PDF

Transkript

PDF
 ARCOmadrid notları
61
04/03/13
Otuz iki yıldır devam eden bir fuardan ekonomik krize aldırmadan güçlenmesi
beklenir. ARCOmadrid buna iyi bir örnek. Çoğunlukla Latin Amerika, İspanya ve
Portekiz kökenli galerilerin yer aldığı fuarın bu yılki konuğu Türkiye’ydi. Vasıf Kortun
küratörlüğünde yapılan seçki, Türkiye’den on galeriyi Focus: Turkey başlığı altında
bir araya getirdi. Artful Living, ARCOmadrid’den ve Madrid’in köklü sanat
ortamından bildiriyor.
Son yıllarda, yurtdışı fuarlarına ve bienallere Türkiye’den küratör, sanatçı, galeri
yöneticilerinin yanı sıra birçok koleksiyonerin de gruplar halinde katıldığına tanık
oluyoruz. Bu olumlu gelişme, yurtdışındaki ticari sanat girişimlerinin gözünden
kaçmamış olsa gerek; Türkiye’den galeriler, geçtiğimiz yıl Viyana’nın bu yıl ise
ARCOmadrid’in konuğu olarak fuarlara özel davetlerle katıldı. Türkiye seçkisi, Vasıf
Kortun’un küratörlüğünde on galeriyi bir araya getirdi.
Galeri NON’da, Aslı Çavuşoğlu’nun A Murder in Three Acts adlı üçlü video yerleştirmesi,
Meriç Algün Ringborg’un Stamp serisi ön plandaydı. Çavuşoğlu’nun Frieze Projects için
hazırlayıp ilk kez Frieze’de gösterdiği, ardından ARCOmadrid’de ikinci gösterimini
yaptığı video, polisiye filmlerde kullanılan dil ve görsellik üzerinden sanat eseri – piyasa
ilişkisinin gerçekliğine dikkat çekiyor. Galeri Nev, bu yıl Venedik Bienali’nde Türkiye’yi
temsil edecek olan Ali Kazma’nın videosunun yanı sıra; Canan Tolon, İnci Eviner ve
Nermin Er gibi güçlü sanatçılardan bir seçki gösterdi. Pilot’ta Halil Altındere ve Bashir
Borlakov’un işleri; Galeri Mana’da Kutluğ Ataman’ın fff adlı bir video yerleştirmesi
sergilendi. Found Family Footage (Bulunmuş Aile Görüntüsü) ilk kez, Ataman’ın
İngiltere’deki galerisi Thomas Dane tarafından gösterilmişti. Ataman’ın video
yerleştirmesi Mayhem (Kıyamet) (2011) ise solo olarak gösterildi.
Fuara ayrıca, Elipsis; Yusuf Sevinçli, Seza Bali ve Serkan Taycan’ın fotoğraflarıyla,
Rodeo; Banu Cennetoğlu’nun işleriyle, Dirimart; Ekrem Yalçındağ, Özlem Günyol –
Mustafa Kunt ve Ramazan Bayrakoğlu’yla, X-ist; Canan, Nalan Yırtmaç, Ceren Oykut;
Rampa ise Hüseyin Alptekin ve Nilbar Güreş’in işleriyle katıldı. Seçkide, Türkiye’de
güncel sanatın gelişimi adına önemli bir yere sahip Maçka Sanat Galerisi de unutulmadı.
Maçka Sanat Galerisi standında, galerinin 35. yılı sebebiyle gerçekleştirilen sergi serisine
katılan sanatçıların işlerinden bir seçkiye yer verildi.
Galerilerin yanı sıra; Contemporary Istanbul, Akbank Sanat, Proje 4L Çağdaş Sanat
Müzesi, Art Unlimited dergisi, RES Dergisi gibi yayın ve sanat kurumları da katıldı.
ARCOmadrid, Proje 4L Elgiz Çağdaş Sanat Müzesi kurucusu ve koleksiyoner Sevda- Can
Elgiz çiftini uluslararası koleksiyonerlik ödülüne layık gördü. Collectorspace’in
kurucuları Bilge ve Haro Cümbüşyan çifti, Colectorspace’te özel koleksiyonları kamuya
açma misyonları ve koleksiyoner olarak girişimciliklerinden dolayı ödül aldılar.
Türkiye’den sanatın Madrid’de temsil edildiği tek yer ARCOmadrid değildi. Kentte,
konum ve misyon açısından önemli bir yere sahip CA2M’nin direktörü Ferran Barenblit
küratörlüğünde Halil Altındere retrospektifi açıldı. Ayrıca, eski bir mezbahadan kültür
kurumuna dönüştürülerek kente yeniden kazandırılan Matadero’daki Here Together
Now misafir sanatçı projesi kapsamında Türkiye’den Sibel Horada, İz Öztat ve Dilek
Winchester beş hafta boyunca projelerini geliştirdi ve fuar zamanı sergiledi.
Dahası vardı; fuarın açılış partisinde, eski Türkçe pop müzikleri remiksleyerek yeniden
popülarite kazandırma furyasının öncülerinden Barış K da Türkiye’den giden geniş
kafileyi yalnız bırakmadı. Her gecenin sonunda, Bar Cock’da buluşuldu; günün özeti
geçildi, bir sonraki gün gezilecek sergiler önerildi, Madrid barlarının bir geleneğine
dönüşen geniş bardakta Cin Tonik’ler yudumlandı.
Fuarın bu yıl, dışarıdan bakıldığında büyüyen Türkiye ekonomisine önemli katkıları
olan koleksiyonerleri, galerileri ve sanatçıları davet etmekle çok akıllıca davrandığı
söylenebilir. İspanya – Türkiye veya Madrid- İstanbul arasındaki sanat iletişimini
güçlendirmek adına ileriye yönelik iyi bir adım da atmış olduğu da kuşkusuz. Metro
duvarlarındaki THY ilanları, Akdeniz ruhunu başka bir ülkede deneyimlemek isteyen
İspanyollar için İstanbul’un iyi bir alternatif olduğunu gösteriyordu. Madrid sonrası
durak Dubai gibi görünüyor. Yılın en çok ses getiren etkinliği ise Venedik ve İstanbul
Bienalleri olacak gibi.
http://artfulliving.com.tr/detay/arcomadrid-­‐notlari