Volkan Coğrafyası 15 Kasım 201

Transkript

Volkan Coğrafyası 15 Kasım 201
Volkan Coğrafyası
Prof. Dr. Ali Uzun
[email protected]
Volkan coğrafyasının konusu
 Volkan coğrafyası,
 volkanik faaliyetlerin sebeplerini ve çeşitlerini,
 volkanik şekillerin oluşum ve gelişimini,
 volkanik arazilerin dağılışını ve bu dağılışı etkileyen
faktörleri,
 volkanik materyallerin niteliklerini ve kullanım
özelliklerini,
 volkanik olaylarla insan faaliyetleri arasındaki ilişkileri
inceler.
Prof. Dr. Ali UZUN
Volkan bilimi (Volkanoloji)
 Volkanoloji, volkanik olayları inceleyen
bilimdir.
 Volkanoloji, magmadan gelen malzemelerin
yer kabuğu içerisine sokulmasını ya da yer
yüzüne çıkmasını tektonik, petrolojik,
sismolojik ve jeofizik yönleriyle inceler.
Prof. Dr. Ali UZUN
Volkanizma
 Magmatik malzemelerin
 Foto kaynak:
http://bio4esobil2010.files.wordpress.c
om/2010/10/kilauea_volcano12185.jpg
yer kabuğu içine
sokulmasına ya da
yeryüzüne çıkmasına
volkanizma denir.
 Volkanizma magmadan
gelen malzemelerin
yerkabuğunun içinde ya da
yeryüzünde birikmesine
göre ikiye ayrılır:
1. Derinlik volkanizması
2. Yüzey volkanizması
Prof. Dr. Ali UZUN
Derinlik volkanizması
Magmadan gelen malzemeler yer yüzüne
ulaşamadan yer kabuğu içindeki boşluklarda
birikerek taşlaşırlar.
 Bu faaliyet tipine intrüzif volkanizma ya da
plutonizma denir.

Prof. Dr. Ali UZUN
Yüzey volkanizması
 Magmadan gelen malzemeler yeryüzüne ulaşır.
 Bu faaliyet tipine ekstrüzif volkanizma da denir.
 Volkanizma deyince aklımıza öncelikle bu tip bir faaliyetin
gelmesi göz önünde gerçekleşmesinden kaynaklanır.
Prof. Dr. Ali UZUN
Çıkış yeri özelliğine göre volkanlar
Çıkış yeri şekline göre volkanik püskürmeler üç
grupta incelenir:
1. Alansal (areal) püskürmeler;
2. Çizgisel (linear) püskürmeler;
3. Merkezi (central) püskürmeler.

Prof. Dr. Ali UZUN
Alansal (areal) püskürmeler


Genellikle batolitlerin üzerindeki ince yer kabuğu
tabakasının ergiyerek volkanik materyale karışması
sonucunda oluşurlar.
Bu tip püskürmelerin, Paleozoik öncesi jeolojik
dönemlerde yaygın olduğu tahmin edilmektedir.
Prof. Dr. Ali UZUN
Çizgisel (linear) püskürmeler
 Bunlara fissür volkanizması da denir.
 Özellikle ıraksak (diverjan) levha sınırlarında
görülürler.
 En iyi bilinen örneklerinden biri 25 km uzunluğundaki
bir hat boyunca1783’te İzlanda’da meydana gelmiş
olan Laki volkanıdır.
 Kıtasal kabuk üzerinde bir kırık hattı boyunca çıkan
lavların etrafa yayılmasıyla geniş lav platoları oluşur.
 Örnek: Kars bazalt platosu, Hindistanda’ki Dekkan
platosu.
Prof. Dr. Ali UZUN
Merkezi (central) püskürmeler
 Volkanik malzemelerin bir bacadan çıkarak
yeryüzünde birikmesidir.
 Volkan konilerinin oluşmasına sebep olur.
 Örnek; Ağrı dağı, Erciyes dağı, Nemrut dağı.
Prof. Dr. Ali UZUN
Etkinlik süresine göre volkanlar

1.
2.
3.
Volkanlar etkinliklerine göre üçe ayrılır:
Aktif volkanlar.
Uyuyan volkanlar,
Sönmüş volkanlar,
Prof. Dr. Ali UZUN
Aktif volkanlar
 Halen aktif olup,
http://mubi.com/topics/a-volcano-gallery,
24.09.2012
faaliyetleri volkan
bilimciler tarafından
gözlemlenmiş
volkanlardır.
 Örnek: Mauno Loa,
Etna, Eyjafjallajökull
volkanları gibi.
 Foto: Mauno Loa
volkanı
Prof. Dr. Ali UZUN
Uyuyan volkanlar



Nemrut Dağı’nın 3D görüntüsü, kuzeye bakış.

Bunlara dormant
volkanlar da denir.
Tarihi dönemde
püskürmüş, ancak son
bir birkaç yüz yıldır
suskun duran
volkanlardır.
Bu volkanlar
gelecekte yeniden lav
püskürtebilirler.
Örnek: Nemrut Dağı,
Tatvan.
Prof. Dr. Ali UZUN
Sönmüş volkanlar


Ağrı Dağı’nın 3D Görünümü, güneye bakış.

Sönmüş volkanlara
ölü volkanlar da
denir.
Son püskürmesinin
üzerinden birkaç on
bin yıl geçmesine
rağmen bir daha
püskürmemiş
volkanlardır.
Örnek: Ağrı Dağı.
Prof. Dr. Ali UZUN
Püskürttükleri malzemeye göre volkanlar
Volkanlar püskürttükleri malzemeye göre üçe ayrılır:
1. Gaz püsküren volkanlar
2. Lav püsküren volkanlar ve
3. Katı materyal püsküren volkanlar
 Volkanizma sırasında bu malzemelerden yalnızca biri
çıkabileceği gibi bazen ikisi ya da üçü birlikte de çıkabilir.

Prof. Dr. Ali UZUN
Püskürme şekline göre volkanlar

1.
2.
3.
Volkanlar püskürme şekline göre üçe ayrılır:
Solumalı (ekshalatif) volkanlar
Patlamalı (eksplozif) volkanlar ve
Taşma (effüzif) volkanları
Prof. Dr. Ali UZUN
Solumalı (ekshalatif) volkanlar
 Gaz çıkışının hakim olduğu volkanlardır.
 Bu tip volkanlar solunum yapan insanın nefes
vermesine benzetildiği için ekshalatif volkanlar
olarak da tanımlanırlar.
Prof. Dr. Ali UZUN
Patlamalı (eksplozif) volkanlar




Patlamalı volkanlara eksplosif volkanlar da
denir.
Magmadan gelen yoğun gaz basıncının baca
ağzını patlatmasıyla oluşurlar.
Patlamalı volkanizma sırasında çok miktarda
piroklastik madde ve ağdalı lav parçaları havaya
savrulur.
Bu tip volkanizma sırasında gerek yer
kabuğunun üst kısmı parçalanarak maar ve
kaldera gibi tahrip şekilleri oluşabilir.
Prof. Dr. Ali UZUN
Taşma (Effüzif) Volkanları
 Magmadan yükselen lavlar bir bacadan çıkarak





etrafa yayılır.
Lavın bazik ya da asit olması akıcılığını etkiler.
Asit lavlar az akıcı olduğundan, bacadan fazla
uzaklaşamadan soğurlar.
Yüksek volkan konilerinin oluşmasına sebep
olurlar.
Bazik lavlar ise daha akıcıdırlar ve hızla etrafa
yayılırlar.
Bu nedenle kalkan biçimli, basık volkan konileri
oluştururlar.
Prof. Dr. Ali UZUN
Volkanların dağılışı

1.
2.
3.
4.
Volkanlar genellikle yer kabuğunu oluşturan levhaların
sınırlarında yoğunlaşırlar:
Büyük Okyanus çevresi (Ateş çemberi),
Atlantik ortası sırtı,
Doğu Afrika rift hattı,
Alp- Himalaya sistemi (genç kıvrım kuşakları sahası).
Prof. Dr. Ali UZUN
Aktif volkanlar (Hoşgören 1983)
Prof. Dr. Ali UZUN
Ateş çemberi
http://www.tulane.edu/~sanelson/geol204/volclandforms.htm’den değiştirilerek
 Aktif volkanların önemli bir kısmı
Büyük Okyanus levhasının
kenarında toplanmıştır.
 Ateş Çemberi adı verilen bu saha,
kuzeyde Kamçatka ve Alaska
yarımadalarından başlar, Amerika
kıtalarının batı kıyılarını takip eder,
batıda ise Kuril adaları, Japonya,
Filipinler, Endonezya ve Yeni
Zelanda’yı içine alır.
 Çemberin güney kesiminde volkan
yoğunluğu nispeten azalır.
Prof. Dr. Ali UZUN
Atlantik Ortası Sırtı
 Bu hat, yer kabuğunun en
önemli yayılma
alanlarından (diverjan)
biridir.
 Dünyanın aktif
volkanlarının önemli bir
kısmı bu hat üzerinde
toplanmıştır.
 Kuzeyde İzlanda adası
çevresinden başlar, Azor
adaları (Flores, Santa
Maria) üzerinden güneye
doğru Tristan de Cunha
adası çevresine kadar
devam eder.
Prof. Dr. Ali UZUN
Doğu Afrika Rift Hattı
 Afrika kıtasının doğusunda yer alır.
 Kuzeyde Arabistan ile Afrika kıtaları
arasındaki Kızıl Deniz’den başlar, Afrika
kıtasının doğu kesiminde kuzey-güney
yönünde devam eder.
 Dünyanın en çok tanınan volkan
dağlarından Klimanjaro ve Kenya dağı
gibi önemli volkanlar bu hat üzerinde
toplanmıştır.
 Foto:
http://www.ethiopianembassy.be/tourism.
htm
 Şekil:
http://upload.wikimedia.org/wikipedia/co
mmons/5/5a/EAfrica.gif
Prof. Dr. Ali UZUN
Alp –Himalaya Sistemi
 Alp-Himalaya kıvrım
Şekil kaynağı:
http://upload.wikimedia.org/wikipedia/common
s/b/b8/Alpide_Belt.jpg
dağlarını oluşturan
yaklaşıcı levha
hareketlerine eşlik eden
volkanlardır.
 Etna, Vezüv (Italya);
Santorini (Yunanistan);
Erciyes, Ağrı (Türkiye)
ve Damavand (İran) gibi
bir çok tanınmış
volkanik dağ bu kuşak
içinde yer alır.
Prof. Dr. Ali UZUN
Sıcak noktalar (Hot spots)
 Astenosfer içinde baca şeklinde oluşan



http://pubs.usgs.gov/gip/dynamic/hots
pots.html


yükselici magma hareketlerinin sebep
olduğu volkanlardır.
Yükselen magma huzmesi üzerindeki
taşküre zamanla ergiyerek magma
malzemesine dönüştürmekte ve
kabuğun zayıflamasıyla da volkanlar
meydana gelmektedir.
Sıcak noktaların magma içindeki
yerleri sabit, üzerindeki levhalar ise
hareketlidir.
Levha yer değiştirdikçe, sıcak nokta
üzerinde yeni volkanlar oluşur.
Böylece en eskisi en uzakta olan ve bir
hat boyunca sıralanan bir volkan dizisi
meydana gelir.
Örnek: Havai volkanları.
Prof. Dr. Ali UZUN
Havai volkanları
 Büyük Okyanus levhası üzerindeki Havai volkan dizisi
(Soldan sağa ve eskiden yeniye doğru Kauai, Oahu, Maui ve
Havai) böyle bir sıcak nokta (hot spot) üzerinde oluşmuştur.
Prof. Dr. Ali UZUN
Volkanik malzemelerin
sınıflandırılması
 Volkanizma sırasında çıkan malzemelerin en önemlisi akıcı




özellikteki (sıvı) lavlardır.
Ayrıca, katı ve gaz halinde de malzemeler çıkar.
Lavların soğumasıyla oluşan taşlara ise katılaşım taşlar
adı verilir.
Lavların yer kabuğu içerisindeki boşluklarda birikmesiyle
oluşan taşlara iç püskürük taşlar (plütonik ya da intrüzif
taşlar);
yüzeyde birikmesiyle oluşanlara ise, dış püskürük taşlar
(ekstrüzif taşlar) denir.
Prof. Dr. Ali UZUN
Volkanizma ile çıkan sıvı
malzemeler (lavlar)
 Volkanizma ile yüzeye çıkan malzemelerin esasını sıvı
(akıcı) özellikteki lavlar oluşturur.
 Lavlar SiO2 içeriklerine göre asit, nötr, bazik ve ultrabazik
olmak üzere dört gruba ayrılırlar.
 Eğer lavlar
 %65’den fazla SiO2 içeriyorlarsa asit,
 %52-65 arasında SiO2 içeriyorlarsa nötr,
 %52-40 arasında SiO2 içeriyorlarsa bazik ve
 %40’dan daha az SiO2 içeriyorlarsa ultrabazik olarak adlandırılırlar.
Prof. Dr. Ali UZUN
Lavların bazı özellikleri
 Asit lavlar:
 Asit lavlar kaynağını magmanın üst kısımlarından







alırlar.
Oldukça kıvamlı olup, hızları düşüktür.
Volkan bacasından fazla uzağa gidemeden soğurlar.
Sivri ve yüksek volkan konileri oluştururlar.
Bazik lavlar:
Bazik lavlar kaynağını magmanın derin kısımlarından
alırlar.
Son derece akıcı olup, hızla etrafa yayılırlar.
Kalkan biçimli basık volkan şekilleri oluştururlar.
Prof. Dr. Ali UZUN
Volkanlardan çıkan katı
malzemeler
 Volkanlardan çıkan katı malzemelerin tümüne
birden piroklastik malzemeler ya da tefra denir.
 Katı volkanik malzemelerin kaynağını,
 bacanın kenarından koparılan taşlar,
 baca içinde soğuyarak katılaşmış volkanik taşlar ve
 magmanın üst kısmından koparılıp havaya savrulan lav
parçalarının soğuyarak yere düşmesiyle oluşan taşlar
meydana getirir.
Prof. Dr. Ali UZUN
Piroklastik malzemelerin
sınıflandırılması
 Piroklastik malzemeler genellikle boyutlarına göre
sınıflandırılıp, adlandırılırlar. Ancak eşik değerler yazarlara
göre değişir. Bu ölçeklerin en yaygın kullanılanlarından biri
tablo halinde verilmiştir:
> 64 mm
Blok ve volkan bombası
< 64 mm > 2 mm
lapilli, pumice
<2 mm > 0,25 mm
Kalın kül, volkan kumu
<0.25 mm
İnce kül, toz
Prof. Dr. Ali UZUN
Volkan blokları
 Çapları 64 mm’den
Kendovan yolunda volkanik
bloklar, Tebriz, İran
Prof. Dr. Ali UZUN
büyüktür.
 Üzerleri pürüzlü, kabarcıklı
ve bazen girintili çıkıntılıdır.
 Volkan konisi içinde
katılaşmış eski lav
parçalarının patlamalı
volkanizma sırasında havaya
savrulmasıyla oluşurlar.
Volkan bombası
 Volkan bombası;
Foto: J.P. Lockwood 10 Temmuz 1982
http://volcanoes.usgs.gov/images/pglossar
y/bomb.php’den
çapları 64 mm’den
büyük ve genellikle 1020 cm arasında değişir.
Havaya savrulan lav
parçalarının dönerek
soğumasıyla oluşurlar.
Genellikle iğ şeklinde,
ortası kalın ve iki ucu
sivri katı malzemelerdir.
Prof. Dr. Ali UZUN
Lapilli
 Lapilli, İtalyanca’da
küçük taş anlamına
gelir.
 Çapları 2 mm ile 64
mm arasında değişir.
 Bezelye tanesine
benzeyen açık renkli ve
üzeri delikli olanlarına
pumice denir.
Prof. Dr. Ali UZUN
Cüruflar (Scoria)
 Genellikle bazaltik ve andezitik






lavlardan oluşurlar.
Genellikle bol boşluklu ve camsı
bir yapıya sahiptirler.
Cüruf içindeki boşluklar lavların
içindeki gazların boşalmasıyla
oluşur.
Genellikle koyu gri renklidirler.
Yüzeyleri bazen maviye çalar.
Genellikle yüksek demir içerirler.
Oksitlenme nedeniyle bazen
kırmızımsı kahverenginde olurlar.
Prof. Dr. Ali UZUN
Volkan külü (ash)
http://volcanoes.usgs.gov/Products/Pglossary
 Volkan külleri genellikle
patlamalı volkanizma ile
çıkarlar.
 Küçük kaya kırıntıları,
volkan camı parçaları ve
mineral tanelerinden
oluşurlar.
 Suda çözünmezler.
 Tane çapları genellikle
topluiğne başından (0.025
mm) daha daha küçüktür.
Prof. Dr. Ali UZUN
Volkan tüfü
 Volkan tüfü, patlamalı
volkanizma sırasında
havaya savrulan ince
piroklastik
malzemelerin göl ya
da denizel ortamlarda
birikmesiyle oluşan
volkanik kayaçlardır.
Prof. Dr. Ali UZUN
İgnimbrit
 İgnimbrit; çok sıcak
volkan küllerinin birbirine
yapışarak lav akıntısına
benzer bir akıntı
oluşturmasıyla meydana
gelen kütlevi kayaçlardır.
 Tüflere oranla aşınmaya
karşı daha dirençlidirler.
 Foto: Paşabağı (Ürgüp)
mevkiinde; tüf ve
ignimbrit ardalanması
peribacalarının oluşumunu
desteklemiştir.
Prof. Dr. Ali UZUN
Lahar akıntısı
 Patlamalı volkanizma
Mount St. Helens, 19 Mart 1982 püskürmesi.
Foto: Tom Casadevall, 21 Mart 1982, USGS
ile çıkan ince
piroklastik
malzemelerin yer
çekimine bağlı olarak
sulu ya da kuru halde
yamaç aşağı doğru
hareket etmesine lahar
akıntısı denir.
Prof. Dr. Ali UZUN
Volkanlardan çıkan gazlar
 Volkanlardan çıkan gazların en önemli kısmını su buharı
oluşturur, ayrıca karbonlu, kükürtlü, klorlu ve azotlu gazlar
da bulunur.
 Volkanlardan çıkan gazlar fumerol, mofet ve solfatara
olmak üzere üç grupta toplanırlar.
Prof. Dr. Ali UZUN
Fumerol
 Volkandan duman tütmesi anlamında kullanılmaktadır.
 Genellikle su buharından (H2O) oluşan bir gaz
püskürmesidir.
 Gaz olarak tehlikeli değildir. Ancak, çok sıcak olduğu
için yakıcı olabilir.
Prof. Dr. Ali UZUN
Sıcak su kaynakları
 Yer altındaki sıcak kayalarla temas eden suların
ısınmasıyla oluşurlar.
 Taşların içindeki mineralleri eriterek içlerine
alırlar.
 Sıcak sular eriyik mineral madde bakımından
zengin oldukları için, çeşitli hastalıkların
tedavisinde kullanılırlar.
 Dünyada yaygın olmakla birlikte İzlanda, Yeni
Zelanda ve Türkiye’de güzel örneklerine rastlanır.
Prof. Dr. Ali UZUN
Gayzer
• Genellikle sıcak su ve su buharı püskürten periyodik
•
•
•
•
kaynaklardır.
En iyi tanınan örneği ABD’nin Wyoming eyaletindeki
Old faithfull gayzeridir.
İzlanda’da da çok güzel örneklerine rastlanır.
Volkanik sahalarda düşey yönde gelişmiş çukurların
içinde ısınan suların havaya püskürmesini ifade
eder.
Ocağın üzerindeki kapalı çaydanlığın oluğundan
suyun püskürmesine benzetilebilir.
Prof. Dr. Ali UZUN
Kale Gayzeri
 Yellowstone Milli Parkı,
Wyoming- ABD.
 Kaynak:
http://volcanoes.usgs.gov/Prod
ucts/Pglossary
Prof. Dr. Ali UZUN
Mofet
 Volkanik sahalardaki çatlaklardan çıkan genellikle
karbonlu gazlardır.
 Çıkan gazların bazen %80-90’ını karbondioksit (CO2)
oluşturur.
 Ancak, bazen de yoğun karbon monoksit (CO) çıkar.
 Karbon monoksit (CO) renksiz, kokusuz ve tatsız bir
gaz olup, son derece zehirleyicidir.
Prof. Dr. Ali UZUN
Solfatar
 Adını kükürtten alır.
 Volkanik sahalardaki çatlaklardan çıkan kükürtlü gazları





ifade etmek için kullanılır.
Kokusu, çürük yumurta kokusuna benzer.
Sarı renkli bir çökelti oluşturur.
Volkanik göllerin içindeki çatlaklardan boşalırsa göl
sularının asitleşmesine sebep olur.
Son derece tehlikeli bir gazdır.
En güzel örneklerine İtalya’da rastlanır.
Prof. Dr. Ali UZUN
Çamur volkanı
http://volcanoes.usgs.gov/Products/
Pglossary/
 Yüksekliği 1-2 m’yi
aşmayan, kil ve çamurlardan
oluşmuş küçük konilerdir.
 Volkanik sahalarda, kil ve
millerden oluşmuş ince taneli
malzemelerin sıcak su ile
karışmasıyla oluşan
çamurların bir lav akıntısı
gibi bir bacadan çıkarak
etrafa yayılmasıyla oluşurlar.
 Foto: S.R. Brantley Eylül
1983
 Yellowstone Milli Parkı,
Wyoming.
Lav akıntı şekilleri
 Volkan bacasından çıkan lavlar, etrafa yayılırken






soğur ve bazı özel şekiller kazanırlar.
Bu şekiller görüldükleri bölgelerdeki yerli halkın
verdiği isimlerle anılırlar.
Örnek;
Havai’de aa ve pahoehoe,
Meksika’da malpais ve hornitos,
Fransa’da cherie,
Türkiye’de leçelik gibi.
Leçe (Aa)
 Volkanlardan çıkan bazik
http://volcanoes.usgs.gov/Products/P
glossary
lavların oluşturduğu
karmaşık şekillerdir.
Bunlara halk dilinde leçe ya
da leçelik adı verilir.
 Yüzeyleri girintili çıkıntılı,
pürüzlü ve bloklu bir yapıya
sahiptir.
 Üzerinde yürünmesi
oldukça zordur.
 Havai dilinde bunlara “Aa”
denilmektedir.
Halat biçimli lavlar
(Pahoehoe)
 Genellikle bazik lavlardan oluşan






ve küçük loblar şeklinde ilerleyen
bir lav akıntı şeklidir.
Genel görüntüsü halata benzer.
Uçlarında ayak baş parmağına
benzeyen loblar oluşur.
Lavların bu şekilde katılaşmasına
ise dermolitik katılaşma denir
Havai’de bunlara Pahoehoe denir.
Foto: J. D. Griggson; 16 Temmuz
1990 Havai
http://volcanoes.usgs.gov/Product
s/Pglossary
Lav tünelleri
 Akıcı özellikteki bazik lavlar





yamaç aşağı hareket ederken
atmosferle temas eden üst kısmı
soğur ve katılaşır.
Buna karşılık, henüz soğumamış iç
kısmındaki lavlar akmaya devam
eder.
Bacadan lav akışı durunca,
kabuğun içindeki lavlar boşalır ve
yüzlerce metre uzunluğa sahip lav
tünelleri oluşur.
Tünelin tabanı genellikle düz, yan
duvarları ise pürüzsüzdür.
İçlerinde yer yer lav sarkıtları
oluşur.
Foto: Kılauea volkanı, Havai.
Lav akıntısı
 Andezitik lavlar fazla akıcı
olmadığından bacadan çok
uzağa gidemezler.
 Bu nedenle çevresine göre
nispi yükseklikleri fazla
heybetli dağları oluşur.
 Foto: St. Helens Dağı’nda
andezitik lav akıntısı
Washington.
 Kaynak:http://www.mines.uta
h.edu/geo/courses/UOnline/mo
dules/M10b.html
Hornito
 Bacadan çıkan lavlar eğim yönünde




akarken, üst kısımları soğumasına
rağmen alttan akmaya devam
ederler.
Ancak, lavlar akış yönünde
ilerlerken eğim şartlarının
değişmesine bağlı olarak bazı
kesimlerde kabarmalara sebep
olurlar.
Bazen de bu kabartıların üst
kısmındaki kabuk kırılarak bir kısım
lavlar buradan yüzeye çıkarak,
küçük koniler oluştururular.
Bu tip köksüz dik kenarlı konik lav
birikintilerine hornito denir.
Foto: Kilauea volkanı, Havai
Pelenin Saçları
 Bazaltik lav akışı sırasında
Kaynak:
http://volcanoes.usgs.gov/Products/Pglossary
rüzgarın üflemesi ile
oluşmuş doğal camsı
liflerdir.
 Çapları genellikle yarım
mm’den azdır.
 Boyları ise 2 m’ye kadar
uzun olabilir.
 Havai yerlilerinin eski bir
tanrıçası olan Pele’ye atfen
bu şekilde adlandırılmıştır.
Denizaltı püskürmesi ve
yastık (pillow) lavları
 Deniz altı püskürmesi
sırasında yüzeye çıkarak
suyla temas eden lavlar
hızla soğur ve yastığa
benzer şekiller oluşturur.
 Bazılarının içinde su
buharının sebep olduğu
gaz boşluklarına rastlanır.
 Foto:htttp://www.mines.utah.edu/geo/c
ourses/UOnline/modules/M10b.html
Krater
 Volkan konilerinin zirvesinde yer




Tendürek dağı krateri, Ağrı

alan huni biçimli çukurluklardır.
Genişlikleri 1 km’den azdır.
Patlamalı volkanlarda, volkan
bacasının üst kısmının gaz basıncı ile
parçalanması ya da volkan bacası
içindeki lavların püskürmeyi takiben
bacanın içine doğru süzülmesiyle
oluşurlar.
Bir kısmının içinde göl bulunur.
Lav akıntıları nedeniyle bazen
kraterlerin yan tarafları yarılmış
olabilir.
Böyle durumlarda krater içinde göl
oluşmaz.
Kaldera
 Volkan konilerinin üzerinde yer alan daire veya elips
biçimli geniş çukurluklardır.
 Çapları birkaç yüz metreden birkaç on km’ye kadar
ulaşabilir.
 Genellikle volkan konisinin üst kısmının bir patlamayla
tahrip olmasıyla oluşurlar.
 Bazen de püskürmeyi takiben volkan ocağında oluşan
boşluk nedeniyle koninin doruk kısmının içe çökmesiyle
oluşurlar.
Prof. Dr. Ali UZUN
Çökme kalderasının oluşumu
 Volkanik püskürmeyi
takiben volkan
ocağında bir boşluk
oluşur.
 Artan ağırlık nedeniyle
koninin doruk kısmı
dairevi faylarla mağma
ocağında oluşan bu
boşluğa doğru çöker.
 Böylece çökme
kalderaları oluşur.
Prof. Dr. Ali UZUN
Nemrut Kalderası
Nemrut kalderası; stratovolkan
üzerinde gelişmiş tipik bir
çökme kalderasıdır.
Van Gölü’nün güneybatısında
yer alır.
Somma volkanı
 Bazı kalderaların içinde
ikinci dereceden volkan
koniler i gelişir; bunlara
somma volkanı denir.
 Foto: Taal kalderası
içerisinde gelişmiş somma
volkan adası, Filipinler.
 http://eos.higp.hawaii.edu/pp
ages/pinatubo/8.taal/3.jpg
Prof. Dr. Ali UZUN
Maar
 Patlamalı volkanizma ile yer kabuğunun üst kısmı




parçalanır ve bacanın üzerinde çanak şekilli bir
çukur oluşur.
Patlama çukuru olarak da bilinirler.
İçlerinde su birikirse maar gölleri oluşturur.
Deniz anlamına gelen Latince mare kelimesinden
üretilmiştir.
Maarların çapları birkaç yüz metre ile birkaç km
arasında değişir.
Meke maar gölü ve somma volkanı
 Karapınar yöresinde
patlamamalı volkanizma
sonucu oluşmuş Meke
maar gölü ve
 Göl içerisinde sonraki
bir volkanik faaliyetle
oluşmuş somma volkan
konisi.
Volkanik rölyef şekilleri
 Volkan dağlarından bazıları sıra halinde, bazıları da
küme halinde gruplar oluştururlar.
 Bunlardan volkan sıraları belli bir kırık boyunca,
volkan kümeleri ise birbirini kesen kırık hatlarının
olduğu bölgelerde ortaya çıkarlar.
Başlıca volkan tipleri

1.
2.
3.
4.
Volkanlar, volkan konilerinin oluşum özelikleri
ve biçimleri dikkate alınarak genellikle dört
gruba ayrılırlar.
Cüruf konileri
Bileşik volkanlar (Strato-volkanlar)
Kalkan şekilli volkanlar (Havai tipi
volkanlar)
Kubbe şekilli volkanlar (Volkan domları)
Prof. Dr. Ali UZUN
Volkanik konilerin yapısı

1.
2.
3.
Tipik bir volkan konisi üç bölümden oluşur:
Gövde
Baca
Krater.
Prof. Dr. Ali UZUN
Cüruf konileri
 Tek bir bacadan püsküren toz ve
katılaşıp yere düşen lav parçalarından
oluşurlar.
 Gazlarla birlikte havanın içine doğru
şiddetli bir püskürme olur ve katılaşıp
yere düşen küçük lav parçaları ile
diğer piroklastik maddeler bacanın
etrafında birikerek yuvarlak ya da
oval biçimli bir koni oluşturur.
 Çoğunun zirvesinde huni biçimli bir
krater bulunur.
 Cüruf konileri volkanların en basit tipi
olup, yükseklikleri nadiren 300 m’yi
geçer.
Prof. Dr. Ali UZUN
Paricutin cüruf konisi
By Robert I. Tilling: VOLCANOES, USGS
 1943’te, Meksika’nın
Paricutin köyü yakınlarında
oluşmaya başladı ve
etkinliği dokuz yıl sürdü.
 Volkanik etkinlik sırasında
100 mil karelik bir alan
küllerle kaplandı.
 Şiddetli bir gaz püskürmesi
ile ergimiş lavdan kopan
parçalar bacanın etrafına
yığılarak 365 m
yüksekliğinde bir koni
oluşturdu.
Prof. Dr. Ali UZUN
Lav kubbeleri (volkanik dom)
 Volkan bacasından
Foto kaynağı:
http://volcanoes.usgs.gov/Products/Pglossary
Photograph by T.P. Miller in June 1979
1912’de oluşmuş. Katmai Milli parkı Alaska.
yükselen ağdalı lavların
fazla yayılmadan volkan
bacasının üzerinde
birikmesiyle oluşan kubbe
şeklinde dik kenarlı
dolgulardır.
 Fotoğrafta Alaska’daki
Novarupta volkan domu
görülüyor.
Prof. Dr. Ali UZUN
Kalkan biçimli volkanlar
 Kalkan biçimli volkanlar, bütünüyle



Karacadağ (Diyarbakır)
volkanının 3D görüntüsü.

akıcı (bazaltik) lavlardan oluşurlar.
Merkezi bir baca ya da baca
grubundan püsküren lavlar etrafa
yayılarak kalkan biçimli bir koni
oluşturur.
Kalkan biçimli volkanların en güzel
örneklerine Havai adalarında
rastlanır.
Bu nedenle bunlara Havai tipi
volkanlar da denir.
Örnek: Kilauea ve Mauna Loa
konileri (Havai), Karacadağ
(Diyarbakır).
Prof. Dr. Ali UZUN
Bileşik volkanlar
 Bileşik volkanlara karışık
volkan, kompozite
volkan ve stratovolkan
gibi isimler de verilir.
 Piroklastik malzemelerle
lav tabakalarının üst üste
yığılmasıyla oluşurlar.
 Örnek: Fuji Dağı
(Japonya), Shasta Dağı
(ABD), Erciyes Dağı
(Türkiye).
Foto: Erciyes Dağı, Kayseri
Prof. Dr. Ali UZUN
Bileşik volkanın yapısı
 Bileşik volkanlar genellikle
yüksek, dik ve simetrik
konilere sahiptir.
 Nispi yükseklikleri bazen
2500 m’yi aşar.
 Genellikle merkezi bacanın
üzerinde bir krater bulunur.
 Çatlakların arasında katılaşan
lavlar (dayk) volkanın
omurgası görevini üstlenir ve
koniyi sağlamlaştırır.
Prof. Dr. Ali UZUN
Volkanik arazilerde aşınma
 Volkanik araziler de dış etmenlerle aşınırlar.
 Bu araziler de aşınırken gençlik (yeni ve henüz
aşınmamış), olgunluk (az aşınmış) ve ihtiyarlık (fazla
aşınmış) aşamalarından geçerler.
Bileşik volkanlarda topografyanın
gelişimi-1
Oluşum: Magmadan yükselen lavlar yüzeyde bir
volkan konisi oluşturur ve yüzlerce yıl sürebilen
volkanik etkinlik sırasında bu koni giderek
büyür.
 Bu sırada bacadan çıkan lavlar çevredeki
arazilerin üzerine yayılır.
 Yeni oluşan volkanik arazi üzerinde eğime bağlı
olarak bir akarsu şebekesi kurulur.
Gençlik: Akarsular zamanla vadilerini derinleştir ve
lav örtüsü akarsularla yarılarak geniş bir volkan
platosu oluşur.
Bileşik volkanlarda topografyanın
gelişimi-2
Olgunluk: Zamanla volkan konisi tahrip olur ve
bacayı oluşturan sert tıkaç ve ışınsal dayklar
açığa çıkar. Bu sırada lav platosunun etrafı
boşlatılır ve mesa şeklinde parçalara ayrılır.
İhtiyarlık: Devam eden erozyon nedeniyle koni ve
çevresi yavaş aşınır. Eski yüksek volkan konisi
ve çevresindeki lav platosundan geriye nek ve
dayklardan oluşan bir volkan iskeletiyle bazı
küçük lav örtüsü parçaları kalır. Volkanın
çevresinde az engebeli alçak bir yüzey oluşur.
Tüf örtüleri üzerinde
topografyanın gelişimi
 Volkanik tüfler aşınmaya karşı fazla dirençli değildir.
 Yüksek eğimli yamaçlar erozyonla hızla aşınır ve kırgıbayır
adı verilen oluk oluk yarılmış bir arazi ortaya çıkar.
 Erozyonun ilerlemesi durumunda yarıntılar arasında kalan
kütleler gittikçe küçülerek peri bacalarına dönüşür.
 Kurak ve yarı kurak iklim şartları altında, yağışlarla zemine
sızan sular ana kayadan eriterek içlerine aldıkları mineralleri
buharlaşma sırasında peri bacasının yüzeyinde biriktirerek
peri bacasının üzeri sert bir kabukla kaplanır.
 Bu kabuk peribacasını uzun süre karşı aşınmaya korur.
Peribacalarının
mantar kayaya
dönüşmesi
 Peribacasının kabuğu her
hangi bir sebeple
kırılırsa, özellikle zemine
yakın kısımları rüzgar
aşındırmasına maruz
kalır ve mantar kaya adı
verilen şekiller oluşur.
 Foto: Tüfler üzerinde
gelişmiş bir mantar kaya.
Gülşehir, Nevşehir.
İç püskürük kütleler
 Volkanik faaliyetler sırasında magmadan gelen




malzemelerin bir kısmı, bazen de tamamı, yer yüzüne
ulaşamayarak yer kabuğunun derinliklerinde soğurlar.
Böylece iç püskürük taşlar (derinlik taşları, plutonit)
meydana gelir.
Derinlik taşlarının oluşturduğu farklı şekil ve boyuttaki
kütlelere “plüton” adı verilir.
Erozyon nedeniyle bazı plütonların üzeri açılır ve yüzeyde
özel topografik şekiller meydana gelir.
Plütonlar, şekilleri ve boyutları dikkate alınarak batolit,
lakolit, bismalit, sil ve nek gibi özel isimler alırlar.
Uyumlu ve uyumsuz plütonlar
 İç püskürük kütleler, yer kabuğunu oluşturan
tabakaların arasına girerek onlarla uyumlu bir yapı
oluşturursa, yani onlar kesmezse, bu tür kütlelere
uyumlu (konkordant) kütleler denir.
 İç püskürük kütleler eğer yer kabuğunu oluşturan
tabakaları keserse bu kez de uyumsuz
(diskordant) kütleler olarak adlandırılırlar.
Volkanik relief şekilleri
http://www.landforms.eu/Lothian/Structural%20igneous.htm
Batolit
 Volkanik etkinlik sırasında yer kabuğu içine sokularak





orada soğuyan en geniş iç püskürük kütlelerdir.
Alanları 100 km2’yi, kalınlıkları ise 10 km’yi geçebilir.
Genellikle granit türü kayaçlardan oluşurlar.
Yavaş soğuduklarından içerdikleri kayaçların mineralleri
büyüktür.
Dünyadaki en meşhur batolitlerden biri ABD’nin Yosemite
milli parkındaki Sierra Nevada batolitidir.
Türkiye’de ise, Uludağ batoliti (Bursa) ile Kaçkar batoliti
(Rize) başlıca örnekler arasında sayılabilir.
Sierra Nevada batoliti
 Sierra Nevada
batoliti, ABD’deki
Yosemite milli
parkındaki bulunur.
 Dünyanın en bilinen
batolitlerinden biridir.
 Kaynak:
http://www.mines.uta
h.edu/geo/courses/UO
nline/modules/M10b.
html
Fakolit
 Enine kesiti iki tarafı da
dışbükey bir merceğe
benzer.
 Uyumlu iç püskürük
kütlelerden biridir.
 Üzerindeki tabakalar
antiklinal, altındakileri ise
senklinal olacak şekilde
bükülürler.
Lakolit
 Enine kesitleri mantara
benzer.
 Çapları birkaç km,
yükseklikleri ise birkaç
yüz metre ile sınırlıdır.
 Yer kabuğu tabakaları
arasına girerek onlarla
uyumlu bir yapı gösterir.
Lapolit
 Enine kesitleri içi dolu
tabağa benzer.
 Çapları birkaç km,
yükseklikleri ise birkaç yüz
metre ile sınırlıdır.
 Yer kabuğu tabakalarıyla
uyumlu bir yapı gösterir.
Bismalit
 Boyutları ve şekilleri ana
hatlarıyla lakolitlere benzer.
 Ancak, üzerinin faylanarak
yükselmiş olmasıyla
onlardan ayrılır.
 Magmadan yüksek basınçla
gelen malzemeler lakolitlerin
üzerlerindeki tabakaların
kırılarak horst şeklinde
yükselmesine sebep olur.
 Böylece, enine kesiti tencere
kapağına benzeyen bir
görüntü ortaya çıkar.
Neck (Baca dolgusu)
 Magmadan gelen malzemelerin volkan
bacası içinde soğumasıyla oluşurlar.
 Düşey yönde gelişen ve yer kabuğu
tabakalarını kesen, uyumsuz (diskordant), iç
püskürük kütlelerdir.
 Bunlara baca tıkacı (plug) da denir.
Diyatrema
 Diyatreama, gaz
basıncıyla oluşmuş
patlamalı volkanların
genellikle piroklastik
malzemelerden oluşan ve
şekil olarak havuca
benzeyen baca
dolgularıdır.
 Bazılarının içinde elmas
bulunur.
Tabaka filonu (Sill)
 Yer kabuğu tabakaları
Cankurtaran Geçidi, Hopa/ Artvin
arasına girerek onlarla
uyumlu bir yapı
gösteren iç püskürük
kütlelere tabaka
filonu (sill) denir.
 Kalınlıkları birkaç cm
ile birkaç metre
arasında değişir.
 Uzunlukları ve
genişlikleri ise birkaç
km’yi bulabilir.
Volkan duvarı
(Dayk)
 Yer kabuğu tabakalarını
kesen iç püskürük kütlelere
volkan duvarı (dayk)
denir.
 Kalınlıkları birkaç cm ile
birkaç metre arasında
değişir.
 Çevresine göre daha
dirençli olduklarında, duvar
şeklinde açığa çıkarlar.
Foto: Borçka- Artvin yolu
yol yarması.
Işınsal dayklar
 Düşey yönde gelişirler.
 Merkezden çevreye
http://frontiers-ofanthropology.blogspot.com/2011/03/world-ofatlantis-part-3-land-and.html
doğru birbirinden
uzaklaşırlar.
 Çevrelerinin aşınması ile
duvar biçiminde açığa
çıkarlar.
 Bu nedenle bunlara
volkan duvarı da denir.
Çember filonlar
 Düşey yönde gelişirler.
 Genellikle volkan
http://cdn.zmescience.com/wpcontent/uploads/2010/10/eyesahara-2.jpg
bacasının çevresinde, iç içe
gelişmiş dairevi çatlaklara
yerleşmiş lavlarla
oluşurlar.
 Bazen kaldera oluşumunu
kolaylaştırırlar.
 Foto: Sahara’nın gözü.
Huni filonları
 Düşey yönde gelişirler.
 İç içe yerleştirilmiş hunilere benzerler.
Beslenme boruları
(Boru dayklar)
 Magma ocağından gelen lavların lakolit gibi iç
püskürük kütlelere ulaşmasını sağlayan iç dolu
borulara benzeyen uyumsuz iç püskürük kütlelerdir.
Türkiye’nin volkanik arazileri
 Türkiye’nin yaklaşık 1/6’sı volkanik taşlarla (yeşil kayaçlar
dahil) kaplıdır.
 Doğu Anadolu’da Neojen sonrasında önemli volkanik
faaliyetler olmuş ve özellikle kırık hatları boyunca çıkan
lavlar geniş alanlara yayılmıştır.
 Kargapazarı dağları, Kars bazalt platosu gibi.
Türkiye’nin genç volkanik arazileri
 Türkiye genç volkanik
araziler bakımından da
zengindir.
 Hassa leçesi (Hatay),
Misis dağlık kütlesi
(Adana) ve Kula
devlitleri önemli genç
volkanik araziler
arasında yer alır.
 Foto; Hassa leçesinden
bir görüntü.
Kula (Manisa)devlitleri
 Türkiye’nin genç volkanik arazilerinden biri de Kula çevresinde görülür.
 Volkanizma günümüzden yaklaşık 12000 yıl önce meydana gelmiştir.
 Bu yöre, antik eserlerde Katakekaumene (yanık arazi) olarak geçer.
 Bu yöredeki volkanik arazi üzerinde modern insana ait ayak izlerine
rastlanmıştır.
 Foto: Ayak izi, http://indigodergisi.com/56/hk22.htm
Türkiye’nin genç volkanik arazileri
İhlan 1976’dan
İç Anadolu Volkanik Dizisi


Kayseri şehir
merkezinin güneyindeki
Erciyes dağından başlar
güneybatıya doğru
Melendiz dağı, Hasan
dağı, Karacadağ ve
Karadağ şeklinde devam
eder.
Şekil, Şahin ve Doğanay
2007’den alınmıştır.
İç Anadolu Volkanik Dizisi


Van Gölü’nün
batısındaki Nemrut
dağından başlar
kuzeydoğuya
doğru Süphan,
Tendürek ve Ağrı
dağları ile devam
eder.
Şekil, Şahin ve
Doğanay 2007’den
alınmıştır.
Türkiye’deki önemli volkan dizileri
Türkiye’de iki önemli volkan konisi dizisi vardır.
 Bunların biri Doğu Anadolu’da diğeri ise İç
Anadolu’da bulunur.
 Her iki volkan dizisi de yaklaşık GB-KD
istikametinde uzanır.
1. Doğu Anadolu volkan dizisi,
2. İç Anadolu volkan dizisi.

Akarsu şebekesi
 Konik şekilli volkanların üzerinde radyal (ışınvari) bir
akarsu şebekesi kurulur.
 Volkan konilerinin üzerindeki krater çukurlarında ise,
dar alanlı santripetal bir akarsu şebekesi görülür.
Volkanik arazilerde aşınma ile
oluşmuş şekiller
 Ana kayayı volkanik tüflerin oluşturduğu kurak ve
yarı kurak bölgelerde, ülkemizdeki Nevşehir
yöresinde olduğu gibi, tafoni ve peri bacalarından
oluşan özel bir topoğrafya ortaya çıkar.
Trap
 Bazalt platoları içinde
açılmış vadilerin
yamaçlarındaki
basamaklı şekillerdir.
 Üstte Kars bazalt
platosu trapları, Kötek
 Altta Deccan platosu
trapları, Foto:
http://news.nationalgeo
graphic.com/news/bigp
hotos/46277754.html
Baranko (barrancos)
 Volkan konilerinin yamaçlarında kurulan radyal
akarsuların açmış olduğu genç “V” şekilli vadilerdir.
 Foto; Vezüv volkanının kuzey yamacında gelişmiş
barankolar.
Planez
 Stratovolkanlar üzerine
kurulmuş olan radyal
akarsu ağının
derinleşmesi ile komşu
akarsular arasında kalan
üçgen şekillerdir.
Bazalt çatlakları ve
prizma yapısı
 Akıcı lavların soğurken
hacim küçülmesine bağlı
olarak enine ve boyuna
çatlaklar oluşur.
 Bu çatlaklara bağlı olarak
çoğunca altıgen prizma
yapıları ortaya çıkar.
 Fotoğraflar Hassa (Hatay)
leçesinden.
Volkanik arazilerin önemi-1
 Volkanik araziler yerleşme ve ekonomik faaliyetler




bakımından da büyük önem taşır.
Volkanik faaliyetler genellikle topoğrafya üzerinde yüksek
kütleler (dağlar, platolar) oluştururlar.
Bu yüksek araziler çevrelerindeki alçak sahalara oranla
daha fazla yağış almakta ve özellikle az yağışlı bölgelerde
bu durum daha fazla önem taşımaktadır.
Çünkü, uygun su şartlarına sahip bu yüksek araziler,
canlılar için en önemli yaşam alanlarını oluştururlar.
Volkanik ana kaya üzerinde gelişmiş topraklar bitki besin
elementleri bakımından da zengin olurlar.
Volkanik arazilerin önemi-2
 Nevşehir yöresinde olduğu gibi, bazı bölgelerde volkanik
tüfler oyularak mesken ve depo yapılmaktadır.
 Bazı volkan şekilleri önemli turistik çekiciliğe sahiptir.
Meke Tuzlası, peri bacaları ve Nemrut dağı (Tatvan) gibi.
 Volkanik etkinliklerin yoğun olduğu sahalarda sıcak su
kaynakları oluşmakta ve bu sular çeşitli ekonomik
faaliyetlerde kullanılmaktadır.
 Bazı volkanik taşlar süs eşyası olarak kullanılmaktadır.
Volkanik arazilerin önemi-3
 Volkanik taşlar geçmiş dönemlerden beri yapı
malzemesi olarak kullanılmaktadır.
 Volkanik araziler maden kaynakları bakımından
zengindir. Çünkü volkanik faaliyetlerle yerin iç
kısımlarından getirilen malzemeler yüzeyde ya da
yüzeye yakın kesimlerde biriktirilerek maden
yataklarını oluştururlar.
Vezüv volkanı
M.S. 79 yılındaki püskürmesi
Foto: Deniz kıyısındaki bir hamamda birbirlerine sarılmış halde
bulunan iskeletler.
Volkanik malzemelerin
sınıflandırılması
 Volkanizma sırasında çıkan malzemelerin en
önemlisi akıcı özellikteki (sıvı) lavlardır.
 Ayrıca, katı ve gaz halinde de malzemeler çıkar.
 Lavların soğumasıyla oluşan taşlara ise katılaşım
taşlar adı verilir.
Volkanların yaşı
 Volkanların yaşı, mutlak yaş tayinleri yanında
göreli olarak da hesaplanabilmektedir.
 Örneğin, bir volkan filonu, kestiği fosilli
tabakalardan daha gençtir.
Kaynaklar
1.
2.
3.
4.
SÜR, Ö., 1982, Yanardağlar, Oluşumları ve
Faaliyetleri. Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih –
Coğrafya Fakültesi Yayınları No. 262, Ankara.
YALÇINLAR,İ., 1969, Strüktüral Morfoloji-II, İstanbul
Üniversitesi Yayın No: 878, İstanbul.
TİLLİNG, R. I., 1997, Volcanoes.
http://pubs.usgs.gov/gip/volc/types.html
http://volcanoes.usgs.gov/Products/Pglossary

Benzer belgeler