KDTP`nin Anayasanın 5`nci maddesine önerisi

Transkript

KDTP`nin Anayasanın 5`nci maddesine önerisi
KDTP’nin Anayasanýn
5’nci maddesine önerisi
K
osova Demokratik Türk Partisi ve Türk sivil toplum kuruluþlarýnýn
düzenlediði açýk oturumlardan sonra Kosova Demokratik Türk
Partisi, Kosova Anayasa Komisyonuna 5. maddenin yeniden
tanýmýnýn yapýlmasý için yazýlý talepte bulundu. Kosova Cumhuriyeti’nde
Arnavut ve Sýrp dilleri yaný sýra Türk dilinin de merkezi düzeyde resmi kullanýmda, Türk Topluluðunun yaþadýðý Kosova Cumhuriyeti belediyelerinde
ise eþit resmi kullanýmdaki dil olmasý geniþ gerekçeyle talep ediliyor.
Önerinin tamamı sayfa 2’de
YIL: 10
Perşembe , 6 Mart 2008
Fiyatý: 0.50
Kosovalý Türkler, Anayasanın
5’nci maddeden þikayetçi
Kosovalý Türkler, kamuoyuna tartýþýlmak için açýlan Anayasa Taslaðýnýn
5’nci maddesine itiraz edilmesi ve bu maddenin yeniden formüle edilmesi
gerektiði konusunda fikir birliðine varýldý.
K
osova Türk Toplumu son günler Anayasa
Taslaðý ile yatýp kalktýðýný söylersek
abartmýþ olmayýz. Kamuoyu ile paylaþýlan taslakta bütün Kosova vatandaþlarýný
olduðu gibi Kosovalý Türkleri de yakýndan
ilgilendiriyor. Hafta boyu Kosova Türk toplumu,
Kosova Demokratik Partisi KDTP’nin organize
ettiði çeþitli platformlar ile anayasa taslaðýný
tartýþtý. Bu toplantý ve etkinlere Anayasanýn 5’nci
maddesi damgasýný vurdu. Anayasa taslaðýnýn
diller maddesini oluþturan 5’nci maddenin
yeniden düzenlenmesi gerektiði konusunda fikir
birliðine varýldý.
Kosovalý Türkler “Doðru Yol”da buluþtu
Bu tartýþma platformlarý çerçevesinde en
geniþ çaplý toplantý Kosova Demokratik Türk
Partisi’nin Doðru Yol Derneði’nde örgütlediði ve
bütün Türk derneklerinin katýlýmý ile düzenlendi.
Oturuma, KDTP yetkileri, Türkiye Cumhuriyeti
Priþtine Eþgüdüm Bürosu Müsteþarý Mustafa
Sarnýç, dernek baþkan ve üyeleri, hukukçular ve
aydýnlar katýldýlar.
Oturumu yöneten KDTP Genel Baþkaný ve
Çevre Alan Planlama Bakaný Mahir Yaðcýlar,
açýlýþ konuþmasýnda Anayasanýn önemine
deðinerek, Anayasa Komisyonun çalýþmalarý
hakkýnda bilgi verdi. Anayasa
taslaðýnýn
hazýrlanmasýnda
Kosova sorunu arabulucusu
Marthi Ahtisaari çözüm öneri
paketinin baz alýndýðýný ifade
eden Yaðcýlar, “Anayasa taslaðý
ile ilgili aleni tartýþmalar, 2 Martta
kadar yapýlacaktýr. Bu tartýþmalar
boyunca ve Anayasa Komisyonu
toplanan kadar herkes anayasa ile
ilgili var olan önerilerini komisyona yapabilme hakkýna sahiptir.
Bu süreçte herkese büyük görev
düþüyor. Türkçe ile ilgili gelen
talepleri dikkate alýp bunlarý
komisyonda dile getirmeye çalýþacaðým” diye
konuþtu.
Anayasa tartýþma platformuna katýlan Türkiye
Cumhuriyeti Priþtine Eþgüdüm Bürosu Müsteþarý
Mustafa Sarnýç’ta Kosova’nýn önemli bir dönemden geçtiðine dikkat çekerken, Türk toplumunun
haklarýnýn korunmasý için gerek desteðin verileceðini söyledi.
KDTP Milletvekili Enis Kervan, bütün
Kosova Türk toplumunu birlik ve beraberliðe
davet ederken, herkesi anayasa taslaðýna dair
önerilerini komisyona ulaþtýrmaya davet etti.
Türkçe resmi dil olmalý
K
osova’nın ilan etmiş
olduğu tek taraflı
bağımsızlık
tanınmaya devam ediyor. İlan tarihinden bugüne kadar 24 ülke
resmi olarak bağımsızlığı
tanırken, çok sayıda ülkenin
de bu ay içinde bağımsızlığı
tanıması bekleniyor.
Haber sayfa 2’de
Kosova parçalanmayacak!
KOSOVA TÜRKLERÝNÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
SAYI: 417
Kosova’yı
tanıyan tanıyana
Oturum boyunca gerek hukukçular gerekse de
dernek baþkanlarý yapmýþ olduklarý açýklamalarýnda 5’nci maddenin yeniden düzenlenmesi
gerektiði fikri üzerinde birleþtiler. Türkçe’nin
anayasada tek kaybeden dil olduðuna dikkat
çeken aydýnlar, Türkçe’nin Kosova genelinde
resmi dil olmasý gerektiðinin üzerinde durdular.
Bu olmaz ise en azýndan Türkçe’nin, Boþnak ve
Rom dillerinden ayrýlarak ayrý bir konuma
getirmesi gerektiði fikri benimsendi.
Türkçe’nin yaný sýra oturumda ayrýca Türkçe
eðitimin geleceði de tartýþýldý.
Uluslararası Yönetim Gurubunun Kosova ile
ilgili bağımsızlıktan sonra yapmış olduğu son
toplantısında Kosova’nın bölünmesine izin verilmeyeceği bildirilirken, çok uluslu
ve demokratik bir Kosova’nın desteklenmesi
gerektiği fikri benimsendi.
Haber sayfa 3’te
Tuðgeneral Tarçýn
eðitim fakültesinde
M
ehmetçik tarafýndan geçenlerde yenilenen Prizren
Eðitim fakültesini ziyaret eden Tuðgeneral Uður Tarçýn,
eðitim görevlileri ve öðrencilere yaptýðý konuþmada,
KFOR’un 1999 yýlýndan itibaren gerçek bir baþarý hikayesi
olduðunu hatýrlatarak, “Çok Uluslu Güney Tugayý’nýn
yetkisindeki bölgede güvenlik ve istikrarý saðlamlaþtýrmak ve
geliþtirmek için duvara bir tuðla da biz koymak için uðraþýyoruz.
Haber sayfa 7’de
Fenerbahçe
çeyrek finalde !
F
enerbahçe çeyrek final biletini uzatmada penaltý atýþlarýnda kalede devleþen Volkan ile aldý. Sarý-lacivertler
Þampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale çýkan ilk Türk takýmý
olurken, rövanþ maçýnda iki hatalý gol yiyen Volkan penaltý
atýþlarýnda kurtardýðý üç atýþla takýmýnýn çeyrek finale çýkmasýnda baþrol oynadý.
Devamı sayfa 20’de
Kosova
Perşembe, 6 Mart 2008
KDTP’nin Anayasanın
5’nci maddesine önerisi
Kosova Demokratik Türk Partisi ve Türk sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği açık oturumlardan sonra Kosova Demokratik Türk Partisi, Kosova
Anayasa Komisyonuna 5. maddenin yeniden tanımının yapılması için yazılı
talepte bulundu. Kosova Cumhuriyeti’nde Arnavut ve Sırp dilleri yanı sıra
Türk dilinin de merkezi düzeyde resmi kullanımda, Türk Topluluğunun
yaşadığı Kosova Cumhuriyeti belediyelerinde ise eşit resmi kullanımdaki dil
olması geniş gerekçeyle talep ediliyor. Anayasa tartışma ve önerileriyle ilgili
açılan internet sitesine de sivil toplum kuruluşları ile Kosovalı Türk vatandaşlarının Türkçe’nin resmiyetiyle ilgili talepleri sürüyor.
K
osova Demokratik Türk Partisi,
Anayasa Tasarısı’nın dillerin resmi
kullanımını
tanımlayan
5
Maddesi’nin şu şekilde yeniden formüle
edilmesiyle ilgili öneride bulundu: Kosova
Cumhuriyeti’nde resmi diller Arnavut dili ve
Sırp dilidir, Türk dili ise merkezi düzeyde
resmi kullanımda, Türk Topluluğunun
yaşadığı Kosova Cumhuriyeti belediyelerinde
ise eşit resmi kullanımdaki dildir. Boşnak dili
ve Roman dili, Dillerin Kullanımı Yasası’na
uygun olarak belediye düzeyinde resmi dil
veya resmi kullanımdaki dil statüsüne sahiptir. Türk dili, Arnavutça ve Sırpça ile birlikte
Kosova’da diğer dillerden farklı olarak her
zaman dilsel iletişimin temel aracı olmuştur.
Türk dili asırlarca, yeni devletimizin bulunduğu bu topraklarda başlıca dillerden biri ve
resmi dil statüsüne sahipti. Eski Yugoslavya
Sosyalist Federatif Cumhuriyeti döneminde,
Kosova Anayasası niteliğinde olan 1969
Anayasa
Kanunu,
ardından
1974
Anayasası`na göre, Arnavut ve Sırp dillerinin
yanı sıra Türk dili de Kosova’da eşit kullanımdaki bir dil idi. O dönemlerde dillerin
kullanımı ayrıntılı olarak Dil ve Yazılarının
Eşitliği Yasasıyla düzenlenmiştir. Türk Dili
merkezi düzeyde de kullanımdaki bir dil,
yerel düzeyde ise Türk Topluluğunun
yaşadığı yerlerde yazısıyla birlikte eşit kullanımdaki resmi dil statüsündeydi. Slobodan
Miloşeviç’in iktidara gelmesiyle Kosova’nın
özerkliği feshedilmiş olup, bununla birlikte
dönemin ayrımcı politikalarıyla Arnavut ve
Türk dilleri resmi kullanımın dışına itilmiştir.
1990 yılında Kosova’da Kaçanik Anayasası
kabul edilmiştir. Bu Anayasanın 11
Maddesi’nde şöyle denilmektedir: “Kosova
Cumhuriyeti’nde Arnavut dili ve yazısı resmi
kullanımdadır. Kosova’nın diğer milliyetlerinin yaşadığı bölgelerinde Sırp-Hırvat ve
Türk dilleri ve yazıları, yasaya uygun olarak
eşit kullanımdaki resmi dillerdir” Öyle ki,
Kaçanik Anayasası da Kosova’da Türk dilinin resmi kullanımını garanti altına almıştır.
2001 yılında kabul edilen Kosova Anayasal
Çerçevesi’nde Türk diline ayrımcılık
yapılmış ve resmi dillerin arasına alınmamıştır. Türk dilinin kullanımı Kosova
Meclisi ve Kosova Hükümeti’nde seçilmiş
temsilciler tarafından kullanım hakkıyla sınırlandırılmıştır. Ayrıca, Madde 9.1.51’de
Arnavut, Sırp, İngiliz ve Boşnak dillerinin
yanı sıra ilan edilen tüm yasaların Türk
dilinde de yayımlanması belirtilmiştir.
Dillerin yerel düzeyde kullanımı ise UNMIKin 2000/45 Sayılı, Kosova’da Belediyelerin
Özyönetimi Yönetmeliği’nin 9 Maddesi’nde,
dilleri Arnavutça ve Sırpça olmayan ulusal
toplulukların yaşadığı belediyelerde, bu
toplulukların dillerinin resmi kullanımına izin
verildiği ifade edilmektedir. 2006 yılında
çıkan Dillerin Kullanımı Yasası ile Türk dilinin resmi kullanımı kısmen belirlenmiştir.
Ancak, bu Yasayla da Kosova Türk
Topluluğunun talepleri karşılanmamıştır.
Kosova Cumhuriyeti Anayasa Tasarısı,
Toplulukların gelişmesi için iyi bir alan sağlamaktadır. Ancak Türk dilinin konumu
konusunda belirsizlikler devam etmektedir.
Bir gerçektir ki, savaştan sonra bazı diller
terfi ettirilirken, Türk dilinin geçmiş dönemde
kazandığı hakları iade edilmemiştir. Örneğin,
Sırp-Hırvatça’ya benzer olan bir dile, bunun
haricinde resmi kullanım için gerekli standartlara sahip olmayan Romanca diline terfi
imkanı sağlanmıştır. Ancak, Kosova Türk
Topluluğu olarak, bu dillerin de resmi kullanım hakkına sahip olmadığımızı belirtmek
isteriz. Anayasa Tasarısı’nda Sırp dilinin
Kosova’nın genelinde resmi dil olması
öngörülmüştür. İskenderay, Drenas ve Sırp
Topluluğunun yaşamadığı başka yerlerde Sırp
dili nasıl resmi dil olabilir, hiç düşünüldü mü?
Bu, kendine özgü ABSÜRD bir durumdur.
Ancak, Kosova halkının yüzde 10’undan
fazlasının Türkçe konuştuğu tahmin edilmektedir. 250 bin Kosovalının Türkçe iletişim
kurduğunu söyleyebiliriz. Kosova Türk
Topluluğu, her zaman Kosova’nın statüsünün
çözümlenmesine ve yeni devletimizde barış
ortamının sağlanmasına katkıda bulunmuştur.
Ancak, Kosova Türkleri özgür Kosova’da
düşük dil statüsünden dolayı hayal kırıklığı
yaşamaktadır. Türk halkının özellikle son on
yıl içerisinde Kosova’nın bugünleri için
katkıda bulunduğu ve fedakarlık yaptığı
herkesçe bilinmektedir. Türk dilinin
resmileştirilmesi tüm Kosova halkı için
olduğu kadar, dünyanın en yeni devleti için —
EGEMEN
DEVLET
—
KOSOVA
CUMHURİYETİ için bir zenginliktir. KDTP
Merkez Yönetim Kurulu adına Mahir
Yağcılar imzalı talep mektubunda, Türkçe’ye
merkezi düzeyde resmi kullanımdaki dil
statüsü
verilmesiyle,
Kosova
Türk
Topluluğu’nu en fazla meşgul eden bir sorun
ortadan kalkacaktır. Bunun üzerine Dillerin
Kullanımı Yasası’nda yapılacak değişiklikler
ve devlet kurumlarının alt hukuki düzenlemeleri ve iç düzenlemeleri ile Türk dilinin
resmi kullanımı garanti altına alınacaktır.
Türk Topluluğu, bu haksızlığın ortadan
kaldırılacağını ve Türk dilinin Kosova
Cumhuriyeti’nde hakkettiği düzeye geleceğini ümit etmektedir” deniliyor.
2
Kuzeyde durum
S
denetim altında
alı günü bir araya gelen hükümet, UNMIK ve KFOR temsilcileri Kosova’da güvenlik durumunu değerlendirdiler.
Haftalık sıralı toplantıda bir araya gelen üçlü yetkilileri
Kosova’da durumun sakin olduğunu kuzeyde de durumun kontrol
altında olduğunu belirttiler. Kosova ve uluslararası kurum temsilcileri Kosova’da Sırbistan tarafından kontrol edilecek olan
kurumların çalışmalarına izin vermeyeceklerini belirttiler.
Priştine’de bir araya gelen başbakan Haşim Thaçi, UNMIK
Yöneticisi Rüker ve KFOR Komutanı General Kvasiye De
Marnak, Kosova vatandaşları tarafından özgün seçimlerde seçilen
kurumlar Kosova genelinde tek yönetecek hakkı olan kurumlar
olduğunu belirtiler.
Kosova bugüne dek çok sayıda sorunlarla karşılaştığını
belirten başbakan Haşim Thaçi, ilerde de bu tür sorunlarla
karşılaşacağını söyledi. Başbakan Thaçi, bugüne dek çok sayıda
sorunlarla karşılaştık ama onları çözmeye başardık. UNMIK ve
KFOR bağımsız ve egemen Kosova’da barış ve istikrarın sağlanmasında en büyük garantörlerden biridir dedi.
Kosova UNMIK Yöneticisi Johaim Rüker konuşmasında BM
örgütünün desteğini aldıklarını belirtirken UNMIK Kosova’da
BM 1244 sayılı karara göre varoluşunu sürdürecek dedi. UNMIK
tarafından ortaya atılan adımlardan biri Kosova demiryollarının
UNMIK denetimi altımı altına almasıdır dedi.
Rüker, “UNMIK, KFOR yardımıyla gereken durumlarda
görevini yerine getirmiştir. UNMIK polis, gümrük, yargı sistemi
ve diğer alanlarda olduğu gibi Kosova demiryollarında yaşanan
son olayları denetim altına almıştır.”
KFOR Komutanı General De Marnak, KFOR birliklerinin
üstüne düşen görevinin yerine getirdiğini ve ilerde de bu görevi
sürdüreceğini belirtti. General De Marnak, “BM 1244 kararıyla
Kosova’da güvenliğin ve barışın sağlanması için görevlidir. O bu
görevi başarıyla sürdürmüştür ve ilerde de bunu sürdürecektir”
Kosova’nın kuzeyinde yaşanan son olaylara değinen
Başbakan Thaçi, Kosova’nın diğer bölgelerinde olduğu gibi
kuzeyde de Anayasa ve yasaların çiğnenmesine izin vermeyeceklerini söyledi.
Kosova’yı tanıyan
tanıyana
K
osova’nın ilan etmiş olduğu tek taraflı bağımsızlık tanınmaya devam ediyor. İlan tarihinden bugüne kadar 24 ülke
resmi olarak bağımsızlığı tanırken, çok sayıda ülkenin de
bu ay içinde bağımsızlığı tanıması bekleniyor.
Kosova’nın bağımsızlığını bugüne dek Türkiye, Amerika
Birleşik Devletleri, İngiltere, Almanya, İtalya, Fransa,
Arnavutluk, Afganistan, Avustralya, Kosta Rika, Letonya,
Lüksenburg, Malezya, Peru, Senegal, Danimarka, Estonya,
Polonya, İsviçre, Avusturya, Belçika, İrlanda, Hollanda ve İsveç
resmi olarak tanımış
bulunuyor.
Bu ay içinde ise
Finlandiya,
Lituanya, Norveç,
Slovenya, İzlanda,
Hırvatistan
ve
Bulgaristan tarafından tanımaması bekleniyor.
3
Perşembe, 6 Mart 2008
Kosova
Kosova parçalanmayacak!
Uluslararası Yönetim Gurubunun Kosova ile ilgili bağımsızlıktan sonra yapmış olduğu son toplantısında Kosova’nın
bölünmesine izin verilmeyeceği bildirilirken, çok uluslu
ve demokratik bir Kosova’nın desteklenmesi
gerektiği fikri benimsendi.
K
osova sorununun çözümü için
oluşturulmuş
olan
Uluslararası Yönetim Gurubu
Kosova’nın bağımsızlığına kavuşmasından sonra ilk kez Viyana’da bir
araya geldi.
ana
gündemini
Toplantının
Kosova’nın geleceği oluşturdu.
Toplantıda Kosova’nın toprak bütünlüğünün korunması, şiddete karşı toleransın sağlanmaması ve devlet yönetiminin hiçbir kademesinde paralel
organlara izin verilmemesi üzerinde
fikir birliğine varıldığı bildirildi.
Toplantıda ayrıca, istikrarlı, çok
etnikli ve demokratik bir Kosova’nın
kalkınması için çaba harcanması
gerektiği konusunda ortak mutabıka
varıldığı bildirildi.
Kosova’da yeni konuşlanan
Avrupa
Birliği
Misyonunun yöneticisi Hollandalı diplomat Piter Feith’de
toplantı
ardından
yaptığı açıklamada,
gurup
olarak
Kosova’nın bölünmesini
hiçbir
h a l ü k a r d a
öngörmediklerini
ifade
ederken,
Kosova’nın bölünmesinin karşısında
bulunduklarını ifade
etti. Başında bulunduğu
misyonun
bugünden sonra zorlu bir mesaiye
başlayacağını ifade eden Feith,
“Bizim bu süreçten sonra Kosova’da
odaklanacağımız noktalar bellidir.
Üzerinde
duracağımız
nokta
Birleşmiş Milletler arabulucusu Marti
Ahtisaari çözüm öneri paketinin
uygulanmasını sağlamak ve bunu
denetlemek gelmektedir. Bunun yanı
sıra görevlerimiz arasında, insan haklarının korunması, özellikle Sırp ve
diğer azınlık haklarının korunmasını
sağlamaktır’ diye konuştu. Feith, bu
doğrultuda Kosova yöneticilerinden
bu konunun yerine getirileceği ile
ilgili güvenceleri aldığını ifade etti.
Toplantıya
Avusturya,
Çek
Cumhuriyeti, Finlandiya, Almanya,
İtalya, İsveç, Türkiye, Amerika
Birleşik
Devletleri,
Belçika,
Danimarka, Fransa, Macaristan,
Slovenya, İsviçre ve İngiltere’yi temsilen diplomatlar katıldı.
Feith: “Kosova’nın parçalanmasına
izin yok”
Kosova ile ilgili Uluslararası
Yönetim Gurubu (PCN) toplantısına
katılan Kosova Avrupa Birliği
Misyonu Yüksek temsilcisi Piter Feith
hafta sonu Priştine’ye döndü. Priştine
hava limanında gazetecileri toplantı
ile bilgilendiren Feith, Uluslararası
Yönetim Gurubu’nun kendisini
Kosova’nın uluslararası Sivil temsilcisi görevine seçtiğini söyledi.
Gurubu ne de kendisinin Kosova’nın
parçalanmasına izin vermeyeceğini
açıkça ifade eden Feith, “Sırbistan’a
Kosova ile ilişkilerin güçlenmesi için
olanaklar sağlanacak. Ama Sırbistan,
Kosova’nın parçalanması gerekliliğini
sürekli
gündeme
getiriyor.
Ahtisaari’nin Kosova çözüm öneri
paketinde Sırbistan ile Kosovalı
Sırplar arasında ilişkilerin kurulması
için olanaklar sağlıyor. Bu ilişkiler
şeffaf ve Kosova hükümetinin denetiminde olması gerekmektedir” diye
konuştu.
Feith, Thaçi ile görüştü
F e i t h ,
Priştine hava
limanındaki
açıklamalarının
a r d ı n d a n
başbakan
Haşim Thaçi ile
bir araya geldi.
Feith, Başbakan
Haşim Thaçi’ye
Uluslararası
Y ö n e t i m
Gurubunu oluşturan 15 ülkenin
Kosova’nın
gerçek dostu
olduğunu ve onların desteklerini ifade
ettiğini söyledi. Feith, “Uluslararası
Yönetim
Gurubu,
Kosova’nın
parçalanmasına karşı olduğunu açıkça
ifade etmiştir. Bizler yeni kurulan
Kosova devletinin parçalanmasını
kabul etmeyeceğiz. Biz bu olumsuz
durumun ortadan kısa bir süre sonra
kalkacağına inanıyoruz” diye konuştu.
Kosova’nın toprak bütünlüğünün
parçalamasının söz konusu olamayacağını belirten Başbakan Thaçi,
Kosova’da görevde bulunacak olan
Avrupa
Misyonunun
Kosova
genelinde görevini sürdüreceğini
söyledi. Thaçi, Kosova’da yönetimin
bireylerin isteğine göre değil, Kosova
kurumlarının direktifleri çerçevesinde
çalışacağını belirtti. Kosova’nın
parçalanmasına izin verilmeyeceğini
ifade eden Thaçi “Kosova’da şiddete
izin verilmeyecek. Kosova genelinde
tüm vatandaşlara serbest hareket
olanağı sağlanacak. Sırbistan, paralel
organlarının Kosova’da faaliyet
göstermelerine
verilmeyecek.
EULEX Kosova genelinde görev
yapacak” diye konuştu.
Başbakan Thaçi ve Feith, Belgrat
yönetiminden iki ülke arasında ağır
durumu gidermek için Kosova yetkilileri ile temaslarda bulunmaya davet
ettiler.
Bağımsızlık bütün
vatandaşların eseri
Başbakan Haşim Thaçi, Kosova’nın bugün
demokratik ve egemen bir devlete kavuşmuşsa
en büyük rolü Kosova vatandaşlarının
oynadığını ifade etti. Başbakan, “Efsanevi
Komutan Adem Yaşari’nin öncülüğünü yaptığı mücadele, halkın bağımsızlık isteği ve
NATO’nun katkıları ile bu güzel günlere
kavuşmuş bulunuyoruz” diye konuştu.
L
ikoşan muharebesinin onuncu yıldönümü
nedeniyle bir konuşma yapan Başbakan Hashim
Thaçi, bağımsız ve egemen bir devlet olarak
Kosova’nın 17 şubatta değil, bundan çok daha önce
kenttaşlar tarafından başlatılan direniş sayesinde,
kazanılmış olduğunu söyledi.
Başbakan Thaçi bu nedenle, yüzyıla yakın bir dönem
içerisinde verilen mücadele ve direniş sayesinde bugünlere
gelindiğini ifade ederken, “Hep beraber yürüdüğümüz bu yola
efsanevi Komutan Adem Yashari’nin öncülüğü yapmış olduğu
mücadele, halkın bağımsızlığa desteği ve bu yönde çalışmaları
ile NATO’nun katkılarıyla Sırbistan’ı Kosova’dan uzaklaştırmayı başardık. Bütün bu mücadelelerden sonra Kosova
bağımsız, egemen ve demokratik bir ülke olmayı başarmıştır.
Bu başarı bütün Kosova vatandaşlarının başarısıdır” diye
konuştu.
ORA’ya kadın başkan
17
ORA Partisi yeni başkanını seçti. Seçime tek aday olarak giren Teuta
Sahatçiu, oy çoğunlu ile ORA Reform Partisinin yeni başkanı oldu.
Kasım seçimlerinde partisinin barajı geçmesini sağlayamayan ORA
Başkanı Veton Surroi, seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra parti
başkanlığından istifa etmişti. Bu noktadan sonra partinin başkanlığı için
çeşitli isimler zikredilmeye başlandı. Parti bir ara eski Başbakan Agim Çeku ile flört
etmesine rağmen sonunda kendi tabanından birini yeni başkan olarak seçmeyi uygun
buldu. Veton Surroi’nin başkanlık döneminde başkan yardımcılığı görevini yürüten
Teuta Sahatçiu, seçime tek aday olarak girerek, ORA Reform partisinin yeni başkanı
olmayı başardı.
Sahatçiu, başkanlığa seçilmesinin
ardından yapmış olduğu teşekkür
konuşmasında, partililere seçimlerde
başarı sözü verdi. Eski Başkan Veton
Surroi’nin kurul üyeliğini dahi kabul
etmemesinin kendi kişisel kararı
olduğunu ve anlayışla karşıladığını
ifade eden Sahatçiu, Veton Surroi’nin
partinin gönül ve ideolojik lideri
olduğunu belirtti
Kosova
Bush, Kosova hükümetini toplulukların haklarını korumaya davet etti
A
BD Başkanı George Bush, ABD
ziyaretinde bulunan Çek Cumhuriyeti
Başkanı Mirek Topolanek ile bir araya
geldi. Görüşmede diğer
önemli güncel konular yanı
sıra Kosova’nın geleceği de
tartışıldı.
Görüşmede
Başkan
Bush’un konuk cumhurbaşkanına,
Miloşeviç’in
Kosova’da şiddet siyasetine
son vermek için Kosova’nın
uluslararası denetim altında
bağımsız olmasını öngören
Ahtisaari çözüm öneri
paketi kabul ettiklerini
söyledi. Kosova’nın atık
bağımsız bir devlet olduğuna ve bunun herkes tarafından kabul edilmesi gerektiğine dikkat çeken Bush,
“Ben Kosova’nın artık
sorun olmaktan kurtarıldığını inanıyorum.
Amerika, sürecin başından beri Kosova’nın uluslararası toplum denetimi altında bağımsız
olmasını destekliyordu ve desteklemeye de
devam ediyor. Biz bu sorunun barış ile
sonuçlanacağına inanıyorduk ve öyle de oldu. Ve
Kosova Ahtisaari çözüm öneri paketi
çerçevesinde denetim altında bağımsızlığına
kavuştu. Bu noktadan
sonra
Kosova’yı güzel
günlerin beklediğini söyleyebilirim.
Kosova’nın
parçalanacağı
yönünde kimi bazı
duyumlar alıyoruz.
Biz ABD ve müttefiklerim
ile
parçalanmaya izin
vermeyeceğimizi
ifade etmek istiyorum. Kosova’nın
sınırları belirlidir ve
bu
sınırlar
da
korunacaktır. Bizim
şu
an
öncelik
verdiğimiz
konu
Ahrisaari’nin
planı
çerçevesinde bağımsız Kosova sınırları içinde
yaşayan toplulukların haklarının korunmasını
istiyoruz ve bu işin takipçiliğini yapacağımızı
ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
Feith: Sırplara ne kanton ne
de özerklik verilmeyecek
F
Avrupa Birliği'nin Kosova temsilcisi Hollandalı diplomat Peter Feith, Kosova'nın
kuzeyinde yaşayan Sırplara ne kanton, ne de özerklik verileceğini söyledi.
eith, Kosova hükümetiyle bu konuyu
hiçbir zaman görüşmediklerini ve
Kosova'daki uluslararası yönetimin
hedefinin bu olmadığını belirtti. Feith,
Kosova'nın kuzeyinde yaşayan Sırplara ne kanton, ne de özerklik verileceğini söyledi. Kosovalı
Sırplara Sırbistan ile özel
ilişki kurabilmelerini ve
gerektiğinde Belgrat'tan
fon aktarımı yapılabilmesini
sağlamak
gerektiğini
kaydeden
Feith, ancak bunun
Kosova
hükümetiyle
işbirliği içinde ve toprak
bütünlüğüne
saygı
çerçevesinde olmasını
istedi.
Feith,
Sırbistan'dan
gelen
tehditlerle ilgili olarak
da, şiddet eylemlerini ve "şiddeti körükleyen
bazı Sırp bakanların açıklamalarını" kınadıklarını belirtti.
Öte yandan Sırbistan Başbakanı Vojislav
: 4 17
ý
y
a
S
KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Haftalýk gazete
Sahibi ve Genel Müdürü:
Mehmet BÜTÜÇ
Yazı İşleri Müdürü:
Sencar KARAMUÇO
Kostuniça'nın danışmanı Branislav Ristivojeviç,
Kosova'ya gönderilen AB misyonunun başkanı
Pieter Feith'in Kosova'daki varlığının "yasadışı"
olduğunu ileri sürdü. Ristivojeviç, "Feith'in kimi
temsil ettiğine, Kosova'ya gelmesine kim yetkili
kıldığına, Kosova'daki varlığının yasal temeline
ve Belgrat’ı nasıl muhatap
aldığına" dair fikirlerinin
olmadığını söyledi. Feith,
Kosova'nın
bağımsızlık
ilanı sonrasında ihtiyacı
olan altyapıyı oluşturmasına yardım edecek bin 800
kişilik bir Avrupa Birliği
(AB) misyonuna başkanlık
edecek. Sırbistan, bu girişimi Birleşmiş Milletlere
şikayet etti. Sırbistan ve
destekçisi Rusya, BM'nin
görevlerini
Avrupa
Birliği'ne devretmediğini vurguladı. Geçtiğimiz
çarşamba günü yeni görevine başlayan Feith,
dün yaptığı açıklamada Sırbistan'ın baskısına
boğun eğmeyeceğini söyledi.
Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO
Kültür: Ýskender MUZBEG
Yayýn Koordinatörü:
Taner GÜÇLÜTÜRK
Balkan ve Ankara Muhabiri:
Erhan TÜRBEDAR
Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA
Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK
Muhabirler Koordinatörü: Enis TABAK
Muhabir: Yüksel POMAK
Spor: Ýsmail MAKASÇÝ,
Abdülkadir BIYIKLI
Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ
Yazýlarda ortaya atýlan
fikirler, yazarlara
aittir. Gazetemizin resmi
görüþü deðildir.
Yazýlarýn sorumluluðu
yazarlara aittir.
e-mail:
[email protected]
[email protected]
Adres: Adem Yaþari No: 8,
Prizren/Kosova
Tel. 029 623 503
Fax: + 381 (0)29 623 503
Perşembe, 6 Mart 2008
4
Sarnıç, İçişleri
Bakanlığını ziyaret etti
T
ürkiye Cumhuriyeti Priştine Eşgüdüm
Bürosu Müsteşarı Mustafa Sarnıç,
İçişleri Bakanlığını ziyaret ederek,
bakan Zenun Payaziti ile bir araya geldi.
Sarnıç görüşmede, bu yıl Türkiye ile
Kosova arasında gerçekleştirilecek olan
ve 300 Kosova Polis Birliklerine bağlı
polisin eğitimini içeren programının
tanıtımını yaptı. Sarnıç, Türkiye ile
Kosova arasında yapılan bu anlaşmanın
güvenlik açısından özel bir önem taşıdığını
belirtirken, şimdiye kadar Kosova Polis
Hizmetleri’ne ait 183 polisin Türkiye’de
çeşitli eğitim programlarından geçtiklerini hatırlattı. Bu proje çerçevesinde
Türkiye’ye gidecek olan polisin, 20
değişik alanda eğitime tabii tutulacağını ifade etti. Kosova’da
güvenliğe çok büyük önem
verdiklerini belirten Müsteşar
Sarnıç, “Kosova barış ve istikrarlığın bir sembolü olmalıdır” diye
konuştu.
İçişleri Bakanı Zenun Payaziti, Türkiye’nin yakınlığından ve
desteğinden büyük memnuniyet duyduklarını ifade ederken,
“Türkiye bugüne kadar gerek bağımsızlığın tanınmasında, gerekse
de güvenlik anlamında vermiş olduğu katkılar tartışılmaz. Türkiye
ile işbirliğin artarak sürmesini istiyoruz” diye konuştu.
Kurti: “Kağıttan
bağımsızlık”
Kosova’nın bağımsızlığı Sırpları olduğu gibi “Kendin
karar al” sivil toplum örgütünü de memnum etmedi.
Örgüt kazılan bağımsızlığı geri bir adım ve “kağıttan
bağımsızlık” olarak nitelendiriyor.
“Kendin karar al” sivil örgütü başkanı Ablin Kurti düzenlediği basın
toplantısında Kosova’nın Ahtisaari çözüm öneri paketi çerçevesinde
bağımsız olmasını eleştirirken, bunun tam anlamıyla bir bağımsızlığı ifade
etmediğini savundu. Kurti, “Bu bağımsızlık ile Sırbistan’ın denetiminde
Kosovalı Sırplara kendi başlarına bölgeler kuruluyor. Bunun yanında
Kosova’da EULEX’in göreve başlamasıyla Kosovalıların kendilerini
yönetmeleri ellerinden alınıyor. Üçüncüsü ise Ahtisari paketi ile öngörülen
bayrak, devlet sembolleri ve yasaların tartışılmadan kabul edilmesi
Kosova’nın bağımsızlığına gölge düşüren bir diğer etken” olarak nitelendirdi.
Kosova’nın bağımsızlığı kağıttan bir bağımsızlığa benzeten Kurti, bu
bağımsızlıktan dolayı Kosova’nın sınırları ne de kurumların yetkisinin ne
olduğunun bilinmediğini söyledi. Bu bağımsızlığın işlevsel olmadığını
ifade eden Kurti, Kosova’nın yeni bayrağının konkurla ve kısa bir süre
içinde kabul edilmesinin en büyük eksiklik ve zaaflardan biri olduğunu
belirtti. Kurti, Kosova’da yeni göreve başlayan EULEX’in Marthi
Ahtisari’nin planına göre UNMIK’in devamı olarak değerlendirdi.
Öte yandan “Kendin karar al” yetkilileri Kosova’nın yeni anayasasını
Ahtisari’nin planının bir buyruğu olarak değerlendiriyor. Örgüte göre, yeni
anayasa Arnavutların milli benliğini ayaklar altına aldığı gibi demokrasiyi,
egemenliği ve toprak bütünlüğünü, bağımsız yargı organlarını, vatandaşlar
arasında ayrımı, mülkiyetin ve toplumsal hayatı ayaklar altına aldığını
savunuyor.
Banka:
Raiffeisen Bank
Yeni Dönem
Hesap No:
1502001000171635
Yeni Dönem KTM Þirketi
Danýþma Kurulu:
Baský:
Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý)
“SIPRINT” basýmevi Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný)
Prizren
Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi)
Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý)
Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný)
“Yeni Dönem”
Kosova Türk Medyasý Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni)
yayýnýdýr.
5
Perşembe, 6 Mart 2008
Kosova
Kosova Sırp polisleri
görevlerinden ayrıldı
Kosova’nın bağımsızlığına değişik tepkiler gelmeye devam ediyor. Sırbistan,
bağımsızlığı tanıyan ülkelerden büyükelçilerini çekmekle başlayan protesto
zincirini, Belgrat, Mitroviça ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerindeki protesto
görüşmeleri takip etti. Bu protestoların son zincirini Kosovalı Sırp Polisler
görevlerinden ayrılarak uygulamaya devem ediyor.
17
Şubat tarihinde Kosova'nın bağımsızlığını ilan etmesi üzerine Kosova Polis
Hizmetleri'nde görev yapan yüzlerce
Kosovalı Sırp polis, kendilerine verilen emirleri
yerine getirmeyi reddederek, silahlarını teslim etti.
Sırpların yaşadığı Kosova'nın çeşitli bölgelerinde
görev yapan ve son günlerde Kosova Polis
Hizmetleri komutasından emir almayı reddeden
Kosovalı Sırp polis sayısı 700 civarında.
Sırp polisler, Birleşmiş Milletlerin polis güçlerine, Kosova Polis Servisi'nden emir almayacaklarını ve sadece uluslararası polisin emirlerini yerine getireceklerini bildirdi.
Gilan belediyesinde görev yapmayı kabul
etmeyen Sırp polisleri ücretli olarak, yeni bir karar
alınana dek görevlerinden ayrıldıklarını duyurdular.
Polis sözcüsü İsmet Hashani, ortalama 100 Sırp
memurun Gilan bölgesinde çalışmalarını durdurduğunu bildirdi. 7 bin polisten oluşan Kosova Polis
Servisi içerisinde 700 civarında Sırp polisin görev
yaptığını vurgulayan Hasani, "Sırp polisler bütün
takım teçhizatlarını geri veriyor" dedi.
Gilan yanı sıra Graçaniça’da da Sırp polisleri bu
protesto çerçevesinde görevlerinden ayrılma kararı
aldılar. Graçaniça’da görevde bulunan 70 Sırp polis
mensubu da Kosova Polis Birlikleri ile işbirliği
kestiği bildirildi. Sırp polisler, sadece UNMIK
denetimi altında çalışmaları yönünde karar alınırsa
geri dönecekleri yönünde açıklamalarda bulundular.
UNMIK polis yetkilileri Graçaniça’da görevini
terk eden Sırp polisleri ile bir araya geldiler.
UNMIK polis yetkilileri bir buçuk saat süre
görüşme esansında Graçaniça bölgesinde görev
yapan Sırp polislerini ikna etmeyi başaramadılar.
UNMIK polisi tarafından yapılan girişime rağmen,
Kosova Polis birliklerinde görev yapan Sırp polisler
silahlarını ve üniformalarını iade ettiler.
Dardan, Ştırpçe, Artan ve Viti’de de Kosova
Polis Birlikleri altında çalışan Sırp polisleri çalışmayı kabul etmeyerek, protestoya destek verdiler.
Onlarda diğer Kosova Sırp polisler gibi Kosova
Polis Birlikleri yetkilileri ile işbirliği yapmayı kabul
etmezken, UNMIK polisi ile işbirliği yapmaya hazır
oldukları açıklamada bulundular.
Strpce bölgesinin Belediye Başkanı Stanko
Yakovleviç, "KPS'de görev yapan Sırp polisler,
Kosova'nın kuzeyindeki Sırpların yapmış olduğunu
yaparak sadece uluslararası polisten emir alacak"
dedi.
Kosova Polis Birliklerinde toplam kaç Sırp
polisinin olduğu hakkında açıklama yapılmazken,
250 kadar Kosovalı Sırp polisinin görevinden
ayrıldığı ileri sürüldü.
İpek’te protesto yok
Gilan ve Priştine Sırp polislerinin görevinden
ayrılmasına karşın, İpekte görevde bulunan Sırp
polisleri görevlerini sürdürüyorlar. İpek Polis
Birlikleri tarafından yapılan açıklamada, Kosova
Polis birlikleri altında görev yapan Sırp polislerinin
bu belediyede Kosova yasalarına uygun çalışmalarını sürdürdükleri belirtildi.
Elşani: Konu araştırılıyor
Kosova Polis Birlikleri Basın Sözcüsü Veton
Elşani konu ile ilgili yaptığı açıklamada
“Meslektaşlarımızın davranışlarını anlamaya
çalışıyoruz. Bundan dolayı daha esnek olmamız
isteniyor. Kosova Polis Birlikleri Müfettişliği
tarafından alınacak karara dek onlar ücretli olarak
görevlerinden ayrılmış bulunuyorlar. Kosova Polis
Birliklerinin Kosova’da kamu güvenliği sağlamak
için yeteri sayıda polise mensuptur. UNMIK polisi
ve KFOR mensupları ile işbirliğinde bulunacağız”
dedi.
Feith: Sırp polislerinin yerine UNMIK polisleri
yer alacak
Avrupa Birliği'nin (AB) Kosova Özel
Temsilcisi Peter Feith, Kosova Polis Gücü'nde
görev yapan Sırp polislerin görevlerine dönmemeleri halinde, boşalan yerlere Birleşmiş
Milletler Kosova Misyonu (UNMİK) polislerinin
yerleşeceğini belirtti. Viyana'da geçenlerde kurulan
Uluslararası Yönetim Grubunun başına da getirilen
AB Kosova Özel Temsilcisi Feith, özel bir radyoya
yaptığı açıklamada, "Kosova Polis Gücü'nde
Arnavut amirlerinden emir almayı reddetmeleri
üzerine Kosovalı Sırp polislerin görevleri dondurulmuştur. Bu polislerin görevlerine dönme
şansları hala var. Ancak Kosovalı Sırp polisler
görevlerinin başına dönmeyi reddetmeye devam
etmeleri durumunda, bu polislerin yerine UNMİK
polisleri geçecek" dedi.
Bağımsızlıktan dolayı tren
seferlerini de durdu
D
emir yolları işçilerinden oluşan Kosova Sırpları, Kosova bağımsızlığının ilan edilmesinden
dolayı duydukları memnuniyetsizlik adına, Zveçan istasyonunda Kosova Ovası — Leşak
arasında sefer yapan treni durdurdu.
Mitroviça Polis sözcüsü Besim Hoti’ye göre, Kosova kurumlarına karşı protesto düzenleyen bu
Sırplar, Kosova Ovası’ndan geri dönünce bu trenin bir daha durdurulacağını söylediklerini bildirdi.
Hoti, Kuzey Mitroviça Mahkemesinin eski işçilerinin, dün de eski iş yerlerine geri dönmemek için
protestolara devam ettiklerini, ancak polisin onların mahkemeye girmelerini engellediklerini bildirdi. Sırbistan Demir Yolları Konseyi Başkanı ve aynı zamanda Sırbistan başbakanı Vojisllav
Koştuniça’nın danışmanı Branisllav Ristivojeviç, “UNMIK kendine düşen görevi gerektiği gibi yerine getirmedi” diye vurguladı. Ristivojeviç, demir yollarındaki ulaşımının, güvenlik standartlarının
yerine getirilmesi durumunda devam edeceğine işaret etti. Ristivojeviç, “Demir yolların, Sırbistan
Demir Yolları Kamu Şirketi standartlarına uygun olduğunu saptadığımız zaman ulaşıma devam edeceğiz” dedi.
Kosova gündemi
Sencar Karamuço
Anaaa — yasa tartýþýlýyor!!!
K
osova uzun ve yorucu bir yolcuktan sonra yýllardan
beri özlemini çektiði baðýmsýzlýðýna kavuþtu.
Baðýmsýzlýk ile Kosova, uluslararasý toplumun en
yeni ve en genç egemen, demokratik devleti oldu.
Kosova’nýn tam anlamý demokratik bir devlet olabilmesi
için demokratik bir anayasaya da sahip olmasý gerekiyor.
Çünkü Anayasa, bir devletin temel kurumlarýnýn nasýl
iþleyeceðini belirleyen, bazý ülkelerde yazýlý, bazýlarýnda ise
yazýsýz genel kabul görmüþ kurallar silsilesidir. Anayasa
denilen bu belgeyle ayrýca kiþilerin temel hak ve
özgürlükleri güvence altýna alýnmýþtýr. Anayasa, bir
devletin yönetim biçimini belirtir. Devletin temel
kanunudur. Vatandaþlarýn temel hak ve görevlerini bildirir.
Bu yüzden de Kosova’nýn yeni anayasasý her kesimden
Kosova vatandaþýný yakýndan ilgilendiriyor.
Uzun zamandan baðýmsýz Kosova’nýn yeni anayasasý
üzerinde çalýþmalarýný sürdüren Anayasa Komisyonu bu
yönde çalýþmasýný tamamlayarak, anayasa taslaðýný
kamuoyu ile paylaþtý. Anayasa genel hatlarý itibari ile
demokratik bir anayasa olmakla beraber, pozitif hukuk
normlarýný da içinde barýndýrýyor. Dünya devletlerinin
anayasalarý ile karþýlaþtýrýrsa topluluk haklarý baðlamýnda
çok demokratik bir anayasa olduðu gözlerden kaçmýyor.
Ama uluslararasý toplumun açýkça ifade Kosova’nýn sui
generius (kendine özgü) bir yer olduðu düþünülürse mevcut
anayasa taslaðýnýn Kosovalý Türkler açsýndan pek de
demokratik olduðunu söyleyemeyiz. Bu öngörüyü
anayasanýn diller ile ilgili maddesini baz alarak yapabiliriz.
Anayasa
taslaðýnýn
5’nci
maddesi
“Kosova
Cumhuriyetinin resmi dilleri Arnavutça ve Sýrpça’dýr.
Türkçe, Boþnakça ve Roman dilleri, belediye seviyesinde
resmi dil statüsünde bulunmaktadýr veya kanun
onaylamasý ile resmi kullanýma geçecektir” deniliyor. Bu
madde batý devletleri ve ile kýyaslandýðýnda çok demokratik
olabilir. Ama Kosova gerçeðini göz önünde bulunduracak
olursak bu maddenin eksik ve Türk diline karþý bir
ayrýmcýlýk yaptýðýný açýkça ifade edebiliriz. Bu madde
Boþnak ve Rom dilleri açýsýndan demokratik olabilir.
Çünkü bu dillerle ilgili gerek eski Yugoslavya’da gerekse
de Kosova’da bir yasal düzenleme yokken, bu taslak ile
yeniden var oldular.
Anayasa Komisyonu üyeleri hazýrlamýþ olduklarý bu
taslaðý Ahtisaari çözüm öneri paketi çerçevesinde
hazýrladýklarýný ifade ederken, gerek diller, gerekse de diðer
maddelerin bu öneri paketi uyarýnca uyarlandýðýný
savunuyorlar. Benim anlamadýðým bu anayasa
Ahtisaari’nin anayasasý mý? yoksa Kosova vatandaþlarýnýn
anayasasý mý? olacaðý. Ahtisaari çözüm öneri paketi
çerçevesinde baðýmsýzlýðýna kavuþmuþ olabilir. Ama bu her
þeyin bu plan çerçevesinde yürüyeceði anlamýný çýkarmaz.
Bu yüzden de anayasa taslaðýnda Türkçe ile ilgili yer alan
haksýzlýðýn giderilmesinin, anayasayý tam anlamda dünya
standartlarýnda en demokratik anayasa yapacaðýndan hiç
þüphemiz yok.
Buradan bütün Kosovalý Türk kardeþlerime seslenmek
istiyorum. Özellikle Türkçe’nin resmiyeti konusunda var
olan önerilerinizi Anayasa Komisyonunun sitesine ister
posta aracýlýðý ile elektronik posta ile iletebilirsiniz. Bu
sizin en doðal hakkýnýz. Bu hakkýnýzý göz ardý etmeyin ve
önerilerinizi komisyona gönderin. Çünkü, anayasa ile
garanti alýnacak olan haklarýmýz bizim buralardaki
varlýðýmýzýn garantisi olacaktýr. Bu yüzden bunu dikkate
alarak, haklarýmýzý savunalým. Ancak bu þekilde bizler,
Türk toplumu olarak varlýðýmýzý sürdürebiliriz.
Kosova
Fevzi Karamuço
K
Kosova ilk
adýmlarýný
atma baþladý
osova’nýn baðýmsýzlýða kavuþmasýyla Birinci dünya savaþýndan
sonra kurulan, bundan sonra da sosyalist döneminde varlýðýný
sürdüren Yugoslavya, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna kavuþmasý ile
tam anlamý ile tarih karanlýðýna gömüldü.
Yugoslavya, coðrafyasý içinde yer alan ve baðýmsýzlýðýný kazanan son
ülke Kosova Cumhuriyeti oldu. Yeni doðan bu devletin yerine getirmesi
gereken çok büyük bir sorumluluk önünde duruyor. Ayakta kalabilmesi
için çok çalýþmasý gerekiyor. Bu konuda yapýlmasý gereken çok þey var.
Yapýlmasý gereken en baþlýca þey, Kosova ile ilgili yeni temeller atýlmasý
gerekiyor.
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tanýmasýyla Kosova’da yeni bir sürecin
baþladýðýna tanýk olduk ve olmaya da devam ediyoruz. Kosova’nýn bu
süreç içinde uluslararasý toplum denetimi altýnda kendi kaderini belirleme inisiyatifine sahip olacak. Uzun yýllar bu olanaktan uzak kalan
Kosova, bu dönemden sonra kendi geleceðini, uluslararasý toplum denetiminde belirleme hakkýna sahip olacak. Bu süreç kolay olmayacak.
Baðýmsýz ve egemen devlet olmak kolay bir þey deðil. Çünkü, her þey
yeniden yapýlandýrmanýz ve geliþtirmeniz gerekiyor.
Kosova’nýn bu süreçte önem vermesi gereken baþlýca þey ekonomik
kalkýnma olmalýdýr. Kosova ekonomisinin büyük bir kýsmý UNMIK
Yönetimi altýnda 280 milyon avro için özelleþtirildi. Deðerli olan þirketler sudan ucuza satýldý, satýlmasýna ama artýk ekonomik kalkýnma için
diðer bazý þirketlerin ve fabrikalarýn kurulmasý gerekiyor. Bu pek olasýlýk
dahilinde bulunmuyor. Bu noktadan sonra dört gözle yabancý sermeyenin Kosova’ya giriþi beklenecek. Ekonomi, bir toplumun temel
direði olduðundan uzun ve zorlu bir süreç bizleri bekliyor. Çünkü,
ekonomiyi düzeltmek için elimizde bir sihirli deðnek olmadýðý için
ekonomik kalkýnma herkese büyük görev ve sorumluk düþüyor.
Kosova nüfusunun yarýsýndan fazlasýnýn genç ve iþsiz olduðunu göz
önünde bulunduracak olursak, sorunun çözümünün ne kadar hayati
önem taþýdýðýna þahit olabiliriz.
Arnavutlar ve Sýrplar arasýnda iliþkiler, Kosova’nýn demokrasi
aynasýnýn yansýmasý olacaktýr. Kosova’nýn çoðunluðunu oluþturan
Arnavutlarýn, Sýrplarla kuracaklarý iliþkiler Kosova’nýn dünyadaki
reytingine ve imajýna etki edecektir. Bu iki baðýmsýz ülke arasýnda iliþkiler, her iki ülkenin de NATO ve AB’ne üye olmasý perspektifi
kazanacaktýr. Diðer topluluklar ise bu iki etnik gurup arasýnda var olan
iliþkilerden bazen etkilenip bazen de yararlanacaktýr.
Kosova’nýn bu dönemde yapmasý gereken diðer önemli bir olay
rüþvet ve yolsuzluklara dur diyebilmektir. Bu güne dek çok sayýda yolsuzluða göz yuman siyasiler, bu mikroptan kurtulmasý gerekiyor.
Fakir bir devleti yönetmek çok zor olacak. Engebeli ve çukurlu yollarda arabayý sürmek misali. Bu zorlu dönemeçte Avrupa Birliði’ne üye
olmak için yeteri çaba harcamak gerekiyor. Asfaltlý ve düzgün yollarda
arabayý çözmek çok kolaydýr.
Uzun yýllar kanayan yaranýn tedavisi uzun sürer. Bunun herkes
farkýndadýr Yaranýn tekrar kanmamasý için sürekli temizlenip pansuman
yapýlmasý gerekiyor.
Yeni doðan çocuk, yürümeyi öðreninceye kadar düþer kalkar. Ama
yürümeyi öðrendikten sonra çocuk düþmediði gibi kendi kararlarýný da
verebilir.
Kosova, Balkanlarda barýþ ve istikrarýn rüzgarlarýný estirecek bir ülke
olmayý çaba gösterecektir. Güdülecek olan bu siyaset ile uluslararasý
örgütlerin kapýlarý açýlacaktýr. Her bir kapýnýn barýþ anahtarý ile açmasý
gerekecek.
Kosova ilk
adımlarını
atmaya başladı
Perşembe, 6 Mart 2008
6
Bush ile Schefer, Kosova’yı görüştü
NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop
Schefer, Washington’da ABD Başkanı
George Bush ile bir araya geldi. Schefer ile
Bush, arasında yapılan görüşmede 2 ila 4
Nisanda Bükreş’te yapılacak olan NATO
zirve toplantısının gündemi ve NATO’nun
geleceği görüşüldüğü bildirildi. Görüşmede
ayrıca Kosova’nın geleceği ile Kosova’da ki
NATO güçlerinin geleceğinin görüşüldüğü
bildirildi.
NATO Genel Sekreteri Schefer, görüşme
ardından gazetecilere yaptığı açıklamada,
Kosova konusunun Bükreş’te yapılacak olan
NATO zirve toplantısında gündemde bulunacağını ifade etti.
Kosova’da görevde bulunan NATO güçlerinin etkinliklerine de değinen Schefer,
NATO’nun Kosova’da konuşlanmasının esas
gayesinin Kosova vatandaşlarının güvenliğini sağlamak olduğunu belirtti. Schefer,
“Kosova’da bulunan askerlerimizin esas
görevi tüm Kosovalı vatandaşların güvenliğini çoğunluk yada azınlık ayırmadan sağlamaktır. Başka bir deyişle NATO’nun
Kosova’da ki görevi Kosova vatandaşlarına
parlak bir gelecek sağlamaktır” diye konuştu.
Öte yandan ABD Başkanı George Bush
yaptığı açıklamada, Balkanlarda NATO güçlerinin
çalışmalarından
övgüyle
bahsederken, NATO güçlerinin Balkanlarda
barış ve istikrarın sağlanmasında oynadıkları
olumlu rolden büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.
Thaçi: “Kosova’nın toprak
bütünlüğü tartışılmaz”
Başbakan, Kosova’nın parçalanacağı ile ilgili söylentileri eleştirirken,
Kosova’nın tek ve egemen bir devlet olduğunu söyledi. Kosova’nın sınırları
içinde yaşayan her bireyin vatanı olduğunu ifade eden Thaçi, Kosova’nın
parçalanmasına izin verilmeyeceğini söyledi.
B
aşbakan Haşim Thaçi, Mitroviça
Belediye Başkanı Bayram Recepi ile
Kuzey Kosova’da bulunan Guşavc
köyünü
ziyaret
etti.
Başbakan Thaçi, köy
sakinleri
ile
yaptığı
görüşmede, Kuzey ve
Güney
Kosova
olmadığını,
tek
bir
Kosova olduğu mesajını
verdi.
Başbakan,
“Kosova,
uluslararası
toplum tarafından tek ve
egemen bir devlet olarak
tanınmıştır. Bu yüzden de
Kosova’nın toprak bütünlüğünün tartışılması söz
konusu bile olamaz.
Çünkü, Kosova tektir ve
bölünemez” diye konuştu.
Köy
sakinlerine
Kosova’nın
bağımsızlığını
kutlayan
Başbakan, bağımsız Kosova’nın herkesi
kucaklayacak potansiyele sahip olduğunu
söyledi. Kosova Cumhuriyeti’nin sınırlarının
güvenlik altında olduğunu ifade eden Thaçi,
“Kosova kurumları ve KFOR, bütün
Kosovalıların güvenliği sağlamakta kararlıdır. Kosova’nın bağımsızlığının ilan
edilmesi ardından NATO ve Kosova Polis
birlikleri ile olumlu işbirliği yaptık.
Karşılaştığımız sorunların çözülmesi için
uluslar arası toplumu
ile
danışıyoruz.
Va t a n d a ş l a r ı m ı z ı n
güvenliğinin sağlanması için ne gerekiyorsa yapılacaktır” diye
konuştu.
Kosova’nın bağımsızlığının tanımasının
ABD, AB ve diğer
ülkelerin tanımasıyla
başladığını hatırlatan
Başbakan Thaçi, bu
sürecin halen noktalanmadığını ve sürecin bir
süre daha süreceğini
söyledi.
Mitroviçalılara parlak
bir
gelecek
vaadinde
bulunan
Başbakan Thaçi, yabancı yatırımcıların
Kosova’da yatırım yapmaları için gereken
garanti ve teşviklerin verileceğini söyledi.
Mitroviça Belediye Başkanı Bayram
Recepi de yabancı yatırımların yapılması
halinde Mitroviça’nın da bundan düşen payı
kapacağını söyledi.
Kosova’da elektrik kısıntıları azalıyor
K
osova’da son günlerde eskiye nazaran elektrik kesintilerinde ciddi bir azalmanın
olduğu gözlerden kaçmıyor. Bunun nedeni, uzun bir zamandan beri üretim dışı olan
Kosova A termik santralinin A 4 bölümünün cumartesi günü üretime başlamasıyla
elektrik enerjisinin temini konusunda rahat bir nefes alındı.
KEK Basın sözcüsü Nezir Sinani konu ile ilgili yaptığı açıklamada, 130 megavat enerji
üreten Kosova A termik santralinin A 4 bölümü ve Kosova B termik santralı iki bölümü, 16
megavat elektrik üreten Uyman hidro santralinin elektrik ürettiğini söyledi. Bunların yanı sıra
96 megavat enerjinin de ithal edildiğini belirten Sinani, bütün bu olumlu etkenler sayesinde
tüketicilere daha sıralı elektrik verileceğini söyledi. Sinani “Kosova A termik santralı A 4
bölümünün üretime başlamasıyla durumun normalleştiğini söyleyebilirim. Ama buna rağmen
elektik kesintilerine eskiye nazaran daha kısa süreli kesintilere başvurulacaktır. Kesintiler B
ve C içinde yer alan bölgelere uygulanacak. A gurubunda yer alan tüketicilere elektrik kesintisi uygulanmayacak. B gurubundaki tüketicilere 4 + 2 ve C gurubuna ise 3 + 3 elektrik enerjisi verilecektir” dedi. İlerleyen günlerde elektrik kesintilerinin daha da azalabileceğini ifade
eden Sinani, tüketicileri de tükettikleri elektrikleri ödemeye davet etti.
7
Perşembe, 6 Mart 2008
Üniversite Kütüphanesine
donanım desteği
Kosova Ulusal ve Üniversite Kütüphanesi bundan
böyle dünyanın 50 ülkesinde kullanılan Aleph 500 isimli yeni kütüphane tarama programına sahip oldu. 15
Mart 2004 yılında Ex libris şirketinden satın alınan
programda 35 binin üzerine bibliyografi yer alıyor.
P
rizren belediye kütüphanesinde gerçekleştirilen Aleph 500
isimli kütüphane tarama programının tanıtımına Kosova
Kütüphaneler Müdürü Sali Başota, Kosova Gençlik, Kültür
ve Spor Bakan Yardımcısı Liriye Kaytazi, Prizren Belediye
Başkan yardımcısı Ercan Şpat, Prizren Gençlik, Kültür ve Spor
Müdürü Adnan Yağcılar yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.
Kosova Gençlik, Kültür ve Spor Bakan Yardımcısı Liriye
Kaytazi “Aleph 500 programı kütüphane hizmetleri konusunda
en yeni teknoloji olup, Kosova kütüphanelerini okuyucularla
bağlayacağını açıkladı.
Kosova Kütüphaneler Müdürü Sali Başota, “Aleph 500 programının Prizren, Priştine, İpek, Yakova, Mitroviça Gilan ve
Ferizovik olmak üzere Kosova genelinde ulusal kütüphanelerde
hizmete sunulacaktır” diye konuştu.Dolayısıyla Kosova Ulusal
ve Üniversite Kütüphanesi ve Ex Libris şirketi işbirliğinde
Aleph 500 programının kullanılması konusunda profesyonel
kadro yetiştirmek yanı sıra yönetim ve kullanım hizmeti için de
özel seminerler düzenleneceği açıklandı.
Prizren Belediyesi Başkan Yardımcısı Ercan Şpat, bu programın Prizren için çok önemli olduğunu vurgulayarak,
Prizren’de kütüphaneciliğin geleneksel olarak çok eski yıllara
dayandığını belirtti.
Aynı zamanda Prizren ulusal Kütüphane Müdürü Sadete
Sadikay, Kosova Cumhuriyeti dünyada ve Avrupa’da Aleph 500
programını kullanan 51 birinci ülke olduğunu vurguladı.
Yüksel POMAK
Nevzat Şundo 40’ıncı
Sanat Yılını Kutluyor
Kosova’nın ad yapmış ses ve saz sanatçılarından
Nevzat Şundo 40’ıncı sanat yılını düzenlediği
jübile ile kutluyor.
B
undan 40
yıl önce
Kosova
Türklerinin
Kültür
beşiği
olan “Doğru Yol”
Türk
Kültür
S a n a t
Derneği’nde
sanat hayatına
başlayan
ünü
sanatçı Nevzat
Şundo, sanatının
40’ıncı
yılını
hazırladığı
müthiş programla kutluyor.
40 yılı aşkın Doğru Yol Derneğinde hemen her kolda etkinlik gösteren ünlü sanatçı, Ayyıldılar Türk Hafif Müziği ve Yeşil
Turnalar Türk Halk Müziği kollarındaki çalışmaları ile büyük
başarılar elde etti. 40 yıla yüzlerce konser, çok sayıda uluslararası festival, radyo ve televizyon programları yanı sıra yurt
içi ve yurt dışında da Kosovalı Türkleri temsil etme şansı
yakaladı. Plak ve kaset çalışmalarıyla yurt içi ve yurt dışı festivallerde Türklüğün temsilcisi olan Şundo, katıldığı festivallerde birçok ödülle birlikte döndü.
Ünlü sanatçı bu çerçevede sanatının 40’ıncı yılını 06
(Bugün) Martta Prizren Kültür Evi Salonunda kutluyor. Çok
sayıda üst düzey temsilci ile davetlinin katılacağı gecede
sanatçı; rast, hicaz, pop ve Prizren derlemeleri ile Hüzzam
makamında şarkılar seslendirecek.
Enis TABAK
Güncel
E
Kosova'nın Bağımsızlığı
Türkiye’de de kutlandı
yüp Belediyesi ve
İstanbul'da faaliyet
gösteren Kosova
Derneklerinin müşterek
olarak düzenlediği Kosova
Bağımsızlık Kutlamaları
Feshane’de gerçekleşti.
Kutlamalara Kosova’dan
Başbakan
Yardımcısı
Rame Manaj, Çevre ve
Alan Planlama Bakanı
Mahir Yağcılar, Prizren
Belediye
Başkanı
Ramadan Muja, KDTP
Kosova Milletvekili Enis
Kervan ve çok sayıda
Kosovalı
katıldı.
Türkiye’den ise Devlet
Bakanı Nimet Çubukçu,
AK Parti Milletvekili İdris
Naim
Şahin,
Eski
Milletvekili Mustafa Baş
çok sayıda Mülki Amir
katıldı. Feshane Kongre ve
Kültür
Merkezi
II.
Mahmut Salonunu dolduran, Kosova Prizrenliler
Kültür ve Yardımlaşma
Derneği, Kosova İpekliler
Kültür ve Dayanışma
Derneği,
Kosovalılar
Derneği, Kosova Gilanlılar
Derneği ve Priştineliler
Derneği’ne üye binlerce
Kosovalı,
Kosova'nın
bağımsızlığını doyasıya
kutladı.
Bağımsızlık
kutlamalarına gelen Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet
Bakanı Nimet Çubukçu, Kosovalı vatandaşlarla
sohbet etti. Kutlamalarda bulunmaktan dolayı
büyük mutluluk duyduğunu belirten Çubukçu,
"Türkiye'nin kurulan devleti ilk tanıyan ülkelerden
birisi olması bu
gönül
bağının
güçlenerek devam
edeceğinin
en
güzel
göstergesidir." ifadesini kullandı. Kosova ve
Saraybosna'da
yaşanan insanlık
dramlarını
Türkiye'de yaşayan
insanları
da
derinden
yaraladığını
belirten
Bakan Çubukçu,
"Çünkü biliyoruz
ki Balkanlar'daki
birçok şehir sınırlara
bölünüp
parçalansa da hala
ayakta kalabilmiş
Osmanlı dönemi
eserleri ile bezelidir."
şeklinde
konuştu.
Kutlamalarda
konuşan Kosova
Devleti Başbakan
Yardımcısı Rame
Manaj
ise,
Kosova'nın bağımsızlığına itiraz eden
ü l k e l e r e
seslenerek: "Bizi
tanımaya
itiraz
eden ülkeler hiç
endişelenmesinler.
Kosova her zaman
demokratik ve özgürlükçü bir ülke olacaktır."
değerlendirmesinde bulundu.
Kutlamalar Kosova yöresine ait halk oyunları
ve folklor gösterileri, Yasemin Göksu ve Soner
Özbilen Konserleri ile sona erdi.
Recepi: “Protestolara
müsaade edilmemeli”
Mitroviça Belediyesi Güvenlik Komisyonunun düzenlenen toplantısında UNMIK’in
daha kararlı davranması ve Kosova’da sorun ve olay yaratan Sırbistan’ın örgütlü
makamlar adına hizmet eden kişilerin etkinliklerde bulunmasına izin vermemekte
daha kararlı davranmaları gerektiğine işaret edildi.
M
itroviça Belediye Başkanı Bayram Recepi, güvenlik bakımından durumun sakinleşmeye başladığını ve kuzeyde protesto olaylarının da aralıklarla yaşandığını söyledi.
Recepi “Protestocuların, mahkeme ve cezaevi etrafında toplanmaları politik amaçlıdır.
Bu iki kurumla, Adalet Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Özel Temsilcisi gibi iki merkezi kurum
da ilgilenmelidir” dedi. Recepi, mahkeme ve cezaevlerindeki işçilerinin, eski işyerlerine dönmeleri konusunda çalışmaların yapılması ve bunun güvenlik koşullarının sağlanmasından sonra
gerçekleşmesi gerektiğine de işaret etti. Recepi’ye göre, yakın bir gelecekte, Ahtisari Paketi ile
öngörülen kuzeydeki belediyeye hizmet edecek belediye mahkemesinin oluşması konusu da
düşünülmelidir. Recepi, AB misyonu personelinin kuzeyde yerleşmemesinin huzursuzluk yaratabileceğine işaret ederek, bunun için uygun bir zamanda karar verileceğine söz verdi.
IV Savunum Bölgesi Komutanı Emin Musa ise Kosova’da yaşayan Sırpların, gerçeği kabul
etmeye başladıklarını, ancak Kosova’da Belgrad’tan örgütlü Sırp makamları tarafından yapılan
hareketlerin huzursuzluk yarattığını söyledi. Musa “UNMIK, daha kararlı davranmalı ve
Kosova’da sorun ve olay yaratan, Sırbistan’ın örgütlü strüktürleri adına hizmet eden kişilerin
etkinliklerde bulunmasına izin vermemekte daha kararlı davranmalıdır” dedi.
8
Kültür
Tuðgeneral Tarçýn
58 öðrenci sertifika
sahibi oldu
eðitim fakültesinde
Perşembe, 6 Mart 2008
K
Çok Uluslu Güney Tugayý Komutaný Tuðgeneral Uður Tarçýn, nerede ve ne zaman
olursa olsun halka destek olacaklarýný belirtti.
osova’nýn geliþimi ve
y e n i d e n
yapýlandýrýlmasýnda
güvenli bir ortamýn önemini
herkesin
bildiðine
eminim”
ifadelerini kullandý. Ziyaretle ilgili
yapýlan
yazýlý
açýklamada,
Tuðgeneral Uður Tarçýn’ýn, “
kararlý ve emin olacaðýz. Ne zaman
ve nerede ihtiyaç duyulursa biz
orada olacaðýz” mesajýný verdiði
belirtildi. Yazýlý açýklamada ayrýca,
Türkçe de eðitim yapýldýðý
fakülteyi gezen ve öðrenci ile
eðitim görevlilerle bir araya gelen
Çok Uluslu Güney Tugayý
Komutaný
Tuðgeneral
Uður
Tarçýn’a ve Çok Uluslu Güney
Tugayý Komutanlýðý’na, Kosova halkýna saðladýðý huzur ve güven ortamý için, ayrýca Prizren’de
görev yapan Kosova Türk Taburu bünyesindeki kýsa adý CÝMÝC olan Türk asker -sivil birimine,
fakülteye saðladýðý çeþitli desteklerden dolayý, fakültenin öðretim görevlileri ile öðrencilerinin
teþekkürlerini ilettiði belirtildi.
Amfideki törende öðrencilere yönelik yapýlan konuþmalarda, Prodekan Þemseddini, Tuðgeneral
Uður TARÇIN’a, Çok Uluslu Güney Tugayý Komutanlýðýnýn Kosova halkýna saðladýðý huzur ve
güven ortamý için ve ayrýca da Türk CIMIC’inin okula saðladýðý çeþitli destekler için teþekkürlerini
iletti.
B
Bakü’de Aytmatov’a Süleyman
Brina Ödülü takdim edildi
ilindiði
üzere 1996
yýlýndan bu
yana
Balkanlar,
Avrupa ve genelde
Türk Dünyasý’nda
Türk
kültürüne
hizmet sunanlara
Doðru Yol Türk
Kültür
Sanat
Derneði
uluslararasý düzeyde
Süleyman
Brina
Balkanlar
Türk
Kültürü
Hüzmet
Ödülü’nü vermekte. Ödülün 11.
yýlýnda seçici kurul
tarafýndan bu ödüle
Prof. Dr. Elçin İsgenderzade, Cengiz Aytmatov’a
sahip
çýkanlar
“Sülayman Brina” ödülünü takdim ederken...
arasýnda
1928
d o ð u m l u
Azerice’ye çevirip, Azerbaycan edebiyat
Kýrgýsiztan’ýn yaþarken efsane olmuþ, bugün çevrelerinde yazýnýmýzýn tanýtýmýna çok
Türk Dünyasý ve genelde Dünya edebiyatýnýn büyük katký sunan Prof.Dr. Elçin Ýsgenönde gelen yazarlarýndan Cengiz Aytmatov derzade günümüz edebiyat dünyasýnýn bir
da vardý.Aytmatov’un baþarýsýnýn ardýnda numaralý edebiyatçýsý Cengiz Aytmatov’a
onun, Kýrgýz kültürünün yazýlý edebiyattaki ödülü takdim ederek, Kosovalý Türklerin
ilk temsilcilerinden biri olmasýnýn yanýnda , kendilerine duydukalarý saygý ve sevgiyi iletkendi kültüründen , coðrafyasýndan insanýn- miş. Aytmatov, Kosova’dan gelen bu
dan haberdar olmak yatmaktadýr. Beslendiði ödüle içten sevindiðini ve Ýsgenderzade’den
kaynak daha nice Aytmatov’lar çýkaracak Kosovalý Türklere en samimi teþekkürlerini
gürlüðe sahiptir…
iletmesini rica etmiþtir. Evet, Süleyman Brina
Süleyman Brina Balkanlar Türk Kültürü Ödülü giderek Türk Dünyasýna açýlým
Hizmet Ödülü Seçici Kurul üyesi ve Kosova yaparak, bir yandan hak edenlere ödül verTürk Edebiyatý’nýn büyük dostlarýndan olan mekte, bir yandan dad aha geniþ çevrelerde
ve kendþ yayýnlarý çerçevesinde 2006 ve tanýnmaya devam etmekte.
2007 yýlýnda üç þairimizin þiir kitabýný
Türk KFOR’u Prizren’de kurulan gençlik
merkeziyle ortaklaþa sürdürdüðü faaliyetler kapsamýnda bilgisayar, taký tasarýmý, kumaþ ve ahþap
boyama kurslarýndan mezun olan toplam 58 öðrenciye sertifikalarýný daðýttý.
G
eçenlerde Türk KFOR’unun desteðiyle kurulan
CIMIC-3 Gençlik Merkezi’nde Kosova’lý
gençlere yönelik birçok kurs düzenleniyor. Bu
kurslardan bir bölümü geçtiðimiz hafta içinde
tamamlanarak, geçen gün bu kurslarýn sertifika törenleri
gerçekleþtirildi. Bu kapsamda CIMIC-3 Gençlik
Merkezi’nde icra edilen törenle, Bilgisayar Kursu’nu
tamamlayan 35 öðrenciye, Taký Tasarýmý Kursu’nu
tamamlayan 7 öðrenciye, kumaþ Boyama Kursu’nu
tamamlayan 8 öðrenciye ve Ahþap Boyama Kursu’nu
tamamlayan 8 öðrenciye sertifikalarý verildi. Konuyla ilgili
açýklamada bulunan Kosova Türk Temsil Kurulu Baþkaný
Kurmay Albay Sait Karabayýr, söz konusu merkezin
önümüzdeki dönemde faaliyetlerini dil kurslarý üzerine
sürdürmesi planlandýðýný açýkladý.
T
Türk KFOR’u
Züm okulunu
onardý
ürk KFOR’u Kosova halkýnýn yaþam standartlarýný
yükseltme yönündeki faaliyetlerine de aralýksýz olarak
sürdürüyor. Ýnsani yardým, kültür, spor, saðlýk, ulaþtýrma,
altyapý, eðitim ve okul yardýmý gibi bir çok alanda sürdürdüðü
faaliyetlerle de halkýn gönlünde önemli bir yer tutan Türk
KFOR’u; Türkiye — Kosova kardeþliðini yükseltmek amacýyla
dost ve kardeþ Kosova halkýnýn yanýnda olduðunu kanýtlamaya
devam ediyor. Bu kapsamda Türk KFOR’u tarafýndan DragaþOpoya bölgesindeki Züm Köyü Ýlköðretim okulunda; okul
bahçesindeki mevcut baraka üç gözlü bir tuvalet haline
dönüþtürüldü. Ayrýca okulun iç bölümleri ve dýþ cephesi
onarýlarak boyandý, yer döþemeleri yenilendi, giriþ kýsmýna
beton atýlarak ve etrafý mucýr ile kaplanarak çamurdan
kurtulmasý saðlandý ve sýnýflar için iki adet odun sobasý ve
öðrencilerin boþ vakitlerinde faydalanabilmeleri maksadýyla bir
masatenisi masasý ile bütün öðrencilere hediye edilmek üzere
kýrtasiye malzemesi temin edildi. 3 Mart Pazartesi günü Çok
Uluslu Güney Tugayý Komutanlýðý Tuðgeneral Uður
TARÇIN‘ýn da katýlýmýyla faaliyetlerin hizmete açýlmasý
maksadýyla bir tören düzenlendi. Törene basýn mensuplarý yaný
sýra çok sayýda davetli ve yörenin önde gelenleri katýldý.
9
Balkan
Sırbistan Kosova’dan
Burns, Sırbistan’ı eleştirdi
vazgeçmiyor
Perşembe, 6 Mart 2008
Sırbistan, Kosova’nın 17 Şubatta ilan etmiş olduğu bağımsızlığı
halen tanımaya yanaşmıyor. Sırbistanlı yetkililer, Kosova’yı
hiçbir zaman tanımayacakları yönünde açıklamalara imza
atmakla beraber, Kosova’nın Sırbistan’ın bir parçası
olduğunu iddia etmeye devam ediyorlar.
S
ı r b i s t a n
Cumhurbaşkanı
Boris
Tadiç,
İspanya’da
yayınlanan
“Pais” gazetesine verdiği
demeçte,
Kosova’nın
savunmasından
ve
Sırbistan’ın AB’ne üye
olmasında hiçbir aksaklığa
izin verilmeyeceğini söyledi. Tadiç, “Sırbistan vatandaşları, Avrupa Birliği’nin
ülkemize karşı olumsuz
tavrına rağmen bizim tek
çıkış yolumuzun Avrupa
olduğunun farkındadırlar.
Birliğe üye olmak bizim milli çıkarımızadır. Ama üyelik için Kosova’dan hiçbir
zaman vazgeçmeyeceğimizi açıkça ifade etmek istiyorum” dedi.
Belgrat’a ve diğer Sırbistan kentlerinde artık büyük protestoları beklemediğini ifade eden Tadiç, “Şiddet kullanmadan, çıkarlarımızı korumak için
her tür siyasi ve diplomatik yollara başvurmak bizim en doğal hakkımız. Eğer
Arnavutlar her şeyi kazanırsa, Sırplarsa kaybederse, bazı sorunların olabileceğini düşünüyorum. Sorunun adaletli çözümü herkesin çıkarına olduğunu tekrarlamak istiyorum. Çünkü eğere Balkanlarda istikrar sağlanmak isteniyorsa bunun
yolu istikrarlı bir Sırbistan’dan geçmektedir. Bundan dolayı da uluslararası
toplum bu konuda daha dikkatli davranmalıdır” dedi. Kosova’nın bağımsızlığını tanıyan ülkelere de değinen Sırbistan Cumhurbaşkanı Tadiç, bunun
bölgede istikrarına katkıda sağlamayacağını aksine bunun istikrarsızlığa ve çok
büyük bir tarihi yanlışa denk düştüğünü savundu.
Koştuniça, Kosova’ya sahip çıktı
Sırbistan Başbakanı Voyislav Koştuniça “Rusya today” televizyon kanalına
verdiği demeçte Sırbistan’ın sadece Kosova ile beraber Avrupa Birliği üyesi
olabileceğini söyledi. AB ile üyelik müzakerelerinin sürmesinden yana
olduğunu ifade eden Koştuniça, müzakerelerden önce Avrupa Birliği,
Sırbistan’ın sınırlarının neresi olduğunu açıkça beyan etmesi gerektiğini savundu. Avrupa Birliği’nin kimi bazı ülkelerinin Sırbistan’ın sınırlarına saygı göstermediğine dikkat çeken Koştuniça, müzakerelerden önce bu sorunun halledilmesi gerektiğini söyledi. Koştuniça, “Biz, AB ile üyelik müzakerelerine karşı
değiliz ama bu konuda önümüzde iki önemli engel bulunuyor. Engeller arasında, Sırbistan’ın sınırları ile Sırbistan egemenliğini ve toprak bütünlüğünü
çiğneyerek Kosova’da göreve başlayan Avrupa Birliği misyonudur” diye
konuştu.
Kosova’nın parçalanmasının Sırbistan’ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne karşı bir hareket olduğunu ifade eden Koştuniça, Kosova’nın bağımsızlığını tanıyacak olan ülkelerle ilişkilerin keseceklerini söyledi. Kosova’yı
tanıyacak olan ülkeleri karşı tedbirler ve sert diplomatik tavırların alınacağına
dikkat çeken Koştuniça, bu konu ile ilgili uluslararası ve Sırbistan yargı makamlarında dava açılacağını söyledi. Kosova’nın bağımsızlığını tanıyan ülkelerin
sayısında duraksamanın bağımsızlık yanlışını açıkça yansıttığını ileri süren
Koştuniça, bu gerçeğin kendilerini daha fazla güçlendirdiğini söyledi.
Sırbistan, Kosova’da fonksiyonlarını artırmaya çalışıyor
Sırbistan hükümetinin Kosova’dan sorumlu Bakanı Slobodan Samarciç,
Kosova’nın bağımsızlığın ilan edilmesi ve bazı ülkelerin bunu tanımasına rağmen, bunun Sırbistan için bir şey ifade etmediğini ifade etti. Samarciç,
Kosova’nın Sırbistan’ın halen ve her zaman bir parçası olmaya devam edeceğini ifade ederken, Sırbistan vatandaşlarını korumak adına Kosova’da fonksiyonlarını artıracağını söyledi. Samarciç, “Sırbistan’ın artık devlet ve milli çıkarlarını korumak için başka bir yolu kalmamıştır. Sırbistan devlet ve siyasi yöntemlerini kendi vatandaşlarını korumak için çalışmalarını daha yoğun bir şekilde sürdürecek” diye konuştu. Sırbistan tarafından uygulanacak olan bu siyaset
için uluslararası toplumu anlayış göstermeye davet eden Samarciç, “Bu siyaset
ileride de uluslararası toplumla koordineli şekilde yürütülecek olan siyasetin
temelini oluşturacaktır” diye ekledi.
Burns, Sırbistan’ın Kosova gerçeğini kabul etmeye davet ederken,
Sırbistan’ın Kosova ile ilgili takındığı tavrın, 90’lı yıllarda Miloşeviç
önderliğinde yapmış olduğu suçların önüne geçemeyeceğini söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı siyasi danışmanı
Nikolas Burns, Dışişleri Bakanlığında
yaptığı bir konuşmada Sırbistan
hükümetini iki yüzlülükle suçladı.
Sırbistan hükümetinin Balkanlarda 90’lı
yıllarda işlediği cinayetleri ve Kosova
ile ilgili yapmış işlemiş olduğu suçları
unutmakla suçlayan Burns, Sırbistan’ı
artık geçmişi unutmaya ve gerçeği kabul
etmeye davet etti.
ABD, AB ve diğer bazı ülkelerin
Kosova’nın bağımsızlığını tanıdığına
işaret eden Burns, “Belgrat tarafından
bağımsızlığı tanıyan ülkelere yönelik
yapılan suçlamaları ve
Sırbistan
Dışişleri bakanının “New York”
gazetesinde yayınlamış olduğu makaleyi
eleştirdi. Burns, “Bütün bu tepki ve
yazılan diğer yalan ve beyanlar,
Sırbistan tarafından 90’lı yıllarda işlenen suçları hafifletmiyor. Aksine bu
olayları unutmamamızı sağlıyor. Bizler
uluslararası toplumun önemli bir
bölümü evlerinden kovulan bir milyon
Arnavutu korumak için Kosova’ya girerek, var olan haksızlığı ortadan
kaldırdık” diye konuştu.
Birleşmiş Milletlerin Kosova’da
yaşanan cinayetleri sona erdirmek için
Kosova’ya müdahale kararı aldığını
hatırlatan Burns, “1998 ila 1999 yıllarında Kosova’da Müslüman Arnavut halkı
korkunç bir siyasete tabi tutularak, yok
etme politikası güdülmüştür. Bu yüzden
de biz ABD, Avrupa Birliği ve kimi bazı
diğer ülkeler Kosova’nın bağımsızlığını
destekleyerek, Kosova’nın denetim
altında bağımsız olmasını sağladık” diye
konuştu.
Kosova’yı artık güzel günlerin beklediğini ifade den Burns, Kosova’nın
parçalanmasına ne de facto ne de de jure
olarak izin verilmeyeceği açıkça ifade
etti.
Sırbistan yetkililerinden Belgrat’ta ki
yabancı misyon binalarını korumaya
davet eden Burns, aksi takdirde Sırp
hükümetinin meydana gelecek olan
sorunlardan sorumlu tutulacağını ifade
etti.
Yunanistan: Türkiye ile
sorunlar diyalogla çözülebilir
Yunanistan’da yapýlan bir kamuoyu araþtýrmasý, Yunan halkýnýn büyük
bölümünün, Türkiye ile olan sorunlarýn diyalog ve müzakere yoluyla
çözümlenmesinden yana olduðunu ortaya koydu.
K
athimerini gazetesinde yayýmlanan Yunan halkýnýn yüzde 36’sý, “iliþkilerde
en çok sorun olan komþu ülke” olarak Türkiye’yi gösterirken, yüzde 35’i
“Makedonya” ve yüzde 16’sý da “Arnavutluk” yanýtýný verdi.
Araþtýrmada, “Türkiye ile Yunanistan arasýndaki en önemli sorun nedir?”
sorusunu yanýtlayan Yunanlýlarýn yüzde 56’sý “Ege sorunu”, yüzde 23’ü “Kýbrýs
sorunu” ve yüzde 14’ü de “Trakya’daki Azýnlýk” yanýtýný seçti. Araþtýrmanýn Kýbrýs
ile ilgili bölümü ise Yunanlýlarýn yüzde 44’ünün “gelecek iki yýl içerisinde Kýbrýs’ta
bir çözüme varýlmasýnýn mümkün olmadýðýna inandýðýný” ortaya koyarken, yüzde
65’i Kýbrýs’ta en iyi çözümün, “iki toplumun bir devlet çatýsý altýnda birlikte yaþamasý”, yüzde 29’u ise “iki baðýmsýz devlet olarak ayrý yaþamalarý” þeklinde olmasý
gerektiði yönünde görüþ bildirdiler.
Hýrvatistan ve Makedonya’nýn
ilerleme raporlarýna onay
A
vrupa Parlamentosunun dýþiþleri komitesi Hýrvatistan ve Makedonya
hakkýndaki AB ilerleme raporlarýný onayladý. AP’nin Hýrvatistan
raportörü Avusturyalý Hannes Swoboda tarafýndan hazýrlanan raporda, Zagreb’i Ýtalya ve Slovenya ile anlaþmazlýða sokan sýnýr ve ekolojik saha
sorunlarýný bir an önce çözme gereðinin altý çiziliyor. Hýrvatistan’a idari kapasitesinin geliþimini hýzlandýrmasý ve yargý sistemini güçlendirmesi yönünde
çaðrýda da bulunuluyor.
Hollandalý Avrupa Parlamentosu Üyesi ve AP Raportörü Eric Meyer tarafýndan hazýrlanan Makedonya hakkýndaki raporda ise, ülkenin çeþitli etnik gruplarla arasýndaki iliþkileri ilerletme çabalarýna övgüde bulunulmakla birlikte
“Roman toplumuna yönelik ayrýmcýlýðý devam ettiðine” dikkat çekiliyor.
Dünya Turu
Ýsrail Çekildi, Gözdaðý Verdi
Ýsrail birlikleri, Gazze Þeridi’nden çekildi. Flistinli militanlara yönelik olduðu
belirtilen saldýrýnýn bilançosu aðýr oldu.
Saldýrýda aralarýnda bebek, çocuk ve
kadýnlarýn da bulunduðu 100’ü aþkýn
kiþi öldü. Hamas, Ýsrail ordusunu bozguna uðrattýðý iddiasýyla zafer ilan etti.
Baþbakan Ehud Olmert ise “Gazze’deki
operasyon bir seferlik deðil” diye gözdaðý verdi. Ýsrail ordusundan yapýlan
açýklamada, operasyonlarýn tamamlandýðý belirtilerek gece yarýsýndan
itibaren birliklerin tamamen çekildiði
belirtildi. Ancak, Ýsrail, hava
saldýrýlarýný sürdürüyor. Gazze’ye yönelik hava saldýrýlarýnda pazar geceden bu
yana 5’i Hamas militaný 6 kiþi öldü.
Hamas’a yönelik operasyonlarýn devam
edeceðini belirten Ýsrail Baþbakaný
Olmert, “Hava ve kara operasyonlarý,
özel operasyonlar, her þey mümkün.
Amaçlarýmýza göre hareket edeceðiz”
dedi.
6 milyon Çinli
susuzluðun pençesinde
Çin’de yaðýþlarýn azlýðý ve kuraklýk
yüzünden 5.9 milyondan fazla kiþinin
içme suyu sýkýntýsýyla karþý karþýya
kaldýðý bildirildi. Çin basýnýnda yer
alan haberlerde, özellikle bu kýþ
yaðýþlarýn yüzde 70 oranýnda azaldýðý
kuzeydoðu bölgesinin kuraklýktan etkilendiði belirtildi. Yangtze nehrindeki
su seviyesinin de yer yer son 140 yýldaki en düþük seviyeye indiði ve nehirdeki birçok teknenin karaya oturduðu
kaydedildi.
Rusya’dan Ýran’a nükleer program
uyarýsý
Rusya, Ýran’ýn uranyum zenginleþtirme
programýný birkaç güne kadar askýya
almamasý halinde bu ülkeye yönelik
yeni BM yaptýrýmlarýný destekleyebileceði uyarýsýnda bulundu. Ýran’ýn nükleer programý konusunda Rusya’dan
farklý bir ses geldi. Moskova, Tahran
uranyum zenginleþtirme programýný
birkaç güne kadar askýya almazsa,
Birleþmiþ Milletler yaptýrýmlarýný
destekleyebileceðini duyurdu.
Rusya’nýn BM temsilcisi Vitaliy
Çurkin, “Rusya, Ýran konusunda geçen
ay hazýrlanan karar tasarýsýný desteklemek konusunda bazý taahhütlerde
bulunmuþtur” dedi. Rusya’nýn sözünü
ettiði tasarý, Ýranlý yetkililerin mal varlýðýnýn dondurulmasýný ve bu yetkililere
seyahat kýsýtlamasý getirilmesini
öngörüyor. Ýran’a 2006 yýlýnýn Aralýk
ayýnda ve 2007’nin Mart ayýnda, yaptýrým uygulanmasýna karar verilmiþti.
Petrol fiyatlarý 100 dolarýn üzerinde
seyrediyor
Uluslararasý piyasalarda petrol fiyatlarý,
düþük dolar kuru ve OPEC’in petrol
üretimini deðiþtirmeyeceði beklentileri
nedeniyle 100 dolarýn üzerinde
seyrediyor. ABD ham petrolü nisan teslim fiyatý 68 sent düþüþle varili 101,16
dolara gerilerken, Londra Brent tipi
ham petrol ise 62 sent azalýþla varili
99,48 dolardan iþlem görüyor. Petrol
Ýhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC)
üyesi ülkelerin bu hafta Avusturya’nýn
baþkenti Viyana’da yapýlacaðý toplantýda petrol üretim miktarýný
deðiþtirmeyeceði beklentisinin yaný sýra
düþük dolar kuru, Orta Doðu, Güney
Amerika ve Nijerya’daki gerilimler
petrol fiyatlarýnýn 100 dolarýn üzerinde
seyretmesine neden oluyor.
Ahmedinejad’dan Irak’a tarihi
ziyaret
Dünya
Rusya’da Medvedev kazandý
R
Rusya’da yapýlan devlet baþkanlýðý seçimlerini, þimdiki Devlet Baþkaný
Vladimir Putin’in desteklediði Dimitri Medvedev kazandý.
usya’da dün
yapýlan
d e v l e t
baþkaný seçiminde
oylarýn
yüzde
99,45’inin sayýmý
tamamlandý,
Baþbakan Birinci
Yardýmcýsý Dimitri
Medvedev’in açýk
farkla seçimin galibi oldu. Medvedev,
oylarýn yüzde 70,23’ünü alýrken, en yakýn
rakibi Gennadi Zuganov ise yüzde 17,76
oy aldý. Medvedev, Putin’le birlikte Kýzýl
Meydan’da yaptýðý zafer konuþmasýnda
istikrar vaadinde bulundu ve Putin’in politikalarýný sürdüreceðini söyledi. Putin ise
Medvedev’i kutladý ve seçimlerin yasalara
uygun olduðunu savundu.
Medvedev’in
Baþvuracak
Rakipleri
Yargýya
Seçim sonuçlarýna, seçimi kazandýðý
belirtilen Dimitri Medvedev’in rakipleri
itiraz ediyor.
Rus ITAR-Tass ve Interfax ajanslarýnýn
haberlerine göre, Medvedev’in rakiplerinden Gennadi Zuganov, oy kullanma
iþlemi bittikten sonra yaptýðý açýklamada
elinde 200 kadar oy ihlali olduðuna iliþkin
bir liste bulunduðunu söyledi. Zuganov, oy
tahrifatý olduðu
iddialarýný dile
getirerek,
“Mahkemeye
gideceðiz” dedi.
Ajanslar,
adaylardan aþýrý
milliyetçi
V l a d i m i r
Jirinovski’nin
de
seçim
sonuçlarýna itiraz ederek yargýya gideceðini açýkladýðýný
aktardý. Merkez Seçim Komisyonu kesin
resmi sonuçlarýn 7 Mart’ta açýklanacaðýný
duyurdu.
Medvedev
Baþbakan
Devlet
Baþkaný,
Putin
Seçim öncesi anketler de, Medvedev’in
en az yüzde 70’lik oy oranýyla
kazanacaðýný gösteriyordu.
Bu sonuçlar çerçevesinde Rusya, Mayýs
ayýndan itibaren Medvedev’in Devlet
Baþkaný, Putin’in de Baþbakan olduðu bir
ülke olacak.
Putin, anayasanýn bir kiþinin en fazla iki
dönem üst üste baþkanlýk yapmasýna izin
verdiðini belirterek aday olmayacaðýný
açýklamýþ, ancak Medvedev’in seçilmesi
halinde kendisine yaptýðý baþbakanlýk teklifini kabul edeceðini açýklamýþtý.
Paris ile Berlin’in arasýna
Akdeniz girdi
Merkel, Sarkozy’nin Akdeniz Birliði projesinin sadece Akdeniz’de kýyýsý olan
AB ülkelerini kapsayacak olmasýna karþý çýkýyor. Fransa ise henüz tam
olarak çerçeveleyemediði projesinin herkes açýk olduðunu söylemekte.
F
ransa’nýn bu yýl hayata geçirmek istediði “Akdeniz Birliði” projesinin Paris ile
Berlin arasýnda yarattýðý polemik sürüyor. Proje ve bazý ekonomik dosyalarýn
ele alýnýþý konusunda son aylarda anlaþamadýklarý iyice su yüzüne çýkan Paris
ile Berlin, polemik nedeniyle daha önceden planlanmýþ üst düzey zirveleri dahi iptal
etmeye baþladýlar.
Fransa Cumhurbaþkaný Nicolas Sarkozy ile Almanya Baþbakaný Angela Merkel
arasýnda 3 Mart için öngörülen ikili zirve ‘yoðun gündem’ gerekçesiyle Haziran
ayýna ertelendi. Ýki ülkenin ekonomi bakanlarýnýn dün Paris’te yapýlmasý planlanan
görüþmesi de Fransýzlar tarafýndan son dakikada ayný gerekçeyle iptal edildi.
Berlin, Sarkozy’nin Akdeniz Birliði projesinin sadece Akdeniz’de kýyýsý olan AB
ülkelerini kapsayacak olmasýna karþý çýkýyor. Almanya, bu konuda AB’nin kuzey
kanadýnýn desteðine de sahip. Fransa ise henüz tam olarak çerçeveleyemediði projesinin herkes açýk olduðunu söylemekte.
Paris, Ýspanya ve Ýtalya’nýn da aralarýnda olduðu AB üyesi ülkelerden yeterli
destek görmediði için son aylarda proje konusunda sürekli geri adým atýyor. Ýlk etapta “Akdeniz Birliði” olarak lanse edilen projenin adý, Ýtalya ve Ýspanya’nýn da bastýrmasý ve herkese açýk olduðunun ima edilmesi amacýyla “Akdeniz Ýçin Birlik” olarak
deðiþtirildi. Ýlk etapta AB fonlarýný kullanarak projeyi finanse etmek isteyen
Fransa’nýn bu talebine AB Komisyonu kendi onayý olmadan geçiþ vermeyeceði
mesajlarý gönderiyor.
Fransa, projenin, AB’nin ilk kuruluþ yýllarýnda olduðu gibi “entegrasyon” üzerine kurulu olmasýný öngörmekteydi. Ancak, yine diðer AB ülkelerinin “AB’ye alternatif bir oluþum görüntüsü verilmemesi” için entegrasyon kavramýna karþý çýkmasýyla, “iþbirliði” terminolojisi kullanýlmaya baþlandý. Fransýzlar þu anda projeyi
su arýtma, enerji, ulaþým, kültür ve sivil koruma gibi spesifik bir iþbirliði çerçevesine
oturtmaya ve Avrupalý ortaklarýný bu konuda ikna etmeye çalýþýyorlar.
Perşembe, 6 Mart 2008
10
Resmi ziyaret için geldiði Baðdat’ta
Irak Cumhurbaþkaný Celal Talabani ile
bir araya gelen Ahmedinejad,
görüþmelerden sonra Talabani ile basýn
toplantýsý düzenledi Ahmedinejad,
“diktatörsüz bir Irak’a yapýlan
ziyaretin gerçekçi olduðunu ve kendilerine mutluluk verdiðini” söyledi.
Mazlum olarak nitelendirdiði Irak’ta
Iraklý kardeþleriyle bir araya gelmekten duyduðu memnuniyeti dile getiren
Ahmedinejad, “Irak’taki görüþmelerim
çok olumlu geçti, Irak tarafýyla mutabýkýz. Her iki ülkedeki siyasi irade
iliþkileri devam ettirme konusunda
istikrarlýdýr. Irak bütün zorluklara raðmen bu zor merhaleyi aþacaktýr.
Birleþik ve geliþmiþ bir Irak bölgenin
çýkarýnadýr. Bu ziyaret, ikili iliþkiler ve
iþbirliði konusunda bölgede yeni bir
sayfa açacaktýr” diye konuþtu.
BM’den Ýran’a Sert Yaptýrýmlar
BM Güvenlik Konseyi, nükleer
faaliyetlerini askýya almayý reddeden
Ýran’a uygulanan yaptýrýmlarý daha da
sertleþtirdi. Güvenlik Konseyi’ndeki
oylamada, tasarýyý reddeden üye
olmazken, Endonezya çekimser kaldý.
Tahran hükümetine 15 aydýr uygulanan ekonomik ve ticari yaptýrýmlarýn
daha da sýkýlaþtýrýlmasýný öngören
karar tasarýsý, yapýlan oylamada, 15
üyeden 14’ünün oyuyla kabul edildi.
Endonezya çekimser oy kullandý.
Tasarýda, Ýran’ýn nükleer programýyla
baðlantýsý bulunan kiþi ve kurumlar
sýralanýyor. Karar metninde, Ýran’a
sivil veya askeri amaçlarla kullanýlacak hassas teknolojik ürünlerin satýþý
yasaklanýyor, Ýran bankalarýyla iliþkilerde uyanýk olunmasý isteniyor. Ýran’ýn
BM büyükelçisi Muhammed Hazai
ise, Konseyde oylamadan önce yaptýðý
konuþmada, Ýran hükümetinin, barýþçýl
nükleer faaliyetlerine karþý alýnacak bir
kararý, yasa dýþý kabul ettiðini ve
uymayacaðýný kaydetti.
ABD’nin uçak ihalesi Northrop ve
Airbus’ýn
ABD Hava Kuvvetleri’nin, havada
yakýt ikmali imkaný tanýyan tanker
uçak ihalesini ABD savunma sanayi
þirketi Northrop Grumman ile Avrupa
merkezli havacýlýk firmasý Airbus
kazandý.Ýhaleyi kazanan firmalar, ABD
Hava Kuvvetleri için 179 adet tanker
uçak yapacak. Ýhalenin 30 ile 40 milyar dolar civarýnda bir bedelinin olacaðý belirtiliyor. ABD Hava
Kuvvetleri’nin, havacýlýkla ilgili
ihtiyaçlarýný, son 50 yýldan bu yana
Boeing firmasý karþýlýyordu.
Ermenistan Darbe
Ýddiasýyla Karýþtý
Ermenistan’da bir milletvekili, darbe
hazýrlýðý iddiasýyla gözaltýna alýndý.
Avrupa Birliði Ortak Dýþ Politika ve
Savunma Yüksek Temsilcisi Javier
Solana, Ermenistan Cumhurbaþkaný
Robert Koçeryan’ý arayarak, ülkedeki
olaylardan duyduklarý rahatsýzlýðý dile
getirdi. Koçeryan’a, muhalefetle iþbirliði çaðrýsý yapan Solana, Avrupa
Birliði’nin Kafkasya Özel Temsilcisini
Ermenistan’a göndereceðini de söyledi.Amerika Birleþik Devletleri
Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý Daniel
Fried ile Avrupa Güvenlik ve Ýþbirliði
Teþkilatý AGÝT Minsk grubu eþ
baþkanlarýndan Amerikalý Metyu
Brayza da Baþbakan Serj Sarkisyan ile
yaptýklarý telefon görüþmelerinde,
Ermenistan’daki durumun, siyasi
diyalogla düzeleceðine belirtti.
Dünya Turu
Türkiye
Romanya'dan Türkiye'ye Erdoğan: Kosova’nın bağımsızlığı
barışa hizmet edecektir
AB Desteği
11
Perşembe, 6 Mart 2008
Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile bir araya gelen Romanya
Devlet Başkanı Traian Basescu, "Bazı müzakere fasıllarının aşılabilmesi için her türlü yardımı yapmaya hazırız." dedi.
Cumhurbaşkanı Gül de; "AB'de bir dostumuzun daha olduğunu
bilmek bizi mutlu etmektedir." diye konuştu.
T
ü r k i y e
Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül,
ziyaretinde
Bükreş
Atatürk Anıtı ve Türk
Şehitliği ile Meçhul
Asker Anıtını ziyaret
etti. Gül, Romanya
Devlet Başkanı Traian
Basescu
tarafından
Cotroceni Sarayı'nda
resmi törenle karşılandı. Bir süre başbaşa
görüşen Gül ve Basescu, heyetlerarası
görüşmelere de başkanlık etti.
Görüşmelerde, Nabucco projesi ile
ulaştırma ve enerji alanındaki işbirliğinin geliştirilmesi konuları masaya
yatırıldı. Romanya ile Türkiye arasında
denizaltından enerji aktarımı konusu da
gündeme geldi.
Gelecek ay NATO Zirvesine ev
sahipliği yapacak olan Romanya ile
müttefiklik ilişkileri de ele alınan konular arasındaydı.
Görüşmelerin
ardından
iki
Cumhurbaşkanı basının karşısına çıktı.
Gül, Romanya'nın Avrupa'da ve bölgesinde önemi giderek artan bir ülke
olduğuna işaret etti: "Geçtiğimiz yıl AB
üyesi
olan
Romanya'yı
bir kez daha
tebrik etmek
isterim. AB
içinde bir dostumuzun daha
olduğunu
bilmek bizi
mutlu etmektedir."
G ü l ,
Romanya'da
çok sayıda Türk'ün yaşadığına da dikkat
çekti: "Romanya'da 80 bin civarında
soydaşımız huzur ve güven içinde yaşamaktadır. Böylece ülkelerimizi birbirine
bağlayan bir köprü görevi görmektedirler."
Romanya Devlet Başkanı Traian
Basescu da Türkiye'nin AB müzakere
sürecine değindi: "Türkiye bütün şartları yerine getirdikten sonra, AB yolunda Romanya'nın tam desteğini görecektir. Bazı müzakere fasıllarının aşılabilmesi için de, her türlü yardımı yapmaya hazırız." Basescu, Türk yatırımcılara vize kolaylığı sağlanması için
yoğun çaba harcandığını da söyledi.
Türkiye'den,
Makedonya'ya Destek
T
ürkiye Meclis Başkanı Köksal Toptan, Türkiye'de bulunan Makedonya
Cumhuriyeti Meclis Başkanı Ljubisha Georgıevski ile yaptığı görüşmede,
Türkiye'nin, Balkanlar'daki barış ve huzurun tesisi için elinden geleni yaptığını bildirdi.
Makedonya'nın, Balkanlar'ın kalbindeki bir ülke olarak, Türkiye için çok büyük
önem taşıdığını anlatan Toptan, Makedonya'nın NATO'ya ve Avrupa Birliği'ne
üyeliği konusunda Türkiye'nin, üzerine düşen her şeyi yaptığını ve bunu yürekten
desteklediğini belirtti.
Toptan, "NATO'nun müdahalesine kadar bölgede ne kadar çok sayıda masum
insanın, çocuğun, kadının kanının aktığını hep beraber yakın geçmişte yaşadık. O
nedenle hiç kimsenin, başta Yunanistan olmak üzere Makedonya'nın NATO'ya
üyeliğine karşı çıkmaması lazım" dedi.
Konuk Meclis Başkanı ve beraberindeki heyet Meclis Avrupa Birliği Uyum
Komisyonu'nu da ziyaret etti.
Şubat Enflasyonu Açıklandı
T
ürkiye İstatistik Kurumu Şubat ayı enflasyon rakamlarını açıkladı.
Tüketici fiyatları Şubat ayında yüzde 1,29; Üretici fiyatları ise yüzde 2,56
arttı. Böylece yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 9,1; üretici fiyatlarında da yüzde 8,15 oldu.
Ana harcama grupları itibariyle bakıldığında geçen ay tüketici fiyatlarında en
yüksek artış yüzde 5,5 ile gıda ve alkolsüz içecekler grubunda gerçekleşti.
Yıllık bazda ise tüketici fiyatlarının en çok arttığı harcama grubu yüzde 14,75
ile konut grubu olurken,ürünler itibariyle Şubat ayının zam şampiyonu ise fiyatı
yüzde 62,69 artan salatalık oldu.
Üretici fiyatlarına göre tarım sektöründe fiyatlar yüzde 2,06 artarken, sanayi
sektöründe fiyatlar yüzde 2,69 olarak gerçekleşti.
Geçen ay fiyat artışlarından en çok etkilenen iller ise yüzde 2,56 ile Şanlıurfa ve Diyarbakır oldu.
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, hafta sonu
yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında “Kosova'nın Bağımsızlığının
Balkanlarda barışa hizmet etmesini temenni ediyorum” dedi.
T
Cumhuriyeti
ürkiye
Başbakanı Recep Tayyip
Erdoğan, hafta sonu yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında
Kosova'da, Şubat ayı içinde
önemli gelişmelerin olduğunu
belirterek, şu görüşleri dile
getirdi: "17 Şubat günü Kosova
Cumhuriyeti bağımsızlığını ilan
etti.
Türkiye,
Kosova
Cumhuriyeti'ni tanıyan ilk
ülkelerden biri oldu. Buradan
kere
daha
Kosova
bir
Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını ülkem
ve milletim adına kutluyorum. Bu
gelişmenin Balkanlarda barış ve
istikrara hizmet etmesini temenni ediyorum. Bu tarihi görev ve sorumluluk şu
anda Kosova halkının ve Kosovalı
yöneticilerin
omuzlarındadır.
Balkanlarda huzurun tesisi, biraz da
Kosova'da yaşanacak bu tecrübeye
bağlıdır. Bu sebeple Kosova'da her kesime eşit mesafede duran, barış, huzur,
istikrar, birlik ve beraberliğin korunması için samimi çaba gösteren bir
yönetimin bulunması her zamankinden
önemli hale gelmiştir. Türkiye'nin,
Kosova ile ortak bir tarihi, kültürel
bağları, ortak değerleri bulunuyor.
Yıllar yılı Kosova'nın yaşadığı her
sıkıntının Türkiye'de de mutlaka yansımaları olmuştur. Bugün de birçok
vatandaşımızın Kosova'da halen akra-
baları, yakınları yaşamaya devam ediyor. Kosova'da güzel şeyler olmasını,
barışın ve huzurun tesisini samimiyetle
istiyoruz. Kosova Barış Gücü'ne 750
personelden oluşan bir taburla destek
vererek bu beklentimizi daha önce de
göstermiştik. Kosova halkının yaşadığı
sıkıntılara milletimizin ne kadar büyük
bir hassasiyet gösterdiği, vatandaşlarımızın Kosova halkına yardım
elini uzatmak için ne büyük bir gayret
içinde olduğu da hala hatırlardadır.
Bugünden
sonra
da
Kosova
Cumhuriyeti'ne siyasi ve ekonomik
anlamda katkı ve desteğimiz sürecektir.
Erdoğan, “Kosova halkının ve yönetiminin bu hassas süreci başarıyla
tamamlayacağına, birlik ve beraberliklerini koruyarak bütün Balkanlara
yayılacak bir barış ve huzur örneği
ortaya koyacaklarına gönülden inanıyorum'' dedi.
Büyükanıt: Şaşırtmayı
Sürdüreceğiz
G
enelkurmay
Başkanı
Orgeneral
Yaşar
Büyükanıt,
Irak'ın
kuzeyine düzenlenen sınır ötesi
operasyonun planlandığı gibi
başladığını ve başarıyla sonuçlandırıldığını söyledi. Orgeneral
Büyükanıt,
operasyonların
devam edeceğinin de mesajını
verdi.
Orgeneral
Yaşar
Büyükanıt, basın kuruluşlarının
temsilcilerine bir brifing vererek, kara operasyonunu ve
ardından yaşanan tartışmaları
değerlendirdi.
Operasyonun
öncelikli
hedefinin,
PKK'nın
Zap
Kampı'nın ortadan kaldırılması olduğunu belirten Orgeneral Büyükanıt, Türk
Silahlı Kuvvetleri'nin her koşulda terörle mücadele edilebileceğini gösterdiğini
ifade etti.
Eleştirileri de değerlendiren Genelkurmay Başkanı, bir operasyonla PKK'nın
bitirileceği beklentisinin yanlış olduğunu vurguladı.
Operasyonun sona ermesine ilişkin olarak içeriden ya da dışarıdan her hangi
bir telkin olmadığının altını çizen Orgeneral Yaşar Büyükanıt, "Amerikan yönetiminin etkisi olduğu iddiası Türk milletine hakarettir." dedi.
Orgeneral Büyükanıt, "Geri çekilmede ABD'nin etkisi kanıtlanırsa üniformamı çıkarırım." dedi.
Operasyonun, ilgili tüm kurumlarla koordineli bir şekilde yürütüldüğünü de
belirten Genelkurmay Başkanı, "Bu operasyonda olduğu gibi şaşırtmaya, ihtiyaç
duyulduğu zaman harekatlara devam edilecektir." diye konuştu.
12
Kültür-Sanat
Amerikalý Yazar ve
No Country For Old Men’e
Editör Buckley öldü
4 dalda Oscar
Perşembe, 6 Mart 2008
80. Oscar ödülleri Los Angeles’ta düzenlenen muhteþem bir törenle sahiplerini
buldu. Gecede “No Country For Old Men” 4 dalda Oscar kazandý. En iyi erkek
oyuncu ödülü Daniel Day Lewis’in olurken, en iyi kadýn oyuncu ödülü Fransýz
Marion Cotillard’e gitti.
G
ece, ünlülerin ‘kýrmýzý halý’dan geçiþiyle baþladý. Ünlü tasarýmcýlarýn giydirdiði yýldýzlar
þýklýk yarýþýndaydý. Komedyen John Stewart’ýn sunduðu bu yýlki Oscar ödüllerine “No
Country for Old Men” (Ýhtiyarlara Yer Yok) adlý film damgasýný vurdu. “No Country For
Old Men” en iyi film, en iyi yönetmen, en iyi yardýmcý erkek oyuncu ve en iyi uyarlama senaryo
dallarýnda Oscarlarý kazandý.
Filmin yönetmenleri ve senaryo yazarlarý Cohen kardeþler en iyi uyarlama senaryo ve en iyi
yönetmen dallarýnda olmak üzere iki defa sahneye çýktýlar. En
iyi kadýn oyuncu ödülünü ” La Vie En Rose” (Kaldýrým
Serçesi) filminde Edith Piaf’ýn hayatýný canlandýran Fransýz
oyuncu Marion Cotillard, en iyi erkek oyuncu ödülünü ise
“There Will Be Blood” (Kan Dökülecek) filmindeki rolüyle
Daniel Day-Lewis aldý.
En iyi yardýmcý kadýn oyuncu ödülünü “Michael Clayton”
daki rolüyle Ýngiliz oyuncu Tilda Swinton, en iyi yardýmcý
erkek oyuncu ödülünü ise “No Country for Old Men” (Ýhtiyarlara yer yok) filmindeki rolüyle Ýspanyol oyuncu Javier
Bardem kazandý.
Bu yýl 80. kez sahiplerine kavuþan Oscar ödüllerinde en iyi
yabancý film ödülüne “Kalpazanlar-The Counterfeiters” ile
Avusturya filmi kazandý.
A
merikan
yayýn
dünyasýnýn
önemli isimlerinden
yazar, editör ve
muhafazakar eleþtirmen William F.
Buckley öldü.
Buckley’in asistaný
Linda Bridges,
Buckley’in bu
sabah,
Stamford’daki evinde hayata veda ettiðini söyledi. Bridges,
yazarýn anfizem hastasý olduðunu ve aþçýsý tarafýndan ölü bulunduðunu kaydetti.
Buckley, 1955’de kurduðu “National Review” dergisindeki
siyasi yazýlarý ve televizyonda yaptýðý programla tanýnýyordu.
Çok sayýda araþtýrma kitabý ve romana da imza atan Buckley’in,
konuklarýný aðýrladýðý “Firing Line” programý, 1966’dan 1999’a
kadar yayýnda kalmýþtý.
Yavru kutup ayýsý Knut
artýk beyaz perdede
Almanlarýn sevgilisi haline gelen yavru kutup ayýsý
Knut’un hayvanat bahçesindeki maceralarýný konu
alan “Knut ve Arkadaþlarý” adlý filmin prömiyeri
Berlin’de yapýldý. Knut’un bakýcýsýnýn da katýldýðý
prömiyere yoðun bir ilgi vardý.
2008 Nobel Barýþ Ödülü için
197 aday gösterildi
2
008 Nobel Barýþ Ödülü için, 197 kiþi veya kuruluþun aday
gösterildiði bildirildi. Ödül komitesi sekreteri Geir
Lundestad, Associated Press’e yaptýðý açýklamada,
dünyanýn her yanýndan adaylar gösterilmesinden çok memnun olduklarýný söyledi. Lundestad, barýþ ödülünün daha da
küreselleþtiðini belirterek, ödül komitesinin bu adaylardan
kaçýnýn yer aldýðýný belirtmediði bir listede anlaþtýðýný kaydetti. Bu listedeki isimlerin sayýsýnýn, komitenin nisandaki
toplantýsýnda 10’a indirileceði belirtildi. Lundestad, aday
sayýsýnýn ikinci kez bu kadar yüksek olduðunu belirterek, 2005’te bu
sayýnýn 199 olduðunu bildirdi. Nobel ödül komitesi, aday listesindeki isimleri açýklamýyor. Bu yýl
ki adaylar arasýnda, eski Almanya Baþbakaný Helmut Kohl, Cezayir Devlet Baþkaný Abdülaziz
Buteflika ve yapay dünya dili Esperanto’nun bulunduðu tahmin ediliyor. Nobel Barýþ ödülünü
geçen yýl ABD’nin eski Baþkan Yardýmcýsý Al Gore ve BM Hükümetlerarasý Ýklim Deðiþikliði
Paneli paylaþmýþtý.
A
nnesi tarafýndan terkedildiði için Berlin Hayvanat
Bahçesi bakýcýlarý tarafýndan büyütülen yavru kutup
ayýsý
Knut, bir
zamanlar
Almanlarýn
gözbebeðiydi.
Berlin
Hayvanat
Bahçesi
ziyaretçi
akýnýna uðruyordu, Knut’un
bakýcýsýyla
oyunlarý
büyük bir ilgi
görüyordu.
Ama Knut artýk büyüdü, tam 120 kilo oldu. Knut’un yavruyken
baþýndan geçenlerse artýk bir film.
“Knut ve Arkadaþlarý” adlý filmin prömiyeri Berlin’de yapýldý.
Prömiyere, özellikle çocuklarýn ilgisi yoðundu.
Prömiyere katýlanlar arasýnda Knut’un bakýcýsý Thomas
Doerflein de vardý. Doerflein, “Filmi çok beðendim. Bu benim
için çok özel, çünkü onu ben büyüttüm. Ama daha önce de
böyle vakalar yaþanmýþtý. Knut’un neden böyle bir çýlgýnlýða
neden olduðunu hala anlamýyorum” açýklamasýnda bulundu.
Van Gogh ve Monet’ye
ait tablolar bulundu
Rock Gitaristi Jeff Healey Öldü
K
anser nedeniyle bir yaþýndan bu yana gözleri görmeyen Kanadalý ünlü rock ve caz
müzisyeni Jeff Healey, 41 yaþýnda hayata veda etti. Dostlarý tarafýndan yapýlan açýklamada, Healey’in Toronto’da hastanede öldüðü bildirildi.
Jeff Healay band grubunun üyesi olan, uluslararasý üne sahip müzisyenin, nadir görülen bir retina kanseri türü olan rahatsýzlýðý nedeniyle bir yaþýndan bu yana gözleri görmüyordu. Gitarý
kucaðýna koyarak kendine has biçimde çalan ve genç müzik dehasý olarak ün yapan Healey,
George Harrison, B.B. King ve Stevie Ray Vaughan ile de ayný sahneleri paylaþtý.
Evli ve iki çocuk babasý olan Healey, son yýllarda çeþitli ameliyatlar geçirdiði akciðer ve cilt
kanseriyle de mücadele ediyordu.
Ý
19. yüzyýlýn ünlü ressamlarýnýn Ýsviçre’deki bir
müzeden çalýnan tablolarýndan ikisi ortaya çýktý.
sviçre polisi, post empresyonist ressam Vincent van Gogh ile
empresyonist ressam Claude Monet’ye ait tablolarýn,
Zürih’teki bir akýl hastalýklarý hastanesinin önüne park
edilmiþ bir araba içinde bulunduðunu bildirdi.
10 Þubattaki silahlý soygunda, özel müzeden 163 milyon
deðerinde olduðu belirtilen dört tablo çalýnmýþtý.
13
Perşembe, 6 Mart 2008
Te k n o l o j i
5 saatte Avrupa’dan
Avustralya’ya
Çocuklarý internette
korumak için
oyun sitesi
Avrupa Konseyi, 7-10 yaþýndaki çocuklarýn her türlü
þiddetten korunmasýna yardýmcý olabilmek amacýyla
internette bir oyun sitesi kurdu.
Ý
ngilizler, saatte 6 bin km hýzla gidecek yolcu
uçaðý yapýyor. Uçak, 300 yolcusuyla 4 saat 40
dakikada Ýngiltere’den Avustralya’ya varabilecek. Bu mesafeyi uçaklar molayla birlikte halen 22
saatte alýyor.
Ýngilizler, Avrupa’dan binlerce kilometre ötedeki
Avustralya’ya 5 saatten kýsa sürede uçabilecek uçak
projesi için kafa yoruyor. Abingdon’daki “Reaction
Engines” adlý þirketin uzmanlarýnca 25 yýla kadar
hayata geçirilmesi tasarlanan projeye göre, Mach 5
hýzýnda (saatte 6 bin 125 km) yol alabilecek “A2”
uçaðý, 300 yolcusuyla 4 saat 40 dakikada Ýngiltere’den Avustralya’ya varabilecek. (Mach 5’ten itibaren
uçaklara hipersonik jet deniyor.) Bu mesafeyi uçaklar molayla birlikte halen 22 saatte alýyor.
Dünyanýn en hýzlý uçaðý Concorde, Mach 2 ile uçuyordu. Müstakbel uçaðýn bileti 3500 sterlin civarýnda
olacak.
Uçak kýsaca LAPCAT olarak adlandýrýlan proje
çerçevesinde geliþtiriliyor. 7 milyon Euro’luk proje
finansmanýnýn yarýsý AB’den geliyor.
Avrupa Uzay Kurumunun da katký saðladýðý projenin, uzay çalýþmalarýnda elde edilen bilgi birikimi
ve teknolojinin, hava yolu þirketlerince hayata sokulmasýný teþvik etmeye yönelik olduðu
belirtiliyor.“Hipersonik” uçak “A2”, 143 metre
boyunda olacak. Mühendisler, uçaðý sývý hidrojenle
çalýþan “Scimitar” motoruyla donatmayý tasarlýyor.
Motor geliþtirme çalýþmalarý da sürüyor.
Þirket yöneticilerinden Alan Bond’un verdiði bilgiye
göre, “A2”, Kuzey Atlantik’i 0,9 Mach hýzýyla (ses
hýzýnýn altýnda) “sessizce” geçtikten sonra Kuzey
kutbunun üzerine geldiðinde hýzýný 5 Mach’a yükselterek Avustralya’ya yönelecek.
Mars yaþam için çok tuzlu
M
Mars’ta yýllardýr araþtýrmalarýný sürdüren ikiz robotlardan Opportunity, Kýzýl Gezegenin
yaþam koþullarý için “çok tuzlu” bir yapýya sahip olduðunu ortaya koydu.
ars’a 90 günlüðüne gönderilen ancak 1400
günü aþkýn bir süredir görev baþýnda bulunan ikiz robotlardan Opportunity’nin
topladýðý son kanýtlar, Kýzýl Gezegen’in erken
dönemlerinde sudaki yüksek mineral karýþýmýnýn, en
dayanýklý mikroplarýn dahi oluþumu için uygun bir
ortam saðlamadýðýný gösteriyor.
Mars robot programý üyesi ve Harvard Üniversitesi
biyoloji kürsüsünden Dr Andrew Knoll, bir dönem
suyla haþýr neþir olmuþ kayalarda saklý ip uçlarýnýn,
çevre koþullarýnýn hem asitli, hem de çok tuzlu
olduðunu ortaya koyduðunu belirtti.
Dr Knoll, Boston’daki bir bilimsel toplantýda yaptýðý
açýklamada, bulgularýn Mars’taki yaþam olasýlýðý
düðümünü iyice sýkýlaþtýrdýðýný söyleyerek, Kýzýl
Gezegen’de son 4 milyar yýl önceki koþullarýn
yaþam için pek de uygun olmadýðýný kaydetti.
NASA’nýn Kýzýl Gezegen’e sadece 90 günlüðüne
gönderilen robotlarý Opportunity ve Spirit, 1400’ü
aþkýn gündür görevlerinin baþýnda bulunuyor.
Ömürlerini çoktan tamamlayan robotlarýn yerini
Phoenix uzay aracý ile doldurmayý planlayan NASA,
25 mayýsta Mars’ýn kuzey kutbu yakýnlarýna inmesi
M
Cep telefonlarýnda son
15 yýlda ne deðiþti?
Ýlk cep telefonunu piyasaya çýktýðýnda sadece konuþulabiliyordu. Þimdi kimlik kadar vazgeçilmez hale geldi;
fotoðraf makinesi, video kamera, müzikçalar, internet,
pusula, kredi kartý, kimlik ve imza yerine geçiyor.
beklenen yeni uzay aracýyla buradaki buzun altýný
kazarak, geçmiþteki ve þimdiki olasý mikrobik
yaþamýn izlerini bulmayý hedefliyor.
2009’da gönderilecek yeni kuþak robot Mars
Science Laboratory’nin (MSL) da 2010’da gezegene
iniþ yapmasý bekleniyor. Spirit ve Opportunity’den
iki kat uzun ve üç kat aðýr yeni robot, Mars
topraðýndan toplayacaðý örneklerin organik analizini
yapabilecek.
Dünyayý kurtaracak aracýn tasarýmý hazýr
erkezi Pasadena’da bulunan ve amacý uzay
çalýþmalarýný desteklemek olan sivil
toplum örgütü The Planetery Society
tarafýndan geçen yýl açýlan 50 bin dolarlýk “Apophis
Mission Tasarým Yarýþmasý”ný SpaceWork
Mühendislik þirketi kazandý. Apophis’i 300 gün
süreyle izleyecek projeyle Dünya’ya 2029’da yaklaþacak ve 2036’da az da olsa çarpma olasýlýðý bulunan 300 metre çapýndaki göktaþýnýn yörüngesi kesin
olarak belirlenecek ve Dünya’ya çarpýp çarpmayacaðý anlaþýlacak.Tasarým yarýþmasýný açan Planetary
Society Baþkaný Dan Geraci, Apophis’in bir bilim
kurgu hikayesi ya da kapalý giþe oynayan bir
Hollywood yapýmý deðil, bir gerçek olduðunu
belirterek, “Göktaþýnýn etiketleneceði elektronik
izleme sayesinde, þimdi, 2017, 2029 ve 2036 arasýndaki zaman diliminde uzun vadede odaklanma
olanaðý bulabileceðiz. Bu sayede çarpma riskine en
iyi þekilde hazýrlanma ve bir plan oluþturma imkaný
A
vrupa Konseyi’nin “Çocuklar Ýçin Çocuklarla Birlikte Bir
Avrupa Ýnþa Edelim” programýnýn bir parçasý olan ücretsiz
oyun, çocuklarýn eðlenerek interneti anlamalarý ve akýllý kullanýcýlar olmalarýný saðlamayý hedefliyor.
“Wild Web Woods” (Vahþi Web Ormaný) (www.wildwebwoods.org)
oyununda çocuklarýn amacý eðlence, barýþ ve özgürlük kenti olan “Ekenti”ne ulaþmak. Çocuklarýn kente ulaþmasý için Vahþi Web
Ormaný’ndan geçmesi, buradaki tehlikelerin farkýna varýp bunlara
dikkat etmeleri ve “bilgi, özel yaþam, güvenlik ve farkýndalýk jetonlarýný” toplamalarý gerekiyor.
Oyun Türkçe, Fransýzca, Ýspanyolca, Fince, Almanca, Portekizce,
Ýtalyanca, Lehçe, Yunanca, Rusça, Macarca, Fince ve Hollandaca
olmak üzere 13 dilde oynanabiliyor.
elde edebileceðiz” diye konuþtu.Apophis’in
Dünya’ya çarpýp çarpmayacaðýný anlayabilmek için
doðru bir izleme ve eðer gerekiyorsa yörüngesini
deðiþtirmek için bir yöntem bulmak
gerekiyor.Yarýþma kurallarýna göre, göktaþýný elektronik olarak izlemeyi öngören tasarýmýn, 2017’ye
dek göktaþýnýn yörüngesini deðiþtirmek için insanlý
bir sefer düzenlenmesinin gerekli olup olmadýðý bilgisini en kýsa sürede saðlamasý gerekiyor.
F
otoðraf makinesi, video kamera, müzik ve radyo dinleme, uzaktan kumanda ile navigasyon gibi iþlevlere sahip cep telefonlarý,
onlarca ihtiyacý tek cihazla karþýlamayý saðlarken, kredi kartý,
bankacýlýk, internet eriþimi, oto ve ev-iþ yeri güvenliði gibi pek çok
alanda da kullanýlýyor.
Mobil Ýletiþim Sistemleri ve Araçlarý Ýþadamlarý Derneði (MOBÝSAD)
yönetim kurulu üyesi Caner Özgül, 10-15 yýl önce kullanýlmaya
baþlanan cep telefonlarýnýn, sunduklarý
özelliklerle yaþamýn her
alanýna girdiðini ve
gittikçe vazgeçilmez
hale geldiðini kaydetti.
Özgül, cep telefonlarýnýn, 30 yýl önce ancak
bilim-kurgu filmlerinde
görülebilen, kiþilerin iletiþimini saðlamasý iþlevinin yanýnda,
geçmiþte her biri ayrý cihazlarla yapýlan, fotoðraf ve video çekme,
müzik çalma, radyo dinleme, navigasyonla yön bulma, elektronik aletleri uzaktan kumanda etme, otomobil ve ev alarm sistemini yönetme
gibi iþlevleri tek baþýna saðlayabildiðini söyledi.
Cep telefonlarýnýn özellikle kredi kartý kullanýmý ve internet
bankacýlýðý iþlemlerinde yeni imkanlar sunduðunu ve güvenilirliðin
artýrýlmasýný saðladýðýný kaydeden Özgül, þöyle devam etti: “Kredi
kartýyla yapýlan alýþveriþler, yeni bir sistem olan ‘mobil ödeme’ ile
gerçekleþtirilebiliyor. Bu sistemle, mobil ödeme þifresi kullanýlarak
cep telefonundan kýsa mesaj aracýlýðýyla ödeme yapýlýyor ve ödeme
kredi kartýndan düþülüyor. Ayrýca, internet bankacýlýðýnda güvenirliðin
artýrýlmasý amacýyla ‘mobil onay’ kullanýlýyor. Para transferi gibi
iþlemler öncesi, bankaya daha önce bildirilen cep telefonu numarasýna
iþlemin onaylanmasý için kýsa mesajla bir kod gönderiliyor. Banka, bu
kod girildiðinde iþlemi gerçekleþtiriyor. Böylece bir dolandýrýcý
hesabýnýzdan para çalmak istese bile cep telefonunuza gelen kodu bilemeyeceði için yapamýyor.”
Güncel
AIDS aþýsý baþarýlý oldu
Tayvan Acedemia Sinica (AS) ve Amerikan Scripps Araþtýrma Enstitüsü’nün
birlikte yürüttüðü araþtýrmalar sonuç verdi. AIDS hastalýðýnýn vücüda yayýlmasýný engelleyen aþý, fareler üzerinde yapýlan deneylerde baþarýlý oldu. Tayvanlý
ve Amerikalý araþtýrmacýlar, HIV’e karþý antikor üreten aþýyý buldular.
T
ayvan Acedemia Sinica (AS) ve Amerikan
Scripps Araþtýrma Enstitüsü’nün birlikte
yürüttüðü araþtýrmalar sonuç verdi. AIDS
hastalýðýnýn vücüda yayýlmasýný engelleyen aþý, fareler
üzerinde yapýlan deneylerde baþarýlý oldu. AS Baþkaný Wong
Chi-huey liderliðinde yürütülen çalýþmalara göre,
‘oligomannose dendronu’ adý verilen þeker hücreleri sayesinde
HIV’in vücuda girdiði yerden daha derinlere giderek baðýþýklýk
sistemini etkilemesi engelleniyor.
Þeker hücrelerinin bir baþka özelliði de virüsün yüzeyinde
karbonhidrat yapýsýna karþýlýk antikor oluþturmasý. Aþý AIDS üzerine
yapýlan iki ayrý çalýþmayý temel alýyor. Çalýþmalardan biri HIV’in diðer
hücreleri etkileme yönemiyle ilgili. Diðer çalýþmada, ise HIV taþýyýcýsý
insanlarda virüsle savaþan bir antikor bulunmasýna dayanýyor.
2G12 adý verilen bu antikor sadece çok az insanýn vücüdunda bulunuyor. Araþtýrmacýlar diðer
þeker hücrelerini kullanarak 2G12’den aþý elde etmeyi baþardýlar. AS Genom Araþtýmalarý
Merkezi çalýþaný Liang Pi-hui, AIDS’li hastalarda keþfedilen 2G12’nin aþý haline getirildikten
sonra fareler üzerinde denendiðini söyledi.
Farelerin vücutlarýnda aþýdan sonra antikor üretiminin baþladýðýný belirten Liang, aþýnýn HIV
öncesi koruma amaçlý enjekte edilebileceði gibi, hastalarda da tedavi amaçlý olarak
kullanýlabileceðini aktardý. Aþý’nýn insanlar üzerinde ne zaman kullanýlabileceði ise henüz tam
olarak bilinemiyor.
Dünya Nüfusunun Yarýsý
Kentlerde Yaþýyor
BM
Perşembe, 6 Mart 2008
J
Alkol Dertleri
Unutturmuyor
14
aponya’da yapýlan bir araþtýrmada, alkolün dertlerin
unutulmasýna yardýmcý olmadýðý belirlendi. Tokyo
Üniversitesinden araþtýrmacýlar, sanýlanýn aksine alkolde
bulunan etanolün unutmaya yardýmcý olmadýðýný, aksine anýlarý
zihinde koruduðunu belirttiler.
Deney fareleri üzerinde yapýlan araþtýrmada, kafeslerine geri
konmadan önce
birkaç gün
süreyle hafif
oranda elektrik
þoku verilen
farelerin
kafesleri her
açýldýðýnda
ürktükleri tespit
edildi.
Araþtýrmacýlar,
bu farelerin
tepkilerini
incelemek
amacýyla bir kýsmýna alkol verirken, diðer kýsmýna serum verdi.
Alkol verilen farelerdeki bu korkunun diðer farelere göre
ortalama iki hafta olmak üzere daha fazla sürdüðü ortaya çýktý.
Söz konusu araþtýrmayý yapanlar, “insanlar açýsýndan ele
alýndýðýnda bu durumun, alkol alýndýðýnda kurtulmak istenilen
kötü anýlarýn daha fazla zihinde kalacaðýný gösterdiði”
yorumunda bulundu.
BM, 2008 yýlýnýn sonunda kentlerde yaþayanlarýn oranýnýn dünya
nüfusunun yarýsýna ulaþacaðý tahmininde bulundu.
Ekonomik ve Sosyal Ýþler Dairesi tarafýndan hazýrlanan ‘’Dünya Kentleþme
Beklentileri’‘ baþlýklý raporda, 6.7 milyarlýk dünya nüfusunun yarýsýnýn bu yýlýn
sonunda kentlerde yaþayacaðý ve yakýn zamanda dünyadaki en yoðun kentleþme
oranýnýn Asya ve Afrika’da kaydedileceði öngörüldü.
Raporda, 2050 yýlýna gelindiðinde dünya nüfusunun yüzde 70’inin kentlerde yaþayacaðý tahmin
edilerek, yine ayný dönemde, 2007’de sayýlarý 19 olan en az 10 milyon nüfuslu ‘’mega kentlerin’‘
sayýsýnýn 27’ye çýkacaðý tahmininde bulunuldu. Gelecekte kentlilerin yarýsýnýn ise nüfuslarý 500
binden az olan küçük kentlerde yoðunlaþacaðýnýn altý çizilen raporda, 2050 yýlýnda dünya
nüfusunun 9.2 milyara çýkacaðý, geçen yýl 3.3 milyar olan kentlerde yaþayanlarýn sayýsýnýn ise 6.4
milyara yükseleceði kaydedildi. BM Nüfus Dairesi yetkilisi Hania Zlotnik raporla ilgili
gazetecilere yaptýðý açýklamada, ‘’Umarým dünyada giderek artan kentleþme oraný ekonomik
kalkýnmayla paralel gider’‘ diye konuþtu. Dünyanýn geliþmiþ ülkelerinde 2007 itibariyle nüfusun
yüzde 70’inin zaten kentlerde yaþadýðýný belirten Zlotnik, bu oranýn Afrika ve Asya’nýn az
geliþmiþ ve geliþmekte olan ülkelerinde yüzde 40’lara düþtüðünü söyledi. BM yetkilisi, gelecek
yýllarda ise en yoðun kentleþme oranýnýn Afrika ve Asya’da görüleceðini kaydetti.
Otomobiller birbiriyle konuþacak
Özel bir yazýlým ve birçok algýlayýcý ile donatýlmýþ olan araçlar, kötü hava þartlarý, bozuk yol ve buna benzer bilgileri toplayarak sürücüyü alternatif yollara
yönlendirecek.
eni geliþtirilen bir teknoloji sayesinde otomobiller, seyahat sýrasýnda topladýklarý yol
bilgilerini hem sürücüyle hem de trafik yönetim merkezleri ile paylaþacak. AB 6.
Çerçeve Programý kapsamýnda çalýþmalara baþlayan Com2React Konsorsiyumu’nun
projesinden, sürücüler ve trafik yöneticilerinin yaný sýra itfaiye ve ambulanslar da
yararlanacak.Com2React’ýn internet sitesinden derlenen bilgiye göre, proje ile Vehicle-toVehicle (V2V) iletiþim adý verilen yazýlým sistemine sahip ve bir çok algýlayýcý ile donatýlmýþ
olan araçlar, kötü hava þartlarý, bozuk yol, trafik kazalarý ve buna benzer bilgileri toplayarak
sürücüyü alternatif yollara yönlendirecek. Yazýlým, topladýðý bilgileri diðer araçlar ve trafik
merkezleri ile de paylaþacak. Com2React Konsorsiyumunun, Münih ve Paris’de yapýlan
denemelerde baþarýlý olduðu, söz konusu proje sayesinde bir çeþit “Sanal Trafik Kontrol
Merkezi”nin de kurulmuþ olacaðý belirtildi. Sanal Trafik Kontrol Merkezi, kendisine gelen
bilgiler doðrultusunda hareket halindeki araçlarýn þoförlerine yerel trafik bilgileri ve güvenlik
uyarýlarýnda bulunabilecek.
Henüz ticari olarak piyasaya sürülmeyen ve GPS (Uydu), GPRS (Cep telefonu), WiMAX
(Geniþbant internet) gibi iletiþim sistemleri üzerinden çalýþabilen sistemin, yaygýnlaþtýktan
sonra fiyatýnýn düþmesi de bekleniyor.
Y
Cimri K ocay a K arýsý na
124 Bin Gül Alma Ce zasý
Ý
ran’da bir kadýn “çok cimri” olduðu için kocasýna dava açtý,
kocaya 124 bin kýrmýzý gül alma cezasý verildi. Hengame adlý
kadýn, Ýtimad gazetesine yaptýðý açýklamada, 10 yýllýk
evliliðin ardýndan “çok cimri olan kocasýný cezalandýrmak
istediðini” belirtti. “On yýl önce evlendik, ancak evliliðin
üzerinden çok kýsa zaman geçmiþti ki Þahin’in cimri olduðunun
farkýna vardým. Lokantaya gittiðimizde benim kahvemi bile
ödemiyor” diyen Hengame, mahkemeden çeyiz bedeli olan 124
bin kýrmýzý gül talebinde bulundu. Günde sadece 5 gül
alabileceðini söyleyen Þahin ise mahkemede, “Bunu kafasýna
milyarder arkadaþlarý soktu” diye yakýndý. Mahkeme, yaklaþýk
200 bin dolar deðerindeki 124 bin gülün tamamý alýnana dek
Þahin’in 64 bin dolarlýk evine el koydu. Ýran yasalarýna göre
evlilik sýrasýnda kadýn çeyiz bedelini isteyebiliyor, kocaysa
karýsýnýn getirdiði çeyizin bedelini vermekle yükümlü. Son
yýllarda Ýranlý kadýnlar, evlilik sözleþmesinde astronomik
miktarlarda çeyiz bedeli istiyor.
Öðrencilerin, Öðretmenlere Not
Verdiði Ýnternet Sitesi Yasaklandý
P
aris mahkemesi, öðretmenler sendikasý tarafýndan yapýlan
þikayet baþvurusunu haklý buldu ve sitenin yayýnýnýn
engellenmesini kararlaþtýrdý. Mahkemenin gerekçeli
kararýnda, ‘’ifade ve düþünce özgürlüðünün, öðretmenlerin
mesleklerini yerine getirmelerine engel teþkil etmemesi
gerektiði’‘ bildirildi. Yasak kararýndan önce öðrenciler,
öðretmenlerinin performanslarýna göre, 0 ile 20 arasýnda deðiþen
notlar verip, kiþisel yorumlarda bulunabiliyordu. Ýnternet
sitesinin avukatý, öðrencilerin, öðretmenler hakkýnda deðil,
eðitim gördükleri okullar hakkýnda sitede not vermeye devam
edeceklerini söyledi.
15
P
Güncel
Türkçenin Kosova’sý
En çok mahkumu
bulunan ülke ABD
Kosova’nýn Resmî
Perşembe, 6 Mart 2008
ew Center on the States adlý kuruluþ tarafýndan açýklanan rapora göre, her 100
ABD’liden 1’i demir parmaklýklar ardýnda. Kuruluþ tarafýndan dün yayýnlanan
raporda, ABD ceza sisteminin bu yýlýn baþý itibarýyla 2,3 milyon kiþiyi
hapishanelerde tuttuðu, ABD’yi 1,5 milyon kiþiyle Çin izlediði, Rusya’nýn ise 890 bin
kiþiyle 3. sýrada yer aldýðý belirtildi. Raporda, “ABD, sadece hapishanede bulunanlarýn
sayýsýnýn da ötesinde, vatandaþlarýný hapse mahkum etme oranýnda da Güney Afrika ve
Ýran gibi ülkeleri geride býrakarak tek küresel lider” ifadelerinin yer almasý dikkati
çekti. Hapishanedekilerin sayýsýnýn 1987 ile 2007 yýllarý arasýnda 3 kat arttýðýna iþaret
edilen raporda, demir parmaklýklar ardýndakilerin sayýsý 2007 yýlýnda da sýçrama
yapmaya devam ederek ABD’deki eyaletleri büyük bir ekonomik yük altýnda býraktýðý
ve eyaletlerin, sabýkalýlarý caydýrýcý ve ülkedeki genel suçu önleyici tedbirleri almakta
baþarýsýz kalmasýna yol açtýðý ifade edildi.
ABD’deki eyaletlerin geçen yýl suçlularý islah çalýþmalarý için 44 milyar dolar
harcadýðý, bu rakamýn 1987 yýlýnda ise sadece 10,6 milyar dolar olduðuna dikkat çekilen
raporda, hapishane harcamalarýndaki artýþ oranýnýn, yüksek öðrenim harcamalarýnýn artýþ
oranýndan 6 kat fazla olduðu vurgulandý.
Suya Alerjisi Olan Kadýn
A
vustralya’da suya alerjisi olan bir genç kadýn, ne yüzmeye gidebiliyor ne de
rahat rahat banyo yapabiliyor. Daily Mail’in haberine göre, 19 yaþýndaki
Ashleigh Morris, dünyada bir avuç insanda görülen “Aquagenic Urticaria” adlý
rahatsýzlýk yüzünden kendi terinden bile alerji kapýyor. Basýn yayýn öðrencisi Morris,
üzerine su deðdiðinde teninde kabarcýklar oluþtuðu için þemsiyesini hiç yanýndan
ayýrmýyor, ter bulaþmasýn diye yatakta sevgilisiyle arasýna örtü koyuyor ve banyodan
sonra, tenindeki isilik geçene kadar saatlerce kapý dýþarý çýkamýyor. Morris’in bu
müzmin hastalýða, 14 yaþýndayken yüksek dozda penisilin almasýndan sonra yakalandýðý
belirtildi.
Bulmaca No: 41
Hazýrlayan:
Abdülhadi Taduþka
Horizontal
Vertikal
(Soldan saða)
(Yukarýdan aþaðý)
1.Brezilyalý futbolcu Leite-Bir iþte emir
verme yetkisi olan kimse.
2.Karþýlýklý telefon Çaðrýsý- Ýklimleme
aracý
3.Protaktiniyum’un kýsaltmasý- Eski
Rus futbolcu Blokin-Azot’un kýsaltmasý
4.Efe- Þiir yazan kimse, þair- Alfabenin
birinci ve on ikinci harfi
5.ABD’li erkek aktör Cek- Düþünce,
fikir
6.Ýki büyüklük, iki nicelik arasýndaki
baðlantý-Mýsýrlý aktör Þerif
1.Ýtalyan Antrenör Fabio
2.Karýþýk renkli, alaca-Asker
3.Kopar araba plakasý-Kalça kemiði
4.Alfabenin birinci harfi- Aðýr kokulu,
gaz durumundaki element (03)
5.Boy
6.Fransýz aktör Delon- Oksijenin kýsaltmasý
7.Bir tür Rus savaþ uçaðý-Ýþaret, alamet
8.Alfabenin on ikinci ve on altýncý
harfi-Her tarafý sula kaplý kara parçasý
9.Yuventus’un antrenörü Klaudio
Geçen haftaki bulmacanın
çözümü
NO:40
Kastamonu, Ama, Rumen, Re, Getto, Ý, T,
Kanun, Ak, Edona, Ala, Rali, Ümit
Dillerinden Türkçe
Y
eni bir dönemin baþlarýnda
olmak, birçok duyguyu da
beraberinde getirir. Þu an
Kosova’da veya dünyanýn herhangi bir
yerinde Kosovalý olmak, duygularýn birbirine geçmesi sonucunu doðurabilir.
Ben þahsen düþünce ve duygu yoðunluðu içindeyim. Tahmin ediyorum ki,
benim gibi olan kiþi sayýsý hiç de az
deðildir.
Kosova Cumhuriyeti dünyaya baðýmsýzlýðýný ilan etti. Biz de bu ilanla beraber,
uzun zamandýr beklenen yeni bir dönemin kapýsýndan içeri girmiþ olduk.
Girerken de bir sürü düþünce ve duygu
bizim ardýmýzca geldi.
Baðýmsýzlýk ilanýnýn yarattýðý coþku ve
sevinç duygusu zamanla yerini geleceðe
yönelik daha bilinçli ve gerçekçi
düþüncelere ve duygulara býrakýyor.
Ülkemiz baðýmsýz oldu, artýk Kosova
Cumhuriyeti’nin yurttaþlarýyýz. Bu güzel
duygu ile geçen günler bizi yeni bir
gerçeðe ulaþtýrdý. Esas yapýlmasý
gerekenler þimdi baþlýyor. Biz daha
yolun baþýndayýz. Yepyeni ve tertemiz
bir yolun en baþýnda durup geleceðe
diktik gözlerimizi.
Þimdi ülkeyi baþtan kuracaðýz ve bu
kurulma iþinde, hukukî düzenlemeler
oldukça büyük bir yer alacaktýr, hiç
þüphesiz. Çünkü biz bir cumhuriyet
kuruyoruz. Balkanlar’da, bölgeye ve
dünyaya örnek olmasýný istediðimiz bu
þirin cumhuriyet, hukuk sistemi ve
hukukî uygulamalarýyla her yana örnek
olmalýdýr. Vatandaþlarýnýn huzuru ve
refahý, hukukun üstünlüðü ve düzenliliðiyle saðlanacak yeni bir cumhuriyet…
Evet, düþünce ve duygularla yoðunuz bu
aralar. Özellikle Kosova
Cumhuriyeti’nin bir Türk vatandaþý
olarak, baðýmsýz olmasýna sevindiðim
ülkemin, bana ve benim gibi olanlara
çok samimi bir kucak açmasýný bekleyen
bir psikolojiye doðru gidiyorum.
Yugoslavya’nýn durumlarý, iyi ve kötü
yönleri geride kaldý; Sýrbistan devrinin
buhranlarý da geride kaldý. Þimdi
Kosova Cumhuriyeti devri. Ýþte bu
devir, Türklerin kan kaybýný dindirip,
ülkeleriyle tam barýþlarýný saðlayacaðý
bir devir olmalý.
Kosova Anayasasý tasarýsýnýn tartýþýldýðý
bu günlerde biz Türkler, yine ayný
konuya bakýp “artýk lütfen bu olsun”
diyen gözlerle düþüncelere sarýldýk.
Baðýmsýzlýk kutlandý, þimdi iþ yapma
zamaný.
Kosova Cumhuriyeti’nin baðýmsýzlýk
ilanýnýn ilk günlerinde ve ilanýn
öncesinde, bu ilanýn biz Kosova
Türkleri açýsýndan barýndýrdýðý
“yeni”likleri düþünüp algýlamaya
çalýþtým. Çevremle bu konuda fikir
alýþveriþine tutuldum. Konuþtuklarým
içinden bir kesim, baðýmsýzlýðýn bütün
Kosovalýlar için güzellikler getireceðini
söylüyordu. Bir diðer kesimse geçmiþteki yaklaþýmlarýn tedirginliðiyle, baðýmsýzlýk Türklere pek yaramayacak deme
durumundaydý. Ben de kendimce bir
fikir bulmaya çalýþtým. Evet, benim de
çok sayýda sakýnca ve çekincem vardý.
Yakýn tarih, Balkanlar ve onun bir bölgesi olan Kosova için, onun bir parçasý
olan Türkleri açýsýndan pek güzel bilgiler vermiyordu. On yýllarýn sýkýntýlarý
hâlen hafýzalarda. Gasp edilen haklar,
Alpay
ÝÐCÝ
cezalandýrýlan insanlar, sürülen ve göç
etmek durumunda býrakýlan on binler…
Bunlar çok ciddi veriler idi ve temkinli
olmak için de yeterli idiler.
Dostlar, ben baðýmsýzlýðý düþündüm ve
cepte temkin olsa da, bu yeni yola güzel
duygu ve düþüncelerle çýkmaya karar
verdim. Kosova Cumhuriyeti’nin geleceðinde ben, Kosova Türk toplumunun
bir ferdi olarak tam yer alacaðým.
Türkçem, Kosova Cumhuriyeti’nde
rahatlýkla var olacak. Ýþte tam burada
ben bir þeyleri hatýrlýyorum. Bu saydýðým ve henüz saymadýðým önemli
düþünceler, Kosova’nýn yönetiminde yer
alacak kiþilerden çoðunun anlayýþýna
baðlýdýr. Yaþayýþ olarak, benim saydýklarým tamamen olmamakla beraber,
Kosova’da nüfusça çoðunluðu elinde
tutan Arnavutlarýn, bu yeni düzende
yapmak istediklerine, planlarýna
baðlýdýr. Nasýl bir Kosova Cumhuriyeti
istiyoruz? Herkes kendince bu sorunun
yanýtýný bulsun. Yanýtý bulurken de iyice
düþünsün. Geleceðe yönelik saðlam tahminlerde bulunsun ki düþüncesinin,
nelere sebep olabileceðini bilsin.
Ben uzun süredir Yeni Dönem’imizden
ve bu sayfadan sizlere siyasî ve toplumsal mahiyeti aðýr olan yazýlar yazýyorum. Ben aslýnda edebiyatýn ve özellikle
Türkçeyle örülü edebiyatýn güzelliklerine bayýlýrým. Ancak, dönem bana bu
tarz yazýlar yazmayý mecbur ediyor.
Çünkü benim de söyleyeceklerim var.
Kosova’nýn geleceðinde var olmak
isteyen, projeler, politikalar üretmek
isteyen bir birey olarak, sözlerimi sunmak durumunda hissediyorum kendimi.
Anayasa sürecini hep beraber yaþayacaðýz ve sonuçlarý göreceðiz. Türkçe
olmazsa biz de olmayýz dememe gerek
yok. Bunu bilmeyen kalmadý. Kosova
Cumhuriyeti’nin resmî dillerinden biri,
eskiden de olduðu gibi, Türkçe olmak
zorundadýr!
Hepimiz ama hepimiz, sadece Türkler
de deðil; Kosova’nýn güzel geleceðe
yönelmesini isteyen herkes, Türkçenin
resmiyetinden yana olmak zorundadýr.
Yeter artýk, bu iþ, olmasý gerektiði þekilde sonlandýrýlsýn. Türkiye
Cumhuriyeti’nin Kosova’ya olan siyasî
ve toplumsal desteðinden, baðýmsýzlýðý
ilk tanýyanlardan biri olmasýndan mutluluk duyan Kosovalýlar, Kosova yöneticileri, Kosova’da kendi topraklarýnda
yaþayan Türklerin haklarý hususunda
çok kesin kararlar almak zorundadýrlar.
Anayasa taslaðýnda toplum bireylerinin,
Kosova Cumhuriyeti resmî dillerinden
birini seçerek her düzeyde devletin
saðladýðý þartlarda eðitim görmek hakkýna sahip olduðu yönünde bir madde var.
Bu madde bile tek baþýna, Kosova’nýn
resmî dilleri içinde neden Türkçenin de
yer almasý gerektiðini açýklamaktadýr.
Kosova bu gibi konularda, dünyada
baþka birçok ülkeyle karþýlaþtýrýlamayacak kadar farklý durumdadýr. Kosova,
çok uluslu bir Balkan ülkesidir ve bu
konuda haklarýn uygulanmasý çok büyük
bir ciddiyet gerektirir. Türkçe, bu
topraklarda 1000 yýldan fazla bir süredir
vardýr. Gelecekte de olacaktýr, olmak
durumundadýr. Kosova Cumhuriyeti de
gelecekte var olmak niyetinde bir irade
ortaya koymuþtur.
Fo t o : Naf i z Lo k vi ç a
Uyuma
Maydanoz ovalarda
Keklik sokaklarda
Bir doğa çıkarken bir dağa
Sarılırken bir sarmaşık bir boşluğa
Hatırla
Hatırla sevgilim hatırla
Dalgın sıcaklarda
Savruk sularda
Bir gramofon binerken bir vapura
Kırılırken bir kalp bir şarkıya
Hatırla
Hatırla rüzgarları
Hatırla yelleri
Hatırla elimizdeki günleri
Günler ki bizim bildiğimiz günler değildir
Ki bir hatıradır günler
Haydi kalk
Kalk hatırla
Geniş alanlarda
Dar zamanlarda
Bir kibrite bakarken bir sigara
Bağlanırken bir istek bir umuda
Hatırla
Hatırla seni
Hatırla beni
Hatırla yanımızdaki sevgiyi
Sevgi ki bizim bildiğimiz sevgi değildir
Ki bir hatıradır sevgi
Hatırla sevgilim hatırla
Hatırla bunları
Bunları onları ve vagonları
16
Hazýrlayan: Agim Rifat
İstanbul’un Adını
Bilmediğim Bir Yeri
ÞÝÝRÝN ATEÞÝ
Rafet diyor ki…
Perşembe, 6 Mart 2008
Balkan Türk Þiiri
Agim Rifat
Teþfik etmek, Kosova Türk þiirinin yolunu açýp tekrar
tekrar ateþini yakmak adýna, bundan böyle bu sayfada usta
þair Agim Rifat Yeþeren, her hafta bir þiirle çýkacak
karþýnýza sevgili okuyucular.
Uyuma kalk
Kalk hatırla
Kültür
İstanbul’un adını bilmediğim bir yeri
oturdum seyrediyorum
denize dökülen gölgeleri
çayım tek şekerli
içiyorum yudum yudum
martılar uçuyor engine
usum sularda dalga dalga
alıp başımı kalkıyorum
bir gemi giriyor boğaza
kalabalıkta yitiriyorum benliğimi
bir boyacı kolumdan tutuyor
sonra Taksim’de iniyorum dolmuştan
birisi yanıma yaklaşıyor
Marlboro yirmi beş kağıt diyor.
İstanbul’u geziyorum
bilmiyorum nerdeyim
minareler bulutları yarmış
akşam dökülüyor sulara
gökyüzü ayyıldızlı.
İstanbul’un adını bilmediğim bir yeri
çoktan kapandı günün pencereleri
kalabalığa karıştım gene
ne arayan var ne soran
usumda sınırsız düşünceler
ve tabii sen varsın.
Fahri Mermer
BALTAM Dergisinin Mart sayýsý basýmdan çýktý
B
alkan Türkoloji Araþtýrmalarý Merkezi’nin
uluslararasý hakemli dergisi “BALTAM Türklük
Bilgisi”nin 8. sayýsý basýmdan çýktý. “BALTAM
Türklük Bilgisi”nin Mart ayý sayýsýnda tarih, dil, yazýn,
halkbilimi, sanat, derleme-tarama, olaylar-yayýnlar ve
yitirdiklerimiz baþlýklarý altýndaki sekiz bölümde
Türkoloji ve bilim dünyasýný ilgilendiren birbirinden
ilginç konu, yazý ile bilimsel araþtýrmalarýna yer
veriliyor.
Tarih bölümünde, Ufuk Tavkul’un “93 Harbinde
Kafkasya Muhacirlerinin Balkanlardan Anadolu ve
Orta-Doðu’ya Sürgünleri”, Bilgin Çelik’in “Jön Türk
Harekleti Ýçinde Arnavut Aydýnlarýnýn Rolü ve
Arnavutlarýn Meþrutiyet’e Katkýsý”, Tuncer Gülensoy’un
“Puþkin’in “Erzurum Yolculuðu” ve Bilmediðimiz
Gerçekler”, Bayram Bayraktar’ýn “Türkiye Cumhuriyeti
ve Kimliði Ya da Yeni Paradigmalara Ýhtiyaç Var mý?”,
Þenol Kantarcý’nýn “Türk Amerikan Ýliþkileri
Tarihçesinden Ýlgi Çekici Notlar” ve Ýrfan Ünver
Nasrattinoðlu’nun “Ortodoks Türkler” konulu yazýlarýna
yer veriliyor.
Dil bölümünde, Ýsmail Haciyev’in “Prof. Dr. Ahmet
Caferoðlu “Divâni-Lûga-it-Türk” Hakkýnda”,
Þakir Ýbrayev’in “Kazakistan’daki Devlet Dili
Hakkýnda”,
Hayriye
Süleymanoðlu-Yenisoy’un
“Bulgaristan
Gagavuzlarý
—Dil
ve
Kültür
Araþtýrmalarýnýn Durumu”, Emek Üþenmez’in “Tün”
Sözü Üzerine”, Sultan Tulu’nun “Anadolu ve Balkan
Aðzýnda “-iver” Þimdiki Zaman Eki” ve Recep
Þkriyel’in “Makedonya’daki Boþnak Onomisi” baþlýklý
araþtýrmalarýna yer ayrýlmýþ.
Yazýn bölümünde, Rahmankul Bardiyev’in
“Dedekorkut Kitabý ve Kazakýstan Destaný”, Cenana
Buturoviç’in “From Oral History to Identity
Recognition”, Fahri Kaya’nýn “Tasavvuf Þairlerimizden
Fettah Rauf”, Enu Kyung OH’un “Türk Romanýnda
Kadýn Karakterlerin Karþýlaþtýklarý Durumlar
ve Özellikler”, Metin Turan’ýn “Bir Bulucu ve Kurucu
Kültür Adamý Ahmet Kutsi Tecer”, Hayrettin Ývgin’in
“Faruk Nafiz Çamlýbel’in Þiirlerinde Kadýn ve Marazî
Aþk”, Cem Topsakal’ýn “Türk Atasözlerinin Eleþtirel
Okunmasý ve Düþünülmesi” ve Tudora (Fedora)
Arnaut’un “Lirik Gagauz Türkülerinde Oluþum
Özellikleri, Konu Tasnifi ve Þiirsellik” konulu yazýlarý
sunuluyor.
Halkbilimi bölümünde, Reþat Genç’in “Türk
Tarihinde ve Kültüründe Nevruz”, Mevlüt Özhan’ýn
“Türkiye ve Azerbaycan’da Oynanan Köse Oyunlarý
Üzerine
Bir
Deðerlendirme”,
Nail
Tan’ýn
“Makedonya’da Eski Türk Düðünleri” ve Kâmil
Toygar’ýn “Dr. Muslýhiddin Safvet’in Kaleminden
Cumhuriyet’in Ýlk Yýllarýnda Ankara’da Sosyal Hayat”
baþlýklý araþtýrmalara yer verilmiþ.
Sanat bölümünde, Amir Paþiç’in “Bosna Evi”,
Derleme-Tarama bölümünde ise Tuncer Gülensoy’un
“Türkiye’de Etimolojik Sözlük ve Sözcük Etimolojisi
Üzerine Yayýmlanan Makalelere Dair Bir Bibliyografya
Denemesi” konulu çalýþmalarýný içeriyor.
Olaylar-Yayýnlar bölümünde, Ýrfan Ünver
Nasrattinoðlu’nun “Sivas 3. Geleneksel Âþiklar
Bayramý”,
Hayrettin Ývgin’in “Orhan Þaik Gökyay 2007 Þiir Ödülü
Âþýk Hüseyin Çýrakman ve Âþýk Fermanî’ye Verildi”,
Nail Tan’ýn “Yeni Türk Halk Edebiyatý Terimleri
Sözlüðü”, Tuncer Gülensoy’un “Eski Türk Yazýtlarý
Üzerine Yeni Bir Eser: (Kök)Türk Harfli Yazýtlarýn
Ýzinde”, Baybars Gülensoy’un “Türkiye Türkçesindeki
Türkçe Sözcüklerin “Dîvâný Lugati’t-Türk”ü Yazýldý”,
Nail Tan’ýn “4. Uluslararasý Güneydoðu Avrupa
Türkolojisi Sempozyumu Üzerine” ve Taner
Güçlütürk’ün “Bal-Tam’ýn 4. Uluslar arasý Güneydoðu
Avrupa Türkoloji Sempozyumu Zagreb’de Düzenlendi”
baþlýklý haber ve yazýlarýna yer ayrýlmýþ. Yitirdiklerimiz
bölümünde ise Ýsmail A. Çavuþev’in “Halkýn
Sorunlarýyla Çýrpýnan Bir Yürek Durdu: Ömer Osman
Erenduruk”un yaþamý ve çalýþmalarý üzerine duruluyor.
Altý ayda bir ve yýlda iki sayý olmak üzere Mart ve
Eylül aylarýnda yayýnlanan BALTAM Türklük Bilgisi
dergisi kaydý Paris’te yaptýrýlan uluslararasý hakemli ve
bilimsel dergi unvanýna sahip. Balkan Türkoloji
Araþtýrmalarý Merkezi - BALTAM adýna Prof. Dr. Tacida
Zubçeviç Hafýz’ýn yayýnladýðý ve sorumlu yazarlýðýný
Prof. Dr. Nimetullah Hafýz’ýn yaptýðý dergi bütün
Türkoloji dünyasýný temsil eden geniþ bir danýþma
kuruluna sahip. Bilim dünyasý tarafýndan ilginin her
geçen gün arttýðý ve yakýndan takip edildiði BALTAM
Türklük Bilgisi dergisi, yer verdiði araþtýrma ve yazýlar
Türkoloji ve yan disiplinleri alanlarýna yeni ufuklar
açýyor. Dergi, BALTAM, Emin Paþa — 17,
Prizren/Kosova, Tel-Faks: +381 38 631 108 ve
BALTAM, Reþit Gaip Cad. 21/3, G.O.P. Ankara/Türkiye,
Tel-Faks: + 90 312 477 07 03 telefon numaralardan ve
adreslerinden temin edilebilir.
17
Perşembe, 6 Mart 2008
Ýstanbul
uluslararasý
çapta resim
sergisine ev
sahipliði yapýyor
Sergide Kosova’yý Zeynel Beksaç ve
Alban Meka temsil ediyor.
1 — 10 Mart 1008 tarihleri arasýnda Ýstanbul’da Erenus
Sanat Galerisi tarafýndan düzenlenen “Uluslararasý Resim
Çalýþmalarý” sergisinde Kosova’yý Prizren’den resim
sanatçýmýz Zeynel Beksaç temsil edecek. Beksaç, söz
konusu sergide ‘KADIN VE BULUT’ tablosu yer alacak.
Sergiye Norveç’ten Eser Afacan, Almanya’dan Osman
Akçit ve Ton Lindhout, Türkiye’den Gülçin Anýl, Bahadýr
Gökay, Ýspanya’dan Carlos Aquilino, Avustralya’dan
John Weeronga Bartoo, Ýtalya’dan Alessandro Dal Buono,
Milene Crupi ve Laura Erler, Ýrlanda’dan Fran Mc Cann
ve Grzegorz Rekas, Meksika’dan Blanca Ruth Casanova,
Kuzey Afrika’dan Carina Claassens, Hollanda’dan Maud
Quaedvlieg, Charlotte Lugt, Marga Duin, Tobias De Haan
ve Barbara Hardmeir, Fransa’dan Ferre, ABD’den Nacera
Guerin ve Kelly Young Taiwan, Yunanistan’dan Gilda
Vasileiadou, Chrysoula Skepetzi, Dimitra Koula ve Marie
Perrakis, ABD’den Daniel Mc Kinley, Finlanda’dan Timo
Hannes, Sebastian Mahonen, Yeni Zellanda’dan Sofia
Minson, Porto Riko’dan Hector Rafael Rodriquez,
Ýsrail’den Gayl Sharabi, ayrýca Kosova’dan da Alban
Meka gibi uluslararasý çapta ad yapmýþ çok sayýda sanatçý
katýlýyor.
Kültür
G
Yrd. Doç. Dr.
Mehmet YARDIMCI*
TÜRK ÞÝÝRÝNÝN DOÐUÞU VE
GELÝÞÝM EVRELERÝ (8)
arip hareketine karşı
gelenekçiliği sürdüren ve
bir nevi tepki olarak Hisar
dergisi etrafında Mehmet
Çınarlı’nın başkanlığında toplanan
Munis Faik Ozansoy, İlhan Geçer,
Gültekin Samanoğlu, Mustafa
Necati Karaer vb. şairler Garip için
ağır suçlamalarda bulunurlar.
Türk şiirinin asilden ve yüksekten
bayağıya indirgendiğini, şiirlerde
aşkın Mehlika Sultan’dan Vesikalı
Yarim’e indirildiğini, Süleyman
Efendi’nin nasırının şiire
girmesinin basitlik olduğunu vurgularlar.
Hisarcılar, sanat bağımsız olmalı,
milli bir karakter taşıyıp
Anadolu’yu yansıtmalı, batı ya da
başka bir edebiyatın kopyası olmamalı, eski ile bağları koparmadan
yenileşmeli, edebiyat dili o
dönemde kullanılan ve yaşayan dil
olmalıdır ilkesi ile Mart 1950’den,
Aralık 1980’e kadar yayımını
sürdürmüştür. Türk edebiyatının en
uzun ömürlü topluluğu olmalarına
karşın yeni bir hareket yapmamışlar, ancak, Yahya Kemal’le
Ziya Gökalp’ten gelen çizgiyi birleştirip örnek aldıkları şairleri aşamamışlardır.
1950’den sonra Türk edebiyatında fikir ve sanatın, sosyal bir sınıf
ya da emrine girmemesi gerektiğine inanan Ankara Atatürk lisesinden Teoman Civelek ve
arkadaşları 1 Kasım 1952’de Mavi
adlı bir dergi çıkarır.
Divan şiirinden uzak durup kendilerini halk şiirine daha yakın
hisseden Maviciler Atilla İlhan’ın
yönetimde yer almadan yazı ve
şiirleriyle dergiye ve harekete
sahip çıkması üzerine Mavi önemli
bir kimlik kazanır.
Hisarcılara ağır eleştiriler getirilir. Edebiyatımızda Hisar-Mavi
tartışması alevlenir.
Garip şiirinin yozlaştırılmış
olması, hemen her olayın basit bir
söylemle şiire konu edilerek:
Ben bir bekâr adamım
Param yok ki karım olsun
Geceleri şeytan girer rüyama
Sağ olsun Gibi fıkra ve espri
karışığı bir basitliğe indirgenişi
üzerine 1944’ten itibaren Yeditepe,
Yenilik, Salkım, Şimdilik, A, ve
Pazar Postası gibi dergilerde İkinci
Yeni hareketi denilen yeni bir
oluşum başlar. İkinci Yeni şairlerinin, soyut ve kapalılığı tercih
etmeleri ayrıca şiirde imajlar ve
dilin kullanımındaki farklılıklar
nedeniyle Ahmet Haşim’in izinden
gittikleri ileri sürülmektedir. Atilla
İlhan’ın ağır eleştirisine uğrayan
İkinci Yeni’nin önde gelen beş ismi
İlhan Berk, Cemal Süreya,
Muzaffer Erdost, Edip Cansever ve
Turgut Uyar “Maskeli Beşler”
yakıştırması ile karşılaşan bu şairlerden iki dizesi: Bu ipi kimse için
gezdirmiyorum
Bir kere asılmıştım çocukluğumda
biçiminde olan Dalga şiiri ve Edip
Cansever’in
MASA DA MASAYMIŞ HA
Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kaseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Ekmeğin havanın yumuşaklığını
koydu Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu Kimi seviyordu
kimi sevmiyordu Adam masaya
onları da koydu Üç kere üç dokuz
ederdi Adam koydu masaya
dokuzu
Pencere yanındaydı gökyüzü
yanında Uzandı masaya sonsuzu
koydu Bir bira içmek istiyordu kaç
gündür Masaya biranın dökülüşünü
koydu Uykusunu koydu uyanıklığını koydu Tokluğunu açlığını
koydu. Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu
Adam ha babam koyuyordu.
şiiri, bütün şiir söyleşilerinde önde
gelen şiirler arasında görülür.
Edebiyatımızda herhangi bir topluluğa girip o topluluğun savunuculuğunu yapmayan, şiir üzerine
yorum yapmadan sanatını konuşturan, şiirleriyle toplumda çok önemli yer edinen şairlerimiz de bulunmaktadır.
Bunlardan bazıları:
Karadut Karadutum, çatal karam,
çingenem Nar tanem, nur tanem,
bir tanem Agaç isem dalımsın
salkım saçak
Petek isem balımsın a gülüm
Günahımsın, vebalimsin.
Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan Yoluna bir can koyduğum
Gökte ararken yerde bulduğum
Karadutum, çatal karam, çingenem
Daha nem olacaktın bir tanem
Gülen ayvam, ağlayan narımsın
Kadınım, kısrağım, karımsın.
Karadut gibi bazı şiirleri dillerden
düşmeyen Bedri Rahmi.
Ağır HastaÜfleme bana anneciğim
korkuyorum Dua edip edip,
geceleri.
Hastayım ama ne kadar güzel
Gidiyor yüzer gibi, vücudumun bir
yeri. Niçin böyle örtmüşler üstümü
Çok muntazam, ki bana hüzün
verir. Ağarırken uzak rüzgarlar
içinde Oyuncaklar gibi şehir.
Gözlerim örtük fakat yüzümle
görüyorum
Ağlıyorsun, nur gibi.
Beraber duyuyoruz yavaş ve tenha
Duvardaki resimlerle, nasibi.
Anneciğim, büyüyorum ben şimdi,
Büyüyor göllerde kamış.
Fakat değnekten atım nerde
Kardeşim su versin ona, susamış.
diyen Fazıl Hüsnü Dağlarca,
Hisarcıların ilk çıkışında aralarında
olup Hisar anlayışının kendisine
ters olduğunu görünce uzaklaşıp
bir daha hiçbir gruba girmeyen
hem:
Edirne’den Ardahan’a kadar bir
toprak uzanır
Boz kanatlı üveyikler üstünden
uçar
Edirne’den Ardahan’a
Ardahan’dan Edirne’ye kadar
biçimindeki destanıyla hamasi
şiirin en güzel örneklerinden birini
sunan hem de:
HİKÂYE
Senin dudakların pembe
Ellerin beyaz,
Al tut ellerimi bebek
Tut biraz!
Benim doğduğum köylerde
Ceviz ağaçları yoktu,
Ben bu yüzden serinliğe hasretim
Okşa biraz!
Benim doğduğum köylerde
Buğday tarlaları yoktu,
Dağıt saçlarını bebek
Savur biraz!
Benim doğduğum köyleri
Akşamları eşkıyalar basardı.
Ben bu yüzden yalnızlığı hiç
sevmem
Konuş biraz!
Benim doğduğum köylerde
Kuzey rüzgârları eserdi,
Ve bu yüzden dudaklarım çatlaktır
Öp biraz!
Sen Türkiye gibi aydınlık ve
güzelsin!
Benim doğduğum köyler de
güzeldi,
Sen de anlat doğduğun yerleri,
Anlat biraz!
dediği hikâye adlı şiiriyle duygu
yüklü söyleyişlerin en güzellerinden birini sunan Cehit Külebi
bunlardan sadece birkaçıdır. Türk
şiirinin bugünkü noktaya
gelmesinde her sanatçı ve topluluğun denedikleri yeni şekil ve
işledikleri konuların katkıları yadsınamaz.
Türk şiirine biçim ve dil yönüyle
yenilikler getirmeye çalışanlar aynı
çabayı taklitten uzak durup şiirin
özünde yapsalardı belki şiirimiz
daha büyük aşamalar katedecekti.
Gönümüzde, eskiden mensur şiir
dediğimiz, artistik nesri şiir diye
sunanların yaygınlık kazandığı
görülmektedir.
Ben şiiri şiir ölçülerinden çıkarıp
öyküye kaçarak sayfalarca yazılıp
söylenmesini şiirimiz adına hoş
görmediğimi vurgulamak isterim.
Elbette Türk şiiri sadece Anadolu
sahasında gelişimini
sürdürmemiştir. Anadolu dışındaki
topraklarda yaşayan soydaşlarımız
da Türk şiirine çok önemli
katkılarda bulunmuşlardır.
Bunlardan Azerbaycan’da Şehriyar
ve Bahtiyar Vahapzade;
Türkmenistan’da Ata Atacanov,
Gara Seyitliyev;
Özbekistan’da Abdülhamit
Süleymanoğlu; Kıbrıs’ta Özker
Yaşın, Harid Fedai; Batı Trakya’da
Ferruh Mehmet Pazvantoğlu,
Bulgaristan’da Recep Kürklü,
Ahmet Şerefli; Makedonya ve
Kosova’ da Necati Zekeri, Enver
Tuzcu, Niemetullah Hafız vb.
Sadece birkaçıdır.
To p l u m
Din ve Toplum
M. Tevfik Yücesoy
[email protected]
[email protected]
VESVESE KÝÞÝYÝ
ÜMÝTSÝZLÝÐE SÜRÜKLER
Gaybýn anahtarlarý O’nun Katýndadýr,
O’ndan baþka hiç kimse gaybý bilmez.
Karada ve denizde olanlarýn tümünü O
bilir, O, bilmeksizin bir yaprak dahi
düþmez… (Enam Suresi, 59)
Ayette bildirildiði gibi, Allah’ýn bilgisi ve
dilemesi dýþýnda yeryüzünde bir yaprak dahi
düþmez. Yani yeryüzünde her olay Allah’ýn
bilgisi ve kontrolü altýndadýr. Ýþte insanlar
dünyanýn özel olarak var edilmiþ bir imtihan
yeri olduðunu bilmeli ve bu özel ortamda
birçok imtihan vesilesini Allah’ýn özel olarak
yarattýðýný da unutmamalýdýrlar.
Allah yeryüzündeki imtihanýn gereði olarak
insanlarý her türlü olayla deneyebilir. Nitekim
Kuran’da bu gerçek þöyle bildirilmiþtir:
Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlýk ve bir
parça mallardan, canlardan ve ürünlerden
eksiltmekle imtihan edeceðiz. Sabýr
gösterenleri müjdele. (Bakara Suresi, 155)
Yukarýdaki ayetin yaný sýra, Kuran’da
insanlarýn çeþitli denemelerden geçeceðinin
haberini veren birçok ayet vardýr. Baþa gelen
tüm bu olaylarda gösterilmesi gereken doðru
tavýr, þükretmek, sabretmek ve Allah’tan hayýr
ve güzellikleri ümit etmektir. Baþýna gelen bir
zorluðun çok kýsa sürede geçip gideceðini
bilen, karþýsýna çýkan bu olayla denendiðini ve
güzel ahlak gösterirse cenneti umut
edebileceðini
bilen
müminler
böyle
durumlarda hiç sarsýlmazlar. Sýkýntý, üzüntü
duymaz, ye’se kapýlmaz, tedirgin bir ruh haline
girmezler.
Ancak þunu da unutmamak gerekir ki, þeytanýn
vesveselerine kapýlmamak konusunda insan
kesin bir kararlýlýk içinde olmalýdýr. Çünkü
þeytan, insana akla gelmeyecek yüzlerce farklý
noktadan yaklaþarak vesvese vermeye
çalýþabilir. Örneðin sýk sýk hata yapan bir
insana, bu hatalarýndan asla kurtulamayacaðýný
fýsýldar. Eðer kiþi Allah’a karþý bir hataya
düþmüþse, ne kadar tevbe etse de bunun geçerli
olmayacaðý, doðrusunu yapmaya niyet etse
bile Allah’ýn kendisini affetmeyeceði yalanýný
söyler. Bu, þeytanýn insanlarý ümitsizliðe
düþürerek tevbe etmekten uzaklaþtýrmak için
oynadýðý pek çok sinsi oyundan biridir. Ýþte bu
nedenle insanlar hata yaptýklarýnda ümitsizliðe
düþerek onu düzeltemeyecekleri endiþesine
kapýlýrlar. Ancak eðer bir kiþi, yaptýðý bir
hatadan dolayý piþmanlýk duyarsa ve bundan
dolayý bir daha tekrarlamamak üzere Allah’a
hemen tevbe ederse o hata o kiþi için bir
tecrübe olarak ‘hayýr’ olacaktýr. Bir ayette
þöyle buyrulur:
Ey iman edenler, þeytanýn adýmlarýna
uymayýn, kim þeytanýn adýmlarýna
uyarsa, (bilsin ki) gerçekten o, çirkin
utanmazlýklarý ve kötülüðü emreder.
Eðer Allah’ýn üzerinizdeki fazlý ve rahmeti olmasaydý, sizden hiçbiri ebedi
olarak temize çýkamazdý. Ancak Allah
dilediðini temize çýkarýr. Allah, iþitendir,
bilendir. (Nur Suresi, 21)
Þeytanýn bu konudaki gizli taktiklerinden biri
de, olaylarý içinden çýkýlmazmýþ gibi
göstermeye çalýþmaktýr. Eðer bir olay kolay
olarak görülürse onun çözümünün de kolay
olacaðý açýktýr. Bu nedenle þeytan olaylarý zor
ve karmaþýk göstermek ister. Ýnsanlarýn
karþýsýna çýkan zorluklarý bir daha
atlatamayacaklarý büyük olaylar olarak
göstermeye çalýþýr ki, insanlar ümitlerini
yitirsinler ve karamsar, neþesiz bir ruh haline
bürünsünler. Çünkü neþeli, umut dolu bir
insanýn vesveselere kapýlmasý daha zordur.
Üzüntü ve ümitsizlik gibi karamsar bir ruh
halinde ise vesvese çok daha kolay bir zemin
bulur.
Vesveseden kurtulmak için, o ruh halinden
hoþlanmamak ve onu yaþamayý istememek çok
önemlidir.
Ýnsanlardan
bazýsý
böyle
yaþamaktan çok sýkýldýklarýný, ancak bir türlü
bundan kurtulamadýklarýný söylerler. Bu
nedenle ümitsiz ve sýkýntýlý bir þekilde
yaþamlarýna devam ederler. Buna bir de günlük
yaþam içinde dinledikleri þarkýlardaki,
izledikleri filmlerdeki hüzünlü ve ümitsiz
sözler eklenince iyice bunalýrlar. Kendilerine
doðrular anlatýlsa bile ‘ne yapayým elimde
deðil, üzülüyorum’ gibi, mantýðý ve açýklamasý
olmayan bir saplantýyla böyle bir yaþam
sürmeleri gerektiðine inanýrlar.
Açýkça söylemeseler de, aslýnda böyle bir
hayattan hoþlanan insanlar olduðunu ibretle
görmekteyiz. Her ne kadar sýkýntý çekseler de,
“melankolik” olarak isimlendirilen bu tür
insanlar kederlenmekten bilinçaltlarýnda garip
bir haz duyarlar ve bu ruh halinin bir nevi
baðýmlýsý olurlar. Þartlar düzelse dahi bu
þeytani ruh hali kendilerinde bir alýþkanlýk
yaptýðýndan býrakmak istemezler. Þeytan
cehennem ehlinin özelliði olan bu gaflet
içindeki ruh halini insanlara beðendirmek için
çalýþýr. Onlarýn daha dünyadayken cehennemin
manevi azabýný yaþamalarýný saðlamak ve
onlarý doðru yoldan, cenneti ve Allah’ýn
rahmetini ummaktan uzaklaþtýrmak ister. Bu da
þeytanýn önemli taktiklerinden bir tanesidir.
Bu ruh halinden kurtulmanýn çözümü ancak
Allah’ýn kudretini bilen, þefkatini ve
merhametini tanýyan, kendi var oluþ amacýný
bilen, insanlarý tuzaða düþürmeye çalýþan
þeytanýn oyununa gelmeyen bir imana sahip
olmakla mümkün olur. Ýþte bu yüzden de
Allah’a kendini teslim etmiþ, kaderin izleyicisi
olduðunun farkýnda olan bir kiþi asla
vesveselere kapýlarak ümitsizliðe düþmez.
Perşembe, 6 Mart 2008
18
Dünyanýn ruh hali
internette
“We Feel Fine” internet sitesi, internet üzerindeki bütün
bloglarý tarayarak duygu avcýlýðý yaparken,
duygularý da sýnýflandýrýyor.
W
ww.wefeelfine.org sitesinde yer alan bir yazýlým
sayesinde, bloglarda, içinde “I feel” veya “I am feeling”
ifadeleriyle baþlayan cümleler seçiliyor. 2005 yýlýndan
itibaren duygularý biriktiren sitede, sistem, her
birkaç dakikada bir,
dünya üzerinde “I feel”
ve “I am feeling”
ifadelerinden oluþan yeni
postalanmýþ blog giriþlerini tarýyor.
Bloglar, yazarýn yaþý,
cinsiyeti, coðrafi konumu
gibi büyük ölçüde standart þekillerde oluþtuðu
için, genellikle bu cümleyle seçilebiliyor ve saklanabiliyor, Ayný zamanda, cümlenin yazýldýðý zamandaki yerel hava
koþullarý da saklanabiliyor.
Bloglarýn içindeki “neþeli, üzüntülü, kýzgýn, kýrgýn” gibi sözcüklerin
geçtiði cümleler seçilerek, yaþ, cinsiyet, kent, ülke ve hava durumuna göre de sýnýflandýrýlýyor.
Bu partiküllerin “renk, büyüklük, þekil, donukluk” özellikleri, içindeki duyguyu iþaret ediyor ve kliklenen her partikül, içerdiði
fotoðraf veya bütün cümleyi gösteriyor.
Her gün 15-20 bin yeni duygu ifadesinin eklendiði sitede, birkaç
milyon duygu ifadelik bir veri tabaný oluþturuluyor.
Duygular, bir dizi arayüzü kullanarak, “Avrupalýlar, Amerikalýlardan
daha sýk mý üzgün hissediyor?”, “Kadýnlar erkeklerden daha sýk mý
þiþman hissediyor?”, “Yaðmurlu hava, nasýl hissettiðimizi etkiliyor
mu?”, “20’li yaþlardaki kadýn New Yorklularýn en belirleyici duygularý nelerdir?”, “Baðdat’ta insanlar þu anda ne hissediyor?”,
“Sevgililer Gününde insanlar ne hissediyordu?”, “Dünyadaki en
mutlu þehirler hangileri?” gibi sorularla bir takým demografik dilimlerle taranabiliyor ve sýnýflandýrýlabiliyor.
“Duygu avcýlýðý”ný kent bazýnda yaparak, kim, nerede hangi
duyguyu yaþýyor fikir edinmek de mümkün olabiliyor.
Yardým kampanyasý
1951 Prizren doðumlu Gani Çuçin isimli bir vatandaþýmýzýn
kalp rahatsýzlýðý yüzünden Türkiye’de kalp cerrahi
merkezlerinde tedavisinin gerçekleþtirilmesi amacýyla yardým
kampanyasý baþlatýlmýþtýr. Maddi yardýmlarýnýzý Ekonomi
Bankasý Prizren Þubesi 1404000003680888 numaralý cari
hesabýna yatýrabilirsiniz.
Esirgemeyeceðiniz destekler bir hayat kurtaracaktýr.
En deðerli varlýðýmýz babam,
eþim, oðlum ve damadýmýz
Muharrem
Kiseri’yi
Ölümünün birinci yýlýnda rahmetle anýyoruz.
Küçük yaþta ölümün acý yüzüyle karþý karþýya kaldým. En
deðerli varlýðým babama doya doya sarýlýp, kokusuna doymadan, ona hasret kaldým. Sen ölmedin, bizim kalbimizdesin ve
sonsuza dek bizlerle yaþayacaksýn.
Mekanýn cennet, topraðýn bol, melekler hep yanýnda olsun.
UNUTMA dualarýmýz hep senle...
Annen: Neime, Eþin: Nesrin, Kýzýn: Sara,
Kayýnpederin: Þükrü Dana ve Kayýnvaliden: Ramize
19
Perşembe, 6 Mart 2008
Olimpiyat Tarihi
Günümüzde Olimpiyat oyunlarýný, yüksek teknolojiye sahip
stadyumlardan, uydulardan,
televizyonlardan ve bilgisayarlardan seyrederken, aslýnda bu oyunlarýn binlerce yýl önce
eski Yunan’da bir vadide
baþladýðýný düþünmek
oldukça zor. Sporcular,
eski Yunan’da dini bayramlarýn en önemli
parçasýydý. Bu zamanlarda tarihin ilk yarýþmalarý
düzenleniyordu.
Batý Yunanistan’da bulunan
Olimpiya þehrinin Yunanlýlar
için çok büyük önemi vardý.
Oyunlar burada özel bir
stadyumda ve bir yarýþ pistinde
yapýlýyordu.
ÝLK OYUNLAR
Ýlk olimpiyat oyunlarý Milattan
Önce 776 yýlýnda yapýldý. (Bu
tarihin M.Ö. 1270 yýllarýna
dayandýðý sanýlýyor.) O zaman
tek bir oyun vardý. O da 190
metre kýsa mesafe koþusuydu.
Ýlk hýzlý ayak M.Ö. 776
olimpiyatlarýnýn kahramaný
Koroyibos’tu ve oyunlar yalnýzca bir gün sürerdi. Eski
olimpiyatlarda ikincilik ve
üçüncülük gibi bir sýralama
yoktu. Bu nedenle kazanmak
her þey demekti. Kazananlar
þimdiki gibi altýn madalya
deðil, yalnýzca kutsal zeytin
aðacýnýn yapraklarýndan
yapýlan basit bir taç kazanýrlardý.
AÐIR METAL
Daha sonralarý oyunlar 5 güne
çýkarýldý ve dairesel bir çemberin içerisinde atlarýn çekmekte olduðu arabalarýn yarýþý
oyunlara eklendi.
Atlý arabalarýn yarýþý ve kýsa
mesafe koþularý bugünkü atletizm yarýþlarýyla benzerlik
taþýr.
Bu yarýþlarýn içinde 5 ayrý
oyunu barýndýran pentation
adýndaki oyun bugünün modern heptation ve dekatlonun
temelini oluþturur.
ÖLÜMÜNE EÐLENCE
Oyunlar iyice popülerleþince,
seyircileri cezbedecek ve daha
büyük heyecan yaratacak þeylerin arayýþýna baþlandý. Ve
M.Ö. 648 yýlýnda
“pankratyum” adýndaki ölümcül bir sporun olimpiyatlara
eklenmesiyle bu gerçekleþti.
Bu
Çocuk
Kosova
Kosova’nın toprağı başka,
Havası başkadır,
Benim ülkem Kosova,
Çok iyi bir ülkedir.
Kosova’da yaşamayanlar,
Kosova’nın tadını bilmez,
Kosova mükemmel
bir ülke,
Kosova’yı seviyorum.
yarýþma güreþ, dikenli eldivenlerle yapýlan boks, yumruk ve
tekmeli Judo gibi þiddet içeren
oyunlarýn bir karýþýmýydý.
Pankratyum sýrasýnda atletlerin
ölmesi de doðal ve sýk
karþýlaþýlan bir durum olmuþtu.
Roma Ýmparatoru Yunanistan’ý
fethettikten sonra, oyunlara
katýlan yarýþmacýlarýn tek
amacý para kazanmak olmuþtu.
Oyunlarýn bir eziyete
dönüþmesiyle birlikte imparator Teodosyus M.Ö. 394 yýlýnda oyunlara son verdi.
TEKRAR EDEN
TARÝH
Olimpiyatlarýn tekrar
baþlamasý için 290 yýl
gibi çok uzun bir süre
belenmesi gerekti. 1875
yýlýnda bir grup Alman
arkeolog eski oyunlarýn
yapýldýðý harabeleri
ortaya çýkarttýlar. Bu buluþ
Baron dö Þöbertin’e modern
olimpiyat oyunlarýný tekrar
düzenlenme fikrini hatýrlattý.
Yeni olimpiyatlar, eski oyunlarla birlikte, zorlu maraton
yarýþý gibi pek çok yeni sporu
da içine aldý. Ýlk modern
olimpiyat oyunlarý 1896 yýlýnda Atina’da yapýldý. Bu oyunlar, dünyaya barýþý, dostluðu
teþvik etmek ve amatör oyuncularý desteklemek amacýyla
düzenlenmiþti. Oyunlara
sadece 13 ülke katýlmýþtý ve
tüm yarýþmacýlar erkekti. 4 yýl
sonra, 1900 yýlýnda yapýlan
olimpiyatlar ise tam bir fiyasko
olmuþtu. Organizasyonun çok
kötü olmasýnýn yanýnda bazý
atletler olimpiyatlarýn ne
olduðunu bile bilmiyorlardý.
“Önemli olan kazanmak deðil,
oyunlarda yer almaktýr” diyen
Baron dö Þöbertin oyunlarýn
yeniden baþlamasýný
saðlamýþtýr.
Kosova’da yaşadığım için
Çok mutluyum
Kosova’ya saygım ve
Sevgim sonsuzdur.
Ekrem Halçe
Esra Yançişta
Mati Logoreci
VI-5 sınıf öğrencisi
Kosova’yı çok seviyorum!
Nehir Dırvar
VI. sınıf öğrencisi
Mati Logoreci
Kardan
Adam
Kış gelince çocuklar,
Kardan adam yaparlar,
Burnuna havuç,
başına tencere
Gözlerine ağzına kömür
koyarlar
Kış gelince çocuklar,
Kayaklarla kayarlar,
Kardan kartopu
yaparlar,
Kardan adamı yanlız
bırakmazlar
Atam
Elif Skenderi
Bizim önderimiz,
Bizlere özgürlüğü veren,
Sarı saçlı atam.
Seni hiç unutmayacağız,
Sen bizlere Türkiye’yi,
Armağan ettin,
Gözün arkada,
Kalmasın Atam.
Seni yolunda yürüyüp
Layık ve özgür
Bir millet olarak
Yurdumuzu senin istediğin
Yeşillikte ve değerde
Tutacağız Atam.
Barış Krasniç
V6 sınıf öğrencisi
Mati Logoreci
Öğretmenim
Öğretmenim
Sensin bize bilgi veren,
Doğru yolu gösteren,
Bizi candan seven,
Sizsiniz öğretmenim.
Alfabeyi öğreten,
Doğru yolu gösteren,
Çalışmamızı isteyen,
Sensin öğretmenim.
Herkezi seven,
Kimseyi ayırt etmeyen,
Her gün yeni bilgi veren,
Sizsiniz öğretmenim.
Beran Pala
V6 sınıf öğrencisi
Mati Logoreci
Okumayı yazmayı,
Kalemi düz tutmayı,
Alfabeyi öğreten,
Sizsiniz öğretmenim.
Birsen Cigol
V6 sınıf öğrencisi
Mati Logoreci
Saygı sevgi öğreten,
Hepimize bilgi veren,
Sana ne yapsak,
Azdır Öğretmenim.
Tatil
Günleri
Tatil gelmiş çabucak,
Mavi yeşil denizler,
Herkez denize gitmek için,
Sabırsızlanıyor erkenden.
Herkez arkadaş bulmuş,
Bir an bile gelmeden,
Mavi yeşil denizler,
Hasret çekmişler erkenden.
Tatil gelmiş erkenden,
Hasret bile çekmeden,
Herkez denize girmek için,
Mayolarını giymişler birden.
Arkadaşlar sevinip,
Yıkanmışlar beraber,
Tatil için,
Sevinmişler birden.
Cansel Tan
VI. Mati Logoreci
Spor
AbdülKadir BIYIKLI /ÝSTANBUL
[email protected]
S
Süleyman Atal
üzerinden muhalefet
adri Þener yönetimi daha
ayýný doldurmadan muhalefet
baþladýysa iþ ciddi demektir.
Yani daha bismillah demeden TFF
seçimleri ile ilk muhalefet dalgasý
da esti ve geçti. Trabzonspor kontenjanýnda Futbol Federasyonu’na
giren eski yönetici Süleyman Atal’ý
Aziz Yýldýrým istedi þeklinde haberler ve sonrasýndaki tepkiler can
sýktý diyebiliriz.
Þimdi bu olaya nasýl bakmak
F
lazým?
Burada önemli olan
Trabzonspor’un haklarýdýr. TFF
yönetimine giren sayýn Atal,
Trabzonspor’un haklarýný savunacak mý savunmayacak mý? Pasif
mi olacak, aktif mi? Kulübünü
nasýl temsil edecek? Biz bunlara
bakarýz. Onun adamý bunun ahbabý
eskide kaldý. Herkes birilerinin
adamý bu memlekette ona
bakarsanýz. Federasyon baþkanýný
da sayýn baþbakanýn belirlediði
Fenerbahçe
çeyrek finalde !
enerbahçe çeyrek final biletini uzatmada
penaltý atýþlarýnda kalede devleþen Volkan ile
aldý. Sarý-lacivertler Þampiyonlar Ligi’nde
çeyrek finale çýkan ilk Türk takýmý olurken, rövanþ
maçýnda iki hatalý gol yiyen Volkan penaltý atýþlarýnda
kurtardýðý üç atýþla takýmýnýn çeyrek finale çýkmasýnda baþrol oynadý. Volkan’ýn hatalarýyla maça baþlayan
Fenerbahçe önce Alves’in yaklaþýk 30 metre uzaktan
serbest vuruþtan kaydettiði gole engel olamadý. Kaleci
Volkan topu dýþarý yerine kalesine gönderirken,
dokuzda bir baþka faciaya neden oldu. Volkan dokuz-
Perşembe, 6 Mart 2008
söyleniyor. Ee kendine güvenen
babayiðit,’Bu listeyi baþbakan
yaptý ben girmem’ neden demedi.
Bunlara mý takýlýp kalacaðýz, bu
ülke futbolunu bir adým öteye mi
taþýyacaðýz? Kendi camiama bakýyorum ve üzülüyorum. Hep muhalefet hem tartýþma hep kýskançlýk.
Seçimleri sancýlý geçer, futbol
takýmý sorunlarla boðuþur, sanki hiç
derdi yokmuþ gibi TFF seçimlerinde de baþý aðýrýr.
Deðerli Trabzonsporlular; biz bu
muyuz? O kötü, bu kötü, O Fenerli,
O Galatasaraylý, yok o bilmem
hangi takýmlý. Trabzonspor’da
yöneticilik yapmýþ olan birine nasýl
Fenerbahçeli dersiniz ki? Yani
bunu anlamakta zorluk çekiyorum.
Bakýn medyaya, eskileri de
karýþtýrýn. Hangi eski Fenerbahçeli
da Keita’nýn ceza sahasý dýþýndan þutunda üzerine gelen topu eliyle ýskalarken
meþin yuvarlak ikinci kez aðlarla buluþtu. Þok gollere raðmen temsilcimiz
oyundan düþmedi. Maçýn en etkili isimlerinden Deivid 20’de sahneye çýkýp
takýmýmýzý ümitlendirdi. Oyunda zaman
zaman çok daha etkili olan Fenerbahçe
buna karþýn ilk yarýda aradýðý eþitlik
golüne ulaþamadý. Dakikalar 41’i gösterirken bu kez sahneye Kanoute çýktý.
Malili golcü fileleri havalandýrýp ilk yarýnýn skorunu
belirledi. Ýlk yarýnýn son
dakikasýnda yine Deivid
þutunda Poulsen topu
Sevilla kale çizgisinden
çýkarýp mutlak bir golü
önledi. Ýkinci yarýda
Fenerbahçe genelde daha
etkili bir futbol sergiledi.
Sevilla’yý ortaalanda
Aurelio’nun çalýþkanlýðýyla
durduran Sarý — lacivertler,
aradýðý gole 79’da ulaþtý.
Yine Deivid, Alex’in kullandýðý serbest vuruþta
aðlarý ikinci havalandýrýrken maçý 3-2’ye taþýdý. Kalan
dakikalarda Fenerbahçe daha etkili bir
oyun ortaya koydu ancak Alex ve
Aurelio’yla yakaladýðý net pozisyonlardan yararlanamadý ve maç 3-2’ye uzadý.
Ýstanbul’da oynanan ilk maç
Fenerbahçe’nin 3-2 üstünlüðüyle bittiði
için uzatmalara giden maçýn 15
dakikalýk ilk uzatma dakikasýna iki ekip
de kontrollü baþladý. Buna karþýn gole
daha yakýn bir futbol sergileyen
Fenerbahçe aradýðý gole bu devrede de
ulaþamadý. Ýkinci uzatma devresi ise
Sevilla’nýn üstünlüðüyle geçti. Ýspanya
temsilcisi gole ulaþamadý ve maç penaltý
atýþlarýna gitti. Maçýn ilk dakikalarýnda
iki hatalý gol yiyen Volkan penaltý
yönetici için Trabzonsporlu denmiþ. Hiçbiri. Boþuna bakmayýn
yok. Ama Trabzonspor’da eski
yönetici Fenerbahçeli. Bunlar bize
zarardan baþka ne verir? Camiayý
yaralar, aidiyet duygumuzu
zayýflatýr o kadar.
Trabzonspor’un eski yeni yöneticileri ne kadar baþarýsýz da olsa
kimse onlara o takýmlý bu takýmlý
iftirasýnda bulunmasýn. Baþka
takýmlarda Trabzonlu olup da
yöneticilik yapanlar yok mu? Var.
Siz de onlarý tanýyorsunuz ama
Trabzonspor’da yöneticilik yapanlarla bunlarý ayýrmasýný bilin. Artýk
yeni yönetim geldi. Takým 3 hafta
kazandý ve kritik bir sürece girdi.
Bu dönemde eleþtiri zamaný mý?
Zamansýz eleþtirinin kime ne faydasý olur ki?
atýþlarýnda þahlandý ve kurtardýðý üç penaltý atýþýyla
takýmýný çeyrek finale taþýdý. Bir anlamda Volkan
hainlmikten kahramanlýða terfi etti. Sevilla,
Kanoute’nin golüyle penaltýlarda 1-0 öne geçti.
Vederson skoru eþitledi. sevilla adýna topun baþýna
gelen Escude’nin atýþýný Volkan çýkardý. Öne geçme
þansýný deðerlendiremeyen Edu topu Sevilla kalecisine teslim etti. ÝSpanya ekibinde Dragutinovic
takýmýný tekrar öne geçirdi. Ýkinci üçüncü penaltý
atýþýný kullanan Aurelio tekrar skoru eþitledi.
Sevilla’da topun baþýna geçen dördüncü isim
Maresca’nýn penaltý atýþýnda yine Volkan kalesinde
devleþti ve bir penaltý atýþýný daha kurtardý.
Fenerbahçe’nin dördüncü penaltýsýný kullanan
Kezman topu ve kaleci Palop’u ayrý köþelere gönderirken Fenerbahçe’yi öne geçirdi. En sonunda topun
baþýna Daniel Alves geçti. Volkan Alves’in þutunu da
çelerek Fenerbahçe’yi bir üst tura taþýdý.