melih özdil - Melih Ozdil Bridge

Transkript

melih özdil - Melih Ozdil Bridge
DAVAM
2005-2006 Yıllarında Türkiye Briç Federasyonu ile
Melih Özdil Arasında Geçen Olaylar
Bu Hususta TBF ve EBL Arasındaki Yazışmalar
Ve GSGM Teftiş Kurulu Raporu
MELİH ÖZDİL
Bu kitap kişiler ve kurumlar arasındaki yazışmaları
içermektedir, ayrıca bir yorum yapılmamıştır.
1
Melih Özdil
Gemi Makineleri Mühendisi,
1965 yılında briç oynamaya başladı; 1968 yılında ilk defa turnuvaya katıldıktan sonra yüzlerce özel turnuvayı ve
Türkiye Briç Federasyonu tarafından düzenlenen klasik turnuvaları, 8 Türkiye Birinciliği dahil, toplam 38 kez
kazandı.
1996 yılına kadar 3 olimpiyat, 3 dünya ve 4 Avrupa Şampiyonası’nda ülkemiz adına 216 kez yarıştı; 150 kez
milli takımımızın kaptanlığını yaptı. Milli takımımız ile birlikte,
1980 Briç Olimpiyatları’nda grup yedincisi
1992 Briç Olimpiyatları’nda grup beşincisi
oldu ve Dünya Briç Federasyonu tarafından World International Master payesi ile ödüllendirildi.
Dünyanın en iyi oyuncularının yarıştığı Cup Gemini Pandata’ya iki defa davet edildi ve iki defa Cavendish
Cup’a katıldı. Hollanda, İsrail, İtalya, İzlanda Briç Federasyonları’nın davetlisi olarak, bir çok uluslararası
turnuvada yarıştı. Bu turnuvaların çoğunda ödül kazandı:
1979 Charity Challenge Cup dünya çevresinde birinci
1995 İsrail, Eilat Festivali Uluslararası Ustalar Yarışması'nda ikinci
1997 İsrail, Eilat Festivali Uluslararası Ustalar Yarışması'nda birinci
1997 İsrail, Eilat Festivali’nde genel birinci ve en iyi oyuncu
1998 İsrael Festivali’nde genel birinci ve en iyi oyuncu
1998 Fransa, Deauville Briç Festivali’nde ikinci
1998 Hollanda, Marina Cup’da birinci
1998 Dünya İkili Şampiyonası Finali’nde dokuzuncu
2003 Deauville Davetli Takımlar Yarışması’nda ikinci
2005 Tenerife 2. Avrupa Şampiyonası Açık Takımlar Yarışması’nda üçüncü
2006 Verona Dünya Şampiyonası Açık Takımlar Yarışması’nda üçüncü
2006 Hawai North AmericaŞampiyonası Senior Takımlar Birincisi
2009 Boston North AmericaŞampiyonası Senior Takımlar Birincisi
oldu. Uzun yıllar Türk Briç Milli Takımı’nın çekirdeğini oluşturan onlarca oyuncuyu eğitti ve yüzlerce turnuva
oyuncusu yetiştirdi.
1 Sanzatu Açışı ve Gelişmeler
Sanzatu Oyunları
Briç Milenyum
Koz Oyunları
Türk Briç Tarihi,
Apel Kontru
Her birisi 190 sayfa olan bu altı kitabı dışında eğitim için yayımladığı yüzlerce doküman; getirdiği
modern sistem ve konvansiyonlar ile Türk Brici’nin gelişmesine katkıda bulundu.
WBF ve EBL kariyerinde 1500 üzerinde master points ve 3 PP kazandı...
2
TÜRKİYE CUMHURİYETİ SPOR ÜSTÜN HİZMET YÖNETMELİĞİ
Türkiye Devleti, spor hizmet ve faaliyetlerinde üstün başarı gösteren sporcularımızı ödüllendirmektedir. İlgili
yönetmelik olimpik ve olimpik olmayan spor dallarının Dünya ve Avrupa ferdi veya takım yarışmalarında dereceye
giren sporculara verilecek ödülleri kapsamaktadır. Bu yönetmeliğin 4. Maddesi, ödüle hak kazanan sporcular ve
ödül verilen uluslararası müsabakaları aşağıda görüldüğü şekilde tanımlamıştır:
Uluslararası Müsabaka: Ülkemizin üyesi olduğu uluslararası spor federasyonlarının ve
federasyonlarının yıllık faaliyet programında yer alan bu Yönetmelik kapsamındaki müsabakaları
ulusal
spor
Sporcu: Ferdi ve/veya takım müsabakalarında dereceyi elde eden milli takım sporcularını, kulüp sporcuları ile
ferdi sporcuları,
Müsabaka: Bu Yönetmelikte yer alan ulusal ve uluslararası yarışmaları,
Ülkemizin üyesi olduğu Avrupa ve Dünya Briç Federasyonları tarafından organize edilen 2005 Tenerife 2. Avrupa
Açık Takımlar Şampiyonası ve 2006 Verona Dünya Açık Takımlar Şampiyonası’nda aldığım dereceler, bu
yönetmelikte bahsi geçen tanımlar çerçevesinde, devlet üstün hizmet ödülüne hak kazandığımı açıkça
göstermektedir.
2005 Avrupa ve 2006 Dünya Şampiyanaları’ndan sonra Türkiye Briç Federasyonu Yönetimi ile yaşadığım
sorunlara işte bu yönetmelik sebep olmuştur. Federasyon Başkanı Ata Aydın ve yardımcısı Sevinç Atay (ayni
zamanda EBL Yönetim Kurulu Üyesi), Devlet tarafından ödüllendirilmemem için ellerinden gelen her şeyi
fazlasıyla yapmışlardır! Ben otuz yılı aşkın bir süredir seyahat, uçak, otel ve katılım masrafları dahil devletimden
bir kuruş destek almamış olmama rağmen, ülkemi gururla ve üstün sporcu kimliğimle temsil ettim. Dünya ve
Avrupa üçüncüsü olmuş bir sporcu olarak 150.000 USD tutarındaki bu ödüle hak kazandığımı çok iyi biliyorum...
3
MİLLİ TAKIMDAN AYRILIŞIM
1989 Yılı Milli Takım Seçmeleri finali öncesi TBF Genel Sekreteri Ata Aydın, fnalde vu-graf organizasyonu
yapılması için girişimde bulundu. Projeksiyon makinesi ile yapılacak bu vu-graf’a karşı itiraz ettim; önceden
hazırlanıp, aydıngere yazılacak ellerin oyuncular tarafından öğrenebileceğine dikkati çektim. Ancak Ata Aydın’ın
ısrarları karşısında bu uygulamayı kabul etmek zorunda kaldım. O zaman 25-30 yaşlarında olan bir kaç genç, Ata
Aydın ve TBF üyesi Sevda Zorlu’dan oluşan bir komite organizasyonu üstlendi.
Finali Sevda Zorlu’nun eşi Nafiz Zorlu’nun kaptanlığını yaptığı takıma karşı oynadık ve son devrede oynanan 16
board’a 57 puan önde başlamamıza rağmen, inanılmaz bir şekilde, maçı kaybettik. 1994 yılında, organizasyon
komitesinden bir genç bu müthiş ellerin saatler öncesinden ve özel olarak hazırlandığını itiraf etti!
1996 Yılı Olimpiyat seçmeleri için elemeler sonunda dört takım finale kalmış ve seçmelere bir aya yakın ara
verilmişti. Eşleşmeler sonucu bizim TBF Başkanı Nafiz Zorlu’nun oynadığı takımla maç yapmamız gerekiyordu.
Yarı finalin başlamasından bir gün önce, ellerin TBF üyesi Sevda Zorlu tarafından yarışmanın yapıldığı otelde ve
kendi odasında hazırlanacağını öğrendim. Buna takım olarak şiddetle itiraz ettik. Konu ile ilgili olarak Dünya Apel
Komitesi Başkanı Mr. Boby Wolf’a fax gönderdim ve kendisinden “oyuncuların huzur içinde oynaması vu-graftan
önemlidir, bu şartlarda ellerin masada dağıtılması tercih edilmelidir” yanıtını aldım. Buna rağmen, TBF
Yönetimi’nin itirazımızı kabul etmemesi üzerine, seçmelerden çekildik ve milli takım defterini kapattım.
Federasyon Başkanı’nın takımı seçmeleri kazandı, ancak finalde kaybeden takım, bazı rakip oyuncuların elleri
bildiğini öne sürdü ve 1989 yılında Zorlu’nun ekibinde yer almış bir oyuncu bu görüşünü imzalı olarak beyan etti.
Daha sonra anlaşıldı ki, yarışmada oynanacak bütün boardlar İzmir’de hazırlanıp, getirilmiş ve Sevda Zorlu’nun
kaldığı otel odasında saklanmaktaydı.
Seçmelere katılan takımlardan maksimum ücreti toplayan, milli takımına yol ve otel parası dahi ödemeyen
federasyonun, suponsor bulduğunu öne sürüp, büyük masraflar karşılığı vu-graf yapması ilginçtir. 1997 yılından
sonra TBF bütün turnuvaları hazır eller ile oynatmaya başladı ve bir daha vu-graf yapmak için girişimde
bulunmadı...
4
2005 TENERİFE 2. AVRUPA AÇIK TAKIMLAR ŞAMPİYONASI SONRASINDAKİ OLAYLAR
- 2005 Tenerife 2. Avrupa Açık Takımlar Şampiyonası’na Ozdil (Türkiye) Takımı olarak (E:3), Eldad Ginossar
(İsrail) ve İngiliz oyuncular David Bakshi, John Holland ile katıldık ve yarıfinali daha sonra şampiyon olan Hollanda
Milli Takımı’na karşı 3 imp fark ile kaybedip, bronz madalya kazandık.
- Özel yarışmalarda başarı kazananları haftalarca manşet yapan TBF, bu sonuç ile ilgili hiç bir yayım yapmamış
ve
beni kutlamaya dahi gerek görmemiştir.
- TBF yönetim kurulu üyeleri, benim İsrail adına yarıştığımı beyan etmişlerdir. Nitekim aradan 20 gün geçtikten
sonra EBL web sitesinde çıkan sıralamada takımım Ozdil (İsrail) olarak kayda geçmiştir (E:4). Bu olağan dışı
yanlışlığı kendi çabamla düzelttirdim (E:7).
- TBF yönetimine, başarılı sporculara verilen Devlet Üstün Hizmet Ödülü’nü almak için kazandığım madalyanın
devlete bildirilmesi talebinde bulundum ve bu hususta yazdığım dilekçelere cevap alamadım.
- TBF’nin bu kayıtsız tutumunu Cumhuriyet Gazetesi’ndeki köşemde tenkit ettiğim için (E:1), 12/09/2005 tarihli bir
yazı ile disiplin kuruluna sevk edildim ve 11 Eylül 2005 tarihinde savunmamı göndermem için tebliğ aldım.
- TBF Başkanı Ata Aydın ile EBL ve TBF yönetim kurullarında görev yapan Sevinç Atay, Disiplin Kurulu’nun
benden savunma istemesinden 12 gün önce, 31 Ağustos 2005 tarihinde Avrupa Briç Federasyonu’na (EBL)
gönderdiği elektronik posta ile “bu gelişmeler nedeniyle ceza almış olduğumu” bildirmiş ve kendi savlarını haklı
çıkartmak için EBL başkanından rica minnet, toplumu yanıltmaya yönelik bazı bilgiler (E:12) istemiştir. (Bu belge
daha sonra GSGM müfettişleri tarafından, TBF bilgisayarından elde edilmiştir!)
- Yıllarca milli takımda oynamış bir oyuncunun EBL’ye bu şekilde şikayet edilmesi ülkemiz adına utanç vericidir.
Dünyada, kendi liginde ceza almış milli sporcusunu Avrupa ve Dünya Federasyonlarına şikayet edip, küçük
düşürmeye çalışan ulusal bir federasyon olduğunu sanmıyorum. Ne acıdır ki bu girişim benden çok ülkemizin
imajını yaralamıştır.
- Ata Aydın ve Sevinç Atay hakkında Gençlik Spor Genel Müdürlüğü (GSGM) nezdinde şikayette bulundum (E:2)
ve Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından yapılan soruşturma sonucunda her hususta haklı olduğum ve devlet
üstün
hizmet ödülünü hakettiğim belgelendi (E:15)
- TBF Disiplin Kurulu tarafından verilen bir yıl hak mahkumiyeti cezası, GSGM Teftiş Kurulu Raporu’nu dikkate
alan Tahkim Kurulu tarafından bozuldu (E:16); buna rağmen, TBF ödül almamam için her türlü çabayı göstermeye
devam etti.
- Bu süreç içeriside İstanbul Dörtlü Takımlar Şampiyonası’nın ilk dört haftasında müsabakalara katılamadım.
- TBF beni cezalandırmasından sonra hakkımda her türlü karalayıcı girişimde bulunmuş ve ismimi NPC Kaptanı
olduğum takımlara ait listelerden dahi sildirmiştir!
- TBF Yöneticileri Kadıköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde hakkımda tazminat davası açmışlardır. Mahkemenin
tayin ettiği bilirkişi, yazımda suç unsuru olmadığını ortaya koymuş ve dava reddedilmiştir.
- Bu dava ile ilgili olarak, TBF yöneticileri EBL Başkanı’ndan açıklamalar istemiş “Melih Özdil size karşı nezaketsiz
davranıyorsa bize havale edin biz de cezalandıralım” yanıtını alıp, bu belgeyi mahkemeye sunmuşlardır. (E:14)
- TBF Yöneticileri EBL Başkanı ile yaptıkları yazışmalarda hakkımda “bu kişi”, “bu adam” şeklinde saygısız
ifadeler kullanmışlardır
5
- TBF Yöneticilerinden, mahkemeye ve devlete sundukları EBL tarafından gönderilmiş belgeleri hangi yazışmalar
ile temin ettiklerini Kadıköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi kanalıyla ve şahsen istedim. Buna karşılık mahkemeye ve
şahsıma gönderilen yazı (E:11) da görüldüğü gibidir. Tarih bölümü elle yazılmış 29/08/05 tarihli bu belgenin
gerçek olmadığını ve EBL Başkanı’ndan ısmarlama açıklamalar isteyen yazının 31 Ağustos 2005 tarihinde
elektronik posta ile gönderilmiş olduğunu anlamak zor değildir. Tabii TBF tarafından Kadıköy 2. Asliye Hukuk
Mahkemesi’ne sunulan; EBL Başkanı’nın imzasını taşıyan belgeyi de, ayrıca yorumlamak gerekir!
- TBF yöneticileri, tazminat davası açmakla kalmamış, hakkımda Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı’na suç
duyurusunda bulunmuştur. Ancak gerek savcılık makamı, gerek sonra kararı inceleyen Üsküdar 1. Ağır Ceza
Mahkemesi hakaret iddialarını reddetmiş ve beni aklamıştır.
2006 VERONA DÜNYA ŞAMPİYONASI SONRASINDA TEKRAR DİSİPLİN KURULUNA SEVKEDİLİŞİM VE
CEZA ALMAMA SEBEP OLAN OLAYLAR
- Avrupa Acık Takımlar yarışmasının ilki 2003 yılında Menton’da yapılmıştır. EBL’nin bu yarışmaile ilgili web
sitesine girenler “Result” bölümünde iki tablo göreceklerdir. Bu tablolardan birisi yarışmada başarı gösteren
oyuncuların klasmanıdır. Diğeri ise, ülkeler madalya tablosudur. Bu tabloda her sporcunun kazandığı madalya,
kendi ülkesi adına kaydedilmiştir. Ancak 2005 Tenerife 2. Avrupa Açık Takımlar Şampiyonası, madalya kazanan
ülkeler tablosunda Türkiye dahil bazı ülkelerin listelenmediğini görünce, bu durumu Mr. Panos Gerantopoulos’a
sordum (E:5). Ayni mektubumda yer alan takımımın adı ile ilgili yanlışlığı düzelten Mr. Geratopoulos bu soruma
cevap vermemiştir.
- TBF yöneticisi Sevinç Atay’ın EBL yönetiminde görevli olmasına rağmen, defalarca yazışmamızdan sonra EBL
Başkanı’nın 19 Haziran 2006 tarihli yazısı ile durum açıklığa kavuşmuştur. EBL Başkanı bu yazısında, 2003
yılında yanlışlık yapıldığını ileri sürmekte ve ülkeler klasmanına gerek olmadığını beyan etmektedir. Bu yazı
göstermektedir ki, ülkemizin isminin (2003 Yılında olduğu gibi) madalya kazanmış ülkeler klasmanında olmayışı
araştırılmaya değer bir olaydır. Bu görev bana değil, Türkiye Briç Federasyonu’na düşmesine rağmen, bu zoraki
araştırma ancak 1 yılda sonuçlandırılabilmiştir!
- EBL Başkanı’nın açıklamasından anlaşılmaktadır ki, TBF Başkanı’nın Aralık 2005 tarihinden itibaren bana
gönderdiği cevaplarda bahsi geçen “Bu hususta gerekli yazışmaları yaptık ve cevap bekliyoruz” ifadesi gerçeği
yansıtmamaktadır. Aksi halde EBL Başkanı’nın açıklaması 2006 Verona Dünya Şampiyonası’nın yapıldığı tarihe
denk gelmezdi! Bu cevap göstermektedir ki Ata Aydın, Dünya Şampiyonası için gittiği Verona’da asli görevini
yerine getirip, Türkiye adının madalya kazanan ülkeler klasmanında niçin yer almadığını öğrenmek yerine; beni
kınayan ve küçük düşüren girişimlerde bulunmuş ve yüz yüze görüştüğü EBL Başkanı’ndan, daha önce olduğu
gibi, istediği ifadelerin yer aldığı bir açıklama istemiştir.
- TBF’den Türkiye isminin madalya kazanan ülkeler klasmanında yer almasını istememin nasıl bir sorun yarattığı
anlaşılmayabilir. Ancak “Türkiye adının bu listeye Melih Özdil’in başarısından ötürü girmiş olması, devletin
kendisine ödül vermesini kolaylaştırır” diye düşünürseniz gerçeği bulursunuz.
- Türkiye isminin madalya kazanan ülkeler klasmanında yer alması için yazdığım dilekçelere karşı, ülkemizin ismi
sözkonusu olmasına rağmen TBF’den aldığım alaycı ve vurdumduymaz ifadeler taşıyan cevaplar üzerine; bu
durumu 29 Mart 2006 Tarihli bir şikayet dilekçesi ile bakanlığa ve spor teşkilatına bildirdim (E:18.3).
- Bu şikayetim üzerine GSGM Teftiş Kurulu tarafından TBF hakkında yeni bir soruşturma açıldığını biliyorum ve
iIlgili dosyayı gördüm. Ancak bu soruşturmaya devam edilmedi!
- 2006 Yılı Haziran Ayı ortasında İtalya’nın Verona kentinde Dünya Briç Şampiyonası yapıldı. Dört yılda bir kez
yapılan bu organizasyon programında, dünyanın en büyük yarışması olan Rosenblum Cup’da üçüncü olup,
ülkeme çok değerli bir madalya getirdiğim için gurur duyuyorum. Bu yarışmada 600 Master Point ve 3 klasman
puanı kazandım.
6
- Verona Dünya Şampiyonası dönüşümde, 2 Temmuz 2006 tarihinde TBF tarafından Disiplin Kurulu’na
sevkedildiğimi öğrendim (E:19). TBF, bakanlığa gönderdiğim şikayet dilekçesini hakaret kabul etmiş ve beni tekrar
(TBF Başkanı tarafından önerilen liste ile seçilmiş) TBF Disiplin Kurulu’na sevketmişti. Savunmamı 3 Temmuz
2006 tarihinde gönderdim ve TBF yöneticileri hakkında disiplin soruşturması açılmasını istedim.
- TBF Disiplin Kurulu ve GSGM Tahkim Kurulu, bana karşılıklı görüşme ve ispat hakkı tanımadan; şikayet
dilekçemdeki “saygısız davranmışlardır” sözüne karşılık bir yıl ceza vermiştir. Bir kişi devlet başkanı için bu sözleri
sarfetse dahi, bırakın 1 yıl; 1 gün cezayı bile haketmez. Ayrıca, bu yargılama süreci içeriside uygulanan ahlak ve
hukuk dışı yömtemlerin hepsi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yaptığım başvuruda (E:22) gözlemlenebilir.
- 2005 Yılı’nda GSGM Teftiş Kurulu’na gönderdiğim şikayet dilekçelerinde çok daha ağır ithamlarda bulunmama
karşın, bana verilen cezayı iptal eden Tahkim Kurulu’nun, sadece “saygısız davranmışlardır” sözüne karşılık
verilen bir yıl cezayı onaması ahlaki ve hukuki açıdan kabul edilemez. Tabii hatırlatmak isterim ki, 2005 Yılı’nda
Teftiş Kurulu, bana ceza verilmesini önlemek için, Raporu’nu direkt olarak Tahkim Kurulu Toplantısı’na
göndermiştir!
- EBL’den ülkesini ilgilendiren cevabı 1 yılda alabilen TBF, Tahkim Kurulu Kararı’nın açıklanmasından sonra,
kuruluş gayesi ve ilkelerine tamamen ters düşen bir davranış ile, eşi görülmedik şekilde, ceza aldığımı Türkiye
Briç Kulüpleri'ne ve EBL kanalıyla Avrupa Briç Federasyonları'nın tümüne duyurmuştur (E:21). Ceza aldığımın 3
gün içerisinde bütün Avrupa’ya duyurulması, Spor Bakanlığı’na yaptığım şikayetin ne derece haklı olduğunun en
iyi delili olarak kabul edilmelidir.
Spor tarihinde, kendi ülkesi sınırları içerisinde, üstelik spor ahlakına aykırı hiç bir davranışta bulunmayan, ülkesini
216 milli maçta temsil etmiş sporcusuna böyle bir ceza veren ve bunu “sizler de kendisini oynatmayın” ilavesiyle,
50 ülkeye birden duyuran bir spor federasyonu daha olmamıştır ve bunu başaran kişiler hakkında yorumu sizlere
bırakıyorum.
- Son olarak dostlarıma söylemek istiyorum ki, bu konu kapanmamıştır...
7
DELİL: 1
CUMHURIYET GAZETESİ’NDE YAZDIKLARIM VE TBF’NİN CEVABI
BİR MADALYANIN ÖYKÜSÜ, 31 TEMMUZ 2005, Cumhuriyet Gazetesi
MELİH ÖZDİL
1- 2005 Tenerife 2. Avrupa Açık Takımlar Şampiyonası sonuçları üzerine
Bilindiği gibi, açık takımlar yarışması öncesi her ülke federasyonu ön kayıt yapmakta ve bunları ilgili kuruluşa
bildirmektedir. Böylece takımlar ön kayıt yaptırdıkları ülkenin adına ve bayrağı altında yarışma olanağı
bulmaktadır. 2005 Tenerife Açık Takımlar Şampiyonası’na katılan ve bronz madalya kazanan Özdil Takımı,
Türkiye Briç Federasyonu’na ön kayıt yaptırmış ve yarışmanın her kademesinde Türk Takımı olarak, önünde
Türk Bayrağı ile yarışmıştır. Madalya töreninde Türk bayrağı göndere çekilmiş ve dalgalanmıştır. Bu 42 yıllık
resmi Türk Briç Tarihi’nin ilk madalyasıdır. Öğrenmiş bulunuyorum ki, TBF bu madalyayı Gençlik ve Spor Genel
Müdürlüğü’ne bildirmemiştir. Sitesinde yurt dışında yapılan çeşitli özel turnuvalarda başarı gösteren sporcuların
resimlerini boy, boy yayımlarken, bu sonucu haber dahi yapmamıştır!
TBF kendi alanında başarı gösteren her Türk sporcusunu, övgü ve saygıyla briçseverlere sunmak zorundadır.
Milleti sevindirecek ve gururlandıracak bir başarının gizlenmesi kabul edilebilir mi? TBF’nin Türk Ulusu’nun
menfaatleri ile bağdaşmayan ve sporcunun şevkini kırar nitelikteki bu davranışını hayret ve üzüntü ile
izlemekteyiz. TBF unutmamalıdır ki, internet ortamında kullandığı site Türk Milleti’ne aittir ve giderleri milletin
parasıyla karşılanmaktadır.
1988 Seul Olimpiyatları madalya töreninde Naim Süleymanoğlu madalyasını alırken, birden ekran kararmış ve
bilinmeyen kaynaklı başka bir yayım devreye girmişti. Bunu yapanların gayesini biliyoruz. Türkiye adına yarışan
bir sporcunun, Türk Briç Spor Tarihi’nde kazandığı ilk madalyayı, briçseverlere duyurmayan, devlete bildirmeyen,
sitesinde yayımlamayan, adeta gizleyen yöneticilerin gayesi nedir acaba? Sonuç olarak her iki olayda da
göndere çekilmiş Türk Bayrağı sporseverler tarafından izlenememiştir.
Türk halkının cebinden çıkan 2.000.000 USD karşılığı elde edilen bu madalyanın derhal ilgili kuruluşlara
bildirilmesi, hakettiği onurun Türk Milletine duyurulması gerekir.
2- Tenerife 2. Avrupa Açık Takımlar Şampiyonası’nda yaşadığımız utanç üzerine
Şampiyonanın yapıldığı kompleksin önünde, katılan bütün ülkelerin bayrakları asılı dururken, Türk bayrağının
olmayışını üzüntüyle izlemiş bulunmaktayım. Bu nedenle, madalya törenine bir Türk bayrağının gelip
gelmeyeceğini bekledim ve bayrağımızın podyumda dalgalanmasından sonra, gurur ve mutluluk duyup,
rahatladım. Kapanış gecesi bütün ülkeler için üzerinde bayrakları olan masalar hazırlanmasına rağmen, Türkler
için hazırlanmış, üzerinde bayrak olan bir masa olmayışı da üzüntü verici ve onur kırıcıdır. Bundan iki kişiyi
sorumlu tutuyorum: Milli Takımın yer almadığı bu yarışmaya yanında genç bir oyuncuyla gelen ve 15 günü orada
geçiren Federasyon Başkanı ve Avrupa Briç Federasyonu’nda üye olarak görev yapan Sevinç Atay!
Kendilerine soruyorum, en fazla 6 oyuncuyla temsil edilen Georgia’nın bir masası olmasına rağmen 30
sporcumuzun yer aldığı bu şampiyonanın kapanış gecesinde niçin bir Türk masası olmamıştır?
3- Türkiye Cumhuriyeti’ne ait bir madalyanın kayda geçiş öyküsü
2. Avrupa Açık Takımlar Şampiyonası süresince Ozdil Takımı karşısında (Turkey) yazısı ve Türk bayrağı ile
yarışmıştır. Şampiyonanın bitiminden sonra Türkiye’ye döndüm ve bu durumu federasyona bildirdim. Ancak 18
Temmuz’dan sonra yeniden düzenlenen EBL web sitesine girince büyük bir şaşkınlığa uğradım. Açık takımlar
şampiyonası bronz madalya listesinde “Ozdil (Israel) yazıyordu. Açıkçası Türk Bayrağı altında yarışan takımım
İsrail adına madalya almış gibi gösteriliyordu ve madalya klasmanında Türkiye adına rastlanmıyordu! Ayrıca bu
madalya İsrail adına da kayıt edilmemişti. Bu konu ile ilgili itirazlarımı EBL Organizasyon Komitesi’ne bildirdim ve
araştırma yapılması talebinde bulundum. Briçseverlere duyurmak istiyorum ki, hata düzeltilmiş ve bu madalya
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin briç sporunda ilk madalyası olarak tarihe geçmiştir.
Ata Aydın’ın 10 Temmuz 2005 tarihinde Hürriyet Gazetesi ilavesinde çıkan yazısında, 216 kez milli takımda
oynamış, kendisinin takım kaptanlığını yapmış, milli takım kaptanı için “bir Türk oyuncusunun oynadığı takım”
tabirini kullanması, bu olaya yaklaşımını gösteriyor olmalı! Şüphesiz, hem ülkemizi yüceltmek, hem sporcumuzu
onurlandırmak için,“Melih Özdil’in kaptanlığını yaptığı Özdil Takımı, Türkiye adına bronz madalya kazandı“
demek çok daha doğru bir yaklaşım olurdu. Bunun Galatasaray’ın kazandığı Avrupa kupasını “Bazı Türk
oyuncuların yeraldığı bir takım Avrupa Şampiyonu oldu” şeklinde yorumlamaktan bir farkı olmasa gerek. Bu
gelişmeler üzerine söylemem gerekir ki “merak etmeyin bundan sonra ilgilileri üzecek bir sonuç ile
gelmeyeceğim”.
8
BİR İSTİFANIN ÖYKÜSÜ, 12 AĞUSTOS 2005
9 Ağustos Salı günü, Cumhuriyet Gazetesi Pazar Dergisi yayım kurulundan bir telefon aldım. TBF’nin 31
Temmuz 2005 tarihli yazıma karşı bir cevap gönderdiğini ve bunu bana iletmek istediklerini söylediler.
Gazete sorumlusu Esra Açıkgöz tarafından e-mail ile bana iletilen TBF’nin yazısını alıp, inceledikten sonra,
gazeteyi arayıp, ilgililer ile görüştüm ve öğrendim ki bu yazıyı olduğu gibi yayımlamak istiyorlar. TBF’nin
hakkımdaki iyi düşüncelerini de içeren bu yazının benim köşemde yayımlanmasını kabul edemiyeceğimi
bildirdim. Bunun üzerine yapılan görüşmeler sonrası anlaşıldı ki, bu yazı hatırlı bir kişi aracılığıyla gazete sahibi
İlhan Selçuk’a iletilmiş ve olduğu gibi yayımlanması isteniyor.
TBF Yönetim Kurulu tarafından kaleme alınan yazının, bir cevap teşkil etmediğini ve hiç bir gerçeği
vurgulamadığını, bu nedenle yayımlanmasını kabul edemiyeceğimi bildirdim ve gönderdiğim e-mail ile istifa
dilekçemi gazete yazı işlerine sundum.
Daha sonra, özellikle Cumhuriyet Pazar Dergisi yayım kurulunun çabaları sonucu, TBF’nin yazısı konuyla ilgili
bölümü dışında basılmadı ve altına bir hatırlatma koymama izin verildi!
TBF’nin CUMHURİYET GAZETESİ PAZAR İLAVESİ’NDE ÇIKAN TEKZİPİ VE AYNİ SAYFAYA YAPTIĞIM
KÜÇÜK AÇIKLAMA, 14 AĞUSTOS 2005
TBF Yönetim Kurulu adına Federasyon Başkanı ATA AYDIN
Gazeteniz yazı işleri müdürlüğünden talebimiz aşağıdaki metin gazetenizde yayımlanarak gerçeklerin tüm briç
camiası tarafından doğru anlaşılmasına yardımcı olmanızdır.
Avrupa Açık Takımlar Şampiyonası isminden de anlaşılacağı gibi ülkelerin milli sporcuları tarafından temsil
edildiği bir turnuva olmayıp, herkese açık uluslararası bu organizasyondur. Bu yarışmaya katılmak için
federasyona ön kayıt yaptırılmış olması arada kazanılan madalyanın milli madalya olarak tescili anlamına
gelmez. Melih Özdil'in bu turnuvaya İsrail-İngiliz oyuncularla kurmuş olduğu bir takımla katılmış olması da anılan
organizasyonun milli takımlar düzeyinde temsil edilen bir müsabaka olmadığının açık kanıtıdır. Milli takımlar
düzeyinde temsil edilen turnuvalarda her ülkenin milli marşının çalınması yerleşik uluslararası bir kural olmasına
rağmen bu tür açık turnuvalarda çalınmaması da, turnuvanın niteliğini göstermesi bakımından önemli bir
husustur. Melih Özdil'in İsrail ve İngiliz oyuncularla elde ettiği üçüncülüğü milli bir başarı olarak değerlendirmek
mümkün değildir. Bu sporcunun başarısıdır ve uygun bir dille, benim Briç Köşesi yazarlığını yaptığım Hürriyet
Gazetesi’nde diğer tüm haberler gibi yer almış ve briç camiasına duyurulmuştur.
*******
Görüldüğü gibi federasyon yazımda “milli takımlar düzeyinde” tabirini kullanmamış olmama rağmen, yorumlarını
bu noktadan hareketle, kendilerinden beklendiği gibi yapmış ve her konuya açıklık getirmiştir. MELIH OZDIL
9
DELİL: 2
GENÇLİK VE SPOR GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE GÖNDERDİĞİM DİLEKÇELER
GENÇLİK VE SPOR GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE, 1 AĞUSTOS 2005
MELİH ÖZDİL
Sayın yöneticiler, Türkiye Briç Federasyonu Derneği 1964 yılında kurulmuş; 1997 yılında devlete bağlanmış ve
daha sonra özerk bir kuruluş olarak görevini sürdürmüştür. Şu anda yönetim kuruluna başkanlık yapan Ata Aydın
da 1986 yılından beri, çeşitli kademelerde, sürekli olarak etkin görevler üstlenmiştir. Bu dilekçemde kendisinin
Türk Brici’ne vermiş olduğu zararları; Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milletinin yüksek menfaatleri ile
bağdaşmayan davranışlarını dile getireceğim. Her türlü belge, delil ve gerekirse şahitler ile ispatlamaya hazır
olduğum bu davranışları ve görevi kötüye kullanması nedeniyle, hakkında bir soruşturma açılmasını talep
ediyorum.
1- 2005 Tenerife Avrupa Açık Takımlar Şampiyonası sonuçları üzerine
2- Tenerife 2. Avrupa Açık Takımlar Şampiyonası’nda yaşadığımız utanç üzerine
3- Dünya Briç Ansiklopedisi’nde ismi geçen Türk Oyuncular üzerine
Dünya Briç Federasyonu desteğiyle yayımlanan ve 8 yılda bir içindeki bilgiler kısmen yenilenen Dünya Briç
Ansiklopedisi yayım kurulu 1992 yılında olimpiyatlardaki başarımız üzerine, Türk oyuncuları da listesine dahil
etmiştir!
O tarihte federasyon genel sekreteri olan Ata Aydın bu listede olması gereken çok önemli birkaç oyuncuyu devre
dışı bırakıp kendi ismini de bu listeye dahil etmiştir. Ayrıca olimpiyat başarısını elde edip, bu ansiklopediye
girmemizi sağlıyan, M.Ali İnce ve ben dahil birkaç oyuncunun başarılarını eksiltip, istediği bazı oyuncuların
başarılarını olduğundan fazla göstermek suretiyle, tamamen hatalı bir listenin gönderilmesini temin etmiştir.
2002 Yılında bu kitabın tekrar basılmasından sonra, tesbit etmiş bulunmaktayım ki, federasyon tarafından baş
editör Alan Truscot’a gönderilen mail sonunda 1992 yılı olimpiyat başarısına imza atan ben dahil, sporcuların ismi
bu kitaptan çıkartılmıştır!
Türk spor ve sporcusuna karşı bu yıkıcı ve saygısız tavrın sergilenmesinin devlete ve millete nasıl bir faydası
vardır. Bu federasyonun ilke ve gayesiyle bağdaşan bir davranış mıdır?
TBF başkanının bu girişimi ülkesine, milletine ve devletine karşı, tamamen saygısızca bir davranıştır ve böyle bir
kişinin sporun herhangi bir kademesinde yer almamasını gerektirir. Bu konu hakkında soruşturma açılmasını talep
ediyorum.
Tahmin etmek zor değildir ki, dünya spor tarihinde, “216 kez milli, 150 kez milli takım kaptanı olmuş ve 42 kez
federasyon turnuvası kazanmış milli sporcumuzun ismini yayımladığınız belgeselden çıkartın” diyen ilk
federasyon olmanın ayıbını yaşamış ve bu girişiminizi hayretle karşılayanlara karşı, ülkemize bu ayıbı yaşatmış
olmalısınız!
4- Milli Takım Kaptanları üzerine
Bir kaç yıldan beri, milli takımların kaptanlığının ilgisiz kişilere verilmesini hayretle izlemekteyiz. Milli takımların
başına kaptan olarak seçilen kişilerin hiç bir briç kariyeri yoktur. Çoğu, bricini ilerletmek için ders alması gereken
kişilerdir ve Türkiye şampiyonu dahi olmamışlardır. Bu girişimin, bundan önceki dönemde olduğu gibi, bu kişilere
milli takım kaptanı hüviyeti kazandırıp, seçimde oy kullandırmaktan başka gayesi olamaz. TBF başkanının bu
tutumu, kesinlikle ülke menfaatlerine aykırıdır ve soruşturulmalıdır.
5- 1998- 2001 Yılları arasında Şişli 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen “Çukurova Briç Kulübü Davası”
sonuçları üzerine:
“Türkiye Briç Federasyonu Derneği yönetim kurulundan bazı üyeler, 1995 ve 1996 yıllarında yapılan olağanüstü
seçimlerde, hiç var olmamış bir derneği, evrakta sahtecilik yapmak ve üye kayıt defterini yoketmek suretiyle,
hazirun listesine almışlardır” iddiasıyla 1996 yılında, Şişli Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduğum
kişiler arasında,TBF Başkanı Nafiz Zorlu ve 2. Başkan Ata Aydın da vardı.
1998 Yılı’nda açılan dava 2001 yılına kadar sürmüş ve “af kapsamına alınıp” sonuçlanmıştır. Ancak, bugün Türk
sporu için çok önemli bir göreve soyunan bir kişinin af kapsamına sığınıp, kurtulması kabul edilemez. Kendisinin
ilgili mahkemeye verdiği ifadeyi de özetleyen, mahkemeye verdiğim son dilekçeyi ilişikte sunuyorum. Bu
dilekçemde açıkça görülen “sahtecilik yapmıştır” suçlamasına muhatap olmuş ve cevap verememiş bir kişi TBF
10
başkanlığı görevine soyunmamalıdır. Af yolu ile suçlamadan kurtulmuş olabilir. Ancak, kamu hizmetine
soyunursa; kendisini, af şemsiyesi altına sığınmadan, aklamak zorundadır!
Kendisine o gün sorduğum soruları, yineliyorum ve asla varolmamış Çukurova Briç Kulübü Derneği adına hangi
aderese ve kimlere seçim davetiyesi göndermiş olduğunu açıklamasını istiyorum. “Bu davetiyeleri gönderdim”
sözü kendisine ait olduğuna göre sorumun bir cevabı olmalıdır ve bu cevabın kendisinden istenip kamuya
açıklanması, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin menfaatine uygundur kanısındayım.
6- TBF Yönetiminin Türk Milletini yanıltmak ve gerçekleri saptırmak gayesiyle yaptığı açıklamalar üzerine
7- Türk Briç Tarihi’nin Ata Aydın tarafından bilinçli olarak yok edilmesi üzerine
8- Briç Milli Takımlarının keyfi ve şaibeli seçimleri üzerine
9- Milli takımlara oynamayan kaptan ve antrenör atamaları keyfi olarak yapılması, haketmiyen kişilere görev
verilmesi üzerine
10- Ücret karşılığı çalışan hakemlerin, en usta sporculara verilmesi gereken görevlere atanması ve böylece
TBF’nin bütün briç camiasını istediği gibi yönetmesi ve baskı altına alması üzerine
11- Ata Aydın’ın, seçimler öncesi kendisini destekleyen kulüplere milli takım, kaptan ve il temsilcisi seçimlerinde
avantaj sağlıyacağını beyan etmesi ve seçimler sonrası her türlü organizasyonda, bu vaadini yerine getirip;
istediği kulüp ve kişilere haksız menfaat sağlaması üzerine
TBF’nin son seçimler öncesi uyguladığı yöntemler, hazirun listesi aday seçimindeki usülsüzlükler, seçimlerde oy
kullandırmak gayesiyle haketmiyen kişilere verilen payeler ile ilgili her türlü belgeye şahidim ve istenecek bütün
delilleri ortaya koyup, GSGM Teftiş Kurulu’na bilgi vermeye hazırım.
Saygılarımla...
11
GSGM TEFTİŞ KURULU BAŞKANLIĞI’NA, 24 EYLÜL 2005
MELİH ÖZDİL
15/09/205 Tarihli,
Sayı : B.02.0.002 – 6099
Konu : Soruşturma ve destek talebi
TBF Yönetim Kurulu Başkanı’nın, Devlete, Millete ve briç camiasına karşı gerçek dışı ve toplumu yanıltmayı hedef
alan girişim ve açıklamalarını somut delilleriyle sunuyorum:
TBF Başkanı Ata Aydın, 2005 Tenerife 2. Açık Takımlar Şampiyonası sonuçlarını görmemezliğe gelmiş, en küçük
bir duyuru yapmamış ve web sitesinde yayımlamamıştır. Ayrıca bu sonucu spor teşkilatına bildirme zahmetine
girmediği gibi, yönetmelik sınırları çerçevesinde, Devlet tarafından ödüllendirilmemi önlemek için her türlü
girişimde bulunmuştur. Hatırlatmak isterim ki, Şampiyona sonrasında, Netherlands Bridge Magazine bu başarımı
Türk Bayrağı’nı da ilave ettiği 3 tam sayfa ile okuyucularına duyurmuştur (E:10).
Konuyu Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne iletmem üzerine, Ata Aydın yapmış olduğu yanıltıcı açıklamalara
ilaveten Avrupa Briç Federasyonu Başkanı’na sorup, yazılı olarak istediği şu mesajı da devlete sunmuştur:
“Avrupa Açık Takımlar Şampiyonası, isminden de anlaşılacağı gibi, ülkelerin milli sporcuları tarafından
temsil edildiği bir turnuva olmayıp, herkese açık uluslararası bir organizasyondur”
Federasyon Başkanı’nın bu girişimleri ve anlatımından sonra, gerçekleri ne şekilde saptırdığını, devleti ve milleti
yanıltmak için neler yaptığını en açık delilleriyle bilginize sunacağım:
Öncelikle vurgulamak istiyorum ki, Devlet Ödül Yönetmeliği, Olimpiyat, Dünya ve Avrupa Şampiyonalarında ferdi
veya takım başarısını ödüllendirmek üzere planlanmıştır. TBF her türlü açıklamasıyla, Tenerife 2. Açık Avrupa
Takimlar Şampiyonası’nı, America Contract Bridge Leaque (ACBL) tarafından yapılan özel bir turnuva ile
karşılaştırmakta ve bu yarışmanın bir Avrupa Şampiyonası olduğu hususunda kuşku yaratmaktadır.
TBF Başkanı, kolay bir anlatım olmasına ve isminden de açıkça anlaşılmasına rağmen, “bu resmi bir Avrupa
Şampiyonasıdır“ demek yerine, kişileri yanıltıp akıllara soru işareti getirecek yorumlar yapıyor. Oysa Ödül
Yönetmeliği, milli kelimesinden asla bahsetmiyor. Olimpik ve Türkiye’de federasyonları olan sporların resmi
şampiyonalarında ferdi veya takım yarışmalarında ilk üçe girenler, ödül yönetmeliğinden faydalanır açıklaması
var.
TBF, devlete ve müfettişlere verdiği ifadede, devamlı milli olmak keyfiyetini öne sürüyor. “Ödül almak için milli
bir başarı gerekmez, sporcunun ferdi başarısı da yeterlidir” diyorsunuz. Cevapları “bu milli bir başarı değildir”
oluyor. “Evet bu milli bir başarı değildir” kabul ediyorum cevabıma rağmen; tekrar “ama bu milli bir başarı
değildir ve Avrupa Briç Federasyonu Başkanı’na sorup bu cevabı aldık” şeklinde bir yazı ile karşılaşıyorum!
ÜLKEMİZE ve MİLLETİMİZE KARŞI SAYGISIZLIK
Avrupa Briç Federasyonu Başkanı’na bu soruyu sormak, tamamen mantık dışıdır; gerçekleri saptırmak
dışında, kafa karıştırmaktan başka gayesi yoktur ve utanç vericidir!
Birisi çıksa ve
“Beyler böyle bir araştırma yapmanızın sebebi nedir, bizler hakkında ne düşünüyorsunuz? İngiliz, İsrail
ve Türk oyunculardan oluşan bir takımı milli takım sanacağımız gibi bir şüpheniz mi var? Avrupa Briç
Federasyonu’na bu soruyu sormakla biz Türkler hakkında yarattığınız imajın farkında mısınız? Bu
gerçeği bulmak çok zor olduğu için mi Avrupa Briç Federasyonu’na başvurdunuz, yoksa başka bir
gayeniz mi var?
sorusunu sorsa ne cevap verecekler; merak ediyorum...Bir kuruluşun böyle bir girişimde bulunması, devletine
ve milletine karşı en hafif tabiriyle saygısızca bir davranıştır.
Saygılarımla...
12
GSGM TEFTİŞ KURULU BAŞKANLIĞI’NA, 27 ARALIK 2005
MELİH ÖZDİL
Sayın Yöneticiler,
Türkiye Briç Federasyonu yöneticisi olan Ata Aydın ve Sevinç Atay’ın Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin
menfaatlerini ne şekilde gözardı ettiğini; temsil ettikleri makamın onurunu ne şekilde çiğnediklerini, ülkelerinin milli
sporcusunu küçük düşürmek için yaptıkları, hiç bir ahlak ve hukuk kuralı tanımayan yazışmaları tek, tek ve
belgeleriyle sunacağım. Ayrıca, TBF yönetiminde ve TBF disiplin kurulunda yer alan üyelerin, başta yazışmaları
gizleyen Murat Molva olmak üzere başkan ve yardımcısının bu usülsüzlüklerine, ahlak ve hukuk kurallarını hiçe
sayıp, gözü kapalı imza atmak ve suretiyle destek verdiğini de ortaya koyacağım.
2005 Tenerife 2. Avrupa Açık Takımlar Şampiyonası’ndan sonraki gelişmelerde:
GSGM Teftiş Dairesi delil listesinden elde ettiğim, Sevinç Atay ile EBL Başkanı Mr. Gianarrigo Rona arasındaki
yazışmalar olaylara farklı bir boyut kazandırmaktadır (E:12). Şöyle ki, Sevinç Atay 31 Ağustos 2005 tarihinde Ata
Aydın ve kendi adına göndermiş olduğu bu elektronik posta’da EBL Başkanı’ndan
“Şampiyonanın resmi bir turnuva olduğunu fakat katılımcıların ülkelerini değil, kendilerini temsil ettiğini,
Amerika, Avustralya Japonya gibi ülkelerden katılımcıların yer alacağını ve bu turnuvanın ACBL
şampiyonalarının ayni olduğunu belirten bir mektup yazmasını” rica, minnet istemektedir!
Ben Tahkim Kurulu toplantısında kanıtladığım gibi, “Tenerife Şampiyonası milli bir yarışmadır” demedim! Bu
yorumu yapan ve sanki ben böyle bir yorumda bulunmuşum gibi cevap üreten TBF yönetimidir. Ancak anlaşıldığı
üzere, TBF bir gün önce göndermiş olduğu mesajında, benim böyle mantıktan yoksun bir iddiada bulunduğumu
bildirmiş olmalı ki, bir gün sonra gönderdiği bu mesajında bana karşı bir cevap alma girişiminde bulunuyor! Tabii
üç ülke sporcusuyla katıldığı yarışma hakkında, “bu milli bir yarışmadır” iddiasında bulunduğum izlenimini
vermek suretiyle beni akıldan yoksun bir kişi konumuna düşürüyor!
Sevinç Atay, 31 Ağustos 2005 tarihli yazısında, EBL Başkanı’na, “Melih Özdil Türkiye Briç Federasyonu’ndan
ceza almıştır. Ata Aydın ve ben de ayrıca cezalandırılmasını talep edeceğiz” açıklamasını yapmıştır!
Bildiğiniz gibi, TBF Disiplin Kurulu’nun benden savunma istediği tarih 12 Eylül 2005 ve bana ceza verdiği tarih 14
Kasım 2005’dir. Görüldüğü gibi, TBF Başkanı ve Yardımcısı, benden savunma istenmesinden 13 gün önce, her
türlü hukuk ve ahlak kuralını çiğneyip, benim ceza aldığımı beyan etmekten çekinmemiştir. Burada tek bir
gayeleri olmalıdır, ülkesinin 216 kez milli takımda oynamış, 150 kez oynadığı milli takımların kaptanlığını yapmış
olimpiyat ve dünya dokuzucusu, Avrupa üçüncüsü sporcusunu, üstelik Dünya ve Avrupa platformunda
aşağılamak...
Bu yıl organize edilen Dünya Açık takımlar Şampiyonası’nın 22 Ekim tarihinde başladığı göz önüne alınırsa,
TBF’nin 31 Ağustos’ta böyle bir yazıyı göndermiş olması özel olarak değerlendirilmelidir! Portekiz’de yapılan bu
yarışmaya katılmak arzusundaydım. Ancak geçirdiğim rahatsızlık nedeniyle gidemedim. Böylece Türk sporunu
derinden yaralıyacak bazı olayları yaşamamış olduğumuzu anlamak zor olmasa gerek! Çok önceden ceza
aldığım hakkında bir açıklama yapmış olan TBF, şüphesiz yarışmaya gittiğimde bunun doğru olduğunu
ispatlayacak ve katılmamı önleyecekti. Böylece Tahkim Kurulu’na başvurmamı da önleyeceği gibi, olası takım
kurduğum yabancı oyuncular da zor durumda kalacak ve büyük bir skandal yaşanacaktı! TBF yöneticileri,
Disiplin Kurulu tahkikatının başlamasından önce ceza aldığımı duyurmuşsa, bütün bunları da planlamış olmalıdır
kanısındayım.
TBF’nin bu kendinden emin tutumu TBF Disiplin Kurulu ile arasındaki ilişkiyi en açık şekilde gözler önüne
sermektedir. Görüşünü önceden ihsas etmiş olan TBF Disiplin Kurulu, bana ceza vermek için yapacağı toplantıyı
dünya şampiyonası ile ayni tarihte yapmayı beklemiş olabilir mi? Bana tekrar bir yazı yazmadığına ve TBF’den
bir istekte bulunmadığına göre Disiplin Kurulu’nun 18 Eylül 2005 Tarihinde gönderdiğim savunmamı aldıktan
sonra toplantı yapmak için beklemesinin sebebi başka ne olabilir?
Bilgilerinize arzederim, saygılarımla...
13
DELİL: 3
2005 TENERIFE 2. AVRUPA ACIK TAKIMLAR SAMPIYONASI ELEMELERI,
OZDIL TAKIMI’NIN TURKIYE ADINA YARISTIĞI GÖRÜLÜYOR
14
DELİL: 4
2005 TENERIFE 2. AVRUPA ACIK TAKIMLAR SAMPIYONASI SONUCLARI, 21 TEMMUZ 2005
15
DELİL: 5
EBL WEB SİTE’SİNDEKİ YANLIŞLIĞIN DÜZELTİLMESİ İÇİN EBL YÖNETİCİLERİ İLE YAPTIĞIM
YAZIŞMALAR
Ben 2005 Tenerife 2. Avrupa Acik Takimlar Sampiyonasinda Ozdil (Turkiye) TakImı’yla bronz madalya
kazandım. Şampiyona sonrasinda, takımım, EBL Web Sitesinde Ozdil (Israil) olarak değiştirildi. Asagidaki
yazismalar bu yanlışlığın düzeltilmesi içindir.
Gönderen
Gönderildiği Tarih
Gönderilen
Konu
: Melih Ozdil
: Pazartesi, Temmuz 25, 21:38
: Panos Gerontopoulos
: Tenerife
Sayın Jens ve Panos
Tenerife 2. Avupa Şampiyonasından önce, Takımımı Türkiye adına kaydettirdim. Katılma ücretini yatırdığım
zaman Ozdil (Turkiye) olarak kaydedildi.
Bütün Turnuva süresince takımımız Ozdil (Turkiye) olarak anıldı. Sonuçlar bildirildiği zaman Türk Bayrağı isminin
yanındaydı. (Bunu Swan sonuçlar listesinde görebilirsiniz)
Bu Türk Briç Tarihindeki ilk madalyadir ve çok önemlidir. Takımımın isminin hangi sebeple Ozdil (Israil) olarak
değiştirildiğini öğrenmek istiyorum. Bunun sebebini ve kimin bu değişikliği yaptığını bana bildirir misiniz?.
Bu olayı sikayet etmek istiyorum ve Takımımın isminin bilinçli olarak değiştirildiğine inanıyorum. Size bildirmek
istiyorum ki, EBL Web Sitesinde açık takımlar bronz madalyasının Turkiye adına kayda geçmesi gerekir.
Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim ve cevabınızı bekliyorum.
Saygılarımla, Melih Ozdil
Sayin Ozdil
Bizim Ofis’in her zaman bazı yanlış kaynaklardan bilgi alıp, insan emeğiyle binlerce bilgiyi işleyip Web Sitesinde
yayınladığımıza dikkatinizi çekerim. Yanlışlıklar olur ve bu kaçınılmaz olarak devam edecektir. Kişiler bu
yanlışlıkların farkına varıp, bizi uyarırlar ve biz de bunları düzeltiriz. Ben bu olaydaki yanlışlığın bilinçli olduğu
iddianızın saçma olduğunu ve bu iddianızıi destekliyecek hiçbir delilin olmadığını düşünüyorum. Düzeltme
yapılmıştır ve bu konudaki yazışmalar son bulmalıdır..
Saygılarımla, Panos Gerontopoulos
16
DELİL: 6
EBL BAŞKAN YARDIMCISI JENS AUKEN İLE 2005 TENERİFE 2. AVRUPA AÇIK TAKIMLAR STATÜSÜ
HAKKINDA YAPTIĞIM YAZIŞMALAR
Fra
Sendt
Til
Emne
: Melih Ozdil
: 14. august 2005 14:07
: Jens Auken
: Transnational Championship
Sayın Mr. Auken,
EBL 2. Başkanı
Avrupa Açık Takımlar Şampiyonası statüsünü öğrenmek istiyorum. Bu benim için Türk Hükümeti ile olan
ilişkilerim açısından önem taşımaktadır.
Avrupa Açık Takımlar Şampiyonası, Kuzey Amerika Şampiyonası ile karşılaştırılabilir mi?
Bu iki turnuva sizin açınızdan resmi veya milli bir yarışma olarak ne şekilde değerlendiriliyor?
Beni bu hususta bilgilendiriseniz çok memnun olacağım. Saygılarımla
Melih Ozdil
-----------------------------------------------------------------------------------------------Fra
Sendt
Til
Emne
: Jens Auken
: 14. august 2005 17:14
: Melih Ozdil
: Transnational Championship
Sayın Melih Ozdil
2005 Avrupa Acık Takımlar Yarısması resmi Avrupa Sampiyonası’dır. 2006 Yılında Verona’da yapılacak
Dunya Sampiyonası’nın oldugu kadar resmi bir yarısmadır.
Jens Auken
17
DELİL: 7
2005 TENERIFE 2. AVRUPA AÇIK TAKIMLAR ŞAMPİYONASI SONUÇLARI, 3 EYLUL 2005
18
DELİL: 8
2003 MENTON 1. AVRUPA AÇIK TAKIMLAR ŞAMPİYONASI SONUÇLARI
Events
Mixed Teams
(118 teams)
Winners Table
Welland (USA) - Welland R, Henner W C, Levin R, Levin J, Rosenberg M, Rosenberg D
Bertheau (Sweden) - Bertheau K, Nystrom F, Magnussom M, Midskog K
Hague (Scotland) - Leslie P, Cohen S, Hauge R, Svendsen J, Malinowski A, Thorensen S
Schaltz (Denmark) - Schaltz D, Auken S, Blakset L, Auken J
Mixed Pairs
(380 pairs)
Bep Vriend - Anton Maas (The Netherlands)
Mihaela Popa - Rino Gasp Trapani (Italy)
Gabriella Manara - Dario Attanasio (Italy)
Open Teams
(137 teams)
Kalish (Israel) - Kalish A, Podgur L, Herbst I, Herbst O, Yadlin D, Yadlin I
Chemla (France) - Chemla P, Cronier P, Abecassis M, Soulet P
Chagas (Brazil) - Chagas G, Brenner D, Garner S, Weinstein H
Miroglio (Italy-Poland) - Bongiovanni G, Kowalsky A, Romansky J, Szymanows M, Tuszynski
P
Open Pairs
(340 pairs)
Jeff Meckstroth - Eric Rodwell (USA)
David Birman - Amir Levin (Israel)
Paul Chemla - Phillipe Cronier (France)
Women
Teams
(24 teams)
FIGB Mosca (Italy) - Capriata E, Golin C, Manara G, Ferlazzo C, Buratti M, Forti D
Vriend (The Netherlands) - Hoogweg F, Van Zwol W, Arnolds C, Vriend B, Pasman J, Simons
A
McGowan (Scotland) - McGowan L, Mcquaker F, Leslie P, Cohen S
Gronkvist (Sweden) - Gronkvist M, Forsberg C, Rudenstal J, Tenga M
Women Pairs
(81 pairs)
Maria Erhart - Jovanka Smederevac (Austria)
Bénédicte Cronier - Sylvie Willard (France)
Catherine d’Ovidio & Danielle Allouche (France)
Senior Teams
(29 teams)
Adad (France) - Adad P, Aujaleu M, Lasserre G, Poizat P, Leenhardt F, Levy F, Salliere G
Fornaciari (Italy) - Fornaciari E, Vivaldi A, Abate A, Morelli F, Baroni F, Ricciarelli M
Dahl (Denmark) - Dahl F, Norris G, Moller S, Lund P, Werdelin O, Werdelin S
Santolini (Italy) - Brilli A, Cohen L, Giove P, Latessa A, Santolini A, Sbarigia P
Senior Pairs
(94 pairs)
Kazimierz Omenik - Jozef Pochron (Poland)
François Leenhardt - Patrick Sussel (France)
Aleksander Jezioro - Jerzy Russyan (Poland)
19
DELİL: 9
2003 MENTON 1. AVRUPA AÇIK TAKIMLAR ŞAMPİYONASI ÜLKELER MADALYA KLASMANI
Rank
Country
Medals List
Gold
Silver
Bronze
Total
1 France
1
3
2
6
2 Italy
1
2
3
6
3 Poland
1
1
1
3
4 USA
2
0
0
2
5 Israel
1
1
0
2
- The Netherlands
1
1
0
2
7 Sweden
0
1
1
2
8 Denmark
0
0
2
2
- Scotland
0
0
2
2
10 Austria
1
0
0
1
11 Brazil
0
0
1
1
http://www.eurobridge.org/competitions/03Menton/Results.htm
Açık Takımlar Yarışması’nda üçüncü sırayı Chagas (Brazil) ve Miroglio (İtaly, Poland) takımları almış ve bu üç
ülkenin bronz madalyası da, ülkeler madalya klasmanına kaydedilmiş.
20
DELİL: 10
21
22
23
DELİL: 11
ATA AYDIN TARAFINDAN, GSGM TEFTİŞ KURULU’NA, ŞAHSIMA VE KARŞILIKLI DAVALARIMIZA KARŞI
DELİL OLARAK KADIKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLEN EVRAK!
Sayın Giannario, EBL Başkanı
Size Türkiyede yayımlanan bir gazete’de Briç oyuncusu Melih Ozdil’in yazdığı makale’den bir bölüm
gönderiyoruz.
Ingilizce tercümesi de bildirilmiştir. “Bayrak ve Takım” ile ilgili hassas bir konuyu açığa çıkartmak açısından
EBL’nin cevabı istenmektedir. Nazik işbirliğiniz için şimdiden teşekkür ederiz.
Selamlar,
TBF Baskani Ata Aydın
Ata Aydın, bu resmi olmayan dilekçeyi, aydınlatıcı bilgi istemek gayesiyle, 29 Ağustos 2005 Tarihinde
göndermiş olduğunu beyan ediyor. Başkanın cevabı 1 Eylül 2005 Tarihinde gelmiş olduğuna göre, bu
dilekçe e-mail veya fax ile gönderilmiş olmalı; ancak tarihi el yazısı ile atılmış olan bu dilekçede e-mail
özellikleri yoktur. O halde Mr. Rona’ya fax çekildiğini kabul etsek dahi, hem TBF fax’ında hem de alıcıda
bu bilginin görülmesi gerekir!
24
DELİL: 12
GSGM MÜFETTİŞLERİ TARAFINDAN TBF BİLGİSAYARINDAN ELDE EDİLEN YAZILAR
TBF’nin, disiplin kuruluna sevkedildiğimi bildiren ve savunma isteyen 11 Eylül 2005 tarihli yazısından 12 gün önce
Avrupa Briç Federasyonu’na göndermiş olduğu elektronik posta ve 1 Eylül 2005 tarihinde aldığı karşılık. Ayni
zamanda TBF Yöneticisi Murat Molva’ya iletilmiştir.
Tahkim Kurulu Toplantısı’na katılmak için 22 Aralık 2005 sabahı Ankara’ya gittim ve öncelikle GSGM Teftiş
Dairesi ile görüşüp, daha önce Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde istemiş olduğum belgelerin fotokopisini aldım.
Böylece, GSGM müfettişleri tarafından TBF bilgisayarından alınmış haliyle, TBF yöneticileri ile EBL Başkanı
arasında yapılan yazışmaları elde ettim.
Bu husustaki görüşlerimi sunmak istiyorum:
1- Sevinç Atay’ın 31 Ağustos tarihli yazışmasında görüldüğü üzere, kendisi tarafından bir gün önce Mr. Rona’ya
bir e-mail daha gönderilmiş ve bu yazı teslim edilmemiştir!
2- Sevinç Atay’ın 31 Ağustos tarihli yazısı, benden ve Kadıköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden gizlenmiştir.
3- Mr. Rona’nın 1 Eylül tarihinde göndermiş olduğu e-mail’de TBF’ye ve bana vereceği cevapları kendilerine
gönderip, fikir isteyeceği bildirilmiştir. Daha sonra yapıldığı anlaşılan yazışmalar gizlenmiştir. Şüphesiz Mr.
Rona’nın bana cevap vermesi de önlenmiştir!
4- Mr. Rona’nın 1 Eylül tarihinde göndermiş olduğu taslak metin, “fikrinizi aldıktan sonra bu yazımı Mr. Ozdil’e de
göndereceğim” cümlesi kaldırılmak suretiyle yeniden düzenlenmiş ve tarihi ayni kalmak üzere işleme
sokulmuştur!
5- Mr. Rona’nın 10 Kasım tarihli cevabına neden olan, Ata Aydın ve Sevinç Atay’ın avukatları vasıtasıyla 28
Ekim’de gönderdilen yazı gizlenmiştir
6- TBF Başkanı’ndan Mr. Rona’nın 1 Eylül tarihli cevabını istemek için nasıl bir yazı gönderdiği sorulmuştur.
Kendisi 29/08/05 tarihli yazısı ile bu bilgileri istediğini beyan etmiştir. Buna karşılık, daha sonra GSGM
müfettişleri tarafından TBF bilgisayarından elde edilen yazılar göstermektedir ki, söz konusu e-mail EBL
Başkanına 31 Agustos 2005 Tarihinde gönderilmiş, farklı bir içeriğe sahip ve ısmarlama bir cevap istiyor.
Böylece, 29 Ağustos 2005 Tarihli bu dilekçenin ne zaman ve ne gaye ile düzenlenmiş olduğu da kolayca
anlaşılıyor.
7- Evrak ve yazışmaların gizlenmesi ve üzerinde değişiklik yapılması söz konusu ise durum Cumhuriyet
Savcılığı’na havale edilmelidir.
8- Bütün bu yazışmalar ile, devlete bağlı bir federasyonun yöneticileri tarafından gönderilen gerçek dışı bilgiler
ile en üst düzeyde bir Türk sporcusunun aşağılandığı ve EBL yöneticilerinden istenen gerçekleri saptırmaya
yönelik bilgiler ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin imajının zedelendiği gözönünde bulundurulmalıdır.
25
DELİL: 12.1
----- Original Message ----From :
To
:
Sent
:
Subject :
Nihal Talu
EBL
Wednesday, August 31, 2005 4:33 PM
Mr. Rona’s attention from Sevinc Atay
Sayın Giannarigo,
Bu konular ile sizi meşgul ettiğimiz için kusura bakmayınız. Dünkü E-Posta mesajında bahsettiğim bizi rahatsız
etmeye devam ediyor. Gerçekten durum ciddi bir hal aldı. İki gün önce noter aracılığı ile bize mesaj gönderdi.
Gazeteye karşılık yazdığımız cevabi mektuba karşılık bize onun başarılarını gözardı ettiğimizi ve Türkleri yanlış
bilgi ile yanılttığımızı yazmış.
Biz cevabi mektubumuzda şöyle yazmıştık:
Ahu Zobu (Türk oyuncu) Bulgar Takımı ile birlikte karma takımlar şampiyonası’nda üçüncü olmuştur. Nafiz Zorlu
ve Salvator Assael, Kuzey Amerika Şampiyonası’nda birinci gelmiştir (46 yıldır ilk kez).
Daha sonra Melih Ozdil size bu iki turnuva arasında benzerlik olup olmadığını sorduğunu ve sizden şu cevabı
aldığını şöyledi:
Tenerife 2. Avrupa Açık Şampiyonası remi bir turnuvadır ve gelecek yıl düzenlenecek olan dünya ve Avrupa
Şampiyonası ile tamamen aynıdır.
Şimdi sizden istediğimiz:
Şampiyonanın resmi bir turnuva olduğunu fakat katılımcıların ülkelerini değil, kendilerini temsil ettiğini; Amerika,
Avustralya, Japonya gibi ülkelerden katılımcıların yer alacağını ve bu turnuvanın ACBL Şampiyonalarının aynısı
olduğunu belirten bir mektup yazmanız.
Ayrıca 10 gün içinde Ben ve Ata’nın ondan ve Türk halkından özür dilememizi istiyor ve aksi halde bizleri Yüce
Divan’a şikayet edeceğini belirtiyor. Bu kişiye Türkiye Briç Federasyonu tarafından ceza verilmiştir. Ata ve Ben
ayrıca cezalandırılmasını talep edeceğiz. Kendisi, briç hayatı boyunca Federasyon ve kişiler hakkında şikayet
dilekçeleri yazmıştır.
Giannarigo bütün iş yükü arasında bu konu beni oldukça zor duruma sokmakta ve rahatsız etmektedir. Acil cevap
gönderebilrmisiniz?
Saygılarımla
Sevinc
26
DELİL: 12.2
Sn. Murat Molva’nın dikkatine
Gönderen: Sevinc Atay
From
Sent
To
Subject
Attachments
: EBL
: Perşembe 01 Eylül 2005 11:16
: Nihal Talu
: Re: Mr. Rona’s attention from Sevinc Atay
: Tenerife2, Tenerife1, Tenerife
Sevgili Sevinc,
Bahsettiğin mektubu Sn. Ozdil’den almadım; sadece İsrail için seçilen takımlar hakkında benim şikayet eklediğim
mektuplar aldım. Günlük bülteni ve web sayfamızı kontrol ettim. Sıralamadaki takım Ozdil (İngiltere-İsrail-Türkiye)
olarak belirtilmiş ve diğer transnasyonal ülkelerde olan prosedürleri takiben ödül verme sırasında 3 ülkenin
bayrağı çekilmiştir. Ben Sn. Ozdil’in niçin şikayet ettiğini anlamadım.
Siz şöyle yazmışsınız; Melih Ozdil bu iki turnuva arasında herhangi bir benzerlik olup olmadığını sordu. Sizin
cevabınız ise şöyleymiş: “Tenerife 2. Avrupa Açık Şampiyonası resmi bir turnuvadır. Gelecek yıl yapılacak Dünya
ve Avrupa Şampiyonaları ile tamamen aynıdır.” Ben böyle bir soru içeren herhangi bir mektup almadım ve
cevaplamadım.
Şampiyona tamamen uluslararasıdır ve Federasyonları ile iyi ilişkiler içinde olan tüm WBF Bölgeleri’nden gelen
briç oyuncuları (WBF NBO’larına kayıtlı olanlar) katılma hakkına sahiptirler. Hata ve karışıklıkları önlemek ve
oyuncuların iyi ilişkiler içinde olduğundan emin olabilmek için biz sadece NBO’dan kayıt alırız. Bu şampiyona tabii
ki resmi bir turnuvadır, ancak katılımcılar ülkelerini değil de kendilerini temsil ederler. Amerika, Avustralya,
Japonya’dan temsilciler vardır ve bu turnuva ACBL şampiyonasının aynıdır.
Bu öğleden sonra size taslak mektupları göndereceğim ve daha sora bunları Türk Federasyonu’na ve Sn. Ozdil’e
de göndereceğim ve onlara göndermeden önce sizin fikirlerinizi almak isterim.
Un Abbraccio
Giannarigo
The TBF President, accepted Mr. Rona’s draft, deleting the last sentence and gave this letter to Turkish GSGM
inspector who was investigating the matter. When asked which letter from the TBF this message was a response
to, the TBF produced a letter (not an e-mail message) dated by hand. When GSGM inspector found the above email messages on the TBF computer the truth was discovered.
Mr. Rona and the EBL never responded to my letters here-under complaining about their Executive Committee
member Ms. Sevinc Atay.
27
DELİL: 13
Mr Giannariggio Rona, President
European Bridge Federation
11 Ekim 2005
Sayın Bay Rona,
Bornz madalya kazandığım 2005 Tenerife 2. Avrupa Açık Takımlar Şampiyonası’ndan sonra, Türkiye Briç
Federasyonu ile bazı sorunlar yaşadım. Bunları size açıklamak istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti spor kurallarına
bağlı olarak, uluslararası resmi bir yarışmada madalya kazanırsanız, devlet tarafından ödüllendirilmeyi
hakedersiniz. Ancak TBF, Tenerife sonuçları ile ilgili olarak, devlete ve Türk halkına bu konuda hiçbir duyuru
yapmamıştır. Bu sebeple, Türkiye Briç Federasyonu’na başvurup, durumu açıkladım; ancak bir cevap alamadım.
Resmi bir cevap alamadığım için, 31 Temmuz 2005 tarihli yazımda, konuyu, düzenli olarak yazdığım, ulusal bir
gazetedeki köşemde dile getirdim.
7 Ağustos 2005 tarihinde, TBF ayni gazeteye şu yorum ile karşılık verdi: “Bu turnuva ulusal bir turnuva değildir.
Kuzey Amerika Briç Şampiyonası’nda madalya kazanan diğer Türk oyuncuları da ödüllendirmedik. Tenerife
Turnuvası benzer bir turnuva olduğu için bay Özdil de ödüllendirilmemiştir. Üzülerek belirtmek isterim ki,
konunun devlete intikal etmesinden sonra, 1 Eylül 2005 tarihinde, TBF’nin isteği üzerine, kendilerine göndermiş
olduğunuz yazı EBL turnuvaları ile NABC turnuvaları arasındaki farkı net olarak açıklamamaktadır!
Bu iki şampiyonanın farkını, net olarak bana ve TBF’ye açıklamanızı rica ediyorum.
Bu husustaki sorularım şunlardır:
1- Kuzey Amerika Briç Şampiyonasını düzenleyen hangi kuruluştur?
2- Dünya ve Avrupa Briç Federasyonları bu turnuvanın kayıtlarını tutup, master point veriyor mu?
3- WBF ve EBL şampiyonalarının WBF sitesine kaydedilmesinin ve oyuncuların klasmanının tutulmasının;
buna karşılık ACBL turnuvalarının sonuçlarının kaydının tutulmamasının sebebi nedir?
4- Avrupa Açık Takımlar Şampiyonasını düzenleyen hangi kuruluştur?
5- Bu turnuvalar arasındaki benzerlikler ve farklılıklar nedir? Bu turnuvaların resmi konumu nedir? Yoksa
aralarındaki benzerlik sadece herkese açık olma özelliği midir?
Ayrıca, dikkatinizi şu konuya çekmek istiyorum: Mentonda yapılan 1. Avrupa Açık Takımlar Şampiyonası’nda,
açık takımlar yarışmasında bronz madalya kazanan Chagas (Brezilya) ve Miroglio (İtalya-Polonya) takımları,
ülkeler bazındaki madalya sıralamasında yer almıştır. Ancak ayni sonuçları almamıza rağmen, Türkiye, İsrail
veya İngiltere ismi ülkeler madalya klasmanında yer almamıştır.
Türkiye Briç Federasyonu EBL ve ACBL şampiyonralarını ayni kategoriye koymuş ve bu yoruma bağlı olarak
takımımın başarısını Türk Devleti’ne ve halkına duyurmamıştır. Onlar, benim hatırlatmama karşılık şu görüşü
savunmaktadırlar:
‘’ACBL turnuvalarını kazananlar nasıl ödüllendirilmediyse, bu sonuç da ulusal bir ödüle layık değildir ve Özdil’in
başarısı ulusal bir nitelik taşımamaktadır.’’ Ben hiçbir zaman bu sonucun milli bir başarı olduğunu söylemedim.
Bu onların ileri sürdüğü bir yorum ve yoruma bağlı olarak savunma yapıyorlar. Ancak sizi bilgilendirmek isterim
ki, Türkiye’nin spor yarışmaları ödül yönetmeliği, “milli bir yarışmada kazanılan başarıya ödül verilir” şeklinde
değildir. Bu yönetmelikte, sadece “Dünya ve Avrupa Şampiyonalarında bireysel veya takım halinde başarı
gösterenler ödüllendirilir” yorumu yapılmıştır.
Temmuz ayı içerisinde TBF yetkililerinin tutumu kamuoyunda tartışılan bir konu haline gelmiş ve bunun sonucu
olarak Türk yetkililer bu hususta bir soruşturma açılmasını kararlaştırmışlardır. Bunun üzerine ben de Mr. Jens
Auken’e iki şampiyona (ACBL ve European Transnational) arasındaki farklılıkları bildirmesini rica eden bir
mektup gönderdim. 14 Ağustos tarihli yanıtında, Mr. Auken European Transnational’in resmi bir turnuva
olduğunu açıkladı. Buna rağmen sizin 1 Eylül tarihinde TBF’ye gonderdiğiniz mektupta ‘’iki şampiyonanın da
ayni’’ oldugu belirtilmektedir. Auken’in mektubundan birisinin resmi olduğunu diğerinin ise olmadığını anlıyoruz.
Bu durumda mektubunuzdaki ifadenin hangi sorunun cevabı olarak verildiğini merak etmekteyiz.
Size bildirmek isterim ki EBL Temsilcisi Sayın Sevinç Atay, kamuoyuna yaptığı, EBL turnuvasının WBF
nezdindeki resmi konumunu açıkca belirtmekten kaçınan kasti beyanatlarla, takımımın Tenerife’te kazandığı
başarının takdir edilmesini önlemek için, Türk devletine ve kamuoyuna yanlış ve yanıltıcı bilgiler vermiştir. Bu
tutumun EBL tarafindan sorusturulması gerektiğine inanıyorum.
28
ÖZETLE:
2005 Tenerife Avrupa Açık Takımlar Şampiyonası’nın bitiminden sonra ilginç gelişmeler ile karşılaştım. Bunları
şöyle sıralayabilirim:
1- Kaptanlığını yaptığım Ozdil (Turkey) takımı ile yarışmaya katılmış olmama rağmen, daha sonra EBL web
sitesinde takımım Ozdil (Israel) olarak kayda geçti.
2- 2003 Menton Avrupa Açık Takımlar Şampiyonası için hazırlanan web sitesinde, açık takımlarda bronz
madalya kazanan oyuncuların ülkeleri, ülkeler madalya klasmanında yer almasına rağmen, Tenerife web
sitesinde açık takımlar yarışmasında üçüncü olan oyuncuların ülkeleri, ülkeler madalya klasmanına geçmedi
ve Mr Gerantopoulos bu husustaki uyarıma cevap vermedi?
3- İsrail ve İngiliz oyuncular ile katıldığım bir yarışma için önce “bu milli bir yarışma değildir” iddiasında bulunan
TBF ve TBF yönetim kadrosunda bulunan Sevinç Atay’ın, sonra bu iddiada bulunmuşum gibi tavır takınmış
ve bunun EBL tarafından teyit edildiğini öne sürmüştür. Elbette , üç ülkenin sporcularından oluşan bir takım
ile katılınan turnuvanın milli bir yarışma olduğunu mantık sahibi bir insan ileri süremez. Ancak bu TBF ve
Sevinç Atay’ın yine milleti ve devleti yanıltmaya yönelik girişimlerinin bir sonucudur.
4- TBF’ye kapanış gecesinde bütün ülkelere ait üzerinde bayrakları olan masalar olmasına rağmen, Türkiye
için ayrılmış bir masa olmamasının sebebini sordum. Ancak TBF ve Sevinç Atay EBL’ye sorup, kapanış
töreninde Türk Bayrağı olduğunu teyit ettirmiş ve sözüm ona benim aksi görüşte olduğumu iddia etmiştir.
Ben törende arkamda Türk Bayrağı ile çekilmiş resimlere sahip bir kişi olarak tabii ki böyle bir iddiada
bulunmadım. Kolayca anlaşıldığı gibi, TBF’nin bu girişimi de yine bir aldatmacadan ibarettir.
5- TBF üyesi ve ayni zamanda EBL yönetiminde bulunan Sevinç Atay, TBF yönetimi ile birlikte resmi EBL
turnuvası ile özel ACBL turnuvasının statüsünün ayni olduğu iddiasıyla devlete ve bir gazeteye açıklamada
bulunup, Türk milletini yanıltmaya kalkmıştır. Üstelik bu iddiasını ispat etmek için EBL başkanından ne
olduğu anlaşılmayan “Tenerife Avrupa Açık Takımlar Yarışması ACBL ile aynidir” şeklinde bir yazı isteyip,
bunu Türk hükümetine bu iki turnuvanın da statüsünun ayni oldugunu ima etmek amaciyla sunmuştur.
6- EBL Başkanının böyle bir yazı göndermiş olması şaşırtıcıdır. Biz briçseverler olarak biliyoruz ki USA,
Kanada, Fransa, Çin veya Türkiye’de yapılan turnuvalar ayni şekilde yapılır ve festival niteliğindeki
yarışmalara her ülke vatandaşı katılabilir. Ancak bu turnuvaların statüsü WBF veya EBL turnuvalarından
farklıdır. WBF ve EBL kendi turnuvalarını kayda geçirir ve master point verir. Ancak Çinde veya USA’da
yapılan turnuvanın kayıtları ve master point klasmanı o ülkeler tarafından tutulur ve bu WBF veya EBL’yi
ilgilendirmez.
SONUÇ OLARAK:
Asağıdaki hususlarda gereğinin yapılmasını saygılarımla rica ederim:
1- Tenerife Acık Takımlar Şampiyonası’nda bronz madalya kazanan oyuncuların ülkelerinin, EBL web
sitesinde, Menton’da olduğu gibi, kayda geçirilmesini
2- Türk Devleti’ne ve tarafıma bir yazı veya elektronik posta ile WBF ve EBL turnuvaları ile ACBL
turnuvaları arasındaki statü farkının açık olarak bildirilmesini
3- TBF başkanı ile birlikte hareket edip, Türk Devleti ve Milletini yanıltmaya yönelik açıklamalarda
bulunan EBL üyesi Sevinç Atay hakkında gerekli soruşturmanın yapılması ve cezalandırılması
4- Bir EBL üyesinin bu girişimlerinden ötürü, şahsımdan ve adresini sunduğum Türk Spor
Bakanlığı’ndan yazılı olarak özür dilenmesi
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Bakanlığı (spordan sorumlu) bu hususta inceleme başlatmıştır. Bütün bu gelişmeler
hakkında sizin de doğru yargıya varmanız için, ilişikte sunduğum TBF’ye göndermiş olduğunuz yazıyı
incelemeniz yeterli olacaktır. Böyle bir yazıyı istemek için ne gibi sebepler olduğunu kendinize sorarsanız
doğruyu bulacağınızdan eminim. TBF’nin sizden istemiş olduğu yazıyı devlete sunup, “gördünüz mü EBL
başkanı da kendi turnuvaları ile ABCL turnuvalarının ayni statüde olduğunu söylüyor” şeklinde bir savunma
yaptığını anlamanız zor olmasa gerek. Ayrıca benim “kapanış gecesinde üzerinde Türk bayrağı olan bir masa
yoktu” şeklindeki şikayetimi, “madalya töreninde Türk bayrağı yoktu” haline dönüştürüp, sizden buna karşı bir
cevap isteyip, bunu devlete sunması da başka bir kandırmacadır. Ne yazık ki bu kandırmacaların
sorumlularından birisi de EBL yönetim kurulu üyesi Sevinç Atay’dır.
Yukarıdaki hususlar hakkında yapılacak işlemlerin tarafima bildirilmesini saygılarımla rica ederim.
Saygilarimla, Melih Ozdil
Cc: Mr. Jens Auken, Vice-President, Mr. Bill Pencharz, General Counsel
29
DELİL: 14
EBL BAŞKANI TARAFINDAN, KADIKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLEN AÇIKLAMA
AVRUPA BRİÇ LİGİ
Gianarrigo Rona
Başkan
ALPASLAN LAW OFFICE
Dr. M. Şükrü Alpaslan
M. Volkan Dülger. L.L.M.
Milano, 10 Kasım 2005
2. AVRUPA AÇIK BRİÇ ŞAMPİYONASI
GAR/mm
Sayın Baylar,
28 Ekim 2005 tarihli, Sn. Melih Ozdil'in durumu ile ilgili mektubunuzu aldım ve Avrupa Briç Ligi'nin Başkanı
olarak sorularınıza cevap vermekten mutluluk duyuyorum:
1. Avrupa Açık Briç Şampiyonası (Tenerife2005) EBL tarafından düzenlenen bir yarışmadır ve EBL'ye bağlı
olan Ulusal Federasyonların (NBOlar) kayıtlı üyelerine açıktır. NBOlara kayıtlı her üye kendi adına bireysel
olarak turnuvaya katılabilir, tabi ki federasyonunun sıralamasında iyi bir yerde olması koşuluyla ve
federasyonlardan katılımcıların listesini EBL'e göndermelerini istememizin sebebi (ve tek sebebi) budur.
2. Şampiyona tamamen milletler üstüdür. Bunun anlamı değişik ülkeler ve NBOlardan olan oyuncuların bir çift
veya takım oluşturabilecekleridir.
3. Çiftler ve takımlar şampiyonaya bir ülke adına katılmazlar ve bir ülke veya NBO'yu temsil etmezler.
4. Şampiyona sonunda ve ödül töreninde buyruk kaldırma seremonisi yapılmamakla ve milli marşlar
okunmamaktadır, yalnızca EBL marşı çalınır. Ülkelerin bayraklarını yalnızca finalistleri onurlandırmak
için sergileriz.
5. Bayan Sevin. Avrupa Briç Ligi Yönetim Komitesinin bir tam üyesidir. Haziran 2003'te Menton'da yapılan
Genel Kurul'da 2003/2007 yılları arası için seçilmiştir ve bu durum LBL tarafından basılan tüm resmi
dokümanlarda gösterilmekledir.
6. İnanıyorum ki Türkiye Federasyonu’nun Başkan Yardımcısı ve üyesi olan Sn. Sevinç Atay'ın ismini,
saygıdeğerliğini ve konumunu kuruma görevi bulunmaktadır. Buna ek olarak. Sn. Sevinç Atay'a yapılan
hakaretleri belgeleyen dokümanları, kayıtlı NBO üyelerinden EBL otoritelerine karşı gelebilecek çirkin veya
kaba sözleri, mimikleri veya hareketleri EBL Disiplin Yönetmeliğine (madde 4d) uygun olarak incelemekle
yetkili olan EBL Disiplin Komitesine gönderebilirsiniz.
Sorularınızı fazlasıyla yanıtlamış olduğumu umuyorum.
Saygılarımla
Gianarrigo Rona
(imza)
Mektup 10 Kasım 2005
EBL Başkanından Alpaslan Hukuk Bürosuna
30
DELİL: 15
GSGM Teftiş Kurulu Kararları
T.C.
BAŞBAKANLIK
GENÇLİK VE SPOR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
MÜFETTİŞLİĞİ
Sayı: TK.02.F/11-11
30/10/2005
GENEL MÜDÜRLÜK MAKAMINA
(Teftiş Kurulu Başkanlığına)
1) 2005 yılında Tenerife Avrupa Açık Takımlar Şampiyonasında Melih OZDIL’in iki İngiliz, bir İsrailli
sporcudan oluşturduğu OZDIL takımının (dörtlü takım) Türkiye adına yarışmasına rağmen elde edilen
başarının Türkiye Briç Federasyonu tarafından ülkemiz adına tescil edilmediğini, Federasyonun
resmi sitesinde ilan edilmediğini, Melih OZDIL’in GSGM Ödül Yönetmeliği kapsamında
ödüllendirilmediği hususu:
Melih ÖZDİL’in Avrupa Şampiyonasında 3. olduğu konusunda şüphe bulunmamaktadır. Ancak, Avrupa Açık Briç
Şampiyonasında bir İsrailli, iki İngiliz vatandaşından oluşan bir takımla 3. olması ödül verilip verilemeyeceği
konusunda tereddüt oluşturmaktadır. Bunun yanında Türkiye Briç Federasyonunun üyesi olduğu Dünya Briç
Federasyonunun (WBF) ve Avrupa Briç Liginin (EBL) resmi internet sitelerinde Melih OZDIL’in “OZDIL” Takımı
olarak Avrupa 3.’lüğü tescil edilmiştir. Bu nedenle Müfettişlik kanaatimize göre Melih OZDIL’e Spor Hizmet ve
Faaliyetlerinde Üstün Başarı Gösterenlerin Ödüllendirilmesine Dair Yönetmelik hükümlerine göre ödül verilmesi
gerekmektedir.
3) 2002 yılında Briç Federasyonu Başkanı Ata AYDIN’ın girişimiyle kendisinin ve bazı Türk Sporcuların
Dünya Briç Ansiklopedisinden isimlerinin çıkartıldığı hususu:
Melih OZDIL’in iddiası üzerine Müfettişliğimizce, bu konuda yazışma yapılıp yapılmadığı veya baş editör Alan
Truscott’a “e-mail” gönderilip gönderilmediği hususu Federasyon Başkanlığına yazılı olarak sorulmuş (EK.7),
alınan cevapta “Dünya Briç Ansiklopedisinden Melih OZDIL’in adının çıkarılması için Federasyonca herhangi bir
girişim yapılmadığı gibi Editör Alan TRUSCOTT’a herhangi bir e-mail gönderilmediği” belirtilmiştir (EK.9/6).
Bu konuda, Melih OZDIL yazılı bir belge sunmamış, sadece ansiklopedide yer alan oyuncuların kariyerlerini
1994 baskısında olduğu gibi kalmamasını, bu ansiklopediye yeni Türk oyuncular eklenmiş olmasını, kendilerinin
çıkartılmasını ve Ata AYDIN dahil bazı oyuncuların 1994 yılından sonra yurt içinde ve yurt dışındaki başarılarının
kayda geçmesini, TBF’nin ansiklopedi yazı kurulu ile temasa geçtiğinin, bu kurula yazı gönderdiğinin delili
olduğunu iddia etmiştir (EK.5a). Melih OZDIL’in yazılan ekinde sunduğu bu belgeler iddiasını güçlendirmektedir.
Şöyle ki; Melih OZDIL’in WBF’nin resmi internet sitesinden alınan kariyer sayfasında da görüleceği gibi Melih
OZDIL 1998 yılında Lille’de yapılan Dünya Şampiyonasında 9. olmuştur. (EK.13) 1998 yılında Dünya 9. olan ve
bu derecesini WBF’nin resmi sitesinde yayınlanan bir sporcuyu Editörün kendi kendisine Ansiklopediden
çıkarması beklenemez. Türkiye’den bazı oyuncuların Ansiklopediye girmesi konusunda yazı yazılmış olma
ihtimali yüksektir.
31
7) Ata AYDIN’ın Türk briç tarihi ile ilgili bilgileri bilinçli olarak yok ettiği, böylelikle “Hazirun” listesine
1997 yılından sonraki milli takımlarda seçmesiz yer verdiği oyuncuları dahil ettiği hususu:
Melih OZDIL Federasyon Başkanı Ata AYDIN’ın 1997 yılından önceki bilgileri kasıtlı olarak yok ettiğini ve
Federasyon Başkanlığı seçimlerinde kendi başkanlığı döneminde seçmesiz olarak milli takıma aldığı kişileri
hazirun listesine aldığı iddia etmektedir. Melih OZDIL dilekçelerinde kendisinin de 216 kez milli, 150 kez milli
takım kaptanı olduğunu beyan etmektedir. Melih OZDIL, ayrıca şu anda Başkan olan Ata AYDIN’ın 1986
yılından bu yana Türkiye Briç Federasyonunun çeşitli kademelerinde görev yaptığını belirtmektedir.
Türkiye Briç Federasyonunun 1964 yılında kurulduğu, 1997 yılında Devlete bağlandığı ve GSGM bünyesinde
faaliyetlerini devam ettirdiği, 2004 yılında ise özerklik kazandığı belirlenmiştir.
Müfettişliğimizce Federasyon Başkanlığına yazılan yazıda 1997 yılından önceki uluslararası yarışmalar, bu
yarışmalara katılan sporcular ve dereceleri de sorulmuştur. (Ek.7) Federasyon Başkanı Ata AYDIN imzasıyla
verilen cevapta, 1998 yılı öncesi bilgilerin Federasyonda olmadığı belirtilmiştir.
Türkiye Briç Federasyonu Ana Statüsünün Federasyonun Görevleri başlıklı 6. maddesinin (l) bendinde; Briç ile
ilgili arşiv ve istatistiki çalışmaları yapmak, (j) bendinde ise sonuçlarına göre başarılı sporcuların takibini yapmak
ve bu sporcuların yetişmesi için gerekli tedbirleri almak, federasyonun görevi olarak sayılmıştır.
Briç Federasyon Başkanı Ata Aydın’ın Ana Statüde kendisine verilen görevleri yerine getirmediği gibi,
Bakanlık Makamını, Seçim Kurulu Başkanlığını ve müfettişliğimizi bu konuda da yanılttığı
anlaşılmaktadır. Bu durumda 2004 yılında yapılan seçimlere katılacak milli sporcuların tespitinin de hatalı
yapıldığı anlaşılmaktadır.
8) Diğer Hususlar:
a) Melih ÖZDİL dilekçelerinde, 1998-2001 yılları arasında Şişli 1. Adliye Ceza Mahkemesinde görülen Çukurova
Briç Kulübü Davası ile ilgili bazı iddialarda bulunmakla birlikte bu konunun af kapsamına girdiği ve yargı
tarafından da çözümlendiği dilekçelerde yer almaktadır. Bu nedenle söz konusu iddia müfettişliğimizce
araştırılmamıştır.
b. Briç Federasyonu Başkanlığının yetkili makamlara gerçeğe aykırı bilgiler verdiği yukarıda açıklanan
konulardan anlaşılmaktadır. Şöyle ki;
- Melih Özdil 1997 yılından önceki Türkiye Briç Federasyonu döneminde defalarca milli olmasına ve milli takımda
yer almasına ilişkin Yönetim Kurulu Kararlarında kendi imzası da olmasına rağmen Federasyon Başkanı Ata
AYDIN Başkanlık Makamına, Seçim Kurulu Başkanlığına ve Müfettişliğimize Melih OZDIL bu zamana kadar hiç
milli olmadı şeklinde cevaplar vermiştir.
- 31 Ağustos 2005 Tarihinde Yönetim Kurulu Üyesi Sevinc ATAY tarafından EBL Başkanı Rona’ya gönderilen
mailde; Melih Ozdil kasdedilerek ‘Bu kişiye Türkiye Briç Federasyonu tarafından ceza verilmiştir. Ata ve ben
ayrıca cezalandırılmasını talep edeceğiz. Hayatı boyunca Federasyona ve diğer kişilere şikayet dilekçeleri
yazmıştır.’ Şeklinde beyanda bulunduğu belirlenmiştir (Ek:26). Melih OZDIL sözkonusu mail tarihinden önce
ceza almamasına rağmen uluslar arası federasyona ceza verildi şeklinde yanlış bilgi verildiği görülmektedir.
Osman BAYTEKIN
Başmüfettiş
Meral PİŞMAF
Müfettiş
32
DELİL: 16
33
DELİL: 17
Mr. Giannariggio Rona, President
European Bridge Federation
05 Ocak 2006
Dear Mr. Rona
Size 11 Ekim 2005 tarihinde bir yazı göndermiştim. Malesef bir karşılık alamadım. Ancak 1 Eylül 2005 Tarihinde
Sevinç Atay’a göndermiş olduğunuz e-mail’i görünce bunun sebebini anlamak zor olmadı! Kendisi size 30 ve 31
Ağustos tarihlerinde iki e-mail göndermiş ve buna karşılık 1 Eylül 2005 tarihli yazınızı almıştır.
Bu yazınızda, kendilerine bir taslak gönderdiğinizi ve bana da bir cevap yazacağınızı belirtmişsiniz. Ancak,
TBF’nin daha sonraki beyanlarında, yazınızın altındaki bu bölüm çıkartılmıştır. Kolayca tahmin edebileceğiniz gibi
bu e-mail’iniz hakkında bana hiç bir bilgi verilmemiştir. Ancak Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından yapılan
araştırmada size yazılanlar ve sizin karşılığınız TBF bilgisayarından temin edilmiş ve yine ayni kurul tarafından
şahsıma iletilmiştir. Başbakanlık Teftiş Kurulu, yaptığı araştırma sonunda beni her hususta haklı bulmuş olup, bu
yazının İngilizce tercümesini en kısa zamanda size ileteceğim.
Konu ile ilgili tüm detayları, size daha önce göndermiş olduğum yazıdan, yeni göndereceklerimden ve TBF’nin
şahsınızdan istemiş olduğu açıklamalardan anlamanız zor olmayacaktır. Beni tanımadan hakkımda hüküm
yürütmüş olduğunuz için inanın üzüntü duyuyorum, belgeleri inceledikten sonra, sizin de üzüntü duyacağınızdan
eminim.
Kişileri tanımadığınız için, olayları anlamakta güçlük çektiğinizden eminim. Ancak, TBF’nin beni haksız yere
disiplin kuruluna sevketmesi ve kendi bünyesi içindeki bu kurulun, savunmamı almadan bana 1 yıl hak
mahrumiyeti cezası vermesi ile ilgili gelişmeleri inceleyecek olursanız, bu hususta bir fikir sahibi olabilirsiniz.
Şöyle ki:
TBF Yönetim Kurulu, açıklamalarımı çarpıtmak suretiyle beni disiplin kuruluna sevketmiş, 12 Eylül 2005 tarihinde
savunmamı istemiş ve “ne ile suçlanıyorum bana açıklarmısınız” sorumu, savunma olarak kabul edip, 14 Kasım
tarihinde bana ceza vermiştir.
Buna rağmen, sevgili EBL yöneticiniz Sevinç Atay’ın, 31 Ağustos tarihinde, daha disiplin kuruluna sevkedildiğim
bana tebliğ edilmeden, size ceza aldığımı bildirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu hususu ahlaki ve hukuki
açıdan nasıl değerlendireceğiniz ve karşılığında nasıl bir soruşturma yapacağınız size kalmıştır ve sonuç sizin
ahlaki anlayışınızın bir aynası olacaktır. Ben, şahsımdan ziyade, ülkemin böyle kişiler tarafından temsil ediliyor
olmasının üzüntüsünü duyuyorum.
Disiplin cezaları konusunda son kararı veren Başbakanlık Tahkim Kurulu da yapılanları usül açısından haksız
bulmasına rağmen, isteğime bağlı olarak olayları esas yönünden ele almış ve ceza almayı hakedecek hiç bir
davranışta bulunmadığıma hükmetmiştir.
TBF, Sevinç Atay’ın 30 ve 31 Ağustos tarihli yazılarını gizlemiştir. Ayrıca sizin 1 Eylül tarihli cevabınızı istemek
için, Ağustos Ayı içerisinde size başka bir yazı gönderdiğini beyan etmiştir ki, bunun doğru olup olmadığını
bilmiyoruz? TBF’nin hakkımda yapmış olduğu yazışmaların tümünü insani açıdan ve Bilgi Edinme Kanunu
çerçevesinde şahsıma iletirseniz, gerçeklerin ortaya çıkmasına katkıda bulunmuş olursunuz ve bu hususun sizi
mutlu kılacağından eminim.
Saygılarımla,
Melih Ozdil
cc.
- Mr. Jens Auken, Vice-President
- Mr. Bill Pencharz, General Counsel
- Mr Uri Gilboa, Former Charmain of Israely Bridge Federation
- Mr. Bill Pencharz, General Counsel
- Mr Uri Gilboa, Former Charmain of Israely Bridge Federation
34
DELİL: 18
EBL TENERIFE 2. AVRUPA AÇIK TAKIMLAR ŞAMPİYONASI WEB SİTESİ’NDE, TÜRKİYE’NİN MADALYA
KAZANAN ÜLKELER LİSTESINE DAHİL EDİLMESİ İÇİN YAPILAN YAZIŞMALAR
DELİL: 18.1
Alıcı: Türkiye Briç Federasyonu Başkanı, 20 Şubat 2006
Sayın ilgili
12 Aralık 2005 tarihinde yazmış olduğum dilekçemde aşağıdaki açıklamayı yapmış ve ilgili delilleri göndermiştim:
Bildiğiniz gibi 2005 Tenerife 2. Açık Takımlar Avrupa Şampiyonası’na Özdil Takımı olarak katıldım ve bronz
madalya kazandım. EBL Web Sitesi’nde, bu yarışmada madalya kazananlar, sonuçlar listesinde ismen belirtilmiş
(E:7) ve ayrıca bir ülkeler klasmanı yapılmıştır. Bu ülkeler klasmanına Türkiye dahil edilmemiştir.
Buna karşılık 2003 Menton 1. Açık Takımlar Avrupa Şampiyonası’nda, ayni yarışmada, bronz madalya
kazanan Chagas ve Miroglio takımlarında yer alan sporcuların ülkeleri, takımlar birden fazla ülkeden oluşmasına
rağmen (E:8), madalya kazanan ülkeler klasmanında yer almıştır (E:9).
Sunduğum deliller şunu göstermektedir:
2003 yılında benimle ayni başarıyı gösteren sporcuların ülkeleri Brezilya, İtalya ve Polonya o şampiyonaya ait
web sitesinde madalya kazanan ülkeler klasmanında yer almıştır. Ancak 2005 yılında ayni başarıyı elde etmeme
rağmen Türkiye madalya kazanan ülkeler listesinde gösterilmemiştir. Kolayca anlaşıldığı gibi bu yanlışlıktan
zarar gören Türkiye Cumhuriyeti’dir. Sizden Türkiye Cumhuriyeti’nin menfaatlerini korumak için bu güne değin
neler yaptığınızı sormuştum. Bana cevap olarak, size sunduğum madalya kazanan ülkeler listesini bana geri
gönderip, “bu delil size haksızlık yapılmadığını gösteriyor” açıklamasını yapmışsınız. Haklısınız bu delilde kişiler
listelenmediği için bana haksızlık yapılmadığı görülüyor. Ancak ülkeler listelenmiş ve daha dikkatli bakarsanız, bir
sporcusu bronz madalya kazanmış olan Türkiye’nin ismi bu listede görülmüyor!
Ülkemizi ilgilendiren bir konuyu bu şekilde yorumlamanızı, gerçekleri ters yüz eden ciddiyetten uzak ve Türk
vatandaşına yakışmayan bir cevap vermiş olmanızı kınıyorum; sizin ve Sevinç Atay’ın Türkiye isminin bu sitede
yer alması için bu güne kadar ne yapmış olduğunuzu bir vatandaş olarak derhal açıklamanızı bekliyorum.
Sanırım sizlerin ve Sevinç Atay’ın görevi, Türkiye adının bu listeye girmesini temin etmektir. Aradan 7 ay geçmiş
olduğuna göre, ben de bu hususta neler yapmış olduğunuzu öğrenmek istiyorum?
İlk dilekçemden sonra, ülkemizi ilgilendiren bu konuyu farklı şekilde yorumlayıp, üstelik cevabınızı bir ay
geciktirmeniz üzüntü vericidir. Umarım gerekli düzeltmeyi çok çabuk, belki bir telefon veya elektronik posta ile
temin eder ve bana durumu bildirirsiniz.
Saygılarımla,
Melih Özdil
35
DELİL: 18.2
36
DELİL: 18.3
GENÇLİK VE SPOR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NE, 29 MART 2006
Bildiğiniz gibi 2005 Tenerife 2. Avrupa Açık Takımlar Şampiyonası Açık Takımlar Yarışması’nda kaptanlığını
yaptığım, önünde Türkiye ismi ve bayrağımız ile sembolize edilen, Özdil Takımı ile bronz madalya kazandım.
Ancak Temmuz Ayı ortalarında düzenlenen Avrupa Briç Federasyonu (EBL) web sitesinde benim İsrail adına bir
takımla yarıştığım yazılıydı. İlginçtir Türkiye Briç Federasyonu (TBF) Yönetim kurulu’ndan Fethiye Taga Temmuz
Ayı başında İstanbul Hoşgörü Briç Kulübü’nde yaptığı açıklamada, EBL web sitesinin düzenlenmesinden 15 gün
önce benim İsrail adına yarıştığımı beyan etmiş ve buna şahit olan Hoşgörü Briç Kulübü eski başkanı Mehmet Ali
Kordöv bu açıklamayı bana bildirmişti!
25 Temmuz 2005 Tarihi’nde TBF’ye gönderdiğim bir dilekçe ile bu durumun düzeltilmesi için bana yardımcı
olmalarını istedim. Malesef TBF, EBL Web Sitesi’nde takımımın önünde Türkiye isminin yer alması için istediğim
desteğe (bu hususta spor bakanlığına şikayette bulunmama değin) cevap vermemiştir. Bunun üzerine Temmuz
sonunda yaptığım yazışmalar ile EBL’nin eşi görülmedik bu yanlışlığını düzeltmesini temin ettim. Ancak EBL, yine
ayni web sitesinde yer alan, sporcuları bu yarışmada madalya kazanan ülkeler listesinde Türkiye isminin yer
alması için yaptığım müracaatı duymamazlığa geldi ve cevaplandırmadı! Böylece sporcuları madalya kazanan
ülkeler klasmanında eşi görülmedik şekilde Türkiye ismine yer verilmedi. EBL Yönetim Kurulu’nda yer alan
vatandaşımız Sevinç Atay’ın kulaklarını ve gözlerini kapamış olması da dikkate alınırsa, bu gelişmeleri yanlışlık
olarak nitelemek mümkün değildir. Bütün bu gelişmelerin sebebi, kimlere menfaat sağladığı ve belki de içimizden
birileri tarafından, hain bir düşünce ile, böyle olması için çaba harcanıp, harcanmadığı Spor Bakanlığı ve Gençlik
Spor Genel Müdürlüğü tarafından kesinlikle araştırılmalıdır.
Bu hususta TBF ile yaptığım yazışmalar sonunda elde ettiğim izlenimlere gelince, üzülerek söylemeliyim ki TBF
Yönetimi ve EBL temsilcimiz Sevinç Atay, milletimize, ülkemize ve Türk Sporu’na karşı alaycı ve sorumsuz bir
tutum izlemektedir. Aşağıda madde madde ve delilleriyle sunacağım bu davranış biçimi göstermektedir ki,
ülkesine ve ülkesinin ismine karşı saygısız, ülke menfaatlerini gözetmeyen, kendi çıkarları için ülkesinin
menfaatlerini hiçe saymaya hazır kişilerin, böylesine bir görevi üstlenmesi kabul edilemez
TBF Başkanı Ata Aydın, TBF 2. Başkanı Sevinç Atay ve Başkan Yardımcısı Murat Molva’nın ülkemimizin isminin
sözkonusu olduğu bu olayda, ortaya koydukları, alaycı, saygısız ve sorumsuz davranışların öyküsüdür. Umarım
durumu değerlendirir ve bu kişilerin bir daha Türk Sporu’nun içinde olmaması için gereğini yaparsınız:
1- 12 Aralık 2005 tarihinde TBF’ye konu ile ilgili bir yazı gönderdim.
2- 6 Ocak 2006 tarihli bir yazı ile ilk dilekçeme cevap verdiler.
3- 20 Şubat 2006 tarihinde bu alaycı cevaplarına karşı kendilerini kınayan bir karşılık verip, isteğimi yineledim.
(E:18.1)
4- 14 Mart 2006 tarihinde kınamama kulaklarını tıkayıp, EBL’ye gönderdikleri, durumun düzeltilmesini isteyen bir
yazı ile birlikte, yeni bir cevap verdiler. (E:18.2)
Gelişmelere ve yazışmalara bakınca, bu yöneticilerin “aman Türkiye ismi EBL’nin madalya kazanan ülkeler
klasmanında yer alır da Melih Özdil’e Devlet Üstün Hizmet Ödülü verirler diye kaygılandığını anlamamak
imkansızdır! Kanımca Türkiye isminin madalya kazanan ülkeler klasmanında yer almaması kendilerini fazlasıyla
memnun ediyor. Yoksa aradan 9 ay geçmiş olmasına rağmen, ülkemizin bu listede yer almayışını
kabullenmezdiler. Alaycı, olayın yönünü değiştirmeye yönelik ve durumu anlamamış görüntüde cevaplar ile
zaman kazanmaya çalışıyorlar.
İlk yazıma 1 ay sonra alaycı bir cevap verdiler ve “durum EBL’ye elektronik posta ile sorulmuştur” diye bilgi
verdiler. Ancak ikinci, 14 Mart 2006 tarihli, cevaplarından anlaşılmaktadır ki, elektronik posta ile bir şey
sorulmamıştır. Aksi halde “sorduk ve şu cevabı aldık” açıklamasını yaparlardı.
Yine 14 Mart 2006 tarihli cevapları gösteriyor ki, EBL ile yaptıkları yazışmaları mümkün olduğu kadar geciktirmek
niyetindeler. Aksi halde fax ile veya daha önce hakkımda gerçek dışı bilgiler göndermek için kullandıkları
elektronik posta ile iletişim kurarlardı. Mektup yazmaya gerek var mı; üstelik bu ülkenin bir temsilcisi de EBL
Yönetim Kurulu’nda değil mi?
14 Mart 2006 tarihli yazılarında “EBL, ayni ülkeden katılan sporcuların kurduğu takımlar dereceye girerse, o
ülkeye madalya kazanan ülkeler klasmanında yer veriyor olmalı” açıklamasını yapmışlar!
37
Birinci ve ikinci dilekçemde 2003 Menton 1. Avrupa Açık Takımlar yarışması’nda bizim 2005 yılındaki başarımızın
aynisini elde eden Miroglio Takımı sporcularının ülkelerinin “Madalya Kazanan Ülkeler” klasmanında yer aldığını
bildirmiştim. Ayrıca Miroglio Takımı Polonyalı ve İtalyan sporculardan oluşuyor ve iki ülke de bu nedenle listeye
girmiş. Menton ve Tenerife Avrupa Şampiyonaları’na ait web sitelerini inceleyen herkes, birden fazla ülke
sporcusundan oluşmuş takım ve çiftler için farklı bir uygulama yapılmamış olduğunu görebilir. TBF Yöneticilerinin
bunu tesbit edememiş olması dışında, benim yazdıklarımı da anlamamış olması imkansızdır. Sadece bakış
açısını değiştirip, sorumluluklarını geçiştirmeye ve zaman kazanmaya çalıştıkları anlaşılmaktadır.
Saygılarımla bilgilerinize sunarım.
Melih Ozdil
38
DELİL: 18.4
Alıcı: Türkiye Briç Federasyonu,
4 Temmuz 2006
Saygıdeğer Türkiye Briç Federasyonu’nun Yöneticileri,
Ata Aydın, Sevinç Atay ve Murat Molva,
* Bulunduğunuz makamda en önemli göreviniz, herşeyden ve herşeyden önce uluslararası spor arenasında Türk
Ulusu’nun menfaatlerini korumak ve ülkemizi yüceltmektir. Bu görevinizi geçiştiremezsiniz, bekletemezsiniz ve
ülkemizin adı sözkonusu olduğunda saygısız, alaycı ifadeler kullanamazsınız.
Sizi defalarca uyarmama rağmen Türkiye isminin ilgili web sitesinde yer almayışını kabullendiniz!
* 12 Aralık 2005 tarihli uyarıma alaycı bir cevap verdiniz. Ancak bu cevabınızın içinde, durumu elektronik posta
ile soracağınızı bildirmişsiniz.
Bu elektronik posta kağnı arabasıyla gitmiş olsaydı, cevabı bu güne değin gelirdi tabii ki.
* 20 Şubat 2006 tarihinde yazmış olduğum, konu ile ilgili ikinci dilekçeme verdiğiniz cevaba gelince: “Resmi bir
başvuru ile durumu araştıracağız ve sizi bilgilendireceğiz” demişsiniz!
O halde 6 Ocak 2006 tarihli yazınızda göndereceğinizi söylediğiniz elektronik postaya ne oldu ve 110 gün
önce göndereceğinizi beyan ettiğiniz bu resmi başvuruya ne cevap geldi?
“Anladığımız kadarıyla ülkeler klasmanında yalnızca ayni ülkeden katılan sporcuların yeraldığı takımların
dereceye girmesi halinde bu ülkelere yer verilmiş”
Şeklindeki açıklamanıza gelince:
2003 yılında bizimle ayni başarıyı elde etmiş Miroglio Takımı’nda İtalyan ve Polonyalı sporcuların yer aldığını ve
her iki ülkeye de bu nedenle ülkeler klasmanında yer verildiğini açıklamıştım. 2003 Yılı için düzenlenen web
sitesinde, bir sporcusu başarılı olduğu için “madalya kazanan ülkeler klasmanında” yer alan ülkelerin bir çoğu, bu
sonucu ayni ülkenin sporcuları olarak oluşturdukları takımlar ile haketmemişler. İlgili web sitelerine bakıp bunu
anlıyamamak için okuma yazma bilmemek gerekir. O halde bu karşılığınız da ayrıca sorgulanmalıdır!
Bu tutumunuzun yorumunu kamu oyuna, Cumhurbaşkanı’na ve iligili makamlara sunup, hakkınızda yapılması
gereken soruşturmanın takipçisi olacağımı bilmenizi isterim.
Saygılarımla,
Melih Özdil
39
DELİL: 19
TBF DİSİPLİN KURULU İLE YAZIŞMALAR
Haziran 2006
Sn. Melih Ozdil,
Spordan Sorumlu Devlet Bakanı ve Gençlik Ve Spor Müdürlüğü’ne hitaben yazdığınız 29 Mart 2006 Tarihli
(E:18.3) dilekçede kulandığınız ibarelerin, eleştiri düzeyini asarak, Türkiye Bric Federasyonu Başkanı Ata Aydın,
2. Başkan Sevinç Atay ve Başkan yardımcısı Murat Molva’yı yetkili makamlar önünde küçük düşürücü bulunması
sebebiyle, Disiplin Kurulu’na sevkinize karar verilmiştir.
İş bu yazının tebliğinden itibaren 15 gün içinde savunmanızı yazılı olarak aşağıdaki adrese göndermenizi rica
ederim.
TBF Disiplin Kurulu Adına
Şevket Çizmeli
------------------------------Alıcı: TBF Disiplin Kurulu, 4 Ağustos 2006
Sayın Disiplin Kurulu Üyeleri, savunmamı 5 Temmuz 2006 tarihinde göndermiş olmama rağmen sonucu
alamadım. Yurt dışındaki işlerim nedeniyle, sonucun acilen tarafıma bildirilmesini rica ederim. Kararınız ne olursa
olsun sonucu GSGM Tahkim Kurulu’na götüreceğimi bildiririm. Çünkü ülkesine, ülkesinin ismine ve ülkesini 216
defa temsil etmiş, 150 kez kaptanlığını yapmış Avrupa ve Dünya Üçüncüsü sporcusuna karşı tutumuyla
sözkonusu TBF yöneticilerinin en ağır cezayı hakettiği ve bu ülkenin güzide bir federasyonunda görev almamaları
için gereken yapılmalıdır düşüncesindeyim.
İlişikteki belgeler ile bu durumu bilgilerinize sunuyor; bu yöneticiler hakkında, en ağır cezanın verilmesinin ve
ülkemiz federasyonunda görev almamaları için gereğinin yapılmasının en önde gelen vatandaşlık görevi olduğunu
hatırlatıyorum.
Saygılarımla,
Melih Özdil
-------------------------------
TBF DİSİPLİN KURULU KARARI
TBF Disiplin Kurulu 18 Ekim 2006 Tarih ve 2005/3-3 sayılı kararı ile Melih Ozdil’e 1 Yıl süre ile yarışmalardan
men cezası vermiştir.
Şevket Çizmeli, Aziz Mersin, Turhan Aküzüm, Ismet Köymen, Şevki Bülbül
40
DELİL: 20
41
DELİL: 21
42

Benzer belgeler