PDF İndir

Transkript

PDF İndir
54
Sayı 54 Mayıs - Haziran 2010
Enerji sektörü yeniden
dizayn ediliyor:
Yeniden
yenilenebilir
enerji kaynaklar›
Mimarl›k: Mimari tasar›m,
ekoloji, ekolojik enerji
Osmanl› ‹stanbul’unda
Halkal› Su Yolu
Bir ça¤dafl Osmanl› mimar›:
Mimar Kemalettin Bey
Sayı 54 Mayıs - Haziran 2010
‹mtiyaz Sahibi
Mimar ve Mühendisler Grubu adına
Genel Başkan
Avni Çebi
54
Enerji sektörü yeniden
dizayn ediliyor;
Yine yeniden
yenilenebilir
enerji kaynaklar›
Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü
Adem Sarı
Minarl›k: Mimari tasar›m,
ekoloji, ekolojik enerji
Osmanl› ‹stanbul’unda
halkal› su yolu
Bir ça¤dafl Osmanl› mimar›;
Mimar Kemalettin Bey
Yay›n Koordinatörü
İsmail Şaşmaz
[email protected]
Yay›n Kurulu
Mehmet İşci, Osman Arı, Yakup Güler,
Mahmut Çelik, Yavuz Sarı,
Mehmet Bulayır, Mesut Uğur,
Osman Şahbaz, Yılmaz Ada
Bu Say›ya Katk›da Bulunanlar
Ahmet Erkoç, Dilaver Demirağ,
Hikmet Ateş, Yılmaz Ada,
Yay›n Dan›flma Kurulu
Prof. Dr. İlhami Karayalçın,
Prof. Dr. Nazif Gürdoğan, Adnan Çelik,
Prof. Dr. Nizamettin Aydın,
Prof. Dr. Zeki Çizmecioğlu,
Yrd. Doç. Dr. Ömer Faruk Kültür,
Ali Reyhan Esen, Fatih Dönmez
Editör
A. Kadir Mermertaş
[email protected]
Görsel Yönetmen
Nevzat Albayrak
Renk Ayr›m›
Muhammet Dilsiz
Reklam
[email protected]
‹letiflim Adresi
Kuştepe Biracılar Sok. No: 7
Mecidiyeköy/İstanbul
Tel: 212 217 51 00
Fax: 212 217 22 63
Web: www.mmg.org.tr
E-posta: [email protected]
‹çerik ve Yap›m
Eski Osmanlı Sok. Cansun Apt. 5/7
Mecidiyeköy/İstanbul
Tel: 212 273 27 50
Fax: 212 273 27 51
Web: www.ajanspiksel.com
E-posta: [email protected]
Bas›m
Milsan Basın San. A.Ş.
0212 471 71 50
Yay›n Türü
İki ayda bir yayınlanır.
Yerel Süreli Yayın
Ücretsizdir
Yazı ve reklamların içerik sorumluluğu
sahiplerine aittir. Kaynak gösterilerek
alıntı yapılabilir.
editörden
Merhaba,
Ülkeler gelifltikçe enerjiye gereksinim daha da artmakta. Fosil
yak›tlar›n çevreye verdi¤i zararlar ve tükenecek olmalar› yeni kaynaklar› gündeme getirmekte. Art›k tükenen kaynaklar yerine tükenmeyen, yenilenen kaynaklar enerjide a¤›rl›k kazanmaya bafllad›. Özellikle petrolün gündemden düflmeye bafllamas› enerji sektörünü etkiledi¤i gibi sanayi sektöründe de yeni geliflmeleri beraberinde getirdi.
Sanayi toplumlar› kendilerine yeni enerji kaynaklar›na göre flekil vermeye, büyüme stratejilerini buna göre oluflturmaya bafllad›lar.
Örne¤in fosil yak›tlarla çal›flan araçlar yerine elektrikli ve biodizel ile
çal›flan araçlar üretilmeye baflland›. Bu geliflmeler ülkelerin d›fl politikalar›na da yans›yor. Petrol ve benzeri yak›tlar üzerinden oluflturulan
devlet politikalar› yerini alternatif stratejilere b›rakmaya bafll›yor.
Do¤u ile bat› aras›nda enerji köprüsü olan ülkemiz de bu yeni stratejilere ayak uydurmak zorundad›r. Hem enerji köprüsü olmas› hem de
yenilenebilir enerji kaynaklar› bak›m›ndan zengin bir ülke olmas› yeni
dünya düzeninde ülkemizin rolünü büyütecektir. Bu ba¤lamda
geçmiflten gelen enerji politikam›z yeniden dizayn edilmelidir.
Enerji sektörünün büyüklü¤ü ve bugün gelinen noktadaki öneminden
dolay› Mimar ve Mühendis Dergisi olarak bu say›m›zda enerji sektöründeki geliflmeleri ve yeni stratejileri dosya konusu olarak ele
ald›k. Enerji sektöründe söz sahibi uzmanlarla konuyu derinlemesine
inceleyerek siz de¤erli okuyucular›m›z›n de¤erlendirmesine sunduk.
Ayr›ca bu say›m›zda yine ilgi ile okuyabilece¤iniz röportajlar,
mimarl›k ve mühendislikle ilgili makaleler bulabileceksiniz
Önümüzdeki say›larda buluflmak dile¤iyle…
A. Kadir Mermertafl
Enerji sektörü yeniden dizayn ediliyor;
28
DOSYA
“Yeniden yenilenebilir
enerji kaynaklar›”
‹nsano¤lu varoldu¤u günden itibaren enerjiye gereksinim
duymufl ve çeflitli enerji kaynaklar›n› kullanm›flt›r. Kas
gücünden atefle, suya kadar birçok enerji kayna¤›n› kullanarak
insanl›k var olma savafl› verdi. Genel olarak bakt›¤›m›zda
asl›nda insanl›k tarihinin ilk y›llar›nda belki yokluktan belki
bilgi eksikli¤inden yenilenebilir enerji kaynaklar› kullan›l›yordu.
Sanayi toplumuna gelindi¤inde ise fosil yak›tlara a¤›rl›k
verilmeye baflland›. Fakat bu yak›tlar›n çevreye verdi¤i zararlar
ve tükenecek olmalar› insanlar› yeniden yenilenebilir enerji
kaynaklar›na yöneltti. Mimar ve Mühendis Dergisi olarak bizde
bu say›m›zda dosya konusu olarak enerjinin bu serüvenini ve
ülkemizin enerji politikas›n› ve yap›lmas› gerekenleri ele ald›k.
Bizden Haberler
6
Haber
16
Mimarl›k: Mehmet ‹flci; Mimari tasar›m, ekoloji, ekolojik enerji
22
Foto¤raf: Osman Ar›
77
Makale: fiahan Dede, Aksel Cesur
86
Kitapl›k
87
Bir Portre: Bir ça¤dafl Osmanl› mimar; Mimar Kemalettin Bey
90
Teknoloji
94
Ajanda
95
Çizgi-Yorum: Yakup Güler
96
70
Kent ve Yaflam:
Çevre, enerji ve mimari
74
Gezi: Tarakl›’dan
Mudurnu’ya
78
Tarihten:
Osmanl› ‹stanbul’unda
Halkal› Su Yolu
20
Haber Analiz:
Kontrolsüz nüfus
art›fl›n›n zararlar› ve
‹stanbul Bo¤az›’na
üçüncü köprü
84
Tan›t›m:
Enerji ve Enerji
Verimlili¤i Ortak Ak›l
Toplant›lar›
92
Sinema ve
Mühendislik:
Filme bulaflm›fl ‘petrol’
lekesinin 44 y›ll›k
hikâyesi:
“Topra¤›n Kan›”
Baflkandan
Türkiye,
enerjisini arayan ülke
lkemiz kalk›nmakta, sanayimiz
geliflmekte, gittikçe artan teknoloji kullan›m› enerji ihtiyac›m›z› h›zla artt›rmaktad›r. Türkiye, bugün için dünyan›n en büyük 17. ekonomisi ve dünyan›n enerji talebi artmas› oran›nda da 2.
büyük ülkesidir. Enerjide % 73 oran›nda d›fla ba¤›ml› olan ülkemizin kalk›nmas›nda en büyük darbo¤az› da enerjide bu d›fla ba¤›ml›l›k oluflturuyor.
Ü
Türkiye ihtiyac› olan enerjiyi bir flekilde
sa¤l›yor. Her ne kadar d›fla olan ba¤›ml›l›¤›m›z ülkemizin kalk›nma ve refah
seviyesini artt›rmakta bir engelse de
bunu bir avantaja çevirmekte elimizde.
Ülkemizin genç, dinamik ve e¤itimli nüfusunun oluflturdu¤u kalk›nma talebi ülkemiz için en büyük enerjidir. Yeni teknolojilere h›zla adapte olan insan›m›z,
kendi yerli enerji sanayisini de üretecek potansiyele sahiptir. Türkiye’de bu
konuda olumlu ad›mlar at›l›yor. Önümüzdeki 10 y›lda, artan enerji talebimizi karfl›lamak için 100 milyar ABD dolar› yat›r›m yap›lacakt›r. Bu yat›r›mlarda
yerli teknoloji oran›n› artt›rmak için gerekli tedbirler ilgili bakanl›klarca al›nmal› ve bu konuda yat›r›m yapacak giriflimcilere gerekli destekler verilmelidir. Küçük yat›r›mc›lar›n yapamayaca¤›
teknoloji transferi sa¤lanmas› için enerji yat›r›mlar›nda konsilidasyona gidilerek, yat›r›mlarda yerli teknoloji katk›
pay›n›n artt›r›lmas› sa¤lanmal›, bunun
için gerekli zemin yasal olarak ihale
dokümanlar›nda oluflturulmal›d›r. Ülkemizin enerji teknolojilerinde bir üs olmas› için zemin haz›rlanmal›d›r. Yoksa
her yat›r›mc›n›n bir ifltahla girece¤i
enerji sektörü at›l yat›r›mlar›n oldu¤u,
teknoloji üretemedi¤imiz ve devletin
al›m garantisini bekleyen, biriktirdi¤imiz kaynaklar›n yat›r›mlar›n finansma-
n›na akt›¤› bir alana dönüflebilir.
Fosil yak›tlardaki azalma ve çevreye
verdi¤i zararlardan dolay›, önümüzdeki dönem yenilenebilir enerjilerin ça¤›
olacakt›r. Türkiye, enerjideki 1700’lerde bafllayan kömür ve 1850’ lerde bafllayan petrol uygulamalar›n› 100 y›l geriden gelerek yakalamaya çal›flt›. Önümüzdeki 30 y›l yenilenebilir enerji ve 0
karbon emisyonlu hidrojen enerjisi ça¤› olacakt›r. Bu konuda ülkemiz daha
önceki enerji devrimlerinde kaybetti¤i
zaman› kazanmak için daha dikkatli olmal› ve gerekli yat›r›mlar› yapmal›d›r.
Önümüzdeki 30 y›l
yenilenebilir enerji ve
0 karbon emisyonlu hidrojen
enerjisi ça¤› olacakt›r. Bu
konuda ülkemiz daha önceki
enerji devrimlerinde
kaybetti¤i zaman› kazanmak için
daha dikkatli olmal› ve gerekli
yat›r›mlar› yapmal›d›r.
Ülkemiz h›zla artan enerji ihtiyac›n› karfl›lamak ve stratejik bir teknoloji olarak
nükleer enerji yat›r›mlar›n› gerçeklefltirmelidir.
Türkiye bir taraftan enerji ihtiyac›n› karfl›larken bir taraftan da enerjinin verimli kullan›m› konusunda bir seferberlik
bafllatmal›d›r. Ülkemizde bir mal›n üretiminde enerjinin maliyeti Avrupa bölgesine göre 2, Japonya ya göre 4 misli
pahal›d›r. Bu rakamlar› h›zl›ca afla¤›lara
çekecek verimlilik politika ve uygulamalar›n› sanayiden konutlara kadar uygulamal›y›z. Enerji Bakanl›¤›m›z›n bafllatt›¤› enerjinin verimli kullan›m› uygulamalar›na destek vermeli ve bu uygu-
lamalar›n yayg›nlaflmas›na yard›mc› olmal›y›z. Enerjide dünya % 70’ler oran›nda kömür ve fosil yak›tlara ba¤l›d›r.
Bu noktada yap›lacak her türlü iyilefltirme çevrenin ve ekosistemin korunmas›
için önemlidir. Burada yap›lacak olan
bir davran›fl de¤iflikli¤inden çok bir
kültür de¤iflimini gerektirmektedir. Bir
fleyin sat›n alma de¤erinin ötesinde etik
de¤erine vurgu yap›lmal›, israftan uzak
olarak gelecek nesillerinde yeryüzünde sa¤l›kl› yaflam hakk›na sayg› duymal›y›z.
Mimar ve Mühendisler Grubu olarak
enerjinin verimli kullan›m› çok disiplinli
bir mühendislik alan› oldu¤u için tasar›mdan iflletmeye kadar önemli bir konu olarak görüyoruz. Bafllat›lan enerji
verimlili¤i çal›flmalar›na katk› olmas›
aç›s›nda 27 May›s’ta ‹stanbul Milli E¤itim Müdürlü¤ü yöneticilerine yönelik
olarak yapaca¤›m›z “Okullarda Enerjinin Verimli Kullan›m› Seminerini”
önemsiyoruz. Bu etkinli¤i kurucu üyesi
oldu¤umuz TEVEM (Türkiye Enerji Verimlili¤i Meclisi)’in bir etkinli¤i olarak
da görüyoruz.
Sivil toplumun bafllat›lan güzel uygulamalar›n yay›l›m›nda yetkili kurumlara
yard›mc› olmas› önemli bir görevdir.
Bu konuda enerjinin ve suyun verimli
kullan›m› için çal›flmalar yapmal›y›z ve
yapanlar› desteklemeliyiz. Bilmeliyiz ki
paran›n da sat›n alamayaca¤› bir gün
için geç kalm›fl olabiliriz. Birlikte çevresi daha güzel korunmufl bir dünya infla
etmek için çal›flmal›y›z.
Avni Çebi
Genel Baflkan
BZDEN HABERLER
Prof. Dr.
M. Fatih Botsal›;
“‹novasyon ve
AR-GE ç›k›fl yolu
olacakt›r”
M
DES‹ Genel Müdürü Dr. Ömer Do¤an;
“Bilgi yo¤un ürünler üretmeliyiz”
M
MG Çarflamba Toplant›s›’na kat›lan DES‹ Genel Müdürü Dr. Ömer
Do¤an “AR–GE’nin Rekabet Gücü” konusunda kat›l›mc›lara bilgi
verdi. AR-GE, emek – sab›r – bilgi isteyen bir olgu ve bunu tutku haline
getirmifl insan say›s›n›n az oldu¤unu belirten Do¤an, “AR-GE’de en önemli unsurun, ürüne bilgi unsurunun kat›lmas›d›r. Çünkü ürün kendine has olmak zorundad›r, aksi takdirde de taklitlerinin önüne geçmek imkâns›zlaflmaktad›r,” dedi.
AR-GE’nin bir aflamas›ndan olan ‘saha testleri’nin yeterli geri beslemeyi sa¤lamak
ve ürüne nihai hali vermek aç›s›ndan çok önemli oldu¤unu aktaran Do¤an, tüketicilerde üretici farkl›l›klar›n›n oluflturulmas›n›n çok elzem oldu¤unu ifade etti.
Uzakdo¤ulu üreticilerin genelde stoklu çal›flmad›klar›n›, siparifl sürelerinin, ek
özellik istemenin, özellikleri belirlemenin ve kalite de¤iflkenli¤inin ve ucuzlu¤un
sorun oldu¤unu aktaran Do¤an, ithalatç› olman›n çözüm olmad›¤›n› özellikle vurgulad›. Baflkas› da yapabiliyorsa burada dikkatli olunmas› gerekti¤ini belirten
Do¤an, “ithal edilmesi düflünülen bir ürünün birçok farkl› marka alt›nda
bas›labilir olmas›n›n, kendine has ürün oluflturmamas›na neden olacakt›r. Bilgi
yo¤un ürünlerin üretimine yönelmek gerekmektedir. Bunlar›n üretiminde de
özellikle yaz›l›m ve AR-GE k›s›mlar›n›n yerli b›rak›lmas›, know-how’›n yo¤un
olmad›¤› ürünler için efor sarf etmek yerine de ithalat›n›n yap›lmas› mant›kl› olacakt›r,” dedi.
Marka ve patent ifllemleri de salt ürünü korumak ad›na yap›lan bir uygulama
olmad›¤›n›, bunlar al›nmad›¤› takdirde hukuki olarak da zor duruma
düflülebilece¤ini söyleyen Do¤an, “zaten taklidin önüne geçmek neredeyse
imkâns›z,” dedi. Al›c›s›nda farkl›l›¤› istetecek ürünler üretmenin gereklili¤i
üzerinde duran Do¤an, “bir ürün standart olmamal›d›r,” dedi. Do¤an, Japonlar ile
ABD’lilerin iflbirli¤i ile Japonya’da yap›lan bir tünel projesine de¤inerek, projenin
bitiminden sonraki 3 y›l iflletim gelirleri ABD’lilere ait olacak olan proje bittikten
sonra 3 y›l boyunca neredeyse hiç kullan›lmad›¤›n›n gözlendi¤ini, rekabetin en
önemli faktörlerinden birisinin de kültür oldu¤unu, çünkü kültürün de rekabeti
etkiledi¤ini ifade etti.
Uzakdo¤ulu firmalar›n çok fazla alt tedarikçisinin olmas›n›n da onlar› avantajl›
k›ld›¤›n› aktaran Do¤an, ülkemizde otomotiv sektörünün geliflmesinin en önemli
etmeninin de çok güçlü yan sanayisinin olmas› oldu¤unu vurgulad›. Katk› sa¤layacak, de¤er yaratacak iflbirli¤inin her zaman faydal› oldu¤unu söyleyen Do¤an,
firmalarda ba¤›ms›z AR-GE birimlerinin de olmas› gerekti¤ini söyleyerek, aksi
takdirde bir AR-GE kültürünün oluflmas›n›n zor oldu¤unu ifade etti.
6 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
imar ve Mühendisler Grubu
Derne¤i Konya ‹l Temsilcili¤i
taraf›ndan düzenlenen Nisan ay› Bizbize Konuflmalar program›nda AR-Ge ve ‹novasyon konusu ele al›nd›. Selçuklu Belediyesi Ahmet Keleflo¤lu
Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa konuflmac› olarak kat›lan Prof. Dr.
M. Fatih Botsal›, inovasyonun tan›m›,
türleri ve ekonomik de¤erleri konusunda kat›l›mc›lara bilgi verdi .
Bilim ve teknoloji dünyas› taraf›ndan
son dönemde ad›ndan s›kça bahsedilen
inovasyonun, bilim ve teknolojinin ekonomik ve toplumsal yarar sa¤layacak flekilde yenilenmesi anlam›na geldi¤ini belirten Botsal›, “günümüz rekabet koflullar›na göre yeni veya iyilefltirilmifl ürün,
hizmet veya üretim yöntemi gelifltirmek
ve bunu ticari gelir elde edecek hale getirmek için yürütülen tüm süreçler inovasyonun kapsam›na girmektedir. Geliflmifl ülkelerle aram›zdaki teknoloji ve
üretim a盤›n›n kapat›labilmesi için de
iflletmelerin inovasyon ile ar-ge çal›flmalar›na önem vermeleri gerekmektedir”
dedi. ABD ve Avrupa ülkelerinin gerçekleflen ekonomik büyümelerinin en az yar›s› teknolojik inovasyon ile sa¤land›¤›n›
belirten Botsal›, “Türkiye’de ulusal ve
bölgesel inovasyon sistemleri kurulmal›
ve bunlar›n uygulanmas› sa¤lanmal›d›r,” dedi.
Mimar ve Mühendisler Grubu Konya ‹l
Temsilcisi Arif Kösen ise “1993 y›l›nda
‹stanbul’da kurulan ve Konya’ya tafl›d›¤›m›z Mimar ve Mühendisler Grubu
meslektafllar›m›z› bilgilendirmek ve bir
araya getirerek olumlu bir sinerji meydana getirmeyi amaçlamaktad›r. E¤itim
seminerleri, farkl› konulardaki araflt›rma çal›flmalar›m›zla meslektafllar›m›z›n
kendilerini gelifltirmelerini, bilimsel, kültürel ve teknolojik geliflmeleri takip etmelerini hedefliyoruz” dedi.
BZDEN HABERLER
Baflbakanl›k e-Devlet
Dan›flma Grubu Baflkan›
Dr. Ramazan Alt›nok;
“e-Devlet’in yap›s›nda
hizmet var”
M
Orta Anadolu Kalk›nma Ajans›
Genel Sekreteri Dr. Mustafa Palanc›o¤lu;
“Kalk›nma ajanslar› ile
yat›r›m daha kolay”
M
MG Kayseri fiubesi taraf›ndan düzenlenen “Bizbize Konuflmalar” program›n›n nisan ay› konu¤u Orta Anadolu Kalk›nma
Ajans› (ORAN) Genel Sekreteri Dr. Mustafa Palanc›o¤lu oldu.
Kalk›nma ajanslar›n›n kurulufl amaçlar› ve iflleyifl süreci hakk›nda bilgi
veren Palanc›o¤lu, "dünyada 500 civar›nda kalk›nma ajans› ve merkezi
Avrupa’da bulunan Kalk›nma Ajanslar› Birli¤i bulunmaktad›r. Ülkemizde
uzun zaman önce kurulmas› için çal›flmalar yürütülen kalk›nma ajanslar›n›n önü engellenmelerle t›kand›¤›ndan bir türlü yol alamam›flt›. Ancak
yap›lan yasal düzenlemelerle birlikte hayata geçirilerek, bugün itibariyle
ülkemizde 26 Kalk›nma Ajans›’n›n kuruluflu tamamland›," dedi.
Orta Anadolu Kalk›nma Ajans›’n›n Kayseri, Yozgat ve Sivas illerini kapsad›¤›n› ve ajans›n merkezinin de Kayseri’de bulundu¤unu belirten Palanc›o¤lu, “Kalk›nma Ajans›’n›n yönetim kurulunda illerin valileri, belediye
baflkanlar›, ticaret odas› baflkanlar›, il genel meclis baflkanlar› bulunmaktad›r. Kalk›nma Ajans›, kamu ‹hale yasas›na tabi olmayan, ticari iflletmeler kurup kar-zarar getiren faaliyetlerde bulunabilecek bir yap› olan kamu tüzel kiflili¤idir. Karar mekanizmas› yönetim kurulu olan ajans›n yürütmesini ise Genel Sekreterlik yönetmektedir. Ajans bünyesinde 100
üyeden müteflekkil bir Kalk›nma Kurulu yer almaktad›r. Bu kurul, genel
sekreterli¤e görüfl bildirmek ve proje önermek fleklinde görev yapar. Yine
ajans bünyesinde oluflturulan Yat›r›m Destek Ofisi ‘nde de bu görüfl ve
proje önerileri de¤erlendirilir. Kalk›nma ajanslar›n› Devlet Planlama Teflkilat›’n›n yerele kaym›fl hali olarak tan›mlayabiliriz,” dedi.
Ajans›n ayn› zamanda kurumlar aras› iletiflim ve koordinasyon görevi de
yapt›¤›n› belirten Palanc›o¤lu flunlar› söyledi: “Ajans›n AB projelerinin
havuzu haline gelmesi planlanmaktad›r. AB hibe programlar› ve bu programlardan yararlanmak isteyenlerin ürettikleri projelerin buluflma adresi Kalk›nma Ajanslar› olacakt›r. Proje haz›rlama konusunda da ücretsiz
destek verilecektir. Ajans›m›z, sektörler baz›nda araflt›rma ve veri toplanma çal›flmalar› yapmaktad›r. Toplanan verilerin ifllenmesinden sonra,
sektörel t›kan›kl›klar›n afl›lmas›, yeni yat›r›m sektörlerinin oluflturulmas›
ve yat›r›mlar›n do¤ru flekilde yönlendirilmesi konular›nda çözümler üretilecektir. Bu sayede tüm yat›r›mc›lar›n tek adreste buluflmas› ve yat›r›m
verimlili¤inin sa¤lanmas› hedeflenmektedir.” dedi
8 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
MG Ankara fiubesi taraf›ndan düzenlenen e-Devlet konulu Bizbize Konuflmalar
program›na Baflbakanl›k e-Devlet Dan›flma Grubu Baflkan› Dr. Ramazan Alt›nok konuk oldu. Alt›nok, sunumda e-Devlet nedir? Ülke olarak
biz nerdeyiz? Dünya nereye gidiyor? Teknoloji nereye gidiyor? Web 2.0 hayat›m›za ne gibi yenilikler
getirdi? gibi konulara de¤indi.
e-Devlet’in teknik boyutlar›ndan daha ziyade sosyal boyutlar› oldu¤unu aktaran Alt›nok, ideal e-Devlet uygulamas›na gidildi¤inde vatandafl›n devlet
dairesine gitmeden, ka¤›t kullanmadan tüm ifllemlerini halledebilece¤ini belirtti. K⤛d›n bürokrasinin ruhu oldu¤unu, k⤛ts›z bürokrasinin çok nadir
oldu¤unu, kiflilerin kudretinin k⤛da yans›yan imza ve mühürleriyle ortaya ç›kt›¤›n› ifade eden Alt›nok, k⤛d›n saltanat›n›n bitmesinin bürokrasinin
de saltanat›n› tehdit edece¤ini söyledi. e-Devlet sisteminde kamu hizmetlerinin hepsinin internet ortam›nda ve tek bir internet adresinde, yap›lacak ifl
bafll›klar›na göre düzenlenmesi gerekti¤ine de¤inen Alt›nok, “e-devlet yap›s›nda büyük bakanl›k binalar› yerine hizmet var” dedi.
E-Devlet’e geçiflte oldukça iyi durumda olan ‹sveç’te birçok ifl internetten yürütüldü¤ü için, örne¤in kültür dairesi bir apartman dairesinde çal›flan
10 kifliden olufluyor. ‹rlanda’da bankalar caddesi
olarak bilinen caddede bankalar›n ço¤u flubelerini
kapatm›fl ve art›k bu yerlerin ço¤u hamburgerci olmufl. e-Devlet’in devlet ve vatandafl aras›ndaki iliflkiyi ve devlete bak›fl aç›s›n› de¤ifltirece¤ine de¤inen
Alt›nok, demokrasinin halk›n yönetime kat›lmas›
oldu¤unu ve e-Devlet’in bu kat›l›m› önemli oranda
art›rabilece¤ini ifade etti. 2003’te resmi olarak eDevlet’e geçifl çal›flmalar›n›n bafllad›¤›n› fakat
2010’da bitmesi planlanan 111 projenin 6-7 tanesin hayata geçirebildi¤ini aktaran Alt›nok, Türkiye’de istenen ilerlemenin olmamas›n›n sebebinin
ne yap›laca¤›n›n bilinmemesi ve teknoloji problemi
olmad›¤›n›, sorunun mevzuat sorununun yan› s›ra
tüm kamu kurulufllar›n›n koordinasyon içinde beraber hareket edememesinden kaynakland›¤›na
de¤indi. Alt›nok, sistemin hayata geçirilmesi için,
kalifiye kiflilerden oluflturulmufl bir koordinasyon
kurumunun kurulmas› gerekti¤inin önemine iflaret
etti.
BZDEN HABERLER
Vak›flar Genel Müdürü Yusuf Beyaz›t;
“Tarihi eserlere yeniden
hayat veriyoruz”
‹stanbul Ticaret Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Sabri Orman;
“Üniversite ve Sivil Toplum
Kurulufllar› iflbirli¤i yapmal›”
MG Genel Baflkan› Avni Çebi, Genel Sekreter Adem
Sar› ve Genel Sekreter Yard›mc›s› ‹smail Özkaya ile
birlikte ‹stanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Sabri Orman'› makam›nda ziyaret etti.
MMG'nin yapt›¤› çal›flmalar hakk›nda k›sa bilgi veren MMG Genel Baflkan› Avni Çebi, sivil toplum kurulufllar›n›n günümüzde
daha da önem kazand›¤›n› ifade ederek, üniversitelerle iflbirli¤ine gittiklerini belirtti. Bu çerçevede Turgut Cansever Okumalar›
programlar›n›n bir oturumunu ‹stanbul Ticaret Üniversitesi'nin
ev sahipli¤inde gerçeklefltirildi¤ini dile getiren Çebi, “katk›lar›ndan dolay› ‹stanbul Ticaret Üniversitesi’ne teflekkür ediyoruz.
Düzenlenecek yeni etkinliklerde de ‹stanbul Ticaret Üniversitesi'yle iflbirli¤ini gelifltirerek devam ettirmek istiyoruz,” dedi.
MMG'nin etkinliklerini ilgiyle izledi¤ini ifade eden ‹stanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Sabri Orman, “sivil toplum kurulufllar›n›n etkinliklerine ellerindeki imkânlar çerçevesinde
yard›mc› olmaktan mutluluk duyar›z. Yap›lacak çal›flmalarda iflbirli¤ini tesis etmek ülkemiz için yap›lacak çal›flmalarda çok
önemli bir yer teflkil etmektedir,” dedi.
M
M
MG Ankara fiube Baflkan› Y›lmaz Ada ve Yönetim
Kurulu üyesi Ertu¤rul Kuyrukçu Vak›flar Genel Müdürü Yusuf Beyaz›t’› makam›nda ziyaret ettiler.
Vak›flar Haftas› dolay›s›yla gerçeklefltirilen ziyarette Vak›flar genel Müdürlü¤ü’nün yapt›¤› çal›flmalar hakk›nda bilgi
al›flveriflinde bulunuldu. Vak›flar Genel Müdürlü¤ü’nün son
y›llarda yapt›¤› çal›flmalar› yak›ndan takip ettiklerini belirten Y›lmaz Ada, “son y›llarda gerçeklefltirilen özellikle restorasyon çal›flmalar›n› takdirle karfl›l›yoruz. Yap›lan bu çal›flmalar ile tarihimize yeniden hayat veriliyor,” dedi. Vak›flar
Genel Müdürü Yusuf Beyaz›t ise ziyaretten duydu¤u memnuniyeti dile getirerek, “tarihi eserli infla eden geçmiflimize,
ecdad›m›za lay›k olmak için tarihi yaflatmaya devam etmeliyiz. Tarihi eserlere hayat vererek tarihi yeniden yafl›yoruz,” dedi.
Macaristan Baflkonsolosu’na ziyaret
M
imar ve Mühendisler Grubu Genel Baflkan› Avni Çebi, MMG D›fl ‹liflkilerden
Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Osman fiahbaz ve MMG Genel Sekreteri
Adem Sar›, Macaristan Cumhuriyeti Baflkonsolosu Dr. András Gyenge’yi
makam›nda ziyaret ettiler.
Genel Baflkan Avni Çebi, Macaristan Baflkonsolosu Dr. András Gyenge’ye Mimar
ve Mühendisler Grubu hakk›nda k›sa bir bilgi vererek, “Mimar ve Mühendis” dergisinden takdim etti. Ziyarette ayr›ca Gyenge’ye 28 May›s – 1 Haziran 2010 tarihleri aras›nda Macaristan’a düzenlenecek olan kültür gezisi hakk›nda bilgilendirme yap›ld›. Macaristan’daki MMG eflde¤eri kurumlarla nas›l bir diyalog
içinde olunabilece¤i, iflbirliklerinin nas›l art›r›laca¤› hususlar›ndan fikir
al›flveriflinde bulunuldu.
10 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
BZDEN HABERLER
MMG ‹zmir fiubesi’nde
sertifika töreni
zmir Kalk›nma Ajans›’n›n tasar›m ve
yönetim sistemleri bafll›¤› ad› alt›nda
mühendis ve mühendis aday› üniversite ö¤rencilerinin mesleki geliflimlerine katk› sa¤lamak üzere ücretsiz olarak
MMG ‹zmir fiubesi taraf›ndan düzenlenen e¤itimler sonucunda kat›l›mc›lara
sertifikalar› verildi.
Mimar ve Mühendisler Grubu ‹zmir fiubesi Baflkan› Ünal Özturkut törenin aç›l›fl
konuflmas›nda e¤itim çal›flmalar›m›z›
birlik ve beraberlik içinde örnek bir dayan›flma sa¤layarak projeye uygun olarak
eksiksiz tamamlad›klar›n› belirtti. Özturkut konuflmas›nda ayr›ca tasar›m e¤itimine 156, yönetim sistemleri e¤itimine
221 olmak üzere toplam 377 kursiyere
tam donan›ml› salonlar›nda verdikleri
e¤itimden memnuniyet duyduklar›n› ifade etti.
Törene kat›lan MMG Yönetim Kurulu
Üyesi Osman Ar›, MMG ‹zmir fiubesi’nin
baflar›l› çal›flmalar›n› yakinen takip ettiklerini belirterek, ‹ZKA projesi kapsam›nda verilen kurslardaki baflar›l› çal›flmalar›ndan ve etkinliklerinden dolay› ‹zmir
fiubesi Baflkan› Ünal Özturkut baflta olmak üzere yönetim kurulu ve tüm üyelere teflekkürlerini iletti.
Tören kursiyerlere sertifikalar›n›n da¤›t›m› ile sona erdi.
‹
Kandilli Rasathanesi’ne teknik gezi
M
imar ve Mühendisler Grubu Yerbilimleri Komisyonu’nun organize etti¤i
Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araflt›rma Enstitüsü teknik gezisi MMG
üyelerinin kat›l›m› ile gerçeklefltirildi.
4 k›s›mdan oluflan teknik inceleme gezisinin ilk aya¤›nda meteoroloji k›sm› incelendi. Burada günefl ›fl›¤›n› ölçme, yerin-topra¤›n nemini ölçen aletlere ve m2’ye
düflen ya¤mur miktar›n› ölçen cihazlara kadar birçok inceleme gerçeklefltirildi.
‹kinci k›s›mda uzay araflt›rmalar› ile ilgili bölüm incelendi. Burada yerleflik bulunan 1915 sipariflli, 1930’lu y›llarda kullan›ma bafllat›lan tarihi özelli¤i de bulunan
tamamen mekanik bir teleskop ile gerçeklefltirilen gözlemler hakk›nda kat›l›mc›lara bilgi verildi.
Üçüncü k›s›mda ise Ulusal Deprem ‹nceleme Merkezi’nde yetkililerden bilgi al›nd›.
Elektronik ortam›n kullan›lmas›yla beraber at›l olarak bekleyen sismograflar d›fl›nda deprem ile alakal› tüm incelemelerin yap›ld›¤› bu birimde yetkililerden bilgi
al›nd›. Sadece rasathanenin Türkiye’nin çeflitli yerlerinde 120 kadar deprem verilerini kaydeden ölçüm istasyonu oldu¤unu ifade eden yetkililer, 1930’dan beri veri tutuldu¤unu dile getirdiler. Depremin önceden tahmin edilmesine yönelik çal›flmalar›n yap›ld›¤› bilgisini veren yetkililer, bu konuda henüz ciddi bir geliflmenin
de söz konusu olmad›¤›n› aktard› ve bunun için depremin olufl an›nda ölçülen ciddi say›da veriye gerek oldu¤unu ve bu veriler aras› korelasyonun da bizden sonraki neslin araflt›rmalar› sonras› ortaya ç›kart›labilece¤ini ifade etti.
12 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
BZDEN HABERLER
Seyrantepe Stad›’ndaki çal›flmalar yerinde incelendi
M
imar ve Mühendisler Grubu ‹nflaat Komisyonu taraf›ndan organize edilen Seyrantepe Stad›
teknik inceleme gezisi MMG üyelerinin
kat›l›m› ile gerçeklefltirildi. Kimi zaman
bitmeyen ihalesiyle, kimi zaman teknolojisiyle, kapasitesiyle, ulafl›m imkân›yla,
projesiyle gündeme gelen Seyrantepe Stad›’ndaki çal›flmalar yerinde incelendi.
Mimarl›¤›n› Mete Arakl›’n›n yapt›¤› projenin zemini bir k›sm› doldurma bir k›sm›
ise 4,5 br’lik zemin gerilmesi yakalanacak
kadar sa¤laml›k teflkil etmektedir. Projede
14 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
4 adet dev kolon bulunmaktad›r. Bu kolanlar kompozit kolon olup içleri ise beton doludur. Diogonal kirifllerin üzerine
çat› yükü bindirilmektedir. Bu çat› süper
ayak diye tabir edilen kolonlar üzerindedir. Bunlar›n iki tanesinde asansör yer almaktad›r. Çelik çat› ve betonun farkl› ölçülerde çal›flmas› ise 4 adet deprem izolatörü ile engellenmektedir. Stada ulafl›m
ise metro vas›tas›yla Seyrantepe dura¤›ndan, metro-stat aras› yaklafl›k 80 m uzakl›kta, 3 adet tünel ile sa¤lanmaktad›r.
Projede ilk olarak otopark stat çevresinde
ayr› temel üzerinde olmas› planlanm›fl.
Fakat daha sonradan stad›n alt k›sm›na
3500 araç kapasiteli otopark yap›lm›flt›r.
fiu anda proje tamamen Avrupai kalite ve
mühendislikle Türk mimar ve Türk mühendisleri taraf›ndan yürütülmektedir.
HABERLER
Enerji sektörünün ‹stanbul buluflmas›;
16. Uluslararas› Enerji ve Çevre Fuar› ve
Konferans› ICCI 2010
Enerji sektörünün önemli buluflma noktalar›ndan 16. Uluslararas› Enerji ve Çevre Fuar› ve
Konferans› ICCI 2010 ‹stanbul’da gerçeklefltirildi. 12-14 May›s 2010 tarihlerinde Yeflilköy
WOW Convention Center'da gerçeklefltirilen ICCI 2010’a enerji sektöründeki önemli
firmalar kat›ld›.
F
uar›n aç›l›fl›nda konuflan EPDK
Baflkan› Hasan Köktafl, Türkiye
ekonomisin küresel krizin etkilerini her alanda üzerinden att›¤›n› bu alanda en h›zl› toparlanman›n ise enerji sektöründe oldu¤unu söyledi. Elektrik ve do¤algaz talebinde y›l›n ayn› dönemine göre
görülen yüzde 9 ila 18 oran›ndaki art›fl›n
bunun en büyük göstergesi oldu¤unu
söyledi.
Bu y›l kurulu güçleri 40 ila 144 megavat
aras›nda de¤iflen 10 adet hidroelektrik
santralinin devreye al›naca¤›n› aç›klayan
Köktafl, Türkiye'de hidroelektirik santrali
lisanslar›n›n yüzde 90'›n›n yat›r›ma de¤il
lisans ticaretine konu oldu¤u ve bu iflten
birilerin haks›z yere milyarlarca dolar gelir elde etti¤i sav›n›n da do¤ru olmad›¤›n›
16 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
söyledi. Köktafl, konu hakk›ndaki aç›klamalar›n› flöyle sürdürdü:
"Tüm ekonomik ve mali kriterleri ile gerçek bir yat›r›mc› oldu¤u bilindi¤i halde
enerji gibi sonucu 3-4 y›ldan evvel al›namayan sermaye yo¤un yat›r›mlar› yapamayanlar olmufltur, olacakt›r. Bu flirketler
kendilerine ortaklar bulabilecek ya da
sektörden çekilebileceklerdir. En önemlisi
ise bu hisse devirleri sayesinde baz›
önemli yabanc› flirketlerin bu sektöre girip yat›r›mlar› üstlenmifl olmas› çok
önemlidir."
Köktafl son aylarda 3 enerji flirketin halka
arz›n›n gerçekleflecek olmas›n› ise memnuniyet verici olarak nitelendirdi.
ICCI 2010'un aç›l›fl› için düzenlenen bas›n
toplant›s›nda bir konuflma yapan Ulusla-
raras› Enerji Ajans› Bafl Ekonomisti Dr. Fatih Birol; dünya petrol ve do¤al gaz piyasalar›ndaki son geliflmeler, uluslararas› iklim de¤iflikli¤i görüflmelerindeki mevcut
durum ile nükleer ve yenilenebilir enerjide dünya ve Avrupa'daki e¤ilimleri de¤erlendirirken, bu geliflmelerin Türkiye'nin
enerji sektörüne etkilerine dikkat çekti.
Birol konuflmas›nda önümüzdeki 20 y›ll›k
dönem için gelifltirilen enerji senaryosuna iliflkin olarak, "Petrol ana enerji kayna¤› olmaya devam edecek. Irak petrol yataklar› gelifltirilmek için genellikle aç›k ve
göreceli olarak ucuz. Politikac›lar iyimser
bir flekilde h›zl› kapasite art›fl› olaca¤›n›
iddia ediyor. Fakat alçakgönüllü bir baflar› bile -mevcut üretimin ikiye katlanmas›küresel petrol pazar› için muazzam bir et-
ki yaratabilirdi. Ana sorunlar ise güvenlik,
altyap› eksikli¤i, su ve personel olacak"
dedi. Enerji sektöründeki bir di¤er önemli konunun referans senaryolar içinde
ABD do¤al gaz tedariki oldu¤unu vurgulayan Birol, "Bizim de¤erlendirmemize göre
ABD gaz üretimi 2030'a kadar artarak ithalat›n›n üzerine ç›kacak ve küresel ekonomik düzelmenin h›z›, gaz ve elektrik talebi beklentilerinde anahtar rol üstlenecek. S›v›laflt›r›lm›fl do¤algaza büyüyen ilgi
boru hatlar›ndan verilen gaza ifltah› azalt›yor" dedi. S›cakl›klarda 2 derece art›fl limitlendirilmesinin ise, bölgelerde büyük
ve h›zl› bir emisyon indirimi gerektirdi¤ine dikkat çeken Birol, bunun da 2030 y›l›na kadar (450 senaryo içerisinde) 10.5 trilyon dolarl›k yat›r›ma ihtiyaç oluflturaca¤›n› aç›klad›. 2008-2030 senaryosuna göre
artan Avrupa Birli¤i elektrik üretiminin
yenilebilir enerji ihtiyac›n› art›raca¤›n›
belirten Birol, nükleer enerji üretiminin
de bu süreçte art›fl kaydedece¤ine dikkat
çekti. Birol, nükleer enerjiye artan ilginin,
kapasiteleri yeniden yap›land›rmay› da
beraberinde getirece¤ini ifade etti.
Birol ayr›ca nükleer enerji üretiminin,
mevcut nükleer kapasitenin üçte ikisinden fazlas›na sahip olan OECD'ye üye olmayan ülkelerde yeniden yap›land›r›laca¤›n› aç›klad›. Birol, nükleer enerjide mevcut kapasitenin yüzde 40'›n›n ise sadece
Çin'de bulundu¤una dikkat çekti.
ICCI 2010 Organizasyon Komitesi Koordinatörü Süleyman Bulak ise konuflmas›nda enerji üretiminin çeflitlendirilerek özellefltirmeye devam edilmesi gerekti¤ini anlatt›. Özellikle yenilenebilir enerji kaynaklar›n›n kullan›m›na iliflkin yat›r›mlara h›z
verilmesi gerekti¤ini belirten Bulak, "Dünyada bu alanlara bugünden yat›r›m yapmayanlar gelecekte enerjisiz kalacak. Türkiye'nin bu noktada enerji üretiminde riskini da¤›tmas› için rüzgar, günefl, su, at›k
ve jeotermal enerjiye yat›r›m yapmas› gerekiyor" dedi. Yaflanan global krizin, Türkiye'de enerji yat›r›mlar› için çok önemli f›rsatlar yaratt›¤›na dikkat çeken Bulak,
"Türkiye'nin enerjisinin kesilmemesi için
2020 y›l›na kadar 100 milyar dolara yak›n
yat›r›m yapmas› gerekiyor. Aksi takdirde
gelece¤imize gölge düflebilir" dedi.
Dünyada 2 milyon kiflinin enerjiye sa¤l›kl› eriflemedi¤ini dile getiren Enerji ve Tabi
Kaynaklar Bakanl›¤› Müsteflar Yard›mc›s›
ve Organizasyon ve Dan›flma Komitesi
Baflkan› Selahattin Çimen, enerji üretiminin sorunsuz ya da sa¤l›kl› gerçeklefltirilebilmesi için sürdürülebilirlik ve enerji finansman›n önemine dikkat çekti. Çimen,
iklim de¤iflikli¤i ve karbon emisyonu nedeni ile nükleer enerjinin giderek önem
kazand›¤›n› aç›klad›. Türkiye Kojenerasyon ve Temiz Enerji Teknolojileri Derne¤i
Yönetim Kurulu Baflkan› Özkan A¤›fl ise
ICCI 2010'un aç›l›fl konuflmas›nda, nükleer enerji santralleri yap›m›nda hükümetin kararl›l›¤›n› bütün güçleriyle desteklediklerini belirterek, "Türkiye, nükleer teknolojiden daha fazla uzak duramaz. Ancak, uygulamada gerek santral dizayn›nda, gerekse nükleer at›klar›n yok edilmesinde dünyan›n en yeni teknolojilerinin
kullan›lmas›na önem ve öncelik verilmelidir" diye konufltu.
17
HABERLER
Mühendislik e¤itiminde yeni dönem;
Teknoloji Fakülteleri
Üniversitelerde yeni kurulan teknoloji fakültelerine, bu y›l
yap›lan üniversiteye girifl s›nav› sonuçlar›na göre 20102011 e¤itim-ö¤retim y›l›ndan itibaren ö¤renci al›nmaya
bafllanacak. Mühendis yetifltirecek bu fakültelerden mezun
olanlar ayr›ca pedagojik e¤itim almalar› halinde meslek
liselerinde ö¤retmenlik de yapabilecek.
B
akanlar Kurulu geçen y›l, Afyon
Kocatepe, Batman, Cumhuriyet,
Düzce, F›rat, Gazi, Karabük, Karadeniz Teknik, K›rklareli, Kocaeli, Marmara, Mersin, Mu¤la, Pamukkale, Sakarya,
Selçuk, Dumlup›nar ve Süleyman Demirel
üniversiteleri ile Gebze Yüksek Teknoloji
Enstitüsü bünyesindeki teknik e¤itim fakültelerinin kapat›larak yerlerine teknoloji fakülteleri kurulmas›n› kararlaflt›rm›flt›.
Bu üniversitelerden altyap›s› haz›r olanlar, gelecek e¤itim-ö¤retim y›l›ndan itibaren ö¤renci almaya bafllayacak.
YÖK Üyesi Prof. Dr. Durmufl Günay, yapt›¤› aç›klamada, teknoloji fakültelerinin,
''Teknik e¤itim fakültelerinin dönüfltürülmüfl flekli de¤il, s›f›rdan kurulan fakülte-
18 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
ler oldu¤unu'' söyledi.
Teknoloji fakülteleri bünyesinde Makine,
Mekatronik, Metalürji ve Malzeme, Otomotiv ve Yaz›l›m mühendisli¤i gibi bölümler aç›laca¤›n› ifade eden Günay, ''teknoloji fakültesi bünyesindeki bölümlerin mühendislik fakültelerinin bünyelerindeki
bölümlerden fark›, teknoloji fakültesi ö¤rencilerinin bir sömestr iflyeri e¤itimi görecek olmalar›'' dedi.
Teknoloji fakültelerindeki mühendislik
bölümlerinin, ö¤retim üyelerinin niteli¤i,
müfredat ve puan türü aç›s›ndan di¤er
mühendislik bölümlerinden fark› bulunmayaca¤›n› vurgulayan Günay, ''di¤er
mühendisliklerden fark›, daha uygulamaya dönük olmalar›. Böylece beceri niteli¤i
olan mühendisler yetiflecek. Mühendis
unvan› alacaklar'' dedi. Günay, Türkiye'deki sanayinin ''uygulama yapan, beceri niteli¤i olan mühendislere ihtiyac› bulundu¤unu'' kaydetti.
Teknoloji fakültelerini tercih edecek meslek lisesi ö¤rencilerine ek puan verilip verilmeyece¤i sorusu üzerine Günay, flunlar› söyledi: ''Bu henüz kararlaflt›r›lmad›. Bu
fakültelere mesleki ortaö¤retimden gelenlerin daha baflar›l› olacaklar›n› düflünüyorum. Çünkü üniversite s›navlar› genel lise
müfredat› göz önüne al›narak haz›rlan›yor. Bu çocuklar ek puanla buralara girerlerse ortaö¤retimde de uygulaman›n içinden geldiklerinden daha baflar›l› olacaklar›n› düflünüyorum. Ayr›ca teknoloji fakültesi mezunlar›n›n ö¤retmenlikte de daha
baflar›l› olacaklar›n› düflünüyorum. Biz
mesleki ve teknik e¤itimi teflvik etmek istiyoruz. E¤er mesleki ve teknik ortaö¤retimdeki ö¤rencilere ek puanla teknoloji
fakültelerinin mühendislik fakültelerine
gidebilme yolu aç›l›rsa o zaman mesleki
ve teknik ortaö¤retimi daha çok ö¤rencinin tercih etmesini sa¤lam›fl olaca¤›z, daha çok motive etmifl olaca¤›z.''
Ek puan verilmesiyle ilgili haz›rl›¤› yapt›¤›n› belirten Günay, konuyu YÖK Genel
Kurulu'nda gündeme getirece¤ini bildirdi.
YÖK Üyesi Prof. Dr. Günay, flunlar› kaydetti: Burada flu tereddüt olabilir, bu ö¤renciler mühendislik fakültelerindeki bölümlere giderken ek puan verilmiyor da neden teknoloji fakültelerindeki mühendislik fakültelerine giderlerken ek puan veriliyor? Böyle bir elefltiri gelebilir ama mesela ö¤retmen lisesi mezunlar› da e¤itim
fakültelerine giderken ek puan al›yor.
Mesleki teknik ö¤retimden teknoloji fakültelerine giden ö¤rencilerin ek puan almas› da ülkemiz için gerekli. Kald› ki bu
çocuklar daha çok laboratuarlarda, atölyelerde çal›fl›yorlar. E¤er ek puan kabul
edilirse mesleki teknik e¤itimi teflvik etmifl olaca¤›z.''
HABER ANALZ
Kontrolsüz nüfus art›fl›n›n zararlar› ve
‹stanbul Bo¤az›’na üçüncü köprü
Uzun zamand›r özellikle de son günlerde önemli tart›flma konular›ndan biri de ‹stanbul’a yap›lmas›
düflünülen 3. köprü ve güzergâh›. 3. köprünün yap›laca¤› uzun zamand›r konufluluyordu fakat
tart›flman›n alevi güzergâh›n belli olmas›yla artt›. Tart›flma konusu 3.köprüden ziyade güzergâh
üzerinde yo¤unlafl›yor. ‹stanbul’un ci¤erlerinin bu proje ile yok edilece¤i yo¤un flekilde konuflulur
oldu. Bizde bu yaz›m›zda k›saca bu tart›flmalara de¤inece¤iz.
> Y.Doç. Dr. Ömer Faruk Kültür
‹.Ü. ‹nflaat Fakültesi Ö¤retim Üyesi
Ü
çüncü köprü yap›lmal› m› yap›lmamal› m› sorusundan önce bölge plan› ve ülke plan›nda devlet
politikas› nedir ne olmal›d›r tart›fl›lmal›d›r. ‹stanbul’un ve di¤er illerin nüfusu ne
olmal›d›r. Bu konular aç›kl›¤a kavuflturulmal›d›r. S›rf muhalefet olsun diye üçüncü
köprüye karfl› ç›k›lmamal›d›r. ‹stanbul
20 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
ulafl›m›n› rahatlatmak aç›s›ndan belki üç
de¤il, dört köprüye ihtiyac›m›z var.
Ancak sorun, köprü say›s› de¤il, plans›z
kentleflmedir. ‹kinci köprü de baflta s›rf
transit geçifl için düflünülüp tasarlanm›flt›. Fakat daha sonra ba¤lant› yollar yap›larak flehir içi yol haline geldi. Burada da 3.
köprü yap›ld›¤›nda durum ne olacak? Bu
sorular›n bugün soruluyor olmas›n› geçmiflten bugüne gelen plans›zl›¤›n bir göstergesi olarak görebiliriz. Örne¤in Marmaray Projesi planlan›rken 3. köprü düflünüldü mü? ‹stanbul trafi¤i her s›k›flt›¤›nda köprüler mi yap›lacak? Asl›nda tüm bu
sorular›n cevab›n› planlama içerisinde verebiliriz. Do¤ru bir flehir planlamas› yap›l-
ele alarak 3. köprü özelinde genel yap›y›
de¤erlendirelim.
Tarihi Aç›dan:
‹stanbul as›rlard›r üç büyük medeniyete
befliklik etmifl eflsiz bir tarihi flehirdir. Bugün nüfus bask›s›ndan bu tarihi öneme
haiz yap›lar tehdit adl›ndad›r. Bütün insanl›¤›n ortak miras› ‹stanbul’da bar›nmaktad›r. Kontrolsüz nüfus art›fl› yüzünden bunlar›n yok olmas›na sebep olmak
suçtur. Bugün sur içi diye tarif edilen bölge tarihi sit alan olarak ele al›n›p bir plan
dahilinde tarihi yaflamak isteyenlere hizmet eden bir bölge olmal›d›r. Bunun d›fl›ndaki faaliyetler baflka bölgelere kayd›r›lmal›d›r.
Ekonomik Aç›dan:
fiehirlerde nüfus artt›kça hayat pahal›laflmakta maliyetler artmaktad›r. Ayn› mal›
daha avantajl› flehirde daha az maliyetle
üretmek mümkün olmakta bu durumda
firmalar›n rekabet flans› kalmamaktad›r.
‹nsanlar mutsuz olmakta ifl sahalar› giderek kapanmaktad›r. Su getirme trafik sorunlar›n› çözme maliyetleri artmaktad›r.
Bugün Anadolu’daki birçok flehir nüfus
azl›¤›ndan ekonomik bak›mdan iflas etmifl durumdad›r. Devletin yapt›¤› yat›r›mlar›n çok çok alt›nda vergi geliri toplanabilmektedir. Bu da o flehirdeki hem yoksulu hem de zengini etkilemektedir. Yoksul ifl bulabilmek için göç etmekte zenginde daha çok kazanmak için göç etmek durumunda kalmaktad›r.
Çevre Aç›s›ndan :
Do¤al alanlar yok olmakta temiz hava kalitesi giderek bozulmaktad›r. Yeni yollar
yapmak için yeflil alanlar asfalt ve betona
yerini terk etmektedir. fiehre su getirmek
için uzun mesafelerden kanallar aç›p barajlar terfi istasyonlar› infla etmek gerekmektedir. Eksoz gazlar›, tozlar insan sa¤l›¤›n› tehdit etmektedir.
m›fl olsayd› bugün bunlar› konuflmuyor
olurduk. Bu planlamay› sadece trafik
planlamas› olarak de¤il toptan flehir planlamas› olarak düflünmeliyiz.
Bugün Bo¤aziçi Köprüsü ve Fatih Köprüsü olmayan bir ‹stanbul'u düflünmek bile
zor. Fakat flehrin kuzeyi, su havzalar› ve
yeflil alanlar›yla kentin akci¤eri. Üstelik
master plana göre kuzeye do¤ru geliflme
öngörülmüyordu. Amerika'da flehirler, y›llar öncesinde tasarlan›p buna göre kuruldu: En son bu büyüklükteki bir köprü
(Verrazano-Narrows Köprüsü) 1964'te infla edildi.
Son zamanlarda baz› devlet ve yerel yönetim kurumlar›n›n yapt›¤› gibi ‹stanbul’a yeni nüfus çekecek ifllemler yap›larak 15 milyon olan nüfus 30 milyona ç›kar›lmak istendi¤i anlafl›lmaktad›r. Bu durumda 3. Köprüyü de¤il 6. Köprünün de
yerini flimdiden araflt›rmak bulmak gerekir.
Peki bu do¤ru mudur?
S›ras›yla irdeleyelim.
Çünkü ‹stanbul tarihi, co¤rafi, topografik,
ekonomik ve stratejik aç›dan bak›ld›¤›nda
ancak 7.5 milyonun yaflad›¤› bir flehir olmal›d›r. ‹stanbul’un tüm bu özelliklerini
Topografik Aç›dan:
‹stanbul’un topografik yap›s› çok engebeli oldu¤u için k›fl flartlar› da a¤›r geçti¤inden düz ve iklimin sert olmad›¤› yerlere
göre dezavantajl›d›r. Yerleflim yerlerinin
yo¤un olmas› problemlerin çözülmemesine sebep olmaktad›r. ‹nsanlar ifllerine gidememekte her fley aksamaktad›r.
Stratejik Aç›dan:
Ülke nüfusunun dörtte birinin bir tek flehirde bar›nmas› bütün yumurtalar›n tek
kefeye konmas›yla eflde¤erdir. Herhangi
bir do¤al afette veya savaflta ülkenin onar›lamaz yaralar almas›na sebep olur.
25
21
MMARLIK
Mimari tasar›m, ekoloji, ekolojik enerji
> Mehmet ‹flci
Mimar
“‹nsanlar›n bizzat kendi iflledikleri yüzünden
karada ve denizde düzen bozuldu, ki Allah
yapt›klar›n›n bir k›sm›n› onlara tatt›rs›n; belki de
(tuttuklar› kötü yoldan) dönerler”. RUM 41
Bir A¤r› Yak›ld›kça Sevilmeli
Gecenin dürüstlü¤ünden herkes kuflkulan›r
korkulur o kufl yüklü iniltilerden
ve mor a¤z›n› gecenin kumuna bat›ran ben
ça¤dafl serüvenler ad›na
bütün foto¤raflar›n› yakan
yakan ve bekleyen.
Çarpar yüzü bir çocu¤un mezarlara
yine de a¤artamaz tan›m›n› gecenin.
Ezgisiz ama esnaf bak›fllar›yla soyunan bir kad›n
ayart›lmaya uygun o çok bayg›n yerlerim
a¤artamaz
çünkü çocuklar ya¤›z bir öpüflle korunur
ben yakar›m ça¤›m›n ellerini. Ben bekliyenim.
Gecenin k›y›s›nda benden konuflulur.
Kara bir irin ak›yor
öpünce o y›k›lm›fl gülüflünden çocuklar›n.
Kara bir salg›d›r çünkü büyük
serüvenler ve çocuklar›n soluk al›fllar› da.
Ürker herkes üflümüfl bir anahtar olagelmekten
bir çocu¤un flehri çarpar yüzümün varofllar›na.
(1964)
‹smet Özel
22 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
Y
irminci yüzy›lda özellikle teknolojide yaflanan geliflmeler ve
enerji kullan›m›ndaki art›flla meydana gelen çevre kirlili¤i, dünyadaki ekolojik dengede geri dönüflü olmayan tahribatlara neden olmaktad›r. Kullan›lan fosil enerji kaynaklar›n›n çevre kirlili¤ine neden olmalar› yan›nda, yak›n gelecekte tükenecek olmalar› da, insano¤lunu yenilenebilir enerji kaynaklar›na yöneltmektedir. Dünyada enerji
tüketiminin yaklafl›k yar›s›n›n binalarda kullan›l›yor olmas›, ekolojik yap› tasar›mlar›n›n önemini artt›rmaktad›r. Binalarda kullan›lan enerjinin, binan›n tasar›m özellikleri ve binaya entegre edilecek yenilenebilir
enerji kaynaklar›ndan yararlanmay› sa¤layan sistemlerle en aza indirilmesi, dünyada yaflanan çevre kirlili¤ine karfl› al›nacak tedbirlerdendir.
Çevre sorunlar› ve bu sorunlar›n nedenlerinin araflt›r›larak, sa¤l›kl› bir
çevrede yaflam›n süreklili¤inin sa¤lanmas› aç›s›ndan, ekolojik yap›lar›n
öneminin belirlenmesi önem tafl›maktad›r(Bozdo¤an,2003).
‹slam’›n idealize etti¤i dünya görüflü ve bu görüfl çerçevesinde oluflturmay› amaç edindi¤i medeniyet, çevresiyle uyum halindedir. ‹nsan›n eylemlerindeki ›l›ml› oluflu “ideal davran›fl modeli” olarak sunan ‹slam,
çevre ve çevresel kaynaklar›n yok edilmesine yönelik her türlü savurganl›¤› (israf), yap›lmas› yasaklanan davran›fllar kategorisi içerisinde de¤erlendirmifltir[1]. ‹nananlar›n›n dünyada oluflturmalar› gereken yerleflim alanlar›n›n ideal tipini, cennetteki yerleflim alanlar›yla sembolize
eden ‹slam, a¤aç ve yeflilli¤i bir güzellik ölçütü olarak sunmufltur[2]. Bugün ‹slam dünyas›nda, çevre sorunlar› konusunda içinde bulunulan
gerçekle, olmas› gereken aras›ndaki uçurumu aflabilecek iki kapsaml›
program uygulanabilir: ilki, ‹slam’›n do¤al düzene iliflkin ezelî hikmetini, onun dinî ehemmiyetini ve insan›n dünyadaki hayat›n›n her safhas›yla olan yak›n iliflkisini formüle etmek ve iyice tan›tmak; ikincisi, do¤al çevrenin etik olarak ele al›nmas›yla ilgili dînî ö¤retilerin bilincini ve
gerekli yerlerde onlar›n uygulama alanlar›n› din ilkesine dayanarak geniflletmektir [3] .
Geleneksel ‹slamî çevre görüflü beflerî ve do¤al veya yapay çevre olarak
adland›r›lan fley ile onlar› ayakta tutan ilâhî çevre aras›ndaki kopar›lmaz daimi iliflkiye dayan›r. Bu ba¤lamda “çevre” kavram›n›n sözlük anlam›yla büyük ölçüde örtüflen Kur’ansal bir kavram›n tespiti, sonras›nda gelifltirilecek teoriler için temel teflkil edecektir. Bu bak›fl aç›s›ndan,
çevre terimine en yak›n Kur’ansal kavram “kuflatma”36 anlam›na gelen
kök fiilden türetilen ve“kuflatan” anlam›na gelen “el-Muhît” kavram›d›r.
Bu kelime dört ayette kâfirleri kuflatt›¤› bildirilen cehenneme iflaret
eder. ‹slam ekoloji bilimi aç›s›ndan en anlaml› ve önemli olan fley, geçti¤i ayetlerin ço¤unda, bu sözcü¤ün “kâfirleri ihata eden” [4] Allah’a
at›fta bulunmas›d›r.
Burada, ‹slam’›n ekolojik argüman›n›n,
topyekün do¤ay› ve bütün fenomenlerini,
alt gerçekliklerin en yüksek düzeyine ulaflmaya motive edilmifl bir flekilde, insan›n
araflt›rma alan›na yerlefltirdi¤i görülebilir.
‹slam’da, insan çevresinin hem mikro
hem de makro düzeylerinin ve insan›n sahip oldu¤u potansiyel yeteneklerin, onu
“Mutlak Gerçeklik” hakk›nda baz› fikirler
elde etmeye götürece¤i ifade edilmektedir. Kainat sayfas›nda insan, ilginç düflünce yetenekleriyle tam anlam›yla baflka bir
yerleflimcidir. Bu nedenle, insan›n do¤a
araflt›rmas› onu, düflünen bir varl›k oluflundan daha çok tutkulu bir varl›k konumuna getirmemelidir(Yeflilyurt,1999).
Sürdürülebilir Kalk›nma
Sürdürülebilirlik, günümüzde ihtiyaçlar›n
karfl›lan›rken gelecek nesillerin de ihtiyaçlar›n›n göz önünde bulunduruldu¤u ve
çevreye zarar vermeyen, do¤al kaynaklar›n bilinçli kullan›ld›¤› bir anlay›fl›n ifadesidir. Yaflanan çevre sorunlar›, h›zl› nüfus
art›fl› ve h›zl› kentleflme, giderek artan
yoksulluk ile uluslararas› eflitsizli¤i de içerecek flekilde, konunun genifl bir bak›fl aç›s›yla ele al›nmas› zorunlulu¤unu ortaya
ç›km›flt›r. Ekonomik kalk›nma yolunda
ad›mlar at›l›rken, çevre faktörü gözard›
edilmeden, sürdürülebilir geliflme sa¤lanmal›d›r. (Koçhan, 2002)
Yenilenebilir enerji kaynaklar›
Yenilenebilir enerji kaynaklar› günefl enerjisi ve türevleri olan rüzgar enerjisi, biyokütle enerjisi, hidroelektrik enerjisi, hidrojen enerjisi, jeotermal enerji ve deniz enerjilerinden oluflmaktad›r. Yenilenebilir
enerji kaynaklar›n›n karbon emisyonlar›n›n, yenilenemeyen (dönüflümsüz) enerji
kaynaklar› ile k›yasland›¤›nda yok denecek kadar az olmas›ndan dolay› temiz
enerjiler olarak da adland›r›lmaktad›rlar.
(Akkaya vd., 2002)
Günefl enerjisi
Günefl enerjisi, güneflin çekirde¤inde yer
alan füzyon süreci ile a盤a ç›kan ›fl›ma
enerjisidir, güneflteki hidrojen gaz›n›n helyuma dönüflmesi fleklindeki füzyon sürecinden kaynaklan›r. Bu enerjinin dünyaya
gelen küçük bir bölümü dahi, insanl›¤›n
mevcut enerji tüketiminden kat kat fazlad›r. Günefl enerjisinden yararlanma konusundaki çal›flmalar özellikle 1970’lerden
sonra h›z kazanm›fl, günefl enerjisi sistemleri teknolojik olarak ilerleme ve maliyet
bak›m›ndan düflme göstermifl, günefl
enerjisi çevresel temiz bir enerji kayna¤›
olarak kendini kabul ettirmifltir. (E‹E,
2000)
gar makineleri ile kullan›m› h›zla artmaktad›r. (Akkaya vd., 2002)
Rüzgar enerjisi
Atmosferdeki s›cakl›k ve bas›nç farkl›l›klar›ndan dolay› hava kitlelerinin yer de¤ifltirmesi, rüzgâr olarak tan›mlanmaktad›r.
Dönüflüme u¤ram›fl günefl enerjisi olan
rüzgâr enerjisi, hava kitlesinin sahip oldu¤u kinetik enerjinin mekanik enerjiye dönüfltürülmesidir. Ço¤u enerji üretim santrallerinin bulundurmak zorunda oldu¤u
so¤utma suyuna ihtiyac› olmamas›, rüzgar enerjisini en zarars›z enerji kayna¤›
olarak göstermekte ve rüzgar enerjisinin
rüzgar türbinleri, rüzgar çiftlikleri ve rüz-
Hidrojen enerjisi
Hafif ve temiz olan hidrojen, yenilenebilir
ve zehirsizdir. Gaz, s›v› ve kat› hallerde
depolan›p, ›s›tma ve ulafl›mda kullan›labilir, termal, mekanik ve elektrik enerjisine
dönüfltürülebilir ve motorlarda yak›t olarak kullan›labilir. Genellikle bol miktarda
bulunan sudan elektroliz yoluyla hidrojen
ve oksijen elde edilebilmekte, kullan›l›nca
tekrar oksijenle birleflerek su haline dönüflmektedir. Bu çevrim s›ras›nda çevreyi
kirletme oran› yok denecek kadar azd›r.
(Göksu, 1999)
Hidroelektrik enerjisi
“Suyun potansiyel enerjisinin kinetik
enerjiye dönüfltürülmesi ile sa¤lanan bir
enerjidir.”
(Akkaya vd., 2002) Günefl enerjisinin etkisiyle harekete geçen hidrolik çevrim s›ras›ndaki bir k›s›m enerjinin a盤a ç›kmas›d›r. Yaflan ya¤murlar›n ard›ndan buharlaflan ya¤mur suyunun geri kalan›, denizlere do¤ru hareket etmektedir. Bu akarsu
enerjisi, su türbinlerini çevirerek elektrik
elde edilmesini sa¤lamaktad›r. (Müezzino¤lu, 2001)
23
MMARLIK
leflme bilimi ya da yurt söylemi anlamlar›n› içermektedir. Hayvan ya da bitkilerin
çevreleri ile olan bütün iliflkileri ekolojinin
nesnesini oluflturmufltur. (Hamamc› ve
Kelefl, 1993) Ekoloji bilim dal›n›n kapsam›na insan›n dahil olmas›, bitki ve hayvan
topluluklar›n›n etkileflimleri içinde insan›n da fonksiyonu oldu¤u, yeni bir olgudur. Klasik ekolojinin araflt›rma alan›na insan faktörü girdikten sonra çal›flmalar bitki, hayvan ve insanlar› eflit ele alacak flekilde geliflmemifl, insan›n biyosferdeki etkisi
insan ekolojisi ya da toplumsal ekoloji ad›
verilen bir yan dal olarak geliflmifltir. (Hamamc› ve Kelefl, 1993)
Biyokütle enerjisi
Biyokütle, yeflil bitkilerin günefl enerjisini
fotosentez yolu ile kimyasal enerjiye dönüfltürerek depolamas› sonucu meydana
gelen biyolojik kütle ve buna ba¤l› organik
madde kaynaklar› olarak tan›mlanmaktad›r.
Jeotermal enerji
Jeotermal enerji yer kabu¤unun derinliklerinde ola¤an d›fl› birikmifl ›s›n›n oluflturdu¤u bir enerji türüdür. Bu ›s› yeryüzüne
bazen do¤al olarak, bazen de sondajlarla
s›cak su, s›cak su buhar veya buhar fleklinde ç›kmaktad›r. (Sancar, 1992)
Deniz enerjileri
Yeryüzüne ulaflan günefl enerjisi yeryüzünün ?’ünü kaplayan sularla kapl› yüzeyler
taraf›ndan emilerek, ›s›ya dönüflür. Is›l tabakalaflma ve buna ba¤l› olarak oluflan yo¤unluk ve tuzluluk tabakalaflmas›, gel-git
enerjisi ve dalga enerjisi deniz enerjileri
olarak s›ralanabilir.
Yenilenebilir enerji kaynaklar›, yenilenemez enerji kaynaklar› gibi s›n›rl› rezervlere sahip olmamalar› ve çevreye olumsuz
etkilerinin yok denecek kadar az olmas›
sebebiyle, gelece¤in enerji kaynaklar› olma durumundad›rlar. Yenilenemez enerji
kaynaklar›n›n kullan›m›na dayanan çevre
sorunlar› incelendi¤inde, bu fikir daha da
güçlenmektedir(Do¤an,2003)..
24 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
Enerji kaynaklar›n›n çevreye etkileri ve
dünyan›n yenilenebilir enerji
kaynaklar›na yöneliminin sebepleri
Dünyada her y›l sanayileflme, h›zl› nüfus
art›fl› ve yaflam standartlar›n›n yükselmesi sebeplerinden dolay› %4-5 oran›nda artan enerji ihtiyac›na karfl›, büyük oranda
bu ihtiyac› karfl›layan fosil yak›t rezervleri
h›zla tükenmektedir. Bugünkü kullan›m
flartlar›nda petrol rezervlerinin 2030-2050
y›llar›nda, kömürün önümüzdeki 150-200
y›lda ve do¤algaz›n 40- 50 y›lda tükenece¤i tahmin edilmektedir. Bununla birlikte
fosil yak›tlar›n kullan›m›n›n dünya s›cakl›¤›n› yaklafl›k 40 y›lda 1,5-4 aras›nda artt›raca¤› öngörülmekte ve bu durum hava
kirlili¤ini artt›rmakta, buzullar›n erimesi
ile sel felaketlerinin artmas›, deniz seviyesinin yükselmesi ve gelecekte deniz seviyesinde bulunan yerleflim yerlerinin sular
alt›nda kalmas› olas›l›klar›n› meydana getirmektedir. (U¤urel, 2002)
Ekoloji
‹lk kez 1866 y›l›nda Alman biyolog Ernest
Haeckel taraf›ndan kullan›ld›¤› kabul edilen ekoloji kavram›, canl› varl›klar›n ortamlar› ile olan iliflkilerinin incelenmesi
olarak tan›mlanm›flt›r. Ekoloji sözcü¤ü,
Yunanca “yaflan›lan yer, yurt” anlam›na
gelen “oikos” ile bilim ya da söylem anlamlar›na gelen “logia” sözcüklerinden türetilmifltir. Ekoloji, etimolojik olarak yer-
Ekolojik mimarl›k
Dünyada giderek artan sanayileflme ve insanlar›n teknolojiden faydalanarak konforlu yaflam sürmek istemesi, enerji tüketiminin artmas›na neden olmaktad›r. Halbuki yap›l› çevremizi olufltururken, ihtiyaçlar›m›z olan bar›nma, ›fl›k, ›s›nma ve
serinleme fonksiyonlar›n›n yerine getirilmesini sa¤larken, dünyam›z› tahrip etmeyecek flekilde sa¤lamam›z, sa¤l›kl› yaflam
için gerekmektedir. Ekolojik mimarl›k, bir
yap›n›n enerji ihtiyac›n› en aza indirmek
amac›yla, tasar›m›n ve malzeme seçiminin bu yönde gerçekleflmesidir. Tasar›mda pasif tasar›m esaslar› uygulan›rken,
malzeme seçimi ve yap›ya entegre edilecek sistemlerle, yap›da gereksinim duyulacak enerjinin üretimine katk›da bulunmak hedeflenmektedir. (Alt›n, 2002)
Enerji mimarl›¤›, sürdürülebilir mimarl›k
olarak da adland›r›lan bu yaklafl›mla tasarlanan yap›lar, gelecek nesillerin daha
kaliteli ve sa¤l›kl› bir yaflam sürmeleri için
bugünden at›lan ad›mlard›r(Do¤an,2003).
Ekolojik yap› yaklafl›mlar›
Ekolojik mimarl›k kapsam›nda yap›lar›n
tasar›m aflamas›ndan ekonomik ömrünün bitmesiyle sonlanan y›k›m aflamas›na
kadar çevreye zarar vermemesi gerekmektedir. Yap›larda kullan›lacak enerjinin yenilenebilir enerji kaynaklar›ndan sa¤lanmas› yan›nda, minimum enerji kullan›m›n›n sa¤lanmas› ve yap›da kullan›lacak sistemlerle art› enerji üretimi gerçekleflmesi
söz konusudur. Yap› tasar›mlar›n›n bulunulan iklim kufla¤›na göre olmas› ve tasar›mda mekan organizasyonunun bu yönde gerçekleflmesi, enerjinin yap›da verimli
bir flekilde kullan›lmas›n› sa¤layacak etkenlerdendir. Çevreye zarar vermeyen yap› malzemelerinin kullan›m›, yap›lar›n topo¤rafyaya uygun tasar›mlar gerçeklefltiri-
lerek uygulanmas›, mevcut ekolojik yap›ya müdahalelerin en az olmas›n› sa¤layacakt›r.
Eski yap›lar›n yeniden kullan›m›
Ekolojik mimarl›k anlay›fl›, bir yap›n›n tasar›m›ndan y›k›m aflamas› olan ekonomik
ömrünün bitimine kadar olan bütün süreyi kapsamaktad›r. Bu ba¤lamda az enerji
kullanan ve çevreye duyarl› yeni tasar›mlar›n yan›nda, mevcut yap›lardan mümkün oldu¤unca uzun süre faydalanmay›
sa¤lamak da ekolojik mimari kapsam›ndad›r. (Koçhan, 2002) Yap›y› oluflturan form,
fonksiyon, konstrüksiyon dengesinin zamanla ifllevini yitirmesi durumunda kullan›lmayan yap›lar, ekolojik mimarl›k anlay›fl› ile yeniden kullan›labilmektedir. Ancak bunun için yap›daki form, fonksiyon
ve konstrüksiyon dengesi günün koflullar›na ba¤l› olarak yeniden kurulmal›d›r(Do¤an,2003).
Çevre duyarl› tasar›m
Çevre duyarl› tasar›mlar, ekolojik ilkelere
uygun olarak tasarlanm›fl yap›lard›r. Çevre ile uyum içinde, optimum kaynak kullan›m›n›n sa¤land›¤› bu yap›larda, yap›n›n
tasarland›¤› çevreye etkisinin minimum
olmas› amaçlanmaktad›r. Yap›n›n tasar›m
aflamas›ndan y›k›m aflamas›na kadar her
ad›m› kapsamaktad›r. (Koçhan, 2002)
mekan›n serinlemesi sa¤lan›r. Saraylarda
avluya döflenen mermer y›kanarak elde
edilen serinleme, köy evlerinde s›k›flt›r›lm›fl toprak yüzeyin ›slat›lmas›yla elde edilir. Osmanl› saray bahçelerinde flad›rvan
denilen oymal› mermerden yap›lm›fl, ortas›ndaki yüksek bir yerden akan su ya da
çeflmelerle serinletme fonksiyonu sa¤lan›rken, ayn› zamanda estetik bir unsur
olarak da yap›lara katk› sa¤lanm›flt›r. Akdeniz mimarisinde rastlanan, Arap ülkelerinde maflrabiye, ülkemizde fianl›urfa, Gaziantep, Kahramanmarafl yörelerinde
maflrafiye, Safranbolu evlerinde ise a¤ ve
kafes gibi örülmüfl d›fl alan olan ve muflabak olarak adland›r›lan sistemle, yap›n›n
günefl alan yüzeyi kaplanarak gölgeleme
yap›l›r(Do¤an,2003).
Yap› malzemelerinin çevreye etkileri ve
insan sa¤l›¤› aç›s›ndan önemi
Enerji tasarrufu sa¤layan ekolojik yap›lar,
sahip olduklar› nitelikler sebebiyle yaflam
kalitesi yüksek mekanlar›n oluflmas›n›
sa¤lamaktad›rlar. Do¤aya uyumlu, çevre
kirlili¤i yaratmayan, geri dönüflümü
mümkün olan, insan sa¤l›¤›n› bozmayan
özelliklere sahip yap› malzemeleri, ekolojik tasar›mlar›n tamamlay›c› ö¤elerini
oluflturmaktad›rlar.
Çevre uyumlu yap› tasar›m› kriterlerinden
olan aktif ve pasif günefl sistemleri ile sak-
lanan iklimlendirme, çevreye zararl› etkilerin azalt›lmas› yan›nda, do¤al olmalar›
nedeniyle insan sa¤l›¤› için de uygundur.
Do¤al yöntemlerle sa¤lanan çözümlerin
daha sa¤l›kl› oldu¤u, geleneksel mimarl›k
örnekleri ile de anlafl›lmaktad›r. Bir yap›da kullan›lan malzemeler, yap›n›n bulundu¤u yörede ç›k›yor ya da yetifliyorsa, o
bölgenin ikliminin belirledi¤i do¤al yap›
malzemeleri olarak, iflleyifl ve iç iklimleri
oluflturmada daha sa¤l›kl›d›rlar. Eskiden
yap›larda %30-40 oranlar›nda ahflap, saman, saz gibi organik malzemeler ve %6070 oran›nda kerpiç, tafl, kiremit, kireç gibi
inorganik malzemeler kullan›l›rken, günümüzde %90-100 oran›nda yapay malzemeler kullan›lmakta, çevre ve insan aç›s›ndan sa¤l›kl› mekânlar yarat›lamamaktad›r. (Akman, 1999)
Ak›ll› binalar
Çevre uyumlu yap› tasar›m› kriterlerinden
olan aktif ve pasif günefl sistemleri ile sa¤lanan iklimlendirme, çevreye zararl› etkilerin azalt›lmas› yan›nda, do¤al olmalar›
nedeniyle insan sa¤l›¤› için de uygundur.
Do¤al yöntemlerle sa¤lanan çözümlerin
daha sa¤l›kl› oldu¤u, geleneksel mimarl›k
örnekleri ile de anlafl›lmaktad›r. Bir yap›da kullan›lan malzemeler, yap›n›n bulundu¤u yörede ç›k›yor ya da yetifliyorsa, o
bölgenin ikliminin belirledi¤i do¤al yap›
Geleneksel mimaride avlular ve
serinletme elemanlar›
Avlu Mimarisi: S›cak iklimin görüldü¤ü
bölgelerde, Akdeniz ikliminde yap›larda
bulunan avlular, yüksekçe duvarlarla çevrilidir. Gündüzleri ›s›nan hava avluda yükselir ve iç mekândaki s›cak hava avluya
do¤ru hareket eder. Geceleri ise avludaki
serin hava, iç mekâna do¤ru hava ak›m›
yarat›r. Yap›n›n ›s›nmas›na sebep olan baz› fonksiyonlar avluda yap›larak, iç mekân›n fazla ›s›nmas› engellenir. Avluda gölgelendirme elemanlar› kullan›larak, direk
gelen günefl ›fl›nlar›na karfl› koruma sa¤lan›r, su elemanlar› ile de düflük olan nem
oran› yükseltilir. (Göksu, 1999) Baz› avlularda bulunan sarn›çlarda kuyu ya da ya¤mur suyu depolan›r. Ayr›ca baz› avlularda, Arap mimarisinde de rastlanan üstü
kapal› yanlar› aç›k, bahçe kanepelerinin
kondu¤u tahtabofl ad› verilen alanlar bulunur.
Ülkemizde çeflitli yörelerde, özellikle Güneydo¤u Anadolu Bölgesi’nde avlu ya da
evin önünde tafll›k ad› verilen yerin, akflamüstü y›kanarak suyun buharlaflmas› ile
25
MMARLIK
malzemeleri olarak, iflleyifl ve iç iklimleri
oluflturmada daha sa¤l›kl›d›rlar.
Eskiden yap›larda %30-40 oranlar›nda ahflap, saman, saz gibi organik malzemeler
ve %60-70 oran›nda kerpiç, tafl, kiremit,
kireç gibi inorganik malzemeler kullan›l›rken, günümüzde %90-100 oran›nda yapay malzemeler kullan›lmakta, çevre ve
insan aç›s›ndan sa¤l›kl› mekânlar yarat›lamamaktad›r. (Akman, 1999) Çevre uyumlu yap› tasar›m› kriterlerinden olan aktif
ve pasif günefl sistemleri ile sa¤lanan iklimlendirme, çevreye zararl› etkilerin azalt›lmas› yan›nda, do¤al olmalar› nedeniyle
insan sa¤l›¤› için de uygundur. Do¤al yöntemlerle sa¤lanan çözümlerin daha sa¤l›kl› oldu¤u, geleneksel mimarl›k örnekleri ile
de anlafl›lmaktad›r. Bir yap›da kullan›lan
malzemeler, yap›n›n bulundu¤u yörede
ç›k›yor ya da yetifliyorsa, o bölgenin ikliminin belirledi¤i do¤al yap› malzemeleri olarak, iflleyifl ve iç iklimleri oluflturmada daha sa¤l›kl›d›rlar. Eskiden yap›larda %3040 oranlar›nda ahflap, saman, saz gibi organik malzemeler ve %60-70 oran›nda
kerpiç, tafl, kiremit, kireç gibi inorganik
malzemeler kullan›l›rken, günümüzde
%90-100 oran›nda yapay malzemeler kullan›lmakta, çevre ve insan aç›s›ndan sa¤l›kl› mekanlar yarat›lamamaktad›r. (Akman, 1999)
Sonuç
‹nsan hayat›n› tehdit etme boyutuna ulaflan çevre sorunlar›n›n arka plan›nda do¤ayla ilgili tutum ve davran›fllar›m›z, bunlar› motive eden dünya görüflümüz ve
onun temel de¤er yarg›lar›m›zla olan iliflkisine art›k eskisinden daha fazla vurgu
yap›lmaktad›r. Bilimsel bilginin çevresel
fenomenler konusunda ulaflt›¤› sonuç, ta-
26 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
biat›n statüsünün bütün manevî niteli¤inden mahrum edilmifl bir gerçe¤e ve bir
nesneye düflürülmesidir. Oluflan yeni dünya görüflü, pozitivist, seküler, etik de¤erlerden yoksun ve mekanistik bir düzeyde
olup, kutsal, aflk›n, ahlâkî ve teolojik dünya görüflüyle çeliflmektedir. Ancak bir bütün olarak ele al›nd›¤›nda dünya, bilimin
tan›mlad›¤› gibi de¤il; bilimin, felsefenin,
dinin, sanat›n ve günlük konuflman›n tan›mlad›¤› flekildedir.
Nihâi bir çevre olan mutlak hakikat, bütün alt gerçeklikleri kuflat›r ve onlar› aflar.
Bu yapay çevrenin ö¤eleri olan insanlar,
geçici olan yaflamlar›n›n son bulmas›yla,
yapay çevreden kal›c› çevreye geçerler ve
onunla bütünleflirler. Bu nedenle Nihaî
çevreye olduklar› kadar yapay çevreye
karfl› da sorumludur.
Her halükarda tabiat ve tabiî çevre sevgisi
ve tabiat›n Allah’›n mahlukata tecelli etmifl flekliyle hikmetine ulaflman›n vas›tas›
olarak rolünün vurgulanmas› hiçbir flekilde mütealin reddini veya model gerçekliklerin ihmalini ima etmez. Tam aksine o, en
yüksek düzeyde flu Kur’an ayetini tam olarak anlamak demektir: “Nereye dönerseniz orada Allah’›n vechi vard›r” Dolay›s›yla bu, her yerde Allah’› görmek ve hem do¤al dünyay› hem de beflerî olan› kuflat›p
onlara nüfuz eden ‹lahî Çevre’nin tamamen fark›nda olmak demektir. Çevre konusunda söz söylerken amac›m›z, modern fizi¤in mekanistik ve post-mekanistik
görüfllerini anlayabilecek kadar genifl bir
felsefe gelifltirmek olmal› ve bunu yaparken de yaflam›n, tabiat ritimlerinin ve ilahî kaynakl› tabiat kanunlar›n›n manas›n›
yok etmemeliyiz[5].
Endüstri devrimi ile birlikte çevre sorunlar›n›n artarak, yaflad›¤›m›z dünyada sebep
oldu¤u tahribatlar, günümüzde insan sa¤l›¤›n› tehdit eder bir durumdad›r.
Geliflmiflli¤in göstergesi olarak dünyada
enerji kullan›m› kabul edilmekte ve bu
enerjinin büyük miktar› yenilenemez
enerji kaynaklar› olan fosil yak›tlar ve nükleer yak›tlar›ndan sa¤land›¤› için, çevre
sorunlar› tüm dünyada yaflam kalitesini
düflürmektedir.
Dünyan›n gündeminde olan ve yaflam›n
süreklili¤i için çözüm bulunmas› gereken
çevre sorunlar›na, yap›lan uluslararas›
konferanslarda çözüm yollar› tart›fl›lmakta ve ç›kan sonuçlar, enerji kullan›m›n› gerekli k›lan kalk›nma kavram›na, toplum ve
ekonomi girdilerinden baflka, çevre girdisine de eklemektedir. Bu flekilde al›nan
kararlar, günümüz ihtiyaçlar›n›n karfl›lanmas› yan›nda, gelecek nesillerin de ihtiyaçlar›n›n göz önünde bulundurulmas›
gereklili¤i ile sürdürülebilir kalk›nma kavram›n› ortaya ç›karmaktad›r. Çevre sorunlar›na neden olmadan enerji ihtiyac›n›n
sa¤lanmas›, yenilenebilir enerji kaynaklar›ndan faydalanmak gereklili¤i sonucunu
ç›karmaktad›r. Ekolojik yap›lar, tasar›m
özellikleri ve yap›m›nda kullan›lan malzemeleri ile ihtiyaç duyulan enerjinin minimuma indirilmesini sa¤lamaktad›r. Dünyada tüketilen enerjinin yaklafl›k yar›s›n›n
binalarda oldu¤u düflünülürse, enerji tüketiminin azalt›lmas›n› sa¤layan her önlem, yaflam koflullar›n›n iyilefltirilmesi aç›s›ndan çok önem tafl›maktad›r.
Eski yap›lar›n yeniden kullan›m› ve çevreye uygun yeni tasar›mlar ile do¤al çevreye
zarar vermeden yap›laflma anlay›fl› çerçevesinde, gelecek nesiller için daha temiz
bir çevre yarat›l›rken, ayn› zamanda yap›lar›n tasar›m özellikleri ile kullan›c›lar için
daha sa¤l›kl› mekanlar oluflturulabilecektir(Do¤an,2003).
Kaynaklar
1. Pafla, Ahmed Fuad, “et-Teflriatü’l- ‹slâmiyye li
Himâyeti’l-Biâ”, Mecelletü’l-Ezher, vol.69, no.10,
February 1997, s.1499.
2. Mert, Hamdi, ‹slamiyette A¤aca Verilen Önem,
Ankara, 1982, s.20
3. Nasr, Bir Kutsal Bilim ‹htiyac›, Çev: fiehabeddin
Yalç›n, ‹stanbul, 1995, s.193
4. Bakara, 2/19.38 Bkz.12/92, 14/126, 41/45.
5. Yeflilyurt, T.,Yrd.Doç. Dr. Çevre Problemine Alternatif Bir Yaklafl›m,”Do¤an›n Epistemolojik
Analizi, (‹slâmî Bir Perspektif Denemesi) Harran
Ün. ‹lahiyat Fak. Dergisi, 5 (1999), ss.217-248
* Bu yaz› ” Do¤an, B., Mimar, Mimari Tasar›m ve
Ekoloji, YTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü,‹stanbul,2003” isimli Yüksek Lisans Tezinden faydalan›larak haz›rlanm›flt›r.
DOSYA > ENERJ
GRŞ
Enerji sektörü yeniden dizayn ediliyor;
“Yeniden yenilenebilir
enerji kaynaklar›”
28 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
‹nsano¤lu varoldu¤u günden itibaren enerjiye gereksinim duymufl ve
çeflitli enerji kaynaklar›n› kullanm›flt›r. Kas gücünden atefle, suya
kadar birçok enerji kayna¤›n› kullanarak insanl›k var olma savafl›
verdi. Genel olarak bakt›¤›m›zda asl›nda insanl›k tarihinin ilk
y›llar›nda belki yokluktan belki bilgi eksikli¤inden yenilenebilir enerji
kaynaklar› kullan›l›yordu. Sanayi toplumuna gelindi¤inde ise fosil
yak›tlara a¤›rl›k verilmeye baflland›. Fakat bu yak›tlar›n çevreye
verdi¤i zararlar ve tükenecek olmalar› insanlar› yeniden yenilenebilir
enerji kaynaklar›na yöneltti. Mimar ve Mühendis Dergisi olarak bizde
bu say›m›zda dosya konusu olarak enerjinin bu serüvenini ve
ülkemizin enerji politikas›n› ve yap›lmas› gerekenleri ele ald›k.
29
DOSYA > ENERJ
GRŞ
Enerji politikam›z dönüflmelidir
Fosil yak›tlar›n gündemden düflmesi, ülkelerin alternatif enerji kaynaklar›na
yönelmesi ülkemizin enerji politikalar›n›n da de¤iflmesine neden oldu. Türkiye,
do¤u bat› aras›nda bir enerji koridoru olmas›n›n yan›nda yenilenebilir enerji
kaynaklar› bak›m›ndan da zengin bir ülke olmas› enerji politikalar›n›n da
dönüflmesini zorunlu k›l›yor.
nsanl›¤›n endüstri toplumuna var›ncaya dek kulland›¤› enerji kaynaklar›
daha çok su ve odun ve hayvanlard›.
‹nsanlar›n kendi kas gücü ve hayvanlar›n gücünden isitifade edilmesine dayanan enerjiler d›fl›nda insanlar›n kulland›¤› ilk enerji kayna¤› odun ve suydu. Mekanik enerji üretimi bak›m›ndan kullan›lan
ana iki kaynak su ve rüzgâr oldu uzun zaman boyunca. Ortaça¤a dek suyun bir
enerji kayna¤› olarak endüstriyel kullan›m› söz konusu de¤ildi. ‹lk kaya dolgu baraj› yapan M›s›rl›lar için bile baraj, suyu
‹
tutmak yani taflk›nlar› önlemek içindi. Suyun bir enerji kayna¤› olarak kullan›m› ilk
ortaça¤da bafllar. Su de¤irmenleri önce
tah›l ö¤ütme, un eleme olarak g›da sanayi, tekstil (öncekumafl ç›rpma, daha sonra
da dokuma)deri ve madencilik de kullan›ld›. 12. yy’da kentsel yaflam›n canlanmas›na paralel olarak Cistercian tarikat›n›n
a¤›rl›kl› rol oynad›¤› su de¤irmenleri ile
birlikte ekonomide canlanmaya bafllam›flt›.
Kömür’ün yayg›n kullan›m›na dek temel
enerji kayna¤› su ve rüzgâr olmaya de-
vam etti. M›s›r petrolü biliyordu ama günlük hayattta bu madeni hemen hiç kullanm›yorlard›. Antik dünyadan ortaça¤a dek
en önemli enerji kayna¤› atefle dayanan
›s› enerjisiydi.
Petrol ise daha geç bir tarihte 19 yy’da
devreye girdi. O gün bugündür de enerjide en yayg›n temel girdi olmaya devam
ediyor. Ancak petrolün 50-60 y›l içerisinde tükenecek olmas› yeni enerji kaynaklar›n› aramaya sevk ediyor insanl›¤›. Son
y›llara dek elektirik üretiminde su enerjisinin yan›nda alternatif olarak kullan›lan
nükleer enerji çernobil kazas› oluncaya
kadar en önemli seçenekti, ancak çernobil sonras› nükleerin de gözden düflmesi
ile yenilenebilir enerji kaynaklar›ndan
rüzgâr ve günefl en h›zl› büyüyen enerji
kayna¤› durumunda.
Petrolün ulafl›m alan›nda da gözden düflmesi çok uzak bir gelecek de¤il. Öyleki
petrol devleri bile biyodizele yat›r›m yaparken, dünyan›n belli bafll› otomotiv
devleri hibrit otomobil, hidrojen ve elektrik seçenekleri ile petrole dayal› ulafl›m›n
yerini almaya haz›rlan›yorlar.
Enerji tüketimi ve Türkiye
Ülkemizin enerjideki d›fla ba¤›ml›l›k oran›
ise % 75’ler düzeyine ulaflm›flt›r. 2007 y›l›nda toplam enerji tüketiminin (107
MTEP) yaln›zca % 25’i yerli üretimle karfl›lanm›flt›r. Türkiye’nin petrole % 93 oran›ndaki ba¤›ml›l›¤› ile do¤algaza % 97
olan ba¤›ml›l›¤›n›n sürece¤ini söylemek
olanakl›d›r.
2008 y›l›nda enerji ithalat› için 48,2 milyar dolar ödenmifltir; bu rakam toplam
ihracat›m›z›n % 36’s›na karfl›l›k gelmektedir. Enerji güvenli¤i oldukça zay›f olan ülkemizin böylesi yüksek bir mebla¤ vererek temin etti¤i enerjinin 6–7 milyar dolar›n›n, hatta Say›n Bakan›n geçti¤imiz aylarda belirtti¤i üzere, 25 milyar dolar›n›n
30 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
verimsizlikler nedeniyle adeta çöpe at›lmaktad›r.
Sanayide y›ll›k enerji israf›m›z en az 6 milyon TEP olarak gerçekleflmektedir. Ülkemizde % 25’i aflan bir tasarruf potansiyeli bulunmaktad›r. Nihai sektörde % 25–30
olan enerji tasarrufu potansiyelinin de¤erlendirilmesiyle 5 milyar dolar kazan›labilinecektir. ‹malat sanayinde % 8 ile 50
aras›nda de¤iflen ürün maliyeti içindeki
enerji maliyeti pay› azalt›labilecektir.
Sahip olunan birincil enerji kaynaklar›m›z›n % 50'sini çok düflük ›s›l de¤erli ve yüksek küllü
linyitler oluflturmaktad›r. 30.000 MW'l›k
ekonomik hidrolik enerji kapasitemiz bulunmaktad›r. Bunun yaklafl›k 12.000
MW'› mevcut santrallerle üretilmektedir.
10.000 MW'› da 2010 y›l›na kadar infla halindeki santraller taraf›ndan üretime dönüfltürülmüfl olacakt›r. Kalan 8000
MW’l›k kapasitenin de 2020 y›l›na kadar
kullan›lmas› planlanm›fl durumda.
Türkiye de enerjinin görünümü
2007 verilerine göre Türkiye'deki yaklafl›k
40.777 MW’l›k kurulu gücün %32,67’sini
hidrolik santraller,% 67,33’ünü termik
santraller oluflturmaktad›r. Türkiye'de kifli bafl›na düflen net elektrik tüketimi
1.450 kWh civar›ndad›r. Bu rakam ortalama olarak AB ülkelerinde 7.000 kWh, Rusya’da 6.000 kWh, ‹spanya'da 4.000 kWh
ve komflumuz Yunanistan'da 3.800
kWh't›r. Dünya elektrik tüketimi ortalamas› ise 2.376 kWh't›r. Geliflmifllik ve kalk›nm›fll›¤›n en önemli göstergesi kabul
edilen elektrik tüketimimiz dünya ortalamas›n›n alt›ndad›r.
Öte yandan enerji maliyetleri bak›m›n-
dan Türkiye’de giderek yayg›nlaflan do¤algazdan enerji üretimi en pahal› elektrik üretimi anlam›na gelmekte. 2008 verileri ›fl›¤›nda, elektrik santralleri için kaynaklara göre ortalama ilk yat›r›m ve üretim maliyetlerini bulmak mümkün. Do¤algaz kullan›larak yap›lan üretimin fiyat› dikkat çekici. Bir di¤er dikkat çekici
nokta ise bu fiyat›n 2006 y›l›na göre % 46
art›fl göstermifl olmas›, yani do¤algazdan
elektrik üretmek giderek daha da pahall›
hale gelmekte. K›sacas› do¤algaz santralleri elektrik üretiminin yedek oyuncular›d›r. Türkiye’nin enerji tak›m› ise yedek
oyuncular›n omurgas›n› oluflturduklar›
bir tak›md›r.
Enerji üretimimizde karfl›m›za ç›kan bir
di¤er sorun ise kay›plard›r. Da¤›t›m kay›plar› k›saca elektri¤in santrallerden evlerimize olan yolculu¤u s›ras›nda, hatlar›n
durumuna ba¤l› olarak ortaya ç›kan enerji kay›plar› olarak özetlenebilir. Tablo 2’de
de görüldü¤ü üzere da¤›t›m kay›plar› Türkiye elektrik üretiminin % 14’lük k›sm›n›
oluflturmakta. Karfl›laflt›rma yapmak gerekirse bu rakam Almanya’da % 4,5 civar›ndad›r mesela (www.iea.org, 2010). Türkiye’deki önlenebilir kay›p miktar›n› kestirmek güç olsa da da¤›t›m flebekesinin
yenilenmesi gibi önlemlerle afla¤› çekilebilece¤i aç›k. Bu kay›plar›n % 7 düzeyine
çekilmesi ise 1500MW’l›k yeni güç santrali açmakla eflde¤erdir ve yap›lmas› zor olmad›¤› gibi zorunluluktur da. Türkiye’nin
enerji sorununu çözece¤i söylenen Nükleer santralin gücünün 5000MW olaca¤›n›
da belirtirsek san›r›z kay›plar›n ne kadar
büyük bir sorun oldu¤u daha iyi anlafl›lacakt›r.
Geçti¤imiz y›llarda elektrik tüketimi, kri-
zin de etkisiyle düflüfl göstermifl olsa da
artmaya devam edecektir. Çeflitli senaryolar› ve bugüne kadarki art›fl rakamlar›n›
inceledikten
sonra
kabaca
y›lda
10000GWh’lik bir talep art›fl›n›n gözlenebilece¤ini söylemek mümkün. Yani yap›lmas› gerekenler, maliyeti pahal› kaynaklardan üretilen elektrik miktar›n› azaltmak, kay›plar› minumuma indirmek oldu¤u gibi özellikle termik santarallar›m›zda kullan›lan düflük kalite kömürün ve
kömür yak›m›ndaki geri teknolojinin yol
açt›¤› yol çevre sorunlar›n›, burdan kaynaklanan kay›plar› önlemenin yan› s›ra
her y›l 10000 GWh’lik yeni kaynak bulmak gibi görünüyor.
fiimdi bu veriler eflli¤inde enerji kaynaklar›m›z› özellikle de yenilenebilir enerji kaynaklar›m›z› ve bunlar›n kullan›m›na iliflkin verileri ele alal›m.
Akarsu Enerjisi (Hidroelektrik santraller):
Dünya üzerinde en çok kullan›lan yenilenebilir enerji türüdür ve dünya enerji ihtiyac›n›n yaklafl›k %20’sini karfl›lar. Temel
olarak akarsular›n barajlar yard›m›yla
kontrol alt›na al›nmas›, sonra bu kontrol
alt›na al›nan suyun türbin(ler)den geçirilerek elektrik enerjisi elde edilmesidir. Dizinin birinci bölümünde de de¤inildi¤i
üzere, Türkiye elektrik üretiminde hidroelektrik santrallerin 2007 y›l› itibari,
35851GWh ile %18,7’lik bir pay› vard›r
(www.iea.org, 2010). Hidroelektrik santrallerin enerji üretimi y›llara göre de¤ifliklik gösteriyor olsa da (ya¤›fl miktar› gibi
do¤al nedenlerle),Türkiye’nin ekonomik
olarak kullan›labilir potansiyeli kimi kaynaklarda ortalama 126.000GWh dolaylar›nda, ekonomik potansiyelin kullan›lan
k›sm› ise % 35’in biraz üzerinde. Dolay›s›yla Türkiye’de bugün itibariyle ekonomik ve teknik olarak elveriflli oldu¤u halde kullan›lmayan akarsu enerjisinin miktar› kabaca senelik 80000GWh dolaylar›ndad›r.
Petrol
Petrol iflleri Genel Müdürlü¤üverilerine
göre, 2006 y›l› sonu itibariyle Türkiye’de
1.176 milyar varil üretilebilir ham petrol
rezervi ve bu üretilebilir petrol rezervinden kümülatif üretimin düflülmesi ile
284.1 milyon varil kalan üretilebilir ham
petrol rezervi bulunmaktad›r. Türkiye’nin
2006 y›l› ham petrol üretimi yaklafl›k 2.18
milyon ton olarak gerçekleflmifltir. Bunun
% 66,5’ini oluflturan 1.45 milyon ton’unu
TPAO gerçeklefltirmifltir. Buna göre, yerli
31
DOSYA > ENERJ
GRŞ
üretimin tüketimi (58,9 milyon ton) karfl›lama yüzdesi % 3,7’dir. Di¤er bir deyiflle,
ülkemizin tüketti¤i petrolün % 96,3’ü ithal edilmektedir. Petrolün toplam enerji
üretimimiz içindeki pay› (2006 y›l›) % 8,5
iken, buna karfl›l›k toplam enerji tüketimimiz içindeki pay› ise % 33,2’dir.
Kömür
KömürünTürkiye’nin sahip oldu¤u enerji
kaynaklar› aras›nda çok önemli bir yeri
bulunmaktad›r. Türkiye kömür rezervlerinin ülkenin genifl bir co¤rafyas›na da¤›lmas›na, tüketim merkezlerine yak›n olmas›na, düflük üretim maliyetine ve do¤al gaza alternatif tek yerli kayna¤› olmas›na ra¤men bu kaynakla ilgili projeler hayata geçirilememifltir. 2006 y›l›nda toplam enerji tüketiminin % 26.7’si kömür
kaynakl› olup enerji baz›nda kömürün
% 50’si ithal edilmiflti. Linyit tüketiminin
% 76’s› enerji santrallerinde kullan›lmaktad›r.
Nükleer Enerji
Son y›llarda Türkiye’nin enerji sektöründe en çok tart›fl›lan konulardan biri konumunda olan nükleer enerji; özellikle son
y›llarda gittikçe artan elektrik enerjisi talebini karfl›lamakta kullan›lmak istenmektedir. Haziran 2008 itibar›yla dünyada 31 ülkede ticari olarak iflletilmekte
olan 439 nükleer reaktörün toplam kapasitesi yaklafl›k 372 GWe‘tir. Nükleer güç
dünya elektrik talebinin yaklafl›k %16's›n›
karfl›lamaktad›r. Türkiye’de ise Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanl›¤›’n›n tahminlerine göre ilk nükleer santralin 2012 y›l›nda
iflletmeye al›nmas› öngörülmektedir.
2020 y›l›na gelindi¤inde nükleer enerji-
32 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
den elektrik üretim miktar›n›n 31579
GWh (8.229 milyon TEP) seviyesine ulaflaca¤› ve bu flekilde 2020 y›l›nda 66.094
milyon TEP olarak gerçekleflecek toplam
elektrik üretimi içerisinde nükleer enerjinin pay› %12.45 olmas› öngörülmekte.
Yenilenebilir Enerji Kaynaklar› ve
Türkiye Biyokütle Enerjisi
Biyokütle enerjisi, uygun bitkilerin yetifltiricili¤ine ba¤l› oldu¤undan dolay› yenilenebilir, çevre dostu ve yerli kaynak olarak
de¤er kazanan önemli bir enerji kayna¤›d›r. Biyokütle; fosil olmayan, karbonun
enerji içeren formlar› fleklinde tan›mlanabilir. Odun (enerji ormanlar›, çeflitli a¤açlar), ya¤l› tohum bitkileri (kolza, ayçiçe¤i,
soya vb.), karbonhidrat bitkileri (patates,
bu¤day, m›s›r, pancar enginar vb.), elyaf
bitkileri (keten, kenaf, kenevirsorgum vb.),
protein bitkileri (bezelye, fasulye, bu¤day
vb.), bitkisel art›klar (dal, sap, saman, kök,
kabuk vb.), hayvansal at›klar ile kentsel ve
endüstriyel at›klar biyokütleenerjisi teknolojileri kapsam›nda de¤erlendirilmekte
ve mevcut yak›tlara alternatif çoksay›da
kat›, s›v› ve gaz yak›tlar›na ulafl›lmaktad›r.
Türkiye biyokütle materyal üretimi aç›s›ndan, günefllenme ve alan kullan›labilirli¤i,
sukaynaklar›, iklim koflullar› gibi özellikleri uygun olan ülkedir. Türkiye’de kültürel
yetifltiricili¤e ve g›da üretimi d›fl›nda fotosentezle kazan›labilecek enerjiye ba¤l›
olarak biyokütle enerji brüt potansiyeli
teorik olarak 135–150 milyon TEP/y›l kadar hesaplanmakla birlikte, kay›plar düflüldükten sonra net de¤erin 90 milyon
TEP/y›l olaca¤› varsay›lmaktad›r. Ancak,
ülkenin tüm yetifltiricilik alanlar›n›n y›l
boyu yaln›zca biyokütle yak›t üretim
amac›yla kullan›lmas› olanakl› de¤ildir.
Olabilecek en üst düzeydeki yetifltiricili¤e
göre teknik potansiyel 40 milyon TEP/y›l
düzeyinde bulunmaktad›r. Ekonomik s›n›rlamalarla 25 milyon TEP/y›l de¤eri,
Türkiye’nin ekonomik biyokütle enerji potansiyeli olarak al›nabilir
Türkiye’nin biyogaz potansiyeli ise 2,2 3,9 milyar m3 civar›ndad›r. Biyogaz üretimi için 1–2 milyon TEP’lik enerji hayvanlar›n gübresinden temin edilmektedir.
Toplam biyogaz potansiyelinin yaklafl›k %
85’i hayvan gübresinden elde edilen gazdan oluflurken geri kalan› organik maddelerin ayr›fl›m› sonucu oluflan gazdan ibarettir. Hayvansal gübreden üretilen gaz›n
% 50’si koyun, % 43’ü s›¤›r ve % 7’si kümes hayvanlar›n›n gübresinden elde edilmektedir. Bir tür biyogaz materyali olan
çöpün, çöp termik santralleriyle enerji
üretiminde kullan›lmas›, özellikle kentsel
çöpün ortadan kald›r›lmas›yla birlikte iki
tür ifllevi içermektedir. Türkiye’de son zamanlarda organik at›k, biyokütle ve biyogazdan enerji eldesine yönelik kamu ve
özel sektör yat›r›mlar› artmaya bafllam›flt›r.
Günefl Enerjisi
Co¤rafi konumu itibariyle günefl kufla¤›
içerisinde yer alan Türkiye, günefl enerjisi
kullan›m›n›n uygun oldu¤u bir ülkedir.
Ortalama y›ll›k toplam günefllenme süresi
2640 saat (günlük toplam 7,2 saat), ortalama toplam›n›n fliddeti 1311 kWh/m2-y›l
(günlük ortalama 3,6 kWh/m2) oldu¤u tespit edilmifltir. En fazla günefl enerjisi alan
bölge Güneydo¤u Anadolu olup, bunu Akdeniz Bölgesi izlemektedir. Türkiye’de düflük s›cakl›kta ›s› olarak kullan›labilecek
y›ll›k günefl enerjisi potansiyeli 36 milyon
TEP olup, söz konusu potansiyel, bölgelere göre her türlü uygulamaya uygun bir
flekilde da¤›lm›flt›r. Ancak günümüz itibariyle Türkiye’de ticari ölçekte gelifltirilmifl
tek uygulama alan›, düzlemsel günefl kollektörlerinin kullan›ld›¤› güneflli su ›s›t›c›lar›d›r. 2007 y›l›nda ülkemizde 12 milyon
m2 günefl kolektörü yüzey alan›ndan elde
edilen 420 bin TEP günefl enerjisi, ›s›l uygulamalar için kullan›lm›flt›r. Elektrik üretiminde günefl enerjisinin kullan›m› yaln›zca karayollar›nda, radyolink istasyonlar›nda, gözetleme kulelerinde olmak üzere toplam 1 MW’a ulaflm›flt›r. Oysa Türkiye’de düflük s›cakl›k uygulamalar› için gerekli hava ve s›v› so¤utmal› düz toplay›c›lar›n her çeflidi ile pasif ve aktif ›s›nma sis-
temlerini yapabilecek teknoloji ve bilgi birikimi mevcuttur. Bu birikimin de¤erlendirilmesi ile günefl enerjisinden yararlanma olanaklar› art›r›labilir. Fotovoltaik olarak elektrik üretimi bak›m›ndan ise ülkemizin potansiyeli büyük olmakla birlikte
bu alan henüz de¤erlendirilmemifltir.
Rüzgâr Enerjisi
Resmi verilere bakarak, Türkiye’nin çok
verimli rüzgâr santrali potansiyeli 8000
MW, orta verimli potansiyeli ise 40000
MW dolaylar›nda görünüyor. (www.enerji.gov.tr, 2010). Kesin rakamlar belirtmek,
söz konusu rüzgâr oldu¤unda kolay olmasa da; çok verimli olarak ifade edilen potansiyelin kullan›m› y›ll›k 25000GWh, orta verimli potansiyelin kullan›m› ise y›ll›k
80000GWh civar›nda elektrik enerjisi sa¤layacak denebilir kabaca.
Türkiye, teorik olarak y›ll›k 160 TWh’l›k
rüzgâr potansiyeline sahiptir. Bu potansiyel ile Avrupa’daki teknik rüzgâr enerji
potansiyelinin en yüksek pay›n› bünyesinde bar›nd›rmaktad›r. Hâlihaz›rda iflletmedeki bu santrallerin d›fl›nda rüzgâr
enerjisi üretmek maksatl› pek çok proje
bulunmaktad›r. Toplam 1876,46 MW’l›k
53 proje için lisans al›nm›fl, 5561,15
MW’l›k 117 adet baflvuru ise Enerji Piyasas› De¤erlendirme Kurulu’nda de¤erlendirme aflamas›ndad›r. Rüzgâr enerjisinde
beklenen patlama görülmese de yeni yat›r›mlar dikkat çekmektedir.
Jeotermal Enerji
Türkiye, jeotermal enerji potansiyeli aç›s›ndan dünyadaki zengin ülkeler aras›nda yer almaktad›r. Türkiye’de toplam
1000 dolay›nda s›cak ve mineralli su kayna¤› bulunmaktad›r. Bilinen jeotermal
alanlar›n % 95’i ›s›tmaya ve kapl›ca kullan›m›na uygundur. Türkiye’de az say›da
da olsa yüksek entalpili jeotermal alanlar
da keflfedilmifltir. Ancak, ülkemizde jeotermale dayal› elektrik üretimi düflük seviyede kalm›flt›r. Günümüzde 20,4 MWe
brüt kurulu güce sahip Denizli-K›z›ldere
santrali ve Ayd›n Salavatl›’da 167 °C ile
yaklafl›k 10 MWe Binary Cycle santrali iletilmektedir. 48 MWe kapasiteli Germencik Jeotermal Elektrik Santrali yat›r›m›n›n
çal›flmalar› devam etmektedir. K›z›ldere
Jeotermal Santralinin at›¤› olan 140 °C ‘lik
jeotermal sudan 6.85 MWe kapasiteli jeotermal santral kurulmaktad›r. Bunlar›n
yan›nda, Çanakkale-Tuzla jeotermal santrali ile 10 MWe kapasiteli Simav Jeotermal Elektrik Üretim Santrali proje aflama-
s›ndad›r. Dünyada jeotermal zenginli¤i ile
yedinci s›rada yer alan Türkiye, jeotermal
potansiyeli ile toplam elektrik enerjisi ihtiyac›n›n % 5’ine kadar, ›s›tmada ›s› enerjisi ihtiyac›n›n % 30’una kadar›n› karfl›layabilecek potansiyele sahiptir.
Öneriler
Enerji sektörüne yönelik politikalar›n
uzun vadeli, ve planlamaya dayal› olmas›
gereklidir. D›fla ba¤›ml› enerji politikalar›ndan bir an önce vazgeçilerek yerli ve
yenilenebilir enerji kaynaklar›m›za yat›r›mlar yap›lmal› ve arz kaynaklar›n›n çeflitlendirilmesi sa¤lanmal›d›r. En önemli
yerli kaynak olan hidrolik enerjiden yararlanma düzeyinin yeterli olmad›¤› ülkemizde, ulusal enerji politika ve stratejileri
oluflturularak, sektörün yerli kaynaklar
üretimi ve tüketimi do¤rultusunda yönlendirilmesi gerekmektedir. Burada büyük baraj yerine daha küçük akarsu barajlar›, hatta barajs›z tribünler ile elektirik
üretimi mümkün. Hidroelektrik enerji,
yerli ve yenilenebilir bir kaynak olarak
stratejik özelli¤i ile enerji alan›ndaki ba¤›ml›l›¤› azaltacakt›r. Mevcut su potansiyelinin en etkin ve en h›zl› flekilde kullan›labilir hale getirilmesi için politikalar gelifltirilmeli; mevcut hidrolik santraller,
tam kapasitede çal›flt›r›lmal› ve yap›m sürecinde gerekli kaynaklar aktar›larak h›zla sonuçland›r›lmas› sa¤lanmal›d›r.
D›fl kaynakl› fosil yak›t ba¤›ml› enerji politikalar›ndan bir an önce vazgeçilerek, yenilenebilir enerji kaynaklar›ndan günefl,
rüzgar ve jeotermal enerji kaynaklar›n›n
flu an yeterince de¤erlendirilemeyen ve
ülke ihtiyac›n›n büyük bir bölümünü karfl›layacak mevcut potansiyelleri, verimli
bir flekilde de¤erlendirilmeli; di¤er yenilenebilir enerji kaynaklar›n›n toplam enerji
tüketimi içindeki pay›n› artt›r›c› önlemler
al›nmal›d›r.
En önemli yerli kayna¤›m›z olan kömür
madencili¤inde teknolojik olarak yenilenmeye gidilmeli ve daha verimli kömür
üretimi gerçeklefltirilmeli, termik santrallar›m›zda ise teknolojik yenilenmeye gidilerek ak›flkan yatak teknolojisi gibi kömürü % 90 kapasite ile yakabilen ve bu flekilde çok daha verimli enerji üretti¤i gibi daha az çevre kirlil¤ine yol açan bir sistem
benimsenmelidir.
Do¤al gaz bak›m›ndan avrasya enerji koridoru olaca¤›m›z için enerji maliyetlerinin
düflmesi olas›l›¤› vard›r, ancak do¤algaz›
büyük oranda konut ›s›tmas›nda kullanmal›, elektrik üretiminde ise çok daha düflük oranlarda faydal›n›lmal›d›r.
Nükleer enerjide ise geri teknoloji yerine
ülkemiz kaynaklar› bak›m›ndan gerekli
olan toryum yak›tl› ve en son sistem, güvenlik düzeyi yüksek olan kullan›ma sokulmal›d›r. Yine de maliyet bak›m›ndan
nükleer enerji elveriflli de¤ildir.
Enerji tasarrufu ve enerji verimlili¤i yan›nda da¤›t›mdaki kay›plar›m›z azalt›lmal›d›r. Mevcut enerji kaynak çeflitleri ve
enerji maliyetleri göz önüne al›nd›¤›nda
bu kay›plar›n ülkemiz ekonomisen verdi¤i kay›p kabul edilemez.
33
DOSYA > ENERJ
SÖYLEŞ
EPDK Baflkan› Hasan Köktafl;
“Enerji sektörünü yeniden dizayn ediyoruz”
Enerji arz›n› çeflitlendirerek art›r›laca¤›n› ve nükleer enerjinin 2020 y›l›na kadar olan
dönemde elektrik enerjisi üretim kompozisyonuna dâhil edilece¤ini belirten EPDK
Baflkan› Hasan Köktafl, “bu suretle kömür, do¤algaz ve hidrolik olmak üzere üç
temel sütun üzerine oturtulmufl olan enerji sektörümüzün mimarisini yeniden
dizayn ediyoruz. Böylelikle d›fla ba¤›ml›l›¤›m›z› ve ithalat faturam›z› azaltmay›
hedefliyoruz,” dedi. Enerji Piyasas› Düzenleme Kurulu Baflkan› Hasan Köktafl enerji
sektöründeki geliflmeleri de¤erlendirdik.
> Söylefli: A. Kadir Mermertafl
Genel olarak ülkemizin enerji sektörünü
de¤erlendirir misiniz? Ne kadar enerji tüketiyoruz ve tüketti¤imiz enerjinin ne kadar›n› ithal ediyoruz?
2008 y›l›nda ülkemizin toplam birincil
enerji tüketimi yaklafl›k 108 milyon Ton
Eflde¤eri Petrol (TEP), üretimi ise 29 milyon TEP olarak gerçekleflmifltir.
Ülkemizin, özellikle petrol ve do¤algazda
yerli kaynaklar›n›n artan enerji talebimiz
ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda göreceli olarak azl›¤› petrol ve do¤algazda enerji ithalat›n› beraberinde getirmektedir. Mevcut durumda ülkemizin ithal ba¤›ml›l›k oran› yüzde
73 seviyesindedir. Bu ba¤lamda ülkemizin enerji arz›nda kaynak, teknoloji ve altyap› çeflitlendirilmesinin art›r›lmas›na büyük önem verilmektedir. Bu nedenle, yurtiçi ve yurtd›fl›nda petrol ve do¤algaz arama faaliyetleri son y›llarda yo¤unluk kazanm›flt›r ve Plan dönemi içinde de art›r›larak devam ettirilecektir. 2009 y›l› sonu
itibari ile toplam 133,1 milyon ton ham
petrol, 11,3 milyar m? do¤algaz üretimi
gerçeklefltirilmifl olup kalan üretilebilir
ham petrol rezervimiz 39,4 milyon ton,
do¤algaz rezervimiz ise 6,1 milyar m3’tür.
Enerji yat›r›mlar› konusunda son durum
nedir? Yabanc› ve yerli yat›r›mc›lar›n
enerji sektörüne yat›r›mlar› ne durumdad›r? Küresel mali kriz enerji sektörünü nas›l etkiledi?
Türkiye’yi dünya enerji sektörü aç›s›ndan
en cazip pazarlardan birine sahiptir.
Burada en öncelikli konu ülkemizin ekonomik ve toplumsal geliflme dinamikleri
çerçevesinde enerji sektörünü giderek
güçlendirecek büyük bir talep art›fl›n›n
34 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
varl›¤›d›r.
Biz dünya çap›nda enerji talebi en h›zla
artan ikinci ülkeyiz.
‹kincisi ülkemizin sadece co¤rafi konumuyla s›n›rl› kalmayan, tarihsel ve kültürel ba¤larla ba¤land›¤› büyük bir enerji
havzas›ndaki etkin konumudur.
Mevcut durumda ülkemizin ithal ba¤›ml›l›k oran› yüzde 73 seviyesindedir. Bu ba¤lamda ülkemizin enerji arz›nda kaynak,
güzergâh ve teknoloji çeflitlendirilmesine
gidilmektedir.
Bugün, yaklafl›k 5.5 milyar varil petrol,
500 milyar metreküp do¤al gaz tüketimi
olan Avrupa Birli¤i Üyesi ülkelerin birinci
tedarikçileri olan Rusya, Hazar ve Ortado¤u hidrokarbonlar›n tafl›naca¤› en güvenilir, en ekonomik güzergah ülkemizdir.
Devletimiz ve özel sektörümüz taraf›ndan
gelifltirilen do¤al gaz ve petrol boru hatlar› da iflte bu konumun can damarlar›d›r.
Bugün ülkemizde petrol ve do¤al gaz tedarikinden, tafl›mac›l›¤›na, nihai tüketiciye
sat›fla kadar zincirin her halkas›nda özel
sektör flirketleri önemli yat›r›mlar yaparak
faaliyet göstermektedir.
Sadece do¤al gaz ve petrolde de¤il elektrik
sektörü aç›s›ndan da durum bu flekildedir.
Avrupa ülkeleri ile tesis edilen çok bölgeli
elektrik arz güvenli¤i programlar› ad›m
ad›m gerçeklefltirilmektedir. Nükleerden
kömüre, hidrolikten rüzgâra ve ileride günefl enerjisine kadar tüm enerji kaynaklar›
için çok büyük bir yat›r›m gereksinimi duyulmaktad›r.
Bu itibarla yaln›zca Avrupa ya da sayd›¤›m bölgelerde de¤il Körfez ülkelerinden
Japonya’ya kadar farkl› k›talardan çok
farkl› ülkelerden büyük ölçekli yabanc› giriflimcilerle bilhassa son haftalarda yat›r›m planlar› hakk›nda görüflmeler yapmaktay›z. Bu flirketlere Türkiye enerji piyasas›n›n iflleyifli ve f›rsatlar› konusunda
brifingler vermekteyiz.
‹flte böylesine önemli bir konuma sahip
bir ülkenin piyasa faaliyetlerini düzenleyen Kurum olarak sadece k›sa vadeli konulara tak›l›p kalmadan orta ve uzun vadede sektörün nereye gidece¤i, ne tür gereksinimleri olaca¤›n› da analiz ve tahmin
etme konusunu çok önemsedi¤imizin bilinmesini isterim.
Çünkü bu sayede gelece¤in enerji sektörünü bugünden planlama ve buna göre gerekli düzenleyici ad›mlar› atmak gibi çok
elzem bir hareket biçimi gelifltirebiliyoruz.
Bu kapsamda 2030 y›l›na kadar mevcut
kompozisyonun korunmas› ya da yerli
>>
Körfez ülkelerinden Japonya’ya kadar farkl› k›talardan çok farkl› ülkelerden büyük ölçekli yabanc› giriflimcilerle bilhassa son haftalarda yat›r›m
planlar› hakk›nda görüflmeler yapmaktay›z. Bu flirketlere Türkiye enerji
piyasas›n›n iflleyifli ve f›rsatlar› konusunda brifingler vermekteyiz.
kaynaklara daha çok a¤›rl›k verilmesi gibi
farkl› üretim kompozisyonlar›n› ve yat›r›mlar için farkl› öz sermaye ve kredi kullanma imkânlar›n› dikkate alana farkl› senaryolar oluflturduk. Bu senaryolara göre
de elektrik, üretimi, iletimi ve da¤›t›m› için
ne kadar kurulu güce, yat›r›ma ve finansman ihtiyac›na gereksinim oldu¤u yönünde bir çal›flma yapm›fl bulunuyoruz.
Bu tablo içerisinde özellefltirme finansman› da dâhil edildi¤inde iki ayr› senaryoya
göre elektrik üretim, iletim ve da¤›t›m yat›r›mlar› için 2030 y›l›na kadar toplamda
250 ile 310 milyar lira aras›nda de¤iflen
bir kayna¤a ihtiyaç bulunmaktad›r.
Bu finansman› yerli ve yabanc› kreditörlerden ve sermaye piyasas› araçlar›ndan
sa¤lanabilmesi için bugünden bir arada
etkin ad›mlar at›lmas›na ihtiyaç vard›r. Bu
konuda çok somut ad›mlar da at›lmaktad›r.
Yenilenebilir enerji kaynaklar› konusunda ne durumday›z? Rüzgâr, günefl ve jeotermal enerji kaynaklar›n›n ne kadar›n›
kullan›yoruz?
Elektrik üretim sistemimize 2003-2009
aras›nda 12 bin 800 megavat yeni kapasite sisteme ilave edilmifl ve bu kapasitenin
yüzde 55’i lisans verdi¤imiz özel flirketler
taraf›ndan kurulmufltur. 2013 y›l›na ka-
dar 11 bin megavat civar›nda yeni kapasitenin tamamlanaca¤›n› öngörmekteyiz.
Bu aflamaya ad›m ad›m gelinmifl ve bilhassa 2009 y›l›nda devreye al›nan özel
sektör yat›r›mlar› aç›s›ndan memnuniyet
verici bir sonuç elde edilmifltir. 2009 y›l›
içerisinde özel sektöre ait toplam 2 bin
800 megavat kurulu gücünde 73 adet üretim santrali geçici kabulleri yap›larak iflletmeye al›nm›flt›r. Bu son 7 y›l›n en yüksek
rakam›d›r.
2009 y›l› içinde iflletmeye al›nan santrallar›n 564 megavat› hidroelektrik, 375 megavat› rüzgâr, 47 megavat› jeotermal, 21 megavat› ise çöp gaz› ve biyogaz olmak üzere
bin megavat›n üzerindeki k›sm› yenilenebilir kaynakl› elektrik üretim santrallar›d›r.
Rüzgâr enerjisinden elektrik üretmek
amac› ile kurumumuza yap›lan lisans baflvurular›ndan bugün itibariyle 3.553
MW’l›k k›sm› lisans alm›fl bulunmaktad›r.
Rüzgar santrallerinde toplam 912 MW kurulu güç iflletmeye geçmifl durumdad›r.
Bunun 772 MW yani % 85’i son 4 y›l içerisinde 438 MW yar›s› sadece 2009 y›l›nda
iflletmeye geçmifltir.2009 y›l›nda 2 bin 800
megavat kurulu güç ile son y›llar›n en yüksek özel sektör yat›r›m› iflletmeye al›n›rken, bu y›l bu rakam›n 3 bin 400 megavat
düzeyine ulaflmas›n› bekliyoruz. Ekono-
35
DOSYA > ENERJ
SÖYLEŞ
mik büyüklük olarak ifade etti¤imizde de
2009 y›l›nda 3,5 milyar liral›k bir yat›r›m›n
tamamland›¤›n› bu y›l için de bu rakam›n
5 milyar liraya kadar ulaflaca¤› beklentisini tafl›yoruz.
Enerji talebinin karfl›lanmas›na iliflkin
uzun vadeli plan çal›flmalar›m›zda, Cumhuriyetimizin yüzüncü y›l› olan 2023 y›l›nda yerli kaynaklar›m›z›n tamam›n›n, yenilenebilir enerji kaynaklar›n›n ise azami ölçüde kullan›lmas›, enerji arz›nda çeflitlendirmenin art›r›lmas› ve nükleer enerjinin
2020 y›l›na kadar olan dönemde elektrik
enerjisi üretim kompozisyonuna dahil
edilmesi, bu suretle bugüne kadar üç temel sütun üzerine (kömür, do¤algaz ve
hidrolik) oturtulmufl olan enerji sektörümüzün mimarisinin yeniden dizayn edilmesi, böylelikle d›fla ba¤›ml›l›¤›n ve ithalat
faturas›n›n azalt›lmas› hedeflenmifltir.
2005 y›l›nda yürürlü¤e giren Yenilenebilir
Enerji Kaynaklar›n›n Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçl› Kullan›lmas›na ‹liflkin Kanun
ile özel sektör marifetiyle yenilenebilir
enerji kaynaklar›ndan elektrik enerjisi üretilmesi imkan› sa¤lanm›flt›r.
Yenilenebilir enerji kaynaklar›na iliflkin temel hedefimiz, bu kaynaklar›n elektrik
enerjisi üretimi içerisindeki pay›n›n 2023
y›l›nda en az %30 düzeyinde olmas›n›n
sa¤lanmas›d›r.
Ülke olarak enerjiyi do¤ru yönetiyor muyuz? Enerji yönetimi dedi¤imizde ne anlamal›y›z? Do¤ru enerji yönetimi nas›l olmal›d›r?
Türkiye enerji sektörünün iflleyifline yönelik tüm piyasa kanunlar› 2000’lerin bafl›nda ç›kt›. Bu alanda özel sektör etkin bir konum kazand› ve arz güvenli¤i aç›s›ndan
temel önem tafl›yan yat›r›mlar›n süreklili¤inin sa¤lanmas›nda belli bir hedefe ulafl›ld›. Enerji politikalar›n›n verimlilikten,
kaynak çeflitlili¤ine, teknolojiden, istihdam ve yerli kullan›ma kadar çok farkl›
boyutlar› var. Do¤ru enerji yönetimi, devletin sektördeki fonksiyonunu düzenleme
ve denetleme ile s›n›rland›r›rken, politikalar›nda sayd›¤›m tüm bu unsurlar› sanayi
sektör birlikteli¤i ve yerli kaynak önceli¤i
ile yönetmek, planlamak ve uygulamakt›r.
Enerjiyi verimli kullanmak için neler yap›lmal›d›r? Enerjiyi verimli kullanmak ne
demektir?
Enerji ve Tabii Bakanl›¤› taraf›ndan enerji
verimlili¤i konusunda stratejileri maddeler
halinde flu flekilde belirlenmifl durumda:
1)Ulusal enerji verimlili¤i politikalar›m›z
36 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
>>
Elektrik enerjisi sektörü özelinde bakt›¤›m›zda sadece tüketim cephesinde
de¤il elektrik üretim, iletim ve da¤›t›m segmentlerinde de ayr› ayr› olmak
üzere, yap›labilecek çok say›da ifl, al›nabilecek çok say›da tasarruf tedbiri
bulunmaktad›r.
kapsam›nda stratejik ve bütünleflik enerji
verimlili¤i önlem ve programlar›n›n etkili
bir flekilde uygulanabilmesi için çal›flmalar art›r›larak devam ettirilecektir.
2) AB Enerji Verimlili¤i Müktesebat› ve
özellikle kojenerasyon düzenlemeleri ile
tam uyum sa¤lanacakt›r.
3) Ayd›nlatma öncelikli olmak üzere, kamuda enerji verimlili¤i çal›flmalar› yo¤unlaflt›r›larak topluma öncelik edilecektir.
4) Enerji verimlili¤i projeksiyonlar› yap›lacak, alt sektörlerin enerji verimlili¤i potansiyelleri belirlenecektir.
5) Yüksek verimli kojenerasyon/trijenerasyon ve bölgesel ›s›tma uygulamalar›n› yayg›nlaflt›r›c› ve teflvik edici tedbirler al›nacakt›r.
6) Nihai tüketimin yan› s›ra, enerjinin üretimden tüketime kadar olan tüm aflamalar›nda verimlili¤i art›r›c› tedbirler al›nacakt›r.
7) Elektrik üretim santrallerine iliflkin rehabilitasyon projeleri kapsam›nda çevre
mevzuat›na uygunluk gözetilerek santrallerin performans›, güvenilirli¤i ve iflletme
ömrünün art›r›lmas› sa¤lanacakt›r.
8) ‹flletmedeki elektrik üretim santrallerinin sa¤l›kl› ve entegre bilgi sistemleri oluflturulacak, izleme, denetim ve raporlama
altyap›s› gelifltirilecektir.
9) Ulafl›mda enerji verimlili¤i çal›flmalar›na kurumsal destek verilmeye devam edilecektir.
10) Binalarda enerji verimlili¤i konusunda
faaliyetler yo¤unlaflt›r›lacakt›r.
11) Sanayi kurulufllar›n›n verimlilik art›r›c›
projeleri ve enerji yo¤unlu¤unun düflürülmesine yönelik alacaklar› tedbirler desteklenecektir.
12) Enerji yönetimi sistemi ve enerji yöneticilerinin sanayi ve bina sektörlerinde
yayg›nlaflt›r›lmas› sa¤lanacakt›r.
Enerji kaynaklar›n›n k›s›tl› oldu¤u ülkemizde en iyi kayna¤›n enerjiyi verimli ve
tasarruflu kullanmak oldu¤unu düflünürsek bireysel tüketicilere neler önerirsiniz?
Tasarruf ve verimlilik kavramlar› hangi
ba¤lamda ve hangi sektör için ifade edilirse edilsin kula¤a hofl gelen ve destek gören kavramlard›r.
Zira yap›lan›n ve yap›lacak olan›n, daha
az bir maliyetle, daha az bir harcama ile
ya da daha az bir tüketim ile karfl›lanmas›
hepimizi memnun eden ve her daim arzulanan bir durumdur.
Üstelik bir yandan küresel ›s›nman›n insanl›¤›n bugünü ve gelece¤i aç›s›ndan ciddi bir tehdit halini ald›¤›, bir yandan da
do¤al kaynaklar›n h›zla tükendi¤i bir ortamda, tüm dünyada bu kavramlar›n de¤eri daha iyi anlafl›lmakta, “nas›l daha fazla tasarruf ederiz ve nas›l daha verimli olabiliriz” sorular›na cevap aramaktad›r.
Bu nedenle bugünlerde kime sorsan›z, insanl›¤›n gelece¤i için tasarruf ve verimlili¤inin ne kadar önemli oldu¤unu uzun
uzun anlatacak ve çeflitli “çözüm önerileri” getirecektir.
Bu kapsamda, kimi “evinde gereksiz yere
yanan ampulleri söndürdü¤ünden” kimi
“hususi arac›n› mecbur kalmad›kça kullanmay›p yürümeyi tercih etti¤inden” kimi de zaman›n› daha verimli kulland›¤›ndan bahsedecektir.
Biz karar verici ve uygulay›c› konumundaki kifliler aç›s›ndan ise önemli olan bireysel çözümlerden ziyade sistematik çözümler gelifltirebilmektir. Bir baflka ifade ile
herkes taraf›ndan do¤rulu¤u kabul edilen
sözleri eyleme dönüfltürecek mekanizmalar› oluflturabilmektir.
Verimlilik kavram› ile Türkiye enerji sektörü özelinde bu genel de¤erlendirmeleri
yapt›ktan sonra elektrik enerjisi sektörü
verimlilik ve tasarruf aç›s›ndan somut olarak nelerin yap›lmas› gerekti¤i konusundaki görüfllerimizi sizlerle paylaflmak istiyorum.
Ülkemizin “Enerji Verimlili¤i Stratejisi”nde
kurumumuzun sorumluluklar› flu flekilde
tan›mlanm›flt›r:
• Tarifelerin onaylanmas›nda flirketin ve-
rimlili¤inin dikkate al›nmas› ve etkili yönetimin özendirilmesi için teflviklere dayanan hedeflerin belirlenmesi,
• Maliyet yans›t›c› fiyatlar›n uygulanmas›
ve uygulanabilir düzenlemeler gere¤ince
teknik ve teknik olmayan kay›plar›n minimize edilmesini amaçlayan önlemlerin
kullan›lmas›,
• Piyasa performans›n›n gözlemlenmesi;
performans standartlar›n›n ve da¤›t›m ve
müflteri hizmetleri kurallar›n›n tasla¤›n›n
çizilmesi, de¤ifltirilmesi, uygulanmas› ve
kontrol edilmesi,
• Ve son olarak hedeflenen enerji verimlili¤i programlar›n›n gelifltirilmesine uzman
katk›s› sa¤lanmas›d›r.
Görüldü¤ü gibi Enerji Piyasas› Düzenleme
Kurumu’na enerji verimlili¤i ve tasarrufu
konusunda yüklenen sorumluluklar ayn›
zamanda özel sektör iflletmecili¤ine dayal› ve rekabetçi bir piyasan›n iflleyifl kurallar›d›r.
Bir baflka ifade ile EPDK’n›n enerji verimlili¤i ve tasarrufunda aktif rol alabilmesi
için özel sektör iflletmecili¤ine ve özellefltirmelere ihtiyaç vard›r. Yani, EPDK’n›n bu
rolleri üstenebilmesinin yegâne yolu kamuya ait da¤›t›m ve üretim tesislerinin
özellefltirilmesi ve bu tesislerin özel sektör
taraf›ndan iflletilmesi halinde mümkündür.
Bu tespitimi somut örneklerle aç›klamaya
çal›flal›m.
Elektrik enerjisi sektörü özelinde bakt›¤›m›zda sadece tüketim cephesinde de¤il
elektrik üretim, iletim ve da¤›t›m segmentlerinde de ayr› ayr› olmak üzere, ya-
p›labilecek çok say›da ifl, al›nabilecek çok
say›da tasarruf tedbiri bulunmaktad›r.
Örne¤in, kül-kömür, su so¤utma, baca gaz› ar›tma gibi sistemler bir termik santral‹n üretti¤i toplam enerjinin yüzde 10 ile
15’ni tüketmektedir. Bu nedenle termik
santrallerde kazan verimlili¤ini art›rmaya
yönelik teknolojiler, uygun yak›t kullan›m›, pompa ve fanlar›n otomasyonu, at›k
›s›n›n geri kazan›m›na yönelik önlemler
enerji verimlili¤i aç›s›ndan önemlidir.
Üretim santrallerinde verimin artt›r›lmas›,
otomasyonun gelifltirilmesi, yeterli miktar
ve kalitede yak›t›n sürekli olarak sa¤lanmas› ve koruyucu bak›m sistemlerinin
oluflturulmas› sonucu ar›zalar›n azalt›lmas› ile sa¤lanabilir. Ayr›ca ar›za müdahale
ve periyodik bak›m sürelerinin k›salt›lmas›, yedek parça stok kontrolü sistemlerinin
kurulmas› ve uzman eleman çal›flt›r›lmas›
da flartt›r. Ancak ne yaz›k ki, Türkiye’de
elektrik üretim tesislerinin büyük bir bölümünü oluflturan termik santraller ile bilhassa kömür yak›tl› olanlar› yeterince verimli çal›flmamaktad›r.
Mevcut koflullarda, ülkemizde kamuya ait
santrallerin yenileme yat›r›mlar›, bak›m›
ve rehabilitasyonu sayesinde daha verimli k›l›nabilmesi için özel sektör iflletmecili¤ine ve kaynaklar›na ihtiyaç vard›r.
Konuya tüketim ve da¤›t›m penceresinden bakt›¤›m›zda ise durum fludur:
Elektrik tüketimini miktar ve zaman yönünden etkileyecek, uygulama ve de¤erlendirme çal›flmalar› talep taraf› yönetimi
olarak adland›r›lmaktad›r. Talep taraf› yönetimindeki teknik önlemler, yüksek verim sa¤layan ayd›nlatma, yüksek verimli
motorlar, so¤utma sistemleri, bina yal›t›m› gibi alanlar› içerir. ‹kinci yöntem bilgilendirme olup, haz›rlanan teknik belgelerle tüketicilerin bilgi eksikli¤i giderilmektedir. Üçüncü ve en çok uygulanan yöntem
ise, tarifelerde farkl›l›¤a gidip, tüketim yap›s›n› de¤ifltirmek kullanma zaman›na veya kullanma miktar›na göre fiyatland›rmalar yapmakt›r.
Ülkemizde üretilen elektri¤in nihai tüketiciye ulaflt›r›lmas› esnas›nda trafo, orta gerilim enerji nakil hatlar›, da¤›t›m hatlar› ve
ölçü sistemlerinden kaynakl› kay›plar ortaya ç›kmaktad›r. Sisteme verilen elektri¤in aboneler taraf›ndan kaçak olarak kullan›lmas› ve kesilen faturalar›n tahsilât›n›n yap›lamamas› da sistemin etkin ve verimli çal›flabilmesine büyük darbe vurmaktad›r. Bizim aç›m›zdan enerjinin etkin ve verimli kullan›m› konusunda bu hususlara öncelik vermek önemlidir.
37
DOSYA > ENERJ
MAKALE
Binalarda enerji verimlili¤i ve
dan›flmanl›k flirketlerinin rolü
Binalarda enerji verimlili¤ini teflvik etmek için özel sektör, kamu kurumlar›, sivil
toplum ve sektör örgütleri ile tüketiciler mutlaka birlikte hareket etmelidirler.
K›sacas› enerji verimlili¤i bilincini toplumun her kesiminde yayg›nlaflt›rarak bir
yaflam biçimi olarak hayat›m›z›n her alan›na tafl›mam›z gerekmektedir.
> Adnan Çelik
‹stanbul Enerji Genel Müdürü
38 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
E
konomik ve sosyal kalk›nman›n
en önemli girdilerinden biri de
enerjidir. Toplumun yaflam standard›n›n yükselmesindeki rolü çok önemlidir. Dünyadaki h›zl› nüfus art›fl› ve teknoloji alan›nda yaflanan büyük geliflmeler
enerji tüketimini ve enerjiye olan talebi
de artt›rm›fl bulunmaktad›r. Enerji tüketimindeki h›zl› art›fla paralel olarak Enerji
kaynaklar›n›n en önemlilerini oluflturan
petrol, do¤al gaz, kömür gibi fosil yak›t
kaynaklar›n›n h›zla tükeniyor olmas› ve
ayr›ca bunlar›n yol açt›¤› sera gaz› emisyonlar› ve buna ba¤l› ozon tabakas›n›n incelmesi gibi çevresel sorunlar enerji verimlili¤ini gündeme getirmifl bulunmaktad›r.
Enerjiyi üretmek kadar, üretilen enerjiden verimli flekilde faydalanmak da art›k
ülkelerin önemli konular›ndan biri haline
gelmifltir. Bu amaçla, tüm dünyada enerji
verimlili¤ini art›rmaya yönelik çal›flmalar
gittikçe önemsenir olmaktad›r.
Enerji verimlili¤i; “Binalarda yaflam standard› ve hizmet kalitesinin, endüstriyel ifllemlerde ise üretim kalitesi ve miktar›n›n
düflüflüne yol açmadan enerji tüketiminin azalt›lmas›d›r.” fleklinde ifade edilmifltir.
Ülkemizde de h›zl› nüfus art›fl› ve sanayideki geliflmelere paralel olarak enerjiye
olan ihtiyaç gün geçtikçe artmakta, ancak
yerli enerji kaynaklar›m›z bu ihtiyac› kar-
fl›lamakta yetersiz kalmaktad›r. Enerji talebinin büyük bir k›sm›n› ithalatla karfl›layan ülkemizde, kalk›nma ve sanayileflmede bir s›k›nt› yaflanmamas› için enerjinin
etkin ve verimli kullan›lmas› önemli hale
gelmifltir. Unutmayal›m ki; Enerjinin tüketimi esnas›nda yap›lacak her bir birim tasarrufun, enerjinin üretimi için yap›lacak
harcamalar› 2,5-3 birim azaltt›¤› da konunun baflka bir önemli boyutudur.
Ülkemizin de üyesi olmaya çal›flt›¤› AB'de
2020 y›l›na kadar enerjide yüzde 20 tasarruf sa¤lama hedefi ortaya konulmufl bulunmaktad›r.”20 20 20”olarak sloganlaflan bu hedefte:
1. Mevcut yasalar›n tam uygulanmas› ile
yüzde 10 tasarruf
2. Yeni yasalar ve tüm aktörlerin davran›fl
de¤iflikli¤iyle yüzde 10 tasarruf beklenmektedir.
Binalarda 2020 y›l›na kadar sa¤lanabilecek enerji tasarrufu ise yüzde 20-30 dolay›ndad›r. AB içindeki çeflitli ülkelerde
farkl› politikalar gelifltirilmekte ve genelde mutlak enerji verimlili¤i sa¤layacak
önlemleri almalar› hususunda tüketiciler
teflvik edilmektedir.
• Daha iyi yal›t›m,
• Daha do¤ru do¤rama+cam kullan›m›,
• Daha verimli ayd›nlatma (günde 500
milyon m3 gaz tasarrufu sa¤lanabilece¤i
hesaplanm›flt›r.),
basit ve uygun maliyetli bir enerji verimli-
>>
Enerji verimlili¤i; “Binalarda yaflam
standard› ve hizmet kalitesinin,
endüstriyel ifllemlerde ise üretim
kalitesi ve miktar›n›n düflüflüne yol
açmadan enerji tüketiminin
azalt›lmas›d›r.”
li¤i için temel uygulamalar›n bafl›nda gelmektedir. Bunlar yap›ld›¤›nda bile; ekonomik tasarruf, ifl olanaklar›n›n artmas›,
iklim de¤iflikli¤i ve emisyon azalt›m› gibi
hedeflere k›smen de olsa ulafl›lm›fl olacakt›r.
2002 y›l›ndan bu yana AB üye ülkelerinde
geçerli olan 'Binalarda Enerji Performans›
Yönetmeli¤i!nin yeni flekli 23 Nisan 2009
tarihinde Avrupa Parlamentosu’nda büyük bir oy çoklu¤uyla kabul edilmifltir.
Buna göre, 31 Aral›k 2018 tarihinden sonra infla edilecek bütün yap›lar tükettikleri
kadar enerji üretmek zorunda, yani “0
enerji” tüketeceklerdir.
Ülkemizdeki yap› sto¤u dikkate al›nd›¤›nda ise binalar›m›z, tüketilen toplam enerjinin % 40’›n› kullanmaktad›r. Bu kullan›m›n üçte ikisi ise konutlarda tüketilmektedir. Enerji kaynaklar›nda % 75’lere varan d›fla ba¤›ml›l›k oran› dikkate al›nd›¤›nda, enerji kaynaklar›na ödenen y›ll›k
50 milyar dolarl›k bir bedel ekonomiye
önemli ölçüde yük getirmektedir. Ülkemizi AB ülkeleriyle karfl›laflt›rd›¤›m›zda, binalarda sadece ›s›nma amaçl› olarak 3-4
kat daha fazla enerji tüketildi¤i ifade edilmektedir. Y›ll›k toplam enerji tasarruf potansiyelinin % 20’ler civar›nda olaca¤› hesapland›¤›nda ise, sadece binalardaki tasarrufun parasal karfl›l›¤›n›n yaklafl›k 4 –
5 milyar dolar› bulaca¤› tahmin edilmektedir. Dolay›s›yla enerji verimlili¤i en ko-
lay ve en temiz enerji kayna¤› oldu¤undan bina uygulamalar› her geçen gün
önem ve öncelik kazanmaktad›r.
Ülkemizde enerjinin etkin kullan›lmas›,
israf›n önlenmesi, enerji maliyetlerinin
ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi ve çevrenin korunmas› için enerji
kaynaklar›n›n ve enerjinin kullan›m›nda
verimlili¤in art›r›lmas› amac›yla haz›rlanan 5627 say›l› Enerji Verimlili¤i Kanunu
2 May›s 2007 tarih ve 26510 say›l› Resmi
Gazete’de yay›mlanm›flt›r.
Bu kanun ve ikincil mevzuatlar› kapsam›nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl›¤›na Ba¤l› Elektrik ‹flleri Etüt ‹daresi Genel
Müdürlü¤ü taraf›ndan yetkilendirilen
(EVD) Enerji Verimlili¤i Dan›flmanl›k fiirketleri kurulmufltur. 14 Nisan 2010 tarihi
itibar› ile Elektrik ‹flleri Etüt ‹daresi Genel
Müdürlü¤ü taraf›ndan Bina ve Sanayi
alanlar›nda yetkilendirilmifl flirket say›s›
toplam 17’ye ulaflm›flt›r. Mevcut binalar›n
ön ve detayl› flekilde enerji etütlerinin yap›lmas›, tasarruf önerileri ile birlikte Verimlilik Artt›r›c› Projelerin (VAP) haz›rlanmas› ve uygulanmas› bu flirketlerin faaliyet alanlar› olarak belirlenmifltir. Ayr›ca
bu flirketler, enerji verimlili¤i hizmetlerinin vazgeçilmezi olan enerji yöneticilerini
yetifltirmek üzere e¤itim hizmeti de vermektedirler.
5627 Say›l› Enerji Verimlili¤i Kanunu ve
‹kincil mevzuat› uyar›nca binalar›n y›ll›k
toplam tüketim durumlar›na göre enerji
verimlili¤i konusunda baz› yükümlülükleri bulunmaktad›r. Fakat yükümlülükler
konusuna girmeden önce bir binan›n y›ll›k enerji tüketiminin TEP (Ton eflde¤er
petrol) cinsinden nas›l hesapland›¤›n›n
bilinmesi gerekmektedir. Bir ton petrolün
yanmas›yla ortaya ç›kan enerjiye efl olarak mevzuatta belirtilen çevrim katsay›lar› ile y›ll›k Elektrik ve Yak›t giderleri çarp›larak TEP cinsinden toplam tüketim de¤eri hesaplanmaktad›r. fiöyle ki;
1000 m3 do¤al gaz = 0,825 TEP,
1000 kwh Elektrik = 0,086 TEP dir.
Örne¤in: Bir binada y›lda 50.000 m3 do¤al gaz ve 100.000 kwh elektrik tüketilmifl
ise;
Bu binan›n y›ll›k tüketim toplam› :
(50x0,825)+(100x0,086)= 49,85 TEP dir.
25/10/2008 tarih, 27035 say›l› Resmi Gazetede; Enerji Kaynaklar›n›n ve Enerjinin
Kullan›m›nda Verimlili¤in Artt›r›lmas›na
Dair Yönetmeli¤in 9. Maddesinin 2. F›kras›nda;
“Toplam inflaat alan› en az 20.000 m2 veya y›ll›k toplam enerji tüketimi 500 TEP ve
üzeri olan ticari ve hizmet binalar›n›n yönetimleri ile toplam inflaat alan› en az
10.000 m2 veya y›ll›k toplam enerji tüketimi 250 TEP ve üzeri olan kamu kesimi
binalar›n›n yönetimleri, yönetimlerinin
bulunmad›¤› hallerde bina sahipleri enerji yöneticisi görevlendirir veya flirketler-
39
DOSYA > ENERJ
MAKALE
>>
31 Aral›k 2018 tarihinden sonra
infla edilecek bütün yap›lar tükettikleri kadar enerji üretmek zorunda, yani “0 enerji” tüketeceklerdir.
den veya enerji yöneticilerinden hizmet
al›r.” denilmektedir.
Bu maddede geçen enerji verimlili¤i dan›flmanl›k flirketleri özet olarak afla¤›daki;
1. Tüketim al›flkanl›klar›n›n iyilefltirilmesine ve israf›n önlenmesine yönelik önlemleri ve prosedürleri belirlemek, tan›t›m›n›
yapmak ve gerekti¤inde e¤itim programlar› düzenlemek,
2. Enerji tüketen sistemler, süreçler veya
ekipmanlar üzerinde yap›labilecek tadilâtlar› belirlemek ve uygulanmas›n› koordine etmek,
3. Enerji etüdlerinin ve VAP’lar›n haz›rlanmas› ve uygulanmas› ile ilgili pazar araflt›rmalar› yapmak, anlaflmalar› haz›rlamak ve uygulamay› kontrol etmek,
4. Enerji tüketen ekipmanlar›n verimliliklerini izlemek, bak›m ve kalibrasyonlar›n›n zaman›nda yap›lmas›n› koordine etmek,
5. Enerji ihtiyaçlar›n›n ve verimlilik art›r›c› uygulamalar›n plânlar›n›, bütçe ihtiyaçlar›n›, fayda ve maliyet analizlerini haz›rlamak ve üst yönetime sunmak,
6. Enerji tüketimini ve maliyetleri izlemek, de¤erlendirmek ve periyodik raporlar üretmek,
7. Enerji tüketimlerini izlemek için ihtiyaç
duyulan sayaç ve ölçüm cihazlar›n›n temin edilmesini ve montaj›n› sa¤lamak
40 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
üzere giriflimlerde bulunmak,
8. Enerji kompozisyonunun de¤ifltirilmesi
ve alternatif yak›t kullan›m› ile ilgili imkânlar› araflt›rmak, çevrenin korunmas›na, emisyonlar›n azalt›lmas›na ve s›n›r
de¤erlerin afl›lmamas›na yönelik önlemleri haz›rlayarak bunlar›n uygulamas›n› koordine etmek,
9. Enerji ikmal kesintisi durumunda uygulanmak üzere ve Elektrik ‹flleri Etüt ‹daresi Genel Müdürlü¤ü taraf›ndan istenmesi halinde petrol ve do¤al gaz kullan›m›n› azaltmak amac›yla alternatif planlar
haz›rlamak,
10. Kanun kapsam›nda her y›l Mart ay›
sonuna kadar Elektrik ‹flleri Etüt ‹daresi
Genel Müdürlü¤üne verilmesi gerekli bilgileri haz›rlamak ve Genel Müdürlü¤e
gönderilmek üzere yönetime sunmak,
hizmetlerini yürüteceklerdir;
Bu konular› da kapsar flekilde yak›n tarihli bir geliflme olarak Elektrik ‹flleri Etüt
‹daresi taraf›ndan “Enerji Verimlili¤i Strateji Belgesi Tasla¤›” haz›rlanm›flt›r.
Taslakta, kifli bafl›na enerji kullan›m› yüksek, ayn› zamanda da birim yurt içi has›la bafl›na az enerji kullanan ülkeler aras›nda yer alman›n temel amaç oldu¤u, bu
amaç do¤rultusunda; 2023 y›l›nda, 2000
y›l› ABD dolar› de¤eriyle ve 1998 GSYH serisiyle bin dolarl›k GSYH için yaklafl›k 282
litre petrol eflde¤eri birincil enerji kullan›m›n›n 225 litreye, 1 dolarl›k GSYH için,
0,53 kilovatsaat (kWh) civar›nda olan elektrik kullan›m›n›n ise 0,45 kWh’e indirilmesinin temel hedef olarak kabul edildi¤i
belirtilmifltir.
Tasla¤a göre bu hedeflere ulaflmak için,
sanayi, hizmetler ve konut sektörlerinde
standard›na uygun enerji yönetimi uygulanacak, sertifikal› enerji yönetici say›s›
2012 y›l› sonuna kadar 5 bin kifliye ç›kar›lacak, bu ba¤lamda bu y›l içinde E‹E‹ iflbirli¤i ile TSE taraf›ndan enerji yönetimi
konusunda zorunlu standart ç›kar›lacak
ve uygulanmas› için gerekli mevzuat düzenlemesi yap›lacak, meslek odalar›n›n,
üniversitelerin ve enerji verimlili¤i dan›flmanl›k flirketlerinin (EVD) yetkilendirilmesi ile söz konusu faaliyetler sanayi, hizmetler ve konut sektörlerinde yay›lacak,
2012 y›l› sonuna kadar kamuda, a¤›r sanayide ve ticari binalarda tasarruf potansiyelleri ve verimlilik art›r›c› önlemler belirlenmifl olacak, binalarda enerji performans› mimari, ›s› yal›t›m›, ›s›tma ve so¤utma sistemi ve elektrifikasyon konular›ndaki standartlar›, asgari performans
kriterlerini ve asgari uygulamalar› sa¤lamayan yeni yap›lara ruhsat verilmeyecek,
binalarda “Enerji Kimlik Belgesi” uygulanacak, mevcut konutlarda ›s› yal›t›m› ve
>>
Binalarda “Enerji Kimlik Belgesi”
uygulanacak, mevcut konutlarda
›s› yal›t›m› ve di¤er verimlilik
art›r›c› uygulamalar ile birlikte
sürdürülebilir ekolojik yap›lar
özendirilecek. 2023 y›l›nda, en az
10 milyon konutun asgari
standartlara uygun olarak yal›t›m›
yap›lm›fl olacak.
di¤er verimlilik art›r›c› uygulamalar ile
birlikte sürdürülebilir ekolojik yap›lar
özendirilecek. 2023 y›l›nda, en az 10 milyon konutun asgari standartlara uygun
olarak yal›t›m› yap›lm›fl olacak. karbon
borsas› kurulacak Kamu kurulufllar›n›n
bina ve tesislerinde enerji tüketimi, faaliyetleri olumsuz etkilemeksizin azalt›lacak
ve 2015 y›l› sonuna kadar kamu sektöründe en az yüzde 15 tasarruf sa¤lanacak.
Enerji verimlili¤inde kamu desteklerinin
yan› s›ra, banka kredilerinin yönlendirilmesi, uluslararas› fonlardan yararlan›lmas› ve Türkiye’de “karbon borsas›”n›n
kurulmas› yönünde çal›flmalar yap›lacak.
2011 y›l› ilk yar›s› sonuna kadar karbon
borsas› konusunda ayr› bir strateji belgesi haz›rlanacakt›r. Bu strateji belgesi do¤rultusunda Bina uygulamalar› ile enerji
arz güvenli¤inin sa¤lanmas› mümkün olabilecek, enerji yat›r›m ihtiyaçlar›m›z ve ithalat ba¤›ml›l›¤›m›z azalacak, ekonomik
büyümenin iyilefltirilmesine ve temiz çevrenin korunmas›na önemli katk›larda bulunacakt›r.
Binalarda enerji verimlili¤ini teflvik etmek
için özel sektör, kamu kurumlar›, sivil toplum ve sektör örgütleri ile tüketiciler mutlaka birlikte hareket etmelidirler. K›sacas›
enerji verimlili¤i bilincini toplumun her
kesiminde yayg›nlaflt›rarak bir yaflam biçimi olarak hayat›m›z›n her alan›na tafl›mam›z gerekmektedir.
41
DOSYA > ENERJ
MAKALE
Enerji flirketlerinde varl›k yönetimi ve varl›k
sürecinin bir bilefleni olarak risk yönetim döngüsü
Varl›k yönetimi; bir iflletmenin, organizasyonel stratejik plan›na ulaflmak
amac›yla, varl›klar›n› ve varl›k sistemlerini, bunlar ile iliflkili performans›, riskleri
ve giderleri yaflam döngüleri boyunca en iyi bir flekilde ve sürekli olarak
yönetmesini sa¤layan sistematik ve koordineli faaliyet ve eylemlerdir. Bir di¤er
aç›dan varl›k yönetimi, vizyon, misyon, de¤erler, ifl politikalar›, paydafl ihtiyaçlar›,
hedefler ve risklerin yönetiminden do¤an ve bunlar› içeren, uzun vadeli bir iflletme
genel plan› olarak tan›mlanm›flt›r.
> Dr. Veysel Türkel
‹GDAfi Genel Müdür Yard›mc›s›
V
arl›k yönetiminin etkili bir flekilde
uygulanmas›; bir iflletmenin varl›klar›n›n tüm yaflam döngüleri
boyunca yönetilmesi suretiyle de¤erini
maksimize etmesi ve stratejik amaçlar›na
ulaflmas›n› sa¤layan disiplinli bir yaklafl›m› gerektirir. Bu, her fleyden önce d›flar›dan sisteme dahil edilecek veya oluflturulacak uygun varl›klar›n belirlenmesini,
bunlar›n en iyi flekilde iflletilmesini ve korunmas›n›; en uygun yenileme, kald›rma
ve/veya imha seçeneklerinin benimsenmesini içerir.
Varl›k yönetiminin anahtar
prensipleri ve nitelikleri
Bütünsel: Resmin tamam›na bakmak; yani bölümlere ayr›lm›fl bir yaklafl›mdan ziyade, tüm aflamalar›n yönetiminin birleflik halde anlat›m›d›r. Varl›klar›n varl›k sistemleri içindeki ifllevsel ba¤›ml›l›klar›, katk›lar› ve de¤iflik varl›k yaflam döngüsü
safhalar› ile bunlara karfl›l›k gelen faaliyetleri içerir.
Sistematik: Tutarl›, tekrarlanabilir ve denetlenebilir kararlar› ve eylemleri öne ç›karan metodik bir yaklafl›md›r.
Sistemli: Bireysel varl›klar› tek bafllar›na
optimize etmekten ziyade, varl›klar›, bulunduklar› varl›k sistemi içinde farzetmek
ve varl›k sistemlerinin de¤erini optimize
etmektir (sürdürülebilir performans, maliyet ve riskler dahil).
Risk-tabanl›: Tan›ml› risklere ve ortak maliyetlere/faydalara uygun biçimde kaynaklara ve harcamalara odaklanmak ve
öncelikleri belirlemektir.
42 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
bütünsel
sürdürülebilir
sistematik
entegre
optimal
sistemli
risk tabanl›
>>
fiekil-1:
Birleflik varl›k yönetiminin boyutlar›
Optimal: Varl›klar›n yaflam döngüleri süresince onlarla ilgili performans, maliyet
ve risk gibi birbirleriyle yar›flan faktörler
aras›ndaki en uygun taviz unsurunun belirlenmesidir.
Sürdürülebilir: Gelecekteki ihtiyaçlar ve
yükümlülükler aç›s›ndan yeterli önlemlerin al›nd›¤›ndan emin olmak için k›sa vadeli faaliyetlerin uzun vadeli sonuçlar›n›n
de¤erlendirilmesidir; ekonomik veya çevresel sürdürülebilirlik, sistem performans›, toplumsal sorumluluk ve di¤er uzun
dönemli hedefler gibi.
Entegre: Karfl›l›kl› ba¤l›l›klar›n ve bileflik
etkilerinin baflar› için flart oldu¤unun fark
edilmesidir. Bu, yukar›daki niteliklerin,
birleflik bir yaklafl›m ve net bir de¤er vermek üzere koordine edilmifl bir kombinasyonunu gerektirir.
Afla¤›da belirtilen etkinlefltirici faktörler
de, ad› geçen prensiplerin baflar›l› bir flekilde hayata geçirilmesi için zorunlu olarak de¤erlendirilmektedir:
• Söz konusu prensiplerin net bir yönlendirme ve liderlik ile hayata geçirilmesine
imkân veren bir organizasyon yap›s›;
• personel fark›ndal›¤›, yeterlilik, ba¤l›l›k
ve ifllevler aras› koordinasyon;
• varl›¤›n durumu, performans›, riskleri
ve maliyetleri ile bunlar aras›ndaki iliflkiler hakk›nda yeterli bilgi ve birikim.
PAS 55–2008
“Varl›k yönetimi” fiziksel altyap› varl›klar›n›n en iyi biçimde yönetilmesinde kullan›lan bir flartnamedir.
PAS 55, varl›klar›n yaflam döngüsü ile bilhassa hizmet flebekeleri, enerji santralleri, demiryolu veya karayolu sistemleri,
petrol ve gaz kurulumlar›, imalat ve iflleme tesisleri, binalar ve hava alanlar› gibi
bir iflletmenin amac›n›n merkezini oluflturan varl›klar›n yönetimini kapsamay›
amaçlamaktad›r. Bu nedenle bir varl›k yönetimi sistemi, hizmet veya ürün sa¤lamas› maddi varl›lar›n›n faaliyetlerine ve
performans›na ba¤l› olan ve baflar›s› varl›klar›n›n korunmas›ndan ciddi anlamda
etkilenen iflletmeler için hayatidir.
Enerji flirketleri, halihaz›rda varl›k yönetim sistemlerini yürütme ve en iyi hale getirme süreci içindedir. Bu sürecin en
önemli parças› da risk yönetimidir.
Bütünsel bir yönetim yaklafl›m› yürütmek
için birçok neden vard›r. Kurumun büyüklü¤ü ve karmafl›kl›¤› gibi iç nedenlerle
beraber, toplumun kritik tavr› ve bizim
bunun karfl›s›ndaki sorumlulu¤umuz gibi
d›fl nedenler de vard›r.
Risk yönetimi döngüsü de içeren bir varl›k yönetim sistemi, ifl de¤erlerine katk›da
bulunacak, çal›flanlara net bir görüfl kazand›racak ve sertifikasyon aç›s›ndan denetlenebilir olacakt›r.
Riskleri de¤erlendirebilmek için, bir kurumun birtak›m ifl de¤erlerini tan›mlam›fl
olmas› gerekir. Bu de¤erler uzun dönemde kurumun sa¤l›kl› yap›s›n› ve iyi durumda olmas›n› belirleyecektir. ‹fl de¤erleri sadece ekonomik de¤erleri içermez ve
her zaman para cinsinden ölçülemezler.
Emniyet ve flirket imaj› alt› ifl de¤erinden
iki tanesidir. Her bir ifl de¤eri için bu ifl de-
¤eriyle ilgili riskleri de¤erlendiren parametreler belirlenmifltir. Riskler, gerçekleflme olas›l›klar›yla ilgili olarak de¤erlendirilebilir. Olaylar›n veya durumlar›n gerçekleflme olas›l›klar›yla ilgili bilgilere, ulusal
ve uluslararas› veritabanlar›ndan ulafl›labilir.
Kurumda belirlenen ve tan›t›lan süreçler
bir yaz›l›mla desteklenirler. Bu yaz›l›m,
de¤er mühendislerinin sorunu ad›m
ad›m çözmelerine yard›mc› olur. Dahas›,
üst yönetime bir raporlama arac› olarak
da kullan›l›r.
Ayarlanm›fl süreçlerle yeni araçlar› tan›mlama ve sisteme tan›tma, mühendislerin
düflünme biçiminde bir de¤ifliklik anlam›na da gelir. Ancak, riskleri azaltmak her
zaman teknik sorunlar› çözmek anlam›na
gelmez.
Risk yönetim döngüsü
-PAS 55 “varl›k yönetimini flöyle tan›mlamaktad›r:
“Bir kurumun tüm varl›klar› ile varl›k sistemlerini, onlarla iliflkili performanslar›
ile risklerini ve yaflam döngüleri üzerindeki giderlerini kurumsal stratejik plan›n›
gerçeklefltirmek amac›yla yapt›¤› tüm sistematik ve koordine faaliyetler ve eylemler…"
Varl›k sahibi, tüm ifl stratejisini belirler.
Bu nedenle ifl de¤erleri ve hedefleri varl›k
sahibinin sorumlulu¤undad›r. Varl›k sahibi, flirketin “d›fl dünyas›yla” ba¤lant›s›n›
korur ve tart›flmal› durumlarda yasa koyucunun muhatab›d›r. Tüm finanse etme
ifllemi onlar›n kapsam›ndad›r.
43
DOSYA > ENERJ
MAKALE
Varl›k Sahibi
Varl›k Yöneticisi
Hizmet Sa¤lay›c›
>>
Varl›k yönetimi sürecinde farkl› roller
tan›mlanabilir.
fiekil 2: Varl›k yönetim rolleri
Risk kayd›
Karar verme
süreci
Gerçeklefltirme
süreci
Analiz süreci
fiebeke
performans›
Faaliyet
planlar›
Maruz b›rakma
süreci
fiebeke
Varl›klar
>>
fiekil 3: Risk Yönetimi Döngüsü
Hizmet Sa¤lay›c›, sürecin etkin ve etkili
biçimde yürütülmesini organize etmekle
sorumludur. Yo¤unlaflt›klar› nokta, ne yap›ld›¤›ndan ziyade, iflin nas›l yap›ld›¤›d›r.
Varl›k Yöneticilerinin amac›, varl›klar›n
varl›k sahibine dönüfllerini sa¤lamakt›r.
Varl›klar›n geri dönüflü genellikle sadece
mali bir parametre olarak görülür. Tüm ifl
de¤erleri hesaba kat›ld›¤› zaman varl›klar›n geri dönüflünde daha bütünsel ve
uzun vadeli bir yaklafl›m gerçeklefltirilmifl
olacakt›r.
Varl›k Yöneticileri hizmet sa¤lay›c›n›n ne
tür yat›r›m projeleri veya bak›m faaliyetleri sa¤lamas› gerekti¤ine karar vermekle
yükümlüdür. Bu karar verme ifllemi tüm
hissedarlar›n ç›karlar›n› gözeten saydam
ve yans›z bir süreç olmal›d›r. Bunu yapar-
44 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
ken, flebekedeki sorunlar veya belli varl›klarla ilgili riskleri tan›mlamada ve bak›m
faaliyetleri veya yat›r›mlar gibi çözümleri
seçmekte bir farkl›l›k oluflacakt›r.
Riskler tan›mlanacak, de¤erlendirilecek
ve ifllem görecektir. Riskleri tan›mlamak
için, amaçlar›n, hissedarlar›n ve kriterlerin çerçevesinin belirlenmifl olmas› gerekmektedir. Bu risk modelinin bak›m›n› gerçeklefltirmek devam eden bir süreçtir.
Riskler periyodik olarak gözlenmeli ve
kontrol edilmelidir.
Bu risk yönetimi döngüsünün arkas›ndaki ana fikir, bir enerji flebekesi flirketinin
amaçlar› belirlendikten sonra, flebekeyle
ve flirketin amaçlar›n›n varl›klar›yla ilgili
risklerin de belirlenmifl olaca¤›d›r.
Bir flebeke, sadece yafllanma ve y›pran-
maya maruz kalmaz, ayn› zamanda temel atma, kaz›, kapasite talebinde art›fl ve
hatta operasyonlarda baflar›s›zl›k gibi sonuçlara da maruzdur. Tüm bu olaylar flebekenin performans› üzerinde etkili olurlar. Bu performans, örne¤in, kaybedilen
müflteri zaman›, kapasite, bask› ve emniyet vakalar› ile de ölçülürler. Bu performans› tam olarak analiz etmek bizi baz›
risklere götürür. Hangi risklerin kabul edilebilece¤i ve hangilerine dikkat edilece¤ine karar verilmesi hem k›sa, hem da uzun
dönem için yat›r›m planlar› yapmaya yöneltir ve de uygulanmas› gereken bak›m
planlar›n› ve gerçeklefltirme sürecini de
ortaya koyar. Ayarlanan flebeke yine de iç
ve d›fl etkilere maruz kalacakt›r.
DOSYA > ENERJ
MAKALE
Do¤al gaz›n de¤er zinciri ve gelecek vizyonu
De¤er zinciri analizi iflletme yönetimi kavram› olup, bir sektör zincirinin
faaliyetlerini genel terimlerle aç›klamaktad›r. Bu, do¤al gaz için, iflin kuyu
a¤z›ndan ocak bafl›na kadar olan tüm safhalar›nca oluflturulur. Bu faaliyetlerin
de¤iflik taraflarca yerine getirilmesi flart de¤ildir; dikey entegrasyon gaz de¤er
zincirinde s›k görülen bir uygulamad›r. Ancak de¤er zincirindeki her unsur,
genellikle kendisinden önceki veya sonrakinden farkl› birtak›m kural ve
düzenlemelere tabidir. Aktörler genellikle sadece bir veya birbirini takip eden k›s›tl›
say›da unsur içinde ifl yapar.
> Mehmet Akif Demirtafl
‹GDAfi Stratejik Planlama ve
Yönetim Sistemleri Müdürü
> Kuddusi Atalay
‹GDAfi Sektörel Analiz ve
K›yaslama fiefi
46 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
Gaz sektörü de¤er zinciri
yap›s› ve bileflenleri
Gaz sektöründeki de¤er zinciri “upstream” ve “downstream” olarak ikiye ayr›labilir. Arama ve Ç›karma (fiekil-1) upstream
olarak adland›r›l›r ve 10 unsurdan oluflur.
Downstream (fiekil-2) da, resimde gösterildi¤i gibie 10 ana unsurdan oluflmaktad›r.
‹nflaat, lojistik ve taahhüt (1, 2 ve 3 numaral› unsurlar) iflleri için gerekli destek hizmetleri gaz de¤er zincirinin oluflumunu
kolaylaflt›rmada gerekli yedek hizmetler
olduklar›ndan, bunlara burada de¤inilmemifltir.
Gaz sektöründeki de¤er zinciri, ana unsurlar olan Arama ve Ç›karma, (Uluslararas›) Nakliye, Temel Altyap›lar, Depolama,
Da¤›t›m, Ticaret ve -son ba¤lant› halkas›
olarak- Son Kullan›c›lar› içerir. LNG de¤er
zinciri ise gaz›n de¤er zinciri içinde ba¤›ms›z bir de¤er zinciri gibi görülebilir; ki
S›v›laflt›rma, Sevkiyat ve Tekrar Gazlaflt›rma bu zincire dahildir.
4. Sismik: De¤er zincirindeki ilk yat›r›m›n
konusu, kaynaklar›n da¤›t›m› ve bunun
hidrokarbon (gaz ve petrol) ihtiva etme
potansiyelinin tahmin edilmesidir. Geliflmifl 3 boyutlu sismik haritalar, sondajlar›n baflar› oran›na ciddi katk› yapm›flt›r.
5. Arama: Potansiyel hidrokarbon hacimlerinin bulundu¤u jeolojik yap›lar sismik
çal›flmalarla tespit edildikten sonra, yüzey alt›na yap›lan kuyu sondajlar› gaz (ve-
ya petrol) mevcudiyetini kan›tlamal›d›r.
Egemen ülke devletinden arama ruhsat›
almak flartt›r. Kuyunun kuru olmamas›
ümit edilir. De¤ilse, sondajla tespit edilen
ilgili parametreler hakk›nda birtak›m bilgilerle donanm›fl ilk gaz ak›fl testi, oradaki
rezervler hakk›nda bir tahmin yapma imkân› verir.
6. Saha Gelifltirme: Bu projenin ekonomik
olarak uygulanabilir bir proje oldu¤unu
göstermek için, o zamana dek kayna¤›n
potansiyeli hakk›nda elde edilen bilgilere
ve pazar bulma olas›l›¤› ile netback fiyat›
tahminleri üzerindeki bilgilere dayal› bir
saha gelifltirme plan› oluflturulabilir. Saha
gelifltirme Plan›, projede kayna¤› tüketim
stratejisinin seçimi, kuyular›n say›s› ve türü, tesisler, maliyetler, ekonomik çal›flmalar, risk de¤erlendirmesi ve planlama vb.
gibi tüm safhalar› kapsar. Bu tahminlere
dayanarak, kayna¤›n temelinde üretime
bafllama yönünde nihai yat›r›m karar›
(NHY) al›n›r.
7. Üretim: Gaz›n ç›kar›lmas› (üretim) için,
saha gelifltirme plan›na göre kuyular›n
aç›lmas› ve tesislerin inflas› gereklidir.
8. Gaz Toplama: Gaz, boru hatt›na verilecek nitelik kazand›r›lmadan veya s›v›laflt›rma tesisine beslemeden önce s›v›lardan ayr›flt›r›lmal›d›r. Bu ifllem tamamen
veya k›smen üretim sahas›nda yap›labildi¤i gibi, ekonomik ölçekler sebebiyle gaz
de¤iflik tesislerden topland›ktan sonra
1. Lojistik
4. Sismik
5. Arama
6. Saha
Gelifltirme
Plan›
7. Üretim
8. Gaz
Toplama
9. ‹flleme
10. ‹hracat
2. ‹nflaat
fiekil 1:
Gaz de¤er
zincirinde
upstreama
genel bak›fl
3. Taahhüt
merkezi olarak da yap›labilir. S›v›lar ise
boru hatt› kalitesindeki gazdan ayr› pazarlanmal›d›r.
9. ‹flleme: Boru hatt›na verilen gaz, piyasa
koflullar›na ba¤l› olarak servis kalitesine
getirmek için ifllenir veya LNG haline getirmek için so¤utulur. Gaz, içindeki propan ve bütan gibi a¤›r hidrokarbonlar ayr›flt›r›lmak suretiyle, pazar ihtiyaçlar›na
daha uygun hale gelmesi için de¤iflime tabi tutulur.
10. ‹hracat: Bu safha, gaz›n üretim alan›n› terk etti¤i and›r. Gaz buradan ya boru
hatt› flebekesine nakledilir, ya da LNG tesisinde yeniden ifllenir. Gaz›n devrinden
önce, kalori de¤erleri, bileflimi ve hacmi
itibar›yla sözleflme koflullar›na uygunlu¤u
ölçülür ve akabinde boru hatlar› üzerinden ya da LNG olarak piyasaya sürülmesi
için sevkiyat yap›l›r.
11. (Uluslararas›) ‹letim: Bu, gaz›n ç›kar›ld›¤› bölgelerden tüketici piyasalar›na tafl›nd›¤› yüksek bas›nçl› bir boru hatt›n›n
iflletilme sürecidir. ABD’yi ve Kanada’y›
bir uçtan bir uca geçen, Rusya’dan AB’ye
ve Çin’e ulaflan uzun mesafeli hatlar örnek olarak gösterilebilir. Görüldü¤ü gibi,
bu hatlar farkl› ülkelerden, haliyle farkl›
yetki alanlar› ve düzenleyici rejimlerden
geçmektedir. Bu hatlar ço¤unlukla ticari
kurulufllarca iflletilir.
12. S›v›laflt›rma: Bu zincir, boru hatt› vas›tas›yla bir s›v›laflt›rma tesisine nakledi-
len do¤algaz›n yeralt› kayna¤›ndan ç›kar›lmas›yla bafllar. S›v›laflt›rma tesisinde
çökelti ve kat›fl›k maddeler gazdan ayr›flt›r›l›r ve gaz (-) 260 Fahrenheit derece so¤uklu¤a eriflecek flekilde bir dizi so¤utma
ifllemlerine tabi tutulur.
13. LNG De¤er Zinciri Sevkiyat›: LNG de¤er zinciri, sistem bünyesindeki uygun
miktarlarda gaz›n nakliyesi için do¤algaz
de¤er zinciri içinde ba¤›ms›z bir de¤er
zinciri olarak görülebilir. LNG prensip olarak, tekrar gaz haline dönüfltürülüp boru
hatt›na verilir.
14. Nakliye: So¤utulmufl ve art›k LNG haline gelmifl olan gaz daha sonra, var›fl liman›n›n mesafesine ba¤l› olarak haftalarca sürebilecek olan sefer süresi boyunca
s›v› halde tutulacak flekilde tasarlanm›fl
özel tankerlere yüklenir.
15. Yeniden gaz haline dönüfltürme: LNG
tafl›yan geminin gaza dönüfltürme terminaline var›fl›ndan sonra, LNG, tekrar gaz
haline dönüflene dek so¤uk halde tutulaca¤› tam yal›t›ml› cephe duvarlar›na ve
sistemlere sahip dev silo tanklar›na tahliye edilir. LNG normal haline dönüfltü¤ü
›s›ya getirildi¤inde, art›k gaz halinde do¤algaz› tüm ülke çap›nda tüketicilere,
enerji santrallerine ve s›naî müflterilere
ulaflt›racak boru hatlar›na pompalan›r.
Gaz dönüfltürme terminalleri genellikle
bir depolama tesisine ba¤l›d›rlar.
Birtak›m muaf terminaller bulunmas›na
ra¤men, LNG terminalleri muhtelif yasa
ve yönetmeliklere tabidir.
Terminal yönetmeliklerinin amaçlar› flunlar olabilir: Arz kaynaklar›n› çeflitlendirmek, Upstream ve Downstream sistemlerinde rekabeti artt›rmak ve yat›r›m› özendirmek suretiyle arz güvenli¤ini gelifltirmektir.
16. Depolama: Depolama ifllevi arz ve talebin dengelenmesi amac›yla kullan›l›r.
Depolama, ticaret ve rekabeti gelifltirme
amac›yla hayati bir imkân olabilir. Ancak
bu imkân ço¤unlukla spot gaz piyasalar›,
s›k›flt›rma hatt› (hatta bas›nc› sabit tutmak için gerekli gaz miktar›), rejim dengeleme, üretim vb. için esneklik elde etmede civardaki depolama tesisleri ile rekabet eder. Depolama, arz güvenli¤inin sa¤lanmas›nda da stratejik bir de¤er unsurudur.
17. ‹letim: AB ülkelerinde iletim hatlar›,
ba¤›ms›z iletim sistem operatörleri (TSOTransmission System Operator) taraf›ndan iflletilir. Bunun amac›; sisteme eriflimin engellenmesiyle piyasan›n istismar
edilmesinden kaç›nmakt›r. Sistemle ba¤lant›l› en belirgin gruplar büyük s›naî
müflteriler, enerji santralleri ve flehrin
çevresindeki Da¤›t›m Sistem Operatörleridir.
‹letim Sistem Operatörleri (‹SO’lar) ulusal
veya devletler aras› do¤algaz boru hatt›
sistemlerini iflletir. ‹SO’lar özellikle s›n›r
47
DOSYA > ENERJ
MAKALE
18. Temel altyap›
11. Uluslararas›
sevkiyat
Araflt›rma
& Üretim
16. Depolama
17. ‹letiflim
12.
S›v›laflt›rma
14.
Nakliye
19.Da¤›t›m
14.
Gazlaflt›rma
11. LNG de¤er zinciri
20. Ticaret
1. Lojistik
fiekil 2: Gaz de¤er
zincirinde
“downstream”e
genel bak›fl
2. ‹nflaat
3. Taahhüt
ötesi iletim için belirlenmifl boru hatlar›
olan Ara Geçifl hatlar›n› ve depolama tesislerine ba¤l› boru hatlar›n› da iflletebilirler. Do¤al gaz, boru hatt›nda yol al›rken
çok yüksek bas›nç alt›nda hareket eder.
Do¤al gaz›n boru hatt›nda gerekli bas›nçta akmas›n› temin etmek için s›k›flt›r›lmas› gerekir. Bu ifllem hat boyunca düzenli
aral›klara yerlefltirilmifl kompresör istasyonlar›nda yap›l›r.
Genellikle kalite dönüfltürme gibi ikincil
hizmetler (daha yüksek veya düflük kalori
de¤eri elde etmek için) de iletim sürecinin
parçalar›d›r. ‹letim genel olarak, güvenilir, emniyetli ve etkin bir tafl›maya imkân
veren ve ‹SO’lar›n müflterilerine eflit koflullar alt›nda eflit muamele etmesini temin eden, resmi düzenlemeye tabi
olan/olmayan bir etki alan› gibi düflünülür. ‹letimin ay›rt edici özellikleri flunlard›r: Ulusal/uluslararas› oryantasyon, yüksek bas›nçl› bir boru hatt› sistemi ve karfl›l›kl› ba¤›ml›l›¤›n düflük olmas› ve radyal
48 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
19. Son
kullan›c›lar
Arz ve
tüketim
biçimli bir flebeke tasar›m›.
18. Temel Altyap›: Temel tesisler, pazara
eriflim için gerekli tesisler bütünü demektir. Temel tesisat, örne¤in üçüncü taraflara kullan›labilir bir kapasite sa¤layabilen
boru hatlar›d›r. Bunlar ulusal tekeller olarak düflünülür, çünkü belli bir hat vas›tas›yla müflteriye eriflimi amaçlayan biri ile
buna paralel yeni bir hat yat›r›m› yapmak, rekabeti gelifltirici uygun bir seçenek olmaktan çok uzakt›r.
19. Da¤›t›m: Gaz›n sanayi ve konut müflterilerine ulaflt›r›ld›¤› daha düflük bas›nçl› bir boru hatt›n›n iflletilme faaliyetidir.
Da¤›t›m faaliyeti, gaz›n içinden geçece¤i
düflük bas›nçl› boru hatlar›n› iflleten da¤›t›m sistem operatörleri (DSO’lar) taraf›ndan yerine getirilir; bunlar iflin ticari yan›ndan ba¤›ms›z kurulufllard›r.
20. Ticaret: Ticaret (al›m-sat›m) uzun vadeli veya k›sa vadeli sözleflmelerle, spot
piyasalarla, “borsa d›fl›” piyasalarla (OTC)
ve dengeleme (saatlik) piyasalarla, tüm
de¤er zinciri boyunca yer almaktad›r. Ticaret; toptan gaz fiyat oluflumuna ve fiyatlar›n gerek kurulu, gerekse yeni gaz
merkezleri aras›ndaki dönüflüm potansiyeline göre gaz piyasas› globalizasyonunun düzeyi ve yans›malar› ile iliflkilidir.
21. Son kullan›c›lar: Arz ve tüketim
Enerji arz›n›n güvenli¤i, gaz fiyatlar› ve
çevresel sorunlar bu grubu ilgilendiren
önemli hususlard›r. Gaz›n evsel/yerel ve
ticari uygulamalarda kullan›m›, tüm dünyadaki enerjinin yaklafl›k % 10’unu temsil
ediyor ve bu pay gittikçe art›yor.
Evsel ›s›tma piyasas› flu an bir dönüflüm
geçirmekte ve enerji kaynaklar› aras›ndaki rekabet hiç olmad›¤› kadar sertlefliyor.
Bunun sebebi CO2 düzeyinde düflüfl ve
sürdürülebilir enerji arz›n›n teflvik edilmesi; yüksek verimli elektrikli aletlerin ortay› ç›k›fl› ve bina yal›t›m standartlar›n›n
devreye sokulmas› ile ›s›nmaya yönelik
talebin azalmas›d›r.
Sanayi piyasas›ndaki de¤iflimler de kayda
de¤erdir. Sanayi uygulamalar›ndaki yanma teknolojileri, enerji verimlili¤ini yükseltmede hala önemli ve etkin bir araçt›r.
Bu arada s›naî müflteriler için büyük ölçekli CHP (Kombine Is› ve Güç) sistemleri
de çevresel sorunlarla yüzleflmede önemli etkenlerdir. Ancak son dönemlerde kömürle çal›flan, at›kla kombine edilmifl
yüksek verimli bir CHP sistemi (biokütle
yak›tl› CHP), ekonomik ve çevresel sebeplerle büyük s›naî müflterilerin ilgisini çekmeye bafllam›flt›r. Ayr›ca baz› gaz flirketleri son y›llarda, sanayi müflteriler aç›s›ndan gaz›n kalitesini önemli bir sorun haline getiren bio-metan kullanmaya bafllam›flt›r.
DOSYA > ENERJ
MAKALE
Elektrik piyasas› kanunu perspektifinde
Türkiye elektrik sistemine genel bir bak›fl
> Hakk› Özata
TE‹Afi Milli Yük Tevzi
‹flletme Müdürlü¤ü
50 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
Türkiye enterkonnekte sisteminin geliflimi ve yük tevzi merkezleri
Elektrik enerjisi üretiminde en ekonomik
iflletim, üretim tesislerinin birincil enerji
kaynaklar›n›n yak›n›na kurulmas›yla sa¤lan›r. Bu birincil kaynaklar ise genellikle
tüketim merkezlerinden uzak yerdedir.
Bu takdirde üretilen elektrik enerjisi tüketilecek yerlere yüksek gerilimli enerji nakil hatlar› ve kablolarla ulaflt›r›l›r. Ülkemizde iletim gerilimi olarak 380-154 ve
66 kV kullan›lmaktad›r. 36 kV ve daha
afla¤› gerilimler ise da¤›t›mda kullan›lmaktad›r.
Üretim tesislerinin (santrallerin) bir iletim
tesisine, bu iletim tesisinin de di¤er tesislere ba¤lanarak müflterek çal›flmalar›na
enterkonnekte çal›flma, bu sistemin tümüne de enterkonnekte sistem denilmektedir. Di¤er bir deyiflle generatörlerin, hatlar›n, trafolar›n ve di¤er elektrikli cihazlar›n oluflturdu¤u sistem enterkonnekte sistem ad›n› almaktad›r.
Birçok jeneratörün birbiriyle ba¤l› oldu¤u
barajlar› birbirine ba¤layan iletim hatlar›,
iletim hatlar› vas›tas› ile tafl›nan elektrik
enerjisinin üretim noktalar›nda gerilim
seviyelerinin üst gerilim seviyesine yükseltilmesi için kullan›lan yükseltici trafolar (ünite trafosu), iki ayr› gerilim seviyesi
aras›nda gerilim de¤iflikli¤i sa¤layan oto
trafolar, tüketim noktalar›nda gerilimin
iletim seviyesinden da¤›t›m seviyesine
dönüflümünü sa¤layan güç trafolar›n›n
amaca uygun, ekonomik ve kaliteli olarak
iflletilmesine 24 saat süreyle nezaret edil-
mesine Yük Tevzi ‹flletmecili¤i, bu iflletmeyi gerçeklefltiren merkezlere de Yük
Tevzi Merkezi denilmektedir.
Türkiye’de Yük Tevzi teflkilat›n›n kuruluflu
enterkonnekte sistemin kuruluflu ile bafllar. Taflkömürü havzas›n›n elektrik ihtiyac›n›n karfl›lanmas› için kurulan Çatala¤z›
ve ‹stanbul’un elektrik ihtiyac›n›n karfl›lanmas› için kurulan Silahtar santralinin
1952 y›l›nda paralel çal›flt›r›lmaya bafllanmas›ndan sonra ortaya ç›kan;
a) Müflterilerin de¤iflen yük ve enerji taleplerinin santraller aras›nda bölüflümü
b) Ar›zalara müdahalenin yap›lmas›
c) Sistem voltaj ve frekans ayar›n›n yap›lmas›, gibi sorunlar›n halledilmesi amac›yla Çatala¤z› santralinin kumanda odas›
operatörlerine Yük Tevzi görevinin verilmesiyle Yük Tevzi uygulamas› ortaya ç›km›flt›r.
Halihaz›rda Türkiye Elektrik Sistemi, 1
adet Milli Yük Tevzi Merkezi ve 9 adet Bölgesel Yük Tevzi Merkezlerinin kontrolünde iflletilmektedir.
Avrupa elektrik sistemine
(UCTE / ENTSO-E) ba¤lant› çal›flmalar›
Türkiye Elektrik sisteminin Avrupa Elektrik Sistemi (UCTE yeni ad›yla ENTSO-E)
ba¤lant› çal›flmalar› yaklafl›k 10 y›ld›r devam etmekte olup çal›flmalar son aflamas›na gelmifl ve önümüzdeki birkaç ay içerisinde senkron ba¤lant› gerçeklefltirilecektir.
•UCTE, k›saca Avrupa’da 1950 y›l›nda kurulmufl “Elektrik ‹leticileri Koordinasyon
>>
Yük tevzi merkezleri:
Milli Yük Tevzi Merkezi
Gölbafl›/Ankara
Kuzey Bat› Anadolu Yük Tevzi Merkezi
Adapazar›
Bat› Anadolu Yük Tevzi Merkezi
‹zmir
Orta Karadeniz Yük Tevzi Merkezi
Samsun
Güney Do¤u Anadolu Yük Tevzi Merkezi Elaz›¤
Orta Anadolu Yük Tevzi Merkezi
Gölbafl›/Ankara
Trakya Yük Tevzi Merkezi
‹kitelli/‹stanbul
Do¤u Akdeniz Yük Tevzi Merkezi
Seyhan/Adana
Do¤u Anadolu Yük Tevzi Merkezi
Erzurum
Bat› Akdeniz Yük Tevzi Merkezi
Antalya
Birli¤i”dir.
•22 Avrupa Ülkesinin ‹letim Sistemi ‹flletmecilerinin ortak amac› olan;
1.Enterkonnekte sistemin iflletme emniyetini,
2.Enterkonnekte sistemin iflletme kalitesini sa¤lamaktad›r.
•450 milyon insana elektrik enerjisi sa¤lamakta,
Tüketim :2500 TWh,
Puant :400 GW,
Güvenilir üretim kapasitesi :450 GW,
Kurulu güç :600 GW
Amaç:
•Büyük bir senkron blokla paralel iflletmenin sa¤layaca¤› avantajlardan faydalanmak,
•Türk elektrik pazar›n›n AB elektrik iç pazar›”na entegrasyonunu sa¤lamak
Enerji piyasas› reformu ile
sektörde oluflan yeni yap›
20 fiubat 2001 tarihli Resmi Gazetede yay›mlanan 4628 say›l› Kanunu, elektri¤in
tüketicilere yeterli, kaliteli, sürekli ve düflük maliyetli bir flekilde sunulmas›n› sa¤layacak rekabet ortam›n›n oluflturulmas›
için gereken yasal çerçeveyi tan›mlam›flt›r. Bu do¤rultuda kanun; elektrik enerjisi
piyasas›nda verimlili¤i art›rmak ve maliyetleri azaltmak için rekabetin sa¤lanmas›, enerji sektörünün mali aç›dan sürdürülebilirli¤inin temin edilmesi için maliyetleri yans›tan fiyatlar›n oluflturulmas›,
özel sektör kat›l›m›n›n temin edilmesi,
arz güvenli¤inin sa¤lanmas› amac›yla
elektrik piyasas›nda reform yapm›flt›r.
Üretim faaliyeti gösterebilecek
tüzel kifliler:
•Elektrik Üretim A.fi (EÜAfi), ba¤l› ortakl›klar›, özel sektör üretim flirketleri, otoprodüktörler ve otoprodüktör gruplar› taraf›ndan gerçeklefltirilir.
•Bu kapsamdaki lisans sahibi tüzel kifliler ürettikleri elektrik enerjisi ve/veya kapasiteyi; toptan sat›fl lisans› sahibi tüzel
kiflilere, perakende sat›fl lisans› sahibi tüzel kiflilere ve serbest tüketicilere ikili anlaflmalar yoluyla satabilir.
‹letim faaliyeti:
•Piyasada iletim faaliyeti Türkiye Elektrik
‹letim A.fi. (TE‹Afi) taraf›ndan yürütülür.
‹letim varl›klar›n›n mülkiyetine sahip bir
kamu flirketi olan TE‹Afi ayn› zamanda
sistem iflletmecisi ve piyasa iflletmecisi
olarak faaliyet gösterecektir. Bu çerçevede TE‹Afi;
•Kamu mülkiyetindeki tüm iletim tesislerini devral›nmas›ndan,
•‹letim yat›r›mlar›n›n planlanmas› ve gerçeklefltirilmesinden,
•Ulusal iletim sisteminin iflletilmesinden,
bak›m ve onar›m›n›n yap›lmas›ndan,
•Eflit taraflar aras›nda ay›r›m gözetilmeksizin iletim hizmeti sunulmas›ndan,
•Piyasada; verimli, istikrarl› ve ekonomik
bir sistemin oluflturulmas› ve korunmas›
için rekabet ortam›na uygun bir alt yap›n›n sa¤lanmas›ndan,
•Üçüncü flah›slar›n iletim sistemine ba¤lant› ve sistem kullan›m taleplerinin sisteme eriflim hakk› gözetilerek karfl›lanmas›ndan,
•Üretim kapasite projeksiyonunun haz›rlanmas›ndan,
•Piyasa Mali Uzlaflt›rma Merkezinin iflletilmesinden,
•Yan hizmetlerin sat›n al›nmas› ve sa¤lanmas›ndan,
•Acil durumlar karfl›s›nda al›nacak önlemlerin belirlenmesinden, gereken haz›rl›klar›n yap›lmas›ndan, koordine edilmesinden ve acil durum bildirimi yapmak
suretiyle ilgili lisans sahiplerine talimat
verilmesinden,
•Elektrik Piyasas› Tarifeler Yönetmeli¤i ve
ilgili tebli¤lerde yer alan hükümler çerçevesinde iletim tarifesi ile ba¤lant› tarifelerinin haz›rlanarak EPDK’ya sunulmas›ndan,
•Uluslararas› enterkonneksiyon çal›flmalar›n›n yap›lmas›ndan, sorumludur.
Da¤›t›m faaliyeti:
•Da¤›t›m faaliyeti Türkiye Elektrik Da¤›t›m A.fi. (TEDAfi), ba¤l› ortakl›klar› ve özel
sektör da¤›t›m flirketleri taraf›ndan lisanslar›nda belirtilen bölgelerde yürütülür.
Da¤›t›m lisans› sahibi tüzel kiflilerin yükümlülükleri aras›nda;
•Yeni da¤›t›m tesisleri için da¤›t›m yat›r›m plan› yap›lmas›,
•Yeni da¤›t›m tesislerinin kurulmas›, gerekli iyilefltirmelerin yap›lmas›, ilgili mevzuata uygun olarak da¤›t›m sisteminin ifl-
51
DOSYA > ENERJ
MAKALE
Y›llara Göre Türkiye Elektrik
Tüketimindeki Art›fl
KURULUfiLAR
TERM‹K
(MW)
H‹DROL‹K
(MW)
EÜAfi SANT.
8690
EÜAfi'A BA⁄LI ORT.SANT.
3834
‹fiLETME HAK.DEV.SANT.
620
MOB‹L SANTRALLAR
262,7
YAP ‹fiLET SANT.
6101,8
YAP ‹fiLET DEVRET SANT.
1449,6
SERBEST ÜRET‹M fi‹RKET‹ 5476,1
OTOPRODÜKTÖR SANT.
3086,6
TOPLAM
29427,5
Türkiye elektrik sistemi
büyüklükleri
11677,9
0
30,1
972,4
1382,9
553,5
14616,8
Hat uzunluklar›:
400 kV
154 kV
220 kV
66 kV
154 kV kablo
380 kV kablo
Toplam
‹letim sistemindeki trafo gücü
RÜZGAR
(MW)
14.453 km
31.716 km
84 km
508 km
200 km
12,8 km
46.974 km
92.199 MVA
Trafo merkezi say›lar›:
TE‹Afi’a ait trafo merkezi say›s›
EÜAfi’a ait trafo merkezi say›s›
Özel flirketlere ait trafo merkezi say›s›
Toplam
‹letim sistemi kay›plar›
52 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
:586
: 31
:138
:755
: ort. %2.5
17,4
893,2
1,2
911,8
TOPLAM
(MW)
20369
3834
650
263
6102
2439
7752
3641
45050
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
letilmesi, bak›m ve onar›m›n›n yap›lmas›,
•Eflit taraflar aras›nda ay›r›m gözetilmeksizin da¤›t›m hizmeti sunulmas›,
•Üçüncü flah›slar›n da¤›t›m sistemine ba¤lant› ve sistem kullan›m
taleplerinin sisteme eriflim hakk›
gözetilerek karfl›lanmas›,
•Bölgelerinde yer alan tüketicilere
ait bilgilerin veri taban›nda güncel
halde tutulmas›.
Toptan sat›fl faaliyeti:
•Toptan sat›fl faaliyetleri, Türkiye
Elektrik Ticaret ve Taahhüt Anonim fiirketi (TETAfi) ve özel sektör
toptan sat›fl flirketleri taraf›ndan
48.430,00
52.601,70
56.811,70
60.499,30
67.216,80
73.431,70
77.783,00
85.551,60
94.788,60
105.517,10
114.022,70
118.484,90
128.280,00
126.871,30
132.552,70
141.150,90
150.017,50
160.794,00
174.637,40
190.000,30
198.085,20
193.236,10
7,8
8,6
8,0
6,5
11,1
9,2
5,9
10,0
10,8
11,3
8,1
3,9
8,3
-1,1
4,5
6,5
6,3
7,2
8,6
8,8
4,3
-2,5
yap›l›r.
•Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt Anonim fiirketi, mevcut sözleflmeler kapsam›nda imzalanm›fl
olan enerji al›fl ve sat›fl anlaflmalar›n› devralm›flt›r. Mevcut imtiyaz
ve uygulama sözleflmeleri kapsam›nda enerji al›m ve sat›fl anlaflmalar› imzalayabilir, da¤›t›m flirketlerine karfl› üstlendi¤i enerji
al›m ve sat›m taahhütleri ile s›n›rl›
kalmak üzere, bir y›l› aflmamak ve
Kurul taraf›ndan onaylanmak kayd›yla enerji al›m anlaflmalar› ve
Hükümetler aras› anlaflmalar kapsam›nda elektrik enerjisi ithalat
ve/veya ihracat anlaflmalar› imzalayabilir.
DOSYA > ENERJ
MAKALE
Elektrik güç kalitesi ve kompanzasyon
Günlük yaflant›m›zdaki en temel ihtiyac›m›z nedir; önce temiz bir hava sonra su,
yiyecek ve di¤erleri diye s›ralayabiliriz. Suyun evimize, ifl yerlerimize ulaflmas›,
yiyeceklerimizin haz›rlanabilmesi için en temel yard›mc› kaynak elektrik
enerjisidir. Fabrikalar›n çal›flabilmesi, ticaret hayat›n›n sürebilmesi, e¤itim, sa¤l›k,
iletiflim gibi çeflitli sahalardaki etkinliklerin yap›labilmesi do¤rudan do¤ruya
elektrik enerjisine ba¤l›d›r.
> Ahmet Erkoç
Elekt. Yük. Müh
54 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
E
ski y›llarda ayd›nlatma ve fabrikalardaki motorlar›n çal›flmas›yla s›n›rl› olan kullan›m art›k o kadar
anahtar bir rol üstlenmifltir ki bir k›sm›m›z fark›nda olmasakda elektrik güncel
yaflam›n vazgeçilmezi rolündedir.
Elektri¤in kesintisiz ve belirlenen teknik
özellikler içinde olmas› hayati önem tafl›maktad›r.
Elektrik flebekeleri ülkeler baz›nda ve hatta uluslararas› bir ba¤lant› ile birbirine
ba¤lanm›flt›r.
fiebeke içindeki üreticiler hidroelektrik
santrallar›, termik santrallar, gaz türbinleri, rüzgâr ve günefl santrallar›, nükleer
santrallar vs. dir. Al›c›lar ise endüstri kurulufllar›, ticari kurulufllar, e¤itim, sa¤l›k,
kamu kurulufllar› ve ev kullan›c›lar› olarak özetlenebilir.
Elektrik enerjisinin üretildi¤i noktalardan
nihayi tüketiciye kadar ulaflt›r›l›mas› iletim ve da¤›t›m olarak isimlendirilir. fiebekeye ba¤l› al›c› veya üreticilerin her biri
elektrik güç kalitesinden etkilenir ve ayn›
zamandan (önemli ölçüde gücüne ba¤l›
olmak üzere) elektrik güç kalitesini etkiler.
Elektrik güç kalitesinden en temel olarak
gerilimin, frekans›n belirli s›n›rlar içinde
olmas› ve gerilim ve ak›m dalga fleklinin
trigonometride tan›mlanan sinüs fleklinde olmas› olarak ifade edilebilir.
fiebeke geriliminin nihai kullan›c›da 220
V +/- %20 lik s›n›r içinde olmas› (176 volt
ile 264 volt aral›¤›nda) gerekir. Frekans›n
ise 50 hertz denilen saniyedeki sal›n›m
say›s›n› karfl›lamas› beklenir.
Ak›m ve gerilimin dalga fleklindeki bozulmalar ise harmonik olarak isimlendirilir.
Harmonikler ak›m-gerilim karekteristi¤i
lineer olmayan elemanlar taraf›ndan üretilir. Birkaç örnek verirsek; konverterleryar› iletgen elemanlar›n kullan›ld›¤› güç
kaynaklar›, diyot ve tristörlü dönüfltürücüler, bilgisayarlar, kesintisiz güç kaynaklar›, kaynak makineleri, ark f›r›nlar› vs.
Günümüzde güçelektroni¤ive nonlineer
elemanlar›n yayg›n olarak kullan›m›yla
güç sistemlerine giderek artan bir oranda
harmonik ak›mlar› enjekte edilmektedir.
Harmonik ak›mlar› sadece yüklerin dalga
flekillerinde bozucu etkilerde bulunmay›p
ayn› zamanda güç sisteminde ve güç sistemine ba¤l› elemanlar (al›c›lar) üzerinde
olumsuz etkiler meydana getirmektedir.
Harmonikler teknik ve ekonomik aç›dan
pek çok olumsuz etkiler oluflturmaktad›r.
Harmoniklerin önlenmesi ve güç faktörünün düzeltilmesi iflini ayn› anda yapabilen Aktif Güç filtreleri deen son teknoloji
olarak uygulanmaktad›r.
fiebekedeki al›c›lar›n karekteristi¤inden
dolay› ak›m ve gerilim aras›nda faz fark›
oluflur. Bu fark flebekede ve al›c›larda istenmeyen etkiler oluflturdu¤u için düzeltilmelidir.
Bu düzeltme ifllemine kompanzasyon denilir.
Gerilim Ekseni
>>
fiekil-1 ‘deki grafikte ak›m ve gerilim
dalga flekli (iflareti) ayn› fazda olan
veya kompanzasyonu yap›larak ayn›
faza getirilmifl olan bir dalga flekli
görülüyor.
Zaman Ekseni
Gerilim iflareti
Ak›m iflareti
fiekil-1 Kompanzasyonu sa¤lanm›fl bir sistemin ak›m gerilim grafi¤i
Kompanzasyon nedir
Teknik olarak,
Gerilim (voltaj) ile ak›m aras›nda, idealde
faz fark› olmaz. Endüktif ya da Kapasitif
yüklerin oluflturdu¤u etki neticesinde,
ak›m iflaretinin, voltaj iflaretine göre faz›
en fazla ±90 derece olacak flekilde kayar.
Endüktif ve kapasitif etki neticesinde oluflan voltaj ve ak›m sinyali aras›ndaki faz
kaymas›n› düzelterek, ideale yak›n (0 derecede) sabit tutmaya yarayan iflleme
Kompanzasyon denir.
Pratikte ise,
Elektrik sisteminde, elektrik motoru, bobin vb, m›knat›slanma etkisi ile elektrik
enerjisini yine elektrik enerjisine ya da
farkl› bir enerjiye çeviren cihazlar›n, bu
m›knat›slanma etkisi ile faz ak›m›n› geri
kayd›rmas›ndan (endüktif güç oluflturmas›ndan) veya faz ak›m›n› ileri kayd›rmas›ndan (kapasitif güç oluflturmas›ndan
)dolay›, flebeke üzerinde yaratm›fl olduklar› kapasitif reaktif gücü dengeleme ve
faz›n ak›m›n› olmas› gereken konuma geri çekme ifllemine Kompanzasyon denir.
Yukar›daki flekilde görüldü¤ü gibi k›rm›z›
iflaretli olan faz sinyali mavi renkli ak›m
sinyali ile ayn› periyottan geçmektedir.
Ak›m ve gerilim ayn› fazdad›r. Dikkat edilirse aç›k mavi ile gösterilen bölgede ak›m
tam olarak kullan›lmakta, kullan›lamayan hiç bir bölge bulunmamaktad›r. Bu
tüm sistemlerde olmas› istenen bir durumdur.
Gerilim Ekseni
Zaman Ekseni
Gerilim iflareti
Ak›m iflareti
Kullan›lan
ak›m
Kullan›lamayan
ak›m
fiekil-2 Kompanzasyonu sa¤lanmam›fl Kapasitif Reaktif Güç Çeken
bir sistemin ak›m gerilim grafi¤i
‹yi bir kompanzasyon devresi yap›l›rsa ve
3 faz da bu flekilde ayarlan›rsa ne reaktif
›ndüktif ne de reaktif kapasitif bölge oluflur.
Kapasitif reaktif güç:
Yukar›daki flekilde görüldü¤ü gibi k›rm›z›
iflaretli olan gerilim, mavi renkli olan
ak›m iflaretinin gerisindedir. Buda burada kapasitif reaktif güç oluflmas›na neden
olmaktad›r. Mavi renkli ak›m fleklinin alt›nda kalan alan›n tümü kullan›lamamaktad›r. Yeflil ile belirtilen k›s›m (ak›m ve gerilim ayn› fazda) kullan›lmakta; sar› k›s›m
kullan›lamamaktad›r.
Ak›m›n kullan›lamayan k›sm› sar› olan k›-
s›mlard›r Buda kapasitif reaktif güçtür.
Sistem içerisinde hiç bir ifle yaramamakta
ve flebekeden daha fazla ak›m çekilmesine neden olmaktad›r.
Endüktif reaktif güç ise ak›m›n gerilimin
gerisinde kalmas›ndan oluflan bir durumdur.
fiimdiki uygulamaya göre sozlesme gucu
50 KVA’nin altinda kalan isletmelerde endüktif rektif güç aktif %33’ünü geçiyorsa
geçti¤i oran kadar Elektrik ‹daresi taraf›ndan Enduktif Reaktif afl›m ücreti al›n›r.
Kapasitif reaktif güç için bu oran aktif gücün %20 sidir. 50 KVA’n›n üzerindeki sözleflme gücü için bu oranlar indüktif için
%20 ve kapasitif için %15 de¤erindedir.
55
DOSYA > ENERJ
MAKALE
>>
Al›c›lar›n güç katsay›lar›n›n baz›lar›
flöyledir:
• Asenkron motorlar›:
Tam yükte 0,7-0,85
Boflta 0,2
• Transformatörler: besledikleri
al›c›lar›n güç katsay›s›n› al›rlar,
boflta güç katsay›s› düflüktür.
• Akkor (flamanl›) lamba 1
• Floresant lambalar 0,5
• Rezistansl› cihazlar 1
• Kaynak makinalar› 0,5 – 0,8
• Elektrik ark kaynak makinalar› 0,3-0,4
Güç faktörünün hesaplanmas›nda harmoniklerin etkiside gözönüne al›nmaktad›r.
Kompanzasyonun yap›lmamas› tüketici,
iflletme ve üretici için afla¤›daki sorunlar›
oluflturmakta veya artt›rmaktad›r.
Tüketici için:
a) Malzeme maliyeti bak›m›ndan
• Daha büyük güçte transformotor ihtiyac›
• Daha büyük güçte sigorta, flalter ve benzeri cihaz ihtiyacc›
• Daha büyük kesitte kablo ihtiyac›
• Bütün bunlara ba¤l› olarak tablo, trafo
binas›, havai hat direkleri ve çeflitli avadanl›klar büyük seçilecektir.
b)‹flletme Bak›m›ndan
• Daha düflük verim: transformotor, hatlar›n, motorlar›n verimi daha düflük olur.
• Kullan›lan elektrik enerjisi daha pahal›
tarifeden ödenir.
• Hatta ve trafo merkezinden daha az
enerji al›n›r.
Üretici ve da¤›t›c› için
a) Malzeme bak›m›ndan:
• Daha güçlü alternatörlere ihtiyaç duyulur.
• Daha güçlü da¤›t›m transformotörlere
ihtiyaç duyulur.
• Daha büyük kesitli havai iletkeni veya
yer alt› iletkenine ihtiyaç duyulur.
• Daha büyük koruma , kontrol ve flalterlere ihtiyaç duyulur.
56 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
b) ‹flletme bak›m›ndan:
• Daha düflük üretim kapasitesi
• Daha düflük iletim ve da¤›t›m kapasitesi
• Alternatörlerde, trafolarda ve da¤›t›m
hatlar›nda daha düflük veri
• Daha pahal› enerji üretimi
• Daha zor gerilim regülasyonu
Yukar›da s›ralad›¤›m›z sak›ncalar göz
önünde bulundurdu¤umuzda Cos j de¤erinin düzeltilmesi gerekir.
Alternatif ak›m devrelerinde ›fl›k ve di¤er
al›c›lardan baz›lar› omik yük özelli¤i gösterirken baz›lar› endüktans baz›lar›da kapasitans özelli¤i gösterir.
Al›c›lar›n güç katsay›lar›n›n
baz›lar› flöyledir:
• Asenkron motorlar›:
Tam yükte 0,7-0,85
Boflta
0,2
• Transformatörler: besledikleri al›c›lar›n
güç katsay›s›n› al›rlar, boflta güç katsay›s›
düflüktür.
• Akkor (flamanl›) lamba 1
• Floresant lambalar 0,5
• Rezistansl› cihazlar 1
• Kaynak makinalar› 0,5 – 0,8
• Elektrik ark kaynak makinalar› 0,3 - 0,4
Genellikle bobinli al›c›lar›n güç faktörü
de¤erleri düflüktür. Dirençli (Rezistif) al›c›lar›n güç faktörü de¤eri yüksektir. Öte
yanda motorlar nominal yükte çal›fl›rken
güç faktörü de¤erleri yüksek, boflta çal›fl›rken güç faktörü de¤eri düflüktür.
Bir altenatif ak›m devresinde, devresinde
doluflan ak›m ve gerilime göre güç faktörü aç›s› kadar geride ya da ileride kal›r.
Ak›m›n geride kalmas›yla güç katsay›s›
birden küçük olur buda aktif gücün yan›nda reaktif gücünde bulunmas› demektir. Hiçbir ifl yapmayan reaktif gücün
küçültülerek, güç katsay›s›n›n düzeltilmesi denir.
Kompanzosyon yap›ld›¤›nda ak›m›n, reaktif bilefleni dolay›s› ile reaktif gücü küçültülür. Böylece devrenin kullan›ld›¤› aktif güçte bir de¤iflme olmaks›z›n devrede
dolaflan ak›m küçülmüfl olur.
Yukar›da anlat›lan ifadeler gözönünde
bulunduruldu¤unda bir tesisat›n güç katsay›sn› düzeltmek için flebekeden çekilen
reaktif gücü azaltmak gerekir. Tesisimize
kondansatör ilve edersek, kondansatörler
flebekeye reaktif güç verildi¤inde flebekeden çekilen reaktif enerji azalt›lm›fl olur.
Düzeltme ifli tesisimizdeki cihazlara teker
teker kondansatör ba¤lanarak veya bir
grup cihaza, bir kondansatör grubu konularak da kompanzansyon yap›lanbilir.
Her cihaz teker teker kompanze etmek iyi
bir çözün olmakla birlikte pahal› bir yöntem oldu¤u için genellikle komple kompanzansyon yap›l›r.
Kompanzasyon tek tek kompanzasyon,
grup kompanzasyon ve merkezi kompanzasyon gibi de¤iflik yöntemlerle yap›labilir.
DOSYA > ENERJ
MAKALE
Göremedi¤in flebeke senin de¤ildir
> Dr. Müh. Hikmet Atefl
lkemiz modernleflmesinin önemli
isimlerinden, Sultan II.Abdulhamid
devri sadrazamlar›ndan, o günün
flartlar› ile 884 km yol, 147 köprü, 1161
menfez yapt›rm›fl olan Halil R›fat Pafla’n›n
“Gidemedi¤in yer senin de¤ildir” sözünü
konumuza uyarlayarak yaz›m›za ser levha
yapt›k. Halil R›fat Pafla enteresan bir Sadrazam. Sadaretinin ilk günlerinde valilere bir
mektup yaz›yor ve aynen flunlar› söylüyor:
“Her fleyden evvel ve her fley için yol laz›md›r.”
Yol ulaflman›n arac›, bir ulaflt›n m›, yapars›n, onar›rs›n, kullan›rs›n, imar edersin, yönetirsin. Dün ve bugün mekânlara, uzaklara ulaflman›n arac›d›r yol. Bu gün, bilgi ça¤›
olarak isimlendirilen bugün ise, bilgiye ulaflman›n yolu bilgisayarlaflmadan geçiyor.
Bilgisayar, pek çok fley olman›n yan› s›ra harika bir modelleme arac›d›r. Gerçek dünyaya ait pek çok nesneyi, bilgiyi onunla kay›t
alt›na al›r›z. Yazar›z çizeriz ama daha ötesi,
nesneler aras›ndaki iliflkiyi bilgisayara tarif
edebiliriz. Bu noktadan itibaren bilgisayar
bir kay›t ortam› (dosyalar, veritabanlar›) olman›n ötesinde, gören, anlayan, karar veren bir fley olmaya bafllar. ‹flte bu, yaz›m›za
konu olan Elektrik Da¤›t›m fiebekelerinde
Co¤rafi Bilgi Sistemi’nin temel ilgi alan›d›r.
Yaz›m›z›n ana bafll›¤› bu ba¤lamda “Bilgisayar›n Görmedi¤i-Anlamad›¤› fiebeke Senin
De¤ildir” e dönüflür.
Ü
CBS nedir?
CBS’nin tan›m›na geçmeden önce, okumakta oldu¤unuz metnin, CBS ile ilgili genel anlamda fikir edinmek isteyenler için, tüm iletim ve da¤›t›m flebeke yöneticileri için, kurum ve kurulufllar›n› yönetim süreçlerine
word, excel, autocad, ms Project, ms Outlook gibi uygulamalar›n yan› s›ra tüm bu küçük uygulamalar ile etkileflimli çal›flabilecek
co¤rafi bilgi sistemi imkânlar›n› dâhil etmek isteyenler için bir bilgilendirme ve reh-
58 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
ber olma amac› tafl›d›¤›n› paylaflmak isterim. Elektrik da¤›t›m flebekelerinin geleneksel yönetim süreçleri ehlince malum olan
bir konudur. Dolay›s› ile malumu ilam amac› tafl›mayan bu yaz›n›n, a¤›rl›kl› olarak teknolojik bir yönetim arac›/platformu olarak
sunmakta oldu¤umuz CBS’nin ne olup olmad›¤›na yo¤unlaflmas› anlaml› olacakt›r.
Çal›flman›n son bölümünde do¤rudan elektrik da¤›t›m flebekelerini ilgilendiren hususlara temas edilerek görsel örnekler verilecektir.
Co¤rafi Bilgi Sistemleri (CBS), ‹ngilizce Geographical Information Systems (GIS) ifadesinin Türkçe’ye çevrilmifl hali olup, en genel
haliyle CBS tan›m› afla¤›daki flekildedir;
Co¤rafi verilerin toplanmas›, depolanmas›,
sorgulanmas›, analizi, sunulmas› ve de¤iflimi fonksiyonlar› için bir araya gelen co¤rafi
veritaban› yaz›l›m, donan›m, personel,
standartlar ve yöntemler bütünüdür. Esas
itibar› ile kullan›m alan›, herhangi bir meslek disiplini ile s›n›rl› de¤ildir.
Co¤rafi bilgi sisteminin yararlar›
* Co¤rafi Bilgi Sistemleri, bilginin paylafl›m›
ve kullan›labilirli¤ini sa¤layan en önemli
araçt›r.
* Co¤rafi bilgilerin organize edilmesi, yönetilmesi, bunlar›n da¤›t›lmas› ve ayn› zamanda veri bütünlü¤ünün sa¤lanmas›na olanak
tan›r.
* Her türdeki bilgi ve uygulamalar›n tek bir
yönetilebilen sistemde toplanabilmesini
sa¤lar.
* Co¤rafi ve sözel verilere ayn› anda birden
fazla kiflinin ulaflmas›n›, kullanmas›n› ve
güncelleyebilmesini sa¤lar.
* Elektrik, gaz, su ve kanalizasyon ak›fl yönetimi yapman›za yard›mc› olur.
* Üretilmifl olan altyap› bilgilerinin iliflkisel
veri taban› mant›¤›nda, çok kullan›c›l› ortamda yönetiminin sa¤lanmas› ve farkl› kullan›c›lar taraf›ndan ayn› anda ayn› güncel
Elektrik Da¤›t›m
fiebekelerinin Abonelerin
Konumsal bilgileri dahil
olmak üzere CBS’ ye
ifllenmesi, Abone Bilgi
Sistemlerine
entegrasyonu da içeren bir
dizi yönetimsel kolayl›klar›
mümkün k›lar.
Elektrik Da¤›t›m fiebekesi
CBS ile trafolar ile
besledikleri bölgeler
aras›nda dinamik bir
iliflki kurulur. fiebekenin
her hangi bir
noktas›ndaki ar›zan›n
hangi aboneleri etkiledi¤i
kolayl›kla tespit
edilebilir.
verinin analiz edilerek sonucunun karar
verme ve uygulamada etkin olarak kullan›lmas›n› sa¤lamaktad›r.
* Verinin güvenli yönetilmesi aç›s›ndan,
kullan›c›lara verilecek haklar belirlenebilir.
* Uygulama kapsam›nda kullan›lacak verilerdeki de¤ifliklikler veya ilaveler yap›ld›¤›
takdirde kullan›c›lar›n güncel veriye k›sa sürede ulafl›m›n› sa¤lar.
Da¤›t›m flirketlerinde kurulacak
co¤rafi bilgi sisteminin kapsam›
* Proje Yönetimi ve yürütülmesine yönelik
organizasyonel kapsam
* Organizasyonda aktif görev alacak personel kapsam›
* Veri Kapsam›, olarak üç seviyede ele al›nm›flt›r.
Organizasyonel Kapsam: Proje organizasyonu iki ayr› seviyede ele al›nabilir; (1)Proje
Yönetim/‹zleme Birimi. (2) Proje Yürütme Birimi
Proje Yönetim/‹zleme Birimi: Projenin oluflumundan, iflletime al›nmas›na kadar geçecek süre içerisinde projenin genel safhalar›n› izleyen, bazen resmi rapor alan, zaman
zaman gerçek verilerle sistemi yerinde gören ve projenin genel gidiflat›n› üst düzeyde
izleyen birimdir. Proje Yönetim/‹zleme Birimi, kurum veya kurulufltaki en üst düzeydeki amiri veya onun yetkilendirece¤i üst düzey amir ile yöneticilerin veri al›fl veriflinde
bulunduklar› birim amirlerinden oluflmal›d›r.
Proje Yürütme Birimi: Birim amirlerinin gö-
revlendirece¤i teknik personel ile kuruluflta
bizzat sistemi iflletecek elemanlardan oluflmal›d›r.
Kullan›c›lar (Yöneticiler, Teknik kadrolar,
operatörler), Kuruluflta bu sistem için temin
edilecek elemanlar gerekli teknik e¤itimleri
alarak, sistemin testini yapacak, sistemin
kabulünde bulunacak, sistemin iflletime
al›nmas› ve yaflat›lmas›n› üstlenecek eleman statüsünde olmal›d›r. Bu elemanlar
projelerin gerçeklefltirilmesi esnas›nda kilit
personel olarak yüklenici organizasyonlardan talep edilmelidir. Kurulan sistemin iflletilmesi için duyulan ihtiyaç kadar elemanlardan bulundurulmas› tavsiye edilmektedir. Bu elemanlar›n nitelikleri afla¤›da verilmifltir.
Co¤rafi Bilgi Sistemi Uzman›: Harita Mühendisi, fiehir planc›, Elektrik Mühendisi olmal›d›r. CBS yaz›l›mlar›ndan birine ait e¤itim alm›fl olmal›d›r. Bunu e¤itim sertifikas› ile kan›tlamal›d›r. Analiz, tasar›m, uygulama konular›nda yetkin olmal›d›r.
Veritaban› Yönetim Uzman›: Elektrik, Elektronik, Bilgisayar Mühendisi, Harita Mühendisi veya VTYS yönetim sertifikas›na sahip
herhangi dalda mühendis olmal›d›r.
Veritaban› yönetim, bak›m ve destek hizmetleri ile ilgili tecrübesi olmal›d›r.
Co¤rafi Veri Operatörü: Lise veya üniversite mezunu olabilir. CBS e¤itimi alm›fl olmas› tercih edilmelidir.
Veri Kapsam›; Elektrik Da¤›t›m Sisteminin
kurulmas› ve iflletilmesi için afla¤›daki kategoride verilere ihtiyaç vard›r:
Say›sal, haz›r, temel altl›k veriler;
Temel altl›k veriler; görüntüler ve haz›r, sat›n al›nacak çok farkl› nicelik ve nitelikteki
verilerdir. Bu veriler afla¤›da sunulmufl olup
bakanl›kça tek elden temin edilecektir.
Örne¤in; 1:25.000 ölçekli bas›l› haritalar›n
taranm›fl ve bilgisayar ortam›na aktar›lm›fl
halleri, Kentsel alanda 1/5000 veya mevcut
oldu¤unda 1/1000 ölçekli say›sal halihaz›r
haritalar.
Kurumlar taraf›ndan üretilecek, toplanacak, düzenlenecek ve yönetilecek veriler;
Kurum taraf›ndan toplanacak, düzenlenecek ve yönetilecek verilerin birim baz›nda
tespiti için, kurumlarda yap›lan analiz çal›flmalar› ve gelen görüfller do¤rultusunda
çal›flma yap›lmal›, birimler ve sorumlu olaca¤› veriler tespit edilecektir.
Bu verilerden say›sal olanlar veya web servisi arac›l›¤› ile temin edilebilecek olanlar
do¤rudan sisteme al›nmaya çal›fl›lacakt›r.
Mümkün oldu¤unca tekrarl› veri depolama
ve veri toplama iflleminin önüne geçilecektir. Kurulacak veri taban›n›n kullan›c› ihtiyaçlar›n› karfl›layabilmesi için yeterli güncellikte, yeterli do¤rulukta ve yeterli taml›kta olmas› gerekmektedir. Bu da çevre birimlerce sa¤lanacak verilerin do¤rulu¤u, taml›¤› ve güncelli¤i ile do¤rudan iliflkilidir. Bu
aç›dan veri sa¤layacak birimlere çok önemli görevler düflmektedir.
Kurum içerisindeki birimlerin veri girifllerinin kontrolü ve denetlenmesi görevini yürütecek sorumlu bir mekanizma oluflturulacakt›r.
59
DOSYA > ENERJ
MAKALE
Da¤›t›m flirketlerinde yap›lacak CBS
yat›r›mlar›nda uyulmas›
gereken temel standartlar ve yaz›l›mlar
Kurulacak sistemlerde aranacak temel özellikler; farkl› yer ve zamanda tesis edilecek
sistemlerin birbiriyle konuflabilmesi, birbirine veri al›p verebilmesi, birbirini altl›k olarak kullanabilmesi ve birbirine hizmet verebilmesinin sa¤lanmas›d›r.
Bu amaca hizmet edecek flekilde sistem
özellikleri aras›nda WEB Uygulama ve Servisleri Yap›s›n› son derece önemlidir. Sistem
üzerindeki Web Harita Servisleri (Web Map
Services) – WMS ve WEB Future Services –
WFS verinin kurum içinde ve di¤er kurumlar taraf›ndan paylafl›lmas› aç›s›ndan ve ayn› zamanda di¤er kurumlardan bilgi alma
aç›s›ndan, di¤er bir ifade ile “birlikte çal›flabilirlik” aç›s›ndan hayati fonksiyonlara sahiptir.
Elektrik da¤›t›m flebekesi
co¤rafi bilgi sistemi
Elektrik da¤›t›m flebekesini yönetiminde sözel kurumsal bilgiler uzun bir süredir bilgisayar ortam›nda kay›t edilmekte ve yönetilmektedir.
Art›k, ayl›k sayaç okumalar› için sahaya defter kalem eleman gönderen, eleman›n sahada defterine kay›t etti¤i bilgileri kurumda
de¤erlendirip, aboneye posta yolu ile fatura
gönderen müessese kalmam›flt›r. Ancak,
“sözel” verideki bilgisayarlaflma düzeyi henüz “çizili” veri için yakalanmam›flt›r. Saha
çal›flmalar›nda ar›za noktalar›, sahada yap›lan montaj demontaj bilgileri defter kalem
marifeti ile kay›t edilmekte, daha sonra baz› kay›tlar›n bilgisayar çizim programlar›na,
daha çok ilgili personelin gayret ve inisiyatifine ba¤l› olarak ifllendi¤i görülmektedir. fiebeke bilgilerinin de CAD ve daha teknolojik
60 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
bir ortam olarak CBS ortam›nda çizildi¤i,
güncelli¤inin de CBS ortam›nda korundu¤u
kurumlar az da olsa mevcuttur. Hat›rlamak
gerekir ki, flebeke mühendisli¤i CAD ve CBS
teknolojisinin ötesinde “fiebeke Yönetimi
Co¤rafi Bilgi Sistemi” özelliklerini tafl›mak
durumdad›r;
* Elektrik flebekelerinin gerçek ortamdaki
davran›fllar›n› modelleyebilmek amac› ile
uygun CBS yaz›l›m› içerisindeki “fiebeke
Oluflturma” ve “fiebeke Analiz” özelli¤i kullan›larak flebeke a¤ yap›s› oluflturulur. Trafo, iletken/kablo ve anahtarlama yapan teçhizatlar›n oluflturdu¤u bu a¤ elektrik flebekelerindeki enerji ak›fl yönlerini, YG – AG
iliflkisi ve anahtarlama yapan teçhizatlar›n
aç›k – kapal› pozisyonlar›na göre belirleyebilmekte, ak›fl yönünde veya tersine izleme
analizi yapabilmekte, trafolardan beslenen
aboneleri ve bunlar› besleyen tüm hatlar›n
görüntülenmesine, seçilmesine, seçilen nesneler üzerinde ifllem yap›lmas›na imkân
vermektedir.
* Ülkemizde, klasik yöntem çal›flmalar›nda
kullan›lan elektrik sembolojisine uygun
semboller üretilebilir, antet ve lejand bilgileri için flablonlar oluflturulabilir. Ayr›ca uygun CBS yaz›l›m›n›n semboloji yetenekleri
kullan›larak anahtarlama yapan elemanlar›n, anahtarlama pozisyonlar›na uygun
aç›k-kapal› sembollerini kullan›c›ya görüntülemesi sa¤lanabilir. Sonuç olarak, Elektrik
Da¤›t›m Sisteminin do¤ru metodoloji ile kuruldu¤u yap›larda elektrik flebekesi sadece
veriyi görüntülenmekle kalmaz, bilgisayar
ortam›nda, sahada gerçeklefltirilebilecek
operasyonlar›n simulasyonu yap›larak, etki
alanlar› tespit edilebilir.
* Uygun metodoloji, çal›flma yöntemi ile kurulan Elektrik Da¤›t›m Sistemi Co¤rafi Bilgi
sistemlerinin temel özellikleri
* Planlama ve projelendirme birimleri taraf›ndan kullan›lmak üzere tasarlanan k›sa
devre, gerilim düflümü ve güç kayb›, hat
ve/veya trafo yüklenme oranlar› farkl› yöntemlerle do¤rudan CBS ortam›nda hesaplanabilmektedir.
* Hatlar, trafo binalar›, güç trafolar›, teçhizatlar ve maliyet raporlar› gibi idari birimlerin istatistikî veri ihtiyac›n› karfl›lamak için
detayl› raporlar haz›rlanabilmektedir.
* Lejand, antet ve trafo teçhizatlar›n›n özelliklerinin görüntülenebildi¤i trafo bina ç›kt›s› al›nabilmektedir.
* Emlak-Kamulaflt›rma ifllemleri için tasarlanan direk ve iletkenlerin mülkiyet / irtifak
alanlar›n›n tespiti yap›labilmektedir.
* Trafo bina ve adres sorgulamalar› yap›labilmektedir.
* Tip proje kütüphaneleri kullan›larak standard eklemeler yap›labilmektedir.
* Tek hat flemas› ç›kart›labilmektedir.
* Emlak – Kamulaflt›rma için alan hesaplamalar› yap›labilmektedir.
* Elektrik firmalar›n›n tüm faaliyetleri, ‹nternet destekli olarak bilgisayar ortam› üzerinden gerçeklefltirilir ve yayg›nlaflt›r›l›r.
* GIS tabanl› adres ve flebeke veri taban›
oluflturulur ve adres ve flebeke verisi kullan›lan di¤er sistemlerle entegre edilir.
Entegrasyon imkanlar›
* Kurumsal Abone Bilgi Sistemi (Tüm abone
adresleri saha çal›flmas› ile araflt›r›larak yap›lar ile konumsal olarak iliflkili hale getirilir)
* SCADA sistemi
* Finans Yönetim Sistemi
* Sat›n Alma Yönetim Sistemi
* Envanter Yönetim Sistemi
* Sesli Yan›t Sistemi
* Bak›m Yönetim Sistemi [BYS]
* ‹nsan Kaynaklar› ve Bordro Yönetim Sistemi
* Doküman ve Kalite Yönetim Sistemi
* Proje Yönetim Sistemi ile entegre edilebilir özellik tafl›maktad›r.
Faydalar›
* fiebekenin problem öncesi analiz edilmesine imkan verir; Ekipman ar›zalar› ve flebeke y›pranmas› azal›r,
* fiebekenin problem öncesi analiz edilmesine imkan verir; fiebeke planlama ile tahsisat aras›ndaki kopukluk giderilerek kesinti
süreleri ve ar›zalar›n s›kl›¤› en aza indirgenir,
* fiebekenin durumu veri girifl an›nda ve
yetki verilen her bilgisayardan izlenir. Tepe
yönetim ile veri girifl operatörü ayn› anda
ayn› veriye ulafl›r.
* Raporlar “haz›rlanmaz”. Do¤rudan sistemden al›n›r.
lan›c› müdahalesi olmadan oluflturulmas›
ve birebir gerçek durumu yans›tmas›d›r.
Tedarik süreklili¤i ve ‹flletme
güvenli¤i yönetiminde CBS katk›s›
Bilindi¤i gibi, ‹flletme güvenli¤i esaslar›; sistemin gerçek zaman flartlar› alt›nda gerilim,
frekans ve güç ak›fllar›n›n belirlenen limitler içerisinde kararl›l›¤›n› kaybetmeden iflletilmesi için al›nmas› gereken tedbir, önlem
ve iflletme prensiplerini kapsar. Bu ba¤lamda, CBS imkanlar› ile flebekeye iliflkin tüm
ölçümlerin co¤rafi konumlar› ile görsellefltirilmesi mümkündür. Dolays› ile ölçüm sonuçlar›n›n de¤erlendirilmesi sürecinde sadece bölgeyi bilen personel de¤il, tüm ilgililer k›s›t oluflturdu¤u de¤erlendirilen flebeke
elemanlar›n›n kendisini, komflu flebeke elemanlar› ile iliflkisini ve etkilenme alanlar›n›;
çevredeki yap›lar›, aboneleri CBS imkanlar›
ile izler, sorgular, üzerinde ifllem yapar.
Elektrik da¤›t›m flebekesi co¤rafi
bilgi sistemi verisinin sahip
olmas› gereken özellikler
Donan›m ve server temini yap›larak, tasarlanan bir flebeke co¤rafi veritaban›na, sahadan ve arflivden toplanan grafik ve sözel bilgileri katman bazl› girmek, özniteliklerine
göre sorgulanabilir hale getirmek da¤›t›m
flebekesinin CBS ortam›nda yönetilebilmesi
için yeterli de¤ildir.
Yap›lacak yat›r›m›n afla¤›daki veri özellikleri ve entegrasyon imkanlar› ile donat›lmas›
gerekmektedir. Co¤rafi Bilgi Sistemi yaz›l›m
özellikleri afla¤›da s›ralanan fonksiyonlara
sahip olmal›d›r. Daha önemlisi co¤rafi verinin tafl›mas› gereken özelliklerdir. Bu ba¤lamda veri toplama ve toplanan veri üzerinde gerçeklefltirilmesi gereken pek çok çal›fl-
Da¤›t›m sistemi yat›r›mlar›n›n
düzenlenmesi ve planlardaki
gerçekleflmelerin denetlenmesi
hakk›nda yönetmelik ve CBS
Elektrik flebekelerinin sa¤l›kl›, kaliteli ve
ekonomik iflletimi, kontrolü ve gelifltirilmesinde kapsaml› ve sa¤lam ad›mlar at›labilmesi için sadece mevcut koflullar›n de¤il,
hizmet verilen müflterilerin gelecekteki beklentilerinin de dikkate al›nmas› gerekmektedir. Bu nedenle k›sa orta ve uzun vadeli
planlama çal›flmalar› yap›l›r. Bu plana uygun etkin yat›r›m yap›lmas› da¤›t›m flirketlerin stratejik karar›d›r. Çünkü, dönem içerisinde Kurum taraf›ndan gerçeklefltirilecek
ve mevzuata uygun olarak yap›lacak bir
sonraki y›l›n projelerine ait bilgilerin bir
form dahilinde izlenmesi ve denetlenmesini ön görmektedir. Yat›r›m plan› çerçevesinde öngörülen miktarlar ile kurula sunulan
yat›r›m iflletmeye alma tablolar› aras›ndaki
farkl›l›klar da gene kontrol konusudur.
Mevcut flebeke parametrelerinin yerinde ölçüm ve sonuçlar›n›n bir baflka ifade ile da¤›t›m sistemi performans›n›n CBS de irdelenmesi buna göre eylem planlar›n›n, görevlendirmelerin planlanmas›, gerçeklefltirilmesi zorunludur. CBS’nin merkezi bir
co¤rafi bilgi sunucusu olma özelli¤i, ayn› veritaban› üzerinde çoklu kullan›c›n›n (proje
ekipleri) çal›flabiliyor olmas›, da¤›t›m flirketinin tüm yat›r›m planlama, gerçeklefltirme,
proje-hakedifl takip süreçlerini CBS üzerinde çizimini, takibini, raporlamas›n› mümkün k›lmaktad›r. Burada önemli olan, raporlaman›n özel bir çal›flma ürünü olmay›p, do¤rudan gerçekleflen çal›flmalar›n yer
ald›¤› veritaban›ndan dinamik biçimde kul-
ma ve kontrol söz konusudur. Örnekleme
gerekirse;
Veri çizim kurallar›, komflu iki nesnenin ayn› koordinat de¤erine sahip olmas› (snap
özelli¤i) önemlidir.
Da¤›t›m fiirketlerinin elinde kurals›z toplanm›fl veriler mevcut olabilmektedir. Tüm veri, katman tasar›m›, snap kural›na uygunluk aç›s›ndan kontrol edilmeli gerekirse yeniden çizilmelidir. Veri üzerinde enerji ak›fl›n›n CBS ortam›nda do¤ru biçimde simule
edilmesi için gerekli (snap) ifllemleri, nesne
birlefltirmeleri, ay›rmalar› yap›lmal›d›r.
Beslenen bölgelerin ve besleyen noktalar›n
tespiti, elektrik flebekesinin do¤ru biçimde
yap›land›r›lmas› ile temin edilmelidir. Nesne özniteliklerine “trafo ad›” “fider ad›” de¤eri girerek, bu sözel de¤erler üzerinden
beslenen bölge -besleyen nokta tespitlerini
yapmak, araya yeni trafolar girdi¤inde, kesici ve ay›r›c›lar›n aç›k-kapal› durumlar› de¤iflti¤inde, tüm nesne öz nitelik alanlar›n›n
de¤ifltirilmesini gerektirece¤inden kabul
edilmemelidir. Sistemin kullan›m›nda, yeni
trafo ve kablolar›n uygun biçimde çizimi ve
kesici, ay›r›c›lar›n aç›k-kapal› durumlar›n›
ayarlamak yeterli olmal›d›r.
‹hale teknik flartnamelerinde, yaz›l›mlar›n
sahip olmas› gereken fonksiyonlar›n›n yüksek düzeyde tutulmas› gereklidir. Ancak sadece yaz›l›m özelliklerini tan›mlamak, teknik flartnamede aç›k seçik biçimde tarif ve
talep edilmedi¤i sürece, say›lar› yüzbinlerce
olan co¤rafi verinin tümünün, yaz›l›m fonksiyonlar›n› yerine getirecek bir biçimde üretilmesini, e¤er mevcut ise veritaban›na aktar›l›p ifllenmesini emretmez. Gerçektende
büyük mebla¤lara ulaflan maliyet, verinin
Elektriksel fiebeke yap›s›nda davranacak biçimde haz›rlanmas›nda oluflmaktad›r. Bu
maliyeti gerekli teknik aflamalar› ile tarif etmeyen flartnameler kalitesiz ve kullan›fls›z
veri üretimlerinin ana sorumlular› olabilecektir.
Elektriksel flebekenin yönetilmesinde, kurulacak “geometrik network” yap›s› ile, her bir
abonenin hangi kablo veya iletken üzerinden hangi trafodan beslenmekte oldu¤u bilgisine ulafl›m, dinamik biçimde sa¤lanm›fl
olacakt›r. Network yap›s›, bir abonenin beslendi¤i trafo de¤iflti¤inde, sadece kablo ucunu yeni trafoya ba¤lamak ve sistemdeki bara ve panolar üzerindeki anahtarlar›n, aç›kkapal› konumunu de¤ifltirmekle sistemi yönetmek, Abone Bilgi Sistemlerine güncel
durumu transfer etmek imkan› verecektir.
Bunu, kablo ve trafolar›n içerisine sözel bilgi yazarak, basit ve statik bir yap›da yapacak olur isek, elektrik flebekesi üzerindeki
her bir manevra iflleminde, yüzlerce nesneye ait bilgileri el yordam› ile yeniden girmek
gerekecektir. Bu ise, flebeke sisteminin güncel tutulamayaca¤› anlam›na gelecektir.
Mevcut flebekenin iyilefltirilmesi çal›flmalar›nda, do¤rudan CBS üzerinde çal›flan elektriksel hesap modülleri, projenin sa¤layaca¤› fayday› daha üst düzeylere tafl›yacakt›r.
Abone bilgi sistemlerine entegrasyon: Bu
entegrasyona imkan verecek ve mevcut oldu¤unda Ça¤r› Merkezlerinden gelen talep
ve ihbarlar›, adres bilgisi, kofra/tesisat bilgisi üzerinden Abone Bilgi Sistemleri ile haberlefltiren, böylece abonenin, Abone Bilgi
Sistemindeki tüm bilgilerine CBS üzerinden
ulaflma imkan› verecek, abonenin hangi depar ve trafo merkezinden beslenmekte oldu¤unu her an kolayl›kla güncelleme imkan› sa¤layacak bir yöntem, proje flartnamelerinde yer almal›d›r. Ayr›ca, Abone Bilgi Sisteminde kay›tl› olan, fakat gerçekte yaflmayan tesisatlar›n sistemden temizlenmesi de
bu entegrasyon ile mümkün olacakt›r.
61
DOSYA > ENERJ
MAKALE
Aktif enerji verimlili¤i
Aktif enerji verimlili¤i, yaln›zca enerji tasarruflu cihazlar ve ekipmanlar
kullanmakla de¤il, ayn› zamanda bunlar›n kontrolünün yap›ld›¤› sistemlerle
gerçeklefltirilebilir. Maksimum verimlili¤in gerçeklefltirilebilmesi için kritik
olan bu kontrolün sa¤lanmas›d›r.
> Çeviri, Cihan Karam›k
E
nerji verimlili¤inin toplumun gündeminde ön s›ralarda yer almas›
gerekti¤i art›k flüphe götürmemektedir. Bununla beraber, enerji verimlili¤inin gerçek anlamda neler sa¤lad›¤› ve
enerji tasarrufu giriflimlerinin nas›l yap›labilece¤i tam olarak anlafl›lamamaktad›r.
Enerji verimlili¤i uygulamalar›nda iki temel yaklafl›m bulunmaktad›r: Pasif enerji
verimlili¤i ve daha önemlisi Aktif enerji
verimlili¤i.
Pek çok kifli için enerji tasarrufu, yal›t›m
ve ›s› kayb›na karfl› di¤er önlemlerle s›n›rl› kal›rken, baz›lar› içinse tasarruf ayd›nlatma sisteminde otomasyonsuz düflük
tüketimli ampül ve verimli armatürler
kullanmakt›r. Önemli derecede ›s›tma gereksinimi olanlar ise, çözümü kazan sistemlerini yenilemekte bulmaktad›rlar.
Yukar›dakilerin hepsi önemli uygulamalar olmakla birlikte, gerçek anlamda enerji verimlili¤i sa¤lamaktan öte sadece enerji kayb›n› hafifleten pasif önlemlerdir.
Aktif enerji verimlili¤i, yaln›zca enerji tasarruflu cihazlar ve ekipmanlar kullanmakla de¤il, ayn› zamanda bunlar›n kontrolünün yap›ld›¤› sistemlerle gerçeklefltirilebilir. Maksimum verimlili¤in gerçeklefltirilebilmesi için kritik olan bu kontrolün sa¤lanmas›d›r. Örne¤in, bofl bir odada
aç›k b›rak›lm›fl olan enerjiyi verimli kullanan bir ampulü düflünün. Kazan›lan tek
fley, s›radan bir lamba kullan›ld›¤›nda bofla gidecek enerjiden daha az enerjinin
bofla gitmesidir.
Gerçek verimlili¤in sa¤lanmas› ve sürekli
olmas› ölçüm, izleme ve kontrol ile enerji
kullan›m›n›n yönetimine ba¤l›d›r. Ayr›ca,
›s›l çözümlerin tesis maliyetleri ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda, Aktif enerji verimlili¤i maliyetleri daha düflük seviyelerde kalmakta
ve bundan dolay› daha k›sa sürelerde geri dönmektedir. Bu durum, özellikle artan
enerji fiyatlar› göz önüne al›nd›¤›nda da-
62 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
ha çarp›c› hale gelmektedir. Ço¤u enerji
kontrol çözümleri bir kaç y›l içerisinde
kendini amorti etmektedir.
Aktif enerji verimlili¤ini bu noktadan daha ileriye götürecek olan önemli bir faktör de Kyoto Protokolü ile anlaflmal› hükümetler taraf›ndan konulan aktif karbon
yay›l›m›n azaltma hedeflerini karfl›lama
ihtiyac›d›r. Örne¤in inflaat sektöründe,
mevcut binalar (tüm yeni inflaatlar›n yan›
s›ra) enerji verimlili¤ine belli ölçüde sahip
olarak tekrar yap›land›r›lmad›¤› sürece,
2020 y›l› için konulan hedeflere ulafl›lmas› mümkün olmayacakt›r.
Enerji aksiyonu
Özellikle büyük enerji kullan›c›lar› için kilit noktalarda ölçümler yap›lamadan nas›l bir izleme ve kontrol sistemi kurulaca¤›n›n belirlenmesi mümkün de¤ildir. Aktif enerji verimlili¤i için ilk önce enerjinin
nas›l ve nerede kullan›ld›¤›n› de¤erlendirmek gerekir.
Her iflletmede sorulmas› gereken temel
sorular:
•Mevzuat ve düzenlemelerdeki de¤ifliklikler bina sahiplerini karbon yönetimi
için haz›rlanmaya zorlamaktad›r. Personeliniz e¤itim ald› m›?
•Finans gruplar›n›z enerji verimlili¤i çal›flmalar› için kaynak yaratmaya yönelik
çal›flma yap›yorlar m›?
•Enerjinizi verimli kulland›¤›n›z› kan›tlayabilicek verilere sahip misiniz?
•Enerji tüketiminiz departman baz›nda
etkili izleniyor ve kontrol ediliyor mu?
•Sürdürülebilir enerji verimlili¤i için kuruluflunuzda enerji yöneticisi bulunduruyor musunuz veya hizmet al›yor musunuz?
•‹flletmenizde Aktif enerji verimlili¤ine
karfl› fark›ndal›k derecesi nedir? Personelinizi bu konuda e¤itiyor musunuz?
Di¤er de¤erlendirmeler:
•Tesinizdeki enerji verimli¤i f›rsatlar›n›n
fark›nda m›s›n›z? Bunun için bir enerji
etüdü ile ifle bafllayabilirsiniz. Burada deneyim ve bilginin çok önemli oldu¤u gözden kaç›r›lmamal›d›r.
•Sunulan rapor enerji verimlili¤i hedeflerinize ulaflt›racak nitelikte mi?
•Ortaya konan f›rsatlar realize ediyor?
Enerji verimlili¤i çözümünüzü kim sa¤l›yor? Sürücü koltu¤unda bulunan sizsiniz
ve do¤ru yat›r›mlarla ciddi tasarruflara
ulaflabilirsiniz, ancak yanl›fl uygulamalar
bu tasarruflar›n gerçekleflebilme potansiyelini azaltacakt›r.
Gözlem sonucu çeflitli enerji verimlili¤i
önerileri getirebilmekle birlikte enerji tüketiminin, uzman bir ekibin denetimi ile
ölçülmesi daha do¤ru bir bafllang›ç noktas› olacakt›r.
Enerji firmalar›, tasarruflar›n kal›c› olmas›n› sa¤layan servis ve bak›m anlaflmalar›
ile aktif enerji verimlili¤i için gerekli tüm
ürünleri ve izleme & kontrol sistemlerini,
genifl bir ürün ve hizmet yelpazesi içerisinde müflterilerine sunmaktad›r.
Enerji denetimi
Uzman enerji dan›flmanlar› bir saha veya
iflletmede enerji tüketimini ölçüp analiz
edebilir ve enerji tasarrufu yap›labilecek
alanlar› belirleyebilirler.
Enerji tüketiminin uzaktan izlenmesi
Enerji yöneticileri veya serbest dan›flmanlar enerji tüketimini, flalt tesislerine giden
kablolu ve kablosuz ba¤lant›lar üzerinden
uzaktan izleyebilirler. Toplanan veriler
esas al›narak, bu uzmanlar gerçekçi ve
hemen uygulanabilecek önerilerde bulunurlar. (VAP = Verimlili¤i Artt›r›c› Projeler)
Motorlar için h›z kontrol uygulamalar›
Elektrik motorlar›yla çok fazla enerji tüketildi¤i için (endüstrinin kulland›¤› enerjinin %66’s› bu flekilde tüketilmektedir),
fan, pompa ve kompresör gibi enerji-yo-
¤un uygulamalarda, motor devrini ayarlayan sürücüler çok daha verimli ve etkin
bir iflletim sunar. Bu ürünler yeni bir fabrikaya uygulanabilir veya eski tesislerde
mevcut ekipman›n içerisine entegre edilebilir.
Ulafl›m
%27
Teknik çözümler
fialt tesislerinin optimizasyonu için enerji
verimlili¤i çözümleri, içerdi¤i genifl yelpazeli ürünler, kontrol cihazlar› ve yaz›l›mlarla bir ticari veya endüstriyel tesisin
enerji tüketimini %20 oran›nda azaltabilir.
Özet olarak Aktif Enerji Verimlili¤i:
• Ölçümle bafllay›n (ölçmedi¤iniz fleyi bilemezsiniz, bilmedi¤iniz fleyi yönetmezsiniz)
• Otomasyon ve kontrol ile enerjiyi gerekti¤i zaman yeterli miktarda kullan›n
• ‹zleme ve bak›m hizmetleri arac›l›¤›yla,
performans süreklili¤i sa¤layarak, proseslerde sürekli iyilefltirmeler yap›n
%49
%16
%7
%7
%5
%4
%4
%4
%3
Alan ›s›tma
Su ›s›tma
Ayd›nlatma
So¤utma
Dondurma
Piflirme
Elektronik
Y›kay›c›/Kurutucu
Di¤er
%23
%17
%10
%8
%6
%5
%4
%4
%23
Alan ›s›tma
Ayd›nlatma
Su ›s›tma
So¤utma
Elektronik
Dondurma
Havaland›rma
Piflirme
Di¤er
%40
%27
%13
%5
%4
%4
%2
%4
%5
Proses ›s›s›
Buhar Kazanlar›
Motor Sistemleri
Tesis Is›s›
Ayd›nlatma ve Di¤er
CHP
Proses So¤utma
Piflirme
Di¤er
Konutlar
%16
Elektrik
%50
Ticari
%8
Yak›tlar
%50
Endüstriyel
%49
Elektrik
%17
Yak›tlar
%85
%100
•‹zleme ve bak›m program› olmadan
y›lda %8 üzerinde kay›p
Otomasyon arac›l›¤›yla
optimize edilmifl
k›llan›m
%70
Verimli cihazlarla kurulum
Güç kalitesi
Güç kalitesinin en önemli kalemini oluflturan harmonikler ve güç faktörü s›kça
gözden kaçmaktad›r. Bu problemler tesisteki enerji tüketimini, devre d›fl› kalma sürelerini ve ›s›nmadan dolay› ekipman›n
ortalama ömrünü etkiler. EPDK’n›n yay›nlad›¤› ve yürürlükte olan, tedarik süreklili¤i ve arz güvenirlili¤i yönetmeliklerinde
güç kalitesine iliflkin s›n›rlamalar tan›mlanmaktad›r. Düflük güç faktörü olan tüketiciler ayn› hat›n kapasitesini aktif güç
için daha az kullanabilmekte, fazladan direnç kay›plar›na maruz kalmakta ve bunlardan dolay› ek maliyetlere katlanmaktad›rlar. Oysa güç faktörünü düzeltmek için
reaktif kompanzasyon ve filtrelemenin tesis edilmesi kolayd›r. Göz önünde bulundurulmas› gereken di¤er bir konu da
kompanzasyon tesisinin performans›d›r.
Kondansatörlerde zaman içerisinde oluflabilecek kapasite kay›plar› nedeniyle belirli aral›klarla yap›lacak önleyici bak›m
çal›flmalar› sistemin performans›n› en üst
seviyede tutacakt›r.
Yak›tlar
%62
Enerji tüketimi
Ayd›nlatma çözümleri
Hem ifllev (konfor ve emniyet) hem enerji
tüketimi bak›m›ndan ayd›nlatma sistemlerinin optimizasyonunu mümkün k›lan
ayd›nlatma kontrol çözümleri mevcuttur.
Ayd›nlatma, ticari yap›larda tüketilen
enerjinin yaklafl›k %40’›n› oluflturmaktad›r.
Elektrik
%38
•Otomasyon sistemleri kurulmadan
%12 üzerinde kay›p
‹zleme ve Bak›m
Zaman
>>
Enerji kullan›m›n›n otomasyonu %30’a varan enerji tasarrufu sa¤lar.
• Düflük bir uygulama maliyeti ile k›sa sürede karfl›l›¤›n› alaca¤›n›z - özellikle mevcut bina veya tesislere uyguland›¤›nda enerji izleme ve yönetim sistemlerinin tesis edilmesi son derece kolayd›r
• Aktif enerji verimlili¤i tüm sektörlerde
uygulanabilir (konutlar, ticari binalar, Endüstri, altyap›)
• CO2 emisyonlar› azaltma hedeflerine
ulafl›labilmesi için pasif enerji verimlili¤i
ölçümlerine ek olarak aktif enerji verimlili¤i flartt›r.
63
DOSYA > ENERJ
MAKALE
Türkiye’de HES gerçe¤i;
çevre-enerji ikilemi
Türkiye’nin “Enerji mi Çevre mi ?” sorusuna vermesi gereken tek ve ak›lc› cevap
“her ikisi de” olmal›d›r. Bu ikilemi da¤›tmak ve ortak ak›lla hareket ederek hem
gelecek kuflaklara daha sa¤l›kl› bir çevre ve do¤al hayat b›rakabilir, hem de
ülkemizin kalk›nmas›nda en önemli araçlardan biri olan enerji konusunu çözüme
kavuflturabiliriz.
> Kadem Ekfli
Jeofizik Mühendisi
64 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
Ü
lkemiz gün geçtikçe artan nüfusu yan›nda, sanayi yat›r›mlar› ve
di¤er sektörlerde oluflan büyüme
ile beraber enerji arz-talep dengesi noktas›nda s›k›nt›lar ile karfl› karfl›yad›r. Ülkemiz büyüyor ve gelifliyor olman›n bir tak›m s›k›nt›lar›n› aflmak, gelecekte bu s›k›nt›larla yüzleflmemek ad›na flimdiden
gerek 2023 vizyonu gerekse bölgesindeki
jeopolitik ve stratejik konum gere¤i enerji
üzerinde hassasiyetle durmaktad›r.
Bu hassasiyetle yola ç›kan devlet kurum
ve kurulufllar› ülkenin var olan tüm potansiyel enerji kaynaklar›n› de¤erlendirme yoluna gitmifl ve bu fikre paralel olarak HES ( Hidroelektrik santral) projelerine h›z vermifltir. Bu kapsam dahilinde ülkenin neredeyse tüm büyüklü küçüklü,
irili ufakl› derelerine su kullan›m hakk›
çerçevesinde lisans verilmifl ve ülkemizin
tamam›na yak›n tüm dereleri, nehirleri,
akarsular› 49 y›ll›¤›na özel flirketlere kiralanm›flt›r. Su kullan›m hakk› alan flirketler
de derhal bu su kaynaklar› üzerinde
DS‹’nin ya da tüzel firmalar›n haz›rlad›¤›
projeler çerçevesinde ÇED (Çevresel Etki
De¤erlendirme) raporlar› haz›rlatarak inflaat çal›flmalar›na bafllam›fl ya da bafllayacaklard›r.
Enerji talebi karfl›s›nda oluflturulmas› gereken arz› sa¤lamak üzere yap›lmak istenen tüm bu santral projeleri, ülkemizde
çevre bilincini de beraberinde gelifltirmifl
ve birçok STK ( Sivil Toplum Kuruluflu ) bu
çal›flmalar üzerinde hassasiyetle durmufltur. Bundan yaklafl›k 15 y›l kadar önce
Do¤u Karadeniz’de F›rt›na Vadisi’nde verilen ve kazan›lan mücadele, bugün yine
Rize’de fitili yak›lmak üzere tüm ülkeye
yay›lm›flt›r. Halk kitlelerinin bilinçlenmesi
ve fark›ndal›¤›n›n artmas›yla ülkenin birçok bölgesinde “HES’lere Hay›r” sesleri
yükselmeye bafllam›flt›r. Hiç kuflkusuz bu
“Hay›r” slogan›, önemli gerçekler ve gelece¤imizi ilgilendiren hususlar içermektedir. Do¤u Karadeniz’de yeniden alevlenen
bu mücadele, bafllang›çta yaln›z ve bölgesel bir mücadele iken, bugün tüm ülke köflelerinde ayn› dert konuflulmakta, ayn›
kayg›lar yüreklerde yer tutmaktad›r. Kendi bölgesinde santral bafllamam›fl vatandafllar›m›z “ Ne olacak ki, elbette santral
yap›lmal›d›r, ülkemizin enerjiye ihtiyac›
var” derken, koca ifl makineleri kendi köylerinde, kendi mahallelerinde a¤açlar› bir
bir devirmeye bafllad›¤›nda hata yapt›klar›n› anlam›fl, flora, fauna ve endemik türler, canl› yaflam yok olunca bu fikirden
caym›fllard›r.
Peki niye HES’e hay›r?
Elbette bu “hay›r” kuru kuruya söylenen,
günümüz muhalefet anlay›fl›yla bezenmifl bir “hay›r” de¤ildir. Ülkemizde henüz
“su yasas›” yok iken ve havza bazl› plan
çal›flmalar› yap›lmadan, ciddi biçimde irdelenmemifl, hatal› ÇED projeleri ard› ard›na verilirken, 75 kilometrelik bir vadide
>>
Ülkemizde henüz “su yasas›” yok
iken ve havza bazl› plan çal›flmalar›
yap›lmadan, ciddi biçimde
irdelenmemifl, hatal› ÇED projeleri
ard› ard›na verilirken, 75 kilometrelik
bir vadide 24 adet tünel tipi HES
yap›l›yorsa, buna elbette ak›l ve
vicdan sahipleri hay›r demelidir.
24 adet tünel tipi HES yap›l›yorsa, buna
elbette ak›l ve vicdan sahipleri hay›r demelidir. Ülkemizde say›lar› 1700 dolaylar›nda küçüklü büyüklü HES projeleri için
EPDK’dan lisans al›nm›fl ancak buna karfl›n neredeyse tümüne dava aç›lm›flt›r.
Buraya kadar gelinen süreçte ise, tümüne
yak›n›na yürütmeyi durdurma ya da iptal
karar› ç›km›flt›r.
E¤er ülkenin herhangi bir köflesinde benzer gerekçelerle mahkemeler bu projeleri
tek tek iptal ediyorsa, bunun yanl›fl oldu¤unu anlamak için daha fazla düflünmeye de gerek olmad›¤› inanc›nday›z. Hukuki olarak mahkemeler, bütüncül havza
planlamas› yap›lmadan, bu tip projelerin
ekolojik dengeye zarar verece¤ini öne sürmüfl ve al›nan ÇED raporlar›n›n ciddi çal›flmalardan yoksun ve kapsaml› olmad›¤›n› kararlar›n› dile getirmifllerdir.
Elbette ülkemiz, enerjiye karfl› olan talebi
karfl›lama noktas›nda ülkenin potansiyel
kaynaklar›n› kullanmal›d›r. Ancak bunu
yaparken yüzy›llar boyunca size hizmet
edecek do¤ay› ve çevreyi de koruman›n
amaçlanmas› gerekmektedir. STK’lar›n
üzerinde s›kl›kla durdu¤u nokta, çevreenerji etkilefliminin iyice irdelenmeden,
bu tip projeleri de¤il hayata geçirmek, lisans dahi verilmemesi gerekti¤i yönündedir.
Ne gibi sorunlar oluflmakta?
Öncelikli hedefi enerji üretmek olan bir
anlay›flla yola ç›k›ld›¤›nda gelecekte bizle-
ri büyük tehlikelerin ve sorunlar›n bekledi¤i aflikard›r. Örneklemek gerekirse; ‹kizdere Vadisi’nde yap›lmas› planlanan 24
adet HES projesiyle dere yataklar› 25-30
metre genifllikten 5-7 metre geniflli¤e kadar daralm›flt›r. Tünellerden ç›kan hafriyatlarla dolduran dere yataklar› ileriki zamanlarda taflk›nlar için tehlike oluflturmaktad›r. Bunun yan›nda hayvan geçiflleri, bal›k ve sucul yaflam gibi bir çok ekolojik konu göz ard› edilerek projeler devam
etmektedir. Bir baflka sorun enerji nakil
hatlar›d›r. ‹kizdere Vadisi dar ve uzun bir
vadi olmas› nedeniyle yap›lacak santraller sonras›, bölge adeta enerji a¤lar› ile
örülmüfl olacak ve neredeyse her köyün
üzerinde 2-3 adet yüksek gerilim hatt› geçecektir. Yap›lan son çal›flmalara göre
enerji hatlar›n›n insan sa¤l›¤› üzerine etkilerine bak›ld›¤›nda, bölge bu noktada
kanser hastal›¤›yla yüz yüzedir. Türkiye’nin endemik bitki çeflitli¤inin %28’ine
sahip olan bir vadide bu tür çal›flmalar ile
tüm endemik türlerin kaybolmas› kaç›n›lmazd›r. Böyle bir ac› sonuç karfl›s›nda,
do¤al tahribat›n yan›nda ilaç ve kozmetik
sanayi alan›nda da ekonomik tahribat
gerçekleflmesi beklenmelidir. Yap›lan patlatmalar ile yüzey sular›n›n yok olmas› ise
bir baflka sorun olarak karfl›m›za ç›kmakta, aç›lan tüneller ile tüm yüzey sular› yeralt›nda tünellere toplanmakta, bölgede
yaflayan insanlar›n su temini noktas›nda
s›k›nt›lar oluflmaktad›r. Kesilen binlerce
a¤açtan, dünyada nesli tükenmek üzere
olan alabal›klar›n yok olmas›ndan, ar›c›l›¤›n ve dünyaca ünlü Anzer bal›n›n yok olma tehlikesinden bahsetmiyoruz bile…
Ülkemizin korunmas› gerekli, Bakanl›k
onayl› Turizm Master Alanlar›, bugün HES
tehlikesi alt›ndad›r. Bu projeler hayata geçerse baflka Do¤u Karadeniz vadileri olmak üzere, önce vadilerde susuzlaflt›rma,
sonras›nda sosyal yaflam›n son bulaca¤›
insans›zlaflt›rmay› beraberinde getirecektir. Tar›m alanlar›n›n yok oldu¤u bölgelerde göç ve iflsizlik had safhaya ulaflacakt›r.
Yukar›da yaz›lanlar sadece ülkenin bir köflesinde yaflanan sorunlar›n bir k›sm›n›
oluflturmakta, ülkemizin her yerinde ayn›
ya da benzer sanc›lar mevcut.
Ne yap›lmal›?
Hem enerji üretip hem çevreyi korumak
mümkün mü? Elbette bunun cevab›
EVET. Ancak bu evet diye hayk›r›lan cevab› sa¤laman›n baz› bedelleri de tabiidir ki
var. Öncelikle havza baz›nda tüm vadilerde enine boyuna tüm hususlar›n yer ald›¤› kapsaml› bir havza planlamas› yap›lmas› gerekmektedir. Bunun yan›nda hala
ülkemizde var olmayan Su Yasas›’n›n da
derhal çevresel ve do¤al etkiler göz önüne
al›narak ç›kart›lmas› gerekmektedir. Ülkenin su kaynaklar›n›n etkin ve verimli kullan›labilmesi ancak bu hususlar dikkate
al›narak gerçeklefltirilen projeler ile mümkün olacakt›r. Dereye b›rak›lacak “can suyu” miktarlar›n›n uluslar aras› standartlara göre düzenlenmesi, dere hayvan geçifl-
65
DOSYA > ENERJ
MAKALE
>>
Karfl› durufllu tavr›n ard›nda, enerjiye
karfl› olmak de¤il, do¤ay›, çevreyi,
yaflam›, tabiat› ve gelece¤i koruma
bilinci yer almaktad›r. Bu bizim hem
inanc›m›z›n gere¤i hem de insani ve
vicdani sorumlulu¤umuzdur.
lerinin sa¤lanmas› gibi birçok detayl› konu da bu çerçevede incelenmeli ve yürürlüklerde yerini almal›d›r.
Hiç kuflkusuz ülkemizin sadece HES projeleri ile enerji a盤›na cevap vermesi beklenemez. Türkiye’deki 220 milyar kWh
üretimin bugün itibar›yla Türkiye’deki
1700 adet HES projesi hayata geçse dahi
toplam üretimin %5’ine karfl›l›k gelecektir. Küçük bir enerji u¤runa ülkemizin
tüm do¤al yaflam alanlar›n› yok edemeyiz.
Geçti¤imiz y›llarda yap›lan rüzgâr santrali talep toplama çal›flmalar›nda aç›kça görülmüfltür ki, ülkemizde yerli ve yabanc›
birçok yat›r›mc› rüzgâr gücünden faydalanmak istemekte ve bu konuda devletin
önlerini açmas›n› beklemektedirler. Rüzgâr, jeotermal, günefl ve dalga gibi alternatif çok say›da enerjinin de¤erlendirilmesi gerekti¤i ortadad›r. Sadece su kaynaklar› ile bu sorunu çözmeye kalkmak
gelecek kuflaklara talan edilmifl bir do¤a
b›rakmakla efl de¤er sonuçlar do¤uracakt›r.
Çevre-Enerji ikilemi aras›nda kalmadan
hem çevreyi gözeterek hem de enerji
üretmek, kamunun as›l yarar›na olan konudur. Kamu yarar› ad› alt›nda yap›lmak
istenen projelerin gerçekten kamu yarar›
gözetmesi için, her yönüyle incelenmesi
gerekmektedir. Burada “millet iradesi”
esas al›nmal›d›r. Do¤a ve insan yaflay›fl›na
etkilerin minimize edildi¤i bir enerji üretme yaklafl›m›na bugün çevre hassasiyeti
olan STK’lar›n destek verece¤i aç›kt›r.
Do¤al güzelliklere sahip ülkemizin bu de¤erlerini HES projeleriyle yok etmekten zi-
66 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
yade, turizme kazand›rmak ve insanlar›n
be¤enisine sunmak gibi bir duruflu sergilemek gerekmektedir. Bugün Asya ve Avrupa’n›n en büyük flelalesi olan Erzurum
Tortum flelalesi sadece bahar aylar›nda
de¤il 4 mevsim akacak ise bu mahkeme
karar›n› oluflturan düflüncenin alt›nda
STK’lar›n kararl› duruflunun yer ald›¤›
inanc›nday›z. Y›llard›r sadece bahar aylar›nda su verilen bu do¤al güzellik aç›lan
davalar sonucunda art›k 4 mevsim akma
özgürlü¤üne kavuflmufltur. Bu gibi daha
bir çok güzelli¤i koruma ad›na STK’lar ve
bilinçli kitleler harekete geçmifl ve çok say›da davaya dahil olmufllard›r.
Ayn› flekilde dünyan›n UNESCO taraf›ndan korunmas› gereken 200 vadisi aras›nda yer alan ‹kizdere Vadisi’nde de benzer
iptal kararlar› ç›km›fl, ç›kmaktad›r. Bugün
tamam› yap›lm›fl ve iflletmeye aç›lmak
için beklenen Cevizlik HES projesi mahkemenin verdi¤i yürütmeyi durdurma karar› ile iflletmeye aç›lamamaktad›r. Bir baflka benzer örnek olan tarihi de¤eri ile Hasankeyf’te de baraj çal›flmalar›na yönelik
hukuksal ve kitlesel mücadele sürmektedir.
Tüm bu karfl› durufllu tavr›n ard›nda,
enerjiye karfl› olmak de¤il, do¤ay›, çevreyi, yaflam›, tabiat› ve gelece¤i koruma bilinci yer almaktad›r. Bu bizim hem inanc›m›z›n gere¤i hem de insani ve vicdani sorumlulu¤umuzdur.
Sonuç
Ülkemiz bir yandan do¤u ile bat› aras›nda en önemli enerji köprüsü olmaya yönelik çal›flmalara ve diplomatik hamlelere
h›z verirken öte yandan iç potansiyeli de¤erlendirmeye yönelik de çal›flmalara
bafllam›flt›r. Ülkemizde HES say›lar›n› bir
anda binler düzeyinde artt›rmaya yönelik
bu ani ve haz›rl›ks›z hamle, uluslar aras›
sözleflmelerden ve bilimden uzak temellerde ivmelendi¤inden do¤a bilincine sahip STK’lar ve hukuki eksikleri yönüyle de
mahkemeler taraf›ndan iptal kararlar›yla
yüz yüze kalm›fllard›r.
Ülkenin milli gelirinin yanl›fl ve hatal› yat›r›mlarla eriyip yok olmamas› ad›na daha planl› ve düzenli bir çerçeve dahilinde
tüm projelerin iptal edilerek en bafltan ve
dünyaca kabul görmüfl standartlar ›fl›¤›nda yeniden ele al›narak planlamas› ülkemizin yarar›na olacakt›r. Bu çerçeveyi
oluflturmak üzere, havza planlamas›, ÇED
yönetmeli¤i, su yasas› gibi mevzuat eksikliklerinin de giderilmesi gerekmektedir.
Türkiye’nin “Enerji mi Çevre mi ?” sorusuna vermesi gereken tek ve ak›lc› cevap
“her ikisi de” olmal›d›r. Bu ikilemi da¤›tmak ve ortak ak›lla hareket ederek hem
gelecek kuflaklara daha sa¤l›kl› bir çevre
ve do¤al hayat b›rakabilir, hem de ülkemizin kalk›nmas›nda en önemli araçlardan biri olan enerji konusunu çözüme kavuflturabiliriz. Konuyla ilgili bakanl›klar
ve di¤er resmi kurumlar, sivil toplum kurulufllar› aras›nda çözüm odakl› çok iyi
bir koordinasyon acilen sa¤lanmal›d›r.
Bu yaklafl›mla bak›ld›¤›nda, ülkemizde
bir an önce bahsedilen eksikleri kapatmaya yönelik çal›flmalara bafllanmal›d›r.
‹nan›yoruz ki ülkemiz, büyüme hamlesini, do¤as›n› koruyarak gerçeklefltiren ender ülkeler hanesinde yer alacakt›r.
DOSYA > ENERJ
MAKALE
Enerji üretici makinelerin verimlili¤i
Ticaret ile u¤raflanlar bilirler, bir mal› al›rken kazan›rs›n›z, satarken zaten koflullar
bellidir. Bugünlerde enerji verimli¤i üzerine yap›lan çal›flmalar, ço¤unlukla tüketim
verimlili¤i üzerine yo¤unlaflmaktad›r. Peki ya üretim verimli¤i ne olacak? En çok
kulland›¤›m›z elektri¤i üretti¤imiz kaynaklar yeterince verimli midir? Do¤ru
kaynak seçimi yap›lm›fl m›d›r? Yenilenebilir enerji kaynaklar›na yönelirken
verimlilik göz önünde bulunduruluyor mu? Bu yaz›da bu konuya dikkat çekmeye
çal›flaca¤›m.
> Dr. Müh. Mustafa Uysal
Makina Yüksek Mühendisi
68 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
E
nerji üreteçleri ›s› ve elektrik olmak üzere 2 temel kaynak üzerinde yo¤unlaflmaktad›r. Petrol
veya do¤algaz da bir enerji kayna¤› olmak
ile birlikte ülkemiz önemli bir üretici olmad›¤›nda burada yeterli söz söyleme imkan›m›z yoktur. Fakat elektrik enerjisi
üretimi için seçilen kaynaklara bir göz
atal›m. Toplam 198TWh (2008 de¤erleri)
Elektrik enerjisinin %48’i do¤algazdan elde edilmektedir. Bu do¤ru bir seçim midir? Türkiye bu tercihi yaparken baflka alternatifi yoktu. Peki flimdi bunu tercih etme durumu var m›d›r? Bunu tam olarak
söyleyemiyoruz. Zira global kriz etkisiyle
henüz kapasite kullan›m›m›z düflük seviyelerde. Fakat 2010 son çeyrek ve sonras›nda ortaya ç›kabilecek bir darbo¤az durumunda ilk imdad›m›za yine bu santraller yetiflecektir.
Elektri¤imizin %29’u kömür kaynakl› termik santrallerimizde üretilmektedir. Bunu art›rabilir miyiz? Evet ve hay›r. Hay›r,
çünkü kömür ile elektrik üretimi giderek
pahal›lafl›yor ve çevre etkilerinden dolay›
çok fazla elefltiriliyor. Evet, çünkü elimizdeki kurulu santrallerimizin ço¤u eski
projeler ve ço¤unda verimlilik ile ilgili
problemler var. Ülkemizde bu yönde yap›lan araflt›rmalarda 56,6 TWh Elektrik
enerjisi üretimi, verimlilik art›fl› sa¤lanarak 65TWh’a ulaflabilece¤i söyleniyor. Bu
ise önemli oranda do¤algaz kullan›m›n›
azaltacakt›r. Bunun için ciddi termik santral yenilemeleri gerekmektedir. Dünyada
enerji alan›nda önemli bir talep oldu¤undan verimli¤e yönelik yat›r›mlar göz ard›
edilmektedir. Verimlilik 2 yönde olabilmektedir; iflletme verimli¤i, tesis verimli¤i. ‹flletme verimli¤i için özellefltirme bir
ilaç olarak görülmektedir. Tesis verimli¤i
için ise bu alanda faaliyet gösteren uluslar aras› kurulufllar›n inisiyatifi önemlidir.
Zira yerli mühendislik kurulufllar›m›z yeterli teknoloji ve bilgi birikimine henüz sahip de¤ildir. Kömür santrallerimizde en
önemli sorunumuz kaynak süreklili¤idir.
Özellikle yerli kaynaklar›m›zla yapt›¤›m›z
üretimde düzenli kaynak sa¤lanamamakta, düflük kalori de¤erindeki kömürlerimize bir de dalgal› kalori de¤erleri eklenince
santrallerimiz, projelendirilen noktada en
verimli flekilde çal›flamamaktad›rlar.
Elektri¤in di¤er bir kayna¤› olan hidroelektrik kaynaklar›nda da benzer durum
vard›r. Verimlilik burada da sorunludur.
Üstelik burada iklim koflullar› da önem
arz etmektedir. Örne¤in bu y›l yeterli ya¤›fl almam›za ra¤men 2007 y›l›na benzer
bir kurakl›k durumu karfl›m›za ç›kt›¤›nda
bu oranlar giderek azalacakt›r. Kaynak
süreklili¤i burada da önemli bir sorundur. Fakat bir de do¤algazdaki al ya da
öde ç›kmaz›ndan dolay› hidroelektrik
santrallerimizin kaynak olsa dahi düflük
kapasitede çal›flt›rma tercihleri zorunlu
fiekil 1 ETKB 2008 Elektrik üretim kaynaklar›
fiekil 2 ETKB 2008 Kurulu Güç
(Kaynaklara Göre Da¤›l›m› %)
Fuel-Oil %5,51
Hidrolik %33,12
Hidrolik %16,76
Di¤er %0,57
Rüzgar,jeotermal,
di¤er %6,40
‹thal Kömür %6,33
Do¤algaz %31,56
Kömür %22,64
‹thal Kömür %3,95
Do¤algaz %48,19
Kömür %20,23
Fuel-Oil %4,73
fiekil 3 ETKB 2008 YEK Enerji kaynaklar› kurulu gücü
16.000,00
14.000,00
12.000,00
10.000,00
8.000,00
6.000,00
4.000,00
2.000,00
0,00
olarak karfl›m›za ç›kabilmektedir. Bu durumda yine tesisler verimsiz kullan›lm›fl
olmaktad›r.
Kurulu güç kaynaklar›na göre enerji da¤›l›m›na bakt›¤›m›zda yenilenebilir enerji
kaynaklar›n›n giderek yer ald›¤›n› memnuniyetle görmekteyiz. Bu oran, fiekil 1
ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda yukar›da söylediklerimizi daha iyi anlatmaktad›r. Asl›nda
kapasitenin %32’si do¤algaz kaynakl› olmas›na karfl›l›k üretilen enerjinin neredeyse yar›s› buradand›r. Burada bir planlama yanl›fll›¤› vard›r. Yani ETKB, ileriye
dönük planlama yapmakta yetersiz kalm›fl ve kaynaklar› yerinde kullanamam›flt›r. Yeterli ya¤›fl alamad›¤›m›zdan hidroelektrik kaynaklar›m›z yeterli kullan›lamam›flt›r. ‹thal kömür kaynakl› kapasite
sadece %4 iken enerjimizin %6,3’ü buradan üretilmifltir, çünkü bu santraller daha verimli enerji üretebilmektedir.
Buradan anlafl›l›yor ki, daha az d›fla ba¤›ml› olmak için yenilenebilir kaynaklara
daha çok yer vermemiz gerekiyor. Fakat
burada da karfl›m›za yine do¤ru teknoloji
tercihi ç›kmaktad›r. Bu alanda henüz teknoloji üretimimiz olmad›¤›ndan bize sunulan teknolojilerin güncelli¤ini s›namam›z mümkün olamamaktad›r. Örne¤in
2000
2001
2002
2003
bugün kurulmaya çal›fl›lan rüzgar santrallerinin ne kadar yüksek verimli oldu¤u,
kurulu bölgeye göre optimizasyonunun
yap›l›p yap›lmad›¤› merak konusudur. Bu
konuda yaflanm›fl birkaç örnekten bahsedilebilir ama bu sektördeki heyecan› k›rmamak için münferid örnekler deyip geçiyoruz. Fakat bu do¤ru de¤ildir. Bu de¤erlendirmeyi Enerji Bakanl›¤›’n›n sorumlulu¤una b›rakmak ta do¤ru de¤ildir. Yat›r›mc›, tercihlerini koyarken bunu mutlaka de¤erlendirmelidir. Peki bunu yapabiliyor mu? Pek olumlu cevap vermemiz
mümkün de¤il. Dolay›s›yla Enerji verimli¤i üzerine çal›flanlar burada da enstitü ve
sivil denetim kurulufllar›n› oluflturup bu
konuyu üst düzeyde tart›flmal›d›rlar. Bu
yat›r›mlar› kurduktan sonra fikir de¤ifltirmenin hiçbir faydas› yoktur. ‹flte do¤algaz
santralleri örne¤i önümüzdedir. Bunlar›
azaltabiliyor muyuz? Tabii ki bu kararlar›n sonradan de¤il bafltan al›nmas› gerekiyor.
Bir de ›s› kay›plar›n› göz önüne alal›m.
Orada önemli sanayi kurulufllar›nda, evlerde ve di¤er ›s› enerjisi üretimlerinde
ciddi kay›plar söz konusudur. Örne¤in yerinde ›s›tma yönteminin sak›ncalar› herkes taraf›ndan bilinmesine karfl›l›k uzun
2004
2005
2006
2007
2008
y›llard›r kombi ile evlerimizi ›s›tt›k ve ›s›tmaya devam ediyoruz. Buralarda bir kojenerasyon ünitesi kurmak ne üreticinin ne
de tüketicinin akl›na gelmemifltir. Belki
de gelmiflti de talep o kadar h›zl› geliflti ki
bunu yapmaya zaman yoktu. Fakat bu talep gün geçtikçe artacak, biz yine kombi
ile sadece ›s› enerjisi üretmek için do¤algaz m› harcayaca¤›z? Veya yüksek güçlü
kombilerimizi düflük kapasitelerle çal›flt›r›p verimsiz kullanmaya devam m› edece¤iz? Ayn› flekilde sanayi kurulufllar›nda
at›k ›s› de¤erlemesi yapmayarak ayn› ›s›
için %30-40 daha fazla enerji mi harcayaca¤›z?
Sonuç olarak ülkemizin ciddi bir enerji sorunu bulunmaktad›r. Bunun için enerji
verimlili¤i çok önemle üzerinde durulmas› gereken cebimizden harcad›¤›m›z kaynak israf›n› önleyecektir. Enerji verimlili¤i
sadece tüketimde de¤il üretimde de de¤erlendirilmelidir. Böylelikle önemli bir istihdam ve kaynak üretmifl olaca¤›z. Yine
sözün bafl›nda belirtti¤imiz gibi kazanmak için al›rken avantaj yakalamal›y›z,
sat›fl piyasas›na zaten müdahale etmemiz mümkün de¤ildir. Verimli enerji üretmek ve enerjimizi bofla harcamamak dile¤iyle…
69
KENT VE YAŞAM
Çevre, enerji ve mimari
Endüstri Devrimi, insanl›k tarihindeki en önemli dönüm noktalar›ndan biridir. Bu devrim, insan
hayat›na getirdi¤i yeniliklerin ve avantajlar›n yan› s›ra, insano¤lunun bu sürece haz›rl›ks›z
yakalanmas› ve çok k›sa zamanda önemli de¤iflikliklerin olmas› sebebiyle, birçok olumsuz
etkileri de beraberinde getirmifltir.
> Yavuz Sar›
Mimar
B
uharl› makinenin icad› ile bafllayan bu süreçte, makineleflme ve
seri üretim alan›nda önemli geliflmeler sa¤lanm›fl, bugünkü teknoloji ça¤›n›n temelleri at›lm›flt›r. Makineli tar›ma
geçilmifl ve bu sayede toprak daha verimli ifllenmifltir. Bunun sonucu olarak tar›mla u¤raflan kifli say›s› azalm›fl, göçler neticesinde flehirlerin nüfusu h›zl› bir art›fl
göstermifltir. Fabrikalarda seri üretime
geçilmesiyle beraber, birçok tüketim
maddesinin fiyat› ucuzlam›fl ve daha ön-
70 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
cesinde lüks say›lan ihtiyaçlar, genifl halk
kitleleri taraf›ndan kolayca ulafl›labilir hale gelmifltir.
Di¤er taraftan, birçok olumsuz sonuç da
ortaya ç›km›flt›r. Sanayileflme ile birlikte,
toplumda derin bir s›n›f ayr›m› oluflmufl,
süreç yeni bir burjuva s›n›f› üretirken, kapitalizm yeni düzenin sistemi olarak yerini alm›flt›r. Artan enerji ve hammadde ihtiyac›n› karfl›lamak ad›na sömürgecilik faaliyetleri h›z kazanm›fl, birçok ülke ve milyonlarca insan bu sistemin kölesi haline
getirilmifltir. Özellikle iflçi s›n›f›, sa¤l›ks›z
koflullarda çal›flmak ve yaflamak durumunda b›rak›lm›fl, insani, ahlaki ve manevi de¤erler yeni dünya düzeninde gittikçe
de¤erini yitirmifltir. Bu tahribattan do¤a
da nasibini fazlas›yla alm›fl, gerek çarp›k
kentleflme, gerek enerji kaynaklar›n›n bilinçsizce tüketimi, gerekse de sanayi at›klar›n›n çevreye verdi¤i zarar önemli boyutlara ulaflm›flt›r.
Endüstri Devrimi, sebep ve sonuçlar› aç›s›ndan birçok noktada incelenebilir. Biz
>>
Çarp›k ve kalabal›k kent
dokusu, fabrika
bacalar›ndan ç›kan
yo¤un dumanlarla ve
çevreye b›rak›lan
at›klarla bir araya
gelince, insan sa¤l›¤›n›
ve psikolojisini tehdit
eden bir hal alm›flt›r.
bu yaz›m›zda, bu süreci ve günümüzdeki
etkilerini çevre, enerji ve mimari üçgeninde de¤erlendirece¤iz.
Makinelerin tar›mda kullan›lmas›, di¤er
bir tabirle endüstriyel tar›ma geçilmesiyle
birlikte, tar›m sektöründe çal›flan ve k›rsal alanda yaflayan insanlar›n birço¤u
kentlere göç etmifl, bu insanlar›n kapital
sahibi olan bir k›sm› kendi ifllerini kurup
zengin olurken, büyük bir k›sm› da fabrikalarda iflçi olarak çal›flmaya bafllam›fl ve
zor flartlar alt›nda hayat›n› sürdürmek
durumunda kalm›flt›r. Asl›nda bu h›zl›
göç hareketine kentler haz›rl›ks›z yakalanm›flt›r. Bunun sonucu olarak da, h›zla
artan bar›nma ihtiyac›n› karfl›lamak ad›na, kentler plans›z ve kontrolsüz flekilde
büyümüfl, gecekondular ve apartman
bloklar› flehirlerin siluetinde h›zla yerini
almaya bafllam›flt›r. Bir taraftan insanlar›n bar›nma ihtiyac›n› karfl›layabilmek
ad›na, mimari estetikten yoksun, insanca
yaflanabilecek konfordan uzak, sa¤l›ks›z
ve niteliksiz yap›lar infla edilirken, di¤er
taraftan sanayi yap›lar› h›zla ço¤alm›flt›r.
Tüm bu infla faaliyetleri esnas›nda, çevresel hassasiyetler dikkate al›nmam›fl, a¤açlar ve yeflil alanlar yerlerini tu¤la ve beton
bloklara, metal y›¤›nlar›na b›rakm›flt›r. Bu
çarp›k ve kalabal›k kent dokusu, fabrika
bacalar›ndan ç›kan yo¤un dumanlarla ve
çevreye b›rak›lan at›klarla bir araya gelince, insan sa¤l›¤›n› ve psikolojisini tehdit
eden bir hal alm›flt›r.
Yo¤un sanayileflme hamlesi ve h›zl› flehirleflmenin bir baflka sonucu olarak, ihtiyaç
duyulan enerji miktar› da önemli ölçüde
art›fl göstermifltir. Üretimin fabrikalarda
makinelerle yap›lmas›, gittikçe büyüyen
flehirlerin ihtiyaçlar›n›n karfl›lanmas›, evlerde kullan›lan cihazlar›n artmas›, caddelerde otomobillerin ço¤almas›; k›sacas›
makinelerin ve teknolojinin insan hayat›nda gün geçtikçe daha fazla yer kaplamas›, beraberinde büyük bir enerji ihtiyac›n› do¤urmufltur. Bu ihtiyaca cevap verebilmek ad›na, do¤al kaynaklar bilinçsizce
tüketilmifl, petrol, kömür ve nükleer madenler gibi baz› enerji kaynaklar›n›n sorumsuzca kullan›lmas› sonucunda ise do¤a ciddi bir tahribata u¤rat›lm›flt›r. Ormanlar›n katledilmesi, yaflam alanlar›n›n
yok edilmesi, sular›n kirletilmesi sonucu
bir çok canl› türünün soyu tükenmifl, atmosfere sal›nan zehirli gazlar sebebiyle
ozon tabakas›na zarar verilmifl, bu da be-
raberinde iklim de¤iflikliklerine yol açm›fl
ve buzullar›n erimesi gibi olumsuz sonuçlar do¤urmufltur.
1763'de James Watt’›n, ‹skoçya'da buharla çal›flan makineyi bulmas›yla bafllayan
makine ça¤›nda, insano¤lunun gaflet uykusundan uyanmas› ve do¤aya ve insanl›¤a olan sorumluluklar›n› hat›rlamas› için,
yaklafl›k 200 senelik bir süre geçmesi gerekti. ‹htiraslar› u¤runa sorumsuzca do¤ay› katleden, do¤al kaynaklar› tüketen
insanlar, nihayet kendi geleceklerini tükettiklerinin fark›na vard›. Anlafl›ld› ki u¤runa yaflam› katletti¤imiz makineler ve
teknoloji, esas›nda do¤an›n ve insanl›¤›n
hizmetine sunulmal›. Aksi takdirde insanl›¤› gelecekte önemli tehlikeler beklemekte. Do¤al afetlerin say›s›ndaki art›fl, kaynaklar›n tükenmesi, toplumsal travmalar
ve bu hususlarda yap›lan bilimsel araflt›rmalar, insanlar›n bilinçlenmesi noktas›nda önemli katk›lar yapt›. Sorumluluklar›m›z› ve acil tedbirler al›nmas› gereklili¤ini
gözler önüne serdi. Çok flükür bugün art›k
daha bilinçli ve sorumlu bir insanl›k var.
Bilim adamlar› daha çevreci teknolojiler
üzerinde çal›fl›yorlar. Daha az enerji tüketen, hatta kendi enerjisini üreten, çevre
dostu ürünler hayat›m›za girmeye bafllad›. Petrol kaynakl› yak›tlar tüketen, do¤aya ciddi ölçüde zarar veren motorlu tafl›tlar›n yerini, elektrikle çal›flan ve s›f›r emis71
KENT VE YAŞAM
yona sahip araçlar almakta. Ürünlerde geri dönüflümlü malzemeler kullanma yönünde bir e¤ilim oluflmakta. Daha az
enerji tüketen eflyalar ve enerji tasarruflu
ayd›nlatma elemanlar› kullan›ma sunulmakta. fiehirlerin sa¤l›kl› bir yap›ya kavuflmas› için, kentsel tasar›m ve kentsel
dönüflüm çal›flmalar› yap›lmakta. ‹nsanlar›n nefes alabilecekleri, flehrin akci¤erleri olan yeflil alanlara ve parklara daha fazla önem verilmekte. Ayr›ca “Kyoto Protokolü” gibi anlaflmalarla, dünya devletleri
iflbirli¤i içersinde, küresel çapta önlemler
almakta.
Bu olumlu ad›mlar›n yan› s›ra, bina ölçe¤inde ve yap› teknolojisinde de önemli geliflmeler yaflan›yor. Son y›llarda yeflil bina,
sürdürülebilir mimari, geri dönüflümlü
eko-malzemeler, yenilenebilir enerji gibi
kavramlar hayat›m›zda yerini almaya
bafllad›. Bu geliflmelerin önemi flu bilgiler
›fl›¤›nda daha da anlafl›l›r hale geliyor:
Dünyada binalar suyun yüzde 17’sini,
enerjinin yüzde 30-40’›n› harc›yor, karbon emisyonunun yüzde 33’ünü ç›kar›yor. Kesilen tüm ormanlar›n yüzde 25’i,
ham maddelerin yüzde 40-50’si bina endüstrisine harcan›yor. Çevre dostu binalarsa karbon sal›n›m›nda yüzde 35, enerji
faturalar›nda yüzde 30, su kullan›m›nda
yüzde 30-50, at›k miktar›nda yüzde 50-90
aras› azalmay› mümkün k›l›yor. Bu binalarda çok yayg›n olan üzeri çimenle kapl›
72 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
‘yeflil çat›’lar kanalizasyonu rahatlat›yor.
Hava kirlili¤i ve tozu azalt›yor. Oksijen
üretiyor, radyasyonu so¤uruyor, sera etkisini azalt›yor. Yeflil binalar, çevreye olan
katk›s›n›n yan› s›ra, insan psikolojisine ve
verimlili¤ine de önemli katk› sa¤l›yor. Yap›lan araflt›rmalara göre, ‘Yeflil’ okullarda
ö¤renci performans› yüzde 20 daha iyi,
al›flverifl merkezlerinde sat›fllar daha yüksek. Hastanelerde hastalar 2.5 gün erken
taburcu oluyor. Ofislerde yüzde 2-16
üretkenlik art›fl› görülüyor.
Yeflil Bina kavram›n› tan›mlad›¤›m›zda,
üç önemli bafll›k karfl›m›za ç›k›yor. Düflük
karbondioksit sal›n›m› ve bol yeflil alan›
ile çevreye sayg›l›, minimum düzeyde
elektrik ve su sarfiyat›yla enerji tasarruflu, kullan›lan malzemenin niteli¤i ve mekansal konforu ile sa¤l›kl› olan yap›lar.
Dünya genelinde, özellikle de geliflmifl ülkeler düzeyinde, bu yap›lara olan ilgi gün
geçtikçe art›yor. Bu do¤rultuda baz› ülkeler kendi standartlar›n› oluflturuyor ve bu
yap›lar› sertifikaland›r›yor. Dünyada en
çok baflvurulan ABD’li LEED ve ‹ngiliz
BREEAM sertifika sistemlerinin yan› s›ra
Avustralya’n›n GREENSTAR, Japonya’n›n
da depreme dayan›kl›l›¤› içeren CASBEE
sertifikalar›n› bulunuyor. Herhangi bir ülke bu sertifikalardan birini benimseyebiliyor veya kendi sistemini üretebiliyor. Günümüzde bu sertifikalar›n al›nmas›n› yasal zorunluluk haline getiren herhangi bir
>>
Çevre bilincinin artmas› ve
çevreci teknolojilerin
gelifltirilmesiyle, binalar daha
konforlu ve nitelikli, flehirler
daha temiz ve yaflan›l›r, çevre
daha yeflil ve sa¤l›kl›,
insanlar ise daha mutlu,
huzurlu ve verimli bir
çehreye bürünüyor.
ülke yok. Bu tamamen yat›r›mc›n›n ve
kullan›c›n›n iste¤ine b›rak›lm›fl bir belgelendirme. Ancak sa¤lad›¤› avantajlar, iflletme maliyetlerini düflürmesi, yaflamsal
konforu temin etmesi ve ekstra bir ilk yat›r›m maliyeti gerektirmemesi dolay›s›yla,
yap›lar› bu sertifika sistemlerine uygun
yap›lar, ald›klar› puana göre dört temel
LEED Sertifikas›ndan birini almaya hak
kazan›yor. Bu süreçte yap›lar, Sürdürülebilirlik, Su verimlili¤i, Enerji ve Atmosfer,
Malzeme ve Kaynaklar, ‹ç Mekan Konforu
ve Tasar›mda Yenilik ana bafll›klar› alt›nda, çevreyi korumak, enerji sarfiyat›n› düflürmek, gün ›fl›¤›ndan faydalanmak, malzeme sarfiyat›n› azaltmak, at›klar›n de¤erlendirilmesi, geri dönüflümlü sistemler
gibi birçok alt bafll›kta çok kapsaml› bir
de¤erlendirmeye tabi tutuluyor.
Çevreci binalarda yüksek teknoloji kullan›l›yor. Ortam›n iç hava kalitesi ve termal
konforu yükseliyor. Binalar, günefl enerjisini kulland›klar› için gün ›fl›¤›ndan daha
çok yararlan›yor ve ›s› verimlili¤i art›yor.
Su tasarrufu sa¤layan tesisat kullan›l›yor,
ya¤mur suyu tuvaletlerde veya peyzajda
kullan›l›yor. Peyzajda az su tüketen ve yerel bitkiler seçiliyor. Yap› çeli¤i dahil yeniden ifllenmifl malzeme kullan›l›yor. Do¤al
ayd›nlatma ve havaland›rma insan sa¤l›¤›n› olumlu etkiliyor. Ak›ll› bina sistemleriyle, enerjinin verimli bir flekilde kullan›lmas› sa¤lan›yor.
Sonuç olarak, çevre bilincinin artmas› ve
çevreci teknolojilerin gelifltirilmesiyle, binalar daha konforlu ve nitelikli, flehirler
daha temiz ve yaflan›l›r, çevre daha yeflil
ve sa¤l›kl›, insanlar ise daha mutlu, huzurlu ve verimli bir çehreye bürünüyor.
olarak infla etme hususunda önemli bir
e¤ilim var. Bu aflamada en popüler sertifika olan LEED hakk›nda biraz bilgi verelim.
LEED (Leadership in Energy & Environmental Design), Amerika Birleflik Devletleri’ne ait Yeflil Bina sertifika sistemidir. Sertifika baflvurular›, LEED uzmanlar› ve dan›flmanlar› taraf›ndan, internet üzerinden Amerika’daki merkeze yap›l›yor. Siteye kaydedilen proje, tasar›m ve inflaat olmak üzere iki bafll›k üzerinden takip ediliyor. LEED in haz›rlam›fl oldu¤u proje
kontrol listesine göre de¤erlendirmeler ve
puanlamalar yap›l›yor ve inflaat›n bitiminde kriterleri karfl›layan yap›lar sertifikaland›r›l›yor. Kontrol listesi, 5+1 ana bafll›k ve alt bafll›klardan olufluyor. Toplam
106 puan üzerinden yap›lan de¤erlendirmeler sonucunda 40 puan ve üzeri alan
Ülkemiz ad›na bir de¤erlendirme
Ülkemizin endüstri devrimi ile tan›flmas›,
gerçek anlamda Cumhuriyet sonras›nda
olmufltur. Bununla birlikte, yukar›da bahsetti¤imiz olumsuz sonuçlardan ülkemiz
ve milletimiz de pay›n› alm›flt›r. Yo¤un
göç hareketleri sonucunda, büyük flehirlerde, özellikle de Marmara Bölgesinde
h›zl› bir nüfus art›fl› olmufl, bunun sonucu
olarak da çarp›k kentleflmeyi ve standartlar› düflük bir kent hayat›n› beraberinde
getirmifltir. Kaçak yap›laflman›n önüne
geçilememifl, siyasilerin ve idarecilerin
göz yummas› neticesinde de, flehirlerimiz
niteliksiz yap›lardan müteflekkil birer beton tarlas›na dönüflmüfltür. Geliflmifl Bat›
Ülkelerinde, sürecin olumsuz sonuçlar›
zamanla bertaraf edilirken, ülkemizde
toplumsal bilinç maalesef istenilen düzeye henüz ulaflamam›flt›r. Bu konuda yap›lmas› gereken çal›flmalar oldukça gecikmifl olmas›na ra¤men, son y›llarda at›lan
ad›mlar biraz olsun ümitlenmemizi sa¤l›yor. Enerji verimlili¤i yasas›, binalarda
performans yönetmeli¤i, kaçak yap›laflmay› önlemeye ve kentsel dönüflüm yap-
maya olanak sa¤layan kanunlar ve Avrupa Birli¤i uyum yasalar› çerçevesinde yap›lan benzer çal›flmalar, önemli geliflmeler olarak kayda geçiyor. Ancak daha kat
edecek çok fazla yolumuz var.
Esas›nda, toplumumuzun bu konularda
bilinç düzeyinin düflük olmas›nda, teknolojik geliflmelerde ça¤›n gerisinde kalmam›zda ve bu tarz problemleri yaflamam›zdaki temel sebep, çok büyük bir medeniyetin miras›n› reddetmemizdir. Birçok konuda mükemmeli yakalam›fl, çevre hassasiyeti, insani de¤erler, toplumsal düzen,
flehircilik, sanat gibi alanlarda yüksek
hassasiyetleri ve tecrübeleri olan ecdad›m›zla ve medeniyetimizle ba¤lar›m›z› biranda koparm›fl, silinmifl bir toplumsal
haf›za ve tahrip olmufl manevi hissiyatlarla, hayata yeniden bafllam›fl, alt›yüz y›ll›k
bir birikimi biranda rafa kald›rm›fl›z. “Ormanlar›mdan bir dal kesenin bafl›n› keserim” diyecek kadar çevre hassasiyeti olan
bir ecdad›n nesilleri olarak bizlerin, çevremizi bu kadar hunharca katletmemiz gerçekten üzücü bir durum arzetmektedir.
Bugün geliflmifl ülkelerin ulaflmaya çal›flt›¤› medeniyet ve çevre hassasiyeti seviyesine, bizim ecdad›m›z yüzy›llar öncesinden sahip olmufltur. Örne¤in, yukar›da
bahsetti¤imiz “Yeflil Bina” konseptinde
amaç, çevreye sayg›l›, do¤aya zarar vermeyen, do¤al ve geri dönüflümlü malzemelerin kullan›ld›¤›, konforlu ve sa¤l›kl›
yap›lar›n üretilmesiyken ve dünya bu
kavramla yeni tan›fl›rken; Tarihi Türk Evlerini ve Osmanl› flehir yap›s›n› inceledi¤imizde, ecdad›m›z›n bu standartlar› yüzy›llar öncesinden yakalad›¤›n› görüyoruz.
Osmanl› flehirlerinde, birbirinin manzaras›n› ve ›fl›¤›n› engellemeyecek flekilde konumland›r›lan evler, gün ›fl›¤›ndan en üst
düzeyde faydalanmay› sa¤layacak flekilde
do¤uya yönelmifl, ›s›l konforu ve do¤al
vantilasyonu sa¤layacak geri dönüflümlü
malzemeler kullan›larak yeflillikler içersinde infla edilmifltir. (Dergimizin daha
önceki say›lar›nda, Türk Evi ile ilgili detayl› bilgilere bu sayfalarda yer vermifltik).
Görüldü¤ü gibi, toplum olarak muhtaç oldu¤umuz bilgi, tecrübe, hassasiyet ve
kudret, damarlar›m›zdaki asil kanda ve
ecdad›m›z›n sahip oldu¤u muazzam medeniyette mevcuttur. ‹nflallah toplum olarak bizler de, en k›sa zamanda sahip oldu¤umuz de¤erlerin fark›na var›r, geçmiflin
sa¤lam temelleri üzerinde, yüksek hassasiyet, bilinç, ahlak ve fark›ndal›k kavramlar›yla birlikte, muas›r medeniyet seviyesini biran önce yakalar›z.
73
GEZ
Tarakl›’dan Mudurnu’ya...
Tarakl›; sakin, telafls›z ve asude. Yemyeflil a¤açlar›n
aras›nda kaybolmufl, k›rm›z› alaturka (Osmanl›) kiremitli
evleriyle tarihin tozlu sayfalar›nda adeta özenle korunmufl
bir Osmanl› kasabas›.
> Yaz› ve foto¤raf: Osman Ar›
Makina Mühendisi
K
lasik ekibimiz tamam. Arif Adl›, O¤uz
Kapt› ve ben. Gezi program›n› ailecek
yap›yoruz.
Yani ekip kalabal›k. Gezi rotam›z Tarak’l›,
Göynük, Sünnet Gölü ve Mudurnu.
Cumartesi sabahtan yola ç›k›yoruz. Benim
Adapazar›-Arifiye’de mezunu oldu¤um
Ö¤retmen Lisesi’nin mezunlar program›
var. Önce oraya kat›laca¤›m oradan Tarakl›’ya geçece¤im. Arifiye Ö¤retmen Lisesi’nden 1982 y›l›nda mezun olmufltum. Bizim dönemden arkadafllar›n gayretleriyle
1983 y›l›ndan beri her y›l temmuz ay›nda
bir hafta sonu arkadafllarla geceli gündüzlü alt› y›l›m›z› verdi¤imiz okulumuzda ailecek, çoluk çocuk bir araya geliyoruz. Y›llard›r görüflemedi¤imiz pek çok arkadaflla
görüflüp sohbet ettik, hasretlik giderdik.
Ö¤leden sora arkadafllardan izin isteyip
Tarakl›’ya do¤ru yola ç›kt›k. Güzel bir tevafukla Geyve’ye var›rken yolda Arif hocayla
karfl›lafl›yoruz.
Geyve ve Monaroza...
Monaroza ve Sezai Karakoç...
Monaroza siyah güller ak güller
Geyve’nin gülleri ve beyaz yatak
Kanad› k›r›k kufl merhamet ister
Ah senin yüzünden kana batacak
Monaroza siyah güller ak güller.
Bu modern Türk edebiyat›n›n, k›r›k bir aflk› anlatan en güzel fliiriyle Üstad Sezai Karakoç’u sayg›yla yad ederek ‘’ak güller’’
içersindeki Geyve’yi arkada b›rak›yoruz.
Yaklafl›k 45 dk. sonra bir Osmanl› kasabas› karfl›l›yor bizi: Tarakl›.
Sakin, telafls›z ve asude.
Yemyeflil a¤açlar›n aras›nda kaybolmufl,
k›rm›z› alaturka (Osmanl›) kiremitli evleriyle tarihin tozlu sayfalar›nda adeta özenle korunmufl bir Osmanl› kasabas›.
Sakarya’n›n ibadete aç›k en eski camisi
Kurflunlu Camii Tarakl›’dad›r. Camiyi Ya-
74 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
vuz Sultan Selim’in veziri Yunus Pafla
1517’de yapt›rm›flt›r. Cami tarihi ç›nar
a¤açlar›n›n aras›nda adeta kaybolmufl.
Caminin yan›ndaki ulu ç›nar a¤açlar›n›n,
koyu gölgeli selvilerin alt›ndaki çay bahçesinde s›cak demli çaylar›m›z› yudumlarken yafll› bir amca dikkatimiz çekiyor. Arif
hocayla birlikte yan›na gitti¤imizde gözlerinin görmedi¤ini fark ediyoruz. Torunlar›n›n yard›m›yla çay bahçesine geliyor ve
gününün büyük bir bölümünü burada
çay içerek ve arkadafllar›yla sohbet ederek
geçiriyormufl. Biz de sohbetine ifltirak ediyoruz. Çay bahçesinde çaylar›m›z› içip biraz yorgunluk att›ktan sonra Tarakl›’n›n
tafl döfleli sokaklar›nda tarihi evlerin aras›nda dolafl›rken adeta tarihe bir yolculu¤a ç›kt›k. K›sa bir Tarakl› gezisinden sonra
Göynük’e do¤ru yola ç›kt›k.
K›sa bir da¤ yolundan Göynük’e ulaflt›k
Göynük de Tarakl› hatta Safranbolu gibi
meyilli arazide kurulmufl. Meyilli arazinin
bütün avantajlar› kullan›lm›fl. Bu san›r›m
Osmanl› flehir mimarisinde bilinçli bir tercih. Osmanl›lar tabiata meydan okumadan, tabiat›n gerçeklerini dikkate alan,
onunla alabildi¤ine uyumlu flehirler kurmufllar. Göynük, Safranbolu ve Tarakl› bunun en güzel örneklerinden. Genç mimarlar›m›z›n bu flehirlerden ö¤renecekleri çok
fleyler var. Bilge Mimar Turgut Cansever
Osmanl› fiehri* kitab›nda Osmanl›lar›n bu
hassasiyetlerini flöyle anlat›r: ‘’Osmanl› bir
bak›ma varl›¤›n kuvvetler hiyerarflisini incelemifl. Mesela da¤lar›n biçimini ben de¤ifltiremem demifl. Dolay›s›yla ben, flehri
ovada tar›m topra¤›n› ziyan ederek kullanmak yerine yamaçlara yerleflmeyi tercih ediyorsam, ayr›ca yamaçlar›n serin
rüzgârlar ald›¤›n› da biliyorsam, insan›m›n uzak ufuklara bakmas›n› istiyorsam
ve ayn› zamanda insan›m›n ufkunun k›sa,
dar de¤il, uzak oldu¤undan haberdarsam;
onlara ev yapt›¤›mda yaln›zca karfl›daki
apartman›n cephesini seyretmek yerine,
>>
Bilge Mimar Turgut Cansever Osmanl› fiehri* kitab›nda Osmanl›lar›n hassasiyetini
flöyle anlat›r: “... yüce bir a¤ac›n nas›l bir
ilahi hikmet ürünü oldu¤unu görme imkân›
da sa¤lamak istiyorsam; o zaman tabii ki
ovada olmak yerine, yamaçta olmak daha
iyi.’’
Sünnet Gölü
Tarakl›
Mudurnu,
Tavukçular
Kona¤›
75
GEZ
Tarakl›
Sünnet Gölü
Sünnet Gölü
Sünnet Gölü
ta karfl› da¤lar› seyretmek, hatta o aral›klardan ovalar›, yer yer baflka güzel fleyleri
seyretmek, yüce bir a¤ac›n nas›l bir ilahi
hikmet ürünü oldu¤unu görme imkân› da
sa¤lamak istiyorsam; o zaman tabii ki ovada olmak yerine, yamaçta olmak daha
iyi.’’
Göynük’ün insan› kendine çeken, insana
dinginlik veren bir havas› var. San›r›m
bunda flehrin hala geleneksel sivil mimariyi korumas› ve sahip oldu¤u tarihi eserlerin etkisi var.
Fatih Sultan Mehmet’in hocalar›ndan Akflemseddin Hz.leri hayat›n›n son bölümünü burada geçirmifl ve türbesi de burada
bulunuyor. Gazi Süleyman Pafla Camii ve
hamam› Orhan Gazi’nin o¤lu Gazi Süleyman Pafla taraf›ndan yapt›r›lm›fl. San›r›m
geçti¤imiz y›llarda bir yang›n geçirmiflti
ancak restore edilmifl. Göynük etraf›ndaki
gezilecek yerler dikkate al›nd›¤›nda çok
76 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
merkezi bir yerde bulunuyor. Abant, Çubuk, Sülüklü ve Sünnet Gölleri, Tarakl› ve
Mudurnu. Ayr›ca etrafta pek çok yayla da
mevcut. Bizim rotam›z Tarakl›, Göynük
Sünnet Gölü ve Mudurnu olacak. Sünnet
Gölü önceden yer ay›rtmak flart›yla kalmak için iyi bir alternatif.
Bu bölge gezmeyi (tatil mi demeliydim?)
befl y›ld›zl› otellerde aç›k büfe yemek, deniz, günefl ve havuzdan ibaret görmeyenler için çok alternatifli mütevaz› bir yer.
Tarih, kültür, tabiat (da¤, göl, yayla, orman) Anadolu... Hepsi mevcut.
Biz de Sünnet Gölü’nde kalaca¤›z. Akflam
vakti Arif Hocalarla birlikte Sünnet Gölü’ne ulaflt›k. O¤uz Kapt› da ailesiyle beraber Adapazar›’ndan geldi. Cemaat bir hayli kalabal›k. Çocuklar›n keyfine diyecek
yok. Toplam 10 çocuk ve alt› ebeveyn tam
16 kifliyiz.
Sünnet Gölü civardaki di¤er göller gibi he-
yelan neticesinde oluflmufl küçük bir göl.
Etraf› çam ormanlar›yla çevrili sakin huzurlu bir yer.
Sünnet Gölü’ne ilk Salih Pulcu ve O¤uz
Kapt› ile birlikte 2001 Ekim sonunda gelmifltik. So¤uk ve ya¤murlu bir günde bir
orman evinin harabesinde kurdu¤umuz
çad›rda gecelemifltik.
Sünnet Gölü’ne yüzmek için girilmesine
tehlikeli oldu¤u için izin verilmiyor. Ancak
tesislere ait küçük bir yüzme havuzu var.
Bu da çocuklar için bulunmaz bir f›rsat.
Havuz çocuklar için tam bir e¤lence kayna¤› oluyor. Bu da bizim iflimizi kolaylaflt›r›yor.
Gölün etraf› yürüyüfl için oldukça uygun.
Sünnet Gölü’nde birkaç gün kald›ktan
sonra son günümüzü Mudurnu’ya ay›rd›k.
Mudurnu da tarihi dokunun nispeten korundu¤u sokaklar› ile tarih kokan bir belde. Y›ld›r›m Bayezit Camii ve hamam›, Kanuni Sultan Süleyman Camii ve tarihi konaklar görülmeye de¤er yerlerden. Bu arada Mudurnu helvas›n›n tad›na bakmadan
olmaz.
Mudurnu bir âlimler ve evliyalar beldesi.
Pek çok muhterem zat burada yetiflmifl ve
kabirleri de burada bulunuyor.
H›zl› bir Mudurnu gezisinden sonra bu tabii ve tarihi mekânlar›n verdi¤i dinginlikle
ve sevdi¤imiz dostlarla beraber olman›n
muhabbetiyle ‹stanbul’a dönüfl için yola
ç›k›yoruz.
*OSMANLI fiEHR‹. Turgut Cansever. Timafl
Yay›nlar›. fiubat 2010
Naks-i Cihan Meydan›nda
bir bak›r ustas› ‹sfahan-‹RAN
Foto¤raf: Osman Ar›
FOTOĞRAF
77
TARHTEN
Ay›n zülüfleri:
Osmanl› ‹stanbul’unda
Halkal› Su Yolu
Yedi tepeye oturmufl, bilge bir ihtiyar kad›nd›r ‹stanbul, üç imparatorun miras›n›
tafl›yan bir flehir olarak tarihle a¤›rlanm›fl, hatta tarihle flereflenmifltir. Ama ‹stanbul’a
as›l ruhunu veren Osmanl› olmufltur. Osmanl› bir medeniyet olarak daha önceki
medeniyetlere benzemeyen özel bir medeniyet olmufltur ve Osmanl› ‹stanbul’u adeta bir
gergef gibi ifllemifltir.
> Dilaver Demira¤
78 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
S
u ‹stanbul’u dokumufl, Osmanl› ‹stanbul’u da suyu onurland›r›p ona iade-i
itibarda bulunmufltur. Her biri birer zerafet örne¤i çeflmeler ve sebiller sakalar eliyle da¤›l›rken, ‹stanbullu da su zevkini yaflam›fl ve yaflatm›flt›r. Su medeniyeti diye
bir olgudan söz edilecekse Osmanl› ‹stanbul’u bu medeniyetin zirve noktas›d›r denebilir. ‹stanbul tarihi boyunca su bak›m›ndan çok zengin bir flehir olmasa da
özellikle Osmanl› döneminde hemen hemen hiç su s›k›nt›s› çekmemifltir. Bunu basiretli yöneticiler ile Mimar Sinan gibi bir
mimari- mühendislik dehas›na borçludur.
Osmanl› ‹stanbul’unda su örgütlenmesi
de son derece iyi oluflturulmufltu. Fatih
Sultan Mehmet ‹stanbul’un al›nmas›n›
müteakip hemen eskiyen, oldukça kötü
konumdaki su kemerlerinin ve di¤er su tesislerinin tamirini bafllatt›. Bu dönemde
mevcut su yollar›na ek olarak Fatih, Turunçlu, fiad›rvan ve Mahmut Pafla Su Yollar› infla ettirilmiflti. Bir bölümü geç Roma
döneminden kalan K›rkçeflme Su Yollar›’da bu süreçte onar›mdan geçirtilmiflse
de bu tesis esas olarak Kanuni Sultan Süleyman’›n damgas›n› tafl›r. Su örgütlenmesinde en tepe kurum Fatih’in bizzat kurdurdu¤u Su Nezareti’ydi. Fatih’ten sonra
kente yeni su yollar› eklemede halef padiflahlar da hayli çaba sarf etti. II. Bayezid
döneminde yap›lan su tesisleri Bayezid Su
Yollar› ad›yla an›ld›. Yavuz döneminde de
kente su sa¤lama yönünde çaba gösterilmiflti. Bunlar›n tümü Halkal› ya da Beylik
Su Yolu olarak an›l›r. Ancak, Osmanl›’n›n
kente kazand›rd›¤› en büyük su tesisi Roma döneminde yap›m›na bafllanan K›rkçeflme Tesisleri oldu.
Su yollar›, bendler ve su kemerleri ile kaynaktan al›nan su önce maslaklara, sonra
maksemlere ve su terazilerine ulafl›r, da¤›t›m hatlar›yla mahalle çeflmelerine, binalar›n içinde yer alan özel çeflmelere var›r;
burada suyun yolculu¤u son bulmufl olurdu. Bunlar›n d›fl›nda flehrin “suvar›c›lar›”
k›rbalar› 40-50 litre su alan sakalard›. Sakalar ve eve al›nan su sistemlerine geçmeden evvel Osmanl› sular›n›n kendi dönemine göre hayli temiz sular oldu¤unu,
çünkü dinlendirildi¤ini ve basit ar›t›mdan
geçirildi¤ini belirtelim. Ayr›ca, o dönemde
bugünkü gibi çevre felaketlerine yol açacak nicelikte ve nitelikte çevre ve havza
kirlili¤i de yoktu. fiehre gelen sular makseme ulaflt›r›lmadan evvel temizlenip, dinlenmesi için yap›lm›fl birbirine geçen tersiplerde çökertilirdi. Bu havuzlarda dinlendirilerek makseme gönderilirdi.
Genifl ve uzun dikdörtgen flekline taflan
bir sand›¤›n üzerine savaklar -su toplama
tekneleri- düzenlenir, eksenleri su düze-
>>
Su medeniyeti diye bir olgudan söz edilecekse Osmanl› ‹stanbul’u bu
medeniyetin zirve noktas›d›r denebilir. ‹stanbul tarihi boyunca su
bak›m›ndan çok zengin bir flehir olmasa da özellikle Osmanl› döneminde
hemen hemen hiç su s›k›nt›s› çekmemifltir. Bunu basiretli yöneticiler ile
Mimar Sinan gibi bir mimari- mühendislik dehas›na borçludur.
yinden 96 mm afla¤›da bulunan de¤iflik
çap ve ebatlarda, debisine göre de¤iflmek
kayd›yla lüle, kam›fl, masura, çuvald›z, hilal gibi adlar alan bu ölçme borular› suyun
adil da¤›l›m› için önemliydi. En çok kullan›lan ölçüm birimi olan lüle, yuvarlak küre biçiminde, otuz dirhem (yaklafl›k olarak
96.50 grama tekabül eder.) içinden bir
kurflunun geçebilece¤i kadar delikten
akan su miktar› anlam›na geliyordu. Tüm
bu çabalar sonucu Osmanl› ‹stanbul’u
tam bir su cennetti halini alacakt› ve Bo¤aziçi’nin, o muhteflem nehr-i azizin verdi¤i
olanaklarla da su bir oyun unsuru olacak
ve insanlara yaflama sevinci verecekti.
Suyun ölçümü de önemliydi, çünkü vak›f
sular› (hay›r amac› ile halk›n kullan›m›na
verilmifl sular), miri sular, hassa sular›,
devlet sular› gibi farkl› statüde yer alan sular›n su terazileri ile ölçülüp, ba¤l› çeflmelere paya düflen miktarda verilmesine azâmi dikkat edilirdi. Su ölçümünde terazilerin yan›nda lüleler de kullan›l›rd›.
Halkal› Su Yollar›
Osmanl› ‹stanbul’unun en eski su yolu
Halkal› su yoludur ki bu su yolunun içinde
ilk isale hatt› olan beylik su yolu da vard›r.
Onu Kanuni zaman›nda yapt›r›lan K›rkçeflme Su Yolu izlemifltir. Kemerler, bent-
ler, su terazileri, galerileri ve künkleri ile
Osmanl› su mühendisli¤inin ileri örnekleri
olan bu su yollar›ndan bu yaz› da ilkin k›saca Halkal› su yolunu ele alaca¤›z.
‹stanbul’un tarihi yar›madas›na su temin
eden K›rkçeflme sular› büyük oranda yüzeysel su kaynaklar›na dayanmas›na ve
halen kullan›lmas›na karfl›l›k Halkal› sular› kaynak sular›yd› ve ne yaz›k ki bu flebekeden günümüze pek az isale hatt› ulaflabilmifltir. Halkal› sular› ile ilgili verilen bilgilerde merhum Kaz›m Çeçen’in müze ve
kütüphanelerde eski haritalar üzerinde
çal›flmas›, vak›f defeterlerini taramas› ve
bu bilgileri yerinde yapt›¤› incelemeler ile
pekifltirmesi sayesinde olmufltur. fiüphesiz Sadi Nirven vb. bir kaç öncü ona önemli bir miras b›rakm›fllard› ama o bu miras›
‹stanbul’un su yollar›na kendisini adamas› sayesinde ilerletebilmiflti.
Halkal› su yollar›na ait günümüze ulaflan
11 eski harita mevcuttur, bunlardan dördü Topkap› saray›na su sa¤layan ve Osmanl› döneminde yap›lan ilk su yolu olan
beylik su yoluna, iki tanesi Bayez›d su yoluna, 3 tanesi Köprülü su yoluna ve 1 tanesi de Ayval›dere ya da Nurosmaniye su yolu’na aittir.
Halkal› sular›na ait çeflmelerin vak›f def79
TARHTEN
terlerine göre say›lar› 435 olmas›na karfl›l›k bugüne yar›s› bile ulaflamad›. Medeniyet miras› karfl›s›ndaki bu duyars›zl›klar›n
kendisine muhafazakâr denen siyasi iktidarlar döneminde gerçekleflmifl olmas› ise
tarihin bize kötü bir flaka yapmas› olabilir
olsa olsa. Bu flebekenin yap›m›na 1453’te
yani ‹stanbul’un al›nmas›ndan hemen
sonra bafllanm›fl, yap›m› 1755’e kadar sümüfltür. En son I. Mahmud zaman›nda su
yolu kapsaml› bir onar›m görmüfl ve uzu›n zamanda flehre su sa¤lamaya devam etmifltir. fiehir içi hatlar› d›flarda tutmak
kayd› ile flebekenin isale hatlar›n›n toplam
uzunlu¤u 130 km kadard›. ‹sale olarak iç
çap› 22 cm olan künkler kullan›lm›flt›.
Halkal› Su Yolunun ‹ç hatlar› Olarak ‹saleler
Bizans döneminde flehrin su gereksinmesi
büyük ölçüde yerebatan sarnc› gibi büyük
sarn›çlardan sa¤lan›yordu. Valens zama80 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
n›nda yap›lan su kemerleri ile birlikte flehre gelen su yolunun uzunlu¤u, o döneme
kadar ulafl›lamam›fl bir büyüklükteydi. Osmanl› bu su yollar›ndan istifade etmekle
birlikte, sarn›çlar› tercih etmedi. Çünkü
sarn›çlar ‹slam su kültürüne uygun de¤ildi. Abdest almak için suyun mutlaka çok
temiz olmas› gerekliydi ve bununda akar
sularda oldu¤u düflünülüyordu. Bu nedenle hem imparator olarak Fatih’in imparatorluk saray› olarak Topkap›’ya, hem
de civardaki yerleflimlere, flehre yap›lacak
camiler, say›s› giderek ço¤alacak hamamlara su sa¤lamak gerekliydi. ‹stanbul al›n›r
al›nmaz ‹stanbul’a su sa¤lamak için gerekli mühendislik çal›flmalaran› bafllatmak
için Su Naz›r› Davud A¤a’ya emir verir. Dönemin vaknüvisi Tursun Beg bu su bulma
çabalar›n› ve Tehodosius I taraf›ndan yap›lan su yolunun onar›lmas›n›n flöyle kaydedecektir.
“Eski Su yollar› bulunduki da¤lar›n ci¤erlerini delip geçmifller, ka'r › zemine
muvazi (yerin dibine koflut) derelerden taklar ve kemerler vas›tas›yla nehirler ak›tm›fllar.”
Bu ilk su yolu Fatih ya da Turunçlu su yolu olmufltur ‹lk kez Fatih taraf›ndan yapt›r›lan bu ilk isale hatt›n› daha sonra 17 (fiad›rvan ve laleli su yolunun birleflmesi ile
15) yeni hat eklenmifltir. Halkal› su yolu ya
da flebekesi için Beylik Su Yolu da denmifltir.
Sadi Nirven bu su yolu ile ilgili flunlar› diyecektir
“Suyun Kayna¤› Aypah Köyü’nün flimalininin çok yak›n›ndan ç›kar, yerinde Hünkarbe¤endi suyu ad› ile de adland›r›l›r, kaynaktan sonra su yolu flimale Mahmudiye köyüne doru yükselir ve buradan Havas Köyü kubbesine
de Fatih Bayezid su yolu ile birleflerek
>>
Halkal› Sular›’n›n günlük debisi 4.212 metreküpe ç›kacakt›. Tüm bu
uzunluklar ve debiler dönemin bat› kentlerini ziyadesi ile aflan Do¤u kentleri içinde ise o dönem için metropol say›lacak bir çok flehri geçiyordu. Bu
teknik baflar› ancak 19 yy’da buhar makinas›n›n icad› ile afl›lacakt›.
Edirnekap›ya gelir. fiehir içi flebekesi
Edinekap›daki teraziden itibaren ayr›
bir kol halinde Fatih Bayezid su yollar›n› takiben Karagümrük, Zincirlikuyu,
Fatih, Atpazar› ve Bozdo¤an Kemerinden geçerek Bayezid’deki muslu¤a buradan Reflitpafla Türbesi, Atikalipafla
Sultan Mahmud türbesi yoluyla Bab-›
Humayun yan›ndaki Teraziye gelir. Bu
gelifl esnas›nda bir çok çeflmeye su ifraz eden flebeke bilhassa Ayasofya Camii ile Topkap› Saray› müfltemilat›na
su verirdi. fiebekenin Bozdo¤an kemerine kadar olan k›sm› üç kilometredir.
Su yolu k›smen künk, k›smen de künklü galeri, bir k›sm› da pik boru olup evlerin alt›ndan geçer. Edirnekap› daki
teraziden Ac› çeflmeye kadar yolu tamamen ikametgahlar›n alt›ndad›r. Kemerden Ayasofya’ya ayr›lan yol pik
boru haline getirilmifltir. Sülyemani-
ye’ye giden yolu da pik borudur. fiehirde sekiz çeflme bir flad›rvana su verir.
Beylik suyunun Havas köyünde bir
kubbesi vard›r. Bu kubbeden iki kemer bir kaç delme la¤›m ve künkler çiroz civar›nda köprülü suyunun harap
ve metruk kubbesi yan›na gelir”
Halkal› Sular›n› oluflturan üç büyük isale
hatt›ndan ilki olan Turunçluk/Fatih Su Yolu, Belgrat Ormanlar›’ndan gelen galeri
fleklindeki harap isale hatt›n› dönemin en
yüksek teknolojisi ile yapm›fllard›r. Cebeciköy ile Bozdo¤an Kemeri alt›ndan yapt›r›lan s›ra çeflmelere kadar bu hat 25 km
uzunlu¤undayd›. Onar›m s›ras›nda hatta
su sa¤layan 21 kemer de Osmanl› mühendisli¤inin kemer tekni¤ine getirdi¤i yeniliklerle yeniden yap›lm›flt›r. Bu hat Edirnekap›’dan flehre girerek bir çok yere su verdikten sonra Sarayda son buluyordu. fiehirde 62 yere su da¤›t›yordu.
‹kinci ve en büyük hat ise Kanuni devrinde yap›lan ve Süleymaniye Küliyesinin su
ihtiyac›n› karfl›lamas› amaçlanan Süleymaniye su yolu olmufltur. Toplam uzunlu¤u 52 kilometreyi bulan hatt›n debisi de
988 m3’tü. Aypah ve Ç›nar kayna¤› olmak
üzere iki kolu olan hat 80 çeflmeye su da¤›t›yordu.
Üçüncü Büyük Hat Köprülü su yoluydu.
fiehir d›fl› hat uzunlu¤u 21 km’dir. Bu su
yolunun bir özelli¤i de kemerlerden geçmemesiydi
Köprülüden sonra hatt›n dördüncü büyük
isalesi Beyazid zaman›nda yap›lan II.Beyazid Su Yolu oldu. Surlara kadar uzunlu¤u
11.000 metreyi buluyordu ve Beyazid kulesinde son buluyordu. fiehirde 63 yere su
sa¤layan tesis flehre günde 260 metreküp
su sa¤l›yordu. Halkal› Sular›n›n bu dört
büyük hat yan›nda irili ufakl› 12 hatt› daha vard›. Mazul Kemer Hatt›, Fatih ve fiad›rvan Su Yolu, Mahmud Pafla ve Laleli Su
Yolu, Koca Mustafa Pafla Su Yolu, Mihrimah/Zincirli Su yolu, Ebussud Su Yolu,
Beylik Su Yolu, Hekimo¤lu Ali Pafla Su Yolu, Sekbanbafl› Kaz›m A¤a Su Yolu, Nurosmaniye Su Yolu. Bu yollar›n da ilavesi ile
Halkal› Sular›’n›n günlük debisi 4.212 metreküpe ç›kacakt›. Tüm bu uzunluklar ve
debiler dönemin bat› kentlerini ziyadesi
ile aflan Do¤u kentleri içinde ise o dönem
için metropol say›lacak bir çok flehri geçiyordu. Bu teknik baflar› ancak 19 yy’da
buhar makinas›n›n icad› ile afl›lacakt›.
Kaynakça
Kaz›m Çeçen, Celal Kolay, Topkap›
Saray›na Su Sa¤layan ‹sale Hatlar›, ‹SK‹
Yay›n›,1997
Süha Y›ld›z, ‹stanbulda Suyun Serüveni,
‹SK‹ Yay›n No:3
Kaz›m Çeçen, Halkal› Sular›, ‹stanbul
Ansiklopedisi, Cilt 3
Sadi Naz›m Nirven, ‹stanbul Sular›, ‹stanbul, 1946
81
81
SÖYLEŞ
Atalan Makine Yöneticisi ve Uçak Mühendisi Hakan Atalan,
“Kalk›nmak için kafa yormak laz›m”
Kalk›nmak için yeni fikirlerin üretilmesi, yeni bulufllar›n ortaya konulmas› gerekti¤ini
belirten Hakan Atalan, “bunun olabilmesi içinde yenil nesil AR-GE çal›flmalar›na a¤›rl›k
vermelidir. Devlet bu çal›flmalar› desteklemeli, sanayici de yeni bulufllar› hayata
geçirmelidir,” dedi. Uçak Mühendisi Hakan Atalan ile sanayi serüvenimizi ve kalk›nmak için
yapmam›z gerekenleri konufltuk.
> Söylefli: Fatih Göksu
Türkiye’nin sanayileflme serüvenini de¤erlendirir misiniz? Ayn› dönemde bu serüvene bafllayan ülkeler küresel bir güç
olurken biz neden bu seviyeye ulaflamad›k?
Türkiye’nin sanayileflme sürecini devlet
taraf›ndan planlanmad›¤› için ifl adamlar›
f›rsatlar›n› takip eden bir süreç olmufltur
ve bu sanayileflme 1970 y›l›ndan sonra bir
az›nl›k taraf›ndan yap›lm›flt›r. Avrupa’daki bir kaç araba üreticisi F‹AT, FORD, ve
RENAULT araba üretimlerini baz› uygun
gördükleri modellere ülkemizde yapm›fllard›r. Bu süreçte daha fazla katma de¤er
yapabilseydik daha fakl› bir durumda olabilirdik. Ve bu da bir ülke için çok büyük
bir f›rsat kayb›d›r. Ülkemizde olan en büyük problem halk›m›z›n e¤itim düzeyinin
düflük olmas› ve medyan›n yanl›fl bir flekilde manflet yapmak için kamuyu bilgilendirmesidir. Mesela bunu DEVR‹M arabas›
filminde çok güzel bir flekilde görmekteyiz. Yanl›fl bilgilendirme hem çal›flanlar
için bask›d›r, hem de halk olarak negatif
bir mesajd›r. Bu süreçte devletin parma¤›
olmas› gerekirdi, gerekirse sansür yaparak
veya oto kontrol yaparak, do¤ru bilgileri
halka ulaflt›rm›fl olurduk. Teknik ve stratejik bilgisi olmayan kifliler halk› bilgilendirmekle sorumlu buda çok yanl›fl bir durumdur. Demokrasi ad›na çok büyük yanl›fll›klar yap›lmaktad›r.
Sanayileflme serüveninde nelerin yanl›fl
yap›ld›¤›n› düflünüyorsunuz? Yanl›fl sektörlere mi a¤›rl›k verildi sizce?
Geliflmifl ülkelerde her fleyden önce büyük
hacimli ifl modelleri ve büyük hacimde insan ifl gücü oluflturacak sektörlere üzerine
82 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
a¤›rl›k verilmektedir. Ve bu da inflaat sektörüdür, inflaat sektöründe konut kredisi
vererek özel sektöre, ve halka ev sahibi olma f›rsat› vererek ülke içi ekonomisinde
bir para hareketi sa¤lam›fl oluyor. Ülke
içindeki ifl hacmi büyümüfl oluyor. Mesela
Fransa’da cal›flan nüfusun 10-15%’i (2 milyon çal›fland›r) inflaat sektörü için çal›flmaktad›r. Bu sektöre ba¤l› olan sektörlerde bu sektörün kalk›nmas›ndan faydalan›yorlar. Ülkemizde geçmifl tarihlerde uygun konut kredileri verilmedi¤i için inflaat
sektöründe fazla bir geliflme olmad›. Ülkemizdeki inflaat sektörü yurtd›fl›nda çal›flan gurbetçilerimiz konut yapt›rmak için
gönderdikleri paralarla inflaat sektörü geliflmifltir. Tabii bu geliflme çok s›n›rl› kalm›flt›r. Son dönemlerde uygun faiz oranlar› sayesinde inflaat sektörü hareketlenmifltir. Bu inflaat sektörü ile bu sektöre ba¤l›
olan sektörlerde geliflmifltir. Mesela asansör imalat›, metalik beton kal›plar›, inflaat
makineleri, baraj ve hidroelektrik sektörler gibi sektörler geliflmifl oldu bu inflaat
sektörünün kalk›nmas›yla. ‹kinci dünya
savafl›nda Almanya ve ‹talya ülke ekonomilerini kalk›nd›rmak için inflaat ve yol yap›mlar›na önem vermifllerdir. ‹kinci dünya savafl› sonra Marshall plan› yard›m kredilerini kullanarak geliflmifl ülkeler fabrika
kurarak ekonomilerini düzeltiler. Ülkemizde bu yard›mlar› süt ve g›da yard›mlar› ile
harcam›fl oldu. Bu paralar daha iyi kullan›labilinirdi. Ülkemizde ancak 1990 y›l›ndan sonra yol yap›m› bafllam›flt›r ve bu
yollarda gidecek arabalar üretilmeye bafllanm›flt›r. Bu otomotiv sektöründe daha
önceden Ar-ge faaliyetlerini yapm›fl olsayd›k bugün kendine özgün Türk arabalar›n›
ihraç etmifl olurduk.
Ülkemizde ihracat ve üretimde en çok
övünülen sektör otomotiv sektörüdür.
Fakat bakt›¤›m›zda hep di¤er ülkelerin
markalar›n›n üretimini yap›yoruz. Neden
bizim bir otomobil markam›z yok?
Bütün bu güzel f›rsatlar› kaç›rd›ktan sonra fazla yapacak bir olanak kalm›yor, hamalc›l›ktan baflka. Fransa, ‹talya ve Almanya’n›n haz›r üretim ifllerini yapmaktay›z. O ülkelerde maliyeti yüksek olan iflleri
ve fazla stratejik olmayan iflleri ülkemize
üretiyoruz. Üretim odakl› ifller yapmaktay›z (kal›p, fiktür, aparat, kaynak robot kafalar›, vs...). Araban›n nas›l tasarland›¤›n›
ülkemizde fazla bilen yoktur. Mühendislik
olarak en önemli noktada budur. Araba
markas› oluflturmak için devlet deste¤i ihtiyac› var. Çünkü stratejik bir kalk›nmad›r
ve alt yap›s›n› oluflturmak için çok fazla
enerji ve para gerekir. Bugün, 2010 y›l›n-
da mesela Renautl Megane arabas›n› gelifltirmek için gereken bütçe 800 milyon
avro ile 1 milyar avro aras›ndad›r. Avustralya devleti küçük bir firmaya yeni nesil
araba motoru gelifltirmeleri için 1,000,000
AU$’› hibe verdiler. Bu motor normal motor teknolojisinde 2 kere daha fazla verimlidir. Bu proje bir fikirden ibaret ve bugün
bu motorun Çin’de üretimi yap›lmas›
planlan›yor. Ülkemizde bu tür hibe var
ama harcama yap›ld›ktan sonra desteklendi¤i için Ar-ge yapmak için bir engeldir.
Çünkü finansman gücü olmayan bir flirket
Ar-Ge ve fikir gelifltiremez oluyor bu çok
büyük bir kay›p. Ve verilen destekler uluslar aras› miktarlara göre çok küçük kal›yor. Markalaflmak için kendi öz Ar-Ge bütçesi olmas› gerekiyor. Baflkas›n›n mal›n›
üretti¤imiz için bize s›n›rl› faydas› var. Mesela elektrikli araba veya CNG gaz› ile çal›flan araçlar gelifltirilebilir. Tabi Türkiye’de
en büyük engel kanunlard›r. Kanunlar›n ifl
geliflmesini sa¤layacak yenilikçi olan ifllere
izin verecek dinamik bir yap›da olmalar›
gerekir. Hem tasarruflu hem de do¤aya
daha az zarar veren sistemler üzerinde çal›flma gerekir. DEVRIM arabas› filminde
görüldü¤ü gibi Ar-ge çal›flmas›ndan çok
rahats›zl›k duyan birçok insan vard› ve
bunlar projeyi durdurmak için her fleyi
yapt›lar. Ayr›ca devlet makamlar› da bu
projeyi uzaktan ancak lafla desteklediler.
Bu da çok ac› bir gerçek. Alt yap› olmad›¤›
için üniversiteler ve profesörlerden destek
al›nmad›.
Son y›llarda Çin’in yapt›¤› sanayileflme
ata¤›n› nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Yabanc› markalar›n fason üretimlerini yapmalar›n›n yan›nda kendi markalar›n› da
oluflturduklar›n› görüyoruz.
Çinin ekonomisi hayal ötesi bir geliflme
kaydediyor ve bunun arkas›nda devlet teflkilat› çok aktif bir flekilde faaliyet gösteriyor ayni bir askeri ordu gibi. Nüfusu çok
olan ve dolay›s›yla ihtiyac› çok olan bir ülkedir. Çin devlet taraf›ndan çok iyi kontrol
edilen ve stratejik yol haritas› planlamas›
yap›lan bir ekonomidir. Devlet taraf›ndan
haz›rlanan bir sanayileflme modelidir. Çin
de bölgeler uzmanl›k olarak ayr›lm›flt›r,
mesela elektronik vadisi, kal›pç›lar vadisi,
plastik parça üretenler vadisi gibi Çin’in
baz› bölgelerinde yetenekler gelifltirilmifltir ve korunmaktad›r. Bu yetenek haritas›
dünya pazar›nda ve Çin'in kendi ihtiyaçlar›n› karfl›layacak olan bir modeldir. Teknoloji transferine eriflebilmek için Çin yurtd›fl›ndaki firmalar›n ülkesinde üretim yapmalar›n› teflvik ediyor ama teknoloji transferi karfl›l›¤›, ve sonrada Çin bu teknolojiye
kullanma hakk›n› sahip oluyor. Mesela
Çin’in otomotiv sektöründe daha sa¤l›kl›
büyüyebilmesi için bir stratejik karar alm›flt›r, 4 firma Çin’de marka olarak kalaca¤›n› kararlaflm›flt›r. Bu duruma Chery fir-
mas› liste d›fl› kald›¤› için yurtd›fl›nda Volvo firmas›n› sat›n alarak ayakta durmas›n›
sa¤lam›fl oldu ve yurtd›fl› geliflmesini korumufl oldu. Bu tür kararlar kesinlikle ülkemizde yap›lamaz çünkü o tür iradeye sahip de¤iliz.
Sanayide katma de¤er üretmek, markalar yaratmak için neler yap›lmal›d›r? Nas›l bir sanayi stratejisi gelifltirilmelidir?
Bir sektörün geliflmesi için her fleyden önce alt yap› haz›r olmas› laz›m, geç nesil bu
Ar-ge çal›flmas›n› yapacak flekilde kabullenmesi gerekir. Herkes bir yeni fikir, yeni
bulufl üzerinde kafa yorsa ülkemizin durumu çok farkl› olur. Bu fikirler evden bafllay›p, arka sokakta veya atölyede bir kaç baflarl› denemeden sonra prototip haline gelebilir. Ve sonucunda bir geçer katma de¤erli bir ürün olabilir. Ben bunu baflarabilece¤imize inan›yorum. Bu oluflan fikirleri
sanayicilerimiz ticari ürüne dönüfltürebilirler. Tabi ki yine kanunlar burada çok
önemli, mesela teknolojik odakl› ürün parçalar›n› halk›m›z›n rahat bir flekilde elde
edebilmesi gerekir bu fikirleri üretebilmek
için.
Türkiye’de bugün bireysel olarak yurtd›fl›ndan bir mal getirmek çok zor, veya çok
prosedür var. Bunun hafifletilmesi gerekir
yeni teknolojilere daha kolayca oluflabilmek için. Kalk›nmak için herkesin kafa
yormas› laz›m.
83
TANITIM
Enerji ve Enerji Verimlili¤i
Ortak Ak›l Toplant›lar›
Enerji ad›na iflleyen süreç s›k›nt›larla doluyken verimlilik; en ucuz, en çabuk sonuç
veren ve çevreye olumsuz etkisi olmayan hatta üretimden kaynaklanan olumsuzluklar›
azaltt›¤› için çevre ve do¤aya faydal› olan bir olgu olarak insanl›¤› cezbediyor.
> Erkan Gürkan
TEVEM ‹cra Kurulu Baflkan›
E
nerji hayat›n kayna¤›d›r. Üretimin
artt›r›lmas›, kaynaklar›n çeflitlendirilmesi veya di¤er önlemler enerjiye yönelik
maliyetleri, darl›klar› hatta k›tl›klar› azaltm›yor. Yat›r›m maliyetlerinin yüksekli¤i,
yat›r›mlar›n devreye al›nmas› için gerekli
sürenin uzun olmas› da mevcut kaynaklardan elde edilen enerjiyi daha da k›ymetli hale getiriyor. Bununla birlikte artan arza cevap verebilmek için üretim ka-
84 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
dar iletim koflullar›n›n da sürekli olarak
gelifltirilmesi ve yenilenmesi ihtiyac› ortaya ç›k›yor. Bu ihtiyaç üretim için kullan›lacak kaynak kadar iletim için de önemli
ölçüde kaynak kullanmaya sebep oluyor.
Enerjinin üretimi ve tafl›nmas› s›ras›nda
çevreye olumsuz etkileri de bir baflka boyut olarak karfl›m›za ç›k›yor. Bugün enerji üretiminin büyük ço¤unlu¤u fosil yak›tlardan sa¤lan›yor. Bu yak›tlar›n kullan›l-
mas› ile do¤aya sal›nan karbon ve karbon
türevi gazlar çevreye yönelik birçok olumsuzlu¤un tetikleyicisi durumunda. Borulardan veya tellerden oluflan uzun nakil
hatlar› da do¤al yaflam› bölen çizgiler
oluflturmakta.
K›sacas› enerjiyi üretmek, tafl›mak ve kulland›rmak, pahal›, zaman alan ve çevreye
olumsuz etkileri olan bir olgu olarak karfl›m›za ç›k›yor.
Enerji ad›na iflleyen süreç böylesine s›k›nt›larla doluyken verimlilik; en ucuz, en çabuk sonuç veren ve çevreye olumsuz etkisi olmayan hatta üretimden kaynaklanan
olumsuzluklar› azaltt›¤› için çevre ve do¤aya faydal› olan bir olgu olarak insanl›¤›
cezbediyor.
Verimlilik tasarruftan farkl› bir olgudur.
Verimlilik yaflam kalitesini, üretim kalitesini bozmadan daha az enerji tüketmek
fleklinde k›saca tarif edilebilir. Umuyorum ki flu basit örnek zihninizde baz› fleyleri flekillendirecektir. “ Ayd›nlatmada
kulland›¤›m›z akkor ampuller ile kompak
florasan ampulleri mukayese edelim. 100
Watl›k bir akkor ampulün yapt›¤› ifli 20
Watl›k kompak florasan ampul ile de yapabiliriz. Aradaki fark belirgin biçimde ortada. Ifl›¤›m›z aç›kken tasarruf yapm›fl
oluruz. Baflka bir de¤iflle k›smadan, yaflam kalitemizi bozmadan hem ayd›nlan›yor hem de tasarruf yapm›fl oluruz”
Rakamlar sürekli olarak ve h›zl› bir biçimde de¤iflkenlik arzediyor. Hem okurlar› rakamlara bo¤mamak ve hem de eski bilgi
vermemek ad›na sürekli rakam kullanman›n do¤ru olmayaca¤›n› düflünüyor olsam da verdi¤im örne¤i pekifltirmek ad›na birkaç rakam vermeden de geçmek istemiyorum.
Örnek asl›nda birçok fleyi anlat›yor. Küçük bir yat›r›m hem de hiç beklemeden
sonuç veriyor. Ülkemizin ampul de¤iflimi
ile sa¤layaca¤› tasarruf y›lda 2000 megavat civar›nda. Bu güçte bir hidro elektirik
santralinin maliyeti yaklafl›k 5 milyar dolar. Böylesi bir tesisi devreye alma süresi
en iyimser flartlarda befl y›l.
Bu günlerde tüm dünya böylesine ucuz
ve çabuk sonuç al›nan bu olgu üzerine yo¤unlaflm›fl görünüyor. Ülkeler verimlilik
çal›flmalar›nda kullan›lmak üzerine dev
bütçeler ay›r›yor. Dünyan›n önde gelen
firmalar› konuya odaklanm›fl, bafl döndüren bir h›zla çal›fl›yor ve onlar da bu konuda büyük yat›r›mlar yap›yorlar. Hatta baz› dünya devleri marka haline getirdikleri
u¤rafllar›n› satarak bu konuya yöneliyorlar. Bizlerin bilgisayar devi olarak bildi¤imiz IBM art›k bilgisayar üretimi yapm›yor. Onlar da yat›r›mlar›n› verimlilik üzerine kayd›rm›fl durumdalar.
Ülkemizde de verimlilik odakl› çal›flmalar
uzun y›llardan beri sürdürülegelmektedir. Bu çal›flmalara farkl› ve etkili bir boyut katabilmek amac› ile Baflbakan›m›z›n
da deste¤i ile 2008 y›l›nda Enerji Verimlili¤i Derne¤i (ENVERDER) kurulmufl ve faaliyetlerine bafllam›flt›r. Dernek, üyesi
olan Tüprafl, Opet, Aygaz, Arçelik vb. firmalar›n da deste¤i ile k›sa zamanda tüm
ülke çap›nda kampanyalar düzenleyerek,
konferans ve bilgilendirme çal›flmalar› yaparak “Enerjinin etkin ve verimli kullan›m›” konusunda fark›ndal›k oluflturmufl,
halk›n bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesine katk› sa¤lam›flt›r.
Dernek sonras› bir ad›m daha at›lm›fl, ülkemizin en büyük sivil toplum kurulufllar›n›n bir araya gelmesi ile Türkiye Enerji
Verimlili¤i Meclisi (TEVEM) kurulmufl ve
2009 Mart ay›nda imzalanan ortakl›k bildirisi ile faaliyetlerine bafllam›flt›r.
Dernek ve meclis aras›nda organik ba¤lar
vard›r. Gerek her iki kuruluflun yönetim
kurullar›ndaki isimlerden baz›lar›n›n ayn› olmas› ve gerekse hizmet alanlar›n›n
ortak olmas› iki kuruluflun baz› çal›flmalar› ortaklafla yapmalar›na vesile olmufltur.
Öncelikle enerji ve verimlilik üzerine, yetmifl akademisyen taraf›ndan tüm dünyadaki yenilikler ile uygulamalar› ve ülkemizi konu alan bir kitap haz›rlanm›flt›r. Daha sonra 300 üst düzey bürokrat ve yönetici ile Enerji ve Verimlilik konulu bir anket çal›flmas› yap›lm›flt›r.
Tüm bu çal›flmalar 1-2 May›s tarihleri aras›nda Kartepe Green Park Otelde düzenlene “Ortak Ak›l Toplant›lar›”na temel teflkil
etmifltir. TEVEM ve ENVERDER’in ortaklafla düzenledi¤i toplant›lara müsteflar veya
genel müdür seviyesinde bürokratlar ile
ülkemizin en büyük firmalar›n›n üst düzey yöneticilerinin oluflturdu¤u 130 kifli
kat›lm›flt›r.
Bir ana oturum ve alt› ara oturum olmak
üzere iki gün süren çal›flmalar sonunda
>>
Verimlilik tasarruftan farkl› bir
olgudur. Verimlilik yaflam
kalitesini, üretim kalitesini
bozmadan daha az enerji tüketmek
fleklinde k›saca tarif edilebilir.
haz›rlanacak rapor ile “Türkiye Enerji ve
Enerji Verimlili¤i Strateji Belgesi” oluflturulmas› planlanmaktad›r.
Gelece¤in ekonomisi, yenilenebilir enerji,
çevre ve verimlilik üzerine infla edilecek.
Ekonomide yeni f›rsatlar ve yat›r›m olanaklar› ortaya ç›kacak. Ülke olarak bunlar›n gerisinde kalmamak ve f›rsatlar› de¤erlendirmek temennisiyle.
85
MAKALE
‹ZAYDAfi Endüstriyel ve
Tehlikeli At›k Yakma ve Enerji Üretim Tesisi
> fiahan Dede
> Aksel Cesur
Makine Y. Mühendisi
‹flletme Müdürü
Sanayinin geliflmesi ile birlikte çok çeflitli kimyasal tehlikeli at›k üretimi
gerçekleflmifl ve bu at›klar›n kayna¤›nda azalt›lmas›, yönetimi ve uygun koflullarda
bertaraf edilmesi önem arz eden bir konu olmufltur. Bu ba¤lamda kurulan ‹ZAYDAfi
Tehlikeli At›k Yakma Tesisi de, tehlikeli at›klar›n yüksek s›cakl›kta yak›ld›¤›
Türkiye’deki lisansl› ilk bertaraf tesisidir. 35.000 ton /y›l kapasiteye sahip olan tesis
1997 y›l›nda devreye al›nm›fl olup faaliyetine devam etmektedir.
Ç
evre kirlili¤ine sebep olan maddelerin bafl›nda tehlikeli at›klar gelmektedir. Tehlikeli at›k çevre ve insan sa¤l›¤›
üzerinde tehlikeli ve zararl› etkilere sahip maddeler olup kat›, s›v›, gaz ve çamur halinde olabilirler. Tehlikeli at›klar
topra¤›, suyu ve havay› kirletmekte ve
ekolojik dengeyi bozmaktad›r. 20. yüzy›lda sanayinin geliflmesi ile birlikte çok
çeflitli kimyasal tehlikeli at›k üretimi gerçekleflmifl ve bu at›klar›n kayna¤›nda
azalt›lmas›, yönetimi ve uygun koflullarda bertaraf edilmesi önem arz eden bir
konu olmufltur. Ülkemizde tehlikeli at›klar›n yönetimi Tehlikeli At›klar›n Kontrolü Yönetmeli¤ine göre yap›lmakta olup
ilk olarak 1997 y›l›nda faaliyetine bafllam›fl olan ‹ZAYDAfi Yakma tesislerinde
bertaraf› sa¤lanmaya bafllanm›flt›r.
Bu makalede tehlikeli at›klar›n tan›mlamas› yap›lm›fl ve ‹ZAYDAfi Yakma ve
Enerji Üretim Tesisi hakk›nda bilgi verilmifltir.
Tehlikeli at›klar
‹nsan ve çevre sa¤l›¤› için zararl› etkileri
olan ve afla¤›daki özelliklerden bir veya
bir kaç›na sahip olan at›klara tehlikeli
at›k denir.
•H1 'Patlay›c›: Alev etkisi alt›nda patlayabilen floklara ve sürtünmeye hassas
olan maddeler
•H2 'Oksitleyici: Özellikle yan›c› maddelerle temas halinde iken reaksiyona giren maddeler
•H3-A 'Yüksek Oranda Tutuflabilenler: 21
86 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
C’nin alt›nda parlama noktas›na sahip
maddeler, Ortam s›cakl›¤›nda hava ile temas etti¤inde ›s›nabilen ve sonuçta tutuflabilen maddeler, Bir ateflleme kayna¤›
ile k›sa süre temas etti¤inde kolayca tutuflabilen ve ateflleme kayna¤› uzaklaflt›r›ld›¤›nda yanmaya devam eden maddeler
•H3-B 'Tutuflabilen: Parlama noktas› 21
C den büyük 55 C den küçük maddeler
•H4 'Tahrifl edici: Deri ile temas halinde
yan›¤a sebebiyet veren korozif olmayan
maddeler
•H5 'Zararl›: Solundu¤u, yenildi¤i veya
deri ile temas›nda sa¤l›k riski içeren
maddeler
•H6 ‘Toksik: Sa¤l›k yönünden ciddi akut
veya kronik risk oluflturan maddeler
•H7 ‘Kanserojen: Kansere yol açan mad-
deler
•H8 ‘Korozif: Temas halinde canl› dokular› tahrip eden maddeler
•H9 ‘Enfeksiyon yap›c›: Hastal›¤a sebep
olan mikroorganizmalar› içeren maddeler
•H10 ‘Teratojenik: Kal›t›msal olmayan
sakatl›klara yol açan ve riskini bar›nd›ran maddeler
•H11 ‘Mutajenik: Kal›tsal genetik bozukluklara yol açan veya riskini bar›nd›ran
maddeler
•H12 Havayla, suyla veya bir asitle temas etmesi ile zehirli veya çok zehirli
gazlar› serbest b›rakan madde veya preparatlar.
•H13 Yukar›da listelenen karakterlerden
herhangi birine sahip olan at›klar›n bertaraf› esnas›nda ortaya ç›kan madde ve
preparatlar
•H14 ‘Ekotoksik Çevre üzerinde zararl›
etkileri olana maddeler
Endüstride oluflan tehlikeli at›klara örnek olarak;
•Kuvvetli asit ve bazlar, solventler, a¤›r
metal içeren boya çamurlar›, reaktif at›klar
•Tehlikeli madde ile kontamine olmufl
ambalajlar (boya kutular›, kimyasal kaplar›, ya¤ teneke ve varilleri v.b. k›sacas›,
üzerinde tehlikelilik iflareti (yan›c›, parlay›c›, toksik çevreye zararl› gibi) bulunan
ambalajlar)
•At›k Ya¤lar (Motor, makine ve türbin
ya¤lar›, sentetik ve mineral ya¤lar, emülsiyon ve solüsyonlar)
•Metallerin mekanik olarak ifllenmesi
esnas›nda oluflan ve ya¤ bulaflm›fl at›klar
(ya¤l› metal talafllar›, metalik çamurlar
v.b.)
•Tehlikeli madde ile pislenmifl bez, eldiven, üstübü gibi at›klar
•‹laç ve kozmetik at›klar,
•Petro-kimya at›klar›,
•Pestisitler,
•Asbest içeren maddeler,
•Metal içeren boya ve fosfat çamuru, Boya ve vernik kal›nt›lar›, yap›flt›r›c›lar
•Hastane ve laboratuardan ç›kan kimyasal at›klar
•Foto¤rafç›l›k endüstrisinden kaynaklanan film banyo sular›, gibi at›klar verilebilir.
‹ZAYDAfi Endüstriyel ve tehlikeli
at›klar›n yak›larak bertaraf
edilmesi ve enerji üretimi
‹ZAYDAfi Tehlikeli At›k Yakma Tesisi, yukar›da tan›mlamas› yap›lan tehlikeli at›klar›n yüksek s›cakl›kta yak›ld›¤› Türkiye’deki lisansl› ilk bertaraf tesisidir.
35.000 ton /y›l kapasiteye sahip olan tesis 1997 y›l›nda devreye al›nm›fl olup faaliyetine devam etmektedir. Yakma tesisine, patlay›c› maddeler, radyoaktif at›klar, mezbaha at›klar›, d›flk› ve kadavralar
kabul edilmemektedir.
At›klar›n› bertaraf etmek isteyen at›k
üreticisi, at›klar›n› deklarasyon numunesi sonucuna göre ulusal at›k tafl›ma
formu ve lisansl› araçlarla ‹ZAYDAfi Yakma tesisine gönderir. Tesise gelen at›klar
radyoaktivite kontrolü sonras› tart›l›r,
numuneleri al›n›r ve kabul analizleri ya-
p›l›r.
Kalorifik de¤er, yo¤unluk, vizkozite, holojen ve kükürt içeri¤ine göre at›¤›n hangi
flartlarda depolanmas› ve yakma f›r›nlar›na nas›l beslenmesi gerekti¤i belirlenir.
Depolanan at›klar, yakma f›r›nlar›na haz›rlanan günlük yakma menüsüne göre
beslenir.
Yakma tesisinde kat› at›klar bunker depolama alan›na, yanabilir s›v› ve kalorifik de¤eri düflük at›klar tank çiftli¤i sahas›ndaki 50 m3 lük tanklara, halojen de¤eri yüksek özel s›v› at›klar 10 m3 lük özel
s›v› besleme konteyn›rlar›na, f›ç› ile beslenecek at›klar da özelliklerine göre f›ç›
depolama sahas›na al›nmaktad›r. Bunker sahas›ndaki kat› at›klar vinç, f›ç›lar
ise konveyör –asansör sistemi ile döner
f›r›na beslenmektedir. Yanabilir s›v› at›klar hem döner f›r›na hem de ikinci yakma odas›na brülörler vas›tas› ile beslenmektedir.
At›klar döner f›r›n ve ikinci yakma f›r›n›nda yak›lmaktad›r. Döner f›r›n 86 ton
a¤›rl›¤›nda 12 metre uzunlu¤unda kendi
etraf›nda belli h›zlarda döndürülen içi
refraktör tu¤larla örülü bir f›r›nd›r. Döner f›r›nda kat›, s›v› ve f›ç› ile beslenen
87
MAKALE
Elektro statik filtre ve gaz y›kama
ünitelerinden görünüm
at›klar 950-1200 0C aras›nda yak›l›r. Yanma sonucu ç›kan gaz ikinci yanma odas›na baca k›sm›nda bulunan emifl fan› sayesinde oluflan vakum ile ikinci yakma
odas›na yönlendirilir. Yanma gazlar›
ikinci yanma odas›ndan geçerken 11001200 0C ‘deki yüksek s›cakl›¤a maruz kal›r ve yanma ifllemi devam eder. At›klar›n
yak›lmas› sonucu üretilen ›s› enerjisi; döner f›r›nda max. 55 GJ/saat, ikinci yakma
odas›nda ise max. 31 GJ/saat´tir.
Döner f›r›nda yanma sonucu beslenen
at›¤›n %15 civar›nda curuf, döner f›r›n
alt›nda bulunan ›slak tip konveyörü ile
al›narak tehlikeli at›k depolama alan›na
88 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
gönderilir.
‹kinci yakma odas›ndan ç›kan at›k gazlar
su borulu kazana girer. Burada at›k gaz
s›cakl›¤› 1100-1250 0C’ den 200 0C’ ye
düflürülerek k›zg›n buhar elde edilir. Su
borulu kazan radyasyon, süper heater ve
ekonomizer bölümlerinden oluflur. Radyasyon bölümünde elde edilen doymufl
buhar süper heater k›sm›nda 40 bar 350
0C’lik k›zg›n buhara dönüfltürülür. Ekonomizer k›sm›nda ise at›k gaz›n son ›s›s›ndan faydalan›l›r.
K›zg›n buhar›n çok kademeli, karfl› bas›nçl› buhar turbinine verilmesiyle elektrik elde edilir. . Turbin kurulu gücü 5,2
MW olup, üretilen enerjinin 1,3 MWh k›sm› tesis ihtiyac› olarak geri kalan k›sm›
TE‹Afi da¤›t›m sistemine verilmektedir.
‹ZAYDAfi Yakma Tesisi 49 y›ll›k elektrik
üretim lisans›na sahiptir.
Turbin ç›k›fl›nda çürük buhar kondenser
ünitesinde yo¤uflturularak tekrar kazan
besi suyu olarak kullan›lmaktad›r.
Yakma sonras› su borulu kazan ç›k›fl›nda
s›cakl›¤› düflürülen at›k gaz, s›ras›yla
elektrostatik filtre, venturi y›kay›c›, desülfirizasyon ve dioksin–furan ünitesinde ar›t›larak bacadan atmosfere verilmektedir.
Elektro Statik Filtre: At›k gaz içinde toz
ve partiküllerin etkin bir flekilde tutuldu¤u ünitedir. %99 verimlilikte çal›flan bu
ünitede oluflturulan manyetik alan sayesin de tozlar tutulmakta ve küller çekiçleme mekanizmas› ile dökülerek kül silosuna gönderilmektedir.
Venturi Y›kay›c›: ph 1-2 aras›nda olan
sulu çözelti ile at›k gaz›n ters y›kanarak
HF, HCI, halojen ve a¤›r metallerin ar›t›ld›¤› ünitedir. Bas›nçland›r›lm›fl çözelti
nozullar vas›tas› ile at›k gaz›n y›kanmas›
sa¤lanmakta ve fiziksel- kimyasal reaksiyonlar gerçekleflmektedir.
Desülfirizasyon: Venturi y›kay›c›y› terk
eden at›k gaz›n nötralizasyon, oksidasyon ve absorsiyon k›s›mlar›ndan oluflan
ve %10 kireç çözeltisi ile gaz›n y›kanarak
SO2, arta kalan a¤›r metal- ve halojenlerin ar›t›ld›¤› ünitedir. Desülfirizasyon
ünitesinde at›k gaz›n y›kanmas›nda kullan›lan çözeltinin Ph’› 5-6 aras›ndad›r.
Dioksin Furan: Aktif karbon kartufllar›ndan oluflan ve at›k gaz›n bünyesindeki
dioksin ve furan gazlar›n›n tutuldu¤u
ünitedir. Doygunlu¤a ulaflan aktif karbonlar periyodik olarak de¤ifltirilmektedir.
Bu ünitelerde ar›t›lan gaz atmosfere verilmeden önce afla¤›daki analizler yap›l›r. Baca gaz› analiz sonuçlar› anl›k, yar›m saatlik ve günlük ortalamalar› Kocaeli ‹l Çevre ve Orman Müdürlü¤ü ve Kocaeli Büyükflehir Belediyesi Çevre Dairesi
Baflkanl›¤› taraf›ndan takip edilebilmektedir.
Baca gaz›nda ölçülen parametreler:
–
SO2
–
CO
–
CO2
–
NOx
–
HF,
–
HCI
–
Organik Karbon
–
Toz
Bunun d›fl›nda alt› ayda bir a¤›r metal ve
dioksin-furan emisyon ölçümleri ve analiz sonuçlar› Bakanl›¤a rapor edilmektedir.
KTAPLIK
Zanaatkâr
Dizi: Kültür Tarihi
Sayfa Say›s›: 240
Bask› Say›s›: 1
Yay›nevi: Timafl
Bilge mimar Turgut Cansever’in
k›ymetli miras›ndan Osmanl› fiehri
Turgut Cansever’e göre, “‹nsan›n, hayat›n› düzenlemek üzere meydana getirdi¤i en önemli, en büyük fizikî ürün ve insan hayat›n› çerçeveleyen yap›” olan flehrin imaj› “‹slam kültürlerinde cennet tasavvurunun bir yans›mas›d›r” ve flehir dünyay› güzellefltirmek için vücuda getirilmifltir. ‹nanç sahibi her insan›n ulaflmay› ümit etti¤i cennet kavram› ‹slam toplumlar›n›n hayatlar›na dair çerçeveleri belirler. Bu nedenle Bilge Mimar’›n baflta mimarl›k olmak üzere tümü sanatla ilgili olan
yaz›lar› “Osmanl› fiehri”, di¤er bir deyiflle “Osmanl› Cenneti” bafll›¤› alt›nda derlendi.
Ferahlat›c› bir esintinin, lezzetli bir fleftalinin, yeni açm›fl bir çiçe¤in
Cansever için kolayl›kla varl›k tasavvuru meselesine girilecek bir kap›
oluflturuflu, bu f›rsatlar› kaç›rmamaktaki yetene¤i, gerçek bir entelektüel tavr›yla sahip oldu¤u genifl birikim ve hayat tecrübesini hiçbir
kompleks duymaks›z›n k›yaslamal› olarak genifl bir kültür co¤rafyas›
ve zaman dilimi içerisinden özenle seçifli; kendine özgü ve zaman zaman ayk›r› bir dille, metaforlar, darb›meseller, aforizmalar ve hadislerden yararlanmas› onun söylemini özgün ve zengin k›lm›flt›r.
Turgut Cansever düflüncesi tüm kâinat›n Allah taraf›ndan insano¤luna emanet edildi¤i, onun hüsnü muhafazas›nda ve güzel hale getirilmesinde toplumlar›n, dolay›s›yla bireylerin ortak sorumlulu¤u bulundu¤u fleklinde özetlenebilecek basit bir temel kabule dayan›r. Yani
onun için ‘korumak’ ve ‘güzellefltirmek’ anahtar kavramlard›r. Cansever, “Osmanl› fiehri”nde yer alan makalelerinde insana, dünyaya ve
varl›¤a dair bütüncül telakkinin mimariye ve hayat›n her alan›na nas›l uygulanabilece¤ini anlat›yor. Osmanl› evinden ve flehrinden yola ç›karak immateryal, sonsuzlu¤u, s›n›rs›z mekân› temsil eden bir mimarî anlay›fl› ortaya koyuyor. "Osmanl› fiehri" Bilge Mimar'dan kalan k›ymetli mirastan bir kesit.
Zanaatkâr, temel bir insani içgüdüyle ilgilidir: bir ifli
baflka bir fley için de¤il de yaln›z o ifl için yapmak.
Sözcük, endüstri toplumunun gelifliyle yitmekte
olan bir yaflam tarz›n› akla getiriyor olsa da, zanaatkar›n dünyas› maharetli el eme¤inin çok ötesine, bugüne, bütün insan u¤rafllar›na uzan›yor. Dolay›s›yla,
bu kitap bilgisayar programc›s›n›n, doktorun, ebeveynlerin, k›sacas› her yurttafl›n iyi zanaatkârl›¤›n
de¤erlerini ö¤renerek neler kazanaca¤›n› anlat›yor.
Yazd›¤› kitaplar içinde en tutkulusu olan Zanaatkâr'da günümüzün en parlak düflünürlerinden R.
Sennett, antikça¤›n duvar ustalar›ndan Rönesans'›n
sarraflar›na, Ayd›nlanma dönemindeki Paris matbaalar›ndan Endüstri Devrimi döneminin Londra fabrikalar›na uzanan araflt›rmalar›yla, zanaatkârlar›n
yapt›klar›n› ve yapma biçimlerini irdeliyor; etik de¤erlerle maddi emek aras›nda ba¤ kuruyor ve günümüze kadar gelerek iyi ifl denen fleyin anlam›n› masaya yat›r›yor.
Tarih boyunca teoriyle pratik, teknikle d›flavurum,
zanaatç›yla sanatç›, üreticiyle kullan›c› aras›nda fay
hatlar› olufltu; ancak modern toplumla birlikte bu tarihsel miras›n izleri silinmekle kalmad› de¤erler de
unutulmaya yüz tuttu. Halbuki zanaat ve zanaatkâr›n geçmifli bize ayn› zamanda araçlar› kullanman›n,
ifli örgütlemenin, malzeme hakk›nda düflünmenin
baflka yollar›n› gösterdi¤i gibi hayat› nas›l yaflamak
gerekti¤i hakk›nda güzel öneriler sunuyor.
400 sayfa
Bask› Tarihi: Ekim
2009
Yay›nevi: Ayr›nt›
Yay›nlar›
Çeviri: Melih Pekdemir
Modern Mimarl›k ve fiehircilik Tarihi
On üç y›ll›k bir çal›flman›n ürünü olan Modern Mimarl›k ve fiehircilik Tarihi (1800-1991), tarih, teknoloji, sosyoloji ve estetik gibi alanlar›n
iç içe girdi¤i çetrefil bir konuda, yaklafl›k iki as›rl›k bir zaman dilimini kuflatan baflar›l› bir sentez sunuyor. Yazar Michel Ragon, sanayi
devrimi öncesinde bir düzenleme sanat› olan flehircili¤in geçirdi¤i dönüflümleri, flehirli iflçi s›n›f›n›n do¤uflu ve konut sorunlar›n› ele
al›yor; modern flehircili¤in, sanayi uygarl›¤›yla birlikte gelen büyüme krizine bir çözüm üretme çabas› içerisinde nas›l flekillendi¤ini
anlat›yor.
Mimarl›k ile flehircili¤in birbirinden ayr›lamayaca¤› kan›s›yla kaleme al›nan kitapta, metal, betonarme gibi yeni yap› malzemelerinin kullan›m›yla ortaya ç›kan yeni estetik ve mimari yöntemler; Walter Gropius, Mies van der Rohe, Le Corbusier gibi kuramc› mimarlar;
Bauhaus, ifllevselcilik ve uluslararas› üslup gibi ak›mlar proje ve icraatlar›yla birlikte ele al›nmakta. Kronolojik tablolarla, foto¤raflarla ve
çizimlerle zenginlefltirilmifl eserde Barselona, Moskova, Viyana,Chicago, Paris ve Brasilia'ya gibi flehirlerdeki mimarl›k ve flehircilik
serüvenlerini, baflar›lar› ve baflar›s›z-l›klar›yla birlikte gözler önüne seriliyor.
89
BR PORTRE
Bir Ça¤dafl Osmanl› Mimar›;
Mimar
Kemalettin Bey
> Seher Kalender
1
870 y›l›nda ‹stanbul'da do¤an Mimar Kemalettin Bey, deniz albaylar›ndan Ali Bey'in o¤ludur. ‹lkö¤renimini ‹brahim A¤a ilkokulunda
yapm›flt›r. Babas›, görevle Girit'e gidince, Kemalettin de Girit'e gitmifl ve
orada bir yandan Frans›zca, bir yandan Arapça dersler alarak bu iki dili
ö¤renmifltir. Babas› ile birlikte ‹stanbul'a dönünce, bu sefer özel hocalardan bu iki dili gelifltirmifl ve pekifltirmifl, bu arada da fiemsülmaarif ve
Numune-i Terakki okullar›nda ö¤retimini ilerletmifltir.
Lise tahsilini tamamlad›ktan sonra mühendis okuluna girerek bu okulu
birincilikle bitirmifltir (1891). Bu yetenekli ö¤renciyi, okulun hocas› Alman mimar, kendisine asistan olarak alm›fl ve birlikte çal›flm›flt›r. Dört
y›l kadar çeflitli mimarl›k ve yap› ifllerinde çal›flt›ktan sonra, ö¤renimini
daha ilerletmek için hükümet hesab›na Almanya'ya gönderildi. Mimar
Kemalettin, Almanya'ya gitmeden önce, ‹stanbul'daki çal›flmalar› s›ras›nda Osmanl› tarihini inceledi. Özellikle Osmanl› Güzel Sanatlar tarihini
dikkatle gözden geçirdi. Bu uygarl›¤›n yetifltirdi¤i mimarlar› ve bunlar›n
en büyü¤ü olan Mimar Sinan'›, eserlerindeki özellikleriyle etüt etti. Almanya'ya geldi¤i zaman, do¤u kültürü ile dolu idi.
Dört buçuk y›l Almanya'da kald›. Charlattenburg Teknik Okulu'nu bitirdi.
19. yüzy›l Alman mimarisini inceleyerek, tarihle mimarî aras›nda köprülerin nas›l kurulduklar›n› ö¤rendi ve Türkiye'ye döndü. Türkiye'ye dönünce, Mühendis Mektebi'nin mimarl›k ve inflaat hocal›¤›na atand›. Burada ö¤rencilerine, Türk mimarisinin geçirdi¤i safhalar› ve y›k›l›fl›n› anlat›yor, yabanc› ellere düflen Türk mimarisinin nas›l dejenere oldu¤una ö¤rencilerinin dikkatini çekiyordu. Bu hocal›¤› s›ras›nda baz› yetenekli mimarlar›m›z yetiflmifl ve hocalar›n›n açt›¤› 盤›r› yaflatmaya çal›flm›fllard›r.
Kemalettin Bey, hocal›k d›fl›nda, özel bürosunda ifl de kabul ediyordu.
Bostanc›, Bebek camileri bu dönem çal›flmalar› içindedir. Bir ara, Seraskerlik Dairesi Baflmimarl›¤›'na getirildi. 1908 devriminden sonra Evkaf
Nezareti inflaat ve tamirat müdürü oldu. Özellikle bu dönemde verimli
çal›flmalar› görülmüfltür, l. Vak›f Han›, II. Vak›f Han›, III. Vak›f Han› ve IV.
Vak›f Hanlar›, bu dönem içinde projelendirilmifl, inflaat›na giriflilmifltir.
Mimar Kemalettin, Alman mimarisinin güvenli oturmufllu¤u ile Osmanl›
mimarisinin inceli¤ini birlefltirerek yeni bir üslup yaratmaya çal›fl›yor,
bir çeflit neo-klasizm denemesi sürdürüyordu. Yahya Kemal'in divan edebiyat›nda yapt›¤› ifli, Mimar Kemalettin mimaride uyguluyor gibiydi. ‹kisi de, eskinin ölümsüz yanlar›n› alarak, de¤ersiz eklemelerden soyutlaya-
90 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
rak bir eskimsi yeni veya yenimsi eski yaratmaya çal›flmakta idiler. Kemalettin
Bey, Türk kubbesini, kemerlerini, sark›tlar›n› stlize ederek yap›lara yans›t›yor, Türk
çinilerini süslemede kullan›yor ve böylece
yapt›¤› binalar, modern niteliklerinden
hiçbir fley kaybetmeden, eski mimarimizin özellikleriyle bezenmifl oluyordu.
Bu neo-klasik aray›fla karfl› ç›kan mimarlar da vard›. Onlara göre, Kemalettin
Bey'in yapt›¤›, eski mimariden kubbe, sark›t, kemer almak gibi basit bir iflti. Bununla bir üslup yarat›lamazd›. Ayr›ca bu al›nt›lar, maliyete intikal etti¤i zaman, büyücek masraf kap›s› aç›yorlard›. Oysa Osmanl› Devleti, Bat›l›laflmaya do¤ru gitmekteydi. Edebiyatta, resimde, güzel sanatlar›n bütün dallar›nda Bat›'ya giderken, mimaride sapma yapmak, ça¤›n anlay›fl›na ters düflmekti. Durup dururken
böyle bir moda yaratman›n âlemi yoktu.
Yeni bir ça¤ bafllam›flt› ve ça¤›n gereklerine göre, sade, ucuz, hacmin iyi kullan›ld›¤› eserler verilmek s›ras› idi... Kemalettin
Bey, bu elefltirilere ald›r›fl etmeden çal›flmalar›n› sürdürdü, insan, tarihi ile birlikte yafl›yordu. Geçmiflten kopman›n imkân› yoktu. Öyleyse, eserlerine kendi düflüncesini, kendi zevklerini ve hatta dünya gö-
rüflünü aktarmal›yd›: "Her eser, mimar›n›n imzas›n› tafl›r."
Mimar Kemalettin, Kudüs'teki "Mescid-i
Aksa"n›n tamiri iflini üzerine ald›. Bunu
büyük bir ehliyetle baflard›. Baflar›s›, yaln›z Osmanl› ülkesinde de¤il, bütün dünyada yank›lar yapt›. ‹ngiltere, Kemalettin
Bey'i, Kraliyet Mimarl›k Enstitüsü'ne üye
olarak kabul etti. Son devrin bütün büyük
eserleri onun eliyle ortaya konmufltur, denebilir.
Bafll›ca eserleri: ‹stanbul Bahçekap›’daki
4 Vak›f han, Hürriyeti Ebediye Tepesi’ndeki “fiehitler An›t›”, Bostanc›, Bebek, Bak›rköy camileri, Çaml›ca K›z Lisesi binas›, Lâleli'deki s›ra apartmanlar, Ayazma Mektebi, Eyüp'teki Refladiye Okulu ve türbesi,
Yeflilköy Camisi, Mahmut fievket Pafla, Cevat Pafla, Ali R›za Pafla türbeleri, Sultan
Selim civar›nda birkaç medrese, flimdiki
Üniversite Kitapl›¤›... Ankara'da, Mimar
Kemal Okulu, Gazi E¤itim Enstitüsü, Türk
Oca¤› binas›, Devlet Demir Yollar› binas›
ve proje halinde kalm›fl birçok eser...
1927'de öldü. Mimar Kemalettin, Türk mimarî tarihine at›lm›fl flerefli bir imzad›r.
“Zavall› ‹stanbul! Son düflüfl devrinde
imâr ad› alt›nda ne câhilane, ne zafimâne
y›k›ma u¤rad›... Üçüncü Selim´den sonra,
eski Türk sanat›n›n incelik ve temizlikle
millî ruh do¤uran eserleri takdir edilmedi; bat› tesiri alt›nda bat›n›n bak›fl aç›fl›yla kabalaflma bafllad›... As›rlar içinde gelifle gelifle yüzey süslemesinin en k›ymetli
eserlerini üretmifl olan koca bir sanat birikimi çirkin görülmeye baflland› ve neticede millî sanat›m›z› yitirdik. Ziyân ettik, koruyamad›k... Bat›n›n seri imalatç›lar› kar›nlar›n› fliflirdiler ama akl›m›z bafl›m›za
gelmedi... Hatta onlar›n memleketimize
döktü¤ü ruhsuz tek tip yap›lar gözümüze
güzel görünmeye bafllad›. Sonuçta bu surette iktidars›z ve câhil halde kald›k...”
Kaynakça:
Mimar Kemaleddin, ‹lhan Tekeli (1997).
Mimar Kemalettin'in yazd›klar›
Eserleri ve çal›flmalar›ndan baz›lar›
•Çaml›ca K›z Lisesi inflaat›
•Bostanc› Camii inflaat›
•Bebek Camii inflaat›
•Yeflilköy Camii inflaat›
•Beyo¤lu Kamer Hatun Camii
•Refladiye Mektebi (günümüzde Eyüp
Ortaokulu) inflaat›
•Sultan Reflad Türbesi inflaat›
•Gazi Osman Pafla Türbesi inflaat›
•Mahmut fievket Pafla Türbesi inflaat›
•Ahmet Cevat Pafla Türbesi inflaat›
•Ali R›za Pafla Türbesi inflaat›
•Hüsnü Pafla Türbesi inflaat›
•Fethiye Camii Koca Sinan Pafla
Medresesi restorasyonu
•Laleli Harikzedegan (Tayyare)
Apartmanlar› inflaat›
•‹stanbul Birinci, ‹kinci, Üçüncü ve
Dördüncü Vak›f Hanlar› inflaat›
•Gazi Üniversitesi Rektörlük Binas›
inflaat›
•‹stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Kütüphanesi
•Filibe Gar Binas›
•Edirne Gar Binas› onar›m›
•Band›rma Haydar Çavufl Camii'nin
yeniden inflas›
•Gazi E¤itim Enstitüsü binas› inflaat›
•Türkiye Cumhuriyeti Devlet
Demiryollar› Müdürlü¤ü binas› inflaat›
•Vedat Tek taraf›ndan bafllat›lan Ankara
Palas projesinin son seklini vererek
tamamlanmas›
•Kudüs Mescid-i Aksa restorasyonu projelendirmesi (1922-1926)
•Eyüp Anadolu Lisesi'nin inflaat›
91
SNEMA
MÜHENDSLK
BZDENVE
HABERLER
Filme bulaflm›fl
“petrol” lekesinin,
44 y›ll›k hikâyesi:
“Topra¤›n
Kan›”
3. Antalya Film
fienli¤i’nde (1966), yönetmenli¤ini At›f Y›lmaz’›n
yapt›¤› “Topra¤›n Kan›”
filmi “En iyi film” seçilir.
Dönemin ABD Büyükelçisi,
jüri baflkan› Dr. Avni
Tolunay’› arayarak
“Topra¤›n Kan›” filminin
birinci seçilmemesini rica
eder. Ayn› zamanda
Antalya Belediye Baflkan›
olan Tolunay, jüriyi gece
yar›s› acilen toplar. Bu
nazikâne ricay› geri
çeviremeyen jüri, ertesi
gün Haldun Dormen’in
“Bozuk Düzen” adl› filmini
birinci ve “Topra¤›n Kan›”
filmini ise ikinci olarak
ilan eder. Haberi duyan
filmin senaristlerinden
Recep Bilginer, bas›n
toplant›s›yla yar›flmay›
protesto eder ve
Antalya’dan ayr›l›r.
> Erol Mermer
Yönetmen
92 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
1
960’l› y›llar Türk Sinemas›’n›n nitelik
ve nicelik bak›m›ndan önemli ilerlemelerin kaydedildi¤i mümbit bir dönemdir. Bir yandan çekilen film say›s› rekora
giderken, bir yandan da Metin Erksan, Halit Refi¤, Y›lmaz Güney, Ertem Göreç, Ertem E¤ilmez gibi sinemam›z›n usta yönetmenleri bu dönemde kamera arkas›na
geçmifllerdir.
1964 y›l›nda Metin Erksan’›n yönetmenli¤ini yapt›¤› “Susuz Yaz” filmi, Berlin Film
fienli¤i’nde büyük ödül “Alt›n Ay›”› al›nca
sinemam›za yeni bir heyecan ve güven geldi.
Baz› sinemac›lar, d›fl tesirlerin de etkisiyle
yabanc› filmlerden adaptasyon yaparak
kolay yolu seçseler de, Lütfü Akad, Metin
Erksan, Halit Refi¤ gibi bir gurup yönetmen kendi insan›n›n meselelerini, kendi
kültürünün de¤erlerini sinemaya aktarmak için büyük çaba harcad›.
Filmin konusu
Türkiye’de petrol aramalar› yapan yabanc›
bir flirketin, asl›nda petrol bulunmas›na
ra¤men bunu nas›l örtbas ettikleri, yerli iflbirlikçileri ve sonuçlar› cesur bir dille ortaya konmaktad›r. Umutla uzun aramalardan sonra “Buradan petrol ç›kmaz” diyen
yabanc› mühendisler konuyu kapatmak isterler. Topraklar›nda petrol oldu¤una kesin inanan Türk iflçileri onlardan habersiz,
geceleri çal›flmalar›na devam ederler. Her
türlü politik bask› ve entrikaya ra¤men bir
gece topraklar›ndan petrol f›flk›rd›¤›n› görmek, inanç ve cesaretin zaferi olarak kutlarlar.
Topra¤›n Kan› filmi nas›l do¤du?
Gazeteci Recep Bilginer, TPAO Genel Müdürü ‹hsan Topalo¤lu ile görüflerek “Türkiye’de petrol aramalar› ve ortaya ç›kan zorluklar” konulu bir film yapmak istedi¤ini
belirterek kendisinden yard›m ister. Topalo¤lu filmi çok önemser ve elinden gelen
her türlü katk›y› verece¤ini belirtir. Kollar›
s›vay›p çal›flmaya bafllarlar. Proje belli bir
k›vama gelince Recep Bilginer yönetmen
At›f Y›lmaz’a konuyu açar ve birlikte çal›flmay› teklif eder. Y›lmaz önemli bir film olaca¤›n›n fark›ndad›r. Projeye o kadar inan›rlarki, birlikte Günefl Film diye bir flirket
kurup ortak olarak ifle bafllarlar. Senarist
En iyi filmden ikincili¤e nas›l düflürüldü?
3. Antalya Film fienli¤i'nde (1966) en baflar›l› film seçilen “Topra¤›n Kan›”n›n, ikincili¤e nas›l düflürüldü¤ünü filmin senaristlerin Recep Bilginer, 1 Aral›k 1973 tarihli ‹stanbul Gazetesi’nde “Apaç›k” köflesindeki
“Petrol, Amerika ve ötesi” bafll›kl› makalesinde flöyle anlat›yor: “Orada en son elemeye kalan 10 film aras›nda en çok puan›
Topra¤›n Kan› toplad›. Gerek film hikayesini yazan ve gerekse filmin yap›mc›lar›ndan biri olarak Antalya’da jüri üyeleri taraf›ndan özel biçimde kutland›m. Topra¤›n
Kan› birinci seçilmiflti. Geç vakit ö¤rendi¤imiz bu haber üzerine memnun uyudum.
Ayfle fiasa’y› da projeye dahil edip çal›flmalar› h›zland›r›rlar. fiasa, gerçek olaylardan
yola ç›karak haz›rlanan senaryonun hikayesini yeniden kurgulayarak daha duygulu ve etkileyici bir hale dönüfltürür.
F‹LM‹N KÜNYES‹
Filmin Ad›
Yönetmen
Yap›mc›
Senaryo
G. Yönetmeni
Oyuncular
Yap›m
Y›l
Sabah uyand›¤›mda durum de¤iflmiflti.
Festival jüri üyeleri aras›nda, Amerikan
elçili¤inde, galiba kültür ofisinde görevli
bir de Amerikal› vard›. Topra¤›n Kan› gibi
bir petrol filminin festivalde birinci seçilmesinden, bu Amerikal› dostumuz hofllanmam›fl, ‘Bu filmi birinci ilan ederseniz, bu taa Türk-Amerikan iliflkilerinin bozulmas›na kadar gider’ demifl. Son seçiminde Belediye Baflkanl›¤›n› kaybeden o
zamanki baflkan (Dr. Avni Tolunay) da gece saat 3’te jüriyi tekrar toplam›fl. O ana
kadar hiçbir derece alamayan bir baflka
filmi (Haldun Dormen’in Bozuk Düzen’ini) birinci seçmifller. Bizim Topra¤›n
Kan› filmimizi de ikinci yapm›fllar.”
“Burada petrol yok”
O zaman bir bas›n toplant›s›yla, dönen
oyunlar› aç›klayan ve ikincilik ödülünü
reddederek Antalya’y› terk etti¤ini belirten Bilginer, Jürinin Amerikal› üyesinin,
“Topra¤›n Kan›” filminin birinci seçilme-
Topra¤›n Kan›
At›f Y›lmaz
At›f Y›lmaz
Recep Bilginer
Ayfle fiasa
Recep Bilginer
Gani Turanl›
Fikret Hakan
Belgin Doruk
Erol Tafl
Tuncer Necmio¤lu
Fevzi Tuna
Nuran Aksoy
Günefl Film
1966
sine neden karfl› ç›kt›¤›n› da yaz›s›nda
flöyle anlat›yor. “Filmin konusu içinde
flöyle bir pasaj var. Batman’da birçok kuyu aç›l›yor, kesin sonuç al›nmadan kapat›l›yor. Sondaj ekibinin bafl›nda sarhofl,
kad›n düflkünü bir mühendis vard›r. Yard›mc›lar, iflçiler, ustalar Türk’tür. Gene
böyle aç›lan kuyulardan biri ‘Burada petrol yok’ diye Amerikal› flef taraf›ndan kapat›lmak isteniyor. Fakat, yard›mc›lar, ustalar ve iflçiler inanm›fllar; ‘O kuyuda petrol var’ diye. Geceleri gizlice çal›flarak
sondaj› tamaml›yorlar ve gerçekten o kuyudan petrol f›flk›r›yor. Oyunun kahramanlar›ndan olan teknisyen (Fikret Hakan) sevincinden yüzünü gözünü petrolle
boyuyor ve sevgilisiyle (Belgin Doruk) kuyu bafl›nda kucaklafl›yor. Biz bu olay› gerçekten bir süre önce Batman’da geçmifl
bir olaydan ald›k, Nitekim gerçek hayatta, o sarhofl mühendis, bu olaydan sonra
Türk iflçilerinin toplad›klar› imzalar sonucu vazifesinden uzaklaflt›r›l›yor.”
Filmlerinden baz›lar›:
Kanl› Feryad - 1951
‹ki Kafadar Deliler Pansiyonunda - 1952
H›çk›r›k - 1953
fiimal Y›ld›z› - 1954
Da¤lar› Bekleyen K›z - 1955
Gelinin Murad› - 1957
Bir fioförün Gizli Defteri - 1958
Bu Vatan›n Çocuklar› - 1959
Ala Geyik - 1959
Doland›r›c›lar fiah› - 1960
K›z›l Vazo - 1961
Cengiz Han'›n Hazineleri - 1962
Yar›n Bizimdir - 1963
Keflanl› Ali Destan› - 1964
Hep O fiark› - 1965
Taçs›z Kral - 1965
Murat'›n Türküsü - 1965
Topra¤›n Kan› - 1966
Ah Güzel ‹stanbul - 1966
Kozano¤lu - 1967
Cemile - 1968
Köro¤lu - 1968
K›z›l Vazo - 1969
Menekfle Gözler - 1969
Aflktan da Üstün - 1970
Battal Gazi Destan› - 1971
Güllü - 1971
Yedi Kocal› Hürmüz - 1971
Cemo - 1972
Güllü Geliyor Güllü - 1973
Mevlana - 1973
Zavall›lar - 1974
Çapk›n H›rs›z - 1975
Ma¤lup Edilemeyenler - 1976
Selvi Boylum, Al Yazmal›m - 1977
Kibar Feyzo - 1978
Köfleyi Dönen Adam - 1978
Adak - 1979
Talihli Amele - 1980
Dolap Beygiri - 1982
Mine - 1982
Bir Yudum Sevgi - 1984
Ad› Vasfiye - 1985
Asiye Nas›l Kurtulur - 1986
De¤irmen - 1986
Aaahhh Belinda - 1986
Kad›n›n Ad› Yok - 1987
Hayallerim, Aflk›m Ve Sen - 1987
Arkadafl›m fieytan - 1988
Berdel - 1990
Bekle Dedim Gölgeye - 1990
Düfl Gezginleri - 1992
Tatl› Betüfl - 1993
Gece, Melek Ve Bizim Çocuklar - 1993
Nihavend Mucize - 1997
Eylül F›rt›nas› - 1999
E¤reti Gelin - 2004
At›f Y›lmaz Bat›beki (Yönetmen, 9 Aral›k 1925 - 5 May›s 2006)
Tam ismi At›f Y›lmaz Bat›beki, 9 Aral›k 1925'te Mersin'de do¤du. Bir süre
‹stanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okuduktan sonra resime olan ilgisi
sebebiyle Güzel Sanatlar Akademisi'nin Resim Bölümü'ne geçifl yaparak e¤itimini tamamlad›. Ö¤rencilik dönemi ve sonras›nda da Nuri ‹yem Atölyesi'nde
resim çal›flmalar›na bafllad›.
Bat›beki, bir süre film elefltirmeni, ressam ve senaryo yazar› olarak çal›flt›ktan
ve iki filmde yönetmen yard›mc›l›¤› yapt›ktan sonra, 1951 y›l›nda ilk konulu
filmi “Kanl› Feryat”la yönetmenli¤e ad›m att› ve 119 filme imzas›n› att›, 51
filmin senaryosunu yazd›, 27 filmin yap›mc›l›¤›n› yapt›.Bir çok meslek
örgütünün kuruculu¤unda ve yönetiminde bulundu. Yönetti¤i son film 2004
y›l›nda E¤reti Gelin oldu. Türk sinema tarihinin 1950 sonras› evrelerini onun
filmlerinde görmek ve gözlemlemek mümkündür.
93
TEKNOLOJ
Lazer'in keflfinin 50. y›ldönümü
Tarihin en önemli icatlar›ndan ve günümüzde endüstriden t›pa,
telefon flebekesinden DVD okuyucuya birçok kullan›m alan› bulunan lazer ›fl›n› 50 yafl›na bas›yor.
Keflfinin 50. y›ldönümü tüm dünyada kutlanacak olan lazer
teknolojisi bugün birçok elektronik cihazda kullan›l›rken, bu
teknoloji uçaklar›n yön bulmas›, diflçilik, yaz›c›, fiber-optik kablolarla veri iletilmesi, metal üretimi, slayt gösterisi, DVD okuyucu ve
yaz›c› gibi birçok günlük kullan›m alan›nda insanlar›n yaflam›n›
kolaylaflt›r›yor.
‹lk k›rm›z› lazer ›fl›n›, 16 May›s 1960'ta Amerikan Hughes Aircraft
havac›l›k firmas›n›n laboratuar›nda çal›flan 32 yafl›ndaki fizikçi
Theodore Maiman'›n keflfi sayesinde bir kat› kristal yakut ile üretildi. ‹lginç bir flekilde kimsenin kelime anlam›n› bilmedi¤i lazer,
‹ngilizce yaz›l›fl›yla "Light Amplification by Stimulated Emission of
Radiation" tan›m›n›n k›saltmas›.
Bilimadamlar›, lazer ›fl›n› fikriyle asl›nda ilk ortaya ç›kan›n 1917
y›l›nda Einstein oldu¤unu belirterek, ünlü fizikçinin, ›fl›¤›n fotonlardan meydana geldi¤ini ilk fark eden oldu¤una iflaret ediyorlar.
Lazerin 50. y›ldönümü dolay›s›yla dünyan›n birçok üniversitesinde
de etkinlikler düzenlendi.
Türk ö¤rencilerin ‘‹nsans›z
Uça¤›na’ ABD’den ödül
ODTÜ'lü ö¤rencilerin tasarlad›¤› insans›z hava arac›,
ABD'de düzenlenen yar›flmada 69 tasar›m aras›nda 6. oldu
ODTÜ Havac›l›k ve Uzay Mühendisli¤i bölümünde ö¤renim gören 7 son s›n›f ö¤rencisi, tasarlad›klar› insans›z hava arac› ile ABD’de düzenlenen uluslararas› prestije sahip
"Tasarla-Yap-Uçur" adl› yar›flmada 6. oldu.
Ö¤renciler, bu araçla Hava Harp Okulu’nca bu y›l ilk kez
gerçeklefltirilen ayn› formattaki yar›flmay› da birincilikle
tamamlad›.
ODTÜ Havac›l›k ve Uzay Mühendisli¤i son s›n›f ö¤rencisi
Sedat Güldü, insans›z hava arac›n› arkadafllar› Nihat Yan›k, Can Yezer, Ömer Uygun, Yaroslav Novikov, Engürcan
Güler ve Orkun fiimflek ile 5 ayda tamamlad›klar›n› anlatt›.
Arac›n, ABD’deki yar›flmada, bofl uçufl, 10 beysbol topu ve
5 beysbol sopas› tafl›yarak uçma gibi görevleri yerine getirdi¤ini belirten Güldü, pek çok seçkin üniversiteden 69
tak›m›n kat›ld›¤› bu yar›flmada, alt›nc› olmay› baflard›klar›n› söyledi.
ABD’deki yar›flman›n ard›ndan Hava Harp Okulu’nca düzenlenen ulusal yar›flmas›nda birinci olduklar›n› kaydeden Güldü, "Bu, bizim tecrübemizi art›rd›. Uçak tasarlamak yeterli de¤il, üretmek önemli. Yüksek lisans yap›p çal›flmalar›m›za devam edece¤iz" dedi.
BM Uyard›; “Ekolojik sistemler çökebilir”
BM taraf›ndan yay›nlanan bir raporda, "devletlerin hemen harekete geçmemeleri halinde, biyolojik çeflitlili¤i sa¤layan ekolojik sistemlerin çökme riskiyle karfl› karfl›ya oldu¤u" bildirildi.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, BM’de aç›klanan raporun önsözünde, sa¤l›kl› bir gezegen ve
insano¤lunun sürdürülebilir gelece¤i için yeni bir biyolojik çeflitlilik vizyonuna ihtiyaç oldu¤unu
belirtti.
Ban Ki-mun, biyolojik çeflitlilik kayb›n›n kökenindeki nedenlerle mücadele etmek için tüm karar
alma mekanizmalar›nda ve ekonomik sektörlerde biyolojik çeflitlili¤in korunmas›na özel öncelik
verilmesi gerekti¤ini kaydetti.
Bilimsel verilere dayanan raporda, dünya liderlerinin küresel, ulusal ve yerel düzeyde biyolojik
çeflitlilik kayb› oran›n› düflürmeye yönelik verdikleri sözleri tutmad›klar› belirtildi.
Dünyada hayvan ve bitki çeflitlerinin yok olma tehdidiyle karfl› karfl›ya oldu¤u ifade edilen
raporda, özellikle kurba¤a ve di¤er amfibilerin (hem karada hem de suda yaflayanlar) yok olma
riskindeki grubun bafl›nda geldi¤i, mercan kayalar›n›n en h›zl› yok olan tür oldu¤u ve tüm bitki
türlerinin neredeyse dörtte birinin yok olma tehdidiyle karfl› karfl›ya oldu¤u bildirildi. Raporda
ayr›ca Amazon ya¤mur ormanlar›n›n ve tatl› su göllerinin h›zla azald›¤›ndan da bahsedildi.
Rapor, tüm bu olumsuz geliflmelerin nedenleri aras›nda "çevre kirlili¤inin, iklim de¤iflikli¤inin,
kurakl›¤›n, ormanlar›n yok oluflunun, ruhsats›z ve fazla avlanman›n ve yang›nlar›n" geldi¤ini
vurgulad›.
Rapor eylül ay›nda, 192 üyeli BM Genel Kurulunun üst düzey toplant›lar› s›ras›nda ele al›nacak.
BM, 2010 y›l›n› "Uluslararas› Biyolojik Çeflitlilik Y›l›" olarak kabul etmiflti.
94 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010
AJANDA
>>
ANKOMAK 2010
‹fl ve ‹nflaat Makineleri
Tarih
Yer
Web
: 09.06.2010 - 13.06.2010
: ‹stanbul Fuar Merkezi - Yeflilköy
: www.ite-turkey.com
>>
KOMPO‹ST'2010
Polimer, Fiber, Teknik Tekstil, Cam Elyaf›, Cam Elyaf Takviyeli Plastik,
Karbon Elyaf›, Yap›flt›r›c›lar, Reçine Ve Hammaddeler
Tarih
Yer
Web
: 10.06.2010 - 13.06.2010
: ‹stanbul Fuar Merkezi - Yeflilköy
: wwww.sentezfuar.com
>>
REW ‹STANBUL 2010
Cevre, Geri Dönüflüm, At›k Yönetimi, Su
Teknolojileri, Belediye, Kent Mobilyalar›
Tarih
Yer
Web
: 10.06.2010 - 13.06.2010
: Tüyap Fuar ve Kongre Mrk.
: www.ifo.com.tr
>>
9. Dünya rüzgar enerjisi sergisi
Rüzgar Türbini, Yan/Ara Ürün ve
Ekipmaanlar›, Rüzgar Ölçüm Aletleri,
Rüzgar ve Su Pompalar›,
Tarih
Yer
Web
: 15.06.2010 - 17.06.2010
: Haliç Kongre Merkezi
: www.wwec2010.com
95
ÇZG YORUM
Yakup Güler
96 Mimar ve Mühendis Mayıs-Haziran 2010

Benzer belgeler