Mekanın Ergonomik Tasarımı... - 17. Ulusal Ergonomi Kongresi

Transkript

Mekanın Ergonomik Tasarımı... - 17. Ulusal Ergonomi Kongresi
MEKANIN ERGONOMĠK
TASARIMI
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
548
ERGONOMĠK ISLAK MEKANLAR: HERKES ĠÇĠN TASARLANMIġ
BANYOLARDA DĠKKAT EDĠLMESĠ GEREKEN TASARIM
FAKTÖRLERĠ
Yasemin AFACAN
Yrd. Doç. Dr., Bilkent Üniversitesi, Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Ġç
Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü 06800 Bilkent Ankara,
e-posta: [email protected]
ÖZET
Konutlarda kullanımların verimli iĢleyebilmesi ve mekanların her türlü kullanıcı isteklerine
eĢit olarak cevap verebilmesi tasarım sürecinde alınan kararlarla doğrudan iliĢkilidir. Mimar
ve tasarımcıları en zorlayan kararlar ise ıslak mekan çözümlerinin ayrımcılığa yol açmadan
gerçekleĢtirilmesidir. Bu anlamda, yaĢlı ve engelli nüfusun hızla artığı günümüz Türk
toplumunda özel ve ayrımcı çözümler yerine, herkes tarafından kullanılabilir, eriĢilebilir ve
anlaĢılabilir çözümler içeren banyo ve mutfak mekanlarına ihtiyaç vardır. Bu amaçla,
dünyadaki banyo literatürü evrensel tasarım, herkes için tasarım ve kapsayıcı tasarım
prensipleri doğrultusunda analiz edilmiĢtir. Yapılan analiz sonuçlarına göre herkese uygun
ergonomik banyolar için gerekli değiĢkenler setinin faktörleri 7 ana baĢlık altında
belirlenmiĢtir: (1) dolaĢım, (2) saklama üniteleri, (3) tuvaletler, (4) lavabolar, (5) duĢ/küvet ,
(6) aydınlatma, (7) malzeme. Ayrıca bunlar arasındaki iliĢkiler farklı kullanıcı gruplarına göre
yorumlanmıĢtır. Sonuç olarak, fiziksel yetersizliğin çeĢitlenmesine bağlı olarak kullanıcı
ihtiyaçları parametrik artmakta ve ek çözümler yerine bütüncül bir tasarım anlayıĢını gerekli
kılmaktadır.
Anahtar Kelimeler: 1.Herkes için tasarım, 2. Ergonomik banyolar, 3. Tasarım faktörleri
ERGONOMIC WET SPACES: DESIGN FACTORS IN BATHROOMS DESIGNED
FOR ALL
ABSTRACT
Design decisions are directly related to efficient functioning of residential environments and
equally responding of those environments to diverse user demands. The most challenging
decisions of architects and designers are the solutions that are required for non –
discriminating wet spaces. In that sense, rather than special solutions, there is a need of
usable, accessible and understandable kitchens and bathrooms in Turkish society, where there
is an increase in aging and disabled society. Therefore, this study analysed the bathroom
literature under the three approaches: universal design, design for all and inclusive design.
According to the analysis results, the design factors for ergonomic bathrooms for all are
elaborated under seven titles: (1) circulation, (2) storage units, (3) WCs, (4) basins, (5)
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
549
shower/bathtub, (6) illumination, (7) materials. Furthermore, the relationships among those
are discussed according to diverse user groups. As a result, user needs are changing
parametrically based on the diversity of disabilities, which makes an integrated approach
essential rather than additional design solutions.
Key words: 1. Design for all, 2. Ergonomic bathrooms, 3. Design factors
1. GĠRĠġ
Konutlardaki banyo ve tuvaletler her türlü kullanıcı grubunun (yaĢlı, engelli, yetiĢkin, çocuk)
sağlıklı ve bağımsız olarak kullanmak isteyecekleri ıslak mekanlardır. Mutfaklardan farklı
olarak mahremiyetin ön plana çıkması banyo mekanlarında gerek fonksiyenel ve gerekse
biçimsel kısıtlamaları da beraberinde getirmiĢtir. Bu anlamda, mimar ve tasarımcıları en
zorlayan kararlar ise banyo ıslak mekanlarının ayrımcılığa yol açmadan tasarlanması ile ilgili
olan kararlardır. Banyoların ilk olarak ev mekanına girdiği 1900‟lü yıllar, ortalama insan
ömrünün 44 yaĢ olduğu ve kullanıcı çeĢitliliğinin az olduğu zamanlardı (Mullick, 2001).Fakat
teknolojinin geliĢmesi, sağlık ve tıp alanındaki ilerlemeler ve insan ömrünün uzaması
kullanıcı profilinin banyo istek ve ihtiyaçlarının değiĢmesine neden olmuĢtur. YaĢlı ve engelli
nüfusun hızla artığı günümüz Türk toplumunda özel ve ayrımcı çözümler yerine, herkes
tarafından kullanılabilir, eriĢilebilir ve anlaĢılabilir çözümler içeren banyo ve tuvalet
mekanlarına ihtiyaç vardır. Tasarım sürecinde alınan kararlar ve sonrasında kullanım
iĢlevselliği tasarımcı-çevre-kullancı üçgeninden geçmektedir (ġekil 1). Tasarımcının belirli
mimari kurallar, yönetmelikler ve standartlar çerçevesinde tasarlamıĢ olduğu banyo mekanı,
kullanıcı ihtiyaçlarıyla Ģekillenmekte; tasarımcı ise bunu sorgulayıp sürekli geliĢtirmekte ve
tekrar yenilenmiĢ banyolar olarak kullanıcıya sunmaktadır. Bu döngüsel üçgende tasarımcıçevre-kullancı değiĢkenleri sürekli olarak birbirleriyle etkileĢim halindedir.
Tasarımcı
Çevre
Kullanıcı
ġekil 1. Tasarımcı-çevre-kullancı döngüsel üçgeni
Bu döngünün daha verimli iĢlemesi amacıyla, son 20 yıl içerisinde Avrupa, ABD, Japonya,
Ġngiltere ve daha birçok hem geliĢmiĢ hemde geliĢmekte olan her ülke yasalarına engel
koymayan, engelleri yok eden, evrensel ve kapsayıcı tasarım gibi kavramları dahil etmiĢ ve
ıslak mekan tasarımlarının bu kriterlere göre ergonomik yapılmasını zorunlu kılmıĢlardır
(Ostroff, 2001). Ana banyo mekanı literatürde tekne, lavabo ve tuvalet olarak 3 tasarım
elemanı altında açıklansa da (Mullick, 2001); yapılan analiz sonuçlarına göre bu çalıĢma,
herkese uygun ergonomik banyolar için gerekli değiĢkenler setinin faktörlerini 7ana baĢlık
altında belirlemiĢtir: (1) dolaĢım, (2) saklama üniteleri, (3) tuvaletler, (4) lavabolar, (5)
duĢ/küvet, (6) ıĢık, (7) malzeme. Bu çalıĢmada, dünyadaki banyo literatürü herkes için
tasarım, evrensel tasarım ve kapsayıcı tasarım prensipleri doğrultusunda değerlendirilmiĢtir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
550
Bir sonraki bölüm bu baĢlıkların nasıl ve hangi kaynaklardan belirlenmiĢ olduğunu detaylı
olarak açıklamaktadır.
2. YÖNTEM
Herkes için tasarlanmıĢ banyoya iliĢkin literatür çalıĢmaları yukarıda da belirtilmiĢ olduğu
gibi 3 yaklaĢım altında yapılmıĢtır: 1. evrensel tasarım (universal design), 2. herkes için
tasarım (design for all) ve 3. kapsayıcı tasarım (inclusive design). AraĢtırmanın yöntemi
eleĢtirel bibliyografya taraması yöntemidir. Evrensel tasarım tüm insanların ihtiyaç ve
isteklerinin eĢit Ģekilde karĢılanmasını öngürür. Evrensel tasarım terimi daha çok ABD
kullanılırken, Avrupa ve Ġngiltere deki tasarımcı ve mimarların bu tanıma karĢılık olarak
kullandığı terim „herkes için tasarım‟ veya „kapsayıcı tasarım‟dır. Bu iki terim arasındaki
farkı Cassim et al. (2007), evrrensel tasarımı kapsamlı bir felsefe ve sonuç ürün, „herkes için
tasarım‟ veya „kapsayıcı tasarım‟ı ise uygulamalar ve süreç içerisindeki kararlar bütünü olarak
tanımlamaktadır. Banyo tasarımının bütüncül bir tasarım anlayıĢı gerektirmesi, hem süreç
hem de bir sonuç ürünü olması nedeniyle, bu çalıĢma bu konudaki kavramsal literatürü ve
araĢtırmaları bu 3 yaklaĢım ıĢığı altında irdelemiĢtir. Tablo 1‟ de taranan literatür detaylı
olarak listelemiĢtir. ġunu belirtmek gerekir ki bu çalıĢmanın kapsamında konuyla en çok adı
geçen kaynaklara referans verilmiĢtir. Bu yaklaĢımların tanımı farklılık gösterse de, genellikle
benzer kavramlar üzerinde durduklarında tabloda bir kaynak birden çok yaklaĢım altında yer
almıĢtır. 3. bölüm olan „Bulgular‟ bölümünde ise toplanan verilerin önemi tartıĢılmıĢ, herkes
için tasarlanmıĢ banyo kavramı ile olan iliĢkileri kurulmuĢtur. Ayrıca bunlar arasındaki
iliĢkiler farklı kullanıcı gruplarına göre yorumlanmıĢtır.
Tablo 1. Herkes için tasarlanmıĢ banyoya iliĢkin taranan literatür çalıĢmaları
Evrensel tasarım
Herkes için tasarım
Kapsayıcı tasarım
Practicing Universal Design
Wilkoff and Abed (1994)
UlaĢılabilirilik Ġçin Avrupa
El Kitabı (1995)
YaĢamın AkıĢına Göre
Ev Düzenleme (Atala,
1990)
The International Best Practices
in Universal Design: A
Comparative Study (Canadian
Government, 2000)
The International Best
Practices in Universal
Design: A Comparative
Study (Canadian
Government, 2000)
YaĢlıların Kullanacağı
Mutfak ve Banyolarda
Göz Önünde
Bulundurulması
Gereken Tasarım
Kuralları (Savut, 2007)
Affordable and Universal
Homes (NCSU, 2000)
Design for all (Aaoutils,
2003)
Design for Inclusivity
(Coleman et al., 2007)
Universal Bathrooms (Mullick,
2001)
YaĢlıların Banyo
Kullanımlarındaki EriĢim
Problemleri Üzerıne bir
ÇalıĢma (Tezel, 2005)
Inclusive Design
Toolkit (Clarkson et al.,
2007)
Gold, Silver and Bronze
Universal Design Features in
Houses (NCSU, 2001)
Mimari Projelerde Engelli ve
YaĢlılarla Ġlgili Olarak
Uyulması Gereken Kurallar
(Ġzmir Mimarlar Odası,
2005).
Designing Inclusive
Features (Langdon et al.
2008)
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
551
Tablo 1. Devam
Evrensel tasarım
Herkes için tasarım
Kapsayıcı tasarım
Residential Rehabilitation,
Remodelling and Universal
Design (NCSU, 2006)
Build for All (European
Commission, 2006)
Designing for an Aging
Population: Residential
Preferences of The
Turkish Elderly to Age
in Place (Afacan,
2008a)
YaĢlıların Kullanacağı Mutfak
ve Banyolarda Göz Önünde
Bulundurulması Gereken
Tasarım Kuralları (Savut, 2007)
YaĢlıların Kullanacağı
Mutfak ve Banyolarda Göz
Önünde Bulundurulması
Gereken Tasarım Kuralları
(Savut, 2007)
A Computer Assisted
Universal Design
(CAUD) Plug-in Tool
for Architectural Design
Process Place (Afacan,
2008b)
A Computer Assisted Universal
Design (CAUD) Plug-in Tool
for Architectural Design Process
Place (Afacan, 2008b)
Designing for an Aging
Population: Residential
Preferences of The Turkish
Elderly to Age in Place
(Afacan, 2008a)
Designing Inclusive
Interactions (Langdon et
al. 2009)
Konut Mimarisinde Evrensel
Tasarımın Önemi: YaĢlılarla
Yapılan Bir Saha ÇalıĢması
(Afacan, 2011)
A Computer Assisted
Universal Design (CAUD)
Plug-in Tool for
Architectural Design Process
Place (Afacan, 2008b)
3. BULGULAR
Her türlü kullanıcının banyo ve tuvalet mekanlarını kolaylıkla kullanabilmesi, engellilerin
ihtiyaçlarını sorunsuz giderebilmesi ve yaĢlıların kendi kendine banyolarda yetebilmesi banyo
mekanlarının tasarımı ile doğrudan iliĢkilidir (UlaĢılabilirilik Ġçin Avrupa El Kitabı, 1995).
Banyo tasarımı ise bir çok mimari elemanın (dolaĢım, saklama üniteleri, tuvaletler, yıkanma
alanları, ıĢık, malzeme) aynı anda birarada düĢünülmesini gerektirir. Bu elemanların
eriĢilebilir, kullanılabilir ve değiĢen ihtiyaç durumlarına adapte edilebilmesi ise süreç boyu
bütüncül bir anlayıĢla ele alınmasıyla doğrudan iliĢkilidir (Clarkson et al., 2007). Her ne kadar
Mullick (2001) banyo mekanlarının ilk olarak evlere entegre olduğu 1900‟lu yıllarda
ergonominin ve kullanılabilirlik kavramlarının göz ardı edildiğini bahsetse de, günümüz 21.
yüzyıl banyosu kullanıcı merkezli hale gelmiĢ, geri dönüĢüm, efektif su ve enerji kullanımı
anlayıĢıyla mimari elemanlarının çeĢitliliği artmıĢtır. AĢağıdaki 7 alt baĢlık ergonomik
düzenlemere uygun olarak banyo elemanlarının nasıl olması gerektiğine değinmektedir.
3.1. DolaĢım
Geleneksel Türk evleri ve apartman kültürü düĢünüldüğünde banyo mekanları genellikle
gerekliliğinden küçük, sıkıĢık ve dar inĢa edilmiĢ mekanlar olarak karĢımıza çıkmaktadır
(Afacan, 2008a; 2008b; 2011). Oysaki „evrensel tasarım‟, „herkes için tasarım‟ veya
„kapsayıcı tasarım‟ anlayıĢlarındaki ortak nokta, banyoların tekerlekli sandalye kullanıcısı için
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
552
ileri geri manevraya elveriĢli olması (çapı en az 150cm‟lik temiz alan), her türlü kullanıcı
güvenliği için basamaksız eriĢilebilirlik sağlanması ve geçiĢlerin uzun boy ve ĢiĢmanlık gibi
fiziksel yapı ayırt etmeksizin rahat ulaĢıma imkan sağlamasıdır (Canadian Government, 2000;
Aaoutils, 2003; Savut, 2007). Lavabo önlerinde en az 120x150cm temiz kullanım/dolaĢım
alanı bulunmalıdır. Kapılar iç kullanımı rahatlatacak ve emniyetli kılacak Ģekilde dıĢa
açılmalı, dıĢ kullanımda ise fiziksel ve yaĢa bağlı engeller dikkate alınarak yatak odasına
yakın olmalıdır (Mullick, 2001). Esnek dolaĢıma izin vericek, adapte olabilen mobilya ve
vitrifiye çözümleri barındırmalıdır (Afacan 2008a; 2008b; 2011). DuĢ kabini, tuvalet ve
lavabo önünde her türlü engelden arınmıĢ en az 76x120cm ve küvet önünde en az 76x150cm
olan temiz dolaĢım dörtgeni bırakılmalıdır.
3.2. Saklama Üniteleri
Banyolarda gerekli olan saklama üniteleri genellikle tezgah altı ve üstü olarak 2‟ye
ayrılmaktadır. Clarkson et al. (2007), özellikle görme engeli olan ve yaĢlılık nedeniyle görme
kaybı yaĢayan kullanıcılar için dolap içi aydınlatma kullanımını önermektedir. Mullick
(2001), dolap yüksekliklerinin eriĢilebilir olmasının ve içersindeki rafların ergonomik olarak
kullanımının tüm kullanıcılar için gerekli olduğunu vurgulamaktadır. Banyo planı ve
ölçülerine bakmaksızın lavabo altı dolabın istenildiğinde tekerlekli kullanıcılar için kolaylıkla
çıkabilir olması gerekmektedir (NCSU, 2001). Güç kaybı yaĢayan ve el beceri eksikliği
yaĢayan kullanıcı grupları için kapaklı ünitelerin kolay kullanımı önemlidir. Ergonomik köĢe
düzenlemeleri gereklidir. Her türlü kullanıcı emniyeti için sivri tezgah köĢelerinin yontulması
gerekmektedir (NCSU, 2000, 2001, 2006). Ayna yükseklikleri saklama üniteleri ile beraber
düĢünülmeli, 100cm den 200cm kdar kadar yükseklik tespit edilmeli, tekerlekli sandalye
kullanımı gibi gerektiği durumlarda ise açı verilmelidir. Son olarak, Savut (2007) nin önermiĢ
olduğu gibi gömme olarak önerilen saklama üniteleri hem yerden kazanç sağlayacak hemde
temiz dolaĢım alanına pozitif olarak katkıda bulunacaktır.
3.3. Tuvaletler
Banyolarda tuvalet/bide kullanımı ile lavabo ve duĢ/küvet elemanlarının yeri ve boyutları
arasında güçlü bir iliĢki vardır. Tıpkı yukarıda bahsedilen diğer elemanlar gibi tuvaletlerin
kolay kullanımının eriĢilebilir olması, emniyetli kullanımı 3 tasarım yaklaĢımında da ortak
tasarım kararı olmak zorundadır. Tuvalet kullanımı, kullanıcının tekerlekli sandalye kullanıp
kullanmamasına, sağ veya sol el becerisine ve baston, değnek vb. protez kullanımına göre
çeĢitlilik gösterebilmektedir ( Clarkson et al., 2007). Bu anlamda mümkün olduğunca her iki
taraftan ulaĢılabilen tuvalet tasarlamak gerekmektedir. The International Best Practices in
Universal Design (Canadian Government, 2000) adlı kaynağa göre tuvalet oturum yüksekliği
bitmiĢ döĢemeden ABD standartlarına gore 43-48cm arasında, Ġspanyada 45-50cm arasında
değiĢirken ideal ölçüyü 46-48cm olarak belirtmiĢtir. Bu yükseklik hem fiziksel engelli
bireylerin hemde yaĢdan dolayı meydana gelen eğilme doğrulma güçlüklerinin en aza
indirgenerek tuvalet oturumunu sağlamayıı amaçlar (Canadian Standard Association, 2007).
Tuvaletin konumu ise merkezden ölçü alındığınde ideal olarak duvara 46-48cm uzaklıkta
olmalıdır. Sifon, otomatik veya sensörlü olarak tasarlanmalı, duvara monte olacak ise yerden
ideal yüksekliği 60-110cm olmalıdır (Canadian Government, 2000). Zamanla değiĢebilecek
olan kullanıcı istekleri doğrultusunda duvarın taĢıma kapasitesi düĢünülerek 120kg yükü
taĢıyabilecek tutunma barları için uygun yanlarda uygun alan bırakılmalıdır. Tuvalet kağıdı
askısının merkezden yer zeminine olan uzaklığı 48cm olmalıdır.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
553
3.4. Lavabolar
Lavabo kullanımında el yıkama, saç tarama, makyaj yapma, tıraĢ olma gibi aktivitelerin
kolaylıkla ve emniyetli bir biçimde yapılması önemlidir (NCSU, 2000, 2001, 2006). Savut
(2007) der ki; iki lavabo kullanımında ise 2 kullanıcının aynı anda rahatlıkla iĢlev yapabilmesi
önemlidir ve merkez aksdan olan mesafeleri 75-90 arası yapılmalıdır. Lavabo ideal yüksekliği
80-85cm arası olmalıdır. Tekerlekli sandalye kullanıcısının ihtiyaçları doğrultusunda lavabo
altı tesisatı düĢünülmeli ve ön yaklaĢımda ideal olarak 68,5cm yüksekliğinde ve 43cm
geniĢliğinde borulardan temiz altta boĢluk olmalıdır (Canadian Government, 2000). Musluk
bataryalarının termostatlı, çok güç sarf etirmeyen ve her türlü duruĢ pozisyonundan rahat
eriĢilebilir olması önemlidir (Mullick, 2001). Sensörlü olucak ise minimum 10 saniye açık
kalması gerekmektedir.
3.5. DuĢ/küvet
Yukarıda bahsedilen diğer 4 banyo elemanında olduğu gibi duĢ ve küvet kullanımının
ergonomik olması yapılan banyo ve temizlenme aktivitelerini kolay kılacaktır. Savut (2007),
banyo yapmak için duĢ seçiminin küvet kullanımına göre daha kolaylık ve emniyet
getireceğini belirtmiĢtir. Bunun nedeni ise Türk kültüründe küvetlerin eriĢilmesi zor ve
genellikle leğen deposu olarak görülmesidir. Eğer küvet kullanımı olacaksa 3 tasarım
yaklaĢımında da mutlaka oturak konulması gerektiği, eriĢim için basamak veya herhangi bir
yükseltiden kaçınma gerekliliği ve tutunma barlarının konulması zorunlu kılınmıĢtır
(Canadian Government, 2000; Mullick, 2001; Canadian Standard Association, 2007). Bu
barlar yan ve arka duvarda tasarlanmalı, yerden ideal olarak 75-85cm arasına (gerektiğinde 2
yüksekliğe de) konulmalı, 3-4cm çapında ve uzunlukları ise yan duvarda 35cm arka duvarda
ise 60cm olmalıdır. Küvet armatürleri ise aynı lavabolarda olduğu gibi fazla güç
gerektirmeden kullanılmalı ve küvet dıĢından rahat eriĢime imkan vermelidir. Kapsayıcı
tasarım anlayıĢına göre değiĢken seviyede duĢ baĢlığı kullanımı ve acil durum yardımı için
alarm sistemi gererk yaĢlılar gerekse tüm engelli kullanıcı grupları için önem taĢır (Clarkson
et al, 2007). DuĢ kullanımını terkerlekli sandalye kullanıcıları için eriĢilebilir kılmak adına,
mutlaka seviye farkından kaçınılmalı, kapı tasarlanmıĢ ise kolay çıkabilirliği düĢünülmeli, duĢ
kabininde oturum birimi tasarlanmalı ve tekerlekli sandalyeden bu oturuma geçiĢ rahat
olmalıdır (Mullick, 2001). Ayrıca duĢ boyutları 160x140cm‟ e çıkarılmalıdır (Ġzmir Mimarlar
Odası, 2005).
3.6. IĢık
Apartman yaĢamında banyolar genellikle karanlık ve doğal aydınlatmanın minimumda olduğu
mekanlardır (Afacan, 2008a). Bundan dolayı yapay aydınlatma elemanlarının yeri ve sayısı
özenle tasarlanmalıdır. The International Best Practices in Universal Design (Canadian
Government, 2000) adlı kaynağa göre, aydınlanma seviyesinin 200lx olması gerekmektedir.
Her ne kadar yaĢlılar 2kat ıĢık seviyesine ihtiyaç duysalarda (Savut, 2007), görme engelli
kullanıcıların görme özürlerine göre fazla ıĢık ve aydınlanma seviyesi rahatsız edici
olmaktadır (Afacan, 2008b). Aydınlanmanın en çok önem kazandığı yerin lavabo alanı ve
ayna çevresi olduğunu unutmamak gerekir. Aydınlanma ile beraber havalandırma da beraber
düĢünülmeli, gerek havalandırma penceresi gerekse mekanik havalandırma tasarımı olsun
banyoyu kullanan kullanıcının ısı konforuna özen gösterilmelidir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
554
3.7. Malzeme
Günümüz 21.yüzyıl modern banyosunda malzeme kullanımı yalnızca seramik ya da porselen
ile sınırlı kalmamakta, taĢ, corian, duvar kağıdı, cam ve paslanmaz çelik kullanımı
görülmektedir. 3 tasarım yaklaĢımında da malzeme seçimi konusunda dikkat edilecek nokta
kaydırmazlık ve yansıtmayı engelleyebilme özelliğidir. Özellikle baston ve tekerlekli
sandalye kullanımına engel teĢkil etmeyecek malzemeler seçilmeli, pürüzlü yüzeylerden
kaçınılmalıdır. Ama bunun yanı sıra görme engelli kullanıcıların da ihtiyaçları düĢünülmeli,
banyo elemanlarına uzaklık yakınlık iliĢkisine yön vericek lavabo ve duĢ önleri malzeme
değiĢikliği ile belirtilmelidir. Ayrıca zemin ve tezgah malzemelerinin kontrast renkte
kullanımı hem görme engelliler hem de yaĢlılar için önemlidir (Afacan, 2008b).
4. SONUÇ ve ÖNERĠLER
Özetle, banyolar yaĢama mekanlarının vazgeçilmez ve tüm kullanıcıların eĢit, engelsiz ve
esnek kullanıma sahip olmak zorunda oldukları mekanlardır. Yukarıda belirtilen 7 tasarım
elemanının aynı anda değiĢik kullanıcı profiline göre birarada düĢünülmesi parametrik bir
denklem gibi gözükebilir ve maliyet artırıcı gelebilir. Fakat herkes için tasarlanmıĢ
banyolarda uzun seneler boyunca ayrımcılığa ve ek çözümlere gerek kalmaksızın kullanım
sürdürülebilirliği de beraberinde gelecektir. Neden bizi zorlayan lavabo ve tuvaletleri
kullanalım? Neden banyolarımızı eriĢilmesi güç, rahatsız mekanlarda yapalım? Sadece
engelleri olan kullanıcı grupları ve yaĢlılar için özel çözümler sunmak, proje maliyetini daha
da artırmakta ve bu yüzden kullanıcı çeĢitliliği mimarların ve tasarımcıların göz ardı ettiği
unsurlar haline gelmektedir. Kültürün kullanımını belirlediğini unutmamak gerekir. Ama esas
olan mimari tasarım sürecinde ve iç mekan planlanmasında bütüncül bir anlayıĢın disiplinler
arası bir sistematikle ele alınması gerektiği ve kullanıcı merkezli bir tasarım yaklaĢımının
benimsenmesinin önemidir. Sonuç olarak ġekil 2, yukarıda bahsedilen 7 banyo elemanının
herkes için tasarlanmıĢ bir banyoda nasıl olması gerektiğini açıklamaları ile birlikte
özetlemektedir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
555
ġekil 2. Herkes için tasarlanmıĢ bir banyo örneği
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
556
KAYNAKLAR
Aaoutils Project (2003) Design for All Booklet http://www.anlh.be/aaoutils/index.html Son
eriĢim tarihi: 9 Eylül 2011.
Afacan Y. (2008a) Designing for an Aging Population: Residential Preferences of the Turkish
Elderly to Age in Place, Designing Inclusive Futures, Hazırlayanlar: Langdon P,
Clarkson P J, Robinson P, Springer, London, 241-252.
Afacan Y. (2008b) A Computer Assisted Universal Design (CAUD) Plug-in Tool for
Architectural Design Process. YayınlanmamıĢ Doktora Tezi. Bilkent Üniversitesi,
Ankara, Türkiye.
http://bliss.bilkent.edu.tr/blissweb.php?islem=2&dil=0&d=bilkutup&n=0405979 Son
eriĢim tarihi: 9 Eylül 2011.
Afacan Y. (2011) Konut Mimarisinde Evrensel Tasarımın Önemi: YaĢlılarla Yapılan Bir Saha
ÇalıĢması, Yapı Dergisi 357 Ağustos, 96-99.
Atala E. (1990) YaĢamın AkıĢına Göre Ev Düzenleme, Türk Silahlı Kuvvetleri
Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi yararına Tepe Grubu Basım, Ankara.
Canadian Government (2000) The International Best Practices in Universal Design: A
Comparative Study, Betty Dion Enterprises Ltd, Canada, CD-ROM.
Cassim J., Coleman R., Clarkson J., Dong H. (2007) Why Inclusive Design? Design for
Inclusivity, Hazırlayanlar: Coleman R., Clarkson J., Dong H., Cassim J., Gower
Publishing, Hampshire, 11-23.
Clarkson J., Coleman R., Hosking I., Waller, S (2007) Inclusive Design Toolkit, Engineering
Design Centre, Cambridge.
Coleman R., Clarkson J., Dong H., Cassim J. (2007) Design for Inclusivity, Gower
Publishing, Hampshire.
European Commission (2006) Build for All Reference Manual http://www.build-for-all.net/
Son eriĢim tarihi: 9 Eylül 2011.
Ġzmir Mimarlar Odası (2005) Mimari Projelerde Engelli ve YaĢlılarla Ġlgili Olarak Uyulması
Gereken Kurallar, Dizayn Konstrüksiyon Dergisi, 230 (20), 81-86.
Langdon P, Clarkson P J, Robinson P (2008) Designing Inclusive Futures, Springer, London.
Langdon P, Clarkson P J, Robinson P (2009) Designing Inclusive Interactions, Springer,
London.
Mullick A. (2001) Universal Bathrooms, Universal Design Handbook, Hazırlayanlar: Preiser
F.E.W., Ostroff E., McGraw-Hill, New York, 42.1-42.24.
North Carolina State University (NCSU) (2000) Affordable and Universal Homes: A Plan
Book Center for Universal Design, Raleigh, NC.
North Carolina State University (NCSU) (2001) Gold, Silver and Bronze Universal Design
Features in Houses, Center for Universal Design, Raleigh, NC.
North Carolina State University (NCSU) (2006) Residential Rehabilitation, Remodelling and
Universal Design, Center for Universal Design, Raleigh, NC.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
557
Ostroff E. (2001) Universal Design: The new paradigm, Universal Design Handbook,
Hazırlayanlar: Preiser F.E.W., Ostroff E., McGraw-Hill, New York, 1.1-1.12.
Savut Y. (2007) YaĢlıların kullanacağı mutfak ve banyolarda göz önünde bulundurulması
gereken tasarım kuralları, Mimarlar Odası Ankara ġubesi Dosya 04, Bülten 46, 28-44.
Tezel, E. YaĢlıların Banyo Kullanımındaki EriĢim Problemleri Üzerine Bir AraĢtırma (2005)
Öz-Veri Dergisi, Cilt 2 (1), 477-499.
UlaĢılabilirilik Ġçin Avrupa El Kitabı (1995) Türkiye Sakatlar FederasyonuYayınları, TBMM
Basımevi, Ankara.
Wilkoff W.M., Abed L.W. (1994) Practicing Universal Design, Van Nostrand Reinhold, New
York.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
558
MUĞLA‟ DAKĠ ĠNTERNET ERĠġĠM SALONLARININ ERGONOMĠK
KRĠTERLER AÇISINDAN ĠNCELENMESĠ
Ali KASAL¹, Mehmet ACAR², Hasan EFE³, Selçuk DEMĠRCĠ⁴
¹ Doç. Dr. Ali KASAL, Muğla Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Ağaç ĠĢleri Endüstri
Mühendisliği Bölümü, 48000 Kötekli / MUĞLA, e-posta: [email protected]
² AraĢ. Gör. Mehmet ACAR, Muğla Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Ağaç ĠĢleri Endüstri
Mühendisliği Bölümü, 48000 Kötekli / MUĞLA, e-posta: [email protected]
³ Prof. Dr. Hasan EFE, Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Mobilya ve Dekorasyon
Eğitimi Bölümü, 06500 BeĢevler / ANKARA, e-posta: [email protected]
⁴Yrd. Doç. Dr. Selçuk DEMĠRCĠ, Ege Üniversitesi Ege Meslek Yüksek Okulu Mobilya ve
Dekorasyon Programı, Bornova / ĠZMĠR, e-posta: [email protected]
ÖZET
ĠĢi gereği sürekli oturmak zorunda olan veya vaktini fazla hareket etmeksizin oturarak geçiren
bireyler, oturarak çalıĢmanın neden olduğu bazı sağlık riskleriyle karĢı karĢıyadırlar. Günlük
yaĢamın bir parçası haline gelen bilgisayarlarla ilgili en çok dikkat çeken konulardan birisi
sağlığı etkileyip etkilemediğidir. Bu çalıĢmanın amacı, Muğla‟ da faaliyet gösteren tüm
internet eriĢim salonlarının ergonomik kriterlere uygunluk açısından incelenmesi ve optimum
çalıĢma ortamı için öneriler getirilmesidir. ÇalıĢmada 40 internet eriĢim salonunun ergonomik
koĢulları 25 soruluk bir anket uygulanarak sorgulanmıĢ, çalıĢma ortamına iliĢkin özellikler
tespit edilerek anket formuna kaydedilmiĢtir. Uygulanan anket sonuçlarına göre Muğla‟ daki
internet eriĢim salonlarının %97.5‟ i ergonomik kriterlere uygun olmadığı tespit edilmiĢ,
bilgisayar kullanıcılarının sağlık sorunlarını azaltabilmek için Muğla‟ daki internet eriĢim
salonlarının ergonomik eksikliklerinin giderilmesi gerektiği, aksi halde kullanıcıların çeĢitli
sağlık sorunları ile karĢı karĢıya kalacağı anlaĢılmıĢtır.
Anahtar Kelimeler : Ergonomi, Ġnternet Kafe, Bilgisayar, Ġnternet,
ABSTRACT
People have to sit constantly couse by the job or who sit without moving, they face some
health risks coused by sedentary work. One of the most notable issues about computers which
is become a part of daily life, is it effect health of people or not ? The aim of this study,
investigate all internet cafes in Mugla depending on ergonomic criterias and giving
recommendation for optimum work environment. In the study, it is applied a questionnaire
which has 25 ergonomic criterias to 40 internet cafes for find out spesification of work
environment. According to result of questionnaire is determined to %97,5 of the internet cafes
were not suitable. As a necessity, ergonomic deficiencies of the internet cafes in Mugla must
be overcome to reduce health problems of computer users otherwise it is understood from the
result, users will be faced a variety of health problems.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
559
Keywords: Ergonomi, Internet cafe, Computer, Internet
1.GĠRĠġ
ĠĢi gereği sürekli oturmak zorunda olan, vaktini fazla hareket etmeksizin geçiren kiĢiler
oturarak çalıĢmanın riskleri ile karĢı karĢıyadır. Bu nitelikteki bir yaĢam Ģeklini
benimseyenler ilerleyen zamanlarda ciddi rahatsızlıklara yakalanabilmektedir. Günlük
yaĢamın bir parçası haline gelen bilgisayarlarla ilgili en çok sorulan sorular bilgisayar
kullanımının sağlığı etkileyip etkilemediğidir. ĠĢyerlerinde özellikle birinci derce de bilgisayar
kullanan mesleklerde bu sorular daha fazla ağırlık kazanmaktadır (Seçkiner ve Kurt, 2004).
Ġnsanlar yaĢadıkları çevre ile karĢılıklı etkileĢim içerisindedirler. Eylemlerini daha iyi
yapabilmek için elemlerine uygun yapay çevre oluĢtururlar. Birey, kullandığı donatı
elemanlarıyla birlikte bir sistem olarak göz önüne alınırsa, bu sistemin çalıĢmasının etkin
olabilmesi için insan ve donatı elemanları arasında uyum olması gerekir (Yıldırım, 2000).
Efe (1993) “Ergonomi, fizik, kimya, biyoloji gibi doğal, psikoloji, sosyoloji, ekonomi gibi
sosyal, tarih, arkeoloji vb. beĢeri bilimler ile bunların alt dallarından yararlanarak yapmıĢ
olduğu bilimsel çalıĢmaların sonuçlarını, mimarlık, mühendislik, yöneticilik vb. alanların
hizmetine sunar” olarak tanımlamıĢtır. Ġnsan, makine ve çevre üçlüsünü kapsamına alan
ergonomi, verimliliği arttırmakla yetinmeyip, insan–eylem–araç (donatı elemanı) uyumunu da
amaçlamadığına vurgu yapmıĢtır(Efe, 1993)
Altınok (1987) donatı elemanları kullanılırken, kullanıcı ile donatı elemanlarının birebir
iliĢkilerinde her iki tarafında fiziki yapılarının zorlanmamaları belli bir uyum içinde olmaları
gerektiğini vurgulamıĢtır. Aralarındaki bu uyumu sağlamak ancak her iki tarafın zorlama
eĢiklerini bilmekle mümkündür. Ġnsanın fiziki zorlanma Ģekillerinin tespit edilmesi için onun
vücut ölçü ve parçalarının hareket alanları gibi fiziki nitelikleri incelenmelidir. Ġnsan–çevre ve
insan– donatı elemanı iliĢkilerindeki bu nitelikler ergonomi biliminin konusudur (Altınok,
1987).
Yıldırım (2002) Günümüz Kafelerinin mekan ve donatı karakteristiklerinin ve iç mekan
düzenlemelerinin belirlenmesine yönelik yapılan bir çalıĢma yapmıĢ ve yaptığı çalıĢmada bir
Kafenin iç mekan tasarımının optimum yapılabilmesi için iĢyeri yetkilisi, personel ve
müĢterilerin istek ve gereksinimleri ve aralarındaki iliĢkileri incelemiĢtir (Yıldırım, 2002).
1.1 ÇalıĢmanın Amacı
Muğla il merkezinde, Muğla Üniversitesi kampüsünün bulunmasından dolayı genç ve öğrenci
nüfus oranını oldukça yüksektir. Bu nedenle özellikle genç nüfusun gerek eğitim araĢtırmaları
için gerekse eğlenme amaçlı olarak zamanlarının büyük bir bölümünü internet eriĢim
salonlarında geçirmektedirler. Ancak internet eriĢim salonlarının ergonomikliği ile ilgili
herhangi bir araĢtırma mevcut değildir. Ergonomik olmayan çalıĢma ortamlarında insanlarda
sağlık sorunları ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle internet eriĢim salonlarının ergonomik
kriterlere uygunluğu araĢtırılmalı ve optimum çalıĢma ortamları için gerekli kriterler
belirlenmelidir. Bu çalıĢmanın amacı, Muğla ili merkezinde faaliyet gösteren internet eriĢim
salonlarının ergonomik kriterlere uygunluk açısından incelenmesi ve değerlendirilmesidir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
560
2.YÖNTEM
Bu çalıĢma, sadece Muğla il merkezini kapsamakta olup Muğla iline bağlı diğer yerleĢim
birimleri çalıĢma kapsamına alınmamıĢtır. Yapılan çalıĢma iki bölümden oluĢmaktadır ve
ġubat 2010 tarihinde Muğla Belediyesine kayıtlı, faal durumda bulunan 40 iĢletmede ölçüm
ve mülakat yapılarak araĢtırılmıĢtır. Birinci bölümde, insan-eylem-araç-mekan uyumuna
yönelik 25 maddeden oluĢan ergonomik kriter belirlenmiĢtir. Belirlenen kriterlere iliĢkin
anket formu hazırlanmıĢtır. Ġkinci bölümde ise, insan-eylem-araç uyumu çerçevesinde,
bilgisayar kullanımı sırasında kullanıcıları doğrudan etkileyen 8 kriter belirlenmiĢ ve
belirlenen kriterlerin uygunluğu ölçüm yapılarak araĢtırılmıĢtır. Elde edilen sonuçlar,
belirlenmiĢ olan kriterlere iliĢkin standartlar ile karĢılaĢtırılıp uygunluğu irdelenmiĢtir. Birinci
bölümde iĢletmelere uygulanan anket örneği Tablo 1‟ de verilmiĢtir. Ġkinci bölümün
araĢtırması için belirlenen kriterler ise Tablo 2‟ de verilmiĢtir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
561
Tablo 1. “Ġnsan-eylem-araç-mekan” uyumuna yönelik yapılan anket örneği
ĠĢletme 1
Krite
r
Belirlenen Ergonomik Kriterler
Uygun
Uygun
Değil
1
ÇalıĢma Alanı Ölçüleri
√
2
ÇalıĢma Yüzeyi
√
3
Sandalye Ölçüleri Ayarlanabilir Düzenekte mi?
√
4
Sandalye Arkalığının Formu Ergonomik mi?
√
5
Sandalye Arkalığının Bel Desteği Var mı?
√
6
Arkalık Eğim Açısı Ayarlanabilir mi?
√
7
Sandalyede Kolçak var mı?
√
8
Kolçaklar Sökülüp Takılabilir mi?
√
9
Kolçaklar Arası Mesafe Ayarlanabilir mi?
√
10
Masa Ölçüleri Ayarlanabilir Düzenekte mi?
√
11
Klavye Yüksekliği Ayarlanabilir mi?
√
12
Doküman Tutturucu Var mı?
√
13
Doküman Tutturucu Sabitlenebilir mi?
14
Doküman Tutturucu Her Ġki Yana da koyulabiliniyor mu?
√
15
Doküman Tutturucu Monitör ile Aynı Mesafede mi?
√
16
Monitör Üst Kenarı Ġle Göz Aynı Hizada mı Yoksa Biraz
AĢağıda mı?
√
17
Monitörlerin Yüzeyi Temiz mi?
√
18
Monitörler Üzerinde Parlama Önleyici Filtreler Var mı?
19
Klavye Yüksekliği Ön Kolların Tam Yere Paralel Olmasını
Sağlayacak ġekilde AyarlanmıĢ mı?
√
20
Klavye Ġle Fare Aynı Yükseklikte mi?
√
21
Klavye Ġle Fare Kullanımı Ġçin YumuĢak Bir Bilek Desteği Var
mı?
22
Salonda Ortamın IĢıklandırılması Uygun mudur?
√
23
Salonda Ortamın Havalandırılması Uygun mudur?
√
24
Salonda Ortamın Isıtılması Uygun mudur?
√
25
Salon Pencerelerinde Perde Ya da Jalûzi Var mı?
√
√
√
√
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
562
Tablo 2. Ġkinci bölüm için belirlenen kriterler
Ölçü
Kriter
1
Monitör izleme mesafesi
2
Fare kullanım alanı
3
Fare yüksekliği
4
Sandalye sırt yüksekliği
5
Masa alt boĢluğu
6
Oturma pozisyonunda diz ve masa tablası arasındaki mesafe
7
Klavye yüksekliği
8
Monitör üst kenar yüksekliği
2.1 Değerlendirme
AraĢtırma grubuna, ilk bölüm için hazırlanmıĢ olan anket formu uygulanmıĢ ve elde edilen
veriler puanlama yapılarak iĢletmeye ait toplam puan hesaplanmıĢtır. Yapılan puanlamada
100‟ lük sistem kullanılmıĢtır. Anket 25 sorudan oluĢtuğu için “Uygun” seçeneğine 4 puan
“Uygun Değil” seçeneğine ise 0 puan verilerek elde edilen toplam, iĢletmenin toplam puanı
olarak kabul edilmiĢtir. Elde edilen iĢletme puanları ergonomik sınır olarak belirlenen üç
seviye ile karĢılaĢtırılmıĢtır. Ġkinci bölümde yapılan araĢtırmada ise, belirlenen kriterlere
iliĢkin iĢletmelerde ölçüm yapılmıĢ ve elde edilen ölçümler, ilgili standartlar ile
karĢılaĢtırılmıĢtır.
3.BULGULAR
Birinci bölümde uygulanan anket sonuçlarına göre elde edilen iĢletme puanları aĢağıdaki
tabloda verilmiĢ ve ergonomik sınır olarak belirlenen üç seviye ile yapılan karĢılaĢtırma Tablo
3‟ de verilmiĢtir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
563
Tablo 3. ĠĢletme puanlarının Ergonomik sınır ile karĢılaĢtırılması.
BaĢarı Sınırı
ĠĢletme
ĠĢletme Puanı
50
60
70
1
40
2
44
3
32
4
52
√
5
28
6
40
7
56
√
8
52
√
9
40
10
56
√
11
72
√
√
√
12
64
√
√
13
60
√
√
14
36
15
56
√
16
60
√
√
17
40
18
64
√
√
19
68
√
√
20
64
√
√
21
32
22
40
23
44
24
56
√
25
56
√
26
40
27
64
√
√
28
52
√
29
56
√
30
64
√
√
31
64
√
√
32
52
√
33
52
√
34
52
√
35
60
√
√
36
48
37
52
√
38
44
39
48
40
68
√
√
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
564
Ergonomi, doğrudan insan sağlığını etkilediğinden dolayı minimum sınır olarak “70” puan
olması gerektiği düĢünülmektedir. Ancak bununla ilgili literatürde herhangi bir ölçü kriteri
bulunamadığından dolayı, elde edilen veriler üç farklı seviyede karĢılaĢtırılmıĢtır. Ġnternet
eriĢim salonlarında “70” puan sınır alındığında iĢletmelerin %2,5‟i ergonomik kriterlere
uygun, %97,5‟i uygun olmadığı belirlenmiĢtir. “60” puan sınır alındığında iĢletmelerin %30‟u
uygun, %70‟nin uygun olmadığı belirlenmiĢtir. “50” puan sınır alındığında ise iĢletmelerin
%62,5‟i uygun, %37,5‟i uygun olmadığı belirlenmiĢtir.
Ġkinci bölümde yapılan çalıĢma sonuçları her bir kriter için grafik olarak verilmiĢtir. Monitör
izleme mesafesine ait grafik ġekil 3.1.de verilmiĢtir.
ġekil 3.1. Ġnternet eriĢim salonlarındaki monitör izleme mesafesi
Ġnternet eriĢim salonlarından metre ile ölçülerek, iĢletmelerden alınan monitör izleme
mesafeleri Ģekilde görüldüğü gibidir. ĠĢletmelerin %55‟i ergonomik kriterlere uygun %45‟i
uygun değildir. Standart ölçülere (45-60cm) uygun olan iĢletmeler belirlenmiĢtir. Fare
kullanım alanı ait grafik ġekil 3.2.de verilmiĢtir.
ġekil 3.2. Ġnternet eriĢim salonlarındaki fare kullanım alanı
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
565
Ġnternet eriĢim salonlarından metre ile ölçülerek, iĢletmelerden alınan fare kullanım alanları
Ģekilde görüldüğü gibidir. ĠĢletmelerin %90‟ı ergonomik kriterlere uygun %10‟u uygun
değildir. Standart ölçülere (400cm² ve üzeri) uygun olan iĢletmeler belirlenmiĢtir. Fare
yüksekliğine ait grafik ġekil 3.3.de verilmiĢtir.
ġekil 3.3. Ġnternet eriĢim salonlarındaki fare yüksekliği
Ġnternet eriĢim salonlarından metre ile ölçülerek, iĢletmelerden alınan fare yüksekliği Ģekilde
görüldüğü gibidir. ĠĢletmelerin %80‟i ergonomik kriterlere uygun %20‟siuygun değildir.
Standart ölçülere (61–73 cm) uygun olan iĢletmeler belirlenmiĢtir. Sandalye sırt yüksekliğine
ait grafik ġekil 3.4. de verilmiĢtir.
ġekil 3.4. Ġnternet eriĢim salonlarındaki sandalye sırt yüksekliği
Ġnternet eriĢim salonlarından metre ile ölçülerek, iĢletmelerden alınan sandalye sırt
yükseklikleri Ģekilde görüldüğü gibidir. ĠĢletmelerin %27,5‟i ergonomik kriterlere uygun
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
566
%72,5‟i uygun değildir. Standart ölçülere (45 cm ve üzeri) uygun olan iĢletmeler
belirlenmiĢtir. Masa alt boĢluğu ait grafik ġekil 3.5.de verilmiĢtir.
ġekil 3.5. Ġnternet eriĢim salonlarındaki masa alt boĢluğu
Ġnternet eriĢim salonlarından metre ile ölçülerek, iĢletmelerden alınan masa alt boĢlukları
Ģekilde görüldüğü gibidir. ĠĢletmelerin %85‟i ergonomik kriterlere uygun %15‟i uygun
değildir. Standart ölçülere (54 cm ve üzeri) uygun olan iĢletmeler belirlenmiĢtir. Oturulacak
yer ile masa tablası arasındaki mesafeye ait grafik ġekil 3.6.da verilmiĢtir.
ġekil 3.6. Ġnternet eriĢim salonlarındaki oturulacak yer ile masa tablası arasındaki
mesafe
Ġnternet eriĢim salonlarından metre ile ölçülerek, iĢletmelerden alınan oturulacak yer ile masa
tablası arasındaki mesafe Ģekilde görüldüğü gibidir. ĠĢletmelerin %82,5‟i ergonomik kriterlere
uygun, %17,5‟i uygun değildir. Standart ölçülere (19–26 cm) uygun olan iĢletmeler
belirlenmiĢtir. Klavye yüksekliğine ait grafik ġekil 3.7.de verilmiĢtir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
567
ġekil 3.7. Ġnternet eriĢim salonlarındaki klavye yüksekliği
Ġnternet eriĢim salonlarından metre ile ölçülerek, iĢletmelerden alınan klavye yükseklikleri
Ģekilde görüldüğü gibidir. ĠĢletmelerin %90‟ı ergonomik kriterlere uygun, %10‟u uygun
değildir. Standart ölçülere (54 cm ve üzeri) uygun olan iĢletmeler belirlenmiĢtir. Monitör üst
kenar yüksekliğine ait grafik ġekil 3.8.de verilmiĢtir.
ġekil 3.8. Ġnternet eriĢim salonlarındaki monitör üst kenar yüksekliği
Ġnternet eriĢim salonlarından metre ile ölçülerek, iĢletmelerden alınan monitör üst kenar
yüksekliği Ģekilde görüldüğü gibidir. ĠĢletmelerin %67,5‟i ergonomik kriterlere uygun,
%32,5‟i uygun değildir. Standart ölçülere (43–50 cm) uygun olan iĢletmeler belirlenmiĢtir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
568
4.SONUÇ VE ÖNERĠLER
ÇalıĢmanın sonucunda, internet eriĢim salonlarını kullanan kullanıcıların, rahat ve sağlıklı bir
ortamda zamanlarını geçirebilmelerine imkân verecek bir çalıĢma ortamı oluĢturmak için
gerekli olan ergonomik kriterlerin belirlenebileceği anlaĢılmıĢtır. Bu bağlamda, internet
eriĢim salonlarında bilgisayar kullanma eylemi sırasında kullanılan araçlarda, optimum
ergonomik kriterler arasındaki iliĢkilerin belirlenebileceği sonucuna varılmıĢtır. Ortalama
ergonomik kriterleri değerleri insan antropometrisine göre farlılıklar göstermiĢtir. Bu
farklılıkların, yapılan istatistiksel veriler sonucunda önemli olduğu görülmüĢtür. AĢağıdaki
maddelerde, bazı pratik tavsiyeler önerilmiĢtir.
Masaya göre uygun çalıĢma yüksekliğinde bir sandalye kullanılmalıdır.
ÇalıĢılan doküman ve ekran gözle eĢit uzaklıkta olmalı, dokümanlar tutucu araçlarla
ekranın yanına yerleĢtirilmelidir. Böylece göz az hareket ettirilmiĢ olur.
Ekran önüne filtre takılmalıdır. Ekranda yansıma olmaması için gerekirse salon ıĢığı
azaltılmalıdır.
Monitörün üst kenarı göz hizasında veya az aĢağısında olmalıdır.
ÇalıĢma ortamının çok renkliliği gözün renk uyumunu bozar ve görsel algılamayı
zorlaĢtırır.
Monitör yüzeyine parlamayı engelleyecek bir filtre takılmalıdır.
Ekran önü çalıĢmalarda bir iki saatte bir kısa süreli aralar verilmelidir.
Ekran önünde çalıĢırken vücudun yanlıĢ duruĢu, kalıcı duruĢ bozuklarına ve sürekli
baĢ, sırt ağrıları neden olur. Bunu önlemek için oturma yerlerinde sırt desteği, ayak
dayanakları bulunmalı, oturma pozisyonu sıkça değiĢtirilebilmelidir ve sağa-sola
hareket ederken belimizi değil tüm vücudumuzu hareket ettirmeliyiz.
ÇalıĢma masası ve oturma yerlerinin yüksekliği ayarlanabilmelidir. Sandalye
pozisyonu en rahat oturulabilecek Ģekil ayarlanabilmeli ve oturma yüksekliği bacak
rahatlığını sağlamalıdır.
Ekran, klavye ve belge tutucunun eğimleri ve yükseklikleri kullanıcıya göre
ayarlanabilmelidir(Oktav, 2003)
Fare klavyenin yanında durmalıdır.
Ekran mümkün olduğunca uzak olmalıdır.
Klavye yüksekliğinde değiĢiklikler yapmak özellikle bilek hizası altını denemek
konfor açısında faydalıdır.
Ergonomik klavyeler kullanılmalıdır.
Muğla il merkezindeki internet eriĢim salonlarına uygulanan ankette, iĢletmelerin insan
sağlığına ve belirlenen ergonomik kriterlere uygun olmadığı görülmüĢtür. Ġnternet eriĢim
salonlarının sağlık ve ergonomi açısından eksikliklerinin giderilmesi ve gerekli yaptırımların
uygulanması konusunda yasal bir düzenleme hazırlanması ve uygulanmasının, sorunun
çözümü ve geliĢimine katkı sağlayacağı düĢünülmektedir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
569
KAYNAKLAR
Altınok, M., “Mobilya Üretiminde Endüstriyel Tasarım”, Yüksek Lisans Tezi, G.Ü. Fen
Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 15-25 (1987).
Efe, H., “Mobilya Konstrüksiyon Tasarımında Etkili Faktörlerin Analizi”, K.T.Ü. I. Ulusal
Orman Ürünleri Endüstrisi Kongresi, Bildiri Kitabı, Trabzon, 484-490 (1993).
Oktav ve Diğerleri, 1.Uluslararası Matbaa Teknolojileri Sempozyumu Bildiri kitabı
“Masaüstü Yayıncılık Operatörlerinin Ergonomik KoĢullarının Ġncelenmesi” Ankara
(2003)
Seçkiner ve Kurt “Ofis Güvenliğinin Değerlendirilmesi Ġçin GeliĢtirilmiĢ Ergonomi
Teknolojisi: Kairos” Gazi Ü. Müh. Mim. Fak. Der., Ankara, 37-41 (2004)
Yıldırım, K., “Konut Mutfakları ile Ergonomik Bir AraĢtırma”, G.Ü., Fen Bilimleri Enstitüsü
Dergisi, 13 (3): 549-567 (2000).
Yıldırım, K, “Yrd. Doç. Dr. Kemal YILDIRIM danıĢmanlığında ve MOD 404 (ĠĢyeri Mekan
Tasarımı) dersi kapsamında son sınıf öğrencileri tarafından mezuniyet tezinin”
Günümüz Cafelerinin mekan ve donatı karakteristiklerinin ve iç mekan
düzenlemelerinin belirlenmesine yönelik çalıĢma, Ankara 14–17 (2002)
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
570
BODRUM, FETHĠYE VE MARMARĠS‟TE BULUNAN EĞLENCE
MEKÂNLARININ TASARIM KRĠTERLERĠ AÇISINDAN
ĠNCELENMESĠ
Mehmet YÜKSEL1, Ali KASAL2, Mehmet YENĠOCAK3
1
2
3
Öğr. Gör., Muğla Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Mobilya ve Dekorasyon Eğitimi
Bölümü, 48000 Kötekli / Muğla, e-posta: [email protected]
Doç. Dr., Teknoloji Fakültesi Ağaç iĢleri Endüstri Mühendisliği Bölümü 48000 Kötekli /
Muğla, e-posta :[email protected]
Dr. Öğrencisi, KahramanmaraĢ Sütçü Ġmam Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Endüstri
Mühendisliği Bölümü AvĢar Kampüsü YerleĢkesi 46000 KahramanmaraĢ,
e-posta: [email protected]
ÖZET
Bu çalıĢmada; Muğla‟nın Bodrum, Marmaris ve Fethiye ilçelerinde bulunan bar ve kafeler
tasarım kriterleri açısından incelenmiĢtir. Bu amaçla, Bodrum, Marmaris ve Fethiye‟de
bulunan (6x3=18) toplam 18 adet eğlence mekanı (kafe ve bar) değerlendirmek üzere
incelemeye alınmıĢtır. ÇalıĢma kapsamında, incelenen eğlence mekânlarına ait ölçekli
yerleĢim planları çizilmiĢ, fotoğraflar çekilmiĢ ve her bir eğlence mekanına ait bilgiler ve
tasarım kriterleri 14 sorudan oluĢan bir anket yardımı ile belirlenmiĢtir. AraĢtırmanın
sonucunda, incelenen eğlence mekânlarında ergonomik olmayan mobilyalar ve genel anlamda
mekânsal organizasyonda insan sağlığı ve psikolojisi için tehdit oluĢturabilecek eksiklikler ve
yanlıĢlıklar tespit edilmiĢtir. Sonuç olarak; belirtilen eğlence mekânları tasarım kriterleri
bakımından incelenerek, bu tür eğlence mekânlarından yararlanmak isteyen insanların daha
ferah bir ortamda, ergonomik koltuk ve sandalyeden yararlanabilecekleri, daha sağlıklı,
güvenli ve çevreci bir ortamda eğlenebilmeleri için öneriler sunulmuĢtur.
Anahtar Kelimeler: Eğlence Mekanı, Tasarım Kriterleri, Ergonomik Bar Mobilyaları
ABSTRACT
In this study, bar and cafe‟s located at Mugla vicinities Bodrum, Marmaris and Fethiye are
investigated in terms of the design criteria. In total 18 entertainment places (bars and cafes)
considred for the investigation. In the study, scaled layouts of the cafes are drawn, pictures are
taken and information about the entertainment places and design criterias are determined with
the help of a questionnaire with 14 questions. As a result of the study, unergonomic
furnitures, pitfalls and deficiencies in spatial organisation that threatens the customer health
and psychology are determined. As a result, entertainment places are investigated in terms of
the design criterias and suggetions to provide a more ergonomic, spacious, healthy, safe and
environmental places are provided.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
571
Keywords: Entertainment place, Design criteria, Ergonomical bar furnitures.
1.GĠRĠġ
Ġnsan yaĢamının vazgeçilmez mekânı olan kafe ve barlara iliĢkin, yaĢamsal gereksinimlerin ve
eylemlerin yoğun olarak gerçekleĢtirildiği bar mekânının tasarımlarında kullanım amacına
uygunluğu, fizyolojik ve psikolojik gereklerin ve tasarım gereksinimlerinin tespit edilerek
tasarım kriterleri açısından incelenmesi‟ne iliĢkin akademik anlamda yeterince çalıĢma
yapılmadığından dolayı Muğla ve çevresindeki kafe ve bar mekânları üzerine bir araĢtırma
yapılması amaçlanmıĢtır. Muğla merkez ve ilçelerindeki eğlence ve mekânların fonksiyonel
fiziksel, fizyolojik, psikolojik ve yapımsal gereklilikler açısından uygun olup olmadığı
belirlenecek bar mekânının tasarımlarda kullanım amacına uygunluğu, fizyolojik ve
psikolojik gereklerin ve tasarım gereksinimlerinin tespit edilerek tasarım kriterleri açısından
incelenerek problemler ortaya çıkarılmıĢtır. Bu maksatla, Muğla‟nın merkezinde ve bazı çevre
ilçelerde bulunan 18 adet kafe-bar‟a ait tesadüfî örnekleme yöntemiyle seçilerek; bu barların
genel özellikleri, bar‟a iliĢkin ölçüler, donatı elemanları ve tasarım uygunluğu açısından
incelenerek uygun kriterler belirlenmiĢtir. Mekânların kullanım alanları sınıflandırılarak
inceleme ve araĢtırmalar yapılmıĢ, kullanım alanlarında bulundurması gereken özellikler göz
önüne alınarak kullanılması gereken malzemeleri tercih edilmiĢ olan materyal karĢılaĢtırma
yapılarak standart ve üst seviye kullanım materyalleri belirlenmiĢtir.
Bazı zorunlu kullanım alanları olan; bar, pist-sahne, dj kabini gibi kafe-bar‟ların temel
kullanım alanları ölçüleri alınarak mekân ölçülerine dayanarak yüzdelik kullandığı alan
hesaplanmıĢ, ayrıca; kullanılan mobilya (bistro, masa, sandalye vb.) ölçüleri alınarak
ergonomik standartlara göre sınıflandırılmıĢtır. Ġncelenmesi gereken fizyolojik kullanımlar
anketlerde sınıflandırılmıĢ ve araĢtırmalarda sayısal sonuçlar elde edilmiĢtir.
Can,Yedi bölümden oluĢan araĢtırmanın amacı, beĢ yıldızlı oteller ile bu otellerin tasarım ve
iĢletmelerinin tanımlanması ve Ġstanbul‟daki beĢ yıldızlı otellerle ilgili alan çalıĢması
yaparak tasarım - iĢletme iliĢkisinin kurulmasını bildirmiĢtir Can, (2004).
Bu araĢtırma kapsamında, beĢ yıldızlı otellerin mimari ve iĢletmelerini etkileyen faktörlerin
neler olduğunu, mimari ve iĢletmelerinin eksiklerini ve/veya fazlalıklarını karĢılaĢtırmalar
yapılarak tespit etmeyi amaçlayan bir alan çalıĢması yapılmıĢtır. Bu araĢtırma kapsamında
Ġstanbul‟daki yedi adet beĢ yıldızlı otel incelenmiĢtir. AraĢtırma sonucu elde edilen sonuçlar
karĢılaĢtırmalar da yaparak aktarılmaktadır Can (2004).
Çağatay, Ankara da bulunan üç adet beĢ yıldızlı otel süit ve normal yatak odası araĢtırma
kapsamına alınmıĢ olup; bu otellere ait yatak odalarının mekân standartları açısından
birbirleriyle karĢılaĢtırmaları yapılmıĢtır. Bu otellerin yatak odalarının mimari yapıları ve iç
donatı elemanlarının düzeni ile açık ve kapalı kullanım alanları belirlenerek, incelenen otel
yatak odalarında açık ve kapalı kullanım alanlarının özellikle süit odalarda birbirlerinden
farklılıklar gösterdiği tespit edildiği belirmiĢtir Çağatay (2004).
Ankara‟nın merkezinde bulunan 30 adet konuta ait banyolar banyoların mimari özellikleri,
diğer mekanlar ile iliĢkileri, yer alan eylemler ve eylem alanları, donatı elemanları ve
özellikleri, fiziksel çevre faktörleri belirlenerek banyolarda karĢılaĢılan sorunlar tespit
edilerek, bunlara yönelik çözüm önerileri getirildiğini belirtmiĢtir Tosun (2005).
Konfeksiyon mağazalarının mevcut karakteristikleri ile mağaza yetkilisi, personel ve
müĢterilerinin istek ve memnuniyetlerinin mağazanın iç mekân tasarımına etkisini
belirleyerek donatı elemanlarının biçim ve ölçüsü, mekân içindeki düzeni ve donatılarda
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
572
kullanılan renklere iliĢkin veriler tespit edilerek, mağazaların mekân ve donatı elemanlarına
iliĢkin karakteristiklerini belirlenmiĢtir Yıldırım (2002).
Otel iĢletmesinin iç ve dıĢ görünümünde ulaĢılan estetiksel zenginlikler konukların güvenli,
huzurlu tatil yapabilme ihtiyaçlarına yönelik çalıĢmadır. Özellikle iç mekânlarda renkler,
ıĢıklar, zemin kaplamaları, mobilya, aksesuarlar ve kumaĢlar vb. objelerin bir arada
kullanılması önemlidir. Tüm mekânlarda aynı görünüm sağlanmalı, konuklara kendilerini
rahat ve güvenli bir ortamda olma duygusu veren dekoratif ve estetik tasarımların yapılması
gerekir Erarslan ve Örücü (2009).
KiĢinin fiziksel ve psikolojik gereksinmelerinin karĢılayan kafelerin iç mekan planlaması tipik
sorunları içermektedir. Ortak vakit geçirme alanları olan ve birçok kullanıcıya hizmet vermek
durumundaki bu mekanlar beraberinde birçok farklı eylemi de barındırmaktadır. Kitap ya da
gazete okunan, sohbet edilen, sıcak ya da soğuk bir Ģeyler içilebilen kafelerde iyi bir mekan
örgütlenmesi gerekmektedir (Özdemir vd., 2007).
Kafeler insanların boĢ zamanlarını değerlendirdikleri, bir Ģeyler yiyip içerek, birtakım sosyal
aktivitelerde bulundukları yerlerdir Kolektif (2004).
Özdemir‟e göre; YaĢanılan mekanların kullanıcısına daha iyi hizmet verebilmesi, rahat
kullanılabilmesi, daha huzurlu ve güvenli bir hayat için iyi bir örgütlenme gereklidir Özdemir
(1994).
Çubuk, bir çalıĢmasında “Mekan organizasyonu deyimi ile anlatılmak istenenin, daha iyi
yaĢam koĢullarını elde edebilmek için, beĢeri faaliyetlerimizin olageldiği yer altı, yerüstü ve
yeryüzü katlarını içeren coğrafyasal mekanın organizasyonu olduğunu ifade etmiĢtir Çubuk
(1973).
Ġnsan yaĢamının vazgeçilmez mekânı olan kafe ve barlara iliĢkin, yaĢamsal gereksinimlerin ve
eylemlerin yoğun olarak gerçekleĢtirildiği bar mekânının tasarımlarda kullanım amacına
uygunluğu, fizyolojik ve psikolojik gereklerin ve tasarım gereksinimlerinin tespit edilerek
tasarım kriterleri açısından incelenmesi‟ne iliĢkin akademik anlamda yeterince çalıĢma
yapılmadığından dolayı Muğla çevresindeki kafe ve bar mekânları üzerine bir araĢtırma
yapılması amaçlanmıĢtır.
2. METOT
Muğla‟nın üç çevre ilçesinde ( Fethiye, Bodrum, Marmaris) altıĢar adet toplam 18 adet
eĢdeğer standartlarda olan kafe-bar seçilerek tasarım kriterlerinin incelenmesinde
kullanılmıĢtır. ÇalıĢma kapsamında, incelenen eğlence mekânlarına ait ölçekli yerleĢim
planları çizilmiĢ, fotoğraflar çekilmiĢ ve her bir eğlence mekânına ait bilgiler ve tasarım
kriterleri 27 sorudan oluĢan bir anket yardımı ile belirlenmiĢtir. Anket sonucu elde edilen
veriler istatistik programında crosstab testi uygulanmıĢ ve sonuçlar değerlendirilmiĢtir.
ÇalıĢmanın kapsam ve yöntemi aĢağıdaki Ģekilde özetlenebilir:
AraĢtırma verileri, ayrıntılı bir anket yardımı ile toplanacak,
Ayrıca mekânların fotoğrafları çekilerek 1/20 ölçekli yerleĢim planları çizilecek,
Elde edilen cafe-barlara iliĢkin veriler istatistiksel olarak değerlendirilecek,
KarĢılaĢılan sorunlar tespit edilerek, bunlara yönelik çözüm önerileri sunulacaktır.
Bu çalıĢma Muğla‟nın; Marmaris, Bodrum, Fethiye, ilçelerini kapsamaktadır.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
573
2.1 Anketin tasarımı
Daha önce kafe ve bar‟a yönelik yapılmıĢ olan çalıĢmalardan yapılan incelemeler sonunda
ankette belirlenen kriterler oluĢturulmuĢtur. BelirlenmiĢ olan anket, çalıĢma yapılacak
mekânlar araĢtırılarak inceleme yapılacak olanlar belirlenmiĢtir.
3. BULGULAR VE TARTIġMA
Günümüz kafe ve barların tasarlanması, tasarım kriterleri açısından incelenmesi ve eksik
tarafların bulunup giderilmesi amacıyla yapılan incelemeler ve anket çalıĢmalarının
istatistiksel analiz sonucu elde edilen değerler aĢağıdaki grafiklerde gösterilmiĢtir.
Bodrum, Fethiye ve Marmaris‟te uygulanan anketlerdeki iĢletmede bulunan kısımlar
sorusunun değerleri Tablo 1‟de verilmiĢtir.
Tablo 1. ĠĢletmede bulunan kısımlar
100%
90%
antre
80%
salon
70%
mutfak
60%
mahzen
50%
idare odası
40%
tuvalet
30%
dj kabini
20%
depo
10%
muhasebe bürosu
0%
bodrum
fethiye
marmaris
Tablo 1‟deki grafikte yapılan anket sonucu elde edilen değerlere göre; Bodrum‟da incelenen
mekanların %18‟inde antre, tamamında salon, idare odası, tuvalet, dj kabini, depo ve
muhasebe bürosu bulunurken, %67‟sinde, mutfak, %50‟sinde mahzen bulunduğu
belirlenmiĢtir. Fethiye‟de incelenen mekanların %68‟inde salon, %32‟ünde mutfak, mahzen
ve idare odası, tamamında tuvalet, depo ve dj kabini, %50‟sinde muhasebe bürosu bulunduğu
tespit edilmiĢtir. Marmaris‟te incelenen mekanların %32‟sinde antre, %82‟sinde salon, idare
odası ve depo, %67‟sinde mutfak, %50‟sinde mahzen ve muhasebe bürosu, tamamında ise
tuvalet ve dj kabini bulunduğu tespit edilmiĢtir.
Bodrum, Fethiye ve Marmaris‟te uygulanan ankette iĢletmenin aydınlatılma durumuna ait
sorunun değerleri Tablo 2‟de verilmiĢtir.
Tablo 2. ĠĢletmenin aydınlatılma durumu
100%
90%
80%
70%
çıplak
60%
flüoresan
50%
spot
40%
halojen
30%
akkor
flamanlı
civa buharlı
20%
10%
0%
bodrum
fethiye
marmaris
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
574
Tablo 2‟deki grafikte yapılan anket sonucu elde edilen değerlere göre; eğlence mekânlarının
tamamında çıplak aydınlatma, flüoresan, spot ve halojen elemanlarla aydınlatma yapıldığı,
akkor flamanlı ve cıva buharlı aydınlatma elemanlarının kullanılmadığı tespit edilmiĢtir.
Bodrum, Fethiye ve Marmaris‟te uygulanan ankette iĢletmenin havalandırma durumuna ait
sorunun değerleri Tablo 3‟de verilmiĢtir.
Tablo 3. ĠĢletmenin havalandırma durumu
100%
90%
80%
70%
60%
doğal
50%
aspiratör
40%
havalandırma
30%
20%
10%
0%
bodrum
fethiye
marmaris
Tablo 3‟teki grafikte yapılan anket sonucu elde edilen değerlere göre; Bodrumda incelenen
eğlence mekânlarının; %83‟ünde doğal havalandırma, %32‟sinde havalandırma sistemi
bulunduğu, hiç aspiratör kullanılmadığı tespit edilmiĢtir. Fethiye‟de incelenen mekanların
%67‟sinde doğal havalandırma, %83‟ünde aspiratör, %18‟inde havalandırma sistemi
kullanıldığı belirlenmiĢtir. Marmaris‟te incelenen mekanların tamamında doğal havalandırma
bulunduğu, %18‟inde aspiratör kullanıldığı, hiç havalandırma kullanılmadığı tespit edilmiĢtir.
Bodrum, Fethiye ve Marmaris‟te uygulanan ankette iĢletmede kullanılan duvar kaplamaları
sorusunun değerleri Tablo 4‟de verilmiĢtir.
Tablo 4. ĠĢletmede kullanılan duvar kaplamaları
100%
yağlı boya
90%
su bazlı boya
80%
plastik boya
70%
fayans
60%
kireç badana
50%
pvc kaplama
ahşap lambiri
40%
duvar kağıdı
30%
mermer
20%
ayna
10%
kumaş-perde-deri
0%
bodrum
fethiye
marmaris
taş duvar kaplama
Tablo 4‟teki grafikte yapılan anket sonucu elde edilen değerlere göre; Bodrumda incelenen
eğlence mekânlarında, %67‟sinin yağlı boya, plastik boya, kumaĢ-perde-deri ve taĢ duvar
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
575
kaplaması, %18‟inde su bazlı boya, %33‟ünde duvar kağıdı ve mermer, %50‟sinde ayna
kullanıldığı, hiç fayans, kireç badana, pvc kaplama ve ahĢap lambri kullanılmadığı tespit
edilmiĢtir. Fethiye‟de incelenen mekânların %67‟sinde yağlı boya ve taĢ duvar kaplaması,
%50‟sinde su bazlı boya ve duvar kâğıdı, %82‟sinde plastik boya, %16‟sında fayans, kireç
badana ve kumaĢ-perde-deri, kullanıldığı, hiç pvc, ahĢap lambiri, ayna kullanılmadığı tespit
edilmiĢtir. Marmaris‟te incelenen mekânların tamamında yağlıboya ve plastik boya,
%82‟sinde su bazlı boya, %18‟inde fayans, pvc kaplama ve ahĢap lambiri, %50‟sinde duvar
kâğıdı, %32‟sinde ayna, kumaĢ-perde-deri ve taĢ duvar kaplaması kullanıldığı, hiç kireç
badana, mermer kullanılmadığı belirlenmiĢtir.
Bodrum, Fethiye ve Marmaris‟te uygulanan ankette iĢletmenin zemin kaplaması sorusunun
değerleri Tablo 5‟de verilmiĢtir.
Tablo 5. ĠĢletmenin zemin kaplaması
90%
80%
şap
70%
mermer
60%
pvc kaplama
50%
karo mozaik
40%
seramik
halı
30%
dökme mozaik
20%
ahşap parke
10%
0%
taş
bodrum
fethiye
marmaris
Tablo 5‟teki grafikte yapılan anket sonucu elde edilen değerlere göre; Bodrumda incelenen
eğlence mekânlarının %33‟ünün zemin kaplamasında Ģap, mermer, seramik ve taĢ, %83‟ünde
ahĢap parke kullanıldığı, hiç birinde pvc, karo mozaik, halı, dökme mozaik kullanılmadığı
belirlenmiĢtir. Fethiye‟de incelenen eğlence mekânlarının zemin kaplamasında; %33‟ünün
mermer, karo mozaik ve taĢ, %17‟sinde seramik ve halı, %50‟sinde ahĢap parke kullanıldığı,
hiçbirinde dökme mozaik, Ģap ve pvc kullanılmadığı belirlenmiĢtir. Marmaris‟te incelenen
eğence mekânlarında; %33‟ünün zemininde Ģap ve dökme mozaik, %50‟sinde mermer,
%83‟ünde karo mozaik, %67‟sinde seramik, %17‟sinde ise ahĢap parke kullanıldığı,
hiçbirinde pvc, taĢ ve halı kullanılmadığı tespit edilmiĢtir.
Bodrum, Fethiye ve Marmaris‟te uygulanan ankette iĢletmede kullanılan tavan kaplaması
sorusunun değerleri Tablo 6‟de verilmiĢtir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
576
Tablo 6. ĠĢletmede kullanılan tavan kaplaması
alçıpan
100%
taş yünü
90%
plastik boya
80%
pvc
70%
kireç badana
60%
cam
50%
ahşap
metal
40%
ayna
30%
ahşap plaka
20%
kartonpiyer
10%
0%
yalıtımlı sünger
bodrum
fethiye
marmaris
yağlı boya
dekoratf bez
Tablo 6‟daki grafikte yapılan anket sonucu elde edilen değerlere göre; Bodrumda incelenen
mekânların %17‟sinde alçıpan, taĢ yünü ve yağlı boya, %50‟sinde plastik boya ve ahĢap,
mekânların tamamında pvc, %66‟sında, metal, %33‟ünde dekoratif bez kullanıldığı,
hiçbirinde kireç badana, cam, ayna, ahĢap parke, kartonpiyer ve yalıtımlı sünger
kullanılmadığı belirlenmiĢtir. Fethiye‟de incelenen eğlence mekânlarının; %17‟sinde taĢ
yünü, plastik boya, cam, metal ve kartonpiyer, mekânların tamamında pvc, %66‟sında ahĢap,
%33‟ünde dekoratif bez kullanıldığı, hiçbirinde kireç badana, yalıtımlı sünger, yağlı boya ve
ahĢap parke kullanılmadığı tespit edilmiĢtir. Marmaris‟te incelenen eğence mekânlarına
bakıldığında ise; %17‟sinde alçıpan, taĢ yünü, plastik boya, kireç badana, ahĢap ve ayna
kullanıldığı, tamamında pvc, %66‟sında metal kullanıldığı, hiçbirinde ahĢap parke, cam,
kartonpiyer, yalıtımlı sünger, yağlı boya ve dekoratif bez kullanılmadığı belirlenmiĢtir.
Bodrum, Fethiye ve Marmaris‟te uygulanan ankette iĢletmede kullanılan tavan kaplama Ģekli
sorusunun değerleri Tablo 7‟de verilmiĢtir.
Tablo 7. ĠĢletmede kullanılan tavan kaplama Ģekli
90%
80%
70%
60%
bitişik tavan
50%
asma tavan
40%
karkas
30%
ahşap ızgara
20%
metal profil
10%
0%
lambiri tavan
bodrum
fethiye
marmaris
Tablo 7‟deki grafikte yapılan anket sonucu elde edilen değerlere göre; Bodrumda incelenen
mekânların %33‟ünde bitiĢik tavan ve asma tavan, %50‟sinin karkas, ahĢap ızgara ve metal
profil, %17‟sinde lambri tavan olduğu belirlenmiĢtir. Fethiye‟de incelenen eğlence
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
577
mekânlarının; % 33‟ünde bitiĢik tavan ve lambri tavan, %50‟sinde karkas, %17‟sinde ahĢap
ızgara kullanıldığı, hiçbirinde asma tavan ve metal profil kullanılmadığı tespit edilmiĢtir.
Marmaris‟te incelenen eğence mekânlarının; %17‟sinde bitiĢik ve asma tavan, %82‟sinde
metal profil kullanıldığı, hiçbirinde karkas, ahĢap ızgara ve lambiri tavan uygulaması
yapılmadığı belirlenmiĢtir.
Bodrum, Fethiye ve Marmaris‟te uygulanan ankette iĢletmede bulunan masa, sandalye ve
dolapların yapımında kullanılan malzeme sorusunun değerleri Tablo 8‟de verilmiĢtir.
Tablo 8. ĠĢletmede bulunan masa, sandalye ve dolapların yapımında kullanılan
malzemeler
100%
90%
80%
70%
laminant
60%
suntalam
50%
alüminyum
40%
masif
metal
30%
pvc
20%
10%
0%
bodrum
fethiye
marmaris
Tablo 8‟deki grafikte yapılan anket sonucu elde edilen değerlere göre; Bodrumda incelenen
mekânların %82‟sinde laminant, sunta lam ve masif, %67‟sinde alüminyum ve metal
kullanıldığı, hiçbirinde pvc kullanıldığı belirlenmiĢtir. Fethiye‟de incelenen eğlence
mekânlarının; %82‟sinde laminant, %32‟sinde suntalam, tamamında alüminyum, %67‟sinde
masif ve metal, malzeme kullanıldığı, hiçbirinde pvc kullanılmadığı görülmüĢtür. Marmaris‟te
incelenen eğence mekânlarına bakıldığında ise; tamamında laminant, suntalam ve alüminyum,
%50‟sinde masif ve metal, % 17‟sinde ise pvc malzeme kullanıldığı tespit edilmiĢtir.
Bodrum, Fethiye ve Marmaris‟te uygulanan ankette iĢletmede bulunan masaların yerleĢim
düzeni sorusunun değerleri Tablo 9‟da verilmiĢtir.
Tablo 9. ĠĢletmede bulunan masaların yerleĢim düzeni
100%
90%
80%
70%
I' şeklinde
60%
L' şeklinde
50%
karşılıklı
40%
U' şeklinde
karma şekilde
30%
yarım daire şeklinde
20%
10%
0%
bodrum
fethiye
marmaris
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
578
Tablo 9‟daki grafikte yapılan anket sonucu elde edilen değerlere göre; Bodrumda incelenen
mekânların; tamamında I Ģeklinde ve karĢılıklı oturumlu, %82‟sinde L Ģeklinde, %17‟sinde U
Ģeklinde, %50‟sinde karma Ģekilde oturumlar olduğu, hiçbirinde yarım daire Ģeklinde bir
oturum bulunmadığı belirlenmiĢtir. Fethiye‟de incelenen eğlence mekânlarının; tamamında I
Ģeklinde ve karĢılıklı oturumlu, %50‟sinde L Ģeklinde, %82‟sinde karma Ģekilde oturumlar
olduğu, hiçbirinde U Ģeklinde ve yarım daire Ģeklinde bir oturum bulunmadığı gözlenmiĢtir.
Marmaris‟te incelenen eğence mekânlarına bakıldığında ise; tamamında I Ģeklinde, karĢılıklı
oturumlu ve karma oturuma sahip, %32‟sinde L Ģeklinde oturum düzenine sahip olduğu,
hiçbirinde U Ģeklinde ve yarım daire Ģeklinde bir oturum bulunmadığı gözlenmiĢtir.
Bodrum, Fethiye ve Marmaris‟te uygulanan ankette iĢletmede bulunan sandalye tipleri
sorusunun değerleri Tablo 10‟da verilmiĢtir.
Tablo 10. ĠĢletmede bulunan sandalye tipleri
100%
90%
80%
70%
60%
bistro sandalye
50%
bar sandalyesi
40%
kolçaksız tabure tipi
kolçaklı tabure tipi
30%
20%
10%
0%
bodrum
fethiye
marmaris
Tablo 10‟daki grafikte yapılan anket sonucu elde edilen değerlere göre; Bodrumda incelenen
mekânların; tamamında bistro sandalye, bar sandalyesi, kolçaksız tabure tipleri bulunduğu,
hiçbirinde kolçaklı tabure bulunmadığı belirlenmiĢtir. Fethiye‟de incelenen eğlence
mekânlarının tamamında bistro ve bar sandalyesi, %82‟sinde kolçaksız tabure, %50‟sinde
kolçaklı tabure kullanıldığı belirlenmiĢtir. Marmaris‟te incelenen eğence mekânlarına
bakıldığında ise; tamamında bistro sandalye, bar sandalyesi ve kolçaksız tabure, %18‟de ise
kolçaklı tabure tipi sandalyelerin bulunduğu gözlenmiĢtir.
Bodrum, Fethiye ve Marmaris‟te uygulanan ankette iĢletmede bulunan oturma alanları
sorusunun değerleri Tablo 11‟de verilmiĢtir.
Tablo 11. ĠĢletmede bulunan oturma alanları
100%
90%
80%
70%
sandalye
60%
şark köşesi
50%
bistro
40%
VIP kısmı
bar kısmı
30%
loca
20%
10%
0%
bodrum
fethiye
marmaris
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
579
Tablo 11‟deki grafikte yapılan anket sonucu elde edilen değerlere göre; Bodrumda incelenen
mekânlarının, oturma alanı olarak %67‟sinde sandalye, tamamında bistro ve loca %82‟sinde
VIP, %67‟sinde bar kısmı olduğu, hiçbirinde Ģark köĢesi olmadığı belirlenmiĢtir. Fethiye‟de
incelenen eğlence mekânlarının %67‟sinin sandalye ve VIP, tamamında bistro ve bar kısmı,
%82‟sinde loca bulunduğu, hiçbirinde Ģark köĢesi bulunmadığı gözlenmiĢtir. Marmaris‟te
incelenen eğence mekânlarının tamamında ise bistro, VIP, bar kısmı, loca bulunduğu
belirlenmiĢtir.
Bodrum, Fethiye ve Marmaris‟te uygulanan ankette iĢletmede bulunan donatı elemanları
sorusunun değerleri Tablo 12‟de verilmiĢtir.
Tablo 12. ĠĢletmede bulunan donatı elemanları
100%
vitrinli dolap
90%
ödeme bankosu
80%
vitrinli soğutucu
70%
kapaklı dolap
60%
vestiyer
50%
meşrubat dolabı
40%
dj kabini
hesap kasası
30%
masa-sandalye
20%
orta sehpa
10%
tablo
0%
bodrum
fethiye
koltuk
marmaris
Tablo 12‟deki grafikte yapılan anket sonucu elde edilen değerlere göre; Bodrum‟da incelenen
mekânların; % 32‟sinde vitrinli dolap ve koltuk, %50‟sinde ödeme bankosu, vestiyer ve orta
sehpa, tamamında vitrinli soğutucu, meĢrubat dolabı, dj kabini, hesap kasası, masa-sandalye,
tablo ve koltuk bulunduğu gözlenmiĢtir. Fethiye‟de incelenen eğlence mekânlarının
%66‟sında vitrinli dolap, tamamında vitrinli soğutucu, meĢrubat dolabı, dj kabini, masasandalye, tablo ve koltuk, %82‟sinde hesap kasası ve orta sehpa olduğu, hiçbirinde ödeme
bankosu ve vestiyer olmadığı belirlenmiĢtir. Marmaris‟te incelenen eğence mekânlarının
%82‟sinde vitrinli dolap, %33‟ünde ödeme bankosu ve orta sehpa, tamamında vitrinli
soğutucu, meĢrubat dolabı, dj kabini, hesap kasası, masa-sandalye, tablo ve koltuk bulunduğu,
hiçbirinde vestiyer bulunmadığı gözlenmiĢtir.
Bodrum, Fethiye ve Marmaris‟te uygulanan ankette iĢletmede bulunan aksesuar ve süs
eĢyaları sorusuna ait değerler Tablo 13‟te verilmiĢtir.
Tablo 13. ĠĢletmede bulunan aksesuar ve süs eĢyaları
perde
100%
telefon
90%
80%
biblo
saat
70%
canlı bitki
suni bitki
60%
tablo
50%
40%
vazo
termometre
30%
bakır eşya
20%
motorlu vasıta
avize
10%
0%
bodrum
fethiye
marmaris
ışıklı tabela
akvaryum
ayna
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
580
Tablo 13‟teki grafikte yapılan anket sonucu elde edilen değerlere göre; Bodrumda bulunan
mekânların; %33‟ünde perde, biblo, saat ve bakır eĢya, %18‟inde telefon ve suni bitki,
%68‟inde canlı bitki ve vazo, tamamında tablo ve ıĢıklı tabela, %82‟sinde avize ve ayna
bulunduğu, hiçbirinde termometre, motorlu vasıta ve akvaryum bulunmadığı belirlenmiĢtir.
Fethiye‟de incelenen eğlence mekânlarının; %82‟sinde biblo, canlı bitki, tablo ve avize,
%18‟inde suni bitki, %32‟sinde vazo ve bakır eĢya, tamamında ıĢıklı tabela ve ayna
bulunduğu, hiçbirinde perde, telefon, saat, termometre, motorlu vasıta ve akvaryum
bulunmadığı belirlenmiĢtir. Marmaris‟te incelenen eğlence mekânlarının; %33‟ünde perde,
%50‟sinde biblo, %82‟sinde canlı bitki ve vazo, %18‟inde suni bitki, tamamında tablo, avize,
ıĢıklı tabela ve ayna bulunduğu, hiçbirinde telefon, saat, termometre, bakır eĢya, ve akvaryum
bulunmadığı belirlenmiĢtir.
Bodrum, Fethiye ve Marmaris‟te uygulanan ankette iĢletmede kullanılan aydınlatma tipleri
sorusunun değerleri Tablo 14‟te verilmiĢtir.
Tablo 14. ĠĢletmede kullanılan aydınlatma tipleri
100%
90%
80%
70%
yapışık
60%
asılı
50%
gömülü
40%
yarı gömülü
kollu hareketli
30%
dolaylı
20%
10%
0%
bodrum
fethiye
marmaris
Tablo 14‟teki grafikte yapılan anket sonucu elde edilen değerlere göre; Bodrumda bulunan
mekânların; tamamında yapıĢık, asılı, gömülü ve kollu hareketli, %82‟sinde yarı gömülü ve
dolaylı aydınlatma kullanıldığı belirlenmiĢtir. Fethiye‟de incelenen eğlence mekânlarının;
tamamında yapıĢık, kollu hareketli ve dolaylı aydınlatma, %82‟sinde asılı ve gömülü,
%68‟inde tarı gömülü aydınlatma kullanıldığı tespit edilmiĢtir. Marmaris‟te incelenen eğlence
mekânlarının tamamında bütün tiplerdeki aydınlatma elemanlarının kullanıldığı belirlenmiĢtir.
4. SONUÇ VE ÖNERĠLER
Bodrum, Fethiye ve Marmaris‟te bulunan kafe ve barlara yönelik yapılan incelemelerin ve
uygulanan anket çalıĢmalarının değerlendirilmesi sonucunda elde edilen verilere göre, bütün
ilçelerdeki eğlence mekânlarının tamamında dj kabini ve tuvalet bulunurken Fethiye‟deki
eğlence mekanlarının tamamında ayrıca depo bulunduğu Bodrum‟da salon ve muhasebe
bürosu olduğu belirlenmiĢtir.
Bodrum, Fethiye ve Marmaris ilçelerinde bulunan eğlence mekânlarında doğal
havalandırmanın en çok Marmaris‟te uygulandığı, daha sonra Bodrum‟da ve en az Fethiye‟de
uygulanmıĢtır. Açık alanı fazla olan eğlence mekânlarında doğal havalandırmadan
yararlanılabileceği söylenebilir ancak açık havada hizmet veren mekânlarda iklim ve hava
Ģartlarından kaynaklanabilecek beklenmedik aniden yağmur yağması gibi durumlarda
müĢterilerin rahatsız olmaması için mekânın üstü uygun görülen durumlarda kapatılabileceği
önerilebilir. Üstü kapalı olarak hizmet veren mekânların yetersiz havalandırılmalarından
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
581
dolayı kaynaklanabilecek solunum rahatsızlığını önleyebilmek maksadıyla havalandırma veya
aspiratör donanımlarının yeterli seviyeye getirilmesinin uygun olabileceği söylenebilir.
Bodrum, Fethiye ve Marmaris‟te bulunan kafe ve barlarda kullanılan duvar kaplamaları
olarak Bodrum, Fethiye ve Marmaris‟teki kafe ve barlarda en fazla yağlı boya ve plastik boya
kullanılırken, Fethiye‟de bulunan eğlence mekânlarında ayrıca kumaĢ-perde-deri ve duvar
kâğıdı kullanılmıĢtır. Duvar kaplamasında kullanılan plastik boya, yağlı boya vb. malzemeler
kafe ve bar ortamında monoton olabilmektedir. Bu tür duvar kaplamaları yerine, insanı
rahatsız etmeyen doğal malzemelerin kullanılması, huzur verici bir ortamın tasarlanması
önerilebilir.
Anket uygulanan eğlence mekanlarında en fazla ahĢap parke ve karo mozaik kullanılmıĢtır.
Seramik, Ģap, mermer, taĢ, dökme mozaik daha az kullanılmıĢtır. Zemin döĢemesinde
kullanılan seramik, mermer gibi parlak ve kaygan yüzeyi olan malzemelerin insanların kayıp
düĢebileceğinden dolayı tercih edilmeyebilir. Bunun yerine yüzey pürüzlüğü fazla, kayganlığı
az olan malzeme türlerinin zemin döĢemesinde kullanılması önerilebilir.
Bodrum, Fethiye ve Marmaris‟te bulunan kafe ve barların tamamında tavan kaplama
malzemesi olarak pvc malzeme kullanılmıĢtır.
Bodrum, Fethiye ve Marmaris‟te bulunan kafe ve barlar içerisinde metal profil tavan en fazla
Marmaris‟te uygulanmıĢtır.
Ankette uygulanan eğlence mekanlarında kullanılan dolapların yapımında kullanılan malzeme
oranı en fazla alüminyum olmıĢtır. Ġkinci sırada laminant ve metal malzeme tercih edilmiĢtir.
Anket uygulanan eğlence mekânlarında yerleĢim düzenlerinde en fazla I ve karĢılıklı
oturumlu Ģekilde uygulanırken, ikinci sırada karıĢık Ģekilde uygulanmıĢtır.
Bodrum, Fethiye ve Marmaris‟te bulunan kafe ve barların tamamında bar sandalyesi ve bistro
sandalye kullanılmıĢtır. Bu sandalyelerde oturulduğunda lumbar bölgesine ve belin alt
bölgesine destek olabileceği düĢünülebilir. Ġkinci sırada kolçaksız tabure kullanılmıĢtır.
Bodrum, Fethiye ve Marmaris‟te bulunan kafe ve barların tamamında bistro sandalye
bulunmaktadır. Ġkinci sırada bar loca ve bar kısmı yer almaktadır.
Bodrum, Fethiye ve Marmaris‟te bulunan kafe ve barlarda yüzdelik oranlama yapıldığında
Bodrumda bulunan eğlence mekanlarının tamamında koltuk, tablo, masa sandalye, dj kabini,
meĢrubat dolabı ve vitrinli soğutucu bulunurken, ayrıca Marmaris‟teki ve Bodrum‟daki
eğlence mekanlarında hesap kasası kısmı bululmaktadır.
Bodrum, Fethiye ve Marmaris‟te bulunan kafe ve barlarda yüzdelik oranlama yapıldığında
iĢletmede bulunan aksesuar ve süs eĢyası olarak en fazla ayna ve ıĢıklı tabela kullanılırken,
ikinci sırada avize kullanılmıĢtır.
Anket uygulanan eğlence mekanlarındaki aydınlatma tiplerinden en fazla yapıĢık aydınlatma
ve kollu aydınlatma aydınlatma kullanılmıĢtır. Ġkinci sırada asılı aydınlatma, gömülü
aydınlatma ve dolaylı aydınlatma kullanılmıĢtır.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
582
KAYNAKLAR
Can L. (2004) BeĢ yıldızlı Otellerin Tasarım-ĠĢletme ĠliĢkisinin TartıĢılması Ġstanbul Üzerine
Bir AraĢtırma, Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsi Yüksek Lisans Tezi,
Ġstanbul.
Çağatay K. (2004) Ankara‟ da Bulunan BeĢ Yıldızlı Lüks Otel Yatak Odalarının Ġç Mekân
Analizi, Yüksek Lisans Tezi, Ankara.
Çubuk M. (1973). BeĢeri YerleĢmelerde Mekan Organizasyonu ve Ülkesel Kalkınmayı Bir
Mekan Organizasyonu Ġçinde Yaratmak, Ġ.D.G.S.A. Yayın No: 74, Ġstanbul.
Erarslan N. Örücü Ö. K. Otel ĠĢletmelerinde Mobilya ve Oda Tasarımı, Detay Yayını,
Ankara, ISBN 978-9944-223-87-4, 2009.
Kolektif (2004). Ana Britanica Genel Kültür Ansiklopedisi, Ana Yayıncılık A.ġ., 15. Baskı
5, 264, Ġstanbul.
Özdemir Ġ. M. Hasançebi Ö. ve Araz A. (2007). DönüĢüm Paralelinde Popüler Kültürün
Yarattığı Aynı Mekanlar, XIX. Yapı-YaĢam Kongresi, 22-24 Mart 2007, Bursa, Cilt
1, 453-462.
Özdemir Ġ.M. 1994. Mimari Mekanın Değerlendirilmesinde Mekan Örgütlenmesi Kavramı:
Konutta YaĢama Mekanları, KTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi, Trabzon.
Tosun Ö. (2005) Orta Nitelikli Konut Banyolarının Ġç Mekan Analizi , Gazi Ü. Fen Bilimleri
Enstitüsi Yüksek Lisans Tezi.
Yıldırım K. (2002) Konfeksiyon Mağazalarının Tasarım Kriterlerinin Belirlenmesine Yönelik
Bir AraĢtırma, Gazi Ü. Fen Bilimleri Dergisi (Cilt XV) Ankara.
EKLER
Uygulanan anket örneği
KAFE –BARIN;
Barın ismi
:
Bulunduğu ilçe :
Adresi
:
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
583
1. ĠĢletmede bulunan kısımlar( bölümler);
( ) antre
( )salon
( ) mutfak
( )mahzen
( )idare odası
( )tuvalet
( ) DJ kabini
( )depo
( ) muhasebe bürosu
2.ĠĢletmenin aydınlatılma durumu;
( )çıplak ampul
( ) flüoresan
( ) halojen
( ) akkor Flamanlı
( ) spot
( ) cıva buharlı
3.ĠĢletmenin havalandırma durumu;
( ) doğal (kapı-pencere)
( ) aspiratör
( ) havalandırma
4. ĠĢletmede kullanılan duvar kaplamaları;
( ) yağlı boya
( ) su bazlı boya
( ) plastik boya
( ) fayans
( ) kireç badana
( ) PVC kaplama
( ) ahĢap lambri
( ) duvar kâğıdı
( ) mermer
( ) ayna
( ) kumaĢ- perde-deri
( ) taĢ duvar kaplama
5.ĠĢletmenin zemin kaplaması;
( ) Ģap
( ) mermer
( ) PVC
( ) karo mozaik
( ) seramik
( ) halı
( ) dökme mozaik
( ) ahĢap-parke
( ) taĢ
6.ĠĢletmede kullanılan tavan kaplaması;
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
584
( ) alçıpan
( ) taĢ yünü
( ) PVC
( ) kireç badana
( ) plastik boya
( ) cam
( ) ahĢap
( ) metal
( ) vitray
( ) ayna
( ) ahĢap esaslı plaka
( ) kartonpiyer
( ) yalıtımlı sünger
( )yağlı boya
( )dekoratif bez
7.ĠĢletmede kullanılan tavan kaplama Ģekli;
( ) bitiĢik tavan
( ) asma tavan
( ) ahĢap ızgara tavan
( ) karkas tavan
( ) metal profil tavan
( ) lambri tavan
8. ĠĢletmede bulunan masa, sandalye ve dolapların yapımında
kullanılan malzeme;
( ) laminant
( ) sunta lam
( ) alüminyum
( ) masif
( ) metal
( ) PVC
9.ĠĢletmede bulunan masaların yerleĢim düzeni;
( ) I‟ Ģeklinde
( ) U‟ Ģeklinde
( ) L‟ Ģeklinde
( ) karma Ģekilde
( ) karĢılıklı Ģekilde
( ) yarım daire Ģeklinde
10. ĠĢletmede bulunan sandalye tipleri;
( ) bistro sandalye
( ) bar sandalyesi
( ) kolçaksız tabure tipi
( ) kolçaklı tabure tipi
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
585
11. ĠĢletmede bulunan oturma alanları;
( ) sandalye
( ) Ģark köĢesi
( ) VIP kısmı
( ) bar kısmı
( ) bistro kısmı
( ) loca
12.ĠĢletmede bulunan donatı elemanları;
( ) vitrinli dolap
( ) ödeme bankosu
( ) vitrinli soğutucu
( ) kapaklı dolap
( ) vestiyer
( ) meĢrubat dolabı
( )Dj kabini
( ) hesap kasası
( ) masa-sandalye
( ) orta sehpası
( ) tablo
( ) koltuk
13. ĠĢletmede bulunan aksesuar ve süs eĢyaları;
( ) perde
( ) telefon
( ) biblo
( ) saat
( ) canlı bitki
( ) suni bitki
( ) tablo
( ) vazo
( ) termometre
( ) bakır eĢya
( ) motorlu vasıta ( ) avize
( ) ıĢıklı tabela
( ) akvaryum
( ) ayna
( ) Ģömine
14.ĠĢletmede kullanılan aydınlatma tipleri;
( ) yapıĢık aydınlatma
( ) asılı aydınlatma
( ) gömülü aydınlatma
( ) yarı gömülü aydınla
( ) kollu ve hareketli
( ) dolaylı aydınlat
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
586
TASARIM STÜDYOLARININ ERGONOMĠK OLARAK ĠNCELENMESĠ
VE ÖĞRENCĠ BAġARISINA ETKĠSĠ
Hamza ÇINAR1, Ali Rıza ARSLAN2
1
Doç. Dr., Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fak. Mobilya ve Dekorasyon Bölümü
Teknikokullar, 06500 Ankara, e-posta : hamzacı[email protected]
2
ArĢ. Gör., Afyon Kocatepe Üniversitesi Afyon M.Y.O. Malzeme ve Malz. ĠĢleme Tekn.
Bölümü, Ġzmir yolu 7. km 02300 Afyonkarahisar, e-posta : [email protected]
ÖZET
Tasarım Stüdyolarının ergonomik olarak incelenmesi ve öğrenci baĢarısına etkisini ölçmeye
yönelik bu araĢtırma için Gazi Üniversitesi Mobilya ve Dekorasyon Öğretmenliği Eğitimi
Bölümü‟nde tasarım stüdyosu deney alanı olarak tespit edilmiĢtir. Bu amaçla oluĢturulan
anket çalıĢması 1.2.3. ve 4. sınıflardan oluĢan 100 öğrenciye uygulanmıĢtır. AraĢtırma
sonuçlarına göre tasarım stüdyosunun fiziki yapısının yetersiz olduğu, ayrıca kullanıcıların
mevcut iç-dıĢ mekan düzenlemelerinde dolayı kullanım zorlukları ile karĢılaĢtıkları tespit
edilmiĢ; bunların ise öğrenci baĢarısına olumsuz yönde etki yaptığı tespit edilmiĢtir. Tasarım
uygulamalarına yönelik sınıfların mevcut durumunun rahat ve ferah ortamlar olarak tasarlanıp
öğretime sunulmasının gerekliliği ön plana çıkmaktadır. Bunun yanı sıra tasarım stüdyolarının
fiziksel görüntü ve donanımlarının iyileĢtirilmesi tavsiye edilmektedir.
Anahtar Kelimeler :
Tasarım Stüdyosu, Fiziksel Ortam, Sınıf, YerleĢim Düzeni, Ġç Mekân Tasarımı
1. GĠRĠġ
Tasarım bütün insan faktörleri ile ilgili bir aktivitedir. Bir baĢka değiĢle, kullanıcıdan,
müĢteriye, tüketiciye, pazarlamacıdan satıcıya, üreticiden ülke ekonomisine kadar olan farklı
alanların beklentilerine cevap veren bir anlam içermektedir. Daha farklı bir boyuttaki anlamı
ise; mevcut literatürde, problem çözme metodu, ekonomik ve ticari bir araç, ekonomik bir
silah, politik bir hareket veya kullanıcıyı memnun eden bir aktivite olarak adlandırılmaktadır.
21. yüzyılda Tasarım Doğudan Batıya, Kuzeyden Güneye evrensel bir dil ve rekabet gücü
olmuĢtur. Toplumları fetih etmenin, bir toplumun kültürünü değiĢtirmenin, farklı bir topluma
farklı alıĢkanlıklar kazandırmanın, bir devletin ekonomik olarak ele geçirilmesinin yeni
ifadesi olmuĢtur (1).
21. yüzyılın değerler dizisi olarak tanımlanan tasarım, bir ucu yaratıcılığın, öteki ucu da
yatırımın, modern sanayinin dünyalarına açılan bir kavramdır. Tasarım önce düĢüncede var
olur, proje ve üretim ile vücuda gelip insana hizmet eder (2). Bu tanımlamaların ıĢığında
tasarım stüdyolarının etkili ve yaratıcı düĢünce üretimi için „tasarım‟ kelimesinin anlam
içeriği doğrultusunda fiziksel ve zihinsel olarak öğrencinin rahat olabileceği ortamların olması
gerekmektedir. Bununla birlikte, enformasyon ve iletiĢim teknolojilerinin etkili kullanımı,
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
587
bunların bu ortamlara göre hazırlanması ve öğrencinin kullanımına sunulması, tasarım
eğitiminin öncelikli konusu olan düĢünce üretimi süreçlerinde yaratıcılığını etkileyen önemli
faktörler olarak sıralanmaktadır.
Tarihsel süreçte, düĢünce üretimi insanın var oluĢu ile baĢlamıĢtır. Bu süreçte, önce üzerinde
yaĢanılan mekân, daha sonra ise yeryüzünün her türlü özelliğini üzerinde bulunduran insan
var olmuĢtur. Mekân ve insan, yaĢamın devam ettiği sürece bir bütünün iki farklı görüntüsü
olmuĢtur.
Neden–sonuç iliĢkisi açısından bakıldığında iç içe geçmiĢ bu etkileĢimin neresinde mekân
insanı etkiliyor, neresinde insan mekânı düzenleyip kullanıyor bunu kesin ifadelerle belirtmek
mümkün değildir. Bu iliĢkide mekân ve insandan biri diğerine bazen baskın gelse de çoğu
zaman karĢılıklı ve iç içe bir etkileĢim söz konusudur (3).
DeğiĢik fonksiyonlu mekânların gerektiği gibi tertibi, geçiĢler, boĢluk ve doluluklar, seçilecek
malzeme, renk, aydınlatma, ısıtma, havalandırma, ses izolasyonu, döĢeme tavan ve duvar
kaplamaları, mobilya, perde, halı, resim, heykel fotoğraf, mozaik, seramik, vitray, v.b. ile
fiziksel ortamın yaratılması, aralarındaki uyum ve nihayet insanların sıcak bir buluĢma yeri
karakterinin sağlanması gerekliliği üzerinde durma ve dolayısıyla moral ortamın yaratılması
çabaları bir iç mekân düzenlemesi iĢidir. Ġç mekân düzenlemelerinde sabit ya da hareketli
donatı elemanları belli Ģartlar altında insan vücudun parçalarıyla iliĢki kurmak durumundadır.
Bu iliĢki birebir olabileceği gibi, uzakta göze ve diğer duyu organlarına hitaben bir iliĢki
Ģeklinde olabilir. ĠĢte bu durumda donatı elemanlarının fiziki yapısının insanın fiziki yapısına
uygunluğu ergonomik faktörlerle belirlenir.
Bu yönüyle ergonomi, çalıĢma koĢullarının insani amaçlar doğrultusunda düzenlenmesi, yani
insanın biyolojik, psikolojik ve sosyal açıdan incelenerek etkileyen faktörlerin analiz
edilmesidir. Donatı elemanları kullanılırken, kullanıcı ile donatı elemanlarının birebir
iliĢkilerinde her iki tarafında fiziki yapılarının zorlanmamaları belirli bir uyum içerisinde
olmaları gerekir.
Eğitim görülen iç mekân düzenlemelerinde yapılması ve uyulması gerekenlerden biri bu
kriterlerin kabulü olmalıdır. Bunların içinde en önemli yeri, içinde yaĢanabilecek, konuya ve
eylemlere uygun, sıcak, samimi sınıf mekânlarının sağlanması eğitim çıktılarının kalitesi
açısından önem arz etmektedir.
Mekânsal düzenlemelerde, esas dikkate alınacak olan kullanıcı olmalıdır. Bir mekândaki
bileĢenler ve donatılar çözümlenmesi ancak kullanıcıların gereksinimlerinin doğru
değerlendirilmesine bağlıdır (4).
Bu bağlamda eylemdeki insanın mutluluğu ise fizik ve moral ortamlarıyla sağlanır. Fiziki
ortam deyince; mekân içerisindeki ısı, ıĢık, ses, renk, vb. öğelerin kiĢi gereksinimlerine ve
eylemlerine göre dengeli bir biçimde yer alması anlaĢılmaktadır. Fiziki ortamının yeterli bir
düzeyde kurulmuĢ olmasının moral ortamının oluĢmasında büyük katkısı vardır. Bununla
birlikte moral ortamı mekân içerisindeki kiĢi veya kiĢilerin bulundukları sezgisel ve duygusal
ortamlardır. Fiziki öğelerin yetersizliği kiĢiyi mutsuz edebileceği gibi, çevresindeki kiĢilerle
yeterince diyalog kuramaması, mekânda huzursuz olmasına yol açabilmektedir (3).
1.1. Fiziksel ortam ve Öğeleri
Fiziksel ortam olarak kabul ettiğimiz okul, sınıf ve okulun çevresi hakkındaki tartıĢmalar
oldukça eskiye dayanmaktadır. Bu tartıĢmalar genelde okul binalarının teknik ve inĢası
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
588
yanında okulun iç mekânının düzenlenmesi ile okulun çevresi hakkında ortaya çıkmakta
olduğu görülmektedir. Okul inĢaatlarının tarihsel geliĢim çizgisi içinde yetki mercileri
arasında görüĢ farklılıkları bu konudaki geliĢmeleri desteklemiĢ ve görüĢlerin değiĢmesine
neden olmuĢtur (5).
Öğretmen-öğrenci yaĢamının büyük bir bölümünün geçtiği fiziksel mekân yani sınıf öncelikle
içerisinde bir takım özellikleri barındırmalıdır. Bunlar; öğrenciye çalıĢma zemini ve ders
yapma olanağı tanıyan iĢlevsellik, öğrenme aktivitelerinin arzu edilen duruma gelmesinde
öğrencide duygu yoğunluğu ortaya çıkarması, farklı amaçlara hizmet edebilecek esnekliğe
sahip olmakta ve estetik bir değer katmaktadır. Sınıfın inĢasında fiziki çevre düzenlenmesine
kadar öğrenci üzerinde psikolojik etkilerde bulunacaktır. Bu çevre öğrenmeyi ve devam eden
geliĢmeyi cesaretlendirerek artıracak ya da önleyerek cesaret kıracaktır (6).
Bu bakımdan fiziksel ortamla ilgili olan her değiĢken, eğitime destek veya engel olabilir.
Sadece mekânda var olanlar değil, bunların düzenleniĢi, görüntüsü (estetiksel durumu) da
eğitsel açıdan insan üzerinde önemlidir ve etkileyici olmaktadır. Yapılan literatür
çalıĢmalarında renk, ısı, mekân düzeni ve aydınlatmanın öğrenme üzerinde önemli etkilerinin
bulunduğu tespit edilmiĢtir (7, 8, 9, 10, 11). Fiziksel ortam ile ilgili daha çok çalıĢma
yapılmasına ihtiyaç olduğunu düĢünülmektedir.
Bu konuda yapılan çalıĢmalarda iyi bir sınıf düzeninin öğrenciyi güdümlediği, öğrenci
baĢarısını artırarak öğrenilenlerin hatırlanmasına neden olduğu, öğrencilerin birlikte çalıĢma
alıĢkanlığı kazanmalarına ve arkadaĢ iliĢkilerinin geliĢmesine katkıda bulunduğu ortaya
konulmuĢtur (8). Bu çerçevede fiziksel ortam öğelerinin incelenmesi yerinde olacaktır.
1.1.1. Renk
Okul ortamları için renklerin özenle seçilmesi gerektiğini çünkü kırmızı, sarı ve portakal
renginin öğrencide uyarıcı etki yaptığını ve hareketliliği arttırdığını, mavi ve yeĢilin ise
rahatlamayı sağladığı ifade edilirken, okullarda örneğin kütüphane, lavabo, koridor ve
kafeterya gibi yerlerde bazı soğuk renklerin rahatlatıcı etkileri nedeniyle kullanılmasının iyi
olabileceğini de ifade etmektedir (12).
Ġnsanların renkler konusundaki düĢünceleri farklı olmakla birlikte, insan hayatı üzerinde çok
büyük bir etkisinin olduğunu belirtmek yerinde olur. Ġnsanın iç dünyasını oluĢturan duygular
ile renkler arasındaki iliĢki üzerinde durulması gereken bir alan olarak karĢımıza çıkar.
Renkler, insanları harekete geçirebilir, heyecanlandırabilir, sakinleĢtirebilir, üĢütür veya ısıtır,
rahatsızlık verebilir veya memnuniyet sağlayabilir, ihtiras duygularımızı canlandırabilir veya
bizi çevremizdeki varlıklardan uzaklaĢtırabilir (13).
1.1.2. IĢık
Görmeyi kolaylaĢtırmanın dıĢında, ıĢığın; insanlar ve hayvanlar üzerinde bazı ilginç ve
görülmeyen etkileri vardır ve bunların bazıları fizyolojik, bazıları da psikolojik
olabilmektedir. Bu konuda yapılan bazı araĢtırmalara bakacak olursak; Zamkova ve
Krivitskaya ilkokul çocuklarını içeren kontrollü bir deneyde çocukları iki gruba ayırarak bir
grubu normal florasan ıĢıklı bir odada, diğer grubu ise mor ötesi ıĢıklı bir odada
bırakmıĢlardır. Florasan ıĢıklı yerde bırakılan grupla karĢılaĢtırıldığında mor ötesi ıĢığa maruz
bırakılan öğrencilerde çalıĢma yeteneği düzeyinde artıĢ, yorgunluğa karĢı direnmede artıĢ,
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
589
akademik performansta ve net görme dengesinde geliĢme, boy ve kiloda geliĢmeler olduğu
tespit edilmiĢtir (12).
Maas, Jayson ve Kleiber, Cornell Üniversitesi öğrencileri üzerinde yaptıkları çalıĢmalarında
tam-spekturum (güneĢ ıĢığını taklit eden florasan ıĢığı) ile soğuk-beyaz olan ıĢığın öğrenciler
üzerindeki etkisini karĢılaĢtırmıĢlardır. Sonuçlara göre; tam-spektrum ıĢığında çalıĢan
öğrencilerde, özellikle görmede net algılamanın büyüdüğü tespit edilmiĢtir; soğuk-beyaz
ıĢıkta çalıĢanlarda ise tam-spektrum ıĢığında çalıĢanlara göre daha büyük uyuĢukluk belirtileri
ortaya çıkmıĢtır. Ott, Nations ve Mayron yapmıĢ oldukları ortak çalıĢmalarında iki farklı ıĢık
kaynağının öğrenciler üzerindeki etkisini kıyaslamıĢlardır. Sınıflardan biri geleneksel soğukbeyaz ıĢık ile aydınlatılırken, diğer sınıf ise tam-spektrum ıĢıkla aydınlatılmıĢtır. Ortaya çıkan
sonuç; tam-spektrumlu florasan ıĢıkta bırakılan öğrencilerin davranıĢlarında olumlu
geliĢmelerin olduğunu göstermiĢtir (12).
Aydınlatmanın normalden fazla olması göz rahatsızlıklarına ve dikkat dağılmasına, az olması
ise uyku haline ve uyuĢukluğa neden olabilmektedir. Bu çalıĢmanın içeriği itibariyle öğrenci
sağlığı eğitimin etkinliğini artırarak öğrenci baĢarısını artırmak açısından, aydınlatmanın çok
önemli olduğunu yukarıdaki araĢtırma sonuçlarına bakarak söylenebilir. O halde
okullarımızda mümkün olduğunca gün ıĢığından yararlanılmalı, bunun mümkün olmadığı
zamanlarda ise sağlıklı aydınlatma sağlayan tam-spektrumlu florasan lambalar
kullanılmalıdır.
1.1.3. Isısal konforun sağlanması
Isının insanlar üzerinde önemli etkileri vardır. Yapılan araĢtırmalardan elde edilen birçok
bulguya göre, ısı sistemi performansı ve davranıĢı etkilemektedir (14).
Isının gereğinden fazla veya az olması bireyleri olumsuz yönde etkiler. Daha az hareketli
iĢlerle uğraĢan iĢgörenlerin bulunduğu bir ortamda yayılan ısının, toplam ısı etkisi rahat ısı
ortamı koĢullarının sağladığı konfor duygusunu bozmamalıdır. Ortama yayılan ısının ortalama
değeri 18,3°C olduğunda rahat bir ortam oluĢtuğu ve bu rahatlığın alt ve üst hudutlarının da
16,7-20°C düzeyinde olduğu saptanmıĢtır (15). Bununla birlikte sınıfın ısısı, mevsime, neme
olduğu kadar, öğrencilere göre de değiĢir. Giyim ve sınıfın fiziksel koĢulları, ısının etkisini
değiĢtirir (8).
Sınıfta ısının fazla yükselmesi öğrencide uyuĢukluğa ve uykuya, düĢmesi ise öğrencinin
dikkatinin dağılmasına neden olabilmektedir. Bu yüzden sınıfın ısısının duruma ve Ģartlara
göre çok iyi bir Ģekilde ayarlanması gerekir. Çünkü sınıfın aĢırı sıcak veya soğuk olması,
öğrencilerin derse yoğunlaĢmalarını olumsuz yönde etkilemektedir (16).
Bu da öğrencinin baĢarısının düĢmesine neden olabileceğinden okulun ve özellikle sınıfın
ısısının iyi ayarlanması gerekir.
Bu alanda yapılan araĢtırmaların ve literatürdeki (17) öteki araĢtırmaların sonuçları göz önüne
alınarak, eğitimle ilgili ortamların planlanmasında ve okul yöneticilerinin uygun kullanım
alanlarının oluĢturulmasında v.b. konularda, öğrencilerin iç hava sıcaklığı konusundaki
tercihlerinin bir ölçüt olarak göz önünde bulundurulması gerektiği söylenilebilir.
Yukarıda özetlenen araĢtırma örnekleri dersliklerde ısısal konforun sağlanmasının gereğini
ortaya koymaktadır. Dersliklerde ısısal konforun sağlanması, enerji ve kullanım sürecinde
bakım giderlerini azaltarak hangi tür, basit, ekonomik ve yenilikçi bir tasarımla olanaklıdır?
sorusunun yanıtı önemlidir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
590
1.1.4. Görünüm (Estetik)
Okulun ve okul sitelerinin estetiği bir toplumun eğitim durumu ve eğitime verdiği değer
konusunda bilgi verir. Okullardaki estetiğe büyük dikkat ve özen gösterilmeli çünkü okulun
estetiğinin eğitim üzerinde önemli etkisi vardır (12).
Bu konuda öğretmenlerin de katkı sağlamaları mümkündür. Fakat çoğu öğretmen okulun
akıtan çatısı ve kirli duvarlarıyla ilgilenmiyor görünmektedir; oysaki en azından bu
öğretmenler, ihtiyaç duyulan tamiri rapor ederek gerekli yerlere bildirebilirler ve de az bir
çaba ve beceri ile normal bir okulun görüntüsüne çekicilik getirilebileceğini ve hoĢ bir iĢyeri
havasının kazandırılabilir. Bir okulu en iyi Ģekilde kullanabilmenin dört kuralı vardır. Bunlar;
1. okulu temiz tutmak, 2. okulu düzenli tutmak, 3. okulu güzelleĢtirmek, 4. neye sahip
olduğunu göz önünde tutmak (18).
Sınıfın genel görünümü ve estetiği hem öğrenci hem de öğretmen açısından önemlidir.
Okulun yanında sınıfta yer alan nesnelerin uyumlu olması ve amaçlara uygun bir diziliĢ içinde
sıralanması gereklidir. Özenle seçilerek oluĢturulmuĢ bir sınıf düzeni, öğrenciyi psikolojik
yönden etkiler. Sınıfa etkili bir görünüm kazandırmak, uygun bir mekân kullanma duyarlığını,
renk seçimini ve amaç-araç dengesini sağlamayı gerektirir. Etkili bir eğitim ortamı, görünüm
açısından öğrenciyi olumlu yönde etkileyerek, onun seçici bir kiĢilik kazanma bilinci
geliĢtirmesine de katkıda bulunur. Bu nedenle öğrencinin, sınıf düzenine iliĢkin görüĢlerinin
alınması yararlıdır. Öğrenciler, fiziksel mekânın düzenlenmesinde sorumluluk almaktan
mutluluk duyarlar. Ayrıca güzel bir sınıf görüntüsü yaratmada, bireysel planda katkıda
bulunmak, öğrencilerin eğitim yaĢamına dönük algı ve beklentilerini de olumlu yönde etkiler
(16).
Sınıfın görünümünde güzellik ve uyumun, öğrencinin moral motivasyon ve enerjisini
arttırdığı çoğunlukla tekrar edilen bir durumdur. Bu da eğitim ortamlarında öğrencinin
baĢarısı için önemlidir. Çünkü estetik algı, insanın iç dünyasının dıĢ dünyadaki güzellikleri
fark ederek hayata renk katması hatta orada da kalmayarak değiĢmeyen güzelliği yakalaması
olarak kabul edilebilir. Dolayısıyla insan iç huzurunu ararken önce çevre güzelliğine önem
vermelidir.
1.2. YerleĢim Düzeni
Fiziksel yerleĢim insanların davranıĢ Ģekillerini doğrudan etkiler ve bu yüzden de sınıf
ortamında çocukların davranıĢları yönetilirken bu durum göz önünde bulundurulmalıdır. Sınıf
içindeki fiziki yerleĢim hem doğrudan hem de sınıf yerleĢiminin diğer öğrencilere olan etkisi
yoluyla öğrencilerin ve öğretmenlerin davranıĢlarını etkileyecektir (11).
Dersin türüne göre, konusuna göre sınıfın yerleĢim düzeninin farklı olması gerekebilir. Bu
yüzden de okullarda modüler mobilya (rahat hareket edebilen ve taĢınabilen) kullanılması
hem fiziksel konfor sağlar hem de interaktif iklimin oluĢmasını kolaylaĢtırır (19).
Sınıf yerleĢim düzeni, mekânın büyüklüğü veya küçüklüğü ile yakından iliĢkilidir. Mekân
insanlar üzerinde bıraktığı etki ile baĢarıya direkt olarak etkide bulunacağından eğitimin
amacına hizmet edecek veya aksamasına sebep olacaktır. Bundan dolayı küçük sınıfların
öğrencide arkadaĢ iliĢkilerinin geliĢmesine motivasyon ve uyuma; büyük sınıfların ise
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
591
ilgisizlik, uyumsuzluk ve sinirlilik hallerine yol açacağı görüĢlerine katılmak mümkündür
(20).
Dolayısıyla sınıf, ustaca düzenlenmiĢ bir çevre olmalıdır. Çünkü, davranıĢı değiĢtirmenin en
etkili yollarından bir tanesi çevreyi değiĢtirmektir (8).
Bir sınıf belli bir plan dahilinde düzenlenmiĢ olsa da, öğrencilerin mümkün olan hangi
Ģekillerde duracaklarını, hareket edeceklerini ve oturacakları yolları düĢünmenin, öğretmenin
zaman harcamasına değeceğini ve aynı Ģekilde öğretmenin kendi pozisyonunu da bu durumda
düĢünmesi gerektiği dikkate alınmalıdır (11).
Yine öğretmenin sınıftaki yerini belirlemede; sınıfta öğretmenin sabit olarak yerini tespit
etmenin zor olduğunu ve öğretmenin sınıfta değiĢik yerlerde durarak öğrencilerle birlikte
çalıĢması gerekir. Bu yaklaĢım tarzının öğrencileri bireyselliğe cesaretlendirdiğini ve
öğrencilerin öğretmenleriyle birlikte çalıĢmalarına izin verdiği göz önünde tutulursa sınıf
yerleĢim düzeninde öğretmenden öğrenciye, oturma sıralarından çöp kutusuna varıncaya
kadar bütün objelerin yerlerinin büyük bir titizlikle seçilmesi gerektiğini söylemek
mümkündür (21).
Öğrencileri barındıran okul binası ve kullanılan eĢyalar her geçen yıl değiĢim göstermektedir.
1945‟li yıllarda; sabit mobilyalar, yükseltilmiĢ öğretmen platformu ve sırası, standart sıra
düzeni öğretmen merkezli olarak düzenlenirken, 1970‟li yıllarda; esnek boĢluklar, tek sıralar
ve çeĢitli Ģekillerde masalar gündeme geldi, 1995‟li yıllardan günümüze kadar ki süreçte ise
ergonomik Ģekilde dizayn edilmiĢ sıra ve mobilyalar, bilgisayar çalıĢma grupları, rahat
çalıĢma ortamları ve derslere göre çeĢitli okul dizaynları ideal olarak benimsenmektedir (22).
Bull ve Solity „ye göre, insanların baĢkalarıyla iliĢkilerinde nerede nasıl duracağını ya da
oturacağını yani alanlarını kullanma yolları diğerleriyle iletiĢimlerinin bir kısmını oluĢturur.
Farklı oturma düzenleri iĢte bu yüzden değiĢik türdeki aktiviteler ve karĢılıklı etkileĢim için
uygundur ve tercih edilendir. DeğiĢik oturma ve oda düzeni sınıf içinde yapılması planlanan
aktivitelere göre seçilmelidir, çünkü yerleĢim, öğrencileri yapmaları gerekene en uygun
Ģekilde davranmaya cesaretlendirir.
Öğretmen ve öğrenci arasında ve öğrencilerin kendi aralarındaki karĢılıklı iliĢkileri
geliĢtirmek için sınıftaki mobilya ve eĢyaların en uygun Ģekilde yerleĢtirilmesi gerekir. Eğer
çocukların ders aktivitelerine en uygun Ģekilde katılmaları isteniyorsa sıralar uygun davranıĢ
için tercih edilen pozisyonlara göre yerleĢtirilmelidir. Sonuç olarak çocuklar arasında
etkileĢimi olumsuz Ģekilde yönlendirecek ya da gerektiğinde katılımı zorlaĢtıracak yerleĢim
düzeninden kaçınılmalıdır. Çünkü düzenli sınıflardaki öğrencilerin düzensiz sınıflardakilere
göre daha mutlu ve daha iyi davrandıkları görülmüĢtür (14).
1.3. Ġç Mekân Tasarımı, Konfor ve Ferahlık
Objektif gerçek mekân, insanın kütlesine göre düzenlenir. Ġçinde yaĢayacak olan insan için
tasarlanmıĢ olan gerçek mekân, ona ve gereksinimlerine hareket serbestliği tanımalı ve
geliĢimine hizmet vermelidir. Eldem, mekânın insan yaĢamını biçimlendirdiğini ifade eder;
YaĢantımızı biçimlendiren boĢluklardır. Onların size neleri, nasıl sunduklarına bakınız. Eğer
yaĢam zorluklarla dolu ise, bu durum mekânın elveriĢsizliklerinden yansıyordur (2).
Vücudu örtme, mekân yapma ve bunun ortamını düzenleyip donatma, insanların yaĢamını
sürdürmesi sonucu doğurduğundan, bir doyum ve huzur sağlamaktadır. Mekânların huzurlu
olması için gerekli ve yeterli olanakları bulunması gereklidir (3).
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
592
Mekânda bu gerekli ve yeterli olanaklar, iki grupta toplanmaktadır:
1-) Mekânın sabit ve hareketli elemanlarını yaĢamaya yeterli duruma getirmek.
2-) Mekânın fiziksel ve moral ortamını yeterli duruma getirmek.
Bu iki grupta da gereklilik ön koĢul ve zorunlu durumdur. Örneğin: yorulan bir insanın
oturma düzlemini döĢemenin – zeminin elveriĢsiz etkilerinden yükseğe almak istemesi,
yaĢanılan hacmin ısısının, vücuttaki ısı kaybını, ya da ısı yoğunlaĢmasını uygun değerde
tutacak seviyede oluĢturulması, yaĢam için gerekli koĢullardır. Ancak bu gerekli koĢulların
yeterli düzeyde oluĢması, o mekânı konforlu duruma getirir. Ġnsan bünyesi, ısı, ıĢık, ses, hava
basıncı ve nem düzeyinin uygun değerde bulunmasına göre oluĢmuĢtur. Bunlardan birinin
eksik olması veya fazla olması, yaĢamı güçleĢtirir ve giderek ortadan kaldırır. Mutlak karanlık
veya çok aydınlık yaĢam fonksiyonlarını sağlıklı yürütmeyi önler. Ortamın ses, ıĢık, ısı, ve
nem bakımından optimumda bulunması yaĢam için gerekli koĢuldur. Bu optimumların ideal
noktalarda olması o ortamın konforlu olmasını sağlar. Mekân üretmenin ve donatmanın
nedenlerinden biri de bu konfor ihtiyacıdır (3).
1.4. Seramik Malzemelerin Kullanım Amaç ve Teknikleri
Duvarlar ve yer döĢemeleri bir mekânın kullanılabilir en geniĢ yüzeylerini oluĢtururlar,
dolayısı ile bu renk Ģemasının da en büyük oranını oluĢturması anlamını taĢır (23). Bu
öneminin yanı sıra fayans ve yer karosu temizlik, sağlık, dayanıklılık renk ve estetik özelliklerinden dolayı kullanılmaktadır. Bu malzemeler tüketiciye geniĢ bir renk skalası sunmakta
tercih Ģanslarını artırmaktadır. Üzerine istenen dekorun uygulanabilir olması ve ebatların
değiĢik boyutlarda bulunması ayrı bir avantaj sağlamaktadır. Tüm bu olumlu faktörlere karĢın
malzeme uygun seçilmez ise ebat, renk ve desen beklenen etkiyi göstermez. Bunun için
malzemeyi seçerken genellikle Ģunlara dikkat edilir:
l -) DöĢenecek alana göre ebat tespiti yapılmalı geniĢ alanlara büyük ebat, dar alanlara küçük
ebat malzeme seçilmelidir. Bu seçim bize döĢeme kolaylığı sağlar. GeniĢ bir alanda 10 x l 0
veya 10 x 20 ebadında bir karoyu döĢemek pek kolay olmasa gerek.
Üzerinde önemle durulması gereken bir nokta malzemenin döĢendiği alandan taĢmaması
dolayısıyla kesilmemesidir. Burada mimari Standardizasyonunun önemi karĢımıza
çıkmaktadır. Mimaride standardizasyon üretilen seramik malzemelerin ebatlarımda belli bir
standarda sokacak ve döĢenen malzeme alana tam oturacağı için kesme problemi ortadan
kalkacaktır. Basit bir Ģey gibi görünse de kesme iĢlemi iĢçiliği artırmakta, malzeme zayiatını
çoğaltmakta ve görünüĢü bozmaktadır (24).
2-)Renk seçimi uygun yapılmalıdır. Yurdumuzda üretilen konutlarda banyo ve mutfak küçük
hacimlerde tutulduğu için seçilecek renklerin açık, desenlerin sade olmasına dikkat
edilmelidir. Açık renkler özellikle konutların en karanlık yerlerinden biri olan banyoda hacmi
geniĢ gösterir ve ferahlık verir.
Kullanılan vitrifiye malzeme ile fayans ve yer karosunun renk ve desen uyumuna dikkat
edilmelidir. Mutfak, antre ve salona döĢenecek karoların kullanılacak mobilya, aksesuar ve
duvar renkleriyle uyumu göz önünde bulundurulmalıdır (24).
Fayans ve yer karolarının değiĢik ebatlarda oluĢu çeĢitli döĢeme Ģekilleri ortaya çıkarmıĢtır.
Aynı ebat malzemeyle değiĢik döĢeme yapılabildiği gibi ayrı ebat ve renklerle de farklı
döĢeme Ģekilleri elde etmek mümkündür.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
593
1.5. Tasarım sınıflarında Ergonomik YaklaĢımlar
Ġnsanlar çevreleri ile karĢılıklı iletiĢim içindedirler. Eylemlerini daha iyi gerçekleĢtirebilmek
için eylemlerine uygun yapay çevre oluĢtururlar. Tasarımcılar bu yapay çevreyi tasarlamayı
ve oluĢturmayı amaçlar. Hangi çevrede olursa olsun insan özellik ve gereksinimleri
doğrultusunda bazı eylemleri yapar ve bu eylemleri gerçekleĢtirebilmek için iç donatı
elemanları, alet ve makineler kullanılır (25).
Birey kullandığı donatı elemanları ile birlikte bir sistem olarak göz önüne alınırsa, bu sistemin
etkin çalıĢabilmesi için insan ile donatı elemanları arasında uyum olması gerekmektedir. Ġnsan
vücudu ile ilgili antropometrik ölçümler bu sistemin geliĢtirilmesi için gerekli bilgileri verir
(26).
Antropometrik veriler, insanın kullandığı donatı elemanlarının ölçü ve biçimi ile insanın
çalıĢma alanının saptamak için kullanılabilir. Ofislerin eylem alanında kullanıcının fizyolojik
ve psikolojik açıdan rahat bir Ģekilde, daha az zaman harcayarak ve daha az yorularak
çalıĢmasına imkan sağlayacak bazı düzenlemelerin gerçekleĢtirilebilmesi için kullanıcının
boyutsal ölçümlerinin bilinmesi gerekmektedir (27).
Bu çerçevede çizim sınıflarında veya tasarım stüdyolarında kullanılan masa, sandalye, tabure
ve tasarım sınıflarında gerçekleĢen eylemler aĢağıda verilmiĢtir.
1.5.1. Çizim sınıflarında kullanılan oturma elemanları
Ofislerde çalıĢan her kiĢi için yaptığı iĢin iĢlevine uygun oturma elemanı planlanmalı ve
tasarlanmalıdır. Sandalye, koltuk ya da tabure de oturan kiĢi rahat etmelidir ( ġekil 3.1).
Tasarımcı, ofis donatı elemanlarını bu iĢlevsel çoğulluğu göz önünde bulundurarak
tasarlamak zorundadır ( ġekil 3.2 ).
ġekil 1. Tasarım sınıf mekânında
kullanılan tabure örneği
ġekil 2. Ofislerde kullanılan ergonomik
bir sandalye örneği
Öne eğilerek uzun süreli oturma eylemi karın kaslarının sarkmasına neden olup, omurgayı
ezerken bir yandan sindirim ve solunumla ilgili bazı iç organların iĢlevlerini zorlaĢtırmaktadır.
Hareketsiz oturma vücudun temel destek alanlarına, kalça kısmındaki ağır doku baskısının
etkileri dayanılmaz acılar verebilir (26).
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
594
Beden dik dururken omurganın yükünü zaman zaman yatay veya eğik duruĢa geçirerek
omurların besleyici madde alıĢ-veriĢi kolaylaĢtırır. Böylece omur bozuklukları düzelir.
Sürekli durumda hareketsiz kalmak son derece zararlıdır. Omur dokusunun uzun yıllar hep
yükün altında kalması omurların parçalanmasına yol açar (28).
Bu yıpranmalardan iç bölümdeki omuriliğin bazı bölümleri yer değiĢtirip dıĢa doğru kayabilir.
Omur diskin kayarak diski sinirlere baskı yapmasına yol açar. Bu baskı Ģiddetli sırt ağrılarına
ve siyatiğe yol açar. Oturma biçiminin düzeltilmesi ile bu tür rahatsızlıklar önlenebilir (28).
Sonuç olarak, çalıĢma mekânlarında oturma elemanları önemini her zaman koruyacak ve her
alanda olduğu gibi yeni geliĢmelere açık olarak tasarım olanaklarının artması ve daha olumlu
kullanılması farklı çözümler sağlayacaktır.
1.5.2. Çizim sınıflarında kullanılan masalar
Ofislerde kullanım amacına göre değiĢik özellik ve tiplerde çalıĢma, yazı ve çizim masaları
bulunabilir. Bunlardan, çizim masaları pek çok endüstriyel ürünün üretiminin yapıldığı ticari
iĢletmelerde, mimari tasarım ofislerinde, mesleki ve teknik eğitim kurumlarında yaygın olarak
kullanılmaktadır. Bu klasik çizim masalarının genellikle ayaklan sabit, üst tablası ise yukarı
aĢağı hareket edebilme ve değiĢik açılarda ayarlanabilme özelliğine sahiptir. Bu tip çizim
masalarının üst tablasına yatay ve dikey yönde hareket edebilen çizim aparatları
bağlanabildiği gibi paralel cetveller de kullanılabilmektedir ( ġekil 3.3). Üst tablası sabit olan
çizim masalarında ise genellikle T – cetveli ya da paralel cetvel ile değiĢik açılarda gönyeler
vb. çizim araçları kullanılmaktadır.
ġekil 3. Çizim sınıflarında kullanılan üst tablası hareketli çizim masası ve tasarım
stüdyosu
Çizim masalarına istenilen oranda yakınlaĢmak ya da uzaklaĢmak için hareketli ya da sabit
tablalı çizim masaları ile birlikte hareketli sandalye ya da tabure kullanılmaktadır. Bu durum
kullanıcının çizim esnasındaki verimliliğini artırarak, daha az yorulmasını sağlayabilir (26).
1.5.3 Çizim sınıflarında yer alan eylem ve eylem alanları
Çizim sınıflarını kullanan personelin gereksinimlerini karĢılayacak, memnuniyet durumlarını
olumlu etkileyecek yazı yazma, çizim yapma, oturma gibi çeĢitli eylem gereksinimleri
bulunmaktadır. Bu eylemler sayesinde ofis olarak tanımlanan mekân tam olarak iĢlevselliğini
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
595
kazanır. Bu eylemlerin ortaya çıkarılabilmesi için ise gerekli eylem alanlarına gereksinim
duyulmaktadır (26).
YaĢama ve çalıĢma mekânları birbirinden çok farklı fiziksel özellikler gösterir. Kullanıcının
içinde çalıĢtığı mekân üç boyutludur. ÇalıĢma alanlarının tasarımı yatay, dikey ve eğilimli
olmakla üzere üç Ģekilde planlanır. ÇalıĢma eylem alanlarının boyutlandırılmasında
(yükseklik, geniĢlik ve derinlik saptamada) normal ve maksimum çalıĢma alanları
kullanılmaktadır. Normal çalıĢma alanı; kolun omuzla, dirsek arasındaki üst kısmının
uzanmadan doğal bir pozisyonda olduğu, sadece dirsek ile el arasındaki ön kolun uzandığı
durumda ulaĢabilen uzaklığın belirlendiği alandır. Bu alan çoğunlukla el hareketlerinin
yoğunluk kazandığı alanlardır. Maksimum çalıĢma alanı; Kolun omuzdan itibaren el
parmakları bir Ģeyi tutacak biçimde uzanması ile ulaĢılabilen uzaklığın belirlendiği alandır.
Bu alanlara iliĢkin veriler, kullanıcının çalıĢma alanını belirler. ÇalıĢma ya da yapılan
eylemlerin toplam miktarı, eylemin türü, yapılıĢ biçimi ve bu eylem için kullanılacak araçgereç tür ve büyüklüğüne bağlı olarak saptanmaktadır. ÇalıĢma ya da eylem alanının toplam
miktarı, eylemin türü, yapılıĢ biçimi ve bu eylem için kullanılabilecek iç donatım
elemanlarının tür ve büyüklüğüne bağlı olarak saptanmalıdır (25).
Birbirinden farklı özellikler gösteren çalıĢma alanlarında çalıĢma niteliği ve antropometrik
verilere göre eylem alanları boyutlandırılmalıdır. Bu veriler belirlenirken çalıĢan bireylerin alt
ve üst sınırlarda oluĢturacakları çalıĢma ölçüleri göz önünde tutularak eylem alanlarında
gerekli esnekliğinde sağlanması gerekir (29).
ÇalıĢma mekânı içerisinde kullanılan araç-gereçler ve donatı elemanları da ofislerin eylem
alanlarının boyutlandırılmasında büyük önem taĢımaktadır.
Bu noktalardan hareketle, ofis donatı elemanlarının boyutlandırılmasında ve birbirleriyle
iliĢkilerinde kullanıcıların ölçüleri ile hareket kabiliyetlerinin dikkate alınması gerekir.
Antropometrik ölçülerin göz önünde tutularak çalıĢma mekânını oluĢturan tüm donatı
elemanlarının ve sirkülasyon alanlarının optimum tasarımı kullanıcı mutluluğuna çok fazla
katkı sağlayabilir (26).
2. ARAġTIRMA YÖNTEMĠ
2.1. Problemin Tanımlanması
Gazi Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi Mobilya ve Dekorasyon Bölümü tasarım
stüdyosunun sınıf düzeni, sıcaklık, ses, renk, ıĢık vb., gibi faktörlerle birlikte sınıf mobilyaları
(çizim masası, oturma elemanı, dolap vb.), donatı elemanları, ve mekanın mimari plan, renk,
malzeme ve mekânın iç düzeni gibi etmenler ergonomik olarak incelenmesi amaç edinilmiĢtir.
Bu mekânın öğrenci verimliliğine etkisi tespit edilmeye çalıĢılmıĢ, mekândaki öğrencilerin
rahat, sağlıklı ve güvenli ortamda çalıĢabilmelerine zemin hazırlanmıĢ, performansları ve
verimliliklerini arttırmak amacıyla ergonomik kriterlerde dikkate alınarak bu mekânın
yeniden düzenlenmesi hedef edinilmiĢtir.
2.2. Amaç ve Hipotez
Tasarım sınıfı çoğunlukla mesleki ve teknik eğitim kurumlarında teknik çizim derslerinin
verildiği mekân olarak yapıldığı ve bu mekânın tasarım dersinin anlam içeriği doğrultusunda
yapılmadığı farz edilmektedir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
596
Tasarım stüdyosunun, ergonomik bir tasarım sınıfı oluĢumu için, sorunlarının tespit edilmesi,
mekânın yeniden düzenlenmesi için gerekli verileri oluĢturmak ve çözüm önerileri sunarak
diğer tasarım sınıflarında uygulanması için örnek teĢkil etmek bu çalıĢmanın genel amacını
oluĢturmaktadır.
2.3. Materyal ve Yöntem
AraĢtırma verileri mekândaki tüm öğeleri içeren kapsamlı araĢtırma anketi ile elde edilmiĢtir.
Pilot çalıĢması ile öğrencilerden ilk veriler tespit edilmiĢ, alınan ön bilgiler ve hatalar göz
önüne alınarak kapsamlı hazırlanmıĢ olan anket sadeleĢtirilerek yeniden tasarlanmıĢ ve
araĢtırma anketi uygulanmıĢtır.
Anket çalıĢması, Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi, Mobilya ve dekorasyon Eğitimi
Bölümü‟nde okuyan 100 öğrenciye, her Ģubeden 25 kiĢi olmak üzere aldıkları farklı dersler
dikkate alınarak uygulanmıĢtır. Her Ģubede bulunan öğrencilere bu anketler, tasarım sınıf
mekânında gördükleri dersten çıktıktan sonra uygulanarak o anda mekân hakkındaki fikrin
alınması ve hissettiklerinin belirlenmesi yoluna gidilmiĢtir. Deneklerin yoğunluğu ve o andaki
psikolojik rahatlığı dikkate alınmıĢtır. Cevapların güvenirliliği azalması gibi hususlar göz
önüne bulundurularak, her bir deneğe ayrı günlerde yapılmıĢtır.
Tasarım sınıf mekânının cephe görüntüleri gösterilmiĢtir ( Resim 2.1).
2.4. AraĢtırma denekleri
AraĢtırma denekleri olarak, Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi, Mobilya ve
Dekorasyon Eğitimi Bölümünde okuyan 1.2.3.4. sınıf öğrencilerinden yararlanılmıĢtır. Her
Ģubeden 25 kiĢi olmak üzere toplam 100 öğrenci tesadüfî örnekleme ile seçilmiĢ ve denek
olarak kullanılmıĢtır. Her dönem öğrencilerinin tercih edilmesinde, tasarım sınıfının her
dönemde ders verilen bir yer olması ve öğrencilerin tümünün görüĢlerinin alınmasının daha
güvenilir sonuçlar doğuracağına inanılması etkili olmuĢtur.
Resim 2.1. Tasarım sınıf mekânından görüntüler
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
597
2.5. Verilerin Değerlendirilmesi
Veriler toplandıktan sonra incelenmeye tabi tutulmuĢ, birbirinden bağımsız ve farklı gibi
görünen veriler, bir anlam bütünlüğü oluĢturacak Ģekilde düzenlenerek sıralanmıĢtır.
AraĢtırma sürecinde kaynaklardan konularla doğrudan ilgisi olmayanlar ayrı tutulmuĢ,
önceden düĢünülmemiĢ fakat araĢtırmaya katkısı olacağı düĢünülen verilere göre içerik zaman
zaman yeniden düzenlenmiĢtir. Bu manada Spider Metodu verilerin değerlendirilmesinde
kullanılmıĢtır. Spider Metodu, konunun çok boyutlu sentez ve analizlerin yapılmasına izin
vermesi nedeni ile tercih edilmiĢtir (30). OluĢturulan tablolar daha sonra yorumlanarak
birbirleriyle iliĢkilendirilmiĢtir.
3. BULGULAR VE TARTIġMA
Tasarım sınıf mekânında öğrenim gören 1.2.3.4 sınıf öğrencilerinden alınan anket sonuçları,
aĢağıda tablolar ve grafikler halinde verilmiĢtir.
3.1. DıĢ Çevre ( Koridor) Düzeni
Örnekleme grubu içerisinden alınan araĢtırma deneklerinin verdiği anket sonuçlarında tasarım
sınıfı mekânına girerken % 69 „unun koridor düzenini olumlu buldukları, % 31‟lik bir grubun
ise koridorun kendilerini olumsuz etkilediği sonucunu verdiği görülmüĢtür (ġekil 3.1).
Olumsuz olarak etkilenen deneklere koridorun nasıl düzenlenmesi sizi olumlu etkiler
sorularına alınan cevaplarda duvar örtüsü olarak daha çok plastik boyanın tercih edildiği renk
tercihinde ise sarı rengin kullanılmasını istedikleri görülmüĢtür. Yapılan araĢtırmalarda da sarı
rengin anlama kabiliyetimizi hızlandırdığı ve rahat, sıcak, samimi ve davet edici duygular
oluĢmasına yol açtığı görülmüĢtür. Deneklere sorulan bir soruda ise önceden yapılmıĢ
derslerle ilgili çizimlerin ve tasarımların gösterildiği bir pano olmasını ister misinize %90‟ı
evet cevabı vermiĢtir. Koridor zemininin nasıl olmasını istersiniz sorusuna % 70‟i seramik
Ģıkkını iĢaretlemiĢlerdir (ġekil 3.2).
3.2. Ġç Mekân Düzeni
Yapılan anket de tasarım sınıfı iç mekân düzeni ile ilgili sorulara gelindiğinde ise sınıfa
girdiğinizde sizde nasıl bir etki oluĢuyor sorusuna deneklerin % 81‟i olumsuz bir etkilenme
içerisinde olduğunu belirtmiĢtir ( ġekil 3.3 ).
4.snf
3.snf
2.snf
1.snf
0
5
10
15
20
25
1.snf
2.snf
3.snf
4.snf
olumsuz
7
11
4
9
olumlu
18
14
21
16
ġekil 3.1. Tasarım sınıf mekânı dıĢ çevre düzeni (koridor)
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
598
4.snf
3.snf
2.snf
1.snf
0
5
10
15
20
25
1.snf
2.snf
3.snf
4.snf
taş döşeme
1
2
3
2
laminant parke
1
2
6
4
pvc parke
1
3
4
1
seramik
22
18
12
18
ġekil 3.2. Tasarım sınıf mekânının koridor zemini sonuçları
4.snf
3.snf
2.snf
1.snf
0
5
10
15
20
25
1.snf
2.snf
3.snf
4.snf
olumsuz
15
23
22
21
olumlu
10
2
3
4
ġekil 3.3. Tasarım sınıf mekânına girdiğinizde sizde nasıl bir etki oluĢuyor
3.3. Ġç Mekân Öğeleri ve Donatı Elemanları
Denekleri rahatsız eden etmenlerin sınıf düzeni, masa ve oturaklar, ısıtma sitemi, renkler ve
ıĢıklandırma olduğu yapılan anket sonucunda ortaya konmuĢtur. Sınıf içinde bulunan eĢyalar
dersleriniz için yeterli düzeyde mi sorusuna deneklerin % 90‟ ı hayır cevabı vermiĢtir (ġekil
3.4).
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
599
4.snf
3.snf
2.snf
1.snf
0
5
10
15
20
25
1.snf
2.snf
3.snf
4.snf
Yetersiz
22
23
21
24
Yeterli
3
2
4
1
ġekil 3.4. Tasarım sınıf mekânında bulunan eĢyalar yeterlilik düzeyi
Yetersiz cevabını veren denekler, ayarlanabilir çizim masalarının ve oturakların olmasını,
çizim masalarına bağlı çizim gereçleri ve eĢyalarını koyacakları dolapların olmasını,
tasarımlarla ilgili bilgi alınabilecek kütüphane ve bilgisayar ortamı olmasını ve eski projelerin
sergilendiği bir arĢivin olmasını belirtmiĢlerdir.
Sınıf içi oturma düzeni ile ilgili soruya ise deneklerin %78‟i tasarım sınıflarında olduğu gibi
„‟U‟‟Ģeklinde birbirlerini görebilecek ve fikir alıĢveriĢi ve beyin fırtınası yapabilecekleri bir
sınıf düzeni olmasını belirtmiĢlerdir ( ġekil 3.5 –3.6).
4.snf
3.snf
2.snf
1.snf
0
5
10
15
20
25
1.snf
2.snf
3.snf
4.snf
Klasik stil
2
1
1
4
Karşılıklı
2
2
Anfi
1
3
1
2
U şeklinde
20
19
23
16
3
ġekil 3.5. Tasarım sınıf mekânı oturma düzeni ile ilgili anketin ortalama sonuçları (%)
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
600
ġekil 3.6. „‟U „‟ Ģeklinde düzenlenmiĢ modern bir tasarım ofisi görüntüsü
Sınıfın kaç kiĢilik öğrenci kapasitesine uygun olarak düzenlenmesi gerektiği sorusuna
deneklerin % 83 „ü 10–15 kiĢilik olmasını istedikleri belirlenmiĢtir ( ġekil 3.7 ).
4.snf
3.snf
2.snf
1.snf
0
5
10
15
20
25
30
1.snf
2.snf
3.snf
4.snf
15--25
5
2
1
10--15
18
19
22
24
1--10
2
4
2
1
ġekil 3.7. Tasarım sınıf mekânı için öğrenci kapasitesi
Tasarım sınıf mekânı, tasarım ve çizim derslerinin verilmesinden ötürü çizim masaları ve
oturaklardan oluĢmaktadır. Ankete katılan öğrencilere çizim masaları ve oturaklardan
kaynaklanan problemler yaĢıyor musunuz sorusuna %98‟i yaĢadıkları cevabını vermiĢtir
(ġekil 3.8).
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
601
4.snf
3.snf
2.snf
1.snf
0
5
10
15
20
25
30
1.snf
2.snf
3.snf
4.snf
Yaşamayan
1
1
0
0
Yaşayan
24
24
25
25
ġekil 3.8. Tasarım sınıf mekânında bulunan çizim masaları ve oturaklardan problemler
yaĢma durumu
YaĢadığınız problemler sorusuna yapılan yorumlarda ise öğrencilerin bel ağrısı çektikleri,
tabureler çok sert olduğu için ilerleyen zaman içerisinde rahatsızlık verdiği, aĢırı yorgunluk
hissettikleri, derse olan konsantrasyonlarının bozulması, gibi sağlık problemleri yaĢadıklarını,
çizim masalarının üzerinin çizik ve kirli olmasından ötürü çizim yaparken zorluk
yaĢadıklarını, masa ve taburelerin boyutlarının birbirini tutmaması ve ergonomik olmamaları
gibi sorunlar yaĢadıklarını dile getirmiĢlerdir.
Çizim masasının hangi özellik de olmasını istersiniz sorusuna verilen cevaplarda ise
ergonomik olması, çizim ve yükseklik ayarlarının yapılabildiği, özel eĢyaların saklanabileceği
yerinin olması, çizim malzemelerinin üzerinde bulunması gibi cevaplar alınmıĢtır.
Oturağın hangi özellik de olmasını istersiniz sorusuna verilen cevaplarda yine ilk olarak
ergonomik olması, yaslanma ve yükseklik ayarlarının yapılabildiği, insanı rahatsız etmeyen
sağlıklı malzemeden yapılması gibi cevaplar verilmiĢtir.
Ankete katılan öğrencilere tasarım sınıf mekânının rengi sizde nasıl bir etki bırakıyor diye
sorulduğunda % 70‟i uzun süre sonra rahatsız edici cevabını vermiĢtir ( ġekil 3.9). Sınıfın
renginin hangi renk de olmasını istersiniz sorusuna en fazla cevap açık yeĢil olarak
verilmiĢtir. Ama bu konuda çok sayıda renk önerildiğinden tasarım sınıf mekânında olması
gereken renk konusunda çok net bir veri oluĢturulamamıĢtır.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
602
4.snf
3.snf
2.snf
1.snf
0
5
10
15
20
25
1.snf
2.snf
3.snf
4.snf
uzun süre sonra sıkıcı
16
15
20
19
canlılık verici
1
2
1
1
rahatsız edici
3
2
3
3
dikkat toplayıcı
2
3
rahatlatıcı
3
3
1
1
1
ġekil 3.9. Tasarım sınıf mekânında renk
Tasarım sınıfında nasıl bir aydınlatma olmasını istersiniz sorusuna deneklerden % 70‟i
armatür tipi aydınlatma Ģıkkını iĢaretlemiĢlerdir (ġekil 3.10). Yapılan araĢtırmalarda armatür
tipi aydınlatmanın günümüzde iç mekân düzenlemelerinde oldukça yaygın bir Ģekilde
kullanıldığı ifade edilmiĢtir (Resim 3.1).
4.snf
3.snf
2.snf
1.snf
0
5
10
15
20
25
1.snf
2.snf
3.snf
4.snf
armatür tipi
16
15
20
19
flüerosan
1
2
1
1
spot
3
2
3
3
ġekil 3.10. Tasarım sınıf mekânında aydınlatma
Resim 3.1. Armatür tipi aydınlatmanın kullanıldığı bir iç mekân düzenlemesi örneği
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
603
Sınıf mekânlarında ısısal konforla ilgili öğelerin eğitim ortamına katkısı önemlidir. Isısal
konforun öğrencinin performansını arttırdığı yapılan araĢtırmalarda ve literatürde yer
almaktadır. Tasarım sınıf mekânında mekânı ısıtma sistemi ile ilgili ne gibi sorunlar
yaĢıyorsunuz sorusuna deneklerin % 72‟si dikkat eksikliği problemi yaĢadığını belirtmiĢtir
(ġekil 3.11). Sınıftaki ısıtma sistemi nasıl olmalıdır sorusuna ise deneklerin çoğunluğu
otomatik derecesi ayarlanabilir olmasını istemiĢlerdir. Derslerde iken yaĢadıkları ısınma
sorununun derslerde baĢarılı olmalarını engellediği yorumunu da yapmıĢlardır.
Deneklere havalandırma sorunu yaĢıyor musunuz sorusuna verilen cevaplarda tasarım sınıf
mekânın yüksek ve ferah olması nedeniyle hiç birisinin böyle bir sorun yaĢamadıkları
görülmüĢtür.
4.snf
3.snf
2.snf
1.snf
0
5
10
1.snf
sorun yaşamıyorum
15
20
25
30
2.snf
3.snf
4.snf
1
1
9
Dikkat eksikliği
24
22
20
6
Üşüme/terleme
1
1
2
9
1
2
1
sık hasta olma
ġekil 3.11. Tasarım sınıf mekânında ısıtma sistemi
Sınıfın akustik özelikle olmasını ister misiniz sorusuna hiç birisinin böyle bir özelliğe gerek
olmadığı cevabı verdikleri görülmüĢtür. Sınıf içerisinde beyin fırtınası yapılacak ve araĢtırma
yapılabilecek bir alanın olmasını ister misiniz sorusuna ise % 96‟sı evet cevabı vermiĢtir
(ġekil 3.12). Tasarım sınıflarında böyle bir alanın olması gerçekten baĢarıyı arttırıcı bir nitelik
olarak göze çarpmaktadır
4.snf
3.snf
2.snf
1.snf
0
5
10
15
20
25
1.snf
2.snf
3.snf
4.snf
Hayır
24
23
24
25
Evet
1
2
1
ġekil 3.12. Tasarım sınıf mekânında beyin fırtınası yapılacak bir yerin olma durumu
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
604
4. SONUÇ VE ÖNERĠLER
Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi‟nde bulunan, Mobilya ve Dekorasyon Bölümü
öğrencilerinin kullandığı tasarım sınıfı dıĢ (koridor) ve iç mekânının, yeniden düzenlenmesi
ile ilgili yapılan çalıĢmanın sonucunda mekânın rahat, sağlıklı ve güvenli bir ortam olmadığı,
mekânın kullanım amacına cevap verebilme performansının o mekân hakkındaki görüĢleri
etkilediği görülmüĢtür. ÇağdaĢ bir eğitim ortamının, adı ve boyutu ne olursa olsun,
değiĢebilirlik teması üzerine kurulacağı düĢünülmektedir. Bu soyut kavramın somut verilere
dönüĢtürülmesinde, sınıf iç mekân öğeleri, aktivite topluluğu ile donatı elemanları arasındaki
iliĢkilerin araĢtırılması ise, bütünsel bir yaklaĢımın ilk adımını oluĢturmalıdır. Böylece temel
iĢlevi belirlenen sınıf mekânın öğrenim gören öğrenci için, iĢlevine yönelik nitelikleriyle,
istenilen rahat, konforlu ve sağlıklı bir ortam kazandırılacağı düĢünülmektedir.
Tasarım sınıf mekânında öğrenim gören bireylerin sınıf düzeni, çizim masası ve oturaklardan,
mekândaki ısıtma sistemi ıĢıklandırmadan ve mekân içerisindeki renklerden kaynaklanan
sorunlar yaĢadığı görülmüĢtür. Sınıf mekânında öğrenim gören öğrencilerin birbirlerini ve
öğretim görevlilerini rahatlıkla görebilecek ve fikir alıĢveriĢi ve beyin fırtınası yapabilecekleri
„‟U‟‟ Ģeklinde oturma düzeninde oturmak istedikleri belirlenmiĢtir. Öğrenci sayısının 10–15
kiĢilik olması gerektiğini, bu rakamın üzerinde bulunan öğrenci sayısının tasarım derslerinde
çok fazla olduğu ve bunun sonucunda çizim masası ve oturakların çok yer iĢgal ettiklerini
belirtmiĢlerdir. Ayrıca, sınıftaki öğrenci sayısının fazla olmasından dolayı sınıfta bulunan
diğer dolap vb. donatı elemanlarından hiç faydalanamadıkları da belirlenmiĢtir.
Bu konuda yapılan araĢtırmalarda, mekânların düzenli koĢullarda ve düzensiz, çok düzensiz
koĢullara kıyasla daha ferah olarak algılandığı gözlenmiĢtir. EĢya yoğunluğu ferahlığı belirgin
bir Ģekilde etkilemektedir. Bir mekânı az sayıda eĢya ve aksesuarla döĢemek mekâna ferahlık
katmakta; yoğunluğun arttırılması ferahlığı olumsuz yönde etkilemektedir. Mekânın insanlara
fazla görünen donanım elemanları, odada algılanan sıkıĢıklılığı ve kısıtlılığı arttırmakta,
odanın çekiciliğini de azaltmaktadır. Mekânlardaki düzen de önemli bir etken olarak ortaya
çıkmaktadır. Mekânlar ne kadar düzenli olursa o kadar ferah olarak algılanmaktadır.
Tasarım sınıf mekânında yaĢanan bir diğer sorun ise ısıtma sorunudur. Derslerde bu
problemden ötürü öğrencilerin dikkat eksikliği yaĢadıkları yapılan anket sonucunda tespit
edilmiĢ ve otomatik derecesi ayarlanabilir bir ısıtma sistemi olmasını istemiĢlerdir. Yapılan
araĢtırmalarda ise belirlenen farklı sıcaklıktaki ortamların, öğrencilerin sıcaklık tercihine bağlı
olarak öğrenme baĢarısına etkileri araĢtırılmıĢ, öğrencilerin sıcaklık tercihlerine uygun
ortamlarda daha yüksek puanlar elde ettikleri görülmüĢtür.
Tasarım ve çizim derslerinin verildiği tasarım sınıf mekânında, bulunan çizim masaları ve
oturaklardan öğrencilerin %98 gibi büyük bir çoğunluğu çok rahatsız oldukları ve sağlık
problemleri ve yoğunlaĢma bozukluğu yaĢadıklarını belirtmiĢlerdir.
Önceden yapılan araĢtırmalara göre (6, 29), en uygun oturma elemanının yüksekliğinin 50cm
olduğu tespit edilmiĢ ve çizim yapma sırasında 45cm oturma elemanı yüksekliğinin düĢük,
55cm oturma elemanı yüksekliği ise yüksek bulunmuĢtur. ÇeĢitli kaynaklarda gerek ortopedik
gerekse kasların incelenmesi sonucunda oturma elemanı tasarımı için öneriler verilmiĢtir.
Bunlar aĢağıda sıralanmıĢtır:
Dik ve öne eğilerek yapılan oturma eylemi yorgunluğa ve Ģikâyetlere sebep olabilmektedir.
Oturma elemanına arkalık konulması, bel (lumbar) ağrısından doğan bir kısım rahatsızlıkları
önleyebilmektedir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
605
Oturma elemanı arkalığının iyi bir kavrama yapması ve yeterli eğime gelebilmesi pelvisin
rotasyonuna yardımcı olmaktadır.
Bu öneriler dikkate alındığında, oturma elemanlarının arkalıklı olması gerektiği
anlaĢılmaktadır. Buna göre, tasarım sınıf mekânında kullanılacak oturma elemanlarının
mümkünse arkalıklı olması, sırtı iyi kavraması ve lumbar bölgeyi destekleyecek Ģekilde
olması sağlık açısından önerilebilir. Bu araĢtırmanın devamında çizim masasının eğimine göre
yapılan karĢılaĢtırmalara bakıldığında, çizim masası eğimi ile rahatlık arasında doğru orantılı
bir iliĢkiden bahsetmek mümkündür. Çizim masasının eğiminin artıĢı, rahatlık değerini de
arttırmıĢtır. Yapılan değerlendirme sonuçlarına göre; çizim masasının eğiminin 30 derece
olmasının, tasarım sınıf mekânında çizim yapan bireylerin rahatlığını, sağlığını ve
verimliliğini arttıracağı söylenebilir.
Tasarım sınıf mekânı içerisindeki aydınlatma siteminin nasıl olmasını isterdiniz sorusuna
öğrencilerin %70‟i armatür tipi tercihinde bulunmuĢlardır. Yapılan araĢtırmalarda armatür tipi
aydınlatma sistemiyle aydınlatılan ofis ortamında çalıĢan insanların 3000 K‟lik ılık beyaz
ıĢıkta kendilerini iyi ve rahat hissettikleri, 5600 K‟lik soğuk beyaz ıĢığın insanın kendisini
daha dinamik ve hareketli hissetmesine neden olduğunu ortaya çıkarmıĢtır. Mekân
tasarımında renk, bir bakıma ses, ıĢık, ısı gibi insanı yakından saran, her yanını kaplayan bir
niteliktir. Tasarım sınıf mekânının rengi sizde nasıl bir etki bırakıyor sorusuna verilen
cevapların %70‟i uzun süre sonra rahatsız edici olduğu sonucunu doğurmuĢtur. Rengin etkisi
insanı öteki öğeler gibi yakından sarar ve bu etki, özellikle ıĢık ve ısı öğeleri ile çok yakın ve
öteki öğeler ile de oldukça yakından iliĢkiler içerisindedir. Tasarım sınıf mekânı renk
seçiminin iyi bir araĢtırma sonucu ortaya konulması, mekânda olumlu yönde etki bırakacağı
önerilebilir.
Tasarım sınıf mekânı tasarımında, iç mekân tasarım öğeleri, fiziksel ortam öğeleri, donatı
elemanları ve ders gören öğrencilerin sağlığı ve verimliliği açısından çizim masaları ve
oturaklarla ilgili kriterler ciddiyetle dikkate alınmalıdır. Bu sayede ergonomik mekânlar,
insanların kendilerini rahat, huzurlu hissettikleri ve derslerinde baĢarılı olacakları bir mekân
oluĢturulabilecektir.
Mekân olarak okul veya fiziksel ortam düzeni insanların; sağlıklarını, duygusal dünyalarını ve
performanslarını olumlu veya olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu durum, okul
mekânlarında özellikle öğrencileri ve öğretmenleri çok fazla ilgilendirmektedir. Eğitim ve
öğretim faaliyetlerinin yapıldığı okullarda bu konu üzerinde önemle durulması ve gerekli
düzenlemelerin yapılması eğitimin kalitesini arttırmada oldukça etkili olacaktır. Bu yüzden
eğitim kurumlarında; yerleĢim düzeninden, öğrenci sayısına, renk uyumuna, uygun ıĢık ve ısı
düzeyine, temizliğe, gürültünün olmamasına, estetiğe varıncaya kadar birçok fiziksel ortam
öğesinin göz önünde bulundurularak düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
2000‟li yıllarda ülkemizde okul binaları tasarlanırken multi-disipline bir yaklaĢımla mimarlar,
iç tasarımcılar, yöneticiler, öğretmenler, öğrenciler ve diğer ilgili uzmanlar hep birlikte
çalıĢarak, okul binalarını daha iĢlevsel bir yapıya dönüĢtürmelidirler. Eğitim binaları baĢka
amaçlar için inĢa edilen binalardan dönüĢtürülecek binalar olmadığı gibi, geliĢigüzel inĢa
edilebilecek yerler değildir, çünkü buralar gelecek nesli yetiĢtiren öğretmenlerimizin çalıĢtığı
ve çocuklarımızın yetiĢtiği ortamlardır. Bu nedenledir ki, okul binalarının eğitim ve öğretim
faaliyetlerini kolaylaĢtırıcı ve verimi arttırıcı bir Ģekilde düzenlenmesi gerekmektedir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
606
KAYNAKLAR
1. Çınar, H., “Tasarım Yönetimi BasılmamıĢ Ders Notları”, Fen Bilimleri Enstitüsü, Gazi
Üniversitesi, Ankara, (2008).
2. Çınar, H., “What is Design?: Design, Origins, orientations and Meanings,” 1st
International Vocational and Technical Education Technologies Congress, Technical
Education Faculty, Marmara University, Istanbul,2005.
3. Göka, ġ., “Ġnsan ve Mekân”, Pınar Yayınları, Ġstanbul, 7-28, (2001).
4. Büyükçelen, C., “Algı Yansımalarının Mekan Tasarımına Etkisi”, Yüksek Lisans Tezi,
Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü, Kocaeli, 90-95, (2007)
5. Gündoğdu, E., “Mimarlıkta Mekân ve Zaman”, Yüksek Lisans Tezi, G. Ü. Fen Bilimleri
Enstitüsü, Ankara, 6 – 9, (2002).
6. Kasal, Ö., “Çizim Mekânlarında Ġnsan – Eylem – Donatı Elemanı ĠliĢkileri Üzerine Bir
AraĢtırma”, Yüksek Lisans Tezi, G. Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 10 – 24,
(2004).
7. Klünker, H., “Schulbaudiskussion und Schulbauforschung in Deutschland”, Bildung und
Erziehung, 51 Jg.Heft 1/März, 1998, s.5-17.
8. Kleberg, R.J., “Über Die Qulietat von Lernraumen”, Bildung unn Erziehung, 51 Jg. Heft
1/Marz, 1998,s.29 – 36
9. Shade, B.J.; “Cultural Diversity And The School Environment”, Journal Of Humanistic
Education And Development, Vol.25, No.2, 1986, s.80-87.
10. Cheng, Y.C.; “Classroom Environment and Student Affective Performance: An Effective
Profile”, Journal of Experimental Education. V.62, N.3, 1994,s. 221-239.
11. Murrain, P.G., “Administrative determinations concerning facilities utilization and
instructional grouping: An analysis of the relationship (s) between selected thermal
environments and preferences for temperature, an element of learning style, as they affect
word recognition scores of secondary school students”, Doctoral Dissertation, St. John's
University, 1983.
12. Bull, S.L & Solity, J.E.; “Classroom Management: Principles to Practice”, Routledge,
London, (1987), s. 16 - 45.
13. Howe, A.C. & Jones, L., “Engaging Children in Science , Second Edition” Upper Saddle
River, New Jersey, s. 46.
14. Sun, H.& Sun,D. “Hayatınızı Renklendirin”, (Çevirenler: Arzu E. Songör ve Murat
Demirci), KurtiĢ Matbaacılık, Ġstanbul, (1998), s.1.
15. Erkan, N., “Ergonomi”, Milli Prodüktivite Merkezi Yayınları, Ankara, s.135-140,
(2003)
16. Maning, M. & Manning, G.; “How Comfortable Is Your Classroom? Teaching and
Writing”, Teaching Pre K-8. Vol:24, N.2, (October,1993), s.127-128.
17. Fraser, B. J.; “Research on Classroom And School Climate”, Handbook Of Research On
Science Teaching And Learning , Simon & Schuster and Prentice Hall International,
New York, (1994), s. 511.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
607
18. Türkkan, R.O.; “Renklerin Dili”, Eğitim Bilim Dergisi, Yıl:3, Sayı:19, Nisan, 2000. s.
16.
19. Telman, N.; “Etkin Öğrenme Yöntemleri”, Epsilon Yayıncılık, Ġstanbul, s. 106.
20. Aydın, A.; “Sınıf Yönetimi”, Anı Yayıncılık, Ankara, 34 - 42 , (1988).
21. Arı, R. /Saban, H; “Sınıf Yönetimi”, Günay Ofset, Konya, s. 64 - 65, (1999).
22. Farrant, J.S., “Principles and Practice of Education, Second Edition”, Longman
Singapore Publishers Pte. Ltd. England, (1980), s.244
23. Kalınkara, V., “Konutta Ġç Dekorasyon”, Teknik Yayınevi, Ankara, s.149.
24. Ġnternet: Alper, Ç., “Renklerin Ġnsan Psikolojisi Üzerindeki Etkileri”,
http://www.hatunca.net/content/view/385/120/ , (12.05.2007)
25. Scrivener, J., “Learning Teaching A Guidebook For English Language Teachers”,
Macmillan Publishers Limited, Hong Kong, (1998), s. 93.
26. Zorer, G., “Dersliklerde Edilgen Sistemle Isısal Konforun Sağlanmasında Tasar Ölçütü
Olarak Bir Değerlendirme Yöntemi OluĢturulması”, Doktora Tezi, Y.T.Ü. Fen Bilimleri
Enstitüsü, Ġstanbul, 35 – 37, (1995)
27. Polka, W.S.; “Managing The Dynamic Forces That Will Influence The Curriculum In The
New Millennium”, Educational Planning, Vol.11, No.4, 1999.
28. Cangelosi, V. E. & Lemoine, L.F.; “Effects Of Open Versus Closed Physical Environment
On Employee Perception And Attitude”, Social Behavior And Personality, Vol:16, N.1,
(1988), s.71-77.
29. Kohn, A.; “What To Look For Ġn A Classroom”, Educational Leadership. V.:54, N:1,
September,1996, s.54-55,
30. Rawling, B., “Observation as a Method of Collecting Data”, The Institute of Advenced
Studies, Manchester Polytechnic, Manchester, 21-25 (1991).
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
608
KENT ERGONOMĠSĠNDE PEYZAJ ELEMANLARININ ROLÜ; ĠZMĠR
ÖRNEĞĠ
Aslı GÜNEġ1 , Handan ÇAKAR2 , Özlem AKAT3
1
Öğr. Gör. Dr., Ege Üniversitesi Bayındır Meslek Yüksekokulu 35840 Tire yolu
Bayındır/Ġzmir, e-posta: [email protected]
2
Öğr. Gör. Dr., Ege Üniversitesi Bayındır Meslek Yüksekokulu 35840 Tire yolu
Bayındır/Ġzmir, e-posta: [email protected]
3
Öğr. Gör. Dr., Ege Üniversitesi Bayındır Meslek Yüksekokulu 35840 Tire yolu
Bayındır/Ġzmir, e-posta: [email protected]
ÖZET
Peyzaj mimarlığı, çalıĢmalarında, estetik, fonksiyonel, sürdürülebilir ve insan kullanımına
uygun açık mekânların yaratılmasını hedefleyen bir meslek disiplinidir. Kent yaĢamı
içerisinde, binalar dıĢında kalan açık alanların planlanması, tasarımı ve sürdürülebilirliğinin
sağlanmasında önemli bir rol üstlenen peyzaj mimarlığı disiplini, çalıĢmalarında, estetik
özelliklerin yanında iĢlevselliği, ergonomik ve antropometrik verilere dayandırılarak yapılan
planlama ve tasarımlarla sağlamaktadır. Mesleğin, kent içindeki hizmet alanı olarak
tanımlanan açık alanlar; yapısal ve bitkisel elemanlardan oluĢan, peyzaj donatı elemanlarıyla
bezenmiĢ, kullanıcıyla birebir iliĢkide olan peyzaj elemanları kompleksinden meydana
gelmen mekânlar olarak karĢımıza çıkmaktadır. Açık bir mekânın verimliliği, tasarım
profilinde arzu edilen kullanıcı potansiyeline ulaĢılmasıyla değerlendirilebilir. Bu mekânların
verimliliği ve sürdürülebilirliği, bütünü oluĢturan öğelerin tekelinde ve genelinde oluĢturduğu
ergonomiyle doğru orantılı olarak iliĢkilendirilmelidir.
ÇalıĢmada, Ġzmir il merkezinde bulunan KarĢıyaka, Konak, Buca, Bornova ve Çiğli ilçeleri ile
periferde yer alan Bayındır, Tire ve Torbalı ilçelerindeki örnek alanlar, barındırdıkları peyzaj
elemanlarıyla ergonomik açılardan değerlendirilerek, donatılarına ve konumlarına göre
mukayese edilerek incelenmiĢ, karĢılaĢılan sorunlar ortaya konularak, çözüm önerilerinde
bulunulmuĢtur.
Anahtar Kelimeler: Peyzaj Mimarlığı, Peyzaj Elemanları, Donatı Elemanları, Ergonomi
THE ROLE OF LANDSCAPE ELEMENTS ĠN URBAN ERGONOMY;
CASE OF ĠZMĠR
ABSTRACT
Landscape architecture works for the creation of outdoors for human usage is an aesthetic,
functional and a sustainable professional discipline.In the urban life, the landscape
architecture discipline takes an important role in planning, designing and ensuring the
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
609
sustainability of outdoors buildings, besides the aesthetic aspects; it has also ensured the
functionality with the planning and designing based on ergonomic and anthropometric datas.
Outdoors which defined as the professional service area within the urban, appears to be the
complex of landscape elements deal with the user one to one relationship embellished with
outdoor furniture consisting of structural and plant components. Efficiency of outdoors can be
evaluated by reaching the desired user potential in the design profile. Efficiency and
sustainability of these places should be associated directly proportional with ergonomics
which is formed from constituent of general and monopoly of elements.
On this sudy, sample areas in Ġzmir‟s downtown as KarĢıyaka, Konak, Buca, Bornova and
Çiğli and peripheral town as Bayındır, Tire and Torbalı have been investigated by comparing
with their equipments and positions evaluated by landscape elements according to the
ergonomic aspects. Problems have been put forward and solutions have been suggested.
Key Words: Landscape Architecture, Landscape Units, Equipment Units, Ergonomy
1. GĠRĠġ
SanayileĢmenin ve ekonomik endiĢelerin baskısıyla gittikçe artan bir ivmeyle kalabalıklaĢan
kentler, bireylere sosyo-ekonomik imkânlar sağlamakla beraber plansız ve süratli
yapılaĢmaların sonucunda çeĢitli fiziksel bozunumlara uğramaktadır. Kent yaĢamıyla beraber
doğadan gittikçe uzaklaĢan kent insanı, yaĢadığı ortamdan kaynaklanan stres ve psikolojik
sıkıntılarla çareyi, kent içinde ve yakın çevresinde yer alan açık yeĢil alanlarda
gerçekleĢtirdiği rekreasyonel faaliyetlerde bulmaktadır. Günümüzde modern Ģehircilik
anlayıĢıyla bakıldığında kentler, insanların barınma, eğitim, sağlık, ticaret, kültür gibi
gereksinimlerini karĢılayan yapıların yanı sıra spor, eğlence, genelde rekreasyon
gereksinimlerini karĢılamak üzere açık yeĢil alanların varlığı ile kimlik ve kalite kazanırlar
(Çakır ve Özenç, 2005; Bakan ve Konuk 1987).
Açık yeĢil alanlar, kentlerin sağlıklı geliĢmesi açısından büyük önem taĢımaktadırlar. Açık
yeĢil alanlar, kent içerisinde halkın aktif ve pasif rekreasyon ihtiyacını karĢılarlar. Sahip
oldukları ekolojik fonksiyonları ile kent içerisinde hava akımlarına ve yeĢil fonksiyonlarına
imkan tanırlar. Kentlerde sanayi tesislerinden ve araçlardan kaynaklanan toz ve zararlı gazları
temizleyerek kente ıĢık ve hava sağlarlar. Kent içerisinde fiziksel alanlar ile açık alanlar
arasında kitle boĢluk ayarlaması yaparak dengeyi oluĢtururlar. Kentlerde mimariden
kaynaklanan katılığı yumuĢatarak kente organik bir karakter kazandırırlar (Aksoy vd., 2009;
Van Kamp et al., 2003).
Kente kattığı değerlerle kente ve kent insanına konforlu, çağdaĢ ve modern yaĢam alanları
sunan açık yeĢil alanların organizasyonu ve planlamasından sorumlu meslek gruplarının
baĢında peyzaj mimarları gelmektedir. Peyzaj mimarlığı meslek disiplini temelde, yapı
dıĢında kalan alanların mevcut yapısını irdeleyerek, iĢlevsel ve estetik özelliklere sahip
mekanların oluĢturulmasını sağlayan, doğal ve kültürel değerleri koruyarak sonraki nesillere
aktarımını mümkün kılan, planlama, tasarım, yönetim, koruma ve onarım ile uğraĢan bir
meslek dalı olarak tanımlanabilir.
Peyzaj Mimarlığında, bireylerin sosyal, kültürel, estetik, doğal, psikolojik gereksinimlerini
karĢılayacakları, estetik, düzeli ve sağlıklı mekan ve çevre oluĢturmak ve bu çevrenin veya
mekanın iĢlevselliğini ve sürekliliğini sağlamak temel hedeflerdendir. Bu bakıĢ açısıyla
ergonomi ve peyzaj mimarlığının ortak çıkıĢ noktasını insandır ve amaç insan ile uyumlu bir
çevre oluĢturmak ve bunu geliĢtirmektir. Aynı zamanda, düĢünme, organize edebilme
yeteneğinde olan insanın emeği kıymetlidir. Bu nedenle diğer kaynakların insanın yerini
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
610
alması olanaksızdır. Kıymetli olan insan emeğinden en büyük verimi sağlayabilmek için
bütün çalıĢma koĢulları en uygun Ģekilde ayarlanmalıdır (Gülgün ve Türkyılmaz, 2001).
Özetle, çalıĢma alanları bireyin kent yaĢantısı içerisindeki fonsiyonlarını, konfor ve duyumsal
hazzını oluĢturmak olan peyzaj mimarlığı hizmetlerinin ergonomi ve antropometri
kavramlarından ayrı düĢünülmesi imkânsızdır.
Ergonomi, insan-doğa iliĢkisi sonunda doğmuĢ ve insan-araç-çevre iliĢkilerini
biçimlendirmiĢtir. Genel bir yaklaĢım ile ergonominin, mimarlıktaki kullanıcıya iliĢkin
biyoloji ve psikoloji bilimleri ile olan iliĢkilerinde, ara bilim dalı olarak bilgi ve teknikleri
aktarıcı bir görev üstlendiği söylenebilir (CoĢkun vd., 2000).
Diğer bir tanımla; ergonomi, insan ile kendi çalıĢma çevresi arasındaki iliĢkinin bilimsel
etüdüdür, insan , teknik ve çevre uyumunun temel kurallarını ortaya koyan, çok disiplinli bir
bilim dalıdır. Bir baĢka tanıma göre ergonomi; çalıĢma çevresi ve içerdiği tüm sistemleri,
insanın psiko-fizyolojik ve sosyo-kültürel tüm kapasite ve limitleriyle uzlaĢtırarak, üretimsel
verimliliğe ulaĢmayı amaçlayan uygulamalı bir bilimdir (Gülgün ve Türkyılmaz, 2001).
OluĢturulacak fiziki mekanların türü ve özellikleri ne olursa olsun bu mekanlar büyük
çoğunlukla insanlar tarafından kullanılacaktır. Bu yüzden mekan düzenlemelerinde ve tasarım
çalıĢmalarında ana etken fiziksel ve algısal boyutlarıyla insan ve insan ölçüleridir (Özkan ve
KüçükerbaĢ, 1993). Ergonomide insan-iĢ-çevre uyumu temel alınırken, peyzaj mimarlığında
insan-aktivite-çevre uyumu söz konusudur. Ġnsanın, gereksinimlerini karĢılamak için yaptığı
her aktivite, aslında fiziksel anlamda bir „iĢ‟ tir ve hem ergonomideki hem peyzaj
mimarlığındaki amaçlardan biri; insanın iĢini (aktivitesini) verimli olarak yapabilmesi, o iĢi
(aktiviteyi) yaparken, yorgunluk ve kaza faktörlerinin minimize edilmesidir. O halde bu
durum, sadece insanın ve aktivitenin gerektirdiği boyutsal verilerle değil, sağlanması gereken
fiziksel çevre özellikleriyle de ilgilidir (Gülgün ve Türkyılmaz, 2001; Baytin, 1980).
Peyzaj mimarlığı mesleğinin, kent içindeki hizmet alanı olarak tanımlanan açık alanlar;
yapısal ve bitkisel elemanlardan oluĢan, peyzaj donatı elemanlarıyla bezenmiĢ, kullanıcıyla
birebir iliĢkide olan peyzaj elemanları kompleksinden meydana gelmen mekânlar olarak
karĢımıza çıkmaktadır. Açık bir mekânın verimliliği, tasarım profilinde arzu edilen kullanıcı
potansiyeline ulaĢılmasıyla değerlendirilebilir. Bu mekânların verimliliği ve sürdürülebilirliği,
bütünü oluĢturan öğelerin tekelinde ve genelinde oluĢturduğu ergonomiyle doğru orantılı
olarak iliĢkilendirilmelidir. Bu çerçeveden, tümevarımcı bir bakıĢ açısıyla bakıldığında
donatısal, yapısal ve bitkisel bazda ergonominin sağlandığı açık yeĢil alanlar, hizmet verdiği
kullanıcı potansiyeli de göz önüne alınarak değerlendirildiğinde, kent ergonomisine olan
etkileri önemli bir Ģekilde göze çarpmaktadır.
ÇalıĢmada, Ġzmir ili örneğinde merkezde ve periferde bulunan ilçelerde yer alan, çeĢitli
boyutlardaki örnek açık yeĢil alanlar (parklar, rekreasyonel alanlar, vb…), barındırdıkları
peyzaj elemanlarıyla, yapısal, donanımsal, tasarımsal ve konumsal baĢta olmak üzere farklı
ergonomi temelli bakıĢ açılardan değerlendirilerek karĢılaĢılan olumlu ve olumsuz
uygulamalar ortaya konulmuĢtur. Elde edilen verilerin ıĢığında, kent ergonomisinde önemli
bir rol oynayan açık yeĢil alanlarda kullanılan peyzaj elemanlarının doğru kullanımına iliĢkin
önerilerde bulunulmuĢtur.
2. MATERYAL VE YÖNTEM
Mevsimsel özelliklere göre en yoğun kullanımın olduğu 2011 yılının bahar aylarında
gerçekleĢtirilen çalıĢmaya, Ġzmir il merkezinde bulunan KarĢıyaka, Konak, Bayraklı, Buca,
Bornova ve Çiğli ilçeleri ile periferde yer alan Bayındır, Tire ve Torbalı ilçelerinin her birinde
üç adet açık yeĢil alanın (mahalle veya semt parkı, rekreasyonel faaliyet alanı, vb.)
seçilmesiyle baĢlanmıĢtır (ġekil 1 ve Tablo 1.).
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
611
ġekil 1. AraĢtırma alanının coğrafi konumu (Anonim, 2011)
Seçilen ilçeler ve ilçelerdeki açık yeĢil alanlar kullanıcı potansiyeli açısından
değerlendirilerek, Ġzmir merkezinde yer alan yüksek nüfus yoğunluğuna sahip ilçelerdeki
alanlarla, il merkezinin dıĢında, ancak yakın çevresinde yer alan daha düĢük nüfus
yoğunluğuna sahip ilçelerdeki alanlar arasından seçilmiĢtir. Hâkim turistik yapısıyla değiĢken
nüfusa sahip ilçelerdeki alanlar, kullanım performanslarını doğru yansıtamayacağı endiĢesiyle
araĢtırmaya dâhil edilmemiĢtir.
Tablo 1. Ġnceleme alanı olarak seçilen açık yeĢil alanlar ve bulundukları ilçeler
PARK ĠSĠM LERĠ VE YERLERĠ
Park KA- 1 PROF. DR. HIFSI VELDER VELĠDEDEOĞLU PARKI
KARġIYAKA
Park KA- 2 KARġIYAKA GÜZEL SANATLAR VE ARKEOLOJĠ PARKI
Park KA- 3 ġEHĠT CENGĠZ TOPEL PARKI
KONAK
Park KO- 1
M ĠTHAT PAġA PARKI
Park KO- 2
ZEYNEP-ASLI PARKI
Park KO-3 KADINLAR BĠRLĠĞĠ PARKI
Park BU- 1 M EVLANA PARKI
BUCA
Park BU- 2 BUCA YEDĠ GÖLLER REKREASYON ALANI
Park BU- 3 BUCA GÖLET REKREASYON ALANI
BORNOVA
Park BO- 1
GENÇLĠK PARKI
Park BO- 2
BÜYÜK PARK
Park BO- 3
ġEHĠT P. ER M USTAFA ALPHAN PARKI
Park CĠ- 1 75. YIL PARKI
ÇĠĞLĠ
Park CĠ- 2 IġILAY SAYIGIN PARKI
Park CĠ- 3 UĞUR M UM CU PARKI
Park TO - 1 HĠPODRUM PARKI ( GAZĠ ÇAM LIĞI)
TORBALI Park TO - 2 KORULUK PARKI
Park TO - 3 ESKĠ SANAYĠĠ PARKI(EM ĠNE AKSU SOKAĞI)
Park BA- 1 KANĠ BEY PARKI
BAYINDIR Park BA- 2 GENCER PARKI
Park BA- 3 BAYSAN PARKI
Park TĠ- 1 FATĠH SULTAN M EHM ET PARKI
TĠRE
Park TĠ- 2 ġEHĠTLER PARKI
Park TĠ- 3 ALAY PARKI
Park BY- 1 ġEHĠTLER PARKI
BAYRAKLI Park BY- 2 M UAM M ER AKSOY PARKI
Park BY- 3 UNESCO GENÇLĠK PARKI
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
612
Yapısal peyzaj öğeleri ve bitkisel peyzaj öğelerinin alt gruplarından oluĢturulan ölçütler
gereğince yapılan değerlendirmeler Tablo 2‟de görülmektedir. Bu ölçütler;
A: Çok iyi,
AB: Ġyi,
B: Orta,
BC: Ortanın altı
C: Kötü ve - : Mevcut değil olmak üzere 6 düzeyde değerlendirilmiĢtir.
3. BULGULAR VE TARTIġMA
Yer tespiti yapılan, planlama aĢamasına gelmiĢ, uygulamaya hazırlanan, rekreasyonel alanlar
çeĢitli öğelerden oluĢmaktadır. Düzenlenen alanın ergonomik ve sürdürülebilir olması, hem
planlama hem de uygulama etaplarında, mekânı oluĢturan tüm öğelerin, antropolojik ölçütler
çerçeve-sinde, estetik ve fonksiyonel olarak bütünleĢtirilmesiyle mümkün olabilir. Rekreatif
alanları oluĢturan her bir öğe çeĢitli konstrüksiyon elemanlarından oluĢmaktadır. Alanın,
ergonomik özelliklere sahip olması barındırdığı öğelerin ve bu öğeleri meydana getiren
konstrüksiyonel elemanların insan ölçülerine uygun olması ve antropometrik ölçütler
doğrultusunda planlanmasıyla mümkündür (Atıl, 2005).
Toplamda 27 adet açık yeĢil alanın incelendiği çalıĢmada mekânın barındırdığı yapısal,
donatısal, tasarımsal ve bitkisel özellikler, her bir peyzaj elemanını ve donatı grubunun
barındırması gereken ergonomi ilkelerinin ıĢığında değerlendirilerek derecelendirilmesi
yapılmıĢtır (Tablo2.). Yapılan çalıĢmalar sonucunda elde edilen veriler, her bir açık yeĢil alanı
öznel olarak, yapısal ve bitkisel peyzaj öğeleriyle, niceliksel (sayısal yeterlilik), niteliksel
(kalite, bakımlılık, güvenlik, vb.) ve uygunluk (çevreye uygunluk, öğeler arasındaki
uyumluluk, tasarımsal uygunluk, vb.) açılarından incelenmesine izin verirken, bulunduğu
ilçeler ve konumsal özellikler (Ģehir merkezine olan yakınlık-uzaklık) açısından da
değerlendirmeler yapılmasına olanak sağlamıĢtır.
ÇalıĢmada, araĢtırma alanları ile ilgili benzer çalıĢmalar (GüneĢ ve Gülgün, 2008; Çakar ve
Atıl GüneĢ, 2005; Atıl, 2005; Özkasap Çakar, 2003; Gülgün ve Türkyılmaz, 2001; CoĢkun,
2000) taranarak önceki verilerle, elde edilen veriler kıyaslanarak yaĢanan değiĢim ve
geliĢmelerle ilgili yorumlar yapılmıĢtır.
Elde edilen verilerin ıĢığında açık yeĢil alanlarda konumsal yerleĢimin (ġekil 1.) önem taĢıdığı
göze çarpmıĢtır. Ġl merkezinde yer alan açık yeĢil alanların değerlendirmede daha yüksek
sonuçlara ulaĢtığı görülmüĢtür. Konak, KarĢıyaka, Buca ve Bornova gibi Ģehir merkezinde ya
da çok yakınında yer alan parklarda “çok iyi” ve “iyi” kapsamında yer alan değerlendirmelere
sıklıkla rastlanırken, Ģehir merkezinden uzaklaĢıldıkça bu oran düĢmüĢtür. Buca, Bayraklı ve
Çiğli gibi dıĢarıdan yoğun göç alarak kontrolsüz olarak geliĢen ilçelerde ise “iyi” ve “orta”
kapsamında yer alan dereceler ağırlık kazanmaktadır. ġehir merkezinden uzaklaĢılarak
periferde yer alan Bayındır, Tire, Torbalı gibi çevre ilçelerde ise durum farklılık
kazanmaktadır. Bu ilçelerde açık yeĢil alanlar, yerleĢik halkın sosyal yaĢantısında oldukça
önemli bir yer tutmaktadır. ÇeĢitli kültürel ve sanatsal faaliyetlerin az veya sınırlı olduğu
çevre ilçelerde bireyler, rekreatif ihtiyaçlarını ağırlıklı olarak açık yeĢil alanlarda
gerçekleĢtirdikleri aktif ve pasif faaliyetlerle gidermektedirler. Bu durum karĢısında önem
kazanan açık yeĢil alanlara daha fazla özen gösterilmekte, alanlardaki yapısal ve bitkisel
düzenlemeler ile donatı elemanlarının yeterlilikleri ve uygunlukları daha yüksek derecelere
sahip olmaktadır. Ancak, aynı ilçelerde karĢılaĢılan bu yeterliliğin tüm açık yeĢil alanlara
yansımadığı bulguların sonucunda göze çarpmaktadır. Genelde yoğun kullanıma sahne olarak,
merkez olarak tahmin edilen belirli açık alanlarda “çok iyi” derecesinde uygulamalar göze
çarparken, diğer açık yeĢil alanlardaki uygulamalarda bu derecelendirme düĢüĢ
göstermektedir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
613
Tablo 2. AraĢtırma alanlarında yer alan peyzaj elemanlarının değerlendirilmesi
BĠTKĠSEL PEYZAJ
ÖĞELERĠ
AYDINLATMALAR
BĠTKĠ KAPLARI
ÇEVRELEME ELEMANLARI
ZEMĠN KAPLAMALARI
GÖLGELEME ELEMANLARI
SU YÜZEYLERĠ
ÇÖP KUTULARI
OYUN ELEMANLARI
SPOR YAPILARI
PLASTĠK ELEMANLAR
ORTALAMA
AĞAÇ VE AĞAÇÇIKLAR
ÇALI GRUPLARI
MEVSĠMLĠK ÇĠÇEKLER
YER ÖRTÜCÜLER VE ÇĠMLER
ÖZEL BĠTKĠSEL
DÜZENLEMELER
A
C
-
C
A
C
B
A
B
C
C
B
A
A
B
A
-
AB
B
B
-
C
B
-
C
C
C
C
B
BC
A
A
C
B
-
B
B
B
-
C
A
-
C
B
C
B
B
B
A
A
C
B
-
B
B
B
A
A
A
B
A
B
A
A
A
A
A
A
A
A
A
AB
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
AB
A
B
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
AB
A
C
A
A
A
C
-
B
B
-
-
AB
A
A
C
C
-
B
A
B
A
A
B
B
-
B
C
-
-
AB
A
A
B
B
-
B
A
B
A
A
A
B
-
B
B
-
-
AB
A
A
B
B
-
B
A
A
-
A
A
C
-
B
A
A
-
AB
A
A
A
A
A
AB
A
B
-
A
B
C
-
A
A
A
-
AB
A
A
A
A
B
AB
A
C
-
A
A
C
-
A
B
A
-
AB
A
A
A
A
A
AB
B
A
-
-
A
-
-
A
A
A
-
B
A
A
A
A
-
AB
A
B
-
-
A
-
-
A
A
B
-
B
A
A
A
A
-
AB
A
A
-
-
A
-
-
A
A
A
-
B
A
A
A
A
-
AB
B
A
B
A
A
-
C
A
C
A
A
AB
A
A
A
A
A
A
A
A
B
A
A
-
C
A
C
A
A
AB
A
A
A
A
A
A
Uygunluk
A
A
B
A
A
-
C
A
C
A
A
AB
A
A
A
A
A
A
Nicelik
B
B
A
B
A
A
-
B
-
-
A
B
A
A
A
A
-
AB
Nitelik
A
A
A
A
A
A
-
A
-
-
A
AB
A
A
A
A
-
AB
Uygunluk
A
A
A
A
A
A
-
A
-
-
A
AB
A
A
A
A
-
AB
Nicelik
B
A
B
A
A
B
A
A
A
C
B
A
B
B
B
C
A
B
Nitelik
B
A
B
B
A
A
A
A
A
C
A
A
A
B
B
B
B
AB
Uygunluk
A
B
B
A
A
B
A
A
B
C
A
A
B
B
B
B
B
B
Nicelik
B
A
B
A
A
B
A
A
A
B
B
A
B
A
A
B
B
AB
Nitelik
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
Uygunluk
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
ORTALAMA
OTURMA ELEMANLARI
YAPISAL PEYZAJ ÖĞELERĠ
MERKEZDE YER ALAN
ĠLÇELER
KARġIYAKA
Nicelik
Park KANitelik
1
Uygunluk
Nicelik
Park KANitelik
2
Uygunluk
Nicelik
Park KANitelik
3
Uygunluk
Nicelik
Park KONitelik
1
KONAK
Uygunluk
Nicelik
Park KONitelik
2
Uygunluk
Nicelik
Park KONitelik
3
BUCA
Park BU1
Park BU2
Park BU3
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
614
Tablo 2‟nin devamı
BĠTKĠSEL PEYZAJ
ÖĞELERĠ
ÇEVRELEME ELEMANLARI
ZEMĠN KAPLAMALARI
GÖLGELEME ELEMANLARI
SU YÜZEYLERĠ
ÇÖP KUTULARI
OYUN ELEMANLARI
SPOR YAPILARI
PLASTĠK ELEMANLAR
ORTALAMA
AĞAÇ VE AĞAÇÇIKLAR
ÇALI GRUPLARI
MEVSĠMLĠK ÇĠÇEKLER
YER ÖRTÜCÜLER VE ÇĠMLER
ÖZEL BĠTKĠSEL DÜZENLEMELER
ORTALAMA
Park CĠ3
BĠTKĠ KAPLARI
Park CĠ2
AYDINLATMALAR
ÇĠĞLĠ
Park CĠ1
OTURMA ELEMANLARI
YAPISAL PEYZAJ ÖĞELERĠ
Nicelik
A
C
-
A
A
-
C
C
B
B
A
B
A
A
C
A
C
AB
Nitelik
C
B
-
B
A
-
C
B
B
B
B
B
A
A
C
A
C
AB
Uygunluk
A
A
-
A
A
-
C
B
B
B
B
AB
A
A
C
B
C
AB
Nicelik
C
C
-
-
A
-
-
C
C
-
A
C
A
A
C
C
-
B
Nitelik
B
B
-
-
A
-
-
B
C
-
B
BC
A
A
C
C
-
B
Uygunluk
B
C
-
-
A
-
-
B
C
-
B
C
A
A
C
C
-
B
Nicelik
C
A
-
A
A
-
-
C
B
-
-
BC
B
B
C
C
-
BC
Nitelik
B
C
-
B
A
-
-
B
B
-
-
BC
B
B
C
C
-
BC
Uygunluk
B
B
-
A
A
-
-
B
B
-
-
BC
B
B
C
C
-
BC
A
A
-
A
B
-
-
A
B
A
A
AB
A
A
-
A
-
B
B
A
-
B
B
-
-
B
B
A
A
B
A
A
-
B
-
B
A
A
-
B
A
-
-
A
C
A
B
B
A
A
-
A
-
B
A
A
B
B
A
B
A
A
A
B
A
A
A
A
B
A
B
AB
A
A
B
A
A
A
A
A
A
B
A
A
A
A
A
B
B
A
A
A
A
B
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
B
A
A
A
-
-
A
-
-
B
A
A
-
B
A
A
-
A
-
B
A
A
-
-
B
-
-
A
B
A
-
B
A
A
-
B
-
B
A
A
-
-
A
-
-
A
A
A
-
B
A
A
-
A
-
B
A
A
B
B
A
A
A
A
B
-
A
AB
A
A
A
A
A
A
A
A
A
C
B
B
A
B
A
-
A
AB
A
A
A
A
B
A
A
B
A
C
B
A
A
B
B
-
A
AB
A
A
A
A
A
A
A
A
B
B
B
A
-
B
-
-
-
B
A
B
B
B
-
B
A
B
C
B
B
B
-
B
-
-
-
BC
A
B
B
B
-
B
A
B
B
B
B
B
-
B
-
-
-
BC
A
B
B
B
-
B
B
B
C
C
C
-
A
B
-
-
-
BC
B
B
-
B
-
BC
B
B
C
C
B
-
A
C
-
-
-
BC
B
C
-
C
-
BC
C
C
C
C
C
-
A
B
-
-
-
C
B
B
-
B
-
BC
Nicelik
Park BONitelik
1
BORNOVA
Uygunluk
Nicelik
Park BONitelik
2
Uygunluk
Nicelik
Park BONitelik
3
Uygunluk
PERĠFERDE YER ALAN
ĠLÇELER
Nicelik
Park TONitelik
1
TORBALI
Uygunluk
Nicelik
Park TONitelik
2
Uygunluk
Nicelik
Park TONitelik
3
Uygunluk
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
615
Tablo 2‟nin devamı
BĠTKĠSEL PEYZAJ
ÖĞELERĠ
OTURMA ELEMANLARI
AYDINLATMALAR
BĠTKĠ KAPLARI
ÇEVRELEME ELEMANLARI
ZEMĠN KAPLAMALARI
GÖLGELEME ELEMANLARI
SU YÜZEYLERĠ
ÇÖP KUTULARI
OYUN ELEMANLARI
SPOR YAPILARI
PLASTĠK ELEMANLAR
ORTALAMA
AĞAÇ VE AĞAÇÇIKLAR
ÇALI GRUPLARI
MEVSĠMLĠK ÇĠÇEKLER
YER ÖRTÜCÜLER VE ÇĠMLER
ÖZEL BĠTKĠSEL DÜZENLEMELER
ORTALAMA
YAPISAL PEYZAJ ÖĞELERĠ
A
C
A
C
C
A
A
A
B
-
A
AB
A
A
A
A
B
A
B
C
A
C
C
B
C
B
B
-
A
B
A
A
A
A
A
A
C
C
A
C
C
B
B
B
A
-
A
B
A
A
A
A
A
A
A
C
A
A
B
C
C
B
A
-
-
B
A
A
A
A
B
A
C
B
B
A
B
C
C
C
B
-
-
BC
B
B
B
A
B
AB
C
B
A
A
B
C
C
C
B
-
-
BC
A
A
A
A
B
A
A
A
A
A
B
A
-
A
A
-
-
AB
A
C
-
A
-
BC
A
A
A
A
B
B
-
B
A
-
-
B
A
A
-
A
-
B
Uygunluk
A
A
A
A
B
B
-
B
A
-
-
B
A
A
-
A
-
B
Nicelik
A
C
-
B
B
C
-
B
B
-
-
BC
A
B
-
B
-
BC
Nitelik
B
B
-
B
C
C
-
B
B
-
-
BC
B
C
-
C
-
C
Uygunluk
C
C
-
B
C
C
-
B
B
-
-
C
B
C
-
C
-
C
Nicelik
A
A
C
A
A
B
A
A
C
-
-
B
A
B
-
B
-
BC
Nitelik
A
B
B
A
B
B
B
B
C
-
-
B
A
B
-
B
-
BC
Uygunluk
A
A
C
A
A
B
A
A
C
-
-
B
B
B
-
B
-
BC
Nicelik
A
A
C
A
A
A
B
A
-
-
A
AB
A
B
-
A
-
B
Nitelik
B
B
B
A
A
B
A
B
-
-
B
B
A
B
-
A
-
B
Uygunluk
B
B
B
A
A
A
A
B
-
-
B
B
A
B
-
A
-
B
A
A
-
-
A
-
-
A
A
-
A
B
A
A
C
A
-
B
B
A
-
-
B
-
-
B
B
-
A
BC
A
A
C
B
-
B
B
A
-
-
A
-
-
A
A
-
A
B
A
A
B
A
-
AB
B
A
-
-
A
-
-
A
A
A
-
B
A
B
-
A
-
B
A
A
-
-
C
-
-
A
B
A
-
BC
A
B
-
C
-
BC
A
A
-
-
B
-
-
A
A
A
-
B
A
B
-
A
-
B
B
A
-
-
A
-
-
A
A
-
-
BC
B
B
-
A
-
BC
A
A
-
-
B
-
-
A
B
-
-
BC
A
B
-
A
-
B
A
A
-
-
A
-
-
A
A
-
-
BC
A
B
-
A
-
B
Nicelik
Park BANitelik
1
BAYINDIR
Uygunluk
Nicelik
Park BANitelik
2
Uygunluk
Nicelik
Park BANitelik
3
TĠRE
Park TĠ1
Park TĠ2
Park TĠ3
Nicelik
Park BYNitelik
1
BAYRAKLI
Uygunluk
Nicelik
Park BYNitelik
2
Uygunluk
Nicelik
Park BYNitelik
3
Uygunluk
A- ÇOK ĠYĠ
AB- ĠYĠ
B- ORTA
BC- ORTANIN ALTI
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
C-KÖTÜ
616
Konumsal özelliklerin haricinde, açık yeĢil alanlarda yer alan peyzaj elemanları ergonomik
uygunluk açısından niteliksel niceliksel ve uygunluk açısından değerlendirildiğinde bitkisel
peyzaj öğelerinde ve yapısal peyzaj öğelerinde farklı bulgulara ulaĢılmaktadır. Bitkisel peyzaj
öğeleri içerisinde yer alan alt gruplarda genel de “çok iyi” ve “iyi” derecelerine sıklıkla
rastlanmıĢtır. Bitkisel peyzaj öğeleri açısından genelde daha düĢük derecelere sahip olan
uygulamalar, mevsimlik çiçekler ve özel bitki düzenlemeleridir (kaya bahçeleri, Japon
bahçeleri gibi).
Yapısal peyzaj öğeleri ise nitelik ve niceliksel olarak bulundukları konumlara göre değiĢiklik
göstermektedir. Bu öğelerde göze çarpan en büyük eksiklik ise açık yeĢil alanlarda yer alan
spor alanlarının yetersizliğidir. Gölgeleme elemanlarında da karĢılaĢılan bu yetersizlik,
geliĢmiĢ ağaçlar kullanılarak çoğu parkta giderilmiĢtir. Yine yapısal peyzaj öğeleri arasında
yer alan plastik elemanlarda çoğu parkta kullanılmamıĢ ancak kullanıldığı yerlerde de nitelik
ve niceliksel açılardan uygun kullanımlara sahne olmuĢtur. Çöp kutuları ve çocuk oyun
elemanları da yapısal elemanlar arasında arta kalan diğer öğelere kıyasla niceliksel olarak
daha düĢük derecelendirmeye sahiptir. Bu yetersizliğin sebebinin her iki öğenin de yoğun
ihtiyaç duyulan öğeler olmasından ve uygulama sonrasında yapılması gereken bakım
çalıĢmalarının yeterli derecede gerçekleĢtirilmemesinden kaynaklandığı düĢünülmektedir.
4. SONUÇ VE ÖNERĠLER
Sonuç olarak, Ġzmir ili ve çevre ilçelerinde yapılan bu çalıĢmanın bulguları doğrultusunda
modern ve çağdaĢ yaĢam koĢulları sunan bir kentin yaratılabilmesi için kent ergonomisi ve
kent yaĢamı içerisinde önemli bir yer tutan açık yeĢil alanlarda arzu edilen yeterliliğe
ulaĢılmanın kaçınılmaz olduğu görülmüĢtür. Özellikle kent insanının psiko-sosyal
ihtiyaçlarının karĢılandığı bu alanlarda yapılan tüm uygulamalarda, insan-iĢ-çevre bağıntısının
doğru bir Ģekilde oluĢturulabilmesi için ergonominin temel ilke ve prensipleri doğrultusunda
çalıĢmalar yapılmalıdır. Bu prensipler sayesinde, birey ihtiyaçlarına kolaylıkla cevap veren
yaĢam alanları yaratılması mümkündür. Organizasyonu yapılan bu alanlarda bütünde arzu
edilen seviyeye ulaĢılmasının temel yolu öğeler bazında da bu unsurların sağlanmasıyla
gerçekleĢebilir. Ergonomik özelliklere sahip açık yeĢil alanların oluĢturulması, kullanıcı
açısından eriĢimi kolay, güvenli, estetik, kaliteli ve fonksiyonel olan peyzaj elemanlarının
yeterli sayı ve oranlarda kullanımıyla mümkün olmaktadır. Bu kriterler doğrultusunda
oluĢturulan açık yeĢil alanların optimum Ģartlarda devamlılığının sağlanabilmesi adına gerekli
bakım ve onarımlarının düzenli bir Ģekilde yapılması gerekmektedir. Sağlıklı mekanların
organizasyonu sonrasında, önemli bir unsur olan bakım hizmetlerinin ihmaliyle ortaya çıkan
aksaklıklar, mekanın ergonomik özelliklerinin yitirilmesine sebep olmaktadır. Bu duruma,
özellikle aydınlatmalarda, çocuk oyun alanlarında ve spor sahalarında yaĢanan bakım
eksikliklerinin çeĢitli güvenlik sorunları yaratarak kullanıcılarının incinmelerine ve
yaralanmalarına sebep olmaları örnek gösterilebilir. Çöp kutusu, oturma ve gölgeleme
elemanı gibi peyzaj öğelerinin eksikliği ise sağlıklı ve sürdürülebilir açık yeĢil alanların arzu
edilen konfor düzeyinin yakalanmasında sıkıntı yaratarak hedeflenen kullanıcı potansiyeline
ulaĢılmasını engellemektedir.
Kent ergonomisinde önemli bir role sahip açık yeĢil alanların verimliliği ve sürdürülebilirliği,
bütünü oluĢturan öğelerin tekelinde ve genelinde oluĢturduğu ergonomiyle doğru orantılı
olarak iliĢkilendirilerek tasarım, planlama ve bakım çalıĢmaları yapılmalıdır.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
617
KAYNAKLAR
Aksoy Y., Çelik Turan A., Samur D. (2009) Ġstanbul Ġli Fatih Ġlçesi Açık YeĢil Alanlar ve
YapılaĢmanın Ekolojik Açıdan YıpranmıĢlık ve Geri DönüĢüm Ġle Ġlgili Olarak
Değerlendirilmesi, EskiĢehir Osmangazi Üniversitesi Mimarlık ve Mühendislik
Fakültesi Dergisi Cilt: 22 Sayı: 2
Anonim (2011) Ġzmir‟in ilçeleri, http://www.izmirliyiz.com/izmir_103-izmir-in-ilceleri.html
Son EriĢim: 30 Eylül 2011
Atıl A. (2005) Kentsel Rekreasyon Alanlarının Planlanmasında Ergonomi, Uludağ
Üniversitesi Uluslararası Katılımlı 10. Ergonomi Kongresi Cilt I s:874-889
Bakan K., Konuk G. (1987) Türkiye‟de Kentsel DıĢ Mekanların Düzenlenmesi, TÜBĠTAK,
Yapı AraĢtırma Enstitüsü Yayın No: U5, Uygulama Kılavuzu S: 17
Baytin, N. (1980) Konut Islak Mekânları, TÜBĠTAK Yapı AraĢtırma Enstitüsü Yay. No:a45
CoĢkun H.G., Dinçer H.ġ., Önal, F. (2000) Ergonomi, Antropometri, Bornova Örneğinde
Ġncelemeler, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Lisans Tezi
Çakar H. ve Atıl GüneĢ A. (2005) Çocuk Oyun Alanlarında Avrupa Birliği Standartları,
Süleyman Demirel Üniversitesi Burdur Meslek Yüksekokulu, 3. Ulusal Meslek
Yüksekokulları Sempozyumu Bildiri Kitabı S: 96-101
Çakır H.K., Özenç A. (2005) Kentsel DıĢ Mekanlarda Kullanılan Aydınlatma Elemanlarının
Ġrdelenmesi: Edirne Örneği, III. Ulusal Aydınlatma Sempozyumu ve Sergisi, 23-25
Kasım 2005, s: 45-52
Gülgün B. ve Türkyılmaz B. (2001) Peyzaj Mimarlığında ve Ġnsan YaĢamında Ergonominin
Yeri-Önemi ve Bornova Örneğinde Bir AraĢtırma, E.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi, 38
(2-3):127-134, ISSN 1018-8851
GüneĢ A. ve Gülgün B. (2008) Ġzmir, Buca Gölet ve Buca Yedi Göller Suni Gölet Çevresi
Rekreasyon Alanlarının Peyzaj Mimarlığı Açısından Ġrdelenmesi ve GeliĢtirilmesi
Üzerine Bir AraĢtırma, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi Cilt:44 No:2 S:81
Özkan, B. ve KüçükerbaĢ, E. (1993) Mimarlık Bilgisi, Bilim Ofset ve Fotokopi, Ġzmir
Özkasap Çakar H. (2003) “Bornova‟nın Çocuk Oyun Alanlarının Etüdü ve Daha Uygun
KoĢulların OluĢturulmasına Yönelik Bir AraĢtırma” E.Ü. Fen Bil. Ens. Pey. Mim. Ana
Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ġzmir
Van Kamp I., Leidelmeijer K., Marsman G., Hollander A. (2003) Urban Environmental
Quality And Human Well-being Towards A Conceptual Framework And Demarcation
Of Concepts; A Literature Study, Elsevier, Landscape and Urban Planning No: 65
pp:5-18
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
618
FARKLI RENKLERLE TASARLANAN BĠR YAġAMA MEKÂNININ
ĠNSANLAR ÜZERĠNDEKĠ PSĠKOLOJĠK ETKĠLERĠ
Ali KASAL1, Selçuk DEMĠRCĠ2, Sezil ALĠYAZICIOĞLU3, Mehmet ACAR4
1
2
Doç. Dr., Muğla Üniversitesi Teknoloji Fakültesi AğaçiĢleri Endüstri Mühendisliği Bölümü,
48000 Kötekli/Muğla, e-posta: [email protected]
Yrd. Doç. Dr., Ege Üniversitesi Ege Meslek Yüksekokulu Mobilya ve Dekorasyon Programı,
35100, Bornova/Ġzmir, e-posta: [email protected]
3
4
Yük. Lis. Öğrencisi, Muğla Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Mobilya ve Dekorasyon
Eğitimi Bölümü, 48000 Kötekli/Muğla, e-posta: [email protected]
ArĢ. Gör., Muğla Üniversitesi Teknoloji Fakültesi AğaçiĢleri Endüstri Mühendisliği Bölümü,
48000 Kötekli/Muğla, e-posta: [email protected]
ÖZET
Bu çalıĢmada, çeĢitli renk kombinasyonlarıyla tasarlanmıĢ yaĢama mekânlarında oluĢturulan
atmosferlerin, o mekânda eylem yapacak insanlarda oluĢturduğu psikolojik etkilerin
belirlenmesi amaçlanmıĢtır. ÇalıĢma kapsamında sadece renk kombinasyonlarının psikolojik
etkileri araĢtırılmıĢ olup, mekânsal organizasyonda insanlar üzerinde etki bırakan biçim, doku
vb. gibi diğer parametreler sabit tutulmuĢtur. ÇalıĢmada, psikolojik etkilerin belirlenebilmesi
amacıyla, aynı yaĢama mekânları ve donatı elemanları farklı renk kombinasyonları
kullanılarak ölçekli bir Ģekilde sanal ortamda üç boyutlu modelleme yöntemleriyle
oluĢturulmuĢtur. Toplamda aynı yaĢama mekânı için 6 farklı renk kombinasyonu (sıcak
renkler, soğuk renkler, uygun renkler, zıt renkler) uygulanmıĢtır. OluĢturulan mekânlarda,
gönüllülük esasına göre seçilen 200 kiĢiye, tasarlanan mekânlar ile ilgili 52 ayrı duyguyu ve
bu duyguların yoğunluğunu ölçen bir anket uygulanmıĢtır. UygulanmıĢ olan anket istatistiksel
anlamda değerlendirilmiĢtir. Bu çalıĢmanın sonucunda çeĢitli renk kombinasyonları ile
tasarlanan mekânların insanlar üzerinde belirgin psikolojik etkilerinin olduğu görülmüĢtür.
Anahtar Kelimeler: Renk, iç mekânlarda renk kullanımı, renklerin psikolojik etkileri
ABSTRACT
In this study, it is aimed to determine the psychological effects on people of varied
atmospheres created in living spaces designed with different colour combinations. The study
was only covered the psychological effects of colour combinations but other designing
parameters such as form and texture, which also have effect on people in terms of space
organization, was excluded. In order to determine the physiological effects, three dimensional
living spaces and furnishing elements in 1/1 scale were modeled and created on computer. A
total of 4 colour combinations different living spaces were created in which two different
colour combinations (warm colours, cold colours, proper colours, and contrast colours) were
used. 200 volunteer subjects were applied by a survey intended to measure the 52 different
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
619
emotions evoked by the living spaces. Outcomes of the surveys were statistically evaluated
and the degrees of emotion created on people by living spaces were found to be significant.
Key words: Colour, usage of colour in interior design, psychological effects of colours.
1. GĠRĠġ
Mekân düzenlemelerinde renk, biçim, doku ve aydınlatma sayesinde çok farklı atmosferler
yaratılabilmektedir. Yaratılan her bir atmosferin o yaĢam alanında eylem yapan insanlar
üzerindeki psikolojik etkilerinin de farklı olduğu bilinmektedir. Bu durum açıkça
göstermektedir ki; bu mekânları tasarlayan tasarımcıların elinde mekânların atmosferlerini ve
görsel algısını değiĢtirebilecek pek çok tasarım elemanları bulunmaktadır. Bu tasarım
elemanlarının en önemlilerinden biri renktir. IĢığın, cisimlere çarptıktan sonra görme
duyusunda bıraktığı etkiye renk denir. Renk, nesnelerin algılanmasında ve onunla iletiĢim
kurulmasında rol oynayan en önemli öğelerden birisidir. GüneĢ ıĢığı, tayf renkleri halinde
objeler üzerine düĢer ve objeleri aydınlatır. IĢık ile objelerin teması her an değiĢen bir renk
atmosferi içinde meydana gelir. Sabah görülen kırmızı bir renk, öğle ve akĢam saatlerinde
değiĢiklikler gösterir. Her obje belirli bir değiĢmez renge sahip değildir. Renk, objeler
üzerinde daima değiĢen bir örtüdür. Bu değiĢme, ıĢığın geldiği açıya ve yöne göre farklı
değerler kazanır (Nejat, 1997).
Renkler içerdikleri düĢük ya da yüksek titreĢimli enerjileriyle insan psikolojisi üzerinde etkili
olmaktadırlar. Ġnsanın duygusal, zihinsel ve fiziksel dünyasını önemli derecede etkileme
gücüne sahiptirler. Renk, aynı zamanda psiko-sosyal ihtiyaçların sağlanmasında da etkilidir.
Bu nedenle, renkleri yapısal olarak incelemek kadar psikolojik ve fizyolojik etkileri açısından
da incelemek gereklidir. Bazı renkler iç daraltıcı, sıkıcı bulunurken bazı renkler ise insan
üzerinde ferahlık, geniĢlik duygusu yaratabilmektedir. Bu özellikleriyle renkler, uyarıcı,
yaratıcı, yapıcı oldukları kadar da yıkıcı, itici ya da çekici olabilmektedir. Ayrıca renkler
sayesinde bir nesne daha yakın algılanabileceği gibi olduğundan daha uzakta da
algılanabilmektedir (Özbudak vd., 2003).
Psikolojik etkilerine göre renkler sıcak ve soğuk olarak sınıflandırılırlar. Sıcak renkler, dalga
boyu yüksek olan sarı, kırmızı ve turuncudan oluĢur. Bunun yanı sıra dalga boyu daha düĢük
olan soğuk renkler ise mavi, mor ve yeĢildir. Sıcak renkler daha çabuk algılanabildikleri ve
görsel düzen içerisinde görünebilir oldukları için yakınlık hissi uyandırırlar. Soğuk renklerin
ise geriye çekilme etkisi vardır ve uzaklık etkisi doğururlar (Uçar, 2004).
Renk, mekânın ıĢıklılık düzeyiyle de bağlantılı olarak içerisinde gerçekleĢtirilecek eylemlere
göre büyük, küçük, sıcak, soğuk, enerjik, sıkıcı, sakinleĢtirici olmak gibi bir takım özellikler
yüklenmesine yardımcı olur. Özellikle çalıĢma ortamlarında verimlilik, yaratıcılık; okullar ve
çocuklara yönelik oyun alanlarında yönlenme, sosyal katılımın sağlanması, tepkilerin
uyarılması, motivasyon; hastane gibi sağlıkla ilgili mekanlarda ise rahatlama, pozitif enerji,
hijyen duygusu gibi noktalarda renk kullanımı daha da önem kazanmaktadır.
Renk konusunda pek çok kaynak mevcut olmasına rağmen bu kaynaklar rengin tanımı,
oluĢumu, özellikleri ve renklerin bireysel olarak psikolojik etkileriyle iliĢkili çalıĢmalardır.
Mekân düzenlemelerinde renk kullanımı ve bunların insanlarda uyandırdığı duyguların tespit
edilmesi (algıların ölçülmesi) ve fizyolojik etkilerin belirlenmesi ile ilgili çalıĢmalar sınırlıdır.
Dekorasyonda renk, en fazla bütünlüğü sağlayan, en fazla duyulara hitap eden, en dikkat
çekici ve en az masraf gerektiren bir elemandır. Rengin farklı uygulamaları, aynı mekânı
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
620
çekici ya da itici, sıcak ya da soğuk, dinlendirici ya da rahatsız edici, uyumlu ya da uyumsuz
bir hale getirebilir.
Sağocak, insanın kullandığı nesne ve içinde yer aldığı çevreyle olan iliĢkisinin doğal ve teknik
kurallarını araĢtıran ergonomi bilimi içerisinde renk faktörünün rolüne dikkat çekmiĢtir.
ÇalıĢmasında rengi, psikolojik etkileri ve algılama bağlamında ele alarak, farklı tasarım
alanlarında renk uygulamaları ve etkilerini araĢtırmıĢtır. Sonuç olarak, rengin algılamaları
etkileyen, dikkat, uyarı, motivasyon, verimlilik, iletiĢim, yaratıcılık gibi noktalardaki rolüyle
psiko-sosyolojik bir faktör olarak ergonomideki önemini belirtmiĢtir (Sağocak, 2005).
Tsunetsugu ve diğerleri, insanların günlük yaĢantılarını geçirdikleri çevrelerde, görsel ortamın
psikolojilerine olan etkilerini araĢtırmıĢlardır. Bu amaçla, gerçek ölçülerde iki farklı yaĢama
alanı dekore etmiĢler ve bu mekânların insanlar üzerindeki psikolojik etkilerini
incelemiĢlerdir. Mekânlarda eylem yapan insanların kan basıncı, nabzı ve beyindeki kan akıĢ
hızlarını ölçen bir düzenek geliĢtirmiĢler ve ölçmüĢlerdir. Sonuçta farklı dekore edilmiĢ
mekânların farklı duygular hissettirdiğini belirlemiĢlerdir (Tsunetsugu vd. 2005).
Özakbulut ve Kargın, rengin tanımı, rengin doğuĢu, tarihsel geliĢim süreci, gözün rengi
algılaması, beynin algıya verdiği tepki, renklerin sınıflandırılması, renklerin karakteristik
özellikleri, renklerin iç mekânlarda kullanımı ve renklerin psikolojik etkilerini incelemiĢlerdir
(Özakbulut ve Kargın, 2006).
Müderrisoğlu ve diğerleri, Adapazarı, Düzce ve Bolu‟yu kapsayan çalıĢmalarında, farklı
formlardaki ağaçların(küre, silindir, piramit, oval, konik, düzensiz, ters piramit) yalnız baĢına
ve birbirleriyle kombinasyonları halinde insanlarda uyandırdıkları duyguları araĢtırmıĢlardır.
ÇalıĢmanın sonuçlarına göre; piramit formun en etkin görsel kaliteye sahip olduğunu ve
piramidi içeren kombinasyonların da nispeten daha etkili olduğunu kanıtlamıĢlardır
(Müderrisoğlu vd, 2006).
Yıldırım ve diğerleri, kontrast renklerin (sarı - mor) ayrı ayrı kullanılarak oluĢturdukları
mekanların, insanların algısal performansı üzerindeki etkilerini incelemiĢlerdir. YaklaĢık 250
denek ile yapılan anketler sonucunda, yaĢ, cinsiyet gibi faktörlerin mekânın atmosferinin
algılanmasında farklılıklar gösterdiğini ve mor kullanılarak oluĢturulan mekânın, sarı
kullanılarak oluĢturulan mekâna göre daha pozitif etki bıraktığını bildirmiĢlerdir (Yıldırım vd,
2007).
Nordvik ve diğerleri, ahĢap zeminlerin görsel özelliklerinin insanlar üzerindeki psikolojik
etkilerini araĢtırmıĢlardır. Bu amaçla, sanal ortamda oluĢturdukları bir iç mekânın zemin
döĢemelerini değiĢtirmek suretiyle, insanlara internet üzerinden algılarını ölçmeye yönelik bir
anket uygulamıĢlardır. ÇalıĢma sonucunda, uyguladıkları yöntemin, insanların iç
mekânlardaki ahĢap zeminlere yönelik tercihlerinin belirlenmesi için uygun olduğunu
bildirmiĢler, iyi görünümlü bir zemin görünüĢünün modern, canlı ve parlak olanlarda elde
edildiğini belirtmiĢlerdir (Nordvik vd, 2009).
Bu çalıĢmanın amacı; insanın fiziksel ve psikolojik algılamalarını harekete geçiren renk
olgusunun, insan-araç-çevre uyumu açısından önemini vurgulamaktır. Bu amacı
gerçekleĢtirmek için, çeĢitli renk kombinasyonları ile tasarlanmıĢ yaĢama mekânlarında
yaratılan atmosferlerin, o mekânda eylem yapacak insanlar üzerindeki psikolojik etkileri
belirlenerek tasarımcıların iĢi kolaylaĢtırılmıĢ olup, daha bilinçli ve fonksiyonuna uygun iç
mekânlar yaratılmasına katkı sağlayabilecek bir yaklaĢım geliĢtirilmiĢtir. Bu sayede, insanın
kullandığı araçlar ve içerisinde bulunduğu çevre ile olan iliĢkisinin doğal ve teknik kurallarını
araĢtıran ergonomi bilimi içerisinde renk faktörünün rolüne dikkat çekilmiĢ olup, insanların
yaĢam kalitelerinin arttırılmasına yönelik bir adım atılmıĢtır. Bu çalıĢmanın sonucunda;
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
621
Literatürde iç mekânlarda renk, doku, biçim, aydınlatma ve diğer tasarım elemanları ve
ilkeleri kullanılarak oluĢturulan atmosferlerin insanlar üzerindeki psikolojik etkilerinin
belirlenmesi ile ilgili ulusal ve uluslararası çalıĢmaların sayısı sınırlıdır. Dolayısıyla bu
çalıĢma da bu konuda katkı sağlayacaktır. Ayrıca bu araĢtırmada, Ġç mekân tasarımlarında,
mekân ile eylemler arasındaki iliĢkilerin tutarlılığına katkı sağlayacak renk
kombinasyonlarının kullanımı için öneriler getirilmiĢtir.
2.
ARAġTIRMA YÖNTEMĠ
2.1 Anketin Tasarımı
Anket oluĢturulurken benzer çalıĢmalar göz önünde bulundurularak insanlarda oluĢabilecek
duygulardan yararlanılmıĢtır ve duyguların yoğunluğuna göre seçenekler derecelendirilmiĢtir.
Hazırlanan anket örneği Tablo 1‟de verilmiĢtir.
Tablo 1. AraĢtırma Deneklerine Uygulanan Anket Örneği
Yoğun
Normal
Nötr
Normal
Yoğun
YumuĢak
Durağan
Sakin
Pasif
Yorucu
Ġtici
SakinleĢtirici
Negatiflik
Yakınlık
Rahat
Soğuk
Bitkinlik verici
Dinlendirici
Ferah
Cesaretli
Dinlendirici
Hüzünlü
Huzursuz
Hayalilik
Dağınık
Bağımsız
Cansız
Pasif
Güvensiz
Olumsuz
Ġsteksiz
Sert
Hareketli
Öfkeli
Yaratıcı
SakinleĢtirici
Çekici
Heyecanlandırıcı
Pozitiflik
Uzaklık
Ciddi
Sıcak
Canlandırıcı
Gerginlik verici
Sıkıcı
Korku
Yorucu
NeĢeli
Huzurlu
Gerçeklik
Düzenli
Bağımlı
Canlı
Enerjik
Güvenli
Olumlu
Arzulu
Yoğun
Normal
Nötr
Normal
Yoğun
2.2 Denekler
AraĢtırma denekleri olarak, Muğla Üniversitesi öğrencilerinden yararlanılmıĢtır. AraĢtırma
deneklerinin seçiminde, renk, tasarım, güzel sanatlar, mobilya, dekorasyon vb. konularda
altyapısı olmayan öğrenciler tercih edilmiĢ olup, renklerin psikolojik etkileri konusundaki ön
yargıların anketlerin güvenilirliği üzerindeki etkisinin ortadan kaldırılması sağlanmıĢtır.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
622
Anketlere 120 erkek ve 80 bayan öğrenci olmak üzere toplam 200 araĢtırma deneği
katılmıĢtır.
2.3 Mekânların Düzenlenmesi ve Sanal Ortamların OluĢturulması
ÇalıĢmada mekân olarak; insanların yaĢamlarında zamanlarının büyük bir bölümünü
geçirdikleri çevre olan „‟yaĢama mekânı‟‟ (salon) tercih edilmiĢtir. Sanal ortamda oluĢturulan
mekânda, sadece renk kombinasyonlarının etkileri araĢtırılmıĢ olup, insanlar üzerindeki etkisi
olan; biçim, doku vb. diğer temel tasarım elemanlarının etkisi kapsam dıĢında tutulmuĢtur.
Tasarlanan yaĢama mekânı, sanal ortamda üç boyutlu modelleme programları kullanılmak
suretiyle modellenmiĢtir. Modellenen mekânların görselleĢtirme (render) iĢlemlerinde aynı
yaĢama mekânı farklı renk kombinasyonları ile oluĢturulmuĢtur. OluĢturulan mekânlarda
uygulanan renk kombinasyonları Ģunlardır:
a. Sıcak renklerin kombinasyonu (kırmızı-sarı-turuncu) (Şekil 1a)
b. Soğuk renklerin kombinasyonu (mavi-yeĢil-mor) (ġekil 1b)
c. Uygun renklerin kombinasyonu (kırmızı-mor ve mavi-yeĢil) (ġekil 1c, 1d)
d. Zıt renklerin kombinasyonu (kırmızı-yeĢil ve mavi-turuncu) (ġekil 1e, 1f)
a. Sıcak renkler (kırmızı-sarı-turuncu)
b. Soğuk renkler (mavi-yeşil-mor)
c. Uygun renkler (kırmızı-mor)
d. Uygun renkler (mavi-yeşil)
e. Zıt renkler (kırmızı-yeşil)
f.
Zıt renkler (mavi-turuncu)
ġekil 1. ÇalıĢmada kullanılan Renk Kombinasyonları
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
623
2.4 Anketlerin Uygulanması
Mekânlarda renk kullanımının insanlar üzerindeki psikolojik etkilerinin belirlenmesine
yönelik olarak hazırlanan anketler, 120 erkek ve 80 bayan olmak üzere toplam 200 deneğe
uygulanmıĢtır. Anketler Muğla üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Mobilya ve Dekorasyon
Eğitimi Bölümü‟nde bulunan “Tasarım Stüdyosu” nda uygulanmıĢtır. Anketlerin
uygulanmasından önce, deneklere çalıĢmanın amacı, kapsamı ve yöntemi hakkında genel
bilgiler verilmiĢtir. DeğiĢik renk kombinasyonlarıyla görselleĢtirilmiĢ her bir mekan,
projeksiyon cihazı ile beyaz bir levhaya yansıtılmıĢ ve deneklerin ilk 5 dakika sonrasında bu
mekana ait duygularını ve duygu derecelerini anketlere iĢaretlemeleri istenmiĢtir. Bunun
nedeni, insan psikolojisi üzerinde etkileri olan böbreküstü bezi salgılarının ilk 5 dakikadan
sonra salgılanmaya baĢlanmasıdır. Aynı anket, aynı deneklere her bir mekân için ayrı ayrı
uygulanmıĢtır. Bir baĢka ifadeyle, her bir denek aynı ankete farklı zamanlarda 6 defa
katılmıĢtır.
2.5 Anketlerin Değerlendirilmesi
200 kiĢiye 6 ayrı mekân için uygulanan toplam 1200 anketin sonuçları istatistiksel anlamda
değerlendirilmiĢtir. Her bir mekân için anketlerden alınan sonuçlar yüzde olarak hesaplanmıĢ
ve her bir mekân için gözlemlenen duyguların yoğunluğu belirlenmiĢ ve tartıĢılmıĢtır. Uygun
renkler için; kırmızı-mor, mavi-yeĢil, zıt renkler için; kırmızı-yeĢil, mavi-turuncu olmak üzere
2 ayrı kombinasyon oluĢturulmuĢ olup, uygun ve zıt renk kombinasyonlarından alınan
sonuçların ortalamaları belirlenmiĢtir.
3. ARAġTIRMA BULGULARI
Sıcak renklerin kombinasyonu ile düzenlenmiĢ yaĢama mekânının insanlar üzerindeki
psikolojik etkilerinin belirlenmesine iliĢkin yapılan anketlerin sonuçlarında elde edilen duygu
yoğunluklarını gösteren grafik ġekil 2‟de gösterilmiĢtir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
624
ġekil 2. Sıcak Renklerin Ġnsanlar Üzerindeki Psikolojik Etkileri
ġekil 2‟deki grafiğe göre sıcak renklerin insanlar üzerindeki etkileri; %68 arzulu, %67
olumlu, %56 güvenli, %69 enerjik, %65 canlılık, %53 düzenli, %58 huzurlu, %57 neĢe verici,
%51 cesaretli, %60 canlandırıcı, %79 sıcaklık, %60 yakınlık, %63 heyecanlandırıcı %66
çekici, %55 sakinleĢtirici ve %60 yaratıcılık olarak sıralanabilir. Sıcak renklerin belirgin
olmayan duyguları ise; %24 durağanlık, %37 sakinlik, %20 negatiflik, %17 uzaklık, %16
soğukluk, %19 bitkinlik, %13 korku, %10 hüzün, %20 huzursuzluk, %21 pasiflik, %16
isteksizlik olarak sıralanabilir.
Sonuçlardan da anlaĢılacağı gibi genel olarak açıklanırsa: Ġnsanlar üzerinde sıcak renklerde;
arzulu, olumlu, güvenli, enerjik, canlılık, düzenli, huzurlu, neĢe verici, cesaretli, canlandırıcı,
sıcaklık, yakınlık, heyecanlandırıcı, çekicilik, sakinleĢtirici ve yaratıcılık gibi duygular hâkim
iken, durağanlık, sakinleĢtirici, negatiflik, uzaklık, soğukluk, bitkinlik, korku, hüzün,
huzursuzluk, pasiflik ve isteksizlik gibi duygular ise hakim değildir.
Soğuk renklerin kombinasyonu ile düzenlenmiĢ yaĢama mekânının insanlar üzerindeki
psikolojik etkilerinin belirlenmesine iliĢkin yapılan anketlerin sonuçlarında elde edilen duygu
yoğunluklarını gösteren grafik ġekil 3‟de gösterilmiĢtir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
625
ġekil 3. Soğuk Renklerin Ġnsanlar Üzerindeki Psikolojik Etkileri
Soğuk renklerin insanlar üzerindeki en belirgin etkileri ġekil 3‟de görüldüğü gibi; %58
isteksizlik, %57 olumsuzluk, %52 pasiflik, %52 cansızlık, %50 dağınıklık, %71 huzursuzluk,
%50 hüzün, %69 yorucu, %67 sıkıcılık, %51 gerginlik, %82 soğukluk, %52 ciddilik, %60
iticilik, %56 öfkeli ve %62 sertlik olarak sıralanabilir. Soğuk renklerin belirgin olmayan
duyguları ise; %15 yumuĢaklık, %24 sakinlik, %22 yaratıcılık, %25 heyecanlandırıcı, %20
negatiflik, %9 rahatlık, %15 sıcaklık, %23 canlandırıcı, %18 ferahlık, %13 dinlendirici, %14
huzurlu, %19 hayalci, %16 arzulu olarak sıralanabilir. Sonuçlardan da anlaĢılacağı gibi genel
olarak açıklanırsa soğuk renklerde: isteksizlik, olumsuzluk, pasiflik, cansızlık, dağınıklık,
huzursuzluk, hüzünlü, yorucu, sıkıcılık, gerginlik, soğukluk, ciddilik, iticilik, öfkeli ve sert
gibi duygular hâkim iken, yumuĢaklık, sakinlik, yaratıcılık, heyecanlandırıcı, negatiflik,
rahatlık, sıcaklık, canlandırıcılık, ferahlık, dinlendirici, huzurlu, hayalci ve arzulu duygular ise
hakim değildir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
626
Uygun renklerin kombinasyonu ile düzenlenmiĢ yaĢama mekânının insanlar üzerindeki
psikolojik etkilerinin belirlenmesine iliĢkin yapılan anketlerin sonuçlarında elde edilen duygu
yoğunluklarını gösteren grafik ġekil 4‟de gösterilmiĢtir.
ġekil 4. Uygun Renklerin Ġnsanlar Üzerindeki Psikolojik Etkileri
Uygun renklerin insanlar üzerindeki etkisi ġekil 4‟de görüldüğü gibi en belirgin olanları, %50
olumsuzluk, %59 enerjik, %52 cansızlık, %50 dağınıklık, %53 huzursuzluk, %73 yorucu,
%40 sıcaklık, %75 gerginlik verici, %48 iticilik, %71 öfkeli ve %84 sertlk olarak sıralanabilir.
Uygun renklerin belirgin olmayan duyguları ise; %25 bağımlılık, %14 gerçeklik, %22
huzurlu, %17 neĢeli, %10 dinlendirici, %21 cesaretli, %17 ferahlık, %12 rahatlık, %20
negatiflik, %7 sakinleĢtirici, %24 durağan ve %6 yumuĢaklık olarak sıralanabilir. Sonuçlardan
da anlaĢılacağı gibi genel olarak açıklanırsa uygun renklerde; olumsuzluk, enerjik, cansızlık,
dağınıklık, huzursuzluk, yorucu, sıcaklık, gerginlik verici, itici, öfkeli ve sert gibi duygular
hâkim iken, uygun renklerde: bağımlılık, gerçeklik, huzurlu, neĢeli, dinlendirici, cesaret,
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
627
ferahlık, rahatlık, negatiflik, sakinleĢtirici, durağan ve yumuĢaklık gibi duygular ise insanlar
üzerinde hakim değildir.
Zıt renklerin kombinasyonu ile düzenlenmiĢ yaĢama mekânının insanlar üzerindeki psikolojik
etkilerinin belirlenmesine iliĢkin yapılan anketlerin sonuçlarında elde edilen duygu
yoğunluklarını gösteren grafik ġekil 5‟de gösterilmiĢtir.
ġekil 5. Zıt Renklerin Ġnsanlar Üzerindeki Psikolojik Etkileri
Zıt renklerin insanlar üzerindeki en belirgin etkileri ġekil 5‟de görüldüğü gibi; %62
olumsuzluk, %49 güvensizlik, %59 pasiflik, %49 cansızlık, %57 dağınıklık, %65
huzursuzluk, %78 yoruculuk, %75 sıkıcılık, %67 gerginlik, %55 bitkinlik, %54 soğukluk,
%51 uzaklık, %72 iticilik olarak sıralanabilir. Zıt renklerin belirgin olmayan duyguları ise;
%18 arzulu, %11 güvenli, %17 düzenli, %11 gerçeklik, %14 huzurlu, %12 dinlendirici, %18
cesaret, %9 ferah, %16 çekici, %14 sakinleĢtirici, %19 yaratıcılık olarak sıralanabilir.
Sonuçlardan da anlaĢılacağı gibi genel olarak açıklanırsa zıt renklerde: güvensizlik, pasiflik,
cansızlık, dağınıklık, huzursuzluk, yoruculuk, sıkıcılık, gerginlik, bitkinlik, soğukluk, uzaklık
ve iticilik gibi duygular hâkim iken; Zıt renklerin belirgin olmayan duyguları ise; arzulu,
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
628
güvenli, düzenli, gerçeklik, huzurlu, dinlendirici, cesaret, ferahlık, çekicilik, sakinleĢtirici ve
yaratıcılık gibi duygular ise insanlar üzerinde hakim değildir.
4. SONUÇ VE ÖNERĠLER
Sıcak renklerde; arzulu, olumlu, güvenli, enerjik, canlılık, düzenli, huzurlu, neĢe verici,
cesaretli, canlandırıcı, sıcaklık, yakınlık, heyecanlandırıcı, çekicilik, sakinleĢtirici ve
yaratıcılık gibi duygular hâkim iken, durağanlık, sakinleĢtirici, negatiflik, uzaklık, soğukluk,
bitkinlik, korku, hüzün, huzursuzluk, pasiflik ve isteksizlik gibi duygular ise hakim olmadığı,
Soğuk renklerde; isteksizlik, olumsuzluk, pasiflik, cansızlık, dağınıklık, huzursuzluk,
hüzünlü, yorucu, sıkıcılık, gerginlik, soğukluk, ciddilik, iticilik, öfkeli ve sert gibi duygular
hâkim iken, yumuĢaklık, sakinlik, yaratıcılık, heyecanlandırıcı, negatiflik, rahatlık, sıcaklık,
canlandırıcılık, ferahlık, dinlendirici, huzurlu, hayalci ve arzulu duygular ise hakim olmadığı,
Uygun renklerde; olumsuzluk, enerjik, cansızlık, dağınıklık, huzursuzluk, yorucu, sıcaklık,
gerginlik verici, itici, öfkeli ve sert gibi duygular hâkim iken, uygun renklerde; bağımlılık,
gerçeklik, huzurlu, neĢeli, dinlendirici, cesaret, ferahlık, rahatlık, negatiflik, sakinleĢtirici,
durağan ve yumuĢaklık gibi duygular ise insanlar üzerinde hakim olmadığı,
Zıt renklerde; güvensizlik, pasiflik, cansızlık, dağınıklık, huzursuzluk, yoruculuk, sıkıcılık,
gerginlik, bitkinlik, soğukluk, uzaklık ve iticilik gibi duygular hâkim iken; Zıt renklerin
belirgin olmayan duyguları ise; arzulu, güvenli, düzenli, gerçeklik, huzurlu, dinlendirici,
cesaret, ferahlık, çekicilik, sakinleĢtirici ve yaratıcılık gibi duygular ise insanlar üzerinde
hakim olmadığı belirlenmiĢtir.
Günümüz konut sistemleri anlayıĢı çerçevesinde, iç mekân tasarımında ve dekorasyonda renk
kullanımına verilmesi gereken değer konusundaki eksiklik aĢikârdır. Birçok mekân
tasarımında, yapılacak eylemler ile kullanılan renk kombinasyonları arası iliĢkilerde
tutarsızlıklar ile karĢılaĢılmaktadır.
AraĢtırmanın sonucunda, farklı renk kombinasyonlarının insanlar üzerindeki psikolojik
etkileri hakkında veri elde edilmiĢtir. Tasarımda rengin insanlar için hem iĢ hayatında hem de
sosyal hayatta vazgeçilmez bir etkisinin olduğu kanısına varılmıĢtır. Sonuç olarak, iç
mimarların, iç mekân tasarımcılarının ve dekorasyon iĢi ile uğraĢanların yararlanabileceği bir
kaynak ortaya çıkmıĢ ve bu sayede daha bilinçli renk-ıĢık düzenlemeleri yapılarak
tasarımların amacına ve fonksiyonuna uygun iç mekânlar yaratılmasına katkı sağlanmıĢtır.
Farklı mekânlar için eylem özelliklerine uygun renkler ve ıĢık kaynaklarının seçilebilmesi, bir
baĢka ifade ile eylemler ve renk arasındaki iliĢkilerin doğru kurulabilmesi sonucu görsel
konforun elde edilmesi kolaylaĢacak, kiĢilerin eylemleri daha kolay ve istekle yerine
getirmeleri sağlanabilir. Sonuç olarak toplumsal refaha ve bu alandaki bilimsel birikime katkı
sağlanmıĢtır.
Bu çalıĢmadan elde edilen veriler ıĢığında, benzer yaĢama mekânları için de yeni çalıĢmalar
yapılmasının önü açılmıĢ, bu konudaki çalıĢmaların geliĢtirilebilmesi için bir adım atılmıĢtır.
Bu ve benzeri çalıĢmaların sonuçlarından elde edilen verilerden yararlanılarak, dikkatlice
seçilmiĢ renk-ıĢık kombinasyonları ile oluĢturulan mekânların atmosferleri daha ucuz ve
kolay değiĢtirilebilecektir. Ġç mekânın kullanım amacına ve fonksiyonuna uygun renk
kombinasyonlarının seçilmesi, o mekânda eylem yapacak insanların rahat hareket etmesini
sağlayacak, yaĢam kalitesini arttıracak, dolayısıyla da insanların psikolojisi ve sağlığı
üzerinde olumlu bir etki yaratacaktır.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
629
KAYNAKLAR
Müderrisoğlu, H., Eroğlu, E., Özkan, ġ., Ak, K. (2006) Visiual Perception of Tree Forms”,
Building and Environment, 41, 796-806.
Nejat F. (1997) EczacıbaĢı Sanat Ansiklopedisi, EczacıbaĢı Vakfı, 3. Cilt, Yapı Endüstrisi
Merkezi Yayınları, Ġstanbul.
Nordvik, E., Schütte, S., Broman, N., O. (2009) People‟s Perceptions of the Visual
Appearance of Wood Flooring: A Kansei Engineering Approach, Forest Products
Jornal, 59 (11/12), 67-74.
Özakbulut, B., Kargın, E. (2006) Mobilya ve Ġç Mekanda Renk Kullanımı, Muğla
Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi, Lisans Tezi, Muğla.
Özbudak, Y. B., GümüĢ, B., Çetin, F. D. (2003) Ġç Mekan Aydınlatmasında Renk ve
Aydınlatma Sistemi ĠliĢkisi, Diyarbakır Üniversitesi II. Ulusal Aydınlatma
Sempozyumu, Diyarbakır.
Sağocak, M. D. (2005) Ergonomik Tasarımda Renk, Trakya Üniversitesi, Fen Bilimleri
Dergisi, 6 (1), 77-83.
Tsunetsugu, Y., Miyazaki, Y., Sato, H. (2005) Visual Effects of Interior Design in ActualSize Living Rooms on Physiological Responses, Building and Environment, 40, 13411346.
Uçar, T. F. (2004) Görsel ĠletiĢim ve Grafik Tasarım, Ġnkılâp Yayınları, Ġstanbul.
Yıldırım, K., Akalın-BaĢkaya, A., Hidayetoğlu, L. (2007) Effects of Indoor Color on Mood
and Cognitive Performance, Building and Environment, 42 (9), 3233-3240.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
630
OSMANLI DÖNEMĠ TÜRK EVĠNDE ERGONOMĠ
Ramiz ABDÜLRAHĠMOV1, Serpil BAġLILAR ALTUN2
1
Prof. Dr. Azerbaycan Mimarlık ĠnĢaat Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık
Konstrüksiyonlar ve Abideleri Restorasyonu Bakü
2
Öğr. Grv. Dumlupınar Üniversitesi Kütahya Meslek Yüksekokulu Mimarlık ve ġehir
Planlama Bölümü Kütahya, e-posta : [email protected]
ÖZET
Mimarlıkta mekan, fiziksel, sonrasında sosyal ve psikolojik gereksinimleri karĢılamak
zorundadır.
Mekanın; iĢlevine ve kullanıcı sayısına uygun boyutta tasarlanmıĢ olması, insanın statik ve
dinamik antropometrik boyutlarına bağlı kalması, fiziksel büyüklüklerin yanı sıra psikolojik
büyüklükleri dikkate almıĢ olması, özetle bir mekanın taĢıyacağı en az gereksinimleri
karĢılayarak kullanıcıda zorlanma, rahatsızlık ve yorgunluk yaratmaması gerekir. Deneysel
çalıĢmalar, mekan kullanımının ve büyüklüğünün zaman içerisinde değiĢebildiğini ve kültürel
farkların olduğunu göstermiĢtir. Günümüz konutuyla Osmanlı konutu arasında bu durum
gözlemlenebilmektedir.
Osmanlı konutu; baĢta yörenin malzeme kaynakları ve coğrafi durum (özellikle iklim) olmak
üzere, iktisadi durum, yapı kültürü-ustaları, diğer uygarlıklar ve dinin etkisi altında
ĢekillenmiĢtir. Osmanlı konutu iç mekanında, günümüzde uygulanan antropometrik boyutlara
uygun tasarımlar görüldüğü gibi yer tasarrufu ve çeĢitli nedenlerle günümüz standartlarıyla
bağdaĢmayan özgün çözümler de zevkle izlenebilmektedir.
ÇalıĢmanın amacı; mimarlık sektörü dıĢındaki farklı disiplinler için konut mekanında
ergonomi konusunu ele alırken Osmanlı evlerinde uygulanan kültürüne özgü çözümleri
paylaĢmaktır.
Anahtar Kelimeler : Osmanlı, mimarlık, konut, ergonomi
ABSTRACT
Architecture, space, physical, social and psychological needs must meet the following.
Space, the function of the appropriate size and number of users has been designed in keeping
with the size of human static and dynamic anthropometric, psychological, as well as the size
of the physical quantities to be taken into account, a summary of space requirements, meeting
the user has at least carry the strain, should not cause discomfort and fatigue. Experimental
studies, the use of space and the size may change over time and showed that cultural
differences. With today's residence of the Ottoman residence, this situation can be observed.
Residence of the Ottoman Empire, particularly the area's material resources and the
geographical situation (especially climate), including the economic situation, structure,
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
631
culture-makers, formed under the influence of other civilizations and religions. In the interior
of the Ottoman residence, today the anthropometric dimensions, as shown in the appropriate
space-saving designs and for various reasons, incompatible with today's standards, watched
with pleasure as the original solutions.
The aim of the study; architectural sector for non-residential venues in different disciplines in
addressing the issue of ergonomics applied to the Ottoman culture-specific solutions, to share
their homes.
Key words : Ottoman, architecture, housing, ergonomics
1. GĠRĠġ
Konut; temel fizyolojik gereksinimler (barınma, giyinme, beslenme vb.), güvenlik
gereksinimleri (doğal afetlerden, hırsızdan korunma vb.), ısıl gereksinimler, mekanın
eylemleri karĢılaması, araç gerecin ve mekanın boyutsal gereksinimleri gibi fiziksel
gereksinimleri karĢılamak zorundadır. Aynı zamanda mahremiyet (iĢitsel, görsel)
gereksinimleri, sınır gereksinimleri (bireysel, kamusal ve toplumsal), toplumsal iliĢki
gereksinimleri (iletiĢim, paylaĢım, dayanıĢma, aidiyet, görev tasarımı, örgütlenme vb.),
zihinsel gereksinimler (rahatlık hissi vb.), estetik gereksinimler (biçim, renk, doku, algı,
uyumluluk vb.) gibi psiko-sosyal gereksinimleri karĢılamalıdır. Osmanlı dönemi Türk evinde
bu gereksinimler karĢılanırken çevre insancıllaĢtırılarak ergonomik çözümler getirilmiĢtir.
Bu çalıĢmanın amacı Osmanlı dönemi Türk evindeki insancıl boyut ve çözümleri irdeleyerek
günümüz konut tasarımlarına ıĢık tutabilmektir.
2. YÖNTEM
Ġncelenecek konut örnekleri seçilirken; Osmanlı dönemi Türk evlerinin Türkiye sınırları
içerisinde, belirli yerleĢim bölgelerinde iyi korunup günümüze ulaĢtığı; bazı yerleĢim
alanlarında ise doğal afetler, savaĢlar ve özellikle betonarme yapılaĢma gibi nedenlerle hızla
yok oldukları gözlenmiĢtir. Ġncelenecek evlerin doğru saptanabilmesi için bu coğrafyadaki
evler için kapsamlı bir tipoloji çalıĢması yapılmıĢtır. Bu çalıĢma kapsamında; yukarıda
açıklanan sebepler ıĢığında incelenen konutların dağılımı ġekil 1‟de verilmektedir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
632
ġekil 1. Osmanlı Dönemi Konut Örneklerinin Ġncelendiği YerleĢimler
3. BULGULAR
Osmanlı dönemi Türk evinde; temel fiziksel gereksinimleri karĢılamak için en önemli
mücadele iklim koĢullarına karĢı verilmiĢ ve dönemin teknolojik olanakları, yöresel malzeme
kaynakları kullanılarak ve gelenekler doğrultusunda çözümler getirilmiĢtir. Bu amaçla sıcak
iklim bölgelerinde serinlik sağlayan tasarımlara gidilmiĢtir: Sokaklar gölge oluĢturması için
dar, konutlar avluludur (Güneydoğu Anadolu vb.). Cepheler serin esen rüzgardan
yararlanmayı sağlayacak Ģekilde düzenlenmiĢ, hakim rüzgar yapının içerisine alınmıĢtır.
Rüzgar alan cephelere eyvan yerleĢtirilmiĢtir. Avlu ve eyvanda havuz yer almıĢtır. Çatı düz
toprak örtülü damdır (Altun ve Abdülrahimov, 2007). Zira, kil tabakası (8-10 cm kalınlığında)
ara kat döĢemelerinde de izolasyon amacıyla kullanılmıĢ, kilin üzeri ahĢap veya tuğla ile
kaplanmıĢtır. Bu izolasyona „„bulgurlama‟‟ denmiĢtir (Kömürcüoğlu, 1950).
Soğuk iklim bölgelerinde; genellikle duvarlar kalın, pencereler küçük ve az sayıdadır. Bazen
rüzgarlı yönlere bakan duvarlar kerpiç veya taĢ, kalın ve mümkün olduğu kadarıyla sağır inĢa
edilmiĢtir. GüneĢten yararlanma istenilen diğer yönlerde duvarlar ahĢap iskelet arasına dolgu
malzemesi kullanılarak yapılmıĢ ve incedir (Çetingök, 1986). Soğuktan korunmak için kıĢ
aylarında orta mekanlar, ara katlar kullanılmıĢ veya binanın muhafazalı kısımlarında, küçük
pencereli, alçak tavanlı kıĢ odaları düzenlenmiĢtir. Yaz aylarında ise evin kenarındaki
mekanlar kullanılmıĢtır. Evin altında ahır yer aldığında, ahır ile yaĢam katı arasındaki
döĢemede boĢluklar bırakılmıĢtır. Böylece hayvanların nefes ısısından faydalanılarak
ısınmaya yardımcı olunmuĢtur.
Yıllık yağıĢ ortalamasının yüksek olduğu yerlerde (Doğu Karadeniz, Muğla vb.) çatılar
eğimlidir, çatı örtüsü olarak kiremit tercih edilmiĢ ve geniĢ saçaklara yer verilmiĢtir (80 - 180
cm, nadiren 250 cm, ġekil 2a). GeniĢ saçaklar, bina duvarlarından yağmur sularının
uzaklaĢmasını sağlar. Bunun dıĢında bazen, yağmur sularına maruz kalan duvarlar yığma taĢ
ve sağır olarak yapılarak ya da kerpiç duvarlarda ahĢap kaplamalar uygulanarak bina duvarları
yağmur sularından korunmak istenilmiĢtir. Kar yağıĢının fazla olduğu yerlerde ise, karın
birikmemesi için yapılan çok eğimli çatılarla karĢılaĢılabilir (GümüĢhane vb., ġekil 2b). Bazı
yörelerde suların uzaklaĢtırılması için çörten veya oluk kullanılmasına rağmen pek çok evde
hiçbir önlem alınmamıĢtır.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
633
a.
b.
ġekil 2. YağıĢın Fazla Olduğu Yörelerde Saçak Ve Çatı Düzenlemeleri
Yakın geçmiĢe kadar, ısısal konfor, su, kanalizasyon, elektrik, gaz donanımı, ev araç ve
gereçleri günümüz imkanlarının çok uzağındaydı. Isınma bir ya da birkaç odada yer alan
ocakla sağlanırdı. Özenli evlerde her odada bir ocak bulunurdu. Bazen evlerde ateĢ ocakları
ve mangal ocakları bulunurdu. AteĢ ocaklarında odun yanar, burada yanan ateĢ mangal
ocaklarına alınırdı. Yangın çıkmaması için ocakların ön tabanı, yanıcı olmayan ve dayanıklı
malzemeden (mermer, doğal taĢ, tuğla, saç veya bronz kaplama vb.) ve oldukça geniĢ
yapılmıĢtır. Ön taban üzerinde ve ocak ağzının iki yanında kıvılcımların sıçramasına engel
olacak siperler konmuĢtur. YaĢmaklar ile dumanın odaya yayılmasına engel olunmuĢ.
YaĢmak aynı zamanda odunun alev ve duman etkisiyle kızmasını sağlayarak odanın
ısınmasına yardım etme fonksiyonunu üstlenmiĢtir (Zeren, 1955).
Pencere; aydınlatma, güneĢlenme, havalandırma, iklimsel faktörlere ve gürültüye karĢı önlem
alma gibi gereksinimleri karĢılayan, iç mekan ile dıĢ dünya arasında bağlantı kuran önemli bir
elemandır. Türk evinde odaların alanına bağlı olarak 2 - 8 adet pencere kullanılmasına karĢın,
kıĢ Ģartları ağır geçen yörelerde pencere sayıları az (en önemli odalarda bile ikiyi geçmez),
boyutları küçük ve avluya yönelmiĢ durumdadır. Soğuktan korunmak için pencerelerde
kepenklerden faydalanılırdı. Soğuk kıĢ günlerinde kepenkler kapatıldığında odaya ıĢık daha
küçük boyutlu olan tepe penceresinden sağlanırdı. Revzen de denilen bu pencerelerde
genellikle renkli camlar kullanılır böylelikle hoĢ bir ıĢık oyunu sağlanırdı (ġekil 3a). Tepe
pencereleri her odada bulunmaz, önemli odalarda, özenli evlerde daha sık uygulanırdı. Tepe
pencereleri insanın ulaĢabileceği yüksekliğin üzerinde olduğu için açılan kanada sahip
değildir. Kepenkler genellikle ahĢaptı, nadiren demir saçtan yapılırdı ve sade, göze batmayan
renklerde boyanırdı. Kepenkler, sokağa bakan zemin ve bodrum kat pencerelerinde güvenlik
gereksinimi nedeniyle özellikle bulunur, üst katlarda kepenk kullanımı ev sahibinin isteğine
göre uygulanırdı. Kepenkler kapatıldıkları zaman demir çengellerle pencere demirlerine
bağlanır, emniyete alınır, dıĢarıdan açılması olanaksız hale getirilerek güvenlik sağlanırdı
(ġekil 3b).
Güvenlik gereksinimi; bahçenin yüksek duvarla çevrilmesi, bazen dıĢ kapıların metal levhalar
ile kaplanarak daha sağlam ve dayanıklı kılınması vb. önlemlerle çözümlenirdi (ġekil 3c).
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
634
a.
b.
c.
ġekil 3. Tepe Penceresi, Kepenk Uygulaması Ve Metal Kaplamalı Kapı
Osmanlı dönemi Türk evinde mekan örüntüsü; geleneksel yaĢamlarının, örf ve adetlerinin,
geçim kaynaklarının etkisinde Ģekillenir. Evler; tek katlı, iki katlı veya üç katlı olabilir.
Genellikle kırsal yerleĢimlerde evler; belirli ve sınırlı günlük ihtiyaçları karĢılayabilecek en
yalın çözümler çevresinde kalır, tek katlı ve doğaya uyumludur (Küçükerman ve Güner,
1995). Kırsal yerleĢmelerde geçim daha çok tarım veya hayvancılığa dönüktür. Bu nedenle
evin çevresinde, ahır, merek, ambar, serander, değirmen gibi çeĢitli fonksiyonlarda yapılar
bulunur (Kantar, 1998). Ahır genellikle, tek katlı evlerde bitiĢik çok katlı evlerde alt katta yer
alır. Kent ve kasaba yerleĢimlerinde evler genellikle iki, üç katlıdır ve esas yaĢanan yer üst
kattır (Karpuz, 1993). Kentsel yerleĢimlerde, kırsal yerleĢimdeki ahırın yerini, mutfak vb.
servis mekanları, hatta dükkanlar alabilir. Mutfak zemin katta, bahçe içerisinde veya yaĢam
katında olabilir. Tuvaletler zemin katta veya bahçenin bir kenarındadır. Bahçede kazan, kuyu,
çardak, çiçeklik, bazen de havuz bulunur.
Katlar arasındaki bağlantıyı sağlayan merdiven ebatları yöreden yöreye değiĢmekle beraber
günümüzün standartlarıyla uyuĢmamaktadır. Bunun nedeni merdivenin; ihtiyaçtan doğan, iki
kotu birbirine bağlayan bir araç olarak görülmesi ve planda en az yeri iĢgal etmesinin
amaçlanmasıdır. Merdiven geniĢliği 100 cm‟yi nadiren geçer. Basamak geniĢliği çoğunlukla
15 - 30 cm arasındadır (Konya‟da 15 - 20 cm, Diyarbakır ve Kütahya‟da 25 cm, Muğla‟da 28
- 30 cm, Mardin‟de 23 - 28 cm vb.). Rıht yükseklikleri 17 cm‟den fazladır (Konya‟da 20 cm,
Diyarbakır‟da 20 - 25 cm, Muğla‟da 18 cm, Mardin‟de 20 - 23 cm, Kayseri‟de 22 - 25 cm
gibi). Merdivenler; bazen sahanlıklı iki kollu ya da köĢe sahanlıklı „„L‟‟ biçimli, fakat
çoğunlukla sahanlıksız düz kollu veya döneldir. ġekil 4‟te merdiven örnekleri verilmiĢtir.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
635
ġekil 4. Merdivenler
Osmanlı dönemi Türk evinin mekansal düzenleniĢinde esas birim odalar ve sofalardır. Sofa,
odalar arasında sirkülasyonu sağlayan, aynı zamanda pek çok iĢleve yanıt veren ortak yaĢama
mekanıdır. Türk evinde odaların önemli özelliklerinin baĢında; kendi baĢlarına, yapı içinde
belirli eylemleri karĢılayan birimler olmalarıdır. Yani her odada; yatılabilir, yıkanılabilir,
yemek yenilebilir bazen yemek piĢirilebilir. Odaların sayısı evin sahibinin maddi gücüyle
bağlantılıdır. Misafirlerin ağırlandığı „„baĢoda‟‟ gibi bazı odalar diğer odalara göre daha
önemlidir ve daha özenli inĢa edilmiĢtir. Oda boyutları 300 - 600 cm (350x500, 500x600,
400x400, 450x450 cm…) arasında değiĢir. Kat yükseklikleri; asıl katta 300, 350, 400 cm
civarındadır ve 270 cm‟nin altına düĢmez. Ara katlarda yükseklik 180 - 250 cm arasındadır
(180 cm‟nin altına düĢmez). Bodrum katında 150 cm‟ye kadar iner.
Osmanlı dönemi Türk evlerinde iç mekanı Ģekillendiren baĢlıca etken gereksinimdir ve iç
mekan donatıları, onları kullanan insanla çok yakın iliĢkilidir. Oda; gömme dolaplar, niĢler,
gusülhane, sedirler, sergen (raf), ocak gibi iç mekan donatılarıyla birlikte inĢa edilir. Yani
Türk odası; boĢ dikdörtgen odaya göre oldukça özgün karaktere sahiptir. Günümüz toplu
konutlarının çok ötesinde; dolap, sedir vb. iç mekan donatıları oda giriĢi, döĢeme, pencere ve
tavan gibi yapı elemanlarıyla bir bütündür. Oda, insan ölçülerine uygun olarak düĢeyde üç
bölüme ayrılmıĢtır:

Sedir düzlemi,

Pencereler ve
Sergen ile tavan arası. Bu üç düzlem odanın yatay algılanmasını sağlar. ġekil 5‟te
Günay‟ın odanın yatay bölümlerini antropometrik değerlerle karĢılaĢtırdığı Ģema verilmiĢtir
(Günay, 1998).

17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
636
ġekil 5. Odanın Yatay Bölümleri Ve Antropometrik Değerler
Sedir; biçimi, boyutu ve yerleĢimi ile, dinlenme, boĢ zamanı geçirme, konuĢma, toplantı,
ısınma, çalıĢma gibi değiĢik amaçları karĢılayacak tarzdadırlar. Sedirlerin oluĢturduğu oturma
alanı yatma, yemek yeme vb. eylemleri karĢılayacak boyuttadır (300 – 500 cm, ġekil 6).
Yükseklikleri 30 - 40 cm civarındadır. Le Corbusier‟in Modulor‟una göre; otururken koltuk
yüksekliği 27 cm, sandalye yüksekliği 43 cm‟dir.
ġekil 6. Geleneksel Türk Odasında Orta Mekanın Bazı ĠĢlevleri
Bazı konutlarda pencereler, sedirde oturan insanın kalkmaksızın açabilmesi amacıyla;
düĢeyde ve yatayda kayıtla dörde bölünüp üstü ve altı çift kanatlı olarak ayrı ayrı açılır Ģekilde
tasarlanmıĢtır (ġekil 7a).
Sergen; odanın üst sınırını belirleyen; pencere ve kapı yüksekliğinde odayı çepeçevre veya
kısmi olarak dolanan; kap kacak, kitap ve meyve gibi birçok değiĢik eĢyanın yerleĢtirildiği
raftır. Ġnsan anatomisine uygun olarak 220 cm‟yi geçmez, yani insan elinin uzanabileceği
maksimum yüksekliktedir. GeniĢliği 15 cm civarındadır. Sergen; tepe pencereleri yer alıyorsa,
tepe pencerelerini alt pencerelerden ayırır. Daha önce değinildiği gibi sergen odanın
kullanılabilir üst sınırını belirler ve bu nedenle sergenin üzerinde bulunan tepe pencereleri
açılan kanada sahip değildir, sadece alt sıra pencerelerin kepenkleri kapatıldığında odanın
aydınlanmasını sağlar.
Odanın döĢemesi halı ile kaplanacağından oldukça sade, tavan ailenin ekonomik gücünün
elverdiği ölçüde süslemelidir. DöĢeme; yüklüklerden çıkarılan yatak yorganın serilmesi,
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
637
yemek yenmesi, abdest alınması vb. değiĢik eylemlerin gerçekleĢmesine olanak tanıyacak orta
mekanı sağlamak amacıyla sedirler dıĢında boĢ bırakılmıĢtır. Yüklükler gündüzleri yatakların
kaldırıldıkları dolaplardır. Derinlikleri 75 - 90 cm geniĢlikleri 130 - 150 cm civarındadır.
Genellikle giriĢ ve ocak duvarında yer alırlar. Yatakların koyulabilmesi için yerden 60 - 80
cm yükseklikten baĢlarlar (Günay, 1998). Yüklükler iki kapaklı bölmesizdir. Yatak yorganın
dıĢındaki çeĢitli eĢyaların koyulduğu dolaplar daha dardır ve raflıdır. Mutfak eĢyalarının
koyulduğu dolaplar 25 - 30 cm, diğer eĢyaların konulduğu dolaplar 40 - 50 cm civarındadır
(Ġmamoğlu, 1992).
Oda kapılarının geniĢliği çift kanatlılarda 100 - 140 cm, tek kanatlılarda 80 - 95 cm,
yükseklikleri 170 - 200 cm civarındadır. Kapı yüksekliği 210 cm‟yi pek geçmez ve özellikle
servis mekanlarında 160 cm‟ye kadar düĢebilir. Kapı eĢikleri 8 - 13 cm yüksekliğindedir
(Binan, 1950). DıĢ kapıların geniĢlikleri; 100 - 130 cm, yükseklikleri 180 - 215 cm
civarındadır. Bazı yörelerde „„kuzulu kapı, enikli kapı gibi yöresel isimler verilen ve at
arabalarının girmesini sağlamak için 200 - 250 cm geniĢlikte olan kapılar yapılmıĢtır. Bu
kapının bir kanadında, 60 - 70 cm geniĢlikte, 140 - 150 cm yükseklikte ve tabandan 20 cm
yükseltilmiĢ durumda küçük bir kapı yer alır. Böylelikle insanlar bu küçük kapıdan, çift
kanatlı kapı açılmaksızın kolaylıkla girebilirlerdi (ġekil 7b). Bahçe kapısı üç kanatlı yapıldığı
durumlarda; orta kanat günlük giriĢ çıkıĢlarda, diğer iki kanat araba giriĢlerinde kullanılırdı.
a.
b.
ġekil 7. Pencerelerin AçılıĢ ġeması Ve Kuzulu (Enikli) Kapı
AĢağıda Osmanlı dönemi Türk evinde kullanılan bazı ölçülerin, günümüzde kullanılan
standartlarla karĢılaĢtırılması verilmektedir:
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
638
Tablo 1. Tek Ailenin Kullandığı Konutlarda Uygulanan Ölçüler
Osmanlı Dönemi Türk Evi
Merdiven GeniĢliği
70 – 100 cm
100 – 120 cm
Basamak GeniĢliği
15 – 30 cm
29 cm
Rıht Yüksekliği
18 – 25 cm
17 cm
Merdiven Eğimi
30°- 45°
30°
Harcanan Enerji
10,5 cal / kg (35° için)
10 cal / kg
9,3*, 12**, 16*** m2 (Yatak Odası)
Oda Boyutu
2
18 – 22** m (YaĢama Mekanı)
17,5 – 24 m2
Odanın En Dar Kenarı
300 cm
300 cm
Oda Kapısı GeniĢliği
80 – 140 cm
90 cm
Oda Kapısı Yüksekliği
170 –210 cm
210 cm
DıĢ Kapı GeniĢliği
100 cm (min.)
100 cm (min.)
DıĢ Kapı Yüksekliği
180 – 215 cm
210 cm
*
Amerikan Standartları,
**
Alman Standartları,
***
Ülkemizde yürütülen Bazı AraĢtırmalar
Osmanlı dönemi Türk evinde; temel fiziksel gereksinimlerin yanı sıra psiko-sosyal
gereksinimleri karĢılamak için gerekli önemin verildiği söylenebilir. Bu gereksinimlerin
baĢlıcası; Ġslamiyet‟in kabulünden sonra önemi artan mahremiyet gereksinimidir. Evlerin
yüksek bir duvarla sokaktan ayrılmasının nedenlerinden biri mahremiyettir. Kapılara; kadınlar
ve erkekler için birbirinden farklı ses çıkartan iki tokmak yerleĢtirilmesinin nedeni de
mahremiyettir. Böylece ev sahibi konuğun kadın veya erkek olduğunu anlayabilirdi. Avluda
harem ve selamlık olmak üzere ikili yerleĢim söz konusudur. Böylelikle evlerde değiĢik
mimari çözümlere gidilmiĢ, çoğu evlerde selamlık alt katta, harem üst katta yapılmıĢ, hatta
harem ve selamlık iki ayrı konut olarak çözümlenmiĢtir. Pencereler komĢuları rahatsız
etmeyecek ve dıĢarıdan bakıldığında içerisi görünmeyecek Ģekilde konumlandırılmıĢ ve
kafesli olarak uygulanmıĢtır. Harem ve selamlık arasında hizmet eden kadının erkekler
tarafından görülmesini engellemek için „„dönme dolap‟‟ kullanıldığı da görülür. Yemek,
kahve vb. dolabın raflarına yerleĢtirir, elle döndürülerek selamlık bölümüne iletirdi.
Odalar; hizmet bölümü olan seki altı ve asıl kullanım alanı olan seki üstü olmak üzere iki
iĢlevsel bölüme ayrılarak, seki üstü bölümünü gözlerden uzak tutulmaya çalıĢılmıĢtır (ġekil
8). Bu iki bölüm; bir basamakla veya direklerle ayrılmıĢ, seki altı bölümünün tavanı daha
alçak tutulmuĢ ve odayı oluĢturan donatıların yardımı ile hem ayrılan hem bütün olan iki
mekan vurgulanmıĢtır. Odada yüklüklerin içerisinde gusülhane denilen bir çeĢit banyo
yapılarak aile içi gizlilik, mahremiyet sağlanmıĢ olurdu. Fakat asıl yıkanma yeri Ģehir
hamamlarıdır.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
639
ġekil 8. Odanın Seki Altı Ve Seki Üstü Bölümleri
Ġslamiyet‟in kabulünden sonra kadın ile erkek arasında iĢ bölümü daha kesin çizgiler
kazanmıĢ, dıĢarısı erkeğin, ev kadının dünyası haline gelmiĢtir. Evin en büyük erkeği ailenin
reisiydi. Sedirde oturma düzeni bu hiyerarĢiye uygundu. Aile reisi sedirin en güzel yerinde
oturur ve burası minderlerle desteklenir. Gençler giriĢe yakın, çocuklar ise halının üzerinde
oturur. Aile çoğu zaman akrabaları da içine alabilecek geniĢlikteydi. Bu nedenle sofa;
sirkülasyon alanı olmaktan çıkmakta, kalabalık ev halkının sığabileceği boyutta; yemeklerin
yendiği, düğün vb. toplantıların yapıldığı kısacası aile halkının toplandığı alan olmaktadır.
Osmanlı dönemi Türk evinde estetik gereksinimleri; çıkma, tavan, pencere, kapı, dolap, ocak,
dokuma vb. her elemanın kendine özgü nitelikleriyle ve taĢ, tuğla, ahĢap, maden, çini, alçı,
cam, boya gibi malzemelerin yardımıyla karĢılanmıĢtır. TaĢ oyma ve Ģebeke; ahĢap oyma,
çekme, geçme, kakma; çiniler sıraltı, lüster ve minai gibi tekniklerle uygulanmıĢtır. Bunun
yanı sıra yazı, malakari, Orta Asya‟dan beri kullanılan stuko sıvalarla konut süslenmiĢtir
(Altun ve Abdülrahimov, 2007). Süslemelerde yararlanılan motiflerin baĢlıcaları; rumipalmet-lotus grubu, bitkisel ve geometrik motiflerdir. En sık kullanılan bitkisel motifler
karanfil, lale, sümbül, yıldız çiçekleri, yapraklar, gül, bahar çiçeğidir (Kömürcüoğlu, 1950).
Süslemelerde uygulanan kompozisyon Ģemaları ise; bordürler, sonsuz kompozisyonlar,
merkezi kompozisyonlar ve kompozisyonların ortak kullanılıĢı Ģeklindedir (Demiriz, 1979).
17. yüzyıldan sonra, Osmanlı mimarisine Avrupa‟daki sanat akımlarının etkileri görülür.
Önce Ġstanbul, Bursa, Edirne gibi büyük kentler, sonra Akdeniz ve Karadeniz kıyılarındaki
deniz yollarına sahip büyük iller batı etkilerine açık olmuĢtur. 18. yy.ın ilk yarısından itibaren
Barok etkisiyle; çıkma altları ve saçaklar eğri yüzeyli, bağdadi sıvalı yapılmaya baĢlanır ve
nakıĢlarla süslenir. Sofa direkleri artık Bursa kemerli değil, daire ve „„S‟‟ biçimli Barok
kemerli, bağdadi sıvalı ve nakıĢlıdır. Sofalar ovalleĢmeye baĢlar. 19. yy.da Ampir üslubu
etkisini gösterir. Ampir daha çok cephelerde ve süslemede, yarım gömme sütunlar, üçgen
alınlıklar, Ģemseler vb. ile kendini gösterir. Çıkmalar azalmıĢtır. 1900‟lerden 1920‟lere kadar
Art-Nouveau etkisini gösterir. Kuleler ve çatı katı balkonları bu dönemin modasıdır. Standart
pencereler yan yana eklenerek geniĢler. Bir eleman Barok, diğeri Osmanlı, bir baĢkası NeoKlasik, Neo-Gotik, Art-Nouveau olan karma örnekler görülür. Merdiven olağan üstü önem
kazanır. Artık süslü mobilya kullanımı ve apartmanlaĢma baĢlar.
4. SONUÇLAR
Osmanlı dönemi Türk evinde iklim koĢullarından; avlu, eyvan, ara kat ve kıĢ odası
tasarımlarından, pencere sayısı, büyüklüğü ve kepenklerden, kalın sağır veya hafif ahĢap
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
640
iskeletli duvarlardan, malzemelerin doğal özelliklerinden, çatı eğimleri ve saçak
geniĢliklerinden yararlanılarak korunulmuĢtur. Güvenlik; yüksek bahçe duvarları, kapı
düzenlemeleri, kepenk, parmaklık vb. yardımıyla sağlanmıĢtır. Evin esas öğeleri kullanıcı
gereksinimlerine bağlı olarak sofa ve odalar olmuĢtur. Mekan kullanıcısının kültürel yapısına
ve insan anatomisine göre boyutlanmıĢ, çok iĢlevli orta mekanlar tasarlanmıĢ ve düĢeyde üç
bölüme ayrılmıĢtır. Ġnsan elinin uzanabileceği maksimum yüksekliğin üzerindeki bölüm
kullanılmayan alan olarak tertiplenmiĢtir. Bahçe duvarları, harem ve selamlık düzenlemeleri,
seki altı ve seki üstü tasarımları, gusülhaneler, pencere konumları ve kafesleri, kapı
tokmakları, dönme dolap düzenlemeleri vb. ile mahremiyet sağlanmıĢtır. Geleneksel, motifler,
kompozisyonlar ve ahĢap, taĢ, alçı süsleme insanların duygusal dünyasına ıĢık tutulmuĢtur. Bu
mimari tasarımlar, Osmanlı dönemi Türk evinde yaĢanabilir ergonomik çevreyi beraberinde
getirmiĢtir.
KAYNAKLAR
BaĢlılar Altun, S. ve Abdülrahimov, R. (2007) Türk Evlerinin Yapısal Özellikleri, Yapı
Dünyası Dergisi, 138.
Binan, M. (1950) Kapılar, Türk Yapılarında On dört Rölöve, Teknik ve Mimari Özellikler,
Ġ.T.Ü., Ġstanbul.
Çetingök, Ġ. N. (1986) Yapının Ġklime Uyum Düzeninin Saptanması Ġçin Bir Yöntem ve
Geleneksel Mimari Üzerinde Örneklenmesi, K.T.Ü., Trabzon.
Demiriz, Y. (1979) Osmanlı Mimarisinde Süsleme I. Erken Devir, Kültür Bakanlığı
Yayınları, Ġstanbul.
Günay, R. (1998) Türk Ev Geleneği ve Safranbolu Evleri, YEM Yayınları, Ġstanbul.
Ġmamoğlu, V. (1992) Geleneksel Kayseri Evleri, Laga-Basım Yayın, Ankara.
Kantar, Z. (1998) Kırsal YerleĢmelerde DıĢ Mekan Organizasyonu Artvin Ġli Köyleri, K.T.Ü.,
Trabzon.
Karpuz, H. (1993) Türk Ġslam Mesken Mimarisinde Erzurum Evleri, Kültür Bakanlığı
Yayınları, Ankara.
Kömürcüoğlu, E. (1950) Ankara Evleri, Ġ.T.Ü., Ġstanbul.
Küçükerman. Ö. ve Güner, ġ. (1995) Anadolu Mirasında Türk Evleri, T.C. Kültür Bakanlığı
Yayınları, Ġstanbul.
Zeren, L. (1955) Ocaklar (ġömineler), Ġ.T.Ü., Ġstanbul.
17.Ulusal Ergonomi Kongresi 14-16 Ekim 2011 ESKĠġEHĠR
641

Benzer belgeler