Yerel Yönetimlerin Turizm Sektörü İçindeki Önemi, Rolleri

Transkript

Yerel Yönetimlerin Turizm Sektörü İçindeki Önemi, Rolleri
Yerel Yönetimlerin Turizm Sektörü İçindeki
Önemi, Rolleri ve Görevleri
Okan Murat Dede* - Lale Güremen**
Özet: Turizm faaliyetleri bir yerde / mekanda gerçekleştiğinden yerel otorite - turizm ilişkilerinin kaçınılmaz olarak araştırılması ve anlaşılması gerekmektedir. Dünya üzerinde birbirinden çok farklı siyasi, ekonomik, kültürel yapılar olmasına rağmen yerel
otoriteler toplumsal tarafı temsil ettiklerinden dolayı yaşamın her alanında, her faaliyetinde mutlak bir önem taşımaktadırlar. Turizm sektörü de, gerek özellikleri gerekse etkileri bakımından toplumsal yönü ağır basan bir ekonomik sektördür. Bundan dolayı, yerel yönetimlerin turizm içindeki rol ve görevlerinin anlaşılması gerek sektörün, gerekse
ilgili bölgenin ve toplumun gelişmesi açısından oldukça önemlidir. Bu makale, yerel yönetimlerin turizm sektörü için önemini ve bu sektör içinde ne gibi roller ve görevler üstlendiğinin veya üstlenebileceğinin anlaşılması amacını taşımaktadır. Genel tartışmaların ve dünya örneklerinin ülkemiz uygulamalarına ışık tutması beklenmektedir.
Anahtar Sözcükler: Yerel Yönetimler, turizm sektörü, sürdürülebilirlik, küreselleşme.
The Importance of Local Governments for Tourism Sector and Their Roles
and Duties
Abstract: As tourism facilities emerge in a definite space, researches on tourism- local
authority relations becomes an inevitable fact. Though there are different political,
cultural and economic structures on the world; local authorities play important roles in
every field of life as they represent the communal side. Tourism is an economic sector
that communal side is predominant with related to its characteristics and effects. For
this reason, understanding local authorities’ role on tourism is important for
development of related region and the community. This article aims to understand the
importance of local authorities for tourism sector and their current and probable roles
and duties within this sector. It is expected that theoretical explanations and various
world examples will enlighten the applications in Turkey.
Key Words: Local authorities, tourism sector, sustainability, globalisation.
GİRİŞ
Turizm sektörü, tüm dünya ülkeleri ve bölgeleri için maliyeti en düşük konumda olan ve kalkınmayı az bir çaba ile sağlayabilecek nadir sektörlerden birisidir. Turizmin beklenilen faydayı verebilmesi için çok farklı boyutlarıyla beraber iyi idare edilmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra, turizm sektörü mutlaka
bir mekanda gerçekleşmek durumundadır. Bu tür özelliklerden dolayı yerel yönetimlere turizm sektörü bağlamında önemli roller ve görevler düşmektedir.
*
Yrd. Doç. Dr., Amasya Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü.
Yrd. Doç. Dr., Amasya Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü.
**
Çağdaş Yerel Yönetimler, Cilt 19 Sayı 4 Ekim, 2010, s. 47-61.
48
Çağdaş Yerel Yönetimler, 19 (4)Ekim 2010
Çeşitli kültürel ve siyasal yapılara göre ister yerel otorite densin, ister yerel
hükümet, yerel yönetim veya belediye densin; tüm yerel idarelerin ortak özelliği
her zaman içinde bulundukları yerleşme veya bölgeyle ilgili oldukları ve aldıkları her türlü kararın ve uyguladıkları eylemlerin bulundukları yere ait olduğu
gerçeğidir.
Turizm, dünya genelinde neredeyse tamamen özel sektörün işletme hakimiyetinde olan bir sektör olmasına rağmen, bu sektörün negatif dışsallıklarını ve
olumsuz etkilerini düzenleyecek veya bunlar için önlem alacak toplumsal bir
mekanizmanın gerekliliği şarttır. Yine özel sektörün sağlayamayacağı şekilde
gerekli altyapı mekanizmaları da ancak toplumsal özelliği olan kurumlar tarafından gerçekleştirilebilir. Bunları yapabilecek kurumlar, merkezi otoriteler ve
yerel yönetimlerdir.
Konumuz olan turizm sektörü açısından düşünüldüğünde, merkezi otoriteler
gerek bilgi sağlamada, gerek planlar yapmada gerekse stratejiler belirleme açısından yetersiz kalabilmektedirler. Turizm olgusu belli bir yerde oluştuğundan
bu sektör ile başlıca ilgilenmesi gereken toplumsal kurum olarak yerel yönetimler karşımıza çıkmaktadır.
Gerek dünyadaki siyasal politik gelişmeler, gerekse ekonomi ve çevre ile ilgili olarak yaşanan olgular turizm sektörünün önemini ve bu sektör içinde yerel
yönetimlerin gittikçe önem kazanan rol ve görevlerini desteklemektedir. Sürdürülebilirlik ve küreselleşme bağlamında yapılan tartışmalar bu açıdan önemlidir.
Dünya üzerinde farklı coğrafyalar, bu coğrafyalarda farklı kültürler ve farklı
sosyo- ekonomik düzenler mevcuttur. O yüzden yerel yönetimlerin turizm sektörü içindeki görevleri de farklı algılanabilmekte ve farklı şekillerde uygulanabilmektedir. Bunun yanı sıra bazı görevler hakkında genellemeler yapmak da
olasıdır.
Bu makale kapsamında yerel yönetimlerin/otoritelerin turizm sektörü içindeki rolleri ve görevlerinden bahsedilecektir. İlk kısımda teorik bazı açıklamalar
ve sürdürülebilirlik ve küreselleşme düzeyindeki tartışmalarla birlikte yaşanan
olgular anlatıldıktan sonra ikinci kısımda dünyadan çeşitli ülke örnekleri verilecektir. Bu örnekler seçilirken özellikle sürdürülebilirlik ve küreselleşme gibi olgulardan etkilenen yerel yönetim- turizm ilişkileri göz önünde bulundurulmuştur. Son kısımda, Türkiye’de bu konuya ilişkin olarak yasal düzenlemeler ve
bunlara göre yerel yönetimlerin turizm sektörü içindeki rolü tartışılacaktır. Sonuç bölümünde ise Dünya ve Türkiye’deki durum değerlendirilerek yerel yönetimlerin turizmdeki rolleri ve görevleri hakkında genel çıkarımlara gidilmeye
çalışılacaktır.
Yerel Yönetimlerin Turizm Sektörü İçindeki Önemi, Rolleri ve Görevleri
49
YEREL YÖNETİMLERİN TURİZM SEKTÖRÜ İÇİNDEKİ ROLLERİ VE
GÖREVLERİNE İLİŞKİN TEORİK ÇERÇEVE
Bu kısımda öncelikle yerel yönetimlerin klasik anlamda turizm sektörü açısından görevleri, üzerlerine düşen rolleri anlatıldıktan sonra, özellikle 1980’li
yılların sonu itibarı ile olgunlaşmaya başlayan ve 1990’lı yılların başlarında literatürde önemli rol oynayan sürdürülebilirlik, küreselleşme gibi kavramlar çerçevesinde yerel yönetimlerin özellikle turizm sektörü açısından değişen veya
yeni eklemlenen görevleri ve rolleri anlatılmaya çalışılacaktır.
Yerel Yönetimlerin Turizm Sektörü İçindeki Geleneksel Rolleri ve Görevleri
Genel olarak; yerel otoritelerin özellikle belediyelerin, diğer kurumlar tarafından doldurulamayacak şekilde turizm ile ilgili bazı işler ve fonksiyonlarda
söz sahibi olacağı açıklanmaktadır. Bunlar; kaliteli bir fiziksel çevre temininde
stratejik ve eylemsel rol oynamak, çeşitli hizmetler arasında bağlantılar ve süre
giden politikalar oluşturmak, bölgenin, toplumun, firmaların ve çevrenin gereksinimlerini ve eksikliklerini bilerek, bunların karşılanmasını garanti altına almak
olarak (The Role of Local Authorities in Tourism, 2005) karşımıza çıkmaktadır.
Özellikle, altyapı ile ilgili görevleri yerel yönetimler dışında başka kurumlar
yerine getiremezler. Bu altyapı hizmetlerinden bazıları; tatlı su temini, atıksu
bertarafı, çöp toplama, yol yapımı ve bakımı, sokak aydınlatması vb. gibi klasik
belediye hizmetleridir.
Altyapıdan sonra yerel otoritelerin en önemli görevleri arasında “planlama”
çalışmaları gelmektedir. Bu; doğrudan turizm ile ilgili bir planlama çalışması
olabileceği gibi, yerel düzeyde sorumlu olunan planlar içinde de turizm sektörü
ile ilgili durum ve oluşumlar da olabilir. Bunlar; yerel planlar, ulaşım planları,
arazi kullanım planları, yerel kültürel stratejiler, yerel gelişme planı gibi planlardır.
Yerel Yönetimlerin Turizm Sektöründeki Rolleri ve Görevleri Hakkında
Güncel Tartışmalar
Bu bölüm kapsamında; güncel ve etkilerini hayatın her alanında hissettiren
iki kavram olan sürdürülebilirlik ve küreselleşme boyutu bağlamında yerel yönetimlerin turizm sektöründeki değişen rolleri, görevleri ve önemi anlatılmaya
çalışılacaktır.
Sürdürülebilirlik Bağlamında Değişen ve Gelişen
Yerel Yönetim - Turizm İlişkileri
Özellikle 20. yüzyılın son çeyreğiyle birlikte, artan çevre sorunlarının dünya
geleceğini tehdit etme tehlikesiyle birlikte sürdürülebilirlik tartışmaları ortaya
50
Çağdaş Yerel Yönetimler, 19 (4)Ekim 2010
çıkmıştır. Çevresel ve diğer kaynakların gelecek nesillere de aktarılabilmesi için
geliştirilen sürdürülebilir kalkınma kavramı ilk olarak 1980 yılında ortaya atılmış ve 1987 Bruntland raporu ile de resmi olarak duyurulmuştur (Özbiçer,
1994: 53). 1992 Rio Konferansı ve Yerel Gündem 21 belgesi, yerleşmelerin
sürdürülebilirlik olgusundaki önemini ve rolünü tanımlamak açısından önemlidir.
Turizm sektörü de, doğal kaynaklara dayanan ve doğal kaynakları tüketen
özelliğinden dolayı bu tartışmalardan nasibini almıştır. 1999 yılında Birleşmiş
Milletler’ in sürdürülebilir turizm hakkında yayınladığı prensipler sonrası, 2005
yılında Dünya Turizm Örgütü, sürdürülebilir turizm için 12 amaç yayınlamıştır
(www.unwto.org, 2010).
Bu tartışmalarla beraber, yerel yönetimlerin turizme olan katkıları; “sürdürülebilir turizme katkıları ne olabilir?” eksenine kaymıştır ve bu eksende devam
etmektedir. 1992 yılında kabul edilen Yerel Gündem 21 ile birlikte yönetimlerin
çeşitli kademelerine turizm ile ilgili yeni yükümlülükler gelmektedir.
Belediyelerin/ yerel yönetimlerin sürdürülebilir turizmin gelişmesinde başlıca rolü oynadıkları öne sürülmektedir. Yerel yönetimlerin; yerel paydaşlarla beraber ortak bir gelecek tasarımındaki koordine edici ve kolaylaştırıcı bir rolü
olması, yerel politikaların turist yöneliminde gerek yerel toplumu gerekse ekonomik varlıkları yönlendirici rolü olması, turizm dolayısıyla oluşacak zararlara
müdahale edebilecek ilk ve tek yetkili olması gibi hususlar bu durumda pay sahibidirler (The Network of Cities for Sustainable Tourism, 2004).
Bizzat Yerel Gündem 21 dokümanının üçüncü bölümünde yerel yönetimlere
çeşitli vazifeler öngörülmüştür. Yerel yönetimler üç ana başlık altında sorumlu
tutulmuşlardır. Bunlar; katılımcı süreçler, işletme ve idare etme süreçleri ve
sürdürülebilir turizm için eylemler olarak karşımıza çıkmaktadır (Tourism and
Local Agenda 21, 2003: 14).
Yerel Gündem 21 tarafından yerel yönetimlere verilen ve doğrudan turizm
ile ilgili olan vazifelerini ise; turizm yöre için önem arz ediyorsa ayrı turizm
stratejileri ve planları hazırlamak, sürdürülebilir turizm planlaması ve idaresine
katılmak, turizmle ilgili tüm taraflar (çevre, turistler, toplum) ile Yerel Gündem
21 çerçevesinde işbirliği yapmak, uzun dönemli, geniş ve kabul görmüş bir vizyon oluşturmak ve yapılacak eylemleri belirlemek, açık hedefler belirleyerek
bunları izlemek, özel sektör girişimcilerini etkilemek ve yardımcı olmak, yerel
halka getirilen fırsatların eşit olarak dağıtılmasını sağlamak, ilgili tüm alanlarda
iletişimi güçlendirmek (Tourism and Local Agenda 21, 2003: 16-20) olarak özetlemek mümkündür.
Yerel Yönetimlerin Turizm Sektörü İçindeki Önemi, Rolleri ve Görevleri
51
Küreselleşme Tartışmaları Bağlamında Yerel Yönetimlerin
Turizm Sektöründeki Rolü
Geleneksel anlamda turizm gelişimi, özel sektör tarafından geliştirilen aktivitelere dayanmaktadır. Birçok ülkede değişen bir durum olarak yerel otoritelerin turizm sektöründeki anahtar rolünün anlaşılmaya başlandığından söz edilmektedir (Tourism and Local Agenda 21, 2003: 14). Bu duruma sebep olarak
da; turizm sektörünün diğer sektörlerle olan ayrılamaz yapısı, turist memnuniyetine etki eden faktörlerin çokluğu ve karmaşıklığı, sürdürülebilirlik kaygısından dolayı kamu otoritesinin turizm sektörünü tamamen özel sektöre bırakmayıp müdahale etme istemi, bir çok ülkede 21. yy ile başlayan desentralizasyon
süreçleriyle birlikte yerel otoritelerin sektöre katılma istem ve kabiliyetlerinin
artması gibi hususlar gösterilebilir (Tourism and Local Agenda 21, 2003: 1425).
Diğer taraftan yerel yönetimlerin turizm sektörü içindeki bu anahtar rolünün
anlaşılmasına zıt olarak, yerel yönetimlerin daha da pasifleşerek, kendi bazı temel toplumsal görevlerini dahi özel sektöre bırakmaları gerektiği gibi aşırı liberal görüşler de mevcuttur. Özellikle, özel sektörün turizm işletiminin yanı sıra
turizm planlamasına da girmesi en önemli özelliklerden birisidir. Bunun temeli
olarak da özel sektör yatırımlarının turizm gelişimini başlıca yönlendiren etken
olması durumu söylenmektedir (Hawkins, 1999: 9). Bu tartışmalarla beraber,
turizmde ilgili otoritelerin kamu ve özel olmak üzere değişen rollerinden de
bahsedilmektedir. Özel sektör gelişimi yaklaşımı olarak da adlandırılan ve pazar
ekonomisi mekanizması içinde yer alan bu yaklaşımda, yerel yönetimlere biçilen rol, sadece özel sektör gelişimi sürecini kolaylaştırmakla ilgilidir (Hawkins,
1999: 10-11). Bu tür yaklaşımlar, yerel yönetimlerin turizmdeki artan rolü ve
önemi bağlamında oldukça ciddi ikilemler yaratmaktadır.
Bu tür yaklaşımlara karşın, yerel yönetimler bulundukları bölgelerin farklı
toplumsal ihtiyaçlarını temsil edebilecek başlıca kurumlardır. Bu durumda farklı
çıkar gruplarının çıkarlarını bir araya getirerek bunları dengelemek ve bölge açısından stratejik bir yön çizmek yerel otoritelerin görevlerindendir. Yerel otoriteler farklı çıkar gruplarını bir araya getiren bir katalizör rolü oynayabilirler,
bunlarla ortaklıklar kurarak turizm idaresinde yer alabilirler (The Role of Local
Authorities in Tourism, 2005).
Özellikle pazarlama, reklam ve bilgi sunma gibi faaliyetler yerel otorite bütçelerini aştığından bu tür işlemlerde ortaklığa gidebilirler. Yerel yönetimlerin
bunları başarabilmesi için güçlü mali yapılarının olması da önemli bir koşul olarak karşımıza çıkmaktadır (The Role of Local Authorities in Tourism, 2005).
Yine küreselleşme için bakılacak olursa; artan iletişim- ulaşım olanakları ile
birlikte kentlerin ve bölgelerin birbirleriyle olan ilişkileri olağanüstü derecede
çoğalmış, işbirliği düzeyleri artmış ve birbirlerinin tecrübelerinden faydalanma
52
Çağdaş Yerel Yönetimler, 19 (4)Ekim 2010
imkanları doğmuştur. Bu kapsamda, farklı coğrafya ve kültürlerdeki yerel yönetimler turizme yapacakları katkı konusunda birbirleriyle çeşitli ağlar kurabilir,
iletişime geçebilir ve birbirlerine destek olabilirler. Nitekim; somut bir örnek
olarak; içlerinde Türkiye’den Çanakkale belediyesinin de bulunduğu, İspanya,
İtalya, Yunanistan ve Tunus’tan 16 yerel yönetimin 2003 yılında “Sürdürülebilir Turizm İçin Kent Ağı” projesini oluşturarak çalışmalara başlaması verilebilir
(The Network of Cities for Sustainable Tourism, 2004).
YEREL YÖNETİMLERİN TURİZM SEKTÖRÜNDEKİ ROLLERİ VE GÖREVLERİ
BAĞLAMINDA DÜNYADAN ÖRNEKLER
Bu bölümde örnekler; özellikle dünyanın farklı coğrafyalarından, ve farklılaşmış turizm türlerinin (deniz turizmi, eko turizm, sosyal turizm, kültürel turizm vs.) gerçekleştiği ülkelerden seçilmiştir. Turizm sektörünün bu ülkelerin
ekonomik yapıları için önem arz etmesi de ortak bir özellik olarak düşünülmüştür. Bu ülke uygulamaları yerel yönetim- turizm ilişkilerini güncel tartışmalar
bağlamında örnekleyebilecek nitelikte olan örneklerdir. Bu ülkeler, Türkiye’ye
uzaklık sırasına göre, Yeni Zelanda, Brezilya, İspanya, Fransa olarak ele alınacaktır.
Yeni Zelanda örneği, bu ülkedeki yerel yönetimlerin turizm sektöründe adeta
özel firmalar gibi işletme ve organizasyon düzeyinde rol oynamalarından dolayı
ele alınmıştır. Brezilya örneği, yerel yönetimlerin turizmi geliştirmek dışında bu
sektörün çevreye verdiği olumsuz etkiler karşısında ne tür görevler üstlendiğinin anlaşılması bakımından önem arz etmektedir. İspanya örneği sürdürülebilir
turizm yönünden yerel yönetimlerin rolünün somut bir örnekle açıklanması amacıyla incelenmiştir. Fransa örneği ise, idari yapısının Türkiye ile benzeşmesinden ve son yıllarda yerel yönetimlerin turizm sektörü içinde daha fazla rol
oynamaya başlamış olmalarından dolayı ele alınmıştır.
Yeni Zelanda
Yeni Zelanda idari olarak 12 bölgeye bölünmüş, yerel idare sistemi bölge
konseylerinin altında 15 kent konseyi ve 58 kadar kırsal bölge konseyin oluşturduğu bir idari yapıyı kapsamaktadır. Yeni Zelanda’da yerel yönetim birimlerine yerel idare veya yerel hükümet’ (local government) de denmektedir
(www.state.gov/r/pa/ei/bgn/35852.htm).
Yeni Zelanda turizminde yerel hükümetler anahtar rolünü üstlenmektedirler.
Yerel hükümetler; turizmin dayandığı tüm doğal ve kültürel kaynakları idare
etmekle, temel altyapıyı sağlamakla, çekici öğeleri ön plana çıkarmakla, bölgesel pazarlamaya fon sağlamakla ve ziyaretçilerin bilgilendirilmesi ile görevlendirilmişlerdir. Bunun yanı sıra, yerel hükümetler; müzeler, sanat galerileri, spor
sahaları, kongre merkezleri, parklar, turlar, diğer turistik kullanımların işleticisi
durumundadırlar. Bu tür işletme ve tesislerin ziyaretçi çekmesi için yapılan ey-
Yerel Yönetimlerin Turizm Sektörü İçindeki Önemi, Rolleri ve Görevleri
53
lemlerde özel bir firma gibi hareket eden başlıca aktörlerden birisidir (Jones Shone - Memon, 2003: 8). Ayrıca kültür ve spor festivalleri düzenleyerek turizmin gelişimine katkıda bulunmaktadırlar. Tüm bu gelişmeler, yerel hükümetin ülkedeki en büyük turizm operatörü olması durumunu da beraberinde getirmektedir. Aynı zamanda, bireysel turizm organizatörlerinin ve ziyaretçi bilgi
ağının en önemli fon sağlayıcılığı görevleri de yerel hükümetlere verilmiştir
(Jones – Shone - Memon, 2003: 10).
Bunların yanı sıra, Yeni Zelanda’da yerel hükümetlerin başlıca görevlerinden birisi de, turizmin etkilerinin değerlendirilerek bununla ilgili sonuçların çıkarılması ve buna göre de turizm idaresinin doğru ve etkin biçimde yapılmasını
sağlamaktır (Tourism Planning Toolkit for Local Government, 2006: 10).
Turizmin olumsuz olabilecek sosyal ve çevresel etkilerini idare edebilmek
için, yerel hükümetler; çevre, sağlık ve güvenlikle ilgili standartları getirerek turizm gelişimini düzenleme altına almak, ulaşım ağları, katı atık yönetimi, atıksu
sistemi gibi planlama yardımcı olanaklarını kullanmak suretiyle turizm gelişimine katkıda bulunmak, misafir memnuniyeti anketleri ve çevresel izleme metotları ile turizm gelişimini ve eğilimlerini izlemek (Tourism Planning Toolkit
for Local Government, 2006: 10) gibi önlemleri almaktadırlar.
Brezilya
Brezilya, 26 eyaletten oluşan federal bir yönetim yapısına sahiptir
(http://www.state.gov./r/pa/ei/bgn/35640.htm). Brezilya gerek hassas eko sistemi, gerekse plajları bakımından dünyanın en önemli turizm merkezlerinden biridir. 2000 yılı itibarı ile Brezilya’da dış turizm gelirlerinin 4,2 milyar dolar olduğu söylenmektedir (Oliviera, 2003: 98).
Turizmin ekonomideki öneminin yanı sıra, hassas bir eko sisteme sahip olduğu için turizmin çevre üzerindeki olumsuz etkisini hisseden başlıca ülkelerden biridir. Bu özelliğinden dolayı Brezilya’da federal ve yerel yönetimlerin
dikkati turizmin gelişmesi ile beraber çevrenin korunmasına da yönelmektedir.
Brezilya örneğinde yerel yönetimlerin turizmdeki rollerinin incelenmesi; bu yerel otoritelerin turizmin gelir getirici ve kalkındırıcı etkisinin yanı sıra tahrip edici etkisine karşı da ne tür stratejiler ve yollar izlediğini anlamak bakımından
önemlidir. Bu bağlamda, Brezilya örneğinde yerel otoritelerin turizm- çevre ikileminde çevre koruma ile ilgili olan sorumlulukları ve görevleri ön plana çıkmaktadır. Yerel otoritelerin turizm sektörünün çevreyi tahrip edici yönlerinin
azaltılması bakımından oynadığı rollerin anlaşılması açısından 2003 yılında J.
A. P. Oliviera’nın Brezilya’nın kuzeydoğu tatil bölgelerinde yapılan bir araştırma konuya ışık tutacaktır (Oliviera, 2003: 104).
Bu çalışma sonucunda yerel yönetimlerin, turizm sektöründen olumsuz olarak etkilenen çevreyi korumak bağlamında dört temel stratejisi ve görevi olduğu
öne sürülmüştür (Oliviera, 2003: 104). Bunlar şu şekilde sıralanmaktadır;
54
Çağdaş Yerel Yönetimler, 19 (4)Ekim 2010
Kurumsal kapasitenin kurularak geliştirilmesi: Personelin çevre konusunda
eğitilmesi ve çevresel düzenlemelerin yürürlüğe konması ile ilgilidir.
Çevresel projelere yatırım yapma: Özellikle yerel yönetimlerin görevleri olan her türlü altyapının teminini, bunun yanı sıra toplu kirliliklerin giderilmesi
ve yeniden ormanlaştırma çabalarını da kapsamaktadır.
Turist akımını ve gelişimini kontrol etme: Özellikle çevresel olarak hassas
bölgelerde ve korunan alanlarda turist sayıları kontrol altında tutulmakta ve geziler planlanan sayılarda yapılmaktadır.
Koruma alanlarının oluşturulması: Özellikle yerel yönetimler ekolojik olarak hassasiyet gösteren bölgelerde korunan alan oluşturmak ve bunları turizm
açısından kontrol etmekle yükümlü tutulmaktadırlar. Bu alanlarda bina yapımına kısıtlar getirmenin yanı sıra alana girişlerde kontrol altında tutulmaktadır.
Bunun araçları olarak ise yüksek fiyatlandırma ve buna karşı tepki veren talep
de azalma gelmektedir. Buralarda turizm imkanları küçük işletmelerce sağlanmakta ve fiyatların düşüp talebin artmaması için diğer firmaların pazara girmeleri federal yönetimlerce engellenmektedir.
İspanya
İspanya Avrupa’nın en önemli turizm merkezlerinden biri konumundadır.
İspanya’da turizm sektörü; ülke toplam gelirlerinin %15’ini, istihdamın da
%14’ünü oluşturmaktadır (www.tursab.org.tr, 2010). Bu rakamlar, turizm sektörünün İspanya için önemini ortaya koymaktadır.
İspanya idari yapısı merkezi bir yapı olmasına karşın 1978’de bölgesel otonom hükümetlerin oluşması hakkında mutabakat sağlanmış, 1985 yılında Atlas
Okyanusunda yer alan “Kanarya” ve Akdeniz’de yer alan “Balear” takım adalarının da bulunduğu 17 bölge merkezi hükümetle otonomi şartlarında antlaşmıştır (www.state.gov./r/pa/ei/bgn/2878.htm).
Kitlesel (mass) turizmin yoğunluğundan dolayı oluşan çevresel ve sosyo ekonomik problemler son yıllarda İspanya turizmini olumsuz etkilemeye başladığından dolayı, sürdürülebilirlik kavramı üzerinde durularak sürdürülebilir turizm çabaları başlamıştır. İspanya için verilecek olan örnek; turistik Calvia yöresinde Calvia belediyesinin, sürdürülebilir turizme yönelik çalışmalarının ve
bundaki rolünün anlatılacağı belirgin ve özel bir örnek olacaktır.
Calvia, Akdeniz’de Balear takımadaları içinde yer alan 35.000 nüfusu olan
ve yaz nüfusu 57.000 ila 150.000 arasında değişen küçük bir yerleşme niteliğindedir. Küçük olmasına rağmen özellikle sürdürülebilir turizm uygulamaları ile
1997 yılında sürdürülebilir kent ödülünü alarak literatüre geçmiştir
(habitat.aq.upm, 2010).
Calvia, özellikle kitlesel turizmin çok yoğun yaşandığı bir bölge olarak
1980’li yılların sonlarında çevrenin tahribatı ve konaklama yerlerinin eskimeye
Yerel Yönetimlerin Turizm Sektörü İçindeki Önemi, Rolleri ve Görevleri
55
başlaması ile birlikte krize girmiş ve turizm aktivitesi bir anda %20 düşüş kaydetmiştir. Bunun üzerine otonom Balear yönetimi belediyelerle işbirliği içinde
bu durumu tersine çevirmeye çalışan çabalara girişmiştir (Tourism and Local
Agenda 21, 2003: 34). Balear adalarında kitle turizminden sürdürülebilir turizme doğru bir geçiş yaşandığı ve bu geçişte yerel yönetimlerin öncelikli rol oynadığı söylenmektedir (Tourism and Local Agenda 21, 2003: 35). Yerel yönetimin öncelikli rolü sosyal hizmetler alanında olmaktadır. Bu hizmetler içinde
ise yerel halkın turizm ile ilgili olarak bilinçlendirilmesi ve eğitimi önemli rol
tutmaktadır. Belediye eylem programında Yerel Gündem 21 özünde sürdürülebilir turizm ile ilgili olarak 10 stratejik eylem başlığı ve bunlara dayalı 40 adım
belirlenmiştir (Tourism and Local Agenda 21, 2003: 37).
Bu eylem başlıkları; nüfus artışını kontrol altına alarak sahil bandını
rehabilite etme, hayat kalitesini artırma, doğal ve deniz ile ilgili mirası ve varlıkları koruma, kültürel ve tarihi mirası koruyarak değerlendirme, kentsel alanların rehabilitasyonu, turizm gelişim alanlarını geliştirmek ve turist harcamalarını artıracak tedbirler almak, kamusal ulaşımı geliştirerek bisiklet ve yürüyüşü
ön plana çıkarmak, su enerji ve atıkları sürdürülebilir şekilde idare etme, bilgi
kaynaklarına yatırım yapma, işbirlikleri yaparak özel- kamu yatırım kapasitesini
artırmak olarak sıralanmaktadır (Tourism and Local Agenda 21, 2003: 37).
Bunlar için kullanacağı öncelikler olarak kentsel plan, ulaşım planlaması, yerel
enerji planlaması ve çeşitli projeler karşımıza çıkmaktadır (Tourism and Local
Agenda 21, 2003: 37).
Bu eylem başlıkları ve olumlu uygulamalar sonucu kontrolsüz kentsel gelişme durdurulmuş, kıyılar tekrar tanzim edilmiş, projeye birçok destek sağlanmış
ve uluslar arası düzeyde ödüller kazanılmıştır (habitat.aq.upm, 2010).
Calvia örneği; sürdürülebilir turizm planlamasının belirli bir yerleşmede uygulanmasının önemli bir örneği olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durum, dengeli bir turizm gelişimi içinde gelecek nesillerin de sosyal, ekonomik ve çevresel gereksinimlerini yüksek bir katılım düzeyi altında gerçekleştirme imkanlarının olduğunu tüm dünyaya göstermektedir.
Fransa
Fransa, yılda yaklaşık 77 milyon dış turistin ziyaret ettiği ve bu sektörde
yaklaşık 15 milyar avroluk bir geliri olan, kitlesel deniz turizminin yanı sıra
sosyal ve kültürel turizm imkanları oldukça gelişmiş bir ülkedir (Guerin, 2004:
2).
Fransa, geleneksel olarak oldukça merkeziyetçi bir yönetim yapısına sahiptir. Bu yapısıyla Türkiye’ye benzemektedir. 1982 yılında başlayan merkezi otoritenin desentralizasyon süreci devam etmektedir. Bu süreçte idari ve mali konuların
yöresel
otoritelere
bırakılması
söz
konusudur
(http://www.state.gov./r/pa/ei/bgn/3842.htm).
56
Çağdaş Yerel Yönetimler, 19 (4)Ekim 2010
Tüm alanlarda olduğu gibi turizm sektörü de Fransa’da merkezi yönetimin
idaresi altında gelişmiştir. 1992 Aralık ayında bu konuda çok önemli bir dönüşüm yaşanmış ve turizm alanındaki kurumsal sorumluluk merkezi otorite ve yerel otoriteler (bölgeler, iller (departements), belediyeler (communes) arasında
paylaştırılmıştır. Bölgeler olarak adlandırılan üst kademe yerel otoriteler, turizm
gelişimi için planlama ve orta dönemli hedefler koyma ile sorumlu tutulmuşlardır. Bölgesel turizm planı ve bu plan dahilinde hedeflerin yakalanabilmesi için
süreçler izleme görevi bölgesel otoriteye verilmiştir. İller (department) ise bu
gelişme planlarına şekil vermek ve kendi yerellikleri doğrultusunda turizm ve
dinlenme ile ilgili temel kararları uygulamakla yükümlü tutulmuşlardır (Guerin,
2004: 4).
1992 yılında gelen bu değişimden ayrı olarak, yerel otoritelerin zaman içinde
süregelen görevleri arasında ulaşım altyapısının yapımı ve bakımı yer almaktadır. Ulaşım altyapısının yanı sıra, turistik bir yerleşimin gerek duyacağı her tür
altyapı (içme suyu, atıksu, çöp, elektrik, gaz, iletişim vs.) sağlanması ile de yerel yönetimler sorumludur (Guerin, 2004: 3-4).
Altyapının yanı sıra, merkezi otoritenin de desteğini almak kaydıyla yerel
otoriteler, bazı turizm üstyapılarının kurulması ile de görevlidirler. 1970’lerde
başlatılan bir çalışma ile, özellikle iller (departments) temel kayak tesislerinin
yapımı ile ilgili olarak merkezi hükümete destek vermekle yükümlü olmuşlardır
(Guerin, 2004: 6).
Günümüzde, özellikle yüksek hızlı ve kaliteli bir bilişim altyapısının kurulması yerel yönetimlerin görevleri arasına katılmıştır. Özellikle turizm sektörü
açısından bu tür bir altyapının çok kolaylıklar sağlayacağı ve gelirleri artıracağı
tahmin edilmektedir (Gurein, 2004: 4).
Yerel otoritelerin turizm sektörü içinde bu tür görevlerinin yanı sıra, 2003
yılında Turizm Mühendisliği için Fransız Ajansının kurulmasıyla birlikte ikincil
rolleri ve görevleri oluşmaya başlamıştır. Bu ajans dahilinde tüm ilgili kurum ve
kuruluşlar yer almaktadır. Bunlar; merkezi hükümet, farklı düzeylerdeki yerel
otorite temsilcileri, profesyonel turizm federasyonları, kamu işletmeleri, özel
müteşebbisler, tur operatörleri, vs. den oluşmaktadır. Bu ajans temel olarak istatistiklerin analizi, müşteri ihtiyaçlarını anlama ve tahmin etme, turizmin kamusal idaresi, turizm projelerinin gelişimi, turizm arzının pazarlanması, ürün ve
servislerde kalite sağlanması, kıymetlendirmelerin yapılması gibi meselelerden
sorumlu olmaktadır (Guerin, 2004: 7-8). Tüm bu görevlerin başarıyla yürütülmesi için de, rol oynayan aktörlerin mutlak ve güvenilir işbirliği zorunlu hale
gelmektedir.
Yerel Yönetimlerin Turizm Sektörü İçindeki Önemi, Rolleri ve Görevleri
57
TÜRKİYE’DE YEREL YÖNETİMLERİN TURİZM SEKTÖRÜ İLE İLGİLİ
YÜKÜMLÜLÜKLERİ -YASAL ÇERÇEVETürkiye’de, yerel yönetimlerin turizm içindeki rollerini anlayabilmek için
öncelikle yasal mevzuata bakmak gerekmektedir. Bu nedenle, yerel yönetimlerle ilgili yasalarla beraber turizm ile ilgili yasalara da göz atmakta fayda vardır.
Çalışmanın bu kısmında bu konular incelenecek ve bir sonuca varılmaya çalışılacaktır.
Türkiye için bakıldığında yerel yönetimler olarak; belediyeler, il özel idareleri ve köy idareleri ele alınabilir.
Öncelikle yerel yönetimlerin, turizm sektörü ile ilgili olarak yasalardan gelen
bazı görevleri bulunmaktadır. Bu konu ile ilgili şu an yürürlükte olan yasalar
olarak; 13.7.2005 tarih ve 5393 sayılı Belediyeler Yasasını, 23.7.2004 tarih ve
5216 sayılı Büyükşehir Belediyeleri Yasasını, 4.3.2005 tarih ve 5302 sayılı İl
Özel İdaresi Yasasını, 1924 tarih ve 442 sayılı Köy Kanununu ve 26.05.2005 tarih ve 5355 sayılı Mahalli İdari Birlikleri Yasasını görmekteyiz.
5393 sayılı Belediyeler Yasasında; belediyeler, çeşitli hizmetler ile birlikte
“turizm ve tanıtım hizmetlerini yapar ve yaptırır” diye bir tanım bulunmaktadır.
Turizm sektörünün oldukça kapsamlı ve diğer sektörlerle olan yoğun ve iç içe
geçmiş ilişkileri de söz konusu olduğunda, bu tanımın oldukça genel ve ucu açık bir tanım olduğu görülecektir. Bu genel tanımın yanı sıra, yine belediye yetkileri arasında yasanın 15. maddesinde belirtilen şekilde nüfusu on bini geçen
yerleşmelerde meclis kararı ile turistik altyapıları ve turistik tesisleri kurabilmekte, veya projelere arsa tahsis edebilmektedir (www.tbmm. gov.tr, 2010).
Belediyelerin bir çok yetkilerinin toplum hizmetleri ile ilgili olmasının yanı
sıra turizm ile de yakından ilgili olanlarını şöyle sıralayabiliriz: İçme suyu sağlamak, atık su tesisleri kurmak, kaynak sularını işletmek veya işlettirmek, terminaller, fuar alanları, yat limanları ve iskeleler kurmak, kurdurmak, işletmek
veya işlettirmek, bunların gerçek ve tüzel kişilerce açılmasına izin vermek, umuma açık istirahat ve eğlence yerlerini ruhsatlandırmak ve denetlemek, reklam
panoları ve tanıtıcı tabelalar konusunda standartlar getirmek, kara- deniz- su ve
demiryolu üzerinde işletilen servis ve toplu taşım araçları ile taksi sayılarını belirlemek, ücret tarife ve güzergahları belirlemek, toplu taşıma sistemleri kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek (www.tbmm.gov.tr, 2010).
22.02.2005 tarih ve 5302 sayılı “İl Özel İdaresi” yasasında ise altıncı maddede, “belediye sınırları dışında kalan alanlarda il Özel idareleri kültür ve turizm hizmetlerini sunmakla görevli ve yetkilidir” (www.mevzuat.adalet.gov.tr,
2010) denmektedir. Fakat bu hizmetlerin ayrıntısı verilmemektedir.
1924 tarih ve 442 sayılı Köy Kanunu, 86 yıldan bu yana yürürlükte olan bir
yasadır. Bu yasanın yerine geçmesi ile ilgili olarak düşünülen İçişleri Bakanlığı
58
Çağdaş Yerel Yönetimler, 19 (4)Ekim 2010
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün 12.11.2009 tarih ve 28778 sayılı genelgesinde yer alan Köy Kanunu Tasarı Taslağında, turizm konusu ile ilgili olarak
herhangi bir hüküm yer almamaktadır (www.mahalli-idareler.gov.tr, 2010).
26.05.2005 tarih ve 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Yasasında, belediyelerin hizmet sunumu konusunda birliktelik sağlayabilecekleri açıklanmakta, fakat bunların ayrıntısı verilmemektedir. Neticede, turizm sektörü ile ilgili olarak
doğrudan ve somut bir hüküm bulunmamaktadır (www.tbmm.gov.tr, 2010).
Yasal çerçeve olarak yerel yönetimlerle ilgili yasaların yanı sıra; turizm ile
ilgili yasalar da incelendiğinde, 1982 tarih ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununda ve 24.7.2003 tarih ve 4157 sayılı Turizm ve Teşvik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun metinlerinde; “belediye”, “yerel yönetim”, “mahalli idare”, “il özel idaresi” gibi kavramların hiçbirinin geçmediği görülmektedir.
Türkiye’de belediyelerin turizm ile ilgili görevlerini çok genel biçimde ele
alırsak; bunları şu ana başlıklar altında toplamak mümkündür: - Turizm tesislerinin imar durumu (imar planı yapımı), - Altyapı, - Ulaşım, - Tesis işletimi ve
kontrolü. Bununla birlikte denetim görevlerini ele alırsak bunlar; planlama ve
yapılaşma denetimi, çevre koruma denetimi, tesislerin işletmelerinin denetimi
olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yerel Yönetimler ve Turizm ile ilgili yasalara ek olarak 8 Ekim 2006 tarihinde çıkarılan “Kent Konseyleri Yönetmeliği” de konumuz açısından önem arz
etmektedir. Yerel Gündem 21 kapsamında hazırlanan bu yönetmelikle birlikte
Kent konseyleri YG-21 Program ortakları olarak kabul edilmiştir. Yönetmelikle
belirlenen görevler çerçevesinde turizm ile ilgili olarak doğrudan görevleri olmasa dahi, kent kimliğine ilişkin kültürel, doğal ve benzeri değerlere sahip çıkarak geliştirmek, sürdürülebilir gelişme sorunlarına yönelik uzun dönemli plan
hazırlanması ve uygulanması gibi görevler dolaylı olarak turizm sektörü ile ilgili görevlerdir. Nitekim bu yönetmelikten sonra oluşturulan kent konseylerinde
“Turizm Çalışma Gruplarının” oluşturularak faaliyetlere başladığı görülmektedir. Antalya, Alanya, Bursa, Keşan, Silifke, Sarıyer, Didim, Mersin gibi yerleşmelerde Kent Konseylerinde oluşturulan Turizm Çalışma Grupları buna örnek
olarak verilebilir. Bu konseyler özellikle turizm ile ilgili projelerde yol gösterici
ve programlayıcı olmaları bakımından önemlidirler.
SONUÇ
Siyasal sistem içinde adına ne derse densin; yerel yönetimler, turizm sektörü
içinde yer alan çok çeşitli aktörlerin en önemlilerinin başında gelmektedir. Yerel yönetimlerin önemi iki açıdan ileri gelmektedir. Birincisi sektör içindeki toplumsal çıkarları koruyabilecek kurum olmaları, ikincisi ise “yerelin” yani ilgili
Yerel Yönetimlerin Turizm Sektörü İçindeki Önemi, Rolleri ve Görevleri
59
turistik yörenin, bölgenin sorunlarını, potansiyellerini en iyi bilmesi gereken kurumlar olmalarıdır.
Yerel yönetim - turizm ilişkisi için dünyada bir standart bulunmamaktadır.
Çok farklı siyasal yapılar, toplumsal organizasyon yapıları ve gelişmişlik düzeyleri ile kültürel farklılıklar bunun sebeplerindendir. Bununla birlikte dünya
örnekleri göstermektedir ki, toplumsal gelişmişlik düzeyleri arttıkça ve organizasyon yapıları geliştikçe, yerel yönetimlerin turizm içindeki rolleri klasik rollerinin dışına çıkarak farklılaşmakta, çeşitlenmekte ve gelişme göstermektedir.
Yerel yönetimlerin geleneksel anlamda gördüğümüz altyapı sağlama ve tesis
işletimi gibi görev ve rollerinin yanı sıra dünyadaki konjonktürel gelişmeye
bağlı olarak farklılaşan ve değişen rolleri de izlenmektedir. Bunlar arasında, turizmin çeşitli aktörleri arasında katalizör rolü oynama, turizm ile ilgili tüm strateji ve planlamaların sahibi olma, pazarlama etkinliklerinde önemli roller oynama, doğal ve kültürel mirası turizmin olumsuz etkilerine karşı korumada başlıca rolü oynama gibi faaliyetler ve görevler sayılabilir.
Türkiye açısından bakıldığında, yerel yönetimlerin turizm sektörü ile ilgili
olarak görev ve sorumlulukları bağlamında; ilgili yasalarda belirtilen klasik belediyecilik, altyapı hizmetleri ve imar planlama hizmetleri dışında, turizm aktivitelerini artırabilmek için tanıtım ve reklam faaliyetleri, çeşitli fuarlar, festivaller düzenleme gibi etkinlikleri de sayabiliriz. Bazı yörelerde yerel yönetimlerin
turistik işletme sahibi veya ortağı da oldukları görülmektedir
(www.google.com.tr, 2010).
Türkiye’de yerel yönetimlerin turizm sektörü içindeki rol ve görevleri açısından bazı olumsuzluklar da mevcuttur. Nüfusu turizm sezonlarında mevcudun
birkaç katına kadar artan belediyeler ve özel idarelere ilişkin olarak özellikle
altyapı ve belediye hizmetleri ile ilgili hiçbir tedbir yasalarımızda yer almamaktadır. Bunun yanı sıra, turizm açısından önem arz eden, özellikle ilçe ve belde
belediyelerinin mali yapılarının oldukça kısıtlı olmaları; bu belediyelerin turizm
sektörü içindeki etkinliklerini artıramamalarına neden olmaktadır.
Bu tür olumsuzlukların yanı sıra, sivil toplum kuruluşlarının güçlenmesine
ve kentlilik bilincinin artmasına paralel olarak yerel düzeyde yaşanan bazı gelişmeler; örneğin kent konseyleri ve bunların turizm alanında çalışmaları, gelecek açısından umut da vermektedir.
Türkiye’de yerel yönetimlerin turizm alanındaki önemini artırmak ve rollerinin daha etkin olmasını sağlamak amacıyla dünyadaki örneklerden alınması gereken bazı çıkarımlar mevcuttur. Türkiye’de klasik belediyecilik ve alt yapı
hizmetlerinin yanı sıra, turizm işletmesi ve organizasyonu açısından önünde seçenekler bulunmaktadır. Aynı zamanda, çevresel ve kültürel olumsuz etkilerin
azaltılması ve sürdürülebilir turizm olgusunun sağlanmasında da yerel yönetimlere önemli görevler düşmektedir. Turizmi kalkınma aracı olarak gören ve tu-
60
Çağdaş Yerel Yönetimler, 19 (4)Ekim 2010
rizm konusunda potansiyel sahibi olan yerel yönetimlerin belirtilen bu görevleri
başarabilmeleri için turizm ile ilgili tüm hususları kapsayan planlama çalışmaları önem arz etmektedir. Kuşkusuz bu planlama çalışmaları klasik imar planlama
çalışmalarından farklı boyutta oluşacak; sosyal, ekonomik ve fiziki boyutları
mevcut olacaktır.
Tüm bu gelişmelerin gerçekleşmesi bağlamında yerel yönetimlerin turizm
sektörü içinde önemlerinin ve etkinlik düzeylerinin artması, en azından yoğun
turizm yörelerinde yer alan yerel yönetim birimlerine bu fırsatın verilmesi için
bu yöreler, bölgeler hakkında turizm ile ilgili olarak mutlaka yeni yasal ve örgütsel düzenlemelere gitmek gerekmektedir.
KAYNAKÇA
“Belediye ve İl Özel İdaresi Otelleri”, (2010), http://www.google.com.tr, (14.07.2010).
“Brasil”, (2009), www.state.gov/r/pa/ei/bgn/35640.htm (08.03.2010).
“France”, (2009), www.state.gov./r/pa/ei/bgn/3842.htm (08.03.2010).
“New Zealand”, (2009), www.state.gov/r/pa/ei/bgn/35852.htm (08.03.2010).
“Spain”, (2009), www.state.gov/r/pa/ei/bgn/2878.htm (08.03.2010).
“The Network of Cities for Sustainable Tourism”, (2004),
http://www.icleieurope.org/fileadmin/user_upload/tourism/NSTpresentation_ITB_2
004.pdf (03.02.2010).
“The Role of Local Authorities in Tourism”, (2005),
http://www.southhams.gov.uk/administration/committee_agendas/prosperity_pdg/23
Jun05/Tourism%20and%20Marketing%20Strategy%20Review_Appendix%20A_23
.06.05.pdf (03.02.2010).
“Tourism and Local Agenda 21, International Council for Local Environmental
Initiatives”, (2003), http://www.unep.fr/shared/publications/ pdf/3207 TourismAgenda.pdf (03.02.2010).
“Tourism Planning Toolkit for Local Government, Tourism Recreation Research and
Education Centre”, (2006), http://www.tourism.govt.nz/
Documents/Policy%20Website/Documents/TourismToolkit/TourismPlanningToolki
t.pdf (03.02.2010).
“U.N.E.P, International Council for Local Enironment Initiatives Tourism and Local
Agenda 21”, (2003), http://www.unep.fr/shared/ publications/pdf/3207TourismAgenda.pdf (03.02.2010).
Belediye Kanunu, http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k5393.html, (01.02.2010).
Büyükşehir Belediyesi Kanunu, http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/ k5216.html
(01.02.2010).
Calvià Local Agenda 21: Sustainable Development in a Tourism Municipality (Spain),
http://habitat.aq.upm.es/bpes/onu98/bp438.en.html (03. 02. 2010).
Dünya Turizm İstatistikleri, http://www.tursab.org.tr/istatistikler/ ULKE/Spain.pdf
(01.02.2010).
Yerel Yönetimlerin Turizm Sektörü İçindeki Önemi, Rolleri ve Görevleri
61
Guerin A. J. (2004), “The French Initiative for Innovation in Tourism: How to
Rejuvenate Supply and Increase the Productivity of Tourism Sector?”,
www.oecd.ora/dataoecd/56/11/34267998.pdf (08.02.2010).
Hawkins D. E. (1999), “The Changing Role of Local Government in Global
Tourism”,http://gw.codil.or.kr/filebank/original/RK/OTGWRK060280/OTGWRK0
60280.pdf (08.02.2010).
İl Özel İdaresi Kanunu, http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/1449.html,
(01.02.2010).
Jones T. - Shone M. C. - Memon A. (2003), “Emerging Tourism Planning Processes
and Practices in New Zealand: A Local and Regional Perspective”, TREEC Report,
New Zealand, http://researcharchive.lincoln.ac.nz/dspace
/bitstream/10182/621/1/trrec_rr_56.pdf (08.02.2010).
Kent Konseyi Yönetmeliği, www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/27177.html, (01.02.2010)
Köy Kanunu Tasarısı Taslağı, www.mahalli-idareler.gov.tr/HOME/ dokumanlar/koy_kanunu_tasarisi_taslagi.doc, (13.07.2010).
Mahalli İdare Birlikleri Kanunu, www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k5355.html, (13.07.2010).
Oliviera J. A. P. (2003), “Governmantal Responses to Tourism Development: Three
Brazilian Case Studies”, Tourism Management, No:24.
Özbiçer, Tülin (1994), Sustainability and Tourism Development: A Myth or Reality,
Y.Lisans Tezi, ODTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Turizmi Teşvik Kanunu, www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/583.html, (01.02.2010).
Turizmi Teşvik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun,
http://blog.hukukokulu.com/4957-sayili-kanun.html (01.02.2010).
World Tourism Organisation, http://www.unwto.org/sdt/ (03.02.2010).

Benzer belgeler