sonuç bildirgesi

Transkript

sonuç bildirgesi
T.C.
KARABAĞLAR KAYMAKAMLIĞI
MUTLU
T.C.
KARABAĞLAR KAYMAKAMLIĞI
ÇOCUKLAR
YARINIMIZDIR
(ÇOCUK İSTİSMARI VE İHMALİNİ ÖNLEME PROJESİ)
MUTLU
SONUÇ BİLDİRGESİ
ÇOCUKLAR
YARINIMIZDIR
(ÇOCUK İSTİSMARI VE İHMALİNİ ÖNLEME PROJESİ)
EKİM 2015
1
MUTLU ÇOCUKLAR YARINIMIZDIR
(ÇOCUK İSTİSMARI VE İHMALİNİ ÖNLEME PROJESİ)
SONUÇ BİLDİRGESİ
PROJE DANIŞMANI
Prof. Dr. Cahide AYDIN
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Koruma Birimi
PROJE YÜRÜTME KURULU
Y. Güven GÜNGÖRMÜŞ
Karabağlar Sosyal Hizmet Merkezi Eski Müdürü
Halit ASLAN
Karabağlar İlçe Milli Eğitim Müdürü
Abdulcebbar ALTUN
Karabağlar İlçe Müftüsü
Ertuğrul SOLAK
Karabağlar RAM Müdürü
PROJE KOORDİNATÖRLERİ
Fatma DEMİRCİ
Karabağlar Şehit Fethi Bey Teknik Meslek Lisesi Md.Yrd.
Tuncay YILMAZ
Karabağlar Sosyal Hizmet Merkezi Md.V.
PROJE EĞİTİM KURULU
Ergül BAŞARAN BOZKURT – Çocuk Gelişim Uzmanı
Dilara İÇÖZ – Uzm. Psikolog
F. Bağnu ÖZTÜRK - Psikolojik Danışman
Tayfun YALÇIN - Psikolojik Danışman
Volkan EZELİ – Psikolojik Danışman
İSTATİSTİKÇİ
Süheyla DENİZ
TUİK İzmir Bölge Müdürlüğü
Ekim, 2015
2
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ
ÖZET
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
GİRİŞ
AMAÇ
FAALİYETLER
YÖNTEM
4.1.
Öğretmen ve Veli Eğitimleri
4.2.
İlçede Bulunan Tüm İlk ve Ortaokul İdarecilerinin Eğitimi
4.3.
Din Görevlileri Eğitimi ve Camilerde “Çocuk İstismarı” Konulu Vaazların
Okutulması
BULGULAR
5.1.
İstatistiki Bulgular
5.1.1. Eğitim Alan ve Almayan Veli Grubunun Bulguları
5.1.1.1.
Eğitim Alan ve Almayan Veli Grubunun Demografik Bulguları
5.1.1.2.
Eğitim Alan ve Almayan Veli Grubunun Çocuk İstismarına İlişkin Bilgi Düzeyi
Bulguları
5.1.2. Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun Bulguları
5.1.2.1.
Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun Demografik Bulguları
5.1.2.2.
Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun Çocuk İstismarına İlişkin Bilgi
Düzeyi Bulguları
5.2.
Gözlem Bulguları
SONUÇ VE ÖNERİLER
KAYNAKLAR
EKLER
EK 1 – Çocuk İstismarına İlişkin Bilgi Düzeyini Ölçen Soru Kağıdı -Veli
EK 2 – Çocuk İstismarına İlişkin Bilgi Düzeyini Ölçen Soru Kağıdı -Öğretmen
EK 3 – Proje Broşürleri
EK 4 – Proje Afişleri
EK 5 – “Çocuk ve Şiddet” Konulu Vaaz
EK 6 – “Cinsel İstismar” Konulu Vaaz
EK 7 – Proje Yazımı, Ortakların ve Proje Okullarının Belirlenmesi/Proje Hazırlık Toplantıları
EK 8 – Proje Ortakları Toplantıları ve Protokollerin İmzalanması
EK 9 – Proje Açılış Toplantısı ve Panelin Yapılması
EK 10 – Öğretmen Eğitim Toplantılarının Yapılması
EK 11 – Din Görevlileri Eğitim Toplantısının Yapılması
EK 12 – Karabağlar İlçesindeki İlk ve Ortaokul İdarecilerinin Eğitim Toplantısı
EK 13 – Veli Eğitim Toplantılarının Yapılması
EK 14 – Çocuk İstismarı Konulu Vaazların İlçede Bulunan Camilerde Okutulması
TEŞEKKÜR
3
ÖNSÖZ
Çocuk istismarı dünyada milyonlarca aile ve çocuğu etkileyen önemli bir toplumsal
sorundur. İnsanlık tarihi kadar eski, insanlığın en önemli sosyal yaralarından biri olan çocuk
istismarı toplumlarda ne boyutta olduğu iyi bilinmeyen, çoğu zaman gizli kalan,
mağdurlarının pek fazla dile getirmediği fiziksel ve ruhsal bir sağlık problemidir. Çocuk
istismarı ile ilgili ilk tıbbi tanım 1860 yılında, Fransız Adli Tıp Profesörü Ambres Tardieu
tarafından yapılmıştır. Tardieu, 1860 yılında Paris Tıp Akademisi’nde ilk kez çocukların
cinsel ve fiziksel istismarına dövülerek öldürülen 32 çocukta tespit ettiği otopsi bulgularını
derleyerek değinirken, Caffey 1946 yılında “Caffey Sendromu” ve Kempe 1961 yılında
“Hırpalanmış Çocuk Sendromu” tanımlamasını yapmışlardır. Garbarino ve Gilliam 1980
yılında çocuğa karşı yapılan uygunsuz ve zarar verici davranışların özellikle uzmanlar
tarafından tespit edilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. 1970’lerde cinsel istismarın farkına
varılmış ve 1980’lerden sonra ise duygusal istismarın da en az diğer iki istismar kadar önemli
olduğuna ilişkin görüşler yaygınlaşmaya başlamıştır (Acehan ve ark, 2013).
İstismarın görülme sıklığına baktığımızda, ABD'de Çocuk Koruma Servisi tarafından
2011 yılında 681.000 çocuğun istismar kurbanı olduğu tespit edilmiştir. 2011 yılında ABD'de
1.570 çocuk istismardan ölmüştür (CDC 2013). İngiltere’de her 100.000 çocuktan 2.33’ünün
çocuk istismarı sonucu öldüğü bildirilmektedir (Yurdakok 2004).
Çalışmalar dünyada çocukların, şiddetin çeşitli şekillerine maruz kaldığını
göstermektedir. Cristoffersen ve DePanfilis (2009)’da yapmış oldukları çalışmada; çocukların
fiziksel istismara uğrama oranını %12, fiziksel ihmale uğrama oranını %38 olarak bildirmiş
olup psikolojik istismarın çeşitli türlerine maruz kalan çocuk oranını ise üçte bir olarak
belirlemişlerdir. Her 1000 çocuktan 4’ünün cinsel istismar mağduru olduğu bulgusu
Amerikan Çocuk Koruma Servisleri tarafından ortaya çıkarılmıştır (Hornor, 2004).
Türkiye’de istismar oranlarına ilişkin veriler kısıtlı olup ülke geneline ilişkin
ulaşılabilen tek veri BECAN Projesi (Çocuk İhmal ve İstismarı Balkan Epidemiyolojik
Çalışması) kapsamında hazırlanan Olgu Temelli İzlem Çalışması Türkiye Raporudur. Buna
göre çalışmada toplamda 443 olgu incelenmiş, olguların nüfusa oranla sıklığına bakıldığında
tüm yaş grupları ve tüm istismar çeşitlerinde her 1000 çocuktan en az 1’inin istismar olgusu
olarak kurumlarda kayıt edildiği görülmüştür. Türkiye’de son yıllarda çocuk istismarı ile ilgili
yapılan çalışmalar ile resmi olarak kayıt altına alın(a)mayan ve istatistiklere girmeyen
vakaların varlığı da göz önünde bulundurulduğunda çocuk istismarının küçümsenmeyecek
oranlarda olduğu düşünülmektedir.
“Çocuk İstismarı ve İhmalinin Önlenmesi” için gerekli olan koruyucu ve önleyici
çalışmaların planlanması, organize edilmesi ve uygulanmasında çocuğun gelişimi ve
eğitiminde en büyük role sahip olan ebeveynlerin ve çocukla iletişime geçen kamu
görevlilerinin farkındalık kazanması oldukça önemlidir. Okul, çocuğun yaşamında ailesinden
sonra gelen en önemli yer olması sebebiyle, tüm gün çocukla birlikte olan, onların
özelliklerini iyi tanıyan öğretmenlerin, çocuklarda meydana gelebilecek davranış
değişikliklerini fark edebilme şansına sahip olduklarından çocuk istismarı konusunda
özellikle bilgilenmeleri gerekmektedir.
Ülkemizde bu konuyla ilgili yapılan araştırmalar ile birlikte Çocuk İstismarını ve
İhmalini Önleme Kongresi Sonuç Bildirgesi’nde de toplumun çocuk istismarı ve ihmali
4
konusunda bilgi eksikliğinin olduğu ve bu eksikliği gidermek için uygulanan eğitim
programlarının da sayısının yetersiz olduğu vurgulanmaktadır. Bu gereksinmelerden doğan
Çocuk ihmal ve istismarını önleme amacıyla hazırlanan “Mutlu Çocuklar Yarınımızdır”
projemiz kapsamında Karabağlar İlçesi’nde bulunan ilkokullardan seçilen 11 pilot okulun veli
ve öğretmenleri, tüm ilk ve ortaokul idarecileri ile din görevlilerine çocuk istismarı ve ihmali
konusunda eğitim sunumu yapılmıştır.
Ülkemizde ilk kez gerçekleştirilen ve çocuk istismarının önlenmesi amacıyla
hazırlanan “Mutlu Çocuklar Yarınımızdır” projesi bir model olduğundan, projemiz
sonuçları ve önerilerine göre yapılacak düzenlemeler sonrasında projenin yaygınlaştırılması
adına katkı sağlayacağı kanaatindeyiz.
5
ÖZET
Karabağlar Kaymakamlığımızın himayesinde, Karabağlar İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğü ve Karabağlar Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğünün ortak olarak hazırladığı,
Ege Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi, Karabağlar İlçe Müftülüğü, Karabağlar Rehberlik ve
Araştırma Merkezi, Çocuk İzlem Merkezi, İzmir Barosu, Türk Psikologlar Derneği İzmir
Şubesi, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği İzmir Şubesi, Kadın Haklarını Koruma Derneği
İzmir Şubesi’nin paydaş olarak yer aldığı,
MUTLU ÇOCUKLAR YARINIMIZDIR adlı projemizin amacı;
Karabağlar ilçesinde bulunan ilk derecedeki okullarda görev yapan idareciler,
öğretmenler ve öğrenci velilerine “Çocuk İstismarı ve İhmalinin Önlenmesi” konusunda
eğitim verilerek katılımcıların bilgi düzeylerini ve ilçedeki farkındalığı arttırmak, eğitimlerle
ilçede farkındalık oluşturarak çocuk ihmal ve istismarının önlenmesi ve erken müdahalesini
sağlamaktır.
Çocuk istismarı ve ihmalinin önlenmesinde bilgi düzeyi arttıkça ihmal ve istismarın
görülme oranının azaldığı bilindiğinden proje kapsamında öğrenci velilerine, rehber ve sınıf
öğretmenleri ile okul idarecilerini bilgilendirmek ve önlenmesi konusunda farkındalık
oluşturmak projemizin en temel amacıdır.
“Mutlu Çocuklar Yarınımızdır” projemiz kapsamında, ilçedeki 11 ilkokulumuzdaki
389 öğretmen, 1732 veli, ilçede bulunan tüm ilk ve ortaokulda görev yapan 56 idareci ile
ilçede görevli 54 din görevlisine “Çocuk istismarının tanımı, istismar çeşitleri, risk faktörleri,
çocuk istismarı bulguları, çocuk istismarının yaşanması durumunda yapılması gerekenler,
çocuk istismarının önlenmesi için yapılması gerekenler, multidisipliner ekip anlayışıyla
çalışan merkezler, yasal mevzuat” konularını kapsayan Ege Üniversitesi Çocuk Koruma
Birimi danışmanlığında hazırlanan eğitimler verilmiştir.
Veli ve öğretmen eğitimleri öncesi ve sonrasında katılımcılara çocuk istismarına
ilişkin bilgi düzeyini ölçen soru kağıdı uygulanmış, veriler IBM SPSS (Statistical Package for
Social Science) for Version 21 paket programında %95 güven aralığında Ki-kare Testi ile
analiz edilmiş; bu doğrultuda hazırlanan sonuçlar ve öneriler raporda sunulmuştur.
Eğitim alan/almayan veli ve öğretmen grubunun çocuk istismarı konularına ilişkin
bilgi düzeyleri arasındaki farklılığa bakıldığında gruplar arasında istatistiki olarak anlamlı
farklılık bulunmuştur. Bu doğrultuda bu eğitimlerin yaygınlaştırılmasının yararlı olduğu
görülmüştür.
6
1. GİRİŞ
Çocuk ihmal ve istismarı konusunda yapılan çalışmalara bakıldığında Türkiye’de 1000
çocuktan en az 1 inin istismara uğradığı sonucuna ulaşılmıştır (BECAN 2012). Resmi olarak
kayıt altına alın(a)mayan ve istatistiklere girmeyen vakaların varlığı da göz önünde
bulundurulduğunda ülkemizde istismar oranının oldukça yüksek olduğu düşünülmektedir.
İzmir’in Karabağlar ilçesinin TÜİK 2012/2013 verilerine baktığımızda ise çocuk istismarının
risk faktörlerinden göç, eğitimsizlik, boşanma, ekonomik sıkıntı, engelli çocuk sayısı
incelendiğinde bu çalışmanın ilçede yapılmasının gerekliliği ortaya çıkmış ve bu proje
hazırlanmıştır.
Keser ve Ark. (2010)’nın 100 anne-baba ile yaptığı araştırmada, yetişkinlerin çocukluk
dönemlerinde ihmal ve istismara uğradıklarına dair önemli bir veri elde edilmiştir. Bununla
birlikte, çocuk istismarının/ihmalinin belirtileri, olumsuz ana-baba tutumları, çocuk
istismarının hukuki boyutu, cinsel eğitimin önemi, ana-baba olarak istismar sonrası
sergilemeleri gereken tutumlar ana-babalara uygulanacak olan eğitim programında
odaklanılması gereken konular olarak belirlenmiştir. Düzenli aralıklarla uygulanan, kapsamlı
ve kişilerin eğitim düzeylerine uygun eğitim programlar ile ana-babaların çocuk istismarına
ve ihmaline yönelik yanlış bilgilerinin ve olumsuz tutumlarının değiştirilebileceği sonucuna
varılmıştır.
Anne ve babalar üzerinde yapılan bir başka çalışmada Bilge ve Ark.(2013); 1043
çocuğun ebeveynin büyük kısmı ihmal ve istismara uğradıklarını ve aynı grubun çocukların
fiziksel cezayı hak ettiklerini düşündükleri saptamıştır. Duygusal ve fiziksel istismar halen
toplumumuzda çocukları terbiye yöntemi olarak kullanılmaktadır. Anne-babaların çocuk
istismarı ve ihmali hakkındaki bilgi düzeyleri eğitim düzeyleri ile orantılı olarak arttığı
vurgulanmıştır.
Koçak ve Büyükgönenç (2011)’in 425 yetişkin ile yaptığı çalışmada eğitim düzeyinin
ihmal ve istismarı anlamada önemli bir etken olduğu saptanmış ve özellikle eğitim düzeyi
düşük olan ailelere çocuk istismarı ve ihmali konusunda eğitim verilmesi gerektiği
vurgulanmıştır.
Kara ve Ark.(2014)’nın 550 hekim ile yaptığı çalışmada da çocuk istismarı ve ihmali
konusunda anahtar role sahip olan hekimlerin başta mezuniyet öncesi olmak üzere mezuniyet
sonrası eğitimlerinde çocuk istismarı ve ihmaline yer verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
70 pratisyen hekimin bilgi düzeyini ölçen başka bir çalışmada hekimlerin çocuk
istismarı ve ihmaline ilişkin bilgi düzeylerinin yetersiz olduğu sonucu bulunmuştur (Canbaz
ve ark. 2005 ).
Gölge ve Ark. (2012)’nın 112 hekim, 138 ebe- hemşire olmak üzere toplam 250 sağlık
çalışanıyla yaptığı çalışma sonucunda sağlık çalışanlarının çocuk istismarı ve ihmali
konusundaki farkındalıklarının yeterli düzeyde olmadığı bulunmuştur.
Çatık ve Çam (2006) tarafından 192 hemşire ve ebe ile yapılan araştırma sonucunda
çocuk istismarı ve ihmali konusunda daha fazla bilgilenmeye ihtiyaçları olduğu, çocuk
istismarı ve ihmalinin erken tanısını sağlamak için okuldaki eğitime, hizmet içi eğitim
programlarına ve okul sağlığı hemşireliğine önem verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Ülkemizde çocuk istismarı bilgi düzeyine ilişkin yapılmış bu çalışmalar ve Çocuk
İstismarını ve İhmalini Önleme Kongresi Sonuç Bildirgesi’nde toplumun çocuk istismarı ve
7
ihmali konusunda bilgi eksikliğinin olduğu ve bu eksikliği gidermek için uygulanan eğitim
programlarının da sayısının yetersiz olduğu vurgulanmaktadır. Çocuk istismarı ve ihmalinin
önlenmesinde bilgi düzeyi arttıkça istismarın görülme oranının azaldığı bilindiğinden proje
kapsamında öğrenci velilerine, rehber ve sınıf öğretmenleri ile okul idarecilerine
bilgilendirmek ve önlenmesi konusunda farkındalık oluşturmak projemizin en temel amacıdır.
2. PROJENİN AMACI
Karabağlar ilçesinde bulunan ilk derecedeki okullarda görev yapan idareciler,
öğretmenler ve öğrenci velilerine “Çocuk İstismarı ve İhmalinin Önlenmesi” konusunda
eğitim verilerek katılımcıların bilgi düzeylerini ve ilçedeki farkındalığı arttırmak, eğitimlerle
ilçede farkındalık oluşturarak çocuk ihmal ve istismarının önlenmesi ve erken müdahalesini
sağlamak projemizin genel amacıdır.
Projemizin alt amaçları da;
1. Karabağlar ilçesinde bulunan ilk derecedeki okullarda görev yapan idareciler,
öğretmenler ve öğrenci velilerine “Çocuk İstismarı ve İhmalinin Önlenmesi”
konusunda eğitim verilerek katılımcıların bilgi düzeylerini ve ilçedeki farkındalığı
artırmak,
2. Karabağlar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Karabağlar Sosyal Hizmet Merkezi
Müdürlüğü olarak çocuk istismarı ve ihmali konusunda yapacağımız eğitimlerle ilçede
farkındalık oluşturarak çocuk istismarı ve ihmalinin önlenmesi ve erken müdahalesini
sağlamak,
3. İlçemizde bulunan engelli çocukların ihmal ve istismara uğrama oranını en aza
indirmek.
4. Aile içinde ihmale ve istismara uğrayan bir çocuğun davranışlarındaki ilk değişimi
fark edecek kişinin öğretmeni olduğu düşünülürse; böyle bir durumla
karşılaştıklarında ne yapmaları, nereye başvurmaları ve çocuğa sınıf içinde nasıl
davranmaları gerektiği konusunda öğretmenlerin konuyla ilgili farkındalığını ve bilgi
düzeyini artırmak.
5. Son yıllarda çocuk istismarı ile ilgili yapılan çalışmalar, çocuk istismarının
küçümsenmeyecek oranlarda olduğu ve aile ortamında sıklıkla görüldüğü
belirtilmektedir. Öğrencilerin ailelerinin eğitimlerinin veli toplantıları yoluyla
yapılması planlanmaktadır. Toplumumuzun genel sosyo-kültürel yapısına bakıldığında
ağırlıklı olarak annelerin ev hanımı olması ve babaların çalışması nedeni ile veli
toplantılarına önemli ölçüde annelerin katılımı beklenmektedir. Babaların bu
toplantılara katılım oranı daha düşük olabileceğinden babalara ilçemizin müftülüğü
aracılığıyla ulaşılarak din görevlilerinden, çocuk ihmal ve istismarının önlenmesi
konusunda bilgi almalarını sağlamak.
6. Çocuk ihmal ve istismarının tanımı, istismar çeşitleri, risk faktörleri, çocuk ihmal ve
istismarı bulguları, çocuk ihmal ve istismarının yaşanması durumunda yapılması
gerekenler konusunda veli toplantılarında yapılacak eğitimlerle velileri bilgilendirmek
ve önlenmesi konusunda farkındalık oluşturmak.
7. Çocuk ihmal ve istismarının yaşanması durumunda okulda gerekli süreci başlatmak ve
yasal zorunluluklar, uzman ekip ile çalışan merkezlerin nereler olduğu konularında
okul idarecilerini bilgilendirmek.
8
8. Proje ile ailelerin, öğretmenlerin ve idarecilerin çocuklara karşı tutum ve
davranışlarında olumlu yönde değişiklik oluşturarak çocuklarını iyi gözlemleme ve
koruma konusunda farkındalık oluşturmak
3. FAALİYETLER
Mayıs 2014 tarihinde hazırlıklarına başlanılan projemizin 02 Temmuz 2014 tarihinde
tüm ortak ve paydaşların katılımıyla protokolü imzalanmış; sonrasında eylem planı
çerçevesinde Temmuz-Ağustos 2014 tarihlerinde eğitim modüllerinin (veli,öğretmenidareci,din görevlileri için), broşürlerin, vaazların oluşturulması, afişlerin belirlenmesi
aşamaları (Projenin akademik danışmanlığı Ege Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi; hukuki
danışmanlığı İzmir Barosu ve Kadın Haklarını Koruma Derneği İzmir Şubesi avukatları
tarafından yapılmıştır) gerçekleştirilmiştir.
Eylül 2014 tarihi itibari ile öğretmenlerin ve velilerin eğitimine başlanmıştır. 10 Eylül
2014 tarihinde proje açılış toplantısında “Çocuk İstismarına Multidisipliner Yaklaşım” konulu
panel yapılmıştır. Panele ilçemizde bulunan tüm okullardan öğretmen ve idarecilerinin
katılımı sağlanmıştır. Ocak 2015 tarihinde eylem planı çerçevesinde planlanan tüm eğitimler
tamamlanmıştır.
4. YÖNTEM
4.1.
Veli ve Öğretmen Eğitimleri
“Mutlu Çocuklar Yarınımızdır” projemiz kapsamında, Karabağlar İlçesinde
bulunan 37 ilkokul arasından seçilen 11 ilkokul hedef kitlemizi oluşturmuştur.
Bu proje;
1. Zeyni Hanım İlkokulu
2. Ahmet Ragıp Üzümcü İlkokulu
3. Hüseyin Akdağ İlkokulu
4. Agah Efendi İlkokulu
5. Aydınoğlu Mehmet Bey İlkokulu
6. Necip Fazıl Kısakürek İlkokulu
7. Ali Erentürk İlkokulu
8. Emrullah Efendi İlkokulu
9. Şehit Muzaffer Erdönmez İlkokulu
10. Mustafa Urcan İlkokulun
11. Nazire Merzeci İlkokulu’da gerçekleştirilmiştir.
Yukarıda belirtilen pilot 11 okulun tümünün öğretmen eğitimleri gerçekleştirilmiş,
yalnızca Şehit Muzaffer Erdönmez İlkokulu’nun toplantı salonunun olmaması nedeniyle bu
okulun veli toplantıları gerçekleştirilememiştir.
Öğretmen ve velilere, “Çocuk istismarının tanımı, istismar çeşitleri, risk faktörleri,
çocuk istismarı bulguları, çocuk istismarının yaşanması durumunda yapılması gerekenler,
çocuk istismarının önlenmesi için yapılması gerekenler, multidisipliner ekip anlayışıyla
çalışan merkezler, yasal mevzuat” konularını içeren eğitimler verilmiştir.
9
Katılımcılara Ege Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi tarafından hazırlanan çocuk
istismarına ilişkin bilgi düzeylerini ölçen soru kağıtları eğitim öncesi ve sonrasında
uygulanmıştır (Bkz. EK 1, EK 2). Ölçme ve değerlendirme yapılırken eğitim öncesinde soru
kağıtlarını dolduran grup “Eğitim Almayan”; eğitim sonrasında soru kağıtlarını dolduran grup
ise “ Eğitim Alan” olarak isimlendirilmiştir.
Verilerin analizinde IBM SPSS (Statistical Package for Social Science) for Version 21
paket programı kullanılmıştır. Veriler sınıflama ve sıralama düzeyinde olduğu için tanımlayıcı
istatistikler olan sayı ve yüzde oranı ile özetlenmiştir. Analizler “Ki-kare Testi” uygulanarak
%95 güven ile yapılmış; p<0.05 için sonuçlar istatistiki olarak anlamlı kabul edilmiştir.
Eğitimler sonrasında tüm katılımcılara eğitimdeki bilgileri kapsayan “Çocuk İstismarı
Nedir?” broşürü dağıtılmıştır (Bkz. EK 3). Ayrıca okullara ilgili afişler asılmıştır (Bkz. EK 4).
4.2.
İlçede Bulunan Tüm İlk ve Ortaokul İdarecilerinin Eğitimi
İlçemizde bulunan tüm ilk ve ortaokul idarecilerinden 57’sine Karabağlar
Kaymakamlığı Toplantı Salonunda 15 Ocak 2015 tarihinde “Çocuk İstismarı” konulu eğitim
verilmiştir. Sonrasında katılımcılara proje broşürleri dağıtılmıştır.
Din Görevlilerinin Eğitimi ve Camilerde “Çocuk İstismarı” Konulu
Vaazların Okutulması
İlçemizde bulunan camilerde görev yapan 84 din görevlisinden 54’üne Karabağlar
Kaymakamlığı Toplantı Salonunda 16 Ekim 2014 tarihinde “Çocuk İstismarı” konulu eğitim
verilmiştir.
Karabağlar Müftülüğü, Ege Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi, Karabağlar Sosyal
Hizmet Merkezi Müdürlüğü ve İzmir Barosu tarafından hazırlanan “Çocuk ve Şiddet” konulu
vaaz 23 Ocak 2015, “Cinsel İstismar” konulu vaaz 27 Mart 2015 tarihinde camilerde
okutulmuştur (Bkz EK 5/EK 6). Sonrasında cemaate proje broşürleri dağıtılmıştır.
4.3.
10
5. BULGULAR
5.1.
İstatistiki Bulgular
“Mutlu Çocuklar Yarınımızdır” projesi kapsamında, veri girişleri yapılırken eğitim almayan
veli grubunda 1732, eğitim alan veli grubunda ise 1543 katılımcıya ulaşılmıştır. Eksik ve hatalı olan soru
kağıtları değerlendirmeye alınmadığından eğitim almayan veli grubunda 947, eğitim alan veli grubunda
ise 876 katılımcının bilgileri istatistiksel olarak değerlendirilebilmiştir.
Eğitim alan öğretmen grubunu 389 kişi oluşturmaktadır. Öğretmen grubunun büyük çoğunluğunun
soru kağıdını doldurmaması ya da eksik doldurması nedeniyle 261 kişinin soru kağıdı değerlendirmeye
alınmıştır. Eğitim almayan öğretmen grubu ise 189 kişiden oluşmaktadır.
Çalışmaya ilişkin bulgular ile bulguların istatistikî anlamlılıkları aşağıda verilmiştir.
5.1.1. Eğitim Alan ve Almayan Veli Grubunun Bulguları
5.1.1.1.
Eğitim Alan ve Almayan Veli Grubunun Demografik Bulguları
Çocuk istismarına ilişkin bilgi düzeyini ölçen soru kağıdında katılımcıların yaş, cinsiyet ve eğitim
durumlarına ilişkin bilgiler alınmıştır.
Eğitim alan grubu oluşturan katılımcıların 77’si (%8,8) erkek, 799’u (%91,2) kadın olup yaş
aralıkları 15 ile 75 arasında değişmektedir. En fazla katılımın 372 (%42,5) kişi ile 25-34 yaş aralığında
olduğu görülmüştür.
Eğitim almayan grubu oluşturan katılımcıların 76’sı (%8) erkek, 947’si (%92) kadın olup yaş
aralıkları 15 ile 75 arasında değişmektedir. En fazla katılımın 425 (%44,9) kişi ile 35-44 yaş aralığında
olduğu görülmüştür.
Eğitim alan ve almayan katılımcıların eğitim durumlarına ilişkin bulgular tablo 4.1.’de verilmiştir.
Demografik bulguların incelenmesinde tanımlayıcı istatistik kullanılmıştır.
Tablo 4.1. Eğitim Alan ve Almayan Veli Grubunun Eğitim Durumu.
EĞİTİM
DÜZEYİ
KATILIMCI
Eğitim Alan
Eğitim Almayan
OKUR YAZAR
DEĞİL
N
%
5
5
0.6
0.5
ÜNİVERSİ.
Y.LİSANS
İLKOKUL
N
%
ORTAOK.
N
%
LİSE
N
%
Y.OKUL
N
%
N
425
431
94
104
244 27.9
265 28
3
33
105
109
48.5
45.5
10.7
11
0.3
3.5
%
12
11.5
TOPLAM
N
%
876
947
100
100
11
5.1.1.2.
Eğitim Alan ve Almayan Veli Grubunun Çocuk İstismarına İlişkin
Bilgi Düzeyi Bulguları
Maddeler
Cevaplar
Aile namusu ve çevre baskısı gibi nedenlerle cinsel
istismarın üstü kapatılır.
Cinsel istismarda bulunanların çoğu, çocuk
tarafından tanınan evli ve çocuklu erkeklerdir.
Çocuklar, cinsel istismar konusunda genellikle yalan
söylemez, ilk kural çocuğa inanmak olmalıdır.
Cinsel istismar hemen hemen her zaman
harap, gözden uzak yerlerde gerçekleşir.
ıssız,
Cinsel istismar, genellikle çocuğun yaşadığı yakın
çevre içinde meydana gelir.
Cinsel istismarı yapan kişiler, çoğunlukla çocuğun
tanımadığı, serseri görünümlü erkeklerdir.
Çocuklar, hayal güçlerinin genişliği nedeniyle,
genellikle cinsel istismar olayları uydururlar.
Çocuğun yaşından beklenenin ötesinde cinsel
bilgilerinin olması ve oyunlarında cinsel öğelerin
fazla yer alması; cinsel istismar olasılığını akla
getirmelidir.
Eğitim Alan
Grup
Sayı (%)
Sayı (%)
Doğru
325(34.3)
455(51.9)
Yanlış
541(57.1)
400(45.7)
81(8.6)
21(2.4)
Doğru
158(16.7)
160(18.3)
Yanlış
692(73.1)
674(76.9)
Emin değilim
97(10.2)
42(4.8)
Doğru
417(44.0)
724(82.6)
Yanlış
190(20.1)
105(12.0)
Emin değilim
340(35.9)
47(5.4)
Doğru
818(86.4)
845(96.5)
Yanlış
42(4.4)
19(2.2)
Emin değilim
87(9.29)
12(1.4)
Doğru
505(53.3)
393(44.9)
Yanlış
316(33.4)
435(49.7)
Emin değilim
126(13.3)
48(5.5)
Doğru
538(56.8)
700(73.9)
Yanlış
166(17.5)
122(13.9)
Emin değilim
243(25.7)
54(6.2)
Doğru
275(29.0)
232(26.5)
Yanlış
408(43.1)
557(63.6)
Emin değilim
264(27.9)
87(9.9)
Doğru
68(7.2)
84(9.6)
Yanlış
635(67.1)
750(85.6)
Emin değilim
244(25.8)
42(4.8)
Doğru
391(41.3)
687(78.4)
Yanlış
192(20.3)
140(16.0)
Emin değilim
364(38.4)
49(5.6)
Emin değilim
Bir yetişkinin çocuğa teşhircilik yapması, bir
hastalık sayıldığı için cinsel istismar olarak kabul
edilmemektedir.
Eğitim
Almayan Grup
Chi-Square
p
75.438
0.000
19.276
0.000
326.656
0.000
63.259
0.000
65.124
0.000
145.649
0.000
113.316
0.000
151.369
0.000
327.407
0.000
Tablo 4.2. Eğitim Alan ve Almayan Veli Grubunun Cinsel İstismara İlişkin Bilgi Düzeyleri
Eğitim alan ve almayan veli grubunun cinsel istismara ilişkin bilgi düzeylerini ölçen maddelere
verilen doğru cevap sonuçlarına bakıldığında her iki grupta doğru cevabını verenlerin oranı diğer
cevaplara göre anlamlı derecede daha yüksek bulunarak eğitim alan grubun cinsel istismara ilişkin bilgi
12
düzeylerinin eğitim almayan gruba göre daha yüksek olduğu görülmüştür (Tablo 4.2). Elde edilen bu
bulguların istatistiki anlamlılığına bakıldığında gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05).
Maddeler
Sosyal hizmetler, polis, jandarma, savcılık, valilik,
kaymakamlık bildirimde bulunulması gereken
yetkili makamlardır.
Vatandaş olarak, yaşanan bir istismar durumunu
yetkili makamlara istersek bildiririz.
Cevaplar
Ege Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi ve Çocuk
İzlem Merkezi çocuk istismarı konusunda uzman
ekip anlayışıyla çalışan yerlerdir.
Eğitim Alan
Grup
Sayı (%)
Sayı (%)
Doğru
849(89.7)
837(95.5)
Yanlış
33(3.5)
27(3.1)
Emin değilim
65(6.9)
12(1.4)
Doğru
622(65.7)
464(53.0)
Yanlış
271(28.6)
397(45.3)
54(5.7)
15(1.7)
Doğru
725(76.6)
763(87.1)
Yanlış
65(6.9)
86(9.8)
Emin değilim
157(16.6)
27(3.1)
Doğru
592(62.5)
847(96.7)
Yanlış
10(1.1)
10(1.1)
345(36.4)
19(2.2)
Emin değilim
İstismar olayının yaşanması durumunda en yakın
aile
hekimliğine
giderek
gereken
işlemi
başlatabiliriz.
Eğitim
Almayan Grup
Emin değilim
Chi-Square
p
34.453
0.000
66.132
0.000
93.115
0.000
398.079
0.000
Tablo 4.3. Eğitim Alan ve Almayan Veli Grubunun İstismarın Yasal Mevzuatına İlişkin Bilgi
Düzeyleri
İstismarın yasal mevzuatına ilişkin bilgi düzeylerini ölçen maddelere verilen doğru cevap
sonuçlarına bakıldığında, her iki grupta doğru cevabını verenlerin oranı diğer cevaplara göre anlamlı
derecede daha yüksek bulunarak eğitim alan grubun cinsel istismara ilişkin bilgi düzeylerinin eğitim
almayan gruba göre daha yüksek olduğu görülmüştür (Tablo 4.3.). Elde edilen bu bulguların istatistiksel
olarak anlamlılığına bakıldığında gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05).
Maddeler
Hakaret, tehdit ve alay etme, duygusal istismardır.
Cevaplar
Doğru
Yanlış
Emin değilim
Eğitim
Almayan Grup
Eğitim Alan
Grup
Sayı (%)
Sayı (%)
751(79.3)
92(9.7)
104(11.0)
741(84.6)
93(10.6)
42(4.8)
Chi-Square
p
23.672
0.000
Tablo 4.4. Eğitim Alan ve Almayan Veli Grubunun Duygusal İstismara İlişkin Bilgi Düzeyleri
Duygusal İstismara ilişkin bilgi düzeyini ölçen maddeye verilen doğru cevap sonucuna
bakıldığında, eğitim alan grubun bilgi düzeylerinin eğitim almayan gruba göre oransal olarak çok farklı
olmadığı görülmüştür. Bunun yanında her iki grupta da doğru cevabını verenlerin oranı diğer cevaplara
göre anlamlı derecede daha yüksek bulunmuştur (Tablo 4.4.). Elde edilen bu bulguların istatistiksel olarak
anlamlılığına bakıldığında gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05).
13
Maddeler
Çocuğa fiziksel olarak zarar veren tokat,
dayak, vurma gibi her türlü davranış
fiziksel istismardır.
Cevaplar
Doğru
Yanlış
Emin değilim
Eğitim
Almayan Grup
Eğitim Alan
Grup
Sayı (%)
Sayı (%)
857(90.5)
48(5.1)
42(4.4)
828(94.5)
34(3.9)
14(1.6)
Chi-Square
p
14.146
0.001
Tablo 4.5. Eğitim Alan ve Almayan Veli Grubunun Fiziksel İstismara İlişkin Bilgi Düzeyleri
Fiziksel İstismara ilişkin bilgi düzeyini ölçen maddeye verilen doğru cevap sonucuna bakıldığında,
eğitim alan grubun bilgi düzeylerinin eğitim almayan gruba göre oransal olarak çok farklı olmadığı
görülmüştür. Bunun yanında her iki grupta da doğru cevabını verenlerin oranı diğer cevaplara göre
anlamlı derecede daha yüksek bulunmuştur (Tablo 4.5.) Elde edilen bu bulguların istatistiksel olarak
anlamlılığına bakıldığında gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05).
Maddeler
Çocuğun okula
ihmalidir.
gönderilmemesi, çocuk
Cevaplar
Eğitim
Almayan Grup
Eğitim Alan
Grup
Sayı (%)
Sayı (%)
Doğru
720(76.0)
748(85.4)
Yanlış
165(17.4)
100(11.4)
62(6.5)
28(3.2)
Emin değilim
Chi-Square
p
26.597
0.000
Tablo 4.6. Eğitim Alan ve Almayan Veli Grubunun İhmale İlişkin Bilgi Düzeyleri
Grupların ihmale ilişkin bilgi düzeylerini ölçen maddelere verilen doğru cevap sonucuna göre, her
iki grupta doğru cevabını verenlerin oranı diğer cevaplara göre anlamlı derecede daha yüksek
bulunmuştur (Tablo 4.6.). Eğitim alan grupta doğru cevabı verenlerin oranının da artış gösterdiği
görülmüştür. Elde edilen bu bulguların istatistiksel olarak anlamlılığına bakıldığında gruplar arasında
anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05).
14
4.1.2.Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun Bulguları
4.1.2.1. Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun Demografik Bulguları
Çocuk istismarına ilişkin bilgi düzeyini ölçen soru kağıdında katılımcıların yaş, cinsiyet ve
branşlarına ilişkin bilgiler alınmıştır.
Eğitim alan grubu oluşturan katılımcıların 45’si (%17.2) erkek, 216’sı (%82.8) kadın olup yaş
aralıkları 25 ile 75 arasında değişmektedir. En fazla katılımın 118 (%45.2) kişi ile 45-54 yaş aralığında
olduğu görülmüştür.
Eğitim almayan grubu oluşturan katılımcıların 36’sı (%19) erkek, 153’ü (%81) kadın olup yaş
aralıkları 25 ile 75 arasında değişmektedir. En fazla katılımın 86 (%45,5) kişi ile 45-54 yaş aralığında
olduğu görülmüştür.
Eğitim alan ve almayan katılımcıların branş dağılımlarına ilişkin bulgular tablo 4.7.’de verilmiştir.
Demografik bulguların incelenmesinde tanımlayıcı istatistik kullanılmıştır.
Tablo 4.7. Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun Branş Dağılımları.
Branş
Katılımcı
Sınıf Öğrt.
N
%
Anasınıfı
N
%
Eğitim Alan
211 80.8
16
6.1
14
5.4
1
0.4
19
7.3
261
100
Eğitim Almayan
152 80.4
15
7.9
8
4.2
1
0.5
13
6.9
189
100
PDR
N
%
İdareci
N
%
Diğer
N
%
TOPLAM
N
%
15
4.1.2.2. Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun Çocuk İstismarına İlişkin Bilgi Düzeyi
Bulguları
Maddeler
Cevaplar
Seminer
Almayan Grup
Seminer
Alan Grup
Sayı (%)
Sayı (%)
Doğru
171(90.5)
257(98.4)
Yanlış
7(3.7)
2(0.8)
Emin değilim
11(5.8)
2(0.8)
Doğru
124(65.6)
257(98.5)
Yanlış
16(8.5)
3(1.1)
Emin değilim
49(25.9)
1(0.4)
Doğru
114(60.3)
99(37.9)
Yanlış
46(24.3)
143(54.8)
Emin değilim
29(15.3)
19(7.3)
Cinsel istismara uğrayan ergenlerde, evden kaçma,
alkol madde kullanımı, intihar girişimi gibi
davranışlar ortaya çıkabilir.
Doğru
176(93.1)
256(98.1)
Yanlış
1(0.5)
3(1.1)
Emin değilim
12(6.3)
2(0.8)
Çocuklar, hayal güçlerinin genişliği nedeniyle,
genellikle cinsel istismar olayları uydururlar.
Doğru
24(12.7)
11(4.2)
Yanlış
104(55.0)
239(91.6)
Emin değilim
61(32.3)
11(4.2)
Cinsel istismarda çocuk, ailesi, okul idaresi, sınıf
öğretmeni ve rehber öğretmen dışında okulda diğer
kişiler olay/süreç hakkında bilgi sahibi olmamalıdır.
Doğru
137(72.5)
229(87.7)
Yanlış
26(13.8)
28(10.7)
Emin değilim
26(13.8)
4(1.5)
Birinci derece kan bağı olan kişiler tarafından
yapılan cinsel istismar “ensest” olarak adlandırılır.
Doğru
161(85.2)
251(96.2)
Yanlış
9(4.8)
9(3.4)
Emin değilim
19(10.1)
1(0.4)
Aile namusu, olayın çevre tarafından duyulması ve
çevre baskısı gibi etkenler, cinsel istismarın aile
tarafından örtbas edilmesine neden olabilir.
Doğru
171(90.5)
243(93.1)
Yanlış
14(7.4)
16(6.1)
Emin değilim
4(2.1)
2(0.8)
Cinsel istismar hemen hemen her zaman ıssız,
harap, gözden uzak yerlerde gerçekleşir.
Doğru
58(30.7)
24(9.2)
Yanlış
108(57.1)
233(89.6)
Emin değilim
23(12.2)
3(1.2)
Doğru
49(25.9)
226(86.6)
Yanlış
63(33.3)
31(11.9)
Emin değilim
77(40.7)
4(1.5)
Çocukla cinsel içerikli, pornografik konuşmalar
yapmak cinsel istismar anlamına gelir.
Çocuklar, cinsel istismar konusunda genellikle
yalan söylemez, ilk kural çocuğa inanmak olmalıdır.
Kızların cinsel
fazladır.
istismara
uğrama
riski
daha
Cinsel istismarda bulunanların çoğu, çocuk
tarafından tanınan evli ve çocuklu erkeklerdir.
Chi-Square
p
14.372
0.000
105.127
0.000
43.824
0.000
9.482
0.002
86.229
0.000
29.908
0.000
28.035
0.000
1.555
0.212
67.612
0.000
183.792
0.000
Tablo 4.8. Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun Cinsel İstismara İlişkin Bilgi Düzeyleri
16
Maddeler
Cevaplar
Seminer
Almayan Grup
Seminer Alan
Grup
Chi-Square
p
Sayı (%)
Sayı (%)
çoğunlukla
görünümlü
Doğru
Yanlış
Emin değilim
19(10.1)
140(74.1)
30(15.9)
10(3.8)
247(94.6)
4(1.5)
43.747
0.000
Cinsel istismar, genellikle çocuğun yaşadığı
yakın çevre içinde meydana gelir.
Doğru
Yanlış
Emin değilim
120(63.5)
40(21.2)
29(15.3)
231(88.5)
27(10.3)
3(1.1)
51.130
0.000
Cinsel istismara uğrayan çocukta, okul sorunları,
okuldan kaçma, başarının düşmesi, korkular,
davranış sorunları ortaya çıkabilir.
Doğru
Yanlış
Emin değilim
171(90.5)
13(6.9)
5(2.6)
257(98.5)
4(1.5)
0
15.740
0.000
Çocuğun yaşından beklenenin ötesinde cinsel
bilgilerinin olması ve oyunlarında cinsel ögelerin
fazla yer alması; cinsel istismar olasılığını akla
getirmelidir.
Doğru
Yanlış
Emin değilim
127(67.6)
21(11.2)
40(21.3)
254(97.3)
5(1.9)
2(0.8)
83.963
0.000
Cinsel istismara uğrayan küçük çocuklarda
anksiyete ve uyku bozukluğu ortaya çıkabilir.
Doğru
Yanlış
Emin değilim
135(71.4)
15(7.9)
39(20.6)
253(96.9)
4(1.5)
4(1.5)
64.670
0.000
Bir yetişkinin çocuğa teşhircilik yapması, bir
hastalık sayılmakta ve cinsel istismar olarak
kabul edilmemektedir.
Doğru
Yanlış
Emin değilim
41(21.7)
131(69.3)
17(9.0)
34(13.0)
226(86.6)
1(0.4)
31.901
0.000
Cinsel istismarı yapan kişiler,
çocuğun
tanımadığı,
serseri
erkeklerdir.
Tablo 4.8. Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun Cinsel İstismara İlişkin Bilgi
Düzeyleri(devamı)
Eğitim alan ve almayan öğretmen grubunun cinsel istismara ilişkin bilgi düzeylerini ölçen
maddelere verilen doğru cevap sonuçlarına bakıldığında her iki grupta doğru cevabını verenlerin oranı
diğer cevaplara göre anlamlı derecede daha yüksek bulunarak eğitim alan grubun cinsel istismara ilişkin
bilgi düzeylerinin eğitim almayan gruba göre daha yüksek olduğu görülmüştür (Tablo 4.8.). Elde edilen
bu bulguların istatistiki anlamlılığına bakıldığında gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmuştur
(p<0.05). Sadece “Aile namusu, olayın çevre tarafından duyulması ve çevre baskısı gibi etkenler, cinsel
istismarın aile tarafından örtbas edilmesine neden olabilir.” maddesinde eğitim alan ve almayan grup
arasında doğru cevabı verenlerin oranı çok yakın görülmüştür. Bu soruda eğitim alsın ya da almasın
öğretmenler yüksek oranda doğru cevap vermişlerdir.
17
Seminer
Almayan
Grup
Seminer
Alan Grup
Chi-Square
p
254(97.3)
6(2.3)
1(0.4)
3.916
0.048
7(3.7)
170(89.9)
12(6.3)
10(3.8)
251(96.2)
0
21.280
0.000
158(83.6)
10(5.3)
21(11.1)
253(96.9)
6(2.3)
2(0.8)
29.894
0.000
Maddeler
Cevaplar
Sayı (%)
Sayı (%)
Çocuğa fiziksel olarak zarar veren her türlü
davranış fiziksel istismar olarak adlandırılır.
Doğru
Yanlış
Emin değilim
177(93.7)
9(4.8)
3(1.6)
Aile içinde olan fiziksel şiddet, o
mahremiyeti olup müdahale edilmemelidir.
Doğru
Yanlış
Emin değilim
Doğru
Yanlış
Emin değilim
ailenin
Çocukta farklı dönemlerde kırıklar olması, fiziksel
istismarı akla getirmelidir.
Tablo 4.9. Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun Fiziksel İstismara İlişkin Bilgi Düzeyleri
Fiziksel istismara ilişkin bilgi düzeylerini ölçen maddelere verilen doğru cevap sonuçlarına
bakıldığında, her iki grupta doğru cevabını verenlerin oranı diğer cevaplara göre anlamlı derecede daha
yüksek bulunarak eğitim alan grubun bilgi düzeyinin eğitim almayan gruba göre daha yüksek olduğu
görülmüştür (Tablo 4.9.). Elde edilen bu bulguların istatistiksel olarak anlamlılığına bakıldığında gruplar
arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05).
Maddeler
Cevaplar
Seminer
Almayan Grup
Seminer
Alan Grup
Sayı (%)
Sayı (%)
Çocuk kendisine yapılan davranışı bir istismar olarak
algılamıyor ise, o davranış istismar olarak kabul
edilmez
Doğru
Yanlış
Emin değilim
12(6.3)
162(85.7)
15(7.9)
Bilmeden yapılan istismar, istismar sayılmaz.
Doğru
Yanlış
Emin değilim
Bir davranışın istismar olduğunu bilmemek, onun
istismar olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz.
Chi-Square
p
13(5.0)
241(92.3)
7(2.7)
7.034
0.030
16(8.5)
157(83.1)
16(8.5)
11(4.2)
242(92.7)
8(3.1)
10.327
0.006
Doğru
Yanlış
Emin değilim
173(91.5)
7(3.7)
9(4.8)
248(95.0)
12(4.6)
1(0.4)
5.472
0.019
Çocuğu, sürekli olarak, daha başarılı olan diğer
çocuklarla mukayese etmek; onu motive etmek
açısından gereklidir.
Doğru
Yanlış
Emin değilim
17(9.0)
163(86.2)
9(4.8)
14(5.4)
246(94.3)
1(0.4)
0.069
0.793
Çocuğa onur kırıcı sözler söyleme ve onunla alay
etme, duygusal istismar örneklerindendir.
Doğru
Yanlış
Emin değilim
179(94.7)
8(4.2)
2(1.1)
261(100)
0
0
12.654
0.000
Tablo 4.10. Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun Duygusal İstismara İlişkin Bilgi Düzeyleri
Duygusal istismara ilişkin bilgi düzeyini ölçen maddeye verilen doğru cevap sonucuna bakıldığında,
her iki grupta doğru cevabını verenlerin oranı diğer cevaplara göre anlamlı derecede daha yüksek bulunarak
eğitim alan grubun bilgi düzeyinin eğitim almayan gruba göre daha yüksek olduğu görülmüştür (Tablo
4.10.). Elde edilen bu bulguların istatistiksel olarak anlamlılığına bakıldığında gruplar arasında anlamlı
18
farklılık bulunmuştur (p<0.05). Bunun yanında “Çocuğu, sürekli olarak, daha başarılı olan diğer çocuklarla
mukayese etmek; onu motive etmek açısından gereklidir.” maddesinde eğitim alan grupta cevabı doğru
veren öğretmenler oransal olarak artış göstermiştir. Ancak oransal olarak ortaya çıkan bu farklılık
istatistiksel olarak anlamlı bulunamamıştır (p>0.05).
Maddeler
Cevaplar
Seminer
Almayan Grup
Seminer
Alan Grup
Chi-Square
p
Sayı (%)
Sayı (%)
Doğru
Yanlış
Emin değilim
175(92.6)
10(5.3)
4(2.1)
253(96.9)
6(2.3)
2(0.8)
4.169
0.041
Çocuğu önemsememe ve reddetme, ihmal olarak
adlandırılır.
Doğru
Yanlış
Emin değilim
181(95.8)
3(1.6)
5(2.6)
253(96.9)
4(1.5)
4(1.5)
0.615
0.433
Çocuk sık sık yaralanma ve ev kazalarına
uğruyorsa,
ihmal
edilme
olasılığı
araştırılmalıdır.
Doğru
Yanlış
Emin değilim
174(92.1)
7(3.7)
8(4.2)
259(99.2)
0
2(0.8)
12.271
0.000
Anne, baba ya da bakımı üstlenen kişi tarafından
yapma gücü olduğu halde çocuğun temel
gereksinimlerinin yetersiz karşılanması ya da hiç
karşılanmaması ihmal olarak adlandırılır.
Doğru
Yanlış
Emin değilim
169(89.4)
9(4.8)
11(5.8)
253(96.9)
7(2.7)
1(0.4)
15.265
0.000
Çocuğun cezalandırma amacıyla bir yerde kapalı
tutulması bir ihmaldir.
Doğru
Yanlış
Emin değilim
150(79.4)
20(10.6)
19(10.1)
242(92.7)
12(4.6)
7(2.7)
18.000
0.000
Çocuğun okula gönderilmemesi, çocuk ihmalidir.
Tablo 4.11. Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun İhmale İlişkin Bilgi Düzeyleri
Grupların ihmale ilişkin bilgi düzeylerini ölçen maddelere verilen doğru cevap sonucuna göre,
“Çocuğu önemsememe ve reddetme, ihmal olarak adlandırılır.” maddesi dışında her iki grupta doğru
cevabını verenlerin oranı diğer cevaplara göre anlamlı derecede daha yüksek bulunarak eğitim alan
grubun bilgi düzeyinin eğitim almayan gruba göre daha yüksek olduğu görülmüştür (Tablo 4.11.). Elde
edilen bu bulguların istatistiksel olarak anlamlılığına bakıldığında gruplar arasında anlamlı farklılık
bulunmuştur (p<0.05).
19
Maddeler
Sosyal hizmetler, polis, jandarma, savcılık,
valilik, kaymakamlık bildirimde bulunulması
gereken yetkili makamlardır.
Çocuk Koruma Birimi ve Çocuk İzlem Merkezi,
uzman ekip anlayışıyla çalışan merkezlerdir.
İstismar durumu tespit edildikten sonra
öğretmen/idareci tarafından yetkili makamlara
mutlaka bildirilmelidir.
Çocuk istismarını yetkililere bildirmek, yasal
değil sadece vicdani bir sorumluluktur.
Seminer
Almayan Grup
Seminer
Alan Grup
Sayı (%)
Sayı (%)
Doğru
164(86.8)
257(98.5)
Yanlış
10(5.3)
4(1.5)
Emin değilim
15(7.9)
0
Doğru
168(88.9)
260(99.6)
Yanlış
2(1.1)
1(0.4)
Emin değilim
19(10.1)
0
Doğru
175(92.6)
257(98.5)
Yanlış
6(3.2)
4(1.5)
Emin değilim
8(4.2)
0
Doğru
64(33.9)
52(19.9)
Yanlış
116(61.4)
207(79.3)
9(4.8)
2(0,8)
Doğru
20(10.6)
6(2.3)
Yanlış
158(83.6)
254(97.3)
11(5.8)
1(0.4)
Cevaplar
Emin değilim
İstismar olayı yaşanmış bitmiş ise bildirimde
bulunma zorunluluğu yoktur.
Emin değilim
Chi-Square
p
32.596
0.000
28.241
0.000
12.417
0.000
4.748
0.029
28.711
0.000
Tablo 4.12. Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun İstismarın Yasal Mevzuatına İlişkin Bilgi
Düzeyleri
İstismarın yasal mevzuatına ilişkin bilgi düzeylerini ölçen maddelere verilen doğru cevap
sonuçlarına bakıldığında, her iki grupta doğru cevabını verenlerin oranı diğer cevaplara göre anlamlı
derecede daha yüksek bulunarak eğitim alan grubun bilgi düzeyinin eğitim almayan gruba göre daha
yüksek olduğu görülmüştür (Tablo 4.12.). Elde edilen bu bulguların istatistiksel olarak anlamlılığına
bakıldığında gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05).
20
Maddeler
Cevaplar
Seminer
Almayan Grup
Seminer
Alan Grup
Sayı (%)
Sayı (%)
Doğru
83(43.9)
46(17.6)
Yanlış
67(35.4)
208(79.7)
Emin değilim
39(20.6)
7(2.7)
Öğretmenin öğrencisini iyi gözlemlemesi ve
tanıması, istismar ve ihmalin erken fark edilmesi ve
müdahale edilmesinde önemli rol oynar.
Doğru
180(95.2)
255(97.7)
Yanlış
6(3.2)
4(1.5)
Emin değilim
3(1.6)
2(0.8)
ÇİM (Çocuk İzlem Merkezi), cinsel istismara
uğramış çocukların adli ve tıbbi işlemlerin bir
merkezde ve tek seferde gerçekleştirilmesini sağlar.
Doğru
110(58.2)
244(93.5)
Yanlış
11(5.8)
12(4.6)
Emin değilim
68(36.0)
5(1.9)
Öğretmenler davranış sorunları olan çocuklarda
ancak geleneksel disiplin yöntemlerini (kınama,
azarlama, fiziksel ceza, vb.) kullanarak başa
çıkabilir.
Doğru
20(10.6)
14(5.4)
Yanlış
153(81.0)
246(94.3)
16(8.5)
1(0.4)
İstismar mağduru olduğu düşünülen bir çocukla
öykü almak için tüm öğretmenler görüşme
yapmalıdır
Doğru
52(27.5)
28(10.7)
Yanlış
111(58.7)
230(88.1)
Emin değilim
26(13.8)
3(1.1)
İstismar mağduru çocuk ile okul-aile-çocuk
üçgeninde çalışılmalı; psikolojik/sağlık desteği
başlatılarak takip edilmelidir
Doğru
168(88.9)
254(97.3)
Yanlış
19(10.1)
6(2.3)
2(1.1)
1(0.4)
Çocuğa ilişkin istismar durumu ile ilgili tüm okul
öğretmenleri toplanarak ortak bir karar almalıdır.
Emin değilim
Emin değilim
Chi-Square
p
99.580
0.000
1.823
0.177
105.223
0.000
27.333
0.000
59.069
0.000
11.701
0.001
Tablo 4.13. Eğitim Alan ve Almayan Öğretmen Grubunun Müdahale Yöntemlerine İlişkin Bilgi
Düzeyleri
Grupların müdahale yöntemlerine ilişkin bilgi düzeylerini ölçen maddelere verilen doğru cevap
sonucuna göre, Öğretmenin öğrencisini iyi gözlemlemesi ve tanıması, istismar ve ihmalin erken fark
edilmesi ve müdahale edilmesinde önemli rol oynar maddesinde eğitim alsın ya da almasın öğretmenlerin
bilgi düzeyleri çok yakındır ve çok yüksek oranda doğru cevabı vermişlerdir. Bu yüzden istatistiksel olarak
anlamlı fark bulunamamıştır. Diğer tüm maddeler için her iki grupta doğru cevabını verenlerin oranı diğer
cevaplara göre anlamlı derecede daha yüksek bulunarak eğitim alan grubun bilgi düzeyinin eğitim almayan
gruba göre daha yüksek olduğu görülmüştür (Tablo 4.13.). Elde edilen bu bulguların istatistiksel olarak
anlamlılığına bakıldığında gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05).
21
5.2.
Gözlem Bulguları
Proje uygulama süreci öğretmen, veli, okul idarecileri ile din görevlilerine verilen
eğitim sunumlarından oluşmuştur. Eğitim toplantıları sırasında aşağıdaki gözlem bulgularına
ulaşılmıştır.
1. Yapılan öğretmen ve veli eğitim toplantıları sonrasında Karabağlar Sosyal Hizmet
Merkezi Müdürlüğü bünyesinde hizmet veren Eğitim ve Danışmanlık Birimine çocuk
istismarı, çocuk gelişimi ve psikolojik danışmanlık konularına ilişkin danışmanlık
başvurularında sayısal olarak artış olduğu gözlemlenmiştir.
2. Özellikle eğitimler sonrasında ilçede bulunan okullardan gelen “Çocuk İstismarı ve
İhmali”ne ilişkin bildirimlerde artış olduğu gözlemlenmiştir.
3. Eğitimler sırasında konularla ilgili gerçek hayattan seçilen örneklerin katılımcıların
ilgisini daha çok çektiği ve bu sırada katılımcıların daha aktif olduğu gözlemlenmiştir.
4. Proje başlangıcında okulların rehberlik servisleri eğitim gruplarını planlarken
duyurularını “Eğitim Toplantısı” şeklinde yapmış bunun sonucunda katılımın az
olduğu; bu nedenle duyuruların “Veli Toplantısı” şeklinde yapılması kararı alınmış ve
katılımın arttığı gözlemlenmiştir.
5. Düşük sosyo-ekonomik düzeye sahip bölgede bulunan okullarda katılımın yüksek
sosyo-ekonomik düzeye sahip bölgede bulunan okullara göre daha fazla olduğu
gözlemlenmiştir.
6. Eğitim alan ve yaş ortalaması 50 yaş ve üzeri olan öğretmen grubunun çoğunlukla
eğitime katılım konusunda motivasyonlarının düşük olduğu ve öğrencilerine yönelik
tutumlarında geleneksel yöntemleri daha çok kullandıkları gözlemlenmiştir.
7. Öğretmen ve veli grubunun bilgi düzeylerini ölçen soru kağıtlarının ilk halinde dil,
madde sayısının fazlalığı gibi nedenlerle uygulamada sorunlar ortaya çıkmış ve soru
kağıtları revize edilerek olabildiğince pratik uygulamaya uygun hale getirilmiştir.
8. Eğitim programı yaklaşık bir buçuk saat sürmekte olup çocuk istismarının tanımı,
belirtileri, yapılması gerekenler, çocuk gelişimi ve yetiştirme tutumları, disiplin,
davranış değiştirme yöntemleri gibi birçok konuya değinmektedir. Etkili bir eğitim için
bu konuların tek bir oturum yerine en az beş oturumdan oluşturulması gerekmektedir.
9. İzmir Barosuna kayıtlı gönüllü avukatlarımız tarafından verilen hukuk eğitimleri
sırasında, öğretmenlerimizin özellikle Türk Ceza Kanunu kapsamındaki bildirim
yükümlüğü konusunda tereddüt yaşadıkları ortaya çıkmaktadır. Öğretmenlerimiz
bildirim yükümlüğünün yalnızca adli makamlara yapılabileceğini bildiklerini, bunun da
22
onlar için risk oluşturduğunu beyan etmişlerdir. Bu konuda öğretmenlerimize yalnızca
adli makamlara değil, kolluk veya idari makamlara bildirimin de yeterli olduğu onları
koruyacak mekanizmaların varlığı anlatılmıştır. Ancak sistem içerisinde yaşanan
aksaklıkları deneyimleyenlerden de edindikleri bilgilerle birleşince öğretmenlerimiz
bildirim yükümlüğü konusunda vicdanları ile canları arasında tercih yapar halde
oldukları hissiyatındadırlar. Bu konuda öğretmenlerimiz daha fazla bilinçlendirilmeye
çalışılmıştır.
23
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
Projemiz kapsamında, ilçedeki 11 ilkokulumuzdaki 389 öğretmen,
1732 veli,
ilçemizdeki hane halkı kat sayısının 3.4 olarak aldığımızda 5889 hane halkına, ilçede
bulunan tüm ilk ve ortaokulda görev yapan 56 idareci ile ilçede görevli 54 din görevlisine
“Çocuk İstismarı” konulu eğitim sunumları yapılmıştır.
Katılımcılara Ege Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi tarafından hazırlanan çocuk
istismarına ilişkin bilgi düzeylerini ölçen soru kağıtları eğitim öncesi ve sonrasında
uygulanmıştır.
Soru kağıtlarının değerlendirilmesi sonucunda elde edilen bulgular tartışılarak
aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.
1. Eğitim almayan veli grubunda 1732, eğitim alan veli grubunda ise 1543 katılımcıya
ulaşılmıştır.
2. Proje planlaması sırasında veli toplantılarına kadınların katılımının daha fazla olacağı
öngörülmüştür. Proje çıktılarına bakıldığında bu öngörünün eğitim alan grubu
oluşturan katılımcıların %8,8’sinin (77) erkek, %91,2’unun (799) kadın, eğitim
almayan grubu oluşturan katılımcıların %8’sının (76) erkek, %92’sinin (947) kadın
olması ile doğrulanmıştır.
3. Eksik ve hatalı olan soru kağıtları değerlendirmeye alınmadığından eğitim almayan
veli grubunda 947, eğitim alan veli grubunda ise 876 katılımcının bilgileri istatistiksel
olarak değerlendirilebilmiştir.
4. Eğitim alan ve almayan veli grubunun çocuk istismarı başlığı altında değinilen cinsel,
duygusal, fiziksel istismar, ihmal ve yasal mevzuat konularına ilişkin bilgi düzeyleri
arasındaki farklılığa bakıldığında gruplar arasında istatistiki olarak anlamlı farklılık
bulunmuştur.
5. Eğitim alan öğretmen grubunu 389 kişi oluşturmaktadır. Öğretmen grubunun büyük
çoğunluğunun soru kağıdını doldurmaması ya da eksik doldurması nedeniyle 261
kişinin soru kağıdı değerlendirmeye alınmıştır. Eğitim almayan öğretmen grubu ise
189 kişiden oluşmaktadır.
6. Eğitim alan ve almayan öğretmen grubunun çocuk istismarı başlığı altında değinilen
cinsel, duygusal, fiziksel istismar, ihmal, yasal mevzuat ve müdahale yöntemleri
konularına ilişkin bilgi düzeyleri arasındaki farklılığa bakıldığında gruplar arasında
istatistiki olarak anlamlı farklılık bulunmuştur.
24
Ülkemizde yapılmış olan çocuk istismarına ilişkin bilgi düzeylerini ölçen çalışmalara
bakıldığında, gerek ebeveynlerin gerekse de kamu çalışanlarının konuya ilişkin bilgi
eksiklikleri olduğu ve bu konuda daha donanımlı hale gelebilmeleri adına eğitim almalarının
gerekliliği vurgulanmaktadır. Ayrıca yapılan literatür taraması sonucunda eğitim alan ve
almayan grup arasında farklılık olup olmadığını ölçen bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu
nedenle projemiz bu anlamda bir ilk olmakta eğitim alan ve almayan grupların bilgi düzeyleri
karşılaştırıldığında eğitimin bilgi düzeyi ve farkındalığı arttırma konusunda yararlı olduğu
sonucu ortaya çıkmaktadır.
Eğitim toplantıları sırasında çıkan gözlem bulgularından, veli eğitimleri sırasında
konularla ilgili gerçek hayattan seçilen örneklerin katılımcıların ilgisini daha çok çektiği ve bu
sırada katılımcıların daha aktif olduğu; proje başlangıcında okulların rehberlik servisleri
eğitim gruplarını planlarken duyurularını “Eğitim Toplantısı” şeklinde yapmış bunun
sonucunda katılımın az olduğu, bu nedenle duyuruların “Veli Toplantısı” şeklinde yapılması
kararı alınmış ve katılımın arttığı; ayrıca düşük sosyo-ekonomik bölgede bulunan okullarda
katılımın
yüksek
sosyo-ekonomik
bölgede
bulunanlara
göre
daha
fazla
olduğu
gözlemlenmiştir. Öğretmen eğitimlerini alan ve yaş ortalaması 50 yaş ve üzeri olan
öğretmen grubunun çoğunlukla eğitime katılım konusunda motivasyonlarının düşük olduğu,
öğrencilerine yönelik tutumlarında farkında olmadan istismarı bir davranış değiştirme
yöntemi olarak kullandıkları; öğretmenlerimizin istismarın bildirilmesi konusunda sistem
içerisinde yaşanan aksaklıkların deneyimleyenlerden de edindikleri bilgilerle birleşmesiyle
“bildirim yükümlüğü” konusunda vicdanları ile canları arasında tercih yapar halde oldukları
gözlemlenmiştir
Elde edilen bu sonuçlar doğrultusunda aşağıdaki öneriler verilmektedir.
1. Projenin önce tüm ilçede sonra ilimizde yaygınlaştırılması,
2. Yaygınlaştırılması adına okullardaki rehber öğretmenlere yönelik eğitici eğitimleri
düzenlenmesi,
3. Eğitici eğitimlerinde velilere düzenlenecek eğitimlerin yanı sıra çocuklara yönelik
eğitim modülünün oluşturulması ve uygulanması,
4. Düzenlenecek olan veli ve çocuk eğitimlerinin her yıl düzenli olarak okullarda
tekrarlanması,
5. Mevcut sunumların kullanılması ve eğiticilerin sunumları standart ve aynı örnekler
üzerinden anlatması,
6. Proje kapsamında hazırlanan “Çocuk İstismarı”na yönelik eğitim modülümüzü
ölçen standart bir ölçek olmadığından modülün içeriğine yönelik soru kağıtları Ege
25
Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi danışmanlığında hazırlanmıştır. Uygulama ve
değerlendirme aşamasında özellikle ölçekte kullanılan dil ile bulunan madde
sayısından kaynaklı ortaya çıkan sorunlar nedeniyle soru kağıtlarının bir
istatistikçi ile iş birliği içerisinde revize edilmesi,
7. Öğretmenlerin seminer dönemlerinde düzenli aralıklarla “Çocuk İstismarı”
konulu eğitimi alarak bu konuda daha donanımlı hale getirilmesi,
8. Eğitim toplantılarında özellikle yoğun katılımın olduğu gruplarda katılımcıların
sayısının sınırlandırılması,
9. Çocuk istismarıyla mücadelede öğretmenin bildirim yükümlülüğü çok büyük
önem arz etmektedir. Bu sebeple, ilgili kanunlarda değişiklik yapılarak kanun
kapsamındaki
bildirim
yükümlülüğünü
yerine
getiren
öğretmenlerimizin,
korunmasını sağlanmaya yönelik İnsan Hakları Kurulu ile birlikte çalışma
yapılması.
26
6.KAYNAKLAR
Acehan, S., Bilen, A., Ay, M. O., Gülen, M., Avci, A., & İçme, F. (2013). Evaluation of Child Abuse
and Neglect. Archives Medical Review Journal, 22(4), 591-614.
BECAN Projesi “Çocuk İhmal ve İstismarı Balkan Epidemiyolojik Çalışması” Olgu Temelli İzlem
Çalışması Türkiye Raporu, 2012
Bilge, Y. D., Taşar, M. A., Kılınçoğlu, B., Özmen, S. & Tıraş, Ü. (2013). Socioeconomic status lower
levels of parental knowledge about child abuse, neglect, experiences and discipline methods
used]. Anatolian Journal of Psychiatry, 14 (1), 27-35. Turkish.doi:10.5455/apd.35949
Centers for Disease Control and Prevention (CDC), Understanding Child Maltreatment, Fact Sheet,
2013, www.cdc.gov/violenceprevention/pdf/cm-factsheet--2013.pdf (Erişim Tarihi:15.05.2014)
Canbaz, S., Turla, A., Aker, S., & Pekşen, Y. (2005). Samsun merkez sağlık ocaklarındagörev yapan
pratisyen hekimlerin çocuk istismarı ve ihmali konusunda bilgi ve tutumları. Sürekli Tıp Eğitimi
Derg, 14(11), 241-6.
Çatık, A. E., & Hemşire, Ç. O. (2006). ebelerin çocuk istismarı ve ihmalinin belirti ve risklerini tanıma
düzeylerinin saptanması. Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu Dergisi, 22(2), 103-119.
Christoffersen MN, DePanfilis D. Prevention of child abuse and neglect and improvements in child
development. Child Abuse Review 2009; 18:24-40.
Gölge, Z. B., Hamzaoglu, N., & Türk, B.; Sağlık Çalışanlarının Çocuk İstismarı Ve İhmali
Konusundaki Farkındalık Düzeylerinin Ölçülmesi, J For Med 2012;26(2): 86-96 doi:
10.5505/adlitip.2012.36349
Hornor G. Sexual behavior in children: normal or not?. J Pediatr Health Care 2004;18:57-64.
Kara Ö., Çalışkan D., Suskan E., Ankara İlinde Görev Yapan Çocuk Asistanları, Uzmanları ve
Pratisyen Doktorların Çocuk İstismarı ve İhmali Konusunda Bilgi Düzeyleri ve Yaklaşımlarının
Karşılaştırılması. Türk Pediatri Kurumu Derneği, 2013. Kaynar ET, Dündar C, Peşken Y. Ebelik ve
hemşirelik öğrencilerinin aile içi şiddet konusunda bilgi ve tutumlarının değerlendirilmesi. Genel Tıp
Dergisi 2007; 17: 105-110.
Keser N, Odabaş E, Elibüyük S. Ana-babaların çocuk istismarı ve ihmali konusundaki bilgi
düzeylerinin incelenmesi. Türkiye Çocuk Hast Der 2010; 4:150-157.
Koçak, C.; Büyükgönenç, L. Toplumdaki Bireylerin Çocuk İstismarı Ve İhmaline Yönelik Bilgi Ve
Görüşleri Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2011; 1:89-104
Yurdakok, K. ; Çocuk İstismarı ve İhmali Sunumu,Çocuk İhmali ve İstismarı Kursu, 27-28.05.2004,
Ankara
www.hasuder.org/belgeler/cocuk_kongre.doc (erişim tarihi 01.05. 2010) (Çocuk İstismarını ve
İhmalini Önleme Kongresi Sonuç Bildirgesi).
27
7. EKLER
EK 1
28
EK 2
29
30
EK 3
Proje Broşürleri
31
32
EK 4
Proje Afişleri*
*Ankara Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi’nde görev yapan SHU Özdecan BEZİRCİ ile görüşülerek projede
afişlerin kullanımı için izin alınmıştır.
33
34
EK 5
“Çocuk ve Şiddet” Konulu Vaaz
35
36
37
EK 6
“Cinsel İstismar” Konulu Vaaz
38
39
EK 7
Proje Yazımı, Ortakların ve Proje Okullarının Belirlenmesi/Proje Hazırlık Toplantıları
(Mayıs-Haziran 2014)
40
41
EK 8
Proje Ortakları Toplantıları ve Protokollerin İmzalanması (02 Temmuz 2014)
42
EK 9
Proje Açılış Toplantısı ve Panelin Yapılması (10 Eylül 2014)
43
EK 10
Öğretmen Eğitim Toplantılarının Yapılması (Eylül 2014)
44
45
46
47
48
EK 11
Din Görevlileri Eğitim Toplantısı (16 Ekim 2014 )
49
EK 12
Karabağlar İlçesindeki İlk ve Ortaokul İdarecilerinin Eğitim Toplantısı
(15 Ocak 2015 )
50
51
52
EK 13
Veli Eğitim Toplantıları
(Eylül 2014-Ocak 2015 )
53
54
55
56
57
58
59
60
61
EK 13
Çocuk İstismarı Konulu Vaazların İlçede Bulunan Camilerde Okutulması
(23 Ocak 2015/27 Mart 2015 )
62
10. TEŞEKKÜR
Göreve geldiği günden beri proje kavramına büyük değer veren, sorunların
çözümünün proje bazında olmasını isteyen, bizleri yönlendiren bu projenin ortaya çıkmasında
büyük emeği olan, her türlü desteği sağlayan saygıdeğer Kaymakamımız Mehmet Sadık
TUNÇ’ a,
Bu projenin hayata geçirilmesinde büyük emekleri olan Karabağlar İlçe Milli Eğitim
Müdürü Sayın Halit ASLAN ve Karabağlar Sosyal Hizmet Merkezi eski Müdürü Sayın Y.
Güven GÜNGÖRMÜŞ’e, projenin akademik danışmanlığını yapan Ege Üniversitesi Çocuk
Koruma Birimi Başkanı Prof.Dr. Cahide Aydın’a, Proje Koordinatörleri Sayın Uzm.Fatma
DEMİRCİ ile Sayın Uzm.Tuncay YILMAZ’a, kendilerine bu fikri söylediğimiz andan itibaren
büyük destek veren Karabağlar İlçe Müftüsü Sayın Abdulcebbar ALTUN’a, Karabağlar
Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü Sayın Ertuğrul SOLAK’a, İl Sağlık Müdürlüğü
Çocuk İzlem Merkezi Sorumlu Hekimi Sayın Sevay ALŞEN’e, İzmir Barosu, Türk
Psikologlar Derneği İzmir Şubesi, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği İzmir Şubesi ve Kadın
Haklarını Koruma Derneği İzmir Şubesi’ne,
Projemize büyük katkı sağlayan Dünya Bankası Proje Uzmanı Dr. İsmail OKÇAY’a,
Ayrıca bu projenin uygulanmasında büyük emeği olan Çocuk Gelişim Uzmanı Ergül
BAŞARAN BOZKURT, Uzm. Psikolog Dilara İÇÖZ, Rehber Öğretmen F.Bağnu ÖZTÜRK,
Rehber Öğretmen Tayfun YALÇIN ve Psikolojik Danışman Volkan EZELİ’ye,
Projenin uygulanması aşamasında öğretmen eğitim toplantılarına katılarak konunun
hukuki boyutuna ilişkin sunumu yapan Av.Nilgün ŞENTUNA, Av.Nilgün ÖZERKAN,
Av.Ogün KAYAGÜN, Av. Seda AYAZ AKSOY, Av.Ali AYDIN, Av.Şenay ÇÖTE,
Av.Seda GÜRER’e,
Projemizde pilot okul olarak seçilen; Zeyni Hanım İlkokulu, Ahmet Ragıp Üzümcü
İlkokulu, Hüseyin Akdağ İlkokulu, Agah Efendi İlkokulu, Aydınoğlu Mehmet Bey İlkokulu,
Necip Fazıl Kısakürek İlkokulu, Ali Erentürk İlkokulu, Emrullah Efendi İlkokulu, Şehit
Muzaffer Erdönmez İlkokulu, Mustafa Urcan İlkokulu, Nazire Merzeci İlkokulu idarecileri ve
rehberlik servisinde görev yapan öğretmenlere, eğitim toplantılarının planlanması
konusundaki iş birliğine açık ve özverili çalışmaları nedeniyle,
Projemizin ölçeklerinin değerlendirilmesinde veri girişlerini yapan Stajyer Hatice
YILMAZ, Stajyer Ayhan PEKBAY, Psk. Berkay KÖFTECİ, ÇGU Şahin ERDOĞAN,
Sosyolog Cemal SOYSAL’a
İstatistiksel analizleri yaparak projemize büyük katkı sağlayan Türkiye İstatistik
Kurumu İzmir Bölge Müdürlüğü’nde görevli İstatistikçi Süheyla DENİZ’e,
Çocuk istismarını ve ihmalinin önlenmesi amacıyla hazırlanan “Mutlu Çocuklar
Yarınımızdır” projesi sonuç bildirgesini raporlaştıran Çocuk Gelişim Uzmanı Ergül
BAŞARAN BOZKURT ve Uzm. Psikolog Dilara İÇÖZ’e en derin sevgilerimizle teşekkürü
bir borç biliriz.
63

Benzer belgeler

Arşiv Kaynak Tarama Dergisi Evaluation of Child Abuse

Arşiv Kaynak Tarama Dergisi Evaluation of Child Abuse İnsanlık tarihi kadar eski, insanlığın en önemli sosyal yaralarından biri olan çocuk istismarı ve ihmali oldukça sık görülen önemli bir halk sağlığı sorunudur5-7. Tarihin başlangıcından itibaren çe...

Detaylı