KDTP`nin Anayasanın 5`nci maddesine önerisi
Transkript
KDTP`nin Anayasanın 5`nci maddesine önerisi
KDTP’nin Anayasanýn 5’nci maddesine önerisi K osova Demokratik Türk Partisi ve Türk sivil toplum kuruluþlarýnýn düzenlediði açýk oturumlardan sonra Kosova Demokratik Türk Partisi, Kosova Anayasa Komisyonuna 5. maddenin yeniden tanýmýnýn yapýlmasý için yazýlý talepte bulundu. Kosova Cumhuriyeti’nde Arnavut ve Sýrp dilleri yaný sýra Türk dilinin de merkezi düzeyde resmi kullanýmda, Türk Topluluðunun yaþadýðý Kosova Cumhuriyeti belediyelerinde ise eþit resmi kullanýmdaki dil olmasý geniþ gerekçeyle talep ediliyor. Önerinin tamamı sayfa 2’de YIL: 10 Perşembe , 6 Mart 2008 Fiyatý: 0.50 Kosovalý Türkler, Anayasanın 5’nci maddeden þikayetçi Kosovalý Türkler, kamuoyuna tartýþýlmak için açýlan Anayasa Taslaðýnýn 5’nci maddesine itiraz edilmesi ve bu maddenin yeniden formüle edilmesi gerektiði konusunda fikir birliðine varýldý. K osova Türk Toplumu son günler Anayasa Taslaðý ile yatýp kalktýðýný söylersek abartmýþ olmayýz. Kamuoyu ile paylaþýlan taslakta bütün Kosova vatandaþlarýný olduðu gibi Kosovalý Türkleri de yakýndan ilgilendiriyor. Hafta boyu Kosova Türk toplumu, Kosova Demokratik Partisi KDTP’nin organize ettiði çeþitli platformlar ile anayasa taslaðýný tartýþtý. Bu toplantý ve etkinlere Anayasanýn 5’nci maddesi damgasýný vurdu. Anayasa taslaðýnýn diller maddesini oluþturan 5’nci maddenin yeniden düzenlenmesi gerektiði konusunda fikir birliðine varýldý. Kosovalý Türkler “Doðru Yol”da buluþtu Bu tartýþma platformlarý çerçevesinde en geniþ çaplý toplantý Kosova Demokratik Türk Partisi’nin Doðru Yol Derneði’nde örgütlediði ve bütün Türk derneklerinin katýlýmý ile düzenlendi. Oturuma, KDTP yetkileri, Türkiye Cumhuriyeti Priþtine Eþgüdüm Bürosu Müsteþarý Mustafa Sarnýç, dernek baþkan ve üyeleri, hukukçular ve aydýnlar katýldýlar. Oturumu yöneten KDTP Genel Baþkaný ve Çevre Alan Planlama Bakaný Mahir Yaðcýlar, açýlýþ konuþmasýnda Anayasanýn önemine deðinerek, Anayasa Komisyonun çalýþmalarý hakkýnda bilgi verdi. Anayasa taslaðýnýn hazýrlanmasýnda Kosova sorunu arabulucusu Marthi Ahtisaari çözüm öneri paketinin baz alýndýðýný ifade eden Yaðcýlar, “Anayasa taslaðý ile ilgili aleni tartýþmalar, 2 Martta kadar yapýlacaktýr. Bu tartýþmalar boyunca ve Anayasa Komisyonu toplanan kadar herkes anayasa ile ilgili var olan önerilerini komisyona yapabilme hakkýna sahiptir. Bu süreçte herkese büyük görev düþüyor. Türkçe ile ilgili gelen talepleri dikkate alýp bunlarý komisyonda dile getirmeye çalýþacaðým” diye konuþtu. Anayasa tartýþma platformuna katýlan Türkiye Cumhuriyeti Priþtine Eþgüdüm Bürosu Müsteþarý Mustafa Sarnýç’ta Kosova’nýn önemli bir dönemden geçtiðine dikkat çekerken, Türk toplumunun haklarýnýn korunmasý için gerek desteðin verileceðini söyledi. KDTP Milletvekili Enis Kervan, bütün Kosova Türk toplumunu birlik ve beraberliðe davet ederken, herkesi anayasa taslaðýna dair önerilerini komisyona ulaþtýrmaya davet etti. Türkçe resmi dil olmalý K osova’nın ilan etmiş olduğu tek taraflı bağımsızlık tanınmaya devam ediyor. İlan tarihinden bugüne kadar 24 ülke resmi olarak bağımsızlığı tanırken, çok sayıda ülkenin de bu ay içinde bağımsızlığı tanıması bekleniyor. Haber sayfa 2’de Kosova parçalanmayacak! KOSOVA TÜRKLERÝNÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ SAYI: 417 Kosova’yı tanıyan tanıyana Oturum boyunca gerek hukukçular gerekse de dernek baþkanlarý yapmýþ olduklarý açýklamalarýnda 5’nci maddenin yeniden düzenlenmesi gerektiði fikri üzerinde birleþtiler. Türkçe’nin anayasada tek kaybeden dil olduðuna dikkat çeken aydýnlar, Türkçe’nin Kosova genelinde resmi dil olmasý gerektiðinin üzerinde durdular. Bu olmaz ise en azýndan Türkçe’nin, Boþnak ve Rom dillerinden ayrýlarak ayrý bir konuma getirmesi gerektiði fikri benimsendi. Türkçe’nin yaný sýra oturumda ayrýca Türkçe eðitimin geleceði de tartýþýldý. Uluslararası Yönetim Gurubunun Kosova ile ilgili bağımsızlıktan sonra yapmış olduğu son toplantısında Kosova’nın bölünmesine izin verilmeyeceği bildirilirken, çok uluslu ve demokratik bir Kosova’nın desteklenmesi gerektiği fikri benimsendi. Haber sayfa 3’te Tuðgeneral Tarçýn eðitim fakültesinde M ehmetçik tarafýndan geçenlerde yenilenen Prizren Eðitim fakültesini ziyaret eden Tuðgeneral Uður Tarçýn, eðitim görevlileri ve öðrencilere yaptýðý konuþmada, KFOR’un 1999 yýlýndan itibaren gerçek bir baþarý hikayesi olduðunu hatýrlatarak, “Çok Uluslu Güney Tugayý’nýn yetkisindeki bölgede güvenlik ve istikrarý saðlamlaþtýrmak ve geliþtirmek için duvara bir tuðla da biz koymak için uðraþýyoruz. Haber sayfa 7’de Fenerbahçe çeyrek finalde ! F enerbahçe çeyrek final biletini uzatmada penaltý atýþlarýnda kalede devleþen Volkan ile aldý. Sarý-lacivertler Þampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale çýkan ilk Türk takýmý olurken, rövanþ maçýnda iki hatalý gol yiyen Volkan penaltý atýþlarýnda kurtardýðý üç atýþla takýmýnýn çeyrek finale çýkmasýnda baþrol oynadý. Devamı sayfa 20’de Kosova Perşembe, 6 Mart 2008 KDTP’nin Anayasanın 5’nci maddesine önerisi Kosova Demokratik Türk Partisi ve Türk sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği açık oturumlardan sonra Kosova Demokratik Türk Partisi, Kosova Anayasa Komisyonuna 5. maddenin yeniden tanımının yapılması için yazılı talepte bulundu. Kosova Cumhuriyeti’nde Arnavut ve Sırp dilleri yanı sıra Türk dilinin de merkezi düzeyde resmi kullanımda, Türk Topluluğunun yaşadığı Kosova Cumhuriyeti belediyelerinde ise eşit resmi kullanımdaki dil olması geniş gerekçeyle talep ediliyor. Anayasa tartışma ve önerileriyle ilgili açılan internet sitesine de sivil toplum kuruluşları ile Kosovalı Türk vatandaşlarının Türkçe’nin resmiyetiyle ilgili talepleri sürüyor. K osova Demokratik Türk Partisi, Anayasa Tasarısı’nın dillerin resmi kullanımını tanımlayan 5 Maddesi’nin şu şekilde yeniden formüle edilmesiyle ilgili öneride bulundu: Kosova Cumhuriyeti’nde resmi diller Arnavut dili ve Sırp dilidir, Türk dili ise merkezi düzeyde resmi kullanımda, Türk Topluluğunun yaşadığı Kosova Cumhuriyeti belediyelerinde ise eşit resmi kullanımdaki dildir. Boşnak dili ve Roman dili, Dillerin Kullanımı Yasası’na uygun olarak belediye düzeyinde resmi dil veya resmi kullanımdaki dil statüsüne sahiptir. Türk dili, Arnavutça ve Sırpça ile birlikte Kosova’da diğer dillerden farklı olarak her zaman dilsel iletişimin temel aracı olmuştur. Türk dili asırlarca, yeni devletimizin bulunduğu bu topraklarda başlıca dillerden biri ve resmi dil statüsüne sahipti. Eski Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti döneminde, Kosova Anayasası niteliğinde olan 1969 Anayasa Kanunu, ardından 1974 Anayasası`na göre, Arnavut ve Sırp dillerinin yanı sıra Türk dili de Kosova’da eşit kullanımdaki bir dil idi. O dönemlerde dillerin kullanımı ayrıntılı olarak Dil ve Yazılarının Eşitliği Yasasıyla düzenlenmiştir. Türk Dili merkezi düzeyde de kullanımdaki bir dil, yerel düzeyde ise Türk Topluluğunun yaşadığı yerlerde yazısıyla birlikte eşit kullanımdaki resmi dil statüsündeydi. Slobodan Miloşeviç’in iktidara gelmesiyle Kosova’nın özerkliği feshedilmiş olup, bununla birlikte dönemin ayrımcı politikalarıyla Arnavut ve Türk dilleri resmi kullanımın dışına itilmiştir. 1990 yılında Kosova’da Kaçanik Anayasası kabul edilmiştir. Bu Anayasanın 11 Maddesi’nde şöyle denilmektedir: “Kosova Cumhuriyeti’nde Arnavut dili ve yazısı resmi kullanımdadır. Kosova’nın diğer milliyetlerinin yaşadığı bölgelerinde Sırp-Hırvat ve Türk dilleri ve yazıları, yasaya uygun olarak eşit kullanımdaki resmi dillerdir” Öyle ki, Kaçanik Anayasası da Kosova’da Türk dilinin resmi kullanımını garanti altına almıştır. 2001 yılında kabul edilen Kosova Anayasal Çerçevesi’nde Türk diline ayrımcılık yapılmış ve resmi dillerin arasına alınmamıştır. Türk dilinin kullanımı Kosova Meclisi ve Kosova Hükümeti’nde seçilmiş temsilciler tarafından kullanım hakkıyla sınırlandırılmıştır. Ayrıca, Madde 9.1.51’de Arnavut, Sırp, İngiliz ve Boşnak dillerinin yanı sıra ilan edilen tüm yasaların Türk dilinde de yayımlanması belirtilmiştir. Dillerin yerel düzeyde kullanımı ise UNMIKin 2000/45 Sayılı, Kosova’da Belediyelerin Özyönetimi Yönetmeliği’nin 9 Maddesi’nde, dilleri Arnavutça ve Sırpça olmayan ulusal toplulukların yaşadığı belediyelerde, bu toplulukların dillerinin resmi kullanımına izin verildiği ifade edilmektedir. 2006 yılında çıkan Dillerin Kullanımı Yasası ile Türk dilinin resmi kullanımı kısmen belirlenmiştir. Ancak, bu Yasayla da Kosova Türk Topluluğunun talepleri karşılanmamıştır. Kosova Cumhuriyeti Anayasa Tasarısı, Toplulukların gelişmesi için iyi bir alan sağlamaktadır. Ancak Türk dilinin konumu konusunda belirsizlikler devam etmektedir. Bir gerçektir ki, savaştan sonra bazı diller terfi ettirilirken, Türk dilinin geçmiş dönemde kazandığı hakları iade edilmemiştir. Örneğin, Sırp-Hırvatça’ya benzer olan bir dile, bunun haricinde resmi kullanım için gerekli standartlara sahip olmayan Romanca diline terfi imkanı sağlanmıştır. Ancak, Kosova Türk Topluluğu olarak, bu dillerin de resmi kullanım hakkına sahip olmadığımızı belirtmek isteriz. Anayasa Tasarısı’nda Sırp dilinin Kosova’nın genelinde resmi dil olması öngörülmüştür. İskenderay, Drenas ve Sırp Topluluğunun yaşamadığı başka yerlerde Sırp dili nasıl resmi dil olabilir, hiç düşünüldü mü? Bu, kendine özgü ABSÜRD bir durumdur. Ancak, Kosova halkının yüzde 10’undan fazlasının Türkçe konuştuğu tahmin edilmektedir. 250 bin Kosovalının Türkçe iletişim kurduğunu söyleyebiliriz. Kosova Türk Topluluğu, her zaman Kosova’nın statüsünün çözümlenmesine ve yeni devletimizde barış ortamının sağlanmasına katkıda bulunmuştur. Ancak, Kosova Türkleri özgür Kosova’da düşük dil statüsünden dolayı hayal kırıklığı yaşamaktadır. Türk halkının özellikle son on yıl içerisinde Kosova’nın bugünleri için katkıda bulunduğu ve fedakarlık yaptığı herkesçe bilinmektedir. Türk dilinin resmileştirilmesi tüm Kosova halkı için olduğu kadar, dünyanın en yeni devleti için — EGEMEN DEVLET — KOSOVA CUMHURİYETİ için bir zenginliktir. KDTP Merkez Yönetim Kurulu adına Mahir Yağcılar imzalı talep mektubunda, Türkçe’ye merkezi düzeyde resmi kullanımdaki dil statüsü verilmesiyle, Kosova Türk Topluluğu’nu en fazla meşgul eden bir sorun ortadan kalkacaktır. Bunun üzerine Dillerin Kullanımı Yasası’nda yapılacak değişiklikler ve devlet kurumlarının alt hukuki düzenlemeleri ve iç düzenlemeleri ile Türk dilinin resmi kullanımı garanti altına alınacaktır. Türk Topluluğu, bu haksızlığın ortadan kaldırılacağını ve Türk dilinin Kosova Cumhuriyeti’nde hakkettiği düzeye geleceğini ümit etmektedir” deniliyor. 2 Kuzeyde durum S denetim altında alı günü bir araya gelen hükümet, UNMIK ve KFOR temsilcileri Kosova’da güvenlik durumunu değerlendirdiler. Haftalık sıralı toplantıda bir araya gelen üçlü yetkilileri Kosova’da durumun sakin olduğunu kuzeyde de durumun kontrol altında olduğunu belirttiler. Kosova ve uluslararası kurum temsilcileri Kosova’da Sırbistan tarafından kontrol edilecek olan kurumların çalışmalarına izin vermeyeceklerini belirttiler. Priştine’de bir araya gelen başbakan Haşim Thaçi, UNMIK Yöneticisi Rüker ve KFOR Komutanı General Kvasiye De Marnak, Kosova vatandaşları tarafından özgün seçimlerde seçilen kurumlar Kosova genelinde tek yönetecek hakkı olan kurumlar olduğunu belirtiler. Kosova bugüne dek çok sayıda sorunlarla karşılaştığını belirten başbakan Haşim Thaçi, ilerde de bu tür sorunlarla karşılaşacağını söyledi. Başbakan Thaçi, bugüne dek çok sayıda sorunlarla karşılaştık ama onları çözmeye başardık. UNMIK ve KFOR bağımsız ve egemen Kosova’da barış ve istikrarın sağlanmasında en büyük garantörlerden biridir dedi. Kosova UNMIK Yöneticisi Johaim Rüker konuşmasında BM örgütünün desteğini aldıklarını belirtirken UNMIK Kosova’da BM 1244 sayılı karara göre varoluşunu sürdürecek dedi. UNMIK tarafından ortaya atılan adımlardan biri Kosova demiryollarının UNMIK denetimi altımı altına almasıdır dedi. Rüker, “UNMIK, KFOR yardımıyla gereken durumlarda görevini yerine getirmiştir. UNMIK polis, gümrük, yargı sistemi ve diğer alanlarda olduğu gibi Kosova demiryollarında yaşanan son olayları denetim altına almıştır.” KFOR Komutanı General De Marnak, KFOR birliklerinin üstüne düşen görevinin yerine getirdiğini ve ilerde de bu görevi sürdüreceğini belirtti. General De Marnak, “BM 1244 kararıyla Kosova’da güvenliğin ve barışın sağlanması için görevlidir. O bu görevi başarıyla sürdürmüştür ve ilerde de bunu sürdürecektir” Kosova’nın kuzeyinde yaşanan son olaylara değinen Başbakan Thaçi, Kosova’nın diğer bölgelerinde olduğu gibi kuzeyde de Anayasa ve yasaların çiğnenmesine izin vermeyeceklerini söyledi. Kosova’yı tanıyan tanıyana K osova’nın ilan etmiş olduğu tek taraflı bağımsızlık tanınmaya devam ediyor. İlan tarihinden bugüne kadar 24 ülke resmi olarak bağımsızlığı tanırken, çok sayıda ülkenin de bu ay içinde bağımsızlığı tanıması bekleniyor. Kosova’nın bağımsızlığını bugüne dek Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Almanya, İtalya, Fransa, Arnavutluk, Afganistan, Avustralya, Kosta Rika, Letonya, Lüksenburg, Malezya, Peru, Senegal, Danimarka, Estonya, Polonya, İsviçre, Avusturya, Belçika, İrlanda, Hollanda ve İsveç resmi olarak tanımış bulunuyor. Bu ay içinde ise Finlandiya, Lituanya, Norveç, Slovenya, İzlanda, Hırvatistan ve Bulgaristan tarafından tanımaması bekleniyor. 3 Perşembe, 6 Mart 2008 Kosova Kosova parçalanmayacak! Uluslararası Yönetim Gurubunun Kosova ile ilgili bağımsızlıktan sonra yapmış olduğu son toplantısında Kosova’nın bölünmesine izin verilmeyeceği bildirilirken, çok uluslu ve demokratik bir Kosova’nın desteklenmesi gerektiği fikri benimsendi. K osova sorununun çözümü için oluşturulmuş olan Uluslararası Yönetim Gurubu Kosova’nın bağımsızlığına kavuşmasından sonra ilk kez Viyana’da bir araya geldi. ana gündemini Toplantının Kosova’nın geleceği oluşturdu. Toplantıda Kosova’nın toprak bütünlüğünün korunması, şiddete karşı toleransın sağlanmaması ve devlet yönetiminin hiçbir kademesinde paralel organlara izin verilmemesi üzerinde fikir birliğine varıldığı bildirildi. Toplantıda ayrıca, istikrarlı, çok etnikli ve demokratik bir Kosova’nın kalkınması için çaba harcanması gerektiği konusunda ortak mutabıka varıldığı bildirildi. Kosova’da yeni konuşlanan Avrupa Birliği Misyonunun yöneticisi Hollandalı diplomat Piter Feith’de toplantı ardından yaptığı açıklamada, gurup olarak Kosova’nın bölünmesini hiçbir h a l ü k a r d a öngörmediklerini ifade ederken, Kosova’nın bölünmesinin karşısında bulunduklarını ifade etti. Başında bulunduğu misyonun bugünden sonra zorlu bir mesaiye başlayacağını ifade eden Feith, “Bizim bu süreçten sonra Kosova’da odaklanacağımız noktalar bellidir. Üzerinde duracağımız nokta Birleşmiş Milletler arabulucusu Marti Ahtisaari çözüm öneri paketinin uygulanmasını sağlamak ve bunu denetlemek gelmektedir. Bunun yanı sıra görevlerimiz arasında, insan haklarının korunması, özellikle Sırp ve diğer azınlık haklarının korunmasını sağlamaktır’ diye konuştu. Feith, bu doğrultuda Kosova yöneticilerinden bu konunun yerine getirileceği ile ilgili güvenceleri aldığını ifade etti. Toplantıya Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Almanya, İtalya, İsveç, Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri, Belçika, Danimarka, Fransa, Macaristan, Slovenya, İsviçre ve İngiltere’yi temsilen diplomatlar katıldı. Feith: “Kosova’nın parçalanmasına izin yok” Kosova ile ilgili Uluslararası Yönetim Gurubu (PCN) toplantısına katılan Kosova Avrupa Birliği Misyonu Yüksek temsilcisi Piter Feith hafta sonu Priştine’ye döndü. Priştine hava limanında gazetecileri toplantı ile bilgilendiren Feith, Uluslararası Yönetim Gurubu’nun kendisini Kosova’nın uluslararası Sivil temsilcisi görevine seçtiğini söyledi. Gurubu ne de kendisinin Kosova’nın parçalanmasına izin vermeyeceğini açıkça ifade eden Feith, “Sırbistan’a Kosova ile ilişkilerin güçlenmesi için olanaklar sağlanacak. Ama Sırbistan, Kosova’nın parçalanması gerekliliğini sürekli gündeme getiriyor. Ahtisaari’nin Kosova çözüm öneri paketinde Sırbistan ile Kosovalı Sırplar arasında ilişkilerin kurulması için olanaklar sağlıyor. Bu ilişkiler şeffaf ve Kosova hükümetinin denetiminde olması gerekmektedir” diye konuştu. Feith, Thaçi ile görüştü F e i t h , Priştine hava limanındaki açıklamalarının a r d ı n d a n başbakan Haşim Thaçi ile bir araya geldi. Feith, Başbakan Haşim Thaçi’ye Uluslararası Y ö n e t i m Gurubunu oluşturan 15 ülkenin Kosova’nın gerçek dostu olduğunu ve onların desteklerini ifade ettiğini söyledi. Feith, “Uluslararası Yönetim Gurubu, Kosova’nın parçalanmasına karşı olduğunu açıkça ifade etmiştir. Bizler yeni kurulan Kosova devletinin parçalanmasını kabul etmeyeceğiz. Biz bu olumsuz durumun ortadan kısa bir süre sonra kalkacağına inanıyoruz” diye konuştu. Kosova’nın toprak bütünlüğünün parçalamasının söz konusu olamayacağını belirten Başbakan Thaçi, Kosova’da görevde bulunacak olan Avrupa Misyonunun Kosova genelinde görevini sürdüreceğini söyledi. Thaçi, Kosova’da yönetimin bireylerin isteğine göre değil, Kosova kurumlarının direktifleri çerçevesinde çalışacağını belirtti. Kosova’nın parçalanmasına izin verilmeyeceğini ifade eden Thaçi “Kosova’da şiddete izin verilmeyecek. Kosova genelinde tüm vatandaşlara serbest hareket olanağı sağlanacak. Sırbistan, paralel organlarının Kosova’da faaliyet göstermelerine verilmeyecek. EULEX Kosova genelinde görev yapacak” diye konuştu. Başbakan Thaçi ve Feith, Belgrat yönetiminden iki ülke arasında ağır durumu gidermek için Kosova yetkilileri ile temaslarda bulunmaya davet ettiler. Bağımsızlık bütün vatandaşların eseri Başbakan Haşim Thaçi, Kosova’nın bugün demokratik ve egemen bir devlete kavuşmuşsa en büyük rolü Kosova vatandaşlarının oynadığını ifade etti. Başbakan, “Efsanevi Komutan Adem Yaşari’nin öncülüğünü yaptığı mücadele, halkın bağımsızlık isteği ve NATO’nun katkıları ile bu güzel günlere kavuşmuş bulunuyoruz” diye konuştu. L ikoşan muharebesinin onuncu yıldönümü nedeniyle bir konuşma yapan Başbakan Hashim Thaçi, bağımsız ve egemen bir devlet olarak Kosova’nın 17 şubatta değil, bundan çok daha önce kenttaşlar tarafından başlatılan direniş sayesinde, kazanılmış olduğunu söyledi. Başbakan Thaçi bu nedenle, yüzyıla yakın bir dönem içerisinde verilen mücadele ve direniş sayesinde bugünlere gelindiğini ifade ederken, “Hep beraber yürüdüğümüz bu yola efsanevi Komutan Adem Yashari’nin öncülüğü yapmış olduğu mücadele, halkın bağımsızlığa desteği ve bu yönde çalışmaları ile NATO’nun katkılarıyla Sırbistan’ı Kosova’dan uzaklaştırmayı başardık. Bütün bu mücadelelerden sonra Kosova bağımsız, egemen ve demokratik bir ülke olmayı başarmıştır. Bu başarı bütün Kosova vatandaşlarının başarısıdır” diye konuştu. ORA’ya kadın başkan 17 ORA Partisi yeni başkanını seçti. Seçime tek aday olarak giren Teuta Sahatçiu, oy çoğunlu ile ORA Reform Partisinin yeni başkanı oldu. Kasım seçimlerinde partisinin barajı geçmesini sağlayamayan ORA Başkanı Veton Surroi, seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra parti başkanlığından istifa etmişti. Bu noktadan sonra partinin başkanlığı için çeşitli isimler zikredilmeye başlandı. Parti bir ara eski Başbakan Agim Çeku ile flört etmesine rağmen sonunda kendi tabanından birini yeni başkan olarak seçmeyi uygun buldu. Veton Surroi’nin başkanlık döneminde başkan yardımcılığı görevini yürüten Teuta Sahatçiu, seçime tek aday olarak girerek, ORA Reform partisinin yeni başkanı olmayı başardı. Sahatçiu, başkanlığa seçilmesinin ardından yapmış olduğu teşekkür konuşmasında, partililere seçimlerde başarı sözü verdi. Eski Başkan Veton Surroi’nin kurul üyeliğini dahi kabul etmemesinin kendi kişisel kararı olduğunu ve anlayışla karşıladığını ifade eden Sahatçiu, Veton Surroi’nin partinin gönül ve ideolojik lideri olduğunu belirtti Kosova Bush, Kosova hükümetini toplulukların haklarını korumaya davet etti A BD Başkanı George Bush, ABD ziyaretinde bulunan Çek Cumhuriyeti Başkanı Mirek Topolanek ile bir araya geldi. Görüşmede diğer önemli güncel konular yanı sıra Kosova’nın geleceği de tartışıldı. Görüşmede Başkan Bush’un konuk cumhurbaşkanına, Miloşeviç’in Kosova’da şiddet siyasetine son vermek için Kosova’nın uluslararası denetim altında bağımsız olmasını öngören Ahtisaari çözüm öneri paketi kabul ettiklerini söyledi. Kosova’nın atık bağımsız bir devlet olduğuna ve bunun herkes tarafından kabul edilmesi gerektiğine dikkat çeken Bush, “Ben Kosova’nın artık sorun olmaktan kurtarıldığını inanıyorum. Amerika, sürecin başından beri Kosova’nın uluslararası toplum denetimi altında bağımsız olmasını destekliyordu ve desteklemeye de devam ediyor. Biz bu sorunun barış ile sonuçlanacağına inanıyorduk ve öyle de oldu. Ve Kosova Ahtisaari çözüm öneri paketi çerçevesinde denetim altında bağımsızlığına kavuştu. Bu noktadan sonra Kosova’yı güzel günlerin beklediğini söyleyebilirim. Kosova’nın parçalanacağı yönünde kimi bazı duyumlar alıyoruz. Biz ABD ve müttefiklerim ile parçalanmaya izin vermeyeceğimizi ifade etmek istiyorum. Kosova’nın sınırları belirlidir ve bu sınırlar da korunacaktır. Bizim şu an öncelik verdiğimiz konu Ahrisaari’nin planı çerçevesinde bağımsız Kosova sınırları içinde yaşayan toplulukların haklarının korunmasını istiyoruz ve bu işin takipçiliğini yapacağımızı ifade etmek istiyorum” diye konuştu. Feith: Sırplara ne kanton ne de özerklik verilmeyecek F Avrupa Birliği'nin Kosova temsilcisi Hollandalı diplomat Peter Feith, Kosova'nın kuzeyinde yaşayan Sırplara ne kanton, ne de özerklik verileceğini söyledi. eith, Kosova hükümetiyle bu konuyu hiçbir zaman görüşmediklerini ve Kosova'daki uluslararası yönetimin hedefinin bu olmadığını belirtti. Feith, Kosova'nın kuzeyinde yaşayan Sırplara ne kanton, ne de özerklik verileceğini söyledi. Kosovalı Sırplara Sırbistan ile özel ilişki kurabilmelerini ve gerektiğinde Belgrat'tan fon aktarımı yapılabilmesini sağlamak gerektiğini kaydeden Feith, ancak bunun Kosova hükümetiyle işbirliği içinde ve toprak bütünlüğüne saygı çerçevesinde olmasını istedi. Feith, Sırbistan'dan gelen tehditlerle ilgili olarak da, şiddet eylemlerini ve "şiddeti körükleyen bazı Sırp bakanların açıklamalarını" kınadıklarını belirtti. Öte yandan Sırbistan Başbakanı Vojislav : 4 17 ý y a S KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Haftalýk gazete Sahibi ve Genel Müdürü: Mehmet BÜTÜÇ Yazı İşleri Müdürü: Sencar KARAMUÇO Kostuniça'nın danışmanı Branislav Ristivojeviç, Kosova'ya gönderilen AB misyonunun başkanı Pieter Feith'in Kosova'daki varlığının "yasadışı" olduğunu ileri sürdü. Ristivojeviç, "Feith'in kimi temsil ettiğine, Kosova'ya gelmesine kim yetkili kıldığına, Kosova'daki varlığının yasal temeline ve Belgrat’ı nasıl muhatap aldığına" dair fikirlerinin olmadığını söyledi. Feith, Kosova'nın bağımsızlık ilanı sonrasında ihtiyacı olan altyapıyı oluşturmasına yardım edecek bin 800 kişilik bir Avrupa Birliği (AB) misyonuna başkanlık edecek. Sırbistan, bu girişimi Birleşmiş Milletlere şikayet etti. Sırbistan ve destekçisi Rusya, BM'nin görevlerini Avrupa Birliği'ne devretmediğini vurguladı. Geçtiğimiz çarşamba günü yeni görevine başlayan Feith, dün yaptığı açıklamada Sırbistan'ın baskısına boğun eğmeyeceğini söyledi. Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO Kültür: Ýskender MUZBEG Yayýn Koordinatörü: Taner GÜÇLÜTÜRK Balkan ve Ankara Muhabiri: Erhan TÜRBEDAR Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK Muhabirler Koordinatörü: Enis TABAK Muhabir: Yüksel POMAK Spor: Ýsmail MAKASÇÝ, Abdülkadir BIYIKLI Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ Yazýlarda ortaya atýlan fikirler, yazarlara aittir. Gazetemizin resmi görüþü deðildir. Yazýlarýn sorumluluðu yazarlara aittir. e-mail: [email protected] [email protected] Adres: Adem Yaþari No: 8, Prizren/Kosova Tel. 029 623 503 Fax: + 381 (0)29 623 503 Perşembe, 6 Mart 2008 4 Sarnıç, İçişleri Bakanlığını ziyaret etti T ürkiye Cumhuriyeti Priştine Eşgüdüm Bürosu Müsteşarı Mustafa Sarnıç, İçişleri Bakanlığını ziyaret ederek, bakan Zenun Payaziti ile bir araya geldi. Sarnıç görüşmede, bu yıl Türkiye ile Kosova arasında gerçekleştirilecek olan ve 300 Kosova Polis Birliklerine bağlı polisin eğitimini içeren programının tanıtımını yaptı. Sarnıç, Türkiye ile Kosova arasında yapılan bu anlaşmanın güvenlik açısından özel bir önem taşıdığını belirtirken, şimdiye kadar Kosova Polis Hizmetleri’ne ait 183 polisin Türkiye’de çeşitli eğitim programlarından geçtiklerini hatırlattı. Bu proje çerçevesinde Türkiye’ye gidecek olan polisin, 20 değişik alanda eğitime tabii tutulacağını ifade etti. Kosova’da güvenliğe çok büyük önem verdiklerini belirten Müsteşar Sarnıç, “Kosova barış ve istikrarlığın bir sembolü olmalıdır” diye konuştu. İçişleri Bakanı Zenun Payaziti, Türkiye’nin yakınlığından ve desteğinden büyük memnuniyet duyduklarını ifade ederken, “Türkiye bugüne kadar gerek bağımsızlığın tanınmasında, gerekse de güvenlik anlamında vermiş olduğu katkılar tartışılmaz. Türkiye ile işbirliğin artarak sürmesini istiyoruz” diye konuştu. Kurti: “Kağıttan bağımsızlık” Kosova’nın bağımsızlığı Sırpları olduğu gibi “Kendin karar al” sivil toplum örgütünü de memnum etmedi. Örgüt kazılan bağımsızlığı geri bir adım ve “kağıttan bağımsızlık” olarak nitelendiriyor. “Kendin karar al” sivil örgütü başkanı Ablin Kurti düzenlediği basın toplantısında Kosova’nın Ahtisaari çözüm öneri paketi çerçevesinde bağımsız olmasını eleştirirken, bunun tam anlamıyla bir bağımsızlığı ifade etmediğini savundu. Kurti, “Bu bağımsızlık ile Sırbistan’ın denetiminde Kosovalı Sırplara kendi başlarına bölgeler kuruluyor. Bunun yanında Kosova’da EULEX’in göreve başlamasıyla Kosovalıların kendilerini yönetmeleri ellerinden alınıyor. Üçüncüsü ise Ahtisari paketi ile öngörülen bayrak, devlet sembolleri ve yasaların tartışılmadan kabul edilmesi Kosova’nın bağımsızlığına gölge düşüren bir diğer etken” olarak nitelendirdi. Kosova’nın bağımsızlığı kağıttan bir bağımsızlığa benzeten Kurti, bu bağımsızlıktan dolayı Kosova’nın sınırları ne de kurumların yetkisinin ne olduğunun bilinmediğini söyledi. Bu bağımsızlığın işlevsel olmadığını ifade eden Kurti, Kosova’nın yeni bayrağının konkurla ve kısa bir süre içinde kabul edilmesinin en büyük eksiklik ve zaaflardan biri olduğunu belirtti. Kurti, Kosova’da yeni göreve başlayan EULEX’in Marthi Ahtisari’nin planına göre UNMIK’in devamı olarak değerlendirdi. Öte yandan “Kendin karar al” yetkilileri Kosova’nın yeni anayasasını Ahtisari’nin planının bir buyruğu olarak değerlendiriyor. Örgüte göre, yeni anayasa Arnavutların milli benliğini ayaklar altına aldığı gibi demokrasiyi, egemenliği ve toprak bütünlüğünü, bağımsız yargı organlarını, vatandaşlar arasında ayrımı, mülkiyetin ve toplumsal hayatı ayaklar altına aldığını savunuyor. Banka: Raiffeisen Bank Yeni Dönem Hesap No: 1502001000171635 Yeni Dönem KTM Þirketi Danýþma Kurulu: Baský: Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý) “SIPRINT” basýmevi Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný) Prizren Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi) Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý) Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný) “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasý Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni) yayýnýdýr. 5 Perşembe, 6 Mart 2008 Kosova Kosova Sırp polisleri görevlerinden ayrıldı Kosova’nın bağımsızlığına değişik tepkiler gelmeye devam ediyor. Sırbistan, bağımsızlığı tanıyan ülkelerden büyükelçilerini çekmekle başlayan protesto zincirini, Belgrat, Mitroviça ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerindeki protesto görüşmeleri takip etti. Bu protestoların son zincirini Kosovalı Sırp Polisler görevlerinden ayrılarak uygulamaya devem ediyor. 17 Şubat tarihinde Kosova'nın bağımsızlığını ilan etmesi üzerine Kosova Polis Hizmetleri'nde görev yapan yüzlerce Kosovalı Sırp polis, kendilerine verilen emirleri yerine getirmeyi reddederek, silahlarını teslim etti. Sırpların yaşadığı Kosova'nın çeşitli bölgelerinde görev yapan ve son günlerde Kosova Polis Hizmetleri komutasından emir almayı reddeden Kosovalı Sırp polis sayısı 700 civarında. Sırp polisler, Birleşmiş Milletlerin polis güçlerine, Kosova Polis Servisi'nden emir almayacaklarını ve sadece uluslararası polisin emirlerini yerine getireceklerini bildirdi. Gilan belediyesinde görev yapmayı kabul etmeyen Sırp polisleri ücretli olarak, yeni bir karar alınana dek görevlerinden ayrıldıklarını duyurdular. Polis sözcüsü İsmet Hashani, ortalama 100 Sırp memurun Gilan bölgesinde çalışmalarını durdurduğunu bildirdi. 7 bin polisten oluşan Kosova Polis Servisi içerisinde 700 civarında Sırp polisin görev yaptığını vurgulayan Hasani, "Sırp polisler bütün takım teçhizatlarını geri veriyor" dedi. Gilan yanı sıra Graçaniça’da da Sırp polisleri bu protesto çerçevesinde görevlerinden ayrılma kararı aldılar. Graçaniça’da görevde bulunan 70 Sırp polis mensubu da Kosova Polis Birlikleri ile işbirliği kestiği bildirildi. Sırp polisler, sadece UNMIK denetimi altında çalışmaları yönünde karar alınırsa geri dönecekleri yönünde açıklamalarda bulundular. UNMIK polis yetkilileri Graçaniça’da görevini terk eden Sırp polisleri ile bir araya geldiler. UNMIK polis yetkilileri bir buçuk saat süre görüşme esansında Graçaniça bölgesinde görev yapan Sırp polislerini ikna etmeyi başaramadılar. UNMIK polisi tarafından yapılan girişime rağmen, Kosova Polis birliklerinde görev yapan Sırp polisler silahlarını ve üniformalarını iade ettiler. Dardan, Ştırpçe, Artan ve Viti’de de Kosova Polis Birlikleri altında çalışan Sırp polisleri çalışmayı kabul etmeyerek, protestoya destek verdiler. Onlarda diğer Kosova Sırp polisler gibi Kosova Polis Birlikleri yetkilileri ile işbirliği yapmayı kabul etmezken, UNMIK polisi ile işbirliği yapmaya hazır oldukları açıklamada bulundular. Strpce bölgesinin Belediye Başkanı Stanko Yakovleviç, "KPS'de görev yapan Sırp polisler, Kosova'nın kuzeyindeki Sırpların yapmış olduğunu yaparak sadece uluslararası polisten emir alacak" dedi. Kosova Polis Birliklerinde toplam kaç Sırp polisinin olduğu hakkında açıklama yapılmazken, 250 kadar Kosovalı Sırp polisinin görevinden ayrıldığı ileri sürüldü. İpek’te protesto yok Gilan ve Priştine Sırp polislerinin görevinden ayrılmasına karşın, İpekte görevde bulunan Sırp polisleri görevlerini sürdürüyorlar. İpek Polis Birlikleri tarafından yapılan açıklamada, Kosova Polis birlikleri altında görev yapan Sırp polislerinin bu belediyede Kosova yasalarına uygun çalışmalarını sürdürdükleri belirtildi. Elşani: Konu araştırılıyor Kosova Polis Birlikleri Basın Sözcüsü Veton Elşani konu ile ilgili yaptığı açıklamada “Meslektaşlarımızın davranışlarını anlamaya çalışıyoruz. Bundan dolayı daha esnek olmamız isteniyor. Kosova Polis Birlikleri Müfettişliği tarafından alınacak karara dek onlar ücretli olarak görevlerinden ayrılmış bulunuyorlar. Kosova Polis Birliklerinin Kosova’da kamu güvenliği sağlamak için yeteri sayıda polise mensuptur. UNMIK polisi ve KFOR mensupları ile işbirliğinde bulunacağız” dedi. Feith: Sırp polislerinin yerine UNMIK polisleri yer alacak Avrupa Birliği'nin (AB) Kosova Özel Temsilcisi Peter Feith, Kosova Polis Gücü'nde görev yapan Sırp polislerin görevlerine dönmemeleri halinde, boşalan yerlere Birleşmiş Milletler Kosova Misyonu (UNMİK) polislerinin yerleşeceğini belirtti. Viyana'da geçenlerde kurulan Uluslararası Yönetim Grubunun başına da getirilen AB Kosova Özel Temsilcisi Feith, özel bir radyoya yaptığı açıklamada, "Kosova Polis Gücü'nde Arnavut amirlerinden emir almayı reddetmeleri üzerine Kosovalı Sırp polislerin görevleri dondurulmuştur. Bu polislerin görevlerine dönme şansları hala var. Ancak Kosovalı Sırp polisler görevlerinin başına dönmeyi reddetmeye devam etmeleri durumunda, bu polislerin yerine UNMİK polisleri geçecek" dedi. Bağımsızlıktan dolayı tren seferlerini de durdu D emir yolları işçilerinden oluşan Kosova Sırpları, Kosova bağımsızlığının ilan edilmesinden dolayı duydukları memnuniyetsizlik adına, Zveçan istasyonunda Kosova Ovası — Leşak arasında sefer yapan treni durdurdu. Mitroviça Polis sözcüsü Besim Hoti’ye göre, Kosova kurumlarına karşı protesto düzenleyen bu Sırplar, Kosova Ovası’ndan geri dönünce bu trenin bir daha durdurulacağını söylediklerini bildirdi. Hoti, Kuzey Mitroviça Mahkemesinin eski işçilerinin, dün de eski iş yerlerine geri dönmemek için protestolara devam ettiklerini, ancak polisin onların mahkemeye girmelerini engellediklerini bildirdi. Sırbistan Demir Yolları Konseyi Başkanı ve aynı zamanda Sırbistan başbakanı Vojisllav Koştuniça’nın danışmanı Branisllav Ristivojeviç, “UNMIK kendine düşen görevi gerektiği gibi yerine getirmedi” diye vurguladı. Ristivojeviç, demir yollarındaki ulaşımının, güvenlik standartlarının yerine getirilmesi durumunda devam edeceğine işaret etti. Ristivojeviç, “Demir yolların, Sırbistan Demir Yolları Kamu Şirketi standartlarına uygun olduğunu saptadığımız zaman ulaşıma devam edeceğiz” dedi. Kosova gündemi Sencar Karamuço Anaaa — yasa tartýþýlýyor!!! K osova uzun ve yorucu bir yolcuktan sonra yýllardan beri özlemini çektiði baðýmsýzlýðýna kavuþtu. Baðýmsýzlýk ile Kosova, uluslararasý toplumun en yeni ve en genç egemen, demokratik devleti oldu. Kosova’nýn tam anlamý demokratik bir devlet olabilmesi için demokratik bir anayasaya da sahip olmasý gerekiyor. Çünkü Anayasa, bir devletin temel kurumlarýnýn nasýl iþleyeceðini belirleyen, bazý ülkelerde yazýlý, bazýlarýnda ise yazýsýz genel kabul görmüþ kurallar silsilesidir. Anayasa denilen bu belgeyle ayrýca kiþilerin temel hak ve özgürlükleri güvence altýna alýnmýþtýr. Anayasa, bir devletin yönetim biçimini belirtir. Devletin temel kanunudur. Vatandaþlarýn temel hak ve görevlerini bildirir. Bu yüzden de Kosova’nýn yeni anayasasý her kesimden Kosova vatandaþýný yakýndan ilgilendiriyor. Uzun zamandan baðýmsýz Kosova’nýn yeni anayasasý üzerinde çalýþmalarýný sürdüren Anayasa Komisyonu bu yönde çalýþmasýný tamamlayarak, anayasa taslaðýný kamuoyu ile paylaþtý. Anayasa genel hatlarý itibari ile demokratik bir anayasa olmakla beraber, pozitif hukuk normlarýný da içinde barýndýrýyor. Dünya devletlerinin anayasalarý ile karþýlaþtýrýrsa topluluk haklarý baðlamýnda çok demokratik bir anayasa olduðu gözlerden kaçmýyor. Ama uluslararasý toplumun açýkça ifade Kosova’nýn sui generius (kendine özgü) bir yer olduðu düþünülürse mevcut anayasa taslaðýnýn Kosovalý Türkler açsýndan pek de demokratik olduðunu söyleyemeyiz. Bu öngörüyü anayasanýn diller ile ilgili maddesini baz alarak yapabiliriz. Anayasa taslaðýnýn 5’nci maddesi “Kosova Cumhuriyetinin resmi dilleri Arnavutça ve Sýrpça’dýr. Türkçe, Boþnakça ve Roman dilleri, belediye seviyesinde resmi dil statüsünde bulunmaktadýr veya kanun onaylamasý ile resmi kullanýma geçecektir” deniliyor. Bu madde batý devletleri ve ile kýyaslandýðýnda çok demokratik olabilir. Ama Kosova gerçeðini göz önünde bulunduracak olursak bu maddenin eksik ve Türk diline karþý bir ayrýmcýlýk yaptýðýný açýkça ifade edebiliriz. Bu madde Boþnak ve Rom dilleri açýsýndan demokratik olabilir. Çünkü bu dillerle ilgili gerek eski Yugoslavya’da gerekse de Kosova’da bir yasal düzenleme yokken, bu taslak ile yeniden var oldular. Anayasa Komisyonu üyeleri hazýrlamýþ olduklarý bu taslaðý Ahtisaari çözüm öneri paketi çerçevesinde hazýrladýklarýný ifade ederken, gerek diller, gerekse de diðer maddelerin bu öneri paketi uyarýnca uyarlandýðýný savunuyorlar. Benim anlamadýðým bu anayasa Ahtisaari’nin anayasasý mý? yoksa Kosova vatandaþlarýnýn anayasasý mý? olacaðý. Ahtisaari çözüm öneri paketi çerçevesinde baðýmsýzlýðýna kavuþmuþ olabilir. Ama bu her þeyin bu plan çerçevesinde yürüyeceði anlamýný çýkarmaz. Bu yüzden de anayasa taslaðýnda Türkçe ile ilgili yer alan haksýzlýðýn giderilmesinin, anayasayý tam anlamda dünya standartlarýnda en demokratik anayasa yapacaðýndan hiç þüphemiz yok. Buradan bütün Kosovalý Türk kardeþlerime seslenmek istiyorum. Özellikle Türkçe’nin resmiyeti konusunda var olan önerilerinizi Anayasa Komisyonunun sitesine ister posta aracýlýðý ile elektronik posta ile iletebilirsiniz. Bu sizin en doðal hakkýnýz. Bu hakkýnýzý göz ardý etmeyin ve önerilerinizi komisyona gönderin. Çünkü, anayasa ile garanti alýnacak olan haklarýmýz bizim buralardaki varlýðýmýzýn garantisi olacaktýr. Bu yüzden bunu dikkate alarak, haklarýmýzý savunalým. Ancak bu þekilde bizler, Türk toplumu olarak varlýðýmýzý sürdürebiliriz. Kosova Fevzi Karamuço K Kosova ilk adýmlarýný atma baþladý osova’nýn baðýmsýzlýða kavuþmasýyla Birinci dünya savaþýndan sonra kurulan, bundan sonra da sosyalist döneminde varlýðýný sürdüren Yugoslavya, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna kavuþmasý ile tam anlamý ile tarih karanlýðýna gömüldü. Yugoslavya, coðrafyasý içinde yer alan ve baðýmsýzlýðýný kazanan son ülke Kosova Cumhuriyeti oldu. Yeni doðan bu devletin yerine getirmesi gereken çok büyük bir sorumluluk önünde duruyor. Ayakta kalabilmesi için çok çalýþmasý gerekiyor. Bu konuda yapýlmasý gereken çok þey var. Yapýlmasý gereken en baþlýca þey, Kosova ile ilgili yeni temeller atýlmasý gerekiyor. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tanýmasýyla Kosova’da yeni bir sürecin baþladýðýna tanýk olduk ve olmaya da devam ediyoruz. Kosova’nýn bu süreç içinde uluslararasý toplum denetimi altýnda kendi kaderini belirleme inisiyatifine sahip olacak. Uzun yýllar bu olanaktan uzak kalan Kosova, bu dönemden sonra kendi geleceðini, uluslararasý toplum denetiminde belirleme hakkýna sahip olacak. Bu süreç kolay olmayacak. Baðýmsýz ve egemen devlet olmak kolay bir þey deðil. Çünkü, her þey yeniden yapýlandýrmanýz ve geliþtirmeniz gerekiyor. Kosova’nýn bu süreçte önem vermesi gereken baþlýca þey ekonomik kalkýnma olmalýdýr. Kosova ekonomisinin büyük bir kýsmý UNMIK Yönetimi altýnda 280 milyon avro için özelleþtirildi. Deðerli olan þirketler sudan ucuza satýldý, satýlmasýna ama artýk ekonomik kalkýnma için diðer bazý þirketlerin ve fabrikalarýn kurulmasý gerekiyor. Bu pek olasýlýk dahilinde bulunmuyor. Bu noktadan sonra dört gözle yabancý sermeyenin Kosova’ya giriþi beklenecek. Ekonomi, bir toplumun temel direði olduðundan uzun ve zorlu bir süreç bizleri bekliyor. Çünkü, ekonomiyi düzeltmek için elimizde bir sihirli deðnek olmadýðý için ekonomik kalkýnma herkese büyük görev ve sorumluk düþüyor. Kosova nüfusunun yarýsýndan fazlasýnýn genç ve iþsiz olduðunu göz önünde bulunduracak olursak, sorunun çözümünün ne kadar hayati önem taþýdýðýna þahit olabiliriz. Arnavutlar ve Sýrplar arasýnda iliþkiler, Kosova’nýn demokrasi aynasýnýn yansýmasý olacaktýr. Kosova’nýn çoðunluðunu oluþturan Arnavutlarýn, Sýrplarla kuracaklarý iliþkiler Kosova’nýn dünyadaki reytingine ve imajýna etki edecektir. Bu iki baðýmsýz ülke arasýnda iliþkiler, her iki ülkenin de NATO ve AB’ne üye olmasý perspektifi kazanacaktýr. Diðer topluluklar ise bu iki etnik gurup arasýnda var olan iliþkilerden bazen etkilenip bazen de yararlanacaktýr. Kosova’nýn bu dönemde yapmasý gereken diðer önemli bir olay rüþvet ve yolsuzluklara dur diyebilmektir. Bu güne dek çok sayýda yolsuzluða göz yuman siyasiler, bu mikroptan kurtulmasý gerekiyor. Fakir bir devleti yönetmek çok zor olacak. Engebeli ve çukurlu yollarda arabayý sürmek misali. Bu zorlu dönemeçte Avrupa Birliði’ne üye olmak için yeteri çaba harcamak gerekiyor. Asfaltlý ve düzgün yollarda arabayý çözmek çok kolaydýr. Uzun yýllar kanayan yaranýn tedavisi uzun sürer. Bunun herkes farkýndadýr Yaranýn tekrar kanmamasý için sürekli temizlenip pansuman yapýlmasý gerekiyor. Yeni doðan çocuk, yürümeyi öðreninceye kadar düþer kalkar. Ama yürümeyi öðrendikten sonra çocuk düþmediði gibi kendi kararlarýný da verebilir. Kosova, Balkanlarda barýþ ve istikrarýn rüzgarlarýný estirecek bir ülke olmayý çaba gösterecektir. Güdülecek olan bu siyaset ile uluslararasý örgütlerin kapýlarý açýlacaktýr. Her bir kapýnýn barýþ anahtarý ile açmasý gerekecek. Kosova ilk adımlarını atmaya başladı Perşembe, 6 Mart 2008 6 Bush ile Schefer, Kosova’yı görüştü NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Schefer, Washington’da ABD Başkanı George Bush ile bir araya geldi. Schefer ile Bush, arasında yapılan görüşmede 2 ila 4 Nisanda Bükreş’te yapılacak olan NATO zirve toplantısının gündemi ve NATO’nun geleceği görüşüldüğü bildirildi. Görüşmede ayrıca Kosova’nın geleceği ile Kosova’da ki NATO güçlerinin geleceğinin görüşüldüğü bildirildi. NATO Genel Sekreteri Schefer, görüşme ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Kosova konusunun Bükreş’te yapılacak olan NATO zirve toplantısında gündemde bulunacağını ifade etti. Kosova’da görevde bulunan NATO güçlerinin etkinliklerine de değinen Schefer, NATO’nun Kosova’da konuşlanmasının esas gayesinin Kosova vatandaşlarının güvenliğini sağlamak olduğunu belirtti. Schefer, “Kosova’da bulunan askerlerimizin esas görevi tüm Kosovalı vatandaşların güvenliğini çoğunluk yada azınlık ayırmadan sağlamaktır. Başka bir deyişle NATO’nun Kosova’da ki görevi Kosova vatandaşlarına parlak bir gelecek sağlamaktır” diye konuştu. Öte yandan ABD Başkanı George Bush yaptığı açıklamada, Balkanlarda NATO güçlerinin çalışmalarından övgüyle bahsederken, NATO güçlerinin Balkanlarda barış ve istikrarın sağlanmasında oynadıkları olumlu rolden büyük memnuniyet duyduğunu söyledi. Thaçi: “Kosova’nın toprak bütünlüğü tartışılmaz” Başbakan, Kosova’nın parçalanacağı ile ilgili söylentileri eleştirirken, Kosova’nın tek ve egemen bir devlet olduğunu söyledi. Kosova’nın sınırları içinde yaşayan her bireyin vatanı olduğunu ifade eden Thaçi, Kosova’nın parçalanmasına izin verilmeyeceğini söyledi. B aşbakan Haşim Thaçi, Mitroviça Belediye Başkanı Bayram Recepi ile Kuzey Kosova’da bulunan Guşavc köyünü ziyaret etti. Başbakan Thaçi, köy sakinleri ile yaptığı görüşmede, Kuzey ve Güney Kosova olmadığını, tek bir Kosova olduğu mesajını verdi. Başbakan, “Kosova, uluslararası toplum tarafından tek ve egemen bir devlet olarak tanınmıştır. Bu yüzden de Kosova’nın toprak bütünlüğünün tartışılması söz konusu bile olamaz. Çünkü, Kosova tektir ve bölünemez” diye konuştu. Köy sakinlerine Kosova’nın bağımsızlığını kutlayan Başbakan, bağımsız Kosova’nın herkesi kucaklayacak potansiyele sahip olduğunu söyledi. Kosova Cumhuriyeti’nin sınırlarının güvenlik altında olduğunu ifade eden Thaçi, “Kosova kurumları ve KFOR, bütün Kosovalıların güvenliği sağlamakta kararlıdır. Kosova’nın bağımsızlığının ilan edilmesi ardından NATO ve Kosova Polis birlikleri ile olumlu işbirliği yaptık. Karşılaştığımız sorunların çözülmesi için uluslar arası toplumu ile danışıyoruz. Va t a n d a ş l a r ı m ı z ı n güvenliğinin sağlanması için ne gerekiyorsa yapılacaktır” diye konuştu. Kosova’nın bağımsızlığının tanımasının ABD, AB ve diğer ülkelerin tanımasıyla başladığını hatırlatan Başbakan Thaçi, bu sürecin halen noktalanmadığını ve sürecin bir süre daha süreceğini söyledi. Mitroviçalılara parlak bir gelecek vaadinde bulunan Başbakan Thaçi, yabancı yatırımcıların Kosova’da yatırım yapmaları için gereken garanti ve teşviklerin verileceğini söyledi. Mitroviça Belediye Başkanı Bayram Recepi de yabancı yatırımların yapılması halinde Mitroviça’nın da bundan düşen payı kapacağını söyledi. Kosova’da elektrik kısıntıları azalıyor K osova’da son günlerde eskiye nazaran elektrik kesintilerinde ciddi bir azalmanın olduğu gözlerden kaçmıyor. Bunun nedeni, uzun bir zamandan beri üretim dışı olan Kosova A termik santralinin A 4 bölümünün cumartesi günü üretime başlamasıyla elektrik enerjisinin temini konusunda rahat bir nefes alındı. KEK Basın sözcüsü Nezir Sinani konu ile ilgili yaptığı açıklamada, 130 megavat enerji üreten Kosova A termik santralinin A 4 bölümü ve Kosova B termik santralı iki bölümü, 16 megavat elektrik üreten Uyman hidro santralinin elektrik ürettiğini söyledi. Bunların yanı sıra 96 megavat enerjinin de ithal edildiğini belirten Sinani, bütün bu olumlu etkenler sayesinde tüketicilere daha sıralı elektrik verileceğini söyledi. Sinani “Kosova A termik santralı A 4 bölümünün üretime başlamasıyla durumun normalleştiğini söyleyebilirim. Ama buna rağmen elektik kesintilerine eskiye nazaran daha kısa süreli kesintilere başvurulacaktır. Kesintiler B ve C içinde yer alan bölgelere uygulanacak. A gurubunda yer alan tüketicilere elektrik kesintisi uygulanmayacak. B gurubundaki tüketicilere 4 + 2 ve C gurubuna ise 3 + 3 elektrik enerjisi verilecektir” dedi. İlerleyen günlerde elektrik kesintilerinin daha da azalabileceğini ifade eden Sinani, tüketicileri de tükettikleri elektrikleri ödemeye davet etti. 7 Perşembe, 6 Mart 2008 Üniversite Kütüphanesine donanım desteği Kosova Ulusal ve Üniversite Kütüphanesi bundan böyle dünyanın 50 ülkesinde kullanılan Aleph 500 isimli yeni kütüphane tarama programına sahip oldu. 15 Mart 2004 yılında Ex libris şirketinden satın alınan programda 35 binin üzerine bibliyografi yer alıyor. P rizren belediye kütüphanesinde gerçekleştirilen Aleph 500 isimli kütüphane tarama programının tanıtımına Kosova Kütüphaneler Müdürü Sali Başota, Kosova Gençlik, Kültür ve Spor Bakan Yardımcısı Liriye Kaytazi, Prizren Belediye Başkan yardımcısı Ercan Şpat, Prizren Gençlik, Kültür ve Spor Müdürü Adnan Yağcılar yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Kosova Gençlik, Kültür ve Spor Bakan Yardımcısı Liriye Kaytazi “Aleph 500 programı kütüphane hizmetleri konusunda en yeni teknoloji olup, Kosova kütüphanelerini okuyucularla bağlayacağını açıkladı. Kosova Kütüphaneler Müdürü Sali Başota, “Aleph 500 programının Prizren, Priştine, İpek, Yakova, Mitroviça Gilan ve Ferizovik olmak üzere Kosova genelinde ulusal kütüphanelerde hizmete sunulacaktır” diye konuştu.Dolayısıyla Kosova Ulusal ve Üniversite Kütüphanesi ve Ex Libris şirketi işbirliğinde Aleph 500 programının kullanılması konusunda profesyonel kadro yetiştirmek yanı sıra yönetim ve kullanım hizmeti için de özel seminerler düzenleneceği açıklandı. Prizren Belediyesi Başkan Yardımcısı Ercan Şpat, bu programın Prizren için çok önemli olduğunu vurgulayarak, Prizren’de kütüphaneciliğin geleneksel olarak çok eski yıllara dayandığını belirtti. Aynı zamanda Prizren ulusal Kütüphane Müdürü Sadete Sadikay, Kosova Cumhuriyeti dünyada ve Avrupa’da Aleph 500 programını kullanan 51 birinci ülke olduğunu vurguladı. Yüksel POMAK Nevzat Şundo 40’ıncı Sanat Yılını Kutluyor Kosova’nın ad yapmış ses ve saz sanatçılarından Nevzat Şundo 40’ıncı sanat yılını düzenlediği jübile ile kutluyor. B undan 40 yıl önce Kosova Türklerinin Kültür beşiği olan “Doğru Yol” Türk Kültür S a n a t Derneği’nde sanat hayatına başlayan ünü sanatçı Nevzat Şundo, sanatının 40’ıncı yılını hazırladığı müthiş programla kutluyor. 40 yılı aşkın Doğru Yol Derneğinde hemen her kolda etkinlik gösteren ünlü sanatçı, Ayyıldılar Türk Hafif Müziği ve Yeşil Turnalar Türk Halk Müziği kollarındaki çalışmaları ile büyük başarılar elde etti. 40 yıla yüzlerce konser, çok sayıda uluslararası festival, radyo ve televizyon programları yanı sıra yurt içi ve yurt dışında da Kosovalı Türkleri temsil etme şansı yakaladı. Plak ve kaset çalışmalarıyla yurt içi ve yurt dışı festivallerde Türklüğün temsilcisi olan Şundo, katıldığı festivallerde birçok ödülle birlikte döndü. Ünlü sanatçı bu çerçevede sanatının 40’ıncı yılını 06 (Bugün) Martta Prizren Kültür Evi Salonunda kutluyor. Çok sayıda üst düzey temsilci ile davetlinin katılacağı gecede sanatçı; rast, hicaz, pop ve Prizren derlemeleri ile Hüzzam makamında şarkılar seslendirecek. Enis TABAK Güncel E Kosova'nın Bağımsızlığı Türkiye’de de kutlandı yüp Belediyesi ve İstanbul'da faaliyet gösteren Kosova Derneklerinin müşterek olarak düzenlediği Kosova Bağımsızlık Kutlamaları Feshane’de gerçekleşti. Kutlamalara Kosova’dan Başbakan Yardımcısı Rame Manaj, Çevre ve Alan Planlama Bakanı Mahir Yağcılar, Prizren Belediye Başkanı Ramadan Muja, KDTP Kosova Milletvekili Enis Kervan ve çok sayıda Kosovalı katıldı. Türkiye’den ise Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, AK Parti Milletvekili İdris Naim Şahin, Eski Milletvekili Mustafa Baş çok sayıda Mülki Amir katıldı. Feshane Kongre ve Kültür Merkezi II. Mahmut Salonunu dolduran, Kosova Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Kosova İpekliler Kültür ve Dayanışma Derneği, Kosovalılar Derneği, Kosova Gilanlılar Derneği ve Priştineliler Derneği’ne üye binlerce Kosovalı, Kosova'nın bağımsızlığını doyasıya kutladı. Bağımsızlık kutlamalarına gelen Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Kosovalı vatandaşlarla sohbet etti. Kutlamalarda bulunmaktan dolayı büyük mutluluk duyduğunu belirten Çubukçu, "Türkiye'nin kurulan devleti ilk tanıyan ülkelerden birisi olması bu gönül bağının güçlenerek devam edeceğinin en güzel göstergesidir." ifadesini kullandı. Kosova ve Saraybosna'da yaşanan insanlık dramlarını Türkiye'de yaşayan insanları da derinden yaraladığını belirten Bakan Çubukçu, "Çünkü biliyoruz ki Balkanlar'daki birçok şehir sınırlara bölünüp parçalansa da hala ayakta kalabilmiş Osmanlı dönemi eserleri ile bezelidir." şeklinde konuştu. Kutlamalarda konuşan Kosova Devleti Başbakan Yardımcısı Rame Manaj ise, Kosova'nın bağımsızlığına itiraz eden ü l k e l e r e seslenerek: "Bizi tanımaya itiraz eden ülkeler hiç endişelenmesinler. Kosova her zaman demokratik ve özgürlükçü bir ülke olacaktır." değerlendirmesinde bulundu. Kutlamalar Kosova yöresine ait halk oyunları ve folklor gösterileri, Yasemin Göksu ve Soner Özbilen Konserleri ile sona erdi. Recepi: “Protestolara müsaade edilmemeli” Mitroviça Belediyesi Güvenlik Komisyonunun düzenlenen toplantısında UNMIK’in daha kararlı davranması ve Kosova’da sorun ve olay yaratan Sırbistan’ın örgütlü makamlar adına hizmet eden kişilerin etkinliklerde bulunmasına izin vermemekte daha kararlı davranmaları gerektiğine işaret edildi. M itroviça Belediye Başkanı Bayram Recepi, güvenlik bakımından durumun sakinleşmeye başladığını ve kuzeyde protesto olaylarının da aralıklarla yaşandığını söyledi. Recepi “Protestocuların, mahkeme ve cezaevi etrafında toplanmaları politik amaçlıdır. Bu iki kurumla, Adalet Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Özel Temsilcisi gibi iki merkezi kurum da ilgilenmelidir” dedi. Recepi, mahkeme ve cezaevlerindeki işçilerinin, eski işyerlerine dönmeleri konusunda çalışmaların yapılması ve bunun güvenlik koşullarının sağlanmasından sonra gerçekleşmesi gerektiğine de işaret etti. Recepi’ye göre, yakın bir gelecekte, Ahtisari Paketi ile öngörülen kuzeydeki belediyeye hizmet edecek belediye mahkemesinin oluşması konusu da düşünülmelidir. Recepi, AB misyonu personelinin kuzeyde yerleşmemesinin huzursuzluk yaratabileceğine işaret ederek, bunun için uygun bir zamanda karar verileceğine söz verdi. IV Savunum Bölgesi Komutanı Emin Musa ise Kosova’da yaşayan Sırpların, gerçeği kabul etmeye başladıklarını, ancak Kosova’da Belgrad’tan örgütlü Sırp makamları tarafından yapılan hareketlerin huzursuzluk yarattığını söyledi. Musa “UNMIK, daha kararlı davranmalı ve Kosova’da sorun ve olay yaratan, Sırbistan’ın örgütlü strüktürleri adına hizmet eden kişilerin etkinliklerde bulunmasına izin vermemekte daha kararlı davranmalıdır” dedi. 8 Kültür Tuðgeneral Tarçýn 58 öðrenci sertifika sahibi oldu eðitim fakültesinde Perşembe, 6 Mart 2008 K Çok Uluslu Güney Tugayý Komutaný Tuðgeneral Uður Tarçýn, nerede ve ne zaman olursa olsun halka destek olacaklarýný belirtti. osova’nýn geliþimi ve y e n i d e n yapýlandýrýlmasýnda güvenli bir ortamýn önemini herkesin bildiðine eminim” ifadelerini kullandý. Ziyaretle ilgili yapýlan yazýlý açýklamada, Tuðgeneral Uður Tarçýn’ýn, “ kararlý ve emin olacaðýz. Ne zaman ve nerede ihtiyaç duyulursa biz orada olacaðýz” mesajýný verdiði belirtildi. Yazýlý açýklamada ayrýca, Türkçe de eðitim yapýldýðý fakülteyi gezen ve öðrenci ile eðitim görevlilerle bir araya gelen Çok Uluslu Güney Tugayý Komutaný Tuðgeneral Uður Tarçýn’a ve Çok Uluslu Güney Tugayý Komutanlýðý’na, Kosova halkýna saðladýðý huzur ve güven ortamý için, ayrýca Prizren’de görev yapan Kosova Türk Taburu bünyesindeki kýsa adý CÝMÝC olan Türk asker -sivil birimine, fakülteye saðladýðý çeþitli desteklerden dolayý, fakültenin öðretim görevlileri ile öðrencilerinin teþekkürlerini ilettiði belirtildi. Amfideki törende öðrencilere yönelik yapýlan konuþmalarda, Prodekan Þemseddini, Tuðgeneral Uður TARÇIN’a, Çok Uluslu Güney Tugayý Komutanlýðýnýn Kosova halkýna saðladýðý huzur ve güven ortamý için ve ayrýca da Türk CIMIC’inin okula saðladýðý çeþitli destekler için teþekkürlerini iletti. B Bakü’de Aytmatov’a Süleyman Brina Ödülü takdim edildi ilindiði üzere 1996 yýlýndan bu yana Balkanlar, Avrupa ve genelde Türk Dünyasý’nda Türk kültürüne hizmet sunanlara Doðru Yol Türk Kültür Sanat Derneði uluslararasý düzeyde Süleyman Brina Balkanlar Türk Kültürü Hüzmet Ödülü’nü vermekte. Ödülün 11. yýlýnda seçici kurul tarafýndan bu ödüle Prof. Dr. Elçin İsgenderzade, Cengiz Aytmatov’a sahip çýkanlar “Sülayman Brina” ödülünü takdim ederken... arasýnda 1928 d o ð u m l u Azerice’ye çevirip, Azerbaycan edebiyat Kýrgýsiztan’ýn yaþarken efsane olmuþ, bugün çevrelerinde yazýnýmýzýn tanýtýmýna çok Türk Dünyasý ve genelde Dünya edebiyatýnýn büyük katký sunan Prof.Dr. Elçin Ýsgenönde gelen yazarlarýndan Cengiz Aytmatov derzade günümüz edebiyat dünyasýnýn bir da vardý.Aytmatov’un baþarýsýnýn ardýnda numaralý edebiyatçýsý Cengiz Aytmatov’a onun, Kýrgýz kültürünün yazýlý edebiyattaki ödülü takdim ederek, Kosovalý Türklerin ilk temsilcilerinden biri olmasýnýn yanýnda , kendilerine duydukalarý saygý ve sevgiyi iletkendi kültüründen , coðrafyasýndan insanýn- miş. Aytmatov, Kosova’dan gelen bu dan haberdar olmak yatmaktadýr. Beslendiði ödüle içten sevindiðini ve Ýsgenderzade’den kaynak daha nice Aytmatov’lar çýkaracak Kosovalý Türklere en samimi teþekkürlerini gürlüðe sahiptir… iletmesini rica etmiþtir. Evet, Süleyman Brina Süleyman Brina Balkanlar Türk Kültürü Ödülü giderek Türk Dünyasýna açýlým Hizmet Ödülü Seçici Kurul üyesi ve Kosova yaparak, bir yandan hak edenlere ödül verTürk Edebiyatý’nýn büyük dostlarýndan olan mekte, bir yandan dad aha geniþ çevrelerde ve kendþ yayýnlarý çerçevesinde 2006 ve tanýnmaya devam etmekte. 2007 yýlýnda üç þairimizin þiir kitabýný Türk KFOR’u Prizren’de kurulan gençlik merkeziyle ortaklaþa sürdürdüðü faaliyetler kapsamýnda bilgisayar, taký tasarýmý, kumaþ ve ahþap boyama kurslarýndan mezun olan toplam 58 öðrenciye sertifikalarýný daðýttý. G eçenlerde Türk KFOR’unun desteðiyle kurulan CIMIC-3 Gençlik Merkezi’nde Kosova’lý gençlere yönelik birçok kurs düzenleniyor. Bu kurslardan bir bölümü geçtiðimiz hafta içinde tamamlanarak, geçen gün bu kurslarýn sertifika törenleri gerçekleþtirildi. Bu kapsamda CIMIC-3 Gençlik Merkezi’nde icra edilen törenle, Bilgisayar Kursu’nu tamamlayan 35 öðrenciye, Taký Tasarýmý Kursu’nu tamamlayan 7 öðrenciye, kumaþ Boyama Kursu’nu tamamlayan 8 öðrenciye ve Ahþap Boyama Kursu’nu tamamlayan 8 öðrenciye sertifikalarý verildi. Konuyla ilgili açýklamada bulunan Kosova Türk Temsil Kurulu Baþkaný Kurmay Albay Sait Karabayýr, söz konusu merkezin önümüzdeki dönemde faaliyetlerini dil kurslarý üzerine sürdürmesi planlandýðýný açýkladý. T Türk KFOR’u Züm okulunu onardý ürk KFOR’u Kosova halkýnýn yaþam standartlarýný yükseltme yönündeki faaliyetlerine de aralýksýz olarak sürdürüyor. Ýnsani yardým, kültür, spor, saðlýk, ulaþtýrma, altyapý, eðitim ve okul yardýmý gibi bir çok alanda sürdürdüðü faaliyetlerle de halkýn gönlünde önemli bir yer tutan Türk KFOR’u; Türkiye — Kosova kardeþliðini yükseltmek amacýyla dost ve kardeþ Kosova halkýnýn yanýnda olduðunu kanýtlamaya devam ediyor. Bu kapsamda Türk KFOR’u tarafýndan DragaþOpoya bölgesindeki Züm Köyü Ýlköðretim okulunda; okul bahçesindeki mevcut baraka üç gözlü bir tuvalet haline dönüþtürüldü. Ayrýca okulun iç bölümleri ve dýþ cephesi onarýlarak boyandý, yer döþemeleri yenilendi, giriþ kýsmýna beton atýlarak ve etrafý mucýr ile kaplanarak çamurdan kurtulmasý saðlandý ve sýnýflar için iki adet odun sobasý ve öðrencilerin boþ vakitlerinde faydalanabilmeleri maksadýyla bir masatenisi masasý ile bütün öðrencilere hediye edilmek üzere kýrtasiye malzemesi temin edildi. 3 Mart Pazartesi günü Çok Uluslu Güney Tugayý Komutanlýðý Tuðgeneral Uður TARÇIN‘ýn da katýlýmýyla faaliyetlerin hizmete açýlmasý maksadýyla bir tören düzenlendi. Törene basýn mensuplarý yaný sýra çok sayýda davetli ve yörenin önde gelenleri katýldý. 9 Balkan Sırbistan Kosova’dan Burns, Sırbistan’ı eleştirdi vazgeçmiyor Perşembe, 6 Mart 2008 Sırbistan, Kosova’nın 17 Şubatta ilan etmiş olduğu bağımsızlığı halen tanımaya yanaşmıyor. Sırbistanlı yetkililer, Kosova’yı hiçbir zaman tanımayacakları yönünde açıklamalara imza atmakla beraber, Kosova’nın Sırbistan’ın bir parçası olduğunu iddia etmeye devam ediyorlar. S ı r b i s t a n Cumhurbaşkanı Boris Tadiç, İspanya’da yayınlanan “Pais” gazetesine verdiği demeçte, Kosova’nın savunmasından ve Sırbistan’ın AB’ne üye olmasında hiçbir aksaklığa izin verilmeyeceğini söyledi. Tadiç, “Sırbistan vatandaşları, Avrupa Birliği’nin ülkemize karşı olumsuz tavrına rağmen bizim tek çıkış yolumuzun Avrupa olduğunun farkındadırlar. Birliğe üye olmak bizim milli çıkarımızadır. Ama üyelik için Kosova’dan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğimizi açıkça ifade etmek istiyorum” dedi. Belgrat’a ve diğer Sırbistan kentlerinde artık büyük protestoları beklemediğini ifade eden Tadiç, “Şiddet kullanmadan, çıkarlarımızı korumak için her tür siyasi ve diplomatik yollara başvurmak bizim en doğal hakkımız. Eğer Arnavutlar her şeyi kazanırsa, Sırplarsa kaybederse, bazı sorunların olabileceğini düşünüyorum. Sorunun adaletli çözümü herkesin çıkarına olduğunu tekrarlamak istiyorum. Çünkü eğere Balkanlarda istikrar sağlanmak isteniyorsa bunun yolu istikrarlı bir Sırbistan’dan geçmektedir. Bundan dolayı da uluslararası toplum bu konuda daha dikkatli davranmalıdır” dedi. Kosova’nın bağımsızlığını tanıyan ülkelere de değinen Sırbistan Cumhurbaşkanı Tadiç, bunun bölgede istikrarına katkıda sağlamayacağını aksine bunun istikrarsızlığa ve çok büyük bir tarihi yanlışa denk düştüğünü savundu. Koştuniça, Kosova’ya sahip çıktı Sırbistan Başbakanı Voyislav Koştuniça “Rusya today” televizyon kanalına verdiği demeçte Sırbistan’ın sadece Kosova ile beraber Avrupa Birliği üyesi olabileceğini söyledi. AB ile üyelik müzakerelerinin sürmesinden yana olduğunu ifade eden Koştuniça, müzakerelerden önce Avrupa Birliği, Sırbistan’ın sınırlarının neresi olduğunu açıkça beyan etmesi gerektiğini savundu. Avrupa Birliği’nin kimi bazı ülkelerinin Sırbistan’ın sınırlarına saygı göstermediğine dikkat çeken Koştuniça, müzakerelerden önce bu sorunun halledilmesi gerektiğini söyledi. Koştuniça, “Biz, AB ile üyelik müzakerelerine karşı değiliz ama bu konuda önümüzde iki önemli engel bulunuyor. Engeller arasında, Sırbistan’ın sınırları ile Sırbistan egemenliğini ve toprak bütünlüğünü çiğneyerek Kosova’da göreve başlayan Avrupa Birliği misyonudur” diye konuştu. Kosova’nın parçalanmasının Sırbistan’ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne karşı bir hareket olduğunu ifade eden Koştuniça, Kosova’nın bağımsızlığını tanıyacak olan ülkelerle ilişkilerin keseceklerini söyledi. Kosova’yı tanıyacak olan ülkeleri karşı tedbirler ve sert diplomatik tavırların alınacağına dikkat çeken Koştuniça, bu konu ile ilgili uluslararası ve Sırbistan yargı makamlarında dava açılacağını söyledi. Kosova’nın bağımsızlığını tanıyan ülkelerin sayısında duraksamanın bağımsızlık yanlışını açıkça yansıttığını ileri süren Koştuniça, bu gerçeğin kendilerini daha fazla güçlendirdiğini söyledi. Sırbistan, Kosova’da fonksiyonlarını artırmaya çalışıyor Sırbistan hükümetinin Kosova’dan sorumlu Bakanı Slobodan Samarciç, Kosova’nın bağımsızlığın ilan edilmesi ve bazı ülkelerin bunu tanımasına rağmen, bunun Sırbistan için bir şey ifade etmediğini ifade etti. Samarciç, Kosova’nın Sırbistan’ın halen ve her zaman bir parçası olmaya devam edeceğini ifade ederken, Sırbistan vatandaşlarını korumak adına Kosova’da fonksiyonlarını artıracağını söyledi. Samarciç, “Sırbistan’ın artık devlet ve milli çıkarlarını korumak için başka bir yolu kalmamıştır. Sırbistan devlet ve siyasi yöntemlerini kendi vatandaşlarını korumak için çalışmalarını daha yoğun bir şekilde sürdürecek” diye konuştu. Sırbistan tarafından uygulanacak olan bu siyaset için uluslararası toplumu anlayış göstermeye davet eden Samarciç, “Bu siyaset ileride de uluslararası toplumla koordineli şekilde yürütülecek olan siyasetin temelini oluşturacaktır” diye ekledi. Burns, Sırbistan’ın Kosova gerçeğini kabul etmeye davet ederken, Sırbistan’ın Kosova ile ilgili takındığı tavrın, 90’lı yıllarda Miloşeviç önderliğinde yapmış olduğu suçların önüne geçemeyeceğini söyledi. ABD Dışişleri Bakanı siyasi danışmanı Nikolas Burns, Dışişleri Bakanlığında yaptığı bir konuşmada Sırbistan hükümetini iki yüzlülükle suçladı. Sırbistan hükümetinin Balkanlarda 90’lı yıllarda işlediği cinayetleri ve Kosova ile ilgili yapmış işlemiş olduğu suçları unutmakla suçlayan Burns, Sırbistan’ı artık geçmişi unutmaya ve gerçeği kabul etmeye davet etti. ABD, AB ve diğer bazı ülkelerin Kosova’nın bağımsızlığını tanıdığına işaret eden Burns, “Belgrat tarafından bağımsızlığı tanıyan ülkelere yönelik yapılan suçlamaları ve Sırbistan Dışişleri bakanının “New York” gazetesinde yayınlamış olduğu makaleyi eleştirdi. Burns, “Bütün bu tepki ve yazılan diğer yalan ve beyanlar, Sırbistan tarafından 90’lı yıllarda işlenen suçları hafifletmiyor. Aksine bu olayları unutmamamızı sağlıyor. Bizler uluslararası toplumun önemli bir bölümü evlerinden kovulan bir milyon Arnavutu korumak için Kosova’ya girerek, var olan haksızlığı ortadan kaldırdık” diye konuştu. Birleşmiş Milletlerin Kosova’da yaşanan cinayetleri sona erdirmek için Kosova’ya müdahale kararı aldığını hatırlatan Burns, “1998 ila 1999 yıllarında Kosova’da Müslüman Arnavut halkı korkunç bir siyasete tabi tutularak, yok etme politikası güdülmüştür. Bu yüzden de biz ABD, Avrupa Birliği ve kimi bazı diğer ülkeler Kosova’nın bağımsızlığını destekleyerek, Kosova’nın denetim altında bağımsız olmasını sağladık” diye konuştu. Kosova’yı artık güzel günlerin beklediğini ifade den Burns, Kosova’nın parçalanmasına ne de facto ne de de jure olarak izin verilmeyeceği açıkça ifade etti. Sırbistan yetkililerinden Belgrat’ta ki yabancı misyon binalarını korumaya davet eden Burns, aksi takdirde Sırp hükümetinin meydana gelecek olan sorunlardan sorumlu tutulacağını ifade etti. Yunanistan: Türkiye ile sorunlar diyalogla çözülebilir Yunanistan’da yapýlan bir kamuoyu araþtýrmasý, Yunan halkýnýn büyük bölümünün, Türkiye ile olan sorunlarýn diyalog ve müzakere yoluyla çözümlenmesinden yana olduðunu ortaya koydu. K athimerini gazetesinde yayýmlanan Yunan halkýnýn yüzde 36’sý, “iliþkilerde en çok sorun olan komþu ülke” olarak Türkiye’yi gösterirken, yüzde 35’i “Makedonya” ve yüzde 16’sý da “Arnavutluk” yanýtýný verdi. Araþtýrmada, “Türkiye ile Yunanistan arasýndaki en önemli sorun nedir?” sorusunu yanýtlayan Yunanlýlarýn yüzde 56’sý “Ege sorunu”, yüzde 23’ü “Kýbrýs sorunu” ve yüzde 14’ü de “Trakya’daki Azýnlýk” yanýtýný seçti. Araþtýrmanýn Kýbrýs ile ilgili bölümü ise Yunanlýlarýn yüzde 44’ünün “gelecek iki yýl içerisinde Kýbrýs’ta bir çözüme varýlmasýnýn mümkün olmadýðýna inandýðýný” ortaya koyarken, yüzde 65’i Kýbrýs’ta en iyi çözümün, “iki toplumun bir devlet çatýsý altýnda birlikte yaþamasý”, yüzde 29’u ise “iki baðýmsýz devlet olarak ayrý yaþamalarý” þeklinde olmasý gerektiði yönünde görüþ bildirdiler. Hýrvatistan ve Makedonya’nýn ilerleme raporlarýna onay A vrupa Parlamentosunun dýþiþleri komitesi Hýrvatistan ve Makedonya hakkýndaki AB ilerleme raporlarýný onayladý. AP’nin Hýrvatistan raportörü Avusturyalý Hannes Swoboda tarafýndan hazýrlanan raporda, Zagreb’i Ýtalya ve Slovenya ile anlaþmazlýða sokan sýnýr ve ekolojik saha sorunlarýný bir an önce çözme gereðinin altý çiziliyor. Hýrvatistan’a idari kapasitesinin geliþimini hýzlandýrmasý ve yargý sistemini güçlendirmesi yönünde çaðrýda da bulunuluyor. Hollandalý Avrupa Parlamentosu Üyesi ve AP Raportörü Eric Meyer tarafýndan hazýrlanan Makedonya hakkýndaki raporda ise, ülkenin çeþitli etnik gruplarla arasýndaki iliþkileri ilerletme çabalarýna övgüde bulunulmakla birlikte “Roman toplumuna yönelik ayrýmcýlýðý devam ettiðine” dikkat çekiliyor. Dünya Turu Ýsrail Çekildi, Gözdaðý Verdi Ýsrail birlikleri, Gazze Þeridi’nden çekildi. Flistinli militanlara yönelik olduðu belirtilen saldýrýnýn bilançosu aðýr oldu. Saldýrýda aralarýnda bebek, çocuk ve kadýnlarýn da bulunduðu 100’ü aþkýn kiþi öldü. Hamas, Ýsrail ordusunu bozguna uðrattýðý iddiasýyla zafer ilan etti. Baþbakan Ehud Olmert ise “Gazze’deki operasyon bir seferlik deðil” diye gözdaðý verdi. Ýsrail ordusundan yapýlan açýklamada, operasyonlarýn tamamlandýðý belirtilerek gece yarýsýndan itibaren birliklerin tamamen çekildiði belirtildi. Ancak, Ýsrail, hava saldýrýlarýný sürdürüyor. Gazze’ye yönelik hava saldýrýlarýnda pazar geceden bu yana 5’i Hamas militaný 6 kiþi öldü. Hamas’a yönelik operasyonlarýn devam edeceðini belirten Ýsrail Baþbakaný Olmert, “Hava ve kara operasyonlarý, özel operasyonlar, her þey mümkün. Amaçlarýmýza göre hareket edeceðiz” dedi. 6 milyon Çinli susuzluðun pençesinde Çin’de yaðýþlarýn azlýðý ve kuraklýk yüzünden 5.9 milyondan fazla kiþinin içme suyu sýkýntýsýyla karþý karþýya kaldýðý bildirildi. Çin basýnýnda yer alan haberlerde, özellikle bu kýþ yaðýþlarýn yüzde 70 oranýnda azaldýðý kuzeydoðu bölgesinin kuraklýktan etkilendiði belirtildi. Yangtze nehrindeki su seviyesinin de yer yer son 140 yýldaki en düþük seviyeye indiði ve nehirdeki birçok teknenin karaya oturduðu kaydedildi. Rusya’dan Ýran’a nükleer program uyarýsý Rusya, Ýran’ýn uranyum zenginleþtirme programýný birkaç güne kadar askýya almamasý halinde bu ülkeye yönelik yeni BM yaptýrýmlarýný destekleyebileceði uyarýsýnda bulundu. Ýran’ýn nükleer programý konusunda Rusya’dan farklý bir ses geldi. Moskova, Tahran uranyum zenginleþtirme programýný birkaç güne kadar askýya almazsa, Birleþmiþ Milletler yaptýrýmlarýný destekleyebileceðini duyurdu. Rusya’nýn BM temsilcisi Vitaliy Çurkin, “Rusya, Ýran konusunda geçen ay hazýrlanan karar tasarýsýný desteklemek konusunda bazý taahhütlerde bulunmuþtur” dedi. Rusya’nýn sözünü ettiði tasarý, Ýranlý yetkililerin mal varlýðýnýn dondurulmasýný ve bu yetkililere seyahat kýsýtlamasý getirilmesini öngörüyor. Ýran’a 2006 yýlýnýn Aralýk ayýnda ve 2007’nin Mart ayýnda, yaptýrým uygulanmasýna karar verilmiþti. Petrol fiyatlarý 100 dolarýn üzerinde seyrediyor Uluslararasý piyasalarda petrol fiyatlarý, düþük dolar kuru ve OPEC’in petrol üretimini deðiþtirmeyeceði beklentileri nedeniyle 100 dolarýn üzerinde seyrediyor. ABD ham petrolü nisan teslim fiyatý 68 sent düþüþle varili 101,16 dolara gerilerken, Londra Brent tipi ham petrol ise 62 sent azalýþla varili 99,48 dolardan iþlem görüyor. Petrol Ýhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesi ülkelerin bu hafta Avusturya’nýn baþkenti Viyana’da yapýlacaðý toplantýda petrol üretim miktarýný deðiþtirmeyeceði beklentisinin yaný sýra düþük dolar kuru, Orta Doðu, Güney Amerika ve Nijerya’daki gerilimler petrol fiyatlarýnýn 100 dolarýn üzerinde seyretmesine neden oluyor. Ahmedinejad’dan Irak’a tarihi ziyaret Dünya Rusya’da Medvedev kazandý R Rusya’da yapýlan devlet baþkanlýðý seçimlerini, þimdiki Devlet Baþkaný Vladimir Putin’in desteklediði Dimitri Medvedev kazandý. usya’da dün yapýlan d e v l e t baþkaný seçiminde oylarýn yüzde 99,45’inin sayýmý tamamlandý, Baþbakan Birinci Yardýmcýsý Dimitri Medvedev’in açýk farkla seçimin galibi oldu. Medvedev, oylarýn yüzde 70,23’ünü alýrken, en yakýn rakibi Gennadi Zuganov ise yüzde 17,76 oy aldý. Medvedev, Putin’le birlikte Kýzýl Meydan’da yaptýðý zafer konuþmasýnda istikrar vaadinde bulundu ve Putin’in politikalarýný sürdüreceðini söyledi. Putin ise Medvedev’i kutladý ve seçimlerin yasalara uygun olduðunu savundu. Medvedev’in Baþvuracak Rakipleri Yargýya Seçim sonuçlarýna, seçimi kazandýðý belirtilen Dimitri Medvedev’in rakipleri itiraz ediyor. Rus ITAR-Tass ve Interfax ajanslarýnýn haberlerine göre, Medvedev’in rakiplerinden Gennadi Zuganov, oy kullanma iþlemi bittikten sonra yaptýðý açýklamada elinde 200 kadar oy ihlali olduðuna iliþkin bir liste bulunduðunu söyledi. Zuganov, oy tahrifatý olduðu iddialarýný dile getirerek, “Mahkemeye gideceðiz” dedi. Ajanslar, adaylardan aþýrý milliyetçi V l a d i m i r Jirinovski’nin de seçim sonuçlarýna itiraz ederek yargýya gideceðini açýkladýðýný aktardý. Merkez Seçim Komisyonu kesin resmi sonuçlarýn 7 Mart’ta açýklanacaðýný duyurdu. Medvedev Baþbakan Devlet Baþkaný, Putin Seçim öncesi anketler de, Medvedev’in en az yüzde 70’lik oy oranýyla kazanacaðýný gösteriyordu. Bu sonuçlar çerçevesinde Rusya, Mayýs ayýndan itibaren Medvedev’in Devlet Baþkaný, Putin’in de Baþbakan olduðu bir ülke olacak. Putin, anayasanýn bir kiþinin en fazla iki dönem üst üste baþkanlýk yapmasýna izin verdiðini belirterek aday olmayacaðýný açýklamýþ, ancak Medvedev’in seçilmesi halinde kendisine yaptýðý baþbakanlýk teklifini kabul edeceðini açýklamýþtý. Paris ile Berlin’in arasýna Akdeniz girdi Merkel, Sarkozy’nin Akdeniz Birliði projesinin sadece Akdeniz’de kýyýsý olan AB ülkelerini kapsayacak olmasýna karþý çýkýyor. Fransa ise henüz tam olarak çerçeveleyemediði projesinin herkes açýk olduðunu söylemekte. F ransa’nýn bu yýl hayata geçirmek istediði “Akdeniz Birliði” projesinin Paris ile Berlin arasýnda yarattýðý polemik sürüyor. Proje ve bazý ekonomik dosyalarýn ele alýnýþý konusunda son aylarda anlaþamadýklarý iyice su yüzüne çýkan Paris ile Berlin, polemik nedeniyle daha önceden planlanmýþ üst düzey zirveleri dahi iptal etmeye baþladýlar. Fransa Cumhurbaþkaný Nicolas Sarkozy ile Almanya Baþbakaný Angela Merkel arasýnda 3 Mart için öngörülen ikili zirve ‘yoðun gündem’ gerekçesiyle Haziran ayýna ertelendi. Ýki ülkenin ekonomi bakanlarýnýn dün Paris’te yapýlmasý planlanan görüþmesi de Fransýzlar tarafýndan son dakikada ayný gerekçeyle iptal edildi. Berlin, Sarkozy’nin Akdeniz Birliði projesinin sadece Akdeniz’de kýyýsý olan AB ülkelerini kapsayacak olmasýna karþý çýkýyor. Almanya, bu konuda AB’nin kuzey kanadýnýn desteðine de sahip. Fransa ise henüz tam olarak çerçeveleyemediði projesinin herkes açýk olduðunu söylemekte. Paris, Ýspanya ve Ýtalya’nýn da aralarýnda olduðu AB üyesi ülkelerden yeterli destek görmediði için son aylarda proje konusunda sürekli geri adým atýyor. Ýlk etapta “Akdeniz Birliði” olarak lanse edilen projenin adý, Ýtalya ve Ýspanya’nýn da bastýrmasý ve herkese açýk olduðunun ima edilmesi amacýyla “Akdeniz Ýçin Birlik” olarak deðiþtirildi. Ýlk etapta AB fonlarýný kullanarak projeyi finanse etmek isteyen Fransa’nýn bu talebine AB Komisyonu kendi onayý olmadan geçiþ vermeyeceði mesajlarý gönderiyor. Fransa, projenin, AB’nin ilk kuruluþ yýllarýnda olduðu gibi “entegrasyon” üzerine kurulu olmasýný öngörmekteydi. Ancak, yine diðer AB ülkelerinin “AB’ye alternatif bir oluþum görüntüsü verilmemesi” için entegrasyon kavramýna karþý çýkmasýyla, “iþbirliði” terminolojisi kullanýlmaya baþlandý. Fransýzlar þu anda projeyi su arýtma, enerji, ulaþým, kültür ve sivil koruma gibi spesifik bir iþbirliði çerçevesine oturtmaya ve Avrupalý ortaklarýný bu konuda ikna etmeye çalýþýyorlar. Perşembe, 6 Mart 2008 10 Resmi ziyaret için geldiði Baðdat’ta Irak Cumhurbaþkaný Celal Talabani ile bir araya gelen Ahmedinejad, görüþmelerden sonra Talabani ile basýn toplantýsý düzenledi Ahmedinejad, “diktatörsüz bir Irak’a yapýlan ziyaretin gerçekçi olduðunu ve kendilerine mutluluk verdiðini” söyledi. Mazlum olarak nitelendirdiði Irak’ta Iraklý kardeþleriyle bir araya gelmekten duyduðu memnuniyeti dile getiren Ahmedinejad, “Irak’taki görüþmelerim çok olumlu geçti, Irak tarafýyla mutabýkýz. Her iki ülkedeki siyasi irade iliþkileri devam ettirme konusunda istikrarlýdýr. Irak bütün zorluklara raðmen bu zor merhaleyi aþacaktýr. Birleþik ve geliþmiþ bir Irak bölgenin çýkarýnadýr. Bu ziyaret, ikili iliþkiler ve iþbirliði konusunda bölgede yeni bir sayfa açacaktýr” diye konuþtu. BM’den Ýran’a Sert Yaptýrýmlar BM Güvenlik Konseyi, nükleer faaliyetlerini askýya almayý reddeden Ýran’a uygulanan yaptýrýmlarý daha da sertleþtirdi. Güvenlik Konseyi’ndeki oylamada, tasarýyý reddeden üye olmazken, Endonezya çekimser kaldý. Tahran hükümetine 15 aydýr uygulanan ekonomik ve ticari yaptýrýmlarýn daha da sýkýlaþtýrýlmasýný öngören karar tasarýsý, yapýlan oylamada, 15 üyeden 14’ünün oyuyla kabul edildi. Endonezya çekimser oy kullandý. Tasarýda, Ýran’ýn nükleer programýyla baðlantýsý bulunan kiþi ve kurumlar sýralanýyor. Karar metninde, Ýran’a sivil veya askeri amaçlarla kullanýlacak hassas teknolojik ürünlerin satýþý yasaklanýyor, Ýran bankalarýyla iliþkilerde uyanýk olunmasý isteniyor. Ýran’ýn BM büyükelçisi Muhammed Hazai ise, Konseyde oylamadan önce yaptýðý konuþmada, Ýran hükümetinin, barýþçýl nükleer faaliyetlerine karþý alýnacak bir kararý, yasa dýþý kabul ettiðini ve uymayacaðýný kaydetti. ABD’nin uçak ihalesi Northrop ve Airbus’ýn ABD Hava Kuvvetleri’nin, havada yakýt ikmali imkaný tanýyan tanker uçak ihalesini ABD savunma sanayi þirketi Northrop Grumman ile Avrupa merkezli havacýlýk firmasý Airbus kazandý.Ýhaleyi kazanan firmalar, ABD Hava Kuvvetleri için 179 adet tanker uçak yapacak. Ýhalenin 30 ile 40 milyar dolar civarýnda bir bedelinin olacaðý belirtiliyor. ABD Hava Kuvvetleri’nin, havacýlýkla ilgili ihtiyaçlarýný, son 50 yýldan bu yana Boeing firmasý karþýlýyordu. Ermenistan Darbe Ýddiasýyla Karýþtý Ermenistan’da bir milletvekili, darbe hazýrlýðý iddiasýyla gözaltýna alýndý. Avrupa Birliði Ortak Dýþ Politika ve Savunma Yüksek Temsilcisi Javier Solana, Ermenistan Cumhurbaþkaný Robert Koçeryan’ý arayarak, ülkedeki olaylardan duyduklarý rahatsýzlýðý dile getirdi. Koçeryan’a, muhalefetle iþbirliði çaðrýsý yapan Solana, Avrupa Birliði’nin Kafkasya Özel Temsilcisini Ermenistan’a göndereceðini de söyledi.Amerika Birleþik Devletleri Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý Daniel Fried ile Avrupa Güvenlik ve Ýþbirliði Teþkilatý AGÝT Minsk grubu eþ baþkanlarýndan Amerikalý Metyu Brayza da Baþbakan Serj Sarkisyan ile yaptýklarý telefon görüþmelerinde, Ermenistan’daki durumun, siyasi diyalogla düzeleceðine belirtti. Dünya Turu Türkiye Romanya'dan Türkiye'ye Erdoğan: Kosova’nın bağımsızlığı barışa hizmet edecektir AB Desteği 11 Perşembe, 6 Mart 2008 Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile bir araya gelen Romanya Devlet Başkanı Traian Basescu, "Bazı müzakere fasıllarının aşılabilmesi için her türlü yardımı yapmaya hazırız." dedi. Cumhurbaşkanı Gül de; "AB'de bir dostumuzun daha olduğunu bilmek bizi mutlu etmektedir." diye konuştu. T ü r k i y e Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ziyaretinde Bükreş Atatürk Anıtı ve Türk Şehitliği ile Meçhul Asker Anıtını ziyaret etti. Gül, Romanya Devlet Başkanı Traian Basescu tarafından Cotroceni Sarayı'nda resmi törenle karşılandı. Bir süre başbaşa görüşen Gül ve Basescu, heyetlerarası görüşmelere de başkanlık etti. Görüşmelerde, Nabucco projesi ile ulaştırma ve enerji alanındaki işbirliğinin geliştirilmesi konuları masaya yatırıldı. Romanya ile Türkiye arasında denizaltından enerji aktarımı konusu da gündeme geldi. Gelecek ay NATO Zirvesine ev sahipliği yapacak olan Romanya ile müttefiklik ilişkileri de ele alınan konular arasındaydı. Görüşmelerin ardından iki Cumhurbaşkanı basının karşısına çıktı. Gül, Romanya'nın Avrupa'da ve bölgesinde önemi giderek artan bir ülke olduğuna işaret etti: "Geçtiğimiz yıl AB üyesi olan Romanya'yı bir kez daha tebrik etmek isterim. AB içinde bir dostumuzun daha olduğunu bilmek bizi mutlu etmektedir." G ü l , Romanya'da çok sayıda Türk'ün yaşadığına da dikkat çekti: "Romanya'da 80 bin civarında soydaşımız huzur ve güven içinde yaşamaktadır. Böylece ülkelerimizi birbirine bağlayan bir köprü görevi görmektedirler." Romanya Devlet Başkanı Traian Basescu da Türkiye'nin AB müzakere sürecine değindi: "Türkiye bütün şartları yerine getirdikten sonra, AB yolunda Romanya'nın tam desteğini görecektir. Bazı müzakere fasıllarının aşılabilmesi için de, her türlü yardımı yapmaya hazırız." Basescu, Türk yatırımcılara vize kolaylığı sağlanması için yoğun çaba harcandığını da söyledi. Türkiye'den, Makedonya'ya Destek T ürkiye Meclis Başkanı Köksal Toptan, Türkiye'de bulunan Makedonya Cumhuriyeti Meclis Başkanı Ljubisha Georgıevski ile yaptığı görüşmede, Türkiye'nin, Balkanlar'daki barış ve huzurun tesisi için elinden geleni yaptığını bildirdi. Makedonya'nın, Balkanlar'ın kalbindeki bir ülke olarak, Türkiye için çok büyük önem taşıdığını anlatan Toptan, Makedonya'nın NATO'ya ve Avrupa Birliği'ne üyeliği konusunda Türkiye'nin, üzerine düşen her şeyi yaptığını ve bunu yürekten desteklediğini belirtti. Toptan, "NATO'nun müdahalesine kadar bölgede ne kadar çok sayıda masum insanın, çocuğun, kadının kanının aktığını hep beraber yakın geçmişte yaşadık. O nedenle hiç kimsenin, başta Yunanistan olmak üzere Makedonya'nın NATO'ya üyeliğine karşı çıkmaması lazım" dedi. Konuk Meclis Başkanı ve beraberindeki heyet Meclis Avrupa Birliği Uyum Komisyonu'nu da ziyaret etti. Şubat Enflasyonu Açıklandı T ürkiye İstatistik Kurumu Şubat ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Tüketici fiyatları Şubat ayında yüzde 1,29; Üretici fiyatları ise yüzde 2,56 arttı. Böylece yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 9,1; üretici fiyatlarında da yüzde 8,15 oldu. Ana harcama grupları itibariyle bakıldığında geçen ay tüketici fiyatlarında en yüksek artış yüzde 5,5 ile gıda ve alkolsüz içecekler grubunda gerçekleşti. Yıllık bazda ise tüketici fiyatlarının en çok arttığı harcama grubu yüzde 14,75 ile konut grubu olurken,ürünler itibariyle Şubat ayının zam şampiyonu ise fiyatı yüzde 62,69 artan salatalık oldu. Üretici fiyatlarına göre tarım sektöründe fiyatlar yüzde 2,06 artarken, sanayi sektöründe fiyatlar yüzde 2,69 olarak gerçekleşti. Geçen ay fiyat artışlarından en çok etkilenen iller ise yüzde 2,56 ile Şanlıurfa ve Diyarbakır oldu. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, hafta sonu yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında “Kosova'nın Bağımsızlığının Balkanlarda barışa hizmet etmesini temenni ediyorum” dedi. T Cumhuriyeti ürkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, hafta sonu yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında Kosova'da, Şubat ayı içinde önemli gelişmelerin olduğunu belirterek, şu görüşleri dile getirdi: "17 Şubat günü Kosova Cumhuriyeti bağımsızlığını ilan etti. Türkiye, Kosova Cumhuriyeti'ni tanıyan ilk ülkelerden biri oldu. Buradan kere daha Kosova bir Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını ülkem ve milletim adına kutluyorum. Bu gelişmenin Balkanlarda barış ve istikrara hizmet etmesini temenni ediyorum. Bu tarihi görev ve sorumluluk şu anda Kosova halkının ve Kosovalı yöneticilerin omuzlarındadır. Balkanlarda huzurun tesisi, biraz da Kosova'da yaşanacak bu tecrübeye bağlıdır. Bu sebeple Kosova'da her kesime eşit mesafede duran, barış, huzur, istikrar, birlik ve beraberliğin korunması için samimi çaba gösteren bir yönetimin bulunması her zamankinden önemli hale gelmiştir. Türkiye'nin, Kosova ile ortak bir tarihi, kültürel bağları, ortak değerleri bulunuyor. Yıllar yılı Kosova'nın yaşadığı her sıkıntının Türkiye'de de mutlaka yansımaları olmuştur. Bugün de birçok vatandaşımızın Kosova'da halen akra- baları, yakınları yaşamaya devam ediyor. Kosova'da güzel şeyler olmasını, barışın ve huzurun tesisini samimiyetle istiyoruz. Kosova Barış Gücü'ne 750 personelden oluşan bir taburla destek vererek bu beklentimizi daha önce de göstermiştik. Kosova halkının yaşadığı sıkıntılara milletimizin ne kadar büyük bir hassasiyet gösterdiği, vatandaşlarımızın Kosova halkına yardım elini uzatmak için ne büyük bir gayret içinde olduğu da hala hatırlardadır. Bugünden sonra da Kosova Cumhuriyeti'ne siyasi ve ekonomik anlamda katkı ve desteğimiz sürecektir. Erdoğan, “Kosova halkının ve yönetiminin bu hassas süreci başarıyla tamamlayacağına, birlik ve beraberliklerini koruyarak bütün Balkanlara yayılacak bir barış ve huzur örneği ortaya koyacaklarına gönülden inanıyorum'' dedi. Büyükanıt: Şaşırtmayı Sürdüreceğiz G enelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Irak'ın kuzeyine düzenlenen sınır ötesi operasyonun planlandığı gibi başladığını ve başarıyla sonuçlandırıldığını söyledi. Orgeneral Büyükanıt, operasyonların devam edeceğinin de mesajını verdi. Orgeneral Yaşar Büyükanıt, basın kuruluşlarının temsilcilerine bir brifing vererek, kara operasyonunu ve ardından yaşanan tartışmaları değerlendirdi. Operasyonun öncelikli hedefinin, PKK'nın Zap Kampı'nın ortadan kaldırılması olduğunu belirten Orgeneral Büyükanıt, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin her koşulda terörle mücadele edilebileceğini gösterdiğini ifade etti. Eleştirileri de değerlendiren Genelkurmay Başkanı, bir operasyonla PKK'nın bitirileceği beklentisinin yanlış olduğunu vurguladı. Operasyonun sona ermesine ilişkin olarak içeriden ya da dışarıdan her hangi bir telkin olmadığının altını çizen Orgeneral Yaşar Büyükanıt, "Amerikan yönetiminin etkisi olduğu iddiası Türk milletine hakarettir." dedi. Orgeneral Büyükanıt, "Geri çekilmede ABD'nin etkisi kanıtlanırsa üniformamı çıkarırım." dedi. Operasyonun, ilgili tüm kurumlarla koordineli bir şekilde yürütüldüğünü de belirten Genelkurmay Başkanı, "Bu operasyonda olduğu gibi şaşırtmaya, ihtiyaç duyulduğu zaman harekatlara devam edilecektir." diye konuştu. 12 Kültür-Sanat Amerikalý Yazar ve No Country For Old Men’e Editör Buckley öldü 4 dalda Oscar Perşembe, 6 Mart 2008 80. Oscar ödülleri Los Angeles’ta düzenlenen muhteþem bir törenle sahiplerini buldu. Gecede “No Country For Old Men” 4 dalda Oscar kazandý. En iyi erkek oyuncu ödülü Daniel Day Lewis’in olurken, en iyi kadýn oyuncu ödülü Fransýz Marion Cotillard’e gitti. G ece, ünlülerin ‘kýrmýzý halý’dan geçiþiyle baþladý. Ünlü tasarýmcýlarýn giydirdiði yýldýzlar þýklýk yarýþýndaydý. Komedyen John Stewart’ýn sunduðu bu yýlki Oscar ödüllerine “No Country for Old Men” (Ýhtiyarlara Yer Yok) adlý film damgasýný vurdu. “No Country For Old Men” en iyi film, en iyi yönetmen, en iyi yardýmcý erkek oyuncu ve en iyi uyarlama senaryo dallarýnda Oscarlarý kazandý. Filmin yönetmenleri ve senaryo yazarlarý Cohen kardeþler en iyi uyarlama senaryo ve en iyi yönetmen dallarýnda olmak üzere iki defa sahneye çýktýlar. En iyi kadýn oyuncu ödülünü ” La Vie En Rose” (Kaldýrým Serçesi) filminde Edith Piaf’ýn hayatýný canlandýran Fransýz oyuncu Marion Cotillard, en iyi erkek oyuncu ödülünü ise “There Will Be Blood” (Kan Dökülecek) filmindeki rolüyle Daniel Day-Lewis aldý. En iyi yardýmcý kadýn oyuncu ödülünü “Michael Clayton” daki rolüyle Ýngiliz oyuncu Tilda Swinton, en iyi yardýmcý erkek oyuncu ödülünü ise “No Country for Old Men” (Ýhtiyarlara yer yok) filmindeki rolüyle Ýspanyol oyuncu Javier Bardem kazandý. Bu yýl 80. kez sahiplerine kavuþan Oscar ödüllerinde en iyi yabancý film ödülüne “Kalpazanlar-The Counterfeiters” ile Avusturya filmi kazandý. A merikan yayýn dünyasýnýn önemli isimlerinden yazar, editör ve muhafazakar eleþtirmen William F. Buckley öldü. Buckley’in asistaný Linda Bridges, Buckley’in bu sabah, Stamford’daki evinde hayata veda ettiðini söyledi. Bridges, yazarýn anfizem hastasý olduðunu ve aþçýsý tarafýndan ölü bulunduðunu kaydetti. Buckley, 1955’de kurduðu “National Review” dergisindeki siyasi yazýlarý ve televizyonda yaptýðý programla tanýnýyordu. Çok sayýda araþtýrma kitabý ve romana da imza atan Buckley’in, konuklarýný aðýrladýðý “Firing Line” programý, 1966’dan 1999’a kadar yayýnda kalmýþtý. Yavru kutup ayýsý Knut artýk beyaz perdede Almanlarýn sevgilisi haline gelen yavru kutup ayýsý Knut’un hayvanat bahçesindeki maceralarýný konu alan “Knut ve Arkadaþlarý” adlý filmin prömiyeri Berlin’de yapýldý. Knut’un bakýcýsýnýn da katýldýðý prömiyere yoðun bir ilgi vardý. 2008 Nobel Barýþ Ödülü için 197 aday gösterildi 2 008 Nobel Barýþ Ödülü için, 197 kiþi veya kuruluþun aday gösterildiði bildirildi. Ödül komitesi sekreteri Geir Lundestad, Associated Press’e yaptýðý açýklamada, dünyanýn her yanýndan adaylar gösterilmesinden çok memnun olduklarýný söyledi. Lundestad, barýþ ödülünün daha da küreselleþtiðini belirterek, ödül komitesinin bu adaylardan kaçýnýn yer aldýðýný belirtmediði bir listede anlaþtýðýný kaydetti. Bu listedeki isimlerin sayýsýnýn, komitenin nisandaki toplantýsýnda 10’a indirileceði belirtildi. Lundestad, aday sayýsýnýn ikinci kez bu kadar yüksek olduðunu belirterek, 2005’te bu sayýnýn 199 olduðunu bildirdi. Nobel ödül komitesi, aday listesindeki isimleri açýklamýyor. Bu yýl ki adaylar arasýnda, eski Almanya Baþbakaný Helmut Kohl, Cezayir Devlet Baþkaný Abdülaziz Buteflika ve yapay dünya dili Esperanto’nun bulunduðu tahmin ediliyor. Nobel Barýþ ödülünü geçen yýl ABD’nin eski Baþkan Yardýmcýsý Al Gore ve BM Hükümetlerarasý Ýklim Deðiþikliði Paneli paylaþmýþtý. A nnesi tarafýndan terkedildiði için Berlin Hayvanat Bahçesi bakýcýlarý tarafýndan büyütülen yavru kutup ayýsý Knut, bir zamanlar Almanlarýn gözbebeðiydi. Berlin Hayvanat Bahçesi ziyaretçi akýnýna uðruyordu, Knut’un bakýcýsýyla oyunlarý büyük bir ilgi görüyordu. Ama Knut artýk büyüdü, tam 120 kilo oldu. Knut’un yavruyken baþýndan geçenlerse artýk bir film. “Knut ve Arkadaþlarý” adlý filmin prömiyeri Berlin’de yapýldý. Prömiyere, özellikle çocuklarýn ilgisi yoðundu. Prömiyere katýlanlar arasýnda Knut’un bakýcýsý Thomas Doerflein de vardý. Doerflein, “Filmi çok beðendim. Bu benim için çok özel, çünkü onu ben büyüttüm. Ama daha önce de böyle vakalar yaþanmýþtý. Knut’un neden böyle bir çýlgýnlýða neden olduðunu hala anlamýyorum” açýklamasýnda bulundu. Van Gogh ve Monet’ye ait tablolar bulundu Rock Gitaristi Jeff Healey Öldü K anser nedeniyle bir yaþýndan bu yana gözleri görmeyen Kanadalý ünlü rock ve caz müzisyeni Jeff Healey, 41 yaþýnda hayata veda etti. Dostlarý tarafýndan yapýlan açýklamada, Healey’in Toronto’da hastanede öldüðü bildirildi. Jeff Healay band grubunun üyesi olan, uluslararasý üne sahip müzisyenin, nadir görülen bir retina kanseri türü olan rahatsýzlýðý nedeniyle bir yaþýndan bu yana gözleri görmüyordu. Gitarý kucaðýna koyarak kendine has biçimde çalan ve genç müzik dehasý olarak ün yapan Healey, George Harrison, B.B. King ve Stevie Ray Vaughan ile de ayný sahneleri paylaþtý. Evli ve iki çocuk babasý olan Healey, son yýllarda çeþitli ameliyatlar geçirdiði akciðer ve cilt kanseriyle de mücadele ediyordu. Ý 19. yüzyýlýn ünlü ressamlarýnýn Ýsviçre’deki bir müzeden çalýnan tablolarýndan ikisi ortaya çýktý. sviçre polisi, post empresyonist ressam Vincent van Gogh ile empresyonist ressam Claude Monet’ye ait tablolarýn, Zürih’teki bir akýl hastalýklarý hastanesinin önüne park edilmiþ bir araba içinde bulunduðunu bildirdi. 10 Þubattaki silahlý soygunda, özel müzeden 163 milyon deðerinde olduðu belirtilen dört tablo çalýnmýþtý. 13 Perşembe, 6 Mart 2008 Te k n o l o j i 5 saatte Avrupa’dan Avustralya’ya Çocuklarý internette korumak için oyun sitesi Avrupa Konseyi, 7-10 yaþýndaki çocuklarýn her türlü þiddetten korunmasýna yardýmcý olabilmek amacýyla internette bir oyun sitesi kurdu. Ý ngilizler, saatte 6 bin km hýzla gidecek yolcu uçaðý yapýyor. Uçak, 300 yolcusuyla 4 saat 40 dakikada Ýngiltere’den Avustralya’ya varabilecek. Bu mesafeyi uçaklar molayla birlikte halen 22 saatte alýyor. Ýngilizler, Avrupa’dan binlerce kilometre ötedeki Avustralya’ya 5 saatten kýsa sürede uçabilecek uçak projesi için kafa yoruyor. Abingdon’daki “Reaction Engines” adlý þirketin uzmanlarýnca 25 yýla kadar hayata geçirilmesi tasarlanan projeye göre, Mach 5 hýzýnda (saatte 6 bin 125 km) yol alabilecek “A2” uçaðý, 300 yolcusuyla 4 saat 40 dakikada Ýngiltere’den Avustralya’ya varabilecek. (Mach 5’ten itibaren uçaklara hipersonik jet deniyor.) Bu mesafeyi uçaklar molayla birlikte halen 22 saatte alýyor. Dünyanýn en hýzlý uçaðý Concorde, Mach 2 ile uçuyordu. Müstakbel uçaðýn bileti 3500 sterlin civarýnda olacak. Uçak kýsaca LAPCAT olarak adlandýrýlan proje çerçevesinde geliþtiriliyor. 7 milyon Euro’luk proje finansmanýnýn yarýsý AB’den geliyor. Avrupa Uzay Kurumunun da katký saðladýðý projenin, uzay çalýþmalarýnda elde edilen bilgi birikimi ve teknolojinin, hava yolu þirketlerince hayata sokulmasýný teþvik etmeye yönelik olduðu belirtiliyor.“Hipersonik” uçak “A2”, 143 metre boyunda olacak. Mühendisler, uçaðý sývý hidrojenle çalýþan “Scimitar” motoruyla donatmayý tasarlýyor. Motor geliþtirme çalýþmalarý da sürüyor. Þirket yöneticilerinden Alan Bond’un verdiði bilgiye göre, “A2”, Kuzey Atlantik’i 0,9 Mach hýzýyla (ses hýzýnýn altýnda) “sessizce” geçtikten sonra Kuzey kutbunun üzerine geldiðinde hýzýný 5 Mach’a yükselterek Avustralya’ya yönelecek. Mars yaþam için çok tuzlu M Mars’ta yýllardýr araþtýrmalarýný sürdüren ikiz robotlardan Opportunity, Kýzýl Gezegenin yaþam koþullarý için “çok tuzlu” bir yapýya sahip olduðunu ortaya koydu. ars’a 90 günlüðüne gönderilen ancak 1400 günü aþkýn bir süredir görev baþýnda bulunan ikiz robotlardan Opportunity’nin topladýðý son kanýtlar, Kýzýl Gezegen’in erken dönemlerinde sudaki yüksek mineral karýþýmýnýn, en dayanýklý mikroplarýn dahi oluþumu için uygun bir ortam saðlamadýðýný gösteriyor. Mars robot programý üyesi ve Harvard Üniversitesi biyoloji kürsüsünden Dr Andrew Knoll, bir dönem suyla haþýr neþir olmuþ kayalarda saklý ip uçlarýnýn, çevre koþullarýnýn hem asitli, hem de çok tuzlu olduðunu ortaya koyduðunu belirtti. Dr Knoll, Boston’daki bir bilimsel toplantýda yaptýðý açýklamada, bulgularýn Mars’taki yaþam olasýlýðý düðümünü iyice sýkýlaþtýrdýðýný söyleyerek, Kýzýl Gezegen’de son 4 milyar yýl önceki koþullarýn yaþam için pek de uygun olmadýðýný kaydetti. NASA’nýn Kýzýl Gezegen’e sadece 90 günlüðüne gönderilen robotlarý Opportunity ve Spirit, 1400’ü aþkýn gündür görevlerinin baþýnda bulunuyor. Ömürlerini çoktan tamamlayan robotlarýn yerini Phoenix uzay aracý ile doldurmayý planlayan NASA, 25 mayýsta Mars’ýn kuzey kutbu yakýnlarýna inmesi M Cep telefonlarýnda son 15 yýlda ne deðiþti? Ýlk cep telefonunu piyasaya çýktýðýnda sadece konuþulabiliyordu. Þimdi kimlik kadar vazgeçilmez hale geldi; fotoðraf makinesi, video kamera, müzikçalar, internet, pusula, kredi kartý, kimlik ve imza yerine geçiyor. beklenen yeni uzay aracýyla buradaki buzun altýný kazarak, geçmiþteki ve þimdiki olasý mikrobik yaþamýn izlerini bulmayý hedefliyor. 2009’da gönderilecek yeni kuþak robot Mars Science Laboratory’nin (MSL) da 2010’da gezegene iniþ yapmasý bekleniyor. Spirit ve Opportunity’den iki kat uzun ve üç kat aðýr yeni robot, Mars topraðýndan toplayacaðý örneklerin organik analizini yapabilecek. Dünyayý kurtaracak aracýn tasarýmý hazýr erkezi Pasadena’da bulunan ve amacý uzay çalýþmalarýný desteklemek olan sivil toplum örgütü The Planetery Society tarafýndan geçen yýl açýlan 50 bin dolarlýk “Apophis Mission Tasarým Yarýþmasý”ný SpaceWork Mühendislik þirketi kazandý. Apophis’i 300 gün süreyle izleyecek projeyle Dünya’ya 2029’da yaklaþacak ve 2036’da az da olsa çarpma olasýlýðý bulunan 300 metre çapýndaki göktaþýnýn yörüngesi kesin olarak belirlenecek ve Dünya’ya çarpýp çarpmayacaðý anlaþýlacak.Tasarým yarýþmasýný açan Planetary Society Baþkaný Dan Geraci, Apophis’in bir bilim kurgu hikayesi ya da kapalý giþe oynayan bir Hollywood yapýmý deðil, bir gerçek olduðunu belirterek, “Göktaþýnýn etiketleneceði elektronik izleme sayesinde, þimdi, 2017, 2029 ve 2036 arasýndaki zaman diliminde uzun vadede odaklanma olanaðý bulabileceðiz. Bu sayede çarpma riskine en iyi þekilde hazýrlanma ve bir plan oluþturma imkaný A vrupa Konseyi’nin “Çocuklar Ýçin Çocuklarla Birlikte Bir Avrupa Ýnþa Edelim” programýnýn bir parçasý olan ücretsiz oyun, çocuklarýn eðlenerek interneti anlamalarý ve akýllý kullanýcýlar olmalarýný saðlamayý hedefliyor. “Wild Web Woods” (Vahþi Web Ormaný) (www.wildwebwoods.org) oyununda çocuklarýn amacý eðlence, barýþ ve özgürlük kenti olan “Ekenti”ne ulaþmak. Çocuklarýn kente ulaþmasý için Vahþi Web Ormaný’ndan geçmesi, buradaki tehlikelerin farkýna varýp bunlara dikkat etmeleri ve “bilgi, özel yaþam, güvenlik ve farkýndalýk jetonlarýný” toplamalarý gerekiyor. Oyun Türkçe, Fransýzca, Ýspanyolca, Fince, Almanca, Portekizce, Ýtalyanca, Lehçe, Yunanca, Rusça, Macarca, Fince ve Hollandaca olmak üzere 13 dilde oynanabiliyor. elde edebileceðiz” diye konuþtu.Apophis’in Dünya’ya çarpýp çarpmayacaðýný anlayabilmek için doðru bir izleme ve eðer gerekiyorsa yörüngesini deðiþtirmek için bir yöntem bulmak gerekiyor.Yarýþma kurallarýna göre, göktaþýný elektronik olarak izlemeyi öngören tasarýmýn, 2017’ye dek göktaþýnýn yörüngesini deðiþtirmek için insanlý bir sefer düzenlenmesinin gerekli olup olmadýðý bilgisini en kýsa sürede saðlamasý gerekiyor. F otoðraf makinesi, video kamera, müzik ve radyo dinleme, uzaktan kumanda ile navigasyon gibi iþlevlere sahip cep telefonlarý, onlarca ihtiyacý tek cihazla karþýlamayý saðlarken, kredi kartý, bankacýlýk, internet eriþimi, oto ve ev-iþ yeri güvenliði gibi pek çok alanda da kullanýlýyor. Mobil Ýletiþim Sistemleri ve Araçlarý Ýþadamlarý Derneði (MOBÝSAD) yönetim kurulu üyesi Caner Özgül, 10-15 yýl önce kullanýlmaya baþlanan cep telefonlarýnýn, sunduklarý özelliklerle yaþamýn her alanýna girdiðini ve gittikçe vazgeçilmez hale geldiðini kaydetti. Özgül, cep telefonlarýnýn, 30 yýl önce ancak bilim-kurgu filmlerinde görülebilen, kiþilerin iletiþimini saðlamasý iþlevinin yanýnda, geçmiþte her biri ayrý cihazlarla yapýlan, fotoðraf ve video çekme, müzik çalma, radyo dinleme, navigasyonla yön bulma, elektronik aletleri uzaktan kumanda etme, otomobil ve ev alarm sistemini yönetme gibi iþlevleri tek baþýna saðlayabildiðini söyledi. Cep telefonlarýnýn özellikle kredi kartý kullanýmý ve internet bankacýlýðý iþlemlerinde yeni imkanlar sunduðunu ve güvenilirliðin artýrýlmasýný saðladýðýný kaydeden Özgül, þöyle devam etti: “Kredi kartýyla yapýlan alýþveriþler, yeni bir sistem olan ‘mobil ödeme’ ile gerçekleþtirilebiliyor. Bu sistemle, mobil ödeme þifresi kullanýlarak cep telefonundan kýsa mesaj aracýlýðýyla ödeme yapýlýyor ve ödeme kredi kartýndan düþülüyor. Ayrýca, internet bankacýlýðýnda güvenirliðin artýrýlmasý amacýyla ‘mobil onay’ kullanýlýyor. Para transferi gibi iþlemler öncesi, bankaya daha önce bildirilen cep telefonu numarasýna iþlemin onaylanmasý için kýsa mesajla bir kod gönderiliyor. Banka, bu kod girildiðinde iþlemi gerçekleþtiriyor. Böylece bir dolandýrýcý hesabýnýzdan para çalmak istese bile cep telefonunuza gelen kodu bilemeyeceði için yapamýyor.” Güncel AIDS aþýsý baþarýlý oldu Tayvan Acedemia Sinica (AS) ve Amerikan Scripps Araþtýrma Enstitüsü’nün birlikte yürüttüðü araþtýrmalar sonuç verdi. AIDS hastalýðýnýn vücüda yayýlmasýný engelleyen aþý, fareler üzerinde yapýlan deneylerde baþarýlý oldu. Tayvanlý ve Amerikalý araþtýrmacýlar, HIV’e karþý antikor üreten aþýyý buldular. T ayvan Acedemia Sinica (AS) ve Amerikan Scripps Araþtýrma Enstitüsü’nün birlikte yürüttüðü araþtýrmalar sonuç verdi. AIDS hastalýðýnýn vücüda yayýlmasýný engelleyen aþý, fareler üzerinde yapýlan deneylerde baþarýlý oldu. AS Baþkaný Wong Chi-huey liderliðinde yürütülen çalýþmalara göre, ‘oligomannose dendronu’ adý verilen þeker hücreleri sayesinde HIV’in vücuda girdiði yerden daha derinlere giderek baðýþýklýk sistemini etkilemesi engelleniyor. Þeker hücrelerinin bir baþka özelliði de virüsün yüzeyinde karbonhidrat yapýsýna karþýlýk antikor oluþturmasý. Aþý AIDS üzerine yapýlan iki ayrý çalýþmayý temel alýyor. Çalýþmalardan biri HIV’in diðer hücreleri etkileme yönemiyle ilgili. Diðer çalýþmada, ise HIV taþýyýcýsý insanlarda virüsle savaþan bir antikor bulunmasýna dayanýyor. 2G12 adý verilen bu antikor sadece çok az insanýn vücüdunda bulunuyor. Araþtýrmacýlar diðer þeker hücrelerini kullanarak 2G12’den aþý elde etmeyi baþardýlar. AS Genom Araþtýmalarý Merkezi çalýþaný Liang Pi-hui, AIDS’li hastalarda keþfedilen 2G12’nin aþý haline getirildikten sonra fareler üzerinde denendiðini söyledi. Farelerin vücutlarýnda aþýdan sonra antikor üretiminin baþladýðýný belirten Liang, aþýnýn HIV öncesi koruma amaçlý enjekte edilebileceði gibi, hastalarda da tedavi amaçlý olarak kullanýlabileceðini aktardý. Aþý’nýn insanlar üzerinde ne zaman kullanýlabileceði ise henüz tam olarak bilinemiyor. Dünya Nüfusunun Yarýsý Kentlerde Yaþýyor BM Perşembe, 6 Mart 2008 J Alkol Dertleri Unutturmuyor 14 aponya’da yapýlan bir araþtýrmada, alkolün dertlerin unutulmasýna yardýmcý olmadýðý belirlendi. Tokyo Üniversitesinden araþtýrmacýlar, sanýlanýn aksine alkolde bulunan etanolün unutmaya yardýmcý olmadýðýný, aksine anýlarý zihinde koruduðunu belirttiler. Deney fareleri üzerinde yapýlan araþtýrmada, kafeslerine geri konmadan önce birkaç gün süreyle hafif oranda elektrik þoku verilen farelerin kafesleri her açýldýðýnda ürktükleri tespit edildi. Araþtýrmacýlar, bu farelerin tepkilerini incelemek amacýyla bir kýsmýna alkol verirken, diðer kýsmýna serum verdi. Alkol verilen farelerdeki bu korkunun diðer farelere göre ortalama iki hafta olmak üzere daha fazla sürdüðü ortaya çýktý. Söz konusu araþtýrmayý yapanlar, “insanlar açýsýndan ele alýndýðýnda bu durumun, alkol alýndýðýnda kurtulmak istenilen kötü anýlarýn daha fazla zihinde kalacaðýný gösterdiði” yorumunda bulundu. BM, 2008 yýlýnýn sonunda kentlerde yaþayanlarýn oranýnýn dünya nüfusunun yarýsýna ulaþacaðý tahmininde bulundu. Ekonomik ve Sosyal Ýþler Dairesi tarafýndan hazýrlanan ‘’Dünya Kentleþme Beklentileri’‘ baþlýklý raporda, 6.7 milyarlýk dünya nüfusunun yarýsýnýn bu yýlýn sonunda kentlerde yaþayacaðý ve yakýn zamanda dünyadaki en yoðun kentleþme oranýnýn Asya ve Afrika’da kaydedileceði öngörüldü. Raporda, 2050 yýlýna gelindiðinde dünya nüfusunun yüzde 70’inin kentlerde yaþayacaðý tahmin edilerek, yine ayný dönemde, 2007’de sayýlarý 19 olan en az 10 milyon nüfuslu ‘’mega kentlerin’‘ sayýsýnýn 27’ye çýkacaðý tahmininde bulunuldu. Gelecekte kentlilerin yarýsýnýn ise nüfuslarý 500 binden az olan küçük kentlerde yoðunlaþacaðýnýn altý çizilen raporda, 2050 yýlýnda dünya nüfusunun 9.2 milyara çýkacaðý, geçen yýl 3.3 milyar olan kentlerde yaþayanlarýn sayýsýnýn ise 6.4 milyara yükseleceði kaydedildi. BM Nüfus Dairesi yetkilisi Hania Zlotnik raporla ilgili gazetecilere yaptýðý açýklamada, ‘’Umarým dünyada giderek artan kentleþme oraný ekonomik kalkýnmayla paralel gider’‘ diye konuþtu. Dünyanýn geliþmiþ ülkelerinde 2007 itibariyle nüfusun yüzde 70’inin zaten kentlerde yaþadýðýný belirten Zlotnik, bu oranýn Afrika ve Asya’nýn az geliþmiþ ve geliþmekte olan ülkelerinde yüzde 40’lara düþtüðünü söyledi. BM yetkilisi, gelecek yýllarda ise en yoðun kentleþme oranýnýn Afrika ve Asya’da görüleceðini kaydetti. Otomobiller birbiriyle konuþacak Özel bir yazýlým ve birçok algýlayýcý ile donatýlmýþ olan araçlar, kötü hava þartlarý, bozuk yol ve buna benzer bilgileri toplayarak sürücüyü alternatif yollara yönlendirecek. eni geliþtirilen bir teknoloji sayesinde otomobiller, seyahat sýrasýnda topladýklarý yol bilgilerini hem sürücüyle hem de trafik yönetim merkezleri ile paylaþacak. AB 6. Çerçeve Programý kapsamýnda çalýþmalara baþlayan Com2React Konsorsiyumu’nun projesinden, sürücüler ve trafik yöneticilerinin yaný sýra itfaiye ve ambulanslar da yararlanacak.Com2React’ýn internet sitesinden derlenen bilgiye göre, proje ile Vehicle-toVehicle (V2V) iletiþim adý verilen yazýlým sistemine sahip ve bir çok algýlayýcý ile donatýlmýþ olan araçlar, kötü hava þartlarý, bozuk yol, trafik kazalarý ve buna benzer bilgileri toplayarak sürücüyü alternatif yollara yönlendirecek. Yazýlým, topladýðý bilgileri diðer araçlar ve trafik merkezleri ile de paylaþacak. Com2React Konsorsiyumunun, Münih ve Paris’de yapýlan denemelerde baþarýlý olduðu, söz konusu proje sayesinde bir çeþit “Sanal Trafik Kontrol Merkezi”nin de kurulmuþ olacaðý belirtildi. Sanal Trafik Kontrol Merkezi, kendisine gelen bilgiler doðrultusunda hareket halindeki araçlarýn þoförlerine yerel trafik bilgileri ve güvenlik uyarýlarýnda bulunabilecek. Henüz ticari olarak piyasaya sürülmeyen ve GPS (Uydu), GPRS (Cep telefonu), WiMAX (Geniþbant internet) gibi iletiþim sistemleri üzerinden çalýþabilen sistemin, yaygýnlaþtýktan sonra fiyatýnýn düþmesi de bekleniyor. Y Cimri K ocay a K arýsý na 124 Bin Gül Alma Ce zasý Ý ran’da bir kadýn “çok cimri” olduðu için kocasýna dava açtý, kocaya 124 bin kýrmýzý gül alma cezasý verildi. Hengame adlý kadýn, Ýtimad gazetesine yaptýðý açýklamada, 10 yýllýk evliliðin ardýndan “çok cimri olan kocasýný cezalandýrmak istediðini” belirtti. “On yýl önce evlendik, ancak evliliðin üzerinden çok kýsa zaman geçmiþti ki Þahin’in cimri olduðunun farkýna vardým. Lokantaya gittiðimizde benim kahvemi bile ödemiyor” diyen Hengame, mahkemeden çeyiz bedeli olan 124 bin kýrmýzý gül talebinde bulundu. Günde sadece 5 gül alabileceðini söyleyen Þahin ise mahkemede, “Bunu kafasýna milyarder arkadaþlarý soktu” diye yakýndý. Mahkeme, yaklaþýk 200 bin dolar deðerindeki 124 bin gülün tamamý alýnana dek Þahin’in 64 bin dolarlýk evine el koydu. Ýran yasalarýna göre evlilik sýrasýnda kadýn çeyiz bedelini isteyebiliyor, kocaysa karýsýnýn getirdiði çeyizin bedelini vermekle yükümlü. Son yýllarda Ýranlý kadýnlar, evlilik sözleþmesinde astronomik miktarlarda çeyiz bedeli istiyor. Öðrencilerin, Öðretmenlere Not Verdiði Ýnternet Sitesi Yasaklandý P aris mahkemesi, öðretmenler sendikasý tarafýndan yapýlan þikayet baþvurusunu haklý buldu ve sitenin yayýnýnýn engellenmesini kararlaþtýrdý. Mahkemenin gerekçeli kararýnda, ‘’ifade ve düþünce özgürlüðünün, öðretmenlerin mesleklerini yerine getirmelerine engel teþkil etmemesi gerektiði’‘ bildirildi. Yasak kararýndan önce öðrenciler, öðretmenlerinin performanslarýna göre, 0 ile 20 arasýnda deðiþen notlar verip, kiþisel yorumlarda bulunabiliyordu. Ýnternet sitesinin avukatý, öðrencilerin, öðretmenler hakkýnda deðil, eðitim gördükleri okullar hakkýnda sitede not vermeye devam edeceklerini söyledi. 15 P Güncel Türkçenin Kosova’sý En çok mahkumu bulunan ülke ABD Kosova’nýn Resmî Perşembe, 6 Mart 2008 ew Center on the States adlý kuruluþ tarafýndan açýklanan rapora göre, her 100 ABD’liden 1’i demir parmaklýklar ardýnda. Kuruluþ tarafýndan dün yayýnlanan raporda, ABD ceza sisteminin bu yýlýn baþý itibarýyla 2,3 milyon kiþiyi hapishanelerde tuttuðu, ABD’yi 1,5 milyon kiþiyle Çin izlediði, Rusya’nýn ise 890 bin kiþiyle 3. sýrada yer aldýðý belirtildi. Raporda, “ABD, sadece hapishanede bulunanlarýn sayýsýnýn da ötesinde, vatandaþlarýný hapse mahkum etme oranýnda da Güney Afrika ve Ýran gibi ülkeleri geride býrakarak tek küresel lider” ifadelerinin yer almasý dikkati çekti. Hapishanedekilerin sayýsýnýn 1987 ile 2007 yýllarý arasýnda 3 kat arttýðýna iþaret edilen raporda, demir parmaklýklar ardýndakilerin sayýsý 2007 yýlýnda da sýçrama yapmaya devam ederek ABD’deki eyaletleri büyük bir ekonomik yük altýnda býraktýðý ve eyaletlerin, sabýkalýlarý caydýrýcý ve ülkedeki genel suçu önleyici tedbirleri almakta baþarýsýz kalmasýna yol açtýðý ifade edildi. ABD’deki eyaletlerin geçen yýl suçlularý islah çalýþmalarý için 44 milyar dolar harcadýðý, bu rakamýn 1987 yýlýnda ise sadece 10,6 milyar dolar olduðuna dikkat çekilen raporda, hapishane harcamalarýndaki artýþ oranýnýn, yüksek öðrenim harcamalarýnýn artýþ oranýndan 6 kat fazla olduðu vurgulandý. Suya Alerjisi Olan Kadýn A vustralya’da suya alerjisi olan bir genç kadýn, ne yüzmeye gidebiliyor ne de rahat rahat banyo yapabiliyor. Daily Mail’in haberine göre, 19 yaþýndaki Ashleigh Morris, dünyada bir avuç insanda görülen “Aquagenic Urticaria” adlý rahatsýzlýk yüzünden kendi terinden bile alerji kapýyor. Basýn yayýn öðrencisi Morris, üzerine su deðdiðinde teninde kabarcýklar oluþtuðu için þemsiyesini hiç yanýndan ayýrmýyor, ter bulaþmasýn diye yatakta sevgilisiyle arasýna örtü koyuyor ve banyodan sonra, tenindeki isilik geçene kadar saatlerce kapý dýþarý çýkamýyor. Morris’in bu müzmin hastalýða, 14 yaþýndayken yüksek dozda penisilin almasýndan sonra yakalandýðý belirtildi. Bulmaca No: 41 Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka Horizontal Vertikal (Soldan saða) (Yukarýdan aþaðý) 1.Brezilyalý futbolcu Leite-Bir iþte emir verme yetkisi olan kimse. 2.Karþýlýklý telefon Çaðrýsý- Ýklimleme aracý 3.Protaktiniyum’un kýsaltmasý- Eski Rus futbolcu Blokin-Azot’un kýsaltmasý 4.Efe- Þiir yazan kimse, þair- Alfabenin birinci ve on ikinci harfi 5.ABD’li erkek aktör Cek- Düþünce, fikir 6.Ýki büyüklük, iki nicelik arasýndaki baðlantý-Mýsýrlý aktör Þerif 1.Ýtalyan Antrenör Fabio 2.Karýþýk renkli, alaca-Asker 3.Kopar araba plakasý-Kalça kemiði 4.Alfabenin birinci harfi- Aðýr kokulu, gaz durumundaki element (03) 5.Boy 6.Fransýz aktör Delon- Oksijenin kýsaltmasý 7.Bir tür Rus savaþ uçaðý-Ýþaret, alamet 8.Alfabenin on ikinci ve on altýncý harfi-Her tarafý sula kaplý kara parçasý 9.Yuventus’un antrenörü Klaudio Geçen haftaki bulmacanın çözümü NO:40 Kastamonu, Ama, Rumen, Re, Getto, Ý, T, Kanun, Ak, Edona, Ala, Rali, Ümit Dillerinden Türkçe Y eni bir dönemin baþlarýnda olmak, birçok duyguyu da beraberinde getirir. Þu an Kosova’da veya dünyanýn herhangi bir yerinde Kosovalý olmak, duygularýn birbirine geçmesi sonucunu doðurabilir. Ben þahsen düþünce ve duygu yoðunluðu içindeyim. Tahmin ediyorum ki, benim gibi olan kiþi sayýsý hiç de az deðildir. Kosova Cumhuriyeti dünyaya baðýmsýzlýðýný ilan etti. Biz de bu ilanla beraber, uzun zamandýr beklenen yeni bir dönemin kapýsýndan içeri girmiþ olduk. Girerken de bir sürü düþünce ve duygu bizim ardýmýzca geldi. Baðýmsýzlýk ilanýnýn yarattýðý coþku ve sevinç duygusu zamanla yerini geleceðe yönelik daha bilinçli ve gerçekçi düþüncelere ve duygulara býrakýyor. Ülkemiz baðýmsýz oldu, artýk Kosova Cumhuriyeti’nin yurttaþlarýyýz. Bu güzel duygu ile geçen günler bizi yeni bir gerçeðe ulaþtýrdý. Esas yapýlmasý gerekenler þimdi baþlýyor. Biz daha yolun baþýndayýz. Yepyeni ve tertemiz bir yolun en baþýnda durup geleceðe diktik gözlerimizi. Þimdi ülkeyi baþtan kuracaðýz ve bu kurulma iþinde, hukukî düzenlemeler oldukça büyük bir yer alacaktýr, hiç þüphesiz. Çünkü biz bir cumhuriyet kuruyoruz. Balkanlar’da, bölgeye ve dünyaya örnek olmasýný istediðimiz bu þirin cumhuriyet, hukuk sistemi ve hukukî uygulamalarýyla her yana örnek olmalýdýr. Vatandaþlarýnýn huzuru ve refahý, hukukun üstünlüðü ve düzenliliðiyle saðlanacak yeni bir cumhuriyet… Evet, düþünce ve duygularla yoðunuz bu aralar. Özellikle Kosova Cumhuriyeti’nin bir Türk vatandaþý olarak, baðýmsýz olmasýna sevindiðim ülkemin, bana ve benim gibi olanlara çok samimi bir kucak açmasýný bekleyen bir psikolojiye doðru gidiyorum. Yugoslavya’nýn durumlarý, iyi ve kötü yönleri geride kaldý; Sýrbistan devrinin buhranlarý da geride kaldý. Þimdi Kosova Cumhuriyeti devri. Ýþte bu devir, Türklerin kan kaybýný dindirip, ülkeleriyle tam barýþlarýný saðlayacaðý bir devir olmalý. Kosova Anayasasý tasarýsýnýn tartýþýldýðý bu günlerde biz Türkler, yine ayný konuya bakýp “artýk lütfen bu olsun” diyen gözlerle düþüncelere sarýldýk. Baðýmsýzlýk kutlandý, þimdi iþ yapma zamaný. Kosova Cumhuriyeti’nin baðýmsýzlýk ilanýnýn ilk günlerinde ve ilanýn öncesinde, bu ilanýn biz Kosova Türkleri açýsýndan barýndýrdýðý “yeni”likleri düþünüp algýlamaya çalýþtým. Çevremle bu konuda fikir alýþveriþine tutuldum. Konuþtuklarým içinden bir kesim, baðýmsýzlýðýn bütün Kosovalýlar için güzellikler getireceðini söylüyordu. Bir diðer kesimse geçmiþteki yaklaþýmlarýn tedirginliðiyle, baðýmsýzlýk Türklere pek yaramayacak deme durumundaydý. Ben de kendimce bir fikir bulmaya çalýþtým. Evet, benim de çok sayýda sakýnca ve çekincem vardý. Yakýn tarih, Balkanlar ve onun bir bölgesi olan Kosova için, onun bir parçasý olan Türkleri açýsýndan pek güzel bilgiler vermiyordu. On yýllarýn sýkýntýlarý hâlen hafýzalarda. Gasp edilen haklar, Alpay ÝÐCÝ cezalandýrýlan insanlar, sürülen ve göç etmek durumunda býrakýlan on binler… Bunlar çok ciddi veriler idi ve temkinli olmak için de yeterli idiler. Dostlar, ben baðýmsýzlýðý düþündüm ve cepte temkin olsa da, bu yeni yola güzel duygu ve düþüncelerle çýkmaya karar verdim. Kosova Cumhuriyeti’nin geleceðinde ben, Kosova Türk toplumunun bir ferdi olarak tam yer alacaðým. Türkçem, Kosova Cumhuriyeti’nde rahatlýkla var olacak. Ýþte tam burada ben bir þeyleri hatýrlýyorum. Bu saydýðým ve henüz saymadýðým önemli düþünceler, Kosova’nýn yönetiminde yer alacak kiþilerden çoðunun anlayýþýna baðlýdýr. Yaþayýþ olarak, benim saydýklarým tamamen olmamakla beraber, Kosova’da nüfusça çoðunluðu elinde tutan Arnavutlarýn, bu yeni düzende yapmak istediklerine, planlarýna baðlýdýr. Nasýl bir Kosova Cumhuriyeti istiyoruz? Herkes kendince bu sorunun yanýtýný bulsun. Yanýtý bulurken de iyice düþünsün. Geleceðe yönelik saðlam tahminlerde bulunsun ki düþüncesinin, nelere sebep olabileceðini bilsin. Ben uzun süredir Yeni Dönem’imizden ve bu sayfadan sizlere siyasî ve toplumsal mahiyeti aðýr olan yazýlar yazýyorum. Ben aslýnda edebiyatýn ve özellikle Türkçeyle örülü edebiyatýn güzelliklerine bayýlýrým. Ancak, dönem bana bu tarz yazýlar yazmayý mecbur ediyor. Çünkü benim de söyleyeceklerim var. Kosova’nýn geleceðinde var olmak isteyen, projeler, politikalar üretmek isteyen bir birey olarak, sözlerimi sunmak durumunda hissediyorum kendimi. Anayasa sürecini hep beraber yaþayacaðýz ve sonuçlarý göreceðiz. Türkçe olmazsa biz de olmayýz dememe gerek yok. Bunu bilmeyen kalmadý. Kosova Cumhuriyeti’nin resmî dillerinden biri, eskiden de olduðu gibi, Türkçe olmak zorundadýr! Hepimiz ama hepimiz, sadece Türkler de deðil; Kosova’nýn güzel geleceðe yönelmesini isteyen herkes, Türkçenin resmiyetinden yana olmak zorundadýr. Yeter artýk, bu iþ, olmasý gerektiði þekilde sonlandýrýlsýn. Türkiye Cumhuriyeti’nin Kosova’ya olan siyasî ve toplumsal desteðinden, baðýmsýzlýðý ilk tanýyanlardan biri olmasýndan mutluluk duyan Kosovalýlar, Kosova yöneticileri, Kosova’da kendi topraklarýnda yaþayan Türklerin haklarý hususunda çok kesin kararlar almak zorundadýrlar. Anayasa taslaðýnda toplum bireylerinin, Kosova Cumhuriyeti resmî dillerinden birini seçerek her düzeyde devletin saðladýðý þartlarda eðitim görmek hakkýna sahip olduðu yönünde bir madde var. Bu madde bile tek baþýna, Kosova’nýn resmî dilleri içinde neden Türkçenin de yer almasý gerektiðini açýklamaktadýr. Kosova bu gibi konularda, dünyada baþka birçok ülkeyle karþýlaþtýrýlamayacak kadar farklý durumdadýr. Kosova, çok uluslu bir Balkan ülkesidir ve bu konuda haklarýn uygulanmasý çok büyük bir ciddiyet gerektirir. Türkçe, bu topraklarda 1000 yýldan fazla bir süredir vardýr. Gelecekte de olacaktýr, olmak durumundadýr. Kosova Cumhuriyeti de gelecekte var olmak niyetinde bir irade ortaya koymuþtur. Fo t o : Naf i z Lo k vi ç a Uyuma Maydanoz ovalarda Keklik sokaklarda Bir doğa çıkarken bir dağa Sarılırken bir sarmaşık bir boşluğa Hatırla Hatırla sevgilim hatırla Dalgın sıcaklarda Savruk sularda Bir gramofon binerken bir vapura Kırılırken bir kalp bir şarkıya Hatırla Hatırla rüzgarları Hatırla yelleri Hatırla elimizdeki günleri Günler ki bizim bildiğimiz günler değildir Ki bir hatıradır günler Haydi kalk Kalk hatırla Geniş alanlarda Dar zamanlarda Bir kibrite bakarken bir sigara Bağlanırken bir istek bir umuda Hatırla Hatırla seni Hatırla beni Hatırla yanımızdaki sevgiyi Sevgi ki bizim bildiğimiz sevgi değildir Ki bir hatıradır sevgi Hatırla sevgilim hatırla Hatırla bunları Bunları onları ve vagonları 16 Hazýrlayan: Agim Rifat İstanbul’un Adını Bilmediğim Bir Yeri ÞÝÝRÝN ATEÞÝ Rafet diyor ki… Perşembe, 6 Mart 2008 Balkan Türk Þiiri Agim Rifat Teþfik etmek, Kosova Türk þiirinin yolunu açýp tekrar tekrar ateþini yakmak adýna, bundan böyle bu sayfada usta þair Agim Rifat Yeþeren, her hafta bir þiirle çýkacak karþýnýza sevgili okuyucular. Uyuma kalk Kalk hatırla Kültür İstanbul’un adını bilmediğim bir yeri oturdum seyrediyorum denize dökülen gölgeleri çayım tek şekerli içiyorum yudum yudum martılar uçuyor engine usum sularda dalga dalga alıp başımı kalkıyorum bir gemi giriyor boğaza kalabalıkta yitiriyorum benliğimi bir boyacı kolumdan tutuyor sonra Taksim’de iniyorum dolmuştan birisi yanıma yaklaşıyor Marlboro yirmi beş kağıt diyor. İstanbul’u geziyorum bilmiyorum nerdeyim minareler bulutları yarmış akşam dökülüyor sulara gökyüzü ayyıldızlı. İstanbul’un adını bilmediğim bir yeri çoktan kapandı günün pencereleri kalabalığa karıştım gene ne arayan var ne soran usumda sınırsız düşünceler ve tabii sen varsın. Fahri Mermer BALTAM Dergisinin Mart sayýsý basýmdan çýktý B alkan Türkoloji Araþtýrmalarý Merkezi’nin uluslararasý hakemli dergisi “BALTAM Türklük Bilgisi”nin 8. sayýsý basýmdan çýktý. “BALTAM Türklük Bilgisi”nin Mart ayý sayýsýnda tarih, dil, yazýn, halkbilimi, sanat, derleme-tarama, olaylar-yayýnlar ve yitirdiklerimiz baþlýklarý altýndaki sekiz bölümde Türkoloji ve bilim dünyasýný ilgilendiren birbirinden ilginç konu, yazý ile bilimsel araþtýrmalarýna yer veriliyor. Tarih bölümünde, Ufuk Tavkul’un “93 Harbinde Kafkasya Muhacirlerinin Balkanlardan Anadolu ve Orta-Doðu’ya Sürgünleri”, Bilgin Çelik’in “Jön Türk Harekleti Ýçinde Arnavut Aydýnlarýnýn Rolü ve Arnavutlarýn Meþrutiyet’e Katkýsý”, Tuncer Gülensoy’un “Puþkin’in “Erzurum Yolculuðu” ve Bilmediðimiz Gerçekler”, Bayram Bayraktar’ýn “Türkiye Cumhuriyeti ve Kimliði Ya da Yeni Paradigmalara Ýhtiyaç Var mý?”, Þenol Kantarcý’nýn “Türk Amerikan Ýliþkileri Tarihçesinden Ýlgi Çekici Notlar” ve Ýrfan Ünver Nasrattinoðlu’nun “Ortodoks Türkler” konulu yazýlarýna yer veriliyor. Dil bölümünde, Ýsmail Haciyev’in “Prof. Dr. Ahmet Caferoðlu “Divâni-Lûga-it-Türk” Hakkýnda”, Þakir Ýbrayev’in “Kazakistan’daki Devlet Dili Hakkýnda”, Hayriye Süleymanoðlu-Yenisoy’un “Bulgaristan Gagavuzlarý —Dil ve Kültür Araþtýrmalarýnýn Durumu”, Emek Üþenmez’in “Tün” Sözü Üzerine”, Sultan Tulu’nun “Anadolu ve Balkan Aðzýnda “-iver” Þimdiki Zaman Eki” ve Recep Þkriyel’in “Makedonya’daki Boþnak Onomisi” baþlýklý araþtýrmalarýna yer ayrýlmýþ. Yazýn bölümünde, Rahmankul Bardiyev’in “Dedekorkut Kitabý ve Kazakýstan Destaný”, Cenana Buturoviç’in “From Oral History to Identity Recognition”, Fahri Kaya’nýn “Tasavvuf Þairlerimizden Fettah Rauf”, Enu Kyung OH’un “Türk Romanýnda Kadýn Karakterlerin Karþýlaþtýklarý Durumlar ve Özellikler”, Metin Turan’ýn “Bir Bulucu ve Kurucu Kültür Adamý Ahmet Kutsi Tecer”, Hayrettin Ývgin’in “Faruk Nafiz Çamlýbel’in Þiirlerinde Kadýn ve Marazî Aþk”, Cem Topsakal’ýn “Türk Atasözlerinin Eleþtirel Okunmasý ve Düþünülmesi” ve Tudora (Fedora) Arnaut’un “Lirik Gagauz Türkülerinde Oluþum Özellikleri, Konu Tasnifi ve Þiirsellik” konulu yazýlarý sunuluyor. Halkbilimi bölümünde, Reþat Genç’in “Türk Tarihinde ve Kültüründe Nevruz”, Mevlüt Özhan’ýn “Türkiye ve Azerbaycan’da Oynanan Köse Oyunlarý Üzerine Bir Deðerlendirme”, Nail Tan’ýn “Makedonya’da Eski Türk Düðünleri” ve Kâmil Toygar’ýn “Dr. Muslýhiddin Safvet’in Kaleminden Cumhuriyet’in Ýlk Yýllarýnda Ankara’da Sosyal Hayat” baþlýklý araþtýrmalara yer verilmiþ. Sanat bölümünde, Amir Paþiç’in “Bosna Evi”, Derleme-Tarama bölümünde ise Tuncer Gülensoy’un “Türkiye’de Etimolojik Sözlük ve Sözcük Etimolojisi Üzerine Yayýmlanan Makalelere Dair Bir Bibliyografya Denemesi” konulu çalýþmalarýný içeriyor. Olaylar-Yayýnlar bölümünde, Ýrfan Ünver Nasrattinoðlu’nun “Sivas 3. Geleneksel Âþiklar Bayramý”, Hayrettin Ývgin’in “Orhan Þaik Gökyay 2007 Þiir Ödülü Âþýk Hüseyin Çýrakman ve Âþýk Fermanî’ye Verildi”, Nail Tan’ýn “Yeni Türk Halk Edebiyatý Terimleri Sözlüðü”, Tuncer Gülensoy’un “Eski Türk Yazýtlarý Üzerine Yeni Bir Eser: (Kök)Türk Harfli Yazýtlarýn Ýzinde”, Baybars Gülensoy’un “Türkiye Türkçesindeki Türkçe Sözcüklerin “Dîvâný Lugati’t-Türk”ü Yazýldý”, Nail Tan’ýn “4. Uluslararasý Güneydoðu Avrupa Türkolojisi Sempozyumu Üzerine” ve Taner Güçlütürk’ün “Bal-Tam’ýn 4. Uluslar arasý Güneydoðu Avrupa Türkoloji Sempozyumu Zagreb’de Düzenlendi” baþlýklý haber ve yazýlarýna yer ayrýlmýþ. Yitirdiklerimiz bölümünde ise Ýsmail A. Çavuþev’in “Halkýn Sorunlarýyla Çýrpýnan Bir Yürek Durdu: Ömer Osman Erenduruk”un yaþamý ve çalýþmalarý üzerine duruluyor. Altý ayda bir ve yýlda iki sayý olmak üzere Mart ve Eylül aylarýnda yayýnlanan BALTAM Türklük Bilgisi dergisi kaydý Paris’te yaptýrýlan uluslararasý hakemli ve bilimsel dergi unvanýna sahip. Balkan Türkoloji Araþtýrmalarý Merkezi - BALTAM adýna Prof. Dr. Tacida Zubçeviç Hafýz’ýn yayýnladýðý ve sorumlu yazarlýðýný Prof. Dr. Nimetullah Hafýz’ýn yaptýðý dergi bütün Türkoloji dünyasýný temsil eden geniþ bir danýþma kuruluna sahip. Bilim dünyasý tarafýndan ilginin her geçen gün arttýðý ve yakýndan takip edildiði BALTAM Türklük Bilgisi dergisi, yer verdiði araþtýrma ve yazýlar Türkoloji ve yan disiplinleri alanlarýna yeni ufuklar açýyor. Dergi, BALTAM, Emin Paþa — 17, Prizren/Kosova, Tel-Faks: +381 38 631 108 ve BALTAM, Reþit Gaip Cad. 21/3, G.O.P. Ankara/Türkiye, Tel-Faks: + 90 312 477 07 03 telefon numaralardan ve adreslerinden temin edilebilir. 17 Perşembe, 6 Mart 2008 Ýstanbul uluslararasý çapta resim sergisine ev sahipliði yapýyor Sergide Kosova’yý Zeynel Beksaç ve Alban Meka temsil ediyor. 1 — 10 Mart 1008 tarihleri arasýnda Ýstanbul’da Erenus Sanat Galerisi tarafýndan düzenlenen “Uluslararasý Resim Çalýþmalarý” sergisinde Kosova’yý Prizren’den resim sanatçýmýz Zeynel Beksaç temsil edecek. Beksaç, söz konusu sergide ‘KADIN VE BULUT’ tablosu yer alacak. Sergiye Norveç’ten Eser Afacan, Almanya’dan Osman Akçit ve Ton Lindhout, Türkiye’den Gülçin Anýl, Bahadýr Gökay, Ýspanya’dan Carlos Aquilino, Avustralya’dan John Weeronga Bartoo, Ýtalya’dan Alessandro Dal Buono, Milene Crupi ve Laura Erler, Ýrlanda’dan Fran Mc Cann ve Grzegorz Rekas, Meksika’dan Blanca Ruth Casanova, Kuzey Afrika’dan Carina Claassens, Hollanda’dan Maud Quaedvlieg, Charlotte Lugt, Marga Duin, Tobias De Haan ve Barbara Hardmeir, Fransa’dan Ferre, ABD’den Nacera Guerin ve Kelly Young Taiwan, Yunanistan’dan Gilda Vasileiadou, Chrysoula Skepetzi, Dimitra Koula ve Marie Perrakis, ABD’den Daniel Mc Kinley, Finlanda’dan Timo Hannes, Sebastian Mahonen, Yeni Zellanda’dan Sofia Minson, Porto Riko’dan Hector Rafael Rodriquez, Ýsrail’den Gayl Sharabi, ayrýca Kosova’dan da Alban Meka gibi uluslararasý çapta ad yapmýþ çok sayýda sanatçý katýlýyor. Kültür G Yrd. Doç. Dr. Mehmet YARDIMCI* TÜRK ÞÝÝRÝNÝN DOÐUÞU VE GELÝÞÝM EVRELERÝ (8) arip hareketine karşı gelenekçiliği sürdüren ve bir nevi tepki olarak Hisar dergisi etrafında Mehmet Çınarlı’nın başkanlığında toplanan Munis Faik Ozansoy, İlhan Geçer, Gültekin Samanoğlu, Mustafa Necati Karaer vb. şairler Garip için ağır suçlamalarda bulunurlar. Türk şiirinin asilden ve yüksekten bayağıya indirgendiğini, şiirlerde aşkın Mehlika Sultan’dan Vesikalı Yarim’e indirildiğini, Süleyman Efendi’nin nasırının şiire girmesinin basitlik olduğunu vurgularlar. Hisarcılar, sanat bağımsız olmalı, milli bir karakter taşıyıp Anadolu’yu yansıtmalı, batı ya da başka bir edebiyatın kopyası olmamalı, eski ile bağları koparmadan yenileşmeli, edebiyat dili o dönemde kullanılan ve yaşayan dil olmalıdır ilkesi ile Mart 1950’den, Aralık 1980’e kadar yayımını sürdürmüştür. Türk edebiyatının en uzun ömürlü topluluğu olmalarına karşın yeni bir hareket yapmamışlar, ancak, Yahya Kemal’le Ziya Gökalp’ten gelen çizgiyi birleştirip örnek aldıkları şairleri aşamamışlardır. 1950’den sonra Türk edebiyatında fikir ve sanatın, sosyal bir sınıf ya da emrine girmemesi gerektiğine inanan Ankara Atatürk lisesinden Teoman Civelek ve arkadaşları 1 Kasım 1952’de Mavi adlı bir dergi çıkarır. Divan şiirinden uzak durup kendilerini halk şiirine daha yakın hisseden Maviciler Atilla İlhan’ın yönetimde yer almadan yazı ve şiirleriyle dergiye ve harekete sahip çıkması üzerine Mavi önemli bir kimlik kazanır. Hisarcılara ağır eleştiriler getirilir. Edebiyatımızda Hisar-Mavi tartışması alevlenir. Garip şiirinin yozlaştırılmış olması, hemen her olayın basit bir söylemle şiire konu edilerek: Ben bir bekâr adamım Param yok ki karım olsun Geceleri şeytan girer rüyama Sağ olsun Gibi fıkra ve espri karışığı bir basitliğe indirgenişi üzerine 1944’ten itibaren Yeditepe, Yenilik, Salkım, Şimdilik, A, ve Pazar Postası gibi dergilerde İkinci Yeni hareketi denilen yeni bir oluşum başlar. İkinci Yeni şairlerinin, soyut ve kapalılığı tercih etmeleri ayrıca şiirde imajlar ve dilin kullanımındaki farklılıklar nedeniyle Ahmet Haşim’in izinden gittikleri ileri sürülmektedir. Atilla İlhan’ın ağır eleştirisine uğrayan İkinci Yeni’nin önde gelen beş ismi İlhan Berk, Cemal Süreya, Muzaffer Erdost, Edip Cansever ve Turgut Uyar “Maskeli Beşler” yakıştırması ile karşılaşan bu şairlerden iki dizesi: Bu ipi kimse için gezdirmiyorum Bir kere asılmıştım çocukluğumda biçiminde olan Dalga şiiri ve Edip Cansever’in MASA DA MASAYMIŞ HA Adam yaşama sevinci içinde Masaya anahtarlarını koydu Bakır kaseye çiçekleri koydu Sütünü yumurtasını koydu Pencereden gelen ışığı koydu Bisiklet sesini çıkrık sesini Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu Adam masaya Aklında olup bitenleri koydu Ne yapmak istiyordu hayatta İşte onu koydu Kimi seviyordu kimi sevmiyordu Adam masaya onları da koydu Üç kere üç dokuz ederdi Adam koydu masaya dokuzu Pencere yanındaydı gökyüzü yanında Uzandı masaya sonsuzu koydu Bir bira içmek istiyordu kaç gündür Masaya biranın dökülüşünü koydu Uykusunu koydu uyanıklığını koydu Tokluğunu açlığını koydu. Masa da masaymış ha Bana mısın demedi bu kadar yüke Bir iki sallandı durdu Adam ha babam koyuyordu. şiiri, bütün şiir söyleşilerinde önde gelen şiirler arasında görülür. Edebiyatımızda herhangi bir topluluğa girip o topluluğun savunuculuğunu yapmayan, şiir üzerine yorum yapmadan sanatını konuşturan, şiirleriyle toplumda çok önemli yer edinen şairlerimiz de bulunmaktadır. Bunlardan bazıları: Karadut Karadutum, çatal karam, çingenem Nar tanem, nur tanem, bir tanem Agaç isem dalımsın salkım saçak Petek isem balımsın a gülüm Günahımsın, vebalimsin. Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan Yoluna bir can koyduğum Gökte ararken yerde bulduğum Karadutum, çatal karam, çingenem Daha nem olacaktın bir tanem Gülen ayvam, ağlayan narımsın Kadınım, kısrağım, karımsın. Karadut gibi bazı şiirleri dillerden düşmeyen Bedri Rahmi. Ağır HastaÜfleme bana anneciğim korkuyorum Dua edip edip, geceleri. Hastayım ama ne kadar güzel Gidiyor yüzer gibi, vücudumun bir yeri. Niçin böyle örtmüşler üstümü Çok muntazam, ki bana hüzün verir. Ağarırken uzak rüzgarlar içinde Oyuncaklar gibi şehir. Gözlerim örtük fakat yüzümle görüyorum Ağlıyorsun, nur gibi. Beraber duyuyoruz yavaş ve tenha Duvardaki resimlerle, nasibi. Anneciğim, büyüyorum ben şimdi, Büyüyor göllerde kamış. Fakat değnekten atım nerde Kardeşim su versin ona, susamış. diyen Fazıl Hüsnü Dağlarca, Hisarcıların ilk çıkışında aralarında olup Hisar anlayışının kendisine ters olduğunu görünce uzaklaşıp bir daha hiçbir gruba girmeyen hem: Edirne’den Ardahan’a kadar bir toprak uzanır Boz kanatlı üveyikler üstünden uçar Edirne’den Ardahan’a Ardahan’dan Edirne’ye kadar biçimindeki destanıyla hamasi şiirin en güzel örneklerinden birini sunan hem de: HİKÂYE Senin dudakların pembe Ellerin beyaz, Al tut ellerimi bebek Tut biraz! Benim doğduğum köylerde Ceviz ağaçları yoktu, Ben bu yüzden serinliğe hasretim Okşa biraz! Benim doğduğum köylerde Buğday tarlaları yoktu, Dağıt saçlarını bebek Savur biraz! Benim doğduğum köyleri Akşamları eşkıyalar basardı. Ben bu yüzden yalnızlığı hiç sevmem Konuş biraz! Benim doğduğum köylerde Kuzey rüzgârları eserdi, Ve bu yüzden dudaklarım çatlaktır Öp biraz! Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin! Benim doğduğum köyler de güzeldi, Sen de anlat doğduğun yerleri, Anlat biraz! dediği hikâye adlı şiiriyle duygu yüklü söyleyişlerin en güzellerinden birini sunan Cehit Külebi bunlardan sadece birkaçıdır. Türk şiirinin bugünkü noktaya gelmesinde her sanatçı ve topluluğun denedikleri yeni şekil ve işledikleri konuların katkıları yadsınamaz. Türk şiirine biçim ve dil yönüyle yenilikler getirmeye çalışanlar aynı çabayı taklitten uzak durup şiirin özünde yapsalardı belki şiirimiz daha büyük aşamalar katedecekti. Gönümüzde, eskiden mensur şiir dediğimiz, artistik nesri şiir diye sunanların yaygınlık kazandığı görülmektedir. Ben şiiri şiir ölçülerinden çıkarıp öyküye kaçarak sayfalarca yazılıp söylenmesini şiirimiz adına hoş görmediğimi vurgulamak isterim. Elbette Türk şiiri sadece Anadolu sahasında gelişimini sürdürmemiştir. Anadolu dışındaki topraklarda yaşayan soydaşlarımız da Türk şiirine çok önemli katkılarda bulunmuşlardır. Bunlardan Azerbaycan’da Şehriyar ve Bahtiyar Vahapzade; Türkmenistan’da Ata Atacanov, Gara Seyitliyev; Özbekistan’da Abdülhamit Süleymanoğlu; Kıbrıs’ta Özker Yaşın, Harid Fedai; Batı Trakya’da Ferruh Mehmet Pazvantoğlu, Bulgaristan’da Recep Kürklü, Ahmet Şerefli; Makedonya ve Kosova’ da Necati Zekeri, Enver Tuzcu, Niemetullah Hafız vb. Sadece birkaçıdır. To p l u m Din ve Toplum M. Tevfik Yücesoy [email protected] [email protected] VESVESE KÝÞÝYÝ ÜMÝTSÝZLÝÐE SÜRÜKLER Gaybýn anahtarlarý O’nun Katýndadýr, O’ndan baþka hiç kimse gaybý bilmez. Karada ve denizde olanlarýn tümünü O bilir, O, bilmeksizin bir yaprak dahi düþmez… (Enam Suresi, 59) Ayette bildirildiði gibi, Allah’ýn bilgisi ve dilemesi dýþýnda yeryüzünde bir yaprak dahi düþmez. Yani yeryüzünde her olay Allah’ýn bilgisi ve kontrolü altýndadýr. Ýþte insanlar dünyanýn özel olarak var edilmiþ bir imtihan yeri olduðunu bilmeli ve bu özel ortamda birçok imtihan vesilesini Allah’ýn özel olarak yarattýðýný da unutmamalýdýrlar. Allah yeryüzündeki imtihanýn gereði olarak insanlarý her türlü olayla deneyebilir. Nitekim Kuran’da bu gerçek þöyle bildirilmiþtir: Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlýk ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceðiz. Sabýr gösterenleri müjdele. (Bakara Suresi, 155) Yukarýdaki ayetin yaný sýra, Kuran’da insanlarýn çeþitli denemelerden geçeceðinin haberini veren birçok ayet vardýr. Baþa gelen tüm bu olaylarda gösterilmesi gereken doðru tavýr, þükretmek, sabretmek ve Allah’tan hayýr ve güzellikleri ümit etmektir. Baþýna gelen bir zorluðun çok kýsa sürede geçip gideceðini bilen, karþýsýna çýkan bu olayla denendiðini ve güzel ahlak gösterirse cenneti umut edebileceðini bilen müminler böyle durumlarda hiç sarsýlmazlar. Sýkýntý, üzüntü duymaz, ye’se kapýlmaz, tedirgin bir ruh haline girmezler. Ancak þunu da unutmamak gerekir ki, þeytanýn vesveselerine kapýlmamak konusunda insan kesin bir kararlýlýk içinde olmalýdýr. Çünkü þeytan, insana akla gelmeyecek yüzlerce farklý noktadan yaklaþarak vesvese vermeye çalýþabilir. Örneðin sýk sýk hata yapan bir insana, bu hatalarýndan asla kurtulamayacaðýný fýsýldar. Eðer kiþi Allah’a karþý bir hataya düþmüþse, ne kadar tevbe etse de bunun geçerli olmayacaðý, doðrusunu yapmaya niyet etse bile Allah’ýn kendisini affetmeyeceði yalanýný söyler. Bu, þeytanýn insanlarý ümitsizliðe düþürerek tevbe etmekten uzaklaþtýrmak için oynadýðý pek çok sinsi oyundan biridir. Ýþte bu nedenle insanlar hata yaptýklarýnda ümitsizliðe düþerek onu düzeltemeyecekleri endiþesine kapýlýrlar. Ancak eðer bir kiþi, yaptýðý bir hatadan dolayý piþmanlýk duyarsa ve bundan dolayý bir daha tekrarlamamak üzere Allah’a hemen tevbe ederse o hata o kiþi için bir tecrübe olarak ‘hayýr’ olacaktýr. Bir ayette þöyle buyrulur: Ey iman edenler, þeytanýn adýmlarýna uymayýn, kim þeytanýn adýmlarýna uyarsa, (bilsin ki) gerçekten o, çirkin utanmazlýklarý ve kötülüðü emreder. Eðer Allah’ýn üzerinizdeki fazlý ve rahmeti olmasaydý, sizden hiçbiri ebedi olarak temize çýkamazdý. Ancak Allah dilediðini temize çýkarýr. Allah, iþitendir, bilendir. (Nur Suresi, 21) Þeytanýn bu konudaki gizli taktiklerinden biri de, olaylarý içinden çýkýlmazmýþ gibi göstermeye çalýþmaktýr. Eðer bir olay kolay olarak görülürse onun çözümünün de kolay olacaðý açýktýr. Bu nedenle þeytan olaylarý zor ve karmaþýk göstermek ister. Ýnsanlarýn karþýsýna çýkan zorluklarý bir daha atlatamayacaklarý büyük olaylar olarak göstermeye çalýþýr ki, insanlar ümitlerini yitirsinler ve karamsar, neþesiz bir ruh haline bürünsünler. Çünkü neþeli, umut dolu bir insanýn vesveselere kapýlmasý daha zordur. Üzüntü ve ümitsizlik gibi karamsar bir ruh halinde ise vesvese çok daha kolay bir zemin bulur. Vesveseden kurtulmak için, o ruh halinden hoþlanmamak ve onu yaþamayý istememek çok önemlidir. Ýnsanlardan bazýsý böyle yaþamaktan çok sýkýldýklarýný, ancak bir türlü bundan kurtulamadýklarýný söylerler. Bu nedenle ümitsiz ve sýkýntýlý bir þekilde yaþamlarýna devam ederler. Buna bir de günlük yaþam içinde dinledikleri þarkýlardaki, izledikleri filmlerdeki hüzünlü ve ümitsiz sözler eklenince iyice bunalýrlar. Kendilerine doðrular anlatýlsa bile ‘ne yapayým elimde deðil, üzülüyorum’ gibi, mantýðý ve açýklamasý olmayan bir saplantýyla böyle bir yaþam sürmeleri gerektiðine inanýrlar. Açýkça söylemeseler de, aslýnda böyle bir hayattan hoþlanan insanlar olduðunu ibretle görmekteyiz. Her ne kadar sýkýntý çekseler de, “melankolik” olarak isimlendirilen bu tür insanlar kederlenmekten bilinçaltlarýnda garip bir haz duyarlar ve bu ruh halinin bir nevi baðýmlýsý olurlar. Þartlar düzelse dahi bu þeytani ruh hali kendilerinde bir alýþkanlýk yaptýðýndan býrakmak istemezler. Þeytan cehennem ehlinin özelliði olan bu gaflet içindeki ruh halini insanlara beðendirmek için çalýþýr. Onlarýn daha dünyadayken cehennemin manevi azabýný yaþamalarýný saðlamak ve onlarý doðru yoldan, cenneti ve Allah’ýn rahmetini ummaktan uzaklaþtýrmak ister. Bu da þeytanýn önemli taktiklerinden bir tanesidir. Bu ruh halinden kurtulmanýn çözümü ancak Allah’ýn kudretini bilen, þefkatini ve merhametini tanýyan, kendi var oluþ amacýný bilen, insanlarý tuzaða düþürmeye çalýþan þeytanýn oyununa gelmeyen bir imana sahip olmakla mümkün olur. Ýþte bu yüzden de Allah’a kendini teslim etmiþ, kaderin izleyicisi olduðunun farkýnda olan bir kiþi asla vesveselere kapýlarak ümitsizliðe düþmez. Perşembe, 6 Mart 2008 18 Dünyanýn ruh hali internette “We Feel Fine” internet sitesi, internet üzerindeki bütün bloglarý tarayarak duygu avcýlýðý yaparken, duygularý da sýnýflandýrýyor. W ww.wefeelfine.org sitesinde yer alan bir yazýlým sayesinde, bloglarda, içinde “I feel” veya “I am feeling” ifadeleriyle baþlayan cümleler seçiliyor. 2005 yýlýndan itibaren duygularý biriktiren sitede, sistem, her birkaç dakikada bir, dünya üzerinde “I feel” ve “I am feeling” ifadelerinden oluþan yeni postalanmýþ blog giriþlerini tarýyor. Bloglar, yazarýn yaþý, cinsiyeti, coðrafi konumu gibi büyük ölçüde standart þekillerde oluþtuðu için, genellikle bu cümleyle seçilebiliyor ve saklanabiliyor, Ayný zamanda, cümlenin yazýldýðý zamandaki yerel hava koþullarý da saklanabiliyor. Bloglarýn içindeki “neþeli, üzüntülü, kýzgýn, kýrgýn” gibi sözcüklerin geçtiði cümleler seçilerek, yaþ, cinsiyet, kent, ülke ve hava durumuna göre de sýnýflandýrýlýyor. Bu partiküllerin “renk, büyüklük, þekil, donukluk” özellikleri, içindeki duyguyu iþaret ediyor ve kliklenen her partikül, içerdiði fotoðraf veya bütün cümleyi gösteriyor. Her gün 15-20 bin yeni duygu ifadesinin eklendiði sitede, birkaç milyon duygu ifadelik bir veri tabaný oluþturuluyor. Duygular, bir dizi arayüzü kullanarak, “Avrupalýlar, Amerikalýlardan daha sýk mý üzgün hissediyor?”, “Kadýnlar erkeklerden daha sýk mý þiþman hissediyor?”, “Yaðmurlu hava, nasýl hissettiðimizi etkiliyor mu?”, “20’li yaþlardaki kadýn New Yorklularýn en belirleyici duygularý nelerdir?”, “Baðdat’ta insanlar þu anda ne hissediyor?”, “Sevgililer Gününde insanlar ne hissediyordu?”, “Dünyadaki en mutlu þehirler hangileri?” gibi sorularla bir takým demografik dilimlerle taranabiliyor ve sýnýflandýrýlabiliyor. “Duygu avcýlýðý”ný kent bazýnda yaparak, kim, nerede hangi duyguyu yaþýyor fikir edinmek de mümkün olabiliyor. Yardým kampanyasý 1951 Prizren doðumlu Gani Çuçin isimli bir vatandaþýmýzýn kalp rahatsýzlýðý yüzünden Türkiye’de kalp cerrahi merkezlerinde tedavisinin gerçekleþtirilmesi amacýyla yardým kampanyasý baþlatýlmýþtýr. Maddi yardýmlarýnýzý Ekonomi Bankasý Prizren Þubesi 1404000003680888 numaralý cari hesabýna yatýrabilirsiniz. Esirgemeyeceðiniz destekler bir hayat kurtaracaktýr. En deðerli varlýðýmýz babam, eþim, oðlum ve damadýmýz Muharrem Kiseri’yi Ölümünün birinci yýlýnda rahmetle anýyoruz. Küçük yaþta ölümün acý yüzüyle karþý karþýya kaldým. En deðerli varlýðým babama doya doya sarýlýp, kokusuna doymadan, ona hasret kaldým. Sen ölmedin, bizim kalbimizdesin ve sonsuza dek bizlerle yaþayacaksýn. Mekanýn cennet, topraðýn bol, melekler hep yanýnda olsun. UNUTMA dualarýmýz hep senle... Annen: Neime, Eþin: Nesrin, Kýzýn: Sara, Kayýnpederin: Þükrü Dana ve Kayýnvaliden: Ramize 19 Perşembe, 6 Mart 2008 Olimpiyat Tarihi Günümüzde Olimpiyat oyunlarýný, yüksek teknolojiye sahip stadyumlardan, uydulardan, televizyonlardan ve bilgisayarlardan seyrederken, aslýnda bu oyunlarýn binlerce yýl önce eski Yunan’da bir vadide baþladýðýný düþünmek oldukça zor. Sporcular, eski Yunan’da dini bayramlarýn en önemli parçasýydý. Bu zamanlarda tarihin ilk yarýþmalarý düzenleniyordu. Batý Yunanistan’da bulunan Olimpiya þehrinin Yunanlýlar için çok büyük önemi vardý. Oyunlar burada özel bir stadyumda ve bir yarýþ pistinde yapýlýyordu. ÝLK OYUNLAR Ýlk olimpiyat oyunlarý Milattan Önce 776 yýlýnda yapýldý. (Bu tarihin M.Ö. 1270 yýllarýna dayandýðý sanýlýyor.) O zaman tek bir oyun vardý. O da 190 metre kýsa mesafe koþusuydu. Ýlk hýzlý ayak M.Ö. 776 olimpiyatlarýnýn kahramaný Koroyibos’tu ve oyunlar yalnýzca bir gün sürerdi. Eski olimpiyatlarda ikincilik ve üçüncülük gibi bir sýralama yoktu. Bu nedenle kazanmak her þey demekti. Kazananlar þimdiki gibi altýn madalya deðil, yalnýzca kutsal zeytin aðacýnýn yapraklarýndan yapýlan basit bir taç kazanýrlardý. AÐIR METAL Daha sonralarý oyunlar 5 güne çýkarýldý ve dairesel bir çemberin içerisinde atlarýn çekmekte olduðu arabalarýn yarýþý oyunlara eklendi. Atlý arabalarýn yarýþý ve kýsa mesafe koþularý bugünkü atletizm yarýþlarýyla benzerlik taþýr. Bu yarýþlarýn içinde 5 ayrý oyunu barýndýran pentation adýndaki oyun bugünün modern heptation ve dekatlonun temelini oluþturur. ÖLÜMÜNE EÐLENCE Oyunlar iyice popülerleþince, seyircileri cezbedecek ve daha büyük heyecan yaratacak þeylerin arayýþýna baþlandý. Ve M.Ö. 648 yýlýnda “pankratyum” adýndaki ölümcül bir sporun olimpiyatlara eklenmesiyle bu gerçekleþti. Bu Çocuk Kosova Kosova’nın toprağı başka, Havası başkadır, Benim ülkem Kosova, Çok iyi bir ülkedir. Kosova’da yaşamayanlar, Kosova’nın tadını bilmez, Kosova mükemmel bir ülke, Kosova’yı seviyorum. yarýþma güreþ, dikenli eldivenlerle yapýlan boks, yumruk ve tekmeli Judo gibi þiddet içeren oyunlarýn bir karýþýmýydý. Pankratyum sýrasýnda atletlerin ölmesi de doðal ve sýk karþýlaþýlan bir durum olmuþtu. Roma Ýmparatoru Yunanistan’ý fethettikten sonra, oyunlara katýlan yarýþmacýlarýn tek amacý para kazanmak olmuþtu. Oyunlarýn bir eziyete dönüþmesiyle birlikte imparator Teodosyus M.Ö. 394 yýlýnda oyunlara son verdi. TEKRAR EDEN TARÝH Olimpiyatlarýn tekrar baþlamasý için 290 yýl gibi çok uzun bir süre belenmesi gerekti. 1875 yýlýnda bir grup Alman arkeolog eski oyunlarýn yapýldýðý harabeleri ortaya çýkarttýlar. Bu buluþ Baron dö Þöbertin’e modern olimpiyat oyunlarýný tekrar düzenlenme fikrini hatýrlattý. Yeni olimpiyatlar, eski oyunlarla birlikte, zorlu maraton yarýþý gibi pek çok yeni sporu da içine aldý. Ýlk modern olimpiyat oyunlarý 1896 yýlýnda Atina’da yapýldý. Bu oyunlar, dünyaya barýþý, dostluðu teþvik etmek ve amatör oyuncularý desteklemek amacýyla düzenlenmiþti. Oyunlara sadece 13 ülke katýlmýþtý ve tüm yarýþmacýlar erkekti. 4 yýl sonra, 1900 yýlýnda yapýlan olimpiyatlar ise tam bir fiyasko olmuþtu. Organizasyonun çok kötü olmasýnýn yanýnda bazý atletler olimpiyatlarýn ne olduðunu bile bilmiyorlardý. “Önemli olan kazanmak deðil, oyunlarda yer almaktýr” diyen Baron dö Þöbertin oyunlarýn yeniden baþlamasýný saðlamýþtýr. Kosova’da yaşadığım için Çok mutluyum Kosova’ya saygım ve Sevgim sonsuzdur. Ekrem Halçe Esra Yançişta Mati Logoreci VI-5 sınıf öğrencisi Kosova’yı çok seviyorum! Nehir Dırvar VI. sınıf öğrencisi Mati Logoreci Kardan Adam Kış gelince çocuklar, Kardan adam yaparlar, Burnuna havuç, başına tencere Gözlerine ağzına kömür koyarlar Kış gelince çocuklar, Kayaklarla kayarlar, Kardan kartopu yaparlar, Kardan adamı yanlız bırakmazlar Atam Elif Skenderi Bizim önderimiz, Bizlere özgürlüğü veren, Sarı saçlı atam. Seni hiç unutmayacağız, Sen bizlere Türkiye’yi, Armağan ettin, Gözün arkada, Kalmasın Atam. Seni yolunda yürüyüp Layık ve özgür Bir millet olarak Yurdumuzu senin istediğin Yeşillikte ve değerde Tutacağız Atam. Barış Krasniç V6 sınıf öğrencisi Mati Logoreci Öğretmenim Öğretmenim Sensin bize bilgi veren, Doğru yolu gösteren, Bizi candan seven, Sizsiniz öğretmenim. Alfabeyi öğreten, Doğru yolu gösteren, Çalışmamızı isteyen, Sensin öğretmenim. Herkezi seven, Kimseyi ayırt etmeyen, Her gün yeni bilgi veren, Sizsiniz öğretmenim. Beran Pala V6 sınıf öğrencisi Mati Logoreci Okumayı yazmayı, Kalemi düz tutmayı, Alfabeyi öğreten, Sizsiniz öğretmenim. Birsen Cigol V6 sınıf öğrencisi Mati Logoreci Saygı sevgi öğreten, Hepimize bilgi veren, Sana ne yapsak, Azdır Öğretmenim. Tatil Günleri Tatil gelmiş çabucak, Mavi yeşil denizler, Herkez denize gitmek için, Sabırsızlanıyor erkenden. Herkez arkadaş bulmuş, Bir an bile gelmeden, Mavi yeşil denizler, Hasret çekmişler erkenden. Tatil gelmiş erkenden, Hasret bile çekmeden, Herkez denize girmek için, Mayolarını giymişler birden. Arkadaşlar sevinip, Yıkanmışlar beraber, Tatil için, Sevinmişler birden. Cansel Tan VI. Mati Logoreci Spor AbdülKadir BIYIKLI /ÝSTANBUL [email protected] S Süleyman Atal üzerinden muhalefet adri Þener yönetimi daha ayýný doldurmadan muhalefet baþladýysa iþ ciddi demektir. Yani daha bismillah demeden TFF seçimleri ile ilk muhalefet dalgasý da esti ve geçti. Trabzonspor kontenjanýnda Futbol Federasyonu’na giren eski yönetici Süleyman Atal’ý Aziz Yýldýrým istedi þeklinde haberler ve sonrasýndaki tepkiler can sýktý diyebiliriz. Þimdi bu olaya nasýl bakmak F lazým? Burada önemli olan Trabzonspor’un haklarýdýr. TFF yönetimine giren sayýn Atal, Trabzonspor’un haklarýný savunacak mý savunmayacak mý? Pasif mi olacak, aktif mi? Kulübünü nasýl temsil edecek? Biz bunlara bakarýz. Onun adamý bunun ahbabý eskide kaldý. Herkes birilerinin adamý bu memlekette ona bakarsanýz. Federasyon baþkanýný da sayýn baþbakanýn belirlediði Fenerbahçe çeyrek finalde ! enerbahçe çeyrek final biletini uzatmada penaltý atýþlarýnda kalede devleþen Volkan ile aldý. Sarý-lacivertler Þampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale çýkan ilk Türk takýmý olurken, rövanþ maçýnda iki hatalý gol yiyen Volkan penaltý atýþlarýnda kurtardýðý üç atýþla takýmýnýn çeyrek finale çýkmasýnda baþrol oynadý. Volkan’ýn hatalarýyla maça baþlayan Fenerbahçe önce Alves’in yaklaþýk 30 metre uzaktan serbest vuruþtan kaydettiði gole engel olamadý. Kaleci Volkan topu dýþarý yerine kalesine gönderirken, dokuzda bir baþka faciaya neden oldu. Volkan dokuz- Perşembe, 6 Mart 2008 söyleniyor. Ee kendine güvenen babayiðit,’Bu listeyi baþbakan yaptý ben girmem’ neden demedi. Bunlara mý takýlýp kalacaðýz, bu ülke futbolunu bir adým öteye mi taþýyacaðýz? Kendi camiama bakýyorum ve üzülüyorum. Hep muhalefet hem tartýþma hep kýskançlýk. Seçimleri sancýlý geçer, futbol takýmý sorunlarla boðuþur, sanki hiç derdi yokmuþ gibi TFF seçimlerinde de baþý aðýrýr. Deðerli Trabzonsporlular; biz bu muyuz? O kötü, bu kötü, O Fenerli, O Galatasaraylý, yok o bilmem hangi takýmlý. Trabzonspor’da yöneticilik yapmýþ olan birine nasýl Fenerbahçeli dersiniz ki? Yani bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Bakýn medyaya, eskileri de karýþtýrýn. Hangi eski Fenerbahçeli da Keita’nýn ceza sahasý dýþýndan þutunda üzerine gelen topu eliyle ýskalarken meþin yuvarlak ikinci kez aðlarla buluþtu. Þok gollere raðmen temsilcimiz oyundan düþmedi. Maçýn en etkili isimlerinden Deivid 20’de sahneye çýkýp takýmýmýzý ümitlendirdi. Oyunda zaman zaman çok daha etkili olan Fenerbahçe buna karþýn ilk yarýda aradýðý eþitlik golüne ulaþamadý. Dakikalar 41’i gösterirken bu kez sahneye Kanoute çýktý. Malili golcü fileleri havalandýrýp ilk yarýnýn skorunu belirledi. Ýlk yarýnýn son dakikasýnda yine Deivid þutunda Poulsen topu Sevilla kale çizgisinden çýkarýp mutlak bir golü önledi. Ýkinci yarýda Fenerbahçe genelde daha etkili bir futbol sergiledi. Sevilla’yý ortaalanda Aurelio’nun çalýþkanlýðýyla durduran Sarý — lacivertler, aradýðý gole 79’da ulaþtý. Yine Deivid, Alex’in kullandýðý serbest vuruþta aðlarý ikinci havalandýrýrken maçý 3-2’ye taþýdý. Kalan dakikalarda Fenerbahçe daha etkili bir oyun ortaya koydu ancak Alex ve Aurelio’yla yakaladýðý net pozisyonlardan yararlanamadý ve maç 3-2’ye uzadý. Ýstanbul’da oynanan ilk maç Fenerbahçe’nin 3-2 üstünlüðüyle bittiði için uzatmalara giden maçýn 15 dakikalýk ilk uzatma dakikasýna iki ekip de kontrollü baþladý. Buna karþýn gole daha yakýn bir futbol sergileyen Fenerbahçe aradýðý gole bu devrede de ulaþamadý. Ýkinci uzatma devresi ise Sevilla’nýn üstünlüðüyle geçti. Ýspanya temsilcisi gole ulaþamadý ve maç penaltý atýþlarýna gitti. Maçýn ilk dakikalarýnda iki hatalý gol yiyen Volkan penaltý yönetici için Trabzonsporlu denmiþ. Hiçbiri. Boþuna bakmayýn yok. Ama Trabzonspor’da eski yönetici Fenerbahçeli. Bunlar bize zarardan baþka ne verir? Camiayý yaralar, aidiyet duygumuzu zayýflatýr o kadar. Trabzonspor’un eski yeni yöneticileri ne kadar baþarýsýz da olsa kimse onlara o takýmlý bu takýmlý iftirasýnda bulunmasýn. Baþka takýmlarda Trabzonlu olup da yöneticilik yapanlar yok mu? Var. Siz de onlarý tanýyorsunuz ama Trabzonspor’da yöneticilik yapanlarla bunlarý ayýrmasýný bilin. Artýk yeni yönetim geldi. Takým 3 hafta kazandý ve kritik bir sürece girdi. Bu dönemde eleþtiri zamaný mý? Zamansýz eleþtirinin kime ne faydasý olur ki? atýþlarýnda þahlandý ve kurtardýðý üç penaltý atýþýyla takýmýný çeyrek finale taþýdý. Bir anlamda Volkan hainlmikten kahramanlýða terfi etti. Sevilla, Kanoute’nin golüyle penaltýlarda 1-0 öne geçti. Vederson skoru eþitledi. sevilla adýna topun baþýna gelen Escude’nin atýþýný Volkan çýkardý. Öne geçme þansýný deðerlendiremeyen Edu topu Sevilla kalecisine teslim etti. ÝSpanya ekibinde Dragutinovic takýmýný tekrar öne geçirdi. Ýkinci üçüncü penaltý atýþýný kullanan Aurelio tekrar skoru eþitledi. Sevilla’da topun baþýna geçen dördüncü isim Maresca’nýn penaltý atýþýnda yine Volkan kalesinde devleþti ve bir penaltý atýþýný daha kurtardý. Fenerbahçe’nin dördüncü penaltýsýný kullanan Kezman topu ve kaleci Palop’u ayrý köþelere gönderirken Fenerbahçe’yi öne geçirdi. En sonunda topun baþýna Daniel Alves geçti. Volkan Alves’in þutunu da çelerek Fenerbahçe’yi bir üst tura taþýdý.