40 milyon insan sokaklarda ve aç

Transkript

40 milyon insan sokaklarda ve aç
SiyahMaviKýrmýzýSarý
GAZETEMÝZLE
BÝRLÝKTE HERKESE
ÜCRETSÝZ
C U M A’ Y I B E K L E Y Ý N Ý Z
Y
GERÇEKTEN HABER VERiR
DUYURU
Gazetemizle birlikte 27 Aðustos Cuma günü
ücretsiz olarak vereceðimiz
“Peygamberimizin Dilinden Dualar”
kitabý için ek gazete taleplerinizi
25 Aðustos Çarþamba günü
saat 17.00'ye kadar bekliyoruz.
Abone ve gazete artýþ bildirimlerinizi Abone
Servisimize iletmenizi rica ediyoruz.
Tel: 0(212) 655 88 59’dan 219-220,
0 (212) 630 48 35
Adem Azat: 0 (532) 424 37 95
ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR
BAKAN ATALAY’DAN
YARGININ
YAPISI
DEÐÝÞMELÝ
Heron
açýklamasý
kamuoyuna
havale
“BEN BÝRÞEY SÖYLEYEMEM”
n He ron skan da lý son ra sýn da
Ge nel kur may Baþ kan lý ðý’nýn
yapmýþ olduðu açýklama ile ilgili Ýçiþleri Bakaný Beþir Atalay,
“Ben bir þey söylemeyeyim. Daha önce onlar (Genelkurmay) açýklama yapacak diye söylemiþtim. Açýklamayý yaptýlar” þeklinde konuþtu. Açýklama hakkýnda kamuoyundan tepkilerin
geldiði hatýrlatýlmasý üzerine Atalay, “Onlar artýk kamuoyunun
takdiridir. Ben o konuda bir þey
diyemem” cevabýný verdi.
Haberi sayfa 4’te
Doç. Dr. Osman Can, “Yargýnýn yapýsý Batý
standartlarýna getirilmedikçe anayasa
deðiþikliklerinin bir anlamý yok” dedi.
YARGI HÝYERARÞÝSÝ VAR, YÜKSEK YARGI ALT YARGIYI EZÝYOR
n Anayasa Mahkemesi’nin 1960 darbesinden sonra, Meclisi kontrol altýnda tutmak için kurulduðunu dile getiren
Demokrat Yargý Derneði Eþbaþkaný Doç. Dr. Osman Can,
Türkiye’de yargý hiyerarþisi olduðunu ve yüksek yargýnýn alt yargýyý ezdiðini söyledi. Yargýnýn yapýsý deðiþmedikçe, Batý standartlarýna getirilmedikçe anayasada yapýlan deðiþikliklerin bir anlamýnýn
olmayacaðýný savunan Can, yapýlan deðiþiklikle yüksek yargýnýn adliyeler üzerindeki hegemonyasýnýn sona ereceðini belirtti.
ÝDEOLOJÝK YAPI YÜKSEK YARGIYA KÜMELENMÝÞ VE ORADA HAKÝM VE SAVCI YOK
n Yüksek yargýda kümelenmiþ olan ideolojik yapýnýn varlýðýna dikkat çeken Doç. Dr.
Can, HSYK’nýn 5 tane yüksek mahkemelerden gelen üye, Adalet Bakaný ve bir de Adalet Bakaný Müsteþarýndan oluþtuðunu, kararlarýn kamuoyu denetimine açýk olmadýðýný, yüksek mahkemelerden gelenlerin hakim ve savcý olmadýðýný, bu kurulun hakim ve
savcýlar hakkýnda karar verdiðini, onlarýn kaderini belirlediðini dile getirdi. Sayfa 4’te
Allah bir daha
bu millete
12 Eylül’ü
yaþatmasýn
www.yeniasya.com.tr
24 AÐUSTOS 2010 SALI / 75 Kr
YIL: 41 SAYI: 14.543
n Askerlik görevini, 12 Eylül 1980 darbesinin olduðu dönemde Diyarbakýr 7. Kolordu Gözaltý ve Sorgu Merkezi’nde yapan
Beþir Öztaþ, akýl almaz iþkencelere maruz kalan insanlarýn
yaþadýklarýný anlattý. Ýþkence odalarýndaki çýðlýk seslerinin bir
an olsun kulaklarýndan gitmediðini söyleyen Öztaþ, “Allah bir
daha bu millete 12 Eylül’ü yaþatmasýn” dedi. Sayfa 4’te
TOPLU GÖRÜÞMELERDE
Ýnsanlar açlýktan, susuzluktan ve yokluktan kaçmak için periþan bir halde yollara düþmüþ. FOTOÐRAF: AA
SEL SULARININ YAVAÞ YAVAÞ ÇEKÝLDÝÐÝ PAKÝSTAN’DA
40 milyon insan
sokaklarda ve aç
TARIM ALANLARI BÜYÜK ZARAR GÖRDÜ
n Selin hayatý felç ettiði Pakistan'da, can kayýplarýnýn 2 bini geçtiði, yaklaþýk 40 milyon insaný evsiz,
aþsýz býrakýrken, suyun yavaþ yavaþ bölgeden çekilmesiyle kolera baþta olmak üzere salgýn hastalýk
korkusu da gündeme geldi. Ülkedeki tarým alanlarýnýn büyük bölümü kullanýlamaz hale geldi
EN ÇOK ÇOCUKLAR ETKÝLENDÝ
n Sel felâketinden en fazla etkilenen çocuklar
oldu. Temiz su, yiyecek ve ilâç temin edilemeyen bölgede, çocuklar salgýn hastalýkla karþý
karþýyalar. Bölgede kuru alan olmadýðý için sularýn kapladýðý yerler çocuklarýn oyun alaný haline
gelmiþ durumda. Haberi sayfa 7’de
Otobüs sele kapýldý: 20 ölü
ÝÇÝNDE 50 KÝÞÝ BULUNAN OTOBÜS SEL SULARINA KAPILIP TERS DÖNDÜ
n Pakistan’ýn orta kesimlerindeki Pencap eyaletindeki Had Buzdar
Köyünde 50 kiþinin bulunduðu otobüsün sel sularýna kapýlarak ters
döndüðünü, 20 kiþinin öldüðünü ve 20 kiþinin de kaybolduðunu bildirdi.
Otobüsteki 10 kiþi ise, kurtarma görevlilerince kurtarýldý. Haberi sayfa 7’de
ÇÝN’DE 250 BÝN KÝÞÝ TAHLÝYE EDÝLDÝ
Haberi sayfa 7’de
Memurun
gündeminde
“yok yok”
TALEP LÝSTESÝ EPEYCE KABARIK
n Hü kü met le top lu gö rüþ me
masasýna oturan yetkili sendikalar, maaþ zammýnýn dýþýnda kamu çalýþanlarýnýn çalýþma hayatýnda rahatsýzlýk duyduðu hemen her konuda talep ve teklifte
bulunacak. Sendikalar, geçmiþ
yýllarda çözülmeyen kimi sorunlara yenilerinin eklenmesi sebebiyle, hükümete oldukça kabarýk
bir talep listesi sunacak.
Haberi sayfa 5’te
DÖRT ÇEÇEN HACI ADAYI
Yürüyerek
hacca gidiyor
TÜRKÝYE’YE GÝRÝÞ YAPTILAR
n Çeçenistanlý 4 hacý adayý, yürüyerek mukaddes topraklara gidiyor.
Yaya olarak hacca gitmek üzere
yola çýkan 4 Çeçen vatandaþý, Doðubeyazýt’tan Türkiye’ye giriþ yaptý. Ellerinde Çeçenistan bayraklarý,
sýrtlarýnda çantalarýyla yolda ilerleyen Çeçenler, Bitlis, Diyarbakýr,
Þanlýurfa, Gaziantep ve Kilis üzerinden Suriye’ye geçiþ yapacak.
Haberi sayfa 7’de
ISSN 13017748
ORGENERAL ÝLKER BAÞBUÐ ÝYÝ SINAV VEREMEDÝ
Haberi sayfa 3’te
SiyahMaviKýrmýzýSarý
SiyahMaviKýrmýzýSarý
2
YENÝASYA / 24 AÐUSTOS 2010 SALI
LÂHÝKA
Ramazan-ý Þerifteki
duâlar inþaallah
makbuldür
‘‘
B e­di­. uz­za­man­Sa­id­Nur­s i
Bu mübarek Ramazan-ý Þerifteki duâlar,
ihlâsý bulmak þartýyla, inþaallah makbuldür. Fakat maatteessüf, ekseriyetçe
Risâle-i Nur þakirtlerinin nazarlarýný
dünyaya çevirmek ve huzur-u kalbi bozmak için, bazý taarruzlar yüzünden o
ihlâs, o huzur-u tam bir derece zedelenir.
A
ziz, sýddýk kardeþlerim,
Evvelâ: Bu mübarek Ramazan-ý
Þerifteki duâlar, ihlâsý bulmak þartýyla,
inþaallah makbuldür. Fakat maatteessüf,
ekseriyetçe Risâle-i Nur þakirtlerinin
nazarlarýný dünyaya çevirmek ve huzur-u kalbi bozmak için, bazý taarruzlar yüzünden o ihlâs, o huzuru tam bir derece zedelenir. Merak etmeyiniz,
herþeyi Cenâb-ý Hakka havale edip öyle taarruzlara
ehemmiyet vermeyin.
Kastamonu Lâhikasý, s. 206, (yeni tanzim, s. 386)
***
Birinci Suâliniz: Mü’minin mü’mine en iyi duâsý
nasýl olmalýdýr?
Elcevap: Esbab-ý kabul dairesinde olmalý. Çünkü
bazý þerâit dahilinde duâ makbul olur. Þerâit-i kabulün içtimâý nispetinde makbuliyeti ziyadeleþir.
Ezcümle, duâ edileceði vakit, istiðfar ile mânevî
temizlenmeli; sonra, makbul bir duâ olan salâvat-ý
þerifeyi þefaatçi gibi zikretmeli ve âhirde yine salâvat
getirmeli. Çünkü, iki makbul duânýn ortasýnda bir
duâ makbul olur.
• Hem bizahri’l-gayb, yani gýyaben ona duâ
etmek,
• Hem hadiste ve Kur’ân’da gelen me’sur duâlarla
duâ etmek; meselâ,
“Allahým, Senden kendim ve onun için dünyada
ve âhirette af ve âfiyet istiyorum.” (en-Nevevî, elEzkâr, 74; el-Hâkim, el-Müstedrek, 1 : 517.)
“Ey Rabbimiz, bize dünyada da güzellik ver,
âhirette de güzellik ver. Ve bizi Cehennem ateþinin
azâbýndan koru.” (Bakara Sûresi, 2 : 201.)
gibi câmi duâlarla duâ etmek
• Hem hulûs ve huþû ve huzur-u kalble duâ
etmek,
• Hem namazýn sonunda, bilhassa sabah
namazýndan sonra,
• Hem mevâki-i mübarekede, hususan mescidlerde,
• Hem Cumada, hususan saat-i icabede,
• Hem þuhur-u selâsede, hususan leyâli-i
meþhurede,
• Hem Ramazan’da, hususan Leyle-i Kadirde duâ
etmek, kabule karin olmasý rahmet-i Ýlâhiyeden
kaviyyen me’muldür.
O makbul duânýn ya aynen dünyada eseri
görünür; veyahut duâ olunanýn âhiretine ve hayat-ý
ebediyesi cihetinde makbul olur. Demek, ayný maksat yerine gelmezse, duâ kabul olmadý denilmez,
belki daha iyi bir sûrette kabul edilmiþ denilir.
Mektubat, s. 270, (yeni tanzim, s. 469)
LÜGATÇE:
ihlâs: Yapýlan iþ ve ibadetlerde yalnýzca Allah’ýn rýzasýný gözetmek. Samimiyet.
maatteessüf: Üzülerek.
huzur-u kalb: Kalb huzuru.
huzur-u tam: Tam ve daimî huzur.
esbab-ý kabul: Kabul sebepleri.
þerâit: Þartlar.
þerâit-i kabul: Kabul þartlarý.
içtimâ: Bir araya gelme, toplanma.
makbuliyet: Beðenilmeye, kabul olunmaya lâyýk
olma.
ezcümle: Bu cümleden, meselâ.
istiðfar: Allah’tan kusurlarýn affedilmesini, günâhlarýn baðýþlanmasýný isteme.
salâvat-ý þerife: Peygamber Efendimiz (asm) için
yapýlan rahmet duâsý.
âhir: Son.
me’sur: Tesirli.
gýyaben: Hazýr bulunmaksýzýn, ardýndan.
câmi: Kapsamlý.
hulûs: Hâlislik, saflýk, samimiyet.
huþû: Korku ile karýþýk sevgiden gelen edebli hâl.
huzur-u kalb: Kalben huzur duymak.
mevâki-i mübareke: Mübarek mevkiler.
saat-i icabe: Duânýn kabul edildiði insanlarca bilinmeyen Cuma gününde bir vakit.
þuhur-u selâse: Üç Aylar.
leyâli-i meþhure: Meþhur geceler.
Leyle-i Kadir: Kadir Gecesi.
karin: Yakýn.
kaviyyen me’mul: Kuvvetle umulur.
hayat-ý ebediye: Sonsuz hayat.
‘‘
[email protected]
Allah'tan korkun. Allah size ilim öðretiyor, dünyada ve ahirette sizi saadete ulaþtýracak hükümlerini ders veriyor. Allah herþeyi hakkýyla bilendir.
Bakara Sûresi: 282 / Âyet-i Kerime Meâli
Aklýn vahye doðru
muhatabiyeti
34. pencere
B
kapýlýyor ve insanlýðýn zirvesi olan Saairkaç gün önce hususî
det Asrýndan önde olduðunu zannedibir sohbetimiz sýrasýnyor. Oysa gerçekten Asr-ý Saadet inda çocuk hastalýklarý ve
sanlýðýn zirve noktasýdýr. O asrý zirveye
saðlýðý uzmaný olan bir
arkadaþým risâlelerin
HAKAN YALMAN taþýyan ise mânânýn bütün berraklýðý ile
algýlanabilir olmasýndan kaynaklanan
sadeleþtirilmesi gerektitartýþmasýz üstünlüktür. Meselâ bu anðini, þu anki hâliyle pek
[email protected]
lamda Mi’rac hakikatini sadece Hazretanlaþýlmadýðýný iddiâ etti. Ben de idrai Muhammed’e (asm) has özel bir dukin kelimelerin karþýlýðýný bilmekten
tamadýðý anlamlarý barýndýrýr. Anlatýmda sorum olarak tanýmlamak ve insanlýðýn þu ânýna
çok öte bir fiil olduðunu, mânâdaki ruhun o
yutluðun ön planda olmasý aslýnda duygular
ve sonrasýna ýþýk tutacak ve o esnada ortaya
mânâyý ifade eden kelimeleri ile çok yakýndan
ve sezgileriyle varlýðýn özüne muhatap olan
çýkmýþ gerçekleri bilimin alanýnda görmemek
ilgili olduðunu ve özellikle þu Ramazan günleinsanýn özüne daha uygun olmalýdýr.
hem bilim, hem de insanlýk adýna büyük bir
rinde Kur’ân’a muhatap olan insanlarýn, keliBu varlýða akýl ile muhatap olmanýn, dakayýp olacaktýr. Bu anlamda hem bilimin, hem
melerini anlamasa bile ondan çok faydalanýp
ha sonra kalbe geçiþ sürecinde doðru bir
de insanlýðýn, aya ayak basýlmasýndan çok daha
hakikatin ruhunu idrak ediþlerini örnek veriþleyiþ olup olmamasý ile ilgili bir durumfazla ilgi alanýnda olmalý ve sonuçlarý ile ilgiledim. Her hakikate aklýn ve kalbin uyum içinde
dur. Ayrým yapan ve mantýk kurallarý çernilmelidir. Çünkü, bir arzlýnýn Âlemlerin Rabmuhatap olmasýnýn önem ve gereðinden bahçevesinde deðerlendiren akýl ile eþyayý gerbi tarafýndan bu âlem ve ötelerini tanýtmak üsederek; idrakin, bilinç ve bilinçaltý mekanizçek idrak boyutu ile kuþatan kalp arasýndazere dâvet edilmesi, yeryüzündeki herkesi çok
malarýn uyum içinde birlikteliðinden hâsýl olan
ki uyum ile ilgili bir süreçtir.
ilgilendirmektedir. Aþýrý madde odaklý bakýþý ibir sonuç olduðunu ifade ettim. O da haklý olBir müzik parçasýnýn sözlerinden çok mele insanlýk ve bilim, muhtemelen fizikteki yeni
duðumu ifade etti.
lodisinin etki ediyor olmasý, melodinin kýsgeliþmeler ve mikro âlem olarak adlandýrýlan
Madde, ferdin ruh âlemindeki mânâlarý þemen soyutluk içermesinden kaynaklanýyor
atomlar düzeyindeki maddenin görünümünkillere büründüren bir yapý. Ruhta var olan
olmalýdýr. Resimde de çizgilerin sýnýrlarý ne
de Mi’rac ve vahiy gibi kavramlarýn da tarif emânâlar kelimelere döküldüðünde bir boyukadar belirsiz ve reellikten ne kadar uzaksa,
dilebileceðine dair ipuçlarýyla ancak bu ilgi
tuyla maddileþmiþ, soyutluktan kurtulmuþ oresim karesine ya da tuvale sýðdýrýlabilecek
noktasýna gelecektir.
lur. Ýnsanýn da genel arayýþý, tanýmAkýl, göz ve kulak gibi duygulanmýþ ve biçimlenmiþ þekillerle varlýlar, kâinata muhatap olma aracýða muhatap olmak ve her þeyi olabildýr. En son noktasý güçlü bir iltidiðince müþahhaslaþtýrmaktýr. Oysa
zam yani hakka taraftar olmak
mânâ kalýplara büründükçe, þekillere
þeklinde ifade edilebilecek iman,
girdikçe, sýnýrlar içinde ifade edildikçe
bu anlamda idrakin zirvesi olmakuþatýcýlýðýný ve sezgilere yansýyan
lýdýr. Bu noktada akýldan çok kalp
boyutunu kaybeder. Eþyanýn aslý olatarafýnda olmak duygusu ve kabildiðince mücerret ve sýnýrlardan abul ön plana geçer. Hikmeti anrýnmýþ buharýmsý bir yapý arz eder.
layana kadar esmâ eþya merkezli
Bu yapý sývýlaþtýkça ve kristalize olidrak edilir. Hikmet anlaþýldýktan
dukça belli bir alana hapsolmanýn geve esmâ idrak edildikten sonra,
tirdiði zaaflarý da içinde bulundurur.
eþya esmâ merkezli idrak edilir.
Zýtlar dünyasýnda Eflatun’un idealaZaten varlýðýn aslýný oluþturan esrýndan fenomenler alanýna geçildikçe
mâ asýldýr, eþya onlarýn anlaþýlvarlýk bir tür kalýnlaþma, perdelenme,
masý vesilesidir. Esmaya ulaþtýkarýzîleþme, arzîleþme ve zaaflarla içianlamlar o kadar artar. Çoðu zaman san'at
tan sonra artýk akýl ve hikmet vazifesini taçelik de bir zaaf olarak maddî alanýn içine gierbabý kendi iç dünyasýnýn güzelliklerini esemamlamýþ ve artýk varlýk esmâ merkezli korer. Bu aslýnda kendisi de maddî bir yapýya bürine yansýtamamanýn ýztýrabýný dile getirir.
numa gelmiþ demektir. Bu noktadan sonra
rünmüþ olan insan tanýmýnýn en önemli zaaf
Bu, mânâlar âleminin aslýnda sezgiler ve duykul ‘keyfe mâ yeþâ’ mânâsýný tam idrak etmiþ
noktasýdýr. Maddî bir alana haps olmanýn sýgular dünyasýnda olmasýndan kaynaklanýyor
kýntýlarýný her an hisseden ruh, aslýnda soyut
olur. Artýk Allah’ýn san’atýný aklýna indirgeme
olmalýdýr. Tarih boyunca insaný bu tanýmý ile
ve kuþatýcý özellikler taþýr. Ruhta olan mânâlarý
zaafýndan sýyrýlmýþ ve bütün isimleri mutlak
belli bir konuma getiren sezgileri ve duygularý
çoðu zaman yalnýzca hissedersiniz. Bu mânâolan Hâlýk’ýn her þekilde ve her durumda eþolmalýdýr. Ýnsanlýk tarihi, maðara insaný ile
larýn ya da duygularýn kelimelere dökülmesi
yaya yön verebileceðine tam iman etmiþtir.
teknolojinin en uç nimetlerini kullanan insan
soyutluðundan ve kuþatýcýlýðýndan uzaklaþmaBundan sonra artýk aklý hakem olarak görmek
arasýnda bu anlamda çok önemli farklýlýklar
sý anlamýna gelir ki, bu da duygular dünyasýnýn
ve yaratýlanýn akla uygun olmasý zorlamasý iolmadýðýný ortaya koymaktadýr.
kelimelere dökülmekle kýsýrlaþmasý demektir.
çinde eþyayý algýlamak edepsizliktir. Âlemlerin
Belki de insanlýk baþ döndürücü, teknolojik
Belki de en güzel anlatým, olabildiðince az þekil
Rabbi’ni aklýn sýnýrlýlýðýna indirgemek sýðlýðýdýr.
geliþmelerle fazlaca zorlandýðý bir benlik imtive sýnýrla ve maddî dünyanýn zaaflarýndan uÖzellikle Batý düþüncesi etkisinde kalan Ýshaný yaþýyor. Bu geliþmiþlikle, Mi’racý yaþamýþ
zak bir yaklaþým ile ortaya koymaktýr. Bazen
lâm düþüncesi zaman zaman bu zaaflarla yüz
bir zatýn (asm) önüne geçebileceði vehmine
yalnýzca bir bakýþ, ciltler dolusu kitabýn anlayüze gelmiþtir. Varlýðý kendi kanunlarý içinde
algýlarken zamanla bilimin oluþturduðu sýnýrlarýn içine hapsolur. Onaylamasý ve karþý çýkmasý bilimin koyduðu sýnýrlara mahkûm kalýr.
Bu noktada Âlemlerin Rabbi’nin hiçbir sýnýr
ve kuralla sýnýrlý olmadýðýný unutur. Kendi
aklýnca Ezelî Kudret’in ne þekilde yaratmasý
ya da yaratmamasý gerektiðine dair hükümler
koyar. Zaman içinde onun beklentilerine ve
doðru algýsýna uymayan bir þey ile karþýlaþtýðýnda itikadýnda sendelemeler yaþar. Bu aklýn
haddini aþmasýnýn, varlýða yön vermeye kalkmasýnýn ve insanýn kendi mahiyeti ve eþyanýn
mahiyetini tam olarak idrak edememesinin bir
sonucudur. Bu noktada ulaþýlmasý gereken zirve, Sýddýk radiyallahu anhýn “O söyledi ise
doðrudur” hükmünü varlýðýn kevnî ifadelerinde Âlemlerin Rabbi’nin kelâmý ile ilgili derinden hissedebilmektir.
Þifâ salâvatta
AY IÞIÐI
HÜSEYÝN EREN
[email protected]
alâvatta þifâ var. Kabul olunmuþ bir
duâ; ne büyük bir devâ… “Allahým,
Hz Muhammed (asm) ve âline rahmet eyle”
Derman arayýþlarýnýn ilk ve son duraðý salâvat; dertler ve devâlar adedince rahmet tecellisi, bereket müjdecisi.
Musîbet soluklanmalarýnda sabýr salâvat.
Salâvatsýz hangi musîbet aþýlýr ve de sabredilir?
Keder kementlerine onsuz nasýl karþý konulur? Kemâl nasýl kazanýlýr?
“Allah’ým, Hz. Muhammed (asm), âline ve
ashabýna rahmet eyle”
Elem rüzgârlar salâvat nefesiyle þifa meltemlere döner. Hastalýk zamanlarda onunla
neþelenilir.
O ki musîbetlerin en büyüðünü yaþamýþ,
kederlerin katmerlisini tatmýþ, elemlerin en
elemini çekmiþ, hüzünlerin en hüznünü hissetmiþ; “Ümmetî ümmetî” demiþ; böylesi bir
rahmet Peygamberine (asm) rüzgâr estikçe,
buluttan yaðmur indikçe, yeryüzünün bitkileri, denizlerin dalgalarý adedince salât ü selâm getirmeli deðil mi?
“Allahým, Hz. Muhammed (asm), âline ve
ashabýna rahmet eyle”
Ashabýna “Kardeþlerimi özledim” demesi
ona gâibâne inananlar için ne büyük þeref.
Ümmetinin bütün zamanlarda bütün dert
ve derman arayýþlarýndan, hidayet ve þifa talebinden, af ve afiyet isteðinden, baðýþlanma
ve maðfiret duâsýndan haberdar. Ona edilen
her salâvat duâsý, onun duâsýna yaklaþtýrma
duasý…
“Allahým, Hz Muhammed (asm), âline ve
ashabýna salât eyle”
Salâvat sadra þifa, gönle bereket, akla nur,
vicdana rahatlýk, hissiyata ünsiyet, fikre zenginlik, bedene sýhhat, ruha inbisat, sýrra sýr;
maddî ve manevî bütün cihazatla, Âlemlerin
Rabbinden âlemlere yansýyan hidayet nurunu anlama ve algýlama þifresi.
Dünya döndükçe, güneþ ýþýk saçmayý sürdürdükçe, bütün yýldýzlar onun aþkýyla raks
ettiði sürece kâinat zerratý adedince ona salâvat getirmeli deðil mi?
“Seçkin elçin olan Efendimiz Muhammed’e
(asm) ve onun temiz âline salât eyle”
Kimseye açamadýðýmýz sýrlarý, kimseye
söyleyemediðimiz dertleri, kimseye anlatamadýðýmýz düþünce ve hissiyatý sana söyler,
sen de dinler, bizi yargýlamadan, hor görmeden, küçümsemeden, küçümseyici bakmadan, teselli edici bakýþýnla bizi rahatlatýr, ayýrmadan ayrým gözetmeden, ötelemeden
baðrýna basar, hüzün gözyaþlarýmýzý silerdin.
Çünkü sen, arkadaþtan, eþten, dosttan, anneden, babadan daha yakýnsýn, çünkü sen eminsin, çünkü Âlemlerin Rabbi seni âlemlere Rahmet olarak göndermiþ.
Þifa sevilir, derman dilenir, deva beklenilir,
af ve afiyet istenilir, dünya kirlerinden temizlenmek beklenilir, güzellik ve cemal perestiþ edilir, cennet ve cemalullaha kavuþmak istenir; bunlar seni sevmeksiz, sana salât ü selâm getirmeksiz, sünnet yolunda yürünmeksiz asla olmaz.
“Bize Hz. Muhammed’in (asm) (ona ve
Ehl-i Beytine Allah salât eylesin) þefaatini
nasip eyle ve ahirette bizi onun arkadaþlýðýndan mahrum etme, þüphesiz ki Sen merhamet edenlerin en merhametlisisin.”
Not: Sa lâ vat lar Ý mam-ý Zey ne lâ bi dîn’e
(ra) âit.
S
Senin elin
kýrýk ise,
kesilmiþ
ellere bak. Bir
gözün yoksa,
iki gözü de
olmayan
âmâlara bak,
Allah'a
þükret.
Bediüzzaman
SiyahMaviKýrmýzýSarý
SiyahMaviKýrmýzýSarý
3
YENÝASYA / 24 AÐUSTOS 2010 SALI
HA­BER
Genel Yayýn Müdürü
Yayýn Koordinatörü
Haber Müdürü
Faruk ÇAKIR
Ankara Temsilcisi
Mehmet KARA
Reklam
Koordinatörü
Mesut ÇOBAN
Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK
Kâzým GÜLEÇYÜZ
Abdullah ERAÇIKBAÞ
Abone ve Daðýtým Koordinatörü: Adem Azat
Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk
Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi
Mehmet KUTLULAR
Genel Müdür
Recep TAÞCI
Yazý Ýþleri Müdürü
(Sorumlu)
Mustafa DÖKÜLER
Ýstihbarat Þefi
Mustafa GÖKMEN
Spor Editörü
Erol DOYRAN
Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.
Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212)
655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92
09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515
24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel:
(0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No:
29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03
36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel:
004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni
Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Yeni Asya
Matbaacýlýk Daðýtým: Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.
Yayýn Türü: Yaygýn süreli
NAMAZ
VAKÝTLERÝ
ISSN 13017748
Hicrî:
14 Ramazan
1431
Rumî:
11 AÐUSTOS
1426
Ýller
Adana
Ankara
Antalya
Balýkesir
Bursa
Diyarbakýr
Elazýð
Erzurum
Eskiþehir
Gaziantep
Isparta
Ýmsak
4.28
4.28
4.47
4.49
4.43
4.05
4.07
3.55
4.38
4.19
4.45
Güneþ
5.56
6.01
6.14
6.22
6.16
5.35
5.38
5.28
6.11
5.47
6.14
Öðle
12.48
12.58
13.07
13.18
13.13
12.29
12.33
12.24
13.08
12.40
13.07
Ýkindi
16.28
16.40
16.47
17.00
16.56
16.09
16.14
16.07
16.50
16.20
16.48
Baþbuð iyi sýnav veremedi
Akþam
19.29
19.43
19.47
20.02
19.58
19.10
19.15
19.09
19.52
19.21
19.49
Yatsý
20.49
21.08
21.07
21.27
21.24
20.32
20.38
20.34
21.16
20.41
21.10
Ýller
Ýstanbul
Ýzmir
Kastamonu
Kayseri
Konya
Samsun
Þanlýurfa
Trabzon
Van
Zonguldak
Lefkoþa
Ýmsak
4.40
4.56
4.20
4.22
4.36
4.10
4.13
3.57
3.51
4.27
4.41
Güneþ
6.15
6.26
5.56
5.53
6.06
5.46
5.42
5.33
5.21
6.03
6.06
Öðle
13.14
13.21
12.54
12.48
13.00
12.44
12.34
12.31
12.16
13.02
12.56
Ýkindi
16.57
17.02
16.38
16.29
16.40
16.27
16.14
16.14
15.57
16.46
16.34
Akþam
20.00
20.03
19.41
19.30
19.41
19.31
19.15
19.17
18.59
19.49
19.34
Yatsý
21.27
21.26
21.09
20.53
21.03
20.58
20.36
20.44
20.21
21.17
20.52
HA­BER­LER
ÖNDER AYTAÇ, GENELKURMAY BAÞKANI ORG. ÝLKER
BAÞBUÐ’UN YAPTIÐI AÇIKLAMALARIN HEP KAMUOYUNDA
TARTIÞMA KONUSU OLDUÐUNU SÖYLEDÝ
Türk Eðitim Sen Baþkaný Koncuk, KPSS için suç duyurusunda bulundu. FOTOÐRAF: AA
KPSS’yi savcý
soruþturacak
TÜRK Eðitim Sen, KPSS’ye yönelik iddialarla ilgili,
ÖSYM Baþkaný Prof. Dr. Ünal Yarýmaðan ve AKP
Genel Baþkan Yardýmcýsý ve eski Millî Eðitim Bakaný Hüseyin Çelik hakkýnda suç duyurusunda bulundu. Türk Eðitim Sen Genel Baþkaný Ýsmail Koncuk,
Ankara Adliyesi önünde yaptýðý açýklamada, 2010
KPSS’nin þaibelerle dolu olduðunu savundu. Bu
arada, Ankara Cumhuriyet Baþsavcýlýðý, KPSS'de
''kopya çekildiði ve sorularýn çalýndýðý'' iddialarýyla
ilgili soruþturma baþlattý. Konuya iliþkin resen soruþturma baþlatan Ankara Cumhuriyet Baþsavcýlýðý iddialarla ilgili araþtýrmalar yapacak. Bazý sendikalar ile sýnava giren adaylarýn kiþisel suç duyurularý da bu soruþturma dosyasýyla birleþtirilecek.
Memur Suçlarý Soruþturma Bürosu'nda görevli
Cumhuriyet Savcýsý Þadan Sakýnan tarafýndan
yürütülecek soruþturma çerçevesinde, ilk olarak
sýnava iliþkin detaylý bilgilerin araþtýrýlacaðý ve
toplanacaðý öðrenildi. Bu kapsamda, önümüzdeki günlerde bazý yetkililerin de ifadelerine baþvurulacaðý belirtildi. Ankara / aa
BÝLGÝ Üniversitesi Öðretim Üyesi
Önder Aytaç, 27 Aðustos günü
görevi Orgeneral Iþýk Koþaner’e
dev re de cek o lan Ge nel kur may
Baþ ka ný Or ge ne ral Ýl ker Baþ buð’un iki yýllýk görev süresinde iyi sýnav veremediðini söyledi. Aytaç, Baþbuð için, ‘’Görev süresince
hep tartýþýldý, tartýþýlmaya da devam edecek’’ dedi.
Baþbuð’un iki yýllýk görev süresinin çok tartýþmalý geçtiðini aktaran Aytaç, bu süre zarfýnda Baþbuð’un Genelkurmay Baþkanlýðý
makamýnda iyi bir sýnav veremediðini söyledi. Baþbuð’un yaptýðý
açýklamalarýn hep kamuoyunda tartýþma
konusu olduðunu bildiren Aytaç, ‘Tartýþýlmasýný istediði konular yerine basýnda hep
yaptýðý açýklamalar tartýþýldý’’ diyerek Baþbuð’un görevdeyken iletiþim konusunda sýkýntý yaþadýðýný öne sürdü.
Aytaç, kamuoyunun Law silâhlarý, ýslak
imza, Heron, oðlunun PKK üyesiyle arkadaþlýðý gibi konularda Baþbuð’dan ciddî açýklamalar beklediðini, ancak kendisinin
kamuoyunu tatmin etmek yerine daha çok
tartýþýlacak þekilde açýklamalarda bulunduðunu ileri sürdü. Aytaç, “Baþbuð Paþanýn
kamuoyu önünde açtýðý konular deðil hep
Önder Aytaç
beyanatlarý tartýþýldý.” dedi. Aytaç, Baþbuð’un tartýþýlmasýna sebep olan olaylarý ise
þöyle sýraladý: ‘’Law silâhlarýna boru, ýslak
imzaya sahte diyerek basýn toplantýsý yaptý.
Ancak daha sonra ýslak imzanýn gerçek law
silâhlarýnýn mahiyeti de ortaya çýkýnca sessizliðe büründü. Darbeci zihniyet TSK’da
ba-rý-na-maz’ diyerek basýn toplantýsý yaptý. Kafes, ýslak imza, balyoz darbeleri ile ne
oluyor diyebildi. Onca iddianameye raðmen...’’ Aytaç, Baþbuð’un göreve geldiði ilk
günlerde akredite basýndan hep güncele iliþkin soru sorulmasýný istediðini ancak son
dönemde Genelkurmay Baþkaný’nýn özel-
likle heron gibi güncel meseleleri es
geçerek, güncele iliþkin soru almadýðýný gözlemlediðini belirtti. Karargâhta basýn toplantýsý düzenleyen Baþbuð’un kendisine o günlerde çok konuþulan ‘daðda býrakýlan
mu ha bir’ ko nu su so rul ma yýn ca
kendisinin toplantýda bunu açtýðýný
hatýrlatan Aytaç, ‘’Ancak heron gibi
toplumu derinden sarsan bir skandal karþýsýnda hâlâ susabiliyor….’’
diye konuþtu.
Aytaç, Baþbuð’un göreve gelirken
‘her þeye açýðýz’ imajý çizdiðini, ancak son dönemlerinde yapýlan her
eleþtiriyi ‘ordu yýpratýlýyor’ kolaycýlýðýna sýðýnarak cevaplamaktan kaçýndýðýný
kay det ti. Ay taç, Baþ buð’a i liþ kin þun la rý
söyledi: “Tartýþýlan ve üzerinde Yaþar Büyü ka nýt’tan ka lan so run lu ve dar be ci i ma jý o lan bir or du dev ral dý. Or du su nu
tartýþmalarýn ortasýna koyan ve ‘Ergenekon’ tartýþmalarý içinde býrakan bir general oldu. Yabancý devlet adamlarý ve askerî erkâný ile resim çektirirken hep tebessüm eden bir Baþbuð varken, yerli ve
sivil devlet adamlarýndan yalnýzca ulusalcý olanlarla resim çektirirken tebessüm
etti. Onun dýþýndakilerde ise hep somurtkan bir yüz ifadesi ile hayata baktý.”
Kaskodan para almak için ihbarda bulundu
Telefonda “polisim” diyene inanmayýn
ZONGULDAK’IN Ereðli ilçesinde, otomobilinin çalýndýðýný ihbar eden kiþinin, borcundan dolayý kaskodan para alabilmek için asýlsýz ihbarda bulunduðu tesbit edildi. Olayla ilgili 5 kiþi gözaltýna alýndý. Ýlçe Emniyet Müdürlüðünden yapýlan yazýlý açýklamaya göre, Okan Y’nin, 67 LC 128 plakalý otomobilinin çalýndýðý ihbarýnda
bulunmasý üzerine polisler ilçede çalýþma baþlattý. Ekipler, yaptýklarý araþtýrmalar sonucunda þahsa ait otomobilin, Zonguldak’taki merkez sanayi sitesinde olduðunu belirledi. Polisin yürüttüðü soruþturmada aracýn çalýnmadýðý, Okan Y’nin kaskodan para alabilmek amacýyla asýlsýz ihbarda bulunduðu anlaþýldý. Okan Y’nin yaný sýra olaya karýþtýklarý belirlenen Orhan Y, Köksal A, Muhammet A. ve Ýsa Y. gözaltýna alýndý. Ereðli / aa
ÇANAKKALE’DE 3 kiþi, cep telefonundan arayan ve kendilerini arayýp ‘’polis’’ olarak tanýtan kiþilere,
toplam 8 bin 575 lira gönderdi. Bir süre sonra dolandýrýldýklarýný anlayan kiþiler, zanlýlar hakkýnda þikâyetçi oldu. Alýnan bilgiye göre, Sami Gül, Mustafa Pilav ve Salih Demir’i telefonla arayan zanlýlar, kendilerini bir soruþturmayý yürüten ‘’polis’’ olarak tanýttý. Soruþturmanýn sürdürülmesi için verdikleri telefon numaralarýna, konuþma bedeli olarak para yüklenmesi talebi üzerine Sami Gül 2 bin 340, Mustafa
Pilav 3 bin 695, Salih Demir ise 2 bin 540 lira gönderdi. Bir süre sonra dolandýrýldýklarýný anlayan 3 kiþi
durumu polise bildirip, þikayetçi oldu. Çanakkale / aa
Evi yýkýlan aile,
camiye sýðýndý
KASTAMONU’NUN Ýnebolu ilçesinde, evleri yýkýlan 7 kiþilik aile, cami avlusunda yaþamaya
baþladý. Göçkün köyünde oturan iþçi Selahattin Demirci’nin (55) 2001 yýlýnda mide rahatsýzlýðýndan dolayý ameliyat olmasýyla çalýþamaz
hale gelmesi sonucu geçim sýkýntýsý çekmeye
baþlayan ailenin oturduðu ev, eski olmasý
sebebiyle 20 gün önce yýkýldý. Evlerinin yýkýlmasýnýn ardýndan sokakta kalan Selahattin Demirci,
babasý Niyazi Demirci (78), eþi Nebahat Demirci
(34), çocuklarý Kader (10), Pýnar (9), Deniz (8) ve
Çiðdem (5) Demirci, köydeki kullanýlmayan camiye yerleþtirildiler. Köy muhtarý Aziz Küm, evleri yýkýldýktan sonra geçim sýkýntýsý çeken ailenin
geçici olarak kullanýlmayan camiye yerleþtirildiðini ifade ederek, caminin duvarlarýnda çatlaklarýn oluþtuðunu ve çatýsýnýn güvenli olmadýðýný
söyledi. Muhtar Küm, köylülerin de yardýmýyla
Demirci ailesine yýkýlan evlerinin yerine yeni bir
ev yapmaya baþladýklarýný bildirerek, Kaymakamlýk Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Vakfý’ndan da malzeme yardýmý aldýklarýný kaydetti.
Selahattin Demirci de, ‘’Muhtarýn ve köy halkýnýn desteðiyle eski camiye sýðýnmak zorunda kaldýk. Burada ne kadar kalacaðýz bilmiyorum ama
bu kýþ çok zor geçecek. Büyük bir sefalet içindeyiz’’ dedi. Kastamonu / aa
KUPON NO: 14
Bahçývan
olmak
isteyenlere
kurs açýldý
ÝSTANBUL Büyükþehir
Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüðü ile Ýstanbul Aðaç ve Peyzaj Anonim Þirketi, bahçývan
olmak isteyenler için ücretsiz kurs düzenleyecek.
Ýstanbul Aðaç ve Peyzaj
A.Þ’den verilen bilgiye
göre, sosyal sorumluluk
projesi kapsamýnda 2004
yýlýndan itibaren ücretsiz
gerçekleþtirilen ve bugüne kadar 775 kursiyerin
katýldýðý bahçývanlýk kursu, 20 Eylülde baþlayacak. Dersler, pazartesi,
çarþamba ve cuma günleri 08.30-16.10 saatleri
arasýnda Avrupa yakasýnda oturanlar için Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi Park ve Bahçeler
Müdürlüðü Haliç Þefliði’nde, Anadolu yakasýnda oturanlar için Maltepe Ýdealtepe Korusu’nda
yapýlacak. Yaklaþýk 2.5 ay
devam edecek olan kurslara meslek sahibi olmak
ve bahçývanlýðý daha profesyonelce sertifikalý olarak yapmak isteyenlerin
yanýnda hobi olarak düþünen herkes katýlabilecek. Ýstanbul / aa
Zeliha Tekin 60 yaþýndan sonra Kur'ân-ý Kerim öðrendi.
60’ýndan sonra torunuyla
Kur’ân-ý Kerim öðrendi
nANKARA’DA yaþayan 60 yaþýndaki Zeliha Tekin,
Kur’ân-ý Kerim okumayý öðrenmenin mutluluðunu
yaþýyor. Ramazan ayýnýn gelmesiyle birlikte her evden Kur’ân nuru ve bereketi yükselmeye baþladý.
Kur’ân okumayý bilenler mukabelelere katýlýrken, bilmeyenler ise Kur’ân ayý Ramazan’da Kur’ân öðrenmeye çalýþýyor. Bunlardan biri de 60 yaþýndaki ev hanýmý Zeliha Tekin. Okuma yazma bilmeyen, ev hanýmý Zeliha Tekin azmederek, komþularý ve torununun
yardýmlarýyla Kur’ân-ý Kerim’i yüzünden okumayý
öðrendi. Tekin’in Kur’ân hocalarýndan biri ise daha
11 yaþýndaki torunu Sena Kara oldu. Ankara’da ilköðretim 6. sýnýf öðrencisi olan Sena Kara, þimdi anne annesiyle birlikte Kur’ân-ý Kerim’i okumanýn hazzýný yaþýyor. Kendisi de daha 7 yaþýndayken Kur’ân-ý
Kerim’i öðrenen Sena Kara, yaz tatilinde hem derslerine çalýþýyor hem de boþ zamanlarýnda anne annesiyle birlikte Kur’ân-ý Kerim pratiði yapýyor. Okuma
yazma bilmediði halde çok kolay bir þekilde Kur’ân-ý
Kerim’i öðrenebildiðini belirten Zeliha Tekin, “Bu yaþýmda bu kadar kolay bir þekilde Kur’ân-ý Kerim’i öðrenebileceðimi söyleseler, asla inanmazdým. Ama bu
yüce kitabýn bir mu'cizesi olsa gerek, komþularým ve
torunumun yardýmlarýyla kolay bir þekilde Kur’ân-ý
Kerim’i yüzünden okumayý öðrendim. Þimdi Ramazan ayýnda kendisiyle birlikte hatim yapmak istiyoruz” ifadelerini kullandý. Yavuz Çalýþkan / Ankara
Üzerinden zodyak bot
geçen kiþi yaralandý
nMUÐLA’NIN Bodrum ilçesinde, üzerinden zodyak
bot geçen kiþi yaralandý. Alýnan bilgiye göre Belçika’da
yaþayan ve tatil için Bodrum’a gelen Tahir Mutlu, arkadaþý Muzaffer Aktaç’la, zýpkýnla balýk avlamak için
Gümbet Sahili’ne gitti. Mutlu, sahilden yaklaþýk 30
metre uzaklýkta zýpkýnla balýk avlamaya çalýþýrken üzerinden geçen bir zodyak botun ayak ve bacaðýna
çarpmasý sonucu yaralandý. Zodyak bottakiler tarafýndan bota alýnarak karaya taþýnan ve ambulansla
Gümbet’teki bir polikliniðe kaldýrýlan Mutlu’nun sað
ayak ve bacaðýnda kesikler ve zedelenmeler oluþtuðu
belirlendi. Ayaðýna ve bacaðýna dikiþ atýlan Mutlu’nun
durumunun iyi olduðu bildirildi. Mutlu,’’Zodyak botta
bulunan ve Fransýz olduklarýný öðrendiðim turistlere
beni hastaneye götürmelerini söyledim. Önce götürmek istemediler. Bende onlara elimdeki zýpkýný göstererek, ‘Zýpkýnla botunuzu delerim parçalarým’ dedim.
Bunun üzerine beni bulunduðum kayalýktan alarak polikliniðe götürdüler. Sahile yakýn yerlere botla yaklaþmasýnlar’’ dedi. Bodrum / aa
YURTKUR’dan Mersin’e yurt
nMERSÝN’DE Yüksek Öðrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (YURTKUR) Genel Müdürlüðünce, 1000 öðrenci kapasiteli yurt yaptýrýlacaðý bildirildi. Mersin Üniversitesi’nin (MEÜ) internet sitesinde yer alan habere
göre, öðrencilerin barýnma ihtiyacýný karþýlamak amacýyla, uzun süredir eksikliði hissedilen öðrenci yurdu,
Yeniþehir ilçesindeki Çiftlikköy Yerleþkesi’nde inþa edilecek. Arazi tahsisi yapýlan ve önümüzdeki günlerde temeli atýlmasý planlanan inþaat, 6 blok halinde yapýlacak
ve bloklarýn 4’ü yurt, 2’si de sosyal tesis amaçlý kullanýlacak. Yaklaþýk 40 bin metre kare alanda yürütülecek inþaatýn 18 ayda tamamlanmasý öngörülüyor. YURTKUR Genel Müdürlüðü’ne ait yurt tamamlandýðýnda
1000 öðrenci, modern ve ferah bir ortamda konaklama
olanaðýna kavuþacak. Mersin / aa
55 kilo esrar ele geçirildi
nDÝYARBAKIR’DA bir otomobilde 55 kilogram esrar
ele geçirildi. Edinilen bilgiye göre, Diyarbakýr Ýl Jandarma Komutanlýðý Kaçakçýlýk ve Organize Suçlarla
Mücadele Þube Müdürlüðü ekiplerince ‘’uyuþturucu
madde ticareti’’ yapan bir þebekeye yönelik operasyonda, Diyarbakýr’dan Ýstanbul’a gitmek üzere yola
çýkan þüpheli bir otomobil merkeze baðlý Pirinçlik
Köyünde durduruldu. Otomobilin bagaj kýsmýnda
poþetlere sarýlý 55 kilogram esrar ele geçirildi, M.Y,
E.M. ve M.K. gözaltýna alýndý. Diyarbakýr / aa
SiyahMaviKýrmýzýSarý
4
HABERLER
Kýlýçdaroðlu'nun Baþbakana ''Recep Bey'' hitabý dâvâlýk oldu.
“Recep Bey” hitabýna dâvâ
n SAKARYA’NIN Adapazarý ilçesinde bir kiþi, Baþbakan
Recep Tayyip Erdoðan’a ‘’Recep Bey’’ diye hitap ettiði
gerekçesiyle CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu
hakkýnda suç duyurusunda bulundu. Son yerel seçimlerde AKP’den Dokurcun Belediye Baþkan aday adayý
olan Cengiz Yarýmbaþ (50), Kýlýçdaroðlu’nun miting
meydanlarýnda Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’a ‘’Recep Bey’’ diye hitap etmesinin Türk milletini aþaðýlayýcý
bir tavýr olduðu gerekçesiyle Sakarya Adliyesine dilekçeyle baþvurdu. Yarýmbaþ’ýn dilekçesinde, ‘’Sayýn Kemal
Kýlýçdaroðlu’nun miting meydanlarýnda Sayýn Baþbakanýmýz Recep Tayyip Erdoðan’a ‘Recep Bey’ telâffuzunun
bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaþý olarak beni ziyadesiyle rahatsýz ettiðini ve Türk milletini aþaðýlayýcý bir tavýr sergilediðini üzülerek belirtmek isterim. Bu, baþbakan Sayýn Kýlýçdaroðlu da olsa ayný tepkiyi koyacaðýmý
bizzat belirtmek isterim’’ ifadeleri yer aldý. Yarýmbaþ,
adliye çýkýþýnda gazetecilere kiþisel olarak suç duyurusunda bulunduðunu belirterek, ‘’Türkiye Cumhuriyetinin Baþbakanýna ‘Recep Bey’ diye hitap edilmesi aðrýma
gitti’’ dedi. Yarýmbaþ, Kýlýçdaroðlu hakkýnda tazminat
davasý açacaðýný da sözlerine ekledi. Sakarya / aa
YENÝASYA / 24 AÐUSTOS 2010 SALI
HA­BER
Allah bir daha bu millete 12 Eylül’ü yaþatmasýn
ASKERLÝK görevini, 12 Eylül 1980 darbesinin
olduðu dönemde Diyarbakýr 7. Kolordu Gözaltý ve Sorgu Merkezi’nde yapan Beþir Öztaþ,
kýrýlýp dökülen, hýrpalanan, akýl almaz iþkencelere maruz kalan insanlarýn yaþadýklarýný anlattý. Ýþkence odalarýndaki çýðlýk seslerinin bir an
olsun kulaklarýndan gitmediðini söyleyen Öztaþ, “Allah bir daha bu millete 12 Eylül’ü yaþatmasýn.” temennisinde bulundu.
Öztaþ, þahitlik ettiði insanlýk dýþý iþkencelerin bir an olsun gözlerinin önünden gitmediðini, o günleri unutamadýðýný gözleri dolarak anlatttý. Bir gece sirenle birlikte içtimaya çýktýklarýný ifade eden Beþir Öztaþ, farklý bir hava olduðunu sezdiklerini fakat ne olduðunu anlamadýklarýný söyledi. Darbe olduðunu nöbette
dinledikleri radyodan öðrendiklerini belirten
Öztaþ, bir süre sonra gözaltýlarýn baþladýðýný
kadýn erkek demeden kiþilerin gece kýyafetle-
riyle gözaltýna alýndýðýný aktardý. Beþir Öztaþ
sonrasýnda yaþananlarý þöyle dile getirdi:
“Gözaltýna alýnanlarý gözleri siyah þeritlerle baðlanýyor ve Kolordu Kumutanlýðý’nýn
arka tarafýndaki bir binaya getiriliyordu. Ayaklarý kokmasýn diye çoraplarý çýkartýlýyor,
soðuk olmasýna raðmen çýplak ayakla býrakýlýyordu. Getirilenler nereye geldiklerini bilmiyor. Sorgu süreci boyunca gözleri baðlý
kalýyor. Bu da 90 günü bulabiliyordu. Komutanlarýn ellerinde önceden yazýlmýþ suç
bildirileri vardý. Herkese ayný suçlama yapýlýyordu. Bu bildiriler yüzlerine okunuyor ve
imzalamalarý isteniyordu. Gözaltýna alýnan
kiþinin hiçbir þeyden haberi yok. ‘Ya imzalarsýn ya da seni iþkenceden geçiririz.’ diyorlardý. Büyük suçlar okunuyordu, insaný idama götürebilirdi. Ýmzalamayacaðýný söyleyince birer birer iþkence odasýna alýrlardý.”
Üzerinden 30 yýl geçmesine raðmen yaþadýklarýný unutamadýðýný söyleyen Öztaþ, bir gün 60
yaþlarýnda birisini getirdiklerini, komutanlarýn
ayný suçlarý yüzüne okuduklarýný anlattý. Suçlamalarý kabul etmemesi üzerine yaþlý adamýn ellerine 200 jop vurduklarýn, adamýn ellerinde jopun oyuklar oluþturduðunu ifade etti.
Bunu yapanlarýn insanlýktan çýkmýþ durum da ol duk la rý na de ði nen Be þir Öz taþ,
“Bir insana böyle iþkenceler yapýlmaz, yapýlamaz. Hâlâ suçlamayý kabul etmezse, ‘Asma iþkencesi’ (aský) denilen bir yöntem deneniyordu. Haç þeklinde bir demir hazýrlanmýþ, iþkence yapacaklarý kiþiyi sandalyeye
çýkarýyorlardý. Kollarýndan demire baðlýyorlar, daha sonra sandalyeye tekme vuruyorlardý. Saatlerce orada asýlý kalýyordu. ‘Ýmzala
kurtul’ diye baský yapýyorlar, olumsuz cevap
alýnýrsa daha da bekletiyorlardý. Adam artýk
Ergenekon’da þahitler
dinlenmeye baþlandý
“Bir numaralý
sanýklar” akraba çýktý
n BALYOZ dâvâsýnýn bir numaralý sanýðý emekli Orgeneral Çetin Doðan ile sahte çürük raporu davasýnýn bir
numaralý sanýðý Albay Ahmet Zeki Üçok akraba çýktý.
Doðan’ýn tutuklu bulunan Üçok’un dayýsý olduðu belirtildi. Türkiye’de gündemin ilk sýralarýnda yer alan iki önemli dâvânýn bir numaralý sanýklarýnýn akraba olduðu
ortaya çýktý. Balyoz dâvâsýnýn bir numaralý sanýðý eski 1.
Ordu Komutaný Çetin Doðan ile sahte çürük raporu
davasýnýn bir numaralý sanýðý Albay Ahmet Zeki Üçok
yakýn akraba. Üçok’un Doðan’ýn kýz kardeþinin oðlu olduðu öðrenildi. Doðan, yeðeni Üçok’u Hasdal Askeri
Cezaevi’nde ziyarete de gitmiþ. Doðan, Balyoz davasýnda 18 Haziran 2010 tarihinde ikinci kez tahliye edildikten sonra yeðeni Üçok’u ziyaret ettiði belirtildi. Sahte
çürük raporu soruþturmasý kapsamýnda 26 Eylül
2009’da tutuklanan Üçok, 31 Mart 2010 tarihinde de
Ergenekon soruþturmasý kapsamýnda tutuklanmýþ ancak bir süre sonra tahliye edilmiþti. Üçok, tutuklanmadan önce TSK’ya sýzma giriþimi olarak belirtilen Karargah Evleri soruþturmasýný da yürütmüþtü. Emekli Orgeneral Çetin Doðan ise Balyoz soruþturmasý sürecinde iki kez cezaevine girmiþ ancak tahliye edilerek çýkmýþtý.
Doðan hakkýnda son olarak çýkan yakalama kararý da itiraz üzerine kaldýrýlmýþtý. Ýstanbul / cihan
Cenazede
tahriklere kapýlmýþ
n ÞEHÝT cenazesinde çelenk üzerindeki Baþbakan’ýn isminin bulunduðu yazýyý yýrtan kiþi gözaltýna alýndý. Adana Emniyet Müdürü M. Salih Kesmez, gazetecilere yaptýðý açýklamada, Adana Sabancý Merkez Camii’ndeki þehit
cenaze töreni sýrasýnda yaþanan olaylarla ilgili inceleme
baþlattýklarýný, görüntülerden tesbit çalýþmasý yürüttüklerini söyledi. Bir çelenkteki Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn isminin yazýlý olduðu kaðýdý söken Serkan T’nin
gözaltýna alýndýðýný belirten Kesmez, zanlýyý, yaptýklarý iþlemin ardýndan adliyeye sevk ettiklerini bildirdi. Zanlýnýn
ifadesinde, cenaze törenindeki genel tepkilerden tahrik
olduðu için kaðýt sökme olayýný gerçekleþtirdiðini söylediði öðrenildi. Serkan T, ifadesinin alýnmasýnýn ardýndan
Cumhuriyet Savcýsýnýn talimatýyla serbest býrakýldý. Þehit
jandarma Uzman Onbaþý Yalým’ýn, Sabancý Merkez Camii’ndeki cenaze töreninde, hükümet aleyhine slogan atan grupla polis arasýnda tartýþma yaþanmýþtý. Bir kiþi de
bir çelenkte Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn isminin
yazýlý olduðu kaðýdý sökmüþtü. Törenin ardýndan, MHP
gençlik kollarýndan olduðu belirtilen bazý kiþiler, törene
katýlan AKP milletvekillerini protesto etmiþ ve bu kiþilerle
polis arasýnda kýsa süre gerginlik yaþanmýþtý. Adana / aa
dayanamýyor bayýlýyordu. Kollarýný çözüyor
bir masaya oturtuyorlar, hafiften kendine
gelince bu sefer baþka bir iþkence yöntemini
deniyorlardý. Jop sokmalar oluyordu. Anlatmaya bile utandýðým daha çok þeyler var.
Ýnsanlara dýþkýlarýný yediriyorlar, idrarlarýný
içiriyorlardý. Bunlarý yaparken, kadýn erkek
ayýrt etmiyorlardý. Kadýnlara yapýlanlar o
kadar utanç verici ki anlatamam. Ýþkenceler
insanlýk dýþýydý” diye konuþtu.
Beþir Öztaþ sözlerini þöyle tamamladý:
“Vicdan azabý çekiyorum. Rahmetli Mehmet Âkif Ersoy, ‘Allah bu millete bir daha Ýstiklâl Marþý yazdýrmasýn’ demiþti. Ben de ‘Allah bir daha bu vatana 12 Eylül’ü yaþatmasýn’
diyorum. Bunlarý ancak gören bilir, dinlemekle, anlatmakla olmaz.” Ýstanbul / cihan
Stratejik Düþünce Enstitüsü ile Karabaðlar Sanayici ve Ýþadamlarý Derneði’nin Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde ortaklaþa düzenlediði ‘’12 Eylül: Bu Sefer Demokrasi’’
konulu panelde Demokrat Yargý Baþkaný Doç. Dr. Osman Can (ortada) konuþmacý olarak katýldý. FOTOÐRAF: CÝHAN
Yargýnýn yapýsý deðiþmeli
DEMOKRAT YARGI BAÞKANI OSMAN CAN , “YARGIYI DEÐÝÞTÝRMEDÝÐÝNÝZ, BU YAPIDAN KURTARIP BATI STANDARTLARINA ÇEKMEDÝÐÝNÝZ
SÜRECE ANAYASA DEÐÝÞÝKLÝKLERÝNÝN ANLAMI YOK’’ DEDÝ.
DEMOKRASÝ ve Özgürlük Ýçin Yargýçlar ve Savcýlar Birliði (Demokrat
Yargý) Baþkaný Doç. Dr. Osman
Can, yargýnýn deðiþtirilmediði, batý
standartlarýna getirilmediði sürece
Anayasa deðiþikliklerinin bir anlamýnýn olmayacaðýný söyledi.
Stratejik Düþünce Enstitüsü ile
Karabaðlar Sanayici ve Ýþadamlarý
Derneði’nin Tepekule Kongre ve
Sergi Merkezi’nde ortaklaþa düzenlediði ‘’12 Eylül: Bu Sefer Demokrasi’’ konulu panelde konuþan
Can, Anayasa paketinin ‘’AKP’nin
mutfaðýnda hazýrlandýðýnýn’’ iddia
edildiðini, oysa ki partiyle uzaktan
yakýndan ilgisi olmayan faktörlerin de devreye girdiðini, Demokrat Yargý olarak kendilerinin de
pakete ‘Daha fazla demokratikleþme olmadýðý’ gerekçesiyle kýzgýn
olduklarýný söyledi.
Doç. Dr. Can, Anayasa paketindeki bazý deðiþikliklerin istedikleri
gibi olmadýðýný ancak bir adým daha
ileride olduðunu, ‘Hayýr’ denmesi
halinde darbecilerin dayattýðý Anayasa’ya mahkum kalýnacaðýný ancak
bunun kabul edilmesi halinde daha
ileri noktaya gelineceðini belirtti.
BATI STANDARLARINDA
YARGI
Sorunlarýn ortaya çýkmasý sonucunda hep yargýnýn gündeme geldiðini, bunun için yargýnýn büyük önem taþýdýðýný dile getiren Can, þöyle devam etti:
‘’Peki yargý nasýl? Onun nasýl olduðunu çok iyi biliyoruz. Yargýyý
deðiþtirmediðiniz sürece, yargýyý bu
yapýdan kurtarýp Batý standartlarýna
çekmediðimiz sürece Anayasa deðiþikliklerinin anlamý yok. Anayasa’nýn anlamý yok. Bu yüzden yargý
çok önemli. Anayasa Mahkemesi
1960 darbesiyle kuruldu. Darbeyi
yapanlarýn Anayasa Mahkemesini
getirmesinin amacý parlamentoyu
kontrol etmekti. Anayasa’da Anayasa Mahkemesi üyelerinin 4-5 tanesini Cumhurbaþkaný doðrudan atayabiliyor, geri kalan yüksek mahkemenin gönderdiði adaylar arasýndan
seçiliyor. 11 tane üyedir. 4 tane de
yedeði vardýr. Darbeciler bunu uygun gördü. Bugüne kadar da yaþadýk. 367’yi, baþörtüsü kararlarýný yaþadýk. Deðiþiklik ne þimdi. 11, 17’ye
çýkarýlýyor. Cumhurbaþkaný tek belirleyici olmaktan çýkýyor.’’ Ýzmir / aa
“YÜKSEK YARGI ALT
YARGIYI EZÝYOR”
TÜRKÝYE’DE yargý hiyerarþisi olduðunu ve yüksek yargýnýn alt yargýyý ezdiðini vurgulayan Can, yapýlan deðiþiklikle yüksek yargýnýn adliyeler üzerindeki hegemonyasýnýn sona ereceðini belirterek sözlerini þöyle sürdürdü:
‘’Anayasa Mahkemesi üyelerinin 3 tanesi parlamento
tarafýndan seçiliyor. Bu 3’ünü parlamento tek baþýna
seçmiyor. 2 tanesini Sayýþtay tarafýndan gönderilen, biri
de Türkiye barolarýnýn ortak gösterdiði adaylardan seçiliyor. Cumhurbaþkanýnýn 4’ü dýþýnda geri kalanlarýn atama usulleri de ayný þekildedir. Bu yüksek yargýda kümelenmiþ olan ideolojik yapýnýn Anayasa Mahkemesini belirleme imkanýný ortadan kaldýrýyor. Onlar yine olacak ama öteki de beriki de olacak. Birkaç farklý görüþ bir araya
gelecek. O zaman ancak denge ortaya çýkabilir. O zaman
biz güvenceye kavuþabiliriz. ‘Meclis karýþtýðý zaman siyasallaþýr’ derler ya. Alman Anayasa Mahkemesinin tamamýný meclisin iki kanadý seçiyor. Ama o dünyanýn örnek aldýðý bir Anayasa Mahkemesi haline geliyor. Çünkü
o kanal üzerinden birbirini dengeliyor. Özgürlükçü ve demokratik kararlar ortaya çýkýyor. Türkiye’de toplumsal
çoðulculuk hiçbir þekilde Anayasa Mahkemesine yansýmadýðý için Türkiye’de toplumun ancak yüzde 10’unu
teskin eden yüzde 90’ýnýn saçýný baþýný yoldurtan kararlar çýkabilir ve o günkü hakimler vicdanlarý rahat olarak
karar verdiklerine inanýrlar. Bu bir problem.’’
Nabucco’da 2 ikmal
hattý onaylandý
Heron açýklamasý kamuoyuna havale
n NABUCCO Doðalgaz Boru Hattý projesi kapsamýnda,
Türkiye-Gürcistan ve Türkiye-Irak sýnýrlarýna bir ikmal hattý inþa edilecek. Konuya iliþkin yapýlan yazýlý açýklamaya göre, Nabucco Doðalgaz Boru Hattý projesinde yeni bir geliþmeye daha imza atýldý. Proje hissedarlarý Ankara’daki son yönlendirme komitesinde ikmal hattý konseptiyle ilgili bir deðiþiklik üzerinde anlaþmaya vardý. Buna göre Gürcistan ve Irak’a uzanan iki ikmal hattý onaylandý ve bunlarýn mühendislik çalýþmalarýnýn gerçekleþtirilmesi yönünde karar alýndý.
Ancak Nabucco Gas Pipeline International, bölgedeki
mevcut konjonktürden dolayý henüz Türk-Ýran sýnýrýna yönelik üçüncü bir hat planlamadýðýný açýkladý. Son
geliþmeye göre Türkiye-Gürcistan ve Türkiye-Irak sýnýrlarýna bir ikmal hattý inþa edilecek. Planlanan güzergah Azerbaycan, Türkmenistan ve Irak’tan gaz alacak Nabucco doðalgaz boru hattý için gaz temininde
alternatif tedarik kaynaklarý saðlýyor. Ankara / aa
ÝÇÝÞLERÝ Bakaný Beþir Atalay, Heron skandalý ile ilgili olarak Genelkurmay tarafýndan yapýlan açýklama hakkýnda, “Onlar artýk kamuoyunun takdiridir. Ben o konuda bir þey demeyeyim” dedi. Baþkent’te Altýndað Belediyesinin Ramazan etkinliklerine katýlan
Beþir Atalay, Tacettin Dergahý Camii’nde teravih namazý kýldý. Namaz sonrasý Bakan Atalay, vatandaþlarýn Ramazan ayýný tebrik ederek bir süre onlarla sohbet etti. Ýçiþleri Bakaný Atalay, yaptýðý açýklamada, yaklaþan referandum öncesinde tüm tedbirlerin alýndýðýný belirterek, þunlarý söyledi: “Halk oylamasý için olanca tedbirler alýnýyor, hem þehirlerde,
hem de kýrsal kesimlerde. Zaten her seçimde iç güvenlik ile ilgili tedbirler alýnýr. Þimdi de gene halk
oylamasý ile ilgili ülkemizin her köþesinde güvenlik
tedbirleri aldýk. Biliyorsunuz ben deðiþik illerde vali-
lerimizle ve güvenlik görevlilerimizle toplantý yaptým. Yani þu anda kampanya süreci de gayet huzurlu geçiyor. Herkes mitinglerini yapýyor, toplantýlarýný
yapýyor. Biz de çalýþmalarýmýzý yapýyoruz,
ben de bugün Altýndað’dayým. Gayet iyi
gidiyor. Yani vatandaþlarýmýz hür iradelerini gidip sandýða yansýtacaklar. Hiçbir
endiþeye mahal yok. Hiçbir yerde vatandaþlarýmýza baský söz konusu olamaz.” Heron skandalý sonrasýnda Genelkurmay Baþkanlýðý’nýn yapmýþ olduðu açýklama ile ilgili
Bakan Atalay, “Ben bir þey söylemeyeyim. Daha önce ‘onlar (Genelkurmay)
açýklama yapacak’ diye söylemiþtim. Açýklamayý yaptýlar” diye konuþtu. Açýklama hakkýnda kamuoyundan tepkilerin geldiði hatýrlatýlmasý üzerine Atalay,
“Onlar artýk kamuoyunun takdiridir. Ben o konuda
bir þey diyemem” cevabýný verdi. Ankara / cihan
n DANIÞTAY ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldýrýlarla ilgili davayla birleþtirilen birinci
‘’Ergenekon’’ dâvâsýnýn 153. duruþmasýnda þahitlerin dinlenmesine baþlandý. Ýstanbul 13. Aðýr Ceza Mahkemesince Silivri Ceza Ýnfaz Kurumlarý Yerleþkesi’ndeki duruþmaya emekli
Tuðgeneral Veli Küçük, Alparslan Arslan ve
Osman Yýldýrým’ýn da aralarýnda bulunduðu 25
tutuklu sanýk katýldý. Tutuksuz sanýklardan Emin Caner Yiðit, Murat Özkan, Zeki Yurdakul
Çaðman, Mete Yalazangil, Ýbrahim Benli ve gazeteci Güler Kömürcü Öztürk de duruþmada
hazýr bulundu. Tutuklu sanýklardan Ergün Poyraz ise duruþmaya gelmedi. Mahkeme Heyeti
Baþkaný Köksal Þengün yýllýk izne ayrýldýðý için
heyete baþkanlýk eden üye hakim Hasan Hüseyin Özese, þahit Orhan Kadý’yý kürsüye çaðýrdý.
Duruþma, ifade veren Kadý, tutuklu sanýklardan
Alparslan Arslan ile 2 yýl ayný evde kaldýklarýný
belirterek, Cumhuriyet Gazetesi’ne bomba atýlmasý ve Danýþtay saldýrýsýna iliþkin yargýlanan 8
sanýk ile haklarýndaki suçlamalarý basýndan takip ettiði kadarýyla bildiðini söyledi. Baþkan Özese, 1995 yýlýnda Marmara Üniversitesi Hukuk
Fakültesi’ni bitirdiðini belirten Kadý’nýn, daha
önceden ifadesinin alýnmýþ olduðunu hatýrlatarak bu ifadesini okudu. Bu arada, mahkeme salonundaki izleyici yoðunluðu sebebiyle, duruþmayý takip eden gazeteciler, avukatlarýn oturduðu bölüme alýndý. Ýstanbul / aa - cihan
KKTC için e-Devlet
protokolü imzalandý
n KKTC’de e-Devlet uygulamasýna geçiþi saðlayacak protokol, Kýbrýs’la ilgili koordinasyondan
sorumlu Devlet Bakaný Cemil Çiçek ile Ulaþtýrma Bakaný Binali Yýldýrým arasýnda imzalandý.
Ulaþtýrma Bakaný Binali Yýldýrým, Bakanlýkta
gerçekleþtirilen imza töreninde yaptýðý konuþmada, protokolün amacýnýn e-Devlet uygulamalarýnýn Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyetinde
yaygýnlaþtýrmak olduðunu belirtti. Yýldýrým,
protokolle e-Devlet hizmetlerinin TÜRKSAT
vasýtasýyla Kýbrýs’ta da gerçekleþtirilmesinin hedeflendiðini kaydetti. Türkiye’de internet kullanýmýnýn nüfusun yüzde 42’sine ulaþtýðýný belirten Yýldýrým, bunun da e-Devlet uygulamalarýnýn ne kadar önemli hale geleceðini gösterdiðini söyledi. Cemil Çiçek ise Kýbrýs meselesinin
Türkiye’nin millî meselesi olduðunu belirterek,
‘’Baþtan beri Türkiye Cumhuriyeti devleti ve
hükümetleri olarak Kýbrýs’a her türlü desteði
veriyoruz. Özellikle iktidarýmýz döneminde
Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyetine yapýlan destek her yýl artarak devam etmektedir. Bir önceki yýl katkýmýz 400 milyon dolar civarýndaydý.
Bu yýlki katkýmýz yaklaþýk 600 milyon dolar civarýnda’’ diye konuþtu. Çiçek, e-Devlet projesiyle Kýbrýs’ta daha etkin, verimli ve çaðdaþ bir
devlet hizmetinin gerçekleþmesinin saðlayacaðýný belirterek, böylece vatandaþ ve yatýrýmcý
memnuniyetinin artacaðýný söyledi. Konuþmalarýn ardýndan Cemil Çiçek ile Binali Yýldýrým,
protokolü imzaladý. Ankara / aa
5
YENÝASYA / 24 AÐUSTOS 2010 SALI
HABER
HABERLER
Baþbuð, Erdoðan’a veda etti
n GENELKURMAY Baþ­ka­ný­ Or­ge­ne­ral­ Ýl­ker­Baþ­buð,­Baþ­ba­kan­Re­cep­Tay­yip­Er­do­ðan’a­ ve­da­ zi­ya­re­tin­de­ bu­lun­du.­ Baþ­ba­kan­lýk­ Mer­kez­ Bi­na’da­ ba­sý­na­ ka­pa­lý­ ger­çek­le­þen­ gö­rüþ­me,­ 1.5­ sa­at­ sür­dü.­ Baþ­ba­kan­Er­do­ðan,­gö­rüþ­me­bi­ti­min­de­Or­ge­ne­ral­ Baþ­buð’u­ bi­na­nýn­ çý­kýþ­ ka­pý­sý­na­ ka­dar
eþ­lik­ e­de­rek­ u­ður­la­dý.­ Bu­ a­ra­da,­ Yük­sek
As­ke­rî­Þû­râ­ka­ra­rýy­la­30­A­ðus­tos­ta­ri­hin­de
e­mek­li­ye­ ay­rý­la­cak­ o­lan­ Or­ge­ne­ral­ Ha­san
Ið­sýz,­1.­Or­du­Ko­mu­tan­lý­ðý­gö­re­vi­ni­Or­ge­ne­ral­ Hay­ri­ Kýv­rý­koð­lu’na­ tö­ren­le­ tes­lim
et­ti.­Ka­ra­Kuv­vet­le­ri­Ko­mu­ta­ný­Or­ge­ne­ral
I­þýk­Ko­þa­ner’in­de­ka­týl­dý­ðý­de­vir­tes­lim­tö­re­ni,­ 1.­ Or­du­ Ko­mu­tan­lý­ðý­nýn­ Se­li­mi­ye
Kýþ­la­sý’nda­ger­çek­leþ­ti­ril­di.­­Ankara / aa
Memurun gündeminde ''yok yok''
HÜKÜMETLE TOPLU GÖRÜÞMEYE OTURAN SENDÝKALAR, ZAMMIN DIÞINDA HÝZMET KOLLARINDA BÝRÝKMÝÞ BÝRÇOK SORUNA ÇÖZÜM ARAYACAK.
KCK/TM dâvâsý için
özel duruþma salonu
n DIYARBAKIR 6.­ A­ðýr­ Ce­za­ Mah­ke­me­si’nde­ gö­rü­le­cek­ ‘’KCK/TM­ Dâ­vâ­sýn­da’’
sa­nýk­ sa­yý­sý­nýn­ faz­la­lý­ðý­ se­be­biy­le­ ad­li­ye
bi­na­sýn­da­ö­zel­bir­sa­lon­o­luþ­tu­ru­lu­yor.­E­di­n i­l en­ bil­g i­y e­ gö­r e,­ te­r ör­ ör­g ü­t ü
PKK’nýn­ ‘’KCK/Tür­k i­y e­ Mec­l i­s i
(KCK/TM)’’­ya­pý­lan­ma­sý­na­yö­ne­lik­yü­rü­tü­len­so­ruþ­tur­ma­kap­sa­mýn­da­hak­la­rýn­da
da­v a­ a­ç ý­l an­ 103’ü­ tu­t uk­l u­ 151­ sa­n ý­ð ýn
yar­gý­lan­ma­sý­i­çin­ad­li­ye­bi­na­sýn­da­ki­mev­cut­ sa­lon­la­rýn­ ye­ter­siz­ kal­ma­sý­ ü­ze­ri­ne
ad­li­ye­ bi­na­sý­nýn­ or­ta­ kýs­mýn­da­ki­ boþ­ a­lan­da­ sa­lon­ o­luþ­tu­rul­ma­sý­ i­çin­ ça­lýþ­ma
baþ­la­týl­dý.­ Di­yar­ba­kýr­ 6.­ A­ðýr­ Ce­za­ Mah­ke­me­si,­bir­sü­re­ön­ce,­18­E­kim­2010­ta­ri­hin­d e­ gö­r ü­l e­c ek­ ilk­ du­r uþ­m a­ se­b e­b iy­l e
Di­yar­ba­kýr­ Cum­hu­ri­yet­ Baþ­sav­cý­lý­ðýn­dan
yar­gý­la­ma­ i­çin­ uy­gun­ bir­ sa­lon­ te­min­ e­dil­me­si­ni­is­te­miþ­ti.­Diyarbakýr / aa
2 ilde silâh operasyonu
n SÝÝRT ve­Bit­lis’te­eþ­za­man­lý­o­la­rak­dü­zen­le­nen­ o­pe­ras­yon­da­ bir­ u­zun­ nam­lu­lu
si­lâh,­4­ta­ban­ca­i­le­2­av­tü­fe­ði­e­le­ge­çi­ril­di.­ Ýl­ Em­ni­yet­ Mü­dür­lü­ðün­den­ ya­pý­lan
ya­zý­lý­ a­çýk­la­ma­da,­ Þir­van­ ve­ köy­le­rin­de
si­lâh­ ka­çak­çý­lý­ðý­ ve­ ti­ca­re­ti­ su­çu­na­ ka­rý­þan­ þe­be­ke­ye­ yö­ne­lik­ 6­ ay­ de­vam­ e­den
ça­l ýþ­m a­ so­n u­c un­d a,­ Þir­v an­ i­l e­ Bit­l is’in
Hi­zan­ il­çe­sin­de­ 13­ ad­re­se­ o­pe­ras­yon­ ya­pýl­dý­ðý­ be­lir­til­di.­ O­pe­ras­yon­da­ bir­ u­zun
nam­lu­lu­si­lah,­4­ta­ban­ca­ve­2­av­tü­fe­ði­i­le
532­fi­þek­e­le­ge­çi­ril­di,­S.Ç,­N.Y,­F.Ç,­Y.T.
ve­ C.E.­ ya­ka­lan­dý.­ Sor­gu­la­rý­nýn­ ar­dýn­dan
mah­ke­me­ye­ sevk­ e­di­len­ zan­lý­lar­dan­ F.Ç.
ve­ Y.T.­ ser­best­ bý­ra­ký­lýr­ken,­ S.Ç,­ N.Y.­ ve
C.E.­tu­tuk­lan­dý.­­Siirt / aa
Bayar mezarý baþýnda anýldý
n TÜRKÝYE Cum­hu­ri­ye­ti’nin­3.­Cum­hur­baþ­ka­ný­Ce­lal­Ba­yar,­ve­fa­tý­nýn­24.­yý­lýn­da
Bur­sa’nýn­Gem­lik­il­çe­si­ne­bað­lý­U­mur­bey
bel­de­sin­de­ki­a­nýt­me­za­rý­ba­þýn­da­tö­ren­le­a­nýl­dý.­An­ma­tö­re­ni­ne,­Dev­let­Ba­ka­ný­Fa­ruk
Çe­lik,­Cum­hur­baþ­kan­lý­ðý­Ge­nel­Sek­re­te­ri
Mus­ta­fa­Ý­sen,­Bur­sa­Va­li­si­Þa­ha­bet­tin­Har­put,­Gem­lik­Kay­ma­ka­mý­Bi­lal­Çe­lik,­Gem­lik­Be­le­di­ye­Baþ­ka­ný­Fa­tih­Meh­met­Gü­ler,
DP­Ýl­Baþ­ka­ný­Ab­dul­lah­Bi­çer,­Ce­lal­Ba­yar’ýn­ký­zý­Ni­lü­fer­Gür­soy,­to­run­la­rý­nýn­ço­cuk­la­rý­A­li­Ýh­san­Ýz­bur­ve­Os­man­Ba­yar
Nas­ka­li,­si­ya­sî­par­ti­ve­si­vil­top­lum­ku­ru­luþ­la­rý­tem­sil­ci­le­ri­i­le­va­tan­daþ­lar­ka­týl­dý.­A­nýt
me­za­ra­çe­lenk­le­rin­su­nul­ma­sý­ve­say­gý­du­ru­þun­da­bu­lu­nul­ma­sýy­la­baþ­la­yan­tö­ren­de
Ni­lü­fer­Gür­soy,­ta­zi­ye­le­ri­ka­bul­et­ti.­Da­ha
son­ra­pro­to­kol­ü­ye­le­ri­ve­dâ­vet­li­ler,­Ce­lal
Ba­yar­Vak­fý­Mü­ze­si’ni­gez­di.­­Gemlik / aa
Yetkili sendikalar, hükümetten kaloriferci ile arþiv ve ambar memurlarýna yoðurt verilmesi gibi taleplerini masaya taþýyor.
SENDÝKALAR,­top­lu­gö­rüþ­me­ma­sa­sý­na­ma­aþ
zam­mý­nýn­dý­þýn­da­di­ðer­ta­lep­le­ri­ni­de­gün­de­me­ge­ti­ri­yor.­Yet­ki­li­sen­di­ka­lar,­hü­kü­met­ten
ka­lo­ri­fer­ci­i­le­ar­þiv­ve­am­bar­me­mur­la­rý­na­yo­ðurt­ve­ril­me­si­gi­bi­ta­lep­le­ri­ni­ma­sa­ya­ta­þý­yor.
Hiz­met­kol­la­rýn­da­en­faz­la­ü­ye­ye­sa­hip­o­la­rak
top­lu­gö­rüþ­me­yet­ki­si­a­lan­sen­di­ka­lar,­gö­rüþ­me­nin­ü­çün­cü­ve­dör­dün­cü­tur­la­rýn­da­hiz­met­kol­la­rý­na­i­liþ­kin­so­run­la­rý­ný­gün­de­me­ge­ti­re­rek­bun­la­ra­çö­züm­a­ra­ya­cak.­Sen­di­ka­lar,
geç­miþ­yýl­lar­da­çö­zül­me­yen­ki­mi­so­run­la­ra
ye­ni­le­ri­nin­ek­len­me­si­se­be­biy­le­hü­kü­me­te­ol­duk­ça­ka­ba­rýk­bir­ta­lep­lis­te­si­su­na­cak.­Yet­ki­li
sen­di­ka­lar­ve­top­lu­gö­rüþ­me­ler­de­gün­de­me
ge­ti­re­cek­le­ri­ta­lep­ler­den­ba­zý­la­rý­þöy­le:
ARÞÝV MEMURUNA YOÐURT VERÝLSÝN
Türk­ Bü­ro-Sen:­ Top­lu­ Ko­nut­ Fo­nu’ndan
þe­hit­ a­i­le­le­ri­ne,­ ma­lul­ler­ i­le­ dul­ ve­ ye­tim­le­re
ve­ri­len­ fa­iz­siz­ ko­nut­ kre­di­si­ ka­mu­da­ ça­lý­þan
en­gel­li­ per­so­ne­le­ de­ ve­ril­me­li.­ Fi­i­len­ ka­lo­ri­fer­ci,­ar­þiv­me­mu­ru,­am­bar­me­mu­ru­ve­ben­ze­ri­gö­rev­ler­de­ça­lý­þan­per­so­ne­le­kim­ya­sal­a­týk­lar­la­ yüz­ yü­ze­ ol­ma­la­rý­ sebebiyle­ yo­ðurt,
süt­ve­ril­me­li­ve­ya­kar­þý­lý­ðýn­da­üc­ret­ö­den­me­li.­Ka­mu­ça­lý­þan­la­rý­nýn,­ço­cuk­la­rý­ný,­iþ­yer­le­ri­nin­bu­lun­du­ðu­yer­ler­de­ki­o­kul­la­ra­ka­yýt­yap­tý­ra­bil­me­si­ i­çin­ dü­zen­le­me­ ya­pýl­ma­lý.­ Ka­mu
ku­rum­ve­ku­ru­luþ­la­rý,­sen­di­ka­la­rýn­tem­sil­ci­le­ri­ne,­ sen­di­ka­la­rýn­ in­ter­net­ say­fa­la­rý­na­ gi­re­bi­le­cek­ or­tam­ sað­la­ma­lý,­ bun­lar­la­ il­gi­li­ ký­sýt­la­ma­lar­kal­dý­rýl­ma­lý.
SAÐLIKÇIYA ÞÝDDETE KARÞI
YASAL DÜZENLEME
Sað­lýk-Sen: Sað­lýk­ per­so­ne­li­nin­ A­IDS,­ he­pa­tit,­ ký­rým-kon­go­ ka­na­ma­lý­ a­te­þi­ ve­ pan­de­mik­ inf­lu­en­za­ gi­bi­ mes­le­kî­ risk­le­re­ kar­þý­ fi­i­lî
hiz­met­zam­mýn­dan­fay­da­la­na­bil­me­si­sað­lan­ma­lý.­ Sað­lýk­ per­so­ne­li­nin­ as­ker­lik­ gö­re­vi­ni
sað­lýk­ per­so­ne­li­ is­tih­da­mýn­da­ güç­lük­ çe­ki­len
yer­ler­de­ya­pýl­ma­sý­sað­lan­ma­lý.­Dö­ner­ser­ma­ye­prim­le­ri­e­mek­li­ay­lý­ðý­na­yan­sý­týl­ma­lý.­Ve­kil
e­be­ve­hem­þi­re­le­re­yýl­lýk­i­zin,­ma­ze­ret­iz­ni­ve
do­ðum­iz­ni­ve­ril­me­li.
EÐÝTÝMCÝ ÝKRAMÝYE ÝSTÝYOR
Türk­E­ði­tim-Sen:­ 24­Ka­sým­Öð­ret­men­ler
Gü­nü’nde­bü­tün­e­ði­tim­ça­lý­þan­la­rý­na­bir­ma­aþ
tu­ta­rýn­da­ik­ra­mi­ye­ve­ril­me­li.­Be­den­e­ði­ti­mi­öð­ret­men­le­ri­ne­yap­týk­la­rý­her­bay­ram­ça­lýþ­ma­sý­i­çin­ek­üc­ret­ö­den­me­li.­Ve­li­top­lan­tý­la­rýn­da­gö­rev­li­o­lan­öð­ret­men­ve­yö­ne­ti­ci­le­re­gün­lük­6­sa­at­ek­ders­üc­re­ti­ve­ril­me­li.­Öð­ret­men­le­rin­mah­ru­mi­yet­böl­ge­le­rin­de­gö­rev­yap­ma­la­rý­ný­teþ­vik
et­mek­a­ma­cýy­la­bu­ra­lar­da­ça­lýþ­týk­la­rý­dö­nem­ler
i­çin­fark­lý­taz­mi­nat­ö­den­me­li.­Do­ðum­ya­pan­ve
üc­ret­siz­do­ðum­iz­ni­ne­ay­rý­lan­per­so­ne­le­i­zin
sü­re­si­bo­yun­ca­ma­a­þý­nýn­1/4’ü­o­ra­nýn­da­ma­aþ
ö­den­me­li.­Tüm­e­ði­tim­ça­lý­þan­la­rý­nýn­o­to­büs,
tren,­met­ro­ve­ben­ze­ri­hiz­met­ler­den­in­di­rim­li
o­la­rak­ya­rar­lan­ma­sý­sað­lan­ma­lý.
DÝNÎ NÝKÂH VE ELEÞTÝRÝ YASAÐI KALKSIN
Di­ya­net-Sen: Ca­mi­ler­de­din­hiz­met­le­ri­nin
da­ha­ve­rim­li­ha­le­ge­ti­ri­le­bil­me­si­i­çin­her­ca­mi­de­en­az­i­ki­gö­rev­li­hiz­met­ver­me­li.­Din­gö­rev­li­le­ri­ni­mað­dur­e­den­di­ni­ni­kah,­hü­kü­met­ic­ra­at­la­rý­ný­e­leþ­tir­me­ya­sak­la­rý­kal­dý­rýl­ma­lý.
TRT’YE SAZ VE SES SANATÇISI ALINMALI
Türk­Ha­ber-Sen: Pos­ta­da­ðý­tý­cý­la­rý­na­her­yýl
ve­ril­mek­te­o­lan­ký­ya­fet­ler­de­mir­baþ­ko­nu­mun­dan­çý­kar­tý­la­rak­üc­ret­le­ri­ö­den­me­li.­Me­sai­ta­ma­miy­le­kal­dý­rý­la­rak­ye­ter­li­per­so­nel­a­lýn­ma­lý.­Per­so­ne­lin­ka­me­ra­i­le­iz­len­me­si­nin­ya­sak­lan­ma­sý.
Kli­ma,­la­va­bo,­tu­va­let,­ý­sýn­ma,­ha­va­lan­dýr­ma­ih­ti­yaç­la­rý­kar­þý­la­na­rak­ça­lýþ­ma­þart­la­rý­i­yi­leþ­ti­ril­me­li.­TRT’de­e­mek­li­lik­ten­ve­ya­ay­rýl­ma­lar­dan
do­la­yý­ses­ve­saz­sa­nat­çý­la­rýn­da­ö­nem­li­bir­a­zal­ma­mey­da­na­gel­di.­Bu­yüz­den­ko­ro­ve­so­lo­ça­lýþ­ma­la­rý­ya­pý­la­ma­mak­ta.­Bu­nun­i­çin­ye­ter­li­sa­yý­da­saz­ve­ses­sa­nat­çý­sý­a­lýn­ma­lý.
KAÇAK MAL YAKALAYANA TEÞVÝK VERÝLSÝN
Bem-Bir-Sen: Be­le­di­ye­ve­Ýl­Ö­zel­Ý­da­re­le­rin­de
ka­çak­çý­lýk­la­mü­ca­de­le­de (kum,­ça­kýl,­LPG,­ma­den,­seb­ze,­mey­ve­ve­ben­ze­ri) per­so­ne­le­ya­ka­la­nan­ma­lýn­sa­tý­þýn­dan­el­de­e­di­len­ge­lir­den­teþ­vik
a­maç­lý­pay­ve­ril­me­li.
DEMÝRYOLCUYA ÜCRETSÝZ TREN ULAÞIMI
Türk­U­la­þým-Sen:­ TCDD­ça­lý­þan­la­rýn­dan
ban­li­yö­hat­tý­dý­þýn­da­i­ka­met­e­den­le­re­i­þe­gi­diþge­liþ­le­rin­de­ser­vis­im­kân­la­rý­sað­lan­ma­lý.­TCDD
ça­lý­þan­la­rý­na­tren­ler­de­yýl­da­2,­eþ­ve­ço­cuk­la­rý­na
1­kez­ta­ný­nan­üc­ret­siz­u­la­þým­hak­ký­ye­ni­den­ta­nýn­ma­lý.
KAMU ARAÇLARINA KASKO
E­ner­ji-Bir-Sen:­ Ma­den­fo­nu­ge­lir­le­ri­nin­ve
ne­hir­ti­pi­san­tral­iþ­le­ten­gi­ri­þim­ci­ler­den­tah­sil
e­di­len­su­kul­la­ným­be­del­le­ri­nin­bir­bö­lü­mü­il­gi­li­ku­rum­la­rýn­ça­lý­þan­la­rý­na­ve­ril­me­li.­Þe­ker
Fab­ri­ka­la­rý,­ÇAY­KUR,­Te­kel,­MKEK­ve­ben­ze­ri­mal­ü­re­ti­mi­ya­pan­ku­rum­ve­ku­ru­luþ­lar­da
gö­rev­ya­pan­ka­mu­gö­rev­li­le­ri­ne­i­ki­ma­aþ­tu­ta­rýn­dan­az­ol­ma­mak­ü­ze­re­ü­re­tim­teþ­vik­pri­mi
ö­den­me­li.­Ye­ni­ki­ra­lýk­a­raç­te­mi­ni­ko­nu­sun­da
ye­ter­li­ö­de­nek­tah­sis­e­dil­me­li­ve­ya­mev­cut­ka­mu­a­raç­la­rý­kas­ko­si­gor­ta­sý­i­le­si­gor­ta­lan­ma­lý.
GÝYÝM YARDIMI ALAY KONUSU OLMASIN
Türk­Ý­mar-Sen:­A­lay­ko­nu­su­o­lan­cü­zi­mik­tar­da­ö­de­nen­gi­yim­yar­dý­mý­gü­nün­þart­la­rý­na­gö­re
ye­ni­den­be­lir­len­me­li.­Ta­pu­si­cil­mü­dür­lük­le­rin­de
ça­lý­þan­la­ra­ma­lî­me­su­li­yet­si­gor­ta­sý­ya­pýl­ma­lý.
YANGINLA MÜCADELEYE
FÝÝLÎ HÝZMET ZAMMI
Toç-Bir-Sen: Or­man­mu­ha­fa­za­me­mur­la­rý
þe­hir­ler­de­ki­be­le­di­ye­le­re­a­it­top­lu­ta­þým­a­raç­la­rýn­dan­üc­ret­siz­ya­rar­lan­ma­lý.­Or­man­sý­nýr­lan­dýr­ma­ve­yan­gýn­la­mü­ca­de­le­de­gö­rev­ya­pan
me­mur­la­ra­ö­de­nen­faz­la­me­saî­üc­re­ti­7­ay­dan
12­a­ya­çý­ka­rýl­ma­lý.­
Ankara’ya 32 banliyö treni
Almanya Türk Toplumu:
“Opsiyon modeli” kaldýrýlsýn
n ALMANYA Türk­Top­lu­mu­(TGD)­der­ne­ði­nin­baþ­ka­ný­Ke­nan­Ko­lat,­Al­man­ya’da­do­ðan­ve­çif­te­va­tan­daþ­lýk­a­lan­göç­men­le­rin­1823­yaþ­la­rý­a­ra­sýn­da,­i­ki­va­tan­daþ­lýk­tan­bi­ri­ni
seç­mek­zo­run­da­bý­ra­kýl­ma­sý­na­i­liþ­kin­“op­si­yon­mo­de­li­nin”­kal­dý­rýl­ma­sý­ný­is­te­di.Ko­lat,
yap­tý­ðý­ya­zý­lý­a­çýk­la­ma­da,­uy­gu­la­ma­nýn­2000
yý­lýn­dan­son­ra­Al­man­ya’da­do­ðan­göç­men
ço­cuk­lar­i­çin­ge­çer­li­ol­du­ðu­nu,­1990-1999
yýl­la­rý­a­ra­sýn­da­do­ðan­ço­cuk­la­rýn­da­ö­zel­bir
uy­gu­la­may­la­çif­te­va­tan­daþ­o­la­bil­di­ði­ni­an­cak
ye­ni­uy­gu­la­ma­nýn­ne­gi­bi­et­ki­le­ri­o­la­ca­ðý­ný
bek­le­yip­gör­mek­is­te­di­ði­i­çin­ço­ðu­göç­men
gen­cin­he­nüz­bir­ka­rar­ver­me­di­ði­ni,­bu­nun
da­bü­rok­ra­tik­sý­kýþ­ma­la­rýn­ya­þan­ma­sý­na­yol
a­ça­ca­ðý­ný­kay­det­ti.­Ke­nan­Ko­lat,­“Bu­uy­gu­la­ma­sa­de­ce­da­ha­faz­la­bü­rok­ra­si­ya­rat­mak­la
kal­ma­ya­cak.­Bu­ay­rý­ca­u­yum­po­li­ti­ka­sý­a­çý­sýn­dan­da­ya­pý­cý­de­ðil.­Baþ­ka­la­rý­ka­rar­ver­mek
zo­run­da­de­ðil­ken,­söz­ko­nu­su­genç­ler­i­ki­va­tan­daþ­lýk­tan­bi­ri­ni­seç­mek­zo­run­da­bý­ra­ký­lý­yor”­yö­nün­de­gö­rüþ­be­lirt­ti.­Bü­rok­ra­tik­sý­ký­þýk­lý­ðýn,­Al­man­va­tan­daþ­lý­ðý­na­geç­mek­is­te­yen­di­ðer­in­san­la­rýn­iþ­lem­le­ri­ni­ge­cik­ti­re­ce­ði­ne­ve­böy­le­ce­Al­man­va­tan­daþ­lý­ðý­na­ge­çen­le­rin­sa­yý­sý­nýn­da­a­za­la­ca­ðý­na­dik­ka­ti­çe­ken­Ko­lat,­“E­ðer­böy­le­bir­du­ru­mun­ya­þan­ma­sý­is­ten­mi­yor­sa­hü­kü­met­da­ha­faz­la­bek­le­me­me­li­ve
he­men­ha­re­ke­te­geç­me­li”­de­di.Berlin / aa
Kayaþ ile Sincan arasýnda sefer yapacak 32 banliyö treni, Ulaþtýrma Bakaný Binali Yýldýrým’ýn katýlýmýyla Ankara Garý’nda düzenlenen törenle hizmete alýndý.
Binali Yýldýrým, törendeki konuþmasýnda, trenlerin Kayaþ-Sincan hattýnda 10 binlerce Ankaralýya hizmet vereceðini söyledi. Trenlerde her türlü konforun bulunduðunu belirten Yýldýrým, ‘’Artýk Ankara’da seyahat, bir çile olmaktan bir zevke dönüþtü. Hep bir þey söylüyoruz, insaný yücelt ki devlet yücelsin. Ne yapýyorsak
vatandaþlarýmýz, insanýmýz için yapýyoruz’’ dedi. Yeni hatlar da yaptýklarýný belirten Binali Yýldýrým, demiryollarýnda devam eden projelerin yaklaþýk 15 milyar
dolar tutarýnda olduðunu belirtti. Yýldýrým, ‘’Türkiye Cumhuriyeti tarihinin son 60 yýlýnda ilk defa yatýrým ödeneði, demiryollarýna karayollarýndan daha fazla
konulmuþtur. Bu da demiryollarýna verdiðimiz önemin bir baþka göstergesidir. Bu sene demiryollarýnýn 3 milyar TL tutarýnda bir yatýrým ödeneði var. Yetmezse
buna daha da ilave edeceðiz’’ diye konuþtu.Bakan Yýldýrým, bir yandan yeni hatlar yaparken, diðer yandan eski hatlarý yenilediklerini belirtti. Bugüne kadar 4
bin kilometre demiryolu hattýný yenilediklerini söyleyen Yýldýrým, yeni hat yapýmý için ise en az 1 milyar lira harcama yapýldýðýný ifade etti.Ankara / aa
Pozyazköy savcýlarýna tazminat davasý
POZYAZKÖY’DE e­le­ge­çi­ri­len­mü­him­ma­ta­i­liþ­kin
a­çý­lan­da­va­nýn­tu­tuk­lu­sa­ný­ðý­e­mek­li­De­niz­Bin­ba­þý
Le­vent­Bek­taþ,­so­ruþ­tur­ma­yý­yü­rü­ten­ve­id­di­a­na­me­yi­ha­zýr­la­yan­2­sav­cý­a­ley­hi­ne­top­lam­40­bin­li­ra­lýk­ma­ne­vi­taz­mi­nat­da­va­sý­aç­tý.
E­mek­li­Bin­ba­þý­Bek­taþ’ýn­a­vu­kat­la­rý­Ce­lal­Ül­gen­i­le­Hü­se­yin­Er­söz,­Cum­hu­ri­yet­sav­cý­la­rý­Er­can­Þa­fak
i­le­Mu­rat­Yön­der’den­20­bin’er­TL­ma­ne­vi­taz­mi­nat­ta­le­bi­ni­i­çe­ren­da­va­di­lek­çe­si­ni­Ýs­tan­bul­As­li­ye
Hu­kuk­Mah­ke­me­si’ne­gön­de­ril­mek­ü­ze­re­Kar­tal
nö­bet­çi­As­li­ye­Hu­kuk­Mah­ke­me­si’ne­ver­di.­A­vu­kat
Hü­se­yin­Er­söz­ta­ra­fýn­dan­ya­pý­lan­ya­zý­lý­a­çýk­la­ma­da
da,­Bek­taþ’ýn,­Ýs­tan­bul­12.­A­ðýr­Ce­za­Mah­ke­me­sin­de­sü­ren­yar­gý­la­ma­kap­sa­mýn­da­Si­liv­ri­5­No­lu­L­Ti­pi­Ce­za­e­vi’nde­yak­la­þýk­16­ay­dýr­tu­tuk­lu­ol­du­ðu­ha­týr­la­tý­la­rak,­þöy­le­de­nil­di:­‘’Bu­sü­reç­te­Cum­hu­ri­yet
sav­cý­la­rý­Er­can­Þa­fak­ve­Mu­rat­Yön­der,­Hu­ku­kun
Te­mel­Ýl­ke­le­ri,­CMK,­Ad­li­ve­Ön­le­me­A­ra­ma­la­rý
Yö­net­me­li­ði­ve­22­Ni­san­2009­ta­rih­li­Sav­cý­lýk­ta­li­ma­tý­na­ay­ký­rý­o­la­rak­ya­pý­lan­a­ra­ma­ve­el­koy­ma­iþ­lem­le­rin­de­e­le­geç­ti­ði­id­di­a­o­lu­nan­do­kü­man­la­ra
da­ya­na­rak,­mü­vek­ki­li­miz­hak­kýn­da­ya­ka­la­ma­ve­tu­-
tuk­la­ma­ted­bir­le­ri­nin­de­va­mý­na­ka­rar­ve­ril­me­si­ni
ta­lep­et­miþ,­yi­ne­ay­ný­hu­ku­ka­ay­ký­rý­do­kü­man­la­ra
da­ya­na­rak­id­di­a­na­me­ha­zýr­la­mýþ­ve­mü­vek­ki­li­mi­zin
ö­zel­ha­ya­tý­na­i­liþ­kin­hu­sus­la­ra­id­di­a­na­me­ve­ek­de­lil
kla­sör­le­rin­de­yer­ver­miþ­tir.’’
Sav­cý­la­rýn­ya­ka­la­ma­ted­bi­ri­nin­þart­la­rý­o­luþ­ma­dý­ðý­hal­de­bu­ted­bi­re­baþ­vu­ra­rak­hu­ku­ka­ay­ký­rý­ha­re­ket­et­tik­le­ri­ö­ne­sü­rü­len­a­çýk­la­ma­da,­‘’Bu­ne­den­le­hak­la­rýn­da­da­va­a­çýl­ma­sý­ve­uð­ra­ný­lan­ma­ne­vi
za­ra­rýn­taz­mi­ni­ni­ta­lep­et­me­ge­re­ði­doð­muþ­tur’’
de­nil­di.Ýstanbul / aa
HABERLER
Ahmet Türk: Ateþkes
süreci heba edilmemeli
n DEMOKRATÝK Top­lum­Kon­gre­si­ (DTK)­ Eþ­baþ­ka­ný
Ah­met­Türk,­te­rör­ör­gü­tü­nün­a­teþ­kes­i­lan­et­me­siy­le
ya­ka­la­nan­sü­re­cin­he­ba­e­dil­me­me­si­ge­rek­ti­ði­ni­söy­le­di.
Di­yar­ba­kýr’da­dü­zen­le­nen De­mok­ra­tik­Top­lum­Kon­gre­si­(DTK)­top­lan­tý­sý­so­na­er­di.­DTK­Baþ­ka­ný­Ah­met
Türk,­Ci­ger­hun­Kül­tür­Mer­ke­zin­de­so­na­e­ren­top­lan­tý­nýn­ar­dýn­dan­ga­ze­te­ci­le­re­yap­tý­ðý­a­çýk­la­ma­da,­Kon­gre
o­la­rak­si­vil­top­lum­ku­ru­luþ­la­rý­nýn,­BDP’nin­ve­de­mok­ra­tik­ka­mu­o­yu­nun­çað­rý­sý­ü­ze­ri­ne­PKK’nýn­i­lan­et­ti­ði
ey­lem­siz­lik­ka­ra­rý­ný­ce­sur­ca­ni­te­len­dir­dik­le­ri­ni,­bu­nun
top­lum­sal­ba­rý­þa­ta­ri­hi­bir­fýr­sat­sun­du­ðu­nu­kay­det­ti.
Türk,­“Çað­rý­mý­za­ya­nýt­ve­ril­me­si­mem­nu­ni­yet­ve­ri­ci
ol­mak­la­bir­lik­te­þu­an­dan­i­ti­ba­ren­ey­lem­siz­lik­ha­li­nin
kar­þý­lýk­bul­ma­sý­ve­ba­rýþ­çýl­bir­sü­re­ce­ev­ril­me­si­nin­vic­da­ni,­ah­lâ­kî­ve­si­ya­sî­so­rum­lu­lu­ðu­biz­çað­rý­da­bu­lu­nan­la­ra­a­it­tir.­Bun­dan­son­ra­ta­lep­le­ri­mi­zi­hü­kü­me­te­ve
dev­le­te­yö­nelt­mek­du­ru­mun­da­yýz”­di­ye­ko­nuþ­tu.­­Kar­deþ­ka­ný­nýn­dö­kül­me­me­si­i­çin­Tür­ki­ye­ve­Kürt­hal­ký­ný
sa­va­þa­kar­þý­çýk­ma­ya­ça­ðý­ran­Türk,­“Hü­kü­me­ti,­dev­le­ti
ve­tüm­ka­mu­o­to­ri­te­le­ri­ni­bir­kez­da­ha­as­ke­ri­ve­si­ya­si
o­pe­ras­yon­la­rý­fi­i­lî­o­la­rak­dur­dur­ma­ya­ça­ðý­rý­yo­ruz.
Geç­miþ­te­ka­çý­rýl­mýþ­fýr­sat­la­rýn­bir­kez­da­ha­te­ker­rür
et­me­me­si­i­çin­tüm­si­vil­top­lum­ku­ru­luþ­la­rý­nýn­dev­let
ve­hü­kü­me­ti­a­dým­at­ma­ya­zor­la­ya­cak­bir­yol­iz­le­me­le­ri
ge­rek­ti­ði­a­çýk­týr”­de­di.­­Diyarbakýr / cihan
Olaylý iftarla ilgili
18 kiþinin ifadesi alýndý
n SAADET Par­ti­si­Ýs­tan­bul­Ýl­Baþ­kan­lý­ðýn­ca­dü­zen­le­nen­if­tar­ye­me­ðin­de­çý­kan­o­lay­la­ra­i­liþ­kin­18­ki­þi­nin
Ba­kýr­köy­Ýl­çe­Em­ni­yet­Mü­dür­lü­ðün­de­i­fa­de­si­ne­baþ­vu­rul­du.­A­lý­nan­bil­gi­ye­gö­re,­21­A­ðus­tos­Cu­mar­te­si
gü­nü­WOW­O­tel’de­dü­zen­le­nen­if­tar­da­çý­kan­o­lay­la­rýn­ar­dýn­dan­so­ruþ­tur­ma­baþ­la­tan­Ba­kýr­köy­Cum­hu­ri­yet­Sav­cý­lý­ðý,­o­te­lin­gü­ven­lik­ka­me­ra­la­rý­nýn­gö­rün­tü­le­ri­i­le­di­ðer­ba­zý­gö­rün­tü­le­ri­in­ce­le­ye­rek,­o­lay­la­ra­ka­rý­þan­18­ki­þi­yi­tesbit­et­ti.­Sav­cý­lý­ðýn­ta­li­ma­týy­la­i­fa­de­le­ri­ne­baþ­vu­rul­mak­ü­ze­re­Ba­kýr­köy­Ýl­çe­Em­ni­yet­Mü­dür­lü­ðü­ne­ge­ti­ri­len­bu­ki­þi­ler,­Ýs­tan­bul­Gü­ven­lik­Þu­be
Mü­dür­lü­ðü­Si­ya­sî­Bü­ro­e­kip­le­ri­nin­ka­tý­lý­mýy­la­sor­gu­lan­dý.­Ý­fa­de­al­ma­iþ­le­mi­ta­mam­la­nan­ki­þi­ler­da­ha­son­ra­ser­best­bý­ra­kýl­dý.­Yet­ki­li­ler,­a­lý­nan­i­fa­de­ler­doð­rul­tu­sun­da­ve­gö­rün­tü­ler­de­ya­pý­la­cak­ye­ni­tesbit­ler­le,­pro­tes­to­o­la­yý­na­ka­rý­þan­di­ðer­ki­þi­le­rin­de­i­fa­de­le­ri­ne­baþ­vu­ru­la­ca­ðý­ný­kay­det­ti­ler.­­Ýstanbul / aa
Baydemir hakkýnda
10 yýl hapis istendi
n DÝYARBAKIR Bü­yük­þe­hir­Be­le­di­ye­Baþ­ka­ný­Os­man­Bay­de­mir­hak­kýn­da­te­rör­ör­gü­tü­PKK’ya­ka­tý­lan­16­ya­þýn­da­ki­D.K.’ya­pa­ra­yar­dý­mýn­da­bu­lun­du­ðu­id­di­a­sýy­la­10­yý­la­ka­dar­ha­pis­ta­le­biy­le­da­va­a­çýl­dý.
Bir­sü­re­ön­ce­te­rör­ör­gü­tü­PKK’dan­ka­ça­rak­gü­ven­lik­güç­le­ri­ne­tes­lim­o­lan­16­ya­þýn­da­ki­D.­K’nin­ör­gü­te­ka­týl­mak­i­çin­Di­yar­ba­kýr­Bü­yük­þe­hir­Be­le­di­ye
Baþ­ka­ný­Os­man­Bay­de­mir’den­pa­ra­yar­dý­mý­al­dýk­la­rý­ný­i­fa­de­et­me­si­ü­ze­ri­ne,­Bay­de­mir­hak­kýn­da­baþ­la­tý­lan­so­ruþ­tur­ma­ta­mam­lan­dý.­Di­yar­ba­kýr­Cum­hu­ri­yet­Baþ­sav­cý­lý­ðýn­ca­ha­zýr­la­nan­id­di­a­na­me­de,­Bay­de­mir­hak­kýn­da,­TCK’nýn­‘’Ör­güt­i­çe­ri­sin­de­ki­hi­ye­rar­þik­ya­pý­ya­da­hil­ol­ma­mak­la­bir­lik­te­ör­gü­te­bi­le­rek­ve
is­te­ye­rek­yar­dým­et­mek­su­re­tiy­le­ör­güt­ü­ye­si­ol­mak’’
su­çu­nu­kap­sa­yan­314/2.­mad­de­si­u­ya­rýn­ca­10­yý­la
ka­dar­ha­pis­ce­za­sý­is­ten­di.­Bay­de­mir’in­yar­gý­lan­ma­sý­na­ö­nü­müz­de­ki­gün­ler­de­A­ðýr­Ce­za­Mah­ke­me­sin­de­baþ­la­na­cak.­Diyarbakýr / aa
Ýmama silâhlý saldýrý
n HAKKÂRÝ’DE sa­bah­e­za­ný­ný­o­ku­duk­tan­son­ra­e­vi­ne­gi­den­i­mam,­so­kak­ta­uð­ra­dý­ðý­si­lâh­lý­sal­dý­rý­so­nu­cu­ve­fat­et­ti.­A­lý­nan­bil­gi­ye­gö­re,­Peh­li­van­Ma­hal­le­si’nde­ki­Ha­cý­Sa­it­Ca­mi­si­i­ma­mý­A­ziz­Tan,­sa­bah­e­za­ný­ný­o­ku­duk­tan­ký­sa­sü­re­son­ra­e­vi­ne­git­mek­ü­ze­re
ca­mi­den­çýk­tý.­Tan,­so­kak­ta­yü­rü­dü­ðü­sý­ra­da­kim­li­ði
he­nüz­be­lir­le­ne­me­yen­ki­þi­ya­da­ki­þi­le­rin­si­lâh­lý­sal­dý­rý­sý­na­uð­ra­dý.­Vü­cu­du­na­i­sa­bet­e­den­kur­þun­lar­la­o­lay
ye­rin­de­vefat­e­den­Tan’ýn­ce­na­ze­si,­iþ­lem­le­rin­ar­dýn­dan­Hak­kâ­ri­Dev­let­Has­ta­ne­si­ne­kal­dý­rýl­dý.­Ce­na­ze­nin,­o­top­si­i­çin­Van­Ad­lî­Týp­Mer­ke­zi­ne­gön­de­ri­le­ce­ði­bil­di­ril­di.­Böl­ge­de­in­ce­le­me­ler­de­bu­lu­nan­po­lis
e­kip­le­ri,­o­la­yýn­çok­yön­lü­a­raþ­tý­rýl­dý­ðý­ný­be­lir­te­rek,
sal­dýr­gan­la­rýn­ya­ka­lan­ma­sý­i­çin­ge­niþ­çap­lý­so­ruþ­tur­ma­baþ­la­týl­dý­ðý­ný­kay­det­ti.­Hakkâri / aa
Anguslarýn kesimine
baþlandý
n URUGUAY’DAN it­hal­e­di­len­hay­van­la­rýn­ke­si­mi­ne
baþ­lan­dý.­A­lý­nan­bil­gi­ye­gö­re,­Et­ve­Ba­lýk­Ku­ru­mu’nun
(EBK) yap­tý­ðý­i­ha­le­kap­sa­mýn­da­U­ru­gu­ay’dan­ge­ti­ri­len
n­gus­ve­He­re­ford­cin­si­a­ðýr­lýk­ta­ol­mak­ü­ze­re­top­lam
12­bin­500­a­det­da­nanýn­bir­bö­lü­mü­Bur­sa’ya­gön­de­ril­di.­TIR’lar­la­Bur­sa’ya­þu­a­na­ka­dar­bin­700­a­det
hay­van­ge­ti­ril­di­ði,­top­lam­da­3­bi­ne­ya­kýn­da­na­ge­le­ce­ði­öð­re­nil­di.­Da­na­la­rýn,­Et­Ba­lýk­Ku­ru­mu­nun­Bur­sa’da­ki­es­ki­kom­bi­na­sýn­da­ke­si­mi­ne­baþ­lan­dý.­Yet­ki­li­ler,­da­na­la­rýn­Ýs­tan­bul,­An­ka­ra,­Sa­kar­ya­ve­Es­ki­þe­hir’e
de­gön­de­ril­di­ði­ni­ve­ke­sim­le­ri­nin­sür­dü­ðü­nü­be­lir­te­rek,­12­bin­500­hay­va­nýn­ta­ma­mý­nýn­10­gün­i­çin­de
ke­si­le­rek­da­ðý­tý­la­ca­ðý­ný­söy­le­di­ler.­Sa­kar­ya’ya­ge­ti­ri­len
yak­la­þýk­3­bin­An­gus­cin­si­bü­yük­baþ­hay­va­nýn­ke­si­mi­ne­baþ­lan­dý.­U­ru­gu­ay’dan­De­rin­ce­Li­ma­ný’na­ya­na­þan­ve­i­çin­de­An­gus­cin­si­12­bin­500­bü­yük­baþ
can­lý­hay­van­ta­þý­yan­Ür­dün­ban­dý­ra­lý­‘’Al­ma­was­hi’’
ad­lý­ge­mi­den­EBK­Sa­kar­ya­Kom­bi­na­sý’na­yak­la­þýk­3
bin­hay­van­sevk­e­dil­di­­­Bursa - Sakarya / aa
6
Key ödemeleri baþladý
nKONUT E­din­dir­me­Yar­dý­mý­ (KEY)­ ö­de­me­le­ri­dün
baþ­la­dý.­Hak­sa­hip­le­ri,­TC­kim­lik­nu­ma­ra­sýn­da­ki­son­2
ra­ka­ma­gö­re,­3­Ey­lü­le­ka­dar­Zi­ra­at­Ban­ka­sý­þu­be­le­rin­den­KEY­pa­ra­la­rý­ný­a­la­bi­le­cek.­Lis­te­de­is­mi­bu­lu­nan­lar,
tah­sis­e­di­len­ö­de­me­gü­nü­nü­bek­le­me­den,­Zi­ra­at­Ban­ka­sý­ATM’le­rin­den­pa­ra­sý­ný­çe­ke­bi­le­cek.­3­Ey­lül­den
son­ra,­kim­lik­nu­ma­ra­sýn­da­ki­son­2­ra­ka­ma­ba­kýl­ma­dan,­þu­be­le­re­baþ­vu­ran­hak­sa­hip­le­ri­ne­ö­de­me­ya­pý­la­bi­le­cek.­Ýl­gi­li­ka­nun­ve­yö­net­me­lik­ge­re­ði­Tas­fi­ye­Ha­lin­de­Em­lak­Ban­ka­sý­AÞ­ta­ra­fýn­dan­bil­di­ri­len­lis­te­ler,
hak­sa­hip­li­ði­nin­tes­pi­ti­ne­e­sas­ol­mak­ü­ze­re­Res­mî­Ga­ze­te’nin­dün­ya­yým­la­nan­mü­ker­rer­sa­yý­sýn­da­i­lân­e­dil­miþ­ti.­Va­tan­daþ­la­rýn,­Zi­ra­at­Ban­ka­sý­na­baþ­vur­ma­dan
ön­ce­Res­mî­Ga­ze­te’de­ya­yým­la­nan­lis­te­ler­de­is­mi­nin
bu­lu­nup­bu­lun­ma­dý­ðý­ný­Em­lak­Ko­nut­GYO’nun
‘’www.ke­yo­de­me­le­ri.com’’­ad­re­sin­den­sor­gu­la­ma­la­rý
ge­re­ki­yor.­TC­Kim­lik­Nu­ma­ra­sý­ve­ya­ban­cý­kim­lik­nu­ma­ra­sý/ver­gi­kim­lik­nu­ma­ra­sý­i­le­ya­pý­lan­sor­gu­la­ma­so­nu­cun­da­lis­te­de­i­sim­le­ri­yer­al­ma­yan,­TC­Kim­lik­Nu­ma­ra­sý­ve­ya­ban­cý­kim­lik­nu­ma­ra­sý/ver­gi­kim­lik­nu­ma­ra­sý­nýn­bu­lun­ma­ma­sý­ya­da­KEY­hak­sa­hi­bi­ol­du­ðu­nu
ve­ö­de­me­mik­ta­rý­nýn­doð­ru­ol­ma­dý­ðý­ný­i­le­ri­sü­ren­ki­þi­le­rin,­ön­ce­lik­le­ad­la­rý­na­ö­de­me­ya­pan­ku­rum­la­ra­ (ke­sin­ti­le­ri­ni­ya­tý­ran­ku­rum­la­ra),­bu­ku­rum­lar­dan­so­nuç
a­lý­na­ma­ma­sý­du­ru­mun­da­i­se­ Sos­yal­Gü­ven­lik­Ku­ru­mu­na­(SGK)­baþ­vur­ma­la­rý­ge­re­ki­yor.­­Ankara / aa
E­KO­NO­MÝ
Balýkçýlar yeni sezona hazýrlanýyor
KARADENIZ’E ký­yý­sý­bu­lu­nan­Kýrk­la­re­li’nin­Ýð­ne­a­da­ve­Ký­yý­köy­bel­de­sin­de­ki­ba­lýk­çý­lar,­1­Ey­lül­de­baþ­la­yýp,­1­Ma­yýs­ta­so­na­e­re­cek
ye­ni­av­se­zo­nu­na­ha­zýr­la­ný­yor.­Ba­lýk­çý­ba­rý­na­ðýn­da­að­la­rý­ný­o­na­ran,­tek­ne­le­rin­ba­ký­mý­ný­ya­pan­ba­lýk­çý­lar,­ye­ni­se­zo­nun­be­re­ket­li
ol­ma­sý­ný­u­mut­e­di­yor­lar.­De­mir­köy­il­çe­si­nin­Ýð­ne­a­da­Li­man­Baþ­ka­ný­Ze­ki­Mu­am­mer­Ne­rev,­yap­tý­ðý­a­çýk­la­ma­da,­ba­lýk­çý­la­rýn­ye­ni
av­se­zo­nu­nun­a­çýl­ma­sý­ný­sa­býr­sýz­lýk­la­bek­le­di­ði­ni­söy­le­di.­Ýð­ne­a­da’nýn­ba­lýk­a­çý­sýn­dan­be­re­ket­li­ve­ba­lýk­ya­tak­la­rý­nýn­bol­bir­böl­ge
ol­du­ðu­nu­i­fa­de­e­den­Ne­rev,­ge­çen­se­zon­da­ba­lýk­çý­la­rýn­is­te­dik­le­ri­ka­zan­cý­el­de­e­de­me­dik­le­ri­ni­be­lirt­ti.­Se­zon­ön­ce­si­ol­ta­ba­lýk­çý­la­rý­nýn­ol­ta­la­rý­na­çok­sa­yý­da­pa­la­mut­ta­kýl­dý­ðý­ný­bil­di­ren­Ne­rev,’’­Bu­se­zon­bol­pa­la­mut­bek­le­ni­yor"­dedi.­­Kýrklareli / aa
DOLAR
EURO
ALTIN
C. ALTINI
DÜN
1.5210
ÖNCEKÝ GÜN
1.5020
DÜN
1.9310
ÖNCEKÝ GÜN
1.9290
DÜN
60.15
ÖNCEKÝ GÜN
59.50
DÜN
395,000
ÖNCEKÝ GÜN
398,000
p
p
p
ÝKB ile yeni pazarlara açýlacaðýz
TOBB BAÞKANI HÝSARCIKLIOÐLU, ÝSLÂM KALKINMA BANKASI ÝLE ÝÞBÝRLÝÐÝ
YAPARAK TÜRK GÝRÝÞÝMCÝLERE YENÝ PAZARLAR TEMÝN EDECEKLERÝNÝ SÖYLEDÝ.
Mülk satýþýnda deðer artýþ
beyanýný unutmayýn
nVATANDAÞLARIN, sa­týn­al­dýk­la­rý­gay­ri­men­ku­lü­5­yýl­i­çin­de­el­den­çý­kar­ma­la­rý­ha­lin­de,­o­lu­þan­de­ðer­ar­týþ­ka­zan­cý­i­çin­ge­lir­ver­gi­si­ö­de­me­si­ge­re­ki­yor.­Bu­ko­nu­da­ye­ter­li­bil­gi­ye­sa­hip­ol­ma­yan­ve­ya­be­ya­ný­u­nu­tan­bir­çok
va­tan­daþ,­ver­gi­ce­za­sýy­la­kar­þý­kar­þý­ya­ka­lý­yor.­Der­lenen
bil­gi­le­re­gö­re,­a­lýþ-sa­týþ­be­de­li­a­ra­sýn­da­ki­far­kýn­2010­yý­lý
i­çin­7­bin­700­li­ra­sý,­ver­gi­den­is­tis­na­tu­tu­lu­yor.­De­ðer­ar­týþ­ka­zan­cý­nýn­‘’sa­fi­mik­ta­rý’’,­is­tis­na­sý­ný­rý­ný­a­þý­yor­sa,­sa­tý­þýn­ya­pýl­dý­ðý­yý­lý­ta­kip­e­den­yý­lýn­Mart­a­yýn­da­yýl­lýk­be­yan­na­mey­le­be­yan­e­dil­me­si­ve­he­sap­la­na­cak­ge­lir­ver­gi­si
tu­ta­rý­nýn­Mart­ve­Tem­muz­ay­la­rý­ol­mak­ü­ze­re­2­e­þit­tak­sit­le­ö­den­me­si­ge­re­ki­yor.­Dü­zen­le­me­ye­gö­re,­2007’den
ön­ce­a­lý­nan­gay­ri­men­kul­le­rin­el­den­çý­ka­rýl­ma­sýn­da­ver­gi­len­dir­me­i­çin­4­yýl­lýk­sü­re­dik­ka­te­a­lý­ný­yor.­2007’den
son­ra­a­lý­nan­lar­da­i­se­sü­re­5­yýl­o­la­rak­uy­gu­la­ný­yor.­Bu­na
gö­re,­en­faz­la­5­yýl­dan­u­zun­sü­re­el­de­tu­tu­lan­gay­ri­men­kul­ler­i­çin­ge­lir­ver­gi­si­ö­den­me­si­ge­rek­mi­yor.­Ay­rý­ca,
gay­ri­men­ku­lün­e­þe­ve­ya­ço­cu­ða­a­lýn­ma­sý,­ö­de­me­nin­de
a­i­le­re­i­si­ta­ra­fýn­dan­ya­pýl­ma­sý­ha­lin­de­‘’i­vaz­sýz’’­ya­ni­kar­þý­lýk­sýz­in­ti­kal­söz­ko­nu­su­ol­du­ðun­dan,­du­rum,­ge­lir­ver­gi­si­de­ðil,­ve­ra­set­ve­in­ti­kal­ver­gi­si­kap­sa­mý­na­gi­ri­yor.
Gay­ri­men­kul­a­lým­sa­tým­i­þi­nin­de­vam­lý­ya­pýl­ma­sý­ha­lin­de­el­de­e­di­len­ge­lir­de­de­ðer­ar­týþ­ka­zan­cý­o­la­rak­de­ðil,
‘’ti­ca­rî­ka­zanç’’­o­la­rak­ver­gi­len­di­ri­li­yor.­­Ankara / aa
SERBEST PÝYASA
p
HA­BER­LER
YENÝASYA / 24 AÐUSTOS 2010 SALI
Hisarcýklýoðlu, Cidde'de Ýslâm Kalkýnma Bankasý yetkilileriyle görüþtü.
TÜRKÝYE O­da­lar­ ve­ Bor­sa­lar­ Bir­li­ði
(TOBB)­ i­le­ Ýs­lâm­ Kal­kýn­ma­ Ban­ka­sý
(ÝKB) a­ra­sýn­da­ iþ­bir­li­ði­nin­ uy­gu­la­ma
sü­r e­c i,­ Cid­d e’de­ ma­s a­y a­ ya­t ý­r ýl­d ý.
TOBB­ Baþ­ka­ný­ Ri­fat­ Hi­sar­cýk­lý­oð­lu,
TOBB’un­ ÝKB­ i­le­ iþ­bir­li­ði­nin,­ ÝKB­ ü­ye­si­ül­ke­le­rin­e­ko­no­mik­dö­nü­þüm­sü­re­c i­n e­ Tür­k i­y e’nin­ de­n e­y im­l e­r i­n in
ak­ta­rýl­ma­sý­ve­Türk­gi­ri­þim­ci­le­re­ye­ni
pa­zar­lar­ te­min­ et­me­si­ a­çý­sýn­dan­ son
de­re­ce­ö­nem­li­ol­du­ðu­nu­i­fa­de­et­ti.
TOBB’dan­ ya­pý­lan­ ya­zý­lý­ a­çýk­la­ma­ya­gö­re,­Ýs­lâm­Ti­ca­ret­ve­Sa­na­yi­O­da­sý­ 10.­ Yö­ne­tim­ Ku­ru­lu­ top­lan­tý­sý­na
ka­tý­lan­TOBB­Baþ­ka­ný­Hi­sar­cýk­lý­oð­lu,
Su­u­di­ A­ra­bis­tan’da­ çe­þit­li­ te­mas­lar­da
bu­l un­d u.­ Hi­s ar­c ýk­l ý­o ð­l u,­ te­m as­l a­r ý
kap­sa­mýn­da,­ ÝKB­ Baþ­ka­ný­ Dr.­ Ah­met
Mu­ham­met­A­li­i­le­TOBB­ve­ÝKB­a­ra­sýn­da­ki­iþ­bir­li­ði­pro­to­ko­lü­nün­uy­gu­la­ma­ sü­re­ci­ni­ gö­rüþ­tü.­ TOBB­ Baþ­ka­ný
Hi­sar­cýk­lý­oð­lu,­ i­ki­ ta­raf­ a­ra­sýn­da­ki­ iþ­bir­li­ði­nin,­ ben­zer­ di­li­ ko­nu­þan­ ye­ni
mu­ha­tap­lar­ o­luþ­tur­ma­sý­ ve­ ye­ni­ pa­zar­lar­te­min­et­me­si­a­çý­sýn­dan­son­de­re­ce­ö­nem­li­ol­du­ðu­nu­vur­gu­la­dý.
Hi­sar­cýk­lý­oð­lu,­ be­ra­be­rin­de­ TOBB
Yö­ne­tim­Ku­ru­lu­Say­man­Ü­ye­si­Hü­se­yin­ Ü­z ül­m ez,­ TOBB­ E­k o­n o­m i­ ve
Tek­no­lo­ji­ Ü­ni­ver­si­te­si­ Rek­tö­rü­ Prof.
Dr.­ Yü­cel­ Al­tun­ba­þak­ ve­ TE­PAV­ Di­rek­tö­rü­ Prof.­ Dr.­ Gü­ven­ Sak’tan­ o­lu­þan­he­yet­i­le­i­le­bir­lik­te­Ýs­lam­Ti­ca­ret
ve­ Sa­na­yi­ O­da­sý­ 10.­ Yö­ne­tim­ Ku­ru­lu
top­lan­tý­sý­na­da­ka­týl­dý.
y seri ilânlar
ELEMAN
2.kat, kat kaloriferli,
krediye uygun 700 TL
0536 313 81 79
n ÞOFÖRLÜÐÜ OLAN
Genç Emekli Eleman
alýnacaktýr. Ankara
(0532) 365 06 37
ACÝLEN
Þirketimiz bünyesinde
stand elemanlarý,
sekreterler, Halkla iliþkiler
uzmanlarý, muhasebeciler
ve ofis içerisinde
çalýþacak elemanlar
alýnacaktýr.
Maaþ+SSK+Yemek+Servis
0(212) 452 51 52
0(212) 452 52 34
(0534) 689 80 46
(0537) 749 18 64
ACÝL
Þirketimiz bünyesinde
çalýþtýrýlmak üzere
deneyimli deneyimsiz
(Müþteri Temsilcileri)
Halkla Ýliþkiler Sekreteri
aranmaktadýr.
1000 TL maaþ + prim + yol
+ yemek + SSK
0 (212) 452 74 01
KÝRALIK
DAÝRE
n 90 m2, 2+1, bina yaþý 5-
10 yýl arasý, 3 katlý, 3.kat,
doðalgaz sobalý kiralýk
daire 500 TL kira, 1000 TL
depozit
0536 313 81 79
n 75 m2, 1+1, 4 katlý,
1.KAT, Bina yaþý 5-10 yýl
arasý, 500 TL depozit, kira
350 TL
0212 640 58 88
n 3+1, kombili, masrafsýz, orta kat, 120 m2, bina
yaþý 5-10 yýl arasý, 3 katlý,
SATILIK
DAÝRE
n 130 m2, 2+1, 2 banyolu,
bina yaþý 11-15 yýl arasý, 3
katlý, 1.kat, kat kaloriferli,
krediye uygun, takaslý
satýlýk daire 130.000 TL
0535 231 11 96
n ÇEKME KAT teraslý
daire, 100 m2, 2+1, bina
yaþý 11-15 yýl arasý, 3 katlý,
çatý katý, doðalgazlý
80.000 TL
0543 902 18 36
n 1+1, 1.kat park cepheli,
75 m2, bina yaþý 5-10 yýl
arasý, 4 katlý, doðalgaz
sobalý, krediye uygun
satýlýk daire 60.000 TL
0212 640 58 88
n KOCATEPE'de 3+1, bina
yaþý 3, 4 katlý, 4.kat,
doðalgazlý (kombili),
krediye uygun kelepir
satýlýk daire 160.000 TL
0543 902 18 36
n 200 m2, 3+1, 2 katlý
2.kat doðalgazlý (kombi)
krediye uygun, kelepir
satýlýk daire 145.000 TL
0535 231 11 96
n 150 m2, 4+1, bina yaþý
5-10 yýl arasý, 3 katlý,
3.kat, doðalgazlý (kombi),
krediye uygun 150.000 TL
0543 902 18 36
n AKÇAOÐULLARI
ÝNÞAAT'tan 1+1'ler,
2+1'ler, 3+1'ler ve
dublexler Kurtköy'de,
Yakacýk'da, Gözdaðý'nda
% 30 peþin 40 ay vadeli
sýfýr faizli daireler.
0(216) 377 57 12
SATILIK
ARSA
n ÝZNÝK'te BAHÇELER
parseller. Doða harikasý,
yatýrýmcýlara
847 m2
7.000 TL,
1512 m2 10.000 TL,
2.203 m2 13.000 TL
Yeniþehir Orhangazi
asfaltýna cepheli
5.000 m2 25.000 TL
0(212) 249 37 61
(0532) 400 82 85
n ARNAVUTKÖY'de
SAHÝBÝNDEN imar alaný
içerisinde 300 m2,
15.000'e, 16.000'e
20.000'e, 500 m2
16.000'e, 1585 m2
40.000'e, 470 m2
25.000'e, 90.000'e
24 ay taksitle hemen
tapulu arsalar.
Ramazana özel tapu
masraflarý hediyemizdir.
0(212) 597 51 87
(0532) 717 09 75
n ORHANGAZÝ'de ÝZNÝK
Gölü manzaralý villa
arsalarý deðerli Tarým
Arazileri
(0532) 416 29 37
n ÝZNÝK'de KELEPÝR 1700
m2 göl manzaralý
(0533) 700 49 07
n ÝZNÝK'de GÖL
manzaralý 1.000 m2
Sahibinden
(0507) 318 86 32
n ÝZNÝK'te 6.200 m2 göl
manzaralý yolu, suyu,
elektriði var.
(0538) 307 98 96
n BURSA YENÝÞEHÝR'de
yakýn köylerde
2 dönümden 50 dönüme
kadar metrekaresi
2 TL'den bað, bahçe ve
arazilerimiz aylýk
taksitlerle satýlacaktýr.
Ýlgilenenlerin
Gsm: (0535) 359 39 60
(0537) 435 74 85
0(224) 773 62 65
n ÝZNÝK'de MÝMARLARA
yatýrýmcýlara göl, orman
manzaralý % 10 imarlý
üzüm baðlarý
3232 m2 16.000 TL
2327 m2 13.000 TL
847 m2 7.000 TL
15 Adet parseller
0(212) 249 37 61
(0532) 400 82 85
VASITA
n HYUNDAÝ ACCENT 1.4
Era Start, 2008 model,
30000 km'de, mavi renkli, motor hacmi (cc) 13011600 cm3, motor gücü
100 beygire kadar benzinli, manuel vites, önden
çekiþli, sedan (4 kapý),
ikinci el 18.500 TL
0212 640 58 88
n RENAULT CLÝO 1.5 DCÝ
Extreme, 2007 model,
88000 km'de, kahverengi
renkli, motor hacmi (cc)
1301-1600 cm3, motor
gücü 100 beygire kadar
dizel, manuel vites,
önden çekiþli, hatchback
5 kapý, ikinci el 19.250 TL
0543 902 18 36
rüþ­me­de,­iþ­bir­li­ði­nin;­Ýs­lâm­Kal­kýn­ma
Ban­ka­sý­ü­ye­si­ül­ke­le­rin­e­ko­no­mik­dö­nü­þ üm­ sü­r e­c i­n e­ Tür­k i­y e’nin­ de­n e­yim­le­ri­nin­ ak­ta­rýl­ma­sý­ ve­ Türk­ gi­ri­þim­ci­le­re­ ye­ni­ pa­zar­lar­ te­min­ et­me­si
ya­nýn­da,­ben­zer­iþ­di­li­ni­ko­nu­þan­ye­ni
mu­ha­tap­la­rýn­ o­luþ­tu­rul­ma­sý­ a­çý­sýn­dan­ da­ son­ de­re­ce­ ö­nem­li­ ol­du­ðu­nu
vur­g u­l a­d ý.­ Ýs­l âm­ Kal­k ýn­m a­ Ban­k a­s ý
Baþ­ka­ný­ Dr.­ Ah­met­ Mu­ham­met­ A­li,
TOBB-Ýs­lâm­Kal­kýn­ma­Ban­ka­sý­iþ­bir­li­ði­ni­ de­ðer­len­di­rir­ken,­ ‘’Tür­ki­ye’nin
e­ko­no­mik­dö­nü­þüm,­dün­ya­e­ko­no­mi­si­ne­en­teg­re­ol­ma­de­ne­yi­mi­ni­ve­O­da
yö­ne­ti­mi­i­le­gi­ri­þim­ci­lik­ko­nu­sun­da­ki
2011 YILI ÝÞBÝRLÝÐÝ PROGRAMI
A­çýk­la­ma­ya­ gö­re,­ Hi­sar­cýk­lý­oð­lu­ ve ka­pa­si­te­si­ni­ Ýs­lâm­ Kal­kýn­ma­ Ban­ka­sý
be­ra­be­rin­de­ki­ he­ye­tin­ Ýs­lâm­ Kal­kýn­- ü­ye­si­ül­ke­ler­le­pay­laþ­ma­sý,­biz­le­ri­son
ma­ Ban­ka­sý­ Baþ­ka­ný­ Dr.­ Ah­met­ Mu­- de­r e­c e­ mut­l u­ et­m ek­t e­d ir’’­ de­d i.
ham­met­ A­li­ i­le­ gö­rüþ­me­sin­de,­ 2011 TOBB­Baþ­ka­ný­Ri­fat­Hi­sar­cýk­lý­oð­lu,­Ý­yý­lý­iþ­bir­li­ði­prog­ra­mý­nýn­kap­sa­mý­tar­- KÖ­ Ge­nel­ Sek­re­te­ri­ Prof.­ Dr.­ Ek­me­tý­þýl­dý.­ Bu­na­ gö­re,­ ‘’ü­ye­ ül­ke­le­rin,­ Ti­- led­din­Ýh­sa­noð­lu­gö­rüþ­me­sin­de­de­Ýs­ca­ret­ ve­ Sa­na­yi­ O­da­la­rý­ sis­te­mi­nin, lâm­Ti­ca­ret­ve­Sa­na­yi­O­da­sý­nýn­ka­pa­gi­ri­þim­ci­lik­kül­tü­rü­nün­ve­gi­ri­þim­ci­li­- si­te­si­nin­ ge­liþ­ti­ril­me­si­ ve­ et­kin­li­ði­nin
ðin­ ge­l iþ­t i­r il­m e­s i,­ Ýs­l âm­ Kal­k ýn­m a art­tý­rýl­ma­sý­ i­le­ TOBB-Ýs­lâm­ Kal­kýn­ma
Ban­ka­sý­­i­le­Ça­lýþ­ma­U­sul­le­ri­ve­Ýþ­bir­- Ban­k a­s ý­ iþ­b ir­l i­ð i­ baþ­t a­ ol­m ak­ ü­z e­r e
li­ði­ Ým­kân­la­rý­ ko­nu­sun­da,­ Tür­ki­ye’de gün­dem­de­ki­ ko­nu­lar­ e­le­ a­lýn­dý.­ I­SE­iþ­dün­ya­sý­na­dö­nük­e­ði­tim­se­mi­ner­le­- DAK­kap­sa­mýn­da­ya­pý­lan­ça­lýþ­ma­la­rýn
ri­nin­ger­çek­leþ­ti­ril­me­si,­mes­le­kî­e­ði­ti­- et­kin­li­ði­nin­art­tý­rýl­ma­sý­da­is­ten­di.­“28min­ ge­l iþ­t i­r il­m e­s i,­ TOBB­ Güm­r ük 29­ Ey­lül­ 2010­ ta­ri­hin­de­ Ýz­mir’de­ tek­Ka­pý­la­rý­ Mo­der­ni­zas­yo­nu­ Pro­je­si­ de­- nik­ dü­zey­de­ ger­çek­leþ­ti­ri­le­cek­ Gý­da
ne­yi­mi­nin­ ü­ye­ ül­ke­le­re­ ak­ta­rýl­ma­sý, Ar­zý­ Gü­ven­li­ði­ ko­nu­lu­ top­lan­tý­da­ iþ­Ye­men’de­bir­or­ga­ni­ze­sa­na­yi­böl­ge­si­- bir­li­ði­ ya­pýl­ma­sý’’­ ko­nu­la­rý­ de­ðer­len­di­nin­ku­rul­ma­sý­gi­bi­ko­nu­lar­da­fa­a­li­yet­- ril­di.­‘’He­lal­gý­da’’­uy­gu­la­ma­sý­nýn­sis­te­ler­ger­çek­leþ­ti­ril­me­si­ka­rar­laþ­tý­rýl­dý.­­­­­­­­­ me­ o­tur­tul­ma­sý­ ko­nu­sun­da­ da­ gö­rüþ
TOBB­ Baþ­ka­ný­ Hi­sar­cýk­lý­oð­lu­ gö­- a­lýþ­­ve­ri­þin­de­bu­lu­nul­du.­­Ankara / aa
He­y et,­ Ýs­l âm­ Kal­k ýn­m a­ Ban­k a­s ý
Baþ­ka­ný­ Dr.­ Ah­met­ Mu­ham­met­ A­li,
Ýs­lâm­ Kal­kýn­ma­ Ban­ka­sý­ Baþ­kan­ Yar­dým­c ý­s ý­ Dr.­ Ah­m et­ Týk­t ýk­ ve­ Ýs­l âm
Kon­f e­r an­s ý­ Ör­g ü­t ü­ Ge­n el­ Sek­r e­t e­r i
Prof.­ Dr.­ Ek­m e­l ed­d in­ Ýh­s a­n oð­l u­ i­l e
gö­rüþ­me­ler­de­bu­lun­du.­Su­u­di­A­ra­bis­tan’da­ fa­a ­l i­y et­ gös­t e­r en­ Türk­ iþ­ a­dam­la­rýy­la­ if­tar­ ye­me­ðin­de­ bir­ a­ra­ya
ge­len­ Hi­sar­cýk­lý­oð­lu,­ Mý­sýr,­ Pa­kis­tan,
Ür­dün,­U­gan­da,­Ka­tar­ve­Ar­na­vut­luk
Ti­ca­ret­ ve­ Sa­na­yi­ O­da­sý­ baþ­kan­la­rýy­la
da­i­ki­li­gö­rüþ­me­ler­ger­çek­leþ­tir­di.
SERÝ ÝLANLARINIZ ÝÇÝN
e-mail: [email protected]
Fax: 0 (212) 515 24 81
ÇEÞÝTLÝ
n KÝRALIK DEVRE Mülk
Asya Termal Park Evleri
2+1, full mobilyalý, açýk
kapalý yüzme havuzu ,
termal jakuzi, sauna, Türk
hamamý, ücretsiz
faydalanabilen
Tarih: 11-25 Eylül 2010
Gsm: (0555) 997 02 27
n SATILIK ÝÞHANI kelepir
600 m2, 4 katlý, bina yaþý
21-25 yýl arasý, doðalgazlý
350.000 TL
0543 902 18 36
n ÇOK GÜZEL iþ yeri, alan
kazanýr 70 m2, doðalgazlý,
satýlýk iþyeri 60.000 TL
0535 231 11 96
n SATILIK DÜKKÂN 50
m2, 30.000 TL, kelepir
0536 313 81 79
n ÇOK GÜZEL merkezi
yerde iþ yeri, doðalgazlý
(merkezi) 100.000 TL
0543 902 18 36
ZAYÝ
Sürücü Belgemi
kaybettim. Hükümsüzdür.
Ýbrahim Üsün
7
YENÝASYA / 24 AÐUSTOS 2010 SALI
DÜNYA
EN FAZ LA ÇO CUK LAR ET KÝ LEN DÝ
170 milyon nüfuslu Pakistan’ýn yarýdan fazlasýný vuran sel felâketinden en fazla etkilenen çocuklar oldu. Temiz su, yiyecek ve ilâç temin edilemeyen bölgede, çocuklar salgýn hastalýkla karþý karþýyalar. Bölgede kuru alan olmadýðý için sularýn kapladýðý yerler çocuklarýn
oyun alaný haline gelmiþ durumda. Sel felâketinin etkili olduðu þehirlerden Peþaver’e baðlý Nowshare kasabasýnda, mezarlýklarýný
yüksek yerlerde yapan bazý yöre halký, selden etkilenmeyen ve kuru olan bu bölgede hayatlarýný sürdürüyorlar.
KAYIPLAR 2 BÝNÝ AÞTI
LE
E
S
S
Ü
B
O
T
O
LÜ
Ö
0
2
:
I
D
L
I
KAP
nden 20
pýlmasý yüzü
a
k
le
se
n
üsü
klaþýk 1
’DA bir otob
yetkililer, ya
ve
ri
ile
vl
PAKÝSTAN
re
gö
ki Pencap
i. Kurtarma
esimlerinde
k
a
rt
o
’ýn
kiþi vefat ett
n
kista
nduðu
kiþinin bulu
slim olan Pa
0
te
5
le
e
d
se
n
ýr
yü
yd
ö
a
rK
20 kiþinin
i Had Buzda
öndüðünü,
d
rs
te
k
eyaletindek
ra
pýla
rel yetkili
l sularýna ka
u bildirdi. Ye
n
u
ð
u
ld
o
otobüsün se
yb
e ka
kazanýn,
20 kiþinin d
çýklamada,
a
ý
ð
tý
p
ya
öldüðünü ve
e
’y
yasaklý
lefonla AFP
olduðu için
lý
p
a
k
a
yl
Ýftikar Ali, te
rý
la
rünün sel su
aklandýðýný,
otobüs þofö
sýndan kayn
a
m
a
ym
u
a
örevlilerince
yol uyarýsýn
kurtarma g
in
in
iþ
k
10
i
k
abad / aa
otobüste
lirtti. Ýslam
e
b
ý
ýn
ýð
ld
rý
kurta
TÜRK KIZILAYI BÖLGEDE— SEL felâketinin ardýndan bölgeye gelen Türk Kýzýlayý Delegasyon Baþkaný Mustafa Yýlmaz ve 7 kiþilik ekip, çalýþmalarýna baþladý. Sel bölgesinde tam donanýmlý 10-15 bin
kiþilik bir þehir oluþturulmasý için çalýþmalara baþlayan ekip, Peþaver’e baðlý Nowshera kasabasýnda 2 bin 500 kiþiye iftar paketi daðýttý. Ekip, yarýn da 40 Mevlânâ Evi kurmayý planlýyor. Önümüzdeki günlerde ise karayolu ve tren
katarlarýyla Türkiye’den yola çýkacak malzemelerin Pakistan’a ulaþmasý bekleniyor. Daha sonra bölgede konutlar yapýlacak, selzedelere gýda, saðlýk malzemeleri daðýtýlacak. Yetkililer, selzedelerin çok zor durumda olduklarýný ifade ederek, bölgede gýdadan, giyime, saðlýk malzemesinden, barýnmaya kadar her alanda yardýma ihtiyaç olduðunu kaydettiler.
FOTOÐRAFLAR: AA
PAKÝSTAN’DA CAN KAYIPLARI 2 BÝNÝ GEÇTÝ. YAKLAÞIK 40 MÝLYON ÝNSAN SELDEN ETKÝLENDÝ. ÜLKEDE YAKLAÞIK 1
MÝLYON ÝNSAN EVSÝZ KALDI. SEL BÖLGESÝNDE KOLERA GÝBÝ SALGIN HASTALIK OLMASINDAN ENDÝÞE EDÝLÝYOR.
SEL ve­Mu­son­yað­mur­la­rý­nýn­ha­ya­tý­felç­et­ti­ði­Pa­kis­tan’da,­can­ka­yýp­la­rý­nýn­2­bi­ni­geç­ti­ði,­yak­la­þýk­40
mil­yon­in­sa­nýn­sel­den­et­ki­len­di­ði­bil­di­ril­di.­Pa­kis­tan
A­fet­Kriz­Mer­ke­zi­yet­ki­li­le­rin­den­a­lý­nan­bil­gi­ye­gö­re,­sel­den­en­çok­et­ki­le­nen­Be­lu­cis­tan,­Pen­cap,
Kyber­Pakh­tun­Khwa­ve­Sint­böl­ge­le­ri­ol­du.­Sel­den
40­mil­yo­na­in­sa­nýn­et­ki­len­di­ði­böl­ge­ye,­u­la­þý­mýn
güç­lük­le­sað­lan­ma­sý,o­to­ban­la­rýn­ve­tren­ray­la­rý­nýn
su­lar­al­týn­da­kal­ma­sý­se­be­biy­le­a­ra­ma­kur­tar­ma­he­li­kop­ter­le­ri­i­le­Pa­kis­tan­Ge­nel­kur­may’ý­na­a­it­u­çak­lar
a­ra­cý­lý­ðýy­la­yar­dým­gö­tü­rü­le­bi­li­yor.­Tem­muz­a­yý­nýn
or­ta­la­rýn­dan­i­ti­ba­ren­Pa­kis­tan’ýn­dört­e­ya­le­tin­de­et­ki­li­o­lan­sel­se­be­biy­le­ta­rým­a­lan­la­rý­ve­bu­böl­ge­de­ki
alt­ya­pý­da­cid­dî­þe­kil­de­et­ki­len­di.­Ül­ke­de­ki­ta­rým­a­lan­la­rý­nýn­bü­yük­bir­bö­lü­mü­o­lan­3,2­mil­yon­hek­tar­dan­faz­la­ta­rým­a­la­ný­da­fe­la­ket­te­kul­la­ný­la­maz
ha­le­gel­di.­Sel­fe­lâ­ke­ti­yak­la­þýk­40­mil­yon­in­sa­ný­ev­siz,­aþ­sýz­bý­ra­kýr­ken,­su­yun­ya­vaþ­ya­vaþ­böl­ge­den­çe­kil­me­siy­le­ko­le­ra­baþ­ta­ol­mak­ü­ze­re­sal­gýn­has­ta­lýk
kor­ku­su­da­gün­de­me­gel­di.­Me­te­o­ro­lo­ji­yet­ki­li­le­ri
ta­ra­fýn­dan­Mu­son­yað­mur­la­rý­nýn­1-2­haf­ta­da­ha­sü­re­ce­ði­ön­gö­rü­lü­yor.­Pa­kis­tan­hü­kü­me­ti­nin­de­fe­lâ­ket­son­ra­sý­in­san­la­rýn­re­ha­bi­li­tas­yo­nu­i­çin­ça­lýþ­ma­la­ra­þim­di­den­baþ­la­dý­ðý­be­lir­ti­li­yor.­­Peþaver / aa
YARDIM
ÇALIÞMALARI
Felâketten sonra bölgeye gönderilen yardýmlar, zor þartlar altýnda selzedelere ulaþtýrýlmaya çalýþýlýyor.
FELÂKETTEN sonra baþta Türk Kýzýlayý olmak
üzere bölgeye çok sayýda yardým kuruluþu geldi. Dünyanýn dört bir yanýndan ülkeye getirilen
yardýmlar, karayolu, havaalanlarý ve demir yollarýnýn selden zarar görmesi sebebiyle afetzedelere güçlükle ulaþtýrýlýyor. Bu arada, selzedelerin barýnmasý için yapýlacak çadýr kentler ve
prefabrike evler kuru bir alanýn olmamasý sebebiyle kurulamýyor. Yetkililer, kuru alanlar oluþturmak için daðlardan ve baþka yerlerden
topladýklarý mýcýrlarla su kaplý yerleri doldurmaya çalýþýyorlar. Sel dolayýsýyla yaklaþýk 1 milyon insanýn evsiz kaldýðý belirtilirken, Pakistan
Genelkurmay Baþkanlýðýna baðlý arama kurtarma helikopterleri ve uçaklar çok sayýda insaný sel bölgelerinden tahliye ediyor. Öte yandan Türk Saðlýk Bakanlýðýnýn gönderdiði 2
sahra hastanesi de selden en fazla etkilenen
bölgelerde saðlýk hizmeti verecek.
Kýrgýzistan’da halk huzur istiyor
VERÝMLÝ top­rak­la­rý,­yük­sek­te­pe­le­ri­i­le­su­kay­nak­la­rýy­la­bi­li­nen­Fer­ga­na­va­di­sin­de­Ha­zi­ran­a­yýn­da­et­nik­ça­týþ­ma­la­rýn­ya­þan­dý­ðý­Oþ­þeh­rin­de,
Kýr­gýz­lar­ve­Öz­bek­ler­ba­rýþ­ve­hu­zur
bek­li­yor.­O­la­ða­nüs­tü­hal­i­le­ge­ce
so­ka­ða­çýk­ma­ya­sa­ðý­nýn­kalk­ma­sý­na­rað­men­Kýr­gýz­lar­i­le­Öz­bek­ler­ha­yat­la­rý­ný­kar­þý­kar­þý­ya­gel­me­den­sür­dü­rü­yor.­Kýr­gýz­lar­i­le
Öz­bek­ler­ça­týþ­ma­sý­ra­sýn­da­ya­nan­pa­zar­la­rýn­ye­ri­ne­a­çý­lan­ye­ni
me­kân­lar­da­a­lýþ­­ ve­riþ­le­ri­ni­ya­pý­yor­lar.­Mer­ke­zi­hü­kü­me­ti­i­le­u­lus­la­r­a­ra­sý­ku­rum­lar,­ben­zer­dil­ve­kül­tü­rü­pay­la­þan­i­ki­Müs­lü­man­top­lu­mu­ba­rýþ­týr­ma­ça­ba­la­rý­ný­sür­dü­rür­ken,­þim­di­lik­böl­ge­de­bu­nun­iz­le­ri­ne­rast­lan­mý­yor.­Ça­týþ­ma­ön­ce­sin­de­Oþ
þeh­rin­de­tak­si­þö­for­le­ri,­pa­zar­cý­lar,­ku­a­för­ler,­kü­çük
iþ­let­me­sa­hip­le­ri,­ka­fe­ve­res­to­ran­lar­da­ça­lý­þan­la­rýn
ve­ça­lýþ­tý­ran­la­rýn­bü­yük­ço­ðun­lu­ðu­nun­Öz­bek­a­sýl­lý­ol­du­ðu­dik­kat­çe­ker­ken,­o­lay­lar­dan­son­ra­Öz­bek­ler­bu­a­lan­lar­da
ve­þe­hir­mer­ke­zin­de­gö­rül­mü­yor.
A­i­le­si­nin­ve­ço­cuk­la­rýn­can­gü­ven­li­ðin­den­en­di­þe­du­yan­Öz­bek­ler­ha­ra­be­ye­dön­müþ­ma­hal­le­le­rin­de­ça­dýr­lar­da­ha­yat­mü­ca­de­le­si­ve­rir­ken,­yet­ki­li­ler­bin­den
faz­la­Öz­bek­i­þ­a­da­mý­nýn­þehri­terk
et­ti­ði­ni­i­fa­de­e­di­yor.
Oþ­þeh­ri­nin­gi­riþ­ve­çý­ký­þýn­da­sý­ký­a­raç­ve­kim­lik­kon­tro­lü­po­lis­ta­ra­fýn­dan­sü­rer­ken,­þe­hir­mer­ke­zin­de­ve­pa­zar­lar­da­Ka­laþ­ni­kof­si­lâh­lar­la­as­ker­ler­dev­ri­ye­ge­zi­yor.­­Oþ / aa
TEBRÝK
TAZÝYE
Muhterem kardeþlerimiz
Mehmet Günaydýn ile Seher
Günaydýn'ýn
Aliye Hanýmýn babasý ve arkadaþýmýz Yusuf Ergül'ün kayýnbabasý
Zeynel UÇAR
'ýn
vefatýný teessürle öðrendik. Merhuma Cenâb-ý Haktan rahmet ve
maðfiret diler; kederli ailesine, arkadaþýmýza ve yakýnlarýna sabr-ý cemil
niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
KAYSERÝ YENÝ ASYA OKUYUCULARI
Zehra Naz
Muhterem kardeþlerimiz
Recep Kurter ile Aliye Kurter'in
Ahsen
ismini verdikleri birer kýz
çocuklarý dünyaya gelmiþtir.
Anne ve babalarý tebrik eder,
minik yavrulara Cenâb-ý Hak'tan
hayýrlý uzun ömürler dileriz.
BALIKESÝR YENÝ ASYA
OKUYUCULARI
4 Çeçen yürüyerek
Hacca gidiyor
Çeçenistanlý 4 hacý adayý, yürüyerek kutsal topraklara gidiyor. Yaya olarak
hacca gitmek üzere yola çýkan 4 Çeçen vatandaþý, Doðubayazýt’tan Türkiye’ye
giriþ yaptý. Ellerinde Çeçenistan bayraklarý, sýrtlarýnda çantalarýyla yolda ilerleyen Çeçenler, Bitlis, Diyarbakýr, Þanlýurfa, Gaziantep ve Kilis üzerinden Suriye’ye geçiþ yapacak. Yaklaþýk 3 aydýr yürüdüklerini belirten Seyid Makeyo (35),
Zelimhan Pacigo (23), Pasuser Ýsmallof (25) ve Adem Umarof (29), eskiyi yaþatmak ve o günlerde yaþanan zorluklarý görmek için yola çýktýklarýný vurguladý. Yaklaþýk 3 ay daha yürüyeceklerini vurgulayan Çeçenler, “Ýnþallah ayný þekilde dönmek istiyoruz. Gayemiz atalarýmýzýn yaptýðý gibi seferi olarak ibadetimizi yerine getirmek. Türkiye çok iyi, Türkler çok misafirperver. Bize yemekçay ve yatma yeri konusunda yardýmcý oluyorlar” diye konuþtu. Aðrý / cihan
Ýran nükleer enerjiye
geçti, peki biz?
GENÝÞ AÇI
HALÝL ÝBRAHÝM CAN
[email protected]
ran­ ni­ha­yet­ Bu­þehr­ nük­le­er­ e­ner­ji­ san­tra­li­ni
res­men­aç­tý.­Pet­rol­ve­do­ðal­gaz­zen­gi­ni­Ý­ran,
1000­me­ga­vat­lýk­bu­san­tral­i­le­e­lek­trik­e­ner­ji­si­de­sat­ma­ya­baþ­la­ya­bi­le­cek.­
Ý­þin­i­çin­de­Rus­ya­o­lun­ca,­Ba­tý­da­faz­la­se­si­ni­çý­ka­ra­ma­dý.­Za­ten­çý­kar­ma­sý­i­çin­bir­sebep­de­yok­tu.­
Biz­bu­a­çý­lý­þý­bu­ruk­bir­duy­gu­i­çin­de­ta­kip­et­tik.­ El­bet­te­ Ý­ran’ýn­ Pa­kis­tan­ ve­ En­do­nez­ya’dan
son­ra­ Ýs­lâm­ dün­ya­sýn­da­ nük­le­er­ e­ner­ji­ ü­re­te­bi­len­ü­çün­cü­ül­ke­ol­ma­sý­ö­nem­li.­Tabiî­kay­nak­la­rýn­ git­tik­çe­ a­zal­dý­ðý­ dün­ya­mýz­da­ nük­le­er­ e­ner­ji
ü­re­tir­ha­le­ge­le­bil­mek,­ül­ke­le­rin­e­ner­ji­ge­le­ce­ði­ni­te­mi­nat­al­tý­na­al­ma­la­rý­an­la­mý­na­ge­li­yor.
Bu­ruk­lu­ðu­mu­zun­ sebebi;­ Ý­ran’dan­ da­ha­ ön­ce
nük­le­er­ e­ner­ji­ ko­nu­sun­da­ ça­lýþ­ma­ya­ baþ­la­yan
ül­ke­miz­de,­ hâ­lâ­ bu­ i­þi­ ba­þa­ra­ma­mýþ­ ol­ma­mýz.
Bir­ yan­dan­ de­mir­yo­lu­ ve­ de­niz­ yo­lu­ gi­bi­ da­ha
ye­þil,­da­ha­e­ko­no­mik­ve­da­ha­sür­dü­rü­le­bi­lir­u­la­þým­yol­la­rý­ný­ye­te­rin­ce­de­ðer­len­dir­me­ye­rek,­pet­ro­le­ ba­ðým­lý­lý­ðý­mý­zý­ sür­dü­rü­yo­ruz.­ Ö­bür­ ta­raf­tan­ da­ do­ðal­ gaz­ çev­rim­ san­tral­le­ri­nin­ sa­yý­la­rý­nýn­hýz­la­ar­ta­rak,­pa­ha­lý­ve­dý­þa­ba­ðým­lý­e­ner­ji­ü­re­ti­mi­nin­ya­pýl­ma­sý­na­göz­yu­mu­yo­ruz.­Da­ha­da
va­hi­mi,­dý­þa­ba­ðým­lý­lý­ðý­nýn­ya­ný­sý­ra­çev­re­yi­kir­let­me­si­a­çý­sýn­dan­çok­za­rar­lý­o­lan­it­hal­kö­mü­re
da­ya­lý­e­ner­ji­san­tral­le­ri­kur­du­ru­yo­ruz.
Bütün­ bun­la­rýn­ al­ter­na­ti­fi­ o­la­bi­le­cek­ nük­le­er
e­ner­ji­san­tra­li­kur­ma­i­þin­de­i­se­Ý­ran­bi­le­bi­zi­ge­ri­de­ bý­rak­tý.­ Bi­zi­ dý­þa­ ba­ðým­lý­ kay­nak­la­ra­ mah­kûm­et­mek­is­te­yen­ler,­yo­ðun­bir­pro­pa­gan­da­i­le
ka­mu­o­yu­nun­ zih­ni­ni­ de­ kir­le­ti­yor­lar.­ Çer­no­bil
ka­z a­s ý­ ba­h a­n e­ e­d i­l e­r ek,­ san­k i­ nük­l e­e r­ e­n er­j i
santral­le­ri­her­an­pat­la­ya­bi­le­cek,­et­ra­fý­ný­müt­hiþ
kir­le­ten­ san­tral­ler­ gi­bi­ lan­se­ e­di­li­yor.­ Hal­bu­ki
mo­dern­tek­no­lo­ji­ler­de­ge­rek­san­tral­le­rin­gü­ven­li­ði­ ge­rek­se­ kul­la­ný­lan­ ya­kýt­ a­týk­la­rý­nýn­ gü­ven­li
bir­ þe­kil­de­ de­po­lan­ma­sýn­da,­ ris­ki­ sý­fý­ra­ ya­kýn
dü­ze­ye­in­di­ren­tedbir­ler­a­lý­na­bi­li­yor.­
Bu­söz­le­ri­miz­den­Rus­ya­i­le­ya­pý­lan­an­laþ­ma­so­nu­cu­Rus­la­rýn­ku­ra­ca­ðý­nük­le­er­e­ner­ji­san­tra­li­nin
so­run­suz­ol­du­ðu­an­la­mý­çý­ka­rýl­ma­ma­lý­dýr.­An­laþ­ma­ya­gö­re­þir­ke­tin­ta­ma­men­Rus­la­rýn­kon­tro­lün­de­ ol­ma­sý­ (yüz­de­ 51’i­ doð­ru­dan­ Rus­la­ra­ a­it­ o­lup
ge­ri­ye­ ka­lan­ yüz­de­ 49’u­ is­te­di­ði­ þir­ke­te­ sa­ta­bi­le­cek­tir),­on­beþ­yýl­bo­yun­ca­12,35­sent­or­ta­la­ma­fi­yat­tan­ ü­re­ti­len­ bütün­ e­lek­tri­ðin­ sa­týn­ a­lýn­ma­sý
þar­tý­nýn­ ko­nul­ma­sý­ (dö­viz­ fi­yat­la­rý­nýn­ bu­ sü­re­ i­çin­de­ki­ sey­ri­ na­sýl­ kon­trol­ e­di­le­cek?),­ a­týk­la­rýn
mu­ha­fa­za­sýn­da­ön­gö­rü­len­sis­tem­gi­bi­bir­çok­sa­kýn­ca­lý­ hü­küm­ bu­lun­mak­ta­dýr.­ En­ ö­nem­li­si­ de
Rus­ tek­no­lo­ji­le­rin­de­ san­tral­ ve­ a­týk­mad­de­le­rin
gü­ven­li­ði­ne,­ di­ðer­ tek­no­lo­ji­ler­ ka­dar­ ö­nem­ ve­ril­mi­yor­ol­ma­sý­dýr.­Meselâ;­ar­týk­dün­ya­da­kim­se­nin
nük­le­er­a­týk­la­rý­ken­di­top­rak­la­rý­na­ka­bul­et­me­ye­ce­ði­ dik­ka­te­ a­lý­na­rak,­ a­týk­la­rýn­ san­tral­de­ gü­ven­li
bir­þe­kil­de­de­po­lan­ma­sý­tek­no­lo­ji­si­ne­yer­ve­ril­me­me­si­bu­nun­gös­ter­ge­si­dir.
An­cak­ de­fa­lar­ca­ i­ha­le­ye­ çý­kýl­ma­sý­na­ rað­men,
mah­ke­me­le­rin­dev­re­ye­gir­me­si,­si­ya­sal­is­tik­rar­sýz­lýk­vs­sebep­ler­le­þim­di­ye­ka­dar­bu­im­kân­dan­yok­sun­ka­lan­Tür­ki­ye’de­bu­ko­nu­da­a­dým­a­týl­ma­sý­ve
ilk­kez­bu­a­þa­ma­ya­ka­dar­ge­lin­me­si­ö­nem­li­dir.­
El­bet­te­ Tür­ki­ye’nin­ ge­rek­ hid­ro­e­lek­trik­ e­ner­ji
kay­nak­la­rý­ný,­ ge­rek­se­ rüz­gâr­ ve­ gü­neþ­ e­ner­ji­si
gi­bi­ye­ni­le­ne­bi­lir­e­ner­ji­kay­nak­la­rý­ný­so­nu­na­ka­dar­ kul­lan­ma­sý­ þart­týr.­ An­cak­ hýz­la­ sa­na­yi­le­þen
ül­ke­miz­de,­ ar­tan­ e­ner­ji­ ih­ti­ya­cý­nýn­ bu­ kay­nak­lar­la­kar­þý­lan­ma­sý­u­zun­va­de­de­im­kân­sýz­dýr.­Bu
a­çý­dan­ek­sik­de­ol­sa,­an­laþ­ma­da­çe­þit­li­a­çý­lar­dan
sa­kýn­ca­lar­ da­ bu­lun­sa,­ e­ner­ji­ san­tra­li­nin­ ku­rul­ma­sý­ve­ça­lýþ­tý­rýl­ma­sý­ö­nem­li­bir­a­dým­o­la­cak­týr.
Bu­ yüz­den­ kom­þu­mu­zun­ ba­þa­rý­sý­ný­ tak­dir­ e­di­yor,­ken­di­a­dý­mý­za­bun­ca­yý­lý­ve­kay­na­ðý­kay­bet­miþ­ol­mak­tan­do­la­yý­ü­zü­lü­yo­ruz.
Ý
Petraeus: ABD askerleri
hemen çekilmemeli
AFGANÝSTAN’DAKÝ A­me­ri­kan­ve­NA­TO­güç­le­ri­nin
ko­mu­ta­ný­A­me­ri­ka­lý­Ge­ne­ral­Da­vid­Pet­ra­e­us,­A­me­ri­kan­as­ker­le­ri­nin­Af­ga­nis­tan’dan­he­men­çe­kil­me­me­si
ge­rek­ti­ði­ni­be­lirt­ti.­Pet­ra­e­us,­BBC’ye­ver­di­ði­de­meç­te,
ge­le­cek­Tem­muz­da­çe­kil­me­sü­re­ci­baþ­la­dý­ðýn­da­A­me­ri­kan­as­ker­le­ri­nin­he­men­çe­kil­me­me­si­ge­rek­ti­ði­ni,
ABD­Baþ­ka­ný­Ba­rack­O­ba­ma’ya­bu­ko­nuy­la­il­gi­li­sa­mi­mî­teklifte­bu­lu­na­ca­ðý­ný­kay­det­ti.­Da­vid­Pet­ra­e­us,
teklifi­nin­ka­bul­ya­da­red­de­dil­me­si­nin­Baþ­kan’ýn­yet­ki­sin­de­ol­du­ðu­nu­söy­le­di.­Ge­ne­ral­Pet­ra­e­us,­Ta­li­ban
ha­re­ke­ti­nin­ki­lit­nok­ta­lar­da­dur­du­rul­du­ðu­nu­i­fa­de­e­de­rek,­mi­li­tan­la­rýn­gü­ven­li­sý­ðý­nak­la­rý­ný­im­ha­et­me­nin­ö­nem­li­ol­du­ðu­nu­vur­gu­la­dý.­Ye­ri­ni­al­dý­ðý­Ge­ne­ral
Stan­ley­McChrystal­gi­bi­gö­rev­den­a­lýn­mak­tan­en­di­þe
e­dip­et­me­di­ði­so­ru­su­na­kar­þý­lýk­da­Pet­ra­e­us,­‘’Böy­le
bir­iþ­yap­tý­ðý­nýz­da­her­za­man­son­i­þi­niz­ol­du­ðu­nu­dü­þü­nü­yor­su­nuz’’­ce­va­bý­ný­ver­di.­­Londra / aa
8
YENÝASYA / 24 AÐUSTOS 2010 SALI
RÖPORTAJ
Kanatlar aþka
uçmak içindir
GÖNÜL PINARI
ABDÝL YILDIRIM
[email protected]
a­nat,­var­lýk­la­rý­u­çu­ran­bir­va­sý­ta­dýr.­Rab­bim,­uç­ma­ye­te­ne­ði­ver­di­ði­her­mah­lû­ku­na,­o­na­uy­gun­bir­ka­nat­tak­mýþ­týr.­Kuþ­la­rýn­ ko­ca­man­ ka­nat­la­rý­ ol­du­ðu­ gi­bi,­ bö­cek­le­rin
de­min­na­cýk­ka­nat­la­rý­var­dýr.­Ke­le­be­ðin­ka­na­dý
in­ce,­ na­rin­ ve­ ziy­net­li­ i­ken,­ kar­ta­lýn­ ka­na­dý­ ol­duk­ça­ güç­lü­ ve­ a­za­met­li­dir.­ Her­ bi­ri­nin­ þek­li,
de­se­ni,­ ö­zel­li­ði­ ve­ gü­zel­li­ði­ fark­lý­dýr.­ Ya­ni­ her
ka­nat­ta­bin­sa­n'at­var­dýr.
Ka­nat,­is­ter­zî­net­li­ol­sun,­is­ter­a­zâ­met­li­ol­sun,­a­it­ol­du­ðu­be­de­ni­bir­yer­den­bir­ye­re­ta­þý­mak­i­çin­dir.­Ka­nat­sa­hi­bi­ne­re­yi­is­ter­se,­ka­nat­da­o­nu­o­ra­ya­u­çu­rur.­En­çok­da­sev­gi­li­ye
doð­ru­uç­mak­i­çin­kul­la­ný­lýr.­Bir­an­ev­vel­has­re­tin­vus­la­ta­dö­nüþ­me­si­i­çin­ka­nat­lan­mak­ge­rek­mek­te­dir.­Ýn­san­da­öy­le­de­ðil­mi?­Sev­di­ði­ne­doð­ru­yo­la­çý­kýn­ca,­ka­nat­la­nýp­uç­mak­is­te­mez­mi?­Yol­lar­ne­ka­dar­çe­tin,­ge­çit­ler­ne­ka­dar­ dar,­ dað­lar­ ne­ ka­dar­ taþ­ yü­rek­li­ ol­sa­ da,
vus­lat­ i­çin­ her­ zor­lu­ða­ gö­ðüs­ ge­ri­lir.­ Sev­gi,
aþk­ ma­ka­mý­na­ çýk­mýþ­sa,­ ar­týk­ vus­lat­ hiç­bir
en­gel­ ta­ný­maz.­ Fa­kat­ bu­ aþk,­ me­ca­zi­ de­ðil,
ha­kî­ki­aþk­ol­ma­lý­dýr.­Ýþ­te­o­za­man­aþk­yo­lun­da­çe­ki­len­a­cý­lar­â­þý­ka­lez­zet­ver­me­ye­baþ­lar.
Aþk­ a­te­þi­nin­ þid­de­ti­ art­týk­ça,­ â­þý­ðýn­ duy­du­ðu
lez­zet­ de­ ar­tar.­ Tam­ lez­zet­ al­mak­ i­çin­ bel­ki
de­ta­ma­men­yan­mak­ge­rek­mek­te­dir.­O­nun­i­çin­ â­þýk,­ a­te­þe­ doð­ru­ ka­nat­ çýr­par­ken,­ hiç­bir
za­man­ yan­ma­ kay­gý­sý­ ve­ kor­ku­su­ ta­þý­maz.
Mev­lâ­nâ­Haz­ret­le­ri­ne­“Ham­dým,­piþ­tim,­yan­dým”­de­dir­ten­aþk­bu­ol­sa­ge­rek­tir.
Söz­ ge­mi­si­ aþk­ li­ma­ný­na­ uð­ra­mýþ­ken,­ üç­ bü­yük­söz­sul­ta­ný­nýn­di­ze­le­ri­ni­ak­tar­mak­is­te­dim.
Þeyh­ Sa­di­ Þi­ra­zî,­ “Aþ­ka­ u­çar­san­ ka­nat­la­rýn­ ya­nar”­ di­yor.­ Bu­na­ mu­ka­bil­ Hz.­ Mev­lâ­nâ,­ “Aþ­ka
uç­maz­san­ ka­nat­ ne­ye­ ya­rar?” di­ye­ aþk­ a­te­þi­nin
ca­zi­be­si­ni­di­le­ge­ti­ri­yor.­Yu­nus­Em­re­de, “Aþ­ka
var­dýk­tan­ son­ra­ ka­na­da­ ne­ ge­rek­ var?” di­ye­rek
sö­zü­ta­mam­lý­yor.
Bu­ üç­ bü­yük­ in­san­ da­ bü­yük­ ha­ki­kat­ler­den,
bü­yük­ aþk­lar­dan­ söz­ et­mek­te­dir­ler.­ Bu­ aþk­ öy­le
bü­yük­tür­ ki,­ dün­ya­ öl­çü­le­ri­nin,­ ha­yat­ sý­nýr­la­rý­nýn,­ be­þe­rî­ ve­ me­câ­zî­ mu­hab­bet­le­rin­ çok­ ü­ze­rin­de­dir.­ On­lar­ per­va­ne­ mi­sâ­li­ yan­mak­tan­ lez­zet­ a­lýr­lar.­ On­la­rýn­ mak­sat­la­rý,­ Ma­but­la­rý­dýr.
Ma­b ud­l a­r ý­n a­ ka­v uþ­t uk­t an­ son­r a,­ ten­d en­ de,
can­dan­da­vaz­ge­çer­ler.
Be­di­üz­za­man­Haz­ret­le­ri­de­a­te­þe­doð­ru­ka­nat
çýr­pan­bir­â­þýk­týr.­Onun­ka­nat­la­rý,­i­lim­dir,­ce­sa­ret­tir,­fe­ra­set­ve­fe­ra­gat­tir.­Bu­ka­nat­lar­la­Kur’ân
gü­ne­þi­ne­doð­ru­u­çar,­per­va­ne­o­lur.
Ýn­g i­l iz­ Sö­m ür­g e­l er­ Ba­k a­n ý­ Glads­t o­n e’nin,
“Bu­ Kur’ân­ Müs­lü­man­la­rýn­ e­lin­de­ bu­lun­du­ðu
müd­det­çe,­ biz­ on­la­ra­ ha­ki­kî­ hâ­kim­ o­la­ma­yýz.
Ne­ya­pýp­ya­pýp,­bu­Kur’ân’ý­sü­kût­et­ti­rip­or­ta­dan­kal­dýr­ma­lý­yýz.­Ya­hut­da­Müs­lü­man­la­rý­on­dan­ so­ðut­ma­lý­yýz”­ de­di­ði­ni­ du­yun­ca,­ Be­di­üz­za­man’ýn­ ru­hun­da­ vol­kan­lar­ kay­na­ma­ya­ baþ­lar.­ “Ben­ de­ Kur’ân’ýn­ sön­mez­ ve­ sön­dü­rü­le­mez­ma­ne­vî­bir­gü­neþ­ol­du­ðu­nu­dün­ya­ya­i­lân
e­de­ce­ðim”­ di­ye­rek­ Kur’ân­ gü­ne­þi­nin­ et­ra­fýn­da
bir­ per­va­ne­ ol­ma­ya­ ka­rar­ ve­rir.­ Bu­ hiz­me­tin
ne­ ka­dar­ me­þak­ket­li,­ çi­le­li­ ve­ bu­ aþk­ a­te­þi­nin
ne­ ka­dar­ ya­ký­cý­ ol­du­ðu­nu­ bil­di­ði­ hal­de,­ aþ­ka
doð­ru­ka­nat­çýrp­ma­ya­baþ­lar.­Ar­týk­ha­ya­tý­ný­i­man­ ve­ Kur’ân­ hiz­me­ti­ne­ a­da­mýþ­týr.­ Bu­ hiz­me­ti­i­fa­e­der­ken,­çek­me­di­ði­ce­fa,­gör­me­di­ði­e­za­ kal­maz.­ A­ma­ o­ bun­la­rýn­ hiç­bi­ri­si­ne­ al­dýr­maz.­Ýn­san­la­rýn­i­ma­ný­ný­kur­tar­mak­i­çin­ken­di­ni­a­te­þe­at­mak­tan­hiç­çe­kin­mez.­
“Ben,­ce­mi­ye­tin­î­man­se­lâ­me­ti­yo­lun­da­â­hi­re­ti­mi­de­fe­dâ­et­tim.­Gö­züm­de­ne­Cen­net­sev­da­sý
var,­ne­Ce­hen­nem­kor­ku­su.­Kur’ân’ý­mýz­yer­yü­zün­de­ ce­ma­at­siz­ ka­lýr­sa,­ Cen­ne­ti­ de­ is­te­mem;
o­ra­sý­da­ba­na­zin­dan­o­lur.­Mil­le­ti­mi­zin­î­mâ­ný­ný
se­lâ­met­te­gö­rür­sem,­Ce­hen­ne­min­a­lev­le­ri­i­çin­de­ yan­ma­ya­ râ­zý­yým.­ Çün­kü­ vü­cu­dum­ ya­nar­ken,­gön­lüm­gül­gü­lis­tân­o­lur.”­
Aþk,­ a­teþ­le­ im­ti­han­dýr.­ Bu­ im­ti­ha­ný­ ba­þa­rý­ i­le
ge­çen­ler­ aþ­ka­ doð­ru­ u­çan­lar­dýr.­ Ka­nat­la­rý­nýn
yan­ma­sýn­dan­ kor­kan­lar,­ ha­ki­kî­ â­þýk­ o­la­maz­lar.
Bir­ per­va­ne­ ka­dar­ yü­rek­ ta­þý­ma­yan­la­rýn­ aþk­tan
bah­set­me­ye­hak­la­rý­yok­tur.
K
TEBRÝK
Muhterem kardeþimiz
Salih Aran ile Büþra
Hanýmefendinin izdivaçlarýný tebrik eder,
Cenâb-ý Allah'tan iki cihan saadeti dileriz.
Harun Aydýn ve ailesi
ÝSTANBUL BÜYÜK ÇEKMECE MÜFTÜSÜ MEHMET NARÝN:
‘Bediüzzaman’ýn Ýslâm’a
hizmeti örnek alýnmalýdýr’
“ÝSLÂM DÜNYASINDA SON DEVÝR DÝNÎ HAREKETLER ZÝKREDÝLDÝÐÝ ZAMAN AKLA ÝLK GELEN
ÝSÝM; BEDÝÜZZAMAN'DIR. KÝMSENÝN KUSUR BULAMADIÐI, ELEÞTÝREMEDÝÐÝ BÝR ZÂTTIR.”
ELÝF NUR KURTOÐLU
[email protected]
s­tan­bul­Bü­yük­Çek­me­ce­müf­tü­sü­Meh­met
Na­rin,­2010­Kur’ân­yý­lý­ný­de­ðer­len­dir­di.
Ça­ðý­mýz­ço­cuk­la­rý­na­Kur’ân’ý­Ke­rim­öð­re­tir­ken,­gör­sel­me­tod­lar­kul­la­nýl­ma­sý­ge­rek­ti­ði­ni­söy­le­yen­Na­rin,­Kur’ân’ýn­me­sa­jý­ný­an­la­mak­i­çin­de­gör­sel­sa­n'at­la­ra­baþ­vu­rul­ma­sý­ge­rek­ti­ði­gö­rü­þün­de…
“Ri­sâ­le-i­Nur­Kül­li­ya­tý,­her­ki­tap­lýk­ta­bu­lun­ma­sý­lâ­zým”­di­yen­Bü­yük­Çek­me­ce­Müf­tü­sü,
Ri­sâ­le-i­Nur­la­rýn­ras­ge­le­me­saj­lar­ol­ma­dý­ðý­ný­i­fa­de­e­de­rek,­“Kül­li­yat­ta­ki­bil­gi­ler­o­kun­duk­ça
an­la­þý­lýr­ki;­bir­yer­den­gel­miþ­tir,­o­ra­da­dil­len­miþ­tir­ve­sa­týr­la­ra­dö­kül­müþ­tür…”­de­di.­
Ý
Bu yýl Kur'ân yýlý olarak seçildi. Burada
amaçlanan nedir?
Ku­r'ân­yý­lý­i­le­a­maç­la­nan­Kur’ân'ý­ön­pla­na
çý­kar­ta­rak­top­lu­mun­dik­ka­ti­ni­Kur’ân-ý­Ke­rim’e­çek­mek­tir.­Bi­zim­di­ni­miz­Kur’ân­mer­kez­li­bir­din­dir.­O­nu­ge­ti­ren­de­Pey­gam­ber­E­fen­di­miz­dir­(asm).­Bu­yýl­mü­na­se­be­tiy­le­top­lu­mu­mu­za­Kur’ân’ý­kor­ku­lan­bir­ki­tap­de­ðil­de
an­la­þý­la­bi­lir­bir­kay­nak­o­la­rak­su­na­bi­lir­sek­ve
Pey­gam­ber’i­mi­zi­da­ha­i­yi­ta­ný­ta­bi­lir­sek­bel­ki­a­ma­cý­na­u­la­þa­bi­li­riz.
Peki, bu yýl nasýl deðerlendirilmeli? Neler yapýlmalý?
Kur’ân­bil­gi­de­mek­tir.­Bu­gün­yer­yü­zün­de
ön­pla­na­çý­kan­da­bil­gi­dir.­Fab­ri­ka­a­lým­sa­tý­mý­nýn­ö­te­sin­de­bil­gi­a­lý­nýp­sa­tý­lý­yor.­Bil­gi­bü­yük
bir­güç­tür.­Ku­r'ân-ý­Ke­rim­o­bil­gi­gü­cüy­le­ce­ha­let­ve­ka­ran­lý­ðý­yýrt­tý.­Kur’ân­yý­lý­mü­na­se­be­tiy­le­ca­mi­ler­de­Kur’ân­kurs­la­rýn­da­fark­lý­et­kin­lik­ler­o­lu­yor.­Bun­lar­ta­biî­ki­ye­ter­li­de­ðil.­Da­ha
da­yay­gýn­laþ­týr­mak­ge­re­kir.­
Kur’ân yýlýnda ne gibi faaliyetler oluyor?
Tür­ki­ye’nin­çe­þit­li­yer­le­rin­de­kon­fe­rans­lar
o­lu­yor.­Bü­yük­Çek­me­ce’ye­Mar­ma­ra­Ý­la­hi­yat’tan­a­ka­de­mis­yen­ler­ge­tir­dik,­in­san­la­rý­bil­gi­len­dir­dik.­Fa­kat­ye­ter­li­de­ðil.­Kur’ân­i­çin­hiç
bir­þey­ye­ter­li­de­ðil­dir.­Da­ha­çok­ol­ma­sý­lâ­zým.­
Ka­fa­ka­fa­ya­ve­rip­ye­ni­þey­ler­pro­je­ler­ü­ret­me­miz­lâ­zým.­Ço­cuk­la­ra,­genç­le­re,­yaþ­lý­la­ra,
ka­dýn­la­ra­na­sýl­u­la­þa­bi­li­riz,­te­le­viz­yo­nu­na­sýl
kul­la­na­bi­li­riz­bu­yol­da­ye­ni­ma­ter­yal­ler­le­na­sýl
a­lâ­ka­yý­bu­yö­ne­çe­ke­bi­li­riz­o­tu­rup­dü­þün­me­miz­lâ­zým.­Bu­mâ­nâ­da­Kur’ân’da­ki­kýs­sa­lar­dan
da­ha­re­ket­le­fark­lý­þey­ler­yap­mak­ge­re­ki­yor.­
Gençler için ne gibi metotlar kullanarak
Kur’ân sevdirilir?
Bu­a­sýr­in­sa­ný­sey­re­den­in­san­dýr,­gör­mek­is­te­yen­in­san­dýr.­Gör­mek­is­te­ye­ne­Kur’ân’ýn­o
cep­he­si­ni­gös­ter­me­miz­ge­re­kir.­Ör­ne­ðin­Hz.
Yu­suf­kýs­sa­sý­gör­sel­bir­kýs­sa­dýr.­As­hab-ý­Kehf
ay­ný­þe­kil­de­dir.­Ço­cuk­la­rý­mý­za­an­la­tým­la­de­ðil
de­gör­sel­ö­ge­ler­le­u­la­þa­bi­li­riz.­Kur’ân-ý­Ke­rim’de­bu­mâ­nâ­da­çok­mal­ze­me­var,­ha­dis-i
þe­rif­ler­de­bir­çok­ke­sit­var.­Bu­yýl­da­bu­nu­ön
pla­na­çý­kart­mak­ge­re­kir.­Ma­ða­ra­da­ki­üç­ar­ka­daþ­gi­bi­Ha­dis-i­Þe­rif­ler­de,­Kur’ân-ý­Ke­rim­de
geç­miþ­üm­met­ler­le­il­gi­li­ký­sa­film­o­la­bi­le­cek
bir­sü­rü­mal­ze­me­var.­Med­ya­a­ra­cý­lý­ðýy­la,
CD’ler­le,­ye­ni­kit­le­i­le­ti­þim­a­raç­la­rýy­la­genç­le­re
bun­la­rý­ak­tar­mak­ge­rek.­Kon­sep­ti­de­ðiþ­tir­mek
lâ­zým.­Es­ki­den­kon­fe­rans­ta­ko­nu­þa­ný­her­kes
din­li­yor­du;­a­ma­ar­týk­böy­le­yü­rü­mü­yor.­O­nun
ye­ri­ne­da­ha­fark­lý­yak­la­þým­lar­bul­ma­lý­yýz.­Ar­týk
her­þey­de­ðiþ­ti,­hiç­bir­þey­es­ki­si­gi­bi­de­ðil.­Fark­lý
bir­for­mat­ta­ver­me­di­ði­niz­za­man,­ken­di­ço­cu­ðu­nuz­bi­le­in­ter­ne­ti­bý­ra­kýp­si­zi­din­le­mez.
Ço­cuk­la­rý­mýz­da­ha­zi­ya­de­sey­re­de­rek­bir­þey
öð­ren­mek­is­ti­yor­lar.­Pey­gam­ber­E­fen­di­miz­de
ab­dest­al­ma­yý,­na­maz­kýl­ma­yý­Hz.­Ceb­ra­il’den
gö­re­rek­öð­ren­miþ.­Biz­de­ço­cuk­la­rý­mý­za­an­cak
bu­þe­kil­de­öð­re­te­bi­li­riz.­Bü­yük­zat­la­rýn­ya­nýn­-
Büyük Çekmece Müftüsü Mehmet Narin, 2010 Kur'’ân yýlý dolayýsýyla herkese olduðu gibi medyaya da görev düþtüðünü belirterek, “Kur’ân’a hizmette kim gayret
gösterirse, Kur’ân da ona karþýlýðýný verir• diye konuþtu.
da­du­ra­rak,­on­la­rýn­ya­þan­tý­la­rý­ný­iz­le­ye­rek,­kü­çük­bü­yük­ten­na­sýl­et­ki­le­nir?­O­nu­o­ku­ya­rak
de­ðil­gö­re­rek­öð­ren­mek­lâ­zým.­Bu­ta­ra­fa­da­ha
a­ðýr­lýk­ver­mek­ge­re­kir.­Kur’ân­yý­lý­bu­yön­de­ki
ge­liþ­me­le­re­bir­a­dým­o­la­cak­týr,­tah­min­e­di­yo­rum.­Bu­nu­ya­ka­la­ma­mýz­ge­re­kir;­çün­kü­bu
yön­de­çok­boþ­luk­var­dýr.­
Med­ya­ya­da­bu­nok­ta­da­ö­nem­li­va­zi­fe­ler
dü­þü­yor.­Ca­mi­ce­ma­a­ti­ne,­i­ma­mý­na,­müf­tü­sü­ne­her­so­rum­lu­in­sa­na­bü­yük­gö­rev­ler­dü­þü­yor.­Ku­r’â­n’a­hiz­met­te­kim­gay­ret­gös­te­rir­se
Kur’ân­da­o­na­kar­þý­lý­ðý­ný­ve­rir.­Ku­r'â­n'ýn­kar­þý­lý­ðý­hem­dün­ya,­hem­a­hi­ret­tir.­
Kur’ân’ý anlamak için sadece meal okumak yeterli midir?
An­la­ma­ya­me­al­le­baþ­la­ný­lýr­za­ten.­A­ma­me­a­li­o­ku­duk­ça­yal­nýz­ca­bu­nun­bi­ze­kâ­fi­gel­me­di­ði­ni­an­la­rýz.­Kur’ân'ýn­me­a­li­Kur’ân’a­hiz­met
e­der,­bü­tün­dil­le­re­çev­ril­me­si­lâ­zým­dýr,­a­ma
sa­de­ce­me­al­ol­maz.­Ar­ka­sýn­dan­tef­sir­ler­le,­di­ni
ter­mi­no­lo­jiy­le­des­tek­len­me­si­ge­re­kir.­Ýs­lâm­ta­ri­hi­ni­bil­me­den,­Asr-ý­Sa­a­det­dö­ne­mi­ni,­Mek­ke­Me­di­ne­kül­tü­rü­nü­i­yi­kav­ra­ma­dan­da
Kur’ân'ý­an­la­mak­müm­kün­de­ðil­dir.­Bun­lar
hep­bir­bi­ri­ni­des­tek­ler.­Sý­ra­dan­bir­in­san
Kur’ân-ý­Ke­rim’i­me­rak­et­ti­ði­za­man­her­­hal­de
Ka­dir­Bey­za­vi’yi­aç­maz,­an­la­maz­za­ten.­Ýlk­e­li­ne­al­dý­ðý­me­al­o­lur.­Za­man­la­me­al­yet­me­ye­cek­tir,­a­ma­ke­li­me­le­rin­mâ­nâ­la­rý­ný­öð­re­ne­cek­tir,­bir­üs­ta­dýn­ya­nýn­da­diz­çö­ke­cek­tir,­ya­vaþ
ya­vaþ­ta­le­be­ol­mak­is­te­ye­cek­tir.­Bü­tün­bil­gi­ler
çý­rak­ve­us­ta­i­liþ­ki­siy­le­o­lur.­Ý­yi­bir­us­ta­bul­du­ðu­za­man­o­nun­rah­le­sin­de­ol­gun­la­þý­lýr.
Fut­bol­i­yi­bir­an­tre­nör­le,­be­ra­ber­i­yi
bir­us­tay­la­ge­li­þir.­Tüm­bun­lar­la­e­mek­sarf­e­de­rek­Kur’ân’a­e­ði­lir­se
gü­zel­so­nuç­lar­o­lur.­Baþ­ka­bir­ki­tap­bir­e­ði­li­me­bir­kar­þý­lýk­ve­rir­ken­Kur’ân­fe­yiz­ve­be­re­ke­tiy­le
bi­re­bin­kar­þý­lýk­ve­rir.­Ýn­sa­nýn­yü­zün­de,­ha­ya­týn­da­her­ta­ra­fýn­da
bir­can­lý­lýk­ve­gü­zel­lik­o­lu­þur.
Her­o­ku­yuþ­ta­ilk­o­ku­yuþ­ta­ki­di­ri­li­ði­ta­ze­li­ði­de­vam­e­der.­Za­man­es­kir,­dün­ya­yaþ­la­nýr,­fa­kat­Kur’ân­hep­genç­le­þir.­
Kur’ân’ý anlama konusunda tavsiye edebileceðiniz kaynaklar
hangileridir?
Cum­hu­ri­yet­dö­ne­min­d e­k i­ El­m a­l ý­l ý
Ham­di­Ya­zýr’ýn­tef­si­-
‘‘
Bediüzzaman Said Nursî
son dönem ilim
adamlarýmýzdandýr. Kur’ân
tefsiri olan Risâle-i Nur,
geçmiþte de, bugün de, yarýn
da hararetle okunan ve
okunacak olan kitaplardandýr.
Risâle-i Nurlar her
kütüphanede olmasý gereken
eserlerdir. Onun da bir dili
vardýr. Açýp baktýðýnýzda
hemen okuyup anlayayým
diyemezsiniz.
Emek isteyen, okudukça
açýlan, gün geçtikçe anlaþýlýr
hale gelen bir eserdir.
ri­fev­ka­lâ­de­gü­zel­dir.­Kur’ân­tef­sir­le­ri­ter­cü­me
e­dil­miþ­tir.­Mu­ham­med­Sa­bu­ni’nin­Saf­ve­tü’tTe­fa­sir­gi­bi.­Di­ya­net­Ýþ­le­ri­Baþ­ka­lý­ðý’nýn­ha­zýr­la­mýþ­ol­du­ðu­tef­sir­ça­lýþ­ma­la­rý­var­dýr.­Da­ha­da
i­le­ri­de­ça­lýþ­ma­lar­o­la­cak­týr.­Na­sýl­ki­ma­te­ma­ti­ði­an­la­ya­bil­mek­i­çin­ma­te­ma­ti­ðin­ter­mi­no­lo­ji­si­ni­i­yi­bil­me­miz­ge­re­kir,­o­nun­gi­bi­Kur’ân'ýn
da­bir­di­li­var­dýr.­Kur’ân'ý­an­la­ya­bil­mek­i­çin
Kur’ân­kav­ram­la­rý­ný­Kur’ân­di­li­ni­bil­me­miz­lâ­zým.­­
Çaðýmýzýn tefsiri Risâle-i Nur size ne ifade ediyor?
Be­di­üz­za­man­Sa­id­Nur­sî­son­dö­nem­i­lim­a­dam­la­rý­mýz­dan­dýr.­Kur’ân­tef­si­ri­o­lan­Ri­sâ­le-i
Nur,­geç­miþ­te­de,­bu­gün­de­ya­rýn­da­ha­ra­ret­le
o­ku­nan­ve­o­ku­na­cak­o­lan­ki­tap­lar­dan­dýr.­Ri­sâ­le-i­Nur­lar­her­kü­tüp­ha­ne­de­ol­ma­sý­ge­re­ken­e­ser­ler­dir.­O­nun­da­bir­di­li­var­dýr.­A­çýp­bak­tý­ðý­nýz­da­he­men­o­ku­yup­an­la­ya­yým­di­ye­mez­si­niz.
E­mek­is­te­yen,­o­ku­duk­ça­a­çý­lan,­gün­geç­tik­çe
an­la­þý­lýr­ha­le­ge­len­bir­e­ser­dir.­Ý­yi­ce­o­ku­du­ðu­muz­za­man­an­la­rýz­ki;­gö­nü­le­ak­mýþ­bil­gi­ler
ras­ge­le­bil­gi­ler­de­ðil­dir.­Bir­yer­den­gel­miþ­tir,­o­ra­da­dil­len­miþ­tir,­sa­týr­la­ra­dö­kül­müþ­tür…­Bu­gü­ne­ka­dar­da­gel­miþ­tir.­Çe­þit­li­dün­ya­dil­le­ri­ne
ter­cü­me­e­di­len­Ri­sâ­le­leri­her­gün­in­san­lar­ev­le­rin­de,­mec­lis­ler­de­o­ku­mak­ta­dýr.­
Üs­ta­dýn­Ýslâma­hiz­met­ko­nu­sun­da­ki­gay­re­ti
ör­nek­a­lýn­ma­lý­dýr.­Ýslâm­dün­ya­sýn­da­son­de­vir
di­nî­ha­re­ket­ler­zik­re­dil­di­ði­za­man­ak­la­ilk­ge­len­i­sim;­Be­di­üz­za­man’dýr.­Kim­se­nin­ku­sur
bu­la­ma­dý­ðý,­e­leþ­ti­re­me­di­ði­bir­zat­týr.­Za­ten­ne
di­ye­bi­lir­ler­ki­ne­yap­mýþ­týr?­Çok­mal­top­la­mýþ­týr­de­se­ler,­dün­ya­lýk­hiç­bir­­þey­top­la­ma­mýþ­týr.­Zevk-ü­se­fa­sý­yok­tur.­Ýslâm­dün­ya­sý­i­çin­fay­da­dan­baþ­ka­bir­þey­yap­ma­mýþ­týr.
A­ma­i­lim­a­dam­la­rý­her­da­im­sý­kýn­tý
çek­miþ­tir.­Ya­ni­bu­yol­böy­le­bir­yol­dur.
O­ge­le­ne­ði­de­vam­et­ti­ren­ler,­baþ­tan­ra­ha­ta­de­ðil­zo­ra­ta­lip­ol­muþ­lar­dýr.­Yaz­lý­ðým­ol­sun,­kýþ­lý­ðým­ol­sun,­pan­to­lo­num
ü­tü­lü­ol­sun,­kar­ným­tok­ol­sun­dü­þün­ce­le­ri­bi­zim­dün­ye­vî­meþ­ga­le­le­ri­miz­dir.­On­lar­fark­lý­in­san­lar­dýr.­ “Üm­me­ti­min­â­lim­le­ri­Be­ni­Ýs­ra­il’in
pey­gam­ber­le­ri­gi­bi­dir” ha­di­sin­de­Pey­gam­be­ri­mi­zin­de­di­ði­gi­bi,­her­a­sýr­di­li­min­de­Ce­nâb-ý
Al­lah­bir­ki­þiy­le­bir­böl­ge­de
ve­ya­bir­kaç­ki­þiy­le­bir­kaç
böl­ge­de­Ýs­lâ­mi­ye­ti­hu­ra­fe­ler­den,­bi­dat­lar­dan­sil­ke­ler.
Es­ki­ta­ze­li­ði­ne­â­lim­le­rin
e­liy­le­u­laþ­tý­rýr.
4
Namazlarda saf saf olduk, saflaþtýk,
RAMAZAN TAKVÝMÝ Rahmetinle temizlendik, paklaþtýk,
24 AÐUSTOS 2010 SALI
On dört gündür yürüyoruz bu yolda,
Gele gele yarýsýna yaklaþtýk.
ABDÝL YILDIRIM
Yâ Adl!
YENÝ ASYA'NIN RAMAZAN ÝLAVESÝDÝR
ESMÂ-Ý HÜSNÂ AYNASI
M. FAHRÝ UTKAN
Ya Adl, zerreden kürelere kadar kâinatý
bütün varlýklarýyla birlikte ölçü altýna alýp
dengeleyen Sen olduðun gibi canlý cansýz
her þeye en güzel ve en uygun vaziyeti veren de Sen’sin. Her varlýða lâyýk olduðu ölçüde varlýðýný devam ettirme hakký vermekle sonsuz adaletini gösterirsin ve emrine itaat edenleri mükâfatlandýrýrken, haddini aþanlarý dizginler ve hak ettikleri cezayý verirsin. Haþirde yani büyük mahkemende ise mutlak adaletini en geniþ ve en
mükemmel tarzda gösteren yine Sen’sin.
Ya Adl, herkese tam adaletli davranýrsýn. Adalet, zulmün zýddý olduðuna göre
kimseye de zulmetmezsin. Çünkü zulüm
kelimesinde; incitme, can yakma mânâsý
vardýr. Zulmetmeyerek herkese hakkýný
vermek ve herþeyi akýl ve mantýða, hikmet
ve maslahata uygun olarak yapmak da adaletinin gereðidir zaten.
Sen Âdil’sin. Zalimleri sevmezsiz. Zalimlerle düþüp kalkanlarý ve hatta sadece
uzaktan onlara imrenenleri ve sevenleri de
sevmezsin. Onun için de, biz Sen’in adaletinden örnek alarak hiçbir kuluna zulmetmeyiz. Baþkalarýna da zulmetmemeyi, adaletle davranmayý nasip et Ya Adl.
Ya Adl, adalet sahibisindir. Adaletle iþ
yapar, adaletle muâmele buyurur, haksýzlýk ve zulüm yapmazsýn. Sen, ne hükümlerinde, ne emirlerinde, ne kahrýnda, ne
gazabýnda, ne celâlinde, ne cezanda zulmetmez; her iþinde ve her fiilinde mutlak
adalet edersin. Âdil-i Hakîm olarak, adaletinin gereði biz insanlara, sevaba ve cezaya esas olacak bir ihtiyar ve irade verdin. Ýrademizde hür býrakmýþ; ama mesuliyeti de omuzumuza yüklemiþsin.1
Adaletli olma durumunuN, Sen’in hem
ismine, hem fiiline, hem sýfatýna, hem de
þe’nine (mukaddes hâllerine) iþaret ettiðini beyan eden2 Bediüzzaman Hazretleri,
zalimin de mazlûmun da ruhunu alarak
her ikisini de eþitleyen ölümden sonra;
Sen’in adaletinin zorunlu bir gereði olarak
Mahkeme-i Kübra’yý kuracaðýný ve Hakkýn yerini bulmasý bakýmýndan da Adl isminin ahireti ve haþri ispat eden isimlerden olduðunu kaydetmektedir.3
Mahþer günü, Sen’in büyük adalet günündür. Bir diðer ifadeyle, adaletinin eksiksiz tahakkuk edeceði büyük buluþma
günüdür. Hükümlerini esasen dünyadan
itibaren icraya koyan Ýlâhî adaletin, Mahþer gününde artýk son hükmünü koyacaksýn. O gün hak yerini tamamen bulacaktýr. O günden geriye, tartýlacak bir husus,
görülecek bir dâvâ, hüküm verilecek bir
mesele kalmayacaktýr.
14 RAMAZAN 1431 SALI
YRD. DOÇ. DR. ATÝLLA YARGICI
NÝMET ÝSYANA DEÐÝL, ÞÜKRE VESÝLE OLMALI
BÝR HADÝS,
BÝR YORUM
“Allah’ýn nimetlerine gereken saygýyý
gösterin ve günah iþleyerek onu elinizden kaçýrmayýn. Çünkü bir topluluðun
elinden kaçan nimet nadiren geri gelir.”
(Camiüssaðir, I, s. 98)
Kur’ân’ýnda, mahþeri, “Ýlâhî adalete” vurgu yapan söz ve kelimelerle gündemimize
çok sýk taþýrsýn. “O gün tartýlarý aðýr gelen
kimse, hoþnut olacaðý bir yaþayýþ içinde olacaktýr. Mizaný hafif gelenlerin ise sýðýnacaðý yer haviyedir, Cehennemin kýzgýn ateþidir”4 buyuruyorsun. Diðer bir âyetinde ise, “Kim zerre kadar iyilik yaparsa onun
mükâfatýný görecek, kim de zerre kadar kötülük yaparsa onun cezasýný görecektir”5
buyurmaktasýn. Bu âyetlerle adaletin tam
tahakkuk edeceðini, hiç kimsenin hiçbir
davranýþýnýn görmezden gelinmeyeceðini,
her davranýþýn muhakkak bir bedeli olduðunu ýsrarla dile getiriyorsun. Ancak rahmetin o kadar sonsuz ve geniþtir ki, iyilikleri kötülüklerinden—sayý veya nitelik olarak—fazla olanlarýmýz affa müstahak olacaktýr. Yani Ya Adl, kötülüklerimizi affedeceksin, biz bunu Sen’den umuyor ve bekliyoruz. Bu Ýlâhî müjdene, Bediüzzaman
Hazretleri þu sözleriyle dikkat çekiyor: “Cenâb-ý Hak, âhirette muhasebe-i a’mâl (amelleri hesaba çekme) düsturuyla, adalet-i
Rabbâniyesini, hasenat (iyilikler) ve seyyiâtýn (kötülüklerin) muvazenesiyle (karþýlaþtýrýlmasýyla) gösteriyor. Yani, hasenat râcih
(üstün) ve aðýr gelse mükâfatlandýrýr, kabul
eder; seyyiat râcih gelse cezalandýrýr, reddeder. Hasenat ve seyyiâtýn muvazenesi kemiyete (sayýya) bakmaz, keyfiyete (niteliðe)
bakar. Bazý olur, bir tek hasene bin seyyiâta
tereccuh eder (üstün gelir), affettirir.”6 “Ba-
zan birtek hasene ile çok seyyiâtýný örter.”7
diyerek Ýlâhî lütfunun ne kadar geniþ olduðunu müjdelemiþtir.
Sen’in adâletinin tahakkuk yeri sadece
mahþer deðildir elbet, Ya Adl! Yaþadýðýmýz, nefes alýp verdiðimiz her bir günde
de Ýlâhî adaletinin tecellileriyle karþý karþýya bulunmaktayýz. Burnumuzun kanamasýndan, baþýmýzýn aðrýmasýna ve iþimizin ters gitmesine kadar her tecellinin, bir
bakýma adaletinin tahakkuku olduðu hadislerde de bildirilmiþtir.
Öyleyse unutmamalýyýz ki, adaletin dünyada da tecelli eder. Sen’in adaletin, yaþadýðýmýz hayatý her boyutuyla kucaklar, bütün canlýlarý kuþatýr. Biz insanlar arasýnda,
“Eden bulur”, “Gülme komþuna, gelir baþýna”, “Ne ekersen onu biçersin” gibi sözler
Ýlâhî adaletin gerek insanî iliþkilerimizde,
gerekse hayatýmýzýn her kesitinde önemli
bir yere sahip olduðunun göstergesidir.
Üstad Said Nursî, Semud, Ad ve Firavun
kavimleri gibi geçmiþ kavimlere gelen dünyevî musîbetleri, Sen’in Adl isminin bir tecellisi olarak zikreder ve bu musîbetlerin, o
kavimlerin Peygamberlere isyanlarýna mukabil baþlarýna geldiðini belirtir. 8
Ya Adl, adaletin tecellisi bakýmýndan
dünya-âhiret dengesini elbette Sen kurarsýn. E nes (ra), Re su lul lah'ýn (asm) þöy le
buyurduðunu bildirmiþtir: “Allah hiçbir
mü’mine bir tek iyiliðinde bile haksýzlýk
etmez. Ýyiliðine karþýlýk dünyada birçok
nimetler verir. Âhirette ise ayrýca buna
karþýlýk mükâfatlandýrýr. Kâfirin ameline
gelince: Ýyiliklerine karþýlýk dünyada rýzýklandýrýlýr. Âhirete kavuþtuðunda ise, karþýlýk verilecek bir iyiliði bulunmaz.” 9
Bütün bunlardan anlýyoruz ki, Sen’in adaletin dünya ile mahþerde bir bütün olarak tahakkuk edecektir. Öyleyse adaletin
tecellisi açýsýndan dünya ile mahþer, týpký
bir terazinin iki kefesi gibi birbirini tamamlamaktadýr.
Hem kâinatý bütün varlýklarýyla ölçüsü
altýna alan ve bütün ulvî ve basit cisimlerin
dengelerini saðlayan ve devam ettiren ve
güzelliðin en önemli bir esasý olan uygunluðu saðlayan ve herþeye en güzel vaziyeti
veren ve her hayat sahibi varlýða yaþamak
hakkýný verip o hakkýn yerine gelmesini
saðlayan, mütecavizleri durduran ve cezalandýran bir adaletinin güzel haþmetini açýkça görüyoruz ve bunu anlayýp hayatýmýza yansýtmayý bize nasip et Ya Adil.
Dipnotlar:
1- Sözler, s. 430.
2- Þuâlar, s. 72.
3- Sözler, s. 66, 67, 80, 81, 82.
4- Karia Sûresi, 6, 7, 8, 9.
5- Zilzâl Sûresi, 7, 8.
6- Mektubat, s. 430.
7- Lem’alar, 13. Lem’a, s. 91.
8- Þuâlar, s. 53
9- Riyâzu’s-Sâlihîn, 427.
Nimet denilince insanýn yiyip içtiði,
giyip kuþandýðý, tek kelimeyle faydalandýðý þeyler insanýn aklýna gelir. Allah yer
ve göklerin nimetlerini biz kullarý için
hazýrlamýþ ve önümüze sermiþtir. Bunlardan azamî ölçüde faydalanmak için
çaba sarfetmek de bize düþer.
Yal nýz Rab bi miz bu ni met le re kar þý
saygý duymamýz þartýný da getirmiþtir. Nimete saygý duymak demek sadece dil ile
“Allah’a hamdoslun, þükürler olsun” demekten ibaret deðildir. Nimetleri en güzel
þekilde, yerli yerinde kullanmak demektir.
Bunun da yolu helâl dairede kalmak, haramý-helâlý bilmek ve ayýrmak, israfa girmemek, iktisat ve kanaat etmek, kýsacasý
þükretmekten geçer. Þükür nimetin devamýný saðlamakla kalmaz, artmasýna da ve-
sile olur. Nimete nankörlük etmek, o nimetleri günaha âlet etmek ise nimetin elden kaçmasýna vesile olur. Bir âyette, “Siz
þükreder, iman ederseniz, Allah size niye
azap etsin” (Nisa Sûresi, 147) buyrulur-
ken, diðer bir âyette de, “Eðer siz þükrederseniz, and olsun ki ben de arttýrýrým.
Eðer nankörlük ederseniz, azabým çetin
olur” buyrulmaktadýr. (Ýbrahim Sûresi, 7)
Nimete saygý duymayanlar sadece ni-
meti ellerinden kaçýrmakla kalmaz, þiddetli bir azaba da düçar olurlar.
Eðer bu nimet kiþiyi deðil de, toplumu
alâkadar ediyorsa, ekseriyetin o nimetin
deðerini bilmemesi, nimetin elden gitmesine sebep olmakla kalmaz, sýkýntý ve
ýztýraplarý da beraberinde getirir. Kiþi ve
toplum olarak yaþadýðýmýz bir çok olay
bu gerçeðin bir tefsiri deðil midir?
Allah'ýn insana sayýsýz nimetleri vermesi,
kendisine iman etmemiz, tanýmamýz ve
O’nu sevmemiz, O’na itaat etmemiz içindir.
Nimetler itaata deðil, isyana, günaha vesile
olursa, o nimetin verilmesinin de hikmeti
kalmaz. Allah dilerse o nimeti de insanýn elinden alýr. Kaldý ki bunun bir çok örneklerini günlük hayatta görüyor, yaþýyoruz.
Diðer taraftan içki, kumar ve sefahat
gibi öyle büyük günahlar vardýr ki, Allah’ýn insana ihsan ettiði mal ve para nimetinin buna dayanmasý mümkün deðildir. Çok zengin bir insan bu tür günahlara dadanmýþsa, kýsa süre içinde dünyanýn
en yoksul insaný durumuna düþebilir. Bu
da nimetin kaybolmasýna vesile olur.
Allah bizi, bize verdiði nimetlere hakkýyla þükreden kullarýndan eylesin. Hepimize iþlediðimiz günahlardan dönmeyi nasip ve müyesser etsin. Âmin.
ÝMAN EDENLERÝN ALLAH'I SEVMESÝ
BÝR ÂYET,
BÝR YORUM
“Ýnsanlardan bazýsý Allah’tan baþkasýný Allah’a eþler ve benzer edinir de
onlarý Allah’ý sever gibi severler. Ýman
edenlerin Allah’ý sevmesi ise daha fazladýr...” (Bakara:2/165)
Allah her insanýn fýtratýna sonsuz potansiyeli bulunan bir sevgi duygusu yerleþtirmiþtir. Bu sevgi duygusunu insan
muhakkak ki bazý nesnelere, ya da varlýklara kullanmak durumundadýr ve kullanmaktadýr.
Cahiliye Araplarý, Allah’a inandýklarý
halde elleriyle yaptýklarý putlarý da O’na
ortak koþuyorlardý. Kur’ân'ýn ifadesine
göre putlarý Allah’ý sever gibi seviyorlardý. Çünkü insanoðlu neye tapýyorsa onu
seviyordur, neyi fazla seviyorsa ona tapýyordur. Bu Kur’ân’a göre insanýn yaratýlýþýna aykýrýdýr. Çünkü insana verilen sonsuz potansiyeldeki sevgi duygusu, öncelikle ezelî ve ebedî olan Allah’ý sevmek için verilmiþtir. Çünkü dünyada hiçbir þeyi sevmekle tatmin olmayan bu duyguyu,
ancak herþeye gücü yeten ve insanýn bütün ihtiyaçlarýný, arzularýný karþýlayabilecek olan Allah tatmin eder. Ama Bir olan
Allah’ý tanýmayan ve bilmeyen bir insan,
Allah’a karþý olmasý gereken sevgisini,
kimden menfaat görüyorsa ona yönlen-
direcektir. Putlar cansýz varlýklardýr. Fakat cahiliye döneminde bir de putlarýn ticarî yönleri vardý. Yani Kâbe'de bulunan
360 putun hepsi bir kabileye aitti. Bu
yüzden her yýl bu putlarý ziyarete gelen
kabileler orada yaþayanlara büyük miktarlarda para kazandýrýyordu. Bu ve baþka sebepler putlarýn önemini arttýrmýþtý.
Bu yüzden onlar, putlarý çok seviyorlardý.
Mü'minler ise Allah’ý onlarýn putlarý
sev me sin den çok da ha faz la se ver ler.
Mü'minlerin Allah sevgisi çok fazladýr,
çok fazla olmalýdýr. Çünkü Allah herþeyin yaratýcýsý ve ihsan edicisidir. Allah
sonsuz bir cemal ve kemal sebebidir. Ýnsanlar noksan olan varlýklara bile sevgi
ve ilgi gösterirken bütün noksanlýklardan berî olan Allah’a sevgi gösterme-
mek, insanýn içindeki duygularýyla ve
mantýðýyla çeliþmesi anlamýna gelir.
Bu yüzden insanýn kalbinde Allah sevgisi bütün sevgilerin üzerinde olmalýdýr.
Ýnsan Allah’a iman etmeli, O'nu isim ve
sý fat la rýy la ta ný ma lý ve O’nu se ve rek
O’na kalbini baðlamalýdýr. Bu sevgi ancak ibadetle, Allah’ýn emirlerini tutup
yasaklarýndan kaçýnmakla gerçek sevgi
olur. Ýþte böyle bir sevgiye ulaþan bir insan, bütün varlýklarý da Allah namýna
sevebilir. Allah’ýn yarattýðý varlýklar olarak sevebilir. Ama fani þeylere asla kalbi ni bað la maz. On la rýn hep si ni ge çi ci
birer varlýk olarak sever.
Allah bizi kendisini seven ve kendisine
hakikî kul olan, sevgisini ibadetlerle tezahür ettiren insanlardan eylesin. Amin.
2
24 AÐUSTOS 2010 SALI
RAMAZAN TAKVÝMÝ
Ýnsanlýðýn hakîkî
hikmeti
KUR'ÂN NEDÝR?
TARÝFÝ NASILDIR?
Ramazanýn on dördü
Nefsi muma döndürdü
Epey direndi, ama
Elini boþ gönderdi
ÝMAN TOHUMU
ZEYNEB’ÝN GÜNLÜÐÜ
MERVE ÝRÝYARI
BAKÝ ÇÝMÝÇ
”Kur’ân; nev-î beþerin hikmet-i hakikiyesi...” (Sözler, 2004, s. 589)
Nev-î beþer; insan nev’î, insanlýk ve bütün insanlardýr. Hikmet-i hakîkîye; gerçek ve hakîkî
hikmet, felsefedir.
Kur’ân, insan nev’înin ve beþeriyetin hakîkî hikmetini, insanlýðýn faydasýna ve maslahatýna lüzûmlu fenleri, bilgileri ve yararlý gerçekleri îzâh eder;
insanlarý o hakîkate sevk ve teþvik eder. Bu sevk ve
teþviki peygamber kýssalarý ve mu’cizeleri ile bildirir. Ýnsanlýðý bu teþvik ile terakkiyât-ý medeniyenin
güzelliklerine ve ilerlemesine yönlendirir. Böylece
Kur’ân insanlýðý hem irþâd eder, hem de dünyevî
saadetine giden yolda onlarý teþvik eder. Çalýþma
ve terakkide beþeriyeti destekler. Onlarý gayretlendirir ve ümit verir. Çalýþma þevk ve zevklerini þiddetlendirir. Bu mânâda da Kur’ân Üstad ve mürþiddir. Çünkü hakîkî mürþid Kur’ân’dýr.
Teravih namazý (2)
RAMAZAN FIKHI
SÜLEYMAN KÖSMENE
* Teravih namazýný sekiz rekât kýlmak uygun mudur?
Peygamber Efendimiz (asm) Ramazan gecelerinde nâfile namaz kýlmaya teþvik buyurmuþ, kendisi de bazen halkýn içine çýkarak bu namazda
bizzat öncülük ve imamlýk etmiþtir. Kendisinin
cemaatle berâber sekiz rek’ât kýldýðý, sonra da ashabý evlerde nafile namaz kýlmaya yönlendirdiði
rivâyetleri kuvvetlidir. Öyle ki Ashab-ý Kiram daha sonra evlerine çekiliyorlar ve namaz kýlmaya
devam ediyorlardý. Evlerinden sokaklara arý výzýltýsý gibi sesler taþýyordu. Allah Resûlü (asm) bu
namazýn tamamýný–þimdi bizim kýldýðýmýz gibi
düzenli olarak–her gece cemaatle kýldýrmamasýný
ise, “Üzerinize farz olur da, güç yetiremezsiniz diye korkarým” 1 sözleriyle açýklamýþtýr.
Hazret-i Ömer (ra) döneminde teravih namazlarý
yirmi rek’ât olarak câmilerde düzenli bir þekilde kýlýnmaya baþlanmýþ ve bu konuda icma meydana gelmiþtir. Ýmam-ý Azam’a (ra) göre, Hazret-i Ömer’in
(ra) bu uygulamasý teravih namazýný yirmi rekât olarak sünnet-i müekkede saymamýz için yeterlidir.
* Teravih namazýný hýzlý kýlmak doðru mudur?
Teravih namazýný, tadil-i erkâný bozacak ölçüde
hýzlý kýldýrmak câiz deðildir. Fakat yavaþ kýldýrarak
halký yormak ve sýkmak da uygun deðildir. Ýkisinin
ortasý bir yol izlenerek; tadil-i erkâna riâyet etmek
þartýyla, diðer namazlara nisbeten hýzlýca kýldýrýlmasý, Ýslâm’ýn re’fetine ve þefkatine daha uygundur.
Dipnot: 1- Müslim, Salât, 178; Buhârî, Salât, 411.
KANIMIZ
VÜCUDUMUZ NE SÖYLÜYOR?
MEHMET ERBAÞ
Damarlarýmýzda dolaþan kan, kalpten çýkarak akciðerlere gelip burada oksijen bakýmýndan zengin hâle gelmektedir. Buna küçük dolaþým denir. Kanýn, içerisindeki
besin ögelerini, oksijeni hücre ve dokulara verdikten sonra kalbe geri dönmesine de büyük dolaþým denir.
Besinlerle aldýðýmýz temel maddeler ve solunumla alýnan oksijen hücrelerimize kanla iletilir. Yine hücre ve
dokulardaki metabolizma atýklarý kan ile uzaklaþtýrýlýr.
Kan vücut ýsýsýný düzenler. Kanýn sývý bölümüne plazma
denir. Ve kanýn yüzde elli beþi plazmada oluþmuþtur.
Kandaki albümin, plazmanýn su miktarýný ayarlar, basýncý normal düzeyde tutar. Globin, hastalýklara karþý koruyucu maddeleri olan antikoru içerir. Fibrinojen platelerle pýhtýlaþmada görev alýr.
Kandaki en çok miktarda bulunan hücre alyuvarlardýr.
Bir milimetreküp kanda dört buçuk milyon alyuvar bulunur. Kana kýrmýzý rengi veren, hemoglobin denen demirli bir proteindir. Bu doku ve hücrelerden, karbondioksit
ALÝ RIZA AYDIN
Zeynep, sabah kalktýðýnda çok halsizdi. Gribin bütün
belirtilerini gösteriyordu. Ama hasta olsa da orucunu aksatmýyordu, aksatamýyordu…
Annesi dinlenmesini söyledi. Çok ateþi olduðu için; alnýna ýslak mendil koymuþlardý. Camiye gidemeyeceði için çok üzülüyordu. Onun üzüldüðünü gören dedesi,
Kur’ân okumasýný evde yapmaya karar vermiþti. Uyuduðu için vakit çok hýzlý geçmiþti. Uyandýðýnda iftar programlarý baþlamýþtý…
Sunan kiþi çok güzel bir hikâye anlatmýþtý: “Bir ailenin
tek çocuðu varmýþ. Onun her istediðini alýr, her dediðini
dinlerlermiþ. Aile, çocuklarýna oruç zor gelir diye tutmasýný istememiþler, namaz sýkýcý gelir diye kýlmasý gerektiðini anlatmamýþlar. Kendilerince el bebek, gül bebek yetiþtirmiþler. Çocuklarýnýn kalbindeki iman tohumunu
kurutmuþlar. Çocuk büyümüþ, genç delikanlý olmuþ. Ama kuruyan tohumu çürüdüðü için, Allah’a inanmayan
birisi olmuþ. Aile ise böyle bir evlâttan hiç memnun olur
mu? Bir gün; ‘Evlâdým, neden böyle oldun?’ demiþler.
Çocuk piþkin bir þekilde; ‘Ben sizin eserinizim, beni siz
böyle yetiþtirdiniz. Benim böyle olmamýn tek sorumlusu
sizsiniz’ diyerek, kapýyý çarpýp kaçmýþ o günden sonra
kimse ondan haber alamamýþ.”
Zeynep, oruç tuttuðu için þükretmiþ. Ailesi; “Sen hastasýn, bugün tutma” demedikleri için daha çok mutlu olmuþ. Programýn devamýnda; “Bizi izleyen çocuklar, aileniz ilkokulunuzdur. Oruçlarýnýzý ve namazlarýnýzý geçirmemeye çalýþýnýz. Sizler bizim aðaçlarýmýzsýnýz. Hepiniz
çam aðacý gibi dimdik olun. Kavak aðacý gibi rüzgârla
savrulup, kýrýlmayýnýz…”
Bugün ailenin önemini, en önemlisi imanlý ailenin önemini anlamýþtý. Her aile çocuðunu çok sever, onun zor
büyümesini istemez. Ama dininin gerektirdiklerini çok
zorlansa da yapmasý gerektiðini öðrendi. Duâsýný ederken; “Allah’ým dünyadaki bütün çocuklara çam aðacý gibi
saðlam olabilmeleri için iyi ve imanlý aileler nasib eyle.
Herkesin ailesi benim ailem gibi olsun ve bütün dünya
çam aðaçlarý ile kaplansýn. Rüzgâra karþý yýkýlmasýnlar ve
dimdik kalabilsinler… (Âmin)” dedi.
olarak akciðerlere, akciðerlerden ise oksijeni alarak doku
ve hücrelere iletir. Kanda hemoglobin düzeyi düþükse
kansýzlýk denen durum meydana gelir.
Kanda bulunan diðer bir grup akyuvarlardýr. Bunlar
vücudun savunma hücreleridir. Bir milimetreküp kanda
beþ bin ile on bin arasýnda akyuvar bulunur. Bunlar kolayca þekil deðiþtirerek damar gözeneklerinden dokulara
sýzabilir. Vücuda giren bakterilerle savaþýrlar. Ve bunlarý
sürekli yutarlar. Bulaþýcý hastalýklarýn ateþli dönemlerinde akyuvar sayýlarý artar.
Ayrýca yine akyuvar sayýsýnýn çok fazla derece arttýðý
hastalýklar vardýr. Çok fazla sayýda akyuvar üretebilir ve
dolaþýma verilir. Ancak bu akyuvarlar gerçek fonksiyonu
yapacak özellikte deðildir.
Bir de trombositler vardýr. Trombositler platet (kan pulcuklarý) denilen bu kan elemaný, kanýn pýhtýlaþma görevini
yapar. Bir milimetreküp kanda beþ yüz bin kadar trombosit
bulunur. Bu vücudu kan kaybýndan korur. Önemli bir savunma sistemidir. Kanda eðer pýhtýlaþma maddeleri olmasa
en ufak bir yaralanmada bile önemli kan kayýplarý olabilir.
Evet, vücudumuzdaki damarlarýmýzda mevcut olan alyuvar ve akyuvarlarýn ne kadar önemli görevleri olduðu
yukarýda yapýlan açýklamalardan anlaþýlmaktadýr.
Kan yapýlamayan bir ilâçtýr. Kazalardan sonra ve ameliyatlarda hayat kurtarmaya sebep olan ve hayat suyumuz
olan kanýmýzý, damarlarýmýzda bizim faydamýz için dolaþtýran Rabbimize sonsuz þükürler olsun.
3
14 RAMAZAN 1431 SALI
RAMAZAN TAKVÝMÝ
Bu gün on dördü ayýn.
Neler kazandýn sayýn.
Oruçtan nedir payýn.
Þerlerden hayra kayýn.
MEHMET KOVANCI
RAMAZAN'DA CENÂB-I HAKK’A ÝLTÝCA ETMEK
ÜSTAD’IN RAMAZANLARI
MUSTAFA ÖZTÜRKÇÜ
Ha ya tý Ýs lâm’ýn dert ve çi le siy le
yoðrulan Üstad’ýn mübarek ömrü
hep i ba det, zi kir ve fi kir i çin de
geçmiþtir.
Der gâh-ý Ý lâ hî’yi tek mel ce ve
mence seçerek kudret-i Ýlâhiyeye istinat eden Üstad Hazretleri, bu hususiyetlerinden dolayý da asla boyun eðmemiþ ve zillete düþmemiþtir.
Tertemiz bir ömür yaþarak, iman ve
Kur’ân dâvâsýnda muvaffak olan Üstad’ýn her yazdýðý, hikmetli hizmetlerle doludur. Yaþadýðý Ramazanlarýn
kudsiyetini eserlerinde yer yer izah eden Üstad Hazretleri, Ramazanla alâ-
kalý yazdýðý bir mektupta da Cenâb-ý
Hakk’a Ramazanda ilticanýn ehemmiyetini izah buyurmaktadýr. Barla Lâhikalarýna derc edilen, oldukça dikkat
çekici mektupta þunlarý okumaktayýz:
“Bu Ramazan-ý Þerif’te acz ve zaafý ve fakr ve ihtiyacý tam hissedip,
Cenâb-ý Hakk’a iltica etmek, bir surette intibah ve heyecan ve þuur ve
þiddet verdi.. Her okuduðum bir kelime ve duâ da ve münacat da þuurlu ve þiddetli oluyor. Resmi ve ruhsuz olmuyor. Sahabelerdeki ibadetlerinin sýrr-ý tefevvuku bu noktadandýr.” (Barla Lâhikasý, s. 163)
KADER DEÐÝRMENÝ
EDEB
HER YAÞAYAN ÖLÜR
SOHBET ÝKLÝMÝ
HAYATIN ÝÇÝNDEN
PEYGAMBER KISSALARI
ORHAN ALAGÖZ
NEVÝN ALAN
AHMET ÖZDEMÝR
Dünya nizamýna bakmasýný bilen için her þey bir ibret levhasýdýr. Okuyabilen bir göz için körlük engel deðildir. Nice
gözleri açýk insanlar vardýr ki, baktýklarý halde göremezler.
Bu durum, bakýlan her þeye mânâ-yý harfiyle deðil de, mânâyý ismiyle bakýlmasýndan kaynaklanýyor. Yani olaya, "yapan"
deðil de "yapýlan" nazara alýnarak bakýldýðý için problem çýkýyor. Bakýþlarýmýz, Yaratýcý’nýn istediði þekilde olursa hiçbir
problem yoktur. Her þey güzel olarak görünür. Ama, O’nun
rýzasý olmadýðý bir bakýþla bakarsak her þey çirkin, her yer karanlýk, her yer ýztýrap verici olarak kendisini gösterir.
Olaylara mânâ-yý harfî ile bakýlmasý gerektiðini þu hikâye
bizlere daha net anlatmakta:
“..Bir gece Lala ile birlikte karþýlýklý oturmuþ el deðirmeninde bulgur öðütüyorduk. Deðirmeni çevirme sýrasý bana geldi. Ben çevirirken, Baktým Lala’nýn gözlerinden yaþlar geliyordu. Aðlýyordu. Sebebini sordum: ‘Sen daha çocuksun anlamazsýn’ dedi.
“Ben deðirmenin konuþtuðunu o zamana kadar hiç iþitmemiþtim. Merakla Lala’nýn yüzüne baktým. ‘Aman Lalacýðým
deðirmenin ne konuþtuðunu lütfen söyler misin?’
“Lala içinden bir ah çekti. Ve sözüne þöyle devam etti;
‘Evet, deðirmen konuþur. Hem de bizden daha açýk akla
uygun konuþur. Ancak onu anlamaya akýl, duymaya kulak
gerekir. Ýþte bu dönen deðirmen lisan-ý haliyle (kendi diliyle) mânen þöyle diyor; ‘Ey bana bakan gafiller! Gözlerinizi iyice açýp, kulaklarýnýzý bana iyice verin. Çünkü ben
bu yaþadýðýnýz dünyanýn küçük bir örneðiyim. Bana öðütülmesi için koyduðunuz buðdaylar da þu dünyanýn aynýsýdýr. Konulan taneleri ben iki taþýn arasýnda yuvarlaya, yuvarlaya kýrýp ufalarým. Ve istenilen þekle geldiðinde bulgur
olur onlarý dýþarý atarým. Yeni gelenlerle uðraþýrým. Dünya
da insanlarý yeryüzü ile gökyüzü arasýnda türlü belâlar ve
musîbetlerle ezer, bunlarý olgunlaþtýrýr, sonra vakti saati
gelince dýþarý fýrlatýverir. Yani dünya her insaný kaderinde
olan ömür saatini tamamladýktan sonra mezara atar ve yeni gelen insanlarla uðraþmaya baþlar.
Evet, dünyaya gözünü açan her fani için, kader deðirmeni sür'atle dönmekte. Bu dönüþ içinde bize düþen vazife, Yaratýcýnýn
emrine boyun bükerek olgunlaþýp kemâle ermek olmalýdýr...
Misafirlerimiz var. Oðluþlarým da odalarýnda oyun oynuyorlar. Misafir kýzýmýz altý yaþýnda ve aðabeylerini görmek
istedi. Beþ dakika geçmiþti ki misafir anne, kýzýmýza seslendi
“Süren doldu kýzým, artýk gelir misin?” Kýzýmýz yanýmýza gelene kadar anne kulaðýma eðilerek “Af edersin ablacýðým, kýzýmý oðlan çocuklarýnýn yanýnda fazla tutmuyorum ki, edebi
bozulmasýn, ileride mahremiyete dikkat etsin.” Bu hâl beni
çok memnun etti ve düþündürdü. Bizler edebin ve
mahremiyet çizgisinin neresindeyiz, ne dersiniz?
HAZIRLAYAN: SELÝM GÜNDÜZALP
KUR’ÂN’DAN DUÂLAR
Rabbimiz! Günahlarýmýzý ve taþkýnlýklarýmýzý baðýþla, ayaklarýmýzý saðlam bastýr ve inkârcýlar topluluðuna karþý
bize yardým et.
Âl-i Ýmrân Sûresi, 147
RÝSÂLE-Ý NUR’DAN DUÂLAR
Allah’ým, bizi saadet, selâmet, Kur’ân ve imân ehlinden eyle. Âmin. Allah’ým, Efendimiz Muhammed’e, onun âl ve ashâbýna, indiði günden itibâren tâ kýyâmete
kadar, onu okuyan her okuyucunun her kelimesini okumasý esnâsýnda Allah’ýn izniyle hava dalgalarýnýn aynasýna yansýyan bütün Kur’ân kelimelerinin bütün harfleri
adedince salât ve selâm eyle. Bize, anne ve babamýza, erkek ve kadýn bütün mü'minlere bu salavâtlar adedince
merhamet et. Bunu rahmetinle yap, ey merhametlilerin
en merhametlisi! Duâmýzý kabul buyur. Âlemlerin Rabbi
olan Allah’a hamd olsun. Âmin.
Sözler, Sekizinci Söz, 43
ALLAH’A YAKINLIK
Neye yaklaþsam, sonu uzaklýk ve kýrgýnlýk;
Anla ki, yok, Allah’tan baþkasýyla yakýnlýk…
Necip Fazýl Kýsakürek, Çile, s. 49, 1977
Medine dönüþü Ebvâ Köyü’nde Hz. Âmine hastalandý.
Sevgili yavrusu Efendimiz’i (asm) yetim olarak dünyaya
getirmiþti. Bütün bu acýlara katlanmýþtý. Hastalýðý þiddetlenmeye baþladý. Ayakta duracak, kendisini taþýyacak gücü
kalmamýþtý. Aniden yere yýðýlýverdi. Hz. Âmine ter dökerken, sevgili oðlu da gözyaþlarý döküyordu. Bir ara Peygamber Efendimiz kendini toparlayýp “Nasýlsýn anneciðim?”
diye sorabildi. Anne, sevgili oðlunun üzülmemesi için:
“Ýyiyim caným oðlum, bir þeyim yok!” diyebildi. Bir ara
“su” dedi. Peygamber Efendimiz hemen suyu aziz annesine yetiþtirdi. Annesi sevgili yavrusunun nur yüzüne
doya doya baktý. Sonra dudaklarýndan þu sözler döküldü:
“Ey çekilen dehþetli ölüm okundan Allah’ýn lütuf ve
yardýmý ile 100 deve karþýlýðýnda kurtulan Zatýn yavrusu!
Allah, seni mübarek ve devamlý kýlsýn! Eðer rüyada gördüklerim doðru çýkarsa, sen Celal ve bol Ýkram sahibi olan Allah tarafýndan Âdemoðullarýna helâl ve haramý bildirmek üzere, Peygamber gönderileceksin! Sen ceddin
Ýbrahim’in teslimiyet ve dinini tamamlamak için gönderileceksin! Allah, seni milletlerle birlikte devam edip gelen
putlardan, putperestlikten de, esirgeyecek, alýkoyacaktýr.
“Her yaþayan ölür. Her yeni eskir, her fâni yok olup gider. Evet, ben de öleceðim, fakat ismim ebedî yâd edilecektir. Buna gam yemem. Çünkü temiz bir evlât doðurmuþ, namýmý ebedî kýlacak hayýrlý bir halef býrakýyorum...”
Bu sözlerden sonra Hz. Amine’nin gözleri yana
kaydý. Ruhunu Âlemlerin Rabbine teslim etti.
BAYEZÝD-Ý BESTAMÝ’NÝN CEVABI
NÜKTELER
TARIK GÜLMEZ
Müritlerinden biri Bayezid-i Bestami’ye (ks): “Þeyhim!
Kürkünden bir parça kesip bize versen de, onunla teberrük
edelim (Bizim için berekete vesile olsun)” der. Bayezit Hazretleri : “Evlâdým! Sen iyi bir iman ve salih amele sahip olmazsan, deðil Bayezid’in kürkü, onun derisini yüzüp içine
girsen sana bir faydasý olmaz.” diye cevap verir.
11
YENÝASYA / 24 AÐUSTOS 2010 SALI
MAKALE
Pakistan’a yardým
ve bir teravih
hatýrlatmasý
FIKIH GÜNLÜÐÜ
SÜLEYMAN KÖSMENE
[email protected]
www.fikih.info
0 505 648 52 50
Abdulkadir Eken: “Fit­re­mi­zi­Pa­kis­tan’da­ki­sel­mað­du­ru­kar­deþ­le­ri­mi­ze­gön­der­sek
o­lur­mu?”
ncelikle Pakistan’daki sel maðduru kardeþlerimize buradan gýyaben geçmiþ olsun der, Allah’ýn kendilerine kolaylýklar
getirmesini niyaz ediyoruz. Ölenlere rahmet,
geride kalanlara ise acilen saðlýk, sýhhat ve afiyet
diliyoruz. Þüphesiz geride kalan maðdurlara yardýmda birleþilmesi gerektiðinin öncelikli farz bir
görev olduðunun da altýný çizmek istiyoruz.
Peygamber Efendimiz (asm) “Mü’min mü’min
için bir binanýn taþlarý gibidir. Birbirine sýmsýký
sarýlýrlar” buyuruyor. Böyle zor ve dar zamanlarda mü’minlerin birbirlerine sýmsýký sarýlmalarý
ve gerekli yardýmlaþmayý kendi aralarýnda hiç
teklif ve destur konusu bile yapmadan saðlamalarý imanlarýnýn kendilerine getirdiði bir yükümlülüktür. Allah’a ve ahiret gününe iman edene
yakýþan davranýþ da böyle zor zamanlarda kenetlenmek derecesinde yardýmlaþmak ve elinde
avucunda ne varsa paylaþmaktýr. Üstad Bediüzzaman Hazretleri “Eskide ekser Ýslâm filcümle
aç deðildi. Tenauma ihtiyar bir derece var idi.
Þimdi ise ekseri açlýða düþtü kaldý. Telezzüze ihtiyar izn-i þer’î kalmadý.” 1 sözleriyle tam da bu
gerçeðe dikkat çekiyor. Ýslâm âleminde bir yerde
bir afet varsa, Müslümanlarýn tenaumu ve telezzüzü býrakarak, yani nimetler ve lezzetler içinde
yüzmeyi bir tarafa býrakarak, elbirliði içinde o
bölgeye derhal yoðunlaþmalarý ve yardýmlaþmalarý imanlarýnýn gereðidir ve emridir.
Bu konuda doðru iletiþimi ve nakliyeyi saðlayan kurumlara da ihtiyaç olduðu muhakkaktýr.
Diyanetin geçtiðimiz Cuma günü bütün Türkiye’de baþlatýp yürüttüðü yardým kampanyasý
bu açýdan takdire þayandýr. Ama yeterli deðildir. Muhtelif yardýmlaþma dernekleri veya vakýflarý da bu konuda inisiyatif alabilir. Yani sivil
inisiyatif de bu konuda yardýmlaþma ve paylaþma kam pan ya la rý yü rü te bi lir. Her Müs lü man’ýn felâket bölgesine bilfiil gidip yardýmcý
olmasý mümkün deðildir. Ama her Müslüman’ýn böyle sivil veya resmî inisiyatiflere katký
vermesi pekâlâ mümkündür. Bu yollar iþletilebilir ve iþletilmelidir. Fitrelerimizi de þüphesiz
verebiliriz. Ama daha büyük yardýmlara ihtiyaç
olduðu anlaþýlýyor. Dolayýsýyla fitre ölçüsünü
de aþýp, ciddî mânâda yardýmlaþmaya ve paylaþmaya katký vermemiz lâzým. Bu konuda rüþtünü ispat etmiþ tecrübeli ve güvenilir yardýmlaþma derneklerinin çalýþmalarýna katký vermek sûretiyle, felâket bölgesine yardýmlarýmýzýn ulaþmasýný muhakkak saðlamalýyýz.
«««
Muammer Asar: “1-­ Te­ra­vih­ na­ma­zýn­da
yir­mi­re­kâ­ta­top­tan­ni­yet­mi­e­di­lir,­yok­sa
her­se­lâm­dan­son­ra­ye­ni­den­ni­yet­mi­e­di­lir?­2-­Te­ra­vih­na­ma­zýn­da­Ha­ne­fi­i­ma­ma
Þa­fii­bi­ri­si­u­ya­bi­lir­mi?”
Konuþma deðil icraat istiyoruz
YILDIZ FIRTINA
eygamber ocaðý diye göðsümüzü gere
gere gönül rahatlýðýyla gönderdik eskiden çocuklarýmýzý. Þimdilerde gözler
yaþlý, gönüller coþku yerine korku dolu, dillerde yine duâ var, ama…
Son günlerde giderek artan þiddet olaylarý ve
neredeyse her gün gelen þehit haberleri artýk
insanlarý iyice umutsuzlaþtýrdý. Eskiden çocuklarýnýn yaþýný büyütürlermiþ hemen askere gitsin diye, þimdilerde “Hangi okula girsem de tecil ettirsem” diyor gençler. Þehit olmaktan mý
korkuyorlar? Hayýr!..
P
Ýhmallere kurban gitmekten, vurdumduymazlýktan ve üstlerinin sorumsuzluðundan
korkuyorlar. Uzun bir süredir hep okuduk gazetelerde, izledik televizyonlarda sorumsuzluk
had safhada. Artýk bu gidiþe bir dur demenin
vakti geldi de geçiyor bile.
Geçenlerde YAÞ toplandý yine. Bence çok
da içi dolu kararlar çýkmadý. Birkaç göz boya ma ve hü kü me te ya ra yan yo rum lar dan
baþka. Hükümetle asker çok iyi iþ birliði içinde. Neredeyse hiçbir sað parti hükümeti
bu kadar iyi olmadý askerle. Velhâsýl yine içi
boþ bir YAÞ toplantýsý bildik þekliyle.
Merak ediyorum deðiþen ne oldu? Bombalar
sustu mu? Ya da PKK durdu mu, ya da askeri-
yenin içinde dönen dolaplar durdu mu? Peki
ya hakkýndaki iddiâlar bir bir ortaya dökülürken üst düzey askerler gerekli cezayý aldý mý?
Ya da askere gidenlerin içi artýk rahat mý?
Hiçbir Müslüman Türk gencinin vatan borcu olan askerlikten ya da þahadetten kaçacaðýný düþünmüyorum. Ama göz göre göre de ölüme atýlmak istemiyorlar. Bir süredir gelen
þehit haberleri yürek sýzlatýyor. Eskiden “Vatan saðolsun” diyen ana babalar þimdilerde çocuklarýnýn hesabýný sormaya hazýrlanýyorlar.
Tarihimiz nice karamanlýk destanlarýyla dolu, gururumuz þehitlerimiz. Seksen yýldýr içimize çöreklenen bir zihniyet ise, bunu deðiþtirmeye çalýþýyor, fakat ömrü düþündüðümüz ka-
Ö
1- Teravih namazýna baþtan bir kere niyet etmek yeterlidir. Her selâmdan sonra dilimizle yeniden niyet etmeye gerek yoktur. Artýk baþtaki
niyetten sonra, kalben teravih kýlýyor olduðumuzu kabul ve tasdik etmemiz niyet sayýlýr.
2- Ülkemizde Hanefiler ile Þafiiler iç içe yaþýyorlar. Þafiilerde nafile namaz dört rekât kýlýnmýyor. Mezhep buna cevaz vermiyor. Ýkiþer rekâtlý kýlýnmasý gerekiyor. Hanefi mezhebinde ise dörder rekât kýlýnabiliyor, ikiþer rekât kýlmak
ise efdal bulunuyor. Bu açýdan arkasýnda Þafiî
mezhebinden cemaati olduðunu bilen bir imamýn teravih namazlarýný mutlaka ikiþer rekâtta
bir selâm vererek kýldýrmasý gerekiyor. Aksi
takdirde dörder rekâtta bir selâm verirse, Þafii
mezhebinde bulunan cemaat sýkýntýya giriyor.
Zaten ikiþer rekâtta bir selâm vermek Hanefi
mezhebinde de efdaldir. Bu efdaliyet çerçevesinde teravihleri kýldýrmalý ve Þafii mezhebindeki cemaatin doðru ibadet hakkýna yardýmcý
olunmalýdýr. Önceki yýllarda Diyanetin imamlara teravihlerin ikiþer rekât kýldýrýlmasý konusunda bir genelgesi olduðunu hatýrlýyorum. Bunu unutan ve ‘Çoðunluk dört istiyor’ diye dört
kýldýrmaya devam eden bazý imam arkadaþlarýn
olduðu kulaðýma geliyor. Unutulmamasý lâzým
ki, bu bir ibadettir. Bir kiþi de olsa, buna kulak
vermeli ve zaten kendi mezhebinde de bulunan
efdaliyet ölçülerini gözetmelidir.
Eðer Hanefi imam bu hususlara dikkat gösterirse, arkasýnda Þafii birisinin namaz kýlmasýnda
hiçbir sakýnca yoktur.
Dipnot:
1- Sözler, (yeni), Lemaat, s. 1178.
dar uzun sürmeyecek büyük ihtimalle.
Düþünüyorum da askerlerimizin ölümlerinden sorumlu olanlar bütün bu þehitlerin hesabýný nasýl verecekler? Bu dünyada hesaptan
kaçsalar da bir Mahkeme-i Kübra onlarý bekliyor. O çok daha çetin olacak.
Hükümetin de ayný þekilde vicdaný sýzlamýyor mu? Yoksa iptal-i his nev'înden mi geçiþtiriyorlar. Onlar da vebalden kurtulamazlar. Ne
yapýp edip bir þeyleri düzeltmelidirler. Muktedir olmayan iktidar bize lâzým deðildir. Bize
kelle koltukta, kararlý, muktedir ve sorumluluðunun bilincinde iktidar lâzýmdýr. Yapamýyorlarsa çekilsinler, yapacak kiþilere yol versinler.
Konuþma deðil icraat istiyoruz. Artýk yeter!
Oruç ve
namazdaki
rahatlýk
ÝLHAMDAN SATIRA
OSMAN ZENGÝN
ÇÝN’DE RAMAZAN
VÝRA BÝSMÝLLAH
VEHBÝ HORASANLI
[email protected]
on iki yýldýr Ramazan ayýný Çin’de geçirmek nasip oldu.
Geçen yýl Þanghay’a yakýn bir adada tersane onarýmlarýna
girmiþ iken bu sene de Guangzhou (Gonco diye telâffuz ediyorlar) yakýnlarýndaki tersaneye girdik. Buradan da yine
bir Çin limanýna yükleme yapmak için gideceðiz.
Seyirde iken oruç tutmak nispeten daha kolaydýr. En azýndan kaptan olduðum için Ramazan süresince bazý kolaylýklar
saðlama imkâným oluyor. Meselâ yemek saatlerinde mesai yapýp akþam dinlenme saatini uzatmak gibi. Lâkin tersanede iken günlük mesaî programýný deðiþtirme imkâný hemen hemen hiç yok. Zira yabancý bir ülkedesiniz ve Ýslâm’dan haberi
olmayan insanlar ile çalýþýyorsunuz.
Fakat yine de her Ramazan’da olduðu gibi bu ülkede de Ramazan ayý güzel geçiyor. Gemide oruç tutanlarýn sayýsý bir
hayli fazla. Eskiden ilk birkaç gün sayý fazla olurdu sonraki
günlerde ise sayý gittikçe azalýrdý. Fakat bu gemide ise durum
hiç deðiþmedi. 2. Makinist’in ifadesine göre “Eðer bir kiþi orucu býraksa, ben de býrakacaðým, ama kimse býrakmadý, iþte bu
yüzden ben de devam ediyorum.” Demek ki insanlar birbirlerini olumsuzda da, olumlu iþlerde de çok etkiliyorlar.
Bulunduðumuz bölge, Çin’in en güney tarafý, ekvator çizgisine
oldukça yakýn bir bölge. Haliyle yaz mevsimi de olunca hava bir
hayli sýcak. Ýftar yemeðinde gözümüz hep suda. Suyun ne kadar güzel bir nimet olduðunu þimdi çok daha iyi anlýyoruz.
Artýk teknoloji her konuda olduðu gibi iftar ve sahur saatlerinin
belirlenmesinde de çok yararlý oluyor. Sað olsun Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý internet sitesinde dünyanýn neresinde olursanýz olun o bölgeye ait namaz vakitlerini yayýnlýyor. Ýkinci kaptanlar almanakla uðraþýp güneþin doðuþ ve batýþ saatlerini hesaplamak zorunda kalmýyorlar. Sadece bulunduðun þehrin ismini yazman yeterli, basýyorsun düðmeye bir aylýk Ramazan imsakiyesi hazýr.
Salonlara asýp hem namaz vakitlerini, hem de iftar ve sahur vakitlerini gün ve gün rahatça belirleyebiliyoruz.
Çinli tersane iþçileri oruçtan habersiz. Lâkin bir kýsým okumuþ yazmýþ adam ve mühendisler Müslümanlarýn Ramazan ayýnda oruç tuttuðunu biliyorlar. Geçen gün bir sigorta yetkilisi
bana sigara ikram etti. Sigara içmediðimi, ama içsem bile gündüz vakti Ramazan ayý olduðu için içmemem gerektiðini anla-
S
GÜN GÜN TARÝH
týnca, oruç ile ilgili sorular sormaya baþladý.
Öncelikle nasýl oruç tutulduðunu sordu. Bunu anlattýktan
sonra orucun faydalarýný sordu. Ýbadetler Allah rýzasý için yapýlýr. Ýbadette fayda ve zarar gözetilmez, lâkin hiçbir dine inanmayan Çinlilere bunu anlatmak bir hayli güç tabi.
Fakat yine de orucun bazý hikmetleri konusunda anlatmýþ
olduðum bilgilerden etkilendiðini fark ettim. Zira sonunda güzel bir ibadet olduðunu ifade etti.
Her þeyden önce oruç tutarak fakir insanlarýn nasýl yaþadýklarýný daha iyi anlamýþ olduðumuzu söyledim. Çin gibi çok büyük ve bir o kadar da fakir insanlarýn çok olduðu ülkede empati yapmanýn güzelliði hemen ortaya çýktý tabiî ki. Müslümanlarýn bu ibadeti onun çok hoþuna gitti.
Ýkinci olarak oruç sayesinde bazý organlarýmýzýn dinlendiðini ve
saðlýðýmýz açýsýndan bunun çok yararlý olduðunu anlatmaya çalýþtým. Fakat ne demek istediðimi kolay kolay anlatamadým. Belki de
anlamasý mümkün deðildi. Zira yemek kültürleri bizden çok farklý,
herþeyden önce ne bulurlarsa yiyorlar. Organlarýmýzýn sindirim esnasýnda yorulduðunu, ayný fabrikalar gibi senenin bazý günlerinde
bakýma ihtiyaç duyduðunu söyleyince biraz ikna oldu.
Sohbetimiz sonunda inançlý olmanýn güzel bir þey olduðunu
sigortacý muhatabýmdan da dinlemiþ oldum. Çinli insanlar inançsýz olmaktan hiç de mutlu deðiller. Dini konularda çok sorular soruyor ve öðrenmeye çalýþýyorlar. Bu konuda bol bol konuþma fýrsatýmýz oldu.
Çin’de þiþman bir insana rastlamak neredeyse imkânsýz. Obezite diye bir sorunlarý yok. Zaten ufak tefek insanlar. Biz
onlarýn yanýnda ýzbandut gibi görünüyoruz. Bir de iri yarý Ýskandinav insanlarý ile yan yana gelseler çok ilginç olurdu.
Çin’de her þey ucuz lâkin yiyecek fiyatlarý birer istisna. Belki de
bu yüzden þiþman insanlara rastlanmýyor. Tersane iþçileri fazla
mesaiye kaldýðý zaman yiyecekleri dýþarýdan geliyor. Ne yediklerine baktýðýmýzda þunu görüyoruz. Pirinç lapasý ve bazý haþlanmýþ
sebzelerden oluþan bir yemek. Ýki çubukla yemeye çalýþýyorlar.
Rahmetli babam onlarýn bu çubuklarýný görünce “Elbette kilo alamazlar, bu çubuklarla insan doymaz ki” der, biz de gülerdik.
Fakat çatal ve kaþýk yerine kullandýklarý bu çubuklarla öyle hýzlý
yiyorlar ki þaþmamak elde deðil. Ýþin bir de püf noktasý var. Bu insanlar tabaklarýný neredeyse çenelerine dayayarak yemek yiyor.
Haliyle aðzýna götürürken yolda düþürme þanslarý olmuyor. Öyle
olunca çubuk deðil þiþ bile olsa yenir. Fakat yine de bu çubuklarý
pek mahirane kullanýyorlar. Ben bunlarla yemeye çalýþtým çok
zorlandým, yediklerimin yarýsý yolda düþüyordu.
Çin’e gelince elbette anlatacak çok þey var. Fakat yazýmýzýn ayrýldýðý yeri aþmamak da gerekiyor. O halde Çin hatýralarýný bir baþka
yazýya býrakýp bütün kardeþlerimizin Ramazanýný tebrik eder, Rabbimden Âlem-i Ýslâm’a hayýrlar getirmesini niyaz ederim.
lTurhan Celkan
[email protected]
[email protected]
ahmet, maðfiret, bereket, af v.s gibi sýfatlarýn bolca görüldüðü, tezahür ettiði
Ramazan ayý, gerçekten bizim memleketimizde ayrý bir idrak edilir. Ýslâmýn beþ þartýnýn birincilerinden olan oruca milletimizin
verdiði deðer bir baþkadýr. Devamlý namaz
kýlmayan insanýmýz bile, oruca karþý hassaslaþýr o ayda. Teravih namazlarýnýn müdavimi olur bir anda, hem de o ay boyunca.
Gecenin bir yarýsýnda, hem de uykunun en
tatlý yerinde, yarý uykulu gözlerle, hangi güç kaldýrýp sofranýn baþýna oturtabilir o insaný? Ýþte,
Rabbinin rýzasýný kazanmak buna denir.
Ya, o cehennem sýcaklarýnda, aç-susuz on altý
saat, sahura kalkamamýþ ise yirmi dört saat, akþama kadar beklemek, nerede var böyle bir þey?
Hangi aþk bu insaný böyle yapabiliyor? Demek ki,
Allah aþký, Allah sevgisi böyle tarif edilir ancak. Ya
Rabbi! Bu cehennem sýcaklarýnda Senin rýzaný
gözeterek aç-susuz, Senin emrettiðin, müsaade
ettiðin saate kadar bekleyen kullarýný cehenneme
atma, cehennemden halâs eyle, uzak et Ýnþâallah!
Açlýktan susuzluktan kývranan biri, gözünün önünde annenin bebeðine yedirdiði sütün içine
doðranmýþ bisküviyi görünce, istemeyerek de olsa
heveslenmesi, sair zamanda dikkatini dahi çekmeyen o mamaya bile razý olmasý… Küçük yavrucuðun þapýr þapýr içtiði suya bakarak, dudaklarýný yalamasý ve bütün bu hallere sabýr göstererek kazanacaðý cenneti düþünmesi, ne büyük bir haz, ne
büyük bir saadet deðil mi? Mükâfatýný Allah’tan
bekleyerek tutulan bir orucun deðerini bilmek, o
insaný ne kadar da yükseltip terakkî ettiriyor?
Akþam iftara bir dakika kalmýþ, suyu bardaða
dolduruyor, ama içmeye izin yok ki daha. Mükellef bir sofradaki çeþitli yemek ve yiyeceklerin
kokusu, burnunun ucunu yalayarak geçiyor, ama
o yine dokunamýyor, emir yok, emre daha bir
dakika var. Ve o an geliyor. Müslümanýn Rabbine kavuþtuðu ana denk gelen bir iftar sevinciyle
orucunu açýyor. Hamdediyor, þükrediyor. “Ey
nefis! Senin fir’avuniyetini kýrýp, beni melekler
seviyesine çýkaran oruç sayesinde baþýma konan
bunca talih kuþuna nasýl þükretmeyeyim ben?“
Ýftardan sonra bir rehavet çöküyor üzerine
insanýn. Akþama kadar yorgun argýn bir halde
bulunmuþ zaten, o da üstüne gelince, þöyle bir
uzanýp, keyfetmek geliyor içinden, ama deniliyor ki: “Haydi kalk, Rabbin için secdeye var!” Ve
kalkýyor insan. Abdestini alýp, toplamda 33 rekât olan yatsý, teravih ve vitir namazlarýný kýlýyor. Düþünün þimdi, baþka hangi güç kaldýrabilirdi onu o rahat döþeðinden? Baþka hangi güç,
o saatte, o rehâvetin üzerine 33 defa “yatýrýp
kaldýrabilirdi (!)” insaný. Ama o, sadece bir “yatýp kalkmak” deðil iþte. Aksine bütün o yorgunluklarýn, bitkinliklerin ve yemekten sonra gelen
rehavetin devâsý, seni gerçekten rahatlatacak olan bir namaz, bir ibadet... Bediüzzaman der ki:
“Namazda ruhun ve kalbin ve aklýn büyük bir
rahatý vardýr.” Evet, Hz. Peygamber (asm) emretmiþ bunu. Ama senin için tabiî. Neticesinde
mutluluk var, saadet var bunun. Ýnsan kalkýyor
ve otuz üç defa alnýný secdeye koyuyor, ”Ya
Rabbi! Hamdedilmeye lâyýk, en büyük Sensin”
deyip, emre uymanýn rahatlýðý içinde bir günlük
Ramazan’ýný bu þekilde geçiriyor.
Eee, rýzay-ý Ýlâhiye nâil olmak için melekleþip,
melekleri taklit eden bu Müslüman’ý nasýl Cennet’ine koymaz ki Allah? Bizlerin; bu iyiliklere,
güzelliklere, ihsanlara ermemize vesile olan on bir
ayýn sultaný, tekrar hoþ geldin, safalar getirdin!
R
12
YENÝASYA / 24 AÐUSTOS 2010 SALI
KÜLTÜR-SANAT
Hatem usta
Koruma Kurulu,
raporu
görmezden
geldi
HUZUREVÝ
MUZAFFER KARAHÝSAR
[email protected]
oçgazi Köyü’nün harman yeri, çocukluk yýllarýmýzda arkadaþ grubumuzla hayvan otlattýðýmýz,
koþup oynadýðýmýz yeþillik, düzlük bir alandýr.
Bir bahar günü yeþilliklerin, çiðdemlerin, çiçeklerin üzerinde köyün çocuklarý ile elsende, birdirbir, yakar
top gibi oyunlarý oynadýktan sonra. Aþaðýda söðütlerin
yanýna konuþlanmýþ, siyah bir göçer çadýrý dikkatimizi
çekti. Merakýmýzý gidermek ve oradaki insanlarýn ilkel
yaþantýlarýný ve neler yaptýklarýný yakýndan görmek için gitmeye karar verdik. Yolda giderken herkes onlar
hakkýnda çeþitli rivayetleri, söylentileri, bildiðini ve bilmediðini anlatýyordu. Onlarla ilgili kimisi abartýyor, kimisi onu yalanlýyor derken bütün dikkatimizle ve merakýmýzla çadýra yaklaþtýk.
Biz küçükler çekindiðimiz için, büyük çocuklar önden
yürüdüler çadýra, varýp selâm verip, oturdular. Onlardan
cesaret alarak bizler de yanlarýna oturduk. Ýlk dikkatimi
çeken çadýrýn içerisinde yaþlý, iri yapýlý ve esmer bir adamdý. Baþýnda eðreti gibi duran kasketi, ciddî bakýþlarý,
kalýnca býyýklarý ile duruþu sert bir insana benzese de
bizlerin yanýna oturmamýza müsaade etmesi, kimin çocuðu olduðumuzu sormasý, bazen de espri yapmasý ile
göründüðü gibi olmadýðýný gösteriyordu. Bir taraftan
bizlerle konuþurken, bir taraftan da söðüt dallarýndan eðip bükerek sepet yapýyordu. Eli o kadar alýþmýþ, meleke
kesbetmiþ ki, bizimle konuþurken bile iki elinin parmaklarý yapýlan sepetin üzerinde hýzlý, düzgün ve güzel bir
þekilde çalýþýyordu. Elinin çalýþma ritmine baþýný, yüz
hatlarýný ve mimiklerini de katýyordu. Elinde ürettiði san'atýna gerekli inceliði, düzgünlüðü ve zerafeti verebilmek için, eliyle beraber baþýný ve bedenini oynatýyor,
yaþlanmýþ yüz hatlarý gerilip gevþiyordu. Tempolu ve seri
bir çalýþmanýn sonunda sepetin yapýmýný bitirip son þeklini vermiþti. Beyaz, desenli, saplý ve sanat harikasý bir el
emeðinin yapýmýný bitirmiþ olmanýn keyfine gelmiþti sýra. Epey bir süre bitmiþ sepetin altýna, üstüne baktý. Karþý
tarafa koydu ve gözlerini üzerinden ayýrmadan baktýktan sonra eline aldý. Gülümseyerek ve bozuk Türkçesi ile
içimizden en büyük olan Ese’ye “Bak bakalým yeðenim
nasýl olmuþ, beðendin mi?” diye uzattý. Bir ustanýn yaptýðý eserini bizlere uzatarak görüþümüzü sormasý, muhatap almasý, deðer vermesi hoþumuza gitmiþti. Taze söðüt aðacý kokulu, beyaz, süslü, yeni sepet elden ele dolaþýrken, usta bir taraftan sepete bakýyor; bir taraftan da bizim yüzümüze bakarak sepetle ilgili fikrimizi ve övgümüzü takip ediyordu. Sonunda hem kendi nazarýyla,
hem de bizim bakýþýmýzla san'atýnýn mükemmelliðine
kanaati gelmiþti. Bitmiþ yeni sepeti de önceden yaptýðý
sepetlerin yanýna býrakarak ayaða kalktý. Sekiz köþeli kasketini düzeltti. Üstünde birikmiþ aðaç kýrpýntýlarýný silkeledi, yukarýsý çok geniþ ve aþaðýya doðru daralan, paçasý
düðmeli siyah pantolonunu düzelterek az ileriye malzeme getirmek üzere uyuþmuþ ayaklarý ile, çarpýk adýmlarla sendeleyerek gitti. Geri döndüðünde kalbur ve gözer
tabir edilen, buðday elemede kullanýlan elekleri yapmak
için ýslattýðý hayvan derisini, sýrým olarak dilmek için çadýra getirdi. Vakit hayli olmuþtu. Yaþ söðüt aðacýnýn güzel kokusunun yerini, deri kokusu sarýnca bizler müsaade alýp hýzlý adýmlarla evlerimizin yolunu tuttuk.
Ertesi gün akþamüzeri, evde yalnýz olduðum bir sýrada
kapýsý çaldý. Ak köpeðimiz parçalayacak gibi havlýyordu.
Pencereden batýðýmda elinde uzun deðnekle, sýrtýna sepetleri, elekleri yüklenmiþ, çil yüzlü yaþlý bir kadýn, bir
þeyler söylüyordu. Köpeðin sesinden söylediklerinden
bir þey anlamadým. Sadece ekmek istediðini anlayabildim. Oyun arkadaþlarým bu kimselere kapý açýlmaz, zarar verirler þeklinde abartýlý þeyler anlatmýþlardý. Çocukluk iþte, o nedenle kapýyý açmadan: “Annem evde yok!”
dedim. O da sessiz bir þekilde, baþka yere uðramadan
doðruca çadýrýn yolunu tutup uzaklaþtý.
O gittikten az sonra annem eve geldi. Ben bir kahraman edasý ile olanlarý anlattým. Kapýyý açmadýðýmý, ekmek vermediðimi anlatýnca annem çok kýzdý
ve birazda telâþlandý.
“Ne yaptýn sen? Kapýya gelip ekmek isteyene verilmez
mi? O kadýn Hatem Amca’nýn hanýmýdýr. Herkes ona
çingene Hatem, deseler de çok iyi bir insandýr. Onlar çalýþkan ve dürüst bir ailedir. Hatem Amca babanýn da arkadaþýdýr. Bizden baþka, kimselerden ekmek istemezler.
Baban bu davranýþýný duymasýn. Çabuk ekmek ve yiyeceklerden hazýrlayayým da koþarak götür” dedi.
Beni aldý bir düþünce. Babamýn çingeneden de arkadaþý olduðunu öðrendim ve þaþýrdým. Çadýrda “Ben, Hacý Mehmet’in, namý diðer Sarý Mehmet’in oðluyum” deyince bana sert bakýþlarýný yönelterek, hafif gülümsemiþti. Ben de “Sarý Mehmet lâkabý hoþuna gitti, ona gülümsedi” diye içimden yorumlamýþtým. Annemin hazýrladýðý
ekmek paketini alýp koþar adýmlarla çadýra ulaþtým. Yaþlý
Teyze gün boyu çalýþtýðý için, yorgunluktan çadýrýn yan
tarafýna ayaklarýný uzatmýþ oturuyordu. Hatem Amca,
çadýrýn içerisindeki minderin üzerinde baþýna namaz
takkesi giymiþ Kur’ân-ý Kerim okuyordu. Kulaktan
dolma bilgilerle meydana gelen önyargýlarýmdan yeteri kadar mahcup olmuþtum. Ekmeði teyzeye verip
bir an önce kaçmak istiyordum. Hatem Amca yanýna
çaðýrdý. Kendi el ürünü olan, süslemeli, aðaçtan yapýlmýþ
zarif bir sigara aðýzlýðýný uzatarak:
“Al bunu babana ver. Çok selâm söyle. Kapýnýzýn önündeki ak köpeðe de gerçek dostlarýn kim olduðunu
öðretsin” dedi.
Söylediklerinden pek bir þey anlamasam da elimdeki
ahþap aðýzlýðý sýkýca tutarak, harman yerinin yeþil çimenlerinin üzerinden eve doðru koþar adýmlarla uzaklaþtým.
K
‘1001 ÝCAT’
sergisine büyük ilgi
ÝSLÂM MEDENÝYETÝNÝN ALTIN ÇAÐININ ESERLERÝNÝN YER ALDIÐI SERGÝNÝN ZÝYARETÇÝ
SAYISI 4 GÜNDE 35 BÝN KÝÞÝYÝ AÞTI. SERGÝ 5 EKÝM’E KADAR ÜCRETSÝZ GEZÝLEBÝLECEK.
ÝSLÂM medeniyetinin altýn çaðýný yaþadýðý, 7 ile
17. yüzyýl arasýndaki 1000 yýllýk tarihî süreçte, bilim ve teknolojik geliþmelerin aktarýldýðý ‘’1001 Ýcat’’ sergisine, yerli ve yabancý turist yoðun ilgi
gösterdi. Bilimsel mirasý gözler önüne seren, ev,
pazar, okul, hastane, þehir, dünya ve evrenin
temsil edildiði, 7 ayrý bölümden oluþan serginin
ziyaretçi sayýsý 4 günde 35 bin kiþiyi aþtý. Ziyaretçiler, icatlarla ilgili tanýtým filmine ve sergideki
dikey yel deðirmeni, hareketli yýldýz oyunu, ElCezeri’nin ‘’Dev filli su saati’’ ve Abbas Ýbn Firnas’ýn ‘’Uçan kanatlarý’’na yoðun ilgi gösterdi.
Londra’da 500 bin kiþi tarafýndan ziyaret edilen sergi, ALJ Sosyal Sorumluluk Global sponsorluðu ile Birleþmiþ Milletler (BM) Medeniyetler Ýttifaký Türkiye Eþgüdüm Komitesi Baþkanlýðý tarafýndan Ýstanbul’a getirildi. Komite Baþkaný
Prof. Dr. Bekir Karlýða, medeniyetler arasý konularýn dünya gündemine taþýnmasý için yapýlan
çalýþmalarýn desteklendiðini belirterek, ‘’Londra’da düzenlenen sergi açýlýþýna davetliydim. Sergiyi çok beðendim. Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’da Londra ziyaretinde sergiyi gezdi ve
Türkiye’ye taþýnmasýný istedi. Ýlgilerle görüþerek
çalýþmalar baþlattýk’’ diye konuþtu.
Karlýða, serginin, Ayasofya Müzesi ile Sultanahmet Camii arasýnda kurulmasýnýn, Türk
medeniyetinin eserlerini yeni nesillere aktarma
açýsýndan oldukça anlamlý olduðunu kaydetti.
Serginin, saat 10.00 ile 03.00 arasý açýk ve ücretsiz olmasýnýn yoðun ilgi görmesini arttýrdýðýný
anlatan Karlýða, yaklaþýk 45 dakika süren gezinin
her giriþinde 50-60 kiþi alýndýðýný ve ilginin fazla
olmasýnýn mutluluk verdiðini ifade etti.
Karlýða, serginin yoðun ilgi görmesini, medeniyet mirasýnýn canlý, zengin ve geçmiþle kalmayýp bugüne kadar uzanmasýna baðladýðýný bildirdi. Serginin hazýrlanmasýnda, yüzde 90 Türkiye
Kütüphaneleri’ndeki eserlerden esinlenildiðini
belirten Karlýða, kütüphanelerde buna benzer
binlerce eser bulunduðunu söyledi.
Karlýða, Sultanahmet Meydaný’nýn bütün turistlerin kaynaþtýðý bir mekân olduðunu ifade
ederek, ‘’Yabancý turistler gezileri sýrasýnda,
çaðdaþ uygarlýðýn oluþmasýnda Ýslâm Medeniyeti’nin önemli bir katkýsý olduðunu görecekler’’ dedi. Serginin, Ramazan ayýna denk gelmesinin önemli olduðunu belirten Karlýða,
‘’Bu Ramazan ayýnda Ýstanbul’da sahur sofralarý ve iftar çadýrlarýnýn yaný sýra medeniyet çadýrlarý da kuruluyor’’ diye konuþtu. Ýstanbul / aa
DAHA önce 278 yýllýk caminin yýkýlmasýna karar
veren Kültür ve Tabiat Varlýklarýný Koruma Sivas
Bölge Kurulu, son olarak restorasyon projesine
aykýrý þekilde çalýþýldýðý için yýkýlan Çorapçý Haný’nda olanlarý görmezden geldi. Kurul, Koruma
Uygulama Denetim Bürosu (KUDEB) tarafýndan
hazýrlanan iþ durdurma kararýný dikkate almadan,
eser yýkýlmamýþ gibi iþlem yaptý. 19. yüzyýl Osmanlý dönemi ahþap mimarisinin özelliklerini taþýyan Çorapçý Haný’nýn kurtarýlmasý için yapýlan
restorasyon ihalesini belediye iþtiraki olan Özbelsan AÞ kazanmýþtý. Restorasyon sýrasýnda projeye
sadýk kalýnmamasý sonucu yapýnýn doðu cephesinin tamamý kuzey ve güney cephelerinin büyük
bir kýsmý yýkýldý. Yapýnýn doðu cephesinin temeli
de tamamen açýlarak betonla yeniden yapýldý. Yapýda inceleme yapan Özel Ýdare’ye baðlý Koruma
Uygulama Denetim Bürosu (KUDEB), iþin restorasyon boyutundan çýktýðý gerekçesiyle çalýþmalarý durdurdu. KUDEB, hazýrladýðý raporu ve tutanaðý gerekli iþlemlerin yapýlmasý için Kültür ve
Tabiat Varlýklarýný Koruma Kurulu’na iletti. Yerel
ve ulusal medyada da geniþ yer bulan restorasyonla ilgili KUDEB’in raporunu kurul, dikkate almadý. Koruma Bölge Kurulu’nun Tokat’ta proje
tadilatýyla ilgili aldýðý karar akademik çevrelerden
tepki aldý. Rekonstrüksiyon projelerinin yok olmuþ yapýlarýn eski fotoðraf ve görsel malzemelere
dayanarak yeniden yapýlmasýný içerdiðini belirten
akademik çevreler, var olan saðlam binanýn yýkýlýp
geriye dönük bir proje istenmesine tepki gösterdi.
Geçtiðimiz ilkbaharda kurul Yýldýzeli’ne baðlý Sarýyar Köyünde 1732 yýlýnda yapýlan caminin yýkýlmasýna onay vermiþ caminin yanýna sonradan yapýlan 34 yýllýk minareyi ise tarihî eser olarak tescillemiþti. Tarihçiler 278 yýllýk caminin yýkýlmasýna
tepki göstermiþti. Yine ayný þekilde Divriði’deki tarihi eserlerin restorasyonu kapsamýnda yenileme
çalýþmasý baþlatýlan 800 yýllýk Divriði Kale Camii’nde de Horasan harçlarý sökülmüþ yerine beton
doldurulmuþtu. Restorasyon skandalýna da kayýtsýz kalan Koruma Kurulu’nun kararý taraflý tarafsýz birçok kiþinin tepkisini çekmiþti. Sivas / cihan
Türk Edebiyatý’nýn evrensel yolculuðu
KÜTÜPHANELER VE YAYIMLAR GENEL MÜDÜRLÜÐÜNCE 5 YIL ÖNCE BAÞLATILAN ‘’TÜRK KÜLTÜR, SANAT VE EDEBÝYATININ DIÞA AÇILMASI’’ PROJESÝ KAPSAMINDA, BUGÜNE KADAR 50 ÜLKEDE, 40 FARKLI DÝLDE 711 ESERE DESTEK VERÝLDÝ.
KÜTÜPHANELER ve Yayýmlar Genel Müdürlüðünce 5 yýl önce baþlatýlan ‘’Türk Kültür, Sanat ve
Edebiyatýnýn Dýþa Açýlmasý’’ (TEDA) projesi kapsamýnda, bugüne kadar 50 ülkede, 40 farklý dilde
711 esere destek verildi. Proje, Türkçe’nin yazý dili
birikiminin dünyaya tanýtýlmasý, Türk edebiyatýnýn dýþa açýlmasýnýn yurt dýþýndaki saygýn ve tanýnmýþ yayýmcý kuruluþlarca yerinde gerçekleþtirilmesini amaçlýyor. Kütüphaneler ve Yayýmlar
Genel Müdürü Prof. Dr. Onur Bilge Kula,
dünyanýn zengin edebî birikimine sahip ülkelerinin uzun yýllardýr uyguladýðý çeviri desteðini, Türkiye’nin TEDA projesi ile 2005 yýlýnda
hayata geçirdiðini söyledi. TEDA’nýn, Türk,
kültür san'at ve edebiyatýnýn klâsik, çaðdaþ eserlerinin ilgili ülkelerin tanýnmýþ yayýn evlerince Türkçe dýþýndaki dillere çevrilmesi, o dilin konuþulduðu ülke veya ülkelerde yayým-
lanmasý, tanýtýlmasý esasýna dayalý bir çeviri ve
yayým destek projesi olduðunu anlatan Kula,
projeyle genç yazarlara da tanýnma fýrsatý sunulduðunu bildirdi. Orhan Pamuk’un Nobel
Edebiyat ödülünü almasýyla dünyanýn Türk edebiyatýna duyduðu ilginin arttýðýný dile getiren Kula, ‘’Orhan Pamuk tek baþýna Türkiye’ye olaðanüstü bir katký yaptý. Bu durum
kimsenin görmezlikten gelemeyeceði bir gerçeklik. Dolayýsýyla hepimizin ona teþekkür etmesi ve baþarýlarýnýn artarak sürmesini dilememiz gerekir. TEDA Projesi yeni Orhan Pamuk’lara ortam hazýrlýyor’’ dedi.
PROJENÝN RAKAMSAL VERÝLERÝ
Projenin baþladýðý 2005 yýlýnda Haziran ve
Ekim aylarýnda iki ayrý dönemde toplanan Danýþma ve Deðerlendirme Kurulu’nun, toplam
39 eserin desteklenmesine karar verdiðini anýmsatan Kula, þu bilgileri verdi: ‘’TEDA projesine gösterilen ilgi 2006 yýlýnda da artarak devam etti. Bu yýlda baþvuran ülke sayýsýnda önemli bir çeþitlilik gözlenmiþ ve Finlandiya,
Ukrayna, Brezilya, Makedonya, Avusturya,
Bulgaristan, Ýran, Taiwan ve Rusya’dan ilk baþvurular alýndý. Ayrýca roman ve þiirin yanýnda
tarih, tiyatro, gezi inceleme türünde eserlerle
çeþitliliðe doðru bir gidiþ yaþandý. Çaðdaþ yazarlarýmýzýn eserlerinin yaný sýra Yunus Emre,
Mevlânâ, Ömer Seyfettin, Mehmet Âkif Ersoy
gibi klâsik yazar ve þairlerimizin de eserlerine
ilgi artmaya baþladý. 2006 yýlýnda 61 eser desteklendi. Orhan Pamuk’un 2006 yýlý Nobel Edebiyat ödülünü almasý, Türkiye’nin 2008
Frankfurt Kitap Fuarý’nda konuk ülke olarak
katýlmasýnýn da etkisiyle 2007 yýlý TEDA proje-
BULMACA
1
1
DUYURU
AFYON
Afyon'da bulunan Kocatepe Üniversitesi'ni kazanan bay ve bayan öðrencilerimizi tebrik eder, kalacak yer konusunda yardýmcý olacaðýmýzý duyururuz.
Ýrtibat Tel: (0505) 755 04 22 - (0506) 273 56 52
DUYURU
ÝZMÝT
Kocaeli Üniversitesi'ni kazanan öðrencilerimizi tebrik eder. Bay ve bayan
öðrenciler için kalacak yer temin edeceðimizi duyururuz.
Ýrtibat Tel:
Erkekler için: Erkan Türk (0505) 333 87 82
Erkekler için: Ali Dönmez (0533 598 77 29
Bayanlar için: Nurgül Türk (0507) 364 57 14
DUYURU
BATMAN
Batman Üniversitesini kazanan öðrencileri tebrik eder, kalacak yer
konusunda yardýmcý olacaðýmýzý duyururuz.
Ýrtibat Tel: (0532) 485 45 54 - (0535) 978 36 14
2
3
4
5
6
7
8
9
10
2
3
4
5
6
7
8
HAZIRLAYAN:
Erdal Odabaþ
[email protected]
9 10 11 12
si baþvurularýnda gerek sayýsal gerekse yazar,
eser ve ülke çeþitliliði açýsýndan önemli oranda
artýþ oldu. 2007 yýlýnda proje kapsamýnda 202
esere destek verildi. Bu sayý 2008 yýlýnda 184,
2009 yýlýnda ise 140 eser oldu.’’
Kula, 2010 yýlýnýn birinci döneminde 85 eser için yayýn evlerine destek verildiðini ifade
ederek, ‘’Projenin baþlangýcý olan 2005 yýlýndan bu güne kadar 50 ülke ve 40 farklý dilde
toplam 711 esere destek verilmiþtir. Bu desteklerle þu ana kadar 451 eser yayýnlanmýþ ve
okurlarýyla buluþmuþtur’’ diye konuþtu. Çevirisi yapýlan eserlerin ve yazarlarýn ülkeden ülkeye farklýlýk gösterdiðini belirten Kula, son
dönemlerde Ahmet Hamdi Tanpýnar’ýn eserlerinin çok çevrildiðini, tanýnan yazarlarýn yaný sýra hiç bilinmeyen yazarlarýn da öne çýkabildiðini kaydetti. Ankara / aa
SOLDAN SAÐA— 1. Ýslâmýn beþ þartýndan biri olan ve Müslümanlarýn günde beþ vakit, dinî kurallara göre yapmak zorunda
olduklarý ibadet. - Yumuþak huylu, sert olmayan. 2. Bir dinin
buyruklarýný yerine getirme. - Bir erkek ismi. 3. Patika. - ABD’
den köken alan, bizonlarýn çoðu selülozlu yemi yüksek kaliteli
ete dönüþtürme yeteneðinden yararlanmak ve evcil sýðýrlar gibi uysal ve sürü idaresi kolay bir hâle getirmek için, bizonlarla
evcil sýðýrlarýn birleþtirilmesi sonucu geliþtirilmiþ popüler sýðýr ýrký. 4. Kýt'a, büyük temel kara parçasý. - Kök, sap ve yaprak þeklinde farklýlaþmamýþ bir bitkinin yaþama ve büyüme organý. 5.
Bir kimseyi kötüleme, yerme, yergi. - ABD'nin yönetimden uzaklaþtýrdýðý, Afganistandaki talebe birliði. 6. Latince ...den,
...dan anlamýna gelen ön ek. - Delik ve yýrtýðý uygun bir parça ile
onarma, kapatma. - Kemiklerin toparlak ucu. 7. (Tersi) Beyaz.
- Birbirinin ayný olan veya birbirine çok benzeyen iki þeyden her
biri, benzeri. - Yavru, çocuk. 8. Paylama. - Mermilerde, ateþli silâhlarda çap. 9. Yýlýn ilk mevsimi. - Ekmek. 10. Mantýksýz ve
hakikatsiz þeyler. - Tartma aleti, çeki.
YUKARIDAN AÞAÐIYA— 1. Yalvarma, yakarma. - Mekke'de bulunan, Müslümanlarca kýble olarak kabul edilen ve hac ibadeti
yapýlýrken tavaf edilen kutsal yer. 2. Süreli yayýnlarý, parasýný önceden ödeyerek alma iþi. - Dünyada iþlenmiþ suça karþýlýk ahirette
verilen ceza. 3.Samanla karýþýk tahýl. - Ýþte. 4.Adanýlan þey, nezir. - Bir buluþtan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge,
patent. 5. Zenginlerin sahip olduðu mal ve paranýn kýrkta birinin daðýtýlmasýný öngören, Ýslâmýn beþ þartýndan biri. - Radyoizotop
görüntüleme. 6. Tren, tramvay vb. taþýtlarda tekerleklerin üzerinde hareket ettiði demirden yol. 7. Ýri, büyük. 8. (Tersi) Sunay'ýn
ortasý . - Ham madde iþlenerek yapýlan her türlü mal. 9. Söz, lâkýrtý. - Yeryüzündeki en büyük canlý. 10. Kuþatma. - Avrupa Birliði'nin kýsaltmasý. 11.Ýtalya'da bir þehir. - Gök gürültüsü. 12.Mercan ada. - Makine Kimya Endüstrisi’nin kýsa yazýlýþý.
ÖNCEKÝ BULMACANIN CEVAPLARI SOLDAN SAÐA: 1. SADAKAT. SENA. 2. ARABÝYE. ALAY. 3. LABÝRENT. AZA. 4. ÝRAD. TE.
ÝRÝN. 5. HAK. MUKOZA. 6. KELE. ÝF. 7. BÝLL. AFÝFE. 8. RÝA. TAHRÝBAT. 9. AS. LEHÝM. 10. KADÝM. SALATA. YUKARIDAN AÞAÐIYA: 1. SALÝH. ORAK. 2. ARARAT. ÝSA. 3. DABAK. BA. 4. ABÝD. KÝ. LÝ. 5. KÝR. MELTEM. 6. AYETULLAH. 7. TENEKE. HÝS. 8.
ARMA. 9. SA. ÝZAFÝ. 10. ELARA. ÝBRA. 11. NAZÝ. ÝFA. 12. AYAN. FETVA.
YENÝASYA / 24 AÐUSTOS 2010 SALI
Sayfa Sorumlusu: Zübeyir Ergenekon — Furkan Demir
Muhammed Zorlu - Muharrem Özel
BÝLÝÞÝM-TEKNOLOJÝ
13
[email protected]
“Sizin okuduðunuz fenlerden her fen, kendi lisan-ý mahsusuyla mütemadiyen Allah’tan bahsedip Hâlýký tanýttýrýyorlar. Muallimleri deðil, onlarý dinleyiniz.” Asâ-yý Mûsâ
BÝLÝÞÝMKÝTAP
ÝNTERNETÝN
KARARTTIÐI
HAYATLAR
Safari tarayýcýsý için ne dediler?
DAHA ön ce say fa mýz da, O pe ra ta ra yý cý sý
hakkýnda söylenenleri yayýnlamýþtýk. Þimdi de
Apple firmasýna ait Safari adlý tarayýcý hakkýnda söylenenleri sizler için, yorumsuz olarak
derledik. Safari tamindir.com’da % 80 oranýnda tav si ye e dil miþ. Sa fa ri ta ra yý cý yý
http://www.apple.com/safari/ adresinden indirebilirsiniz.
aArkadaþlar kullanmadan yorum yazmayýn. Ben çýktýðýndan beri kullanýyorum, gerçekten hýzlý. Kullanýn, görün.
aFirefox’tan kat kat daha hýzlý. Opera ile
kýyaslamadým, ama gerçekten Firefox’a 5 çeker.
aGayet kullanýþlý ve hýzlý, ama iþlemciyi biraz kasýyor... Ama bütün tarayýcýlardan hýzlý
diyebilirim.
aMozilla kullanýyordum bir de Safari’yi
denedim. Kusura bakmayýn, ama Safari’nin
yanýnda Firefox çýrak bile olmaz. Mozilla zamanla her nedense yavaþlýyor, nette gezinirken. Bunda öyle bir sorun yok. Kasma yapmýyor. Ýngilizce olsa bile gayet kolay bir kullanýmý var. Bence en iyisi bu.
BUNLARI BÝLÝYOR MUSUNUZ?
Markalarýn
anlamlarýný öðrenin!
SIK kullandýðýmýz biliþim markalarýnýn isimlerinin ne anlama geldiðini ve ne için bu adý aldýklarýný merak ediyor musunuz?
aDünyada en çok kullanýlan iþletim sistemi, Windows
“pencereler” mânâsýna geliyor. Metin tabanlý programlardan,
görsel tabanlý programlara geçiþimizin ismi oldu “Windows”
yani pencereler.Vista kelimesi ise sözlükte “manzara, görünüm, hayaller silsilesi, olaylar dizisi, koridor, dehliz” gibi anlamlara geliyor. Windows XP’de ki XP’nin ise Türkçe “deneyim” mânâsýna gelen Ýngilizce “experience” kelimesinin kýsaltmasý olduðu belirtiliyor. Diðer bir rivayete göre ise XP, Eski
Yunancada “Mesih”in kýsaltmasý. (Christ) Windosw 7 iþletim
sistemindeki 7 ibaresinin ise , Windows’un 7. Sürümünden
dolayý verildiði ifade ediliyor.
aGoogle, ismini “googol” kelimesinden esinlenerek almýþtýr.
Matematikte 1 rakamýndan sonra 100 adet sýfýr gelmesiyle oluþan
sayýya “Googol” denilmektedir. Google þirketinin tarayýcýsý Chrome ise “krom, kromat sarýsý renk, kromat sarýsý boya, krom bileþiði” mânâlarýna gelmektedir.
aKoreli Samsung’un kelime mânâsý “üç yýldýz”
aBiliþim devi Sony, ismini Latincede “genç delikanlý” mânâsýna gelen “sonny” sözcüðünden
esinlenerek almýþtýr.
aLG ise iki þirketin birleþmesinden oluþmuþ bir isim. Lucky ve Goldstar firmalarýnýn baþ harflerinden oluþuyor. 95 yýlýnda Goldstar’ýn ortadan
kaldýrýlmasýyla yerini LG
Electronics’e býraktý.
aApple, elma demektir. Apple’in meþhur bilgisayarlarý “Macintosh” ise bir elma
türüdür. Apple’a ait ýsýrýlmýþ elma figürünün bugünkü anlamda ilk bilgisayarlarýn üretiminde görev alan ve zehire batýrdýðý elmayý ýsýrarak intihar eden Alan Turing’e ithafen kullanýldýðý
da söylenmektedir. Apple firmasýna ait Safari tarayýcýsýnýn mânâsý ise “Vahþi hayat alanlarýna fotoðraf
veya bazen de avlama için düzenlenen gezi”dir.
aBlackberry, “ böðürtlen” mânâsýna gelmektedir. Cihazýn üzerindeki
tuþlarýn, ufak meyve çekirdeklerine
benzediðinden esinlenilmiþtir. Cihazýn siyah olmasýnýn bu isim seçiminde etkili olduðu söylenmektedir.
aToshiba, ilk olarak Tanaka Sei-
zo-Sho isminde piyasaya çýktý. Daha sonra 1899 yýlýnda Tokyo
Denki ismini alan þirket, 1939 yýlýndan itibaren ise Tokyo Shibaura Electric þirketi olarak hayatýna devam etti.
aMillî iþletim sistemimiz “Pardus” adýný Anadolu Parsý’ndan
(Panthera pardus tulliana) almaktadýr.
aNokia, ismini kurulduðu bölgeden almaktadýr. Þirketin patronu olan Fredrik Idestam, Finlandiya’nýn Nokia isimli bir bölgesinde yeni bir fabrika açýnca þirketin isminin de bu bölgenin ismiyle ayný olmasýný uygun gördü.
-H
BÝLÝÞÝM
aGerçekten çok hýzlý bir tarayýcý. Opera’yý
yeni indirip kurdum ve de kýyasladým. Safari
gerçekten çok hýzlý. Hafif; kasma yok.
aHem mükemmel, hem de Türkçe eklentisi mevcuttur. Arayýn Google’dan bulun arkadaþlar.
aÇok hýzlý bir tarayýcý, ama Türkçe dil seçeneðinin olmamasýndan dolayý kullanýcý kaybediyor. Bu sorun için, Türkçe yamasýný buldum. Ýs te yen bu link ten in di rip ku ra bi lir.
http://safari.borkenek.com/resources/Safari4.530.17.0-tr.zip
aBence hýz arayana en ideal tarayýcý. Bu
ispatlanmýþ üstelik!
•Program manyak biþi. Mozilla ve Google
Chrome’ye bin takar.
•Gerçekten çok güzel bir program. Hayran
kalmamak içten bile deðil.
•Safari 4 tarayýcýsý öyle güzel ve kullanýþlý
bir tarayýcý ki alýþmanýz saniyeler bile almýyor.
Zaten estetiði ve zerafeti karþýsýnda diliniz tutuluyor. Apple’ýn bu inanýlmaz tarayýcýsý olan
Safari’yi herkese tavsiye ederim. Üstelik Türkçe dil desteði ile daha da güzelleþmiþ.
ABER
“Oyun
Yeniden
Baþlýyor”
DÜNYANIN EN ETKÝLÝ
DÜÞÜNÜRLERÝ BÝLÝÞÝM
ZÝRVESÝ ’10 ÝÇÝN
TÜRKÝYE’YE GELÝYOR
YÖNETÝM ve teknoloji ekseninde dünyanýn etkili 3 küresel düþünürü Biliþim Zirvesi için Türkiye’ye geliyor! “Dünyayý
Nasýl Bir Gelecek Bekliyor?” Cevabý 4 Ekim’de Lütfi Kýrdar’daki Ana Tema Konferansý’nda tartýþýlacak. 4-5 Ekim’de Lütfi
Kýrdar’da baþlayýp 6-9 Ekim 2010’da TÜYAP’ta devam edecek Biliþim Zirvesi’10,
4 Ekim’deki Ana Tema Konferansý’nda
dünyanýn etkili üç küresel düþünürünü aðýrlayacak. Kevin Kelly, Charles Leadbea-
ter ve Dennis Anderson; kurallarýn deðiþtiði 21. yüzyýlýn ikinci 10 yýlýnda, “Oyun
Yeniden Baþlýyor” temasýyla dünyayý nasýl
bir geleceðin beklediðini anlatacaklar.
WIRED Dergisi’nin kurucularýndan ve
editörü Kevin Kelly, Biliþim Zirvesi’10’da
“Oyun teknolojiyle yeniden baþlýyor: Kaçýnýlmaz geleceðe nasýl daha iyi hazýrlanabiliriz?” baþlýðýnda konuþacak. BBC,
Vodafone, Microsoft, Ericsson, gibi dünya çapýnda kurumlara danýþmanlýk ya-
pan Charles Leadbeater da bir sunum
yapacak. Birleþmiþ Milletler Bilgi ve Ýletiþim Teknolojileri Geliþimi Küresel Birlik
Birimi’nde üst düzey danýþman olarak
görev yapan Dennis Anderson da iþ dünyasý ve teknolojinin gelecekteki beraberliðinin nasýl þekilleneceðini anlatacak.
Turkcell’in ana sponsor olduðu Biliþim
Zirvesi’10’da 6 bin ziyaretçinin aðýrlanmasý hedefleniyor.
Bilgi için: www.bilisimzirvesi.com.tr
HAFTANIN ÝPUCU
Ýþlemci zamanlamasýný el ile yönetme
CepPusula
COMPASS-TR (CepPusula)
programý enlem ve boylam bilgileri ile güneþin ve ayýn konumlarýný hesaplayabilmektedir. Bu hesaba istinaden ana
yönleri ve bazý kutsal bölgelere
olan doðrultularý gösterebilmektedir. Ayrýca program içerisinde bazý astronomik ölçümlerde yer almaktadýr. Ýndirme
adresi: http://tiny.cc/okfai Cihazýnýza direk yükleme yapmak için wap.cepvakit.com
WÝNDOWS kaynaklarý ayarlarýna göre ayýrýr
ve aygýtlarý ve programlarý buna uygun þekilde yönetir. Ancak performans seçeneklerini
ve Windows’un bu seçenekleri yönetme biçimini deðiþtirebilirsiniz.
Bilgisayarýnýzýn performans ayarlarýndan
birisi de “Ýþlemci zamanlamasýný el ile yönetmektir.” Bu ayarda iki seçenek bulunmaktadýr. “programlar” veya “arka plan hizmetleri”
seçeneklerinden birini seçerek Windows’un
iþlemci kaynaklarýný yönetme biçimini deðiþtirebilirsiniz.
Varsayýlan ayar “programlar” þeklindedir
ve Microsoft çoðu kullanýcý için bu seçeneði
önermektedir. Böylece çalýþtýðýnýz programlardan daha hýzlý cevap almanýz mümkün olacaktýr. Disk yedekleme veya yazdýrma gibi
arka plan hizmetlerinin daha hýzlý yürütül-
mesini istiyorsanýz “arka plan hizmetleri” seçeneðini seçmelisiniz. Böylece Windows, iþlemci kaynaklarýný ön ve arka planda çalýþan
hizmetler arasýnda eþit olarak daðýtacaktýr.
Microsoft, eðer XP tabanlý bir bilgisayarý sunucu olarak kullanýyorsanýz, arka plan hizmetlerinizi seçmenizi önermektedir.
Bu ayarý yapmak için: XP bilgisayarlar için,
Bilgisayarým (sað týk)->Özellikler->Geliþmiþ>Performans->Ayarlar->Geliþmiþ->Ýþlemci
zamanlamasý yolunu izleyebilirsiniz.
Vista iþletim sistemi kurulu bilgisayarlar
için, Bilgisayarým (sað týk)->Özellikler>Geliþmiþ Sistem ayarlarý->Geliþmiþ->Performans->Ayarlar->Geliþmiþ yolunu izleyebilirsiniz.
Kýsaca baþlat->Çalýþtýr’a “sysdm.cpl” yazarak bu ayarý yapabilrsiniz.
LÝNK TURU
Ýngilizce Risâle derslerini bilgisayarýnýza indirip dinleyip izleyebileceðiniz bir adres. Ýngilizce konuþan milletlere iman hizmetinde bulunmak isteyen kardeþlerime özellikle tavsiye edilir.
http://www.illuminatingthemessage.org
http://saidhafizoglu.blogspot.com/ adresinden Auburn/Alabama’da yer alan Ýman Kurtarma
Merkezindeki haftalýk Ýngilizce ders kayýtlarýný dinleyebilirsiniz.
Geyve’de yapýlan Risâle-i Nur’u bitirme programý haberi ve yazýlarý için http://www.sentezhaber.com/risale-i-nur-ile-unutulmaz-bir-yaz-gecirdiler.htm adresini kullanabilirsiniz.
ÝNTERNETÝN Hayatýmýza Etkileri baþlýklý kitabýn yazýlýþ amacý, baþta çocuklar ve gençler olmak üzere, aileyi ve toplumu internetin olumsuz etkileri konusunda
bilgilendirmek, bilgisayar kullanýcýlarýnýn internet
kaynaklý herhangi bir sorunla karþýlaþmalarýný engellemek, bu konuda ülkemizde ve dünyada yaþanan örnekleri paylaþmaktýr.
Hergün medyaya, internet kaynaklý sebeplerle
hayatý kararan insanlara dair çok sayýda örnek
düþmektedir.
Ýnternet kullanýcýlarýnýn büyük bölümü henüz farkýna varmamýþ olsa da, bugün internet kullanýrken
gösterilen dikkatsizliðin gelecekte büyük sorun oluþturma riski bulunmaktadýr.
Ýnternet, baþkalarýyla paylaþmak istemediðimiz kiþisel bilgilerimizin, özel yazýþmalarýmýzýn ve mahrem
fotoðraflarýmýzýn kontrol edilmesi riskinin yanýnda, oluþturduðu baðýmlýlýk, insan saðlýðýný tehdit eden yeni
hastalýk türlerine yol açmasý ve internet üzerinden iþlenen suçlara farkýna varýlmadan hedef haline gelinmesi gibi sebeplerle çok farklý sorunlarý da beraberinde getirmektedir.
Ýnternetin Kararttýðý Hayatlar, internet kaynaklý
sebeplerle karþýlaþýlmasý muhtemel sorunlara dikkat
çekmek üzere kaleme alýndý.
Ýnternetin omurgasý olan www’nin mucidi Sir
Tim Berners-Lee’nin: “Farz edin ki, klavye baþýnda yazdýðýnýz her þey, yarýn ilk iþ baþvurusu yaptýðýnýzda sizi deðerlendirecek kiþiler tarafýndan okunuyor. Farz edin ki, internette bütün yazdýklarýnýzý ana-babanýz, büyükanneniz ve dedeniz (ve
gelecekte) torunlarýnýz ve çocuklarýnýz tarafýndan
okunacak” dediði bir dünyada hýzla yol alýyoruz.
7-14 yaþ arasýndaki internet kullanýcýlarý üzerinde
yapýlan araþtýrmaya göre, çocuklarýn sanal dünyada aradýðý anahtar sözcükler arasýnda ilk üç sýrayý YouTube, Google ve Facebook alýrken, ardýndan “sex” ve
“porno” kelimeleri geliyor. Çocuklarýn yüzde 80’ini
porno ile ilk defa ödev yaparken karþýlaþýyor.
Ýnsanlýk tarihinin en büyük buluþlarýndan olan
internetin yararlarýný saymak hiç kuþkusuz ciltler
dolusu kitap tutar.
Ýnternet þu an bilinen en baðýmlýlýk yapan teknololik ürünlerden biri olarak görülüyor.
“Ýnternetin Kararttýðý Hayatlar” baþlýklý kitap, baðýmlýlýðý tarif ederken, “onsuz olamamak” olarak ifade ediliyor.
Konuya bu açýdan yaklaþtýðýmýzda, herkesin deðiþik
þekillerde ve çeþitli konularda baðýmlýlýk yaþadýðýný biliyoruz. Baðýmlýlýðýn en tehlikeli olaný, etrafýndaki insanlara da zarar verici hale geleni...
Her çaðda deðiþik konularda farklý baðýmlýlýk örneklerine rastlamak mümkün. Çaðýmýz öncekilerden
en ayýrt edici özelliði, bireylerin giderek artan oranda kendilerini daha yalnýz hissetmeleri. Yalnýzlýk
duygusu, insanýn kendi yalnýzlýðýný gidermesine yarayacak bireysel çeþitli uðraþ alanlarýnýn, yani kimi
zaman baðýmlýlýk yapan kimi unsurlarýn aðýrlýk kazanmasýna sebep oluyor.
Her konuda baðýmlýlýðýn aþýrýsý insanýn kendisine de çevresine de zarar vermeye baþlar. Nitekim
Almanya’da bilgisayar baðýmlýlýðý konusunda tüyler ürperten olay yaþandý. World Of Warcraft adlý
bilgisayar oyununun müptelasý olan Kathrin O.
adlý 27 yaþýndaki anne, iki bebeðini doðar doðmaz
‘oyun yüzünden onlara zaman ayýramayacaðý’ gerekçesiyle öldürdü.
Ýnternet baðýmlýlýðýnda en riskli grup üniversite öðrencileri. Son zamanlarda eriþkinlerin internet baðýmlýlýðýnýn da risk grubu oluþturmaya baþladýðý ifade ediliyor. Özellikle içine kapanýk, çevredekilerle kolay iletiþim kuramayan bireyler için, internet
tam bir kurtarýcý görevi görüyor. Ancak,
internetin aþýrý derecede kullanýlmasý, internet baðýmlýlýðýyla
sonuçlanabiliyor. Ýnternet baðýmlýlýðý yetiþkinleri kiþilik çatýþmasýna sürüklerken,
küçükleri de þiddete
karþý duyarsýz hale
getiriyor.
Alanýnda bugüne kadar yazýlmýþ en kapsamlý çalýþma olan ve Pozitif Yayýncýlýk’tan çýkan kitabýn bir kiþiye bile faydalý olmasý, bu kadar çabaya deðdi, diye düþünülmesine sebep olacaktýr.
Prof. Dr. Osman Özsoy
SiyahMaviKýrmýzýSarý
14
YENÝASYA / 24 AÐUSTOS 2010 SALI
SPOR
Galatasaray'da kara
bulutlar daðýlmýyor
‘‘
SPOR To­to­Sü­per­Lig'de­Burs­sa­por'a­2-0­ye­ni­len
ve­se­zo­nun­i­kin­ci­haf­ta­sý­ný­da­pu­an­sýz­ka­pa­tan
Ga­la­ta­sa­ray,­ta­raf­tar­la­rý­na­ha­yal­ký­rýk­lý­ðý­ya­þat­ma­ya­de­vam­e­di­yor.­Ö­nem­li­o­yun­cu­la­rý­kad­ro­su­na
kat­tý­ðý­ge­çen­se­zo­nu­bir­fi­yas­ko­o­la­rak­nok­ta­la­yan,­þam­pi­yon­luk­ya­rý­þýn­da­son­haf­ta­la­ra­id­di­a­sý­ný­ta­þý­ya­ma­yan­ve­Þam­pi­yon­lar­Li­gi­he­de­fi­ni­de
ya­ka­la­ya­ma­yan­''Cim-bom'',­ye­ni­se­zo­nun­he­nüz
ba­þýn­da­ser­gi­le­di­ði­fut­bol­la­e­leþ­ti­ri­ok­la­rý­nýn­he­de­fi­ol­du.­Se­zo­na­U­E­FA­Av­ru­pa­Li­gi'nde­ki­OFK
Bel­grad­maç­la­rýy­la­baþ­la­yan­sa­rý-kýr­mý­zý­lý­lar,­güç­süz­ra­ki­bi­kar­þý­sýn­da­Ýs­tan­bul'da­ki­2-2­be­ra­be­re
ka­lýp,­dep­las­man­da­5-1­ka­zan­ma­sý­ný­bil­me­si­ne
kar­þýn,­or­ta­ya­ko­nu­lan­fut­bol­göz­dol­dur­ma­dý.
Av­ru­pa­da­ki­i­kin­ci­ma­çýn­da­i­se­yi­ne­A­li­Sa­mi­Yen
Sta­dý'nda­bu­kez­Kar­paty­i­le­2-2­be­ra­be­re­ka­lan
Ga­la­ta­sa­ray­ta­ký­mý­nýn,­rö­vanþ­ta­dep­las­man­dan
na­sýl­bir­so­nuç­çý­ka­ra­ca­ðý­me­rak­ko­nu­su.­Spor
To­to­Sü­per­Lig'e­dep­las­man­da­Si­vass­por'a­2-1
ye­ni­le­rek­start­ve­ren­Ga­la­ta­sa­ray­ta­ký­mý,­son
þam­pi­yon­Bur­sas­por'a­ken­di­e­vin­de­2-0'la­bo­yun
e­ðe­rek­hem­ra­ki­bi­ne­18­yýl­son­ra­A­li­Sa­mi­Yen
Sta­dý'nda­ga­li­bi­yet­tat­týr­dý,­hem­de­lig­ta­ri­hi­nin­en
kö­tü­baþ­lan­gýç­la­rýn­dan­bi­ri­ne­im­za­sý­ný­at­tý.­
TARAFTAR GALÝBÝYETE HASRET
Ga­la­ta­sa­ray'ýn­maç­la­rý­ný­A­li­Sa­mi­Yen­Sta­dý'nda­iz­le­yen­sa­rý-kýr­mý­zý­lý­ta­raf­tar­lar,­a­de­ta­ga­li­bi­yet­gör­me­ye­has­ret­kal­dý­lar.­A­li­Sa­mi­Yen­Sta­dý'nda­ki­son­ga­li­bi­ye­ti­ni­11­Ni­san­2010­ta­ri­hir­de
Di­yar­ba­kýrs­por'a­kar­þý­Sü­per­Lig'de­4-1'lik­skor­la
ka­za­nan­''Cim-Bom'',­ar­dýn­dan­ken­di­e­vin­de­oy­-
rek­ka­pa­tan,­bu­se­zo­nu­i­se­yi­ne­2-1'lik­so­nuç­la­Si­vass­por­mað­lu­bi­ye­tiy­le­a­çan­cimbom,­2-0'lýk
Bur­sas­por­ye­nil­gi­siy­le­de­kö­tü­gi­di­þi­ni­sür­dür­dü.
U­E­FA­Av­ru­pa­Li­gi­maç­la­rýn­da­i­se­OFK­Bel­grad'ý
Geride kalan sezonda aldýðý
2-2­ve­5-1'lik­so­nuç­la­ge­çip,­Kar­paty'ye­kar­þý­ilk
sonuçlarla hayal kýrýklýðý
ma­çýn­da­2-2­be­ra­be­re­ka­lan­''Cim-bom''un­yük­sek­gol­ye­
me­or­ta­la­ma­sý­dik­kat­çek­ti.­Ga­la­ta­sa­ray
yaþatan "Cimbom", ligde ve
ta­ký­mý,­son­7­res­mi­ma­çý­nýn­6'sýn­da­ka­le­sin­de­2
Avrupa'da oynadýðý futbolla
gol­gö­rür­ken,­dep­las­man­da­fark­lý­ka­zan­dý­ðý­OFK
yine taraftarlarýna ümit verBel­grad­ma­çýn­da­da­ra­ki­bi­nin­1­go­lü­ne­en­gel­o­la­medi. Sarý-kýrmýzýlý ekip, bu
ma­dý.­Sa­vun­ma­blo­ðu­nun­üst­üs­te­yap­tý­ðý­bi­rey­sel­ha­ta­la­ra­en­gel­o­la­ma­yan­sa­rý-kýr­mý­zý­lý­e­kip­te,
sezon 5 resmi maçta sadece 1
ka­le­de­Ay­kut'un­ye­ri­ne­gö­rev­len­di­ri­len­U­fuk­da
galibiyet alabilirken, kalesinde
Bur­sas­por­kar­þý­sýn­da­göz­dol­du­ra­ma­dý.
9 gole mani olamadý.
TRANSFERLER BEKLENÝYOR
Ga­la­ta­sa­ray'da­ a­lý­nan­ kö­tü­ so­nuç­lar­ son­ra­sý­ e­leþ­ti­ri­ ok­la­rý­nýn­ he­de­fi­ ol­ma­ya­ baþ­la­na­dý­ðý­5­res­mi­maç­ta­da­ga­li­bi­yet­yü­zü­gö­re­me­di. yan­ yö­ne­tim­ ku­ru­lu,­ u­mu­du­nu­ ye­ni­ trans­Sa­rý-kýr­mý­zý­lý­ta­kým,­A­li­Sa­mi­Yen­Sta­dý'nda­yap­- fer­le­re­ bað­la­dý.­ Ya­pý­la­cak­ tak­vi­ye­ler­le­ ta­ký­tý­ðý­son­maç­la­rýn­da,­ge­ri­de­ka­lan­se­zon­da­Bur­sas­- mýn­ çeh­re­si­nin­ de­ði­þe­ce­ði­ i­le­ri­ sü­rü­lür­ken,
por'la­0-0­be­ra­be­re­ka­lýp,­An­tal­yas­por'a­2-1­ye­ni­- Ga­la­ta­sa­ray­Fut­bol­A.Þ.­Ge­nel­Mü­dü­rü­Ad­lir­ken,­bu­se­zon­yi­ne­Bur­sas­por'a­2-0­mað­lup­ol­- nan­ Sez­gin'in­ plan­la­ma­sýy­la­ ya­pýl­ma­ya­ ça­lý­mak­tan­kur­tu­la­ma­dý.­U­E­FA­Av­ru­pa­Li­gi­maç­la­- þý­lan­son­trans­fer­ler­de­he­nüz­so­nu­ca­va­rý­la­rýn­da­i­se­OFK­Bel­grad­ve­Kar­paty­mü­ca­de­le­le­ri ma­mýþ­ ol­ma­ma­sý­ sý­kýn­tý­ ya­ra­tý­yor.Trans­fer
2-2'lik­e­þit­lik­le­so­nuç­lan­dý.
dö­ne­mi­nin­ de­vam­ et­ti­ði­ ve­ ge­rek­li­ tak­vi­ye­SAVUNMA ALARM VERÝYOR
le­rin­ya­pý­la­ca­ðý­yö­nün­de­ki­de­meç­le­ri­a­lý­nan
Ye­ni­bir­he­ye­can­la­baþ­la­dý­ðý­se­zon­da­bek­le­ne­- her­ba­þa­rý­sý­zý­so­nu­cun­ar­dýn­dan­tek­rar­la­yan
nin­çok­u­za­ðýn­da­bir­per­for­mans­ser­gi­le­yen­Ga­- sa­rý-kýr­mý­zý­lý­yö­ne­ti­min,­2-2'nin­rö­van­þýn­da
la­ta­sa­ray'ýn­gol­ye­me­den­maç­ta­mam­la­ya­ma­ma­sý dep­las­man­da­ Kar­paty'ye­ kar­þý­ a­lý­na­cak­ o­la­sý
dik­kat­çek­ti.­Lig­de­ge­ri­de­ka­lan­se­zo­nu­2-1'lik kö­tü­ bir­ so­nu­cun­ tep­ki­le­ri­ni­ bu­ kez­ na­sýl
skor­lar­la­An­tal­yas­por­ve­Genç­ler­bir­li­ði'ne­ye­ni­le­- gö­ðüs­le­ye­ce­ði­me­rak­ko­nu­su.
Bursalý Ergiç: G.Saray'a 2 gol attým, yýldýz oldum
Hollandalý teknik
adam Rijkaard,
üst üste alýnan
baþarýsýz sonuçlar
üzerine eleþtiri
oklarýný üzerinde
hissetmeye baþladý.
2010 Dünya Þampiyonasý
salonlarý 3 boyutlu sergileniyor
n 2010 Dün­ya­Bas­ket­bol­Þam­pi­yo­na­sý'na­­ev­sa­hip­li­ði­ya­pa­cak­sa­lon­lar­Go­og­le­E­arth­ü­ze­rin­den­3­bo­yut­lu­o­la­rak­ser­gi­le­ni­yor.­Tür­ki­ye'nin­ön­de­ge­len­ku­lüp­le­ri­nin­stat­la­rý­ný,­son­ra­sýn­da­Gü­ney­Af­ri­ka'da­dü­zen­le­nen­Dün­ya­Ku­pa­sý'nda­maç­la­rýn­oy­nan­dý­ðý­stat­la­rý
Go­og­le­E­arth­ü­ze­rin­den­3­bo­yut­lu­o­la­rak­ser­gi­le­yen
''www.3DLo­ca­ti­o­nE­arth.com''­ad­lý­in­ter­net­si­te­si,
þim­di­de­dün­ya­nýn­en­bü­yük­spor­or­ga­ni­zas­yon­la­rýn­dan­bi­ri­o­lan­2010­Dün­ya­Bas­ket­bol­Þam­pi­yo­na­sý'ný
3.­bo­yu­ta­ta­þý­dý.­''3DLo­ca­ti­o­nE­arth.com''­ad­lý­si­te­de,
28­A­ðus­tos–12­Ey­lül­ta­rih­le­ri­a­ra­sýn­da­Tür­ki­ye'de
dü­zen­le­ne­cek­''FI­BA­2010­Dün­ya­Þam­pi­yo­na­sý''na­ev
sa­hip­li­ði­ya­pan­spor­sa­lon­la­rý,­ha­ri­ta­da­ki­ger­çek­yer­le­rin­de­3­bo­yut­lu­o­la­rak­ser­gi­le­ni­yor.
SPOR To­to­Sü­per­Lig'de­dün
ge­ce­ Ga­la­ta­sa­ray'ý­ 2-0­ ye­ne­rek­ A­li­ Sa­mi­ Yen­ Sta­dý'ndan
18­ yýl­ son­ra­ gü­le­rek­ ay­rý­lan
Bur­sas­por,­ 28­ A­ðus­tos­ Cu­mar­te­si­ak­þa­mý­dep­las­man­da
ya­pa­ca­ðý­ Si­vass­por­ ma­çý­ ha­zýr­l ýk­l a­r ý­n a­ a­r a­ ver­m e­d en
baþ­la­dý.­ ­ Bu­ a­ra­da,­ ça­lýþ­ma­nýn­ar­dýn­dan­buz­ha­vu­zun­da
O­z an­ Ý­p ek­ ve­ Ste­p a­n ov­ i­l e
bir­lik­te­se­rin­le­yen­I­van­Er­giç,
ga­ze­te­ci­le­rin­en­faz­la­il­gi­gös­ter­di­ði­o­yun­cu­ol­du.­­Ga­la­ta­sa­ray'a­at­tý­ðý­2­gol­le­ga­li­bi­yet­te­bü­yük­pay­sa­hi­bi­o­lan­I­van
Er­giç,­ ha­vuz­da­ ga­ze­te­ci­le­rin
yo­ðun­ il­gi­si­ ne­de­niy­le­ O­zan
Ý­pek­ve­Ste­pa­nov'a­''2­gol­at­tým­ yýl­dýz­ ol­dum.­ Bu­ haf­ta
böy­l e''­ di­y e­r ek­ es­p ri­ yap­t ý.
O­zan­Ý­pek'in­de­ge­çen­se­zon
Ýs­tan­bul'da­ Fe­ner­bah­çe­ ma­çýn­da­2­gol­at­tý­ðý­ný­ha­týr­la­tan
Er­giç,­ ''O­ haf­ta­ da­ O­zan­ yýl­dýz­dý.­ An­cak­ bu­ haf­ta­ ben.
O­zan­da­ha­faz­la­ça­lý­þa­cak­yýl­dýz­o­la­cak''­di­ye­es­pri­si­ni­sür­dür­d ü.­ Ye­þ il-be­y az­l ý­l a­r ýn
genç­o­yun­cu­su­O­zan­Ý­pek­de
I­van­Er­giç'in­yap­tý­ðý­es­pri­ler­le­ il­g i­l i­ o­l a­r ak­ Ste­p a­n ov'a
''Tür­ki­ye­ böy­le.­ Gol­ a­týn­ca
yýl­dýz­o­lu­yor­sun''­de­di.­
Arda kaptanlýk
yükünü çekemiyor
SAÝD OKUR
[email protected].
.Sa­ray'da­çan­lar­bi­ri­le­ri­i­çin­çal­ma­ya
baþ­la­dý.­Ön­ce­lik;­trans­fer­ba­þa­rý­sýz­lý­ðý­se­be­biy­le­yö­ne­ti­min.­Le­o­Fran­co'nun­gön­de­ri­le­ce­ði­ge­çen­se­zon­bel­li­ol­du.­G.Sa­ray­ka­le­si­tam­bir­fa­ci­a.­A­ma­ha­la
bu­ra­ya­bir­çö­züm­ü­re­ti­le­me­di.­Ba­roþ'­un
sa­kat­lý­ðý­se­be­biy­le­for­ve­te­i­yi­bir­al­ter­na­tif
la­zým.­Yö­ne­tim­yok­o,­yok­bu­for­vet­der­ken­bu­ra­ya­da­bir­çö­züm­ü­re­te­me­di.­Or­ta
sa­ha­G.Sa­ray'ýn­yu­mu­þak­kar­ný.­Hü­cum
ve­de­fan­sif­za­af­la­rý­ol­ma­yan­ka­li­te­li­o­yun­cu­la­rýn­trans­fe­ri­he­nüz­ya­pýl­ma­dý.
E­ðer­G.Sa­ray­yö­ne­ti­mi­Re­ij­ka­ard'ýn­ar­ka­sýn­da­du­ru­yor­sa­ki;­bu­nu­her­de­fa­sýn­da
dek­la­re­ e­di­yor,­ öy­ley­se­ ne­den­ trans­fer­le­ri
ya­pa­ma­dý.­An­tre­nö­rü­nün­ar­ka­sýn­da­dur­mak­böy­le­o­lu­yor­sa­vay­Re­ij­ka­ard'ýn­ha­li­ne.­Ön­ce­ki­maç­la­rý­say­mý­yo­rum.­Bur­sas­por­ ma­çý­na­ ba­kar­sak­ Re­ij­ka­ard'ýn­ o­yun
fel­se­fe­si­nin­ ek­sik­ yan­sý­ma­la­rý­ný­ gö­rü­yo­ruz.­ De­fans­tan­ a­ya­ða­ oy­na­ya­rak­ çý­kan,
hü­cu­mu­ ke­nar­la­ra­ ve­ de­ðiþ­ti­re­rek­ ya­yan
bir­dü­þün­ce.­O­yu­nu­blok­lar­a­ra­sý­ný­da­ral­ta­rak­ oy­na­yan­ bir­ ta­kým.­ Bu­ se­bep­ten­dir
ki,­ma­çýn­bü­yük­bir­kýs­mýn­da,­ge­çen­yý­lýn
þam­pi­yon­ ta­ký­mý­ 90­ da­ki­ka­ mah­kum­ bir
o­yun­oy­na­ma­ya­mec­bur­kal­dý.
Pe­ki­böy­le­bir­o­yun­so­nu­cun­da­ne­den­ga­lip­ge­li­ne­me­di.­Ýþ­te­me­se­le­nin­püf­nok­ta­sý­da
bu­ra­sý.­Sa­de­ce­Ke­well,­Ba­roþ­ve­Ar­da'nýn­gol
be­ce­ri­si­ne­kal­mýþ­lý­ðýn­so­nu­cu­bu.­Or­ta­sa­ha
o­yun­cu­la­rý­nýn­go­le­kat­ký­sý­yok­de­ne­cek­ka­dar­az.­Sa­de­ce­Mus­ta­fa­Sarp­gol­böl­ge­le­ri­ne
ko­þu­ya­pan­o­yun­cu.­Di­ðer­le­ri­bu­nu­yap­mak­tan­u­zak­kal­dý.­Bir­di­ðer­en­ö­nem­li­nok­san­lýk­bek­le­rin­hü­cu­ma­o­lan­kat­ký­la­rý.­A­li
Tu­ran­dev­þir­me­bek­o­yun­cu­su.­On­dan­bir
þey­bek­le­mek­ha­ta­o­lur.­An­cak­Ha­kan­Bal­ta'ya­ne­de­me­li.­San­ki­fut­bo­lu­son­dem­le­ri­ni
ya­þý­yor.­O­yu­na­hiç­bir­kat­ký­sý­yok.­Ka­le­ye
çut­çe­kill­di­ðin­de­i­se­G.Sa­ray­ta­raf­ta­rý­bir­"ey­vah"­çe­ki­yor.­Bu­nok­san­lar­la,­bir­de­a­ce­mi
ha­ke­min­o­yun­so­nu­cu­nu­et­ki­le­ye­cek­i­na­nýl­maz­ha­ta­sý­ek­le­nin­ce,­G.Sa­ray'ýn­ga­lip­gel­me­si­el­bet­te­zor­du.
Kap­tan­ Ar­da'yý­ hiç­ bir­ ö­nem­li­ maç­ta
in­si­ya­tif­a­lýr­ken­gör­me­dim.­As­lýn­da­Ar­da
kap­tan­lýk­yü­kü­nü­ta­þý­ya­cak­bir­ya­pý­da­de­ðil.­ O­ bir­ a­bi­nin­ kap­tan­lý­ðý­ al­týn­da­ da­ha
et­ki­li­ o­lur­ di­ye­ dü­þü­nü­yo­rum.­ Yö­ne­tim
bu­nu­ tek­rar­ göz­den­ ge­çir­se,­ hem­ Ar­da,
hem­de­ta­kým­i­çin­i­yi­o­la­cak.
G
Beþiktaþ UEFA'yý düþünüyor
SÝYAH-BEYAZLILAR, HJK HELSÝNKÝ MAÇININ HAZIRLIKLARINA BAÞLADI. RÜÞTÜ VE YUSUF UZUN BÝR
ARADAN SONRA TAKIMLA ÇALIÞTI. SCHUSTER, FUTBOLCULARLA SAHA ÝÇÝNDE 30 DAKÝKA TOPLANTI YAPTI.
Almanlar Mesut Özil'i “örnek
Alman” olarak görüyor
n ALMAN "Der­ Spiegel"­ dergisinin­ yaptýðý­ bir
ankete­göre­Almanlarýn­yüzde­52'si,­bir­hafta­önce
Alman­ Birinci­ Ligi­ takýmlarýndan­ Werder
Bremen'den­ Ýspanya'nýn­ Real­ Madrid­ takýmýna
transfer­ olan­ Türk­ kökenli­ Almanya­ Milli­ Takýmý
oyuncusu­ Mesut­ Özil'i­ "Örnek­ Alman"­ olarak
görüyor.­ Ülkede­ en­ fazla­ kime­ güvenildiðinin­ ve
kimin­ sempatik­ olarak­ görüldüðünün­ araþtýrýldýðý
anket­çerçevesinde­"Hayalindeki­Almanya'yý­kimde
görüyorsun?"­ þeklinde­ sorulan­ soruya­ karþýlýk
Almanlarýn­ yüzde­ 84'ü,­ tanýnmýþ­ televizyon
sunuculardan­ Günther­ Jauch'u­ ilk­ sýrada­ gösterirken,­ eski­ baþbakanlardan­ Helmut­ Schmidt
yüzde­ 83­ oy­ oranýyla­ ikinci,­ yüzde­ 82­ ile­ Almanya
Milli­ Takýmýnýn­ teknik­ direktörü­ Joachim­ Löw­ de
üçüncü­ sýrada­ yer­ aldý.­ Ankette­ yüzde­ 52'lik­ oy
oranýyla­13.­sýrada­yer­alan­Mesut,­Eurovizyon­Þarký
Yarýþmasýnda­ Almanya­ adýna­ birinciliði­ kazanan
Lena­ Meyer-Landruth­ (yüzde­ 50),­ tanýnmýþ­ yazar
Günter­ Grass­ (yüzde­ 50),­ tanýnmýþ­ sunucu­ Stefan
Raab­ (yüzde­ 44),­ Papa­ 16.­ Benediktus­ (yüzde­ 35),
þarkýcý­Bushido­(yüzde­9)­gibi­isimleri­geride­býraktý.
Galatasaray'ý 18 yýl aradan sonra Ali Sami Yen Stadýnda 2-0 yenmenin mutluluðunu yaþayan yeþilbeyazlý futbolcularýn dünkü antrenman sonrasýnda oldukça neþeli olduðu gözlendi. FOTOÐRAF: CÝHAN
GÖZLEM
BOBO: TAKIMDA TEK
PATRON SCHUSTER
BEÞÝKTAÞ'IN Brezilyalý oyuncusu Deivson
Rogerio Da Silva (Bobo) bugün bir gazetede
çýkan kendisiyle ilgili habere tepki gösterdi.
Brezilyalý oyuncu, yaptýðý açýklamada, þu
görüþlere yer verdi; "Bahsi geçen maç öncesinde
teknik direktörümüz Sayýn Bernhard Schuster
kadro ile ilgili kararýný bana BJK Nevzat Demir
Tesisleri'nde iletti. Bu kararýn ardýndan ne kendisi
ile ne de yakýn çevremle verilen bu karara iliþkin
hiçbir þey konuþmadým. Sayýn Schuster
takýmýmýzýn tek patronudur. Verdiði her karara
futbolcu olarak saygý duydum ve duymaya da
devam edeceðim. Ben takýmýmýzýn taktik diziliþini ve kadro yapýsýný eleþtirmekle deðil, sadece
bana verilen görevi saha içinde, yedek
kulübesinde gerekirse tribünde yerine getirmekle görevliyim. Haberin geçtiði gazetenin temsilcisi ile hiçbir þekilde konuþmadým.
ÝSTANBUL Bü­yük­þe­hir­Be­le­di­yes­por'a­ye­ni­le­rek­Spor­To­to­Sü­per­Lig'de­ki­ilk­pu­an­ka­yýp­la­rý­ný­ya­þa­yan­Be­þik­taþ'ta­göz­ler­U­E­FA­Av­ru­pa­ Li­gi'ne­ çev­ril­di.­ Si­yah-be­yaz­lý­lar,­ bir­ gün­lük­ iz­nin­ ar­dýn­dan­ Fin­lan­di­ya'nýn­ HJK­ Hel­sin­ki­ ta­ký­mýy­la­ dep­las­man­da­ oy­na­ya­cak­la­rý
U­E­FA­Av­ru­pa­Li­gi­play­off­tu­ru­rö­vanþ­ma­çý­nýn­ ha­zýr­lýk­la­rý­na­ baþ­la­dý.­ Tek­nik­ di­rek­tör
Bernd­Schus­ter­yö­ne­ti­min­de­BJK­Nev­zat­De­mir­Te­sis­le­ri'nde­ger­çek­leþ­ti­ri­len­ve­ilk­ya­rým
sa­a­ti­ ba­sý­na­ a­çýk­ o­lan­ an­tren­ma­na­ ko­þu­lar­la
baþ­la­yan­ fut­bol­cu­lar,­ da­ha­ son­ra­ tak­tik­ a­ðýr­lýk­lý­bir­ça­lýþ­ma­yap­tý.
RÜÞTÜ VE YUSUF BAÞLADI
Sa­kat­lýk­la­rý­ ne­de­niy­le­ u­zun­ sü­re­dir­ ta­kým­dan­ay­rý­ka­lan­Rüþ­tü­i­le­Yu­suf­bu­gün­ilk­kez
ta­kým­la­bir­lik­te­ça­lýþ­tý.­An­tren­ma­na­sol­di­zin­de­sa­kat­lý­ðý­bu­lu­nan­Ni­hat­Kah­ve­ci­ka­týl­maz­ken,­sol­bal­dý­rýn­da­að­rý­la­rý­o­lan­Mat­te­o­Fer­ra­ri­ i­se­ ta­kým­dan­ ay­rý­ fiz­yo­te­ra­pist­ler­ eþ­li­ðin­de
ko­þu­lar­ yap­tý.­ Sa­kat­lýk­la­rý­ sü­ren­ Rýd­van­ ve
Ha­kan­da­ta­kým­dan­ay­rý­ö­zel­ça­lýþ­ma­la­ra­ta­bi
tu­tul­du.­ Bu­ a­ra­da,­ Du­ba­i'nin­ Al­ Ja­zi­re­ ta­ký­mýy­la­ an­la­þan­ Ma­ti­as­ Del­ga­do­ da­ an­tren­ma­na­ ka­týl­maz­ken,­ Ar­jan­tin­li­ fut­bol­cu­nun­ bu­gün­Du­ba­i'ye­gi­de­ce­ði­bil­di­ril­di.
YARIM SAAT TOPLANTI
Tek­nik­ di­rek­tör­ Schus­ter,­ an­tren­man­ ön­ce­sin­de­ fut­bol­cu­lar­la­ yak­la­þýk­ ya­rým­ sa­at­ sü­ren­bir­top­lan­tý­yap­tý.­Sa­ha­ke­na­rýn­da­fut­bol­cu­la­rý­ et­ra­fýn­da­ top­la­yan­ Al­man­ tek­nik­ a­da­mýn,­fut­bol­cu­la­ra­Ýs­tan­bul­Bü­yük­þe­hir­Be­le­di­yes­por­ ma­çýn­da­ yap­týk­la­rý­ ha­ta­la­rý­ an­lat­tý­ðý
öð­re­nil­di.­ Schus­ter,­ bu­ top­lan­tý­nýn­ ar­dýn­dan
sa­kat­lý­ðý­ ye­ni­ ge­çen­ Ýb­ra­him­ To­ra­man­ i­le­ de
bir­ sü­re­ ö­zel­ gö­rüþ­tü.­ Si­yah-be­yaz­lý­lar­ bi­ ak­þam­ ya­pa­cak­la­rý­ an­tren­man­la­ HJK­ Hel­sin­ki
ma­çý­ ha­zýr­lýk­la­rý­ný­ sür­dü­re­cek.­ Be­þik­taþ,­ HJK
Hel­sin­ki­ma­çý­i­çin­25­A­ðus­tos­Çar­þam­ba­sa­ba­hý­Fin­lan­di­ya'ya­gi­de­cek.
DELGADO VEDALAÞTI
nBEÞÝKTAÞ'A 2006-2007­ sezonu­ baþýnda­ Ýsviçre'nin
Basel­ takýmýndan­ 5­ milyon­ Euro­ bonservis­ bedeli­ ile
transfer­ edilen­ Matias­ Delgado­ Dubai'nin­ Al­ Jazira
kulübü­ ile­ görüþmek­ için­ tesislerden­ ayrýldý.­ Sabah
antrenmanýndan­ önce­ takým­ arkadaþlarý­ ve­ teknik
heyetle­ vedalaþan­ Delgado,­ yeni­ takýmýyla­ sözleþme
imzalamak­ için­ tesislerden­ ayrýlarak­ kulüple­ iliþkisini
resmen­ bitirmiþ­ oldu.­ Delgado'nun­ vize­ iþlemleri­ için
uðraþtýðý­ve­gün­içinde­Dubai'ye­gideceði­belirtildi.
Türkiye'de ilk kez teknik direktörlük görevi
görevinde bulunan Þota Arveladze?li Kayserispor,
oynadýðý 2 maçta galibiyet alarak 6 puan topladý.
Þota Kayserispor'da
2'de 2 yaptý
nTÜRKÝYE'DE ilk­kez­tek­nik­di­rek­tör­lük­gö­re­vin­de­bu­lu­nan­Þo­ta­Ar­ve­lad­ze'li­Kay­se­ris­por,
oy­na­dý­ðý­2­maç­ta­ga­li­bi­yet­a­la­rak­6­pu­an­top­la­dý.­Dep­las­man­da­Ýs­tan­bul­Bü­yük­þe­hir­Be­le­di­yes­por'u­mað­lup­e­den­Kay­se­ris­por,­ge­çen­haf­ta
ken­di­sa­ha­sýn­da­li­gin­ilk­ma­çý­ný­oy­na­dý.­Kar­de­mir­Ka­ra­büks­por'u­a­ðýr­la­yan­sa­rý­-­kýr­mý­zý­lý­e­kip,­ra­ki­bi­ni­1-0­mað­lup­e­de­rek­i­ki­haf­ta­da­6
pu­an­top­la­ma­ba­þa­rý­sý­gös­ter­di.­Oy­na­dýk­la­rý
maç­lar­da­ek­sik­lik­le­ri­ol­du­ðu­nu­di­le­ge­ti­ren
Tek­nik­Di­rek­tör­Þo­ta,­bü­yük­ço­ðun­lu­ðu­ye­ni
o­yun­cu­lar­dan­ku­rul­muþ­ta­ký­mý­nýn­ga­li­bi­yet­al­ma­sý­nýn­ö­nem­li­ol­du­ðu­na­i­þa­ret­et­ti.­Þo­ta,­i­ki
de­i­ki­yap­ma­la­rý­nýn­ge­le­cek­haf­ta­lar­i­çin­ken­di­le­ri­ne­mo­ral­o­la­ca­ðý­ný­aktardý.
Ýftar-sahur arasý
zirve týrmanýþý
nKAYSERÝ ve­Bur­sa­böl­ge­si­dað­cý­la­rý­17­A­ðus­tos­dep­re­mi­nin­11.­yý­lý­ne­de­niy­le­Er­ci­yes­Da­ðý'na­an­ma­týr­ma­ný­þý­yap­tý.­Ýf­ta­rý­Er­ci­yes­Da­ðý'nýn­e­tek­le­rin­de­a­çan­dað­cý­lar,­sa­hur­ye­me­ði­ni­i­se­zir­ve­de­ye­di.­Dað­cý­lýk­Fe­de­ras­yo­nu­Kay­se­ri­Ýl­Tem­sil­ci­si­Ýs­ma­il­Yýl­maz,­17­A­ðus­tos
1999­ta­ri­hin­de­mey­da­na­ge­len­dep­rem­de­ö­len­le­ri­an­mak­i­çin­her­yýl­Er­ci­yes­Da­ðý'na­týr­ma­nýþ
dü­zen­le­dik­le­ri­ni­söy­le­di.
SiyahMaviKýrmýzýSarý
SiyahMaviKýrmýzýSarý
15
YENÝASYA /24 AÐUSTOS 2010 SALI
SPOR
GAZETECÝ-YAZAR ALÝ SAMÝ ALKIÞ:
BUGÜN GAZETECÝLÝKTE
HERÞEY VAR, RUH YOK
SPOR BASINININ USTA KALEMLERÝNDEN ALÝ SAMÝ ALKIÞ, MEDYADA DEÐER YARGILARININ TÜMÜYLE YÝTÝRÝLDÝÐÝNÝ BELÝRTEREK, “BÝR GÜNDE KÖÞE YAZARI OLANLAR TÜREDÝ.
YAPTIÐIM ÝÞTEN PÝÞMANLIK DUYMA NOKTASINA GELDÝM” DÝYE TEPKÝ GÖSTERDÝ.
TÜRK spor basýnýnýn usta kalemi gazeteci-yazar Ali Sami
Al kýþ, es ki den bü tün spor
branþ la rý na e þit yer vermeye
özen gösteren spor medyasýnýn son yýllarda sadece futbol
aðýrlýklý sayfalar yaptýðýný beEROL DOYRAN
[email protected]
lirterek, "Bu durum böyle gidecek, çok üzülüyorum" dedi.
Alkýþ, medyanýn deðer yargýlarýný tümüyle yitirdiðini, bir günde köþe yazarlarýnýn türediðini söyleyerek, "Yaptýðým iþten piþmanlýk duyma noktasýna geldim" þeklinde tepki gösterdi. Ali Sami Alkýþ
sorularýmýzý þöyle cevaplandýrdý:
Kaç yýl dýr spor med ya sý nýn i çin de si niz?
Futbol dýþýnda diðer branþlarda da görev
aldýnýz mý?
35-40 yýldýr gazetecilik yapýyorum. Futbolun dýþýnda 14 yýl üst üste tenis branþýný takip ettim. Zaman zaman güreþ þampiyonalarýna gittiðimiz oldu. Seyrettiðim çok var, ama yazdýðým daha az.
Bütün spor branþlarýný seyretmesini çok severim.
Sizin döneminizde imkânlar az, ama gazetecilik açýsýndan kalite çoktu. Sporun her
branþý sayfalarda büyük ve geniþ yer alýrdý. Bugün bunu göremiyoruz, neden?
Eski ile yeniyi karþýlaþtýrdýðýnda, eski yeniye
göre birçok bakýmdan yenik gibi görünüyor.
Bugün fotoðraf kalitesi hiç tartýþýlmayacak kadar güzelleþti. Haber ileþitimi, haber olma sayýsý
ve çalýþanlarýn sayýsý arttý. Çalýþanlarýn belki de
eskiye kýyasla ücretlerinde de önemli artýþlar oldu. Ne kadar kýyaslarsanýz kýyaslayýn, eski sürekli geride kalýr. Ama eski bir þeyde hepsine
fark atar. Gazetecilik heyecaný, gazetecilik ruhu
bugünlerde olmayan þey. Bugün herþey var, o
yok. Zannederim o heyecan ve ruh bana göre
eskilerde kaldý.
Türk medyasý bugün okurlarýný futbola
þartlandýrmýþ. Onun dýþýndaki branþlar
sayfalarda yok gi bi. Bu du rum böy le
devam edecek mi?
Bu böyle gidecek, ne yazýk ki öyle gözüküyor.
Es ki den Cum hur baþ kan lý ðý Tür ki ye Bi sik let
Turu tam sayfa verilirdi. Bugün bu organizasyon gazetelerde ancak çift sütun ya da tek sütun
olarak yer alýrken, okuyucu bu haberlerin varlýðýný bile bilmez. Yine eskiden güreþ için yazarlar vardý. O dönem muhabir olanlar, sonradan
büyük yazar oldu. Güreþ muhabirliði yapýyorduk. Þimdi güreþ muhabirliði denilen bir kavram da yok. Eskiden bütün spor branþlarýna eþit
Ali Sami
Alkýþ kimdir?
Spor medyasý altyapýsý olmayan, spor bilgisi tartýþýlýr insanlarla dolduruldu. Bir
bakýma hiçbir iþte baþarýlý olamayanlarýn, ga ze te ci lik te þan sý ný de ne di ði bir
sektör haline geldi. Bu duruma üzülüyor
musunuz?
Ü zül me nin çok ö te sin de, kah re di yor. Hat ta
yaptýðým iþten piþmanlýk duyma noktasýna kadar
getiriyor. Örneðin, Habertürk gazetesi yayýna
baþladýðý zaman ben devamlý alýyordum ama birinci haftasýnda býraktým. Çünkü, Þansal Büyüka'nýn oðlu -ki, onu çok severim, iyi eðitim görmüþ, akýllý ve çok terbiyeli uslu bir çocuktur- ama daha birinci yazýsý, daha ilk yazýsý, köþe yazýsý
imzalý ve resimli. Daha Babýali'deki ilk yazýsýnda
bu iþ bu noktaya geliyorsa çok kötü. Evet, iyi de
olabilir, ileride büyük bir yazar da olabilir. Ama
dünyanýn hiçbir ordusuna girer girmez general
olan bir asker yoktur. Önce nizamiye nöbetinden
baþlatýrlar adamý. Ýþte kurslara gönderirler, eðitimlere gönderirler, kurmay imtihanlarýna sokarlar, ancak o zaman olursun. Sen bunlarýn hiçbirini yapmadan bir adamý getir, kafadan askeri þuranýn içine sokarsan
o zaman o ordu orada olmaz. O öyle olmuyorsa, bizimki de
ga ze te ci lik ol maz.
Bu yüz den çok de formasyona uðradýk.
Türk medyasý
neden bu hale
geldi?
Deðer yargýlarýmý-
zý tümüyle kaybettik. Bir bakýyorsunuz, genel yayýn müdürünün yakýn bir arkadaþý, sevgilisi, dostu, amcaoðlu gazetelerde bir günde, bir anda yazar oldular. Bir anda yazar olanlarýn sayýsý o kadar noktaya geldi ki, gerçekten yazar olanlarýn
sayýsýnýn üstüne çýktý sayýsal olarak. Kalite olarak
söylemiyorum. Ýþte bu da bizim meslek içindeki
kaosa ve kargaþaya sebep olan unsurlar. Eskiden
gazete sahipleri de gazeteciydi. Günaydýn gazetesinde çalýþtýðým dönemde makinalarýn bozulduðu, hatta ustalarýn bile tamir edemediði makinalarýn altýna girip, iþçi önlüðünü giydikten
sonra o makinalarý tamir eden gazete patronlarýný gördüm. O dönemde bütün gazete patronlarý gazeteciydi. Sonra sanayici oldular. Ne zaman ki sanayici oldular iþler sarpa sardý.
Ýnternetin hayatýmýza girmesiyle birlikte
gazetecilikte de bir tembellik doðdu. Araþtýran, sorgulayan gazeteciler parmakla sayýlacak kadar az. Muhabirler bile gittiði
toplantýnýn haberini internetten alýrým düþüncesi ile yazmaya bile gerek duymuyor.
Ýnternet doðru kullanýlmýyor ama doðru kullanýlacak taraflarý var. Bu da her yeni þey gibi bir
takým sarsýntýlar, þoklar yaþayabilir. Onu þu an için olaðan karþýlýyorum. Bir süre geçtikten sonra ancak yargýlama yapabiliriz. Nasýl kullanabileceðimiz, nasýl yararlanabileceðimizden çok,
ondan nasýl ticari çýkar saðlayabilirizin peþinden
koþuyor insanlar. Ýnternet sosyal iliþkileri geliþtiren bir araç. Ama gazetecilik açýsýndan þu anda
uygun durumda olduðunu düþünmüyorum. Bu
da zaman ister. Çok kaliteli bir yayýn beklemek,
çok kaliteli bir gazetecilik beklemek doðru deðil,
ama zaman içinde kendini toparlayabileceði ve
etkili olabileceðini düþünüyorum. Eskiden bir ay
uðraþtýðýmýz bir konu hakkýndaki bilgilere bugün internet sayesinde 10 dakikada ulaþabiliyorum. Ýnternet olumlu kullanýldýðýnda çok çok iyi. Bunun terbiyesi gerekiyor. Ancak muhabirlerin gittiði toplantýnýn haberini yapmayýp,
internetten kopya-yapýþtýr olarak yazýiþlerine
getirmesini tembellik olarak yorumluyorum.
Ali Sami Alkýþ, eskiden bütün spor branþlarýna eþit yer vermeye özen gösteren spor medyasýnýn son yýllarda sadece
futbol aðýrlýklý sayfalar yapmasýna üzüldüðünü söyledi.
nMANÝSASPOR Teknik
Direktörü Hakan Kutlu,
Manisa'da 3-0 yenildikleri
Ankaragücü maçý için,
''Maça çok iyi baþladýk,
çok kötü bitti'' dedi. Kutlu,
transfer çalýþmalarýnýn bitmediðini ifade ederek ''Ýlgilendiðimiz futbolcular arasýnda Nonda da var. Salý
gelecekler, görüþeceðiz''
dedi. Bu hafta deplasmanda oynanacak Fenerbahçe
maçý hakkýnda da deðerlendirmelerde bulunan
Kutlu, ''Türkiye'de yenilmeyecek takým yok, ilk 60
dakikadaki gibi bir futbol
sergilersek ve gol atabilirsek kazanabiliriz'' dedi.
G.Birliði'ne
Yeni Zelandalý
golcü geliyor
1947 senesinde Üsküp'te dünyaya gelen Alkýþ, gazeteciliðe 1966 yýlýnda baþladý. B.Sabah, Yeni Ýstanbul, Günaydýn, Tercüman, Güneþ, Türkiye ve son olarak da Star Gazetesi'nde spor yazarlýðý yaptý. 1970'lý yýllarýn baþýnda
Yeni Asya Gazetesinde de birkaç ay çalýþtý. Alkýþ'ýn çeþitli kurumlardan aldýðý 28 ödülü var. Mavi Gözlerin Kronometresi, Bu Kitabý Okuyaný Vururum, Türk Sporcusu Nasýl Besleniyor?
gibiý eseri bulunan Alkýþ , ÝÜ Ýletiþim Fa kül te si öð ren ci le ri
tarafýndan 'Yýlýn Ýletiþimcisi' seçildi.
olmaya özen gösteren gayretler bugün burada
yok. Mesela, tenis için güzel bir kýz gelmiþse,
estetik açýdan iyi bir fotoðraf vermiþse haber oluyor. Onun dýþýnda haber olmasý çok zor.
Manisaspor
Nonda'nýn
peþinde
nGENEÇLERBÝRLÝÐÝ, Yeni
Zelandalý golcü oyuncu
Shane Smeltz ile prensipte
anlaþtý. Teknik Direktör
Thomas Doll'un raporu
yönünde santrfor arayýþlarýný sonlandýran baþkent
ekibi, Yeni Zelanda Milli
Takýmý'nýn golcü futbolcusu Smeltz ile anlaþmaya
vardý. 29 yaþýnda ve 1.84
metre boyundaki santrfor,
Güney Afrika'daki finallerde Yeni Zelanda Milli Takýmý'nýn formasýný giydi.
Smeltz (F) Grubu'nda,
Slovakya, Ýtalya ve Paraguay karþýsýnda sahaya ilk
11'de çýktý. Smeltz ayrýca
takýmýnýn Ýtalya ile 1-1 berabere kaldýðý maçta Yeni
Zelanda'nýn tek golüne
imza atmýþtý.
Oruçlulara
24 saat spor
yapma hizmeti
nANKARA'DA faaliyet gösteren Oranium Sports, oruç
tutanlarýn spordan uzak
kalmamasý için Ramazan ayý boyunca 24 saat hizmet
veriyor. Konuyla ilgiliOranium Sports Eðitmeni Nesimi
Çýnar, tam 5 yýldýr bu uygulamayý yaptýklarýný belirterek, ''Ramazan ayýnda oruç
tutanlar spor alýþkanlýklarýný
yarýda kesmek zorunda kalýyorlar. Ýftar çok geç bir saate denk geliyor. Yemek yedikten sonra da hemen spor
yapýlamýyor. En az yarým
veya bir saatin geçmesi gerekiyor. Böyle olunca da nereden baksanýz saat 22.00'yi
buluyor'' þeklinde konuþtu.
Sivasspor
Bakkal'la
seviniyor
nSPOR Toto Süper Lig
takýmlarýndan Sivasspor,
Mesut Bakkal'ýn teknik
direktörlüðü döneminde
hiç yenilgi yüzü görmedi.
Antalyaspor beraberliðinin ardýndan Sivasspor,
Bakkal döneminde 8 beraberlik ve 2 (1'i hükmen)
galibiyet aldý. Yeni sezona
Galatasaray'ý 2-1 yenerek
fýrtýna gibi baþlayan Sivasspor, geçtiðimiz cumartesi günü Medical
Park Antalyaspor ile deplasmanýnda 1-1 berabere
kaldý. Sýcak ve nemli havaya raðmen Antalya'dan
puanla dönen kýrmýzý beyazlý ekip, bu sonuçla
Mesut Bakkal döneminde
yenilmeme serisini de
sürdürmüþ oldu. Geçen
sezon çok kötü bir dönem geçiren Yiðidolar, ligin 27. haftasýnda teknik
direktörlük görevine Mesut Bakkal'ýn getirilmesinden sonra ligde kalmayý baþarmýþtý.
SiyahMaviKýrmýzýSarý
SiyahMaviKýrmýzýSarý
Ü MÝT VÂR O LU NUZ: ÞU ÝS TÝK BAL ÝN KI LÂ BI Ý ÇÝN DE EN YÜK SEK GÜR SA DÂ ÝS LÂMIN SA DÂ SI O LA CAK TIR
Ülker’den yeni lezzetler
ÜLKER, Ýçim markasýyla ürettiði yöresel lezzetler serisine Anadolu’dan iki farklý lezzeti daha kattý. Lavaþ peyniri ve Çeçil peyniri de
artýk Ýçim’in yöresel lezzet serisinde yer alýyor. Tel tel ayrýlan bir
yapýya sahip Çeçil peyniri tam yaðlý inek sütünden üretiliyor. Lavaþ peyniri ise tam yaðlý inek sütünden üretilen orta sertlikte bir
peynir. Kahvaltýlarýn yaný sýra makarna ve salatalara ayrý bir tat
veriyor. Ýçim’in yöresel lezzetler serisinde örgü, hellim, Ezine peyniri ile tulum ve eski kaþar bulunuyor. Ýstanbul / cihan
Y
24 AÐUSTOS 2010 SALI
Mehteri Avrupa dinleyecek
“AS MEHTER DERNEÐÝ’’, AB FONLARINDAN YARARLANARAK YURT DIÞINA AÇILMAYA HAZIRLANIYOR.
MANÝSA Turgutlu As Mehter Derneði Baþkaný
Ahmet Balýca, Osmanlý döneminde Mehteran
bölüðünün Asya, Afrika ve Avrupa seferlerinde
önemli görevler üstlendiðini hatýrlatarak, derneklerinin de Türk kültürünün tanýtýmý için çalýþmalar yaptýðýný kaydetti. Balýca, geçmiþte
‘’düþmaný ürkütücü, yeniçerileri coþturucu ve
savaþma azmini arttýrýcý’’ müzik anlayýþý ile etkili
olan Mehter Takýmý’ný bu kez kültürel seferlere
hazýrladýklarýný söyledi. Söz konusu proje kapsamýnda derneðin tüzüðünde deðiþiklik yaptýklarýný ve AB fonlarýndan yararlanmak için giriþimlerde bulunduklarýný anlatan Balýca, ‘’As
Mehter Derneði olarak Türkiye’nin birçok yeri-
HABERLER
ni dolaþtýk. Þimdi sýra dünyaya açýlmaya geldi.
Deðiþik ülkelerde tanýtým yapabilmek ve oralarda yaþayan Türk vatandaþlarýmýza bu heyecaný
yaþatabilmek için Kültür ve Turizm Bakanlýðýmýza gerekli müracaatý yaptýk. AB fonlarýndan
faydalanarak öncelikle Avrupa’ya açýlmayý planlýyoruz’’ þeklinde konuþtu. Manisa / aa
EN ESKÝ ORDU BANDOSU
MEHTER Takýmý’nýn ‘’Dünyanýn en eski ve ilk alaturka ordu bandosu’’ kabul edildiðini kaydeden
Balýca, ‘’dünyanýn birçok yerinde kitleleri etkileyen Türk kültürünün bir parçasý Mehter Takýmý ile Türk kültürünü tanýtacaðýz’’ dedi.
88 yaþýndaki Cafer Oel, 60 yýldýr çavuþ üzümünü tanýtýyor.
Çavuþ üzümünün
koruyucu meleði
n KARABÜK’ÜN sofralýk üzümleri ile meþhur Safranbolu ilçesine baðlý Yazýköy’ünde oturan 88 yaþýndaki
Cafer Oel yöreye has olan çavuþ üzümünü yaþatmak
için 60 senedir çalýþýyor. Oel, üzüm kalemlerini her yýl
üreterek çevredeki köylere daðýtýyor. Ýlçe Tarým Müdürlüðü de üreticileri teþvik etmek için çeþitli faaliyetler düzenliyor. Safranbolu ilçesinde baðcýlýk Roma dönemine kadar dayanýyor. Ýlçe ve çevresinde yapýlan
kazýlarda 2- 3 tonluk küpler bulunurken, yine ilçede
bir inþaat çalýþmasýnda bulunan taþ lahitte üzüm figürleri bulunmasý bu yörenin Roma döneminde önemli baðcýlýk merkezlerinden olduðunu gösteriyor. Ýri taneli, ince kabuk ve sulu olmasý ve aðýzda býraktýðý
hoþ tadý ile Türkiye’nin her yerinde sofralarda büyük
raðbet gören çavuþ üzümü neslinin yok olmamasý için
88 yaþýndaki Cafer Oel büyük çaba gösteriyor. Sadece
Safranbolu ve birkaç köyünde yetiþen yöreye has çavuþ üzümünün varlýðýný sürdürmesi için ürettiði üzüm kalemlerini çevre köylere veren Oel’in asýl mesleði ise marangozluk. Buna raðmen üzüm yetiþtirme
konusunda da hayli tecrübeli olan Cafer Oel, yörede
‘Üzümcü Dede’ olarak anýlýyor. Karabük / cihan
Çumra kavunu sofralarda
n KONYA’NIN Çumra ilçesinde; ismi ile özdeþleþen
‘Çumra Kavunu’ eþsiz tadý ve görünümüyle Ramazan
ayýnda sofralarda ve semt pazarlarýnda yerini aldý.
Çumra ilçesinin köyleri arasýnda ilk yetiþen yer olan
Üçhüyük Köyünden çiftçi Üzeyir Güngör, “Çumra
Kavunu tadý ile özdeþleþtiði için; halk tarafýndan tercih
ediliyor ve lezzeti ve kendine özgü aromasýyla Polatlý
ve Manisa kavunundan daha fazla talep görüyor. Her
yýl, dönümden 8-10 ton arasý kavun hasadý yaparken
bu yýl hastalýk dolayýsýyla 5-6 tona kadar düþtü. Toptan
50 kuruþ perakende ise 75 kuruþa satýyoruz. Þükürler
olsun kazanýyoruz” dedi. Güngör ayrýca “Çumra kavununa adýný ve kokusunu veren en önemli unsur bereketli toprak ve özenli bakýmdýr. Sarý ve siyah renkte olan ‘’Altýnbaþ’’ýn yaný sýra yörede ‘’Çini kýzý’’ cinsi kavunu da yetiþtiriyoruz” dedi. Konya / cihan
Bangladeþ’te þarbon salgýný
n BANGLADEÞ’TE, bir yýldan az bir süre içinde 162 kiþiye bulaþan þarbon hastalýðýna karþý mücadele edildiði
bildirildi. Bangladeþ Saðlýk Bakanlýðýndan Mahmudur
Rahman AFP’ye yaptýðý açýklamada, ülkenin kuzeyindeki Þajadpur bölgesinde geçen hafta 52 kiþinin bu
hastalýða yakalandýðýný belirtti. Bugüne kadar hastalýktan ölen olmadýðýný söyleyen Rahman, son salgýnla birlikte ülkede, bir yýldan az bir süre içinde toplam 9 þarbon salgýný dalgasý görüldüðünü kaydetti. Rahman,
hastalýða yakalananlarýn çoðunun ülkenin kuzeyinde,
taþrada yaþayan ve hayvan yetiþtiriciliðiyle uðraþan kiþiler olduðunu ifade etti. Þarbon (antraks), bir hayvan
hastalýðý olmakla birlikte insanlara da bulaþabiliyor.
Genellikle hasta keçi, koyun, sýðýr gibi hayvanlarla temas yoluyla bu hastalýða yakalanýlýyor. Hastalýðýn insanlara geçmesinde, ellerde çizik ve yara bereyle bakterinin deriden girmesi, hasta hayvanlarýn etinin yenmesi ve solunum gibi unsurlar da rol oynuyor. Dakka / aa
'Atýktan Sanata'
n TÜRKÝYE’DE de faaliyet gösteren Almanya merkezli
geri kazaným firmasýnca yürütülen ‘’Atýktan Sanata’’
projesi kapsamýnda, elektronik atýklar tablo, taký ve dekoratif objelere dönüþtürülüyor. Türk Standartlarý
Enstitüsünden ‘’zararsýzdýr’’ onayý alýnan atýklardan hazýrlanan eserlerin satýþýndan elde edilen gelir, engellilerin barýndýðý rehabilitasyon merkezlerine baðýþlanýyor.
Atýk elektrikli ve elektronik ekipmanlarýn geri dönüþümü konusunda hizmet veren geri kazaným þirketi Exitcom Recycling’in Genel Koordinatörü Emel Safa, son
yýllarda yaþanan hýzlý teknolojik geliþmenin elektronik
atýðýn artmasýna yol açtýðýný söyledi. Safa, ‘’Hammadde
ve enerji kullanýmýnda, teknoloji seçiminde, doðal kaynak kullanýmýnda israfýn ve kirliliðin önlenmesi, çevrenin korunmasý önemli. Bu doðrultuda tüm faaliyetlerimizde, atýklarýn azaltýlmasýný ve geri kazaným yoluyla
ülke ekonomisine yeniden kazandýrýlmasýný hedefliyoruz’’ diye konuþtu. Ankara / aa
Çin’de ekonomik suçlara
ölüm cezasý deðiþikliði
n DÜNYADA en çok ölüm cezasýnýn verildiði Çin’de, ekonomik suçlardan ölüm cezasýnýn kaldýrýlmasýný öngören yasa tasarýsý hazýrlandý. Çin resmî devlet ajansý
Xinhua, ülke ceza kanununda ölüm cezasý verilebilecek 68 suçtan 13’ünün kaldýrýlmasý ile ilgili yasa deðiþikliði tasarýsýnýn hazýrlandýðýný duyurdu. Deðiþiklik kabul edilirse, Çin’de ‘ekonomik ile ilgili ve þiddet içermeyen’ suçlara verilen ölüm cezalarý kaldýrýlacak. Yasa tasarýsýnýn ne zaman kabul edileceði konusunda ise henüz net bir açýklama yapýlmadý. Xinhua, tasarýnýn Çin
Halk Kongresi’ne birinci okuma için sunulduðunu açýkladý. Çin’de yasa tasarýlarýnýn kongrede oylanmasý için 2-3 okumadan geçmesi gerekiyor. Pekin / cihan
SiyahMaviKýrmýzýSarý

Benzer belgeler