Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Transkript

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
KDTP’nin 17
Kasým
Parlamento
Seçimlerindeki
milletvelili
ve belediye
adaylarý
ile
söyleþi
s a y f a 1 0 ’ da
Seçim merkezlerinin
sayısı artıyor
Kosova seçime adım adım ilerlerken,
seçim ile ilgili hazırlıklar da hız
kazandı. Bu yıl ilk defa uygulanacak
olan açık liste usulünün eski seçimlere
nazaran hem daha uzun hem de karmaşık olacağından dolayı çeşitli önlemler alınıyor. AGİT ve Merkez Seçim
Komisyonunun önlemlerinden biri oy
kullanılacak olan seçim merkezlerinin
sayısını artırmak oldu.
Sarnıç:
Desteğe
Devam
sa y f a 2 ’ de
KOSOVA TÜRKLERÝ`NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
SAYI: 399
YIL: 9
Dışişleri
Bakanları
Kosova’yı
Solana’dan
dinledi
Perþembe, 18 Ekim 2007
Fiyatý: 0.50
B Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek temsilcisi Haviyer Solana Lüksembourg’da
düzenlenen AB Bakanlar kurulu toplantısında Kosova statüsünün belirlenmesi ile
ilgili bugüne kadar yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Toplantıda, bugüne kadar
taraflar ile yapılan temaslar ve çalışmalar hakkında dışişleri bakanlarını bilgilendiren Solana,
Kosova’da görevi devralmak
için bekleyen AB’nin bu yöndeki çalışmaları konusunda da
açıklamalarda bulundu.
Lüksembourg’da düzenlenen AB Bakanlar Kurulu
toplantısına katılan 27 ülke
Dışişleri bakanları toplantı
ardından bir bildiri yayınladı.
Bildiride, Kosova sürecinin
belirlenme sürecine katılan
bütün
tarafları
sorunun
çözümü için yapıcı, bilinçli
olmaya
davet
ediliyor.
Dışişleri Bakanları, Troyka
çerçevesinde çalışmalarını
sürdüren AB
temsilcisi
Wolfgang İşinger’in çalışmalarının dün olduğu gibi
bugünde
desteklendiğine
vurgu yaptılar.
d e v a mı s a y f a 2 ’ d e
sa y f a 3 ’ t e
Baðýmsýzlýk
bitmiþ
bir
iþtir
Kosova Baþkaný Fatmir Seydiu, özel bir
üniversitede yaptýðý sunumda Kosova’nýn statü
sürecini deðerlendirdi. Baðýmsýzlýðýn bitmiþ bir
iþ olduðunu söyleyen Seydiu, eninde sonunda
Ahtisari paketinde öngörülenlerin gündeme
geleceðini dile getirdi.
Kosova sorununun sürekli bir Avrupa’nın iç sorunu olduğunu ifade
eden AB Dışişleri Bakanları, Lüksembourg’da Kosova statü süreci ile
ilgili Solana’dan bilgi aldı. Toplantı ardından yayınlanan bildiri ile
taraflar yapıcı olmaya davet edilirken, taraflar arasında yapılan
görüşmelerin desteklendiğine vurgu yapıldı.
A
Sarnıç:
"Türkiye
Cumhuriyeti,
Kosova'ya olan
desteğini bundan
sonra da
sürdürecektir"
Müzakere heyeti
yurda döndü
Kosova statü görüşmeleri çerçevesinde Sırbistan heyeti
ile bire bir görüşmeler için Brüksel’de bulunan Kosova
müzakere heyeti pazartesi Kosova’ya döndü. Müzakere
heyeti üyeleri havalimanında düzenledikleri basın
toplantısında Sırbistan’ın ortaya atmış olduğu fikirleri
hiçbir zaman kabul etmeyeceklerinin altını çizdiler.
M
üzakere heyetine başkanlık eden Kosova başkanı
Fatmir Seydiu, yaptığı açıklamada görüşmelerde
tarafların önceki görüşmelerde olduğu gibi kendi
tutumlarını ortaya attıklarını belirtti. Troyka’nın çalışmalarını
değerlendiren Seydiu, “Troyka’nın görüşmelerde somut bir
önerisi olmadı. Zaten Troyka’nın sorunu çözmek için öneri
ortaya atma hakkı da bulunmamaktadır. Troyka’nın bu süreçte
yönetici rolü vardır. Troyka üyelerinin şimdiye dek yapılan
görüşmeleri dürüst bir şekilde yürüttüklerini söyleyebilirim.
Artık bütün çalışmalarımızı sürecin bir an önce tamamlanması
için harcayacağız” dedi.
de v a m ı sa y f a 4 ’ t e
K
osova Baþkaný Fatmir Seydiu “Dardania” Üniversitesinde “Kosova: Bugün, Karþýtlýklar ve Perspektifi”
konulu bir teblið sundu. Baþkan Seydiu sunduðu
tebliðde Kosova’nýn geleceði üzerine durup vatandaþlarý
ilgilendiren bazý sorunlara da deðindi.
Seydiu, Kosova kurumlarýnýn bugüne dek her seviyede yaptýklarý çalýþmalar sonucu uluslararasý toplumun önünde baðýmsýzlýðý hak ettiðini söyledi. Baþkan Seydiu “Tüm süreç boyunca
bizleri parçalama eðilimleri mevcuttu. Öte yandan Sýrbistan da
Kosova statüsü sürecini komplike etme giriþimlerinde bulundu.
Müzakere ekibi olarak tüm bu engelleri aþmayý baþardýk.
Uluslararasý toplum tarafýndan desteklenen Marthi Ahtisari’nin
paket önerisinin yürürlüðe girmesini bekliyoruz” dedi.
Marthi Ahtisari tarafýndan hazýrlanan Kosova paket önerisinin mükemel olmadýðýný belirten Seydiu, bu süreçte
Kosova’nýn yalnýz olmadýðýný ve uluslararasý toplumun
desteðine gereksinim duyulmadýðýný söyledi.
Sýrp tarafý ile yapýlan görüþmelere deðinen Baþkan Seydiu
Kosova tarafýnýn dostluk anlaþmasý ile görüþmelere yeni bir
boyut açtýðýný söyledi. Kosova’nýn, Marthi Ahtisari’nin paketi
ile öngörülen ilkeleri Sýrbistanla görüþmeye hazýr olduðunu
belirten Baþkan Seydiu ancak Kosova’da yaþanan cinayetleri
affetmeye hazýr olmadýðýný söyledi.
10 Aralýða dek BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun’a Üçlü
tarafýndan rapor sunulacaðýný belirten Baþkan Seydiu,
Kosova’nýn uluslararasý birlik tarafýndan saptanan görüþmelere
sonsuza dek katýlmaya niyetli olmadýðýný ifade etti. Kosova
uluslararasý birliði ile iþbirliðinde bulunacaðýný belirten Baþkan
Seydiu ayný zamanda onlardan destek bekleyeceðini söyledi.
Kosova sürecinin kimsenin deneyi olamayacaðýný belirten
Baþkan Seydiu, ne Sýrbistan ne de diðer ülkelerin bunu
engelleme hakký olmadýðýný söyledi. Baþkan Seydiu “Biz
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tamamlanmýþ bir gerçek olarak
algýlýyoruz” dedi.
Kosova’nýn sürekli para militarlardan tehdit altýnda
olduðunu belirten Baþkan Seydiu özellikle bu tehdidin Sýrbistan
strüktürleri tarafýndan desteklendiðini söyledi.
Kosova
Seçim merkezlerinin
sayısı artıyor
Kosova seçime adım adım ilerlerken, seçim ile ilgili hazırlıklar da
hız kazandı. Bu yıl ilk defa uygulanacak olan açık liste usulünün
eski seçimlere nazaran hem daha uzun hem de karmaşık olacağından dolayı çeşitli önlemler alınıyor. AGİT ve Merkez Seçim
Komisyonunun önlemlerinden biri oy kullanılacak olan seçim
merkezlerinin sayısını artırmak oldu.
K
osova’da 17 Kasımda yapılacak
merkez ve yerel seçimlere bir aylık
bir süre kalmış bulunuyor.
Önümüzdeki günlerde partilerin seçim
kampanyaları ile seçim süreci tam anlamıyla başlayacaktır. Kosova tarihinde ilk defa
açık listelerle seçimlere gidilmesinin hem
seçimlerin daha uzun hem de daha bileşikleştireceği ile ilgili çeşitli saptamalar
yapılıyor. Kosova Merkezi Seçim komisyonu bunları göz önünde bulundurarak
seçim merkezlerin sayısının artırmasını
kararlaştırdı. AGİT ve Merkezi Seçim
Komisyonu 621 seçim merkezinde 2.247
oy kullanma noktasının açılmasını kararlaştırdı.
Kosova Merkezi Seçim Komisyonu
Başkanı Mazlum Baraliu, 17 Kasımda
yapılacak olan seçimlerde, seçim yerlerinde kalabalığı önlemek için seçim
merkezlerinin sayısını artırma kararı aldıklarını ve bu uygulamanın sorunları çözebileceğini söyledi. Baraliu, 17 Kasımda
yapılacak olan seçimlerde 2004 yılındaki
seçimlere kıyasen 64 seçim merkezi ve 585
oylama yerinin daha fazla olacağını söyledi. Baraliu, seçim merkezlerinin artırılmasının açık liste usulünden dolayı çıkabilecek olan sorunları gidermek adına
yapıldığını belirtti.
AGİT Basın sözcüsü Sven Lindholm
yaptığı açıklamada oy kullanım esnasında
zamanlama ile ilgili bir sorun olmayacağını
ifade ederken, “Oy verme işleminin sona
ermesinden sonra seçim merkezinde oyunu
kullanmamış 100 bulunursa onların da
oylarını kullanmaları için zemin hazırlanacaktır” dedi. Seçimlerin zaman sıkışıklığı nedeniyle ileri bir tarihe ertelenme
olasılığının söz konusun olmadığını ifade
eden Lindholm, “Seçimlerin ertelenmesi şu
an gündemimizde bulunmamaktadır.
Seçimler 17 Kasımda yapılacaktır. Kosova
Merkez Seçim Komisyonu ve diğer kuruluşlar seçimlerin bu tarihte yapılması için
çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir”
dedi.
Seçmen oyunu
nasıl kullanacak?
Bu seçimlerde
geçen
seçimlere
kıyasen açık listeli
proporsiyonel sistem
uygulamaya konulacak. Geçen seçimlerde
seçimler
oylarını
partiye
verirken bu seçimlerde parti üzerinden
listelerde yer alan
istediği adaya verebilecek. Kosova tarihinde ilk defa üç seçim yani, genel, yerel
ve belediye başkanlık seçimi bir arada
yapılacak. Seçmen, genel ve yerel aday listelerinden en fazla 10 adaya oyunu verebilecek. Seçmen 10 adaydan fazla adayı
işaretlediği takdirde ilk 10 adaya verilmiş
oylar sayılacaktır. Genel ve yerel seçimlere
kıyasen belediye başkanlık seçimi daha
kolay ve basit yapılacaktır. Seçmen burada
var olan adaylardan birine oyunu verebilecek. Bu yeni seçim sisteminde oy kullanma
süresinin eskiye nazaran çok daha uzun
olması bekleniyor.
İtiraz Komisyonu kuruldu
Kosova’da 17 Kasımda düzenlenecek
olan seçimlerin sorunsuz yapılabilmesi için
Merkez Seçim İtiraz komisyonu kuruldu.
Kosova Merkezi Seçim komisyonu tarafından kurulan komisyonun kuruluş amacı
seçim sürecinin izlenmesi, seçimlere
katılacak olan oluşumların seçimlerle ilgili
yapacakları itirazları incelemek ve karar
bağlamak, seçim kurallarını ihlal edecek
olan siyasi oluşumları para cezası ile cezalandırmak olacaktır. Beş kişiden oluşacak
itiraz komisyonu iki yabancı ve üç
Kosovalı üyeden oluşacak. Komisyon
Norbert Koster Başkan, Denis Luebke,
Rifat Zülfiu, Osman Tmava ve Ümer
Hoca’dan oluşturuldu.
Komisyon Başkanı Norbert Koster,
“Komisyonun düzenlenmesi itiraz komisyonu çalışmalar çerçevesini belli etmek
demektir. Bu komisyonun çalışması seçimler için büyük önem arz etmektedir. Bu
yeni düzenleme, seçimlerle ilgili yapılacak
olan her tür itirazların komisyona havale
edilmesine izin vermektedir” dedi. Koster,
komisyonun esas amacı objektif bir şekilde
görevini kısa bir zaman içinde yerine
getirmek, tarafsız olmak oluğunu ifade etti.
Koster, çalışmalarında tarafsız olacakları
sözünü verirken bütün Kosova vatandaşlarını kendilerine güvenmeye davet etti.
Perþembe, 18 Ekim 2007
Baðýmsýzlýk
herkes
için
kazançtýr”
2
Kosova statüsünün artýk çözüm zamaný geldiðini ifade
eden Baþbakan Çeku, Kosova’nýn baðýmsýz olmasýnýn
herkesi kazançlý çýkaracaðýný belirtirken, baðýmsýz
Kosova’nýn Kosova’daki Sýrplarýn durumu güçleneceðini
ve Sýrbistan’ýn AB’ye taþýyacaðýný söyledi.
B
aþbakan Çeku Lubljana’da yayýnlanan “Delo” gazetesine Kosova’nýn
geleceði ile ilgili önemli açýklmalarda bulundu. Kosova halkýnýn artýk
çözümsüzlükten býktýðýný ve statükonun iþlevsel hale geldiðini ifade
eden Çeku, artýk Kosova için tek çözümün baðýmsýzlýk olduðunu söyledi.
Çeku, “Kosova’nýn nihai statüsü havada bulunmuyor. Kosova’nýn baðýmsýzlýðý artýk kaçýnýlmaz bir gerçektir. Herkesin artýk bu gerçeði kabul etmesi
gerekiyor” dedi.
Marthi Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri paketi hakkýndaki sorularý da
yanýtlayan Baþbakan Çeku, “Görüþme sürecinin tamamlanmasýndan sonra
Ahtisari’nin çözüm öneri paketi Kosova’da çok uluslu bir toplumun kurulmasýna, bölge istikrarýnýn saðlanmasýna ve baðýmsýzlýðýn ilaný için en iyi temel
olacaðýna herkes þahit olacaktýr” dedi. Bazý devletlerin Kosova’nýn baðýmsýzlýk sürecinin yavaþlatmasýna yada önlemesine karþý çýktýðýný hatýrlatan Çeku,
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn sadece bölgeye deðil de AB’ye de istikrar getireceðini söyledi. Çeku, “Hepimiz çocuklarýmýz için barýþ ve istikrarýn saðlanmasýndan yanayýz. Bu olumsuz bir þey deðildir. Bu temel insan hakkýdýr” dedi.
Sýrbistan ile yapýlan görüþmeleri deðerlendiren Çeku, görüþmelerin ölü
noktadan ileriye doðru gitmesinden yana olduðunu ifade ederken,
“Sýrbistan’ýn Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný hemen kabul etmesini beklemiyoruz.
Çünkü bu onlar için büyük bir geliþmedir. Kosova Belgrat’ýn yanlýþ siyasetinin
aynasý niteliðindedir” dedi. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn Sýrbistan’a da
birþeyler kazandýracaðýný ifade eden Çeku, baðýmsýz Kosova’nýn Kosova’daki
Sýrplarýn durumu güçleneceðini ve Sýrbistan’ýn AB’ye taþýyacaðýný söyledi.
T
Dışişleri Bakanları
Kosova’yı
Solana’dan dinledi
oplantı ardından gazetecilerin
sorularını yanıtlayan AB
Ortak Dış Politika ve
Güvenlik
Yüksek
temsilcisi
Haviyer Solana, şimdiye dek
yapılan görüşmelerin beklediklerinden daha olumlu bir havada
geçtiğini ifade ederken, “Sürecin
başarılı bir şekilde sonuçlanacağı ile
ilgili kimse garanti veremeyeceğinden taraflar arasında yapılan
görüşmelerde belli konular ele
alındı. Tarafların bir anlaşmaya
varma ihtimali de bulunuyor. Eski
görüşmelere oranla bu ek görüşmelerin daha olumlu ve yapıcı olduğunu
söyleyebilirim” dedi.
Solana, tarafların aralarında bir anlaşmaya varmaları için ellerinden
gelen çabayı sarf etmesi gerektiğini ifade ederken, sorunun çözümünde
yasal yollara baş vurmanın büyük önem taşıdığını söyledi. Solana, “AB
misyonunun Kosova’da görev alabilmesi için birlik içinde bu konuda
beraberliğin sağlanması çok büyük önem taşımaktadır. Bunu için AB, BM
ve Genel sekreter Ban Ki Mun, Kosova’da AB misyonun görevi devralabilmesi için yasal yolları bulmaya çalışıyorlar” dedi. AB’nin Kosova’da
yetkileri devralmaya hazır olduğunu belirten Solana, bunun gerçekleşmesi
için her tür olasılığı göz önünde bulundurduklarını söyledi.
3
Perþembe, 18 Ekim 2007
Kosova
Sarnıç: "Türkiye Cumhuriyeti, Kosova'ya olan desteğini
bundan sonra da sürdürecektir"
Sarnıç: Desteğe Devam
G ü ze l s ö zl e r
Geçmiþi hatýrlamayanlar onu bir kere daha yaþamak
zorunda kalýrlar.
(GEORGE SANTAYANA)
Kosova Türk Eşgüdüm Bürosu Başkanı Mustafa Sarnıç,
Ramazan Bayramı için yayınladığı bayram mesajında
Kosova'nın önündeki sürecin kalıcı barış, istikrar ve refah
sağlayacak şekilde sonuçlanmasını dilediğini söyledi.
T
ürkiye Cumhuriyeti Kosova Türk
Eşgüdüm
Bürosu
Başkanı
Mustafa
Sarnıç,
Ramazan
Bayramı dolayısıyla yayınladığı bildiride, Kosova'nın geleceğine ilişkin önemli gelişmelerin yaşanmakta olduğu
bugünlerde ve bayramın da getirdiği
iyimserlik ortamı içerisinde, önümüzdeki sürecin Kosova'da kalıcı barış, istikrar
ve refah sağlayacak şekilde sonuçlanmasını dilediğini kaydetti. Sarnıç,
"Öncelikle şahsım, mesai arkadaşlarım
ve Kosova'da ofisimize bağlı olarak
görev yapmakta olan uzmanlık kuruluşlarımızın temsilcileri adına, soydaşlarımızın ve Kosova'da yaşayan tüm
Müslüman halkın Ramazan Bayramı'nı
en içten dileklerimle kutlarım. Kosova'nın geleceğine ilişkin önemli gelişmelerin
yaşanmakta olduğu bugünlerde ve bayramın da getirdiği iyimserlik ortamı
içerisinde, önümüzdeki sürecin Kosova'da kalıcı barış, istikrar ve refah sağlayacak
şekilde sonuçlanmasını diliyorum. Kosova'daki halkların, yaşamlarını, bayram
günlerinde olduğu gibi, gerginliklerden uzak, huzur ve sükun içerisinde
sürdürmeleri ve yarınlarından endişe duymamaları en doğal haklarını oluşturmaktadır. Ayrıca, bireylerin içerisinde yaşadıkları toplumun ekonomik kalkınmasına
katkıda bulunabilmeleri için nitelikli bir eğitim almaları ve iş piyasasında istihdam
edilebilmeleri büyük önem taşımaktadır. Kosova ile köklü tarihi, kültürel ve insani
bağları olan Türkiye Cumhuriyeti, bu anlamda, Kosova'da görev yapan tüm
kurumlarıyla, başta altyapı/kapasite geliştirme, eğitim, sağlık, kültür ve bilim
olmak üzere, değişik alanlara yayılan işbirliği projelerini başarıyla yürütmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti, Kosova'ya olan desteğini bundan sonra da sürdürecektir"
dedi.
Enis TABAK
Cas ey:
Tek
çözüm
b að ýmsýzlýk
Baðýmsýzlýða koþan Kosova’nýn en büyük destekçisi olan ABD’nin
bu yönde desteðini sürdürmeye devam ediyor. Dýþiþleri Bakanlýðý
Sözcüsü Tom Casey düzenlediði basýn toplantýsýnda Kosova için
tek çözüm yolunun baðýmsýzlýk olduðunu söyledi.
A
BD Dýþiþleri Bakanlýðý Sözcüsü Tom Casey, Washington’da düzenlediði
basýn toplantýsýnda ABD’nin Kosova ile ilgili tutumunu yineledi. Casey,
ABD olarak artýk Kosova sorunun çözülmesi gerekliliðine iþaret ederken,
Kosova için tek çözümün baðýmsýzlýk olduðunu söyledi. Taraflarýn aralarýnda bir
anlaþmaya varmamalarý durumunda tekrar eski sürece dönüleceðini hatýrlatan
Casey, bundan sonra BM Kosova nihai statü özel temsilcisi Marti Ahtisaari
tarafýndan Kosova’ya uluslararasý deneyim altýnda baðýmsýzlýk öneren planýn hayata geçirileceðini söyledi. Casey, Troyka’nýn BM Genel Sekreterine rapor sunulmasýndan sonra anlaþma saðlanamazsa tek çözüm yolu Ahtisari çözüm önerisi
kalýyor” dedi.
Ýþinger, taraflarý
uzlaþmaya davet etti
Kosova sorununa çözüm için Temas Artý Gurubu Troykasý
arabuluculuðunda yapýlan ek görüþmeleri taraflar için son þans olarak
deðerlendiren Troyka’nýn AB Temsilcisi Ýþinger, her iki tarafý da
bu þansý deðerlendiremeye davet etti.
T
emas
Artý
Gurubu
Troykasý’nýn AB temsilcisi Volfgang Ýþinger
Rusya “Komersant” gazetesine
Kosova’nýn geleceði ile ilgili
önemli açýklamalarda bulundu.
Priþtine ile Belgrat arasýnda
süren görüþmeleri taraflarýn
aralarýnda bir anlaþmaya varmalarý için son bir þans olarak
nitelendiren Ýþinger, bu konuda
pek de iyimser olmadýðýný söyledi. Ýþinger, “Her iki tarafý da tatmin etmeyecek bir anlaþma
imzalanabilir. Ama Priþtine ve
Belgrat’ýn görüþerek bir anlaþmaya varacaklarýna inanmýyorum. Biz Temas Artý Gurubu
Troykasý olarak taraflara anlaþma ile ilgili bir öneride bulunabiliriz. Taraflarýn aralarýnda bir
anlaþmaya varýp varamayacaðý
ile ilgili pek de iyimser
olmadýðýmý ifade ettim. Çözüm için her
zaman þans vardýr. Ama bu ihtimalin çok
düþük olduðu da bir gerçek” dedi.
Taraflar arasýnda görüþmelerin
baþarýsýzlýkla sonuçlanmasý durumunda
AB Kosova’nýn tek yanlý baðýmsýzlýðýný
tanýyýp tanýmayacaðý ile ilgili sorusuna
Ýþinger, “Görüþmelerin sonucu ne olursa
olsun AB üyeleri arasýnda birlik
saðlanacaktýr. AB’nin 10 Aralýktan sonra
üyeleri arasýnda birliði koruyacaðýna
inanýyorum. Tek taraflý çözüme gelince,
biz bu tür çözümden yana deðiliz. Tek
taraflý karar alýndýðý takdirde AB birlik
içinde ortak bir tutum alacaktýr.
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýmak yada
tanýmamak konusunda AB deðil, üyeler
sorumludur. Bu yüzden de her ne olursa
olsun beraber hareket etmeye çalýþacaðýz” dedi.
BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun’un
Kosova’da durumun böyle kalamayacaðý
sözünü hatýrlatan Ýþinger, “Ýlerideki üç ya
da beþ yýl deðil, bu sorun en kýsa zaman
diliminde çözülmelidir” dedi. Kosova’da
“Hong Kong” modelinin uygulanmasýnýn
mümkün olmadýðýný belirten Ýþinger,
Kosova’nýn parçalanmasýnýn da gündemde bulunmadýðýný belirtti. Kosova
statü sürecine çözüm bulunmasý için
Rusya’nýn hala desteðinin kazanýlmadýðýnýn altýný çizen Ýþinger, Kosova
sorununun sui generis bir olaya tekabül
ettiðini söyledi.
Ýþinger Moskova ziyareti sýrasýnda
Rusya Dýþiþleri Bakaný Sergey Lavrov ve
Troyka’nýn Rusya temsilcisi Alleksandar
Boçan Harçenko ile de bir araya geldi.
4
Kosova
Yağcılar Ankara’da Müzakere heyeti yurda döndü
Perþembe, 18 Ekim 2007
K
osova Demokratik Türk Partisi-KDTP Genel Başkanı
ve milletvekili Mahir Yağcılar üst düzey temaslarda
bulunmak üzere Ankara’ya gitti. Mamuşa Milletvekili
Rıfat Krasniç ile birlikte Ankara’ya giden olan Yağcılar,
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve
Devlet Bakanı Mustafa Sait Yazıcıoğlu ve diğer üst düzey yetkililerle bir araya gelmesi
bekleniyor.
Yağcılar, Ankara ziyaretleri çerçevesinde 17
Kasım’da Kosova’da
gerçekleşecek olan genel
ve yerel seçimlerle ilgili
bilgi vereceklerini ve
moral desteği isteyeceklerini söyledi.
Yağcılar: “Türkiye
Cumhuriyeti Kosova’ya
özellikle Kosova
Türklerine her zaman
sahip çıkmıştır. Türkiye
ile Kosova arasında özel bir dostluk bağı vardır. Ziyaretimiz
çerçevesinde seçim öncesi moral desteği ve seçim çalışmaları
hakkında görüşmelerde bulunup destek isteyeceğiz. Ayrıca temmuz ayında Türkiye’de gerçekleşen seçimler ardından kurulan
yeni hükümeti ve de yeni Cumhurbaşkanını tebrik
edeceğiz”dedi.
Enis TABAK
Sarkozy ve Putin
Kosova’yý görüþtü
R
usya ziyaretinde bulunan Fransa Baþkaný Nikola
Sarkozy, Moskova’da Rusya Baþkaný Vladimir Putin ile
bir araya geldiði görüþmede Kosova sorununu masaya
yatýrýldý. Sarkozy, Rusya Baþkaný Putin’i Kosova sorunu ile
ilgili tutumunu deðiþtirme konusunda bütün ýsrarlarýna raðmen
Putin’in Kosova konusunda tutumunu deðiþtiremediði ve
görüþmede
Rusya’nýn eskiden
beri savunduðu
tutumunu tekrarladýðý bildirildi.
Sarkozy, görüþme
sonrasýnda yaptýðý
açýklamada her iki
tarafý da küçümsemeyecek bir
çözüm bulunmasýnýn önemine
iþaret ederken,
“Rusya’nýn da yer
alacaðý,
Avrupa’nýn sorunla ilgili ortak bir tutuma varmasý büyük önem
arz etmektedir. Kosova, Avrupa’nýn sorunudur” dedi. Putin ile
gerçekleþtirdiði görüþmede Ýran ile Kosova konularýnda ortak
fikir birliðine vardýklarýný ifade eden Sarkozy, Putin’in Kosova
statüsünün belirlenmesi konusuna “kapanýk” olmadýðýný söyledi. AB üyeleri arasýnda Kosova konusunda bir fikir birliðine
varmalarý gerekliliðine iþaret eden Sarkozy, “Rusya, Kosova
konusunda AB ile konulmaya hazýr olduðunu dile getirdi” dedi.
: 3 99
ý
y
a
S
KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Haftalýk gazete
Sahibi ve Genel Müdürü:
Mehmet BÜTÜÇ
Genel Yayın Yönetmeni:
Esin MUZBEG
Kosova statü görüþmeleri çerçevesinde Sýrbistan heyeti ile bire bir görüþmeler için
Brüksel’de bulunan Kosova müzakere heyeti pazartesi Kosova’ya döndü. Müzakere
heyeti üyeleri havalimanýnda düzenledikleri basýn toplantýsýnda Sýrbistan’ýn ortaya
atmýþ olduðu fikirleri hiçbir zaman kabul etmeyeceklerinin altýný çizdiler.
M
üzakere
heyetine
baþkanlýk eden Kosova
baþkaný Fatmir Seydiu,
yaptýðý açýklamada görüþmelerde
taraflarýn önceki görüþmelerde
olduðu gibi kendi tutumlarýný
ortaya
attýklarýný
belirtti.
Troyka’nýn çalýþmalarýný deðerlendiren Seydiu, “Troyka’nýn
görüþmelerde somut bir önerisi
olmadý. Zaten Troyka’nýn sorunu
çözmek için öneri ortaya atma
hakký
da
bulunmamaktadýr.
Troyka’nýn bu süreçte yönetici rolü vardýr.
Troyka üyelerinin þimdiye dek yapýlan
görüþmeleri dürüst bir þekilde yürüttüklerini
söyleyebilirim. Artýk bütün çalýþmalarýmýzý
sürecin bir an önce tamamlanmasý için harcayacaðýz” dedi.
Brüksel’de taraflar arasýnda yapýlan
görüþmeleri de deðerlendiren Seydiu,
“Görüþmeler planlandýðýndan bir saat daha
uzun yani yaklaþýk olarak beþ saat kadar sürdü.
Görüþmede Kosova’nýn kýsa bir zaman içinde
baðýmsýzlýðýnýn tanýmasý için her tür delilleri
ortaya attýk. Troyka ve uluslararasý toplum artýk
Kosova’nýn baðýmsýzlýk sürecinin hýzlanmasý
gerekiyor” dedi. Önümüzdeki pazartesi günü
Viyana’da Sýrp tarafý ile yeniden bir araya
gelineceðini hatýrlatan Seydiu, Kosova
sürecinin bir an önce tamamlanmasý için bütün
eforun kullanýlacaðýný söyledi.
Taraflarýn arasýnda sürdürülen görüþmelerin
baþarýsýzlýkla
sonuçlanmasý
durumunda
Kosova’nýn tek taraflý olarak baðýmsýzlýðýný ilan
edip etmeyeceði sorusuna Seydiu, “Gayemizin
yerine gelmesi için þartlar mevcuttur. Bunun yýl
içinde gerçekleþmesi için çaba sarf edeceðiz”
dedi. Kosova’da 17 Kasýmda yapýlacak olan
merkez ve yerel seçimler konusuna da deðinen
Seydiu, seçimlerin Kosova’nýn baðýmsýzlýk
sürecine etki etmeyeceðini söyledi.
Çeku: Baðýmsýzlýk müzakere edilmez
Müzakere heyeti üyesi Baþbakan Agim Çeku,
yaptýðý açýklamada Kosova’nýn baðýmsýzlýðý
için kimseyle müzakere masasýna oturulmayacaðýný ifade ederken, baðýmsýzlýk dýþýnda her tür
teknik konularýn görüþülebileceðini söyledi.
Çeku, “Biz baðýmsýzlýðý müzakere etmeyeceðiz.
Ahtisari’nin çözüm öneri paketi dýþýnda bir
anlaþma yapma hakkýmýz da yoktur” dedi.
Merkel Putin’i kandýramadý
Uluslararasý toplumun en çok meþgul
olduðu sorunlarýn baþýnda bulunan
Kosova sorunu ile ilgili çözüm arayýþlarý
aralýksýz sürdürülüyor. Sorunun çözümü
karþýsýnda en büyük engel olan Rusya’yý
süreç içinde daha yapýcý olmaya davet
eden Almanya Baþbakaný Merkel,
amacýna ulaþamadý.
A
lmanya’nýn Visbaden kentinde bir
araya gelen Almanya Baþbakaný
Angelina Merkel ve Rusya Baþkaný
Vladimir Putin görüþmelerinde Kosova
konusunu masaya yatýrdýlar. Merkel ve Putin,
görüþme ardýndan düzenledikleri ortak basýn
toplantýsýnda Almanya ve Rusya’nýn dünyadaki mevcut sorunlarý beraberce çözüme kavuþturulmasý ile ilgili ortak hareket etme kararý
Yazı İşleri Müdürü:
Sencar KARAMUÇO
Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO
Kültür: Ýskender MUZBEG
Yayýn Koordinatörü:
Taner GÜÇLÜTÜRK
Balkan ve Ankara Muhabiri:
Erhan TÜRBEDAR
Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA
Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK
Kadýn: Sezen HASKUKA
Spor: Ýsmail MAKASÇÝ
Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ
Yazýlarda ortaya atýlan
fikirler, yazarlara
aittir. Gazetemizin resmi
görüþü deðildir.
Yazýlarýn sorumluluðu
yazarlara aittir.
e-mail:
[email protected]
[email protected]
Adres: Adem Yaþari No: 8,
Prizren/Kosova
Tel. 029 623 503
Fax: + 381 (0)29 623 503
aldýklarýný ifade ettiler. Kosova konusunda
Rusya’yý daha yapýcý olmaya davet ettiðini
ifade eden Merkel, bu konuda fazla baþarýlý
olduðunu söyleyemeyeceðini belirtti. Putin,
basýn toplantýsýnda yaptýðý açýklamasýnda
dünyadaki bütün sorunlarýn anlaþmalar yolu
ile çözülmesi gerekliliðine iþaret etti.
Diðer taraftan iki ülke Dýþiþleri Bakanlarý
Frank Valter Þtaynmayer ve Sergey Lavrov da
görüþmelerinde Kosova konusunu ele aldýlar.
Almanya Dýþiþleri bakanlýðý tarafýndan
görüþme ile ilgili yayýnlanan bildiride hem
Almanya hem de Rusya’nýn Troyka’nýn
Kosova statüsü ile ilgili çalýþmalarýný desteklediði ifade edilirken, BM Güvenlik Konseyi
çerçevesinde her iki tarafý da tatmin edecek bir
çözümün gerekliliðine dikkat çekildi.
Banka:
Raiffeisen Bank
Yeni Dönem
Hesap No:
1502001000171635
Baský:
“SIPRINT” basýmevi
Prizren
“Yeni Dönem”
Kosova Türk Medyasý
yayýnýdýr.
Yeni Dönem KTM Þirketi
Danýþma Kurulu:
Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý)
Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk
Uzmaný)
Cemil Luma (Esnaf ÝE Derneði
Baþkaný)
Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi
Sahibi)
Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu
Avukatý)
Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný)
Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni)
5
Kosova
“Kendin karar al” seçimleri
karþý boykota davet ediyor
Perþembe, 18 Ekim 2007
Kosova’da uluslararasý toplumun yönetimine ve Kosova kurumlarýnýn etkisizliðini
eleþtirmesi ile tanýnan “Kenin karar al” sivil örgütü vatandaþlarý 17 Kasýmda
yapýlacak olan seçimleri boykot etmeye davet etti.
K
osova’da UNMIK ve Kosova kurumlarýnýn çalýþmalarýna karþý etkinlikleri ile
bilinen “Kendin karar al” sivil örgütü
Kosova’da 17 Kasýmda yapýlacak olan merkez
ve yerel seçimler ile ilgili karþý kampanya baþlattý. Seçimlere karþý olarak hazýrlamýþ olduðu platform Baþkan yardýmcýsý Glauk Konyufça düzenlediði basýn toplantýsý ile kamuoyu ile paylaþtý.
Konyufça konuþmasýna Kosova’da 17 Kasýmda
yapýlacak olan merkezi ve yerel seçimlere karþý
olduklarýný ifade ederek baþladý. Kosova’da
UNMIK ve hükümetin baþarýsýz bir siyaset
yürüttüðünü iddia eden Konyufça, nu kurum ve
kuruluýþlarýn Kosova vatandaþlarýn çýkarlarýný
temsil etmediklerini söyledi. Kosova kurumlarýna verilen oylarýn sadece UNMIK’in çalýþmalarýný kolaylaþtýrdýðýný ifade eden Konyufça,
seçmenleri seçimleri boykota davet etti.
Konyufça, Kosova kurumlarýný yönetenlerin
siyasi partileri kullanarak kendi þahsi çýkarlarýný,
çevrelerinin çýkarlarýný, ihaleleri kötüye kullandýklarýný ve yakýnlarýný iþe almak için kullandýðýný söyledi. Konyufça, “bu kurumlar
Kosovalý vatandaþlarý aðýr ekonomik ve sosyal
duruma getirmekle kalmayýp, vatandaþlarý beþinci defa kendilerine oy vermeye davet ediyorlar”
dedi.
Kosova’da 17 kasýmda yapýlacak olan merkez ve
yerel seçimlere karþý olduklarýný tekrarlayan
Konyufça, “Bu seçimler yönetimde bulunanlarýn
yaþamýný uzatmaktan baþka hiçbir þeye hizmet
etmemektedir. Seçimler sayesinde, vatandaþlarýn
yaþamý deðil, siyasetçilerin yaþamý uzamaktadýr.
Bu yüzden de seçimlere þiddetle karþý çýkýyoruz.
Vatandaþlarý seçim yerine bir referanduma davet
ediyoruz” dedi.
Di Carlo: “Anlaþma yoksa
Ahtisaari planý var”
Kosova statüsü konusunda ileriye yönelik hiçbir adým atýlamamasý uluslararasý
toplum tarafýndan eleþtirilmeye devam ediliyor. Carlo, taraflarýn aralarýnda bir anlaþmaya varamamalarý durumunda devreye Ahtisaari tarafýndan hazýrlanan
çözüm öneri paketinin gireceðini söyledi.
A
BD Dýþiþleri Bakanlýðý müsteþar
yardýmcýsý Rozmari di Carlo Üsküp
ziyaret sýrasýnda Makedonya üst düzey
yetkilileri ile görüþmesi ardýndan yaptýðý açýklamada Washington’un taraflar arasýnda
görüþmelerin baþarýsýz sonuçlanmasý durumunda 10 Aralýktan sonra Ahtiaari tarafýndan hazýrlanan Kosova çözüm öneri paketinin tekrar gündeme geleceðini söyledi.
Makedonya Baþkanlýk Dairesi tarafýndan
Carlo’nun temaslarý ile ilgili yapýlan açýklamada
her iki tarafýn da Kosova’nýn parçalanmasýný
kabul edilmeyecekleri tutumunu ortaya attýklarýna dikkat çekiliyor. Ýki tarafta, Priþtine ile
Belgrat arasýnda yapýlacak görüþmelerin bir
anlaþma ile sonuçlanmasýndan yana olduklarýný
ifade ederken, bu anlaþmanýn bölgeyi istikrara
ve her iki tarafýn da Avrupa-Atlantik örgütlerine
katýlmalarýna zemin hazýrlayacaðýna vurgu
yapýlýyor.
Carlo, görüþme sonrasýnda yaptýðý açýklamada Kosova için artýk çözüm zamaný geldiðini
Sencar Karamuço
Ahtisaari paketi gerçek
çözüm mü?
K
osova statü sürecinde yýllardýr hiçbir ilerleme
kaydedilmesi uluslararasý toplumun bir kýsmý
tarafýndan eleþtirilmeye devam ediliyor. Kimi
ülke yetkilileri yaptýklarý açýklamalarýnda çözüm
gerekliliðine iþaret ederek taraflarý süreçte yapýcý olmaya
davet etmelerine raðmen taraflarýn aralarýnda yaptýklarý
bütün görüþmeler sonuçsuz kalýyor. Bu gidiþle kalmaya
da gebe. Son günlerde yapýlan açýklamalar özellikle
ABD’nin görüþmelerden artýk bir sonuç beklemediðini
açýkça dýþa vuruyor. Amerikan yetkililer taraflarýn
aralarýnda bir analaþmaya varamamalarý durumunda
devreye Ahtisaari çözüm öneri paketinin gireceðini ve
girmesi yönünde telkinlerde bulunuyorlar. Yani taraflar
aralarýnda anlaþamaz ise Kosova’ya çözüm Ahtisaari
çözüm öneri paketi çerçevesinde bulunacak. Yani
görüþmeler baþladýðýnda unutulan paket, görüþmelerin
baþarýsýz sonuçlanmasý durumunda tekrar gündeme gelecek.
Ahtisaari çözüm öneri paketi hatýrlamak gerekirse
paket Kosova’ya uluslararasý denetim altýnda baðýmsýzlýðýn verilmesini öngörüyordu. Bu plan üzerinde
Güvenlik Konseyi’nde çok büyük tartýþmalar yapýlmýþ
ama Rusya’nýn muhalefeti yüzünden bir sonuca ulaþýlamamýþtý. Taraflarýn plana yaklaþýmlarýna gelince
bildiðimiz gibi Kosova tarafý planýn Kosova’yý baðýmsýzlýða taþýyacak olmasýndan dolayý uygulanmasý için çaba
harcadý ve planýn içinde yer alan kimi yasalarý önceden
kabul etti. Sýrp tarafý ise bu plana Kosova’ya uluslararasý
denetim altýnda bir baðýmsýzlýkta vermesine raðmen
kabul etmeye yanaþmadý. Ve bu planý uluslararasý hukuka aykýrý bir eylem olarak deðerlendirdi. Bir taraf paketin
koyu bir taraftarý iken karþý taraf da tam tersi paketin
uygulanmamasý taraftarý.
Yani görüþmelerin baþarýsýzlýkla sonuçlanmasý ve
akabinde de Ahtisaari paketinin hayata geçirilmesi durumunda Kosova denetim altýnda baðýmsýzlýða kavuþmuþ
olacak. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný bu süreçten sonra
artýk BM deðil de AB’nin denetlemesi planlanýyor. Yani
yeni süreçte Kosova AB’nin denetimi altýna girecek.
Kosova’ya verilecek olan bu uluslararasý denetim altýndaki baðýmsýzlýk zamanla tam baðýmsýzlýða dönüþecek.
Görüþmelerden sonra Ahtisaari paketi ile Kosova’nýn
geleceðinin ne olacaðýna daha yakýndan þahit olacaðýz.
Yani beklememiz ve görmemiz gerekecek.
***
ifade ederken, Kosova ile Makedonya sýnýrýnýn
Marthi Ahtisaari tarafýndan ortaya atýlan tutumlara göre belli edilmesi gerektiðini söyledi.
Ýþinger’den sürpriz öneri
AB
Kosova gündemi
temsilcileri Kosova sorununa çözüm bulmak için arayýþlarýný sürdürüyor. Temas Artý
Gurubu Troykasý’nýn AB temsilcisi Wolfgang Ýþinger Kosova sorununa çözüm bulmak
için sürpriz bir öneride bulundu. Ýþinger, AB ülkelerinden Sýrbistan vatandaþlarýna vize
kolaylýðýnda bulunmaya davet ederken, “AB ülkelerini Sýrbistan vatandaþlarýna vize uygulamamasý
konusunda bir jest yapmaya davet ediyorum. Bu jestin genel olarak görüþmelere de olumlu etki edeceðine inanýyorum” dedi.
AB geçen ay Sýrbistan ve dört diðer Balkan ülkesi ile öðrenciler, araþtýrmacýlar, zanatçýlar ve gazetecilerin AB ülkelerine yönelik vize kolaylýðý konusunda bir anlaþma imzaladý.
Ýtalya geçenlerde AB ülkelerinden Kosova sorununda Belgrat’ý yumuþatmak için vizelerin kaldýrýlmasý
önerisinde bulunmuþtu. AB yetkilileri konu ile ilgili yaptýklarý açýklamada vize uygulamasýnýn her bir
AB üyesine ait olduðunu belirtiler.
Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýnýn
engellenmesinde
Sýrbistan’ýn en büyük destekçisi olan Rusya, bu konuda
Sýrbistan’dan ekonomik imtiyazlar kazanmaya devam
ediyor. Belgrat yönetimi, Rusya’dan uluslararasý arenada
gördüðü desteðe, Sýrbistan’da Rus þirketlerinin
ekonomik çýkarlarýný kollayarak karþýlýk vermeye çalýþýyor. Yani Kosova statü sürecinden en kazançlý olarak
Rusya çýkýyor. Yani bir taraftan Ortodoks halkýnýn hamiliðini devam ettiren Rusya, diðer taraftan da Rus þirketlerinin yatýrýmlarýný kolluyor. Sýrbistan’ýn Rus þirketlerinden Gazprom Sýrbistan’ýn Rus þirketlerine vermiþ
olduðu imtiyazlardan yararlanmak istediðin duyurdu.
Gazprom yetkilileri Sýrbistan’da petrol yatýrýmý yapmayý
ve Voyvodina bölgesinde yeraltý doðal gaz deposu kurmayý planladýðýný duyurdu. Yani bu geliþmeleri de göz
önünde bulundurduðumuz zaman Rusya’nýn Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný kabul etmesini beklemek hayalden öteye
gitmeyecektir.
6
Kosova
Beriþa: “Ahtisari’nin planý
Kosova için en iyi çözüm”
Perþembe, 18 Ekim 2007
Fev zi K ara muço
B
Brükselde Yine
Ders Tekrarlandı
rüksel’de ikinci defa bire bir görüşmelerle masaya oturan taraflar bir
çözüm bulamamalarına rağmen Viyana’da 22 Ekimde tekrar bir
araya gelecekler. Ne kaybeden ne de kazanan oldu. Taraflar önceki
pozisyonlarında kaldılar.
Üçlü önünde, eski repertuarlarını sergilediler. Yeni olan hiçbir şey
yoktu. Yine aynı şeyleri ortaya attılar. Kosova’lılar Sırplara yeniden Londra
toplantısına hazırladıkları barış önerisini ortaya atarken, Sırplar ise
Kosovalı Arnavutlara özerklik mıktarını %95 yükselttiler.
Brüksel de yeni bir şey getirmedi. Yine taraflar önceleri birkaç defa
ortaya attıkları tutumlarına sadık kaldılar.
Üçlü yönetiminde yapılacak görüşmelerin zamanı daralıyor. Daha
doğrusu iki aydan daha az bir zaman kaldı.
Üçlünün, Kosova sorununun çözümü için karar alma yetkisi yok. Onlar
yalnız kenardan seyirci olarak bakıyorlar. Oyun kurallarına karışmak istiyorlar. Kosova ateşini söndürme yetkileri yok. Onlar yalnız gözlemci olarak
bu ateşin yanışına seyirci olarak bakıyorlar.
Onlar kanayan bir yaranın kendi kendine tedavi edilmesini bekleyen bir
cerrah misali meseleye bakıyorlar. Yaradan kan durmaksızın akıyor.
Cerrahlar kenardan komşu incinmesin diye gözlemci olarak kalıyorlar.
Onlar 10 Aralığa dek gözlemci olacaklar sonra ise hastanın durumu hakkında bir rapor hazırlayacaklar.
BM Genel Sekreteri, sunulacak olan rapordan muhtemelen memnun
olmayacak. Hastanın durumunu iyileştirmek için acil önlemler alınmasını
isteyecek.
Rusya’nın tepkisini göz önünde bulundurarak BM Genel Sekreteri Mun,
Marthi Ahtisari tarafından Kosova ile ilgili reçetenin ve terapinin uygulanmasını tek çözüm olarak alacak.
Üçlü, yaptıkları görevin başarısızlıkla sonuçlanacağının farkındalar.
Ama 120 günlük görevlerini yerine getirmeye mecburdurlar.
Üçlünün AB temsilcisi İşinger, Rusya ziyareti sırasında yaptığı bir açıklamada taraflar arasında anlaşmaya varma şansının pek olmadığını belirtti.
İşinger üstlendiği görevin boşa gitmemesi için şans yüzdesinin tamamen
sıfırlamadı. Sadece anlaşmaya varmak için ümitleri uzattı.
İşinger tarafından yapılan bu açıklama ardından ileride yapılacak olan
bire bir yada taraflarla ayrı ayrı görüşmelerde ortaya yeni bir tablonun atılacağına hiç kimse inanmıyor. Brüksel’de yapılan görüşmede yeni bir şeyin
ortaya atılacağına kimse olanak vermedi. Tarafların yeniden eski tutumlarını ortaya atması beklendi ve bu durum aynen gerçekleşti.
10 Aralığa çok az zaman kaldı. Taraflar anlaşmaya varmak için hiçbir
adım atmadılar. Tutumların yinelenmesinin dışında bir gelişme olmadı.
Kosova Müzakere ekibi basın sözcüsü Skender Hüseni de Brüksel’e
hareket etmeden önce Belgrat’tan yeni hiçbir şey beklemediğini söyledi.
Priştine’nin ektiği bağımsızlık ve Belgrad’ın ektiği özerklik ağacı o
kadar kök saldı ve dallanıp budaklandı ki onları değiştirmek çok zor olacak.
Dalları kesilirse bile tarafların kesmesine izin vermeyecekleri derin kökü ve
gövdesi kalacak.
Yeni görüşmeler önümüzdeki pazartesi 22 Ekim’de Viyana’da yeniden
bir araya gelecekler. Gündemi olmayan toplantıda Üçlü bu defa görüşme
noktalarını saptamaya çaba gösterecek.
Şimdiye dek kendini kenarda tutan Üçlü zaman daralınca ortaya girmek
istiyor.
Tutumların tekrarlanmasından mada gündemde neler olacak?
Ý
zlanda’nýn Reykavik kentinde
düzenlene NATO Parlamenter
Meclisi toplantýsýnda konuþan
Arnavutluk Baþbakaný Sali Beriþa,
Kosovalý siyasileri tek taraflý baðýmsýzlýk ilan etmeme konusunda
uyardý. Ahtisaari tarafýndan hazýrlanan çözüm öneri paketinin
Kosova’da yaþayan Sýrp topluluðuna en iyi yaþam standartlarýnýn sunduðunun altýný çizen Beriþa, bundan
dolayý bu önerinin hayata geçirilmesi gerektiðini söyledi. Sýrbistan’ýn
Marthi Ahtisari tarafýndan ortaya
atýlan standartlara ilgi göstermediðini belirten
Beriþa, bunun aksine Kosova’nýn topraklarýna ilgi gösterdiðini söyledi.
NATO Parlamenter Meclisi üyelerinin sorularýný da yanýtlayan Beriþa, Kosova’nýn
Avrupa tarihinde özel bir duruma tekabül
ettiðini ifade ederken, bu dakikadan sonra
Kosova için en iyi çözüm yolunun baðýmsý-
zlýk olduðunu söyledi.
Bölgede iki Arnavut devletinin kurulmasýnýn
Avrupa için bir sorun yaratmayacaðýnýn
belirten Beriþa, bu olayýn aksine bölgede
barýþ ve istikrarýn saðlanmasýnda katkýda
bulunacaðýný ifade ederken, “Zaten
Kosova’nýn baðýmsýz olmasý artýk Büyük
Arnavutluk’un da hayata geçmeyeceði
anlamýna gelmektedir” dedi.
Kouchner, çözüm
konusunda umutsuz
Fransa Dýþiþleri Bakaný, taraflarýn bugüne kadar gösterdiði performanslarýný
dikkate alarak, Kosova sorununa çözüm bulma olasýlýðýnýn çok az olduðunu
ifade ederken, Kosova statü sürecinin bir Avrupa sorunu olduðunu hatýrlattý.
F
ransa Dýþiþleri Bakaný Bernard Kouchner Almanya’da yayýnlanan “Der Spiegel” haftalýk gazetesine verdiði demeçte 10 Aralýk tarihine kadar taraflarýn aralarýnda bir anlaþmaya varmalarý için olasýlýðýn çok düþük olduðunu söyledi. BM Güvenlik Konseyi’nde
Kosova sorununun çözülmesinin Rusya tarafýndan engellendiðini ifade eden Kouchner,
Fransa’nýn 1999 yýlýndan beri Kosova sorununun çözümü için yeni yollar aradýðýný ve aramaya da devam ettiðini söyledi. Kouchner, “Taraflarýn arasýnda anlaþmaya varma þansýný %
10 olarak görüyorum. Kosovalý Arnavutlar, Sýrplarý dýþarýda tutacak bir baðýmsýzlýðý kabul
etmekten kaçýnmalýdýr. Bizim Troyka içindeki AB temsilcisi Wolfang Ýþinger’e güvenimiz
sonsuzdur” dedi.
Kosova’nýn baðýmsýzlýðý AB üyeleri arasýnda parçalanmalara yol açýp açmayacaðý ile ilgili
soruyu Kouchner, “AB’yi oluþturan 27 devlet arasýnda Kosova için ortak bir karar almak çok
zordur. Ama Kosova’nýn Avrupa Birliði üyeleri arasýnda bir test haline dönüþmesini istemiyorum. Bu konuda kardeþçe bir tutum takýnmamýz gerekiyor. Amerika ve Rusya bu konuda
farklý düþünebilir. Ama Kosova’nýn Avrupa’nýn iç sorunu olduðunu göz önünde bulundurursak bu konuda bize düþen görevi yerine getirmemiz gerekiyor” dedi.
Prizren’de yarışma heyecenı
Prizren’in “Fridom” Mankenler Derneği Kosova’nın 2007 en güzel kızını
ve en yakışıklı erkeğini seçiyor. Yarışmaya başvurular 20 Ekim
tarihinden itibaren başlıyor.
S
alı günü basına düzenlenen toplantıda
Prizren’in “Fridom” Mankenler
Derneği 19 Aralık tarihinde düzenleyeceği Kosova 2007 bayan ve erkek güzellik
yarışması hakkında kamuoyunu bilgilendirdi.
Kosova’da bütün etnik toplulukların
katılımıyla gerçekleşecek ve Kosova’nın ilk
çok uluslu güzellik yarışmasına başvurular
20 Ekim tarihinden itibaren başlayarak, 20
Kasım tarihine kadar sürecek. 24 Kasımda
Prizren kültür evinde düzenlenecek elemeler
ardından 15-26 yaş arasında 30 bayan ve 30 erkek aday yarışmaya katılma hakkı kazanacak.
3 Aralık tarihinden itibaren hazırlıkları başlayacak projenin maliyetinin 66 bin euro
olduğunu belirten dernek yetkilileri, projelerine destek bulabilmek için Kosova hükümetine
başvurduklarını ifade etiller. Yarışmaya katılacak adaylardan 6 kontenjanı topluluklara ve
4’ü de Kosova dışından katılacak olanlara ayrılmış durumda. Yarışmaya yerel ve uluslararası
olmak üzere ad yapmış sanatçı ve kişilerin katılması bekleniyor.
7
Perþembe, 18 Ekim 2007
Balkan
AÝHM Yunanistan’ý
Mahkum Etti
A
vrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi, 11
Ekim 2007 tarihinde açýkladýðý
kararda, Türkçe adý Meriç,
Yunanistan’da Evros olan Azýnlýk Gençliði
Derneði
davasýnda
Yunanistan’ý mahkum
etti. Evros Azýnlýk
Gençliði Derneði’nin
baþvurusunu inceleyen
m a h k e m e ,
“ Yu n a n i s t a n ’ ý n
örgütlenme ve dernek
kurma hakkýyla ilgili
Avrupa Ýnsan Haklarý
Sözleþmesi’ni
ihlal
ettiði” görüþüne vardý.
Batý Trakya Türk
Azýnlýðý
Danýþma
Kurulu Baþkaný Gümülcine Müftüsü
Ýbrahim Þerif, kararý memnuniyetle
karþýladýklarýný bildirdi.
Þerif, “Dedeaðaç Gençliði Dedeaðaç
bölgesinde bir dernek kurma niyetine girmiþti, bu dernek Batý Trakya Azýnlýðý Meriç
Gençliði Derneði adý altýndaydý fakat yýllar
önce Türk kelimesinin yasaklandýðý gibi
azýnlýk kelimesinin de kullanýlmasý yasaklanmýþtýr. Uzun bir süre bu konu Yunanistan
mahkemelerinde görüþüldükten sonra bu
konu neticede Avrupa Ýnsan Haklarý
Mahkemesine kadar ulaþtý ve neticede
bayram öncesi Batý Trakya Müslüman
Türklerine bir bayram hediyesi gibi böyle
bir yasaklamanýn yapýlamayacaðýný, insan
haklarýnýn ihlali olduðu insanlarýn
demokratik bir ülkede istediði gibi ifade
kullanabileceði, korkulmamasý gerektiði
manasýnda bir karar
çýktý.” dedi.
Ýskeçe PASOK
Partisi Azýnlýk milletvekili
Doktor
Çetin Mandacý ise
azýnlýk haklarý için
A v r u p a
Mahkemeleri’ne gitmeyi istemediklerini, ancak buna
mecbur býrakýldýklarýný vurguladý.
M a n d a c ý ,
“Biliyorsunuz
ki
ülkemizde
bazý
kelimelerin kullanýlmasý ne anayasaya
uygun olarak ne de Avrupa’ya uygun olarak
yasaklanmaktadýr. Tabii ki Evros bölgesindeki bu derneðimizin azýnlýk kelimesi
itibarýyla kapatýlmasý istenmiþ ve þu anda
Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi bu konuda olumlu cevap vermiþtir. Ben aslýnda
seviniyorum ama sevinecek de bir þey yok.
Bunlar bizim en doðal hakkýmýz, bu tür
kelimeler kimseyi rahatsýz etmemesi lazým.
Þu anda çaðdaþ demokratik bir ülkede yaþamaktayýz dolayýsýyla bu iþin buraya varmamasý lazým.” dedi.
Arnavutluk, Hýrvatistan ve
Makedonya güvenoyu aldýlar
NATO Parlamenterler Meclisi, Ýttifaký gerekli þartlar yerine getirildiði takdirde Arnavutluk, Hýrvatistan ve Makedonya ile üyelik
müzakerelerini 2008 yýlýnda baþlatmaya çaðýran bir kararý onayladý.
A
rnavutluk,
Hýrvatistan
ve
Makedonya, NATO üyelik çabalarýna güçlü bir destek sinyali aldýlar.
Ýzlanda’nýn baþkenti Reykjavik’te bir araya
gelen 26 NATO üye ülkesinin ulusal meclis
temsilcileri, ülkelerin üyelik hedeflerini
destekleyen bir kararý kabul ettiler.
NATO Parlamenterler Meclisi kararýnda,
Nisan 2008’de Bükreþ’te yapýlacak zirvede
NATO devlet ve hükümet baþkanlarýnýn
“hazýr olarak deðerlendirilen ve üyeliklerinin
Avrupa-Atlantik bölgesinde güvenlik ve
istikrarý artýracaðýna hükmedilen aday
ülkelere” müzakere davetiyesi gönderecekler.
Kararda, NATO üye ülkeleri ulusal
meclislerinde ilgili anlaþma protokollerinin
onaylanmasý için aktif olarak kampanya
yürütmeye davet ediliyor. Buna ek olarak,
NATO’nun “açýk kapý” politikasýnýn zirveden sonra da devam etmesi yönünde çaðrýda
bulunuluyor.
NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop
Scheffer toplantýda yaptýðý konuþmada,
“Arnavutluk, Hýrvatistan ve Makedonya’nýn
üyelik hazýrlýklarýnda yardýmcý olmak için
Üyelik Eylem Planýnýn baðlamý üzerinde sýký
bir çalýþma yürütmekteyiz.” dedi.
De Hoop Scheffer temsilcilere hitaben
yaptýðý konuþmada, “Önceki geniþleme dalgalarýnda olduðu gibi, Bükreþ’te alýnacak
karar da nihayetinde siyasi bir karar olacak.
Ve siz Parlamenterler bu süreçte net bir role,
ve gerçekten de bir sorumluluða sahipsiniz.”
dedi. Genel sekreter, Bükreþ’te alýnacak
geniþleme kararýnýn NATO’nun geniþlemesinin sonu olmayacaðý ve Barýþ için
Ortaklýk üyelerinin gelecekte tam teþekküllü
üye olma konusunda umutlarýný kaybetmemeleri konusunda emin olduðunu da ifade
etti.
Parlamenterler Meclisi destek gösterisini
yaný sýra, Arnavutluk, Hýrvatistan ve
Makedonya’yý önümüzdeki aylarda reformlarý hýzlandýrmaya da çaðýrdý.
Meclis Gelecek Güvenlik ve Savunma
Becerileri alt komitesinin hazýrladýðý bir
raporda, Arnavutluk’un hukukun üstünlüðünü geliþtirmesi, savunma kuvvetlerinde
reform yapmasý, yolsuzluk ve organize suçla
mücadele etmesi gerektiði belirtildi.
Belgede,
Makedonya’nýn
siyasi,
ekonomik ve savunma reformlarýnda ve
hukukun üstünlüðünün güçlendirilmesinde
sürekli ilerleme göstermesi gerektiði öne
sürüldü. Hýrvatistan’ýn ise yalnýzca reformlarda ilerlemeyi sürdürmekle kalmayýp,
kamuoyunda NATO üyeliðine verilen
desteði artýrmak için çalýþmasý da gerekiyor.
Üç ülkeye, en baþta Afganistan’da
görevli NATO’ya baðlý Uluslararasý
Güvenlik Yardým Gücü (ISAF) olmak üzere
NATO operasyonlarýna olan katkýlarýndan
ötürü övgüde bulunuldu. Üç ülke de NATO
ile düzenli olarak tatbikatlara katýlýyor ve
hepsinde de savunma reformlarý NATO kapsamýnda çalýþabilecek küçük, profesyonel,
modern ve konuþlandýrýlabilir kuvvetler
oluþturmaya dayanýyor.
Ulusal stratejik belgeler ve yasal
çerçeveler yaratýlmasýnýn yaný sýra kuvvetlerin
yeniden
yapýlandýrýlmasý
ve
küçültülmesi de dahil olmak üzere,
NATO’nun savunma reformlarýyla ilgili
olarak talep ettiði kriterlerin çoðu karþýlandý.
E RH A N
T ÜR B E DA R
Ankara
Mektubu
E-posta:[email protected]
Sancak’ta Ýþlenen Mezalimi Hatýrlamak
B
osna savaþýnýn sürdüðü yýllarda,
Sancak bölgesindeki Boþnaklar
mezalime ve devletin yoðun
baskýlarýna maruz kaldý. Bosna’da savaþ
baþlar baþlamaz Sancak’ta uygulanmaya
baþlayan “sýkýyönetim”, bölgedeki
Müslüman halka yönelik sindirme
hareketinden baþka bir þey deðildi.
Devlet baskýlarýnýn ilk sinyallerinin alýnmaya baþladýðý bir dönemde, kendini
güvende hissetmeyen Sancaklý Boþnaklar,
Ekim 1991’de düzenlenen bir referandumda
Sancak için siyasi özerklik talep etti.
Boþnaklarýn öldürülme, bireysel ve kitlesel
kaçýrýlma ve kitlesel yargýlanma olaylarýnýn
yaygýnlaþmasý, bölgedeki Boþnak liderlerini
1993’ün yazýnda, Sancak’a özel statünün
tanýnmasý üzerine bir memorandum yayýnlamaya sevk etti. Dönemin Belgrad yönetimi
ise, Sancakla ilgili özerklik çaðrýlarýný,
Boþnaklar üzerinde uygulanan mezalimin
meþrulaþtýrýlmasý doðrultusunda kullandý.
Sancaklý Boþnaklarýn siyasi temsilcilerinin
çoðu ise, sözde Sancak devletini kurmaya
çalýþtýklarý gerekçesiyle, cezaevlerine gönderildi.
Bosna’da savaþýn baþlamasýyla, Sýrbistan
her þeyden önce Sancak sýnýrlarýna binlerce
asker ve polis yýðdý. Sancak bölgesinin
kültürel ve idari merkezi olan Yeni Pazar
kenti ise tanklarla kuþatýldý. Sadece
Sýrbistan’ýn düzenli silahlý kuvvetleri deðil,
Boþnaklar üzerinde deðiþik suçlar iþleyen
Sýrp ve Karadaðlý milis güçler de Sancak’ta
faaliyet gösterdi. Binlerce Sancaklý Boþnak
Sýrp polisinin sorgusundan geçti. Bunlardan
bir kýsmý ise dayak gibi deðiþik iþkencelere
maruz kaldý. Özellikle Sýrp polislerinin
sözde silah arama eylemleri sýrasýnda haksýz
güç kullanýmý uygulandý, silah bulunmadýðý
takdirde Boþnaklar tutuklandý, iþkenceler
gördü. Sýrp polislerinin Sancak’ta
Boþnaklara yönelik uyguladýklarý mezalim
yetkililere bildirilmiþ olmasýna raðmen,
genel olarak bu olaylarla ilgili ciddi araþtýrma ve disiplin sorgulamalarý yapýlmadý.
Dahasý, Belgrad’daki “Ýnsancýl Hukuk
Vakfý”nýn verilerine göre, Bosna savaþý yýllarýnda Sancaklý Boþnaklara iþkence uygulayan Sýrp polislerin çoðu, bugün bile
Sýrbistan Ýçiþleri Bakanlýðý bünyesindeki
görevlerini sürdürüyor.
Þiddet dýþýnda, Bosna savaþý boyunca
Sancaklý Boþnaklara ekonomik tecrit de
uygulandý. Nitekim, çoðu Boþnak iþlerinden
uzaklaþtýrýldý. Diðer taraftan, Sýrp lider
Slobodan Miloþeviç’in tekelindeki
medyanýn propagandalarý sayesinde
Sancaklý Boþnaklara “Aþýrý Ýslamcý”
damgasý vurulmaya çalýþýldý. Bütün bunlar,
Sancak bölgesi ve orada yaþayan
Boþnaklara karþý Sýrbistan’da büyük bir
önyargýnýn oluþmasýyla sonuçlandý.
Neticede, Miloþeviç rejiminin Sancak’ta
uyguladýðý devlet terörüne Sýrp halký da
onayýný verdi.
Boþnaklara karþý iþlenen mezalim
yüzünden, 1990-1995 yýllarý arasýnda,
toplam nüfusunun 440 bin civarýnda olduðu
tahmin edilen Sancak bölgesinden 60-80 bin
civarýnda Boþnak göç etti. Ayný dönemde
onlarca Boþnak öldürüldü, 100’ün üzerinde
Boþnak kaçýrýldý, Boþnaklara ait 105 gayrimenkul havaya uçuruldu, onlarca Boþnak
köyü ise etnik olarak temizlendi.
Sancak bölgesi ile Bosna-Hersek arasýndaki etnik baðý koparabilmek için, BosnaHersek ile sýnýrdaþ olan Boþnak köylerinin
çoðu rahat býrakýlmadý. Örneðin, Mayýs
1992’den itibaren, Priboy belediyesine baðlý
ve Bosna sýnýrýnda bulunan Kukuroviçi,
Voskovina, Milanoviçi gibi köylere,
Yugoslavya Ordusu’nun Ujitse kolordusuna
baðlý askerler yerleþtirilmiþti. Bu askerler,
belirtilen köylerdeki Boþnaklara hep kötü
davrandý, tehdit etti, korkuttu ve evlerine
baskýnlar düzenledi. 18 Þubat 1993’te ise,
Yugoslavya Ordusu mensuplarý Kukuroviçi
köyüne, üç Boþnakýn ölümüyle sonuçlanan
bir piyade ve havan topu saldýrýsý bile
gerçekleþtirdi. Bu tür olaylar ise, Sancaklý
Boþnaklarýn civardaki yaklaþýk yirmi köyden göç etmelerine neden oldu. Raporlarda,
terk edilen Boþnak evlerinin Sýrp askerlerince talan edilip, çoðunlukla ateþe verildiði
belirtiliyor. Kendi evlerini onaramayan
Boþnaklar ise, günümüzde bile söz konusu
köylerdeki evlerine dönemedi.
Sancaklý Boþnaklarýn kaçýrýlmasýna
iliþkin ilk ciddi olay, “Syeverin olayýdýr”. 22
Kasým 1992’de, Sýrbistan’ýn Bosna-Hersek
sýnýrýnda bulunan Syeverin köyünden
Priboy kentine iþçileri taþýyan bir yolcu otobüsü Sýrp milis güçleri tarafýndan durdurulup, içinden 16 Sancaklý Boþnak kaçýrýldý.
Daha sonra elde edilen bilgilere göre,
kaçýrýlan Boþnaklar, Bosna-Hersek’in
Viþegrad kentine götürüldü, orada gördükleri iþkenceden sonra da feci bir þekilde
öldürüldü. Ýnsan haklarý ile ilgilenen bazý
sivil toplum kuruluþlarý, dönemin Sýrbistan
yetkililerinin, Syeverin katliamýnýn gerçekleþmesini önleyebilecek durumda olduklarýný, ancak hiçbir þey yapmadýklarýný
savunuyor. Belgrad’daki yönetim kaçýrýlan
Boþnak vatandaþlarýný kurtarmak için
harekete geçmediði gibi, devlet televizyonunda Syeverin olayý hakkýnda “Sýrplarý
kötülemek için ortaya atýlmýþ olan bir
yalan” þeklindeki haberlerin yayýnlanmasýna
izin verdi.
Sancaklý Boþnaklarýn kaçýrýlmasýyla
ilgili büyük eylemlerden biri de “Þtýrptsi
olayýdýr”. 27 Þubat 1993’te, Belgrad’tan Bar
kentine doðru seyahat eden tren, Priyepole
kentinin yakýnlarýnda bulunan Þtýrptsi
köyünde Sýrp milisleri tarafýndan zorunlu
olarak durdurulup, 21 yolcu kaçýrýldý. Daha
sonra öldürüldükleri anlaþýlan bu yolcularýn
19’u Boþnak, geri kalaný ise Hýrvattý.
Kosova sorunu çerçevesinde 1999’da
gerçekleþen NATO müdahalesi sýrasýnda da,
Sýrbistan’daki Miloþeviç rejimi Sancak’tan
bir göçü teþvik etmeye çalýþtý. Ekim
2000’de Miloþeviç yönetimin deðiþmesiyle
ise, Sancak bölgesinde uygulanan sistematik
devlet baskýlarý sona erdi. Artýk
Boþnaklarýn öldürülme olaylarý, bireysel ve
kitlesel kaçýrýlmalarý ve sebepsiz yargýlanma
olaylarý kalmadý. Bir baþka ifadeyle,
günümüzde Sancak bölgesinde Boþnaklarýn
kitlesel göçüne sebep olabilecek olaylar
mevcut deðildir. Diðer taraftan, hem
Sýrbistan, hem de Karadað’daki Sancaklý
Boþnaklara, siyasi hayata katýlýmýn kapýlarý
açýlmýþ durumdadýr. Her ne kadar bazý
þikayetleri devam ediyor ise de, Sancaklý
Boþnaklarýn günümüzdeki durumu, 19921995 dönemiyle karþýlanamayacak kadar
iyidir ve iyiye doðru gidiyor.
Dünya Turu
BM’den Ortadoðu
Dörtlüsüne Eleþtiri
Ýsrail’in uygulamalarý yüzünden Filistin
halkýnýn zor durumda kaldýðý, bu kez bir
Birleþmiþ Milletler uzmaný tarafýndan
dile getirildi. Birleþmiþ Milletler’in de
içinde bulunduðu Ortadoðu Dörtlüsü’nü
de eleþtiren örgüt uzmaný, Filistin
halkýnýn gerektiði þekilde korunmadýðýný
savundu. Bölgede insan haklarý ihlallerinin arttýðýný belirten Dugard, Ýsrail’in
uygulamalarýyla, Filistin halkýnýn
hareket özgürlüðünü kýsýtladýðýný ifade
ediyor. Ýsrail’in güvenliðinin tehdit
altýnda olduðunu kabul eden Birleþmiþ
Milletler uzmaný, ancak bu duruma karþý
verilen tepkinin “aþýrý” olduðu
görüþünde. Batý Þeria’da, kontrol noktalarýyla bölgenin kantonlara ayrýlmasýnýn
amaçlandýðýný belirten Dugard, böylece
Filistinlilerin hayatýnýn daha da zorlaþtýðýný söylüyor. Dugard, Filistinlilerin
haklarýnýn gerektiði þekilde korunmamasý halinde, Birleþmiþ Milletler’e
Ortadoðu Dörtlüsü’nden çekilmesi
çaðrýsýnda bulunacaðýný da kaydetti.
Birleþmiþ Milletler’de genel sekreter
tarafýndan atanan ve baðýmsýz uzmanlar
olan özel raportörler, sadece danýþmanlýk
görevi yapýyor, örgüt politikasýnda karar
yetkileri bulunmuyor.
Hollanda, kraliyet ailesinden
‘hesap’ soracak
Hükümete baský yapan siyasi partiler,
kraliyet ailesine ayrýlan bütçenin 4 yýlda
yüzde 36’lýk artýþla 113 milyon Euro’ya
çýkmasý üzerine Meclis soruþturmasý
istedi. Hollanda tahtýna 30 Nisan
1980’de çýkan Kraliçe Beatrix’in her yýl
artýþ gösteren masraflarýnýn incelemeye
alýnmasý istendi. Kraliyet ailesi harcamalarýný ‘kapalý kutu’ olarak deðerlendiren siyasi parti temsilcileri, “Saray
da kemer sýkmasýný öðrenmeli” þeklinde
atýflarda bulundu. 83 milyon Euro’dan
113 milyon Euro’ya çýkmasý öngörülen
bütçeye ilk tepki Ýþçi Partisi ile Sosyalist
Parti’den geldi. Yeþil Sol ve Demokratlar
66 Partisi konuyla ilgili görüþ bildirip
hükümetten önlem almasýný istedi. Yeþil
Sol ve diðer küçük partiler de soruþturma konusunda destek veriyor.
Hastanede karýþan bebekleri
anneleri geri vermedi
Prag’da ayný adý taþýyan ve yanlýþlýk
sonucu birbirilerinin bebeðini alan iki
anne, gerçeðin ortaya çýkmasý üzerine
þoke olsa da, bebekleri deðiþtirmeyi reddettiler. Alman Bild gazetesinde yer alan
habere göre Jaroslava adlý iki kadýnýn
bebekleri yanlýþlýkla birbirlerine verildi.
Olaydan habersiz bir baþkasýnýn çocuðuna bakan anneler, gerçek ortaya çýkýnca
ise beklenmedik bir tepki verdiler. Ýki
anne de on aydýr kendi çocuklarý gibi
baktýklarý bebekleri birbirlerine geri vermeyi reddettiler”.
Denizlerdeki korsanlýk arttý
Denizlerdeki korsanlýk bu yýlýn ilk 9
ayýnda geçen döneme göre yüzde 14
oranýnda arttý. Uluslararasý Denizcilik
Bürosu’nun bildirdiðine göre, bu yýl
ocak-eylül arasýnda gemilere 198 saldýrý
yapýldý. Bu dönemde 15 gemi ve mürettebattan 63 kiþi kaçýrýldý, üç kiþi
öldürüldü. 2006’nýn ayný döneminde ise
korsan saldýrýlarýnýn sayýsýnýn 174
olduðu bildirildi. Denizlerdeki saldýrýlar
açýsýndan Afrika’nýn sorunlu olduðu,
dünyanýn en iþlek su yolu olan güneydoðu Asya’daki Malacca boðazýnýn ise
bu sene görece sakin olduðu belirtildi.
Korsanlýðýn en çok arttýðý ülkelerin ise
Somali ve Nijerya olduðu kaydedildi.
Dünya
Putin’den
Ýran’a
tarihi ziyaret
H
azar Denizi’ne kýyýsý olan ülkelerin
devlet baþkanlarý zirvesine katýlan
Putin, toplantýnýn açýlýþýnda yaptýðý
konuþmada, Hazar bölgesinde güç kullanýmýnýn kabul edilemez olduðunu söyledi.
Putin, Rusya olarak her zaman Hazar Denizi
bölgesindeki sorunlarýn çözümü için
diyalogdan yana olduklarýný belirtti. Bölge
ülkeleri arasýndaki iliþkilerin daha da
geliþtirilmesi gerektiðini kaydeden Putin,
“Hazar Denizi bizi birbirimizden ayýrmýyor,
aksine
birleþtiriyor”
dedi.
Hazar
Denizi’ndeki kaynaklardan yararlanýrken
ekolojik güvenliðe önem verilmesini isteyen
Putin, Hazar’ýn ulaþým noktasýnda da önemli kapasiteye sahip olduðuna iþaret etti ve
Karadeniz ile Hazar arasýnda bir ulaþým
kanalý açýlmasýný önerdi. Putin, baþka
ülkelerin topraklarýnýn Hazar Denizi ülkelerine saldýrý için kullanýlmasýna izin vermeyeceklerini de vurguladý.
Ýran Cumhurbaþkaný Mahmud Ahmedinejad da Hazar Denizi ülkeleri arasýndaki
iþbirliðinin geliþtirilmesinin bölgesel barýþ
ve
güvenliði
artýracaðýný
söyledi.
Müzakere ve iþbirliðinin Hazar bölgesi
ülkeleri için önemli olduðunu ifade eden
Ahmedinejad, zirvenin mevcut iliþkileri
daha da geliþtireceðine olan inancýný dile
getirdi.
Hazar Denizi’ne kýyýsý bulunan ülkelerin
devlet baþkanlarý zirvesi, 5 liderin imzaladýðý bildiriyle Tahran’da sona erdi. Sonuç
bildirisinde, Nükleer Silahlarýn Yayýlmasýnýn
Önlenmesi Anlaþmasý’na (NPT) baðlý kalýn-
Rusya Devlet Baþkaný Vladimir
Putin, kendisine yönelik suikast
planlandýðý iddiasýna raðmen,
Ýran’a tarihi bir ziyaret gerçekleþtiriyor. Putin, Ýkinci Dünya
Savaþý’ndan bu yana Tahran’a
giden ilk Rus lider.
masý ve nükleer enerjinin barýþçýl amaçlý
kullanýlmasýna vurgu yapýldý.
Ahmedinejad, Rusya Devlet Baþkaný
Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaþkaný
Ýlham Aliyev, Kazakistan Devlet Baþkaný
Nursultan Nazarbayev ve Türkmenistan
Devlet Baþkaný Kurbanguli Berdimuhammedov ile zirve sonuç bildirisini imzaladýktan sonra ortak basýn toplantýsý düzenledi.
Toplantýnýn “samimi bir ortamda gerçekleþtiðini ve önceden belirlenen bütün hedeflere ulaþýldýðýný” söyleyen Ahmedinejad,
imzalanan sonuç bildirisinin “büyük bir
kazanç” olduðunu kaydetti ve “Bugünkü
zirve, 5 komþu ülke iliþkilerinde bir dönüm
noktasý oldu” dedi.
Her gece 854 milyon insan
aç uyuyor
Birleþmiþ Milletler Gýda ve
Tarým Örgütü (FAO) Genel
Sekreteri Jacques Diouf,
Dünya Gýda Günü dolayýsýyla yaptýðý açýklamda dünyada her gece 854 milyon
insanýn aç karnýna
uyuduðunu söyledi.
F
AO Genel Sekreteri Jacques Diouf,
Dünya Gýda Günü dolayýsýyla
FAO’nun
Roma’daki
genel
merkezinde düzenlenen törende yaptýðý
konuþmada, “Gezegenimiz miktar ve kalite
olarak tüm nüfusuna yetecek kadar gýda
üretiyor, ancak bu gece 854 milyon insan aç
karnýna uyuyacak” dedi.
Beslenme hakkýnýn, 1948’de BM tarafýndan kabul edilen Ýnsan Haklarý Evrensel
Bildirgesi’nde resmen tanýndýðýný belirten
Diouf, bu hakkýn, yardýmseverlik fikrinin
hukuk kavramýna yeniden yönlendirilmesine
baðlý olduðunu söyledi.
Diouf, “Her insana eþit ve düzenli gýda
saðlanmasý güvencesi sadece bir ahlaki
zorunluluk ve büyük ekonomik kazanca
dönüþebilecek bir yatýrým deðil, ayný zamanda temel bir insan hakkýnýn yerine getirilme-
sidir. Dünyanýn bunu gerçeðe dönüþtürebilecek olanaklarý mevcuttur” diye konuþtu.
En fakir 50 ülke
Afganistan, Angola, Bangladeþ, Benin,
Butan, Burkina Faso, Burundi, Kamboçya,
Cape Verde, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad,
Comoros, Kongo Demokratik Cumhuriyeti,
Cibuti, Ekvator Ginesi, Eritre, Etyopya,
Gambia, Gine, Gine Bissau, Haiti, Kiribati,
Laos, Lesotho, Liberia, Madagaskar,
Malawi, Maldivler, Mali, Mauritania,
Mozambik, Myanmar, Nepal, Nijer, Ruanda,
Samoa, Sao Tome ve Principe Demokratik
Cumhuriyeti, Senegal, Sierra Leone,
Solomon Adalarý, Somali, Sudan, Doðu
Timor, Togo, Tuvalu, Uganda, Tanzanya,
Vanuatu, Yemen, Zambia.
Perþembe, 18 Ekim 2007
8
Cumhurbaþkaný Köhler’e
Saldýrdý
Almanya’nýn Frankfurt kentinde, akli
dengesi bozuk 44 yaþýndaki bir kiþi,
Cumhurbaþkaný Horst Köhler’e saldýrdý.
Frankfurt polisi, söz konusu kiþinin
Paulskirche Kilisesinde düzenlenen
barýþ ödülü törenine katýlan
Cumhurbaþkaný Köhler’e kilisenin
önünde saldýrdýðýný, Köhler’in kendisini
korumalardan önce savunduðunu bildirdi. Bir polis sözcüsü, Cumhurbaþkaný
Köhler’in saldýrýdan herhangi bir þekilde etkilenmeden programýný
sürdürdüðünü kaydetti. Saldýrýnýn siyasi
amaçlý olmadýðý, söz konusu kiþinin
kiþisel sorunlarý olduðu belirtildi.
Chavez, Castro ile görüþtü
Venezuela radyo ve televizyonunda
yayýnlanan haftalýk programýnýn çekimini Ernesto Che Guevera müzesinde
gerçekleþtirmek için Küba’ya giden
Chavez, baþkent Havana’da Castro ile
biraraya geldi. Kübalý yetkililer 4 saatten fazla süren görüþmede iki liderin,
iki ülke arasýndaki iliþkiler, Latin
Amerika’nýn ve insanlýðýn karþý karþýya
olduðu tehlikeler konusunda görüþ
alýþveriþinde bulunduðunu açýkladý.
Hindistan’da sinemada
patlama: 5 ölü
Hindistan’ýn kuzeyinde bir sinemada
meydana gelen patlamada, ilk belirlemelere göre 5 kiþinin öldüðü bildirildi. Hint Aaj Tak Televizyonu, bir komedi filminin gösterildiði Pencab
Sinemasý’nda meydana gelen patlamada, 5 kiþinin öldüðünü, çok sayýda
kiþinin yaralandýðýný ve patlamanýn
paniðe neden olduðunu duyurdu.
Patlamanýn nedeni henüz bilinmiyor.
ABD Savunma Bakaný
Gates Moskova’yý Uyardý
ABD Savunma Bakaný Robert Gates,
Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler
Anlaþmasý’ný (AKKA) tek taraflý askýya
almasý halinde Rusya’nýn Avrupa’daki
çýkarlarýný tehlikeye atacaðý konusunda
uyardý. Moskova’daki temaslarýný
tamamlayan Gates, Washington’a dönerken mola verdiði Ýngiltere’deki Raf
Mildenhall üssünde gazetecilere yaptýðý
açýklamada, ‘’Tek taraflý olarak anlaþmayý askýya almak ya da anlaþmadan
çýkmak Rusya’nýn Avrupa’daki çýkarlarýný tehlikeye sokar. Ruslar, hemen
hemen bütün Avrupa ülkeleri tarafýndan
müzakere edilen anlaþmalardan çýkmaktan söz ederken ciddilerse, bu ülkelerden bazýlarý bunu rahatsýz edici bulacaktýr’‘ ifadesini kullandý.
Çin Batýlý demokrasileri
örnek almayacak
Çin Komünist Partisi’nin 17. kongresi,
ülke yönetimindeki en önemli isimlerini
bir araya getirdi. Parti sözcüsü Li
Dongþeng, baþkent Pekin’deki kongrede
yaptýðý konuþmada, ülkedeki siyasi
reformlarýn süreceðini vurguladý. 5
yýlda bir toplanan kongrede, ülkenin
geleceðine iliþkin önemli açýklamalarda
bulunan sözcü, siyasi reformlarýn çok
partili bir demokrasiye geçiþi
öngörmediðine iþaret etti. Reformlarýn
Çin’in kendine özgü koþullarý ve deneyimleri çerçevesinde süreceðini Dilg
etiren Li ve “Hiçbir zaman batýlý
demokrasileri örnek almayacaklarýný”
kaydetti.
Dünya Turu
9
Perþembe, 18 Ekim 2007
Türkiye kısa kısa
Mutafyan: Ermeni
Yasasýna Karþýyýz
Türkiye Ermenileri Patriði 2.
Mesrob Mutafyan, Amerikan
Senatosu alt kanadýnda kabul
edilen Ermeni Soykýrýmý
Yasasý’na karþý olduklarýný
söyledi. Mutafyan,
“Türkiye’deki Ermeni asýllý
Türk vatandaþlarýnýn bu
konunun dýþýnda tutulmasýný
hep talep ediyorum. Bu,
Amerika’da, içi politik olarak
yapýlan ve sürekli gündeme
getirilen bir yasa.
Türkiye’deki Ermeni asýllý
Türk vatandaþlarýnýn bununla
bir ilgisi yoktur. Hepimiz bu
yasa tasarýsýna karþýyýz’‘
dedi. “Yasa tasarýsý ABD
Temsilciler Meclisi’ne gelirse
tavrýnýz ne olacak’‘ sorusuna
Mutafyan, ``Bu yasa
Türkiye’de yaþayan Ermeni
asýllý Türk vatandaþlarýnýn
yaþamýný etkileyeceði için
endiþeliyiz. Bu tasarýya
karþýyýz. Bu yasaya sürekli
olarak karþý olduk.
Amerika’daki gerekli mercilere gerekeni yazacaðýz.
Çýkmamasý için gerekli çalýþmayý yapacaðýz’‘ yanýtýný
verdi.
Anayasa deðiþikliði
teklifi
21 Ekim’de referanduma
sunulacak anayasa deðiþiklik
paketinden 11’inci cumhurbaþkaný seçimini düzenleyen
geçici maddeler
çýkarýldý.Maddelerin çýkarýlmasý, Meclis Genel
Kurulu‘nda yapýlan oylamada
386 oyla kabul edildi.
Paketten çýkarýlan maddeler,
seçim kanunlarýnda yapýlacak
deðiþikliklerin 11’inci
cumhurbaþkaný seçiminde
uygulanmasý ve 11’inci
cumhurbaþkanýnýn halk oyuyla seçilmesi öngörüyordu.
Yapýlan deðiþiklikle, 11’nci
cumhurbaþkaný yeniden
seçilecek mi tartýþmalarýna
son verilmiþ oldu.
Erdoðan, Þensoy’u
kabul etti
Türkiye Baþbakaný Recep
Tayyip Erdoðan, istiþarelerde
bulunmak üzere Ankara’ya
çaðrýlan Türkiye’nin
Washington Büyükelçisi Nabi
Þensoy’u kabul ederek bir
süre görüþtü. Meclis’teki
Baþbakanlýk makamýnda
gerçekleþen görüþmede
Büyükelçi Nabi Þensoy,
Ermeni karar tasarýsýnýn
Temsilciler Meclisi Genel
Kurulu’nda kabul edilmemesi
için her türlü çalýþma ve
çabayý göstermeye devam
edeceklerini söyledi. Erdoðan
da, Amerikan yönetimi ve
oradaki lobilerle çalýþmalarýn
büyük hassasiyetle sürdürüleceðini belirtti. Erdoðan,
“Temennimiz odur ki; böyle
bir talihsiz kararý Temsilciler
Meclisi almasýn. Geleceðe
yönelik olarak TürkiyeAmerika arasýndaki münasebetler bir çýkmaza sürüklenmez diye inanýyorum.” diye
konuþtu. Görüþmenin ardýn-
Türkiye
Erdoðan, sert konuþtu
Türkiye Baþbakaný Recep Tayyip
Erdoðan, terörle mücadele konusunda Türkiye’nin artýk nefsi müdafaa
konumuna geldiðini belirterek, “nefsi
müdafaanýn söz konusu olduðu
yerde, diðer hukuk kurallarý
geçersizdir” dedi.
T
ürkiye Baþbakaný Recep Tayyip Erdoðan,
partisinin grup toplantýsýnda sýnýr ötesi
harekata karþý yükselen seslere yanýt
verdi. Erdoðan, þunlarý söyledi: “Terör örgütüne
terörü býrak diyemeyenler, bize sýnýr ötesi harekat
yapmayýn diyemezler. Terörün verdiði zararlarý
sýralayamayanlar, sýnýr ötesi harekatýn zararlarýný
sýralayamazlar, nifak çýkararak hareket edenler bu
milletin dini ve geleneklerinden, bu topraklarýn
mayasýndan pay almayanlardýr. Bunlarý meþrulaþtýrmaya çalýþanlar da onlar kadar ayný derecede sorumludurlar. Bu topraklarýn mayasý teröre geçit veremez. Bu ülkenin gelenekleri, inançlarý masum insanlarý, savunmasýz insanlarý katletmeye müsamaha
gösteremez. Bu milletin vicdaný onaylayamaz, bu
milletin vekilleri böyle hukuksuz eylemleri kýnamamazlýk edemez.”
Erdoðan, sýnýr ötesi harekat tezkeresinin kanlý
eylemler neticesinde ortaya çýkan bir ihtiyaç
olduðunu belirterek, “Uluslararasý anlaþmalarýn
gereði, muhataplarýmýz tarafýndan uygulanmýþ
olsaydý, belki bu noktaya hiç gelinmezdi” dedi.
“Sýnýr Ötesi Harekatýn Hedefi Sadece Terör
Örgütüdür”
Tezkerenin kullanýlmasýna gerek kalmamasýný
temenni ettiklerini kaydeden Erdoðan, konuþmasýný
þöyle sürdürdü: “Ancak terörle mücadele konusunda
Türkiye’nin kararlý, tavizsiz davranacaðýný herkesin
anlamasý, bilmesi lazým. Tezkerenin Meclis’ten
geçmesi hemen bir operasyon anlamýna gelmiyor,
doðru zaman ve zeminde gereken yapýlacaktýr.
Muhtemel bir sýnýr ötesi harekatýn hedefi sadece ve
Babacan’ýn Ortadoðu
Turu
sadece terör örgütüdür. Böyle bir harekat ne sivil
insanlara ne de Irak’ýn toprak bütünlüðü ve siyasi
birlik ve beraberliðine yönelik olacaktýr. Herkes
terör karþýsýndaki durumunu netleþtirmeli, tavrýný
ortaya açýkça koymalý.”
Erdoðan’dan “Ýþbirliði” Çaðrýsý
Baþbakan Erdoðan, Irak merkezi yönetimi ile
Irak’ýn kuzeyindeki bölgesel yönetimini terörle
mücadele konusunda iþbirliði yapmaya çaðýrdý.
Erdoðan, “Terörle arasýna mesafe koyamayanlarýn
terörle mücadeleden olumsuz etkilenmesi kaçýnýlmazdýr. Bölge halkýmýz nasýl terörle arasýna kalýn bir
duvar örüyorsa, Irak merkezi yönetimi ve Kuzey
Irak bölgesel yönetimi de terörle arasýna kalýn bir
duvar örmeli, bu herkesin menfaatinedir.” dedi.
“Türkiye, Nefsi Müdafaa Konumuna Geldi”
Baþbakan, Türkiye’nin sadece doðrudan silah
çekenlere karþý deðil, elinde silah tutanlarý
destekleyenlere karþý da sabrýnýn sonuna geldiðini,
meselenin komþuluk hukukunu aþarak, nefsi
müdafaa noktasýna vardýðýný söyledi. Erdoðan,
“Nefsi müdafaanýn olduðu yerde diðer hukuk kurallarý geçerliliðini yitirir. Biz Türkiye olarak terör
konusunda nefsi müdafaa konumuna geldik.
Saðduyu ve aklý selimi koruyarak gerekeni yapmaya
kararlýyýz.” diye konuþtu.
Dünya sinemasý Altýn
Portakal’da buluþacak
A
ltýn Kültür Sanat Vakfýndan yapýlan yazýlý açýklamaya göre, bu yýl 19-28 Ekim 2007 tarihleri
arasýnda düzenlenecek “44. Uluslararasý
Antalya Film Festivali”, Türkiye, Avrupa ve Asya
ülkeleri baþta olmak üzere yurt içi ve yurt dýþýndan çok
sayýda ünlü konuðu aðýrlayacak. Festival, her yýl
olduðu gibi bu yýl da Türkiye ve dünyadan ünlü yýldýzlarýn, sinema dünyasýna damgasýný vuran usta yönetmenlerin, yapýmcýlarýn ve senaristlerin buluþma noktasý
olacak.
44. Uluslararasý Antalya Film Festivali’nin yabancý
konuklarý arasýnda, 3’ncü Uluslararasý Avrasya Film
Festivali, “Onur Konuðu” usta yönetmen Francis Ford
Coppola, 2007 yýlýnda yönetmen olarak ikinci filmine
imza atan ve “Hotel Rývýera” filminin galasýna katýlacak Fransýz sanatçý Sophie Marceau ve filmin baþrol
oyuncusu Christopher Lambert, “Altýn Çað”ýn yönetmeni, sinema dünyasýnýn yeni dahisi olarak da anýlan
Shekhar Kapur ve filmin oyuncularýndan, 4 kez Goya
Ödülü’ne aday gösterilmiþ genç yetenek Jordi Molla,
ünlü görüntü yönetmeni Christopher Doyle, efsanevi
Ýngiliz yönetmen Nicolas Roeg ve son filmi
“Puffball”da rol alan Miranda Richardson ve “Doktor
Jivago”nun baþrol oyuncusu Rita Tushingham bulunuyor.
Uzakdoðu sinemasýnýn dev ismi, Oscar ödüllü
Tayvan doðumlu yönetmen Ang Lee’nin festivalin
perdelerini açacak son filmi Lust Caution’ýn Çinli güzel
yýldýzý Joan Chen, “Yaþamýn Kýyýsýnda” filminin oyuncularý Nurgül Yeþilçay, Hanna Schygulla, Tuncel
Kurtiz, Baki Davrak ve filmin yönetmeni Fatih Akýn,
dan gazetecilerin sorularýný
yanýtlayan Büyükelçi Nabi
Þensoy, Türkiye’ye karþý
büyük haksýzlýk yapýldýðýný
söyledi.
Türkiye Dýþiþleri Bakaný Ali
Babacan, Ortadoðu turunun
ikinci bölümü kapsamýnda,
Mýsýr ve Lübnan’ý ziyaret
edecek. Babacan, 17-19 Ekim
günlerinde önce Mýsýr’a
ardýndan Lübnan‘a giderek
hem bölgesel hem de ikili
iliþkilere yönelik deðerlendirmelerde bulunacak. Ali
Babacan, Mýsýr
Cumhurbaþkaný Hüsnü
Mübarek ve Baþbakan
Ahmed Nazif tarafýndan
kabul edilecek, Dýþiþleri
Bakaný Ahmed Abul Geyt ve
Arap Birliði Genel Sekreteri
Amr Musa ile görüþecek.
Toptan, AP Sosyalist
Grup Baþkaný ile
görüþtü
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Baþkaný Köksal Toptan,
Avrupa Parlamentosu
Sosyalist Grup Baþkaný
Martin Schulz ve
beraberindeki heyeti kabul
etti. Toptan, heyeti mecliste
aðýrlamaktan ve heyetin
Türkiye’ye geliþinden duyduðu memnuniyeti dile getirdi. Türkiye’nin, zaman zaman
AB tarafýndan anlaþýlamamaktan þikayetçi olduðunu
ifade eden Toptan, “Bu
ziyaret, bizim iyi anlaþýlmamýz için önemli”
dedi.”Bize, en çok destek
veren gruplardan birisiniz”
diyen Toptan, Türkiye’de,
sosyalist gruba karþý, sosyalist olmayanlardan geniþ bir
destek bulunduðunu belirtti.
Schulz da Türkiye ile Avrupa
Parlamentosu arasýnda ciddi
bir fark olduðunu ifade
ederek, Avrupa
Parlamentosunda, kendi gruplarýnýn, genellikle iyi anlaþýlmadýðýný söyledi.
Edelman ve Fried
Ankara’dan ayrýldý
Antalya Altýn Portakal Film Festivali,
dünyaca ünlü oyuncu, yönetmen, senarist ve yapýmcýlarý ile Türk sinemasýna
emeði geçen usta isimleri bir araya
getirecek.
Cannes’te yarýþan “Yas Ormaný” filminin yönetmeni
Naomi Kawase’nin yer alacaðý festival, “Günbatýmý”
filminin oyuncularýndan, Meryl Streep’in kýzý Mamie
Gummer, “Uyuyan Sudan Kork” filminin senaristi ve
yönetmeni Jacques Deschamps, bu yýl Fransa’nýn Oscar
adayý “Indigenes” filminin yazarý, 2007 yýlýnda en iyi
senaryo dalýnda Cesar ödülünü kazanan senarist Olývýer
Lorelle, Ken Loach’ýn son filmi “Ýþte Özgür Dünya”nýn
baþarýlý oyuncularý Kierston Wareing ve Juliette Ellis’i
aðýrlayacak.
ABD Dýþiþleri Bakan
Yardýmcýsý Dan Fried ve
Savunma Bakan Yardýmcýsý
Eric Edelman, Türkiye
Dýþiþleri Bakanlýðý Müsteþarý
Ertuðrul Apakan baþkanlýðýndaki heyetle görüþtü. ABD’li
yetkililere Ankara’nýn Ermeni
tasarýsýnýn kabulünden duyduðu hayal kýrýklýðý iletildi.
Ankara’ya gelmelerini,
Dýþiþleri Bakaný Rice ve
Savunma Bakaný Gates’in
istediðini belirten Eric
Edelman, “Tasarýnýn kabulünden duyduðumuz üzüntüyü
ve genel kurulda kabul
edilmesini engellemekteki
kararlýlýðýmýzý iletmek için
geldik. Türk kamuoyunun ve
hükümetinin tepkisini anlýyoruz; ancak, uzun vadeli,
kalýcý çýkarlarýmýza odaklanmalýyýz” dedi.
Türkiye kısa kısa
10
Söyleşi
KDTP’nin 17 Kasým Parlamento Seçimlerindeki
milletvelili ve belediye adaylarý ile söyleþi
Perþembe, 18 Ekim 2007
Malumunuz üzere ben 38 yýllýk bir hukuk tecrübesine
sahibim. Seçilmem durumumda birinci hedefim
yasalarýn Kosova gerçeðine uymasýný saðlamak olacaktýr.
Yani
var
olan
yasalarýn halk tarafýndan kullanýlmasý için
çalýþacaðýmý
ifade
etmek
istiyorum.
Çünkü eðer var olan
yasalar
halkýn
gelenek, görenek ve
algýlamalarýna ters ise
bu uygulanmaz ve
sadece kaðýt üzerinde
kalýr. Son dönemlerde
bizler bu tür yasalarýn
kabul edildiðine þahit
oluyoruz. Yani yasa
kabul ediliyor ama
yasa hiç kullanýlmýyAltay Suroy
or. Birinci hedefim
bunun önüne geçmektir. Adalet Bakan Yardýmcýlýðým esnasýnda bu ve bunun
gibi çalýþmalara gerek duyulduðunu açýk bir þekilde
gözlemledim. Ne var ki yasalar Adalet Bakanlýðý tarafýndan hazýrlanmýyor. Her bakanlýk kendi alaný ile ilgili
yasalarý hazýrlayarak hükümete sunuyor. Hükümet sonra
bu yasalarý kabul edilmesi için meclise havale ediyor. Bu
yasalarýn tartýþýlmasý ile ilgili mecliste açýkça saðlýklý bir
tartýþma zemini maalesef yok. Bunun yanýnda
Kosova’nýn tam anlamýyla çok etnikli bir toplum
olduðunu yasalarla da güvence altýna almak gerekiyor.
Bu konuda da mücadelemizi vereceðiz. Ve bu doðrultuda
yani topluluklarýn kendine has özellikleri olan örf, adet
ve geleneklerinin uluslararasý sözleþmeler, anlaþmalar,
beyannameler ve Avrupa standartlarýna uygun bir þekilde
garanti altýna alýnmasý için çalýþacaðýmý ifade etmek
istiyorum. Bazý alanlarda bunlar mevcut. Ama çok sayýda alanda da bu çok etnikli Kosova sadece sözde kalýyor,
özde deðil. Oysa Kosova’nýn istikbali yani geleceði çok
etnikli Kosova’ya dayanmaktadýr. Bizim anlayýþýmýza
göre topluluklara nüfus sayýmlarýna göre hak biçme ve
hak ölçme olamaz. Çünkü baþta bütün insanlar Allah’ýn
bir kuludur ve herkes eþittir. Bundan dolayý da kimse
baþka bir kimsenin haklarýný kýsýtlayamaz. Her toplumun
kendi kültür, eðitim seviyesine göre ve nüfusunun sayýsýna göre haklara kavuþur. Nüfus bakýmýndan bir topluluða
sen az hak verirsen onu yok edersin. Ama haklarýn kullanýmý konusuna gelince bazý durumlarda azýnlýkta olan
toplumlar kadro sýkýntýlarý yüzünden çoðunluðun kullandýðý haklara pratikte sahip olamazlar. Bunlar temel
vereceðimiz mücadelelerdir. Diðer taraftan mecliste
bütün alanlarda, yeniden yapýlanma ile ilgili konularýn
görüþüleceði zaman yýllardýr var olan tecrübelerimi bu
çalýþmalara aktaracaðýmý ifade etmek istiyorum.
Seçildiðim takdirde üzerinde duracaðým bir diðer önemli
nokta da iktisadi geliþmeyi oluþturacaktýr. Bildiðimiz
gibi yýllardan beri Kosova ekonomisinde ilerlemeden çok
gerilemeler mevcuttur. Ekonomik kalkýnmayý teþvik edecek olan yasal zemini hazýrlamakla beraber bu konuda
önerilerimizi de vereceðiz. Kosova’ya bütün dünya
ülkelerinin yatýrým yapmasýný bekleyemeyiz. Kosova’da
yatýrým yapacak olan belli baþlý ülkeler ile doðrudan
çalýþacak olan komisyon ve kuruluþlarda hatta bakanlýklar bünyesinde dairelerin kurulmasý için çalýþmalar
yürüteceðim. Örneðin; Türkiye’den gelecek olan
yatýrýmcýlar ile ilgilenecek olan bir dairenin kurulmasýnýn
yatýrýmlarý artýracaðýný düþündüðümden dolayý bu projeyi gündeme getireceðim. Yani bu konuda geniþletilmiþ
bir projenin kabul edileceðine inanýyorum. Zaten
Kosova’ya baþka türlü yatýrýmlarýn yapýlmasý mümkün
gözükmemektedir. Bu þekilde yatýrým yapmak isteyen
kiþi veya þirketlere Kosova’da çeþitli olanaklar, yardýmlar ve desteðin verilmesi zorunludur. Bu konuda yani
yabancýlarýn Kosova’da yatýrýmlarýný düzenleyen bir
kanun da mevcuttur. Ama yetersiz olduðunu ifade etmek
istiyorum. Bu kanunu benim yukarda ifade ettiðim
daireleri de içine alarak geniþletilmesi için çalýþacaðýmý
belirtmek istiyorum. Benim mesleðim dýþý olan alanlarda
da çalýþmalar yapýlmasý gerekmektedir. Nice ki eðitimle
ilgili bir çalýþma gerekli ise eðitim konularýný gündeme
getireceðiz. Kosova’da Türkçe eðitim þu anda ana okuldan baþlayarak doktoraya kadar eðitim imkaný bulunmaktadýr. Türkçe eðitimin birkaç bölüm ile sýnýrlý deðil
de daha geniþ bir biçimde yapýlmasý için çaba harcayacaðýmý söyleyebilirim. Bunun yanýnda Kosova’da bir
kitap sorunu olduðu da bir gerçek. Bu konunun çözümü
için mecliste sesimizi duyuracaðýmýzý da ifade etmek
istiyorum.
17 Kasým 2007 seçimlerinden
baþarýyla çýkýp aday olduðunuz
göreve seçilmeniz durumunda ne gibi
çalýþmalar yapacaksýnýz?
Daha doðrusu bugüne kadar ne
tür eksiklikler saptadýnýz ve bu
saptamalar karþýsýnda siz neler
yaparým diyorsunuz?
Bu yýl 17 Kasýmda
Kosova çapýnda düzenlenecek olan seçimlerde öncelikle bütün
Kosova halkýnýn seçimlere katýlmasýný arzu
ediyorum. Çünkü þu
anda çok önemli bir
dönem içinde yaþamaktayýz. O yüzden bu
seçim sadece bizler için
deðil bütün Kosova
halký için çok önemli
bir
konudur.
Biliyorsunuz 3 yýldan
bu yana Prizren Eðitim
Müdürlüðünde görev
Orhan Volkan
almaktayým. Her alanda
olduðu gibi mutlaka
eðitimde de artýlarýn yaný sýra eksiklikler de bulunmaktadýr. Eðer
Prizren belediyesinde bir mebus olursam, mutlaka eðitimle ilgili
çalýþmalarýmý daha da arttýracaðýmý ifade etmek istiyorum. Yani
çalýþmalarýmý daha fazla bu yönde yani eðitim üzerine yürüteceðim. Öncelikle öðrencilere daha güzel þartlar yaratmayý, nice
ki mesela sýnýflarýmýzýn düzeltilmesi ve baþlýca sorunlarýmýzdan
biri olan kitap eksiklikleri konusunda çalýþmalarýmý sürdürmeyi
düþünüyorum. Her þeyden önemlisi bu yýl ki seçimlerde benim
kazanmamýn yanýnda KDTP’nin kazanmasý gerektiðini
düþünüyorum. Ve inanýyorum ki her yýl olduðu gibi bu yýl da
yapýlacak olan seçimlerde kim seçilirse seçilsin bizleri en iyi bir
þekilde temsil edeceðine inancým tamdýr.
Bildiğiniz gibi 17 kasımda Kosova’da genel ve yerel seçimler
gerçekleşecektir. Seçimler seçmene biraz zor ve yorucu olacaktır. Bende KDTP Merkez yönetim kurulu üyesi olarak Prizren
Belediyesi Merkezz seçimleri için adaylığımı koydum.
Seçimlere parti olarak hazırız. Seçim kampanyası 3 hafta sürecektir ve inanıyorum ki KDTP geçen seçimlere göre oy sayısını
daha da yükseltecektir. Prizren Belediyesinde sözde birçok
hakkımız vardır ama bu haklarımızı yazıya dökmek gerekecektir. Ve ilk önce belediye tüzüğünde değişikliklerin yapılması
gerekecektir. Belediye organlarında ve belediye meclisinde
Türkçe konuşuluyor ama en mühim vatandaşlarımızın kendi
bireysel haklarını kullanarak başvurmalarını Türkçe dilinde
yapmalıdır.
Aynı zamanda belediye
dışında olan diğer
kurumlarda da bireysel
haklarımızı pratikte kullanmalıyız ki milletimize bir alışkanlık
olmalıdır. Bugüne kadar
KDTP üzerine düşeni
yaptı ve bından böyle de
yapacaktır. Mamuşa’da
parti ve belediye olarak
bugüne kadar çok şey
yaptık. Yerel ekonominin gelişmesi ve
yeniden yapılanmasına
katkıda bulunarak yeni
işyerlerinin açılmasını
İsmail KOVAÇ
sağlamak yani yabancı
ve yerli yatırımcılara
önem vermeliyiz. Belediye meclisine seçilecek olan parti
üyelerimizin ilerideki dönemde bütçenin oluşum planına ve
bütçenin harcama planına etki etmelidirler. Kamu şirketlerinde
ayrım yapmadan işçilerin işe geri alınmalarını sağlamak, vergi
gelirinde uyum sağlamak, emekli maaşını sağlamak, ticaret, turizm, tarım gibi konularda çözüm bulmaya çalışacağız.
Ekonomiye ait kanunların getirilmesinde etkin olmalıyız. Son
olarak halkı seçimlere davet ediyorum ve halkı KDTP’de en
çok sevdikleri ve güvendikleri adaylara oylarını vermeye davet
ediyorum.
Belirttiðiniz gibi bu yýl Kosova genelinde ve belediye çapýnda
seçimler yapýlacaktýr. Ben geçen seçimlerde yani 2002 yýlýnda
KDTP adayý olarak belediye meclisine seçilerek belediye meclis
çalýþmalarýnda yer aldým. Bildiðiniz gibi belediye meclislerinde
temsil edilen her partinin gurubu da mevcuttur. Bu dönemde
KDTP’nin gurup baþkaný olarak çalýþmalarda bulundum. Bunun
yanýnda belediye bünyesinde kurulan daimi komisyonlardan biri
olan ve topluluklar açýsýndan çok önemli rol oynayacaðý olarak
düþünülmüþ olan Topluluk Komisyonunun baþkanlýðýný yürüttüm.
Belediye adaylýðým süresince bunlar gibi daha bir çok alanda çalýþmalarýmýzý sürdürdük. Tekrar seçilmem durumunda baþlamýþ
olduðum bu çalýþmalara devam edeceðimi ifade etmek istiyorum.
Bu süreç içinde çeþitli konular üzerinde çalýþmalarýmýzý sürdürdük.
Beþ yýllýk çalýþmalarým zarfýnda belediyede baþkan, baþkan
yardýmcýlarý ve komisyonlar ile iþbirliði içinde çalýþmalarda bulundum. Caddelerin, meydanlarýn ve semtlerin yeniden adlandýrýlmasý
komisyonunda da aktif bir þekilde görev aldým. Bu süreçlerde
Kosova Demokratik Türk Partisi Yönetim Kurulu ile vatandaþlarla,
sivil toplum kuruluþlarýyla, aydýnlarýmýzla danýþarak belediye çalýþmalarýnda hep vardýk. Bizim bugüne kadar yaptýðýmýz çalýþmalar
ortadadýr. Bazý konularda eksiklikler vardýr. Tabi ki her çalýþan hata
yapabilir ama biz her zaman her þeyin en iyisini yapmaya çalýþtýk.
Bizim KDTP olarak bu seçimden beklentimiz birlik ve beraberlik
içinde oylarýmýzý artýrmaktýr. Bildiðiniz gibi bu seçimlerde ben hem
parlamentoya hem de Prizren belediye meclisine adaylýðýmý vermiþ
bulunuyorum. Milletveklili adaylýðýmý niye verdim diye sorarsanýz,
beþ yýllýk belediye meclisinde edindiðim tecrübelerle Türk
toplumunu parlamentoda en iyi bir þekilde temsil edebileceðimi
düþündüðümden vermiþ bulunuyorum. KDTP olarak seçimler ile
ilgili bir platform oluþturmuþ bulunuyoruz. Bütün adaylar platform
çerçevesinde çalýþmalarýný yürütecektir. Bu yýl yapýlacak olan
seçimler eskiye nazaran farklýlýklarý yani açýk listeleri içinde
barýndýrýyor. Seçmen bu sistem
ile artýk istediði adaya oyunu
verebilecektir. Açýk listeler
demokratik bir þekilde en iyi
adaylarýn seçilmesine olanaklar
yaratmaktadýr. Halkýmýzý bunun
bilincinde olmaya ve seçimlere
katýlmaya davet ediyorum.
Bizim yani Türk toplumu için
en önemli þey birlik ve beraberlik içinde oylarýmýzý artýrmaktýr.
Oy artýþýna paralel olarak da
partinin gücü de artacaktýr.
Ýnþallah bu seçilerde de
Adnan Yağcılar
Kosova’da bulunan bütün uluslararasý toplum yetkililerine
Kosova Türk toplumunun ne kadar güçlü olduðunu gösteririz.
Baþta da Kosova’da var olan sorunlara deðinmeye çalýþtým. Þu an
sorunlarýmýz arasýnda Türkçe eðitimi ve Türk dilinin kullanýmý ile
ilgili çeþitli çalýþmalar yapýldý ama halen bazý eksiklikler de bulunmaktadýr. Bildiðiniz gibi Prizren’de eðitim ana okuldan lisansa
kadar Türkçe veriliyor. Bu baþarýlarýn mücadelesi arkadaþlarýmýz
ve sivil toplumun mücadeleleri ile bugünlere taþýnmýþtýr. Eðitim
konusunda þu anda en büyük eksikliklerin baþýnda yer sorunu yer
almaktadýr. Bildiðiniz gibi Prizren genelinde eðitim veren orta
okullarda kalabalýk öðrencilerden dolayý sýnýf problemleri yaþanmaktadýr. Bunun yanýnda Kosova’nýn yeniden yapýlandýrýlmasý
konusunda bizlere büyük görevler düþmektedir. Bu doðrultuda da
elimizden gelen çalýþmalarda bulunduk. Bazý yerlerde baþarýlý
olurken bazý yerlerde de baþarýsýz olduðumuzu söyleyebiliriz. Son
zamanlarda þehir içlerinde yeni okullar yapýlmadý. Var olan bazý
okullara ek binalar yapýlarak sorunlar çözülmeye çalýþýldý. Ama
baþarýlý olduðunu söyleyemeyiz. Ben bir Ortakol semt sakini olarak
Ortakol ilk okulunda 9. sýnýflarýn bir yer sorunu belirdi. Bu sorunu
geçici olarak hallettik yani sýnýfýn baþka bir okula taþýnmasýna
engel olduk. Yani saðlýklý bir çözüm olmasa da öðrenecilerin baþka
okullara gitmesinin önüne geçtik. Geçen yýl belediye bütçesinin
onaylanmasý sýrasýnda yeni okullarýn yapýmý ile ilgili bir önerim
oldu ve bu öneri de kabul edildi. Ama sonunda bütçe yertersizliðinden dolayý öneri hayata geçirilemedi. Seçildiðim durumda bütün bu
olumsuzluklara çözüm bulmak için toplumumuzla birlikte çalýþacaðýmý ifade etmek istiyorum. Parlamentoya seçilen
arkadaþlarýmýzýn bizi gerektiði gibi temsil ettiðini düþünüyorum.
Bende bu göreve seçildiðim takdirde Türkçe’mizi, eðitimimizi,
kültürümüzü, tarihimizi koruyacaðýmý ifade edebilirim. Eskiye
nazaran ekonomiye daha fazla önem verilmesi gerektiðine inanýyorum. Bu seçimlerden bir milletvekili olarak çýkarsam bu konuda da
etkin bir þekilde çalýþacaðýmý söyleyebilirim. Bu konuda özellikle
iþsizliðin önüne geçilmesi için örnek olarak vermek gerekirse Türk
yatýrýmcýlarýn teþvik edilmesi gerekir. Bu konuda tarýmcýlýkta,
ormancýlýkta, baðcýlýk gibi bizim doðal zenginliklerimiz olan konularda yapýlacak çok þeyler olduðu kanýsýndayým. Bütün bunlar
ancak birlik ve beraberlik içinde oylarýmýzý artýrdýðýmýz durumda
hayata geçebilecektir.
11
Perþembe, 18 Ekim 2007
Güncel
Kosova Türk Gazetecileri
kampanya başlattı
Savaştan sonra Türk askerinin Kosovalılara esirgemediği
destekler karşısında maddi-manevi şükranlarını dile getirmek
amacıyla Kosova’daki Türk Gazetecileri, bugünlerde
Türkiye'de başlatılan Şehit ve Gazi Mehmetçiklere destek
kampanyasına katkı sunma kararı aldı.
K
osova’da yazılı, görsel ve işitsel medyalarda görev yapan Türk
gazetecilerinin kurduğu Kosova Türk Gazeteciler Derneği,
Türkiye'de başlatılan Şehit ve Gazi Mehmetçiklere destek kampanyasına katkı sunma kararı aldı.
Kampanya boyunca kendi aralarında toplayacakları maddi katkılarla
Şehit ve Gazi Mehmetçiklerine destek olmayı hedefleyen Kosova’daki
Türk gazetecileri, bu dayanışmada kendilerinin de payının geçmesini
amaçlıyor.
Kampanya sonunda toplanacak desteği Kosova Türk Tabur Görev
Kuvvet Komutanlığı aracılığıyla Türkiye’deki yetkili makamlara iletecek
olan Kosovalı Türk Gazeteciler, savaştan sonra sürekli yanlarında olan
Türk askerinin Kosovalılara esirgemediği destekler karşısında maddimanevi şükranlarını bu anlamlı kampanya ile bir daha dile getirecek.
Priştineliler Gerçek'te
bayramlaştı
R
amazan
Bayramının ilk
gününde
“Gerçek” Türk Kültür
ve Spor Derneği
tarafından geleneksel
bayramlaşma töreni
düzenlendi.
Bayramlaşmaya yoğun
bir ilgi ve katılım gösterildi. Türk Eşgüdüm
Bürosu Başkanı
Müsteşar Mustafa
Sarnıç, yardımcıları Doğan Işık ve Mesut Geçer, UNMİK Türk Polis
Kontenjanı Başkanı Mustafa Reşit Tekin, KDTP Priştine Şubesi
Başkanı Nevzat Hüdaverdi, çok sayıda polis memuru ve Priştineli
Türklerin katıldığı bayramlaşma töreni samimi bir havada geçti.
Eðitimimize iki yeni
kitap daha
T
ürkçe eðitimde yaþanan kitap sýkýntýlarý giderilmeye baþlandý.
Yazar, ressam Ethem Baymak’ýn kaleme aldýðý “Resim Sanatý 9”
ve “Resim Kültürü 3” isimli iki kitap okullarda bu eðitim döneminden itibaren kullanýlmaya baþlandý.
Özellikle savaþ dönemi sonra okullarda Türkçe
eðitim gören çocuklar kitap sýkýntýsýyla karþý
kaþýya gelmiþti. Türk dilinde eðitim veren
okullarýmýzda yýllardan beri kitap sýkýntýsý
yaþanmasýna karþýn öðrencilerimiz kitaplarýný
ya dikte ile yada plan programýna uymayan kitaplardan
yararlanmaya
çalýþýyorlardý.
Türkiye’den gelen kitaplarla giderilmeye
çalýþýlan sýkýntýnýn son yýllarda Kosovalý
yazarlarýn ve araþtýrmacýlarýn kaleme aldýðý
ders kitaplar bu boþluðu gidermeye baþladý.
Kosova Eðitim Bakanlýðýnýn müfredatýna göre
Türkçe ders kitaplar yavaþ yavaþ hazýrlanýp
yayýmlanmaya baþlandý. Bu yüzden öðrencilerimiz kendi ana dillerinde kitap okumaya ve
onlardan yararlanmaya baþladýlar.
Kosova Eðitim Bakanlýðý Türkçe sorumlusu
Nazan Safçý’nýn verdiði son bilgilerine göre
ressam Ethem Baymak’ýn resim kültürüyle
ilgili 2 kitabýnýn basýndan çýkacaðýný söyledi.
Ahmet S.Ýðciler
Z eyn el BE KS AÇ
Halkım,
diyebilmek!...
Topluca sevinebilmek, diye yaklaşık otuz yıl önce Tan Gazetesi’nde bir yazım yayınlanmıştı.
Bireyden çok, topluca mutluluğun bizler, yani Kosova Türkleri için daha mantıklı ve daha kazançlı
olduğuna dikkat çekmiştim. Yıllar sonra bizler için bu savın ne denli bir gereksinim olduğu daha
bir belirgin olarak ortada…
Kültür sanat alanında örgütlenişimizin zengin bir geleneği var. Kültür sanatın, gelenek ve göreneklerimizin yaşatılması, bizlerin ayakta kalmasında son derece önemli rol oynadığına hep inanmışımdır. Türkçe eğitim ve öğretimin de bu gök kubbede sesimizin yankılanmasında paha biçilmez
katkısı olduğu yadsınılmaz bir gerçektir. Öğretmenlerimizi, kültür sanat derneklerimizdeki yürekli
sanatçılarımızı, yüzümüzü hep ağartıp, göğsümüzü başarılarıyla kabartan tiyatrocularımızı, şairlerimizi, yazarlarımızı, ressamlarımızı, bilim adamlarımızı, yaşamın her alanında kendini kanıtsamış
Kosova’daki Türk’ün gururu olup; bu dilin, bu kültürün, bu gelenek göreneğin nöbetine durmuş,
karşılığını beklemeden gençliğini, hatta ömrünü bu uğurda harcamışlara selam olsun…
Yaşamak; zaman zaman sert kayalara çarpılsa da, engeller bitmek bilmezse de, gerçekler zaman
zaman buğulu aynalarda izini kaybetse de; pes etmeden, caymadan, yorulmadan koşullar ne olursa
olsun, savaşım vermektir. Yaşamak, doğrunun savunuculuğuna soyunmaktır. Yaşamak, adam gibi
bir duruşa sahip çıkmaktır. Yaşamak, yaşanan zaman diliminin tanığı olmak, halkın gönlünde taht
kurup, onunla her derdi ve mutluluğu dürüstçe ve mertçe paylaşabilmektir.
Bu topraklarda bir avuç oluşumuz içimizin derinliklerinde bir burukluğa sebebiyet verse de, bunu
dışa vurmadan kimliğimizi korumak için hep koşturduk. Şiirimizin dizelerinde, türkülerimizin
nağmelerinde, halk oyunlarımızın coşkusunda, sahnede oynanan tiyatro oyunlarımızda, konserlerimizde, festivallerde, bilimsel toplantılarda, kitap tanıtımlarında, bestelerimizde bizi söyledik, bizi
yaşattık. Onlar; Hacı Ömer Lütfi’ydi, Dr. Durmuş Tselina’ydı, Hayrettin Volkan’dı, Aziz Buş’tu;
Hüda Leskofçalı, Süreyya Yusuf, Muhammet Şerif’ti; Süleyman Brina, Cemal Şpat, Rasim Salih’ti;
Refet Kiser, İsa Şimşek, Şaban Topko, Naim Şaban’dı; Faik Emruş, İzzet Kiser, Nazım Bleta, Emin
Mecihan, Faruk Sungur, Ahmet Müezzin, Gani Sadık, Zeynep Ramacık, Fadıl Şalıyan, Abdülhadi
Şkodra, Aluş Nuş, Başkim Çabrat, İrfan Şekerci, Fatma Vesniç, Besire Halo, Ülvü Jılta, Hüseyin
Kazaz, Reşit İsmet, Agim Fişar, Nevzat Şundo, Melek Tamnik, Bayram Top, Adnan Jılta, Şefki
Kazaz, Mikuş Jılta’ydı; Reşat Vırmiça, Ahmet Goleş, Şükrü Zeynullah, Reşat Şinik, Bedrettin
Koro, Ferhat Derviş, Fadıl Derviş, Talat Mitroviça’ydı; Nimetullah Hafız, Nusret Dişo Ülkü, Hasan
Mercan, Salih Lika, İskender Muzbeg, Bayram İbrahim, Şecaettin Koka, Zekir Sipahi, Arif Bozacı,
A.R. Yeşeren, Fikri Şişko, Altay Suroy, Fahri Mermer, Ahmet S.İğciler, Mürteza Büşra, Mehdiülkü
Cibo, Mehmet Bütüç, Ethem Baymak, İrfan Morina, Aziz Serbest, Reşit Hanadan, Burhan Sait,
Raif Kırkul, Özcan Micalar, Rezzan Zborça’ydı; Bekir Hocalar, Etem Kazaz, Nafiz Gürcüali, Raif
Buş, Asım Mongovtsi, Deniz Dadale’ydi; Sevim Baki, İlir Bırvenik, Reyhan Kantarcı, Erol
Karaibo, Tahir Luma, Fikret Refeya’ydı…Ve daha niceleri, niceleri, niceleriydiler…
Amaç: hizmetti! Halka hizmet! Büyük bir heyecan, büyük bir zevkle! Çünkü o halktı! Halka hizmet
sunmanın dışında daha büyük bir hizmet ne olabilirdi ki? İkircimsiz ve karşılık beklemeden gerçekleşen bunca etkinlik, sunulan bunca çaba, göğüslenen bunca başarı…
Evet, bizler Balkanlarda bir avuçtuk. Anaülke sevgisi, Anaülke hasretiyle kavrulan kuşaklardık.
Harcımız hoşgörü ve sevgiydi. Topluca sevinebileceğimiz nice işler becerdik… Tek ‘abartı’ sayılabilecek yanımız dilimizi çok sevmekti. Ne yaptıysak dilimiz uğruna yaptık. Onu yaşatmak için her
şeyi göze aldık.
Her yeni eğitim öğretim yılı başında öğrenci sayımız olacak mı olmayacak mı diye yüreğimiz güm
güm attı. 56 yıldır ders kitaplarımız konusundaki sorunu bir türlü gündemden düşüremediğimiz için
içimizdeki acı kışladı durdu…Ve benzeri nice sorunlar hala belimizi bükmeye devam ediyor…
Evet, bizler Balkanlarda bir avuçtuk. Ama, dünyada 250 milyon insanın bu dili konuştuğunun bilincinde olduk hep. Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli ve nice değerlerimizin bizden olması,
gönüllerimizi hep gönendirip kamçıladı. Halkım diyerek; el ele verip, sorunlar karşısında tek yumruk olarak hareket ettik. Halkım diyerek; dizeyle, yazıyla, türküyle, besteyle, fırçayla, illa ki yürekle yaşamın her alanında bu dilin, bu kültürün, bu kimliğin savunuculuğuna durduk.
Evet, bizler Balkanlarda bir avuçtuk. Radyo yayınlarıyla, televizyon yayınlarıyla, gazetelerimizle,
özgün olmak üzere bine yakın edebi, bilim, sanat, ders vb. içerikte kitaplarımızla, gün yüzüne
çıkardığımız dergilerimizle, Priştine Radyosu çerçevesinde etkinlik gösteren Balkanların biricin
profesyonel Türk orkestrasıyla, televizyon programlarıyla, ödüllere doymayan tiyatrocularımızla,
dillere destan zanaatçılarımızla var olduk hep…
Günümüzde de ayakta alkışlanacak işler yapılıyor. Günümüzde de koşturmacalar sürüyor. Koşullar
son derece zor olsa bile…Kültür sanat, eğitim ağırlıklı etkinliklerin yoğun bir şekilde hala 20,30, 40
ve hatta 40 yılı aşkın bir zamandır bu çarkta yerini almış sanatçılarca, yazarlarca, öğretmenlerce,
gazetecilerce ve diğer mesleklerdeki bireylerce gerçekleştiğine tanık olmak zor değil. Gençlerin
yavaş yavaş bu etkinliklerde kendi yerlerini aldıklarını görmek, bizleri mutlu ediyor doğrusu. Ve
yavaş yavaş, üniversite mezunu olanlar, yüksek lisans yapanlar, yaşamımızın her alanında kendi
yerlerini almalılar. Artık sahne onların. Önlerini açan bizler olmalıyız. Görevlere sarılıp, yeni projelerle, yeni girişimlerle, cesaretli adımlarla yeni ufuklar açmaları için destek ve cesareti esirgememeliyiz onlardan. Elbet ki bireysel çıkarlarımız olacak. Ancak, illaki bireysel çıkarlar olmamalı.
Dozunu kaçırmamalıyız. Halkın güvenini yitirmemeliyiz. Halkın gereksinimlerine kulak verip,
çalışmalarımıza, etkinliklerimize o doğrultuda sarılmalıyız…Slogana çalan birlik beraberlik değil,
gerçek birlik beraberliği sağlamalıyız. Kültür sanatta, siyasi sahnede bir görev üstleniyorsak,
halkımız o güven ve sorumluluğu bizlere vermişse, bu güven ve sorumluluğa gölge düşürmemeliyiz. Bir yerlere geldikten sonra halkı unutmamalıyız. Başarıyı nasıl alkışlıyorsak, başarısızlık
karşısında da suskun kalmak, ya da vurdumduymazlıktan gelmek doğru değil. Zaman bize bunun
faturasını çok ağır ödetir sonra…
İnsan, yaşadığı zaman diliminin tanığıdır. Bizler de 1966 yılından bu yanadır bu topraklarda kültür
sanat alanında bir şeyler vermeye özen gösteriyoruz. Bu 41 yıllık zaman içerisinde dava
arkadaşlarımla, meslektaşlarımla, sanatçı dostlarla, öncelikle halka hizmet vermek için didinip koştuk. Eksilerimizle, artılarımızla bilgi dağarcığımız çerçevesinde yüreğimizi ortaya koyduk. Yorgun
düşsek de pes etmeyen bir kuşak olduk. Sanırım bunun böyle olmasında en büyük etken “Halkım,
diyebilmek” kavramındaydı. O zaman yaşamın anlamı halka hizmet sunmanın yolundan geçse
gerek diye düşünüyorum…
Halkla birlikte olalım, halka kulak verelim. Topluca sevinebilmek erdemine varalım. Bize bu
yakışır…
Anadolu Rock müziğinin en güzel örnekleriyle
renklenen gecede Makedonya’nın ad yapmış
gurubu Süleyman-Sultan Calls muhteşem bir
konserle unutulmaz bir gece yaşattı.
Süleyman&Sultan
Calls coştu, Prizrenli
gençleri coşturdu
R
amazan Bayramının üçüncü akşamı, Anadolu Rock müziğinin en güzel örnekleriyle renklendi. Süleyman Sait ve
arkadaşları sahnede coştu, Prizren seyircisini coşturdu.
Haluk Levent’le aynı sahneyi paylaşan Makedonya’nın ad yapmış rock gurubu ve ismi “Süleyman & Sultan Calls” 14 Ekim
Pazar akşamı, Prizren’in “Akdere” sinemasında muhteşem bir
konser verdi. Anadolu Rock Müziğinin tanınmış gurup ile
sanatçılarının unutulmaz eserleri ve kendi bestelerinden birbirinden en güzel seçkileri seslendiren “Süleyman & Sultan
Calls” üç saat boyunca sahneden inmedi.
MESK Çokuluslu Kosova Derneği ve “Yeni Dönem” Kosova
Türk Medyasının organize ettiği gecede, sinema salonunu tıklım
dolduran Prizrenli gençler ve Mehmetçiklerimiz birbirinden
güzel şarkılarla coşarak eğlendiler.
“Süleyman & Sultan Calls” gurubu solisti harika bir gece
olarak yorumladığı konserde gördüğü ilgi karşısında tekrar
Prizren’e konser vermeye geleceğini söyledi. Rumeli
Türkülerini rock tarzında ilk defa seslendiren Süleyman Sait ve
arkadaşları, yakında Rumeli coğrafyasında söylenen türkülerimizin rock versiyonunu albüm olarak çıkarmaya hazırlanıyor.
Aynı zamanda “Rumelifest” müzik festivalinin müdürlüğünü
yapan Süleyman Sait, Makedonya’da bu yıl ikincisi düzenlenecek müzik festivaline Kosova’da müzik yapan gurup ile
gençleri de davet etti. “Bu güzel organizasyon yanı sıra bu
muhteşem geceden sonra bende Prizren ve Prizrenliler’in sevgisi
daha da büyüdü” şeklinde konuşan Sait, “Sahnede
sergilediğimiz bütün performans ile güzellikler seyirciler içindi,
çünkü onlar her şeyi hak ediyor” dedi.
MESK Çok Uluslu Kosova Derneği Başkanı Levent Buş ve
konser organizatörü Cengiz Çesko, bayram vesilesiyle düzenledikleri bu konserin başlıca amacının Prizren ile Makedonya
dolayısıyla Üsküp arasındaki soydaşlarımızla olan irtibat ile
dostluk ilişkilerini pekiştirmek olduğunu belirttiler. Ramazan
Bayramı ve Yeni Dönem Televizyonunun yeni yayın dönemine
başlaması vesilesiyle düzenlenen konserin ve gençlere yönelik
buna benzer etkinliklerin ileride de devam edeceğini vurgulayan
MESK Derneği yöneticileri, “Süleyman & Sultan Calls”
gurubunu daha büyük bir organizasyonla ve bir başka vesileyle
tekrar ağırlamayı planlaştırdıklarını ifade ettiler.
Güncel
Perþembe, 18 Ekim 2007
12
Ramazan bayramı kutlamaları hafta sonu bir dizi etkinlikle kutlandı
Ramazan Bayramı
coşkusu bu yıl farklıydı
Sultan Murat Kışlasında düzenlenen bayramlaşmada Çok Uluslu Güney
Tugay Komutanı ve Kosova Türk Temsil Heyeti Başkanı Tuğgeneral Uğur
Tarçın ile Tabur Komutanı Yarbay Kerim Acar, sivil toplum kuruluş temsilcileri, basın mensupları ve toplumun önde gelen siyasileriyle bayramlaştı.
Kosova halkına Ramazan bayramını kutlayan Tuğgeneral Uğur Tarçın,
herkese sağlıklı, mutlu ve huzurlu günler diledi.
P
rizren’de Ramazan
Bayramı geleneksel özelliklerini
koruyarak coşkulu bir
şekilde kutlandı. Kılınan
Bayram namazı ardından
kabristan
ziyaretleri
gerçekleştirildi. Bayram
kutlamaları üç gün akraba ve dost ziyaretleriyle
sürdü. Prizren Belediyesi
Başkanı Eçrem Krüeziu
ile Prizren’in önde gelen
kuruluşları
Prizren
sakinlerinin bayramını
kutladı ve dayanışmaya
çağrı yaptılar. Kosova
Türk
Tabur
Görev
Kuvvet Komutanlığı’nın
konuşlandığı
“Sultan
Murat” Kışlasında ise
Çok Uluslu Güney Tugay Komutanı ve Kosova Türk Temsil Heyeti Başkanı Tuğgeneral Uğur Tarçın
ile Tabur Komutanı Yarbay Kerim Acar, sivil toplum kuruluş temsilcileri, basın mensupları ve
toplumun önde gelen siyasileriyle bayramlaştı.
Bayramlaşmaya katılanları kutlayan Tuğgeneral Uğur
Tarçın, Kosova’da güvenlik ve istikrarı sağlamakla
birlikte halkla işbirliğine önem verdiklerini söyledi ve
görev süresince de buna devam edeceklerini belirtti.
Toplumsal yaşantımızda önemli yeri olan bayramı
yaşatmak amacıyla bir araya gelindiğini vurgulayan
Tuğgeneral Uğur Tarçın ve Tabur Komutanı Yarbay
Kerim Acar çocuklara hediyeler de dağıttı.
KDTP’nin bayram buluşmasına çok sayıda
davetli katıldı
Kosova Demokratik Türk Partisi, geleneksel
bayram buluşması geleneğini bu bayramda da
sürdürdü. “Andra” Spor ve Eğlence tesislerinde
düzenlenen buluşmaya Türk sivil toplum kuruluşları
ve üyeleri, parti sempatizanları ile çok sayıda yerel ve
uluslararası görevli katıldı. KDTP Genel Başkanı
Mahir Yağcılar, buluşmaya katılanların Ramazan
Bayramını kutladı ve bayramın
dünyaya barış ve huzur
getirmesini diledi. Yağcılar,
Kosova’da önümüzdeki seçimlerin önemine işaret etti ve
halkı seçimlere katılmaya
davet etti. KDTP faaliyetleri ile
17 Kasım seçim adaylarının
video slayt gösterisiyle gerçekleştirilen tanıtımıyla birlikte
konuklara mütevazi bir kokteyl
verildi.
Bayram
buluşmasında
KDTP Genel Başkanı Mahir
Yağcılar’a katkıları nedeniyle
Prizren Emekliler Derneği
Başkanı Hüsnü Rugova tarafından takdirname verdi.
13
B
Perþembe, 18 Ekim 2007
Güncel
Prizren lisesinde
Türkçe sınıf sorunu
u yıl Prizren’in “Con
Buzuku” Fen lisesinde
birinci sınıfa kayıt yaptırmayı kazanan öğrencilerin
yanı sıra sonradan kabul edilenler dahil sınıftaki öğrenci
mevcudu 50’ye ulaştı. Ancak bir
süre sonra bu kadar öğrencinin
tek bir sınıfta eğitim görmesi
imkansız hale gelince 16 Ekim
Salı akşamı öğrenci velileri sınıf
öğretmeni Cemali Koro ile birlikte toplantı yaptılar. Kalabalık
sınıfta ders yapmanın gün geçtikçe zorlaştığını belirten sınıf öğretmeni
Koro, velilerden öğrencilerin okuldaki disiplinleriyle daha fazla ilgilenmesini istedi. Kimi ebeveynler sınavla kabul edilen öğrencilerin sadece bu okulda kalmasını, diğerlerinin ise Mamuşa’da bulunan lisenin pilot birimine sevk
edilmelerini istedi. Bu görüşe karşı çıkan ebeveynlerin çoğu, Prizren lisesinde birinci sınıf için ikinci bir sınıfın daha açılmasını dile getirdiler.
Sorunun acilen çözülmesi amacıyla Eğitim Müdürlüğündeki Türkçe eğitimden sorumlu Orhan Volkan ile Bedrettin Koro’nun yanı sıra KDTP yetkilerine başvuruda bulunma kararı alan ebeveynler, kendi aralarında bir heyet
oluşturarak taleplerini topladıkları imzalarla söz konusu makamlara ilettiler.
Benzeri bir sorunun tıp lisesinde Boşnak öğrencilerinin yaşadığını ifade
eden veliler, onların bu sorunu yaptıkları başvurular sonucunda ikinci bir
sınıf açarak çözdüklerinin altını çizdiler. Türk velilerin Prizren lisesinde
ikinci bir Türkçe sınıfının açılması için söz konusu makamlara yaptığı
başvuruların ne şekilde çözüm bulacağı merakla bekleniyor.
“Doğru Yol”
Makedonya ziyaretinde
K
osova’nın en köklü derneklerinden olan Doğru Yol,
Makedonya’daki Türklerin kurduğu “Güven” Derneğinin 30’uncu
yıldönümünü kutlamak üzere Gostivar’a gitti. Doğru Yol Derneği
Başkanı İrfan Şekerci, derneklerinin aralıksız olarak çalışmalarını
sürdürdüğünü ifade etti. Gostivar’daki Güven Derneğinin daveti üzerine,
onların kuruluşlarının 30’uncu yıldönümü nedeniyle düzenlenen kutlamalara Doğru Yol Derneği olarak da katkı yapacaklarını ifade eden Şekerci, yaklaşık 1 saatlik bir program hazırladıklarını ifade etti. Gostivar’da
sanat müziği ile seyircinin karşısına çıkacaklarını belirten Şekerci, Doğru
Yol’un bu yıl içinde çok önemli festival ve etkinliklere katıldığını vurguladı.
TİKA’da durmak yok
Kosova’da en etkin kuruluşların başında yer alan Türk İşbirliği ve
Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Kosova’da yardım faaliyetlerine
aralıksız devam ediyor.
TİKA’dan gençlere trafik desteği
Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi
Başkanlığı-TİKA ile Kosova polisi gençleri
trafik konusunda bilgilendirmek maksadıyla
trafik kurallarını ve işaretlerini anlatan “Biz ve
Trafik” isimli kitapçık ile tişört bastırdı. TİKA
ile Kosova polisinin Kosova genelinde ilköğretim okullarına dağıtılması maksadıyla bastırdığı
kitapçıklar, ayrıca dernek, kurum ve kuruluşlara
da dağıtılacak.
Salı günü Prizren’deki TİKA ofisinde
gerçekleşen törende TİKA Kosova Temsilcisi
Metin Arslanbaş, 3 bin adet kitapçık ile 600
adet tişörtü Kosova polisi yetkililerine teslim
etti.
Törende konuşma yapan Kosova trafik
polisi yetkilisi Bayram Gaşi, TİKA’nın
desteğiyle basılan trafik kuralları ve işaretlerinin yer aldığı kitapçıkların çocukların trafik
eğitimi açısından çok önemli olduğunu vurguladı ve desteklerinden dolayı TİKA’ya
teşekkürlerini iletti.
Proje sorumlusu Novica Filipoviç de
TİKA’nın bu anlamlı desteğinden dolayı
teşekkürlerini sundu. Filipoviç, “Kosovalı
çocuklar adına kitapçıkların Türk dilinde basılmasına katkı sunan TİKA’ya teşekkürlerimi
iletmek istiyorum. Projede desteği geçen diğer
kurum ve kuruluşların da katkılarıyla basılan
kitapçıklar, Kosova genelinde ilköğretim
çocuklarına hediye edilecektir. Dağıtılan bu
kitapçıklar sayesinde çocuklarımızın trafik
kurallarına ve işaretlerine yönelik bilgilerinin
daha fazla artacağını umut ediyorum” diye
konuştu.
TİKA Kosova koordinatörü Metin
Arslanbaş da bugüne kadar Kosova genelinde
gerçekleştirmiş oldukları bir sürü faaliyetlerin
yanında Kosovalı çocuklara yönelik yapılan bu
faaliyetin çok anlamlı ve önemli olduğuna
dikkat çekti. Arslanbaş: “TİKA Kosova temsilciliği olarak hayatın her alanına hitap etmeye
çalışıyoruz. Kosova genelinde 60’a yakın projeyi tamamladık. Eğitimden sağlığa, kültürden
altyapıya değişik projelerimiz var. Bugün de
çocuklara yönelik farklı bir alandaki bu projeye
destek sunuyoruz. Trafik eğitimiyle ilgili
Kosova polisinden gelen talep üzerine yoğun
projelerimize rağmen buna da yer verdik ve
başarıyla tamamladık. Biz Kosova polisinin bu
anlamlı projesine destek vermekten ve katkı
sunmaktan
son
derece
mutluluk
duyuyoruz”dedi.
Dernek Başkanı Şekerci’den
edindiğimiz bilgilere göre,
“Doğru Yol” Kültür ve Sanat
Derneği geçtiğimiz günlerde Sapanca’da düzenlenen şiir akşamlarına
katıldı. Bu yıl 7. si düzenlenen Şiir Akşamlarının
yabancı ülke konuğu
Kosova idi. Dolayısıyla
“Doğru Yol” Türk Kültür
Sanat Derneği yanı sıra Kosova’
dan birçok şairin katıldığı şiir
akşamlarında Kosova şiiri ve edebiyatı
tanıtıldı. Ayrıca “Doğru Yol” Türk Kültür Sanat Derneği üyeleri tarafından
Rumeli ve Prizren türküleri icra edildi. 9 Eylülde İstanbul’a dönen Doğru
Yol Türk Kültür Sanat Derneği Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma
Derneğinin misafiri oldu. İstanbul’da Ataköy’de Yunus Emre Kültür
Merkezinde muhteşem bir konser sergileyen “Doğru Yol” Derneği Prizren
ve Rumeli türküleriyle hemşehrilerimizi coşturdu. Ramazan ayında da
faaliyetlerine devam eden Doğru yol derneği Prizren ve Priştine’de düzenlenen konserde bura halkını coşturmayı başardı. Son olarak 17 Ekim
Çarşamba günü Gostivar’ın 30 yıldönümünü kutlayan “Güven” derneğinin TİKA Lipyan’da yetimlere çadır hediye etti
daveti üzerine Gostivar’a giden Dernek üyeleri birbirinden güzel Türk
Sanat müziğinden eserlerini sergilediler.
Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi
Gülay Krasniç Başkanlığı-TİKA faaliyetleri çerçevesinde
Kosova Yetimler Derneği-“Orphants”a çok
amaçlı kullanılmak üzere çadır yardımında
bulundu.
Türk Dünyası Belediyeler Birliği desteğiyle
İstanbul Üsküdar Belediyesince temin edilen
450 metre karelik çok amaçlı çadır, TİKA
tarafından teslim edildi.
Lipyan Belediyesi’nin tahsis ettiği ve beton
zeminini hazırladığı Lipyan Lisesi sahasına
kurulan çadır, Kosova’da savaş esnasında
ailelerini kaybeden öksüz ve yetimlerin
bakımını üstlenen “Orphants” Kosova Yetimler
Derneği Başkanı Shukrije Bajrami’nin talebi
üzerine TİKA organizasyonuyla hibe edildi.
Çadırda başta yetimler derneğinin faaliyetleri
olmak üzere Lipyan, Priştine ve civar yerleşim
bölgelerinin sivil toplum örgütleri, kulüpleri,
okulları gibi sportif, kültürel ve sosyal etkinlikler için uygun bir imkân ve ortam oluşturuldu.
TİKA, Prizren Radyosuna destek sundu
Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi
Başkanlığı-TİKA 1975 yılından bu yana hizmet
veren tarihi Prizren Radyosu Türkçe redaksiyonuna bilgisayar desteğinde bulundu.
Prizren Radyosu Türkçe bölümü sorumlusu
Mehdi Cibo’yu ziyaret eden TİKA Kosova
Temsilcisi Metin Arslanbaş, bir adet bilgisayar
yardımında bulundu.
Prizren Radyosu Türkçe bölümü sorumlusu
Mehdi Cibo, TİKA’nın bu desteğinden dolayı
Metin Arslanbaş’a teşekkür ederek, Türkçe
bölümüne sundukları destekten dolayı duyduğu
mutluluğu dile getirdi. Cibo, radyomuzdaki bilgisayarımız çok eskimiş ve yayınlarımızda
bazen aksamalar oluyordu. Ancak TİKA’nın
vermiş olduğu bu bilgisayarla yayınlarında
aksama olmayacağını vurguladı.
Enis TABAK
14
Güncel
KFOR’dan altyapı desteği
Perþembe, 18 Ekim 2007
Resteliçalı çocuklar, Mehmetçik ağabeylerinin
onardığı okullarında daha iyi bir eğitim görecek
Resteliça’daki Okul
Yeni Yüzüne Kavuştu
Kosova’da barış gücü çerçevesinde faaliyetlerini aralıksız sürdüren Türk askeri, faaliyet zincirine bir yeni
halka daha ekledi. Bayram öncesi gerçekleştirmiş
olduğu faaliyetlere Resteliça’da açılışı yapılan
bir okul daha eklendi.
K
osova’nın kalkınmasına yönelik faaliyetleri kapsamında Resteliça ilköğretim okulunda bulunan 18
sınıf ile koridorları boyayan Mehmetçik, ayrıca kırık
olan kapı ve duvarları onararak tekrar kullanır hale getirdi.
Mehmetçik, okul bahçesinde bulunan çocuk parkındaki oyun
malzemelerini de onararak çocukların tekrar kullanımına
sundu .
Okulun onarım açılış töreninde konuşan Resteliça Okulu
Müdürü Zevgan Çufta, Türk KFOR’una desteklerinden dolayı
teşekkür ederek yeni onarılan ve badanalanan sınıflarda
çocukların daha iyi eğitim görebileceklerini söyledi.
Dragaş Belediye Başkan Yardımcısı Sabedin Çufta yaptığı
konuşmasında, Dragaş bölgesinde Türk KFOR’unun gerçekleştirmiş olduğu çalışmaların örneksel nitelikte olduğunu vurgulayarak Dragaş halkı adına teşekkürlerini iletti.
Konuşmaların ardından sözü alan Kosova Türk Tabur Görev
Kuvvet Komutanı Kurmay Yarbay Kerim Acar, Türk askerinin
her zaman her türlü destekle Kosovalıların yanında olacağını
bir kez daha yeniledi. Acar, daha güzel yarınlar için çocuklardan da çalışma sözü aldı. Konuşmaların ardından Yarbay
Kerim Acar, Resteliça İlköğretim Okulu öğrencilerine çanta
hediye etti.
Enis TABAK
Ýbiþ Çakal
K
Türk, Alman ve Bulgar askerlerinden oluşan Çok Uluslu İstihkam Bölüğü
Dobradelyane köyünün kanalizasyon sistemi projesini bitirdi.
FOR barış gücü askerleri Kosova
halkının yaşam standartlarının yükseltilmesi için çalışmalarına devam ediyor. Türk,
Alman ve Bulgar takımlarından
oluşan Çok Uluslu İstihkam
Bölüğü, Dobradelyane köyünün
kanalizasyon sistemi projesini
tamamladı.
Geçtiğimiz pazartesi günü
çok sayıda davetlinin katılımıyla
gerçekleşen açılış törenine
KFOR askerleri, TMK temsilcileri yanı sıra çok sayıda üst
düzey davetli katıldı.
Yaklaşık 10 aylık ağır bir
çalışmanın sonucu bitirilen projenin açılış kurdelesini Çokuluslu Güney Tugayı Komutanı
Tuğgeneral Uğur Tarçın, Suhareka Belediyesi
Başkan vekili ile diğer KFOR temsilcileri kestiler.
Hava şartları muhalefetine ve teknik arızalara
rağmen azimle çalışmalarını sürdüren KFOR
mensupları, Kosova halkı ile omuz omuza
çalışarak projeyi tamamladı. Çokuluslu Güney
Tugayı Komutanı Tuğgeneral Uğur Tarçın, projenin açılışı sırasında yaptığı konuşmada 19
Aralık 2006 yılında başlayan projenin zor şartlar
altında yürütüldüğünü ve 18 Eylül 2007 tarihinde
projenin başarıyla bitirildiğini ifade etti. Geniş
(avukat)
Ölümünün 2. yýlýnda saygý ve özlemle anýyoruz.
Bu erken veda ediþin
bizleri eş şefkatine,
baba sevgisine
muhtaç etti.
Mekanýnýn Cennette
olmasý için Yüce
Mevla’ya daima
duacýyýz.
Seni hiçbir zaman unutmayan:
Eþin: Nehal
Oðlun: Yücel
Kýzlarýn: Yurdal ve Meray
Özür ve Düzelti
Geçen sayýmýzda Ýbiþ Çakal’ýn 1’inci ölüm yýldönümü yazýlýp hata
yapýlmýþtýr. Ölümünün ikinci yýldönümü olduðu düzeltmesi yapýlýp
ailesinden ve okuyucularýmýzdan özür dileriz.
çaplı olan bu projenin KFOR’a maliyetinin yaklaşık 60 bin euroya mâl olduğunu belirten
Tuğgeneral Tarçın, bu projenin Kosova halkı ile
KFOR birliklerinin omuz omuza çalışmalarına iyi
bir örnek teşkil ettiğine dikkat çekti.
Törende konuşma yapan Suhareka Belediyesi
Başkan vekili ile köy muhtarı, KFOR birliklerine
katkılarından dolayı teşekkür ettiler.
Tören sonunda Çokuluslu Güney Tugayı
Komutanı Tuğgeneral Uğur Tarçın’a katkılarından dolayı köy muhtarı tarafından teşekkür belgesinin verilmesinden sonra davetlilere de bir
kokteyl verildi.
Enis TABAK
Eğitim Bakanlığı’ndan
Kitap Yardımı
Kosova Eğitim Bakanlığı maddi durumu iyi olmayan öğrenciler için
kitap yardımında bulundu. Prizren Belediyesi Eğitim Müdürlüğünde
Türkçe eğitim sorumlusu Orhan Volkan, 500 kadar kitabın
öğrencilere dağıtıldığını söyledi.
K
osova Eğitim Bakanlığı maddi durumu iyi olmayan öğrencilere ücretsiz kitap dağıtımını geleneksel bir hale getirdi. Prizren Eğitim
Müdürlüğü Türkçe Eğitim sorumlusu Orhan Volkan bu yıldan itibaren
Türkçe Eğitimi için Prizren ve Mamuşa Belediyeleri çerçevesinde dağıtılmak
üzere 500 kadar kitabın basımdan çıktığını belirtti. 2007-2008 Öğretim yılında bütün ilköğretim okullarına dağıtılan kitaplar arasında 1. 2.ci sınıflar için
Türkçe, Matematik, Resim ve El işi 1,2 gibi kitaplar dağıtılırken, 3.4.sınıflar
için ise Yurttaşlık gibi kitapların okullara dağıtıldığı belirtildi.
Geçen sene kitaplar henüz basımdan çıkmadığı için Türkçe eğitim konusunda
böyle bir hizmet verilemediğini ifade eden Volkan, bu sene basımdan çıkan
tüm kitapların dağıtımının söz konusu olduğunu kaydetti.
Gülay Krasniç
15
Güncel
Perþembe, 18 Ekim 2007
Bulmaca No: 23
Hazýrlayan:
Abdülhadi Taduþka
Türkçenin Kosova’sý
Siyaset ile
Edebiyat ve Ýnsan
Y
Soldan Sağa
Yukarıdan Aşağıya
1. Türkiye’nin bayan sanatçının adı
ve soyadı
2. Arapça ben - Japonjalı Rejiser
Kurosava
3. İstek uyandırma, dikkat çekmek Bir iş için aranan göç - Titan
4. Metre - Emek sonucu ortaya
konan ürün, yapıt - Natriyum
5. Uyuşturu etkileri olan bir madde Arıların topladıkları sıvı
6. Osmanlı amanında deniz subay ve
erlere verilen ad.
1. Prizren’li şair ve tiyatro sanatçısı
.... BÜTÜÇ
2. Zagreb’te Rafineri şirketi İsimden filtür etmek
3. Soru biçiminde şaşma bildiren
ünlem - “Elektro Regulator Resor”
4. Eda - Bir şeyin özünü oluşturan
ana öğe, temel
5. Alıcı fotoğraf makinesi
6. Bir tür sarı renk - Neriman
7. Güzel, Zarif, modaya uygun Berilyum’un kısaltması
8. İki tarla arasında sınır Hayvanların tırnaklarına çakılan
demir
9. Amerikalı bayan aktör Vud
Geçen haftaki bulmacanın çözümü NO:22
Reno, ikar, ana, asena, me, ilan, h, i, orak, om,
yalan, eda, emek, amin
Annemiz, kayınvalidemiz
Nehal Çakal’ı
Ebediyete intikalinin 6. ayında rahmet ve özlemle
anıyoruz
Ölüm acı gerçek. Hayatının en güzel döneminde
bizleri bırakıp Allah’ın rahmetine kavuştun.
Ateşin hala ilk günkü gibi, her geçen gün daha da
körükleniyor kalbimizde.
Yüce Mevla’dan Mekanının cennet olması için
duacıyız.
Kızları: Zerafet ve Ayten
Damatları: Burhan ve Nurcihan ile torunları.
Ev işlerine yardım edecek bayan temizlikçi
aranmaktadır.
Ev tel: 244 — 510
Tuzsuz mahallesinde:
Cep tel: 044 354 — 960
azýdaki baþlýk, ilk okunduðunda Türkçe açýsýndan
dil bilgisi sorunu barýndýrýyormuþ gibi görünse de aslýnda dil
bilgisi sorunu içermiyor. Bu baþlýk,
içi dopdolu bir baþlýk; fikirlerin hap
hâli...
Hani hepimizin yaþadýðý þu
gençliðin ilk yýllarý vardýr; ergenlik
çaðý. O dönemlerde kiþi daha bir
cesurdur, birçok açýdan.
Söyleyecekleri varsa daha kolay
söyler, yapacaklarý varsa daha kolay
yapar... O devirdeki insan, garip ama
makul bir cesaret zýrhý giymiþtir.
Kiþisel yaþamýnda birçok ilki yaþar
ve þaþkýnlýkla karýþýk duygular
içindedir. Siyasetle haþýr neþir
olduysa veya ülke ve dünya meseleleri de ilgisini çektiyse artýk o genç
kolay kolay durdurulamaz. Çünkü o
çaðlarda ülke kurtarmak daha kolaydýr. Devrim yapmak da öyle...
Küçüklüðünden beri dünya hâllerinden þikâyet eden, bu meseleler
konusunda söyleyecek sözü olan
kiþiler, düþüncelerini daha sivri bir
þekilde ifade ederler, bilirsiniz.
Birçoðumuz bu yollardan ve devirlerden geçtik. Ben de bu aralar
dünyanýn ve özellikle topraklarýmýzýn durumunu görünce, ara ara
küçüklüðümü ve gençliðin ilk yýllarýný hatýrlýyorum.
Ergenlik devrinde fikirler oluþum
veya geliþim aþamasýndaydý. Neyin
ne olduðunun ve nasýl olduðunun
fark edildiði o zamanlarda “doðru”
da görülüyordu; bazen de doðru gösteriliyordu. Ýlk baþlarda yönlendirme
daha ön planda iken zamanla bu
gidiþ kiþinin kendisini yönlendirmesi
þekline dönüþüyordu.
Kosova’da doðmak, büyümek insanlara baþka birçok bölgede bulunamayacak bazý özellikleri verir. Bu
söz konusu özellikler çok çeþitlidir
ve bunlardan birisi savaþkanlýktýr,
mücadeleciliktir. Bu topraklarýn
insanlarý, bölgenin birçok sýkýntýsýna
mücadeleci bir ruhla tepkiler koydu.
Osmanlý devrindeki Kosova
Vilayeti’nde de; Yugoslavya
devrindeki Kosova Özerk
Bölgesi’nde de; daha sonrasýnda da;
NATO yönetimindeki Kosova bölgesinde de mücadeleye gerek vardý.
Mücadeleye gerek vardý çünkü bu
topraklar 1900’lerde iyice
alevlendirilen kavgalarýn bölgesiydi
ve Osmanlý idaresinin ortadan kalkmasýndan sonra büyük bir buhranýn
içindeydi. Kosova, yüzyýla yaklaþan
bu sürede gelgitler yaþadý ama kendisini toplayamadý. Kendisini
toplayamadý çünkü Osmanlý
idaresinde yapýlan yanlýþlar, kötülükler hâlen devam ettiriliyordu. Bu
topraklarýn insanlarý ortak bir çatýda
Alpay
ÝÐCÝ
tam olarak buluþamadýlar. Evet,
Osmanlý sonrasýnda ayný topraklarda
beraberce yaþandý ama bir kere
ekilen nifak tohumlarý, her geçen
gün daha da yeþerdi. Tabii, bu
kötülüðün daðýtýlmasý için de birçok
kiþi çalýþtý; hâlen de çalýþýyor.
Ancak, Kosova’nýn havasý bunlarýn
yeþermesine müsaade etti. Ýþte ben
ve benim gibi düþünenler ve de
büyüklerimiz bu sebeple her
mevkide farklý boyutlarda
mücadeleler ortaya koydular.
Yukarýda söz ettiðim ergenlik döneminden itibaren daha isabetli bir
þekilde siyasî geliþmeleri takip eden
her genç gibi, ilk zamanlarda sesimi
daha gür çýkararak bir þeyleri duyurmaya çalýþýrdým. Daha bir kavgacýydým. Bazý konularda kesin yargýlarla
ilerlerdim ve aksini pek konuþturmazdým. Bugünde de Kosova için
uðraþýyorum. Yargýlarým yine benle.
Küçüklüðümden beri görüp
öðrendiklerim benim rehberim.
Büyüklerim benim ilham kaynaðým.
Ancak, bugünümde küçük bir fark
var. Artýk siyaseti edebildiðince
dýþýndan yaþýyorum çünkü ben
“kalem”in baþarabileceklerine
inanýyorum. Siyaset ile edebiyat iki
büyük dosttur. Bazen daha sýk
görüþürler, bazen yollarý birbirlerine
az daha uzak düþer. Ancak, bugünlerde bu ikisi birbirine yaklaþtý yine.
Türkiye’nin güneyinden kara haberler geliyor, Balkanlar’ýmýz ve
Kosova’mýz bir türlü durulamýyor.
Refaha ve huzura kavuþamýyor. Ýþte
bu zamanlarda ben edebiyatýn
ocaðýndan bakmak istiyorum.
Edebiyatýn, kalemin gücüyle
sancýlarýmý yazýya geçirmek istiyorum. RTK, PKK’nýn köpeklerine
“isyancý” da der, baþka þey de der.
Mesele sözlerden ziyade zihniyette.
Ýþte, bu yüzden savaþ da zihniyetle
yapýlmalý.
Beni bilirsiniz. Kalemim bazen daha
da sertleþir. Kýlýç sesi gelir bazen
yazýmdan. Fakat bu aralar kýlýcým
kýnýnda. Daha az güç ortaya koyacaðým çünkü bekleyeceðim! Ýnsanlarýn ve benim toplumumun
yapacaklarýný görmek isteyeceðim.
Bunu hem Kosova’da hem de
Türkiye’de bekleyeceðim. Kalemim
asla yorulmaz, o sadece beni bekler.
RTK, ve onun gibi kurumlar
düzelmeyebilir ama ben de zaten
onlarý pek beklemiyorum. Ben
derdim önce kendimle ve benim
toplumumla. Irk ayrýmý da yapmýyorum. Sadece Türklere deðil, Arnavut,
Boþnak ve diðerlerini de bekleyeceðim. Beklerken de yazacaðým.
Bekledikçe yazacaðým; yazdýkça
bekleyeceðim.
Kültür
Hazırlayan: İskender Muzbeg
Dünyanýn Dört Bir Yanýnda
Mevlana (V)
UNESCO’nun 2007 yýlýný
Dünyada Mevlana Hoþgörü Yýlý
olarak kutlama kararý Mevlana’nýn,
dolayýsýyla Türk kültürünün
dünyada tanýtýlmasý için bir fýrsattýr.
Hoþgörüye muhtaç dünyamýzda
Mevlana hoþgörüsünün — Mevlana
felsefesinden yayýlan huzur verici
aydýnlýðýn paslanmýþ kalplere, hýrslý
beyinlere yeni, 21. yüzyýla özgü bir
biçimde hitap etmesinin çok yönlü
yararlarý olacaktýr.
Kosova Türk aydýnlarý,
dernekleri ve kuruluþlarý olarak bu
Mevlana Hoþgörü Yýlý’nda
etkinliklerimizi Mevlana’nýn kendi
aramýzda olduðu gibi, iç içe
yaþadýðýmýz diðer toplumlar
arasýnda da tanýtýlmasý alanýnda
çalýþmalýyýz.
Prof. Eva de Vitray
Meyerovitch: Mevlana ve Psikoloji
Tüm büyük bilginler gibi
Mevlana Celaleddin Rumi de insan
ruhunu çok iyi tanýyan biridir.
Batýlý psikologlardan farklý
olarak onun anlayýþý iki yönlü deðil,
üçlüdür: Bu da bilinç — bilinçaltý ve
bilinçüstü diye sýralanabilir. Bu üç
seviyenin her birine bazý
yaklaþýmlarda bulunmak
mümkündür:
1. Uyanýk bir bilincin
muhakeme ve davranýþýna dayanan
psikolojisini eserlerinde olduðu
kadar, hayatýnda da görebiliriz.
Özellikle Eflaki’nin Menakib.ül
Arifin adlý eserinde Mevlana’nýn
zeka keskinliðini, inceliðini ve
nüktedanlýðýný görmemiz
mümkündür.
2. Psikoloji ve bilinçaltý
düzeyindeki Sokrat’ýn mayotik
felsefesi: Psikanaliz (kompleks,
psikosomatik hastalýklar, telkinler,
telepati ve rüyalarýn yorumlanmasý)
bu gruba girer.
3. Bilinçüstü düzeyine gelince,
onu da Sirr adlý eserde düþüncenin
gizlenmiþ boyutundan faydalanan
deneyüstü bir psikoloji boyutunda
buluruz. Burada önemli olan þey,
insan zihninin gizli merkezini
uyanýk tutarak ruhsal bir birleþmeyi
ve ruhun deðiþmesini çýkarmaktýr.
“Ýnsan-ý Kamil”, yani sufizmin
mükemmel insaný, kendisiyle tek
vücud olabilen tam bir ruhsal boyuta
ulaþmýþ kiþidir. Mevlana’nýn da
dediði gibi, bu kiþi okyanuslar kadar
uçsuz bucaksýz olan günlük
hayattaki basit “ben” den kurtulan
“ruhlarýn ruhu” olabilen biridir. Bu
felsefe Hintli filozoflar için olduðu
kadar sufi þeyhleri için de geçerlidir.
Üst bilincin temeli üstün bir
hafýzadýr. Ýslam için olduðu kadar,
platoncu felsefe için de “bilmek,
minnettarlýk duymaktýr.” Bu da
Allah’ýn ruhlarýn yaratýldýðý ilk gün
onlara sorduðu “Ben sizin Rabb’iniz
İ
Prizren’de Müslüman Mezarlıkları
örüldüğü eski Türk kabristanlarının
yeri bambaşkadır. Oraları, “ölüler
ülkesi değil” tüm sosyal ve kültürel
katmanların bir arada gözlemlenebildiği bir tarih arşividir.
Din ve ibadetle pek ahlaksı
olmayan mezarlar dini mimari zümresine tasnifi pek doğru olmazsa da,
sivil mimari sınıfına girmeleri de
münasip olmaz. Bundan dolayıdır ki
dünya mimari tarihlerinde ölmüşlere
mahsus olan bu nevi binalar mezar
mimarisi ismi altında ayrı bir bölüm
olarak nitelendirilebilir. Umumi
olarak mezarlar cami ve tekke avlularında, şehir mezarlıklarında ve
başka yerlerde de bulunmaktadırlar.
Her büyük hatta küçük camilerin
yanında genelde banisinin bir mezarı
vardır. Sebebi de camide namaz kılanların rahmet okuması ve günahlarından af olunmak ümidi ile böyle
mukaddes, bir yere sığınma ihtiyacından doğan bir arzu, buna amil olmuştur.
Yeni şehir semtlerinin meydana
gelmesiyle ve şehirlerin genişlenmesiyle o yerlerdeki mevcut olan
çoğu eski Osmanlı mezarlıkları
ortadan kaldırılarak yerlerinde yeni
mezarlıklar veya yeni inşaatlar kurul-
16
deðil miyim?” sorusunun sorulduðu
günü hatýrlamaktýr. Bu olay insan ve
Allah arasýndaki bir misaktýr.
Mevlana bu hatýrlamadan ilham
alarak en güzel þiirlerini yazmýþtýr.
Not:
Prof. Eva de Vitray Meyerovitch:
Mevlana ve Psikoloji baþlýklý
tebliðini Konya’da 3-5 Mayýs 1990
tarihinde Selçuk Üniversitesi
tarafýndan düzenlenen II.
Milletlerarasý Mevlana
Kongresi’nde sunmuþ, bildiri özeti
Selçuk Üniversitesi II.
Milletlerarasý Mevlana Kongresi, 35 Mayýs 1990, Konya BÝLDÝRÝ
ÖZETLERÝ baþlýklý kitapta
yayýnlanmýþtýr (sf. 39).
Mevlana:
Gerçeğin tükendiği ve hakiki ötesinin başladığı son nokta… RAÝF VIRMÝÇA
nsanlar vefat edince onu toprağa
metfun ederiz, çünkü beden hayatını kaybedince gideceği tek yer
mezardır ve bundan hiç kimse kurtulamaz. Ölüm gerçeğinin izlerini sürebildiğimiz son nokta mezarlıklardır.
Mezarlıklar gerçeğin tükendiği ve
gerçek ötesinin başladığı son noktadır.
Dirilerin her mezarlık seferi,
içlerinden birinin eksilmesiyle
tamamlanır. Mezarlık, inançla şekillenen bir mekândan ziyade bir inan
alanıdır.
Bilindiği üzere, geçmişlerine sahip
çıkmayanların, sağlam bir gelecek
inşa edebilmeleri mümkün değildir.
Asil ve soyu temiz olan Türk milletini
diğerlerinden ayıran önemli bir
farkımız da dünü şuur haline
dönüştürerek, yarınlar için bir güç
oluşturmasıdır. Kimilerinin sandığı
gibi “tarih” parçalarımızdan çekmez,
aksine yücelere kanatlanmamız için
bir pozitif enerjiyi oluşturur. Bu
itibarla, toplumların kimlik gelişiminde, tarih şuuru ne kadar önemli
ise ki öyledir, mezarlıkların da payı
büyüktür. Mezarlıklar günümüzü
geçmişe bağlayan çok önemli bağlardan birisidir. Hele hele taşın ve mermerin, adeta ilmek ilmek sanatla
Perþembe, 18 Ekim 2007
muştur. Bu imha olaylarında
mezarlıklarda mevcut olan yüzlerce
kitabeli mezar taşları da yerle bir
edinmiştir. Öyle ki bugün çok az sayıda eski mezarlıklar kalmıştır.
Elimizde çoğu eski cami mezarlıkların savaş öncesi ve savaş sonrası
fotoğrafları mevcuttur. Metnin
devamında yerleşim yerlerine göre bu
mezarlıkların fotoğraflarını vererek
bu imha olayını en gerçek bir şekilde
izah etmeye çalışacağız.
Osmanlıların gelişinden günümüze
kadar Prizren’de birkaç mezarlık
kurulmuştur. Lakin şehrin gelişmesiyle ve kalkınmasıyla bu mezarlıkların çoğu zamanla yok olmuş, yerlerinde yeni binalar, yollar, fabrikalar,
vb objeler inşa edilmiştir.
Osmanlıların gelişinden günümüze
kadar Prizren’de şu mezarlıklar tespit
edilmiştir:
- Namazgâh Mezarlığı,
- Lakuriç Mezarlığı,
- İslahana yakınlığındaki mezarlık,
- Eski Şehir — Müslüman Mezarlığı,
- Muhacir Mahallesi Mezarlığı,
- Bajdarhana Mezarlığı,
- Yeni Şehir Mezarlığı
(Sürecek)
“Ýnsandaki kötü huylar da
kellere, çýbanlara benzer. Kendinde
olduðu zaman insan bundan
iðrenmez. Halbuki baþka birinde
ondan bir parçacýk görecek olursa
iðrenir, nefret eder.”
“Denizi bir testiye doldurmaya
çalýþsan da testi ancak alabileceði
kadar su alýr. Harislerin göz
testileri bir türlü dolmak bilmez.
Hýrstan kurtuluþun tek yolu bir
aþka düþmektir. Bu, þüphesiz ilahi
bir aþktýr. Bütün illetlerin devasý
sevgidir”
17
Perþembe, 18 Ekim 2007
Kültür
Gelenek ve Göreneklerimiz
Tefrika (24)
Halk Kıyafetleri - Batıl inançlar
Osmanlının bu
topraklara iskân
etmesinden
sonra bu yörelerde diğerleri
RAÝF VIRMÝÇA arasında yaşam
koşulları da
sürekli değişerek ortak bir yaşam oluşmaya başlamıştır. Bu ortak yaşamda
muhtelif kültürlerden oluşan giyim,
zaman ilerledikçe biçimsel olarak
Osmanlının getirmiş olduğu ilkeler
doğrultusunda etkilenip değişmeye
başlamıştır. Osmanlı Devleti, bu yörelerde ömrünü tamamlayana kadar, altı asır
Anadolu’yu olduğu gibi, Rumeli topraklarını da yurt edinip, yerleşik olarak
yaşamıştır ve kendilerinin buraya taşıdıkları hayat tarzları yanında, kendine ve
burada yaşayan diğer haklara da ortak bir
giyim kültürü yaratmıştır. Öyle ki bu
giyim kültürü bütün bu zaman diliminde,
XX. yüzyıla yani Osmanlının buralardan
gitmesine kadar ortak temel biçimini
muhafaza etmiştir. Lakin XX. yüzyılın
başlarında yani Osmanlının bu yörelerden gidişinden başlayarak son 90 yılda
bu ortak giyim kültürü batının etkisi
altında kalarak büyük değişiklikler görmüştür fakat bütün olarak sönmemiştir.
Bu dönem içinde bu ortak giyim
kültürünün artık her günkü giysisi olmamasına rağmen, burada yaşayan Türk
toplumunda hala muhafaza edilerek
günümüze kadar gelip çeşitli törenlerde,
düğün ve diğer merasimlerde bütün otantiğiyle kendi mevcudiyetini korumuştur.
Osmanlının güzelliğe, şıklığa, zarifliğe
önem verdiğini göz önünde bulundurarak, eserimizin bu bölümünde,
düğün geleneklerimizden olan kına
gecesinde ve gelin yanında giyinen aslı
halk kadın kıyafetlerimizden olan
buruşuk gömlek, çitiyan, sırmalı yelek,
tasves, oya, pabuç, sırmalı ayaklık, gibi
kıyafetlerimizin göz kamaştırıcı zarifliğini bütün zenginliğiyle, güzelliğiyle, hoş
ve nefis görünüşüyle ve genç
kızlarımızın güller yüzleriyle teşhir etmeye hacet gördük.
Batıl İnançlar
Birlikte yaşayan insanlar arasında kimi
zaman korkudan, kimi zaman çaresizlikten, kimi zaman da rastlantılardan doğan
bir takım inanışlar vardır. Bunlara "batıl
inanışlar" denir. Bu inanışlar ilk insanın
var oluşundan günümüze kadar sürüp
gelmiştir. Çoğunun bilimsellikle, akılla,
çağdaşlıkla ve dinsel inançla bir ilgisi
yoktur. Bunlar akılla bağdaşmadığı halde
yazık ki insan oğlunun gönlünden,
beyninden, vicdanından sökülüp atılamamışlardır.
Bu tür inanışların doğmasında kişilerin
doğal yapısı etken olduğu kadar büyüklerin, kimi din görevlilerinin cehalet
örneği sözlerinin de etkisi olmaktadır.
İnanışlar kişiden kişiye değişmekle birlikte ortak yanları da vardır. Bilim ve
mantıkla paralellik sağlamasa da insanlarımızın yaşadıkları veya duydukları
olaylar karşısında edindiği bu inançları
kuşaktan kuşağa aktarıp günümüze kadar
taşımışlardır.
Prizren halkından derleyebildiğimiz
batıl inanışlar şunlardır.
Ayak ayak üstüne atılarak yemek yenmez, sofraya saygısızlıktır denir ve
kıtlığa işaret sayılır.
Ayna kırılması uğursuzluktur; aynanın
kırıldığı ev yedi sene iflâh olmaz denir.
Ayın onüçü uğursuz sayılır, o gün hiçbir
şey yapılmaz.
Arabanın önünden kara kedi geçmesi
uğursuzluk sayılır.
Ayakta pantolon giymek yoksulluğa
işaret sayılır.
Ayva çok olan yerin kışı azgın olur denir.
Bir şeyi kırk kere söylersen olur denir.
Bir evin çevresinde kargaların gezinip
uçması iyi sayılmaz.
Bir evde çok karınca çıkarsa, o evde bolluk olacağına inanılır.
Bir kişinin avucunun içi kaşınırsa eline
para geçeceğine, ayağının altı kaşınırsa
yolculuğa çıkacağına inanılır.
Cuma saati yola çıkılmaz.
Cuma günü ezan arasında iş yapılmaz.
Cumartesi ve Salı günleri çamaşır yıkanmaz.
Çocuk yalnız bırakılmaz, bırakmak
gerekirse yanına bir süpürge konur.
Çocuklara nazar değmemesi için nazar
boncuğu takılır.
Çocuğun üstünden atlanmaz, atlanırsa
boyu kısa kalır denir.
Dince kutsal sayılan gecelerde süpürge
işi yapılmaz.
Dört yapraklı yoncayı bulanın talihinin
açılacağına inanılır.
Doğumda ve lohusalık durumunda ölenlerin cennete gideceğine inanılır.
Ezan sırasında duyulan köpek uluması
ölüm haberi sayılır.
Eller birbirine bağlanmaz, bağlanırsa kısmetin kesilir denir.
Esnerken ağız kapanır, kapamayan şeytana ezan okumuş sayılır.
Ekmek kırıkları atılmaz, toplanıp yenirse
evin bereketi çok olur denir.
Evde bardağın kırması uğurlu sayılır.
Geceleri tırnak kesilmez
Geceleri aynaya bakılmaz.
Gece ıslık çalınmaz, çalan için şeytanı
çağırıyor denir.
Gece örümcek almak günah sayılır.
Gece yıldızları saymak iyi değildir denir.
Gece yorgan kaplanmaz.
Gece çamaşır yıkanan yerden geçilmez,
çamaşır sularının üzerine basılmaz.
Gece kapı eşiğinde oturulmaz, oturanın
iftiraya uğrayacağı düşünülür. .
Gece vaktinden önce horoz ötmesi uğursuzluk sayılır.
Güneş batarken kızarırsa, “Gün ardına
baktı, yarın hava iyi olacak” diye
inanılır.
Hıçkırık tutunca; “Bir kimse andı” denir
ve “dostsa ansın, düşmansa çatlasın”
diye söylenir.
Hamile kadının karnı sivri olursa oğlan,
yası olursa kız doğuracağına inanılır.
İki bayram arası düğün yapılmaz.
İnsan üzerinde giysi söküğü dikilmez.
İnsanın önünden kara kedi geçmesi uğursuzluk sayılır.
İşi yarıda bırakanın ölümü zor olur denir.
İki bayram arası nikâh kıyılmaz.
Köpek uluması iyi sayılmaz, duyul-
duğunda “sahibine uluyasın” denir.
Küle basılmaz, basan çarpılır denir.
Karanlık yerden geçilmez, geçilmek
zorunda kalınırsa “destur” denir.
Kuş pisliği başa düşerse para gelecek
denir.
Kulak çınlaması uğursuzluk sayılır.
Kesilen tırnak yere atılmaz, üstüne basılmaz.
Kapı eşiğinde oturmak iyi değildir, oturanın kısmeti kapanır.
Kara kedi görmek uğursuzluktur denir.
Kayan yıldız ölüme işarettir.
Kırkı çıkmamış bebek sokağa çıkarılmaz,
mezarlığın yanından geçirilmez;
Kahve içen oğlan çocuğunun bıyıkları
çıkmaz, köse kalır.
Küçük çocuk avucunu çok sıkarsa
büyüyünce cimri olur.
Kapının eşiğinden içeriye sağ ayakla
girmek uğur getirir.
Leyleği havada gören o yılı durmadan
gezerek geçirir, yerde gören evinde oturur.
Lağıma bulaşık suyu dökülmez, döken
çarpılır.
Loğusa kadının kırk gün sokağa çıkması
iyi sayılmaz.
Makasın açık kaldığı evde kavga çıkacağına inanılır.
Merdiven altından geçmek uğursuzluk
sayılır.
Meleğin sağ, şeytanın sol omuzda
olduğuna inanılır.
Mahalle halkından ölen olursa dolu su
kapları boşaltılır.
Mezar ve mezarlığa doğru parmak uzatılmaz, uzatılırsa o parmağın ısırılıp ayak
altına alınması gerekir.
Mavi boncuk nazarı engeller.
Makası açık bırakınca düşmanın ağzı
açılır.
Örümcek tutmak fakirliğe yol açar.
Ölünün gözleri açıksa daha dünyasına
doymamış denir.
Pazarda, pazarcıdan ilk alışveriş yapan
kişinin aldığı malın parasını tezgaha
atması uğur sayılır.
Parmak kütletenin şeytanlar başına
toplanır.
Rüyada minare görmek sevinçli haberdir,
ölü diri getirir, yeşil muradtır, asıldığını
görmek ulu kişilerden görülecek yardıma
işarettir.
Rüyada kız çocuğu gören sıkıntılı haber
alır.
Rüyada erkek çocuğu gören sevinçli
haber alır.
Rüyada eline altın alan, para kazanır.
Rüyada at gören muradına erer.
Sağ göz seyirmesi sağlığa, sol göz
seyirmesi varlığa işaret sayılır.
Saç taramasında tarakta kalan saç sokağa
atılmaz; atılırsa bir tavuğun ayağına
dolanır, sürekli başın ağrır.
Sol avuç kaşınırsa para gelir, sağ avuç
kaşınırsa para çıkar.
Salı günü başlanan iş sallanır, bu nedenle
işe başlanmaz.
Saçak altından geçen çarpılır.
Su içerken sol el başın üstüne götürülür.
Salı günü yola çıkılmaz.
Salı ve Cumartesi günleri çamaşır yıkanmaz.
Sofraya önce büyükler oturur, yoksa
sofranın bereketi kaçar.
Sağ gözün seyirmesi iyiye, sol gözün
seyirmesi kötüye yorumlanır.
Terlik ve ayakkabının ters dönmesi iyi
değildir.
Tuvalette konuşulmaz, uğursuzluktur.
Tavuğun ötmesi uğursuzluk sayılır.
Tahtaya üç kez vurmanın kötülükleri
kovacağına inanılır.
Terlik ve ayakkabı ters çevrilirse evden
ölü çıkar.
Yeni yapılan evin temeline kurban
kesilir.
Yola çıkanın arkasından su dökülür.
Yedi hafta boyunca Cumartesi günleri
çamaşır yıkayanın evinden cenaze çıkar.
Yatağa çorapla girilmez.
Yeşil soğan ve yumurta kabuğu yakılmaz.
Yüzüstü yatılmaz, yatılırsa gâvura benzenirmiş.
Yolculuğa çıkan kişinin önüne ilk çıkan
kişi uğurlu ya da uğursuzluk getirirmiş.
Yeni gelinin kucağına erkek bebek verilir.
Yeni doğan bebeğin eline iyi huylu olsun
ve iyi okusun diye kalem tutturulur.
Yüzüğün sol ele takılması iyi sayılmaz.
(Sürecek)
To p l u m
Din ve Toplum
M. Tevfik Yücesoy
R
Þevval Ayý
amazan-ý Þerif’ten sonraki ayýn adý
þevval ayýdýr.. yepyeni bir ay
içindeyiz cümleye hayýr getirsin
temennisi ile sözlerime baþlamak isterim.
Gelin bu ayýn mahiyetini tekrar bir
hatýrlayalým ve bu aydan azami istifade
etme gayreti içine girelim.
Efendimiz (sas) Hazretleri “Kim oruçla
geçirdiði Ramazan ayýndan sonraki
þevvâl ayýnda altý gün oruç tutarsa,
bütün seneyi oruçla geçirmiþ gibi olur!.”
Âlimlerimiz, bütün seneyi oruçla geçirmiþ
gibi sevap almanýn izahýný þöyle
yapmaktalar:
Ramazan boyunca oruç tutan insan her
orucuna on sevap almýþsa yekûnu üç yüz
eder. Þevvâl ayýnda tuttuðu altý orucuna da
onardan altmýþ sevap alýnca, eder üç yüz
altmýþ. Yani bir sene.. Dolayýsýyla hadîsin
iþaret ettiði sýrra nâil olur. Bütün seneyi
oruçla geçirmiþ gibi mânevî kazanç elde
edebilir..
Aslýnda bu gibi mânevî konularda esas
olan, o iþi ihlasla yapmak, büyük bir gönül
arzusu ile talip olmak mühimdir. Bâzen
öyle oruçlar olur ki, tutanýn gönlünde
beslediði derin ve sâfî ihlas yüzünden 360
gün deðil, belki 360 senelik nâfile oruç
sevabýný alabilir.. Ýhlas ile kim ne isterse
Rabbimiz onu verebilir. Bu bir niyet ve
yorum meselesidir.
Týpký yolun kenarýna uzaklardan bir taþý
yuvarlayarak güç bela getirip yerleþtiren
adamla, bu taþý oradan ayný güçlükle
uzaklaþtýran bir baþka adamýn niyeti ve
yorumu gibi.
Biri düþünmüþ ki:
- Bu çölün ortasýnda yaþlý bir adam yolda
giderken bineðine binmek istese, üzerine
çýkýp da hayvana binebileceði yüksek bir
yer yoktur. Öyle ise þu taþý yuvarlayýp
yolun kenarýna getireyim de, yolda
gitmekte olan yaþlý ve çocuklar
hayvanlarýna binmek istediklerinde taþýn
üstüne çýkýp bineklerinin üzerine kolayca
atlasýnlar, sevabý da bana olsun. Adamýn
bu hâlis niyetine bakan Rabbimiz ondan
razý olmuþ, istediði sevabý ihsan eylemiþ.
Böyle güzel niyetle getirilen taþý oradan
öfke ile yuvarlayýp uzaklaþtýran adam ise
þöyle düþünmüþ:
- Bu taþý buraya getiren kimse ne kadar da
yanlýþ bir iþ yapmýþ. Hiç düþünmemiþ ki,
gözleri görmeyenler, karanlýkta fark
edemeyenler taþa takýlýp yere düþerler. Þu
taþý buradan uzaklaþtýrayým da kimse
takýlýp yere düþmesin, sevabý da bana
olsun. ..
Ýþte bu adam da taþý buradan
uzaklaþtýrdýðýndan dolayý Allah rýzasýný
kazanmýþ, ümit ettiði sevaba nail olmuþ..
[email protected]
[email protected]
Her ikisinde de niyet hâlis, yorum makul...
Biz de sâfi bir niyetle altý gün orucumuzu
tutarsak, belki Rabbimiz bu niyetimize, bu
baðlýlýðýmýza bütün seneyi oruçlu geçirmiþ
gibi sevaplar ihsan edebilir, hatâlarýmýzý
affedebilir.. Rabbimizin hudutsuz
rahmetine kimse sýnýr çizemez. Kimse
kendi cimriliðini O’ na da þâmil kýlamaz.
Bu orucun arka arkaya olmasý þart
deðildir. Þevvâl ayý içinde olmasý
yeterlidir.
Bir diðer husus da, þevval ayýnda iki
bayram arasý nikah yapýlmaz iddiasý
vardýr ki, artýk bu batýl iddia etkisini
kaybetmektedir. Çünkü Aiþe validemizin
nikahý þevvalde olmuþ, yani iki bayram
arasýnda yapýlmýþ, ne uðursuzluk, ne de bir
baþka dinî yasak söz konusu olmuþtur. Bu
yanlýþ yorum þuradan da beslenmiþ
olabilir. Þayet bayram cuma gününe
rastlarsa, bayram namazý ile cuma namazý
arasý iki bayram namazý arasýdýr. Böylesine
dar bir vakte nikahý sýkýþtýrmayýn, iki
bayram namazýnýn dýþýnda yapýn
nikahýnýzý, tavsiyesini, Ramazan ve
Kurban Bayramý arasý gibi geniþ zamana
yayanlar, böyle bir yanlýþ anlamaya sebep
olmuþlardýr, diye de düþünülebilir.
BirMenkîbe
Süfyaný Sevri anlatýyor:
- Ben Mekke-i Mükerreme’de üç sene
oturdum. Mekkelilerden bir kimse her gün
Harem-i þerife gelir, tavaf eder, namaz
kýlar ve sonra bana selam verip giderdi.
Ben bu kimse ile tanýþtým. Bir gün o kimse
beni yanýna çaðýrdý. Bana dedi ki:
-Ben öldüðüm vakitte kendi elinle beni
yýka, namazýmý kýl ve defneyle. O gece
beni terk etmeyip kabrimde gecele.
Mükireyn suali anýnda bana Tevhid’i telkin
et!, dedi.
Ben de o kimsenin istediklerini yapmayý
kabul ettim. Bana emrettiðinin aynýný
yaptým: Kabrinde geceledim. O gece uyku
ile uyanýklýk arasýnda iken :
-Ya Süfyan! Beni korumaya ve senin
telkinine ihtiyaç kalmadý, diye bir ses
iþittim.
O zaman:
-Ne sebeple bu lütfa eriþtin, diye sordum
Bana cevap olarak:- Ramazan-ý Þerifin
orucunu tutup Þevval’den altý gün daha
eklemem sebebiyle, dedi.
O zaman ben uyandým. Yanýmda kimseyi
göremedim. Abdest aldým, namaz kýldým,
uyudum; böylece üç kere gördüm. Bildim
ki bu Rahmanîdir; þeytandan deðildir. O
zaman da kabrin yanýndan ayrýldým ve “Ya
Rabbi! Beni Ramazanýn orucuna ve
Þevval’den altý gün orucuna muvaffak kýl”
diye dua ettim. Allahü Teala Hazretleri
beni de muvaffak kýldý.
Perþembe, 18 Ekim 2007
Öncekilerin ve
sonrakilerin ilmi
İki maddeli hadis-i şerifler -2Sevilen iki haslet
Allah’ın sevdiği iki
haslet: 1- Cömertlik, 2Maddi ve manevi
fedakârlık. (Beyheki)
Nefret edilen haslet
Allah’ın nefret ettiği iki
haslet: 1- Cimrilik, 2Kötü ahlak. (Beyheki)
Allah yardım eder
Hak teâlâ, iki kişiye
yardım eder: 1- Cihad
edene, 2- Namusunu
korumak için evlenene.
(Nesai)
Duanın kabulü için
Duanın kabul olması
için iki şey gerekir: 1İhlâs, 2- Helal lokma.
(Tergib-üs-salât)
Cennetlik ve cehennemlik kimse
Şu iki şeyin biri cennete,
öteki cehenneme
girmeyi gerektirir: 1Şirk üzere ölmeyen
[Müslüman olarak ölen]
Cennete girer, 2- Şirk
üzere [kâfir olarak] ölen
Cehenneme girer.
(Müslim)
Allah’tan uzak olan
Şu iki kimse, Allah’tan
çok uzakta olur: 1İdarecilerle düşüp
kalkar, onların zulme ait
sözlerini tasdik eder, 2Çocuklarını eşit tutmaz,
yetimin hakkı konusunda, Allah’tan korkmaz.
(İ. Asakir)
İki zayıf
Şu iki zayıf hakkında
Allah’tan korkun: 1- Dul
kadın, 2- Yetim.
(Beyheki)
Dininizi süsleyin
Dininizi şu iki hasletle
süsleyin: 1- Cömertlik,
2- Güzel ahlak.
(Taberani)
Akrabaya sadaka
Akrabaya sadaka vermenin iki sevabı vardır:
1- Sadaka sevabı, 2Sıla-i rahim sevabı.
(Tirmizi)
Âlimler
Âlim iki türlüdür: 1İlmi ile Allah’ın rızasını
arayan, ilmi paraya
değişmeyen, 2- İlmi ile
dünyalık arayan. Böyle
âlime, kıyamette ateşten
gömlek giydirilir.
(Deylemi)
İki berat
Kırk gün yatsı ve sabah
namazını, cemaatle
kılana, iki berat verilir: 1- Cehennemden
kurtuluş beratı, 2Münafıklıktan kurtuluş beratı. (Hatib)
18
Yükselmenin yolu
Allah katında yükselmek için, şu iki
Hazýrlayan:
şeyi yap: 1- Sana karşı
cahillik yapana, hilm Prof. Ahmed YARDIM
[yumuşaklık] ile
lerimizi mağfiret eyle.”
karşılık ver, 2- Sana ver- “Ey Rabbimiz! Bizi ve
meyene, ihsanda bulun.
îmânda bizden önce olan
(İ. Adiy)
din kardeşlerimizi mağfiret eyle ve kalblerimİki meyte
izde mü’minler için kin
İki meyte ile iki kan
ve hased bırakma. Ey
helâldir: 1- İki meyte,
Rabbimiz! Sen çok
balık ve çekirgedir. 2şefkat ve çok merhamet
İki kan, ciğer ve dalaktır. sâhibisin.”
(Hâkim)
“Ey Rabbimiz! Bize
[Meyte, boğazlanmadan
senin katından rahmet
leş olarak ölen hayver. İşimizde bize doğru
vandır. Böyle ölen haybir yol tuttur.”
van yenmez. Balıkla
“Ey Rabbimiz! Bize
çekirge bundan müstesdünyâda hasene ver,
nadır. Dinimizde kan da
âhirette de hasene ver ve
yenmez. Ancak dalak ve ateşin azâbından bizleri
ciğer hariçtir.]
koru.”
“Ey Rabbimiz!
Borçlanmak
Günâhlarımızı mağfiret
Borç iki kısımdır: 1eyle. Kusurlarımızı ört
Ödemek niyeti ile
ve bizi iyiler meyânında
borçlanıp da, ödeyemeöldür. Ey Rabbimiz,
den ölenin kefiliyim, 2resûllerinin lisânı ile
Ödememek niyeti ile
va’dettiklerini bize ver.
borçlanıp da, borcunu
Kıyâmette bizi rüsvây
ödemeden ölenin, sevetme. Muhakkak ki sen
abları alınıp, alacaklısına sözünden dönmezsin.”
verilir. (Taberani)
“Ey Rabbimiz eğer unuttuk veyâ yanıldıysak bizi
Seyyidü’l-istiğfar duâsı - mes’ûl tutma. Ey
3Rabbimiz bizden öncekilere yüklediğin gibi bize
Peygamber efendimizin
de ağır yük yükleme. Ey
bildirdiği meşhur istiğfar Rabbimiz takat getireduası: “Ey Rabbimiz!
meyeceğimiz şeyleri
Bize sabır ver,
bize yükleme. Bizi affet,
Müslümân olduğumuz
hatâlarımızı bağışla.
hâlde ruhumuzu
Bize rahmet eyle. Sen
kabzeyle.”
mevlâmızsın. Koruyucu
“Sen dünyâ ve âhirette
ve yardımcımızsın.
benim dostum, yardımcı
Kâfirlere karşı bize
ve koruyucumsun,
yardım et ve nusret ver.”
benim canımı Müslümân “Rabbim! Beni, anne ve
olduğum hâlde al ve
babamı mağfiret eyle.
sâlihlere kat.”
Onlar, küçüklüğümde
“Sen bizim velimiz ve
beni acıyıp baktıkları
dostumuzsun bizi affet
gibi, sen de onlara rahve bize rahmet et, mağmet eyle. Kadın erkek
firet edicilerin en hayırbütün mü’min ve
lısı sensin.”
Müslümânların ölü ve
“Bizim için bu dünyâda
dirilerini affet. Rabbim,
ve âhirette güzel olanı
bana mağfiret ve meryaz. Biz sana teveccüh
hamet et. İzzet ve kerem
ettik.”
sâhibi sensin. Merhamet
“Ey Rabbimiz! Sana
edicilerin en hayırlısı,
tevekkül ve sana tevecmağfiret edicilerin de en
cüh ettik. Rücû ve dönüş hayırlısı sensin. Biz
ancak sanadır.”
Allah içiniz, Allah’tan
“Ey Rabbimiz! Bizi bu
geldik ve O’na
zâlim kavmin işkencedöneceğiz. Kuvvet ve
sine uğratma.”
kudret, ulu ve yüce olan
“Ey Rabbimiz! Kâfirleri
Allahındır. Allah bize
bize musallat etme. Bizi
yeter. En iyi koruyucu
mağfiret eyle, sen
O’dur. Hâtemü’l-Enbiyâ
muhakkak azîz ve
Hazret-i Muhammed ve
hakîmsin.”
âline salât ve selâm
“Ey Rabbimiz!
olsun.”
Günâhlarımızı ve
işimizdeki aşırı hareket-
19
Perþembe, 18 Ekim 2007
Vücudunuz
hakkýnda
bilmedikleriniz…
* Vücudumuzda bulunan yaðla 7 iri sabun
kalýbý yapabiliriz.
* O kadar çok karbon taþýrýz ki bunlarý bir araya toplayýp kullanmak
mümkün olsa; 9000 adet kurþun
kalem yapabiliriz. 2200 kibrite
yetecek kadar fosforumuz, 250
gramdan fazla sülfürümüz, bir
kaþýk dolusu magnezyumumuz, 5
cm boyunda bir çivi yapacak kadar
demirimiz vardýr.
* Vücudumuzda 25 milyar oksijen
alýcý kýrmýzý kan yuvarlaklarý
bulunmaktadýr. Bunlarý bir yüzey
üzerine yayacak olursak 2570
metre karelik bir alaný kaplar.
* Bebekken 270’den fazla
kemiðimiz varken, büyüdükçe
bunlarýn bazýsý birbiriyle kaynaþarak sonunda
sadece 206 kemikle kalýrýz.
* Kalbimiz normal olarak dakikada 70-72
kere atar. Bu atýþa göre, 70 yaþýndaki insanýn
kalbi 2500 milyon kere atmýþ ve bu süre
içindede 167561600000 kilo kan, damarlarýmýza pompalamýþtýr.
* Normal bir vücut ýsýsý ile dayanabileceði en
sýcak suyun ýsýsý 110°C dir.
* Normal bir insan vücudunda bulunan elektrik, 25 wattlýk bir lambayý dakikalarca
yakabilir.
* Esmerlerde 120 bin, sarýþýnlarda ise
140 bin adet saç teli vardýr. Her geçen
gün baþýmýzdan 80-150 arasýnda saç
teli kopar ve yerine yine ayný sayýda
yenileri çýkar.
* Tek bir dakika içerisinde 1025
cm küplük havayý içimize çeker,
4 kilograma yakýn kaný vücudumuz içinde devrederiz.
* Yapýlan araþtýrmalara göre 6 dakika su
altýnda kalabilir, 20 dakika nefesimizi
tutabilir, sýfýrýn altýnda 103 derecelik bir
soðuða karþý koyabiliriz. 30 gün aç 110
saat da uykusuzluða dayanabiliriz.
* Týrnaklarýmýz bir yýlda 3,75 metre kadar
uzar.
* Ýnsan doðduktan bir kaç gün sonraya kadar,
hiçbir þey duymayacak kadar saðýrdýr.
Ýnsan Kaynaklarý
Asistaný Ne Ýþ Yapar?
Ýnsan kaynaklarý asistaný bir þirkette görev alan kiþilerin
kayýtlarýný tutar. Bu kayýtlar, isimleri, adresleri, mesleki
kariyeri, ödemeleri, saðlýk ve hayat sigortasý gibi bilgileri
kapsayabilir. Her gün bu kayýtlarý tutarlar ve personel
hakkýndaki sorulara cevaplar verirler. Ayný zamanda
firma yöneticileri için raporlar hazýrlarlar.
B
azý insan kaynaklarý asistanlarý telefon ve maillere de
cevapverirler. Ýnternette çeþitli iþler
için elemanlar ararlar.
Firmanýn yeni iþleri için
gereken elemanlarý haber
verirler. Yeni alýnan elemanlara kuralarý söylerler,
eski iþlerinden referans
isterler. Ýþ için baþvuranlara gereken bildirileri
yaparlar.
Bir insan kaynaklarý asistaný haftada 40 saat çalýþýr.
Bir yüksek okul diplomasý
yada eþ deðerde bir öðrenim diplomasý gerekmektedir. Ýnsanlarla yakýn iliþkide olunduðu
için, temizliðe, hoþ bir kiþiliðe ve iletiþim yeteneklerine sahip
olmak önemlidir. Dili çok iyi þekilde konuþmak da önemlidir
çünkü sürekli telefonla görüþmeleri gerekir. Günümüzde iyi bir
bilgisayar bilgisi de önemlidir. Yabancý bir dil bilmek çok daha
yararlý olacaktýr.
Kaçan
balýk
büyük
olur
T
ürkiye, Euro-2008 elemelerinde ilk dört
maçýnda 12 puan aldýktan sonra arka
arkaya puan kayýplarýyla finallere gitme
yolunda avantajýný yitirdi. Son 5 maçýnýn birini
kazanabilen ve toplam 9 puan kaybeden Milli
Takým, özellikle grubun son iki sýrasýndaki
Malta ve Moldova önünde deplasmanda aldýðý
Ü
Spor
beraberliklerle çok büyük bir balýðý da kaçýrdý.
Türkiye bu puan kayýplarý sonrasý Euro-2008
finallerine gitse dahi 2 Aralýk’ta çekilecek
kuraya son torbadan girecek. Avusturya ve
Ýsviçre ev sahibi olarak seribaþý sayýldýklarýndan muhtemel finalistler arasýnda Ýskoçya ve
Rusya dýþýnda geçebileceðimiz ülke yok.
En anlamlý selam
mit Milliler, attýklarý goller ve maç sonrasý protokol tribünü önüne gelerek
asker selamý verdi. Gollerden sonra stat
hoparlörlerinden çalýnan 10. Yýl Marþý’nýn da
etkisiyle statta futbolcularýn asker selamý coþkulu bir atmosfer oluþtururken, taraftarlar da asker
selamýna ayný þekilde karþýlýk verdi, þehitleri
andý. Ukrayna aðlarýný havalandýran Nuri,
selamla ilgili, “Maçtan önce asker selamýný
konuþtuk. Golden sonra daha güzel olacaðýný
düþündük ve yaptýk” dedi. Tribünde millilere
destek veren 3 bin futbolsever de “Þehitler
Ölmez Vatan Bölünmez”, “Vatan sana caným
feda” þeklinde tempo tuttarak terör olaylarýný
protesto etti.
Bilerek kırmızı kart gördüm!
B
olton'da forma giyen El-Hadji Diouf,
İngiltere'yi yerinden oynatacak açıklamalar
yaptı.Premier Lig ekiplerinden Bolton'da
oynayan El-Hadji Diouf, milli takım maçlarında
oynayabilmek için takımının bazı karşılaşmalarında bilerek kırmızı kart gördüğünü söyledi.
Premier Lig'de geçirdiği son 5 sezonda 3 kez
kırmızı kart gören Diouf, bunu kimi zaman bilinçli
olarak yaptığını itiraf ederek, "Milli takımda
oynayabilmek için kulüp takımlarında bilerek kırmızı kart gördüm. Özellikle Afrika Uluslar
Kupası’ndaki maçlar için kendi kulüplerimin
çıkarlarını geri plana ittim" dedi.
Kırmızı kart görmemesi durumunda İngiliz kulüplerinin kendisini Senegal'in maçlarına göndermediğini belirten tecrübeli oyuncu, bir süre önce milli takım kariyerine noktayı koymuştu.
Ý
Totti aklandý
talya Olimpiyat Komitesi Doping Bölümü 13
Mayýs 2007’de yapýlan olaðan doping kontrolü sýrasýnda idrar örneðini geciktiren
Roma kaptaný Francesco Totti’nin aleyhinde
doping kullandýðý iddiasýyla soruþturma açýlmasýný talep etmiþti. Takýmýnýn ligi ikinci sýrada
tamamladýðý 2006/07 Sezonu’nda Serie A’da
kaydettiði 26 golle krallýða ulaþan 31 yaþýndaki
Roma kaptaný Francesco Totti’nin doping kullandýðýna dair somut bir delil elde edilemediði
ve davanýn düþtüðü Ýtalya Futbol
Federasyonu’nun resmi web sitesinden duyuruldu.
Priþtine kaldýðý
yerden
Perþembe, 18 Ekim 2007
P
riþtine takýmý Kosova
liginde liderliðini
sürdürüyor. Priþtine,
Flamurtari’ye karþý deplasmanda elde ettiði baþarý ile tabelada
ikinci pozisyonda bulunan
Vlaznimi ve Gilan takýmlarý
arsýndaki farký 8 puana çýkardý.
Kosova Futbol liginde 9 hafta
maçlarýnda dört galibiyet, iki
maç ve iki maç da berabere
sonuçlandý. 9. Hafta oynanan
maçlarda 27 gol kaydedilirken
yerli takýmlar 16 konuk takýmlar ise 11 gol kaydettiler.
Vlaznimi- Besiana
Trepça - Drita
2 Korik - Þçiponya
Hüsi - Trepça 89
Flamurtari - Priþtine
Kosova - KEK
Besa - Dreniça
Kosova ovasý - Gilan
F
4:0
1:1
2:1
3:2
2:5
0:0
4:1
0:1
1. Priþtine
2. Vlaznimi
3. Gilan
4. 2 Korriku
5. Besa
6. Hüsi
7. Drita
8. Besiana
9. Trepça 89
10. Trepça
11. Dreniça
12. Þçiponya
13. Flamurtari
14. Kosova ovasý
15. KEK
16. Kosova (V)
27
19
19
18
17
14
12
12
11
11
10
8
8
5
5
3
17 Ekimde yapýlacak olan
Kosova Futbol süper lig maçlarý:
Besdiana — Gilan: Dreniça —
Kosova ovasý: KEK — Besa:
Priþtine — Kosova: Trepça 89 —
Flamurtari: Þçiponya — Hüsi :
Drita - 2 Korriku ve Vlaznimi Trepça
Fener’den
tarihi karar
enerbahçe, “Her sezon bir dünya yýldýzý” prensibini bu
sezon için bozuyor. Devler Ligi’nde finali hedefleyen
Kanarya, Roberto Carlos’un yanýna süper golcü eklemek
için þartlarý zorlayacak.Þampiyonlar Ligi’nde gruptan çýkýlmasý
halinde yabancý bir golcü almak için de þartlar zorlanacak. Ýlk
hedef, Ýnter’in Avrupa maçlarýnda kadroya almadýðý Adriano.
Brezilyalý oyuncunun Alex ile çok yakýn arkadaþ olmasý,
Zico’nun da onu istemesi transferi kolaylaþtýrýyor.
A
Gudjohnsen
tarihe geçti
vrupa Futbol Þampiyonasý Elemeleri’nde, kendi evinde
Letonya’ya 4-2 gibi sürpriz bir sonuçla yenilen Ýzlanda’da
takýmýn
yýldýz oyuncusu
Eidur Gudjohnsen,
Ýzlanda’nýn en
golcü futbolcusu
olarak tarihe geçti.
Gudjohnsen, attýðý
gollerle Ýzlanda
Milli Takýmý’nda
tüm zamanlarýn en
golcü ismi oldu.
Letonya karþýsýnda
4. ve 52. dakikalarda attýðý gollerle, milli takým kariyerindeki 18 ve 19. gollerini
kaydeden Gudjohnsen, 1947-1965 yýllarý arasýnda 33 maçta 17 gol
kaydeden Rikhardur Jonsson’un rekorunu egale etti.

Benzer belgeler

Perşembe, 22 Kasım 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma

Perşembe, 22 Kasım 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma BD Dýþiþleri Bakanlýðý Sözcüsü Tom Casey, Washington’da düzenlediði basýn toplantýsýnda ABD’nin Kosova ile ilgili tutumunu yineledi. Casey, ABD olarak artýk Kosova sorunun çözülmesi gerekliliðine i...

Detaylı

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği basýn toplantýsýnda ABD’nin Kosova ile ilgili tutumunu yineledi. Casey, ABD olarak artýk Kosova sorunun çözülmesi gerekliliðine iþaret ederken, Kosova için tek çözümün baðýmsýzlýk olduðunu söyledi....

Detaylı