Atatürk`ün Azim ile ilgili Sözleri

İSTİKRARLI OLMAK
Atatürk’ün Azim ile ilgili Sözleri
Türk Milleti'nin istidadı ve kesin kararı medeniyet
yolunda, durmadan, yılmadan ilerlemektir.
Zafer "zafer benimdir" diyebilenin, muvaffakiyet,
"muvaffak olacağım" diye başlayanın ve "muvaffak
oldum" diyebilenindir.
Milletimiz her güçlük ve zorluk karşısında, durmadan
ilerlemekte ve yükselmektedir. Büyük Türk Milleti'nin bu
yoldaki hızını, her vasıtayla artırmaya çalışmak, bizim
hepimizin en kutlu vazifemizdir.
Arkadaşlar ulusun sevgi ve güveninden emin olarak,
üzerinde bulunduğumuz medeniyet, terakki ve ilerleme
yolunda azimle, tereddütsüz yürüyelim.
BAŞARI YOLUNDA
• Başarının önündeki en büyük engel,
yılgınlık ve kararsızlıktır.
• Azimli ve kararlı olmak,
başarının temel şartıdır.
• Hiçbir zafere, çiçekli
yollardan gidilmez. Başarıya
giden yolda, ter vardır, sıkıntı
vardır, yorgunluk vardır,
yüksek bir irade vardır.
• Başarısızlıklar güçlüleri yıldırmaz;
başarı azmine daha da güç katar.
• Başarı için ısrarla çalışmak, sabırla
beklemek gerekir. Ani gelen tesadüfi
başarılar, sürekli ve kalıcı olmaz.
Bir işi başarmak için yapılması gereken ilk şey,
olumsuz düşünceleri kafamızdan silip atmak,
olumlu düşüncelerle zihnimizi doldurmaktır.
New York Times gazetesi, "Koçlar, sporcular ve
kondüsyon çalıştırıcıları, bugün kazanan ile
kazanmayan arasındaki en büyük farkın düşünme
biçiminden
kaynaklandığını
anlamış
durumdalar." diye yazmaktadır.
1. Başaracağına inan ve yapabilirim, de.
2. Hedefin büyük olması önemli değil; önemli
olan, senin azmin, kararın ve çalışkanlığın.
3. Zoru başarmak önemlidir. Kolay işleri
yapanlara kimse hayranlık duymaz. Zoru
başarmayı kafana koy.
4. Başarının en büyük engeli, zihnindeki, ben
bu işi yapamam, düşüncesidir. Zihnindeki
olumsuz düşünceleri sil, at. İnan ve çalış,
elbette başaracaksın.
İstikrar Nedir Sizce ?
Aynı kararda, biçimde sürmek, Kararlılık
Denge demektir.
BİLMEK YETERLİ DEĞİL; UYGULAMALIYIZ,
İSTEMEK YETERLİ DEĞİL ;
YAPMALIYIZ. (GOETHE)
YAPABİLİRİM, DE! AZİMLİ VE KARARLI OL!
Azim ve kararlılıkla çalışmak, insanı başarıya
götürür. İnsan kendisine bir hedef seçer ve
bundan sonra azim ve kararlılıkla
çalışırsa başarılı olur.
GÜÇLÜ BİR İRADE
Güçlü irade, bir konuda yapmayı veya yapmamayı tespit eden bir iç dinamiktir. Bu
dinamik bireylerin başarılı olmalarında önemli roller oynar. Bu sebepten dolayı güçlü bir
irade, başarısını ortaya koymuş veya kendini ispat etmiş tüm fertlerin önemli
özelliklerindendir.
Öğrenciler çalışma hayatları boyunca, okul bittikten ve sosyal hayata atıldıktan sonra
da karşılaştıkları zorlukların üstesinden gelmek için güçlü bir iradeye sahip olmak
zorundadırlar. Güçlü irade kazanmada önemli faktörlerden biri de iradesi sağlam yetişkinleri
kendilerine danışman seçmek ve bu anlamda kendini ispat etmiş arkadaş çevresiyle birlikte
olmaktır. Davranış oluşumu ve değişikliği sürecinde modeli gözlemleme çok önemlidir.
Eğitim öğretim hayatlarında bireylerin karşılaşacağı zorlukların üstesinden gelmek
için güçlü bir iradenin varlığını önemli bir unsur olarak mutlaka kullanmak zorundayız.
Bıkmadan usanmadan ve geriye sürekli adım atmadan önümüze çıkan engellerle mücadeleyi
öğrenmek zorundasınız. Buda bir anlamda belli prensipler çerçevesinde, planlı ve programlı
çalışmayla mümkün hale gelecektir. İnanmak, iradeli olmak veya kararlı olmak söylemde
kalmamalı sürekli faaliyete dönüşmeli ve çalışma olarak ortaya çıkmalıdır.
Bundan da anlaşılacağı gibi istekli olmak, gayretli olmak geçici bir istek olarak
kalmamalı iradeli bir şekilde ortaya çıkmalıdır. Bu da başarılı bir şekilde çalışmayı sonuna
kadar götürme ile sonuçlanmış olmayla alakalıdır. Bir anlık geçici hevesler, anlık istekler ve
bir anlık parlayan ışıklar bir şey ifade etmemelidir.
Sözgelimi bir hafta kesintisiz her gün çalıştınız, ardından bir hafta hiçbir dersle alakalı
bir şey yapmadınız. Bilinmelidir ki bu çalışma taktiği doğru bir taktik değildir. Bu
öğrenmenin tamamlanmamasına neden olmaktadır. Tekrar arttıkça öğrenme artar
prensibinden hareketle tekrarı elden bırakmamak gerekir. Bu anlamda bir istikrar problemi
ortaya çıkmakla birlikte zayıf iradeli bir birey olduğumuz belirginleşmiş olacaktır.
Güçlü irade; istek ve azimle desteklendiği zaman disiplinli bir çalışma programı ortaya
çıkacaktır. Bu program mutlaka uygulanmalıdır, sadece program olarak kalmamalıdır. Yani
programlı olmanın temelinde de istikrarlı olmak yatmaktadır. Düzenli bir şekilde her gün ders
çalışmalı, hedefimize yaklaşılmalıdır.
Kararlı Olmak Size Ne Kazandırır ?
En muhteşem eseriniz... sizin kararınızla başlar!
Muazzam olduğunu düşündüğünüz sorunlarınızı
bir milisaniye içinde çözecek tek bir zihinsel eylem
vardır. Bu eylem, hayatınız boyunca
karşılaşacağınız tüm kişisel veya iş durumlarınızı
iyileştirme potansiyeline sahiptir ... ve sizi
inanılmaz başarıya giden yola gerçekten
sevkedebilir. Bu sihirli zihinsel aktiviteye
KARAR vermek diyoruz
James Allen şu satırları yazarken büyük bir
olasılıkla kararları düşünüyordu: “Gizlice
düşünürüz ve meydana gelir. Çevremiz
aynamızdan başka bir şey değildir.” Karar alışınızı
kimse göremez ama kararlarınızın sonuçlarını
hemen her zaman göreceklerdir. Karar verme
yeteneğini geliştirmekte başarısız olan kişi
kaybolup gider, çünkü kararsızlık, zihinsel ve
duygusal savaşlarımızı habersizce tırmandıran iç
çatışmalarınızı besler
KARARLILIK ÇOK ÖNEMLİ
Kararlı olma, bir çalışmadaki engelleri aşmak için en
önemli unsurlardan biridir. Çalışkan öğrenci mutlaka
başarıyı önemser ve ister, bunu elde etmek için de
mutlaka azim ve kararlılığı elden bırakmaması gerekir.
Karalılık, azim ve istekli olmak anlamını içermektedir.
Her türlü engele karşı, tüm bahaneleri bir kenara
bırakarak onları aşma konusunda arzulu ve istekli
olmaktır. Karlılık noktasında azmetmiş olan bir
bireyin(öğrencinin) başarısızlığı yakalaması oldukça
zordur.
KARARLILIK ÇOK ÖNEMLİ
Kararlılık hırslı olmak ile birbirine karıştırmamalıdır.
Bilinir ki hırs çoğu zaman bireylerin zararlı sonuçlarla
karşılaşmaları sonucunu doğurmaktadır. Hırs bir
anlamda insanlara zarar verme ihtimali yüksek olan bir
duygudur. Bu sebepten hırslı olmamalı, azimli ve kararlı
olmalısınız.
KARARLILIK ÇOK ÖNEMLİ
Bununla birlikte sınavlara hazırlanan öğrenciler
unutmamalıdır ki, başarma isteği ve ders çalışma isteği
noktasında sürekli azimli ve kararlı olmak
gerekmektedir. Kararlılık sizler için bir enerji kaynağı
olmalıdır. Mümkünse bu enerji kaynağı sürekli
yenilenen bir enerji kaynağı olarak kurgulanmalıdır.
Bir kimsede azim olmazsa bilgisi ölüdür.
Bilgiye yaşam veren azimdir.(Goethe)
Dünyada insana yardım eden şey
tesadüf değil, azim ve sebattır.
(Samuel Smiles)
Güçlü olan, yenilmeyen yalnız azimdir.
(Yahya Kemal Beyatlı)
Karakterin en önemli yardımcısı, yılmayan bir
azimdir.
(Thedore Roosevelt )
Savaşta karar ve azim, yenilgide meydan okuma,
zaferde bağışlayıcılık,barışta iyi niyet…
(Winston Churcill)
SÜPER LİG’İN YENİ AMA HEDEFLERİ BÜYÜK TAKIMI ORDUSPOR
Karadeniz’in azgın dalgaları orada yaşayan insanları bir farklı yapıyor sanki.
İşte bir bürokrat, bir akademisyen ama Ordu’lu olan Nedim Türkmen’in başkanlığına
soyunduğu doğduğu yerin futbol takımını iki yılda amatör ligdeki yerinden devlerin
ringine çıkarmasının başarı öyküsünü kendi ağzından dinliyoruz.
Batu Alkan: Kısaca Nedim Türkmen’i tanıyabilir miyiz?
Nedim Türkmen: Ben 1 Mayıs 1966 Ordu Eyüblü köyü doğumluyum. İlkokulu köyümde,
ortaokulu Ordu’da okudum. Sinop Ayancık Lisesi’ni bitirdim. Siyasal Bilgiler Fakültesi
mezunuyum. 10 yıl Maliye Gelirler Kontrollüğü yaptım, İstanbul Defterdar Yardımcısı'ydım.
Bir yandan da akademik kariyer yaptım. 15 yıl Marmara Üniversitesi’nde doçent olarak görev
aldım. Şu an Haliç Üniversitesi’nde “Türk Vergi Sistemi”, “Vergi Hukuku” gibi dersler
veriyorum. Aynı zamanda hem hocalık hem de Yeminli Mali Müşavirlik yapıyorum. 2009
yılından bu yana da Orduspor Başkanı olarak spor dünyasının içindeyim.
Batu Alkan: Orduspor sizin başkanlığınız döneminde büyük başarı gösterdi, bu
başarıdaki etkenler nelerdir?
Nedim Türkmen: Ben Orduspor’a başkan olduğumda Orduspor Bank Asya 1. Ligi'ndeydi.
Kongrede dedim ki; "Ben bu takımı borçla devir alıyorum. Bu takımı bu yıl değil ama seneye
mutlaka süper lige çıkartacağım." Dediğimi de yaptım. 29 Mayıs 2011’de Ankara’daki play
off maçında Gaziantep Belediye Spor’u yenerek, 26 yıl sonra Orduspor’u Süper Lig’e
çıkardım. Tabii Süper Lig’e geç çıkan bir takım olduğumuz için burada tutunmak çok da
kolay değil. O yüzden akıllı işler yapmak gerekiyordu. Süper Lig’i tanıyan tecrübeli
oyuncuları aldık. Sonra alt ligdeki hocayla, Metin Diyadin’le devam ettik ve geçen sene
hedefimiz Süper Lig’de kalmaktı, onu başardık.
Batu Alkan: Bu sene Orduspor'a yapılan transferler hakkında bize biraz bilgi verebilir
misiniz?
Nedim Türkmen: Futbol piyasası çok enteresan bir piyasa. Burada yanlış yaparsanız
sonuçları çok ağır oluyor. O yüzden doğru şeyler yapmalısınız. Biz geçen yıl takımımız kötü
gidince dünya markası olan Hector Cuper’ı getirdik. Kendisi Arjantinli ve şu anda Süper
Lig’deki en kariyerli hocadır. Onu ikna ettim, getirdim, o geldiğinden beri kendi evimizde hiç
yenilmiyoruz. Başarılı bir çizgimiz var. Biz geçen sezon başında teknik direktör hangi
oyuncuları istiyorsa onları aldık, hangi oyuncuları istemiyorsa onları gönderdik. Tamamen
teknik direktöre güvendik. Çünkü böyle bir ismi getirmişiz, Orduspor artık onun takımıdır.
Biz kulüp yönetimi olarak finansal durumlar, teknik altyapı, teknolojiye ilişkin çalışmalar
yapıyoruz. Futbol takımını böyle önemli bir değere teslim ettik. Biz de denetim görevimizi
sürdürüyoruz.
Batu Alkan: Orduspor’u Galatasaray’a karşı nasıl motive ettiğinizi, 2-0’lık skoru nasıl
aldığınızı sormak sitiyorum.