KARABÜK FAUNA RAPORU

Transkript

KARABÜK FAUNA RAPORU
KARABÜK FAUNA RAPORU
Doç. Dr. Sabri ÜNAL
Kastamonu Üniversitesi
Orman Fakültesi
Aralık 2012
ĠÇĠNDEKĠLER
ĠÇĠNDEKĠLER
i
ġEKĠLLER DĠZĠNĠ
ii
TABLOLAR DĠZĠNĠ
iii
1. GĠRĠġ
1
1.1. Yaban Hayatının Ekonomik Önemi
1
1.2. Yaban Hayatına Besin Kaynağı OluĢturan Odunsu Taksonlar
1.3. Sürdürülebilir Doğal Kaynak Yönetiminin BileĢenleri
2
1.4. Yaban Hayatı Alanları
4
1.5. Yaban Hayatı Alanlarının Yönetimi
5
1.6. Yaban Hayatı Planlaması Ve Yönetiminde Silvikültürel Objeler Ve
Uygulamalar
1.7. Yaban Hayatını Koruyucu Silvikültürel Tedbirler
7
2. ALAN ÖZELLĠKLERĠ
20
2.1. Ġklim Özellikleri
21
2.2. Flora
2.3. Fauna
22
2.3.1. Tehlike kategorileri ve anlamları
24
a. Fauna Türlerinin Tehlike Kategorilerine Göre Değerlendirilmesi
35
3. HEDEF TÜRLER VE EKOLOJĠK ĠLĠġKĠLERĠ
4. HEDEF TÜRLERE AĠT BĠLGĠLER
37
38
4.1. Ursus arctos Linnaeus - Boz ayı
38
4.2. Canis lupus Linnaeus - Kurt
39
4.3. Canis aureus Linnaeus - Çakal
41
4.4. Vulpes vulpes Linnaeus - Kızıl Tilki
41
4.5. Felis silvestris Schreber -Yabani kedi
43
4.6.Mustela nivalis Linnaeus - Gelincik
43
4.7.Capreolus capreolus Linneaus - Karaca
44
4.8.Cervus elaphus Linnaeus - Kızıl Geyik
45
4.9.Sus scrofa Linnaeus - Yaban Domuzu
47
5. DEĞERLENDĠRME
48
KAYNAKLAR
52
4
17
23
i
ġEKĠLLER DĠZĠNĠ
ġekil 1. Karabük Ġli’ne Ait Mevsimlik YağıĢların Yıl Ġçindeki Dağılım Oranları
ġekil 2. IUCN Tehlike Kategorileri
ġekil 3. Boz ayı (Ursus arctos)
ġekil 4. Kurt (Canis lupus)
ġekil 5. Çakal (Canis aureus)
ġekil 6. Kızıl tilki (Vulpes vulpes)
ġekil 7. Yabani kedi (Felis silvestris)
ġekil 8. Gelincik (Mustela nivalis) (www.treknature.com)
ġekil 9. Karaca (Capreolus capreolus)
ġekil 10. Kızıl Geyik (Cervus elaphus)
ġekil 11. Yaban Domuzu (Sus scrofa)
ii
22
24
39
40
41
42
43
44
45
46
47
TABLOLAR DĠZĠNĠ
Tablo 1. Türkiye’ de Korunan Alanlar
Tablo 2. Yaban Hayatı Alanları ve Bunlardan beklenen faydalar
Tablo 3. Karabük Ġli ve Çevresinde Bulunan Memeli Türleri, Korunma
Durumları ve Statüleri
Tablo 4. ĠkiyaĢamlı (Amfibi) Türleri, Korunma Durumları ve Statüleri
Tablo 5. Sürüngen Türleri, Korunma Durumları ve Statüleri
Tablo 6. KuĢ Türleri, Habitatları, Korunma Durumları ve Statüleri
Tablo 7. Böcek türleri ve habitatları
Tablo 8. Anket sonuçlarının değerlendirilmesi
iii
1
5
26
28
29
30
35
48
1.GĠRĠġ
Türkiye coğrafik konumu itibariyle farklı topoğrafik, jeolojik ve iklim özelliklerine sahip
olması nedeniyle neredeyse Avrupa’nın hayvan faunasına yakın denebilecek zengin
bir faunaya sahiptir. Ülkemizde 1958 yılından günümüze kadar 808 172 hektar alanı
kapsayan 36 Milli Park ilan edilmiĢtir. Milli Parklara ilaveten koruma alan statüsünde;
toplam 69 505 hektar alanı kapsayan 17 adet Tabiat Parkı, 34 adet Tabiatı Koruma
Alanı, 102 adet Tabiat Anıtı ilan edilmiĢtir. 2005 yılı sonu itibariyle 3 adet Yaban
Hayvanı Üretme Ġstasyonu, 18 adet Yaban Hayvanı Üretme Yeri, 83 adet Yaban
Hayvanı GeliĢtirme Sahası mevcut olup, bunlara ait toplam korunan saha büyüklüğü
2 369 177 hektardır.
Tablo 1. Türkiye’ de Korunan Alanlar
Statüsü
Adedi
36
102
17
34
12
21
83
Milli Park
Tabiat Anıtı
Tabiat Parkları
Tabiat Koruma Alanı
Ramsar Alanı
Yaban Hayatı Üretme Yeri ve Ġstasyonu
Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahası
Alanı (ha)
808.172
5.285
69.505
81.861
200.000
4.354
1.200.000
1.1. Yaban Hayatının Ekonomik Önemi
Ormancılık sektörü, öteki sektörler için vazgeçilmez bir alt yapı oluĢturması, onlara
pek çok girdi sağlaması, parayla ölçülen ve ölçülemeyen pek çok mal ve hizmet
üretmesi
nedeniyle
makro
amaçlara
ulaĢmada
ve
sosyo-ekonomik
yapıyı
geliĢtirmede kamu mülkiyeti ve yönetiminde olan önemli bir sektördür.Ormancılık
sektörünün sınırını ve içeriğini kurum, arazi ve ürün (mal ve hizmet) ölçütlerine göre
belirlemek mümkündür. Yaban hayatı fonksiyonuyla oluĢan hizmet üretimi bu
ölçütlerden Ürün (mal ve hizmet) ölçütüne girmektedir.
Yaban hayvanlarının bir ülkenin ekonomisinde önemli rolü ve payı vardır. Özellikle bu
konuya önem veren ve onun düzenlenmesini sağlayan ülkeler, yaban hayvanlarından
büyük yararlar sağlarlar. Zira bu hayvanların etinden, derisinden, tüyünden ve
trofelerinden faydalanılmaktadır. Örneğin, Geyik, Karaca ve Kurt derilerinden giyecek
meĢin eĢya ve kürk; Porsuk derisinden çanta ve bavul yüzleri ve kıllarından traĢ
1
fırçaları; TavĢan derisinden kürk ve diğer giyecek eĢya; Domuz derisinden su
geçirmez ayakkabı, bavul, eldiven vb çeĢitli eĢyalar yapılır.Yaban hayvanlarından
ayrıca, avlanma yoluyla da çeĢitli gelirler sağlanır. Örneğin, avlaklardan alınan kira
geliri, damga resmi, av köpekleri vergisi, av tezkerelerinden elde edilen gelir vb.
Devlet Planlama TeĢkilatı tarafından hazırlanan ve 2007-2013 yıllarını kapsayan
9.beĢ yıllık kalkınma planında türlerin ve habitatların korunması amacıyla, nesilleri
tehdit ve tehlike altında olan yaban hayvanı ve göçmen türleri eylem planları
kapsamında, 50 adet yaban hayatı koruma ve geliĢtirme sahası ayrılması ve 30 adet
sahanın yönetim ve geliĢme planlarının hazırlanması Bakanlıkça planlanmaktadır.
Aynı kalkınma planına göre Korunan alanların geliĢtirilmesi, biyolojik çeĢitliliğin
korunması, yaban hayatı kaynaklarının, sulak alanların ve rekreasyon sahalarının
yönetimi ile ilgili fiziksel hedeflerin gerçekleĢtirilmesi ile ülke ekonomisine ve
istihdamına önemli katkılar sağlanacaktır. Bu faaliyetlerden sağlanacak parasal
değere iliĢkin bir projeksiyon olmamakla birlikte, yaratılacak istihdamın 25 000
adam/yıl civarında olacağı tahmin edilmektedir.
1.2. Yaban Hayatına Besin Kaynağı OluĢturan Odunsu Taksonlar
2
varlığı ve sürekliliği açısından elzemdir. Orman içi açıklıklarda, orman kenarında, vadi
içlerinde, nehir ve derelerin her iki kenarlarındaki 100-150 m’lik Ģeritlerde mevcut olan
yabanıl meyveler, biyolojik çeĢitlilik açısından olduğu kadarda, yaban hayatı
beslenmesi açısından korunması ve varlıklarının sürdürülmesi gerekmektedir. Bu
alanlarda doğal ve yapay gençleĢtirme faaliyetleri ile plantasyonal çalıĢmaları konu
edilmemelidir.
Saatçioğlu (1970), ormanda yaĢayan yaban hayvanlarının yaĢam ortamlarını,
geliĢtirme ve düzenlemede, yöre koĢulları da dikkate alınarak, boĢ veya bozuk
alanlarda, yapraklı veya iğne yapraklı ağaçlandırmalar yapılmasını önermektedir.
Ancak, bu hususta karıĢık ormanların saf ormanlardan daha yararlı olduğunu
3
vurgulamaktadır. Zira, bu tip ormanlar her mevsim daha çeĢitli örtü ve gıda
sağlamaktadırlar.
Yaban hayatının sağlıklı bir Ģekilde sürdürülebilirliği için; doğal habitat alanlarının
korunması, doğal ormanların (ibreli, yapraklı, ibreli+yapraklı) korunması, yaban
hayatı ve su kaynaklarının korunması bakımından önem arz etmektedir. Orman
ağaçlarından meĢe, kayın, kestane; çalılardan da kuĢburnu, ahududu, böğürtlen gibi
türlerin meyveleri, bilhassa kıĢın yabani hayvanların beslenmesinde önemli bir yer
teĢkil ederler. Bunlar, yaban hayvanları için maksimum fayda sağlayacak sayıya
indirilebilir.
Bu
sayı
tartıĢmalı
olmakla
birlikte
hektarda
10
adet
olarak
düĢünülmektedir. Buna göre, baltalık olarak iĢletilen meĢe ve kayın sahalarında
kesim sırasında bazı olgun fertlerin bırakılması, keza her türlü diri örtü temizliği
sırasında meyveli çalılardan bir kısmının belli bir oranda muhafazası gerekmektedir.
1.3. Sürdürülebilir Doğal Kaynak Yönetiminin BileĢenleri
Av ve yaban hayatı kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi, gelecek kuĢaklarında, en
az, bugünküler kadar av ve yaban hayatı hizmetlerinden yararlanabileceği bir
düzenlemeyi zorunlu kılmaktadır. Sürdürülebilir doğal kaynak yönetiminin ve bu
bağlamda sürdürülebilir av ve yaban hayatı yönetiminin birbirini mutlaka desteklemesi
gereken üç bileĢeni bulunmaktadır. Bunlar ekolojik-biyolojik bileĢen, sosyokültürel
bileĢen ve ekonomik–finansal bileĢen olarak tanımlanabilir. Bu bileĢenler bize, hem
biyofizik öğeleriyle ekosistemi; hem oluĢturulacak yönetim düzeninin dayanacağı,
ama aynı zamanda etkileyeceği sosyal ve kültürel yapıyı; hem de baĢta kaynak
sahibinin ve yöneticisinin ilgi alanı olan ekonomik ve finansal ihtiyaçları dikkate
almanın zorunlu olduğunu ifade etmektedir.
1.4. Yaban Hayatı Alanları
Bilindiği gibi yaban hayatı sürüngenlerden böceklere; çalılardan kuĢlara; yabani
meyvelerden kemirgenlere kadar uzanan geniĢ kapsamlı bir terimdir. Yaban hayatı
ortamlarını koru, fundalık, çalılık, maki, ağaçlık, mera, çayır, sulak alan, tarım alanı,
step, savan ekosistemleri Ģeklinde saymak mümkündür.
4
1.5. Yaban Hayatı Alanlarının Yönetimi
Yaban alanlarının yönetiminde, yukarıdaki açıklamaların da bir yansınması olarak Ģu
üç amacın birlikte gerçekleĢtirilmesi istenmektedir:

Yaban alanlarının dönüĢtürülmesini önlemek veya bunu dengelemek ve
böylece biyolojik çeĢitliliği korumak,

Yaban alanlarının sağladığı çevresel hizmetleri sürdürmek ve geliĢtirmek,

Ekonomik, sosyal ve kültürel faydaları artırmak.
Yaban alanları kapsamına giren ve daha önce sayılan tüm ekosistemlerde bu üç
bileĢene yönetim sırasında dikkat edilmesi gerekmektedir. Uluslar arası proje
destekleme ve yardımlaĢma anlayıĢında da zaten bu yaklaĢım temel alınmaktadır.
Ancak, bu üç amacın kendi sınırları içerisinde baĢarıyla gerçekleĢtirildiği her yabanıl
ekosistemin bir öteki ekosisteme eĢit iĢlev yapması, aynı ürünü ve hizmeti vermesi
beklenmemektedir. Bu ekosistemlerin çıktıları farklılık arzettiği için ekosistemlerin
hem büyüklüklerinin ve hem de bileĢim oranlarının toplum ihtiyaçlarına uygun bir
yapıya kavuĢturulması gerekmektedir. Yani su, av hayvanı,ot, tıbbi bitki ... vb üretimi
açılarından ekosistemlerin yahut ekosistem bileĢimlerinin farklı sonuçlara götürdüğü
hesaba katılmalıdır. BaĢka deyiĢle tek türle bitkilendirmeye gidilerek rekreasyon
hizmetine ve biyolojik çeĢitliliğe; boĢ alanların orman ağaçlarıyla kendiliğinden
kaplanmasına izin vererek belli av hayvanlarının ortamlarına zarar verebildiği dikkate
alınmalıdır. Dolayısıyla, bazı ekosistemlerin, belli iĢlevler için olumsuz etkilerinden
dahi söz edilebilir.
Tablo 2.Yaban Hayatı Alanları ve Bunlardan beklenen faydalar
Yaban Hayatı Alanları
Fayda Alanları
TARIM
Nitelikli sulama suyu üretimi
Sedimantasyonun azaltılması
Toprak erozyonunun azaltılması
Ekolojik araĢtırma alanı sağlama
TozlaĢmaya ve hastalık kontrolüne katkı
Nehir deltalarının iyi yönetimi
Marjinal alanların iyi yönetimi
Yaban hayatının ürüne zararının azaltılması
5
Orman
Ağaçlık
Çalılık
Otlak
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
Sulak
alan
X
X
X
Bitkisel gen çeĢitliliğinin korunması
Yeni ürün kaynağı oluĢturma
HAYVANCILIK
Yabanıl avda sürdürülebilir hasat
Hayvan gen çeĢitliliğinin korunması
EvcilleĢtirilebilecek yeni türlere kaynak
Otlatma veya ot eldesi
ORMANCILIK
Orman ağaçları gen çeĢitliliğinin korunması
EvcilleĢtirilebilecek yeni türlere kaynak oluĢturma
Meyva, bal, palamut ... gibi ürün eldesi
Odun hammaddesi hasadı
SAĞLIK
Nitelikli kullanım suyu
Güncel ve olası ilaçların kaynağı
Tıbbi araĢtırmalar için materyal kaynağı
TURĠZM
Yabanıl ve öteki doğal değerlerin korunması
FELAKETLERĠN ÖNLENMESĠ
Su baskınlarını önleme
Toprak kaymasını önleme
Erozyonu önleme
Kuraklığı azaltma
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
Burada dikkati çeken noktalardan biri orman ekosistemlerinin yaban hayatından
beklenen ve tabloda görülen tüm yararları yaratma yeteneğinde olmasıdır. Bir diğeri
ise ormandan kaynaklanan yararları öteki ekosistemlerin hepsinin üretmediğidir.
BaĢka bir husus ise tüm sayılan yabanıl alanların av hayatına bir Ģekilde destek
olduğudur. Yani tablodaki ekosistemlerin her birinin farklı bir av hayatına olanak
verdiği bilinmektedir. Öyleyse yukarıda da belirtildiği gibi bu ekosistemlerin
amaçlarımız doğrultusunda oluĢturulması veya birleĢtirilmesi sorunu sözkonusudur.
Hangi ekosistemin yahut ekosistem bileĢiminin, neden dolayı amacımıza uygun
olduğu sorusuna verilecek cevap arazi kullanım master planından geçmektedir.
Bütün bunlara göre, baĢarılı bir av ve yaban hayatı yönetimindeki ilk adım arazi
kullanım
master
planının
yapılmasıdır.
Ülke
veya
bölge
ölçeğinde
gerçekleĢtirilebilecek olan bu plan, yaban alanlarından beklenebilecek ve tabloda
görülen olası ürün ve hizmetleri ön görmek ve hangi alanların, dolayısıyla hangi
ekosistemlerin, bu ürün ve hizmetlerden hangisine (yalın strateji) yahut hangilerine
(karma strateji) tahsis edilmesinin uygun olduğunu belirlemektedir. Bu belirleme
iĢlemlerine zonlama yahut iĢlevsel bölümlemede denilebilir.
6
Bu aĢamadan sonra gelen ikinci adım ise, yukarıda sayılan ekosistemlerin herbirinin
kendilerinden beklenen iĢleve veya iĢlevlere uygun olarak ve etkin biçimde
yönetilmesi amacıyla planlama, uygulama ve izlemedir. Örneğin, temelde, su
üretimine ayrılan bir coğrafyadaki ekosistemler bu amaca uygun ve etkin bir
yönetime, yani, plana, uygulamaya ve izlemeye kavuĢturulmalıdır. Av ve yaban
hayatı iĢlevi verilmiĢ alanlarda ise, doğal olarak, yaban hayatını koruma, geliĢtirme,
av hayvanlarını çoğaltma, uygun alanlara gönderme, avlak kurup yönetme,
avlanmayı düzenleme ve izleme gibi çalıĢmalar gerçekleĢtirilmelidir.
1.6. Yaban Hayatı Planlaması Ve Yönetiminde Silvikültürel Objeler Ve
Uygulamalar
Ağaç Türü Karışımı: Çoğu hayvan türleri, farklı tipte birkaç vejetasyonun yan yana
veya iç içe olduğu yerleri tercih etmektedir. Maksimum yaban hayvanı popülasyon
yoğunluğu – ilgili türün esneklik sınırları içerisinde kalmak Ģartıyla vejetasyon tipleri
bakımından yeterli çeĢitliliğin bulunduğu alanlarda görülür. Bu alanlar ise iki veya
daha fazla vejetasyon tipinin birleĢtiği ve kenar etkisinin ortaya çıktığı hatlar veya
ekotonlardır. Bu sebeple; bir ormanda ağaç türü sayısının fazla olması, genel olarak
yaban hayatı için bir avantaj teĢkil etmektedir. Farklı türlerin homojen dağılıĢ
göstermeyip yan yana meĢcereler veya bloklar halinde bulunması, habitat çeĢitliliğini
arttırarak bu avantajı daha da güçlendirmektedir. ÇalıĢma sahası tür çeĢitliliği
açısından değerlendirildiğinde; BaĢta Türkiye’nin sıcak noktalarından biri olarak kabul
edilen Yenice Ormanları olmak üzere her iki iĢletmenin (Karabük ve Yenice Orman
ĠĢletmesi) tür çeĢitliği, karıĢık ormanlara sahip olma, farklı habitatları bünyesinde
barındırma ve mikro iklim özelliklerine sahip olma gibi birçok avantajlara sahiptir.
Meşcere Tekstürü ve Strüktürü: MeĢcerenin yatay ve dikey kapalılığı, habitatın örtü
ve besin Ģartlarını değiĢtirmek suretiyle o alandaki hayvan türlerinin çeĢidi ve sayısı
üzerinde etkili olur. MeĢcerede dikey kapalılığı sağlayan unsurlar; orta tabakayı
oluĢturan tali ağaç türleri ve ağaççıklar ile alt tabakayı dolduran çalı ve kaba
otsulardır. Bunlar, yaban hayvanlarına gizlenme örtüsü sağlama yanında, yerine göre
yaprak, sürgün, meyve ve tohumlarıyla besin miktarını arttırma yönüyle de faydalı
olur. Mesela, çalı tabakası bir geyik ferdi için hem gizlenme hem de termal örtü
materyali temin ettiği gibi çeĢitli besin maddelerini de ihtiva etmektedir.
7
MeĢcere yaĢı, genel olarak gövdelerin alt kısımlarındaki dalların oranı ve mikro iklim
oluĢumunda etkili olmaktadır. MeĢcere yaĢlandıkça alt dalların azalması, besin
miktarı üzerinde olumsuz etki yapar. Fakat, bu dallar seviyesinde bir alt tabakanın
geliĢmesi halinde, besin Ģartlarında meydana gelen gerileme, bu tabaka tarafından
telafi edilir. Silvikültürel olgunluk çağına eriĢen meĢcereler, gençlere veya kısmen
kesilmiĢ olanlara oranla daha sağlam bir mikroklima hasıl eder ve dolayısıyla daha iyi
izolasyon sağlarlar. Bu tip bir meĢcerenin katlı yapıda olması, izolasyonu daha da
güçlendirir. Bu sebeple, yaban hayvanları iki tabakalı meĢcereleri, tabakasız yapıda
olanlara tercih ederler.
Memeli büyük hayvanların ihtiyacı olan örtü tipleri Ģekillenmesi, meĢcerenin hem
yatay hem de dikey kapalılığına bağlı olarak gerçekleĢir. Bunlardan mesela termal
örtünün kalitesi, doğrudan yatay kapalılığa göre değiĢirken, gizlenme örtüsünün
elveriĢliliği yatay kapalılık yanında düĢey kapalılığın derecesine de bağlıdır. Aynı
derecede düĢey kapalılık sağlayan biri yaĢlı ve kalın çaplı ağaçlardan, diğeri ise ince
çaplı, fakat sık durumdaki genç ağaçlardan oluĢan iki ayrı ibreli meĢcereden ikincisi,
fazla sayıda gövdenin oluĢturduğu sütreler sayesinde görüĢ mesafesinin azalmasına
ve dolayısıyla daha fazla emniyet örtüsü teminine hizmet eder. Böyle bir meĢcere
altında kırılıp yatmıĢ gövdelerin ve yer yer ağaççık ve çalılıkların bulunması, bir kısım
iri cüsseli hayvan türleri için yeterli sütreler oluĢturabilmektedir.
Ġbreli ormanlarda, meĢcere iyice yaĢlandığında, yatay kapalılığın belli bir derecede
azalması sayesinde alana değiĢik çalı türleri ve bilhassa otsu türler gelebilmekte, bu
ise besin miktarının artması yönünde olumlu bir etki meydana getirmektedir.
Çoğunlukla, orman örtüsü sürekli tekdüze seyretmez. Bu sebeple; belli bir istikamette
ilerlendiğinde farklı yapıda vejetasyonlara girilir. Bu vejetasyon tiplerinin bazıları
Geyik (Cervus spp.) tarafından gizlenme örtüsü, bazıları termal örtü olarak, keza
bazıları da otlak olarak kullanılır. Ancak, diğer yabani türler gibi geyik de bu farklı
ihtiyaçlarını kısa mesafe dahilinde karĢılayabildiği alanları tercih ettiğinden belli bir
alan dahilinde muhtelif vejetasyon tiplerinin bir arada yer alması gerekmektedir.
Bunun için de belli bir vejetasyonla kaplı alanın belli bir büyüklüğü geçmemesi
gerekir. Zira bir vejetasyon tipinin diğerleri aleyhine geniĢ bir alana yayılması halinde
diğer ihtiyaçlarını karĢılayacak alanlar uzakta kaldığından geyik bu alanı ya hiç
8
kullanmaz ya da bunun sadece diğer vejetasyon tiplerine yakın kısımlarını tercih
eder. Bu durumda, geyiğe sözgelimi gizlenme örtüsü sağlayacak bir vejetasyon için
bir maksimal geniĢlik söz konusu olmaktadır. Bu mesafenin bitiminde farklı yapıda bir
vejetasyon mesela farklı bir örtü baĢlar. Bu iki farklı vejetasyonun karĢılaĢtığı sınıra
ise bilindiği gibi “Kenar” adı verilmektedir.
Silvikültürel iĢlemler sonucu ormanda oluĢacak boĢlukların büyüklüğü, olgun ağaç
boyunun 5-8 katından fazla olmamalıdır. Bu ise takriben maksimum boĢluk alanı
olarak 140-180 m’lik geniĢliğe tekabül etmektedir. Orta yaĢ sınıfında ve 1.0
kapalılıktaki bir karıĢık ibreli meĢcere, sözgelimi geyik için, kısa görüĢ mesafesiyle
mükemmel bir gizlenme örtüsü sağladığı gibi, bu kapalılıktaki bir meĢcerede, geyik,
termal örtü olarak kullanabileceği ağaç gruplarını bulmakta da zorluk çekmez. Ancak,
bu tip bir meĢcerede, alt tabaka son derece fakir olup geyiğe beslenme imkanı
veremez. Bu meĢcerede kapalılığın 0.7’ye düĢmesi halinde ise görüĢ mesafesi %25
artmakta, yani gizlenme örtüsü bir miktar azalmakta, buna mukabil zemin florasında
mükemmel bir çeĢitlilik ortaya çıkmaktadır.
Hasat ve Bölmeden Çıkarma: Gerek bakım gerekse gençleĢtirme amaçlı farklı
kesim metotlarının her birinin yaban hayvanları üzerindeki etkileri de değiĢik
olmaktadır. Mesela, bir koru ormanında uygulanan büyük alan tıraĢlama iĢletmesi
sahayı tamamen boĢaltıp çıplak hale getirdiği için, örtü ve bazen de yuvalanma
imkanından mahrum kalan hayvanlar, artık orada barınamaz ve sahayı mecburen
terk ederler. Böyle bir alanın yeniden hayvanlar tarafından barınma yeri olarak
seçilmesi için uzun yıllar geçmesi gerekmektedir. Buna karĢın, ağaçların mümkün
olduğunca eĢit dağılıĢta, mümkün olduğunca homojen siper oluĢturma imkanı
sağlayan ve yalnız bir kısmının çıkarıldığı siper kesiminin yaban hayvanları
üzerindeki olumsuz etkisi, tıraĢlamadaki kadar büyük değildir. Çünkü, sahada kalan
ağaçlar sınırlı da olsa belli bir ölçüde yaban hayvanlarının ihtiyaçlarına cevap
verebilmekte ve örtü imkanı sağlayabilir.
Yaban hayatı bakımından en ideal iĢletme tarzı olan seçme iĢletmesinde; Tek Ağaç
ĠĢletmesi ekonomik olmaması ve geniĢ alanlarda hayvanların tedirgin olmasına
sebep olduğu için fazlaca tercih edilmez. Bunun yerine, Grup Seçme Yöntemi, söz
konusu sakıncaları azalttığı ve hayvanlar için faydalı habitat modifikasyonları
9
oluĢturma imkanı verdiği için tercih edilir. Zira, Grup Seçme usulünde kesim alanının
çapını istenen ölçüde ayarlamak ve ayrıca meydana gelecek boĢlukların ormandaki
dağılımını düzenlemek mümkündür. Bu ise habitat düzenlemenin ormandaki en kolay
ve pratik yollarından biridir. Mesela grup kesimlerinde, kesim alanı çapının en boylu
ağacın iki misli olması halinde meydana gelen boĢluklar, yaban hayvanları için arzu
edilen habitat Ģartlarını sağlamakta, bu boĢlukların ormanın çeĢitli yerlerine
dağıtılması kenar etkisini ve nihayet habitat kullanımını arttırmaktadır.
Kesimin planlanan sıraya göre tamamlanması için gereken süre rotasyon
uzunluğunun 1/3’ünden az olmamak Ģartıyla, siper kesimi sistemi-sürgün verendayanıklı türlerin gençleĢtirilmesi için çok uygundur. Aksi taktirde ise kesim sonucu
önemli ölçüde aynı yaĢlı alanlar ortaya çıkar.
Geyiğe bitki süksesyonunun ilk dönemlerinde bolca rastlanması, buna mukabil yaĢlı
meĢcerelerde pek fazla görülmemesi, bu alanlarda uygulanacak silvikültürel
müdahaleler konusunda bize ıĢık tutmakta ve hangi silvikültürel iĢlemlerin
uygulanması gerektiğine dair ipuçları vermektedir. Mesela, geyiğin habitat Ģartlarını
geliĢtirmeyi hedef alan bir planda ekolojik süksesyonun ilk devrelerinin sahadaki
devamlılığının sağlamaya çalıĢılması gerektiğinden, ormandaki özellikle tıraĢlama
kesimler, boĢaltılan sahaların hasat yılına kadar geçireceği geliĢme çağları göz
önüne alınarak planlanır.
Yapraklı ormanda tıraĢlamayı takiben sahaya gelen gençlik ve çalılar, geyikler için
cezp edicidir. Ancak, tıraĢlama aynı yaĢlı meĢcereler oluĢmasına yol açacağından
geniĢ alanda değil de Ģeritler veya bloklar halinde yapılmalıdır. Ayrıca, bu kesimlerin
rotasyon periyodu iyi ayarlanarak; kesim Ģerit ve bloklarının sahaya dağıtılması, yani
plan süresinin, sahanın her bir bölümünde mümkün olduğu ölçüde farklı yaĢ sınıfında
gençlik ve meĢcereye yer verecek Ģekilde tespit edilmesi önemlidir. Böylece
oluĢturulan blok ve Ģeritler, kesim alanları çok dar tutulmadığı sürece geyik
faydalanmasını arttıracaktır.
Sahayı fazlaca açan fakat birkaç yıl içinde bol sürgün verimini sağlayan blok ve Ģerit
kesimleri, geyiğe gerek seçme kesimi gerekse siper kesimi metodlarına göre daha
çok fayda temin etmektedir. Ormancılık uygulamaları, geyik populasyonları üzerinde
10
diğer amenajman faaliyetlerine göre çok daha güçlü olumlu veya olumsuz etkiler
yapmaktadır. Bütün yabani populasyonlar için geçerli olduğu üzere, geyik ile
ormancılık faaliyetleri arasında da karĢılıklı etkileĢim vardır. Geyik, kesim yapılmakta
olan sahaya ancak arada topografik bir engel veya ağaçla kaplı bir bölüm varsa
“Gözden kaçıĢ çizgisi”ni aĢmamak kaydıyla yaklaĢmaktadır. KıĢın, gerek zayıf
düĢtüğü gerekse karın yüksek olduğu yerlerde ilerlemesi zorlaĢtığı için geyikte kesim
faaliyeti civarında da daha az hareket gözlenir. Buna mukabil bir taraftan karla kaplı
bir arazinin her yerini gezememesi ve yeterince besin bulamaması gibi sebeplerle,
diğer taraftan da bu dönemde hem insan faaliyetlerindeki genel azalma hem de
geyiğin bunlara hassasiyetindeki azalma dolayısıyla geyik, kesilen ağaçların
bulunduğu ve karın temizlendiği alanlara daha cesaretle yaklaĢır.
Sürü halinde yaĢayan hayvanlar tedirgin edilmekten çok rahatsız olur ve bundan
ciddi zararlar görürler. Çünkü, sürüdeki bir ferdin duyduğu rahatsızlık diğerlerine de
yansır. Geyik de bu gruba dahil türlerdendir. Bu sebeple kesimin sürdürüldüğü
yerlerde geyiğin durumunun nazik olacağı ve kesimden çabuk etkilenip zarar
göreceği düĢünülmelidir.
Çoğu zaman, geyiğin kesimler sebebiyle sahadan uzaklaĢması geçici bir durumdur.
Mesela bazıları, geceleyin ve hafta sonları gibi kesim iĢine ara verilen zamanlarda
sahaya geri dönebilir. Hatta bazıları gündüz saatlerindeki kesim faaliyetine bile alıĢır.
En çok rastlanan durum, geyiklerden az da olsa bir kısmının birkaç gün ila birkaç
hafta arasında değiĢen bir süre sonunda kesimin sona erdiği alana dönmesidir.
Giden geyiklerden, emniyet örtüsü bulmak için daha fazla uzaklaĢmak zorunda
kalanların hemen geriye dönme ihtimalleri daha azdır. Aynı alanda birkaç yıl üst üste
kesim yapılması halinde, kesimler bittikten sonra da geyik bir süre daha buradan
uzak durmaya devam eder. Fakat araĢtırmalar, geyiğin terk ettiği bu alana er-geç
döndüğünü göstermektedir. Bununla beraber; tedirgin ve taciz edildiği süre zarfında
hayvanlarda ağırlık kaybı ve hastalıklara karĢı hassasiyet ve ayrıca, üremede
baĢarısızlık gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilmektedir. Çok sayıda yabani türde,
sıkıntı ve tedirginlikten kaynaklanan bu çeĢit olumsuzluklara rastlanmaktadır. Kesim
programı, geyiğe kesim boyunca süren kargaĢaya karĢı hayvanlara yeterli ölçüde
güvenlik ve beslenme alanı sağlayacak tarzda düzenlenmelidir. Diğer bir yol ise,
11
kesimlerin kısa zaman zarfında bitirilebilecek ve dolayısıyla hayvanlara minimum
sıkıntı verecek çapta tutulması, yani imkan nispetin de dar alanlarda yapılmasıdır.
Kesim sonunda habitatta ortaya çıkan Ģartlar, hayvanlarda ortamdaki ani değiĢimle
baĢlayan ve süksesyonal geliĢmeyle devam eden değiĢikliklere karĢı bir tepki süreci
baĢlatır. Bu sürecin Ģekillenmesinde, ara kesimler ve yol yapımı gibi faaliyetler de
ayrıca etkili olur. Buna göre mesela geyik habitatında uygulanan bir silvikültürel
iĢlemin hem geyiği doğrudan tedirgin etme hem de habitatta modifikasyona yol açma
suretiyle etkili olduğunu söylemek mümkündür.
Ne çeĢit olursa olsun kesim, kısa vadede, geyik için mevcut örtü miktarını azaltır.
Bununla beraber ağaçların alt tabakada ki vejetasyonu gölgelediği yerlerde ise
kesimle oluĢan açıklıklar uzun vadede bu tabakadaki yem bitkilerinin miktar ve
kalitesinde artıĢa yol açar. Dolayısıyla kesim planlanırken bu iki husus, yani örtü ve
yem bitkileri arasındaki denge gözetilmelidir. Ayrıca, yem bitkilerinde kesimle
meydana gelen artıĢın herhangi bir hayvan türüne faydası, sahada mevcut besinin
sınırlı olup olmayıĢına, yani hayvanın
ek besin kaynağına ihtiyaç duyup
duymamasına göre değiĢir. Nitekim sahada besin fazlalığı olduğu halde hayvan
bulunmaması çoğu zaman yaban hayatı yöneticisini ĢaĢırtan, zihnini karıĢtıran bir
durumdur. Bu sebeple böyle bir fazlalığın sözgelimi geyik üzerinde nasıl bir etki
yapacağını kestirebilmek için evvela Ģu hususları bilmek gerekmektedir.
 Belirli bir dönem bazında geyiğin muhtaç olduğu örtünün çeĢit ve
miktarının ne olduğu,
 Örtü ile beslenme aktivitesi ve özellikle kesim boĢluklarındaki yem
bitkilerinin tercih edilmesi arasındaki iliĢkinin ne olduğu,
 Örtü ve yem bitkileriyle doğrudan iliĢkili olmayan özel habitat isteklerinin
olup olmadığı veya varsa bunların hangileri olduğu.
Geyiğin yayılıĢ sahasındaki, önemli bir miktar ormanlık alandaki ağaç yoğunluğu,
geyiğin örtü ihtiyacını karĢılamada yetersiz kalmaktadır. Bu sebeple bunlar, yem
bitkisi üretimine ayrılabilir, yani otlak olarak sınıflandırılabilir.
12
 Otlak ve örtü sağlayan alanlar geyiğin maksimal faydalanmasına imkan
verecek büyüklük ve yakınlıktadır.
 Sahada habitat kalitesini etkileyecek insan kaynaklı bir dıĢ etki faktörü mesela,
rahatsız etme veya yol trafiği söz konusu değildir. Habitatta örtü ve besin
Ģartlarını etkileyecek baĢka herhangi bir modifikasyon düĢünülmemektedir.
Keza, sahadaki geyiğin özel habitat istekleri yoktur.
Geyiğin, yeni oluĢan bir orman içi açıklık karĢısındaki tepkisi daha ziyade bu açıklığın
boyutlarıyla iliĢkilidir. Fakat, gösterdiği tepkide mevsim de belirleyici olmaktadır. Ağaç
tabakasının kesintisiz devam ettiği arazide geyiğin küçük açıklık ve boĢluklara rağbet
ettiği görülür.
Kesim Artıklarının Düzenlenmesi: Yaban hayvanları için en faydalı yöntem; yangın
riski olmamak kaydıyla, kesim artıklarının belli bir yere toplanmadan veya istif
edilmeden, kesildiği Ģekilde öylece bırakılmasıdır. Fakat, istif yapılacaksa istifin sıkı
değil gevĢek, yani irili ufaklı boĢluklar ihtiva edecek tarzda yapılması tavsiye
edilmektedir. Çünkü, gevĢek olarak yığılan materyal, hem kuĢlar hem de küçük
memeliler için korunaklı mekanlar sağlar. Yangın tehlikesinin fazla olmadığı yerlerde
yeĢil ince dalları, yığınların dibine koyarak veya bu dalların kesim yerlerini toprağa
gömerek artıkların ömrü uzatılmaya çalıĢılır. Bu arada kesim artıkları, kesilmiĢ
ağaçların dip kütüğü üzerine, altında bir boĢluk kalacak Ģekilde yığmak suretiyle istif,
altında, tavĢan gibi hayvanlar için sığınaklar oluĢturulabilir.
Sağlık Kesimleri ve Enkaz Kaldırma: MeĢcerede sağlık kesimleri; ormanda yangın,
mantar tasallutu, böcek salgını, fırtına ve kar kırmaları / devirmeleri gibi afetler veya
çeĢitli hastalıklar neticesinde ölen ağaçların ormandan çıkarılmasıdır. Bu kesimler, bir
mecburiyet olmadıkça, memelilerin doğurduğu, kuĢların da yavru uçurduğu dönem
dıĢında, yani Mart - Ağustos dönemi çıktıktan sonra yapılmalıdır. Sağlık kesimlerinde
esasen ölmüĢ veya yaĢama ihtimali kalmayan ağaçlar (IUFRO gövde sınıfları
taksimatına göre: 5. ve 4. sınıf ağaçlar) çıkarılır. Gerek yapraklı gerekse ibreli
ormanlardaki içi kovuklaĢmıĢ fakat hayatiyeti devam eden ağaçlar sağlık kesimi
dıĢında tutulmalıdır. Zira bu tip ağaçlar; sansar, yaban kedisi, sincap hatta tilki gibi
memelilere; baykuĢ, ibibik, ağaçkakan gibi kuĢlara yuvalanma mekanı sağlarlar. Bu
13
türlere yuva sağlayan bu gibi ağaçlar, her ne kadar ormancı tarafından değersiz veya
zararlı gibi de görünseler, söz konusu türler açısından kritik bir öneme sahiptirler.
Dolayısıyla, ormanda belirli geniĢlikteki bir alanda, belli sayıda içi boĢalmıĢ veya oyuk
ihtiva eden ağacın, bu boĢlukları kullanan türler için muhafaza edilmesi gerekir. Bu
amaçla korunacak ağaçlardan hektarda iki ağacın bulunması yeterli sayılmaktadır.
Ormandaki kurumuĢ ağaçlar veya kesim sonrası yerde kalan kalınca dallar, canlı
gövdelerde delik açmada isteksiz davranan ve hatta zorlanan ağaçkakanlara terk
edilebilir. Keza, ormancı gözünde, yangın tehlikesini arttıran unsurlardan olan dikili
kuruların yaban hayatı bakımından değeri ve sağladığı avantaj olağanüstü durumlar
hariç tutulmak kaydıyla sıradan bir yangına ait riski ve yangının yol açtığı kayıpları
dengeleyecek ölçüdedir.
Orman Bakımı: Ara hasılat (Bakım) ve son hasılat (gençleĢtirme) kesimleri, yaban
hayvanları üzerinde ilk planda fiziki rahatsızlık unsuru olarak, uzun vadede ise habitat
modifikasyonunu meydana getirmek suretiyle etkili olmaktadır. Özellikle son hasılat
kesimi, hayvanların habitatlarından uzaklaĢmasına sebebiyet verebilir. Bunun
yanında tedrici ara kesimler için sık sık ormana girmek ve ortamda kesimle ortaya
çıkan dağınık manzara hayvanları tedirgin ederek son kesimde olduğu gibi sahadan
uzaklaĢmaya yol açabilir. Buna karĢılık bazı araĢtırmalarda, bakım kesimleri ve
aralamanın çift tırnaklı türler lehine sonuçlar verdiği belirtilmektedir.
Özellikle aralama uygulaması, geyik gibi herbivor türlerin beslendiği yem bitkilerinde,
hızla ve ani bir artıĢ meydana getirir. Yem bitkisi hasılatında gözlenen bu artıĢ
yanında, bitkinin açıkta büyüdüğü zaman gölgedekine nispeten protein muhtevası ve
lezzet bakımından daha değerli hale gelmesi de hayvanlar lehine kaydedilecek bir
avantaj sağlar. Açıklıklarda yetiĢen yem bitkilerinin yalnız besince zengin olması
değil, aynı zamanda çeĢitliliği de orman içi açıklıkları önemli kılmaktadır.
Yine aynı sebeple yaban hayvanlarının ara kesimden faydalanabilmesi için ağaçların
ya iyice boylanıp kalınlaĢması beklenmeden kesilmesi ya da emvalin derhal
kaldırılması gerekir. Ayrıca, geyiğin örtü ihtiyacı gözetilmeden yapılan bir ara kesim
yem bitkilerini arttırsa bile örtü ihtiyacını karĢılamadığı için yeterli faydayı sağlamaz.
14
Kesimlerde yaban hayatı açısından gözetilecek en önemli husus; kesimlerin belli bir
noktada yoğunlaĢtırılmayıp, uzun bir dönemi kapsayacak Ģekilde, geniĢ bir alan
sathına dağıtılmasıdır. Kesim programı, bunu sağlayacak tarzda hazırlanmalıdır.
Buradaki amaç; hayvanın yaĢama alanında büyük çapta bir değiĢiklik hasıl etmekten
kaçınmak, yani kesimi saha birimlerinin küçük bir kısmında yapmak ve böylece o
birimde el değmemiĢ ve sağlıklı habitat miktarını yüksek tutabilmektir.
Çevresi nispeten açıklık ve ıĢık ihtiyacında olan çalı türleri, ormanın iç kısımlarından
ziyade açıklıklarında ve meĢcere kenarlarında daha iyi geliĢtikleri için, bu gibi
alanlardaki meyveli çalıların bırakılması daha isabetlidir. Diğer taraftan dik
yamaçlarda ki meyve veren boylu ağaçların meyvesi, yamaç boyunca geniĢ bir alana
yayılabildiğinden bakım sırasında bunların çevresi kesimle bir miktar açılarak daha
fazla ıĢık ve mekan elde etmeleri sağlanmalı ve böylece meyve verimlerinin
artmasına imkan verilmelidir.
Orman bakımının uygulama aracı silvikültürel iĢlemlerdir. Silvikültürel müdahaleler
habitat koruma ve geliĢtirme prensibine uygun yapıldığı ölçüde, yaban hayatı da
geliĢme imkanı bulur. Bu prensip; “Ormanda yaban hayatı türlerine gıda ve örtü
sağlayan flora kompozisyonu ve strüktürlerin devamını sağlamak ve bunlarda
gereken
yer
veya
zamanlarda
gereken
modifikasyonları
yapmak”
Ģeklinde
açıklanabilir. Farklı hayvan türlerinin ekolojik istekleri de farklı farklı olduğundan belirli
bir silvikültürel tedbirin her tür için ayrı tarzda uygulanması gerekebilir. Bununla
beraber, yaban hayatı bakımından genel olarak faydalı kabul edilen birtakım orman
bakımı ve silvikültür iĢlemlerinin uygulanmasında, uyulması halinde orman yaban
hayatı lehine sonuçlar verdiği bilinen bazı kurallar bulunmakta ve bu sebeple bunlara
uyulması tavsiye edilmektedir. Mesela bakım kesimi ve diri örtü mücadelesinde,
yaprak, sürgün ve meyveleriyle hayvanların beslendiği ağaç ve çalı türlerine
dokunmamak veya bunları hiç değilse kısmen muhafaza etmek, genel bir kuraldır.
Diğer yandan, sözgelimi geyik gibi bir herbivor türe kıĢın besin imkanı sağlamak için,
yapraklı bir ormandaki aralamayı ormanın karla kaplı olduğu bir döneme, mesela
Ģubat ayına kaydırmak ise silvikültürel bir iĢlemin zamanını belli bir türe göre
ayarlamaya bir örnektir.
15
Ayıklama: Ayıklama, gençlik bakımının sona ermesinden sonra baĢlayan ilk planlı
kesim müdahaleleri olup, meĢcerenin sıklık çağında uygulanır. Ayıklama kesimleri
sonunda ormanda bırakılan yapraklı dallar, geyik ve tavĢan gibi herbivor türler için
kısa süreli de olsa gıda kaynağı oluĢturması yönüyle çok yararlı olmaktadır. Bu
kesimler, ayrıca, sürgün geliĢmesini hızlandırdığı için sürgünle beslenen türleri
sevindirir. Bu sebeple, yaban hayvanları-yoğun oldukları yerlerde-ayıklama yapılan
meĢcerelerde ağaçlara daha fazla zarar vermektedir. Ayıklama kesimlerinin
dezavantajı ise, bu kesimler sırasında meĢcerede bulunan ve yaban hayvanları için
besin kaynağı oluĢturan kızılağaç Alnus spp., titrekkavak (Populus tremula), çınar
(Platanus spp.), huĢ (Betula spp). ve çalıların sahadan uzaklaĢtırılmasıdır.
Dolayısıyla, meĢcerenin geliĢme çağında dolgu ağacı görevi yaparak düzgün
gövdelerin yetiĢmesine de hizmet eden bu tür tali ağaç ve çalıların yaban hayvanları
için imkan ölçüsünde korunması gerekmektedir.
Aralama: Aralama kesimleri genel olarak yaban hayatı lehine sonuçlar doğurur. Bu
kesimler, sürgünle beslenen hayvanlara, özellikle gıdalarının tükendiği kıĢ aylarında
taze gıda imkanı sunar. Ayrıca, yapraklı ağaçları düzenli periyotlarla ek sürgün
geliĢtirmeye teĢvik eder.
Genç bir çam meĢceresi, tepe kapalılığı oluĢtuktan sonra yaban hayvanlarına
gizlenme ve termal örtüden baĢka herhangi bir fayda sağlayamaz. Bu sebeple,
habitat geliĢtirmek isteniyorsa aralamalara ekonomik ölçüler elverdiğince erken
baĢlamalı ve sık sık tekrarlanmalıdır. Zira, sıkça yapılan aralamalar alt tabakadaki
yem ürününün miktarını, çeĢidini, kalitesini arttırdığı gibi bu kısımdaki bitkilerin meyve
ve tohum tutmasını da hızlandırır. Bununla birlikte, belirli bazı alanlarda Ģiddetli
aralamadan sonra kontrollü yakma da gerekebilir. Çünkü, arkasından kontrollü
yakma gelmeyen bir aralama, bu gibi alanlarda, sahaya yapraklı türlerden oluĢan
gayet sık bir orta tabakanın gelmesine, bu ise ıĢık ve besin rekabeti dolayısıyla alt
tabakadaki yem ürününün azalmasına yol açar.
Ġğne yapraklı meĢcerelerde aralama için en uygun zaman kıĢın karlı dönemidir. Zira
bu zamanda yapılan bir aralama, geyik ve benzeri türlere, kesilen ağaçların
sürgünlerinden faydalanma imkanı verir. Aralamadan sonra sahada geliĢen ağaç
toplulukları ve kenar etkisi de keza besin ve örtü elemanlarının artması yönünde etkili
16
olmaktadır. Bu sebeple, silvikültür, yaban hayatında besin ve gıdayı arttırma aracı
olarak kullanılmaktadır.
Budama: Budaksız ağaç yetiĢtirmek esas olduğu için ormancılıkta budamaya ancak
zaruri hallerde baĢvurulur. Çam sıklıklarında meĢcere kalitesini yükseltmek ve
özellikle yangın tehlikesini azaltmak için iyi gövdelerde 2-2.5 m yüksekliğe kadar kuru
dalların alınması yoluna gidilmektedir. Bu iĢlem yaban hayvanları ve bilhassa çam
ormanlarında barınan kuĢlara hareket imkanı sağlama yönünde faydalı olur; besin
Ģartlarında ise herhangi bir değiĢikliğe yol açmaz. YeĢil budama denilen, gövdenin alt
kısmındaki canlı dalların kesilmesi, meĢcerenin alt seviyesindeki besin miktarını
azaltır. Bu da geyik, tavĢan ve karaca gibi alçak dal ve sürgünlerden faydalanan
türleri olumsuz etkiler. Bu sebeple yeĢil budamayla gövdelerin dal ve sürgünlerden
arındırılması, yaban hayvanları açısından olumsuz etki yapabilmektedir.
Gençleştirme: Doğal gençleĢtirme yaban hayatı planlama ve yönetiminde, prensip
olarak tercih edilen yöntemdir. Sahaya rijit müdahale yapmadan ve birden tamamen
açmayan tabii gençleĢtirme çalıĢmaları yapay tensile göre birçok avantaj
sunmaktadır. Tür çeĢidini çoğaltmak ve istenen karıĢımları sağlamak için, gençlik
bakımları evresinde; tabii gençliği farklı türden fidanlar dikerek takviye etmek suretiyle
aynı alanda tabii ve suni gençleĢtirme metotlarının kombine edildiği uygulamalar
tercih edilebilir. Bu Ģekilde elde edilen karıĢık meĢcereler sayesinde sahada hem tür
çeĢitliliği hem de farklı yaĢ sınıfında fertlerin bulunması sağlanmıĢ olur. Çünkü, bu
sayede bir yandan çeĢitlilik dikimlerle arttırılırken bir yandan da sözgelimi yaĢlı bir
ağacın kesildiği yerde ortaya çıkan genç fertler, yani tabii gençlik, çeĢitli yaban
hayvanı için korunak sağlar. BoĢ ve bozuk sahalarda ise yörenin ekolojik Ģartlarına
uygun
özellikte
türler
kullanılarak
yapraklı
ve
ibreli
karıĢımları
sağlayan
ağaçlandırmalar yapılması, yaban hayatı yaĢama alanlarını geniĢletmeye yarar.
1.7. Yaban Hayatını Koruyucu Silvikültürel Tedbirler
Silvikültürel müdahaleler esnasında, yaban hayatının korunması ve sürdürülebilirliği
için ise özetle Ģu tedbirlerin alınmasını tavsiye edilmektedir (Genç, 2004’den
alınmıĢtır):
17
 GençleĢtirme çalıĢmalarında tercih etme olanağı varsa; iĢletme Ģekillerinin
seçiminde öncelik sıralaması Ģöyle olmalıdır: Grup seçme iĢletmesi-grup iĢletmesietek Ģeridi siper iĢletmesi-zon siper iĢletmesi-büyük alan siper iĢletmesi-etek Ģeridi
tıraĢlama iĢletmesi-zon tıraĢlama iĢletmesi-büyük alan tıraĢlama iĢletmesi,
 KarıĢık meĢcereler kurulmalıdır,
 Maktalar küçük tutulmalı,
 Bakım müdahaleleri sırasında tali ağaç türleri, ağaççık ve çalılar korunmalıdır,
 Habitatın tamamını yok eden tıraĢlama kesimlerinden kaçınılmalıdır,
 Diri örtüyle mücadele mutlaka gerekliyse yapılmalı ve kısmi alanlarda yapılması
tercih edilmelidir,

Arazi hazırlığı ve toprak iĢleme sırasında organik madde kaybının en aza inmesi
için tedbirler alınmalıdır,

Yapay gençleĢtirme ve ağaçlandırma çalıĢmalarında aralık-mesafe geniĢ
tutulmalı, mümkünse baĢarısız sahalar tamamlanmamalıdır.

MeĢcere kapalılığını %50'den fazla kırmayan seçme kesimleri tercih edilmelidir.

Emniyet örtüsü oluĢumu için uzunlamasına alanlarda geniĢlik 140 m'den,
dairemsi alanlarda yüz ölçümü 12 ha'dan küçük olmamalıdır.

Kesimler belli bir noktada yoğunlaĢmamalı, mümkün olduğu kadar geniĢ bir alana
dağıtılmalıdır,

Orman ağaçlarından meĢe, kayın, kestane; çalılardan kuĢburnu, ahududu,
böğürtlen gibi meyveli türler hektarda en az 10 adet kalmalıdır.

Çalı türleri, orman örtüsü içinden ziyade boĢluk ve açıklıklarda bırakılmalıdır.

Dik yamaçlardaki meyveli türlerin etrafı bir miktar açılarak, meyve verimleri
arttırılmalıdır.

Silvikültürel müdahaleler sırasında çoğu diri örtü olarak kabul edilen, fakat yaban
hayvanlarının hem örtü hem de besin kaynağı olan Alnus sp., Plafanus sp.,
Populus fremula, Rubus sp., Vitis sp., Carpinus sp., Malus sp., Craetagus sp.,
Rhamnus frangula, lIex sp., Sorbus sp., Betula sp., Amelanchier sp., Casuarina
equisetifolia,
Smilax
sp.,
Prunus
sp.,
Pyrus
sp.,
Quercus
coccifera,
Casranea sativa ve Eucalypthus sp, gibi türler, iĢletme amacıyla ortaya koyulan
meĢcere
kuruluĢunu
engellemeyecek
bırakılmalıdır.
18
miktarlarda
ve
dağılımda
sahada

Ġğne yapraklı ormanlarda silvikültürel müdahaleler mümkünse kıĢın karlı
dönemlerde yapılmalıdır.

Sırıklık-direklik çağında baĢlanan ve yerden 2,0-2,5 m yüksekliğe kadar
gövdelerin dallardan temizlenmesini sağlayan budamalar yaban hayatını da
desteklediği için ihmal edilmemelidir.

YeĢil budama, sadece gelecek vaat eden bireylerde yapılmalı; meĢcerenin
tamamında uygulanmamalıdır.

Silvikültürel müdahaleler kuĢların kuluçkaya yattığı veya yavru uçurduğu Mart Ağustos dönemi dıĢında yapılmalıdır.

Yaban hayvanlarının çeĢitli ihtiyaçları dikkate alınarak, orman içi suların
kıyılarında veya dere vadilerinde yahut yüksek ve sarp yerlerde bazı ağaç
toplulukları kesilmeden bırakılmalıdır,

Mümkün olan yerlerde grup ve büyük grup karıĢımları kurularak karıĢık
meĢcereler tesis edilmeli; doğal ve yapay gençleĢtirme kombinasyonlarından
yararlanılmalıdır.

Ormanda ağaç türü sayısının fazla olması yaban hayatı için büyük avantajdır.
Ancak, farklı türlerin münferit karıĢımlar halinde olması yerine, alan karıĢımları
oluĢturması ve böylece habitat çeĢitliliğinin artması, bu avantajı daha da
güçlendirir,

Tek tabakalılık yerine iki, üç veya çok tabakalılık; yatay kapalılık yerine dikey
kapalılık yaban hayatı için daha önemlidir,

Silvikültürel iĢlemler sırasında geçici (muvakkat) bir dönem için de olsa, ormanda
oluĢacak boĢlukların geniĢliği, olgun ağaç boyunun 5-8 katından fazla (140-180
m) olmamalıdır.

Silvikültürel müdahaleler kapsamında açılan küçük ve büyük alanlardan kesilen
ince çaplı odunsu materyal, kesit yüzeyleri dıĢarıya bakacak Ģekilde bu alanların
kenarlarına yığılmalıdır.

Denetimli yakma, kuĢların yuva bağlama zamanından önce yapılmalıdır. Çok
yıllık baklagillerin tahribini önlemek için denetimli yakma Mayıs baĢına kadar
yapılmıĢ olmalıdır.

Tam alan yangın kültürü yerine; kısmi veya nokta yangın kültürü uygulanmalıdır.

GençleĢtirme ve ağaçlandırma çalıĢmalarının ardından sahanın ihata içine
alınması, yaban hayvanlarının besin kaynaklarını artırdığından önerilir.
19

Kesim yapılacak sahalar içinde de kalsa, dik yamaç, sarp kayalık, derin dere
tabanı ve uçurum gibi marjinal bazı alanları kesim dıĢı bırakılmalıdır.

Kesim artıklarıyla oluĢturulacak çalı yığınları, bilhassa geniĢ yapraklı ağaçlardan
kurulu ormanlarda ihmal edilmemelidir.

Kesim artıkları, mümkünse bütün alana serilmeli, istif yapılacaksa, bu istifler
gevĢek olmalı, irili ufaklı boĢluklar bulundurmalıdır.

YeĢil ince dal artıkların kesim yerleri, mümkünse toprağa gömülmeli ve yeĢil
kalma süreleri uzatılmalıdır.

Kesim artıklarını, kalan dip kütüklerden bazılarının üzerine yığıp gevĢek istifler
yapmak, özellikle tavĢan vb. hayvanlar için sığınaklar oluĢturabilir.

TıraĢlama iĢletmesi uygulanan sahalarda, iĢe yaramayan ağaç tepeleri ve dalları,
geyikler için sütre oluĢturmak üzere bir hat boyunca yığılmalıdır. Ancak, bu
yığınlar sahanın % 10'undan fazlasını iĢgal etmemelidir.

Fare gibi kemirgenlerin aĢırı zarar yaptığı yerlerde kesim artığı yığınları, tavsiye
edilmez. Bu tip alanlarda, stratejik noktalarda bırakılacak birkaç iĢe yaramaz ağaç
veya dikili kuru, yırtıcı kuĢlar tarafından yuva olarak seçildiğinde, gençlikte ve
kültürde görülen tahribatın azalması beklenir.

Yapay gençleĢtirme ve ağaçlandırma sahalarında yapılan arazi hazırlığı ve toprak
iĢleme çalıĢmaları sırasında, humus tabakasının toprak alt katmanlarına inmesine
izin verilmemelidir. Zira, körpe bitkiler ölmekte ve yaban hayvanlarının besin
kaynakları fakirleĢmektedir.

Yaban hayatının destekleneceği yetiĢme ortamlarında, özellikle çam dikimlerinde,
uygun kısımlarda geniĢ aralık- mesafeler kullanılmalıdır. Bu sayede, yem bitkileri
zeminde daha uzun süre kalabilecek ve yaban hayvanları beslenme sorunu
yaĢamayacaktır.
2. ALAN ÖZELLĠKLERĠ
Karabük ilinin topraklarında çeĢitli iklim türlerine rastlanmaktadır. Bu farklılıkların
meydana gelmesinde Ġlin coğrafi özellikleri ve konumu rol oynamıĢtır. Karabük,
Karadeniz
Bölgesi'nde
yer
almasına
karĢın
dağların
Karadeniz'e
paralel
uzanmasından dolayı Karadeniz üzerinden gelen nemli ve yağıĢlı havanın
etkilerinden tam olarak yararlanamamaktadır. Yenice ilçesinde tam Karadeniz iklimi
20
yaĢanırken; Ġl merkezinde, Eskipazar, Ovacık ilçelerinde Karadeniz iklimi ile karasal
iklim arasında bir geçiĢ ikliminin özelliklerine rastlanmaktadır.
Karabük, orman varlığı açısından % 68 oranı ile Türkiye'nin en zengin ilidir. Yenice
ilçesinde tropikal bölgelerde görülebilecek yoğun ve çeĢitte orman örtüsü ve kendi
sınıfında rekor düzeyde boya ve çapa ulaĢmıĢ ağaç türleri vardır. GeniĢ yapraklı
türlerden kayın 1. meĢe 2. ağaç türü iken; iğne yapraklı ağaçlarda göknar, sarıçam ve
karaçam baskın ağaç türleridir.
Karabük, içinde Tokatlı Kanyonu, Düzce Kanyonu, Sırçalı Kanyonu, Sakaralan
Kanyonu, ġeker Kanyonu, Uluyayla, Sarıçiçek Yayları, Ovacık Yaylaları ve Göktepe
Tabiat Parkı gibi çeĢitli doğal güzellikler barındıran bir Ģehirdir.
2.1. Ġklim Özellikleri
Batı Karadeniz Bölgesi'nde yer alan Karabük’te, kısmen Karadeniz ikliminin özellikleri
görülmektedir. Yalnız Karabük, kıyıdan içeride kaldığı için, Karadeniz’in nemli
havasından yeterince yararlanamamakta, karasal iklimin özellikleri daha ağır
basmaktadır. Karadeniz ikliminden karasal iklime geçiĢ sahasındaki Karabük’te, geçiĢ
tipi iklim etkili olmaktadır.
Karadeniz ikliminin etkisiyle her mevsim yağıĢ görülse de, Temmuz ve Ağustos
aylarına rastlayan kurak bir dönem belirginleĢmiĢtir. Karabük, Karadeniz kıyılarına
göre oldukça az yağıĢ almaktadır. Eflani, Ovacık ve Yenice çevresinde yıllık yağıĢ
miktarı daha fazladır. Temmuz ve Ağustos en az yağıĢ alan aylardır. Ġlkbahar ve yaz
aylarında sağanak yağıĢlar görülmektedir.
Karadeniz ikliminin etkisiyle her mevsim yağıĢ görülse de, Temmuz ve Ağustos
aylarına rastlayan kurak bir dönem belirginleĢmiĢtir. Karabük, Karadeniz kıyılarına
göre oldukça az yağıĢ almaktadır.
35 yıllık rasat kayıtlarına göre; Karabük Ġli’ ne düĢen yıllık ortalama toplam yağıĢ
miktarı 38,7 mm, günlük en çok yağıĢ miktarı ise 79 mm olarak kaydedilmiĢtir. En çok
yağıĢ alan ay Ocak, en az yağıĢ alan ay ise Ağustos ayıdır.
21
Ġlde toplam yıllık ortalama kar yağıĢlı günler sayısı 17,6 olarak tespit edilmiĢ olup,
ortalama kar örtülü günler sayısının toplamı 2,02; en yüksek kar örtüsü kalınlığı ise
35 cm’dir.
ġekil 1. Karabük Ġli’ne Ait Mevsimlik YağıĢların Yıl Ġçindeki Dağılım Oranları
2.2. Flora
Karabük, P.H.Davis'in Türkiye Haritası Kareleme (Grid) Sistemi'ne göre, A4
karesinde yer almaktadır.Karabük’te bitki türleri olarak Karaçam, Kayın, Kızılçam,
MeĢe, Sarıçam ormanlarda ana ağaç türleri olarak görülürken Titrek Kavak, Söğüt,
Ahlat, Yabani Kiraz, Üvez, Kayacık, Ihlamur, Akçaağaç, DiĢbudak, Kızılağaç, Gürgen
de tali ağaç türleri olarak karĢımıza çıkmaktadır. Bunlar dıĢında Karabük’ te Adi
Fındık, Alıç, Geyik dikeni, Yaban gülü, Kızılcık Ağaçcık ve çalı ile ot tabakasında
bulunan türlerin gruplaĢmaları incelenememekle beraber, KuĢburnu, DağmuĢmulası,
Kızılcık gibi türlere rastlanmaktadır. Ayrıca Papaz külahı, Eğrelti, Böğürtlen, Mürver,
Çilek, Çayır üçgülü, Isırgan otu, Ökse otu, SarmaĢık, Siklamen, Orman SarmaĢığı,
Sütleğen, Sığır Kuyruğu, Kantaron gibi ot ve saz türleri de görülmektedir.
Yapılan arazi çalıĢmaları, literatür bilgileri ve bölgede görev yapan orman personeli
ve iĢçiler ile civar köylerde yaĢayan yerel halk ile yapılan görüĢmeler sonucunda
22
Yaban Hayatı GeliĢtirme Sahasının hedef türlerini teĢkil eden yaban boz ayı, geyik,
karaca, kurt, tilki, çakal, porsuk, yabani kedi, sansar ve gelinciğin alan sınırları
içerisindeki çeĢitlilik ve zenginlik arz eden ekosistem tipleri (özellikle orman
ekosistemleri) içerisinde yaĢadığı ve yaĢamsal faaliyetlerini (beslenme, barınma,
gizlenme, üreme, avlanma, kıĢlama, vs.) yürüttüğü tespit edilmiĢtir. Bunun en önemli
sebebi; bu bölgedeki orman, akarsu ve pseudomaki alanlarının, hayvanların
ekosistem içerisinde dengeli biçimde birlikte yaĢamaları ve çoğalmaları için uygun
ortama
sahip
olmasından
kaynaklanmaktadır.
Pseudomaki
örtüsü,
besleyici
maddeler bakımından her ne kadar daha zengin olsa da, hedef tür olarak belirlenmiĢ
hayvanlar,
güvenlik
nedeniyle
bu
alanlarda
çoğunlukla
konaklamamakta,
beslenme/avlanma nedeniyle kısa süreli geçiĢler yapmaktadır. Yuvalar genellikle
yüksek kesimlerde ve sık orman içlerinden seçilmektedir. Alandaki pseudomaki
vejetasyonu; özellikle küçük kemirgen, küçük memeli ve böcek türlerinin yaĢaması
için çok elveriĢli bir alandır. Alanda yapılan faunistik çalıĢmalar sonucunda tespit
edilen tilki, yaban kedisi ve tavĢan gibi birçok hayvanın bu bölgelerde sık görüldüğü
ortaya konulmuĢtur. Alanda böcek türlerinin zengin çeĢitliliğe sahip olması da, iklim
ve topoğrafyanın yanı sıra zengin bitki örtüsü, akarsu ağı ile doğrudan ilgilidir. Alanda
farklı ekosistem tiplerin bulunması biyoçeĢitlilikteki zenginliğin temel nedenini
oluĢturmaktadır. Bu nedenle Karabük sınırları içerisinde kalan Yenice Yaban Hayatı
GeliĢtirme Sahası da büyük önem kazanmaktadır.
2.3. Fauna
Alan; karasal ana ekosistem tipi ve yoğun olarak orman alt ekosistemi özelliklerini
taĢımaktadır. Bölgedeki karıĢık orman oluĢumu, yabani meyve ağaçlarının bölgedeki
dağılımı, vadilerde su kaynaklarının bulunuĢu, çeĢitli yükseklik ve düzlüklerin oluĢu;
bölgedeki çeĢitliliği ve doğal bir besin ağının varlığını mümkün kılmaktadır. Orman
ekosistemi, alanın tamamına hakimdir. Açık alanlar neredeyse yok denecek kadar
azdır. Orman ekosistemi, bölgedeki sınırları kaplamıĢ ve aĢmıĢ durumdadır. Yapılan
çalıĢmalarda ayı (Ursus arctos), geyik (Cervus elaphus), karaca (Capreolus
capreolus), yaban domuzu (Sus scrofa), kurt (Canis lupus), tilki (Vulpes vulpes),
yaban kedisi (Felis sylvestris), ağaç sansarı (Martes martes), tavĢan (Lapus
europaeus) ve porsuk (Meles meles) gibi memeli hayvanlara rastlanmıĢtır. Bunun
dıĢında yarıyakalı sinekkapan (Ficedula semiturquata), tavĢan (Lepus sp.), sincap
23
(Sciurus vulgaris), çulluk (Scolapax rusticola), tahtalı (Columba palumbus), kaya
güvercini (Columba livia), baykuĢ, alakarga, kuzgun, dağ horozu, kirpi ve küçük
atmaca gibi türlerinin yaĢamakta olduğu belirtilmiĢtir.
Karabük’te tespit edilen yaban hayvanlarının çoğu Yenice YHGS’ nda gözlenmiĢtir.
Bunun dıĢında Karatepe, Ovacık ve KıĢla’ dan gelen bilgiler bulunmaktadır. Ayrıca
literatür bilgileri, Karabük ve çevre köylerde yapılan anket çalıĢmaları (Ek No:1), arazi
çalıĢmalarındaki gözlemler ve Karabük ili ve çevresinde yapılacak tesisler için
hazırlanan ÇED raporlarındaki flora ve fauna listelerinden faydalanılmıĢtır. Bu bilgiler
ıĢığında elde edilen yaban hayvanı türleri tablolarda verilmiĢtir.
2.3.1. Tehlike kategorileri ve anlamları
1- IUCN (The International Union for Conservation of Nature) Kırmızı liste ölçütleri (
ver 3,1 (2001))
ġekil 2. IUCN Tehlike Kategorileri









EX: TükenmiĢ
EW: Doğada tükenmiĢ
CR: Kritik
EN: Tehlikede
VU: Duyarlı
NT: Tehdite yakın
LC: DüĢük riskli
DD: Yetersiz verili
NE: Değerlendirilmedi
24
2- BERN SÖZLEġMESĠ (Avrupa’nın Yaban Hayatı ve YaĢama Ortamlarının
Korunması)
 Ek 2: Titiz korunan fauna türleri
 Ek 3: Korunan fauna türleri
3- RDB: Red Data Book
 X: TükenmiĢ olanlar
 E: Tükenme tehlikesi altında olanlar
 V: Tehlikeden kurtulabilecek olanlar
 R: Günümüzde tehlike altında olmayıp gelecekte olabilecekler
 I: Belirsiz olanlar
 U: Kesin olmayanlar
 NT: Tehlikede olmayanlar
4- Prof. Dr. Ġlhami Kiziroğlu tarafından hazırlanan The Birds of Türkiye adlı yayında,
kuĢ türlerinin korunma durumu ve statüleri ile ilgili olarak kullanılan sembollerin
açıklaması Ģu Ģekildedir:
A1 : Nesli tükenmiĢ veya tükenme tehlikesi altında olan türler
A1.1 : Nesli tükenmiĢ olan türler
A1.2 : Tüm Türkiye’deki birey sayısı 1-25 çift arasında olan türler
A2 : Birey sayısı 26-50 çift altında kalan ve yayılıĢ gösterdikleri bölgelerde büyük risk
altında olan türler
A3 : Birey sayısı 51- 200 (500) çift arasında kalan ancak bazı bölgelerde oldukça
azalmıĢ türler
A4 : Birey sayıları fazla olmakla birlikte belirli bölgelerde azalmıĢ olan türler.
5- MAK: Merkez Av Komisyonu Kararları
 Ek liste-I:Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı’nca koruma altına alınan yaban
hayvanları,
 Ek liste-II: Merkez Av komisyonu’nca koruma altına alınan av hayvanları ,
 Ek liste-III: Merkez Av komisyonu’nca avına belli sürelerde izin verilen av
hayvanları,
25
Tablo 3. Karabük Ġli ve Çevresinde Bulunan Memeli Türleri, Korunma Durumları ve
Statüleri
Tür
No
Familya ve Tür Adı
3
ERINACEIDAE
(G) Erinaceus
europaeus
SORICIDAE
(D) Neomys
schelkovnikova
(L) Crocidura leucodon
4
Sorex aroneus
1
2
5
6
7
8
9
Sorex minutus
TALPIDAE
(G) Talpa levantis
levantis
VESPERTILIONIDAE
(L) Pipistrellus
pipistrellus
Myotis myotis
Myotis blythi
Pipistrellus nathusii
10
11
Nyctalus leisleri
12
Eptesicus serotinus
Bern
Red
Data
Book
20092010
AKK
(*)
III
nt
Ek-I
III
nt
-
III
nt
-
LC
III
nt
III
nt
Körköstebek
II
nt
-
LC
Cüce yarasa
III
V
Türkçe Adı
Kirpi
Sivriburunlu
Sufaresi
Tarla Sivri faresi
Orman sivri
faresi
Cüce fare
Farekulaklı
büyükyarasa
Fare kulaklı
küçük yarasa
Pürtüklü derili
yarasa
Küçük
akĢamcıyarasa
GeniĢkanatlı
yarasa
II
II
II
II
II
V
V
2009
IUCN
Red List
LC
-
LC
Ek-I
Ek-I
V
V
V
Ek-I
Ek-I
RHINOLOPHIDAE
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
Rhinolophus
hipposiderus
Rhinolophus
ferrumequinum
Rhinolophus euryale
LEPORIDAE
(G) Lepus europaeus
CRICETIDAE
(L) Cricetulus
miaratorius
(D) Arvicola terrestris
Chionomys roberti
Clethrionomys glareolus
MURIDAE
(L) Apodemus
mystacinus
(L) Apodemus
Küçük nal
burunlu yarasa
Büyük nalburunlu
yarasa
Akdeniz
nalburunluyarasa
sı
II
II
II
V
V
Ek-I
V
Yabani tavĢan
III
nt
Ek-III
LC
Cüce Avurtlak
-
nt
-
LC
Susıçanı
Uzun kuyruklu
kara faresi
Kızıl ormanfaresi
-
nt
-
LC
I/R
nt
Kayahkfaresi
-
nt
-
LC
Ormanfaresi
-
nt
-
LC
26
23
24
svlvaticus
(G) Mus musculus
Rattus norvegicus
25
Rattus rattus
Siyah ev sıçanı
26
Apodemus flavicollis
Sarı boyunlu
orman faresi
27
CANIDAE
(G) Vulpes vulpes
MUSTELIDAE
Tilki
28
(D) Musteta nivalis
29
Evfaresi
Göçmen sıçan
-
nt
nt
nt
-
LC
nt
-
nt
Ek-III
LC
Gelincik
III
nt
Ek-II
LC
(D) Lutra tutra
Su Samuru
V
Ek-I
NT
30
Mustella erminea
Büyük gelincik)
II
III
nt
31
Vormela peregusna
Benekli kokarca
III
V
32
Martes martes
Ağaç sansarı
III
nt
33
Meles meles
Porsuk
III
R
SPALACIDAE
34
Spalax leucodon
Körfare
nt
35
Kırmızı fare
nt
36
MICROTINAE
Clethrionomys
glareolus
Microtus majori
Kısakulaklı fare
nt
37
Microtus subterraneus
Tarla faresi
nt
SCIURIDAE
Sincap
38
Sciurus vulgaris
39
Sciurus anomalus
Kafkas sincabı
40
URSIDAE
Ursus arctos
41
SUIDAE
Sus scrofa
R/I
Ek-II
Boz ayı
V
Ek-II
Yaban domuzu
nt
MYOXIDAE
42
43
Muscardinus
avellanarius
Myoxus glis
Fındık faresi
R
Ek-I
Yediuyur
R
Ek-I
nt
Ek-II
HYSTRICIDAE
44
Hystrix indica
Gelincik
III
FELIDAE
Felis sislvestris
E
Yaban kedisi
II
Ek I
45
Kaynak: Demirsoy, A., 1997, Omurgalılar “Sürüngenler, KuĢlar ve Memeliler” Meteksan A.ġ., Ankara.
Kaynak: Demirsoy, A., 1996, Türkiye Omurgalıları “Memeliler”, Çevre Bakanlığı Çevre Koruma Genel
Müdürlüğü, Proje No: 90-K-1000-90. Ankara.
(*)=T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü “2009-2010 Av
Dönemi Merkez Av Komisyonu Kararları”
G: Gözlem L: Literatür D: Duyum
27
Tablo 4. ĠkiyaĢamlı (Amfibi) Türleri, Korunma Durumları ve Statüleri
Tür No
Familya ve Tür Adı
Türkçe Adı
Habitat
2009
IUCN
Red List
Red
Data
Book
Bern
BUFONIDAE
1
(G) Bufo bufo bufo
Kara
Kurbağası
TaĢ altları
ve toprak
içi
LC
nt
III
2
(G) Bufo viridis
Gece
Kurbağası
TaĢ altları
ve toprak
içi
LC
nt
II
Yaprak
Kurbağası
Ağaçlar ve
çalılar
üzerinde
LC
nt
II
Su Kurbağası
Su içi
LC
nt
III
Çevikkurbağa
Yaprakların
altında ve
nemli
yerlerde
LC
nt
II
nt
III
HYLIDAE
3
(D) Hyla arborea
arborea
RANIDAE
4
5
(G) Rana ridibunda
ridibunda
(L) Rana dalmatina
SALAMANDRIDAE
6
7
Triturus vittatus
Triturus karelini
Bantlı taraklı
semender
Pürtüklü
semender
-
-
-
-
Kaynak: Demirsoy, A., 1996, Türkiye Omurgalıları “Amfibiler”, Çevre Bakanlığı Çevre Koruma Genel
Müdürlüğü, Proje No: 90-K-1000-90. Ankara. G: Gözlem L: Literatür D: Duyum
28
Tablo 5. Sürüngen Türleri, Korunma Durumları ve Statüleri
Tür
No
Familya ve Tür
Adı
Türkçe Adı
Red
Data
Book
Bern
2009
IUCN
Red
List
2009
2010
AKK
(*)
Habitat
TESTUDINIDAE
1
(G) Testudo
graeca ibera
Tosbağa
II
nt
VU
Ek-I
Kumlu, çakıllı ve kuru
araziler
Benekli
Kaplumbağa
II
nt
LR /
nt
Ek-I
Durgun ve akarsular
GeniĢparmakl
ı Keler
III
nt
LC
Ek-I
Ev ve harabeler, kaya
yarıkları, taĢ altları
Ġnce
Kertenkele
II
nt
-
Ek-I
Bitki örtüsü seyrek
alanlar
EMYDIDAE
2
(G) Emys
orbicularis
GEKKONIDAE
3
(L) Hemidactylus
turcicus turcicus
SCINCIDAE
4
(L) Ablepharus
kitaibelli kitaibelli
LACERTĠDAE
5
(L) Lacerta
trilineata
Büyük YeĢil
Kertenkele
II
nt
LC
Ek-I
Toprakların içinde,
taĢların altında
6
(L) Ophisops
elegans
Tarla
kertenkelesi
II
nt
-
Ek-I
Bitki örtüsü seyrek açık
alanlar ve taşlık araziler
7
Lacerta viridis
var. meridionalis
Küçük yeĢil
kertenkele
III
nt
-
-
8
Lacerta saxicola
Kaya
kertenkele-si
III
nt
-
-
Köryılan
III
nt
-
Ek-I
Yılanımsı
kertenkele
III
nt
-
-
Hazer Yılanı
III
nt
LC
TYPHLOPIDAE
9
(L) Typhlops
vermicularis
Toprakların içinde,
taĢların altında
ANGUIDAE
10
Anguis fragilis
COLUBRIDAE
11
(L) Coluber
29
Ek-I
Tarla, bağ-bahçe, dere
caspius
kenarları, yamaçlar
12
(D) Coronella
austriaca
austriaca
Güney Yılanı
III
Çayır ve ormanlık
bölgelerin
kenarlarındaki taĢlık,
kumluk ve çalılıklarda
13
(L) Eirenis
modestus
Uysal Yılan
III
14
(L) Elaphe
quatuorlineata
saoromates
Sarı Yılan
II
15
(G) Natrix natrix
persa
Yarısucul
Yılan
III
16
(D) Natrix
tessellata
tessellata
Su Yılanı
II
nt
nt
-
Ek-I
LC
nt
Ek-I
Bitki örtüsü fakir taĢlı
alanlar
Ek-I
Ağaçlık, çalılık ve taĢlık
alanlar, tarla ve bahçe
Ek-I
Suya yakın taĢlık
alanlar
NT
nt
LR/L
C
nt
Ek-I
Su içi ve su kenarları
-
Kaynak: Demirsoy, A., 1997, Omurgalılar “Sürüngenler, KuĢlar ve Memeliler” Meteksan A.ġ., Ankara.
Kaynak: Demirsoy, A., 1996, Türkiye Omurgalıları “Sürüngenler”, Çevre Bakanlığı Çevre Koruma
Genel Müdürlüğü, Proje No: 90-K-1000-90. Ankara.
(*)=T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü “2009-2010 Av
Dönemi Merkez Av Komisyonu Kararları”
G: Gözlem L: Literatür D: Duyum
Tablo 6. KuĢ Türleri, Habitatları, Korunma Durumları ve Statüleri
Tür
No
Familya ve Tür
Adı
Türkçe Adı
Habitat
Bern
2009
IUCN
Red
List
Statu
2009·2010
AKK
(-)
A.3
II
LC
Y,KZ,T
Ek-I
A.2
II
LC
Y,KZ
Ek-I
A.4
II
LC
Y
Ek-I
A.3
II
LC
G
Ek-I
-
-
LC
Y
Ek-III
Red
Data
Book
ACCIPITRIDAE
1
(L) Buteo buteo
2
(0) Buteo rufinus
Sahin
KızılĢahin
Ormanlık
alanlar
Stepler,
ormansız
düzlükler
ve dağlar
FALCONIDAE
3
(0) Falco
tinnunculus
Kerkenez
4
(L) Falco
subbuteo
Delicedoğan
YerleĢim
yerleri ve
ormanlık
alanlar
Ağaçlık
alanlar,
orman
kenarları
PASSERIDAE
5
(G) Passer
domesticus
Ev Serçesi
YerleĢim
yerleri ve
tarlalar
COLUMBIDAE
30
6
(G) Columba
palumbus
Tahtalı güvercin
7
8
Columba livia
Columba oenas
Kaya Güvercini
Gökçe güvercin
9
(0) Streptopelia
turtur
Üveyik
10
(L) Streotooelia
decaocta
Kumru
YerleĢim
yerleri ve
ağaçlık
alanlar
A.4
III
LC
Y
Ek-III
A.2
III
-
III
LC
Y
Ek-III
-
II
LC
Y
Ek-II
A.3
II
LC
Y
Ek-I
A.1.2
II
LC
Y
Ek-I
YerleĢim
yerleri ve
tarım
alanları
YerleĢim
yerleri,
açık
alanlar
STRIGIDAE
11
(L) Athene noctua
Kukumav
12
(L) Bubo bubo
Puhu
Tarla,
bahçe,
ormanlık
alanlar ve
kayalıklar
Orman,
dağ ve
kayalıklar
ALAUDIDAE
13
(o) Alauda
arvensis
TarlakuĢu
14
L Eremophila
alpestris
Kulaklı Toygar
15
L Melanocorypha
leucoptera
Akkanat TarlakuĢu
16
L Melanocorvpha
bimaculata
Küçük Boğmaklı
TarlakuĢu
Melanocorypha
calandra
HIRUNDINIDAE
Boğmaklı tarla
kuĢu
(G) Delichon
urbica
Pencere kırlangıcı
(G) Hirundo
rustica
TURDIDAE
Kırlangıç
17
18
19
20
L Erithacus
rubecula
Kızılgerdan
21
o Luscinia
megarhvnchos
Bülbül
22
L Oenanthe
hispanica
Karakulak
Kuyrukkakan
Tarla, açık
araziler,
açık ve
dağlık
alanlar
Açık yerler,
tarla ve bos
araziler
YerleĢim
yerleri ve
tarlalar
Seyrek
ağaçlık
yerler ve
tarlalar
.
III
LC
Y
Ek·II
A.3
II
LC
Y
Ek-I
.
II
LC
G
Ek-I
-
II
LC
Y,G
Ek-I
III
YerleĢim
yerleri ve
kayalıklar
YerleĢim
yerleri
Açık
alanlar,
Dark ve
bahçeler
açık
alanlar,
park
Açık
alanlar,
fundalıklar
31
A.4
II
LC
G
Ek-I
-
II
LC
G
Ek-I
-
II
LC
Y
Ek-I
A.3
III
LC
G
Ek-I
-
II
LC
G,T
Ek·I
23
L Oenanthe
oenanthe
Kuyrukkakan
24
L Saxicola
torquata
TaĢkuĢu
25
L Turdus pilaris
Ardıç
26
o Turdus merula
Karatavuk
ve
açıklıklar
Açık
alanlar,
tarla ve
çayırlıklar
TaĢlık ve
kurak
tepeler,
dağlar,
fundalıklar
açıklık ve
çayırlık
alanlar
açıklık
alanlar ve
bahçeler
A.3
II
LC
G
Ek-I
-
II
LC
Y
Ek-I
-
III
LC
KZ
Ek-II
-
III
LC
Y
Ek-III
-
II
LC
G
Ek-I
-
II
LC
G
Ek-I
A.4
II
LC
Y
Ek-I
-
II
LC
G
Ek-I
-
II
LC
T,G
Ek-I
-
-
LC
Y
Ek·III
-
-
LC
Y
Ek-II
-
-
LC
Y
Ek-III
-
-
LC
Y
Ek-III
-
-
LC
Y
Ek-III
SYLVIDAE
27
(L) Hippolais
pallida
28
(LJ Sylvia
communis
Gri Mukallit
Çalı
Ötleğeni
Açık
araziler,
fundalıklar,
bahçeler
Çalılık,
fundalık,
ormanlar
ve parklar
MOTACILLIDAE
29
(LJ Motacilla alba
Ak Kuyruksallayan
Açık
araziler ve
su kenarları
LANIIDAE
30
(LJ Lanius collurio
Kızılsırtlı
çekirgekuĢu
31
(L) Lanius minor
Karaalınlı
ÇekirgekuĢu
Açık
alanlar,
park ve
bahçeler
Düz ve
tepelik
yerler ve
açık orman
kenarları
CORVIDAE
32
L Corvus
monedula
Cüce Karga
33
G Corvus corax
Karakarga
34
L Corvus corone
LeĢ Kargası
35
G Pica pica
Saksağan
36
G Garrulus
glandarius
Alakarga
Ağaçlık
alanlar,
kavaklık ve
harabeler
Fundalıklar
ve hayvan
yetiĢtirilen
yerler
Açık
araziler ve
tarlalar
Seyrek açık
alanlar,
park ve
bahçeler
Orman,
yerleĢim
32
yerleri, açık
alanlar
EMBERIZIDAE
37
L Emberiza
melanocephala
KarabaĢ kirazkuĢu
38
L Emberiza
calandra
Tarla KirazkuĢu
39
L Emberiza
hortulana
KirazkuĢu
40
L Emberiza cia
Kaya KirazkuĢu
Ağaçlık
alanlar,
ovalar,
bahçeler
Açık
araziler,
ağaçlık
alanlar ve
tarlalar
Fundalıklar,
ekili
tarlalar,
ormanlık
alanlar
Fundalık,
sarp arazi
ve dağ
yamaçları
A.3
II
LC
G
Ek-I
-
III
LC
Y
Ek-II
A.3
III
LC
G
Ek-II
-
II
LC
V,G
Ek-I
A.4
II
LC
Y
Ek-I
A.4
II
LC
Y
Ek-I
A.4
II
LC
Y,KZ
Ek-I
FRINGILLIDAE
41
L Carduelis
chloris
Florya
42
L Carduelis
carduelis
SakakuĢu
43
L Carduelis
cannabina
KetenkuĢu
44
Carduelis spinus
KarabaĢlı iskete
45
L Fringilla
coelebs
Ağaçlık
alanlar,
park ve
bahçeler,
mezarlıklar
Bahçeler,
açık
ormanlar
ve ağaçlık
köy
kenarları
Ağaçlık
alanlar,
park ve
bahçeler,
orman
A.4
II
Ġspinoz
Ağaçlık
alanlar,
park ve
bahçeler
-
III
LC
Y
Ek-II
Ağaçlık
alanlar,
park ve
bahçeler
-
II
LC
Y
Ek-I
-
-
-
PARIDAE
46
(L) Parus major
Büyük BaĢtankara
47
Parus ater
Çam baĢtankarası
A.4
48
CICONIIDAE
Ciconia ciconia
PHASIANIDAE
Akleylek
A.3
49
Alectoris chukar
Kınalı keklik
A.3
50
Coturnix coturnix
Bıldırcın
A.4
33
II
II
III
III
CUCULIDAE
51
Cuculus canorus
III
Guguk kuĢu)
MEROPIDAE
52
Merops apister
Arı kuĢu
A.4
ORIOLIDAE
53
Oriolus oriolus
Sarı asma
PICIDAE
54
Picus viridis
Ağaçkakan
A.2
55
Picus canus
Gri ağaçkakan
A.3
II
56
Dyrocopus
martinus
Kara ağaçkakan
A.3
III
Çulluk
A.3
SCOPIDAE
57
Scolopax rusticola
STURNIDAE
58
Sturnus vulgaris
Sığırcık
CAPRIMULGIDAE
A2
59
Caprimulgus
europeaus
Çobanaldatan
CERTHIIDAE
60
Certhia familiaris
III
Orman kuĢu
Kaynak: Demirsoy, A., 1997, Omurgalılar “Sürüngenler, KuĢlar ve Memeliler” Meteksan A.ġ., Ankara.
Kaynak: Kiziroğlu, Ġ, 1993, The Birds of Türkiye (Species List in Red Data Book), TTKD, Ankara.
(*)=T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü “2009-2010 Av
Dönemi Merkez Av Komisyonu Kararları”
G: Gözlem L: Literatür D: Duyum
Prof. Dr. Ġlhami Kiziroğlu tarafından hazırlanan The Birds of Türkiye adlı yayında, kuĢ türlerinin
korunma durumu ve statüleri ile ilgili olarak kullanılan sembollerin açıklaması Ģu Ģekildedir:
A1 : Nesli tükenmiĢ veya tükenme tehlikesi altında olan türler
A1.1 : Nesli tükenmiĢ olan türler
A1.2 : Tüm Türkiye’deki birey sayısı 1-25 çift arasında olan türler
A2 : Birey sayısı 26-50 çift altında kalan ve yayılıĢ gösterdikleri bölgelerde büyük risk altında olan
türler
A3 : Birey sayısı 51- 200 (500) çift arasında kalan ancak bazı bölgelerde oldukça azalmıĢ türler
A4 : Birey sayıları fazla olmakla birlikte belirli bölgelerde azalmıĢ olan türler.
B : Geçici olarak Türkiye’ye gelen ve biyotopların yok edilmesi ile risk alına girecek türler
B1 : Anadolu’yu kıĢlak olarak kullanan ancak Anadolu’da üremeyen türler
34
B2-B3 : Anadolu’dan transit olarak geçen veya Anadolu’yu kıĢlak olarak kullanan ve risk derecesi daha
düĢük olan türler
Y : Düzenli olarak yurdumuzda kuluçkaya yatan yerli kuĢ türleri
G : Yurdumuzda kuluçkaya yattıktan sonra göç eden türler
K : Yurdumuzda kuluçkaya yatmayan, yurdumuzu transit göç esnasında kullanan türlerdir
KZ : KıĢ aylarını yurdumuzda geçiren, kıĢ ziyaretçisi türlerdir
Tablo 7. Böcek türleri ve habitatları
Latince Adı Türkçe Adı
Latince Adı Türkçe Adı
HABĠTAT
Musca domestica
Karasinek
Bataklık alanlar
Culex pipiens
Sivrisinek
Bataklık alanlar
Gryllus campentris
Siyah çekirge
Çalı / Maki, Çalı / Kayalık
Mantis religiosa
Peygamber devesi
Çalı / Maki, Çalı / Kayalık
Coccinella septempunedata
Malacosoma nemtria
7 noktalı gelin
Yüzük kelebeği
Lymantria dispus
Sünger kelebeği
Hyponomenta malinellus
Ağ kurdu
Çalı / Maki
Verimli tarım alanı, Step /
Bozkır
Verimli tarım alanı, Step /
Bozkır
Step / Bozkır
Taumetopoa pyhyocampha
Çam kese böceği
Step / Bozkır
Apis melliphera Bal arısı
Bal arısı
Step / Bozkır
a. Fauna Türlerinin Tehlike Kategorilerine Göre Değerlendirilmesi
Faaliyet alanı ve çevresinde bulunan ve habitat özelliği nedeniyle bulunması
muhtemel fauna türlerinden; Tablo 3.’de memeli türleri Tablo 4.’de amfibi türleri,
Tablo 5.’de sürüngen türleri ve Tablo 6.’de kuĢ türleri verilmiĢtir. Tablolarda her türün
familyası, Türkçe adı, habitatı, IUCN kategorisi, Red Data Book kategorisi ve Bern
SözleĢmesi (kesin olarak koruma altına alınan fauna türleri) ve (korunan fauna
türleri)listelerinin hangisinde yer aldığı belirtilmiĢtir. Bern SözleĢmesi listesinde yer
almayan türleriçin (-) iĢareti konulmuĢtur.
Ayrıca; T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel
Müdürlüğü’nce 1 Haziran 2009 tarih ve 27245 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak
yürürlüğe giren “2009-2010 Av Dönemi Merkez Av Komisyonu Kararları” Ek-I (Çevre
ve Orman Bakanlığınca Koruma Altına Alınan Yaban Hayvanları), Ek-II (Merkez Av
Komisyonunca Koruma Altına Alınan Av Hayvanları), Ek-III (Merkez Av
Komisyonunca Avına Belli Edilen Sürelerde Ġzin Verilen Av Hayvanları) listeleri ilgili
tablolara iĢlenmiĢtir.
35
İkiyaşamlılar
ÇalıĢmada tespit edilebilen 7 tane amfibi türden 3’ ü Bern Ek-3, 3’ü
listesinde yer almaktadır.
Bern Ek-3
Amfibi türlerinin tamamı 2009 IUCN Red List Kategorileri’nde LC kategorisinde yer
alıp, Demirsoy (1996) tarafından yapılan çalıĢmalara göre de bu türler Türkiye’de
oldukça bol ve yaygındır. Ayrıca herhangi bir tehdit altında değillerdir.
Sürüngenler
ÇalıĢmada tespit edilen 16 tane sürüngen türünden 7 tanesi Bern Ek-2, 9 tanesi de
Bern Ek-3 listesinde yer almaktadır.
Sürüngen türleri arasında 2adet NT ve 5 tür 2009 IUCN Red List Kategorileri
Listesi’nde LC kategorisinde bulunurken 1 tür VU kategorisindedir.
Sürüngen türlerinin 13 adedi T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli
Parklar Genel Müdürlüğü’nce 1 Haziran 2009 tarih ve 27245 sayılı Resmi Gazete’de
yayınlanarak yürürlüğe giren “2009-2010 Av Dönemi Merkez Av Komisyonu
Kararları”nın yansıtıldığı en son listelere göre Ek-I (Çevre ve Orman Bakanlığınca
Koruma Altına Alınan Yaban Hayvanları) listesinde bulunmaktadır.
Kuşlar
Faaliyet alanı ve çevresinde bulunan ve habitat özelliği nedeniyle bulunması
muhtemel 60 tane kuĢ türünden 31 tanesi Bern Ek-2, 15 tanesi de Bern Ek-3
listesinde yer almaktadır.
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce
1 Haziran 2009 tarih ve 27245 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren
“2009-2010 Av Dönemi Merkez Av Komisyonu Kararları”nın yansıtıldığı en son
listelere göre; 27 kuĢ türü Ek-I, yani “Çevre ve Orman Bakanlığınca Koruma Altına
Alınan Yaban Hayvanları” listesinde; 7 kuĢ türü Ek-II, yani “Merkez Av Komisyonunca
Koruma Altına Alınan Av Hayvanları” listesinde; 8 kuĢ türü ise Ek-III’de yani “Merkez
Av Komisyonunca Avına Belli Edilen Sürelerde Ġzin Verilen Av Hayvanları” listesinde
bulunmaktadır.
KuĢ türlerinin tamamı LC kategorisinde yer almakta olup, bu kategorideki türler “en az
endiĢe verici türler” olarak tanımlanmaktadır.
Memeliler
Faaliyet alanı ve çevresinde bulunan ve habitat özelliği nedeniyle bulunması
muhtemel 45 tane memeli türünden 11 tanesi Bern Ek-2, 13 tanesi de Bern Ek-3
listesinde yer almaktadır.
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce
36
1 Haziran 2009 tarih ve 27245 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren
“2009-2010 Av Dönemi Merkez Av Komisyonu Kararları”nın yansıtıldığı en son
listelere göre; 10 tane memeli türü Ek-I yani “Çevre ve Orman Bakanlığınca Koruma
Altına Alınan Yaban Hayvanları” listesinde, 3 tane memeli türü Ek-II yani “Merkez Av
Komisyonunca Koruma Altına Alınan Av Hayvanları” listesinde, 2 tane memeli türü de
Ek-III yani “Merkez Av Komisyonunca Avına Belli Edilen Sürelerde Ġzin Verilen Av
Hayvanları” listesinde yer almaktadır.
Memelilerden 12 tür 2009 IUCN Red List Kategorileri’nde LC kategorisinde yer alıp, 1
tanesi NT kategorisinde yer almaktadır.
Demirsoy (1996) tarafından belirlenen Red Data Book Kategorileri’ne göre de memeli
türlerinden 12 tanesi “VU” kategorisinde, 26 tanesi de “nt” kategorisinde
bulunmaktadır.
“nt” kategorisindeki türler Türkiye’de oldukça yaygın ve bol olarak bulunmakta olup,
tehlike altında değildir.
“VU” kategorisindeki türler, soyu hızla tükenen ve önlem alınmazsa yakın gelecekte
yokolma riski yüksek olan türlerdir.
3. HEDEF TÜRLER VE EKOLOJĠK ĠLĠġKĠLERĠ
Yaban hayatı koruma ve yaban hayatı geliĢtirme sahaları ile ilgili yönetmeliğin birinci
bölümündeki, amaç ve kapsam, hukuki dayanak ve tanımlar kısmında yer alan hedef
tür; "Yaban hayatı koruma ve yaban hayatı geliştirme sahalarında sahanın
ayrılmasına gerekçe olan türü veya türleri" Ģeklinde tanımlanmıĢtır. Bu tanımlamaya
göre, bölgede hedef tür olarak belirlenecek türler; bölgenin, ülkemizin ve daha geniĢ
anlamda biyoçeĢitliliğin ve ekolojik dengenin önemli türleri olarak belirlenmelidir. Bazı
türler, ekosistemlerin iĢleyiĢinde önemli rol oynarlar. Ekosistemdeki diğer türlerin
varlığı, ekosistemin devamlılığı, besin döngüsünün sağlıklı bir Ģekilde iĢlemesi, bu
türün varlığına bağlıdır. Bu yüzden bu türlerin bir alanda varlığı ve devamlılığının
korunması için bazı kriterlerin sağlanması çok önemlidir. Örneğin, ağaç sansarı,
ormanda yaĢayan ve bitki tohumları ve meyveleri ile beslenen orman kemirici türleri
(Apodemus sp., Myodes sp., Glis glis) üzerinden beslenerek onların nüfuslarını
denge altında tutarken, orman ekosistemlerinin sağlıklı bir Ģekilde iĢlemesini
sağlayan önemli bir türdür. Bu türler aynı zamanda iki yaĢamlılar ve bazı böceklerle
de beslenerek orman altı ekosistemindeki hayvan populasyonun belli bir dengede
kalmasında önemli bir rol üstlenmektedirler. Dolayısıyla bu türlerin ormandaki varlığı
çok önemlidir. Bu ve buna benzer ekolojik dengede önemli görevleri olan türlerin
ormandaki varlığını garantileyecek unsurların da göz önünde bulundurulması
önemlidir (Hanski&Ovaskainen, 2000; Noss et al., 2002).
Türkiye’nin biyolojik zenginliğini oluĢturan birçok memeli türü, habitat kaybı ve
kanunsuz avcılık sebebiyle bugün yok olma noktasına gelmiĢtir. Bu türlerden ayı
37
(Ursus arctos), geyik (Cervus elaphus) ve karaca (Capreolus capreolus),
gizlenebilecekleri çok az bölgeden biri olan Batı Karadeniz Dağları'nda Yenice
Ormanları Bölgesi'nde, öncelikli hedef türler durumundadır. Ayrıca besin zincirinde
üst sıralarda bulunan ve bu özellikleri ile yaban hayatındaki ekolojik dengenin
sağlanmasında çok etkin rol üstlenen önemli karnivor türlerinden kurt (Canis lupus),
tilki (Vulpes vulpes), çakal (Canis aureus), porsuk (Meles meles), yabani kedi (Felis
silvestris), sansar (Martes martes) ve gelincik (Mustela nivalis) de hedef türler olarak
değerlendirilebilmektedir.
Alandaki hedef türlerin genel biyolojik ve ekolojik özellikleri anlatılarak, alandaki
beslenme, barınma, üreme ve yayılıĢ alanları belirlenmiĢtir. ilgili sonuçlar 1/25.000
ölçekli ekosistem haritasına iĢlenmiĢtir.
Bölgenin biyoçeĢitliliği, ekolojik dengesi ve alanın yaban hayatı yoğunluğunun bir
göstergesi olan hayvan çeĢitliliğini ifade eden ve özel koruma gerektiren hedef türler
ve bazı memeli hayvan türleri hakkında ekolojik ve biyolojik bilgiler aĢağıda
verilmiĢtir.
4. HEDEF TÜRLERE AĠT BĠLGĠLER
4.1.Ursus arctos Linnaeus - Boz ayı
Morfolojisi: Boyları ortalama 170-250cm, kuyruğu 8-10cm, cidago yüksekliği 85125cm olup, ağırlığı 70-250kg’dır. Ağzında 40 adet kuvvetli fakat keskin olmayan diĢ
vardır. Alnı düz, kulakları kısa, yuvarlak ve birbirinden ayrıktır. Ağız ve burun kısmı
ileriye doğru hafif uzamıĢtır. Boynu kısa ve çok kaslıdır. Çukurda olan gözleri birbirine
yakındır. Bacakları kısa, pençeler 5 parmaklı, tırnaklar uzun ve kıvrık, ayakların üst
kısımları sık kıllarla kaplı, tabanları çıplaktır. Kuyruğu kısa olup, postunun rengi pas
sarısı griden siyah denilecek kadar koyu kahverengiye değiĢir.
Biyolojisi: ÇiftleĢme zamanı genellikle Haziran-Temmuz aylarıdır. Gebelik süresi 6-9
aydır. Doğurmaya yakın diĢi, mağarada veya bir çukurlukta uygun bir yer arar ve
orayı yosun ve kuru yapraklarla döĢer. Aralık-Ģubat ayları arasında 1-4 tane yavru
yapar. Gençler 2, yaĢlılar 3-4 yavru yaparlar. 50-60 yıl yaĢayabilirler. inlerini kuru
yerlerde, kaya kovuğu, kök oyuğu mağaralarda yaparlar.
38
ġekil 3. Boz ayı (Ursus arctos)
YaĢam Ortamı: Gündüzleri, daha ziyade zor girilebilen sık ormanlarda geçirirler.
Genelde havanın kararması ile birlikte faaliyete geçerler. Rahatsız edilmedikleri
takdirde sakin yerlerde gündüz de dolaĢabilirler.
Beslenmeleri: Besinlerinin en büyük kısmını otlar, kökler, yabani meyveler, meĢe ve
kayın tohumları, yabani fındık, fungus, yabani üzüm, mısır, göknar ve çamların
kabuklarında diĢleriyle odun kısmına kadar ulaĢan yaralar açar ve buralarını ön
ayağının tırnaklarıyla tırmalar. Hayvansal besinlerden; domuz yavrusunu, geyik,
karaca, tavĢan, kuĢların yavru ve yumurtaları, koyun, keçi, sığır gibi hayvanlarla
beslenir. Ayrıca uygun su kaynaklarındaki balıklarla da beslenebilirler.
4.2.Canis lupus Linnaeus - Kurt
Morfolojisi: Uzunluğu 105-160cm kuyruğu 35-50cm cidago yüksekliği 75-80cm,
ağırlığı 30-50 kg’dır. BaĢı öne doğru sivri olmakla birlikte kuvvetli çene adalelerinden
dolayı baĢın geri kısmı geniĢtir. Boynu çok kuvvetlidir. Ayak pençeleri çok kuvvetlidir.
39
Kuyruğu eğimli olarak sarkıktır. Kuyruğun boyu vücudun yarısını aĢamaz. Sırt kısmı
koyu esmerdir. Burnu siyahtır. Kılları kıĢın uzundur ve arasında sık bir biçimde yumak
gibi kısımlar bulunur. YaĢlanan kurtta renk griye dönmektedir. Omuz baĢında V
harfine benzer siyah bir bölüm bulunur. DiĢi kurt erkeğine oranla daha küçüktür.
Biyolojisi: KızıĢma zamanı Aralık ile Ģubat ayları arasındadır. YaĢlı olanlar daha
erken kızıĢırlar. KızıĢma süresi gençlerde daha uzundur. Yılda 1-2 kez yavru
yapabilirler. Gebelik süresi 9 haftadır. 1-14 arasında (Genç analar 3-5, yaĢlılar 6-14)
yavru doğurabilirler. Yavrular gözü kapalı olarak doğar ve 10-14 gün sonra gözleri
açılırlar. Yavruların bakım ve korunması, diĢi kurda aittir. Yavrular 2-3 yaĢında
erginleĢirler. Kurtlar 15-16 yıl yaĢarlar.
YaĢam Ortamı: Yapraklı ve iğne yapraklı ormanlar, çalılıklar ve step alanlarında
yaĢamayı severler. Beslendiği ve bağlı bulunduğu ortama kolayca uyum sağlayabilir.
Karanlık basınca ortaya çıkarlar.
Beslenmeleri: Geyik, karaca, tavĢan, tilki gibi av hayvanlarına, koyun, sığır, at ve
köpek gibi evcil hayvanlara saldırır. Avlanma sırasında günde 60 km yol alabilirler.
Her grup kendi avlanma alanını idrarla belirler.
ġekil 4. Kurt (Canis lupus)
40
4.3.Canis aureus Linnaeus - Çakal
Morfolojisi: Boyu 60-100 cm, kuyruk 20-30 cm ve ağırlık 6-15 kg kadardır. Vücut
yapıları, tilkiden çok kurda benzer. Ancak kurda göre daha küçük, ince ve daha zarif
yapılıdır. Burun ve ağız kısımları kurda göre daha dar ve daha sivri iken,
tilkininkinden daha küttür. Kürkleri kabarık kıllıdır. Kuyruk tilkininkine benzer ancak
daha kısa ve daha kabarıktır. Kuyruk arka ayak bileklerine kadar sarkar. Kürk rengi
kırmızımsı griden, pas kahverengine ya da kirli sarıya kadar değiĢir.
Biyolojisi: Ocak-Ģubat aylarında çiftleĢirler. Mart-Nisan aylarında doğumlar olur.
Gebelikleri iki ay sürer. DiĢiler bir doğumda 3 ila 8 yavru meydana getirir
YaĢam ortamı: Sık ormanlıklarda, çalılık alanlarda ve düz arazilerde yaĢar. Çoğu
zaman yerleĢim alanlarına kadar sokulur. Yenice Ormanları içinde yaygın olarak
izlerine rastlanmıĢtır.
Beslenmeleri: Etobur olarak beslenir. Böcek, kurbağa, fare, tavĢan, balık, çeĢitli
kümes hayvanları, yabani av kuĢları, yumurta ve yavruları yiyerek beslenirler.
ġekil 5. Çakal (Canis aureus)
4.4.Vulpes vulpes Linnaeus - Kızıl Tilki
Morfolojisi: Boyu 1.3-1.4m olup bunun 34-45cm’si kuyruktur. Ağırlığı 3- 10kg
kadardır. KıĢın tüyleri beyazımsı, yazın kırmızımtrak olur. Kafatası ince uzun ve
dardır. Yanak ve kulak kısmındaki bol ve uzun tüylerden dolayı baĢı geniĢ gibi
görünür. Gözleri büyük olup göz bebekleri ĢaĢı imiĢ gibi görünür. Burnu, gözkapakları
ve dudakları siyahtır. Ön ayakları 5 parmaklıdır. BaĢ parmak yere değmez. Arka
41
ayaklar ise 4 parmaklıdır. Kuyruğun dip kısmı ile orta kısmı arasında ve kuyruk
kemiklerinden ilkinin üst bölümünde Viole denilen ve rengi ile kuyruğun diğer
kısmından ayrılan bir salgı bezi vardır. Bu bez, kötü kokan yağımsı bir madde
salgılar, erkeğin diĢisini bulmasını sağlar.
Biyolojisi: KızıĢma zamanı mevsim hallerine göre değiĢiklik gösterir. Ilık geçen
kıĢlarda Ocak ayı, Çok soğuk geçen kıĢlarda ise Mart ayı baĢlarında kızıĢırlar.
Gebelik süresi 49-58 gündür. DiĢi hazırladığı yuvada 3-6 bazen de 11’e varan yavru
doğurur. Ġki hafta sonunda yavrular anne ile birlikte dolaĢmaya baĢlar. 10-14 yıl kadar
yaĢayabilirler.
YaĢam ortamı: Dağların 2500 m kadar yukarısına çıkar. Orman, dağ, ova ve
steplerde yaĢar. Orman, tarla ve çayırların bir arada bulunduğu yerleri sever. Hazır
olan baĢka bir hayvan ait olan yuvaları tercih eder. Kayalık yerlerde doğal oyuklar,
kolay açılabilecek yerlerde ise, kendi açtığı tünelleri kullanır. Tünellerinde 15 kadar
giriĢ deliği bulunur.
Beslenmeleri: Böcek, kurbağa, fare, tavĢan, balık, çeĢitli kümes hayvanları, yabani
av kuĢları, yumurta ve yavruları, hayvan leĢleri üzümsü bitkilerin ve diğer bitkilerin
meyvelerini yiyerek beslenirler. Günlük besin maddesini genellikle fareler oluĢturur.
Tilki; kuduz hastalığının yayıcısı ve taĢıyıcısıdır.
ġekil 6. Kızıl tilki (Vulpes vulpes)
42
4.5.Felis silvestris Schreber -Yabani kedi
Morfolojisi: Boyu 44-75 cm, kuyruk 25-40 cm ve ağırlık 3-8 kg kadardır.
Biyolojisi: ġubat-Mart aylarında çiftleĢirler. Mayıs sonu, Haziran baĢı doğumlar olur.
Gebelikleri iki ay sürer. YaklaĢık 15 yıl yaĢarlar.
YaĢam ortamı: GeniĢ yapraklı karıĢık ormanlarda yaĢarlar. Nadiren iğne yapraklı
ormanlarda görülürler. Yenice Ormanları içinde yaygın olarak izlerine rastlanmıĢtır.
Ağaç kütüklerindeki kovuklarda, nadiren ağaçların üst kısmındaki deliklerde ve kaya
oyuklarında yaĢarlar.
Beslenmeleri: Böcek, kurbağa, fare, tavĢan, balık, çeĢitli kümes hayvanları, yabani
av kuĢları, yumurta ve yavruları, yiyerek beslenirler. Günlük besin maddesini
genellikle fareler oluĢturur.
ġekil 7. Yabani kedi (Felis silvestris)
4.6.Mustela nivalis Linnaeus - Gelincik
Morfolojisi: En küçük yırtıcı memelidir. BaĢ-gövde uzunluğu 11-26 cm, kuyrukları
1,2-8,7 cm ve ağırlıkları 30-117 gramdır. Vücut ince, uzun ve kıvrılabilir bir yapıya
sahiptir. Kulaklar küçük, gözler boncuk gibidir. Kürk rengi dorsalde kırmızımsı
kahverenginden kum rengine kadar değiĢir. Çene, boyun altı, göğüs ve karın kısmı
beyazdır. Ayaklar kahverengidir. Kuyruk düz ve kahverengidir.
43
Biyolojisi: ġubat-Mart aylarında çiftleĢir. Nisan-Mayıs ayında ortalama bir doğumda
4 ila 8 yavru meydana getirir.
YaĢama Ortamları: Ormanlar, tarım arazileri, çayırlık ve otluk alanlar, alpin
çayırlıklar ve ormanlar, maki ve bozkırlar baĢta olmak üzere geniĢ bir habitata
sahiptir. Her türlü kovuk, çukur, delik, çalı içi, kemirici galerileri ve terk edilmiĢ
binalardaki uygun yerleri yuva olarak kullanır. Bölgede orman altı kayalıkların
arasında ve ağaç kovuklarında yayıldığı gözlenmiĢtir.
Beslenmesi: Küçük kemiriciler, kuĢlar, hayvan yavruları ve yumurtaları ile iri böcekler
üzerinden beslenir.
ġekil 8. Gelincik (Mustela nivalis) (www.treknature.com)
4.7.Capreolus capreolus Linneaus - Karaca
Morfolojisi: Yükseklikleri 60-90 cm ve kuyrukları 2-3cm uzunluğundadır. Ağırlığı 2025 kg arasında değiĢmekle birlikte bazen 35 kg’a kadar çıkabilmektedir. DiĢiler daha
zayıf yapılıdır. BaĢları kısa, boynu uzun, vücudun ön bölümü arka bölümüne oranla
daha dolgun, bacakları ince ve uzun, tırnakları küçük dar ve ince, kulakları orta
uzunlukta dıĢa doğru ve aralıklıdır. Postu yazın kırmızımtrak, kıĢın ise gri renktedir.
Karacanın erkeğine Teke, diĢisine Keçi, yavrusuna da Oğlak denir Karaca ilk
boynuzunu Ocak ve ġubat aylarında olmak üzere 9-10 aylık iken düĢürür.
Boynuzlarının yüzeyinde kabarcıklar bulunur. Uç kusma yakın dallar kısadır.
Biyolojisi: ÇiftleĢmeleri Hazirandan Ağustos ayına kadar devam eder. Doğum
çiftleĢmeden 40 – 44 hafta sonra olur. Mayıs ve haziran baĢında 1 veya 2 ender
olarak 3 yavru doğurur. Yavrular doğumdan birkaç saat sonra annesini izlemeye
baĢlar. Genç karacalar 1 yavru yapar.
44
YaĢam Ortamı: Daha ziyade karıĢık ağaç türlerinin oluĢturduğu ormanlarda, kesilmiĢ
bataklıklarda ve genç koruluklarda yaĢarlar. Yazın ormanların yüksek yerlerinde,
kıĢın ise vadilerde bulunurlar. Bu bakımdan karaca, saf iğne yapraklı ağaçlardan
kurulu orman koĢullarında bulunmaz.
Karacalar erkek, diĢi ve yavru birlikte olmak üzere aile halinde yaĢarlar. Ancak diĢi
doğurma zamanında sürüden ayrılır. KıĢın bazen aile grupları birleĢerek sürüler
halinde bulunulurlar. 15-16 yıl yaĢayabilirler. Geyiklerle birlikte yaĢamayı sevmezler.
Beslenmesi: Taze yumuĢak otlarla, yapraklı ağaçların tomurcuk ve genç
sürgünleriyle, iğne yapraklı ağaçların uç sürgünleriyle beslenirler. Bunun yanında
üzümsü bitkilerin meyvelerini, havuç, pancar gibi kökleri yanan bitkileri, patates
fungus, yulaf gibi besin maddeleriyle beslenir. Karacanın en fazla sevdiği ağaçlar;
meĢe, kayın, akçaağaç, diĢbudak, karaağaç, gürgen, titrek kavak, söğüt ve
göknardır. Çam ve ladini fazla sevmezler. Ormandaki ender ağaç türlerini daha çok
severler.
ġekil 9. Karaca (Capreolus capreolus)
4.8.Cervus elaphus Linnaeus - Kızıl Geyik
Morfolojisi: Vücut yapısı genellikle kuvvetli ve dolgundur. Uzunluğu 2-2.8m, omuz
yüksekliği 1.35-1.5m, kuyruğu 22cm’dir. Ağırlığı 100-250 kg arasında değiĢmektedir.
Bacakları ince yapılıdır. Erkekleri çatallı ve büyük boynuzlar taĢırlar. Her yıl MartNisan aylarında boynuzlarını atarlar. Yeni boynuz Ağustos ayına kadar geliĢir. DiĢileri
boynuzsuzdur. Mayıs ayında renkleri esmerimsi kırmızı, Ekim ayına doğru ise koyu
kahverengi ile kül rengi arasında değiĢir. Karın kısmı açık renklidir. Kuyruk sokumu
etrafında aĢağıya doğru inen bir ayna bulunur. Aynanın rengi daha açıktır. ÇiftleĢme
45
mevsiminde erkeklerin boyunlarında bir yele bulunur. DiĢide vücut ve bilhassa baĢ ve
boyun daha ince yapılıdır.
Biyolojisi: Genellikle sürüler halinde dolaĢırlar. Erkeklerine Boğa, diĢilerine Ġnek,
yavrularına da Dana denir. KızıĢma dönemi Eylül ayı sonlarında baĢlar ve Ekim
ayının ilk yarısında en yüksek noktasına eriĢir. Boynuz atma zamanı erkekler
ayrılarak ayrı sürüler oluĢtururlar. ÇiftleĢme zamanı olan Eylül ayında güçlü boğalar
sürüyü terk ederek ayrılır ve böğürerek diĢileri etrafında toplarlar. Bu sırada sürüyü
sevk eden geyik baĢka bir erkek geyiğin yaklaĢmasına engel olur. ÇiftleĢen diĢi
geyikler yavrularını dünyaya getirmek ve kısmen büyütmek için sürüden ayrılır.
Gebelik süresi 252 gün sürer. Doğum Haziran ayında olur. Genellikle 1 bazen 2
yavru doğurur. Genç inek danalar 1,5 yaĢında çiftleĢebilirler. Ömürleri 12-20 yıl kadar
olabilmektedir.
YaĢam Ortamı: Geyik, sakin, sık ve çevresinde yer yer açıklıklar, tarla ve çayır gibi
arazi, akarsu ve bataklık bulunan yerlerde yaĢarlar. Gündüzleri sakin ve kuytu orman
kısımlarında yatarak ve geviĢ getirerek dinlenirler.
Beslenmesi: ÇeĢitli otlar, yaprak, taze sürgün ve çeĢitli meyveler ve funguslarla
beslenirler. Ancak kıĢ aylarında özellikle kar yağıĢının çok fazla olduğu zamanlarda
ardıç, katır tırnağı, böğürtlen yaprakları, çeĢitli ağaçların kabuk ve ince dallarını
yerler. Geyiğin kıĢ aylarında kabuğunu soyduğu ağaçlar ladin, meĢe, diĢbudak,
göknar, kayın, çam ve kızılağaçtır.
ġekil 10. Kızıl Geyik (Cervus elaphus)
46
4.9.Sus scrofa Linnaeus - Yaban Domuzu
Morfolojisi: GeliĢmiĢ bir yaban domuzunun boyu 150, kuyruğu 40, cidago yüksekliği
85-100 cm civarında, ağırlığı 150- 200 kg’dır. Bununla beraber ağılığı 300-400 kg
olanları da vardır. Yaban domuzu biçimi yönünden evcile çok benzese de ondan
bacaklarının yüksek, baĢının uzunca ve kıllarının fırça gibi daha sık ve geliĢmiĢ
olması ile ayırt edilmektedir. Kıllar esmerimtrak, sarımtrak gri ve siyahımsı olmak
üzere karıĢık bir renk tonundadır. Kılların ucu açık renkte olduğundan vücut renginin
tanımlanması güçtür. Kulakları, bacaklarının alt kesimi siyah, alnı ve baĢının alnına
yakın kısmı sarımtrak kül rengi, burun ve ağzın yukarı bölümleri ise daha koyudur.
Gözleri küçük, çukurca ve baĢın yukarı bölümünde olduğundan besin maddelerini
ararken gözünden çok, koku duyusundan yaralanır. Kulakları oldukça büyük ve sık
kıllıdır.
Beslenmeleri: Yaban domuzları hem bitkisel hem de hayvansal besin alarak
beslenirler. BaĢlıca besinleri; meĢe, kayın ve kestane meyveleridir. Toprağı kazarak
fideleri ve yeni dikilmiĢ fidanları çıkarır, ağaç kökleri, bunun yanında geyik danaları,
karaca ve tavĢan yavruları, kuĢların yumurta ve yavruları önemli besin kaynağıdır.
Biyolojisi: Yaban domuzu genellikle Ekim, Kasım aylarında bazı yörelerde daha geç
kızıĢırlar. Bu dönemleri besin maddelerinin miktarı etkiler. Zira bol tohum yılarında
daha erken kızıĢtıkları saptanmıĢtır. Gebelik süresi 16–20 haftadır. Doğurma zamanı
yaklaĢan diĢiler sürüden ayrılarak sakin ve emniyetli bir yere çekilir ve orada 6–12
yavru doğurur. Domuz yavruları, doğar doğmaz diğer hayvanların yavrularına kıyasla
çok hareketli olurlar. DiĢi, yavrularını 14 gün kadar emzirir, bu iki haftadan sonra
anne yavrularıyla birlikte yuvayı terk eder. DiĢilerle yavrular sürü halinde yaĢarlar.
ġekil 11. Yaban Domuzu (Sus scrofa)
47
5.DEĞERLENDĠRME VE SONUÇ
Türkiye’nin biyolojik zenginliğini oluĢturan birçok memeli türü habitat kaybı ve
kanunsuz avcılık sebebiyle bugün yok olma noktasına gelmiĢtir. Bu türlerden ayı
(Ursus arctos), geyik (Cervus elaphus) ve karaca (Capreolus capreolus),
gizlenebilecekleri çok az bölgeden biri olan Batı Karadeniz Dağları’nda Yenice
Ormanları'nda, öncelikli hedef türler durumundadır. Ayrıca besin zincirinde üst
sıralarda bulunan ve bu özellikleri ile yaban hayatındaki ekolojik dengenin
sağlanmasında çok etkin rol üstlenen önemli karnivor türlerinden kurt (Canis lupus),
tilki (Vulpes vulpes), çakal (Canis aureus), porsuk (Meles meles), yabani kedi (Felis
silvestris) sansar (Martes martes) ve gelincik (Mustela nivalis) de hedef türler olarak
değerlendirilebilmektedir.
Karabük içinde hayvan türlerinin korunması için ekolojik açıdan önem taĢıyan belirli
bir alanın sınırlandırılması; yapılan gözlemler sonucunda mümkün ve yeterli
gözükmemektedir. Alan içinde yaĢayan hedef türlerin alanın tamamında gözlenmesi,
bu durumu zorlaĢtırmaktadır. Alan içinde daha önemli, daha hassas özelliklere sahip,
daha sınırlı alanların belirlenememesi; alanın tamamının eĢit değerde türlerin
yaĢamasına olanak sağlayacak özellikte yapılara, su kaynaklarına, besin değerlerine
sahip olduğunu göstermektedir.
Bu sebepten ötürü bölgede tahrip edilecek ya da değiĢime maruz bırakılacak
herhangi bir bölgenin, alandaki canlıların doğal yayılması yönünde bir engel olacağı
dikkate alınmalıdır.
Tablo 8. Anket sonuçlarının değerlendirilmesi
Yaban
Hayvanı
Görüldüğü Yer
Azaldı
Kurt
Ovacık-Pelitcik, Ovacık-Boduroğlu,
Merkez-Arcak, Merkez-ÜçbaĢ,
Merkez-Gölveren, Merkez-Sipahiler,
Merkez-Diriclik, Merkez-ġenler,
Ovacık-DudaĢ, Ovacık-Gümelik,
Ovacık-Sülük, Ovacık-Ahmetler Köyü,
Merkez-Saitler, Ovacık-Yürekören
Çakal
Ovacık-Pelitcik, Ovacık-Boduroğlu,
Merkez-Arcak, Merkez-ÜçbaĢ,
Merkez-Gölveren, Merkez-Sipahiler,
Merkez-ġenler, Ovacık-DudaĢ,
Ovacık-Gümelik, Ovacık-Sülük
Ovacık-Ahmetler Köyü, Merkez-Saitler,
Ovacık-Yürekören
Tilki
Ovacık-Pelitcik, Ovacık-Boduroğlu,
Merkez-Arcak, Merkez-ÜçbaĢ,
Merkez-Gölveren, Merkez-Sipahiler,
48
DeğiĢmedi
Arttı
2
12
13
1
6
7
Bilmiyorum
Merkez-Diriclik, Merkez-ġenler,
Ovacık-DudaĢ, Ovacık-Gümelik,
Ovacık-Sülük Ovacık-Ahmetler Köyü,
Merkez-Saitler, Ovacık-Yürekören
Sırtlan
Ayı
Ovacık-Pelitcik, Ovacık-Boduroğlu,
Merkez-Arcak, Merkez-Gölveren,
Merkez-Sipahiler, Merkez-Diriclik,
Merkez-ġenler, Ovacık-DudaĢ,
Ovacık-Gümelik, Ovacık-Sülük
Ovacık-Ahmetler Köyü, Merkez-Saitler,
Ovacık-Yürekören
1
12
5
4
VaĢak
Karakulak
Ovacık-Ahmetler Köyü
1
Karaca
Ovacık-Pelitcik, Ovacık-Boduroğlu,
Merkez-Arcak, Merkez-ÜçbaĢ,
Merkez-Sipahiler, Merkez-Diriclik,
Merkez-ġenler, Ovacık-DudaĢ,
Ovacık-Gümelik, Ovacık-Sülük
Ovacık-Ahmetler Köyü, Merkez-Saitler
5
Alageyik
Merkez-Gölveren
Yaban Kedisi
Saz Kedisi
Ulugeyik
Yaban Keçisi
Yaban Koyunu
1
Çengel
Boynuzlu Dağ
Keçisi
Ceylan
Ovacık-Pelitcik
Yaban
Domuzu
Ovacık-Pelitcik, Ovacık-Boduroğlu,
Merkez-Arcak, Merkez-ÜçbaĢ,
Merkez-Gölveren, Merkez-Sipahiler,
Merkez-Diriclik, Merkez-ġenler,
Ovacık-DudaĢ, Ovacık-Gümelik,
Ovacık-Sülük Ovacık-Ahmetler Köyü,
Merkez-Saitler, Ovacık-Yürekören
1
2
TavĢan
Ovacık-Pelitcik, Ovacık-Boduroğlu,
Merkez-Arcak, Merkez-ÜçbaĢ,
Merkez-Gölveren, Merkez-Sipahiler,
7
5
49
11
1
Merkez-Diriclik, Merkez-ġenler,
Ovacık-DudaĢ, Ovacık-Gümelik,
Ovacık-Sülük Ovacık-Ahmetler Köyü,
Merkez-Saitler, Ovacık-Yürekören
Porsuk
Ovacık-Boduroğlu, Merkez-ÜçbaĢ,
Merkez-Sipahiler, Merkez-ġenler,
Ovacık-DudaĢ, Ovacık-Gümelik,
Ovacık-Sülük Ovacık-Ahmetler Köyü
1
3
1
Diğer
Alabalık
Sazan
Diğer Balıklar
Yaban
Hayvanı
Görüldüğü Yer
Keklik
Ur Keklik
Sülün
Orman
Tavuğu
Orman Horozu
Büyük Orman
Kartalı
Ovacık-Ahmetler Köyü
Küçük Orman
Kartalı
Ovacık-Ahmetler Köyü
Doğan
Ovacık-Pelitcik, Ovacık-Boduroğlu, Merkez-Arcak, Merkez-ÜçbaĢ, Merkez-Gölveren,
Merkez-ġenler, Ovacık-DudaĢ, Ovacık-Gümelik, Ovacık-Sülük Ovacık-Ahmetler
Köyü, Merkez-Saitler, Ovacık-Yürekören
ġahin
Merkez-Arcak, Merkez-ÜçbaĢ, Merkez-Gölveren, Merkez-Sipahiler, Merkez-Diriclik,
Merkez-ġenler, Ovacık-DudaĢ, Ovacık-Gümelik Ovacık-Ahmetler Köyü, MerkezSaitler, Ovacık-Yürekören
Akbaba
Merkez-ÜçbaĢ, Merkez-Sipahiler, Ovacık-Gümelik Ovacık-Ahmetler Köyü
Diğer
Yenice Bölgesinde yapılan yukarıdaki anket sonuçlarına göre 60 kiĢiye göre Kurt,
Çakal, Tilki, Ayı, Yaban domuzu, Karaca’da artıĢ görülmesine karĢılık; 16 kiĢiye göre
Tilki,Yaban Kedisi, Karaca, Yaban Domuzu, TavĢan, Porsuk türlerinin azaldığı ve 24
50
kiĢiye göre Kurt, Tilki, Ayı, Karaca, Yaban domuzu, TavĢan ve porsuk türlerinde
değiĢme görülmediği yönünde bilgiler elde edilmiĢtir.
KuĢlardan ise Büyük orman kartalı, Küçük orman kartalı, Doğan, ġahin ve Akbaba’
nın Karabük’ teki bütün bölgelerde görüldüğüne dair anket sonuçları elde edilmiĢtir.
51
KAYNAKLAR
1- ANONĠM, 2001, Sürdürülebilir Avcılık Ġçin Temel Eğitim Kitabı, O.B. Milli Park.
ve Av-Yaban Hay. Gen. Müd., Ankara.
2- ANONĠM,1991,Orman Bölge Müdürlüklerinde 1. ve 2. Derecede Zararlı
Böceklerin Biyolojik Devreleri, T.C.Orman Bakanlığı,O.G.M.,Orman Koruma ve
Yangınla Mücadele Dairesi BaĢkanlığı,Yayın No:670,Seri No:31,Ankara.
3- Anonim 2005, Çevre Orman Bakanlığı, 1.Çevre Orman ġurası Kitabı, ġura
Kararları 1.Çevre ve Ormancılık ġurası ÇalıĢma Belgesi, 99-103, 7.Bölüm
Doğa Koruma, 1. Çevre ve Ormancılık ġurası, 22-24 Mart 2005, Antalya.
4- Atkinson P. W., E. A. Humpage., A J. D. Jowith., Ġ. Oğurlu., J. Marcus., 1993,
The Distribution and Statüs of Caucasian Black Grouse in North-Eastern
Turkey, Proceedings of the 6th International Sympozium on Grouse
Symposium, 20-24 September, 1993, Udine-Italy, 131-134 sh.
5- BaĢkent, E. Z., 2005. Orman Amenajman Planlarının Ekosistem Tabanlı Ve
Çok Amaçlı Planlanması (Etçap) Ve Uygulanmasına Yönelik Eylemler, Türk
Ormancılığında Uluslar arası Süreçte Acil Eyleme DönüĢtürülmesi Gereken
Konular-Mevzuat ve Yapılanmaya Yansımaları, Orman Mühendisleri Odası
Sempozyumu, 22-24 Aralık, 2005, Antalya.
6- Çanakçıoğlu, H. ve Mol, T ., 1996, Yaban Hayvanları Bilgisi, Ġ. Ü. Yayınları (No
3948), Ġ. Ü. Rektörlüğü Basımevi ve Film Merkezi Müdürlüğü, Ġstanbul, 550 sh.
7- Çanakçıoğlu, H., 1993. Orman Entomolojisi-Özel Bölüm, Ġ.Ü. Yayınları, Yayın
no: 3623, Ġstanbul, 458 sh.
8- Can, Ö.E., 2008, Pasif Kızılötesi Hareket Algılayıcılı Kameralar Yardımıyla
Büyük Memeli Türlerinin Yenice Ormanlarında Ġncelenmesi, Doktora Tezi.
Ortadoğu Teknik Üniversitesi. Biyoloji Bölümü, 1-118.
9- Can, Ö.E., Togan, Ġ., 2009, Camera trapping of large mammals in Yenice
Forest, Turkey: local information versus camera traps, Oryx (43): 427-430.
10- Chaudhry A. A., 1992. Distribution and Status of Phaesant in Asia,
Proceedings of the International Symposium on Phesant in Asia, 28
September-4 October, 1992, Lahore-Pakistan, 7-15 sh.
52
11- Çırpıcı, A., 1987. “Türkiye’nin Flora ve Vejetasyonu üzerindeki çalıĢmalar”,
Doğa T. U. Botanik Dergisi, 11: 2.
12- Çolak, H. A., 2001. Ormanda Doğa Koruma. Orman Bakanlığı Milli Parklar ve
Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü Yayını, ISBN. 975-8273-33-7, Ankara.
13- Davis, P.H., Hedge, I.C., 1975. “The Flora of Turkey. Past, Present, and
Future”, Candollea, 30 (2): 331-351.
14- Demirsoy, A., 1996, Türkiye Omurgalıları “Memeliler”, Çevre Bakanlığı Çevre
Koruma Genel Müdürlüğü, Proje No: 90-K-1000-90. Ankara.
15- Demirsoy, A., 1997, Omurgalılar “Sürüngenler, KuĢlar ve Memeliler”
Meteksan A.ġ., Ankara.
16- Ekim, T., Koyuncu, M., Vural, M., Duman, H., Aytaç, Z., Adıgüzel, N. “Türkiye
Bitkileri Kırmızı Kitabı”, Barışcan Ofset, Ankara, 5-15 (2000).
17- Genç, M., 2004. Silvikültür Tekniği, SDÜ, Orman Fakültesi, Yayın No. 46.,
Isparta.
18- Genç, M. 2001. Orman Bakımı (Asli Orman Ağacı Türlerimizin Saf ve KarıĢık
MeĢcerelerinin Bakımı). SDÜ Yayını, No. 14, Isparta, 341 sh.
19- IĢık, A., Ankut, Y., KarakuĢ, i. H., Kolkıran, A., Bağ, H., ġanlı Kolkıran, N.,
Girgin, A., 2010, Karabük 2009 Yılı Ġl Çevre Durum Raporu, Karabük Ġl Çevre
ve Orman Müdürlüğü Yayını, 231 s., Karabük.
20- Kiziroğlu, Ġ, 1993, The Birds of Türkiye (Species List in Red Data Book),
TTKD, Ankara.
21- Kiziroğlu, Ġ., 2009, Türkiye KuĢları, Cep Kitabı. Prof. Dr. Ġlhami Kiziroğlu, 2009.
ISBN: 975-7460-01-X, Ankamat Matbaası, Ankara, 564 sayfa. 35
22- Küçük, Ö. ve N. Uslu, 2004, “Sinop-Bozburun Yaban Hayatı Koruma Alanında
Yaban Domuzu (Sus scrofa L.) Sayımı,” Kastamonu Orman Fakültesi Dergisi,
4(1), 45-57.
23- Lise, Y. 2005. 9 Sıcak Nokta: Yenice Ormanları. National Geographic Türkiye
Eki. Nisan 2005.
53
24- Oğurlu,
Ġ.,
1988,
ĠĢletme
Ormanlarında
Yaban
Hayatı
Habitatlarının
Düzenlenmesi, Ġ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, B (38) 2, 120-135.
25- Oğurlu, Ġ., 2001, Yaban Hayatı Ekolojisi. Süleyman Demirel Üniversitesi
Orman Fakültesi Yayın No:4, SDÜ Yayın No:19, Isparta 296 s.
26- Oğurlu, Ġ., 2003, Yaban Hayatında Envanter. T.C Çevre ve Orman Bakanlığı
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Av ve Yaban Hayatı Dairesi
BaĢkanlığı Matbaası, Ankara, 208 s.
27- Oğurlu, Ġ. 2008, Yaban hayatı kaynaklarımızın yönetimi üzerine, Süleyman
Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi Seri: A, Sayı: 2, Yıl: 2008, ISSN:
1302-7085, Sayfa: 35-88
28- Özkan, K., 2009, Yaban hayatı ekolojisi’nde analitik değerlendirme açısından
uygun envanter metodu üzerine bir öneri. Süleyman Demirel Üniversitesi
Orman Fakültesi Dergisi Seri: A, Sayı: 2, Yıl: 2009, ISSN: 1302-7085, Sayfa:
160-169
29- Randall, R, M., Sassaman, R, W., 1979, Identifying and Evaluating
Environmental Impacts association with Timber Harvest Scheduling Policies,
General Technical Report PNW-81, Pasific North west Forest and Range
Experiment Station, U.S. Department of Agriculture Forest Service, 20 s.
30- Saatçioğlu, F., 1970. Suni Orman GençleĢtirmesi ve Ağaçlandırma Tekniği, ĠÜ
Orman Fakültesi Yayını, No. 1532/152, Ġstanbul.
31- Saatçioğlu, F., 1979. Silvikültür Tekniği, Ġ.Ü. Orman Fakültesi Yayınları, Ġ.Ü.
Yayın no:2490, O.F. Yayın no: 268, Ġstanbul, 556 sh.
32- Saatçioğlu, F., 1976. Silvikültür I (Silvikültürün Biyolojik Esasları ve
Prensipleri). ĠÜ Orman Fakültesi Yayını 2187/222, Ġstanbul.
33- Thill, Ronald, G., 1990, Managing Southern Pine Plantation for Wildlife, US
Forest Service, Southern For. Exp. Station Prooceding Reprints, In
Proceedings of XIXth IUFRO World Congress, 1990 August 5-11, MontrealCanada, Vol:1, 58-68
34- Thomas J. W., D. E. Toweill., 1982, Elk of North America: Ecology and
Management, Wildlife Management Institute, Stackpole Books, 696 sh.
54
35- URL 1 . http://www.iucnredlist.org/ Version 2010/3
36- Ürgenç, S., 1986. Ağaçlandırma Tekniği ĠÜ Orman Fakültesi Yayını, No.
3314/375, Ġstanbul.
37- Wing, L, W., 1951, Practice of Wildlife Conservation, Copyright by John
Willey&Sons Inc. USA, 412 sh.
38- ZIMMER, Ute E., 1989, BLV Tier-und pflanzen-führer für unterwegs, München
39- Yöre ile Ġlgili ÇED ( Çevresel etki Değerlendirmesi) raporları
a) Irmak Enerji Üretim San. Ve Tic.Ltd. ġti.,Eren Regülatörü Ve
Hidroelektrik Santrali,Çevresel Etki Değerlendirmesi BaĢvuru Dosyası,
Envoy Çevre Mühendislik Ve Laboratuvar Hizmetleri San. Tic.Ltd.
ġti.,Karabük- 2009.
b) Marzınc Marmara Geri Kazanım Sanayi Tic. A.ġ.,Baca Tozu Ve Tufal
Geri
Kazanım
Tesisi
Projesi
Çed
Raporu,
PROJE
YERĠ:Osb/Karabük,Ankara,2010
c) Kardemir Karabük Demir Çelik San. Ve Tic. A.ġ.,1.Nolu Yüksek Fırın
projesi,Çed BaĢvuru Dosyası ,Hidromer Arıtma, ĠnĢaat, Makıne,
Mühendislik Ve MüĢavirlik Ltd.ġti.,Karabük,Temmuz–2010.)
55
EKLER
56
EK NO:1
KASTAMONU ÜNĠVERSĠTESĠ ORMAN FAKÜLTESĠ
YABAN HAYATI ANKET UYGULAMASI FORMU
A. Temel Bilgiler
Formu dolduranın ilçesi
:
Formu dolduranın köyü
:
B. Yaban Hayatı Bilgileri
1- Bölgenizde hayvanlar için önemli su kaynakları nelerdir?
a) Göl
b) Gölet
c) Akarsu (nehir, dere, çay)
d) Sazlık alan
e) Diğer
2- Bölgenizde aĢağıdaki hayvan türlerinden hangileri bulunur? (Bulunan
hayvan türlerinin karĢılarına X iĢareti koyunuz ve bulunduğu-görüldüğü
mevkii adını yazınız).
Yaban Hayvanı
-
Görüldüğü-Bulunduğu Yer
Kurt
....................................................................
Çakal
....................................................................
Tilki
....................................................................
Sırtlan
....................................................................
Ayı
....................................................................
VaĢak
....................................................................
Karakulak ....................................................................
Yaban Kedisi....................................................................
Saz Kedisi ....................................................................
Karaca
....................................................................
Alageyik
....................................................................
Ulugeyik
....................................................................
Yaban keçisi....................................................................
Yaban koyunu....................................................................
Çengel boynuzlu dağ keçisi............................................
Ceylan
....................................................................
Yaban domuzu..................................................................
TavĢan
....................................................................
Porsuk
....................................................................
Diğer
....................................................................
Alabalık
....................................................................
57
-
Sazan
...................................................................
Diğer balıklar....................................................................
3-Bölgenizde bulunan kuĢ türlerinin adlarını ve görüldüğü yerleri
yazınız.
KuĢ Türü
-
Görüldüğü-Bulunduğu Yer
Keklik
....................................................................
Ur keklik
....................................................................
Sülün
...................................................................
Orman tavuğu....................................................................
Orman horozu ...................................................................
Büyük orm. Kartalı..............................................................
Küçük orm. Kartalı.............................................................
Doğan
....................................................................
ġahin
....................................................................
Akbaba
....................................................................
Diğer
....................................................................
4-Bölgede bulunduğunuz sürece aĢağıdaki hayvan türleri hakkında ne
söyleyebilirsiniz?
Yaban Hayvanları
-
a)Azaldı b)DeğiĢmedi c)Arttı d)Bilmiyorum
Kurt
...................................................................
Çakal
....................................................................
Tilki
....................................................................
Sırtlan
....................................................................
Ayı
....................................................................
VaĢak
....................................................................
Karakulak ....................................................................
Yaban Kedisi....................................................................
Saz Kedisi ...................................................................
Karaca
....................................................................
Alageyik
....................................................................
Ulugeyik
....................................................................
Yaban keçisi....................................................................
Yaban koyunu....................................................................
Çengel boynuzlu dağ keçisi............................................
Ceylan
....................................................................
Yaban domuzu..................................................................
TavĢan
....................................................................
Porsuk
....................................................................
Diğer
....................................................................
Alabalık
..............................................................
Sazan
...................................................................
Diğer balıklar…………………….......................................
58

Benzer belgeler

Anadolu Doğa Bilimleri Dergisi 2(1):

Anadolu Doğa Bilimleri Dergisi 2(1): 1.1. Yaban Hayatının Ekonomik Önemi

Detaylı

JANDARMA İHBAR: 156 (Şehir ve ilçe merkezleri dışındaki kırsal

JANDARMA İHBAR: 156 (Şehir ve ilçe merkezleri dışındaki kırsal Bu aĢamadan sonra gelen ikinci adım ise, yukarıda sayılan ekosistemlerin herbirinin kendilerinden beklenen iĢleve veya iĢlevlere uygun olarak ve etkin biçimde yönetilmesi amacıyla planlama, uygula...

Detaylı

Çiru (TibeT AnTilobu)

Çiru (TibeT AnTilobu) geliĢtirmede kamu mülkiyeti ve yönetiminde olan önemli bir sektördür.Ormancılık sektörünün sınırını ve içeriğini kurum, arazi ve ürün (mal ve hizmet) ölçütlerine göre belirlemek mümkündür. Yaban ha...

Detaylı

Yönetim Planı - 13.Bölge Müdürlüğü

Yönetim Planı - 13.Bölge Müdürlüğü Hayvanı GeliĢtirme Sahası mevcut olup, bunlara ait toplam korunan saha büyüklüğü 2 369 177 hektardır. Tablo 1. Türkiye’ de Korunan Alanlar Statüsü

Detaylı