PDF İndir
Transkript
PDF İndir
54 Sayı 54 Mayıs - Haziran 2010 Enerji sektörü yeniden dizayn ediliyor: Yeniden yenilenebilir enerji kaynaklar› Mimarl›k: Mimari tasar›m, ekoloji, ekolojik enerji Osmanl› ‹stanbul’unda Halkal› Su Yolu Bir ça¤dafl Osmanl› mimar›: Mimar Kemalettin Bey Sayı 54 Mayıs - Haziran 2010 ‹mtiyaz Sahibi Mimar ve Mühendisler Grubu adına Genel Başkan Avni Çebi 54 Enerji sektörü yeniden dizayn ediliyor; Yine yeniden yenilenebilir enerji kaynaklar› Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Adem Sarı Minarl›k: Mimari tasar›m, ekoloji, ekolojik enerji Osmanl› ‹stanbul’unda halkal› su yolu Bir ça¤dafl Osmanl› mimar›; Mimar Kemalettin Bey Yay›n Koordinatörü İsmail Şaşmaz [email protected] Yay›n Kurulu Mehmet İşci, Osman Arı, Yakup Güler, Mahmut Çelik, Yavuz Sarı, Mehmet Bulayır, Mesut Uğur, Osman Şahbaz, Yılmaz Ada Bu Say›ya Katk›da Bulunanlar Ahmet Erkoç, Dilaver Demirağ, Hikmet Ateş, Yılmaz Ada, Yay›n Dan›flma Kurulu Prof. Dr. İlhami Karayalçın, Prof. Dr. Nazif Gürdoğan, Adnan Çelik, Prof. Dr. Nizamettin Aydın, Prof. Dr. Zeki Çizmecioğlu, Yrd. Doç. Dr. Ömer Faruk Kültür, Ali Reyhan Esen, Fatih Dönmez Editör A. Kadir Mermertaş [email protected] Görsel Yönetmen Nevzat Albayrak Renk Ayr›m› Muhammet Dilsiz Reklam [email protected] ‹letiflim Adresi Kuştepe Biracılar Sok. No: 7 Mecidiyeköy/İstanbul Tel: 212 217 51 00 Fax: 212 217 22 63 Web: www.mmg.org.tr E-posta: [email protected] ‹çerik ve Yap›m Eski Osmanlı Sok. Cansun Apt. 5/7 Mecidiyeköy/İstanbul Tel: 212 273 27 50 Fax: 212 273 27 51 Web: www.ajanspiksel.com E-posta: [email protected] Bas›m Milsan Basın San. A.Ş. 0212 471 71 50 Yay›n Türü İki ayda bir yayınlanır. Yerel Süreli Yayın Ücretsizdir Yazı ve reklamların içerik sorumluluğu sahiplerine aittir. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. editörden Merhaba, Ülkeler gelifltikçe enerjiye gereksinim daha da artmakta. Fosil yak›tlar›n çevreye verdi¤i zararlar ve tükenecek olmalar› yeni kaynaklar› gündeme getirmekte. Art›k tükenen kaynaklar yerine tükenmeyen, yenilenen kaynaklar enerjide a¤›rl›k kazanmaya bafllad›. Özellikle petrolün gündemden düflmeye bafllamas› enerji sektörünü etkiledi¤i gibi sanayi sektöründe de yeni geliflmeleri beraberinde getirdi. Sanayi toplumlar› kendilerine yeni enerji kaynaklar›na göre flekil vermeye, büyüme stratejilerini buna göre oluflturmaya bafllad›lar. Örne¤in fosil yak›tlarla çal›flan araçlar yerine elektrikli ve biodizel ile çal›flan araçlar üretilmeye baflland›. Bu geliflmeler ülkelerin d›fl politikalar›na da yans›yor. Petrol ve benzeri yak›tlar üzerinden oluflturulan devlet politikalar› yerini alternatif stratejilere b›rakmaya bafll›yor. Do¤u ile bat› aras›nda enerji köprüsü olan ülkemiz de bu yeni stratejilere ayak uydurmak zorundad›r. Hem enerji köprüsü olmas› hem de yenilenebilir enerji kaynaklar› bak›m›ndan zengin bir ülke olmas› yeni dünya düzeninde ülkemizin rolünü büyütecektir. Bu ba¤lamda geçmiflten gelen enerji politikam›z yeniden dizayn edilmelidir. Enerji sektörünün büyüklü¤ü ve bugün gelinen noktadaki öneminden dolay› Mimar ve Mühendis Dergisi olarak bu say›m›zda enerji sektöründeki geliflmeleri ve yeni stratejileri dosya konusu olarak ele ald›k. Enerji sektöründe söz sahibi uzmanlarla konuyu derinlemesine inceleyerek siz de¤erli okuyucular›m›z›n de¤erlendirmesine sunduk. Ayr›ca bu say›m›zda yine ilgi ile okuyabilece¤iniz röportajlar, mimarl›k ve mühendislikle ilgili makaleler bulabileceksiniz Önümüzdeki say›larda buluflmak dile¤iyle… A. Kadir Mermertafl Enerji sektörü yeniden dizayn ediliyor; 28 DOSYA “Yeniden yenilenebilir enerji kaynaklar›” ‹nsano¤lu varoldu¤u günden itibaren enerjiye gereksinim duymufl ve çeflitli enerji kaynaklar›n› kullanm›flt›r. Kas gücünden atefle, suya kadar birçok enerji kayna¤›n› kullanarak insanl›k var olma savafl› verdi. Genel olarak bakt›¤›m›zda asl›nda insanl›k tarihinin ilk y›llar›nda belki yokluktan belki bilgi eksikli¤inden yenilenebilir enerji kaynaklar› kullan›l›yordu. Sanayi toplumuna gelindi¤inde ise fosil yak›tlara a¤›rl›k verilmeye baflland›. Fakat bu yak›tlar›n çevreye verdi¤i zararlar ve tükenecek olmalar› insanlar› yeniden yenilenebilir enerji kaynaklar›na yöneltti. Mimar ve Mühendis Dergisi olarak bizde bu say›m›zda dosya konusu olarak enerjinin bu serüvenini ve ülkemizin enerji politikas›n› ve yap›lmas› gerekenleri ele ald›k. Bizden Haberler 6 Haber 16 Mimarl›k: Mehmet ‹flci; Mimari tasar›m, ekoloji, ekolojik enerji 22 Foto¤raf: Osman Ar› 77 Makale: fiahan Dede, Aksel Cesur 86 Kitapl›k 87 Bir Portre: Bir ça¤dafl Osmanl› mimar; Mimar Kemalettin Bey 90 Teknoloji 94 Ajanda 95 Çizgi-Yorum: Yakup Güler 96 70 Kent ve Yaflam: Çevre, enerji ve mimari 74 Gezi: Tarakl›’dan Mudurnu’ya 78 Tarihten: Osmanl› ‹stanbul’unda Halkal› Su Yolu 20 Haber Analiz: Kontrolsüz nüfus art›fl›n›n zararlar› ve ‹stanbul Bo¤az›’na üçüncü köprü 84 Tan›t›m: Enerji ve Enerji Verimlili¤i Ortak Ak›l Toplant›lar› 92 Sinema ve Mühendislik: Filme bulaflm›fl ‘petrol’ lekesinin 44 y›ll›k hikâyesi: “Topra¤›n Kan›” Baflkandan Türkiye, enerjisini arayan ülke lkemiz kalk›nmakta, sanayimiz geliflmekte, gittikçe artan teknoloji kullan›m› enerji ihtiyac›m›z› h›zla artt›rmaktad›r. Türkiye, bugün için dünyan›n en büyük 17. ekonomisi ve dünyan›n enerji talebi artmas› oran›nda da 2. büyük ülkesidir. Enerjide % 73 oran›nda d›fla ba¤›ml› olan ülkemizin kalk›nmas›nda en büyük darbo¤az› da enerjide bu d›fla ba¤›ml›l›k oluflturuyor. Ü Türkiye ihtiyac› olan enerjiyi bir flekilde sa¤l›yor. Her ne kadar d›fla olan ba¤›ml›l›¤›m›z ülkemizin kalk›nma ve refah seviyesini artt›rmakta bir engelse de bunu bir avantaja çevirmekte elimizde. Ülkemizin genç, dinamik ve e¤itimli nüfusunun oluflturdu¤u kalk›nma talebi ülkemiz için en büyük enerjidir. Yeni teknolojilere h›zla adapte olan insan›m›z, kendi yerli enerji sanayisini de üretecek potansiyele sahiptir. Türkiye’de bu konuda olumlu ad›mlar at›l›yor. Önümüzdeki 10 y›lda, artan enerji talebimizi karfl›lamak için 100 milyar ABD dolar› yat›r›m yap›lacakt›r. Bu yat›r›mlarda yerli teknoloji oran›n› artt›rmak için gerekli tedbirler ilgili bakanl›klarca al›nmal› ve bu konuda yat›r›m yapacak giriflimcilere gerekli destekler verilmelidir. Küçük yat›r›mc›lar›n yapamayaca¤› teknoloji transferi sa¤lanmas› için enerji yat›r›mlar›nda konsilidasyona gidilerek, yat›r›mlarda yerli teknoloji katk› pay›n›n artt›r›lmas› sa¤lanmal›, bunun için gerekli zemin yasal olarak ihale dokümanlar›nda oluflturulmal›d›r. Ülkemizin enerji teknolojilerinde bir üs olmas› için zemin haz›rlanmal›d›r. Yoksa her yat›r›mc›n›n bir ifltahla girece¤i enerji sektörü at›l yat›r›mlar›n oldu¤u, teknoloji üretemedi¤imiz ve devletin al›m garantisini bekleyen, biriktirdi¤imiz kaynaklar›n yat›r›mlar›n finansma- n›na akt›¤› bir alana dönüflebilir. Fosil yak›tlardaki azalma ve çevreye verdi¤i zararlardan dolay›, önümüzdeki dönem yenilenebilir enerjilerin ça¤› olacakt›r. Türkiye, enerjideki 1700’lerde bafllayan kömür ve 1850’ lerde bafllayan petrol uygulamalar›n› 100 y›l geriden gelerek yakalamaya çal›flt›. Önümüzdeki 30 y›l yenilenebilir enerji ve 0 karbon emisyonlu hidrojen enerjisi ça¤› olacakt›r. Bu konuda ülkemiz daha önceki enerji devrimlerinde kaybetti¤i zaman› kazanmak için daha dikkatli olmal› ve gerekli yat›r›mlar› yapmal›d›r. Önümüzdeki 30 y›l yenilenebilir enerji ve 0 karbon emisyonlu hidrojen enerjisi ça¤› olacakt›r. Bu konuda ülkemiz daha önceki enerji devrimlerinde kaybetti¤i zaman› kazanmak için daha dikkatli olmal› ve gerekli yat›r›mlar› yapmal›d›r. Ülkemiz h›zla artan enerji ihtiyac›n› karfl›lamak ve stratejik bir teknoloji olarak nükleer enerji yat›r›mlar›n› gerçeklefltirmelidir. Türkiye bir taraftan enerji ihtiyac›n› karfl›larken bir taraftan da enerjinin verimli kullan›m› konusunda bir seferberlik bafllatmal›d›r. Ülkemizde bir mal›n üretiminde enerjinin maliyeti Avrupa bölgesine göre 2, Japonya ya göre 4 misli pahal›d›r. Bu rakamlar› h›zl›ca afla¤›lara çekecek verimlilik politika ve uygulamalar›n› sanayiden konutlara kadar uygulamal›y›z. Enerji Bakanl›¤›m›z›n bafllatt›¤› enerjinin verimli kullan›m› uygulamalar›na destek vermeli ve bu uygu- lamalar›n yayg›nlaflmas›na yard›mc› olmal›y›z. Enerjide dünya % 70’ler oran›nda kömür ve fosil yak›tlara ba¤l›d›r. Bu noktada yap›lacak her türlü iyilefltirme çevrenin ve ekosistemin korunmas› için önemlidir. Burada yap›lacak olan bir davran›fl de¤iflikli¤inden çok bir kültür de¤iflimini gerektirmektedir. Bir fleyin sat›n alma de¤erinin ötesinde etik de¤erine vurgu yap›lmal›, israftan uzak olarak gelecek nesillerinde yeryüzünde sa¤l›kl› yaflam hakk›na sayg› duymal›y›z. Mimar ve Mühendisler Grubu olarak enerjinin verimli kullan›m› çok disiplinli bir mühendislik alan› oldu¤u için tasar›mdan iflletmeye kadar önemli bir konu olarak görüyoruz. Bafllat›lan enerji verimlili¤i çal›flmalar›na katk› olmas› aç›s›nda 27 May›s’ta ‹stanbul Milli E¤itim Müdürlü¤ü yöneticilerine yönelik olarak yapaca¤›m›z “Okullarda Enerjinin Verimli Kullan›m› Seminerini” önemsiyoruz. Bu etkinli¤i kurucu üyesi oldu¤umuz TEVEM (Türkiye Enerji Verimlili¤i Meclisi)’in bir etkinli¤i olarak da görüyoruz. Sivil toplumun bafllat›lan güzel uygulamalar›n yay›l›m›nda yetkili kurumlara yard›mc› olmas› önemli bir görevdir. Bu konuda enerjinin ve suyun verimli kullan›m› için çal›flmalar yapmal›y›z ve yapanlar› desteklemeliyiz. Bilmeliyiz ki paran›n da sat›n alamayaca¤› bir gün için geç kalm›fl olabiliriz. Birlikte çevresi daha güzel korunmufl bir dünya infla etmek için çal›flmal›y›z. Avni Çebi Genel Baflkan BZDEN HABERLER Prof. Dr. M. Fatih Botsal›; “‹novasyon ve AR-GE ç›k›fl yolu olacakt›r” M DES‹ Genel Müdürü Dr. Ömer Do¤an; “Bilgi yo¤un ürünler üretmeliyiz” M MG Çarflamba Toplant›s›’na kat›lan DES‹ Genel Müdürü Dr. Ömer Do¤an “AR–GE’nin Rekabet Gücü” konusunda kat›l›mc›lara bilgi verdi. AR-GE, emek – sab›r – bilgi isteyen bir olgu ve bunu tutku haline getirmifl insan say›s›n›n az oldu¤unu belirten Do¤an, “AR-GE’de en önemli unsurun, ürüne bilgi unsurunun kat›lmas›d›r. Çünkü ürün kendine has olmak zorundad›r, aksi takdirde de taklitlerinin önüne geçmek imkâns›zlaflmaktad›r,” dedi. AR-GE’nin bir aflamas›ndan olan ‘saha testleri’nin yeterli geri beslemeyi sa¤lamak ve ürüne nihai hali vermek aç›s›ndan çok önemli oldu¤unu aktaran Do¤an, tüketicilerde üretici farkl›l›klar›n›n oluflturulmas›n›n çok elzem oldu¤unu ifade etti. Uzakdo¤ulu üreticilerin genelde stoklu çal›flmad›klar›n›, siparifl sürelerinin, ek özellik istemenin, özellikleri belirlemenin ve kalite de¤iflkenli¤inin ve ucuzlu¤un sorun oldu¤unu aktaran Do¤an, ithalatç› olman›n çözüm olmad›¤›n› özellikle vurgulad›. Baflkas› da yapabiliyorsa burada dikkatli olunmas› gerekti¤ini belirten Do¤an, “ithal edilmesi düflünülen bir ürünün birçok farkl› marka alt›nda bas›labilir olmas›n›n, kendine has ürün oluflturmamas›na neden olacakt›r. Bilgi yo¤un ürünlerin üretimine yönelmek gerekmektedir. Bunlar›n üretiminde de özellikle yaz›l›m ve AR-GE k›s›mlar›n›n yerli b›rak›lmas›, know-how’›n yo¤un olmad›¤› ürünler için efor sarf etmek yerine de ithalat›n›n yap›lmas› mant›kl› olacakt›r,” dedi. Marka ve patent ifllemleri de salt ürünü korumak ad›na yap›lan bir uygulama olmad›¤›n›, bunlar al›nmad›¤› takdirde hukuki olarak da zor duruma düflülebilece¤ini söyleyen Do¤an, “zaten taklidin önüne geçmek neredeyse imkâns›z,” dedi. Al›c›s›nda farkl›l›¤› istetecek ürünler üretmenin gereklili¤i üzerinde duran Do¤an, “bir ürün standart olmamal›d›r,” dedi. Do¤an, Japonlar ile ABD’lilerin iflbirli¤i ile Japonya’da yap›lan bir tünel projesine de¤inerek, projenin bitiminden sonraki 3 y›l iflletim gelirleri ABD’lilere ait olacak olan proje bittikten sonra 3 y›l boyunca neredeyse hiç kullan›lmad›¤›n›n gözlendi¤ini, rekabetin en önemli faktörlerinden birisinin de kültür oldu¤unu, çünkü kültürün de rekabeti etkiledi¤ini ifade etti. Uzakdo¤ulu firmalar›n çok fazla alt tedarikçisinin olmas›n›n da onlar› avantajl› k›ld›¤›n› aktaran Do¤an, ülkemizde otomotiv sektörünün geliflmesinin en önemli etmeninin de çok güçlü yan sanayisinin olmas› oldu¤unu vurgulad›. Katk› sa¤layacak, de¤er yaratacak iflbirli¤inin her zaman faydal› oldu¤unu söyleyen Do¤an, firmalarda ba¤›ms›z AR-GE birimlerinin de olmas› gerekti¤ini söyleyerek, aksi takdirde bir AR-GE kültürünün oluflmas›n›n zor oldu¤unu ifade etti. 6 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 imar ve Mühendisler Grubu Derne¤i Konya ‹l Temsilcili¤i taraf›ndan düzenlenen Nisan ay› Bizbize Konuflmalar program›nda AR-Ge ve ‹novasyon konusu ele al›nd›. Selçuklu Belediyesi Ahmet Keleflo¤lu Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa konuflmac› olarak kat›lan Prof. Dr. M. Fatih Botsal›, inovasyonun tan›m›, türleri ve ekonomik de¤erleri konusunda kat›l›mc›lara bilgi verdi . Bilim ve teknoloji dünyas› taraf›ndan son dönemde ad›ndan s›kça bahsedilen inovasyonun, bilim ve teknolojinin ekonomik ve toplumsal yarar sa¤layacak flekilde yenilenmesi anlam›na geldi¤ini belirten Botsal›, “günümüz rekabet koflullar›na göre yeni veya iyilefltirilmifl ürün, hizmet veya üretim yöntemi gelifltirmek ve bunu ticari gelir elde edecek hale getirmek için yürütülen tüm süreçler inovasyonun kapsam›na girmektedir. Geliflmifl ülkelerle aram›zdaki teknoloji ve üretim a盤›n›n kapat›labilmesi için de iflletmelerin inovasyon ile ar-ge çal›flmalar›na önem vermeleri gerekmektedir” dedi. ABD ve Avrupa ülkelerinin gerçekleflen ekonomik büyümelerinin en az yar›s› teknolojik inovasyon ile sa¤land›¤›n› belirten Botsal›, “Türkiye’de ulusal ve bölgesel inovasyon sistemleri kurulmal› ve bunlar›n uygulanmas› sa¤lanmal›d›r,” dedi. Mimar ve Mühendisler Grubu Konya ‹l Temsilcisi Arif Kösen ise “1993 y›l›nda ‹stanbul’da kurulan ve Konya’ya tafl›d›¤›m›z Mimar ve Mühendisler Grubu meslektafllar›m›z› bilgilendirmek ve bir araya getirerek olumlu bir sinerji meydana getirmeyi amaçlamaktad›r. E¤itim seminerleri, farkl› konulardaki araflt›rma çal›flmalar›m›zla meslektafllar›m›z›n kendilerini gelifltirmelerini, bilimsel, kültürel ve teknolojik geliflmeleri takip etmelerini hedefliyoruz” dedi. BZDEN HABERLER Baflbakanl›k e-Devlet Dan›flma Grubu Baflkan› Dr. Ramazan Alt›nok; “e-Devlet’in yap›s›nda hizmet var” M Orta Anadolu Kalk›nma Ajans› Genel Sekreteri Dr. Mustafa Palanc›o¤lu; “Kalk›nma ajanslar› ile yat›r›m daha kolay” M MG Kayseri fiubesi taraf›ndan düzenlenen “Bizbize Konuflmalar” program›n›n nisan ay› konu¤u Orta Anadolu Kalk›nma Ajans› (ORAN) Genel Sekreteri Dr. Mustafa Palanc›o¤lu oldu. Kalk›nma ajanslar›n›n kurulufl amaçlar› ve iflleyifl süreci hakk›nda bilgi veren Palanc›o¤lu, "dünyada 500 civar›nda kalk›nma ajans› ve merkezi Avrupa’da bulunan Kalk›nma Ajanslar› Birli¤i bulunmaktad›r. Ülkemizde uzun zaman önce kurulmas› için çal›flmalar yürütülen kalk›nma ajanslar›n›n önü engellenmelerle t›kand›¤›ndan bir türlü yol alamam›flt›. Ancak yap›lan yasal düzenlemelerle birlikte hayata geçirilerek, bugün itibariyle ülkemizde 26 Kalk›nma Ajans›’n›n kuruluflu tamamland›," dedi. Orta Anadolu Kalk›nma Ajans›’n›n Kayseri, Yozgat ve Sivas illerini kapsad›¤›n› ve ajans›n merkezinin de Kayseri’de bulundu¤unu belirten Palanc›o¤lu, “Kalk›nma Ajans›’n›n yönetim kurulunda illerin valileri, belediye baflkanlar›, ticaret odas› baflkanlar›, il genel meclis baflkanlar› bulunmaktad›r. Kalk›nma Ajans›, kamu ‹hale yasas›na tabi olmayan, ticari iflletmeler kurup kar-zarar getiren faaliyetlerde bulunabilecek bir yap› olan kamu tüzel kiflili¤idir. Karar mekanizmas› yönetim kurulu olan ajans›n yürütmesini ise Genel Sekreterlik yönetmektedir. Ajans bünyesinde 100 üyeden müteflekkil bir Kalk›nma Kurulu yer almaktad›r. Bu kurul, genel sekreterli¤e görüfl bildirmek ve proje önermek fleklinde görev yapar. Yine ajans bünyesinde oluflturulan Yat›r›m Destek Ofisi ‘nde de bu görüfl ve proje önerileri de¤erlendirilir. Kalk›nma ajanslar›n› Devlet Planlama Teflkilat›’n›n yerele kaym›fl hali olarak tan›mlayabiliriz,” dedi. Ajans›n ayn› zamanda kurumlar aras› iletiflim ve koordinasyon görevi de yapt›¤›n› belirten Palanc›o¤lu flunlar› söyledi: “Ajans›n AB projelerinin havuzu haline gelmesi planlanmaktad›r. AB hibe programlar› ve bu programlardan yararlanmak isteyenlerin ürettikleri projelerin buluflma adresi Kalk›nma Ajanslar› olacakt›r. Proje haz›rlama konusunda da ücretsiz destek verilecektir. Ajans›m›z, sektörler baz›nda araflt›rma ve veri toplanma çal›flmalar› yapmaktad›r. Toplanan verilerin ifllenmesinden sonra, sektörel t›kan›kl›klar›n afl›lmas›, yeni yat›r›m sektörlerinin oluflturulmas› ve yat›r›mlar›n do¤ru flekilde yönlendirilmesi konular›nda çözümler üretilecektir. Bu sayede tüm yat›r›mc›lar›n tek adreste buluflmas› ve yat›r›m verimlili¤inin sa¤lanmas› hedeflenmektedir.” dedi 8 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 MG Ankara fiubesi taraf›ndan düzenlenen e-Devlet konulu Bizbize Konuflmalar program›na Baflbakanl›k e-Devlet Dan›flma Grubu Baflkan› Dr. Ramazan Alt›nok konuk oldu. Alt›nok, sunumda e-Devlet nedir? Ülke olarak biz nerdeyiz? Dünya nereye gidiyor? Teknoloji nereye gidiyor? Web 2.0 hayat›m›za ne gibi yenilikler getirdi? gibi konulara de¤indi. e-Devlet’in teknik boyutlar›ndan daha ziyade sosyal boyutlar› oldu¤unu aktaran Alt›nok, ideal e-Devlet uygulamas›na gidildi¤inde vatandafl›n devlet dairesine gitmeden, ka¤›t kullanmadan tüm ifllemlerini halledebilece¤ini belirtti. K⤛d›n bürokrasinin ruhu oldu¤unu, k⤛ts›z bürokrasinin çok nadir oldu¤unu, kiflilerin kudretinin k⤛da yans›yan imza ve mühürleriyle ortaya ç›kt›¤›n› ifade eden Alt›nok, k⤛d›n saltanat›n›n bitmesinin bürokrasinin de saltanat›n› tehdit edece¤ini söyledi. e-Devlet sisteminde kamu hizmetlerinin hepsinin internet ortam›nda ve tek bir internet adresinde, yap›lacak ifl bafll›klar›na göre düzenlenmesi gerekti¤ine de¤inen Alt›nok, “e-devlet yap›s›nda büyük bakanl›k binalar› yerine hizmet var” dedi. E-Devlet’e geçiflte oldukça iyi durumda olan ‹sveç’te birçok ifl internetten yürütüldü¤ü için, örne¤in kültür dairesi bir apartman dairesinde çal›flan 10 kifliden olufluyor. ‹rlanda’da bankalar caddesi olarak bilinen caddede bankalar›n ço¤u flubelerini kapatm›fl ve art›k bu yerlerin ço¤u hamburgerci olmufl. e-Devlet’in devlet ve vatandafl aras›ndaki iliflkiyi ve devlete bak›fl aç›s›n› de¤ifltirece¤ine de¤inen Alt›nok, demokrasinin halk›n yönetime kat›lmas› oldu¤unu ve e-Devlet’in bu kat›l›m› önemli oranda art›rabilece¤ini ifade etti. 2003’te resmi olarak eDevlet’e geçifl çal›flmalar›n›n bafllad›¤›n› fakat 2010’da bitmesi planlanan 111 projenin 6-7 tanesin hayata geçirebildi¤ini aktaran Alt›nok, Türkiye’de istenen ilerlemenin olmamas›n›n sebebinin ne yap›laca¤›n›n bilinmemesi ve teknoloji problemi olmad›¤›n›, sorunun mevzuat sorununun yan› s›ra tüm kamu kurulufllar›n›n koordinasyon içinde beraber hareket edememesinden kaynakland›¤›na de¤indi. Alt›nok, sistemin hayata geçirilmesi için, kalifiye kiflilerden oluflturulmufl bir koordinasyon kurumunun kurulmas› gerekti¤inin önemine iflaret etti. BZDEN HABERLER Vak›flar Genel Müdürü Yusuf Beyaz›t; “Tarihi eserlere yeniden hayat veriyoruz” ‹stanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabri Orman; “Üniversite ve Sivil Toplum Kurulufllar› iflbirli¤i yapmal›” MG Genel Baflkan› Avni Çebi, Genel Sekreter Adem Sar› ve Genel Sekreter Yard›mc›s› ‹smail Özkaya ile birlikte ‹stanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabri Orman'› makam›nda ziyaret etti. MMG'nin yapt›¤› çal›flmalar hakk›nda k›sa bilgi veren MMG Genel Baflkan› Avni Çebi, sivil toplum kurulufllar›n›n günümüzde daha da önem kazand›¤›n› ifade ederek, üniversitelerle iflbirli¤ine gittiklerini belirtti. Bu çerçevede Turgut Cansever Okumalar› programlar›n›n bir oturumunu ‹stanbul Ticaret Üniversitesi'nin ev sahipli¤inde gerçeklefltirildi¤ini dile getiren Çebi, “katk›lar›ndan dolay› ‹stanbul Ticaret Üniversitesi’ne teflekkür ediyoruz. Düzenlenecek yeni etkinliklerde de ‹stanbul Ticaret Üniversitesi'yle iflbirli¤ini gelifltirerek devam ettirmek istiyoruz,” dedi. MMG'nin etkinliklerini ilgiyle izledi¤ini ifade eden ‹stanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Sabri Orman, “sivil toplum kurulufllar›n›n etkinliklerine ellerindeki imkânlar çerçevesinde yard›mc› olmaktan mutluluk duyar›z. Yap›lacak çal›flmalarda iflbirli¤ini tesis etmek ülkemiz için yap›lacak çal›flmalarda çok önemli bir yer teflkil etmektedir,” dedi. M M MG Ankara fiube Baflkan› Y›lmaz Ada ve Yönetim Kurulu üyesi Ertu¤rul Kuyrukçu Vak›flar Genel Müdürü Yusuf Beyaz›t’› makam›nda ziyaret ettiler. Vak›flar Haftas› dolay›s›yla gerçeklefltirilen ziyarette Vak›flar genel Müdürlü¤ü’nün yapt›¤› çal›flmalar hakk›nda bilgi al›flveriflinde bulunuldu. Vak›flar Genel Müdürlü¤ü’nün son y›llarda yapt›¤› çal›flmalar› yak›ndan takip ettiklerini belirten Y›lmaz Ada, “son y›llarda gerçeklefltirilen özellikle restorasyon çal›flmalar›n› takdirle karfl›l›yoruz. Yap›lan bu çal›flmalar ile tarihimize yeniden hayat veriliyor,” dedi. Vak›flar Genel Müdürü Yusuf Beyaz›t ise ziyaretten duydu¤u memnuniyeti dile getirerek, “tarihi eserli infla eden geçmiflimize, ecdad›m›za lay›k olmak için tarihi yaflatmaya devam etmeliyiz. Tarihi eserlere hayat vererek tarihi yeniden yafl›yoruz,” dedi. Macaristan Baflkonsolosu’na ziyaret M imar ve Mühendisler Grubu Genel Baflkan› Avni Çebi, MMG D›fl ‹liflkilerden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Osman fiahbaz ve MMG Genel Sekreteri Adem Sar›, Macaristan Cumhuriyeti Baflkonsolosu Dr. András Gyenge’yi makam›nda ziyaret ettiler. Genel Baflkan Avni Çebi, Macaristan Baflkonsolosu Dr. András Gyenge’ye Mimar ve Mühendisler Grubu hakk›nda k›sa bir bilgi vererek, “Mimar ve Mühendis” dergisinden takdim etti. Ziyarette ayr›ca Gyenge’ye 28 May›s – 1 Haziran 2010 tarihleri aras›nda Macaristan’a düzenlenecek olan kültür gezisi hakk›nda bilgilendirme yap›ld›. Macaristan’daki MMG eflde¤eri kurumlarla nas›l bir diyalog içinde olunabilece¤i, iflbirliklerinin nas›l art›r›laca¤› hususlar›ndan fikir al›flveriflinde bulunuldu. 10 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 BZDEN HABERLER MMG ‹zmir fiubesi’nde sertifika töreni zmir Kalk›nma Ajans›’n›n tasar›m ve yönetim sistemleri bafll›¤› ad› alt›nda mühendis ve mühendis aday› üniversite ö¤rencilerinin mesleki geliflimlerine katk› sa¤lamak üzere ücretsiz olarak MMG ‹zmir fiubesi taraf›ndan düzenlenen e¤itimler sonucunda kat›l›mc›lara sertifikalar› verildi. Mimar ve Mühendisler Grubu ‹zmir fiubesi Baflkan› Ünal Özturkut törenin aç›l›fl konuflmas›nda e¤itim çal›flmalar›m›z› birlik ve beraberlik içinde örnek bir dayan›flma sa¤layarak projeye uygun olarak eksiksiz tamamlad›klar›n› belirtti. Özturkut konuflmas›nda ayr›ca tasar›m e¤itimine 156, yönetim sistemleri e¤itimine 221 olmak üzere toplam 377 kursiyere tam donan›ml› salonlar›nda verdikleri e¤itimden memnuniyet duyduklar›n› ifade etti. Törene kat›lan MMG Yönetim Kurulu Üyesi Osman Ar›, MMG ‹zmir fiubesi’nin baflar›l› çal›flmalar›n› yakinen takip ettiklerini belirterek, ‹ZKA projesi kapsam›nda verilen kurslardaki baflar›l› çal›flmalar›ndan ve etkinliklerinden dolay› ‹zmir fiubesi Baflkan› Ünal Özturkut baflta olmak üzere yönetim kurulu ve tüm üyelere teflekkürlerini iletti. Tören kursiyerlere sertifikalar›n›n da¤›t›m› ile sona erdi. ‹ Kandilli Rasathanesi’ne teknik gezi M imar ve Mühendisler Grubu Yerbilimleri Komisyonu’nun organize etti¤i Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araflt›rma Enstitüsü teknik gezisi MMG üyelerinin kat›l›m› ile gerçeklefltirildi. 4 k›s›mdan oluflan teknik inceleme gezisinin ilk aya¤›nda meteoroloji k›sm› incelendi. Burada günefl ›fl›¤›n› ölçme, yerin-topra¤›n nemini ölçen aletlere ve m2’ye düflen ya¤mur miktar›n› ölçen cihazlara kadar birçok inceleme gerçeklefltirildi. ‹kinci k›s›mda uzay araflt›rmalar› ile ilgili bölüm incelendi. Burada yerleflik bulunan 1915 sipariflli, 1930’lu y›llarda kullan›ma bafllat›lan tarihi özelli¤i de bulunan tamamen mekanik bir teleskop ile gerçeklefltirilen gözlemler hakk›nda kat›l›mc›lara bilgi verildi. Üçüncü k›s›mda ise Ulusal Deprem ‹nceleme Merkezi’nde yetkililerden bilgi al›nd›. Elektronik ortam›n kullan›lmas›yla beraber at›l olarak bekleyen sismograflar d›fl›nda deprem ile alakal› tüm incelemelerin yap›ld›¤› bu birimde yetkililerden bilgi al›nd›. Sadece rasathanenin Türkiye’nin çeflitli yerlerinde 120 kadar deprem verilerini kaydeden ölçüm istasyonu oldu¤unu ifade eden yetkililer, 1930’dan beri veri tutuldu¤unu dile getirdiler. Depremin önceden tahmin edilmesine yönelik çal›flmalar›n yap›ld›¤› bilgisini veren yetkililer, bu konuda henüz ciddi bir geliflmenin de söz konusu olmad›¤›n› aktard› ve bunun için depremin olufl an›nda ölçülen ciddi say›da veriye gerek oldu¤unu ve bu veriler aras› korelasyonun da bizden sonraki neslin araflt›rmalar› sonras› ortaya ç›kart›labilece¤ini ifade etti. 12 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 BZDEN HABERLER Seyrantepe Stad›’ndaki çal›flmalar yerinde incelendi M imar ve Mühendisler Grubu ‹nflaat Komisyonu taraf›ndan organize edilen Seyrantepe Stad› teknik inceleme gezisi MMG üyelerinin kat›l›m› ile gerçeklefltirildi. Kimi zaman bitmeyen ihalesiyle, kimi zaman teknolojisiyle, kapasitesiyle, ulafl›m imkân›yla, projesiyle gündeme gelen Seyrantepe Stad›’ndaki çal›flmalar yerinde incelendi. Mimarl›¤›n› Mete Arakl›’n›n yapt›¤› projenin zemini bir k›sm› doldurma bir k›sm› ise 4,5 br’lik zemin gerilmesi yakalanacak kadar sa¤laml›k teflkil etmektedir. Projede 14 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 4 adet dev kolon bulunmaktad›r. Bu kolanlar kompozit kolon olup içleri ise beton doludur. Diogonal kirifllerin üzerine çat› yükü bindirilmektedir. Bu çat› süper ayak diye tabir edilen kolonlar üzerindedir. Bunlar›n iki tanesinde asansör yer almaktad›r. Çelik çat› ve betonun farkl› ölçülerde çal›flmas› ise 4 adet deprem izolatörü ile engellenmektedir. Stada ulafl›m ise metro vas›tas›yla Seyrantepe dura¤›ndan, metro-stat aras› yaklafl›k 80 m uzakl›kta, 3 adet tünel ile sa¤lanmaktad›r. Projede ilk olarak otopark stat çevresinde ayr› temel üzerinde olmas› planlanm›fl. Fakat daha sonradan stad›n alt k›sm›na 3500 araç kapasiteli otopark yap›lm›flt›r. fiu anda proje tamamen Avrupai kalite ve mühendislikle Türk mimar ve Türk mühendisleri taraf›ndan yürütülmektedir. HABERLER Enerji sektörünün ‹stanbul buluflmas›; 16. Uluslararas› Enerji ve Çevre Fuar› ve Konferans› ICCI 2010 Enerji sektörünün önemli buluflma noktalar›ndan 16. Uluslararas› Enerji ve Çevre Fuar› ve Konferans› ICCI 2010 ‹stanbul’da gerçeklefltirildi. 12-14 May›s 2010 tarihlerinde Yeflilköy WOW Convention Center'da gerçeklefltirilen ICCI 2010’a enerji sektöründeki önemli firmalar kat›ld›. F uar›n aç›l›fl›nda konuflan EPDK Baflkan› Hasan Köktafl, Türkiye ekonomisin küresel krizin etkilerini her alanda üzerinden att›¤›n› bu alanda en h›zl› toparlanman›n ise enerji sektöründe oldu¤unu söyledi. Elektrik ve do¤algaz talebinde y›l›n ayn› dönemine göre görülen yüzde 9 ila 18 oran›ndaki art›fl›n bunun en büyük göstergesi oldu¤unu söyledi. Bu y›l kurulu güçleri 40 ila 144 megavat aras›nda de¤iflen 10 adet hidroelektrik santralinin devreye al›naca¤›n› aç›klayan Köktafl, Türkiye'de hidroelektirik santrali lisanslar›n›n yüzde 90'›n›n yat›r›ma de¤il lisans ticaretine konu oldu¤u ve bu iflten birilerin haks›z yere milyarlarca dolar gelir elde etti¤i sav›n›n da do¤ru olmad›¤›n› 16 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 söyledi. Köktafl, konu hakk›ndaki aç›klamalar›n› flöyle sürdürdü: "Tüm ekonomik ve mali kriterleri ile gerçek bir yat›r›mc› oldu¤u bilindi¤i halde enerji gibi sonucu 3-4 y›ldan evvel al›namayan sermaye yo¤un yat›r›mlar› yapamayanlar olmufltur, olacakt›r. Bu flirketler kendilerine ortaklar bulabilecek ya da sektörden çekilebileceklerdir. En önemlisi ise bu hisse devirleri sayesinde baz› önemli yabanc› flirketlerin bu sektöre girip yat›r›mlar› üstlenmifl olmas› çok önemlidir." Köktafl son aylarda 3 enerji flirketin halka arz›n›n gerçekleflecek olmas›n› ise memnuniyet verici olarak nitelendirdi. ICCI 2010'un aç›l›fl› için düzenlenen bas›n toplant›s›nda bir konuflma yapan Ulusla- raras› Enerji Ajans› Bafl Ekonomisti Dr. Fatih Birol; dünya petrol ve do¤al gaz piyasalar›ndaki son geliflmeler, uluslararas› iklim de¤iflikli¤i görüflmelerindeki mevcut durum ile nükleer ve yenilenebilir enerjide dünya ve Avrupa'daki e¤ilimleri de¤erlendirirken, bu geliflmelerin Türkiye'nin enerji sektörüne etkilerine dikkat çekti. Birol konuflmas›nda önümüzdeki 20 y›ll›k dönem için gelifltirilen enerji senaryosuna iliflkin olarak, "Petrol ana enerji kayna¤› olmaya devam edecek. Irak petrol yataklar› gelifltirilmek için genellikle aç›k ve göreceli olarak ucuz. Politikac›lar iyimser bir flekilde h›zl› kapasite art›fl› olaca¤›n› iddia ediyor. Fakat alçakgönüllü bir baflar› bile -mevcut üretimin ikiye katlanmas›küresel petrol pazar› için muazzam bir et- ki yaratabilirdi. Ana sorunlar ise güvenlik, altyap› eksikli¤i, su ve personel olacak" dedi. Enerji sektöründeki bir di¤er önemli konunun referans senaryolar içinde ABD do¤al gaz tedariki oldu¤unu vurgulayan Birol, "Bizim de¤erlendirmemize göre ABD gaz üretimi 2030'a kadar artarak ithalat›n›n üzerine ç›kacak ve küresel ekonomik düzelmenin h›z›, gaz ve elektrik talebi beklentilerinde anahtar rol üstlenecek. S›v›laflt›r›lm›fl do¤algaza büyüyen ilgi boru hatlar›ndan verilen gaza ifltah› azalt›yor" dedi. S›cakl›klarda 2 derece art›fl limitlendirilmesinin ise, bölgelerde büyük ve h›zl› bir emisyon indirimi gerektirdi¤ine dikkat çeken Birol, bunun da 2030 y›l›na kadar (450 senaryo içerisinde) 10.5 trilyon dolarl›k yat›r›ma ihtiyaç oluflturaca¤›n› aç›klad›. 2008-2030 senaryosuna göre artan Avrupa Birli¤i elektrik üretiminin yenilebilir enerji ihtiyac›n› art›raca¤›n› belirten Birol, nükleer enerji üretiminin de bu süreçte art›fl kaydedece¤ine dikkat çekti. Birol, nükleer enerjiye artan ilginin, kapasiteleri yeniden yap›land›rmay› da beraberinde getirece¤ini ifade etti. Birol ayr›ca nükleer enerji üretiminin, mevcut nükleer kapasitenin üçte ikisinden fazlas›na sahip olan OECD'ye üye olmayan ülkelerde yeniden yap›land›r›laca¤›n› aç›klad›. Birol, nükleer enerjide mevcut kapasitenin yüzde 40'›n›n ise sadece Çin'de bulundu¤una dikkat çekti. ICCI 2010 Organizasyon Komitesi Koordinatörü Süleyman Bulak ise konuflmas›nda enerji üretiminin çeflitlendirilerek özellefltirmeye devam edilmesi gerekti¤ini anlatt›. Özellikle yenilenebilir enerji kaynaklar›n›n kullan›m›na iliflkin yat›r›mlara h›z verilmesi gerekti¤ini belirten Bulak, "Dünyada bu alanlara bugünden yat›r›m yapmayanlar gelecekte enerjisiz kalacak. Türkiye'nin bu noktada enerji üretiminde riskini da¤›tmas› için rüzgar, günefl, su, at›k ve jeotermal enerjiye yat›r›m yapmas› gerekiyor" dedi. Yaflanan global krizin, Türkiye'de enerji yat›r›mlar› için çok önemli f›rsatlar yaratt›¤›na dikkat çeken Bulak, "Türkiye'nin enerjisinin kesilmemesi için 2020 y›l›na kadar 100 milyar dolara yak›n yat›r›m yapmas› gerekiyor. Aksi takdirde gelece¤imize gölge düflebilir" dedi. Dünyada 2 milyon kiflinin enerjiye sa¤l›kl› eriflemedi¤ini dile getiren Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanl›¤› Müsteflar Yard›mc›s› ve Organizasyon ve Dan›flma Komitesi Baflkan› Selahattin Çimen, enerji üretiminin sorunsuz ya da sa¤l›kl› gerçeklefltirilebilmesi için sürdürülebilirlik ve enerji finansman›n önemine dikkat çekti. Çimen, iklim de¤iflikli¤i ve karbon emisyonu nedeni ile nükleer enerjinin giderek önem kazand›¤›n› aç›klad›. Türkiye Kojenerasyon ve Temiz Enerji Teknolojileri Derne¤i Yönetim Kurulu Baflkan› Özkan A¤›fl ise ICCI 2010'un aç›l›fl konuflmas›nda, nükleer enerji santralleri yap›m›nda hükümetin kararl›l›¤›n› bütün güçleriyle desteklediklerini belirterek, "Türkiye, nükleer teknolojiden daha fazla uzak duramaz. Ancak, uygulamada gerek santral dizayn›nda, gerekse nükleer at›klar›n yok edilmesinde dünyan›n en yeni teknolojilerinin kullan›lmas›na önem ve öncelik verilmelidir" diye konufltu. 17 HABERLER Mühendislik e¤itiminde yeni dönem; Teknoloji Fakülteleri Üniversitelerde yeni kurulan teknoloji fakültelerine, bu y›l yap›lan üniversiteye girifl s›nav› sonuçlar›na göre 20102011 e¤itim-ö¤retim y›l›ndan itibaren ö¤renci al›nmaya bafllanacak. Mühendis yetifltirecek bu fakültelerden mezun olanlar ayr›ca pedagojik e¤itim almalar› halinde meslek liselerinde ö¤retmenlik de yapabilecek. B akanlar Kurulu geçen y›l, Afyon Kocatepe, Batman, Cumhuriyet, Düzce, F›rat, Gazi, Karabük, Karadeniz Teknik, K›rklareli, Kocaeli, Marmara, Mersin, Mu¤la, Pamukkale, Sakarya, Selçuk, Dumlup›nar ve Süleyman Demirel üniversiteleri ile Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü bünyesindeki teknik e¤itim fakültelerinin kapat›larak yerlerine teknoloji fakülteleri kurulmas›n› kararlaflt›rm›flt›. Bu üniversitelerden altyap›s› haz›r olanlar, gelecek e¤itim-ö¤retim y›l›ndan itibaren ö¤renci almaya bafllayacak. YÖK Üyesi Prof. Dr. Durmufl Günay, yapt›¤› aç›klamada, teknoloji fakültelerinin, ''Teknik e¤itim fakültelerinin dönüfltürülmüfl flekli de¤il, s›f›rdan kurulan fakülte- 18 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 ler oldu¤unu'' söyledi. Teknoloji fakülteleri bünyesinde Makine, Mekatronik, Metalürji ve Malzeme, Otomotiv ve Yaz›l›m mühendisli¤i gibi bölümler aç›laca¤›n› ifade eden Günay, ''teknoloji fakültesi bünyesindeki bölümlerin mühendislik fakültelerinin bünyelerindeki bölümlerden fark›, teknoloji fakültesi ö¤rencilerinin bir sömestr iflyeri e¤itimi görecek olmalar›'' dedi. Teknoloji fakültelerindeki mühendislik bölümlerinin, ö¤retim üyelerinin niteli¤i, müfredat ve puan türü aç›s›ndan di¤er mühendislik bölümlerinden fark› bulunmayaca¤›n› vurgulayan Günay, ''di¤er mühendisliklerden fark›, daha uygulamaya dönük olmalar›. Böylece beceri niteli¤i olan mühendisler yetiflecek. Mühendis unvan› alacaklar'' dedi. Günay, Türkiye'deki sanayinin ''uygulama yapan, beceri niteli¤i olan mühendislere ihtiyac› bulundu¤unu'' kaydetti. Teknoloji fakültelerini tercih edecek meslek lisesi ö¤rencilerine ek puan verilip verilmeyece¤i sorusu üzerine Günay, flunlar› söyledi: ''Bu henüz kararlaflt›r›lmad›. Bu fakültelere mesleki ortaö¤retimden gelenlerin daha baflar›l› olacaklar›n› düflünüyorum. Çünkü üniversite s›navlar› genel lise müfredat› göz önüne al›narak haz›rlan›yor. Bu çocuklar ek puanla buralara girerlerse ortaö¤retimde de uygulaman›n içinden geldiklerinden daha baflar›l› olacaklar›n› düflünüyorum. Ayr›ca teknoloji fakültesi mezunlar›n›n ö¤retmenlikte de daha baflar›l› olacaklar›n› düflünüyorum. Biz mesleki ve teknik e¤itimi teflvik etmek istiyoruz. E¤er mesleki ve teknik ortaö¤retimdeki ö¤rencilere ek puanla teknoloji fakültelerinin mühendislik fakültelerine gidebilme yolu aç›l›rsa o zaman mesleki ve teknik ortaö¤retimi daha çok ö¤rencinin tercih etmesini sa¤lam›fl olaca¤›z, daha çok motive etmifl olaca¤›z.'' Ek puan verilmesiyle ilgili haz›rl›¤› yapt›¤›n› belirten Günay, konuyu YÖK Genel Kurulu'nda gündeme getirece¤ini bildirdi. YÖK Üyesi Prof. Dr. Günay, flunlar› kaydetti: Burada flu tereddüt olabilir, bu ö¤renciler mühendislik fakültelerindeki bölümlere giderken ek puan verilmiyor da neden teknoloji fakültelerindeki mühendislik fakültelerine giderlerken ek puan veriliyor? Böyle bir elefltiri gelebilir ama mesela ö¤retmen lisesi mezunlar› da e¤itim fakültelerine giderken ek puan al›yor. Mesleki teknik ö¤retimden teknoloji fakültelerine giden ö¤rencilerin ek puan almas› da ülkemiz için gerekli. Kald› ki bu çocuklar daha çok laboratuarlarda, atölyelerde çal›fl›yorlar. E¤er ek puan kabul edilirse mesleki teknik e¤itimi teflvik etmifl olaca¤›z.'' HABER ANALZ Kontrolsüz nüfus art›fl›n›n zararlar› ve ‹stanbul Bo¤az›’na üçüncü köprü Uzun zamand›r özellikle de son günlerde önemli tart›flma konular›ndan biri de ‹stanbul’a yap›lmas› düflünülen 3. köprü ve güzergâh›. 3. köprünün yap›laca¤› uzun zamand›r konufluluyordu fakat tart›flman›n alevi güzergâh›n belli olmas›yla artt›. Tart›flma konusu 3.köprüden ziyade güzergâh üzerinde yo¤unlafl›yor. ‹stanbul’un ci¤erlerinin bu proje ile yok edilece¤i yo¤un flekilde konuflulur oldu. Bizde bu yaz›m›zda k›saca bu tart›flmalara de¤inece¤iz. > Y.Doç. Dr. Ömer Faruk Kültür ‹.Ü. ‹nflaat Fakültesi Ö¤retim Üyesi Ü çüncü köprü yap›lmal› m› yap›lmamal› m› sorusundan önce bölge plan› ve ülke plan›nda devlet politikas› nedir ne olmal›d›r tart›fl›lmal›d›r. ‹stanbul’un ve di¤er illerin nüfusu ne olmal›d›r. Bu konular aç›kl›¤a kavuflturulmal›d›r. S›rf muhalefet olsun diye üçüncü köprüye karfl› ç›k›lmamal›d›r. ‹stanbul 20 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 ulafl›m›n› rahatlatmak aç›s›ndan belki üç de¤il, dört köprüye ihtiyac›m›z var. Ancak sorun, köprü say›s› de¤il, plans›z kentleflmedir. ‹kinci köprü de baflta s›rf transit geçifl için düflünülüp tasarlanm›flt›. Fakat daha sonra ba¤lant› yollar yap›larak flehir içi yol haline geldi. Burada da 3. köprü yap›ld›¤›nda durum ne olacak? Bu sorular›n bugün soruluyor olmas›n› geçmiflten bugüne gelen plans›zl›¤›n bir göstergesi olarak görebiliriz. Örne¤in Marmaray Projesi planlan›rken 3. köprü düflünüldü mü? ‹stanbul trafi¤i her s›k›flt›¤›nda köprüler mi yap›lacak? Asl›nda tüm bu sorular›n cevab›n› planlama içerisinde verebiliriz. Do¤ru bir flehir planlamas› yap›l- ele alarak 3. köprü özelinde genel yap›y› de¤erlendirelim. Tarihi Aç›dan: ‹stanbul as›rlard›r üç büyük medeniyete befliklik etmifl eflsiz bir tarihi flehirdir. Bugün nüfus bask›s›ndan bu tarihi öneme haiz yap›lar tehdit adl›ndad›r. Bütün insanl›¤›n ortak miras› ‹stanbul’da bar›nmaktad›r. Kontrolsüz nüfus art›fl› yüzünden bunlar›n yok olmas›na sebep olmak suçtur. Bugün sur içi diye tarif edilen bölge tarihi sit alan olarak ele al›n›p bir plan dahilinde tarihi yaflamak isteyenlere hizmet eden bir bölge olmal›d›r. Bunun d›fl›ndaki faaliyetler baflka bölgelere kayd›r›lmal›d›r. Ekonomik Aç›dan: fiehirlerde nüfus artt›kça hayat pahal›laflmakta maliyetler artmaktad›r. Ayn› mal› daha avantajl› flehirde daha az maliyetle üretmek mümkün olmakta bu durumda firmalar›n rekabet flans› kalmamaktad›r. ‹nsanlar mutsuz olmakta ifl sahalar› giderek kapanmaktad›r. Su getirme trafik sorunlar›n› çözme maliyetleri artmaktad›r. Bugün Anadolu’daki birçok flehir nüfus azl›¤›ndan ekonomik bak›mdan iflas etmifl durumdad›r. Devletin yapt›¤› yat›r›mlar›n çok çok alt›nda vergi geliri toplanabilmektedir. Bu da o flehirdeki hem yoksulu hem de zengini etkilemektedir. Yoksul ifl bulabilmek için göç etmekte zenginde daha çok kazanmak için göç etmek durumunda kalmaktad›r. Çevre Aç›s›ndan : Do¤al alanlar yok olmakta temiz hava kalitesi giderek bozulmaktad›r. Yeni yollar yapmak için yeflil alanlar asfalt ve betona yerini terk etmektedir. fiehre su getirmek için uzun mesafelerden kanallar aç›p barajlar terfi istasyonlar› infla etmek gerekmektedir. Eksoz gazlar›, tozlar insan sa¤l›¤›n› tehdit etmektedir. m›fl olsayd› bugün bunlar› konuflmuyor olurduk. Bu planlamay› sadece trafik planlamas› olarak de¤il toptan flehir planlamas› olarak düflünmeliyiz. Bugün Bo¤aziçi Köprüsü ve Fatih Köprüsü olmayan bir ‹stanbul'u düflünmek bile zor. Fakat flehrin kuzeyi, su havzalar› ve yeflil alanlar›yla kentin akci¤eri. Üstelik master plana göre kuzeye do¤ru geliflme öngörülmüyordu. Amerika'da flehirler, y›llar öncesinde tasarlan›p buna göre kuruldu: En son bu büyüklükteki bir köprü (Verrazano-Narrows Köprüsü) 1964'te infla edildi. Son zamanlarda baz› devlet ve yerel yönetim kurumlar›n›n yapt›¤› gibi ‹stanbul’a yeni nüfus çekecek ifllemler yap›larak 15 milyon olan nüfus 30 milyona ç›kar›lmak istendi¤i anlafl›lmaktad›r. Bu durumda 3. Köprüyü de¤il 6. Köprünün de yerini flimdiden araflt›rmak bulmak gerekir. Peki bu do¤ru mudur? S›ras›yla irdeleyelim. Çünkü ‹stanbul tarihi, co¤rafi, topografik, ekonomik ve stratejik aç›dan bak›ld›¤›nda ancak 7.5 milyonun yaflad›¤› bir flehir olmal›d›r. ‹stanbul’un tüm bu özelliklerini Topografik Aç›dan: ‹stanbul’un topografik yap›s› çok engebeli oldu¤u için k›fl flartlar› da a¤›r geçti¤inden düz ve iklimin sert olmad›¤› yerlere göre dezavantajl›d›r. Yerleflim yerlerinin yo¤un olmas› problemlerin çözülmemesine sebep olmaktad›r. ‹nsanlar ifllerine gidememekte her fley aksamaktad›r. Stratejik Aç›dan: Ülke nüfusunun dörtte birinin bir tek flehirde bar›nmas› bütün yumurtalar›n tek kefeye konmas›yla eflde¤erdir. Herhangi bir do¤al afette veya savaflta ülkenin onar›lamaz yaralar almas›na sebep olur. 25 21 MMARLIK Mimari tasar›m, ekoloji, ekolojik enerji > Mehmet ‹flci Mimar “‹nsanlar›n bizzat kendi iflledikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu, ki Allah yapt›klar›n›n bir k›sm›n› onlara tatt›rs›n; belki de (tuttuklar› kötü yoldan) dönerler”. RUM 41 Bir A¤r› Yak›ld›kça Sevilmeli Gecenin dürüstlü¤ünden herkes kuflkulan›r korkulur o kufl yüklü iniltilerden ve mor a¤z›n› gecenin kumuna bat›ran ben ça¤dafl serüvenler ad›na bütün foto¤raflar›n› yakan yakan ve bekleyen. Çarpar yüzü bir çocu¤un mezarlara yine de a¤artamaz tan›m›n› gecenin. Ezgisiz ama esnaf bak›fllar›yla soyunan bir kad›n ayart›lmaya uygun o çok bayg›n yerlerim a¤artamaz çünkü çocuklar ya¤›z bir öpüflle korunur ben yakar›m ça¤›m›n ellerini. Ben bekliyenim. Gecenin k›y›s›nda benden konuflulur. Kara bir irin ak›yor öpünce o y›k›lm›fl gülüflünden çocuklar›n. Kara bir salg›d›r çünkü büyük serüvenler ve çocuklar›n soluk al›fllar› da. Ürker herkes üflümüfl bir anahtar olagelmekten bir çocu¤un flehri çarpar yüzümün varofllar›na. (1964) ‹smet Özel 22 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 Y irminci yüzy›lda özellikle teknolojide yaflanan geliflmeler ve enerji kullan›m›ndaki art›flla meydana gelen çevre kirlili¤i, dünyadaki ekolojik dengede geri dönüflü olmayan tahribatlara neden olmaktad›r. Kullan›lan fosil enerji kaynaklar›n›n çevre kirlili¤ine neden olmalar› yan›nda, yak›n gelecekte tükenecek olmalar› da, insano¤lunu yenilenebilir enerji kaynaklar›na yöneltmektedir. Dünyada enerji tüketiminin yaklafl›k yar›s›n›n binalarda kullan›l›yor olmas›, ekolojik yap› tasar›mlar›n›n önemini artt›rmaktad›r. Binalarda kullan›lan enerjinin, binan›n tasar›m özellikleri ve binaya entegre edilecek yenilenebilir enerji kaynaklar›ndan yararlanmay› sa¤layan sistemlerle en aza indirilmesi, dünyada yaflanan çevre kirlili¤ine karfl› al›nacak tedbirlerdendir. Çevre sorunlar› ve bu sorunlar›n nedenlerinin araflt›r›larak, sa¤l›kl› bir çevrede yaflam›n süreklili¤inin sa¤lanmas› aç›s›ndan, ekolojik yap›lar›n öneminin belirlenmesi önem tafl›maktad›r(Bozdo¤an,2003). ‹slam’›n idealize etti¤i dünya görüflü ve bu görüfl çerçevesinde oluflturmay› amaç edindi¤i medeniyet, çevresiyle uyum halindedir. ‹nsan›n eylemlerindeki ›l›ml› oluflu “ideal davran›fl modeli” olarak sunan ‹slam, çevre ve çevresel kaynaklar›n yok edilmesine yönelik her türlü savurganl›¤› (israf), yap›lmas› yasaklanan davran›fllar kategorisi içerisinde de¤erlendirmifltir[1]. ‹nananlar›n›n dünyada oluflturmalar› gereken yerleflim alanlar›n›n ideal tipini, cennetteki yerleflim alanlar›yla sembolize eden ‹slam, a¤aç ve yeflilli¤i bir güzellik ölçütü olarak sunmufltur[2]. Bugün ‹slam dünyas›nda, çevre sorunlar› konusunda içinde bulunulan gerçekle, olmas› gereken aras›ndaki uçurumu aflabilecek iki kapsaml› program uygulanabilir: ilki, ‹slam’›n do¤al düzene iliflkin ezelî hikmetini, onun dinî ehemmiyetini ve insan›n dünyadaki hayat›n›n her safhas›yla olan yak›n iliflkisini formüle etmek ve iyice tan›tmak; ikincisi, do¤al çevrenin etik olarak ele al›nmas›yla ilgili dînî ö¤retilerin bilincini ve gerekli yerlerde onlar›n uygulama alanlar›n› din ilkesine dayanarak geniflletmektir [3] . Geleneksel ‹slamî çevre görüflü beflerî ve do¤al veya yapay çevre olarak adland›r›lan fley ile onlar› ayakta tutan ilâhî çevre aras›ndaki kopar›lmaz daimi iliflkiye dayan›r. Bu ba¤lamda “çevre” kavram›n›n sözlük anlam›yla büyük ölçüde örtüflen Kur’ansal bir kavram›n tespiti, sonras›nda gelifltirilecek teoriler için temel teflkil edecektir. Bu bak›fl aç›s›ndan, çevre terimine en yak›n Kur’ansal kavram “kuflatma”36 anlam›na gelen kök fiilden türetilen ve“kuflatan” anlam›na gelen “el-Muhît” kavram›d›r. Bu kelime dört ayette kâfirleri kuflatt›¤› bildirilen cehenneme iflaret eder. ‹slam ekoloji bilimi aç›s›ndan en anlaml› ve önemli olan fley, geçti¤i ayetlerin ço¤unda, bu sözcü¤ün “kâfirleri ihata eden” [4] Allah’a at›fta bulunmas›d›r. Burada, ‹slam’›n ekolojik argüman›n›n, topyekün do¤ay› ve bütün fenomenlerini, alt gerçekliklerin en yüksek düzeyine ulaflmaya motive edilmifl bir flekilde, insan›n araflt›rma alan›na yerlefltirdi¤i görülebilir. ‹slam’da, insan çevresinin hem mikro hem de makro düzeylerinin ve insan›n sahip oldu¤u potansiyel yeteneklerin, onu “Mutlak Gerçeklik” hakk›nda baz› fikirler elde etmeye götürece¤i ifade edilmektedir. Kainat sayfas›nda insan, ilginç düflünce yetenekleriyle tam anlam›yla baflka bir yerleflimcidir. Bu nedenle, insan›n do¤a araflt›rmas› onu, düflünen bir varl›k oluflundan daha çok tutkulu bir varl›k konumuna getirmemelidir(Yeflilyurt,1999). Sürdürülebilir Kalk›nma Sürdürülebilirlik, günümüzde ihtiyaçlar›n karfl›lan›rken gelecek nesillerin de ihtiyaçlar›n›n göz önünde bulunduruldu¤u ve çevreye zarar vermeyen, do¤al kaynaklar›n bilinçli kullan›ld›¤› bir anlay›fl›n ifadesidir. Yaflanan çevre sorunlar›, h›zl› nüfus art›fl› ve h›zl› kentleflme, giderek artan yoksulluk ile uluslararas› eflitsizli¤i de içerecek flekilde, konunun genifl bir bak›fl aç›s›yla ele al›nmas› zorunlulu¤unu ortaya ç›km›flt›r. Ekonomik kalk›nma yolunda ad›mlar at›l›rken, çevre faktörü gözard› edilmeden, sürdürülebilir geliflme sa¤lanmal›d›r. (Koçhan, 2002) Yenilenebilir enerji kaynaklar› Yenilenebilir enerji kaynaklar› günefl enerjisi ve türevleri olan rüzgar enerjisi, biyokütle enerjisi, hidroelektrik enerjisi, hidrojen enerjisi, jeotermal enerji ve deniz enerjilerinden oluflmaktad›r. Yenilenebilir enerji kaynaklar›n›n karbon emisyonlar›n›n, yenilenemeyen (dönüflümsüz) enerji kaynaklar› ile k›yasland›¤›nda yok denecek kadar az olmas›ndan dolay› temiz enerjiler olarak da adland›r›lmaktad›rlar. (Akkaya vd., 2002) Günefl enerjisi Günefl enerjisi, güneflin çekirde¤inde yer alan füzyon süreci ile a盤a ç›kan ›fl›ma enerjisidir, güneflteki hidrojen gaz›n›n helyuma dönüflmesi fleklindeki füzyon sürecinden kaynaklan›r. Bu enerjinin dünyaya gelen küçük bir bölümü dahi, insanl›¤›n mevcut enerji tüketiminden kat kat fazlad›r. Günefl enerjisinden yararlanma konusundaki çal›flmalar özellikle 1970’lerden sonra h›z kazanm›fl, günefl enerjisi sistemleri teknolojik olarak ilerleme ve maliyet bak›m›ndan düflme göstermifl, günefl enerjisi çevresel temiz bir enerji kayna¤› olarak kendini kabul ettirmifltir. (E‹E, 2000) gar makineleri ile kullan›m› h›zla artmaktad›r. (Akkaya vd., 2002) Rüzgar enerjisi Atmosferdeki s›cakl›k ve bas›nç farkl›l›klar›ndan dolay› hava kitlelerinin yer de¤ifltirmesi, rüzgâr olarak tan›mlanmaktad›r. Dönüflüme u¤ram›fl günefl enerjisi olan rüzgâr enerjisi, hava kitlesinin sahip oldu¤u kinetik enerjinin mekanik enerjiye dönüfltürülmesidir. Ço¤u enerji üretim santrallerinin bulundurmak zorunda oldu¤u so¤utma suyuna ihtiyac› olmamas›, rüzgar enerjisini en zarars›z enerji kayna¤› olarak göstermekte ve rüzgar enerjisinin rüzgar türbinleri, rüzgar çiftlikleri ve rüz- Hidrojen enerjisi Hafif ve temiz olan hidrojen, yenilenebilir ve zehirsizdir. Gaz, s›v› ve kat› hallerde depolan›p, ›s›tma ve ulafl›mda kullan›labilir, termal, mekanik ve elektrik enerjisine dönüfltürülebilir ve motorlarda yak›t olarak kullan›labilir. Genellikle bol miktarda bulunan sudan elektroliz yoluyla hidrojen ve oksijen elde edilebilmekte, kullan›l›nca tekrar oksijenle birleflerek su haline dönüflmektedir. Bu çevrim s›ras›nda çevreyi kirletme oran› yok denecek kadar azd›r. (Göksu, 1999) Hidroelektrik enerjisi “Suyun potansiyel enerjisinin kinetik enerjiye dönüfltürülmesi ile sa¤lanan bir enerjidir.” (Akkaya vd., 2002) Günefl enerjisinin etkisiyle harekete geçen hidrolik çevrim s›ras›ndaki bir k›s›m enerjinin a盤a ç›kmas›d›r. Yaflan ya¤murlar›n ard›ndan buharlaflan ya¤mur suyunun geri kalan›, denizlere do¤ru hareket etmektedir. Bu akarsu enerjisi, su türbinlerini çevirerek elektrik elde edilmesini sa¤lamaktad›r. (Müezzino¤lu, 2001) 23 MMARLIK leflme bilimi ya da yurt söylemi anlamlar›n› içermektedir. Hayvan ya da bitkilerin çevreleri ile olan bütün iliflkileri ekolojinin nesnesini oluflturmufltur. (Hamamc› ve Kelefl, 1993) Ekoloji bilim dal›n›n kapsam›na insan›n dahil olmas›, bitki ve hayvan topluluklar›n›n etkileflimleri içinde insan›n da fonksiyonu oldu¤u, yeni bir olgudur. Klasik ekolojinin araflt›rma alan›na insan faktörü girdikten sonra çal›flmalar bitki, hayvan ve insanlar› eflit ele alacak flekilde geliflmemifl, insan›n biyosferdeki etkisi insan ekolojisi ya da toplumsal ekoloji ad› verilen bir yan dal olarak geliflmifltir. (Hamamc› ve Kelefl, 1993) Biyokütle enerjisi Biyokütle, yeflil bitkilerin günefl enerjisini fotosentez yolu ile kimyasal enerjiye dönüfltürerek depolamas› sonucu meydana gelen biyolojik kütle ve buna ba¤l› organik madde kaynaklar› olarak tan›mlanmaktad›r. Jeotermal enerji Jeotermal enerji yer kabu¤unun derinliklerinde ola¤an d›fl› birikmifl ›s›n›n oluflturdu¤u bir enerji türüdür. Bu ›s› yeryüzüne bazen do¤al olarak, bazen de sondajlarla s›cak su, s›cak su buhar veya buhar fleklinde ç›kmaktad›r. (Sancar, 1992) Deniz enerjileri Yeryüzüne ulaflan günefl enerjisi yeryüzünün ?’ünü kaplayan sularla kapl› yüzeyler taraf›ndan emilerek, ›s›ya dönüflür. Is›l tabakalaflma ve buna ba¤l› olarak oluflan yo¤unluk ve tuzluluk tabakalaflmas›, gel-git enerjisi ve dalga enerjisi deniz enerjileri olarak s›ralanabilir. Yenilenebilir enerji kaynaklar›, yenilenemez enerji kaynaklar› gibi s›n›rl› rezervlere sahip olmamalar› ve çevreye olumsuz etkilerinin yok denecek kadar az olmas› sebebiyle, gelece¤in enerji kaynaklar› olma durumundad›rlar. Yenilenemez enerji kaynaklar›n›n kullan›m›na dayanan çevre sorunlar› incelendi¤inde, bu fikir daha da güçlenmektedir(Do¤an,2003).. 24 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 Enerji kaynaklar›n›n çevreye etkileri ve dünyan›n yenilenebilir enerji kaynaklar›na yöneliminin sebepleri Dünyada her y›l sanayileflme, h›zl› nüfus art›fl› ve yaflam standartlar›n›n yükselmesi sebeplerinden dolay› %4-5 oran›nda artan enerji ihtiyac›na karfl›, büyük oranda bu ihtiyac› karfl›layan fosil yak›t rezervleri h›zla tükenmektedir. Bugünkü kullan›m flartlar›nda petrol rezervlerinin 2030-2050 y›llar›nda, kömürün önümüzdeki 150-200 y›lda ve do¤algaz›n 40- 50 y›lda tükenece¤i tahmin edilmektedir. Bununla birlikte fosil yak›tlar›n kullan›m›n›n dünya s›cakl›¤›n› yaklafl›k 40 y›lda 1,5-4 aras›nda artt›raca¤› öngörülmekte ve bu durum hava kirlili¤ini artt›rmakta, buzullar›n erimesi ile sel felaketlerinin artmas›, deniz seviyesinin yükselmesi ve gelecekte deniz seviyesinde bulunan yerleflim yerlerinin sular alt›nda kalmas› olas›l›klar›n› meydana getirmektedir. (U¤urel, 2002) Ekoloji ‹lk kez 1866 y›l›nda Alman biyolog Ernest Haeckel taraf›ndan kullan›ld›¤› kabul edilen ekoloji kavram›, canl› varl›klar›n ortamlar› ile olan iliflkilerinin incelenmesi olarak tan›mlanm›flt›r. Ekoloji sözcü¤ü, Yunanca “yaflan›lan yer, yurt” anlam›na gelen “oikos” ile bilim ya da söylem anlamlar›na gelen “logia” sözcüklerinden türetilmifltir. Ekoloji, etimolojik olarak yer- Ekolojik mimarl›k Dünyada giderek artan sanayileflme ve insanlar›n teknolojiden faydalanarak konforlu yaflam sürmek istemesi, enerji tüketiminin artmas›na neden olmaktad›r. Halbuki yap›l› çevremizi olufltururken, ihtiyaçlar›m›z olan bar›nma, ›fl›k, ›s›nma ve serinleme fonksiyonlar›n›n yerine getirilmesini sa¤larken, dünyam›z› tahrip etmeyecek flekilde sa¤lamam›z, sa¤l›kl› yaflam için gerekmektedir. Ekolojik mimarl›k, bir yap›n›n enerji ihtiyac›n› en aza indirmek amac›yla, tasar›m›n ve malzeme seçiminin bu yönde gerçekleflmesidir. Tasar›mda pasif tasar›m esaslar› uygulan›rken, malzeme seçimi ve yap›ya entegre edilecek sistemlerle, yap›da gereksinim duyulacak enerjinin üretimine katk›da bulunmak hedeflenmektedir. (Alt›n, 2002) Enerji mimarl›¤›, sürdürülebilir mimarl›k olarak da adland›r›lan bu yaklafl›mla tasarlanan yap›lar, gelecek nesillerin daha kaliteli ve sa¤l›kl› bir yaflam sürmeleri için bugünden at›lan ad›mlard›r(Do¤an,2003). Ekolojik yap› yaklafl›mlar› Ekolojik mimarl›k kapsam›nda yap›lar›n tasar›m aflamas›ndan ekonomik ömrünün bitmesiyle sonlanan y›k›m aflamas›na kadar çevreye zarar vermemesi gerekmektedir. Yap›larda kullan›lacak enerjinin yenilenebilir enerji kaynaklar›ndan sa¤lanmas› yan›nda, minimum enerji kullan›m›n›n sa¤lanmas› ve yap›da kullan›lacak sistemlerle art› enerji üretimi gerçekleflmesi söz konusudur. Yap› tasar›mlar›n›n bulunulan iklim kufla¤›na göre olmas› ve tasar›mda mekan organizasyonunun bu yönde gerçekleflmesi, enerjinin yap›da verimli bir flekilde kullan›lmas›n› sa¤layacak etkenlerdendir. Çevreye zarar vermeyen yap› malzemelerinin kullan›m›, yap›lar›n topo¤rafyaya uygun tasar›mlar gerçeklefltiri- lerek uygulanmas›, mevcut ekolojik yap›ya müdahalelerin en az olmas›n› sa¤layacakt›r. Eski yap›lar›n yeniden kullan›m› Ekolojik mimarl›k anlay›fl›, bir yap›n›n tasar›m›ndan y›k›m aflamas› olan ekonomik ömrünün bitimine kadar olan bütün süreyi kapsamaktad›r. Bu ba¤lamda az enerji kullanan ve çevreye duyarl› yeni tasar›mlar›n yan›nda, mevcut yap›lardan mümkün oldu¤unca uzun süre faydalanmay› sa¤lamak da ekolojik mimari kapsam›ndad›r. (Koçhan, 2002) Yap›y› oluflturan form, fonksiyon, konstrüksiyon dengesinin zamanla ifllevini yitirmesi durumunda kullan›lmayan yap›lar, ekolojik mimarl›k anlay›fl› ile yeniden kullan›labilmektedir. Ancak bunun için yap›daki form, fonksiyon ve konstrüksiyon dengesi günün koflullar›na ba¤l› olarak yeniden kurulmal›d›r(Do¤an,2003). Çevre duyarl› tasar›m Çevre duyarl› tasar›mlar, ekolojik ilkelere uygun olarak tasarlanm›fl yap›lard›r. Çevre ile uyum içinde, optimum kaynak kullan›m›n›n sa¤land›¤› bu yap›larda, yap›n›n tasarland›¤› çevreye etkisinin minimum olmas› amaçlanmaktad›r. Yap›n›n tasar›m aflamas›ndan y›k›m aflamas›na kadar her ad›m› kapsamaktad›r. (Koçhan, 2002) mekan›n serinlemesi sa¤lan›r. Saraylarda avluya döflenen mermer y›kanarak elde edilen serinleme, köy evlerinde s›k›flt›r›lm›fl toprak yüzeyin ›slat›lmas›yla elde edilir. Osmanl› saray bahçelerinde flad›rvan denilen oymal› mermerden yap›lm›fl, ortas›ndaki yüksek bir yerden akan su ya da çeflmelerle serinletme fonksiyonu sa¤lan›rken, ayn› zamanda estetik bir unsur olarak da yap›lara katk› sa¤lanm›flt›r. Akdeniz mimarisinde rastlanan, Arap ülkelerinde maflrabiye, ülkemizde fianl›urfa, Gaziantep, Kahramanmarafl yörelerinde maflrafiye, Safranbolu evlerinde ise a¤ ve kafes gibi örülmüfl d›fl alan olan ve muflabak olarak adland›r›lan sistemle, yap›n›n günefl alan yüzeyi kaplanarak gölgeleme yap›l›r(Do¤an,2003). Yap› malzemelerinin çevreye etkileri ve insan sa¤l›¤› aç›s›ndan önemi Enerji tasarrufu sa¤layan ekolojik yap›lar, sahip olduklar› nitelikler sebebiyle yaflam kalitesi yüksek mekanlar›n oluflmas›n› sa¤lamaktad›rlar. Do¤aya uyumlu, çevre kirlili¤i yaratmayan, geri dönüflümü mümkün olan, insan sa¤l›¤›n› bozmayan özelliklere sahip yap› malzemeleri, ekolojik tasar›mlar›n tamamlay›c› ö¤elerini oluflturmaktad›rlar. Çevre uyumlu yap› tasar›m› kriterlerinden olan aktif ve pasif günefl sistemleri ile sak- lanan iklimlendirme, çevreye zararl› etkilerin azalt›lmas› yan›nda, do¤al olmalar› nedeniyle insan sa¤l›¤› için de uygundur. Do¤al yöntemlerle sa¤lanan çözümlerin daha sa¤l›kl› oldu¤u, geleneksel mimarl›k örnekleri ile de anlafl›lmaktad›r. Bir yap›da kullan›lan malzemeler, yap›n›n bulundu¤u yörede ç›k›yor ya da yetifliyorsa, o bölgenin ikliminin belirledi¤i do¤al yap› malzemeleri olarak, iflleyifl ve iç iklimleri oluflturmada daha sa¤l›kl›d›rlar. Eskiden yap›larda %30-40 oranlar›nda ahflap, saman, saz gibi organik malzemeler ve %6070 oran›nda kerpiç, tafl, kiremit, kireç gibi inorganik malzemeler kullan›l›rken, günümüzde %90-100 oran›nda yapay malzemeler kullan›lmakta, çevre ve insan aç›s›ndan sa¤l›kl› mekânlar yarat›lamamaktad›r. (Akman, 1999) Ak›ll› binalar Çevre uyumlu yap› tasar›m› kriterlerinden olan aktif ve pasif günefl sistemleri ile sa¤lanan iklimlendirme, çevreye zararl› etkilerin azalt›lmas› yan›nda, do¤al olmalar› nedeniyle insan sa¤l›¤› için de uygundur. Do¤al yöntemlerle sa¤lanan çözümlerin daha sa¤l›kl› oldu¤u, geleneksel mimarl›k örnekleri ile de anlafl›lmaktad›r. Bir yap›da kullan›lan malzemeler, yap›n›n bulundu¤u yörede ç›k›yor ya da yetifliyorsa, o bölgenin ikliminin belirledi¤i do¤al yap› Geleneksel mimaride avlular ve serinletme elemanlar› Avlu Mimarisi: S›cak iklimin görüldü¤ü bölgelerde, Akdeniz ikliminde yap›larda bulunan avlular, yüksekçe duvarlarla çevrilidir. Gündüzleri ›s›nan hava avluda yükselir ve iç mekândaki s›cak hava avluya do¤ru hareket eder. Geceleri ise avludaki serin hava, iç mekâna do¤ru hava ak›m› yarat›r. Yap›n›n ›s›nmas›na sebep olan baz› fonksiyonlar avluda yap›larak, iç mekân›n fazla ›s›nmas› engellenir. Avluda gölgelendirme elemanlar› kullan›larak, direk gelen günefl ›fl›nlar›na karfl› koruma sa¤lan›r, su elemanlar› ile de düflük olan nem oran› yükseltilir. (Göksu, 1999) Baz› avlularda bulunan sarn›çlarda kuyu ya da ya¤mur suyu depolan›r. Ayr›ca baz› avlularda, Arap mimarisinde de rastlanan üstü kapal› yanlar› aç›k, bahçe kanepelerinin kondu¤u tahtabofl ad› verilen alanlar bulunur. Ülkemizde çeflitli yörelerde, özellikle Güneydo¤u Anadolu Bölgesi’nde avlu ya da evin önünde tafll›k ad› verilen yerin, akflamüstü y›kanarak suyun buharlaflmas› ile 25 MMARLIK malzemeleri olarak, iflleyifl ve iç iklimleri oluflturmada daha sa¤l›kl›d›rlar. Eskiden yap›larda %30-40 oranlar›nda ahflap, saman, saz gibi organik malzemeler ve %60-70 oran›nda kerpiç, tafl, kiremit, kireç gibi inorganik malzemeler kullan›l›rken, günümüzde %90-100 oran›nda yapay malzemeler kullan›lmakta, çevre ve insan aç›s›ndan sa¤l›kl› mekânlar yarat›lamamaktad›r. (Akman, 1999) Çevre uyumlu yap› tasar›m› kriterlerinden olan aktif ve pasif günefl sistemleri ile sa¤lanan iklimlendirme, çevreye zararl› etkilerin azalt›lmas› yan›nda, do¤al olmalar› nedeniyle insan sa¤l›¤› için de uygundur. Do¤al yöntemlerle sa¤lanan çözümlerin daha sa¤l›kl› oldu¤u, geleneksel mimarl›k örnekleri ile de anlafl›lmaktad›r. Bir yap›da kullan›lan malzemeler, yap›n›n bulundu¤u yörede ç›k›yor ya da yetifliyorsa, o bölgenin ikliminin belirledi¤i do¤al yap› malzemeleri olarak, iflleyifl ve iç iklimleri oluflturmada daha sa¤l›kl›d›rlar. Eskiden yap›larda %3040 oranlar›nda ahflap, saman, saz gibi organik malzemeler ve %60-70 oran›nda kerpiç, tafl, kiremit, kireç gibi inorganik malzemeler kullan›l›rken, günümüzde %90-100 oran›nda yapay malzemeler kullan›lmakta, çevre ve insan aç›s›ndan sa¤l›kl› mekanlar yarat›lamamaktad›r. (Akman, 1999) Sonuç ‹nsan hayat›n› tehdit etme boyutuna ulaflan çevre sorunlar›n›n arka plan›nda do¤ayla ilgili tutum ve davran›fllar›m›z, bunlar› motive eden dünya görüflümüz ve onun temel de¤er yarg›lar›m›zla olan iliflkisine art›k eskisinden daha fazla vurgu yap›lmaktad›r. Bilimsel bilginin çevresel fenomenler konusunda ulaflt›¤› sonuç, ta- 26 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 biat›n statüsünün bütün manevî niteli¤inden mahrum edilmifl bir gerçe¤e ve bir nesneye düflürülmesidir. Oluflan yeni dünya görüflü, pozitivist, seküler, etik de¤erlerden yoksun ve mekanistik bir düzeyde olup, kutsal, aflk›n, ahlâkî ve teolojik dünya görüflüyle çeliflmektedir. Ancak bir bütün olarak ele al›nd›¤›nda dünya, bilimin tan›mlad›¤› gibi de¤il; bilimin, felsefenin, dinin, sanat›n ve günlük konuflman›n tan›mlad›¤› flekildedir. Nihâi bir çevre olan mutlak hakikat, bütün alt gerçeklikleri kuflat›r ve onlar› aflar. Bu yapay çevrenin ö¤eleri olan insanlar, geçici olan yaflamlar›n›n son bulmas›yla, yapay çevreden kal›c› çevreye geçerler ve onunla bütünleflirler. Bu nedenle Nihaî çevreye olduklar› kadar yapay çevreye karfl› da sorumludur. Her halükarda tabiat ve tabiî çevre sevgisi ve tabiat›n Allah’›n mahlukata tecelli etmifl flekliyle hikmetine ulaflman›n vas›tas› olarak rolünün vurgulanmas› hiçbir flekilde mütealin reddini veya model gerçekliklerin ihmalini ima etmez. Tam aksine o, en yüksek düzeyde flu Kur’an ayetini tam olarak anlamak demektir: “Nereye dönerseniz orada Allah’›n vechi vard›r” Dolay›s›yla bu, her yerde Allah’› görmek ve hem do¤al dünyay› hem de beflerî olan› kuflat›p onlara nüfuz eden ‹lahî Çevre’nin tamamen fark›nda olmak demektir. Çevre konusunda söz söylerken amac›m›z, modern fizi¤in mekanistik ve post-mekanistik görüfllerini anlayabilecek kadar genifl bir felsefe gelifltirmek olmal› ve bunu yaparken de yaflam›n, tabiat ritimlerinin ve ilahî kaynakl› tabiat kanunlar›n›n manas›n› yok etmemeliyiz[5]. Endüstri devrimi ile birlikte çevre sorunlar›n›n artarak, yaflad›¤›m›z dünyada sebep oldu¤u tahribatlar, günümüzde insan sa¤l›¤›n› tehdit eder bir durumdad›r. Geliflmiflli¤in göstergesi olarak dünyada enerji kullan›m› kabul edilmekte ve bu enerjinin büyük miktar› yenilenemez enerji kaynaklar› olan fosil yak›tlar ve nükleer yak›tlar›ndan sa¤land›¤› için, çevre sorunlar› tüm dünyada yaflam kalitesini düflürmektedir. Dünyan›n gündeminde olan ve yaflam›n süreklili¤i için çözüm bulunmas› gereken çevre sorunlar›na, yap›lan uluslararas› konferanslarda çözüm yollar› tart›fl›lmakta ve ç›kan sonuçlar, enerji kullan›m›n› gerekli k›lan kalk›nma kavram›na, toplum ve ekonomi girdilerinden baflka, çevre girdisine de eklemektedir. Bu flekilde al›nan kararlar, günümüz ihtiyaçlar›n›n karfl›lanmas› yan›nda, gelecek nesillerin de ihtiyaçlar›n›n göz önünde bulundurulmas› gereklili¤i ile sürdürülebilir kalk›nma kavram›n› ortaya ç›karmaktad›r. Çevre sorunlar›na neden olmadan enerji ihtiyac›n›n sa¤lanmas›, yenilenebilir enerji kaynaklar›ndan faydalanmak gereklili¤i sonucunu ç›karmaktad›r. Ekolojik yap›lar, tasar›m özellikleri ve yap›m›nda kullan›lan malzemeleri ile ihtiyaç duyulan enerjinin minimuma indirilmesini sa¤lamaktad›r. Dünyada tüketilen enerjinin yaklafl›k yar›s›n›n binalarda oldu¤u düflünülürse, enerji tüketiminin azalt›lmas›n› sa¤layan her önlem, yaflam koflullar›n›n iyilefltirilmesi aç›s›ndan çok önem tafl›maktad›r. Eski yap›lar›n yeniden kullan›m› ve çevreye uygun yeni tasar›mlar ile do¤al çevreye zarar vermeden yap›laflma anlay›fl› çerçevesinde, gelecek nesiller için daha temiz bir çevre yarat›l›rken, ayn› zamanda yap›lar›n tasar›m özellikleri ile kullan›c›lar için daha sa¤l›kl› mekanlar oluflturulabilecektir(Do¤an,2003). Kaynaklar 1. Pafla, Ahmed Fuad, “et-Teflriatü’l- ‹slâmiyye li Himâyeti’l-Biâ”, Mecelletü’l-Ezher, vol.69, no.10, February 1997, s.1499. 2. Mert, Hamdi, ‹slamiyette A¤aca Verilen Önem, Ankara, 1982, s.20 3. Nasr, Bir Kutsal Bilim ‹htiyac›, Çev: fiehabeddin Yalç›n, ‹stanbul, 1995, s.193 4. Bakara, 2/19.38 Bkz.12/92, 14/126, 41/45. 5. Yeflilyurt, T.,Yrd.Doç. Dr. Çevre Problemine Alternatif Bir Yaklafl›m,”Do¤an›n Epistemolojik Analizi, (‹slâmî Bir Perspektif Denemesi) Harran Ün. ‹lahiyat Fak. Dergisi, 5 (1999), ss.217-248 * Bu yaz› ” Do¤an, B., Mimar, Mimari Tasar›m ve Ekoloji, YTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü,‹stanbul,2003” isimli Yüksek Lisans Tezinden faydalan›larak haz›rlanm›flt›r. DOSYA > ENERJ GRŞ Enerji sektörü yeniden dizayn ediliyor; “Yeniden yenilenebilir enerji kaynaklar›” 28 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 ‹nsano¤lu varoldu¤u günden itibaren enerjiye gereksinim duymufl ve çeflitli enerji kaynaklar›n› kullanm›flt›r. Kas gücünden atefle, suya kadar birçok enerji kayna¤›n› kullanarak insanl›k var olma savafl› verdi. Genel olarak bakt›¤›m›zda asl›nda insanl›k tarihinin ilk y›llar›nda belki yokluktan belki bilgi eksikli¤inden yenilenebilir enerji kaynaklar› kullan›l›yordu. Sanayi toplumuna gelindi¤inde ise fosil yak›tlara a¤›rl›k verilmeye baflland›. Fakat bu yak›tlar›n çevreye verdi¤i zararlar ve tükenecek olmalar› insanlar› yeniden yenilenebilir enerji kaynaklar›na yöneltti. Mimar ve Mühendis Dergisi olarak bizde bu say›m›zda dosya konusu olarak enerjinin bu serüvenini ve ülkemizin enerji politikas›n› ve yap›lmas› gerekenleri ele ald›k. 29 DOSYA > ENERJ GRŞ Enerji politikam›z dönüflmelidir Fosil yak›tlar›n gündemden düflmesi, ülkelerin alternatif enerji kaynaklar›na yönelmesi ülkemizin enerji politikalar›n›n da de¤iflmesine neden oldu. Türkiye, do¤u bat› aras›nda bir enerji koridoru olmas›n›n yan›nda yenilenebilir enerji kaynaklar› bak›m›ndan da zengin bir ülke olmas› enerji politikalar›n›n da dönüflmesini zorunlu k›l›yor. nsanl›¤›n endüstri toplumuna var›ncaya dek kulland›¤› enerji kaynaklar› daha çok su ve odun ve hayvanlard›. ‹nsanlar›n kendi kas gücü ve hayvanlar›n gücünden isitifade edilmesine dayanan enerjiler d›fl›nda insanlar›n kulland›¤› ilk enerji kayna¤› odun ve suydu. Mekanik enerji üretimi bak›m›ndan kullan›lan ana iki kaynak su ve rüzgâr oldu uzun zaman boyunca. Ortaça¤a dek suyun bir enerji kayna¤› olarak endüstriyel kullan›m› söz konusu de¤ildi. ‹lk kaya dolgu baraj› yapan M›s›rl›lar için bile baraj, suyu ‹ tutmak yani taflk›nlar› önlemek içindi. Suyun bir enerji kayna¤› olarak kullan›m› ilk ortaça¤da bafllar. Su de¤irmenleri önce tah›l ö¤ütme, un eleme olarak g›da sanayi, tekstil (öncekumafl ç›rpma, daha sonra da dokuma)deri ve madencilik de kullan›ld›. 12. yy’da kentsel yaflam›n canlanmas›na paralel olarak Cistercian tarikat›n›n a¤›rl›kl› rol oynad›¤› su de¤irmenleri ile birlikte ekonomide canlanmaya bafllam›flt›. Kömür’ün yayg›n kullan›m›na dek temel enerji kayna¤› su ve rüzgâr olmaya de- vam etti. M›s›r petrolü biliyordu ama günlük hayattta bu madeni hemen hiç kullanm›yorlard›. Antik dünyadan ortaça¤a dek en önemli enerji kayna¤› atefle dayanan ›s› enerjisiydi. Petrol ise daha geç bir tarihte 19 yy’da devreye girdi. O gün bugündür de enerjide en yayg›n temel girdi olmaya devam ediyor. Ancak petrolün 50-60 y›l içerisinde tükenecek olmas› yeni enerji kaynaklar›n› aramaya sevk ediyor insanl›¤›. Son y›llara dek elektirik üretiminde su enerjisinin yan›nda alternatif olarak kullan›lan nükleer enerji çernobil kazas› oluncaya kadar en önemli seçenekti, ancak çernobil sonras› nükleerin de gözden düflmesi ile yenilenebilir enerji kaynaklar›ndan rüzgâr ve günefl en h›zl› büyüyen enerji kayna¤› durumunda. Petrolün ulafl›m alan›nda da gözden düflmesi çok uzak bir gelecek de¤il. Öyleki petrol devleri bile biyodizele yat›r›m yaparken, dünyan›n belli bafll› otomotiv devleri hibrit otomobil, hidrojen ve elektrik seçenekleri ile petrole dayal› ulafl›m›n yerini almaya haz›rlan›yorlar. Enerji tüketimi ve Türkiye Ülkemizin enerjideki d›fla ba¤›ml›l›k oran› ise % 75’ler düzeyine ulaflm›flt›r. 2007 y›l›nda toplam enerji tüketiminin (107 MTEP) yaln›zca % 25’i yerli üretimle karfl›lanm›flt›r. Türkiye’nin petrole % 93 oran›ndaki ba¤›ml›l›¤› ile do¤algaza % 97 olan ba¤›ml›l›¤›n›n sürece¤ini söylemek olanakl›d›r. 2008 y›l›nda enerji ithalat› için 48,2 milyar dolar ödenmifltir; bu rakam toplam ihracat›m›z›n % 36’s›na karfl›l›k gelmektedir. Enerji güvenli¤i oldukça zay›f olan ülkemizin böylesi yüksek bir mebla¤ vererek temin etti¤i enerjinin 6–7 milyar dolar›n›n, hatta Say›n Bakan›n geçti¤imiz aylarda belirtti¤i üzere, 25 milyar dolar›n›n 30 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 verimsizlikler nedeniyle adeta çöpe at›lmaktad›r. Sanayide y›ll›k enerji israf›m›z en az 6 milyon TEP olarak gerçekleflmektedir. Ülkemizde % 25’i aflan bir tasarruf potansiyeli bulunmaktad›r. Nihai sektörde % 25–30 olan enerji tasarrufu potansiyelinin de¤erlendirilmesiyle 5 milyar dolar kazan›labilinecektir. ‹malat sanayinde % 8 ile 50 aras›nda de¤iflen ürün maliyeti içindeki enerji maliyeti pay› azalt›labilecektir. Sahip olunan birincil enerji kaynaklar›m›z›n % 50'sini çok düflük ›s›l de¤erli ve yüksek küllü linyitler oluflturmaktad›r. 30.000 MW'l›k ekonomik hidrolik enerji kapasitemiz bulunmaktad›r. Bunun yaklafl›k 12.000 MW'› mevcut santrallerle üretilmektedir. 10.000 MW'› da 2010 y›l›na kadar infla halindeki santraller taraf›ndan üretime dönüfltürülmüfl olacakt›r. Kalan 8000 MW’l›k kapasitenin de 2020 y›l›na kadar kullan›lmas› planlanm›fl durumda. Türkiye de enerjinin görünümü 2007 verilerine göre Türkiye'deki yaklafl›k 40.777 MW’l›k kurulu gücün %32,67’sini hidrolik santraller,% 67,33’ünü termik santraller oluflturmaktad›r. Türkiye'de kifli bafl›na düflen net elektrik tüketimi 1.450 kWh civar›ndad›r. Bu rakam ortalama olarak AB ülkelerinde 7.000 kWh, Rusya’da 6.000 kWh, ‹spanya'da 4.000 kWh ve komflumuz Yunanistan'da 3.800 kWh't›r. Dünya elektrik tüketimi ortalamas› ise 2.376 kWh't›r. Geliflmifllik ve kalk›nm›fll›¤›n en önemli göstergesi kabul edilen elektrik tüketimimiz dünya ortalamas›n›n alt›ndad›r. Öte yandan enerji maliyetleri bak›m›n- dan Türkiye’de giderek yayg›nlaflan do¤algazdan enerji üretimi en pahal› elektrik üretimi anlam›na gelmekte. 2008 verileri ›fl›¤›nda, elektrik santralleri için kaynaklara göre ortalama ilk yat›r›m ve üretim maliyetlerini bulmak mümkün. Do¤algaz kullan›larak yap›lan üretimin fiyat› dikkat çekici. Bir di¤er dikkat çekici nokta ise bu fiyat›n 2006 y›l›na göre % 46 art›fl göstermifl olmas›, yani do¤algazdan elektrik üretmek giderek daha da pahall› hale gelmekte. K›sacas› do¤algaz santralleri elektrik üretiminin yedek oyuncular›d›r. Türkiye’nin enerji tak›m› ise yedek oyuncular›n omurgas›n› oluflturduklar› bir tak›md›r. Enerji üretimimizde karfl›m›za ç›kan bir di¤er sorun ise kay›plard›r. Da¤›t›m kay›plar› k›saca elektri¤in santrallerden evlerimize olan yolculu¤u s›ras›nda, hatlar›n durumuna ba¤l› olarak ortaya ç›kan enerji kay›plar› olarak özetlenebilir. Tablo 2’de de görüldü¤ü üzere da¤›t›m kay›plar› Türkiye elektrik üretiminin % 14’lük k›sm›n› oluflturmakta. Karfl›laflt›rma yapmak gerekirse bu rakam Almanya’da % 4,5 civar›ndad›r mesela (www.iea.org, 2010). Türkiye’deki önlenebilir kay›p miktar›n› kestirmek güç olsa da da¤›t›m flebekesinin yenilenmesi gibi önlemlerle afla¤› çekilebilece¤i aç›k. Bu kay›plar›n % 7 düzeyine çekilmesi ise 1500MW’l›k yeni güç santrali açmakla eflde¤erdir ve yap›lmas› zor olmad›¤› gibi zorunluluktur da. Türkiye’nin enerji sorununu çözece¤i söylenen Nükleer santralin gücünün 5000MW olaca¤›n› da belirtirsek san›r›z kay›plar›n ne kadar büyük bir sorun oldu¤u daha iyi anlafl›lacakt›r. Geçti¤imiz y›llarda elektrik tüketimi, kri- zin de etkisiyle düflüfl göstermifl olsa da artmaya devam edecektir. Çeflitli senaryolar› ve bugüne kadarki art›fl rakamlar›n› inceledikten sonra kabaca y›lda 10000GWh’lik bir talep art›fl›n›n gözlenebilece¤ini söylemek mümkün. Yani yap›lmas› gerekenler, maliyeti pahal› kaynaklardan üretilen elektrik miktar›n› azaltmak, kay›plar› minumuma indirmek oldu¤u gibi özellikle termik santarallar›m›zda kullan›lan düflük kalite kömürün ve kömür yak›m›ndaki geri teknolojinin yol açt›¤› yol çevre sorunlar›n›, burdan kaynaklanan kay›plar› önlemenin yan› s›ra her y›l 10000 GWh’lik yeni kaynak bulmak gibi görünüyor. fiimdi bu veriler eflli¤inde enerji kaynaklar›m›z› özellikle de yenilenebilir enerji kaynaklar›m›z› ve bunlar›n kullan›m›na iliflkin verileri ele alal›m. Akarsu Enerjisi (Hidroelektrik santraller): Dünya üzerinde en çok kullan›lan yenilenebilir enerji türüdür ve dünya enerji ihtiyac›n›n yaklafl›k %20’sini karfl›lar. Temel olarak akarsular›n barajlar yard›m›yla kontrol alt›na al›nmas›, sonra bu kontrol alt›na al›nan suyun türbin(ler)den geçirilerek elektrik enerjisi elde edilmesidir. Dizinin birinci bölümünde de de¤inildi¤i üzere, Türkiye elektrik üretiminde hidroelektrik santrallerin 2007 y›l› itibari, 35851GWh ile %18,7’lik bir pay› vard›r (www.iea.org, 2010). Hidroelektrik santrallerin enerji üretimi y›llara göre de¤ifliklik gösteriyor olsa da (ya¤›fl miktar› gibi do¤al nedenlerle),Türkiye’nin ekonomik olarak kullan›labilir potansiyeli kimi kaynaklarda ortalama 126.000GWh dolaylar›nda, ekonomik potansiyelin kullan›lan k›sm› ise % 35’in biraz üzerinde. Dolay›s›yla Türkiye’de bugün itibariyle ekonomik ve teknik olarak elveriflli oldu¤u halde kullan›lmayan akarsu enerjisinin miktar› kabaca senelik 80000GWh dolaylar›ndad›r. Petrol Petrol iflleri Genel Müdürlü¤üverilerine göre, 2006 y›l› sonu itibariyle Türkiye’de 1.176 milyar varil üretilebilir ham petrol rezervi ve bu üretilebilir petrol rezervinden kümülatif üretimin düflülmesi ile 284.1 milyon varil kalan üretilebilir ham petrol rezervi bulunmaktad›r. Türkiye’nin 2006 y›l› ham petrol üretimi yaklafl›k 2.18 milyon ton olarak gerçekleflmifltir. Bunun % 66,5’ini oluflturan 1.45 milyon ton’unu TPAO gerçeklefltirmifltir. Buna göre, yerli 31 DOSYA > ENERJ GRŞ üretimin tüketimi (58,9 milyon ton) karfl›lama yüzdesi % 3,7’dir. Di¤er bir deyiflle, ülkemizin tüketti¤i petrolün % 96,3’ü ithal edilmektedir. Petrolün toplam enerji üretimimiz içindeki pay› (2006 y›l›) % 8,5 iken, buna karfl›l›k toplam enerji tüketimimiz içindeki pay› ise % 33,2’dir. Kömür KömürünTürkiye’nin sahip oldu¤u enerji kaynaklar› aras›nda çok önemli bir yeri bulunmaktad›r. Türkiye kömür rezervlerinin ülkenin genifl bir co¤rafyas›na da¤›lmas›na, tüketim merkezlerine yak›n olmas›na, düflük üretim maliyetine ve do¤al gaza alternatif tek yerli kayna¤› olmas›na ra¤men bu kaynakla ilgili projeler hayata geçirilememifltir. 2006 y›l›nda toplam enerji tüketiminin % 26.7’si kömür kaynakl› olup enerji baz›nda kömürün % 50’si ithal edilmiflti. Linyit tüketiminin % 76’s› enerji santrallerinde kullan›lmaktad›r. Nükleer Enerji Son y›llarda Türkiye’nin enerji sektöründe en çok tart›fl›lan konulardan biri konumunda olan nükleer enerji; özellikle son y›llarda gittikçe artan elektrik enerjisi talebini karfl›lamakta kullan›lmak istenmektedir. Haziran 2008 itibar›yla dünyada 31 ülkede ticari olarak iflletilmekte olan 439 nükleer reaktörün toplam kapasitesi yaklafl›k 372 GWe‘tir. Nükleer güç dünya elektrik talebinin yaklafl›k %16's›n› karfl›lamaktad›r. Türkiye’de ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl›¤›’n›n tahminlerine göre ilk nükleer santralin 2012 y›l›nda iflletmeye al›nmas› öngörülmektedir. 2020 y›l›na gelindi¤inde nükleer enerji- 32 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 den elektrik üretim miktar›n›n 31579 GWh (8.229 milyon TEP) seviyesine ulaflaca¤› ve bu flekilde 2020 y›l›nda 66.094 milyon TEP olarak gerçekleflecek toplam elektrik üretimi içerisinde nükleer enerjinin pay› %12.45 olmas› öngörülmekte. Yenilenebilir Enerji Kaynaklar› ve Türkiye Biyokütle Enerjisi Biyokütle enerjisi, uygun bitkilerin yetifltiricili¤ine ba¤l› oldu¤undan dolay› yenilenebilir, çevre dostu ve yerli kaynak olarak de¤er kazanan önemli bir enerji kayna¤›d›r. Biyokütle; fosil olmayan, karbonun enerji içeren formlar› fleklinde tan›mlanabilir. Odun (enerji ormanlar›, çeflitli a¤açlar), ya¤l› tohum bitkileri (kolza, ayçiçe¤i, soya vb.), karbonhidrat bitkileri (patates, bu¤day, m›s›r, pancar enginar vb.), elyaf bitkileri (keten, kenaf, kenevirsorgum vb.), protein bitkileri (bezelye, fasulye, bu¤day vb.), bitkisel art›klar (dal, sap, saman, kök, kabuk vb.), hayvansal at›klar ile kentsel ve endüstriyel at›klar biyokütleenerjisi teknolojileri kapsam›nda de¤erlendirilmekte ve mevcut yak›tlara alternatif çoksay›da kat›, s›v› ve gaz yak›tlar›na ulafl›lmaktad›r. Türkiye biyokütle materyal üretimi aç›s›ndan, günefllenme ve alan kullan›labilirli¤i, sukaynaklar›, iklim koflullar› gibi özellikleri uygun olan ülkedir. Türkiye’de kültürel yetifltiricili¤e ve g›da üretimi d›fl›nda fotosentezle kazan›labilecek enerjiye ba¤l› olarak biyokütle enerji brüt potansiyeli teorik olarak 135–150 milyon TEP/y›l kadar hesaplanmakla birlikte, kay›plar düflüldükten sonra net de¤erin 90 milyon TEP/y›l olaca¤› varsay›lmaktad›r. Ancak, ülkenin tüm yetifltiricilik alanlar›n›n y›l boyu yaln›zca biyokütle yak›t üretim amac›yla kullan›lmas› olanakl› de¤ildir. Olabilecek en üst düzeydeki yetifltiricili¤e göre teknik potansiyel 40 milyon TEP/y›l düzeyinde bulunmaktad›r. Ekonomik s›n›rlamalarla 25 milyon TEP/y›l de¤eri, Türkiye’nin ekonomik biyokütle enerji potansiyeli olarak al›nabilir Türkiye’nin biyogaz potansiyeli ise 2,2 3,9 milyar m3 civar›ndad›r. Biyogaz üretimi için 1–2 milyon TEP’lik enerji hayvanlar›n gübresinden temin edilmektedir. Toplam biyogaz potansiyelinin yaklafl›k % 85’i hayvan gübresinden elde edilen gazdan oluflurken geri kalan› organik maddelerin ayr›fl›m› sonucu oluflan gazdan ibarettir. Hayvansal gübreden üretilen gaz›n % 50’si koyun, % 43’ü s›¤›r ve % 7’si kümes hayvanlar›n›n gübresinden elde edilmektedir. Bir tür biyogaz materyali olan çöpün, çöp termik santralleriyle enerji üretiminde kullan›lmas›, özellikle kentsel çöpün ortadan kald›r›lmas›yla birlikte iki tür ifllevi içermektedir. Türkiye’de son zamanlarda organik at›k, biyokütle ve biyogazdan enerji eldesine yönelik kamu ve özel sektör yat›r›mlar› artmaya bafllam›flt›r. Günefl Enerjisi Co¤rafi konumu itibariyle günefl kufla¤› içerisinde yer alan Türkiye, günefl enerjisi kullan›m›n›n uygun oldu¤u bir ülkedir. Ortalama y›ll›k toplam günefllenme süresi 2640 saat (günlük toplam 7,2 saat), ortalama toplam›n›n fliddeti 1311 kWh/m2-y›l (günlük ortalama 3,6 kWh/m2) oldu¤u tespit edilmifltir. En fazla günefl enerjisi alan bölge Güneydo¤u Anadolu olup, bunu Akdeniz Bölgesi izlemektedir. Türkiye’de düflük s›cakl›kta ›s› olarak kullan›labilecek y›ll›k günefl enerjisi potansiyeli 36 milyon TEP olup, söz konusu potansiyel, bölgelere göre her türlü uygulamaya uygun bir flekilde da¤›lm›flt›r. Ancak günümüz itibariyle Türkiye’de ticari ölçekte gelifltirilmifl tek uygulama alan›, düzlemsel günefl kollektörlerinin kullan›ld›¤› güneflli su ›s›t›c›lar›d›r. 2007 y›l›nda ülkemizde 12 milyon m2 günefl kolektörü yüzey alan›ndan elde edilen 420 bin TEP günefl enerjisi, ›s›l uygulamalar için kullan›lm›flt›r. Elektrik üretiminde günefl enerjisinin kullan›m› yaln›zca karayollar›nda, radyolink istasyonlar›nda, gözetleme kulelerinde olmak üzere toplam 1 MW’a ulaflm›flt›r. Oysa Türkiye’de düflük s›cakl›k uygulamalar› için gerekli hava ve s›v› so¤utmal› düz toplay›c›lar›n her çeflidi ile pasif ve aktif ›s›nma sis- temlerini yapabilecek teknoloji ve bilgi birikimi mevcuttur. Bu birikimin de¤erlendirilmesi ile günefl enerjisinden yararlanma olanaklar› art›r›labilir. Fotovoltaik olarak elektrik üretimi bak›m›ndan ise ülkemizin potansiyeli büyük olmakla birlikte bu alan henüz de¤erlendirilmemifltir. Rüzgâr Enerjisi Resmi verilere bakarak, Türkiye’nin çok verimli rüzgâr santrali potansiyeli 8000 MW, orta verimli potansiyeli ise 40000 MW dolaylar›nda görünüyor. (www.enerji.gov.tr, 2010). Kesin rakamlar belirtmek, söz konusu rüzgâr oldu¤unda kolay olmasa da; çok verimli olarak ifade edilen potansiyelin kullan›m› y›ll›k 25000GWh, orta verimli potansiyelin kullan›m› ise y›ll›k 80000GWh civar›nda elektrik enerjisi sa¤layacak denebilir kabaca. Türkiye, teorik olarak y›ll›k 160 TWh’l›k rüzgâr potansiyeline sahiptir. Bu potansiyel ile Avrupa’daki teknik rüzgâr enerji potansiyelinin en yüksek pay›n› bünyesinde bar›nd›rmaktad›r. Hâlihaz›rda iflletmedeki bu santrallerin d›fl›nda rüzgâr enerjisi üretmek maksatl› pek çok proje bulunmaktad›r. Toplam 1876,46 MW’l›k 53 proje için lisans al›nm›fl, 5561,15 MW’l›k 117 adet baflvuru ise Enerji Piyasas› De¤erlendirme Kurulu’nda de¤erlendirme aflamas›ndad›r. Rüzgâr enerjisinde beklenen patlama görülmese de yeni yat›r›mlar dikkat çekmektedir. Jeotermal Enerji Türkiye, jeotermal enerji potansiyeli aç›s›ndan dünyadaki zengin ülkeler aras›nda yer almaktad›r. Türkiye’de toplam 1000 dolay›nda s›cak ve mineralli su kayna¤› bulunmaktad›r. Bilinen jeotermal alanlar›n % 95’i ›s›tmaya ve kapl›ca kullan›m›na uygundur. Türkiye’de az say›da da olsa yüksek entalpili jeotermal alanlar da keflfedilmifltir. Ancak, ülkemizde jeotermale dayal› elektrik üretimi düflük seviyede kalm›flt›r. Günümüzde 20,4 MWe brüt kurulu güce sahip Denizli-K›z›ldere santrali ve Ayd›n Salavatl›’da 167 °C ile yaklafl›k 10 MWe Binary Cycle santrali iletilmektedir. 48 MWe kapasiteli Germencik Jeotermal Elektrik Santrali yat›r›m›n›n çal›flmalar› devam etmektedir. K›z›ldere Jeotermal Santralinin at›¤› olan 140 °C ‘lik jeotermal sudan 6.85 MWe kapasiteli jeotermal santral kurulmaktad›r. Bunlar›n yan›nda, Çanakkale-Tuzla jeotermal santrali ile 10 MWe kapasiteli Simav Jeotermal Elektrik Üretim Santrali proje aflama- s›ndad›r. Dünyada jeotermal zenginli¤i ile yedinci s›rada yer alan Türkiye, jeotermal potansiyeli ile toplam elektrik enerjisi ihtiyac›n›n % 5’ine kadar, ›s›tmada ›s› enerjisi ihtiyac›n›n % 30’una kadar›n› karfl›layabilecek potansiyele sahiptir. Öneriler Enerji sektörüne yönelik politikalar›n uzun vadeli, ve planlamaya dayal› olmas› gereklidir. D›fla ba¤›ml› enerji politikalar›ndan bir an önce vazgeçilerek yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklar›m›za yat›r›mlar yap›lmal› ve arz kaynaklar›n›n çeflitlendirilmesi sa¤lanmal›d›r. En önemli yerli kaynak olan hidrolik enerjiden yararlanma düzeyinin yeterli olmad›¤› ülkemizde, ulusal enerji politika ve stratejileri oluflturularak, sektörün yerli kaynaklar üretimi ve tüketimi do¤rultusunda yönlendirilmesi gerekmektedir. Burada büyük baraj yerine daha küçük akarsu barajlar›, hatta barajs›z tribünler ile elektirik üretimi mümkün. Hidroelektrik enerji, yerli ve yenilenebilir bir kaynak olarak stratejik özelli¤i ile enerji alan›ndaki ba¤›ml›l›¤› azaltacakt›r. Mevcut su potansiyelinin en etkin ve en h›zl› flekilde kullan›labilir hale getirilmesi için politikalar gelifltirilmeli; mevcut hidrolik santraller, tam kapasitede çal›flt›r›lmal› ve yap›m sürecinde gerekli kaynaklar aktar›larak h›zla sonuçland›r›lmas› sa¤lanmal›d›r. D›fl kaynakl› fosil yak›t ba¤›ml› enerji politikalar›ndan bir an önce vazgeçilerek, yenilenebilir enerji kaynaklar›ndan günefl, rüzgar ve jeotermal enerji kaynaklar›n›n flu an yeterince de¤erlendirilemeyen ve ülke ihtiyac›n›n büyük bir bölümünü karfl›layacak mevcut potansiyelleri, verimli bir flekilde de¤erlendirilmeli; di¤er yenilenebilir enerji kaynaklar›n›n toplam enerji tüketimi içindeki pay›n› artt›r›c› önlemler al›nmal›d›r. En önemli yerli kayna¤›m›z olan kömür madencili¤inde teknolojik olarak yenilenmeye gidilmeli ve daha verimli kömür üretimi gerçeklefltirilmeli, termik santrallar›m›zda ise teknolojik yenilenmeye gidilerek ak›flkan yatak teknolojisi gibi kömürü % 90 kapasite ile yakabilen ve bu flekilde çok daha verimli enerji üretti¤i gibi daha az çevre kirlil¤ine yol açan bir sistem benimsenmelidir. Do¤al gaz bak›m›ndan avrasya enerji koridoru olaca¤›m›z için enerji maliyetlerinin düflmesi olas›l›¤› vard›r, ancak do¤algaz› büyük oranda konut ›s›tmas›nda kullanmal›, elektrik üretiminde ise çok daha düflük oranlarda faydal›n›lmal›d›r. Nükleer enerjide ise geri teknoloji yerine ülkemiz kaynaklar› bak›m›ndan gerekli olan toryum yak›tl› ve en son sistem, güvenlik düzeyi yüksek olan kullan›ma sokulmal›d›r. Yine de maliyet bak›m›ndan nükleer enerji elveriflli de¤ildir. Enerji tasarrufu ve enerji verimlili¤i yan›nda da¤›t›mdaki kay›plar›m›z azalt›lmal›d›r. Mevcut enerji kaynak çeflitleri ve enerji maliyetleri göz önüne al›nd›¤›nda bu kay›plar›n ülkemiz ekonomisen verdi¤i kay›p kabul edilemez. 33 DOSYA > ENERJ SÖYLEŞ EPDK Baflkan› Hasan Köktafl; “Enerji sektörünü yeniden dizayn ediyoruz” Enerji arz›n› çeflitlendirerek art›r›laca¤›n› ve nükleer enerjinin 2020 y›l›na kadar olan dönemde elektrik enerjisi üretim kompozisyonuna dâhil edilece¤ini belirten EPDK Baflkan› Hasan Köktafl, “bu suretle kömür, do¤algaz ve hidrolik olmak üzere üç temel sütun üzerine oturtulmufl olan enerji sektörümüzün mimarisini yeniden dizayn ediyoruz. Böylelikle d›fla ba¤›ml›l›¤›m›z› ve ithalat faturam›z› azaltmay› hedefliyoruz,” dedi. Enerji Piyasas› Düzenleme Kurulu Baflkan› Hasan Köktafl enerji sektöründeki geliflmeleri de¤erlendirdik. > Söylefli: A. Kadir Mermertafl Genel olarak ülkemizin enerji sektörünü de¤erlendirir misiniz? Ne kadar enerji tüketiyoruz ve tüketti¤imiz enerjinin ne kadar›n› ithal ediyoruz? 2008 y›l›nda ülkemizin toplam birincil enerji tüketimi yaklafl›k 108 milyon Ton Eflde¤eri Petrol (TEP), üretimi ise 29 milyon TEP olarak gerçekleflmifltir. Ülkemizin, özellikle petrol ve do¤algazda yerli kaynaklar›n›n artan enerji talebimiz ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda göreceli olarak azl›¤› petrol ve do¤algazda enerji ithalat›n› beraberinde getirmektedir. Mevcut durumda ülkemizin ithal ba¤›ml›l›k oran› yüzde 73 seviyesindedir. Bu ba¤lamda ülkemizin enerji arz›nda kaynak, teknoloji ve altyap› çeflitlendirilmesinin art›r›lmas›na büyük önem verilmektedir. Bu nedenle, yurtiçi ve yurtd›fl›nda petrol ve do¤algaz arama faaliyetleri son y›llarda yo¤unluk kazanm›flt›r ve Plan dönemi içinde de art›r›larak devam ettirilecektir. 2009 y›l› sonu itibari ile toplam 133,1 milyon ton ham petrol, 11,3 milyar m? do¤algaz üretimi gerçeklefltirilmifl olup kalan üretilebilir ham petrol rezervimiz 39,4 milyon ton, do¤algaz rezervimiz ise 6,1 milyar m3’tür. Enerji yat›r›mlar› konusunda son durum nedir? Yabanc› ve yerli yat›r›mc›lar›n enerji sektörüne yat›r›mlar› ne durumdad›r? Küresel mali kriz enerji sektörünü nas›l etkiledi? Türkiye’yi dünya enerji sektörü aç›s›ndan en cazip pazarlardan birine sahiptir. Burada en öncelikli konu ülkemizin ekonomik ve toplumsal geliflme dinamikleri çerçevesinde enerji sektörünü giderek güçlendirecek büyük bir talep art›fl›n›n 34 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 varl›¤›d›r. Biz dünya çap›nda enerji talebi en h›zla artan ikinci ülkeyiz. ‹kincisi ülkemizin sadece co¤rafi konumuyla s›n›rl› kalmayan, tarihsel ve kültürel ba¤larla ba¤land›¤› büyük bir enerji havzas›ndaki etkin konumudur. Mevcut durumda ülkemizin ithal ba¤›ml›l›k oran› yüzde 73 seviyesindedir. Bu ba¤lamda ülkemizin enerji arz›nda kaynak, güzergâh ve teknoloji çeflitlendirilmesine gidilmektedir. Bugün, yaklafl›k 5.5 milyar varil petrol, 500 milyar metreküp do¤al gaz tüketimi olan Avrupa Birli¤i Üyesi ülkelerin birinci tedarikçileri olan Rusya, Hazar ve Ortado¤u hidrokarbonlar›n tafl›naca¤› en güvenilir, en ekonomik güzergah ülkemizdir. Devletimiz ve özel sektörümüz taraf›ndan gelifltirilen do¤al gaz ve petrol boru hatlar› da iflte bu konumun can damarlar›d›r. Bugün ülkemizde petrol ve do¤al gaz tedarikinden, tafl›mac›l›¤›na, nihai tüketiciye sat›fla kadar zincirin her halkas›nda özel sektör flirketleri önemli yat›r›mlar yaparak faaliyet göstermektedir. Sadece do¤al gaz ve petrolde de¤il elektrik sektörü aç›s›ndan da durum bu flekildedir. Avrupa ülkeleri ile tesis edilen çok bölgeli elektrik arz güvenli¤i programlar› ad›m ad›m gerçeklefltirilmektedir. Nükleerden kömüre, hidrolikten rüzgâra ve ileride günefl enerjisine kadar tüm enerji kaynaklar› için çok büyük bir yat›r›m gereksinimi duyulmaktad›r. Bu itibarla yaln›zca Avrupa ya da sayd›¤›m bölgelerde de¤il Körfez ülkelerinden Japonya’ya kadar farkl› k›talardan çok farkl› ülkelerden büyük ölçekli yabanc› giriflimcilerle bilhassa son haftalarda yat›r›m planlar› hakk›nda görüflmeler yapmaktay›z. Bu flirketlere Türkiye enerji piyasas›n›n iflleyifli ve f›rsatlar› konusunda brifingler vermekteyiz. ‹flte böylesine önemli bir konuma sahip bir ülkenin piyasa faaliyetlerini düzenleyen Kurum olarak sadece k›sa vadeli konulara tak›l›p kalmadan orta ve uzun vadede sektörün nereye gidece¤i, ne tür gereksinimleri olaca¤›n› da analiz ve tahmin etme konusunu çok önemsedi¤imizin bilinmesini isterim. Çünkü bu sayede gelece¤in enerji sektörünü bugünden planlama ve buna göre gerekli düzenleyici ad›mlar› atmak gibi çok elzem bir hareket biçimi gelifltirebiliyoruz. Bu kapsamda 2030 y›l›na kadar mevcut kompozisyonun korunmas› ya da yerli >> Körfez ülkelerinden Japonya’ya kadar farkl› k›talardan çok farkl› ülkelerden büyük ölçekli yabanc› giriflimcilerle bilhassa son haftalarda yat›r›m planlar› hakk›nda görüflmeler yapmaktay›z. Bu flirketlere Türkiye enerji piyasas›n›n iflleyifli ve f›rsatlar› konusunda brifingler vermekteyiz. kaynaklara daha çok a¤›rl›k verilmesi gibi farkl› üretim kompozisyonlar›n› ve yat›r›mlar için farkl› öz sermaye ve kredi kullanma imkânlar›n› dikkate alana farkl› senaryolar oluflturduk. Bu senaryolara göre de elektrik, üretimi, iletimi ve da¤›t›m› için ne kadar kurulu güce, yat›r›ma ve finansman ihtiyac›na gereksinim oldu¤u yönünde bir çal›flma yapm›fl bulunuyoruz. Bu tablo içerisinde özellefltirme finansman› da dâhil edildi¤inde iki ayr› senaryoya göre elektrik üretim, iletim ve da¤›t›m yat›r›mlar› için 2030 y›l›na kadar toplamda 250 ile 310 milyar lira aras›nda de¤iflen bir kayna¤a ihtiyaç bulunmaktad›r. Bu finansman› yerli ve yabanc› kreditörlerden ve sermaye piyasas› araçlar›ndan sa¤lanabilmesi için bugünden bir arada etkin ad›mlar at›lmas›na ihtiyaç vard›r. Bu konuda çok somut ad›mlar da at›lmaktad›r. Yenilenebilir enerji kaynaklar› konusunda ne durumday›z? Rüzgâr, günefl ve jeotermal enerji kaynaklar›n›n ne kadar›n› kullan›yoruz? Elektrik üretim sistemimize 2003-2009 aras›nda 12 bin 800 megavat yeni kapasite sisteme ilave edilmifl ve bu kapasitenin yüzde 55’i lisans verdi¤imiz özel flirketler taraf›ndan kurulmufltur. 2013 y›l›na ka- dar 11 bin megavat civar›nda yeni kapasitenin tamamlanaca¤›n› öngörmekteyiz. Bu aflamaya ad›m ad›m gelinmifl ve bilhassa 2009 y›l›nda devreye al›nan özel sektör yat›r›mlar› aç›s›ndan memnuniyet verici bir sonuç elde edilmifltir. 2009 y›l› içerisinde özel sektöre ait toplam 2 bin 800 megavat kurulu gücünde 73 adet üretim santrali geçici kabulleri yap›larak iflletmeye al›nm›flt›r. Bu son 7 y›l›n en yüksek rakam›d›r. 2009 y›l› içinde iflletmeye al›nan santrallar›n 564 megavat› hidroelektrik, 375 megavat› rüzgâr, 47 megavat› jeotermal, 21 megavat› ise çöp gaz› ve biyogaz olmak üzere bin megavat›n üzerindeki k›sm› yenilenebilir kaynakl› elektrik üretim santrallar›d›r. Rüzgâr enerjisinden elektrik üretmek amac› ile kurumumuza yap›lan lisans baflvurular›ndan bugün itibariyle 3.553 MW’l›k k›sm› lisans alm›fl bulunmaktad›r. Rüzgar santrallerinde toplam 912 MW kurulu güç iflletmeye geçmifl durumdad›r. Bunun 772 MW yani % 85’i son 4 y›l içerisinde 438 MW yar›s› sadece 2009 y›l›nda iflletmeye geçmifltir.2009 y›l›nda 2 bin 800 megavat kurulu güç ile son y›llar›n en yüksek özel sektör yat›r›m› iflletmeye al›n›rken, bu y›l bu rakam›n 3 bin 400 megavat düzeyine ulaflmas›n› bekliyoruz. Ekono- 35 DOSYA > ENERJ SÖYLEŞ mik büyüklük olarak ifade etti¤imizde de 2009 y›l›nda 3,5 milyar liral›k bir yat›r›m›n tamamland›¤›n› bu y›l için de bu rakam›n 5 milyar liraya kadar ulaflaca¤› beklentisini tafl›yoruz. Enerji talebinin karfl›lanmas›na iliflkin uzun vadeli plan çal›flmalar›m›zda, Cumhuriyetimizin yüzüncü y›l› olan 2023 y›l›nda yerli kaynaklar›m›z›n tamam›n›n, yenilenebilir enerji kaynaklar›n›n ise azami ölçüde kullan›lmas›, enerji arz›nda çeflitlendirmenin art›r›lmas› ve nükleer enerjinin 2020 y›l›na kadar olan dönemde elektrik enerjisi üretim kompozisyonuna dahil edilmesi, bu suretle bugüne kadar üç temel sütun üzerine (kömür, do¤algaz ve hidrolik) oturtulmufl olan enerji sektörümüzün mimarisinin yeniden dizayn edilmesi, böylelikle d›fla ba¤›ml›l›¤›n ve ithalat faturas›n›n azalt›lmas› hedeflenmifltir. 2005 y›l›nda yürürlü¤e giren Yenilenebilir Enerji Kaynaklar›n›n Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçl› Kullan›lmas›na ‹liflkin Kanun ile özel sektör marifetiyle yenilenebilir enerji kaynaklar›ndan elektrik enerjisi üretilmesi imkan› sa¤lanm›flt›r. Yenilenebilir enerji kaynaklar›na iliflkin temel hedefimiz, bu kaynaklar›n elektrik enerjisi üretimi içerisindeki pay›n›n 2023 y›l›nda en az %30 düzeyinde olmas›n›n sa¤lanmas›d›r. Ülke olarak enerjiyi do¤ru yönetiyor muyuz? Enerji yönetimi dedi¤imizde ne anlamal›y›z? Do¤ru enerji yönetimi nas›l olmal›d›r? Türkiye enerji sektörünün iflleyifline yönelik tüm piyasa kanunlar› 2000’lerin bafl›nda ç›kt›. Bu alanda özel sektör etkin bir konum kazand› ve arz güvenli¤i aç›s›ndan temel önem tafl›yan yat›r›mlar›n süreklili¤inin sa¤lanmas›nda belli bir hedefe ulafl›ld›. Enerji politikalar›n›n verimlilikten, kaynak çeflitlili¤ine, teknolojiden, istihdam ve yerli kullan›ma kadar çok farkl› boyutlar› var. Do¤ru enerji yönetimi, devletin sektördeki fonksiyonunu düzenleme ve denetleme ile s›n›rland›r›rken, politikalar›nda sayd›¤›m tüm bu unsurlar› sanayi sektör birlikteli¤i ve yerli kaynak önceli¤i ile yönetmek, planlamak ve uygulamakt›r. Enerjiyi verimli kullanmak için neler yap›lmal›d›r? Enerjiyi verimli kullanmak ne demektir? Enerji ve Tabii Bakanl›¤› taraf›ndan enerji verimlili¤i konusunda stratejileri maddeler halinde flu flekilde belirlenmifl durumda: 1)Ulusal enerji verimlili¤i politikalar›m›z 36 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 >> Elektrik enerjisi sektörü özelinde bakt›¤›m›zda sadece tüketim cephesinde de¤il elektrik üretim, iletim ve da¤›t›m segmentlerinde de ayr› ayr› olmak üzere, yap›labilecek çok say›da ifl, al›nabilecek çok say›da tasarruf tedbiri bulunmaktad›r. kapsam›nda stratejik ve bütünleflik enerji verimlili¤i önlem ve programlar›n›n etkili bir flekilde uygulanabilmesi için çal›flmalar art›r›larak devam ettirilecektir. 2) AB Enerji Verimlili¤i Müktesebat› ve özellikle kojenerasyon düzenlemeleri ile tam uyum sa¤lanacakt›r. 3) Ayd›nlatma öncelikli olmak üzere, kamuda enerji verimlili¤i çal›flmalar› yo¤unlaflt›r›larak topluma öncelik edilecektir. 4) Enerji verimlili¤i projeksiyonlar› yap›lacak, alt sektörlerin enerji verimlili¤i potansiyelleri belirlenecektir. 5) Yüksek verimli kojenerasyon/trijenerasyon ve bölgesel ›s›tma uygulamalar›n› yayg›nlaflt›r›c› ve teflvik edici tedbirler al›nacakt›r. 6) Nihai tüketimin yan› s›ra, enerjinin üretimden tüketime kadar olan tüm aflamalar›nda verimlili¤i art›r›c› tedbirler al›nacakt›r. 7) Elektrik üretim santrallerine iliflkin rehabilitasyon projeleri kapsam›nda çevre mevzuat›na uygunluk gözetilerek santrallerin performans›, güvenilirli¤i ve iflletme ömrünün art›r›lmas› sa¤lanacakt›r. 8) ‹flletmedeki elektrik üretim santrallerinin sa¤l›kl› ve entegre bilgi sistemleri oluflturulacak, izleme, denetim ve raporlama altyap›s› gelifltirilecektir. 9) Ulafl›mda enerji verimlili¤i çal›flmalar›na kurumsal destek verilmeye devam edilecektir. 10) Binalarda enerji verimlili¤i konusunda faaliyetler yo¤unlaflt›r›lacakt›r. 11) Sanayi kurulufllar›n›n verimlilik art›r›c› projeleri ve enerji yo¤unlu¤unun düflürülmesine yönelik alacaklar› tedbirler desteklenecektir. 12) Enerji yönetimi sistemi ve enerji yöneticilerinin sanayi ve bina sektörlerinde yayg›nlaflt›r›lmas› sa¤lanacakt›r. Enerji kaynaklar›n›n k›s›tl› oldu¤u ülkemizde en iyi kayna¤›n enerjiyi verimli ve tasarruflu kullanmak oldu¤unu düflünürsek bireysel tüketicilere neler önerirsiniz? Tasarruf ve verimlilik kavramlar› hangi ba¤lamda ve hangi sektör için ifade edilirse edilsin kula¤a hofl gelen ve destek gören kavramlard›r. Zira yap›lan›n ve yap›lacak olan›n, daha az bir maliyetle, daha az bir harcama ile ya da daha az bir tüketim ile karfl›lanmas› hepimizi memnun eden ve her daim arzulanan bir durumdur. Üstelik bir yandan küresel ›s›nman›n insanl›¤›n bugünü ve gelece¤i aç›s›ndan ciddi bir tehdit halini ald›¤›, bir yandan da do¤al kaynaklar›n h›zla tükendi¤i bir ortamda, tüm dünyada bu kavramlar›n de¤eri daha iyi anlafl›lmakta, “nas›l daha fazla tasarruf ederiz ve nas›l daha verimli olabiliriz” sorular›na cevap aramaktad›r. Bu nedenle bugünlerde kime sorsan›z, insanl›¤›n gelece¤i için tasarruf ve verimlili¤inin ne kadar önemli oldu¤unu uzun uzun anlatacak ve çeflitli “çözüm önerileri” getirecektir. Bu kapsamda, kimi “evinde gereksiz yere yanan ampulleri söndürdü¤ünden” kimi “hususi arac›n› mecbur kalmad›kça kullanmay›p yürümeyi tercih etti¤inden” kimi de zaman›n› daha verimli kulland›¤›ndan bahsedecektir. Biz karar verici ve uygulay›c› konumundaki kifliler aç›s›ndan ise önemli olan bireysel çözümlerden ziyade sistematik çözümler gelifltirebilmektir. Bir baflka ifade ile herkes taraf›ndan do¤rulu¤u kabul edilen sözleri eyleme dönüfltürecek mekanizmalar› oluflturabilmektir. Verimlilik kavram› ile Türkiye enerji sektörü özelinde bu genel de¤erlendirmeleri yapt›ktan sonra elektrik enerjisi sektörü verimlilik ve tasarruf aç›s›ndan somut olarak nelerin yap›lmas› gerekti¤i konusundaki görüfllerimizi sizlerle paylaflmak istiyorum. Ülkemizin “Enerji Verimlili¤i Stratejisi”nde kurumumuzun sorumluluklar› flu flekilde tan›mlanm›flt›r: • Tarifelerin onaylanmas›nda flirketin ve- rimlili¤inin dikkate al›nmas› ve etkili yönetimin özendirilmesi için teflviklere dayanan hedeflerin belirlenmesi, • Maliyet yans›t›c› fiyatlar›n uygulanmas› ve uygulanabilir düzenlemeler gere¤ince teknik ve teknik olmayan kay›plar›n minimize edilmesini amaçlayan önlemlerin kullan›lmas›, • Piyasa performans›n›n gözlemlenmesi; performans standartlar›n›n ve da¤›t›m ve müflteri hizmetleri kurallar›n›n tasla¤›n›n çizilmesi, de¤ifltirilmesi, uygulanmas› ve kontrol edilmesi, • Ve son olarak hedeflenen enerji verimlili¤i programlar›n›n gelifltirilmesine uzman katk›s› sa¤lanmas›d›r. Görüldü¤ü gibi Enerji Piyasas› Düzenleme Kurumu’na enerji verimlili¤i ve tasarrufu konusunda yüklenen sorumluluklar ayn› zamanda özel sektör iflletmecili¤ine dayal› ve rekabetçi bir piyasan›n iflleyifl kurallar›d›r. Bir baflka ifade ile EPDK’n›n enerji verimlili¤i ve tasarrufunda aktif rol alabilmesi için özel sektör iflletmecili¤ine ve özellefltirmelere ihtiyaç vard›r. Yani, EPDK’n›n bu rolleri üstenebilmesinin yegâne yolu kamuya ait da¤›t›m ve üretim tesislerinin özellefltirilmesi ve bu tesislerin özel sektör taraf›ndan iflletilmesi halinde mümkündür. Bu tespitimi somut örneklerle aç›klamaya çal›flal›m. Elektrik enerjisi sektörü özelinde bakt›¤›m›zda sadece tüketim cephesinde de¤il elektrik üretim, iletim ve da¤›t›m segmentlerinde de ayr› ayr› olmak üzere, ya- p›labilecek çok say›da ifl, al›nabilecek çok say›da tasarruf tedbiri bulunmaktad›r. Örne¤in, kül-kömür, su so¤utma, baca gaz› ar›tma gibi sistemler bir termik santral‹n üretti¤i toplam enerjinin yüzde 10 ile 15’ni tüketmektedir. Bu nedenle termik santrallerde kazan verimlili¤ini art›rmaya yönelik teknolojiler, uygun yak›t kullan›m›, pompa ve fanlar›n otomasyonu, at›k ›s›n›n geri kazan›m›na yönelik önlemler enerji verimlili¤i aç›s›ndan önemlidir. Üretim santrallerinde verimin artt›r›lmas›, otomasyonun gelifltirilmesi, yeterli miktar ve kalitede yak›t›n sürekli olarak sa¤lanmas› ve koruyucu bak›m sistemlerinin oluflturulmas› sonucu ar›zalar›n azalt›lmas› ile sa¤lanabilir. Ayr›ca ar›za müdahale ve periyodik bak›m sürelerinin k›salt›lmas›, yedek parça stok kontrolü sistemlerinin kurulmas› ve uzman eleman çal›flt›r›lmas› da flartt›r. Ancak ne yaz›k ki, Türkiye’de elektrik üretim tesislerinin büyük bir bölümünü oluflturan termik santraller ile bilhassa kömür yak›tl› olanlar› yeterince verimli çal›flmamaktad›r. Mevcut koflullarda, ülkemizde kamuya ait santrallerin yenileme yat›r›mlar›, bak›m› ve rehabilitasyonu sayesinde daha verimli k›l›nabilmesi için özel sektör iflletmecili¤ine ve kaynaklar›na ihtiyaç vard›r. Konuya tüketim ve da¤›t›m penceresinden bakt›¤›m›zda ise durum fludur: Elektrik tüketimini miktar ve zaman yönünden etkileyecek, uygulama ve de¤erlendirme çal›flmalar› talep taraf› yönetimi olarak adland›r›lmaktad›r. Talep taraf› yönetimindeki teknik önlemler, yüksek verim sa¤layan ayd›nlatma, yüksek verimli motorlar, so¤utma sistemleri, bina yal›t›m› gibi alanlar› içerir. ‹kinci yöntem bilgilendirme olup, haz›rlanan teknik belgelerle tüketicilerin bilgi eksikli¤i giderilmektedir. Üçüncü ve en çok uygulanan yöntem ise, tarifelerde farkl›l›¤a gidip, tüketim yap›s›n› de¤ifltirmek kullanma zaman›na veya kullanma miktar›na göre fiyatland›rmalar yapmakt›r. Ülkemizde üretilen elektri¤in nihai tüketiciye ulaflt›r›lmas› esnas›nda trafo, orta gerilim enerji nakil hatlar›, da¤›t›m hatlar› ve ölçü sistemlerinden kaynakl› kay›plar ortaya ç›kmaktad›r. Sisteme verilen elektri¤in aboneler taraf›ndan kaçak olarak kullan›lmas› ve kesilen faturalar›n tahsilât›n›n yap›lamamas› da sistemin etkin ve verimli çal›flabilmesine büyük darbe vurmaktad›r. Bizim aç›m›zdan enerjinin etkin ve verimli kullan›m› konusunda bu hususlara öncelik vermek önemlidir. 37 DOSYA > ENERJ MAKALE Binalarda enerji verimlili¤i ve dan›flmanl›k flirketlerinin rolü Binalarda enerji verimlili¤ini teflvik etmek için özel sektör, kamu kurumlar›, sivil toplum ve sektör örgütleri ile tüketiciler mutlaka birlikte hareket etmelidirler. K›sacas› enerji verimlili¤i bilincini toplumun her kesiminde yayg›nlaflt›rarak bir yaflam biçimi olarak hayat›m›z›n her alan›na tafl›mam›z gerekmektedir. > Adnan Çelik ‹stanbul Enerji Genel Müdürü 38 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 E konomik ve sosyal kalk›nman›n en önemli girdilerinden biri de enerjidir. Toplumun yaflam standard›n›n yükselmesindeki rolü çok önemlidir. Dünyadaki h›zl› nüfus art›fl› ve teknoloji alan›nda yaflanan büyük geliflmeler enerji tüketimini ve enerjiye olan talebi de artt›rm›fl bulunmaktad›r. Enerji tüketimindeki h›zl› art›fla paralel olarak Enerji kaynaklar›n›n en önemlilerini oluflturan petrol, do¤al gaz, kömür gibi fosil yak›t kaynaklar›n›n h›zla tükeniyor olmas› ve ayr›ca bunlar›n yol açt›¤› sera gaz› emisyonlar› ve buna ba¤l› ozon tabakas›n›n incelmesi gibi çevresel sorunlar enerji verimlili¤ini gündeme getirmifl bulunmaktad›r. Enerjiyi üretmek kadar, üretilen enerjiden verimli flekilde faydalanmak da art›k ülkelerin önemli konular›ndan biri haline gelmifltir. Bu amaçla, tüm dünyada enerji verimlili¤ini art›rmaya yönelik çal›flmalar gittikçe önemsenir olmaktad›r. Enerji verimlili¤i; “Binalarda yaflam standard› ve hizmet kalitesinin, endüstriyel ifllemlerde ise üretim kalitesi ve miktar›n›n düflüflüne yol açmadan enerji tüketiminin azalt›lmas›d›r.” fleklinde ifade edilmifltir. Ülkemizde de h›zl› nüfus art›fl› ve sanayideki geliflmelere paralel olarak enerjiye olan ihtiyaç gün geçtikçe artmakta, ancak yerli enerji kaynaklar›m›z bu ihtiyac› kar- fl›lamakta yetersiz kalmaktad›r. Enerji talebinin büyük bir k›sm›n› ithalatla karfl›layan ülkemizde, kalk›nma ve sanayileflmede bir s›k›nt› yaflanmamas› için enerjinin etkin ve verimli kullan›lmas› önemli hale gelmifltir. Unutmayal›m ki; Enerjinin tüketimi esnas›nda yap›lacak her bir birim tasarrufun, enerjinin üretimi için yap›lacak harcamalar› 2,5-3 birim azaltt›¤› da konunun baflka bir önemli boyutudur. Ülkemizin de üyesi olmaya çal›flt›¤› AB'de 2020 y›l›na kadar enerjide yüzde 20 tasarruf sa¤lama hedefi ortaya konulmufl bulunmaktad›r.”20 20 20”olarak sloganlaflan bu hedefte: 1. Mevcut yasalar›n tam uygulanmas› ile yüzde 10 tasarruf 2. Yeni yasalar ve tüm aktörlerin davran›fl de¤iflikli¤iyle yüzde 10 tasarruf beklenmektedir. Binalarda 2020 y›l›na kadar sa¤lanabilecek enerji tasarrufu ise yüzde 20-30 dolay›ndad›r. AB içindeki çeflitli ülkelerde farkl› politikalar gelifltirilmekte ve genelde mutlak enerji verimlili¤i sa¤layacak önlemleri almalar› hususunda tüketiciler teflvik edilmektedir. • Daha iyi yal›t›m, • Daha do¤ru do¤rama+cam kullan›m›, • Daha verimli ayd›nlatma (günde 500 milyon m3 gaz tasarrufu sa¤lanabilece¤i hesaplanm›flt›r.), basit ve uygun maliyetli bir enerji verimli- >> Enerji verimlili¤i; “Binalarda yaflam standard› ve hizmet kalitesinin, endüstriyel ifllemlerde ise üretim kalitesi ve miktar›n›n düflüflüne yol açmadan enerji tüketiminin azalt›lmas›d›r.” li¤i için temel uygulamalar›n bafl›nda gelmektedir. Bunlar yap›ld›¤›nda bile; ekonomik tasarruf, ifl olanaklar›n›n artmas›, iklim de¤iflikli¤i ve emisyon azalt›m› gibi hedeflere k›smen de olsa ulafl›lm›fl olacakt›r. 2002 y›l›ndan bu yana AB üye ülkelerinde geçerli olan 'Binalarda Enerji Performans› Yönetmeli¤i!nin yeni flekli 23 Nisan 2009 tarihinde Avrupa Parlamentosu’nda büyük bir oy çoklu¤uyla kabul edilmifltir. Buna göre, 31 Aral›k 2018 tarihinden sonra infla edilecek bütün yap›lar tükettikleri kadar enerji üretmek zorunda, yani “0 enerji” tüketeceklerdir. Ülkemizdeki yap› sto¤u dikkate al›nd›¤›nda ise binalar›m›z, tüketilen toplam enerjinin % 40’›n› kullanmaktad›r. Bu kullan›m›n üçte ikisi ise konutlarda tüketilmektedir. Enerji kaynaklar›nda % 75’lere varan d›fla ba¤›ml›l›k oran› dikkate al›nd›¤›nda, enerji kaynaklar›na ödenen y›ll›k 50 milyar dolarl›k bir bedel ekonomiye önemli ölçüde yük getirmektedir. Ülkemizi AB ülkeleriyle karfl›laflt›rd›¤›m›zda, binalarda sadece ›s›nma amaçl› olarak 3-4 kat daha fazla enerji tüketildi¤i ifade edilmektedir. Y›ll›k toplam enerji tasarruf potansiyelinin % 20’ler civar›nda olaca¤› hesapland›¤›nda ise, sadece binalardaki tasarrufun parasal karfl›l›¤›n›n yaklafl›k 4 – 5 milyar dolar› bulaca¤› tahmin edilmektedir. Dolay›s›yla enerji verimlili¤i en ko- lay ve en temiz enerji kayna¤› oldu¤undan bina uygulamalar› her geçen gün önem ve öncelik kazanmaktad›r. Ülkemizde enerjinin etkin kullan›lmas›, israf›n önlenmesi, enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi ve çevrenin korunmas› için enerji kaynaklar›n›n ve enerjinin kullan›m›nda verimlili¤in art›r›lmas› amac›yla haz›rlanan 5627 say›l› Enerji Verimlili¤i Kanunu 2 May›s 2007 tarih ve 26510 say›l› Resmi Gazete’de yay›mlanm›flt›r. Bu kanun ve ikincil mevzuatlar› kapsam›nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl›¤›na Ba¤l› Elektrik ‹flleri Etüt ‹daresi Genel Müdürlü¤ü taraf›ndan yetkilendirilen (EVD) Enerji Verimlili¤i Dan›flmanl›k fiirketleri kurulmufltur. 14 Nisan 2010 tarihi itibar› ile Elektrik ‹flleri Etüt ‹daresi Genel Müdürlü¤ü taraf›ndan Bina ve Sanayi alanlar›nda yetkilendirilmifl flirket say›s› toplam 17’ye ulaflm›flt›r. Mevcut binalar›n ön ve detayl› flekilde enerji etütlerinin yap›lmas›, tasarruf önerileri ile birlikte Verimlilik Artt›r›c› Projelerin (VAP) haz›rlanmas› ve uygulanmas› bu flirketlerin faaliyet alanlar› olarak belirlenmifltir. Ayr›ca bu flirketler, enerji verimlili¤i hizmetlerinin vazgeçilmezi olan enerji yöneticilerini yetifltirmek üzere e¤itim hizmeti de vermektedirler. 5627 Say›l› Enerji Verimlili¤i Kanunu ve ‹kincil mevzuat› uyar›nca binalar›n y›ll›k toplam tüketim durumlar›na göre enerji verimlili¤i konusunda baz› yükümlülükleri bulunmaktad›r. Fakat yükümlülükler konusuna girmeden önce bir binan›n y›ll›k enerji tüketiminin TEP (Ton eflde¤er petrol) cinsinden nas›l hesapland›¤›n›n bilinmesi gerekmektedir. Bir ton petrolün yanmas›yla ortaya ç›kan enerjiye efl olarak mevzuatta belirtilen çevrim katsay›lar› ile y›ll›k Elektrik ve Yak›t giderleri çarp›larak TEP cinsinden toplam tüketim de¤eri hesaplanmaktad›r. fiöyle ki; 1000 m3 do¤al gaz = 0,825 TEP, 1000 kwh Elektrik = 0,086 TEP dir. Örne¤in: Bir binada y›lda 50.000 m3 do¤al gaz ve 100.000 kwh elektrik tüketilmifl ise; Bu binan›n y›ll›k tüketim toplam› : (50x0,825)+(100x0,086)= 49,85 TEP dir. 25/10/2008 tarih, 27035 say›l› Resmi Gazetede; Enerji Kaynaklar›n›n ve Enerjinin Kullan›m›nda Verimlili¤in Artt›r›lmas›na Dair Yönetmeli¤in 9. Maddesinin 2. F›kras›nda; “Toplam inflaat alan› en az 20.000 m2 veya y›ll›k toplam enerji tüketimi 500 TEP ve üzeri olan ticari ve hizmet binalar›n›n yönetimleri ile toplam inflaat alan› en az 10.000 m2 veya y›ll›k toplam enerji tüketimi 250 TEP ve üzeri olan kamu kesimi binalar›n›n yönetimleri, yönetimlerinin bulunmad›¤› hallerde bina sahipleri enerji yöneticisi görevlendirir veya flirketler- 39 DOSYA > ENERJ MAKALE >> 31 Aral›k 2018 tarihinden sonra infla edilecek bütün yap›lar tükettikleri kadar enerji üretmek zorunda, yani “0 enerji” tüketeceklerdir. den veya enerji yöneticilerinden hizmet al›r.” denilmektedir. Bu maddede geçen enerji verimlili¤i dan›flmanl›k flirketleri özet olarak afla¤›daki; 1. Tüketim al›flkanl›klar›n›n iyilefltirilmesine ve israf›n önlenmesine yönelik önlemleri ve prosedürleri belirlemek, tan›t›m›n› yapmak ve gerekti¤inde e¤itim programlar› düzenlemek, 2. Enerji tüketen sistemler, süreçler veya ekipmanlar üzerinde yap›labilecek tadilâtlar› belirlemek ve uygulanmas›n› koordine etmek, 3. Enerji etüdlerinin ve VAP’lar›n haz›rlanmas› ve uygulanmas› ile ilgili pazar araflt›rmalar› yapmak, anlaflmalar› haz›rlamak ve uygulamay› kontrol etmek, 4. Enerji tüketen ekipmanlar›n verimliliklerini izlemek, bak›m ve kalibrasyonlar›n›n zaman›nda yap›lmas›n› koordine etmek, 5. Enerji ihtiyaçlar›n›n ve verimlilik art›r›c› uygulamalar›n plânlar›n›, bütçe ihtiyaçlar›n›, fayda ve maliyet analizlerini haz›rlamak ve üst yönetime sunmak, 6. Enerji tüketimini ve maliyetleri izlemek, de¤erlendirmek ve periyodik raporlar üretmek, 7. Enerji tüketimlerini izlemek için ihtiyaç duyulan sayaç ve ölçüm cihazlar›n›n temin edilmesini ve montaj›n› sa¤lamak 40 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 üzere giriflimlerde bulunmak, 8. Enerji kompozisyonunun de¤ifltirilmesi ve alternatif yak›t kullan›m› ile ilgili imkânlar› araflt›rmak, çevrenin korunmas›na, emisyonlar›n azalt›lmas›na ve s›n›r de¤erlerin afl›lmamas›na yönelik önlemleri haz›rlayarak bunlar›n uygulamas›n› koordine etmek, 9. Enerji ikmal kesintisi durumunda uygulanmak üzere ve Elektrik ‹flleri Etüt ‹daresi Genel Müdürlü¤ü taraf›ndan istenmesi halinde petrol ve do¤al gaz kullan›m›n› azaltmak amac›yla alternatif planlar haz›rlamak, 10. Kanun kapsam›nda her y›l Mart ay› sonuna kadar Elektrik ‹flleri Etüt ‹daresi Genel Müdürlü¤üne verilmesi gerekli bilgileri haz›rlamak ve Genel Müdürlü¤e gönderilmek üzere yönetime sunmak, hizmetlerini yürüteceklerdir; Bu konular› da kapsar flekilde yak›n tarihli bir geliflme olarak Elektrik ‹flleri Etüt ‹daresi taraf›ndan “Enerji Verimlili¤i Strateji Belgesi Tasla¤›” haz›rlanm›flt›r. Taslakta, kifli bafl›na enerji kullan›m› yüksek, ayn› zamanda da birim yurt içi has›la bafl›na az enerji kullanan ülkeler aras›nda yer alman›n temel amaç oldu¤u, bu amaç do¤rultusunda; 2023 y›l›nda, 2000 y›l› ABD dolar› de¤eriyle ve 1998 GSYH serisiyle bin dolarl›k GSYH için yaklafl›k 282 litre petrol eflde¤eri birincil enerji kullan›m›n›n 225 litreye, 1 dolarl›k GSYH için, 0,53 kilovatsaat (kWh) civar›nda olan elektrik kullan›m›n›n ise 0,45 kWh’e indirilmesinin temel hedef olarak kabul edildi¤i belirtilmifltir. Tasla¤a göre bu hedeflere ulaflmak için, sanayi, hizmetler ve konut sektörlerinde standard›na uygun enerji yönetimi uygulanacak, sertifikal› enerji yönetici say›s› 2012 y›l› sonuna kadar 5 bin kifliye ç›kar›lacak, bu ba¤lamda bu y›l içinde E‹E‹ iflbirli¤i ile TSE taraf›ndan enerji yönetimi konusunda zorunlu standart ç›kar›lacak ve uygulanmas› için gerekli mevzuat düzenlemesi yap›lacak, meslek odalar›n›n, üniversitelerin ve enerji verimlili¤i dan›flmanl›k flirketlerinin (EVD) yetkilendirilmesi ile söz konusu faaliyetler sanayi, hizmetler ve konut sektörlerinde yay›lacak, 2012 y›l› sonuna kadar kamuda, a¤›r sanayide ve ticari binalarda tasarruf potansiyelleri ve verimlilik art›r›c› önlemler belirlenmifl olacak, binalarda enerji performans› mimari, ›s› yal›t›m›, ›s›tma ve so¤utma sistemi ve elektrifikasyon konular›ndaki standartlar›, asgari performans kriterlerini ve asgari uygulamalar› sa¤lamayan yeni yap›lara ruhsat verilmeyecek, binalarda “Enerji Kimlik Belgesi” uygulanacak, mevcut konutlarda ›s› yal›t›m› ve >> Binalarda “Enerji Kimlik Belgesi” uygulanacak, mevcut konutlarda ›s› yal›t›m› ve di¤er verimlilik art›r›c› uygulamalar ile birlikte sürdürülebilir ekolojik yap›lar özendirilecek. 2023 y›l›nda, en az 10 milyon konutun asgari standartlara uygun olarak yal›t›m› yap›lm›fl olacak. di¤er verimlilik art›r›c› uygulamalar ile birlikte sürdürülebilir ekolojik yap›lar özendirilecek. 2023 y›l›nda, en az 10 milyon konutun asgari standartlara uygun olarak yal›t›m› yap›lm›fl olacak. karbon borsas› kurulacak Kamu kurulufllar›n›n bina ve tesislerinde enerji tüketimi, faaliyetleri olumsuz etkilemeksizin azalt›lacak ve 2015 y›l› sonuna kadar kamu sektöründe en az yüzde 15 tasarruf sa¤lanacak. Enerji verimlili¤inde kamu desteklerinin yan› s›ra, banka kredilerinin yönlendirilmesi, uluslararas› fonlardan yararlan›lmas› ve Türkiye’de “karbon borsas›”n›n kurulmas› yönünde çal›flmalar yap›lacak. 2011 y›l› ilk yar›s› sonuna kadar karbon borsas› konusunda ayr› bir strateji belgesi haz›rlanacakt›r. Bu strateji belgesi do¤rultusunda Bina uygulamalar› ile enerji arz güvenli¤inin sa¤lanmas› mümkün olabilecek, enerji yat›r›m ihtiyaçlar›m›z ve ithalat ba¤›ml›l›¤›m›z azalacak, ekonomik büyümenin iyilefltirilmesine ve temiz çevrenin korunmas›na önemli katk›larda bulunacakt›r. Binalarda enerji verimlili¤ini teflvik etmek için özel sektör, kamu kurumlar›, sivil toplum ve sektör örgütleri ile tüketiciler mutlaka birlikte hareket etmelidirler. K›sacas› enerji verimlili¤i bilincini toplumun her kesiminde yayg›nlaflt›rarak bir yaflam biçimi olarak hayat›m›z›n her alan›na tafl›mam›z gerekmektedir. 41 DOSYA > ENERJ MAKALE Enerji flirketlerinde varl›k yönetimi ve varl›k sürecinin bir bilefleni olarak risk yönetim döngüsü Varl›k yönetimi; bir iflletmenin, organizasyonel stratejik plan›na ulaflmak amac›yla, varl›klar›n› ve varl›k sistemlerini, bunlar ile iliflkili performans›, riskleri ve giderleri yaflam döngüleri boyunca en iyi bir flekilde ve sürekli olarak yönetmesini sa¤layan sistematik ve koordineli faaliyet ve eylemlerdir. Bir di¤er aç›dan varl›k yönetimi, vizyon, misyon, de¤erler, ifl politikalar›, paydafl ihtiyaçlar›, hedefler ve risklerin yönetiminden do¤an ve bunlar› içeren, uzun vadeli bir iflletme genel plan› olarak tan›mlanm›flt›r. > Dr. Veysel Türkel ‹GDAfi Genel Müdür Yard›mc›s› V arl›k yönetiminin etkili bir flekilde uygulanmas›; bir iflletmenin varl›klar›n›n tüm yaflam döngüleri boyunca yönetilmesi suretiyle de¤erini maksimize etmesi ve stratejik amaçlar›na ulaflmas›n› sa¤layan disiplinli bir yaklafl›m› gerektirir. Bu, her fleyden önce d›flar›dan sisteme dahil edilecek veya oluflturulacak uygun varl›klar›n belirlenmesini, bunlar›n en iyi flekilde iflletilmesini ve korunmas›n›; en uygun yenileme, kald›rma ve/veya imha seçeneklerinin benimsenmesini içerir. Varl›k yönetiminin anahtar prensipleri ve nitelikleri Bütünsel: Resmin tamam›na bakmak; yani bölümlere ayr›lm›fl bir yaklafl›mdan ziyade, tüm aflamalar›n yönetiminin birleflik halde anlat›m›d›r. Varl›klar›n varl›k sistemleri içindeki ifllevsel ba¤›ml›l›klar›, katk›lar› ve de¤iflik varl›k yaflam döngüsü safhalar› ile bunlara karfl›l›k gelen faaliyetleri içerir. Sistematik: Tutarl›, tekrarlanabilir ve denetlenebilir kararlar› ve eylemleri öne ç›karan metodik bir yaklafl›md›r. Sistemli: Bireysel varl›klar› tek bafllar›na optimize etmekten ziyade, varl›klar›, bulunduklar› varl›k sistemi içinde farzetmek ve varl›k sistemlerinin de¤erini optimize etmektir (sürdürülebilir performans, maliyet ve riskler dahil). Risk-tabanl›: Tan›ml› risklere ve ortak maliyetlere/faydalara uygun biçimde kaynaklara ve harcamalara odaklanmak ve öncelikleri belirlemektir. 42 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 bütünsel sürdürülebilir sistematik entegre optimal sistemli risk tabanl› >> fiekil-1: Birleflik varl›k yönetiminin boyutlar› Optimal: Varl›klar›n yaflam döngüleri süresince onlarla ilgili performans, maliyet ve risk gibi birbirleriyle yar›flan faktörler aras›ndaki en uygun taviz unsurunun belirlenmesidir. Sürdürülebilir: Gelecekteki ihtiyaçlar ve yükümlülükler aç›s›ndan yeterli önlemlerin al›nd›¤›ndan emin olmak için k›sa vadeli faaliyetlerin uzun vadeli sonuçlar›n›n de¤erlendirilmesidir; ekonomik veya çevresel sürdürülebilirlik, sistem performans›, toplumsal sorumluluk ve di¤er uzun dönemli hedefler gibi. Entegre: Karfl›l›kl› ba¤l›l›klar›n ve bileflik etkilerinin baflar› için flart oldu¤unun fark edilmesidir. Bu, yukar›daki niteliklerin, birleflik bir yaklafl›m ve net bir de¤er vermek üzere koordine edilmifl bir kombinasyonunu gerektirir. Afla¤›da belirtilen etkinlefltirici faktörler de, ad› geçen prensiplerin baflar›l› bir flekilde hayata geçirilmesi için zorunlu olarak de¤erlendirilmektedir: • Söz konusu prensiplerin net bir yönlendirme ve liderlik ile hayata geçirilmesine imkân veren bir organizasyon yap›s›; • personel fark›ndal›¤›, yeterlilik, ba¤l›l›k ve ifllevler aras› koordinasyon; • varl›¤›n durumu, performans›, riskleri ve maliyetleri ile bunlar aras›ndaki iliflkiler hakk›nda yeterli bilgi ve birikim. PAS 55–2008 “Varl›k yönetimi” fiziksel altyap› varl›klar›n›n en iyi biçimde yönetilmesinde kullan›lan bir flartnamedir. PAS 55, varl›klar›n yaflam döngüsü ile bilhassa hizmet flebekeleri, enerji santralleri, demiryolu veya karayolu sistemleri, petrol ve gaz kurulumlar›, imalat ve iflleme tesisleri, binalar ve hava alanlar› gibi bir iflletmenin amac›n›n merkezini oluflturan varl›klar›n yönetimini kapsamay› amaçlamaktad›r. Bu nedenle bir varl›k yönetimi sistemi, hizmet veya ürün sa¤lamas› maddi varl›lar›n›n faaliyetlerine ve performans›na ba¤l› olan ve baflar›s› varl›klar›n›n korunmas›ndan ciddi anlamda etkilenen iflletmeler için hayatidir. Enerji flirketleri, halihaz›rda varl›k yönetim sistemlerini yürütme ve en iyi hale getirme süreci içindedir. Bu sürecin en önemli parças› da risk yönetimidir. Bütünsel bir yönetim yaklafl›m› yürütmek için birçok neden vard›r. Kurumun büyüklü¤ü ve karmafl›kl›¤› gibi iç nedenlerle beraber, toplumun kritik tavr› ve bizim bunun karfl›s›ndaki sorumlulu¤umuz gibi d›fl nedenler de vard›r. Risk yönetimi döngüsü de içeren bir varl›k yönetim sistemi, ifl de¤erlerine katk›da bulunacak, çal›flanlara net bir görüfl kazand›racak ve sertifikasyon aç›s›ndan denetlenebilir olacakt›r. Riskleri de¤erlendirebilmek için, bir kurumun birtak›m ifl de¤erlerini tan›mlam›fl olmas› gerekir. Bu de¤erler uzun dönemde kurumun sa¤l›kl› yap›s›n› ve iyi durumda olmas›n› belirleyecektir. ‹fl de¤erleri sadece ekonomik de¤erleri içermez ve her zaman para cinsinden ölçülemezler. Emniyet ve flirket imaj› alt› ifl de¤erinden iki tanesidir. Her bir ifl de¤eri için bu ifl de- ¤eriyle ilgili riskleri de¤erlendiren parametreler belirlenmifltir. Riskler, gerçekleflme olas›l›klar›yla ilgili olarak de¤erlendirilebilir. Olaylar›n veya durumlar›n gerçekleflme olas›l›klar›yla ilgili bilgilere, ulusal ve uluslararas› veritabanlar›ndan ulafl›labilir. Kurumda belirlenen ve tan›t›lan süreçler bir yaz›l›mla desteklenirler. Bu yaz›l›m, de¤er mühendislerinin sorunu ad›m ad›m çözmelerine yard›mc› olur. Dahas›, üst yönetime bir raporlama arac› olarak da kullan›l›r. Ayarlanm›fl süreçlerle yeni araçlar› tan›mlama ve sisteme tan›tma, mühendislerin düflünme biçiminde bir de¤ifliklik anlam›na da gelir. Ancak, riskleri azaltmak her zaman teknik sorunlar› çözmek anlam›na gelmez. Risk yönetim döngüsü -PAS 55 “varl›k yönetimini flöyle tan›mlamaktad›r: “Bir kurumun tüm varl›klar› ile varl›k sistemlerini, onlarla iliflkili performanslar› ile risklerini ve yaflam döngüleri üzerindeki giderlerini kurumsal stratejik plan›n› gerçeklefltirmek amac›yla yapt›¤› tüm sistematik ve koordine faaliyetler ve eylemler…" Varl›k sahibi, tüm ifl stratejisini belirler. Bu nedenle ifl de¤erleri ve hedefleri varl›k sahibinin sorumlulu¤undad›r. Varl›k sahibi, flirketin “d›fl dünyas›yla” ba¤lant›s›n› korur ve tart›flmal› durumlarda yasa koyucunun muhatab›d›r. Tüm finanse etme ifllemi onlar›n kapsam›ndad›r. 43 DOSYA > ENERJ MAKALE Varl›k Sahibi Varl›k Yöneticisi Hizmet Sa¤lay›c› >> Varl›k yönetimi sürecinde farkl› roller tan›mlanabilir. fiekil 2: Varl›k yönetim rolleri Risk kayd› Karar verme süreci Gerçeklefltirme süreci Analiz süreci fiebeke performans› Faaliyet planlar› Maruz b›rakma süreci fiebeke Varl›klar >> fiekil 3: Risk Yönetimi Döngüsü Hizmet Sa¤lay›c›, sürecin etkin ve etkili biçimde yürütülmesini organize etmekle sorumludur. Yo¤unlaflt›klar› nokta, ne yap›ld›¤›ndan ziyade, iflin nas›l yap›ld›¤›d›r. Varl›k Yöneticilerinin amac›, varl›klar›n varl›k sahibine dönüfllerini sa¤lamakt›r. Varl›klar›n geri dönüflü genellikle sadece mali bir parametre olarak görülür. Tüm ifl de¤erleri hesaba kat›ld›¤› zaman varl›klar›n geri dönüflünde daha bütünsel ve uzun vadeli bir yaklafl›m gerçeklefltirilmifl olacakt›r. Varl›k Yöneticileri hizmet sa¤lay›c›n›n ne tür yat›r›m projeleri veya bak›m faaliyetleri sa¤lamas› gerekti¤ine karar vermekle yükümlüdür. Bu karar verme ifllemi tüm hissedarlar›n ç›karlar›n› gözeten saydam ve yans›z bir süreç olmal›d›r. Bunu yapar- 44 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 ken, flebekedeki sorunlar veya belli varl›klarla ilgili riskleri tan›mlamada ve bak›m faaliyetleri veya yat›r›mlar gibi çözümleri seçmekte bir farkl›l›k oluflacakt›r. Riskler tan›mlanacak, de¤erlendirilecek ve ifllem görecektir. Riskleri tan›mlamak için, amaçlar›n, hissedarlar›n ve kriterlerin çerçevesinin belirlenmifl olmas› gerekmektedir. Bu risk modelinin bak›m›n› gerçeklefltirmek devam eden bir süreçtir. Riskler periyodik olarak gözlenmeli ve kontrol edilmelidir. Bu risk yönetimi döngüsünün arkas›ndaki ana fikir, bir enerji flebekesi flirketinin amaçlar› belirlendikten sonra, flebekeyle ve flirketin amaçlar›n›n varl›klar›yla ilgili risklerin de belirlenmifl olaca¤›d›r. Bir flebeke, sadece yafllanma ve y›pran- maya maruz kalmaz, ayn› zamanda temel atma, kaz›, kapasite talebinde art›fl ve hatta operasyonlarda baflar›s›zl›k gibi sonuçlara da maruzdur. Tüm bu olaylar flebekenin performans› üzerinde etkili olurlar. Bu performans, örne¤in, kaybedilen müflteri zaman›, kapasite, bask› ve emniyet vakalar› ile de ölçülürler. Bu performans› tam olarak analiz etmek bizi baz› risklere götürür. Hangi risklerin kabul edilebilece¤i ve hangilerine dikkat edilece¤ine karar verilmesi hem k›sa, hem da uzun dönem için yat›r›m planlar› yapmaya yöneltir ve de uygulanmas› gereken bak›m planlar›n› ve gerçeklefltirme sürecini de ortaya koyar. Ayarlanan flebeke yine de iç ve d›fl etkilere maruz kalacakt›r. DOSYA > ENERJ MAKALE Do¤al gaz›n de¤er zinciri ve gelecek vizyonu De¤er zinciri analizi iflletme yönetimi kavram› olup, bir sektör zincirinin faaliyetlerini genel terimlerle aç›klamaktad›r. Bu, do¤al gaz için, iflin kuyu a¤z›ndan ocak bafl›na kadar olan tüm safhalar›nca oluflturulur. Bu faaliyetlerin de¤iflik taraflarca yerine getirilmesi flart de¤ildir; dikey entegrasyon gaz de¤er zincirinde s›k görülen bir uygulamad›r. Ancak de¤er zincirindeki her unsur, genellikle kendisinden önceki veya sonrakinden farkl› birtak›m kural ve düzenlemelere tabidir. Aktörler genellikle sadece bir veya birbirini takip eden k›s›tl› say›da unsur içinde ifl yapar. > Mehmet Akif Demirtafl ‹GDAfi Stratejik Planlama ve Yönetim Sistemleri Müdürü > Kuddusi Atalay ‹GDAfi Sektörel Analiz ve K›yaslama fiefi 46 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 Gaz sektörü de¤er zinciri yap›s› ve bileflenleri Gaz sektöründeki de¤er zinciri “upstream” ve “downstream” olarak ikiye ayr›labilir. Arama ve Ç›karma (fiekil-1) upstream olarak adland›r›l›r ve 10 unsurdan oluflur. Downstream (fiekil-2) da, resimde gösterildi¤i gibie 10 ana unsurdan oluflmaktad›r. ‹nflaat, lojistik ve taahhüt (1, 2 ve 3 numaral› unsurlar) iflleri için gerekli destek hizmetleri gaz de¤er zincirinin oluflumunu kolaylaflt›rmada gerekli yedek hizmetler olduklar›ndan, bunlara burada de¤inilmemifltir. Gaz sektöründeki de¤er zinciri, ana unsurlar olan Arama ve Ç›karma, (Uluslararas›) Nakliye, Temel Altyap›lar, Depolama, Da¤›t›m, Ticaret ve -son ba¤lant› halkas› olarak- Son Kullan›c›lar› içerir. LNG de¤er zinciri ise gaz›n de¤er zinciri içinde ba¤›ms›z bir de¤er zinciri gibi görülebilir; ki S›v›laflt›rma, Sevkiyat ve Tekrar Gazlaflt›rma bu zincire dahildir. 4. Sismik: De¤er zincirindeki ilk yat›r›m›n konusu, kaynaklar›n da¤›t›m› ve bunun hidrokarbon (gaz ve petrol) ihtiva etme potansiyelinin tahmin edilmesidir. Geliflmifl 3 boyutlu sismik haritalar, sondajlar›n baflar› oran›na ciddi katk› yapm›flt›r. 5. Arama: Potansiyel hidrokarbon hacimlerinin bulundu¤u jeolojik yap›lar sismik çal›flmalarla tespit edildikten sonra, yüzey alt›na yap›lan kuyu sondajlar› gaz (ve- ya petrol) mevcudiyetini kan›tlamal›d›r. Egemen ülke devletinden arama ruhsat› almak flartt›r. Kuyunun kuru olmamas› ümit edilir. De¤ilse, sondajla tespit edilen ilgili parametreler hakk›nda birtak›m bilgilerle donanm›fl ilk gaz ak›fl testi, oradaki rezervler hakk›nda bir tahmin yapma imkân› verir. 6. Saha Gelifltirme: Bu projenin ekonomik olarak uygulanabilir bir proje oldu¤unu göstermek için, o zamana dek kayna¤›n potansiyeli hakk›nda elde edilen bilgilere ve pazar bulma olas›l›¤› ile netback fiyat› tahminleri üzerindeki bilgilere dayal› bir saha gelifltirme plan› oluflturulabilir. Saha gelifltirme Plan›, projede kayna¤› tüketim stratejisinin seçimi, kuyular›n say›s› ve türü, tesisler, maliyetler, ekonomik çal›flmalar, risk de¤erlendirmesi ve planlama vb. gibi tüm safhalar› kapsar. Bu tahminlere dayanarak, kayna¤›n temelinde üretime bafllama yönünde nihai yat›r›m karar› (NHY) al›n›r. 7. Üretim: Gaz›n ç›kar›lmas› (üretim) için, saha gelifltirme plan›na göre kuyular›n aç›lmas› ve tesislerin inflas› gereklidir. 8. Gaz Toplama: Gaz, boru hatt›na verilecek nitelik kazand›r›lmadan veya s›v›laflt›rma tesisine beslemeden önce s›v›lardan ayr›flt›r›lmal›d›r. Bu ifllem tamamen veya k›smen üretim sahas›nda yap›labildi¤i gibi, ekonomik ölçekler sebebiyle gaz de¤iflik tesislerden topland›ktan sonra 1. Lojistik 4. Sismik 5. Arama 6. Saha Gelifltirme Plan› 7. Üretim 8. Gaz Toplama 9. ‹flleme 10. ‹hracat 2. ‹nflaat fiekil 1: Gaz de¤er zincirinde upstreama genel bak›fl 3. Taahhüt merkezi olarak da yap›labilir. S›v›lar ise boru hatt› kalitesindeki gazdan ayr› pazarlanmal›d›r. 9. ‹flleme: Boru hatt›na verilen gaz, piyasa koflullar›na ba¤l› olarak servis kalitesine getirmek için ifllenir veya LNG haline getirmek için so¤utulur. Gaz, içindeki propan ve bütan gibi a¤›r hidrokarbonlar ayr›flt›r›lmak suretiyle, pazar ihtiyaçlar›na daha uygun hale gelmesi için de¤iflime tabi tutulur. 10. ‹hracat: Bu safha, gaz›n üretim alan›n› terk etti¤i and›r. Gaz buradan ya boru hatt› flebekesine nakledilir, ya da LNG tesisinde yeniden ifllenir. Gaz›n devrinden önce, kalori de¤erleri, bileflimi ve hacmi itibar›yla sözleflme koflullar›na uygunlu¤u ölçülür ve akabinde boru hatlar› üzerinden ya da LNG olarak piyasaya sürülmesi için sevkiyat yap›l›r. 11. (Uluslararas›) ‹letim: Bu, gaz›n ç›kar›ld›¤› bölgelerden tüketici piyasalar›na tafl›nd›¤› yüksek bas›nçl› bir boru hatt›n›n iflletilme sürecidir. ABD’yi ve Kanada’y› bir uçtan bir uca geçen, Rusya’dan AB’ye ve Çin’e ulaflan uzun mesafeli hatlar örnek olarak gösterilebilir. Görüldü¤ü gibi, bu hatlar farkl› ülkelerden, haliyle farkl› yetki alanlar› ve düzenleyici rejimlerden geçmektedir. Bu hatlar ço¤unlukla ticari kurulufllarca iflletilir. 12. S›v›laflt›rma: Bu zincir, boru hatt› vas›tas›yla bir s›v›laflt›rma tesisine nakledi- len do¤algaz›n yeralt› kayna¤›ndan ç›kar›lmas›yla bafllar. S›v›laflt›rma tesisinde çökelti ve kat›fl›k maddeler gazdan ayr›flt›r›l›r ve gaz (-) 260 Fahrenheit derece so¤uklu¤a eriflecek flekilde bir dizi so¤utma ifllemlerine tabi tutulur. 13. LNG De¤er Zinciri Sevkiyat›: LNG de¤er zinciri, sistem bünyesindeki uygun miktarlarda gaz›n nakliyesi için do¤algaz de¤er zinciri içinde ba¤›ms›z bir de¤er zinciri olarak görülebilir. LNG prensip olarak, tekrar gaz haline dönüfltürülüp boru hatt›na verilir. 14. Nakliye: So¤utulmufl ve art›k LNG haline gelmifl olan gaz daha sonra, var›fl liman›n›n mesafesine ba¤l› olarak haftalarca sürebilecek olan sefer süresi boyunca s›v› halde tutulacak flekilde tasarlanm›fl özel tankerlere yüklenir. 15. Yeniden gaz haline dönüfltürme: LNG tafl›yan geminin gaza dönüfltürme terminaline var›fl›ndan sonra, LNG, tekrar gaz haline dönüflene dek so¤uk halde tutulaca¤› tam yal›t›ml› cephe duvarlar›na ve sistemlere sahip dev silo tanklar›na tahliye edilir. LNG normal haline dönüfltü¤ü ›s›ya getirildi¤inde, art›k gaz halinde do¤algaz› tüm ülke çap›nda tüketicilere, enerji santrallerine ve s›naî müflterilere ulaflt›racak boru hatlar›na pompalan›r. Gaz dönüfltürme terminalleri genellikle bir depolama tesisine ba¤l›d›rlar. Birtak›m muaf terminaller bulunmas›na ra¤men, LNG terminalleri muhtelif yasa ve yönetmeliklere tabidir. Terminal yönetmeliklerinin amaçlar› flunlar olabilir: Arz kaynaklar›n› çeflitlendirmek, Upstream ve Downstream sistemlerinde rekabeti artt›rmak ve yat›r›m› özendirmek suretiyle arz güvenli¤ini gelifltirmektir. 16. Depolama: Depolama ifllevi arz ve talebin dengelenmesi amac›yla kullan›l›r. Depolama, ticaret ve rekabeti gelifltirme amac›yla hayati bir imkân olabilir. Ancak bu imkân ço¤unlukla spot gaz piyasalar›, s›k›flt›rma hatt› (hatta bas›nc› sabit tutmak için gerekli gaz miktar›), rejim dengeleme, üretim vb. için esneklik elde etmede civardaki depolama tesisleri ile rekabet eder. Depolama, arz güvenli¤inin sa¤lanmas›nda da stratejik bir de¤er unsurudur. 17. ‹letim: AB ülkelerinde iletim hatlar›, ba¤›ms›z iletim sistem operatörleri (TSOTransmission System Operator) taraf›ndan iflletilir. Bunun amac›; sisteme eriflimin engellenmesiyle piyasan›n istismar edilmesinden kaç›nmakt›r. Sistemle ba¤lant›l› en belirgin gruplar büyük s›naî müflteriler, enerji santralleri ve flehrin çevresindeki Da¤›t›m Sistem Operatörleridir. ‹letim Sistem Operatörleri (‹SO’lar) ulusal veya devletler aras› do¤algaz boru hatt› sistemlerini iflletir. ‹SO’lar özellikle s›n›r 47 DOSYA > ENERJ MAKALE 18. Temel altyap› 11. Uluslararas› sevkiyat Araflt›rma & Üretim 16. Depolama 17. ‹letiflim 12. S›v›laflt›rma 14. Nakliye 19.Da¤›t›m 14. Gazlaflt›rma 11. LNG de¤er zinciri 20. Ticaret 1. Lojistik fiekil 2: Gaz de¤er zincirinde “downstream”e genel bak›fl 2. ‹nflaat 3. Taahhüt ötesi iletim için belirlenmifl boru hatlar› olan Ara Geçifl hatlar›n› ve depolama tesislerine ba¤l› boru hatlar›n› da iflletebilirler. Do¤al gaz, boru hatt›nda yol al›rken çok yüksek bas›nç alt›nda hareket eder. Do¤al gaz›n boru hatt›nda gerekli bas›nçta akmas›n› temin etmek için s›k›flt›r›lmas› gerekir. Bu ifllem hat boyunca düzenli aral›klara yerlefltirilmifl kompresör istasyonlar›nda yap›l›r. Genellikle kalite dönüfltürme gibi ikincil hizmetler (daha yüksek veya düflük kalori de¤eri elde etmek için) de iletim sürecinin parçalar›d›r. ‹letim genel olarak, güvenilir, emniyetli ve etkin bir tafl›maya imkân veren ve ‹SO’lar›n müflterilerine eflit koflullar alt›nda eflit muamele etmesini temin eden, resmi düzenlemeye tabi olan/olmayan bir etki alan› gibi düflünülür. ‹letimin ay›rt edici özellikleri flunlard›r: Ulusal/uluslararas› oryantasyon, yüksek bas›nçl› bir boru hatt› sistemi ve karfl›l›kl› ba¤›ml›l›¤›n düflük olmas› ve radyal 48 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 19. Son kullan›c›lar Arz ve tüketim biçimli bir flebeke tasar›m›. 18. Temel Altyap›: Temel tesisler, pazara eriflim için gerekli tesisler bütünü demektir. Temel tesisat, örne¤in üçüncü taraflara kullan›labilir bir kapasite sa¤layabilen boru hatlar›d›r. Bunlar ulusal tekeller olarak düflünülür, çünkü belli bir hat vas›tas›yla müflteriye eriflimi amaçlayan biri ile buna paralel yeni bir hat yat›r›m› yapmak, rekabeti gelifltirici uygun bir seçenek olmaktan çok uzakt›r. 19. Da¤›t›m: Gaz›n sanayi ve konut müflterilerine ulaflt›r›ld›¤› daha düflük bas›nçl› bir boru hatt›n›n iflletilme faaliyetidir. Da¤›t›m faaliyeti, gaz›n içinden geçece¤i düflük bas›nçl› boru hatlar›n› iflleten da¤›t›m sistem operatörleri (DSO’lar) taraf›ndan yerine getirilir; bunlar iflin ticari yan›ndan ba¤›ms›z kurulufllard›r. 20. Ticaret: Ticaret (al›m-sat›m) uzun vadeli veya k›sa vadeli sözleflmelerle, spot piyasalarla, “borsa d›fl›” piyasalarla (OTC) ve dengeleme (saatlik) piyasalarla, tüm de¤er zinciri boyunca yer almaktad›r. Ticaret; toptan gaz fiyat oluflumuna ve fiyatlar›n gerek kurulu, gerekse yeni gaz merkezleri aras›ndaki dönüflüm potansiyeline göre gaz piyasas› globalizasyonunun düzeyi ve yans›malar› ile iliflkilidir. 21. Son kullan›c›lar: Arz ve tüketim Enerji arz›n›n güvenli¤i, gaz fiyatlar› ve çevresel sorunlar bu grubu ilgilendiren önemli hususlard›r. Gaz›n evsel/yerel ve ticari uygulamalarda kullan›m›, tüm dünyadaki enerjinin yaklafl›k % 10’unu temsil ediyor ve bu pay gittikçe art›yor. Evsel ›s›tma piyasas› flu an bir dönüflüm geçirmekte ve enerji kaynaklar› aras›ndaki rekabet hiç olmad›¤› kadar sertlefliyor. Bunun sebebi CO2 düzeyinde düflüfl ve sürdürülebilir enerji arz›n›n teflvik edilmesi; yüksek verimli elektrikli aletlerin ortay› ç›k›fl› ve bina yal›t›m standartlar›n›n devreye sokulmas› ile ›s›nmaya yönelik talebin azalmas›d›r. Sanayi piyasas›ndaki de¤iflimler de kayda de¤erdir. Sanayi uygulamalar›ndaki yanma teknolojileri, enerji verimlili¤ini yükseltmede hala önemli ve etkin bir araçt›r. Bu arada s›naî müflteriler için büyük ölçekli CHP (Kombine Is› ve Güç) sistemleri de çevresel sorunlarla yüzleflmede önemli etkenlerdir. Ancak son dönemlerde kömürle çal›flan, at›kla kombine edilmifl yüksek verimli bir CHP sistemi (biokütle yak›tl› CHP), ekonomik ve çevresel sebeplerle büyük s›naî müflterilerin ilgisini çekmeye bafllam›flt›r. Ayr›ca baz› gaz flirketleri son y›llarda, sanayi müflteriler aç›s›ndan gaz›n kalitesini önemli bir sorun haline getiren bio-metan kullanmaya bafllam›flt›r. DOSYA > ENERJ MAKALE Elektrik piyasas› kanunu perspektifinde Türkiye elektrik sistemine genel bir bak›fl > Hakk› Özata TE‹Afi Milli Yük Tevzi ‹flletme Müdürlü¤ü 50 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 Türkiye enterkonnekte sisteminin geliflimi ve yük tevzi merkezleri Elektrik enerjisi üretiminde en ekonomik iflletim, üretim tesislerinin birincil enerji kaynaklar›n›n yak›n›na kurulmas›yla sa¤lan›r. Bu birincil kaynaklar ise genellikle tüketim merkezlerinden uzak yerdedir. Bu takdirde üretilen elektrik enerjisi tüketilecek yerlere yüksek gerilimli enerji nakil hatlar› ve kablolarla ulaflt›r›l›r. Ülkemizde iletim gerilimi olarak 380-154 ve 66 kV kullan›lmaktad›r. 36 kV ve daha afla¤› gerilimler ise da¤›t›mda kullan›lmaktad›r. Üretim tesislerinin (santrallerin) bir iletim tesisine, bu iletim tesisinin de di¤er tesislere ba¤lanarak müflterek çal›flmalar›na enterkonnekte çal›flma, bu sistemin tümüne de enterkonnekte sistem denilmektedir. Di¤er bir deyiflle generatörlerin, hatlar›n, trafolar›n ve di¤er elektrikli cihazlar›n oluflturdu¤u sistem enterkonnekte sistem ad›n› almaktad›r. Birçok jeneratörün birbiriyle ba¤l› oldu¤u barajlar› birbirine ba¤layan iletim hatlar›, iletim hatlar› vas›tas› ile tafl›nan elektrik enerjisinin üretim noktalar›nda gerilim seviyelerinin üst gerilim seviyesine yükseltilmesi için kullan›lan yükseltici trafolar (ünite trafosu), iki ayr› gerilim seviyesi aras›nda gerilim de¤iflikli¤i sa¤layan oto trafolar, tüketim noktalar›nda gerilimin iletim seviyesinden da¤›t›m seviyesine dönüflümünü sa¤layan güç trafolar›n›n amaca uygun, ekonomik ve kaliteli olarak iflletilmesine 24 saat süreyle nezaret edil- mesine Yük Tevzi ‹flletmecili¤i, bu iflletmeyi gerçeklefltiren merkezlere de Yük Tevzi Merkezi denilmektedir. Türkiye’de Yük Tevzi teflkilat›n›n kuruluflu enterkonnekte sistemin kuruluflu ile bafllar. Taflkömürü havzas›n›n elektrik ihtiyac›n›n karfl›lanmas› için kurulan Çatala¤z› ve ‹stanbul’un elektrik ihtiyac›n›n karfl›lanmas› için kurulan Silahtar santralinin 1952 y›l›nda paralel çal›flt›r›lmaya bafllanmas›ndan sonra ortaya ç›kan; a) Müflterilerin de¤iflen yük ve enerji taleplerinin santraller aras›nda bölüflümü b) Ar›zalara müdahalenin yap›lmas› c) Sistem voltaj ve frekans ayar›n›n yap›lmas›, gibi sorunlar›n halledilmesi amac›yla Çatala¤z› santralinin kumanda odas› operatörlerine Yük Tevzi görevinin verilmesiyle Yük Tevzi uygulamas› ortaya ç›km›flt›r. Halihaz›rda Türkiye Elektrik Sistemi, 1 adet Milli Yük Tevzi Merkezi ve 9 adet Bölgesel Yük Tevzi Merkezlerinin kontrolünde iflletilmektedir. Avrupa elektrik sistemine (UCTE / ENTSO-E) ba¤lant› çal›flmalar› Türkiye Elektrik sisteminin Avrupa Elektrik Sistemi (UCTE yeni ad›yla ENTSO-E) ba¤lant› çal›flmalar› yaklafl›k 10 y›ld›r devam etmekte olup çal›flmalar son aflamas›na gelmifl ve önümüzdeki birkaç ay içerisinde senkron ba¤lant› gerçeklefltirilecektir. •UCTE, k›saca Avrupa’da 1950 y›l›nda kurulmufl “Elektrik ‹leticileri Koordinasyon >> Yük tevzi merkezleri: Milli Yük Tevzi Merkezi Gölbafl›/Ankara Kuzey Bat› Anadolu Yük Tevzi Merkezi Adapazar› Bat› Anadolu Yük Tevzi Merkezi ‹zmir Orta Karadeniz Yük Tevzi Merkezi Samsun Güney Do¤u Anadolu Yük Tevzi Merkezi Elaz›¤ Orta Anadolu Yük Tevzi Merkezi Gölbafl›/Ankara Trakya Yük Tevzi Merkezi ‹kitelli/‹stanbul Do¤u Akdeniz Yük Tevzi Merkezi Seyhan/Adana Do¤u Anadolu Yük Tevzi Merkezi Erzurum Bat› Akdeniz Yük Tevzi Merkezi Antalya Birli¤i”dir. •22 Avrupa Ülkesinin ‹letim Sistemi ‹flletmecilerinin ortak amac› olan; 1.Enterkonnekte sistemin iflletme emniyetini, 2.Enterkonnekte sistemin iflletme kalitesini sa¤lamaktad›r. •450 milyon insana elektrik enerjisi sa¤lamakta, Tüketim :2500 TWh, Puant :400 GW, Güvenilir üretim kapasitesi :450 GW, Kurulu güç :600 GW Amaç: •Büyük bir senkron blokla paralel iflletmenin sa¤layaca¤› avantajlardan faydalanmak, •Türk elektrik pazar›n›n AB elektrik iç pazar›”na entegrasyonunu sa¤lamak Enerji piyasas› reformu ile sektörde oluflan yeni yap› 20 fiubat 2001 tarihli Resmi Gazetede yay›mlanan 4628 say›l› Kanunu, elektri¤in tüketicilere yeterli, kaliteli, sürekli ve düflük maliyetli bir flekilde sunulmas›n› sa¤layacak rekabet ortam›n›n oluflturulmas› için gereken yasal çerçeveyi tan›mlam›flt›r. Bu do¤rultuda kanun; elektrik enerjisi piyasas›nda verimlili¤i art›rmak ve maliyetleri azaltmak için rekabetin sa¤lanmas›, enerji sektörünün mali aç›dan sürdürülebilirli¤inin temin edilmesi için maliyetleri yans›tan fiyatlar›n oluflturulmas›, özel sektör kat›l›m›n›n temin edilmesi, arz güvenli¤inin sa¤lanmas› amac›yla elektrik piyasas›nda reform yapm›flt›r. Üretim faaliyeti gösterebilecek tüzel kifliler: •Elektrik Üretim A.fi (EÜAfi), ba¤l› ortakl›klar›, özel sektör üretim flirketleri, otoprodüktörler ve otoprodüktör gruplar› taraf›ndan gerçeklefltirilir. •Bu kapsamdaki lisans sahibi tüzel kifliler ürettikleri elektrik enerjisi ve/veya kapasiteyi; toptan sat›fl lisans› sahibi tüzel kiflilere, perakende sat›fl lisans› sahibi tüzel kiflilere ve serbest tüketicilere ikili anlaflmalar yoluyla satabilir. ‹letim faaliyeti: •Piyasada iletim faaliyeti Türkiye Elektrik ‹letim A.fi. (TE‹Afi) taraf›ndan yürütülür. ‹letim varl›klar›n›n mülkiyetine sahip bir kamu flirketi olan TE‹Afi ayn› zamanda sistem iflletmecisi ve piyasa iflletmecisi olarak faaliyet gösterecektir. Bu çerçevede TE‹Afi; •Kamu mülkiyetindeki tüm iletim tesislerini devral›nmas›ndan, •‹letim yat›r›mlar›n›n planlanmas› ve gerçeklefltirilmesinden, •Ulusal iletim sisteminin iflletilmesinden, bak›m ve onar›m›n›n yap›lmas›ndan, •Eflit taraflar aras›nda ay›r›m gözetilmeksizin iletim hizmeti sunulmas›ndan, •Piyasada; verimli, istikrarl› ve ekonomik bir sistemin oluflturulmas› ve korunmas› için rekabet ortam›na uygun bir alt yap›n›n sa¤lanmas›ndan, •Üçüncü flah›slar›n iletim sistemine ba¤lant› ve sistem kullan›m taleplerinin sisteme eriflim hakk› gözetilerek karfl›lanmas›ndan, •Üretim kapasite projeksiyonunun haz›rlanmas›ndan, •Piyasa Mali Uzlaflt›rma Merkezinin iflletilmesinden, •Yan hizmetlerin sat›n al›nmas› ve sa¤lanmas›ndan, •Acil durumlar karfl›s›nda al›nacak önlemlerin belirlenmesinden, gereken haz›rl›klar›n yap›lmas›ndan, koordine edilmesinden ve acil durum bildirimi yapmak suretiyle ilgili lisans sahiplerine talimat verilmesinden, •Elektrik Piyasas› Tarifeler Yönetmeli¤i ve ilgili tebli¤lerde yer alan hükümler çerçevesinde iletim tarifesi ile ba¤lant› tarifelerinin haz›rlanarak EPDK’ya sunulmas›ndan, •Uluslararas› enterkonneksiyon çal›flmalar›n›n yap›lmas›ndan, sorumludur. Da¤›t›m faaliyeti: •Da¤›t›m faaliyeti Türkiye Elektrik Da¤›t›m A.fi. (TEDAfi), ba¤l› ortakl›klar› ve özel sektör da¤›t›m flirketleri taraf›ndan lisanslar›nda belirtilen bölgelerde yürütülür. Da¤›t›m lisans› sahibi tüzel kiflilerin yükümlülükleri aras›nda; •Yeni da¤›t›m tesisleri için da¤›t›m yat›r›m plan› yap›lmas›, •Yeni da¤›t›m tesislerinin kurulmas›, gerekli iyilefltirmelerin yap›lmas›, ilgili mevzuata uygun olarak da¤›t›m sisteminin ifl- 51 DOSYA > ENERJ MAKALE Y›llara Göre Türkiye Elektrik Tüketimindeki Art›fl KURULUfiLAR TERM‹K (MW) H‹DROL‹K (MW) EÜAfi SANT. 8690 EÜAfi'A BA⁄LI ORT.SANT. 3834 ‹fiLETME HAK.DEV.SANT. 620 MOB‹L SANTRALLAR 262,7 YAP ‹fiLET SANT. 6101,8 YAP ‹fiLET DEVRET SANT. 1449,6 SERBEST ÜRET‹M fi‹RKET‹ 5476,1 OTOPRODÜKTÖR SANT. 3086,6 TOPLAM 29427,5 Türkiye elektrik sistemi büyüklükleri 11677,9 0 30,1 972,4 1382,9 553,5 14616,8 Hat uzunluklar›: 400 kV 154 kV 220 kV 66 kV 154 kV kablo 380 kV kablo Toplam ‹letim sistemindeki trafo gücü RÜZGAR (MW) 14.453 km 31.716 km 84 km 508 km 200 km 12,8 km 46.974 km 92.199 MVA Trafo merkezi say›lar›: TE‹Afi’a ait trafo merkezi say›s› EÜAfi’a ait trafo merkezi say›s› Özel flirketlere ait trafo merkezi say›s› Toplam ‹letim sistemi kay›plar› 52 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 :586 : 31 :138 :755 : ort. %2.5 17,4 893,2 1,2 911,8 TOPLAM (MW) 20369 3834 650 263 6102 2439 7752 3641 45050 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 letilmesi, bak›m ve onar›m›n›n yap›lmas›, •Eflit taraflar aras›nda ay›r›m gözetilmeksizin da¤›t›m hizmeti sunulmas›, •Üçüncü flah›slar›n da¤›t›m sistemine ba¤lant› ve sistem kullan›m taleplerinin sisteme eriflim hakk› gözetilerek karfl›lanmas›, •Bölgelerinde yer alan tüketicilere ait bilgilerin veri taban›nda güncel halde tutulmas›. Toptan sat›fl faaliyeti: •Toptan sat›fl faaliyetleri, Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt Anonim fiirketi (TETAfi) ve özel sektör toptan sat›fl flirketleri taraf›ndan 48.430,00 52.601,70 56.811,70 60.499,30 67.216,80 73.431,70 77.783,00 85.551,60 94.788,60 105.517,10 114.022,70 118.484,90 128.280,00 126.871,30 132.552,70 141.150,90 150.017,50 160.794,00 174.637,40 190.000,30 198.085,20 193.236,10 7,8 8,6 8,0 6,5 11,1 9,2 5,9 10,0 10,8 11,3 8,1 3,9 8,3 -1,1 4,5 6,5 6,3 7,2 8,6 8,8 4,3 -2,5 yap›l›r. •Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt Anonim fiirketi, mevcut sözleflmeler kapsam›nda imzalanm›fl olan enerji al›fl ve sat›fl anlaflmalar›n› devralm›flt›r. Mevcut imtiyaz ve uygulama sözleflmeleri kapsam›nda enerji al›m ve sat›fl anlaflmalar› imzalayabilir, da¤›t›m flirketlerine karfl› üstlendi¤i enerji al›m ve sat›m taahhütleri ile s›n›rl› kalmak üzere, bir y›l› aflmamak ve Kurul taraf›ndan onaylanmak kayd›yla enerji al›m anlaflmalar› ve Hükümetler aras› anlaflmalar kapsam›nda elektrik enerjisi ithalat ve/veya ihracat anlaflmalar› imzalayabilir. DOSYA > ENERJ MAKALE Elektrik güç kalitesi ve kompanzasyon Günlük yaflant›m›zdaki en temel ihtiyac›m›z nedir; önce temiz bir hava sonra su, yiyecek ve di¤erleri diye s›ralayabiliriz. Suyun evimize, ifl yerlerimize ulaflmas›, yiyeceklerimizin haz›rlanabilmesi için en temel yard›mc› kaynak elektrik enerjisidir. Fabrikalar›n çal›flabilmesi, ticaret hayat›n›n sürebilmesi, e¤itim, sa¤l›k, iletiflim gibi çeflitli sahalardaki etkinliklerin yap›labilmesi do¤rudan do¤ruya elektrik enerjisine ba¤l›d›r. > Ahmet Erkoç Elekt. Yük. Müh 54 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 E ski y›llarda ayd›nlatma ve fabrikalardaki motorlar›n çal›flmas›yla s›n›rl› olan kullan›m art›k o kadar anahtar bir rol üstlenmifltir ki bir k›sm›m›z fark›nda olmasakda elektrik güncel yaflam›n vazgeçilmezi rolündedir. Elektri¤in kesintisiz ve belirlenen teknik özellikler içinde olmas› hayati önem tafl›maktad›r. Elektrik flebekeleri ülkeler baz›nda ve hatta uluslararas› bir ba¤lant› ile birbirine ba¤lanm›flt›r. fiebeke içindeki üreticiler hidroelektrik santrallar›, termik santrallar, gaz türbinleri, rüzgâr ve günefl santrallar›, nükleer santrallar vs. dir. Al›c›lar ise endüstri kurulufllar›, ticari kurulufllar, e¤itim, sa¤l›k, kamu kurulufllar› ve ev kullan›c›lar› olarak özetlenebilir. Elektrik enerjisinin üretildi¤i noktalardan nihayi tüketiciye kadar ulaflt›r›l›mas› iletim ve da¤›t›m olarak isimlendirilir. fiebekeye ba¤l› al›c› veya üreticilerin her biri elektrik güç kalitesinden etkilenir ve ayn› zamandan (önemli ölçüde gücüne ba¤l› olmak üzere) elektrik güç kalitesini etkiler. Elektrik güç kalitesinden en temel olarak gerilimin, frekans›n belirli s›n›rlar içinde olmas› ve gerilim ve ak›m dalga fleklinin trigonometride tan›mlanan sinüs fleklinde olmas› olarak ifade edilebilir. fiebeke geriliminin nihai kullan›c›da 220 V +/- %20 lik s›n›r içinde olmas› (176 volt ile 264 volt aral›¤›nda) gerekir. Frekans›n ise 50 hertz denilen saniyedeki sal›n›m say›s›n› karfl›lamas› beklenir. Ak›m ve gerilimin dalga fleklindeki bozulmalar ise harmonik olarak isimlendirilir. Harmonikler ak›m-gerilim karekteristi¤i lineer olmayan elemanlar taraf›ndan üretilir. Birkaç örnek verirsek; konverterleryar› iletgen elemanlar›n kullan›ld›¤› güç kaynaklar›, diyot ve tristörlü dönüfltürücüler, bilgisayarlar, kesintisiz güç kaynaklar›, kaynak makineleri, ark f›r›nlar› vs. Günümüzde güçelektroni¤ive nonlineer elemanlar›n yayg›n olarak kullan›m›yla güç sistemlerine giderek artan bir oranda harmonik ak›mlar› enjekte edilmektedir. Harmonik ak›mlar› sadece yüklerin dalga flekillerinde bozucu etkilerde bulunmay›p ayn› zamanda güç sisteminde ve güç sistemine ba¤l› elemanlar (al›c›lar) üzerinde olumsuz etkiler meydana getirmektedir. Harmonikler teknik ve ekonomik aç›dan pek çok olumsuz etkiler oluflturmaktad›r. Harmoniklerin önlenmesi ve güç faktörünün düzeltilmesi iflini ayn› anda yapabilen Aktif Güç filtreleri deen son teknoloji olarak uygulanmaktad›r. fiebekedeki al›c›lar›n karekteristi¤inden dolay› ak›m ve gerilim aras›nda faz fark› oluflur. Bu fark flebekede ve al›c›larda istenmeyen etkiler oluflturdu¤u için düzeltilmelidir. Bu düzeltme ifllemine kompanzasyon denilir. Gerilim Ekseni >> fiekil-1 ‘deki grafikte ak›m ve gerilim dalga flekli (iflareti) ayn› fazda olan veya kompanzasyonu yap›larak ayn› faza getirilmifl olan bir dalga flekli görülüyor. Zaman Ekseni Gerilim iflareti Ak›m iflareti fiekil-1 Kompanzasyonu sa¤lanm›fl bir sistemin ak›m gerilim grafi¤i Kompanzasyon nedir Teknik olarak, Gerilim (voltaj) ile ak›m aras›nda, idealde faz fark› olmaz. Endüktif ya da Kapasitif yüklerin oluflturdu¤u etki neticesinde, ak›m iflaretinin, voltaj iflaretine göre faz› en fazla ±90 derece olacak flekilde kayar. Endüktif ve kapasitif etki neticesinde oluflan voltaj ve ak›m sinyali aras›ndaki faz kaymas›n› düzelterek, ideale yak›n (0 derecede) sabit tutmaya yarayan iflleme Kompanzasyon denir. Pratikte ise, Elektrik sisteminde, elektrik motoru, bobin vb, m›knat›slanma etkisi ile elektrik enerjisini yine elektrik enerjisine ya da farkl› bir enerjiye çeviren cihazlar›n, bu m›knat›slanma etkisi ile faz ak›m›n› geri kayd›rmas›ndan (endüktif güç oluflturmas›ndan) veya faz ak›m›n› ileri kayd›rmas›ndan (kapasitif güç oluflturmas›ndan )dolay›, flebeke üzerinde yaratm›fl olduklar› kapasitif reaktif gücü dengeleme ve faz›n ak›m›n› olmas› gereken konuma geri çekme ifllemine Kompanzasyon denir. Yukar›daki flekilde görüldü¤ü gibi k›rm›z› iflaretli olan faz sinyali mavi renkli ak›m sinyali ile ayn› periyottan geçmektedir. Ak›m ve gerilim ayn› fazdad›r. Dikkat edilirse aç›k mavi ile gösterilen bölgede ak›m tam olarak kullan›lmakta, kullan›lamayan hiç bir bölge bulunmamaktad›r. Bu tüm sistemlerde olmas› istenen bir durumdur. Gerilim Ekseni Zaman Ekseni Gerilim iflareti Ak›m iflareti Kullan›lan ak›m Kullan›lamayan ak›m fiekil-2 Kompanzasyonu sa¤lanmam›fl Kapasitif Reaktif Güç Çeken bir sistemin ak›m gerilim grafi¤i ‹yi bir kompanzasyon devresi yap›l›rsa ve 3 faz da bu flekilde ayarlan›rsa ne reaktif ›ndüktif ne de reaktif kapasitif bölge oluflur. Kapasitif reaktif güç: Yukar›daki flekilde görüldü¤ü gibi k›rm›z› iflaretli olan gerilim, mavi renkli olan ak›m iflaretinin gerisindedir. Buda burada kapasitif reaktif güç oluflmas›na neden olmaktad›r. Mavi renkli ak›m fleklinin alt›nda kalan alan›n tümü kullan›lamamaktad›r. Yeflil ile belirtilen k›s›m (ak›m ve gerilim ayn› fazda) kullan›lmakta; sar› k›s›m kullan›lamamaktad›r. Ak›m›n kullan›lamayan k›sm› sar› olan k›- s›mlard›r Buda kapasitif reaktif güçtür. Sistem içerisinde hiç bir ifle yaramamakta ve flebekeden daha fazla ak›m çekilmesine neden olmaktad›r. Endüktif reaktif güç ise ak›m›n gerilimin gerisinde kalmas›ndan oluflan bir durumdur. fiimdiki uygulamaya göre sozlesme gucu 50 KVA’nin altinda kalan isletmelerde endüktif rektif güç aktif %33’ünü geçiyorsa geçti¤i oran kadar Elektrik ‹daresi taraf›ndan Enduktif Reaktif afl›m ücreti al›n›r. Kapasitif reaktif güç için bu oran aktif gücün %20 sidir. 50 KVA’n›n üzerindeki sözleflme gücü için bu oranlar indüktif için %20 ve kapasitif için %15 de¤erindedir. 55 DOSYA > ENERJ MAKALE >> Al›c›lar›n güç katsay›lar›n›n baz›lar› flöyledir: • Asenkron motorlar›: Tam yükte 0,7-0,85 Boflta 0,2 • Transformatörler: besledikleri al›c›lar›n güç katsay›s›n› al›rlar, boflta güç katsay›s› düflüktür. • Akkor (flamanl›) lamba 1 • Floresant lambalar 0,5 • Rezistansl› cihazlar 1 • Kaynak makinalar› 0,5 – 0,8 • Elektrik ark kaynak makinalar› 0,3-0,4 Güç faktörünün hesaplanmas›nda harmoniklerin etkiside gözönüne al›nmaktad›r. Kompanzasyonun yap›lmamas› tüketici, iflletme ve üretici için afla¤›daki sorunlar› oluflturmakta veya artt›rmaktad›r. Tüketici için: a) Malzeme maliyeti bak›m›ndan • Daha büyük güçte transformotor ihtiyac› • Daha büyük güçte sigorta, flalter ve benzeri cihaz ihtiyacc› • Daha büyük kesitte kablo ihtiyac› • Bütün bunlara ba¤l› olarak tablo, trafo binas›, havai hat direkleri ve çeflitli avadanl›klar büyük seçilecektir. b)‹flletme Bak›m›ndan • Daha düflük verim: transformotor, hatlar›n, motorlar›n verimi daha düflük olur. • Kullan›lan elektrik enerjisi daha pahal› tarifeden ödenir. • Hatta ve trafo merkezinden daha az enerji al›n›r. Üretici ve da¤›t›c› için a) Malzeme bak›m›ndan: • Daha güçlü alternatörlere ihtiyaç duyulur. • Daha güçlü da¤›t›m transformotörlere ihtiyaç duyulur. • Daha büyük kesitli havai iletkeni veya yer alt› iletkenine ihtiyaç duyulur. • Daha büyük koruma , kontrol ve flalterlere ihtiyaç duyulur. 56 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 b) ‹flletme bak›m›ndan: • Daha düflük üretim kapasitesi • Daha düflük iletim ve da¤›t›m kapasitesi • Alternatörlerde, trafolarda ve da¤›t›m hatlar›nda daha düflük veri • Daha pahal› enerji üretimi • Daha zor gerilim regülasyonu Yukar›da s›ralad›¤›m›z sak›ncalar göz önünde bulundurdu¤umuzda Cos j de¤erinin düzeltilmesi gerekir. Alternatif ak›m devrelerinde ›fl›k ve di¤er al›c›lardan baz›lar› omik yük özelli¤i gösterirken baz›lar› endüktans baz›lar›da kapasitans özelli¤i gösterir. Al›c›lar›n güç katsay›lar›n›n baz›lar› flöyledir: • Asenkron motorlar›: Tam yükte 0,7-0,85 Boflta 0,2 • Transformatörler: besledikleri al›c›lar›n güç katsay›s›n› al›rlar, boflta güç katsay›s› düflüktür. • Akkor (flamanl›) lamba 1 • Floresant lambalar 0,5 • Rezistansl› cihazlar 1 • Kaynak makinalar› 0,5 – 0,8 • Elektrik ark kaynak makinalar› 0,3 - 0,4 Genellikle bobinli al›c›lar›n güç faktörü de¤erleri düflüktür. Dirençli (Rezistif) al›c›lar›n güç faktörü de¤eri yüksektir. Öte yanda motorlar nominal yükte çal›fl›rken güç faktörü de¤erleri yüksek, boflta çal›fl›rken güç faktörü de¤eri düflüktür. Bir altenatif ak›m devresinde, devresinde doluflan ak›m ve gerilime göre güç faktörü aç›s› kadar geride ya da ileride kal›r. Ak›m›n geride kalmas›yla güç katsay›s› birden küçük olur buda aktif gücün yan›nda reaktif gücünde bulunmas› demektir. Hiçbir ifl yapmayan reaktif gücün küçültülerek, güç katsay›s›n›n düzeltilmesi denir. Kompanzosyon yap›ld›¤›nda ak›m›n, reaktif bilefleni dolay›s› ile reaktif gücü küçültülür. Böylece devrenin kullan›ld›¤› aktif güçte bir de¤iflme olmaks›z›n devrede dolaflan ak›m küçülmüfl olur. Yukar›da anlat›lan ifadeler gözönünde bulunduruldu¤unda bir tesisat›n güç katsay›sn› düzeltmek için flebekeden çekilen reaktif gücü azaltmak gerekir. Tesisimize kondansatör ilve edersek, kondansatörler flebekeye reaktif güç verildi¤inde flebekeden çekilen reaktif enerji azalt›lm›fl olur. Düzeltme ifli tesisimizdeki cihazlara teker teker kondansatör ba¤lanarak veya bir grup cihaza, bir kondansatör grubu konularak da kompanzansyon yap›lanbilir. Her cihaz teker teker kompanze etmek iyi bir çözün olmakla birlikte pahal› bir yöntem oldu¤u için genellikle komple kompanzansyon yap›l›r. Kompanzasyon tek tek kompanzasyon, grup kompanzasyon ve merkezi kompanzasyon gibi de¤iflik yöntemlerle yap›labilir. DOSYA > ENERJ MAKALE Göremedi¤in flebeke senin de¤ildir > Dr. Müh. Hikmet Atefl lkemiz modernleflmesinin önemli isimlerinden, Sultan II.Abdulhamid devri sadrazamlar›ndan, o günün flartlar› ile 884 km yol, 147 köprü, 1161 menfez yapt›rm›fl olan Halil R›fat Pafla’n›n “Gidemedi¤in yer senin de¤ildir” sözünü konumuza uyarlayarak yaz›m›za ser levha yapt›k. Halil R›fat Pafla enteresan bir Sadrazam. Sadaretinin ilk günlerinde valilere bir mektup yaz›yor ve aynen flunlar› söylüyor: “Her fleyden evvel ve her fley için yol laz›md›r.” Yol ulaflman›n arac›, bir ulaflt›n m›, yapars›n, onar›rs›n, kullan›rs›n, imar edersin, yönetirsin. Dün ve bugün mekânlara, uzaklara ulaflman›n arac›d›r yol. Bu gün, bilgi ça¤› olarak isimlendirilen bugün ise, bilgiye ulaflman›n yolu bilgisayarlaflmadan geçiyor. Bilgisayar, pek çok fley olman›n yan› s›ra harika bir modelleme arac›d›r. Gerçek dünyaya ait pek çok nesneyi, bilgiyi onunla kay›t alt›na al›r›z. Yazar›z çizeriz ama daha ötesi, nesneler aras›ndaki iliflkiyi bilgisayara tarif edebiliriz. Bu noktadan itibaren bilgisayar bir kay›t ortam› (dosyalar, veritabanlar›) olman›n ötesinde, gören, anlayan, karar veren bir fley olmaya bafllar. ‹flte bu, yaz›m›za konu olan Elektrik Da¤›t›m fiebekelerinde Co¤rafi Bilgi Sistemi’nin temel ilgi alan›d›r. Yaz›m›z›n ana bafll›¤› bu ba¤lamda “Bilgisayar›n Görmedi¤i-Anlamad›¤› fiebeke Senin De¤ildir” e dönüflür. Ü CBS nedir? CBS’nin tan›m›na geçmeden önce, okumakta oldu¤unuz metnin, CBS ile ilgili genel anlamda fikir edinmek isteyenler için, tüm iletim ve da¤›t›m flebeke yöneticileri için, kurum ve kurulufllar›n› yönetim süreçlerine word, excel, autocad, ms Project, ms Outlook gibi uygulamalar›n yan› s›ra tüm bu küçük uygulamalar ile etkileflimli çal›flabilecek co¤rafi bilgi sistemi imkânlar›n› dâhil etmek isteyenler için bir bilgilendirme ve reh- 58 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 ber olma amac› tafl›d›¤›n› paylaflmak isterim. Elektrik da¤›t›m flebekelerinin geleneksel yönetim süreçleri ehlince malum olan bir konudur. Dolay›s› ile malumu ilam amac› tafl›mayan bu yaz›n›n, a¤›rl›kl› olarak teknolojik bir yönetim arac›/platformu olarak sunmakta oldu¤umuz CBS’nin ne olup olmad›¤›na yo¤unlaflmas› anlaml› olacakt›r. Çal›flman›n son bölümünde do¤rudan elektrik da¤›t›m flebekelerini ilgilendiren hususlara temas edilerek görsel örnekler verilecektir. Co¤rafi Bilgi Sistemleri (CBS), ‹ngilizce Geographical Information Systems (GIS) ifadesinin Türkçe’ye çevrilmifl hali olup, en genel haliyle CBS tan›m› afla¤›daki flekildedir; Co¤rafi verilerin toplanmas›, depolanmas›, sorgulanmas›, analizi, sunulmas› ve de¤iflimi fonksiyonlar› için bir araya gelen co¤rafi veritaban› yaz›l›m, donan›m, personel, standartlar ve yöntemler bütünüdür. Esas itibar› ile kullan›m alan›, herhangi bir meslek disiplini ile s›n›rl› de¤ildir. Co¤rafi bilgi sisteminin yararlar› * Co¤rafi Bilgi Sistemleri, bilginin paylafl›m› ve kullan›labilirli¤ini sa¤layan en önemli araçt›r. * Co¤rafi bilgilerin organize edilmesi, yönetilmesi, bunlar›n da¤›t›lmas› ve ayn› zamanda veri bütünlü¤ünün sa¤lanmas›na olanak tan›r. * Her türdeki bilgi ve uygulamalar›n tek bir yönetilebilen sistemde toplanabilmesini sa¤lar. * Co¤rafi ve sözel verilere ayn› anda birden fazla kiflinin ulaflmas›n›, kullanmas›n› ve güncelleyebilmesini sa¤lar. * Elektrik, gaz, su ve kanalizasyon ak›fl yönetimi yapman›za yard›mc› olur. * Üretilmifl olan altyap› bilgilerinin iliflkisel veri taban› mant›¤›nda, çok kullan›c›l› ortamda yönetiminin sa¤lanmas› ve farkl› kullan›c›lar taraf›ndan ayn› anda ayn› güncel Elektrik Da¤›t›m fiebekelerinin Abonelerin Konumsal bilgileri dahil olmak üzere CBS’ ye ifllenmesi, Abone Bilgi Sistemlerine entegrasyonu da içeren bir dizi yönetimsel kolayl›klar› mümkün k›lar. Elektrik Da¤›t›m fiebekesi CBS ile trafolar ile besledikleri bölgeler aras›nda dinamik bir iliflki kurulur. fiebekenin her hangi bir noktas›ndaki ar›zan›n hangi aboneleri etkiledi¤i kolayl›kla tespit edilebilir. verinin analiz edilerek sonucunun karar verme ve uygulamada etkin olarak kullan›lmas›n› sa¤lamaktad›r. * Verinin güvenli yönetilmesi aç›s›ndan, kullan›c›lara verilecek haklar belirlenebilir. * Uygulama kapsam›nda kullan›lacak verilerdeki de¤ifliklikler veya ilaveler yap›ld›¤› takdirde kullan›c›lar›n güncel veriye k›sa sürede ulafl›m›n› sa¤lar. Da¤›t›m flirketlerinde kurulacak co¤rafi bilgi sisteminin kapsam› * Proje Yönetimi ve yürütülmesine yönelik organizasyonel kapsam * Organizasyonda aktif görev alacak personel kapsam› * Veri Kapsam›, olarak üç seviyede ele al›nm›flt›r. Organizasyonel Kapsam: Proje organizasyonu iki ayr› seviyede ele al›nabilir; (1)Proje Yönetim/‹zleme Birimi. (2) Proje Yürütme Birimi Proje Yönetim/‹zleme Birimi: Projenin oluflumundan, iflletime al›nmas›na kadar geçecek süre içerisinde projenin genel safhalar›n› izleyen, bazen resmi rapor alan, zaman zaman gerçek verilerle sistemi yerinde gören ve projenin genel gidiflat›n› üst düzeyde izleyen birimdir. Proje Yönetim/‹zleme Birimi, kurum veya kurulufltaki en üst düzeydeki amiri veya onun yetkilendirece¤i üst düzey amir ile yöneticilerin veri al›fl veriflinde bulunduklar› birim amirlerinden oluflmal›d›r. Proje Yürütme Birimi: Birim amirlerinin gö- revlendirece¤i teknik personel ile kuruluflta bizzat sistemi iflletecek elemanlardan oluflmal›d›r. Kullan›c›lar (Yöneticiler, Teknik kadrolar, operatörler), Kuruluflta bu sistem için temin edilecek elemanlar gerekli teknik e¤itimleri alarak, sistemin testini yapacak, sistemin kabulünde bulunacak, sistemin iflletime al›nmas› ve yaflat›lmas›n› üstlenecek eleman statüsünde olmal›d›r. Bu elemanlar projelerin gerçeklefltirilmesi esnas›nda kilit personel olarak yüklenici organizasyonlardan talep edilmelidir. Kurulan sistemin iflletilmesi için duyulan ihtiyaç kadar elemanlardan bulundurulmas› tavsiye edilmektedir. Bu elemanlar›n nitelikleri afla¤›da verilmifltir. Co¤rafi Bilgi Sistemi Uzman›: Harita Mühendisi, fiehir planc›, Elektrik Mühendisi olmal›d›r. CBS yaz›l›mlar›ndan birine ait e¤itim alm›fl olmal›d›r. Bunu e¤itim sertifikas› ile kan›tlamal›d›r. Analiz, tasar›m, uygulama konular›nda yetkin olmal›d›r. Veritaban› Yönetim Uzman›: Elektrik, Elektronik, Bilgisayar Mühendisi, Harita Mühendisi veya VTYS yönetim sertifikas›na sahip herhangi dalda mühendis olmal›d›r. Veritaban› yönetim, bak›m ve destek hizmetleri ile ilgili tecrübesi olmal›d›r. Co¤rafi Veri Operatörü: Lise veya üniversite mezunu olabilir. CBS e¤itimi alm›fl olmas› tercih edilmelidir. Veri Kapsam›; Elektrik Da¤›t›m Sisteminin kurulmas› ve iflletilmesi için afla¤›daki kategoride verilere ihtiyaç vard›r: Say›sal, haz›r, temel altl›k veriler; Temel altl›k veriler; görüntüler ve haz›r, sat›n al›nacak çok farkl› nicelik ve nitelikteki verilerdir. Bu veriler afla¤›da sunulmufl olup bakanl›kça tek elden temin edilecektir. Örne¤in; 1:25.000 ölçekli bas›l› haritalar›n taranm›fl ve bilgisayar ortam›na aktar›lm›fl halleri, Kentsel alanda 1/5000 veya mevcut oldu¤unda 1/1000 ölçekli say›sal halihaz›r haritalar. Kurumlar taraf›ndan üretilecek, toplanacak, düzenlenecek ve yönetilecek veriler; Kurum taraf›ndan toplanacak, düzenlenecek ve yönetilecek verilerin birim baz›nda tespiti için, kurumlarda yap›lan analiz çal›flmalar› ve gelen görüfller do¤rultusunda çal›flma yap›lmal›, birimler ve sorumlu olaca¤› veriler tespit edilecektir. Bu verilerden say›sal olanlar veya web servisi arac›l›¤› ile temin edilebilecek olanlar do¤rudan sisteme al›nmaya çal›fl›lacakt›r. Mümkün oldu¤unca tekrarl› veri depolama ve veri toplama iflleminin önüne geçilecektir. Kurulacak veri taban›n›n kullan›c› ihtiyaçlar›n› karfl›layabilmesi için yeterli güncellikte, yeterli do¤rulukta ve yeterli taml›kta olmas› gerekmektedir. Bu da çevre birimlerce sa¤lanacak verilerin do¤rulu¤u, taml›¤› ve güncelli¤i ile do¤rudan iliflkilidir. Bu aç›dan veri sa¤layacak birimlere çok önemli görevler düflmektedir. Kurum içerisindeki birimlerin veri girifllerinin kontrolü ve denetlenmesi görevini yürütecek sorumlu bir mekanizma oluflturulacakt›r. 59 DOSYA > ENERJ MAKALE Da¤›t›m flirketlerinde yap›lacak CBS yat›r›mlar›nda uyulmas› gereken temel standartlar ve yaz›l›mlar Kurulacak sistemlerde aranacak temel özellikler; farkl› yer ve zamanda tesis edilecek sistemlerin birbiriyle konuflabilmesi, birbirine veri al›p verebilmesi, birbirini altl›k olarak kullanabilmesi ve birbirine hizmet verebilmesinin sa¤lanmas›d›r. Bu amaca hizmet edecek flekilde sistem özellikleri aras›nda WEB Uygulama ve Servisleri Yap›s›n› son derece önemlidir. Sistem üzerindeki Web Harita Servisleri (Web Map Services) – WMS ve WEB Future Services – WFS verinin kurum içinde ve di¤er kurumlar taraf›ndan paylafl›lmas› aç›s›ndan ve ayn› zamanda di¤er kurumlardan bilgi alma aç›s›ndan, di¤er bir ifade ile “birlikte çal›flabilirlik” aç›s›ndan hayati fonksiyonlara sahiptir. Elektrik da¤›t›m flebekesi co¤rafi bilgi sistemi Elektrik da¤›t›m flebekesini yönetiminde sözel kurumsal bilgiler uzun bir süredir bilgisayar ortam›nda kay›t edilmekte ve yönetilmektedir. Art›k, ayl›k sayaç okumalar› için sahaya defter kalem eleman gönderen, eleman›n sahada defterine kay›t etti¤i bilgileri kurumda de¤erlendirip, aboneye posta yolu ile fatura gönderen müessese kalmam›flt›r. Ancak, “sözel” verideki bilgisayarlaflma düzeyi henüz “çizili” veri için yakalanmam›flt›r. Saha çal›flmalar›nda ar›za noktalar›, sahada yap›lan montaj demontaj bilgileri defter kalem marifeti ile kay›t edilmekte, daha sonra baz› kay›tlar›n bilgisayar çizim programlar›na, daha çok ilgili personelin gayret ve inisiyatifine ba¤l› olarak ifllendi¤i görülmektedir. fiebeke bilgilerinin de CAD ve daha teknolojik 60 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 bir ortam olarak CBS ortam›nda çizildi¤i, güncelli¤inin de CBS ortam›nda korundu¤u kurumlar az da olsa mevcuttur. Hat›rlamak gerekir ki, flebeke mühendisli¤i CAD ve CBS teknolojisinin ötesinde “fiebeke Yönetimi Co¤rafi Bilgi Sistemi” özelliklerini tafl›mak durumdad›r; * Elektrik flebekelerinin gerçek ortamdaki davran›fllar›n› modelleyebilmek amac› ile uygun CBS yaz›l›m› içerisindeki “fiebeke Oluflturma” ve “fiebeke Analiz” özelli¤i kullan›larak flebeke a¤ yap›s› oluflturulur. Trafo, iletken/kablo ve anahtarlama yapan teçhizatlar›n oluflturdu¤u bu a¤ elektrik flebekelerindeki enerji ak›fl yönlerini, YG – AG iliflkisi ve anahtarlama yapan teçhizatlar›n aç›k – kapal› pozisyonlar›na göre belirleyebilmekte, ak›fl yönünde veya tersine izleme analizi yapabilmekte, trafolardan beslenen aboneleri ve bunlar› besleyen tüm hatlar›n görüntülenmesine, seçilmesine, seçilen nesneler üzerinde ifllem yap›lmas›na imkân vermektedir. * Ülkemizde, klasik yöntem çal›flmalar›nda kullan›lan elektrik sembolojisine uygun semboller üretilebilir, antet ve lejand bilgileri için flablonlar oluflturulabilir. Ayr›ca uygun CBS yaz›l›m›n›n semboloji yetenekleri kullan›larak anahtarlama yapan elemanlar›n, anahtarlama pozisyonlar›na uygun aç›k-kapal› sembollerini kullan›c›ya görüntülemesi sa¤lanabilir. Sonuç olarak, Elektrik Da¤›t›m Sisteminin do¤ru metodoloji ile kuruldu¤u yap›larda elektrik flebekesi sadece veriyi görüntülenmekle kalmaz, bilgisayar ortam›nda, sahada gerçeklefltirilebilecek operasyonlar›n simulasyonu yap›larak, etki alanlar› tespit edilebilir. * Uygun metodoloji, çal›flma yöntemi ile kurulan Elektrik Da¤›t›m Sistemi Co¤rafi Bilgi sistemlerinin temel özellikleri * Planlama ve projelendirme birimleri taraf›ndan kullan›lmak üzere tasarlanan k›sa devre, gerilim düflümü ve güç kayb›, hat ve/veya trafo yüklenme oranlar› farkl› yöntemlerle do¤rudan CBS ortam›nda hesaplanabilmektedir. * Hatlar, trafo binalar›, güç trafolar›, teçhizatlar ve maliyet raporlar› gibi idari birimlerin istatistikî veri ihtiyac›n› karfl›lamak için detayl› raporlar haz›rlanabilmektedir. * Lejand, antet ve trafo teçhizatlar›n›n özelliklerinin görüntülenebildi¤i trafo bina ç›kt›s› al›nabilmektedir. * Emlak-Kamulaflt›rma ifllemleri için tasarlanan direk ve iletkenlerin mülkiyet / irtifak alanlar›n›n tespiti yap›labilmektedir. * Trafo bina ve adres sorgulamalar› yap›labilmektedir. * Tip proje kütüphaneleri kullan›larak standard eklemeler yap›labilmektedir. * Tek hat flemas› ç›kart›labilmektedir. * Emlak – Kamulaflt›rma için alan hesaplamalar› yap›labilmektedir. * Elektrik firmalar›n›n tüm faaliyetleri, ‹nternet destekli olarak bilgisayar ortam› üzerinden gerçeklefltirilir ve yayg›nlaflt›r›l›r. * GIS tabanl› adres ve flebeke veri taban› oluflturulur ve adres ve flebeke verisi kullan›lan di¤er sistemlerle entegre edilir. Entegrasyon imkanlar› * Kurumsal Abone Bilgi Sistemi (Tüm abone adresleri saha çal›flmas› ile araflt›r›larak yap›lar ile konumsal olarak iliflkili hale getirilir) * SCADA sistemi * Finans Yönetim Sistemi * Sat›n Alma Yönetim Sistemi * Envanter Yönetim Sistemi * Sesli Yan›t Sistemi * Bak›m Yönetim Sistemi [BYS] * ‹nsan Kaynaklar› ve Bordro Yönetim Sistemi * Doküman ve Kalite Yönetim Sistemi * Proje Yönetim Sistemi ile entegre edilebilir özellik tafl›maktad›r. Faydalar› * fiebekenin problem öncesi analiz edilmesine imkan verir; Ekipman ar›zalar› ve flebeke y›pranmas› azal›r, * fiebekenin problem öncesi analiz edilmesine imkan verir; fiebeke planlama ile tahsisat aras›ndaki kopukluk giderilerek kesinti süreleri ve ar›zalar›n s›kl›¤› en aza indirgenir, * fiebekenin durumu veri girifl an›nda ve yetki verilen her bilgisayardan izlenir. Tepe yönetim ile veri girifl operatörü ayn› anda ayn› veriye ulafl›r. * Raporlar “haz›rlanmaz”. Do¤rudan sistemden al›n›r. lan›c› müdahalesi olmadan oluflturulmas› ve birebir gerçek durumu yans›tmas›d›r. Tedarik süreklili¤i ve ‹flletme güvenli¤i yönetiminde CBS katk›s› Bilindi¤i gibi, ‹flletme güvenli¤i esaslar›; sistemin gerçek zaman flartlar› alt›nda gerilim, frekans ve güç ak›fllar›n›n belirlenen limitler içerisinde kararl›l›¤›n› kaybetmeden iflletilmesi için al›nmas› gereken tedbir, önlem ve iflletme prensiplerini kapsar. Bu ba¤lamda, CBS imkanlar› ile flebekeye iliflkin tüm ölçümlerin co¤rafi konumlar› ile görsellefltirilmesi mümkündür. Dolays› ile ölçüm sonuçlar›n›n de¤erlendirilmesi sürecinde sadece bölgeyi bilen personel de¤il, tüm ilgililer k›s›t oluflturdu¤u de¤erlendirilen flebeke elemanlar›n›n kendisini, komflu flebeke elemanlar› ile iliflkisini ve etkilenme alanlar›n›; çevredeki yap›lar›, aboneleri CBS imkanlar› ile izler, sorgular, üzerinde ifllem yapar. Elektrik da¤›t›m flebekesi co¤rafi bilgi sistemi verisinin sahip olmas› gereken özellikler Donan›m ve server temini yap›larak, tasarlanan bir flebeke co¤rafi veritaban›na, sahadan ve arflivden toplanan grafik ve sözel bilgileri katman bazl› girmek, özniteliklerine göre sorgulanabilir hale getirmek da¤›t›m flebekesinin CBS ortam›nda yönetilebilmesi için yeterli de¤ildir. Yap›lacak yat›r›m›n afla¤›daki veri özellikleri ve entegrasyon imkanlar› ile donat›lmas› gerekmektedir. Co¤rafi Bilgi Sistemi yaz›l›m özellikleri afla¤›da s›ralanan fonksiyonlara sahip olmal›d›r. Daha önemlisi co¤rafi verinin tafl›mas› gereken özelliklerdir. Bu ba¤lamda veri toplama ve toplanan veri üzerinde gerçeklefltirilmesi gereken pek çok çal›fl- Da¤›t›m sistemi yat›r›mlar›n›n düzenlenmesi ve planlardaki gerçekleflmelerin denetlenmesi hakk›nda yönetmelik ve CBS Elektrik flebekelerinin sa¤l›kl›, kaliteli ve ekonomik iflletimi, kontrolü ve gelifltirilmesinde kapsaml› ve sa¤lam ad›mlar at›labilmesi için sadece mevcut koflullar›n de¤il, hizmet verilen müflterilerin gelecekteki beklentilerinin de dikkate al›nmas› gerekmektedir. Bu nedenle k›sa orta ve uzun vadeli planlama çal›flmalar› yap›l›r. Bu plana uygun etkin yat›r›m yap›lmas› da¤›t›m flirketlerin stratejik karar›d›r. Çünkü, dönem içerisinde Kurum taraf›ndan gerçeklefltirilecek ve mevzuata uygun olarak yap›lacak bir sonraki y›l›n projelerine ait bilgilerin bir form dahilinde izlenmesi ve denetlenmesini ön görmektedir. Yat›r›m plan› çerçevesinde öngörülen miktarlar ile kurula sunulan yat›r›m iflletmeye alma tablolar› aras›ndaki farkl›l›klar da gene kontrol konusudur. Mevcut flebeke parametrelerinin yerinde ölçüm ve sonuçlar›n›n bir baflka ifade ile da¤›t›m sistemi performans›n›n CBS de irdelenmesi buna göre eylem planlar›n›n, görevlendirmelerin planlanmas›, gerçeklefltirilmesi zorunludur. CBS’nin merkezi bir co¤rafi bilgi sunucusu olma özelli¤i, ayn› veritaban› üzerinde çoklu kullan›c›n›n (proje ekipleri) çal›flabiliyor olmas›, da¤›t›m flirketinin tüm yat›r›m planlama, gerçeklefltirme, proje-hakedifl takip süreçlerini CBS üzerinde çizimini, takibini, raporlamas›n› mümkün k›lmaktad›r. Burada önemli olan, raporlaman›n özel bir çal›flma ürünü olmay›p, do¤rudan gerçekleflen çal›flmalar›n yer ald›¤› veritaban›ndan dinamik biçimde kul- ma ve kontrol söz konusudur. Örnekleme gerekirse; Veri çizim kurallar›, komflu iki nesnenin ayn› koordinat de¤erine sahip olmas› (snap özelli¤i) önemlidir. Da¤›t›m fiirketlerinin elinde kurals›z toplanm›fl veriler mevcut olabilmektedir. Tüm veri, katman tasar›m›, snap kural›na uygunluk aç›s›ndan kontrol edilmeli gerekirse yeniden çizilmelidir. Veri üzerinde enerji ak›fl›n›n CBS ortam›nda do¤ru biçimde simule edilmesi için gerekli (snap) ifllemleri, nesne birlefltirmeleri, ay›rmalar› yap›lmal›d›r. Beslenen bölgelerin ve besleyen noktalar›n tespiti, elektrik flebekesinin do¤ru biçimde yap›land›r›lmas› ile temin edilmelidir. Nesne özniteliklerine “trafo ad›” “fider ad›” de¤eri girerek, bu sözel de¤erler üzerinden beslenen bölge -besleyen nokta tespitlerini yapmak, araya yeni trafolar girdi¤inde, kesici ve ay›r›c›lar›n aç›k-kapal› durumlar› de¤iflti¤inde, tüm nesne öz nitelik alanlar›n›n de¤ifltirilmesini gerektirece¤inden kabul edilmemelidir. Sistemin kullan›m›nda, yeni trafo ve kablolar›n uygun biçimde çizimi ve kesici, ay›r›c›lar›n aç›k-kapal› durumlar›n› ayarlamak yeterli olmal›d›r. ‹hale teknik flartnamelerinde, yaz›l›mlar›n sahip olmas› gereken fonksiyonlar›n›n yüksek düzeyde tutulmas› gereklidir. Ancak sadece yaz›l›m özelliklerini tan›mlamak, teknik flartnamede aç›k seçik biçimde tarif ve talep edilmedi¤i sürece, say›lar› yüzbinlerce olan co¤rafi verinin tümünün, yaz›l›m fonksiyonlar›n› yerine getirecek bir biçimde üretilmesini, e¤er mevcut ise veritaban›na aktar›l›p ifllenmesini emretmez. Gerçektende büyük mebla¤lara ulaflan maliyet, verinin Elektriksel fiebeke yap›s›nda davranacak biçimde haz›rlanmas›nda oluflmaktad›r. Bu maliyeti gerekli teknik aflamalar› ile tarif etmeyen flartnameler kalitesiz ve kullan›fls›z veri üretimlerinin ana sorumlular› olabilecektir. Elektriksel flebekenin yönetilmesinde, kurulacak “geometrik network” yap›s› ile, her bir abonenin hangi kablo veya iletken üzerinden hangi trafodan beslenmekte oldu¤u bilgisine ulafl›m, dinamik biçimde sa¤lanm›fl olacakt›r. Network yap›s›, bir abonenin beslendi¤i trafo de¤iflti¤inde, sadece kablo ucunu yeni trafoya ba¤lamak ve sistemdeki bara ve panolar üzerindeki anahtarlar›n, aç›kkapal› konumunu de¤ifltirmekle sistemi yönetmek, Abone Bilgi Sistemlerine güncel durumu transfer etmek imkan› verecektir. Bunu, kablo ve trafolar›n içerisine sözel bilgi yazarak, basit ve statik bir yap›da yapacak olur isek, elektrik flebekesi üzerindeki her bir manevra iflleminde, yüzlerce nesneye ait bilgileri el yordam› ile yeniden girmek gerekecektir. Bu ise, flebeke sisteminin güncel tutulamayaca¤› anlam›na gelecektir. Mevcut flebekenin iyilefltirilmesi çal›flmalar›nda, do¤rudan CBS üzerinde çal›flan elektriksel hesap modülleri, projenin sa¤layaca¤› fayday› daha üst düzeylere tafl›yacakt›r. Abone bilgi sistemlerine entegrasyon: Bu entegrasyona imkan verecek ve mevcut oldu¤unda Ça¤r› Merkezlerinden gelen talep ve ihbarlar›, adres bilgisi, kofra/tesisat bilgisi üzerinden Abone Bilgi Sistemleri ile haberlefltiren, böylece abonenin, Abone Bilgi Sistemindeki tüm bilgilerine CBS üzerinden ulaflma imkan› verecek, abonenin hangi depar ve trafo merkezinden beslenmekte oldu¤unu her an kolayl›kla güncelleme imkan› sa¤layacak bir yöntem, proje flartnamelerinde yer almal›d›r. Ayr›ca, Abone Bilgi Sisteminde kay›tl› olan, fakat gerçekte yaflmayan tesisatlar›n sistemden temizlenmesi de bu entegrasyon ile mümkün olacakt›r. 61 DOSYA > ENERJ MAKALE Aktif enerji verimlili¤i Aktif enerji verimlili¤i, yaln›zca enerji tasarruflu cihazlar ve ekipmanlar kullanmakla de¤il, ayn› zamanda bunlar›n kontrolünün yap›ld›¤› sistemlerle gerçeklefltirilebilir. Maksimum verimlili¤in gerçeklefltirilebilmesi için kritik olan bu kontrolün sa¤lanmas›d›r. > Çeviri, Cihan Karam›k E nerji verimlili¤inin toplumun gündeminde ön s›ralarda yer almas› gerekti¤i art›k flüphe götürmemektedir. Bununla beraber, enerji verimlili¤inin gerçek anlamda neler sa¤lad›¤› ve enerji tasarrufu giriflimlerinin nas›l yap›labilece¤i tam olarak anlafl›lamamaktad›r. Enerji verimlili¤i uygulamalar›nda iki temel yaklafl›m bulunmaktad›r: Pasif enerji verimlili¤i ve daha önemlisi Aktif enerji verimlili¤i. Pek çok kifli için enerji tasarrufu, yal›t›m ve ›s› kayb›na karfl› di¤er önlemlerle s›n›rl› kal›rken, baz›lar› içinse tasarruf ayd›nlatma sisteminde otomasyonsuz düflük tüketimli ampül ve verimli armatürler kullanmakt›r. Önemli derecede ›s›tma gereksinimi olanlar ise, çözümü kazan sistemlerini yenilemekte bulmaktad›rlar. Yukar›dakilerin hepsi önemli uygulamalar olmakla birlikte, gerçek anlamda enerji verimlili¤i sa¤lamaktan öte sadece enerji kayb›n› hafifleten pasif önlemlerdir. Aktif enerji verimlili¤i, yaln›zca enerji tasarruflu cihazlar ve ekipmanlar kullanmakla de¤il, ayn› zamanda bunlar›n kontrolünün yap›ld›¤› sistemlerle gerçeklefltirilebilir. Maksimum verimlili¤in gerçeklefltirilebilmesi için kritik olan bu kontrolün sa¤lanmas›d›r. Örne¤in, bofl bir odada aç›k b›rak›lm›fl olan enerjiyi verimli kullanan bir ampulü düflünün. Kazan›lan tek fley, s›radan bir lamba kullan›ld›¤›nda bofla gidecek enerjiden daha az enerjinin bofla gitmesidir. Gerçek verimlili¤in sa¤lanmas› ve sürekli olmas› ölçüm, izleme ve kontrol ile enerji kullan›m›n›n yönetimine ba¤l›d›r. Ayr›ca, ›s›l çözümlerin tesis maliyetleri ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda, Aktif enerji verimlili¤i maliyetleri daha düflük seviyelerde kalmakta ve bundan dolay› daha k›sa sürelerde geri dönmektedir. Bu durum, özellikle artan enerji fiyatlar› göz önüne al›nd›¤›nda da- 62 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 ha çarp›c› hale gelmektedir. Ço¤u enerji kontrol çözümleri bir kaç y›l içerisinde kendini amorti etmektedir. Aktif enerji verimlili¤ini bu noktadan daha ileriye götürecek olan önemli bir faktör de Kyoto Protokolü ile anlaflmal› hükümetler taraf›ndan konulan aktif karbon yay›l›m›n azaltma hedeflerini karfl›lama ihtiyac›d›r. Örne¤in inflaat sektöründe, mevcut binalar (tüm yeni inflaatlar›n yan› s›ra) enerji verimlili¤ine belli ölçüde sahip olarak tekrar yap›land›r›lmad›¤› sürece, 2020 y›l› için konulan hedeflere ulafl›lmas› mümkün olmayacakt›r. Enerji aksiyonu Özellikle büyük enerji kullan›c›lar› için kilit noktalarda ölçümler yap›lamadan nas›l bir izleme ve kontrol sistemi kurulaca¤›n›n belirlenmesi mümkün de¤ildir. Aktif enerji verimlili¤i için ilk önce enerjinin nas›l ve nerede kullan›ld›¤›n› de¤erlendirmek gerekir. Her iflletmede sorulmas› gereken temel sorular: •Mevzuat ve düzenlemelerdeki de¤ifliklikler bina sahiplerini karbon yönetimi için haz›rlanmaya zorlamaktad›r. Personeliniz e¤itim ald› m›? •Finans gruplar›n›z enerji verimlili¤i çal›flmalar› için kaynak yaratmaya yönelik çal›flma yap›yorlar m›? •Enerjinizi verimli kulland›¤›n›z› kan›tlayabilicek verilere sahip misiniz? •Enerji tüketiminiz departman baz›nda etkili izleniyor ve kontrol ediliyor mu? •Sürdürülebilir enerji verimlili¤i için kuruluflunuzda enerji yöneticisi bulunduruyor musunuz veya hizmet al›yor musunuz? •‹flletmenizde Aktif enerji verimlili¤ine karfl› fark›ndal›k derecesi nedir? Personelinizi bu konuda e¤itiyor musunuz? Di¤er de¤erlendirmeler: •Tesinizdeki enerji verimli¤i f›rsatlar›n›n fark›nda m›s›n›z? Bunun için bir enerji etüdü ile ifle bafllayabilirsiniz. Burada deneyim ve bilginin çok önemli oldu¤u gözden kaç›r›lmamal›d›r. •Sunulan rapor enerji verimlili¤i hedeflerinize ulaflt›racak nitelikte mi? •Ortaya konan f›rsatlar realize ediyor? Enerji verimlili¤i çözümünüzü kim sa¤l›yor? Sürücü koltu¤unda bulunan sizsiniz ve do¤ru yat›r›mlarla ciddi tasarruflara ulaflabilirsiniz, ancak yanl›fl uygulamalar bu tasarruflar›n gerçekleflebilme potansiyelini azaltacakt›r. Gözlem sonucu çeflitli enerji verimlili¤i önerileri getirebilmekle birlikte enerji tüketiminin, uzman bir ekibin denetimi ile ölçülmesi daha do¤ru bir bafllang›ç noktas› olacakt›r. Enerji firmalar›, tasarruflar›n kal›c› olmas›n› sa¤layan servis ve bak›m anlaflmalar› ile aktif enerji verimlili¤i için gerekli tüm ürünleri ve izleme & kontrol sistemlerini, genifl bir ürün ve hizmet yelpazesi içerisinde müflterilerine sunmaktad›r. Enerji denetimi Uzman enerji dan›flmanlar› bir saha veya iflletmede enerji tüketimini ölçüp analiz edebilir ve enerji tasarrufu yap›labilecek alanlar› belirleyebilirler. Enerji tüketiminin uzaktan izlenmesi Enerji yöneticileri veya serbest dan›flmanlar enerji tüketimini, flalt tesislerine giden kablolu ve kablosuz ba¤lant›lar üzerinden uzaktan izleyebilirler. Toplanan veriler esas al›narak, bu uzmanlar gerçekçi ve hemen uygulanabilecek önerilerde bulunurlar. (VAP = Verimlili¤i Artt›r›c› Projeler) Motorlar için h›z kontrol uygulamalar› Elektrik motorlar›yla çok fazla enerji tüketildi¤i için (endüstrinin kulland›¤› enerjinin %66’s› bu flekilde tüketilmektedir), fan, pompa ve kompresör gibi enerji-yo- ¤un uygulamalarda, motor devrini ayarlayan sürücüler çok daha verimli ve etkin bir iflletim sunar. Bu ürünler yeni bir fabrikaya uygulanabilir veya eski tesislerde mevcut ekipman›n içerisine entegre edilebilir. Ulafl›m %27 Teknik çözümler fialt tesislerinin optimizasyonu için enerji verimlili¤i çözümleri, içerdi¤i genifl yelpazeli ürünler, kontrol cihazlar› ve yaz›l›mlarla bir ticari veya endüstriyel tesisin enerji tüketimini %20 oran›nda azaltabilir. Özet olarak Aktif Enerji Verimlili¤i: • Ölçümle bafllay›n (ölçmedi¤iniz fleyi bilemezsiniz, bilmedi¤iniz fleyi yönetmezsiniz) • Otomasyon ve kontrol ile enerjiyi gerekti¤i zaman yeterli miktarda kullan›n • ‹zleme ve bak›m hizmetleri arac›l›¤›yla, performans süreklili¤i sa¤layarak, proseslerde sürekli iyilefltirmeler yap›n %49 %16 %7 %7 %5 %4 %4 %4 %3 Alan ›s›tma Su ›s›tma Ayd›nlatma So¤utma Dondurma Piflirme Elektronik Y›kay›c›/Kurutucu Di¤er %23 %17 %10 %8 %6 %5 %4 %4 %23 Alan ›s›tma Ayd›nlatma Su ›s›tma So¤utma Elektronik Dondurma Havaland›rma Piflirme Di¤er %40 %27 %13 %5 %4 %4 %2 %4 %5 Proses ›s›s› Buhar Kazanlar› Motor Sistemleri Tesis Is›s› Ayd›nlatma ve Di¤er CHP Proses So¤utma Piflirme Di¤er Konutlar %16 Elektrik %50 Ticari %8 Yak›tlar %50 Endüstriyel %49 Elektrik %17 Yak›tlar %85 %100 •‹zleme ve bak›m program› olmadan y›lda %8 üzerinde kay›p Otomasyon arac›l›¤›yla optimize edilmifl k›llan›m %70 Verimli cihazlarla kurulum Güç kalitesi Güç kalitesinin en önemli kalemini oluflturan harmonikler ve güç faktörü s›kça gözden kaçmaktad›r. Bu problemler tesisteki enerji tüketimini, devre d›fl› kalma sürelerini ve ›s›nmadan dolay› ekipman›n ortalama ömrünü etkiler. EPDK’n›n yay›nlad›¤› ve yürürlükte olan, tedarik süreklili¤i ve arz güvenirlili¤i yönetmeliklerinde güç kalitesine iliflkin s›n›rlamalar tan›mlanmaktad›r. Düflük güç faktörü olan tüketiciler ayn› hat›n kapasitesini aktif güç için daha az kullanabilmekte, fazladan direnç kay›plar›na maruz kalmakta ve bunlardan dolay› ek maliyetlere katlanmaktad›rlar. Oysa güç faktörünü düzeltmek için reaktif kompanzasyon ve filtrelemenin tesis edilmesi kolayd›r. Göz önünde bulundurulmas› gereken di¤er bir konu da kompanzasyon tesisinin performans›d›r. Kondansatörlerde zaman içerisinde oluflabilecek kapasite kay›plar› nedeniyle belirli aral›klarla yap›lacak önleyici bak›m çal›flmalar› sistemin performans›n› en üst seviyede tutacakt›r. Yak›tlar %62 Enerji tüketimi Ayd›nlatma çözümleri Hem ifllev (konfor ve emniyet) hem enerji tüketimi bak›m›ndan ayd›nlatma sistemlerinin optimizasyonunu mümkün k›lan ayd›nlatma kontrol çözümleri mevcuttur. Ayd›nlatma, ticari yap›larda tüketilen enerjinin yaklafl›k %40’›n› oluflturmaktad›r. Elektrik %38 •Otomasyon sistemleri kurulmadan %12 üzerinde kay›p ‹zleme ve Bak›m Zaman >> Enerji kullan›m›n›n otomasyonu %30’a varan enerji tasarrufu sa¤lar. • Düflük bir uygulama maliyeti ile k›sa sürede karfl›l›¤›n› alaca¤›n›z - özellikle mevcut bina veya tesislere uyguland›¤›nda enerji izleme ve yönetim sistemlerinin tesis edilmesi son derece kolayd›r • Aktif enerji verimlili¤i tüm sektörlerde uygulanabilir (konutlar, ticari binalar, Endüstri, altyap›) • CO2 emisyonlar› azaltma hedeflerine ulafl›labilmesi için pasif enerji verimlili¤i ölçümlerine ek olarak aktif enerji verimlili¤i flartt›r. 63 DOSYA > ENERJ MAKALE Türkiye’de HES gerçe¤i; çevre-enerji ikilemi Türkiye’nin “Enerji mi Çevre mi ?” sorusuna vermesi gereken tek ve ak›lc› cevap “her ikisi de” olmal›d›r. Bu ikilemi da¤›tmak ve ortak ak›lla hareket ederek hem gelecek kuflaklara daha sa¤l›kl› bir çevre ve do¤al hayat b›rakabilir, hem de ülkemizin kalk›nmas›nda en önemli araçlardan biri olan enerji konusunu çözüme kavuflturabiliriz. > Kadem Ekfli Jeofizik Mühendisi 64 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 Ü lkemiz gün geçtikçe artan nüfusu yan›nda, sanayi yat›r›mlar› ve di¤er sektörlerde oluflan büyüme ile beraber enerji arz-talep dengesi noktas›nda s›k›nt›lar ile karfl› karfl›yad›r. Ülkemiz büyüyor ve gelifliyor olman›n bir tak›m s›k›nt›lar›n› aflmak, gelecekte bu s›k›nt›larla yüzleflmemek ad›na flimdiden gerek 2023 vizyonu gerekse bölgesindeki jeopolitik ve stratejik konum gere¤i enerji üzerinde hassasiyetle durmaktad›r. Bu hassasiyetle yola ç›kan devlet kurum ve kurulufllar› ülkenin var olan tüm potansiyel enerji kaynaklar›n› de¤erlendirme yoluna gitmifl ve bu fikre paralel olarak HES ( Hidroelektrik santral) projelerine h›z vermifltir. Bu kapsam dahilinde ülkenin neredeyse tüm büyüklü küçüklü, irili ufakl› derelerine su kullan›m hakk› çerçevesinde lisans verilmifl ve ülkemizin tamam›na yak›n tüm dereleri, nehirleri, akarsular› 49 y›ll›¤›na özel flirketlere kiralanm›flt›r. Su kullan›m hakk› alan flirketler de derhal bu su kaynaklar› üzerinde DS‹’nin ya da tüzel firmalar›n haz›rlad›¤› projeler çerçevesinde ÇED (Çevresel Etki De¤erlendirme) raporlar› haz›rlatarak inflaat çal›flmalar›na bafllam›fl ya da bafllayacaklard›r. Enerji talebi karfl›s›nda oluflturulmas› gereken arz› sa¤lamak üzere yap›lmak istenen tüm bu santral projeleri, ülkemizde çevre bilincini de beraberinde gelifltirmifl ve birçok STK ( Sivil Toplum Kuruluflu ) bu çal›flmalar üzerinde hassasiyetle durmufltur. Bundan yaklafl›k 15 y›l kadar önce Do¤u Karadeniz’de F›rt›na Vadisi’nde verilen ve kazan›lan mücadele, bugün yine Rize’de fitili yak›lmak üzere tüm ülkeye yay›lm›flt›r. Halk kitlelerinin bilinçlenmesi ve fark›ndal›¤›n›n artmas›yla ülkenin birçok bölgesinde “HES’lere Hay›r” sesleri yükselmeye bafllam›flt›r. Hiç kuflkusuz bu “Hay›r” slogan›, önemli gerçekler ve gelece¤imizi ilgilendiren hususlar içermektedir. Do¤u Karadeniz’de yeniden alevlenen bu mücadele, bafllang›çta yaln›z ve bölgesel bir mücadele iken, bugün tüm ülke köflelerinde ayn› dert konuflulmakta, ayn› kayg›lar yüreklerde yer tutmaktad›r. Kendi bölgesinde santral bafllamam›fl vatandafllar›m›z “ Ne olacak ki, elbette santral yap›lmal›d›r, ülkemizin enerjiye ihtiyac› var” derken, koca ifl makineleri kendi köylerinde, kendi mahallelerinde a¤açlar› bir bir devirmeye bafllad›¤›nda hata yapt›klar›n› anlam›fl, flora, fauna ve endemik türler, canl› yaflam yok olunca bu fikirden caym›fllard›r. Peki niye HES’e hay›r? Elbette bu “hay›r” kuru kuruya söylenen, günümüz muhalefet anlay›fl›yla bezenmifl bir “hay›r” de¤ildir. Ülkemizde henüz “su yasas›” yok iken ve havza bazl› plan çal›flmalar› yap›lmadan, ciddi biçimde irdelenmemifl, hatal› ÇED projeleri ard› ard›na verilirken, 75 kilometrelik bir vadide >> Ülkemizde henüz “su yasas›” yok iken ve havza bazl› plan çal›flmalar› yap›lmadan, ciddi biçimde irdelenmemifl, hatal› ÇED projeleri ard› ard›na verilirken, 75 kilometrelik bir vadide 24 adet tünel tipi HES yap›l›yorsa, buna elbette ak›l ve vicdan sahipleri hay›r demelidir. 24 adet tünel tipi HES yap›l›yorsa, buna elbette ak›l ve vicdan sahipleri hay›r demelidir. Ülkemizde say›lar› 1700 dolaylar›nda küçüklü büyüklü HES projeleri için EPDK’dan lisans al›nm›fl ancak buna karfl›n neredeyse tümüne dava aç›lm›flt›r. Buraya kadar gelinen süreçte ise, tümüne yak›n›na yürütmeyi durdurma ya da iptal karar› ç›km›flt›r. E¤er ülkenin herhangi bir köflesinde benzer gerekçelerle mahkemeler bu projeleri tek tek iptal ediyorsa, bunun yanl›fl oldu¤unu anlamak için daha fazla düflünmeye de gerek olmad›¤› inanc›nday›z. Hukuki olarak mahkemeler, bütüncül havza planlamas› yap›lmadan, bu tip projelerin ekolojik dengeye zarar verece¤ini öne sürmüfl ve al›nan ÇED raporlar›n›n ciddi çal›flmalardan yoksun ve kapsaml› olmad›¤›n› kararlar›n› dile getirmifllerdir. Elbette ülkemiz, enerjiye karfl› olan talebi karfl›lama noktas›nda ülkenin potansiyel kaynaklar›n› kullanmal›d›r. Ancak bunu yaparken yüzy›llar boyunca size hizmet edecek do¤ay› ve çevreyi de koruman›n amaçlanmas› gerekmektedir. STK’lar›n üzerinde s›kl›kla durdu¤u nokta, çevreenerji etkilefliminin iyice irdelenmeden, bu tip projeleri de¤il hayata geçirmek, lisans dahi verilmemesi gerekti¤i yönündedir. Ne gibi sorunlar oluflmakta? Öncelikli hedefi enerji üretmek olan bir anlay›flla yola ç›k›ld›¤›nda gelecekte bizle- ri büyük tehlikelerin ve sorunlar›n bekledi¤i aflikard›r. Örneklemek gerekirse; ‹kizdere Vadisi’nde yap›lmas› planlanan 24 adet HES projesiyle dere yataklar› 25-30 metre genifllikten 5-7 metre geniflli¤e kadar daralm›flt›r. Tünellerden ç›kan hafriyatlarla dolduran dere yataklar› ileriki zamanlarda taflk›nlar için tehlike oluflturmaktad›r. Bunun yan›nda hayvan geçiflleri, bal›k ve sucul yaflam gibi bir çok ekolojik konu göz ard› edilerek projeler devam etmektedir. Bir baflka sorun enerji nakil hatlar›d›r. ‹kizdere Vadisi dar ve uzun bir vadi olmas› nedeniyle yap›lacak santraller sonras›, bölge adeta enerji a¤lar› ile örülmüfl olacak ve neredeyse her köyün üzerinde 2-3 adet yüksek gerilim hatt› geçecektir. Yap›lan son çal›flmalara göre enerji hatlar›n›n insan sa¤l›¤› üzerine etkilerine bak›ld›¤›nda, bölge bu noktada kanser hastal›¤›yla yüz yüzedir. Türkiye’nin endemik bitki çeflitli¤inin %28’ine sahip olan bir vadide bu tür çal›flmalar ile tüm endemik türlerin kaybolmas› kaç›n›lmazd›r. Böyle bir ac› sonuç karfl›s›nda, do¤al tahribat›n yan›nda ilaç ve kozmetik sanayi alan›nda da ekonomik tahribat gerçekleflmesi beklenmelidir. Yap›lan patlatmalar ile yüzey sular›n›n yok olmas› ise bir baflka sorun olarak karfl›m›za ç›kmakta, aç›lan tüneller ile tüm yüzey sular› yeralt›nda tünellere toplanmakta, bölgede yaflayan insanlar›n su temini noktas›nda s›k›nt›lar oluflmaktad›r. Kesilen binlerce a¤açtan, dünyada nesli tükenmek üzere olan alabal›klar›n yok olmas›ndan, ar›c›l›¤›n ve dünyaca ünlü Anzer bal›n›n yok olma tehlikesinden bahsetmiyoruz bile… Ülkemizin korunmas› gerekli, Bakanl›k onayl› Turizm Master Alanlar›, bugün HES tehlikesi alt›ndad›r. Bu projeler hayata geçerse baflka Do¤u Karadeniz vadileri olmak üzere, önce vadilerde susuzlaflt›rma, sonras›nda sosyal yaflam›n son bulaca¤› insans›zlaflt›rmay› beraberinde getirecektir. Tar›m alanlar›n›n yok oldu¤u bölgelerde göç ve iflsizlik had safhaya ulaflacakt›r. Yukar›da yaz›lanlar sadece ülkenin bir köflesinde yaflanan sorunlar›n bir k›sm›n› oluflturmakta, ülkemizin her yerinde ayn› ya da benzer sanc›lar mevcut. Ne yap›lmal›? Hem enerji üretip hem çevreyi korumak mümkün mü? Elbette bunun cevab› EVET. Ancak bu evet diye hayk›r›lan cevab› sa¤laman›n baz› bedelleri de tabiidir ki var. Öncelikle havza baz›nda tüm vadilerde enine boyuna tüm hususlar›n yer ald›¤› kapsaml› bir havza planlamas› yap›lmas› gerekmektedir. Bunun yan›nda hala ülkemizde var olmayan Su Yasas›’n›n da derhal çevresel ve do¤al etkiler göz önüne al›narak ç›kart›lmas› gerekmektedir. Ülkenin su kaynaklar›n›n etkin ve verimli kullan›labilmesi ancak bu hususlar dikkate al›narak gerçeklefltirilen projeler ile mümkün olacakt›r. Dereye b›rak›lacak “can suyu” miktarlar›n›n uluslar aras› standartlara göre düzenlenmesi, dere hayvan geçifl- 65 DOSYA > ENERJ MAKALE >> Karfl› durufllu tavr›n ard›nda, enerjiye karfl› olmak de¤il, do¤ay›, çevreyi, yaflam›, tabiat› ve gelece¤i koruma bilinci yer almaktad›r. Bu bizim hem inanc›m›z›n gere¤i hem de insani ve vicdani sorumlulu¤umuzdur. lerinin sa¤lanmas› gibi birçok detayl› konu da bu çerçevede incelenmeli ve yürürlüklerde yerini almal›d›r. Hiç kuflkusuz ülkemizin sadece HES projeleri ile enerji a盤›na cevap vermesi beklenemez. Türkiye’deki 220 milyar kWh üretimin bugün itibar›yla Türkiye’deki 1700 adet HES projesi hayata geçse dahi toplam üretimin %5’ine karfl›l›k gelecektir. Küçük bir enerji u¤runa ülkemizin tüm do¤al yaflam alanlar›n› yok edemeyiz. Geçti¤imiz y›llarda yap›lan rüzgâr santrali talep toplama çal›flmalar›nda aç›kça görülmüfltür ki, ülkemizde yerli ve yabanc› birçok yat›r›mc› rüzgâr gücünden faydalanmak istemekte ve bu konuda devletin önlerini açmas›n› beklemektedirler. Rüzgâr, jeotermal, günefl ve dalga gibi alternatif çok say›da enerjinin de¤erlendirilmesi gerekti¤i ortadad›r. Sadece su kaynaklar› ile bu sorunu çözmeye kalkmak gelecek kuflaklara talan edilmifl bir do¤a b›rakmakla efl de¤er sonuçlar do¤uracakt›r. Çevre-Enerji ikilemi aras›nda kalmadan hem çevreyi gözeterek hem de enerji üretmek, kamunun as›l yarar›na olan konudur. Kamu yarar› ad› alt›nda yap›lmak istenen projelerin gerçekten kamu yarar› gözetmesi için, her yönüyle incelenmesi gerekmektedir. Burada “millet iradesi” esas al›nmal›d›r. Do¤a ve insan yaflay›fl›na etkilerin minimize edildi¤i bir enerji üretme yaklafl›m›na bugün çevre hassasiyeti olan STK’lar›n destek verece¤i aç›kt›r. Do¤al güzelliklere sahip ülkemizin bu de¤erlerini HES projeleriyle yok etmekten zi- 66 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 yade, turizme kazand›rmak ve insanlar›n be¤enisine sunmak gibi bir duruflu sergilemek gerekmektedir. Bugün Asya ve Avrupa’n›n en büyük flelalesi olan Erzurum Tortum flelalesi sadece bahar aylar›nda de¤il 4 mevsim akacak ise bu mahkeme karar›n› oluflturan düflüncenin alt›nda STK’lar›n kararl› duruflunun yer ald›¤› inanc›nday›z. Y›llard›r sadece bahar aylar›nda su verilen bu do¤al güzellik aç›lan davalar sonucunda art›k 4 mevsim akma özgürlü¤üne kavuflmufltur. Bu gibi daha bir çok güzelli¤i koruma ad›na STK’lar ve bilinçli kitleler harekete geçmifl ve çok say›da davaya dahil olmufllard›r. Ayn› flekilde dünyan›n UNESCO taraf›ndan korunmas› gereken 200 vadisi aras›nda yer alan ‹kizdere Vadisi’nde de benzer iptal kararlar› ç›km›fl, ç›kmaktad›r. Bugün tamam› yap›lm›fl ve iflletmeye aç›lmak için beklenen Cevizlik HES projesi mahkemenin verdi¤i yürütmeyi durdurma karar› ile iflletmeye aç›lamamaktad›r. Bir baflka benzer örnek olan tarihi de¤eri ile Hasankeyf’te de baraj çal›flmalar›na yönelik hukuksal ve kitlesel mücadele sürmektedir. Tüm bu karfl› durufllu tavr›n ard›nda, enerjiye karfl› olmak de¤il, do¤ay›, çevreyi, yaflam›, tabiat› ve gelece¤i koruma bilinci yer almaktad›r. Bu bizim hem inanc›m›z›n gere¤i hem de insani ve vicdani sorumlulu¤umuzdur. Sonuç Ülkemiz bir yandan do¤u ile bat› aras›nda en önemli enerji köprüsü olmaya yönelik çal›flmalara ve diplomatik hamlelere h›z verirken öte yandan iç potansiyeli de¤erlendirmeye yönelik de çal›flmalara bafllam›flt›r. Ülkemizde HES say›lar›n› bir anda binler düzeyinde artt›rmaya yönelik bu ani ve haz›rl›ks›z hamle, uluslar aras› sözleflmelerden ve bilimden uzak temellerde ivmelendi¤inden do¤a bilincine sahip STK’lar ve hukuki eksikleri yönüyle de mahkemeler taraf›ndan iptal kararlar›yla yüz yüze kalm›fllard›r. Ülkenin milli gelirinin yanl›fl ve hatal› yat›r›mlarla eriyip yok olmamas› ad›na daha planl› ve düzenli bir çerçeve dahilinde tüm projelerin iptal edilerek en bafltan ve dünyaca kabul görmüfl standartlar ›fl›¤›nda yeniden ele al›narak planlamas› ülkemizin yarar›na olacakt›r. Bu çerçeveyi oluflturmak üzere, havza planlamas›, ÇED yönetmeli¤i, su yasas› gibi mevzuat eksikliklerinin de giderilmesi gerekmektedir. Türkiye’nin “Enerji mi Çevre mi ?” sorusuna vermesi gereken tek ve ak›lc› cevap “her ikisi de” olmal›d›r. Bu ikilemi da¤›tmak ve ortak ak›lla hareket ederek hem gelecek kuflaklara daha sa¤l›kl› bir çevre ve do¤al hayat b›rakabilir, hem de ülkemizin kalk›nmas›nda en önemli araçlardan biri olan enerji konusunu çözüme kavuflturabiliriz. Konuyla ilgili bakanl›klar ve di¤er resmi kurumlar, sivil toplum kurulufllar› aras›nda çözüm odakl› çok iyi bir koordinasyon acilen sa¤lanmal›d›r. Bu yaklafl›mla bak›ld›¤›nda, ülkemizde bir an önce bahsedilen eksikleri kapatmaya yönelik çal›flmalara bafllanmal›d›r. ‹nan›yoruz ki ülkemiz, büyüme hamlesini, do¤as›n› koruyarak gerçeklefltiren ender ülkeler hanesinde yer alacakt›r. DOSYA > ENERJ MAKALE Enerji üretici makinelerin verimlili¤i Ticaret ile u¤raflanlar bilirler, bir mal› al›rken kazan›rs›n›z, satarken zaten koflullar bellidir. Bugünlerde enerji verimli¤i üzerine yap›lan çal›flmalar, ço¤unlukla tüketim verimlili¤i üzerine yo¤unlaflmaktad›r. Peki ya üretim verimli¤i ne olacak? En çok kulland›¤›m›z elektri¤i üretti¤imiz kaynaklar yeterince verimli midir? Do¤ru kaynak seçimi yap›lm›fl m›d›r? Yenilenebilir enerji kaynaklar›na yönelirken verimlilik göz önünde bulunduruluyor mu? Bu yaz›da bu konuya dikkat çekmeye çal›flaca¤›m. > Dr. Müh. Mustafa Uysal Makina Yüksek Mühendisi 68 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 E nerji üreteçleri ›s› ve elektrik olmak üzere 2 temel kaynak üzerinde yo¤unlaflmaktad›r. Petrol veya do¤algaz da bir enerji kayna¤› olmak ile birlikte ülkemiz önemli bir üretici olmad›¤›nda burada yeterli söz söyleme imkan›m›z yoktur. Fakat elektrik enerjisi üretimi için seçilen kaynaklara bir göz atal›m. Toplam 198TWh (2008 de¤erleri) Elektrik enerjisinin %48’i do¤algazdan elde edilmektedir. Bu do¤ru bir seçim midir? Türkiye bu tercihi yaparken baflka alternatifi yoktu. Peki flimdi bunu tercih etme durumu var m›d›r? Bunu tam olarak söyleyemiyoruz. Zira global kriz etkisiyle henüz kapasite kullan›m›m›z düflük seviyelerde. Fakat 2010 son çeyrek ve sonras›nda ortaya ç›kabilecek bir darbo¤az durumunda ilk imdad›m›za yine bu santraller yetiflecektir. Elektri¤imizin %29’u kömür kaynakl› termik santrallerimizde üretilmektedir. Bunu art›rabilir miyiz? Evet ve hay›r. Hay›r, çünkü kömür ile elektrik üretimi giderek pahal›lafl›yor ve çevre etkilerinden dolay› çok fazla elefltiriliyor. Evet, çünkü elimizdeki kurulu santrallerimizin ço¤u eski projeler ve ço¤unda verimlilik ile ilgili problemler var. Ülkemizde bu yönde yap›lan araflt›rmalarda 56,6 TWh Elektrik enerjisi üretimi, verimlilik art›fl› sa¤lanarak 65TWh’a ulaflabilece¤i söyleniyor. Bu ise önemli oranda do¤algaz kullan›m›n› azaltacakt›r. Bunun için ciddi termik santral yenilemeleri gerekmektedir. Dünyada enerji alan›nda önemli bir talep oldu¤undan verimli¤e yönelik yat›r›mlar göz ard› edilmektedir. Verimlilik 2 yönde olabilmektedir; iflletme verimli¤i, tesis verimli¤i. ‹flletme verimli¤i için özellefltirme bir ilaç olarak görülmektedir. Tesis verimli¤i için ise bu alanda faaliyet gösteren uluslar aras› kurulufllar›n inisiyatifi önemlidir. Zira yerli mühendislik kurulufllar›m›z yeterli teknoloji ve bilgi birikimine henüz sahip de¤ildir. Kömür santrallerimizde en önemli sorunumuz kaynak süreklili¤idir. Özellikle yerli kaynaklar›m›zla yapt›¤›m›z üretimde düzenli kaynak sa¤lanamamakta, düflük kalori de¤erindeki kömürlerimize bir de dalgal› kalori de¤erleri eklenince santrallerimiz, projelendirilen noktada en verimli flekilde çal›flamamaktad›rlar. Elektri¤in di¤er bir kayna¤› olan hidroelektrik kaynaklar›nda da benzer durum vard›r. Verimlilik burada da sorunludur. Üstelik burada iklim koflullar› da önem arz etmektedir. Örne¤in bu y›l yeterli ya¤›fl almam›za ra¤men 2007 y›l›na benzer bir kurakl›k durumu karfl›m›za ç›kt›¤›nda bu oranlar giderek azalacakt›r. Kaynak süreklili¤i burada da önemli bir sorundur. Fakat bir de do¤algazdaki al ya da öde ç›kmaz›ndan dolay› hidroelektrik santrallerimizin kaynak olsa dahi düflük kapasitede çal›flt›rma tercihleri zorunlu fiekil 1 ETKB 2008 Elektrik üretim kaynaklar› fiekil 2 ETKB 2008 Kurulu Güç (Kaynaklara Göre Da¤›l›m› %) Fuel-Oil %5,51 Hidrolik %33,12 Hidrolik %16,76 Di¤er %0,57 Rüzgar,jeotermal, di¤er %6,40 ‹thal Kömür %6,33 Do¤algaz %31,56 Kömür %22,64 ‹thal Kömür %3,95 Do¤algaz %48,19 Kömür %20,23 Fuel-Oil %4,73 fiekil 3 ETKB 2008 YEK Enerji kaynaklar› kurulu gücü 16.000,00 14.000,00 12.000,00 10.000,00 8.000,00 6.000,00 4.000,00 2.000,00 0,00 olarak karfl›m›za ç›kabilmektedir. Bu durumda yine tesisler verimsiz kullan›lm›fl olmaktad›r. Kurulu güç kaynaklar›na göre enerji da¤›l›m›na bakt›¤›m›zda yenilenebilir enerji kaynaklar›n›n giderek yer ald›¤›n› memnuniyetle görmekteyiz. Bu oran, fiekil 1 ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda yukar›da söylediklerimizi daha iyi anlatmaktad›r. Asl›nda kapasitenin %32’si do¤algaz kaynakl› olmas›na karfl›l›k üretilen enerjinin neredeyse yar›s› buradand›r. Burada bir planlama yanl›fll›¤› vard›r. Yani ETKB, ileriye dönük planlama yapmakta yetersiz kalm›fl ve kaynaklar› yerinde kullanamam›flt›r. Yeterli ya¤›fl alamad›¤›m›zdan hidroelektrik kaynaklar›m›z yeterli kullan›lamam›flt›r. ‹thal kömür kaynakl› kapasite sadece %4 iken enerjimizin %6,3’ü buradan üretilmifltir, çünkü bu santraller daha verimli enerji üretebilmektedir. Buradan anlafl›l›yor ki, daha az d›fla ba¤›ml› olmak için yenilenebilir kaynaklara daha çok yer vermemiz gerekiyor. Fakat burada da karfl›m›za yine do¤ru teknoloji tercihi ç›kmaktad›r. Bu alanda henüz teknoloji üretimimiz olmad›¤›ndan bize sunulan teknolojilerin güncelli¤ini s›namam›z mümkün olamamaktad›r. Örne¤in 2000 2001 2002 2003 bugün kurulmaya çal›fl›lan rüzgar santrallerinin ne kadar yüksek verimli oldu¤u, kurulu bölgeye göre optimizasyonunun yap›l›p yap›lmad›¤› merak konusudur. Bu konuda yaflanm›fl birkaç örnekten bahsedilebilir ama bu sektördeki heyecan› k›rmamak için münferid örnekler deyip geçiyoruz. Fakat bu do¤ru de¤ildir. Bu de¤erlendirmeyi Enerji Bakanl›¤›’n›n sorumlulu¤una b›rakmak ta do¤ru de¤ildir. Yat›r›mc›, tercihlerini koyarken bunu mutlaka de¤erlendirmelidir. Peki bunu yapabiliyor mu? Pek olumlu cevap vermemiz mümkün de¤il. Dolay›s›yla Enerji verimli¤i üzerine çal›flanlar burada da enstitü ve sivil denetim kurulufllar›n› oluflturup bu konuyu üst düzeyde tart›flmal›d›rlar. Bu yat›r›mlar› kurduktan sonra fikir de¤ifltirmenin hiçbir faydas› yoktur. ‹flte do¤algaz santralleri örne¤i önümüzdedir. Bunlar› azaltabiliyor muyuz? Tabii ki bu kararlar›n sonradan de¤il bafltan al›nmas› gerekiyor. Bir de ›s› kay›plar›n› göz önüne alal›m. Orada önemli sanayi kurulufllar›nda, evlerde ve di¤er ›s› enerjisi üretimlerinde ciddi kay›plar söz konusudur. Örne¤in yerinde ›s›tma yönteminin sak›ncalar› herkes taraf›ndan bilinmesine karfl›l›k uzun 2004 2005 2006 2007 2008 y›llard›r kombi ile evlerimizi ›s›tt›k ve ›s›tmaya devam ediyoruz. Buralarda bir kojenerasyon ünitesi kurmak ne üreticinin ne de tüketicinin akl›na gelmemifltir. Belki de gelmiflti de talep o kadar h›zl› geliflti ki bunu yapmaya zaman yoktu. Fakat bu talep gün geçtikçe artacak, biz yine kombi ile sadece ›s› enerjisi üretmek için do¤algaz m› harcayaca¤›z? Veya yüksek güçlü kombilerimizi düflük kapasitelerle çal›flt›r›p verimsiz kullanmaya devam m› edece¤iz? Ayn› flekilde sanayi kurulufllar›nda at›k ›s› de¤erlemesi yapmayarak ayn› ›s› için %30-40 daha fazla enerji mi harcayaca¤›z? Sonuç olarak ülkemizin ciddi bir enerji sorunu bulunmaktad›r. Bunun için enerji verimlili¤i çok önemle üzerinde durulmas› gereken cebimizden harcad›¤›m›z kaynak israf›n› önleyecektir. Enerji verimlili¤i sadece tüketimde de¤il üretimde de de¤erlendirilmelidir. Böylelikle önemli bir istihdam ve kaynak üretmifl olaca¤›z. Yine sözün bafl›nda belirtti¤imiz gibi kazanmak için al›rken avantaj yakalamal›y›z, sat›fl piyasas›na zaten müdahale etmemiz mümkün de¤ildir. Verimli enerji üretmek ve enerjimizi bofla harcamamak dile¤iyle… 69 KENT VE YAŞAM Çevre, enerji ve mimari Endüstri Devrimi, insanl›k tarihindeki en önemli dönüm noktalar›ndan biridir. Bu devrim, insan hayat›na getirdi¤i yeniliklerin ve avantajlar›n yan› s›ra, insano¤lunun bu sürece haz›rl›ks›z yakalanmas› ve çok k›sa zamanda önemli de¤iflikliklerin olmas› sebebiyle, birçok olumsuz etkileri de beraberinde getirmifltir. > Yavuz Sar› Mimar B uharl› makinenin icad› ile bafllayan bu süreçte, makineleflme ve seri üretim alan›nda önemli geliflmeler sa¤lanm›fl, bugünkü teknoloji ça¤›n›n temelleri at›lm›flt›r. Makineli tar›ma geçilmifl ve bu sayede toprak daha verimli ifllenmifltir. Bunun sonucu olarak tar›mla u¤raflan kifli say›s› azalm›fl, göçler neticesinde flehirlerin nüfusu h›zl› bir art›fl göstermifltir. Fabrikalarda seri üretime geçilmesiyle beraber, birçok tüketim maddesinin fiyat› ucuzlam›fl ve daha ön- 70 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 cesinde lüks say›lan ihtiyaçlar, genifl halk kitleleri taraf›ndan kolayca ulafl›labilir hale gelmifltir. Di¤er taraftan, birçok olumsuz sonuç da ortaya ç›km›flt›r. Sanayileflme ile birlikte, toplumda derin bir s›n›f ayr›m› oluflmufl, süreç yeni bir burjuva s›n›f› üretirken, kapitalizm yeni düzenin sistemi olarak yerini alm›flt›r. Artan enerji ve hammadde ihtiyac›n› karfl›lamak ad›na sömürgecilik faaliyetleri h›z kazanm›fl, birçok ülke ve milyonlarca insan bu sistemin kölesi haline getirilmifltir. Özellikle iflçi s›n›f›, sa¤l›ks›z koflullarda çal›flmak ve yaflamak durumunda b›rak›lm›fl, insani, ahlaki ve manevi de¤erler yeni dünya düzeninde gittikçe de¤erini yitirmifltir. Bu tahribattan do¤a da nasibini fazlas›yla alm›fl, gerek çarp›k kentleflme, gerek enerji kaynaklar›n›n bilinçsizce tüketimi, gerekse de sanayi at›klar›n›n çevreye verdi¤i zarar önemli boyutlara ulaflm›flt›r. Endüstri Devrimi, sebep ve sonuçlar› aç›s›ndan birçok noktada incelenebilir. Biz >> Çarp›k ve kalabal›k kent dokusu, fabrika bacalar›ndan ç›kan yo¤un dumanlarla ve çevreye b›rak›lan at›klarla bir araya gelince, insan sa¤l›¤›n› ve psikolojisini tehdit eden bir hal alm›flt›r. bu yaz›m›zda, bu süreci ve günümüzdeki etkilerini çevre, enerji ve mimari üçgeninde de¤erlendirece¤iz. Makinelerin tar›mda kullan›lmas›, di¤er bir tabirle endüstriyel tar›ma geçilmesiyle birlikte, tar›m sektöründe çal›flan ve k›rsal alanda yaflayan insanlar›n birço¤u kentlere göç etmifl, bu insanlar›n kapital sahibi olan bir k›sm› kendi ifllerini kurup zengin olurken, büyük bir k›sm› da fabrikalarda iflçi olarak çal›flmaya bafllam›fl ve zor flartlar alt›nda hayat›n› sürdürmek durumunda kalm›flt›r. Asl›nda bu h›zl› göç hareketine kentler haz›rl›ks›z yakalanm›flt›r. Bunun sonucu olarak da, h›zla artan bar›nma ihtiyac›n› karfl›lamak ad›na, kentler plans›z ve kontrolsüz flekilde büyümüfl, gecekondular ve apartman bloklar› flehirlerin siluetinde h›zla yerini almaya bafllam›flt›r. Bir taraftan insanlar›n bar›nma ihtiyac›n› karfl›layabilmek ad›na, mimari estetikten yoksun, insanca yaflanabilecek konfordan uzak, sa¤l›ks›z ve niteliksiz yap›lar infla edilirken, di¤er taraftan sanayi yap›lar› h›zla ço¤alm›flt›r. Tüm bu infla faaliyetleri esnas›nda, çevresel hassasiyetler dikkate al›nmam›fl, a¤açlar ve yeflil alanlar yerlerini tu¤la ve beton bloklara, metal y›¤›nlar›na b›rakm›flt›r. Bu çarp›k ve kalabal›k kent dokusu, fabrika bacalar›ndan ç›kan yo¤un dumanlarla ve çevreye b›rak›lan at›klarla bir araya gelince, insan sa¤l›¤›n› ve psikolojisini tehdit eden bir hal alm›flt›r. Yo¤un sanayileflme hamlesi ve h›zl› flehirleflmenin bir baflka sonucu olarak, ihtiyaç duyulan enerji miktar› da önemli ölçüde art›fl göstermifltir. Üretimin fabrikalarda makinelerle yap›lmas›, gittikçe büyüyen flehirlerin ihtiyaçlar›n›n karfl›lanmas›, evlerde kullan›lan cihazlar›n artmas›, caddelerde otomobillerin ço¤almas›; k›sacas› makinelerin ve teknolojinin insan hayat›nda gün geçtikçe daha fazla yer kaplamas›, beraberinde büyük bir enerji ihtiyac›n› do¤urmufltur. Bu ihtiyaca cevap verebilmek ad›na, do¤al kaynaklar bilinçsizce tüketilmifl, petrol, kömür ve nükleer madenler gibi baz› enerji kaynaklar›n›n sorumsuzca kullan›lmas› sonucunda ise do¤a ciddi bir tahribata u¤rat›lm›flt›r. Ormanlar›n katledilmesi, yaflam alanlar›n›n yok edilmesi, sular›n kirletilmesi sonucu bir çok canl› türünün soyu tükenmifl, atmosfere sal›nan zehirli gazlar sebebiyle ozon tabakas›na zarar verilmifl, bu da be- raberinde iklim de¤iflikliklerine yol açm›fl ve buzullar›n erimesi gibi olumsuz sonuçlar do¤urmufltur. 1763'de James Watt’›n, ‹skoçya'da buharla çal›flan makineyi bulmas›yla bafllayan makine ça¤›nda, insano¤lunun gaflet uykusundan uyanmas› ve do¤aya ve insanl›¤a olan sorumluluklar›n› hat›rlamas› için, yaklafl›k 200 senelik bir süre geçmesi gerekti. ‹htiraslar› u¤runa sorumsuzca do¤ay› katleden, do¤al kaynaklar› tüketen insanlar, nihayet kendi geleceklerini tükettiklerinin fark›na vard›. Anlafl›ld› ki u¤runa yaflam› katletti¤imiz makineler ve teknoloji, esas›nda do¤an›n ve insanl›¤›n hizmetine sunulmal›. Aksi takdirde insanl›¤› gelecekte önemli tehlikeler beklemekte. Do¤al afetlerin say›s›ndaki art›fl, kaynaklar›n tükenmesi, toplumsal travmalar ve bu hususlarda yap›lan bilimsel araflt›rmalar, insanlar›n bilinçlenmesi noktas›nda önemli katk›lar yapt›. Sorumluluklar›m›z› ve acil tedbirler al›nmas› gereklili¤ini gözler önüne serdi. Çok flükür bugün art›k daha bilinçli ve sorumlu bir insanl›k var. Bilim adamlar› daha çevreci teknolojiler üzerinde çal›fl›yorlar. Daha az enerji tüketen, hatta kendi enerjisini üreten, çevre dostu ürünler hayat›m›za girmeye bafllad›. Petrol kaynakl› yak›tlar tüketen, do¤aya ciddi ölçüde zarar veren motorlu tafl›tlar›n yerini, elektrikle çal›flan ve s›f›r emis71 KENT VE YAŞAM yona sahip araçlar almakta. Ürünlerde geri dönüflümlü malzemeler kullanma yönünde bir e¤ilim oluflmakta. Daha az enerji tüketen eflyalar ve enerji tasarruflu ayd›nlatma elemanlar› kullan›ma sunulmakta. fiehirlerin sa¤l›kl› bir yap›ya kavuflmas› için, kentsel tasar›m ve kentsel dönüflüm çal›flmalar› yap›lmakta. ‹nsanlar›n nefes alabilecekleri, flehrin akci¤erleri olan yeflil alanlara ve parklara daha fazla önem verilmekte. Ayr›ca “Kyoto Protokolü” gibi anlaflmalarla, dünya devletleri iflbirli¤i içersinde, küresel çapta önlemler almakta. Bu olumlu ad›mlar›n yan› s›ra, bina ölçe¤inde ve yap› teknolojisinde de önemli geliflmeler yaflan›yor. Son y›llarda yeflil bina, sürdürülebilir mimari, geri dönüflümlü eko-malzemeler, yenilenebilir enerji gibi kavramlar hayat›m›zda yerini almaya bafllad›. Bu geliflmelerin önemi flu bilgiler ›fl›¤›nda daha da anlafl›l›r hale geliyor: Dünyada binalar suyun yüzde 17’sini, enerjinin yüzde 30-40’›n› harc›yor, karbon emisyonunun yüzde 33’ünü ç›kar›yor. Kesilen tüm ormanlar›n yüzde 25’i, ham maddelerin yüzde 40-50’si bina endüstrisine harcan›yor. Çevre dostu binalarsa karbon sal›n›m›nda yüzde 35, enerji faturalar›nda yüzde 30, su kullan›m›nda yüzde 30-50, at›k miktar›nda yüzde 50-90 aras› azalmay› mümkün k›l›yor. Bu binalarda çok yayg›n olan üzeri çimenle kapl› 72 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 ‘yeflil çat›’lar kanalizasyonu rahatlat›yor. Hava kirlili¤i ve tozu azalt›yor. Oksijen üretiyor, radyasyonu so¤uruyor, sera etkisini azalt›yor. Yeflil binalar, çevreye olan katk›s›n›n yan› s›ra, insan psikolojisine ve verimlili¤ine de önemli katk› sa¤l›yor. Yap›lan araflt›rmalara göre, ‘Yeflil’ okullarda ö¤renci performans› yüzde 20 daha iyi, al›flverifl merkezlerinde sat›fllar daha yüksek. Hastanelerde hastalar 2.5 gün erken taburcu oluyor. Ofislerde yüzde 2-16 üretkenlik art›fl› görülüyor. Yeflil Bina kavram›n› tan›mlad›¤›m›zda, üç önemli bafll›k karfl›m›za ç›k›yor. Düflük karbondioksit sal›n›m› ve bol yeflil alan› ile çevreye sayg›l›, minimum düzeyde elektrik ve su sarfiyat›yla enerji tasarruflu, kullan›lan malzemenin niteli¤i ve mekansal konforu ile sa¤l›kl› olan yap›lar. Dünya genelinde, özellikle de geliflmifl ülkeler düzeyinde, bu yap›lara olan ilgi gün geçtikçe art›yor. Bu do¤rultuda baz› ülkeler kendi standartlar›n› oluflturuyor ve bu yap›lar› sertifikaland›r›yor. Dünyada en çok baflvurulan ABD’li LEED ve ‹ngiliz BREEAM sertifika sistemlerinin yan› s›ra Avustralya’n›n GREENSTAR, Japonya’n›n da depreme dayan›kl›l›¤› içeren CASBEE sertifikalar›n› bulunuyor. Herhangi bir ülke bu sertifikalardan birini benimseyebiliyor veya kendi sistemini üretebiliyor. Günümüzde bu sertifikalar›n al›nmas›n› yasal zorunluluk haline getiren herhangi bir >> Çevre bilincinin artmas› ve çevreci teknolojilerin gelifltirilmesiyle, binalar daha konforlu ve nitelikli, flehirler daha temiz ve yaflan›l›r, çevre daha yeflil ve sa¤l›kl›, insanlar ise daha mutlu, huzurlu ve verimli bir çehreye bürünüyor. ülke yok. Bu tamamen yat›r›mc›n›n ve kullan›c›n›n iste¤ine b›rak›lm›fl bir belgelendirme. Ancak sa¤lad›¤› avantajlar, iflletme maliyetlerini düflürmesi, yaflamsal konforu temin etmesi ve ekstra bir ilk yat›r›m maliyeti gerektirmemesi dolay›s›yla, yap›lar› bu sertifika sistemlerine uygun yap›lar, ald›klar› puana göre dört temel LEED Sertifikas›ndan birini almaya hak kazan›yor. Bu süreçte yap›lar, Sürdürülebilirlik, Su verimlili¤i, Enerji ve Atmosfer, Malzeme ve Kaynaklar, ‹ç Mekan Konforu ve Tasar›mda Yenilik ana bafll›klar› alt›nda, çevreyi korumak, enerji sarfiyat›n› düflürmek, gün ›fl›¤›ndan faydalanmak, malzeme sarfiyat›n› azaltmak, at›klar›n de¤erlendirilmesi, geri dönüflümlü sistemler gibi birçok alt bafll›kta çok kapsaml› bir de¤erlendirmeye tabi tutuluyor. Çevreci binalarda yüksek teknoloji kullan›l›yor. Ortam›n iç hava kalitesi ve termal konforu yükseliyor. Binalar, günefl enerjisini kulland›klar› için gün ›fl›¤›ndan daha çok yararlan›yor ve ›s› verimlili¤i art›yor. Su tasarrufu sa¤layan tesisat kullan›l›yor, ya¤mur suyu tuvaletlerde veya peyzajda kullan›l›yor. Peyzajda az su tüketen ve yerel bitkiler seçiliyor. Yap› çeli¤i dahil yeniden ifllenmifl malzeme kullan›l›yor. Do¤al ayd›nlatma ve havaland›rma insan sa¤l›¤›n› olumlu etkiliyor. Ak›ll› bina sistemleriyle, enerjinin verimli bir flekilde kullan›lmas› sa¤lan›yor. Sonuç olarak, çevre bilincinin artmas› ve çevreci teknolojilerin gelifltirilmesiyle, binalar daha konforlu ve nitelikli, flehirler daha temiz ve yaflan›l›r, çevre daha yeflil ve sa¤l›kl›, insanlar ise daha mutlu, huzurlu ve verimli bir çehreye bürünüyor. olarak infla etme hususunda önemli bir e¤ilim var. Bu aflamada en popüler sertifika olan LEED hakk›nda biraz bilgi verelim. LEED (Leadership in Energy & Environmental Design), Amerika Birleflik Devletleri’ne ait Yeflil Bina sertifika sistemidir. Sertifika baflvurular›, LEED uzmanlar› ve dan›flmanlar› taraf›ndan, internet üzerinden Amerika’daki merkeze yap›l›yor. Siteye kaydedilen proje, tasar›m ve inflaat olmak üzere iki bafll›k üzerinden takip ediliyor. LEED in haz›rlam›fl oldu¤u proje kontrol listesine göre de¤erlendirmeler ve puanlamalar yap›l›yor ve inflaat›n bitiminde kriterleri karfl›layan yap›lar sertifikaland›r›l›yor. Kontrol listesi, 5+1 ana bafll›k ve alt bafll›klardan olufluyor. Toplam 106 puan üzerinden yap›lan de¤erlendirmeler sonucunda 40 puan ve üzeri alan Ülkemiz ad›na bir de¤erlendirme Ülkemizin endüstri devrimi ile tan›flmas›, gerçek anlamda Cumhuriyet sonras›nda olmufltur. Bununla birlikte, yukar›da bahsetti¤imiz olumsuz sonuçlardan ülkemiz ve milletimiz de pay›n› alm›flt›r. Yo¤un göç hareketleri sonucunda, büyük flehirlerde, özellikle de Marmara Bölgesinde h›zl› bir nüfus art›fl› olmufl, bunun sonucu olarak da çarp›k kentleflmeyi ve standartlar› düflük bir kent hayat›n› beraberinde getirmifltir. Kaçak yap›laflman›n önüne geçilememifl, siyasilerin ve idarecilerin göz yummas› neticesinde de, flehirlerimiz niteliksiz yap›lardan müteflekkil birer beton tarlas›na dönüflmüfltür. Geliflmifl Bat› Ülkelerinde, sürecin olumsuz sonuçlar› zamanla bertaraf edilirken, ülkemizde toplumsal bilinç maalesef istenilen düzeye henüz ulaflamam›flt›r. Bu konuda yap›lmas› gereken çal›flmalar oldukça gecikmifl olmas›na ra¤men, son y›llarda at›lan ad›mlar biraz olsun ümitlenmemizi sa¤l›yor. Enerji verimlili¤i yasas›, binalarda performans yönetmeli¤i, kaçak yap›laflmay› önlemeye ve kentsel dönüflüm yap- maya olanak sa¤layan kanunlar ve Avrupa Birli¤i uyum yasalar› çerçevesinde yap›lan benzer çal›flmalar, önemli geliflmeler olarak kayda geçiyor. Ancak daha kat edecek çok fazla yolumuz var. Esas›nda, toplumumuzun bu konularda bilinç düzeyinin düflük olmas›nda, teknolojik geliflmelerde ça¤›n gerisinde kalmam›zda ve bu tarz problemleri yaflamam›zdaki temel sebep, çok büyük bir medeniyetin miras›n› reddetmemizdir. Birçok konuda mükemmeli yakalam›fl, çevre hassasiyeti, insani de¤erler, toplumsal düzen, flehircilik, sanat gibi alanlarda yüksek hassasiyetleri ve tecrübeleri olan ecdad›m›zla ve medeniyetimizle ba¤lar›m›z› biranda koparm›fl, silinmifl bir toplumsal haf›za ve tahrip olmufl manevi hissiyatlarla, hayata yeniden bafllam›fl, alt›yüz y›ll›k bir birikimi biranda rafa kald›rm›fl›z. “Ormanlar›mdan bir dal kesenin bafl›n› keserim” diyecek kadar çevre hassasiyeti olan bir ecdad›n nesilleri olarak bizlerin, çevremizi bu kadar hunharca katletmemiz gerçekten üzücü bir durum arzetmektedir. Bugün geliflmifl ülkelerin ulaflmaya çal›flt›¤› medeniyet ve çevre hassasiyeti seviyesine, bizim ecdad›m›z yüzy›llar öncesinden sahip olmufltur. Örne¤in, yukar›da bahsetti¤imiz “Yeflil Bina” konseptinde amaç, çevreye sayg›l›, do¤aya zarar vermeyen, do¤al ve geri dönüflümlü malzemelerin kullan›ld›¤›, konforlu ve sa¤l›kl› yap›lar›n üretilmesiyken ve dünya bu kavramla yeni tan›fl›rken; Tarihi Türk Evlerini ve Osmanl› flehir yap›s›n› inceledi¤imizde, ecdad›m›z›n bu standartlar› yüzy›llar öncesinden yakalad›¤›n› görüyoruz. Osmanl› flehirlerinde, birbirinin manzaras›n› ve ›fl›¤›n› engellemeyecek flekilde konumland›r›lan evler, gün ›fl›¤›ndan en üst düzeyde faydalanmay› sa¤layacak flekilde do¤uya yönelmifl, ›s›l konforu ve do¤al vantilasyonu sa¤layacak geri dönüflümlü malzemeler kullan›larak yeflillikler içersinde infla edilmifltir. (Dergimizin daha önceki say›lar›nda, Türk Evi ile ilgili detayl› bilgilere bu sayfalarda yer vermifltik). Görüldü¤ü gibi, toplum olarak muhtaç oldu¤umuz bilgi, tecrübe, hassasiyet ve kudret, damarlar›m›zdaki asil kanda ve ecdad›m›z›n sahip oldu¤u muazzam medeniyette mevcuttur. ‹nflallah toplum olarak bizler de, en k›sa zamanda sahip oldu¤umuz de¤erlerin fark›na var›r, geçmiflin sa¤lam temelleri üzerinde, yüksek hassasiyet, bilinç, ahlak ve fark›ndal›k kavramlar›yla birlikte, muas›r medeniyet seviyesini biran önce yakalar›z. 73 GEZ Tarakl›’dan Mudurnu’ya... Tarakl›; sakin, telafls›z ve asude. Yemyeflil a¤açlar›n aras›nda kaybolmufl, k›rm›z› alaturka (Osmanl›) kiremitli evleriyle tarihin tozlu sayfalar›nda adeta özenle korunmufl bir Osmanl› kasabas›. > Yaz› ve foto¤raf: Osman Ar› Makina Mühendisi K lasik ekibimiz tamam. Arif Adl›, O¤uz Kapt› ve ben. Gezi program›n› ailecek yap›yoruz. Yani ekip kalabal›k. Gezi rotam›z Tarak’l›, Göynük, Sünnet Gölü ve Mudurnu. Cumartesi sabahtan yola ç›k›yoruz. Benim Adapazar›-Arifiye’de mezunu oldu¤um Ö¤retmen Lisesi’nin mezunlar program› var. Önce oraya kat›laca¤›m oradan Tarakl›’ya geçece¤im. Arifiye Ö¤retmen Lisesi’nden 1982 y›l›nda mezun olmufltum. Bizim dönemden arkadafllar›n gayretleriyle 1983 y›l›ndan beri her y›l temmuz ay›nda bir hafta sonu arkadafllarla geceli gündüzlü alt› y›l›m›z› verdi¤imiz okulumuzda ailecek, çoluk çocuk bir araya geliyoruz. Y›llard›r görüflemedi¤imiz pek çok arkadaflla görüflüp sohbet ettik, hasretlik giderdik. Ö¤leden sora arkadafllardan izin isteyip Tarakl›’ya do¤ru yola ç›kt›k. Güzel bir tevafukla Geyve’ye var›rken yolda Arif hocayla karfl›lafl›yoruz. Geyve ve Monaroza... Monaroza ve Sezai Karakoç... Monaroza siyah güller ak güller Geyve’nin gülleri ve beyaz yatak Kanad› k›r›k kufl merhamet ister Ah senin yüzünden kana batacak Monaroza siyah güller ak güller. Bu modern Türk edebiyat›n›n, k›r›k bir aflk› anlatan en güzel fliiriyle Üstad Sezai Karakoç’u sayg›yla yad ederek ‘’ak güller’’ içersindeki Geyve’yi arkada b›rak›yoruz. Yaklafl›k 45 dk. sonra bir Osmanl› kasabas› karfl›l›yor bizi: Tarakl›. Sakin, telafls›z ve asude. Yemyeflil a¤açlar›n aras›nda kaybolmufl, k›rm›z› alaturka (Osmanl›) kiremitli evleriyle tarihin tozlu sayfalar›nda adeta özenle korunmufl bir Osmanl› kasabas›. Sakarya’n›n ibadete aç›k en eski camisi Kurflunlu Camii Tarakl›’dad›r. Camiyi Ya- 74 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 vuz Sultan Selim’in veziri Yunus Pafla 1517’de yapt›rm›flt›r. Cami tarihi ç›nar a¤açlar›n›n aras›nda adeta kaybolmufl. Caminin yan›ndaki ulu ç›nar a¤açlar›n›n, koyu gölgeli selvilerin alt›ndaki çay bahçesinde s›cak demli çaylar›m›z› yudumlarken yafll› bir amca dikkatimiz çekiyor. Arif hocayla birlikte yan›na gitti¤imizde gözlerinin görmedi¤ini fark ediyoruz. Torunlar›n›n yard›m›yla çay bahçesine geliyor ve gününün büyük bir bölümünü burada çay içerek ve arkadafllar›yla sohbet ederek geçiriyormufl. Biz de sohbetine ifltirak ediyoruz. Çay bahçesinde çaylar›m›z› içip biraz yorgunluk att›ktan sonra Tarakl›’n›n tafl döfleli sokaklar›nda tarihi evlerin aras›nda dolafl›rken adeta tarihe bir yolculu¤a ç›kt›k. K›sa bir Tarakl› gezisinden sonra Göynük’e do¤ru yola ç›kt›k. K›sa bir da¤ yolundan Göynük’e ulaflt›k Göynük de Tarakl› hatta Safranbolu gibi meyilli arazide kurulmufl. Meyilli arazinin bütün avantajlar› kullan›lm›fl. Bu san›r›m Osmanl› flehir mimarisinde bilinçli bir tercih. Osmanl›lar tabiata meydan okumadan, tabiat›n gerçeklerini dikkate alan, onunla alabildi¤ine uyumlu flehirler kurmufllar. Göynük, Safranbolu ve Tarakl› bunun en güzel örneklerinden. Genç mimarlar›m›z›n bu flehirlerden ö¤renecekleri çok fleyler var. Bilge Mimar Turgut Cansever Osmanl› fiehri* kitab›nda Osmanl›lar›n bu hassasiyetlerini flöyle anlat›r: ‘’Osmanl› bir bak›ma varl›¤›n kuvvetler hiyerarflisini incelemifl. Mesela da¤lar›n biçimini ben de¤ifltiremem demifl. Dolay›s›yla ben, flehri ovada tar›m topra¤›n› ziyan ederek kullanmak yerine yamaçlara yerleflmeyi tercih ediyorsam, ayr›ca yamaçlar›n serin rüzgârlar ald›¤›n› da biliyorsam, insan›m›n uzak ufuklara bakmas›n› istiyorsam ve ayn› zamanda insan›m›n ufkunun k›sa, dar de¤il, uzak oldu¤undan haberdarsam; onlara ev yapt›¤›mda yaln›zca karfl›daki apartman›n cephesini seyretmek yerine, >> Bilge Mimar Turgut Cansever Osmanl› fiehri* kitab›nda Osmanl›lar›n hassasiyetini flöyle anlat›r: “... yüce bir a¤ac›n nas›l bir ilahi hikmet ürünü oldu¤unu görme imkân› da sa¤lamak istiyorsam; o zaman tabii ki ovada olmak yerine, yamaçta olmak daha iyi.’’ Sünnet Gölü Tarakl› Mudurnu, Tavukçular Kona¤› 75 GEZ Tarakl› Sünnet Gölü Sünnet Gölü Sünnet Gölü ta karfl› da¤lar› seyretmek, hatta o aral›klardan ovalar›, yer yer baflka güzel fleyleri seyretmek, yüce bir a¤ac›n nas›l bir ilahi hikmet ürünü oldu¤unu görme imkân› da sa¤lamak istiyorsam; o zaman tabii ki ovada olmak yerine, yamaçta olmak daha iyi.’’ Göynük’ün insan› kendine çeken, insana dinginlik veren bir havas› var. San›r›m bunda flehrin hala geleneksel sivil mimariyi korumas› ve sahip oldu¤u tarihi eserlerin etkisi var. Fatih Sultan Mehmet’in hocalar›ndan Akflemseddin Hz.leri hayat›n›n son bölümünü burada geçirmifl ve türbesi de burada bulunuyor. Gazi Süleyman Pafla Camii ve hamam› Orhan Gazi’nin o¤lu Gazi Süleyman Pafla taraf›ndan yapt›r›lm›fl. San›r›m geçti¤imiz y›llarda bir yang›n geçirmiflti ancak restore edilmifl. Göynük etraf›ndaki gezilecek yerler dikkate al›nd›¤›nda çok 76 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 merkezi bir yerde bulunuyor. Abant, Çubuk, Sülüklü ve Sünnet Gölleri, Tarakl› ve Mudurnu. Ayr›ca etrafta pek çok yayla da mevcut. Bizim rotam›z Tarakl›, Göynük Sünnet Gölü ve Mudurnu olacak. Sünnet Gölü önceden yer ay›rtmak flart›yla kalmak için iyi bir alternatif. Bu bölge gezmeyi (tatil mi demeliydim?) befl y›ld›zl› otellerde aç›k büfe yemek, deniz, günefl ve havuzdan ibaret görmeyenler için çok alternatifli mütevaz› bir yer. Tarih, kültür, tabiat (da¤, göl, yayla, orman) Anadolu... Hepsi mevcut. Biz de Sünnet Gölü’nde kalaca¤›z. Akflam vakti Arif Hocalarla birlikte Sünnet Gölü’ne ulaflt›k. O¤uz Kapt› da ailesiyle beraber Adapazar›’ndan geldi. Cemaat bir hayli kalabal›k. Çocuklar›n keyfine diyecek yok. Toplam 10 çocuk ve alt› ebeveyn tam 16 kifliyiz. Sünnet Gölü civardaki di¤er göller gibi he- yelan neticesinde oluflmufl küçük bir göl. Etraf› çam ormanlar›yla çevrili sakin huzurlu bir yer. Sünnet Gölü’ne ilk Salih Pulcu ve O¤uz Kapt› ile birlikte 2001 Ekim sonunda gelmifltik. So¤uk ve ya¤murlu bir günde bir orman evinin harabesinde kurdu¤umuz çad›rda gecelemifltik. Sünnet Gölü’ne yüzmek için girilmesine tehlikeli oldu¤u için izin verilmiyor. Ancak tesislere ait küçük bir yüzme havuzu var. Bu da çocuklar için bulunmaz bir f›rsat. Havuz çocuklar için tam bir e¤lence kayna¤› oluyor. Bu da bizim iflimizi kolaylaflt›r›yor. Gölün etraf› yürüyüfl için oldukça uygun. Sünnet Gölü’nde birkaç gün kald›ktan sonra son günümüzü Mudurnu’ya ay›rd›k. Mudurnu da tarihi dokunun nispeten korundu¤u sokaklar› ile tarih kokan bir belde. Y›ld›r›m Bayezit Camii ve hamam›, Kanuni Sultan Süleyman Camii ve tarihi konaklar görülmeye de¤er yerlerden. Bu arada Mudurnu helvas›n›n tad›na bakmadan olmaz. Mudurnu bir âlimler ve evliyalar beldesi. Pek çok muhterem zat burada yetiflmifl ve kabirleri de burada bulunuyor. H›zl› bir Mudurnu gezisinden sonra bu tabii ve tarihi mekânlar›n verdi¤i dinginlikle ve sevdi¤imiz dostlarla beraber olman›n muhabbetiyle ‹stanbul’a dönüfl için yola ç›k›yoruz. *OSMANLI fiEHR‹. Turgut Cansever. Timafl Yay›nlar›. fiubat 2010 Naks-i Cihan Meydan›nda bir bak›r ustas› ‹sfahan-‹RAN Foto¤raf: Osman Ar› FOTOĞRAF 77 TARHTEN Ay›n zülüfleri: Osmanl› ‹stanbul’unda Halkal› Su Yolu Yedi tepeye oturmufl, bilge bir ihtiyar kad›nd›r ‹stanbul, üç imparatorun miras›n› tafl›yan bir flehir olarak tarihle a¤›rlanm›fl, hatta tarihle flereflenmifltir. Ama ‹stanbul’a as›l ruhunu veren Osmanl› olmufltur. Osmanl› bir medeniyet olarak daha önceki medeniyetlere benzemeyen özel bir medeniyet olmufltur ve Osmanl› ‹stanbul’u adeta bir gergef gibi ifllemifltir. > Dilaver Demira¤ 78 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 S u ‹stanbul’u dokumufl, Osmanl› ‹stanbul’u da suyu onurland›r›p ona iade-i itibarda bulunmufltur. Her biri birer zerafet örne¤i çeflmeler ve sebiller sakalar eliyle da¤›l›rken, ‹stanbullu da su zevkini yaflam›fl ve yaflatm›flt›r. Su medeniyeti diye bir olgudan söz edilecekse Osmanl› ‹stanbul’u bu medeniyetin zirve noktas›d›r denebilir. ‹stanbul tarihi boyunca su bak›m›ndan çok zengin bir flehir olmasa da özellikle Osmanl› döneminde hemen hemen hiç su s›k›nt›s› çekmemifltir. Bunu basiretli yöneticiler ile Mimar Sinan gibi bir mimari- mühendislik dehas›na borçludur. Osmanl› ‹stanbul’unda su örgütlenmesi de son derece iyi oluflturulmufltu. Fatih Sultan Mehmet ‹stanbul’un al›nmas›n› müteakip hemen eskiyen, oldukça kötü konumdaki su kemerlerinin ve di¤er su tesislerinin tamirini bafllatt›. Bu dönemde mevcut su yollar›na ek olarak Fatih, Turunçlu, fiad›rvan ve Mahmut Pafla Su Yollar› infla ettirilmiflti. Bir bölümü geç Roma döneminden kalan K›rkçeflme Su Yollar›’da bu süreçte onar›mdan geçirtilmiflse de bu tesis esas olarak Kanuni Sultan Süleyman’›n damgas›n› tafl›r. Su örgütlenmesinde en tepe kurum Fatih’in bizzat kurdurdu¤u Su Nezareti’ydi. Fatih’ten sonra kente yeni su yollar› eklemede halef padiflahlar da hayli çaba sarf etti. II. Bayezid döneminde yap›lan su tesisleri Bayezid Su Yollar› ad›yla an›ld›. Yavuz döneminde de kente su sa¤lama yönünde çaba gösterilmiflti. Bunlar›n tümü Halkal› ya da Beylik Su Yolu olarak an›l›r. Ancak, Osmanl›’n›n kente kazand›rd›¤› en büyük su tesisi Roma döneminde yap›m›na bafllanan K›rkçeflme Tesisleri oldu. Su yollar›, bendler ve su kemerleri ile kaynaktan al›nan su önce maslaklara, sonra maksemlere ve su terazilerine ulafl›r, da¤›t›m hatlar›yla mahalle çeflmelerine, binalar›n içinde yer alan özel çeflmelere var›r; burada suyun yolculu¤u son bulmufl olurdu. Bunlar›n d›fl›nda flehrin “suvar›c›lar›” k›rbalar› 40-50 litre su alan sakalard›. Sakalar ve eve al›nan su sistemlerine geçmeden evvel Osmanl› sular›n›n kendi dönemine göre hayli temiz sular oldu¤unu, çünkü dinlendirildi¤ini ve basit ar›t›mdan geçirildi¤ini belirtelim. Ayr›ca, o dönemde bugünkü gibi çevre felaketlerine yol açacak nicelikte ve nitelikte çevre ve havza kirlili¤i de yoktu. fiehre gelen sular makseme ulaflt›r›lmadan evvel temizlenip, dinlenmesi için yap›lm›fl birbirine geçen tersiplerde çökertilirdi. Bu havuzlarda dinlendirilerek makseme gönderilirdi. Genifl ve uzun dikdörtgen flekline taflan bir sand›¤›n üzerine savaklar -su toplama tekneleri- düzenlenir, eksenleri su düze- >> Su medeniyeti diye bir olgudan söz edilecekse Osmanl› ‹stanbul’u bu medeniyetin zirve noktas›d›r denebilir. ‹stanbul tarihi boyunca su bak›m›ndan çok zengin bir flehir olmasa da özellikle Osmanl› döneminde hemen hemen hiç su s›k›nt›s› çekmemifltir. Bunu basiretli yöneticiler ile Mimar Sinan gibi bir mimari- mühendislik dehas›na borçludur. yinden 96 mm afla¤›da bulunan de¤iflik çap ve ebatlarda, debisine göre de¤iflmek kayd›yla lüle, kam›fl, masura, çuvald›z, hilal gibi adlar alan bu ölçme borular› suyun adil da¤›l›m› için önemliydi. En çok kullan›lan ölçüm birimi olan lüle, yuvarlak küre biçiminde, otuz dirhem (yaklafl›k olarak 96.50 grama tekabül eder.) içinden bir kurflunun geçebilece¤i kadar delikten akan su miktar› anlam›na geliyordu. Tüm bu çabalar sonucu Osmanl› ‹stanbul’u tam bir su cennetti halini alacakt› ve Bo¤aziçi’nin, o muhteflem nehr-i azizin verdi¤i olanaklarla da su bir oyun unsuru olacak ve insanlara yaflama sevinci verecekti. Suyun ölçümü de önemliydi, çünkü vak›f sular› (hay›r amac› ile halk›n kullan›m›na verilmifl sular), miri sular, hassa sular›, devlet sular› gibi farkl› statüde yer alan sular›n su terazileri ile ölçülüp, ba¤l› çeflmelere paya düflen miktarda verilmesine azâmi dikkat edilirdi. Su ölçümünde terazilerin yan›nda lüleler de kullan›l›rd›. Halkal› Su Yollar› Osmanl› ‹stanbul’unun en eski su yolu Halkal› su yoludur ki bu su yolunun içinde ilk isale hatt› olan beylik su yolu da vard›r. Onu Kanuni zaman›nda yapt›r›lan K›rkçeflme Su Yolu izlemifltir. Kemerler, bent- ler, su terazileri, galerileri ve künkleri ile Osmanl› su mühendisli¤inin ileri örnekleri olan bu su yollar›ndan bu yaz› da ilkin k›saca Halkal› su yolunu ele alaca¤›z. ‹stanbul’un tarihi yar›madas›na su temin eden K›rkçeflme sular› büyük oranda yüzeysel su kaynaklar›na dayanmas›na ve halen kullan›lmas›na karfl›l›k Halkal› sular› kaynak sular›yd› ve ne yaz›k ki bu flebekeden günümüze pek az isale hatt› ulaflabilmifltir. Halkal› sular› ile ilgili verilen bilgilerde merhum Kaz›m Çeçen’in müze ve kütüphanelerde eski haritalar üzerinde çal›flmas›, vak›f defeterlerini taramas› ve bu bilgileri yerinde yapt›¤› incelemeler ile pekifltirmesi sayesinde olmufltur. fiüphesiz Sadi Nirven vb. bir kaç öncü ona önemli bir miras b›rakm›fllard› ama o bu miras› ‹stanbul’un su yollar›na kendisini adamas› sayesinde ilerletebilmiflti. Halkal› su yollar›na ait günümüze ulaflan 11 eski harita mevcuttur, bunlardan dördü Topkap› saray›na su sa¤layan ve Osmanl› döneminde yap›lan ilk su yolu olan beylik su yoluna, iki tanesi Bayez›d su yoluna, 3 tanesi Köprülü su yoluna ve 1 tanesi de Ayval›dere ya da Nurosmaniye su yolu’na aittir. Halkal› sular›na ait çeflmelerin vak›f def79 TARHTEN terlerine göre say›lar› 435 olmas›na karfl›l›k bugüne yar›s› bile ulaflamad›. Medeniyet miras› karfl›s›ndaki bu duyars›zl›klar›n kendisine muhafazakâr denen siyasi iktidarlar döneminde gerçekleflmifl olmas› ise tarihin bize kötü bir flaka yapmas› olabilir olsa olsa. Bu flebekenin yap›m›na 1453’te yani ‹stanbul’un al›nmas›ndan hemen sonra bafllanm›fl, yap›m› 1755’e kadar sümüfltür. En son I. Mahmud zaman›nda su yolu kapsaml› bir onar›m görmüfl ve uzu›n zamanda flehre su sa¤lamaya devam etmifltir. fiehir içi hatlar› d›flarda tutmak kayd› ile flebekenin isale hatlar›n›n toplam uzunlu¤u 130 km kadard›. ‹sale olarak iç çap› 22 cm olan künkler kullan›lm›flt›. Halkal› Su Yolunun ‹ç hatlar› Olarak ‹saleler Bizans döneminde flehrin su gereksinmesi büyük ölçüde yerebatan sarnc› gibi büyük sarn›çlardan sa¤lan›yordu. Valens zama80 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 n›nda yap›lan su kemerleri ile birlikte flehre gelen su yolunun uzunlu¤u, o döneme kadar ulafl›lamam›fl bir büyüklükteydi. Osmanl› bu su yollar›ndan istifade etmekle birlikte, sarn›çlar› tercih etmedi. Çünkü sarn›çlar ‹slam su kültürüne uygun de¤ildi. Abdest almak için suyun mutlaka çok temiz olmas› gerekliydi ve bununda akar sularda oldu¤u düflünülüyordu. Bu nedenle hem imparator olarak Fatih’in imparatorluk saray› olarak Topkap›’ya, hem de civardaki yerleflimlere, flehre yap›lacak camiler, say›s› giderek ço¤alacak hamamlara su sa¤lamak gerekliydi. ‹stanbul al›n›r al›nmaz ‹stanbul’a su sa¤lamak için gerekli mühendislik çal›flmalaran› bafllatmak için Su Naz›r› Davud A¤a’ya emir verir. Dönemin vaknüvisi Tursun Beg bu su bulma çabalar›n› ve Tehodosius I taraf›ndan yap›lan su yolunun onar›lmas›n›n flöyle kaydedecektir. “Eski Su yollar› bulunduki da¤lar›n ci¤erlerini delip geçmifller, ka'r › zemine muvazi (yerin dibine koflut) derelerden taklar ve kemerler vas›tas›yla nehirler ak›tm›fllar.” Bu ilk su yolu Fatih ya da Turunçlu su yolu olmufltur ‹lk kez Fatih taraf›ndan yapt›r›lan bu ilk isale hatt›n› daha sonra 17 (fiad›rvan ve laleli su yolunun birleflmesi ile 15) yeni hat eklenmifltir. Halkal› su yolu ya da flebekesi için Beylik Su Yolu da denmifltir. Sadi Nirven bu su yolu ile ilgili flunlar› diyecektir “Suyun Kayna¤› Aypah Köyü’nün flimalininin çok yak›n›ndan ç›kar, yerinde Hünkarbe¤endi suyu ad› ile de adland›r›l›r, kaynaktan sonra su yolu flimale Mahmudiye köyüne doru yükselir ve buradan Havas Köyü kubbesine de Fatih Bayezid su yolu ile birleflerek >> Halkal› Sular›’n›n günlük debisi 4.212 metreküpe ç›kacakt›. Tüm bu uzunluklar ve debiler dönemin bat› kentlerini ziyadesi ile aflan Do¤u kentleri içinde ise o dönem için metropol say›lacak bir çok flehri geçiyordu. Bu teknik baflar› ancak 19 yy’da buhar makinas›n›n icad› ile afl›lacakt›. Edirnekap›ya gelir. fiehir içi flebekesi Edinekap›daki teraziden itibaren ayr› bir kol halinde Fatih Bayezid su yollar›n› takiben Karagümrük, Zincirlikuyu, Fatih, Atpazar› ve Bozdo¤an Kemerinden geçerek Bayezid’deki muslu¤a buradan Reflitpafla Türbesi, Atikalipafla Sultan Mahmud türbesi yoluyla Bab-› Humayun yan›ndaki Teraziye gelir. Bu gelifl esnas›nda bir çok çeflmeye su ifraz eden flebeke bilhassa Ayasofya Camii ile Topkap› Saray› müfltemilat›na su verirdi. fiebekenin Bozdo¤an kemerine kadar olan k›sm› üç kilometredir. Su yolu k›smen künk, k›smen de künklü galeri, bir k›sm› da pik boru olup evlerin alt›ndan geçer. Edirnekap› daki teraziden Ac› çeflmeye kadar yolu tamamen ikametgahlar›n alt›ndad›r. Kemerden Ayasofya’ya ayr›lan yol pik boru haline getirilmifltir. Sülyemani- ye’ye giden yolu da pik borudur. fiehirde sekiz çeflme bir flad›rvana su verir. Beylik suyunun Havas köyünde bir kubbesi vard›r. Bu kubbeden iki kemer bir kaç delme la¤›m ve künkler çiroz civar›nda köprülü suyunun harap ve metruk kubbesi yan›na gelir” Halkal› Sular›n› oluflturan üç büyük isale hatt›ndan ilki olan Turunçluk/Fatih Su Yolu, Belgrat Ormanlar›’ndan gelen galeri fleklindeki harap isale hatt›n› dönemin en yüksek teknolojisi ile yapm›fllard›r. Cebeciköy ile Bozdo¤an Kemeri alt›ndan yapt›r›lan s›ra çeflmelere kadar bu hat 25 km uzunlu¤undayd›. Onar›m s›ras›nda hatta su sa¤layan 21 kemer de Osmanl› mühendisli¤inin kemer tekni¤ine getirdi¤i yeniliklerle yeniden yap›lm›flt›r. Bu hat Edirnekap›’dan flehre girerek bir çok yere su verdikten sonra Sarayda son buluyordu. fiehirde 62 yere su da¤›t›yordu. ‹kinci ve en büyük hat ise Kanuni devrinde yap›lan ve Süleymaniye Küliyesinin su ihtiyac›n› karfl›lamas› amaçlanan Süleymaniye su yolu olmufltur. Toplam uzunlu¤u 52 kilometreyi bulan hatt›n debisi de 988 m3’tü. Aypah ve Ç›nar kayna¤› olmak üzere iki kolu olan hat 80 çeflmeye su da¤›t›yordu. Üçüncü Büyük Hat Köprülü su yoluydu. fiehir d›fl› hat uzunlu¤u 21 km’dir. Bu su yolunun bir özelli¤i de kemerlerden geçmemesiydi Köprülüden sonra hatt›n dördüncü büyük isalesi Beyazid zaman›nda yap›lan II.Beyazid Su Yolu oldu. Surlara kadar uzunlu¤u 11.000 metreyi buluyordu ve Beyazid kulesinde son buluyordu. fiehirde 63 yere su sa¤layan tesis flehre günde 260 metreküp su sa¤l›yordu. Halkal› Sular›n›n bu dört büyük hat yan›nda irili ufakl› 12 hatt› daha vard›. Mazul Kemer Hatt›, Fatih ve fiad›rvan Su Yolu, Mahmud Pafla ve Laleli Su Yolu, Koca Mustafa Pafla Su Yolu, Mihrimah/Zincirli Su yolu, Ebussud Su Yolu, Beylik Su Yolu, Hekimo¤lu Ali Pafla Su Yolu, Sekbanbafl› Kaz›m A¤a Su Yolu, Nurosmaniye Su Yolu. Bu yollar›n da ilavesi ile Halkal› Sular›’n›n günlük debisi 4.212 metreküpe ç›kacakt›. Tüm bu uzunluklar ve debiler dönemin bat› kentlerini ziyadesi ile aflan Do¤u kentleri içinde ise o dönem için metropol say›lacak bir çok flehri geçiyordu. Bu teknik baflar› ancak 19 yy’da buhar makinas›n›n icad› ile afl›lacakt›. Kaynakça Kaz›m Çeçen, Celal Kolay, Topkap› Saray›na Su Sa¤layan ‹sale Hatlar›, ‹SK‹ Yay›n›,1997 Süha Y›ld›z, ‹stanbulda Suyun Serüveni, ‹SK‹ Yay›n No:3 Kaz›m Çeçen, Halkal› Sular›, ‹stanbul Ansiklopedisi, Cilt 3 Sadi Naz›m Nirven, ‹stanbul Sular›, ‹stanbul, 1946 81 81 SÖYLEŞ Atalan Makine Yöneticisi ve Uçak Mühendisi Hakan Atalan, “Kalk›nmak için kafa yormak laz›m” Kalk›nmak için yeni fikirlerin üretilmesi, yeni bulufllar›n ortaya konulmas› gerekti¤ini belirten Hakan Atalan, “bunun olabilmesi içinde yenil nesil AR-GE çal›flmalar›na a¤›rl›k vermelidir. Devlet bu çal›flmalar› desteklemeli, sanayici de yeni bulufllar› hayata geçirmelidir,” dedi. Uçak Mühendisi Hakan Atalan ile sanayi serüvenimizi ve kalk›nmak için yapmam›z gerekenleri konufltuk. > Söylefli: Fatih Göksu Türkiye’nin sanayileflme serüvenini de¤erlendirir misiniz? Ayn› dönemde bu serüvene bafllayan ülkeler küresel bir güç olurken biz neden bu seviyeye ulaflamad›k? Türkiye’nin sanayileflme sürecini devlet taraf›ndan planlanmad›¤› için ifl adamlar› f›rsatlar›n› takip eden bir süreç olmufltur ve bu sanayileflme 1970 y›l›ndan sonra bir az›nl›k taraf›ndan yap›lm›flt›r. Avrupa’daki bir kaç araba üreticisi F‹AT, FORD, ve RENAULT araba üretimlerini baz› uygun gördükleri modellere ülkemizde yapm›fllard›r. Bu süreçte daha fazla katma de¤er yapabilseydik daha fakl› bir durumda olabilirdik. Ve bu da bir ülke için çok büyük bir f›rsat kayb›d›r. Ülkemizde olan en büyük problem halk›m›z›n e¤itim düzeyinin düflük olmas› ve medyan›n yanl›fl bir flekilde manflet yapmak için kamuyu bilgilendirmesidir. Mesela bunu DEVR‹M arabas› filminde çok güzel bir flekilde görmekteyiz. Yanl›fl bilgilendirme hem çal›flanlar için bask›d›r, hem de halk olarak negatif bir mesajd›r. Bu süreçte devletin parma¤› olmas› gerekirdi, gerekirse sansür yaparak veya oto kontrol yaparak, do¤ru bilgileri halka ulaflt›rm›fl olurduk. Teknik ve stratejik bilgisi olmayan kifliler halk› bilgilendirmekle sorumlu buda çok yanl›fl bir durumdur. Demokrasi ad›na çok büyük yanl›fll›klar yap›lmaktad›r. Sanayileflme serüveninde nelerin yanl›fl yap›ld›¤›n› düflünüyorsunuz? Yanl›fl sektörlere mi a¤›rl›k verildi sizce? Geliflmifl ülkelerde her fleyden önce büyük hacimli ifl modelleri ve büyük hacimde insan ifl gücü oluflturacak sektörlere üzerine 82 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 a¤›rl›k verilmektedir. Ve bu da inflaat sektörüdür, inflaat sektöründe konut kredisi vererek özel sektöre, ve halka ev sahibi olma f›rsat› vererek ülke içi ekonomisinde bir para hareketi sa¤lam›fl oluyor. Ülke içindeki ifl hacmi büyümüfl oluyor. Mesela Fransa’da cal›flan nüfusun 10-15%’i (2 milyon çal›fland›r) inflaat sektörü için çal›flmaktad›r. Bu sektöre ba¤l› olan sektörlerde bu sektörün kalk›nmas›ndan faydalan›yorlar. Ülkemizde geçmifl tarihlerde uygun konut kredileri verilmedi¤i için inflaat sektöründe fazla bir geliflme olmad›. Ülkemizdeki inflaat sektörü yurtd›fl›nda çal›flan gurbetçilerimiz konut yapt›rmak için gönderdikleri paralarla inflaat sektörü geliflmifltir. Tabii bu geliflme çok s›n›rl› kalm›flt›r. Son dönemlerde uygun faiz oranlar› sayesinde inflaat sektörü hareketlenmifltir. Bu inflaat sektörü ile bu sektöre ba¤l› olan sektörlerde geliflmifltir. Mesela asansör imalat›, metalik beton kal›plar›, inflaat makineleri, baraj ve hidroelektrik sektörler gibi sektörler geliflmifl oldu bu inflaat sektörünün kalk›nmas›yla. ‹kinci dünya savafl›nda Almanya ve ‹talya ülke ekonomilerini kalk›nd›rmak için inflaat ve yol yap›mlar›na önem vermifllerdir. ‹kinci dünya savafl› sonra Marshall plan› yard›m kredilerini kullanarak geliflmifl ülkeler fabrika kurarak ekonomilerini düzeltiler. Ülkemizde bu yard›mlar› süt ve g›da yard›mlar› ile harcam›fl oldu. Bu paralar daha iyi kullan›labilinirdi. Ülkemizde ancak 1990 y›l›ndan sonra yol yap›m› bafllam›flt›r ve bu yollarda gidecek arabalar üretilmeye bafllanm›flt›r. Bu otomotiv sektöründe daha önceden Ar-ge faaliyetlerini yapm›fl olsayd›k bugün kendine özgün Türk arabalar›n› ihraç etmifl olurduk. Ülkemizde ihracat ve üretimde en çok övünülen sektör otomotiv sektörüdür. Fakat bakt›¤›m›zda hep di¤er ülkelerin markalar›n›n üretimini yap›yoruz. Neden bizim bir otomobil markam›z yok? Bütün bu güzel f›rsatlar› kaç›rd›ktan sonra fazla yapacak bir olanak kalm›yor, hamalc›l›ktan baflka. Fransa, ‹talya ve Almanya’n›n haz›r üretim ifllerini yapmaktay›z. O ülkelerde maliyeti yüksek olan iflleri ve fazla stratejik olmayan iflleri ülkemize üretiyoruz. Üretim odakl› ifller yapmaktay›z (kal›p, fiktür, aparat, kaynak robot kafalar›, vs...). Araban›n nas›l tasarland›¤›n› ülkemizde fazla bilen yoktur. Mühendislik olarak en önemli noktada budur. Araba markas› oluflturmak için devlet deste¤i ihtiyac› var. Çünkü stratejik bir kalk›nmad›r ve alt yap›s›n› oluflturmak için çok fazla enerji ve para gerekir. Bugün, 2010 y›l›n- da mesela Renautl Megane arabas›n› gelifltirmek için gereken bütçe 800 milyon avro ile 1 milyar avro aras›ndad›r. Avustralya devleti küçük bir firmaya yeni nesil araba motoru gelifltirmeleri için 1,000,000 AU$’› hibe verdiler. Bu motor normal motor teknolojisinde 2 kere daha fazla verimlidir. Bu proje bir fikirden ibaret ve bugün bu motorun Çin’de üretimi yap›lmas› planlan›yor. Ülkemizde bu tür hibe var ama harcama yap›ld›ktan sonra desteklendi¤i için Ar-ge yapmak için bir engeldir. Çünkü finansman gücü olmayan bir flirket Ar-Ge ve fikir gelifltiremez oluyor bu çok büyük bir kay›p. Ve verilen destekler uluslar aras› miktarlara göre çok küçük kal›yor. Markalaflmak için kendi öz Ar-Ge bütçesi olmas› gerekiyor. Baflkas›n›n mal›n› üretti¤imiz için bize s›n›rl› faydas› var. Mesela elektrikli araba veya CNG gaz› ile çal›flan araçlar gelifltirilebilir. Tabi Türkiye’de en büyük engel kanunlard›r. Kanunlar›n ifl geliflmesini sa¤layacak yenilikçi olan ifllere izin verecek dinamik bir yap›da olmalar› gerekir. Hem tasarruflu hem de do¤aya daha az zarar veren sistemler üzerinde çal›flma gerekir. DEVRIM arabas› filminde görüldü¤ü gibi Ar-ge çal›flmas›ndan çok rahats›zl›k duyan birçok insan vard› ve bunlar projeyi durdurmak için her fleyi yapt›lar. Ayr›ca devlet makamlar› da bu projeyi uzaktan ancak lafla desteklediler. Bu da çok ac› bir gerçek. Alt yap› olmad›¤› için üniversiteler ve profesörlerden destek al›nmad›. Son y›llarda Çin’in yapt›¤› sanayileflme ata¤›n› nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Yabanc› markalar›n fason üretimlerini yapmalar›n›n yan›nda kendi markalar›n› da oluflturduklar›n› görüyoruz. Çinin ekonomisi hayal ötesi bir geliflme kaydediyor ve bunun arkas›nda devlet teflkilat› çok aktif bir flekilde faaliyet gösteriyor ayni bir askeri ordu gibi. Nüfusu çok olan ve dolay›s›yla ihtiyac› çok olan bir ülkedir. Çin devlet taraf›ndan çok iyi kontrol edilen ve stratejik yol haritas› planlamas› yap›lan bir ekonomidir. Devlet taraf›ndan haz›rlanan bir sanayileflme modelidir. Çin de bölgeler uzmanl›k olarak ayr›lm›flt›r, mesela elektronik vadisi, kal›pç›lar vadisi, plastik parça üretenler vadisi gibi Çin’in baz› bölgelerinde yetenekler gelifltirilmifltir ve korunmaktad›r. Bu yetenek haritas› dünya pazar›nda ve Çin'in kendi ihtiyaçlar›n› karfl›layacak olan bir modeldir. Teknoloji transferine eriflebilmek için Çin yurtd›fl›ndaki firmalar›n ülkesinde üretim yapmalar›n› teflvik ediyor ama teknoloji transferi karfl›l›¤›, ve sonrada Çin bu teknolojiye kullanma hakk›n› sahip oluyor. Mesela Çin’in otomotiv sektöründe daha sa¤l›kl› büyüyebilmesi için bir stratejik karar alm›flt›r, 4 firma Çin’de marka olarak kalaca¤›n› kararlaflm›flt›r. Bu duruma Chery fir- mas› liste d›fl› kald›¤› için yurtd›fl›nda Volvo firmas›n› sat›n alarak ayakta durmas›n› sa¤lam›fl oldu ve yurtd›fl› geliflmesini korumufl oldu. Bu tür kararlar kesinlikle ülkemizde yap›lamaz çünkü o tür iradeye sahip de¤iliz. Sanayide katma de¤er üretmek, markalar yaratmak için neler yap›lmal›d›r? Nas›l bir sanayi stratejisi gelifltirilmelidir? Bir sektörün geliflmesi için her fleyden önce alt yap› haz›r olmas› laz›m, geç nesil bu Ar-ge çal›flmas›n› yapacak flekilde kabullenmesi gerekir. Herkes bir yeni fikir, yeni bulufl üzerinde kafa yorsa ülkemizin durumu çok farkl› olur. Bu fikirler evden bafllay›p, arka sokakta veya atölyede bir kaç baflarl› denemeden sonra prototip haline gelebilir. Ve sonucunda bir geçer katma de¤erli bir ürün olabilir. Ben bunu baflarabilece¤imize inan›yorum. Bu oluflan fikirleri sanayicilerimiz ticari ürüne dönüfltürebilirler. Tabi ki yine kanunlar burada çok önemli, mesela teknolojik odakl› ürün parçalar›n› halk›m›z›n rahat bir flekilde elde edebilmesi gerekir bu fikirleri üretebilmek için. Türkiye’de bugün bireysel olarak yurtd›fl›ndan bir mal getirmek çok zor, veya çok prosedür var. Bunun hafifletilmesi gerekir yeni teknolojilere daha kolayca oluflabilmek için. Kalk›nmak için herkesin kafa yormas› laz›m. 83 TANITIM Enerji ve Enerji Verimlili¤i Ortak Ak›l Toplant›lar› Enerji ad›na iflleyen süreç s›k›nt›larla doluyken verimlilik; en ucuz, en çabuk sonuç veren ve çevreye olumsuz etkisi olmayan hatta üretimden kaynaklanan olumsuzluklar› azaltt›¤› için çevre ve do¤aya faydal› olan bir olgu olarak insanl›¤› cezbediyor. > Erkan Gürkan TEVEM ‹cra Kurulu Baflkan› E nerji hayat›n kayna¤›d›r. Üretimin artt›r›lmas›, kaynaklar›n çeflitlendirilmesi veya di¤er önlemler enerjiye yönelik maliyetleri, darl›klar› hatta k›tl›klar› azaltm›yor. Yat›r›m maliyetlerinin yüksekli¤i, yat›r›mlar›n devreye al›nmas› için gerekli sürenin uzun olmas› da mevcut kaynaklardan elde edilen enerjiyi daha da k›ymetli hale getiriyor. Bununla birlikte artan arza cevap verebilmek için üretim ka- 84 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 dar iletim koflullar›n›n da sürekli olarak gelifltirilmesi ve yenilenmesi ihtiyac› ortaya ç›k›yor. Bu ihtiyaç üretim için kullan›lacak kaynak kadar iletim için de önemli ölçüde kaynak kullanmaya sebep oluyor. Enerjinin üretimi ve tafl›nmas› s›ras›nda çevreye olumsuz etkileri de bir baflka boyut olarak karfl›m›za ç›k›yor. Bugün enerji üretiminin büyük ço¤unlu¤u fosil yak›tlardan sa¤lan›yor. Bu yak›tlar›n kullan›l- mas› ile do¤aya sal›nan karbon ve karbon türevi gazlar çevreye yönelik birçok olumsuzlu¤un tetikleyicisi durumunda. Borulardan veya tellerden oluflan uzun nakil hatlar› da do¤al yaflam› bölen çizgiler oluflturmakta. K›sacas› enerjiyi üretmek, tafl›mak ve kulland›rmak, pahal›, zaman alan ve çevreye olumsuz etkileri olan bir olgu olarak karfl›m›za ç›k›yor. Enerji ad›na iflleyen süreç böylesine s›k›nt›larla doluyken verimlilik; en ucuz, en çabuk sonuç veren ve çevreye olumsuz etkisi olmayan hatta üretimden kaynaklanan olumsuzluklar› azaltt›¤› için çevre ve do¤aya faydal› olan bir olgu olarak insanl›¤› cezbediyor. Verimlilik tasarruftan farkl› bir olgudur. Verimlilik yaflam kalitesini, üretim kalitesini bozmadan daha az enerji tüketmek fleklinde k›saca tarif edilebilir. Umuyorum ki flu basit örnek zihninizde baz› fleyleri flekillendirecektir. “ Ayd›nlatmada kulland›¤›m›z akkor ampuller ile kompak florasan ampulleri mukayese edelim. 100 Watl›k bir akkor ampulün yapt›¤› ifli 20 Watl›k kompak florasan ampul ile de yapabiliriz. Aradaki fark belirgin biçimde ortada. Ifl›¤›m›z aç›kken tasarruf yapm›fl oluruz. Baflka bir de¤iflle k›smadan, yaflam kalitemizi bozmadan hem ayd›nlan›yor hem de tasarruf yapm›fl oluruz” Rakamlar sürekli olarak ve h›zl› bir biçimde de¤iflkenlik arzediyor. Hem okurlar› rakamlara bo¤mamak ve hem de eski bilgi vermemek ad›na sürekli rakam kullanman›n do¤ru olmayaca¤›n› düflünüyor olsam da verdi¤im örne¤i pekifltirmek ad›na birkaç rakam vermeden de geçmek istemiyorum. Örnek asl›nda birçok fleyi anlat›yor. Küçük bir yat›r›m hem de hiç beklemeden sonuç veriyor. Ülkemizin ampul de¤iflimi ile sa¤layaca¤› tasarruf y›lda 2000 megavat civar›nda. Bu güçte bir hidro elektirik santralinin maliyeti yaklafl›k 5 milyar dolar. Böylesi bir tesisi devreye alma süresi en iyimser flartlarda befl y›l. Bu günlerde tüm dünya böylesine ucuz ve çabuk sonuç al›nan bu olgu üzerine yo¤unlaflm›fl görünüyor. Ülkeler verimlilik çal›flmalar›nda kullan›lmak üzerine dev bütçeler ay›r›yor. Dünyan›n önde gelen firmalar› konuya odaklanm›fl, bafl döndüren bir h›zla çal›fl›yor ve onlar da bu konuda büyük yat›r›mlar yap›yorlar. Hatta baz› dünya devleri marka haline getirdikleri u¤rafllar›n› satarak bu konuya yöneliyorlar. Bizlerin bilgisayar devi olarak bildi¤imiz IBM art›k bilgisayar üretimi yapm›yor. Onlar da yat›r›mlar›n› verimlilik üzerine kayd›rm›fl durumdalar. Ülkemizde de verimlilik odakl› çal›flmalar uzun y›llardan beri sürdürülegelmektedir. Bu çal›flmalara farkl› ve etkili bir boyut katabilmek amac› ile Baflbakan›m›z›n da deste¤i ile 2008 y›l›nda Enerji Verimlili¤i Derne¤i (ENVERDER) kurulmufl ve faaliyetlerine bafllam›flt›r. Dernek, üyesi olan Tüprafl, Opet, Aygaz, Arçelik vb. firmalar›n da deste¤i ile k›sa zamanda tüm ülke çap›nda kampanyalar düzenleyerek, konferans ve bilgilendirme çal›flmalar› yaparak “Enerjinin etkin ve verimli kullan›m›” konusunda fark›ndal›k oluflturmufl, halk›n bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesine katk› sa¤lam›flt›r. Dernek sonras› bir ad›m daha at›lm›fl, ülkemizin en büyük sivil toplum kurulufllar›n›n bir araya gelmesi ile Türkiye Enerji Verimlili¤i Meclisi (TEVEM) kurulmufl ve 2009 Mart ay›nda imzalanan ortakl›k bildirisi ile faaliyetlerine bafllam›flt›r. Dernek ve meclis aras›nda organik ba¤lar vard›r. Gerek her iki kuruluflun yönetim kurullar›ndaki isimlerden baz›lar›n›n ayn› olmas› ve gerekse hizmet alanlar›n›n ortak olmas› iki kuruluflun baz› çal›flmalar› ortaklafla yapmalar›na vesile olmufltur. Öncelikle enerji ve verimlilik üzerine, yetmifl akademisyen taraf›ndan tüm dünyadaki yenilikler ile uygulamalar› ve ülkemizi konu alan bir kitap haz›rlanm›flt›r. Daha sonra 300 üst düzey bürokrat ve yönetici ile Enerji ve Verimlilik konulu bir anket çal›flmas› yap›lm›flt›r. Tüm bu çal›flmalar 1-2 May›s tarihleri aras›nda Kartepe Green Park Otelde düzenlene “Ortak Ak›l Toplant›lar›”na temel teflkil etmifltir. TEVEM ve ENVERDER’in ortaklafla düzenledi¤i toplant›lara müsteflar veya genel müdür seviyesinde bürokratlar ile ülkemizin en büyük firmalar›n›n üst düzey yöneticilerinin oluflturdu¤u 130 kifli kat›lm›flt›r. Bir ana oturum ve alt› ara oturum olmak üzere iki gün süren çal›flmalar sonunda >> Verimlilik tasarruftan farkl› bir olgudur. Verimlilik yaflam kalitesini, üretim kalitesini bozmadan daha az enerji tüketmek fleklinde k›saca tarif edilebilir. haz›rlanacak rapor ile “Türkiye Enerji ve Enerji Verimlili¤i Strateji Belgesi” oluflturulmas› planlanmaktad›r. Gelece¤in ekonomisi, yenilenebilir enerji, çevre ve verimlilik üzerine infla edilecek. Ekonomide yeni f›rsatlar ve yat›r›m olanaklar› ortaya ç›kacak. Ülke olarak bunlar›n gerisinde kalmamak ve f›rsatlar› de¤erlendirmek temennisiyle. 85 MAKALE ‹ZAYDAfi Endüstriyel ve Tehlikeli At›k Yakma ve Enerji Üretim Tesisi > fiahan Dede > Aksel Cesur Makine Y. Mühendisi ‹flletme Müdürü Sanayinin geliflmesi ile birlikte çok çeflitli kimyasal tehlikeli at›k üretimi gerçekleflmifl ve bu at›klar›n kayna¤›nda azalt›lmas›, yönetimi ve uygun koflullarda bertaraf edilmesi önem arz eden bir konu olmufltur. Bu ba¤lamda kurulan ‹ZAYDAfi Tehlikeli At›k Yakma Tesisi de, tehlikeli at›klar›n yüksek s›cakl›kta yak›ld›¤› Türkiye’deki lisansl› ilk bertaraf tesisidir. 35.000 ton /y›l kapasiteye sahip olan tesis 1997 y›l›nda devreye al›nm›fl olup faaliyetine devam etmektedir. Ç evre kirlili¤ine sebep olan maddelerin bafl›nda tehlikeli at›klar gelmektedir. Tehlikeli at›k çevre ve insan sa¤l›¤› üzerinde tehlikeli ve zararl› etkilere sahip maddeler olup kat›, s›v›, gaz ve çamur halinde olabilirler. Tehlikeli at›klar topra¤›, suyu ve havay› kirletmekte ve ekolojik dengeyi bozmaktad›r. 20. yüzy›lda sanayinin geliflmesi ile birlikte çok çeflitli kimyasal tehlikeli at›k üretimi gerçekleflmifl ve bu at›klar›n kayna¤›nda azalt›lmas›, yönetimi ve uygun koflullarda bertaraf edilmesi önem arz eden bir konu olmufltur. Ülkemizde tehlikeli at›klar›n yönetimi Tehlikeli At›klar›n Kontrolü Yönetmeli¤ine göre yap›lmakta olup ilk olarak 1997 y›l›nda faaliyetine bafllam›fl olan ‹ZAYDAfi Yakma tesislerinde bertaraf› sa¤lanmaya bafllanm›flt›r. Bu makalede tehlikeli at›klar›n tan›mlamas› yap›lm›fl ve ‹ZAYDAfi Yakma ve Enerji Üretim Tesisi hakk›nda bilgi verilmifltir. Tehlikeli at›klar ‹nsan ve çevre sa¤l›¤› için zararl› etkileri olan ve afla¤›daki özelliklerden bir veya bir kaç›na sahip olan at›klara tehlikeli at›k denir. •H1 'Patlay›c›: Alev etkisi alt›nda patlayabilen floklara ve sürtünmeye hassas olan maddeler •H2 'Oksitleyici: Özellikle yan›c› maddelerle temas halinde iken reaksiyona giren maddeler •H3-A 'Yüksek Oranda Tutuflabilenler: 21 86 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 C’nin alt›nda parlama noktas›na sahip maddeler, Ortam s›cakl›¤›nda hava ile temas etti¤inde ›s›nabilen ve sonuçta tutuflabilen maddeler, Bir ateflleme kayna¤› ile k›sa süre temas etti¤inde kolayca tutuflabilen ve ateflleme kayna¤› uzaklaflt›r›ld›¤›nda yanmaya devam eden maddeler •H3-B 'Tutuflabilen: Parlama noktas› 21 C den büyük 55 C den küçük maddeler •H4 'Tahrifl edici: Deri ile temas halinde yan›¤a sebebiyet veren korozif olmayan maddeler •H5 'Zararl›: Solundu¤u, yenildi¤i veya deri ile temas›nda sa¤l›k riski içeren maddeler •H6 ‘Toksik: Sa¤l›k yönünden ciddi akut veya kronik risk oluflturan maddeler •H7 ‘Kanserojen: Kansere yol açan mad- deler •H8 ‘Korozif: Temas halinde canl› dokular› tahrip eden maddeler •H9 ‘Enfeksiyon yap›c›: Hastal›¤a sebep olan mikroorganizmalar› içeren maddeler •H10 ‘Teratojenik: Kal›t›msal olmayan sakatl›klara yol açan ve riskini bar›nd›ran maddeler •H11 ‘Mutajenik: Kal›tsal genetik bozukluklara yol açan veya riskini bar›nd›ran maddeler •H12 Havayla, suyla veya bir asitle temas etmesi ile zehirli veya çok zehirli gazlar› serbest b›rakan madde veya preparatlar. •H13 Yukar›da listelenen karakterlerden herhangi birine sahip olan at›klar›n bertaraf› esnas›nda ortaya ç›kan madde ve preparatlar •H14 ‘Ekotoksik Çevre üzerinde zararl› etkileri olana maddeler Endüstride oluflan tehlikeli at›klara örnek olarak; •Kuvvetli asit ve bazlar, solventler, a¤›r metal içeren boya çamurlar›, reaktif at›klar •Tehlikeli madde ile kontamine olmufl ambalajlar (boya kutular›, kimyasal kaplar›, ya¤ teneke ve varilleri v.b. k›sacas›, üzerinde tehlikelilik iflareti (yan›c›, parlay›c›, toksik çevreye zararl› gibi) bulunan ambalajlar) •At›k Ya¤lar (Motor, makine ve türbin ya¤lar›, sentetik ve mineral ya¤lar, emülsiyon ve solüsyonlar) •Metallerin mekanik olarak ifllenmesi esnas›nda oluflan ve ya¤ bulaflm›fl at›klar (ya¤l› metal talafllar›, metalik çamurlar v.b.) •Tehlikeli madde ile pislenmifl bez, eldiven, üstübü gibi at›klar •‹laç ve kozmetik at›klar, •Petro-kimya at›klar›, •Pestisitler, •Asbest içeren maddeler, •Metal içeren boya ve fosfat çamuru, Boya ve vernik kal›nt›lar›, yap›flt›r›c›lar •Hastane ve laboratuardan ç›kan kimyasal at›klar •Foto¤rafç›l›k endüstrisinden kaynaklanan film banyo sular›, gibi at›klar verilebilir. ‹ZAYDAfi Endüstriyel ve tehlikeli at›klar›n yak›larak bertaraf edilmesi ve enerji üretimi ‹ZAYDAfi Tehlikeli At›k Yakma Tesisi, yukar›da tan›mlamas› yap›lan tehlikeli at›klar›n yüksek s›cakl›kta yak›ld›¤› Türkiye’deki lisansl› ilk bertaraf tesisidir. 35.000 ton /y›l kapasiteye sahip olan tesis 1997 y›l›nda devreye al›nm›fl olup faaliyetine devam etmektedir. Yakma tesisine, patlay›c› maddeler, radyoaktif at›klar, mezbaha at›klar›, d›flk› ve kadavralar kabul edilmemektedir. At›klar›n› bertaraf etmek isteyen at›k üreticisi, at›klar›n› deklarasyon numunesi sonucuna göre ulusal at›k tafl›ma formu ve lisansl› araçlarla ‹ZAYDAfi Yakma tesisine gönderir. Tesise gelen at›klar radyoaktivite kontrolü sonras› tart›l›r, numuneleri al›n›r ve kabul analizleri ya- p›l›r. Kalorifik de¤er, yo¤unluk, vizkozite, holojen ve kükürt içeri¤ine göre at›¤›n hangi flartlarda depolanmas› ve yakma f›r›nlar›na nas›l beslenmesi gerekti¤i belirlenir. Depolanan at›klar, yakma f›r›nlar›na haz›rlanan günlük yakma menüsüne göre beslenir. Yakma tesisinde kat› at›klar bunker depolama alan›na, yanabilir s›v› ve kalorifik de¤eri düflük at›klar tank çiftli¤i sahas›ndaki 50 m3 lük tanklara, halojen de¤eri yüksek özel s›v› at›klar 10 m3 lük özel s›v› besleme konteyn›rlar›na, f›ç› ile beslenecek at›klar da özelliklerine göre f›ç› depolama sahas›na al›nmaktad›r. Bunker sahas›ndaki kat› at›klar vinç, f›ç›lar ise konveyör –asansör sistemi ile döner f›r›na beslenmektedir. Yanabilir s›v› at›klar hem döner f›r›na hem de ikinci yakma odas›na brülörler vas›tas› ile beslenmektedir. At›klar döner f›r›n ve ikinci yakma f›r›n›nda yak›lmaktad›r. Döner f›r›n 86 ton a¤›rl›¤›nda 12 metre uzunlu¤unda kendi etraf›nda belli h›zlarda döndürülen içi refraktör tu¤larla örülü bir f›r›nd›r. Döner f›r›nda kat›, s›v› ve f›ç› ile beslenen 87 MAKALE Elektro statik filtre ve gaz y›kama ünitelerinden görünüm at›klar 950-1200 0C aras›nda yak›l›r. Yanma sonucu ç›kan gaz ikinci yanma odas›na baca k›sm›nda bulunan emifl fan› sayesinde oluflan vakum ile ikinci yakma odas›na yönlendirilir. Yanma gazlar› ikinci yanma odas›ndan geçerken 11001200 0C ‘deki yüksek s›cakl›¤a maruz kal›r ve yanma ifllemi devam eder. At›klar›n yak›lmas› sonucu üretilen ›s› enerjisi; döner f›r›nda max. 55 GJ/saat, ikinci yakma odas›nda ise max. 31 GJ/saat´tir. Döner f›r›nda yanma sonucu beslenen at›¤›n %15 civar›nda curuf, döner f›r›n alt›nda bulunan ›slak tip konveyörü ile al›narak tehlikeli at›k depolama alan›na 88 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 gönderilir. ‹kinci yakma odas›ndan ç›kan at›k gazlar su borulu kazana girer. Burada at›k gaz s›cakl›¤› 1100-1250 0C’ den 200 0C’ ye düflürülerek k›zg›n buhar elde edilir. Su borulu kazan radyasyon, süper heater ve ekonomizer bölümlerinden oluflur. Radyasyon bölümünde elde edilen doymufl buhar süper heater k›sm›nda 40 bar 350 0C’lik k›zg›n buhara dönüfltürülür. Ekonomizer k›sm›nda ise at›k gaz›n son ›s›s›ndan faydalan›l›r. K›zg›n buhar›n çok kademeli, karfl› bas›nçl› buhar turbinine verilmesiyle elektrik elde edilir. . Turbin kurulu gücü 5,2 MW olup, üretilen enerjinin 1,3 MWh k›sm› tesis ihtiyac› olarak geri kalan k›sm› TE‹Afi da¤›t›m sistemine verilmektedir. ‹ZAYDAfi Yakma Tesisi 49 y›ll›k elektrik üretim lisans›na sahiptir. Turbin ç›k›fl›nda çürük buhar kondenser ünitesinde yo¤uflturularak tekrar kazan besi suyu olarak kullan›lmaktad›r. Yakma sonras› su borulu kazan ç›k›fl›nda s›cakl›¤› düflürülen at›k gaz, s›ras›yla elektrostatik filtre, venturi y›kay›c›, desülfirizasyon ve dioksin–furan ünitesinde ar›t›larak bacadan atmosfere verilmektedir. Elektro Statik Filtre: At›k gaz içinde toz ve partiküllerin etkin bir flekilde tutuldu¤u ünitedir. %99 verimlilikte çal›flan bu ünitede oluflturulan manyetik alan sayesin de tozlar tutulmakta ve küller çekiçleme mekanizmas› ile dökülerek kül silosuna gönderilmektedir. Venturi Y›kay›c›: ph 1-2 aras›nda olan sulu çözelti ile at›k gaz›n ters y›kanarak HF, HCI, halojen ve a¤›r metallerin ar›t›ld›¤› ünitedir. Bas›nçland›r›lm›fl çözelti nozullar vas›tas› ile at›k gaz›n y›kanmas› sa¤lanmakta ve fiziksel- kimyasal reaksiyonlar gerçekleflmektedir. Desülfirizasyon: Venturi y›kay›c›y› terk eden at›k gaz›n nötralizasyon, oksidasyon ve absorsiyon k›s›mlar›ndan oluflan ve %10 kireç çözeltisi ile gaz›n y›kanarak SO2, arta kalan a¤›r metal- ve halojenlerin ar›t›ld›¤› ünitedir. Desülfirizasyon ünitesinde at›k gaz›n y›kanmas›nda kullan›lan çözeltinin Ph’› 5-6 aras›ndad›r. Dioksin Furan: Aktif karbon kartufllar›ndan oluflan ve at›k gaz›n bünyesindeki dioksin ve furan gazlar›n›n tutuldu¤u ünitedir. Doygunlu¤a ulaflan aktif karbonlar periyodik olarak de¤ifltirilmektedir. Bu ünitelerde ar›t›lan gaz atmosfere verilmeden önce afla¤›daki analizler yap›l›r. Baca gaz› analiz sonuçlar› anl›k, yar›m saatlik ve günlük ortalamalar› Kocaeli ‹l Çevre ve Orman Müdürlü¤ü ve Kocaeli Büyükflehir Belediyesi Çevre Dairesi Baflkanl›¤› taraf›ndan takip edilebilmektedir. Baca gaz›nda ölçülen parametreler: – SO2 – CO – CO2 – NOx – HF, – HCI – Organik Karbon – Toz Bunun d›fl›nda alt› ayda bir a¤›r metal ve dioksin-furan emisyon ölçümleri ve analiz sonuçlar› Bakanl›¤a rapor edilmektedir. KTAPLIK Zanaatkâr Dizi: Kültür Tarihi Sayfa Say›s›: 240 Bask› Say›s›: 1 Yay›nevi: Timafl Bilge mimar Turgut Cansever’in k›ymetli miras›ndan Osmanl› fiehri Turgut Cansever’e göre, “‹nsan›n, hayat›n› düzenlemek üzere meydana getirdi¤i en önemli, en büyük fizikî ürün ve insan hayat›n› çerçeveleyen yap›” olan flehrin imaj› “‹slam kültürlerinde cennet tasavvurunun bir yans›mas›d›r” ve flehir dünyay› güzellefltirmek için vücuda getirilmifltir. ‹nanç sahibi her insan›n ulaflmay› ümit etti¤i cennet kavram› ‹slam toplumlar›n›n hayatlar›na dair çerçeveleri belirler. Bu nedenle Bilge Mimar’›n baflta mimarl›k olmak üzere tümü sanatla ilgili olan yaz›lar› “Osmanl› fiehri”, di¤er bir deyiflle “Osmanl› Cenneti” bafll›¤› alt›nda derlendi. Ferahlat›c› bir esintinin, lezzetli bir fleftalinin, yeni açm›fl bir çiçe¤in Cansever için kolayl›kla varl›k tasavvuru meselesine girilecek bir kap› oluflturuflu, bu f›rsatlar› kaç›rmamaktaki yetene¤i, gerçek bir entelektüel tavr›yla sahip oldu¤u genifl birikim ve hayat tecrübesini hiçbir kompleks duymaks›z›n k›yaslamal› olarak genifl bir kültür co¤rafyas› ve zaman dilimi içerisinden özenle seçifli; kendine özgü ve zaman zaman ayk›r› bir dille, metaforlar, darb›meseller, aforizmalar ve hadislerden yararlanmas› onun söylemini özgün ve zengin k›lm›flt›r. Turgut Cansever düflüncesi tüm kâinat›n Allah taraf›ndan insano¤luna emanet edildi¤i, onun hüsnü muhafazas›nda ve güzel hale getirilmesinde toplumlar›n, dolay›s›yla bireylerin ortak sorumlulu¤u bulundu¤u fleklinde özetlenebilecek basit bir temel kabule dayan›r. Yani onun için ‘korumak’ ve ‘güzellefltirmek’ anahtar kavramlard›r. Cansever, “Osmanl› fiehri”nde yer alan makalelerinde insana, dünyaya ve varl›¤a dair bütüncül telakkinin mimariye ve hayat›n her alan›na nas›l uygulanabilece¤ini anlat›yor. Osmanl› evinden ve flehrinden yola ç›karak immateryal, sonsuzlu¤u, s›n›rs›z mekân› temsil eden bir mimarî anlay›fl› ortaya koyuyor. "Osmanl› fiehri" Bilge Mimar'dan kalan k›ymetli mirastan bir kesit. Zanaatkâr, temel bir insani içgüdüyle ilgilidir: bir ifli baflka bir fley için de¤il de yaln›z o ifl için yapmak. Sözcük, endüstri toplumunun gelifliyle yitmekte olan bir yaflam tarz›n› akla getiriyor olsa da, zanaatkar›n dünyas› maharetli el eme¤inin çok ötesine, bugüne, bütün insan u¤rafllar›na uzan›yor. Dolay›s›yla, bu kitap bilgisayar programc›s›n›n, doktorun, ebeveynlerin, k›sacas› her yurttafl›n iyi zanaatkârl›¤›n de¤erlerini ö¤renerek neler kazanaca¤›n› anlat›yor. Yazd›¤› kitaplar içinde en tutkulusu olan Zanaatkâr'da günümüzün en parlak düflünürlerinden R. Sennett, antikça¤›n duvar ustalar›ndan Rönesans'›n sarraflar›na, Ayd›nlanma dönemindeki Paris matbaalar›ndan Endüstri Devrimi döneminin Londra fabrikalar›na uzanan araflt›rmalar›yla, zanaatkârlar›n yapt›klar›n› ve yapma biçimlerini irdeliyor; etik de¤erlerle maddi emek aras›nda ba¤ kuruyor ve günümüze kadar gelerek iyi ifl denen fleyin anlam›n› masaya yat›r›yor. Tarih boyunca teoriyle pratik, teknikle d›flavurum, zanaatç›yla sanatç›, üreticiyle kullan›c› aras›nda fay hatlar› olufltu; ancak modern toplumla birlikte bu tarihsel miras›n izleri silinmekle kalmad› de¤erler de unutulmaya yüz tuttu. Halbuki zanaat ve zanaatkâr›n geçmifli bize ayn› zamanda araçlar› kullanman›n, ifli örgütlemenin, malzeme hakk›nda düflünmenin baflka yollar›n› gösterdi¤i gibi hayat› nas›l yaflamak gerekti¤i hakk›nda güzel öneriler sunuyor. 400 sayfa Bask› Tarihi: Ekim 2009 Yay›nevi: Ayr›nt› Yay›nlar› Çeviri: Melih Pekdemir Modern Mimarl›k ve fiehircilik Tarihi On üç y›ll›k bir çal›flman›n ürünü olan Modern Mimarl›k ve fiehircilik Tarihi (1800-1991), tarih, teknoloji, sosyoloji ve estetik gibi alanlar›n iç içe girdi¤i çetrefil bir konuda, yaklafl›k iki as›rl›k bir zaman dilimini kuflatan baflar›l› bir sentez sunuyor. Yazar Michel Ragon, sanayi devrimi öncesinde bir düzenleme sanat› olan flehircili¤in geçirdi¤i dönüflümleri, flehirli iflçi s›n›f›n›n do¤uflu ve konut sorunlar›n› ele al›yor; modern flehircili¤in, sanayi uygarl›¤›yla birlikte gelen büyüme krizine bir çözüm üretme çabas› içerisinde nas›l flekillendi¤ini anlat›yor. Mimarl›k ile flehircili¤in birbirinden ayr›lamayaca¤› kan›s›yla kaleme al›nan kitapta, metal, betonarme gibi yeni yap› malzemelerinin kullan›m›yla ortaya ç›kan yeni estetik ve mimari yöntemler; Walter Gropius, Mies van der Rohe, Le Corbusier gibi kuramc› mimarlar; Bauhaus, ifllevselcilik ve uluslararas› üslup gibi ak›mlar proje ve icraatlar›yla birlikte ele al›nmakta. Kronolojik tablolarla, foto¤raflarla ve çizimlerle zenginlefltirilmifl eserde Barselona, Moskova, Viyana,Chicago, Paris ve Brasilia'ya gibi flehirlerdeki mimarl›k ve flehircilik serüvenlerini, baflar›lar› ve baflar›s›z-l›klar›yla birlikte gözler önüne seriliyor. 89 BR PORTRE Bir Ça¤dafl Osmanl› Mimar›; Mimar Kemalettin Bey > Seher Kalender 1 870 y›l›nda ‹stanbul'da do¤an Mimar Kemalettin Bey, deniz albaylar›ndan Ali Bey'in o¤ludur. ‹lkö¤renimini ‹brahim A¤a ilkokulunda yapm›flt›r. Babas›, görevle Girit'e gidince, Kemalettin de Girit'e gitmifl ve orada bir yandan Frans›zca, bir yandan Arapça dersler alarak bu iki dili ö¤renmifltir. Babas› ile birlikte ‹stanbul'a dönünce, bu sefer özel hocalardan bu iki dili gelifltirmifl ve pekifltirmifl, bu arada da fiemsülmaarif ve Numune-i Terakki okullar›nda ö¤retimini ilerletmifltir. Lise tahsilini tamamlad›ktan sonra mühendis okuluna girerek bu okulu birincilikle bitirmifltir (1891). Bu yetenekli ö¤renciyi, okulun hocas› Alman mimar, kendisine asistan olarak alm›fl ve birlikte çal›flm›flt›r. Dört y›l kadar çeflitli mimarl›k ve yap› ifllerinde çal›flt›ktan sonra, ö¤renimini daha ilerletmek için hükümet hesab›na Almanya'ya gönderildi. Mimar Kemalettin, Almanya'ya gitmeden önce, ‹stanbul'daki çal›flmalar› s›ras›nda Osmanl› tarihini inceledi. Özellikle Osmanl› Güzel Sanatlar tarihini dikkatle gözden geçirdi. Bu uygarl›¤›n yetifltirdi¤i mimarlar› ve bunlar›n en büyü¤ü olan Mimar Sinan'›, eserlerindeki özellikleriyle etüt etti. Almanya'ya geldi¤i zaman, do¤u kültürü ile dolu idi. Dört buçuk y›l Almanya'da kald›. Charlattenburg Teknik Okulu'nu bitirdi. 19. yüzy›l Alman mimarisini inceleyerek, tarihle mimarî aras›nda köprülerin nas›l kurulduklar›n› ö¤rendi ve Türkiye'ye döndü. Türkiye'ye dönünce, Mühendis Mektebi'nin mimarl›k ve inflaat hocal›¤›na atand›. Burada ö¤rencilerine, Türk mimarisinin geçirdi¤i safhalar› ve y›k›l›fl›n› anlat›yor, yabanc› ellere düflen Türk mimarisinin nas›l dejenere oldu¤una ö¤rencilerinin dikkatini çekiyordu. Bu hocal›¤› s›ras›nda baz› yetenekli mimarlar›m›z yetiflmifl ve hocalar›n›n açt›¤› 盤›r› yaflatmaya çal›flm›fllard›r. Kemalettin Bey, hocal›k d›fl›nda, özel bürosunda ifl de kabul ediyordu. Bostanc›, Bebek camileri bu dönem çal›flmalar› içindedir. Bir ara, Seraskerlik Dairesi Baflmimarl›¤›'na getirildi. 1908 devriminden sonra Evkaf Nezareti inflaat ve tamirat müdürü oldu. Özellikle bu dönemde verimli çal›flmalar› görülmüfltür, l. Vak›f Han›, II. Vak›f Han›, III. Vak›f Han› ve IV. Vak›f Hanlar›, bu dönem içinde projelendirilmifl, inflaat›na giriflilmifltir. Mimar Kemalettin, Alman mimarisinin güvenli oturmufllu¤u ile Osmanl› mimarisinin inceli¤ini birlefltirerek yeni bir üslup yaratmaya çal›fl›yor, bir çeflit neo-klasizm denemesi sürdürüyordu. Yahya Kemal'in divan edebiyat›nda yapt›¤› ifli, Mimar Kemalettin mimaride uyguluyor gibiydi. ‹kisi de, eskinin ölümsüz yanlar›n› alarak, de¤ersiz eklemelerden soyutlaya- 90 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 rak bir eskimsi yeni veya yenimsi eski yaratmaya çal›flmakta idiler. Kemalettin Bey, Türk kubbesini, kemerlerini, sark›tlar›n› stlize ederek yap›lara yans›t›yor, Türk çinilerini süslemede kullan›yor ve böylece yapt›¤› binalar, modern niteliklerinden hiçbir fley kaybetmeden, eski mimarimizin özellikleriyle bezenmifl oluyordu. Bu neo-klasik aray›fla karfl› ç›kan mimarlar da vard›. Onlara göre, Kemalettin Bey'in yapt›¤›, eski mimariden kubbe, sark›t, kemer almak gibi basit bir iflti. Bununla bir üslup yarat›lamazd›. Ayr›ca bu al›nt›lar, maliyete intikal etti¤i zaman, büyücek masraf kap›s› aç›yorlard›. Oysa Osmanl› Devleti, Bat›l›laflmaya do¤ru gitmekteydi. Edebiyatta, resimde, güzel sanatlar›n bütün dallar›nda Bat›'ya giderken, mimaride sapma yapmak, ça¤›n anlay›fl›na ters düflmekti. Durup dururken böyle bir moda yaratman›n âlemi yoktu. Yeni bir ça¤ bafllam›flt› ve ça¤›n gereklerine göre, sade, ucuz, hacmin iyi kullan›ld›¤› eserler verilmek s›ras› idi... Kemalettin Bey, bu elefltirilere ald›r›fl etmeden çal›flmalar›n› sürdürdü, insan, tarihi ile birlikte yafl›yordu. Geçmiflten kopman›n imkân› yoktu. Öyleyse, eserlerine kendi düflüncesini, kendi zevklerini ve hatta dünya gö- rüflünü aktarmal›yd›: "Her eser, mimar›n›n imzas›n› tafl›r." Mimar Kemalettin, Kudüs'teki "Mescid-i Aksa"n›n tamiri iflini üzerine ald›. Bunu büyük bir ehliyetle baflard›. Baflar›s›, yaln›z Osmanl› ülkesinde de¤il, bütün dünyada yank›lar yapt›. ‹ngiltere, Kemalettin Bey'i, Kraliyet Mimarl›k Enstitüsü'ne üye olarak kabul etti. Son devrin bütün büyük eserleri onun eliyle ortaya konmufltur, denebilir. Bafll›ca eserleri: ‹stanbul Bahçekap›’daki 4 Vak›f han, Hürriyeti Ebediye Tepesi’ndeki “fiehitler An›t›”, Bostanc›, Bebek, Bak›rköy camileri, Çaml›ca K›z Lisesi binas›, Lâleli'deki s›ra apartmanlar, Ayazma Mektebi, Eyüp'teki Refladiye Okulu ve türbesi, Yeflilköy Camisi, Mahmut fievket Pafla, Cevat Pafla, Ali R›za Pafla türbeleri, Sultan Selim civar›nda birkaç medrese, flimdiki Üniversite Kitapl›¤›... Ankara'da, Mimar Kemal Okulu, Gazi E¤itim Enstitüsü, Türk Oca¤› binas›, Devlet Demir Yollar› binas› ve proje halinde kalm›fl birçok eser... 1927'de öldü. Mimar Kemalettin, Türk mimarî tarihine at›lm›fl flerefli bir imzad›r. “Zavall› ‹stanbul! Son düflüfl devrinde imâr ad› alt›nda ne câhilane, ne zafimâne y›k›ma u¤rad›... Üçüncü Selim´den sonra, eski Türk sanat›n›n incelik ve temizlikle millî ruh do¤uran eserleri takdir edilmedi; bat› tesiri alt›nda bat›n›n bak›fl aç›fl›yla kabalaflma bafllad›... As›rlar içinde gelifle gelifle yüzey süslemesinin en k›ymetli eserlerini üretmifl olan koca bir sanat birikimi çirkin görülmeye baflland› ve neticede millî sanat›m›z› yitirdik. Ziyân ettik, koruyamad›k... Bat›n›n seri imalatç›lar› kar›nlar›n› fliflirdiler ama akl›m›z bafl›m›za gelmedi... Hatta onlar›n memleketimize döktü¤ü ruhsuz tek tip yap›lar gözümüze güzel görünmeye bafllad›. Sonuçta bu surette iktidars›z ve câhil halde kald›k...” Kaynakça: Mimar Kemaleddin, ‹lhan Tekeli (1997). Mimar Kemalettin'in yazd›klar› Eserleri ve çal›flmalar›ndan baz›lar› •Çaml›ca K›z Lisesi inflaat› •Bostanc› Camii inflaat› •Bebek Camii inflaat› •Yeflilköy Camii inflaat› •Beyo¤lu Kamer Hatun Camii •Refladiye Mektebi (günümüzde Eyüp Ortaokulu) inflaat› •Sultan Reflad Türbesi inflaat› •Gazi Osman Pafla Türbesi inflaat› •Mahmut fievket Pafla Türbesi inflaat› •Ahmet Cevat Pafla Türbesi inflaat› •Ali R›za Pafla Türbesi inflaat› •Hüsnü Pafla Türbesi inflaat› •Fethiye Camii Koca Sinan Pafla Medresesi restorasyonu •Laleli Harikzedegan (Tayyare) Apartmanlar› inflaat› •‹stanbul Birinci, ‹kinci, Üçüncü ve Dördüncü Vak›f Hanlar› inflaat› •Gazi Üniversitesi Rektörlük Binas› inflaat› •‹stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Kütüphanesi •Filibe Gar Binas› •Edirne Gar Binas› onar›m› •Band›rma Haydar Çavufl Camii'nin yeniden inflas› •Gazi E¤itim Enstitüsü binas› inflaat› •Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollar› Müdürlü¤ü binas› inflaat› •Vedat Tek taraf›ndan bafllat›lan Ankara Palas projesinin son seklini vererek tamamlanmas› •Kudüs Mescid-i Aksa restorasyonu projelendirmesi (1922-1926) •Eyüp Anadolu Lisesi'nin inflaat› 91 SNEMA MÜHENDSLK BZDENVE HABERLER Filme bulaflm›fl “petrol” lekesinin, 44 y›ll›k hikâyesi: “Topra¤›n Kan›” 3. Antalya Film fienli¤i’nde (1966), yönetmenli¤ini At›f Y›lmaz’›n yapt›¤› “Topra¤›n Kan›” filmi “En iyi film” seçilir. Dönemin ABD Büyükelçisi, jüri baflkan› Dr. Avni Tolunay’› arayarak “Topra¤›n Kan›” filminin birinci seçilmemesini rica eder. Ayn› zamanda Antalya Belediye Baflkan› olan Tolunay, jüriyi gece yar›s› acilen toplar. Bu nazikâne ricay› geri çeviremeyen jüri, ertesi gün Haldun Dormen’in “Bozuk Düzen” adl› filmini birinci ve “Topra¤›n Kan›” filmini ise ikinci olarak ilan eder. Haberi duyan filmin senaristlerinden Recep Bilginer, bas›n toplant›s›yla yar›flmay› protesto eder ve Antalya’dan ayr›l›r. > Erol Mermer Yönetmen 92 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 1 960’l› y›llar Türk Sinemas›’n›n nitelik ve nicelik bak›m›ndan önemli ilerlemelerin kaydedildi¤i mümbit bir dönemdir. Bir yandan çekilen film say›s› rekora giderken, bir yandan da Metin Erksan, Halit Refi¤, Y›lmaz Güney, Ertem Göreç, Ertem E¤ilmez gibi sinemam›z›n usta yönetmenleri bu dönemde kamera arkas›na geçmifllerdir. 1964 y›l›nda Metin Erksan’›n yönetmenli¤ini yapt›¤› “Susuz Yaz” filmi, Berlin Film fienli¤i’nde büyük ödül “Alt›n Ay›”› al›nca sinemam›za yeni bir heyecan ve güven geldi. Baz› sinemac›lar, d›fl tesirlerin de etkisiyle yabanc› filmlerden adaptasyon yaparak kolay yolu seçseler de, Lütfü Akad, Metin Erksan, Halit Refi¤ gibi bir gurup yönetmen kendi insan›n›n meselelerini, kendi kültürünün de¤erlerini sinemaya aktarmak için büyük çaba harcad›. Filmin konusu Türkiye’de petrol aramalar› yapan yabanc› bir flirketin, asl›nda petrol bulunmas›na ra¤men bunu nas›l örtbas ettikleri, yerli iflbirlikçileri ve sonuçlar› cesur bir dille ortaya konmaktad›r. Umutla uzun aramalardan sonra “Buradan petrol ç›kmaz” diyen yabanc› mühendisler konuyu kapatmak isterler. Topraklar›nda petrol oldu¤una kesin inanan Türk iflçileri onlardan habersiz, geceleri çal›flmalar›na devam ederler. Her türlü politik bask› ve entrikaya ra¤men bir gece topraklar›ndan petrol f›flk›rd›¤›n› görmek, inanç ve cesaretin zaferi olarak kutlarlar. Topra¤›n Kan› filmi nas›l do¤du? Gazeteci Recep Bilginer, TPAO Genel Müdürü ‹hsan Topalo¤lu ile görüflerek “Türkiye’de petrol aramalar› ve ortaya ç›kan zorluklar” konulu bir film yapmak istedi¤ini belirterek kendisinden yard›m ister. Topalo¤lu filmi çok önemser ve elinden gelen her türlü katk›y› verece¤ini belirtir. Kollar› s›vay›p çal›flmaya bafllarlar. Proje belli bir k›vama gelince Recep Bilginer yönetmen At›f Y›lmaz’a konuyu açar ve birlikte çal›flmay› teklif eder. Y›lmaz önemli bir film olaca¤›n›n fark›ndad›r. Projeye o kadar inan›rlarki, birlikte Günefl Film diye bir flirket kurup ortak olarak ifle bafllarlar. Senarist En iyi filmden ikincili¤e nas›l düflürüldü? 3. Antalya Film fienli¤i'nde (1966) en baflar›l› film seçilen “Topra¤›n Kan›”n›n, ikincili¤e nas›l düflürüldü¤ünü filmin senaristlerin Recep Bilginer, 1 Aral›k 1973 tarihli ‹stanbul Gazetesi’nde “Apaç›k” köflesindeki “Petrol, Amerika ve ötesi” bafll›kl› makalesinde flöyle anlat›yor: “Orada en son elemeye kalan 10 film aras›nda en çok puan› Topra¤›n Kan› toplad›. Gerek film hikayesini yazan ve gerekse filmin yap›mc›lar›ndan biri olarak Antalya’da jüri üyeleri taraf›ndan özel biçimde kutland›m. Topra¤›n Kan› birinci seçilmiflti. Geç vakit ö¤rendi¤imiz bu haber üzerine memnun uyudum. Ayfle fiasa’y› da projeye dahil edip çal›flmalar› h›zland›r›rlar. fiasa, gerçek olaylardan yola ç›karak haz›rlanan senaryonun hikayesini yeniden kurgulayarak daha duygulu ve etkileyici bir hale dönüfltürür. F‹LM‹N KÜNYES‹ Filmin Ad› Yönetmen Yap›mc› Senaryo G. Yönetmeni Oyuncular Yap›m Y›l Sabah uyand›¤›mda durum de¤iflmiflti. Festival jüri üyeleri aras›nda, Amerikan elçili¤inde, galiba kültür ofisinde görevli bir de Amerikal› vard›. Topra¤›n Kan› gibi bir petrol filminin festivalde birinci seçilmesinden, bu Amerikal› dostumuz hofllanmam›fl, ‘Bu filmi birinci ilan ederseniz, bu taa Türk-Amerikan iliflkilerinin bozulmas›na kadar gider’ demifl. Son seçiminde Belediye Baflkanl›¤›n› kaybeden o zamanki baflkan (Dr. Avni Tolunay) da gece saat 3’te jüriyi tekrar toplam›fl. O ana kadar hiçbir derece alamayan bir baflka filmi (Haldun Dormen’in Bozuk Düzen’ini) birinci seçmifller. Bizim Topra¤›n Kan› filmimizi de ikinci yapm›fllar.” “Burada petrol yok” O zaman bir bas›n toplant›s›yla, dönen oyunlar› aç›klayan ve ikincilik ödülünü reddederek Antalya’y› terk etti¤ini belirten Bilginer, Jürinin Amerikal› üyesinin, “Topra¤›n Kan›” filminin birinci seçilme- Topra¤›n Kan› At›f Y›lmaz At›f Y›lmaz Recep Bilginer Ayfle fiasa Recep Bilginer Gani Turanl› Fikret Hakan Belgin Doruk Erol Tafl Tuncer Necmio¤lu Fevzi Tuna Nuran Aksoy Günefl Film 1966 sine neden karfl› ç›kt›¤›n› da yaz›s›nda flöyle anlat›yor. “Filmin konusu içinde flöyle bir pasaj var. Batman’da birçok kuyu aç›l›yor, kesin sonuç al›nmadan kapat›l›yor. Sondaj ekibinin bafl›nda sarhofl, kad›n düflkünü bir mühendis vard›r. Yard›mc›lar, iflçiler, ustalar Türk’tür. Gene böyle aç›lan kuyulardan biri ‘Burada petrol yok’ diye Amerikal› flef taraf›ndan kapat›lmak isteniyor. Fakat, yard›mc›lar, ustalar ve iflçiler inanm›fllar; ‘O kuyuda petrol var’ diye. Geceleri gizlice çal›flarak sondaj› tamaml›yorlar ve gerçekten o kuyudan petrol f›flk›r›yor. Oyunun kahramanlar›ndan olan teknisyen (Fikret Hakan) sevincinden yüzünü gözünü petrolle boyuyor ve sevgilisiyle (Belgin Doruk) kuyu bafl›nda kucaklafl›yor. Biz bu olay› gerçekten bir süre önce Batman’da geçmifl bir olaydan ald›k, Nitekim gerçek hayatta, o sarhofl mühendis, bu olaydan sonra Türk iflçilerinin toplad›klar› imzalar sonucu vazifesinden uzaklaflt›r›l›yor.” Filmlerinden baz›lar›: Kanl› Feryad - 1951 ‹ki Kafadar Deliler Pansiyonunda - 1952 H›çk›r›k - 1953 fiimal Y›ld›z› - 1954 Da¤lar› Bekleyen K›z - 1955 Gelinin Murad› - 1957 Bir fioförün Gizli Defteri - 1958 Bu Vatan›n Çocuklar› - 1959 Ala Geyik - 1959 Doland›r›c›lar fiah› - 1960 K›z›l Vazo - 1961 Cengiz Han'›n Hazineleri - 1962 Yar›n Bizimdir - 1963 Keflanl› Ali Destan› - 1964 Hep O fiark› - 1965 Taçs›z Kral - 1965 Murat'›n Türküsü - 1965 Topra¤›n Kan› - 1966 Ah Güzel ‹stanbul - 1966 Kozano¤lu - 1967 Cemile - 1968 Köro¤lu - 1968 K›z›l Vazo - 1969 Menekfle Gözler - 1969 Aflktan da Üstün - 1970 Battal Gazi Destan› - 1971 Güllü - 1971 Yedi Kocal› Hürmüz - 1971 Cemo - 1972 Güllü Geliyor Güllü - 1973 Mevlana - 1973 Zavall›lar - 1974 Çapk›n H›rs›z - 1975 Ma¤lup Edilemeyenler - 1976 Selvi Boylum, Al Yazmal›m - 1977 Kibar Feyzo - 1978 Köfleyi Dönen Adam - 1978 Adak - 1979 Talihli Amele - 1980 Dolap Beygiri - 1982 Mine - 1982 Bir Yudum Sevgi - 1984 Ad› Vasfiye - 1985 Asiye Nas›l Kurtulur - 1986 De¤irmen - 1986 Aaahhh Belinda - 1986 Kad›n›n Ad› Yok - 1987 Hayallerim, Aflk›m Ve Sen - 1987 Arkadafl›m fieytan - 1988 Berdel - 1990 Bekle Dedim Gölgeye - 1990 Düfl Gezginleri - 1992 Tatl› Betüfl - 1993 Gece, Melek Ve Bizim Çocuklar - 1993 Nihavend Mucize - 1997 Eylül F›rt›nas› - 1999 E¤reti Gelin - 2004 At›f Y›lmaz Bat›beki (Yönetmen, 9 Aral›k 1925 - 5 May›s 2006) Tam ismi At›f Y›lmaz Bat›beki, 9 Aral›k 1925'te Mersin'de do¤du. Bir süre ‹stanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okuduktan sonra resime olan ilgisi sebebiyle Güzel Sanatlar Akademisi'nin Resim Bölümü'ne geçifl yaparak e¤itimini tamamlad›. Ö¤rencilik dönemi ve sonras›nda da Nuri ‹yem Atölyesi'nde resim çal›flmalar›na bafllad›. Bat›beki, bir süre film elefltirmeni, ressam ve senaryo yazar› olarak çal›flt›ktan ve iki filmde yönetmen yard›mc›l›¤› yapt›ktan sonra, 1951 y›l›nda ilk konulu filmi “Kanl› Feryat”la yönetmenli¤e ad›m att› ve 119 filme imzas›n› att›, 51 filmin senaryosunu yazd›, 27 filmin yap›mc›l›¤›n› yapt›.Bir çok meslek örgütünün kuruculu¤unda ve yönetiminde bulundu. Yönetti¤i son film 2004 y›l›nda E¤reti Gelin oldu. Türk sinema tarihinin 1950 sonras› evrelerini onun filmlerinde görmek ve gözlemlemek mümkündür. 93 TEKNOLOJ Lazer'in keflfinin 50. y›ldönümü Tarihin en önemli icatlar›ndan ve günümüzde endüstriden t›pa, telefon flebekesinden DVD okuyucuya birçok kullan›m alan› bulunan lazer ›fl›n› 50 yafl›na bas›yor. Keflfinin 50. y›ldönümü tüm dünyada kutlanacak olan lazer teknolojisi bugün birçok elektronik cihazda kullan›l›rken, bu teknoloji uçaklar›n yön bulmas›, diflçilik, yaz›c›, fiber-optik kablolarla veri iletilmesi, metal üretimi, slayt gösterisi, DVD okuyucu ve yaz›c› gibi birçok günlük kullan›m alan›nda insanlar›n yaflam›n› kolaylaflt›r›yor. ‹lk k›rm›z› lazer ›fl›n›, 16 May›s 1960'ta Amerikan Hughes Aircraft havac›l›k firmas›n›n laboratuar›nda çal›flan 32 yafl›ndaki fizikçi Theodore Maiman'›n keflfi sayesinde bir kat› kristal yakut ile üretildi. ‹lginç bir flekilde kimsenin kelime anlam›n› bilmedi¤i lazer, ‹ngilizce yaz›l›fl›yla "Light Amplification by Stimulated Emission of Radiation" tan›m›n›n k›saltmas›. Bilimadamlar›, lazer ›fl›n› fikriyle asl›nda ilk ortaya ç›kan›n 1917 y›l›nda Einstein oldu¤unu belirterek, ünlü fizikçinin, ›fl›¤›n fotonlardan meydana geldi¤ini ilk fark eden oldu¤una iflaret ediyorlar. Lazerin 50. y›ldönümü dolay›s›yla dünyan›n birçok üniversitesinde de etkinlikler düzenlendi. Türk ö¤rencilerin ‘‹nsans›z Uça¤›na’ ABD’den ödül ODTÜ'lü ö¤rencilerin tasarlad›¤› insans›z hava arac›, ABD'de düzenlenen yar›flmada 69 tasar›m aras›nda 6. oldu ODTÜ Havac›l›k ve Uzay Mühendisli¤i bölümünde ö¤renim gören 7 son s›n›f ö¤rencisi, tasarlad›klar› insans›z hava arac› ile ABD’de düzenlenen uluslararas› prestije sahip "Tasarla-Yap-Uçur" adl› yar›flmada 6. oldu. Ö¤renciler, bu araçla Hava Harp Okulu’nca bu y›l ilk kez gerçeklefltirilen ayn› formattaki yar›flmay› da birincilikle tamamlad›. ODTÜ Havac›l›k ve Uzay Mühendisli¤i son s›n›f ö¤rencisi Sedat Güldü, insans›z hava arac›n› arkadafllar› Nihat Yan›k, Can Yezer, Ömer Uygun, Yaroslav Novikov, Engürcan Güler ve Orkun fiimflek ile 5 ayda tamamlad›klar›n› anlatt›. Arac›n, ABD’deki yar›flmada, bofl uçufl, 10 beysbol topu ve 5 beysbol sopas› tafl›yarak uçma gibi görevleri yerine getirdi¤ini belirten Güldü, pek çok seçkin üniversiteden 69 tak›m›n kat›ld›¤› bu yar›flmada, alt›nc› olmay› baflard›klar›n› söyledi. ABD’deki yar›flman›n ard›ndan Hava Harp Okulu’nca düzenlenen ulusal yar›flmas›nda birinci olduklar›n› kaydeden Güldü, "Bu, bizim tecrübemizi art›rd›. Uçak tasarlamak yeterli de¤il, üretmek önemli. Yüksek lisans yap›p çal›flmalar›m›za devam edece¤iz" dedi. BM Uyard›; “Ekolojik sistemler çökebilir” BM taraf›ndan yay›nlanan bir raporda, "devletlerin hemen harekete geçmemeleri halinde, biyolojik çeflitlili¤i sa¤layan ekolojik sistemlerin çökme riskiyle karfl› karfl›ya oldu¤u" bildirildi. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, BM’de aç›klanan raporun önsözünde, sa¤l›kl› bir gezegen ve insano¤lunun sürdürülebilir gelece¤i için yeni bir biyolojik çeflitlilik vizyonuna ihtiyaç oldu¤unu belirtti. Ban Ki-mun, biyolojik çeflitlilik kayb›n›n kökenindeki nedenlerle mücadele etmek için tüm karar alma mekanizmalar›nda ve ekonomik sektörlerde biyolojik çeflitlili¤in korunmas›na özel öncelik verilmesi gerekti¤ini kaydetti. Bilimsel verilere dayanan raporda, dünya liderlerinin küresel, ulusal ve yerel düzeyde biyolojik çeflitlilik kayb› oran›n› düflürmeye yönelik verdikleri sözleri tutmad›klar› belirtildi. Dünyada hayvan ve bitki çeflitlerinin yok olma tehdidiyle karfl› karfl›ya oldu¤u ifade edilen raporda, özellikle kurba¤a ve di¤er amfibilerin (hem karada hem de suda yaflayanlar) yok olma riskindeki grubun bafl›nda geldi¤i, mercan kayalar›n›n en h›zl› yok olan tür oldu¤u ve tüm bitki türlerinin neredeyse dörtte birinin yok olma tehdidiyle karfl› karfl›ya oldu¤u bildirildi. Raporda ayr›ca Amazon ya¤mur ormanlar›n›n ve tatl› su göllerinin h›zla azald›¤›ndan da bahsedildi. Rapor, tüm bu olumsuz geliflmelerin nedenleri aras›nda "çevre kirlili¤inin, iklim de¤iflikli¤inin, kurakl›¤›n, ormanlar›n yok oluflunun, ruhsats›z ve fazla avlanman›n ve yang›nlar›n" geldi¤ini vurgulad›. Rapor eylül ay›nda, 192 üyeli BM Genel Kurulunun üst düzey toplant›lar› s›ras›nda ele al›nacak. BM, 2010 y›l›n› "Uluslararas› Biyolojik Çeflitlilik Y›l›" olarak kabul etmiflti. 94 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010 AJANDA >> ANKOMAK 2010 ‹fl ve ‹nflaat Makineleri Tarih Yer Web : 09.06.2010 - 13.06.2010 : ‹stanbul Fuar Merkezi - Yeflilköy : www.ite-turkey.com >> KOMPO‹ST'2010 Polimer, Fiber, Teknik Tekstil, Cam Elyaf›, Cam Elyaf Takviyeli Plastik, Karbon Elyaf›, Yap›flt›r›c›lar, Reçine Ve Hammaddeler Tarih Yer Web : 10.06.2010 - 13.06.2010 : ‹stanbul Fuar Merkezi - Yeflilköy : wwww.sentezfuar.com >> REW ‹STANBUL 2010 Cevre, Geri Dönüflüm, At›k Yönetimi, Su Teknolojileri, Belediye, Kent Mobilyalar› Tarih Yer Web : 10.06.2010 - 13.06.2010 : Tüyap Fuar ve Kongre Mrk. : www.ifo.com.tr >> 9. Dünya rüzgar enerjisi sergisi Rüzgar Türbini, Yan/Ara Ürün ve Ekipmaanlar›, Rüzgar Ölçüm Aletleri, Rüzgar ve Su Pompalar›, Tarih Yer Web : 15.06.2010 - 17.06.2010 : Haliç Kongre Merkezi : www.wwec2010.com 95 ÇZG YORUM Yakup Güler 96 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010