Yüksek yatırım ve üretim girdileri
Transkript
Yüksek yatırım ve üretim girdileri
Sanayi Odası bir basın toplantısı düzenleyerek Güney’e kayan alışverişin nedenlerini açıkladı “Yüksek yatırım ve üretim girdileri” Başkan Salih Tunar: “Akaryakıt zammı geri alınmalı, üretimde kullanılan araçgereç vergisiz olmalı, kamu küçültilmelidir” Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar, KKTC piyasasının Güneyle rekabet edebilmesi için hükümeti hiç vakit kaybetmeden akaryakıt fiyatlarını Güney Kıbrıs‟taki fiyatların altına çekmesi, yatırım mallarından ve üretim girdilerinden alınan vergileri kaldırılması ve kamu giderlerinin kısıtlanması gerektiğini söyledi. Tunar ayrıca, “Kamu Reformu”nun ele alınarak kamunun küçültülmesini, KKTC‟nin rekabet edebilirliğini etkileyen üretimde kullanılan akaryakıtın vergisiz-fonsuz olmasını, KİT‟lerin özelleştirilmesini ve memur alımının durdurulmasını talep etti. Kuzey Kıbrıs pazarının tüketiciye cazip hale getirilmesi için kararların ivedilikle alınarak yürürlüğe konulması gerektiğini vurgulayan Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar, “Ekonomik kuruluşlarla ilgili bakanlıklar Başbakan‟ın Başkanlığı‟nda toplanarak, toplum yararına olan kararları süratle alıp uygulamaya koymalıdır. Çözüm polisiye tedbirlerle değil ekonomik önlemlerle sağlanır” dedi. Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) Başkanı Salih Tunar 13 Kasım‟da düzenlediği basın toplantısında halkın perakende alışverişinin Güney‟e kaymasıyla ilgili yaptıkları araştırma sonuçlarını açıkladı ve alınmasını istedikleri önlemleri açıkladı. Akaryakıt fiyatları Son yapılan mazot zammı ile akaryakıtta Güney Kıbrıs‟tan daha pahalı olunduğuna işaret eden Tunar, aradaki fiyat farkı ile haftada bir Güney Kıbrıs‟a geçip araç deposunu doldurmak ve gitmişken alışveriş yapmanın cazip hale geldiğini kaydetti. Tunar, dolara bağlı işlem gören akaryakıt fiyatlarının, dolar düşerken artırılmış olmasını hükümetin “fahiş vergi toplama çabası içinde olmasına” bağladı. Kamu giderleri sürekli artışta “Popülist çıkarlarla devlet kadroları devamlı şişirilmekte ve hükümet kamu giderlerini sürekli artırmaktadır.” diyen Tunar, bütçe gelirlerinin harcamaları karşılamakta yetersiz kalmasından dolayı hükümetin bir taraftan vergileri artırırken, diğer taraftan kamu ürünlerine ve servislerine zam yaptığını söyledi. Vergi zammı konusunda belediyelerin de hükümetten geri kalmadığını kaydeden Tunar, son zamanlarda getirilen gelir vergisi stopajı, KDV oranlarına yapılan zamlarla emlak vergilerine yapılan fahiş artışların KKTC piyasasına pahalılık olarak geri döndüğünü söyledi. Girdi maliyetleri yükselişte Hükümetin sürekli artırdığı kamu giderlerini karşılamak için yerli üretimin girdilerine de vegiler koyduğunu belirten Tunar, bunun, yerli üretimi ve hizmetlerini pahalı hale getirdiğini ifade etti. Tunar, hükümetin daha üretime başlamadan önce yatırım mallarından ve hammaddeden vergi aldığını söyleyerek, buna rağmen KKTC‟de üretilen yerli ürünlerin tümünün Güney Kıbrıs‟taki eşdeğerlerinden daha ucuz olduğunu söyledi ve KKTC‟de üretilen ürünlerin kalite olarak Güney‟de satılan eşdeğerlerinin gerisinde olmadığını kaydetti. Kuzey pazarından kaynaklı nedenler Bazı ithal ürünlerde çok yüksek kâr marjları uygulandığına da dikkat çeken Salih Tunar, devletin eşit rekabeti sağlayacak yasaları çıkarması gerektiğini söyledi. KTSO‟nun diğer ekonomik STÖ‟ler ve devletle işbirliği içerisinde, KKTC‟de Güney‟den daha pahalı olan ürünlerle ilgili olarak daha geniş maliyet araştırması yapmaya hazır olduğunu da kaydeden Tunar, KKTC piyasasının küçük olmasından dolayı bazı mallarda göreceli olarak daha pahalı mal ithal edildiğini ve bu nedenle Güney Kıbrıs‟tan pahalı olunduğunu belirtti. Direkt ulaşım olmaması gibi izolasyondan kaynaklanan nedenlerin de KKTC‟deki fiyatların artmasına sebep olduğunu ifade eden Tunar, “Bugüne kadar halkımızın Güney‟den alışveriş yapmasına neden olacak kadar fiyat farkı yaratmayan bu neden, bu gün gerçek nedenleri gizlemek için kullanılmaya çalışılmaktadır.” şeklinde konuştu. Büyük alışveriş merkezlerinin kurulması Büyük alışveriş merkezlerinin yer seçimi ve başka hususlar kullanılarak esnafı da etkilemeyecek şekilde teşvik edilmesi gerektiğini söyleyen Tunar, “Teşvik edilmesi bir yana, köhne şehircilik planları çıkarılmakta. Hükümet ise, yapılan başvurulara cevap bile vermemektedir” dedi. Tunar, ekonomik kuruluşlar ile ilgili bakanlıkların, başbakanın başkanlığında toplanıp gerekli kararları toplum yararına süratle ele alıp uygulamaya koyması gerektiğini söyleyerek çözümün polisiye tedbirler almakta değil, alınacak ekonomik önlemlerle Kuzey pazarının tüketiciye cazip hale getirilmesi olduğunu söyledi. Tunar, hükümeti hiç vakit kaybetmeden akaryakıt fiyatlarını Güney Kıbrıs‟taki fiyatların altına çekmeye, yatırım mallarından ve üretim girdilerinden alınan vergileri kaldırmaya ve giderlerini kısmaya davet etti. Tunar ayrıca, “Kamu Reformu”nun ele alınarak kamunun küçültülmesini, KKTC‟nin rekabet edebilirliğini etkileyen üretimde kullanılan akaryakıtın vergisiz-fonsuz olmasını, KİT‟lerin özelleştirilmesini ve memur alımının durdurulmasını talep etti. Tunar, kamu giderlerinin KKTC ekonomisinden karşılanabileceği yeni bir bütçe oluşturulması gerektiğini de söyleyerek, hükümetin bu önerileri hayata geçirme yönünde zorlanmaması halinde halkın yurtdışına göç etmeye ve yurtdışından umut beklemeye devam edeceğini söyledi. Niçin eylem? Bugüne kadar üretim sektörü, yüksek enflasyon, TC‟nin devaluasyonları ile mücadele ederekbugünlere geldi. Daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi artık büyüme ve dışa açılma zamanıdır. Kuzey Kıbrıs ekonomisi ancak bu şekilde kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi olabilir. Ancak şimdi, karşımıza maliyeti yüksek enerji, maliyeti stopajla yükseltilen hammadde ve birbirinden kopuk çalışan kamu idaresi ile kamu giderlerinin artmasından dolayı yükselen ek vergiler gibi engeller çıkmaktadır. Biz güçlü bir ekonomiye, kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomiye adımların atılmasını istiyoruz ve bekliyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi, ülkemizin kalkınması, mal ve hizmet üretiminin artırılması ile mümkündür. Girişimci insanlarımızı üretimden koparmakla, tüketim lehine ithalatı artırmakla sürdürülebilir bir kalkınma mümkün değildir. 20 Kasım‟da Kıbrıs Türk Sanayi Odası olarak bizlere destek veren kurumlarla yaptığımız araçlı eylemde, hükümete vermek istediğimiz mesaj da budur. Güçlü bir ekonomiye sahip Kuzey Kıbrıs, çözümün de anahtarı olacaktır. Bu çözüm süresince, 24 Nisan Referandumu sonrası, hızlı büyümeye başlayan ekonomimizin sürdürülebilir bir yapıda büyümesini sağlamalıyız. Devlet ekonomide, düzenleyici ve denetleyici olmalıdır. Özel sektörün içinde bulunduğu faaliyetlerde, devletin bulunması, ekonomimizi büyütmez, aksine talebi devlete kaydırır. Halkımızın devletten istihdam beklentisi artar, popülist politikalar ile devlet kadrolarının artırılması, ekonomide de devletin etkisini artırır ve devlet hantallaşır. Bu çıkmazdan kurtulmamız, kamu reformu ve özelleştirme ile olur. Çıkmaz düzenin ülkeye istikrarsızlık getirir. İstikrar olmayan ülkeye ne yatırımcı gelir ne de kendi yatırımcımız yatırıma yönelir. Gelin bugüne kadar yapılan hatalardan ders alarak bu toplumu yarınlara taşımak için hep beraber elele verelim. Uzlaşarak doğru yolu bulalım. Sorunlarımızı diyalog ve ortak çaba ile çözebileceğimizi dünyaya gösterelim. Beyaz Rusya Ticaret Heyeti Kuzey Kıbrıs’a inceleme gezisi düzenledi Tesisler ve ürünlere heyetten tam not Beyaz Rusya‟dan işadamları, Kuzey Kıbrıs‟taki yatırım olanakları hakkında bilgi alıp, buradaki şirketlerle temas kurmak amacıyla Ekonomi ve Turizm Bakanlığı‟nın davetlisi olarak KKTC‟ye geldi. Heyet, Kuzey Kıbrıs‟tan ayrılmadan önce izlenimlerini, “Üretim ve tesislerin kalitesi oldukça iyi” şeklinde aktardı. Ekonomi ve Turizm Bakanı Erdoğan Şanlıdağ, Beyaz Rusya heyetini 26 Kasım‟da kabul etti. 27 farklı ülkeden şirketle işbirliği halinde olan, bu şirketlere danışmanlık hizmeti de vererek yatırımcıları yönlendirip aracılık yapan bir kooperatif temsilcisinin de aralarında bulunduğu Beyaz Rusya heyetinde, gıda sektöründe faaliyet gösteren işadamları bulunuyor. TC Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı‟nın 2007 yılı Beyaz Rusya Alım Heyeti programı kapsamında KKTC‟yi de ziyaret eden heyetin, Ekonomi ve Turizm Bakanı Erdoğan Şanlıdağ ile görüşmesinde, Bakanlık Özel Kalem Müdürü Savaş Uğurlu, Bakanlık Ekonomi Müşaviri Yusuf Gülçür, Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Musa Sönmezler, Sanayi Odası Genel Sekreteri Mustafa Gündüz, TC Lefkoşa Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Nilüfer Sandallı ile İhracatı Geliştirme Merkezi Temsilcisi Halit Akbay da hazır bulundu. Heyet temsilcisi ziyarette yaptığı konuşmada, Ekonomi ve Turizm Bakanı Erdoğan Şanlıdağ‟a kendilerini kabul ettiği için teşekkür etti. Yapacakları temaslarda alacakları bilgiler ışığında KKTC‟den eli boş dönmeyeceklerini hissettiğini vurguladı. Türkiye Cumhuriyeti‟ndeki birçok şirketle de işbirliği içinde bulunduklarını belirten temsilci, KKTC‟deki işadamları ile tanışmak için sabırsızlandıklarını ifade etti. Ekonomi ve Turizm Bakanı Erdoğan Bakan Şanlıdağ da kabulde yaptığı konuşmada, heyeti KKTC‟de görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. KKTC‟nin yıllardır ambargolar altında yaşam mücadelesi veren bir ülke olduğunu vurgulayan Bakan Şanlıdağ, uzun yıllardır bu şartlar altında üretimlerini en iyi şekilde yapan Kıbrıs Türk sanayicisi ile işadamlarına teşekkür etti. Bakan Şanlıdağ, heyetin KKTC‟deki programlarının yoğun olduğunu ifade ederek, heyetin KKTC‟deki üretici ve ihracatçılar ile görüşmelerinin verimli geçeceğine inandığını belirtti. Bakan Şanlıdağ, Beyaz Rusya ile KKTC‟deki işadamları arasında yararlı işbirliği kurulması ve bu işbirliğinin gelişerek süreklilik arzetmesi için Bakanlık olarak ellerinden geleni yapacaklarının da kaydetti. Beyaz Rusya Ticaret Heyeti Oda ve tesis ziyaretleri Beyaz Rusya ticaret heyeti 26 Kasım‟da Sanayi Odası‟nda Başkan Yardımcısı Musa Sönmezler‟in başkanlığında işadamlarıyla yaklaşık 3 saat süren bir toplantı yaptı. Musa Sönmezler, toplantıdan önce konuk heyete KKTC ekonomisi ve üretimi hakkında bilgi verdi. Heyet Kuzey Kıbrıs‟ta kendilerine gösterilen yakın ilgiye ve misafirperverliğe teşekkür ederek, Kuzey Kıbrıs‟lı işadamlaını ülkelerinde görmekten duyacakları mutluluğu dile getirdi. Heyet 27 Kasım‟da Oda Basın Danışmanı Hüseyin Ezgin‟in refakatinde Lefkoşa bölgesinde gıda üzerine üretim yapan bazı tesisleri ziyaret etti. Heyet ilk olarak kahve ve kuruyemiş üzerine üretim yapan Con Trading Ltd. Fabrikası‟nı ziyaret etti. Şirket Direktörü ve sahibi Haluk Ruhi, heyte yapılan üretim hakkında detaylı bilgi vererek tesisi gezdirdi ve ikramda bulundu. Ardından Koop Süt Fabrikası‟nı ziyaret eden heyete, Koop Süt Müdürü Salih Yücesoylu ve diğer yetkililer, üretimleri ile çalışmalarını anlattığı bir brifing vererek ürünlerinden ikram etti. Heyet daha sonra tesisi gezerek bilgi aldı. Heyet üyeleri tesislerin dünya standardında ve oldukça kaliteli üretime sahip yerler olduğunu belirterek, ticaret yapılabileceğini kaydetti. Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Musa Sönmezler aynı akşam heyet onuruna Girne‟de bir yemek verdi. Belarus ticaret heyeti, 28 Kasım Çarşamba günü ise, saat 10.00‟dan itibaren sırasıyla Mağusa‟da bulunan, Ten – Ten Ltd., A.M. Gazioğlu Ltd., Arsal Gıda San. Ltd. ve Selim & Oğlu Ltd.‟i ziyaret etti. fotoğraflı Big5 değerlendirildi Dubai‟de yapılan Big5 inşaat fuarına katılan firmalar Salih Tunar başkanlığında 25 Aralık‟ta Sanayi Odası‟nda bir değerlendirme toplantısı düzenledi. Toplantıda fuarın ardından gelişen ticari ilişkiler ve önümüzdeki yıl yapılacak fuara katılım konuları ele alındı. fotoğraflı “BIG 5 SHOW” Uluslar arası İnşaat Malzemeleri ve Yapı Teknolojileri Fuarı’ndan Sanayi Odası başarı, firmalar ise iş bağlantılarıyla döndü İnşaat malzemelerimiz Ortadoğu pazarında Dubai‟de düzenlenen Uluslararası İnşaat Malzemeleri ve Yapı Teknolojileri Fuarı “BIG 5 SHOW”a “North Cyprus Sanayi Odası” şemsiyesi altında katılan ifmalar iş bağlantıları yaptı. Birleşik Arap Emirlikleri‟nin ticaret başkenti sayılan Dubai‟de 25-29 Kasım 2007 tarihleri arasında düzenlenen ve Kuzey Kıbrıs‟ın da dahil olduğu 60 Ülke ile 2700 katılımcının yer aldığı fuara ülkemiz 5 firmayla katıldı. Ortadoğun‟un ticaret merkezi olan Dubai 400 mil sahil uzunluğu ile de deniz yolu ticarettinin en önemli limanı konumunda. USAID‟in EDGE (Ekonomic Development and Growth for Enterprises) projesi altındaki KOBİ Center‟in teknik desteğinde, TC Lefkoşa Büyükelçiliği ile Ekonomi ve Turizm Bakanlığı‟nın katkılarıyla Kıbrıs Türk Sanayi Odası fuara 5 firmayla katıldı. 72 metrekarelik şemsiye standında, Denizalp Aliminyum, Levent- Stonite, Darem Trading Ltd, Kale Boya, Gürdağ Çakıl İşletmeleri stand açtı. Söz konusu fuara ilk kez katılınmasına rağmen firmalar oldukça yoğun ilgi gördü ve iş bağlantıları yaptı. Denizalp Alüminyum‟un ürettiği ahşap desenli kapılar, Levent Stonite firmasının ürettiği mermerler, Kale Boya‟nın derzol sıva maddesi ve inşaat kimyasalları, Darem Trading‟in sergilediği fırça ve süpürgeler ile Gürdağ Çakıl İşletmeleri‟nin bims blok ve parke çeşitleri fuar ziyaretçisi birçok ülke işadamının ilgisini çekti. Öte yandan birçok ülke işadamı ilk kez Kuzey Kıbrıs‟ın varlığından haberdar oldu. Sanayi Odası şemsiyesi altında oluşturulan Kuzey Kıbrıs standını ayrıca TC Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen de ziyaret ederek, Kuzey Kıbrıs‟ın da fuarda yer almasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Yine TC Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Merkezi Uygulama ve Kordinasyon Başkanı Asuman Soylu da başarıyla yürütülen fuar çalışmalarında dolayı odayı kutlayarak, her türlü desteği vereceklerini söyledi. Öte yandan KKTC Abu Dhabi Temsilcisi Aytuğ Fazıl Plümer‟in İlk günden son güne kadar fuar ekibini yalnız bırakmayarak destek verdi. Salih Tunar 11. Uluslar arası İş Formuna katıldı Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar, Birleşik Arap Emirlikleri‟nin Başkenti Abu Dhabi‟de yapılan 11. Uluslar arası İş Formu‟na katıldı. Oda Başkanı Salih Tunar, İş Formu‟na katılmadan önce BIG 5 SHOW fuarını ziyaret ederek, katılımcı firmalarla görüştü. Salih Tunar firmaları girişimlerinden dolayı kutlayarak, ihracat durumunda karşılaşabilecekleri zorlukları, bundan sonra Sanayi Odası girişiminde düzenlenecek fuarlara katılım ve pazar stratejileri görüşüldü. Başkan Tunar, Dubai‟den Abu Dhabi‟ye giderek 26 Kasım tarihinde, Dubai Sanayi ve Ticaret Odası, Abu Dhabi Sanayi ve Ticaret Odası ile Türkiye‟den MÜSİAD‟ın organize ettiği ve Birleşik Arap Emirlikleri Şeyh Mohammed Bin Zayed Al Nahyan himayelerinde yapılan 11. Uluslar arası İş Formu‟na katıldı. Geçen yıl İstanbul‟da 10.‟su yapılan ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan‟ın katıldığı iş formuna bu yıl Arap dünyası büyük ilgi gösterdi. Türkiye‟den TC Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen‟in yanında, Mısır‟dan Ticaret ve Sanayi Bakanı Rachid Mohammed Rachid, Cezayir‟den Devlet Bakanı Jana Sultani, Suriye‟den Devlet Bakanı Tayseer Al Redawin‟in yanı sıra, Arap ülkelerinin önemli, özel ve kamu firmalarının temsilcileri katıldı. Forma, özal davetli statüsü ile katılan Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar, başta TC Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen olmak üzere, TC Abu Dhabi Büyükelçisi ve diğer Arap ülkeleri temsilcileri ile temas imkanı bularak Kuzey Kıbrıs‟ın bu ilkeler ile ticaretinin ve ekonomik işbirliğini artırma çabası içinde olduğunu, Dubai‟de fuarlara katılımın da bu istek çerçevesinde yapıldığını ve tüm bunların odalar arasında işbirliğini geliştirmeyi hedeflediğini anlattı. 28-29 Kasım tarihleri arasında devam eden İş Formu‟nda çeşitli oturumlarda, sanayi bölgeleri, deniz suyu arıtma, Abu Dhabi‟de yatırım imkanları, Abu Dhabi Borsası, Türkiye‟de yatırım imkanları, İslam bankacılığı gibi birçok ekonomik konular tartışıldı. İş Formu‟na Oda Başkanı Salih Tunar‟ın yanı sıra, KKTC Abu Dhabi Temsilcisi Aytuğ Plümer de katıldı. Kıbrıs Türk Sanayi Odası, Kıbrıs üretim sektörünü dışa açma çalışmaları çerçevesinde USAID‟i fonlu KOBİ Center‟in teknik destek ve işbirliği ile katıldığı Dubai BIG 5 İnşaat Malzemeleri Fuarı‟na ilaveten, 2008 Şubat ayında yine Dubai‟de Gulfood 2008 gıda fuarına ve Berlin‟de düzenlenen yaş sebze ve meyve fuarı olan Fruitlogistica‟ya katılım çalışmalarını, katılımcı firmalarla sürdürmektedir. fotoğraflı Montaj atelyesinden, alüminyum sistemlerinde tek olmaya varan yolcu: DENİZALP Ltd. Üretim ile ayakta durmanın en zor olduğu ülkelerden biri olmamıza rağmen, bazı firmalarımız inadına üretim diyerek kendilerini üst noktalara taşımayı başarmış. Denizapl Alüminyum da bu şirketlerimizden biri ve kendi alanında en iyisi. Alüminyuma kelimenin tam anlamıyla renk, desen ve şekil katıyor. Alüminyum profili alıp, yüzlerce değişik ahşap desende kaplayıp, yüzlerce değişik modelde üretebiliyor. Alüminyum levhayı alıp, Osmanlı ve Türk motiflerinde desenleyerek ahşabın yüzlerce çeşit deseninde kaplayabiliyor. Bu alanda da tek olmanın gururunu yaşıyor. Bunun yanında bütün alüminyum sistem aksesuarları üreten firma ISO 9001 2000 sertifikası altında çalışıyor. Ayrıca, ahşap desenli alüminyum uygulamaları, Avrupa Alüminyum Üreticileri Birliği, İtalyan Standartlar Enistütüsü Qualital Qualicoat boya standartları ve VIV Decoral SPA‟nın dünyaca geçerli 10 yıl garanti belgesiyle tüketiciye sunuluyor. Denizalp artık ürünleriyle yalnız iç piyasamızda değil, ürünleriyle Arap pazarında da kendini göstermiş büyük bir firmama Firma, 1977 yılında Lefkoşa Kemal Aşık Caddesi‟nda iki kardeşin ortaklığıyla kuruldu. Yaklaşık 10 yıl montaj ağırlıklı olarak varlığını sürdürdü. 1987 yılında “Denizalp Ltd.” adıyla tescillenen firma, bir yıl sonra Lefkoşa Sanayi Bölgesi‟ndeki bugünkü yerini inşa ederek yeni ve hızla büyüyen bir döneme girdi. Akıllı ve bilinçli makine yatırımlarıyla oluşturduğu sistem firmaya ivme kazandırdı. Dünyada bu alanda bir numara olarak kabul edilen İtalyan teknolojisini fabrikalarına kurarak piyasanın ihtiyaçları doğrultusunda üretimi çeşitlendirdi. Müşterilerine 180 değişik renk çeşidi sunan firma, bununla da kalmayıp piyasaya ve kendi ihtiyaçlarına da cevap verebilecek çift cam altyapısını oluşturarak, bu alanda da üretime geçti. Denizalp Ltd. bununla da yetinmeyerek motifli çift cam üretimi için gerekli altyapı ve donanımı yine İtalya‟dan temin ederek zincire bir halka daha ekledi. Şu anda firmanın yalnızca günlük çift cam üretimi 200-250 metre kare. “Kazandığını üretime yatır” felsefesini benimseyen firma, 2001 yılında alüminyum boyama sistemini sürat ve istenilen renklerde boyama imkanı tanıyan “MultiCyclone” sistemini kurarak günlük boyama kapasitesini 6 tona çıkardı. 2002, 28 yıllık üretim serüveninin dönüm noktası Dünyanın belli başlı ülkelerinde kullandığı yine İtalyan teknolojisi, “Ahşap desenli alüminyum profil desenleme” sistemini kurdu. Bu sistem Kıbrıs‟da tek. Bu teknoloji harikası sistem ahşapın tüm detaylarını ve motiflerini alüminyum profillere uyguluyor. Uygulama o kadar bir başarılı ki, üretilen kapı veya pencerenin ahşap değil de alüminyum olduğunu anlayabilmek için ancak dokunmak gerekiyor. Ağaç tüketiminin de önüne geçen bu sistemle tüketicinin gösterdiği yoğun ilgi, boyalı alüminyumu geride bırakarak yüzde 85 tercih sebebi oldu. Bu alandaki liderliğini ve tekliğini sürdürmekte kararlı olan Denizalp Alüminyum 2005 yılında yine İtalyan teknolojisini ülkemize getirerek “Ahşap desenli alüminyum panel ve levha desenleme” sistemini kurdu. Bu teknoloji harikası sitem ahşapın tüm detaylarını ve motiflerini alüminyum levha üzerine uygulayabiliyor. Sistem, günlük 500 adet alüminyum levha yani bu da günlük 250 adet alüminyum panel kapı üretimi yapabiliyor. Küçük bir mekanda montajla başlayan Denizalp‟in yolculuğu bugün, 120 istihdam ve günlük 300 metre kare alüminyum kapı, pencere ve panjur üretimini 3 bin 500 meter karelik kapalı alanda gerçekleştiriyor. Böylesine büyük bir başarıyı yakalamış ve bunu büyük bir kararlılıkla sürdüren ülkemizdeki sanayi sektöründe gurur verici bir noktada bulunmakta. fotoğraflı YAGA Direktörü Ayşe Dönmezer odayı ziyaret etti Kıbrıs Türk Yatırım Geliştirme Ajansı (YAGA) Direktörü Ayşe Dönmezer 13 Aralık‟ta Kıbrıs Türk Sanayi Odası‟nı ziyaret etti. Ziyarette Oda Genel Sekreteri Mustafa Gündüz ve Yönetim Kurulu Sekreteri Galip Yüksel hazır bulundu. Dönmezer ajansın yapısı ve yapılacak çalışmalar konusunda bilgi verdi. fotoğraflı Değerli okuyucumuz, Sanayi Odası ve diğer kurumlar Kasım ayında tıkanan ve çözüm bekleyen sorunlarını duyurmak için Lefkoşa‟da araçlı eylem gerçekleştirdi. Bu eylemle ilgili haber ve fotoğraflara bu sayımızda geniş yer verdik. Yine Kasım ayında Dubai‟de oldukça başarılı geçen bir fuarımız var. Big5 “İnşaat Malzemeleri ve ekipmanları Fuarı”. Bu fuara katılan firmalarımız iş bağlantıları ve bayilik anlaşmalarıyla ülkemize döndüler. Bu güzel gelişmeleri yine bu sayımızda bulacaksınız. KKTC‟de mesleki eğitimi teşvik ve uluslararası standartları da gözeterek ihtiyaç alanlarına yönelik kaliteli eğitim hedefiyle Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile odalar arasında işbirliği protokolü de yine Kasım ayında bakanlık binasında imzalandı. 2007‟nin bu son sayısı elinize ulaştığında 2008‟den kısa da olsa yol almış olacağız. Yeni yılın başta ülkemize barış, huzur ve bol üretim getirmesini dilerim. Oda, et ithaline “kontrollü izin” istedi Sanayi Odası, KKTC‟deki et işleme tesislerinin işleyecek et bulamadığına dikkat çekerek, et işleyen tesislerin ayakta kalabilmesi için donmuş et ithaline “kontrollü” olarak izin verilmesi gerektiğini, aksi takdirde KKTC‟de önemli bir yatırıma sahip bu tesislerin kapanmasının kaçınılmaz olacağını vurguladı. Oda 10 Aralık‟ta yayınladığı basın bildirisinde, mamül et ürünü piyasasının serbest, hammadde piyasasının yasak olmasının ise kabul edilemez ve haksız bir durum olduğunu vurguladı. Sanayi Odası yazılı açıklamasında, Tarım ve Orman Bakanlığı ile ortak bir çalışma yaparak soruna bir çözüm üretilmesini beklediğini de belirtti. KKTC‟de son aylarda kasaplık büyükbaş hayvan sıkıntısının başgösterdiğine işaret edilen açıklamada, hükümetin elinde hayvancılık sektörünün durumunu gösterecek sağlıklı istatistik bilgi bulunmadığı ifade edildi. Büyükbaş hayvan istatistiğine sahip olmamasına rağmen, hükümetin büyükbaş hayvan kesimini primle teşvik ederek hayvanları kestirttiği belirtilen açıklama şöyle: “Ülkemizde son aylarda kasaplık büyükbaş hayvan sıkıntısı başgöstermektedir. Üstelik hükümetin elinde de maalesef hayvancılık sektörünün durumunu gösterecek sağlıklı istatistik bilgi yoktur. Hükümet, büyükbaş hayvan istatistiklerine sahip olmadığı halde, bunları primle teşvik ederek kestirtmiştir. Şu anda ülkemizde ciddi boyutlarda büyükbaş hayvan sıkıntısı başgöstermektedir. Yaşanan bu sıkıntı, adeta kendi karaborsasını oluşturarak canlı hayvan fiyatlarını yükseltmiştir. Günümüzde bu yükseliş öyle bir seviyeye gelmiştir ki, dünya piyasasının 4 katına ulaşmıştır. Ülkemizde milyonlarca dolarlık yatırımı bulunan et işleme tesislerimiz artık işleyecek et bulamamaktadır. Hal böyleyken, ülkemize işlenmiş et ithali serbest, donmuş et ithali yasaktır. Fabrikalar ciddi bir krizin içine girmiş ve işlenmiş et üretimi durma noktasındadır. Mamül et ürünü piyasası serbest, hammadde piyasasının yasak olması kabul edilemez ve haksız bir durumdur. Yalnızca et işleyen tesisler değil, büyükbaş hayvan sıkıntısını kasaplar da yaşamakta. Bulabildikleri kasaplık canlı büyükbaş hayvanları yetiştiriciden yüksek fiyatlarla almak zorunda kalmışlar ve bu astronomik fiyatlar ister istemez tüketiciye yansımaktadır. Et işleyen tesislerin ayakta kalabilmesi için donmuş et ithaline kontrollü olarak izin verilmelidir. Aksi takdirde ülkede önemli bir yatırıma sahip bu tesislerin kapanması kaçınılmaz olacaktır. Sanayi Odası, Tarım ve Orman Bakanlığı ile ortak bir çalışma yaparak soruna bir çözüm üretilmesini beklemektedir.” Sanayi Odası yüzlerce araçla Lefkoşa’da eylem düzenledi Üretimin gücü yollarda... Bu ülkeye üretim adına yatırım yapan tüm kesimler eyleme destek vererek Başkant Lefkoşa’yı bir baştan bir başa araçlarıyla doldurdu. Üretmeyen toplumların yok olacağına inanan üretim eylemcileri; mazot zammının geri alınması, girdi maliyetlerinin düşürülmesi, yüksek vergiler ve kamuda gereksiz istihdama son verilmesi çağrısı yaptı Başkan Salih Tunar: “Taleplerimiz yerine getirilmezse eylemlerimiz değişik şekillerde devam edecektir” Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO), “KKTC‟ye yatırım yapan sanayicilerin üretiminin sesini duyurmak” ve hükümetten taleplerinin yerine getirilmesini istemek amacıyla 20 Kasım‟da Lefkoşa‟da araçlı eylem yaptı. Sanayi Odası, eylemde, hükümetten, “mazot zammının geri alınmasını; girdi maliyetlerinin düşürülmesini; hammadde, makine ve teçhizattan vergi alınmasına son verilmesini; kamuda istihdama son verilmesini ve artırılan kamu giderlerinin yatırımcıya vergi olarak geri dönmesine son verilmesini” istedi. Sanayi Odası‟nın araçlı eylemine, “KKTC‟ye yatırım yapan tüm sanayiciler, üretimin sesini duyurmak için” ticari ve iş araçlarıyla katıldı. Gazimağusa, Haspolat, Girne, Güzelyurt ve Lefkoşa‟da değişik saatlerde iş araçlarıyla toplanan eylemciler, araç konvoylarını Gönyeli ve Haspolat çemberlerinden hareket ettirerek, Lefkoşa girişindeki trafik ışıklarında birleştirdiler. Yüzlerce iş ve ticari araç ile gerçekleştirilen eylemde, araçların üzerlerine, “Hükümetten laf değil, icraat bekliyoruz”, “Üretim olmazsa bağımsızlık olmaz”, “Polisiye önlem değil, ekonomik önlem istiyoruz”, Üretmek sevinç, yerli malı kullanmak övünçtür”, “Devletler üreticilerin omuzlarında yükselir” ve “Kalkınma üretimden geçer” şeklinde pankartlar taşıdılar. Eylemciler, araçlı eylemi, Lefkoşa girişinden başlayarak, Otobüs Terminali, Girne Kapısı ve Cumhuriyet Meclisi güzergâhını izleyerek Başbakanlık kavşağı önündeki trafik ışıklarında sona erdirdi. Miting Başbakanlık önünde Araçlı eylemin ardından Sanayi Odası, Başbakanlık önünde bir miting düzenledi. Sınırlı sayıda aracın alındığı Başbakanlık önüne, sanayiciler yürüyerek ve ellerinde KKTC-TC bayrakları, KTSO bayrakları ve araçların üzerinde bulunan pankartların aynılarını taşıyarak geldi. Başbakanlık önündeki mitingde, Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar ile Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Musa Sönmezler birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından Sanayi Odası Başkanı Tunar, Başbakan Ferdi Sabit Soyer‟e iletilmek üzere odanın taleplerini içeren bir mektubu Başbakanlık yetkililerine sundu. Başbakan‟a sunulan mektup, odanın Gazimağusa temsilcisi Teoman Kuran tarafından basına da okundu. Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar, eylemi, kendi ayakları üzerinde durabilen, üretken bir KKTC yaratmak ve geleceğin bu ülkede olduğunu göstermek amacıyla yaptıklarını vurguladı. Tunar, “1974 yılından beridir büyüyen, gelirleri ve giderleri karşılamayan, özel sektöre rakip verimsiz ve popülist politikalar ile yürütülen bir kamu” olduğunu savunarak, bugüne kadar üretim sektörünün, yüksek enflasyon ve devalüasyonlarla mücadele ederek bu günlere geldiğini, ancak artık büyüme ve dışa açılma zamanının geldiğini kaydetti. “Ancak şimdi de karşımıza maliyeti yüksek, enerji maliyeti stopajla yükseltilen hammadde ve dairelerin birbirinden kopuk çalışmasından dolaylı engeller çıkmaktadır” diyen Salih Tunar, sanayicilerin, üreticilerin ve yatırımcıların; güçlü bir ekonomi ve kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi için adımlar atılmasını istediklerini belirtti. KKTC‟nin kalkınmasının, mal ve hizmet üretiminin artırılması ile mümkün olabileceğini söyleyen Tunar, insanları üretimden koparmakla ve tüketim lehine ithalatı artırmakla sürdürülebilir bir kalkınmanın mümkün olmadığını dile getirdi. “Bu ülkeye çok daha fazla yatırım yapmak istiyoruz” Salih Tunar, artırılan kamu giderlerinin yatırımcıya vergi olarak geri dönmesinin maliyetleri artırdığını ve rekabet gücümüzü ortadan kaldırdığını kaydederek, “Biz üretmek, bu ülkeye daha çok yatırım yapmak, ülke insanımıza iş sahaları açmak istiyoruz. Bu ülkede var olmanın yolu budur. Bu ülkede çözümün yolu da budur” diye konuştu. Tunar, güçlü bir ekonomiye sahip KKTC‟nin “Kıbrıs‟ta çözümün anahtarı olacağını” da ifade ederek, konuşmasına şöyle devam etti: “KKTC yatırımcısı, eşit rekabet koşulları, adil işleyen bir serbest pazar ekonomisi ister. Devletin, ekonomide düzenleyici ve denetleyici olması gerekmektedir. Yoksa, popülist politikalarla devlet kadrolarını şişirerek, özel sektörün çalışanlarına iş sağlanması, özel sektörün yapacağı faaliyetleri devletin yapması ekonomiyi büyütmez, devletin güçlerini artırır, devleti hantallaştırır. Hani özelleştirme, hani kamu reformu? Bu ekonomik düzen sürdürülebilir bir ekonomik sistem olamaz. Biz, bunları bir kez daha gözler önüne sermek için buradayız. Bu düzen devam ettiği sürece bu istikrarsız ülkeye yatırımcı gelmez, bu ülkenin insanları yatırıma yönelmez, ülke daha da pahalı olur, tüketicimiz Güney‟e kayar, toplum Güney‟in osmozisine gider. İnsanımızı, Güney‟in eğitimine, Güney‟in hastanesine muhtaç kılmayalım. Gelin bugüne kadar yapılan hatalardan ders alarak, bu toplumu yarınlara taşımak için, hep beraber el ele verelim. Uzlaşmada doğru yolu bulalım. Sorunlarımız aşılamaz değildir. Sorunlarımızı diyalogla ve müşterek çaba ile çözebileceğimizi bütün dünyaya gösterelim.” Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar, iş adamlarının ve yatırımcıların, eşit rekabet koşullarında dünya iş adamları ile yarışma için yeterli bilgi ve beceriye sahip olduğunu da vurgulayarak, devletin ekonomide düzenleyici ve denetleyici olacağı üretime dayalı ekonomik modelin, KKTC‟ye güçlü ekonomiyi ve kendi ayakları üzerinde durabilen bir ekonomiyi yaratacağını kaydetti. “Talepler yerine gelmezse eylemler sürer” Tunar, eylemlerinin ilk olduğunu, ancak sürmeyeceği anlamına gelmediğini de ifade ederek, bugün yapılan eylemin sadece sanayiciler için değil, tüm KKTC halkının refahı ve geleceği için yapıldığını, bu yüzden taleplerinin yerine getirilmemesi durumunda eylemlerin değişik şekillerde süreceğini belirtti. Trafikte vatandaşları rahatsız ettiklerini, ancak vatandaşların da kendilerine hak vereceğinden emin olduğunu dile getiren Tunar, “KTSO‟nun hakkını almasını bildiğini” kaydetti. Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Musa Sönmezler de, oda olarak KKTC‟nin geleceğini üretimde gördüklerini ve üretim olmazsa ülke geleceğinin de olmayacağını ifade ederek, sanayicilerin bu ülkenin geleceğini sağlamak için bu ülkeye tırnaklarını geçirdiğini kaydetti. Sönmezler, sanayicilerin KKTC‟ye yatırımlarının süreceğini, ancak hükümetten de bir takım istekleri olduğunu ifade ederek, bu istekleri Başbakan Soyer‟e yazılı olarak sunduklarını ve bu taleplerinin en yakın zamanda yerine getirilmesini istediklerini söyledi. Kamunun büyüklüğünden de şikâyet eden Sönmezler, kamunun büyüklüğünü “sanayicinin önünde olan bir engel” olarak yorumladı. Başbakan Soyer’e mektup Konuşmaların ardından Kıbrıs Türk Sanayi Odası‟nın taleplerini içeren mektup, Başbakan Soyer‟e sunuldu. Sanayi Odası‟nın Başbakan‟a sunduğu mektup şöyle: “KTSO olarak, Annan Planı referandumu sonrası, iktidara gelen hükümetlerinizin, referandum öncesi kapalı ekonomi döneminde oluşan bozuk ve çarpık kamu yapılanmasını, yapısal değişiklikleri uygulamaya koyarak, yeniden düzenlemenizi bekledik. Referandumlarla Kıbrıs meselesinin çözümsüzlüğünün, Kıbrıslı Türkler‟den kaynaklanmadığının anlaşılmasından sonra, KKTC piyasalarının içe kapalı yapılanmasını, yapısal değişikliklerle değiştirerek, AB‟de uygulanan çağdaş serbest piyasa ekonomisinin altyapısını oluşturup, kurallarını uygulamanızı bekledik. Referandumdan sonra, KKTC üretiminin standartlarını yükseltmeyi ve KKTC üretimini artırarak, dünya piyasaları ile buluşturmayı, KTSO olarak kendimize misyon edindik. Sayın Başbakan, geldiğimiz bu noktada, hükümetlerinizden beklentilerimiz büyük ölçüde yerine getirilmediği için, KTSO misyonunu yerine getiremez duruma gelmiştir. Sanayicimiz, her geçen gün zaman ve kan kaybederek üretimden kopmaktadır. İktidar partilerinin ve belediye başkanlarının parti tabanlarından gelen talepler nedeniyle, kamuda istihdamlar her geçen gün artmaktadır. Kamu giderleri devamlı artırılmaktadır. Kamuda israf derecesine varan harcamalar yapılmaktadır. „Kamu giderlerini yerel gelirlerle karşılama‟ hedefine ulaşmak için devlet, kamunun fiyat belirlediği ürünlere (akaryakıt, enerji v.b.) sürekli zam yapmaktadır. Mal ve hizmet üreten sanayici ile ithalat yapan tüccara, artan kamu giderlerini karşılamak için gümrüklerde toplanmak üzere, çeşitli isimler altında vergiler konmaktadır. Hammaddeden, üretim girdilerinden, yatırım için ithal edilen makine ve teçhizattan vergi alınmaktadır. Vergi yasamız, „ithal sırasında hammaddeden vergi alınmaz‟ demesine rağmen, Maliye Bakanlığı; bilimsel hammadde tanımı ile bağdaşmayan bir tanım yaparak, gümrüklere bir iç genelge göndererek hammaddeden vergi alınmasına devam etmektedir. KTSO‟nun hammadde tanımı ile ilgili yetki talebi ise sürekli geri çevrilmektedir. Dairelerin birbirinden kopuk ve yavaş çalışmasından dolayı, piyasanın gerisinde kalan düzenlemeler süratle yapılamadığından, geçici diye çıkarılan emirnameler kalıcı hale dönmekte ve birçok ilgili sektörler bundan zarar görmektedir. Sayın Başbakan, KTSO bugüne kadar hep diyalog yolunu seçmiş ve sorunların çözümlenmesi için sabırla beklemiştir. Üzülerek belirtmek isteriz ki, sorunlar çözüleceğine artmaktadır. KTSO‟nun artık beklemeye sabrı kalmamıştır, buna rağmen yine de diyalog yolunu sonuna kadar açık tutacaktır. Çünkü odamız, sorunların diyalogla ve müşterek çaba ile çözümleneceğine inanmakla beraber, ihtiyaç duyduğu eylemleri yapmakta tereddüt etmeyecektir.” Talepler “Sayın Başbakan; 1. Akaryakıt fiyatları derhal Güney Kıbrıs fiyatları düzeyine çekilmelidir. 2. 2008 Yılı Bütçesi uygulamaya girmeden önce, tüm özel ve tüzel kişilerden (şirketlerden) her ne isim altında olursa olsun, alınan toplam vergi oranları Güney Kıbrıs‟la mukayese edilerek, Güney Kıbrıs‟ın altına çekilmelidir. 3. 2008 Yılı Bütçesi uygulamaya girmeden önce, her ne isimle olursa olsun, hammadde, makine ve teçhizat ithalatından alınan tüm vergiler kaldırılmalıdır. 4. 2008 Yılı Bütçesi uygulamaya girmeden önce, sanayicilerimizin kullandığı hammadde tanımını yapma yetkisi, odamıza verilmelidir. Yukarıdaki taleplerimizin yerine getirilmesi yönünde adım atılmazsa, KTSO‟ya eylemlerine devam etmesinden başka alternatif kalmayacaktır. Sayın Başbakan, bu vesile ile diyalog yolunun sonuna kadar açık olduğunu, yukarıdaki taleplerimizin yerine gelmesi için her türlü katkıyı koymaya ve işbirliğine hazır olduğumuzu beyan eder, hükümetimize başarılar dileriz.” Gönyeli esnafına Alayköy Sanayi Bölgesi’nde yer Ekonomi ve Turizm Bakanlığı‟nda Yusuf Gülçür başkanlığında kurulan Alayköy Organize Sanayi Bölgesi‟nde arsa tahsis komitesi yaptığı toplantılar sonucunda Gönyeli‟de haksahibi olan esnafa yer tahsisi yaptı. Komite kararından sonra sözleşme yapılan Gönyeli esnafı listesi .......... Komite en son 27 Aralık Perşembe günü yaptığı toplantıda, Gönyeli ve Alayköy esnafının taleplerini görüşerek karara bağladı. Gönyeli ve Alayköy esnafının taleplerinin sonuçlandırılmasıyla birlikte, Ocak ayından sonra Alayköy Organiza Sanayi Bölgesi‟ne yapılan diğer talepler görüşülecek. İŞAD Başkanlığına Metin Yalçın getirildi İş Adamları Derneği‟nin başkanlığına Metin Yalçın getirildi. İŞAD‟dan yapılan yazılı açıklamaya göre, 6 Kasım akşamı genel kurulunu gerçekleştiren Derneğin yetkili oranlarındaki yeni görev dağılımı şöyle: “Yönetim Kurulu: Başkan Metin Yalçın, Asbaşkan Dengiz Kürşat, Sekreter Derviş Musannıf, Sayman Ahmet Vudalı, Faal Üyeler Yılmaz Sarper ve R. Uygar Yalçın, Yedek Üye Mehmet Çavuş. Denetleme Kurulu: Üye Mehmet M. Alptürk ve İsmail Sayı, Yedek Üye Ali Doluay. Disiplin Kurulu: Üye Salih Çeliker, Asım Dedezade ve Mehmet Sofu, Yedek Üye Ersan Nuri.” İslam Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kamel Sanayi Odası’nı ziyaret etti Tunar: “İKÖ ve KKTC arasındaki ilişkiler önemli” Özel uçağıyla Dubai‟den doğrudan uçuşla KKTC‟ye gelen İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) bünyesinde faaliyet gösteren İslam Ticaret ve Sanayi Odaları Başkanı Shaikh Saleh Bin Abdullah Kamel, 8 Kasım‟da Sanayi Odası‟nı ziyaret ederek Oda Başkanı Salih Tunar‟la görüştü. Tunar: “İKÖ ve KKTC arasındaki ilişkiler önemli” Tunar ve diğer oda yetkililerine İslam Ticaret ve Sanayi Odası‟yla ilgili bilgiler veren Kamel, KKTC‟yi ziyaret etmekten son derece mutlu olduğunu ifade etti. Kamel, İslam Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı olarak bu ziyareti gerçekleştirdiğini, İKÖ ülkeleriyle KKTC arasındaki ekonomik ilişkilerin nasıl geliştirilebileceğini gözlemlemek ve yardımcı olmak istediğini söyledi. Sanayi Odası‟nı her iki tarafa da fayda getirecek projeler üretme konusunu ele almak, ithalat ve ihracat imkânlarını görüşmek için ziyaret ettiğini dile getiren Kamel, ziyaretinin hem KKTC hem de İKÖ ülkelerine faydalı olması temennisini dile getirdi. Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar da Kamel‟i KKTC‟de görmekten duyduğu mutluluğu ifade etti ve ziyaretin ilişkilerinin gelişmesine fayda sağlamasını umut ettiğini söyledi. Kıbrıslı Türklerin BM çözüm planına evet diyerek iyi niyetini ortaya koyduğunu vurgulayan Tunar, ambargoların AB‟nin verdiği tüm sözlere rağmen sürdüğüne işaret etti. Tunar, İKÖ ile KKTC arasındaki ilişkinin gelişmesinin ambargoların kaldırılmasına katkı koyabileceğini de belirtti. Sanayicilerin KKTC ekonomisi ve Gayrı Safi Milli Hâsıla‟daki payıyla ilgili bilgiler de veren Tunar, KKTC‟nin ticaret hacminin yeterli olmadığını da vurguladı. Tunar, Sanayi Odası ile İslam Ticaret ve Sanayi Odaları arasındaki ilişkilerin gelişmesinin her iki ülkeye fayda getireceğini de dile getirdi. Tunar Kamel‟e KKTC‟ye özgü hediyeler de takdim etti. Aynı günün akşamı Başkan Salih Tunar ve Oda Genel Sekreteri Mustafa Gündüz akşam yemeğinde Kamel ile biraraya geldi. fotoğraflı İşpen PVC yeni yerini açtı PVC kapı pencere sistemlerinin KKTC‟deki önemli isimlerinden olan İşpen yeni tesisini açtı. Lefkoşa Türk Belediye Başkanı Cemal Bulutoğulları tarafından 16 Kasım‟da Lefkoşa Organize Sanayi Bölgesi‟nde açılan tesisi son Alman teknolojisi ile donatıldı. Tesiste ürünler el değmeden tamamen makinelerde yapılarak hizmette sunuluyor. Açılış sırasında konuşma yapan Cemal Bulutoğulları; böylesine büyük yatırımların ülke ekonomisine faydalarının dokunacağını bu sayede ülkedeki işsizlik sayısının da azalacağını belirtti. Firmanın ürünlerini 2001 yılından beri kendinin yaptığı evlerde de kullandığını ifade eden Bulutoğulları, bu güne kadar henüz bir şikayet almadığını da söyledi. Hükümette de eleştiride bulunan Bulutoğulları, böylesine büyük yatırımlar yapılırken hükümetin ve devletin nerede olduğunu, neden yerli yatırımcılara gereken desteği vermediğini sordu. Bulutoğulları‟ndan önce konuşma yapan Şirket yetkilisi İbrahim Alemdar, böylesine güzel bir ülkenin en kaliteli ürünü hak ettiğini söyledi. Alemdar, en kalityeliyi sunma adına işi bu boyuta getirdiklerini ifade etti. Açılışı yapılan tesisi daha sonra şirket direktörleri, L.T.B. Başkanı Cemal Bulutoğulları, basın ve halka açılarak fabrikayı gezdirdiler. Oda Genel Sekreteri Gündüz İş Sağlığı ve İş Güvenliği Atölye Çalışması’na katıldı Çalışma Bakanlığı ve AB Koordinasyon Merkezi tarafından düzenlenen ve AB Komisyonu‟nun daveti ve finansmanı ile 10-11 Aralık tarihlerinde Lüksenbur‟da düzenlenen iki günlük Atölye Çalışması‟na Sanayi Odası adına ve İşveren Temsilcisi olarak Oda Genel Sekreteri Mustafa Gündüz katıldı. İlk günkü çalışma Lüksenburg Çalışma Direktörü ve aynı zamanda AB Komisyonu‟nun ilgili biriminin yöneticisi olan Paul Weber ile yapıldı. Çalışmada Lüksenburg ekonomisi ele alındı. Atölye çalışmasının ikinci gün, merkezi Lüksemburg‟da bulunan, Çalışma, Sosyal Güvenlik ve Eşit Fırsatlar Genel Müdürlüğü‟nde İşçi Sağlığı ve İşçi Güvenliği konusunda gerçekleşti. Bu çalışmada, Kuzey Kıbrıs‟ta hazırlanan yasa tasarısı görüşüldü. AB Komisyonu, AB uyumlu bir yasada, Komisyon Direktif ve tüzüklerinde yer alan tüm hususlara uyum arandığını, eğer bir yasadan, (Kamu yönetiminin veya sosyal tarafların işine gelmeyen) bazı kısımlar çıkartılırsa bu yasaların AB uyumlu olarak kabul edilmez olduğu vurgulandı. AB Komisyonu, Kuzey Kıbrıs‟ın yasalarının AB uyumlu hale gelmesi için her türlü desteği vermeye hazır olduğu belirtildi. Yasalar, AB ile uyumlaştırılırken, „KOBİ‟lerin olumsuz etkileneceğini ve adaptasyon için desteğe ihtiyaçları olacağı‟ görüşü kabul gördü ve bu süreçte, KOBİ‟leri desteklemek için TAIEX ve Kuzey Kıbrıs‟taki AB Ofisinin görev üstleneceği kaydedildi. Mustafa Gündüz görüşme sırasında, KOBİ‟lere yalnızca destek verilmesinin yeterli olmayacağı, KOBİ‟lerin pazarlarının da genişletilmesi için Direk Ticaret‟in sağlanması gerektiğini söyledi. Yetkililer, Direk Ticaret‟in Konsey‟in meselesi ve siyasi olduğunu, bu konuda komisyonun yapacak birşeyi olmadığını ifade etti. fotoğraflı Eğtim Bakanlığı ile odalar arasında işbirliği protokolü imzalandı Tunar: “mesleki eğitim üretim ve kalite için önemli” KKTC‟de mesleki eğitimi teşvik ve uluslararası standartları da gözeterek ihtiyaç alanlarına yönelik kaliteli eğitim hedefiyle Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile odalar arasında işbirliği protokolü imzalandı. Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı‟nda 7 Kasım‟da düzenlenen törenle protokole, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Canan Öztoprak, Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar, Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Hürrem Tulga ile Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Erdil Nami imza koydu. Mesleki eğitimi teşvik ve uluslararası standartları gözeterek ihtiyaç alanlarına göre kaliteli eğitim hedefleyen protokol, Mesleki Yeterlilik Kurumu oluşturulmasını, değerlendirme ve sertifikasyon ile ilgili AB müktesebatına uyumlu yasaların hazırlanmasında teknik destek ve danışmanlık hizmeti verilmesini öngörüyor. Protokol, 7 Kasım‟dan başlayarak 2010‟a kadar 3 yıl süreyle geçerli olacak. Protokol imza töreninde konuşan Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Canan Öztoprak, mesleki eğitimi geliştirmek amacıyla yapılan çalışmalarda önemli bir aşamaya geldiklerini, sektörle ve odalarla işbirliğinin büyük katkı sağladığını kaydetti. Son iki yılda meslek liselerini tercihte yüzde 10 civarında artış olduğunu söyleyen Öztoprak, eğitim sisteminin ihtiyaca uygun mezun vermemesinden dolayı iki yıldan beri aldıkları önlemlerle meslek liselerine gidişin çoğaldığını, meslek liseleri ya da düz liselerdeki öğrencilere uygun iki yıllık programlara yönlendirme çalışmaları yaptıklarını belirtti. İhtiyaç olan bölümlerin açılması konusunda üniversiteleri cesaretlendirdiklerini dile getiren Bakan Öztoprak, bu konuda öğrencilerin ve velilerin bilinçlenmesinin de büyük önem taşıdığını kaydetti. Sektörle yapılan işbirliğinin önemine de vurgu yapan Öztoprak, üretimin çok dinamik bir sektör olduğunu, eğitimde olduğu gibi üretimde da sürekli olarak teknolojik ihtiyaçların değiştiğini ve şekillendiğini anlattı. Türkiye Cumhuriyeti‟nin eğitime verdiği desteğin çok önemli bir kısmının mesleki eğitimin geliştirilmesi için harcandığını belirten Öztoprak, eğitimin gelişmesinin programlı, koordinasyonlu ve bilinçli bir şekilde yapıldığı takdirde başarı sağlanacağını kaydetti. Tunar: “Üretim ve kalite için çok önemli” Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar da, çalışmalarından dolayı bakanı kutlayarak, mesleki eğitim konusunda atılan son adımların üretimin, kalitenin ve standartların gelişmesi bakımından önemli olduğunu kaydetti. Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile ihtiyaçlar yönünden eğitimin geliştirilmesi ve elemanların yetiştirilmesiyle ekonomiye kazandırılmasını hedeflediklerini söyleyen Tunar, ekonominin ihtiyaçlarına göre iş gücü yetiştirilmesinin önemine dikkat çekti. Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Hürrem Tulga da, protokolün çok önemli olduğuna değinerek, toplumun üretim dışı kaldığını, bu protokolün toplumun üretime katılmasını taahhüt ettiğini kaydetti. Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Erdil Nami de, Eğitim Bakanlığı‟nın organizesinde düzenlenmiş olan mesleki eğitim ve eleman yetiştirme sistemlerine Oda olarak tam destek verdiklerini kaydetti. Protokolün çok önemli olduğunu, toplumun en çok ihtiyaç duyduğu konunun üretmek olduğunu dile getiren Nami, üretime geçen gençleri sanayide, ticaret ve bünyelerinde tutabilmek için korumak gerektiğini belirtti. Mesleki Teknik Öğretim Dairesi Müdürü Taner Akcan ise, protokole imza koyan başkanları kutladı ve meslek eğitiminde olmazsa olmazı gerçekleştirerek sektörle, iş piyasası ile meslek odalarıyla işbirliği yaparak kaliteyi artırmayı öngördüklerini kaydetti. Üç yıldan beri sürdürülen mesleki eğitimi yapılandırma projesi çerçevesinde sürekli işbirliği halinde olduklarını, fakat bugün imzalanan protokolle yapılan çalışmalara ivme kazandıracaklarını dile getiren Akcan, protokolle özellikle KKTC‟nin iç piyasasının ihtiyacı olan meslek elemanlarını saptamayı düşündüklerini ve meslek standartlarının belirlenmesi çalışmalarının süreceğini ekledi. fotoğraflı “Yatırım malları alımında KDV indiriminin gelecek yıllara devredilmesi uygulamasının olumsuzlukları düzeltilmelidir” Göksel R. Saydam Yetkili Muhasip Murakıp Ekonominin kayıt altına alınması ile ilgili yapılması gerekli çalışmalarda Vergi yasalarında işletmeler aleyhine olan birçok çağdışı kuralların da öncelikle değiştirilmesi suretiyle gerek iktisadi rekabet unsurlarının düzeltilmesi gerekse finansman maliyetlerinin artması kaçınılmazdır. Örneğin, bunlardan bir tanesi yürürlükteki KDV mevzuatında bulunan ve özellikle yatırım yapan veya aktiflerini yenileyen veya modernize eden işletmelerin “Amortismana Bağlı Ekonomik Kıymetlere Ait KDV İndirimi” ile ilgili uygulanan indirim kısıtlaması veya indirim ertelemesi kuralıdır. Bu kural, adı edilen yasanın 31‟inci maddesi ve bu maddeye istinaden Bakanlar Kurulu tarafından 1999 yılında yayımlanmış olan emirnamedir. İlgili madde kuralları uyarınca gerçek kişi veya işletmeler tarafından yurtiçinden veya yurtdışından satın alınan veya inşa edilen amortismana bağlı ekonomik kıymetler, diğer bir anlatımla binalar, demirbaşlar, makine, tesisat, teçhizat, araçlar ve binalar gibi yatırım malları kapsamında olan tüm aktiflerin satın alınmasında veya ithal edilmesinde ödenen KDV miktarı, ilgili vergilendirme döneminde bu işletme tarafından tahsil edilen KDV miktarlarından indirim konusu yapılamamakta, bu miktarın sadece üçte biri (1/3) indirim konusu yapılmakta, geriye kalan miktar ise aynı kıstaslarla iki yıllık bir sürede ve eşit miktarlarda indirilmesine ancak müsaade edilmektedir. Özetle, bahse konu yatırım malları için bir defada ödenen KDV‟nin, tümünün bir defada indirilmesine izin verilmektedir. Bu uygulamaya düz muhasebe mantığı ile bakıldığı ve KKTC‟nin mevcut ekonomik gerçekleri gözönünde bulundurulmadığı zaman bu kuralın çarpıklığını görmek mümkün değildir. Bunun da başlıca nedeni elde edilen ekonomik kıymetlerin bir işletmede en azından bir yıldan fazla bir süre kullanılacakları varsayımlardan hareketle KDV indirimi tıpkı amortisman hesaplamalarında olduğu gibi birden fazla yıla yaygınlaştırılması görüşüdür. Ancak, KKTC‟de mevcut ekonomik durumun ve kredi maliyetlerinin yüksekliği dikkate alındığında yatırım mallarının elde edilmesinde ödenen KDV‟nin üç yılda eşit miktarlarda indirim konusu yapılması kuralının normal bir uygulama olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu nedenle, gerek Türkiye gerekse AB ülkeleri yatırımları hızlandırmak ve vergi adaletini genelleştirmek için bu uygulamaya yıllar önce son vermek suretiyle “KDV‟nin bir defada indirim konusu yapılması” ilkesini uygulamaya başlamışlardır. Yasa koyucu bu gerçeği dikkate alarak KDV Yasası‟nın 31(2). maddesi kuralları gerekli düzenlemelerin yapılması için Bakanlar Kurulu‟na yetki vermiştir. Nitekim, bu olumsuzluğa çözüm getirmek amacıyla da 18 Ağustos 1999 tarihinde 103 sayılı Resmi Gazete‟nin EK.III‟de Amme Enstrümanı 508 olarak yayımlanan “Amortismana Tabi Ekonomik Kıymetler üzerindeki “KDV‟nin İndirim Süresinin Azaltılması Emirnamesi” düzenlenmiştir. Bu emirnamede KDV indiriminin üç yılda yapılması yerine bir defada indirilmesi yetkisi öngörülmüş ancak bu uygulama Devlet Planlama Örgütü Müsteşarlığı‟ndan alınacak Teşvik Belgesi‟ne bağlanmıştır. Böylesi bir uygulama başka hiçbir ülkede yoktur, çünkü ekonomik gelişmeyi ve iktisadi rekabeti menfi yönde etkilemektedir. TC maliyesi bu uygulamanın benzerini yıllar önce yürürlükten kaldırmıştır. Esasen, bu tür koşullu bir uygulama vergi hukukunun eşitlik ilkesine de ters düşmektedir. Bilindiği üzere ülkemizin belli başlı bazı işletmeleri dışındaki işletmelerin gerek statüleri gerekse faaliyet sahaları bakımından Teşvik Belgeleri bulunmamakta dolayısıyla bahse konu kurallardan yararlanamamaktadırlar. Kaldı ki, Teşvik Belgesi‟ne sahip işletmeler dahi DPÖ‟ye başvurma ve diğer bürokratik işlemler dolayısıyla öngörülen işlemleri yerine getirmekten vazgeçmektedirler. Öteyandan, KDV‟nin yürürlüğe konmasında işletmelere ve muhasebe mesleği ile iştigal edenlere gerekli ve kapsamlı eğitsel olanaklar sağlanmadığı için birçok işletme bahse konu kuralı gerektiği gibi uygulamamakta, dolayısıyla ilerideki yıllarda Vergi İdaresi ile birçok ihtilafın doğmasına neden oluşturmaktadır. Aşağıdaki örneği de dikkate alarak gerek KKTC‟deki yüksek kredi vs. girdi maliyetlerinin işletmelerin mali bünyesi üzerindeki menfi etkisini gidermek, gerekse tüm işletmelerin KDV uygulamalarından eşit koşullarda yararlandırılmasını sağlamak amacıyla: İlk uygulama yıllarında yayımlanmış olan bahse konu Emirnamenin basit ve tüm işletmelere uygulanabilir bir içerikte ve ödenen KDV‟nin bir defada indirim konusu yapılması için KDV Yasası‟nın tadil edilmesini; İşletmelerin yıllık hesap tutma ödevlerini de dikkate alarak bahse konu KDV indiriminin değişikliğin yapılacağı yılın 1 Ocak tarihinden geçerli kılınmasını ve değişiklik öncesi; ülkemizin ekonomik durumuna büyük katkıları olacağı bakımından gerekli ve zorunlu görmekteyim. ÖRNEK: ( Mevcut hesaplama ve uygulama yöntemi) Amortismana bağlı ekonomik kıymet (aktif) özelliği olan bir makineyi 5 Mart 2007‟de 25,000 YTL satın alan bir işletme, bu makinenin tesisatı ve montajı için de 5,000 YTL harcaması durumunda bugün yürürlükteki mevzuat uyarınca KDV indimi karşısındaki durumu nasıl hesaplanır? Aktifin Türü Malın Bedeli Makine Tesisat-Montaj Yatırım Toplamı 25,000 -YTL 5,000 -YTL 30,000 -YTL Genel KDV Oranı %16 %16 KDV TOPLAMI Ödenen KDV 4,000 -YTL 800 -YTL 4,800 –YTL (NOT: Bu örnek basitlik bakımından küçük rakamlar ile hazırlanmıştır. Bu örneği fabrika, hotel ve benzeri tesislerin inşaatındaki rakamların esas alınması halinde veriler daha da çarpıcı olacaktır.) Mevcut uygulamaya göre yukarıdaki örnekteki ilgili işletme, toplam yatırım olarak, KDV dahil, nakit 34,800 (30.000 + 4.800) YTL harcamıştır. Ödenmiş olan bu rakama dahil olan 4,800 YTL KDV toplamının işletme tarafından indirimi ise bir defada indirim konusu yapılmayacak, sadece bunun 1/3‟ü olan 1,600 YTL KDV miktarını ilgili yılda indirecek, diğer mütebaki kısmını ancak 5 Mart 2008 yılında ve 5 Mart 2009 yılında 1.600 YTL dilimler şeklinde indirim konusu yapacaktır. Bu durumda, sözkonusu aktifin alımında ödenmiş olan ve Devletin kasasına giren 4,800-YTL KDV‟nin 3,200 YTL tutarındaki kısmı 2008 ve 2009 yıllarında indirim konusu yapılacağı için işletmenin peşin olarak ödemiş olduğu ancak, gelecek yıllara ertelenen KDV miktarı büyük ölçüde değerini yitireceği için işletmenin mali ve finansal yönden aleyhine gerçekleşmiş olacaktır. Bir de bu yatırımın kredi ile yapıldığı düşünülürse maliyet durumunun vahameti daha da açığa çıkmış olmaktadır. Özetle, KDV‟nin mal ve hizmet alımında tahakkuk ettiği ve/veya ödendiği için bu indirimin bir defada indirim konusu yapılması Devlet gelirlerini menfi yönde etkilemesi olasılığı bulunmadığından; keza, bu konuda KDV Yasası‟nın 31(2). maddesinde istismarı önleyici kurallar bulunduğu da gözönüne alındığında, bugün KKTC‟de sürekli tırmanış gösteren işletme maliyetlerinin ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini kısmen de olsa azaltabilmek için bahse konu madde altında yayımlanan sözkonusu Bakanlar Kurulu Emirnamesinin yukarıda belirtilen şekilde tadil edilmesinde bir sakınca olmayacağına inanmaktayım. Bunun gerçekleştirilmesi halinde Hükümetin ekonominin iyileştirilmesinde öngördüğü bazı yasal düzenleme çalışmalarının ciddiyetine de inanılmış olacaktır. Demokratik ve çağdaş ülkelerde herhangi bir yasa yürürlüğe geçirildikten sonra bu yasanın uygulama sonuçlarının da belli zamanlarda etüt edilerek değerlendirilmesi yapılmaktadır. Gerek teknik gerekse sosyo–ekonomik etkileri bakımından dikkatlice etüt edilerek elde edilen değerlendirme sonuçlarına göre, varsa, gerekli yasal düzenlemelerin yapılması için uygulayıcı Daire veya kurum yetkililerinin siyasi makamlara görüş ve önerilerde bulunmak suretiyle ışık tutmaları başlıca görevleridir. Bunun, bugüne kadar yapılmış olduğunu söylemek pek mümkün değildir. Üst kademe yöneticisi durumunda olan görevlilerin esas görevleri bu olmalıdır. Yoksa gündelik ve basit işlerle uğraşmak, verilen talimatların katıksız uygulanmasını gerçekleştirmek maharet değildir. Her ülkede ve özellikle de KKTC açısından hayati önem taşıyan “Yatırımların Teşvik Edilmesi” ilkesinin Maliye Bakanlığı tarafından alınacak bazı pratik ve yasal önlemlerle desteklenmesi için ülkemizin sosyo–ekonomik durumunun özellikle diğer Bakanlıklar ve Sivil Toplum Örgütleri ile karşılıklı güvene dayalı ve koordineli bir şekilde sürekli izlenmesi suretiyle görüş, öneri ve çözüm yolları üretilmesinde aktif görevlerde bulunmaları gereklidir. Müşahede ettiğim diğer bir husus ise gerek Ticaret Odası, Sanayi Odası gerekse Bağımsız Hesap Uzmanları Birliği gibi meslek kuruluşlarının da yukarıda belirtmiş olduğum mali ve ekonomik konularda hükümet nezdinde gerekli çabayı ve/veya etkiyi gerçekleştiremedikleridir. Çeşitli vergi düzenlemelerinin yapılacağının çok sık telaffuz edildiği bu günlerde gerekli yasal düzenlemeler gerçekleştirilinceye kadar en azından Bakanlar Kurulunun yetkisinde bulunan mevzuata getirilecek düzenlemelerle kısmen de olsa işletmelerin maliyet artışı etkilerinden korunması mümkündür. Yukarıda belirtmeye çalıştığım düzenlemenin yapılması halinde işletmeler, gerekse Vergi Dairesi ile DPÖ Müsteşarlığı da gereksiz bürokratik işlemlerden arındırılmış ve de Devletin hiçbir vergi kaybına sebebiyet vermeden yatırım teşviklerini doğrudan doğruya olumlu yönde etkilenecektir. Aksi halde, bu konuda işletmeler mali bünyelerini maliyet artışlarının menfi etkilerinden korumak için bazı özel yöntemler bulmalarına ve ekonominin kayıt dışına çıkmasına daha da zemin yaratılacaktır. “Ticarette fırsatlar ve başarıya ulaşma teknikleri semineri” Tunar: “Ticaret, Kuzey’den Güney’e 4.5 milyon, Güney’den Kuzey’e 1 milyon KL’ye ulaştı” Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı İşbirliği ve Güven İçin Hareket (UNDP-ACT) tarafından finanse edilen ve iki toplum arasında sürdürülebilir ticari ilişkileri geliştirmeyi amaçlayan Kıbrıs Üreticiler Ağı (Cyprus Producers‟ Network) proje kapsamındaki aktivitelerin ilki olan “Ticarette Fırsatlar ve Başarıya Ulaşma Teknikleri” semineri 8 Kasım‟da Lefkoşa‟da, 11 Aralık‟ta ise Mağusa‟da yapıldı. Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO), Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) ile Güney Kıbrıs Sanayi ve Ticaret Odası (KEVE) tarafından yürütülen proje kapsamındaki etkinliklerin ilki olan seminer, Ticaret Odası‟nda düzenlendi. Seminerde, “Avrupa Birliği ile ticarette standartların ve paketlemenin önemi”, “İletişim tekniklerinin ticarete uygulanması”, “Yeşil Hat ticareti ve edinilen tecrübeler” konuları ele alındı. Seminerin açılış konuşmasını yapan Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar, Yeşil Hat Tüzüğü‟nün anlaşılmasında ve uygulanmasında iki toplumun ticaretle uğraşan iş çevrelerinin ciddi problemler yaşadığını vurguladı. Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar, Yeşil Hat Tüzüğü çerçevesinde Kuzey Kıbrıs‟tan Güney Kıbrıs‟a yapılan ticaretin 4.5 milyon Kıbrıs Lirası‟na (KL), Güney Kıbrıs‟tan Kuzey Kıbrıs‟a yapılan ticaretin ise 1 milyon KL‟ye ulaştığını söyledi. Tunar, özellikle Yeşil Hat Ticareti‟nde uygulanan vergi ve ticaret politikaları ile olması gereken ticari yapının eksikliğinin iki toplum arasındaki ticaretin gereken düzeylere ulaşmasını engellediğini belirterek, “İki toplum üzerinde var olan politik ve psikolojik engeller iç pazarda etkisini fazlasıyla gösterirken, Yeşil Hat ticaretinde de ayrıca etkisini göstermektedir” diye konuştu. Salih Tunar, “Kıbrıs Üreticiler Ağı” projesine de değindiği konuşmasında, projenin gelecekteki etkinliklerini katılımcılara anlattı. Tunar‟ın konuşmasının ardından geçilen seminerde ilk sunumu “Kuzey Kıbrıs‟tan Güney Kıbrıs‟a Ticaret için Yeşil Hat Tüzüğü‟nün Gözden Geçirilmesi ve Çıkarılan Dersler” başlığı altında KTTO Dış Ticaret Uzmanı Oya Barçın yaptı. Barçın‟ın ardından, Sanayi Odası Genel Sekreteri Mustafa Gündüz, “Yeşil Hat Üzerinden Ticaretin Önemi, Fırsatlar ve Kısıtlamalar” başlıklı sunumunu katılımcılara aktardı. “Kıbrıs Rum Toplumu ile Ticarette Standartların, Ambalajlamanın ve Etiketlemenin Önemi” başlıklı sunum ise Olgun Consulting temsilcisi Ümit Eren tarafından yapıldı. Seminerde Uzlaşım Derneği adına Ali Yaman da, “Etkin İletişim ve Karşılıklı Anlayış” başlığı altında “İletişim becerileri; insanların problemlerden ayrıştırılması; konumları değil çıkarlara odaklanması” konulu bir sunum yaptı. Ahmet Adalıer de, “İletişim becerileri; karşılıklı kazanım için seçeneklerin üretilmesi; işbirliğine doğru atılacak adımlar” konularını işledi. Seminer, sorular, görüşler ve ilerde ele alınacak konuların görüşülmesiyle sona erdi. Serdar Denktaş odamızı ziyaret etti Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş, Kıbrıs Türk Sanayi Odası‟nı ziyaret etti. Serdar Denktaş, 7 Kasım‟da gerçekleşen ziyarete, Oda Başkanı Salih Tunar ve bazı yönetim kurulu üyeleriyle görüştü. Görüşmede ağırlıklı olarak gündemde bulunan Güney Kıbrıs ile artan alışveriş konuları ele alınarak, bu yönde alınması gereken tedbirler konuşuldu. fotoğraflı Sonay Adem Sanayi Odası’nı ziyaret etti Asgari ücret ve eflasyonist baskı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sonay Adem, özel sektörde çalışma saatlerinin düzenlenmesinin de aralarında bulunduğu birçok konuda görüş alışverişinde bulunmak amacıyla, Bakanlık Müsteşarı Aziz Gürpınar ve diğer bakanlık yetkilileriyle 13 Kasım‟da Sanayi Odası‟nı ziyaret etti. Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar, görüşmeden önce basına yaptığı açıklamada, görüşmede Asgari Ücret (Değişiklik) Yasa Tasarısı, İş Güvenliği (Değişiklik) Yasa Tasarısı ve çalışma saatleri konusunda öngörülen düzenlemeleri ele alacaklarını belirtti. Asgari ücretin enflasyon oranının üzerinde artırılmasının ülkede enflasyonist bir baskı yaptığını savunan Tunar, asgari ücretin yüksekliğinin yatırımcıyı da ürküttüğünü belirtti. Ofiste çalışan personelle, dışarıda çalışan işçinin farklı asgari ücret alması gerektiğini söyleyen Tunar, ayrıca yabancı işçilere geldikleri ülkedeki ücrete göre ödeme yapılması gerektiğini savundu. Tunar, geçim standartlarının yükselmesinden yana olduklarını, ancak bunun enflasyonu körükleyecek politikalarla değil, yatırıma yönelik politikalarla olması gerektiğini vurguladı. Bakan Adem ise konuşmasında, önemli olanın, daha iyiye gitmek, toplumu daha ileriye götürmek için, ekonominin çeşitli noktalarında çalışan insanların işbirliği yapması ve uzlaşma ortamı bulunması olduğunu söyledi. Bakanlık olarak sivil toplumla çok yakın işbirliği yaptıklarını belirten Adem, Sanayi Odası‟nın, Sosyal Güvenlik Yasası konusunda verdiği desteğe teşekkür ederek, bakanlık olarak Hükümet Programı‟nın verdiği görevleri hayata geçirme çabasında olduklarını söyledi. AB müktesebatına uygun çalışma yaşamı ve ekonomik faaliyetlerin yürütülmesi için çaba gösterdiklerini belirten Adem, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı‟nın hazır olduğunu, bunun Ocak ayında hayat bulması için meclise geçme sürecinin başladığını kaydetti. Adem, şu ana kadar aldıkları görüşlerin, tasarının iyi bulunduğu yönünde olduğunu kaydetti. fotoğraflı Ülkemiz için gurur duyulacak tesis Stonite hizmete girdi Tamamı otomasyon sistemde mermer üretimi yapacak son sistem tesis Başbakan Soyer tarafından açıldı Dünyada onbirincisi KKTC‟de kurulan “Stonite Kompoze Taş Üretim Tesisi” Haspolat bölgesinde 12 Aralık‟ta düzenlenen törenle açıldı. Başbakan Ferdi Sabi Soyer‟in gerçekleştirdiği açılışta, Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Asım Vehbi, Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Cemal Bulutoğluları, Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar, Ticaret Odası Başkanı Hasan İnce, bazı milletvekilleri ve davetliler hazır bulundu. Tesisi kuran Levent Şirketler Grubu‟nun Yönetim Kurulu üyesi Mete Boyacı açılış öncesinde yaptığı konuşmada, tesisin özellikleri hakkında ayrıntılı bilgi verdi ve hükümetin yatırımlara destek vererek, işsizliğin azalmasına katkı sağlaması gerektiğini belirtti. Başbakan Ferdi Sabit Soyer de açılışta yaptığı konuşmasına bir fıkrayla başlayarak, KKTC‟de insanların başarıları hazmedemediğini ve konuyla ilgili “akrabanın akrabaya yaptığını akrep yapmaz” şeklinde bir söz bulunduğunu anlattı. Başbakan Soyer, “ülkedeki ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmelere baktığında, Kıbrıslı Türklerin, kendi içlerinde bir gelişme olduğu zaman atını nallayıp onun peşine düştüklerini gördüğünü” kaydeden Başbakan Soyer, tüm bunlara rağmen ülkede yapıcı ve yaratıcı enerji olduğunu ve bugün o enerjinin güzel bir örneğine şahit olduklarını belirtti. Soyer, Kıbrıs Türk halkının gelişmeye ve 21. Yüzyıl‟da hak ettiği yere gelmesi için çalışmaya devam edeceklerini ve tüm kesimlerin farklılıklarıyla birlikte bir arada olabilme zeminini yakalamaya uğraşacaklarını söyledi. Başbakan Soyer, yöneticilerin doğru adımlar atmak için bardağın hem boş hem de dolu tarafını görmesi gerektiğini, ancak toplumun da bardağın sadece boş tarafına bakmasının yanlış olduğunu kaydetti. fotoğraflı Suriye Ticaret heyeti Odamızı ziyaret etti Suriye Ticaret heyeti 9 Kasım‟da odamızı ziyaret ederek, Başkan Yardımcısı Musa Sönmezler ve bazı yönetim kurulu üyeleriyle görüştü. Ziyarette konuşan Musa Sönmezler, sanayi sektörümüz ve ihraç ürünlerimiz hakkında heyete bilgi verdi. Sönmezler, Laskiye hattının açık kalması gereği üzerinde durarak, Kuzay Kıbrıs ile Suriye arasında ticaretin başlaması temennisinde bulundu. Sönmezler, yakın bir gelecekte Kuzey Kıbrıslı işadamlarının Suriye‟ye ticari heyet düzeyinde bir ziyaret yapmasının muhtemel olduğunu belirtti. Suriye Ticaret heyeti başkanı Saniral Taki ise, Suriyenin bir ticaret köprüsü olarak kullanılabileceğini ve Arap ülkelerine burdan ulaşılabileceğini belirtti. Taki, feribot seferlerinin başlamasını da olumlu karşıladığını belirterek, “Bu gelişmenin ticarete de olumlu yansıyacağına inanıyorum. Gelişen ilişkilerin yatırımıma da olumlu yansıyacağı düşüncesindeyim” dedi. fotoğraflı UBP’den Sanayi Odası’na ziyaret UBP Genel Başkanı Tahsin Ertuğruloğlu, hükümetin uygulamalarının hayatı pahalılaştırdığını ve daha ucuz piyasaya yönlendirdiğini belirtti. Ertuğruloğlu ve parti yetkilileri 13 Kasım‟da Sanayi Odası‟nı ziyaret etti. Ertuğruloğlu ziyarette yaptığı konuşmada, KKTC tarihinin en olumsuz koşullarında çıkış yolları arayışının bir parçası olarak ziyaretler gerçekleştirdiklerini belirterek, çok kötü bir yönetim gösterildiğini, her sektörün sıkıntıda olduğunu savundu. Halkın Güney Kıbrıs endeksli bir yaşama yönlendirildiğini söyleyen Ertuğruloğlu, ülkede her şeyi “güllük gülistanlık” gibi göstermenin anlamı olmadığını kaydetti. Ertuğruloğlu, her konunun masaya yatırılması ve yepyeni açılımlar gündeme getirerek, dünya gerçeklerini de dikkate alarak halka yeni ufuklar açma mecburiyetinin bulunduğunu söyledi. Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar ise, Oda‟nın, tüm siyasi partilerle sorunları tartışmaya ve çözüm arayışına hazır olduğunu belirterek, zor günlerden geçildiğinin bir gerçek olduğunu söyledi. Ekonomik yönden daha güçlü olmak için yapılanmanın gerekli olduğunu kaydeden Tunar, alışverişin Güney‟e kaymasının temelinin pahalılıklar ve çeşitli zorluklar olduğunu söyledi. Tunar, bu konuda hem hükümet, hem de örgütlerle siyasi partilerin biraraya gelerek çözüm çalışması yapması gerektiğini vurguladı. Tunar, toplumun uzlaşıyla ileriye gidebileceğini vurgulayarak, “Hep beraber çalışmak lazım” dedi. fotoğraflı UBP’den Sanayi Odası’na ziyaret UBP Genel Başkanı Tahsin Ertuğruloğlu, hükümetin uygulamalarının hayatı pahalılaştırdığını ve daha ucuz piyasaya yönlendirdiğini belirtti. Ertuğruloğlu ve parti yetkilileri 13 Kasım‟da Sanayi Odası‟nı ziyaret etti. Ertuğruloğlu ziyarette yaptığı konuşmada, KKTC tarihinin en olumsuz koşullarında çıkış yolları arayışının bir parçası olarak ziyaretler gerçekleştirdiklerini belirterek, çok kötü bir yönetim gösterildiğini, her sektörün sıkıntıda olduğunu savundu. Halkın Güney Kıbrıs endeksli bir yaşama yönlendirildiğini söyleyen Ertuğruloğlu, ülkede her şeyi “güllük gülistanlık” gibi göstermenin anlamı olmadığını kaydetti. Ertuğruloğlu, her konunun masaya yatırılması ve yepyeni açılımlar gündeme getirerek, dünya gerçeklerini de dikkate alarak halka yeni ufuklar açma mecburiyetinin bulunduğunu söyledi. Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar ise, Oda‟nın, tüm siyasi partilerle sorunları tartışmaya ve çözüm arayışına hazır olduğunu belirterek, zor günlerden geçildiğinin bir gerçek olduğunu söyledi. Ekonomik yönden daha güçlü olmak için yapılanmanın gerekli olduğunu kaydeden Tunar, alışverişin Güney‟e kaymasının temelinin pahalılıklar ve çeşitli zorluklar olduğunu söyledi. Tunar, bu konuda hem hükümet, hem de örgütlerle siyasi partilerin biraraya gelerek çözüm çalışması yapması gerektiğini vurguladı. Tunar, toplumun uzlaşıyla ileriye gidebileceğini vurgulayarak, “Hep beraber çalışmak lazım” dedi. fotoğraflı TBMM Dışilişkiler Komisyonu heyeti ile toplantı Cumhuriyet Meclisi Başkanı Fatma Ekenoğlu‟nun davetlisi olarak KKTC‟de gelen TBMM Dışilişkiler Komisyonu heyeti; devlet, hükümet ve sivil toplum örgütlerine yönelik ziyaretler gerçekleştirdi. Heyet, 6 Kasım‟da Mercure Accor Otel‟de; Kıbrıs Türk Sanayi Odası yetkilileriyle bir araya geldi. Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar, toplantı sonrasında basına yaptığı açıklamada, TBMM Dışilişkiler Komisyonu heyetini, KKTC‟deki üretim sektörünün sorunları hakkında bilgilendirdiklerini belirterek, toplantıda sorunların aşılması yönünde önerilerde bulunduklarını söyledi. Tunar, toplantıda; KKTC üzerindeki izolasyonların, TC-KKTC işadamlarının iç pazara yönelik birlikte yapacakları ortak yatırımlar ve dış pazarlarda birlikte verecekleri ortak mücadeleyle aşılabileceği görüşünü aktardıklarını kaydetti. Salih Tunar, Türkiye‟nin bu güne cari açıkların giderilmesi yönünde sağladığı kaynakların, bundan sonra KKTC‟de yerel sektörün güçlendirilmesine yönlendirilmesini talep ettiklerini de söyledi. TBMM Dışilişkiler Komisyonu heyeti Başkanı ve AKP Eskişehir Milletvekili Murat Mercan da yaptığı açıklamada, söz konusu örgüt yetkilileriyle yapılan görüşmelerin yararlı geçtiğini belirterek, burada edindikleri bilgileri Türkiye‟ye döndüklerine yetkililere sunacakları raporlarla bildireceklerini söyledi. Mercan, KKTC ekonomisinin daha rantabıl hale gelmesi için bazı tavsiyelerde bulunacaklarını, yapmaya çalıştıklarının KKTC ekonomisini daha rasyonel hale getirmek olduğunu belirtti. Murat Mercan, “Ekonominin daha rantabıl hale gelmesi gerektiği konusunu istişare ettik. Ne yaptırımımız olur ne başka şeyimiz olur. Sadece yetkili arkadaşlarımızla istişarede bulunup onlara fikirlerimizi anlatacağız” diye konuştu. fotoğraflı Ticaret Odası Başkanı Hasan İnce Kıbrıs Türk Ticaret Odası Odası‟nın (KTTO) 45. Olapan Genel Kurulu Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi‟nde yapıldı. Yeni oluşturulan Oda Meclisi ilk toplantısını 28 Kasım‟da yaparak, Hasan Kutlu İnce‟yi Oda Başkanlığı‟na, Alp Cengiz Alp‟ı ve Evren Bağlarbaşı Özerden‟i de Başkan Vekilliklerine getirdi. KTTO‟nun 45‟inci Genel Kurulu‟nda, tek liste halinde seçilen ve 50 kişiden oluşan Uzlaşı Grubu‟nun oluşturduğu Oda Meclisi, Başkan ve Vekillerini saptamasının yanında, 2 yıl süre ile görev yapacak olan Yönetim Kurulu üyelerini de belirledi. Buna göre, KTTO Yönetim Kurulu‟nda şu isimler görev yapacak: “Kaan Kaner, Mete Boyacı, Salih Çeliker, Şua Saraçoğlu, Ramazan Gündoğdu ve Kamil Çağra.” Genel Kurul, faaliyet ve mali raporları ayrı ayrı görüşerek onayladıktan sonra, 50 kişilik Oda Meclisi‟ne tek liste olarak aday olan uzlaşı grubu listesini seçti. Uzlaşı grubunun 50 kişilik listesi ve bölgelere dağılımı şöyle: “Mağusa;Hasan İnce, Ali Ağaoğlu, Mustafa Hadımcı, Özen Sennaroğlu Kutlu Eyüboğlu, Ramazan Gündoğdu, Sibel Gülhan, Sultan Dubara, Taner Yolcu, Atila Süren. Girne; Aziz Limasollu, Emel Kişi, Emre Özgen, Evren Bağlarbaşı, Günay Çerkez, Kamil Çağra, Gönül Candanal, Safay Hakoğlu, Taner Ekdal, Yüksel Akay Lefkoşa;Çelen Özkaynak, Mustafa Ersözlü, Omaç Cin, Ahmet Gürtuna, Asım Dedezade, Alp Cengiz Alp, Ahmet Kofalı, Ekin Adademir, Haluk Mut, Şua Saraçoğlu, Remziye Özpolili, Ahmet Ertaç, Ersan Nuri, Hasan Başoğlu, Göksel Düzgün, Zeki Aktuna, Rüstem Uygar Yalçın, Mehmet Tuna Veysi, Levent Özerdağ, Ahmet Hastürk, Emre Olgun, Kaan Kaner, Mete Boyacı, İsmail Sayı, Salih Çeliker, Ali Başman, Erol Atakan, Yılmaz Kaygısız, Mustafa Ahmet Raşit, Adil Kavaz.” Tosunoğlu Group’un onur gecesi Tosunuğlu Group, yeni Gazimağusa Devlet Hastanesi’nin yapımında emeği geçenlere teşekkür plaketi verdi Yeni Gazimağusa Devlet Hastanesi‟nin yapımında emeği geçenlere 25 Aralık akşamı hastane yapımında üstlenici firma olan Tosunoğlu Group tarafından düzenlenen onur gecesinde teşekkür plaketi verildi. Saray Otel‟de gerçekleştirilen geceye Başbakan Ferdi Sabit Soyer, Ana Muhalefet Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Tahsin Ertuğruloğlu, Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Asım Vehbi, Sivil Savunma Teşkilat Başkanı Ömer Faruk Bozdemir, Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar, milletvekilleri, işadamları, devlet ve hükümet yetkilileri ile hastanenin yapımında emeği geçen şirketlerin temsilcileri katıldı. Konuklara müzik dinletisi eşliğinde verilen kokteylin ardından gecenin açılış konuşmasını yapan Tosunoğlu Group Direktörü Hasan Tosunoğlu‟ndan sonra Sivil Savunma Teşkilat Başkanı Ömer Faruk Bozdemir ile Başbakan Ferdi Sabit Soyer de birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından hastanenin yapımında emeği geçen tüm devlet ve hükümet, kurum, kuruluş ve şirket yetkililerine anı plaketi sunuldu. Soyer: “Bir toplum dayanışması” Başbakan Ferdi Sabit Soyer gecede yaptığı konuşmada, Gazimağusa‟da hastane olgusunun Kıbrıs Türk halkının var oluş mücadelesiyle bir bütün olduğunu ve o mücadele yıllarında Mağusa ile çevre halkına zor koşullarda çok küçük bir hastanenin sağlık hizmeti vermeye çalıştığını anımsatarak, Gazimağusa‟da bu zor günlerde imkânsızlıklar içinde hizmet veren hastaneden modern bir hastaneye ulaşıldığını belirtti. Yeni Gazimağusa Devlet Hastanesi‟nin, Türkiye Cumhuriyeti, Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı Sığınak Fonu ve KKTC Maliye Bakanlığı kaynaklarının birleştirilmesiyle ortaya çıktığını ifade eden Soyer, bunun “bir toplum dayanışması” olduğunu söyledi. Başbakan Soyer, bu dayanışmayla artık daha iyi ve daha güzele gitmeyi hedeflediklerini dile getirerek, binaların kolay yapıldığını, ancak sadece binayı yapmanın değil, muhafazasının çok daha önemli olduğunu vurguladı. Bu yüzden Gazimağusa‟ya yeni kazandırılan hastanenin, vatandaşlara uzun yıllar hizmet verebilmesi için sürekli bakım halinde ve muhafaza altında olması gerektiğini dile getiren Soyer, bunu da binanın yapımı gibi başaracaklarını söyledi. Bozdemir: “Gurur duyduk” Sivil Savunma Teşkilat Başkanı Ömer Faruk Bozdemir de, Teşkilat Başkanlığı‟nın hastanenin yapımına 2001 yılından beri Sığınak Fonu‟nda biriken kaynağın aktarılmasıyla katkıda bulunduğunu ifade ederek, bu projenin kendisinden önceki teşkilat başkanlarının projeleri olduğunu, bu yüzden bu projedeki en küçük paya kendisinin sahip olduğunu söyledi. Bozdemir, fon konusunda “Halktan gelen halka dönsün” mantığıyla hareket edildiğini, bu yüzden bu fonda biriken kaynağın sadece sağlık ve eğitimde kullanılması için karar verildiğini belirterek, bugün bu kaynaktan ortaya çıkan hastaneyi görmekten büyük bir gurur duyduklarını kaydetti. Üstlenici firmanın ve devlet yetkililerinin hastaneyi başarıyla ve zamanında bitirdiğini de dile getiren Bozdemir, halkın ihtiyacı olan bir alanda yapılan bu yatırımın ülke için çok önemli olduğunu belirterek, hastanenin yapımında emeği geçen herkese teşekkürlerini sundu. Tosunoğlu: “Kıbrıs Türk toplumunun kalıcılığının işareti” Tosunoğlu Group Direktörü Hasan Tosunoğlu da gecede yaptığı açılış konuşmasında, yeni hastanenin, Kıbrıs Türk toplumunun ölümsüzlüğüne ve kalıcılığına işaret koyan çok önemli bir eser olduğunu kaydetti. Tosunoğlu, Lefkoşa Devlet Hastanesi‟nden sonra toplumda heyecanla kabul gören Yeni Gazimağusa Hastanesi‟nin Kıbrıs Türk halkının toplumsal onurlarından biri olduğunu belirterek, yeni hastanenin maddi ve manevi kaynakların bir araya geldiği zaman nelerin başarılabileceğini gösterdiğini vurguladı. Yeni Gazimağusa Devlet Hastanesi‟nde “Anavatan ve Yavruvatan dayanışması” olduğunu da söyleyen Tosunoğlu, grubunun ise yeni hastanenin yapımında ticari düşüncesi olmadığını belirtti. Yeni hastanenin Kıbrıs‟ın en modern ve en teknolojik binası olduğunu kaydeden Tosunoğlu, bu eserin bir takım çalışmasıyla ortaya çıktığını ifade ederek, yeni hastanenin torundan toruna geçecek bir miras olduğunu kaydetti. Tosunoğlu, konuşmasının sonunda hastanenin yapımında emeği geçen herkese teşekkürlerini de sunarak, yeni hastanenin KKTC‟ye hayırlı olmasını diledi. fotoğraflı Tüzmen: “Zor şartlar altında başarı gösteriyorsunuz” TC Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Sanayi Odası‟nı ziyaret etti. Kürşad Tüzmen ve beraberindeki heyete ziyaretde TC Lefkoşa Büyükelçisi Türkekul Kurttekin eşlik etti Tüzmen ziyaret sırasında oda yönetim kuruluyla KKTC ekonomisinin bugünkü durumu ve yapılabilecekler hakkında bilgi alışverişi yaptı. Kürşad Tüzmen 12 Aralık‟ta gerçekleştirdiği ziyaretlerde, zor şartlar altında başarılar gösteren odanın, izolasyonların kalkmasıyla daha da önemli adımlar atacağına inandığını belirtti. KKTC‟nin izolasyonlardan dolayı ticaretinin büyük bir kısmını Türkiye‟yle yapmak durumunda kaldığını ifade eden Tüzmen, tüm bu zorluklara rağmen KKTC‟nin öncü sektörleri olan bilişim, turizm ve teknoloji alanlarında cazip olabileceğine inandığını söyledi. Bu yeni dönemin yatırımları zorunlu kıldığını dile getiren Tüzmen, Türkiye‟nin ticaret hacminin tüm Türk dünyası için önemli bir çalışma alanı oluşturduğunu belirtti. Tüzmen, bu ülkeler arasındaki ticaretin arttırılmasının, özellikle KKTC‟nin lojistik konumu nedeniyle gelecekte izolasyonların kalkmasıyla altyapı oluşturacağını belirtti. Tüzmen, Kıbrıs Türkünün önünde güzel bir gelecek olduğuna inandıklarını ve yapılan yatırımların da inançlarını kanıtladığını vurguladı. Tunar: “TC ile ticaretin ileri götürülmesi için uğraşıyoruz” Sanayi Odası Başkanı Salih Tunar da, odanın bugüne kadar üretim sektörünün gelişmesi ve ticaretin dışa açılması yönünde çeşitli çalışmalar yaptığını dile getirerek, bu çalışmalar kapsamında TC‟yle ilişkilerin daha ileri götürülerek ticaretin artması için de uğraştıklarını belirtti. KKTC‟ye uygulanan izolasyonları aşmak için daha çok çalışılması gerektiğinin bilincinde olduklarını ifade eden Tunar, bu dönemde TC ve KKTC işadamlarının ortak mücadelesiyle ortak çözümler bulunması gerektiğini söyledi. Tunar, KKTC‟nin üretim sektörünün enflasyon ve devalüasyonla uğraşarak bugünlere geldiğine işaret ederek, artık büyüme ve dışa açılma dönemine girdiklerini kaydetti. Türkiye‟nin ekonomik anlamda yaşadığı zorlukları ve sonrasını anlatan Tunar, Türkiye‟nin ekonomide gösterdiği bu başarıyı kendilerinin de özel sektörün önündeki engelleri kaldırarak başarmayı amaçladıklarını ifade etti. KKTC ekonomisinde devletin geçmişten gelen ağırlığının, kamu giderlerinin sürekli artması sonucunda özel sektöre vergi olarak geri döndüğünü ve maliyetlerin sürekli yükseldiğini söyleyen Tunar, bunun da rekabet güçlerini azalttığını kaydetti. Tunar, bu alandaki çözümün devleti daha da küçültmek, ekonomideki etkinliğini azaltarak ve özel sektörün etkinliğini arttırmak olduğunu belirtti, devletin ekonomide denetleyici ve düzenleyici konumda olması gerektiğini söyledi. Tunar, KKTC‟nin sorunlarını ve bazı çözüm önerilerini içeren belgeyi de Tüzmen‟e verdi. Tunar ve Tüzmen son olarak birbirlerine hediyeler verdi. fotoğraf YAR Grubu 100 yaşında Ülkemizin başarılı şirketlerinden Yüksel Ahmet Raşit Grubu 100. yaşını kutladığı bu yıl 'YAR Group' adını alarak kurumsallaştı. Yüzlerce çalışanı, on binlerce ürün çeşidi ve geniş hizmet ağıyla KKTC ekonomisine katkı sağlayan YAR Group, 100‟üncü yaşını önceki 30 Kasım akşamı verdiği kokteyl prolonje ile kutladı. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Başbakan Ferdi Sabit Soyer, 1‟inci Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ve 500‟ü aşkın davetlinin katılımı ile gerçekleşen YAR GROUP 100. Yıl Kokteyl‟i saat 19.30‟da, YAR GROUP Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Ahmet Raşit‟in davetlileri kabul etmesiyle başladı. Merit Crystal Cove Hotel‟de düzenlenen kokteyl prolonjede, YAR GROUP‟un tarihçesini anlatan kısa film, konuşmalar öncesinde, üç dev ekranda konuklara sunuldu. Tanıtım filminin hemen arkasından Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Ahmet Raşit, 1‟inci Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş, Başbakan Ferdi Sabit Soyer ve Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat birer konuşma yaparak; 100‟üncü yılını kutlayan YAR GROUP‟un aslında Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs‟taki varoluş mücadelesinin simgesi olduğuna dikkat çekildi. İki dünya savaşı, bir de dünya ekonomik krize rağmen varlığını koruyan ve bugün YAR GROUP olarak 100‟üncü yılını kutlayan şirketi kutlayan konuşmacılar, YAR GROUP‟a nice yıllar dileğinde bulundular. Ekonominin öneminde de değinilen konuşmalarda, ekonomik gelişmişliğin müzakere süreçlerinde önemli rolü olduğunun altı çizilerek, Kıbrıs Türk halkından bilinçli olması talebinde bulunuldu. Kokteylde, YAR GROUP 100. Pastası yine Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Ahmet Raşit tarafından, konukların alkışları eşliğinde kesilerek, “YAR GROUP, Kıbrıs Türk halkı ve devleti var oldukça varolmaya devam edecektir” denildi. YAR Group kimdir? 100'üncü yılında YAR Group adını almış olan Yüksel Ahmet Raşit Grubu, ülkemizde 'kereste' dendiğinde akla gelen ilk isimdir. Ülkemizin en eski aile şirketlerinden biri olan grubun, Yönetim Kurulu Başkanlığını Yüksel Ahmet Raşit yapıyor. YAR Group; Lefkoşa ve Girne'deki şubeleri yanında, adanın her köşesinde bulunan bayileri aracılığıyla, 'insana güler yüz' sloganı ile hizmet veriyor. YAR Group, 300'den fazla firmanın, on binlerce ürünün KKTC distribütörlüğünü yapıyor. Bir taraftan ailenin hisse çoğunluğu olan 'Yüksel Ahmet Raşit Emlak Co.', 'Commercial Insurance', 'YAR İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti.', 'Argas Ltd.', 'Intern Pharmaceutical Industries Ltd.', 'Gensa Ltd.' , 'Temel Ltd.' adı altındaki şirketler; diğer taraftan YAR GROUP altında; 'Yapı Market', 'Orman Ürünleri ve İnşaat', 'Ecza', 'Gıda' ve 'Yedek Parça' şubeleri ile hizmetlerini sürdürüyor. Foto ve logo