rugby türkıye - Rugby Türkiye

Transkript

YIL: 5 SAYI: 49
İYİKİ
DOĞDUN
RUGBY
TÜRKİYE!
EKSTREM SPORLAR DOSYASI
FRİZBİ
.
RUGBY TÜRKIYE
STORE
auto
.
Türkiye
aylık otomobil ve yaşam dergisi
yıl: 3 sayı: 40
m
. e.co
y
ı
SEZEN
ÜNAL
k
r
u
t
o
t
u
a
.
w
w
w
Röpörtaj
Kadın Gözüyle Test
Değişmeyen tercihiniz...
SSANGYONG
REXTON
Okur Test
BMW 5.20d
İMTİYAZ SAHİBİ
MCM TURKUAZ A.Ş.
GENEL YAYIN YÖNETMENİ
Mazhar Mazlum
[email protected]
[email protected]
EDİTÖR
Ebru Şalva
[email protected]
[email protected]
KÜNYE
[email protected]
YAYIN DANIŞMANI
Ahmet Cirit
YAYIN KURULU
Oytun Çölok
Gündüz Saka
Dirim Selim Tan
SANAT YÖNETMENİ
Ayça Ulusoy
[email protected]
Fatoş Sezer
REKLAM VE
HALKA İLİŞKİLER
Ebru Şalva Devecioğlu
[email protected]
BASIN VE MEDYA
KOORDİNATÖRÜ
Ünzile Dirican
8
Kurumsal Bakış - Alper Gerdaneri
9
Jonglör - Oytun Çölok
13
Female Sharks - Demet Yıldız
15
Kadıköy - Julien Treu
17
Ragbi Haberleri - Onur Önal
21
IKU Trojans - Egemen Özkan
33
Kuşadası - Yunus Emre Bilgiç
35
Sevimli Dev - Sertaç Narbay
36
Kalkan Lykian - Keith White
41
Sevens Dosyası - Sinem Hocaoğlu
45
Spor Haberleri
48
Pota - Cem Şengezer
61
Ekstrem Sporlar - Hande Çobanoğlu
66
Kadın Gözü - Ebru Şalva Devecioğlu
72
Hayallerim, Spor ve Ben - Haluk Gürel
82
Kişisel Gelişim - Gündüz Saka
83
Ajanda
85
Store
90
[email protected]
HUKUK DANIŞMANI
Av. Haluk Doğan
WEB TASARIM
Burak Özcan
TASARIM
MCM TURKUAZ
Grafik Bölümü
www.rugbyturkiye.net
[email protected]
.
RUGBY TÜRKIYE
Türkiye basın meslek
ilkelerine uymayı
taahhüt eder.
İÇİNDEKİLER
HABER KOORDİNATÖRÜ
Nazlı Selin Tan
Bakış - Mazhar Mazlum
.
..
EDITOR
M
art sayısıyla karşınızdayız. Böyle alelade birşeymiş gibi ifade ediyor olabilirim ama bizim
için “Mart” demek doğumgünü demek! Evet, Rugby Türkiye yeni yaşını kutluyor. Tam
dört senedir sizlerleyiz. Hani bir klasiktir, denir ya “daha dün gibi” diye... Gerçekten
öyle... Sizlerle birlikte daha nice, keyifli sayıları hedefliyoruz.
Ve Altı Ulus! Bu senenin galibi İrlanda'yı tebrik ediyoruz.
Bakalım bu sayımızda kimler var... Cem Sengezer, her zamanki analitik yaklaşımı ve somut verileri
ile Beşiktaş Basketbol Takımını değerlendirmeye alıyor.
Alper Gerdaneri, Türkiye Rugby Federasyonunu ve Başkanı Şahin Kömürcü'yü yine yakın
markaja alıyor, özellikle de ragbi dünyasının içindeyseniz büyük bir ilgi ile okuyacaksınız.
Ve Demet Yıldız... “Korsan Antrenörlük Kursları” gibi bir başka vurucu konuya değinip,
cesurca tüm mağdurların hakkını arıyor.
Sertaç Narbay, saha sorununun altını çiziyor.
Egemen Özkan, Efsane Kaptan Brian O'Driscoll konulu yazısıyla ortamı biraz yumuşatıyor.
Sonra Julien Treu kalemi eline alıyor ve Türkiye'de
yabancı oyuncuları yazıyor.
Yunus Emre Bölgesel Ligden ve az sayıda oynanan
maçlardan dem vuruyor.
Ekstrem Sporlar köşesinde Frizbi ile çocukluk
günlerimize geri dönüyoruz.
Sinem Hocaoğlu “Sevens Haberleri” ile dünyaya açılan
gözümüz olmaya devam ederken bu sayıda Yeni Zelanda
Sevens’ı işliyor.
Keith White ise bizlere sevens tarihçesinden
bahsediyor.
Gündüz Saka ise hepimizin acısını kaleme alıyor:
Berkin!
Sonra Haluk Gürel umut dolu bir yazı ile geliyor:
Başlangıçlar!
Kadın Gözü'nün konuğu Bosphorus Rugby... Gencecik
bir kadro, taptaze bir kan. Onların dilinden bakış açısından
ragbi sporunu okumak başka bir keyif...
Onur Önal'a, Bosphorus Rugby röportajındaki
yardımları için Özgür Bul’a ve şu anda burada adını
sayamadığımız, dergimize katkıda bulunan tüm değerli
kadromuza teşekkür ederiz.
Nisan'da görüşürüz...
EBRU ŞALVA DEVECİOĞLU
[email protected]
SEN DE TIKLA...
FACEBOOK GRUBUNA ÜYE OL VE
YENİLİKLERDEN HABERDAR OL!
Mazhar mazlum
.
B
u yolculuğa çıkalı 4 sene bitti... Keyifli ve
neşeli kelimeleri bir araya getirerek
güzellikleri paylaşmak isterdim sizlerle. Ama
ne yazık ki ....
[email protected]
İnsanlarımın yüzleri gülmez olmuş, toplum
ayrıştırılmış, kentsel dönüşüm altında saçma sapan
uygulamalarla ülkem savaş alanına dönmüş,
gençlerimiz ölmüş, Milli marşımız bile siyasi
propaganda aracı yapılmış...
Zaten ragbi de tersten mehter adımını
uygulayarak iki geri bir ileri...
İşte ahval böyle iken güzel ve neşeli
kelimeler bir araya pek gelemiyor.
Ama yinede güzel olan bir şey Dolmabahçe
Stadı’nın yapımı hızla devam ediyor...
8
ALPER GERDANERİ
.
[email protected]
F
Federasyon Başkanı Şahin Kömürcü Rugbypost dergisine verdiği röportajda ilginç bilgiler vermiş.
Bakalım bu verilen bilgilerin tutarlılığı nedir...
SIFIRLAYALIM BEYLER!
T
ürkiye Rugby Federasyonu Başkanı Şahin
Kömürcü çeşitli açıklamalar yapar, bol
kepçeden sallar, bende genelde bu
açıklamalar içinde ki tutarsızlıklar hakkında yazı
yazarım. Şubat ayında Rugby Post dergisine verdiği
röportajda bunun güzel örneklerinden birini daha
sergilemiş. Röportajda Türkiye Rugby
Federasyonuna verilen bütçenin çoğunu, hatta 4/5
ini Rugby Branşı için harcadığını iddia etmiş bakalım
bu doğru mu ?
Bilançoların resmi olduğunu ve bu durumun
incelendiğinde görülebileceğini açıklamış. Ortada
açıklanan bir resmi bilanço ve gelir tablosu
olmadığına göre en son genel kurulda açıklanan
bilanço ve gelir tablolarına göre işlem yapmamız
gerekir.
Ancak bu yazım üstüne Sayın Başkan bol
kepçeden sallamadığını ispatlamak için Türkiye
Rugby Federasyonu bilanço ve gelir tablolarını
açıklar ise onların üstünden gerekli çalışmaları
yapmaktan ve hatta yanlışım var ise özür
dilemekten gurur duyarım.
Şimdi başka bir veri olmadığına göre bu
yazımızda kriter alacağımız bilanço ve gelir tablosu,
en son genel kurulda dağıtılan bilanço, gelir tablosu
ve denetim kurulu raporudur. Bu bilanço, gelir
tablosu ve denetim raporu en son genel kurulda 5
dakika içerisinde Beyzbol ve Softbol delegeleri
9
tarafından onaylanmıştı. Bu arada unvanı “Türkiye
Rugby Federasyonu” olan, bütçesinin, kendi
iddiasına göre, çoğunluğu Rugby için harcanan bir
federasyonun delegelerinin % 50'si neden Beyzbol
ve Softbol kulüplerinden oluşuyor diye bana
sormayın. Bu çok daha uzun bir makale konusudur.
Öncelikle bilmemiz gereken Türkiye Rugby
federasyonunun bütçesidir.
Türkiye Rugby Federasyonu 2011 yılı gelirleri
toplam 1.123.978,24 TL dir. Evet 1 milyon 123 bin
TL...
Türkiye Rugby Federasyonu 2012 yılı 8 aylık
geliri ise 660.975.60 TL dir. Toplam yıllığa
vurduğumuzda 1 milyon TL'dir.
Türkiye Rugby Federasyonu 2013 yılı tahmini
bütçesi ise 1.975.000.- TL'dir. Kaynak: Spor Genel
Müdürlüğü...
https://www.sgm.gov.tr/Federasyonlar/33/2/turkiye
-beyzbol-softbol-korumali-futbol-ve-ragbifederasyonu.aspx
Kayıtlar daha fazla olacağını gösterse de,
Türkiye Rugby Federasyonu’nun 2013 yılından 1
milyon bütçe aldığını farz edersek Rugby için
Federasyonumuzun 800.000.- TL harcamış olması
gerekir.
Başkanın aynı dergide yer alan açıklamalarına
göre bu meblâğın yarısı Milli Takım Antrenörü için
harcanmış olması gerekir. O zaman 400.000.- TL’nin
10
Milli Takım antrenörü için ayrıldığını düşünelim. Yani
kısaca Rugby Milli Takım antrenörümüz aylık
33.333.- TL maaş almaktadır.
Geriye kalan 400.000.- TL'nin gene rugby
branşı için harcandığı iddia edilmektedir. O zaman
bu iddianın doğruluğuna bakalım.
Rugby branşında geçen sene, oynanmayan
maçları da katarsak, 1. Lig ve Bölgesel Liglerde
toplam 38 karşılaşma gerçekleşmiş. Buradan yola
çıkarak bir sezonda, fazla fazla, toplam 40 maç
olduğunu varsayalım.
Türkiye Rugby Federasyonu her maçın saha
parası olarak 1.000.- TL, hakemlere 500.- TL (ki bu
meblağın çok çok daha düşük olduğunu biliyorum),
ambulansa 500.- TL ve ekstralar için 500.- TL
harcasa bile; her maçın Türkiye Rugby
Federasyonu’na en fazla, abarta abarta 2.500.- TL
maliyeti olur. Kısaca bir sezonun Türkiye Rugby
Federasyonu’na maliye 40 maç x 2.500.- TL den
toplam 100.000.- TL olur. Hadi bir sezonda 2 milli
takım kampı yapsak her birine 25.000.- harcasak
size 50.000.- TL yapar. Milli maçlar için 50.000.- TL
harcasak Rugby branşının bir sezon maliyeti
200.000.- TL olur, bu durumda bile hedef
11
harcamaya yaklaşamayız, yarısında kalırız.
Hadi tüm takımlara deplasman ücreti 1.000.TL daha verelim (ki verilmiyor) onun maliyeti de
40.000.- TL olsun.
Hedef harcamaya yaklaşamasak da tüm
takımların deplasman, saha ve ambulans
harcamalarını ve hakemlerin 500.- TL civarında maç
yönetme maliyetlerini almış olduklarını umuyorum.
Geriye kalan para ile bir gemi alsak, üstüne
ayakkabı kutusuna koysak ve artan miktarı
sıfırlamaya çalışsak bile halen elimizde para kalır. Bu
durumda ya birileri gene bol kepçeden atmış olur, ya
da eğer bu kadar meblağ harcandı ise, yani Milli
Takım Antrenörüne aylık 33.333.- TL verildi ise, maç
açıklamalarına göre spora ve takımlara aktarılması
başı 2.500.- TL ve Milli takım için 100.000 TL
gereken bu kadar büyük bir bütçe aktarılmadı ise
harcandı ise, geriye kalan 200.000.- TL de ciddi bir
Türk sporuna ciddi bir kazık atılmış olur.
yolsuzluk göstergesi oluşması gerekir.
Kalın sağlıcakla…
İnşallah benim bu yazım üzerine Türkiye
Rugby Federasyonu “resmi” bilanço ve gelir
tablolarını açıklar da ben bari bu sefer özür dilemek
zorunda kalırım, yoksa Federasyon Başkanının kendi
12
Oytun Çölok
[email protected]
Ş
Şöyle eski yazılarımı bir okudum da, yıllardır pek bir şey değişmemiş. Bundan bir yıl önce yine
bugün yazacağım konu ile alakalı yazmışım. Neyse taze taze yazmakta fayda var. Bu arada
RUGBY TÜRKİYE bir yaşına daha girdi. Tam 49 ay önce sizlerle birlikte olmaya başladık. Her
geçen gün büyüyerek ve Türk ragbisinin nabzını tutarak bu günlere geldik. Emin adımlarla,
çizgimizden ödün vermeden ilerlemeye devam edeceğiz. Kısaca İYİKİ DOĞDUN RUGBY TÜRKİYE…
Gönüllülerin Motivasyonu...
G
elelim yazıma. “Gönüllülerin motivasyonu”
diye de adlandırabilirim aslında bu ayki
konuyu. Hepimizin yıllardır yaşadığı ve
bildiği gibi, Türkiye'de ragbi gönüllülük esasına
dayalı... Bu spora olan tutku, aşk ve yürek olmasa,
kimse ragbi oynamazdı ülkemizde. Gönüllülük
birçok şeyi en baştan itibaren halletse de, aslında
özünde çok büyük bir problem de barındırır. O da
motivasyondur.
Gönüllü olan kimse, adından da belli olduğu
üzere, yaptığı işi veya eylemi sadece kendi istediği
için yapmaktadır. Bu zaten başlı başına bir
motivasyondur. Fakat olay bir süre sonra tekdüze
olmaya ve hatta sizden bir şeyler götürmeye
başlarsa, o zamanda demotivasyon başlayacaktır.
Bunu ragbiye uyarlarsak, iş daha ciddi bir boyut
kazanır. Çünkü spor bir mücadeledir, bir yarıştır.
Kişisel ve fiziksel tatminin yanında, ruhsal olarak
da tatmin olmak ister oyuncu. En güzel ruhsal
tatmin aracı ise karşılaşmalar, yarışlar,
şampiyonalar ve turnuvalardır.
Ülkemizde ise bu tatmin aracı liglerdir.
Liglere katılan takımlar bir amaç doğrultusunda
güdülenir ve o amaç için günlerce çalışırlar.
Oyuncular fiziksel kapasitelerini arttırmak için
takım antrenmanlarının yanı sıra bireysel
antrenmanlarına ağırlık verirler. Tabii yapılan bunca
egzersizin ve çalışmanın, bilhassa gönüllülük
esasken,boş zamanlarından fedakarlık da işin içine
girer, bir kazancı olması gerekir. O da yapılan
maçlar ve başarıdır.
Haydi, biz İstanbul takımlarını bir kenara
13
koyalım, Anadolu takımlarının bu konuda çok
büyük sıkıntıları var. Bu sene bölgesel ligler A ve B
olmak üzere ikiye ayrılmış ve her iki grupta 3'er
takımdan toplam 6 takım lige katılmaya hak
kazanmıştı. Önce 3'er takımlık bir lig bana aşırı
saçma gelmişti. Fakat geniş vizyonları ile teknik
kurul böyle bir karar aldığından; boynumuz kıldan
ince, karara saygı gösterdik. 3'er takımdan olsa
olsa turnuva olur ya, neyse…
Sonra yaptığımız ilk lig maçı ve ikincisi
arasında yaklaşık 3 buçuk aylık bir boşluk... Adama
sormazlar mı, bu ne diye? Haydi, yine biz saygıdan
sormadık. İlk kez Mart ayı içerisinde maçlarını
oynayacak olan her iki gruptaki iki takımda
maçlara çıkmama kararı aldı. Eeee? Sadece tek bir
maç ile lig mi olur? Olmaz tabii ki…
Dedik ya İstanbul takımlarını bir kenara
koyun diye. Biz kendi aramızda birçok dostluk maçı
yaparak bu açığı kapatıyoruz. Bosphorus RFC
olarak henüz 4 aylık iken 4 maç deneyimi
yaşayabildik.
Peki, diğer takımlar? Bostanlı İzmir'de
sadece 1 maç yaptı, keza Aqua'da öyle. Diğer
takımlara uzak olduklarından test maçları da
yapamadılar. Böylece bu sezon oynadıkları tek bir
maç ile kapanıyor.
Peki, bu gönüllülerin motivasyonunu kim
sağlayacak? Bu genç oyuncuları ragbiye ne
bağlayacak? Hani ragbi gelişecekti sayın TRF
Başkanı’nın bol keseden salladığı gibi... Peki, bu
spor Türkiye'ye gönüllülerin motivasyonu yok
edilerek mi yayılacak? Yazık…
TRF bu konuda önlem alması gereken tek
kurum ama kurumda önlemi alacak birileri var mı?
Yoksa yıllardır olduğu gibi hangi büyük şehirlere
ragbi stadyumları yapalım diye mi uğraşıyorlar?
Unutmayın bizim şu anda stada ihtiyacımız yok.
Sadece basit şeylerle motive olmaya, yani maç
yapmaya ihtiyacımız var. Bilmem anlatabildim mi…
Ha bu arada BERKİN ELVAN ÖLÜMSÜZDÜR,
hatırlatmak istedim.
14
Demet Yıldız
[email protected]
M
Merhaba Sevgili Ragbiseverler… Korsan antrenörlük kursları, toplanan paralar, bu kurslar için
harcanan zaman ve kırkdan fazla kişinin umutları…
Belgeler m z nerede?
B
undan yaklaşık 20 ay kadar önce
Eskişehir'de yapılan bir kurs vardı.
Üzerinden onca zaman geçmesine rağmen
gelmeyen belgeler, hatta TRF’nin en üstündeki
şahsında oradaki kursa gelip konuşma yapmış
olması da ayrı bir çelişki. Daha sonrasında,
aylarca beklenmesine rağmen hiçbir belge,
sertifika ve katılım belgesi gelmemiştir.
Gelelim yapılması planlanıp, yapılamayan
kişiye özel (!) İzmir’de açılacak olup; bir gün
öncesinden federasyonun sitesinde duyurulan
(bizlerin özel jet uçağı var zaten) ama
yapılamayan antrenörlük kursu...
Konunun özüne bakarsak, 4-5 ay kadar
önce, duyurusuz Samsun’da yapılan ve kırkdan
fazla kişinin katıldığı antrenörlük kursunun
sonuçlarına. Aslında bu gerçekleşen en
profesyonel kurstu. Eğitimin gerçekleştirildiği
üniversitenin akademisyenleri ücret karşılığı alan
derslerine girdiler. Kurs 10 gün kadar sürdü ve ilk
15
hafta akademisyenlerden alınan dersler, onların
sınavları ile tamamlandı. Daha sonra Milli
takımlar eski teknik direktörünün sınıf içi ve saha
dersleriyle devam edip, sona gelindi. Buraya
kadar her şey normal seyrinde devam etti. Daha
sonra belgeler ve kurs ücreti olan 70 TL. elden
toplandı. Benim gördüğüm antrenörlük
kurslarında elden toplanmazdı kurs ücretleri ama
burada bir şeyler olacağı o anda belliydi. Sonuç;
beş aydır gelmeyen belgelerimiz... Yaptığım
araştırmaya göre üniversite akademisyenlerinin
de ücretleri ödenmemiş (bu benim aldığım
duyumdan ibarettir).
Öncelikle sormak istediğim ve cevabını
aradığım birkaç soru var. Belgelerimiz nerede?
Verdiğimiz ücretleri kim cebine indirdi? Kursa
katılan arkadaşlar hakkınızı ne zaman aramayı
düşünüyorsunuz? Ve aklıma takılan en son soru
ve can alıcı nokta, Acaba bu kursta belgelerini
alanlar (özel insanlar!) var mı?
Umarım bu yazımı okuyanlar kendi
içlerinde bu soruların cevabını umarım
verebiliyorlardır. Bundan sonra, hangi yüzle,
hangi mevkide ve kimlerle yapılacak bu kurslar
merak ediyorum.
Bir dahaki ay görüşmek üzere...
16
Julıen treu
L
Ligin yeni başlamasıyla çok ilginç birkaç maç yaşadık. Oynanan maçları da Youtube’da
izleyebilmek de çok güzel. Artık daha çok maç burada yayınlanıyor bakmanızda fayda var.
L gdek “yabancı oyuncu” kuralları...
G
enel olarak şunu söyleyebilirim ki, teknik ve
fiziksel seviyemiz yükseldi. Takımlar
arasındaki fark giderek kapanacağa benziyor,
bu da önümüzdeki yıllarda beklenmedik maç skorları
göreceğiz demek oluyor.
Maçlar oynanmaya devam ettikçe en önemli
problem hakemler… Hakemler arasında bilgi seviyesi
çok farklı, bu da oyuncuların hakeme göre hareket
etmesine yol açıyor. Yani o hakem varsa böyle
oynarım diğer hakemde böyle oynarım gibi…
Konuşmak istediğim önemli bir konu ise,
takımlarda lig maçları için izin verilen yabancı
sayısı… Bu konu herkes tarafından net bir şekilde
anlaşılmıyor görüş ayrılıkları var.
Bana göre, kural eskiden şu şekilde: Sahaya
çıkan 15'te 4 yabancı olabilir ve kenarda ise 3
oyuncu olabilir. Bu da şu demek; büyük futbol
takımları gibi bir kurala tabiyiz ancak ne onların
parasına ne de imkanlarına sahibiz.
Tabii bu kuralı uygulamanın tek yolu maça
çıkmandan önce kulüplerin takım listelerini
doldurması (şu anda doldurmuyorlar), hakemlerin
bu listeleri ve oyuncuların kimliklerini kontrol etmesi
olabilir. Tabii buna ek olarak da oyuncu
değişikliklerinde görevli 4. bir hakemin de bu
değişimleri kontrol etmesi gerekir. Hakemin veya
yan hakemin bunu yapmasını bekleyemezsiniz. Bir
başka olasılık da kulüplerin bu kontrolü yapması olur
ancak bu da pek etik olmaz. Şu anda gerçeğe
baktığımızda ise bunların hiçbiri yapılmıyor ve bu
nedenle sürekli sorunlar yaşıyoruz.
Bazı hakemlerden duyduğum uygulama ise
17
daha farklı.. Maça 4 yabancı ile başlanabilir. Oyun
devam ederken ise kenardan 3 yabancı katılımıyla
saha da 7 yabancı olabilirmiş. Ancak bir teknik kurul
üyesi sahada aynı anda 4 yabancı oynayabilir
demişti. Bunun üzerine ben de resmi bir açıklama
talep ettim ancak bugüne kadar sadece sözel
açıklamalar yapıldı.
Yakın zamanda hakemlik yaptığım bir maçta
benzer bir sorun yaşadım. Ben sahada 4 yabancı
oynayabilir derken, takım kenardaki oyuncuların da
maça girebileceğini ve sahada 7 yabancı
olabileceğini söylüyordu.
Buradan soruyorum hakemler bu gibi
durumlarda ne yapmalılar?
Eğer takımlar arasında oynansın derseniz. Bir
takım diğerinden bunun karşılığında başka bir
“kıyak” isteyebilir, bu da hakemin giderek kontrolü
kaybetmesine neden olur.
Bu kural takımları zor duruma sokuyor.
Yedeklerimiz var ve bunları ancak belli durumlarda
kullanabiliyoruz. Bence 22'nin içinde, sabit sayıda,
maça çıkabilir durumda yabancı olsun ve bu sabit
olsun. (Bu bizim yabancı sayımızı 1 indirerek 6 'ya
düşürmemiz anlamına gelse de).
Eğer her ne olursa olsun bu kuralı işleteceğiz
diyorsanız, her iki takımda oyuncu listelerini
vermeden maç başlamamalıdır. (Listeleri maçtan
önce hazırlamalılar, son anda değil ) Ayrıca listeyi
sağlayamayan taraf hükmen kaybetmiş sayılmalıdır.
Tabii ki oyuncu değişimini kontrol eden 4. hakem de
eklenmelidir.
Görüşmek üzere...
18
S
Since we have restarted the league we have had couple of really interesting games. It has been a
pleasure watching the games on YouTube.
League rules and nterpretat on...
F
rom what I seen so far, our general level has
increased - technically and fitness-wise which is a good sign for the coming years.
This might also bring the teams closer together and
we will see more unexpected victories which will
spice our league up.
Since the league is going as planned and the
level of the players is increasing we are now clearly
facing a referee issue. I am talking about the level
of knowledge of the referees which varies greatly
and is confusing to players who have to adapt their
game according to which referee will be at the
match.
Specifically, I want to talk about the rule
dealing with the amount of foreigners each team
can play during league matches as it seems this is
unclear or vague for many people today.
From my understanding, the rule was: Every
team is supposed to only have 4 foreigners at the
start of the game and then 3 foreigners on the
bench. To be really honest with you, we have a rule
like professional football clubs without having the
budget or human resources to apply it properly.
But anyway, the only way for everyone to be able to
control this rule would be first for every club to fill
the team sheet prior to every game (which today
they don't) then referees would need to check each
license (nationality of the players on the license).
Following this, each change would have to be
validated by a 4th referee as you can't expect the
referee or side referee to check the team's sheet
during the match or expect clubs to self-regulate (it
would not be ethical and would be open to
arguments). Of course today we are far from this
situation and it then creates issues and rules
interpretation.
19
I was told recently by other referees, the rule
says you can use 4 foreigners starting and once the
game has started you can use the 3 foreigners subs
as you want even if it means 7 foreigners on the
pitch. But then a member of the technical
committee told me that you can only have 4
foreigners on the pitch at the same time. I have
therefore asked for an official clarification from both
parties but so far it has only been said in
conversations.
This brings me to the last game I refereed, I
was confronted with the situation were one team
had 4 foreigners on the pitch and had to change
players but according to them only had foreigners
left as subs which meant they would play the game
with 7 foreigners on the pitch.
The question is what should the referee do in
this kind of situation?
If the referee asks both teams if they agree
to keep playing then the other team will ask for
some other kind of favor from the first team and we
therefore enter into a situation that can fast
become unmanageable for the referee. Once a
substitution is made you can't bring back players
unless there is a blood injury so you would have a
team with 12 players against 15.
This rule is just a nightmare to apply as we
have subs but we can only use them under certain
circumstances, I believe we just should have a fix
amount of foreigners in the 22 (even if it means we
reduce by 1 the total amount making it 6), who are
all eligible to start, and stick to this amount. But if
you really want to keep this rule up, and in order to
avoid such situations again, the game should not
start if each club hasn't provided the team sheet
before the game (you can prepare this list at home
the night before your game) and if it is not provided
then game lost and each subs will have to be
validated by a 4th referee during the game.
20
ONUR ÖNAL
[email protected]
R
RBS Altı Ulus Şampiyonası İRLANDA’nın şampiyonluğu ile sona erdi. O’ Driscoll gibi oyuncuların
yıldızları bir kere daha parladı. Ve Altı Ulus Şampiyonası yeni ve güçlü efsaneler yaratarak, bu sene
için sona erdi. Artık bir dahaki senenin heyecanını duymak gerek. Ama önce gelin 4. ve 5. raund
maçlarına bir göz atalım.
İrlanda 46 - 7 İtalya
M
açın başında gelişen İrlanda atağında, topu
sol tarafta kapan Sexton önündeki iki kişiyi
de geçerek try çizgisini geçti. Convertion
vuruşunda yine kendisi skora çevirdi!
İtalya cevap vermekte gecikmedi, tam
olarak orta saha çizgisinde pası alan Sarto bir çalım
ile sıyrıldı ve tek başına tüm sahayı geçerek try
çizgisini geçti. Tamamen Sarto'nun kişisel çabasıyla
kazanılan bir sayıydı. Convertion'da tamamlandı ve
skor 7-7
İlk yarının sonlarına doğru kazanılan
penaltıda, Sexton topu direklerin arasında gönderdi
ve öne geçen İrlanda oldu. Bu penaltının verdiği
coşkuyla saldıran İrlanda harika bir takım oyunu
sergiledi ve topu aralarında paslaşarak İtalya'nın
solundaki açıklıktan try çizgisini geçtiler. Sexton
convert etti. Ve İlk yarı skoru İrlanda 17-7 yaptı.
İkinci yarı başında, yine İrlanda atağında İtalya
direndi. Önce İtalyan çizgisi yakınında oyun durdu.
Devam eden atakta savunma dayanamadı Healy bu
sefer İrlanda try'ını yapan adam oldu.
Yine İrlanda saldırıyor... Yine çok iyi bir
takım oyunuyla topu sağa sola pasladılar. Sexton
son hamleyi yaptı ve skor 27-7 oldu.
Bu sefer İrlanda atağında topu alan Cronin
oldu. Ve kenar klubeden gelen oyuncu ilk try'ını
yaptı. Hemen peşinden bir İrlanda atağı daha ve
bu sefer sahnede McFadden'ın try'ı var İrlada farkı
iyice açarken seyirciler de takımlarıyla gurur
duydukları bir maç izliyor.
Dakikalar 80'e geldi ancak İrlanda tryları son
bulmadı maçın son tryı McGrath'den geldi. Bu sefer
convertion'ı kaçırdılar ama bu pek bir kayıp değil,
değil mi . Son skor İrlanda 46 İtalya 7...
Bu skorla İrlanda yoluna devam ederken,
İtalya defteri kapatan taraf oldu.
21
İRLANDA
İTALYA
22
İskoçya 17 - 19 Fransa
F
ransa maç başlar başlamaz kazandığı
penaltıyı Machenaud ile sayıya çevirdi. 10.
dakika başlayan Fransa atağında çok iyi
çoğaldılar ve karşı takımın hookerı atağı penaltı ile
durdurdu. Fransa Machenaud ile kullandı. Fark 6-0
oldu.
İskoç atağında, drop kick direklerin
yanından dışarı çıkıyordu. Takip eden 2 Fransız
oyuncu çarpışınca, boşta kalan topu Hogg kaptı ve
maçın ilk tryı İskoçlardan geldi. 7-6
Bir süre bu şekilde devam eden maçta,
Fransızlar yine bir penaltı vuruşuyla öne geçti. İlk
yarının sonların yakın İskoçlar yine bastırdı.
Kalabalık Fransız savunmasını paslaşarak geçtiler.
Topu boştaki Seymour kaptı ve try çizgisini geçti.
Laildlaw convert etti ve İskoçya ilk yarıyı 14-9 önde
kapattı.
İkinci yarı tek kişilik bir gösteri ile açıldı. Bir
pas hatası ile topu kapan Fransız Hugett 80
metreyi tek başına koşarak try çizgisini geçti.
Convert başarılıydı ve Fransa tekrar öne geçti: 1614
Maçın başından beri gördüğümüz karşılıklı
sayılar devam etti ve İskoçya penaltı ile skoru
eşitledi. Maçın bitimine az kala heyecan arttı.
İskoçlar evinde kazanmak için oynuyordu. Ne yazık
ki orta sahadan kazandıkları penaltı vuruşunu
kaçırdılar. Fransa cevaben kazandığı penaltıyı tam
hedefe yolladı. Son dakikada kazananın belli
olduğu bir maç oldu.
23
İSKOÇYA
FRANSA
24
İng ltere 29 - 18 Galler
ngiltere evinde oynuyor. İlk atağında hakem
pozisyonu avantaja bıraktı. Devamında Galli
oyuncu rakibi alıp yere vurunca bu kez penaltı
vermek zorunda kaldı. Penaltı vuruşu kısa bir
vuruş... Ardından önüne düşen topu alarak try
çizgisini geçerek sayı yaptı. Pek alışık olmadığımız
bir penaltıydı. Convert de başarılıydı. 7-0
İ
Sonrasında her iki takımda penaltı vuruşları
ile karşılıklı sayılar kazandı. Galler'de her zaman
olduğu gibi Halfpenny orta sahadan, soldan veya
sağdan yaptığı başarılı vuruşlarla etkileyici idi.
Ancak ilk yarının sonuna doğru yine yaratıcı bir
atak izledik. İngiliz atağında, oyuncu topu yerden
ayağıyla vurarak pas verdi, try çizgisini geçer
geçmez arkadaşı topu yakaladı ve touch down!
(try) İlk yarı skoru 20-12
İkinci yarıda ,Galler'in başı scrum'la belada!
Ardı ardına iki scrum'da penaltı cezası aldılar ve
skor adına kazanan İngiltere oldu. Farrell
(İngiltere) ve Halfpenny karşılıklı penaltıları sayıya
çevirdiler. Maçın sonuna doğru Halfypenny, bence
gereksiz bir kahramanlık yaparak kendisine doğru
koşan oyuncuyu touch'ın dışına itmeye çalıştı. Bu
ona pahalıya mal, oldu. Omzu çıkan oyuncu sezonu
kapattı. Son skor. İngiltere – Galler 29 18
25
İNGİLTERE
GALLER
26
İtalya 11 - 52 İng ltere
ngiltere şampiyonluk için maça çıktı. İtalya'da
evinde oynamanın verdiği motivasyonla maça
başladı. Karşılıklı penaltılarla başlayan maçta ilk
try İngiltere adına buldozer lakaplı Brown'dan
geldi.
İ
Takip eden dakikalarda Farrell ve Brown'un
trylarıyla İngiltere farkı iyice yükseltti. Brown fiziği
ve deparlarıyla göz doldurdu. İlk yarı skoru 26-6
İkinci yarı daha sakin başladı. 50. dakikada İtalyan
oyuncu sarı kart gördü ve 10 dakika saha kenarına
gönderildi. İtalya 14 kişi kaldı. Bu dakikadan sonra
İtalya bir daha oyunu yakalayamadı ve artık
İngiltere farkı ne kadar yükseltecek beklentisi vardı.
Sırayla, Noevell, Vunipola, Tuilagi'nin
trylarını izledik. Seriyi İtalyan Sato'nun tryı bozdu,
İtalya bu sayıyla geceyi kapatmış oldu. İngiltere bir
try daha yaparak farkı neredeyse 40 sayıya
çıkarırken, artık gözler Paris'te yapılan İrlanda
maçından gelecek habere çevrilmişti.
27
İTALYA
İNGİLTERE
28
Galler 51 - 3 İskoçya
G
aller'in sahasında yapılan maçta, iki kardeş
takım karşılaştılar. Karşılıklı penaltılar ile
ilerleyen maçta, Galler’in uçan tryı geldi.
Williams topu havada yakalayarak try çizgisini
geçti. Devam eden dakikalarda Galler farkı açmaya
başladı.
Maçta önemli bir an… Gal'li oyuncu drop
kick yapıyor boştaki oyuncuya, İskoç Hogg omuzla
vurarak yere yıkıyor. Hakem önce sarı ardından
kırmızı kart çıkarıyor ve İskoçya maçı eksik
oynamaya başlıyor.
İlk yarının sonuna doğru fark 20 sayıya
çıkarken, Galler artık çok rahat oynamaya başladı.
Ve takım halinde gelmeye başladılar. Son dakikada
bir try daha yaptılar ve çok keyifli bir takım oyunu
izlettiler.
İkinci yarı ilk 15. dakikada fark 30 sayıyı
bulmuştu. Artık buradan sonrası seyirciler ve
oyuncular için bir keyfe dönüştü. Galler turnuvada
şimdiye kadar sadece 4 try yapmışken, bu maçta 5
try yaptılar!
Maçın geri kalanında genç Galli oyuncular da
try yapma imkanı bulurken, İskoçya adına pek bir
şey göremedik. Galler bu skorla İskoçya karşısında
rekor bir galibiyete imza atmış oldu.
29
GALLER
İSKOÇYA
30
Fransa 20 - 22 İrlanda
A
ltı Ulus son maçında heyecan yüksek!!
İngiltere, Fransa veya İrlanda takımlarından
biri bu maçın sonucuna göre şampiyon
olacak ve uzun soluklu heyecan bugün burada
sonuçlanacak.
Fransa maça 2 penaltı kazanarak başladı ve
skora çevirdi . İrlandalı genç yetenek Sexton bir
düzine Fransız oyuncu arasında sıyrılarak try
çizgisini geçti ve İrlanda'yı biraz rahatlattı. Hemen
peşinden yine bir İrlanda atağı ve iyi paslaşmalar
izledik. Bu sefer, Trimble İrlanda'ya try kazandıran
adam oldu. Convert'de tamamdı ve skor 12-6
İrlanda öne geçti.
İlk yarının sonlarında, Fransa bir kez daha
şansını denedi… Sağ tarafta çizgi üzerinde
mücadele de hakem kararı yan hakem (TMO)'e
sordu. Yan hakem görüntüyü tekrar izledikten
sonra try olarak değerlendirdi, peşinden convertion
da başarılıydı ve Fransa soyunma odasına 13-12
önde gitti.
İkinci yarı, Sexton topu orta sahada alarak
atağa kalktı ve tek başına ilerledi. Fransız
savunması ilk atağı durdurdu ancak devamında
boşta kalan Sexton, bu kez markajdan kurtuldu ve
try çizgisini geride bıraktı. Sexton'ın şovu devam
etti. Convertion vuruşu başarılıydı. Birkaç dakika
sonra kazanılan penaltıyı da sayıya çevirdi ve
İrlanda 22 -13 öne geçti.
Fransa maça devam etti, direklerin önünde
kıran kırana mücadele… Fransız oyuncu direğin
dibindeki yastıklara dayanıyor ama bir belirsizlik
var, hakemin kararı try! Ve Fransa skora ortak
oluyor. Convertion'da başarılı ve skor İrlanda 22-
Fransa 20 .
Maçta 79 dakia ve büyük heyecan var. İki
takım oyuncuları scrumda birbirlerini deniyorlar.
Ama sonuç değişmedi. İrlanda şampiyonluğu
kazanan takım! Tebrikler İrlanda!
Bu arada ünlü oyuncu O'Driscoll ise son
resmi maçına çıkmış oldu, kendisini tebrik ediyoruz.
31
FRANSA
İRLANDA
32
EGEMEN ÖZKAN
[email protected]
R
Ragbi'ye ilk başladığım zamanlarda internette bu spor hakkında bilgi arayışına girmiştim ve
girdiğim her sitede O'Driscoll'a rastlıyor ya da ismini görüyordum. O zamandan bu yana bu hiç
değişmedi ve Avrupa'daki ragbi sevdalılarının gönlünde taht kurmuş, Türkiye'deki ragbicilerin idolü
olmuştu. Aldığı karar ile artık kendini efsaneler listesinin başlarına ismini yazdırdı.
B
rian O 'Driscoll (21 Ocak 1979 Dublin
doğumlu) İrlandalı profesyonel Rugby Union
oyuncusudur. 2013 Altı Ulus Şampiyonası’na
kadar 2004'ten beri İrlanda Rugby takımı
İrlanda takımı Leinster'da outside center
kaptanlığını, 2005/2006 ve 2007/2008 senelerinde
pozisyonunda oynar.
üç sezon Leinster takımı kaptanlığını, 2005'te Yeni
O 'Driscoll, 2006, 2007 ve 2009 RBS Six
Zelanda'da British&Irish Lions kaptanlığını yapmıştır.
İlk lisansı University College Dublin RFC kayıtlı olup, Nations Şampiyonası'nda turnuva oyuncusu seçilir.
O 'Driscoll kariyerinde 133 milli maça çıkmış,
bunlardan 83'ünde kaptan olmak üzere 125'i
İrlanda takımında, 8'inde de British&Irish Lions
takımında oynamıştır. Bu süre zarfında 45 try ile
33
İrlanda Ragbi takımının en skorer oyuncusu
olmuştur. 2001 yılında da British&Irish Lions için 1
try'ı bulunmaktadır. Brian O 'Driscoll rugby union
tarihinde en fazla sayı yapan 8.oyuncu olarak ismini
tarihe yazdırdı. Aynı zamanda O'Driscoll, Altı Ulus’da
O 'Driscoll profesyonel olarak yaptığı 16
attığı 25 try ile turnuva rekorunu elinde
sezonda tüm ragbi ve spor severlerin gönlündeki
bulundurmaktadır. Heineken Kupası'sında da 30 try kaptan ve tüm zamanların en iyi center'larından biri
ile en skorer İrlandalı ünvanına sahiptir.
olarak yer edindi.
Dublin'deki son Altı Ulus maçında İralanda
46-7 İtalya'yı yenip sahadan O 'Driscoll'a
taraftarlardan büyük sevgi seli ile uğurlandı.
Bir dahaki ay görüşmek üzere...
34
YUNUS EMRE BİLGİÇ
[email protected]
M
Merhaba rugby severler, öncelikle editörümüz Ebru Hanım'ım doğum gününü kutluyorum. Yeni
yaşı umarım ona sağlık ve başarı getirir.
A
çıkçası bu ay ki yazımda Eskişehir'de
oynayacağımız maçı sizlerle paylaşacaktım
ama rakip takımın maça çıkmaması üzere
maçı hükmen kazanmış olduk.
Geçen ayda belirttiğim gibi özellikle
bölgesel ligin kısa sürdüğünü, oyuncuları yeterince
tatmin etmediğini ve yeterince tecrübe
kazandıramadığını yazmıştım. Sadece bir maç
oynayarak bölgesel ligi bitirdik, ne mutlu bize (!)
Üzülerek söylüyorum ki ben bir ragbi oyuncusu
muyum bilmiyorum. Bir yılda sadece bir resmi
maç. Artık insanlara hobi olsun diye yılda bir kere
ragbi maçı yapıyorum demem daha doğru olacak.
Bilmiyorum en azından bölgesel ligde
maçların rövanşlı olması gerek ki bütün takımlar
heyecanları şanslarını son maça kadar devam
ettirebilsinler. Umarım önümüzde ki yıllarda bu
sorunu ortadan kaldırırız, daha uzun ve heyecanlı
bir lige sahip oluruz.
35
SERTAÇ NARBAY
[email protected]
Ş
Şubat ayının bitmesi ile birlikte Türkiye Ragbi Ligi kaldığı yerden başladı geçtiğimiz haftalar
oldukça keyifli maçlara sahne oldu. Görünen o ki önündeki tüm teknik ve altyapı eksikliklerine
rağmen Türkiye ragbisinin önünde gelişme ve başarılarla dolu keyifli bir yol uzanıyor.
O
ttomans olarak önce Avrasya sonra da
Kadıköy ragbi takımlarıyla maç yaptık.
Avrasya takımı kadrosuna yaptığı takviyelerle
birlikte daha da güçlenmiş ve gözünü ligi birinci
bitirmeye dikmiş durumda. Hal böyle olunca maç da
çok zevkli ve kıran kırana geçti. Lİgdeki takımların
oyun hızı ve kalitesi arttıkça toplamda oyunun da
kalitesi artmış oluyor. Tek temennimiz takımların
etkisi ve yetkisi dışındaki şartların da bu kaliteye
hızla yetişmesi. Kadıköy Ragbi ile yaptığımız maçta
da iki tarafın tecrübesi maçın kalitesini ve seyir
zevkini oldukça arttırdı. Kadıköy ragbi istikrarlı
oyunu ile her yıl olduğu gibi bu yıl da ligde iddialı.
Avrasya ve Kadıköy maçlarıyla birlikte benim
de bu yıl maçların oynandığı Avcılardaki tesisi görme
ve deneme şansım oldu. Önce olumlu yanlarından
bahsetmek istiyorum. Oldukça fazla yatırım
yapılarak kaliteli bir spor tesisi inşa edildiği daha
kapıdan girerken bile kendini belli ediyor. Soyunma
odalarının temizliği, çalışan duşları, düzgün
tribünleri ve yedek kulübeleri ile amatör futbol
kulüplerine ve altyapı takımlarına hizmet verebilecek
düzgün bir tesis. Görebildiğim kadarı ile içine
entegre bir fitness salonu bile var. Ayrıca maçlar
sırasında saha kenarında ambulans bekliyor olması
da sevindirici.
Peki, önce olumlu yanlarından bahsettin
şimdi de olumsuz tarafa bir gel derseniz orada işler
biraz karışık. Anadoluhisarı’ndaki ve Sultanbeyli’deki
sahalara göre zemin yumuşak olsa da, bu zemin
kesinlikle ragbi oynamak için sert bir zemin. Zaten
spor sert, bir de zeminden kaynaklanan sakatlıklarla
36
uğraşmak zorunda bırakıyor tüm takımları. Zemin
sertliği konusu çözüme bu hızla kavuşursa benim
torunlarım, en iyi ihtimalle çocuklarım İstanbul'da
ragbiyi düzgün zeminde oynayacak demektir. Bu da
üzücü bir durum. Federasyonun bu yönde çok çaba
sarf ettiğini görüyorum, zira her yıl az da olsa iyiye
gidiyoruz. Belki de bakanlık düzeyinde bu sorunun
ele alınmasını acilen sağlamak tüm camia için
önemli.
Gelelim başka bir soruna, sahada hiçbir ragbi
sahası çizgisi yok. Evet şaka gibi değil mi? Böyle
söyleyince kulağa ne kadar absürd gelse de durum
bu. Açıkçası bunun nedenini sormadım. Yalnız bizim
o sahaya çizgi çizmemize izin veriliyor olsaydı
takımlar el birliği ile o çizgileri çizerlerdi biliyorum, o
nedenle buna tesiste izin verilmediği sonucunu
çıkarıyorum.
Bu fikrim yanlışsa günahı da artık benim
boynuma. Ama değilse durum çok acıklı. Kendi
federasyonu, milli takımı olan bir sporun
müsabakalarına "tahsis" edilen sahada o sporu
yapmak için gerekli çizgilerin çizilmemesi veya
çizilememesi, gülünüp geçilecek saçmalıklar sınırının
çok ötesinde. Bu mantığa sığmaz durum yüzünden
hem oyuncular hem de ve de en fazla hakemlik
yapmaya çalışan arkadaşlarımız ecel terleri döküyor.
Nizami kale direklerini senede bir yada iki kere
görebilmeyi kabul edebiliyorum ama temel saha
çizgilerinde yoksun sahalarda oynamak bana çok
mantıksız geliyor. Çizgileri belirlemek için yere
plastik antrenman konilerinden koyuyoruz. Bu
oyuncu sağlığını ciddi anlamda tehdit eden bir
37
durum. Çok merak ediyorum bir FIRA yetkilisi
habersizce gelip bizim lig maçlarımızı bu şartlarda
oynadığımızı görse tepkisi ne olur ve daha da
kötüsü bizim FIRA içindeki halimiz ne olur.
Her zaman altını çizdiğim hakem
arkadaşlarımızın ve oyuncuların oyun kuralı
bilgilerinin geliştirilmesi konusuna bu sefer
değinmeyeceğim bile. Tabii ki biraz mübalağa
ediyorum ama çizgisi olmayan bir sahada Nigel
Owens olsanız da bizim arkadaşlarımızın özveri ile
yönettiğinden iyi maç yönetmeniz zor. Yoksa şartlar
düzgün olsa hepimizin kurallar konusunda bir an
önce eksiklerimizi gidermemiz gerekiyor. Kuralları
yanlış ya da eksik bilmek yüzünden gerek hakemler
gerekse oyuncular olarak kendi gelişimimizi
baltalıyoruz.
Bu arada her yazıda hakemlik konusuna
değiniyorum, aklınızdan madem çok biliyorsun
kendin yapsana demek geçiyordur eminim. Fizik
kondisyon olarak bir maçı yönetmeyi
beceremeyeceğim ve kurallar konusunda bir
hakemin olması gereken yerin yakınında bile
olmadığım gerçeğini bir kenara bıraksak bile, ben bu
kadar zor ve objektivite isteyen bir işi becerebilecek
yapıda bir adam değilim. Dolayısıyla hakemlik benim
haddimi çok aşan bir mesele. Buradan
düşüncelerimi sizlerle paylaşırken de amacım bu zor
işe gönüllü giren kardeşlerimin içinde bulunduğu
şartları daha uygun hale getirmek. Tabii bu dolaylı
yoldan benim ve diğer oyuncuların sahadaki
konforunu da arttıracaktır.
Gelelim Galler'e ve Altı Uluslar Kupasına. Son
38
iki maçları sonunda ben neden Galleri bu kadar
tuttuğumu anladım. Yeni Zelanda gibi istikrarlı bir
grafik çiziyor olsalar, şu ahir ömrümdeki sıkıcı
yaşantıma hareket katamayacağım. Her
maçlarından önce “Acaba bu maçta harika mı yoksa
berbat mı oynayacaklar” diye bir heyecan
yaşatıyorlar bana.
İrlanda yenilgisinden sonra Fransa karşısında
Galler’in ne yapacağını çok merak ediyordum. Galler
özellikle maçın ilk yarısında Fransa karşısında harika
bir oyun ortaya koydu. İlk yarıda George North'un,
Fransa'nın 9 numarası Doussain ile Fullback'i Brice
Dulin arasındaki anlaşmazlıktan doğan hatayı iyi
değerlendirmesi ile bir try bulan Galler,
Halfpenny'nin ayağından buldukları sayılar ile ilk
yarıyı 20-6 önde bitirdi. İlk yarıda hem top hem de
alan hakimiyeti Gallerdeyken ikinci yarıda Fransa bu
insiyatifi geri aldı. İkinci yarıda Fransa daha atak
olmasına rağmen özellikle Doussain ve Plisson
bekleri sayı ile buluşturacak oyunları kuramadılar.
Eminim maçı izlerken sizler de benim gibi Fransa
gibi bir ragbi ülkesinden milli takıma daha iyi bir 9
ve 10 numara nasıl bulamadılar diye
düşünmüşsünüzdür. Trinh-Duc yada Para veya ikisi
birden oynuyor olsalardı özellikle 2. yarıda Gallerin
işi oldukça zor olabilirdi. Her iki takımın front
rowlarından birer oyuncunun scrumdan sonra sarı
kart görmesinin ardından, Picamoles'un de sarı
39
kartla oyun dışında kalması Galler için bir fırsat oldu
ve Warburton bu fırsatı try yaparak değerlendirdi.
Böylece maç 27- 6 Galler lehine bitti.
Tabii ben bu iyi oyundan sonra İngiltere
maçında da benzer bir oyun bekliyorken Galler
sahada bambaşka bir görüntü çizdi. İngiltere genç
ve görece olarak tecrübesiz bir takımla sahaya
çıkyor bu yıl. Yine de takımları oldukça güçlü ve
yetenekli oyunculardan oluşuyor. Maçın özellikle ilk
yarısı hem saha üstünlüğü hem de topa sahip olma
oranı olarak Gallerin çok ilerisindeydiler. Bu
istatistikleri de ilk yarıda iki tryla karşılık buldu.
İngilizlere karşı Gallerin tek sürçmeyen oyuncusu
Halfpenny oldu. İlk yarıda genç İngilizlerin
disiplinsizliklerinden doğan 5 penaltı atışını da sayıya
çeviren başarılı Fullback, 20-15 biten ilk yarıda
farkın açılmasının önündeki tek engel oldu. Galler
ikinci yarıda topa sahip olma ve rakip sahada
oynama istatistiklerini toparlayacak kadar düzelse
de Owen Farrell maç boyunca biri yeni scrumla
yıldızı barışmayan Gethin Jenkins'in sarı kart
görmesinden kaynaklanan 5 penaltı 2 de
conversion'ı sayıya çevirerek farkın açılmasını
sağladı. Maç 29 – 18 İngilterenin galibiyeti ile
sonuçlandı
Gallerin front row'u değişen scrum kurallarına
tam adapte olamamışa benziyor. 1 numara Gethin
Jenkins hem Fransa hem de İngiltere maçlarında
scrum sonrası farklı nedenlerden sarı kart gördü.
Oyun içinde Gallerin kozu sayılabilecek olan scrum
üstünlüğünü acilen yeniden kazanması gerekiyor.
Bir sonraki ay görüşmek üzere...
40
Keıth whıte
[email protected]
2
Ragbi sürekli büyüyen yayılan bir spor... Şimdilik! Ragbi sevenlerin kararlılığı ve çalışkanlığı
sayesinde 124 ülkeye yayıldı ve yayılmaya da devam edecek. Her takımın 15 kişi olduğu bu takım
oyunu, insanları sportmenlik ve kardeşlik duyguları ile dolduruyor. Ancak 15'li ragbi bir yanda
dursun, gelin bugün ragbinin 7 oyuncu ile oynanan formu 7'li ragbiye bakalım. Bunun için 19.
yüzyılın başlarında dönmemiz gerekiyor…
7'l Ragb Muc zes ...
7
'li Ragbi, Melrose Rugby Club için para desteği
bulma aracı olarak 1883'de İskoçya'da
başlıyor. İlk maç burada oynanıyor. Ve sonraki
2 yıl içinde önce bölgede yayılıyor. Daha sonra ise
İngiltere çapında bilinir oluyor. Bu sırada
Avustralya'ya kadar ünü ulaşıyor. İngiltere'nin
tamamına yayılması zaman alıyor ve ancak 1921'de
ilk 7'li ragbi turnuvası yapılıyor.
7'li ragbinin oyun tarzı biraz farklı… Hızlı
geçen maçlar ve oyuncuların tüm hünerlerini
göstermesine dayanıyor. Oyuncu kendini gösterip
ispatlarsa, bir sonraki seviye olan 15'li ragbide
oynayabilir. İlk 7'li ragbi turnuvaları olan The
Middlesex ve Melrose, sonraki 50 yıl boyunca
devam etti. 1973'te İskoç Ragbi Ligi sayesinde ilk
uluslararası 7'li ragbi turnuvası oynandı. Turnuvanın
başarısı diğer ülkelere de ilham Verdi. İlk sinyal
Hong Kong 'dan geldi, 1976'da burada yaşayan bir
grup İngiliz turnuva düzenledi. “Hong Kong 7's”
adını verdikleri bu turnuva Dünya'da 7'li Ragbinin
41
doğum yeri olarak da bilir. Daha sonra 1993'te
tekrar İskoçya'da bir 7'li turnuvası düzenlendi.
Melrose kupası her 4 yılda bir oynanıyor ve her yıl
biraz daha büyüyor.
7'li ragbi hem kadınlar hem de erkekler
tarafından oynanıyor. Oyunda daha az kural var ve
bu da ragbi oynamaya yeni başlayan oyuncular için
bir kolaylık sağlıyor. Dünya'da 53 üyesi olan
Commonwealth Games turnuvası, 1998'de 7'li
ragbiye de oyunları arasına kattı.2000'lere
gelindiğinde ise, Dünya'da ragbiyi belirleyen kurum
olan IRB, kendi 7'li ragbi turnuvasını başlattı. IRB
Dünya serisi... Dünya serisine katılan takımlar 9 ayrı
şehirde, 9 ayrı turnuvaya katılıyor. Her turnuvanın
bir birincisi var. Toplamda da Dünya şampiyonu
belirleniyor.
Güncel bir yenilik ise 2016'da 7'li Ragbinin bir
olimpiyat sporu olarak kabul edilmesi oldu. Her
geçen gün ragbi daha çok büyüyor ve daha fazla
kişiye ulaşıyor.
Gerçi 7'li ragbinin bu kadar yaygınlaşmasını
eleştirenler de yok değil. Hala pek çok ülkede
ragbinin gelişmesi ve rekabet edebilecek seviyeye
gelebilmesi için oynanıyor. Ancak bir yandan da
ragbide gelişmiş ülkelerden bakınca “7'li ragbi
oyuncusu” diye bir tarz da doğdu. Yani bu
oyuncular sadece 7'li ragbi oynayıp, bundan para
kazanıyorlar. 7'li ragbi fiziksel koşulları ve
oyunculardan beklediği becerilerle 15'li ragbiden
farklı ve kimileri bunun 15'li ragbiye zarar verdiğini
düşünüyor.
Gelecek nasıl olacak? Olimpiyatlarda
oynanacak olması kesinlikle çok büyük bir şey. Daha
önceleri ragbiye hiç umursamayan ülkeler, madalya
hırsı ile bu oyuna ilgi gösterecekler. Dünya'da
dengeler değişebilir. Çin, Rusya, Brezilya ve
Hindistan gibi devler kalabalık nüfusları ile
gelecekler. Japonya, ABD, Kanada, Gürcistan,
Romanya ve Uruguay 15'li Dünya Kupası’nda
deneyimlerine rağmen karşılarında Almanya,
İspanya, Portekiz ve Kenya gibi itici güçleri
bulacaklar. Sonrada, Türkiye, Azerbaycan, Mısır gibi
ragbide yeni gelişen ülkeler; olimpiyatların cazibesi
ile kendi ülkelerinden aldıkları destekleri
arttırabileceklerdir.
Eğer ragbiye yönetenler geçmişte olduğu gibi
davranırlarsa, 7'li ve 15'li ragbi bölünecektir. Ancak
eğer derslerini aldılar ve proaktif davranacaklar ise
o zaman ragbinin gelişimi için 7'li ragbinin gerekli
olduğunu göreceklerdir. Bunları zaman gösterecek
ancak şu an 7'li ragbiye tebrik etme zamanı…
42
T
The development of rugby around the world, reaching over 124 countries, is testament to the hard
work and dedication over many years of people who love this wonderful game. The 15 man game
brings people together in sportsmanship and life long friendship but astounding as the growth of
the 15 man game is, to stand back and o look at 7's rugby is to look into a form or rugby which its
founders would hardly recognize from its beginnings in the 19th century.
The wonder wh ch s 7's?
R
ugby 7's, was conceived for a fund raising
event for Melrose
Rugby Club, Scotland in
1883. The first ever game played at the
Melrose ground. In 2 years the idea of playing 7's
rugby had grown in and around the region of
Melrose and the border area with England. It also
reached as far away as Australia but its greater
appeal to other areas of Great Britain was not so
rapid and it wasn't until 1921 that a 7's tournament
was held in England and even later, in 1926 before
a tournament was held in London with the advent
of The Middlesex 7's.
7's rugby tradition is of fast open play
allowing the all round skill of a player to be
displayed and then to progress into the 15 man
international game. The Middlesex and Melrose 7's
continued for the next 50 years as the only the
major tournaments in the world. Nothing changed
until 1973, when thanks to the centenary of the
Scottish Rugby Union; we saw the first international
7's tournament. The success of this tournament
gave encouragement to enthusiasts in other parts
of the world, 1976 a group of British people living
in Hong Kong created the Hong Kong 7's. It can be
argued that this event, still so successful was the
blue print for the world explosion of 7's rugby?
1993 saw the first Rugby World Cup 7's tournament
held in the birthplace of 7's, Scotland. The Melrose
Cup is contested every 4 years, growing bigger
each time as developing rugby nations make
impressive strides within the game.
7's rugby is now played by both men and
women, with fewer rules than the 15 player game it
allows 'minor' rugby nations to grow and develop
against the major rugby nations of the world. The
Commonwealth Games with its 53 members across
43
the globe, introduced 7's to the games in 1998 in
Kuala Lumpur. The year 2000 saw the governing
body, the IRB create its own 'world championship',
the IRB World Series, 9 cities take part in hosting a
tournament which leads to an annual 'World Series
Champion'. 2002 the 'Asian Games' introduced 7's
into its schedule and now in 2016 we see the reintroduction of rugby into the Olympic Games.
Every continent and nearly every rugby playing
country holds its own 7's tournament. The world
population is now aware of rugby!
The changing face of 7's and its global
impact brings criticism. The changing requirements
of the 7's rugby player, whilst most of the minor
rugby nations still use 7's as development towards
the international 15, the major countries have
created a '7's player' who concentrates on 7's only.
No longer are they included or taken to play 15's,
they are contracted to play 7's and only play the 7's
circuit. Physical strength requirements differ. Skills
required in 7's differ to the skills in 15's. To some
this is a bad development, to others it enhances
the experience of 7's?
The future of 7's? To see 7's in the Olympics
is a major boost to the popularity of the game
world-wide. Countries that previously ignored the
game will, in the hope of winning medals, create a
rugby culture. The world order of rugby powers
may well see their domination dwindle. China,
Russia, Brazil and India with their massive
populations will surely push for success. Japan,
USA, Canada, Georgia, Romania and Uruguay have
competed in the Rugby World Cup in the 15's, will
find that Kenya, Spain, Portugal and Germany gain
momentum in the search for Olympic glory. Turkey,
Azerbaijan, Egypt are growing within the rugby
family and with additional incentive of the Olympics
gain extra support from their national sporting
bodies?
Should the traditionalists of rugby worry
about this 7's explosion? The answer for me is
simple, if we see the governing bodies of rugby act
as they normally do in making any decisions then
we could see a major split between 7's and 15,s
but if they have learned lessons and act proactively
then the 7's version can work positively with the 15
man game in the development of 'global rugby'.
Time will tell how it all works out but for now we
should marvel at the way 7's as taken rugby to a
greater audience and await the new powers of
rugby which wait in the wings!
44
SİNEM HOCAOĞLU
[email protected]
D
Dünyadan yeni Sevens haberleriyle bu ay da sizlerleyiz... Geçtiğimiz sayıda Sevens köşemizde HSBC
Dünya Sevens Serisi kapsamında gerçekleşen USA Sevens ile ilgili haberleri paylaştık. Bu sayıda da
Yeni Zelanda'nın ev sahipliği yaptığı Yeni Zelanda (Wellington) Sevens ile devam ediyoruz.
Yen Zelanda (Well ngton) Sevens
W
ellington Sevens, Wellington şehrinde 78 Şubat tarihlerinde 36,000 kişi kapasiteli
Westpac Stadyumu'nda gerçekleşti. Ev
sahibi takım Yeni Zelanda, finalde Güney Afrika'yı
21 - 0 skorla yenerek HSBC Sevens World Series'te
yeniden en ön sıraya yerleşti.
Gordon Tietjens tarafı bu skora Sherwin
Stowers (2) ve Tim Mikkelson'ın güzide tryları ile
ulaştı. Şampiyon, Westpac Stadyumu'nda yarı
finalde 31 - 0 skorla İngiltere'yi yenerek finale
adını yazdırmıştı. Böylece, Yeni Zelanda takımı, bu
stadda Güney Afrika ile finalde karşılaşıp şampiyon
olduğu 3. finaline çıkmış oldu.
Çeyrek finalde Kanada ile karşılaşan turnuva
fatihi Yeni Zelanda, Curry'nin erken tryı ile maçı
24-0 skorla kazanmıştı. Bundan sonra takımın
diğer oyuncuları Ben Lam, Scott Curry, Stowers,
Bryce Heem ve Akira Ioane'nın tryları ile
oynadıkları maçlarda oldukça etkileyici bir oyun
sergilediler. Yarı finalde, Güney Afrika takımından
Cecil, Afrika kariyerindeki 100. tryı yapmış oldu.
Aynı zamanda, bu try Sampie Mastriet ile birlikte
Ben Ryan'ın kaptanlığındaki Fiji takımını 10 - 0
skorla mağlup etmesine aracı da oldu. Bu skorla
45
maçı kazanan Güney Afrika takımı finale çıkmaya
hak kazanmış oldu.
Takım, çeyrek finale Avusturalya takımını
10-0 skorla yenerek gelmişti. İngiltere'yi 14 - 7
skorla yenerek Yeni Zelanda'daki turnuvayı 3.sırada
bitiren Fiji takımı, seride toplamda 17 puan
toplamış oldu.
Avusturalya Plate finalinde, 10 - 0 geriden
gelerek Kanada'yı 12 - 0 skorla mağlup edip
Plate'in sahibi oldu. Takım kaptanı Ed Jenkins'in
oyunun gidişatını belirleyen tryı ile Cameron
Clark'ın tüm önemli conversionlardaki oyunu ile
gelen bu skorla, takım, seride toplamda 13 puan
sahibi oldu.
Plate yarı finalde, Avusturalya takımı
kaptanı Ed Jenkins, Shannon Walker ile toplamda
3 hat-trick ile 34- 0 skorla Arjantin takımını mağlup
etti. Böylece, Avusturalya takımı bu etkileyici oyun
sonunda gelen skorla, finale adını yazdırdı. Diğer
taraftan, Plate finaline Kanada, Samoa'yı 27 - 10
skorla yenerek geldi. Bu skorda John Moonlight ve
Conor Trainor'ın her ikisinin de payları büyük ne
yalan söyleyelim.
Kenya takım kaptanı, Collins Injera'nın
46
büyük katkısıylaKenya takımı, İskoçya'yı 24 - 14
skorla yenerek Bowl'un sahibi oldu. Bu skorla,
Kenya takımı aynı günde 3 maçtan galibiyet ile
ayrılmış oldu.
Bowl yarı finalinde 24 - 7 skorla Fransa'yı
yenerek ne kadar güçlü olduklarını kanıtlayan
Kenya takımı ile yine Bowl yarı finalinde 28 - 0
skorla Galler takımını mağlup eden İskoçya takımı,
finalde karşı karşıya geldi.
Amerika takımı'ından Carlin Isles, Shield
finalinde oynanan maçı 28 - 12 skorla takımına
kazandırdı. Öncesinde, Isles'ın Shield yarı final
maçı sırasında 2 try'ı ile Amerika Takımı Portekiz
Takımını 31 - 10 skorla mağlup etmişti. Diğer
taraftan, İspanya Takımı, Tonga'yı Pablo Fontes'in
tryı ile 17 - 12 skorla yenerek Shield fnaline adını
yazdırdı.
Sonuç olarak, bu turnuvadan elleri dolu
dönen takımlar arasında ilk 3 sıradaki takımın yanı
sıra Plate ile Avusturalya, Bowl ile Kenya ve Shield
ile Amerika takımları oldu.
Gelecek sayımızda görüşmek üzere...
Hoşçakalın...
47
Genç okçuların başarısı...
F
ransa'da yapılan Dünya Salon Okçuluk
Şampiyonası'nda dünya üçüncüsü olan
Olimpik Yay Genç Erkek Milli Takımı
sporcuları Orkun Ege Tokuşoğlu ve Berat Aydın,
Samsun'a geldi.
Samsun Gençlik Spor Kulübü sporcuları
Tokuşoğlu ile Aydın'ı, Samsun Çarşamba
Havalimanında, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl
Müdürlüğü yetkilileri karşıladı.
İl Müdürü Güven Özyurt, milli takımı
oluşturan sporcuların ikisinin Samsun'daki Türkiye
Olimpiyat Hazırlık Merkezi'nde, okçuluk branşında
yetişen sporcuları olmasının gururunu yaşadığını
belirtti.
Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezleri
projesinin çok doğru bir karar olduğunun ortaya
çıktığını ifade eden Özyurt, "Orada yetişen
çocuklarımızın eğitimlerinin dışında sürekli
antrenmanda olmaları ve çalışmalarını üst düzey
bir yönetimle yapmaları, başarıyı kaçınılmaz kılıyor.
2016'ya uzanan olimpik yolda önemli başarıların
geleceğine inanıyoruz. Biz sporcularımızı
kutluyoruz. Onlardan daha büyük başarılar
bekliyoruz" dedi.
Fransa'nın Nimes kentinde yapılan Dünya
Salon Okçuluk Şampiyonasında Kerem Kırsever,
Orkun Ege Tokuşoğlu ve Berat Aydın'dan oluşan
milli takım bronz madalya mücadelesinde Rusya
ile karşılaşmış, beraberlik atışları sonucunda bronz
madalyanın sahibi olmuştu.
www.rugbyturk ye.net
48
Fenerbahçe 2-1'l k üstünlüğünü koruyamadı.
F
enerbahçe Kadın Masa Tenisi Takımı, Avrupa
Masa Tenisi Birliği (ETTU) Şampiyonlar Ligi
finalinin ilk maçında deplasmanda
Almanya'nın TTC Berlin Eastside takımına 3-2
mağlup oldu.
Kadınlar Şampiyonlar Ligi'nde 2013-2014
sezonu şampiyonu, 13 Nisan Pazar günü
İstanbul'da yapılacak rövanş mücadelesinde belli
olacak.
2011-2012 ve 2012-2013 sezonlarında
ETTU Cup'ta üst üste şampiyon olarak Türk masa
tenisinde bir ilki gerçekleştiren Fenerbahçe Kadın
Takımı, ilk kez mücadele verdiği Şampiyonlar Ligi
kulvarında kupayı iç sahadaki rövanşta kazanmaya
çalışacak.
Karşılaşmayı izleyen çok sayıda Fenerbahçe
taraftarı, maç boyunca sarı-lacivertli sporculara
destek verdi.
Berlin Marzahn'daki Freizeit Forum'da
yapılan mücadelede ilk maçı Fenerbahçe'den IChing Cheng ile Alman ekipten Irene Ivancan
yaptı. Sarı-lacivertli sporcunun iyi başlayıp 1-0 öne
geçtiği maçta, diğer setlerde daha etkili bir oyun
ortaya koyan Ivancan 3-1 kazandı ve takımına 1-
0'lık üstünlük getirdi.
İkinci maçta Fenerbahçe'den Melek Hu ile
Alman ekipten Georgina Pota karşı karşıya geldi.
Çekişmeli geçen ilk seti kaybettikten sonra 2., 3.
ve 4. setleri kazanan Melek mücadeleden 3-1 galip
ayrılarak takımı adına skoru 1-1 eşitledi.
Üçüncü maçta Fenerbahçe'den Viktoria
Pavlovich ile TTC Berlin Eastside'dan Xiaona Shan
karşılaştı. İlk seti yitirdikten sonra Shan karşısında
üstün bir performans ortaya koyan Pavlovich, son
sette 11-5 üstünlükle 3-1 kazanarak Fenerbahçe'yi
finalin ilk ayağında 2-1 öne geçirdi.
Fenerbahçe'den Melek Hu, Alman ekipten
de Irene Ivancan'ı karşı karşıya getiren dördüncü
maçta ev sahibi ekip güldü. Mücadeleyi 3-0
kazanan Ivancan, skoru 2-2'ye taşıdı.
Son maçta I-Ching Cheng ile Georgina Pota
karşılaştı. İlk seti 11-3 alan Fenerbahçeli Cheng,
2., 3. ve 4. setleri kaybederek mücadeleden 3-1
mağlup ayrıldı. Bu sonuçla Fenerbahçe rakibine
deplasmanda 3-2 yenildi.
49
Slovenya'da zafer Neureuther' n...
A
lp Disiplini Dünya Kupası slalom yarışlarında
sona yaklaşılırken Slovenya'da zafer Felix
Neureuther'in oldu. Alman kayakçı böylece
slalom klasmanında ilk sıraya yükseldi.
Alman kayakçıyı 1 dakika 46.09 saniye ile
vatandaşı Fritz Dopper takip etti. Norveçli Henrik
Kristoffersen üçüncü sırada yer aldı. Yarışın
favorileri ise beklenen performansı gösteremedi.
Son iki sezonun dünya şampiyonu Avusturyalı
Marcel Hirscher beşinci oldu ve slalom
klasmanındaki liderliğini Neureuther'a kaptırdı. Bir
başka Avusturyalı Mario Matt ise birinci götürdüğü
yarışın son bölümünde kontrolünü kaybetti ve
düştü. Ancak ciddi bir sorun yaşamadı.
Dünya Kupası'nda sona yaklaşırken genel
klasmanda 1050 puanla Marcel Hirscher lider
durumda. Süper G ve iniş şampiyonu Aksel Lund
Svindal ise liderin 4 puan gerisinde; ikinci sırada
yer alıyor.
50
Snow Masters 2014 heyecanı sona erd .
A
TU Duty Free sponsorluğunda, Plus Event
tarafından organize edilen ATU Duty Free
Snow Masters yarışları, bu yıl geç gelen kar
yağışları nedeni ile 8 Mart 2014 tarihinde Uludağ
İtalyan Pistinde 12. kez düzenlendi.
Bu yıl ile defa, ATU Duty Free
sponsorluğunda düzenlenen yarışlar, kayak ve
snowboard dallarında lisanlı ve lisansız bay bayan
olmak üzere 4 farklı kategoride gerçekleştirildi.
Derece alan sporculara ATU Duty Free özel ödül
paketleri ve çeşitli hediyeler verildi.
11 yıldan sonra bu yıl ilk defa ATU Duty
Free sponsorluğunda düzenlenen Snow Masters
yarışları ile ilgili organizasyon komitesi adına bir
açıklama yapan Tarık Köni, "Kayak ve snowboard
sezonunun açılış etkinliği olarak bilinen ve 11 yıldır
Ocak ayında düzenlediğimiz Snow Masters
yarışlarını, bu yıl geç gelen kar yağışları nedeni ile
yoğun sis altında Mart ayına gerçekleştirebildik.
12. yılında ATU Duty Free gibi bir markanın
desteğini almış olmak bizim için çok önemli. 2016
yılına kadar sürecek olan iş birliğimiz boyunca
Snow Masters yarışlarını daha da geliştirmek için
hepbirlikte çalışacağız. ATU Duty Free daha ilk
senesinde Snow Masters yarışlarına düzenlediği
Onur Şener konseri ile bambaşka bir renk kattı"
dedi.
51
Amer kan Futbolu’nda 2'nc devre başladı...
A
ralık ayında devre arasına giren Türkiye
Amerikan Futbol Ligi'nde 2. devre 4.
haftada oynanan 3 maçla açıldı. Haftanın en
çok merak edilen maçında Koç Rams-Boğaziçi
Sultans İstanbul'da karşılaştı.
Devre arası transfer döneminde kadrosuna
Milli Top Tutucu Kerim Uzun'u, Avrupa'nın en hızlı
koşucularından Yusuf Canbulat'ı ve ABD'de forma
giymiş ofansif çizgi oyuncusunu William
Norwood'u kardosuna katan Koç Rams, maça
fırtına gibi başladı.
Boğaziçi'nin ilk yarıda yaptığı top kayıpları,
Koç'un akıcı ofansif oyunları ve takıma katılan yeni
oyuncularının etkili performansı ile ilk yarı 22-0'lık
Rams üstünlüğüyle tamamlandı. 2. yarı Sultans
maça kıpırdanma belirtileri gösterse de maçın
kontrolünü kaybetmeyen ve maçı 28-14 kazanan
takım Koç Rams oldu. Bu skorla birlikte Koç Rams
namağlup liderliğini sürdürdü. Maçın oyuncusu ise
yaptığı 1 touchdown ve 1 top çalma ile Kerim
Uzun oldu.
DEERS, YEDİTEPE'Yİ DEVİRDİ!
Haftanın diğer maçı Hacettepe Red Deers,
Yeditepe Eagles'ı 15-14 mağlup etti. Eagles, aldığı
bu mağlubiyetle final şansını zora sokarken Red
Deers final için biraz da olsa ümitlendi.
Haftanın kapanış maçında Gazi Warriors,
Odtü Falcons'u 35-14 mağlup etti ve şampiyonluk
yarışında Odtü'ye büyük darbe vurdu.
29-30 Mart oynanacak 5. hafta
karşılaşmaları ise şöyle;
ODTÜ Falcons-Koç Rams
Boğaziçi Sultans-Gazi Warriors
İTÜ Hornets-Yeditepe Eagles
52
R ch Peverley korkuttu!
N
HL'de Dallas forması giyen Rich Peverley
herkesi korkuttu. Yedek kulübesinde bir
anda yere yığılan Peverley acilen
hastaneye kaldırıldı. Kalbinde ritim bozukluğu
bulunan Peverley'nin durumu iyi...
NHL'de Dallas Stars ile Colombus Blue
Jackets'ı karşı karşıya getiren maçın ilk
periyodunda Dallaslı Rich Peverley yedek
kulübesinde bir anda yere yığıldı. Peverley'nin
geçmişte kalp sorunları yaşaması büyük bir paniği
beraberinde getirdi.
Peverley acilen en yakındaki hastaneye
kaldırıldı. Hakemler maçı tatil ederken Peverley'nin
arkadaşları büyük bir üzüntü içindeydi.
Çok geçmeden hastaneden sevindirici
açıklama geldi. Doktorları Peverley'nin sağlık
durumunun iyi olduğunu duyurdu.
Rich Peverley geçtiğimiz haftalarda kalp
ritmindeki bozukluğun tedavisi için ameliyat
masasına yatmıştı. 31 yaşındaki oyuncu 2011
yılında Boston Bruins ile Stanley Kupasını
kazandıktan sonra takasla Dallas'a gönderilmişti.
53
Badm nton'da hedef lk 3!
B
adminton 17 yaş Antrenörü Üstün Köksal,
Ankara'nın evsahipliğinde düzenlenen
Avrupa Şampiyonası ile ilgili, "Hedefimiz,
finale çıkıp, şampiyon olmak. Şampiyonluk
olamasa bile en azından 2 yıl önceki başarımızı
tekrarlamak istiyoruz" dedi.
Köksal, yaptığı açıklamada, bugün başlayıp
23 Mart'ta sona erecek 17 Yaş Avrupa Badminton
Şampiyonası'na iyi bir hazırlık dönemi
geçirdiklerini söyledi.
Avrupa şampiyonalarının, olimpiyatlarda
önemli bir puan getirisi olduğunu belirten Köksal,
şampiyonaya 12'si bayan toplam 21 sporcuyla
yoğun bir tempoda hazırlandıklarını anlattı. Akyurt
Belediyesi Spor Salonu'ndaki kampta, turnuvada
mücadele etmeyecek sporcuların da
antrenmanlara katıldığını belirten Köksal, ''Onların
da şampiyona havasını solumalarını istedik. İleriye
dönük çalışmalar yapıyoruz. Onlar içinde güzel bir
deneyim olacak, heyecanımıza ortak olacaklar"
diye konuştu.
Kampta 3 milli antrenör ile Endonezya'dan
6 ay önce getirtilen antrenör Indra Setiawam
yönetiminde günde en az 4 saat olmak üzere 10
gün boyunca yaptıkları hazırlığı anlatan Köksal,
"Sporcular kadar antrenör olarak bizler de
Setiawam'dan çok şey öğreniyoruz" ifadelerini
kullandı.
Avrupa Şampiyonası'na 1 yıldan fazla
süredir hazırlandıklarını kaydeden Köksal, 2 yıl
önce Avrupa 3'üncüsü olduklarını hatırlattı. Köksal,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sporcularımızın moralleri üst seviyede,
çünkü turnuvaya iyi hazırlandık. Hedefimiz, takım
ve ferdilerde finale çıkıp, şampiyon olmak. Bunu
yapabileceğime inanıyorum. Takım, 2 yıl öncesine
göre çok daha başarılı durumda. Şampiyonluk
olamasa bile en azından 2 yıl önceki başarımızı
tekrarlamak istiyoruz."
Köksal, Hırvatistan Milli Takımı'ndan gelen
teklif üzerine turnuvaya iki takım birlikte
hazırlandıklarını da belirterek, verimli bir çalışma
gerçekleştirdiklerini söyledi. Bu takımın gelmesiyle
sporcularda canlılık yaşandığını vurgulayan Köksal,
"Gerçek rakip karşısında çocuklar, antrenmanları
daha ciddi yapıyorlar. Müsabakadaymış gibi
rakipleriyle mücadele ediyorlar. Göstermiş
oldukları başarı da onları motive ediyor" dedi.
54
Wushu'da güzel haber! İk nc l k geld ...
5
. Dünya Gençler Wushu Şampiyonası'nda
Kızlar A Grubu Changquan dalında milli
sporcu Elif Akyüz ikinci oldu. 54 ülkeden
400'den fazla sporcunun katıldığı şampiyonada,
sporcular farklı dallarda mücadele etti. 23
sporcunun yer aldığı Kızlar A Grubu Changquan
dalında Malezya'dan Ying Ting Loh birinci, Türk
Milli Takımı'ndan Elif Akyüz ikinci, ABD'den Emily
Xinyu Fan ise üçüncü oldu.
Sanda'da ise 52 kiloda Gamze Fazlıoğlu, Çin
Milli Takımı'ndan Wei Qing Cao'ya, Yunus Gültekin
de Fel Qin'e elendi. 60 kiloda Mihriban Burçin
Aygır ise Ukraynalı rakibi Olena Osmyrko'yu
mağlup ederek bir üst tura yükseldi.
Kızlar C Grubu Changquan dalında ise
birinci ABD'den Robin Mia Tıan, ikinci Makao'dan
Macsi Fan Hung, üçüncü de İran'dan Monireh
Panah oldu. Bu kategoride mücadele eden Türk
Milli Takımı sporcuları Yağmur Şişman 10, Hilal
Feyza Capoğlu ise 17'nciliği elde etti.
55
Sualtı ragb s nde en y ler bell oldu!
S
ualtı Ragbisi Türkiye Şampiyonası'nde
dereceye giren ekipler belli oldu. Ege
Üniversitesi Sermed Akgün Kapalı Olimpik
Yüzme Havuzu'nda 10 kulüpten 9 erkek ve 5
kadın takımının katıldığı şampiyona bugünkü
mücadelelerle tamamlandı.
Bayanlarda İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin birinci,
Ege Üniversitesi'nin ikinci ve Boğaziçi Yüzme
Kulübü'nün üçüncü olduğu şampiyonada,
erkeklerde ise ilk 3 sıra Ege Üniversitesi, İzmir
Büyükşehir Belediyesi ve Urla Belediyesi'nden
oluştu.
56
C mnast k Türk ye Şamp yonası sona erd .
A
erobik Cimnastik Türkiye Şampiyonası'nda
kategorilerinde dereceye girenler belli oldu.
Vali Hüseyin Öğütçen Spor Salonu'nda 157
sporcunun katılımıyla düzenlenen şampiyona ikinci
gün mücadeleleriyle tamamlandı.
Şampiyonada kategorilerine göre dereceye
girenler şöyle:
10-11 yaş
Tek erkekler: 1. Emir Şahin Dilli, 2. Can Sarı, 3.
Sıtkı Berat Şenyurt
Çiftler: 1. Can Derviş-Şimal Seyman, 2. Can SarıDersu Ada Doğan, 3. Azra Karabacak-Bora Kalaycı,
Aslı İnci Özdil-İbrahim Mert Çiçek
Tek kızlar: 1. Sude Sözcü, 2. Nil Deniz Bal, 3.
Minel Öztürk
12-14 yaş
Tek erkekler: 1. Mehmet Ercoş, 2. Metehan
Özsoy, 3. Ahmet Çoruh
Tek kızlar: 1. Ayşe Begüm Onbaşı, 2. Ceren
Arpacı, 3. Sezin Sürüm
Çiftler: 1. Ayşe Begüm Onbaşı-Mehmet Ercoş, 2.
Ahmet Çoruh-Ecem Barklı, 3. Aysun Aysu-Emir
Erışık
15-17 yaş
Tek erkekler: 1. Nihatcan Gül, 2. Hakan Demir
Tek kızlar: 1. Sinem Yürük, 2. Sevinç Ayşıl
Karasu, 3. Melisa Morsünbül, Nazlı Özgör
Çiftler: Nihatcan Gül-Sinem Yürük, 2. Hakan
Demir-Selin Yolcu
+18 yaş
Tek bayanlar: 1. Burcu Önal, 2. Ayşegül Yaşar,
3. Ceren Uzun
Tek erkekler: 1. Hüseyin Cem Turgutoğlu
57
Los Angeles Maratonu'nda zafer Et yopyalı atletler n...
B
u yıl 29'uncusu yapılan ve 25 binden fazla
kişinin katıldığı Los Angeles Maratonu'nda
bayanlarda Etiyopyalı Amane Gobena,
erkeklerde de vatandaşı Gebo Burka zafere ulaştı
Geçen yıl Boston Maratonu'nda yaşanan bombalı
saldırının ardından yoğun güvenlik önlemleri
altında tamamlanan maratona dünyanın farklı
bölgelerinden 25 binden fazla sporcu katıldı.
Binlerce kişi tarafından takip edilen yarışı
bayanlarda Etiyopyalı Amane Gobena, 2:27:37'lik
dereceyle ilk sırada tamamlarken, erkeklerde ise
bir diğer Etiyopyali Gebo Burka, 2:10:37'lik
derecesiyle ipi göğüsledi.
“Stadyumdan Denize" olarak sloganlaşan
popüler rotasıyla Dodger Stadyumu'ndan başlayan
maraton, Santa Monica'ya kadar toplam 42
kilometre 195 metrelik mesafede koşuldu.
Elit Bayanlar ve Elit Erkekler kategorilerinde
birinciliği elde eden Etiyopya, bayanlar
klasmanında ikinciliği de Tigist Tufa ile alarak Los
Angeles Maratonuna damga vurdu.
1984 Olimpiyatlarından beri sürüyor.
Los Angeles'ta 1984'te gerçekleştirilen
Olimpiyat Oyunlarının ardından her yıl geleneksel
hale gelen maratonda, dereceye giren atletlere
toplam 110 bin dolar ödül dağıtıldı.
Etiyopyalı 31 yaşındaki atlet Amane
Gobena, birincilik ödülü olan 25 bin doların yanı
sıra 50 bin dolarlık bonus ödülün de sahibi oldu.
Boston Maratonu'ndaki bombalı saldırının
ardından güvenlik önlemleri artırılan maratona
ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan LA
Marathon LLC Başkanı Tracey Russell: "Güvenlik
bizim için en önemli husus. Bu sene öncekilerden
farklı olarak ek önlemler aldık. Gördüğünüz gibi
bitiş çizgisine koşucuların ailelerini dahi almıyoruz.
Bu sene diğer birçok spor organizasyonu gibi biz
de güvenliğimizi arttırdık" dedi.
Amerika'nın en büyük 5 maratonundan biri
olan Los Angeles Maratonu, ünlü koşu dergisi
Runner's World Magazin tarafından "En İyi Büyük
Şehir Yarışı" olarak kabul ediliyor.
58
Erdener, "Türk sporu ç n hala umudum var "
U
luslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) İcra
Kurulu Üyesi ve Türkiye Milli Olimpiyat
Komitesi (TMOK) Başkanı Prof. Dr. Uğur
Erdener, "Türk sporu için hala umudum var ve
bunu korumak istiyorum" dedi.
Erdener, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin
spora bakış açısını ve spor modelini yeniden
değerlendirmeye alması gerektiğini vurgulayarak,
"Zaman zaman bazı branşlardaki parlamalar
dışında genel bir başarıdan söz etmek mümkün
değil. Bırakın amatör branşları, ülkemizde çok ilgi
gören futbolda bile süregelen bir başarımız yok,
demek ki bizde bir şeyler yanlış gidiyor. Sporda
başarılı ülkelerle kendimizi kıyaslayıp yeni bir
modele geçmemiz gerekiyor" diye konuştu.
Türk sporu için hala umudu olduğunu ve
bunu korumak istediğini dile getiren Erdener,
sporun tüm paydaşlarının kafa kafaya verip, spor
modelinde yeniliğe gitmesi gerektiğini söyledi.
Rusya'nın Soçi kentinde düzenlenen Kış
Olimpiyat Oyunları'yla ilgili de Erdener,
"Burnumuzun dibinde muhteşem bir
organizasyonla yapılan Kış Olimpiyat Oyunları'na
olan ilgisizliğimiz gerçekten kabul edilebilir birşey
değil" dedi.
TMOK olarak oyunların biletlerini neredeyse
1,5 yıl boyunca satışta tuttuklarını, ancak biletlerin
satılmadığını kaydeden Erdener, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Bu bizim spora bakışımız açısından oldukça
dramatik bir tablo. Türkiye'nin, spor deyince
sadece futbol odaklı anlayışının bir göstergesi.
Oysa 76 milyon nüfusa sahip ve bu nüfusun
yarısının 28-30 yaşın altında olduğu bir ülkenin,
spora bakışının çok daha faklı olmasını
bekliyorum. Türkiye, spora çok kaynak ayırıyor,
tesis sıkıntımız yok denebilir. Sporla ilgili kanunlar
mecliste tüm partilerin hemen birleşmesine yol
açıyor. Tüm bunlara rağmen bir şey olmuyorsa
modelimizde yanlışlık var demektir."
Türkiye'nin kış sporlarında varlık
gösteremediğini belirten Uğur Erdener, "Oysa ki
nitelikli kış sporları merkezlerimiz var. Erzurum'da
üniversite oyunları için yapılmış ciddi bir yatırım
var ama boş duruyor. Temel sorunumuz yeterince
organize olamamamız. Modern sporun gereklerini
yerine getiremiyoruz. Burada kendimizi çok ciddi
sorgulamalıyız" ifadelerini kullandı.
IOC üyeliğinden IOC İcra Kurulu üyeliğine
getirilen Prof. Dr. Erdener, "Soçi'deki seçimde
sadece bir kişinin görev süresi doluyordu. Boş
koltuk bir tane olunca haliyle seçilmek de zor
oluyor ama teveccüh benden yana oldu ve
seçildim" dedi.
Erdener, "Sporun en üst karar organı olan
IOC İcra Kurulu'na bir Türk'ün seçilmiş olmasının,
ülkem açısından iyi bir şey olduğunu
düşünüyorum. En çok tebriği yurt dışından aldım.
Gönül arzu ederdi ki yurt dışından aldığım
mesajların, birazını olsun kendi ülkemden de
alsaydım. Bu da spora bakışımızın bir yansıması"
ifadelerini kullandı.
59
Atatürk Barajı'nda uluslararası kürek turu...
D
ünya Kürek Federasyonu'nun (FISA)
2015'de düzenleyeceği Uluslararası Kürek
Turu, Atatürk Barajı'nda gerçekleştirilecek.
Doğal güzellikleri, sahip olduğu tarihi ve kültürel
değerleriyle birçok zenginliğe sahip Adıyaman,
uluslararası su sporlarına ev sahipliği yapacak.
FİSA'nın her yıl organize ettiği Uluslararası Kürek
Turu, 2015'de Atatürk Barajı Su Sporları Tesisi'nde
yapılacak. Yarışmaya; başta ABD, Japonya,
Kanada ve Almanya olmak üzere 25 ülkeden 80
sporcunun katılması bekleniyor.
Barajdaki özel parkurda gerçekleştirilecek
yarışma, 10 gün sürecek. Vali Mahmut Demirtaş,
yarışma nedeniyle düzenlenen protokol töreninde,
organizasyonla, Adıyaman'ı ve Türkiye'yi tanıtma
imkanı bulacaklarını söyledi. Yarışmayı merakla
beklediklerini ifade eden Demirtaş, şunları
kaydetti:
"Bu etkinliğin, Çanakkale Savaşı'nın 100. yılı
münasebetiyle düzenlenecek olması ayrı bir gurur
olacak. Hem bu tura ev sahipliği yapacağımız hem
de açık hava müzesi durumundaki Adıyaman'ı
tanıtacağımız için çok heyecanlıyız. Bugünden
itibaren organizasyonun alt yapısını hazırlamaya
başlayacağız. Yarışmayı, kentimiz açısından büyük
bir fırsat olarak görüyoruz."
FISA Dünya Kürek Turu Komisyon Başkanı
Warwick Marler ise yarışmanın, hem Türkiye hem
de Anzaklar için çok önemli olduğunu dile getirdi.
Organizasyonla ilgili hazırlıklarını devam ettiğini
vurgulayan Marler, "Kürek turuna farklı ülkelerden
sporcular katılacak. Böylece farklı kültürler
Türkiye'de kaynaşacak. Bunu da uluslararası
dostluk, kardeşlik ve anlayış için yapacağız" diye
konuştu.
Konuşmaların ardından protokol imzalandı.
60
Cem şengezer
POTA
[email protected]
H
Her takımın oyun doğası farklıdır. Belli bir çizgide oyunda kalmak veya oyundan düşmenin
sebepleri farklıdır. Gelişmenin doğasını çözmek istiyorsak geçmiş maçları yakından değerlendirmek
gerekir. Aksi durumda Avrupa maçlarında başka tür oynayan, kendi liginde farklı oynayan Beşiktaş
basketbolunu anlayamayız. Sonuçta yurt içinde kısıtlar tüm takımlar için eşittir o halde farklılığı
sağlayan başka faktörler olmalıdır.
Beş ktaş Basketbol Takımı tekrar st krar bölges nde !
H
er takımın oyun doğası farklıdır. Belli bir
çizgide oyunda kalmak veya oyundan
düşmenin sebepleri farklıdır. Gelişmenin
doğasını çözmek istiyorsak geçmiş maçları
yakından değerlendirmek gerekir. Aksi durumda
Avrupa maçlarında başka tür oynayan, kendi
liginde farklı oynayan Beşiktaş basketbolunu
anlayamayız. Sonuçta yurt içinde kısıtlar tüm
takımlar için eşittir o halde farklılığı sağlayan
başka faktörler olmalıdır.
Becerikli veya çabuk oyunculardan kurulu
Avrupa kadrosuyla bu durum açıklanamaz, daha
doğrusu yeterli değildir. Temponun neden
bozulmadan veya az hasarla korunabildiği nasıl
açıklanabilir ? Top kayıpları da yaşanmamış mıdır ?
Olsa da farklı sebepler de olmalıdır ki etkinlik
halen korunabilmiştir. Hatta eklenebilir; yeterince
dakika almamış oyuncuların, düzenli dakika
almışlar kadar başarılı olması da beklenemez ama
takım kimyası farklı bir kavramdır. Öyle ya; içeride
yabancılar kısıtlardan dolayı yeterli dakika
alamıyorken dışarıda nasıl oluyor da formlarını üst
düzeye çekebilmektedirler ?
Rakiplerin oyun kurmasına ortam sağlamak
61
her zaman yanlış hamle de olmayabilir. Hızlı
oyuncularınızla oyun kurma hamlelerini bozma
durumları da yaratılabilir.
Yurt içinde son 5 maçı itibarîyle en iyi
performans gösteren 5 takım arasına yerleşen
Beşiktaş, genel performansta ise 7. sırada kalma
çabası içindedir.
Avrupa'da ise her ne şekilde olursa olsun
başarı önemlidir. Sonuçta bir performansı
sağlayarak o noktaya gelinmiştir: Eurocup maçları
ilk turda, 10 maçta 3 mağlubiyet alırken, 2. turda
6 maçta 2 mağlubiyet ve 8'li finalin ilk ayağını da
evinde kazanmış durumdadır.
Gelecekten ne kadar ümitli olabileceğimizin
göstergesi olarak periyodlardaki veya devrelerdeki
tempo değişimine bakabiliriz. Belli bir oyun aklını
sahada kabul ettirmek her zaman kolay
olmayabilir. Rakibin de kendince planı olduğunu
bilmeli ve buna göre tedbir almalıdır. Bunun için
de gerek kendi maçlarımız kadar, rakip maçlarının
da geçmişe yönelik analizi gereklidir, nereden
nereye geldiler, nereye gidebilirler?
Bunu ölçebilmek için de maçları periyodlar
halinde analiz edebiliriz. Yakın dönem periyodların
62
temposunu geçmiş dönemlerle kıyaslayarak
gidişatı tahmin etmeye çalışabiliriz. Tempoda
istikrar kaybı gelecekte periyodlarda kayıplar
anlamına gelmektedir. Bu da yüzlerce maç
gözleminden çıkan genel sonuçtur.
Beşiktaş özelinde bakarsak: İlk 3 maçında
periyodlarda gösterdiği performansla, ortalamada
1-2 sayı civarı averaj yakalamışken, gösterdiği
istikrarla (periyodlar arası geçişlerle) sonraki 3
maçında periyod averajını 4 sayılara dek
çıkarabilmişti. Bu noktada düşünebiliriz: yükselen
bir tempo var ve korunabilir mi? Öyle ya, rakip
takımları sürekli ezen bir yapı ve yaratılan fark! Bu
farkın tempo anlamında devam edebilmesi için
elbette oyun içi kurgunun sağlamlığı önemlidir.
Yukarıdaki paragraflarda ifade etmeye çalıştığımız
türden faktörler etkilidir.
Halbuki, ortalamada 4 sayı averajın
yakalandığı o dönemde veya biten 6 maçta
görülmekteydi ki, periyodlar arasında tempo
bozulmaları vardı, averajlar istikrarsızdı. Örnek
verelim: 10 sayı üzeri fark yenen periyodlarla, 10
sayı üzeri fark atılan periyodlar aynı döneme
rastlamakta idi. Gerçek anlamda kalitesini
63
yükseltmeyi düşünen takım için bu tür
istirarsızlıklar zamanla performansın düşmesi
anlamına gelmektedir.
Sonrasında olanlara bakalım: Maçlar
ilerlerledikçe periyod averajının ortalama negatife
düştüğü görüldü. Yani, attığından daha fazla
yiyerek bitirdiği periyodların sayısı artmaya
başlamıştı. Açıktır ki bu da başlayan istikrarsızlığın
devam ediyor olduğuna işaretti.
Son 3 maça baktığımızda ise görüyoruz ki
halen negatif averaj ortalamasıyla hareket
etmektedir. Hatta önceki 3 maçda averaj
ortalamada (-4) civarında idi.
Durum analizi yaparak “ne oldu?”, “neden
oldu?”yu gördük. Sıradaki: Ne olacak ?
Cevaplayalım: :Son 6 maça bakınca dipten
yükseliş olduğunu görmekteyiz. Bunun getireceği
istikrarı hesaba katıyoruz ve periyodlar arası
geçişleri beğeniyoruz. Bu da demektir ki daha iyi
Beşiktaş Integral Forex bizi beklemektedir!
64
FRİZBİ
(ULTIMATE FRISBEE)
65
HANDE ÇOBANOĞLU
Ç
Çocukken plajlarda sıklıkla göremeye alıştığım bir oyuncakdı firizbi bana göre. Disk şeklindeki
bu plastik oyuncağı birbirimize atar ve çok eğlenirdik. Ama büyüyünce nasıl olduysa, frizbiyi
unutuverdik. Ama unutmayan bir sürü insan var. Aynı çocuksu heyecan ile oynamaya devam
ediyorlar bu oyunu. Bu sefer “Ultimate Frisbee” adı altında... Ciddi ve ilginç bir takım sporu
haline gelmiş olan frizbiye gelin birlikte göz atalım...
Y
aklaşık 40 yıldır dünyada yaygın bir spor
dalı olan frizbi, yaklaşık 8 yıldır Türkiye'de
de oynanıyor. "Ultimate Frisbee" adı verilen
spor dalı dünyada kadın ve erkeklerin beraber
oynadığı 2 branştan biri. Yalnız ABD'de 4.9 milyon
kişi bu sporu yaparken, Türkiye'de ortalama 200
kişi frizbi oynuyor. ABD'de neredeyse bütün
üniversitelerin frizbi takımı bulunuyor. Londra'da
26 farklı takım bulunurken, Türkiye’de
turnuvalara katılabilecek düzeyde 6 takım
bulunuyor; ODTÜ, İTÜ, Bogaziçi Üniversitesi,
Bilkent Üniversitesi ve Kulüp takımı olarak da
Türk Kası ve Caddebostan Olimpik frizbi takımına
sahip.
Türkiye'de henüz yeni bir spor dalı olduğu
için antrenör bulunmuyor. Dünyanın diğer
66
takımlarının, internet üzerinden yayınlanan
çalışma tekniklerinden bilgi edinerek, oyuncular
kendi aralarında çalışıyorlar. Uluslararası
turnuvalarda ise takım kadrosundan seçilen 14
kişi maçlara çıkıyor.
Uçan daireden esinlenen oyuncak...
175 gram ağırlığında bir diskle oynanan
frizbinin öyküsü 1950'li yıllarda Walter Frederick
Morrison adlı bir girişimcinin, halkın UFO'lara olan
ilgisi nedeniyle uçan dairelere benzeyen bir
oyuncak yapmasıyla başlıyor. "Plüton Tabağı" adı
verilen oyuncak kısa sürede tanındı. Oyuncağın
üretildiği firmanın çalışanı, üniversite
öğrencilerinin birbirlerine teneke kutu kapağı
atarak oynadıkları bir oyun gördü. Öğrenciler bu
oyuna "freesbee" diyorlardı. Evlere teneke
67
kutularda kek ve bisküvi servisi yapan bir firmaya
ait olan Frisbee adı böylece tescil ettirildi.
Çocukların oynadığı bir oyuncak olan frizbi,
herkesin pikniklerde ve sahillerde oynadığı bir
oyun haline geldi.
1960'lı yıllarda ABD Deniz Kuvvetleri
havada süzülerek ilerleyen işaret fişekleri, frizbi
model alınarak tasarlandı. Bu frizbiler, gece
karanlığında aydınlatma fişeği olarak da kullanıldı.
Oyunun kuralları...
Oyunda 2 temel mevki var. "Handler" ve
"Cutter". Handler oyun kurucu; oyunu
okuyabilen, pas becerisi yüksek oyuncular oluyor.
Cutter'ın hızlı koşabilmesi, ciddi bir kondisyona
sahip olması gerekiyor. Oyunun diski eldeyken
koşulmuyor, yürünmüyor ve sabit bir ayakla
68
hareket ediliyor. Disk 10 saniye içinde elden
çıkmalı, yoksa disk diğer takıma geçiyor. Oyunun
diğer ilginç yanı, temas olmaması, rakibe
dokunulmuyor. Oyuncu değişim hakkı sınırsız.
Oyun genel olarak çok yorucu diye nitelendiriliyor.
Çim saha, plaj ve kapalı sahada oynanabiliyor.
Koşan oyuncuya faul yapılırsa oyuncu diski
tutmuş sayılıyor ve oyuna devam ediliyor. Atışta
yapılan faulde, eğer oyuncu bu faulü redderse
başa dönüp, oyunu kalan yerden devam ettirmek
gerekiyor.
Bu oyunda centilmenlik, sportiflik, dostluk
ve arkadaşlık ön planda olmasıyla ayrı bir önem
kazanırken, sporun yaygınlaştırılması oyuncuların
başlıca hedefleri arasında...
Üç tip Ultimate Frisbee turnuva tipi var;
69
çim saha, plaj ve kapalı saha. Turnuva türüne
göre maçların süresi değişiyor. ABD'de hakemli
oynanan Ultimate Frisbee, Avrupa ve Türkiye'de
hakemsiz oynanıyor.
Centilmenlik ödüllendiriliyor...
Ultimate Frisbee sporunu diğer sporlardan
farklı kılan en önemli özelliği, en değerliği ödülün
şampiyonluk ödülü olmaması. Turnuvayı kazanan
takım şampiyonluk ödülünü alıyor. Her takıma
maçtan önce dağıtılan formlarda diğer takımlara
oyun bilgisi, centilmenlik düzeyi, saygılı davranma
gibi klasmanlar altında takımlar birbirine puan
veriyor. En yüksek puanı alan takım en önemli
ödül olan "oyunun ruhu" ödülünü alıyor. Turnuva
sonrası, turnuva organizatörü olan takım parti
veriyor. Parti mekanını en son terk eden
oyuncunun takımı ise parti ödülünü alıyor.
Ultimate Frisbee oyuncuları, sporda
arkadaşlık ve dostluğun her zaman ön planda
olduğunu, bu nedenler her turnuvanın festival
havasında geçtiğini belirtiyor.
70
SEN DE TIKLA...
“RUGBY TÜRKİYE”Yİ
TWITTER’DA TAKİP ET!
BOSPHORUS
RFC
72
Ebru şalva DEVECİOĞLU
[email protected]
B
Bosphorus Ragbi'nin Facebook'taki sayfasından, fotoğraflarına bakıyorum. Mavi beyaz formaları ile aslanlar gibi
dizilmişler... Genç, heyecanlı ve gayretli bir görüntü çiziyorlar. Başkanlarını (Ayça Ulusoy) ve As Başkanlarını (Oytun
Çölok) tam ortalarına almışlar, kah gülen yüzleri ile, kah rakiplerini bir kere daha düşündürecek ciddi yüzleri ile
kameraya bakıyorlar.
Bosphorus Ragbi oyuncularıyla olduğu kadar kuruluş yılıyla da genç bir ragbi kulübü.
Bilmeyenler için İstanbul Anadolu Jimnastik ve Spor Kulübü çatısı altında yer aldığını ve kuruluş yılının da 2013
olduğunu söyleyelim.
Yoğun çalıştıklarını biliyorum, çalışmalarının karşılığını aldıklarını da...
Gayretli insanları seviyorum. Gençleri seviyorum. Yeni oluşumları seviyorum. Yeni oluşumun kökenindeki düşünceyi ve
cesareti ise ayrı bir seviyorum.
Dolayısıyla...
Dolayısıyla, bu ayki konuğum Bosphorus Ragbi Kulübü... Kulübün oyuncuları tek tek geçmişlerini, bugünlerini, ragbi
ile Bosphorus ile olan bağlarını anlatıyorlar. Keyifli okumalar...
73
Atanur Kaya
stanbul Gedik Üniversitesi Mimarlık Bölümü'nde okuyorum. 3 haftadır
ragbi oynuyorum, ilk olarak internette videolarda gördüm.
Arkadaşlarımın oynadığı haberini alınca da “neden ben yokum?” dedim.
Antremanlarıyla, sosyal hayatıyla farklı bir oyun; öğrenilmesi gereken çok
taktiği var. Ragbi bana takımda kardeş olmayı ve birbirimizi sahada
kollamayı, güvenmeyi öğretti. Sahaya çıkarken adrenalin tavan yapıyor ve
bambaşka bir yerdeymiş hissiyle heyecan dolu oluyorsun.
Ragbi bana göre taktiksel takım oyununa yatkın biraz sert bir spor.
Gücümün varlığını ve onu kullanmam gerektiğini, takım oyununu en iyi
ragbide öğrendim. Bu sporda top tutmak yetenek olarak kabul edilebilir.
Bununla birlikte ben yetenek gerektirdiğini düşünmüyorum, her yaştan
İ
insan rahatça öğrenebilir. Belde, bacakta, kolda vb rahatsızlığı olmayan
bütün arkadaşlarıma tavsiye ederim. Antrenmanları kaçırmamaları ve
kondisyonlarını yüksek tutmaları gerekiyor. Bir de ragbi oynayacak kişinin
düşme ve düşürmeye hazırlıklı olması gerekiyor.
Boshorus Rugby'de aile ortamı var. Makarası bol; takılmaya, sohbete
gelince edilir, antrenmana gelince ciddileşilir, disiplinli olunur. Çok farklı
çevrelerden takım arkadaşlarımız var ve herkes çok sıcak kanlı olup
birbirini kolllar. Boshorus Rugby takımındaysanız arkanız sağlamdır, emin
olun.
Ruşen Al Gönder
Y
editepe Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü'nde
okuyorum. 5 aydır ragbi oynuyorum. Daha önceden tanıdığım, fakat
pek fazla bilgimin olmadığı bir spordu. Yakın arkadaş çevremden
gelen teklifle Bosphorus Rugby'nin bir antremanına katıldım ve tam bana
göre bir spor oldugunu ilk antrenmanda anladım.
Ragbi oynamak kesinlikle özgüvenimi ve hırsımı arttırdı. Hayatımdaki
her şeye daha fazla başarma inancıyla yaklaşmaya başladım. Çünkü
insanların inanç, azim ve hırsla 5 ayda hiç bilmedikleri bir konuda bile ne
kadar ilerleyebileceğini, gelişim gösterebileceğini canlı canlı gördüm.
Ragbi oynamak bana çok büyü bir enerji veriyor, heyecanlandırıyor;
dostluk arkadaşlık, takım ve birlik olma gibi kavramların ne kadar önemli
olduğunu anlamamı sağlıyor.
Ragbi sert, güç gerektiren ve bir o kadar da centilmenliğin ön
planda olduğu bir oyun. Bireysel değil takım olarak hareket etmenin çok
önemli olduğu bir spor dalı... Bencilliğe yer yok!
Ragbi sporunu kesinlikle herkese tavsiye ederim. İnsanların
“güçsüzüm, zayıfım, yapamam” gibi önyargıları var. Fakat bunlar zamanla
geliştirilebilecek ve ragbi oynamaya engel olmayan konular. Az da olsa
merakı, ilgisi olan herkesin denemesi gerektiğini düşünüyorum.
Ragbi oynamak isteyenlere tek önerim kapısı herkese açık olan
Bosphorus'a gelip antrenmanlara katılmaları.
Bosphorus Rugby takım olmayı 5 ayda çok iyi başarmış bir ekip;
dostluğun, dostluktan öte kardeşliğin ön planda olduğu bir takım. Samimi,
her bireyinin birbirini her konuda desteklediği bir takım, hatta büyük bir
aile.
Burak Polat
zyeğin Üniversitesi’nde 2. Sınıf İşletme öğrencisiyim. Yaklaşık 7 aydır
ragbi oynuyorum ve bu spora olan ilgim 3 yıl önce internette
izlediğim İngiltere - Fransa maçı ile başladı. Çevremdeki arkadasların
Bosphorus Rugby takımından bahsetmesiyle beraber bu sporla tanışmış
oldum. Türk insanının yapısal agresifliğini atabileceği tek sağlıklı spor
olarak görüyorum ragbiyi. Benim hem daha sakin bir kişiliğe bürünmeme
hem de sağlıklı bir düzen kurmamda büyük bir rol oynadı, halen de
oynuyor. Ayrıca takım sporunun verdiği bir iç huzuru hissediyorum.
Bosphorus Rugby ile oynamak büyük bir ailenin ferdi olduğumu ve rahatça
güvenebileceğim kardeşlerimin olduğunu hissettiriyor bana.
Bu spora yönelik özel bir yeteneğim olduğunu hiç düşünmüyorum,
Ö
öğrenerek bu sporu yapmaya başladık. Bence sadece yürek gerekiyor.
Sahaya ne zaman çıksam sanki tek başınaymışım gibi büyük bir korku
sarıyor; ama ne zaman kardeşlerimin o sahada ve yedek kulübesinde
yürekten benimle olduğunu görüyorum, bu bile beni kazanmak için
hırslandırıyor. Azim ve yüreklilik gerektiren sert bir spor olmasının yanında
manevi olarak rahatlatıcılığı anlatılamaz. Dolayısıyla, düşünmeden bu sporu
yapmak isteyen herkese tavsiye ediyorum. Yine bu sporu yapacak kişilere
karda kışta idman yapmaya hazır olmalarını ve fiziksel darbeleri
umursamamalarını öneriyorum, çünkü getirisi çok çok daha fazla.
Bosphorus Rugby'e gelince, iyi ki rugby sporunu bu takımda
kardeşlerimle beraber yapıyorum!
74
Tuğra Yakışıklı
O
kan Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü'nde okuyorum. İş olaraksa aile
işimizde babama yardımcı oluyorum. 7 aydır ragbi oynamaktayım.
Ragbiye merakım ve ilgim tamamen bir arkadaşımın, neredeyse
bütün arkadaş çevremi takıma toplamasıyla oldu.
Ragbi oynamak bana dayanıklılığı disiplini ve takımca hareket edip,
takım oyunu oynamayı öğretti. Takım arkadaşlığı ve takım dostluğunun
nasıl sağlam bir bağ olduğunu gösterdi. Bu sporu yaparken hırs, güç, hız,
dayanıklılık, özgüven öne çıkıyor.
Bana göre ragbi aklı mantığı yerinde olan ve sağlıklı, dayanıklı her
insanın yapabileceği; sert ve takım oyununun hakim olduğu bir spor.
Sahaya çıkarken ilk tackle'ımı yiyene ya da atana kadar tamamen
gergin oluyorum, ama o saatten sonra her şey normale ve takım oyununa
dönüyor.
Bir çok yakın arkadaşım zaten takımda olduğu için tavsiye etmeme
gerek kalmıyor. Bence acı çekmekten ya da sakatlanmaktan korkmayan
herkes kesinlikle çok zevk alarak yapabilir bu sporu.
Bosphorus herkesin kardeşten öte olduğu bir takım. Oytun
koçumuza saygımızın sonsuz; o bizi bu kadar kısa sürede buralara getiren
kişi. Bu kadar kısa sürelerde buralara geldiysek daha kısa bir zamanda
nerelere gelebileceğimizi siz düşünün.
Berkay Bayraktar
Y
editepe Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümünde okuyorum
ve yaklaşık 7 aydır da ragbi oynuyorum.Bir arkadaşim sayesinde
başladım. Rugby oynamak bana fiziksel olarak birçok şey kattı.
Bunun dışında kendime olan güvenimi arttırdı.
Ragbi tabii ki sonradan öğrenilebilir bir spor ama biraz yetenek,
biraz da istek gerekiyor öğrenmek için. Sahaya çıkarkenki heyecan ise
neredeyse hiç bir şeyde yok. Ragbi dışarıdan çok tehlikeli gözükse de ben
buna katılmıyorum. Kuralına göre, sportmen bir şekilde oynandığı takdirde
pek de bir tehlikesi yok. Bunun dışında benim açımdan ragbide gerekli olan
özellikler; kendi fiziğini kullanabilmek, takım oyunu ve biraz da pratik zeka.
Ragbiyi bütün arkadaşlarıma tavsiye ediyorum ki zaten merak edip
gelenlerin hepsi şu an ragbi oynuyor. Bu sporu yapmak isteyen
arkadaşlarımı Bosphorus'a davet ediyorum. Bosphorus Rugby takımındaki
dostluk, koçlarımızla aramızdaki ağabey kardeş ilişkisi en fazla öne çıkan
özellikler ki bizi bir takım yapan da budur.
Özgür Bul
O
kumuyorum ve henüz çalışmıyorum. 2 aydır bu sporu yapıyorum.
Ragbiye olan ilgim ragbi oynamaya başlamadan 2 ay önce başladı.
Ragbi oynamaya başlayan bir arkadaşımın sayesinde de bu sporla
tanıştım. Rugby oynamak bende yenme hırsı kadar, dostluk ve takım oyunu
gibi etkiler de yarattı. Ragbi oynamak eğlence ve mücadeleyi, pes
etmemeyi hissettiriyor. Sahaya çıkarken ise heyecan, yenme hırsı
hissediyorum.
Ragbiyi her yaşta öğrenebilirsiniz. Ve bence ragbiye başladınız mı
bırakamayacağınız bir oyun. Dolayısıyla bu sporu arkadaşlarıma kesinlikle
tavsiye ederim, hiç düşünmeden rahatlıkla başlanılabilir.
Bosphorus Rugby'e gelince müthiş bir kulüp ve müthiş bir takım!
75
Doğancan Elmacı
B
oğaziçi Üniversitesi MIS (Yönetim Bilişim Sistemleri) Bölümü'nde
okuyorum. Ragbi ile yakın bir arkadaşımın önerisiyle yaklaşık 3 ay
önce tanıştım. Bu sporu sevmemde takım arkadaşlarımın ve
koçlarımın çok büyük etkisi oldu. Takım içi kardeşlik ve sahiplenme
duyguları çok yoğun. Herkes sahada birbiri için canını dişine takıp
mücadele ediyor. Ragbi sayesinde yalnız kendim için değil, arkadaşlarım
için de mücadele etmeyi öğrendim. O sahada biz bir bütünüz ve herkes
birbiri için mücadele ediyor.
Ragbi sayesinde okul hayatımın stresini günlük hayatımdaki
problemleri unutuyorum, akşam idmana çıktığımda rahatlıyor, deşarj
oluyorum. Bence ragbi yetenekten çok azimle çalışma ve cesaret
gerektiren bir spor. Sahaya çıkarken açıkçası biraz gergin oluyorum, ister
istemez heyecanlanıyorum; ama her şey ilk tackle'a kadar, sonra rahatlıyor
ve kendimi oyuna kaptırıyorum.
Ragbi fiziksel kontağın fazla olduğu, cesaret isteyen ama sertliğine
rağmen bir o kadar da centilmenliğin ön planda olduğu bir spor. Herkesin
en azından denemesi gereken bir spor. Biz Bosphorus Rugby olarak önce
bir aile sonra bir takımız.
Oğzuhan Hacıeyüpoğlu
O
kan Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri 4. sınıf öğrencisiyim.
Yaklaşık 5 aydır Bosphorus Rugby takımında ragbi oynuyorum. Şu
an takım kaptanımız olan Ruşen Ali Gönder ile aynı sitede yaşıyoruz
ve onun davetiyle ilk kez ragbi sporu ile tanıştım. Oyunun ne olduğunu
bilmekle beraber kuralları ya da gereksinimleri ile ilgili bir fikrim yoktu.
Ragbi'ye başladığımda kuralları ve oyunu öğrenmenin yanında, fiziki ve
kondisyonel olarak da çok ilerleme kaydettiğimi, takım oyunu ve takım
arkadaşlığı fikrini hayatıma da yansıttığımı farkettim.
Sert bir spor olmasına karşın en centilmen hareket edilen spor
branşlarından bir tanesi olan ragbi, bu felsefeyi ister istemez kişisel
yaşantınıza da yansıtmanıza sebep oluyor.
Ragbi disiplin gerektiren bir spor. Gerekli özveriyi gösterdikten sonra
fiziki yeterliliği olan herkesin yapabileceği, zekaya dayalı bir takım oyunu;
fiziksel kontağa bağlı muhteşem bir spor.
Çevremdeki herkesin bu sporu yapmasını ve neden bu spor dalıyla
ilgilendiğimize yönelik sorularına kendi cevaplarını vermelerini can-ı
gönülden isterim. Daha önce spor yapmış, spor yapmanın neler
hissettirdiğini az çok bilen herkese de ragbi'yi denemelerini tavsiye ederim.
Arkadaşlık, dostluk ve kardeşlik değerlerinin çok önemsendiği bir
kulüpte, sevdiğim bir sporu yapma şansına sahibim. Ayrıca Bosphorus
Rugby, ragbiyi seven ve denemek isteyen herkese kapıları açık olan bir
kulüp. Her zaman bekleriz... Gelin bir tackle ikram edelim!
Onur Serhat Gümüş
S
üleyman Demirel Üniversitesi Mekatronik Bölümü mezunuyum.
Crossfit Antrenörüyüm. 4,5 aydır ragbi oynamakla birlikte yaklaşık 5
yıldır bu sporu takip ediyorum. İlk olarak SDÜ Spartans'da Korumalı
Futbol oynadım ve aynı takımla ragbi takımı oluşturma gibi bir girişimimiz
oldu. Önceden hayatımın öncelikleri çok farklıydı. Gene sportif bir yaşamım
vardı, ama dersler çok ağır basıyordu. K. Futbol ve ragbiden sonra
kendime güvenim ve arkadaşlık duygum üst düzeye ulaştı. Ragbi oynarken
değer verdiğim insanların, takım arkadaşlarımın arkasını kollamayı
öğrendim ve onlara zarar geldiğinde benim de canım yanar oldu.
Ragbi sevgilinize veya başka birine sinirlendiğinizde stres atmak için
ideal bir spor! Ragbi bence kesinlikle yetenek gerektiren bir spor. Çok
gördüm kabadayı geçinen, “ben keserim, döverim” diyen adamların, 50
kiloluk adamların önünde eğildiğini.
İlk zamanlar sahaya çıkarken tek düşündüğüm korkudan titreyen
dizlerimin ne zaman kendine geleceğiydi. Şimdilerde ise maçı ne yapıp edip
kazanmamız gerektiği düşünüyorum. Bence ragbi bir oyun değil, yaşam
felsefesi. Çünkü her şeyini antrenmanlara maçlara göre planlamaya, yatıp
kalkma saatlerini maçlara göre planlamaya başlıyorsun. En azından bu
benim için böyle. Arkadaşlarıma hep “siz de gelin çok zevk alacaksınız”
diyorum ama gözlerindeki korku ifadesini görünce vazgeçiyorum. Herkesin
yapabileceği bir spor değil. Rugbi oynamak istiyorlarsa öncelikle
kafalarında korkuyu bitirip sahaya çıkmaları ve kararlı olmaları gerekli.
Bosphorus Rugby olarak yolun başındayız. Daha öğreneceğimiz çok
şey var ama çok iyi bir takımız. Gelecek sene hedefimiz 1.lig ve burada
başarılı olmak istiyorsak, iyi bir takım olmak da yetmiyor tabii . Herkesten
daha fazla çalışmalıyız.
76
Utkuhan Sübütay
M
sürüklese de sahaya çıktığım anda salgılanan adrenalin hormonu ile birlikte
korkum yokoldu ve mutlulukla oynamaya basladim.
Ragbi bence centilmenliğin dünyadaki diğer sporlardan daha fazla
uygulandığı barışçıl bir savaştır. Ragbi oynamak isteyenlere tavsiyem şu:
duyduklarınıza ve gördüklerinize inanmayın, gelin bizimle beraber sahada
savaşın!
Bosphorus Rugby arkadaşlığın, beraberliğin, hatta kardeşliğin en
fazla yaşandığı takımdır diyebilirim. Play-off’larla birlikte 1. Lige
yaklaştığımız bu günlerde Oytun ve Ulaş koçlarımızın önderliğinde ve
takımdaki diğer arkadaşlarımızla 1. Lige çıkıp orada da elimizden gelenin
en iyisini yapacağımıza inanıyorum.
altepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Birliği
öğrencisiyim. 2.5 aydır ragbi oynamaktayım. Uzun zamandır
Amerikan Futbolu ve ragbi müsabakalarının takip ediyordum.
Ragbi oynamaya başladıktan sonra ise kendime güvenim bir kez daha
yerine geldi ve gücün gerektiği yerde, gerektiği kadar kullanılabileceğini
öğrendim. Hayata bakış açımda da çok ciddi değişiklikler oldu. Ragbinin
felsefesi olan centilmenliği hayatımın her alanında uygulamaya başladım.
Ragbi oynadığım zaman günün bütün stresini attığımı farkettim ve
kondisyonumun geliştiğini gördüm, böylelikle bu spora olan ilgim ve
sevgim daha fazla arttı.
İlk sahaya çıktığım maç Gebze Rhinos maçıydı. Sahaya çıkmadan
önce yedek kulübesinde otururken sahadan gelen sesler beni korkuya
Okay Nazlı
M
armara Üniversitesi'nde İşletme Bölümü'nde okumaktayım.
Yaklaşık 1.5 senedir ragbi oynuyorum. Bu spor ile tanışmam
ağabeyim sayesinde oldu. İlk birkaç video izledikten sonra
internetten yaptığım ufak bir araştırma ile ilk kulübümde oynamaya
başladım.
Ragbi ile çok zor ve tehlikeli gözükebilen şeylerin aslında öyle
olmadığını ve bazen bu tehlikenin eğlenceli bile olabileceğini farkettim.
Ragbi oynadıktan sonra, ağrılara rağmen kendimi çok huzurlu ve
rahatlamış hissediyorum diyebilirim.
Bence bu sporu yapmak için özel bir yetenek gerekmiyor, hemen
hemen herkesin oynayabileceği bir spor. Bir takımda iri ve hantal birisi de
yer bulabilir, sıska ve çevik olan da... Ama şurası bir gerçek ki yetenekten
ziyade fiziki güç ve çeviklik gerektiren bir spor.
Maça çıkmadan önce genellikle çok heyecanlı olurum ama bu
heyecan bir tackle yiyene veya atana kadardır. Bence ragbi takım
arkadaşlarına güvenmeni ve onların neler yapabileceğini az da olsa tahmin
etmeni gerektiren tatlı sert bir takım oyunu. Maç ne kadar sert geçerse
geçsin ragbide maçtan sonra iki takımın beraber eğlenmeye gitmesi bir
gelenektir.
Ben ragbiyi sadece belirli arkadaşlarıma tavsiye ederim. Herkesin
sevebileceği bir spor olduğunu sanmıyorum. Bosphorus Rugby'e gelince;
yeni kurulmasın rağmen içindeki dostluk ortamı ve ragbi aşkıyla bana göre
dört dörtlük bir takım. Tek eksiğimiz biraz tecrübe, onu da halledersek
büyük başarılar elde edebileceğimizi düşünüyorum.
Hüsey n Tolga Kemerl
K
adir Has Üniversitesi'nde Dış Ticaret 2. sınıf öğrencisiyim. Boş
zamanlarımda ise kendi işimle uğraşıyorum, silikon yanmaz kablo
pazarlıyorum. Aşağı yukarı 2,5 aydan beri ragbi oynamaktayım. Bu
spora olan ilgim ilk olarak arkadaşlarım sayesinde başladı. Sürekli olarak
antrenmanları izlemeye gittim nereden baksanız 3 ay boyunca ve
Bosphorus Rugby'nin taraftarı oldum. Sonunda koçumuz Oytun Çölok beni
Bosphorus Rugby'e oyuncu olarak davet etti, böylelikle ragbi hayatım
başladı.
Öncelikle farklı bir spor olduğu için çok fazla ilgimi çekti, sonra da
severek ve isteyerek oynamaya başladım ve ragbi bana çok şey kazandırdı.
Takımdaki arkadaşlarımla galibiyetlerde de yenilgilerde de hep birlikte
olduk.
Ragbi oynamak bana arkadaşlık, kardeşlik, karşılıklı güven
hissettiriyor. Kazanma tutkusu ile birlikte kalabalık bir ailem varmış gibi
hissediyorum.
Bence ragbi yetenek gerektirmez, beceri gerektirir. İlerletmen için
ise oyunun kurallarını iyi öğrenmen, araştırman ve maçları izlemen gerekir.
Ragbi kazanma hırsının ve kardeşliğin bir arada olduğu hayatımda
gördüğüm en zevkli spor. Saha içerisinde kanlı bıçaklı olduğun insanla saha
dışarısında dost ve kardeş olursun.
Bu oyunu farklı bir spor dalıyla tanışmak isteyen ve biraz olsun
kendini bulmak isteyen herkese şiddetle tavsiye ederim.
Oynamakta olduğum Bosphorus Rugby'i ise çok seviyorum ve bana
kattıkları için minnettarım. Hiçbir zaman bu takımı, kardeşlerimi ve de
koçlarımı bırakmak istemiyorum.
77
Ş rzat Bahçe
P
iri Reis Üniversitesi Deniz Ulaştırma ve İşletme Mühendisliği
Bölümü'nde okuyorum. Ragbiye yaklaşık 6 ay önce yakın arkadaşım
Tolga sayesinde başladım. Antrenmana çağırdı ve ragbiyle tanışmamı
sağladı. İlk başlarda alışmakta zorluk çektim, çünkü diğer sporlara göre
biraz daha zor ve alışagelmedik bir spor olduğundan zordu. Öğrendikçe
insanın daha çok bağlandığı inanarak oynadığı bir spor olduğunu farkettim.
Ragbi emek isteyen, oynadıkça gelişilen, geliştikçe daha iyi olunan
ve tecrübeniz arttıkça da insana daha çok hırs ve zevk veren bir spor!
Ben ragbiyi herkese tavsiye ederim. Gerek arkadaşlık ortamıyla,
gerekse de birbirine kenetlenen bir takım olduğunuzda sizi götürdüğü
başarı ortamıyla çok keyifli bir spor dalı. Hele ki o sahaya çıkana kadarki
heyecan, hırs ve takımına olan güven başka bir spor dalında var mıdır
bilmiyorum.
İyi ki ilk günden beri Bosphorus'la başlamışım. Arkadaşlarımı ve
Oytun Koç'u hiçbir şeye değişmem. Bosphorus candır ve herkesi bekleriz!
Tolga Ödem ş
1
0 Ocak 1993 Ankara doğumluyum. Piri Reis Üniversitesi'nde Deniz
Ulaştırma İşletme Mühendisliği okuyorum. Yaklaşık 7 aydır ragbi
oynuyorum. Hikayeme gelince; Eurosport'ta ragbiye hep
rastlıyordum. Bir gün yakın arkadaşlarımdan Berkay Bayraktar Bosphorus
Rugby'de oynamaya başladığını söyledi. Önceden ragbi hakkında bana bilgi
vermişti ve o gün bu spor daha da çok ilgimi çekince katılmak istedim.
Bu sporda her şeyden önce daha kararlı ve korkusuz oluyorsunuz;
vücudunuzun limitlerinin arttığını hissediyorsunuz.
Sahaya çıkarkense kanınızın sadece adrenalinden oluştuğunu
hissedersiniz. İlk tackle'ı yiyene kadar damarlarınızdaki adrenalin dinmeden
akmaya devam eder. Ragbi zor bir oyun; kararlılık ve dayanıklılık
gerektiriyor.
Bence sakatlanmaktan korkmayan herkes ragbi oynayabilir.
Oynamak isteyen herkesi Bosphorus Rugby'e bekleriz. Biz büyük bir aileyiz.
Tahs n Güngör
stanbul Gedik Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü'nde okuyorum.
Ragbi oynamaya 5 ay önce bir arkadaşım vasıtasıyla başladım;
öncesinde ise yabancısı olduğum bir spordu. Ragbi oynamak, aile olma
kavramını güçlendirdi benim üzerimde. Çünkü ragbi, sahadayken sizi
koruyan ve sizin koruduğunuz insanlardan oluşan bir spor türü. Ragbi
benim oynadığım en sert, en eğlenceli spor dalı ve bana cesaret sahibi ve
korkusuz bir insan olduğumu hissettiriyor.
Bence bu spor yetenek gerektirdiği gibi sonradan da öğrenilebilen
bir spor dalı; bununla birlikte ne kadar iyi bir oyuncu olacağınızı çalışmanız
belirleyecektir.
Sahaya çıkmak her seferinde sanki savaş alanına giriyormuşum hissi
İ
yaratıyor bende; maç başlayana kadar heyecandan ayaklarım titriyor. Ragbi
oynamayı sadece arkadaşlarıma değil, herkese tavsiye ederim. Dolayısıyla
yeni bir aile sahibi olmaya hazırsanız, canınızın acımasından da
korkmuyorsanız sizi de aramıza bekleriz. Çünkü bu spor gerçekten çok
zevkli ve insana haz veren bir spor.
Bosphorus Rugby ise benim ailem, evim... Bu takım çok güzel
insanlardan oluşan yeni bir takım. İnanıyorum ki önümüzdeki dönemler bir
çok başarıya imza atacağız. Henüz en güçlü takım veya en yetenekli takım
olmadığımızı biliyorum, ama ben Bosphorus Rugby olarak aile olmayı çok
iyi becermiş bir takım olduğumuzu düşünüyorum.
78
Tarık Can Kaya
K
ocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde okuyorum ve Bosphorus Rugby
takımının ilk oyuncularındanım. Takım kurulduğundan beri, yani 7
aydır da oynuyorum. İnsanın doğasını yansıtan bu spor daima ilgimi
çekiyordu. Oynamaya başladıktan sonra bana kendime olan güvenimi ve
gücümü arttırdı. Sahaya çıktığımda kendimi özgür hissediyorum ve yere
düştüğümde beni koruyacak kardeşlerimle aynı formayı giydiğimi
biliyorum. Çünkü biz, hiç birimiz ragbi topunu tutmamışken hep birlikte
öğrendiğimiz bu sporu tüm yüreğimizle oynuyoruz.
Bu sporu yaş farketmeden istediğiniz anda öğrenme şansınız var.
Takım ruhunu arıyor ve kendinize güveniyorsanız bu sporu kesinlikle
denemeniz gerekiyor. Korkularınızı yenmeyi başarırsanız, sonrasında
inanılmaz zevk alarak yapacağınız bir spora dönüştüğünü görüyorsunuz.
Oytun Koç (aslında 'ağabey'), Ulaş Koç ve takımdaki kardeşlerimle
bir aile olan Bosphorus Rugby hakkında söylenecek çok şey var ama
okumak yerine aramıza katılarak öğrenmenizin daha iyi olacağını
düşünüyorum.
Y ğ t Şen
zyeğin Üniversitesi Otel Yöneticiliği Bölümünde okuyorum. Ragbiye
yeni başladım. Arkadaşımın tavsiyesi üzerine heveslendim ve
başlama kararı aldım. Şimdilik sadece heyecanlı ve hevesliyim. Henüz
maça çıkmadım. Her spor dalının yetenek gerektirdiğini, ama çalışarak da
herşeyin başarılabileceğini düşünüyorum.
Ö
Ragbi sert ve zor bir oyun. Yine de herkese tavsiye ederim.
Oynamak isteyenler ilk olarak iyi bir eğiticiyle başlamalı ve çok çalışmalı.
Bosphorus Rugby ise kesinlikle çok sıcak bir ortama sahip ve iyi
takım olmayı başarmış bir kulüp.
Burak Duhan
K
adıköy Kemal Atatürk Anadolu Lisesi 3.sınıfta okumaktayım. Rugby
oynamaya daha yeni başladım Yaklaşık 3 senedir ise bu sporu takip
etmekteyim. Ragbiye başladıgımda biraz korkularım vardı daha sonra
takım arkadaşlarımın beni desteklemesi üzerine kendime güvenim arttı. Bu
sporu çok seviyorum ve kendimi geliştirdikçe takımıma faydalı oldugumu
düşünüyor daha da mutlu oluyorum. Bu hissi herkesin yaşamasını isterim.
Ragbi daha çok yetenek isteyen bir spor, yeteneğiniz varsa zaten
sonradan da öğrenip oynayabilirsiniz. Bunun yanında ragbi oynamak için
ragbinin felsefesini bilmeniz gerekiyor.
Sahaya çıktıgım ilk anda heycandan dizlerim titriyordu, acaba ne
yapacağım nasıl olacak diye merak içindeydim. Şimdiyse ragbi hayatımın
bir parçası. Arkadaşlarıma da bu sporu tavsiye ediyorum ve
antrenmanlarımıza da çağırıyorum.
Ragbi oynamak istiyorsanız kararlı, disiplinli ve çalışkan olmanız
lazım. Her zaman planınızı antrenmanlarınıza göre ayarlamanız gerekiyor.
Takımın en küçüğü olmama rağmen takımdaki ağabeylerimin ve koçumun
ilgi alaka ve desteği harika, herkesin bu keyifli ortamda olmasını isterim.
Takımımız çok iyi ve daha da iyi olacak. Bütün ragbi sevenlere
kapımız açık herkesi antrenmanlarımıza bekliyoruz!
79
Togay Vural
T
C. Maltepe Üniversitesi - Mimarlık Fakültesi - Gemi ve Yat Tasarımı 2.
Sınıf öğrencisiyim. Ragbi kariyerim Bosphorus Rugby'de 6-7 ay önce
başladı. Değerli bir arkadaşım bir gün kafede otururken Bosphorus
adı altında bir ragbi takımının kurulacagını ve dahil olmak isteyip
istemediğimizi sordu. Önceleri okul hayatımın yoğunluğundan vakit
bulamayacağımı veya daha dürüst olursak kısıtlı olan zamanımı ayırmak
istemeyeceğimi düşündüm. Sonra oynamaya başladığımda ragbinin sadece
bir spor olarak değerlendirilemeyeceğini gördüm.
Sporcu bir yapıya sahip olmama rağmen bir türlü düzenli
yapamadığım spor hayatım ragbi ile düzene girdi. Ve ragbi sakinleşmemde
büyük rol oynuyor.
Bence ragbi için yetenekli olmak, teknik bilmek yeterli değil; bu
oyunu dört dörtluk oynayabilmek için takım ruhunuzun ve yüreğinizin
olması gerekir.
Sahaya çıkarken içimden şunlar geçer: “Maçı alacağız, eğer
sakatlanırsam çaktırmayacağım ve try yapana kadar kenarı
geçmeyeceğim”.
Rugby sert ve centilmenlik içeren bir oyun. Bununla birlikte her
arkadaşıma önermem.
Bosphorus Rugby'de oynamak arkadaşlığın, dostluğun dorukta
Kutay Vural
T
C. Maltepe Üniversitesi'nde Gemi ve Yat tasarımı okuyorum. Rugby
oynamaya başlayalı ise 2 ay kadar oluyor. İlgimi çeken şey ileri
stratejik bir yapıya sahip olması ve diğer sporlara göre daha taktiksel
bir takım bütünlüğünün sahaya sunulmasıydı. Arkadaşlarımın teklifini
değerlendirip Bosphorus Rugby takımında oynamaya başladım.
Spor aktivitesi yapıyor olmak insana dinginlik vermekle beraber
sosyal bir ortam yaratıyor. Ragbi oynayarak stres attığımı ve en önemlisi
sağlıklı hissettiğimi söylemek isterim. Sporla beraber hayat düzenimin de
disipline girdiğini önemle belirtmeliyim.
Burada Mustafa Kemal ATATÜRK'ÜN değerli sözünü hatırlatmak
isterim ''Spor yalnız beden kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılmaz. İdrak ve
ahlâk da bu işe yardım eder. Zekâ ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler, zekâ
kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben
Sporcunun zeki çevik aynı zamanda ahlâklısını severim.''
Ragbi ile birlikte huzurlu ve dingin bir hayatın başlangıcında
olduğumu hissediyorum. Ve ragbi oynamak için kesinlikle yetenek
gerekmiyor. Zeki iseniz, çevikseniz ve hoşgörülüyseniz iyi bir ragbi
oyuncusu olabilirsiniz. Ragbi kuralları ve mentalitesi bakımından saha
içinde sert, fakat inanılmaz keyifli ve düşündürücü bir oyun.
İyi oyun olursa, iyi skor alacağımızı biliyorum ve Bosphorus Rugby
bunu bilerek sahaya çıkıyor. Bu sporu kesinlikle tavsiye ediyorum. Ragbi
oynamak isteyenlere üç önerim olabilir: Disiplin disiplin disiplin.
Bosphorus Rugby yeni bir takım olmasına rağmen takım olmanın
gerçekte ne anlama geldiğini kısa zamanda ortaya koymuş bir takım
bence. Bosphorus Rugby'i takip ederseniz demek istediklerimi ileride siz de
göreceksiniz.
Mahmut Eryılmaz
K
ocaeli Üniversitesi Muhasebe ve Vergi Uygulamaları'nda okuyorum.
Yaklaşık 2,5 aydır rugby oynuyorum arkadaşımın aracılığı ile rugby
ile tanışma fırsatını yakaladım ve çok mutluyum. Ragbi oynamak
hayatımı bir düzen içine soktu ve şu an yaptığım, yediğim içtiğim her şeye
dikkat etmemi sağladı, daha önemlisi ragbi oynadığımda çok mutlu
oluyorum. Sahaya çıkarken çok heyecanlanıyorum. Karşımdaki insanı nasıl
yenebilirim, nasıl düşürebilirim diye düşünüyorum.
Bence ragbi sonradan öğrenilebilir; ama biraz da yetenek isteyen bir
spor. Herkese tavsiye ederim denenmesi gereken bir spor.
Ragbi bence futboldan ve diğer sporlardan daha zevkli ve gayet
stres attırıcı bir spor. Onun için de ragbi oynamak isteyenlere derhal
başlamalarını öneririm. Bosphorus Rugby herkese kapısı açık olan,
80
Emre Can Çet nel
P
iri Reis Üniversitesi Gemi Makina İşletme Mühendisliği'nde okuyorum.
Oynamaya daha yeni başlamakla birlikte, ragbi sporuna karsı ilgim
lise yıllarımda başladı. Televizyonda yabancı kanallardan birini
izliyordum, o zaman gördüm ve çok ilgimi çekti. Ne var ki o dönemde
oynamaya fırsat bulamadım.
Daha yeni başladığım için etkilerini çok fazla göremedim, ama
düşüncem beni daha hırslı ve sağlam bir insan yapacağı yönünde. Henüz
sahaya da çıkmadım, ama çok güzel bir his olduğunu düşünüyorum.
Ragbi çalısmakla olabilecek bir spor diğer tüm spor dalları gibi...
Ama bence ragbide sahayı okumak çok önemli, çünkü kimin ne zaman
nereden geleceği belli olmaz.
Bu sporu bütün arkadaşlarıma tavsiye ederim, cok geç kalmadan
başlasınlar.
Bosphorus Rugby Takımı bence geleceği olan çok güzel bir takım.
Ragbi oynamak isteyenleri ve bu takımı daha ileriye taşımak isteyenleri
bekleriz.
Ulaş Soysev nç
K
adir Has Üniversitesi, Enformasyon Teknolojileri Bölümü'nde okuyorum. Ragbi oynamaya Lise
ikinci sınıfın sonlarında, yaklaşık 6 - 7 sene önce başladım. O zamanlar resmi olmamakla
birlikte, Üsküdar Anadolu, Saint Joseph, İzmir Saint Joseph vb. gibi liselerin oluşturdukları lise
turnuvası gibi bir organizasyon vardı. Eski bir arkadaşım ragbi ve Amerikan Futbolu gibi sporlara olan
ilgimi bildiği için Üsküdar Anadolu takımının antrenmanlarına davet etmişti. O günden sonra hep
zevkle oynadım ragbiyi.
Ragbi oynamak sadece takım antrenmanlarına katılmak ile yapılabilecek bir spor
olmadığından, antrenman dışı spor aktiviteleri ile de kendimi ragbi için uygun bir insan haline
getirmeye çalıştım. Ragbi Türkiye'de çok popüler ya da profesyonel bir spor olmamasına rağmen
büyük bir adanmışlık istediği için ragbiyi hayatıma uygun hale getirmek yerine, hayatımı ragbiye
uygun hale getirmek için çabaladım, çabalıyorum .
Ragbi oynamak özellikle maç esnasında bir çok şey hissettiriyor, maçın gidişatı ya da yapmak
istediklerinizi yapabilip, yapamamak bu hissiyatın oluşmasında çok büyük pay sahibi oluyor. Kendim
için konuşursam, sahada ragbi oynamak benim için hayatın ta kendisi oluyor bir anda.
Ragbi her spor dalında olduğu gibi yetenek gerektiren bir spordur, fakat diğer spor dallarına
nazaran daha öğrenilebilir bir spor aktivitesidir. Temeli doğru aldıktan sonra her yaştan her insan
tarafından oynanabileceğine inanıyorum.
Sahaya çıkarken hırs ve takım arkadaşlarıma olan güven dışında pek bir şey hissetmiyorum,
çünkü sahaya çıkarken hissedilen odaklanmışlık sizi engelliyor. Sahada yapmanız gerekenlere
odaklanmak sizi korku ya da endişe gibi ragbide hissetmemeniz gereken duygulardan alıkoyuyor.
Ragbi bence hayatın bir özeti. Hayatta karışınıza çıkabilecek herşey, dostluk, özveri, güven,
hırs, korku vs. o sahada var ve sadece o sahaya çıkacak kadar cesur olanlar bunu görebiliyor ve
yaşayabiliyor.
Bugüne kadar neredeyse bütün
arkadaşlarımı en az bir kez antrenmanlara
katılmaya davet ettim. Ragbi oynamak isteyenlere
öncelikle bazı önyargılardan kurtulmalarını
öneririm. "Çok sert nasıl oynuyorsunuz", “Kolunuz
bacağınız kırılmıyor mu", "Benim gibi birisi nasıl
oynayabilir ki" gibi düşüncelere hiç
kapılmamalarını ve küçük bir merakları bile varsa
kendilerine en yakın ragbi takımının antrenmanına
gidip en azından izlemelerini ve irtibat kurmalarını
öneririm.
Bosphorus Rugby olarak henüz altı aylık bir
takım olmamıza rağmen üçü hazırlık olmak üzere
dört maç yaptık ve bunlardan çok şey
öğrendik.Oytun Ağabey ile birlikte öncelikle bütün
sporculara ragbi felsefesini aşılamaya çalıştık ve
bunda başarılı olduk. Nasıl oynanacağını, nasıl
oynanması gerektiğini gösterdik ve bunun
sonucunda 6 aylık bir takım olmamıza rağmen play-off oynamaya hak kazandık. Takımdaki herkes
sanki birbirlerini on senedir tanıyormuşçasına kenetlenmiş durumda... Sanırım olması gereken de bu
ve bunu başarmış olmak gerçekten mutluluk verici. Bu takım birlikte oldukça başarıların gelmesi
kaçınılmaz olacaktır.
81
HAYALLERIM SPOR VE BEN
Başlangıçları
HALUK GÜREL
Aşksa Eğer
Haluk Gürel
pek sever m...
[email protected]
D
Değişiklik arayışının sonucu farklı bir şeylere başlamak isteriz.
Eskinin buruk tadını unutabilmek için yeni bir şeylere başlamak
isteriz. Başlangıçlardan etkilenip, biz de denemek isteriz. Büyük
yenilgilerin ardından, hayata tutunabilmek için bir şeylere
başlamak, yeniden yürüyebilmek isteriz. Başlarız, ama devam ederiz
ama etmeyiz. Başlarız, ama bitiririz, ama bitiremeyiz.
Y
aşamak enteresan bir yolculuk. Tekrarların,
başarısızlıkların, zaferlerin, hüsranların arasında, kah
dalgalı, kah durgun bir yolculuk. Başlarız. Bir yenilginin
ya da bir imkansızlığın ardından, bulabildiğimiz ilk itici güçle
yeniden başlarız. Aynı şeye kim bilir kaç kez başlar, kim bilir
kaç kez hazmederiz devam edememeyi ve yeniden
denemeyi.
Sınavlara gireriz kazanabilmek umuduyla. Çalışma
hayatına gireriz başarılar elde edebilmeyi, maddî
olanaklarımızı artırabilmeyi hedef alarak. Yuva kurarız aşkı
ölümsüzleştirebilmek, bir olabilmek, güzel evlâtlar
yetiştirebilmek, bir ağaç misali kök salabilmek coşkusuyla.
Kaybettiğimiz olur sınavları. Hangi işe el atsak elimizde
kalabilir. Hiç ummadığımız şekilde sonlanabilir mutluluk
senaryolarımız. Güvendiği dağa kar yağdığı çok olur
insanoğlunun. Ne kadar aşağı düştüğümüz değildir, nasıl
yeniden ayağa kalktığımız, o ilk adımı atacak gücü nasıl
bulduğumuz, attığımız o ilk adımdır önemli olan. Bu yüzden
önemlidir başlangıçlar. Bu yüzden severim başlangıçları. Kimi
ürkek, kimi telâşlı, kimi ne yapacağını bilmez, kimi heyecan
dolu başlangıçlar.
Çok büyük bir saygıyı hak eder çoğu başlangıç. Motive
edilmeyi, teşvik edilmeyi, anlayışı, şefkati…
Kolay değildir elbet farklı bir sonucu dileyerek aynı
hamleyi tekrar yapabilmek. İnsan bilebilse keşke tam olarak
nerede hata yaptığını. Korkmazdık o zaman denizlere yeniden
yelken açmaya.
Nefes aldığımız sürece atacağız bir şekilde
adımlarımızı; başka yolu yok, bu doğanın bir kuralı.
Süregelirken değişimler zamanla birlikte, izin vermiyor o
dürtü bir deliğe saklanıp orada kalmayı. Zaten, hak etmiyor
hiçbir can hayat çemberinin dışında kalmayı. Ya hatır uğruna,
ya inançla, ya mecburiyetten ya da durdurulamaz bir aşkla
açıyor yürek o yepyeni sayfayı.
Başlangıçları pek severim.
Başlamak cesarettir.
Başlamak yeniliktir.
Başlamak değişimdir.
Başlamak varım, buradayım demektir.
Başlamak keşfetmektir, büyümektir, sürprizlere imkan
vermektir çünkü.
Yeni başlangıçlarımızın yolunun açık olması, içimizdeki o itici
gücün her geçen dakika artarak bize yepyeni kapılar açması
umuduyla…
S par ş ç n:
[email protected]
82
GÜNDÜZ SAKA
[email protected]
Özgürlük, Yaşam, Çocuk...
Bazı anlar vardır ki, söylenecek söz bulmak çok zor
olur.
Bugün Berkin öldü.
Bir evladımı daha kaybettim.
Mehmet
Hasan Ferit
Ahmet
Ethem
Ali İsmail
Abdullah
Medeni
Ve daha önce ki evlatlar
Deniz
Hüseyin
Ulaş
Ve Kurtuluş savaşında yitirdiğimiz yüzbinlerce
çocuğumuz…
Yetmişlerde, seksenlerde ve bugünlerde,
Sadece insanca, özgürce yaşamak,
Gülmek, okumak, çalışmak için,
Sevmek, sevilmek,
Onurlu yaşamak için…
Hak için, hukuk için.
Çocuklar ölmesin diyen çocukların öldürüldüğü bir
onursuzluktan kurtulmak için…
Özgürlük adına daha ne kadar çocuğumuzu
kaybedeceğiz.
Ekmek almaya giden çocuk… Çok üzgünüm seni
koruyamadığımız için.
Biliyorum ki gidişiniz ile büyük bir gerçekliği bu
topraklar üzerine yazıyorsunuz;
“ Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”
83
Sinema
AJANDA
Yves Sa nt Laurent
Uyumsuz
Haz ne Avcıları
Yapımı: 2014 - ABD
Tür: Komedi, Macera
Süre: 111 Dak.
Yönetmen: George Clooney
Oyuncular: Matt Damon, George Clooney, Cate
Blanchett, Bill Murray, John Goodman
Senaryo: George Clooney, Grant Heslov
Yapımcı: George Clooney, Grant Heslov
21 Mart 2014
B
aşarılı aktör, yönetmen ve yapımcı George
Clooney'nin yönetmenliğini üstlendiği film,
İkinci Dünya Savaşı döneminde geçiyor. Bir
romandan beyazperdeye uyarlanan filmde, bir
grup tarihçi ve sanat uzmanın bir araya
gelmesiyle oluşan ekip, Naziler tarafından ele
geçirilen ve her an yok olma tehlikesiyle karşı
karşıya olan önemli sanat eserlerini kurtarmaya
çalışacak. Filmin başrollerini ise Matt Damon,
George Clooney ve Cate Blanchett paylaşıyor.
Tür: Bilim Kurgu, Aksiyon
Yönetmen: Neil Burger
Oyuncular: Shailene Woodley, Theo James,
Kate Winslet, Jai Courtney, Miles Teller
Senaryo: Veronica Roth, Evan Daugherty
Yapımcı: Douglas Wick, Lucy Fisher
28 Mart 2013
F
ütürist bir distopya hikayesi olan bu filmde
toplum her biri farklı bir erdemi temsil eden
beş bölgeye bölünmüştür. On altı yaşına
gelenlere kendi bölgelerinde kalıp kalmayacakları
sorulmaktadır. Çünkü hayatları boyunca verdikleri
karar sonucu seçtikleri bölgede yaşamak
zorundadırlar. Beatrice Prior herkesi şaşırtan bir
seçim yapar. Bunun üzerine Tris ve bölgenin
diğer üyeleri yaptıkları seçimden sonra hayatta
kalmak için oldukça rekabetçi bir başlangıç
sürecine girerler. Ağır fiziksel ve psikolojik
testlerden geçmek zorunda kalırlar. Bu testler
sonucunda değişeceklerdir. Ancak Tris bir sır
saklamaktadır. Sırrı herhangi biri öğrenirse
kesinlikle bu sonu olacaktır.
Adalet İç n
Yapımı: 2013 - Almanya, Fransa
Tür: Dram, Tarih
Süre: 122 Dak.
Yönetmen: Arnaud Des Pallières
Oyuncular: Mads Mikkelsen, Bruno Ganz, David
Kross, Sergi López, Amira Casar
Senaryo: Arnaud Des Pallières, Christelle
Berthevas
Yapımcı: Serge Lalou
28 Mart 2013
F
eodal ortaçağ düzeninin hüküm sürdüğü
1500'lerde geçen Michael Kohlhaas,
Heinrich von Kleist'ın aynı adlı romansının
Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye için
yarışan en yeni uyarlaması. Filme adını veren
Michael Kohlhaas, dürüst bir at taciridir. Ailesiyle
sakin ve mutlu bir yaşam sürdürürken bir
derebeyiyle tartışınca yalnızca maddi varlığını
değil ailesini de tehlikeye atmış olur. Onurunu
korumak isteyen Michael Kohlhaas, bir ordu
kurar ve bütün ülkeyi ateşe atmak uğruna
hakkını arar.
Yapımı: 2014 - Fransa
Tür: Biyografi, Dram
Süre: 101 Dak.
Yönetmen: Jalil Lespert
Oyuncular: Charlotte Le Bon, Laura Smet,
Pierre Niney, Marianne Basler, Michèle Garcia
Senaryo: Jalil Lespert, Jacques Fieschi
Yapımcı: Yannick
28 Şubat 2014
1
957 yılında, Paris'teyiz. Henüz 21 yaşında
olan üstün yetenekli tasarımcı Yves Saint
Laurent, moda gurusu Christian Dior'un
sağ koludur. Christian Dior ansızın hayatını
kaybettikten sonra işlerin başına geçen Saint
Laurent, ilk tasarımını hazırladıktan sonra ünü
tüm hızıyla yayılmaya başlar. Artık moda
dünyasının yükselen yıldızıdır. Bir moda şovu
sırasında ise Pierre Bergé ile karşılaştığında ise
hayatını tamamen değiştirecek bir ilişkiye adım
atmış olur. Birbirlerine aşık olan ikili, iş hayatında
da birlikte hareket etmeye başlarlar. Üç yıl sonra
ise kendi markasını, Yves Saint Laurent'i yaratmış
olur. Ne varki Yves Saint Laurent'in yaratıcılığı
hem özel hayatını hem de iş yaşamını etkiler hale
gelir.
85
Sinema
Kan Kokusu
B nlerce Kez
İy Geceler
Yapımı: 2013 - Norveç, İrlanda, İsveç
Tür: Dram
Süre: 111 Dak.
Yönetmen: Erik Poppe
Oyuncular: Juliette Binoche, Nikolaj CosterWaldau, Maria Doyle Kennedy, Mireille Darc, Eve
Macklin
Senaryo: Erik Poppe, Harald Rosenløw-eeg
28 Mart 2014
R
ebecca işi gereği hayatı boyunca dünyanın
en tehlikeli yerlerinde bulunmuştur. Savaş
fotoğrafçısı olarak çalışmakta ve bu nedenle
hem özel hayatını hem de aile hayatını her daim
ikinci plana atmak zorunda kalmaktadır. Ancak son
zamanlarda ailesinin Rebecca'nın durumuna
duyduğu endişe iyiden iyiye artmıştır ve artık zorlu
bir seçim yapmanın zamanı gelmiştir.
Tür: Dram, Gerilim, Korku
Yönetmen: Jim Mickle
Oyuncular: Kelly McGillis, Nick Damici, Ambyr
Childers, Michael Parks, Julia Garner
Senaryo: Nick Damici, Jim Mickle
Yapımcı: Linda Moran, Rodrigo Bellott
4 Nisan 2014
örünüşte faziletli ve hayırlı Parker ailesi,
her zaman kendi içlerine dönük
olmuşlardır, hem de gayet geçerli bir
sebep için. Kapalı kapılar ardında, aile reisi Frank
(Bill Sage) sıkı bir tutum ile ailesini
yönetmektedir, her ne pahasına olursa olsun
atalarının geleneklerini devam ettirmeye
kararlıdır. Şiddetli bir yağmur fırtınası yaşadıkları
yere gelince, trajedi baş gösterir ve kızları Iris
(Ambyr Childers) ve Rose (Julia Garner) tipik bir
aileninkilerden öteye geçen kimi sorumluluklara
itilir. Küçük kasabalarını istila etmek için acımasız
sağanak devam ederken, yerel otoriteler
Parker'ların uzun yıllar çok sıkıca bağlı olduğu bir
sırra kendilerini götüren ipuçlarını bulmaya
başlar.
G
Mandela:
Özgürlüğe
G den Uzun Yol
Yapımı: 2013 - ABD, Güney Afrika
Tür: Biyografi
Süre: 146 Dak.
Yönetmen: Justin Chadwick
Oyuncular: Idris Elba, Naomie Harris, Mark
Elderkin, Robert Hobbs, Theo Landey
Senaryo: William Nicholson
Yapımcı: Anant Singh, David M. Thompson
4 Nisan 2014
G
üney Afrika Başkanı Mandela'nın
çocukluğundan, başbakanlığına kadar
uzanan hayatını anlatan film.
Ro2
Yapımı: 2014 - Brezilya
Tür: Animasyon, Komedi
Süre: 137 Dak.
Yönetmen: Carlos Saldanha
Seslendirenler: Anne Hathaway, Jamie Foxx,
Jesse Eisenberg, Leslie Mann, Jake T. Austin
Senaryo: Carlos Saldanha, Don Rhymer
Yapımcı: Bruce Anderson, John C. Donkin
11 Nisan 2014
R
io 2′de, Blu, Jewel ve üç çocuğunu sihirli
bir şehirde harika bir ev hayatı yaşarken
buluyoruz. Jewel çocuklara gerçek kuşlar
gibi yaşamayı öğretmeye karar verince, ailenin
Amazonlara gitmesi konusunda ısrarcı olur. Blu
yeni komşularına alışmaya çalışırken, Jewel'ı ve
çocukları vahşi dünyanın ellerinde kaybetmekten
korkmaktadır.
86
Tiyatro
Ne İsted n z?
Ben,
Nazım,
Yaşarken ve
Ölürken...
29 Mart 2014 20:30
Tiyatro Karnaval Gönül Ülkü & Gazanfer
Özcan Sahnesi, İstanbul
Tam 40.00 TL Öğrenci 30.00 TL
Ben mle
Del r r M s n?
25 Mart 2014 20:30
Kadıköy Halk Eğitim Merkezi, İstanbul
Tam:56.00 TL - Öğrenci:36.00 TL
K
im bilir belki de aşk eski bir yalandı, bütün
suç da Adem ile Havva'daydı. Ya da en
baştan aşkı bize çok yanlış anlatmışlardı.
Bir evlilik ve aşk aranjmanı... Evlilik yeminleri,
güzel aşk sözcükleri ile başlayan, evlilik
seremonisinden delilik rapsodisine uzanan
trajikomik bir süreç. Hepinizin hikayesi. Tıpkı
mecburi hizmet gibi yaşı gelince girmek zorunda
oldukları dünya evinde aklın sınırlarını zorlayan
biri kadın biri erkek iki kişi. Asıl meseleleri, aşkın
gözü nasıl kör ettiği ve sonrasında onları nasıl
mat ettiği. Kim bilir belki önce evlilik aşkı
öldürüyordu, ardından da aşk intikam için sizi.
Aslında yıllarca hiçbiriniz tam manasıyla
çözememiştiniz bu derin meseleyi. Nikah
masasına gömülen bir aşkın ardından bir kadın
ve erkeğin kendilerini aklama va yanlışlarını
saklama çabaları tiyatro yazarı Mine Artu'nun
kaleminden Mehtap Bayri ve Necmi Yapıcı'nın
muhteşem yorumuyla kaçık bir aşk hikayesine
dönüşüyor.
3
4 yıl önce yaşanan askeri darbenin ve
'faşist' yönetim olgusunun insanlar
üzerinde bıraktığı kalıcı hasarı, komediyle
karışık naif bir dille tiyatro sahnesine taşıyan Apo
Kaya'nın yazıp yönettiği “Ne İstediniz?”, insanları
yakın geçmişiyle yüzleştiriyor! Her bir cevabın
aynı zamanda yeni bir soruya daha neden
olduğu gerilim komedisinde; Didem Balçın,
Erdem Sakalıbüyük, Lila Gürmen, Gürsu Gür,
Süleyman Felek performansıyla göz dolduruyor.
Usta oyuncu Mustafa Alabora'nın barkovizyonda
sürpriz konuk oyuncu olduğu “Ne İstediniz?”, bir
dakika dahi kopmayan olay örgüsüyle de seyirciyi
adeta oyuna kilitliyor.
Suzan, komşusunun evinde beş gün
boyunca durmadan çalan telefon sesinden
rahatsızlık duyar. Evde kimsenin olmadığını
anlayınca, apartman görevlisi Kemal ile birlikte,
içeri girmeye karar verirler. Telefonu
cevaplamaya kalktıkları sırada ise tehlikeli bir
durumun içine düşerler. Tam evi terk
edeceklerken; ev sahibini aramaya gelen Mesut
ve Ece ile karşılaşırlar. Onların da olaya dahil
olmasıyla işler iyiden iyiye çığrından çıkar. Komik
bir örgüyle başlayan hikaye, eve sonradan gelen
Gökay'ın anlattıklarıyla boyut değiştirir.
Reji asistanlığını Simge Altay ve Başak
Kalkan'ın, ışık tasarımını İsmail Oğuz'un, dekor
ve kostüm tasarımını Gamze Kuş'un üstlendiği
oyunun koordinatörlüğü ise Hülya Demirtaş'a
ait...
21 Mart 2014 20:30 28 Mart 2014 20:30
Sahne 3, İstanbul
18 Mart 2014 20:30 25 Mart 2014 20:30
Sahne 3, İstanbul
1. Kategori - Tam 34.00 TL
2. Kategori - Öğrenci 23.00 TL
Tam 34.00 TL - Öğrenci 23.00 TL
Yazan: Ahmet Cemal
Yönetmen: Ümit Çırak
Yardımcı Yönetmen: Ayşegül Aydın
Sahne Tasarım ve Uygulama: Barış Dinçel
Hareket Düzeni ve Uygulama: Senem Oluz
Kostüm Tasarım ve Uygulama: 3MOTA
Işık Tasarım ve Uygulama: 3MOTA
Reji Asistanı: Özenç Eren Yelçi
Oynayanlar: Tolga Çıklaçiftçi, Yiğit Kirazcı,
Hakan Ummak, Ümit Çırak, Çağatay Çatal, Evrim
Kaynak, Deniz Baydar, Pınar Dikbaş, Ozan Aytaç
Gurbetçi
A
Varolmayan
Ayşe'n n
Muhteşem
Maceraları
hmet Cemal'in kaleme aldığı oyun, Nazım
Hikmet'i ele alırken, bilindik, alışılagelmiş
bakış açılarını, şiirlerini ya da dizelerini
içermiyor, bunun yerine Nazım'ın farklı
zamanlarını ele alıp, onun bıraktığı izlerin peşine
düşerek, özgün bir metinle, herkesin kendine ait
Nazım'larını ortaya çıkarmasına öncülük ediyor.
Yazan - Yöneten: Zeynep Kaçar
Oyuncular: Zeynep Alkaya, Tuğçe Karaoğlan,
Zeynep Kaçar
Beste: Selen Öztürk
Işık Tasarım: Bilge Açıkgöz
Kostüm Tasarım: Saadet Kaçar
Dramaturji: Meltem Özkeklik
Fotoğraflar: Gökçe Pehlivanoğlu
Koreografi: Evren Erbatur
Afiş Tasarım: Barış Çakmak
O
yun, küçük hayatların açmazlarına
odaklanırken, seyirciyi hayallerine sahip
çıkmaya çağırıyor. Oyunun yazarı Zeynep
Kaçar, 2010 yılında Ankara Devlet Tiyatrosunda
sahnelenen Krem Karamel oyunuyla Ankara
Sanat Kurumu övgüye değer yazar ödülü ve
2011 yılında Medine oyunuyla Dil Derneği Kerim
Afşar ödüllerinin sahibi.
87
Konser
Metal
All
Stars
29 Mart 2014 12:00
KüçükÇiftlik Park, İstanbul
VIP Ayakta - 350.00 TL
Sahne Önü Ayakta - 240.00 TL
Normal Ayakta - 110.00 TL
Cal ban
20 Mart 2014 21:00
Jolly Joker İstanbul, İstanbul
Normal - 51.00 TL
Andreas Dörner – Scream ve clean vokal
Denis Schmidt – Clean Vokal ve gitar
Marc Görtz - Gitar
Marco Schaller - Bas
Patrick Grün – Davul
A
lman metal müzik devi Caliban, yeni
albümü Ghost Empire turnesi kapsamında
20 Mart Perşembe gecesi Easternbull
Entertainment organizasyonuyla Jolly Joker
İstanbul'da! 16 yıllık kariyerlerine 10 stüdyo
albümü, 1 EP, 2 split sığdıran Almanya'nın metal
dünyasına kazandırdığı en önemli gruplardan
Caliban'ın en önemli özelliği her albümünde
kendilerini yenileyerek dinleyicilerini
şaşırtmaları... Grubun 2014 Ocak ayı sonunda
yayınlanan Ghost Empire albümü de süprizlerle
dolu...
03 Nisan 2014 21:30
Babylon, İstanbul
02 Nisan 2014 20:00
İş Sanat Kültür Merkezi, İstanbul
1. Kategori - 149.00 TL
İndirimli 78.00 TL
M
etal All Stars, heavy metal efsanelerinin
liste başı şarkılarını, metal efsanelerinin
etkileyici bir sahne şovu eşliğinde
dünyadaki metal severlerle izlemek şansı
sunuluyor. Esen Entertainment tarafından
gerçekleştirilecek Metal All Stars İstanbul
konseri, fanları kadar, katılan sanatçıların da
heyecanla beklediği, unutulmaz bir konser
olacak.
Metal All Stars kapsamında sahne alan
gruplara ilaveten, Mötley Crüe'den Vince Neil'in
de 2014 Avrupa turunun, İstanbul'un da dahil
olduğu bazı showlarında konuk sanatçı olarak,
sevdiğiniz Mötley Crue hitlerini çalıyor olacak.
Tüm zamanların en iyi metal klasiklerinin
sergileneceği konserde aynı zamanda Little Kids
Rock, Toys for Tots, IAVA ve benzeri bir çok
yardım kurumuna fon sağlayan Ride for Dime
Inc.'e yarar sağlamak için çeşitli açıkartırmalar
da düzenlenecek.
Metal All Stars turnesi için; Anthrax'dan
Joey Belladonna; “Tüm diğer metal efsaneleri ile
birlikte Avrupa'yı sarsmak için sabırsızlanıyorum!
Çok delice olacak ve fanlar için yaşamları
boyunca yakalanacak tek fırsat bu!” dedi.
Garant Caz
Yeş l :
Headhunters
Macar stan Ulusal
F larmon Orkestrası
& Zoltán Kocs s
M
acaristan Ulusal Filarmoni Orkestrası
ikinci konserinde 1997 yılından beri
Zoltán Kocsis'in şef ve solistliğinde
Haydn ve Mozart'tan Çaykovski'ye uzanan renkli
bir program sunuyor. Yurt dışından aldığı çok
sayıdaki davet sonucunda 1997'den beri 40
ülkede 100'e yakın konser veren orkestra
Kocsis'in Debussy ve Ravel eserlerinin
orkestrasyonunu içeren 2003 tarihli CD'si ile
"Yılın En iyi Macar Klasik Albümü" ödülüne layık
görüldü. Macar sanatçı incelikli şefliğinin tescili
olan bu ödülün dışında aralarında Bartok Piyano
Konçertoları için bir Edison ve Debussy Albümü
için bir Gramophone'un da bulunduğu çok sayıda
ödülün sahibi.
J. Haydn Senfoni No. 8 "Akşam"
W. A. Mozart Piyano Konçertosu No. 17,
KV 453, Sol Majör
P. I. Çaykovski Manfred Senfonisi Op. 58,
Si minör
Masa - 73.00 TL
Ayakta - 50.50 TL
M
odern funk, caz ve dünya müziğini
yeniden tanımlayan Headhunters,
Garanti Caz Yeşili konserleri kapsamında
3 Nisan akşamı Babylon'da sahne alacak. 1973
yılında yayınladıkları çığır açan albümleri Head
Hunters ile caz tarihinde çok önemli bir yer
kazanan beşli, bir süre efsanevi piyanist Herbie
Hancock ile kayıt yapıp turneye çıktılar. Bill
Summers, Mike Clark, Donald Harrison, Stephen
Gordon ve Reggie Washington'dan oluşan grup,
yıllar içinde yayınladıkları albümlerin ardından
2003 yılında Basin Street Records ile
yayınladıkları Evolution Revolution albümleri ile
eski canlılık ve yaratıcılıklarını koruyup 70'lerde
onlara ün kazandıran müzikal sinerjilerinden
hiçbir şey kaybetmediklerini gösterdiler.
Perküsyon: Bill Summers
Davul: Mike Clark
Saksafon: Patrick Clahar
Tuşlular: Stephen Gordon
Bas Gitar: Reggie Washington
Warm Up & After Party: Mert Topuz
88
Konser
Bavyera Radyo
Oda Orkestrası
17 Nisan 2014 20:00
İş Sanat Kültür Merkezi, İstanbul
Natacha
Atlas
Jay Jay Johanson
09 Nisan 2014 21:00
Jolly Joker İstanbul, İstanbul
VIP - 112.00 TL
Normal - 56.50 TL
sveç'in başarılı sesi Jay Jay Johanson, 9
Nisan'da Jolly Joker İstanbul sahnesinde en
sevilen şarkılarını seslendirecek. 1996 yılından
beri müzik hayatının içinde olan, verdiği
konserler sayesinde Türkiye'de en geniş kitlelere
ulaşan Jay Jay Johanson, şu ana dek ikisi
soundtrack olmak üzere 9 albüm yaptı. Sanatçı
sürekli bir değişim kaydetti ve trip-hop'tan
electro-clash'e, electro'dan indie'ye pek çok farklı
tarzda işler yaptı. Dinleyenlerini hem dans ettiren
hem de melankoliye sürükleyen Johanson,
konserlerinde eşsiz bir yolculuk sunuyor.
On The Radio, Believe in Us, Alone Again,
So Tell The Girls That I am Back in Town gibi hit
parçalarının yanı sıra son albümü Cockroach'tan
da sevilen parçalarını seslendirecek olan sanatçı
sizlere eğlenceli anlar yaşatacak.
İ
11 Nisan 2014 20:00
CRR Konser Salonu, İstanbul
Avea Escape
To Mus c:
Rufus Wa nwr ght
11 Nisan 2014 22:00
KüçükÇiftlik Park, İstanbul
1. Kategori Oturmalı - 160.00 TL
2. Kategori Oturmalı - 125.00 TL
Ayakta - 88.00 TL
G
oing to a Town, I Don't Know What It Is
ve Leonard Cohen'in “Everybody Knows”
cover'ının da bulunduğu sayısız hit
şarkısıyla efsaneleşen Rufus Wainwright, bu yıl
4.'sü düzenlenen “Avea Escape To Music”
konserleri kapsamında 11 Nisan'da Maçka
KüçükÇiftlik Park sahnesinde olacak.
nlü müzisyen Natacha Atlas, 11 Nisan'da
CRR Konser Salonu'nda sevenleriyle
buluşmaya hazırlanıyor. İngiliz bir anne ve
Mısırlı bir babadan Brüksel'de doğan Natacha
Atlas'ın çok kültürlü geçmişi ve deneyimleri,
kültürel ayrılıkları müzikle birleştiren ona özgü
sound'u oluşturdu. 1990'ların ilk yıllarında müzik
alanında göze çarpan Atlas, Batı ve Doğu klasik
müziklerini özellikle de Arap melodileriyle
elektronik ritimleri birleştirmesiyle müzik
sahnesinde önemli bir yere sahip.
Ü
İndirimli 67.50 TL
2
010 BBC Müzik Dergisi Ödülü'ne layık
görüldüğü Beethoven Keman Konçertosu
yorumuyla geçtiğimiz sezon İş Sanat
seyircisinin kalbini fetheden Patricia
Kopatchinskaja yenilikçi çizgisi ve derin ifade
yeteneğiyle uluslararası arenada kendine hayran
bıraktırmaya devam ediyor.
Moldova'nın yükselen yıldızı 2002 yılında
Uluslararası Szeryng Yarışması'nı kazanırken aynı
yıl prestijli Credit Suisse Group Young Artist
Ödülü'nün de sahibi oldu. Barok ve klasik
eserlerden çağdaş başyapıtlara uzanan zengin bir
repertuara ve seslendirdiği tüm yapıtlara ayrı bir
değer katan bir yaratıcılığa sahip genç kemancıya
homojen ve gür yaylı tonuyla tanınan ve bugün
Münih'in müzik hayatının önemli bir parçası olan
Bavyera Radyo Oda Orkestrası eşlik edecek.
İspanyol besteci Mauricio Sotelo'nun “Luz
sobre lienzo” (Light on Canvas) isimli yeni
eserinin seslendirileceği konserde Flamenko'nun
genç yıldızı Fuensanta "La Moneta"
Kopatchinskaja ile gecede aynı sahneyi
paylaşıyor.
89
STORE
[email protected]
682 - 3D kask - IRB onaylı
3D helm - IRB approved
RUGBY TÜRKIYE STORE
SATISLARINA DEVAM EDIYOR!
Kafa ölçüleri
S 55 cm
M 57 cm
L 58,5 cm
XL 60 cm

“Rugby Türkiye Store” satışlarına McDavid ürünleri ile devam ediyor! İstediğiniz
spor malzemelerini uygun fiyatlar ile bulabileceğiniz sanal mağazamızdan
siparişlerinizi sadece bir mail ile verebilirsiniz. Maile; adınızı, soyadınızı, açık
adresinizi, telefon numaranızı, istediğiniz ürünün kodu ve bedenini yazmanız
yetecektir. Sipariş ettiğiniz ürün Aras Kargo ile adresinize getirilecek ve kapıda
hem ürün bedelini hem de kargo bedelini, ister nakit, ister kredi kartı ile
ödeyebileceksiniz. Yalnız sipariş mailine ödemeyi NAKİT Mİ YOKSA KREDİ KARTI
İLE Mİ YAPACAĞINIZI EKLEMEYİ UNUTMAYIN! Ürünler, sipariş günündeki avro
kuru üzerinden TL ye çevrilecektir.













681 - Ragbi 2D kask - IRB onaylı
Rugby 2D helm - IRB approved
Kafa ölçüleri
S 55 cm
M 57 cm
L 58,5 cm
XL 60 cm
52,53 €
Stoklar için danışınız.
Daha iyi oturuş için tüm panellerin biçimlendirilmiş olmasını
sağlamak amacıyla 3D teknolojisi kullanılarak geliştirilmiştir.
3D tasarımı ile mükemmel görüş ve işitme
Antimikrobiyal fırçalanmış bitiş
Havalandırma sizi serin tutar
Tam elastikleştirilmiş “ tuttur ve unut” çene bandı
Oturması için uzayan elastik arka paneller
Emilim sizi kuru tutar
Developed using 3D technology to ensure all panels contoured for
better fit.
Excellent visibility and hearing due to 3D design
Antimicrobial brushed finish
Ventilation keeps you cool
Fully elasticated “fit and forget” chin strap
Elasticated back panels stretch to fit
Absorption keeps you dry
653 - Ragbi eldivenleri
Rugby gloves
34,15 €
21,68 €
S - XL




Mükemmel kalite ve fayda sağlayan tam girişli bir kask
Havalandırma sizi serin tutar
Tam elastikleştirilmiş “ tuttur ve unut” çene bandı
IRB onaylı




A perfect entry helmet providing excellent quality and value
Ventilation keeps you cool
Fully elasticated “fit and forget” chin strap
IRB Approved

Mükemmel tutuş ve kolay oturuş

With excellent grip and easy fit
90
766 - HexPad MAX hDc koruma
HexPad MAX hDc Shirt
651 - HexPad ön kol koruması
HexPad forearm pad
Göğüs ölçüleri
S 86 - 94 cm
M 97 - 104 cm
L 107 - 114 cm
XL 114 - 122 cm
XXL + 124 cm
Dirsek ölçüleri
S 20 - 22 cm
M 22 - 26 cm
L 28 - 30 cm
XL 30 - 35 cm
XXL 38 - 40 cm








83,28 €
Ragbi için en üstün koruma
Omuzlar, köprücük kemiği, üst kol, kaburga, omurga ve döş kemiği
için Hexpad koruma
hDc nem yönetimi
IRB onaylı
The ultimate in rugby protection
HexPad protection for the shoulders, clavicle, upper arms, ribs, spine
and sternum
hDc moisture management
IRB approved
23,59 €



Kolay oturuşlu HexPad önkol koruması
hDc nem yönetimi
1 çift



HexPad forearm protection with an easy fit
HDc moisture management
1 pair
6440 - HexPad dizlik/dirseklik
HexPad knee/elbow/calf
Diz ölçüleri
S 30 - 35 cm
M 35 - 40 cm
L 40 - 45 cm
XL 45 - 50 cm
767 - HexPad PRO hDc koruma
HexPad PRO hDc Shirt
Göğüs ölçüleri
S 86 - 94 cm
M 97 - 104 cm
L 107 - 114 cm
XL 114 - 122 cm
XXL + 124 cm
Dirsek ölçüleri
20 - 25 cm
25 - 28 cm
28 - 30 cm
30 - 35 cm
Baldır ölçüleri
20 - 25 cm
25 - 30 cm
30 - 35 cm
36 40 cm
25,37 €
58,38 €



Omuzlar ve köprücük kemiği için HexPad koruma
hDc nem yönetimi
IRB onaylı



HexPad protection for the shoulders and clavicle
IRB approved










Çok yönlü bir diz/dirsek pedinde devrimci HexPads
Hafif, nefes alan, rahat ve koruyucu
Isı kontrolu, rahatlık ve performans sağlayan Ultra hDc nem yönetimi
teknolojisi
Kort sporları için önerilmez.
Çift olarak satılır.
Revolutionary HexPads in a versatile knee/elbow pad
Lightweight, breathable, confortable and protective
Ultra hDc moisture management technology for heat control, comfort
and performance
Not recommended for court sports
Sold in pairs
91
6448 - İncik ve baldır koruması
Shin/calf guard
310 - Suspansuar
Adult supporter without cup
Baldır ölçüleri
XS 20 - 28 cm
S 28 - 30 cm
M 30 - 33 cm
L 33 - 35 cm
XL 35 - 38 cm
XXL 38 + cm
Bel ölçüleri
S 65 - 80 cm
M 80 - 95 cm
L 95 - 110 cm
XL 110 - 125 cm
24,64 €



İncik kemiği ve baldırı koruyan devrim niteliğindeki HexPad incik
kemiği koruma
hDc nem yönetimi
Çift olarak satılır
Çıkarılabilir sert plaka




Revolutionary HexPad shin guard protecting shin and calf
Sold in pairs
Removable hard plate

7740 - hDc korumalı şort
Padded hDc short (guard)
Bel ölçüleri
S 71 - 76 cm
M 81 - 86 cm
L 91 - 97 cm
XL 101 - 107 cm
XXL 112 - 117 cm






56,48 €
Pro style compression short
HexPad protection for hips and thighs that conform and stretch for
continuous protection



Çabuk kuruma ve serinlik için Intera'lı güçlü-örgü kesesi içerir
Bakteri ve küf gelişmesini engeller
Yüksek kauçuk içeriği maksimum destek ve sağlamlık sağlar

Features a power-knit pouch with Intera for rapid drying and
cooling.
Provides greater resistance to bacteria and mildew growth.
High rubber content assures maximum support and durability.


323 - Suspansuar ve koruma aparatı
Contour cup and supporter unit
Bel ölçüleri
S 66 - 81 cm
M 81 - 96 cm
L 96 - 112 cm
XL 112 - 127 cm
Profesyonel sitil sıkıştırma şortu
Sürekli koruma için uyan ve genişleyen kalça ve baldır HexPad
koruması
hDc nem yönetimi
5,35 €
13,17 €


Derin ve biçimlendirilmiş sert koruyucu ve destekleyici
7,7 cm Plush kemer ve pamuk/polyester örgü yapı özelliği vardır


Deeper and contoured hard cup and supporter.
Features a 7,7 cm Plush waist band and cotton/polyester knit
construction.
92
325 - Suspansuar ve Flexcup koruma aparatı
Flexcup and supporter
Bel ölçüleri
S 65 - 80 cm
M 80 - 95 cm
L 95 - 110 cm
XL 110 - 125 cm
13,90 €




Pouch to hold cup
7,5 cm waistband
7,5 cm leg straps
High rubber content assures
maximum support and durability
3300 - Performans hexMesh Suspansuar
ve FlexCup koruma
Performance hexMesh Supporter
with FlexCup Ultralite
Bel ölçüleri
S 65 - 80 cm
M 80 - 95 cm
L 95 - 110 cm
XL 110 - 125 cm






5,71 €
Koruyucu tutucu kese
7,5 cm kemer
7,5 cm bacak kayışı
Yüksek kauçuk içeriği maksimum
destek ve sağlamlık sağlar




3010 - Suspansuar koruma aparatı
Contour cup lite



Tam kapsamlı geleneksel, hafif tasarım
Darbe sporları için ideal
Yumuşak kontur kenarlı şok emici sert koruma



Traditional, lightweight desing with full coverage
Ideal for impact sports
Shock absorbent hard cup, with soft contour edge
3020 - Flexcup koruma aparatı
Flexcup Ultralite
15,36 €
6,44 €
Performans tasarımı. Fazla kumaş olmadan maksimum destek sağlar.
hDc nem yönetimi
Yeni FlexCup tasarımı maksimum koruma ve olağanüstü hafiflikle
beraber yeni hava akımı çıkışları ile oyuncuları serin tutmak için
benzersiz bir havalandırma sağlar
Performance design provides maximum support without excess
fabric
New FlexCup design provides maximum protection and extreme light
weight with new air flow ports for unmatched ventilation to keep
players cool






Yeni tasarım maksimum koruma ve olağanüstü hafiflik sağlar
Gelişmiş hava akımı çıkışları oyuncuları serin tutmak için benzersiz bir
havalandırma sağlar.
Yumuşak esnek kenar en üstün oyuncu rahatlığı için vücuda uyum
sağlar.
New design provides maximum protection and extrem light weight
Advanced air flow ports provides unmatched ventilation to keep
players cool
Soft flexible edge conforms to the body for the ultimate in player
comfort
93
YARATICI
PERFORMANS...

rugby türkıye - Rugby Türkiye

Transkript

Benzer belgeler

www . rugbyturkiye . net

oytun çölok oytun çölok

metin tekin metin tekin

ATATÜRK`ÜN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR İLE İLGİLİ SÖZLERİ

2014-2015 sezonu Mersin Basketbol ERKEKLER ligleri ile ilgili

dumlupınar üniversitesi - WebSitem

antalya ili kategorilerine göre 2014-2015 sezonu basketbol yerel lig

ONOK BOZKURT ONOK BOZKURT Alİ TEZDİKER

BASKETBOL AÇIKLAMALAR

Link - Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi

Anadolu Yıldızı - Hayatım Futbol

Duran Makina 2014 Yılı Open House`unu Başarıyla Tamamladı

opel ASTRA GTC