karga gaklar,
Tavşan hoplar,
Başlarlar dans
etmeye!)
œ̆
rim
œ œ ˘œ
.
fU
˙˙
˙
rim
pa!
pan
pa,
%
JINGLE BELLS
# 2
106 & 4
&
&
&
#
œ
O'er
Soon
Take
#
fun
got
hitch
#
& œ
œ
ing
or
the
thro'
two
ground
œ
œ
the
Miss
the
fields
Fan
girls
we
ny
to
œ
œ
on
was
a
bob
lean
bob
œ
œ
œ
1.Dash
2.Day
3.Now
œ
œ
Bells
horse
get
#
œ
œ
œ
œ
it
in
him
is
to
to
to
a
an
œ
œ
the
a
is
œ œœ
snow
go
white,
in a
I
œ.
œ
J
go,
Brigh
night,
was
and
œ.
tail
and
tailed
œ
œ
J
lank
bay
one
though
Go
œ
horse
I'd
it
o
take
while
œ
œ
œ
laugh
seat
sing
ing
ed
this
œ
pen
a
you're
sleigh
ride,
young!
œ
all
at
sleigh
the
my
ing
way.
side.
song.
œ
œ
Mak
for
for
ing
tune
ty
spir
seemed
for
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
ride
drift
o
and
ed
pen
sing
bank,
sleigh
A
And
And
sleigh
we,
crack!
ing
we
You'll
song
got
take
œ
œ
œ.
‰
to
up
the
night.
sot!
lead.
œ
œ
œ
Jin
gle
bells!
jin
gle
bells!
jin
gle
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
what
fun
it
is
to
ride
one
horse
o
pen
sleigh
&
# œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
Jin
gle
bells!
jin
gle
bells!
jin
&
# œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
what
fun
it
is
to
ride
Oh,
Oh
œ œ
in
a
œ œ
i
a
-5-
œ
œ
gle
all
œ
œ
œ
one
horse
o
œ
˙
the
way!
œ
˙
the
way
œ
pen
j
œ
What
He
Then
œ
# œ
The
Just
bright,
lot.
speed.
œ
&
œ
J
its
his
his
œ
all
‰
œ.
Chorus
œ
‰
œ.
œ
œ
Mis
Two
œ
James Preipoint
œ.
sleigh.
œ
J
‰
Oh!
‰
SHE'LL BE COMING ROUND THE MOUNTAIN
# 2
&
4 œ
107
She'll
#
& Œ
&
be
œ
œ
She'll
be
com
œ
œ
She'll
be
œ
moun - tain
œ
She'll
œ
œ
œ
œ
œ
œ
in'
round
the
com - in'
œ
œ
#
& Œ
#
œ
-
œ
com
œ
-
round
œ
œ
œ
in'
round
the
com - in'
round
the
œ
the
œ
œ
moun
-
œ
œ
œ
œ
tain
when
œ
She'll
œ
moun - tain
when
œ
when
˙
œ
œ
moun - tain
moun - tain
œ
œ œ œ œ
be
œ
she
comes.
˙
œ
she
comes.
œ
œ
be
com
-
˙
œ
she
œ
œ
in'
round
œ
the
œ
comes
2. She'll be drivin' six white horses when she comes.
Whoa back!
3. Oh! we'll all go out to greet her when she comes
Hi, there (wave)
4.Then, we'll kill the old red rooster when she comes
Hack , hack! (make chopping motion)
5. And we'll all have chicken and dumplings when she comes
Yum, yum! (rub stomach)
6. Oh, she'll wear her red pajamas when she comes
Scratch, scratch! (scratch sides)
DAĞLAR
108 & b c œ .
œ
Sırt
Kır
& b œœ ..
Bin
& b ˙˙ ..
va
la
la
œœ
j œ
œ
œ . œ œœ œ
rın
rın
˙˙ ..
da
var
de
var
nin
şi
sağ
se
lam
rin
dır
dir
Mis
her
ko
za
kan
man
or man
key fin
œ
œ
çam
tam
..
˙˙ ..
dır.
dır.
œœ .. œœ œ œœ œœ œœ .. œœ œœ œœ œœ œœ .. œœ œœ œœ œœ œœ .. œ
œ
œ
bin
œœ .. œœ ˙ .
˙.
ner
se
ye
j
œœ œœ .. œœ œœ .. œœ œœ
˙˙
A.U.Elöve
Alman Ezgisi
pı
nar
Buz
œœ .. œœ œœ
Ey
ca
-6-
nım
gi
bi
çay
œœ
œœ
dağ
ey
lar
ne
œœ
dağ
gü
zel
˙.
lar.
çağ
lar
Bu
ha
SARAY YOLU
j‰
2 œ œ œ œ
œ
œ
œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œj ‰
œ
œ œ œ œ œ
109 & 4
Sa
& œ
Ne
ray
yo
œ œ œ
ka
lu
in
œ œ œ
ran
lık
ce
dir
œ œ œ
ge
ce
dir
sa
j
œ ‰ œ
loy,
ray
yo
œ œ œ
ne
ka
lu
in
ce
œ œ œ œ œ
ran
lık
dir.
œ
ge ce
Œ
dir.
THE SOUND OF MUSIC
110 & c œ .
j
œ œ
C
Doe
a
j
œ œ
C
& œ.
Me
a
C
name
deer,
œ
I
C7
& œ. j œ œ œ œ
œ
Sew
& ˙
Am
bread,
a
nee - dle pul - ling
Œ
œ
œ
a
œ
fe - male
œ
œ
call
˙
œ.
deer,
Ray
a
œ.
my - self,
Far
a
œ . œj œ œ œ œ
F
w
D7
thread
La
œ œ
Dm
That will
bring
œ
œ
us
a
œ
G7
back
note
to fol - low
1.
C
œ
œ
to
drop
of
w
gold - en
sun.
j
œ œ œ œ œ
G7
˙
Richard Rodgers
j
œ œ œ œ œ
G7
Do
long,
long
way
to
w
E7
sew
Tea
Sol
run.
œ . œj œ œ œ œ
G
œ
w
œ
Mi
a
2.
C
œ
.. ˙ .
Do
dring
with
jam
and
Œ
Do.
OYUNA ÇAĞRI
Hazar Alapınar
œ
œ
œ
œ
œ
œ
111 & c œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ Œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ Œ
1.Bi zim le bir lik ol sa na sen
2.Ko şup da gel sen gel se ne sen
ol sa na ol sa na oy!
gel se ne gel se ne oy!
Bi zim le hay di koş sa na sen
O yun da kur duk baş lı yo ruz
koş sa na koş sa na oy!
gel se ne gel se ne oy!
œ œ œ œ œ Œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ Œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ..
& œ œœœ
œ
œ
œ
Ge li ge li gel de ge li ver
ge li ge li gel de ge li ver oy!
-7-
Ge li ge li gel de ge li ver
ge li ge li gel de ge li ver oy!
ANNEMİZE TÜRKÜ
112 & C œ
œ œ œ
Lal
la
ra
lal
&œ œ œ œ œ
lal
la ra lal
&œ
œ
la
la
la
ra
%
& .. ˙
lal
œ
lal
al
ba
ba
& œ œ œ œ
çe
düz
e
j
&œ œ
Ge
ker
ça
me
yü
lı
ği
j
œ œ
lin
çi
ra
la ra lal
la
la
la
kar
şı
ra
lal
la
kü
şır
var
kim
ya
her
la
la ra lal
ra
Her
E
Her
ve
ra
la
do
lu
tür
kü
ler
ra
la
lal
vin
ne
ğün
se
rı
i
nin
nı
yi
bi
ya
i
la.
çi
ta
a
le si
par an
şi miz
Œ
le
par
şı
lim.
œ œ œ
yol
la
an
ne mi ze
ve re
-8-
lim.
ra
œ
lal
rı
lal
la
la ra lal
œ
A
Ge
A
2.
Œ
œ œ œ œ œ
Œ
Gü ne
Ço cu
A na
2. 4.
Π..
˙.
lim
na
ce
na
.. ˙
.
œ œ
na
œ
ne
œ œ
çok
ne.
da.
œ
la
Gü
˙.
si
an
mız
yok
ne
de.
œ
la
j ‰
œ
œ œ œ
˙
ra
la ra
˙
j
œ œ œ œ œ œ œ ˙.
re
le
la
la
œ
& .. œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ
œ œ ˙.
gi
œ œ œ œ œ
œ
œ œ œ œ œ œ œ œ
la
1. 3. 5.
Sev
lal
˙
lal
lal
e
vi
ö
ra
œ
1.
œ œ œ œ œ
çek
la
œ œ
çok.
ne
da
œ.
lal
œ œ œ œ œ
˙.
j
œ œ.
œ œ œ œ œ
œ
œ œ œ
lal
sı
an
mız
œ
la
œ
œ œ œ
1.şin
2.ğa
3.mız
lar
gün
nın
la
œ œ œ œ œ
œ œ œ
lal
œ œ œ œ œ
se
yok
ne.
de.
re
lim
%
6.
œ œ ˙.
ço cu
A na
lim.
Œ
j
œ ‰
2
113 & b 4 œ
&b
œ
œ
İ
Gö
Gü
çi
zü
ne
1.Dağ
2.4.Baş
3.Coş
taş
lar
kun
œ
œ
mi
müz
şi
zi
i
miz
YÜRÜYELİM DOSTLAR
j
œ ‰
œ
or
dim
ır
œ
114 &
&
&
#
#
mış
le
kı
dağ
kay
mız
ba
ül
yü
˙
lan
a
bi
mış
çık
yiz.
˙
œ
har
ha
kü müz
re
ği
va
bü
mi
œ . œ œ œ œj
œ
Biz de yü rü
"
" " "
"
" " "
œ
a yak
muz
gi
lu
li
œ. œ œ œ
lar
nar
var.
sı
yük.
ze.
‰
˙
ye lim
"
"
"
"
Œ
œ
dost
"
"
lar.
"
"
THE HOKEY POKEY
‰. r œ.
œ
œ
c Ó
You put
your
œ
left
right
right
left
head
whole
‰.
j
j
œ œ œ œ œ
œ Œ Œ Œ
it all
that's what
#
& œ œ ˙.
co key
‰
˙
œ . n œ# œ . n œ# œ
shake
#
çık
teş
şar
hep
yo
se
mış
de
muş
& b œ œ œ œ œ œJ ‰ ˙
Yü rü yü şe
Ka ni mız a
Di li miz de
man
dik
mak
œ
J
sar
ler
doğ
œ. œ œ œ
Muammer Sun
Macar Türküsü
it's
a-bout
all
a
˙
Oh
bout
in
foot
foot
hand
hand
down
self
your
do
the
yeah!
Ho
key
key Po
key
Po
key and
œ
you
Oh
Ho
co key
-9-
key Po
key
œ œ œ œ
turn
your self
˙
Oh
œ œ œ œ
toes
in
out
in
œ. nœ #œ. nœ #œ
co key
knees and
Œ
out
foot
foot
hand
hand
up
self
œ. œ œ. œ
œ œ ˙.
˙
œ. œ œ. œ
œ œ ˙.
Ho
left
right
right
left
head
whole
œ
r
œ œ. nœ #œ. nœ #œ. œ œ. œ
you
-
œ œ ‰ . œr œ
and
out
Œ
a - round
œ. œ œ. œ
Ho
key Po
œ œ œ Œ
wow wow wow
key
# 2 j
&
4 œ
115
œ œ œ œ
The
&
&
#
GET ON BOARD, LITTLE CHILDREN
G
Gos - pel train's
a
œ œ. œ œ œ œ œ œ
-
D7
rumb - lin'
#
An'
œ œ œ.
child - ren,
Get
rol - lin'
œ
on
thru the
C
œ. œ œ œ
com - in'
board,
I
hear it
œ
land.
Get
on
lit - tle
lit - tle
j
œ
child - ren,
& œ
Koy
Nik
& œ
Koy
Nik
œ œ œ
ve
sa
rin
rın
There's
rin
rın
ni
na
den
le
ri
yar
room
œ œ œ œ
den
dan
le
la
den
dan
na
na
D7
for
man - ya
yar
œ œ œ œ œ œ œ.
ni
on
œ œ œ œ œ
G
board
lit - tle
G
œ.
-
more.
le
la
ri
rı
ri
rı
ni
ni
na
na
nay
nay
yı
ni na nay
nay
ni
yar
yan
ni
na
na
yı
ni
na nay
œ œ œ œ œ œ œ
ni
na nay
na
na
yı
ni
na nay
- 10 -
j ‰
œ
nay.
j ‰
œ
..
nay.
.
œ œ œ œ œ œ œ œj ‰ .
ni
na
ni
na
ni na nay
Kaleden iniyorum
Çağırsan dönüyorum
Kurudum kibrit oldum
Üfürsen yanıyorum
dım
œ œ œ œ œ œ œ
& .. œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ . œ
œ œ œ
Hop pa
child - ren, Get
œœ
œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ #œ œ œ
œ œ œ œ
gi
fi
hear the car wheels
3.
The fare is cheap and all can go,
The rich and poor are there,
No second class aboard this train
No difference in the fare.
(Chorus)
œ œ œ œ œ œ œ.
gi
fi
œ œ œ
ve
sa
be
I
NİKSAR'IN FİDANLARI
œ œ œ œ
Ka le nin
hand
G
board
j
œ œ
œ œ. œ œ œ œ œ œ
œ œ œ œ œ. œ œ.
C
2.
I hear that train a-comin',
She's comin' 'round the curve,
She's loosened all her steam and brakes
And strainin' ev'ry nerve
(Chorus)
2
116 & 4 ‰
just at
œ. œ œ.
Chorus
G
œ œ
œ.
œ œ œ œ
nay.
HAYVANLARI SEVELİM
Serkan Boz
Nevit Kodallı
#
117 & # c œ
œ œ œ œ œ
Dün
Dün
Dün
&
##
œ
œ
Git
"
"
tim
"
"
kü çük bir
kuş
mi nik bir ke di
kü çük bir kö pek
a ğa ca kon du
ka pı ya gel di
ya nı ma gel di
Kü
Mi
Kü
çük
nik
çük
ne gü zel
ne a cı
ne gü zel
œ
œ
œ
œ œ œ
j
œ
œ
œ
œ œ œ
ev
"
bir
den
"
ke
yem
süt
mik
ge tir dim,
ge tir dim
ge tir dim
ye mi ni ye yin
sü tü nü i çin
ke mi ği ye yin
#
& # œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ
kuş
ke
di
kö pek
kü
mi
kü
çük
ni
çük
kuş
ke
di
kö pek
yi
"
"
ne
"
"
gel
"
"
&
##
ne gel
ne gel
"
"
œ œ œ œ œ œ œ œ
Hay
van
la
rı
çok
se ve lim,
#
& # œ œ œ œ œ œ œ
sa kın
in
cit me ye lim.
yi
yi
"
ce
ce
ce
ne gü zel
ne a cı
ne gü zel
ö tü yor
du.
miyav
lı yor du.
hav
lı yor du.
j
œ œ
uç
kaç
kaç
˙
git
git
git
ti.
ti.
ti.
tu
tı
tı
Œ
œ œ œ œ œ œ œ œ
yi
"
"
gel
gel
gel
ne
"
"
gel
"
"
mi
nik
mi nik ke
kü çük kö
kuş
di
pek
yi
yi
yi
ne gel
ne gel
"
"
gel
gel
gel
kü
çük kuş
mi nik ke
di
kü çük kö pek
yi
yi
yi
ne
ne
ne
ne
ne
ne
gel
gel
gel
∑
œ œ œ œ œ œ œ œ
gel.
gel.
gel.
œ œ œ œ œ œ œ œ
œ œ œ œ. œ œ œ œ
on
On
la
rı
in
cit
me ye lim.
lar
bi zim
œ œ œ œ. œ œ œ œ
œ œ œ œ œ œ
On
sa kın in
lar
#œ
œ œ œ
#
& # œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ
Kü çük kuş
kü çük kuş
yi
Mi nik ke di mi nik ke di yi
Kü çük kö pek kü çük kö pek "
œ œ œœ œ œ
œ œ œ œ œ œ
œ œ œ œ œ
bi zim
dost
la rı mız,
- 11 -
cit me
ye
dost
œ
lim.
la rı mız,
Œ Ó
..
CIS DİYELİM
2
118 & b 4
Ver dim
‰ œj œ œ
&b œ œ œ œ œ
Aç
tım
ko lu mu
& b .. œ
Az
dost
luk
la
sa
rıl
sen
..
œ
sen
zat
de
4
de.
de
lim
de
te pe
sin
sa va şan
le
hay di
or
man
..
& b .. œ œ
œ œ
le
Az
pı
œ œ œ
ye
rı
lim
œ
rıl
dün
œ
cıs
ya kan
u
œ
ya
œ œ œ
di
ye
lim
le
ri
gi de lim
œ œœ œ
uz
la
a
şı
œ
cıs
ve
re lim.
..
4
di ye lim.
dost luk
Hay di
sa
œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ..
gi de lim
dağ
la rı o va la rı
cıs
ge zi ve re lim.
..
œ œ œ œ
ra
la
4
di ye lim.
j
j
œ œ œ œ œ ‰ œ œ œ ‰ œ œ. œ
Aç tım ko lu mu
dost luk
la
hay
di
sa
œ œœ œ
œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ..
uz
sa ğı mı za so lu mu za
œ œ.
mı
cıs
Aç tım ko lu mu
zat sen de.
.. œ œ œ œ
sen de.
pe
..
j
j
‰
‰
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ. œ
œ œ œ
œ œ œ œ
hay di
4
te
la ra
j
œ ‰ œJ œ . œ œ œ œ
sev giy
&b œ œ œ
la
ri
zat sen de
gi de lim
œ œ œ œ.
Ver dim e li mi
rıl
u
.. œ œ œ œ
Az
j
& b .. œ œ œ œ œ œ œ
le
‰ œ œ œ œ œ œ œ œ œ
den
4
ye şil
re
j
œ ‰ œJ œ . œ œ œ œ
sev giy
..
lim
‰
de.
di
di
œ
u
gi
Ye şil
Cıs
œ œ
di
uz
de
& b .. œ œ œ œ
&b œ
hay
Hay
gi
&b œ œ œ
Pı
‰ œj œ .
le
œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ
Ver dim e li mi
rıl
giy
œ œ œ
da ğı nın
sen
sev
œ
j
& b .. œ œ œ œ œ œ œ
rıl
li mi
Nedim Yıldız
œ œ œ
j
& b .. œ œ œ œ œ œ œ œ
Kaf
e
j
œ ‰ Jœ œ . œ œ œ œ
j
œ œ
.. œ œ œ œ œ
8
gi de lim
œ
zı
œ œ œ
kir
le
ten
œ œ
œ
œ
di
lim
cıs
ye
- 12 -
œ œ œ
le
re
œ œ œ
di
ye lim
cıs
œ
cıs
ba kı ve re lim.
œ œ œ
di
ye
lim.
œ œ œ
di
ye lim.
..
ANADOLU
U.
c
.
œ
œ
œ
œ
&
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
119
œ œ œ œœœ œ œ œ œ
œ
œœ
œ œ œœœ œ
œSON
3
3
3
3
Ya zı na kı şı na ba ha rı na
& œ. œ œ œ œ œ. œ
Yem
ye şil
dağ
la rın
œ
& .. œ œ œ œ
da
buz
her
bu
ca ğı
# 2
120 & # 4 œ œ .. œ
D
I
It
&
&
##
&
##
gi bi
œ
came from
rained all
œ.
Lou
hot
- si - an - a
I
froze to
G CHORUS
œ
Oh
œ
Su
-
with
my
œ œ
J
se lam
var.
with
left,
œ œ œ œ œ
my true love
Su - san - na
for
don't
to
you
D
œ œ œ
œ
Oh,
don't
A7
D
on
œ.
my
œ œ œ
.
a - bam - a
the
day
I
œ
J
san - na,
ban - jo
ko kan bağ
A7
there
death,
œ œ œ œ œ œ œ œ
.
bam - a
den
œ
Al
night
œ œ œ. œ œ œ œ.
to
so
Gül
bu lu na maz
la rın
you
cry
for
3
3
gu ru ru muz a na do lu.
œ. œ œ œ ˙
da
bin
bir çi çek var
..
B.D.
OH.SUSANNA
D
goin'
sun
biz
3
Se nin gi bi yurt
œ œ œ œ. ˙
na
3
œ. œ œ œ œ œ. œ
su lar
œ œ bœ œ œ
A na do lu mun
##
do yum ol maz A na do lu
œ. œ œ œ ˙
Ağırca
Sefai Acay
3
3
Stephen Foster
œ œ œ œ
œ
my
the
ban - jo
weath - er
1.
D
œ.
see
cry
A7
œ.
me,
on
it
my
was
A7
œ.
œ œ
knee.
dry,
I'm
The
2.
D
.
œ œ . œ.
I
It
see.
cry.
œ œ
For
‰
I
œ
D
œ œ œ.
come from
Al
-
2.
I had a dream the other night
When everything was still,
I thought I saw Susanna dear,
A-comin' down the hill.
A buckwheat cake was in her mouth,
A tear was in her eye
Says I, I'm coming from South,
Susanna don't you cry
(Chorus)
knee.
- 13 -
a -
İSTİYORUM
# 5 œœ j
œ œ œ œ œ . œJ ‰ Œ ‰
121 & 8
œ œ œ Jœ œ œ œ . œJ ‰ Œ ‰
Nedim Yıldız
∑
Ye ni doğ dum dün ya ya
# .œ
& .
Bü
#
& œ
œ
œ
yü
mek
se
vil
is
j
œ
œ
œ
œ
J
mek
ve
#
œ œ œ œ œ.
& œœ
J
O ku mak
#
& .. œ
Ma
#
& œ
Bo
is
ti
œ
œ
sal
lar
ya
yo rum
#
& .. œ
Ba
#
& œ
gü
œ
ti
œ
œ
lık
lı
neş
œ
li
yo
yıl
œ
ti
yo
rum
yo rum
de
j
œ
lem
œ
ay
œ
niz
le
dın
mut
œ
œ
ni
ler
œ
œ
lu
luk
ti yo rum.
œ
J
œ
le
j
œ œ
is
Gü zel söz lü
œ.
œ
rum
bol
œ
çi
şar
œ
œ
re
sim
œ
J
çek
ler
is
œ
dün ya mı kur
œ.
œ
ri
ço
œ.
œ
lık
bir
- 14 -
œ
cuk
lu
œ
J
œ
j
œ
sev
gi
is
rum.
œ
çe
œ
ti
yo
∑
œ.
le
œ
..
œ.
yo
œ
bah
œ
lar
œ‰Œ ‰
J
mak i çin.
œ
∑
œ.
tap
œ
ti
œ œ œ Jœ œ œ œ .
∑
rum.
œ
ki
..
œ.
yo
œ
li
j
œ
mak
œ‰Œ ‰
J
kı lar.
œ
œ.
yu
œ
ti
œ
œ
u
œ œ œ œj œ . œ œ .
ler
œ
œ
œ
∑
œ‰Œ ‰
J
œ
J
nin
œ.
œ
ka
œ
mak
œ
œ
ve
œ.
œ.
œ
sa
is
lar
is
ti
œ
œ
J
#
& œ œ œ œJ œ œ œ .
O yun cak
œ
œ‰Œ ‰
J
œ.
œ
œ
Ya şa mak is
∑
ri
œ.
rum.
..
JOSHUA FOUGHT THE BATTLE OF JERICHO
j
j
œ œ œ ˙
D-
122 & b c œ
œ œ œ œ œ
œ
#
œ
CHORUS
Josh - ua fought the
bat - tle
of
Jer - i - cho,
j
j
œ
œ
œ œ œ
&b œ
œ
œ
#œ œ œ œ œ œ
Josh - ua fought the
bat - tle
&b œ œ œ œ œ
of
Jer - i - cho,
D-
A7
œ
D-
talk
a - bout your king
of
Gid - e - on,
&b œ
D-
none
œ œ ˙
œ
A7
œ
œ
D-
like
good
old
Josh - ua,
œ
A7
˙
Oh how I
want
You may
talk
œ œ
At
the
Jer - i - cho,
Jer - i - cho
˙.
came a - tum - bl - in'
a - bout your man
D-
œ œ œ
bat - tle
D-
œ œ œ œ œ
œ œ œ œ œ
œ œ
of
A7
œ
Jer
-
œ
i
FINE
down.
œ
D-
of
Saul,
You may
A7
˙.
-
cho.
go mach-ing in,
j
œ œ
be
œ œ
in that
œ
There's
D-
˙.
œ œ
VERSE
D.C.
Œ
..
3.
Then the lamb, ram, sheep horns began to blow
And the trumpets began to sound
Joshua told the children to shout that mornin'
And the walls came tumblin' down.
(Chorus)
‰ jœ œ ˙
œ
saints
to
walls
D-
OH, WHEN THE SAINTS
# 2
j
123 & # 4 œj œ œ ˙
#
& # ‰ œj œ œ œ .
œ
D-
2.
Right up to the walls of Jericho
They marched with spear in hand
"Go blow them ram horns" Joshua cried,
"Cause the battle am in my hand."
(Chorus)
Oh, when the
A7
And the
A7
j
j
œ œ œ ˙
j
j
œ œ œ ˙
A7
j
œ œ.
num - ber
‰ jœ œ œ œ
œ
Oh,when the saints go
j
œ‰ œ œ œ
when the
saints
œ
go
Suggestion:This is fun song for making up your own verses
Examples:
2. Oh, when we gather 'round that fire
Oh, when we gather 'round that fire
Oh, how I want to be in that number
3. Oh, when we all clap hands and sing......
4. Oh, when we all make up a verse.......
- 15 -
œ œ
˙
march - ing
œ œ
march - ing
in,
˙
in.
#
124 & # c œ
kar
bir
œœ ..
#
& # .. œ
A
Re
Tral
la
tral la
lin
& b 42 œ
œ
Pad
lyu
&b œ œ œ œ
te
la
ka
tral la
vıy
dal lar da bül bül
çe şit mey ve bağ
j
œœ œœ .. œœ œœ
zel
"
dir Tür
"
"
la
la la la la
ka
ka
œ
ka
œ
œ
ka
ma
ya
œ
œ
ji
di
min
œ
te
Ay
˙
U
œ
ya
œ œ
ya
go
da
le
lyu
%fi
j
‰ œ .. œ
lin
ma
U
œ
œ
no
yu
U
œ
œ
ya
..
Ah
œ
œ
di
œ
Spat
œ œ
ka
œ
Ah
œ œ œ
œ
Ka
- 16 -
œ.
ya
min
di
tra la la
Rus Halk Şarkısı
du
j
œ
vıy
la
U
j
œ .. 43 œj ‰ œ
ze
œ.
lyu
la la la la
2.
œ
pad
œ
la
Ka
œ œ œ œ
œ
œ
J
œ
fsa
‰
œ
yu
miz.
"
œ œ
ya.
œ
miz
"
la
j ‰
œ
œ
..
œ
˙.
..
œ . œj œ œ œ œ œ œ . œ œ
la
ma
ler.
da.
2.
˙˙
ki ye
" "
œ œ œ
lin
1.
..
2.
1.
lyu
œ.
la
œ œ
lin
œ
di
ter
şit
œ . œ œ . œj œ œ œœ ˙˙ ..
œ
lin
la
&b œ œ œ œ
Ay
fi
œ
pa
ö
çe
œœ .. œœj œœ œ œœ œ ˙ .
#œ
œ ˙.
1.
no
œ
Spat
Ne gü
"
"
œ œ œ
sos
& b .. œ
ka
ma
œ
ler
da
œœ œœ .. œœ œœ ..
ler
gün
œ œ œ
œ
ka
gül
dağ
M.Necatii Öngay
Faik Canselen
KALINKA
lin
œ
cu
kar
˙˙
œœ .. œœ ˙˙ .
.
la
Ka
&b œ
bur
ko
me nek şe sün bül
bu gün ye ni bir
Uj %
2
.
125 & b 4 œ . œ
ji
bur cu
çi çek
œœ ˙˙ ..
œœ # œœ œœ œœ
œœ
œœ œœ œ œœ œ
J œ œ
çar
a
#
& # .. œœ ..
j
œœ œœ
œ.
Ko
Bin
TÜRKİYEMİZ
ma
pa
œ ‰ Œ
J
ya.
œ
la
ATA'MIZ
%
‰ . r œ . œ .. ˙
œ
126 & b c Ó
İ
zin de
ya şa ya
sev gi sa
cak
na
ta
fa
Ke mal
. .
& b œ œ œ. œ œ
nö
bet
te
yi ne
şe ref sö
bü tün ci
œ. œ. œ . œ œ
.
. .
& b .. œ œ œ . œ œ.
Mus
yü ce A
gü neş gi
öz
tam
bi
se nin le
a lev a
gür
zü dür sen bi ze i
han say dı bu mil le
lük de mek
en gü zel
şar kı dır
de miş biz den u zak lar
nan
ti.
İl ke le
Sa na se
j
œ .≈Œ
nan.
ti.
İ zin de
Pa rıl da
du dak lar
œ. œ. œ œ œ œ
3
da
Yi
ne
ba şı mız da
%
4.
.
œ Œ . ˙
da.
tan.
ri.
.. ˙
œ œ. œ
œ.
2.
œ œ œ œ œ œ œ ˙
œ.
3
2.
œ œ œœ˙
œ œ. œ œ
œ. œ
1. 3.
kim
gül dü bu gü zel va
lev yak tın gö nül le
œ. œ œ. œ œ œ œ. œ œ ˙
œ.
œ‰œ œœ ˙
J
rin
lam
œ. œ œ. œ ˙
yiz
yan
j
œ ‰œ œ œ
œ. œ œ. œ œ œ œ.
œ œ. œ ˙
1.
3
&b ˙
Faik Canselen
(Mustafa Kemal Özgürlük Demek)
œ. œ œ. œ ˙
da
Pa rıl
da
œ Œ
da.
HANIM KIZ
127 & c œ
œ œ œ
1.Ha
2.Su
3.Su
nım
ya
yu
kız
gi
ney
& .. œ œ œ œ œ
4.Ko
6.Yü
8.Çe
10.Dü
yu
nü
yi
ğü
nu
nü
zi
nü
5.Ko
7.Yü
9.Çe
11.Dü
yu
nü
yi
ğü
nu
nü
zi
nü
nu ney
de
"
de
"
mü ze
ne
de
ler
œ œ
ma ve
de kır
mi do
me sak
& œ œ œ œ œ
œ œ œ œ œ œ
ri
la
ku
la
œ œ
ler
"
"
sak
re
rim
sin
gi
ay
ha
der
oğ
nım
sin
lan
kız
ca
su
su
œ œ œ œ
rim
rım
rum
rım
ay
"
"
"
oğ
"
"
"
sin
"
"
la
ha
"
"
"
nım
"
"
"
kız
"
"
"
nım
ya
yu
kız
gi
ney
œ œ œ œ œ
lan
"
"
"
œ œ œ œ
œ œ œ
œ
Ko
Yü
Çe
Dü
nu ma ve
nü de kır
zi mi do
nü me sak
œ œ œ œ œ
ko
yü
çe
dü
- 17 -
yu
nü
yi
ğü
yu
nü
yi
ğü
nu
nü
zi
nü
nu ney
de
"
de
"
mü ze
.
œ œ œ œ œ œ œ .
3 kez
ne
de
ler
re
rim
sin
œ œ
ri
la
ku
la
œ œ
ler
"
"
sak
gi
bey
ca
der
oğ
nım
sin
lan
kız
œ œ œ œ œ
rim
rım
rum
rım
bey
"
"
"
oğ
"
"
"
lan.
"
"
"
..
œ
œ
œ
œ
œ
8 kez
sin
"
"
la
ca
"
"
"
nım
"
"
"
kız.
"
"
"
Oh,
I
&œ œ œ œ œ
&
she
is
a
œ œ œ œ œ œ œ œ ˙.
œ œ œ œœ œ œ œ œ
œ
œ
128 & c
Sal
POLLY WOLLY DOODLE
went down South for to
œ
œ
spun - ky
Pol - ly Wol - ly Dood - le all the
œ œ œ œ œ œ œ œ
œ
œ
gal,
see my Sal. Sing
Sing
Pol - ly
Wol - ly
Dood - le
all
˙.
œ œ
˙.
œ œ
œ
œ
œ
well
Fare thee
well
Fare thee
well
my
lai
&œ œ œ œ œ œ œ œ
go - ing
to Lou - sia - na, For
÷c Œ
to
œ œ œ œ œ œ œ
see my Su - ay
≥Û ≥Û ≥Û ≥Û
C
An - na, Sing
-
the
day.
Fare thee
˙.
ry
lay.
all
My
œ œ
œ
Wol - ly Dood - le
day.
˙.
œ œ œ œ œ œ œ œ
Pol - ly
œœ
the
œ œ
For
I'm
˙.
day.
Û Û Û Û Û Û Û Û Û Û Û Û
G
simile
÷Û Û Û Û
Û Û Û Û
÷Û Û Û Û
Û Û Û Û
÷Û Û Û Û
Û Û Û Û
Û Û Û Û
C
Û Û Û Û
G
Û Û Û Û
C
G7
G7
2. Oh, my Sal she is a malden fair,
With curly eyes and laughing hair.
3. Oh, a grasshopper sittin' on a railroad track,
A-pickin' his teeth with a carpet tack
4. Oh, I went to bed, but İt wasn't no use,
My feet stuck out for a chicken roost
- 18 -
Û Û Û Û
Û Û Û Û
Û
Û
Û
5. Behind the bam, down on my knees,
I thought I heard a chicken sneeze
6. He sneezed so hard with the whoopin'-cough,
He sneezed his head and tall right off.
129 &
###
### œ
&
Rock
### ˙
&
So
### ˙
&
So
ROCK MY SOUL
c œ œ œ œ œ œ œ œJ œ Jœ œ
Rock
œ
my sound
œ
my
soul
high
you
≥Û
÷|
A
÷ ≥Û
A
÷|
A
the
can't
j
œ œ
wide,
A
in
you
œ.
bo som of
œ œ œ œ œJ œ
j
œ œ
œ.
÷ ≥Û
in the
can't
bo som
œ œ
J
get
œ œ
J
o
get round
A
-
œ
J œ
œ œ
J
ver
it.
œ
J œ
of
Rock my
˙
œ.
So
low
œ œ
J
it,
can't
E
≥Û
≥Û ≥Û Û≤ ≥Û Û≤ ≥Û Û≤ Û Û≤ ≥Û
|
simile.
≥Û
≥Û
get
œ
J
you
my
œ
can't
œ œ
J
œ œ
J
get
door.
≥Û Û≤ Û Û≤ ≥Û
≥Û
|
Û
Û
Û
A
|
When I went down in the walley to prey (x2)
Oh, rock-a my soul
My soul got happy and I stayed all day (2)
Oh, rock-a my soul
When I was a mourner just like you (x2)
Oh, rock-a my soul
I mourned and mourned till I come through (x2)
Oh, rock-a my soul
- 19 -
soul.
|
≥Û
Û
A - bra - ham,
w
w
through the
|
Û
bo som of
œ œ
J
E
E
|
in the
Oh, rock - a
Œ
E
soul
œ œ
J
Œ
bra - ham,
≥Û ≥Û Û≤ ≥Û Û≤ ≥Û Û≤ Û Û≤ ≥Û
|
≥Û
of
A - bra - ham,
œ œ œ œ œ œ œ œ œ Jœ œ
J
Œ
un
œ œ
J
der
it
2
130 & b 4 œ .
œ œ
Yir
&b œ
Se
& b œ.
mi
œ
ni
san
œ
œ
œ
vi
nin
kü
çük
mi
& b .. œ .
üç
œ œ
Çok
bü yük
œ
kut
œ
ler
san
œ
bay
kut
œ.
ram
lu
ol
œ
œ
ö
ğü
nün
bü
œ
œ
œ.
bu bay
ram
her
&b œ œ œ œ
Tra
la
la
la
&b œ œ œ œ
3
tra
la
la
œ
la
œ
la
la
&b œ œ œ œ
œ
3
tra
la
la
la
&b œ œ œ œ
la
3
tra
la
la
la
œ
la
3
œ œ œ œ
œ
tra
la
la
la
la
yük
ler
..
‰
œ
œ
œ
œ
kut
lu
ol
sun
œ
˙
lu
ol
sun.
œ œ œ œ
œ
j ‰
œ œ œ œ
œ œ
ke
se
& b œ . œ œ œ œ . œ œ œ œ . œ œ œ œ œ œj ‰ .. œ . œ œ œ œ
3
œ
sun.
2.
lu ol sun.
œ
œ.
ol
œ œ
ram bu bay ram her ke se mut
sun.
œ
lu
‰
œ.
œ
1.
Çok u lu bay
Halil Bedii Yönetken
œ
œ
œ
œ
ni
œ
œ
œ
œ
œ œ
yir
üç
23 NİSAN
her ke se mut
3
tra
la
la
œ
J ‰ Œ
3
la
la
tra
la
la
la
œ œ œ œ
œ
œ œ nœ œ
œ
œ nœ
tra
la
la
tra
la
la
tra
œ œ œ œ
œ
tra
la
œ œ œ œ
œ
j ‰
œ œ œ œ
3
la
la
3
œ
tra
la
la
œ
la
la
œ
la
œ
la
- 20 -
3
la
la
3
tra
la
j
œ ‰
la
la
la
œ.
la
la
œ
la
œ
J
la
la
3
tra
j
œ
la.
la
la
‰
‰
la
Œ
3
131 & 4 œœ
ka
& œœ ## œœ nn ˙˙
sa
hil
yük
œœ
se
lir
se
œœ
a
de
œ
& œ œœ œœ œœ œœ œ
œ
rüz
lu
la
.. œœ
ga rın.
rı
a
Neş'
œœ
yın.
œœ
œœ
e
li
San
œœ
œœ
şe
li
ci
lu
ci
œœ œœ ˙˙
˙
˙
œ
œ
a
San
ta
kı
lar
œœ
yük
se
1.İlk ba har
2.Ço cuk lar
& .. œ œ œ . œ ˙
Tat
Öz
lı
gür
bir
ce
ba har
kor ku
& œ œ œ. œ ˙
to
gü
mur
lün
cuk
ce
la rın
gün le
da
çi
œ
a
çek
œ #œ ˙
j
œ œ
œ œ
J
lir
kı lar
œ
œ
œœ ..
San
ta
se
çar
ler
çi
öz
çek
deş
œ
œ œ ˙
coş
suz
ku suy la,
ya şa mak,
œ
sez
rin
ler,
tir,
kır lar yem ye
sev gi ba rış
œ œ ˙
gi
öz
œ
şil
la
do
can
œ œ
œ
œ
siy le,
le mi,
İlk
ço
- 21 -
ba har
cuk lar
da
çi
a
çek
ya
˙
˙
a.
œ œ œ ˙
ğa
la
..
ne gü zel
nır ö zü.
œ œ œ œ ˙
ga rın
vil mek,
œ œ œ
j
œœ
J
lu
Hikmet Türk
œ œ œ œ ˙
e sen rüz
sev mek se
ma
ci
œ œ œ œ œ
şır
## œœ œœ ˙˙
œœ
lu
la
şar
İLKBAHARDA AÇAN ÇİÇEKLER
œ œ œ
132 & c œ œ
œœ ..
œœ .. œœ ˙˙
a
œœ
U
œ.
œ.
şar
œ
œ
ta
j
œœ
J
İtalyan Ezgisi
Do
œ ˙
œœ œœ œœ œ œ
œ œ œœ œœ œ ˙
ya
œœ
şık
œœ .. œœ ˙˙
si
ma
j
œœ œœ œœ ˙˙
J
œœ ..
ı
œ
fe
Ne
ta
niz
œœ
# œœ œœ ˙˙
& œœ œœ ˙˙
San
de
œœ
ne
œœ
ci
nır
œœ
de
œ
& œ
j
œ œœ œœ ˙˙
œ
J
œœ ..
Yı
SANTA LUCIA
ez
gi
gül mek eğ
œ
çar
le
œ #œ
çi
öz
çek
deş
siy le,
len mek,
˙
ler.
tir.
..
9. SENFONİ'DEN
#
œ
133 & c œ œ œ
# œ
&
&
#
œ
1.Broh - her
2.Hail the
3.Build the
Light
Blend
Speed
the
our
the
œ
œ
Tell
Red
None
your
as
shall
# œ
&
œ
Join
Melt
March
œ
sing
sun
road
your
of
of
œ
œ
then
in
the
our
col - ors
be - side
me,
œ
œ
of
my
the
œ
œ
na - tions.
broht - er
ea - ger,
no - ble
blue
as
side
an
œ
œ
œ
œ
fi - nal
glo - ry:
won - der - wov - en,
O
my
broth - er
Raise
Wise
None
œ
Broth - er
In
the
All
for
İn
dim
& œ bœ œ œ
yan
dım
a
man
&œ œ œ œ œ
ör
gü
lü
bak
hing
oge
let
œ
œ
lift
great
one,
your
white
and
œ
œ œ.
œ
tım
de mir
ka
œ
ah
a
man
a
œ œ œ
si
your
and
an
j
œ œ
-
en neme;
the world!
the strong:
œ
œ
-
˙
coun - try's
proud
as
oth - er
j
œ œ
œ.
flang
light
one
Œ
sign;
youth
fall;
Œ
with mine.
of Truth!
for
all!
İnsanlığa doğruluğa
Göğsünü aç korkma sakın
Hür doğmuş insanoğlu
Hür yaşamak hakkıdır.
œ œ œ œ œ
yan
gold
of
curb
œ
İNDİM BAKTIM.
2 œ œ œ œ
134 & 4 œ
dy - ing fame;
clos - er furled;
deep
and long;
œ.
peo - ple's
rain - bow
weak
and
on
and
shall
œ
Kardeş olun ey insanlar
Bunu ister tanrımız
Bu dünyada herşey geçer
Yalnız sana dost kalır
œ
œ œ œ
œ
sto - ry,
heav - en
- oht - er
œ
your
the
the
œ.
land's
un
war clouds
wide
and
œ
œ
With
In
Help
œ
ypur
the
it
j
œ œ Œ
L.V.Beethoven
œ
œ
œ
shout
hold
built
œ
œ œ œ
œ
fa - thers'
blood
and
push
a
-
œ
œ
tale
O
check
œ
œ
coun - try's
an - them,
peace, new
ris - ing,
peace be - fore
us,
œ
won - drous
ban - ners,
slow
and
œ
œ
(Kardeş Olun Ey İnsanlar)
man
yah saç
œ œ œ
œ
pı
sür
gü
œ œ
œ œ
si
ta
yah
saç
œ.
lü
lar
sır
- 22 -
ma
i
œ œ bœ œ œ
sür
œ
lar
œ bœ œ œ œ œ
œ
Antalya
Derleyen:Mehmet Akbulut
le
gü
lü
œ bœ œ œ
sır
ma
œ œ
i
le
œ œ œ œ œ
ör
gü
lü.
ANADOLU
# c
œ.
&
135
&
#
œ œ
J
El
Bir
gi
çö
j
œ œ
œ.
Ar
Bağ
ka
rı
#
& .. œ
daş
nı
le
lı
yur
del
bir tür
ğı bu
#
& .. œ .
He
kı
ma
rır
pı
tu
nu
se
i
ya
nar yo lun da,
tuş ma ya nın
din
kir
A
bil
na
ki
œ
œ œ œ.
do
dört
lu
ya
œ
çin
nık
le
pi
da
nın
œ œ
den
tür
œ ˙
J
Œ
˙.
ta
kü
nı.
ler.
œ œ œ œ ˙
bir yay la da
ği ya şar sa
ga rip
göz le
ço
ri
..
ba nı.
gü ler.
ŞEN GEMİCİLER
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
ge
mi
ci
le
riz,
ne
hoş
ge
œ
œ
œ
œ
œ
ce
gün
düz
dur
maz
gi
der
œ œ œ
ça
œ œ œ
ya mo
œ
œ œ œ œ œj œ .
œ
rık
œ
j
œ œ.
œ œ ˙
œ
# œ œ œ
& ..
Çı
laş
dı
du
mez
kü yü
kor la
Şen
Ge
do
an
œ œ ˙
œ œ œ œ œ œ ˙
# 2 .
&
4 . œ
136
#
& .. œ
œ
œ
œ
œ œ œ
Din
Var
bi
lü
œ
Hulusi Öktem
la
ka rak
œ.
he
œ œ œ
çı
kı
rık
œ œ œ
ya le
sa
se
fer
ka rak
fer
- 23 -
e
de
1.
˙
riz
˙
ze
riz
œ
e
ma ka ra
œ œ œ œ
se
œ
œ œ œ
œ œ œ
ça
œ
œ
œ
çe
..
..
˙
de
œ
A. Muhtar Ataman
riz
œ
˙
ke
riz.
..
..
˙
2.
riz.
SAZIM'A
1.Sa zım ben
Giz li
sır
Lal ol sun
gi
la
dil
.. .. Œ
&w
za
der
rım
le
j œj œ
œ
j
œ œ.
ret
me
hey
sem
za
rip
sen
a
söy
rin
œ œ œ
Ga
j
&œ œ
j œ œj œ œ œ
œ
œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ˙
137 & c Œ
œ
bül
bül
me
dün ya
kar et
me ya
j
œ œ.
gi
hey
da hey.
me hey
lan
œ œ œ œ
bi
a
hü
j œj œ
œ
j
œ œ.
ret
kal
şi
le
za
Aşık Veysel Şatıroğlu
j
œ œ
zar
et
j
œ ˙
ret
j
œ œ.
me
j
œ
hey
..
w
me hey
hey.
2- Sen petek nisali, Veysel'de arı
İnleşir beraber yapardık balı,
Ben bir insan oğlu, sen bir dut dalı,
Ben babamı sen ustanı unutma.
ANKARA TÜRKÜSÜ
2
138 & 4 œ
An
An
An
& œ
Göz
Her
Her
ka
ka
ka
ra
ra
ra
nın
nın
da
le
ta
ta
ri
ra
raf
œ
düş
tık
or
œ œ
fe
ağ
gun
œ.
œ
Biz
Ar
Türk
Şu
Kan
Boz
œ
œ
& .. œ
& œ
œ
le
lı
düş
j
œ
œ.
min
fı
ta
œ
ma
ye
du
œ.
ğin
yor
man
œ
J
œ
ya
as
ça
j
œ
œ.
nı
tiş
su
j
œ œ
i
a
ka
œ œ
şi
na
çı
ne
do
yor
œ
e
Ke
sal
œ.
bak
lu
du.
- 24 -
œ
œ
ta
taş
şan
şı
tır
lı
œ
œ
şı
ker
dır
na
do
kur
˙
na
yo
or
bak
lu
du
sir
mal
dı
bak.
lu.
du.
˙
al
Pa
rın
œ
pak
pek
pek
..
Œ
œ
œ
œ
j
œ
œ
dık.
şa
ca
œ. œ œ
şan
gam
şan
lı
lı
lı
yız.
yız.
yız.
Œ
..
HALAY
3
139 & 4 œ
œ œ œ œ œ
1.Gel
2.Dön
3.Koy
& .. œ
ya nı ma
bir sa ğa
be li ne
œ œ œ œ œ
Ver
e
li
ni
al
œ œ œ œ œ œ
œ œ œ
gir
bir
sağ
ko lu ma
de so la
e li ni
gel
dön
koy
ya nı ma
bir sa ğa
be li ne
gir
bir
sol
ko lu ma
de so la
e
li ni
li
çek
ha
la
yı
hey
"
"
..
œ
hey
"
"
hey
Œ
œ
hey
hey
KALENİN BAŞINDA
2
140 & 4 œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ
1.Ka
2.Ka
le nin
le nin
ba
ba
şın da
şın da
e
e
ker ler
ker ler
&œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ
Yar
Yar
ba na
ba na
yol
gön
la mış
der miş
ay
ay
van nan
va tu
na
run
rı.
cu.
œ
1.Zıp
2.Pay
3.Su
vır
vak
ba
œ
rak
vak
zan
ka na dı
ne ya zık
" " "
rı.
cü
E
"
ker ler
"
"
Oy
Te mur
a
bi
"
çer ler
"
"
e
se
der ler
ver ler
yan
Te mur
KEKLİK
œœœœ œ œ œ
ya ra lı dır
ya ra lı dır
" " " "
ka na dı
ne ya zık
" " "
kâ
gen
œ œ œ œ œ œ
ğam
œ œ œ œ ˙
ya ra
ya ra
"
"
lı
lı
"
dır
dır
"
œ
rı.
ci.
œ
a
ğam.
Saip Egüz
˙
oy
oy
"
BALIK - ÖRDEK - KURBAĞA
2
142 & 4 œ
& œ
kı na lı dır
uç tu gel maz
gel se bi le
Sivas
œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ
œ
.. œ œ œ œ
œ
2
141 & 4 œ œ œ œ œ œ œ .. œ œ œ
1.Kek li ğim
2.Kek li ğim
3.Kek li ğim
da
kün
Œ
œ
2.
œ œ œ œ œ œ œ œ œ
œ
..
œ
2.
œ œ œ
1.
œ œ œ œ
men di
Saip Egüz
1.
œ
zıp
tak
da
œ
vır
vak
sü
zıp
pay
ya
œ
rak
cak
rü
œ
lar
tak
şar
œ
ses
yü
ha
œ
ka
yü
ba
œ
le
zer
lin
œ
ra
rür
lık
œ
œ
da
ken
lar
œ
yü
kaz
ses
œ
nir
ler
de
eğ
eğ
ba
- 25 -
œ
le
le
zan
œ
zer
ve
siz
œ
nir
nir
yal
Mahir Dinçer
œ
œ
tat
ör
ses
œ
şu
ler
nız
œ
lı
dek
siz
œ
su
ka
yü
œ
kur
su
ge
œ
lar
ra
zer
œ
ba
lar
zer
da
da
ler
œ
ğa.
da.
ler.
..
143 & b c œ
LONG LONG A GO
Tell
œ œ œ
œ œ œ
œ œ œ
me the tales
that to
me
were so dear
œ
&b œ œ œ œ œœ œ œ œ Œ
Sing met he songs
Grief
is
re - moved
Let
&b œ œ œ œ Œ
love
œ
Œ
Long long a go
sek
mur
len
di
rir
& œ . œj œ œ
bir
bem
e zan
be yaz
la
bir
yay
son
b
& b b .. œ . n Jœ ˙
b
& b b œ . œj ˙
œ œ
that so
long a
long
la yol
ra sı
go
çam a
Œ
œ
Let
me be - lieve
œ œ ˙
bir
ör
lik
tü
te.
den
a
u
œ
top
sal
la rı
zak
na lar
lı rım
rak
son
le rim
gi bi
tan
gi
bi.
Œ
˙.
ret
la
ko kan
mı nı
Bir
Yay
Göl
œ œ œ œ
tür
fes
ge si
kü
bir
ka
yağ
na
mur
dın dan
lar dan
œ œ ˙
le
can
rin den.
gi
bi.
3.
Bir halay ezgisinden, bir çiçekli basmadan
Teskereler bekleyen iki satır selamdan
Bir çoban yıldızından, bir kınalı kuzudan
alırım selamını bir nefes, bir can gibi
2.
Annem ezgili yürek, annem anadolumdur
Annem ilköğretmenim, aydınlığım, yolumdur
Bir yanık uzun havadır o, bir çığlık sıla
Bir yamaç, bir köy evi, bir türkü, vatan gibi
- 26 -
din
œ œœ œœ œ
ku şun
la lar
gur bet
bir ne
..
j
œ œ œ
œ.
suz.
dir o
Œ
œ. œ ˙.
Œ .. n n n œ . œj ˙
gi.
has
se
köy
œ. œ œ
j ‰ j œ. œ ˙
œ. œ œ œ œ
J
Tur
A
œ. œ œ œ. œ œ ˙
˙
œ . œJ œ œ
o
kan gi
that you
Fatma Ayparlar
˙
‰. r œ.
œ
œ
œ
œ
œ œ ˙.
göz ler den
œ œ
œ œ œ
Œ
œ
ko kan
ğa cı dır
go
Now you are come all my
you have roved
la rım
œ œ œ œ œ œ
lu
long a
œ œ œ œ
œ œ
Œ
œ œ œ
long
go
go.
œ. œ œ œ. œ œ œ
˙
u
œ
œ. œ œ. œ ˙
˙
Yük
Bir
long a
œ œ œ ˙
ANNEM
b
144 & b b c ˙
Yağ
me for get
Long long a go long a
œ œ œœ œ œ ˙
.
as you loved
b
&bb ˙
œ œ œ
Long
œ œ ˙
œ œ œœ œ œ ˙
.
I de - light - ed to hear
&b œ œ œ œ
œ
Œ
İngiliz Şarkısı
..
2
145 & 4 œ œ œ œ œ œ œ
Bak pos ta co ge li yor
Çok te şek kür e de rim
Bu gün yal nız bu ka dar
Hay di git gü le gü le
2
146 & 4 œ
Sen
Şen
eğ
in
œ
& œ
Kok
Bez
şu gü lü
bir ha yat
3
&
˙
Ne
Ar
œ
gü
tık
Her kes o na ba kı yor
Pek se vinç li
ha ber ler
Ya rın yi ne ge li rim
El le rin dert gör me sin
din
geç
Œ
œ œ œœ œ
çek me gam ke der.
çok mut lu o lur.
Tüm
Her
œ œ œ
le
miz
bül bü
bir sa
œ
lü
at
Sen
Şen
œ
œ
Yaz
Yaz
çok
ge
da
yu
tan
lir
Yem
Ir
ye
mak
˙
zel
gün
geç
yi
lan
lar
eğ
in
œ
şil
lar
ö
er
git
dö
bü
co
˙
ter
ken
lü
la
mü
rı
œ
me rak e di yor.
ge tir din ba na.
hoş ça ka lı nız.
kıs met le dol sun.
œ
böy le ce gi
di le ği bu
çek me gam ke
çok mut lu o
Œ
der.
lur.
Œ
˙.
lek
lek
ler
ler.
..
Œ
˙.
der.
dur
Z.Üngör
œ
ley
ley
Œ
œ œœœ œ
œ œ œ œ œ
gül,
hep
1.
bek
bek
œ œœœ ˙
hep
hep
œ
len
san
ti
ner
œ œ œ œ
ö
on
ler
sin
œ
œ
œ
ti
ne
kuş
hep
˙
œ
Œ
˙.
˙
˙
ka
va
œ
˙
œ
œ
dert
ke
H.B.Yönetken
œ
œ
œ œ
LEYLEKLER
va
boş
148 & 4
se lam ve ri yor
pos ta cı sa na
da rıl ma yı nız.
u ğur lar ol sun
œ
œ
& .. œ œ œ œ
Yu
Bım
gül,
hep
œ œ œ
la
gin
147 & c
len
san
œ œ œ œ œ œ œ
œ œ œœ ˙
GÜL VE EĞLEN
œ
œ
œ
POSTACI
ler
ler
2.
Œ
˙.
ler.
ler.
BAHAR
˙
œ
tün
şar,
kır
co
œ
˙.
kuş
do
lar,
ğar
˙.
˙
lar
şar
her
ilk
˙
İş
"
- 27 -
œ
te
"
œ
ta
ba
˙
ilk
"
˙.
˙
raf
har
mis
şen
œ
ba
"
˙.
har.
"
˙.
œ
ko
ba
kar
har
œ
Œ Œ
AKŞAM
2
149 & 4 œ
Bir
Kuş
Dağ
&œ
Es
"
"
göl
lar
dan
mer
"
"
ge
yu
sü
ge
"
"
œ
œ
uf
va
rü
ku
ya
ler
œ
œ
œ
œ
œ
œ
ce
"
"
œ
nin
"
"
ren
"
"
œ
si
dö
i
œ
œ
ler
ner
ner
œ
œ
gi
"
"
bir
"
"
œ
her
"
"
yer
"
"
œ
œ
per
"
"
œ
œ
de
"
"
ses
"
"
œ
œ
de
"
"
gi
"
"
di
"
"
ner
"
"
œ
œ
bi
"
"
œ
œ
i
"
"
ner.
"
"
AL MENDİLİ
2
j‰
150 & 4 œ œ œ œ œ œ œ œ
œ
œ œ œ œ œ œ œ œœœ œ
œ
œ œ œ
Al
Ka
Bu
men
ran
tür
di
fil
lü
3
151 & 4 ˙ .
Eğ len
Dur gun
˙
Yav ru kuş
Bu ge ce
nin
nin
li
du
na
se
has
ö
ve
ret
lüm
rim
lik
den
ka
ye
be
ran
ter
ter
fi
ol
ol
ğir
sin
˙
ni
ni
re
zı
de
gün
œ
me
ce
˙.
œ œ œ œ œ œ
ni
o
dur ma dan
"
"
"
˙.
œ œ œ
œ
Su
Kuş
œ
ı
gi
lık
bi
li.
du.
du.
ni
ler
œ œ ˙
yu va da
gül yü zün
dur ma dan
çok is tek
NİNNİ
˙
sin
şim
˙
di
di
bık
siz
œ œ ˙
Ay par lar
Na sıl da
œ œ œ
bık ma dan
"
"
"
œ œ œ
ma dan
yor
hep
"
gök
sol
dö
"
œ œ œ
hep
gun
˙
˙
œ
ha
bu
œ
va
sa
œ
œ
œ
œ
œ
mı
ba
zı
dem
sa
e
rı
rik
be
ki
œ
sı
lın
˙
yaz
raz
˙
œ
cak
cak
ne
hiç
œ
gül
nar
- 28 -
œ
a
çı
œ
œ
so
ko
te
du
dö
dö
nin
nin
œ
çar
kar
œ
ge
ge
lir
lir
Saip Egüz
˙
Ó
Z.Aydıntan
œ
ne
do
œ
ner.
"
ner.
ner.
ni.
ni.
œ
var
na
˙.
˙.
œ œ ˙
œ
ğuk
la
Œ
Z.Aydıntan
YAZ
153 & c œ
kır
dut
˙
de
e
sey
ba
152 & c œ œ ˙
&œ
œ
œ œ œ
rir
şan
di
ol
ba
YELDEĞİRMENİ
yel
gâr
˙.
di
la
men
tar
yat
˙
Şu
Rüz
& œ œ œ
li
ka
ha
Türkü
a
yul
œ
˙
yaz
maz
˙
yaz.
yaz.
2
154 & 4 œ
Bu
Hiç
&œ
œ
bu
hiç
& œ
hem
bir
&œ
bu
hiç
o
kim
o
kim
yun
se
œ
œ
neş'
is
yun
se
ne
git
dir
le
œ
hem
bir
dü
i
œ
œ
ne
git
yun
se
156 & c œ
Tel
Ab
İs
a
maz
dıç
yet
kıl
a
œ
zen
nanç
zel
sin
oy
oy
dağ
dağ
œ
œ
li
dest
tan
saz
al
bul
dır
san
dan
bu
al
ge
ne
dın
dan
& .. œ œ œ œ œ œ œ œ
re
dir
la
œ
œ
Şey tan bu nun ne
œ
œ
tık
na
œ
di
o
ar
yun
œ
œ
œ
sağ
a
lık
kış
œ
œ
œ
hay
bu
ma
lım
œ
hem
bir
di
o
œ
œ
dur
ya
œ
hay
bu
œ œ œ ˙.
lar
na
ler
kıl
cın
ar
oy
zel
sin
œ
din
san
ğa
zel
sin
œ
tık
hiç
œ
tır
la
ar
yun
sin de
ka
de
ko
dı
mez
lu
.. .. œ œ œ ˙
lar.
lar.
Ar
"
dın
"
SAZ
œ
œ
nun
dın
lir
a
de
te
da
"
eğ
ne
œ
len
lim
j
œ ‰
œ
gel
sin.
œ
œ
œ
gü
kı
ven
vanç
œ
dir
la
j ‰
œ
œ
sen
bit
œ
de
le
de
me
œ
tık
hiç
œ
sen
bit
hem
bir
œ
œ
sen
eğ
œ
œ
DAĞLAR
&œ œ œ œ œ œ œ œ
Ne
Na
Ar
œ
œ
œ
gü
me
3
155 & 4 œ œ œ ˙ .
Dağ lar dağ
Yol ver ba
gü
me
gü
me
œ
œ
œ
œ
ne
git
œ
o
kim
œ
œ
e
tek
œ
œ
œ
œ
OYUN
de
me
gel.
sin.
Saip Egüz
œ œ œ ˙.
yar
"
ağ
"
..
lar.
"
Türkü
œ
dı
mez
li
œ œ œ œ œ œ œ œ
(çalgı ya da kapalı ağızla)
œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ
(çalgı ya da kapalı ağızla)
œ œ œ œ œ œ œ œ
şey tan bu nun ne
re
- 29 -
sin de
Bu
Ka
Hey
nu
dı
Al
ça
gi
la
lan
bi
hın
œ œ œ œ œ œ œ
şey tan bu nun ne
re sin
an
ha
ser
lar
ram
sem
˙.
de?
ken
ye
ku
di
mez
lu
Π..
157 & c ˙
Öz
Bir
& ˙
œ
göz
is
le
tek
˙
lem
gün
du
dön
yar
mez
yul
va
ye
œ
maz
lar
şil
sı
ır
ra
mak
dağ
la
ma
ma
Œ
˙.
lar.
lar.
œ
ey
ne
han
A
ka
gi
YURDUM
œ œ
œ
mas
bir
œ
Ey
mis
ma
cen
œ
˙.
vi
net
gök
sin
œ
œ
sis
ko
li
kar
bir
la
coş
œ
œ
na
dar
el
œ
renk
ör
kun
œ
œ
do
tü
pı
Œ
Z.Aydıntan
lu
lü
nar
Œ
œ
œ
do
süs
de
lu
lü.
var.
œ œ œ
ey
Hep
Œ
œ
yü
top
Z.Aydıntan
œ œ Œ
kar
çağ
œ
œ
ce
rak
dağ
la
PINAR
lı
lar
lar.
rın.
œ
œ
œ
œ
œ
œ
a
ge
kan
li
pı
su
ne
bir
dert
şey
li
ler
çağ
fı
sıl
œ
œ
œ
œ
nar
lar
œ
œ
˙
le
"
ey
"
pı
"
nar
"
der
"
din
"
var.
"
lı
göl
œ
œ
ne
"
- 30 -
Œ
˙
œ
œ
Naz
O
söy
"
bin
kar
ey
œ
Ó
Z.Aydıntan
œ
2
160 & 4 œ
& œ
lar.
rın
œ
sın
bak
yurt
œ
œ
œ
˙
du
du
do
so
œ
bak
hep
gök
˙.
œ
yur
yur
œ
œ
Ey
Ey
œ
zel
ne
œ
ANADOLU
si
şı
vi
œ
3
159 & 4 ˙ .
&œ
gü
ge
˙.
œ
şe
ba
ma
œ
do
o
yem
ken
sem
œ
yaş
hep
œ
kö
dağ
mas
œ
œ
me
rim
œ
œ
˙
Ó
˙
ri
le
Her
Bu
Ey
Hiç
Bu
Bu
œ
œ
2
158 & 4 œ
&œ
œ
YABANCI ELLERDE
œ
Saip Egüz
lar
dar.
AL MENDİLİ
161 & c œ
œ œ œ
Al
Ka
men
ran
di
fil
œ œ
li
ka
2
Neş
Neş
œ
ü
gay
mit
ret
2
&œ
& .. œ
Dö
"
"
"
li
li
œ
ol
ol
œ
œ
ler
ler
hep
hep
œ
di
ol
li
du
œ œœ œ œ
ki
ki
genç
art
ka la
sın gü
se
has
süs le nir neş
bes le nir neş
Œ
ve
ret
rim
lik
ka
ye
œ œ œ œ
sın.
cün
œ œœ œ œ
œ
ey
ey
le
le
Bu
Yor
dün ya
gun luk
dan
ne
œ œ œ œ
neş
neş
e
e
li
li
ran
ter
œ
fi
ol
li.
du.
zevk
a la sın.
bil me bü tün gün
œ œœœ œ
ki
ki
genç
ka la
hep art sın gü
nü
"
"
"
ver
"
"
"
œ
œ
sü
çif
gö
der
rin
"
"
"
œ
œ
dan
"
"
"
se
"
"
"
- 31 -
œ
nü
ni
nü
ni
rü
ti
çü
di
œ
a
a
a
a
ri
ti
çü
dü
œ
nin
"
"
"
œ
œ
a
"
"
"
..
Œ
sın.
cün.
Türkü
œ
œ
..
Œ
œ
man.
man
man
man
œ
ni
ni
nü
nü
dir
"
"
"
œ
nü
ni
nü
ni
œ
œ
bi
çif
ü
dör
œ
rü
ti
çü
di
œ
œ
œ
le
"
"
"
œ
œ
düm
di
düm
min
œ
mey
"
"
"
hö
çif
ü
mer
œ
gör
hay
gör
ki
zil
"
"
"
de
"
"
"
di
di
di
di
œ
œ
Œ
œ œœœ œ
da
dir
œ
ol
ol
œ
œ
hay
hay
hay
hay
œ
de
"
"
"
œ
œ
de
ni
de
ni
da
de
da
lir
œ
ver
"
"
"
œ
œ
la
ver
la
bi
œ
œ
nü
ti
nü
di
çü
rü
kı
"
"
"
œ
rü
œ
œ
Ta
"
"
"
e
e
œ
Hö
Çif
Ü
Mer
yay
sü
yay
kim
men
tar
œ œ œ œ œ œ œ œ œ Œ
ZİLLER
163 & 4 œ
& .. œ
œ œ œ.
Türkü
NEŞELİ OL
162 & 4 œ œ œ œ
& .. œ
œ
j
œ œ
œ
man.
"
"
"
œ
œ
Œ
œ
..
2
164 & 4 œ
œ
Sa
Gül
& .. œ
œ
Gü
Tü
rı
le
œ
rün
tü
œ
men
rim
dil
bağ
el
da
lı
dağ
de
bi
bel
da
dir
ter
de
tü
œ
yar
"
j
œ ‰
œ
œ
œ
œ
yar
"
dir
ter
yar
"
œ
œ
yar
"
œ
yar
"
2
Ey
Der
ço
di
ban
ni
j
& .. ‰ œ œ œ
Sen den
Ge ne
4
166 & 4 Œ
œ
ı
ge
rak
zer
Aç ka pı
Ar kam da
rin
ban
sen den
sü
rü
5
4 œ.
œ
yı
ki
œ
yar
"
yal
bu
ı
le
a
"
man
"
rak
rin
buy muş ka de
bi raz o ya
‰
œ
zir gân
di gâr
j
œ œ œ
mı
le
ba
ol
sü
dert
şı
sun
j
œ œ œ œ
ne
ve
rir
rü
li
rin
lan
..
˙
le
ço
rin
ban
j
œ œ œ œ œ œ
Türkü
œ.
be
ya
zir gân
di gâr
ba
ol
Son
şı
sun.
j
œ œ œ œ
œ.
sin
..
œ
œ œ œœ ˙
lık
şam
j
œ œ œ œ œ œ
œ.
kı
œ
nız
ak
man
"
Saip Egüz
˙
œ
..
œ
a
"
œ
BEZİRGÂN BAŞI
be
ya
œ
hak
œ
‰ œj œ œ
mı
sin
œ œ œ
pı
ne dir ke de
dök te ey ço
œ
œ œ œ
ka
œ œœœ ˙
˙
œ
Türkü
œ
œ
ÇOBAN
165 & 4 œ
& 44 Œ
œ
œ
şa
nüm
œ
œ
SARI MENDİL
B.D.
ne
ve
rir
sin.
ARPA BUĞDAY
167 & c œ
Ar
Ar
œ œ œ
pa
pa
& .. œ œ œ œ
İ
İ
yi
yi
dost
dos
tan
tu
da
da
œ
buğ
buğ
day
day
œ œ œ.
ay
se
rıl
çe
mak
riz
œ
œ
çeç
bi
o
çe
j
œ œ œ œ.
güç
se
o
çe
- 32 -
lur
riz
j
œ
œ.
lur
riz
1.
j
œ ˙
oy
oy
œ
œ
œ
çeç
bi
Œ
˙
o
çe
..
Türkü.
lur.
riz.
2.
˙.
oy.
oy.
Œ
2
168 & 4 œ
& œ œ œ œ
Hep
Göz
& œ
doğ,
bu
göz
le
par
yol
le
ri
œ œ œ.
par
yol
œ.
ri
hep
169 & c œ
Türk
mut
j
œ œœ
J
Öy
Yüz
le
yıl
do
za
ben
ne
ta
bo
j
œœ œœ
J
œœ
rih
yun
ki
ca
Œ
lu
za
ri
lü
j
œœ œœ
J
œœ ..
Şan
Türk
şe
u
ref
lu
ler.
le.
˙
œ
mu
man
him
ğü
ter
le
˙
bek
öy
gös
söy
j
œœ œœ œ
J œ œ
ta
türk
gös
söy
œ
œ
˙
œ
mu
man
ni
ler
yo
ne
œ ..
Œ
lu
za
œ œ
na
lur
œ
œ
be
bek
TÜRK'ÜM
Türk üm
mut lu
˙˙
ba
bu
yo
ne
j
œ
j
œ œ
İspanyol Ezgisi
œ œ
na
lur
nam
nam
ay
son
œœ ..
ba
bu
œ.
œ.
lun
man
üm
lu
ay,
son
a
a
œ
œ
œœ œœ
bir
lar
da
lı
j
œ œ
œ.
‰ œj
œ
yol
yaş
Œ
œ
œ
lun
man
j
œ
do
za
œ
Ben
Ne
la
ne
j
œ
la
ne
& œ.
j
œ œ
œ œ œ.
Doğ
Bu
AY
ter.
le.
j
œ œ
œ
J
Saip Egüz
œ.
œ.
so
ci
yum
han
œœ
Œ
u lu.
sa yar.
Œ
˙ ..
do
ya
lu.
şar.
ÖĞÜT
4 Sesli Kanon
2
170 & 4 ˙
B
A
˙
Her
Yıl
j
œ
C
œ.
kes
ma
ek
her
D
œ œ œ œ
ti
ü
ği
zün
ni
tü
bi
ge
W.A.Mozart
˙
œ
çer.
çer.
Œ
AKŞAM
3
171 & 4 œ
A
œ.
Yor
& œ.
ler
gun
j
œ œ œ
gü
j
œ œ œ œ œ œ
e
rir
so
lar
3 Sesli Kanon
ken
neş
œ
Ak
œ œ œ
ba
tar
œ.
şam
œ œ œ.
B
ken
sü
œ œ œ
J
ge
lir
- 33 -
i
rü
˙
ner.
ler
j
œ œ œ
ge
ri
dö
C.M.Weber
˙
ner.
C
œ
Renk
AKDENİZ KIYILARINDA
172 & c
& œœ
Ba
Göğ
Kar
œ.
œ
Yas
Rüz
De
lı
gâr
niz
œœ œœ œœ œœ
na
süm
şı
bir
de
da
Me
Me
Me
Me
yen
tın
sel
gel
siz
u
œ
J
ler
din
gi
Me
çok
ga
bı
ğit
ca
Me
M
miş
miş
Son
bi
miş
u
zi
rak
koy
şek
la
nu nu
ten ka
rı ber
j
œ œœ
œ
zak
lik
gi
j œj œj œ
œ
sin dağ
ze
kı
ben gel
na dım
rak de
œ œ
œ œ
lar
be
de
dan
ra
yim
j j j
œ œ œ œ
se nin e
her kes se
se
bi
ne
çar
gel
tım
de
Œ
˙
dim.
var.
niz.
˙
˙
di
pı
ret
"
le
"
çup
rı
j
œ
boş
nan
œ
œ
J
u
sa
œ
Œ
dim.
var.
niz.
j j j
œ œ œ œj œ .
gö
bek
œ
J
lar
vanç
aş
ver
ya
"
j
œ
j
œ
git
yap
lan
ru
j
œ
œ
nar
"
ağ
"
- 34 -
kuş
e
œ
J
ti
rak
j
œ
œ
ka
ku
j
œ
ten
gâr
kır
dal
1.
œ.
lar.
"
..
Z.Aydıntan
şin
ni
œ
ö
rüz
œ
J
ye
der
j
œ
œ
J
de
çın
œ
re
gi
j
œ
œ
çem
hır
œ
J
Şim
Çır
has
"
yi
ko
Aç
Şim
Su
œ.
œ.
j œj j
œ
œ œ.
j
œ
Bah
Bir
& .. œ
& œ
dim
var
niz
MEMİŞ
miş
miş
Kurtuluş savaşı yıllarından
rül
ler
me
Me
œ œ œ
J J J
tı
din
Me
Me
miş.
miş
œ.
B.D.
miş.
miş.
KUŞLAR
3
174 & 8 œ
j
&œ
ver
lı
yor
j j
œ œ œj œj œ .
j j
& œj œ œ œ
de
aş
şrn gel
a tım
ak de
j
œ . œœ œœ œœ œœ
œ.
Œ œ
˙ œ Œ œ
œ
su
zı
lı
œ œ
J
miş
miş
˙
˙
œœ œœ
git tim
lar dan
de niz
œœ
yu dum
al ya
yar ağ
3 j
173 & 8 œ œ
Gü rül
Dağ lar
j
œœ œœ
Saip Egüz
œ.
lar
ser.
œ.
niz?
lar
œ.
lar
lar
..
2.
œ.
lar.
"
İYİ GÜNLER
(4 Sesli Kanon)
3
175 & 8 œ œ œ œ
Hep di
le
3
176 & 8 œ œ œ
Şu
İlk
& œ œ œœ
œ œ
Hiç
Bu
yo
va
de
ba
re
ha
œœ
rul
di
œ
J
B
A
maz
ye
riz
sa
na
cik
ra
şı
tat
j
œœ œœ
J maz
dur
e
j
œ œ
iç
ten
i
j
œ œ œ œj œ
yi
gün
ler
sağ
j
œ œ.
lık
neş'
DERECİK
j
œœ œœ
J
œ
œ
neş
D
j
œ
œ
œ œ
C
rıl
lı
j
œœ œœ .
.
J
j
œ œ
œ œ
J
şı
ses
rıl
le
j
œœ œœ
J
yıl
ka
lar
tar
dır
hayat
j
œ œœ
œ
J
böy
ve
le
rir
rin
ler
ce
bi
se
söy
rin
ler
j
œ œœ . œ œ
œ
J
J
çağ
ze
j
œœ œœ .
.
J
Saip Egüz
œ œ œœ œ
œ
œ
œ
œ
J œ
Ne hoş se
hep nin ni
e.
lar
a
de
çağ
bi
œ
œ
kar.
re.
lar.
ze.
DAĞLARDAN İNİREM
6
177 & 8 œ .
œ.
Dağ
E
Bağ
Ü
lar
ri
lar
zü
da
el
dan
Dal
Al
Dal
sen
böy
söy
& œ
sen
böy
söy
j j
œ œ œ
de
le
le
gü
gü
gü
zel
zel
zel
j j
œ œ œ
de
le
le
dan
ğin
dan
mün
j j
œ œ œ
6
178 & 8 œ
& œ
œ
gü
gü
gü
zel
zel
zel
du
ma
dü
ran
nın
şen
œ
sen
böy
söy
œ
sen
böy
söy
j
œ œj œ
i
dal
i
dal
ni
la
ni
la
el
ri
el
gü
gü
gü
gü
gü
gü
küm
lik
küm
züm
œ
ma
si
ma
dal
al
dal
œ
zel
zel
zel
sen
böy
söy
j œj œ
œ
de
le
le
yü
de
yü
dü
œ.
j œj œ
œ
de
le
le
rem
rı
rem
rı
œ
zel
zel
zel
sen
böy
söy
- 35 -
j
œ œ
œ.
ÜÇ ELMA
j
œ œ
üç
bi
al
œ.
du
ma
dü
j j
œ œ œ
de
le
le
gü
gü
gü
zel
zel
zel
j j
œ œ œ
de
le
le
e
de
ü
dü
gü
gü
gü
zel
zel
zel
ran
nın
şen
rik
işk
züm
züm
j
œ œ
j j
œ œ œ
da
el
dan
Türkü
üç
bi
al
j
œ œ
ko
o
ka
par
lur
lır
j
œ œ
ko
o
ka
par
lur
lır
el
ri
el
œ.
tir.
tir.
dür.
dür.
Türkü
œ.
ma
si
ma
œ.
ma
mu
mı
œ.
ma
mu.
mı.
‰
‰
6
j
œ œ œ œ
179 & 8 œ
En
Her
ha
an
fif
yol
Bir
Ar
mar
kam
tı
da
gi
ka
gâr
lar
hır
ök
ye
"
ri
"
gâr
rir
e
ka
bir
"
şu
bem
nim
gin
j
œ œ
kot
be
do
de
j
œ
ram
yaz
j ‰ ‰
œ
œ.
u
bir
çar.
iz.
ce
ca
çır
göç
kap
"
pı
e
nır
der
dal
kuş
œ œ œ œ œ œ
lar
"
iş
"
te
"
son
"
ba
"
6
Bin
Son
& œ.
yol
bir
&œ
lak
& œ
kun
dert
gün
tüm
yan
le
ler
zor
kı
ol
kal
sa
sa
j
œ œ
œ
j œ
œ
j
œ œ
gü
ır
neş
mak
yü
dol
gel
sa
se
œ œ.
J
œ
œ œ œ
œ œ.
J
œ
œ œ œ
œ
ı
ce
da
de
œ.
da
da
şık
gel
her
sa
j œ
œ
dağ
lar
dün
uğ
œ œ œ
j
œ
j
œ œ
œ
bu
hep
çar
sen
an
or
ya
raş
lar.
lar.
œ.
har.
"
man
gel
vün.
de
niz
ku
j
œ œ œ œ œ œ œ
bi
ze
- 36 -
ha
yat
œ œ œ œ.
çok
hep
gü
di
Son
j
œ œ œ œ
œ
‰
‰ ..
œ
j ‰
œ
œ.
de
ö
œ
H.C.Nögeli
œ œ œ
œ.
Saip Egüz
œ.
HAYAT NE GÜZEL
181 & 8 œ .
œ.
lar.
niz.
œ œ œ œ œ œ
œ.
j
œ œ.
zün
"
ke
en
œ.
SONBAHAR
sin
lın
œ
hü
"
yel
şu
œ
j
œ œ.
çın
süz
j
œ œ œ œ
œ
la
ken
U
œ.
bi
lır
& .. œ œ œ œ œ œ
Her
"
œ.
œ.
6
180 & 8 œ œ œ œ
Rüz
Kır
œ.
rüz
ve
j
œ œ œ œ
&œ
KOTRAM
su
œ
cak
œ.
nar.
zel
din.
j
œ
Par
j
œ
j
œ œ
a
çar
œ
coş
‰
B.D.
DUMANLI DAĞLAR
(2 Sesli Kanon)
2
182 & 4 œ
A
œ
Oy
2
183 & 4 œ
Her
Göl
œ
œ œ œ ˙
œ
œ
œ.
ak
ge
şam
ler
oy
& œ
Yıl
Rüz
ni
rı
so
kap
dız
gâ
ler
lıp
söy
a
œ
J
œ œ
J
lar
ra
œ
o
ne
man
lar
lar
ken
uf
˙
œ
œ
gün
ku
sü
o
rü
va
DERE
œ.
œ.
ler
kar
œ
J
nu
ler
mor dağ lar
AKŞAM
j
œ #œ œ
6 œ œ œ
#œ œ œ
184 & 8
Nin
Kıv
a
ken
ken
œ.
din
söy
şu
"
185 & c œ .
& œ.
Hür
"
Dal
Par
j
œ œ
ya
"
Bek
Œ
œ.
ga
la
Se
Gü
Cen
Şu
œ.
œ.
ler
œ #œ
lan
sın
al
ay
şar
"
186 & c œ
& .. œ œ
œ
bu
"
j
œ œ
J
œ.
rin
müş
net
göl
j
œ œ
œ œ
J
bi
zi
e
de
gi
ge
sen
re
bi
li
œ
œ
j
œ œ
va
"
tan
"
Şan
Her
œ
œ
se
"
ler
da
# ˙˙ ..
rüz
bo
bağ
or
œ
œ
œœ
ar
ka
gâr
yu
lar
man
œ
çi
so
sis
şu
œœ
œ
œ
daş
lar
- 37 -
dağ
ses
rin
"
œ
nin
"
œœ .
.
çek
ğuk
li
ne
œ.
œ.
yol
du
dan
ler
man
j
œ
œ
œ
göl
"
gen
"
kan
nar
ce
li
j
œœ # œœ
J
cu
luk
j ‰Son ‰
œ
re
"
œ.
œ ‰ ‰
J
B.D.
ce.
ce
Saip Egüz
Œ
˙.
sen
sen
˙.
de
de
Œ
de.
"
j
œ œ # œœ # œœ
œJ œ
ko
pı
yü
şe
ner.
ner.
œ.
œ
şe ref
za man
i
di
Z.Aydıntan
de
"
ge
li
KIRLARA DOĞRU
œ
mez
œ œ œ œ . # œj ˙
j
œ œ
œ.
rak
dız
ek sil
œ
her
giz
˙
bay
yıl
Z.Aydıntan
Z.Aydıntan
se
"
#œ.
ler
ler
da
œ œ œ #œ œ œ
BAYRAK
j
œ œ
j
œ ˙
œ œ œ œ œ œ œ.
B
kır
su
dağ
har
œ
œ
Z.Aydıntan
˙.
lar
yu
lar
man
˙.
˙.
var.
..
NERDESİN
p
œ œ ˙
F
3
187 & 4 œ œ ˙
Yar
p
.
& .œ œ œ œ
Se si me
Se si mi
&œ œ œ œ
yar
œ œ œ œ
ses ve ren
her ya maç
˙.
ge çil mez
u zak lar
P
œ œ ˙
mi?
da.
œ
(kapalı ağız ile)
lı
rar
dağ
et
So ğuk mu
Kim bi lir
ses ve ren
her ya maç
kar
tek
3 œj
188 & 8 œ
J
œ
œ
1.Ça
Göl
2.Sa
İç
ğın
nın
dan
nık
j
& .. œœ
J
lı dağ
rar et
œ
œ
Du man lı
E
ri sin
su yu nuz
bel ki de
lar
sin.
i
yar
ba
kı şı nız
yan kı lar
˙.
çil mez
du yar
œœ˙
yar
œ œ ˙
œ #œ œ œ
yar
NE İSTERDİM
π
œ œ œ
ner
˙.
de
sin.
œœ
ğıl
ge
ça
göl
ğıl
ge
bir
bir
ır
or
ma
ma
bah
li
sa
bül
bah
bül
gün
ya
doğ
nık
ma
ya
nın
nun
da.
da
çok
çi
er
ler
ken
ken
j
œœ œœ
J
œ
j
j
œœ œœj œœ
J J J
œœ .
.
ya
koy
j
œ
œ
J
mi?
da.
j
œœ
J
j
œœ œj œjœ
J J J
& œœ ..
lar
sin
F
Œ .. œ œ ˙
Z.Aydıntan
œ œ œ œ
F
œ
œ œ œ œ œ œ œ œ
p
& œ œ œ œ œ œ œ œ œ œœ œ ˙
Se si me
Se si mi
Œ
˙
œ
œ
kar
tek
U
˙.
1.zel
2.gâr
nın
nun
da.
da
çok
çi
er
ler
ken
ken
j
j œj œj
œœ œœ œœj œ . œ
œ J
b œ œœJ Jœ Jœ b œœ
J
J
œœ
œ
J
1.ol
2.dol
j
œœ œœ . œ b œ
J
J
œœ
1.Kü
çük,
kü
çük,
be
yaz
gü
(zel)
gü
zel
e
vim
(ol)
sun
ol
sun.
2.Se
rin,
se
rin,
e
sen
rüz
(gâr)
rüz
gâr bağ rı
ma
(dol)
sun
dol
sun.
Solarken gün sürüm insin dağlardan (bağlardan)
Salkım salkım üzüm dersem bağlardan (bağlardan)
Olgun olgun meyve dolsun bahçemde her dal
- 38 -
bir
œœ
œœ .
ya
koy
j
œœ
J
Z.Aydıntan
Gelince kış bir dağ köyü evinde (evinde)
Çıtır çıtır yanan ocak önünde (önünde)
Bir ses bana anlatsın tarlı tatlı masal
..
..
DERTLİ OLAN
œ.
3
189 & 4 œ
A
Av
&œ
li
œ bœ
J
cı
a
œ
bœ
o
la
Su
Do
ge
la
yol
der
cu
di
yo
i
j
œ œ bœ œ
œ
lir
nır
ay
ay
ba
ba
lun
taş
baş
ta
tan
ge
ge
dert
de.
j
œ œ œ œ .. œ .
œ
lam
lam
da
U
˙
çin
SU GELİR
U B
œ œ œ œ
Saip Egüz
œ
œ
J bœ
œ œ bœ œ œ
œ œ
da
œ.
bœ
da,
œ œ œ
j œj œ
œ
6
190 & 8 œ
˙
vın
nın
(2 Sesli Kanon)
lir
lir
Türkü
Œ
‰
oy.
SERÇELER
2 œ
191 & b 4
A
Dal
&b œ
œ
œ
œ
lar
da
B
œ
œ
œ
Her
sa
bah
gün
(2 Sesli Kanon)
œ
şu
ser
çe
œ
œ
œ
dan
ma
œ
œ
œ
bak
şen
len
di
her
yer
œ
œ
ne
gü
œ
œ
œ
doğ
œ
J.J.Schaublin
œ
ler
œ
zel
œ
œ
ö
œ
ter
ler.
GÜNEŞ
A
3
œ
b
192 & 4
Bir
&b œ
œ
œ
œ.
gün
gök
te
B
œ
œ
Kap
ka
ran
&b œ
C
Kap
œ
ka
œ
ran
œ.
lık
˙
lık
(3 Sesli Kanon)
œ
J œ
gü
neş
j
œ œ
o
œ
lur
o
œ
œ
tır
o
- 39 -
œ
œ
nur
saç
œ
gün
œ
gün
˙
œ
ma
œ
dün
œ
dün
U
Œ
sa
˙
U
Œ
˙
U
Œ
ya.
ya.
DOĞA
(4 Sesli Kanon)
193 & b c œ .
jœ
œ
A
Ey
se
ym
ye
şil
194 & b c
o
den
den
œ.
œ.
Yol
lar
den
se
lam
195 & b c œ œ
Ba
œ
1.Top
2.a
3.Bu
œ
rak
ğaç
lut
j
œ œœ
œ
J
a
j
œ œ
J
& b œ.
va
ha
œœ
en
kan
œ
œ
mas
ma
nar
vi
Ey
gök
bir
rüt
kun
˙˙
ol
sun
j
œœ œœ
J
œœ ..
gin
de
œ
J
j
œœ œœ œœ
J
niz
ya maç
ır mak
Œ
œœ
#
Œ
o
len
len
ol
sis
bin
œœ
ban
œœ
œœ
ey
mas
œ œ
yat
œœ
ra
var
hep
kar
renk
lı
li
œœ
œœ
œœ
se
ni
bek
vi
œ
œ
œ
zel
li
ği
di
di
du
ye
şil
çi çek
yağ mur
len
len
l
di
di
du
- 40 -
œ
ye
çi
e
gök
˙
˙
lar.
lar.
Œ
Œ
ler.
Œ
Œ
ler.
Œ
œ
œ
œ œ œ œ œ
len
len
len
Œ
Œ
œ
Ben
..
M.Necati Öngay
Erdoğan Okyay
da
şil
çek
de.
˙
ne
œ
lar
˙
dağ
bağ
œœ œœ œœ œ
ma
siz
œœ œœ œœ œ
œ
li
bir
œ
U
˙
dağ
œ
BAHARIN GÜZELLİĞİ
gü
şil
çek
mur
ha
sı
œ
U
˙
Peter Lindeman
œ
œ
ce
j
œ œ
œ.
‰ œj œ
œ œ œ œ œ œ
ye
çi
yağ
yü
D
œœ ..
züm
coş
œœ
rın
œ.
U
œ œ
œœ
se lam
se lam
œ.
pı
j
œ œ
B
İZCİ
j
œ œ
J
çık
œ
œ
a
œ.
œ
1.Ben
2.Ben
& b .. œ
dı
rin
œ œ œ œ œ
J
& b œ.
C
&b œ
œ
U̇
ya
˙.
di.
di.
di.
œ
na
œ
ma
..
j
œ œ
196 & b c œ .
& b œ.
Son
Türk
Müj
Her
le
sev
cün
ğe
gün
her
œ.
œ
le
has
j
œ œ
œ.
œ
de ler
i
şi
j
œ œ
gü
lü
ÇALIŞ TÜRKOĞLU
çok
gay
j
œ œ
ça
re
œ.
œ
do ğar
i
şe
ken
koş
Türk
Türk
œ
lış
tin
j
œ œ œ œ œ
œ
ki
le
oğ
oğ
œ
hep
her
lu
lu
˙.
sen u
sen ça
yan.
lış
sün
şe
va
a
Œ
Œ
j
#œ ˙.
œ.
gül
i
Saip Egüz
tan.
lış.
HASRET
(4 Sesli Kanon)
197 & b c œ
A
Ne
son
# 6
198 & 8 œ
#
& .. œ
Ben
Gur
˙
œ
œ
suz
bu
j j
œ œ œ
Hoş
Al
bi
tın
le
yü
hoş
yap
œ.
˙
C
ret
çok
#œ œ
J
a
cı
HOŞ BİLEZİK
j
œ œ œ œ
bi
tır
le
dım
ah
kol
par
la
ma
rı
ğı
tüm
hep
vay
ben
œ
gur
œ.
da
ma
œ
œ œ œ œ.
œ œ
J œ œ œ œ œ
rı düş
lı yor
bu
j j
œ œ œ
œ
zik
ben
œ œ œ
D
1.
ay
ağ
den
de
has
œ
zik
zük
œ œ œ œ œ
J
ya rim
bet el
œ
B
˙
bet.
Türkü
œ
na
pek
‰
zik.
dar
‰ .. œ .
2.
Œ
‰
œ œ œ œ œ j D
j
J J J J J œ œ œ œ œ
‰
ba na
siz naz
ya
lı
zık
yar
hey
hey
zık.
yar.
İLKBAHAR
(4 Sesli Kanon)
œ œ œj œ .
# 3 A
j
199 & 8 œ œ œ œ .
İlk
ba
B
har
şen
ba
C
har
tez gel ne
şey le sen
ilk
ba
har.
VATAN
# 2 A
200 & 4 œ œ
Yem
# œ.
&
San
ye
(2 Sesli Kanon)
j
œ #œ œ
B
œ.
şil
dağ
lar
kır
˙
lar.
œ œ œ œœ œ œ œ
J
#œ
˙
ki
bir züm rüt
şu
or
Mas
œ
man.
Bir
- 41 -
œ
œ œ
ma
vi
œ.
œ
gök
ve
œ œ œ œ œ œ œ.
cen ne
ti
an dı
œ
J ˙
rır
de
niz.
j
œ ˙
va
tan.
OKUL TÜRKÜSÜ
œ
201 & c œ œ œ œ œ
Allegro
f
La ra
la
ra lay
&œ œ œ œ œ
p la ra la ra lay
œ œ œ
lay
la
ra lay
œ
œ œ œ œ œ
œ
lay
la
lay
œ œ œ œ œ
la
&œ œ œ œ œ
f la ra la ra lay
ra
la
ra
ra
la
ra
lay
la
ra
lay
la
& œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ. ‰ œ
se ve rim
vinç do lu
ler gü ne
& .. œ .
Duygulu
Al
Yur
Sev
o ku
yü re
ek len
œ œ œ
J
dı be
du ma
gi
li
lu
ğin
sin
o ku lu
yü re ğin
ek len sin
bil
git
öğ
œ bœ œ œ ˙
ni
in
Tür
bağ
san
ki
rı
lı
ye'm
ra lay
la
ra
lay
œ
ra
la
ra
œ œ œ
gi
mez
re
Œ
ve
bo
nen
lay
œ œ
sev
şa
ler
gi
e
güç
la
la
œ
lay
œ œ œ
ra lay
œ œ œ
lay
œ œ œ œ œ
Andante
Çok
Se
Gün
la
œ œ œ œ œ
œ œ œ œ œ
la
ra
Cenan Akın
do
me
len
ra
lay
œ œ œ
la
ra
lay
j
œ ‰
lay
j ‰
œ
lay
U
œ
SON
lay
œ œ. œ œ. ‰
lu
ğin
sin
dop
e
güç
do
lu
me ğin.
len sin
D.C.
œ œ. œ œ œ œ œ œ œ
˙
na
ğa
de
ay
fay
mut
dın
la tır
da lı
lu luk
yo lu
ol
çi
mu
mak
çek
yo
di
len
..
lu mu.
le ğim.
sin.
SEHERDE BİR BÜLBÜL
6
202 & 8 œ œ œ œ .
Andante
F Se
her
Ya na
Gü müş
de
rım
ten
& .. œ œ ‰ œ œ ‰
o
"
"
kaş
"
"
o
"
"
göz
"
"
œ œ œ œ.
œ œ œ œ œ œ
bir
ağ
ke
ö
on
in
bül
la
me
bül
rım
ri
œ œ ‰ œ œ ‰
o
"
"
dil
"
"
o
"
"
diş
"
"
ter
üç
ce
ya
on
cik
rin
dört
bel
œ œ œ œ œ œ
gül
bal
kı
aç
lar
na
mış
var
var
ya
du
el
Erzurum
œ œ œ œ.
..
œ œ
J
..
ba
ça
le
na
da
le
ğın
ğın
rin
ğın
ğın
rin
da
da
de
œ.
da.
da.
de.
CUMHURİYET MARŞI
203 & c Œ
&Œ
‰ œ œ œ. œ
˙
œ. œ ˙
Mil
le tin
e ge men
Œ
œ œ œ ˙
3
A
ver
Œ
Ben
œ
di ği
‰ j
œ œ. œ ˙
œ. œ ˙
li ği
œ. œ ˙
ta mı zın
B.Kemâl Özen
li ği
Ru
œ
œ. œ œ
kıy
met li
hun
œ
ha
œ
zi
ne
da sen
..
˙
sin.
%
.
& Œ œ. œ ˙ ‰ œ œ œ œ ˙ Œ œ. œ ˙ ‰ œ œ œ. œ ˙ Œ œ. œ ˙ ‰ œ œ œ. œ ˙ ‰ œ œ œ. œ ˙
lal la la
la la lal la la
&˙
la
la la
la lal
la la
œ œœ ˙
‰ œj œ œ œ
˙
la
& ‰ œj œ . œ ˙
san
lı ğın
la
mın
la la lal
la
la
la la lal
la la lal
Œ
yü
cel
me si
la
la
la
la
hür ri ye
Œ
œ. œ œ
sen
le müm
la la lal la la
‰ œ œ œ. œ
Œ œ. œ ˙
lal
la
œ œœ ˙
te me li sin
‰ œj œ . œ ˙
la la lal la la
la
‰ œ œ œ. œ œ
œ œ œ
3
sen
lal la la
‰ œ œ œ. œ ˙
lal
‰ œ œ œ. œ ˙
Var lı ğı
in
la lal
Œ œ. œ ˙
lal
& .. Œ
la la lal la la
.œœ ˙
œ. œ œ. œ œ J ‰
& ‰ œ œ œ. œ ˙
la la lal
lal la la
tin
œ
kün
la
la
la
la la lal
la
Œ
˙.
SON
la
‰ j œ
œ œ. ˙
sim ge
œ
Cum
si sin
œ. œ ˙
hu
ri yet.
%
..
GEMİM GİDİYOR BAŞTAN
# 9
204 & 8 œ œ œ œ œ œ Œ
#
œ œ œ œj œ œ
œ œ œ œ œ œ œ
Ge
mim
gi
#
çı
yor
baş
tan
œ œ œ œj œ œ œ
& œœœœœœ œ
A
di
lıp
de
niz
le
re
De niz e
ri
al
de mi ri
vi ra vi ra
œ œ œ œ œ œ Œ ..
œ œ œ œj œ œ
œ œ œ œ œ œ œ
yel
ken
le
ri
do
la
ku
maş
tan
ğız
baş
tan.
U
œ œ œ œj œ œ
œœœœœœ œ
#
j
& .. œ œ œ œ œ b œ œ œ b œ œ œ œ œ œ œ
œ œ. œ œ
œœœœœœ Œ
œ œ. œ œ
#
& œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ. ‰ œ œ œ œ œ œ œ œ
&
Sadettin Kaynak
şa
ca
.
œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ. ‰ .
vay
do la şa lım
li man la rı
si ra si ra
vay.
İYİLİK YAP İYİLİK BUL
F
# %9
205 & 8 œ œ œ œj ‰ œ œ œ œj ‰ ‰
İ
yi lik
yap
i
yi lik
bul
# .f
& .œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ‰
Kö tü nün
ba şı na
gel
me dik ol
maz
#
& œ œ œ œj ‰ œ œ œ œj ‰ ‰
İ
yi
lik
yap
i
yi
lik
bul
œ.
kim
‰ ‰ ..
œ œ œ œ œ œ œj
Muammer Sun
ka zan
mış
kö tü lük
ten
œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ ‰ ..
kim
œ.
kim
se nin et
œ œ
ka zan
ti
œ
mış
ği kim
se ye kal
œ œ œ
kö
tü
lük
œ
ten.
maz.
‰
SON
..
j
œ œ œ œ
9
206 & 8 œ .
Sa
Bir
rı zey
gün o
sa
bir
rı
gün
& œ.
Yağ
Ya
zey
o
yağ
e
j
œ œ
bek
lur
j
œ œ
j
œ œ œ œ
j
œ œ
ya
ol
mur
ğil
ğar
sun
ya
bir
la
gö
œ
si
mor
la
gö
œ œ œ
œ
ra
nül
œ œ œ œ œ
dağ
li
si
tel
ğar
bak
dağ
li
œ
şu
de
œ œ œ œ œ
œ
şu
de
j
œ œ œ œ
mur
zık
& œ.
j
œ œ
bek
lur
j
œ œ œ œ
& œ.
SARI ZEYBEK
yas
us
la
la
œ
œ.
nır.
nır.
œ œ œ
œ.
ra
nül
yas
us
la
la
nır.
nır.
œ œ œ œ œ
œ
œ œ œ
œ.
œ.
lah
li
la
do
rı
ru
ıs
şa
la
nı
œ
œ œ œ œ œ
œ
œ œ œ
lah
cep
Türkü
la
ke
rı
nin
ıs
ka
nır,
na
la
nı
nır.
na.
Şu dağları kara duman bürüdü,
Üçyüz atlı, beşyüz yaya yürüdü.
Sarı zeybek şu dağlarda bir idi
Yazık olsun telli doru şanına
Eğil bir bak mor cepkenin kanına
KARADENİZ TÜRKÜSÜ
7
207 & 8 œ
Dağ
Yağ
Ben
&œ
œ
œ
Ta
Ka
Bir
ka
ra
ho
mın
de
ron
&œ
œ
œ
Ta
Ka
Bir
ka
ra
ho
mın
de
ron
j
œ œ
œ
œ
lar
mur
ke
gi
ya
men
bi
ğı
çe
j
œ œ
i
niz
ha
çe
u
va
j
œ œ
i
niz
ha
çe
u
va
dal
yor
ça
œ
œ
œ
ga
yağ
la
la
mur
mam
œ
ri
şa
sı
sin
ğı
vur
œ
œ
ri
şa
sı
sin
ğı
vur
j
œ œ
rı
da
da
j
œ œ
de
da
da
sa
dün
kur
j
œ œ
de
da
da
sa
dün
kur
ben
ba
da
œ
œ
a
şı
yım
œ
ray
ya
ban
gi
lar
o
œ
œ
ray
ya
ban
gi
lar
o
Türkü
j
œ œ
œ
şa
ma
da
rım
ta
rı
a
ne
lır
j
œ œ
bi
da
la
ya
bir
yım
j
œ œ
bi
da
la
œ
ya
bir
yım
şa
ta
ba
œ
şa
ta
sa
œ
şa
ta
sa
œ.
..
œ.
..
rım.
ne
na
rım
ne
na
œ.
rım.
ne.
na.
GENÇLİK
(2 sesli kanon)
2
208 & b 4 œ
œ
1.
Bu
genç
lik
bil ki her za
2
3
1.Dağ
2.Bir
ge
ke
çi
na
œ œ3 œj œ
J J
& b .. œ
Tez
Tez
ge
ka
çi
çı
niz
nız
bu
bu
3
j j œj
œ œ
œ
& b .. œ
Al
Düz
a
o
tı
va
na
ya
di
rı
bin
in
man
Bağ
la
DAĞ GEÇİDİ
j œj œj
œ
œ
209 & b 4 œ
œ œ
œ .œ œ . œ ˙
˙
œ
dar
yar
œ
lur,
lur
bel
sel
den
den
œ
ar
ar
dağ
bir
ge
ke
ge
ka
çi
na
di
rı
çi
çı
niz
nız
al
düz
a
o
tı
va
˙
can
dan.
Ziya Aydıntan
Œ
..
Œ
..
Œ
..
dar
yar
hey!
hey!
3
j j œj
œ œ
œ
œ
tık
tık
na
œ œ3 œj œ
J J
tez
tez
œ
nır bu va ta
3
œ
œ
3
j œj œj
œ
œ
œ
œ
o
o
œ œ œœ œ œ
J JJ
2.
na
ya
bin.
in.
SUNALAR
# 2
j
j Œ
‰
œ œ œœœ œ ˙
œ
œ
œ
œ
œ
210 & 4 œ œ
œ œ œ ‰
Gök ten
Uç tu da
bir
bi
çift
zim
su
gö
na
le
uç tu.
düş tü.
Su na
" "
lar
"
hey
"
Türkü
j ‰ ..
œ
œ
su
"
na
"
lar.
"
HOŞ SEDA
(2 Sesli Kanon)
# 3 !.œ œ j œ .
211 & 8 J J œ
Ba
ki
ka
lan
j œj j U
œ œ œ.
bu kub be
de
U
j
œ
j
œ
œ œ
#œ œ.
Ziya Aydıntan
2.
œ.
hoş
bir
se
da
i
miş.
MAYIS
p
# 3 Moderato
œ
212 & 4 œ
&
#
Renk
Ses
ler
ler
j
œ œ
œ.
San
Yem
ki
ye
œ
œ œ œ œ œ
le
le
süs
şen
len
len
œ.
di
di
şu
boş
œ œ œ œ œ
hoş
şil
bir
şal
top
ör
çi
tün
j
œ œ
œ.
çek
dü
bu
hep
ya
yu
j
œ #œ
a
o
˙
maç
va
Œ
Ziya Aydıntan
lar.
lar.
Œ
˙
ğaç
va
lar.
lar.
BİR KUŞ OLSAM
(4 sesli kanon)
# 3 1. œ . œ
œ œ œ
213 & 4 œ
J
&
#
Bir çift
3.
˙
œ
Hep
ka
bul
˙
#œ
˙
u
nat
çar
dım
ben
˙
œ
˙
sam
bul
sam
œ
˙
sa
na
Œ œ œ . œj œ œ œ ˙
2.
Kü çük bir
Œ
4.
∑
kuş
˙
ol
œ
Hep
sa
sam
˙.
Ziya Aydıntan
œ
ol
sam.
˙
na.
Œ
˙
Œ
CENGE GİDERKEN
2
214 & 4 œ
œ
œ
œ
tım
lar
ben
ba
şu
şı
Moderato
Çık
Dağ
&œ
Se
Ar
lam
kam
& .. œ
Su
Gi
&œ
Yol
"
œ
œ
œ
ver
"
œ
ver
da
œ
œ
yü
du
ce
man
da
ol
ğın
sun
œ
œ
dim
ki
œ
œ
top
ağ
œ
ra
la
na
nım
œ
œ
œ
œ
œ
œ
kat
di
ma
yo
dım
rum
hiç
dön
kim
mek
se
ba
œ
dağ
"
œ
lar
"
œ
düş
"
œ
ma
"
œ
nı
"
ta
yâr
nin
na
ma
"
İzzettin Hümayi Elçioğlu
˙
şı
ol
na
sun
şı
ol
a
ar
va
"
ra
"
..
na.
sun.
˙
şı
ol
œ œ œ œ œ
Œ
œ
œ œ œ œ œ
œ
œ
ba
kar
œ œ œ œ œ
œ
ğı
ya
œ œ œ œ œ
na
sun.
˙
yım.
"
..
RÜZGÂR
F
215 & c œ œ œ Œ
p
œ œ œ ‰ œj œ œ œ œ œ
Vu
Vu
vu
vu
& œ œ #œ œ œ
kız
coş
dı
tu
yi
yi
va
lar
so ğuk bu gün
uç tu bu gün
p
‰ n œj œ œ œ
œ œ œ œ œ
cresc
gâr
gâr
Ha
Dam
ne
ne.
Hiç
Hiç
bir
bir
kim
dal
se
ko
kat
ya
F
p
& œ œ œ Œ œ œ œ ‰ œj œ œ œ œ œ Œ
vu
vu
vu
vu
ha
Dam
2
na
kar
re
sü
vu
vu
le
ey
œ œ œ œ #œ œ
mit
sen,
œ œ œ
Va - na
o
gül,
ba
süm
œ œ œ #œ œ
œ
bir
le
217 & c ˙
Ba
Se
E
har
nin
tek
& œj œ
Ba
Se
E
har
nin
tek
vu
vu
Rüz
Rüz
œ œ œ œ œ œ œ
zor
zor
lu
lu
vu
vu
a yaz çim
rüz gâr kuv
Rüz
Rüz
gü
tür
lüm
kü
var
söy
ki
le
kar
bül
œ œ œ œ
i
o
çin
yem
#œ œ œ
her
gül
ge
ve
ILGAZ
& œJ œ
maz
şı
Vu
Vu
di
ve
ği
ti
ne
ne
F
œ œ œ Œ œ œ œ ‰ œj œ œ œ œ œ Œ
va so ğuk bu gün
lar uç tu bu gün
œ œ œ
Ed
O
öy
neş'
la
maz
p
‰
j
œœœ
œ
gâr kız dı yi ne.
gâr coş tu yi ne.
VAN TÜRKÜSÜ
216 & 4 œ
& œ
F
œœœ Œ
Œ
Il
Yal
Yük
œ œ
J
la yer
du man
le rin
j
œ œ
la yer
du man
le
rin
˙
œ œ œ œ ˙
gaz
çın
sek
œ œ
yü
lı
de
A na do
ka ya lık
ler den a
˙.
zün
ba
sü
de
şın
rü
œ œ
˙
yü
lı
de
zün
ba
sü
de
şın
rü
lu nun
la rın
kı yor
Œ
˙
œ
sen
gök
ça
j
œ œ
o
bu
sü
cen
lut
rü
j
œ œ
o cen
bu lut
sü rü
œ
den
ye
şam
şil
o
len
œ œ œ
yü
le
ğıl
ce bir
re yük
ça ğıl
ne
la
ku
tin
rı
zu
j
œ œ
j
œ œ
ne
la
ku
tin
rı
zu
ran
ba
a
ğın
kar
dır
œ #œ œ œ œ
œ œ œ
çen
eğ
œ œ œ #œ œ
na
ça
ba
ğın
œ œ ˙.
kar.
dır.
Ahmet Samim Bilgen
da
se
de
œ œ
ba
de
lar
ğı
li
me
œ œ
ba
de
lar
ğı
li
re
ğı
li
me
sın
yor
ler
˙.
sın
yor
ler
˙.
sın.
yor.
ler.
Œ
Œ
Œ
VATAN
F
2
b
218 & 4 œ œ . ˙
œ. œ
˙
œ . œ œ .œ
Marş
Ey gü zel va tan
Ner de böy le yurt
da
"
her za man bu
" " " "
œ œ œ
J
tam
ner
œ.œ œ. œ ˙
& b œ. œ œ. œ ˙
Uğ ru na fe
"
" " "
ey gü zel va tan
san ki bir ci han
œ.
œ.
can
"
gü
de
ven
böy
œ
J œ
Hep
"
Saip Egüz
sa
"
le
le
œ
na
"
œ . œ œ .œ ˙
genç li ğe i nan
yem ye şil va tan
œ œ. œ ˙
ol
"
sun
"
ar
"
ma
"
ğan
"
KIŞIN - YAZIN
j j .
j
2
j œ . œ œ œ œ œj œ . œ œ œ œ œ œ œ œ œœ n œœ œœ œœ
219 & b 4 j
œ œ œ
Kı şın o
cak ba şı
kı şın o
cak ba şı
ya zın dağ lar ba şı dağ lar ba şı.
F
2
220 & b 4 œ
tın
rak
œ.
Al
Top
& b .. œ
Bo
Bir
&b œ
Böy
"
Ol
"
kas
oğ
œ.
&b œ
&b œ
œ.
Kaf
Türk
Al
Top
zul
sa
œ.
le
"
œ.
sun
"
muş
vaş
ya
lu
œ
gü
id
neş
ken
gü
di
œ
œ
œ
œ
tın
rak
œ
Ed. Zuckmayer
∑
KAFKASYA DAĞLARINDA
Marş
&b œ
Atasözü
2.
1.
œ
neş
ken
œ œ œ œ
dağ
yum
œ
œ
œ
Mos
o
œ
œ
i
"
miş
"
œ
ka
"
œ
nım
"
la
œ
da
sa
œ
œ
or
ol
kof
lur
œ
œ
or
ol
œ
œ
rın
ben
da
sa
lar
sa
sır
yat
œ.
sır
yat
yel
ben
œ
ka
"
der
"
œ
œ
he
"
œ.
œ.
œ
œ
da
lâl
"
œ.
œ
œ
çi
öl
çek
mek
œ
œ
œ œ
ma lar
tı ğım
ler
is
a
te
œ
œ
çar
rim.
œ
sa
ye
çar
rim
œ œ #œ
œ
ma lar
tı ğım
œ œ
gi
de
sa
ye
œ
çar.
rim.
œ
bi
gi
ka
de
çar
rim.
œ œ
œ
œ
ey
"
ga
"
œ.
œ œ #œ
şan
"
İzzettin Hümayi Elçioğlu
lı
"
rip
"
va
"
a
"
ta
"
na
"
œ
na.
"
Œ
..
Œ
Œ
..
Œ
Œ
Œ
TÜRKİYE
2
221 & b 4 œ .
Marş
ki ye
œ œ
çok
se
& b .. ˙
&b ˙
œœ
Tür
&b œ
Tür
œ.
ve
rim
œ
Biz
œ. œ œ œ
küz
Tür ki ye gü
222 & c Œ
&Œ
Solo
œ œ œ
Tay fa
sı
œ
va - rol
œ
var
œ
ars
üç
di
rek
li
yü
la
bi
zim
œ œ œœ
223 & c Œ œ
Pı nar se
Ya re nin
œ œ œ
& œj œ
ta
pı
şın
nar
se ve
˙
va
j
œ œ.
rek
li
he
Baş
u ucun
Yan dım
a
nin
var
ge mi
-
ya
a
a
man
man
œ œ œ
he
mol
œ œ œ
ya
mol
2.
j œ . œ œ œ .. j œ . œ œ
œ
œ
œ
1.
mol
he ya
mol
he ya
mol.
j
j
œ œ œ œ œ b œ œ œ œj œ œj œ
œœœ œ œ œ ˙
Türkü
ne
yol
j
œ œ œ œ œ
var
dan
Gemici Şarkısı
j
œ œ.
mol
be
da
lâ
şın
lı
var
ba şın
e şin
var
var
van
rin
ta
pı
ba şın
e şin
œ œ œ œ œ b œ œ œ œj œ
el
bir
van
su
j
œ œ
ta
pı
şın
nar
el
ve
..
rol.
he ya
˙
gü
PINAR
œ œ
da
man
he ya
mol
riz
j
œ
˙
j
œ œ.
˙
he ya
Koro
œ œ œ œ œ
lan
j
œ œ.
œ œ œ œ œ œ
Koro
j
j
.
œ
œ
j
œ
Œ
b
œ
‰
œœ œ œ œ œœœ
j
& .
œ œ. ˙
& .. Œ
çok
va - rol
Solo
De mir a
œ œ œ œ.
œ
Koro
..
˙
riz,
œ
œ
ni
küm
œ œ œ ˙
se ve
se
œ
tür
çok
yurt
dum
œ
ben
ni
˙
œ
Bir ge mim
œ œ œ
küm
yur
HEYAMOLA
Moderato
Solo
tür
he pi miz se
zel
gü zel
œ œ œ
œœ œ œ ˙
œ. œ œ. œ ˙
zel
j
œ
nim
j
œ ˙
œ.
œ. œ œ œ
be
ben
œ
tür
ki ye
Hasan Âli Yücel
Necil Kâzım Akses
j
œ œ œ œ
var
dan
a
a
..
var.
var.
j
œ œ œ œ œ
şın
nar
var
dan
˙.
man.
man.
a
a
man
man
Œ
..
AĞACI KISKANIRIM
G-
D -2
224 & C
G-
&Œ
F
&Œ
D-
&Œ
G-
&Œ
329
har
ol
re
rim
œ œ œ
ğa
çi
çek
&Œ œ œ œ œ
œ
D-
œ
kıs
G-
Ba har ol
a
D -7
œ
cı
œ
D -7+
œ
ğu
C
kıs
ol
ka
nı
rı
ya
pe
œ œ ˙
G-
le
rin
pem
ma
j
œ œ.
D-
pe
rım
ye
tek
si
C
güz
œ.
Ne
yük
Bb
A-
j
œ œ.
j
œ œ œ
gü zel
œ œ ˙
œ
œ œ ˙
ma
sa
lı
da
˙
var.
var
D-
a
G-
var.
œ
var
lü
˙
lı
C
œ
œ
C
œ œ ˙
ba
F
miş
var
F
œ
C
j
œ œ.
lı
lı
C
j j
œ œ œ.
be
da
sa
D-
œ.
lü
j
œ œ.
œ
zel
tek
D -6
sun
gü
j
œ œ.
œ œ ˙
yük
œ œœ˙
D-
j
œ œ
Ne
G-
D-
ol
ye miş
A-
œ.
F
nı
j
œ œ. œ œ
rım
C
œ œ ˙
ka
C
œ œœ˙
sun
œ œ œ ˙
sun
D-
œ œ ˙
güz
œ
œ œ œ
A
œ
sun
ni
Kon du
D-
œ
œ œ œ
İm
œœœ œ
A ğa cı
œ œ œ
Ba
Œ
4
Söz:Cahit Sıtkı Tarancı
Müzik:Cenan Akın
F
lı
var.
lı
var
D
U
w
akor şifre:erdemefe
NE GÜZEL BAHAR
p Moderato
225 & b C ˙
˙
Ne
Yem
gü
ye
œ œœœ œ
zel
şil
ba
kır
har
lar
yer
de
œ œ œ œ
ler
re
çi
te
çek dol
pe yo
F
Œ œ œ
2.
1.
Œ .. ˙
˙.
muş
kuş
Kuş
& b œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ . Jœ œ œ ˙
lar ö ter su
lar a kar ye
şil yer ler çi
çek ko kar ya
şa ba har sen
de
ne tıl
sım
œ Œ
var.
ÖRDEK SUYA DAL DA GEL
E
226 & c Œ
#œ œ œ
Ör
Yar
D-
& .. Œ
D
œ
œ
Yar
Mek
dek
dan
su
ha
o
dan
tu
ha
bu
b
œ œ œ œ œ
œ
ya
ber
ör
yar
œ #œ
œ
+
F 7 ( 5)
dek
dan
E 7b 9sus4
œ
su
ha
yar
mek
dan
tu
#œ
ya
ber
œ #œ œ œ œ
ber
nu
D -6
œ
dal
al
œ
da
da
o
œ
al
tez
..
..
E
œ
ber
nu
Türkü
gel
gel
D 7
œ
ha
bu
E
œ
da
gön
akor şifre:erdemefe
gel
der.
GURBET
1.
2
‰
œ œ œ
227 & 4
œ
Kur tu lay
Top la say
& œj œ
(2 sesli kanon)
œ
dım
dım
şu
bin
œ œ œ
2.
oy
"
œ œ œ œ œ
gur
bir
œ
oy
"
be
çi
tin
çek
a
"
a
da
bœ
œ
man
"
U
œ
bœ œ œ œ. œ ˙
ğın
ğın
œ
oy
"
œ
œ
a
"
U
˙
GUGUK
#
Œ œ
& ˙
le
Biz
œ œ.
mı
bi
ko
Œ œ
tü
1.
2
229 & 4 œj ‰
2.
şil
˙
öt
& .. œ .
>
Var
œ œ œ œ œ
iş
j
œ ‰
tam
œ.
ze
œ
U
œ œ ˙
ru
te
ku
dan
dan
man
"
Söz:Erdoğan Okyay
Müzik: ?? 18.yy ezgisi
(3 sesli kanon)
# C œ1. œ
228 &
F Ye
œ œ œ œ œ œ œ œ
kuş
la
3.
şun,
do
lu
Œ œ ˙
p
gu
du yu
yor
Œ œ ˙
guk
gu
guk
>
œ.
yan
di
œ œ œ œ œ œ.
cü ce yiz
œ œ
.
ba kan
œ
>
hey
on
œ.
>
yan
dört
œ œ
.
ba kan
kol
lu
œ
>
hey
mu
U 2.
œ œ
sun,
bir
œ.
>
yan
din
œ Uœ ..
gu
(2 sesli kanon)
ye
œ
Œ
YEDİ CÜCE
œ œ œ œ œj ‰
Saip Egüz
guk
U
œ œj ‰
Muammer Sun
U
œ œj ‰
de viz
ba kan.
..
..
SOLFEJ KONONU
##
C
&
230
˙
˙
1.
&
##
&
##
Re
˙
˙
lâ
si
2.
re
3.
œ
˙
˙
fa
sol
œ
lâ,
Erdoğan Okyay
Cerubini
œ
sol
œ
fej
söy
œ œ œ œ œ œ ‰ j
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ
œ œ œ
œ œ œ œ œ
ler
ken dik kat e din in
ce
ses le rin her bi
U̇
j
Œ ˙
œ ‰ œ œ œ œ
œ œ
se
fa sol mi do
lâ
re,
Sol
ri
ne,
lâ re si
U
˙
˙
fej
ol
si do do
re
U
˙
˙
du
iş
ka lın ses ler
i
..
Ó
te.
RENKLİ UÇURTMA
(3 sesli kanon)
1.
3
œ œ œ œ ˙
231 & 2
Gök
ler
de
u
çan
U
& œ œ œ œ œ #œ
or
man
sa
rı
œ.
sı
œ.
j
œ œ
œ
œ
söy
ler
renk
3.
şar
U
œ ˙
j
œ œ
kı
li
lar
u
çurt
œ œ œ œ ˙
ma
œ
İlhan Usmanbaş
2.
yap
œ.
rüz
rak
ye
j
œ œ
gâ
şi
œ.
ra
kuş
li
jU
œ œ ..
la
ra.
YAŞ GÜNÜ
(4 sesli kanon)
# # 2 1.
232 & 4 œ .
&
##
œ œ
Yaş
3.
œ.
yaş
gü nü
œ œ
œ
gü
gü
nü
œ
gü
œ
œ
dir
œ.
dir
œ œ
œ.
œ
zel
zel
2.
yaş
gü nü
4.
œ
lu
ol
œ œ
kut
œ
œ
gü
Ağızdan yayılmış konon
Söz:Erdoğan Okyay
œ
zel
dir
..
Œ
œ
sun.
YENİ YILA SELAM
# 6 1.
233 & 4 œ
Bü
(4 sesli kanon)
˙
tün
œ ˙
kâlp
ler
œ ˙
2.
se
ni
œ ˙
öz
ler
œ
3.
se
˙
lâm
Ağızdan yayılmış konon
Söz:Erdoğan Okyay
œ œ œ œ
œ œ ˙
œ
4.
se lâm sa na
ye
ni
yıl.
..
GÜZEL YURDUM
234 &
&
#
#
C ˙
˙
Lây
lây.......
˙
˙
Lây
œ
zel yur dum
&
&
&
#
ni
œ œ œ
œ
top
ra
ğı
na
˙
˙
lây
#
se
œ. œ œ
gel
#
& ˙
ây
˙
lây
la
ar
lar
do
œ
˙
mut
lây......
œ
luk
œ
œ œ ˙
œ
œ œ ˙
lây.....
˙
lu
‰ œj
Œ
Gü
œ ‰ œ œ œ œ œ œ ˙.
J
rim.
va ta
nım sın yü
Gü
œ.
œ.
j
œ œ
zü
Œ
mü
œ.
yurt
œ.
œ.
gü
œ
j
œ œ
j
œ œ
fab
œ
œ
ne
güç
Ó
œ œ ˙
œ
lı
cü
Œ
œ
˙
j
œ œ
Œ
œ. œ œ. œ œ
j
œ œ
du man
Œ
Œ
rim.
œ
j
œ œ.
Œ
ba şak
œ
Œ
œ
œ
j
j .
œ ‰ ‰ œ . ˙.
j
œ œ
lu
Œ
œ. œ œ. œ œ
œ
2.
rim
j
œ œ.
ka daş
se ve
œ œ ˙
lây....
# ˙
&
Tar
bi
œ œ ˙
œ
j
œ œ.
gi
˙
re
œ
# .
& . œ.
&
sü
nım
j
œ œ
œ.
1.
œ œ
˙
lây
#
ca
j
œ œ
œ.
j ‰ ‰ j œ . œj œ œ œ ˙
œ
œ
lây....
˙
œ œ ˙
œ. œ ˙
lây......
#
& .. œ œ œ . œj ˙
#
œ
Cenan Akın
ri
œ
kat
ka
œ
œ
Œ
..
Œ
œ
mak.
œ. œ œ. œ œ
œ
lar
Ó
Œ
SABAH KANONU
1.
3
235 & 4 œ œ
&
U
œ.
zun
˙
yan
œ œ
J
ö
& 43 œ
gü
œ
mür
sürekli bas
˙
U
œ œ
lü
gü
2 j
236 & 4 œ
Ak
ra
œ
kal
œ
ka
neş
doğ
du
u
œ
œ
ken
œ
œ
du
œ
kal
œ
u
‰ œj œ
ol
‰
œ
ma
j
œ œ
fuk
yız
œ
du,
tan.
j
œ
ta
œ
œ
sa
U
..
kar
san.
..
tan.
œ
ya
œ
2.
˙
˙
fuk
˙
AKŞAM
şam
œ
œ.
er
doğ
œ
1.
&œ
sün
neş
œ
œ
œ œ œ
œ
yan
œ
˙
Erdoğan Okyay
Wachsmann
bah
gü
œ
lım
Erdoğan Okyay
Werner Wehrli
2.
œ
œ
œ
neş
do
er
œ
ken
œ
ğar
‰ œJ
son
j
œ
..
ken.
ATA'YA
237 & œ
1.
œ
Boz
Türk
&œ
Se
ey
œ.
2.
œ
kır
a
la
dı
œ
œ
nin
A
dir
tam
ra
na
j
œ œ œ œ œ œ œ œ
j
œ œ œ
œ.
her
var
œ œ œ
œ.
can
şan
œ œ
Erdoğan Okyay
Michael Praetorius
j
œ œ
ver
ver
din
din
..
˙.
yol.
ol.
İYİ GÜNLER
3 œ
238 & 4
1.
œ
œ
2.
He
pi
ni
ze
˙
œ
i
3.
˙
yi
œ
gün
4.
˙.
ler.
Erdoğan Okyay
Walter Rein
..
ATATÜRK
# 2
239 & # 4 œ
#
& # œ
Tür
Tür
kün
œ œ
œ
ki
œ
œ. œ œ œ
œ
ye
kah ra ma nı
œ œ
nin
ca
sın.
œ
nı
sın,
œ
Œ
Yok
tur
‰ œj œ
u
nœ.
œ
sen
œ
lu
œ
J œ
gi
bi
der
A
Œ
œ
œ
bü
œ œ
œ
ön
S.Cemil Yalkut
Erdoğan Okyay
yük,
Œ
œ
TA
TÜRK.
ÖZGÜRLÜK NEDİR
# 2 œ.
240 & # 4
1.Öz
2.Öz
## œ .
&
&
##
&
##
öz
öz
ku
œ
gü rüm
gü rüm
di
di
la
ku
la
œ
di
di
Œ
œ
œ œ œ
œ.
ye
ye
say
bil
ye
ye
gör
so rum
œ.
œ œ
koş
bil
gi
œ
œ.
œ œ
koş
bil
gi
öğ
öğ
gı sız
gi siz
œ . œ. œ œ
Œ
œ
œ œ œ
O
gü rüm
gü rüm
œ œ
œ œ œ
O
œ œ œ
œ
ren,
œ
ger
œ
ren,
œ
çek
œ.
mut
la
la
œ
ka
o
œ
œ
la
la
öz
gür
œ
o
lur
œ
maz
maz
lük
œ
..
sın.
sın.
œ œ œ
bu
dur.
..
œ
œ
öğ
sın,
sın,
œ
maz
maz
œ œ œ
œ œ
lu
o
ka
œ
gü süz
suz
œ
œ
Sarper Özsan
re
nen.
SABAHIN SEHER VAKTİNDE
œ œ œ œ œ œ œ œœ
œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ. œ œ œ.
9
241 & 8 Œ œ œ œ œ .
Türkü
Sa ba hın se
Be ni sen den
& Œ œ œ œ œ.
E ğil dim
Sen o ra
bir
da
her
a
vak
yı
tin
ran
de
lar
a
a
man, ka ra dut
man ku ru sun
par
ka
mak
vak
gi bi.
gi bi.
œ œ œ œ œ œ œ œœ
œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ.
ye
ben
re
bu
bak
ra
tım
da
a
a
man, çi men ler
man, a ra mız
ıs
u
lak
zak
gi
gi
bi.
bi.
bb cf
242 & b
F>
& b œ.
bb
Hoy
f
bb b .. j œ
&
œ
Gü
Fi
F
& b œj œ
bb
Bi
Bi
&
œ.
Hoy
ra
ri
neş
dan
le
le
A
ta
şar
rer
türk
Tür
˙
miz
le
türk
genç
la
rir
ğar
yür
ri
œ
yük
se
se
le
> > >˙
œ œ
ki
ye
œ. œ œ
bil
gi
miz
œ ‰ Œ%
ku
fi
>˙ .
zın
muz
rir
,
˙
ra
u
lu
la
A
,
hoy
ra
˙
su mu
ta mı
le
le
ra
rir
rir
ra
rir
ra
j ‰ >
œ
œ
ƒ 3 fi
œ œ œ ˙
˙
zim
zim
rir
ya
a
>
˙
ra
rir
zun
hoy
rir
ra
j ‰
œ
ra
nar.
şar.
hey
ra
>
˙
hey.
>
œ
me tin
hey
hey
œ. œ œ. œ ˙
1.
zın
i zin
œ
>
˙
>˙
w>
i
zin
de
yiz.
de
yiz.
œ ‰ Œ
J
..
j
œ ‰ œ œ
Se
si
j ‰ œ
œ
Bi
œ œ
A
ta
p
‰
j
œ
œ. œ
>
˙
de
Œ
œ ‰ Œ
J
Sev
œ ˙
œ. œ œ.
hiz
..
ğar.
çar.
˙
ya
ya
ra
j‰ Œ
œ
˙.
œ œ
>
>
j
œ œ œ œ œ
ra
œ œ œ œ
le
bi
bi
ra
Hoy
>
œ
œ œ
J
rir
hey
œ œ
le
le
j
œ ‰ œ. œ.
hey
ra
zim
zim
Muammer Sun
˙
>j
>
>
œ œ œ œ œ
>
œ.
œ ‰ >
J
œ œ
si
bi
bi
ra
j‰
œ
œ œ
J
ra
Hoy
cek
rir
>
j >
œ œ œ œ œ
>
œ.
,
œ œ ˙
ra
hoy
teş
lus
Hoy
,
si
ra
mur
çek
A
U
rir
j‰ >
œ
œ
>œ .
>
œ.
Œ
yiz
ra
jœ
œ
J ‰ œ
œ
œ œ œ
Hoy
hoy
Yağ
Çi
œ
le
ra
œ ‰ œ
J
œ œ œ œ ˙
coş
J
ri
niz
yat
nun
>
œ
j j
œ œ ‰ œ œ
. .
˙
j
œ œ
œ. œ œ
˙
hey
ra
do
bü
œ
le
>œ
>.
œ
de
ha
˙
b >˙
&bb
ra
hoy
le
le
o
zim
yiz.
co
sü
rir
œ œ
œ
b ˙
&bb
b
&bb ˙
ra
zim
zim
œ œ œ
b
& b b .. œ
ra
j
œ œj œ
miz
2.
rir
bi
bi
b
& b b ˙.
mız
rir
œ œ
J
Biz
b
&bb œ
ra
j
œ œj ‰ œ. œ.
zim
zim
bb b ƒ˙
BİZ ATATÜRK GENÇLERİYİZ
>j > > >
>œ . > > > >
œ
Œ
œ œ œ œ œ ˙
œ œ œ œ œ ˙
J
>%
yiz
gi
F
j‰
œ
œ. œ
Ak
lı
p
œ ‰
..
J
œ. œ
Sev
œ ‰ Œ
J
Ó
gi
ÇALIŞANLARA ŞARKI
243 & c Œ
& .. Œ
œ œ œ œ
1.E ki
2.De mi
ni
ri
œ œ œ
1.2.Ü re
j
œ œ
& œ.
ley
le
e ke
dö ve
le
œ
ley
ri
œ
ley
ley
œ.
riz
riz
Hem
Hem
œ œ œ œ œ
el
œ
ley
biz
biz
œ
tir
‰
œ œ œ œ œ.
j
œ œ
ley
le
.. j
œ œ.
Œ
Ü
bi çe
e ğe
œ
œ
ley
rün
a
riz.
riz.
œ
ley
ley
œ
ley
U
œ œ œ œ ˙
j
œ œ.
rit.
ley
œ œ œ œ œ.
hem
hem
ley
‰ ..
Hikmet Ekim
œ
e ker
dö ver
œ.
œ
miz
œ
j
œ œ
lın
te
ri
œ
ley
miz.
10.YIL MARŞI
j
œ œ
244 & b c œ .
& b œ.
On
Ka
& b œ.
1.Çık
2.Bir
œ œ
J
yıl da
ran lı
j
œ œ
Baş
Tür
ta
küz
De
Ta
bü
bü
œ
ke dur
a
tü
œ œ ˙
œ
dün
baş
lar
ön
œ
œ.
˙
lın
lü
la
ğü
On
Ge
œ.
œ œ œ
la
ce
hu
œ œ ˙
raş
maz
ya
Gü
œ.
˙
ya
lar
œ bœ
Cum
ya
œ
mil yon genç
tü
ne
œ
küz
mak
çık
kö
beş
üs
tün
tün
˙
& b œ . œJ œ œ
a
la
œ
œ
mir ağ
rih ten
1.2.Tür
Tür
on
ğın
j
œ ˙
& b œ.
& b .. ˙
œ
tık
hız
œ
nın
dan
ör dük
var dık
œ œ
A
Ta
œ. œ œ
ri
na
rih
ye tin
say
üs
œ.
yur
ten
œ.
göğ
œ . œj œ œ
Türk
ön de
Türk
Söz :Behçet Kemâl Çağlar
Faruk Nafiz Çamlıbel
Müzik:Cemal Reşit Rey
œ œ.
J
yıl
ri
œ œ
J
da
li
her
ği
sa
bo
j
œ œ œ œ œ
rat
neş
tık
gi
œ
J œ.
dı
tün
bi
her yaş
do ğa
ğı
o
j
œ œ.
du dört
son ra
baş
lan
œ œ bœ
J
sü müz
œ
J
œ
J
baş
va
œ
˙
vaş
ğa
tan
rız
˙.
œ
tan
rız.
ku
baş
œ
˙.
man
la
˙
dan
rız
Œ
tan.
rız.
œ
œ. œ ˙
tunç
si
pe ri
2.
1.
Œ
œ œ . œ œ Œ .. œ œ . œ œ Œ
i
le ri
i
le
ri
YAŞA CUMHURİYET
>
˙
>
c
245 & ˙
>
& œ bœ. œ œ. œ œ
Hey
lay
lay
hey
la lay
la lay
>
& œ bœ. œ œ. œ œ
lay
lay
F
.
& . œj œ .
la lay
>
œ œ. œ œ. œ œ
hey
lay
la lay
œ
Gö nül
> > > >
œ
œ
œ
œ
ver
œ
lay
>
œ
lay
Œ
dik
p
& .. œ œ b œ
Ca
kes
se ver
se ni
j
œ ‰
nı mız
sın
ö
hey
la lay
la lay
la lay
œ œ
œ
sa
na
er
sın
lay
la lay
la lay
œ
dik
Ya
nı mız
sın
sın
ya
şa
la
lay
şa
ey
hür
la
lay
la lay
Cum
hu
ri
Ey
hür
>œ
J ‰ Œ
yet
hey
ri yet
Cum
hu
la lay
la lay
la
ri yet
ri yet
Œ
lay
œ. œ ˙
œ
Cum
hu
1.
ri yet
>œ
J ‰Œ
2.
j
.
œ œ. œ œ ‰ œ œ œ œ . ˙
Cum
hu
ri
yet
..
œ bœ. œ ˙
>
>œ . œ . œ œ .
bœ œ. œ ˙.
œ
la lay
la lay
œ œ. œ ˙
F
œ œ. œ ˙
j
œ ‰
la lay
la lay
f
œ œ. œ ˙
lay
œ œ œ
ka nı mız
la lay
Œ
>
œ œ. œ œ. œ œ. œ œ. œ œ. œ œ Œ
la lay
ver
ka
lay
lay
œ Œ
j
& œ œ b œ œ ‰ œ œ œ œj ≈ œr ˙
Ca nı mız
hey
>œ . œ . œ œ .
bœ œ. œ ˙.
œ
>
œ . œ œ . œ œj ≈ r ˙
œ
lay
p
& œ bœ. œ œ. œ œ. œ ˙
Her
hey
Ali O.Atak
S.Yıldırım - B.Akkuş
lay lay lay lay
yet
hey.
KÜÇÜK ÇOBAN
246 & c œ
Ku
Av
&œ
Ağ
œ
œ
œ
zu
cı
su
kur
nu
du
œ œ œ œ œ
la
ma
œ
kü
œ
œ
˙
œ
œ
œ
œ
son
ku
ra
zu
dağ
sü
la
rü
kurt
öl
kap
dür
mış
müş
œ
œ
œ
çük
ço
ban
œ
ağ
œ œ œ œ œ
la
ma
œ
kü
˙
œ
ra
ye
œ
E.Zeki Ün
kaç
dön
œ
çük
mış
müş
œ
ço
œ
ban.
DERS YILI SONA ERDİ
Hikmet Ekim
6 % œ
œ œ œj œ œ œ œ œj œ œ œ œ œj œ ‰ œ ‰ .. œ ‰ Œ ‰
247 & 8 œ
SON
1.
1.2.Le re
le ley
le
j j
œ œ œ
& œ
1.Geç
2.
ti
ko
ca
gi
& œ
1.2.Ders
ler
œ œj œ
J
le
ri
& œ
Ders
yı
lı
ley
œ.
œ œ œ œ
œ.
œ œ œ œ
za
laş
ma
laş
j
œ œ
ke
na
man
tık
le
"
dan
tık
sil
le
"
di
j
œ œ
so
le
j
œ œ
miz
j j
œ œ œ
le re le ley
œ œ œ œ
la
do
de
le
j
œ.
œ
œ
œJ
bir
u
& œj œ œ œj œ œ
J hiç an J
Na
sıl
Bil
le re le ley
le
"
re
"
le
œ.
er
re
"
le
"
re
2.
ley
ley
"
le
le
re
le
œ
j
œ œ.
œ
j
œ œ.
œ
le
"
ley
le
ley
"
ley
"
ley
j
œ œ.
œ œ œ œ
di
j
œ œ.
le
"
ley
"
ley
ley
le
‰
‰
‰
%
‰
œ
ley.
OY KEMENÇE
œ œ œ œ œ œ œ œ œ œ
248 & c œ
Oy
&œ
A
men
çe
ke
men
œ
œ
œ œ œ
œ
œ
lır
ka
ça
se
ni
& .. œ œ œ
A
ke
lır
œ
ka
rım
œ œ œ
ça
rım
çe
de
ner
œ œ œ
de
œ
œ
se
ni
œ
de
œ
œ
de
œ
œ œ œ œ œ Œ
Ordu
i
œ
din
dün
œ œ œ
ey
len
ce
sin
œ
œ
œ
œ œ œ
ey
len
ce
sin
ey
ey
ge
ce
œ œ ˙
len
œ
len
ce
œ
ce.
Œ
..
DEREKENARINDA TAŞ BEN OLAYDIM
12 œ . œj œ œ . œ
œ œ œ . œ œ œ œ . œ ‰ .. œ .
249 & 8
De
& œ.
kaş
re ke
œ
œ œ œ œ.
ben o
na
lay
dım
j
j
.
œ
œ
œ
œ œ.
.
&
Se nin
& œ.
nen
gi
bi
de
taş
‰ œ.
gü
e
zel le
la göz
nen
ni
Al,
lay
üs
œ œ œ œ.
eş
‰ œ.
œ
ben o
œ œ œ œ.
œ œ œ œ.
œ œ œ œ.
ni
rın da
ben o
lay
œ œ œ œ.
ko lun
üs
dım.
œ œ œ œ.
E
œ œ œ œ.
tü
Şebinkarahisar
ne
kaş
la göz
œ œ œ œ.
ben o
œ ‰ .. .. œ .
dım.
tü
ne
ür
lay
œ œ œ œ.
Nen
œ œ œ œ.
üs
ni de
nen
œ œ œ œ.
gü le
be
œ œ œ
tü ne
‰
œ
dım.
œ œ œ
ni de
‰ ..
œ
ni.
2.
Dere kenarından geçtim de geldim
Boyunu boyuma ölçtüm de geldim
Güzel seni güzel diye seçtim de geldim.
Nenni de.....
BÜLBÜLLER DÜĞÜN EYLER
3
250 & 4 Œ
&œ
bil
ba
j
œ œ
mem
na
œ
œ
Bül
Ben
bül
fe
j
œ œ
ki
bil
j
œ œ
ne
di
œ
ler
le
j
œ œ œ œ
˙
dü
ğe
ğün
ney
j œ œ œj œ
œ
gün
ğin
ey
ey
ey
le
1.
j
œ œ œ ˙
ler
ler
2Bülbülüm, nevâ bilmem - Dertliyim, devâ bilmem
Bana bir sevda geldi - Başımdan savabilmem
j
œ œ œ œ œ œ
Urfa
ler
dim
..
˙
2.
ler.
ler.
Œ
250 parça
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
ÇOCUK ŞARKILARI DAĞARCIĞI
SIRALI BULDURU
karga ile tilki
miki fare
this is the way
babacığım
masal masal tekerlemesi
müzik dersi (kanon)
karga ile tilki
dostluk
ceylan
minik serçe ile sevimli tırtıl
yeni yıl
yavru geyik (kanon)
vücudumuz
taşıtlar
çalışkan olmalıyız
yerli malı
sağlık öğütleri
horozumu kaçırdılar
sıra olalım
this is a chair
are you sleeping?
bingo
ten little indians
küçük kardeş
sen varsın öğretmenim
trafik marşı
kış
kış
shake, shake the apple tree
cumhuriyet
on kasımlar
twinkle, twinkle little star
happy birthday
merdiven
biricik öğretmenim
lal mercanlar
saat
güzel arı (2 sesli ezgi)
atam (2 sesli ezgi)
yayla çiçeği misin
black-eyed susan
ilkbahar
gençlik
korsan gemisi
old mac donald
yurdum için
bülbül ne güzel kuş
annem annem
atatürk marşı
hayvanlar
clementine
this old man
pazara gidelim
nar gibi domates
ankara koleji marşı
hasan toraganlı
münir ceyhan
saip egüz
s.tezcan / i.tezcan
saip egüz
muammer sun
saip egüz
sefai acay
sefai acay
n.özkan
türkü / denizli
muammer sun
yücel elmas
metin tufan
sefai acay
h.tuncer / s.aydoğan
f.canselen / z.arca
osman atilla / erdoğan okyay
american folk song
erdoğan okyay
s.yıldırım / b.akkuş
türkü / van
mahir dinçer
ziya aydıntan
türkü / tokat
saip egüz
adaptasyon
hasan toraganlı
american folk song
faik canselen
h.öktem / ?
? / alman ezgisi
münir ceyhan
percy monrose
muammer sun
h.b.yönetken / macar ezgisi
Hazırlayanlar :
Nezihe ŞENTÜRK
İsmet Erdem EFE
250 parça
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
ÇOCUK ŞARKILARI DAĞARCIĞI
SIRALI BULDURU
sincap
kedim ne hoş
the more we get together
vive la compagnie
ayşe (iki sesli ezgi)
sevgidir adım
tiyaya
bom bilibom
veda şarkısı
süt içtim dilim yandı
sevgi çiçekleri
kuşlar
ha buradan aşağı
kiremite su düştü
karadeniz türküsü
bir dünya bırakın
işte geldi yeni yıl
manastırın ortasında
yüksek dağlar
yurdumda
gezsen anadoluyu
saatler
neşeli günler
minik kuş
güzel anadolu
balın tadı
ellerim parmaklarım
mutluluk şarkısı (2 sesli kanon)
gençlik (2 sesli kanon)
gel gidelim bizim köye (4 sesli kanon)
ey ata minnet sana
kışa veda
gel bize katıl bize
öğretmenim
sabah
bahçelerde kum darı
fındığım
mutlu bir yılın özlemi
yirmiüç Nisan
sonbahar
let us sing together
my darling
marry had a little lamb
if you're happy
hey laleler
bayrağım
adımız andımız
do, re, mi
sorular
pofuduk tavşan
jingle bells
she'll be comin' round the mountain
dağlar
saray yolu
the sound of music
hasan toraganlı
m.ceyhan / alman ezgisi
nedim yıldız
türkü / tokat
türkü / kilis
isa coşkuner
yalçın tura
türkü / karadeniz
türkü
türkü
a.çakmakçıoğlu / s.aydoğan
mahir dinçer
türkü
mahir dinçer
f.gürtunca / e.okyay
erdoğan okyay
saip egüz
hasan toraganlı
h.tuncer / s.aydoğan
saip egüz
muammer sun
alman ezgisi
h.b.yönetken / fransız ezgisi
alman ezgisi
muammer sun
r.çalapala / e.okyay
a.m.ataman / fransız ezgisi
türkü / muğla
türkü / ordu
s.sınkil
istemihan taviloğlu
alman ezgisi
türkü
ziya aydıntan
b.k.çağlar / a.m.ataman
yalçın tura
yalçın tura
cenan akın
j.preipoint
a.u.elöve / alman ezgisi
türkü
r.rodgers
Hazırlayanlar :
Nezihe ŞENTÜRK
İsmet Erdem EFE
250 parça
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
ÇOCUK ŞARKILARI DAĞARCIĞI
SIRALI BULDURU
oyuna çağrı
annemize türkü
yürüyelim dostlar
the hokey pokey
get on board, little children
niksarın fidanları
hayvanları sevelim
cıs diyelim
anadolu
oh, susanna
istiyorum
joshua fought the battle of jericho
oh, when the saints
türkiyemiz
kalinka
ata'mız
hanım kız
polly wolly doodle
rock my soul
yirmiüç nisan
santa lucia
ilkbaharda açan çiçekler
9.senfoniden
indim baktım
anadolu
şen gemiciler
sazım'a
ankara türküsü
halay
kalenin başında
keklik
balık-ördek-kurbağa
long long a go
annem
postacı
gül ve eğlen
leylekler
bahar
akşam
al mendili
yel değirmeni
ninni
yaz
oyun
dağlar
saz
yabancı ellerde
anadolu
yurdum
pınar
al mendili
neşeli ol
ziller
sarı mendil
çoban
hazar alapınar
m.sun / macar ezgisi
türkü
s.boz / n.kodallı
nedim yıldız
sefai acay
s.foster
nedim yıldız
m.n.öngay / f.canselen
rus halk şarkısı
faik canselen
türkü
halil bedi yönetken
italyan ezgisi
h.türk
l.v.beethoven
türkü / antalya
hulusi öktem
ahmet muhtar ataman
aşık veysel
saip egüz
türkü / sivas
saip egüz
mahir dinçer
ingiliz şarkısı
f.ayparlar
halil bedi yönetken
zeki üngör
türkü
ziya aydıntan
saip egüz
ziya aydıntan
saip egüz
türkü
ziya aydıntan
ziya aydıntan
ziya aydıntan
saip egüz
türkü
türkü
türkü
saip egüz
Hazırlayanlar :
Nezihe ŞENTÜRK
İsmet Erdem EFE
250 parça
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
ÇOCUK ŞARKILARI DAĞARCIĞI
SIRALI BULDURU
bezirgân başı
arpa buğday
ay
türk'üm
öğüt (4 sesli kanon)
akşam (3 sesli kanon)
akdeniz kıyılarında
memiş
kuşlar
iyi günler (4 sesli kanon)
derecik
dağlardan inirem
üç elma
kotram
sonbahar
hayat ne güzel
dumanlı dağlar
akşam
dere
bayrak
kırlara doğru (2 sesli)
nerdesin
ne isterdim (2 sesli)
dertli olan (2 sesli konon)
su gelir
serçeler (2 sesli kanon)
güneş (3 sesli kanon)
doğa (4 sesli kanon)
izci
baharın güzelliği
çalış türkoğlu
hasret (4 sesli kanon)
hoş bilezik
ilkbahar (4 sesli kanon)
vatan (2 sesli kanon)
okul türküsü
seherde bir bülbül
cumhuriyet marşı
gemim gidiyor baştan
iyilik yap iyilik bul
sarı zeybek
karadeniz türküsü
gençlik (2 sesli konon)
dağ geçidi
sunalar
hoş seda (2 sesli kanon)
mayıs
bir kuş olsam (4 sesli kanon)
cenge giderken
rüzgâr
van türküsü
ılgaz
vatan (marş)
kışın - yazın (2 sesli kanon)
kafkasya dağlarında
tekerleme
türkü
ispanyol ezgisi
saip egüz
w.a.mozart
c.m.weber
ziya aydıntan
saip egüz
saip egüz
türkü
türkü
saip egüz
h.c.nögeli
ziya aydıntan
ziya aydıntan
ziya aydıntan
saip egüz
ziya aydıntan
ziya aydıntan
ziya aydıntan
saip egüz
türkü
j.j.schaublin
p.lindeman
m.n.öngay / e.okyay
saip egüz
türkü
cenan akın
türkü / erzurum
bekata kemal özen
sadettin kaynak
muammer sun
türkü
türkü
ziya aydıntan
türkü
ziya aydıntan
ziya aydıntan
ziya aydıntan
izzettin hümayi elçioğlu
türkü
ahmet samim bilgen
saip egüz
ed zuckmayer
izzettin hümayi elçioğlu
Hazırlayanlar :
Nezihe ŞENTÜRK
İsmet Erdem EFE
250 parça
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
ÇOCUK ŞARKILARI DAĞARCIĞI
SIRALI BULDURU
türkiye
heyamola
pınar
ağacı kıskanırım
ne güzel bahar
ördek suya dal da gel
gurbet (2 sesli kanon)
guguk (3 sesli kanon)
yedi cüce (2 sesli kanon)
solfej kononu (3 sesli kanon)
renkli uçurtma (3 sesli kanon)
yaş günü (4 sesli kanon)
yeni yıla selam (4 sesli kanon)
güzel yurdum
sabah kanonu (2 sesli kanon)
akşam (2 sesli kanon)
ata'ya (2 sesli kanon)
iyi günler (4 sesli kanon)
atatürk
özgürlük nedir
sabahın seher vaktinde
biz atatürk gençleriyiz
çalışanlara şarkı
10.yıl marşı
yaşa cumhuriyet
küçük çoban
ders yılı sona erdi
oy kemençe
dere kenarında taş ben olaydım
bülbüller düğün eyler
h.ali yücel / n.kazım akses
gemici şarkısı
türkü
cahit sıtkı tarancı / cenan akın
türkü
saip egüz
e.okyay / 18.yy ezgisi
muammer sun
e.okyay / cerubini
ilhan usmanbaş
ağızdan yayılmış kanon / e.okyay
ağızdan yayılmış kanon / e.okyay
cenan akın
e.okyay / wachsmann
e.okyay / w.wehrli
e.okyay / m.praetorius
e.okyay / walter rein
s.cemil yalkut / e.okyay
sarper özsan
türkü
muammer sun
hikmet ekim
b.k.çağlar - f.n.çamlıbel / c.r.rey
a.o.atak / s.yıldırım - b.akkuş
e.zeki ün
hikmet ekim
türkü / ordu
türkü / şebinkarahisar
türkü / urfa
Hazırlayanlar :
Nezihe ŞENTÜRK
İsmet Erdem EFE

Benzer belgeler