OCAK-ŞUBAT 2008 (Bu sayı 78 kez okunmuştur...)

Transkript

OCAK-ŞUBAT 2008 (Bu sayı 78 kez okunmuştur...)
IR K ÎY E O R M A N C ILA R D E R N E Ğ İ
SÜ R ELİ Y A YIN O R G A N ID IR
İK İ A Y D A B İR YA YIM LA N IR
YıL.îOOBOoolı / Şubat ISoyı: I i Cîth 84
B ir a s ır 'a y a k la ş a n y ay ın h a y a tıy la O rm a n v e
A v o rm a n c ılık k a m u o y u n d a h a k lı b ir ö n e sa h ip tir.
O r m a n c ılık s o r u n la r ın a y a k la ş ım ı v e d u y a r lılığ ı
o n u n y a y g ın b ilin ir liğ in in n e d e n le r in d e n s a d e c e
b ir is id ir . T ü rk iy e O r m a n c ıla r D e r n e ğ in in b ü y ü k
IR K İY E O R M A N C IIA R D E R N E Ğ İ A D IN A S A H İB İ
G E N E L B A ŞK A N
ö zverisiyle yayın h a y a tın a a ra v e rm e d e n g ü n ü m ü ze
gelen derginin Ed itö rlüğ üne getirilm iş b u lu n u yo ru m .
MUSTAFA YUMURTACI
O rm a n v e A v artık yeni b ir y a k la şım la yayın h a y a tın a
d e v a m e d e c e k . B u s a y ıd a n b a ş la y a r a k d e rg id e
b a z ı d e ğ iş ik lik le r g ö r e c e k s in iz . D e r g id e ilk g ö z e
ç a r p a n d e ğ işik lik ta s a rım ıy la ilg ili. B u g ü n e k a d a r
1 fo rm a s ı re n k li o la r a k b a s ıla n d e rg im iz b u n d a n
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
ER D O Ğ A N Ö Z ER
SEZ G İN Ö Z D EN
s o n ra ta m a m ıy la re n k li o la r a k b a s ıla c a k . G ö r s e l
ta sa rım d a g ra fik le rle ve re sim le rle d e s te k le n e c e k .
Bu n ed en le y ü k se k çö zü n ü rlü k lü h e r tûrfü fo to ğ ra fa
g e re ksin im d u y m a k ta y ız. Ç e k tiğ in iz fo to ğ ra fla rı b ir
YAYIN KURULU
VMgön^UiAT
• .A yd ın (3ERÎŞ
C D 'y e k a y d e d ip D e rn e ğ e g ö n d e rirs e n iz d e rg in in
g ö rselliğ in e k atk ıd a b u lu nm u ş o la c a k s ın ız . D e rg id e
b ilim s e l y a z ı l a r a r t ık u z m a n h a k e m g ö r ü ş ü
a lın m a d a n y a y ım la n m a y a c a k . H e r s a y ıd a en fa z la
3 b ilim se l y a z ıy a y e r v e r ile c e k . D e rg id e a ğ ır lık lı
Erdoğan ATM İŞ
İstaeVDAŞDEMİR
Sezgin ÖZDCN
OktoyMlDK
Möhrnet Ab SAFRAN
o la r a k o r m a n c ılık v e ç e v re k o n u la r ın d a y a z ılm ış
y a z ıla r la a n ı, g e z i, in c e le m e g ib i a k tü e l y a z ıla r
- 8ffyiİ6fKİirmek o m o ö yh
■i^İpflmU&ûcrekiz dağıtıhc
o lm a sı d ü şü n ü lü y o r.
Yeni dö n em in bu ilk sayısında Dr. Fatih Te m e l'in
D o u g la s G ö k n a rı'n d a İsviçre İb re D ö kü m ü H a sta lığ ı,
D r. A s k o L e h t ija r v i v e a r k a d a ş l a r ı t a r a f ın d a n
h a z ır la n a n A n n o s u m K ö k Ç ü r ü k lü ğ ü Ü lk e m iz
O rm a n la r ın d a B ir T e h d it O lu ş tu r u y o r m u ? v e D r.
N e ja t Ç e l i k t a r a f ın d a n d e rle n e n K ü r e s e l İk lim
. D e ğ işik liğ i b a şlık lı m a k a le le r h a k e m d e n e tim in d e n
s o n ra d e rg id e y e rle rin i a lm ış la rd ır. A ğ a ç la n d ır m a
E yle m P la n ı ile ilg ili c id d i e le ş tirile rin y e r a ld ığ ı iki
YÖNETİM YER
MİÎHATPAŞA CA D D ESİ N O: 4 9KI3IA Y/ ANKARA
www.tod-tco»a
tod@to<j-tr,org
'urmdndlür@lineLnaMr-
g ö rü ş İs m a il Ö z k a h r a m a n v e A h m e t D e m irta ş 'ın
k a le m in d e n çıktı. B urhanettin S e ç k in 'in o rm a n -k e ç i
ilişkisini konu ed in en yazısı ile İsm et Tezcan'ın İn sa n
Kaynakları başlıklı yazılan bu sayının ilgiyle o k u n a c a k
YAYIN KURULU E-POSTA
ofl’nbroeoıkîptod-tr.ora
BA SK I
y a z ıla r ı a r a s ın d a . Bu s a y ıd a n itib a re n ü lk e m iz in
d o ğ a l v a r lık la r ın ı ta n ıta n k ö ş e m iz in ilk k o n u ğ u
K u k u m a v k u ş u . B u k ö ş e , b u s e n e D r. K a a n
Ö z k a z a n ç ta ra fın d a n h a z ırla n a c a k . Bu sa yıd a k i tek
çeviri "B ilim Te kn ik S ın ır T a n ım a z" b a şlığ ı ile Turg ut
Ç e lik k o T a a it. D erg im izin yeni b ö lü m le rin d e n birisi
o la n G e z i k ö ş e s in in ilk y a z ıs ı D o ç . D r. E rd o ğ a n
A tm ış ta ra fın d a n y a z ıld ı. Bu y a z ıd a A m s te rd a m 'ı
ta n ıy a c a ğ ız . B ilim sel y a zıla n d e n etle ye n h a k e m le re
v e bu s a y ıy a k a tk ı s a ğ la y a n y a z a r la r a s o n s u z
KAYIKÇI OFSET
' . Cum h. M b. Park Sk Atakoç Apt.
I 1 1I T A
U
1
L ’ i
J
I
h
i
N b:T6 18!00/ÇANWR1
W :0376 212 50 70.
Fax: 0376213 19 88
E-p o sta: 6.aralekinl8@ holtnaiL.coni
G ra fik Tasan m
Ferhat Ata
E-pö^drferhatpctto(ıihottnaıLcortı
İÇİNDEKİLER
Editörden -----
B a s v a r.
1
------ 2
Küresel ittim DeğişftSöi
Or. Nejat Ç e ı* ._____
.3
Dougtas GSfoannda 9ir Hastttk; İsviçre tore
Dökümü
12
Yard. Doç. Dr. Fstîn Temel. ....
Anncsurı Kök ç EhCMüöü Üterrkz Ormanlarında
bir tehdü otustuaıyor mu? Or. Asto Lehtijarvi.
Dr. H. Tüğba Doğmuş LeiaSSivi.
A. Göden Aday.
___ 18
BSim Teknik Sınır Tanmaz
Turgut Çelikkoi.
23
Çevre ve Orman 8akanK> Tec'umu Yanıltıyor
Ahmet Oemiıtaş
24
Ağaçlandırma Eylem Ptara
İsmail Czkahramen_____
_27
Kanallar ve özgürlükler Kenti: Amsterdariı
Doç. Dr. Erdoğan Armış________
31
insan Kanaldan
ismet Tercan
..3 7
Doğal ZenginSkSerinniz - Kukumav Kıişu Athene
norma (Şcop.)Özkazanç____. . .41
Ormanlarda Kıikeçi Terörü
Burhanettin Seçkin.____.
43
teşekkürlerle.
_
_ _
* .
____________________________________Doç. Dr. Sezgin Özden
KAPAK FOTOĞRAFLARI
Aykut InoB
o z d e n @ b re stry .a n k a ra .e d u .tr
V
Demek Binamızdan H a b e r l e r . _
46
v
Başyazı
iH-prc^'YnçÖzürnü .
> - *etars t#sorçîfefîrRiş, her iki
^şmv
İsse s « w fc rözürotenea
temsiidleri île demeğimizde yapılan iki
toplantı sonucunda, konunun. Çevre ve
O rm an Bakanı Sayın O sm an PEPE île
görüşülmesi karan alındı. Bu kanar O c a k .
2 0 0 7 'd e sayın bakana iletildi, değişik
S9S5 y;*nt5o TOD ve O M O yc
"îjpj%* rç Asskîrtki omocivb ve 30
» • Ş rc tıh ris eöifenAaicîyo BeSerdeki
^ŞkŞ'fc^ktanît îoHçjs obrum a îteUgrft
v~öcV” « f e c c sGrriCrvbrıûöOn Ancok,
ÎD03 «Vno oe^fsdtötnde söheror» tahsis;
"'"or ■»•• Mrâro <onotanrv3oid somatan
ş^rfe'srvsşfe Yco işSet devtef modeliyle
hoi&?fcr>on sözleşmenin frionsörünün
pc^Sk besfc sonucu a>r.'rrnosvTdor>seans
grubuyla yete devam edilmiştir.
vGC“mrr.ın beş yılda tamamlanması
döşönotan tesis setaz ayda işletmeye
açtawş ve 12 Haziran 2005'ten beri
varana.-,mo haklarımız başlamıştır.
-•97: yrirria:beriaO ndem dedan
b '- c yapım ço h şm c ia n n d c çeşitli
c3smbtsie» denendikten sonra 2 Şubat
2 0 0 6 do bugün >ş yürüten firm a He
söri^şme imzalandı. 3 Kasam 2007‘de
m '* - Oöl*.- efe iki taön orasında geçen
ttzrşıfcşrki. ’bsol yoücrdan bu tepkiler
aşRd: am o bu süreçte prof® Üe ilgili
oivmsyîitAîCr vcşondt ve bunlar
csrlömo&. Ö r n e ğ i yangın ©taskınn-
bina .dmiecÖBen yangvv yöRStasefiği ile
2DOr yrrrfe çrmvcın ataom yönetmefcâî
5amg,-ce otopark sorunursun binada
z^fe’riüçö zon.ın!ııJuğu. '‘KClfSr jitesr'
cons-icc~-.. dört otopark kah, iki k g f.
s-'emckrr pîsrak düzenlenecektir. Bu
sŞ^cnamçdrârrda; yükleniri firma ile
^ ’o " ek protokole göre otopark
'Tr'm-rm ^etmsşm ı firma ve demek
-■m «re ycoocck, gelir yari yonyo
■-' * a r . o c a rtır. Bine in ş a a tı,
tîet'em'Se. .». • zc-en d e hah devam
•txûbeluii Oekaotannm
t O r r m ü c tÖ H -in ri 100. yrl
*W®fi<fe795/
demeğimizin
•" r e e t 'ğ ; c ö z ö n ü n d e
zamanlarda randevu talebimiz yinelendi
am a olumlu, bir sonuç alınam adı. 6 0 .
Hükümetin Çevre ve orman Bakanı Sayın
Prof. Dr. Veysel ERO Ğ LU 'na da talebimizi
yineledik, yine yanıt alam adık. Bunun
üzerine O rm ancılık Eğitiminin 15 0 . Yılı
konulu III. Ulusal Orm ancılık Kongresini
Dem ek olarak Düzenlemeyi üstlendik.
Demeğimizin, vakfı (TOV)'nın da destek
vereceği Kongre 20-22 Mart tarihlerinde
A n k a ra İç k a le O te ld e y a p ıla c a k .
Ö n üm ü zd eki
y ılla r d a
ormancılığımızın ve ülkemizin önemli
k a m u o y u n a , d a h a d a a c ısı meslek
kam uoyuna yutturmaya çalışmaktadır.
•. Siyasal iktidar içenlikli değildir,
2 0 0 5 yılında çeşitli kurum ve kuruiuşlonn
uzun sü re d evam eden ça lışm a la rı
sonucunda ortaya koyduklan mutabakat
metnini 2 2 Temmuz 2 0 0 7 seçimlerinden
sonra hiçe saymıştır.
5 9 . hükümetin 2/B sorunu çözmek,
o rm a n la rın ve o rm a n köylü sün ü n
durum unun iyileştirilmesini sağ lam ak
adına yapacağını ileri sürdüğü çab alar
bugün anlamını yitirmiştir. Afeni Anayasa
tasa rısın d a ; ne o rm an lan n korunup
geliştirilmesi ne de orm an köylülerinin
yasal ve A nayasal haklan yer almıştır.
Bu k o n u la rd a g e re k Tü rkiye
O r m a n c ıl a r D e r n e ğ i, g e r e k s e
sorunlarla boğuşması kaçınılm az gibi
O rm an larım ıza Sah ip Ç ık a lım Birliği
görünmektedir.
o la ra k d ü şü n celerim iz kam u o yu n a
Siyasal iktidar içenlildi değildir. Ne
sunulm aktadır. A n ca k, bu dönem bu
z a m a n ne tü r b ir o lu m s u z lu k la
çab alar yeterli değildir. Bu konuda tüm
karşılaşacağımız bilinmemektedir. Dün
m eslek kam uoyum uzun ve ülkemizin
kabul ettiğini bugün inkar edebîlmektedir.
ulusala değerleri savunan kamuoyunun
Dün büyük tepki çekerek geri çektiği
desteğini bekliyoruz.
yasal düzenlemeleri (ormanların yerli ve
Demeğimizin ikinci büyük projesi
yabana firmalarca işlettirilmesin!) bugün
yani b in a inşaatım ızın d a yaz ayları
d a h a da ileri bo yutlard a yeniden
sonunda tam am lanm asını bekliyoruz.
gündeme getirebilmektedir:
Yıllardır Demeğimizin ayakla durabilmesi
6 0 . Hüküm etin o rm a n la r ve
için m ad d i ve m anevi fe d a k a rlık la r
ormancılık aleyhindeki uygulamalarının,
yaptığımız kanısındayız. Ancak asıl önemli
5 9 . Hüküm et d önem ini a ra ta c a ğ ı
olanın; uzun ye yorucu çabaların sonunda
kuşkusunu taşıyoruz. 6 0 . H üküm et,, - oluşan olanakların üyelerimiz, mesleğimiz
seçimlerin hemen ardından hazırlattığı
ve ü lk e m iz y a ra rın a k u lla n ım ın ın
A n a ya sa T a sa rısın d ak i o rm a n la rın ' y a ğ l a n m a s ı , e n
iy i ş e k il d e
ta la n ın a n ed en o la c a k h ü k ü m le r
değerlendirilmesi koşujlannın yaratılması
k a r ş ıs ın d a J ı i ç b i r a ç ık la m a d a
olduğu inancındayız.
bulunmamalctar.aylardir tartışılmasına
Bizler yıllard ır ayrışm ayı d eğ il, •
karşıtı Jasanyi üşenm em ektedir. Çevre
birleşm eyi savun du k. Hatta m esleki
ye O rm an Bakanı Sayın Eroğlu, "2/B "
konularda siyasi düşüncelerimizi saklı
tutarak sorunlarımızın çözümü konusunda
' sorununun çözüleceği söylemleri ya da
o rta k m ü c a d e le p la tfo rm la rın ın
'A ğaçlan dırm a ve Erozyon Kontrolü
Seferberliği' kam panyalanyla orm an
oluşturulması için çaba harcadık. Ulusal
talan ın ı örtbas etm ek istemektedir.
ormancılık politikalannın sürdürülmesi,
A KP Hüküm etleri orm ancılığın
kamu yaronna bir orm an işletmeciliği
yapılabilmesi, ormanlann ulusal bir varlık
bilimsel ve teknik kriterlerini yok ederek,
olarak korunup geliştirilmesi gereği için
riyasi söylemlerle kamuoyunu kandırmaya
birlikte m ü ca d e le etm esi g ereken
çalışm aktad ır. N e yazık ki m esleği
üyelerimiz ve meslektaşlanmızın kişisel
savunm ası gereken üst yöneticiler ve
kırgınlıklara, küçük politik çıkarlara göre
meslek örgütü de bu kandımnocada yer
alm ışlardır. G ö re vi ağ açland ırm a ve
davranmalan ormancılığımızın talihsizliği
olacaktır. B un a m eydan verm em ek
erozyon kontrol çalışması yapm ak olan
hepim izin tarihsel görevi ve onuru
bir genel müdürlük, hiçbir bilimsel ve
olmalıdır.
teknik içeriği olmayan ve ağaçlandırma
Saygılanmızla,
çalışm ası ile tonım lanm ası o lan a ğ ı
b u lu n m a y a n ' R e h a b il it a s y o n '
T O D Yönetim K u ru la
ç a lış m a la rın ı a ğ a ç la n d ırm a d iye
Küresel iklim değişikliği konusu; çok yöntö, ço k boyumu ve ço k derin bir
konudur. İnsanoğlu atmosferin kimyasını değiştirm ektedir ve küresef
tsmmdnın en önemli sorumlularından biridir.
p f.N e io t Ç E L İK
•’çVr.ncelik 1(o)m ynet.com
"Kim bir iiaç geliştirmek isterse ilk yapması
gereken, mevsimleri ve her birinin yarattığı
etkileri göz önüne almak olmalıdır" .*iîpokrar,.
IM a lu m a h a v a y ı v e çe vrem izi b elirle ye n ; m a n z a r a y ı, fo r a y ı v e fa u n a y ı ş e k ille n d ire n
Mimdir [1]. İklim , b ir b ö lg e y e u zu n s ü re ( 1 0 0 yılı o şk m ) h ü k m e d e n , k a ra k te ris tik
ö ze lliğ in e d ö n ü ş e n h a v a d u ru m lartn t ifa d e e d e n b îr te rim d ir. H a v a d u r u m u is e ,
notuz o ıd u ğ u m u z .h a v a şartlan d ır. [2]. iklim , c a n lıla r v e ö ze llik le in s a n la r ın g e lişim i
ç;n çok önem lidir. İklim değişikliği ekosîsfem Serîn, c o ğ ra fi d a ğ ıh m tn a etki etm ektedir.
C a n ltia rın e n
—
ç o k y a ş a d ığ ı y e r le r tr o p ik a l b ö lg e le r v e
s u b t r o p ik le r d ir . [ 3 , 4 ] .
||p i
V
B ü y ü k h a v a o k y a n u s u (a tm o s fe r);
n itro je n {% 7 8 ) , o k s ije n (% 2 0 ,9 } ve
a r g o n (% 0 ,9 ] ve d iğ e r g a z la r d a n
o lu s u n Sik n e fe s im iz d e n s o n
n e fe s im iz e k a d a r iç im izi
d o ld u ra n v e ştm diye k a d a r n efes
a lm ış , b ü y ü m ü ş v e ç ü r ü m ü ş
o la n h e r şe y in to p lu b ir
s o n u c u d u r . BM (B irle ş m iş
M illetter), D ü n y a M e te o ro lo ji
Ö r g ü t ü , 10 u y d u >le h a v a d a n
ı n ı • ■»
v e 1 8 5 ü lk e d e 1G
b
kar-nr-tm
I U
O in
t n si K
(
" Ç>*rn
o
' j t î o •<
.'•p’a m 17 bin g ö z le m «str?
ı
»
KÜRESEL İKLİM D EĞ İŞİKLİĞ
,
jH
C R r n l^ ^ T .
JS n fe
dcılgc boyiu) atm osfer tararından
° ' a ro ^ ad lan dırılm aktad ır. Sera
^ K !İd ^ p ® ş fe d ilm iş H r. Sera etkisi (^jısı tuzağı)
^ ^ ^ ^ ^ B frıd e k i ortalama sıcaklık. -18 derece
o rta lam a sıcaklık 15 d erecedir,
d iğ er c a e k lo rın y a şa m la rın ı
<i4 * ® ^ ^ M M |liç !k ı tdeoi bir ısıda olmasının nedeni "sera
tSpfOOTSndmfon mucize sayesindedir. Sera gazları
»!>{, bir şey değil tam aksine insanlığın ve büyük
' ' -4 * uttun cpnUcMn var olmasının tem el.öğesidir. Sera
bûŞCİŞ ele alındığında in san lara ve ca n lıla ra
~ sağ layan bir olgu olup endişe v e ric i husus sera
eksin in şu veya bu sebeple artmaya başlamosrdır. Gelişm iş
dünyada C 0 2 solınımlarının üçte biri, ianelerden tüketilen
e ıe r jıy , e ld o e tm e k iç im Jş y llo n ılo a yakıtlard o n
^oynaklanmaktadır. Evler^ apartmanlar ve bürolar sera
^ ^ « n o b ^ o z ^ ı n . n % 30'undan sorumludur.
J ■evin enerji faturasının % 60 -70'i ısıtma ile ilgilidir,
■«-mosferde yaklaşık 3 0 sera gazı daha vardır. Ne azot,
■
- :!e o*s'tw», C C '2 kadar ısıyı tutma özelliğine sahip
-îKjııaır.. G a b a rin her birinin sera etkisine katkısı ve sera
gazim ıum atm osferd e k a lış yılla rı şöyledir [Tablo 1;
r ,^ 4 <S ,i6'/8 j.
Tab lo 1. S e ra E tk is in e k a tk ısı O la n G a z la r ve
SG 'rtm A tm o sferd e K a lış Y ılla rı
’ fa96 yvt.ndo İsveçli bilimci Svants Arrhemus, atmosferde
artan' sera gazı seviyelerinin ısınm aya yol açacağım Heri
îü ftî -v: . fö! Sera gazları ile iklim değişikliği arasındaki
uogomtvı kaı nticyon ;kı;m değifM iği biliminin öncülerinden;
■«omtes Honsen dir, Honsen ve Ark (2005)'a göre; yeryüzü
uzaya gan yadsıttığından daha fazla enerjiyi absorbe
ermektedir [3 . 8]. Sera gazı sohromtnda dünyada ilk beş
•âfteckr (Tablo 2; 2],
ise; 0 .2 alır C 0 2 verir, [3 ,4 ]. H er yıl kuzey y]
baharında filizlenen, yeşillikler, büyük hava o l
C 0 2 Çöker Ve böylece dünya derin bir^g
C 0 2 'den sonra en önemli sera
Küresel ısınmanın % 1 5 - 1 7'sinden sorumlu o la n metan
gazı, durgun su birikintileri veya dışkı gibi O ksijensiz •
bölgelerde üreyen mikroplar yoluyla meydana gelir, b u l
nedenle de bataklıklarda ya da atık madde olarak çeşitli!
Şekillerde vücudumuzdan çıkarttığımız gpzlarda bol miktarda
bulunm aktadır [5}. Atmosferdeki metan oranı bugün 1772
ppb'dir. Metan ve Karbondioksit oranındaki artış ile sıcakiık
artışı birbirine bağlıdır. Atmosferde karbondioksitten 20 u *
kat daha az yoğun olan metan'^ek* (insana bağlı] sera
etkisinin yaklaşık % 20'sinden sorum lud ur. 1 kg metan
gazı 56 kg C 0 2 [p in yarattığı sera etkisine d en k gelen
etkiye sahiptir. Atmosfer 5 m ilyar tona yakın m etan gazı
barındtnr. Bu miktar her yıl % 1 oranında arta r (1 7 50'd en
beri % 150 artış) ve bu artışın yarısı insan faaliyetlerid ir
[ 1 ,4 ,6 ] . M e ta n en d ü stri ç a ğ ı ö te sin d e n ( 0 ,7 8 ppb)
günüm üze k a d a r (1 ,7 6 ppb) artm ıştır. M etan gibi sera
g azlan okyanus diplerinden ve tu nd ralard an birdenbire
yüksek ölçüde atmosfere kanşm aya başlam ıştır [3]. Metan
gazı, en az karbon içeren fosil yakıttır. Doğalgazın bileşeninin
yaklaşık % 9.0 ı M etan 'd ır [5]. D ü nyad a 91 m ilyon n v
d o ğ alg a z çık a rılm a k ta d ır [7 ], O rta la m a o la ra k köm ür,
eşd eğer m iktard aki d o ğ a lg a za g öre % 7 3 d a h a fa z la ,
lin y it % 8 9 d a h a f a z la C 0 2 s a lm a k t a d ır [4 ] .
D ü n y a d a k i b ü yükb aş h ayvan yem i üretim i ve
hayvan d ışkılarınd an k ay n ak la n an g a zla r toplam m etan
saliminin % 18'ine ulaşmaktadır. Et yerine sebze tüketilirse,
sera gazı salım ı yılda 1,4 ton a z a lır [2]. Et, m etan gazı
k a d a r z a ra rlıd ır , inekler ve d iğ e r ç iftlik h a y v a n la rı
geğirdiklerinde metan gazı üretirler. Kişi başına yılda 125
kg e! tüketilen A BD (Am erika B irleşik Devletlerim de 1,1
milyondan tozla sığır ve bir o k ad ar da koyun bulunm akta
olup A B D to p la m m e ta n g a z ı y a y ılım ın ın V i'in i
oluşturm aktadır (8j.
j r lt o büyük bir etkiye kolayca sahip olam ayacaktır Kyoto
ÎS ö k o lü 2010 yılma kadar dünyadaki emisyon miktarının
î ?00 düzeyinin % 5 , 2'si oranında azaltılmasını öngörmekte
" s O l O yılında atmosferdeki C 0 2 miktar. 8 m ilyar ton
verine 7 6 m ilyar ton olacaktır. Protokol, küresel ısınma
So b lem in i çözmekten çok uzak, sad ece sem b olik bir
adımdır ve halen em eklem e aşam asın d ad ır, a n c a k şu
onda bile önümüzdeki yıllarda tüm ülkeleri etkileyeceği
«şikârdır [1 ,2 ,4 ,5 ,8 ,1 0 ] . Ülkem izde bir kişi bir yılda
yokfeşık o larak; 5 ton C 0 2 'in tüketiminden sorum ludur
(3) Ülkemiz, kişi başı emisyon şahmında 7 5 . sırad a, en
fazla C 0 2 emisyonuna sahip 2 5 ülke listesinde 22.sırada
(2 0 0 4 'te 3 5 7 milyon ton ile dünyanın S G 'n ın % 1 ,1 'i)
bulunmaktadır. Ülkemiz kişi başına 5 ,3 ton S G salımı/yıl
ile 75.sırada, kişi başına C 0 2 emisyonu salımı 4,1 ton/yıl
ile 7 8 .sırad a, yer alm aktad ır [2 ,4 ], C 0 2 'i n salınım ını
kısıtlayan Kyoto Protokolünü henüz beş ülke im zalam adı,
bunlar; ABD, Avustralya, Monaco, Lichtenstein ve Türkiye'dir
[5]. Tü rkiye , A B d a h il 1 6 9 ülkenin ka tıld ığ ı Kyoto
protokolünü imzalamadı (Pozisyonu belli olm ayan ülkeler
kategorisinde). Kyoto Protokolü'nün ülkemizde ekonominin
gelişimini tehdit edebileceği kaygısı bulunmaktadır. Kyoto
Sözleşmesinin Türkiye'ye bedelinin yılda 3 8 m ilyar doları
bulacağı hesaplanm aktadır [2]. Türkiye, 1 9 9 2 'd e kabul
edilen 21 Mart 1994'de yürürlüğe giren BM İklim Değişimi
Çerçeve Sözleşmesini (İD Ç S) 2 4 M ayıs 2 0 0 4 'd e 18 9.
Ülke o larak sözleşm eyi (E K -1 Kato go risinde) o n ad ı.
[2 ,4 ,5 ,1 0 ]. Bazı ülkelerin kişi başına düşen o rtalam a
karbondioksit salımı şöyledir ( C 0 2 to n /y ıl) [Tablo 3 ; 3 ];
Tablo 3 . K işi B a ş ın a D ü şe n C O 2 S a lın ım ı
Ülkeler
ABD
Dünyanın en büyük sorununa karşı,
büyük siyasal hareketini oluşturm ak la z ım d ıc J K e k iis ^
İklim d eğ işikliğ p ^ jra şef% lr sorum
sınırlarına veya egemenliklerine bakını
kürese İdi r [8]. Kyoto
ÂıI
sera a U k n saic.rn ı
.
Ingiltere
Japçnya
AB Ülkeleri
Polonya
Bulgaristan
Türkiye
Ç,n
Ifcbtrşeym b d e Ş jM H
pdünyamıi«;
Etik&riıkfRİetir
Y , S çhotdo sırasındötŞdhıJps
^ T m k . s . üzerine Rusya, 16 Şubat 2 0 0 5 tarihinde
E k o l ü n ü o ncyiayan 5 5 . ülke o lm asınd an 9 0
Kvoto protokolü (140'dan fazla devletin imzası
y ^ ıso r ra, V
P
,r am a B ile ş ik devletler olm adan
Ü lk e le r A ra s ı E m isyo n K a r ş ıla ş tır m a la r ı ve
Kyoto P ro to ko lü :
dünyaya ÜİÛŞpfl: tüm
H H |İB»'l.îr' ortış o id i
WfoŞpNfcf Şıllık % 2
•tez apyıyia |b ic
p f « H f e T yootttöl< p Ş p .
-lem istir 12 81. A B 'n in Rusya üzerindeki
jP R vlİÎişP e
Mav .
kadar
...
gŞlırtfmırû’
Kişi başına CO2
salınımı emisyonu
(ton/yıl)
20
7
9,5
9
8
7
5
4,7
2,7
ABD, K an ad a , Avustralya gibi bazı ülkeler aşırıya
koçacak bir şekilde yılda kişi başına 20 ton emisyon
üretmektedirler [8]. ABD 'de karbondioksit salım ı her yıl
başına 2 0 tondan fazlad ır. Bir A B D 'lin in karbon
©misyonu 7 ,5 Ç in (Çin yılda kişi başına 3 ton civarında
7 / V o n üretmektedir)'liye eşittir. Am erikalılar kişi başına
yt û Avrupalılardan üç kat, gelişmemiş ülkelerden ise en
F* S . 'tat *QZ*° C 0 2 'in üretmektedirler. Birleşik Arap
mı ikleri kişi başına emisyonda bir num aradır [3 |. Ç in
mı yar ton C O 2 eşdeğeri C 02 ile dünya 2 .'si am a kişi
j sal'mında 99.sırada bulunmaktadır [4], Afrika
nde (7 50 milyon nüfus) kişi başına emisyon 1 tonu
r r iıa n
ve Av
V .- ,; *. t ■■
geçm ez [8].
• •
K a n a d a , kişi b a şın a düşen em isyo n m ik tarın d a
İkincidir, H o lla n d a , hem kişi b aşına enerji k u llan ım ı hem
de kişi b a şın a C 0 2 em isyo n ları-b akım ın d an (d ünyanın
en kalabalık 2.ülkesi ve a la n o larak H o llan d a'd an 9 3 kot
büyük olan) Hindistan'ın 10 mislidir. Sanayileşmiş ülkelerdeki
insanlar, a z gelişm iş ülke in san ların a o ra n la kişi b a şın a
6 2 kat d a h a fazla C 0 2 kirliliği üretm ektedir bu nedenle
C 0 2 em isyonlarının azaltılm ası hareketine, sanayileşm iş
ülkelerin d a h a fazla katkıda bulunm ası gereklidir. Bu do
demektir k i; en büyük kesintiyi yapm ası gerekenin A B D 'd ir
(6 ,9 ]. Ç e v re c i yak la şım ları ile tan ın an H o lla n d a (1 3 ,5
ton), Finlandiya (1 3 ,3 ton) C 0 2 eşdeğ eri S G salım ı ile
2 0 ve 2 1 . sıralan işgal etmektedir. B ir Hintli (2 m ilyar ton
C 0 2 ) , A B D 'lîd e n 1 2 ,9 ke re d a h a a z S G a lın tın a yol
açm aktadır [4 ].
A B D 'n in isteği ile Kyoto p ro to ko lüne k o n u lan
karb o n ticaretin d en a m a ç , g erçekten s a lın a n k arb o n
miktannı azaltm ak değil, onun üzerinden p ara kazanmaktır.
Kyoto protokolünde kirleten ü lkelerin resm en kirletm e
kotalarını arttırm aların a im kân veren bir m add e vardır.
Kyoto, o rm anlann atm osfere sa ld ıkla rın d a n d a h a fazlo
C 02 yuttuklan gerçeğinden hareketle, yeni orm an alanlan
oluşturan ve o rm anlan işleten ülkelere, o rm a n ın hektarı
b a şın a h e s a p la n a c a k C 0 2 yutm a m iktarı S G indirim
b ila n ç o la rın a d a h il etm e im k â n ı v e rm e k te d ir. A B D ,
gelişmekte o lan ülkelere a ğ a ç dikerek azalttığı sera gazlan
o ranınd a h avayı kirletebilm ek iç in h a k la r istem ektedir.
A B D , H indistan'da ortalıkta d o la şan ineklerin yem lerine
ilaç katarak geğirme ve gaz çıkarm a yoluyla ürettiği metan
gazını azaltm ak ve azalttığı sera gazlan o ra n ın d a , havayı
kirletebilmek için haklar istemektedir. Karbo n alm ak veya
salm ak, tabağım ızdaki yiyeceklerin yerlerini değiştirm eye
benzemektedir [2 ,3 ,4 ], Kirlilikten yararlanıp bunun ticaretini
yapm ak veya bizatihi ekolojinin dengesinden kaynaklanan
yeni hastalıklann tedavisi için ilaç sanayinin yeni antibiyotikler
b u lm ay a ç a lış m a s ı g ib i k a p ita lis tle rin ç o k se v d iğ i
o lasılıklarda bu türden örneklendir [7].
Tem iz, Yeşil En erji:
"Çevre problemleri enerji üretim ve kullanım ıyla doğrudan
bağlantılı. Ekonom ik, sosyal, siyasal po litikalar açısından
belirleyici unsurdur"(A .N ecdet SEZ ER ).
Petrolün a k sin e , yen ilene b ilir enerji k ay n akları
(güneş, rüzgâr) neredeyse sonsuz olup aynı zam an d a da
çok daha yaygındır. Hidroelektrik yenilenebilir bir enerji
biçimidir. Yağışlarda azalm a görülen yerlerde hidroelektrik
kayn aklard an üretilen elektrik enerjisi a rzın d a a z a lm a
görülecektir. Fransa, elektriğinin neredeyse tam am ını C O 2
satımına yol açm adan üretmektedir [ 1 ,4 ], Dünya enerjisinin
% 7'sini nükleer enerji karşılam aktadır. Bir nükleer reaktör
(dünyada 4 3 6 tane nükleer reaktör var) yılda 3 8 0 milyon
tonun üzerinde C O 2 salar. Fra n sa , enerjisinin % 7 5 'in i,
İsveç yansım , İngiltere ise % 2 5 'in i nükleer kaynaklard an
k arşılam aktad ır. İsviçre'd e elektrik en e rjisin in % 5 0 's î
hidrolik, % 5 0 's i nükleerden temin edilmektedir. A BD 'deki
elektrik üretiminin % 9 0 ’ı doğalgazdan, Avustralya elektrik
gereksinim inin % 9 0 mı, Ç in ise % 7 3 'ü n ü n köm ürden
elde etmektedir. En ucuz, en tem iz enerji tasarruf edilen
05
Şubat 2008
•>.:
»vitaak E****» tasarrufu. porçı tesanütünü sağlar. Ülkemizde .■
> birikim yapmaktadır. O rtalam a 1 litre benzin eski çağlct^,
yoklaşiV 22, 5 ton bitkinin fosilleşmesiyle oluşmuştur. Her
enerjisi üretim kompozisyonu şöylçdir
seferinde ] <tepö (5Ö.I^ benzin tüketince bin tandan fazlı,
ptariktan ye. a lg de tüketm iş o lm aktayız, [ 3 , 4 , 6,91
tablo 4. Ülkemizdeki Elektrik Enerjisi Üretim
Ulaşım Sektörü, ve C 0 2 ; Ulaşım , küresel C O p
re n m m y o n u
salıriımlannın 1/3'ünden sbnımlüdûr [5]- Dünyada toplam
Komor
fetrot
S G 1 sa1 1mI a r ın ın % 1 4 'ü u la ş ım se k tö rü n d e n
% 5,9
* . 14.5
kaynaklanmaktadır. Ulaşım sektöründe S G satımlarında
en büyük pay (% 72 ile) karayolu'nundur. [4], Atmosfer*
ülkemiz, yenilenebilir enerji kaynaklan ve çeşitliliği
salınan C 0 2 'n in yaklaşık o larak dörtte biri taşımacık
jtaVoİîk. rüzgar, güneş, jeotemıal, biyoenerji) bakımından
sektörüne aittir. Yük taşıyan kamyonlar kilometre başına
ve zenyndt!. (2|. Modem rüzgâr endüstrisinin (% 21) yurdu
180 gram, tren 15 gram karbon tüketimi (% 92 tasarruflu)
IV riim orko’dır. Bugün Danimarka hem rüzgâr enerjisi
yapıyor. In g ilte re 'd e yük ta ş ım a c ılığ ın ın % 12 's(
hem de türbin üretiminde dünya öncüsüdür. Rüzgâr her
demiryollarıyla yapılırken, ülkemizde ise; taşımacılığın %
zomen esmez, kesikli çalıştığından ötürü, onu güvenilmez
94 'ü kamyonla yapılmaktadır. Tren enerji bakım ından
kdas ]5], Rüzgâr santrallerinin her km sine ortalama 10
daha tutumlu bir ulaşım aracıdır. Otom obil kullanırken
MW lık bir güç kurulabilir. 10 MW x 2000 sa = 20 milyon
vitesi zorlamak % 2 0 , kirli bir hava filtresi % 5 , yan açık
KW saat elektrik üretilebilmektedir [4]. Acil çözüm gerektiren
tek bir cam % 4 daha fazla yakıt yakar. Klim a ise en
bir sorun olan iklim değişikliğinin tehlikeli boyutlara
masraflısıdır. Araçların türüne göre, taşıdığı yükün her
ulaşmasını istemiyorsak, enerji üretim biçimimizi değiştirmek
tonunun km başına neden olduğu C 02 salınımı şöyledir
zorundayız. Enerji üretiminde güneş ve rüzgârın payını
[Tablo 5 ; 2 ,3 ];
mümkün olduğunca orttırmalıyız [2,6]. Teknolojik gayretler
Tablo 5. Araç Türlerine G öre Taşıdığı Yükün Her
devam ettikçe, en büyük S G salım kaynağı olan enerji
Tonunun Km Başına N eden O ld uğ u C 0 2 salınım ı
tüketimi ciddi şekilde düşürülebilir. İsveç, Finlandiya, Norveç
ve Hollanda daha az karbon çıkaran girdi maddeleri ile
Tren
G em i
Kamyon
üretilen mallor veya hizmetlere (ulaşım) fiyat bakımından
29 Kg
31
Kg
158 Kg
avan taj (karbon vergisi) sağ lam aktad ır. H ollanda
em isyonlarını, uzun vadede % 80 k ad ar azaltm ayı
planlamaktadır [4,8]. Almanya'nın yenilenebilir enerji için
Bugün dü nyada yılda 2 0 0 m ilyon yolcu u ç a k la rı
verdiği destek yaklaşık yarım milyon insana yeni iş olanağı
kullanm aktad ır. U ç a k la r, sera g a zların ın % 3'ünü
yaratmıştır [8].
üretm ektedirler [2 ,3 ]. H ava yolcu lu ğu, tüm benzin
yayılımının % 8'ini oluşturur. AB'nin doğu ve batı kıyıları
K ö m ü r. Dünya'nın bugünkü kömür üretimi yılda
arasındaki ortalama bir uçuş, uçaktaki her bir kişi için, 35 (3,8) milyar lon'dur. Dünya yüzeyinin 1 km^'si başına
4 ton C 0 2 üretmektedir [8].
- ton kömür düşmekledir. Dünyada bir numaralı kömür
Karbon ve Karbon Döngüsü (Çevrim i):
üreticisi atan Çin'de kömüre dayolı bir kalkınma hamlesi
Karbon, hayatın kaynağı, temeli olup hayat aslında karbon
buiunm akto ve yıldo 2 m ilyar tona yakın kömür
ve azot'tur. C an lı hayatın temel taşı karbon ve onun
ü re tilm e k te d ir. 1 9 9 9 ile 2 0 0 9 yıllan arasında dünya
oluşturduğu organik bileşiklerdir [3,4]. Karbon, atmosfere
çcpmdo kömürle çalışan 249 elektrik santralının kurulması
kısmen solunum ile organik m addelerin çürüm e ve
planlanmakta olup bunlorın yaklaşık yarısı Çin'de yer
oksitlenmesiyle geri döner. Endüstri devriminden önce 600
olacaktır. Dünyanın en büyük hava kirletici ülkeleri olan
milyar ton olan atmosferdeki karbon miktarı şu an 750
ABD (üretim: I milyar ton/yıl), Çin ve Hindistan'kömür
milyar (750 G t C) tondur [Houghton ve A rk ,l 99 4'e atfen
sn n itileri yapmaya devam etmektedir. Birçok insan, yeni
10 ]. Karbonun canlı organizmalarla, toprak, atmosfer ve
termA santrallerin inşa edilmesini dünyaya verilecek en
okyanuslar arsasında yer değiştirdiği bir grup biyolojik ve
-İMyufc za rarlar arasın d a olduğunu düşünmektedir.
jeokimyasal süreçtir. Yaşamın temelini ve devamını sağlayan
A n ta rk tik a 'd a n kopan, ülkenin büyük bölümü çöllerden
karbon döngüsü, dünya gezegeninin yüzeyindeki her yerde
•e «eratsiz atanlardan oluşan Avustralya (kıtası), dünyanın
mevcut olup, sürekli olarak bedenimizin içinden dışına,
* * * * * kömür üreticisi ve ihracatçısı ülkelerindendir
kayalardan denizlere veya toprağa, oradan da atmosfere
P .4 .5 A 7 3 ] ve tekrar geriye (karmaşık) olarak dolaşmaktadır [Tablo
t o r o f c Dünya petrol tüketimi yılda 3 ,8 milyar
6; 5 ];
7?. '
• t» {2 006-2007), günde ise; 84 milyon varil (2030'do
Tablo 6. Karbon Dağılımı
^ ■fcfron varile çıkacağı tahmin ediliyor) olup küresel
p a e l s m p M i günlük petrol cirosu 2 milyar J'dır. Fosil
Toprak
Petrol, Kömür
Okyanus
Deniz Kalkar
N p a rtw Q
M fV ton C)
(milyar ton Q
(milyar ton C][
kuSoıtâgımn enerjinin % 80'ine tekabül etmektedir.
1500-2000
13.000
36-38.000
fe Nrf. tayfam ener,, tüketiminde % 35'lik payla 1.sırada
* tr
a 5u-r..-rcicîa
t r ,s a n W fasıl yakıttan kullanmasından
ö o ğ o ig o z ) atmosfere yılda 5 ,5 G t C
fMA 2 G t C 'o eşdeğer C 0 2 atmosferde
Karbon Kuyuları (Yutakları): Karbonun,
atmosferden sonra gittiği yerlere karbon kuyusu denir.
; tönv■ca n lıla r .^İrer ko rb o n ku yu su d u r.; .\
n jıi; | trilyon karbon ca n lıla i'^ ^ N l^ P ^ ^ if’ ',
mcifldıt Dünyadaki büfeler ve 1o p f^ p ra o ^ 3sa^ ’
ı tezervleridir ve karbon döngüsünün kritik
tek b ir
ır.E e
^
I
E
Ş
S
ööI
B itkiler büyüm esi j_____
brrnant
îşdeğ'eri
0 0 2 tutarken, tahra aroz;sihe
i 8 0 kg (C ) eşdeğeri Ç Ö 2
j o n u s la r : O k y a n u s lo r
dünyanın % 71 'ini kapsar ve ortalam a derinliği 3 . 7
km'dir. B u h arlaşm a, okyanusların en tem el arınm a
şeklidir. H e r yıl atm o sfer ile o kyanus o ra sın a 9 0
m ilyar ton karbon dolaşım ı .bulunur j l J. Tropiklerde
; sıc a k lığ ın a n m a s ıy la o k ya n u sla rın karb o n d io k sit
; özelliği azolm afeadırT3J. O kyanus sıcaklıkları
.;--ş
üstüne k a d a r ç ıkın ca b a lık sayısı
j'onda azalm aktad ır [6]. O kyanu sta
[arttıkça, dana ç a k karbonat kullanılır
d a h a asid ik h a le gelir. Bir
o lu rsa o k a d a r a z C 0 2
|
karbondioksit gazının
soğurur [5].
lini em en d
. Yum urtalar
kdabo
ve yavru I
bono
p e n a lın ır . B it k ile r a t m o s f e r d ^ ^
görev
azalttıklarından dolayı karbon kuyusu olr
ağ aç, yaşam suresi boyunca
ımektedir (81. Amazon onmanlan
dan oturu dünyam ızın
^orm anları
’n ı h j
(Sibirya
ila n w j|
göy retle-'
alanları) iyi birer karbon |
Yeni dikilen ormanlar, tam gelişmede ı
d ? 3Tşi m î etkile rin i
bir C Ö 2 kuyusu
lîkİc
feadece g e n ç lik d ö n em i
[1,4,5]. Bitkiler fotosentez yolu ile havadaki! I O kyanusta karbondioksitin artm ası, deniz eşitliğini
arttırmakta olup daha asidik bir denizde m ercanlann
o rg a n ik m addeye dö n üştürerek
iskeletlerini oluşturan k a ls i^ m çBkelem em ekte ve
atmosferden her yıl 120 milyar tona yakın karbon
îrie r. [ 1 ]. Büyüyen bitkiler atm osferde C Ö 2 | m ercan kayalarında da aşınm a b a şlam aktad ır. En
büyük çeşitliliğe sahip ekosistem ler a ra sın d a .©lan
leşinde önemli rol oynar. Araştırm acılar, hızlı
m ercan kaydlıklön aynı za m an d a balık
aüyûyen ağaçların yavaş gelişenlere göre genellikle
yaşam alanıdır. G elişm ekte olon ülkelerde avlan an
in y akalad ığ ın ı bulm uşlardır [4 ,8 ].
b a lığ ın % 2 5 'i m e rc a n k a y a l ı k l a * ç e v re sin d e
m uşlarla (güney), o rm a n lar karbon
avlanmaktadır [3 ,4 , 6, 8). Dünyanın çeşitli yerlerindeki
döngüsü d enen sistem sa y e sin d e , atm o sfere
m ercanlann % 10'u sulann ısınması sfcnucu ölürken
pom paladığım ız karbondioksitin yaklaşık yarısını
% 2 0 -3 0 kad an da tehdit o ltın d a d w fl^ m ercanlar,
yutm aktad ır [3]. D ün ya o rm a n la rı, in sa n la rın
okyanus b ilim cisi Ja m e s Por+er'in belirttiği g ib i,
atmosfere bıraktığı C 0 2 'n in VVünü emerek, küresel
"m a d en o c a k la rın d a k i konQ ryald 1^ y ^ ^ ^ £ İ 2£
ısınma ve C 0 2 artışı üzerinde bir "fren" vazifesi
yaşa d ık la rı su ların y a şa m a la rı için e lverişli oi
görürler, tahrip edilmiş orm anlar ise, tutmayan fren
olm adığını sö ylerler" [7 ]. Mathevvs ve B em tso ri
îr. O dunun yanarken çıkardığı karbon gazı
göre; "Küresel ısınm a, zaten aşın ba
miktarı ağacın büyürken emdiği m iktara eşittir. Bir
ca
kaybından dolayı baskı altın d a o lan b ir
hektarlık bir tropik yağmur ormanı, organik madde
türü için nakavt yumruğu o lab ilir* [8].
form unda 1 0 0 ila 2 5 0 ton karbon ihtiva eder.
K a ra la n n neredeyse iki katı genişliğin de
Amazon ormanlannda 90 milyar ton karbon bulunur.
o lan O ky an u sların içi bir ço rb a gibi o lup kril ve
[1,3,6], Biyokütlede depolanmış karbonun yansından
plankton g ib i c a n lıla rla do lu dur. O k y a n u sla rd a
tro p ik al a ğ a ç la r d a , beşte biri ılım a n
yaşayan m ilyonlarca ton ağırlığ ın daki m ikroskopik
ormanlarda ve % 10'u soğuk alanlardaki ağaçlarda
fitaplankton topluluklan da (bitkisel) fotosentez için
bulunmaktadır. [1], O rm anların yok edilmesi yılda
ö n e m li ö lç ü d e C 0 2 ç e k e r le r . P la n k t o n la r ,
8 milyar tondan fazla C 0 2 'n in atmosfere salınmasına
atmosferden ;C 0 2 aldıklan için sayılonnın azalm ası,
yol açarken, yeniden ağaçlandırma faaliyetleri ancak
küresel ısınm ayı h ızlan d ırır. Kutup altı d e n izleri
toplam 1 milyar ton C 0 2 'nin atmosferden yutulmasını
Dünya'ntn en zengin denizlerindendir. D eniz buzu,
sağlam aktadır. O rm an lan n tarım a açılm a sı, yok
kril için bol kış yiyeceği demektir. D ah a az buz, daha
olan (veya orm an yangını ile) orm anın tutacoğı
az yosun demektir. Yosunları kriller yer, krilleri de
C 02 'nin atmosferde kalacağı anlamına gelmektedir.
p enguenler. N ered e kril b o llu ğ u , v a r s a , o ra d a
Ama orman arazisi tanma açılırsa, zaman içerisinde
penguenlerin, fokldrin ve büyük balinaların bulyjıracj;
üzerinde yaşayan bitkilerde C 0 2
CTR
o-\-* s^- o v
■-v N'w: çevt îmhiri çltm-krihatîn
o-ovvjtv > > - v v v *
ov» b a iı k i t u ı, p e t^ ü a o le .r
w>}vS v'%v <«v s >k »' K-.'®
ı*.*oiir$ı.v, pafıgyâVtier oçlıkNv®v v v \ v .n ^ v » ftıt'u^ıjcı t » . olhotıoskaf, fok b alıklan ve
ahh aaip^
k\>tş* ciovooiksizcİH (kilit İÜf) |^ « A . Î O ? 4 « c*»s*n 5 ve 3 .4 .6 ). ■
- ToşSıctk v<s TçtnrtK Toprakta, cönl» bitkilerde
■Sş'-cs'-'V''5'--.''
oûotaı^ iki kcrtındun fa/lo, 1 1 8 0 gigaton
w®
v » t* y > ö*pok»*xTKik*oclır [5]. Toprakta en fazla'
;v.~:ç--" p a h lta *. ea«o»kw ve soğuk çılanlardaki ağaçlıklardır.
lop»ok kır ite atmosfer arasında 5 5 milyar
v »« M . y M .v - vv s»env olur (1 1. Topraktaki karbon rezervi,
evse
S r ootonstyel C 0 2 kaynağıdır ki, canlı bitkilerde
'*%, c-o ' ■ karbonun ufacık bir miktor gibi görünm esine
* a 4h » * h * StcukM ta meydana gelecek küçük bir değişim,
tfctfstafc* 0 0 ? em m e özelliğini, salm a özelliğine çevirebilir.
OtaeA «oakhktorda (bakteriyel) çürüme yavaştır am a toprak
ışıa Hh fra â tı çütüm e d e hızlanıl ve çok büyük m iktarlarda
C O * « o ğ o çıka» (Jones vd. 2 0 0 3 'e atfen 5 ). Yapılan bir
*K 3s*ınwsjvQ göre 2100'e k a d a r yükselen iklim değişim i
eüıinet» topraktaki karbon içeriği incelenm iş ve 2 0 5 0 'y e
dtağn. îo p taklar karbon koyusu olm aktan karbon kaynağı
« i m * a doğru geçecektir ( 1).
Uzun süre donm uş to p ra klar, m etan hidrattan
fcepeeder am a u la k bir sıcaklık değişim i bunlan çözerek
seeeeHdenı hızlandıracak yoğun bir metan gazının havaya
ta w i4 m o ıın o yol açabilir. Kıtaların toplam yüzölçümünün
dkartto birine yakım derinlemesine donmuş toprakla kaplıdır,
k eM » o erm o ho st (donm uş top rak) denir. Rusya'nın ve
k^mmâatrm yarısı tundra ve kuzey orm anlan böyledir ( 1).
O o m m ş toprak tab akasın ın (perm afrost) üst kısm ındaki
o cak k i 19 8 0 'leıden beri 3 ° C ısındı. Kuzey yarıküre (Batı
SsiaHya. Atasko, Kanada vb)' de mevsimsel olarak donmuş
t a p a h atan lar 19 9 0 ’donberi yaklaşık % 7 azalm ıştır [2].
T & m k sıcaklıklar, toprağı daha d a ısıtmasıyla birlikte besin
«KJsfeM erinm kayb ı h ız la n a c a k v e in celen üst top rak
M h n k a s» e ro z y o n a d a h a a ç ık h o le g e le c e k tir ( 6 ).
Kirletici em isyo nları bugünkü düzeyde gid erse,
7 1 0 0 ydtoda deniz seviyeleri 1 m etre yükselm iş o la c a k ,
e * duetendo Ö rn e ğ in Ja p o n y a , endüstrisinin % 5 0 ’sini,
jlm tm m m % 8 0 'in i kaybetm e tehlikesi ile karşı karşıya
Id f e H ^ f t r (V e n e d ik 'te su a ltın d a k a lm a riski v a rd ır).
O n d n R İ m yü kselm esi d e m e k , Nevr-York, Lo n d ra ,
ten p j i gibi se le ı terin su la r a ltın d a kalm osı ve bütün
Im m fg m M h ıiM % 3 ‘ünu yutm ası ile tanm alanlarının %
TOm amydk «imam demektir. 2080yılında deniz sutannda
kir yükselme olacağı tahm in edilm ektedir. Bu,
# 0 fc m A m m 9 4 m dyon kişiyi tehdit ed eceğ i (şu a n 13
m O ym ed b * b d e kişiyi tehdit e tm e k te d ir) a n la m ın a
fd a d b d r P ü itmr animi. k a r a jk r o o la n su ihtiyacını azaltan
e M h e te r tm ıtap arud u r. Y ü ksek sıcak lıklar, k a d a n n
d k ş e r i M M H M N İ m e yol oçor (5 ). Tanm , yalnızca
f a ğ m r a t s a m da ğ t . yağm urun zom onlom asıno d a
s e ğ d r O m i d U s m ç içe k a ç tığ ı ve m eyve verd iğ i
a m a n » gdada» «mm m m k sc o k ve kuru hovo rekolteyi
e * ı i i l s m ı t e d d t a h l t Ş u M ğ ı . yiyecek üretiminde
d uy u ş g e e u v T V » R d d s n ' d e ta h ıl ü retim i % 5 0
fğt', iklirri değiştiği zam an, belli
irmemeye başlıyor. Veya tam tersi
jiltare'de bağcılık ve zeytincilik
Crt verilere göre, küresel ısınmanın
lığı yararın % 90'mtn semeresini
a ve Rusya alacaktır [5]. Kanada
etimi ve yağışlar biraz artacaktır.
ıa özelliğini İzlanda'ya kaptıracaktır
sim lerinde ve K anad a'nın bazı
j, uzun mevsime neden olmakta;
r mahsullerin üretiminin artacağı
Bu yılda, 500 milyar $ eden bir
ler: Bitkiler, hayvanlann soluduğu
niar da bitkilerin yapı malzemesi
aondioksiti üretirler. Bitkiler güneş
oksiti şekere dönüştürürler. Bitkiler
ırbondioksitten alarak karbonu
andıkları veya çürüdükleri zaman
ı halde iken karbondioksit emen
karbondioksiti geri bırakmaktadır,
olmasaydı, hemen şimdi C 0 2 'y e
alırdık. Yetişkinler günde yaklaşık
ç duyarlor. Nüfus arttıkça geçim
:ıylo daha çok orman kesilip, tarla
aratanları gittikçe küçülmektedir,
ri (depoladıktan karbonla birlikte)
: basitçe genç kömür demektir)
anın Bitkiler Üzerindeki Etkileri
jeleri aynı zamanda Biyocoğrafya
(am, her bir tür için oldukça kesin
caklık, yağış miktarı, mevsimlerin
j ve b e sle n m e k o ş u lla r ıy la
ıdo her şey birbirine bağlıdır. İklim
ıv-Avcı dengesini (Besin Zinciri)
koyın ağ acı artık 1 6 0 0 -2 1 0 0 m'de, çam ve ladin ise
2 1 0 0 -3 2 0 0 m'de görülüyor. Küresel ısınmanın devam
etmesi durum unda, orm anlar kuzey enlem lere doğru
yayılma eğilimine girecek ve kuzeye doğru genişleyip
lundralan yok ederek kuzey kutbu denizi sınırına dayanacağı
tahmin edilmektedir. (Gürgen ağacı Normandiya'yı terk
ediyor gibi).
Bitkiler eskisine göre daha erken çiçek açıyor.
Bitkilerin büyüme mevsimi kuzey enlemlerde en az 4 gün
uzadı Bazı bölgelerde bitkiler çok d aha erken uyanır
olmuştur. Ö rn : İngiltere'de 5 haftalık bir geriye çekiliş
görülmektedir. Atmosferdeki C Ö 2 artm ası ve küresel
ısınmanın etkisiyle bitkilerde tomurcuklanmanın daha erken
başladığı ve yaprak dökümünün daha geç tarihlere kaydığı
uydu gözlemleri ile kanıtlanmıştır. Sıcaklık artm asıyla
birlikte, tohum ekme ile hasat arasındaki süre kısalacaktır.
U' bazı şartlarda fotosentezi kolaylaştırmaktadır. Bitkilerin
büyüme döneminin ilkbahar ve sonbaharda uzamasından
ve yıllık ortalama sıcaklığın artışı sonucu bitkiler daha fazla
yaprak, yani organik m adde üretirler.
Artan C Ö 2 düzeyinin yönlendirm esiyle hızlı
büyüyen türler daha güçlenirken, yavaş büyüyen türleri
itmekte olup az sayıdaki yavaş büyüyen türlerin komşuların
gölgelem esi sonucunda yağm ur orm anlarının biyoloji
çeşitliliği azalmaktadır. Çünkü yavaş büyüyen türlere yiyecek
o la ra k b ağ ım lı o la n k u şla r vd h a y v a n la r bu b esin
kaynaklarını bulamayınca yok olmaktadır.
Küresel Isınmanın Hayvanlar Üzerindeki Etkilen
[1 ,2 ,3 ,4 ,5 ,6 ,8 ): Prof.Dr.Chris Tho m as (2 0 0 4 )'a g ö re ;
iklim değişikliğinin sonucu olarak bir milyondan fazla canlı
türü, neslinin tükenmesi tehdidi altında olabilecektir. Bir
buçuk yüzyıldır, özellikle de son 3 0 yıldır, çok sayıda hayvan
türü bölgesel iklim değişim ine bağlı o larak yaşadıktan
alanı değiştirdi. Ilıman iklim kuzey iklim bölgesine doğru
her bir ek derece Celsiu s için 160 km ilerlemektedir. Bir
çalışm aya göre Avrupa'daki kelebeklerin üçte ikisinin
yaşom alan lan 3 0 ila 2 4 0 km kuzeye kaymış durum da,
(Tilkiler Norveç'e yerleşmiş durumda).
ar bir ek derce
G ı m o n ve Av
091
Şubat 2 0 0 8
C v
! < ‘ »* ,
> «•
> f A o aıto'.ş.o Hîr/yöı\ ye . S -.d-fi i Mtâ ’.
H'1^'çt» i 'b irç o k c a n lı tü rü ’ b a sk ı a ltın J |
•
tahm in ed ilm ektedir • v 'l;a M ^ ^ Ç '^ ö s f e r İ e 'b ir lik t e politik ve askeri g e rilim i*,
fto p o ru ), Şu s ıc a k lığ ı q e t i}i;'
a rla b ii$ c 6kfîr. Sav,a 5 ^ d ,a slın o la k ü re s e l ısınm ayı ya ra tefe
y ta 1
% ıkw , o ranını stkiliyo.rj.'".
* * is - ? v
ç * t e c « M « ı. R e n k li ( b o y ö b )-s u . V
*fca|r«.«fe; ‘O u y e e tn y s p«c»o) d e n e n bir tuıBe. kış
■iv*46* >**.k
<ı*. M. olursa, yavruların hepsi dişi/ biraz
■sistemıri’bıYilrücıüdör',
î»
■
Ürkefıriiiçle 4c>| ve ilk b a h a r ay ların d a g ece havn
■s.ıCdM^Wıy.?95Ö')erd©n beri önem li artış göstermektedir
.Türkiye'de 2 0 0 4 yılında yağışlarda % 1 0 /9 , 2 0 0 5 yılındo
's-'vS" ' V
o k >-ı y<ıv«alann h ep si e rk e k o lu y o r,
■•' ■
’ ö's.'vı- v ./ o O w s ü*erindeyumurtak>n kuluçka.landığ.1
" ' v
v ? \ v v . 31 o C ’nın altında olursa d a daim a
v>. s * ** *** c k * * 8taad»r (C ogger H ve A rk, 199-2'e atfen
iş e ; % 5 a z a lm a görülm üştür. Ü lkem izin de için d e yer
ald ığ ı bölge.daha sıc a k ye daha kurak iklim lere girecektir
Küresel iklim değişikliği, ülkem izi su fakiri ülkeler arasına
sokabilir. Türkiye için asıl tehlike erozyondan değil de iklim
değişikliğinden kaynaklanm aktadır. Türkiye yan kurak bir
»on çökmesi sendromu) yaloncı bahara
etken çıkıy o rla r. Bitkilerin ürem esini
lo d a yord ım cı o la n kuşlar, a r ıla r ve
unda a zatına olduğu için bitki örtüsü
ülkedir, ü lkem izde, yağışların zam an sal ve yersel dağılımı
çok düzensizdir, (ortalama yağış: 6 4 3 kg/rrı ). IP C C ,1 9 9 0 j 3
g ö re ülkem izde kişi b a şın a dü şen su miktarı 3 0 7 0 m®,
2 0 5 0 yılında ise, 7 0 0 - 1 9 1 0 m , (iyice su fakiri olacağız
<*>oğı değişiyor. Ç ü n k ü , ç içe k a ç a n bitkilerin %
** *®dası bu tozlanmo yöntemiyle çoğalm aktad ır.
** A B D de b a l a rıla rın ın sa yısın d a son yirm i yıl
de % 3 0 'lu k bir azalm a olmuştur.
’ v«sek sıcak lık ve nem b ö ceklerin ve hastalık
Bmnm çoğalm asını teşvik edecek olup mikroplonn
ib ve d a h a geniş o la n la ra taşınm a riski artm ası
tatlı su temini azalab ilir). Temel temizliğin yapılm asına da
engel olan su kıtlığı (Kuraklık), insanları güvenli olm ayan
su k a y n a k la r ın a y ö n e lm e y e m e c b u r b ır a k a b ilir ,
So n uç ( 2 ,3 ,4 ,5 , 6 ,7 , 8 ,9 ]:
usnJedîf. Sıcaklığın uzun süre 16 o C ’ nin üzerinde
s. Anopheles sivrisineğinin en kuvvetli sıtma mikrobu
■smodtum foiciporum u yaym ası için uygun ortom
Sıcaklık aötıkço sivrisinekler hem daha hızlı çoğalır,
e d a h a tozla sokurlar.
?
ı e k o lo jik b o z u lm a la r ...in s a n la r la m ik ro p la r
lakı dengeyi m ikroplar lehine bozar* (Platt, 1 9 9 6 ).
4 ö lç e k te h a v a n ın ısın m a eğ im i g id e re k artış
■«ekte o lu p artık in san o ğ lu n u n ik lim i, iklim de
8***nu etkilem ekte o lduğu bir gerçektir. İn san lar
ovreol ediyorlar, artık antroposen çağını yaşıyoruz.
s» aun yada yaşam aya a lışsa k iyi olur. Ç o c u k la r ve
Atm osferi dünyada yaşa ya n tüm insanoğlu eşit
ö lçülerd e p a ylaşm a lı ve ortak m uhafaza ed ilm eli. Fazla
zamanım ız kalm adı. Yaşam , çok özeldir. İnsanın en kuvvetli
içg ü d ü sü , hayatta kalm aktır. A slın d a insanoğlu kendini
yok etmeye eğilimli bir tür değildir. Bununla birlikte geleceği
g ö rm e kon u su n d a in san o ğ lu ç o k d a b a şa rılı değildir.
Ç a ğ d a ş Endüstri m edeniyetinin b ir sonucu o lan (Enerji,
sa n a y i, Tarım , U la şım , Ticaret ve Isınm a) Küresel ısınm a
bitiyoruz ki, öncelikle karbondioksit emisyonundan oluşuyor.
D ü n y a n ın a y a k ta k a la b ilm e s i is t e n iy o r s a , s a n a y i
toplum undaki tüketim alışkanlıklarının kökten değişm esi
gerektiği, geniş bir kesim tarafından fark edilmiş durum da,
N e k ad ar fazla enerji tüketimi, o k ad ar fazla S G salım ı ve
o k a d a r hızlı iklim değişikliği demektir,
s c o ğ o dayanıksızdır Yaşlı insanlar, ç o cu k la r ve
■
’ 1?-' îozıc erkimnanter o la c a k ve sıcaklığın artışına
.
crrio b iieceK , s a lg ın h a s ta lık la rd a artış
®w4Se o lu p sa ğ lık ve tin a n s k o n u la rın d a cid d i
*
çıkacaktır. K üresel ısın m ad an dolayı
B e Ş B 'ftn riııd e 1 5 0 bin kişi ölmektedir- C a n lıla r
*5 **/ *oğ 6ğwm* b o zu lacak ve moJi durum um uz
.-tEmecektir.
4e» b o n elerin d e yaşayan yüz milyon lo rca inşan,
>ş u M ^ e e e n krtevo v e su b a sk ın la rı a s k ı a rta c a k
Ekonom i, ekolojik sistemin bir parçası olup, onun
ü stü n d e yer a lm a m a lıd ır. B ö y le g e lm iş b ö yle g id e r
d em eyelim . D ün yayı o n la r ısıttı, bedelini o n la r ödesin
d em ek m üm kün değildir. H e r ülke ve her birey üzerine
düşeni yapm ak zorundadır. Lütfen artık bireysel önlem leri
küçümsemeyelim. Doğayla barışık olarak yaşam ak istiyorsak
tüm in s a n lığ ı, d o ğ a y ı kirleten m a d d e le re k a rşı sa v a ş
aç m a ya davet etm ek gereklidir. Küresel sorunlar, küresel
işbirliği olm adan çözülem ez. Yazm ak, okum ak, tartışm ak
ve muhalefet etmekten ziyade, bir şeyleri değiştirecek olan
** ***** 6* '
r 1 5 0 k iş in in
ö lü m ü n e n e d e n
* * - « e * bö lgelerindeki yeraltı su ların d a tuzluluk
|fliâıı.,v4Ux
pr» kesin tahm inlerinden
>
«r’-nvMtç», k ış m e vsim lerin d e yüksek
n rrfg elere daha fazla y a ğ m u r
m son to p lulukların ın
üzerinde, dolayısıyla
vp hûyi i etkileri
' alın m azsa bur>un
■
*-k - .
•■syû p m , üretimi
' ' S - f c i't i Iklım
eylemdir. Kaybedecek za m an ım a yok am a kazan aca k bir
d ü n yam a var.
Artık, Şikayet etm ekten vazg eç, Eylem e G e ç !!!
Ö n e rile r ( 1 , 2 , 8, 9J;
İnsanlığımızı unutmayalım (Bertrand Russel, 1961).
K ü re se l ısın m a ile ilg ili top lum sol fa rk ın d a iık
oı+tıalm alıdır. Ö n e m li o la n in sa n la rı ildim değişikliğinin
v a r o ld u ğ u n a ik n a e t m e k , b ilg ile n d ir m e k t ir .
K arbon sa lım la n m a ı azaltm ak için e n etkili yol
enerp faturamızı kısmaktır. Su ve enerji tasarrufu yapolım .
Kûveh dold urm ayalım , duşta çok uzun süre katm ayalım .
K u r t u l Isın m a n ın İn s a n la r va Ü lk e m iz
® n etkilen [ 1 ,2 ,3 , 4 , 6 , 8 ,9 ] :
" B ilim in s a n ın ın e n ö n e m li g ö r e v i,
a n la şıla b ilir b ir şek ild e k a m u o y u n a u la şm a k tır"
(H ansen)
Hctvplan<!H ma sistemini fazla çalıştırmak,
»lektrlk a ç ığ m a d a h a fa z la baskı
y o p ü C O ğ m d a n
ö tü rü , k lim a la rı az
kutlan alım . C ih a z la rd a k i Stand by
düğmesini kullanmayalım. Bilgisayarları
günlerce açık (stand by) bırakmayalım.
Pjftldrikli atolleri düğmesinden kapatalım.
• Evinizin izolasyonunu (çatı,
duvar) köpük vs. ile tam yaptırın. Şehir
ve bina ısıtm a la rın d a d o ğ a lg a zın
kullanılmasını tercih edelim . Ç atılara
güneş p a n e lle ri k u ra ra k sıc a k su
İhtiyacımızı elektrikle ısıtma yerine güneş
enerji sistemi ile bedavaya karşılayalım,
Rüzgâr çiftlikleri kuralım.
• G eleneksel am pül (Akkor)
yerine yerine kompakt floresan lamba
(C PL) k u lla n a lım . B u n la r n o rm al
ampüllerin 1/4'ü kadar enerji tüketir.
Enerji verim liliğinde en yüksek olanı
tercih edelim. Elektronik, elektrikli aletleri
satın alırken "Enerji yıldızı" sertifikalılan
tercih edelim. A sınıfı (mümkünse 3A)
enerji stondartına sahip cihaz kullanalım.
• Enerji ta sarru fu yap m ak
isliyorsanız; buzdolabınızın arkasındaki
kondansatör bobinlerinin tozunu ve
klima filtrenizi fırça ile temizleyin, bulaşık
makinenizi dolu iken çalıştınn, fınnınızın
kap ağ ın ı a ç a r a k kontrol etm eyin.
• A m a c ı d ışın d a 4 x 4 'le re
binmeyelim, sürekli seyahat etmeyelim,
edeceksek de elektrikli tren vb toplu
taşım araçlarını kullanalım. Otomobili
az benzin harcayan süratte kullanalım.
O tom obil bagajlarını kontrol ederek
g e re k siz a ğ ır lık la r ı ta ş ım a y a lım .
Mümkünse hybrid otomobil kullanalım.
Eviniz, İşyerinize yakın olsun. Yakın yerlere
araba yerine, bisiklete binerek gitmek
sağlığa da yararlı olacaktır.
• Y e re l g ıd a la r y iy e lim ,
mevsimlik tüketelim. Organik gıdalar,
sağlığımız için daha iyidic Daha
fazla sebze ve daha az et
tüketmek sağlığım ız
'Çin de iyt olabilir.
tavuk
eti yiyerek, küresel ısınm aya
sığır eti ve diğer etlerden daha az katkıda
b u lu n a b ilirs in iz .
A lış v e riş le rim iz i
- IS B N :9 7 8 '9 9 4 4 4 » '1 4 2 - 5 ; Hfbnbufc
olduğum uz yerden yapalım . Dışarıda
d e ğ il e v d e y e m e ğ im iz i y iy e lim .
• A z tü k e te lim , y e n id e n
kullanalım, geri dönüşümlü am balajlan
olan ürünleri (cam şişelerde vb) tercih
edelim (3 eğimli ok). Kullanılmış kâğıt
3 3 2 , A g o ra Kitophğ*, G ü lü k S *yo *
M eseleler; 4 , IS B N : 9 7 8 * 9 9 4 4 - y 16*
ve şişe ve plastikleri geri dönüşüm e
g ö n d e r e lim . Ç ü n k ü , y e n id e n
değerlendirilen 1 ton ofis kâğıdı 1 .4 1 0
litre petrol tasarrufu ve büyük miktarda
sera gazının atmosfere sallam am asını
sağlar. Metal kutulan, şişeleri, gazeteleri
ve plastiği geri dönüştürmek sera gazlan
yayılım ını her bir insan için 4 5 0 kg
azaltmaktadır.
■Her birimizin ihtiyaçları için
(kâğıt, karton, mobilya vb) yılda 7 ağ aç
kesiliyor. Kesilen ağaçlann yerine yeni
fidanlar dikelim.
Ç ö p le r i ve a n ız la r ı
yakmayalım.
Kaynakça:
[T]- Frederıc D EN H EZ , 2 0 0 7
(Çeviri: Özgür ADADAĞ): Küresel Isınma
A t la s ı, N T V Y a y ın la r ı:8 ,S f :8 - 7 7 ,
IS B N :9 7 8 - 9 7 5 - 6 6 9 0 - 6 8 - 0 , 8 2 sf,
İstanbul.
[2]- Prof.Dr.Mikdat K A D IO Ğ LU , 2 0 0 7
(Söyleşi Serhan Yedıg)
K ü re se l
iklim D e ğ işim i,
T ü r k iy e
İş
B an kası
K ü lt ü r
■
{31- Ö m e r M 4 D S A , 2 0 0 7
ŞA H İN ): K ü h M e fV v n o W Ikftm KriÖ
(Niçin D aha fa zla Bekleyemeyiz?), Sk 16-
9 3 -6 , 3 6 3 sf, İstanbul,
[4]- Dr.Reşat Ü Z M E N , 2 0 0 7 : K
Isınm a ve İklim D eğ işikliğ i pnsanhğı
Bekleyen Büyük fe la k e t M i2 ),$ r :1 9 1 6 6 , Bilge Kültür Sanat Yayın N o ;2 2 1,
IS B N : 9 7 8 - 9 9 4 4 - 4 2 5 - 2 1 - 4 , 1 7 6 r f,
İstanbul.
(5)- Tim FLA N N E R Y , 2 0 0 7
(T ü rk çe si: D em et T A Ş K A N );/İk fifn in
Efendileri, S f :2 1 -3 4 2 , K lan Y ayınları,
3 8 4 sf, IS B N :9 7 8 - 9 7 5 - 6 3 8 8 - 7 3 - Ö .
İstanbul.
{6j- D in yar G O D R E J , 2 0 0 3
(Çeviren: O hannes KIU ÇD A G I): Küresel
İklim D eğişim i, M etis Y a yın ları,Sf: 131 2 9 , IS B N :9 5 - 3 4 2 - 4 0 7 - 8 , 1 4 3 sf,
İstanbul.
[7 J- J o e l K O V E L , 2 0 0 5
(Ç e v ire n : G ü r o l K O C A ): D o ğ a n ın
D ü şm an ı, Sf: 1 4 - 1 0 3 Metis Yayınlo n ,
ISBN: 9 7 5 -3 4 2 -5 2 6 -0 , 333sf, İstanbul.
( 8]- C h rıs S P E N C E , 2 0 0 7
(Ç e v ire n le r: S e lin G Ö N E N , Serkcrn
AĞ A R): Küresel Isınma (Sağlıklı Bir Dünya
İçin Ç ö zü m le r), S f :9 - 1 8 7 , Pe g asu s
Yayınlan: 8 3 , ISBN : 9 7 8 - 9 9 4 4 - 3 2 6 6 8 - 1 ,2 0 3sf, İstanbul.
(9j- Tom A T H A N A S IO U ve
P a u l B Â E R , 2 0 0 6 (T ü rk ç e s i: A li
J
K.SAY5EL): Ö lüm cül Sıcak, S F : 191 0 7 , Bgst Yayınları, ISBN -.0756 1 6 5 - 0 8 - 1 ,1 5 0 sf, İstan b ul.
’%&,
[1.0]- Prof.Dr.Mikdat
P P M İ K A B IO Ğ L U , 2 0 0 1 : Kürese!
İklim Değişim i ve Türkiye
(B ild iğ in iz H a v a la r ın
■S o n u ), S f: 1 9 6 - 2 6 6 G ü n c e l
Yayıncılık: 1 10/A çjk
S fc V
Bilim:8,ISBN : 97 5 * 8A 2 1 J 0 8 - 4 ,
T lı
Balık veva
* * ' ıf iv S S Ş
mA
lS
V
f
382sf. İstanbul. 1
Ijr .
i.
?
■■
| |
I Şubat 2 0 0 8
DOUGLAS GOKNARI'NDA İSVİÇRE İBRE DÖKÜMÜ
ı J u ;!u b ir ib re h asta lığ ıd ır. H a s ta lığ a h e d e ri o la n fu n g u s,
O s«t
1 /-ekte, A m e rik a B irleşik D evletleri'n in kuzeybatı b ö lg esin e
'd ernik o lm a s ın a ra ğ m e n , h a sta lık ilk o la r a k 2 0 . yüzyılın
>o
^
-SSSS
;ösğ
**3!»S -V tC o
v- "i- '.'» oontıs and (ip
*
H
■
®
svi^f» ıi»,-t (K Ü ^ ü Pkaeoctyptctçuş goe<.'±nQtınri.işirnli bîc.fongusuo f ’^ audonuga m en zıesiıd e neden
oîocğu b;r ibre doky.~ü hjşıoıfğ)QV<’. ve h fflfrö nıcaıipsiı'Ttin ahovdlânı öıaü.Kuzeybatı Am erika'da hem
d * âkıM '-cls birlikte yobancı İÖr çloröK getri iicfigi d iğer yerlerde-! 98û'lerd en itibaren etkili olm aktadır.
H cstatik, ibm ierin sarararak zarilan ın d ö p ^ ace dökülm eleri ile gevşeyen tepe taçları ve sonucunda
% 53'itsre vatan hacim artım ı kayıp tan 'ile kendini gösterm ektedir. Enfeksiyon seviyesinin ve h astalık
şiddetinin belirlenm esi için , sırasıyla.tg erçek zam anlı n icel polim erize zin cir^ p k im e si ve ibre futum
o ran ı ku llan ılm aktad ır. H asrakk b e lıırile rın Ş f şid detini ozoltm ada BRAVO
ve çe şitli sîlvikü ltü rel
uyg ulam alar fa rk lı d erecelerde e tkili o lu rken , te siri so n u ç veren b ir yöntem yoktur. P rnenziesii
sahalarının h astalığ ı;ı g elişinıine uygun olm ayan yerlerde uygun köken (o rijin) ku llan ılarak kurulm ası
önerilm ektedir. H astalığ ın ülkem izdeki va rlığ ı P m enzıesıı'nin ülkem iz o rm ancılığ ına sokulm asının
önünde önem li b ir engel o larak ortaya çıkm aktadır.
b a la rın d a b e lir le n d iğ in d e n bu isim v e rilm iştir.
D eha
>.t-
H a v a d a b u lu n a n s p o r la r -sad ece için d e, b û fc m jfc iA v-2a c .ı
ta z e ib r e le r i e n fe k te e d e b ilir le r .
Y a s a .’b z e ie ıo e s ı ç m a
a ç ık lık la r ın d a n ç ık a n b itte ri ib r e y ü z e y in d e b ü y ü y e r e k
e n fe k te o lm a m ış s t o m a ia n d a e n fe k te e c e d e -
C o p .'u n o
ibreler sararıp
tn n ro D o u g ia s g ö k n a n m n y a b a n c ı tü r o la r a k g e tirild iğ i
1 9 9 9 ).
H Û d i a n d a , A v u s t r a ly a , d iğ e r b a z ı A v ru p a ü lk e le ri v e
z a m a n ın d a n ö n c e d ö k ü lü r, b u d a b ire y le rin te b a a n ın h e m
E n fe k siy o n s e v iy e s in in ortm ast 3 e
A B ö 'n in k u z e y d o ğ u s u n d a d a bu h a s ta lığ a ra stla n m ıştır.
g e v ş e m e s in e h em d e s a r ım tır a k b ir re n g e b ü rü n m e s in e
H a sta lık / A B D 'n in O r e g o n v e V V o shing ton e y a le tle rin d e
v e s o n u ç ta d a a rtım k a y ıp la r ın a v e ö lü m e r e d e n o lu r
ı!/ b a slo rd a N o e l a ğ a c ı fid a n lık la rın d a a rd ın d a n d a s a h il
(R e sim 2 ) .
H a s ta lığ ın ş id d e tli o ld u ğ u y e rle rd e a ğ a ç la r
^ s im le r in d e k i g e n ç D o u g ia s g ö k n a n m e ş c e r e le r in d e
s a d e c e so n b ir yo d a iki yıiın ib relerin i tutabilirler. E u n g o su n
’ 9 3 0 'lî yılla rın b a ş la rın d a n itib a ren c id d i b ir so ru n o la r a k
b ilin e n te k k o n u k ç u s u D o u g ia s g ö k n a rıd ır.
o d aya çıkm ıştır. B ö lg e ek o n o m isi için ö n e m li o la n D o u g ia s
ra*z. W .'V » u O vktm etısd
e v » teo cso v a*td. propodian
î*
^
> ..fa rın d a İs v iç re 'd e k i D o u g ia s g ö k n a n a ğ a ç la n d ır m a
p s e u a o m e c io io rd c n y^nı sp orver
Çîf^ĞîCŞdŞCV UŞSÖ
oî »oföGttoo
. W fole
SR a V O and
are
ı© aîieviore
o* rnc arsease
oî
îo t
is no absoluîe
fhe d«seose.
C^CvS^fîJC £ ftUinşiçsu
'a -.io soifobie seed
■MuK 6$ •*»! o eo s Vvi^şre yvâafhtü*
cxe TKtrxond GCtive
îE İ jcSssögşû
öovetop/neai is
s^^essfed. The presence of
d s^ûsâ m /? memi&ûi îe st
ŞmSfWxiQRS in Turköy poses a
•sşrîcys oöstade iri imroduöng
r
io Tuîd sh fcrfestr/.
DOUGLAS GOKNARI'NDA BİR
HASTALIK: İSVİÇRE İBRE DÖKÜMÜ
Giriş
Dougias göknan denem e alanlannda d a benzeri
Kuzey A m e rik a latasının ö n em li o rm an
belirtilerin gözlendiği bildirilmiştir. Aynı a m a ç la ,
a ğ a ç la rın d a n D o u g ias g ökn an (Pseudolsuga
rnenziesii (M irb.) Fran co ), hızlı artım ı, can lı ve
Trabzon ve G iresun illerindeki D ougias göknan
c a n sız z a ra rlıla rd a n g ö re c e a z z a ra r görm esi
d e n e m e a la n la rın d a in c e le m e le r y a p ılm ış,
ve farklı coğrafi a la n la ra uyum gösterebilm esi
to p lan an ibre örnekleri hastalığ a neden olan
gibi özellikleri nedeniyle birçok A vru p a ülkesi
o rg a n iz m a n ın te şh isi iç in O re g o n E y a le t
ile Yeni Z e la n d a ve A vustralya o rm an cılığ ın a
Ü n iv e rs ite s i, B itki H a s ta lık la rı B ö lü m ü 'n e
ö n e m li b ir y a b a n c ı tü r o la ra k soku lm u ştur.
g ö k n a n m n bu so ru n u ile m ü c a d e le e tm e k iç in d e v le t v e
İsviçre İbre D öküm ünün Etkileri
özel o rm a n c ılık k u ru lu ş la rın ın d e ste ğ i ile O re g o n E y a le t
O r e g o n e y a le t in d e , h a s ta lığ ın e n ş id d e tli o ld u ğ u
Ü n iv e rsite s i b ü n y e s in d e b ir a r a ş tır m a g ru b u k u r u la r a k
y e rle r k u z e y b a tı s a h il k e s im in d e y e r a la n d a h a ö n c e le ri
(C o rv a llis , O r e g o n , A .B .D .) g önd erilm iştir.
(Svviss N e e d le C a s t C o o p e ra tiv e ) h a s ta lık tüm b o y u tla rı
Picea siıch en sis, Tsuga ca n ad iensis v e A lnu s rubra s a h a la rı
y ılın d a
Y a p ıla n in c e le m e le r so n u c u n d a in ce le n e n
ile a ra ş tırılm a y a b a ş la n m ış ve h a s ta lık h a k k ın d a ö n e m li
o la n yerlerd ir (H onsen ve a rk . 2 0 0 0 ) . Bu s a h a la r, o rta la m a
Bahçeköy-lstanbul ve Ç angoJ-A yonak'a dikilmiş
D o u g ia s g ö k n a n d e n e m e a la n la r ın d a k i
b ilg ile r e ld e e d ilm iştir.
s ıc a k lığ ın g ö re c e y ü k s e k , y a ğ ış ın b o l v e sis o lu ş u m u n u n
Y u rd u m u z d a is e ilk o la r a k 1 9 5 1
ro tu n « f f « s
2 0 0 3 yılında Doğu Karadeniz Bölgemizin Artvin,
d aha sonra Karadeniz Bölgesinin farklı yerlerinde
belirtilerin nedeninin d e IID olduğu belirlenmiştir
d e nem e a ian lan kurulmuştur.
(Tem el ve a rk . 2 0 0 3 ) .
Bu y a z ıd a , İİD genel
D o u g ia s g ö k n a n , so n y ılla rd a , hem
hatları ile tanıtıldıktan sonra hastalık hakkında
a n a va ta n ı Kuzey A m e rik a'd a hem de yabancı
yapılan çalışm alar sonucu bugüne k ad ar ortaya
tür olarak sokulduğu yerlerde İsviçre ibre dökümü
konulan yazın özetlenmiştir.
(IID) a d ı verilen b ir h astalığ ın pençesindedir.
İsviçre İbre Dökümü
Hastalık D ön gü sü ve Belirtileri
etkili o ld u ğ u y e rle r o ia ro k ta n ım la n m a k ta d ırla r. H a s ta lığ ın
g e n e l b e lirtile ri ib re le rd e s a r a r m a v e z a m a n ın d a n ö n c e
R üzg arla taşınan P. gaeum annii sp o rfa n , taze D o u g ia s
g ö kn a rı ib relerin i g e ç ilk b a h a rd a n itib aren s to m a la rın d a n
d ö k ü lm e ile b o y ve ç o p a rtım ın d a a z a lm a d ır .
girerek enfekte ederler. Enfeksiyon ve fu n g u su n h ücrelerarası
b e lirtile rin in şid d e tli o ld u ğ u s a h a la r d a % 2 5 'le r e v a r a n
b o ş lu k la r d a b ü y ü m e s i (fu n g u s u n h ü c r e z a r ın a z a r a r
boy artım ı v e % 3 5 'le r e v a ra n g ö ğ ü s yüzeyi artım ı k a y ıp la rı
v e rd iğ in e r a s t la n m a m ış t ır) y a z b o y u n c a d e v a m e d e r.
n e d e n iy le % 5 3 'le r e v a r a n h a c im k a y ıp la rı b e lirle n m iş tir
F u n g u su n p s e u d o th e c ia d e n ile n ü re m e o r g a n la r ı k ış
(M a g u ir e v e o rk . 2 0 0 2 ) . İb re le rin z a m a n ın d a n ö n c e
Bu h asiaiık ibrelerde sa ra rm a , sararan ibrelerin
İsv iç re ib re d ö k ü m ü (IID )/ D o u g ia s
zam an ın d an ö n ce dökülm esi ile gevşeyen tepe
göknannda birascomycete olan Phaeoayptopus
o rta s ın d a sto m a a ç ık lık la r ın d a n ç ık a r a k s to m a la rın g a z
d ö k ü lm e le r in in
'o ç la rı ve b unların son ucun do artım kayıplan
goeum annii (Rohde) Petrak'ın (P leosporales,
d eğişim ini v e su kaybını kontrol etm e yeten eklerin i sekteye
o ld u ğ u b u lu n m u ştu r.
ke re n d in i g ö ste rm e k le d ir.
Venturiaceae) neden
u ğ ra t ırla r (R e sim 1 ). T a k ip e d e n y ılın ilk b a h a n n d a bu
Y u rd u m u zd a ki
Or ma n ve Av
H a s t a lık
riian ve Av
büyüm e
k a y ıp la r ın ın
ana
nedeni
Y a p ıla n a r a ş tır m a la r , ib re d ö k ü m ü n ü d ö rt e tm e n in
DOUGLAS GÖKNARI'NDA ISVtCRE IBRF DOKUMU
DOUGLAS GÖKNARI'NDA İSVİÇRE İBRE DÖKÜMÜ
olduğu a la n la rd a d a h a fa z la d ır (Johnson
ve a rk . 2 0 0 5 ) . E ta n o l (o la sı bir b ö ce k
cezbedici) ko nsantrasyo nu , reçine akıntısı
ve b ö c e k ç e k ic iliğ i h a s ta lık ş id d e tin in
artm asıyla azalm aktadır. A n ca k, çekiciliğin
‘f i
.M
I '
a z a lm a sın a rağ m en b ö cek saldırısı sayısı
a z a lm a m ış ve b a şa rılı sa ld ırıla rın s a y ıs ı,
büyük olasılıkla ağ acın zayıflam ış savunm a
m ekanizm asın dan d o layı, artm ıştır (Kelsey
ve M an ter 2 0 0 4 ).
E n f e k s iy o n S e v iy e s in in ve
Hastalık Şiddetinin Belirlenmesinde
Kullanılan Yöntemler
İbrelerdeki R g ae u m an n ii seviyesinin
b e lirle n e b ilm e si (1) p a to je n in e k o lo ji ve
e p id e m iy o lo jis in in b e lir le n m e s i, (2 )
h a sta lığ a to le ra n sın b e lirle n m e si ve (3)
en fe k siy o n ve k o lo n iza s y o n se viy e sin in
b e lir le n m e s i b a k ım ın d a n
önem
[İsviçre ibre
dökümü
şiddetinin
beri idenm esin
de ibre tutum
oranı, P.
gaeum annii
enfeksiyon
seviyesinin
belirlenmesinde
de gerçek
zam anlı nicel
polimerize zincir
tepkimesi en
yaygın olarak
kullanılan
yöntemlerdir.
IİD ile
belirlediğini ortaya koymuştur: (1) Honsen
ve a r k . (2 0 0 0 ) sto m a ia rm % 5 0 ' sinin
ark. 2 0 0 0 ), dökülm em iş ibrelerdeki stoma
iletkenliğini a zaltır (M onter ve K a van ag h
pseudothecia tarafından tıkandığında ibre
d öküm ünün gerçekleştiğini bulm uşlardır.
a z a ltır (M an te r ve a rk . 2 0 0 0 ; M o n ter
(2 ) M o nte r ve a rk , (2 0 0 3 )'e g ö re ibre
2002) .
d ö k ü m ü ib re d e e k s i k a rb o n d e n g e si
(tü k e tile n C > ü re tile n C ) m e y d a n a
g e ld iğ in d e olur. İçin d e b u lu n u lan yılın
F u n g u s , ib re le rd e h ü c r e le r a r a s ı
boşluktan besin elde etm ektedir ve bunu
büyük o la sılık la hücre zarı g eçirg enliğ ini
etkileyerek g erçekleştirm ekted ir (H ansen
ve a rk . 2 0 0 0 ). Toprağa beşin m addeleri
eklendiğinde fungusun konukçu ağ açtaki
besin m addesi seviyesine tepki verdiği ve
ib re le rd e k i azo t m ik ta rın ın a rtm a s ıy la
h astalık şiddetinin de arttığı gözlenm iştir
(El-H ojj ve a rk . 2 0 0 4 ).
O d un yoğunluğu ve yaz odunu oranı,
artan ibre kaybının neden olduğu az a la n
bü yü m ed en d o la y ı, h a sta lığ ın şid d etli
ibrelerinde fotosentez sorunsuz o larak altı
a y k a d a r d e v a m e d e b ilir, d o la y ıs ıy la
m eşcere seviyesinde net karbo n kazan cı
m eydana gelir. (3) Enfekte olm uş ibrelerde
aşm ;şığın a z a la n fotpşentefik kapasite ile
birlikte fotooksidaiîf z a ra ra neden olduğu
gösterilm iştir (M onter 2 0 0 2 ). (4) Stom a
a ç ı k l ı k l a r ı n d a n ç ı k a r a k b u n la r ı n
•yronvnotonno neden oton p ssud o trıe cia
.gm değişim ini sekteye uğratır (M onter ve
2 0 0 3 ) ve C 0 2 em ilim ini üç katına k a d a r
Orman ve Av
m ücadeLede
BRA VO ® ve
çeşitli
silvikültürel
uygulam aların
geçici olarak
yararlı olduğu,
gözlense de .
hastalıkla
m ücadelede
kesin sonuç
veren bir
yöntem yoktur. |
)rm a n
BeRPN
ve Av
ta şım a k ta d ır. P se u d o th e cia y o ğ u n lu ğ u
ölçütleri ibrelerdeki sararm a ve ibre tutumu
ile ço k yak ın d an ilişkili o lm a sın a rağ m en
pseudothecia sayım ına d ayalı verilerin elde
ed ilm esi hem fa z la e m ek ve za m a n a lır
hem de ölçüm hatalarının yapılm asına ço k
açıktır (VVinton ve a rk . 2 0 0 3 ). ibrelerdeki
ergosterol (tüm fungusların hücre za n n d a
b u lu n an b ir m ad d e) m ik tarın ın ö lçü m ü
görece d aha ucuz ve hızlı olm asına rağm en
t ü r e ö z g ü o l m a m a s ı k u l la n ım ı n ı
sın ırla m a k ta d ır. G e rç e k z a m a n lı n ice l
p o lim e riz e z in c ir te p k im e si (re a l-tim e
q uan titative p o lym erase ch a in reactio n )
y ö n tem i ile R g a e u m a n n ii m ik ta rın ın
b elirlen m esi h ızlı, u yg u lam ası kolay, türe
özgü ve ucuzdur. A y rıc a , bu yöntem bu
g ü n e k a d a r g e liş t ir ile n y ö n te m le rin
iç e r is in d e e n fe k s iy o n u ve s e v iy e s in i
h a s ta lığ ın ilk a ş a m a la r ın d a b e lirle m e
yeteneğ ine sa h ip tek y ö n tem d ir ve hem
sağ lıklı görün ü m de hem de aşırı enfekte
olm uş ibrelerde işe ya ra m a kta d ır (VVinton
ve a rk . 2 0 0 2 ).
H a s ta lık şid d e tin in a ra z id e g ö rse l
o la r a k o rta y a k o n u lm a s ın d a en ç o k
k u lla n ıla n yöntem ib re tutum u o ra n ın ın
tahm in ed ilm esid ir. İbre tutumu h er y ıla
ait bir sürgüne 0 'd a n 9 'a k a d a r bir d eğer
verilerek d eğerlend irilm ekted ir (0 < % 1 0
ibre tutum u, 1 = %1 1 -% 2 0 , 2 = %21 % 3 0 , 3 p %31 - % 4 0 , ... , 9 1> %91 ibre
tu tum u ) (H a n s e n ve a r k . 2 0 0 0 ) . Bu
d e ğ e rle n d irm e , isten ilen tüm y ılla r için
y a p ıla b ilir ve yılların o rta la m a sı a lın a ra k
a ğ a ç g e n e li için b ir ib re tutum u d eğ eri
belirlenebilir. M aguire ve ark. (20 0 2 ) a ğ a ç
tacını ü çe bölüp h er 1 / 3 'lü k kısım da ibre
bulunan yılları sa y arak bir d eğerlendirm e
yöntem i g e liftirm ifle rd ir. |
y a n ın d a ta ç y o ğ u n lu ğ u
oranının diri odun çıfomoo
nem m ik ta rı, g ö ğ ü s yü/e
h a s t a lığ ın ş id d e tin in b e lir le n m e s in d e
k u lla n ıla n y ö n tem lerd ir (M
2 0 0 2 ; M a g u ir e
v e K o n o s k ie
2002;
M ain vvarin g ve a rk . 2 0 0 5 ; Weis«drie! ve
M a g u ire 2 0 0 6 ) .
H a s t a lığ ın
büyük
a f a n io r d o
y a y ılışın ı v e şid d etin i ta h m in e d e b ilm e k
için y a p ıla n ilk ç a lış m a la rd a sis o lu şu m u ,
sıcaklık, yağ ış, deniz seviyesinden yükseklik,
eğim ve bakının hepsinin h astalık şiddetini
tahm in etm ede önem li olduğu görülm üştür
(R o sso v e H a n se n 2 0 0 3 ) . İb re le rd e k i
p se u d o th e c ia yo ğ u n lu ğ u n u n ve h a sta lık
b e lirtile rin in s ıc a k lık la , ö z e llik le d e kış
sıca k lığ ıy la , ve ilk b a h a rd a ibre ıslak lığ ıy la
ilişkili olduğu gösterilm iş ve bunun z a m a n
içerisin d e h astalık belirtilerin in şidd etin de
fa r k lılık la r a n ed en o ld u ğ u g ö z le n m iştir
(M a n te r ve a rk . 2 0 0 5 ) . A y rıc a h a s ta lık
şiddetinin ve fungus m iktarının d a h a sıcak
o la n g ü n e y b a k ıla r d a , bü yü k o la s ılık la
fa z la ışık ta n d o la y ı, d a h a fa z la o ld u ğ u
g ö z le n m iş tir (M a n te r v e a r k . 2 0 0 3 ) .
İsv içre İbre D ö k ü m ü n e K arşı
Alınabilecek Önlem ler
İİD 'n ü n etkilerini a z a lta c a k işlem lerin
etkili olduğu gösterilm iş olm asın a rağ m en ,
bu iş le m le rin u y g u la n m a s ı, o rm a n c ılık
a m a c ın a b a ğ lı o la ra k , e k o n o m ik o la ra k
ya da yapılab ilirlik b akım ın d an h er za m a n
olanaklı olm ayabilir. M anter ve K a van ag h
( 2 0 0 3 ) p e k ç o k fu n g u sit iş le m in in ib re
tu tum u nu a rtırd ığ ın ı g ö z le m le m iş le rd ir.
U ç a k la r y ard ım ıy la h a v a d a n u y g u la n a n
B R A V O ® 'n u n e n fe k s iy o n s e v iy e s in i
d ü şü rd ü ğ ü ve ib re tu tum u ile b ü yü m eyi
a rtırd ığ ı g ö z le n m iştir (Jo h n so n ve a r k .
2 0 0 3 ) . A n c a k , bu fu n g u s itin b e ş yıl
b o y u n c a u y g u la n m a s ı, h a s t a lığ ı ta m
a n la m ıy la kontrol etm eye yetm ediği g ibi
uygulam anın sona erm esinden iki yıl so n ra
işlem g ö rm ü ş ve g ö rm e m iş a la n la r d a k i
e n fe k siy o n se v iy e le ri a r a s ın d a b ir f a r k
görülm em iştir.
B ü tü n e n fe k s iy o n s e v iy e le r i iç in
a r a la m a ile b ü y ü m e d e b ir a rtış e ld e
edilm iştir (M ainvvaring ve a rk . 2 0 0 5 ) . B u ,
s a d e c e o d u n ü re tim i a m a c ı g ü d ü le n
m eşcerelerd e a ra la m a ile fcıüyûme h ızının
a r t ı r ı la b il e c e ğ i n i v e d e v a m lı lı ğ ı n ı n
s a ğ la n a b ile c e ğ in i g ö ste rm e k te d ir. IİD
t a r a fın d a n
e t k ile n e n
s a h a la r d a
uyg u lan ab ilecek silvikültüre! işlem ler tablo
1 'd e verilm iştir.
DOUGLAS GÖKNARİ'NDA İSVİÇRE İBRE DÖKÜM Ü
D O U G LA S G Ö K N A R İ'N D A İS V İÇ R E İBRE D Ö K Ü M Ü
en iyi uyu m u g ö ste re b ile c e k le rd e n ve
«ntıfcı I . Ort-yan cvltilimk) İsviçre ibre 'dökümü (IİP) hastalığı tarafından zarara uğramış sahalar için sihrikühünl
\Nwvbr (Filıp ve ark 2000)
-
h a sta lığ a to leran slı k a y n a k la rd a n seçilm esi
önem lidir.
Ç e ş it li k im y a s a l v e s ilv ik ü ltü re !
İİD Şiddeti.*
ö n le m le rin h a sta lığ ın z a ra rlı e tk ile rin i b ir
O rta
d ereceye k a d a r azalttığı g ö rü lm ü ş o lm a sın a
Yüksek-
rağ m e n , h astalıkla tam o la ra k b ir m ü ca d e le
C v î v f şi;Tiri tr •yo: vi: üti
Yerel tohum
D ouglas göknarı < % 50
D ouglas göknarı < % 20
tşrib d ö «tüctidefeei
G erekliyse
G erekliyse
G erekliyse
yöntem i o rta ya k o n u la m a m ıştır.
D o u g la s
göknannın anavatanı olan Kuzey Am erika'daki
o rm a n c ıla r h astalığ ın o lu şm a sı için elverişli
crovvrv lervgm fo *ap>*ood OfljO ps o nseosvse 0»
sporseness. for. S d 4 8 :9 3 -1 0 0
M aguire D. A ., A KcmasJu*, W . Vbefccr, R. Jatvıso n , G
Johnson 2 0 0 2 . Gn>v4ı o f you-y Oov^jfci-fir pSooSaSaf®
across o gradienf in Syriss no« Bu Catt se v« *|r
Joor. of A p . For. 1 7 :8 6 -9 5 .
M ainv/aring, D. B ., D. A M aguire, A Koı
J Btonrf
2 0 0 5 . Grovvth Responses to co m rn e'o cl rivvvfntvg in
Douglas-fir stands vvilh vorying iptensity of S n e e o î e
cast. C an . i For. Res. 3 5 :2 3 9 4 -2 4 0 2 .
şa rtla r su n a n s a h a la rd a ça re y i y a D o u g la s
.
Ö nce toprak ve
ibreleri test et
H afif, D ouglas göknan
dışındaki türleri tut
Sadece en sağ lıklı
bireyleri buda
H afif, Douglas göknan
dışındaki türleri tut
Sadece Douglas göknarı
dışındaki tüneri tut,
yoksa aralam a yapm a
H ayır
d avran m akta ya d a D o u g las göknannı böyle
s a h a la rd a n ta m a m e n u z a k la ş tırıp b a ş k a
11D D o u g la s
H ayır
D o u g la s g ö kn arı s a h a la rın d a yer ve kö ken
Sadece D ouglas göknan
dışındaki türleri tut
En kısa zam anda
Douglas göknon
dışındaki tüderi destekle
Douglas göknan
d ışındaki türleri destekle
D ouglas göknarı
dışındaki türleri destekle
Ağaç Genetiği, Tolerans ve Islah
d eğ erlen d irilerek şiddetli h astalık belirtileri
D o u g la s g ö kn a rın ın İID 'n e karşı
sa v u n m a yön tem in in d a y a n ık lılık (fungus
gösteren aileler bahçeden uzaklaştırabilirler.
en feksiyo nu nd an koru nm a) d e ğ il, toleran s
(e n fe k siy o n d u ru m u n d a d a y e ş il ib re
To h um la ta şın m a d ığ ı bilinen II D 'n ü n
yurdum uzd aki D o u g las g ökn an s a h a la n n a
nasıl bulaştığı m erak konusudur. Hastalığın
(Tem el ve a rk . 2 0 0 4 ve 2 0 0 5 ) .
hastalığın Britanya A d a ların d an Danim arka'ya
geçm esinde olduğu gibi, hastalığın ülkemize
kalıtım oranı = 0 .4 ) ve taç renginin (bireysel
ulaşm asında bir köprü işlevi görmüş olabilirler.
Ü lkem ize n asıl g elm iş o lursa olsun A rtvin,
genetik kontrol bü yüm eninkine g öre d a h a
düşüktür. A ncak, ıslah çalışm alan için büyüme
verileri her zam an eld e olm ayabileceğinden,
ya p ra k karakterleri fayd alı bir a r a ç olabilir.
M a g u ire ve a rk . (2 0 0 2 ) ib re tu tum unun
m e şc e re d ü ze yin d e artım ka y b ın ın iyi bir
g ö s te r g e s i o l a r a k k u lla n ıla b ile c e ğ in i
gösterm işlerdir ve ta ç yoğunluğu belki de en
iyi göstergedir (Johnson 2 0 0 2 ).
Douglas göknan ailelerini d aha fidanken
IID toleransı için se ç m e k , yaşlı a ğ a ç la rd a k i
to leran sı a rtırm ad a etkili o la b ilir (Temel ve
a rk . 2 0 0 5 ).
E rk e n s e ç im ik i ş e k ild e
kullanılabilir: (1) hastalıktan etkilenen aileler
d a h a fid an k e n b e lirle n ip a y ık la n a ra k döl
denem elerinin verim i artınlobilir ve (2) halen
tohum bahçelerinde kullanılan a ileler hızlı bir
b iç im d e
MD t o le r a n s la r ı b a k ım ın d a n
Kaynaklar
Capitano, B. R. 1999. The infedion and colonizatioa of
Douglas-fir by Phaeoayplopus ğaeumannii. M .S. thesis.
O re g o n S ta te U n iv e rsity , C o rv a llıs . 81 p p .
El-H ajj, Z ., K. L. Kavanagh, C . Rose, Z . Kanaan-Aiallah
2004. Nitrogen and carbon dynamics of a fglıör biöfrophîc
fungal panasite in fertilized Douglas-fir. Nevv Phytologist
Ü 6 3:1 3 9-1 4 7 .
Filip , G ., A . Kanaskie, K. Kavanagh, G . Johnson, R.
Johnson, D. Maguire 2000. Silviculture and Swiss needle
cast: research and recom m endations. O regon State
University, College of Forestıy, Forest Research Loborutory,
Research Contribution 3 0. 16 p.
en fekte o lm u ş fid a n la rın ithali ile g elm iş
olab ileceğ i olasılığı g öz ard ı edilem eyeceği
gibi orta ve doğu Avrupa'daki hastalıklı sahalar
üretip havaya saldıklan sporlarla, 19 3 0 'la rd a
To leran s
Hansen, E . M ., J. K. Stone, B. R. Capitano, P Rosso, W.
Sutton, L. Winton, A Kanaskie, M .G . McWiHiams 2 00 0 .
Incidence and im pact of Svviss needle cast in forest
plantotions of D ouglas-fir in Coastal O regon. Plant
Disease 8 4 :7 7 3 -7 7 9 .
Trabzon ve G ire su n 'd a in celenen D o u g las
g ö k n a rı s a h a la rın d a k i h a sta lık b elirtileri
oldukça şiddetli görünm ektedir ve bu şiddetin
derecesinin ülkemizdeki tüm Douglas göknan
sa h a la rın d a b elirlenm esi, hastalığın gerçek
seviyesin in o rtaya k o n u lm a sı b a kım ın d a n
önemlidir.
O re g o n s a h il kesim in d e 19 3 0 'la r d a
yanan sahalan kısa sürede ağaçlandırabilm ek
nedeniyle, iç kesim lerdeki (karasal) D ouglas
göknan tohum kaynaklanm a kullanılm ası ve
2 0 0 0 ).
D o la y ıs ıy la a ğ a ç la n d ır m a
ç a l ı ş m a l a r ı n d a k u l l a n ı l a c a k to h u m
kaynaklarının ağaçlandırm a yapılacak sahaya
ve
Av
ve
Av
Rosso, R H ., E. M . Hansen 2 0 0 3 . Prediding Svviss Needle
Cast Disease Distribution and Severity in Young DougbsR r Plantotions in Coostal O reg o n . Phytopalhology
9 3 :7 9 0 -7 9 8 .
Temel, F., J . K . Stone, G . R. Johnson 2 0 0 3 . First report
of Svviss need le cast coused by P hoeocryptopus
aaeumannii on D oualas-fir in Turkey. Plant D isease
3 7 :1 5 3 6 .
Tem el, F., G . R. Johnson, W . T. Adom s 2 0 0 5 . Early
genetic testing of Coastal Douglas-fir for Svviss needle
cast to le ra n e e . C a n . J . Fo r. Res. 3 5 :5 2 1 - 5 2 9 .
M aguire, D .A ., A . Kanaskie, 2 0 0 2 . The natio of live
0 |Ü a n
Manter, D . K ., P W Reeser, J. K . Stone 2 00 5 . A dim atebosed model for predicfing geograpbic variation in Svviss
needle cast severity in the O reg o n co ast ren g e.
Phytopathology 9 5:1 2 5 6 -1 2 6 5 .
Johnson, G . R ., B. L Gartner, D. M aguire, A. Kanaskie
2003. Influence of Bravo fungiade applicatjpns on vvood
densily and moisture content of Svviss needle cast affected
D oug las-fir trees. For. E co l. M an. 1 8 6 :3 3 9 -3 4 8 ,
Kelsey, R. G ., D. K. M anter2004. Effect of Svviss needle
cast on D ouglas-fir stem elhanol and monoterpene
concentrations, oleoresin flovv, and hoşt seledion by the
D ouglas-fir beetfe. For. E co l. M on. 1 9 0 :2 4 1 -2 5 3 .
y a p m a sın ın a rk a s ın d a k i n e d en lerd en biri
o ld u ğ u d ü şü n ü lm e k te d ir (H an sen ve a rk .
M anter, D. K ., B. J. Bond, K . L Kavanagh, J. K . Stone,
G .M . F'ılip 2 0 0 3 . M odelling the im pacts of the foliar
pathogen, Phaeoayplopus ğaeum annii, on Douglas-fir
physiology: net carvopy carb on assim iiatıo n, needle
o b scissio n an d grovvth. E c o lo g ic a l M o d elin g
1 6 4 :2 1 1 -2 2 6 .
Temel, F., G . R. Johnson, J. K. Stone 2004. The relationship
betvveen Svviss needle cast symptom severity and level
of Phaeoayplopus ğaeumannii colonization in Coastal
Douglas-fir (Pseudotsuga menziesii var. menziesii). Forest
Pathology 3 4 :3 8 3 -3 9 4 .
fungusun bu geniş sa h a la rd a hızla ürem esi,
sıradan ve zararsız bir asalağ ın a n i bir salgın
Manter, D . K , K. L Kavanagh 2 003 Stomatol regulatıon
in D oug las-fir follovving a fungal-m ediated ch ro n ic
re d u ctio n in le a f a re a . T ree s 1 7 :4 6 5 - 4 9 1 .
Johnson, G . R. 2 00 2 . Genetic variation in toleronce of
Douglas-fir to Svviss needle cast as assessed by symptom
expression. Silv. G en. 5 1 :8 0-8 6 ,
Johnson, G . R ., A . T. G rotta, B. L Gortner, G . Dovvnes
2 00 5 . İmpact of the foliar pathogen Svviss needle cast
on vvood quality of Douglas-fir. C an . J, Fbr. Res. 35:331 339.
için , sahil kesim indeki düzensiz tohum yılları
Orman
Monter, D. K ., B . J. Bond, K . L. Kavanagh, R H , Rosso,
G . M . Fi tıp 2 0 0 0 . Pseudothecia of Svviss needle cost
fungus, Phoeocryptopus goeumannii, physicolly block.
storııcıtn of Douglas-fir, reduang C 0 2 assimilotion. Nenv
Phytologist 1 48:481—4 91 .
(orijin) se çim in d e g ö sterilecek d u yarlılık IID
varlığında dahi verimli orm ancılık yapılm asına
Sonuç ve Öneriler
g österg esi o la ra k ta ç yoğ unluğu (bireysel
kalıtım o ra n ı B 0 .2 ) ıslah ç a lışm a la n n d o
k u lla n ıla b ilir a n c a k bu k arak te r üzerindeki
ü lk e m iz
ön ün de ö n em li bir engeldir. Yeni k u ru la ca k
Ekonom ik o larak
uygun zam anda
bulundurabilm e ve norm al büyümeye devam
edebilm e) oldu ğu , gözlenen tüm bireylerde
enfeksiyon g örülm esi ve benzer enfeksiyon
seviyelerinde farklı bireylerin farklı şiddetlerde
hastalık belirtileri göstermeleri ile, belirlenmiştir
g ö k n a r ın ın
orm an cılığ ınd a rahatlıkla kullan ılabilm esin in
İstenildiğinde
M anter, D . K . 2 0 0 2 . Energy dissipatvon a n a prio*c
inhibition in Douglas-fir needles vvitb o fungot-rnedvneo
reduçtion in ■
phpiösynthetic rates J . Ptryio p o tîıo f.
1 5 0 :6 7 4 -6 7 9 .
türlerle o rm a n c ılık y a p m a k ta b u lm u şlard ır.
katkıd a bulunacaktır.
g ıo s
»nntn
k a rsı
30011K
H ayır
Sadece en sağ lıklı
Douglas göknan birey­
Sadece Douglas
lerini ve D ouglas göknarı göknarı dışındaki türleri tut
dışındaki türleri tut
jıt 'c
>tn»Kie
g ö kn arı toh um k ay n ağ ı se çim in d e ç o k titiz
H ayır
W eıskıitel, A R ., D. A . M aguire 2 0 0 6 . Branch surface
area and its verlical distribution in coastol Douglas-fir.
Trees 2 0 : 6 57 -6 67 .
W inton, L. M ., J. K . Stone, L. S . W atrud, E . M . Hansen
2002. Simultoneous one-tube quantification of bosl and
pathogen DNA vvilh real-time polymeıose chain reodvon.
Phytopathology 9 2 :1 1 2 —1 16 .
W înton, L. M ., D. K , M anter, J . K . Stone, E. M . Hansen
2003. Comparison of biochemicol, m olecubrand yisual
methods to quantify Phoeocryptopus ğaeumannii in
17
2008
ANNOSUM KÖK ÇÜRÜKLÜĞÜ ÜLKEMİZ ORMANLARINDA BİR TEHDİT OLUŞTURUYOR MU?
Dr. Asfeo Lehtijörvi
D e H. Tuğfaâ Doğmuş Lehtijörvi *
,£/■<,
t>*9bav?'oYTYWif» iüı *
O m , Tük. Müh. A. Gülden Aday *
Zmmm V u tğ ı Atmbtm Dok, Doğu kampusu- LSflAJTtA
BİR TEHDİT OLUŞTURUYOR MUP
GİRİŞ
e te ro b a s id io n a n n o su m
kompleksinde yer olan türler,
A v ru p a
ve
ü lk e m iz
o r m a n la r ın d a ö n e m li
ekonomik kayıplara neden
olmaktadır. Kuzey Yanmküre'
de yer a la n tüm ılım a n
ü lkelerd e, özellikle ibreli
ağaçlarda oldukça tahripkar
b ir h a s ta lık e tm e n id ir.
E tm e n in o lu ş t u r d u ğ u
ç ü r ü k lü k , kök ve kök
b o ğ azın d an b a ş la y a ra k ,
g ö v d e iç le r in e k a d a r
ilerlemekte ve son aşam ada
gövde odunu faydalarulamaz
duruma gelmektedir (Stenlid
ve VVasterlund , 1 9 8 6 ).
O rm o n c ılık se k tö rü n d e
hastolık etmeni tarafından
n e d e n o lu n a n z a r a r ın
ekonom ik boyutu end işe
v e re c e k
düzeyde
olduğundan, Heterobosidion
türlerinin özellikleri, biyolojik
ve ek o lo jik istekleri tüm
dünyada öncelikli çalışm a
k o n u la rın d a n o lm u ştu r.
Bu
m a k a le d e ,
Heterobosidion kompleksinin
ü lk e m iz d e k i y a y ı l ı ş ı ,
k o n u k ç u la rı ve h a sta lık
oluşturm a özellikleri elde
edilen son bulgular ışığında
özetlenmiştir.
HASTALIK ETM ENİNİN
T A N IT IM I V E Z A R A R I
H. annosum dünyada ilk kez
19. yüzyılın başlarında Fries
tarafından rapor edilmiştir
( 1 8 3 6 - 1 8 3 8 ) . O rm a n
hastalıkları konusunda çok
değerli çalışm aları bulunan
Hartig (1878) ve Rennerffeld
(1 9 4 6 ) m antarın to p rak
y o lu y la y a y ılm a d ığ ın ı,
konukçuya girişinde ve çevredeki ağ a çla ra yayılm asında
ve ark. 1 9 9 8 ). G ünüm üzde birçok A vru f
kök kaynaşm asının etkili olduğunu bildirm işlerdir (Şekil
A m erika'd a orm an endüstrisi bu rnontor konttoi alhoa
1). Etmen, Kuzey Yarım küre'de hemen hemen her yerde,
alm ak için ciddi ç a b a la r içindedir.
yaklaşık 150 bitki türünde rapor edilmiştir (Hodges 1 9 6 9 ,
H A S T A L IK E T M E N İN İN B İ Y O L O J İS İ V E
KO N TRO LÜ
Uıine 1976). Ülkemizde, hastalık etmeninin varlığı birçok
araştırmacı tarafından kayıtlara geçmiş olm asına rağmen
Biyotik kaynaklı bir problemin üstesinden gelebilm ek
ve ona özel kontrol stratejileri geliştirebilmek, ancak buna
{tohvvug, 1 9 5 7 , Selik, 1 9 7 3 , Anon, 1 9 8 0 , B alcı, 1 9 9 8 ,
Oerniıel, 1999), konukçu dizisi ve zararının tespiti üzerinde
neden olan etmenin (hastalık veya zararlı) biyolojtsinin iyi
bu güne değin yeterli düzeyde bir bilim sel araştırm a
tanımlanmış olm asıyla mümkündür. H. annosum ile farklı
gerçekleştirilmemiştir. Selik (1973), mantarın neden olduğu
coğrafik alan lard a çalışan araştırm acılar, mantarın uğoç
zarar üzerinde zaman kaybetmeden çalışılm ası gerektiğini
tüderinde benzer şekilde hastalık m eydana getirmediğini,
bildirmiştir.
konukçu bir a ğ a ç türünden d iğ erine görülen za ra rın
Ormancılık pratiğinde kullanılan uygulamalar,
değişiklik taşıdığını tespit etmişlerdir. Bunun üzerine,
Korhonen (1 9 7 8 ), Korhonen ve orkadoşlan
H. annosum ' un yayılışına uygun koşullar
yaratmaktadır (Korhonen, 1978). Mantar,
(1989) ve Capretti ve arkadaşları (1 9 90 ),
ıneşcere içinde mekanik yollarla veya
H k t Avrupa' da H. annosum ' un, konukçu
makinelerle açılmış yaralardan, ayrıca
isteklerine ve co ğrafik yayılışa göre
3 fa r k lı in t e rs te ril g r u b u n u n
aralam a veya tıraşlam a kesimleri
olduğunu bildirmişledir. Bu gruplar
uygulanmış alan lard a kütüklere
an u k ç u la rın a g ö re , S (Piceo
yaralardan girerek, k o laylıkla 1
ıb ie s Korst), P (Pinus sylvestris
konukçuya ulaşab ilm ekted iı
L.) ve F (A bies o Iba M ille r)
M antar bir kez yerleştikte
o la ra k literatü re geçm iştir,
sonra kök sistemi aracılığıyla
i B u n la r a r a s ın d a , S tip inin
ç e v re d e k i
a ğ a ç la r a
n a d ire n g e n ç ç a m la r d a
atlayabilm ekte, ağ acın en
d e ğ e rli k ısm ı o la n , a lt
bulunduğu, P tipinin birçok
konifer ve geniş y ap raklıla r
gövdede ve bunun 10 m. ye :
olm ak üzere daha geniş bir
kudar varan kısım larınd a i
k o n u k çu liste sin e s a h ip
çürüklük o lu ştu rm a ktad ır ]
olduğu (Korhonen 1 9 7 8 , Piri
(Stenlid ve VV asterlund , 3
ve ark. 1 9 9 0 , Svvedjemark
1 9 8 6 ). H astalıkla bulaşık ;
f ve Stenlid 1 9 9 5 ), F tipinin
a ğ a ç la r d a a rtım k a y b ı J
ise G ü n e y Avrupa' da an a
görülmekte ve a ğ a ç la r kar i
konukçusunun A bies olduğu
ve rüzgar etkisine karşı daha
yerlerde ve a y rıca N o rve ç
h a s sa s la şm a k ta d ır. G e n ç
Lad in in d e tespit e d ild iğ i
ağaçlarda benzer şekilde zarar
bildirilm iştir (Capretti ve ark.
görmektedir (Bendz- Hellgren
ve ark. 1998).
19 90 ).
H a s ta lık e tm e n in in z a r a r ı ,
Bir basidiom iset üyesi olan H.
biyolojik ve kim yasal m etotlarla
annosum, üst yüzü kahverengi, alt
etkili bir şe kild e kontrol a ltın a
yüzü porlu ve beyaz çok yıllık üreme
a lın a b ilm e k t e d ir .
B iy o lo jik
organlarına sahiptir (Şekil 2 ). Bu
mücadelede kullanılan diğer bir mantar,
üreme organları, toprak altında kökler
ürem e o rg a n ın ın yokınd on
Phlebiopsis gigantea Fr. Jül. tüm dünyada,
ü z e rin d e , k e sik k ü tü k le rin n e m li
görünüşü (üstte)
ılım an iklim lerde k o niferlerin taze odun
kısım larınd a ya da d ikili a ğ a ç la rın kök
yüzeyinde yaygın bir türdür. Tipik beyaz çürüklüğe
boğazlarında bulunur. Hastalık etmeni çamlarda
neden olan P gigantea, yüksek çekişme yeteneği ile konifer
genç ve yaşlı kökleri çürüterek ağaçların ölümlerine, ladin
o dununa, H. an no su m ' dan d a h a ö nce yerleşeb ilm e
ve göknarlarda ise ağacı doğrudan ölüme sürüklemeksizin
özelliğine sahiptir. Biyolojik kontrolde kullanılan bu mantann
gövde içerisind e ilerleyerek odununun çürüm esine,
antibiyotik oluşturduğuna ve bu yolla H. annosum ' un
dolayısıyla gövdenin ekonom ik değerini kaybetmesine
kütük üzerindeki yayılışını engellediğine karşı bir kayıt
neden olmaktadır. Ormancılıkta gövde içindeki çürüklüğün
b u lu n m a m a ktad ır (H o ld e n rie d e r ve G r ie g , 1 9 9 8 ) .
mümkün olduğu kadar erken saptanması istenmektedir.
Jo h an sso n ve B rand tb erg (1 9 9 4 ) ve K o rho ne n ve
H. annosum Avrupa ve ülkemiz ormancılığında en önemli
arkadaştan (1994) Norveç ladini ve sarıçam da aralam a
ekonomik za rarlara neden olan m antarlardan biridir.
kesimlerinden sonra kesik kütüklerin yüzeyine P gigantea1
O rm ancılar ve araştırm acılar bu mantarın neden olduğu
nın sp o r sü s p a n s iy o n u n u u y g u la m ış la r ve yeni
zararın son yıllarda artış gösterdiğini düşünmektedirler.
en feksiyo nların % 9 3 - 9 6 o ra n ın d a a z a ld ığ ın ı ra p o r
İsveç' de ladin üzerinde oluşturulan kaybın yıllık 50 milyon
etmişlerdir. Bu biyolojik kontrol etmeni Finlandiya ve İsveç'
Avro değerinde olduğu bildirilmektedir (Bendz- Hellgren
Or man ve Av
v \ V > v M VvN\ ÇÜfcOKlÜĞO ÜLKEMİZ ORMANLARINDA BİR TEHDİT OLUŞTURUYOR MU?
n ,'Ç'
uA
ysj
>'\vük kaliaiH İnıoktodif
ıın H etero b a sid io n p arviporu m N ie m e lâ & K o rh o n e n (S
ö îti B u r s o d o (S o la k ,
tipi), H eterobasidion annosum (Fr.) Bref. sen su stricto (s.s.
f5
G üctn, 1992) ve
P tip i), ve H eterobasidion abietinum N ie m e lâ & Ko rh o n en
*&>-«) '«H'fafr lespö «vlılmiştır LHkemizde
(F tipi) (N ie m e lâ ve K o rh o n e n , 1 9 9 8 ) ' o lm a k ü ze re iiç
o .>■•- K)>Vrvn n e d e n o ld u ğ u z a ra rın
türü ta n ıla n m ış ım H . p arviporu m e s a s o la r a k K u z e y ve
v\ .v> v . n*>v v tltşfeiri ç a lışm a la ra bo şlanm ış
D oğ u A vrasya'nın ladin ve g ö k n a r o rm an ların d a g örülürken,
0 '. n""' '^®0î Sok'k
vp
H. annosum s.s. ç o ğ u n lu k la b a tıd a y a y ılış g ö ste re n ç a m
o rm a n la r ın d a y e r a lm a k ta d ır. H . a b ietin u m ' un b ilin e n
yayılış ala n ı ise d a h a d a r ö lçekte o lup , A vru p a'n ın güneyinde
v e m e rk e z in d e d o ğ a l o la r a k b u lu n a n A b ie s tü rle rin d e
g ö rülm ekted ir (K o rh o n en ve D a i, 2 0 0 5 , D oğ m uş-Lehtijö rvi
ve a r k ., 2 0 0 6 ) .
Türkiye' nin m a k ro m an tarların ın ilk sörvey çalışm aların ı
g e rçe k le ştire n Pilot (1 9 3 2 ) ü lk e m iz d e H . annosum sen su
lo to ' nun va rlığ ın ı o tarih lerd e sap tam ıştır. A ra ş tırm a c ı, H.
SSŞs Ş i; g»feî b u n la rın d a ç e v re ve in sa n s a ğ lığ ı ü ze rin e
o lu m su z e tk ile ri, b ilin ç li k u lla n ım la rın ı te şv ik e d e n
e*** « n e en a z a in d irg e n m e y e ç a lış ılm a k ta d ır. E kim
I v C T d e Solu g ö k n a r o rm o n lo n n d a , üre ve borun etkisini
3W««d»ğtmn b ir ç a lış m a g e rç e k le ştirm iş b u lu n m a k ta y ız .
z a ra rın g ö z le n d iğ i a l a n l a r d a ,
teşvik e d ilm e s i, h a sta lığ ın Ö n le n m e sin d e d o ğ ru b ir k o n tro l
gün e k a d a r, ü lk e m izd e H. annosum s . l ,'u n g e n iş y a p ra k lı
stra te jisi o la r a k u y g u la n a b ilir.
a ğ a ç la r
kayda
n a stla ııam am ıştır.
H. abietinum sera k o ş u lla rın d a A , n o rd m a n n ia n a ssp
no rd m a n n ia na ve A . n o rd m a n n ia n a »$p. b o rn m ü lleria n a
Ü lkem izd e m an tarın te şh isi, ü re m e o rg a n la rın ın m o rfo lo jik
tüplü f id a n la rın a y a p a y o la r a k b u la ştırılm ıştır ve ftd o fik ja n
k rite rle rin e b a k ıla r a k g e rç e k le ştirilm iştir. A n c a k bu g ü n e
tü m ü n d e h a s t a lık o lu ş tu rd u ğ u r a p o r e d ilm iş tir (A d a y ,
d eğin h a s ta lık e tm e n in in , T ü rk iy e 'd e k i k o n u k ç u a ğ a ç la r
2 0 0 7 ) . B e n z e r ş e k ild e F v e P tip le rin e a it b ire y le r, 5 y a şlı
ü z e rin d e b u lu n a n t ü r le r i b e lir le n m e m iş t ir . S ö rv e y v e
C e d ru s lib a n i A . R ic h , P. n ig ra , P. b ru tio , P. s y lv e t/n s, A
n o rd m a n n ia n a s s p . b o rn m ü llerin o v e 2 y a ş lı Ju n ip e ru s
e x c e ls a B ie b . tü p lü f id a n la r ı ile b u la ş tırılm ış tır. F tip in in
ü z e r in d e k i
v a r lığ ın a
iliş k in
b ir
la b o ra tu a r ç a lışm a la rın d a n e ld e ettiğim iz so n u ç la r, F tipinin
(ti. a b ietin u m ), A . cilicica v e A . n o rd m a n n ia n a ' n in a lt
tü rle rin in g e liş im in in
türlerinde, T ü rkiy e 'n in b a tısın d an ve k u zeyd o ğ u su n a b irço k
sed ird e ve b ir ö n ceki ç a lışm a n ın so n u ç la rın ı o n a y la r şe k ild e
yöresind e ra stla n d ığ ın ı, d o la y ısıy la en b a skın tip o ld u ğ u n u
g ö k n a r ü z e rin d e , P tip in in ise ç a m tü rle rin d e , a rd ıç la ve
(D o ğ m u ş-L e h tija rv i ve a r k . 2 0 0 6 , D o ğ m u ş -L e h tija rv i ve
s e d ird e g e liş m e k te d ir (y a y ın la n m a m ış s o n u ç ). F id a n la r
annosum s . l .'n u n , A n k a ra 'n ın kuzeyinde İlg az d a ğ la rın d a
b u lu n an Ab/es nordm anniana ssp . bornm ülleriana (M attf.)
ü z e rin d e b u ş e k ild e g e r ç e k le ş t ir ile n y a p a y b u la ş rir m o
k a d a r s a d e c e k u z e y - d o ğ u d a ik i y ö re d e b u lu n d u ğ u n u
y ö n t e m le r i, b iz e h a s t a lık e t m e n in in
g ö ste rm e k te d ir. Ç a lış m a la r ım ız d a , P tip in e G ü m ü ş h a n e
k o n u s u n d a b ir ta k ım b ilg ile r v e rs e d e , s o n u ç la r m u tlo k
C o o d e & C u lle n 'le r ü z e rin d e b u lu n d u ğ u n u b ild irm iştir.
ve O rd u illerin d e b u lu n a n s a f g ö k n a r m e şce re le rin d e k i A .
su re tle a r a z i d e n e m e le ri ile d o ğ r u la n m a lıd ır . K o n tro llü
Bu tarih ten so n ra m a n ta rın k o n u k çu tü rleri ve y ay ılışı ile
nordm anniana ssp . nordm anniana k ü tü k le ri ü ze rin d e H .
annosum ' a ait ü rem e o rg a n la rın d a rastlan m ıştır (D o ğm uş-
test e d ild iğ i b u d e n e m e le r, d ü n y a lite ra tü rü n ü d o ğ r u la r
Lehtijörvi v e a r k ., 2 0 0 6 , 2 0 0 7 ) .
şe k ild e b iz e , F tip in in ç o ğ u n lu k la g ö k n a r la r , P tip in in ise
H. annosum s .l .'n in bilinen yayılış a la n ı, hem en hem en
3>sr3K koöonrton kim yosollordandır. H e r k im yasal m ad d ed e
çam
(L.) yer a lm a k ta d ır. S ö z k o n u su k o n ife rle r tü rle ri ü lk e m iz
o rrn an a la n la r ın ın y a k la ş ık % 7 5 ' in i o lu ş tu rm a k ta d ır. Bu
a r k ., 2 0 0 7 ) , a n c a k P tip in in (H . a n n o su m s .s .) şim d iy e
ilg ili b ilg ile r artm ıştır.
_ re ve bo r h a s ta lık e tm e n in in k o n tro lü n d e y a y g ın
ANNOSUM KÖK ÇÜRÜKLÜĞÜ ÜLKEMİZ ORMANLARINDA BİR TEHDİT OLUŞTURUYOR MU?
k o n u k ç u t e r c in i
k o ş u lla r a ltın d a m a n ta n n h a s ta lık o lu ş tu rm a y e te n e ğ in i n
tüm k o n ife r o rm a n la rın ı k a p sa m a k ta d ır. A n c a k , E g e kıyısı
S O N U Ç VE Ö N ER İLER
ş e rid in d e y e r a la n k o n ife r o r m a n la r ın d a sö z k o n u su
T ü rk iy e o rm a n la rın d a H etero b a sidio n n e d e n o ld u ğ u
m an tan n d urum u ile ilgili yeterince bilgi b u lu n m a m a k ta d ır
k a y ıp la ra ilişk in ç o k a z b ilg i b u lu n m a k ta d ır. Ü lk e m iz d e
(Şekil 4 ). Ü lken in gün eyin de H. annosum ' un ra p o r e d ildiği
b u g ü n e k a d a r y a p ıla n ç a lış m a la r d e ğ e rle n d ir ild iğ in d e ,
Eld e ed ilen so n u ç la r, H. annosum s . l u n
ille r, A n ta ly a , İsp a rta , K o n y a , M e rsin , A d a n a ve H a ta y 'd ır
H e te ro b a sid io n ' a k e s ik k ü tü k y a d a d e v rik a ğ a ç la r d a
o la r a k y a y ılış g ö s te re n a s li tü rle rim iz ü z e rin d e h a s t a lık
ç a m la r ü ze rin d e h a s ta lık o lu ş tu rd u ğ u n u , b u n u n y a n ın d a
se d irin h e m F h em d e P tip in e k a rşı d u y a rlı b u lu n d u ğ u n u
g ö ste rm e k te d ir.
ü lk e m izd e d o ğ a l
(S e lik 1 9 7 3 , K o tla b a 1 9 7 6 , D o ğ m u ş-L e h tijö rv i ve a r k .,
b u lu n a n m a n ta r tü rle rin in te sp iti s ır a s ın d a r a s t la n d ığ ı,
2 0 0 6 , 2 0 0 7 ) . K u z e y d e ise bu d a ğ ılım B a lık e s ir ilin in
m a n ta rın e k o lo jis i ü z e rin d e y e te rli b ilg i b u lu n m a d ığ ı
o lu ştu rm a yete n e ğ in e s a h ip o ld u ğ u n a d ik k a t çe k m e k te d ir.
Sö z k o n u s u m a n ta rın g ö k n a r d ış ın d a d iğ e r k o n u k ç u la r
K a z d a ğ ı M illi P a rk ı ve K a ra d e n iz ş e rid in d e A rtvin ilin e
a n la ş ılm a k t a d ır . S e lik ( 1 9 7 3 ) , A . n o rd m a n n ia n a s s p .
b o rn m ü lleria n a g ö v d e s in d e h a s ta lığ ın n e d e n o ld u ğ u
a rd ın d a n silv ik ü ltü re l, b iy o lo jik ya d a k im y a s a l k o n tro lü n e
ü ze rin d e k i z a ra rın ın a r a z i k o ş u lla rın d a te sp it e d ilm e s i v e
ç ü rü k lü ğ ü n 6 m ' ye k a d a r çıktığ ın ı b ild irm iştir. A n c a k , bu
y ö n e lik ç a lış m a la r a a c ile n b a ş la n m a s ı g e re k m e k te d ir.
te s p itle r g ö z le m le r d e n ile ri g itm e m iş tir. S o n y ılla r d a
H e te ro b a sid io n ' n u n n e d e n o ld u ğ u z a r a r ın s a p t a n d ığ ı
g e r ç e k le ş t ir ile n
a la n la r d a ,
a r a z i ç a l ı ş m a l a r ı , m a n t a r ın
ü re m e
o rg an ların ın sa d e ce o rm a n d a k a la n k e sik kütük üzerlerinde
m a n t a r ın k o n u k ç u t e r c ih i d o la y ıs ıy la tip i
b e lirle n m e li, k o n u k ç u su o lm a y a n a ğ a ç tü rle rin in o la n d a
d eğil, dikili ve rü zg a r ta ra fın d a n kırılan g ö k n a r o ğ a ç la n n ın
b ıra k ılm a sı d iğ e rle rin in u z a k la ş tın lm a s ı su retiyle m e y d a n a
g ö vd e le ri ü ze rin d e d e b u lu n d u ğ u n a d a iş a re t e tm e k te d ir
g e le c e k
z a r a r la r ın
önüne
geçm eye
ç a lış ılm a lıd ır .
(D o ğ m u ş - L e h tija rv i v e a r k ., 2 0 0 6 ) . Ü r e m e o r g a n la r ı
g e n e llik le , d e v rik a ğ a ç la r ın k ö k k ıs ım la r ın d a , k e s im
so n ra s ın d a a la n d a k a la n d ip k ü tü k le rin in n e m li o la n iç
k ısım la rın d a b u lu n m a k ta d ır (Şekil 1 ).
M a n ta rın ü rem e o rg a n la rın ın , B alıke sir- K a z d a ğ ı'n d a ,
A . nordmanniana ssp. equi-trojani üzerinde yaygın m iktard a,
K a s ta m o n u - İlg a z d a ğ la r ın d a A . n o rd m a n n ia n a s s p .
born m üllerian a ü z e rin d e n isp e te n d a h a a z ra s t la n d ığ ı,
b u n u n la birlikte M ersin ve K o n ya b ö lg e le rin d e ki A . cilicica
ü z e r in d e
is e ç o k n a d ir b u lu n d u ğ u
TEŞEKKÜR
Ç alışm am ızı proje o la ra k kabul eden ve destekleyen TÜ BİTAK
(TO VAG- 104 O 5 6 0 ‘ Kariyer Projesi)' a , arazi çalışm alannda yardım lar™
esirgem eyen tüm orm ancılık cam iasın a teşekkürü borç b iliriz.
b ild ir ilm e k t e d ir
(B o lci, 1 9 9 8 ). D em irel (1 9 9 9 ), Artvin ilin d e d ikili k o n ife rle r
KAYNAKLAR
ü z e rin d e m a n ta rın ü re m e o r g a n la r ın ı te s p it e tm iş tir.
Doğm uş-Lehtijarvi ve a rk a d a şla rı (2 0 0 6 , 2 0 0 7 ) , Tü rkiye'nin
fark lı b ö lg e le rin d e g ö k n a r a la n la rın d a g e rç e k le ştird ik le ri
S ji a,» ju~ıgr - b a s a n s ın a ilişk in so n u ç la r, 2 0 0 8 ' de
E T M E N İN İN
DÜN YADA
VE
1 9 7 3 , B a lc ı 1 9 9 8 , D o ğ m u ş -L e h tijö rv i ve a r k ., 2 0 0 6 ,
3Örvey ç a lış m a la rın d a to p la n a n ü rem e o rg a n la rın ın bü yü k
bir k ısm ın ın H . a b ietinum , y a n i A b ie s ü ze rin d e b u lu n a n
2 0 0 7 ).
" F * tip i, ço k a zın ın ise H . annosum s. str. (P tipi) o ld u ğ u n u
k a d a r u z a n m a k ta d ır (P ilo t 1 9 3 2 , L o h w a g 1 9 5 7 , S e lik
YAYILIŞI
■
■
tfBr>r_ j |[rrr.r*:r - rpKte&cjrr, kompleks»*** ait türler. Kuzey
%utmu - t ’. '-r.r r M y r v y l c kşbiferier üzerinde ekonom ik
andM
4*
h o Şa& çürüklükleri ne sebep
ivm &ğeı zcsteK?-' S c ’aes/'nöe. H etetobasidîon'
ra p o r e tm işle rd ir. B u n u n p ra tik o rm a n c ılık u y g u la m a la rı
açısın d an ön em i şu şekilde açıklan ab ilir. G ö k n a rla r üzerinde
K O N U K Ç U BİTKİLERİ
T ü rk iv e 'd e H . a n n o su m ’ un b ilin e n k o n u k ç u la rı a ra s ın d a
h a s ta lık o lu ş tu rd u ğ u b e lir le d iğ im iz sö z k o n u su tü r (H .
d ört fark lı A b ies ta k so n u , ü ç Pinus tü rü ve Picea onentpJiş
/ i ; yer a lm a k ta d ır. S ö z k o n u su k o n ife rle r tü d e ri ü lk em iz
abietinum), g ö kn ar-çam k a rışık m eşceresin d e, ç a m türlerini
Or ma n ve Av
h a s ta la n d ırm a m a k ta d ır. D o la y ıs ıy la , g ö k n a rla rd a yo ğ u n
Or ma n ve Av
A day, G ., H eterobasidion abietinum N iem elâ & Korbonen 'on
G ö kn ar Tü rlerin d e P ato jen isîtesin in B e lirle n m e si, Süleym an D em ire)
Ü niversitesi Yüksek Lisans Tezi.
Anon., 1980. Heterobasidion annosum (Fr.) Bref. C .M .I. Dıstriburian
M aps of Plant D ise ase s, M ap N o . 2 7 1 , 3 rd edn. VVallınaford C A S
International, p . 2 .
B a lc ı, Y. 1 9 9 8 . Kazd ağı G ö knon (A bies equt-trojc/v A schers et
Sint.)'ındo G örülen H astalıklar. [D iseases obsetved on Kazdağı F ir (Abies
equi-trojanj A schers et S in t.).]- ln : K asnak M eşesi ve Tü rkiye F lo ra sı
Sim pozyum u, 2 1 -2 3 Septem ber 1 9 9 8 , İstan b u l, Turicey. Um vecsity of
İstanbul, Foculty of Forestry. 6 0 0 -6 0 9 .
Bendz-H ellgren, M . and Stenlıd , J . 1 9 9 8 . Effecî of d ear-cu ttin g ,
W V \ >v M VvMv ÇÜRÜKLÜĞÜ ÜLKEMİZ ORMANLARINDA BİR TEHDİT OLUŞTURUYOR hAW
Kaynaklar
and wood moisture content on the susceptibility of
No(\woy spruro sfumps to H e te roba s id ion onnosum .
C o n. i. For. Res. 2 8 (5 ):7 5 9 -7 6 5 .
Bendi- Hellgren, M ., Lipponen, K ., Solheim,
H. and Thomsen, I.M . 19 9 8 . The Nordic countıies.
İn: Heterobasidion onnosum: Biology, Ecology, Impact
and C o n tro l. E d.by W o o d w ard , S , Ste n lid , J .,
Korjalamen, R and Müttermann, A. C A B Internalinal.
VVnlIingford, UK. pp. 3 3 3 - 3 4 5 .
CapreHiy P.f Korhonen, K ., M ug n ai, L. and
R om agnoli, C . 1 9 9 0 . An inierslerîlity groups of
Heterobasidion onnosum speciolised to A b ies oIba.
Eur. J. For Path 2 0 , 2 3 1 * 2 4 0 .
Dem ire!, K , 1 9 9 9 . Contributions to Turkish
mycofloıo from the Ardanuç distrid of Artvin province
T u rk ish Jo u r n a l o f B o ta n y , 2 3 : 4 0 5 - 4 0 9 .
Do§muş-Lehtijö rvi, H.T. Lehtijarvi, A . Korhonen,
K . 2 0 0 6 . Heterobasidion obietinum on Abies species
in vvestem Turkey. Forest Pathology 3 6 : 2 8 0 - 2 8 6 .
Doğmuş-Lehti jarvi, H.T. Lehtijörvi, A . Korhonen,
K . 2 0 0 7 . H eterobasidion on A bies nordm onniano
in north-eastem Turkey. Forest Pathology 3 7 : 38 7 390.
Fn es, E. 1 8 3 6 -1 8 3 8 . Epicrirsis systematis
m ykologici. Upsaliae.
Hartig, R. 1978. Dîe Zerseteungsercheinungen
des Holzes der N adelholz.baum e una d e r Eich e.
Berlin (1n Germ any).
Hodges, C . S. 19 6 9 . Modes of infection and
spread of Fom es a nnosus. Ann. Rev. Phytopath. 7,
24 7 - 2 6 6
B
■
■
Holden heder, O . and Grieg, B. J. W ., 1998.
Bıologicol methods of control. İn H eterobasidion
onnosum : biology, ecology, ımpact and control, ed.
W oodw ord, S ., Stenlid , J ., K arfo lain e n , R and
H urterm onn, A , 2 3 5 - 2 5 8 . C A B Internatio nal
Wallıngford.
Johansson, M .and Brondtberg, P O ., 19 9 4 .
Envıfonm ental conditions influencing infection of
Norvey spmce stumps by Heterobasidion onnosum
and effectı of urea treatment. İn Johansson, M . and
Stenltd, j. (Eds.)yProceeding of the 8th International
Confenence on Root and Butt rots, W ik, $weden and
H a ik k o , F ın la n d 1 9 9 3 2 p p . 6 6 8 - 6 7 2 .
Korhonen, K. 1 9 7 8 . Intersterılity groups of
Heterobasidion onnosum . Communicatıones Instıtuti
Foresfahs Feon*oe. 9 4 : (6), 1-25.
Korhonen, K .f Copretti P., M oriondo, F. and
M u g n a i, 1 .., 1 9 8 9 . A n e w breed ing g ro up of
H e te ro b o sid io n o n n o su m found in E u ro p e . İn
M o m s o n , D .i. (E d ), P ro ce e d in g s o f the 7th.
tn«ematK>nal C o n feren ce on Root And Butt Rots,
V e rn o n A V ic to ria , C a n a d a 1 9 9 8 p p . 2 0 - 2 6 .
K o rho nen. K „ Lip p o n en , K ., B en d z, M ..
io h o n sso n . M ., Ryen, t.. Venn, K ., Seiskon, R And
t»eemi. M ., 1994 Corarol of H&terobosjdon onnosum
oy
p ?o îe ctio n .vith 1 R o isîo p S , a new
corM M fOOİ ♦omvuloton o f Phlehio g ıg o n teo . İn
io h m se o n , M . ond Stenlid, j. (Eds ).Proceeding of
N
Irstemaüonof C onference on Root o fn i Butt
, lA R k S « e d e n ond HodtLo, Fmîond 1 9 9 3 2 p p .
m
Korhonen, K . D a i, Y .C . 2 0 0 5 . G eneticolly
identified taxa of Heterobasidion and theır distributiorı
in Eurasio . İn: M an k a, M.- Lakomy, P. (eds): Proc.
1 lth Int. Conf. Root and Butt Rots, P o zn an , Polond,
August, 1 6 -22 , 2 0 0 4 . 5 7 -6 3 .
K o tla b a , F., 1 9 7 6 . C o n trib u tio n to the
knovvledge of the Turkish m acrom ycetes. C e s k â
Mykologie 3 0 , 1 5 6 -1 6 9 .
l a i n e , L. 1 9 7 6 . T h e o c c u r e n c e of
H eterobasidion onnosum (Fr.) C k e in vvoody plants
in Fin lan d . C o m m u n n ic a tio n e s Instituti Forestalıs
Fennioe 9 0 : (3 ), 1-52.
Lohwag, K ., 1 9 5 7 : Ein Beitrag zur Pilzflora
der Türkei. İstanbul Üniversitesi O rm a n Fakültesi
Dergisi, Ser. A , 7 ( 1 ) : 11 8 -1 2 8 .
N ıe m e la , T. a n d K o rh o n e n , K . 1 9 9 8 .
Taxo no m y o f the ge n u s H e t e r o b a s id io n .. in.
W o o d w a rd , S .- S te n lid , J .- H ü tte rm a n n , A .K a rja la in e n , R. (eds): H etero b a sid io n onnosum .
Biology, Ecology, Im pact and Control O xo n , N evv
York. C A B International, 2 7 -3 3 .
Pilot, A ., 1 9 3 2 . Contribution d l'ötude des
Hymenomycetes de L'Asie M ineure. [Contribution to
the Hymenomycetes of Asia Minör.) Bull. Soc. Mycol.
France 4 8 : 16 2 -1 8 9 .
Pilot, A ., 19 37 . Contribution to the studies of
Basidiom ycetes on the B alk an Peninsu la." Bull.
S o c . M y c o l. F r o n c e , 5 3 : 8 1 - 1 0 4 .
Piri, T ., K o rho nen, K . and S a ira n e n , A . 1 9 9 0 .
O c u u re n c e of Heterobasidion onnosum in püre and
m ixed spruce stands in Southern Finland. Scand, J.
For Res. 5 , 1 1 3-1 25 .
Rennerffeld, E. 1946. O m rotrötan (Polyporus
annosus) i Sverige. D e ss utbredning och satt alt
u pptrada. Medd. Fr. Statens Skogsforskningsinst. 3 5 ,
1- 88 .
Se lik, M ., 1 9 7 3 . Türkiye odunsu bitkileri,
ö zellik le orman ağ açların da hastalık âm ili ve odun
tahrip eden m antarlar. [Fungal diseases of v/oody
plonts, especially forest t re e s, in Turkey / D ise a se s
of Turkish vvoody plonts, especially forest trees, caused
by fungi.) İstanbul Üniversitesi Orm an Fakültesi 1848:
5 5 p.
Solak, M . H ., 1990. Bursa ve Cıvannda Yetişen
B a z ı M a k ro fu n g u s lo r Ü z e rin d e T a k so n o m ik
A raştırm ala r. U lu d ağ Ü niversitesi Fen Bilim leri
Enstitüsü. Yüksek Lisans Tezi (Yayınlanmamış), Bursa.
So la k, M . H ., G ü c in , F., 19 9 0 . Bursa yöresinden
bazı makrofunguslor. X. Ulusal Biyoloji Kongresi, 182 0 Tem m uz 1 9 9 0 , E rz u ru m , 1 6 3 - 1 7 1 .
Solak, M . H ., G ü c in , F., 1 9 9 2 . Bursa yöresinden
Türkiye iç in yeni m okrofungus türleri ve yörede
belirlenen diğer mokrofu nguslar. Doğa Turkish Journal
of Botany, 16 (3 ): 3 3 5 -3 4 6 .
Stenlid, j . ond VVasterlund, I., 19 86 . Estim atîng the
frequency of stem rot in P içe a a b ie s u sin ğ on
in cre m e n t borer. S can d ın avian Joum ol of Forest
Research 1, 3 0 3 -3 0 8 .
Svvedjemark, G . And Stenlid, J. 19 95 . Susceptibility
of conifer and broodleove seedlrngs to Svvedish S
and P sîrain s of H etero b a sidio n onnosum under
O r m a n ve Av
L m ju ı
r R]
Ü m -ınrn
J\_ m LİÜ uu MİM
Fransa'd aki "Sınır Tanım ayan
i Mühendisler" kuruluşunun am açları, I
çalışma alanlon ile işbirliği yöntemleri
I nelerdir? Bu çeviri ülkemizde kar amacı
gütmeyen, gönüllü kuruluşların ortaya
ç ık a rılm a s ın a y a rd ım cı o la c a ğ ı
I düşünülerek yapılmıştır.
Sınır Tanım ayan M ühendisler
I kurumu G üney ülkelerindeki halkla
nitelikli teknik destek sa ğ la m a k
amacıyla 1982 yılında bir grup öğrenci |
I tarafından kurulmuştur.
K u r u lu ş
ö ğ r e n c ile r e
ve
■mühendislere ülkelerin kalkınmasına ,
doğrudan katılmayı, Güney-Kuzey
İlişkileri ile kalkınma sürecinde ortaya ]
I çıkan sorunlar hakkında öğrenci ve
mühendisleri daha fazla bilgilendirme,
eğitim ve bilgilendirme çalışmalarını ı
ö rg ü tle m e y i a m a ç e d in m iştir.
Proje hazırlanması Fransa'da arazi I
in c e le m e le r in e d a y a lı o la r a k
gerçekleştirilecektir.
Örgütlenmenin merkezi olmaması ı
nedeniyle örgüt Fransa'da bölgesel
olarak dinamik biçimde gelişmektedir. I
Örgüt, gönünü ve belli konudaki
teknik desteği uygulayarak üçüncü
dünya ülkelerinde yaşam düzeyinin I
iyileştirilmesine, özellikle nitelikli alt
l yapı, ekipman ve bannak konularında I
teknik yardım şeklinde çalışm alar
[ yapmaktadır.
Etkili ve sürdürülebilir kollanmaya I
k a tılım iç in S ın ır T a n ım a y a n
I Mühendisler üçüncü dünya ü lkeleri'
halklarının kalkındırma stratejilerini
I ben im s e mistir. Bunun için Sınır
Tanımayan Mühendisler, projeleri yerel I
h a lk ta ra fın d a n b e n im s e n e n ,
i uygulanm ası ve sürdürülebilirliği
I sağlanm ış projeler olup, köylüler
ta ra lın d a n b o şla tıla n k alkın m a
projelerine uyumlu olur. Kolektif I
w p m o n sağlanması içme, kullonmo
fil sulama suyu temini, sel kontrolü,
Çölleşmeyle savaş ile okul, sağlık
szi, yol ve enerji tesisleri inşaattan
« ıbî çalışm aların Öncülüğünü ve yol I
i göstericiliğini yapar. Bunların Sınır
I Tanım ayan Mühendisterce yönetilmesi ı
v£ işletilmesi ihtiyaca göre bir veya üç I
| oy söner. Ve bu zaman zarfında iki veya
üç gönüllü birlikte ça lışır. S ın ır
Tanımayan Mühendislerin finansmanın
I % 4 0 'ı Avrupa Ekonomik Topluluğu
| İşbirliği Bakanlığı, G ençlik ve Spor
Bakanlığınca karşılanır. V e % öO'ı özel
finansmandır (bağış, üye aidatı, yatırım
I malı üreten fabrikalar vs).
Sinir Tanımayan Mühendisler 25
yerel aruptan oluşur ve Fransa'ya
l dağıtılmıştır. Bu gruplar g e n e ld e
öğrencilerden (okul ve üniversite) oluşur.
B u n la r k e n d i p r o je le r in i ve
yönlendirmelerini bağımsız yaparlar.
H a le n u y g u la m a d a ç a lış a n
mühendisler kuruluşun teknik düzeyini
yükseltmekte ve arazi üzerindeki
verimliliği artırmaktadır.
Ulusal düzeyde Paris bürosu vardır.
I Bu merkez büro yerel büroian destekler
ve kuruluşu ulusal düzeyde simgeler.
Biz Kimiz?
Sınır Tanım ayan M ühendisler
1 1 9 9 4 'd e kurulm uş, hüküm et dışı
gönüllü kuruluştur (N G O ). Kadrosu;
i mühendislik öğrencileri, çatışan ve
e m e k li m ü h e n d isle rd e n o lu şu r.
Yüzlerce üye ve ülke çapında yirmi
beş gruptan oluşan gruplar arasındaki
I eşgüdüm
ulusal
düzeyde
I düzenlenmiştir.
G enç ve dinamik bir kuruluş olup
gelişmekte olan Türki Cumhuriyet ve
İslam ü lk e le rin d e b irço k g ö rev
I gerçekleştirmiştir.
Doâu-Batı, Kuzey-Güney, O rta
I Asya-İsTom ü lk e le ri ve A vru p o
a r a s ı n d a k i bi l gi a l ı ş v e r i ş i n i
sağlamaktadır. Kalkınma sürecinde
ortoyo çıkan sorunlon İncelemektedir.
D e n e y im ve B irik im le rim iz
I Nelerdir?
Sınır Tanım ayon M ühendisler
örgütü birçok alan d a mühendislik
I deneyimlerine sahiptir.
Altyapı, bina, mühendislik, tonm,
ormancılık, hidrolojik, çevre ve enerji
kaynaklan ile doğal afetlerle mücadele
konulan deneyimli olduktan olanlardır.
Kuruluş, mühendislik, okul ve
fakültelerinin teknik özellikli, uygun
I teknoloji oroştırm olon o lan ın d aki
olanaklardan yararlanır. Deneyimlerinin
_kaynoğı seçkin insan kaynağıdır. Örgüt
ı
I
|
I
ı
I
,
1
ı
|
I
I
I
ı
I
|
I
!
'
ı
l v e rim li e n e rji y
| dinamizmi ile erne
ile sağ lar
i
N e Tip İşler Yoprf*ya
B elirti y a p ıd a k i I
kalkınm a konusundaki
i teknik yardım yapar.
Bu kuruluş köy kooperc
Köyden bir grup olabilir. Veya göm
i kuruluşlar tarafından organize <
I dernek, vakıf olabilir.
Sınır Tanım ayan M üheadr
i projelerin hazırlanm ası, uygulanm ası 1
I te k n ik ç a r e le r in a ro n m o s ım n
incelenm esi ve eğitim sofhaio n n dc
I devreye girer.
Teknik stajları organize ed er ve
yol gösterir.
Sın ır Tanım ayan M ü h en d isler
I teknisyenlere ve yerel yönlendir «çilere
yönelir.
Uygun Teknolojilerin Araştınknos*
Proje etütleri birlikte ç a lışa c a k
gruplara ortak o larak özellikle teknik,
I ekonom ik ve sesyo-kültürel etkilerin
I incelenm esi ile projeye parasal korta
soğlonm ası İçin yapılabilir.
Ç a lışm a Yöntem leri N e le rd ir?
I
Hakiki Partner (ortak)
Ö rgütün işlevi teknik ko nularla
I sınırlanm ış o lsa d o , projenin d iğ er
I değişik konulan d a göz önüne alınır
(sosyo-ekonom ik yapı katılım cılık,
I yönlendirm e çevreye etkisi vs). Bu
I Örgütün düşüncesi olup yürütmedeki ,
başan lar buna bağlıdır.
D ik k a tli H a z ır lık A ş a m a s ı
I
Arazideki uygulam a, Fransa'daki
uzun h a zırlık , d e vre sin d e n so n ra
I yapılmaktadır. Öncelikli işlemler dtşmda
I bu hazırlık devresi partneri iyi tanım ak ,
için araziye yap ılacak bir incelem e
I gezisi ile olasıdır. Bu tanım a işi aynı
I zam anda yerel birikimleri ve bunlara
g ö re k u lla n ıla c a k tekn ikleri iyice
I tanım aya yorar.
I
G önüllüler G en eld e G ençlerdir
Fransa'da, arazide teknik etütleri
I yapan ekip, öğrencilerden ve tecrübeli
I mühendislerden oluşmaktadır. Ancak
a r a z i d e ö z e l lik le ö ğ r e n c ile r
çalışmaktadır.
Uzun Erim li A m a çlara D önük
Projeler
S ın ır Tanım ayan M ü h en d isler
p ro je le ri uzun o çıh m h in c e le r.
K ısa V adeli A m a çla ra Oörvğlc
Projeler
Ö rgütün çatışm a süresi ü ç veya
dört ayı geçmez. Özellikte yazm çalışa
(H oziran-Eytüİ). Ç ü n kü bu ay la rd a
g ö n ü llü ler uygundur. Ç a k önem li
durum larda uzun zam onlı işlem lerde
de bulunulabilir.
V.
,v / tarihind e" Ağaçlandırm a
i Erozyon Kontrolü seferberliği
('em P la n ı 2 0 0 8 - 2 0 ! 2 " (
'•anı) a d lı ç a lışm a s ın ı k itap
y a y ın la d ı. B u n u n h e m e n
Başbakan R. Tayip Erdoğan
2 0 0 7 tarihind e bu planın
la y a ko nuld uğuna ilişkin bir
'•î-ce gönderdi.Ardından gösterişli
- e r ik li b ir tö r e n y a p ıla r a k
'a m a n ın b a şla tıld ığ ın ı san ırım
"^’sajrtjeofcsmız. Törenin en çarp ıcı
'■-m : ' plnn d ö n e m in d e Trakya
Ahmet Dem irtaş
Kırsal Çevre Ve Ormancılık
Sorunları Araştırma Derneği Yön.
Kurulu Başkanı
B ak an E roğiu:
A ğaçlan ad ırm ad a
D ünya ü çü n cü sü yü z
y ü k lü ğ ü n d e
b ir
a la n
•O’T iia c a k * b iç im in d e y d i. Bu
ne d iy e b ilir? Sözünü
* * * 5 m otom g ö rü p d ik k a t lic e
•'“ C£*S!T«e fırsatı b u la m ay an , yolmzco
2 m ilyon h e k ta rlık
alan ağaçlandırılacak
*op«ian konuşm ayı dinleyen
* * * - M em leketin sorunianna çözüm
-m. helal olsun demiştir,
:lan dırm ada
h e d e fd ü n y a
b irin ciliği
■
se viyo ru m d iye n le ri ve
sorunlan ile ilgilendiğini
e re rim ; adı geçen kitabı
,g y C b a k a n lığ ın w e b
it* yayın org an ı
iş i O cak 2 0 0 8
0 3 öa konuyc
NTV-MSN’BC
2012 d e T rakya
k a d a r b ir alan
ağaçlan d ırılm ış
o la c a k ”
E roğiu nun hedefi
ağaçlandırılacak> alt başlığı yer alıyor.
D e v a m ın d a is e ; < a ğ a çla n d ırm a
se fe rb e rliğ i ile 2 0 0 8 2 0 1 2 yılları
orasında 2 milyon 3 0 0 bin hektarlık
(23 bin km2), diğer bir ifade ile yaklaşık
olarak Trakya büyüklüğünde bir alan
a ğ a çla n d ırıla ca k > d e n ilm e k te d ir.
E y le m
P la n ın d a
y a z ıla n la r ı d e ğ iş t ir ip ç a r p ıt a r a k
aktarılm ası, ağ açland ırm a yapıyormuş
gibi görünerek siyasal rant sağ lan m ak
isten m esin d en m i, p la n d a y a z ıla n ı
a n la y a m a m a k gibi b ir yetersizlikten
mi k a y n a k la n ıy o r? K a ra rın ız ı yazıyı 1
o k u d u k tan so n ra v e re b ilirsin iz , işin
üzüntü verici yanı d a pek ço k gazete
ve televizyon da re k lâ m la r yap ılıyo r.
Bilm em şu k a d a r fid an d ik ile c e k , şu
k a d a r a la n a ğ a ç la n d ır ıla c a k diye
g e rç e k
d ış ı
a ç ık la m a la r ı
y in e liy o r la r . S a b r ı n iz a s ığ ın a r a k
Bakanlığın Eylem Planı ile o cak 2 0 0 8
ta rih li bü lten d e y a z ıla n la ra ilişkin
d e ğ e r le n d ir m e le r i
b ir
b ir
sıra la y a ca ğ ım ..
1) A ğ a ç la n d ırm a ve Erozyon
Kontrolü Seferberliği Eylem Planı 20082 0 1 2 k itab ın d a yer a la n çizelgeye
b a kalım .
Ç iz e lg e h er şeyi net o la ra k
gösteriyor. Buna göre Ç evre ve O rm an
B a k a n lığ ı' nın 5 yılda to p lam 116
0 0 0 h e k ta r ( h a .)* , a ğ a ç la n d ırm a
y a p m a s ı ö n g ö r ü l m ü ş t ü r .D iğ e r
ku ra m ların ise 13 6 0 0 h a.d ır. D iğer
Orman ve Av
a ğ a ç la n d ırm a Yapmcryâ kafksafer fcf^e, bakonîtğın fid a n
k u ra m la rın y a p a c a ğ ı a ğ a çla n d ırm a n ın - yapttabifm esüm
üretimleri yeterli değildir. Ç ü n kü Ç evre Ve O rm a n B akan lığ ı
güvenceye b ağ layacak bir önlem getirilmemiştir, bu yüzden
2 0 0 4 yılında 1 1 6 orm an fidanlığından 3 9 tanesini kapatm a
gerçekleşmesine kesin gözüyle bakam ayız. Yine de bakanlık
ve/veya satm a kararı a ld ı. Kırsal Çevre O rm an cılık Sorunlan
ve d iğ e r k u ru m la r iç in 5 y ıld a ö n g ö rü le n to p la m
A raştırm a D e rn e ğ i, o rm a n cılığ ım ız ın ö z e llik le rin e k a m u
a ğ a çla n d ırm a m iktarı 2 5 2 0 0 0 h a. dır.
yararın a aykırı olon bu yanlış karan yarg ıya taşıyarak iptal
2 ) Ç iz e lg e d e g ö ste rile n a ) e r o z y o n k o n t r o lü , fiziki
ettirdi. Sö zd e "a ğ a ç la n d ırm a se fe rb e rliğ i" b a ş la ta n la rın
önlemler, bitkilendimne ve ağaçlandırm a biçiminde yürütülen
bu d urum u; atölyesinin üçte birini satarak üretim artırm aya
bir teknik ça lışm aları kapsam aktad ır. Bu nedenle erozyon
k alk ışa n la rd a n fark lı d e ğ il.
kontrol ç a lış m a s ın ın tü m ün ü " a ğ a ç la n d ır m a " o la r a k
4)
Son 5 0 yılın en büyük a ğ a ç la n d ırm a seferb erliğ i
nitelendirmek doğru değildir, b) re h a b ilita s y o n ; Şu an da
b a şlatıld ı d iyo rlar. * Ö rt ki ö le m ' B a ş k a n e d e n ile b ilir?
o rm an o la n a n c a k " b o zu k o rm a n " d iye n itelen d irilen
H alk ın a n la m a d ığ ın ı s a n ıy o rla r a m a y a n ılıy o rla r.(e n az
yerlerde y a p ıla c a k çalışm alard ır. O rm a n la rın ko ru nm ası,
o n lar k a d a r an lar) Peki B akan lığ ın 1 0 b inlerce ç a lışa n ı ve
p lan lan m ası, işletilm esi, bakım ve gençleştirm e gibi teknik
em ek lisin in gözünün iç in e b a k a b a k a n a sıl g e rçe k d ışı
ça lışm aların yürütülm esi O rm a n G e n e l M üd ürlü ğü ' nün
a ç ık la m a la r y ap ıla b iliyo r ve yazılab iliyo r? Yeri g elm işken
( O G M ) tem el g ö revlerid ir. O rm a n n iteliğ in de o lan bir
a n ım sa ta lım : 1 9 8 8 y ılın d a 1 1 9 0 0 0 h a . a ğ a ç la n d ırm a
yerde y ap ıla cak ça lışm a la rı, yeni orm an oluşturuluyorm uş
y a p ıla ra k re k o r kın lm ıştır. Bu ik tid an n eylem p lan ı ile 5
t a ğ a ç la n d ırm a ) g ibi g ö ste rm e k ; iyi niyetli b ir tutum
yılda 1 1 6 0 0 0 H a. ağaçlondırm a öngörülmüştür. Trajikom ik
olmadığı gibi deyim yerindeyse; halkı enayi yerine koymaktır.
bir durum la karşı karşıya bulunuyoruz. 5 0 yılın böbürlenm esi
R e h a b ilta s y o n u y e n i o rm a n o lu ş tu r u lm a s ı o la r a k
içindeyken kötülediği d ö nem in bir y ıld a yaptığım 5 yılda
değerlendirince, bakım , gençleştirme ve her türlü ormancılık
yapm ayı bile göze alam ıyor. 5 yılda Trakya büyüklüğünde
çalışm asını d a aynı k ap sam a a lm a k gibi g arip uygulam a
bir a la n d a a ğ a çla n d ırm a ya p ıla ca ğ ı ö n e sürülüyor. O y s a
başlatılm ış olur,
c) m e ra ıs la h fıs la h ı o la c a k ); niteliği
bu eylem planının öngörülerine göre değil beş yıl, 5 0 yılda
bozulm uş, verim i azalm ış ve erozyon tehlikesi taşıyan bu
Trakya büyüklüğünde bir alanı ağ açland ırm ak olası değildir.
yerlerde yapılacak çalışm alar, merayı iyileştirmeye yöneliktir.
5)
Ç e v re Ve O rm a n B a k a n lığ ı yü rürlüğ e koyduğu
Asla ağaçlandırm a yapmayı öngörmez. M era iyileştirilmesini
eylem plan ı ile 2 7 ili gözden çıkarm ıştır. A d ıy a m a n , A ğ rı,
a ğ a ç la n d ırm a o la r a k g ö ste rm e k de b a şk a bir a m a ç
B ilecik, 8in g ö l, Burdur, D iyarb ak ır, G ü m ü şh a n e , H a k k a ri,
güdüldüğünden o lsa g erek. Bu ç a b a la r ra k am ları büyük
Hatay, İstanbul, K o caeli, M u ğ la, Nevşehir, N iğd e, Sa k a ry a ,
g ö s te r e r e k g ö z b o y a m a k v e k a m u o y u n u y a n lış
Siirt, T u n c e li, Ş a n lıu rfa , Z o n g u ld a k , B a y b u rt, B a tm a n ,
yönlendirm eyi a m a çla m a k ta d ır..
3)
S ö zü e d ile n E y le m P la n ı; 81 ilin p o ta n s iy e lŞ ırn a k , B artın , İğdır, Y a lo v a , K a ra b ü k ve D ü zce illerin d e
5 yıl ağ açland ırm a öngörülmemiştir. Üstelik eylem planında
a ğ a ç la n d ırm a a la n la rın ı, 2 0 0 6 so n u n a d eğin y a p ıla n
bu 2 7 ilin 4 2 7 bin h ektar potansiyel a ğ a ç la n d ırm a a la n ı
ç a lış m a la rı, ik lim i, to p o ğ ra fy a s ı, to p ra k yap ısı ve bitki
bulu n du ğu yazılıd ır. Bu illerin eylem p la n ın a a lın m a y ışı
örtüsün gibi bilgileri içermektedir. A ncak ağ açland ırm an ın
teknik elem an yokluğund an m ı, fid an yetersizliğinden m i,
a m a c ı , d i k il e c e k a ğ a ç v e a ğ a ç ç ı k l a r ı n tü rü
u n u t k a n lık t a n m ı y o k s a c e z a lı o lm a la r ın d a n m ı
açıklonmamaktadır. Hedefi belli olm ayan keyfi bir uygulama
kaynaklanıyor.
ile karşı karşıyayız. Söylendiği gibi 2 milyon 3 0 0 bin hektar
'
' i '■''S■ 1. ’1a'"\-‘ ‘- TOnGffirsBKflH3^33KSs^el39ftK3E53»,
^.'^->“#<7* \v^'-\v>V -'^V^î^cı.0^ * ' - ' •;*-—
■
•r'-^
.5J.
:1
•■ ■ • . A "
W
‘ * -•-'*•v<v.v\.*'•
^
p n
^■ H
r ı
®
•‘ 5 r *
; '
«
f
i ? ■f
Jf v
r m
f-
EYLEM PLANI
GERÇEK OLMAYAN SÖYLEMLERE
DAYALI TAM BİR ALDATMACADA
İsmail OZKAHRAMAN
O rm ö n Yt/ksek
Em ekli AG M 'Genel
Sm
, 1Ü T
■ IS
-‘;4.|6}i Çevte ve -Orman. Sokanı Veysel Eroğlu,
Eylem-Plan/ :run girişinde '< Günümüzde yaşanan
' .k a fe sfj;tsm p ıia Vç sp riü cu n d a yaşan an iklim
değişikliğine karşı crfınabileceken önemli tedbirlerin
başında vengnsiz ormanların süratle ıslah edilmesi
m e
v e *uygun y&rJerde. a ğ a çla n d ırm a y a p ılm a sı
K
m
g e lm e k le d ir ö d e d i k t e n so n r a < D e v le t
orm ancılığından mjllet orm ancılığına geçişin bı
n f- .»
•♦ * t J F m basom ağıcn o lu ştu raca k bu çalışm alara^ katkı'
Sağlayan herkesi ku tlu yo r... > : açıklamasında
bulunuyor. Kendisinden önceki Bakan O- Pepe' de
benzer açıklamalarda bulunmuştu. Küresel ısmmo
ve iklim değişikliği söylemine'i^nlikl#manıyörlarsa
§u sorulara yanıt vermelerini beklemek hakkımız,.
•« •te
a. İklim değişikliği varsa neden her yerde orman
■ p P t
yetişilmekten söz ediliyor? Belki bir süre sonra
kuraklık sonucu dikilen ağaçlar kuruyacak Örneği
t ip y
iklim değişikliği nedeniyle 20 yıl sonra hangi
i
alanlarda orman yetiştirilebileceğine ilişkin bilimsel
bir çalışma bulunmamaktadır. #, =
fa. İki im - deği şikli ğin e koş ut o lo rak
P P *4
ağaçlandırmalarda
kullanılacak ağ aç/ ağaççık
$ P
tülleri belirlenmiş midir? Kuraklığa ve yangına
dayanıklı ağaç türleri ve orman yopıfan nelerdir?
c. İklim değişikliği varsa, orman fiddnlıldanhdo
H
is
yetiştirilen fidanların türlerinde değişiklik yapıldı mı?
Bu sorulann yanıtları verilebilseydi, Eylem Planı;
İklim bölgelerine göre ağ aç türlerini, fidan
niteliklerini, toprak özelliklerini belirler, fidanlıklar
Satma girişiminin yanlışlığını anlar, yeni orrnarı
oluşturma amaçlarını açıklayabilirdi. Küresel
ısınmanın ve iklim değişikliğin uman ağaçlandırma
yapmak ise kuraklıktan en çok etkilenen illerden
birisi olan İğdır' â ağaçlandırma öngörülürdü.
7 } 5 yıldır "devlet ormancılığından milleti
orm ancılığına geçiyoruz" söylemini; ormanların]
özelleştirilmesi, 2B arazilerinin satışa çıkarılması,
ormanlara zarar veren süreçleri anayasal güvenceye
kavuşturulması girişimleri izlemişti. Meğer daha
neler varmış. Bire on katarak "Trakya büyüklüğünde
ağaçlandırma yapıyoruz" denmesinin ardından ne
çıkacak? Rakamlan değiştirerek siyasi rant sağlama,
kamuoyunu yanlış yönlendirme bir şeylerin hazırlığı
olm alıdır diye düşünürken-,; bunun ipuçlarını
hazırlatılan "anayasa tasloğı"nda görmeye başladık.]
8) Ağaçlandırma, orman vb. konularda yazı
yazanlar, siyosı rant sağlama kaygısı gütmüyorlarsa
konuyu hiç bilmiyorlar demektir. Eylem planının
yanındaki 2008-2012 rakamlarından 4 yık kapsıyor I
çıkarımında bulunuyor. O ysa bu rakam lar plahüT
5 yılı kapsadığını göstermektedir. 5 şubat 2 0 0 5 .
ho( hektar)
=10
dekar V
10 0 0 0
m2
Çevre ve O rm an Bakanlığının 2 0 0 8 -2 0 1 2
yıllarını kapsayan ve "Ağaçlandırma ve Erozyon
Kontrolü Seferberliği Eylem Plânı" hakkında
1992—1997 yıllan arasında Ağaçlandırma Genel
Müdürü sıfatıyla görev yapmış bir insan olarak
görüşlerimi açıklamam, kamuoyunu bilgilendirme
açısından artık zorunluluk haline gelm iştir:
1) Sözünü ettiğim, sözde ağaçlandırma eylem
plânı Kasım—2 0 0 7 ayında aynı adlı bir kitapta ve
"www.cevreoiman.gov.tr" internet sitesinde de
yayımlanmıştır. Plân 2 0 0 8 -2 0 1 2 yıllarını içine alan
5 yılda toplam 2 3 0 0 0 0 0 hektar a lan d a
"ağaçlandırma, rehabilitasyon, erozyon kontrolü
ve m er'a ıslahı" çalışm ası öngörmektedir. Bu
çalışm aların " 2 .1 6 4 .0 0 0 hektarının Çevre ve
Orm an B akan lığ ın ca, 1 3 6 .0 0 0 hektannın ise
diğer kurum ve k u ru lu şla rca y a p ıla c a ğ ı"
belirtilmektedir. Çalışm alar için öngörülen toplam
m a liy e t is e 2 . 7 0 2 . 1 0 0 .0 0 0 , - Y T L .d ir .
2) Plânla ilgili eleştirel yaklaşımlanmı değişik
açılardan açıklam ak isterim;
BAKANLIK KEN D İ ASLİ G Ö R EV İN İ
BAŞKALARINA YIKM A N IN P EŞİN D E...
a ) Kam uoyuna yap ılan a ç ık la m a la rd a
"ağaçlandırma" kavramı öne çıkmaktadır.
Doha açık bir söylemle 2008'de toplam 4 2 0 000
hektarla başlayıp, 2 0 1 2'd e 5 0 0 0 0 0 hektara
ulaşan yıllık çalışmaların tamamının ağaçlandırma
olarak nitelendirildiği ve bunun bilinçli bir saptırma
olarak sürdürüldüğü ortadadır. Çünkü sözünü
etliğim sözde seferberlikle ilgili çalışma plânında
bakanlığın kendi adına plânladığı ağaçlandırma
miktarı 5 yılda sadece ve sadece 116 000 hektardır.
M ı a trajikomik olan husus ise bakanlık dışındaki
kuru m larca ya p ılm a sı ön g ö rü len top lam
a ğ a ç la n d ır m a m ik t a r ın ın , B a k a n lığ ın
çalışm alarınd an 2 0 0 0 0 hektar d aha fazla
öngörülerek toplam 136 0 0 0 hektar olarak
gösterilmesidir. Yani asli görevi ağaçlandırm a
yapmak olan ve bünyesinde "Ağaçlandırma ve
Erozyon Kontrolü G en el M üdürlüğü" gibi bir
kuruluş barındıran, ilk ormancılık birimini 1839'da
kuran bir b akan lık, propagandasını yaptığı
•»^açlandırma çalışmasını bile, kendi dışında olan
"yönetimi, (inansal kaynağı ve teknik kadrosu*
itibarîyle etkisinin olamayacağı diğer kuruluşlara
havulo etmiş görünmektedir. Bu aldatıcı ve yüzeysel
Orm an
ve Av
yoldaşım her şeyden önoe ciddiyet ve sorumlulukla
boğdaştıniamaz.
P lân d a sözü e d ilen 4 1 2 2 sa y ılı M illi
Ağaçlandırm a Ve Erozyon Kontrolü Seferberlik
Kanunu, 1995 yılında çıkanlm ış olup, yasada
bakanlık dışında ağaçlandırma ve erozyon kontrol
çalışması yapacak kamu kurum ve kuruluşlarının
"bünyelerinde uygun kapasiteli ormancılık birimleri
kurabileceği ve gerekli mali kaynağı bütçelerinden
karşılayacakîan" belirtilmiştir. (Md:4)
Tahmfn ed ileceği üzere bu h üküm ler o
dönemde bile hayata geçirilememiştir. Bu günkü
reel, ekonomik, idari ve siyasal şortlar, bunun
yap ılab ilirliğ in in m evcut o lm ad ığ ın ı a ç ık ç a
göstermektedir.
Oysa Cumhuriyetin ilk dönemlerinde örneğin,
TC D D , demiryollan kenarlannda yalan a akasya
d ikim lerin i b a şarıyla gerçekleştirebiliyordu
D İĞ E R K U R U LU ŞLA R A Ğ A Ç L A M A
YAPAMADIK DERSE BİR YAPTIRIMI VAR MI?
EL CEVAP: Y O K !...
Konu ile ilgili 1 Kasım 2 00 7 gün ve 2 0 0 7 /2 8
sayılı Başbakanlık genelgesi yayınlanmıştır- Valiliklerin
nasıl çalıştığı bilinmektedir. Bürokrasi 3 oyda bir
ağaçlandırma faaliyetleri hakkında bakanlığa bilgi
verecekmiş. Bürokrasinin işin neden yapılmadığı
raporla açıklam akta, ne kadar m ahir olduğu
hem en h erkesin p a ylaştığ ı b ir k a n a a ttir.
SÖZDE EYLEM PLANI, REHABİLİTASYON
D E N E N C A F C A F L I K E L İM E Y E V E
UYGULAMAYA DAYANDIĞI İÇİN, GERÇEK
DIŞIDIR VE ALDATMACADIR.
b) Rehabilitasyon kavramı üzerinde özellikle
durmak durumundayım. Çünkü Bakanlığın çalışma
plânında toplam 2 3 0 0 0 0 0 hektarlık çalışmanın
% 7 3 'üne denk gelen 1 683 0 0 0 hektarlık bölümü
Rehabilitasyon a d ı altın d a öngörülm üştür.
R e h a b ilita s y o n s a d e c e o r m a n c ılık
terminolojisinde değil; ekonomi, finans, eğitim,
tıp vb. alanlarda do, kullanılmaktadır. 1969'd a
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden birincilikle
mezun olmuş bir orman yüksek mühendisi olarak
silvikültüre! yani orm an yetiştirme çalışm aları
anlamında Rehabilitasyon denen özel bir uygulama
o ld u ğ u n u h a tırla m ıy o ru m . D o la y ıs ıy la
Rehabilitasyon adı altında yürütülmesi plânlanan
çalışm aların ağaçlandırm a olarak nitelenmesi,
orm ancılık bilimlerine de, bugüne kadar yopıton
uygulam alara do aykırıdır. D ah a d a önem lisi,
kamuoyunda ağaçiondema denilince olda yalnızca
fid an d ikim i ile g erçekleşen bir u yg u lam a
anlaşılm aktadır. En aldatıcı yanlordan birisi de
insanlardan ağoçianckrma yapacağız görünümüyle
bu sözde ağ açla n d ırm alar için m addi destek
istenmiş oJmasrdır.
Bakanlık ye4kiWen "ağaçlandırmak’' anlamında
illa yabancı bir kelime istiyorlarsa, kendilerine
Fransızca "boiser* ve "reboiser" kelim elerini;
İngilizce "afforest" ve Veaffonest" kelimelerini
önenrim. Fakat bakoniğm rehabilitasyon kavramım
seçmesimn biknçfi bir saptırma ve kamuoyu aldatma
oldu ğu d üşüncesindeyim . R ehab ilitasyonun
"iyileştirme, ıslah, onarm a* anlam ına geldiği ve
asla ağaçlandırma anlamında kullanılamayacağı
çok açık bir gerçektir.
N e v a r İd, Rehabilitasyon kelim esini ve
uygu lam alarını, serbest piyasa ekonom isinin
pazarlam a teknikleri, ustalıklı PR (Halkla İlişkiler}
ve ö z e llik le T V p ro g ra m la rı a r a c ılığ ı ile
"ağaçlandırm a" olarak toplum a sunm ak, itiraf
ediyorum ki, başarıyla sonuçlanmıştır. Toplumun
seçici algı mekanizmafan bu kanoda da değiştirilmiş
gözükmektedir.
BU PLAN FINDIK REKLÂMI GİBİDİR...
YERSENİZ!..
Konu He ilgili olarak, O rm an Amenajmonı ile
Silvikültüre! çalışm alarda deneyime sahip bazı
uzmanlarla da konuşlum. Onların önemle belirtiklen
b ir d iğ er h usu s, bu ça lışm a la rın m iktarım
olduğundan çok fazla göstermenin m üm kün
olm asıd ır. Ö rn eğ in 1 0 0 hektarlık k a p alılığ ı
bozulmuş bîr orman veya hatta maki alanını tel
örgü ile çevirip 3 -5 hektannda çok sınırlı ölçüde
palamut ekimi veya birkaç fidan dikimi ile yo do
sodece çalı ve ağ aççık niteliğindeki makilikleri
toprak seviyesinin 1 0 -1 5 cm . üzerinden keserek
sürgün vermelerini sağlayacak şekilde canlandırma
kesimi yapm ak ve bu uygulamayı " 1 0 0 hektar
sah ad a rehabilitasyon gerçekleştirdik'’ diyerek
resmi kayıtlara geçirm ek mümkündür. O rm an
Genel Müdürlüğünde uzun yıllar çalışmış olan hu
uzmanlar bu işin asıl am acının onman yenilemek
değil, endüstriyel ve yakacak nitelikli odun ekte
etmek olduğunu da eklemektedirler. Bunlar "Tüyler
Bqkonlık yetkilileri
"ağaçla ndırmcık" ontamfncb
>ade ogoçtanduma seferboriıği plânını
ıco uzun sütedir gösterilen findik
vtak: fecîm© ite özetlemek mümkündür.
Sunun eri çnnh örneği 2005 yılındo
' 7 3 .0 0 0 Nektar oterak gösterilen oğaçtencferma,
^
uygulam alarının 2 0 0 6 'd a do
b*t arrişio lom 4 0 1 -0 0 0 Keldoro
.yhyy n^tadn- 2 2 5 Tık hır artış), Bunlar UNEP ve
" v .'' ve do b»kf>nien resmi Ç evre ve O rm an
Sukanfa^ mtanmlnndır
ORMAN KÖYLÜSÜ UMURUNUZDA
Mt?
Aynca 2 0 0 6 yılına kadar, Bakanlık toplam
438.000 hakta* rehobufloiyan çalışmos» yapıldığını
îjüp*% ww>. plâncı A uygularno yvlı olan 2008 için
degGoten n*<ıob»fikjsyon çokynası, bu güne kadar
ricka edilen toplam «^em a»nn % 74'üne
dmrk gelen b r rakamla 3 1 8 .0 0 0 hektar olarak
ıXi>s?ı?T'T*rrîr5iıf 8û rokam rehabilitasyon denen vb
a^oçfc»nd*mKi ilgisi olmayan çokçmalann bile
jctatyettea uzak yapılacağının bir göstergesidir.
£■
■
■
• kadar çokşmo otom nasıl belirlenecek, nasıl
fcoıvnc>cok ^ ' ^
^duğu söylenen cuman
taşkmariıkton omdadır,
c j Ağaçtondınnu son detece ciddî, teknik bir
pİ& 4am o ve uygulam a İşidir, Ağaçlandırm a
^oinmalon için ‘ mevki, iklim ve tapıç^" özelliklerini
o erru^tjı eKıdı i ite bunlann
fa» uyguluma
bağtenmaşı hayatı önem
n a r * * * * * o sadece oğotfonchniacuk alanın
+ *> * *' se çim .nd e rt ib are t d « d e ğ ild ir,
tf^o^nctemodo kuflardocak fedan üretiminden;
«noesmsn ve »mon kaynaklan ‘ özellikle teknik
F *** W içine olmak
^
®A5MÜHÇN0İSlİkItRİ
R A O fT O lA N FCVkN
YARIYA AZALTTINIZ.
UTHALA
-*C FK SİN C ?
illa yabancı bir kelime
istiyorlarsa, kendilerine
Fransızca "boiser* ve
"reboiser* kelimelerim;
İngilizce "afforest" ve
"reafforest" kelimelerini
öneririm. Fakat bakanltötn
rehabilitasyon kavramım
seçmesinin bilinçli bir
saptırm a ve kamuoyu
aldatma okluğu
düşüncesindeyim.
Rehabilitasyonun "iyfeşttrme,
ıslah, onarma* anlamına
geldiği ve asla ağaçlandırma
t/ >
çok ciddi sorunlar yaşanmıştır. Bunun en yakın
tanıklarından birisi de kurulan Ağaçlandırma Genel
Müdürlüğüne, genel müdür olarak atanan ben
oldum. O ysa örneğin 1950'lerden başlayarak
Fransa, bu konuda ağaçlandırma fonu ile ön«mlı
atılımlar yapmıştır. Finansman sorununun bugün
de devamlı, sağlam ve güvenilir bir kaynağı olduğu
kanısında değilim. Zaten ağaçlandırma fonu do,
diğer fonlarla birlikte kaldınlmış bulunmoktadır.
e)
Bilindiği gibi Orm an Bakanlığı İkinci kez,
1992 yılında yeniden kuruldu. O tarihe kador
Tanm Orman ve Köy İşleri Bakanlığı içinde Orman
Genel Müdürlüğü ormancılık faaliyetlerinin ana
yürütücüsü idi.
Devlel Planlama Teşkilatının Kasım 1999'da
yayınladığı "O rm ancılığım ız" başlıklı yayında
ormancılıkla ilgili istatistiki bilgiler yer almaktadır.
Bu kitapta verilen bilgilere göre 1939—1998 yıllan
arasında en çok ağaçlandırma yapılan yıl 1988
yılıdır. O y ıl,
1 1 9 0 0 0 h ektar orm an içi
a ğ açla n d ırm a yapılm ıştır. Bu ra k a m , diğer
anlamında
ağaçlam alarla birlikte toplam 1670 0 0 hektara
kuöamlamayocağt çok açık
ulaşmaktadır. Yine aynı dönemde en çok fidan
bir gerçektir.
üretilen yıl ise, 633 milyon adet fidan ile 1989 yılı
olmuştur. B en, o dönem de O rm a n G en el
Müdürlüğünde Ağaçlandırma ve Silvikültür Dairesi
alınırsa bu rokamın, 4 5 0 .0 0 0 hektar ağaçlam a
Başkanı olarak görev yapıyordum. Üzülerek
için ortalama 1 milyar adet/yıl fedan olacağı teknik
belirtmek isterim ki, o dönemdeki uygulama
olarak öngörülebilir. Ortada böyle bir çalışma ve
rakamları henüz aşılamamıştır.
uygulama plânı görülmemektedir. Nedeni, bu
Kişisel olarak ülkesini seven her vatandaşımız
eylem plânında bize göre zaten böyle bir
gibi her yıl artan miktarda ağaçlandırma ve erozyon
ağaçlandırm a yapılmasının düşünülmemesidir.
kontrolü çalışması yapılmasını elbette yüreklen
Aynca 2 002'den bu yana, ben Genel Müdür iken
isterim. Ancak, ağaçlandırma ve erozyon kontrolü
yıllık toplam fedan üretim kapasitesi 1 milyar ödet
çalışmalarının ormancılık bilimlerinin tekniklerine
olan fedaolıkionmızın mevcut kapasitesi ise ne yazık
uygun bir uygulama, yeterli sayı ve nitelikte teknik
kı geçen 5 yıl içerisinde toplam 4 6 0 milyon
elem an, uygun uygulama birimleri ve sağlam
adet/yıl'a düşürülmüştür. Keza ağaçlandırm a
finansal kaynaklarla olm ak şartı ile. Çünkü
teşkilatının uygulama birimlea kuşa çevrilmiş;
ağaçlandırma çocuk yetiştirmek gibi "özen, bilgi,
başm ühendislikler ve fid anlık m üdürlükleri
sevgi, özveri ve ciddiyet" isteyen bir iştir. İşini iyi
kapatılmış ve ağaçlandırm alar Valilik emrindeki
yapan herkese de, kim olursa olsun saygı duyanm.
Çevre ve O rm an Müdü dükleri nin" insafına
Sözde eylem plânının ekonomik analizi de
katmıştır.
tutarlı değildir. Plânın 5 yıllık m aliyetinin 2
ÖNGÖRDÜĞÜNÜZ
SÖZDE
702.10 0.000 YTL yo da eski ifadeyle 2 ,7 katrilyon
UYGULAMALARI HANGİ PARAYLA
TL olduğu belirtilmektedir. Ne var ki; uygulamaların
YAPACAKSINIZ?
birim maliyetlerinde de bir tutarlılık görülmemektedir.
d)
Milli Ağoçiandtrmo ve Erozyon Kontrolü Örneğin; Bakanlığın yapacağı toplam 116.000
Seferberliği Konunu'nun getirdiği en önemli
hektar ağaçlama için toplam maliyet 232.000 000
yervtkteftten bîris» de oğoçkmdtfmo fonu kurulması
YTL'dir. Buna göre hektar başına ağaçlandırma
id». Bu fon. temelde arman gene) müdürlüğünün
maliyeti 2 0 0 0 YTL'dir. O ysa diğer kurumlar için
so‘ ıŞ gelirlerinde:’ % 5 'â kadar uloşon bir
hektar maliyet 5 44.00 0.000 YTL: 136 0 0 0 hektar
bâfcmûnün obanknas ite oluşocaktı. Ancak 1992
- 4 0 0 0 YTL olmaktadır. Bu durumda aynı iş için
jonros4 Ağaçlandırm a G enel Müdüriüğü'nOn
iki misli fark söz konusudur.
Otman Bakankğ te bdfae ıjenidan ioafcjtotgeçmesi
Bir diğer anormal görüntü erozyon kontrolü
le gokşmaiar ç n kaynak öulunmoendcı gerçekten
çalışmalarında görülmektedir. Plâna göre toplam
^
a>ig
İ 5 -^
â>
-S a) ><
d
-i- -n no
ö c
E :D
o ,. c
p
E
E ~ö p
o Mc £
bz
_ p c
■g o J2
o E c
o P
p "D E
cE - *o S
S § j§
w
C
s/
<
p
.b =
<=
“ O
o “D
J C
-
C
O
c
_o §
Ri S
H
o
Ç~
CO
O
3 2 7 .0 0 0
hektar erozyon kontrolü çalışması için
3 9 2 4 0 0 0 0 0 YTL harcanacaktır. Bu durumda
erozyon kontrolü çalışm alarının hektar maliyeti
1200 YTL.dir. Bu durum, gerçeği yansıtmamaktadır.
Çünkü erozyon kontrolü çalışm alon topografîk
olarak daha zor olanlard a ve çoğunlukla işçi
gücüyle yapılır. Aynca "örm e çit, kuru duvar, eşik
vb." teknik tedbirler için ekstra masraflar yapılabilir.
Yani erozyon kontrol çalışm alarının m aliyeti
uygulamalann da kanıtladığı gibi ağaçlandırmadan
yüksek olmak durumundadır. Ancak "biz yaptık
oldu" mantığına söylenecek sözümüz yoktur.
SAYIN BAKAN HEM TÜRK HEM DE
YABANCI KAMUOYU VE KURULUŞLARINI
YANILTMAKTADIR
ve bu toplam ın tam am ı ne yazık ki
oğoçfonckrma yapılmış olarak gösterilmekledir. Ne
var ki, U N EP sitesinde 2 0 0 7 programı 401 0 0 0
hektar ağaçlandırma olarak gösterilirken. Bakanken
Ağaçlandırm a Eylem Plânı kitabında gösterdiği
2 0 0 7 ağaçlandırm a programı sadece 31 500
hektardır. O ysa rehabilitasyon programı, dikkat
ediniz, 3 1 7 5 0 0 hektardır. Dem ek ki Bakanlık
ağaçlandırma te rehabfcasyonun fcrrfdı uygulamalar
olduğunu bal gibi bîlmekie am a bunlonn hepsini
nitelikleri ne olursa olsun sadece oğoçiandımno
çakm ası imiş gibi sunmaktan da çekinmemektedir.
UNEP'e göre agaçlondtfmodo dünya ûçûncüsu
gözükmemizin perde arkası ise şöyledir: UN ER
"Gezegenim iz için (1) bir m ilyar fidan dikelim"
Son olarak Çevre ve O rm an Bakanı Sn. kampanyası başlatmıştır. Sitede Öyle bir cümle var
ki en aklıselim insanı bile zıvanadan çıkaracak
Prof. Dr. Veysel Eroğlu'nun 16 Aralık 2 0 0 7 tarihli
niteliktedir. Deniliyor ki, "Türkiye'de 2 0 Kasım 2007
Hüniyet Gazetesinde yayınlanan bir açıklamasına
günü 150 milyon adet fedan dikimi tamamlandı".
değineceğim. Bakan Eroğlu, "Ağaçlandırm ada
Buradan çıkabilecek dk yorum Türkiye'de her saniye
dünya birincisi olmak istiyoruz. Bu yıl üçüncü olduk.
ve her yerde dfelen her fedaron bir elektronik sistemle
2 0 1 2 yılına kadar 2 milyon 3 0 0 bin hektarlık olanı
kontrol edildiği {]...} ve söz konusu tarihte de 150
ağaçlandıracağız" demiş.
milyonuncu fidanın dikildiği şeklinde olabilir.
Buraya kadar yaptığını teknik açıklam alarla
re h ab ilitasyo n ç a lışm a sın ın a ğ a ç la n d ırm a
Bakardık, "2 0 0 2 yık öncesinde yılda ortalama
75 0 0 0 hektar ağoçtandırma yapılıyor" diyordu.
olmadığını ve olamayacağını ortaya koydum. Su
Pekâlâ, 1 5 0 milyon adet fid an la k a ç hektar
işlerinden pek anlam am oma ağaçlandırmadan
ağaçlandırm a yapılabiliyor. H ektara, türlere ve
çok iyi anladığımı saklayacak değilim. Sayın Bakan,
uygulama şekline göre 2 0 0 0 - 2 5 0 0 adet fidan
"2012 yılına kadar 2 milyon 3 0 0 bin hektarlık alanı
dikildiğini düşünerek 150 milyon adet fidanla 6 0
ağaçlandıracağız" diyerek sadece Türk kamuoyunu
0 0 0 - 75 0 0 0 hektar ağaçlandırma yapılabileceği
değil dışarıdaki kuruluşlon d a, kibarca söylersem
ortaya çıkar O zaman bu rakorran 2 0 0 2 öncesinden
yanıltmaktadır.
farkı ne söyler misiniz?
Örnek olarak UNEP (Birleşmiş Milletler Çevre
Programı) adlı kuruluşun internet sitesinde. Çevre
Bu analizle, bir başka biçimde d aha, 2 002
ve O rm an Bakanlığının resmen verdiği bilgilere
yılmda da U N EP internet sitesinde belirtilen 4 0 0
dayanarak, uluslararası bir kurum da benzer
0 0 0 hektar ağaçlandırmanın, söylendiğinin tam
tersine ada yapamadığı ortaya çıkar.
yanıltmalara alet edilmektedir. Ancak, bu durum
aynı zam anda Bakanlığın kendi çelişkilerini ve
Kişisel olarak ağaçbnckrmoda mevcut uygulama
biçimleri ve gerçek rakam larla dünya birincisi
açmazlannı da rasyonel düşünenler için ortaya
koymaktadır. İlgili siteden anlaşıldığına göre Çevre
olacağımıza kesinlikle inanmıyorum am a gerek
Türk ve gerekse Dünya kamuoyunu yanıltma ya
ve Orm an Bakanlığı, Bakanlık çalışmalarını 2 002
öncesi ve sonrası olarak, siyasal ayrışmaya tabi
do, gerçek dışı rakamlarla kandırma konusunda
tutmuştur. Şöyle ki, 2002 öncesinde sözde Türkiye'de
halen dünya birincisi olduğumuzdan hiç kuşku
ortalama 75 000 hektar ağaçlandırma yapılıyormuş.
duymuyorum.
Açıkla molanmı Abra ham Lincoln'a atfedilen
Ama, aynı sitede 2003'de 117 0 0 0 hektar, 2004'de
165 bin hektar, 2005'te 178 000 hektar ve 2006'da
söderie tam am lam ak istiyorum: "Bazılonnı her
zaman kandırm ak mümkündür. Herkesi bazen
401 0 0 0 hektar ağaçlandırma, erozyon kontrolü,
rehabilitasyon ve m er'a ıslahı çalışması yapıldığı
kandırmak da mümkün olabilir. Am a herkesi, her
belirtiliyor.
z a m a n k a n d ır m a k m ü m k ü n d e ğ ild ir ."
Aslında Sayın Bakoron açıklamaca, benim teknik
Teknik nitelikteki bu açrklam atan 'aklım ın,
olarak söylediklerimi doğruluyor. 2002 Öncesi için
vicdanîmin, bilimin, bilgi ve deneyimlerimin* ışğı
sadece "oğoçksrıdırmo" kelimesi kullanılırken, 2002
altında, objektif ve bağımsız düşünme ilkesiyle ve
so n ra sı
iç i n
büyüyen
r a k a m la r
tamamen özgür irademle kaleme aldığımı özellüde
" a ğ a ç la n d ırm a + re h a b ilita s y o n ♦•erozyon
belirtir, meslektaşlarımızın göstereceğiniz ilgi ve
kontrolü m era ıslahı" toplamı şeklinde verilmekte
d u y a rlılık için şim diden te şe k kü r ed erim .
f)
_________
_____
»#*«■*
fT f ■
ANKARA ÇAĞDAŞ ORMAN MÜHENDİSLERİ'NDEN
IM m O B meslek odaları yeni dönem
nİenSkteri çerçevesinde O M O Ankara
G enel Kurul etkinliklerine katılan
‘ Ç ogdoş Grup" ;
Uffesjniz oım analık sorunlanna ilişkin
o*orok yaptığı saptamaları ve çözüm
yollannı içeren çağrısı ile kamuoyu
cruyariığtnı etkilemeye çalıştı.
Ç ağn ;
ORMANLARI YOK ETMEYELİM,
ÜLKENİN
GELECEĞİNİ
KARARTMAYALIM
Uluslararası sermayenin azgınlaştığı
1980 sonrası, ormanlanmız üzerindeki
baskılor da giderek artmaktadır. Son
yıllarda AKP hükümetlerinin ekonomik
politikalarını belirleyen ve adeta onlarla
ö zd eşleşen u lu s la ra ra sı se rm aye,
özelleştirme adı altında ülke kaynaklannı,
özelleştirilen bankalar ve borsa oyunlan
ile sömürmekte ve bu kaynaklan yurt
djşına taşımaktadır.
D ünyada
kabul
g ö re n
değerlendirmeye göre orman varlığımızın
azlığı bilinmektedir. Son yıllarda orman
varlığımızın arttığı söylenerek orman
ta la n ı ö rtb a s e d ilm e k isteniyo r.
A n a y a s a ve O r m a n Y a s a s ı
değişiklikleri, 5 1 7 7 Sayılı Maden Yasası
uygulom alan ile m ilyonlarca hektar
ormanın yok olmasının önü açılmaktadır.
O te yandan yetkililerce, tam bir şark
kurnazlığı sergilenerek bilim ve teknik
a şı açıklam alar yapılmaktadır. 20082 0 1 2 döneminde Bakanlıkça 116 bin
ha. diğer kurum larca 1 3 6 bin ha.
a ğ o ç ia n d ir m a öngörülmesine karşın,
î'c k y a k a d a r b ir a ğ a ç la n d ırm o
yap ılacakm ış izlenimi yaratılm akta,
-orm al silvikültür çalışm aları da yeni
arm or oluşturulması gibi gösterilmek
seanseidiedk Türk ormancısının bugüne
kadar dm bir sıkıntı ve özveriyle yaptığı
Ç a k fm a la ra saygısızlık ed ercesine,
<arr«u-jyxvz yonfiş bilgiler verilmektedir.
Jri*rr (Seğfş-in.ğ.. küresel ısınma ve
« v ö ttiik sşerunlarinın yaşandığ ı bir
ormonkonn yok olm asına
neden o lacak yasal düzenlemelerin
g ü n d e m e g e tirilm e s in i a n la m a k
olanaksızdır. Bilim çevreleri eğer önlem
alınm azsa Akdeniz Bölgesi'nin step ve
ç ö l ik lim in e
g e ç e b ile c e ğ in i
belirtmektedirler.
5 8 ve 5 9 . hükümetler döneminde
mesleğimiz ve meslektaşlanmız zaranna
yapılan çeşitli uygulam alar, örneğin;
Başta, ormancıların mabedi gibi olan
'TAŞ BİNA" olmak üzere en küçük eğitim
ve so sy a l te sisin e k a d a r bütün
b irik im le rin in e ld e n ç ık a r ılm a s ı,
116 orman fidanlığından 39 tanesini
kapatma ve satma karan alınması ve 6
tanesinin satılm ası, yıllık fidan üretim
miktarlarının azaltılması,
O ım analık mesleği eğitimi gerektiren
konularda diğer meslek gruplannın ön
p la n a ç ık a r t ıla r a k m e sle ğ in ve
meslektaşların ikinci plana itilmeleri,
2/B arazileri konusunda veri tabanı
oluşturulmaması ve kamu yaran gözeten
bir yaklaşım gösterilmemesi,
2 0 0 5 yılındaki 1 0 0 bin hektarı
bulmayan ağ açlandırm a ve erozyon
kontrol çalışmalarına karşın bakan Sayın
PEPE'nin "Cumhuriyet tarihinde ilk kez
4 0 0 bin ha ağ açla n d ırm a yaptık"
şeklindeki yanıltıcı söylemlerinin, bugün
Sayın Başbakan tarafından "5 yılda 2
30 0 000 ha. ağaçlandırma yapılacaktır"
şeklinde söylenerek sürdürülm esi,
• Benzeri g ö rü lm em iş ö lç ü d e
partizanlık yapılarak mesleğimizde liyakat
sisteminin ah üst edilmesi.
Bu yanlış uygulamalardan bazılandır.
6 0 . Hükümet hazırlattığı Anayasa
Ta slağ ın ın o rm a n la rla ilg ili 1 3 1 .
maddesinde;
• O rm a n la rın , yerli ve yab ancı
firm alarca İŞLETTİRİLM ESİNE olanak
sağlamaktadır. Ülkenin geleceği birkaç
firmonın çıkan uğruna yok edilm ek
istenilmektedir.
■ 5 9 . Hüküm et tarafın dan 2 /B
konusunda tarihi milat olarak ilan edilen
3 1 .1 2 .1 9 8 1 tarihinin 2 3 .0 7 .2 0 0 7 'y e
çekilerek 2 6 yıllık açm a ve yerleşmelerin
yasallaştınlma olanağı sağlanmaktadır.
" .... Tanm alan ların a veya başka
alanlara dönüştürülmesinde kesin yarar
olduğu tespit edilen a la n la r..." hükmü
ile o rm anlar sürekli orm an rejiminin
dışına çıkarabilecektir.
O rm a n c ılık k am u o yu , tüm bu
olum suzluklara karşın, m esleğin en
önemli örgütü olan O M O yönetiminin
bu o lu m su z lu k la ra ya h iç tepki
vemıediğini, Anayasa Taslağı konusunda
ise verdiği tepkinin sınırlı olduğunu
izlem iştir. G ü c ü n ü üyelerind en ve
demokratik işleyişinden alması gereken
O M O 'n u n g ö revi ve g ö rün üm ü
tamamen değişmiş durumdadır. Meslek
örgütüm üzün kim liği ve örgütsel
bağımsızlığı göz ardı edilmiş, O rm an
Mühendisleri O dası, Bakanın ve Orman
G enel Müdürünün noterliğini yapan,
Kurumun bir Daire Başkanlığı hüviyetine
sokulmuştur. ıllardır meslek ve meslektaş
sorunlannın bilimsel ve teknik ölçütlere
göre çözümü için savaşmış bir örgütün,
siyasal iktidara payanda olmasını meslek
kamuoyu ve meslektaş olarak kabul
etmiyoruz.
Bütün Meslektaşlarımıza sesleniyoruz.
Yerli ve uluslararası sermayenin baskısı
ile ormanlarım ız üzerindeki tehditlere
dur!... demenin zamanıdır.
- Ü lkenin g e le ce ğ in in , Atatürk
ilkelerinin ve Cumhuriyet değerlerinin
yok edilmemesi,
- Ormanlann ulusal bir varlık olarak
kamu yaranna işletilmeleri, geliştirilmeleri
ve genişletilmeleri,
- Ülkenin doğal zenginliklerinin,
biyolojik çeşitliliğinin korunması, doğal
varlıklarımızın ve ormanlanm ızın yok
olmaması,
- Orm ancılık sorunlarımızın bilimsel
ve teknik ölçütlere göre çözüm ü,
Konu ların da gelin birlikte savaşım
verelim.
'Ç A Ğ D A Ş ORMAN MÜHENDİSLERİ'
Orman ve Av
A m sterdam 'ı b irka ç sa yfaya
sığ d ırm ak, k a n a lla r kentini o kura
sa d e bir dille a n la tm a k ... İlk kez
19 8 8 'd e gittiğim ve altı ay kaldığım
Amsterdam'a daha sonra birçok kez
yolum düştü. Hakkında her seferinde
yeni şe yler ö ğ ren d iğ im bu kenti
anlatm aya nereden başlayacağım ?
T a rih i e v le r in i, m ü z e le rin i m i
a n la tsa m , k a n a lla rın ı m ı? U laşım
s is t e m in d e n m i b a h s e t s e m ,
ö z g ü r lü k le r v e h o ş g ö rü k e n ti
o lm asından m ı? Parklannı ve yeşil
a la n la rın ı mı a n la tm a k o k u ru n
ilg isin i çeke r, yo ksa kırm ızı ışıklı
so kaklarını m ı? En iyisi hepsinden
bir p a rça da o lsa söz etm ek. (Foto
1)
Amstel N ehri üzerine bugün
Dam adını taşıyan ala n d a kurulan
"dam (set, bent, baraj an la m ın d a)'
dan sonra Am stelredam m e ism ini
a la n kent, daha sonra Am sterdam
o la ra k a n ılm a y o b a şla m ıştır. Bir
b a lık ç ı k a s a b a s ıy k e n , b o r a jın
y a p ılm a sın d a n so n ra ö n em li bir
ticaret merkezine dönüşen kent, bu
ö z e ll i ğ i n i g ü n ü m ü z e k a d a r
sürdürmüştür.
Kente g e le n le r en ço k kent
merkezindeki tarihi dokunun olduğu
g ib i n a s ıl k o ru n d u ğ u n u m e ra k
ederler. H ele başta İstanbul olm ak
üzere kentlerim izin d o ğ al ve tarihi
d o k u s u n u n g ü n gü n n a s ıl yok
edildiğini izlemekten b aşka bir şey
yap a m a y a n bizler iç in , bu durum
daha da m erak edilen bir konudur.
R antiyeci y a k la şım b ir z a m a n la r
A m ste rd a m 'd a d a e tkili o lm a y a
çalışm ış, fakat başanlı olam am ıştır.
19 5 0 'le rd e n sonra m üteahhitlerin
tarihi Amsterdam evlerine göz diktiği,
o n ları yıkıp yerlerine yeni b in a la r
yapm ak
is t e d iğ i,
fa k a t
A m s t e r d a m lila r ın y ık m a k iç in
■
fi
bisiklet sürmeye devam ediyorlar. G e c e
vyj'
2 4 .0 0 'ten sonra bile fek başına bisiklet sür on
çok sayıda kadın görmek mümkün, r ofö-^ras
4
L e id s e p le in , R e m b ra n d ts p le in v e D<
fil
kentin en ö n e m li m e y d a n la rıd ır. T u ris tte en
ç o k b u m e y d a n la r ın o lu ş tu rd u ğ u ü çg ep
iç in d e k i a l a n ı g e z e r le r . L e id s e p le in
ve
R em b ran d tsp lein 'd e m e y d a n a b a k a n k e fe le r
özellikle yazın , in sa n la rın en ö n e m li b u lu şm a
n o k ta la r ıd ır . D a m m e y d a n ın d a k a fe yo k
d e n e c e k k a d a r a z d ır. Ç ü n k ü b ir ta ra fın d a
K ra liy e t S a ra y ı (1 6 5 5 y ılın d a y a p ılm ış o la n
y*
*
'* J t4 * * *
— i
te
*2 •l a l 1:1i
/t-
b u s a ra y , s a d e c e re sm i tö re n le rin y a p ıld ığ ı
■
vt
e■
b ir
*
.
y e r d ir .
K r a liy e t
a ile s i
b u ra d a
o tu rm am alctad ır), M a d a m e T u ssau d s M üzesi
fnuığrytfck 'Kentin merkezinde tramvay ve bisiklet yollan
karayohttüUmdaha yoğundur (Soldaki araçlar park halindedir i.
y
r t
(Ü n lü
k iş ile r in in
m um ya
h e y k e lle r i
se rg ile n m e k te d ir), N ieuvve K e rk (Yeni K ilise)
b u lu n m a k ta d ır. D iğ e r ta ra fta is e II. D ü n y a
S a v a ş ı'n d a H o lla n d a 'n ın o y n a d ığ ı ro lü
v u rg u la m a k için h a lk ta n to p la n a n p a ro la d a
y a p ılm ış o la n " U lu s a l A n ıt" b u lu n m a k ta d ır.
gjl j»İiı
Y a n i k a le le re bu m e y d a n d a y e r ka lm a m ıştır.
F o to ğ ra f 5
D am
TW’ ■
M eydanı
a n im a t ö r le r i n
(s o k a k
ve
L e id s e p le in
g ö s t e r i c il e r in in )
yeteneklerini serg iled ikleri a la n la rd ır. Turistler,
ü n lü sin e m a k a ra k te rle rin in k ılığ ın a g irm iş
b o ş a ltıla n e v le ri iş g a l e tm e k g ib i
ç e ş it li e y le m le r y a p a r a k
bunu
o lm a la r ıd ır . A m s te rd a m 'ın re sm i
o la n bu an im atö rierie beş on sent karşılığınd a
nüfusu 7 4 2 bindir. F a k a t, bu rakam
fo to ğ ra f çe k tirid e r. A k r o b a s id e n , a te ş veya
engellediği ve kentlerine sahip çıktığı
A m s t e r d a m 'd a
veya
k ılıç y u tm a y a v e y a b irk a ç m ü zik a le tin i tek
h e p anlo tılır.
çalışa n la n n tam sayısı değildir. Kayıt
b a ş ın a ç a lm a y a k a d a r çeşitli p e rfo rm a n s la r
yaşayan
K o n u t so ru n u A m ste rd a m 'ın
d ışı n ü fu s u n y a n ı s ıra ç e v re d e k i
bu
e n ö n e m li s o r u n la r ın d a n b irid ir.
b a n liy ö le r d a h il e d ild iğ in d e bu
g ö s te rile rd e n en tip ik o la n ı L e id s e p le in 'le
T a rih i k e n te d o k u n u la m a y ın c a ,
r a k a m ın
k o n u t b u lm a k d a g ü ç le ş m iş t ir .
b ilin m e k te d ir. S a b a h la rı çe v re d e n
Ç a re y i ö n c e lik le yurt ve p a n siy o n
kent m e rk e z in e d o ğ ru , a k ş a m la rı
y a p m a g ib i g e ç ic i ç ö z ü m le r d e
da
b u lm u ş la r . K o n u t la r a
ta m
1 ,5 - 2
te rsi
m ily o n a
yönde
ç ık tığ ı
y e rle ş m e
sirkü lâsy o n yoğ u n lu ğ u n u a z a ltm a k
için g ü çlü b ir top lu u la şım sistem i
o la b ilm e k iç in b e le d iy e y e k a y ıtlı
ku ru lm u ştu r. 2 0 yıl ö n c e tek o la n
s e r g ile n m e k t e d ir .
Bu
ö z d e ş le şm iş o la n to p c a m b a z ıd ır. F a s a sıllı
\
o ld u ğ u s a n ıla n bu g e n ç fu tb o l to p u n u h iç
d ü şü rm e d e n d a k ik a la rc a sektireb ilm ekted ir.
o lu ş a n
hakkını stnıdam ışlar. Konutlara kiracı
m e y d a n la r d a
T a b iî ki b u n u , s a d e c e y erd e d e ğ il a ğ a ç la r a ,
4:.\nısterdam da özgür olduğunuzu rahatlıkla hissedebilirsiniz
d ire k le re tırm a n a ra k h atta y e rd e o tu ra ra k
b ile y a n m a d a n sü rd ü reb ilm ekted ir. Fo to ğ raf
K -EJ
6
o la n la r ı s ır a y a s o k m u ş la r. Y a n i
m etro hattı, şu an dört hatta ulaşm ış
A m s te r d a m 'd a k ir a c ı o lm a k b ir
d u ru m d a . Ç o k ö n e m v e rile n ve
gösterilere d e ev sah ip liğ i yapm aktad ır. Çeşitli
dönem
a y r ıc a lık
m e y d a n ı t o p lu m s a l v e s iy a s i
Bu
şeh rin g ü n eyiyle kuzeyi a ra s ın d a k i
to p lu lu k la r b u ra d a fa rk lı g ö ste rile d e s iy a sa l
d önem d e k a n a lla r üzerinde özellikle
b a ğ lan tıy ı s a ğ la y a c a k o la n beşin ci
g ö rü ş le rin i ifa d e e tm e k te , p a n k a rt v e a fiş
eski
g e m ile r in d e n
hattın 2 0 1 3 yılın d a ta m a m la n m a sı
a s a r a k , s lo g a n a t a r a k , im z a t o p la y a r a k
d ö n ü ş t ü r ü lm ü ş k a n a l e v le r in e
y e rle şm e k A m ste rd a m lı o lm a k ta n
b e k le n m e k te . 7 5 0 bin n ü fu slu bir
kentte b eş ayrı m etro h attı, bu n un
s e s le rin i d u y u rm a y a ç a lış m a k ta d ır. H iç b ir
izin alın m a d a n y a p ıla n bu gösterilerde "g eniş
öte bir a y n c a lığ a d ö n ü şm ü ş. K a n a l
y a n ın d a b a n liy ö tre n le ri, tra m v a y
g ü v e n lik ö n le m i' a lm ış p o lisle re ra s tla m a k
evler, kıyıd an b a ğ lo n an elektrik, su,
(F o to ğ ra f 3 ) ve o to b ü se d a y a n a n
m ü m kü n d eğild ir. R em b ran d tsp lein ise d a h a
te le fo n ve d o ğ a l g a z a lty a p ıs ıy la
to p lu u la ş ım
s is te m i v e bu d a
ç o k re s s a m ve h e y k e ltır a ş la r ın e s e rle rin i
birlikte o ld u k ça konforlu yerleşim ler
o lu ştu rm u şla r. (Fo to 2 )
y e tm e z m iş g ib i, a lte rn a tif o la r a k
s e r g ile d ik le r i, k a f e , b a r, s in e m a v e g e c e
b isikle t y o lla rı, b isik le tle r için ayrı
k u lü p le rin in b u lu n d u ğ u b ir a la n o la r a k ö n e
ç ık a r.
n e h ir
s a y ı lm ı ş .
D am
K o n u t so ru n u
şid d e tle d e v a m
ş im d i a y n ı
trafik la m b a la rı ve ç o k katlı bisiklet
e t m e m e k te d ir.
p a rk la rı v a r. A m ste rd a m , yed id en
B u n u n e n ön em li n e d e n i ç e v re d e
yetm işe herkesin bisiklet sürdüğü bir
Kenti gezm eye Leidsep lein'd en b a şla y a b iliriz.
A lriıe re , A m ste lve e n , G aasp erp lo s
kent. Erkekler otom o bile yenilm işler.
C e n tra o ls ta tio n 'a (M e rk e z İsta sy o n ) d o ğ ru
ve G e in g ib i u yd u k e n tle r k u rm u ş
F a k a t, k a d ın la r o to m o b ile in at
g id e n t ra m v a y la r b u ra d a n y o lc u la rın ı a lıp
Orman ve Av
O rman ve Av
leidseatrao i boyunca d evam eder.
Tra m v a y la r d ışında a r a ç trafiğ in e
Kopalı olan bu sokakta yürürken ileride
sa ğ d aki ilk so kakta A rja n tin 'd e n ,
hafyo'ya. M eksika’dan, Yunanistan'a,
Ç in 'd e n Endonezya'ya k a d a r çeşitli
ülkelerin lo kantalarıyla k arşılaşırız.
O ıeliılde C um a ve Cumartesi geceleri
boş yer bulm am a çok zor olduğu bu
io*.arftolar, so kağ ı bir gastronom i
merkezine dönüştürmüştür. Sa kağ a
gmneden Leidsestraat boyunca devam
ed ilirse, dört ünlü kan al üzerinden
geçilir. Sırasıyla; Prinsengrocbt (Prenses
K a n a lı), K e iz e rg ra c h t (im p a ra to r
K o n a lı), H e re n g ra ch t (C e n tilm e n
Konalı) ve Singel. Kent merkezini at
nalı şeklinde çevreleyen bu kanallann
kentin gelişm esinde çok önem li bir
ş a y i v a r d ı r . Ö z e l l i k l e d e n iz
: e . yesinden a lç a k o lan kentin su
b a s k ın a u ğ ra m a s ın ı ö n le m e d e k i
işlevleri büyüktür. (Foto?)
S m g e l'd e n s a ğ a d ö n ü n c e
Biom enm ork'o (Çiçek Pazarı) uloştlır.
Her çeşit çiçe k tohumu ve soğanının
sa tıld ığ ı bu p a z a rd a kenti veya
rtc .ü îr.d a 'y ı sim geleyen ço k sayıda
' - r- y e t i eşyayı bulmak mümkündür.
O^eMâe kale soğanlarının sergilendiği
*eaqgtğeıt seyretm ek ve fatoğraflamak
öffe *oy3c değer. Fakat, am an dikkatli
OÜMK. ie a g â rtia n n m fo to ğ raflarının
'f o t o - t e r ö r * o la r a k
Jdcfo-'v-SircTr d ü kkan s a h ip le r in i
/Ç tçd r
r o z o r ı 'n ı
g e ç in c e
M untplein'e varılır. 4 , 9 ve 14 nolu
tra m va y la rın yolunu takip ed erek
Rem brandtsplein'e ulaşılır. Eskiden
Fotoğraf 7;
Prinsengrachtta biry
manzarası.
,j
■
r
İMİ
mMmBi Jl J
*
mam
■
tereyağ pazan kurulan bu alana adını
v e re n , a la n ın o rta sın d a b u lu n an
Rem brandt heykelidir. Van G o g h 'la
birlikte H o lla n d a 'n ın yetiştirdiği en
ö n e m li r e s s a m la rd a n b iri o la n
Rem brandt'ın yaşadığı ev, alanın az
ile ris in d e , Blauvvbrug Kö p rüsünü
geçince ulaşılan W aterlooplein'deki
m eşhur B itp a za rı'n ın (Fleam arket)
b iraz ötesindedir. Bugün bir müze
o la r a k hizm et ve re n R em b ran d t
E v i'n d e , re ssa m ın çe şitli e s e rle ri
sergilenm ektedir. Bitpozannda ikinci
e l k ıyafe t ve e ş y a la rın yan ı sıra
dünyanın her yerinden antika eşya
bulm ak mümkündür. İnşa edilmesiyle
b irlikte p a z a rın a la n ın ı o ld u k ç a
d araltan belediye binası ve konser
s a lo n u da (M u zie k T h e a te r) bu
alandadır. Her yaz geleneksel olarak
düzenlenen "G a y Parade" bu binanın
ö n ü n d e k i a la n d a y a p ılm a k ta d ır.
(Foto9)
W aterlooplein'in az ilerisinden,
M uiderstraat'tan sağa dönünce 10 0
m etre ile rid e "H o rtu s B o ta n ic u s"
karşım ıza çıkar. G eçm işi 1 7 . yy.'da
k u ru la n şifa lı b itkile rin üretild iğ i
seralara dayanan Hortus Botanicus,
sahip olduğu eşşiz bitki koleksiyonuyla
d ü n y a n ın en ö n e m li b o t a n ik
bahçelerinden biridir. Bitkileri değil
de, h ayvan ları m erak ed en ler yola
devam ederek 1 8 3 8 yılında kurulmuş
olan bir hayvanat bahçesi olan Artis'e
ulaşabilirler. A kvaryum lar ve Jeo lo ji
M üzesi'ni de içinde b a rın d ıra n bir
kompleks olan Artis, konuklara tabiat
bilgisinin uygulam alı o larak verildiği
bir eğitim tesisi gibidir.
Artis'ten öteye tropik (özellikle
g e ıi k a lm ış ) ü lk e k ü ltü r le r in in
s e r g ile n d iğ i T r o p e n m ü s e ü m 'a
gidilebilir. Fakat, bu yazının sınırlarını
z o rla m a m a k iç in b u ra d a n g e ri
d ö n elim . 9 N o lu tra m v a y a binip
C e n lr a a ls t a t io n 'a
g id e lim .
C en traa lsta tio n , kentin m erkezidir.
Yukarıda bahsettiğimiz Singel ve diğer
üç kanal bu istasyonu m erkeze alan
İÇ içe geçm iş ço k kenarlı bir yapı
oluşturur. 19 yy. sonunda inşa edilmiş
olan bu istasyon aynı zam anda ulusal
vs uluslararası tren ulaşım sisteminin
de merkezidir. Şehre tren yoluyla gelen
N rıstler buradan kente dağılır. Aynı
0 1 morı ve Av
H şekilde ülkelerine buradan dönerler.
Û Şu an istasyonun her iki ta ra fın d a
l l ç e ş i t l i in ş a a t f a a liy e tle r i d e v a m
f etm ekte, D am M e y d a m 'n a b a kan
ğ tarafta yapılan yeni metro istasyonu,
§1 tarihi istasyon binasının görkemini ve
■ g ü z e lliğ in i g ö lg e le m e k t e d ir .
C e n t r a a ls t a t io n 'u n h e m e n
■ önünde kanal gezisi yapan teknelerin
B hareket noktaları olan iskeleler vardır.
B Bu tekneler gün boyunca bir saatlik
v turlarla turistleri merkezdeki kanallarda
. gezdirirler. G e c e le ri y a p ıla n tu rla r
|p yem ekli ve m üziklidir. Tabii ki ücret
tarifeleri de farklıdır. Dam Meydam'na
doğru D am rak bo yun ca ilerleyince
- sağ tarafta lokanta, kafe ve hediyelik
■ eşya sa tıc ıla rı vard ır. Sol ta ra f ise
B m eşhur Redlihgt D istrîcht'tir (Kırmızı
■ Işıklı Bölg e). D am M eydanı d a im a
■ kalab alıktır. Bu m eydana a ç ıla n iki
■ so k a k ; Kalverstraat ve Nieuvvendijk
b irço k ünlü m a rk a n ın b u lu nd u ğ u
_ kentin en önemli alışveriş merkezleridir.
H (Foto 5)
D am M e y d a m 'n d o n K ra liy e t
S a ra y ı'n ın a rk a s ın a d o ğ ru g e ç ip ,
R aad h u îsstraat bo yun ca ilerleyin ce
VVesterkerk'e (Batı Kilisesi) ulaşılır. 1 7.
yy.'ın b aşınd a yapılm ış o lan bu kilise
ü n lü m im a r K e y s e r t a r a f ın d a n
tasarlanmıştır. Rembrandt'ın bu kiliseye
göm üldüğü sö ylenm ektedir. F a k a t,
mezann yeri bilinmemektedir. Kilisenin
8 3 m etre yükseklikteki kulesi kenti
y ü k se k te n g ö rm e k iç in en id e a l
yerlerd en b iridir. K ilise n in ö nün de
küçük bir kız çocuğunun heykeli vardır.
Bu k ız ç o c u ğ u ; İk in c i D ü n y a
S a v a şın d a k i A lm an işg ali sırasın d a
ailesiyle birlikte Nazilerden saklanm ak
için tavan ara sın a sa klan an ve iki yıl
b o y u n c a o r a d a y a ş a d ı k la r ı n ı
g ü n lü ğ ü n e a k ta ra n 1 4 y a şın d a k i
yahudi kızı Anne Fronk'tır. D ah a sonra
toplama kam pında tifüsten ölen Anne
Frank'ın günlüğü nü, bab ası savaşın
a c ıla rın ı a n la tm a k için kitap h alin e
getirmiştir. Bu kitap "Anne Fra n k 'ın
Hatıra Defteri (Günlüğü) adıyla birçok
d ile ç e v rilm iş v e k lo s ik le r a ro s ın a
o la n
g irm iş tir. A n n e F r a n k 'ın a ile s iy le
C o n se rtg e b o u w b in a s ın d a n , kentle
b irlik te N a z ile rd e n s a k la n d ığ ı e v,
ö z d e ş le ş m iş A m ste l v e H e in e k e n
W e s t e r k e ık 'iıı lıe m e n a r k a s ın d a ,
P rin se n g ra c h t'ın k ıy ısın d ad ır. 1 6 3 5
b i r a l a r ı n d a n , m ü c e v h e r im a la t
a tö ly e le rin d e n , şe h rin y a k ın ın d a k i
yılın da inşa ed ilm iş o lan bu ev bugün
tarihi y e rle şim le r o la n V o le n d a m vo
A nn e ve ailesinin an ılarının yaşatıldığı
M a r k e n 'd e n
A m ste rd a m
h iç s ö z e d e m e d ik .
H e p s in d e n
b ir m ü ze o la r a k k u lla n ılm a k ta d ır.
A n n e F ıa n k H u is 'te n a y r ılıp
t a r ih i
A m s t e r d a m 'ın
P rin s e n g ra c h t'ı g e ç in c e ke n tin en
s a k in le r iy le
il g in ç
ö n e m lis i
k e n t le
ve
kent
b ü t ü n le ş m iş
y e ş il
o la n
a la n la rın ı a n la ta c a k yerim iz k alm ad ı.
Jo r d a a n 'a u la şılır. Ken tin b a tısın d a
G e n ç y a şın d a ö le n b ir şa irin a d ın ı
d a h a ç o k s a n a tç ıla rın y a ş a d ığ ı d a r
a la n V o n d e l p a r k , O o s t e r p a r k ,
s o k a k la rd a n o lu ş a n bir b ö lg e o la n
Fle vo p a rk , A m stelp ark ve d iğ e rle ri...
s e m t le r in d e n
b ir i
J o r d a a n , ç e ş itli b a r, lo k a n t a v e
1 9 3 0 'la r d a k i
m a ğ a za la ra ev sahipliği yapm aktadır.
b u h ra n d a
büyük
o rta y a
e k o n o m ik
ç ık a n
sorununu biraz da olsa g id erm ek için
ilg in ç
y a p ıla n
ü r ü n le r
A m s t e r d a m s e b o s 'la
sergilenm ektedir. H e r yıl eylül ayın d a
(A m sterdam O rm a n ı) birlikte tüm bu
y a p ıla n ve 1 0 g ü n sü re n J o r d a n
y e ş il
Festivali'nd e çeşitli san atsal etkinlikler
y ü rü y e re k v e y a b isik le tle u la ş a c a ğ ı
a la n la r ,
k e n t s a k in le r in in
m esafed e o la n , sp o r y a p ıla n , köpek
y e r a lm a k ta d ır. (Foto 6)
Yazının b a şın d a d a belirttiğim iz
g e zd irile n , ç im le r ü ze rin d e k ah v altı
g ib i A m ste rd o m 'ı b ir y a z ıy a n a s ıl
y a p ı la n ,
sığd ıracağız. K a n a lla n n d a n bahsettik.
e ğ le n ce le r d üzenlenen , g ün eşlenilen
F a k a t ö z g ü r lü k le r in d e n p e k s ö z
y e ş il a l a n l a r d ır .
e d e m e d ik . Ö z e llik le sın ırlı d a o lsa
b a h se d e m e d ik . (Foto7)
se rb e st o la n u yu ştu ru cu k u lla n ım ı
y e m e k y e n ile n ,
ç e ş it li
Bu a la n la r d a n
F a r k ın d a y ım .
K ır m ız ı
ış ık lı
(coffe shoplar) veya eşcinsel evlilikleri
so k a k la r yazım ızda sa d e c e bir bölge
ko nu su na hiç g irem ed ik. Rem bran d t,
o la r a k y e r a ld ı. İç in d e n e le r v a r
V an G o g h , V e rm e e r, H a ls , R u isd ael
a n la ta m a d ım . D o ğ ru su bu k o n u d a
g ib i ç o k ü n lü s a n a t ç ıla r a a it ç o k
e d it ö r ü m ü z d e n
ö n e m li san at eserlerin in serg ilend iğ i
söyleyebilirim . Son ra d ergim iz poşete
ta rih i b ir b in a o la n R ijksm u se u m 'u
falan girerse faturayı b a n a k e se b ilir...
(Devlet G ü ze l S a n a tla r M üzesi), d a h a
Y er so ru n u ve bütün ç e k in c e le rim e
çok
ra ğ m e n k ıy ıs ın d a n k ö ş e s in d e n de
Van
G o g h 'a
a it
ürkiye b ü ro krasisin d e ö n ce zat işleri,
s o n r a p e r s o n e l iş le r i d e y im le r i
kullanıldı. 19 9 0 'la n n ikinci yan sın d a,
g e liş m iş ü lk e le rd e p e rs o n e l iş le ri
d e y im i y e r in e in s a n k a y n a k la r ı
(h u m a n r e s o u r c e s ) d e y im in in
k u lla n ıld ığ ın ı g ö r d ü k . Ş im d i,
T ü r k iy e 'd e d e in s a n k a y n a k la r ı
d e y im i k u lla n ılıy o r. B e n b ir in s a n
k ay n ak la n uzm anı d eğ ilim . Em eklilik
ön cesi aktif ça lışm a yıllanm d aki bazı
g ö z le m le r im ile k o n u y a iliş k in
d ü ş ü n c e le r im i O r m a n v e A v
o k u r la r ıy la p a y la ş m a k is t e d im .
iş s iz lik
B u m a ğ a z a v e s e rg i s a lo n la rın d a
sa n a tsa l
İsmet Tezcan
e s e r le r in
ç e k in d iğ im i
sergilendiği V an G o g h M useu m 'u ve
o ls a b ir kenti a n la tm a y a ç a lış tım .
b ir m ü ze ke n t o la n A m s te rd a m 'ın
A n la t t ık la r ım ın
d iğ e r m ü z e le rin i g e z e m e d ik . Ç o k
g id e c e k le r e
ü n lü b ir se n fo n i o rk e stra sın a s a h ip
u m u d u y la ...
A m s t e r d a m 'a
re h b e r
o lm a s ı
Orman ve Av
is n r d e
başlayan ve
birbirini takip
ederek 11 yıl
sonra 1S>22’de
sona eren
Trablusgarp,
Balkan, I.Cihan
ve İstiklal
savaşlarında
Türkiye eğitilmiş
insanlarının
hemen hemen
tümünü
kaybetm işti.
O r man ve Av
A ile m , b ir k ısm ı R o m a n y a 'd a
b ir k ıs m ı T ü r k i y e ' d e y a ş a y a n
bölünm üş ailelerd en d i. Ben, ilkokulu
Rom en o ku lu n d a, orta okulu A n k a ra
G a z i Lisesi'nin orta k ısm ın d a, büyük
d a y ım ın e v in d e k a la r a k , o k u d u m .
B ü y ü k d a y ım İsm a il H a k k ı, İstik la l
S a v a şın d a 1 9 2 2 A ğu stos'taki büyük
taarruzd a Ku rm ay A lb ay (Erk an ıh arb
M iralay) iken sol ay ağ ın ı diz altın d an
kaybetm esi üzerine ord ud an avn lm ış,
f a k a t ta k m a a y a k la y ü rü y e b ild iğ i
iç in s a v a ş s o n r a s ı n d a M a liy e
B a k a n lığ ın d a
yü kse k d üzey
b ü r o k r a t lık y a p m ış t ı. A n k a r a 'y ı
1 9 3 6 'd a n b e ri b ilirim . 1 9 3 7 y ılı
C u m h u r iy e t B a y r a m ın d a m ü lk i
e rk â n a a y rılm ış trib ü n d e A ta tü rk 'ü
g ö r d ü m . 1 9 3 8 ' d e s o n b a h a r ın
y a ğ m u rlu b ir g ü n ü n d e A ta tü rk 'ü n
n a a ş ın ın E t n o g r a f y a M ü z e s in e
k o n u ld u ğ u tö re n d e 7 'd e n 7 0 ’ in e
k a d a r bütün A n k a ra 'n ın a ğ la y ış ın a
ta n ık o ld u m .
1 9 1 1 'd e b a ş la y a n ve b irb irin i
ta k ip e d e re k 1 1 yıl so n ra 19 2 2 'd e
s o n a e re n T r a b lu s g a r p , B a lk a n ,
1 .C ih a n ve is t ik la l s a v a ş la r ın d a
Tü rkiye eğitilm iş in san la n n m h em en
h e m e n tü m ü n ü k a y b e t m iş t i.
O s m a n lı'd a n
C u m h u r iy e t
T ü r k i y e ' s i n e 2 .A b d ü l h a m i t ' i n
1 9 0 0 ' d a k u rd u ğ u D a r ü lfü n u n u
Ş a h a n e kalm ıştı, 19 3 3 't e bu kuru m
yeni bir kad ro ve y ap ıyla Tü rkiye'nin
te k ü n iv e rs ite s i h a lin e g e t ir ild i.
A n k a ra 'd a 19 2 5 'te H u ku k M ekteb i,
1 9 3 3 't e Y ü k s e k Z ir a a t E n stitü sü
k u ru lm u ştu , İs ta n b u l'd a k i M ü lk iy e
M e k te b i, S o sy a l B ilg ile r O k u lu a d ı
v e r i le r e k 1 9 3 6 ' d a A n k a r a ' y a
taşın m ıştı, fa k a t A n k a ra Ü n iversitesi
ancak
1 9 4 6 'd a k u r u la b ild i.
19 4 0 'la n n b a ş ın d a İs ta n b u l, İzm ir
ve A n k a ra 'n ın d ış ın d a k i Lise sa y ısı
iki e lin p a rm a k la n k a d a r d ı. T ü rkiy e
İstatistik Ku rum u'nun (TLHK) verilerine
g ö re ; 1 9 2 7 'd e T ü rk iy e 'n in n ü fu su
1 3 ,6 4 8 ,2 7 0
o k u r - y o z a r o r a n ı % 1 1 id i,
n ü fu su n % 7 9 'u k ö y le rd e y a ş a y a n
b ir kö ylü to p lu m u id ik , İsta n b u l'u n
n ü fu s u 6 9 9 . 7 9 6 A n k o r a 'n ı n k i
7 4 .0 0 0 id i.
19 2 0 'le r ve 19 3 0 'la r d a Tü rkiye
ih tiy a c ı o la n s a n a y i ü r ü n le r in in
t a m a m ın a y a k ın ın ı d ış ü lk e le rd e n
ithal e d iy o rd u , ih ra c a tın n e re d e y se
ta m a m ın ı
t a r ım
ü r ü n le r i
o l u ş t u r u y o r d u . 1 9 3 0 ' l a r il e
1 9 4 0 ' l a r d a ; T ü r k iy e 'n in ç e ş it li
bö lg elerin d e san a y ile şm e b a şla tıld ı;
b ez ve k u m a ş d o k u m a fa b r ik a la r ı
ile şeker fa b rik a sı, K a ra b ü k 'te dem irç e f ik f a b r i k a s ı k u r u ld u .
Köy
E n s t itü le r i a ç ı ld ı, t e o r ik b ilg ile r
y a n ın d a ta rım , h a y v a n c ılık , in ş a a t,
d e m i r c i l i k , m a r a n g o z lu k g ib i
a la n la r d a p ra tik v e te k n ik b ilg ile ri
o la n ö ğ re tm e n le r y e tiş tirilm e y e ve
h ız la a ç ı l a n k ö y i l k o k u l l a r ı n a
g ö n d e rilm e y e b a ş la n d ı, b ö y le c e
k ö y lü n ü fu s u m u z u n e ğ itilm e s i ve
kalk ın d ın lm ası ç a lışm a la n b a şlatıld ı.
1 9 3 7 ’ d e , 3 1 1 6 s a y ı lı O r m a n
K a n u n u , tü m o rm a n la n m ız ı d e v le t
e liy le iş le tip k o ru m a k v e o rm a n
k ö y lü s ü n e iş v e a ş s a ğ la m a k
a m a ç la r ıy la ç ık a r ıld ı. O rm a n
M ü h e n d is M u a v in i o la r a k D a d a y
İşletm esinde o rm an cılığ a b aşlad ığ ım
3 1 .8 .1 9 4 2 'd e , 2 . D ü n y a S a v a şın ın
o rtalan idi ve Türkiye sa v a şın d ışınd a
k a lıp e k o n o m is in i g e liş t ir m e y e ,
A t a tü r k 'ü n "yurtta su lh , c ih a n d a
su lh " ilk e s in d e n a y r ılm a m a y a v e
'm u a s ır
m e d e n iy e t
s e v iy e s i”
h e d e f in e
d o ğ ru
ile r le m e y e
ç a lışıy o rd u .
2 0 0 5 'e g elind iğ in de, kişi b aşın a
İNSAN KAYNAKLARI
Ankara'yı 1£>3<5'âan beri
bilirim. 1S 0 7 yılı
Cumhuriyet Bayramında
mülki erkâna ayrılmış
tribünde A ta tü rk u
gördüm. 1S0<9’de
sonbaharın yağmurlu bir
gününde A ta tü rk ’ün
naaşının Etnografya
M üzesine konulduğu
törende 7 ’den 701ne
kadar bütün Ankara'nın
ağlayışına tanık oldum.
g e lir Y u n a n ista n 'd a 1 9 6 7 0 d o la r
ia ö n y a d a 2 7 'n c i) ayn ı yıl T ü rk iy e 'd e
ise 4 7 1 0 d o la r (d ü n y a d a 6 1 in ci)
o ra n . Y u n a n is ta n 'd a k iş ile rin g e liri
20Q 5'te nasıl ve neden Türkiye'dekinin
4 katını aştı? Bu soruyu kend im e hep
so rm u şu m d u r. Belirteyim k i, 2 0 0 5 'te
k işi b a ş ın a y ıllık g e lir, Is p a n y a 'd a
2 5 3 8 0 d o lar, G ü n e y Kıbn s ta 1 6 5 1 0
d o la r , P o rte k iz 'd e 1 6 1 7 0 d o la r 'a
a k m ış tır, Bu ü lk e le rin e k o n o m ile r i,
2 .D ü nya S a va şı son un d a Tü rkiye'den
d a h a ile rd e d e ğ ild i.
18 3 0 'a k a d a r O s m a n lı to p ra ğ ı
o l a n Y u n a n i s t a n a d ım
a d ım
g e n işle y e re k b u g ü n kü 1 3 1 9 5 7 km
k a re y ü z ö lç ü m ü n e ve y a k la ş ık 1 0
Tiiiyon nüfusa ulaştı. Tü rkiye 2.D ü n yo
S a v a şm a g irm e d i. Yun an istan girdi ve
: 9 4 t d e n 1 9 4 4 'e k a d a r A lm a n
c rc u lo n n ın işgoli a ltın d a k a ld ı, sav aş
büm ce ç karışıklık v e 1 9 4 6 b aşm dan
i v -î v ortasın a kodar sa ğ cı ve so lcular
a ra s .T .d a ç a k ş id d e tli b ir iç s a v a ş
y c s o d ı, Y u n a n ista n 'd a ç o k büyük bir
e k o n o m ik k riz ve e n flasy o n y a şa n d ı.
' * 5 2 c e b ir k o rt p o s ta lı P ıre 'd e n
.-Jo r'o tjfa , h obd odığım a g ö re , 2 0 0 0
J k v f e n K 'r e p o s t a lo m ış f ım . Ş im d i,
’ an rsaar "âa e n fla sy o n y a k la ş ık %
: ş j C f d e KuA-iar. K ö m ü r ve Ç e lik
43/rasa ülkelerini ekonom ik
W ^ ^ ^ îa tİa r sefiSfc o la ra k d a birliğe
B E S i e » âe sç Â c , A lm a n y a , Fra n sa ,
■ jk
v e H o lla n d a
9 5 7 d e o lu ş t u r u la n
A vru p a Eko nom ik Top lu lu ğu 'na (AET)
T ü rk iy e 1 9 6 3 A n k a ra A n la ş m a s ı'y la
7 'n c i o r ta k o la r a k g ir d i. Bu
A n la ş m a 'n ın 1 .m a d d e s in d e , a y n e n
"8 u anlaşm a ile Türkiye ile A vru pa
E ko n o m ik T o p lu lu ğ u a ra sın d a b ir
ortaklık kurulmuştur", 3 3 . m addesinde
d e , a y n e n "Bu a n la şm a , h er metin
eşitlikle g e çe rli olm ak üzere, Türk,
Alm an, Fransız, Italyan, Lüksem burg
ve H o llan da dilleri ile ikişer nüsha
o la ra k y a z ılm ıştır" h ü k m ü v a r d ı.
A E T 'n in b a şla n g ıç ta k i o m a a A vru p a
d a k a lıc ı b a r ış iç in ü y e ü lk e le r
a ra s ın d a k i g ü m rü k tarifeleriyle d iğ e r
engelleri kaldırm ak ve ticareti arttırm ak
id i , f a k a t z a m a n la A E T , ü y e le ri
arasın d a politik işbirliğini ve dış politika
ile
m ille t le r a r a s ı
h u k u k ta
k o o rd in a sy o n u a rttırd ı, ö n c e O r t a k
P a z a r'a so n ra A vru p a B irliğ i'n e (AB)
d ö n ü ştü .
T ü r k iy e ,
1 9 6 3 A n la ş m a s ıy la
A E T 'n in 7 'n c i o rta ğ ı o lm u ş ik e n ,
A E T 'n in
s o n r a k i g e liş m e v e
d ö n ü ş ü m le r in d e , ra h m e tli B ü le n t
E c e v it'e a tfe d ile n "o n la r ortak biz
p a za r o la ca ğ ız" b e n ze ri ö n g ö rü sü z
d e ğ e r le n d ir m e le r le , y ö n e tim v e
e k o n o m is in i g e re k e n s ta n d a rtla r a
y ü k s e ltm e d i v e A B ü ye si o lm a d ı.
Y u n o n ista n is e , a d a y ü lk e le rin g e ri
k a lm ış b ö lg e le rd e iş s a h a la rı a ç m a k
ve altyap ıların ı g eliştirm ek için A B 'n in
1 9 7 5 'te oluşturduğu büyük fo nlard an
y a ra rla n ıp e k o n o m isin i ve yönetim ini
g e re k e n s to n d o rtlo ra y ü k se ltti ve
1981 'd e A B 'n in 10 'u n c u üyesi oldu .
O c a k 2 0 0 7 ' d e B u lg a r is t a n ve
R o m a n y a 'n ın d a g irm e siy le A B 'n in
üye sa y ısı 2 7 'y e ç ık tı, T ü rk iy e h a la
A B 'n e a d a y üye. H a le n , Tü rkiye yılda
1 0 0 m ily a r d o la rı a şm ış b u lu n a n ve
ta m a m a yakın ı sa n a y i m a m u lü o lan
ih r a c a t ın ın y a k la ş ık % 6 0 'ı n ı A B
ü lk elerin e yapıyor.
A B 'n in , e vren sel in sa n h a k la rın ı
esas a la n bir d em okrasi ve m edeniyet
projesi oldu ğu na inanıyorum . G e ç m iş
y ılla r d a in s a n k a y n a k la r ım ız d a k i
yetersizliğin A B 'n e g irem eyişim izin en
büyük nedeni olduğunu düşünüyorum .
S ıb y a n M e k t e b i - M e d r e s e
siste m in d e s o r g u la m a y a , e le ş tiriy e ,
deneye k a p a lı nakli bilim lerle eğitilen
O sm a n lı'n ın M üslü m an te b a a sı, bazı
m o d e rn le şm e g a y re tle rin e ra ğ m e n ,
B a t ı'd a k i b ilim v e t e k n o lo jid e k i
g e liş m e le r in g e r is in d e k a l a r a k
y en ilm işti. O s m a n lı'n ın g a y rim ü slim
tebaasının (Rum ve Yahudi cem aatleri)
m a tb a a y ı 1 5 'in c i yü zyıld an itib a re n
k u lla n m a y a b a ş la m ış o lm a la r ın a
k a rş ın , ilk T ü rk ç e kitab ın m a tb a a d a
18'in ci yüzyılda, 17 2 9 'd a , basılabilm iş
olm ası anlam lıdır. İstiklal savaşı sonrası
1 9 2 3 - 1 9 3 7 y ılla r ın d a , A ta tü rk 'ü n
ö n d e r l iğ in d e v e o n u n b a s k ın
iradesiyle, Türkiye toplum unu bir bütün
o la ra k kap saya n hukuk, eğitim , kültür
a la n la r ın d a k i to p lu m sa l ve s iy a s a l
d e v rim le r y ü rü rlü ğ e g ird i. A ta tü rk
m u a sır m ed en iye ti, b a şk a a n la tım la
Batı m odernleşm esini, top lu m a hedef
Orman ve Av
1940'lı ve
1950'li yıllarda il
ve ilçe
merkezlerindeki
memurların çoğu
Orta Okul
mezunu idi, Lise
mezunu memur
azınlıkta idi;
nüfus, ziraat,
tapu, sağlık
hizmetlerinin
Müdürlükleri
illerde idi;
ilçelerde nüfus,
ziraat, tapu,
Memurlukları
vardı; ilçelerde
Kaymakam,
Hakim ve
Hükümet
Tabibi'nden
(doktor) başka
yüksek öğrenim
yapmış memur
bulunmazdı, o
yıllarda doktoru
bulunmayan ilçe
az değildi.
Türlüye,
sanayileşmesini
de devlet eliyle
yapmak zorunda
kaldı.
Orman ve Av
g ö ste rd i.
M e m u rlu ğ o
b a ş la d ığ ım
E k im
19 4 2 'd e n so n rak i yılla rd a bizzat yaşad ığ ım
ya d a tanığı olduğum olaylan n b irk açın d an ,
ö rn e k o la r a k , sö z e d e c e ğ im .
1 9 4 0 'la r d a K a s ta m o n u 'n u n D a d a y
ilçesinde bir g ün bir köylünün K a ym a kam 'ın
o d a s ın a ç a m u rlu a y a k k a b ıla r ın ı ç ık a r ıp
g ird iğ in i g ö rd ü m . B ir b a ş k a g ü n , N ü fu s
M em uru 'nu n o d asınd ayd ım , m esai bitimine
d a h a y a rım s a a t v a r d ı, iç e riy e b ir kö ylü
v a t a n d a ş g ir d i, ç o c u ğ u n u n ü fu s a
k a y d e t t ir m e k is t e d i, N ü f u s M e m u r u
v a ta n d a ş ı a d e ta a z a r la y a r a k " bu saatte
elinir mi ulan, git yarın sa b a h g e l " d e d i,
öylü h iç itiraz etm ed i üzgün ve şa şk ın bir
yüzle o d a d a n çıktı gitti, M e m u r m isafiriyle
so h b e te , s a n k i h iç b ir şey o lm a m ış g ib i,
d e v a m e tti. S o n r a k i y ılla r d a d a , K a m u
g ö re v lis in in v a t a n d a ş a y a p t ığ ı, b u ra y a
y a z a m a y a c a ğ ım , ç o k d a h a
a ğ ır
m u a m e le le r e t a n ık o ld u m . D e v r im le r
yapılm ıştı fa k a t h a lk "v a ta n d a ş " o la m a m ış
O s m a n lı'd a n k a lm a "k u l" m a n ta lite sin e ,
m em ur da
" O s m a n lı
m e m u ru "
m an talitesine (d üşünce yapısı) h a la sahipti.
1 9 5 6 y ılın d a İn g ilte re 'd e b itm iş o la n
o tu rm a izn im i b ir yıl d a h a u z a tm a k için
p o lis e b a ş v u rm u ş fu m . O t u r m a iz n im in
u zatılm ış o ld u ğ u n u b a n a b ild ire n yazısın ı
A b e rd e e n ş e h ri p o lisin in "Sizin itaatkâr
hizm etkâ rın ız." (Your o b e d ie n t s ervan t.)
c ü m le s iy le b itirm iş o ld u ğ u n u h a y re tle
g ö rm ü ş tü m . B en ö ğ re n c i s ta tü sü n d e b ir
y a b a n c ı id im , P o lis In g ilt e r e 'd e k i b ir
y a b a n cın ın d a hizm etkârı o ld u ğ u d ü şü n ce
y a p ı s ı n a s a h ip t i. İ n g il iz c e d e k a m u
görevlisine (m em u r'a) "civil servant” derler,
bu d e y im " m e d e n i" v e " h iz m e t k a r "
sö z cü k le rin d e n tü re m iş. B izim d ilim iz d e k i
" m e m u r " s ö z c ü ğ ü is e , M u s t a fa N ih a t
Ö z ö n 'u n O s m a n lıc a -T ü rk ç e sö z lü ğ ü n e
g ö r e , A r a p ç a " e m r " d e n g e li y o r .
1 9 4 0 'lı ve 1 9 5 0 'li y ılla rd a İl ve ilçe
m e rk e z le rin d e k i m e m u rla rın ç o ğ u O r t a
O k u l m e z u n u id i, Lise m e z u n u m e m u r
a z ın lık ta id i; n ü fu s , z ir a a t , t a p u , s a ğ lık
h iz m e tle r in in M ü d ü r lü k le r i ille r d e id i;
ilçe le rd e n üfus, z ira a t, ta p u , M e m u rlu kla rı
v a r d ı; ilç e le r d e K a y m a k a m , H a k im ve
H ü k ü m e t T a b ib i'n d e n (D o k to r ) b a ş k a
ü k s e k ö ğ r e n im
y a p m ış
m em ur
u lu n m a z a ı, o y ılla r d a D o k t o r 'u
b u lu n m a y a n ilç e a z d e ğ ild i. T ü r k iy e ,
s a n a y ile ş m e s in i d e d e vle t e liy le y a p m a k
z o ru n d a k a ld ı, s a d e c e d evlet K a d ro la n n a
d e ğ il, k u rm a k ta o ld u ğ u s a n a y i ve ticare t
kurum lan için d e devlet yeterli insan kaynoğı
o lu ş t u r m a k z o r u n d a k a l d ı . D e v le t i
y ö n e te n le r, C u m h u riv e t'in ilk y ılla rın d a n
b e r i, in s a n k a y n a k la r ım ız ın n ite liğ in i
y ü k s e ltm e k iç in g a y re t e tm iş tir.
B a tı
üniversitelerincfe eğitilm eleri için yurt dışına
pek ço k ö ğ ren ci g ö nd erild iğ i g ib i, ö rneğin
4 4 8 9 s a y ılı K a n u n u y a r ın c a , b e lir li
a la n la rd a bilgilerini arttırm aları için Botı'ya
m e m u rla r d a g ö n d e rild i. F a k a t b u n lo r yurt
d ışın d a m a a le se f d e n e tle n e m e d i; ü ç sen e
so n ra d a h i d o k to ra tezini o y a b a n a ü lk e
d ilin d e k e n d isi y a z a m a y a n T u r t cjo* ’ c rc
ö ğ r e n c ile r i g ö r d ü m ; 4 4 8 9 sayılı y o so
u y a rın c a yurt d ış ın a g ö n d e ıile n le r o fa d a k i
ç a lış m a la r ın ı iç e re n b ir r a p o r u , u ç a y d a
bir, T ü rk iy e 'd e k i k u ru m lo rın a g ö n d e rm e le ri
g e re k iy o rd u . B e n b u k u r a la u y m u ş tu m ,
fa k a t iki-ü ç ra p o rla yetinen h atta h iç ra p o r
g ö n d e rm e m iş o la n lo r d a h i b u lu n d u ğ u n u
T ü rk iy e 'y e d ö n d ü k te n so n ra ö ğ re n d im . O
y ılla r d a , iş e p e r s o n e l a lır k e n te k ö lç ü
d ip lo m a o ld u . B e lli d ip lo m a lıla r, h e r işte
ve m e s le k te , b e lli p o z is y o n la r a h e m e n
a t a n d ıla r . D e v le t 'e b a ğ lı k u r u m lo r d a ,
m e m u rla rın b ilg i ve y e te n e ğ in i ö lç ü p iyiyi
k ö tü d e n o b je k tif ö lç ü le rle a y ır a b ile n b ir
s ic il ve terfi d ü z e n i h iç k u ru la m a d ı. B e lli
d ip lo m a s ı o la n h e rk e s , y e te n e ğ i o lsu n ya
d a o lm a s ın , sü b je k tif d e ğ e rle n d irm e y le o
k u ru m u n en üst p o z is y o n la rın a ç ık a b ild i.
O lu ş a n d ü z e n d e , M ü d ü r le r in , y a d a
d ip lo m a lıla rın , h e r şeyi a s tla rd a n d a h a iyi
b ild iğ i k a b u l e d iliy o rd u .
1 9 5 2 'd e ,
A m e r ik a
B ir le ş ik
D e v le t le r in in te k n ik y a rd ım f o n u n d a n
y a ra rla n ıp , O rm a n G e n e l M üd ü rfü ğ ü 'n d en
A B D 'n e g ö n d e r ile n 7 k iş ilik o r m a n c ı
g ru b u n d a b e n d e v a r d ım . B in a , yol g ib i
m u a z z a m fizik i y a p ıla rd a n s o n ra b e n i en
ç o k e tk ile y e n şe y , a st ve ü s tle r a r a s ın d a
in s a n i iliş k ile rd e k i e şitlik o lm u ştu . M ü d ü r
v e y a ş e f o l a n l a r a s t la r d a n d a h a ü stü n
o ld u ğ u g ö rü n tü sü n ü ve rm e d iğ i g ib i, a s tla r
d a d a v ra n ış la rı y a d a sö z le riy le ü stle rin e
yap m a cık saygı gösterisinde bu lunm uyord u.
G ittiğ im iz id a ri b irim le rd e , e n s titü le rd e ,
a r a ş t ır m a is t a s y o n la r ın d a ş u n la r ı
g ö rü y o rd u k . Ö n c e , k u ru lu şu n b a ş ın d a k i
k i ş i y a p t ı k l a r ı iş h a k k ı n d a
b iz i
b ilg ile n d iriy o rd u , bu e s n a d a b ir a stın e lin i
k o ld ın p söz istediği o la b iliy o rd u , o taktirde
k o n u ş a n m ü d ü r y a d a şe f k o n u ş m a s ın ı
k e s iy o r ve s ö z ü a s t o la n k iş iy e v e riy o r,
y a p ıla n d ü z e ltm e y a d o t a m a m la m a
so n rasın d a o n a teşek kü r ed ip k o n u şm asın a
d e va m ed iyo rd u. K alifo rniya Ü n iversitesin e
gittiğim izde bizim le ilk konu şm ayı silvikültür
profesörü o lan O rm a n c ılık B ölü m ü B aşka n ı
y a p m ıştı ve m e a le n " biz K a lifo rn iy a 'd a
s e n e le rc e A lm an o rm a n cılığ ı uyg u la d ık
b a ş a r ılı o la m a d ık , ş im d i k e n d i
o rm a n cılığ ım ız ı y a ra tm a y a ç a lışıy o ru z ,
sizin le aynı en le m d e y iz , bizim iklim im iz
A k d en iz ikliminin b en zeri, siz b izd en ç o k
d a h a e s k i b ir m ille ts in iz , b u r a d a ,
gördü ğü nüz yanlışları bize lütfen bildirin,
bizi uyann " d e m işti.
A B D 'n d e k i d iğ e r ö n e m li g ö z le m im şu
o lm u ş tu ; bü tü n g irişim le rd e g id e r, fa y a a
v e m a liy e t h e s a b ı y a p ılıy o rd u , e k o n o m ik
o lm a y a n iş le r i d e v le t k u r u m la n d a
y a p m ıy o rd u . R ü stem K a p ta n , ( O , O R Ü S
G e n e l M ü d ü rü b e n H u k u k M ü şa v iri iken)
"b ö lg e şefliği, fabrika m üdürlükleri, daire
başkanlığı yaptığım dönem lerde bana hep
iş programını tamamladın mı diye sordular,
fakat işi kaça mal ettiğimi, zarar mı kar mı
ettiğ im i h iç k im se so rm a d ı * d e m iş ti.
In g ilte re 'n in 5 'in c i en esk i ü niversitesi
o l a n v e 1 4 9 5 ' t e k u r u la n A b e r d e e n
■
■
H
İNSAN KAYNAKLARI
HfHfc» V muM^-birlikte
'sSitis f
fk
Okulu fut
MY*ti'ifiTİt! befttİ
fai&utdcıtf fH’kiyi
m ezun olm u ş
çoı'Nklardı. meslek
■jMjftH
■" s ■'
7>H/;;
Svotti
Lutihckiruğlu, Eetttzi
(rbkiurk (ikiside Örttüm
Mekteb-iAtisiinini
iyime. Umanca bilen.
Müderrisienlii . Aür /«t //
çikınoftu. Ketmıl Erkin.
Mustafa Safhaya
(Anıstuna. Fransa.
Utanma da eğitim
yormuş], ütenlisikişilerdi.
Omum mühendis
ntuarinleri meslekte
Çoğunlukla, o zamanki
adtyia. Bölge Şefi olarak
çalıştırılmıştır.
Ü n iv e r s it e s i'n d e
B ö lü m le r
(Departm ents) vard ı ve bu B ölü m ler'd e
bir veya ikisi Profesör d iğ erleri kıdem li
veya kıd em siz (ju n io r/se n io r) öğ retim
g ö r e v lis i u n v a n lı, to p la m b e ş a ltı
ö ğ re tim ü yesi v a rd ı. 1 9 5 5 't e Je o lo ji
B ö lü m ü 'n e A . K e e r P rin g le k ıd e m li
ö ğ re tim g ö re v lis i (s e n io r le c tu re r)
o la r a k a lın d ı v e ilk ik i s ö m e s tre
d e r s le r in i o v e r d i. A .K .P r in g l e 'in
D o k to ra d e re c e si yoktu fa k o t A n g lo Iran ian Petrol Şirketi'nde 1 6 .yıl çalışm ış
ve ün yapm ış bir jeolog idi. Ingiltere'de
kald ığ ım iki y ıld a , m esleklerin sa h a d a
u y g u la y ıc ıla r ı ile ü n iv e r s ite le r d e k i
öğretim ü yeleri'nin, teoride ve pratikte,
b ir b ir le r in e ç o k y a k ın d ü z e y d e
o ld u k la r ın ı g ö r d ü m . I n g ilt e r e 'd e
Ü n iv e rsite Lisa n s p ro g ra m lo rı (tıp ve
ilahiyat hariç) 3 yıl idi (B ach elo r D egree
'B S c ') , fa k a t o Lisansı 3 yıld a a la n la r
D ü n y a n ın h em en h em en h e r yerind e
büyük k a b u l g ö rü yo rd u .
—•
İ '9 3 7 'd e ç ık a r ıla n 3 1 1 6 s a y ılı
K a n u n 'la orm anlanm ızın m üm kün olan
eri k ısa sü re d e d evlet e liy le işletilm esi
a m a ç la n m ış t ı, fa k a t bu a m a c ı
gerçekleştirebilm ek için o yıllarda yeterli
sayıd a Lise m ezunu b u lm a k ve Y üksek
O r m a n M e k te b i'n d e y e te rli s a y ıd a
o r m a n m ü h e n d i s i y e t iş t ir m e k
o la n a k s ız d ı. B o lu v e B u r s a 'd a iki
m e s le k o k u lu a ç ı ld ı, m e z u n la rın a
o rm a n m ü h e n d is m u a v in i d ip lo m a sı
verild i ( o yılla rd a d iğ e r m eslek okulu
m e z u n la r ın a fe n m e m u ru d e n ir d i,
te k n ik e r d eyim i h enü z y o ktu ), o k u lla r
yatılıydı, ö ğ re n c ile re yıld a iki elb ise ile
h a r ç lık d a v e r iliy o r d u , m e z u n la r
a s k e r lik le r in i y e d e k s u b a y o la r a k
y a p ı y o r l a r d ı, m e z u n la r a d e v le tte
m e m u r lu k d a h a z ı r d ı . O r m a n
O k u lla r ın a rağbet ço k o ld u , 19 3 9 'd a
benim le birlikte Bolu O n m an O k u lu 'n a
g ir e b ile n y a tılı ö ğ r e n c ile r in h e p s i
O rto o k u l'd a n pekiyi d ereceyle m ezun
o lm u ş
ç o c u k la r d ı,
m e s le k
ö ğ r e t m e n le r im iz ;
N e c a ti
K a ra b e k ir o ğ lu , R em zi G ö k lü r k (ikisi
de O n m an M ekteb-i A lisi’ nden g elm e.
A lm a n c a bilen, M üderrislerdi), Dr. Ferit
Ç ık ın o ğ lu , K e m a l E r k in , M u s t a fa
S o lk a y a
(A v u s tu ry a , F r a n s a ,
A lm a n y a 'd a eğitim g ö rm ü ş ), id e a list
kişilerd i. O rm a n m ü hen d is m uavinleri
m e s le k te ç o ğ u n lu k la ,o z a m a n k i
o d ıy ia , B ö lg e Şefi o la ra k çalıştınlm ıştır.
O r m a n d a s i lv i k ü l t ü r v e ü re tim
te k n ik le rin i fiile n u y g u la y a n B ö lg e
Ş e f le r i'n in ç o ğ u n lu ğ u , 1 9 6 0 'la r ın
o r ta la rın a k a d a r , o rm a n m ü h e n d is
m uavini idi. Devlet o rm an işletmelerinin
kurulm ası ve yerleştirilmesi a şam a sın d a
o r m a n m ü h e n d is m u a v in le r in in
o r m a n c ılık t a r ih in d e k i g ö r e v le r in i
b a ş a r ıy la
y a p m ış
o ld u ğ u n u
d ü şü n ü yo ru m .
O rm a n teşkilatında halen istihdam
edilm ekte o lan o rm an cılan , 4 9 8 2 sayılı
Bilgi E d in m e H a k k ı K a n u n u u y a rın c a ,
Ç e v r e ve O r m a n B a k a n lı ğ ın d a n
so rd u m .
O rm a n
G en el
M ü d ü r lü ğ ü 'n d e n K a s ım 2 0 0 7 ' d e
v e r i le n c e v a p t a k i b i lg i ş ö y l e :
"a- 3 0 6 0 adet Orman M ühendisi,
b- 1 1 2 a d e t O rm a n E n d ü stri
M ühendisi,
c - 10 a d e t O rm a n T ekn ik eri,
d- 5 9 5 8 a d et O rm an M uhafaza
M em uru (bunların 311 a d ed i 2 yıllık
Y ü k s e k O kul m e z u n u ), istih d a m
ediliyor;
e - 2 7 a d e t O rm a n B ö lg e
M üdürlüğü,
f- 2 1 7 a d e t O rm a n İş le tm e
M üdürlüğü,
g- 1 3 1 0 a d e t O rm a n İşletm e
Şefliği, va r."
Bu
b ilg ile r ;
o r m a n c ılık
te ş k ila tım ız d a ü n iv e rs ite lis a n s lı 1
o rm a n c ıy a k a rş ılık y a k la ş ık 2 ta n e
o rm a n
m u h a fa z a
m e m u ru
b u lu n d u ğ u n u , h e r İşletm e Ş e fliğ in d e
o r t a la m a 4 m u h a f a z a m e m u r u
b u lu n d u ğ u n u , s ilv ik ü ltü r ve ü retim
tekniklerin i o rm a n d a fiilen u yg u layan
1 3 1 0 İşletme Şefi bulunduğunu, geriye
k a la n 1 8 6 2 a d e t ü n iv e rsite lis a n s lı
o r m a n c ın ın ö n e m li b ö lü m ü n ü n
b ü ro k ra tik iş le rd e is tih d a m e d iliy o r
o l a b i l e c e ğ i n i , ü n iv e r s it e li s a n s ı
b u lu n m a y a n t e k n is y e n o r m a n c ı
a d e d in in yok d e n ile b ile c e k k a d a r a z
o ld u ğ u n u , im a ed iyo r. O rm a n c ılık ta
in s a n k a y n a k la r ım ız ı y e r in d e ve
e k o n o m ik k u lla n ıp k u lla n m a d ığ ım ızı
b ilim se l m e to tla rla a ra ş tırm a k ilg in ç
ve f a y d a lı s o n u ç la r v e r e b ilir .
1 9 .7 .2 0 0 5 ta rin ve 5 4 0 3 s a y ılı
ve kuyruktan kısa olduğundan dolayı tınaz görünüşlü bir
kuş türüdür. Baş sırt ve kanat tüyleri kahverengidir. Baş
kısmında krem rengi lekeler bulunur. Bu lekeler sırt ve
kanatlarda kirli beyaz renge dönüşmüştür. Kulak yoktur.
Peçe tüyleri kirli beyaz ve küçük gri beneklidir. Kulak
örtüleri ve saçak tüylerinin ucu pas rengi-siyoh
T o p ra k K o r u m a ve A r a z i
Kullanımı Kanunu, eksikleri giderilir,
h ız la
u y g u la n ır
ve
T ü r k iy e 'd e
arazilerin
sürdürülebilir
ekonom ik ku llanım yetenekleri
b e lirle n irse , o rm a n ve m e ra y a ta h sis
ed ilm esi g ereken ço k büyük a la n la n n
o r t a y a ç ı k a c a ğ ı n ı , o r m a n c ı la r a
ş im d ik in d e n ç o k d a h a f a z la iş ve
is t ih d a m o l a n a k l a r ı d o ğ a c a ğ ın ı
d ü şü n ü yo ru m .
Orma n ve Av
kahverengindedir. Ç e n e , gırtlak ve boynun alt kısmı
so lu k , a ç ık k a h v e le k e li, bo yun b a n d ı d ışın d a
Morfolojisi:
Kukumav kuşu Türkiye'de en bol ve en sık görülen
baykuş türüdür. Boylan 2 1 -2 3 cm. arasında değişir.
Kanat açıklığı 54-58 cm'dir. Başı basık, gövdesi yuvoriakço
beyazdır. G ö z le r iri ve san d ır. G ö z le rin ü zerinde
beyaz bir kaş çizgisi bulunur.
G ö ğüs ve kann krem rengi üzeri boyuna kadar
büyük lekelerle kaplıdır. Omuzdaki o ç k renkli lekeler
B
I
A Ğ A Ç L A N D IR M A SEFERBERLİĞ İ
■
O R M A !U L A R D A
.m
K İ Ikeci
M
w
Burhanettin S EÇ K İN
O G M S ilv ik ü ltü r D a ire s i
E sk i B a ş k a n ı
■
pek belli değildir. Kuyruk sokum u ve kuyruk örtü
JL1j J>
u ça r ve uçarken çok d algalanır.
tüylerinde küçük beyaz lekeler bulunur. Kuyrukta
M ono gam (tek eşli) bir türdür ve eşler öm ür
I M
kahverengi 4 - 5 adet enine koyu renkli bant bulunur.
boyu birlikte yaşarlar. Yuvalannı a ğ a ç kovuklannu,
Ayok tüyleri beyazım sı gridir. P arm ak la r kuluçka
ç a tı a r a la r ın a , o y u k ve ç a t la k la r a y a p a rla r.
dönem inde dişide kıl gibi tüylerle örtülüdür. G a g a
Çiftleşm eden sonra dişi 3 - 5 ad et yumurta bırakır.
Ikemîz, dünya üzerindeki yeri, topografyası ve iklimi
gri-yeşil-yeşilim si sarıd ır. A y a k la r soluk sa rı, san ,
Yumurtalann kuluçka süresi 2 2 - 2 8 gün sürmektedir.
itib a riyle d o ğ a sın ın b ir ü rünü o la n bitki örtüsü
parm aklar geri-kahverengi siyahtır. Yumurtalan
Yavru sü resi 3 8 - 4 6 g ü n d ü r ve bu süre
3 2 ,2 - 3 5 ,4 x 27,1 -3 0 ,5 m m . ebattanndodıt
so n u n d a
Yayılışı:
y a v r u la r
4 -5
b a kım ın d an çok zengindir. Bu zeng inlikler nicelik
h a f t a lık
ve n itelik b a k ım ın d a n o lm a s a b ile çeşitlilikten
olduklarınd a uçarlar. Kukum av kuşu
k a y n a k la n m a k to d ır. D a h a ö n e m lisi, bu çeşitli
y u m u rtad an çıktıktan 1 yıl son ra
türlerinin birçoğunun bu gün artık sodece ülkemizde
y ay g ın o la ra k b u lu n a n b ir türdü
eşeysel olgunluğa erişir. D oğ ad a
y e tişiy o r o lm a sıd ır. N ite k im ü lk e m iz d e tesp it
Dünyada İskandinav yanmadası hariç
1 0 yıl kadar yaşayabilen kukumav
ed ileb ilen 9 0 0 0 ^ aşk ın bitki türünün 3 0 0 0 'd e n
tüm A v ru p a 'd a , Kuzey A frik a 'd o , :
kuşu
f a z la s ın ın
kuzey kısm ı h a riç tüm A s y a 'd a ;
bulunm aktadır.
yaşam aktadır.
bilinm ektedir. Yani, ülkem iz bu 3 0 0 0 'i aşk ın bitki
Irkları:
türünün m onopolüdür.
Tü rkiye'nin h em en h e r yerinde
Yaşam Alanları:
A th e n e
yerle rd e , m eyve b a h çe le rin d e ,
u yg u n b a rın m a ve y u v a la n m a
n o c tu a
sh a ra e
A n o n
2 0 0 5
h ttp :/ / w w w .o w lp a g e s .c o m / o w ls .p h p ? g e n u s = A t h e n e & s p e c ie s = n o c t u a
Ç a n a k ç ıo ğ lu , H .,
M ol T. (1 9 9 6 ) Y a b a n
m ekânlan bulduğu için bu ralard a ço k sık o larak
H ayvan ları Bilgisi İstanbul Üniversitesi Yayın N o :
rastlanmaktadır. Yerleşim yerlerinde özellikle evlerin
3 9 4 8 , Fakülte Yayın N o : 4 4 0 ISBN 9 7 5 -4 0 4 -4 2 4 -
dam lonnda ve b acaların d a sıkça görülür. Yerli kuş
türü olduğu için g öç yapm az.
4 X + 5 5 0 s. İstanbul.
E rg en e, S. (1 9 4 5 ) Türkiye K u şları. İstanbul
Besinleri:
Üniversitesi Fen Fakültesi M o n o g ra file ri, S a y :4 ,
alır. B öcekler, küçük kem irg enler (özellikle tarla
Kenan M atbaası, XX + 361 s. + 104 Tablo İstanbul.
Kiziro ğ lu, İ. (1 9 8 9 ) Tü rkiye K u şları (Kım ızı
faresi), küçük sürüngenler, küçük ötücü ku şlar ve
Listede O la n la r ve Bulundukları Bölgeler) O rm a n
Yırtıcı bir kuş türü olduğu için havansol besinler
kurb ağ olar ile beslenir.
Biyolojisi:
Şube
M ü d ü rlü ğ ü
314
Som çağ , S. (2 0 0 5 ) Türkiye Kuşlan. Yapı Kredi
gündüzleri de faaliyet gösteren bir türdür. Gündüzleri
Y a y ın la rı- 2 2 7 3 IS B N : 9 7 5 - 0 8 - 1 0 1 9 - 8 2 7 5 s.
yuvadan oynldıkiannda genellikle yüksek
İstanbul.
H a y v a n la rı. K u ş la r 2 . K ita p . O r m a n G e n e l
ala ca sın d a hatta akşam üstleri ortaya çıkar. A ncak
M üdürlüğü, Eğitim Daire Başkalığı, Yayın ve Tanıtım
a vla n m a k için m utlaka geceyi bekler. O rta hızla
Şube M üdürlüğü 2 7 4 s. A n kara .
ve
ü lk e m iz in
m o n o p o lü
od un un d ayan ıklığ ı, güzel kokusu ve g örünüm ü
ile on u k u llan an kişilerin zenginliği ile ihtişam ın
b elirtisi s a y ılm ış ; p re n s ve p re n se sle re b e ş ik ;
kraliçelere tabut olm uş, saraylann, m abetlerin çatı,
k a p ı, p e n c e re ve s ü s le m e le rin d e n , g e m i ve
d o n a n m a la n n yap ım ın a k o d ar birçok işte 5 0 0 0
yıl hoyratça kullanılmıştır. Bu nedenle yeryüzünden
yok olm a tehlikesiyle karşı karşıya bulunm ası sedir
orm anlanrıdon ve tarihçesinden burada söz etmek
istiyorum.
Bu a ğ a ç üzerine en eski belge, günüm üzden
Snefru çağ ın d an k a lm a bir belg ed e, Fin ike'deki
B yblos'dan gem i ve kral sarayının yapım ı için 4 0
gem i dolusu sedir tom ruğunun M ısır'a nakledildiği
anlatılm aktadır.
Y in e ta rih , g ü n ü m ü zd e n 4 3 9 2 yıl ö n ce
T u ra n , N . (1 9 9 0 ) Tü rkiye'nin A v ve Yaban
etrafı gözlerler. H avan ın tam kororm odon akşam
o la n
d uru m un d aki sed ir; ço k uzun öm rünün yanı sıra
4 7 4 0 sene önceki bir tarihe rastlamaktadır. Firavun
s. A n k a ra .
A slın d a bir g e ce yırtıcısı o lm a sın a rağ m en
çatı, b o ca, ağ aç dallan, elektrik direklerine tüneyerek
t
Finike'deki Byblos'dan
f
gemi ve kral sarayının
yapımı için 40 gemi dolusu
sedir tomruğunun
Mısır'a nakledildiği
anlatılmaktadır.
G e n e l M üdürlüğü, Eğitim Daire Başkalığı, Yayın ve
T a n ıtım
b u lu n d u ğ u
b u g ü n d ü n y a d a k a lın tı o rm a n la r d u ru m u n a
g e lm e k t e
Kaynaklar:
orta yüksekliklere kadar rasttan*. 1
ü lk e m iz d e
görkem lisi ve güçlü o lan o rm an varlıktan için de,
(Kleinschmidt) (G ü n ey Anadolu ırkı
park ve mezarlıklarda, ovalarda 1
sad ece
İşte bu bitki örtüsünün, bitki ioplukionnın en
(^Cuzey Anadolu ırkı)
çayırlar ve kırsal alanlardır. Ağaçlık
Bunun yanında yerleşim yerlerinde
1 8 yıl k a d a r
Athene noctua indigena Brehm
Asıl yaşam ala n la n ağ açlıklar
K a p alı o rm an lard a bulunm az. *
k a fe s te
yaşayan G ü ney M ezopotam ya'daki Logosch Kontu
G u d e a 'n ın sarayı için kesilen 2 5 - 3 0 m etrelik sedir
tom ruklannı, Thep, K a m a k ve M em phis, gibi ünlü
tapınaklarla, Efes'teki D iana M abedinin
0 r man ve Av
söylenmektedir.
Tarihe, bilinebilen 5000 yıldır damgasını vuran
bu kıymetli k a n aatk âr ağ acın Toroslar'ın yüksek
kısımlarında hemen hiçbir işe yaram ayan, üzerinde
hiçbir şey yetişmeyen tamamen taşlık kayalık arazilerde
yetişiyor olması, onun değerini daha da arttırmaktadır.
Ne yazık ki bu kıymetli o rm an larım ız tam am en
KARAKEÇİYE dayalı yaylacılık ve başıboş hayvan
otlatmacılığı yüzünden yok olma tehlikesiyle karşı
karşıya kalmıştır.
Ne yazık ki, sedirin 2-3 metrelik üst ana gövdesi
yerine taze yan dallan da kesilerek hayvanlara yem
o la ra k v e rild iğ i için , to hu m v e re c e k o rg a n ı
k a lm am ak ta, n eslin i d evam ettirm esi tam am en
w |fcw Büyükh la n d ı r V ı
nad an 2024 yd önce 500
wr a h i y i donanm asının
ı iç in lo ro sia r'd a n sed ir
■Men, oym o O stn an h
'im d e 1 8 32'd e lOikyayı
M r sü re ip n işg al eden
id a r in T o r o s l a r 'd a k i
O nda* #em i yapem için
h a r y ıl İ s k e n d e r iy e 'y e e n
b « H | | | H İ B M r i l ( M sedir
to cnruklo rını g ö n d erd ik le ri
yazılmaktadır.
İşte 5 0 0 0 y ıllık b ü y ü k
s ö m ü r ü , bu türü doğal yayılış
a la n la rın d a n o la n Lübnan'da
tam am en bitirmiş ve Toroslar'da
da çok az mıktordo kalm asına
n e d e n o lm u ş t u r . B u g ü n
ülkemizde, 68000 hektar iyi koru
olm ok ü zere toplam 100 bin
hektar civannda b ir sedir ormanı
bulunmaktadır. Bilim adamlarına
g ö re d e b u g ü n ü lk e m iz d e
1.000.000 hektara yakın orman
arazisinin sedirin yetiştirilmesi
için uygun ekolojik şartlan taşıdığı
kald ıran , A B D 'ye de dert o lan P K K Terörü, K i l K EÇ İ
bağlamında da KK terörü olarak ORMANLARIMIZDA t kın
sürdürüyor.
İşte böylesine değerli o lduğu kad ar d evam iriığ •
sağlanması açısından son derecede olumsuz koşullara sahip
sedir orm anlarım ız, 19 8 0 'li yıllardan beri O rm a n G a n e f
Müdürlüğünce, daha ihtimamla korunmaya çalışılmıştır C jv M fe ,
de 4-5 yılda bir tekerrür eden bol tohum yıllarında azam i
derecede istifade am acı ile tohumlan toplanarak ekim yöntemi
ile m evcut se d ir o rm an ları genişletilm eye çalışılm ıştır.
— Bu am açla 19 8 0'li yıllann ortasından beri 4 - 5 yılda
bir tekrarlanan bol tohum yıllannda yararlanm ası suretiyle
O rm an G enel Müdürlüğünce (Silvikültür Dairesi Başkanlığının
yönlendirmesi ile) sedirde seferberlik ilan edilerek bu güne
kadar yaklaşık 9 0 ,0 0 0 hektar saha sedir tohum ekimine konu
edilmiştir.
Kaynak: O G M Silvikültür Dairesi Başkanlığı verilerinden
zorlaşmaktadır. Şans eseri tohumlardan meydana gelen fideleri
de yine keçiye yedirildiği için kendini yenileyip neslini devam
ettirmeme sorunu gittikçe artmıştır.
alınmıştır.
Keçi varlığının ORMANCILARIMIZ VE EROZYO N ağsında
T a rih sel b ilg ile r u lu s la r a r a s ı se d ir se m p o zyu m u
asırlardır böylesine TERÖ R estirmesi olayın yani vahametini
dokümanlonndan alınmıştır.
1980'li yıllarda üst yönetime anlatarak "KIL KEÇİNİN ÖNEM İ
İnanın, 19 8 0 li yıllarda
VE O R M A N A Z A R A R I"
konusunda bir araştırm a B U G Ü N E KADAR YAPILAN SED İR EKİM ÇA LIŞM A LA RI j b a ş la t ıla n s ö z k o n u su
çalışm alann sürdürüldüğü
yapılmasını talep etmiştim.
Kozalak
TO H U M
Saha
ve emekli olduğum 2000
-Konu
siyasi
yılına
kadorki 20 yıllık bir
kaygılardan dolayı pek ilgi
Milyar
Adet
j
ton
ton
ha
süreçte keçiye karşı ufacık
görm edi. Buna rağm en
16.440
1982-2002
12.000
1.200
29.171
bir koruma ihmalinin bunca
aruştırmacılanmız pek detaylı
2003
1.850
135
emekleri de m asraftan da
1.350
olmasa da iki yıl sonra ön
4.640
heba edeceğini rüyalanma
bulgulann keçinin o yıllardaki
2004
10.207
745
7.450
13.432
girecek derecede düşünerek
bir kilogram et fiyatının 77
2005
4.300
430
5.891
daima teyakkuz içinde takip
misline mal olduğunu ifade
8.210
ettim daima bu yörelerdeki
ettiler. Daha açık bir deyişle
2006
987
13.523
i
9.871
26.689
meslektoşlanmı uyarmaya
1,5 yaşında kesime konu
TOPLAM
22.971
31.470
2.297
82.142
çalıştım.
obn bir keçinin ( Eti ortalama
A s la a b a r t m a d a n
30 kg) doğaya verdiği zarar,
y a n i o n u n m a liy e ti
söylüyorum T o ro s la r'd a
2007
5.480
4.000
400
10.000
d ö n e m d e k i 3 0 kg et
2 0 0 0 - 4 0 0 0 ad etlik keçi
sürülerini çok gördüm. Böyle
bedelinin 77 katı olduğudur.
bir sürünün bir saat içinde 2 0 0 0 - 3 0 0 0 hektarlık fide ve
Yine burada belirteyim ki, ormandaki böylesine cereyan
fidanlann bulunduğu bir sedir ekim alanını rahatlıkla sıfırlatabilir.
eden tahribatlarla EKO SİSTEM İN VE YERİN E G E TİR D İĞ İ
Sayın Bakanımız tarafından, kılkeçi sorununun bu günlerde
FO N KSİYO N LAR'ın ne denli ZARARLARA sebebiyet verdiği
e le a lm a k üzere o ld u ğ un u ö ğ ren m iş b u lu n u yo ru m .
kolay kolay parayla ölçülem eyecek değerler olduğudur.
-Böylesine son derece şaşırtıcı ön bulguların daha
Sayın Bakanım , ORM AN LARIN TERÖRİSTİ O LA N KIL
güçlendirilmesi ve bu yönde siyasi otoriteden ziyade DEVLET
KEÇİLER (KK) yönünde alacağınız olumlu kararlar ve icraatlar
POLİTİKASININ oluşturulması gerektiğini, yineTonm Bakanlığını
inan ın, A ğ açlandırm a Seferberlik Yasası ile beklediğim iz
da, hayvancılık politikası açısından yakinen ilgilendirdiğini
yararların kat ve kat üzerinde olacaktır. İnanın isminiz en
a z ın d a n O R M A N C IL IK T A R İH İN E G E Ç E C E K T İ R .
belirterek TÜBİTAK tarafından Araştırma yapılmasını belirttim
İse de o dönem de ne yâzık ki hiç dikkate alın m ad ı.
O lm ay acak şey a m a , zam an zam an dem işim dir ki,
Yeri gelmişken anlatayım 1 9 5 0 li yıllarda, Avrupa'da
AN A D O LU M U Z Üzerinden 2 0 yıl süreyle elimizde ayağımızı
özellikle Akdeniz Ülkelerinde deniz turizmi ataklan başlıyor.
(hayvan varlığı da d a h il) çeksek doğa kendini onarm aya o
GİRİT adasında bu yönde otelcilik hızla gelişiyor. Fakat Turistlerin
kadarki hazır ki şu andaki O RM AN VARLIĞIM IZ en azından
gıda ihtiyaçlannın önemli bir bölümü iç üretim yetmediğinden
ikiye katlanır.
dış ülkelerden karşılanıyor.
-To ro slar'ın ye şille n d irilm e si se d ir o rm a n la rın ın
Gem ilerle taşınan gıda ürünleri içinde de et am acıyla
genişletilmesi yolunda 2 5 yılı aşan bir süreçte emeği geçen
100 canlı keçi geliyor. O laya hemen GİRİT VALİSİ müdahale
tüm orman işçisinden, memurundan teknik elemanındon, en
ederek keçilerin gemi içinde kesilmesi ile adaya girmesine
üst yöneticisine kodar tüm görevlilerin do ğ aya karşı bu
müsaade ediliyor. Sonınm bu hadise pek çok şeyi anlatıyor.
hizmetlerinin, İN SA N LIĞ A -G ELEC EK NESİLLERE SU N ULAN
Açıkçası şimdi ülkemizin ilk gündemi ve 70 milyonu ayağa
ZEKATLA RI O L A C A Ğ I İN A N C IY L A , esen likle r d ilerim .
Orman ve Av
‘h F Y 'k r ıf t -
'“‘f ı'B 'f r r
KONGRE PROGRAM I
f r o f D r 'Ş c ;^ A f ö t A r f ,
U L Ü S Â L
M
tu K k o n g r e s i
İS
Prof. Ot. ılçm A S LA N B O Ö A
I. G ün (20 M art 20 0 8 . Perşembe)
P rd ıY D r.Se d at  Y A N O Ğ L U
P ro f Dr. Melih B Ö Y D A K
Kayıl (9 .0 0 - 1 0 .0 0 )
Prof. Dr. ismet DAŞDEM İR
150. Yılında
Türkiye'de
O rm ancılık Eğitimi
Prof. Dr. A bdi S K İZ O Ğ L U
Açılış-ve Konuşm alar (1 0 .0 0 - 1 1 .0 0 )
Prof. Or. Avni Yücel ERYILMAZ
Prof. Dr. M ahir F İS U N O Ğ İ’J
I. Oturum (1 1.00-12.00 )
Prof. Dr. Uçkun G E R A Y ...
{O turum B aşka n ı: Prof. Dr. Aytuğ A K ES EN j
Prof, Dr. Ab dullah G E Z E R
2 0 - .2 2 M a rt 2 0 0 8
H otel tç k a le , A N K A R A
Türkiye Ormancılar Derneği
Tarihsel Süreci İçinde. Felsefi G ö rüşlerin Eğitime B akışı, Ç a ğ d a ş
Eğitim ve O rm an cılıkta Ç a ğ d a ş Eğitimden Beklentiler
Prof. Dr. O rh a n ERD AŞ
T a rih se fG e li|im Sürecinde O rm an cılık Eğitimi
Prof. D r. Avni Yü cel ERYILM AZ
Prof. Dr. Ö zden G Ö R Ü C Ü
Prof. Dr. Koni IŞIK
Prof. Dr. Sefahattin K Ö S E
Prof. Dr. Korhan TU N Ç TA N ER
Prof. Dr. M ustafa Fehmi TÜ RKER
ö rfeteişm eğ i ( l 2 D O -14 .0 0 )
D o ç. Dr. Kenan O K
II. o tu ru m (1 4.00-15.45)
Yürütm e Kurulu
(Oturum Başkanı: Prof. Dr. Sedat A Y A N O Ğ LU )
(Soyadlara göre alfabetik olarak)
D oç. Dr. Erdoğon ATMIŞ
O rm an Fakültesi O rm a n M ühendisliği Bölüm ü Ö ğrencilerinin
O rm an M ühendisliği Eğitimini Değerlendirm esi
Prof. Dr. İsmet D AŞDEM İR D o ç. Dr. Erdoğan ATM IŞ
Süleym an O em irel Üniversitesi, O rm an Fakültesi, O rm an
Mühendisliği Bölüm ü Ö ğrencilerinin
O rm ancılık Eğitim ve Ö ğretim Sistem ine Bokışı
D o ç. Dr. S e rd ar C A R U S A raş. G ö r. C eng iz Y Ü C E D A Ğ
Süleym an Dem irel Üniversitesi O rm a n Fakültesi Ö ğrencilerin in
Fakülte Kültürünü Alg ılam aları
Y. D o ç . Dr. Mehmet' KO RK M A Z
Y. D o ç. Dr. H aşan ALKAN
A raş. G ö r. Ayhan A K Y O L
Y. D o ç. Dr. Ahm et TO LU N A Y
Yrd. Doç. Dr. C ih a n E R D Ö N M E Z
Aydın G ER İŞ
Fevzi KALELİ
Hikmet KARADUM AN
Sezai KAYA
Alaettin KEN D İR
D oç. Dr. Sezgin Ö Z D E N
Erdoğan Ö Z E R
A . Ya§ar TİM UR
Y rd . D oç. Dr. Ahm et TO U JN A Y
D o ç. Dr. O ktay YILD IZ
Arg ®t‘Ş.4:5-To'. 0 0 )
Mustafa YU M U RTACI (Yürütme Kurulu Bgşkanı)
O nu r Kurulu
5 oyaa«zro göre alfabetik olarak)
III. O tu ru m ( 1 6 .0 0 -1 8 .0 0 )
(Oturum Başkam : Prof. Dr..Abdi E K İZ O Ğ L U )
İle tiş im
Türkiye Ormancılar Demeği
Tel-Fax 0312.43384T5E-posta: [email protected]
O rm an Fakültesi Ö ğretim B em an la rın ın O rm an M ühendisliği
Eğitiminin Bugününü ve G eleceğ in i Değerlendirm esi
Doç. Dr. Erdoğan ATMIŞ . Prof. Dr. ismet D AŞD EM İR
Bir Böfüm Meslek Mensubunun Türkiye'deki O rm an Mühendisliği
Eğitim ve Ö ğretim i Hakkındaki G ö rüşleri .
Y. D o ç. Dr. G h a n E R D Ö N M E Z
Y. D o ç. Dr. Ahm et TO LU N A Y
Araş. G ö r, H aşan Em re Ü nal,
Doç. Dr, Sezgin Ö Z D E N
Psaf Or. Tahsin AKALP
:.u . O rm an Fakültesi Dekom
Proi. Or. C a h it BALABANLI
SD U O rm a n Fakültesi Dekont
S o f . D r M evlüt 8EYRİ 8EY
Kasjcmorvu Üniversitesi O rm an Fakültesi D ekanı
?rot. Dr. O rh a n ERDAŞ
SİU O rm an Fakültesi Dekanı
r s a t Dr. O sntûrk G Ü M Ü Ş
Kongre Yeri
Hotel içkaie . G M K Bulyarı N o :8 9 AN KARA
T e l: 0 3 1 2 . 2 3 1 7 7 1 0
K o n a k la m a B ilg ile r i
Katılım cılar konaklam ayı kendi olanaklarıyla yapacaklardır.
Fakat, aşağıdaki iki otelde Türkiye O rm an cılar D em eği'nin
.
anlaştığı fiyatlar üzerinden kalınabilir.
Arr-ym Ç o ru h üniversitesi O rm a n Fakültesi Dekanı
h e * . LA. C e m c l Ö Z K A N
« j y O w "a n Fakültesi Dekoru
- a r Dr « e r k SAR58AŞ
ZKÜ d e rsn O rm o r, rakübes* D ekanı
O r S h o Ş iM Ş S C
Ç scw ^ < o rsek> . Üniversitesi O rm a n Fakültesi Dekoru
Hotel İçkaie **** (4 Yıldızlı)
Adresi: G M K Bulvarı N o :8 9 A N KA RA
Tel: (0 3 1 2 )2 3 1 7 7 1 0
Single O da-i-Açık Büfe Kahvaltı
Double O d a -r Açık Büfe Kahvaltı
5 5 Euro
7 5 Euro
II. G ü n (21 M art 2 0 0 8 . C um a)
Enerji O tel *** (3 Yıldızlı)
Adresi: Bayındır 1 Sokak N o :
Mhm um Ü<ur.ışrttC Kurutu
O rm ancılık. Eğitiminde Müfredat Yapısının Sürdürülebilir O rm an
Yönetimi A çısından Değerlendirilm esi:
(KTÜ O rm a n M ühendisliği Bölüm ü Ö rneği)
Prof. Dr- M . Fehmi TÜ RKER
A raş. G ö r. İdris D U R U S O Y
Ormancılık Hukukunun Türkiye O rm ancılığı ve O rm an Mühendisi
eğitimindeki Ö n em i
Araş. G ö r. Üstüner BİRBEN
• A raş, G ö r. G ö k çe G E N C A Y
8 KIZILAY / ANKARA - T e l: (031 2)
«V. O t u r u m ( 1 0 .0 0 - 1 2 L 0 0 )
(Oturum Başka n ı: Prof. Dr. Ziya ŞİM ŞEK)
43 5 49 50
E-posta: imo@ enerjiofel.hcT
"îiek ki$i-t-Açrk B üfe K a h va ltı
6 0 YTL
Ç ift kişi-r Açık Büfe Kahvaltı
7 5 YTL
Türkiye'de O rm an Fakültelerinin O rm an Mühendisliği Bölümlerinin
Yaym Faaliyetlerinin Değerlendirilm esi
Doç. Dr. Sezgin ÖZDEN
A ra ş.G ö r H . Emre UNA.
Ormanalık Eğitiminde Ormancılık Dergilerinin işlen.
Prof. Dr. M etin SAR! BAŞ
Teknik G ezilerin O rm a n M ühendisliği ve Peyzaj Mı.norLg» rss. s r .•
Ö ğ rencilerin in Bazı Konulardaki D üşünceleri Ü zerin e cSosı
Y. D o ç. Dr. C ih a n Erdönm ez
Y. D o ç . Dr. I. M üge Ö zg u ç
Erdönm ez
A ra ş. G ö r. Nilüfer Kon
A ro ş. G ö r. H . Tezcon Yıldırım
Stcjm O rm a n c ılık Eğitim indeki Ö n e m i
D o ç . Dr. Erdoğan A T M IŞ
Aroş G ö r. H . Botuhan G Ü N S E N
Rıza G Ü L E Ç
V. O turum (1 4 .0 0 -1 6 .0 0 )
(O turum B a şk a n ı: Prof. D r. Uçkun G e R A Y )
Türkiye’de O rm a n Kaynaklarınd an Yararlan ılm asın d a Yetişkin
Elem an Sorunu
Prof. Dr. Ü n a l ELER
O rm ancılık Uygulamolaonda H em er İçi Eğitimin G ü n ce l Durum u
M uham m et K İL O D r.N ih c i Ö Z E L Dr.M ehm et SA YM A N
O rm a n M ühendislerin»»Hizm et içi Eğnim Prog ram lanın
Değerlendirm eleri
Dr. Süleym an A LKA N
Avrupa Birliği Surecinde O rm ancılıkta A ra ve Alt Kadem e Personel
Eğitimi
D r. G ü lzo d e K A H V E C İ
V I. O turum (1 6 .1 5 -1 8 .1 5 )
(O turum Başfcanu P ro f. Dr. tiçin A R S L A N B O G A )
Doktora Eğitim inde Ö ğ ren ci B o şa n a n ı Etkileyen Foksörler ve
O rm an cılıkta Durum
D e Ersin Yılm az D r. Ahm et Şen yaz
K ü resel, Bölgesel ve U lusal G elişm eferin O rm a n a irk Eğhim î
Üzerindeki Etkileri
Y. D o ç. Dr. C jho n E R D Ö N M E Z A ra ş. G ö t S e a l Y U R D A K U L
E R O L A raş. G ö r. H . Tezcon. YÎLDIRfM
Am erika Birleşik D evletleri'nde O rm a n a ifk Eğnim i: O re g o n ve
N ew York Eyalet Üniversiteleri Ö rnekleri
A b dullah AKAY
Ram ozon KU R T Prof. Dr. O rh a n ERD AŞ
2 1 . Yüzyılda Peyzaj M im arlığı Eğitim i
Y. D o ç. Dr. O sm a n U Z U N
Prof. D r. G ü rü z A K IN C I KESİM
IH. G ü n (22 M a n 2008)
Ö ğ re n ci Forumu (1 0 .0 0 - 1 2 .3 0 )
Panel (1 4 .0 0 - 1 7 .0 0 )
Panel Yö neticisi: Prof. Dr. Avni Yü cel ERYILM AZ
* 1 5 0 . Y ılın d a O rm a n c ılık Eğitiminin Durum u"
Prof. Dr. Tahsin AKALP
I.Ü . O rm a n Fakültesi D ekanı
Prof. D r O rh a n ER D A Ş
K.M oroş SIÜ O rm a n Fakültesi D ekanı
Prof. Dr. C antürk G Ü M Ü Ş
Artvin Ç o ru h Üniversitesi O nm an Fokültesi Dekanı
Prof. Dr. Z afer C e m a l Ö Z K A N
KTÜ O rm a n Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Metin SARIBAŞ
Z K Ü Bartın O rm a n Fakültesi D ekanı
YAYIN-YAZIM K O Ş U LL A R I
••
e k le n e ce k 'K A Y N A K LA R ' b ö lü m ü n d e y c z a rın ı/ı so y o d ı p o z
Dergi içeriğinde;
Bina llW B h yükseliyor
D erneğim iz G en el M erkez binası
hızla yükseliyor.
‘ M e sle k se l o la r a k ; y a p ılm ış b ilim s e l-te k n ik in c e le m e ,
a r a ş tırm a , g ö z le m ve u y g u la m a la r a iliş k in r a p o r vb
s u n u m la ra
sa y ısı y e r a lm a lıd ır. K a y n a k İn te rn e t o rto m ın d o n s a , y a z a r
a d ı, y a z ı t a r ih i ve y a p ıtın a d ın d a n s o n ra W e b a d re s i
k a rik a tü r v b s u n u m la r la , bu k o n u la rd a k i g ö rü ş , e le ştiri
b elirtilm elid ir.
ve ö n e rile re
• Y a y ım la n a c a k tüm y a z ı, ç e v iri ve b e lg e le rd e k i te k n ik ve
Vo o y rıc a g ü n c e l y a ş a m d a k a r ş ıla ş ıla n , g ü n lü k ilg in ç
Ş u b a t 2 0 0 8 so n u o la ra k
Y önetm eliği" otoparkın kesinlikle
u y g u la m a y a k o n u la c a k tır. Bu
b in a m ız d a ç ö z ü lm e s i ş a rt ın ı
sağ lan am ad ığ ı takdirde yüklenici
tab o n betonu d ö k ü ld ü .
getirmiştir. Bu zorunluluk üzerine
firm a ile y a p ıla n e k p ro to k o le
• Dergim ize y a y ın la n m a k üzere g ö nd erilen yazılar, e-posta
Yükseliş, he yecanla
izleniyor.
K ü lt ü r S ite si p r o je m iz a s k ıy a
göre otop ark işletm eciliğini firm a
a m a lığ ıy la veya b ilg isa y a r o rta m ın d a bir e le k tro n ik k o p ya
a lın m ış v e d ö rt k a t o to p a r k
ve d e m e k o rta k la ş a y ü rü te ce k ,
(d isk e t/C D ) o la r a k , ''VYord" fo rm a tın d a g ö n d e rilm e lid ir.
yapılm ıştır. O to p a rk Yönetm eliği
k a r d a yan yan ya bölüşülecektir.
y a p ıla n
o lu şu m la ra y e r verilecektir.
a ç ık la m a y a g ö re ; 2 Ş u b at 2 0 0 6
y a s a l yo ld a n ip tal e ttirileb ilirse,
B in a m ız y a z a y la r ı s o n u n d a
ta rih in d e , bugün inşoatı yürüten
k ü ltü r site si p ro je m iz y e n id e n
bitirilecektir.
altında yer a lm a lı, g ö revi ve v a rs a e lektro n ik po sta ad re si
im z a la n m ış t ır .
Bu
verilm elidir.
t a r ih t e n ,
y a s a l y o lla rd a n a ş ılm ış , a n c a k
p r o j e il e
i l g i l i im a r d a n
k a y n a k la n a n o lu m s u z lu k la r
a şıla m a m ıştır. Ö rn e ğ in "Y a n g ın
Y önetm eliği" g ereğince cephede
ve
iç
k u llo n ım
k a y b ı m ız
a la n la r ın d a
o lm u ş t u r .
2007
ta r ih in d e ç ık a r ıla n " O t o p a r k
d e rg id e y a y ın la n ır.
• D e r g id e y a y ın la n a n y a z ıla r d a n “K a y n a k G ö s te rm e k "
ritotfi
IE
• Y a z ıla r, A 4 ( 2 1 0 x 2 9 7 m m .) b o yutlu k a ğ ıd a 1 ,5 sa tır
a ra lı 1 2 p u n to v e 'T im e s N e w R o m a n Tur“ ö z e lliğ in d e
yazılm alıdır.
•Yazılar, Ç iz im , Fo to ğ raf ve T a b lo la rı ile b irlikte 12 (oniki)
is e
kullan ılm alıd ır.
• Ç iz im , T a b lo ve F o to ğ ra fla r yazı iç in d e u yg u n ye rle re
n u m a ra la n d ırıla ra k k o n u m la n m a lıd ır.
•Fo to ğ raflar net, tem iz o lm a lı, slayt dışı sayısal g önd erilen
fotoğ rafların çö zü n ü rlü ğ ü y ü k se k o lm a lıd ır. Ç ö zü n ü rlü ğ ü
d ü şü k f o t o ğ r a f la r b a s k ıy a
u y g u n o lm a d ık la r ın d a n
k u llan ılm ayacak tır.
•Tablo ta n ım la rı ta b lo n u n üst k ısm ın d a , çizim tan ıtım ları
şöklin alt k ıs m ın d a k ıs a ve a ç ık a n la t ım lı o lm a lıd ır .
•Y azılarda T ü rkçe sözcük ku lla n ılm a sın a özen g österilm eli,
Türkçe yazım kurallarına uyulmalıdır. Yazı içindeki kısaltm alar
ilk
k u l la n ım d a
p a ra n te z
iç in d e
g ö n d e r ilm e z .
g ö rd ü ğ ü d ü z e ltm e le ri y a p a b ilir v e uyg u n g ö rü le n y a z ıla r
k o şu lu yla a lın lı y a p ıla b ilir.
sa y fa y ı g e ç m e m e li, t a b lo v e g r a f ik le r z o r u n lu
g e ri
• Y a y ın K u ru lu ve e d itö r, y a y ın la n a c a k y a z ıla rd a g e re k li
bildirilm elidir.
ta r ih in e k a d a r g e ç e n sü re d e
Bu o lu m su z lu k la n n b ir bö lü m ü
y a y ın la n s ın - y o y ın la n m o s t n
•Y a zın ın d a h a ö n c e y a y ın la n ıp y a y ın la n m a d ığ ı a y rıc a
te m e lin a tıld ığ ı 3 K a sım 2 0 0 7
çeşitli o lu m su zlu klar yaşanm ıştır.
iç e r ik le r d e n d o ğ o c o k s o r u m lu lu k la r y a z a r ın o a ittir.
• D e r g i Y a y ın K u ru lu n a g ö n d e rile n y a z ı ve g ö n d e r ile r
•Yazar ve yazarların ad -so yad ı ve tanıtım lan yazı başlığının
y ü k le n ic i fir m a ile s ö z le ş m e
b e lirtm e d e ; y a zo n n a d ı, y a y ın ın a d ı, yayın ta rih i, y ay ın e vi,
y a y ın la y a n k u ru m , y a y ın n o s u , y a y ın la n a n k e n t, s a y fa
• G e z i, a n ı, s p o r, s a n a t , ö y k ü , ş iir, r e s im , f o t o ğ r a f ,
zem in kolonlan yükseltildi. 1 . kat
Y ö n e t im c e
ö n ü n e a l ın a r a k a lfa b e t ik s ır a y la a n ılm o lıd ır . K a y n a k
a ç ık la n m a lıd ır .
i K u lla n ıla n fo rm ü lle rd e k i sim g e le r, b irim le ri ile birlikte
a ç ık la n m a lıd ır. S im g e le r, "U lu s la r a ra s ı B irim Sistem i "ne
Uygun o lm alıd ır.
•Y azıd a k a y n a k a n ılırk e n , k a y n a k y a za rın so y a d ı, k a y n a k
yazının yayın yeri ve yılı belirtilm elidir, ikiden fa zla a d va rsa
tik y a z a rın s o y a d ın a "ve a rk ." K ıs a ltm a s ı e k le n m e lid ir.
•M etin iç in d e a lın tı y a p ıld ığ ı a n ıla n tüm y a p ıtla r, so n a
Abonelik ve Reklam için derneğimize başvurabilirsiniz...

Benzer belgeler