SAYI
Transkript
SAYI
1 TEMMUZ 2016 / SAYI 3 / FİKİRTEPE PLATFORMU’NUN AYLIK ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR Hep birlikte büyük değişime Modern bir Robin Hood örneği: DERVİŞ BABA Sayfa 8-9 Derviş Baba’nın kurucularından mimar Ali Denizci ile hem Derviş Baba’nın hikâyesini hem de Fikirtepe’de, Fikirtepe Platformu ile birlikte hayata geçirecekleri ortak projeyi konuştuk. MUTLU ARSA SAHİPLERİ üşüm am eden dön v e d e v k e m i. dir ir araya geld leri değerlen b e e m il ş li ri e le g ip n h o s a deki arsa s ikirtepe’nin formu, bölge t F la re P e e z p ü e t k a ir Fik alm da fikirlerini ın k k a h i c re sü Pink Martini 16 Temmuz’da İstanbul’da Sayfa 10-11 Ömer Çamoğlu ile mimari üzerine... Sayfa 6-7 Doç. Dr. Mehmet Oktay Taftalı ile dönüşüm Sayfa 2-3-4 Sayfa 15 2 Fikirtepe Platformu, bölgedeki son gelişmeleri değerlendirmek ve devam eden dönüşüm süreci hakkında fikirlerini almak üzere arsa sahipleri ile bir araya geldi. Çocuklarımızın geleceği için mutlu ve umutluyuz Y eni Fikirtepe’nin tamamlandığında yaklaşık 160 bin kişiye ev sahipliği yapacak, Türkiye’nin en büyük kentsel dönüşüm uygulaması örneği olması hedefleniyor. Kültür, sanat, spor tesisleri, eğitim kompleksi, yeşil alanlar ile ev sahiplerini daha birçok sosyal imkân ile buluşturacak Fikirtepe, yatırımcılara sunduğu fırsatların yanı sıra bölgedeki hak sahiplerine de büyük avantajlar sunuyor. Bölgedeki dönüşüm ile birlikte mevcut daireleri neredeyse yaklaşık 10 katı bir değer artışına uğrayan arsa sahipleri yeni yaşamlarına ve dönüşen Fikirtepe’ye umutla bakıyor. Bölgedeki hak sahiplerinin kurulduğundan itibaren yanında olan Fikirtepe Platformu, bölgedeki son gelişmeleri değerlendirmek ve devam eden dönüşüm süreci hakkında fikirlerini almak üzere arsa sahipleri ile bir araya geldi. Düzenlenen iftar yemeği ve toplantıda; Fikirtepe’nin master planı ve uygulanması, sosyal donatı alanları ve projelerin son durumu değerlendirildi. Bölge sakinleri Fikirtepe Platformu ile çeşitli konulardaki yorumlarını, taleplerini ve sorunlarını paylaştı. BÖLGEDEKİ ALTYAPI SORUNU BİRAN ÖNCE ÇÖZÜLMELİ Fikirtepeli arsa sahipleriyle düzenlenen toplantı sırasında özellikle bazı başlıklar ön plana çıkıyor. 2016 sonuna doğru sosyal donatı ve yeşil alanların olduğu, depreme dayanıklı ve toplu ulaşım olanaklarının hemen yanı başında olan yeni evlerine yerleşecek olmanın mutluluğunu yaşayan arsa sahipleri bir yandan altyapı hakkında akıllarında ciddi sorunların olduğunu vurguladı. Evlerine yerleştikten sonra su, elektrik, kanalizasyon gibi altyapı konularında kötü senaryolarla karşılaşmaktan çekinen arsa sahipleri İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Fikirtepe’deki altyapı işlerini hızlandırması yönündeki taleplerini Fikirtepe Platformu’na iletti. Evlerine yakın zamanda kavuşacak olan hak sahipleri, kendi mutluluklarının yanı sıra çıkan kanunların tam olarak uygulamaya geçmemiş olması ve bazı adalarda anlaşmaların henüz tamamlanmaması sebebiyle riskli konutlarda oturmak zorunda kalan komşuları için de endişe duyuyor. Arsa sahipleri, tüm Fikirtepe’nin sağlıklı ve iyi yaşam koşullarında yaşayabilmesi ve kentsel dönüşümün hızlıca tamamlanması adına kanunların bir an önce uygulanmaya alınmasının önemini düzenlenen toplantıda bir kez daha vurguladı. FİKİRTEPE, HAK ETTİĞİ DEĞERE YENİDEN KAVUŞACAK Fikirtepe Platformu ve proje yapan firmalar, kendi sorumluluk alanları dışındaki kamusal alanlarda çok güçlü olmadığı ve yalnızca bu alanda yol gösterici bir misyona sahip olduğu için, kamusal alandaki beklentileri gerçekleştirmek adına, burada yaşayacak olan hak sahipleriyleriyle, ortak bir akıl ve birlik içerisinde hareket edebilirse, modern bir ortam için doğal ve haklı taleplerin gerçekleşmesine yönelik daha güçlü ve sonuç odaklı bir etki oluşturacağı toplantının notları arasında yer aldı. Fikirtepe’nin ve Fikirtepe insanının, varoş algısından dolayı yanlış tanındığı, bölge hakkında çeşitli önyargıların ve karşı lobilerin bulunduğuna da değinildi. Fikirtepe’nin çevre semtlerde olduğu gibi ve kent merkezine yakışır bir şekilde hak ettiği değerine kavuşmasının hem burada yaşayacak hak sahipleri için hem de proje yapan firmalar için büyük önem taşıdığı belirtilirken, Fikirtepe’nin nasıl daha iyi tanıtılabileceği ve yanlış algının nasıl pozitife çevrilebileceği üzerine konuşuldu. İftar yemeği sonrasında hem toplu bir fotoğraf ile günü ölümsüzleştiren mutlu arsa sahiplerinden bazıları bölgedeki çalışmalarla ilgili kişisel görüşlerini ve duygularını Fikirtepe Platformu ile paylaştı. l 3 Gülhan - Mustafa Genç ve çocukları Çocuklarımızın içinde daha güvenli ve huzurlu olacağı bir çevrede, sosyal ve spor olanakları olan yapılarda büyüyecek olmasından dolayı çok mutluyuz. l M. Şerif Filiz Cemal Kaynar Biz varoşlar içinde yetiştik ancak çocuklarımız bizim yetiştiğimiz ortamda değil, sosyal donatıları olan, parkları ve spor olanakları olan, daha iyi çevre koşullarında yetişecekler. Mutlu çocuklar, sonrasında mutlu yetişkinler olup, mutlu bir gelecek yaratacaklar. Çok mutluyum. Devletimize, belediyelere, Fikirtepe Platformu’na ve bizim içinde bulunduğumuz proje olan Pana Yapı’ya teşekkür ediyorum. l Hem mutlu hem de mutsuzum. Evlerimiz değer kazandı, iyi koşullarda yaşayacağız bu anlamda emeği geçen herkese ve bizim içinde bulunduğumuz proje olan Pana Yapı’ya teşekkür ederim. Mutsuz olduğum tek konu eski komşularımdan ayrılacağım ama onlar adına mutluyum çünkü onların da evleri değer kazandı ve onlar da iyi koşullarda yaşamlarını sürdürecekler. l Gönül - Mehmet Demir Recep Örten Projemizin bitmesine az kaldı, bir yandan evlerimizi teslim almak için gün sayıyoruz, diğer bir yandan da Fikirtepe’deki altyapı çalışmalarının hızlanmasını ilgili makamlardan rica ediyoruz. l Fikirtepe ile ilgili yapılan yanlış haberlere ve yorumlara, tüm Fikirtepe halkı olarak duyarlı olmalı ve gerekli düzeltmeleri yapmalı veya yaptırmalıyız. İçinde yaşayacağımız yapılar ve çevre için kamusal alanda proje yapan firmalara gerekli desteği vermeliyiz. Fikirtepe, ortak akıl ve birlik içerisinde yapılan ve yapılacak olan çalışmalarla çok daha hızlı bir şekilde gerçek değerine kavuşacaktır. l İbrahim Akyol Bizim için en önemli mutluluk kaynağı eskiden korkarak uyuyorduk. Acaba deprem olacak mı? Olursa ne olacak diye. Şimdi korkmadan uyuyacağız. Bu en büyük mutluluğumuz. l Azamet Yavuz 2016 sonunda evlerimize kavuşuyoruz ve bundan dolayı çok mutluyum. Ancak 2016 sonunda burada yaşayacak birçok ailenin oluşabilecek altyapı problemleri ile karşılaşmaması adına İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden altyapı işlerinin hızlandırılmasını rica ediyoruz. l Salih - Sait Sarı Fikirtepe için özellikle altyapı çalışmalarının hızlanması en büyük isteğimiz. Bunun dışında hem Fikirtepe Platformu’na hem de içinde yer aldığımız “Business İstanbul” projesine Fikirtepe’ye kattıkları değer için teşekkür ediyoruz. Bizler de Fikirtepe için yapılacak tüm iyi projelerde desteğe hazırız. l 4 Hüseyin Kaynar 45 sene önce Fikirtepe’ye geldim. Çocuklarım iyi bir ortamda yetişmedi ancak torunlarımı şimdi yaşayacakları Baysaş İnşaat’ın projesine getirdiğimde çok mutlu oluyorlar. Onlar güvenli ve iyi bir ortamda büyüyecekler. İyi bir gelecek için atılmış büyük bir adım olacak onlar için. Bugünleri de gördüğümüz için çok mutluyum. Darısı bu koşullara kavuşmayı bekleyen tüm diğer çocukların ve ailelerinin başına. l Tenzile - Kemal Çiftçi Güral Göztepe Konutları’nın başlamasına az kaldı. Mutluyuz ve heyecanlıyız. l Süleyman Yılmaz Uzun süreli bekleyişimiz yakında sona ereceği için mutluyuz ancak çıkan kanun ve planların altyapısı tam olarak oluşturulmadan ortaya çıkması sonucu gelişen bazı sorunlar var. Bu sorunlar için hem devletimizin hem de belediyelerimizin gerekli desteği sağlamalarını rica ediyoruz. l Mustafa - Tayfun Numanoğlu Pana Yapı ve Başaran Yapı’nın projelerinde evlerimiz var. Firmalarımıza teşekkür ederiz. 2016 sonunda teslim alacağımız evimiz var, diğer evimiz içinde anlaşmalar tamamlanmak üzere. Özellikle 2016 sonunda teslim alınacak projeler adına altyapının hızlanmasını rica ediyoruz. l İsmail Güçkıran Fikirtepe’de herşey yolunda gidiyor, projelerin bir kısmı teslime yaklaşırken, başlayan ve başlaması beklenen projeler de hız kazandı. Mutluyuz. l Ergin Karakaş CC Yapı projemizin başlamasına az kaldı bu sebeple hem heyecanlı hem de mutluyuz. l Osman Nuri İspirli Şenay - Ayhan Yılmaz Renovia‘da çocuklarımız ve torunlarımız huzurla, sosyal donatıları, parkı ve bahçesi olan bir ortamda büyüyecekler. Onların geleceği için çok mutlu ve umutluyuz. Onların yüzünde göreceğimiz mutluluk bizim için bu dönüşümün en büyük karşılığı olacak. l Hem projemizi gerçekleştiren ve hak sahiplerini hiç üzmeyen Nuhoğlu İnşaat’a hem de Fikirtepe halkını da düşünerek çıkarılan imar kanunu için devletimize teşekkür ediyoruz. l 5 Brookly’nin başarısı Fikirtepe’ye ilham veriyor Kentsel dönüşümün dünyadaki en büyük örneklerinden Brooklyn, Türkiye’nin kentsel dönüşümde pilot uygulaması niteliğindeki Fikirtepe’ye ilham kaynağı oluyor. Öyle ki, bölgede altı adada proje gerçekleştiren Pana Yapı’nın projeleri “Brooklyn” markası etrafında birleşiyor. 4 bin konut ile Fikirtepe’nin aynı zamanda en çok konutunu üretecek olan Pana Yapı ve projeleri hakkında Pana Yapı İnşaat Grup Başkanı Mahir Şaşmaz ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Şaşmaz, bizlere gelecekteki Fikirtepe’den müteahhitlerin beklentilerine kadar birçok konudan bahsetti. İlk projemiz Brooklyn Park Fikirtepe’de en fazla konutu Pana Yapı üretecek, yaklaşık 4 bin konut hayata geçireceğiz. Altı farklı adada ilerliyoruz, markamız “Brooklyn” ismi altında, Türkiye’nin başarılı mimarlık ofislerinin imzasını taşıyan projeler üretiyoruz. İlk projemiz olan Brooklyn Park’ı da bu yıl içinde teslim edeceğiz ve Yeni Fikirtepe’de ilk yaşam bizim konutlarımızda başlayacak. l Fikirtepe hakkında ne düşünüyorsunuz? Kısaca bahseder misiniz? Fikirtepe’nin İstanbul’u çevreleyen iki önemli karayolu E-5 ve TEM’in kesiştiği alanda yer alması bölgeyi, ulaşımın kolay aynı zamanda avantajlı olduğu lokasyonlardan biri haline getiriyor. Sahile ve Bağdat Caddesi’ne yakınlığıyla da önem taşıyan Fikirtepe ayrıca Marmaray, metrobüs, ikinci tüp geçit gibi toplu taşıma araçlarıyla da ulaşım probleminin olmadığı bir bölge. Fikirtepe çevresinde yer alan yedi üniversite ise bölgeye ayrıca değer katıyor. Kentsel dönüşümün sembolü haline gelen Fikirtepe, İstanbul’un en önemli değişim alanı olarak şekilleniyor. Burada çok yakında başlayacak yeni bir yaşamın temelleri atıldı. Burada arsa sahipleri, yatırımcılar, müteahhitler, yaşayacak halk ve ticari işletmeler için pek çok fırsat var. Bu fırsatlardan biraz bahseder misiniz? Fikirtepe Türkiye’nin belki de bu kapsamda master planı yapılmış, tüm ayrıntıları düşünülmüş en büyük dönüşüm projesi. Bu bölgeye yatırım yapanlar kısa, orta ve uzun vadede çok büyük kazançlar sağlayacak. Bu dönüşümün hızlanması ve yaşamın başlaması için kimlerden ne tür beklentileriniz var? Biz müteahhit firmalar için en önemli unsurların Mahir başında ruhsat Şaşmaz konusu geliyor. Ruhsat sürecinin uzaması işlerin yavaş yürümesine neden oluyor. İşlere bir an önce başlanması için öncelikle bu süreçlerin hızlı ilerlemesi önemli. Ruhsat sürecinin mümkün olduğunca kısalması en önemli isteğimiz. Devletin bu konuda yapılması gerekenleri bir an önce hayata geçirmesini bekliyoruz. İkinci önemli konu da arsa ya da kat sahiplerinin dönüşüm süreçlerine destek olması gerektiği. Bu hızlı dönüşüme ayak uydurup anlaşma süreçlerini uzatmamaları tüm taraflar için zaman kazandıracaktır. Zaman zaman bölge ile ilgili medyada olumsuz haberler yer aldı. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Bu tip yıpratıcı söylemler ne yazık ki dönem dönem bu sektörde ortaya çıkabiliyor. Geçmişte yaşanan bazı imar sorunları nedeniyle bu tür söylemler Fikirtepe için de kullanıldı. Ancak son zamanlarda tüm dönüşüm adalarında binalar hızla yükseldikçe karamsarlık ve endişe duygularının yerini pozitif düşünceye ve umuda bıraktığını görüyoruz. SAĞLIKLI DEĞİŞİMİN SİMGESİ Fikirtepe, yaşamın başlaması ile birlikte sizce nasıl bir bölge olacak? Yeni Fikirtepe modernliğin, hızlı ve sağlıklı değişimin simgesi olacak. Bu anlamda modern kentleşme konusunda da birçok kesime ilham kaynağı olacaktır. Fikirtepe’yi marka yapan en büyük değer ne olacaktır? Ulaşım kolaylığı, planlı kentleşme, modern ve çağdaş yapılar ve tabii ki Fikirtepe’nin kendisi; Yeni Fikirtepe... l 6 Mimaride trendleri özgünlük ve inovasyon belirliyor Fikirtepe’de, kentsel dönüşüm kapsamında hayata geçirilen Brooklyn Life, Brooklyn Park, Kentplus Kadıköy, Pırlanta Göztepe projelerinin mimari çalışmalarını gerçekleştiren Çamoğlu Mimarlık’tan Ömer Çamoğlu ile “kentsel dönüşüm, dünyadaki en yeni mimarlık trendleri ve mimaride süregelen yatay mı dikey mi yapılaşmaya gidilmeli?” konularında keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Uzun yıllardır çalışmalarına devam ettiğiniz mimarlığın kurum ve insanlar üzerinde ne derecede etkili olduğundan bahsedebilir misiniz? Mimari eser gözüyle bakarsak, şehri oluşturan objeler olarak düşünebiliriz. Şehirde hem yaşayan hem de seyahat amaçlı gelen insanlar için çok önemlidir. Mimari, insanları etkileyen bir ruha sahiptir. Hem ziyaretçi hem de yaşayan için keyif veren bir tarafı vardır veya olmalıdır. Uzun bir geçmişe sahip olan tarihi eserlerin yanı sıra, insanların yaşadığı ve o şehre bir ruh katan, yaşamaktan veya çalışmaktan keyif aldığı, şehrin silueti içinde fark edilebilen, kolayca tarif edilebilen binaların olması hem turizm hem de şehirde yaşayan kişiler açısından oldukça önemlidir. Yapılmış iyi bir bina şehrin heykeli gibidir. Binanın içerisinde bir şekilde yer alan ve binaya dışarıdan bakan insanlar için moral verici bir etkisi vardır, kurumlar açısından da önemli bir prestij kaynağıdır. Bugün mimaride; akıllı evler, ofisler, çevre dostu tasarımlardan bahsediyoruz. Peki bizlerin bilmediği, günümüz teknolojisi kapsamında mimarinin geldiği son noktayı özetleyebilir misiniz? Mimarlıkta ve tasarım içeren her sektörde inovasyon hiçbir zaman durmaz. Tasarımda da malzemede de sürekli yenilikler var. Sürdürülebilirlik, fleksibilite vb. bunlar hep üzerinde çalışılan konular. Bir taraftan hızla artan bir nüfus var, arsalar çok değerli ve bu kapsamda yapılan yeni mimari çalışmalar var. Mesela dünyamızın ¾’ü denizlerle kaplı ve denizler üzerinde ya da içinde yeni şehirler kurma çalışmaları devam ediyor. Bilhassa Japonların bunun üzerine çok ciddi projeleri var. Teknolojiyi doğru kullandığımız zaman sürdürülebilir mimari adına olumlu sonuçlar alıyoruz ancak uygulamaya geçmesi zaman alan bir süreç. Zaman alma sebebi de bu tür yatırımların karar sürecinin tek bir kişi ya da kuruma bağlı gelişmemesidir. Özgün tasarımların, emeğin, malzeme ve sunumun pahalılaşması bakımından gelecekte de daha çok ekonomik koşulların peşinden koşulacağını düşünüyorum. Mimari gibi tasarımın önde olduğu, malzemenin buna bağlı olarak şekillendiği ve geliştiği her sektörde değişmeyecek tek şey inovasyon gerçeğidir. Bu gerçek mimarinin geldiği son noktayı sadece bugün olarak ifade edecek yarın yeni bir gün doğacaktır. Bugün hâlâ tartışılan konulardan biri de yatay ve dikey yapılaşma. Yeşil alanlara daha fazla yer ayırabilmek adına birçok kişi dikey yapılaşma olması konusunda hem fikir. Bir sektör profesyoneli olarak Mimaride en önemlisi özgünlük, tıpkı Zaha Hadid gibi... Bugün dünyaya hakim olan mimarlık trendleri nelerdir? Kişisel olarak cevap vermem gerekirse, mimaride daha özgün anlatımlar var. Statik ya da malzeme olarak yaptığınız bir tasarımda teknolojinin de verdiği olanaklarla belli çerçevelere sıkışmıyorsunuz. Organik ya da sürdürülebilir mimaride öne çıkan başlıklardan bence en önemlisi özgünlük. Geçen günlerde kaybettiğimiz Zaha Hadid bu alanda en iyi örneklerden biridir. Genelde Zaha Hadid’in çizgisini tanırsınız ama farklı bir şey de yapması gerekse genel çizgisinin dışına çıkar ve yine de o esere kendi tarzını ve imzasını yansıtır. Özgünlük bu anlamda öne çıkan bir olgu. Artık tasarımlara göre çözülebilen statik ve üretilebilen malzemeler var. Böyle düşününce tasarımlarınızı sınırlandırmak zorunda kalmıyorsunuz, özgünlük ve özgürlük günümüzde en çok öne çıkan trend diyebiliriz. l bu konu hakkında sizin görüşlerinizi alabilir miyiz? Şehircilik çalışması eğer usta eller tarafından şekillendirilmişse ve bu plan içindeki binalar da şehrin bütününü oluşturan diğer yapılar ile uyumlu bir şekilde tasarlanmışsa dikey yapılaşma olabilir. Ancak bunun da belli sıkıntıları vardır. İnsanlar çok yüksek binalarda oluşabilecek ve binayı tahliye gerektiren tehlike içeren durumlarda panik yaşayabiliyorlar, bu nedenle bence önlemi daha özenle alınmış şehrin belli bölgelerinde düşey yapılaşma olmalıdır. Dikey yapılaşmanın yapıldığı alanlarda da şehrin hava akımı, rüzgârı ve binalar arası güneş alma durumu ve etrafındaki yeşil alanı planlanarak yapılmalıdır. Bina kullanımı dışında yeşil alanlar planlanmalıdır. Kötü dikey yapılar, şehrin genel görüntüsünde de göze batar ve kötü görsellik oluştururlar. Dikey yapılaşma şehrin yoğun olduğu merkezlerde ve prestij alanlarında kullanım ihtiyacı ve estetik amaçlı yapılmalı bunun dışındaki alanlarda düşey yapılaşma yerini daha insan ölçeğine yakın yatay yapılaşmaya terketmelidir. Dünyada yatay ve dikey yapılaşmadaki genel trend nedir? Dünya metropollerine baktığımızda dikey yapılaşmanın şehrin belli bölgelerinde olduğunu görüyoruz. Genellikle dikey yapıların etrafındaki 7 kendi arsaları içindeki yeşil alanlar şehre hizmet etmez, burada yaşayanların kullanacağı veya keyifli zaman geçirecekleri şekilde planlanır. Bunun farklı örneklerine de rastlamak mümkündür. Örneğin arsanın çok pahalı hatta olmadığı birçok büyük şehir merkezinde kolonlar üzerinde yükseltilmiş dikey binaların altlarında şehrin ortak kullanımına açık tasarlanmış alanlar vardır. İnsanların buluşabileceği, yağmurdan veya güneşten korunabileceği veya çeşitli etkinlikler yapabilecekleri alanlar, sadece binanın değil şehrin kullanıcılarının da önlenemeyen yoğunlukta nefes almalarını sağlayacaktır. Çamoğlu Mimarlık olarak bugüne kadar başarılı birçok projeye imza attınız. Biraz da firmanızdan ve portföyünüzden bahsedebilir misiniz? Çamoğlu Mimarlık’ı 1975’te İ.T.Ü Mimarlık Fakültesi’nden mezun olduktan sonra kurdum. 1978’den bu yana yurtiçinde ve yurtdışında proje, danışmanlık, uygulama ve kontrol hizmetleri veriyoruz. Villa, apartman, rezidans, toplu konut vb. yaşam kompleksleri ile tatil köyleri, eğlence ve turizm tesisleri, tematik parklar, hastane, ofis, AVM projeleri, karma fonksiyonlu yapılar, kültür, spor ve eğitim tesisleri gibi değişik yapıların konsept tasarımlarından başlayarak uygulama-detay projelerini de gerçekleştiriyor, aynı zamanda uygulama danışmanlık hizmetleri de sunuyoruz. Bunlara ek olarak kentsel dönüşüm, master plan-konsept proje çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Çamoğlu Mimarlık olarak; bugüne kadar hayata geçirdiğimiz, yurtiçinde ve yurtdışında ödül alan çalışmalarımız, bu çalışmalar neticesinde oluşan yatırımcı ve kullanıcı mutluluğu ve sorumluluklarımızın her geçen gün artması bilinciyle çalışmalarımıza büyük bir gururla devam ediyoruz. Zengin bir proje portföyüne sahip bir mimarlık firması olarak bir stadyum veya havaalanı projesi yapmış değiliz. Stadyum ve havaalanları dünya genelinde fonksiyonel ve ekonomik yapılar olarak tasarlanıyor. Bu yapılara bir kişilik katma hayalim var. Henüz bu alanda bir yarışmaya denk gelmedim ama araştırıyorum gerçekten. Ben bu mesleği keyif aldığım için yapıyorum ve keyif aldığım sürece de yapacağım. MÜŞTERİ YENİLİK ARAYIŞINDADIR Projelerinizin hazırlık aşamasında genel olarak dikkat ettiğiniz hususlar nelerdir? Yatırımcıların düşünceleri ile Çamoğlu Mimarlık’ın görüş ve tarzını nasıl birleştiriyorsunuz? Yatırımcılar çoğunlukla başarılı ve vizyon sahibi kişilerdir. Mimar olarak tasarım süreçlerinde onlara katkıda bulunuyorsunuz. Sonuçta yatırımcıların da belli sorumlulukları var. Her zaman yeni deneyimlere girmek istemiyorlar. Her zaman çok özgür davranamayız. Başkasının parası veya başkasının göze aldığı risklerle Brooklyn Life FİKİRTEPE başarılı bir kentsel dönüşüm örneği olacak Kentsel dönüşüm çalışmaları devam eden Fikirtepe’de çeşitli projeler gerçekleştiriyorsunuz. Kentsel dönüşümle ilgili görüşlerinizi öğrenebilir miyiz? Fikirtepe’de devam eden bu süreç hakkında düşüncelerinizi alabilir miyiz? Kentsel dönüşüm, bir şehrin yaşam süreci içinde olması gereken bir döngü. Bir yapının ekonomik bir ömrü vardır. Malzeme ve statik eskimesi olduğu gibi kullanım anlamında da bir eskime söz konusu. Herkesin bildiği üzere İstanbul deprem kuşağı üzerinde yer alıyor ve bu alanda 1999 yılında yaşadığımız acı tecrübe sonrası statik yönetmelikler ciddi anlamda değişince sadece sağlam yapı ihtiyacı dahi kentsel dönüşümü zorunlu kıldı. Bu nedenle kentsel dönüşüm, önü açılarak tüm dünyada uygulamaya alınması gereken bir kavram ve bunun da planlı bir şekilde yapılması gerek. Fikirtepe’de bir plan hazırlandı ve plana göre bir çalışma yapıldı. Yapı adası bazında yapılması tercih edildi ve bu da birçok artı kazandırdı. Yapı adası bazında olduğu için daha yüksek bir imar verildi. Yollar, yeşil alan ve sosyal donatı alanları buna göre belirlendi. Aslında yapı adası bazında yapılan dönüşümler daha çok kentsel dönüşümü ifade eder. Bu sayede; yolları, yeşil alanı ve yaşam alanlarını daha geniş keyifli, fonksiyonel hale getirebiliyorsunuz. Kadıköy ve benzer alanlarda yapılacak kentsel dönüşümlere örnek olabilecek Fikirtepe uygulamalarını dikkatle izlemek tasarım sürecinden yapı kullanımına olanak verecek süreçte bizler için iyi bir deneyim olacaktır. Sağlam olmadığı bilimsel olarak kanıtlanmış bir yapıda en azından kentsel dönüşüme ihtiyaç vardır. Bu yapının tasarımına mimarın katkıları ile yatırımcının rekabetçi isteklerinin de ayrıca katkıda bulunacağı bir gerçektir. l Kentplus Kadıköy Pırlanta Göztepe mimari egonuzu tatmin etmemelisiniz. Zaman zaman elbette cesaretli kararlarla daha özgürce davrandığımız projeler de oluyor ve her iki taraf içinde keyifle sonuçlanıyor. Ancak genelde karşılıklı ortak bir noktada buluşarak ve konuşarak, gerektiği zamanlarda ikna ederek, kendi imzamız ile yatırımcının görüş ve isteklerini birleştiriyoruz. Zaten bize gelen bir yatırımcı, bir yenilik arayışı içindedir ve biz yatırımcıyı iyi dinleyerek onun karar verme sürecini kolaylaştıracak alternatiflerle fonksiyonellik, kullanılabilirlik ve esneklik gibi evrensel mimari özellikler içeren ve belli ölçütler içinde yenilikçi, kendi imzamızı taşıyan bir proje sunarız. Karşı tarafın görüşlerini önemseyerek, kendi görüşlerimizi katarız. Belli bir noktada mutlaka buluşuruz çünkü mimaride çözüme ulaşmak isteği önemlidir. Çamoğlu Mimarlık olarak yurtdışında gerçekleştirdiğiniz çalışmalarınız da mevcut. Şu anda yurtdışında devam eden bir projeniz var mı? Yoksa yakın zamanda da benzer projeleriniz olacak mı? Yurtdışında yaptığımız projeler var. Belli ülkelerde ülkelerin ekonomik yapısı veya ilişkiler gereği aksayan veya duran projeler olabiliyor. Projeler ülkelerin o anki durumuna göre şekillenebiliyor. Şu an uygulama olarak yaptığımız, faal bir projemiz yok ancak karar aşamalarının devam ettiği konsept projeler var. l GENÇ MİMAR ADAYLARINA TAVSİYELER Araştırmalı ve çok çalışmalılar. İlham almaktan kaçınmamalılar. Dünya genelinde başarılı örnekleri araştırarak, iyi ve kötü özelliklerini tartıp, kendi çizgilerini yaratabilirler. Şeytan ayrıntıda gizlidir lafını hiçbir zaman unutmamaları gerekir. 8 BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ Modern bir ROBİN HOO Sofrada tencere, tabak, çatal ve kaşık var ama yemek yoktu Hepimizin farklı bir hayat hikâyesi var. Sizin duyduğunuzda ya da gördüğünüzde çok etkilendiğiniz bir hayat hikâyesi oldu mu? Çok etkilendiğim bir anı anlatmak istiyorum. Avukat bir gönüllü kızımızla bir Ramazan günü istihbarata çıkmıştık. Bir ailenin gıda yardımına ihtiyacı olduğu bilgisi gelmişti. Tam iftar vakti gittik. Beş gecekondudan oluşan bir bahçeye girdik. Bahçeden girdiğimizde ezan okunmaya başladı, bizi sofraya buyur ettiler ancak biz aradığımız kişinin adını söyledik. Bize kapalı olan bir evi gösterdiler. Kapıyı çaldık, yanımdaki avukat kızımız içeri girdi ve bir süre sonra gözleri dolu bir şekilde dışarı çıktı. Buzdolabının kapısı açık, ışığı yanmıyor, altı yedi kişi sofraya oturmuş. Sofrada tencere, tabaklar, çatal kaşıklar var ama yemek yok. Sadece iki üç yaşlarında bir çocuğun elinde, iki üç günlük bir kuru ekmek, onu ağzında geveliyor. Dedik ki “Allah kabul etsin, iftar yapıyorsunuz ama yemek yok”, evin hanımı “Allah gönderecek. Allah benim rızkımı verir, vermediği gün canımı alır, yaşıyorsam rızkım gelecek” dedi. Sonra hemen bir lokantadan yemek getirdik ve hep birlikte yedik. Bu arada evin babası çalışamaz durumda. Ertesi gün market alışverişlerini yaptık. Çok zeki bir kız çocukları vardı. Bursa bağladık ve bu kızımız şimdi üniversitede mimarlık okuyor. l Geçen yıl yapılan Metro Toptancı Market’in Capital ve Ekonomist dergileri işbirliği ile ikincisini düzenlediği Metro Sosyal Girişimci Ödülleri’nde Ali Denizci “Derviş Baba” adlı projesiyle “Yılın Sosyal Girişimcisi” seçilerek 25 bin TL’lik ödülün sahibi oldu. Mimar Ali Denizci ve yazar Musa Dede’nin Kasım 2009 yılında hayata geçirdiği bir sosyal sorumluluk projesi olan Derviş Baba faaliyetlerini hiçbir kâr amacı gütmeden ve hiçbir sermaye grubuna bağlı olmadan sürdüren, tüm sosyal ve ekonomik ayrımlara karşı duran toplumsal bir oluşum. Bugün, bazen bir şehir efsanesi bazen de modern bir Robin Hood misali hikâyesi ile “iyi olma” kavramına farklı bir yönden bakmamıza yardımcı olan Derviş Baba’nın kurucularından Mimar Ali Denizci ile Cihangir Derviş Baba’da bir araya geldik ve Derviş Baba’nın hikâyesini dinledik. Derviş Baba kimdir? Bir de sizden dinleyebilir miyiz? Derviş Baba, bu oluşumun içinde yer alan 22 bin kişinin oluşturduğu bir bütünün adını temsil ediyor. Çocuk yetiştirirken manevi değerler adına sizce nelere dikkat edilmesi lazım? Çocukları yetiştirirken onları korkutmamak gerekiyor. Sevgiyi anlatmak, sevgi ile yaklaşmak ve önce kendine sonra çocuğuna rol modeli olmak gerekiyor. Bunu yaparken de gerçek anlamda rol yapmadan, gerçeği yansıtmamız gerekiyor. Çocuklara büyüklerine saygılı ol derken, kendimiz bunu uygulamıyorsak veya bir şeyleri yapma derken kendimiz yapıyorsak çocuklar bunu çok rahat fark edebiliyorlar. Uçaklarda bile basınç değiştiğinde ne diyorlar? Önce kendi maskenizi, sonra çocuğunuzun maskesini takın diyorlar. Bir şeyleri değiştirmek istiyorsak önce kendimizden başlamalıyız. Kendine faydası olmayan insanın, ne çocuğuna ne de başka bir bireye faydası olmayacaktır. Günümüzd bu durumu su Derviş Baba y nasıl seçiyor? Hem biz ul ulaşıyorlar. Bi ihtiyacı olan b açıyoruz. İkin Sonrasında bi Kaymakamlığ Tüm bize verd etmeye başlıy Derviş Bab Genelde ya yardım alamıy gerçek ihtiya oluşumun ke Bazıları herha Müslümanlar insanlara yard ihtiyacı olan h ayırt etmeksi BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ 9 OD örneği: DERVİŞ BABA de yardıma ihtiyacı olmadığı halde uistimal eden birçok kişi var. Peki yardım edeceği kişi veya bölgeleri ? laşıyoruz hem de onlar bize irincisi biz zaten daha çok yardıma bölgelerde veya yakınlarında yer ncisi insanlar bize başvuruyorlar. iz bazı araştırmalar yapıyoruz. ğa, mahalle komşularına soruyoruz. dikleri bilgiler doğruysa yardım yoruz. ba’ya ön yargı ile gelenler oldu mu? ardım istemeye gelenlerin çoğu yor çünkü gelenler her zaman aç sahipleri olmuyor. Bir de endisine karşı ön yargılar oluyor. angi bir taraf olduğumuzu, sadece ra yardım ettiğimizi ya da sadece dım ettiğimizi sanıyor. Oysa biz, her canlıya din, dil, ırk, mezhep, tür izin yardım ediyoruz. Fikirtepe’de Fikirtepe Platformu ile ortak bir proje yapılabilir Fikirtepe’deki kentsel dönüşüm süreci ile ilgili düşünceleriniz neler? İstanbul bir kültür şehridir. Bu ruhu uydu kentlerde yakalamak mümkün değil, bu ruh kentin merkezinde var. Fikirtepe bir taraftan riskli bir bölge, bir taraftan da burada yaşayan insanların anıları ve yaşam alışkanlıkları var. Bu anılar ve yaşam alışkanlıkları kentsel dönüşüm ile yok olacak veya dönüşecek. Bu anlamda kentsel dönüşüm riskli yaşam alanlarında yaşam güvenliği açısından gerekli olsa da, sosyal doku ve yaşam şekillerinin korunduğu projeler ile daha farklı şekilde hayata geçirilebilir diye düşünüyorum. Bu sadece Fikirtepe için değil tüm Türkiye’de yapılacak olan kentsel dönüşüm projelerinde dikkate alınması gereken bir konu bence. Fikirtepe’de size ait bir sosyal donatı alanı olsaydı ne yapmak isterdiniz? Bu alanda Fikirtepe Platformu ile ortak bir proje yapılabilir mi? Elbette yapılabilir. Fikirtepe ile ilgili platform yöneticileri ile görüşüyoruz. Gönülden yardım etmek isteyenlere kapımız açık. Eğer bize ait bir sosyal donatı alanı olsaydı, bir Derviş Baba açıp, buraya yeni taşınacak olan gelir gücü daha yüksek ve gönüllü kişilerden topladığımız yardımları, daha önce Fikirtepe’de kiracı olan ancak geliri bakımından şu anda yaşayamayacak olan kişilere aktarmak isterdim. l Derviş Baba Eğitim, Kültür, Sanat ve Sağlık Merkezi Derviş Baba Eğitim, Kültür, Sanat ve Sağlık Merkezi’nden biraz bahseder misiniz? Bir marketimiz, butiğimiz, ayakkabıcımız, oyuncakçımız, kırtasiyecimiz, berberimiz ve fırınımız var. Kayıtlı olan aileler hiçbir ücret ödemeden bütün ihtiyaçlarını buralardan karşılayabiliyor. Bunlara ek olarak “bağımlılık danışmanları”nın çalıştığı odalarımız var. Alkol ve maddeden kurtulmak isteyenlere yardım ediyoruz. Gönüllü psikolog ve pedagoglarımız var. Sokakta yaşayanlar için otel odalarımız, kültür ve sanat aktiviteleri için de sinema ve tiyatro salonu, keman, gitar, ney, perküsyon, şan ve solfej sınıflarımız var. Suriyeliler veya diğer ülkelerden gelenlere Türkçe öğrettiğimiz sınıflar var. Yabancı dil kurslarımız ve kreşimiz var. Yakın zamanda 20 yaş ortalamasına sahip annelerin meslek edinmelerini sağlayabilmek için onları İSMEK’in kurslarına göndereceğiz ve işe yerleştireceğiz. Bu kadınlar yemekler, geri dönüşümden takılar ve duvar panoları yapmayı öğrenecekler. l Türkiye’den daha çok yurtdışında beni tanıyorlar “Nasıl bir ucundan da biz tutabiliriz?” diye soranlara ne söylemek istersiniz? Derviş Baba dünyadaki birçok yardım kuruluşunu inceledi ancak hiçbir organizasyonu içselleştiremediği için kendi organizasyonunu kurmak zorunda kaldı. Bizde maaşlı eleman yoktur, herkes gönüllüdür ve sistem rahatlıkla kontrol edilebilir. Her şeyimiz kontrole açıktır, tüm bilgileri paylaşıyoruz. Sadece maddi değil, hizmet olarak da yardımda bulunan birçok kişi var. Toplanan bir yardımın ayrıştırılması, paketlenmesi, bir yerden bir yere götürülmesi gibi. Kültürel etkinliklere katılabilirler ya da bir çocuğun sorumluluğunu üstlenebilirler. Onları müzeye veya tiyatroya götürebilirler. Gıda dağıtımına katılabilirler, okul kampanyalarımız oluyor bunlara destek olabilirler. l Not: Ali Denizci’yi kendisinden dinlemek isteyenlere aşağıdaki linki ziyaret etmelerini öneriyoruz... https://youtu.be/ZIDipS28Tck Derviş Baba’ya turistler geliyor mu? Nasıl ulaşıyorlar genelde? Bu uygulamayı kendi ülkelerine de taşımak isteyen oluyor mu? Çok turist geliyor. İsteyen herkes, beş gönüllü bir araya gelip bir dernek kurup bu uygulamayı yapabilir. Çevrelerindeki çocuklardan başlayarak yardım edebilirler. Aslında Derviş Baba yeni keşfedilmiş bir sistem değil. Biz Osmanlı’da var olan vakıf sistemini günümüze uyarladık ve işler hale getirdik. İsminin ne olduğu önemli değil, Derviş Baba değil de Fatma Ana olur. Önemli olan uygulamak, yardım etmek ve hayata geçirmek. İstanbul’da şu anda dört yerimiz var. Balat, Cihangir, Kadıköy ve Unkapanı şu anda kuruluyor. Bunlar dışında Edirne, Bursa, Eskişehir, Ankara ve İzmir var. Bosna, Atina, Hindistan, Goa ve Ahmedabad’da da kuruluyor. Hollywood ve Barcelona kurulmak üzere. New York’ta görüştüğümüz bir grup var. Aslında Türkiye’den daha çok yurt dışında beni tanıyorlar. l Yardım yapıp kenara çekilmesinler, bizi kontrol de etsinler Web sayfanız üzerinden hangi kalemlerde ne ihtiyaçlar var, bunlara ulaşabiliyorlar mı? Web sayfamızda daha çok yapılmış etkinlik veya yardımların bir bölümü var. Bu nedenle bizimle iletişime geçerek veya Derviş Baba’lara gelerek daha sağlıklı bilgi edinmiş olurlar. Hem yardım yapılan yerleri de araştırıp, kontrol edebilirler. Bizler, sadece para yardımı yapıp, bir kenara çekilmesinler, bizi kontrol de etsinler istiyoruz. Mesela iki ayda bir gıda dağıtımına katılsınlar veya iki çocuğu sinemaya götürsünler ve mutluluklarını paylaşsınlar istiyoruz. l AYIN RÖPORTAJI 10 Pink Martini tekrar Türk hayranlarıyla buluşuyor Kendilerini “dünyanın değişik köşelerinden melodileri ve ritimleri bir araya getirip, modern bir formda sunan müzik arkeologları” olarak tanımlayan sevilen müzik grubu Pink Martini, yeni albüm çalışmalarına tüm hızıyla devam ederken çıktığı Avrupa turnesi kapsamında 17 Temmuz’da İstanbul’da, 19 Temmuz’da Bodrum’da, 21 Temmuz’da da Kuzey Kıbrıs’ta hayranlarıyla tekrar buluşuyor. B ugüne kadar “Sympathique”, “Hang on Little Tomato”, “Hey Eugene!”, “Splendor in the Grass“, “Joy to the World“, “1969“, “A Retrospective“, “Get Happy” ve “Dream A Little Dream” albümleri ile sayısız ülkede performans sergileyen ve hemen her albümü ile altın ve platin plak kazanan Pink Martini, Türkiye’de de büyük bir hayran kitlesine sahip. Latin müziği, lounge, Avrupa klasik müziği ve cazı da kapsayan geniş bir müzik repertuvarında eserler seslendiren Pink Martini’nin kurucusu ünlü piyanist Thomas M. Lauderdale “Bir müzik belgeseli hazırlıyor gibiyiz; dünya vatandaşı ve müzik elçileri olarak, her zaman değişik kültürlerin geleneklerini, dillerini, tarihlerini bilmek ve çalışmak zorundayız. ABD’li bir grubuz, ancak zamanımızın büyük bir bölümünü Avrupa’da geçiriyoruz. En büyük amacımız, hangi kültürden olursa olsun, dünya üzerinde çok geniş bir dinleyici kitlesine seslenebilmek” sözleri ile de grubun müziğe yaklaşımını özetliyor. Turne kapsamında; 17 Temmuz’da İstanbul’da, 19 Temmuz’da Bodrum’da ve 21 Temmuz’da da Kuzey Kıbrıs’ta sahne alacak Pink Martini hakkında grubun kurucusu Thomas M. Lauderdale ile yeni albüm çalışmalarını ve Türkiye konserleri ile ilgili tüm merak edilenleri konuştuk. Pink Martini’nin ortaya çıkış hikâyesini bilmeyen yoktur ancak sizden bir kez daha duymak isteriz. Pink Martini nasıl doğdu? Küçük yaşlardan beri müzikle iç içeyim. Harvard Üniversitesi’nde Tarih ve Edebiyat okurken büyük orkestralar içinde piyanist olarak yer aldım. Aklımda hep kendi müzik grubumu kurma fikrim vardı. Yıllar içerisinde çevremdeki müzisyen arkadaşlarımızla bir araya gelerek birlikte müzik yapmaya başladık. Pink Martini’yi “dünyanın değişik köşelerinden melodileri ve ritimleri bir araya getirip, modern bir formda sunan müzik arkeologları” olarak tanımlıyorsunuz. Peki sizi farklı melodileri yorumlamaya iten ne oldu? Farklı kültürleri ve dilleri keşfetme isteği oldu. Yapmak istediğim müzik nostaljik tınılar içeren büyük orkestralarla çalınan şarkıları kendi tarzımızla yorumlamaktı. Zaman içerisinde 22 dilde ve farklı türlerde birçok şarkıya repertuvarımızda yer verdik. ABD’li bir grubuz, ancak zamanımızın büyük bir bölümünü Avrupa’da geçiriyoruz. En büyük amacımız, hangi kültürden olursa olsun, dünya üzerinde çok geniş bir dinleyici kitlesine seslenebilmek. ZEKİ MÜREN VE BELKIS ÖZENER Dünyada birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de çok büyük bir hayran kitleniz var. Türk hayranlarınızı ve geleneksel Türk ezgilerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Türk ezgileri, sözleri ve melodik yapıları açısından oldukça zengin. Ayrıca şarkıların hikâyesi de var, bu bizi çok etkiledi. Yıllardır Pasion Turca sayesinde Türkiye’ye gidip geldiğimiz için Türk müziğini de tanıma fırsatı bulduk. Nostaljik Yeşilçam şarkılarını dinlemeye bayılıyoruz. Ayrıca Zeki Müren ve Belkıs Özener de dinlediğimiz sanatçılar arasında. AYIN RÖPORTAJI Yeni bir albüm projesi var mı? Sevenlerinizi neler bekliyor? Kısaca bahseder misiniz? Şu anda bir albüm kayıt sürecindeyiz sonbaharda yayınlamayı planlıyoruz. Albümde Fransa Belçika ortak yapımı Souvenir adlı filmde yer alan üç Fransızca şarkıyı da repertuvarımıza aldık. 22 DİLDE ŞARKI SÖYLÜYORUZ Günümüzde müzik çok farklı formlarda karşımıza çıkıyor. Bazen dünyaca ünlü bir sanatçının albümünde bazen bir sokak sanatçısının enstrümanında. Peki Pink Martini müziğini nasıl yorumluyor diye sorsak bizlere nelerden bahsedersiniz? Aslında müziğimizi Global pop olarak tarif ediyoruz. 22 dilde şarkılar söylüyoruz. Dünyadaki bütün müzik tarzları ilgimizi çekiyor. Keşfetme duygusu bize ilham veren şey. Ünlü TV dizileri parçalarınızı soundtrack olarak kullanmak için adeta yarışıyor. Özellikle dizilerin parçalarınıza olan bu ilgisini nasıl yorumluyorsunuz? PİNK MARTİNİ KİMDİR? Pink Martini 1994 yılında klasik piyano eğitimi alan Harvard mezunu Thomas M. Lauderdale tarafından Portland’da kuruldu. Bugün oldukça geniş bir müzik repertuvarında eserler seslendiren Pink Martini, kurulduğu ilk günlerden beri farklı dillerde, farklı kültürlerin şarkılarını dünyaya sunmaya ve dünyaca ünlü senfoni orkestralarıyla sahne almaya devam ediyor. The Boston Pops, San Francisco Senfoni Orkestrası, Hollywood Bowl Orkestrası ve Los Angeles Filarmoni orkestrası gibi ünlü orkestralarla 11 zengin bir evrensellik yakalayan Pink Martini daha önceki üç albümüyle iki milyondan fazla satış rakamına ulaştı. Avrupa’daki ilk performansını Cannes Film Festivali’nde gerçekleştiren Pink Martini özellikle Fransa, İspanya, Portekiz, Belçika, İsviçre, Yunanistan, Lübnan gibi ülkelerde kapalı gişe konserlere imza atıyor. Grup Türkiye sevgisini ülkemizdeki turnelerinde çektirdikleri fotoğrafları “Hang on Little Tomato” albümlerinin kartonetine taşıyarak göstermişti. l Yakın zamanda yine dizi ile benzer bir çalışmanız olacak mı? Şarkılarımızın dizi ve filmlerde soundtrack olarak kullanılması bizi mutlu ediyor. Sinema benim için de vazgeçilmez. Müzik dışında kendimi en iyi ifade edebileceğim alan sinema olurdu sanırım. Pink Martini olarak bugüne kadar en çok hangi kültür ya da ülkenin ezgilerini yorumlamaktan keyif aldığınızı öğrenebilir miyiz? Ayrım yapmak çok zor, bizi Pink Martini yapan bu çeşitlilik. Seçtiğimiz şarkılar zaten sahne üzerinde yorumlamaktan keyif aldığımız şarkılar. O yüzden hepsinin bizde yarattığı duygu farklı. Söylemlerinizde genel olarak insanları barışa ve birliğe davet ettiğinizi görüyoruz. Dünya genelinde insanlık olarak zor günler geçiriyoruz ve gerçekten herkesin bir arada olmaya ihtiyacı var. Bu koşullar altında nasıl bir misyona sahip olduğunuzu söyleyebiliriz? Sanat ve müziğin her şeyin üzerinde olduğunu düşünüyorum. Bizim görevimiz insanlara zor zamanlarda biraz olsun umut verebilmek. l Thomas M. Lauderdale: Nostaljik Yeşilçam şarkılarını dinlemeye bayılıyoruz. Ayrıca Zeki Müren ve Belkıs Özener dinlediğimiz sanatçılar arasında... DİALI D İ Z A Y BU ER SİZİ L R E S N KO R BEKLİYO Muse l Rock Off 2016 yeni mekânı Parkorman’da rock müziği hayranlarıyla buluşuyor. Geçen yıl Megadeth, HIM, Amon, Amarth, Stratovarius, Gojira, Korn, Apocalyptica, Behemoth, Annihilator, Haggard, Jorn Lande, Dark Tranquillity, My Dying Bride, Korkpiklaani, Turisas gibi birçok grubu ağırlayan Rock Off bu yıl da 10 Temmuz Pazar günü iddialı isimleri müzikseverlerle buluşturacak. l 2012 yılında Türk hayranlarıyla buluşan Scorpions, müzik yaşamlarının 50’nci yılını 12 Temmuz’da KüçükÇiftlik Park’ta verecekleri konserle kutlayacak. Etkinlikte ayrıca Türk rock müzik efsanesi Şebnem Ferah ile rock&metal dünyasından ünlü isimler sahne alacak. Scorpions (üstte) ve Sia. l Dünyanın en çok sevilen ve attığı her adımı takip edilen Rock gruplarından Muse, İstanbul Blue Night Festival kapsamında on yıl sonra Türk hayranlarıyla tekrar bir araya geliyor. Ünlü müzik dergisi Rolling Stone tarafından dünyanın en iyi sahne şovuna sahip gruplarından biri olarak gösterilen Muse, 26 Temmuz’da KüçükÇiftlik Park’ta sevenleriyle buluşacak. l Günümüzün en popüler isimlerinden Sia ilk kez İstanbul’da. “Chandelier”, “Diamonds”, “Radioactive”, “Titanium” gibi şarkılarıyla dünyaca ünlenen Sia ilk kez İstanbul’a geliyor. Son dönemlerin en popüler isimlerinden Sia, Masstival kapsamında 8 Ağustos’ta KüçükÇiftlik Park’ta en sevilen şarkılarıyla hayranlarının karşısına çıkacak. 12 Fikirtepe’nin tek ofis projesi 160 bin kişinin yaşama başlayacağı Fikirtepe, hem bir sosyal yaşam alanı hem de iş hayatının merkezi olmaya hazırlanıyor. Bölgenin ve Türkiye’nin en büyük A Plus modern ofis projesini hayata geçiren SVR Group’un projesi Business İstanbul’un detaylarını, Fikirtepe’deki kentsel dönüşüm sonrasını SVR Group Yönetim Kurulu üyesi Hasan Çubukçu’dan dinledik. Fikirtepe hakkında ne düşünüyorsunuz? Kısaca bahseder misiniz? Fikirtepe Anadolu yakasının en büyük ve en önemli kentsel dönüşüm projesi olarak büyük önem taşıyor. Projeler tamamlandığında Fikirtepe şehir içinde şehir görünümüne kavuşacak ve yalnızca Kadıköy açısından değil, İstanbul genelinde önemli çekim merkezlerinden biri haline gelecek. Fikirtepe Platformu’na nasıl ve hangi amaçla katıldınız? Fikirtepe Platformu’na katılmamızın en önemli nedeni; bu derece büyük ve kapsamlı bir dönüşüm içinde tüm paydaşlarla birlikte yürümek, karar süreçlerinde ortak hareket etmek, mesleki bilgi ve birikimimizi aktarmak ve bu paylaşımın bir parçası olmaktır. Fikirtepe Platformu, gelecekte sahip olduğu birikimi İstanbul ya da Anadolu’nun herhangi bir şehrinde yaşanacak kentsel dönüşüm projelerine aktaracak bir konuma sahip. Burada çok yakında başlayacak yeni bir yaşamın temelleri atıldı. Burada arsa sahipleri, yatırımcılar, müteahhitler için pek çok fırsat var. Bu fırsatlardan biraz bahseder misiniz? Fikirtepe gerçek anlamda “kazankazan” formülünün geçerli olduğu bir kentsel dönüşüm projesidir. Arsa sahipleri açısından gerek inşa edilen projelerin kalitesi gerek altapı çalışmaları ve ulaşım ağının keşisme noktasında yer alması nedeniyle Fikirtepe’de hız kesmeyen değer artışı büyük bir avantaj. Bu avantaj yatırımcılar ve müteahhitler için de geçerli. Yaşam başladığında bu bölgede Business İstanbul’da ileri teknolojik ofis donanımı var yaşayacakları ne tür fırsatlar bekliyor? Küçük, orta veya büyük ölçekli ticari işletmeleri ne tür fırsatlar bekliyor? Fikirtepe’nin en büyük avantajı lokasyonudur. Sadece Anadolu yakasına değil, tüm İstanbul geneline hızlı ulaşım imkânı olan bir konumda olması, gerek konut sahiplerine gerek iş dünyasına benzersiz avantajlar sunuyor. Zaman zaman bölge ile ilgili medyada olumsuz haberler yer aldı. Siz ilk anlaşmaları sağlayan ve projede teslime yakın firmalardan biri olarak neler söylemek istersiniz? Projelerin azımsanmayacak bir bölümü başlangıç aşamasından itibaren sorunsuz olarak ilerlerken, bazı projeler medyaya Ofis dünyasının prestij projesi Business İstanbul projesinde yabancı yatırımcılar var mı? Varsa dağılımı nasıl? Bugüne kadar ofis projeleri İstanbul genelinde ağırlıklı olarak Avrupa yakasında geliştirildi. Yabancı yatırımcı açısından da Avrupa yakasındaki ofis projeleri önem taşıyordu. Artık Anadolu yakasında da önemli ofis projeleri geliştirilmeye başlandı ve yabancı yatırımcının da ilgisini çekmek konusunda başarı sağlandı. Projemiz Business İstanbul’un bölgenin ilk ve tek ofis projesi olması başlı başına büyük bir avantaj. İş çevreleri ve yatırımcılardan büyük ilgi görüyoruz. 2015 Dubai Cityscape Fuarı’nda ofis dünyasının prestij projesi olarak büyük ilgiyle karşılandık ve fuarda Business İstanbul’un beş katının satışını gerçekleştirdik. l olumsuz olarak yansıdı. SVR Group olarak başından beri bölgeye sistemli, programlı, adil ve şeffaf bir bakışla yaklaştığımız ve çözüm odaklı bir tutum sergilediğimiz için çözüme kavuşturulamayacak bir sorunla hiçbir zaman karşı karşıya kalmadık. Fikirtepe’de yaşam başladığında sizce nasıl bir sosyal yapı olacak? 18. yy’da İstanbul’un nüfusu 500 binin biraz üzerindeydi ve Fikir Tepesi olarak bilinen bölge, pırılı pırıl Kurbağalıdere’nin yanında yeşillikler içinde bir mesire yeriydi. Günümüze geldiğimizde ise birkaç yıl içinde 15 milyon nüfusa sahip, Avrupa’nın en büyük metropolünün modern kent yaşamına ev sahipliği yapan bir semti konumuna ulaşacak. l Business İstanbul projesinden ve SVR Group’tan kısaca bahseder misiniz? Business İstanbul projesinde farklı teknolojiler, yenilikler kullanıldı mı? Business İstanbul, Kadıköy’de kent yaşamının en merkezi konumunda bulunan, yenilikçi mimari tasarımı ile öne çıkan ve ileri teknolojik ofis donanımı ile iş dünyasına konforlu ve verimli bir çalışma ortamı sunan büyük bir proje. Türkiye’nin en büyük A plus modern ofis projesi olmasıyla iş dünyasına büyük katma değer sağlayacak. Tamamlandığında toplam 270 bin m² inşaat alanında 150 bin m² kiralanabilir alana sahip olacak. Yüksek tavanlı, ferah çalışma ortamı sunan modern ofis katlarını “Shell&Core” tarzında tasarlıyoruz. Business İstanbul sahip olduğu sosyal imkânlarıyla da fark yaratacak. Business İstanbul, fitness center, eğlence merkezi, çarşısı, restoranları ve her türlü ihtiyacı karşılayan mağazaları ile ofis çalışanlarının hayatını kolaylaştıracak. Kafe ve restoranlardan eczaneye, kuru temizlemeden kırtasiyeye, terziden kuaföre, butik mağazalardan spor imkânlarına kadar tüm hizmetlerin yer aldığı Business İstanbul, yeni iş konseptini büyük kent yaşamının imkânlarıyla buluşturacak. l DEKORASYON 13 Zamansız hikâyeler anlatan altın bir yıl “2016’da benim renklerim indigo mavisi ve altın.” İç mimar Monica Lenore Sofistike duvar kâğıtları Bu yıl dekorasyonda lükste özgünlüğü yakalayabilen parçalarla, zamansız bir hikâye anlatacağız... Cam ve değerli metallerin biraraya geldiği objelere ünlü tasarımlar da baskılı kumaş şekilleriyle eşlik edecek. 2016’NIN METALİ ALTIN VE PİRİNÇ 2015’in metali bakır, 2016’da yerini altın kaplama ve altın görünümlü objelere ve pirinç dekoratif kombinlere bıraktı. Altın ve pirinç bir alanı ısıtıyor ve yansıtıcı yüzeyler ışığın odaya yayılmasını sağlıyor. Metal aksamlarda ise uzun zamandır popülaritesini koruyan krom ve bakır, daha önce de belirttiğimiz gibi, yerini pirince devrediyor. Bununla beraber, boyalı metal aksamlar da tasarımlar üzerinde bütünleyici bir etki yapıyor. Örneğin yeni armatürlerde metalin renklendirilmesi ile oluşturulmuş çok geniş renk skalaları bulunuyor. YENİ NESİL AYDINLATMALAR Pirinç aydınlatmalar ve aplikler artık modern mekânlarda da sıkça karşımıza çıkıyor. Yeni yılda şapkalı klasik ürünler, yerini mermer, pirinç, metal gibi malzemelerle tasarlanmış duvar süsleri gibi görünen apliklere bırakıyor. Bir süredir kullanımı azalan aplikler bu yıl çokça tercih ediliyor. ÖNE ÇIKAN MALZEMELER Mutfak tezgâhlarında akriliğe alternatif olarak, kuvars ve mermer gibi doğal içerikli malzemeler daha çok kullanılacak. Zemin malzemeleri duvarlarda da kullanılacak. Büyük ebatlı, tek parça zemin ve duvar seramiklerini, duvarlarda tablo etkisi yaratan mermer ve ahşap desenli seramikleri birçok dekorasyonda göreceğiz. “Kişisel tarzı ne olursa olsun, çekici ve zengin bir görünüm yaratmak isteyenler pirinç ve altın görünümlü objeleri birarada kullanabilirler.” İç mimar ve blogger Kimberly Duran SİYAH MUTFAK ALETLERİNE ALIŞIN 2016 yılında mutfak dekorasyonlarında sık sık karşımıza çıkacak olan bir diğer tasarım unsuru da siyah paslanmaz çelikten imal edilmiş mutfak aletleri olacak. Metalin endüstriyel ve çağdaş dokusunun siyahın karizmatik duruşuyla bir araya geldiği mutfak araç ve aksesuvarları, mutfaklara modern ve stil sahibi bir görünüm kazandırıyor. BANYODA YILDIZ VAR! 2016’da, evdeki demir ve çelikler karardı diye telaş etmenize yok. Siyah metal ile cam kombinleri bu yılın “rock yıldızları” olarak sahnede. Siyah, bu yıl banyolar da kullanılıyor. Banyolarda klasik renklerin dışına çıkılacak. Açık renk mobilyalarla birlikte siyah mat lavabolar ve bataryalarla daha çok karşılaşacağız. Seramiklerde, doğal malzeme efekti üzerine farklı desenlerde rölyef uygulamaları revaçta. Bununla birlikte, ahşap görünümlü seramiklerle tasarlanmış, daha sıcak görünümde döşenmiş banyolar da göreceğiz. l l Geometrik şekiller, çiçekler ve çizgili bir görünümün zıt karışımını tek planda görebiliriz. Bu tür yastıklar, kilim veya bu üçlemenin biraraya geldiği bir sandalye düşünün. 2016 yılında düz blok renk duvar üzerine küçük parçalarda desen kullanılacak. l 2016’da çiçek desenleri geri dönüyor. Basma tarzı kumaşlar dekorasyonda ön plana çıkacak. l 2016’da yer döşemelerinde klasik parkelerin yerine geniş parkeler tercih ediliyor. Dekorasyon uzmanları, ekstra uzun ve geniş parkelerin uygulandığı yaşam alanları minimalist ve ferah ağırbaşlılıklarıyla dikkat çekiyorlar. l Bu yıl da romantiklerin rengi pudra pembe evimizin tatlısı olacak. Pudra pembeyi doğal taşlarla kombinleyebilir, açık tonlarda ahşap ile birlikte evinizde sakin ve romantik bir dekorasyon sağlayabilirsiniz. l Sofistike duvar kâğıtları ve kumaş tasarımları görmeye devam edeceğiz. Victoria kırmızısı bu senenin yıldızlarından. Ananas ve palmiye ağacı baskılı kumaşlarla birlikte koyu lacivert ve altın rengini kullanabilirsiniz. AJANDA 14 KONSER KİTAP Müziğin kızıl kraliçesi Candan Erçetin bu yaza da damgasını vuruyor Nejat İşler’den gerçek hesaplar Dillerden düşmeyen şarkıları, zarafeti ve başarılı sahne performansı ile hayranlarının gönlünde taht kuran Candan Erçetin, 28 Temmuz’da Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda sevenlerine yine unutulmaz bir gece yaşatacak. Erçetin 2000 yılının en çok satanı olan “Elbette” ve 2002’de “Gamsız Hayat” şarkısı eşliğinde yayımlanan “Neden” albümlerinin ardından 2004’te “Melek”, 2009’da “Kırık Kalpler Durağında” ve 2013’te “Milyonlarca Kuştuk” albümleri Uzun zamandır oyuncu kimliği ile tanıdığımız ve yakın zamanda da Gümüşlükspor futbol takımının başkanlık görevi ile dikkat çeken Nejat İşler bu sefer yazar kimliği ile karşımızda. İşler, “Gerçek Hesap Bu!” (Can Yayınları) kitabıyla yakın bir zamanda okuyucularla buluştu. İstanbul’dan Gümüşlük beldesine taşınan ve kendini Gümüşlüklü olarak gören Nejat İşler, hayatından damıttığı anlatıları kaleme aldığı kitabının telif gelirinin Gümüşlükspor’un geliştirilmesi için kullanılacağını açıkladı. İçten üslubu, hesapsız dili ve sakınmadan kaleme aldığı anılarıyla kişisel bir yüzleşme de olan “Gerçek Hesap Bu!” kitabında, kahramanları uydurma olan gerçek hikâyeleri anlatıyor. Hayatı ve dostlukları yücelten yaşantılar, yüreklere kazınmış sözler okuyucuya ilham veriyor. l ile milyonları peşinden sürükledi. Bu albümlerin dışında hazırladığı “Chante Hier Pour Aujourd’hui” (2003) ve “Aranjman 2011” (2011) albümlerinde Fransızca, “Aman Doktor” (2005) albümünde ise Yunanca şarkılara yer verdi. Şarkılarında Balkan ezgilerine sıkça yer veren ve her yıl açık hava performanslarıyla büyüleyen Candan Erçetin, bir kez daha muhteşem sesi ve performansıyla yaza damgasını vuracak. Biletler: 82.50 TL - 238 TL (Biletler Biletix’ten) ATÖLYE Aşkım Kapışmak’tan “topluluk önünde konuşma eğitimi” almak ister misiniz? GÖSTERİ Bol kahkahalı ve çok eğlenceli Ünlü komedyen Ata Demirer, kış sezonunda kapalı gişe sahnelediği gösterisi “Ata Demirer Gazinosu” ile 23 Temmuz’da Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde hayranlarıyla buluşacak. Biletler: 98 TL - 264 TL (Biletler Biletix’ten) Yazar ve davranış bilimleri uzmanı Aşkım Kapışmak “Topluluk Önünde Konuşma Eğitimi” ile kendini rahat ve özgür ifade etme imkânı sunuyor. Özellikle kadınerkek ilişkilerine olan esprili yorumları ile dikkat çeken Aşkım Kapışmak’ın eğitimi kapsamında sahne heyecanını yenme, sahneden el, göz ve beden hareketleri, karizmatik duruş ve etkilenme, sahne yönetimi, soru-cevap yönetimi, sahne dikkat konsantrasyon, metafor, hikâye ve benzetme kullanımları, odak yönetimi, hipnotik dil kullanımı, akıcı ve etkin konuşma, bilgi akışını sunum becerisi, geri bildirim alma, sahnede drama uygulamaları anlatılacak. Katılım 20 kişi ile sınırlıdır. Katılımcılara iki günlük eğitim sonunda Aşkım Kapışmak Akademi’den eğitim sertifikası verilecek. Tarih: 16 Temmuz 2016 Saat: 10.00 Yer: Susam Sokak, No: 11, Daire: 5, Cihangir/Beyoğlu/İstanbul Biletler: 672 TL (Biletler Biletix’ten) TİYATRO Sumru Yavrucuk’tan tek kişilik komedi Sumru Yavrucuk’un ses getiren tek kişilik komedi oyunu “Shirley”, tiyatro tutkunlarına unutulmaz bir deneyim sunmaya hazırlanıyor. Willy Russell’ın Shirley Valentine adlı oyunundan “Shirley” ismiyle Türkçe’ye uyarlanan oyun kısaca, günlük hayatının sıkıcılığı içinde kaybolmuş ve birçok kadın gibi artık hayallerini bile unutmuş olan Shirley Valentine’nin öyküsünü anlatıyor. Komik ve eğlenceli bir kendini keşfediş ve hayatın iplerini yeniden ele alış hikâyesi olan “Shirley”, başarılı oyuncu Sumru Yavrucuk’un yorumuyla hayat buluyor. Tiyatro literatürünün en başarılı kadın oyunları arasında anılan ve dünyanın pek çok ülkesinde sahnelenen oyun, yaz turnesinin ardından İstanbul prömiyeriyle şehre inecek. Yorumuyla oyunu başka bir boyuta taşıyan ve sayısız tiyatro ödülünün sahibi Sumru Yavrucuk, Shirley’nin yönetmenliğini de üstlenirken, aynı zamanda oyundaki tüm karakterleri sahnede tek başına canlandırıyor. Tarih: 20 Temmuz 2016 Saat: 20.30 Yer: Akasya Kültür Sanat Biletler: VIP 65 TL / 1. Kategori 50 TL / Öğrenci 40 TL (Biletler Biletix’ten) ALBÜM Kenan Doğulu ve “İhtimaller” Türk pop müziğinin sevilen isimlerinden Kenan Doğulu, yeni albümü “İhtimaller” ile hayranlarının karşısına çıktı. Albümde Doğulu’nun önceki yıllarda albümlerinde okuduğu bir çok sevilen parçası, Ercüment Orkut, Can Çankaya ve Bulut Gülen gibi isimler tarafından caz müzik formlarında yeniden düzenlenmiş versiyonları ile bulunuyor. Bu şarkıların yanı sıra adını albüme veren, söz ve müziği Kenan Doğulu’ya ait “İhtimal” adında yepyeni bir şarkı da yer alıyor. Albümde Kenan Doğulu’nun vokalliğini Sibel Gürsoy ile Tuğba Önal yapıyor, albümün prodüktörlüğünü ise Doğulu ile birlikte Ozan Musluoğlu üstleniyor. l AKADEMİSYENİN GÖZÜNDEN 15 Şehirlerimizi mimari eserler süslemeli Medeniyet Üniversitesi’nden Doç Dr. Mehmet Oktay Taftalı’yla kentsel dönüşüm, Fikirtepe ve şehircilik anlayışı üzerine... B ugüne kadar yalnızca fiziksel sonuçları değerlendirilen “kentsel dönüşüm”ün sebep olduğu sosyal sonuçlar henüz yeni yeni gündeme geliyor. Hem sektör profesyonelleri hem de akademik çevreler tarafından son dönemde dikkat çekilen sosyal açıdan kentsel dönüşüm ve dönüşümün insanlar üzerindeki etkisi hakkında İstanbul Medeniyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden Doç. Dr. Mehmet Oktay Taftalı’nın görüşlerini aldık. Araştırma ve uzmanlık alanları sistematik felsefe ve mantık, kültür felsefesi, estetik, sanat felsefesi ve yeniçağ felsefesi olan Taftalı, kentsel dönüşüm bölgesi Fikirtepe’de dünyada son dönemin yükselen trendlerinden yetişkin oyuncaklarının nasıl konumlandırılabileceği hakkında ilgi çekici açıklamalarda bulundu. Bir akademisyen gözüyle “kentsel dönüşüm” ile ilgili fikirlerinizi alabilir miyiz? Deprem kuşağında yer alan, nüfusun hızla arttığı, değişim ve dönüşümün sürekli yaşandığı, gelir süreçleri ve satın alma gücünün sürekli değişkenlik gösterdiği bir şehirde insanları ev sahibi olmaya ve depreme dayanıklı konutlarda yaşamaya teşvik edilmesi son derece olumlu bir yaklaşım. Yalnızca kentsel dönüşüm hakkında yalnızca Fikirtepe’de değil tüm ülke genelindeki şehircilik anlayışı ile ilgili değinmek istediğim bir nokta var. Binalar yükseldikçe, çevrelerindeki alanın genişlemesi ve bugün yapılan binaların, yüz yıl sonrasında, bugünün klasiği olarak okullarda ve yayınlarda okutulması, gösterilmesi gerekir. Bugün, geleneksel şehirlere baktığımız zaman yüz yıllar öncesinin mimari yapılarına şehir merkezlerinde rastlayabiliyoruz. Bahsettiğim birkaç yüz yıllık şehirler değil, birkaç bin yıllık şehirler. Paris, Londra, Viyana gibi. Bu şehirlerdeki modern mimari örneklerine bakıp, hangi ölçütlerle yapıldığını değerlendirip, İstanbul’da da bu ölçütlerde, geleceğe kalabilecek mimari değerler yaratmak lazım. “Kentsel dönüşüm” ülkemizde, insanların üzerinde endişe verici ve Fikirtepe’de yetişkinler için bir oyuncak dünyası olabilir Fikirtepe kentsel dönüşümü bir master plan çerçevesinde yapılıyor. Bu plan çerçevesinde burada birçok donatı alanları var. Bu alanlar nasıl değerlendirilmeli sizce? İki nesil çok önemli, çocuklar ve yetişkinler. Öncelikle bu grupların ihtiyaçları göz önünde bulundurularak yapılmalıdır. Oyun alanları, spor alanları, açık ve kapalı olmak üzere düşünülmelidir. Sanat ve spor merkezlerinden kültürel aktivitelerin gerçekleştirileceği alanlara birçok ihtiyaç düşünülmelidir. Sosyal alanların bir bölümü insanların mutlu olacağı, eğleneceği oyun ve oyuncak alanları olarak tasarlanabilir. Yetişkinler için bir oyuncak dünyası olabilir. Tüm bunlar burayı inanılmaz bir cazibe negatif bir algı oluşturuyor. Toplumsal hayata katılacak pek çok artıyı içinde barındırsa da ülkemizde neden pozitif bir algı yaratmıyor sizce? Öncelikle neden negatif bir algı oluştu ona bakmak lazım. İlk uygulanan alanlardan biri olan Sulukule’de kentsel dönüşüm, sosyal dokunun tahribatına yol açacak şekilde yapıldı. Sulukule tarihi bir dokuya ve son derece renkli bir yaşama kültürüne sahipti. Orada hayatın doğal akışı içinde oluşmuş bir sosyal doku vardı. O sosyal dokunun tahrip edilmesi, bir kültür tahribatı olarak algılandı ki bu da yanlış bir algı sayılmaz. Tüm bu olumsuz yönlerden dolayı da “kentsel dönüşüm” negatif bir algı yarattı. İşe ev sahibi olmak isteyenler yönünden bakarsak Türkiye’deki ortalama gelir seviyesi ile kent merkezinde bir ev almak olanaksız diyebiliriz. Dünya metropollerine göre belki ev almak açısından daha ucuz görünüyor olabiliriz ama gelir grupları arasındaki farklar ve gelir seviyesi de daha pahalı olan metropollere göre çok daha düşük. Özetlemek gerekirse ev fiyatları ile gelir seviyesi arasındaki orantısızlık bu algıyı negatife çeken en önemli unsurlardan biri. l İmtiyaz Sahibi: Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Derneği adına Fikirtepe Platformu Genel Müdürü İRFAN ŞÜKRÜ YAĞCI Taftalı’ya göre Fikirtepe’de yetişkinler için oyun alanları tasarlanmalı. Sorumlu Müdür: İRFAN ŞÜKRÜ YAĞCI Yazı İşleri Müdürü: AYNUR ÇOLAK Editörler: MERVE DİDİŞEN ÖZLEM GEZER EGE merkezi haline getirecektir. Son dönemin yükselen trendlerinden yetişkin oyuncaklarının Fikirtepe’de oldukça büyük bir etki yaratacağını düşünüyorum. Başka ülkelerde örnekleri var tabii ama Fikirtepe’de bu tarz bir uygulama yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekecektir. Bahsettiğimiz oyuncaklar ise yalnızca yetişkinlerin kullanacağı eğlenceli trenler, peyzaj alanlarındaki süs havuzlarında kullanılacak kanolar, değirmenler, ses veya ışık saçan oyuncaklar gibi bu seçenekler çoğaltılabilir. l GOODWORKS İLETİŞİM DANIŞMANLIĞI A.Ş. tarafından yayınlanmaktadır. Tel: (0212) 217 70 00 Baskı: İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No: 11A/41 Yenibosna-Bahçelievler/İstanbul Park Maya Sitesi Maya Merdiyen İş Merkezi No: 2 Kat: 7 Akatlar / İSTANBUL Tel: (0212) 352 46 00 Faks: (0212) 352 36 66 www.nasakoma.com BİZİ ÇÖZÜM ORTAĞI SEÇTİĞİ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ Sağlam temeller sağlam zeminlerde yükselir... Yaşama değer katıyoruz, çünkü değerini biliyoruz MERKEZ GEBZE Arapçeşme Mah. Kavak Cad. Bayramlar Plaza No: 16 K: 4-5-6 Gebze / Kocaeli Tel: (0262) 646 38 38 (0262) 646 39 39 ŞUBE KARTAL Yukarı Mah. Belediye Cad. Bekpınar Apt. No: 1 D: 2 Kartal / İstanbul Tel: (0216) 652 18 49 ŞUBE DİLOVASI Bağdat Cad. Belediye Sokak No: 20 Dilovası / Gebze / Kocaeli Tel: (0262) 754 17 54 ŞUBE DARICA Bağlar Başı Mah. Sakız Ağacı Sokak Unsurlar Apt. No: 185 Darıca / Kocaeli Tel: (0262) 745 68 08 web: www.unsurlar.com / [email protected] BİZİ ÇÖZÜM ORTAĞI SEÇTİĞİ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ 15 yılı aşkın tecrübe Çözüm odaklı yaklaşım Yüksek başarı hedefi Değer katan çözümler Üstün kalite ile hizmet İSTANBUL OFİS Işıklar Cad. Beyaz Sardunya Sok. No: 1/18 Ataşehir / İstanbul Tel: (0216) 576 80 68 Faks: (0216) 576 80 67 RİZE OFİS Ekrem Orhon Mah. Leyla Sok. No: 3 Merkez / Rize Tel: (0464) 211 51 11 Faks: (0464) 211 51 12 www.aktugrup.com / [email protected] BİZİ ÇÖZÜM ORTAĞI SEÇTİĞİ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ