thy habom a.ş. - Turkish Technic

Transkript

thy habom a.ş. - Turkish Technic
GÜNDEM
Merhaba Arkadaşlar,
Gelişerek ve büyüyerek bir yılın daha sonuna geldik. Bu yıl olduğu gibi
önümüzdeki yıl da havacılık sektörünün önemli yapı taşlarından biri
olmaya, hem ülkemizde hem bölgemizde hem de dünyada ortaya koyduğumuz performansı daha da artırmaya çalışacağız. Hepimiz bunun
gerçekleşmesi için elimizden ne geliyorsa yaparken, hem mental anlamda hem de fiziksel anlamda hep beraber olacağımızı bileceğiz. Her
yıl olduğu gibi 2014’te de hedefimiz, bir önceki yıldan daha yüksek bir
performans ortaya koymak. Güçlü ve dinamik bir aile olarak bunu gerçekleştireceğimizden en ufak bir şüphem dahi yok.
Aralık ayının hemen başında birbirinden önemli ve özel günler var. Uçakla uçan ilk Türk kadını Belkıs Şevket Hanımefendi’nin bu tarihi uçuşu
gerçekleştirmesinin 100. yılı olan 1 Aralık günü bunlardan ilki. Havacılıkla yakında ilgilenen, Hezarfen Ahmet Çelebi gibi dünya havacılık tarihinin önemli isimlerinden birine sahip olan bir milletin, Wright Kardeşler’in
uçakla gerçekleştirdiği ilk uçuşun üzerinden 10 yıl bile geçmeden böyle
tarihi bir olaya imza atması dikkat çekici ve gurur duyulması gereken bir
durum. Belkıs Şevket Hanımefendi’nin gerçekleştirdiği bu tarihi uçuşun
detaylarını keyifle okuyacağınızı umuyorum.
Her yıl 3 Aralık’ta çeşitli etkinlikler düzenlenerek engellilerin sorunlarına
dikkat çekilen Uluslararası Engelliler Günü, bu ay içerisindeki bir diğer
önemli gün. Bu gün kapsamında 1992 yılından bu yana dünya çapında çeşitli organizasyonlar düzenleniyor. Her yıl bir tema çerçevesinde,
ücretsiz olarak ve gönüllülük esasına dayalı bir şekilde gerçekleştirilen
bu organizasyonlara sizlerin de ilgi göstereceğini ve engelli dostlarımızın
sorunları konusunda daha fazla bilgi sahibi olacağınızı umuyorum.
Bildiğiniz gibi THY HABOM A.Ş.’de ilk C bakımı gerçekleştirildi. Bu, şirketimiz için son derece önemli bir adım. Her ne kadar THY HABOM A.Ş.
ayrı bir şirket olarak yapılandırılmış olsa da, gerek tesislere gerek ise
sürece gösterdiğimiz sahiplenme, bizi THY HABOM A.Ş.’nin ayrılmaz bir
parçası yapmıştır. Her fırsatta belirttiğim gibi bu projenin sahiplenilmesi,
yürütülmesi, hayata geçirilmesi ve başarısı her zaman; köklü bir tecrübeye ve kültüre sahip olan THY Teknik A.Ş. ailesinin asli görevlerinden
biri olacaktır. Bu konuda, gerek ailemizden emekli olarak THY HABOM
A.Ş.’ye katılan gerek ise halen THY Teknik A.Ş. bünyesinde görev yapan
arkadaşlarımızın, projenin başarısı için gösterdiği gayretlere bir kez daha
teşekkürü borç bilirim.
Kış sezonu için mevcut arz kapasitemizin tamamen dolu olduğunu
memnuniyetle belirtmek isterim. Kısaca önümüzdeki aylarda yapacak
çok işimiz var. Bu nedenle arkadaşlarımızın 2014 izin ve eğitimlerini,
işlerimizin daha hafif olacağı yaz dönemine göre planlamaları gerektiğini
bir kez daha hatırlatmak isterim. Yoğun bir tempoda geçireceğimiz bir kış
sezonuna girerken tüm camiamıza tekrar teşekkür eder, sezonun hepimiz için sağlık ve esenlik içinde geçmesini temenni ederim.
Sağlıcakla kalın,
Doç. Dr. İsmail Demir
Genel Müdür
01
02 İÇİNDEKİLER
04
TEKNİK’TEN
HABERLER
10
11
12
EĞITIM
ETKINLIK
HABOM’DA
SON DURUM
04
16
12
19
13
14
16
HAVACILIK
TARİHİNDEN
ÇEVRE
HAVACILIK
DÜNYASINDAN
18
19
SÜREKLİ
GELİŞİM
TEKNOLOJİ
20
Sahibi
THY TEKNİK A.Ş.
Doç. Dr. İsmail DEMİR
(Genel Müdür)
22
EMNİYET KÖŞESİ
22
THY TEKNİK A.Ş.
Katkıda Bulunanlar
Abdullah Enes Bolat, Emre Kara, Ahmet Coşkun,
Ahmet Umur Çakmak, Fatih Alparslan
ÖZEL
RÖPORTAJ
24
26
BİREBİR
BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ
28
28
GEZİ-YORUM
30
SAĞLIK
REHBERİ
YAYIN
THY TEKNİK A.Ş.
Medya Reklam
Halkla İlişkiler Şefliği
Ferhat Yenibertiz
(Medya, Reklam & Halkla İlişkiler Şefi)
Pınar Yılmaz Kaynak
(Yayın Koordinatörü, Uzman)
Cemal Gökgöz
(Medya, Reklam & Halkla İlişkiler, Muhabir)
30
YAPIM
GODE İSTANBUL
Alev Aktaş
(Yayın Grup Direktörü)
Songül Kurnaz
(Yapım Koordinatörü)
Ulaş Atay
(Editör)
Meltem İşleyen
(Art Direktör, Kapak Tasarım)
Asım Hocagil
(Grafik Uygulama)
Jülide Türkay
(Redaksiyon Editörü)
Ergün Tozan
(Müşteri Temsilcisi)
Fotoğraflar
İstanbul Fotoğraf Atölyesi (İF Atölye)
Baskı ve Cilt
Bizim Matbaa
GODE İSTANBUL
Al Karanfil Sokak
No: 5 Levent / İstanbul
godeistanbul.com
444 02 90
04 TEKNİK’TEN HABERLER
THY Teknik A.Ş. Dubai Airshow
2013 Fuarı’nda göz doldurdu
THY Teknik A.Ş., dünyanın en önemli havacılık fuarlarından
Dubai Airshow 2013’e katıldı. 17-21 Kasım tarihlerinde Dubai
Word Central’da gerçekleştirilen fuara, THY Yönetim Kurulu
Başkanı Hamdi Topçu, THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr.
İsmail Demir, Genel Müdür Yardımcısı Altan Büyükyılmaz, Satış
Pazarlama Başkanı Özcan Baştekin, Altuğ Sökeli, Ferhat Yenibertiz, M. Cüneyt Solakoğlu ve THY HABOM A.Ş. Genel Müdürü
Ahmet Karaman katıldı.
THY Teknik A.Ş. hem kendi adı hem de THY HABOM A.Ş. markası ile fuarda yer alarak, bir taraftan marka bilinirliğini güçlendirdi bir taraftan da havacılık sektörünün bölgedeki önemli
isimlerinden Royal Jet, Flydubai, Aeolus Air, Aerovista, Kuwait
Airways, Airblue gibi firmalar ile ikili görüşmeler yaptı, ortak çalışma alanları değerlendirdi.
Aralarında Sabena Technics, Air France, Alsalam, Lufthansa,
Jet Aviation gibi önemli MRO temsilcilerinin de yer aldığı, 50
ülkeden binden fazla katılımcıyı bir araya getiren fuarı 60 binin
üzerinde kişi ziyaret etti.
THY Teknik A.Ş.
MRO Asia 2013 Fuarı’na katıldı
Asya Bölgesi’nin en önemli havacılık bakım ve onarım fuarlarından biri olan MRO Asia 2013, 30-31 Ekim tarihlerinde
Singapur’da fuar ve konferans şeklinde düzenlendi. Organizasyona, Ameco Beijing, Ametek MRO, Dublin Aerospace,
Delta Tech Ops, Nordam, Safran, Sabena Technics, Ajw Technique, Airbus, Boeing, Lufthansa Technik, Pratt&Whitney
gibi önemli MRO firmalarından ve uçak parça üreticilerinden
oluşan 150’ye yakın firma katıldı.
THY Teknik A.Ş. bu fuara katılarak marka bilinirliğini artırmanın yanı sıra, stratejik işbirliği olanağı sağlayacak toplantılar
yaptı, görüşmeler gerçekleştirdi. Önümüzdeki yıllarda Asya-Pasifik Bölgesi’nde havacılık sektörü ve MRO endüstrisinin büyümesi devam edecek. Bu büyümeye Çin ve Hindistan’ın öncülük etmesi öngörülüyor. Asya-Pasifik pazarındaki
pazarlama ve satış faaliyetlerinin artarak devam etmesi, THY
Teknik A.Ş.’nin gelecek yıllarda bu pazardan pay alması adına büyük önem taşıyor.
THY HABOM A.Ş.
ilk uçak bakımını gerçekleştirdi
THY’nin prestij projelerinden THY HABOM A.Ş., kısa sayılabilecek bir zaman zarfında büyük oranda tamamlandı ve Dar
Gövde Hangarı’nda çalışmalara başlandı. Bakım için hangara
alınan ilk uçak olan TC-JPR kuyruk tescilli Airbus 320 Kuşadası’nın bakımı tamamlandı ve 20 Kasım günü uçağın hangardan çıkışı gerçekleşti.
İlk uçak bakımının tamamlanması nedeniyle THY HABOM
A.Ş.’de yapılan kutlama törenine, THY HABOM A.Ş. Genel Müdürü Ahmet Karaman, Genel Müdür Yardımcısı Can Şaşmaz;
THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir, Genel
Müdür Yardımcısı Altan Büyükyılmaz, Genel Müdür Yardımcısı Vekili Hüseyin Sağlam, yöneticiler ve çalışanlar katıldı. Dar
Gövde Hangarı’nda gerçekleştirilen kutlamalara, üzerinde
“1. Uçak” yazan ve uçağın görseli bulunan pastanın kesimi
ile başlandı. Yaptığı konuşmada, uzun zamandır birçok kişi-
nin emek verdiği, önemli hedeflerin ve ümitlerin bir parçası
olan THY HABOM A.Ş.’de C bakımı yapılan ilk uçağın çıkışını
kutladıklarını hatırlatan İsmail Demir, bu günün çalışanlar ve
THY camiası için çok önemli olduğunu vurguladı. THY HABOM
A.Ş.’nin arazisinden, inşaatının tamamlanmasına kadar tüm
aşamalarında adım adım yer aldıklarını belirten Demir, gelinen
noktada THY HABOM A.Ş.’nin dünyanın en iyi bakım merkezlerinden biri olduğunu görmenin kendilerine gurur verdiğini dile
getirdi ve emeği geçen herkese teşekkür etti.
THY HABOM A.Ş. Genel Müdürü Ahmet Karaman ve Genel Müdür Yardımcısı Can Şaşmaz da konuşmalarında, THY HABOM
A.Ş. çatısı altında gerçekleştirilen ilk bakımın, THY tarihi için
çok önemli bir adımın başlangıcı olduğunu, bölgesinin en büyük
uçak bakım merkezinin ilk uçağının bakımdan çıkışı dolayısı ile
yapılan kutlama töreninde haklı bir gurur yaşadıklarını belirtti.
05
06 TEKNİK’TEN HABERLER
Komponent Atölyeleri
Başkanlığı Öneri Ödülü
Yücel Uzunhan’ın
İnsan Kaynakları
Başkanlığı öneri
ödüllerini dağıttı
İnsan Kaynakları Başkanlığı, 2013 yılının son öneri ödül
törenini Zafer Orbay Toplantı Salonu’nda gerçekleştirdiği
kokteyl ile yaptı. İnsan Kaynakları Başkanı İzzet Dündar’ın,
yöneticilerin ve çalışanların katıldığı törende ödüller sahiplerini buldu.
Komponent Atölyeleri Başkanlığı Aviyonik Komponent Atölyeleri
Müdürlüğü’nden Yücel Uzunhan “ESD Kontrol Cihazı” önerisi ile
birinci seçildi. Bir Cumhuriyet Altını karşılığı para ödülü Uzunhan’a, 22 Kasım 2013 Cuma günü Aletler Atölyesi’nde gerçekleştirilen ödül töreni ile takdim edildi. Daha önce haftada bir gün
yapılan ESD kontrolleri, Uzunhan’ın geliştirdiği ESD Kontrol Cihazı sayesinde atölyedeki her masaya yerleştirilebilecek.
Kalite Güvence
Başkanlığı Öneri Ödülü
Yusuf Atala’nın
2013 yılının ilk çeyreğinin birinciliğini “Personel Çocukları”
önerisi ile Senem Bıyık elde ederken, ikinci çeyreğin birincisi “Haver” önerisiyle Ercan Sanusoğlu, üçüncü çeyreğin
birincisi ise “I. Hangar Apron Aydınlatmalarının Yeniden
Düzenlenmesi” önerisi ile Erhan Kuş oldu.
Her üç öneri sahibine teşekkür belgeleri ve ödülleri olan
birer adet Cumhuriyet Altını, İzzet Dündar, Mehmet Zeytin
ve Tahir Kıvanç tarafından takdim edildi.
Kalite Güvence Başkanlığı Kalite Yönetim ve Geliştirme Müdürlüğü’nden Yusuf Atala, 2013 yılının son çeyreğinde verdiği
“Yeni Bir Emniyet Yönetim Sisteminin Geliştirilmesi” önerisi ile
birinciliği elde etti. Kendisine Kalite Güvence Başkanlığı tarafından teşekkür belgesi takdim edildi. Atala ödülü, atölyeler,
hangarlar ve ofislerdeki çeşitli noktalara konan kutulara atılan
ve e-mail olarak gönderilen önerilerin ve uyarıların, personel
eğitimi ve sistem tanıtımı aşamalarından oluşan yeni bir yazılım ile herkes tarafından izlenmesi, böylece sürecin insanlardan bağımsız, izlenebilir ve raporlanabilir olması gerektiği
önerisi ile aldı.
THY’nin yeni uzmanları
THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti
Türk Hava Yolları ailesine yeni katılan 90 uzman Türk Hava
Yolları tarafından düzenlenen oryantasyon programı dahilinde THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti. Önce Zafer Orbay Toplantı
Salonu’nda, Türk Hava Yolları’nın ve THY Teknik A.Ş.’nin tarihi, iştirak şirketleri, ortaklıkları, şirket yapısı, uçak bakım tesisleri, bakım hizmetleri, uçak bakım kabiliyetleri, Türkiye’deki ve dünyadaki müşterileri hakkında kapsamlı bir sunum
izleyen uzmanlar, daha sonra hangarları ve atölyeleri gezerek, uçak bakım çalışmalarını yerinde görme imkânı buldu.
Oryantasyon gezisi kapsamında, THY Teknik A.Ş.’nin yanı sıra
Uçuş Eğitim Başkanlığı ve Turkish Do&Co’yu da ziyaret eden
uzmanlar, uçak bakımlarının arkasında eğitimli kadroların
olduğunu ve tüm işlemlerin büyük bir titizlikle yapıldığını gözlemlediklerini ifade etti.
Uçak Bakım Başkanlığı yılın son
öneri ödüllerini dağıttı
Uçak Bakım Başkanlığı Öneri Ödül Töreni, 15 Kasım 2013
Cuma günü II. Hangar’da gerçekleştirildi. Törene, Uçak Bakım
Başkanı ve THY Teknik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Vekili Hüseyin Sağlam, yöneticiler ve kalabalık bir çalışan grubu katıldı.
Pasta ikramı ile başlayan ödül töreni, Uçak Bakım Başkanlığı çalışanları arasında dereceye giren isimlerin ve önerilerin
okunması ile devam etti. Akın Ömercikoğlu ve Kamil Sönmez,
“Spotface Toolkit Oluşturulması” önerisi ile birinci olurken;
Samet Pekdiner ve Kerem Gence, “Ayarlı Havşa Aparatı Uç
Koruması” önerisi ile ikinci oldu. Birincilere birer adet yarım,
ikincilere birer adet çeyrek Cumhuriyet Altını’nı Hüseyin Sağlam takdim etti.
07
08 TEKNİK’TEN HABERLER
“50 milyon
patronumuz var”
Sabah gazetesinden Sonat Bahar, Türk Hava Yolları Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil ile THY Teknik A.Ş. tesislerinde bir
röportaj gerçekleştirdi. Kotil, teknisyen tulumu giyerek verdiği
röportajda, kuruluşundan bu zamana kadar THY’nin gelişimini
ve başarısını anlattı.
THY’nin bugün dünyada en çok ülkeye uçan havayolu olduğunu, yaptıkları bilinçli sponsorluk anlaşmalarından çok iyi
sonuçlar aldıklarını ve dünya yıldızları ile çekilen reklamların
son derece etkili olduğunu dile getirdi. 21 Mayıs 2006 tarihinde özelleşerek yeniden doğduklarını ve şaha kalktıklarını
belirten Kotil, “2006’dan bugüne kadar yapılan başarılı girişimlerle patronumuz yolucularımız oldu. 50 milyon patronumuz var” dedi.
Alman üniversitelerinden
ziyaret
Almanya’nın çeşitli üniversitelerinin mühendislik bölümlerinden
15 kişilik yüksek lisans öğrenci grubu THY Teknik A.Ş. tesislerini
ziyaret etti. Dünya havacılığında THY’nin çok önemli konumda
olduğunu, bu nedenle inceleme ve araştırma yapmak amacıyla
THY’yi ve THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret ettiklerini belirten öğrencilere,
THY Teknik A.Ş.’nin özelliklerini anlatan bazı sunumlar yapıldı. Bu
gezilerin kendileri için çok önemli olduğunu belirten öğrenciler,
gösterilen ilgiden dolayı memnuniyetlerini dile getirdi.
Ortadoğulu
blog yazarları
İstanbul’daydı
Yüz binleri aşan takipçileri bulunan Ortadoğulu 11 blogger,
Türk Hava Yolları’nın davetlisi olarak İstanbul’a geldi. Önce
THY Uçuş işletme Başkanlığı’nı ve Turkish Do&Co’yu ziyaret
eden grup, daha sonra THY Teknik A.Ş. tesislerine geldi. Tesisin uzman ekipleri, aralarında Dubai Şeyhi’nin yeğeninin
de bulunduğu blog sahiplerine THY Teknik A.Ş.’yi tanıtan bir
sunum gerçekleştirdi.
Daha sonra atölyeleri ve hangarları gezen yazarlardan, THY
Teknik A.Ş.’nin sosyal paylaşım sitelerinde yayınlanmak
üzere duyguları alındı. Gerçekleştirilen video çekimleri sırasında, bakımların ne kadar titiz yapıldığını yakından görme
fırsatı bulduklarını belirten yazarlar, kardeş ve güçlü ülke
Türkiye’nin son yıllarda dünya siyasetinde ve ekonomisinde
önemli bir yere sahip olduğunu, bu tabloyu gururla ve yakından takip ettiklerini dile getirdi.
THY Teknik A.Ş.’ye ziyaretçi akını
Türk Hava Yolları’nın ‘Avrupa’nın en iyi havayolu’ olması tüm
dikkatleri THY’ye çekiyor. Yerli ve yabancı tüm acenteler, bölgelerin tur operatörleri şirketi daha yakından tanımak amacıyla,
THY’ye ve iştirak şirketlerine birçok gezi düzenliyor. Bu kapsamda THY Teknik A.Ş. geçtiğimiz kasım ayında adeta ziyaretçi
akınına uğradı.
Frankfurt&Hannover
Frankfurt’un en büyük tur operatörlerinden CWT (Carlson Wagon Lift) Travel’in yöneticilerinden 15 kişi, Hannover’den 14
kişi, Friedrichshafen Bölgesi’nden 17 kişilik üst düzey yönetici
grubu ve Münih’ten 16 ile 27 kişilik iki ayrı grup farklı tarihlerde THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti. Almanya’dan gelen bu konukların yanı sıra İsrail’in Tel Aviv kentinden acentelerin üst düzey
yöneticilerinden oluşan toplam 31 kişi THY’nin davetlisi olarak
farklı zamanlarda İstanbul’a geldi.
Konuklar, ziyaretler sırasında önce Uçuş İşletme Başkanlığı’nı
ve Turkish Do&Co’yu, daha sonra da THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti. Bu ziyaretler sırasında THY Teknik A.Ş. hangarlarını ve
atölyelerini gezen konuklara, şirketin çalışan yapısı ve kapasitesi hakkında detaylı bilgi verildi.
Tel Aviv
Friedrichshafen
Münih&Frankfurt
Geleceğin mühendisleri
THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti
Doğuş Üniversitesi’nin çeşitli mühendislik dallarında okuyan
öğrencilerinden oluşan 16 kişilik bir ekip THY Teknik A.Ş. tesislerini ziyaret etti. Geleceğin mühendislerine atölyeler ve
hangarlar gezdirildi; THY Teknik A.Ş’nin kabiliyetleri hakkında
bilgi verildi. THY Teknik A.Ş’nin uzman ekipleri, gezi sırasında
öğrenciler tarafından sorulan sorulara yanıt vererek onları bilgilendirdi. Ayrıca öğrencilere bakımda olan uçaklardan biri gezdirilerek uçak bakımının aşamaları anlatıldı.
Uçaklara ilk defa bu kadar yakın olduğunu belirten öğrenciler,
bu gezinin gelecek planları için çok faydalı olduğunu ve farklı
bir bakış açısı kazanmalarını sağladığını dile getirdi.
09
10 HABOM
HABOM’da son durum
HABOM Projesi’nin ilk fazına ait binaların işletmeye açılması için Sivil
Havacılık Genel Müdürlüğü’nden yetki izni alındı ve Dar Gövde Hangarı
aktif şekilde kullanılmaya başlanarak bir uçağın bakımı yapıldı.
H
Dar Gövde Hangarı - Ofis
Köprü
ABOM Projesi’nin ilk fazına ait binaların (Dar Gövde Hangarı, Güvenlik Binası, Kimyasal Depo, Otopark Binası ve Sosyal Bina) işletmeye açılması için
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden yetki izni alındı. Aktif şekilde kullanılmaya başlanan Dar Gövde Hangarı’nda bir uçağın bakımı yapıldı ve uçak törenle
tesislerden ayrıldı. Sosyal Merkez, Güvenlik-Giyinme-Eğitim Binası ve Otopark binası tamamen kullanıma hazır durumda. Hava sahası ve kara sahası ayrımı yapılan
tesislere girişler Güvenlik Binası’ndan yapılmaya başlandı. Geniş Gövde Hangarı’nda ince işler halen devam ediyor. CTI firmasının vinç ve tele platform montaj
çalışmaları tamamlandı; boyama işlemi ise devam ediyor. Çatı katında bulunan
spor salonu kullanıma hazır olan Atölye Binası’nda eksikliklerin tamamlanmasına
yönelik çalışmalar ise devam ediyor.
Dar Gövde Hangarı
Güvenlik
Mescit
EĞİTİM
2013 yılı Teknisyen
Yetiştirme Programları
tamamlandı
THY Teknik A.Ş. bünyesinde yürütülen Teknisyen
Yetiştirme Programları’nın (TYP) bu yılki kısmı tamamlandı.
Bu kapsamda Kapadokya Meslek Yüksek Okulu, Kocaeli
Üniversitesi ve Türk Hava Kurumu Üniversitesi işbirliğiyle
hayata geçirilen TYP sonucunda 300’den fazla yeni teknisyen
ve 2.000 civarında yeni bakım personeli istihdam edildi. Altı
ay süren TYP’nin ilk beş aylık kısmında anlaşmalı okullarda
teorik eğitim, sonraki bir ayda ise pratik eğitim veriliyor.
Pratik eğitim süresince atölyelerde çalışan öğrenciler,
havacılık bakımında sıkça uygulanan işlere yatkınlık
kazanıyor. Bu eğitim sonrasında mülakata
alınan öğrencilerden başarılı olanlar THY
Teknik A.Ş. tarafından istihdam
ediliyor.
İki yeni
uzaktan eğitim
dersi
THY Teknik A.Ş.’nin uzaktan eğitim
hizmetine yeni ürünler eklendi.
Seslendirmeleri tamamlanan ESD ve
LVO ders materyalleri, THY Teknik
A.Ş. E-Eğitim Platformu üzerinden
kullanıcı hesaplarına
atandı.
Bakım Pratikleri
Eğitimi başarıyla
gerçekleştirildi
Vakumlu Sistemler
Kullanımı ve Bakımı
Eğitimi programa eklendi
Eğitim Müdürlüğü’nün yelpazesine yeni eklenen
‘Vakumlu Sistemler Kullanımı ve Bakımı Eğitimi’,
özellikle Uçak Bakım Başkanlığı personeli için
büyük bir öneme sahip. Uygulamalı şekilde
gerçekleştirilen bu yeni eğitim, uçak üzerinde
daha emniyetli çalışma şartlarının nasıl
sağlanacağı ve çalışma esnasında kullanılan
vakum sisteminin bakımının nasıl
yapılması gerektiği konularında
detaylı bilgi veriyor.
Eğitim Müdürlüğü tarafından Uçak Bakım
Başkanlığı personeli için tasarlanan Bakım
Pratikleri Eğitimi (Standart Practices),
ekim ayında beş ayrı sınıfta başarıyla
tamamlandı. Önümüzdeki aylarda devam
edecek bu yeni eğitim ile ATA Chapter
05 ve 020 kapsamındaki konularla
ilgili genel bilgilerin verilmesi
amaçlanıyor.
Teknik
Eğitimlerimiz
Devam Ediyor...
THY Teknik’in potansiyel sözleşme hizmetlerin
karşılanması amacı ile, 19 Teknisyenimize B777
(PW4000) Motor kaabiliyet ilavesi öngörülmüştür. Dış
kaynak kullanımı ile teorik eğitimini şirket sınıflarında
tamamlayan 19 teknisyenimizin 12’si eğitimi sağlayan
firmanın uçağı moskovada temin etmiş olması
sonucu pratik eğitimlerini Moskova’da başarıyla
tamamlamış, 1 grubu ise ileri bir tarihe
planlanmıştır.
11
12 ETKİNLİK
Ar-Ge Merkezi
‘Türkiye İnovasyon Haftası’nda boy gösterdi
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından 28-30 Kasım tarihleri
arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen ‘Türkiye İnovasyon
Haftası’na katılan THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Merkezi’nin standını
birbirinden önemli ve özel isimler ziyaret etti.
T
HY Teknik A.Ş. Ar-Ge Merkezi, Türkiye İhracatçılar Meclisi
(TİM) tarafından 28-30 Kasım tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Türkiye İnovasyon
Haftası”na katıldı. İkincisi bu yıl düzenlenen organizasyonun
teması ‘inovasyonun önemini anlatmak ve inovatif çalışmaları
desteklemek’ olarak belirlendi. Üç gün boyunca yaklaşık 40
bin katılımcının takip ettiği etkinlikte THY Teknik A.Ş. Ar-Ge
Merkezi’nin standı yoğun ilgi gördü. Özel sektörden, kamu sektöründen, KOBİ’lerden ve üniversitelerden, inovasyon ve Ar-Ge
çalışmaları yapan birçok firma, ürün ve hizmetlerini sergilemek
üzere haftada boy gösterdi.
THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Merkezi olarak, bir yıldır yaptığımız çalışmaları ve bundan sonra hedeflediğimiz projeleri sergilediğimiz standımız katılımcıların takdir ve beğenisini kazandı. Ar-Ge
Merkezi, yaklaşık 30 projesini görsellerle sergilediği fuar alanında, Havelsan ile birlikte prototipini hazırladığı yerli Wireless
ve Wired IFE Sistemi’ni sunma fırsatı buldu. Stand, katılımcıların interaktif kullanımına sunulan IFE Sistemi sayesinde, fuara
katılan tüm siyasilerin, bürokratların, üst düzey yöneticilerin ve
üniversite öğretim üyelerinin uğrak yeri oldu.
Başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Ekonomi
Bakanı Zafer Çağlayan, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış,
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu,
THY Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil, THY Teknik A.Ş. Genel
Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir, Havelsan A.Ş. Genel Müdürü
Sadık Yamaç, Koç Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Ali Koç,
Koç Holding CEO’su Turgay Durak, Arçelik A.Ş. Genel Müdürü
Levent Çakıroğlu, Aselsan Genel Müdürü Cengiz Ergeneman
ve Marmara Üniversitesi Rektörü Zafer Gül, THY Teknik A.Ş.
Ar-Ge Merkezi standını gezerek THY Teknik A.Ş.’yi onurlandırdı.
Havacılığa ilişkin birçok Ar-Ge ve inovasyon çalışmasında yer
almak amacıyla kurulan THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Merkezi, yerli
sanayi şirketleri ve üniversiteler ile işbirliği yaparak, sektörde
katalizör görevi görme misyonunu yerine getirme yolunda emin
adımlarla ilerliyor.
HAVACILIK TARİHİNDEN
Türk kadınının uçakla imtihanı
100 yaşında!
Öğretmen Belkıs Şevket Hanımefendi, 1 Aralık 1913
tarihinde, Ayastefanos (Yeşilköy) Tayyare Meydanı’nda
gerçekleştirilen uçuşta yer alarak “uçakla uçan ilk Türk
kadını” unvanının sahibi oldu. Türk havacılık tarihindeki
bu önemli olayın detaylarını Uçak Mühendisi Can Erel’in
katkıları ile sizlerle paylaşıyoruz.
Ö
ğretmen Belkıs Şevket Hanımefendi, Osmanlı Kadınlar Dünyası adlı derginin yazarı ve Kadın Haklarını Müdâfaa-i Hukûk-u Nisvân Cemiyeti’nin bir
üyesi olarak, kadın haklarına dikkat çekmek ve Türk kadınını tanıtmak amacıyla 1 Aralık 1913 günü uçarak tarihe
geçti. Ayastefanos (Yeşilköy) Tayyare Meydanı’nda, Fethi
Bey’in pilotajında, “Osmanlı” isimli Deperdussin uçağı ile
gökyüzüne yükselen Belkıs Şevket Hanımefendi böylece
“uçakla uçan ilk Türk kadını” unvanının da sahibi oldu.
Bu uçuş,
• Havacılığın emekleme döneminde, ilk kontrol edilebilir
motorlu uçak ile yapılan uçuştan sadece 10 yıl sonra
gerçekleştirilmesi,
• İlk tayyare mühendisimiz Ordinaryüs Profesör Dr. Ali
Yar’ın L’ecole Nationale Superieuere de L’Aeronautique’ten diplomasını almasının üzerinden henüz üç yıl
geçmiş olması,
• Türk Hava Kuvvetleri’nin nüvesini oluşturan Havacılık
Komisyonu’nun kurulmasından sadece iki yıl sonra olması,
• Dünyada ilk ticari havayolu uçuşunun henüz yapılmamış olması,
bakımından Türk havacılık tarihinde özel bir yere sahiptir.
“Minareler, şamdanlar içindeki mumlar
gibi görünüyordu”
Belkıs Şevket Hanımefendi’nin uçuştan sonrası ‘Kadınlar
Dünyası’ dergisinde yayımlanan yazısından: “…Yirmi otuz
metre kadar yerde bir müddet gittikten sonra alkışlar arasında yavaş yavaş yükselmeye başladık. Gittikçe yükseliyor ve
Makriköy istikâmetini takip ediyorduk. Buradan geri dönerek
okula ve oradan da İstanbul cihetine doğru uçuyor, uçuyorduk. Uçuş hızımız her dakika artıyordu. Yeşil tarlalar, ufak köyler, derecikler… Hakikaten güzel manzaralar. İstanbul’umuzun üzerinden uçarken sepetten kartları aşağıya atıyordum.
Harbiye Nezareti’ni, Yangın Kulesi’ni, daha bazı büyük binalarımızı gördükçe bilmem de ne gülüyordum. Minareler, şamdanlar içindeki mumlar gibi görünüyor; binalar fennî çocuk
eğlencelerindeki küçük evler gibi göze çarpıyordu. Koyu mavi
canfes atlaslar gibi kıvranarak uzanan Boğaziçi ve iki tarafındaki zümrüt gibi Anadolu ve Rumeli kıyıları ve bütün bunların
havadan kuşbakışı görünüşü hakikaten çok güzeldi…”
Uçuşun ardından Şehbal Dergisi’nden Servet-i Fünun’a,
hatta Alman Berliner Tageblatt gazetesine kadar birçok
gazete ve dergide yazılar yazıldı, fotoğraflar yayımlandı.
Uçuşu izleyen Berliner Tageblatt gazetesi muhabiri, “Üzerinde dikkatle durulması gereken cesurca bir jest” ifadesiyle bu tarihi uçuşu haber yaptı.
Orduya uçak almak için bastırılan kartlar uçaktan atıldı
Belkıs Şevket Hanımefendi’nin gerçekleştirdiği bu uçuş yalnızca Türk kadınının propagandasını yapmakla yetinmeyip aynı
zamanda orduya bir uçak hediye edebilmek için para yardımı
sağlayabilme amacını da taşıyordu. Bu amaçla bastırılan bir
sepet dolusu kartta şu cümleler yazıyordu: “Osmanlı Müdâ-
faa-i Hukûk-u Nisvân Cemiyeti azasından ve ‘Kadınlar Dünyası’
muhabirlerinden Osmanlı ve İslam kadınlığı namına havada
tayrân ederken ‘Kadınlar Dünyası’ ismi ile muhterem ordumuza bir tayyare ihdâsını bilâ tefrîk-i cins ve mezhep Osmanlı kadınlığından bekler.”
13
14 ÇEVRE
DIKKAT!
DÜNYAMIZ ISINIYOR…
S
on yıllarda yapılan ölçümler, dünyanın kaybettiği ısıdan
daha fazlasının atmosferde tutulmaya başladığını gösteriyor bize. Bu ısının tutulma nedeni, atmosferde biriken
sera gazları. Giderek ısınan dünyamızda mevsimler daha sıcak
geçiyor, buzullar eriyor, kar yağışları azalıyor, ısınan okyanuslar
büyük fırtınalara yol açıyor. Kısacası dünyamızın iklimi değişiyor.
İklimler değiştikçe...
Halihazırda yaşanan ve mevcut durumun sürmesi halinde -çok
da uzun olmayan bir vadede- dünyamızda yaşanabilecek felaketler:
• Atmosferdeki karbondioksit (CO2) ve metan gazı artışı, dünya yüzeyinin sıcaklığını yükseltiyor. Bunun sonucu olarak en
başta buzullar eriyor, onların yerini karalar ve sular alıyor.
Bu hızdaki erime, güneş ışını emilimini artırıyor ve daha fazla erimeye yol açıyor.
• Kar yağışının azalmasının büyük kuraklıkların yaşanmasına
neden olması kaçınılmaz.
• Deniz seviyesinin yükselmesi ile birlikte ise birçok kıyı bölgesi ve şehir sular altında kalma tehlikesi yaşayacak.
• Isınan okyanuslar büyük fırtınalara yol açacak. Isınan havayla birlikte ortaya çıkan yeni tür haşereler ormanlara,
tarıma ve şehirlere büyük zararlar verebilecek, hastalıklar
artacak.
• Denizlerde asitliğin artması sonucu yaşam büyük ölçüde
azalacak; mercan kayalıkları ve Alp tipi çayırlar gibi yaşam
alanları ve buralarda yaşayan birçok tür yok olma tehlikesi
ile karşı karşıya kalacak.
Tüm bunlara elbette hazır değiliz. Ancak bir an önce aksiyon
almamız gerekiyor. Çözüm ise karbon ayak izimizi azaltmak!
Karbon ayak izi nedir?
Dünyada küresel ısınmanın başlıca sorumlusu karbondioksittir. Ulaşım, ısınma, elektrik tüketimi, hatta yeme-içme gibi tüm
faaliyetlerimiz ile ürettiğimiz ve tükettiğimiz ürünler sebebiyle
ortaya çıkan toplam sera gazı emisyon miktarının, birim karbondioksit olarak ölçülen miktarı karbon ayak izimizi oluşturur.
Karbon ayak izi, doğrudan (birincil) ayak izi ve dolaylı (ikincil)
ayak izi olmak üzere iki ana parçadan oluşur.
Birincil ayak izi, evsel enerji tüketimi ve ulaşım (araba, uçak
vs.) dahil olmak üzere fosil yakıtların yanmasından ortaya çıkan doğrudan CO2 emisyonlarının ölçüsüdür. İkincil ayak izi ise
kullandığımız ürünlerin tüm yaşam döngüsünden, bu ürünlerin imalatı ve en sonunda bozulmalarıyla ilgili olan dolaylı CO2
emisyonlarının ölçüsüdür.
9 adımda karbon ayak izinizi azaltın!
1. Harekete geç
2. Ölç ve planla
İnsanlara karbon salımınızı azaltacağınızı söylemek
çok basit bir şeymiş gibi görünse de karar almak başlangıç olabilir. Önemli olan bu duyarlılık seviyesine ulaşabilmek.
Sera gazı oluşturan faaliyetlerinizi belirleyin ve ne
kadar salınım yaptığınızı ölçün. Kişiler ve küçük
işletmeler için online hesap makineleri ve iç değerlendirmeler başlangıç için yeterlidir.
3. Yaşantını karbonsuzlaştır
•
•
•
•
Düşük karbonlu, yani iklim dostu yöntemlerle üretilen ürünleri tercih edin,
Enerjiyi verimli kullanın,
Toplu taşıma sistemlerini ve yakıtı verimli kullanan araç kullanımını geliştirin,
Uçak biletlerinizi mümkün olduğunca direkt uçuş olarak seçin,
• Tüketimi azaltın. Ürünleri tekrar tekrar ve verimli bir şekilde kullanmanın yollarını
arayın,
• Yiyecek ve giyecek seçiminde yerel ürünleri tercih edin,
• Geri dönüşüme destek verin.
4. Azalt-yeniden kullan-dönüştür
• Tüketiminizi mümkün olduğunca azaltın,
• Kaynak kullanımında verimli uygulamalara geçin,
• Kullandığınız ürünlerin yeniden kullanımı ya da geri dönüşümü için çalışın,
• Ambalaj kullanımını azaltın ve ambalajların geri dönüşümünü sağlayın.
5. Enerji verimliği
• Kullanılmayan ışığı, motoru, bilgisayarı, ısıtıcıyı kapatın,
• Dizüstü bilgisayarların masaüstü bilgisayarlardan; LCD ekranların da CRT ekranlardan daha az enerji harcadığını unutmayın,
• Bir ürünü satın alırken enerji verimliliği sınıfına dikkat edin,
• Gereksiz seyahat etmekten mümkün olduğunca kaçının,
• Yenilenebilir enerji kullanın,
• Enerji tasarruflu floresanların 6-15 yıl kadar dayandığını ve elektrik kullanımını normal aydınlatmalara göre yüzde 75 oranında azalttığını dikkate alarak
alışveriş yapın.
6. Yeşil üret, yeşil tüket
• Karbon salınımı düşük olan ürün ve hizmetler seçin,
• Daha az karbon üreten enerjileri seçin. Kömür doğalgazın iki katı, güneş enerjisinin altı katı, rüzgârın 40 katı ve hidro enerjinin 200 katı emisyon üretir.
Enerjinizi yenilenebilir enerji kaynaklarından temin edin,
• Ulaşım araçlarınızı dönüştürün. Taşıma sektörü toplam enerjinin yüzde 25’ini
harcıyor. Elektrik ve petrolü bir arada kullanan hibrid motorlar petrolün az
kullanılmasını sağlarken salınımı da azaltıyor. Motorlu araçların biyodizel ve
biyoetanol kullanabilecek şekilde dönüştürülerek karbon salınımının azaltılabileceğini unutmayın,
• Aracınızı aynı yere/yöne giden kişilerle ile paylaşın,
• Yeşil ürünleri tercih edin. Özellikle elektrikli aletlerde enerji tasarruflu ürünler
tercih edin.
7. Karbonunu telafi et
Gerek özel gerek ise iş hayatınızda yapacağımız çevre dostu seçimlerin bir sınırı
var. Bu nedenle karbon salınımını azaltıcı başka projeleri de destekleyerek enerji
verimliliğine daha fazla katkı sağlamanız mümkün. ‘Karbon kredisi’ olarak adlan-
dırılan yöntemle tüm alanlarda karbon salınımının azaltılmasına katkı sağlayabilirsiniz. Bunun yanı sıra dikeceğimiz her ağaç, karbon salınımımızı telafi etmekte
bize yardımcı olacaktır.
8. Birlikte çalış
İklim değişikliği global bir sorun olduğu için çözümünün de global olması gerekiyor. Özel sektör, hükümet, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği
içinde olmanın önemli artılar sağlayabileceğini unutmayın.
9. İletişim kur, örnek ol
• Kurumsal faaliyetlerinizle ilgili bilgilerinizi kamuoyu ile paylaşın,
• Karbon ayak izinizi ölçün, (İnternet üzerinden değişik sitelerden bu hesaplamayı yapabilirsiniz)
• Türkiye için yıllık kişi başı 3,14 ton olan CO2 üretimini düşürmeye çalışın,
• Karbon ayak izinizi silmeyi planlayın ve uygulayın,
• İşyerinizde sürdürülebilirlik raporları yayınlayın,
• Şirketinizin, iç iletişim, intranet, şirket yayınları vb. kanallar yoluyla çalışanlarını, müşterilerini, iştirakçilerini ve hisse sahiplerini karbon salınımının azaltılması ile ilgili konularda bilgilendirmesini sağlayın,
• Sosyal sorumluluk projeleri ile çevresel katma değer yaratın.
15
16 HAVACILIK DÜNYASINDAN
Haeco’dan Amerika’da
büyüme hamlesi
Hong Kong Aircraft Engineering Company (HAECO), ABD merkezli TIMCO Aviation Services firmasını 388,8 milyon dolar karşılığında satın almak üzere şartlı hisse alım anlaşmasına imza
attı. Alım sürecinin 2014 yılının ilk çeyreğinde tamamlanması
bekleniyor. Greensboro (North Carolina), Lake City (Florida),
Macon (Georgia) ve Cincinnati (Ohio) dört bakım tesisi bu alım
kapsamında yer alıyor.
TIMCO’nun iş modeli ve operasyonlarının stratejik olarak HAECO’nun mevcut iş modeli ile iyi örtüşeceğini beklediklerini
ifade eden HAECO Yönetim Kurulu Başkanı Christopher Pratt,
gelişmiş uçak bakım ve modifikasyon hizmetleri verebileceklerini de dile getirdi.
Süreç içerisinde TIMCO LineCare, TIMCO Engine Center ve
TIMCO Aerosystems gibi TIMCO’nun birçok alt şirketinin HAECO’ya geçmesi planlanıyor. Bu, HAECO’nun motor hizmeti sunmasından uçak koltuğu üretimine kadar birçok hizmeti sunması anlamını taşıyor.
Kaynak: MRO News Focus
Singapore Airlines
dünyanın en uzun
non-stop uçuşunu
sonlandırdı
Singapore Airlines tarafından, Singapur ile ABD’nin New
Jersey eyaletinde bulunan Newark Havaalanı arasında
18,5 saatte gerçekleştirilen ‘dünyanın en uzun non-stop
uçuşu’, kasım ayı içerisinde sonlandırıldı. Şirket, bu uçuşu kaldırma kararını almasında, yakıt fiyatlarının yüksekliğinin ve pahalı bilet fiyatlarına sahip bu uçuşlara ilginin
azalmasının etkili olduğunu açıkladı. Singapore Airlines’a
en fazla prestij kazandıran özelliklerinden biri, gerçekleştirdiği non-stop uçuşlar. Bundan sonra aynı yolu en az altı
saat daha fazla sürede ve Frankfurt aktarmalı gitmek zorunda kalacak olan yolcular ise büyük hayal kırıklığı yaşıyor. Yolcuların bu konudaki genel görüşü, hemen hemen
tüm koltukların dolu olduğu uçuşun sonlandırılmasının,
özellikle iş amacıyla seyahat eden pek çok kişiyi olumsuz
etkileyeceği yönünde. Uzmanlar, bütün koltuklar ‘business
class’ standardında ücretlendirilmesine rağmen, elde edilen kârın, yüksek işletme maliyetlerini dengelemek için
yeterli olmadığını dile getiriyor.
Kaynak: CNBC
Airbus, Sharklet Retrofit imkânı sunuyor
Airbus, 2015’te müşterilerine sunmayı planladığı Sharklet Retrofit Programı’nı başlattı. İlk olarak A320 ve A319 uçaklarına
takılmak üzere geliştirilecek wingletler yüzde 4 oranında yakıt
tasarrufu ve 100 nm kadar mesafe artışı sağlıyor.
Daha sonraki bir aşamada sunulacak olan A321 sharklet’leri,
kanat yapısını güçlendirmeyi de içeriyor. Şu an hizmette olan
4.000’den fazla A320 ailesi uçak, retrofit olmaya aday konumda ve Airbus’a şimdiden 200 shipset alım teklifi yapılmış durumda. Sharklet’ler, A320 ailesi uçakların kullanım ömürlerinin uzamasını sağlıyor.
Kaynak: MRO News Focus
Boeing 777X’in 2019 yılında havalanması planlanıyor
Boeing, 777X geliştirme programını tanıttı. Programa göre
777X’in 2020 yılında hizmete girmesi hedefleniyor. Geniş gövdeli bir uçak olacak 777X için parça üretimine 2017 yılında
başlanması ve uçağın ilk uçuşunu 2019’da gerçekleştirmesi
planlanıyor. Resmi olarak bu yılki Dubai Airshow’da başlatılan
program kapsamında üst düzey tasarımın gelecek yılın sonuna
kadar tamamlanması hedefleniyor. 2015 yılında uçak konfigürasyonunun sağlamlaştırılmasından sonra 2016 yılında detaylı
tasarımın yapılması ile programa devam edilecek. Sertifikasyonun ise 2018 yılında yapılması planlanıyor.
Havacılıkta geridönüşüme
yatırım dönemi
Uçak Filosu Geridönüşüm Birliği (Aircraft Fleet Recycling Association-AFRA), önümüzdeki 20 yıl içerisinde 12 bin uçağın emekli
olacağını hesapladığını açıkladı. Birlik yaptığı açıklamada, bu
uçakların çoğunun kullanım sürelerini dolduracağını, ancak
aynı zamanda komponentlerinin -özellikle de motorlarının- değeri uçağın geri kalan kısmının değerinden daha fazla olan genç
uçakların da bunların arasında yer alacağını belirtti. Buna bağlı olarak artık birçok bakım kuruluşu parça sökümü yapıyor ve
bunu yaparken leasing firmaları ile işbirliğine gidiyor. Örneğin
Lufthansa Technik, International Lease Finance Corporation’ın
alt şirketi olan AeroTurbine’in yüzde 15’lik hissesini satın aldı.
AeroTurbine, anlaşma koşulları kapsamında Lufthansa Technik’e uçak ve motor parçaları sağlarken, Lufthansa Technik de
AeroTurbine’in komponentlerine teknik hizmetler sunacak. Uçak
geridönüşümü üzerine çalışan bir diğer firma olan Wingstar ise
ST Aerospace Resources ve Wings Capital Partners Holdings ile
yarı yarıya ortaklık kurmuş bulunuyor.
Kaynak: MRO Management
Boeing Uçak Geliştirme Programı Başkanı Scott Francher,
programın, 777-300ER ve 747-400 uçaklarının ön değişim dalgasını yakalamak amacıyla hayata geçirildiğini açıkladı. General Electric de 777-8X ve -9X’te geçerli tek motor olacak ‘GE9X’
için programını açıkladı. General Electric’in yaptığı açıklamaya
göre, GE90-115B motorlu 777-300ER’a göre yüzde 10 daha
az yakıt tüketimine; GE9X en büyük rakibi olan A350 uçağının
Rolls Royce Trent XWB motoruna göre yüzde 5 daha az yakıt
tüketimine sahip olacak.
Kaynak: Flight Global
Dubai Airshow’un ilk
gününde rekorlar kırıldı
Boeing, Dubai Airshow’un ilk gününde, yeni bir uçak tipinde alınan sipariş sayısının tüm rekorlarını kırdı. Aynı gün
Airbus da büyük bir A380 siparişi aldı. Bunun sonucunda
her iki firmanın dört ayrı havayolundan aldığı siparişler ve
alım sözlerinin toplamı 623 uçağa ulaştı. Bu, bir havacılık
gösterisinin ilk gününün rekoru olarak kayıtlara geçti. Günün ilk bombasını 25,2 milyar dolarlık 82 adet 777X siparişi ile Etihad Havayolları patlattı. 56 adedi kesin olan bu
sipariş, 777X’in -8X, -9X ve -10 modellerinin her üçünü de
kapsıyordu. Ancak günün asıl siparişini bir diğer Emirates
verdi. 150 adet 777X tipi ve 50 adet A380 tipi uçak için
kesin sipariş imzalayan Körfez firması, 50 ilave 777X uçağı
için opsiyon alarak toplam değeri 99 milyar dolar olan bir
siparişe imza attı. Gün içinde ek siparişlerde de bulunan
Emirates, sekiz farklı uçak tipinde toplam 229 uçak siparişi/sözü verdi. Ayrıca Emirates’in alt şirketi olan FlyDubai
de 111 adet Boeing 737 siparişi için söz verdi.
Bir diğer Körfez firması olan Qatar Airways ise 50 adet
777X tipi uçak almaya niyet belirtti ve beş adet A330-200F
kargo tipi uçak siparişi verdi. Fuarın ilk günü Etihad’ın 117
adet A320neo, A330 Kargo ve A350XWB siparişi ile zirve
yaptı. Böylece günün sonunda Boeing’in 777X için aldığı
269 uçaklık sipariş ve niyetler ile 777 ailesi, 747 ailesi
uçaklarını da geçerek, tarihte en çok satan geniş gövde
uçak unvanını ele geçirdi.
Kaynak: Flight Global
17
18 SÜREKLİ GELİŞİM
Sürekli İyileştirme (Kaizen)
Japonca ‘değişim’ (kai) ve ‘daha iyi’ (zen) sözcüklerinin birleşiminden
oluşan ‘kaizen’, iş dünyasında ‘Sürekli İyileştirme’ anlamına gelen bir
metodu temsil ediyor. Peki bu metot kapsamına ne tür başlıklar giriyor
ve THY Teknik A.Ş.’de neler yapılıyor?
Değer Akışı Haritalama
(Value Stream Mapping-VSM)
VSM, süreçlerimizi belirlemek, aralarında en iyi olanı saptamak, israf azaltımı
ve standartlaştırma yolu ile iyileştirmeler sağlamak için kullanılan disiplinli bir
yöntemdir. Bu süreç sırasında,
• Müşteri talepleri ve iş stratejisi
belirlenir,
• Değer akışı seçilir,
• Mevcut durum değer akışı çizilir,
• Mevcut durum değer akışı incelenir,
• İyileştirme fırsatları tespit edilir,
• Gelecek durum haritası çizilir,
• Gelecek duruma ulaşmak için düzenli takip yapılır.
Müşterilerimiz kimdir?
Başarı konusunda bize güvenen grup
veya insanlardır. İç ve dış olmak üzere
ikiye ayrılan müşteriler,
• Ürün ve hizmetlerimizi kabul eder,
• Değerlendirir,
• Bir sisteme ilave eder, ekler, takar,
• Kontrol eder,
• Sahiplenir,
• Kullanır.
Değer akışının gelecek durumunu hazırlarken mutlaka sürekli akışı sağlamak
gerekir. Bunun için,
• Yüksek kalitede ve tahmin edilebilir
süreçler mevcuttur. Bunlar için enerji
harcanmaz ve her defasında aynı
şekilde uygulanırlar,
• Ekipmanlar bakımlı ve ihtiyaç olduğunda çalışır durumdadır,
• Gerektiğinde doğru zamanda ve
doğru yerde, doğru malzemeden
yeterince bulunur,
• Standart işlem adımları ile çalışan
doğru yetenekte ve doğru sayıda
personel bulunur.
2014 yılı şirket hedefleri ve
iyileştirme fırsatları
2014 yılı şirket hedeflerini ve iyileştirme
fırsatlarını belirleme çalışmaları THY
Teknik A.Ş.’nin tüm başkanlıkları ile
birlikte başlatıldı. (Sürece ait akış diyagramını sayfada bulabilirsiniz)
HATA ÖNLEME SEVİYELERİ
Seviye 1. Hatanın kaynağında
önlenmesi
Seviye 2. Hatanın süreç esnasında
önlenmesi
Seviye 3. Hatanın süreç
tamamlandıktan sonra, müşteriye
ulaşmadan önlenmesi
Hataya karşı dayanıklılık
(Mistake Proof)
Hataya odaklanarak hatanın tekrar
oluşma olasılığını azaltmak için araçları,
faaliyetleri ve işlem adımlarını belirlemektir.
Öneri yarışmasına hazırlanıyor
musunuz?
Her yılın ilk aylarında, bir önceki yılın en
iyi önerilerinin ödüllendirileceği bir öneri
yarışması gerçekleştiriliyor. Öneriler
‘atölye’ ve ‘ofis’ olmak üzere iki ayrı
kategoride değerlendiriliyor.
Bu yarışmaya hazır mısınız? Önerilerinizi gerçekleştirebildiniz mi? Şirketimize
katkılarını ölçmeye başladınız mı? En
iyilerin kazanması dileği ile...
Süreç Geliştirme Şefliği - 20 Kasım 2013
TEKNOLOJİ
18 pervaneli helikopter
E-volo firması tarafından geliştirilen 18 pervaneli helikopter, ilk
uçuşunu başarıyla tamamladı. Almanya’nın Karlsruhe şehrindeki Dm-Arena’da gerçekleştirilen uçuşta helikopter, insansız olarak ve uzaktan kumanda, sensörler ve radyo frekansı sayesinde
kontrol edildi. Firma, ‘Volocopter VC200’ isimli helikopterin mevcut helikopterlere kıyasla daha güvenli, daha basit ve daha çevre dostu olduğunu açıkladı. Şu an için geliştirme aşamasında
olan helikopterin ilerleyen dönemde saatte 100 kilometre hıza
ve 6.500 feet yüksekliğe çıkabileceği ifade ediliyor.
18 pervaneli helikopterin her motorunda, havalanmasını sağlayan üç adet asıl ve iki adet de yedek pil bulunuyor. Karbon fiber
malzemeden üretilmesi Volocopter VC200’ün hem hafif hem de
dayanıklı olmasını sağlıyor.
SmartPlane: Akıllı telefonla
kontrol edilen ilk uçak
Akıllı telefonlar tarafından kontrol edilebilen cihazlar alanında uzman olan
Alman TobyRich firması, bu defa ‘SmartPlane’ adını verdiği bir akıllı uçakla
piyasada ses getirmeye hazırlanıyor.
Üzerinde lityum pil ve bir pervane bulunan uçak, yaklaşık 1 kilogram ağırlığında. Pervane, olası bir düşüşte daha az zarar görmesi için uçağın burun
kısmına yerleştirilmiş. Mikro USB ile 15 dakikada şarj edilebilen SmartPlane, tek seferde 5-10 dakika civarında uçuş deneyimi sunuyor ve bu esnada 60 metre yüksekliğe kadar çıkabiliyor.
QF-16 insansız uçtu
Bluetooth Düşük Enerji teknolojisi ile iOS cihazınıza bağlanan uçak, yine
cihazdaki uygulaması sayesinde kontrol edilebiliyor ve diğer verilerine
anında göz atılabiliyor. SmartPlane’in satış fiyatı ise 69 euro.
Farklı uçak teknolojileri üzerine çalışmalarda bulunan Boeing, Tyndall Hava Kuvvetleri Üssü’nde
QF-16 adı verilen uçağı pilotsuz olarak uçurdu.
Hava kuvvetlerinden iki pilotun yer kontrol istasyonundan kontrol ettiği QF-16, 12.200 metreye
kadar yükseldi.
Uçak, kokpitte pilot olmadan bir dizi manevrayı da
başarıyla yaptı ve yere indi. Emekli edilmiş birkaç
F-16 uçağını insansız uçabilecek hale getiren Boeing, bu uçakları eğitim ve test için kullanacak.
Bazı uzmanlar gelecekteki uçakların insansız olacağını ve bu çalışmaların o günlerin habercisi olduğunu ileri sürüyor.
19
20 EMNİYET KÖŞESİ
Wing Crash
MEDA Araştırması
MEDA Konusu : Wing Crash
MEDA Rapor No : 13052
Olay Tarihi : 17.08.2013
Olay Referansı : ABM530010
(Occurence Report)
13052 - Wing Crash
Olay Süreci
17.08.2013 tarihinde, bir A319
uçağının bakım çıkış kontrolleri
yapılmak üzere Teknik 1 Hangarı
güney tarafı önüne çekilmesi
planlanmıştır.
Uçak çekme işlemi esnasında A319
uçağının sol tarafında (Teknik 1
Hangarı güney tarafı) fazla sayıda
dok ve sehpa bulunduğu için sağ
tarafa manevra yapılmıştır.
A319 uçağının hangar dışına
çekilmesi esnasında prosedüre
uygun olarak, operatör, A bakım
C ekibinden bir adet yetkili kokpit
teknisyeni ve iki adet kanat işaretçisi
görevlendirilmiştir.
Operatörün sol tarafla göz teması
sabit kaldığı ve sağ tarafla bir
süre kaybedildiği için buradan
gelen görsel/işitsel ikazlar fark
edilememiştir.
A319 uçağı sağ kanat ucu motor çalıştırmak üzere hangar önünde
bulunan B737-800 uçağının sağ wingletine çarpmıştır.
Section IV - Contributing Factor Checklist
Section IIIMaintenance
System
Failure
Section II
Event
B.5 Unavailable
Uygun telsizin olmaması.
A.8 Inadequate
Prosedürün yetersiz olması.
H. 6 Work process/procedure
Hangar içi ve önü çekim işlemi için standart bir işlem tanımlanmamıştır
6.c Struct by/
against
2 Aircraft
damage
G. 16 Confined Space
Doklar ve sehpalar uçak çekme işlemine engel oluşturabilmektedir.
I.1 Planning/organization of task
Bakım girişlerinde ve çıkışlarında operatörün Hat Bakım Başkanlığı ve TGS’den sağlanması nedeniyle zaman ve planlama sıkıntıları yaşanmaktadır.
2. WHY
1. WHY
EVENT
21
22 ÖZEL RÖPORTAJ
Raylardan gökyüzüne uzanan vizyon
Cumhuriyetin ilk
yıllarındaki kalkınma
hamlesinin içinde
yer almış, ülke
sanayisinin gelişmesi
için maddi ve manevi
varlığını ortaya
koymuş, girişimci
ruhu ve vizyoner
bakış açısıyla,
hem demiryolu
hem de havayolu
taşımacılığında
zamanının ötesinde
çalışmalara imza
atmış özel bir isim
olan Nuri Demirağ’ı
bize torunu Bilge Kum
anlatıyor.
Nuri Demirağ
Nuri Demirağ’ın torunu Bilge Kum, Nuri Demirağ hakkında yazılan yazılar,
yayımlanan dergiler ve kitaplarla birlikte.
B
üyükbabasını anlatmaya, “Ülkesinin kalkınmasını daima kendi
menfaatlerinin önünde tutardı”
cümlesi ile başlayan Bilge Kum, kendisine miras kalan inovatif ruhu hayata
taşıyor ve çeşitli alanlarda tasarımlara
imza atıyor. Tekstil tasarımı, iç mekân
tasarımı, gözlük tasarımı, mücevher
tasarımı ve son olarak da havalimanı yer
hizmetleri ile ilgili tasarımlar yapan Kum,
“Üçünün teknik projesi yapılmakta olan,
dördü patentli, 20 buluşum var. Bunların
büyük çoğunluğu yaşlıların hayatına
kolaylıklar getiren ürünler.
Bu ürünlerden üçü havalimanlarını
ergonomik yapmak amacıyla geliştirildi.
Bu alandaki çalışmalarımız istediğimiz
şekilde devam ederse, kısa bir süre
sonra Atatürk Havalimanı’nda uygulamaya konulacak” diyor. Bugün farklı bir
şekilde havacılık sektörünün içinde yer
alan torunu Bilge Kum, Nuri Demirağ’ı
girişimci, ileri görüşlü, yardımsever ve
sanatsever kişiliği ile dönemine damga
vuran bir isim olarak tanımlıyor.
Nuri Demirağ’ı sizin cümlelerinizle
tanıyabilir miyiz?
Büyükbabam Nuri Demirağ 1886 yılında
Sivas’ın Divriği kazasında, Mühürdarzade Hafız Ömer Efendi’nin oğlu olarak
dünyaya gelmiş. Küçük yaşta babasını
kaybetmiş. Önce Divriği’deki rüştiyeyi,
daha sonra da dışarıdan idadiyi bitirmiş.
Bankacılık ve maliye denetmenliği yapmış. Beyoğlu Varidat Memuru olarak görev yaparken, Taksim Kışlası ve Talimhane’nin bir Fransız şirketine satılmasına
karşı gelmiş ve I. Dünya Savaşı yıllarında
İstanbul’u kasıp kavuran yolsuzluklarla
mücadele etmiş. 1918 yılında Maliye’nin
Tatavla (bugünkü Kurtuluş) Şubesi’ni
denetlerken yaşadığı bir olay sonrasında, işgalcilerin hakaretine uğramayı
kendine yediremeyip memurluktan
ayrılmaya karar vermiş. Ticaret hayatına
atılması da bu olaydan sonra olmuş.
İlk işi, 1919 yılında 56 altını kendisine
sermaye yaparak başladığı sigara kâğıdı
üretimi olmuş. Ertesi yıl Mühürdarzade
isimli bir şirket kurarak dış alım satıma
yönelmiş. Yüksek mühendis olan kardeşi
Abdurrahman Naci Bey de bir süre sonra
şirkete ortak olmuş. İki kardeş, Cumhuriyet’in ilanından sonra müteahhitliğe
başlamışlar.
Nuri Demirağ’ın demiryolu ile bağı
da bu zamanda başlıyor herhalde?
Evet. 1930’ların başında yabancı bir
şirketin aldığı Samsun-Sivas hattı yapım
ihalesini, demiryolunun sözleşmesinde
çıkan bir sorun nedeniyle hükümet iptal
eder. İptal edilen bu ihaleye talip olan
Nuri ve Abdurrahman Naci Beyler, bu hattın 7 kilometrelik bölümünü, Türk işçisinin
emeği ile başarılı bir şekilde tamamlarlar.
Bunu, Fevzipaşa-Diyarbakır, Afyon-Dinar
ve Irmak-Filyos hatları ile başlayan toplam
1.012 kilometrelik demiryolu takip eder.
Bu süreçte yüzlerce tünel açılır, köprü
yapılır, istasyonlar ve gar binaları inşa
edilir. Köprüler, sağlamlıklarının yanı sıra
estetik özellikleriyle de ilgi çekicidir. Farklı
şehirlerde pek çok müteahhitlik işi yapan
büyükbabam ve kardeşi, Türkiye’nin
bugün sahip olduğu demiryolu ağının
dörtte birini döşemişler. Soyadı Kanunu
çıktığında ‘Demirağ’ soyadı onlara bizzat
Atatürk tarafından verilmiş.
Demiryolundan uçaklara geçiş
süreci nasıl oluyor peki?
1936 yılında uçak satın almak üzere
halktan para toplanmaktadır. Dönemin
zenginleri de imkânları dahilinde bu
kampanyaya katılır. Nuri Demirağ “Dışardan alınacak bir teknoloji hem pahalı
servis ve yedek parça gerektirecek hem
Nuri Demirağ’ın vizyonerliğine bazı örnekler
• İTÜ Uçak Mühendisliği Bölümü’nün açılmasına öncülük etmiş,
• Türkiye’nin ilk yerli paraşüt üretimini gerçekleştirmiş,
• Üstünde demiryolu da olan Boğaz Köprüsü projesi çizdirmiş, (Bu, hayata geçse
Türkiye’deki ilk yap-işlet-devret modeli de olacaktı)
• Keban Barajı fikrini ortaya atmış,
• Ülkenin yer altı kaynaklarının, madenlerinin, petrollerinin kullanımı için planlar
hazırlamış ve ‘Maden ve Sanayi Kentleri’ tasarlamış,
• 1948 yılında ilk özel radyo istasyonunu kurma girişiminde bulunmuş, ancak yasal
engellere takılmış.
de yabancılar bize eski teknolojilerini
satacağından kısa zamanda kullanılamaz hale gelecektir. Mademki bir millet
tayyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfundan
beklememeliyiz. Ben bu tayyarelerin fabrikalarını yapmaya talibim” der ve aynı
yıl Beşiktaş’ta, zamanına göre oldukça
modern bir bina yaptırır. ‘Tayyare Etüt
Atölyesi’ olarak hizmet vermeye başlayan
bu bina daha sonra ‘Uçak İmalat Fabrikası’ olacaktır. Bu fabrikada planörler,
Nu.D-36 eğitim uçakları ve Nu.D-38
isimli yolcu uçağı üretilir. Altı kişilik, çift
motorlu, gövdesi alüminyum kaplı ve
yarım saat gibi kısa bir sürede bombardıman uçağına çevrilebilen Nu.D-38, salt
Türk tasarımı bir uçaktır ve dünyada A
sınıfı uçak kategorisine girer.
Nuri Demirağ’ın havacılıkla ilişkisi
sadece uçak üretimi ile sınırlı
değil…
Kesinlikle. Bu arada Nuri Demirağ,
bugünkü Atatürk Havalimanı’nın bir
kısmının üzerinde bulunduğu Elmas
Çiftliği’ni satın alır ve üzerine bir uçuş
sahası yaptırır. Bu alanın üzerine pilot ve
teknisyen yetiştirmek üzere ‘Gök Okulu’
isimli bir okul kurar; uçak tamir atölyesi
ve hangarlar yaptırır. Türk Hava Kurumu
(THK), 1938 yılında Demirağ’a 10 okul
uçağı ve 65 planör siparişi verir. Uçak ve
planörlerin projelerini hazırlayan, Nuri
Demirağ’ın sağ kolu Mühendis Selahattin Alan, ilk uçak hazır olduğunda çok
heyecanlanır ve fazla uçuş tecrübesi
“18 Ağustos 2010 tarihli Bakanlar Kurulu
kararına göre Sivas Havaalanı’nın ismi ‘Nuri
Demirağ Havaalanı’ olarak değiştirildi. Geç de
olsa büyükbabamın hatırasına gösterilen bu
vefa beni fazlasıyla mutlu etti.”
olmamasına karşın ilk deneme uçuşunu kendisi yapmak ister. Eskişehir
İnönü Havaalanı’ndaki törene katılmak
üzere yola çıkar. Ancak Eskişehir’e iniş
yaparken, alanın etrafında yağmur suyu
birikmesin diye kazılan hendekleri fark
etmez, uçağın tekerlekleri hendeğe
takılır ve uçak takla atar. Selahattin
Alan’ın hayatını kaybettiği bu kaza Nuri
Demirağ’ın zor yıllarının da başlangıcı
olur. THK, emniyetsiz ve şartlara uygun
değil gerekçesiyle siparişi iptal eder. Nuri
Demirağ uçaklarının güvenli olduğundan
emindir, ama THK’yi ikna edemez ve olay
yargıya yansır. Bağımsız kişiler olumlu
rapor verdiyse de mahkemenin atadığı
bilirkişi heyeti olumsuz rapor verir ve
dava Nuri Demirağ aleyhine sonuçlanır.
Ancak diğer taraftan Gök Okulu pilot
yetiştirmeye devam eder ve binlerce saat
uçuşa rağmen hiç kaza olmaz. II. Dünya
Savaşı esnasında Avrupa ülkelerinden
uçak talebi olur. Ancak dönemin hükümeti bir kararname çıkararak uçakların
satışına engel olur. Atatürk tarafından
desteklenen Nuri Demirağ, onun vefatından sonraki hükümetlerden ne yazık
ki aynı ilgiyi göremez. Uçak pisti, fabrika
ve etüt merkezinin bulunduğu alan
1950’lerde yok pahasına istimlak edilir.
Uçaklar ise Nuri Demirağ’ın vefatından
sonra hurdaya gider. Hâlbuki bu özverili
girişim engellenmeseydi, uçak alımı için
yurtdışına çıkan paranın bir kısmı ülkemizde kalacaktı ve belki bugün Türkiye
kendi yolcu uçağını üretiyor olacaktı.
Kim bilir! 1945’te siyasete atılan, 1954
seçimlerinde Demokrat Parti listesinden bağımsız Sivas milletvekili seçilen
büyükbabam Nuri Demirağ, 1957 yılında
meclis kürsüsünden, meclisteki kötü
gidişi ağır bir dille eleştiren tarihi bir
konuşma yapar ve çalışanlar arasındaki
ücret adaletsizliğinin ortadan kaldırılmasını isteyen bir yasa teklifi sunar. Aynı yıl
da aramızdan ayrılır.
23
24 BİREBİR
GERÇEĞINDEN MODELINE
OTOMOBIL TUTKUNU
YUS UF HA NCI
Küçük yaşlardan bu yana hem gerçek hem de model otomobillere
büyük ilgi duyan Yusuf Hancı, THY HABOM A.Ş. ekibinde
yardımcı teknisyen olarak görev yapıyor. Kendi kendine org
çalmayı öğrenerek eşine küçük konserler veren Hancı, aynı
zamanda Göztepe altyapısında top koşturmuş bir sağ açık.
T
HY HABOM A.Ş. ekibinde yardımcı teknisyen olarak çalışan Yusuf
Hancı, küçük yaşlarda başlayan
otomobil tutkusunu, “İlkokulda yaptığım
resimlerin tamamında mutlaka otomobil çizerdim” sözleri ile anlatıyor. Otomobiller konusundaki bilgisi ile çevresindekilere de yardımcı olan Hancı, aynı
zamanda oldukça kaliteli markalardan
oluşan model otomobillere de evinin bir
köşesinde yer ayırmış.
Bize kendinizden bahseder
misiniz?
1983 İzmir doğumluyum. Önce
İzmir Atatürk Endüstri Meslek Lisesi
Elektrik Bölümü’nden, daha sonra da
Celal Bayar Üniversitesi Soma Meslek
Yüksekokulu Elektrik Bölümü’nden
mezun oldum. Üniversiteden sonra
İzmir’de çeşitli firmalarda çalıştım.
O sırada askerliğimi yapmak için bir
süre iş hayatından uzaklaştım. 2011
yılının başında THY Teknik A.Ş.’nin
sınavını kazandım. Eğitimin ilk dört
ayını Nevşehir’de, sonraki iki ayını da
İstanbul’da tamamladım. Temmuz
2011’de de yardımcı teknisyen unvanı
ile işbaşı yaptım. Önce Revizyon Müdürlüğü’nde, daha sonra Hat Bakım
Müdürlüğü’nde ve yeniden Revizyon
Müdürlüğü’nde çalıştım. Şu anda ise
THY HABOM A.Ş. ekibinde yer alıyorum. Kariyerimle ilgili yakın vadedeki
hedefim lisansımı alarak yardımcı
teknisyenlikten teknisyenliğe geçmek.
Üç ayda bir yapılan sınavlarda başarılı
olarak başlayacağım ve üç ila beş yıl
sürecek bu dönemde bilgilerimi pekiştirme şansı da bulacağımı düşünüyorum. Evliyim. Kısmetse Nisan 2014’te
bir oğlumuz olacak.
Otomobillere özel bir ilginiz
olduğunu biliyoruz. Bu ilgi ne zaman
başladı ve nasıl devam etti?
Altı-yedi yaşından bu yana otomobillere özel ilgim var. İlkokulda yaptığım
resimlerin tamamında mutlaka otomobil
çizerdim. 13-14 yaşında otomobil kullanmaya, o yaşlarda otomobile hevesli
pek çok kişi gibi babamın otomobili ile
eve yakın yerlerde tur atmaya başladım.
İzmir’de bir otomobil fuarı olduğunda
mutlaka takip ediyordum.
Şimdi aynı şekilde İstanbul’daki fuarlara
gidiyorum. Ehliyetimi aldığım ilk yıllarda
İzmir Pınarbaşı’ndaki pist yarışlarına katılmayı bile düşündüm. Şu anda İzmir’de
yaşıyor olsam yine düşünürdüm. Ancak
İstanbul’da mesafelerin fazlalığı ve zaman kısıtı beni biraz uzak tutuyor bu tür
girişimlerden. Bir de lisans sınavları ve
başarılı olursam sonrasındaki süreç de
oldukça yorucu olacak. Arkadaşlarımın
çoğu otomobil satın almadan önce bana
danışır. Ben de bütçelerine ve beklentilerine en uygun otomobili seçmeleri için
elimden geleni yaparım.
İlk kullandığınız otomobil
ne markaydı? Şimdi ne
kullanıyorsunuz?
İlk olarak bir Anadol marka kamyonet
kullandım. Şimdi ise Ford Fiesta kullanıyorum. Hem ekonomik hem de park
edilmesi kolay; İstanbul trafiği için ideal
olduğunu düşünüyorum.
Takip ettiğiniz otomobil dergileri ya
da internet siteleri var mı acaba?
İkinci el otomobil satışı yapılan sitelerden piyasadaki gelişmeleri izliyorum.
Ayrıca birkaç markanın bazı modellerini,
kendi sitelerinden ve çeşitli forumlardan
yakından takip ediyorum.
Auto Show isimli otomobil dergisinin
Kendimiz için bot, araçlarımız için kışlık lastik zamanı
Birçok şeye olduğu gibi otomobillerimize de gereken değeri vermemiz, bakımlarını zamanında ve eksiksiz olarak yaptırmamız gerekiyor. Bu araçlarla kendimizi ve sevdiklerimizi taşıyoruz. Günlük, haftalık ve periyodik bakımlarını kuralına uygun şekilde yaptırmamız gerektiğini unutmayalım lütfen.
Havaların soğumaya başladığı bugünlerde nasıl bot ya da kışlık ayakkabı kullanmaya başlıyorsak, otomobillerimiz için de kış lastikleri kullanmalıyız. Tutunmayı artırma özelliğine sahip bu lastiklerin yeri geldiğinde hayat kurtaracağını
hatırlatmak isterim. Hava sıcaklığının sıfırın altına düştüğü yerlerde donmayı
engellemenin tek yolu olan antifriz de bir diğer önemli kış hazırlığı. Tabii bu
arada, emniyet kemeri takmayı; yorgun, dalgın ya da uykusuz şekilde araç kullanmamayı hatırlatma gereği duymuyorum.
basıldığı dönemde onu okuyordum.
Otomobil tutkunları genellikle
maket/model otomobillere de
düşkündür. Bu, sizin için de geçerli
mi?
Kesinlikle. Şu anda hepsi orijinal sekiz
adet model otomobilim var. Bunlardan
üçü Mustang, ikisi Lamborghini, birer
tanesi de Pontiac, Ferrari ve Mercedes.
Bunların bazılarını internetten, bazılarını
ise model otomobil satan dükkânlardan
satın aldım; birkaçı da hediye geldi.
Evde kendime bir köşe ayırdım, tüm otomobiller orada duruyor. Hatta Mercedes
model otomobil için fuarlardaki gibi dönen bir stand yaptım. Tabii yakında çocuğumuz doğunca, onun erişemeyeceği,
korunaklı bir yere koyacağım bu araçları.
Belki biraz da mesleğimden kaynaklı
maket uçaklarla da ilgileniyorum. Üç
maket uçağım bir de elektrik motorlu
model helikopterim var. İleride model
uçak satın almayı da düşünüyorum.
Müzikle ve sporla, özellikle de
futbolla herkesten biraz daha fazla
ilgilisiniz…
Evet. 15-16 yaşından beri amatör olarak
org çalışıyorum. Bu alanda herhangi
bir eğitim almadım. Evde küçük bir
orgum var. Zaman zaman eşime konser
veriyorum. Klasik diye tabir edebileceğimiz, herkesin az çok bildiği parçaları
çalıyorum daha çok. Bateri, org dışında
en fazla ilgimi çeken enstrüman. Bateri
çalmayı da çok isterdim.
Futbolla güçlü bir bağım, özel bir ilgim
var. Ortaokul yıllarında Göztepe’nin
altyapısında futbol oynuyordum. Lisede
bronşit oldum ve futbola ara vermem
gerekti. Ancak daha sonra ilk üniversitem olan Ankara Üniversitesi’ne bağlı
Kastamonu Meslek Yüksekokulu’nda
okurken Kastamonuspor’un PAF takımında, Manisa’ya yatay geçiş yapınca
da Soma Sotesspor’da sağ açık mevkiinde oynadım.
O yıllarda Hava Astsubay Meslek Yüksekokulu sınavlarına da halen hazırlanıyordum. Futbola, orada gireceğim spor
sınavları için kondisyonumu korumak
adına da devam ettim. Ancak daha
sonra o sınavlara girmedim. Çalışma
hayatının temposu içinde ancak
arkadaşlarla halı sahada haftada
bir maç yapıyoruz artık.
25
26 BİLGİ TEKNOLOJİLERİ
SEKTÖRÜN T
E-BELLEĞI
BU SITEDE
Temmuz ayında hayata geçirilen
‘THY Teknik Kütüphane’
uygulaması, şirket içinde ve
sektördeki her tür yayının bir
araya toplanmasını sağlayarak,
mühendislik ve uçak bakımı
konularında sektörün belleğini
oluşturuyor.
HY Teknik A.Ş. içerisindeki ve sektördeki her tür yayının bir araya toplanmasını amaçlayan ‘THY Teknik
Kütüphane’ uygulaması hayata geçirildi. THY Teknik A.Ş. Mühendislik Başkanlığı için hazırlanan projeye
Haziran 2013’te start verildi ve bir ay sonra uygulamaya
kondu. Mühendislik Departmanı’nın kütüphanesinde bulunan havacılık ve mühendislik ile ilgili referans yayınların
personele ödünç verilmesini ve bunun takibini sağlayan
yazılım bu alandaki büyük bir eksikliği kapatıyor. Bunun
yanı sıra bölümlerde ve çalışanlarda bulunan yayınların
tek elde toplanarak, diğer bölümlerin ve çalışanların faydalanmasına olanak tanıyor.
Kitaplar dışında 41 farklı derginin PDF yayın arşivlerinin
tutulduğu yazılımda, dergiler PDF olarak indirilebildiği gibi
site üzerinden de okunabiliyor.
Proje, ileride üniversitelerle entegre olarak uzak kütüphanelerdeki dijital kitaplara ulaşmaya imkân verecek şekilde geliştirildi. Bu sayede çalışanların daha fazla kaynağa,
daha hızlı ulaşması hedeflendi.
“Yayınlar, sektörü daha yakından tanımamı sağladı”
Reyyan Demir Beyazay / Strateji Planlama ve Projeler Müdürlüğü / Mühendis
Proje, tek bir tıkla çok sayıda güncel kaynağa ulaşılmasını
sağlayan şirketin en güzel uygulamalarından biri. Havacılık
alanında geçmişte yayınlanmış veya yeni yayınlanan dergileri online olarak okuyabileceğiniz gibi basılı olarak da
inceleyebiliyorsunuz.
Kütüphane kısmında, özellikle mühendislik ve uçak bakımı
alanlarında oldukça kaliteli kitaplar yer alıyor. Kitapçılarda
veya piyasada bu kaynakları bulmamız mümkün değil.
Basılı kitaplar haricinde, havacılık alanında yurtdışındaki
üniversitelerde ve enstitülerde kullanılan pek çok yayın
e-kitap olarak burada hizmete sunulmuş. Aylık dergileri
düzenli olarak takip ediyorum ve sektörü tanıma açısından
çok faydasını gördüm. Bu yayınlar sektörü daha yakından
tanımamı sağladı. Özellikle genç mühendis arkadaşlarıma
basılı ve e-kitap formatındaki kitapları okumalarını tavsiye
ederim. Projede emeği geçen ve katkıda bulunan herkese
teşekkür ediyorum.
Yayınlara erişim kolaylaştı
Suat Sağıroğlu / Bakım Mühendisliği Müdürü
Uygulama, şirketimizin farklı bölümlerindeki tüm kitapları
bir araya toplaması, havacılık ve mühendislik konularında
birçok dergiye aynı portal üzerinden erişim imkânı sunması, şirketimiz çalışanlarının ilgi duyduğu alanlardaki kitap-
lara ve dergilere kolaylıkla ulaşmasını sağlaması açısından
son derece önemli. Bu nedenle, projedeki katkılarından
dolayı Bilgi Teknolojileri Müdürlüğü’ndeki arkadaşlarımıza
teşekkür ediyorum.
27
28 GEZİ-YORUM
Mimari, tarih, hayat…
Sırbistan
Sırbistan, tarihi dokusu ile eğlenceli hayat
anlayışını kaynaştırmayı başarmış köklü bir
Doğu Avrupa ülkesi. 16 günde, beş ülkenin
11 şehrini gezen Hesap Ödenebilirlikleri ve
Ödeme İşlemleri Uzmanı Samet Yılmaz, hem
bizi bu ülkenin tarihinde küçük bir yolculuğa
çıkarıyor hem de üç önemli şehrini tanıtıyor.
Niş
G
ezime başlarken rotamı gösterecek sloganı ‘Eski
Yugoslavya’yı keşfet’ olarak belirlemiştim. Gezimin
genel hatlarını da gitmeden önce planlamıştım. Ancak her zaman evdeki hesap çarşıya uymuyor; özellikle de
yollardayken. Rotamın biraz dışına çıkarak Bulgaristan’a da
uğradım. Beş ülkede (Sırbistan, Hırvatistan, Bosna-Hersek,
Karadağ ve Bulgaristan) 11 şehri (Belgrad, Novi Sad, Zagreb, Zadar, Split, Mostar, Saraybosna, Podgorica, Niş, Sofya
ve Kırcaali) toplam 16 günde gezdim. Bu şehirlerden üçü
(Belgrad, Novi Sad ve Niş) Sırbistan’daydı. Ben de size bu üç
şehri ve gezimin Sırbistan bölümünü anlatacağım.
Beyaz Şehir: Belgrad
Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği platoda yer alan Belgrad,
yaklaşık 1,2 milyonluk merkez nüfusu ile Güneydoğu Avrupa’nın en büyük şehirlerinden biri. ‘Beyaz Şehir’ anlamına gelen Belgrad, bu iki nehir tarafından coğrafi olarak üçe, ancak
yapılaşma bakımından eski ve yeni şehir olarak ikiye ayrılıyor.
Şehrin en önemli yapısı Belgrad Kalesi ve onun etrafındaki
yapılardır. İki nehrin kesiştiği noktadaki bir tepenin üzerine
kurulu olan kale, tarih boyunca şehrin savunmasında önemli
rol oynamıştır. Bu sebeptendir ki, şehir, Osmanlı Dönemi’nde
başarısızlıkla sonuçlanan kuşatmalar sonucunda, Kanuni
Sultan Süleyman zamanında 250 bin kişilik bir ordu tarafından ancak fethedilebilmiştir. Fetihten sonra şehirdeki neredeyse bütün Ortodoks Hıristiyan nüfusun İstanbul’a -bugün
Belgrad Ormanı olarak bilinen bölgeye- gönderildiği söylenir.
Belgrad
Konuştuğum Belgradlılar bana, “Bu kale sizden korunmak
için yapıldı” şeklinde takıldı. Trg. Republike (Cumhuriyet
Meydanı) olarak adlandırdıkları bölge, etrafındaki kafeler ve
eğlence mekânları ile bizim Taksim Meydanı’nı çağrıştırıyor.
Yeni Şehir’de Tuna Nehri kıyısında yer alan Kula Sibinjanin
Janka bölgesi, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu mimarisine yakın tarzı ile Belgrad’ı ziyaret eden herkesin mutlaka
görmesi gereken bir yer.
Belgrad’ın olmazsa olmazlardan biri de Sırp asıllı ünlü mucit,
fizikçi ve elektrofizik uzmanı Nicola Tesla Müzesi’ni gezmektir. Aslında dünyada o güne kadar var olan bilim ve teknoloji
yapısını tam anlamıyla kökünden değiştirebilecek, kullanılan
ve kullanılmayan birçok buluşa ve deneye imza atmasına
rağmen Tesla’nın adı ders kitaplarında nadiren geçer. Tam
bir beyin göçü örneği olan Nicola Tesla, ABD’ye gitmiş ve bu
ülke adına birçok araştırmaya ve deneye imza atmıştır.
Edison ile arasında amansız bir bilimsel mücadele geçmiştir.
Bilim dünyasında, Edison’un onun fikirlerini ticarileştirmesi
ile Tesla adının öne çıktığı söylenir. Özellikle elektrik üzerine
yaptığı sayısız deney ve buluş vardır. 7 Ocak 1943 tarihinde,
kendisine ait patentli 700 buluşla “en çok patent sahibi kişi”
olarak dünya tarihine geçmiştir. Yaptığı tüm icatların patentini almış ve ticari hakkını kulanmış olsaydı, dünyanın en büyük mirasını bırakmış olacağı söylenir. Tesla, Wi-Fi, uzaktan
kumanda, trafo gibi kullandığımız birçok icadın mucididir.
Nisan 1999’da NATO güçleri tarafından bombalanan Belg-
rad’ta yıkılan köprüler ve diğer yapılar onarılırken; dönemin Sırbistan Milli Savunma Bakanlığı Binası, gelecek
kuşaklara aktarılmak için hâlâ o günkü hali ile korunuyor.
Bu binanın, şu anki Sırbistan Dışişleri Bakanlığı Binası’nın
tam karşısında yer alması nedeniyle, ülkeye gelen yabancı
hükümet yetkililerine bir mesaj vermek amacıyla o şekilde
bırakıldığını düşünüyorum.
Müzikle tarihin buluştuğu yer: Novi Sad
İçinden Tuna Nehri geçen, oldukça temiz ve düzenli bir şehir olan Novi Sad, verimli tarım arazilerinin bulunduğu Voyvodina Bölgesi’nin merkez şehridir. Şehrin en dikkat çekici
yanlarından biri çok sayıda kişinin bisiklet kullanması ve
bisiklet park alanlarının oldukça yaygın olmasıydı. Şehrin
en önemli yapısı olan Petrovaradin Kalesi’nin bulunduğu
alan, ziyaretçilerine eşsiz güzellikte bir manzara sunuyor.
Manzaraya bakarken, şehre hâkim olan yönetimlerin mimari açıdan şehre bıraktığı mirasları net bir şekilde görmeniz mümkün. Petrovaradin Kalesi’nin bulunduğu alan aynı
zamanda her yıl temmuz başında düzenlenen Exit Müzik
Festivali’ne ev sahipliği yapıyor. Kıtanın bu alandaki en büyük organizasyonlarından biri olan festivale Avrupa’nın her
yerinden gençler katılıyor. Oldukça başarılı olan bu festival,
Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’e de esin kaynağı olmuş ve
Zagreb de ‘INmusic Festival’ isimli bir organizasyon düzenlemeye başlamış.
Eski Yugoslavya’yı yakından tanıyalım…
Geziye çıkmadan önce gideceğim yerlerin yapısını ve tarihini az çok araştırıp öyle yola çıkarım. Böylece baktığım,
gördüğüm, duyduğum şeylere daha fazla değer ve anlam
katabilirim. Bu nedenle size ‘Eski Yugoslavya’dan biraz
bahsetmek istiyorum… Eski Yugoslavya, dünya siyaset tarihinde ‘stratejik’ diye nitelendirilen Balkanlar, Kafkaslar ve
Ortadoğu’dan ilkinde yer almaktadır. O yüzden de bu bölgeler, tarih boyunca, buralara sahip olma ve yönetme arzusu
içindeki büyük ülkelerin oyun alanı olmuştur. Bu bölgelerde
kan ve gözyaşı aktığını günümüzde hâlâ görmekteyiz.
3 Ekim 1929’da ilan edilen Yugoslavya Krallığı, tarihte Yugoslavya adı ile kurulan ilk devlet olmuştur. Ülke, II. Dünya Savaşı ve Alman istilasından sonra, ünlü liderleri Josip
Broz Tito önderliğinde 2 Aralık 1945 tarihinde Yugoslavya
Demokratik Federal Cumhuriyeti adını almıştır. Altı ülkenin
birleşiminden oluşan bu federal cumhuriyet, ilk olarak Slovenya’nın ayrıldığı 25 Haziran 1991 tarihine kadar büyük
gelişmeler kaydetti. Öyle ki, Yugoslavya bir dönem -Almanya’dan sonra- Avrupa’nın ikinci büyük sanayileşmiş ülkesi
konumundaydı. Sovyet Bloku’nun yıkılmaya başlaması ile
iki Almanya birleşirken, ne hikmet ise Yugoslavya kendini
kanlı bir iç savaşın ortasında buldu. Yıllarca iç içe yaşamış
halklar birbirinin düşmanı oldu. 1995 yılında biten savaşın
kazananı yoktu.
Nişava Nehri kıyısında bir Osmanlı şehri: Niş
Belgrad ve Novi Sad’tan sonra Sırbistan’ın en büyük üçüncü şehri olan Niş, ülkenin güneyinde yer alıyor. Ortasından
geçen Nişava (Nišava) Nehri ve nehrin kenarında yer alan
tarihi kale yüzyıllardır şehri selamlıyor. Birçok Osmanlı
eserine ev sahipliği yapan bu kalenin içinde eski Osmanlı hamamının restore edilerek kafeye çevrildiğini görmeniz
mümkün. Hatta bu kafeye hamam anlamına gelen “Xamam” ismi verilmiş. Osmanlı Dönemi yapılarından Bali Bey
Cami’nin yanı sıra Osmanlı valilerinin ve devlet görevlilerinin kullandığı konaklar da bu kalenin içinde yer alıyor. Yeni
şehre doğru ilerlediğinizde ise 2. Dünya Savaşı sırasında
Nazilerin kullandığı bir esir kampı ile karşılaşıyorsunuz. Bu
kamp şu anda açık hava müzesi olarak ziyaret ediliyor.
Novi Sad
29
30 SAĞLIK REHBERİ
Diyabet ve
yolculuk
Yapılan son çalışmalara göre ülkemizde her 100 kişiden 13-14’ü
diyabetik. İnsülin hormonunun eksikliği veya etkisizliği sonucu
ortaya çıkan hastalık, seyahat ederken bazı noktalara dikkat etmeyi
gerektiriyor. Diyabetik hastaların yolculuk ederken yaşayabileceği
sağlık sorunlarını Uzman Dr. Özlem Çelik bizimle paylaştı.
D
iyabet, halk arasında bilinen
adıyla şeker hastalığı, insülin
hormonunun eksikliği veya etkisizliği sonucu oluşan, ömür boyu süren
kronik bir hastalıktır. Mutlak insülin
eksikliği ile ortaya çıkan ‘Tip 1 Diyabet’, insülin direnci zemininde ilerleyici
insülin etkisinde ve düzeyinde eksiklik
sonucu ortaya çıkan Tip 2 Diyabet ve
Gebelik Diyabeti en bilinen diyabet
çeşitleridir. Son veriler (TURDEP-II
Çalışması) ülkemizde diyabet sıklığının
20 yaş üzeri insanlarda yüzde 13,7
olduğunu göstermektedir.
Hastalığın seyrinde ortaya çıkabilecek
akut ve kronik komplikasyonlardan
(göz, böbrek, kalp-damar, sinir hastalıkları) korunmak için tıbbi beslenme
Diyabetik hastalar için seyahat notları
• Diyabetik hastaların, seyahat ederken yaşayabileceği
sağlık sorunları hakkında bilgilendirilmesi ve bazı önlemler
alınması gerekir.
• Hastanın diyabetik olduğunu belirten medikal alarm bileziği, diyabetik kimlik kartı gibi malzemeler hastanın yanında
mutlaka bulunmalıdır.
• Diyabetik hastaların seyahat çantasına, yedeği olacak
şekilde ilaç, insülin, glukometre ve gerekli tıbbi malzemeler
mutlaka konulmalıdır.
• Özellikle uçakla yapılacak seyahat öncesinde seyahat
planı (kalkış saati, yolculuk süresi, yemek saatleri, sunulan
yemekler, varış saati) öğrenilerek hekim ve diyetisyen
bilgilendirilmeli ve gerekli tedavi değişiklikleri yapılmalıdır.
tedavisi, düzenli fiziksel egzersiz,
anti-diyabetik ilaçların (ağız yoluyla
alınan kan şekerini ayarlayan ilaçlar ve
insülinler) düzenli kullanılması gerekir.
Hasta, hekim, diyabet hemşiresi, beslenme ve diyet uzmanı işbirliği tedavide
başarıyı artırır.
Diyabet gibi kronik hastalığı olanların,
seyahat ederken yaşayabilecekleri
sağlık sorunları hakkında bilgilendirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması
önemlidir. Diyabetli olmak seyahate
engel bir durum değildir. Ancak yemek
düzenindeki değişiklikler, fizik aktivite
artışı, seyahatte kan şekeri düzeyini
etkilemektedir.
Yolculuğa hazırlık
Yolculuk öncesinde; hastanın diyabetik
olduğunu, kullanması ve yanında bulundurması gereken ilaç ve tıbbi malzemelerin listesini (iğne ucu, glukometre,
insülinler gibi), doktorun tıbbi önerilerini
ve seyahat etmesine engel bir durumu
olmadığını gösteren bir belge hazırlanmalıdır. Böylece ilaç ve tıbbi malzemeleri gümrük kontrolünden geçirmede
ve uçağa sokmada sık sık yaşanan
problemler engellenmiş olacaktır.
Hastanın seyahat çantasında, yedeği
olacak şekilde ilaçları, insülin kalemi
ve uçları, insülin için soğutucu, yeterli
miktarda şeker ölçüm çubuğu, lanset,
glukometre ve ek pil bulundurulmalıdır.
Yeterli miktarda su, özellikle hipoglisemi
(kan şekeri düşüklüğü) sırasında kullanılmak üzere meyve suyu, kesme şeker,
bisküvi veya glukoz tabletler alınmalıdır. Özellikle uçakla yapılacak seyahat
öncesinde seyahat planı (kalkış saati,
yolculuk süresi, yemek saatleri, sunulan
yemekler, varış saati) öğrenilerek hekim
ve diyetisyen bilgilendirilmeli, bunlara
bağlı olarak gerekli tedavi değişiklikleri
yapılmalıdır.
Uzun uçuşlarda, insülin kullanan
hastalarda uygulama şeması değiştirilmelidir. İnsülin kullanmayan hastalar
uzun süren yolculuklarda etki süresi
kısa antidiyabetik ilaçların kullanımı için
hekime danışmalıdır.
ise sonraki doz, yeni lokal zamanda,
planlanmış saate uygun olarak aynen
yapılmalıdır.
Doğuya uçuşlarda gün kısalacağından
uçuş öncesi normal doz yüzde 2-4
oranında azaltılarak uygulanır. Uçuşta
kan şekeri ölçülür, gerekirse ek insülin
yapılır. Varışta ise sonraki doz, yeni
lokal zamanda, planlanmış saate uygun
olarak aynen yapılmalıdır.
Yolculuk boyunca 3-4 saatte bir ve
saat değişikliği bölgelerinde kan şekeri
ölçümü yapılmalı, kan şekeri 120-180
mg/dl düzeyinde tutulacak şekilde
sürdürülmelidir.
İnsülin kullanan hastalara ek
öneriler
İnsülin kullanan hastalara, gidilecek
yere göre ek öneri ve bilgiler verilmelidir. Yerküremiz meridyenler esas
alınarak zaman aralıklarına bölünmüştür. Dünya üzerinde kuzey-güney
doğrultusunda ilerlediğiniz sürece aynı
saat diliminde olacağınız için saat farkı
oluşmaz. Bu nedenle diyabetik bir
yolcunun öğün ve insülin enjeksiyon
zamanlarında değişiklik olmayacaktır.
Batıya doğru uçuşlarda gün uzayacağından uçuş öncesi normal doz uygulanır.
Uçuşta süre sekiz saatten uzun ise
ek insülin yapılmalıdır. Varış yerinde
31
GEÇEN SAYININ CEVABI: FİLATELİ
32 BULMACA
Geçen sayının talihlileri Sezgin Özgür, Ebuzer Tanhan, Erdoğan Erman, Eray Şenver ve Kadir Kalkan 100 TL tutarında Teknosa hediye çeki kazandı.
Anahtar kelimeyi 23 Aralık 2013 tarihine kadar [email protected] adresine gönderen beş kişi, yapılacak çekilişle 100’er TL tutarında IKEA hediye çeki kazanacak.
ANAHTAR KELİME:
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10

Benzer belgeler

THY Teknik A.Ş. - Turkish Technic

THY Teknik A.Ş. - Turkish Technic Ahmet Umur Çakmak, Fatih Alparslan

Detaylı

THY Teknik A.Ş. - Turkish Technic

THY Teknik A.Ş. - Turkish Technic Ahmet Umur Çakmak, Fatih Alparslan

Detaylı

Untitled - Turkish Technic

Untitled - Turkish Technic Halkla İlişkiler Şefliği Ferhat Yenibertiz (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler Şefi) Pınar Yılmaz (Yayın Koordinatörü, Uzman) Cemal Gökgöz (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler, Muhabir) THY TEKNİK A.Ş K...

Detaylı