Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Transkript

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Şehzadeler Şehri Manisa,
Balkanlıları konuk etti
Şehzadeler Şehri Manisa, AK Gençliğin örgütlemiş olduğu I. Dostluk
ve Kardeşlik Günleri çerçevesinde “Balkan Buluşması”na ev
sahipliği yaptı. Türkiye ve KKTC dışında Kosova, Bosna Hersek,
Makedonya, ve Bulgaristan’dan delegasyonların katılımı ile düzenlenen etkinliklerin açılışını TBMM 22. Dönem Başkanı Bülent Arınç
yaptı. KDTP Genel Başkanı Mahir Yağcılar ve milletvekilleri Müfara
Şinik ile Enis Kervan, Manisa ziyareti çerçevesinde bir araya geldiği
üst düzey yetkililerden Kosova’ya yatırım temennisinde bulundular.
KOSOVA TÜRKLERÝNÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
SAYI: 430
YIL: 10
Baþbakan Haþim Thaçi,
seçim zamanýnda eðitimcilere vermiþ olduðu zam
sözünü kýsa bir zaman
içinde tutacaðýný ve 1990 1999 yýllarý arasýnda
eðitimcilerin stajlarýnýn
da hükümet kararý ile
kabul edileceðini söyledi.
Perşembe , 5 Haziran 2008
Fiyatý: 0.50
B
B
Kosova yine
karanlýklara gömüldü
Kosova B Termik Santrali arızasının dolayı hafta
sonundan beri Kosova genelinde uzun süreli
elektrik kesintileri uygulanıyor. Kosova Elektrik
Kurumu yetkilisi Sinani, sorunun hale olması için
çalışmaların devam etiğini ifade ederken, Bakan
Pula, elektriksizliğin sorumlusunun elektrik
kurumu yetkileri olduğunu söyledi.
Haber sayfa 4’te
Baþbakandan
eðitimcilere zam müjdesi
aþbakan Haþim Thaçi, hafta sonu
beraberindeki bakan arkadaþlarý ile
birlikte Klina belediyesini ziyaret
etti. Klina belediye yetkilileri ile gerçekleþtirmiþ olduðu görüþme ardýndan,
belediye bünyesinde görev alan eðitimciler
ile akþam yemeðinde bir araya geldi.
Baþbakan Thaçi burada yapmýþ olduðu
açýklamada, Kosova eðitimcilerine zam
yapýlacaðýný müjdeledi. Baðýmsýzlýk ilaný
ile önemli bir dönemecin geride kaldýðýna
Haberin sayfa 12’de
iþaret eden Thaçi, “Kosova Cumhuriyetinin
baðýmsýzlýðýnýn tanýmasý planlandýðý þekilde devam ediyor. Sadece bu gün iki ülke
Liberya ve Siera Leone Kosova’yý baðýmsýz
ve egemen devlet olarak tanýyan iki ülke.
Ama bizim gayemiz baðýmsýzlýðýmýzýn
bütün uluslararasý toplum tarafýndan tanýnmasý ve Kosova’nýn AB ve NATO’ya üye
olmasýdýr” diye konuþtu.
Haber sayfa 4’te
Türkiye Komutayý
Avusturya’ya devretti
Çok Uluslu Güney Tugay Komutanlýðýnýn (ÇUGTK) konuþlandýðý Kosova Prizren
Kýþlasý’nda bugün devir teslim töreni gerçekleþti.
undan bir yýl önce Türk Silahlý Kuvvetleri tarafýndan
emir ve komutasý devralýnmýþ olan Çokuluslu Güney
Tugayý Komutanlýðý’nýn emir ve komutasý Avusturya
Askerine geçti. NATO tarafýndan Kosova’da icra edilen
KFOR harekatýnýn 5 bölge komutanlýðýndan biri olan Çokuluslu Güney Tugayý Komutanlýðý’ný büyük bir baþarýyla
tamamlayan Türk askeri, gerçekleþen devir teslim töreniyle
Tuðgeneral Uður Tarçýn komutayý Avusturyalý Tuðgeneral
Robert Prader’e devretti. Askeri kýta selamý ve komuta
ülkelerinin istiklal marþlarýnýn okunmasý ardýndan veda
konuþmasý yapan Çokuluslu Güney Tugayý Komutanlýðý
Komutaný Tuðgeneral Uður Tarçýn, “12 ay boyunca Çok
Uluslu Güney Görev Komutaný olarak Kosova’da görev yapmak ve bunu herhangi bir sorun olmadan bitirmek benim için
çok onurlu ve ayrýcalýklýdýr” dedi.
Prizrenliler, Kosova
heyetini konuk etti
Haber sayfa 5’te
Ankara Büyükşehir
Belediyesi'nin 10 Tırlık
Yardımı Kosova'ya Ulaştı
Ankara Büyükşehir
Belediyesi'nin Kosova'ya
Yaptığı 10 Tırlık Yardım
Başkent Prizren'e Ulaştı.
Yardımlar Arasında 2
Minibüs, 2 Makam Aracı, 1
Çöp Aracı ve 7 Tır Gıda
Bulunuyor.
Haber sayfa 5’te
2. Uluslararası Sanat
Köprüsü başladı
Haberin devamı sayfa 3’te
Açık Hava Müzesi olan Prizren, dünyanın
değişik ülkelerinden gelen ressamları ağırlıyor.
Haber sayfa 6’da
Kosova
Avrupa Parlamentosu,
Anayasayý ve Kosova
devletini destekliyor
B
rüksel’de Avrupa Parlamentosu ve Kosova Meclisi
arasýnda yapýlan görüþme yayýnlanan ortak bir bildiri
ile sona erdi. Avrupa Parlamentosu ve Kosova
Meclisi yetkilileri tarafýndan yayýnlanan bildiride Kosova
yeni Anayasasý ve Kosova devleti desteklendi. Bildiride,
“Kosova statüsünün genel çözümü giriþimi ile uyumlu olan
Kosova yeni anayasasýný destekliyoruz. Bundan dolayý
anayasanýn tamamen yürürlüðe girmesinden yanayýz”
deniliyor.
Bildirinin devamýnda iki parlamento yetkilisinin BM
Genel Sekreteri Ban Ki Mun’dan EULEX’in Kosova’da
görevine baþlanmasýnda çözüm bulmasý isteniyor.
Belgrat’tan Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tanýmasýna
karþýlýk Belgrat’a Avrupa perspektifinin verilmesi vaat
ediliyor.
Slovenya Avrupa Parlamentosu üyesi Jelko Kacin, Avrupa
ve Kosova parlamenterleri arasýnda yapýlan iki günlük
görüþmeyi baþarýlý olarak deðerlendirirken, Kosova’nýn entegrasyonlara katýlýmýnýn uluslararasý toplum tarafýndan
baþarýlý bir adým olarak deðerlendirildiðini söyledi.
Kosova Meclisi üyeleri ile yapýlan görüþmeyi tarihi bir
adým olarak deðerlendiren Kacin, ilk defa toplantýda Kosova
bayraðýnýn
gündeme
geldiðini
söyledi.
Avrupa
Parlamentosunun Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýdýðýna
dikkat çeken Kacin, Kosova’nýn uluslararasý entegrasyonlara
katýlmasýný
destekleyeceðini
söyledi.
Kosova
Cumhuriyetinin bayraðýnýn Avrupa Parlamentosu önünde
göndere dikilmesi ile ilgili Sýrplarýn protestolarýna da deðinen Kacin, “Kosova’nýn Avrupa’da yeri vardýr. Bu sýradan
deðil, tarihi bir görüþmeydi” diye konuþtu.
Toplantýya katýlan Meclis Baþkaný Yakup Krasniçi,
Avrupa Parlamentosu tarafýndan Kosova için sunulan destek
için teþekkür etti. Meclis Baþkaný Krasniçi, “Biz, Avrupa
Birliði ve Avrupa Parlamentosu tarafýndan Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný için sunduðu her tür desteði selamlýyoruz.
Özellikle Batý Balkan ülkelerini Avrupa perspektifi için sunduðu desteði selamlýyoruz” diye konuþtu.
Meclis Baþkaný Krasniçi, Avrupa parlamentosu milletvekili Doris Pak’a Kosova Meclisi ve kurumlarýnýn çok uluslu
bir toplumun kurulmasý, demokrasileþme, ekonomi geliþme
ve diðer alanlarda sunduðu etkinlikler hakkýnda bilgi verdi.
Krasniçi, “Marthi Ahtisaari’nin planýný zorla ve uzlaþmak
için, ama Kosova’da uluslar arasý birliðini memnuniyetle
kabul ettik. Bundan dolayý bizde göreve baþlayacak EULEX
için gecikme beklemiyorum. Kaybetmek için zamanýmýz
yoktur” diye konuþtu.Toplantý ardýndan Priþtine’ye dönen
meclis heyetti düzenlediði basýn toplantýsýnda Avrupa
Parlamentosu yetkilileri ile yaptýklarý görüþmeleri olumlu
olarak deðerlendirdiler. Meclis Baþkaný Yakup Krasniçi
Kosova’nýn geleceði, topluluklarýn güvenliðinin saðlanmasý,
Kosova yeni anayasasýnýn yürürlüðe girmesi hazýrlýklarý ve
diðer güncel geliþmeler hakkýnda bilgi verdiklerini söyledi.
Perşembe, 5 Haziran 2008
2
BM ve NATO’nun 15 Haziran
sonrasý için ortak tutumu yok
N
ewyork’ta bir araya gelen BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun ve NATO Genel Sekreteri Jap
Hoop De Schefer Kosova’yý görüþtüler. Ýki uluslararasý örgütün üst düzey yetkilisi gerçekleþtirdiði görüþmede 15 Haziran’da yürürlüðe girecek yeni Kosova anayasasý ardýndan
UNMIK ve EULEX’in durumu için ortak bir tutuma varamadýlar.
Newyork’ta gerçekleþen görüþme hakkýnda resmi açýklama yapýlmazken, bu görüþmenin “özel”
olduðu deðerlendirildi. BM Basýn Sözcüsü, Mun ile Schefer arasýnda yapýlan görüþmeyi “özel” olarak
deðerlendirirken, görüþme hakkýnda geniþ açýklamada bulunmadý. BM Basýn Sözcüsü Brendon
Varma, “Anlatacaðým çok þey yok. BM Kosova’da BM 1244 sayýlý karara göre 1999 yýlýndan beri
görevde bulunuyor. Güvenlik konseyi kararý olmadan, bu yönde hiç bir deðiþme olmayacak” dedi.
Ýki uluslar arasý üst düzey yetkilisi arasýnda yapýlan görüþme hakkýnda açýklama yapýlmazken,
görüþmenin baþarýsýz sonuçlandýðý belirtildi.
Kosova’da UNMIK ve EULEX arasýnda sorunun çözümüne deðinen Sözcü Varma, “Biz uluslararasý birliði yetkilileri ile bu sorunun çözümü için sürekli temaslarda bulunuyoruz” dedi.
Marthi Ahtisari’nin önerisine göre, Kosova yeni anayasasýnýn 15 Haziran’da yürürlüðe girmesiyle,
Kosova’da 1999 yýlýndan beri görevde bulunan UNMIK’in yerini AB ülkeleri tarafýndan
görevlendirilen EULEX misyonu üstlenmesi öngörülüyordu. Ancak konu bu güne kadar çözülmedi.
Mun ve Solana anlaþamadýlar
B
rüksel’de 29 Mayýs’ta bir araya gelen BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun ve Havier Solana
Kosova’da 15 Haziran’da yürürlüðe girecek yeni Kosova anayasasý ardýndan UNMIK ve
EULEX arasýnda yapacaklarý görevler konusunda anlaþamadýlar.
BM örgütüne göre Kosova’da görevde bulunacak EULEX ve AGÝT görevlerini BM örgütü
himayesinde, önceki dört kademeden
biri olarak sürdürmesi isteniyor. Buna
göre EULEX yöneticisi Ýv De Kermabon
ve AGÝT yöneticisi Tim Guldiman BM
Genel sekreterine sorumlu olmalarý,
onlara rapor sunmalarý isteniyor.
Brüksel ise Marthi Ahtisari’nin paket
önerisine
dayanarak,
KFOR
Komutanýnýn ICR (Uluslararasý toplum)
yetkilisine sorumlu olmasýný istiyor.
Kosova’da EULEX’in göreve baþlanmasýna en büyük tepkiyi Rusya ve
Sýrbistan gösteriyor. Çünkü Rusya ve
Sýrbistan
UNMIK’in
Kosova’da
süresinin devam etmesini istiyor.
K
Kosova 15 Hazirana
dek milli marþý olacak
osova yeni anayasasýnýn 15 Haziranda yürürlüðe girmesiyle Kosova tarihinde ilk defa
kendi milli marþýna da sahip olacak. Meclis, tarafýndan yayýnlanan konkura 134 besteci
kendi eserleri ile katýldý. Meclis komisyonu konkura katýlan 134 eserden üçünü bir üst
elemeye katarak, bu üç eser arasýnda Kosova’nýn resmi milli maþý seçilecek.
Resmi olmayan açýklamaya göre besteci Mendi Menciç’i tarafýndan bestelenen milli marþýn
Kosova milli marþý olacaðý iddia edildi.
Besteci Mendi Menciç tarafýndan bestelenen Kosova milli marþý, savaþ veya devrimi andýrmamakla birlikte, marþ Avrupa’ya ait bir milli marþ özelliðini taþýyor. Besteci Menciç’in müziðinin kazanmasý halinde, müziðe güfte için konkur yayýnlanacak.
Meclis tarafýndan yayýnlanan konkur, milli marþý güftesiz, sadece müzik olarak talep
edilmiþti.
Kosova Cumhuriyetinin 17 Þubata ilan edilmesi ile bayraðý ve armasý kabul edilirken, üçüncü
devlet iþareti de 15 Hazirana dek kabul edilmesi bekleniyor.
3
Perşembe, 5 Haziran 2008
Türkiye Komutayý
Avusturya’ya
devretti
Kosova
Ç
ok kritik bir dönemde görev yaptýklarýný vurgulayan
Tuðgeneral Uður Tarçýn, bu baþarýnýn faaliyetin gerçekleþtirilmesinde bizzat yer alarak yaþamýn deðiþik alanlarýnda dil, din, ýrk ayrýmý arkasýnda görevlerin bir birlik ruhuyla
yapýlmasýnýn yattýðýnýn altýný çizdi. Birçok sosyal yapmadan her
Kosovalýya hizmet sunmanýn mutluluðunu yaþadýklarýný ifade
eden Tarçýn, bundan böyle de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu
Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta Barýþ Cihanda Barýþ” ilkesi
çerçevesinde görevlerini sürdürecekleri kaydetti.
Tarçýn, “Ülkeme barýþ için uluslararasý bir birliðin emir komutasýný yürütmenin gururuyla dönerken buradaki arkadaþlýk ve
anýlarýmý daima hatýrlayacaðýný dile getirdi.
KFOR Komutaný Korgeneral Xavier Bout de Marnhac,
Tarçýn’ýn bir yýllýk göreviyle ilgili konuþurken, bir yýl boyunca
Çok Uluslu Güney Komutanlýðý çok baþarýlý bir þekilde liderlik
yaptýðýna dikkati çekti ve bu bölge ziyareti sýrasýnda üstün nitelikli askeri personel ile karþýlaþmasýndan duyduðu mutluluðu
ifade etti.
Tuðgeneral Uður Tarçýn’a takýlan NATO Madalyasý ardýndan,
tugaya baðlý helikopter birlikleri gösteri düzenlediler. Bayrak
devir tesliminin ardýndan davetlilere kokteyl verildi.
Devir teslim törenine KFOR Komutaný Korgeneral De
Marnhac, Türk Eþgüdüm Bürosu Baþkaný Mustafa Sarnýç ve
diðer üst düzey sivil ile askeri uluslararasý ve yerel yetkililer
katýldý.
1999’da NATO’nun Sýrbistan’a gerçekleþtirdiði operasyonun
ardýndan Birleþmiþ Milletler denetimi altýna giren Kosova 17
Þubat 2008 tarihinde baðýmsýzlýðýný ilan etti. Barýþ gücü KFOR
bünyesinde 36 ülkeden 16 bin 500 asker bulunduðu Kosova’da
Türk ordusu, Kosova’nýn güney bölgesinde Türklerin yoðun
yaþadýðý Prizren’de görev yapýyor.
Geçtiðimiz yýl güney bölgesinin komutasýný 1 yýl süreyle
devralan Türk Silahlý Kuvvetleri, Kosova’da ki 500 kadar asker
sayýsýný 800’e çýkarmýþtý.
Manter: “Kosova baðýmsýz bir
ülkedir, statüsü çözülmüþtür”
ABD Belgrat Büyükelçisi Kameron Manter, Belgrat’ta yayýnlanan “Veçernye Novosti”
gazetesine verdiði bir demeçte ABD’nin Sýrbistan ve Kosova’nýn baðýmsýzlýðý
hakkýndaki tutumunu açýkladý.
A
BD’nin Kosova ile ilgili tutumunu dile getiren Büyükelçi Manter, “Kosova baðýmsýz bir
ülkedir. Kosova’nýn statüsü çözüldü. Her zaman komþu ülkeler arasýnda pratik sorunlarýn
çözülmesinden yanayýz. Priþtine ile Belgrat arasýnda yada diðer ülkelerle görüþmelerin yapýlmasýna karþý deðiliz” dedi.
“Avrupa yanlýsý yoksa radikallerin yer alacaðý partiler ile iþbirliðinde bulunmak isterdiniz?” þeklindeki gazetecinin sorusuna Büyükelçi, seçmenlerin seçimlerde en çok oy verdikleri parti ile iþbirliðinde bulunmak istediðini belirti. Büyükelçi
Manter, “Koþtuniça ve Þeþel arasýnda kurulacak bir
koalisyonun baþarýlý olacaðýna inanmýyorum. Sýrp halkýnýn bekleyiþlerini ve hak ettiklerini yerine getireceklerine inanmýyorum” dedi.
Radikal partisi ile görüþmeyeceklerini belirten Büyükelçi, 15 yýl
güçlüklerle karþýlaþan bir halkýn
böyle bir þey hak etmediðini, geleceðini Avrupa’da görmeyi hak
ettiðini
söyledi.
osova’da UNMIK ve EULEX misyonu görevinin sürdürülmesi için
tartýþmalar sürerken, konunun BM Güvenlik Konseyinde görüþülmesi ABD’nin Kosova’yý tanýdýktan
öngörülüyor. Resmi olmayan açýklamalara göre, BM Genel Sekreteri Ban sonra iki ülke arasýndaki iliþkilere
deðinen Büyükelçi Manter, “O
Ki Mun UNMIK’in yeniden örgütlenmesi önerisinde bulunacaðý belirtildi.
BM Genel Sekreteri tarafýndan hazýrlanacak UNMIK’in yeni örgütlenmesi zamandan sonra Sýrbistan siyasi lidkonusunun BM Güvenlik Konseyinde görüþülmesi bekleniyor. Siyasi gözlemcil- erleri ile görüþme fýrsatým yoktu.
er BM Genel Sekreteri tarafýndan hazýrlanacak önerinin, Rusya tarafýndan tepki Ama farklý insanlarla, iktisatçýlarla,
bizden yardým alan belediye yetkile karþýlanmasý bekleniyor.
BM Güvenlik Konseyi gündeminde bu konunun ne zaman görüþüleceði ilileri ile görüþtüm. ABD her yýl
hakkýnda açýklama yapýlmazken, 15 Haziran’da yeni Kosova anayasasýnýn yürür- farklý küçük belediyelere 50 milyon
dolar deðerinde yardýmda bulunuylüðe girmesi ardýndan görüþüleceði sanýlýyor.
or. Bu insanlardan AB’ne üye ve
ABD ile dost olmak istediklerini gördüm” dedi.
“ABD Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyan ülkelerin sayýsýnýn daha çok olmasýný
ister miydi” sorusuna Büyükelçi Manter, “Her ülke kendi iradesine göre Kosova’yý
tanýyabilir. Baský yok. Kosova’nýn baþarýlý bir devlet olmasýný istiyoruz.
Balkanlarda barýþ ve istikrarýn saðlanmasý için Sýrbistan da baþarýlý bir devlet
olmasýný istiyoruz” dedi.
Balkanlarda barýþ ve istikrarýn saðlanmasýna deðinen Büyükelçi Manter, “Tüm
Balkan ülkeleri, bunlar arasýnda Sýrbistan ve Kosova AB’ne entegre olmalarý
gerekir. Sosyalist Yugoslavya’nýn tüm devletleri ve diðer Balkan ülkeleri AB’ne üye
olmalýdýr. AB’de tüm Balkan ülkeleri için yer var” dedi.
ABD’nin EULEKS sorununa nasýl baktýðý sorusuna Büyükelçi Manter, “Bu
bileþik bir sorundur. Bölgeye en iyi çözüm bulmak için görüþmeler yapýlýyor” dedi.
ABD Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tanýmasý için Avrupa ve diðer devletlere baský
yaptý mý sorusuna Büyükelçi Manter, “Tarafýmýzdan baský yapýlmadý. Avrupa ve
diðer ülkelerin yöneticileri ile konuþtuðunuz zaman, kimse baský yapýlmadýðýný ve
kendi iradesine göre karar aldýklarýný belirtiler. Bu onlarýn hakkýdýr” dedi.
UNMIK’in yeniden
yapýlanmasý Güvenlik
Konseyinde görüþülecek
K
Kosova
Perşembe, 5 Haziran 2008
Baþbakandan
eðitimcilere zam müjdesi
Y
eni Anayasasýnýn yürürlüðe girmesine de deðinen Baþbakan Thaçi, 15 Hazirandan
sonra Anayasasýnýn yürürlüðe girmesi ile Kosova Hükümetinin Kosova genelinde
bütün yetkilere sahip olacaðýný söyledi.
Kosova’da eðitimcilerin durumuna aðýr olduðunun da bilincinde olduklarýnýn altýný çizen
Thaçi, “Parti olarak seçimlerde eðitimcilerin maaþlarýna zam yapýlacaðý sözünü vermiþtik.
En kýsa biz zaman içinde vermiþ olduðumuz bu sözü tutacaðýz. Çünkü, bir devletin kalkýnmasý için en önemli noktayý eðitim oluþturmaktadýr. Bu yüzden de eðitimcilerimiz hak ettikleri deðeri alacaklardýr” diye konuþtu. Baþbakan ayrýca, 1990 ila 1999 yýllarý arasýnda iþten
alýnan eðitimcilerin stajlarýnýn da bir hükümet kararý ile kabul edileceðini belirtti.
Savunma Bakaný aranýyor!
Y
eni Anayasanýn yürürlüðe girmesiyle Kosova yeni bir bakanlýða daha kavuþuyor. Baþbakan
yardýmcýsý Hayredin Kuçi konu ile ilgili yaptýðý açýklamada Anayasa yürürlüðe girmeden
önce Anayasa gereði oluþturulmasý gereken Savunma Bakanlýðýnýn da kýsa bir zaman içinde
oluþturulacaðýný söyledi. Bu konu ile ilgili çalýþmalarýn sona yaklaþtýðýna dikkat çeken Kuçi,
Savunma Bakanlýðý koltuðuna PDK Partisi tarafýndan önerilecek olan adayýn oturacaðýný söyledi. Bu
koltuða kimin oturacaðý konusunda halen bir karar almadýklarýný ifade eden Kuçi, “LDK ile yapmýþ
olduðumuz koalisyon gereði Savunma Bakanlýðý PDK’ya verilmesi öngörülmüþtür. Savunma Bakaný
PDK seçecektir. Ama Savunma Bakanlýðý koltuðuna kimin oturacaðý ile ilgili halen bir karar almýþ
deðiliz. Savunma Bakaný yaný sýra Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý da ilerleyen günlerde seçilecektir”
diye konuþtu.
Kosova kendi Ýstihbarat
Örgütüne kavuþuyor
görüþülüyor ve 15 Hazirandan önce bir çözüm
bulunacaðýna inanýyorum.” dedi.
Baþbakan Haþim Thaçi de Ýpek’te
hükümetin düzenlediði toplantýsýnda Ýstihbarat
örgütünün Anayasanýn yürürlüðe girmesinden
sonra kurulacaðýný ifade etti.
Muhalefet konudan rahatsýz
K
osova yeni anayasasýnýn 15 Haziranda
yürürlüðe girmesi ile uluslararasý
toplumun Kosova kurumlarýna çok
sayýda yetkileri devredilmesi bekleniyor. Bu
yetki devri çerçevesinde Ýstihbarat alanýnda da
yetkiler de devredilecek.
Baþbakan Yardýmcýsý Hayredin Kuçi konu
ile ilgili yapmýþ olduðu açýklamada, Kosova
makamlarýnýn yeni anayasa iki hafta içinde
yürürlüðe girmeden önce Kosova Ýstihbarat
Teþkilatý’nýn yönetim yapýsýný kurarak ilk
müdürünü atayacaklarýný söyledi. Kuçi, “Bu
konu baþbakan ve cumhurbaþkaný tarafýndan
: 4 30
ý
y
a
S
KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Haftalýk gazete
Sahibi ve Genel Müdürü:
Mehmet BÜTÜÇ
Yazı İşleri Müdürü:
Sencar KARAMUÇO
Muhalefete bulunan AAK Partisi Baþkaný
Ramuþ Haradinay, Baþbakan ve kurmaylarýný
Ýstihbarat Örgütüne kendi çevrelerini yerleþtirmekle suçladý. Bunu etik olamayan ve
hukuka karþý bir yapýlanma olarak deðerlendiren Haradinay, bu konuda bütün partilerin
desteðinin alýnmasý gerektiðini söyledi.
Baþbakan yardýmcýsý Hayredin Kuçi,
Haradinay’ýn açýklamalarýný asýlsýz olarak
deðerlendirirken, Ýstihbarat örgütüne þimdiye
dek halen kimsenin seçilmediðini söyledi.
Parlamento, Kosova Ýstihbarat Teþkilatý’nýn
tüzüðünü belirleyen yasanýn yaný sýra eski BM
elçisi Martti Ahtisaari’nin planýnda bir çok
yasayý hýzlý þekilde onayladý.
Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO
Kültür: Ýskender MUZBEG
Yayýn Koordinatörü:
Taner GÜÇLÜTÜRK
Balkan ve Ankara Muhabiri:
Erhan TÜRBEDAR
Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA
Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK
Muhabirler Koordinatörü: Enis TABAK
Muhabir: Yüksel POMAK
Spor: Ýsmail MAKASÇÝ,
Abdülkadir BIYIKLI
Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ
Yazýlarda ortaya atýlan
fikirler, yazarlara
aittir. Gazetemizin resmi
görüþü deðildir.
Yazýlarýn sorumluluðu
yazarlara aittir.
e-mail:
[email protected]
[email protected]
Adres: Adem Yaþari No: 8,
Prizren/Kosova
Tel. 029 623 503
Fax: + 381 (0)29 623 503
Kosova yine
karanlýklara
gömüldü
4
K
osova B termik santralý B bölümünde yaþanan arýza
yüzünden Kosova tekrar karanlýða gömüldü. Kosova
Elektrik Kurulu Basýn sözcüsü Nezir Sinani konu ile ilgili
yaptýðý açýklamada, pazartesi öðleden sonra B 2 termik santralýnda yaþanan arýzayý gidermek için çalýþmalarýna baþladýklarýný
söyledi. Kosova B 2 termik santralýnda arýzayý gidermek için ABC
kýsýntý planýnýn uygulanacaðýný belirten Sözcü Sinani, bu plan
çerçevesinde A tüketiciler 4 + 2, B tüketicilere 3+3 ve C tüketicilere 2+4 kýsýtlamalar uygulanacaðýný söyledi. Kosova B termosantralinin kazanlarýnda 15 metrelik üç açýðýn meydana
geldiðini açýklayan Sinani, KEK ekiplerinin arýzalarýn ortadan
kaldýrýlmasý için çalýþmalarýna aralýksýz devam ettiðini duyurdu.
Meydana gelen olayýn ardýnan Enerji ve Madencilik Bakaný
Justina Pula basýna verdiði demecinde olayla ilgili soruþturma açacaklarýný duyurdu. Ayrýca bu tür olaylarýn art arda meydana
gelmesinden dolayý KEK üst düzey yöneticilerini suçlayan Pula,
cezalýlarýn gereken cezaya çarptýrýlacaðýný söyledi.
Salý günü meydana gelen arýzadan sonra sadece Kosova B santrali
tarafýnca üretilen 250 megavat saattlýk üretimle ve Arnavutluk’tan
saatte 100 megavat enerji ihracý ile Kosova’nýn günlük 9000
megavat saatlik elektrik ihtiyacýný karþýlamaya çalýþan KEK, 12
saatlik elektrik kesintilerini uygulamaya koydu.
A
Alman askeri
Kosova’da
göreve devam
lman parlamentosu Bundestag düzenlediði son toplantýsýnda Kosova’da KFOR birlikleri çerçevesinde görevde bulunan Alman askerlerinin süresini uzatma kararý aldý.
Almanya hükümeti Baþbakan Angela Merker baþkanlýðýnda
düzenlediði toplantýsýnda Kosova’da görevde bulunan Alman
KFOR askerlerinin görev süresinin bir yýl daha uzatma kararýnýn
alýndýðýný açýkladý
Almanya Dýþiþleri Bakaný Frank Volter Þtaynmayer,
Bundestag’da yaptýðý konuþmasýnda Kosova hükümetinin ýsrarý
üzere NATO birliklerinin ve Alman askerlerinin Kosova’da
görevini sürdüreceðini söyledi. Þtaynmayer, “Priþtine hükümeti
Kosova’da KFOR birliklerinin görevlerini sürdürmeleri yönünde
istemlerde bulundular. Bundan dolayý NATO olarak bu talebe
olumlu yanýt verdik. Bu yüzden de Kosova’da görevimizi icra
etmeye devam edeceðiz” diye konuþtu. Kosova’nýn baðýmsýz ve
egemen bir devlet olduðuna dikkat çeken Þtaynmayer, Kosova’yý
bu güne dek AB’nden 20 kadar devlet tanýdýðýný belirtirken,
Kosova ve Bölge ülkelerinin geleceðinin Avrupa perspektifi
olmasý gerektiðini savundu.
Banka:
Raiffeisen Bank
Yeni Dönem
Hesap No:
1502001000171635
Yeni Dönem KTM Þirketi
Danýþma Kurulu:
Baský:
Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý)
“SIPRINT” basýmevi Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný)
Prizren
Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi)
Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý)
Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný)
“Yeni Dönem”
Kosova Türk Medyasý Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni)
yayýnýdýr.
5
Perşembe, 5 Haziran 2008
M
Kosova
Prizrenliler, Kosova
heyetini konuk etti
anisa’da düzenlenen 1.
Balkan Buluþmasýna
katýlmak için Türkiye
ziyaretinde bulunan Kosova
heyeti, Ýstanbul’da Prizrenliler
Derneði tarafýndan konuk edildi.
Prizrenliler Derneði lokalinde bir
araya
gelen
Türkiye’deki
Prizrenliler
ile
Kosovalý
Prizrenliler
hasret
giderdi.
Prizrenliler Derneði Baþkaný
Nezih Liman konuklarý selamlayan konuþmasýnýn ardýndan,
Prizrenliler Derneðinin çalýþmalarý hakkýnda bilgi verdi. Derneðin Ýstanbul’da Türkiye ile Kosova arasýnda bir köprü vazifesi gördüðüne dikkat çeken Liman, derneðin tam
anlamý ile bir konsolosluk görevi gördüðünü
söyledi. Türkiye’deki Prizrenli ve Kosovalý
öðrencilere çeþitli faaliyetler ile destekte bulunduklarýný ifade ederken, amaçlarýnýn Türk
iþadamlarýnýn Kosova’da yatýrým yapmalarýný
saðlamak olduðunu söyledi.
Kosova Demokratik Türk Partisi Milletvekili
Müfera Þinik, Kosova’da ki Türk toplumunun
sorunlarýndan bahsetti. Türk toplumunun
Anayasanýn 5’nci maddesinden duyduðu memnuniyetsizliði dile getiren Þinik, Türkçe
konusunda mücadelenin süreceðini söyledi.
Prizrenliler Derneðinin çalýþmalarýnýn gerek
Prizren’de gerekse de bütün Kosova’da takdirle
karþýlandýðýn altýný çizerken, bu çalýþmalarýn
artarak devam etmesini arzuladýðýný söyledi.
Kosova Demokratik Türk Partisi Milletvekili
Enis Kervan, öncelikle Kosova heyetini kabulünden dolayý Prizrenliler Derneði yönetimine
þükranlarýný sunarken, yoðun çalýþmalar ardýn-
dan Kosova’da 23 Nisanýn Türk Bayramý olarak
kutlanmasýnýn baþarýldýðýný söyledi. Þu anda bu
konuda çalýþmalarýn sona ermediðinin altýný
çizen Kervan, bu bayramýn resmi bayramlar gibi
yani o günde kurumlarýn çalýþmamasý için
Bakanlar Kurulunun karar almasý gerekliliðine
iþaret etti.
VAKAT Koalisyonu Milletvekili Þpresa
Murati ise yapmýþ olduðu konuþmasýnda Ýstanbul’da özellikle de Prizrenliler Derneðinde
bulunmaktan memnuniyet duyduðunu ifade
ederken, derneðin çalýþmalarýný övgü ile
izlediðini söyledi.
Milletvekilleri Topbaþ ile görüþtü
KDTP Milletvekilleri Müfera Þinik ile Enis
Kervan ve VAKAT Koalisyonu Milletvekili
Şpresa Murati, Ýstanbul Büyükþehir Belediye
Baþkaný Kadir Topbaþ ile bir kýsa bir görüþmede
bulundular. Milletvekilleri, Topbaþ’a Kosova
ilgili kýsa bilgiler verirken, Topbaþ’ý Kosova’yý
davet ettiler.
Ankara Büyükşehir
Belediyesi'nin 10 Tırlık
Yardımı Kosova'ya Ulaştı
Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin Kosova'ya Yaptığı 10 Tırlık Yardım
Başkent Prizren'e Ulaştı. Yardımlar Arasında 2 Minibüs, 2 Makam Aracı, 1
Çöp Aracı ve 7 Tır Gıda Bulunuyor.
A
Enis TABAK
nkara Büyükşehir Belediyesi Kosova
halkını yine unutmadı. Kasım 2007 de
gönderdiği 5 tır gıda yardımı ardından
Ankara Büyükşehir Belediyesi, bu kez de
Kosovalı ihtiyaç sahiplerinin yanı sıra Prizren
ve Mamuşa Belediyelerine büyük yardımlarda
bulundu.
Prizren'e varan tırlar üzerlerinde, "Ankara
Halkının Kosova Halkına Hediyesidir" yazıları
bulunuyor. Türk bayraklarıyla süslü tırlar, şehir
merkezinden geçerken sirenler çaldı. Konvoy
yerel halk tarafından büyük sevgiyle karşılandı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından
Prizren ve Mamuşa'da inşa edilen 2 büyük park
da geçtiğimiz ay yapılmaya başlanmıştı.
Parkların, 4-5 Haziran tarihleri arasında
Kosova'ya gelecek olan Ankara Büyükşehir
Belediyesi Başkanı Melih Gökçek tarafından
açılması bekleniyor. Prizren Belediye Başkan
Vekili Ercan Şpat, Ankara'daki makamlara ve
Ankara halkına yardım ve desteklerinden dolayı
teşekkürlerini iletti.
Kosova gündemi
Sencar Karamuço
Anayasa sorunlara
çözüm olabilecek mi?
K
osova gündemi her zaman olduðu gibi yine sýcak.
Statü görüþmeleri derken, seçim, baðýmsýzlýk
ilaný, tanýma süreci, Anayasasýnýn kabulünden
sonra iyice ýsýnýna gündem þimdi Anayasanýn yürürlüðe
girmesi ve sonrasýnda oluþacak olan duruma kilitlenmiþ
bulunuyor. Anayasanýn var olan yetki karmaþasýnýn çözüp
çözmeyeceði belirsizliðini korumasý Kosova’nýn geleceðini de tehdit etmeye devam ediyor. Çünkü, baðýmsýzlýðýn ilan edildiði Ahtisaari planýna göre geçiþ döneminden sonra yürürlüðe girmesi öngörülen Anayasa ile
Kosova’da yeni bir sayfanýn açýlmasý planlanýyordu. Bu
yeni sayfada Kosova kurumlarý tam anlamý ile yönetim
konusunda UNMIK’ten yetkileri devralacak ve geleceðini Avrupa Birliði ile danýþarak çizecekti. Ama özellikle
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna karþý çýkan Ortodoks dünyasý
buna þiddetle karþý çýkmasý yeni sayfanýn açýlmasýnda en
önemli engel olarak durmaya devam ediyor. Bu da
Kosova ile ilgili uluslararasý arenada bir prestij savaþýna
dönüþmüþ olduðunu kanýtlar nitelikte bulunuyor.
Batýlý ülkeler Kosova’da Avrupa Birliði’nin söz sahibi
olacaðý EULEX ve ICO sivil misyonun görev almasýný
savunurken, Kosova’nýn baðýmsýzlýða karþý çýkan ülkeler
ise UNMIK’in Kosova’da görevini sürdürmesini destekliyor. Her iki tarafta kendi istemlerini birbirlerine kabul
ettirmek için çeþitli diplomatik baský araçlarýna baþ vurmayý ihmal etmiyorlar. Hafta boyu bu konuda yapýlan
bütün giriþimler ve mekik diplomasisi sonuç vermezken,
taraflar birbirlerini suçlar açýklamalar imza atmaya devam
ediyorlar.
15 Haziranda yeni Kosova Cumhuriyeti Anayasasýnýn
yürürlüðe girmesi ile uluslararasý toplumun Kosova’da
varlýðýný nasýl sürdüreceði ile ilgili tam bir belirsizlik
hakim. Ama geçen hafta ABD’nin de Avrupa Birliði misyonu içinde yer alacaðý yönünde yapýlan açýklamalar,
UNMIK’in Kosova’da ki varlýðýnýn 15 Haziranda olmasa
bile yýl sonuna dek iþlevselliðini kaybettireceðini kanýtlar
nitelikte bulunuyor. Çünkü, ABD’nin de içinde yar alacaðý misyon hem daha iþlevsel olacaktýr hem de alacaðý
kararlar uluslararasý arenada kabul görecektir. Ama bu
konuda nelerin yaþanacaðýný bekleyelim ve görelim diyorum.
Ama bunun yanýnda asýl önemli olan Anayasanýn
yürürlüðe girmesinden sonra Kosova kurumlarýnýn buna
hazýrlýklý olup olmadýðý? Hükümet yetkileri devralma
konusunda hazýr olduðunu açýkça lanse etmiþ bulunuyor.
Bu yetki devri çok büyük bir sorumluluk olduðu gibi profesyonel çalýþma ve disiplinini de gerektiriyor. Çünkü
UNMIK’in Kosova’da ki yetkilerini Kosova kurumlarýna
devretmesinden sonra Kosova artýk kendi kaderini kendi
çizme hakkýna sahip olacaktýr. Bu büyük bir sorumluluk
olduðu gibi iç politika açýsýndan büyük bir gücü de ifade
ediyor. Çünkü, bu yetki devri çerçevesinde Kosova’nýn ilk
defa bir ordusu olacaðý gibi Kosova kendi Ýstihbarat
Örgütüne de sahip olacaktýr. Hükümet ile muhalefet partileri arasýnda bu kurumlarda yer kapma savaþý yaþanabilecektir. Þu anda bir iç çekiþmeyi kaldýramayacak kadar
hassas olan Kosova, bu karmaþadan büyük yararlar alacaktýr. Bu kýrýlgan zeminde hükümet ve muhalefete büyük
görev ve sorumluluk düþmektedir. Kosova’nýn geleceði
için kader belirleyici olan bu sýnavda, kiþisel çýkarlar deðil
de ulusal çýkarlar göz önünde bulundurulmalýdýr. Ancak
bu þekilde Kosova hak edeceði, geleceðine kavuþacaktýr.
Kosova
Perşembe, 5 Haziran 2008
Fevzi Karamuço
K
6
2008 Avrupa
Þampiyonasý baþlýyor...
osova sýcak ve zorlu bir siyasi gündemi geride býraktý. Bu çerçevede
Kosova baðýmsýzlýðýna kavuþtu. Baðýmsýzlýðý streslerle bekleyen
Kosovalýlar, yaþadýklarý stresleri atmaya çalýþýyorlar. Bu stresler
önümüzdeki günlerde yapýlacak olan Avrupa Þampiyonasý ile atmaya çalýþacaklar. Kosova milli takýmýný yer almayacaðý þampiyonada, ABD’nin de tem
takýmý olmadýðý için Kosovalýlar, baðýmsýzlýðýný tanýyan AB güçlü devletlerini tutacaktýr. Kosovalý Türkler ise tabi ki Türkiye Milli takýmýný
destekleyeceðiz.
Kadýnlarýn huzurunu bozacak olan spor þöleni yani 2008 Avrupa Futbol
Þampiyonasý Cuma günü baþlýyor. Ýki yýldan beri sabýrsýzlýkla beklenen
þölen ilk düdükler baþlýyor. Þampiyonada yer almak için eleme maçlarýndan
vize alan takýmlarý ekranlarýmýza konuk oluyor. Evlerinde bir televizyon
olan aileler arasýnda televizyonun izlenmesi ile ilgili sorunlar yaþanacaktýr.
Tartýþma evde kadýnýn mi yoksa erkeðin mi sözünün geçeceði üzerine
yapýlacaktýr.
Ýki yýllýk bir süreç boyunca elemelerde baþarý göstererek ilk ikinci sýrayý
takýmlar Ýsviçre ve Avusturya’nýn ortak düzenlediði 2008 Avrupa Futbol
Þampiyonasýna birincilik için birbirleriyle yarýþacaklar. Bir ay sürecek olan
futbol þöleninde, futbol ustalarý ve cambazlarý birbirlerine üstünlük kurmak
için tüm hünerlerini sergileyecekler.
Birçok güçlü Avrupa Birliði takýmlarýnda siyahi oyuncular da o ülkeler
için ter dökecekler. Bu ülkelerin sömürgelerinden sosyal nedenlere vaat
edilen Avrupa devletlerine ekmek parasý için kazanmak gelen velilerin yerine onlarýn çocuklarý yeni vatanlarý için Roma’da gladiyatörler gibi
mücadele edecekler.
Beyaz Fransa milli takýmýnda sömürgelerinden gelen gençler, yeni
ülkelerinin formasýný taþýyacaklar. Yeni ülkenin milli marþýný okuyacaklar.
Var güçleri ile bu formayý hak ettiklerini göstermeye çalýþacaklar.
Kendilerini ülkenin beyaz oyuncularý gibi ayný seviyede olduklarýný kanýtlamak isteyecekler.
Fransa takýmýnda bu renkler çok belirgin. Afrika’daki sömürgelerden
gelen gençler Fransa takýmýný süsleyecek. Bu forma altýnda Araplar,
Cezayirliler diðer sömürgelerden büyük umutlarla gelen oyuncular ter dökecek.
Avrupa zengin ülkelerinin banliyölerde yaþayan yabancý ama bu ülkelere
farklý yollarla giren gençler, baþarý ile taþýyacaklarý milli formlar ile gerek
kendi toplumunda gerekse de Fransa’da hak ettikleri yeri alacaktýrlar.
Bunlar bu onuru futbol karþýlaþmalarýnda gösterecekleri performans ile
kazanabilecekler. Diðerleri ise protestolarla toplumdan dýþlandýklarýna
dikkat çekmek için birbirleriyle yarýþacaklar. Ama Avrupa milli takýmlarý
formasýný giyecek bu gençler, ter döktükleri için kazandýklarý þöhretten
dolayý buna gerek kalmayacak. Onlar bu þeklide yeni vatanlarýnýn kalbini
kazanacaklar.
Afrika’dan gelen çocuk bu hakka þansa sahip olamayacak. Talih kuþu
çok az Afrikalý çocuðun baþýna konacak. Taraftarlar ise kendi baþýna bir olay
yaratacaklar. Dünyanýn farklý bölgelerinden gelecek olan insanlar, statlarý
süsleyecek ve takýmlarý ateþleyecekler. Ýki yýlda bir defa yapýlan Avrupa
þampiyonasý için ayýrdýklarý paralarýný bu uðurda harcayacaklar. Parasý ve
þampiyonaya vizesi olmayan ülkelerin taraftarlarý ise televizyon ekranlarý
önünde kalmayý mecbur kalacaklar. Milli bayraklar, iþaretler ile taraftarlarýn
süsleneceði gibi her yerde bunlarla süslenecek. Pankartlar ile “milli yýldýzlar” göklere yükseltilecek. Taraftar yüzlerini milli bayraklarýna boyayýp,
takýmýný destekleyecektir. Avrupa’da bir ay içinde futbol ile yatýp, kalkacak.
Futboldan baþka bir þey konuþulmayacak. Futbol, goller ve kaçýrýlan goller
ile gündemden düþmeyecek.Siyasetçiler de bu sürede rahat nefes alabilme
þansýna sahip olacaklar. Yarým finale kadar nefes alacak olan siyasiler, yarý
finalden sonra localardaki yerlerini alacaklardýr. Ýyi olan kazansýn diyoruz
ve Türkiye’yi destekliyoruz...
2. Uluslararası Sanat
Köprüsü başladı
Açık Hava Müzesi olan Prizren, dünyanın değişik ülkelerinden
gelen ressamları ağırlıyor
B
Enis TABAK
u
yıl
ikincisi
gerçekleşen
“2.Uluslararası Sanat Köprüsü”
ressamlar kolonisi dünyanın değişik
ülkelerinden katılan ressamların katılımıyla başladı.
Hafta içerisinde Ambient restoranda
çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleşen kokteyle Prizren Belediyesi Başkanı
Ramadan Muya olmak üzere çok sayıda
davetli katıldı.
“2. Uluslararası Sanat Köprüsü”
ressamlar kolonisinin açılış kokteylinde bir
konuşma yapan festival girişimcisi Besnik
Krajku, böyle önemli bir etkinliğin
Prizren’de yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Krajku, bağımsızlığını ilan eden Kosova’da bu Türk sanatsal etkinliklerin artarak devam edeceğinin
altını çizdi.
Karajku’nun konuşmasının ardından bir
konuşma yapan Prizren Belediye Başkanı
Ramadan Muja, Prizren’in böyle sanatsal
faaliyetlere ihtiyaç duyduğunu ve bugün
olduğu gibi geçmişte de Prizren’in,
Kosova’nın sanat merkezi olduğunu söyledi. Muja “Prizren’de sanatsal faaliyetleri
artırmak bizim en önemli vazifemizdir”
şeklinde konuştu.
Kokteylin ilerleyen saatlerinde “Lorenc
Antoni” müzik okulu öğrencileri davetlilere, klasik müzik dinletisi sundu.
Bir hafta sürecek olan 2’nci
Uluslararası Sanat Köprüsü Ressamlar
Kolonisine başta ev sahibi Kosovalı
ressamları
olmak
üzere
Türkiye,
Arnavutluk,
Makedonya,
Sırbistan,
Karadağ ve Hollanda’dan tanınmış ressamlar bir araya geldi.
Osmanlı’dan kalma tarihi eserleriyle
açık hava müzesini andıran Prizren, ünlü
ressamların adeta ilham kaynağı. Ak dere
kenarındaki açık havada tuvallerine
Prizren’in tarihi eserlerini fırçalarıyla
tuvallerine işleyen ressamlar, 6 Haziranda
gerçekleşecek olan kapanış töreni ardından
Kosova’dan
ayrılacaklar.
Dünyanın
değişik ülkelerinden katılan ressamların
eserleri festivalin son günü sanat severlerin
beğenisine sunulacak.
Antalya, Kosova'ya
Cami İnşa Edecek
Kosovalı yetkililer Antalya Valiliği, Antalya İl Müftülüğü ve Antalya İlçe
Müftülükleri'yle gerçekleştirilen görüşmeler ardından Prizren'de
"Antalya Camisi"nin yapılması karara bağlandı.
T
Enis TABAK
ürkiye, Kosova'da Türkiye Diyanet
İşler Başkanlığı temsilciliği yanı sıra
değişik alanlarda da burada yaşayan
Müslüman halkın yanında oluyor. Son
olarak Prizren bölgesinde Antalya Valiliği,
Antalya İl Müftülüğü ve Antalya İlçe
Müftülükleri'yle gerçekleştirilen görüşmeler
ardından Prizren'de "Antalya Camisi"nin
yapılması karara bağlandı.
Antalya temsilcileriyle gerçekleşen
görüşmelere Türkiye Diyanet İşler
Başkanlığı Kosova Koordinatörü Tevfik
Yücesoy, Prizren İslam Birliği Başkanı
Lütfü Balık, Prizren Baş İmamı Ali Vezaj
eşlik etti.
Görüşmeler neticesinde Antalya İl
Müftülüğünün sevk ve idaresi ile cami
inşaatına başlanacağı prensip kararı alındığı
bildirildi. Süreç aşamaları ile ilgili değerlendirmeler ve finansal kaynağın sağlanmasını müteakip caminin inşaatına
başlanacağı bildirildi.
7
Perşembe, 5 Haziran 2008
Balkan
Makedon seçimlerinde
büyük zafer Gruevski’nin
Makedonya’nýn iktidar partisi erken seçimlerde kesin bir zafer
kazandý, ancak þiddet olaylarý ve usulsüzlükler ülkenin demokrasi
itibarýný zedeleyebilir.
M
akedonya’da 1
Haziran Pazar
günü yapýlan
erken seçimler, 120 sandalyelik parlamentoda 60’tan
fazla sandalye alan iktidardaki VMRO-DPMNE partisinin kesin zaferiyle sonuçlandý. Ancak uluslararasý
yetkililer bir kiþinin öldüðü
ve çok sayýda kiþinin yaralandýðý çatýþmalardan duyduklarý endiþeyi dile getirdiler.
Görevdeki baþbakan Nikola Gruevski partisinin “tarihi bir zafer” kazandýðýný
söyledi. “Makedonya Cumhuriyeti’nin yeniden doðuþu devam ediyor.” diyen
Gruevski öyle devam etti: “Bu, Makedonya için ve sözlerini tutabileceklerini
gösteren güçler için büyük bir zaferdir.” Baþbakan, ülkenin kuzeybatýsýnda meydana gelen usulsüzlüklere raðmen seçimlerin büyük oranda adil ve demokratik bir
þekilde geçtiðini söyledi.
Oylarýn %98’ sayýldýðýnda, VMRO-DPMNE 440 bin oy toplamýþken Sosyal
Demokratlar liderliðindeki muhalif Güneþ koalisyonu 215 bin oy aldý. Katýlým 805
bin 844, baþka bir deyiþle kayýtlý seçmenlerin %58’i oranýnda gerçekleþti.
Sonuçlar, o zamanlar sýcak tartýþmalara konu olan Gruevski’nin daha güçlü bir
iktidar kazanmak umuduyla erken seçime gitme kararýný haklý çýkarmýþ gibi
görünüyor. Ancak çýkan þiddet olaylarý Makedonya’nýn, AB üyeliðine hazýr
olduðunu göstermeye çabaladýðý bir dönemde imajýný zedeleyebilir.
En ciddi olay, Üsküp’ün hemen dýþýndaki Aracinovo’da sandýklar açýlmadan
önce yaþandý. Olayda bir iþi öldü ve birinin durumu kritik olmak üzere dokuz kiþi
yaralandý.
Þiddet olaylarý, iki etnik Arnavut partisi -Ali Ahmeti’nin Demokratik
Bütünleþme Birliði (DUI) ve Menduh Taci liderliðindeki Arnavut Demokrat
Partisi (DPA)- arasýndaki sert siyasi mücadeleden kaynaklanýyor.
Ahmeti’nin partisi Pazar günü %11,1 oranýnda oy alýrken, Gruevski’nin bir
önceki hükümetinde koalisyon ortaðý olan DPA %10,2 oy aldý.
DUI, çok sayýda personel ofisinin saldýrýya uðradýðýný söyleyerek rakibini
Ahmeti’ye suikast düzenlemeye çalýþmakla suçladý. Bu arada DPA da, silahlý DUI
eylemcilerinin seçmenleri sindirdiði ve polisin iþine karýþtýðýný ileri sürdü.
Devlet seçim komisyonu baþkaný Jovan Josifovski, “Bu tip olaylar, bu ülkeye
seçimlerin yürütülmesiyle ilgili olarak verilecek notu artýrmayacaktýr.” dedi. AB
temsilcileri de endiþelerini dile getirdiler ve seçmenlerin oy kullanamadýklarý yerlerde seçimlerin tekrarlanmasýný istediler.
Makedonya’nýn ilk kadýn baþbakaný olma umutlarý besleyen Sosyal Demokrat
lider Radmila Sekerinska Pazar günü yenilgiyi kabul ederek Gruevski’yi tebrik
etti. Ancak Sekerinska seçimlerin yaþanan geliþen olaylarý sert bir dille de eleþtirdi.
“Makedonya bu seçimlerin bedelini pahalýya ödeyecek.” diyen Sekerinska,
bunun “Makedonya’da düzenlenmiþ en kötü seçimler olduðunu” söyledi.
Romanya’da seçimlere düþük
katýlým damgasýný vurdu
Ý
lk sonuçlara göre, 1 Haziran Pazar günü yapýlan birinci tur yerel seçimlerde
seçmenlerin %50’sinden azý oy kullandý. 3 bin 200 belediye baþkaný, 40 bin il
ve ilçe meclis üyesi ve 41 il ve ilçe meclis baþkanýný seçmek için yaklaþýk 18
milyon Rumen vatandaþýnýn oy kullanma hakký bulunuyordu. Yalnýz Bükreþ
belediye baþkanlýðý için toplam 19 aday yarýþtý. Demokratik Liberal Parti (PDL)
adayý Vasile Blaga ve baðýmsýz Sorin Oprescu 15 Haziran’da yapýlacak ikinci tur
seçimlerde karþý karþýya gelecekler. Ýlk turda Bükreþli seçmenlerin yalnýzca
%30’u oy kullandý.
Köstence ve Cluj-Napoca dýþýndaki büyük þehirlerin çoðunda ilk turda belediye
baþkanlarý seçilemeyerek ikinci tur gerekli oldu. Köstence’de, Sosyal Demokrat
Parti üyesi Radu Mazare oylarýn %63’ünü alarak görevde yeni bir döneme hak
kazandý. Cluj-Napoca’da ise, PDL adayý Emil Boc oylarýn %75’ini alarak tekrar
seçildi. Bazý oy sandýklarýnda farklý partilerin destekçileri arasýnda çýkan olaylara
polis müdahalede bulundu.
ER H AN
TÜ R BE D AR
Ankara
Mektubu
E-posta:[email protected]
1
Makedonya’da Olaylý
Meclis Seçimi
Haziran Pazar günü, Makedonya
halký erken meclis seçimi için
sandýk baþýna gitti. Kamuoyu
yoklamalarýnýn daha önce iþaret ettiði
gibi, Baþbakan Nikola Gruevski’nin
liderliðindeki “Daha Ýyi Makedonya
Ýçin” merkez sað ittifaký zaferle çýktý.
Yirminin üzerinde seçim biriminde
þiddet olaylarý ve hile iddialarý yüzünden askýya alýnan oylamanýn, iki hafta
içinde tekrarlanmasý bekleniyor.
Mevcut seçim sonucuna göre, 120
kiþilik Makedonya meclisinde Daha
Ýyi Makedonya Ýçin koalisyonunun 63
milletvekili, “Avrupa Ýçin Güneþ
Koalisyonu”nun ise 28 milletvekili
bulunacak. Diðer taraftan, etrafýnda
Arnavutlarý toplayan Demokratik
Bütünleþme Birliði 15, Arnavut
Demokratik Partisi ise 12 milletvekilini meclise göndermeyi baþardý. Baþka
iki daha küçük siyasi partinin de
mecliste birer milletvekili bulunacak.
Makedonya’daki seçime damgasýný
vuran, yaþanan þiddet olaylarýydý. Bir
ölü ve sekiz yaralý ile sonuçlanan bu
þiddet olaylarý, ayný zamanda 28
kiþinin gözaltýna alýnmasýna sahne
oldu. Seçim kampanyalarý sýrasýnda da
þiddet içeren olaylarýn yaþanmýþ
olmasý, seçim gününde nelerin yaþanabileceðinin bir habercisi olduðu
söylenebilir. Makedonya polisinin
verdiði bilgilere göre, yaklaþýk otuz
seçim biriminde deðiþik olaylar
yaþandý. Seçim kutusuna el koymak,
seçim sandýðýna giden yolu kapatarak
ve silah kullanarak halký oy kullanmaktan caydýrmak, silah zoruyla seçim
sandýðýna birden fazla oy atmak,
Makedonya’daki seçimde yaþanan
temel hadiseler arasýndaydý. Bütün bu
olaylar ise, Arnavutlarýn yoðunlukta
yaþadýðý bölgelerde vukuu buldu.
Ülkedeki Arnavutlarý temsil eden
Demokratik Bütünleþme Birliði ile
Arnavut Demokratik Partisi, yaþanan
þiddet olaylarýndan dolayý birbirlerini
karþýlýklý suçluyor.
1 Haziran seçimi, Makedonya’nýn
Avrupa Birliði’nden tam üyelik müzakere tarihini almayý beklediði bir
dönemde gerçekleþti. Bu yüzden,
seçim gününde yaþanan þiddet olaylarýnýn Makedonya’nýn Avrupa Birliði
üyeliðini daha fazla geciktirebileceðinden endiþelenenler var. Þimdilik
Avrupa Birliði yetkililerinden, þiddetin
eþlik ettiði seçime üzüldükleri ve bazý
sandýklarda seçimin tekrarlanmasýný
talep ettikleri yönünde açýklamalar
geldi. Avrupa parlamenteri Doris Pack
ise, yaþanan þiddet olaylarý
çerçevesinde, Makedonya’daki
Arnavut siyasi bloku içinde yeterince
demokrasi anlayýþýnýn bulunmadýðýný
açýkladý. Makedonca yayýn yapan
medya kaynaklarý, þiddet olaylarý
sadece Arnavutlar arasýnda yaþanmýþ
olmasýna raðmen, bunun dünya
kamuoyunda bütün ülkenin imajýný
zedelediði görüþünde hemfikir.
Seçim sonucuna gelince, sürpriz
olmadýðý ve daha önce yapýlan
kamuoyu yoklamalarýyla örtüþtüðü
söylenebilir. Daha Ýyi Makedonya Ýçin
koalisyonunun baþýný çeken Makedon
Dahili Devrimci Örgütü—Makedon
Ulusal Birliði Demokratik Partisi’nin
büyük bir farkla seçimi kazanacaðý
beliydi. Nitekim, söz konusu partinin
lideri olan Baþbakan Nikola Gruevski,
bu yüzden ülkeyi erken seçime
götürmeye razý oldu.
Baþbakan Gruevski’nin liderliðindeki sað koalisyon tek baþýna
hükümeti kurabilecek kadar oy almýþ
olmasýna raðmen, iktidarý Arnavut
siyasi partilerinden en azýndan biriyle
paylaþmak zorundadýr. Çünkü,
Makedonya’daki iç çatýþmalarý sona
erdiren ve 2001 yýlýnda imzalanan
Ohri Barýþ Anlaþmasý gereðince, içinde
Arnavutlara ait bir siyasi parti bulunmadan, Makedonya’da hiçbir hükümet
kurulamaz. Makedon Dahili Devrimci
Örgütü—Makedon Ulusal Birliði
Demokratik Partisi’nin alýþýlmýþ iktidar
ortaðý Arnavut Demokratik Partisi’dir.
Ancak, 2001 yýlýndaki çatýþmalarda
yer alan Arnavut militanlar tarafýndan
oluþturulan Demokratik Bütünleþme
Birliði muhalefette kalmaktan
“sýkýldýðýný” ve iktidar olmayý çok
arzuladýðýný açýk olarak belli ediyor.
Bu yüzden, ülkedeki istikrarýn korunmasý için, Batýlý ülkelerin Baþbakan
Gruevski’nin yeni hükümeti kurma
çalýþmalarýna müdahale etmesi bekleniyor.
Makedonya’da yaþayan Türklere
gelince, 1990’larýn baþlarýndan bu
yana Türkleri etrafýnda toplayan Türk
Demokratik Partisi, Daha Ýyi
Makedonya Ýçin koalisyonunun listesinden seçime katýldý. Yapýlan koalisyon anlaþmasý gereðince Türk
Demokratik Partisi’nin yeni kurulacak
hükümette bir bakaný olacak. Türk
Demokratik Partisi’nin oylarý, kurulan
iki yeni siyasi parti tarafýndan
bölündüðü için ise, Türklerin yeni
mecliste sadece bir milletvekili bulunacak.
Dünya
Terör suçlularýnýn yeni
Guantanamo’su
Dünya Turu
Kýbrýs Rum Kesimi’nde kanserojen
süt alarmý
Kýbrýs Rum Kesimi’nde, kanserojen aflatoksin maddesi içerdiði tespit edilen
onlarca ton süt imha edildi. Kýbrýs Rum
Kesimi’nde tonlarca sütün kanserojen
madde içermesi yetkilileri alarma geçirdi. Þu ana kadar 75’ten fazla çiftlikte
kanserojen madde içeren süt tespit edildi
ve yaklaþýk 170 ton süt imha edildi.
Tonlarca hellim peyniri ve diðer süt
ürünlerine de analiz yapmak üzere tedbir
amaçlý el konuldu.
Bolivya’da Yoksullar
Özerklik Diyor
Ýki eyalette yapýlan referandumda, özerklik yanlýlarý galip çýktý. Referandum
sýrasýnda, özerklik isteyenler ile polis ve
Morales’in partisi yandaþlarý arasýnda
çatýþma çýktý. Bolivya’daki referandumlar, Devlet Baþkaný Evo Morales’in
önceliði fakir yerli halka veren ve toprak
reformuna yönelik planlarýný sekteye
uðratabilecek nitelikte. Gerginliði de
yükselten halk oylamalarýna, kuzeydeki
Pando ve Beni bölgesindeki referandumlar eklendi.
Puerto Rico’da Clinton Kazandý
Amerika Birleþik Devletleri’nde
Demokrat Partinin baþkan adaylýðý
yarýþýnda sona yaklaþýlýyor. Puerto Rico
adasýnda yapýlan ön seçimi açýk farkla
Hillary Clinton kazandý. Sandýklarýn
kapanmasýnýn hemen ardýndan Amerikan
TV’leri çýkýþ anketlerine dayanarak,
Clinton’un rakibi Barak Obama önünde
açýk ara zafer kazandýðýný bildirdi. Bu
durumda, Clinton, bu adadan çýkacak 55
delegenin çoðunu kazanacak. Ancak
genel delege yarýþýnda Obama‘nýn
gerisinde kalan Clinton’a Puerto Rico
galibiyetinin yetmeyeceði kaydediliyor.
Hafta sonuna kadar Obama’nýn baþkan
adaylýðýný kazanacak delege sayýsýna
ulaþmasýnýn beklendiði yorumlarý
yapýlýyor.
Putin: Ýran nükleer silah peþinde deðil
Rusya Baþbakaný Vladimir Putin, Ýran’ýn
nükleer silah edinmeye çalýþmadýðýný
söyledi. Le Monde gazetesine demeç
veren Rusya Baþbakaný Vladimir Putin,
“Ýran’ýn nükleer silah peþinde olduðuna
inanmýyorum. Bunun iþareti yok” dedi.
“Acemler gururlu insanlar” diyen Putin,
“Egemenliklerinden yararlanarak sivil
nükleer enerji hakkýný kullanmak istiyorlar. Bence Ýran, þimdiye kadar hukuk
alanýnda hiçbir ihlalde bulunmadý.
Uranyum zenginleþtirmeye de haklarý
var” ifadesini kullandý. Batý dünyasý,
Ýran’ý nükleer silah peþinde koþmakla
suçluyor, Tahran yönetimiyse nükleer
programýnýn barýþçýl olduðunu söylüyor.
BM’den Butto
soruþturmasý istendi
Pakistan, eski Baþbakan Benazir
Butto’nun öldürülmesiyle ilgili BM
soruþturmasý açýlmasýný resmen talep
etti. Benazir Butto’nun eþi Asýf Ali
Zerdari, Ýslamabad’daki Uluslararasý
Sosyalist Asya-Pasifik Komitesi toplantýsýndan sonra gazetecilere yaptýðý açýklamada, soruþturma talebini BM’ye yolladýklarýný belirtti. Butto’nun iktidarýn
en büyük ortaðý Pakistan Halk
Partisi’nin lideri Zerdari, Dýþiþleri
Bakaný Þah Mahmud Kureyþi’nin
konuyu BM Genel Sekreteri Ban KiMun ile bizzat görüþmek için New
York’a gideceðini de söyledi.
Misket bombasý için
anlaþma onaylandý
Misket bombalarýnýn kullanýmý yasaklayan anlaþma, 100’den fazla ülkenin
Ýngiltere’de yayýmlanan The Guardian gazetesi, ABD’nin terör zanlýlarýný
“yüzer hapishane” olarak kullanýlan gemilerde
tuttuðuna dair iddialara yer verdi.
B
ir insan haklarý kuruluþu olan Reprieve’in
bu konudaki iddialarýný gündeme getiren
“The Guardian” gazetesi,
uygulamanýn gerekçesinin
terör zanlýsý olarak tutulan
kiþilerin sayýlarýnýn ve yerlerinin gizli tutulmasý
olduðuna dair görüþlere
dikkat çekti.
ABD’ye ait yüzen hapishanelerin dünyanýn hangi
bölgesinde ve hangi
ülkelerin karasularýnda
olduklarýna dair bilgilerin
toparlanmaya çalýþýldýðýný duyuran gazete, ABD yönetiminden de bu konudaki bilgileri
kamuoyuna açýklamasýnýn istendiðini kaydetti.
Guardian, Reprieve’in konuyla ilgili raporunda Baþkan Bush’un “artýk bu uygulamaya son
verildi” açýklamasýna raðmen, 2006 yýlýndan bu yana 200 yeni “iþkence seyahatinin” daha
yapýldýðý, terör zanlýlarýnýn sorgulanmak üzere ABD’den dünyanýn baþka ülkelerine
taþýndýðý iddiasýnýn yer aldýðýný bildirdi.
“Hapishane gemilerin” de bu amaçla kullanýldýðý iddiasýna yer veren gazete,
Reprieve’in ABD’nin bu amaçla kullandýðý gemi sayýsýnýn 17 civarýnda olabileceðine dair
tahminine de dikkati çekti. Gazete, USS Bataan ve USS Peleliu’nun da aralarýnda bulunduðu bu gemilerin Ýngiltere ve ABD tarafýndan deniz üssü olarak kullanýlan Hint
Okyanusundaki Diego Garcia’da bulunduklarýna dair kuþkulara da yer verdi.
Reprieve avukatlarýnýn, özellikle USS Ashland adlý geminin 2007’nin ilk aylarýnda
Somali civarýnda yaptýðý operasyonlara dikkati çektiði de belirtildi.
Guardian, ayný tarihlerde Somali, Kenya ve Etiyopya güçleri tarafýndan düzenlenen sistematik operasyonlarda pek çok kiþinin yakalanýp FBI ve CIA ajaný olduklarý tahmin edilen
kiþilerce sorgulandýðý, bunlardan 100’e yakýnýn daha sonra “yok olduðu” iddiasýna da
dikkati çekti.
Guardian, Washington’un halen 26 bin kiþiyi yargý önüne çýkarmaksýzýn gizli cezaevlerinde tuttuðunu, 2001 yýlýndan bu yana, bu cezaevlerinden 80 bine yakýn kiþinin geçtiðini
belirtiyor.
ABD’de Obama
Zaferini Ýlan Etti
D
emokrat Parti’nin 6
aylýk baþkan adaylýðý
maratonu sona erdi.
Barack Obama, Eski Baþkan Bill
Clinton’un
eþi
Hillary
Clinton’dan fazla delege topladý
ve zaferini ilan etti.
Amerika’daki demokratlarýn
baþkanlýk yarýþýndan galip çýkan
siyahi aday Obama þimdi
adaylýðýný açýklamaya hazýrlanýyor.
Rakibi Hillary Clinton ise,
Obama’nýn baþarýsýný övmekle
birlikte, yenilgiyi henüz açýkça
kabul edemedi.
Ajanslar, Obama’nýn baþkan yardýmcýsý için düþündüðü isimler arasýnda Clinton’ýn da
bulunduðunu belirtiyor.
Kasým ayýnda yapýlacak seçimlerde demokratlarýn adayý olmasýna kesin gözüyle bakýlan
Barack Obama, Kenyalý müslüman bir babanýn oðlu.
Din tercihini hrýstiyanlýktan yana kullanan siyahi aday 47 yaþýnda.
Obama, önseçimlerin ardýndan, eleþtiri oklarýný Cumhuriyetçilerin baþkan adayý John
McCain’e çevirmekte gecikmedi.
Obama’ya göre, 71 yaþýndaki McCain’in Bush’tan farký yok.
Perşembe, 5 Haziran 2008
8
temsilcilerinin katýldýðý konferansta
onaylandý. Ýrlanda’nýn baþkenti
Dublin’deki konferansa eksiksiz olarak
katýlan 111 ülkenin temsilcileri, yaklaþýk 10 gün süren görüþmelerin ardýndan üzerinde uzlaþma saðlanan anlaþmayý onayladý. Konferansa baþkanlýk
eden Daithi O’Ceallaigh, bugünkü
toplantýnýn açýlýþýndaki konuþmasýnda,
“kabul edilen anlaþma metninin resmen
onaylanmasýný öneriyorum” dedi.
Anlaþmanýn, Norveç’in baþkenti
Oslo’da 2-3 Aralýkta resmen imzalanmasý bekleniyor. Çin, ABD ve Rusya
gibi ülkeler, misket bombasýnýn yasaklanmasýna iliþkin sürece katýlmamýþtý.
AÝHM, AIDS’li kadýný
haksýz buldu
Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi
(AÝHM), AIDS hastasý olduðu için
Ýngiltere’ye sýðýnma talebinde bulunan
ve talebi reddedilen AIDS hastasý
Ugandalý kadýnýn Ýngiltere aleyhinde
açtýðý davada kadýný haksýz buldu.
Ülkesinde tedavi olamayacaðý için
Ýngiltere’ye sýðýnma talebinde bulunan
AIDS hastasý 34 yaþýndaki kadýn,
Ýngiltere adaletiyle 10 yýllýk mücadelesinin ardýndan Avrupa Mahkemesine
baþvurdu. AÝHM, Ýngiltere’nin tavrýnýn
insanlýk dýþý ve insan haklarýna aykýrý
olmadýðý sonucuna vardý.
Lehmann Gmb gemicilik firmasýndan
bugün yapýlan açýklamada, Lehmann
Timber adlý geminin, önce gün geç
saatlerde Aden Körfezi’nde saldýrýya
uðradýðý kaydedildi. Merkezi
Luebeck’de bulunan firma konuyla
ilgili ayrýntýlý bilgi vermedi. Merkezi
Kenya’da bulunan Doðu Afrika Gemi
Yardým Programý yetkilileri de geminin,
önceki gün kaçýrýlan 2 gemiden biri
olduðunu belirtti, ancak diðer gemi ve
adý açýklanan gemiyle ilgili baþka bilgi
vermedi. Deniz korsanlarýnýn bu yýl
içinde Somali açýklarýnda 26 gemiye
saldýrdýðý belirtiliyor.
Ahmedinejad: Ýsrail yakýnda
yok olacak
Ýran Cumhurbaþkaný Mahmud
Ahmedinejad Ýslam devrimi lideri
Ayetullah Humeyni’nin ölümünün 19.
yýldönümünde, mezarýnýn baþýnda
düzenlenen anma töreninde yaptýðý
konuþmada, “zalimlerin egemen olduðu
dönemin sona erdiðini, artýk ABD gibi
þeytani güçlerin ortadan kalkacaðýný,
dünyaya adalet ve huzurun egemen olacaðýný” ileri sürdü. “Zorba güçler, ABD
ve siyonist rejimin yok olmasýnýn geri
sayým zili çaldý” diyen Ahmedinejad,
“Artýk siyonist rejim, kendi varlýk felsefesini yitirmiþtir. 60 yýldýr cinayet ve
iþgal üzerine kurulan bu siyonist rejim
yeryüzünden silinecek. Çok yakýn bir
gelecekte Ýmam Humeyni’nin dileði
gerçekleþecek ve bu fesat kaynaðý rejim
yok olacak” diye konuþtu.
Çin yaralarýný sarmaya çalýþýyor
Deprem felaketinin üzerinden üç hafta
geçti. Çinli depremzedeler þimdilerde
hayata yeniden baþlama mücadelesi
veriyor. Resmi rakamlara göre 12
Mayýs’ta ülkeyi sarsan 7.9 büyüklüðündeki depremde 69 bin kiþi hayatýný,
milyonlarca kiþi de evini kaybetti.
Depremden kurtulanlar yakýnlarýný ve
evlerini kaybetmenin acýsý içinde hayata
yeniden baþlama mücadelesi veriyor.
Askeri birlikler enkaz kaldýrma çalýþmalarýna yardýmcý oluyor. Ýki kimyasal
madde fabrikasýnýn yýkýldýðý Yinghua
kasabasýnda ayakta kalan binalar da
yýkýlma tehlikesi ile karþý karþýya.
Depremzedeler için öncelikli konu, ev
sahibi olmak. Giyecek ayakkabýsý
olmayan yoksul halk, ev sahibi olabilmek için devlet yardýmýna muhtaç.
Çin, milyonlarca evsizi, yeni yerlerde
yapýlacak evlere kavuþturmayý planlýyor. Ancak projenin tamamlamasý üç ila
beþ yýl alacak.
Dünya Turu
9
Perşembe, 5 Haziran 2008
Türkiye
Türkiye, Kyoto
Protokolünü imzalýyor
Türkiye, küresel ýsýnmaya yol açan sera gazlarýnýn salýmýnýn azaltýlmasýný öngören
Kyoto Protokolü’nü imzalayacak. Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, protokolle ilgili
düzenlemenin en kýsa sürede Meclis’e gönderileceðini söyledi.
B
Kurulunun
akanlar
ardýndan açýklamaya
yapan
Hükümet
Sözcüsü
ve
Baþbakan
Yardýmcýsý Cemil Çiçek, küresel ýsýnmayla mücadeleyi
öngören Kyoto Protokolü’nü
imzalamaya karar verdiklerini
açýkladý. Çiçek, sera gazý sorunlarýnýn azaltýlmasý ve sýnýrlandýrýlmasýný hukuki açýdan
baðlayýcý duruma getiren bu
protokolün 1997 yýlýnda imzalandýðýný, 2005 yýlýnda ise
yürürlüðe girdiðini anlattý. Çiçek, þöyle konuþtu:
“Bugün itibarýyla 176 ülke bu protokole taraf
olmuþtur. Bu protokolün ilk 5 yýllýk uygulamasý
bitmek üzeredir, bundan sonrasý için de hazýrlýklar baþlamýþtýr. Türkiye, bu protokolü kendine has
nedenlerle baþlangýçta imzalamamýþtýr. Ýmzalanmamýþ olmasý, bu görüþmelerin de belli ölçüde
dýþýnda kalmasýný mümkün kýlmaktadýr. Yeni
dönemle
ilgili
hazýrlýklar
baþladýðýnda
Türkiye’nin çekinceleri olacaksa ya da kendine
has þartlarý gündeme getirecekse bunu benimseyip, bu sürece daha aktif katýlmasý gerekecektir.
Onun için de bu protokolün onaylanmasý
hükümetimizce benimsenmiþtir. Kýsa sürede
TBMM’ye de gönderip, burada da onaylanmasý
icap edecektir.”
Hükümet Sözcüsü Çiçek, þunlarý söyledi:
“Kyoto’yu imzalamanýn bundan sonra da çok
büyük bir anlamý var, çünkü bu sözleþmeye taraf
olmadýðýnýz takdirde ilk 5 yýllýk uygulama
sonuçlarýyla ilgili bir hazýrlýk yapýlýyor bundan
sonraki dönemi planlayan bir hazýrlýk. Siz, bunu
imzalamadýðýnýz taktirde bu çalýþmaya aktif
E
olarak katýlamazsýnýz. Ýkincisi ülkenizin özel
þartlarý varsa katýlmadýðýnýz bir sözleþmeye de
çalýþmaya da bunlarý dahil edemezsiniz. O nedenle Türkiye’nin geçmiþte bunu imzalamamakta
kendine göre gerekçeleri olabilir, artýk onlar
geride kalmýþtýr. 2012 yýlýndan sonraki çalýþmalara daha aktif bir þekilde katýlabilmesi için
bunu benimsemesi gerekiyor”
Sera gazý emisyonu yüzde 60 azaltýlacak
Birleþmiþ Milletlerin 1997 yýlýnda Japonya’da
düzenlediði çevre toplantýsýnda katýlýmcý
hükümetler tarafýndan kabul edilen Kyoto
Protokolü, geliþmiþ ülkelerin sera etkisi yaratan
gazlarýn salýnýmýný 2008-2012 yýllarý arasýnda
yüzde 5.2 düþürmelerini öngörüyor.
Türkiye geliþmiþ ülkeler seviyesindeki yaptýrýmlara tabii tutulduðu için bugüne kadar anlaþmaya taraf olmaktan kaçýndý.
Türkiye, protokolü imzaladýðýnda þu anda
dünya toplam emisyonunun yüzde 1.3’ü kadar
olan sera gazý emisyonunu yüzde 60 azaltarak
yüzde 0.5’e çekmek zorunda kalacak.
BM Ýçin Baþkentte
Diplomasi Trafiði
kim’de yapýlacak oylama öncesi
Türkiye’de yoðun bir diplomasi trafiði
var. Türkiye, Birleþmiþ Milletler Güvenlik
Konseyi geçici üyeliðine adaylýk yarýþýnda son
dönemeçte....Ekim ayýnda yapýlacak oylama
öncesinde tüm baþkentlerle yoðun bir diplomasi
trafiði yürütülüyor. Ekim ayýnda Birleþmiþ
Milletlerin toplanacak 63 üncü genel kurulu,
2009-2010 yýlý güvenlik konseyi geçici
üyelerinin hangi ülkeler olacaðýna karar verecek.
Türkiye, Avusturya ve Ýzlanda ile yarýþýyor
Türkiye’nin rakipleri Avusturya ve Ýzlanda...
Birleþmiþ Milletlere üye 192 üyenin 128’inin
oyunu alacak iki ülke yarýþý kazanacak. Türkiye
bu yarýþý kazanmak için tüm uluslararasý konferanslarda ve ikili görüþmelerde adaylýk için destek
arýyor. Fahri Baþkonsoloslar ve özel büyükelçiler
Türkiye’nin büyükelçilikleri olmayan 67 ülkede
temaslarda bulundu. Önümüzdeki dönemde iki
büyük zirve ile de destek arayýþý sürecek.
Türkiye-Karayýp topluluðu ve Afrika zirvesi....
Özel sektör destek arayýþýnda
Türkiye’nin üyeliðine destek için özel sektör
temsilcileri de devrede... Ýþadamlarý, tüm
temaslarýnda
konuyu
dile
getiriyor.
Cumhurbaþkaný Abdullah Gül ve Baþbakan
Recep Tayyip Erdoðan da destek için muhataplarýna mektup yazdý. Türkiye þu an için adaylýðý
garantilemiþ
gibi
görünüyor.
Ancak,
Avusturya’nýn Avrupa Birliði ülkelerinden, Ýzlanda’nýn da 5 Ýskandinav ülkesinden alacaðý destek
Türkiye’yi daha aktif olmaya itiyor.
Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi geçici
üyeliði Türkiye açýsýndan büyük bir fýrsat olarak
deðerlendiriyor. Bu noktada “Kýbrýs” gibi önemli
konularda Türkiye’nin tüm taraflarý doðru bilgilendirmesi için adaylýk, çok önemli bir fýrsat
olarak görülüyor.
Babacan: AB
üyeliðimiz diðerlerine
benzemeyecek
Dýþiþleri Bakaný Ali Babacan, Türkiye’nin Avrupa
Birliði üyeliðinin diðer ülkelerin üyeliðine
benzemeyeceðini söyledi.
A
lman “Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung” gazetesine mülakat veren Babacan, “Türkiye’nin birçok AB
üyesi ülkeden farklý bir kültürü var. Ancak gittikçe daha
fazla Avrupa Birliði ülkelerinin deðerlerini paylaþýyor.
Türkiye’de Ýslamiyet, demokrasi ve modernlik birleþiyor.” dedi.
Türkiye’nin üyelik için gerekli þartlarý 2013 yýlýna kadar yerine
getireceðini söyleyen Babacan, ancak AB’nin Türkiye’yi almaya
ne zaman hazýr olacaðýný bilemediklerini belirtti.
Adalet ve Kalkýnma Partisi’ne yönelik kapatma davasýyla ilgili
olaraksa Babacan, “Mahkeme ne karar verirse versin, kabul
etmek zorundayýz” diye konuþtu.
Babacan türban tartýþmalarýyla ilgili bir soru üzerineyse “Üyesi
olduðum partinin bu konuda açýk bir görüþü var. Ýnsanlar
baþörtüsü takýp takmayacaklarýna özgürce karar vermeliler”
ifadesini kullandý.
Iglesias dünya turnesine
Türkiye’den baþladý
“Kadife sesli” lakabýyla tanýnan ve romantik
þarkýlarýyla pek çok kiþinin kalbinde taht kuran ünlü
Ýspanyol þarkýcý Julio Iglesias, Kuruçeþme Sortie’de
konser verdi. Konseri sanat, iþ ve medya
dünyasýndan çok sayýda sanatsever izledi.
Ý
stanbul Boðazý
kýyýsýnda açýk havada
gerçekleþtirilen konserde Julio Iglesias, aþk
þarkýlarýný seslendirirken,
vokalistleriyle yaptýðý
danslar da dikkati çekti.
Iglesias, þarký aralarýnda
Ýstanbul’un kendisi için
birçok aþk demek
olduðunu ifade ederek,
“Ýstanbul’a ilk kez yýllar
önce gelmiþtim. Sonra birçok kez buraya gelmemin bir tek
nedeni vardý; geçirdiðim muhteþem zamanlar ve muhteþem
anýlar” dedi. Iglesias, “Bu ülkeye aþýðým. Siz beni dünyanýn en
zengin sanatçýsý yapýyorsunuz. Konser vermeye ihtiyacým yok
ama bu ilgi beni ayakta tutuyor” diye konuþtu.
Konser boyunca aþk yaþamýyla ilgili espriler yapan Iglesias,
“Aþk yaþamým o denli büyük bir efsane ki aynaya çýplak
bakamýyorum. Çünkü gerçek korkunç” diyerek izleyicileri
güldürdü.
Konseri sanat, iþ ve medya dünyasýndan çok sayýda sanatsever
izledi.
Güncel
10
“Sanat Köprüsü” ressamlarý Prizren’de buluþturdu
Perşembe, 5 Haziran 2008
II. Uluslararasý “Sanat Köprüsü Ressamlar Kolonisi” karma
sergisi için Prizren’de bulunan Gültekin Serbest ve Þevkat
Ýþlegen ile resim ve ressamlýk üzerine bir röportajda bulunduk.
Gültekin Serbest öncelikle Prizrenli
olarak doðduðunuz yerdesiniz neler
hissediyorsunuz?
Kosova’ya tabi ki ilk geliþim deðil
çünkü ben çocuk yaþlarýmdayken
ailemle birlikte Türkiye’ye göç ettik.
Tabi o yýllardan bu yana bir çok defa
buraya gelme imkaným oldu. Mesela
geçen yýl burada bir faaliyete katýlma
fýrsatým da oldu. Bu yýl da bu resim
sergisine Türkiye’den arkadaþýmla
katýldým. Bu þehirde olmak çok güzel.
Þevkat Haným siz Kosova’ya ilk defa
geldiniz neler hissetiniz?
Evet sizin de deðiniz gibi Kosova’ ya
ilk geliþim. Gültekin beyin daveti
üzerine bu önemli sanat buluþmasýna
katýlmak ve buradaki sanatçýlarla ve
sanat severlerle buluþmak istedim.
Ressamlýk dýþýnda Gültekin Serbest
kimdir?
Ben 1955 yýlýnda Prizren’in Kurila
mahallesinde
doðdum.
Küçük
yaþtayken ailemle birlikte Türkiye’ye
göç ettik. Tahsilimi Türkiye’de
tamamladým, Gazi Üniversitesi Resim
bölümü mezunuyum ve 25-30 yýla
yakýn bir zamandýr da Türkiye’de
profesyonel ressamlýk yapýyorum. Tabi
ki göç etmekle buradaki baðlarýmýz
kopmuþ deðil buradaki dostlarýmýz,
akrabalarýmýz, sanatçý arkadaþlarýmýz
var onlarla baðlarýmýz hiçbir zaman
kopmadý. Uzaktan da olsa sýk sýk
görüþme, diyalog kurma imkanýmýz
oluyor..Þahsi
adýma
söylemem
gerekirse sanatçý olarak bu imkaný
bulduðum içinde mutluyum.
Size de ayný soruyu soralým Þevkat
Ýþlegen kimdir diye soracak olursak
neler söylersiniz?
Ben kendimi kýsaca þöyle ifade edeyim.
Ben üniversitenin Sanat Grafik bölümü
mezunuyum ve 32 yýldýr bu iþi
yapýyorum. 26 yýldýr Öðretim Üyeliði
görevini de yaptým, emekli oldum.
Þimdi Ýzmir’de ki atölyemde grafik
resimlerimi hem yapmaya hem de
öðretmeye devam ediyorum. Aslýnda
benim yaptýðým teknik biraz farklý
Türkiye’de bilinen bir teknik ,ilgiyle
izlenen bir teknik. Bölümümüz biraz
aðýr ve az hata kabul eden bir meslek. O
yüzden de ön çalýþmasý biraz daha fazla
zaman alýyor. Diyebilirim ki resmi
seçmem kadar özgün baskýyý da
seçmem de bana göre çok doðru bir
seçimdi. Zaten bilinçli ve sevgi dolu
olmasa bu kadar yýl devam etmezdi
sanýrým. Tabi ki diðer arkadaþlarýmýzýn
yaptýðý iþlerle bizim yaptýðýmýz iþleri
pekiþtirerek güzel þeyler ortaya
koymaya çalýþýyoruz. Bunlarýn elbette
hem görgü hem de tekniði ilerletme
açýsýndan bizlere çok büyük getirisi
oluyor.
Sayýn Serbest 25-30 yýla yakýndýr
ressamlýk yapmaktasýnýz neden
baþka bir meslek deðil de ressamlýk?
Çok güzel bir soru. Aslýnda
çocukluðumdan beri resme çok
meraklýydým, hatta ilk okulda resmi o
kadar çok seviyordum ki sýnýfta sýnýfýn
ressamý diyorlardý buda bana ayrý bir
heyecan veriyordu. Ben kendimi bildim
bileli resim yapmak istedim, resim
tutkusuyla iç içe olmak istedim, hatta
üniversite dönemine geldiðim zaman
Ýktisat üniversitesini kazanmama
raðmen gitmedim ve tekrar Gazi
Üniversitesinin
Resim
Bölümü
sýnavlarýný bekledim ve kazandým ve
devam ettim. Bu sayede bir dönem
öðretmenlik yapma imkaný da buldum.
Fakat baþka bir þehre tayin olduktan
sonra da sadece resim yapacaðým
dedim ve bu yolu tercih ettim ve þu ana
kadar resim sanatçýsý olarak hayatýma
devam ettim.
Gültekin Bey’e sorduðum soruyu size
de sormak istiyorum neden baþka bir
þey deðil de resim?
Aslýnda geriye dönecek olursak ben
üniversitede Matematik Bölümünü
kazandým ve bir yýl okudum çünkü
resim bir geometridir,
matematiðe
de
dayanýr. Fakat daha
sonralarý ömür boyu
bu
mesleði
yapamayacaðýmý
anladým ve tekrar
sýnava girdim ve Sanat
Grafik
bölümünü
kazandým bu günlere
kadar
geldim.
Gerçekten bu iþi çok
seviyorum diyebilirim
ki
yaþama tarzým
deðil yaþam biçimim.
Gültekin Serbest
Gültekin Bey peki bu
kadar uzun
bir
zaman
diliminde
çizdiðiniz
kaç
resminiz var?
Aslýnda bu zamana
kadar bende kendime
hep bunu sordum.
Bunlarýn tam olarak
sayýsýný
pek
tutamadým. Fakat çok
resim yaptým, bir gün
bu sorunun bana
sorulacaðýný
biliyordum,
ama
ortalama söylemem
gerekirse
yaptýðým
resimlerin sayýsý
1000’in üzerindedir.
Peki 30 yýllýk zaman dilimde resimleriniz nerelerde sergilendi?
Son sergilerimden bahsetmek gerekirse
resimlerimi geçen yýl Prizren ’in
Mahmut Paþa hamamýnda sergileme
imkanýný buldum. Türkiye’nin bir çok
yerinde 25’in üzerinde kiþisel
sergilerim var ve þu an sayýsýný
hatýrlayamadýðým birçok karma grup
sergilere de katýldým Yurt dýþýn da bir
çok yerde bulundum. Avrupa’nýn
deðiþik yerlerinde örneðin Ýtalya’nýn
yaný sýra Amerika’da yaþadýðým bir
dönemde sergilerim oldu. Bundan
mada iki sene önce Pakistan
Ýslamabad’ta, Moldova gibi bölgelerde
resimlerimi sergileme fýrsatým oldu.
Þevkat Haným siz farklý bir teknikle
çalýþýyorsunuz. Buda hem þehriniz
hem de þahsýnýz için çok güzel
projelere imza atmak demek oluyor.
Bu projelerinizden ve sergilerinizden
bahsedebilir misiniz?
Tabi
ki
seve
seve
sizlerle
paylaþabilirim. Benim yurt içinde
çeþitli illerde 32 tane kiþisel sergim
oldu. Bunun dýþýnda 12 tane yurt dýþý
sergim oldu. Bunlarýn bazýlarý Tokyo ,
Stokholm, Paris, Floransa, Brüksel
Almanya ‘da Essen Bremen Köln gibi
yerlerde sergilerim oldu . En sonunda
da 2007 yýlýnýn Ekim ayýnda New
York’ta bir sergim oldu. Oradaki sergi
de harikaydý. Çünkü orada Brodway
Galeri benim 4 resmimi en tanýnmýþ
bölgelerde sergiledi. Buda hem þahsým
adýna hem de Türkiye adýna övünülecek
bir þey. Bununla tabi ki hem tekniðimi
hem de Türkiye’yi tanýtma imkanýmda
oluyor.. Bununda verdiði haz hiçbir
þeyle ölçülemez. Ve her an
þükrediyorum iyi ki bu mesleði seçtim
ve iyi ki bu yolda ilerliyorum.
Gültekin Bey klasik bir soru olacak
belki ama þu ana kadar çizdiðiniz en
özel resim hangisiydi?
Tahmin edersiniz ki bir sanatçý için
resimlerini ayýrmak çok kolay bir þey
deðildir . Bende dahil bütün sanatçýlar
her tualin baþýna oturduðu zaman bu
resim benim en güzel resmim olacak
diyerek büyük bir heyecanýyla resme
Þevkat Ýþlegen
baþlarýz. Aslýnda bana göre ressamlýðýn
en enteresan yaný da resmin ban göre
bir bir serüven olmasýdýr. Baþlarsýnýz
ama sonunu göremezsiniz, yada hayal
ettiðiniz sonucun çok farklý bir yerinede
ulaþmýþ olabilirsiniz. Ama þu ana kadar
Kosova’da gerçekleþtirmeye çalýþtýðým
eski Osmanlý döneminin Haliç’ini
Galata Kulesini üstten panoramik
görüntüsünü geçen yýl bir buçuk
metrelik
bir
resim
olarak
gerçekleþtirdim ve iþte bu resim benim
en özel resimlerimden biri diyebilirim.
Bende iþte bu yýlki sergide bu resmin
küçük bir örneðini Prizren’li sanatçýlar
ve sanatseverlere göstermek için böyle
bir kompozisyonu seçtim.
Peki
bundan
sonraki
çalýþmalarýnýzda Prizren’ e özel
resimleriniz olacak mý, yada þöyle
diyelim bundan sonraki resimleriniz
de Prizren olacak mý?
Aslýnda bu soruyu sorduðunuz için
teþekkür ederim çünkü benim bu güne
kadar ki en büyük arzum büyük bir
heyecanla, doðduðum þehrin resmini
yapmaktý. Geçen yýl dediðim gibi
katýldýðým resim sergisinde, ben aþaðýda
dere boyunda Sinan Paþa camisini, Taþ
köprüsünü , Kýz Kulesi ve Ýstanbul’un
manzarasýyla sentez yaptým ve geçen
yýl ilk defa bu tutkumu gerçekleþtirdim.
Tabi ki bundan sonra da yine
resimlerimde Prizren’i belki yine
Ýstanbul’la veya baþka bir þehirle
kucaklaþtýrarak iki köprüyü birbirine
baðlamak istiyorum.
Bizim de
amacýmýz bu
katýldýðýmýz Sanat
Köprüsü sergisine resimlerimizle iki
þehri birbirine baðlamak
Þevkat Haným sohbetimizin sonuna
yaklaþýrken size de son olarak
sormak istediðim bir soru var.
Bundan sonra çalýþmalarýnýzda
Prizren yer alacak mý ?
Benim dediðim gibi yaptýðým resimler
farklý bir teknikle yapýlýyor ve ön
hazýrlýklarý uzun bir zaman alýyor. Ama
diyebilirim ki Kompozisyonlarýmda ve
çektiðim fotoðraflarda
muhakkak
Kosova Prizren olacak.
Gülay Krasniç
11
Perşembe, 5 Haziran 2008
Ta n ı t ı m
Her aileye gereken bir kitap
Raif Výrmiça ve KOSOVA’DA TARÝH, KÜLTÜR, GELENEK VE GÖRENKLERÝMÝZ
B
ugün Raif Výrmiça gibi ad yapmýþ çok yönlü bir araþtýrmacý
yazar için bir þeyler yazmak
veya onun bütün çalýþmalarýyla ilgili
bir tanýtýmda bulunmak, çok zor bir
iþin olduðunu bildirirken bunu yapmak
için ilkin yazarýn bütün yapýtlarýný okumak dýþýnda yayýnlamýþ olduðu bütün
makale ve diðer yazý ve etkinliklerini
de iyi bir biçimde bilmek, tanýmak ve
bulmak gerekir.
Yeni Dönem gazetesinin kurucularýndan biri olan Výrmiça ve yayýn
hayatýna baþladýðý ilk gününden beri
bu gazeteye büyük katkýlarda bulunan
kiþi olarak, Yeni Dönem Medyasýnda
çalýþmaya baþladýðým ilk günden
itibaren yorumlarýyla, araþtýrma
makaleleriyle, tefrikalarýyla, TV
yapýmlarýyla ve son yayýnlanan
kitabýyla kendilerini iyi tanýdýðýmý,
diðer çalýþmalarýný da yakýndan
izlediðimden dolayý, bir gazeteci
olarak kendileriyle ilgili böyle bir
deðerlendirmede bulunmayý amaç
edindim. Artý yazýlarýný zevkle okuyan
bir okuru ve takipçisi olarak, TV
belgesellerini yakýndan izleyen ve
bazen kendileriyle Televizyonda ortaklaþa yayýnlar yaparak, onu daha yakýndan tanýmak fýrsatýnda olduðum için
büyüðüm olan Raif Výrmiça’yla ilgili
böyle bir tanýtýmda bulunmak benim
için mutluluk ve bir þeref ve olduðunu
da ifade etmek istiyorum.
Yaþam öyküsü ilginç olan
Výrmiça’nýn hayatýnýn bugüne kadar
çeþitli yönlerde ve konular üzerinde
çok baþarýlý gelip geçtiðini ve hala da
devam ettiðini söylemek gerekir.
Gazeteci olarak bugüne kadar yayýmladýðý yüzlerce yorum ve diðer
yazýlarýnda, özellikle bura Türk
halkýnýn güncel, duyarlý, çözüm
bekleyen çeþitli konularýna el uzattý ve
okurlarýn beðenisini ve takdirini
kazandý. Özellikle bura Osmanlý
mimari eserleriyle ilgili araþtýrma
yazýlarýndaki gözü pekliði ve eleþtirisel
yönüyle okurlar arasýnda büyük ilgi
uyandýrmýþtýr ki bu konuda bugüne
kadar ister Türkiye’de ister de
Kosova’da toplam 13 kadar kitabý
yayýmlanmýþtýr.
Bu yörelerde bu tür çalýþmalarýn
ilkini oluþturan bu eserlerin asýl ruhuna
ve esas manasýna nüfus etmekle,
Výrmiça, sadece bu eserlerin deðil, bu
eserler sayesinde yüzyýllarca burada
yaþamakta olan Türk halkýnýn
damgasýný ve kimliðini de ortaya
çýkararak, çok güvenli kaynak eserleri
yaratmýþtýr. Gazetecilik, yayýmcýlýk ve
dergicilik meslekleri yaný sýra Výrmiça,
uzun yýllar Prizden’in Fen, TIP, Teknik
ve Ekonomi meslek liselerinde, meslek
(hukuk) dersleri öðretmeni olarak
görev yapmaktadýr.
Bu tür çalýþmalarýn sadece kitaplarda deðil, baþka yerlerde de gün yüzü
görmesi için, bütün maddi sýkýntýlara
raðmen, Výrmiça, Türk halkýna gönüllü
bir hizmet anlamýný taþýyan Kosova
Türk Araþtýrmacýlar Derneðini kuruyor
ve
bu
dernek
çerçevesinde
“Medeniyet” araþtýrma-bilim dergisini
yayýmlamakla bu insancýl misyonunu
bu yönde de devam ettirmeye
baþlamýþtýr.
Výrmiça, Kosova’da
yapýlan her yönlü araþtýrmalarý daha
geniþ bir çevreye tanýtmak ve bu tür
araþtýrmalara ilgi gösteren genç ve
diðer araþtýrmacýlarý da teþvik etmek
amacýyla, Výrmiça “Medeniyet adý
altýnda yayýnlamýþ olduðu araþtýrma
bilim dergisinde çeþitli müelliflerden
hazýrlanan her yönlü araþtýrmalara yer
vermiþtir ve dergi kýsa bir zamanda
geniþ kamuoyun ilgisini çekmeye
baþlamýþtýr.
Výrmiça’nýn yayýnlamýþ eserlerini
ve yazýlarýný okuduðunuzda, bilim ve
inceleme bilgilerini içeren eserlerinin
arasýnda þu önemli mesajda ortaya çýkmaktadýr: Verilen mesajda Výrmiça,
bura Türklerin din, dil, gelenek,
Výrmiça, son yýllarda bu özelliði
yanýnda, Yeni Dönem TV yaptýðý
belgesel yayýnlarý ve tefrika çalýþmalarý onun bu konularda da ne kadar
baþarýlý olduðu bu güne kadar yapýlan
yorumlardan ve deðerlendirmelerden
kanýtlanmaktadýr.
Araþtýrýlmamýþ,
incelenmemiþ ya da yeterince önem
verilmemiþ bu tür çalýþmalarda, Raif
Výrmiça bir araþtýrmacý sýfatýyla kimseye ödün vermiyor ve bu yeni çalýþmalarýyla ve yayýnlanmýþ olan yeni
eserleriyle baþarý zincirindeki halkalara, çok önemli çalýþmalar ve eserler ekleyerek Türk ve bura Müslüman
toplumuna büyük hizmetler vermektedir. Výrmiça’nýn bu nevi iþlere var olan
büyük sevgisi ve hüneri yanýnda bir
Türk olarak, bize ait olan her þeyimizi,
daha doðrusu kimliðimizi ispat eden
bütün edinimlerimizi diriltmeye çalýþmaktadýr. Son yayýnlanan kitabý da bu
amaçla basýlmýþtýr. Onun yapmýþ
görenek, örf, adet, sanat, folklor,
müzik, gazete, dergi, tek sözle kültür
ortamýnýn kendine özgü, “kavgaya
hazýr” olduðuna tüm varlýðýyla
inandýðýný ve Türkleri inkâr edenlere
bu kaynak eserlerinde delillerle cevap
vermeye çalýþmaktadýr. Bunu bir ilke
olarak kabul eden Výrmiça, artýk yazmaktan hiç vazgeçmemiþ ve gazeteciliði ikinci bir meslek olarak deðil, birinci meslek olarak kabul edip bu sahada
günümüze kadar çeþitili gazete ve
dergilerde de sayýsýz yorumlar, gezi
yazýlarý, araþtýrma yazýlarý, kültür
yazýlarý, eðitim yazýlarý, deðerlendirmeler ve yüzlerce diðer türde
yazýlar yayýnlamaya devam etmiþtir ve
kendisini tekdir edici bir dereceye
kadar geliþtirmiþtir.
Görülmemiþ bir hevesle ve büyük
bir istekle yaþamýnýn her dakikasýný
uzmansal bir þekilde deðerlendirmesini
yapmaya çalýþan Výrmiça, kendi
araþtýrma sahasýndaki çalýþmalarýna
gün bugün çok baþarýlý bir þekilde hala
devam etmektedir. Çok çalýþkan bir
kimliðe sahip olduðunu bildiðim
olduðu bu çalýþmalarýyla bura Osmanlý
mimarisinin tanýtýmýnda ortaya koyduðu bu hükümle, toplumun yapmadýðý bir iþi kendi baþýna yaparak
elindeki þartlar ve imkânlar dâhilinde
dile getirerek baþarmýþtýr. Bütün bunlarý ise bizlere Výrmiça, yatkýn ve arý
bir dille, zevkli bir tarzda ve bütün
delillerle emanet ediyor.
Son yýllarda yaptýðý öðretmenlik,
gazetecilik, araþtýrmacýlýk ve dergicilik-yayýmcýlýk iþinden zevk duyduðunu, bu iþte kendini bulduðunu
belirten ve yorulmak nedir bilmeyen
Výrmiça, yayýnlamýþ olduðu son eserlerinde de aþk derecesinde sevdiði milletini ve bu millete atalarýndan miras
kalan örf, adet, gelenek ve göreneklerini geniþ kamuoyuna tanýtmaktadýr.
Výrmiça yayýnlamýþ son eseriyle
yine de bir ilke imza atarak ve varlýðýmýzý
belirleyecek
mihenk
taþlarýmýzdan örf, adet, gelenek ve
göreneklerimizle ilgili bütün özellikleri kaleme alýp bu eserinde ayrýntýlý
bir þekilde dile getirmektedir ve bu
edinimlerimizin unutulmuþluktan gün
yüzüne çýkarma özleminde bulunma
arzusuyla böyle bir çalýþmaya giriþtiðinde amacýný da belirlemiþtir:
“Oluþturduðumuz bu eserimizle, bizi
biz kýlan bu varlýklarýmýzýn diðer edinimlerimizle birlikte hayatýmýzýn kopmayan parçalarý olmakla birlikte, bu
topraklarda geleceðimizi ve mevcudiyetimizi belirleyecek ve yaþatacak
unsurlarýmýzýn baþýnda geldiklerinden
dolayý, kitabýn bir kaynak eseri olarak
kullanýmýnda büyük deðeri olacaðýna
inanmaktadýr” Çünkü Výrmiça’ya göre
“belirli bir tarih döneminde, toplumsal-ekonomik
ve
sosyal-politik
koþullarý altýnda yaþatýlan örf, adet,
gelenek ve göreneklerimiz, kültürel ve
maddi deðerler içinde yer alýrken,
bugün onlarýn incelenmesi ve araþtýrýlmasý eskilerde olduðu gibi, bugün de
buralarda yaþamakta olan Türk ve
diðer
Müslüman
toplumunun
geçmiþinin incelenmesi ve araþtýrmasý
yönünden, özel bir deðer taþýmaktadýr.
Výrmiça eserinde, Kosova’da
Osmanlý medeniyetinin mihenk taþlarý
olarak hala her günkü hayatýmýzda
devam eden gelenek ve göreneklerimizi güzel bir teknik tarzýyla yedi ana
baþlýk altýnda ve 350 kadar özgün
fotoðrafla okurun zevkine sunmaktadýr.
Bahar tören ve gelenekleri, Düðün
tören ve gelenekleri, Doðumla ilgili
adet, inanç ve gelenekler, Sünnetle
ilgili adet ve gelenekler, Ölümle ilgili
adet ve gelenekler, Batýl Ýnançlar, Halk
Kýyafetleri.
Sonuçta,
Gerçek
bilgilerin
bayraðýný sallayarak okurun zevkine
armaðan edilen bu eser, kendine özgü
bir dille tarih sayfasýna hakkýyla varlýðýný
yazdýrýp
odaklamaktadýr.
Dolayýsýyla Výrmiça, atalarýmýzdan
boynu bükük kalan çoðu eserimizi ve
diðer varlýk ve edinimlerimizi yayýnlamýþ olduðu eserleriyle ve diðer
araþtýrma çalýþmalarýyla Türk sevgisi
kimliðiyle diriltmeye çalýþmakla, millet malýnýn yaþatmasýnda kurtarma ve
koruma sebebiyle çaba sarf etmektedir.
Sonunda böyle bir kitabý bize
armaðan eden Sayýn Raif Výrmiça’yý
tebrik ediyor. Maddi katkýlarýndan
dolayý
Türk
Temsil
Heyeti
Baþkanlýðýný kutluyor, bu tür yapýtlarýn
devamýný temenni ediyorum.
Bu değerlendirme sanatla uyanmak
kitap tanıtımından aktarılmıştır.
Güncel
A
Şehzadeler Şehri Manisa,
Balkanlıları konuk etti
k Parti Gençlik Kollarının girişimi ile Manisa’da I. Dostluk
ve
Kardeşlik
Günleri
çerçevesinde “Balkan Buluşması”
gerçekleştirildi.
Organizasyona
Türkiye’nin yanı sıra Kosova, BosnaHersek, Makedonya, Bulgaristan,
Yunanistan katılırken, buluşmada
gözlemci statüsü ile Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti delegasyonu da yer aldı.
29 Mayıs 2008 Perşembe günü
Manisa’nın Sultan Murat Meydanında
bir araya toplanan bakan, milletvekili
gibi üst düzey temsilcilerin ile sivil
toplum kuruluşları yöneticilerinden
oluşan konukların katılımı ile etkinlikler resmen başladı.
Törenin açılışını yapan Türkiye
Büyük Millet Meclisi 22. dönem
Başkanı Bülent Arınç, Ak Gençlik
tarafından organize edilen bu etkinliğe
katılım gösteren bütün misafirleri
selamlarken, bu buluşmanın önemine
değindi. Osmanlıdan bu yana Balkan
coğrafyasında kendi benliklerini korumaya çalışan soydaşlar ile her zaman
yakından ilgilenmeye çalıştıklarına
vurgu yapan Arınç, bu ilginin her geçen
gün aratarak sürmesi gerekliliğine işaret
etti.
Ardından Manisa Belediye Mehter
takımı konuklara uzun zaman
hafızalarından silinmeyecek bir gösteri
icra etti. Sultan Murat Meydanındaki
açılış etkinliği kortej yürüyüşü ile son
buldu.
Sempozyumun açılışını Arınç yaptı
I. Dostluk ve Kardeşlik Günleri
“Balkan Buluşması” çerçevesinde
"Ortak Bir Kültürün Mirasçıları Balkan
Buluşması" konulu konferans düzenlendi.
Konferansın protokol konuşmalarında konuşan törenin örgütleyicisi AK
Gençlik Manisa AK Parti Gençlik
Kolları Başkanı Selman Alkış, Manisa
Gençlik Kolları olarak bu önemli buluşmayı tertiplemenin gururunu yaşadıklarını ifade ederken, bu buluşmanın
geleneksel hale dönüşmesini arzuladıklarını dile getirdi. Alkış, “Ortak bir
medeniyetin yeniden inşasını ilke haline
getirmeyi amaçladığımız için buradayız. Biz istedik ki Balkanlardaki Türk
kardeşlerimizi baba ocağında bir araya
getirelim. Baba ocağı şehzadeler şehri
Manisa'da sizleri ağırlamaktan büyük
mutluluk duyuyoruz. Bugün buluşmanın birincisi ile sizinle bir arada
bulunuyoruz. Ama amacımız bunu bir
defa ile sınırlamak değil de bunu
geleneksel hale getirmektir” diye
konuştu.
AK Parti Gençlik Kolları Genel
Başkanı Hakan Tütüncü ise gençlik kolları himayesinde yapılan bu buluşmanın
Türkiye’ye Balkanları birinci ağızdan
Şehzadeler Şehri Manisa, AK Gençliğin örgütlemiş olduğu I.
Dostluk ve Kardeşlik Günleri çerçevesinde “Balkan
Buluşması”na ev sahipliği yaptı. Türkiye ve KKTC dışında
Kosova, Bosna Hersek, Makedonya, ve Bulgaristan’dan delegasyonların katılımı ile düzenlenen etkinliklerin açılışını TBMM
22. Dönem Başkanı Bülent Arınç yaptı. KDTP Genel Başkanı
Mahir Yağcılar ve milletvekilleri Müfara Şinik ile Enis Kervan,
Manisa ziyareti çerçevesinde bir araya geldiği üst düzey yetkililerden Kosova’ya yatırım temennisinde bulundular.
bilgilendirmek adına önemli bir fırsat
olarak değerlendirirken, bu buluşmanın
sadece Manisa ile sınırlı kalmamsını bu
ve bunun gibi buluşmaların diğer
şehirlerde de düzenlenmesini arzuladıklarını ifade etti.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı
Hüseyin Tanrıverdi Dünya üzerinde
farklı coğrafyadaki Türklerin çeşitli
zorunlu sebeplerle farklı dilleri konuşmasına rağmen aynı ortak duyguyu paylaştığını ifade ederken, "Bu coğrafya
üzerinde paylaşıp geliştireceğimiz projeler olduğu gibi kendi medeniyet
havzamızdaki değerlerin tüm insanlıkla
paylaşılması gerekmektedir. Bu projeleri birlikte üretmek, birlikte uygulamak gerekiyor. Artık bu işi duygusallıktan çıkarıp icra noktasına koymalıyız.
Bu çerçevede Türkiye büyük bir ülke
olarak ve coğrafi konumu olarak elbette
üzerine düşeni dost ve kardeş ülkeleri
için yapmaktadır, bundan sonra da aynı
heyecanla yapmaya devam edecektir”
diye konuştu.
TBMM 22 Dönem Başkanı ve Ak
Parti Manisa Milletvekili Bülent Arınç,
bugün Manisa’nın Balkan Türkleriyle
olan kardeşlik bağının gelişmesinin
önemine işaret ederek, "Balkanlarda
hala hayatiyetlerini sürdüren Evlad-ı
Fatihanla, bugün bir hüzün ifadesi
olarak söylenen Osmanlı'nın yetimleriyle bütün gönül beraberliğimizi en
üst noktada sürdürmemiz lazım" dedi.
Bunun için pek çok dernek, pek çok
kuruluş olduğunu anlatan Arınç, şöyle
konuştu; "Balkan buluşması dediğimiz
zaman bu sadece davet edilen folklor
ekiplerinin gösterilerinden ibaret
kalmamalı. Biz daha fazlasını istiyoruz.
Asırlarca aynı bayrak altında bulunduğumuz o topraklardan 100 yıl kadar
önce Türkiye'ye geldik. Bu topraklarda
buluştuk. Ama orada çok büyük
hatıralar var. Orada varlığımız devam
ediyor. Bu varlığımız o kadar güçlendi
ki orada bu kardeşlerimiz artık hükümet
ortağı, bakanlıklarda, çok önemli noktalarda görev aldılar." Kosova'nın bağımsız olduğunu anlatan Arınç, sözlerine
şöyle devam etti: "Türkiye'nin diğer
kardeş ülkeleriyle artık çok daha ilgisi
var. Bunlar hamasi nutuklar olarak değil
gerçekleşen projelerle daha da
güçleniyor. Balkanlar dendiğinde,
Kosova'yı andığımızda, Bulgaristan'dan
bahsettiğimizde, bütün diğer kardeş
ülkelerden söz ettiğimizde bu sadece ah
vahtan veya davet edilmiş folklor gösterilerinden
ibaret
olmamalı.
Düşüncelerimizi, fikirlerimizi, geleceğimizi de konuşmalıyız. Bu çok akılcı yaklaşımlarla olur. Hükümetler
bazında yapılan işlerle, sivil toplum
kuruluşlarının yapacağı çalışmalarla ve
ticari ilişkilerimizi artırmakla mümkün
olur. AK Parti Gençlik Kolları zor olanı
başardı ve böyle bir toplantıyı düzenledi” diye konuştu.
Sempozyumda Balkanlar tartışıldı
İki oturumdan oluşan konferansta
konuşmacılar, kendi ülkeleri ile ilgili
güncel konulara ve oradaki Türklerin
durumlarını konu alan birer tebliğ sundular. Birinci oturumda Yunanistan
adına Batı Trakya’nın unutulmaz merhum lideri Sadık Ahmet’in eşi Işıl Sadık
Ahmet, Kosova heyeti adına Kosova
Demokratik Türk Partisi Başkanı Mahir
Yağcılar ve Bulgaristan Heyeti adına
Nazife Ahmedova birer tebliğ sundular.
Birinci oturuma başkanlık eden Celal
Bayar Üniversitesi'nden (CBÜ) tarihçi
Perşembe, 5 Haziran 2008
12
Profesör Mehmet Çelik, Türkiye olarak
Balkanlardaki soydaşlar ile yakından
ilgilenilmediğine dikkat çekerken,
“Gözlerimiz farklı olsa da gönül
bağımız aynı. Siz son bir yüzyıla yakın
Balkan toraklarında yetim olarak yaşamak durumunda kaldınız. Çünkü bizler
burada eskiye yönelik hafızamızı kaybettik. Ama bu buluşmanın bizim
yüzyıldan beri silinmiş olan hafızamızı
geri getireceğini düşünüyorum” diye
konuştu.
Sempozyumda ilk tebliği sunan Işıl
Sadık Ahmet, eşinin yani merhum Batı
Trakya liderinin bir planlı eylemle
öldürüldüğünü ifade ederken, eşinin
ölmediğini halen Batı Trakya’da olduğu
gibi bütün Balkanlarda da Türk
Toplumunun bir sembolü olarak yüreklerde
yaşadığına
dikkat
çekti.
Balkanlarda uzun bir Osmanlı yönetiminin hüküm sürdüğünü ve Osmanlının
Balkan coğrafyasından çekilmesinden
sonra da Batı Trakya’da olduğu gibi
diğer bölgelerde de Türklerin yaşamını
sürdürmeye devam ettiğin altını çizen
Ahmet, Osmanlıların Balkanlardaki
tapularının oradaki Türkler ile Osmanlı
eserleri olduğunu belirtti. Batı
Trakya’da
Türk
topluluğunun
Balkanların diğer bölgelerindeki
Türklere oranla en güç bir durumda
olduğuna vurgu yapan Işıl Sadık Ahmet,
“Sadece Batı Trakya’da değil de
Balkanların tüm diğer bölgelerinde
azınlık olarak yaşamak çok zor.
Türkiye’deki sizler bu ülkenin ve bu
bayrağın kıymetini bilin” diye konuştu.
Kosova Demokratik Türk Partisi
Genel Başkanı ve Çevre ve Alan
Planlama Bakanı Mahir Yağcılar konuşmasına öncelikle Kosova’nın ilan etmiş
olduğu bağımsızlığı ilk tanıyan ülkelerden biri olan Türkiye’ye teşekkür
ederek başladı. Kosova’nın yeni bağımsızlığına yeni kavuşmuş bir devlet
olduğuna dikkat çeken Yağcılar, 15
Haziranda Anayasasının yürürlüğe
girmesi ile önemli bir dönemeci de
gerisinde bırakacağını söyledi. Anayasa
ile Kosova’da Türk Dilinin konumunu
koruduğunu ifade eden Yağcılar, Türk
Dilinin Türklerin yoğun olarak yaşadığı
belediyelerde resmi dil olduğunu söyledi. Balkanlardaki diğer Türklere oranla
Kosovalı Türklerin daha büyük haklara
sahip olduğunu savunan Yağcılar, ama
bazı noktalarda kimi bazı eksikliklerin
de varlığına işaret etti. Kosovalı
Türklerin Kosova ile Türkiye arasında
bir köprü vazifesi gördüğünü hatırlatan
Yağcılar, Türkiye ile Kosova arasında
doğal bir bağın varlığına işaret etti.
Türkiye’nin TİKA gibi kuruluşlar ile
Kosova’da varlığını sürdürdüğünü
belirten Yağcılar, Türkiye ile Kosova
arasında her alanda işbirliğinin en üst
düzeye çıkarılması isteminde bulundu.
Bulgaristan ile ilgili tebliğ sunan
13
Perşembe, 5 Haziran 2008
Nazife Ahmedova, Bulgaristan tarihinde Türk toplumunun tarihinden ve
tarih boyunca Türkler yapılan haksızlıklardan bahsetti.
Sempozyumun ikinci oturumunun
başkanlığını Ege Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Koray Başol
yaptı. Balkanların Türkiye açısından
önemli bir yer işgal ettiğine dikkat
çeken Başol, yemek, kültür, müzik
gibi noktaların birleştirici unsur
olduğunu söyledi.
Bosna Hersek adına sempozyumda konuşan Senad Sepiç, Türkiye’nin
bugüne kadar Bosna’ya sunmuş
olduğu
desteklerden
dolayı
müteşekkir olduklarını söyledi.
Bosna’nın son yıllarda yeni bir
yapılanmadan geçtiğini ifade eden
Sepiç, Bosna olarak Avrupa
Birliği’ne bütünleşmeyi arzuladıklarını söyledi.
Sempozyumda Makedonya’yı
temsil eden İsmail Ali, konuşmasına
“fikir adamlarının şehri Manisa’ya
biz uzaktaki yakınlarınızı ziyaret
etmeniz bizleri onurlandırmıştır”
diye başladı. Balkanlardaki diğer
devletlerdeki Türk Toplumları gibi
Makedonya’daki Türk toplumunun
da aynı sıkıntı ver zorluklarla
karşılaşıldığının altını çizen Ali,
genel itibari ile en büyük eksikliğin
sosyal alanlarda hissedildiğini söyledi. Bundan sonra Türkiye’nin
Balkanlar ile ilgili dış politikasını
oluştururken ora Türkleri ile
danışarak oluşturması temennisinde
bulunan Ali, ancak bu şekilde başarılı
olunabileceğini söyledi.
Gözlemci statüsü ile sempozyuma
katılan
Kuzey
Kıbrıs
Türk
Cumhuriyeti
temsilcisi
Özgen
Görgüneri, KKKC’li Türklerinin
dünü, bugünü ve yarını ile ilgili bir
tebliği sundu.
Sempozyumun ardından katılımcılara ev sahipleri tarafından çeşitli
hediyeler verildi.
Arınç, Kosovalı misafirlerle yakından ilgilendi
Sempozyumun birinci oturumunun
sonucunda ev sahibi olarak misafirler
ile yakından ilgilenen Bülent Arınç,
en büyük ilgiyi Kosovalı konuklara
gösterdi. Bakan Mahir Yağcılar ve
Milletvekilleri Müfera Şinik ile Enis
Kervan ile yakından ilgilenen Arınç,
Kosova Türk Toplumunun sorun-
Güncel
Türkçenin Kosova’sý
larını birinci ağızdan dinledi.
TRT de konuk etti
TRT’de “Memleketten Haber Var”
programı, Balkan Buluşması için
Manisa’da
bulunan
Kosova
Demokratik Türk Partisi Başkanı
Mahir Yağcılar, Milletvekilleri
Müfera Şinik ve Enis Kervan’ı misafir etti. Kosovalı üst düzey yetkililer
programda Kosova’da ki güncel
durum, Kosova’nın geleceği ve
Kosova Türk Toplumunun sorunlarını dile getirme fırsatı buldular.
Manisa Vali’si konukları konuk
etti
Buluşma için Manisa’da bulunan
Balkanlı konuklar, Cuma günü
Manisa Valisi Celalettin Güvenç’i
ziyaret ederek, valilik çalışmaları ile
bilgi aldılar. Balkanlı konuklar, ora
topraklarda yaşayan soydaşların beklentilerini birinci ağızdan valiye ilettiler.
Kutsi’den muhteşem konser
Ak Parti Gençlik Kollarının girişimi ile Manisa’da I. Dostluk ve
Kardeşlik Günleri çerçevesinde
“Balkan Buluşması” Perşembe gecesi havai fişekler eşliğinde Kutsi konseri ile son buldu.
En
üst
düzey
Kosova’dan
delegasyon
Manisa’da düzenlenen Balkan
Buluşmasında en üst delegasyon
olarak Kosova delegasyonu boy gösterdi. Delegasyon olarak Kosova’yı,
Kosova Demokratik Türk Partisi
Başkanı ve Çevre ve Alan Planlama
Bakanı Mahir Yağcılar, KDTP
Milletvekili Müfera Şinik, KDTP
Gençlik Kolları Başkanı ve
Milletvekili Enis Kervan, VAKAT
Koalisyonu Milletvekili Şpresa
Murati, Prizren Eğitim Sorumlusu
Orhan Volkan, Prizren Belediyesi
Meclis Üyeleri Müvvedet Bako ve
Enis Subi, KDTP Kadın Kolları
Başkan Yardımcısı Feda Derviş,
Priştine Hanımeli Türk Kadınlar
Derneği Başkanı Liriye Gaş, Kosova
Parlamentosundan Suzan Cinci ile
medya mensuplarının aralarında
bulunduğu bir heyet temsil etti.
Ben Çeroki
Alpay
ÝÐCÝ
“Yüzyýllardýr halkýmýn üzerine merhamet
gözyaþlarý döken þu sonsuz gökyüzü bir gün
deðiþebilir. Bugün açýk gözüken gökyüzü yarýn
bulutlarla kaplanabilir. Sözlerim, asla yer
deðiþtirmeyen yýldýzlar gibidir. Þef Seattle her ne
söylerse Vaþington’daki büyük þef ona, güneþin
ya da mevsimlerin dönüþüne inandýðý ölçüde
inanabilir.
Vaþington’daki büyük þef bize dostluk ve iyilik
dilekleriyle birlikte, bizden topraklarýmýzý satýn
almak istediðini bildirmiþ. Onun, bizim
arkadaþlýðýmýza çok fazla ihtiyacý olmadýðýný
biliyoruz. Merak ediyoruz ki, gökyüzünü ve
topraðýn sýcaklýðýný nasýl satýn alabilir ya da satabilirsiniz?”
diðer bazý kabilelerle karþýlaþmýþlardýr. 19. yüzyýlda, Avrupalý kâþifler batýya doðru göç ederken
Kýzýlderili kabileleri de kendi topraklarýndan
sürülmüþlerdir. Bu dönem batýda Apaçi, Siyu ve
Komançi ve diðer kabilelerle yapýlan utanç verici
savaþlar dönemidir. Þimdi bu utançlýklarýn, bu
soykýrýmlarýn adý bile güç bela anýlýyor. Oysa
koskocaman bir kültür tarzý, yaþayýþ tarzý bu
savaþlarla çok büyük yaralar almýþtý. Bu savaþlardan geriye kalan çok az sayýda yerli ise,
Rezervasyonlar (Kýzýlderililer için ayrýlmýþ sýnýrlý
araziler) olarak bilinen küçük bir alanda yaþamaya mecbur edilmiþlerdir.
Kýzýlderililer 1952 yýlýna kadar Rezervasyon
denilen toplama kamplarýnda yaþamaya zorlanmýþlardýr. Kýzýlderililerin hâlen önemli miktardaki
kýsmý bu bölgelerde yaþamaktadýr. Bu da açýkça
bir tecrittir, dýþ dünyayla baðlarýn kesilmesi veya
sýnýrlandýrýlmasýdýr. Ey gözünü sevdiðimin
Amerika’sý... Dünyada demokrasiymiþ, insan haklarýymýþ diye baðýrýrken aslýnda kendi içindeki
utançlýklarý örtmeye çalýþýyormuþ da biz anlamýyormuþuz. Bu rezervasyonlarý ben Amerika’da
bulunmuþ bir büyüðümden de bizzat dinledim.
Tek kelimeyle alçaklýk.
1626 yýlýnda Hollandalýlarýn satýn aldýðý New
York‘ta
günümüzde
85.000’den
fazla
Kýzýlderili’nin yaþadýðý söylenmektedir.
2007 yýlýnýn Aralýk ayýnda, en önemli Kýzýlderili
kabilelerinden biri olan Lakota Siyularý ABD
vatandaþlýðýndan çekildiklerini ve kendi devletlerini kuracaklarýný ilan etmiþlerdir. Topraklarý beþ
ayrý ABD eyaletinin sýnýrlarý içerisinde olan
Lakotalar’ýn bu giriþiminin sonuçlarý henüz kesinleþmemekle birlikte, Kýzýlderililerin büyük
soykýrýmdan bu yana ilk baðýmsýzlýk giriþimleri
olarak tarihe geçmiþtir. Birçok açýdan önemlidir
ve takdire þayandýr.
Sizlere bu sefer Kýzýlderili diye andýðýmýz insanlardan söz etmek istedim. Yeni Dönem’in sütunlarýnýn elverdiði ölçüde bundan söz açabildim.
Kýzýlderililer denilen bu insanlarýn, bizim kültür
dairemizle ne kadar yakýn olduklarýný anlatmak
için daha çok söz ve kanýt var. Türklerin binlerce
yýl önceki inanç sistemleri Þamanlýk ile
Kýzýlderililerin inançlarýndaki denklik ve benzerlikleri dinlemeye deðerdir. Kýzýlderili diliyle Türk
dilinin sözlerindeki benzerlikler... Eski geleneklerdeki ortaklýklar... Bütün bunlarý bilmek bizim
için dünyaya apayrý bir bakýþ açýsý gibidir çünkü
bütün bunlar bize, Türk kültür dairesinin ne kadar
geniþ olduðunu gösterebilecek bilgilerdir.
Mustafa Kemal Atatürk, ölümünden önceki son
yýllarda özellikle Amerika’nýn ortasýndaki Maya
vb. uygarlýklarýn Türklerle olan baðlantýlarýna dair
çalýþmalara önem vermiþti. Mu uygarlýðý, kayýp
kýta Atlantis... O gün için ve hatta bugün için bile
bilinmeyen birçok gizli þeyin ortaya çýkarýlmasý
için bilim adamlarýný yönlendiriyordu. Saðlýðý bu
çalýþmalarýn geliþtirilmesine elvermedi ve
1938’de Hakk’ýn rahmetine kavuþtu. Onun sonrasýndaysa bu çalýþmalar layýkýyla sürdürülemedi
ve açýlabilecek çok büyük bir bilim dönemi de
açýlamadý. Oysa daha bilmediðimiz ne çok þey
vardý bize dair. Ýnþallah biz, bir þeyler yapabilme
durumunda oluruz.
Onayda Kýzýlderili kabilesi reisi ve Amerika
Yerlileri Sosyal Ýþler Daire Baþkaný M. Franklin
Keel, 1999 yýlýnda Türkiye’de katýldýðý bir Türk
Dünyasý kurultayýnda, dinleyicilere ve onlarýn
þahsýnda bütün Türklere, bütün dünyaya
Kýzýlderililer hakkýnda çok anlamlý sözler
söylemiþ, bilgiler vermiþtir.
Keel, konuþmasýnda atalarýnýn Baykal Gölü ve
Yenisey-Tuva bölgesinden Alaska üzerinden
Amerika kýtasýna göç ettiklerini ifade eder.
Kýzýlderililer ile Türklerin DNA yapýlarýnýn ayný
olduðunu söyler, gen yapýlarýnýn da çok benzerlikler gösterdiðini sözlerine ekler. Ayrýca,
Amerika’daki bir diðer Türk topluluðunun da
Saka Türkleri olduðu üzerinde durulur. Bugün,
Saka (Saha) Türklerinin özerk devlet yapýsýyla
yaþadýklarý Yakutistan (Saha Eli) Cumhuriyeti’nin
de Bering Boðazý’nýn ve dolayýsýyla Alaska’nýn
hemen yaný baþýnda olduðunu hatýrlatmak gerekebilir.
Efendim, ben M. Franklin Keel’in metninin aslýna
ulaþamadým, bulduðum bir aktarýmdan yararlandým. Aktarým metninde ayrýca, MÖ. 1500 yýllarýna ait ve Saka Türklerine ait olduðu söylenen
Göktürk harfli tablet de bu göçün kanýtlarýndan
biri olarak sayýlmaktadýr. Fransýz dil bilimcisi
Dumesnil’in de Kýzýlderili dilinde 320 kadar
Türkçe söz tespit ettiði yazýlýdýr.
Edindiðim bilgilere göre, Buzul Çaðý’nýn en þiddetli döneminde, M.Ö. 34.000 - M.Ö. 30.000 yýllarýnda, dünyadaki suyun önemli bir bölümü
büyük kýtasal buz katmanlarý hâlindeymiþ. Bunun
sonucunda, Bering Denizi bugünkü düzeyinden
yüzlerce metre daha aþaðýdaymýþ ve Asya ile
Kuzey Amerika arasýnda, adýna Beringia denilen,
bir kara köprüsü oluþmuþ. Beringia’nýn, en geniþ
döneminde 1.500 kilometre kadar olduðu sanýlýyor. Nemli ve aðaçsýz bir tundra olan bölge, otlar ve
diðer bitkilerle kaplýymýþ ve bu da ilk insanlarýn
yaþamak için avladýklarý büyük hayvanlarý,
buraya çekiyormuþ.
Kuzey Amerika’ya ilk ulaþan insanlar, yeni bir
kýtaya ayak bastýklarýný muhtemelen tahmin bile
etmediler. Atalarýnýn binlerce yýldýr yaptýðý gibi
Sibirya kýyýlarýnda av peþinde, hayat peþinde koþmaya devam etmiþlerdi.
Amerika kýtasýna, çok sonralarý gelen ilk yerleþimciler Seminol, Çeroki ve Miþuki kabileleri
ile karþýlaþmýþlar. Ýspanyol kâþifler ise
Kaliforniya’da Soson, Payitu, Kahula, Mevuk ve
Fot o : Na fi z L ok v i ça
Agim Rifat
ÞÝÝRÝN ATEÞÝ
Teþfik etmek, Kosova Türk þiirinin yolunu açýp tekrar
tekrar ateþini yakmak adýna, bundan böyle bu sayfada usta
þair Agim Rifat Yeþeren, her hafta bir þiirle çýkacak
karþýnýza sevgili okuyucular.
Ne Kaldı Ki
-Suzi Çelebi’ye-
Şeker ezmeleri kadife yumuşakları uğruna
Geleneğini göreneğini anasını satanlar
Tarihi bir karanlıktır atam
Öyle bir karanlıktır ki sorma
Gözlerimden akar
Bilirsin sen
Bilirsin sen efendim namus nedir
Kavga nedir kılıç ne
Nasıl ekmek kahreder tuz nasıl kör eder
Toprak tükenmez ya
Bilirsin sen
Dil bizim vatanımız
Dağlara damlara kaldırımlara serptiğin
dilinin
Devamıyım atam
Delisiyim divanesiyim
Bir türküdür yaşam ki sorma
sokak sokak söylenir
Bilirsin
Şimdi insanlar birbirine daha yakın ama
Daha yalnız
Her Allah’ın günü kanserden ölüyoruz
kazadan enfarktüsten terörden
Sinemada bir filmdir dersin oturmuş
seyrediyoruz
Önümüzde burnumuzda kıtlıklar kırımlar
Çağdaş dünyanın en büyük ayıbı
İşte göç işte Balkan
Yazık oldu ya efendim
Utanıyorum soframdan
Bırak anlatamam
Hele bu can bu beden bu ten
Bu çiçekten çiçeğe arı
Bu kadın bu koku bu evren
Bilirsin sen
Bilirsin sen ölmezim davul nedir
Zurna nedir düğün ne
Nasıl Mecnun Kerem olur
Kerem nasıl od olur
Sevda tükenmez ya
Bilirsin sen
Kendimizden başka bize ne kaldı ki
Kültür
Perşembe, 5 Haziran 2008
Balkan Türk Þiiri
14
Hazýrlayan: Agim Rifat
GELİN SEYREDELİM
PRİZREN ŞEHRİNİ
Diyorlar Rumeli’nindir incisi
Kosova’nın güzellik birincisi
Aşık olur yabancı seyircisi
Gelin seyredelim Prizren şehrini
Tırmansaydık koca Svilen dağına
Varırdık Bülbüldere bağlarına
Üzümlerin doyulmuyor tadına
Gelin seyredelim Prizren şehrini
Burasını sorarsan antik yurdu
Çok gelenler beğenip yuva kurdu
Allaha şükür eski göçler durdu
Gelin seyredelim Prizren şehrini
Sivri minaresi gökleri deler
Ovasında koyun kuzusu meler
Sayısız ermişleri vardır derler
Gelin seyredelim Prizren şehrini
Kesme taştandır şahane köprüsü
Türk mimarisinin güzel türküsü
Üstünden geçer kentlisi köylüsü
Gelin seyredelim Prizren şehrini
Tekkelerinde yapılır zikirler
Kendisinden geçer şeyhler
dervişler
Nevruzda hayran kalır seyirciler
Gelin seyredelim Prizren şehrini
İki yakayı birleştiren nehir
Suyu pak balıklara olmaz zehir
Şar dağlarından buralara gelir
Gelin seyredelim Prizren şehrini
Hamamları Türk mimari eseri
Altın parayla ölçülmez değeri
Yabancının sık sık olur seferi
Gelin seyredelim Prizren şehrini
Göbeğindedir eski Medresesi
Sokağında akmaz oldu deresi
Acep bunun bulunmaz mı çaresi
Gelin seyredelim Prizren şehrini
Sadece bir değirmeni çalışır
Çarklar köpüklü sularla kapışır
Tabakhane mahalleye yakışır
Gelin seyredelim Prizren şehrini
Şahane kartal bakışlı kalesi
Ardından selâm verir Kız kulesi
Durmaz akar berrak suyla deresi
Gelin seyredelim Prizren şehrini
Merkezdedir Körağa mahallesi
Nazlı durur eski Saat kulesi
Bugündür Arkeoloji müzesi
Gelin seyredelim Prizren şehrini
Hoş görünür mübarek gecelerde
Mevlitler okunur cami evlerde
Korunmuştur dinimiz müminlerde
Gelin seyredelim Prizren şehrini
Meşhur geçer Ramazan geceleri
Fırıncı atar güzel pideleri
Teravih sonrası ziyaretleri
Gelin seyredelim Prizren şehrini
Dini bayramları sever çocuklar
Elbise biçtirir anababalar
Sevindirir yeğenleri dayılar
Gelin seyredelim Prizren şehrini
İnsanlar kutlar bahar bayramları
Doldurur geniş çayır ovaları
Gezer hovarda yanık aşıkları
Gelin seyredelim Prizren şehrini
Hıdırellezler görkemli kutlanır
Toçila çeşmesinden su alınır
Gençlerimiz salıncakta sallanır
Gelin seyredelim Prizren şehrini
Ovasında sebzeleri yetişir
Bahçesinde meyveleri gelişir
Ağaçlarda kumruları sevişir
Gelin seyredelim Prizren şehrini
Zengindir eski halk gelenekleri
Bizde taht kurmuştur örf adetleri
Kolay yerde bulunmaz benzerleri
Gelin seyredelim Prizren şehrini
Şairi yazarı tiyatrocusu
Bestekâr şarkıcısı folklorcusu
Hepsidir Türklüğün koruyucusu
Gelin seyredelim Prizen şehrini
Bilim adamı araştırmacısı
Edebi dalındaki yazıncısı
Açar kapıyı uluslararası
Gelin seyredelim Prizren şehrini
Daltulum, Karabaş Baba, Kırk Pınar
Halkın eğlencesine oluyor dar
Gençler birbirine seçiyor yar
Gelin seyredelim Prizren şehrini
Durmaz çalışır sanat dernekleri
Basılır şair yazar eserleri
Hayran kalır yabancı yerlileri
Gelin seyredelim Prizren şehrini
Yerli radyosuyla gazetesinde
Aşıklar belirir her köşesinde
Yazılar çıkar çeşit dergisinde
Gelin seyredelim Prizren şehrini
SAFETOĞLU döktü bunca sözleri
Etkilesin gelecek nesilleri
Fikrindedir sayısız çeşitleri
Gelin seyredelim Prizen şehrini
Ahmet S.İğciler
15
Ýnsan duygusunu, düþünce ve hayalini yansýyan bir ayna olarak sanat ve kültür..
PRÝZREN’DE KÜLTÜR, SANAT
VE ÞAÝRLÝK GELENEÐÝ X
ÞEYH HACI ÖMER
LÜTFÝ EFENDÝ
HAZRETLERÝ - b
Hacý Ömer Lütfi’nin siyasi, didaktik
ve çocuk þiirlerinde, o zamanlarda Türkiye’de
yayýlmakta olan Tanzimat edebiyatýnýn büyük
etkisi açýkça görülmektedir. Zaten bununla þair
buralarda geniþ bir çapta yer alan Türk Divan
Edebiyatýnýn sýnýrlarýný aþarak, onun yerine
Türk Tanzimat Edebiyatýný yaymaya muvaffak
olmuþtur. Hacý Ömer Lütfi bu topraklarda ilk
çocuk þairlerinden birini oluþturmaktadýr ve bu
topraklarda
(Türkçe
yazýlan)
çocuk
edebiyatýnýn kurucularýndan biri sayýlmaktadýr.
Çünkü Osmanlýlardan sonra Kosova’da Türkçe
yazýlan ilk çocuk þiirini Hacý Ömer Lütfi’nin
yazmýþ olduðu “Kýzýma Ninni” þiiridir. Bu þiir
ile Hacý Ömer Lütfi’nin Kosova Çocuk
Edebiyatýna bir çýðýr açtýðý söylenmektedir. Bu
yüzden bu þiir, Kosova Türk Edebiyatý Çocuk
Þiirinin uzak bir geçmiþi olmasý bakýmýndan
önemli bir deðer taþýr. Üstelik bu þiir yazýlýþ
diliyle, deyiþiyle, biçimiyle, içeriðiyle de
klasik ve çaðdaþ bir çocuk þiir anlamýný
taþýmaktadýr. Dolayýsýyla Hacý Ömer Lütfi’nin
Kosova Türk Çocuk Edebiyatýna bu þiiri miras
býrakmasý, bu dalýn veya türün muhtelif
açýlardan kökenine inilmesini zorunlu
kýlmaktadýr. Söz konusu þiirinde, þair büsbütün
baþka bir vezin kullanarak, folklor öðelerinden
de yararlanmýþtýr.
Ninani tatlý bebeðim,
Ninni sensin yüreðim
Sensin yüreðim ninni.
Pek hanýmsýn, pek haným
Sensiz sýkýlýr caným
Ninni taze civaným
Taze civaným ninni.
Ay parçasýdýr yüzün
Pek nazlý bakar gözün,
Ninni tatlýdýr sözün
Tatlýdýr sözün ninni.
ÞÜKRÝYE’MÝN NÝNÝSÝ
Ninni kýzýmý ninni
Ninni gözümü ninni
Ninni kuzumu ninni
Kuzumu ninni ninni.
Güzel Allah yaratmýþ
Koynuma bir nur atmýþ,
Ninni can param yatmýþ,
Atmýþ can param ninni.
Sen pek tatlý gülersin
Benden gamý selersin,
Ninni güzel melersin
Güzel melersin ninni.
Uyu büyü güzelim
Büyü de ol sað elim,
Ninni tatlý emelim
Tadý emelim ninni.
Ninni seni yavrumu
Ninni ninni yavrumu,
Ninni ninni yavrumu
Ninni yavnýmu ninni.
Annen güzel avutur
Süt içirir büyütür,
Ninni söyler uyutur
Söyler uyutur ninni.
Ninni Þükriyeciðim
Ninni güzel çiçeðim,
Nmni küçük meleðim
Küçük meleðim ninni.
Hoþtur seninle halim
Kalmaz gam ve melâlin,
Ninni taze nihalim
Taze nihalim ninni.
Ninni gönlüm süruru
Sen meleksin ya hüri
Ninni gözümün nuru
Gözümün nuri ninni.
Baðýþlasýn Yaradan
Saklasýn her beladan,
Ninni uyu sefadan
Uyu sefadan ninni.
Ninni hoþ nilimsin
Ninni gonca gülümsün,
Ninni sen bülbülümsün
Sen bülbülümsün ninni.
Ninni caným sefasý
Ninni altýn elmasý
Ninni gönlüm elmasý
Gönlüm elmasý ninni.
Kýzým baban gelecek
Elmas küpe alacak,
Ninni annen salacak
Annen salacak ninni
Beþiðindir boyalý
Yastýðýndýr oyalý
Ninni yuvan sefalý
Yuvan sefalý ninni.
Ninni kanaryacýðým
Yavrum sen bir tanesin
Pek büyük niþanesin,
Ninni bir dür danesin
Bir dür danesin ninni.
Hakka emanet seni
Sen aden sensin beni
Ninni gönlüm gülþeni
Gönlüm gülþeni ninni.
HACI ÖMER LÜTFÝ’NÝN
ESERLERÝ
1. Ninni: özgün el yazýsýyla kâðýt parçalarýnda
yedi çocuk þiiri yazýlýdýr. Þiirler Türkçedir.
2. Divan: ölçümü, 21X 14 cm, 305 sayfa,
347 þiir. Þiirler Türkçedir.
3. Tevârih: ölçümü, 21 X 14 cm, 358 sayfa,
317 þiir. Þiirler Türkçedir.
4. Munâcat bi-Kâdil-il-Hâcât: ölçümü, 21 X
14 cm, sayfa 165, 132 þiir Þiirler Türkçedir.
5. Niyazi Hasretlerinin Þeyh Attâir
Arizâsýnýn Tahmisi: ölçümü 18 X 12 cm, 31
sayfa, 7
þiir. Þiirler Türkçedir.
6. Edip Nüktedan Þair Kûdsi Beyân Rühi
Efendinin Ýnþa Buyurduklarý Manzûmun
Tahmisi: ölçümü 17 x 14 cm. 116 sayfa 24
þiir, Þiirler Türkçedir.
7. Ukdet -Husûs ve Zübdet-ül-Füsûs:
ölçümü 18 X 12 cm, 190 sayfa, 34 þiir. Þiirler
Türkçedir.
8. Ýrsâd-ý Tâlib: ölçümü 21 X 14 cm. 116
sayfa, 24 þiir. Þiirler Türkçedir.
9. Tevhid-i Bâri ve Tagdis-i Ýlahi: ölçümü 21
X 14 cm, 114 sayfa. 49 þiir. Þiirler Türkçedir.
10. Mevizalarým Ýhvanýma: ölçümü 21 X 14
cm. 25 sayfa, 15 þiir. Þiirler Türkçedir.
11. Manzûme Münâzere-i Rûzu Þeb:
ölçümü 21 X l4 cm. 24 sayfa, 11 þiir. Þiirler
Türkçedir.
12. Ýktibâsât: ölçümü 18 X 12 cm. 48 sayfa,
9 þiir, Þiirler Türkçedir.
13. Hadîkat-us-Sâlik ve Hakikat-ül–
Menâsýk: ölçümü 21 X 14 cm. 48 sayfa, 34
þiir kýsa
birkaç düzyazý þiir ve yazýlar Türkçedir.
14. Sýrr-ý Ezân-ý Muhammedi: ölçümü 21 X
14 cm. 64 sayfa, 20 þiir. Þiirler Türkçedir.
15. Terci-i Bend ve Terkib’i Bend: ölçümü
21 X 14 cm. 40 sayfa, 33 þiir. Þiirler
Türkçedir.
16. Müslümânlýk: ölçümü 21 X 14 cm. 9
sayfa, 1 þiir. Þiir Türkçedir.
17. Baba Hikmet’e: ölçümü 21 X 14 cm. 14
sayfa, 8 þiir. Þiirler Türkçedir.
18. Kur’an-ý Azim: ölçümü 21 X 14 cm. 16
sayfa, 1 þiir. Þiir Türkçedir.
19. Hilyet-ül-Ekâbir: ölçümü 21 X 14 cm.
142 sayfa, 54 þiir. Þiirler Türkçedir.
20. Na’t-i Þerif: ölçümü 15 X 30 cm. 34
sayfa, 18 þiir. Þiirler Türkçedir.
21. Essalâtu ve-s-Selâmu âlâ Hayr-ulEnâm: sayfa ____, 9 þiir var, Þiirler
Arapçadýr.
22. Hac Hediyeleri: ölçümü 16 X 10 cm. 176
sayfa, 23 þiir. Þiirler Türkçedir.
23. Leyle-i Mirâc. ölçümü 17 X 11 5 cm. 12
sayfa. 3 þiir. Þiirler Türkçedir.
24. Ýlhâm-ý Kâbe: ölçümü 22 X 15 cm. 17
sayfa. Derli toplu 1 þiir. Þiir Türkçedir.
25. Tefric-i Sadr bi Tevess-ül Ashâb-ý Bedr:
ölçümü 21 X l4 cm. 20 sayfa, 32 þiir. Þiirler
Türkçedir.
26. Ma’neviyyât-ý Askeriye: ölçümü 21 X 14
cm. sayfa ___, 32 þiir. Þiirler Türkçedir.
27. Vasiyetnime: ölçümü 21 X 14 cm. 8
sayfa, 2 þiir. Þiirler Türkçedir.
28. Yemen Seyahât-nâmesi: ölçümü 20 X 13
cm. 67 sayfa. 1 düzyazý ve 1 þiir var. Yazý ve
þiir Türkçedir.
29. Tevhid-i Hakiki: ölçümü 16 X 11 cm. 13
sayfa, 2 þiir. Þiirler Türkçedir.
30. Beyân: ölçümü 16 X 11 cm. 14 sayfa, 3
þiir. Þiirler Türkçedir.
31. Vilâdet-i Seyyid-ül-Vücût
Münâsebetiyle Söylenilen Na’t-ý Þerif:
ölçümü 75 X 10 cm.
43 sayfa, 13 þiir. Þiirler Türkçedir.
32. Hayâtý Muellimat, yahud Bir Ye’s-i
Azim: ölçümü 15 X 10 cm. 20 sayfa, 3 þiir.
Þiirler
Türkçedir.
33. Nasihâitý, Derviþâne: ölçümü 21 X 14
cm. 27 sayfa, 15 þiir. Þiirler Türkçedir.
34. Beþaret-i Muhammediyye: ölçümü 16
X 10 cm. 60 sayfa, 10 þiir. Þiirler
Türkçedir.
35. El-Münebbihat-ý Ýslâmiyye: ölçümü
15 X 10 cm. 29 sayfa,1 þiir. Þiir
Arapçadýr.
36. Kudûm-i Þehr-i Siyâim: ölçümü 18 X
12 cm. 31 sayfa, 12 þiir. Þiirler Türkçedir.
37. Ziya-ul Usna fi Esma-il Hüsnâ:
ölçümü 21 X 14 cm. 33 sayfa, 18 þiir.
Raif VIRMİÇA
Kültür
Perşembe, 5 Haziran 2008
Þiirler
Arapçadýr.
38. Teþâcüre-i A’zâ-i Cismâniyye ve
Tefâhür-i Kuvâi-yi Ýnsâniye: Ölçümü 21 X
14 cm.
24 sayfa, 24 þiir. Þiirler Farsçadýr.
39 Kasîde-i Mezkûze Tercümesi: ölçümü 17
X 12 cm. 6 sayfa,1 þiir. Çeviri Türkçedir.
40. Tercüme-i Emâli: Ölçümü 21 X 14 cm.
19 sayfa, 3 þiir Çeviri Türkçedir.
43. Neser-ul-Melâli, Kenz-ül-Me’ali
Tercümesi: ölçümü 21 X 14 cm. 38 sayfa,
1 þiir. Çeviri Türkçedir.
42. Gülþen-i Râz Tercümesi: ölçümü 21 X
14 cm. 61 sayfa, Soru ve yanýtlardan
kýýruludur. Çeeviri þiirler Türkçedir.
43. Tercüme-i Hikem: öçümü 21 X 14 cm. 8
sayfa, 1 þiir, þiir Türkçedir.
44. Futûhât-ý Mekkiyye Tercümesi: çevir
Türkçedir
45. Biser-nâme Tercümesi: ölçümü 21 x 14
cm, 12 sayfa, 1 þiir. Çeviri Türkçe’dir.
46. Edder-ül-Yetim fi Tasvir: ölçümü 21 X
14 cm. 19 sayfa, 6 baþlýk altýnda düzyazý,
Arapçadýr.
47. Hâfýz Þirâzi’nin Birkaç Beytine Takkir
Eylediði Tercümesi: ölçümü 21 X 14 cm. 303
sayfa, 45 gazel. Çeviri Türkçedir.
48. Cenâb-ý-Þeyah Þemsettin Tibrizi
Kaddese Sirreehu Nazm ettiði bir Eserinin
Ýah ve Tercümesi: ölçümü 21 X 14 cm. 24
sayfa, 1 þiir. Þiir Türkçedir.
49 Kaside-i Münferice Tercümesi: ölçümü
18 X 13 cm. 4 sayfa, 1 þiir. Çeviri Türkçedir.
50. Ýmâm-i Zühid Tâc-ül-Abidin Kudvetül-Muhakkikin Eb-ül-Me’alý Ibn-ül-ülHalebi Hazretlerinin Arabiy-ül-ibare Bir
Eserinden Mütercem: ölçümü 17 X 11, 9
sayfa, Þiir ve
düzyazýdan oluþur. Çeviri Türkçedir.
51. Abdülgani Hazretlerinin Tevhid-i
Risâle-i Fevâid Risâlesinin Tercümesi:
ölçümü 17 x 10 cm. 11 sayfa, 3 baþlýklý
düzyazý, Tercüme Türkçedir.
52. Salât-i Ýfâle Tercümesi: ölçümü 17 x 10
cm. 11 sayfa, 1 þiir. Çeviri Türkçedir.
53. Þerh-ül-Fâz Ýstilah-ül-Kavm Tercümesi:
ölçümü 17 X 11 cm. 58 sayfa, 1 baþlýk altýnda
düzyazý. Çeviri Türkçedir.
54. Keþf-ül-Gutâ-il-Halý, an Rumûzât-ý
Ýdris-ül Muhtefi: ölçümü 21 X 14 xm. 43
sayfa, düzyazý ve þiirden oluþur. Þiir ve
düzyazý Türkçedir.
55. Hüsn-i Hitâb: ölçümü 15 X 10 cm. 54
sayfa, 39 þiir. Þiirler Türkçedir.
56. Üsküdarlý Mustafa Hâþim Efendi
Hazretlerinin Vâridât Manzumelerinden
Bazý
Parçalarýn Tahmisleri: ölçümü 16 X Il
cm. 61 sayfa, 16 þiir.. Tahmisler Türkçedir.
57. Cihâd-ý Mukaddes Kahramanlarýna
“Yadigâr-ý Zafer”: ölçümü 15 x 10 cm, 113
sayfa, 17 þiir ve birkaç düzyazý. Hepsi
Türkçedir.
58. Þerh-ý Ýrþâd-ul-Ýbâd il-es-Sebîl-ürReþâd: Ölçümü 17 X 12 cm, Ozanýn þerh
ettiði þiirinin yazýlarýdýr. 35 sayfa. Türkçedir.
59. Hâl-ý Hizýrdaki Ýslamiyet: ölçümü 15 x
10 cm. 95 sayfa, Türkçedir.
60. Sosyal Þiirleri: ölçümü 35 x 10 cm. 42
sayfadýr.
61. Ýlâhiler: ölçümü 21 x l4 cm, 28 sayfadýr.
E
minim birçok okur az sonra
söyleyeceðim þeyler yüzünden
bana bozulacak, fakat yazýyý
sonuna kadar okursalar belki de bana
hak vermiþ olurlar.
Mesele milli takýmýn Avrupa
þampiyonasýnda birilerine böyle bi fark
falan da atmasý deðil. (Bu arada milli
takýma da baþarýlar dileyelim yeri
gelmiþken).
Bu konu kafamda aslýnda þöyle
cereyan etti. Çocukluðumda olan
bitenleri analiz etmeye çalýþýrken bir
de þimdiki durumla karþýlaþtýrayým
dedim. O da ne? Çocukluðum ile bu
günüm arasýnda deðiþim olarak müthiþ
bir fark var. Þöyle ki þu son 10-15 yýlda
dünya olarak geçirdiðimiz deðiþim
daha eski dönemlerde 50-100, daha de
eskiye götürdüðümüzde 100-200 sene
içinde ancak gerçekleþebilen deðiþimlerdir.
Asýrlar boyu bu deðiþimler
insanoðlunun birçok vasýf ve dýþ faktörünü deðiþtirmiþ fakat bunlardan
bazýlarý ayný olarak tutunmayý baþarabilmiþtir. Dediðim gibi bu hýzlý
deðiþim süreci sonunda tutunmayý
baþarabilen ender þeylerden biri olan
Kültür-Sanat
ve toplumun can damarý olarak
adlandýrabileceðimiz ailedir.
Aile ile 4-2 arasýndaki farký hala
çözemeyenler varsa az daha beklesin.
Toplumun can damarý dediðimiz
aile geleceðimiz için de bir tür sigorta
görevini üstlenmektedir. Maalesef ki
Batý’nýn þu an bulaþtýðý “modern aile”
hastalýðýna biz de yavaþ yavaþ kapýlmaktayýz.
Çok fazla yaþama olanaðým olmasa
da komþu ve büyüklerin ikaz ve kulak
çekmelerine yetiþmiþ birisiyim. Oysa
günümüzde yeni neslin komþu veya
bir yana, kendi anne
büyükler
babalarýnýn bile ikazlarýný dikkate
almama eðilimini görüyoruz. Ne acý
deðil mi? Oysa ki Mevlana’nýn þu sözü
bence çok þey ifade ediyor “gençliðin
aynada göremediðini anne baba tozlu
tuðlada görür”.
Yaþadýðýmýz ortamda intihar ve
cinayet gibi toplumsal hastalýklarýn
temelinde aslýnda fertlerin içe kapanmasýnda ve kendini toplumdan soyutlamasýnda en büyük sebep olarak gösterilebilir. Aile ile iletiþim kurmama,
toplumdan kendini soyutlama ardýndan
da yeni arayýþlarýn sonucu olarak bu
Kare Bulmaca No: 55
Soldan Saða
1. Zýrhlý silahlý bir araç — Prizren’li sanatçý
Fiþar
2. Eski Uganda diktatörü Amin - Amfiteatrýn
ortasýnda boða güreþi alan
3. Radyumun kýsaltmasý - Vietnam’ýn eski adý Azotun kýsaltmasý
4. Alfabenin ilk harfi — Saldýrýþ, hücum, hamle
— ABD’lý aktör Marvin
5. Roma’yý yakan imparator - Güzellik yarýþmalarda kazanýlan unvan
6. Ýnsan, erkek kiþi — Alkolsüz bir oryantal içecek
Geçen haftaki bulmacanın çözümü NO:54
Perşembe, 5 Haziran 2008
16
gibi
durumlarla
karþýlaþmak mümkün.
Caner SÜLEYMAN
Ýnsanýn geçmiþte ve
[email protected]
þimdi sosyalleþmenin
çerçeve ve boyutuna
bakacak
olursak;
mahalle
arasýnda
düzenlenen
futbol
maçlarýn yerini Play
Station’lar, saklambaç
oyununun yerini de
Counter Strike tarzý
bilgisayar
oyunlarý
almýþ durumda. Yani
kendini tekrar aile ve sosyal çevreye
genç nesiller yavaþ yavaþ kendini aile geri dönüþ yaptýrtmasý için elektrikve toplumdan soyutlamaya baþlamýþ lerin “4 saat yok, 2 saat var” sistemine
durumda.
acil bir þekilde dönülmesini talep ediyDayý,teyze,hala,amca ziyaretleri de orum. En azýndan elektrik olmadýðý
Bayram zorunluluðu derecesine saatlerde insan çevresiyle hiç deðilse
indirgenmiþ bir vaziyette.Nine ve 2-3 kelime konuþmak zorunda kalýyor.
dedelerimizin masallarýný, arkadaþlarla Jeneratör sorununa da çözümü, dünyachat’leþmeye, ailece oturup “odunlu da artan petrol fiyatlarý ile beraber benþporette kompir kaynatma” nýn yerini zin fiyatlarýnýn artmasýnda görüyorum.
de televizyon dizileri almýþ bulunuyor.
Sonuç olarak aile yapýsýnýn bozulBu sorunun çözülmesi için de mamasý ve bahsettiðimiz durumlarýn
devletten baþka yardým isteyebile- meydana gelmemesi için benim aklýma
ceðimiz yer yok. Onu da devlet eksik böyle bir fikir geldi. Baþka bir fikri
olmasýn yapmýyor deðil de araya jener- olan?
atör faktörü giriyor. Þöyle ki insanlarýn
Elyazmasý
Hep 4-2 olsun
Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka
Yukarýdan Aþaðýya
1. Arnavut’luðun baþkenti
2. Her tarafý suyla kaplý kara parçasý - Edona
Laloþi
3. Nýkelin kýsaltmasý - bir tür papaðan
4. Alfabenin 14. harfi - bir tur bomba
Japonya’da kullanýlmýþtýr
5. Eski BM genel sekreteri
6. Pirinç ve þekerden elde edilen bir tür raký borun kýsaltmasý
7. Teniste bir bölümün bitiþi — Holibde’nin
kýsaltmasý
8. Ýngilizce giriþ — ABD’li bayan aktör Taylor
9. Türkiye’nin bir þehri ege bölgesinde
Danimarka, isa, irfan, na elit ,k ,a ,graf, ra, mason, bar,
otel, kasa
İlhami Hapçi
9.yılında rahmetle anıyoruz.
Ömer, Rebiye, Ersun, Edishun, Suat, Aygül Hapçi
Mehmet Spahi
11.yılında rahmetle anıyoruz
Teyzen: Müfide
Eşi: Agim
Kuzenlerin: Akif, Aysel, Nafiye
Bürhan
Kırle
Ölümünün 2.
haftasında
rahmetle
anıyoruz.
Seni hiçbir zaman unutmayan:
Eşi: Arife
Oğulları: Tinsel ve Tansel
Kızı: Tansu
Gelinleri: Bahar ve Dicle
Torunları: İzlem ve Bartu
Güncel
Hayat kurtaran 7 besin Baþarý için sevgi þart...
17
Perşembe, 5 Haziran 2008
Ýþte Amerika’nýn en iyi uzmanlarýnýn hazýrladýðý besin reçetesi:
Amerikan Kanser Araþtýrmalarý Enstitüsü (AICR), 2007’ye
saðlýklý bir baþlangýç yapmanýz için, vücudu kanser, kalp krizi,
Alzheimer ve diyabet gibi ciddi rahatsýzlýklara karþý koruyan
besinlerin listesini açýkladý.
Ýþte Amerika’nýn en iyi uzmanlarýnýn hazýrladýðý besin
reçetesi:
Kalbi koruyor
BADEM: Her gün, bir çay fincanýn yarýsýný dolduracak
miktarda, yani 30 gram badem yemeyi ihmal etmeyin.
Omega-3 asitli yaðlarý açýsýndan oldukça zengin bir besin
olan badem, kandaki kötü kolesterol (LDL) oranýný yüzde
4.4 oranýnda düþürüyor. Badem böylece damar
týkanýklýklarýný önleyerek, dolaþým sisteminin düzenli olarak
çalýþmasýný saðlýyor; kalbi koruyor.
Diyabeti önlüyor
KAHVE: Günde iki fincan kahve, özellikle orta yaþlardan
sonra görülen Parkinson ve Tip-2 diyabete karþý vücudu
koruyor. Kahvede bulunan kafein maddesi, diyabete
yakalanma riskini yüzde 35 azaltýyor. Ayrýca aðrý kesici
özelliði de bulunuyor. Ancak kahveyi mutlaka kalsiyum
deposu olan sütle için. Böylece kafeinin kemikleri
zayýflatmasýný engellemiþ olursunuz.
Sinirleri rahatlatýyor
TARÇIN: Her yemekten sonra
içinde bir miktar tarçýn bulunan bir tatlý yemeyi unutmayýn.
Tatlý yemek istemiyorsanýz, küçük bir çay kaþýðý dolusu
tarçýný doðrudan suya ekleyerek içebilirsiniz. Tarçýn kan
þekerini düzenliyor, ayrýca sinir sistemini rahatlatýyor. Öte
yandan köri baharatýnýn içinde bulunan Tumerik adlý
maddenin eklem iltihabýný ve romatizmayý önlediðini
unutmayýn.
Patatesi haþlayýn
PATATES: Antioksidanlar yönünden çok zengin. Amerikan
Tarým Dairesi’ne göre en yararlý 100 besinler arasýnda
17 nci sýrada yer alýyor. Akciðer kanseri, diyabet ve kalp
krizine karþý koruyor. Ancak patatesi kýzartmak yerine,
yaðsýz bir þekilde haþladýktan veya fýrýnda piþirdekten sonra
yemeyi tercih edin.
Kaslar için faydalý
SEBZE
ÇORBASI:
Doyurucu ancak kalorisiz bir yiyecek olduðu için özellikle
kilo vermek isteyenlerin bir numaralý tercihi. Ayrýca,
özellike sebze çorbasý sodyum bakýmýndan zengin. Bir kase
sebze çorbasýnda 500 miligram sodyum bulunuyor.
Sodyum, sinir sistemi ve kaslarýn düzenli olarak çalýþmasýný
saðlýyor. Ayrýca vücuttaki sývý miktarýnýn dengesini
düzenliyor. Ancak günde 1500 miligramdan fazla sodyum
tansiyon ve kalp rahatsýzlýklarý konusunda tam bir ters etki
yaratýyor.
Kansere karþý birebir
ZEYTÝNYAÐI: Zeytinyaðý kanser riskini azaltýyor.
Günde 25 ml. zeytinyaðý alanlarýn idrarlarýnda,
hücrelere zarar veren ‘8oxodG’adlý maddenin
seviyesinin azaldýðýný ortaya çýkardý. Zeytinyaðý
kanserin yanýsýra iyi kolesterol (HDL) oranýn artmasýný
saðlayarak kalbi koruyor. 1 çorba kaþýðý zeytin yaðýnda
120 kalori bulunuyor. Bu nedenle günde 6 çorba kaþýðýný
geçmeyin.
Kanseri engelliyor
ÇAY: Siyah veya yeþil olsun, çayýn her türü kanser riskinin
azaltýlmasýnda etkili bir rol oynuyor. Çay, kadýnlarda rahim
kanserine yakalanma riskini yüzde 50 azaltýyor. Göðüs
kanseri içinse bu oran yüzde 60’a kadar çýkýyor. Çay ayrýca
Alzheimer ve kalp krizine karþý vücudu koruyor.
Anne-baba sevgisi ve þefkatine doyan çocuklarýn hem
özgüveni hem de okul baþarýsý ikiye katlanýyor.
B
aðýmsýz Eðitimciler Sendikasý AR-GE Kurulu Eðitim Uzmanlarý
tarafýndan hazýrlanan rapora göre, anne baba sevgisi ve þefkatiyle
doyan çocuklarýn hem özgüveni, hem de okul baþarýsý daha yüksek oluyor. Çocuklarýnýn yetiþmesi için anne-baba tarafýndan yapýlan
maddi fedakarlýklar, çocuklarýn mutlu ve baþarýlý olmasý için yeterli
gelmiyor. Fiziksel ve zihinsel durumu normal olan çocuklardaki baþarýsýzlýðýn anne-babanýn tutumundan ve aile fertleriyle olan iliþkilerinden ileri
geldiði vurgulanan rapora göre, huzurlu bir ev ortamý olmayan, annebaba ve kardeþleriyle paylaþma eksenli diyalog kuramayan, sevgi ve
hoþgörüye dayalý iliþkiler geliþtiremeyen çocuklar, okul hayatýnda da
uyumsuz ve baþarýsýz oluyor. Okulunu, özellikle baþarýlý arkadaþlarýný ve
dolayýsýyla ders çalýþmayý da sevmiyor.
Hazýrlanan raporda, çocuðun sevgi ve þefkate olan ihtiyacýnýn hayatýnýn her aþamasýnda büyük rol oynadýðý ve diðer maddi ihtiyaçlarýndan
daha önemli olduðu vurgulanarak, anne ve babasýnýn sevgi, þefkatine
doyan bir çocuðun kendisini güven ve huzur içinde hissedeceðine,
baþarýlý ve mutlu bir birey olarak yetiþeceðine iþaret edildi.
Bu duygunun, çocuðun öðrenim hayatýný olumlu yönde etkilemesinin
yanýnda, istikrarlý arkadaþlýklar ve dostluklar kurma, mutlu olacaðý
mesleði seçme, mesleðinde baþarýlý olma, hayattan zevk alma, mutlu bir
yuva kurma gibi yaþamýn ileriki süreçlerinde de etkisi olduðuna dikkat
çekildi. Çocuklarýn baþarýsýzlýðýný etkileyen ailevi faktörler arasýnda, anne
babalarýn çocuklarý arasýnda ayrým yapmaktan, sevgi, þefkat ve ilgilerini
eþit olarak gösterememekten de kaynaklandýðý belirten raporda,
“Kardeþler arasýndan birinin diðerinden daha az sevildiðine þüphe duyulmasý, onun psikolojik ve akademik geliþiminde çatýþmalar ve gerilemeler
meydana getirebilmektedir. Bu yüzden okuldaki baþarýsý ve arkadaþlýk
iliþkileri de olumsuz yönde etkilenecektir.
Anne baba tarafýndan kardeþler arasýnda mukayese yapýlmasý ne kadar
yanlýþsa, baþarýlý olan tanýdýk diðer çocuklarý örnek göstererek kendi
çocuðunun da öyle olmasýný istemek o kadar hatalýdýr. Bu yanlýþlýk
maalesef birçok anne baba tarafýndan yapýla gelmektedir” denildi.
Araþtýrma raporunda, büyük kent okullarýnda daha yoðun olmakla birlikte öðrencilerin 23’te 1’inde görülen, “okul baþarýsýnda düþüþ, arkadaþ
iliþkilerinde sorunlar, sosyalleþmeye karþý ilgisizlik, tahammülsüzlük, her
þeye karþý çýkma, agresifleþme, madde kullanma eðilimi, öfke patlamalarý” gibi negatif tepkilerin ülkemizde son yýllarda artýþ gösteren,
“ayrýlýk, boþanma, göç, ekonomik zorluklar, hastalýklar, sosyokültürel
uyumsuzluklar, cinsi veya fiziki istismar, iþsizlik, ekonomik sýkýntýlar,
ikinci evlilik gibi etkenler yanýnda anne babanýn; madde baðýmlýlýðý,
okur-yazar olmamasý, çocukluðunda yeterli sevgi görmemesi, çocuktan
aþýrý beklenti içinde olmasý, suça bulaþma ve sabýkalý olmasý, iþyerindeki
sorunlarý, çocuða dönük aþýrý korumacýlýk ve aþýrý kontrol, yeni bir kardeþ
doðumu” gibi nedenlerle oluþan psikolojik sorunlarýn çocuklara doðrudan
yansýtýlmasý sonucunda oluþtuðu belirtilirken, anne babaya düþen görevin,
negatif etkenleri en aza indirmek ve sorunlarý olabildiðince çocuklara
yansýtmamak olduðu kaydedildi.
Çocuðun yetiþmesinde ve hayata adým atmasýnda aile ortamýnda, onlarý
stres etkeninden mümkün olduðunca korumaya çalýþmak gerektiðinin
altýný çizen uzmanlar, çocuklarda oluþabilecek “depresyon, stres bozukluðu, tik bozukluklarý, konuþma bozukluklarý, davranýþ deðiþiklikleri,
reaktif baðlanma bozukluðu, dissosiyatif bozukluklar, kaygý ve uyku
bozukluklarý” gibi psikiyatrik durumlara karþý anne babalarýn hekim
yardýmý almasý gerektiðine dikkat çekildi.
Sağlık
Perşembe, 5 Haziran 2008
Aþýrý þiþmanlýk
psikolojiyi d e b o z u y o r
ABD’de yapýlan bir araþtýrmada, fiziksel
saðlýk sorunlarýna etkisi bilinen obezite
(aþýrý þiþmanlýk) ile psikiyatrik rahatsýzlýklar
arasýnda da baðlantý kuruldu.
B
ir ulusal saðlýk araþtýrmasýndaki 40 bin
ABD’linin verilerinin deðerlendirildiði çalýþmada, obez eriþkinlerin normal aðýrlýktaki eriþkinlere göre depresyon, anksiyete ve diðer psikiyatrik
rahatsýzlýklarý geçirme riskinin iki kat daha fazla olduðu
ortaya kondu. Çalýþmada ayrýca, çok aþýrý olmayan þiþmanlarda da anksiyete görülme oranýnýn arttýðý görüldü.
Araþtýrmacýlar, çalýþmanýn, kilo fazlalýðýyla psikiyatrik rahatsýzlýklar arasýnda neden baðlantý bulunduðunu
ortaya koyamadýðýný, ancak bulgularýn, aþýrý kilolularda
psikiyatrik rahatsýzlarýn daha yaygýn olduðuna iþaret
ettiðini kaydetti.Bazý psikiyatrik ilaçlarýn kilo alýmýna
yol açabilmesinin, çalýþmadaki bulgularý açýklamadýðý
da belirtildi.Connecticut Ünversitesinden Dr. Nancy M. Petry, obez hastalarýn bu tür saðlýk sorunlarý
açýsýndan kýsa süre izlenmesinin yararlý olabileceðini söyledi. Dr. Petry’nin ayný üniversiteden
meslektaþlarýyla yaptýðý çalýþma, “Psychosomatic Medicine” dergisinin Nisan 2008 sayýsýnda
yayýmlandý.
L
Ani bebek ölümlerinin
nedeni bakteri mi?
ondra’daki Great Ormond Street
Çocuk
Hastanesi’ndeki
bilim
adamlarý, ani ölüm vakalarýna rastlanan yüzlerce bebekte, yüksek miktarlarda
ve ayný türde olan bir mikroorganizmaya
rastladý. Ýngiltere’de her yýl 250 bebek
ansýzýn ve beklenmedik bir þekilde ölüyor.
Ancak bunlarýn pek azýnýn nedeni anlaþýlabiliyor. Týp dergisi Lancet’ta yayýmlanan
yeni bir araþtýrma ise bebeklerin ani ölümlerinin bakteriyel bir hastalýkla baðlantýsý
olabileceðini ortaya koydu.
Ýngiltere’de yapýlan yeni bir araþtýrma,
Araþtýrma kapsamýnda aniden ölen 500’ü
aþkýn bebeðin otopsi sonuçlarý gözden geçir- bebeklerde görülen ve nedeni bilinmeyen ani
ölüm vakalarýnýn, zararlý olma potansiyeli
ilmiþ.Bu vakalarýn çoðunda, kayýtlara göre,
ölüm nedeni belirsizmiþ. Ve araþtýrmacýlar, taþýyan bir tür bakteriye baðlý olabileceðini
ortaya koydu.
açýklanamayan ölüm vakalarýnýn yarýsýnda,
yüksek seviyelerde ve tehlikeli olma potansiyeli taþýyan bakterilere rastlamýþlar. Özellikle de “stafilokok oreus” ve “ekoli” adlý bakteriler bunlar. Bir
teoriye göre bu bakteriler enfeksiyona yol açmamakla beraber, vücutta toksin üreterek bebeðin ölümünü
tetikliyor olabilir. Ancak Ýngiltere’deki Kraliyet Pediyatri ve Çocuk Saðlýðý Akademisi’nin Baþkaný
Profesör Alan Craft, bu teori doðru olsa bile ölümleri durdurmak için hiçbirþey yapýlamayacaðýný ve bulunan bu bakterilerin hepimizin vücudunda çoðu zaman bulunabilen türler olduðunu söylüyor.
Aþýrý sýcak
uyuþturuyor
Ekolojik dengedeki deðiþiklik ve aþýrý sýcaklar insan
psikolojisini bozuyor. Psikolog Yüksel Çýrak, “Aþýrý
sýcak gevþetiyor ve uyuþturuyor. Gerginlik anýnda ise
bireyi çok olumsuz etkiliyor” dedi.
Ý
nönü Üniversitesi Eðitim Fakültesi Eðitim Bilimleri
Bölümü Psikolojik Danýþmanlýk ve Rehberlik Ana Bilim
Dalý Öðretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Yüksel Çýrak, aþýrý sýcaklarýn insan psikolojisini olumsuz etkilediðine iliþkin veriler
olduðunu söyledi. Yüksel Çýrak, küresel ýsýnmanýn son yýllarda hava sýcaklýklarýnda meydana getirdiði artýþýn insan psikolojisi üzerinde etkisine iliþkin kapsamlý bir araþtýrmanýn henüz
yapýlmadýðýný söyledi.
Ýklim deðiþikliklerinin ve yüksek sýcaklýklarýn insan
psikolojisi üzerinde etkisi olduðunu belirten Çýrak, “Bu konuyla ilgili bazý veriler var, ama çok net sonuç veren veriler deðil.
Ancak yüksek sýcaklýklarýn, ekolojik deðiþmelerin, ýsýdaki
deðiþmelerin, iklimdeki deðiþmelerin insanýn psikolojik yapýsý,
saðlýðý, davranýþlarý üzerine mutlaka etkisi var” dedi.
Sýcaklarýn artmasýnýn insan psikolojini etkilemesinin ýsýnýn
maddeyi deðiþtirmesi gibi doðrudan bir etki oluþturmayacaðýný
anlatan Çýrak, þöyle devam etti: “Bu deðiþiklikler belki yavaþ
yavaþ oluþan hýzlý olmayan deðiþiklikler. Ýnsanýn binlerce yýllýk
geliþim süreci içinde, belli bir çevresel yapýya göre genetik
yapýsý geliþmiþ durumda. Belli bir çevre, iklim, ýsý koþullarýna
ondaki deðiþime göre bu biyolojik yapýmýz þekillenmiþ durumda. Son 30-40 yýlda da dünya daha fazla ýsýndý, sýcaklarýn etkisi arttý. Ýnsanýn genetik yapýsý buna o kadar çabuk uyum
saðlayacak düzeyde deðil. Bu nedenle insanlar yüksek sýcaklýklar karþýsýnda zorlanýyor.”
Aþýrý sýcaklarýn bireylerde bazý olumsuz davranýþlara yol
açtýðýyla ilgili bazý bulgularýn olduðuna dikkati çeken Çýrak,
“Bazý bulgular da aþýrý sýcaklarýn insanlarý gevþettiði, biraz
uyuþturduðunu gösteriyor. Ancak belli zamanlarda, belli
gerginlik anlarýnda aþýrý ýsýnýn bireyler, topluluklar, gruplar
üzerinde olumsuz etkilerinin olduðu görülüyor”dedi.
Egzersiz yaþam kalitesini artýrýyor
Gazi Üniversitesi Beden Eðitimi ve Spor
Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Erdal
Zorba, hareketsiz yaþamdan kaynaklanan
sorunlardan korunmanýn ve kurtulmanýn
yolunun bilinçli olarak egzersiz
yapmaktan geçtiðini söyledi.
G
azi Üniversitesi Beden Eðitimi ve Spor
Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Erdal Zorba,
Gaziantep Üniversitesinin düzenlediði
“Yaþam Kalitesinin Yükseltilmesinde Egzersizin
Rolü” konulu toplantýda yaptýðý konuþmada, tüm
ülkelerde giderek artan kalp ve dolaþým sistemi rahatsýzlýklarý, kemik bozulmalarý ve obeziteye yüksek
oranda hareketsiz yaþamanýn neden olduðunu belirtti.
Egzersizin bilinçli yapýlmasý koþuluyla en etkili
koruyucu saðlýk hizmetleri arasýnda deðer-
18
lendirilebileceðini kaydeden Prof. Dr. Erdal Zorba,
“(Yarým doktor candan, yarým imam imandan eder)
diye bir söz var. Yanlýþ beden eðitimi insaný hem
bedeninden hem canýndan eder. Hareketsiz yaþamdan
kaynaklanan sorunlardan korunmanýn ve kurtulmanýn
yolu bilinçli olarak egzersiz yapmaktan geçiyor”
dedi.
Prof. Dr. Zorba, yaþam kalitesinin yüksek
olmasýnda düzenli yaþama alýþkanlýðýnýn önemli pay
sahibi olduðunu vurgulayarak, sözlerini þöyle
sürdürdü:
“Düzenli yaþama alýþkanlýðý içinde saðlýklý bir
çevrede yaþamak var. Kiþinin kendisiyle ve toplumla
barýþýk olmasý var. Herhangi bir saðlýk sorununun
bulunmamasý var. Sigara içmemek, saðlýklý bir cinsel
yaþam sürmek var. Düzenli yaþama alýþkanlýklarý
içinde elbette spor yapmak var, egzersiz var. Hatta
spor ve egzersiz düzenli
y a þ a m a
alýþkanlýklarý
içinde
en
önemli yeri
tutuyor diyeb i l i r i z .
Düzenli yaþama alýþkanlýklarýna
sahip olanlarla,
bu
alýþkanlýklardan hiçbirine
s a h i p
olmayanlar
arasýnda yaþam süresi bakýmýndan 30-40 yýllýk bir
fark var. Düzenli yaþama alýþkanlýðýna sahip olanlar
yani yaþam kalitesi yüksek olanlar uzun yaþýyor.”
19
Perşembe, 5 Haziran 2008
Gençlik
Eski aþkýnýza veda edin!...
Eski iliþkilerin hatýralarý yeni iliþkiyi boðar. Yeni iliþkiyi yaþatmak için eskilerin
aðýrlýðýndan kurtulmayý öðrenmelisiniz. Ýþte kurtulmanýn yollarý...
Tek Baþýna Mutlu
Olmak!
“
Mutlu deðiliz, öyleyse mutluluk diye bir þey yoktur, onu ancak
özleyebiliriz.” Anton Çehov, Üç Kýz Kardeþ adlý oyununda kahramanlarýndan birine böyle söyletir. Rusya taþrasýnýn kasvetli
gecelerinden birinde üç kýz kardeþ pencereden yaðan kara bakar, bir
anlam ararlar yaþamda, bir güzellik, bir deðer... Bulamazlar, bulamayacaklardýr da! Yalnýz üç kýz kardeþ deðil, Çehov’un bu oyunundan baþka
yapýtlarýndaki kiþiler de, “Tüm sanatçýlar, düþünürler mutluluk diye bir
þey ararlar, ararlar... Bulduklarý anda yitirirler. Daha doðrusu bir sis, bir
düþ olduðunu anlarlar sonunda. Mutluluk, bir arayýþ, bir özleyiþ olmalý
derler kendi kendilerine.”
Gazetede okumuþtum, Amerikalý ünlü araþtýrmacý Dr. Gallup, “insan
mutluluðunun nedenlerini” bulmak amacýyla geniþ bir soruþturmaya
giriþmiþ. Ben, böyle soruþturmalardan bir sonuç alýnacaðýna inananlardan deðilim. Diyelim, bin kiþiye, yüz bin kiþiye, bir milyon kiþiye sordular: “Mutluluðun nedenini anlatýr mýsýn?” Alacaklarý yanýtlar þunlar
olabilir: Mutluluk, zenginliktir, saðlýktýr, aþktýr, uzun yaþamdýr, ünlü
olmaktýr, vb. vb.. Ya da hepsini birden kendi kiþiliðinde toplamaktýr,
hem zengin, hem saðlam, hem sevmiþ sevilmiþ, hem de uzun yaþamýþ,
ün kazanmýþ olmaktýr. Baþka ne diyecekler?
Hani, ünlü masalda tek gömlekli çobanýn mutluluðunu ödemesi gibi
padiþahýn... Yitirilecek bir þeyi olmamak da bir mutluluk nedeni olabilir.
Zengin, param çalýnacak diye, güzel sevgilisi olan, bir gün onu baþkasý
elimden alacak diye, saðlam kiþi, ya hastalanýrsam diye, ünlü biri, günü
gelir tanýnmaz olursam diye üzülecek, korkacak,
yaþadýðý anlarýn tadý, kýsacasý mutluluk saydýðý þey de yitip gidecek
elinden...
Dr. Gallup, diyor ki: “Ýnsanlarýn mutluluðunun ne dereceye kadar
onlarýn maddi koþullarýna baðlý olduðunu ortaya çýkarmaya çalýþacaðýz?
Kiþilerin korku ve umutlarý, dinsel inançlarý, kadýnýn dünyadaki yeri
hakkýndaki düþüncelerinden hareket ederek onlarý nelerin mutlu ettiðini
bulmalý.”
***
Mutluluk nedir? Bir Çin þairi, Li Ta-Po’ya göre þudur: “Bana, mutluluk nedir diye mi soruyorsunuz siz? Size yolu sorduktan sonra þarký
mýrýldanarak yürüyüp giden küçük bir kýz.” Hafýz’a göre ise: “Dostlar,
bir þarap testisi, boþ zaman, bir kitap, çiçekler arasýnda bir köþecik.”
Felicien Marceau’ya göre: “Ne istediðini bilmek ve onu olanca gücüyle
istemek.” Jokai’ye göre: “En azla yetinmek.” Tolstoy’a göre: “Bende
olanlarý sevmek, olmayanlarýn üzerine düþmemek.” Eflatun’a göre:
“Bilge ve iyi olmak.” Aisklos’a göre: “Dengini bulmak.”
Bakýn, bunca ünlü kiþi kendilerine göre anlamýþlar mutluluðu. Biraz
da kuþkuyla, inanmazlýkla... Var mýdýr öyle bir þey, diyerek. Ah, olsaydý, ne güzel olurdu, diye iç çekerek? Kimi de kesin mi kesin, örneðin
Napolyon, “Mutluluða asla inanmadým” demiþ, kesmiþ... Maugham ise
“Dünyada herkese yetecek kadar mutluluk yoktur” buyurmuþ. Ýngiliz
yazarý ekmek, su, hava gibi bir þey sayýyor mutluluðu. Yetmiyor o
zaman da!.. Dünyada açlýk çeken milyonlar, milyonlar var. Karný aç.
Kiþi mutluluk nedir arar mý, düþünür mü? Bir dilim ekmek bulduðunda
mutludur. Baþka biri ise sabah akþam üç öðün yer, gezer, tozar,
akþamüstü ufka bakar, “Ah caným çok sýkýlýyor, çok mutsuzum” diye iç
geçirir. Kendi açýlarýndan ikisi de haklýdýr mutsuzluðunda?..
***
Mutluluk bir düþ, bir hayal, bir insan icadý!.. Elle tutulmayan þeylerden
her zaman kuþku duymalý. Dünyamýzýn korkudan, açlýktan, ezilmiþlikten kurtulmasýdýr her þeyden önce önemli olan. “Bir yanda ölüler, bir
yanda diriler / gel keyfim gel” demiþti Anday bir þiirinde. Onun gibi bir
yanda açlar, bir yanda toklar, bu durum ortadan kalkmadan tüm insanlýk belirli bir eþitlik düzeyine, bir kurtuluþa, çýkýþa ulaþmadan “mutluluk
arayýcýlarý” havanda su döven, renkli kelebekler avlayan kimseler
olmaktan ileri gidemeyeceklerdir.
Ama, “Ben mutluyum” diyenler de vardýr elbet: Parasý var diye,
karýsý güzel diye, evi rahat diye, yarýný güvenli diye, en iyi yemekleri
yiyorum diye!.. Bunun adý mutluluk olmamalý derim ben. En güzel
sözü, Albert Camus söylüyor Veba’sýnda: “Bir insanýn tek baþýna mutlu
olmasý utanýlacak bir þeydir.”
Oktay Akbal
E
ðer her yeni
iliþkiyle birlikte eskinin
hatýralarý kaybolsa,
hayat
daha
eðlenceli olabilirdi.
Ne var ki, eski
sevgilinin sizi bir
yýl boyunca en iyi
arkadaþýnýzla aldattýðýný kolay kolay
unutamazsýnýz.
Yeni saç modeliniz
karþýsýnda,
eski
modeli daha iyiydi
demesi
de
hafýzanýzdan kolay
silinmez. Maalesef
bu eski yaralar her an yeniden açýlma ve size stres
verme gücüne sahip. Zaman geçtikçe, eski
yaralar birikir, yeni iliþkiye bilinçli veya bilinçsiz
olarak taþýdýðýnýz bir duygusal yük oluþturmaya
baþlar. “Sizi geçmiþte yaþatan her türlü hatýra
sizin için bir yüktür” diyor iliþki uzmaný ve “The
Truth About Love” (Aþk Gerçeði) adlý kitabýn
yazarý Pat Love. “Bu yük kendini deðiþik
þekillerde ifade edebilir. Onu bir terk edilme
korkusu olarak veya yanlýþ bir iliþkiden
vazgeçme kapasitesi olarak hissedebilirsiniz.”
Neyse ki eski iliþkilerin izlerinden kurtulmak için
senelerce terapi görmek zorunda deðilsiniz.
Yapmanýz gereken tek þey, yeni iliþkinizi sabote
etmeye baþlamadan önce onlarýn yükünden kurtulmaktýr. En önemli þey sizi olumsuz etkileyen
þeyleri tespit etmek. Çiftlerin en çok yakýndýklarý
eski iliþki izlerini tespit edip, onlarý kontrol altýnda tutmak için bir davranýþ kýlavuzu oluþturduk.
Tavsiyelerimizi uygulayýn ve eski yaralarýn
iþkencesinden sonsuza dek kurtulun.
Aþk yarasý 1: Yenilgiye uðramýþ ego
Yersiz çýkýþlarýnýza ve korkularýnýza bir ad koyduktan sonra, onlarla savaþmak ve onlardan sonsuza dek kurtulmak çok kolay. “Excess Baggage”
(Fazla Bagajlar) adlý kitabýnda psikolog Judith
Sills size ilk olarak özsaygýnýzý yeniden bulmanýzý öneriyor: “Eski sevgilinize ve aþaðýlama
stiline konsantre olmak yerine, kendinize konsantre olmaya çalýþýn. Bir günlük tutun ve her ay
kendinize olan þikayetlerinizi not edin. Size
destek olan arkadaþlarýnýzla ve ailenizle birlikte
daha çok vakit geçirin.” Bir özsaygý kazanma
þekli daha: “Fearless Living” (Korkusuz
Yaþamak) adlý kitabýnda yazar Rhonda Britten þu
gerçeði vurguluyor: “Kabul ettiðiniz her iltifatla
kendinizi mükemmel görmeye adým atmýþ oluyorsunuz.”
Aþk yarasý 2: Cinsel güvensizlik
Sevdiðiniz insan tarafýndan yatakta yetersizlikle
suçlanmak kadar gurur kýrýcý bir þey olabilir mi?
Hayýr! Cinsel heyecan o kadar güçlü olabilir ki,
insanda felç etkisi yaratabilir. Yapmanýz gereken
tek þey yavaþ yavaþ ilerlemek: Her þeyden önce
erkeðinizle iyi dost olun. Belli bir rahatlýk
seviyesini yakaladýktan sonra, geçmiþteki yetersizliklerden daha az korkmaya baþlayacaksýnýz.
Yataktaki yeteneklerinizde güven kazandýkça,
daha rahat hareket edebilme kapasitesini yakalayacaksýnýz.
Aþk yarasý 3: Deðersiz hissetmek
Birisi sizi terk ettiyse, alnýnýzda “Terk edilmiþ”
damgasý taþýdýðýnýzý sanmayýn. “The Dumbest
Relationship Mistaes Smart People Make” (Akýllý
Ýnsanlarýn Yaptýðý Aptalca Ýliþki Hatalarý) adlý
kitabýn yazarý Carolyn N. Bushong, þunlarý
tavsiye ediyor: “Sizi terk edenin eksilerini
düþünün. Ona karþý cephe oluþturmanýza gerek
yok, hakkýnda gerçekçi deðerlendirmeler yapmanýz yeterli.” Onun kafanýzdaki imajýný yerle
bir etmek yerine, yapabileceðiniz daha önemli
þeyler var: deðersizlik kompleksinden kurtulmak.
Düþünce olarak kendi kendinizi yenilgiye uðratýrsanýz, özgüveninizi ve saygýnýzý kaybedersiniz.
Çare mi? Kendinize bakýþ açýnýzý deðiþtirin ve
baþkalarý tarafýndan iyi görünmek için ilk önce
kendinize deðer verin. Kýsa sürede olumlu
düþüncelerinize inanmaya baþlayacaksýnýz.
Aþk yarasý 4: Yýkýlmýþ hissetmek
Aldatýlmýþ olan kadýnlarýn çoðunda bu düþünce
hakim: Bütün erkekler ayný. Karþýlarýna çýkan her
erkek tersini ispat edene kadar kendilerini suçlular kervanýnda bulacaklardýr. Bu tür kadýnlar her
yeni erkeði bitmez tükenmez sorularla sorguya
çekerler. Ama unutulmamasý gereken bir þey var:
Merakla sorgulama arasýndaki çizgi çok ince ve
onu farkýnda olmadan geçmek çok kolay. Her
sohbetinizin bir sorgu-araþtýrmaya benzememesine dikkat etmelisiniz.
Þunlarý düþünün:
Sevgilinizi aradýðýnýzda hemen cevap vermemesi
sizi kuþkuya düþürür mü? Ona “Günün nasýl
geçti?” diye sormak yerine “Bütün gün ne yaptýn?” diye sorduðunuz oldu mu? Cevabýnýz
evetse, kuþku ve kýskançlýk girdabýna
kapýldýðýnýzý bilin. Eski sevgililerin açtýðý
yaralarý kapatmak çok zor ama yeni iliþkinizi
yaþatmak istiyorsanýz, bunu yapmak zorundasýnýz. Aldatýldýktan sonra yalan söylemeyen bir
kiþiyi de yalancýlýkla suçlamanýz anlaþýlýr bir
durum. Ancak, yeni bir iliþkide bir güven
seviyesini yakalayamazsanýz, ilerde büyük tartýþmalar yaþayabilirsiniz. Yaranýzýn kapanmasýný
saðlamak için erkeklere yine güven kredisi vermek gerekiyor. Eski sevgilinizden almayýp, yeni
sevgilinizden
aldýklarýnýzý
düþünün.
Arkadaþlarýnýzdan korkunuzu frenlemek için
yardým isteyin. Ve asla unutmayýn: Eðer yeni bir
iliþkiyse, eski iliþkinin kötü tecrübelerini yaþayacaðýnýz inancýyla baþlarsanýz, kendi kötü
kehanetlerinizin kurbaný olabilirsiniz. Sýrf
dürüstlüðünü deðil, sevgilinizin diðer olumlu
yönlerini görmeye, onlara inanmaya çalýþýn.
Spor
Perşembe, 5 Haziran 2008
“Terim varsa ben yokum”
[email protected]
Gökhan Ünal
Trabzonspor’da !
ürk futboluna yön veren başkanlar sýralamasýnda Aziz
Yýldýrým’a ayrý bir paragraf açmak lazým. Onun
yerinde başkasý olsa geçen sezon kaçan şampiyonluktan sonra takýmý daðýtýrdý. Ama sayýn Yýldýrým, takýmý bir
arada tutup, takýma yeni takviyeler de yapýyor. Bu ne anlama
geliyor? Bir kere bu başkanýn kendine has yapýsýndan kaynaklanýyor. Çok önemli olaylardan sonra hemen o anda açýklama yapmayýp, bir hafta sonra konuşacaðým diyor. Başka
kulüplerin başkanlarý ise o anda alýyor sazý eline başlýyor
söylenmeye. Aziz Yýldýrým’ýn ikinci farký, arkasýndaki
yöneticilerin gücü. Ýþ dünyasýnda özel teşebbüsün en
tepesinde olan işadamlarý ile çalýþýyor. Onlarýn Aziz
Yýldýrým’a kattýðý vizyonu da göz ardý etmemek gerek. Aziz
Yýldýrým’ýn Fenerbahçe kadar Türk futboluna da katkýsý için
medya diðer kulüpler onun işini kolaylaştýrmalýdýr. Kulüpler
Birliði başkaný olmasý ile bana göre Türk futbolu önümüzdeki yýllarda yeni kazanýmlar elde edecektir. Sadece ona
önyargýyla bakmasýnlar.
A
Milli Takým’ýn EURO 2008 kadrosundan
çýkartýlan Yýldýray Baþtürk, Fatih
Terim’in yönetiminde bundan sonra
hiçbir zaman oynamayacaðýný söyledi. Çýktý Alýn
Arkadaþýnýza Gönderin Bize Yazýn galleria
zoom Kicker dergisine konuþan milli futbolcu
Yýldýray Baþtürk, Türk Milli Takýmý formasýný
severek giydiðini ancak Fatih Terim yönetiminde
bundan sonra hiçbir zaman oynamayacaðýný
söyledi. Derginin haberinde, Türkiye Futbol
Federasyonu’na, Halil Altýntop ve özellikle
Yýldýray’ý kadrodan çýkartmasý nedeniyle
taraftarlarýn protesto amacýyla yaklaþýk 18 bin elektronik posta gönderdikleri belirtildi. Çok sayýda spor otoritesinin daha önce Yýldýray’ý sadece kadroda deðil, ilk 11’de olmasýný bekledikleri
ifade edilen haberde, Terim’in kararýn arkasýnda, sportif nedenler yerine kiþisel nedenlerin bulunduðunun tahmin edildiði kaydedildi. Terim’in, þüphe duyduðu durumda yurt dýþýnda oynayan
oyuncular yerine Türk ligindeki futbolcularý tercih ettiði ileri sürülen haberde, Feyenoord
Rotterdam takýmýnda iyi bir sezon geçiren Nuri Þahin‘in de dikkate alýnmadýðý belirtildi.
T
ransferin hýzlý ismi Trabzonspor,
Kayserispor’un golcü futbolcusu
Gökhan Ünal’ý renklerine
baðladý.Transfer çalýþmalarýný sürdüren
Trabzonspor, Kayserispor’un golcü futbolcusu
Gökhan Ünal’ý renklerine baðladý. Ankara
AMBROSÝA Ýþ Merkezi’nde düzenlenen imza
törenine, Bayýndýrlýk ve Ýskan Bakaný Faruk
Özak, Trabzonspor Kulübü Baþkaný Sadri
Þener, bordo-mavili kulübün yöneticileri ve
AK Parti Kocaeli Milletvekili Osman Pepe
katýldý. 26 yaþýndaki golcü futbolcu, törende 1
yýlý opsiyonlu 4 yýllýk ön protokole imza attý.
Mourinho resmen Ýnter’de !
P
ortekizli teknik adam Mourinho, Ýnter ile 3 yýllýk sözleþme imzaladý. Rakipleriyle girdiði
polemikler ve kendini beðenmiþ tavýrlarýyla
futbol dünyasýnda ayrý bir yeri olan Jose
Mourinho’nun Ýtalya macerasý da beklendiði gibi
baþladý.
Inter ile 3 yýllýk sözleþmeye imza atan ve yýllýk 7
milyon pound alacaðý açýklanan Mourinho, ilk basýn
toplantýsýnda çalýþmadan geçirdiði 8 ayýn hiçbir þey
kaybetmediðini gösterdi. Sözlerine çok özel bir takýma geldiðini belirterek baþlayan Portekizli teknik
adam, “Çok büyük bir teknik adam olduðum doðru
ama özel ben biri olmak istemiyorum. Her zaman kendiminin ve deðiþmem beklenemez: Ben
böyleyim isteyen kabullenir” dedi.
Ýþinde hýrsý nedeniyle çok baþarýlý olduðunu ifade eden Mourinho, “Ben Ýtalya’da çalýþmayý çok
istiyordum, bu þansý bana verdikleri için Moratti ve Branca’ya çok teþekkür ederim. Benim için
farklý bir deneyim olacak. Ýyi þeyler yapacaðýmý herkes görecek, sanýrým yaþayacaklarýmýz sizin
de çok hoþunuza gidecek” þeklinde konuştu.
Inter taraftarý þimdi Portekizli’nin eski öðrencileri Lampard, Drogba ve Essien’i San Siro’ya
getirmesini bekliyor.
Zambrotta Milan’da
M
ilan, Barcelona’da forma giyen Ýtalyan savunma
oyuncusu Zambrotta’yý renklerine baðladý.Çýktý Alýn
Arkadaþýnýza Gönderin Bize Yazýn galleria zoom
Zambrotta’nýn Ýspanya günlerine son verip Serie A’ya geri
döneceði söylentileri uzun zamandýr Avrupa futbol kamuoyunu
meþgul ediyordu. Gelen haberlere göre sonunda beklenen oldu.
Ýtalyan Milli Takýmý’nda da forma giyen yýldýz futbolcu 8,5
milyon euro bonservis bedeli karþýlýðýnda Barca’dan Milan’a
transfer oldu.Eski Juveli futbolcunun Milan’la üç yýllýðýna
anlaþtýðý belirtildi. Zambrotta kýrmýzý siyahlý ekibin formasýný
giydiði sürece senelik 3 milyon euro kazanacak.
AbdülKadir BIYIKLI / İstanbul
T
Aziz Yýldýrým, Emre
Belezoðlu ve Trabzonspor
Fenerbahçe yakýnlaşmasý
Emre Fenerbahçe’de nerede oynayacak
Emre Belezoðlu transferinin yankýsýndan sonra herkes bu
soruyu soruyor; ‘Emre Fenerbahçe’de nerede oynayacak’?
Emre’nin oynadýðý bölgede orta alan. O bölgede başta Alex
var. Alex’i kesmek imkansýzsa, Zico Emre’yi nasýl kullanacak? Bana göre bu sene Fenerbahçe iki 10 numara ile
oynayacak. Alex’in oyundan düştüðü an Emre, Emre’nin
oyundan düştüðü an Alex devreye girecektir. Ama her ikisi
de oyundan düşerse bu sefer Fenerbahçe iki eksikle oynama
riskini göze almalýdýr. Bu arada Selçuk, Maldonado, Aurelio,
Deniz ve Appiah’ýn olduðu bir bölgede Emre’yi almak
büyük düşünmektir.
Zico’yu anlamak!
Türk futbolu zamanýnda çok hocalarý yedi bitirdi. Daha önce
Hiddink’i, Löw’ü, Osieck, Lucescu’yu hocadan saymayýp
yollamadýk mý? Şimdi de sýra Zico’da. Geçen sene
Fenerbahçe medyasýnýn bir kýsmýyla diðer kulüplerin
medyasý birleşip Zico’yu yemek üzereyken Şampiyonlar Ligi
imdada yetişti. Ve Zico spor yazarlarýna, takým yazarlarýna
tokat gibi cevap verdi: “Ben hocayým ama siz gazeteci
deðilsiniz’ dedi. Şimdi ayný medya yeni bir hoca arayýþýnda
ama Aziz Yýldýrým’a yediremezler. Zico ile devam kararý ve
takýmýn bozulmamasý çok doðru kararlardýr.
Trabzonspor Fenerbahçe yakýnlaşmasý
Trabzonspor ile Fenerbahçe şampiyonluklarda sürekli çekişme içinde olmuş, zaman içinde bu mücadele şiddete bile
varmýþ. Oysa iki kulüp seneler önceden oyuncu alýþ verişinde
bile bulunmuş. Trabzon’dan Ýstanbul’a gelen oyuncular
Fenerbahçe’de oynamayý tercih etmiş. Bugün Trabzonspor
camiasýn yakýndan tanýdýðý Serdar Bali’nin babasý Zekeriya
Bali Fenerbahçe’nin eski oyuncusudur. Yine efsane Ali
Kemal Denizci ve onun kardeşi Osman Denizci, Şenol
Ustaömer, Hasan Vezir, hep Trabzon orjinli, Trabzonspor
camiasýna mal olmuş eski futbolculardýr. Senelerdir iki camia
arasýnda süren gerilim, Atay Aktuð döneminden bu yana
azalmaya başladý. Özellikle şimdiki başkan Sadri Şener
zamanýnda iki kulüp eskisi gibi birbirine daha da yaklaşacak.
Sadri Şener ile Aziz Yýldýrým iki iyi dost. Oyuncu transferlerinde birbirlerine nazik davranýyorlar. Bir de Aziz Yýldýrým
olduðu her ortamda Trabzonspor’un haklarýný bir
Trabzonsporlu gibi savunuyor. Başkanlarýn, yöneticilerin bu
davranýþýnýn herkese örnek olmasýný diliyorum.

Benzer belgeler

Kosova

Kosova BD’nin Kosova ile ilgili tutumunu dile getiren Büyükelçi Manter, “Kosova baðýmsýz bir ülkedir. Kosova’nýn statüsü çözüldü. Her zaman komþu ülkeler arasýnda pratik sorunlarýn çözülmesinden yanayýz. ...

Detaylı

Perşembe, 16 Ağustos 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma

Perşembe, 16 Ağustos 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma görevde bulunuyor. Güvenlik konseyi kararý olmadan, bu yönde hiç bir deðiþme olmayacak” dedi. Ýki uluslar arasý üst düzey yetkilisi arasýnda yapýlan görüþme hakkýnda açýklama yapýlmazken, görüþmeni...

Detaylı

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği birlikte Klina belediyesini ziyaret etti. Klina belediye yetkilileri ile gerçekleþtirmiþ olduðu görüþme ardýndan, belediye bünyesinde görev alan eðitimciler ile akþam yemeðinde bir araya geldi. Baþ...

Detaylı