kalsitin ince agrega ikamesi olarak kullanımının beton

Transkript

kalsitin ince agrega ikamesi olarak kullanımının beton
ANKARA - TURKIYE
KALSİTİN İNCE AGREGA İKAMESİ OLARAK KULLANIMININ BETON
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNE ETKİSİ
THE EFFECT OF USING CALCITE INSTEAD OF FINE AGGREGATE TO
SUSTAINABILITY OF CONCRETE
Yrd. Doç. Dr.-Gökhan Durmuşa* ve Öğr. Gör. Dr.-İlknur Bekemb
Gazi Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Ankara, Türkiye, [email protected]
b
Ahi Evran Üniversitesi, Kaman MYO, İnşaat Bölümü, Kırşehir, Türkiye, [email protected]
a*
Özet
Dünyada en çok tercih edilen yapı malzemelerinden biri
olan beton bir takım faktörlerden etkilenerek dayanım ve
dayanıklılığını yitirmektedir. Betonu oluşturan malzemelerden
en büyük hacme sahip olan agregaların fiziksel ve mekanik
özellikleri beton dayanımını doğrudan etkilemektedir. Beton
özelliklerinin iyileştirilmesi yapı malzemesinin yaşam döngüsü
içerisindeki kullanım evresini uzatmakta ve sürdürülebilirliğe
olumlu katkı sağlamaktadır.
Bu çalışmada ince agrega ikamesi ile farklı oranlarda kalsit
kullanımının beton özelliklerine etkisi araştırılmıştır. Referans,
% 3, % 5 ve % 10 kalsit olmak üzere dört farklı beton türü
hazırlanmıştır. Karışımlarda S/Ç oranı sabit tutulmuştur. 7 ve
28. gün olmak üzere her bir karışımdan 6 adet standart küp
(15x15x15 cm3) üretilmiştir. Belirtilen yaşlarda sertleşmiş
beton örnekleri üzerinde su emme, ultrases geçiş hızı ve
basınç dayanımı testleri gerçekleştirilmiştir. En yüksek fiziksel
ve mekanik özelliklerin % 5 kalsit ikameli betonda olduğu
belirlenmiştir. Beton üretiminde ince agrega yerine uygun
oranda kalsit kullanımının betonun sürdürülebilirliğine olumlu
katkı sağladığı kanaatine varılmıştır.
Anahtar kelimeler: Beton, kalsit, dayanım, dayanıklılık,
sürdürülebilirlik
Abstract
Concrete is one of the most preferred building material in the
world. It influences by a number of factors and loses its strenght
and durability. Physical and mechanical properties of the
aggregate that has the largest volume of material in concrete,
directly influences the concrete strength. Improvement of
concrete properties extend the use phase in the life cycle
of building materials and provide a positive contribution to
sustainability.
In this study, the effect on concrete properties of using different
ratios calcite instead of fine aggregate was investigated. Four
different types of concrete is designed, they are reference
concrete, concrete substituted 3 % 5 % 10 % calcite. The water/
cement ratio is kept constant in concrete mixture. For 7 and 28.
days 6 standard cubes (15x15x15 cm3) were produced for each
conctrete mixtures. Water absorption, ultrasonic pulse velocity
and compressive strength tests were performed on hardened
concrete samples in the specified ages. The high physical
and mechanical properties were determined to be concrete
substituted 5% calcite. It was concluded that appropriate
use of calcite instead of fine aggregate in concrete production
contributed positively to the sustainability of concrete.
Keywords: Concrete, calcite, strength, durability, sustainability
1. Giriş
Beton uzun yıllardan beri en önemli yapı malzemesi olma
özelliğini korumuştur. Kullanım güncelliğini kaybetmeyen beton,
bütün inşaatlarda az veya çok kullanılmaktadır. Bu inşaatlar
arasında; yollar, sulama kanal kaplamaları, köprüler, barajlar
ve konutlar sayılabilir. Beton agrega, çimento, su ve katkı
maddelerinin belirli oranlarda homojen olarak karıştırılmasıyla
elde edilen, başlangıçta plastik kıvamlı, zamanla çimentonun
hidratasyonu sebebiyle katılaşıp bulunduğu kalıbın şeklini
alarak sertleşen kompozit bir yapı malzemesidir [1]. Betonda
309
2nd International Sustainable Buildings Symposium
310
aranan en önemli özellik yüksek bir mekanik dayanım ve bunun
yanında fiziksel ve kimyasal dış etkilere dayanıklılıktır [2].
Yapılan çalışmalara göre, kalsit ilaveli betonlarda ilk
Dayanıklılık betonun özelliklerini iç ve dış etkiler sonucu
zamanla kaybetmemesidir. Dış etkiler; donma-çözünme etkisi,
atmosfer (hava) etkisi, kimyasalların etkisi, zararlı suların etkisi,
yüksek sıcaklık etkisi, ıslanma-kuruma etkisi, kullanımdan
doğan aşınma ve darbe etkileri olabilir. İç etkiler ise beton
bileşenlerinden kaynaklanan hacim artışı, ısıl genleşme, rötre
ve çiçeklenme gibi etkilerdir [3]. Betonun dayanıklı olması,
betonarmenin hizmet ömrünü uzatır. Böylelikle, betonarmenin
yaşam döngüsü içerisindeki kullanım evresi uzar ve doğal
kaynakların tekrar tüketilmesi ertelenmiş olur [4]. Beton
dayanıklılığını etkileyen faktörlerden biri kendisini oluşturan
malzemelerdir.
daha yüksek olmaktadır. Bu etkinin ince kalker taneciklerinin
Agrega betonun ¾’ünü oluşturur dolayısıyla agreganın beton
dayanıklılığı üzerinde önemli bir etkisi vardır. Ayrıca, agregaların
istenmeyen bileşenler içermeleri halinde, betonun dayanım ve
yapısal performansı olumsuz yönde etkilenebilir [4].
%10 ve %20 oranlarında ikame edilerek toplam 7 karışım
Kalsit, kimyasal yapısı %95-97 oranında CaCO3 (kalsiyum
karbonat) içeren bir mineraldir ve karbonatlı kayaçların
(kireç taşları, mermer, tebeşir) ana mineralidir. Türkiye’deki
rezervlerde, CaCO3 oranı yüksek, silis ve demir safsızlıkları çok
düşük orandadır. Mikrokalsitin beton karışımında kullanılması
durumunda homojen olarak dağılması sağlanmalıdır. Kireçtaşı
tozu elektrostatik olarak negatif, kum ve iri agrega pozitif
yüklü olduğundan agrega yüzeyine yapışır. Bu yapışmayı
engellemek için, malzemelerin karıştırma sırasına ve
yöntemine özen göstermek gerekir. Mikroyapı incelemesi için
yapılan çalışmalarda, önce çimento ve taş tozunun karıştırılıp,
sonra agreganın ilave edildiği durumda en iyi performans elde
edilmiştir. Kalsitin betonun dayanım kazanma hızına etkisi
C-S-H oluşumuna uygun çekirdek oluşturarak hidratasyon
reaksiyonlarını hızlandırması ve C3A’sı yüksek çimentolarla
reaksiyona girip bağlayıcı özelliği olan karboalüminat
oluşturması ile açıklanmaktadır [5].
betonların erken yaşlardaki basınç dayanımları, şahit ve uçucu
Mikronize kalsit (mikrokalsit) 1-100 mm boyutuna öğütülmüş
kalsitin ticari adıdır. Kalsit endüstriyel olarak kullanılmadan
önce kırma, öğütme, sınıflama, malzemenin yapısına bağlı
olara manyetik ayırıma ve flotasyon işlemlerine tabi tutulur.
Böylece kalsit hem malzeme hem de kimyasal olarak homojen
olur. Kâğıt, boya, lastik, plastik, tarım-hayvancılık, ilaç, cam,
şeker, kozmetik, patlayıcı madde, su arıtımı, seramik, derz
dolgu malzemesi üretiminde kalsit kullanılmaktadır [6].
Mikron boyutlu kalsit ülkemizde endüstriyel olarak üretilmekte
olan bir diğer performans arttırıcı üründür ve özellikle hazır
sıva ve tamir malzemelerinde dolgu olarak kullanılmaktadır.
Mikrokalsit, alçı, çimento, toz polimer bağlayıcılara ilave
edilerek inşaat sektöründe kullanılma potansiyeline de
sahiptir. İnşaat sektörü büyük oranda kalsit tüketim alanı
oluşturabilecek önemli bir sektördür [7].
günlerdeki dayanım, normal portland çimentolu betona göre
dolgu etkisi yapmasından ve kalkerli çimentonun yüksek
inceliğinden kaynaklandığı vurgulanmıştır. Fakat ileri yaşlarda
bu etkinin tersine döndüğü ve kalker içeren çimentoların normal
çimentolara kıyasla daha düşük dayanım gösterdiği tespit
edilmiştir. Buda kalsitin puzolanik bir malzeme olmadığını
göstermektedir [8].
Niğde bölgesinden temin edilen mikrokalsit ve Yumurtalık
Sugözü Termik Santralinden elde edilen uçucu külün beton
özelliklerine etkileri araştırılmıştır. Karışımlarda, bağlayıcı
miktarı ile su/bağlayıcı oranı sabit tutulmuştur. Mikronize
kalsit ve uçucu kül hem ayrı ayrı, hem de birlikte çimento ile
hazırlanmıştır. Karışımların taze ve sertleşmiş beton özellikleri
belirlenmiştir. Mikrokalsitin, taze beton özellikleri üzerinde
belirgin bir etkisinin olmadığı görülmüştür. Mikrokalsit katkılı
kül katkılı betonlara oranla daha yüksek çıkmıştır. Ancak, ileri
yaşlarda mikrokalsit katkılı betonların basınç dayanımı, aşınma
ve geçirgenlik dirençlerinin daha düşük olduğu görülmüştür [9].
Kalsit ikamesi ile kendiliğinden yerleşen betonların araştırıldığı
bir başka çalışmada, karışımlarda bağlayıcı miktarı 500 kg/m³,
su/bağlayıcı oranı ise 0,4 olarak belirlenmiştir. Normal Portland
çimentosu ile üretilen kontrol betonuna çimento yerine % 10,
15 ve 20 oranlarında metakaolin % 10, 15, 20 oranlarında
kalsit ve metakaolin içeren karışımlara da sırasıyla %10, 15,
20 ve 25 oranlarında kalsit ikame edilerek ikili karışımlar
oluşturulmuştur. Metakaolin ikamesi ile hazırlanan betonlarda
ilk günlerde şahit betona göre basınç dayanımında azalmalar
görülürken, kalsit ikameli betonlarda ilk günlerde basınç
dayanımlarında artışlar gözlenmiştir. İkili karışımlarda ise ilk
günlerde metakaolin ile düşen basınç dayanımlarının kalsit
ikamesiyle yükseldiği tespit edilmiştir [10].
Akkay ve Kesler (2012), yaptıkları çalışmada endüstriyel
bir ürün olan mikrokalsit ile uçucu kül ve silis dumanı katkılı
beton karışımlarında taze beton deneyleri, priz süresi, sıcaklık
gelişimi, dayanım gelişimi, kırılma enerjisi, geçirimlilik ve sülfat
dayanıklılığı
deneyleri
gerçekleştirmişlerdir.
Mikrokalsitli
betonlarda işlenebilirlik kaybı ve prizin hızlandığı görülmüştür.
Erken yaş dayanım gelişimi uçucu kül ve silis dumanı katkılı
betonlardan daha hızlı olmakla beraber ileri yaş dayanım
değerindeki artış ve sülfat hasarına direncinin düşük olduğu
elde edilen sonuçlar arasındadır [7].
Mikronize kalsitin betonda kullanımı ile ilgili araştırmaların
çimento ikamesine yönelik olduğu görülmektedir. Bu çalışmada
ise beton içerisinde kalsitin ince agrega ikamesi ile kullanımı
mekanik özellikleri ele alınarak incelenmiştir.
28 - 30th May 2015 | Ankara - TURKIYE
Literatürde aşırı ince malzemenin beton yoğurma suyunu
arttırdığı ve iri agrega taneleri ile çimento hamuru arasındaki
aderansı zayıflattığı bilinmektedir. Bu etkilerin bir sonucu
olarak beton dayanımı azalmaktadır. Bununla beraber betonda
taş tozunun az miktarda bulunmasının betonun işlenebilirliği
ve geçirimsizliği üzerinde faydalı etkisi olduğu da bilinmektedir
[11].
Özgan (2005) yaptığı araştırmada ince agrega yerine ağırlıkça
%0, %5, %10 ve %15 oranlarda taş unu içeren beton numunelerin
basınç dayanımları arasında önemli derecede fark bulunduğunu
ortaya çıkarmış ve agrega içerisindeki taş unu miktarı arttıkça
betonun basınç dayanımının da arttığını gözlemlemiştir. Ancak
taş-unu miktarının (%’sinin) hangi orandan sonra betonun
basınç mukavemetini azalttığı ayrıca yapılacak deneysel
çalışmalarla belirlenmelidir. Taş ununun betonun içerisindeki
boşlukları doldurarak betonun kompasitesini arttırdığı ve bu
nedenle de beton basınç dayanımını olumlu yönde etkilediği
düşünülmektedir [12].
Kalker filleri betonda ince agrega yerine kullanılabilmektedir.
Böylece betonda en zayıf halka olarak bilinen agrega-harç
ara yüzeyindeki boşlukların doldurulmasında kalker filleri
önemli rol oynar. Betonun geçirimliliği ve bunun sonucu olarak
durabilitesi için yararlı sonuçlar verebilmektedir [13].
Şekil 4. Granülometri eğrisi
Beton karışımı TS 802 ve TS EN 206-1 standartlarına uygun
olarak gerçekleştirilmiştir [18-19]. 1 m³ referans ve farklı
oranlarda kalsit içeren betonlara ait malzeme miktarları
Çizelge 1’de görülmektedir. Üretilen betonların kıvamlarındaki
değişimin belirlenmesi amacıyla S/Ç oranı 0,47 olmak üzere
tüm karışımlarda sabit tutulmuştur.
Çizelge 1. 1 m³ beton karışım reçeteleri
Referans
%3
Kalsit
%5
Kalsit
Çimento, kg
390
2. Materyal ve Metod
Su, litre
185
2.1. Materyal
Katkı maddesi
Çalışmada Ankara BAŞTAŞ çimento fabrikasına ait CEM I 42,5 R
çimentosu, Kırşehir Kaman yöresine ait kalker kırmataş agrega
ve Kırşehir Çayırağzı bölgesine ait kalsit, Kırşehir şebeke suyu
ve süperakışkanlaştırıcı katkı maddesi kullanılmıştır. Kalsit
Kırşehir’de bulunan OMYA madencilik A.Ş.’den temin edilmiştir
[14]. OMYA madencilikten temin edilen mikronize kalsit 25
kg.lık kraft torba halindedir.
0-5 mm agrega,
929
kg
5-11 mm
262
agrega, kg
11-22 mm
526
agrega, kg
Beton karışımında kullanılan su zararlı ve yabancı maddeler
içermeyen Kırşehir şehir şebeke suyudur. Suyun pH’ı dijital
pHmetre ile 8.40 olarak ölçülmüştür.
Süperakışkanlaştırıcı katkı maddesi modifiye naftalin sülfonat
ve polimer esaslı olup, TS EN 934-2 Yüksek oranda su
azaltıcı/süperakışkanlaştırcı katkılar normuna uygundur [15].
Yoğunluğu 1,19 kg/l, pH’ı 7,56’dır. Tüm beton karışımlarında
bağlayıcı miktarının % 1,20’si kadar kullanılmıştır.
2.2. Yöntem
Agregalara ait tane dağılımı TS 706 EN 12620+A1 ve TS
706 EN 933-1 standardında belirtilen esaslara uygun
olarak gerçekleştirilmiştir. Granülometri eğrisi Şekil 4’de
görülmektedir [16-17].
Kalsit, kg
% 10
Kalsit
1,20%
0
311
917,3
909,5
890
262
262
262
526
526
526
11,7
19,5
39
Karışım için gerekli olan malzemeler 35 dm³ hacme sahip
olan laboratuar tipi beton mikserinde karıştırılmıştır. Karışım
esnasında hava sıcaklığı ve taze beton sıcaklığı ölçülmüştür.
Taze beton üzerinde çökme değerini belirlemek amacıyla
slump deneyi gerçekleştirilmiştir [20]. Deneyde elde edilen
değerler Çizelge 2’de görülmektedir. Taze betonlar 7. ve 28.
gün test edilmek üzere 6 adet standart küplere (15x15x15 cm3)
dökülmüştür. Ertesi gün kalıptan çıkarılan beton örnekleri kür
havuzunda 7. ve 28. test günlerine kadar bekletilmiştir [21].
Çizelge 2. Taze beton ve ortam özellikleri
Referans
%3
Kalsit
%5
Kalsit
%10
Kalsit
Hava sıcaklığı, ºC
10,40
12,50
15,00
13,80
Beton sıcaklığı, ºC
16,90
18,40
21,30
20,70
Çökme, cm
21,5
19,00
15,50
19,00
2nd International Sustainable Buildings Symposium
7. ve 28. günlerde referans, % 3, % 5 ve % 10 kalsit içeren
sertleşmiş beton örnekleri üzerinde su emme, ultrases geçiş
hızı ve basınç dayanımı deneyleri gerçekleştirilmiştir
Ultrases geçiş hızı deneyi ASTM C 597-83 standardına göre
gerçekleştirilmiştir [22]. Ultrases cihazının alıcı ve gönderici
uçları karşılıklı olacak şekilde okuma yapılmıştır. Elde edilen
ses geçiş süresinden standarta uygun olarak ultrases geçiş
hızı hesaplanmıştır. Ultrases hızı değerleri ses hızı ile beton
kalitesinin tahminine dayalı olarak değerlendirilmiştir.
Kullanılan değerlendirme sınırları çizelge 3’de verilmiştir [1].
Çizelge 3. Ses hızı ile beton kalitesinin tahmin edilmesi
Ses hızı (V) km/s
Beton kalitesi
>4,5
Mükemmel
3,5-4,5
İyi
3,0-3,5
Şüpheli
2,0-3,0
Zayıf
<2,0
Çok zayıf
Basınç dayanımı deneyi TS EN 12390–3 “standardına uygun
olarak yapılmıştır [23]. Kullanılan presin kapasitesi 25 tondur.
Cihazın yükleme hızı 2,4 kN/s olarak ayarlanmıştır.
Şekil 5. Su emme yüzdelik oranları
Beton türleri üzerinde gerçekleştirilen ultrases hızı ölçümleri
değerlendirildiğinde, 7 ve 28. yaşlara ait verilerde farklılık
görülmektedir (Şekil 6). 7. günde en yüksek ultrases hızı değeri
% 3 kalsit içeren, 28. günde en yüksek ultrases hızı değeri de %
5 kalsit içeren beton türüne aittir.
Kalsit ikameli betonlarda referansa göre ultrases geçiş
hızındaki artışın ince malzeme kullanımından dolayı beton
geçirimsizliğinin artmasına bağlı olduğu düşünülmektedir.
3. Bulgular ve Değerlendirme
312
Referans, % 3, % 5 ve % 10 kalsit içeren beton örnekleri 7.
ve 28. günlerde su emme deneyine tabi tutulmuş, elde edilen
ortalama su emme değerleri Çizelge 4’de verilmiştir.
Çizelge 4. Beton türlerine ait su emme değerleri
7. gün
28. gün
Referans
6,07
4,39
% 3 Kalsit
4,39
3,75
% 5 Kalsit
3,70
3,15
%10 Kalsit
4,11
3,60
Referans, % 3, % 5 ve % 10 kalsit ikameli beton türlerine ait su
emme oranları Şekil 5’de incelendiğinde;
•
Tüm beton türlerinde 28. günde su emme oranlarının 7.
güne göre azaldığı,
•
Referans örneğe ait su emme oranlarının 7. gün 6,07 ve 28.
gün 4,39 değeri ile diğer beton türlerinden daha yüksek
olduğu,
•
•
•
Şekil 6. Ultrases hızı değerleri
Ultrases hızı değerleri ile beton kalitesi arasındaki ilişki Çizelge
4’de görülmektedir. 7. günde beton kalitesi “şüpheli” ya da
“zayıf” olarak olarak nitelendirilirken, 28. günde tüm betonların
kalitesi “iyi” olarak nitelendirilmiştir.
Çizelge 4. Ultrases hızı değerleri ile beton kalitesinin
değerlendirilmesi
7. gün
Ultrases
hızı, km/s
En az su emme oranının 7. günde 3,70; 28. günde 3,15
değeri ile % 5 kalsit içeren beton türüne ait olduğu,
%3 kalsit ikameli betonun su emme oranlarının her iki
yaşta da %10 kalsit ikameli betonun su emme oranlarından
daha yüksek olduğu,
Kalsit kullanımının su emme oranını referans örneklere
göre azalttığı
görülmektedir.
28. gün
Beton
kalitesi
Ultrases
hızı, km/s
Beton
kalitesi
Referans
2,96
Zayıf
3,23
İyi
% 3 Kalsit
3,20
Şüpheli
3,63
İyi
% 5 Kalsit
3,01
Şüpheli
4,01
İyi
%10 Kalsit
2,77
Zayıf
3,87
İyi
Referans ve farklı oranlarda kalsit ikameli beton türlerine ait
7. ve 28. gün basınç dayanımı değerleri incelendiğinde (Şekil 7);
•
7. günde en düşük basınç dayanımının 27,78 Mpa ile
referans betona, en yüksek basınç dayanımının ise 33,23
Mpa olarak % 5 kalsit ikameli betona ait olduğu,
28 - 30th May 2015 | Ankara - TURKIYE
•
7. günde % 3 kalsit ikameli betonun basınç dayanımının
% 10 kalsit ikameli betona göre daha iyi olduğu (29,59
Mpa>28,61 Mpa),
•
28. günde en düşük basınç dayanımının 27,78 Mpa ile
referans betona ait olduğu,
•
% 3 kalsit ikameli betonun basınç dayanımının % 10 kalsit
ikameli betondan daha düşük olduğu,
•
En yüksek basınç dayanımının 33,23 Mpa % 5 ile kalsit
ikameli betona ait olduğu
belirlenmiştir.
Şekil 7. Basınç dayanımı değerleri
4. Sonuçlar
Mikronize kalsitin ince agrega yerine kullanımı ile üretilen
referans (%0 kalsit), % 3, % 5 ve % 10 kalsit ikameli betonların
7 ve 28. günlerde su emme oranları, ultrases geçiş hızları ve
basınç dayanımları incelenmiş olup;
•
Tüm beton türlerinde 28. gün sonuçlarının 7. güne göre
daha iyi olduğu,
•
Kalsit ikamesinin her iki yaşta da referansa göre betonun
su emme oranını azalttığı,
•
En düşük ultrases geçiş hızının 7 ve 28. günlerde referans
betona ait olduğu,
•
Kalsit ikamesinin referansa göre basınç dayanımını
arttırdığı,
•
Su emme oranı, ultrases geçiş hızı ve basınç dayanımlarına
bakıldığında en iyi değerlerin % 5 kalsit ikameli betona ait
olduğu,
•
İkinci derecede en yüksek fiziksel ve mekanik özelliklerin
% 10 kalsit ikameli betona ait olduğu, referans ve % 3
kalsit ikameli betona göre daha iyi sonuçlar verdiği
belirlenmiştir.
Betonun su emme oranı, ultrases geçiş hızı ve basınç dayanımı
testlerinin sonuçlarına bakıldığında beton karışımında ince
agrega yerine kalsit ikamesi optimum oranının % 5 olduğu
görülmektedir.
Beton üretiminde ince agrega yerine uygun oranda kalsit
kullanımının betonun fiziksel ve mekanik özelliklerini
iyileştirdiği, betonun dayanımını ve dayanıklılığını arttırdığı
dolayısıyla beton sürdürülebilirliğine olumlu katkı sağladığı
kanaatine varılmıştır.
Kaynaklar
[1]. Şimşek, O., “Beton ve Beton Teknolojisi”, Seçkin Yayınevi, Ankara 2324 p (2012).
[2]. Yalçın ve Gürü, “Çimento ve Beton”, Palme Yayıncılık, Ankara. 136-238
p. (2006).
[3]. Güner, M. S., “Malzeme Bilimi, Yapı Malzemesi ve Beton Teknolojisi”,
136-238 p. (2012).
[4]. Bekem, İ., Gültekin, A. B., Dikmen, Ç.B., Yapı Ürünlerinin “Hizmet Ömrü”
Kapsamında İrdelenmesi: Betonarme Örneği”, 5. Uluslar arası İleri
Teknolojiler Sempozyumu (IATS’09), Karabük, Türkiye (2009).
[5]. Matschei T., Lothenbach B., Glasser F.P., “The role calcium carbonate
in cement hydration”, Cement and Concrete Research 37, p. 551-558
(2007).
[6]. Şahin, N., “Kalsit Hakkında Bazı Bilgiler”, Madencilik Bülteni, ,sy.48-51
(2008).
[7]. Akkaya, Y., Kesler, Y. E., “Mikrokalsit Katkısının Betonun
İşlenebilirliğine, Mekanik Özelliklerine ve Dayanıklılığına Etkisi”,, İMO
Teknik Dergi, 6051-6061, Yazı 384 (2012).
[8]. İnan Sezer, G., “Kalker Ve Klinker Özeliklerinin Kalkerli Çimento
Özelliklerine Etkisi”, Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora
Tezi, İzmir (2007).
[9]. Güldür, Ş. E., “Mikronize Kalsit Katkısının Beton Özelliklerine Etkisinin
Araştırılması”, Niğde Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü İnşaat
Mühendisliği ABD Yüksek Lisans Tezi, Niğde (2013).
[10]. Kaymak, H., “Kendiliğinden Yerleşen Betonlarda Metakaolin ve
Kalsit Kullanımı”, Niğde Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü İnşaat
Mühendisliği ABD Yüksek Lisans Tezi, Niğde (2010).
[11]. Ramyar, K., Çelik, T., Marar, K., “Taş Tozunun Beton Özelliklerine Olan
Etkisi-Endüstriyel atıkların İnşaat Sektöründe kullanılması”, TMMOB
İnş.Müh. Odası Bildiriler Kitabı, Ankara (1995).
[12]. Özgan, E., “Kırmataş Agrega İçerisindeki Taş-Unu Miktarının Betonun
Basınç Dayanımına Etkisi”, Erciyes Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü Dergisi 21 (1-2), 198-205 (2005).
[13]. Taşdemir,C., Atahan, H. N., “Filler Malzemelerin Betonun Mekanik
Özelliklerine Ve Durabilitesine Etkisi”, I. Ulusal Kırmataş
Sempozyumu, ISBN 975-395-196-5 (1996).
[14]. Ekincioğlu, G., Başıbüyük, Z., Ekdur, E., Ballı, F., Kanbir, E. S., “Kırşehir
Doğal Taş Sektör Analizi ve Yatırım İmkanları Raporu”, Kırşehir (2014).
[15]. Türk Standardları Enstitüsü (TSE), “Kimyasal Katkılar- Beton, Harç
ve Şerbet için- Bölüm 2: Beton Kimyasal Katkıları-Tarifler, Gerekler,
Uygunluk, İşaretleme ve Etiketleme”, TS EN 934-2, Ankara, Türkiye
(2011).
[16]. Türk Standardları Enstitüsü (TSE), “Beton agregaları”, TS 706 EN
12620+A1, Ankara, Türkiye (2009).
[17]. Türk Standardları Enstitüsü (TSE), “Agrega tane büyüklüğü dağılımı”,
TS 3530 EN 933-1, Ankara Türkiye (2007).
[18]. Türk Standardları Enstitüsü (TSE), “Beton Karışımı Hesap Esasları”,
TS 802, Ankara, Türkiye (1985).
[19]. Türk Standardları Enstitüsü (TSE), “Beton- Bölüm 1: Özellik,
Performans, İmalat ve Uygunluk”, TS EN 206-1 Ankara, Türkiye
(2002).
[20]. Türk Standardları Enstitüsü (TSE), “Beton- Taze Beton DeneyleriBölüm 2: Çökme (Slamp) Deneyi”, TS EN 12350-2, Ankara, Türkiye
(2002).
[21]. Türk Standardları Enstitüsü (TSE), “Beton Yapım, Döküm Ve Bakım
Kuralları (Normal Hava Koşullarında)”, TS 1247, Ankara, Türkiye
(1984).
[22]. ASTM International,“Standard Test Method for Pulse Velocity Through
Concrete”, ASTM C 597-83, West Conshohocken, PA (2009).
[23]. Türk Standardları Enstitüsü (TSE), “Beton- Sertleşmiş Beton Deneyleri
- Bölüm 3: Deney Numunelerinde Basınç Dayanımının Tayini”, TS EN
12390–3, Ankara, Türkiye (2003).
313

Benzer belgeler