III.BÖLÜM AVRUPANIN OLUŞUMU ve TÜRKLER

Transkript

III.BÖLÜM AVRUPANIN OLUŞUMU ve TÜRKLER
III.BÖLÜM
AVRUPANIN OLUŞUMU ve TÜRKLER
1)GERMENLER
Germenler hakkındaki ilk bilgiler onların Avrupaya
göç ederek Baltık denizi sahillerine
yerleşmelerinden uzun yıllar sonra, Romalı ve
Yunan tarihçiler tarafından kaleme
alınmıştır..Baltık sahillerindeki yaşamları süresinde
kendileriyle ilgilenmeyen tarihçiler,onların güneye
yönelerek , Tuna yı aşıp Akdeniz sahillerine kadar
ulaşmalarından sonra , doğabilecek tehlikeyi fark
ederek araştırmalarını genişletmişler ve onlar
hakkındaki topladıkları bilgileri yayınlamışlardır.
. Tacitus ve Sezar bu çalışmaların öncüleri
olmuşlardır . Tarıma elverişli araziye olan
gereksinmeleri ve daha iyi beslenebilecekleri
topraklara yerleşerek kendilerinin ve hayvanlarının
beslenmelerini sağlamak için devamlı olarak
güneye göç etmişler ve daima barışçıl yolları
seçerek Romalılardan kendilerine uygun arazileri
göstermelerini taleb etmişlerdir.
2 ) K İ M B E R L ER ve T ÖT O N L A R:
enmiş yerleştikleri Baltık denizi sahillerinden
Tuna nehrine doğru yönelmişler, aynı zamanda
askeri güçlerini güçlerini birleştirerek daha
etkili duruma gelmişlerdir..Roma
imparatorluğunun bölünmesi ve askeri gücünü
büyük ölçüde kaybetmesi, onlara Germen
kabileleri ile daha iyi geçinmeleri gerektiğini
göstermiş bir kısım kabileler göçerlikten
yerleşik toplumlar haline geçerek uygarlaşma
yoluna girmişlerdir.Her iki Roma
imparatorluğuda Germenlerden Asker savaşcı
olarak yararlanma yolunu Kimberler Schleswig
Holstein ve jirland ve doğu Friz adaları sahillerinde
yerleşmiş bulunuyorlardı,aynı şekilde kuzey
sahillerinde oturan Tötonlar ve kuzey friz
adalarında ikamet eden Ambrenler le
müttefiktiler.Bu kavimler kendilerine daha iyi
bir yaşam,hayvanları için beslenme olanağı
sağlayabilmek için güney yönüne göç etmeye
başladılar.Zira Kuzey denizinde sıklıkla görülen
ve katlanabilinmesi çok zor olan iklim şartları
ve fırtınalar yaşamlarını olumsuz yönde
etkiliyor ve yiyecek bulmakta zorluk
çekiyorlardı.Onlar daha önce kimsenin
yerleşmediği veya az yerleşimli bölgelere , Elbe
nehri boyunca yayıldılar, Bohemya
bölgesindeki direniş nedeni ile Tuna nehrine
doğru Keltlerin bulunduğu bölgenin kuzeyine
yerleştiler.Bu bölge Romalıların ilgi alanı
olduğundan çatışma kaçınılmazdı.Romalılar
onları kendi gözetimlerinde kuzeye sürdülerse
de Neumark yakınında Steinmark da yapılan
savaşı Kimberler kazandı. Kuvvetli fırtına ve
yağmur Roma ordusunu tamamen yok
olmaktan kurtardı.Kimberler bu zaferi
kullanamadı ve kuzey batıya yöneldi. Alpler
üzerinden Main yakınında Tuna ya erişti. Orada
güneyden gelen Tötonlar la karşılaştı. Onlarla
ve keltlerin bir kolu olan Helvetlerle birleşerek
Rhöne üzerinden kıyı boyunca Galya ya
yöneldi. Roma ordusu ile karşılaştı. Kendilerine
sulh içinde yaşayabilecekleri bir yerleşim alanı
gösterilmesini istediler. Ancak bu istekleri çok
sert ve düşmanca karşılandı.Oluşan çatışmada
Roma ordusu kuşatıldı ve mağlup
edildi.Kimberler önceki deneyimlerinden ders
almamış olarak arazi istekleri için Roma
Senatosuna baş vurdu. Talepleri tekrar kabul
edilmeyince ;Tötonlar Galya ya, Kimberler
Preneleri aşarak İspanya ya yöneldiler.Roma
ordusu bu arada modernleşti ve orduda
düzenleme yaparak silahlandı. Ordunun başına
C.Marius getirildi.Germenler bu arada tekrar
birleştiler iki ayrı gurup halinde Tötenler
Ambronlar,Seealplerine Kimberler ,Tigurinler
kuzey Alplerin geçitlerine ve Po ovasına
yerleşmek için hareketlendiler.Marius Alp
geçitlerinde onları yakalayarak yok etti. Aynı
şekilde Kimberler Bremen geçidinden Po
ovasına doğru ilerlemek isterken kırılarak
sonları geldi(Vercellae) M.Ö 101 ve 102 Gerek
C.Julius Caesar gerekTacitus kitaplarında bu
olayları aksettirmişlerdir.
Uzun süren bir sessizlik döneminden sonra
Hudutlarındaki güvenliği
sağlayamayacaklarından korkan Romalılar katı
bir savunma önlemini yaşama geçirmeyi
denedi.İmparator Vespasion(69 - 79)güvenli
olmayan eski hudut çizgisini Tuna ile Ren
arsında kısalttı. Şimdiki güney batı
Almanya hududu Neckar çizgisine bağladı.’Der
Limes’ adı verilen bu hudut sonraki krallar
tarafından yeniden düzenlendi. Son olarak
Antonius Pius(138 - 161)Roma ordusunun ana
kuvvetlerini Ren nehri batısında bir araya
getirdi.Mainz karşı sahile kuvvetli bir köprü ile
bağlandı.
MARKOMEN HARBİ:Germen tehlikesini daima
ensesinde hisseden Roma önlemlerini
artırıyordu.İmparator Marc Aurel( 161 – 180)
gönüllülerden acele bir ordu oluşturdu, Onu
sklaven ve Gladiatörler le takviye etti. Tuna
üzerinde başlatılan yoğun Savaşta önce
Markomannlar sonra Guaden ler teslim oldu.
Teslim olan inatçı germenler Tuna güneyine
yerleştiler. Araziler satın aldılar.Buna karşılık
olarak harp görevi yapmayı kabul ettiler. Önce
Tuna güneyine sonra Böhmen,Maehren ve
kuzey Macaristan a yerleştiler.Alamanlar Ren
nehrini geçerek kuzey Ren bölgesine
yerleştiler.Franklar ise Lahn ile Sig nehirleri
arsasında bulunan bölgeye geldiler. Şehirler
kendilerini korumak için surlar inşa etmeye
başladılar.Aşağı Tunaya ise Gotlar yerleşti
.
3 ) GERMEN KABİLELERİ
.
Kimber ve Tötenlerin yok edilişlerinden
Tacitusa göre takriben 200 sene sonra Baltık
sahillerinde Germen kabileleri görülmeye
başlandı Bunlar da Orta Avrupa nın Baltık
sahillerinden ve güney İskandinavya dan kök
almışlardı. Etnik yapılarını dil tayin
ediyor.Indogermen dil gurubu içersinde yer
alıyorlardı.Germenlerin geniş ölçüde tarifini
TACİTUS yapmıştır. Yerleşme yerleri ve kültür
alanı olarak Ren nehrinin doğusunda
Weichsel batısında , kuzeyde Baltık denizine
güneyde Tuna ve Moldau ya yayılan bır hudut
belirtmiş, Ancak İskandınavya dan
bahsetmemiştir.Germenlerin çeşitli boyları
bulunmaktadır.
Kuzey denizi Germenleri: Angeln,Chauken
Friesen,Saksen,Warnen olarak gösterilir Büyük
kök SAKSEN dir.
Ren Weser germenleri:Angrivarier,Bataver
Brukterer,Chamaven,Chatten,Sigambrer
Tenkterer vs olarak gösterilir ancak büyük kök
FRANKLAR dir
SUEBEN: Suebisch(Şvebiş)Elbgerman
gurup,3.yy da Alamanen oluşmuş bunlar
markomannen ve diğer köklerle birleşip
BAYERN ı oluşturmuştur.Hermundern
Thüringer bir grup Alanen ve Vandallar ile 406
da Ren i geçerek İberik yarımadasına ulaşmış,
orada Portekizi oluşturmuştur.Langobarden
veya Lombardie diğer germen guruplarınıda
içlerine alarak önce Pannonien sonra 506
yılında İtalyayı işgal ettiler.
Kuzey Germenler:Yutişen(Jutischen)
yarımadadası ve İskandinavya nın güneyinde
ASTİER SUİONEN(İsveçliler)Dil olarak indiş ve
skandinaviş boyları kabul edilir Geçiş bölgesi
olarak Angeln ve Jüten olurlar ve Danimarka
İsveç ve güney Norveç i oluştururlar.
Oder Warrthe
germenleri:Burgunder,Lugier,Vandallar güney
Polanyada yer alırlar.
Weichsel germenleri:Tacitis tarafından
değinilmemişlerdir Franklar Gotlar ve
Burgundlar la ilişkili olabilirler
.ARİOVİST:.Ariovist sezar zamanında başarılı
bir asker ve devlet adamı idi Sakson ordusunun
kıralı idi ,Keltli Sequaner kendisinden yine
Keltli olan Haeduei karşı yardım istedi Ariovist
15000 kişilik ordusu ile kuzey Ren bölgesinde
Haeduei mağlup etti.SEZAR Süben kralını
Mülhausende korkunç bir yenilgiye uğrattı(M.Ö
58) çok küçük bir gurup ancak Elsass a geri
dönebildi. Ren Roma kırallığı ile germenler
arasında hudut olarak kaldı.Augustus un
damadı AGRİPPA Ren nehrinin batı kısmına
yerleşti .Sonra İmparator Cladius un eşi 48
yılında germenlere karşı Colonia(KÖLN) şehrini
inşa ettirdi Batının Germenlere karşı koruma
önlemleri olarak onları güneye doğru göçe
zorladı.İmparatorluk vilayetleri Drusus ve
Tiberius u işgal ettiler.İmparatorluk hududu
Tuna nın güneyinde Alplere kadar
çekildiler.Romalılar daha sonra Germenleri
Elbenin doğusuna sürdüler Kuzey denizi ile
main, REN ve Elbe civarındaki bütün Germenler
Roma idaresi altında toplandılar.Roma baskısı
ile Main bölgesinde yerleşik Markomann
kırallığı Marbot yönetiminde Böhmen ve
Maehren e nakletti ve daha önce göç eden
Keltli Bojerin terkettiği arazilere
yerleştiler.Daha evvel de değindiğimiz gibi
Roma Markomann krallığına hücum ederek
onları mağlup ettiysede, balkanlarda isyan
başladığı için SULH istemek zorunda kaldı.
Uzun süren bir sessizlik döneminden sonra
Romalılar katı bir savunma hazırladılar
hudutların güvenliğini sağlamayı ön planda
düşündüler. Yukarda da değindiğimiz gibi
İmparator vespasion(69-79)uygun olmayan
hudut çizgisini(Tuna ile Ren
arsında)kısalttı.Şimdiki güneybatı Almanya ve
Neckar çizgisini esas alarak LİMES denen
hudut çizgisini savunma çizgisi olarak kabul
etti.Bu hudut askerler tarafından uygun
görülmüştü, Sonraki krallar bu çizgiyi
Karadeniz e kadar uzattı.Antonius-Pius(138161)*Roma ordusunun gücün Ren nehri batı
sahiline yerleştirirken Mainz de karşı sahille
bağlantılı stratejik bir köprü inşa ettirdi..
Germen kabileleri devamlı bir arama içersinde
idi Alamanlar Ren nehrini geçerek Ren ile Tuna
arasındaki LİMES i bozdular Kaleleri tahrip
ettiler yukarı Ren bölgesine
yerleştiler.FRANKLAR ise Lahn ve Sieg
nehirleri arasındaki bölgeyi zorladılar.Bugüne
kadar huzurlu yaşıyan şehirler oluşabilecek
saldırılara karşı korunma önlemi olarak
çevrelerini kale duvarları ile güçlendirdi, .Aşağı
Tuna da ise Gotlar kendilerini
gösterdiler.Batıya hareket edenler arkadan
zorlıyan kabilelerin etkisi ile yeni devletçikler
oluşturdular
4 ) GERMENLERİN YÜKSELİŞİ veAVRUPADAKİ
ETKİLERİNİN ARTMASI
Germen kabileleri ,Tek olmaktansa birleşerek
kuvvetlenmenin gereğine inanarak önemli halk
toplulukları oluşturdu,.
FRANKLAR,ALAMANLAR,Türingenliler ve
SAKSONYALILAR. M.Ö 1000 ile M.S 1000 yılları
arasında başlangıçtaki küçük halk guruplarının
göçleri zamanla kartopu gibi büyüyerek Roma
imparatorluğunu tehdit etmeye başladı.Göç ün
yönü daima Akdeniz uygarlığı yönünde
gelişti.Önce Dorlar, Peleponnese sonra Keltler
Roma ve Anadolu ya Kimberler ve Tötenler
kuzey İtalyaya Markomannlar Limesin güneyine
göçerlerken Normannlar Britanya Irlanda
Kuzey Afrika ve aşağı italyaya Göçtüler.Germen
gurupların öncelikli göç nedeni hiçbir zaman
yağmalama hırsızlık değildi,onlar iklim
şartlarının elverişsizliği kuzey denizindeki
fırtınalar nedeni ile kendilerini ve hayvanlarını
besleyebilecekleri verimli ve yaşamaya uygun
yurt edinmek istiyorlardı.
Roma işgalinden önce Germenlere komşu
KELTLER Romalılarla yakın ilişki sonucu
kültürlerini geliştirmişler ve Roma ile
bütünleşmişlerdir. Bunun sonucu dillerini
Fransa topraklarında
kaybetmişlerdir.GERMENLER ise herhangi bir
kültürel birim oluşturmamalarına karşın dillerini
ve kimliklerini kaybetmemişler ve keltlerin
akibetine uğramamışlardır.Romalılarla
yüzleşme onların kendilerini tanımalarına
olanak sağlamış kabileden kabileye değişik
olmak üzere Roma kültürüne erişmeyi
denemişlerdir . Fakat bütün Germen
kabilelerinde Toplum ve devlet düzenine
erişebilme uğraşı zamanla gelişmiştir..
Alman tarihinin başlaması daha çok Alman
halkının oluşması ile bağlantılıdır.Alman
tarihinin oluşmasında Roma imparatorluğunun
zayıflayarak bölünmesi ve halkların göçü çok
önemli etken olmuştur.Bunda özellikle Orta
Asyadaki kuraklık nedeni ile Türk asıllı
göçmenlerin Avrupa topraklarına saldırmaları
büyük rol oynamıştır.
Germen halklarının uygar Roma imparatorluğu
ile karşılaşması , tarihleri hakkında bilgi sahibi
olmayan köylü ve barbar halkın kendilerini
tanımalarına olanak vermiştir.Onlar bu suretle
dünya tarihindeki yerlerini ve istikballerini
Roma ile ilişkileri sonucu eğitilerek
kazanmışlardır.Roma ise onlarla bütünleşerek
göçler alarak yaşamını sürdürebilmiştir,
Hristiyan kimliklerini onlarla paylaşarak kültürel
bütünleşmeleri sağlanabilmiştir Değişim daha
çok eski Roma tarihi ve kültürünün kabulü
yönünde olmuştur.Germen halkı ne tam bir
Germen kalabilmiş nede bir Romalı
olabilmiştir.Hunlar bu gelişimin oluşmasında
Germenlerin sırtında bir kamçı etkisi
göstermiştir Süvari ve iyi eğitilmiş disiplinli
askerler olarak germenlerin daha önce
yerleşmiş oldukları yerlere gelerek dalga dalga
korkuyu yaydılar korkuyu bir silah olarak
kullanarak fırtına gibi batıya doğru
yayıldılar.Acımasız askerler halkı ya vergi
vermeye zorluyor yada onlara harp görevi
veriyordu...
5 ) TÜRK GÖÇMENLERİN AVRUPA
TOPLUMUNUN GELİŞMESİNDEKİ ROLLERİ:
Türklerin göç hareketleri tarih öncesi çağlarda
başlamış. ortaçağın sonlarına kadar
sürmüştür.Bu dönem içinde birçok Türk boyu
ORTA ASYA ,dan hazar denizi kuzeyini takip
ederek orta Avrupa ve Baltık denizi
sahillerine,veya Hindi -Çini ve Hindistan
üzerinden veya Kafkaslardan
Anadolu,Mezopotamya ya,balkanlar üzerinden
doğu Avrupa ya,deniz yoluyla İtalya ya göç
etmişlerdir.. Hun Türkleri IV yy. dan itibaren
kuzeydoğu Asya dan Avrupa ya Akın
ettiler.Hunların saldırısı( ilerde HUNLAR
bölümünde daha geniş bir şekilde anlatılacağı
gibi) 350 yıllarında başlar. Liderleri BALAMİR
yönetiminde Volga nehrini geçtiler Volga
bölgesinde ve Kafkasya da yaşayan bir Germen
kabilesi olan ALANİN krallığını vurdular,; ve
onlarla savaş ittifakı yaptılar. 375 yılında
Kırımda yerleşik Ermanarich komutasındaki
GREUTUNGEN-Doğu got krallığını zapt ederek
bir kısmını kendi yönetimleri altına aldılar diğer
bir kısmı ise batıya doğru yöneldi..Kaçan doğu
Got birlikleri Tuna güneyinde yaşayan Batı
Gotlarla birlikte doğu Roma yı zorlamaya
başlamışlardır(Hunların baskısı ile Doğu Roma
ile Germenlerin ilişkilerinden Roma-Hunlar ve
Germenler bölümünde daha geniş bir şekilde
değinilecektir)..Göktürklerin bağımsızlıklarını
kazanması üzerine Juan- Juanlar AVARLAR
adıyla orta Avrupa ya göç ettiler.(552)Daha
sonra Bulgar Türkleri de Balkanlara(Tuna
nehrinin güneyine)geldiler.Bunları Türklerle
akraba olan Macar kabilelerinin Tuna güneyine
yerleşmeleri takip etti.Daha sonra PEÇENEK
Türkleri balkanlara yerleştiler.En büyük göç
1071 de Alpaslanın Malazgirt te Bizans
ordusunu yenmesinden sonra başladı .XV yy a
kadar devam eden göç hareketlerinde on
milyon civarında Türk Anadolu topraklarına
yerleşti.Diğer büyük göç ise Osmanlı devletinin
kurulmasından sonra Rumeli, Balkanlar,Ege
sahilleri, Ege adaları,Mısır ve Kuzey Afrika
ülkelerine oldu.
6 ) ROMA,HUNLAR ve GERMENLER
376 yılında Bizans da bulunan imparator
VALENS e gelen haber uzak diyarlardan gelen
her şeyi yok ederek yayılan bir Asyalı ırkın
dörtnala savaş alanına girerek etrafı ok
yağmuruna tutan okçu süvarilerin, Tuna nehri
sınırlarına geldikleri ve orada yaşayan , o
zamana kadar büyük sorunları olmayan Barbar
germenleri korkutarak güneye doğru sürdükleri
haberi geldi. Valens i korkutan bu yabancı
atlılar değil sınırdaki korku ile güneye göçmeyi
bekleyen mülteci kalabalığı idi.Bunlar Gotların
batı got kökleri ile peşinden sürüklenerek
gelmesi beklenen güney Rusya da yerleşik
doğu Gotlardı.Batı Gotlar liderleri Athanarich
komutasında Romanya nın bulunduğu alana
yerleşmiş göçebelikten çiftçi toplumuna
dönüşmüş çapulculuktan kurtularak disiplinli
bir toplum haline geçmişti. 30 yıl önce Tuna
sahillerine Valens tarafından yerleştirilerek
kendilerine Roma askeri statüsü verilmişti.Tuna
nehri yaptıkları anlaşmada sınır kabul edilmişti
.HUN tehdidi Batı Gotları ayaklandırmıştı.Bunun
sonucu ATHANARİC devrilmiş Trakya nın
verimli topraklarına göz dikmiş yeni liderleri
FRİTİGERN yönetimi eline geçirmişti .Tuna yı
geçmek için izin istiyordu. Onun teklifi yalnız
barışçı olmakla kalmayıp imparatorluk
ordusuna asker vermeyi de öneriyordu. Gotlar
silahlarını bırakarak güneye doğru ilerlediler
kendilerine gıda ve toprak tahsisi gibi
,yardımlar yapıldı. 376 baharı Gotlar kanolar ve
botlarla atlarını arabalarını çekerek sığ gölleri
ve bataklıkları aşarak Tuna nehrinin kuzeyine
geldiler.Bölge komutanı Lupicinus isyanı
bastırabilmek için Galya dan yardım istedi Bu
arada Doğu Gotlarda Hunlar önünde kaçarak
Tuna boylarına kadar gelmişler,Sınırı
savunmasız görerek aşmışlardı. FRİTİGERN
Batı Gotları 100 km güneye Varna şehri
yakınlarına arcianople ye ilerletti. Romalılar
gelen halkı kalenin dışında tutmayı
başardı.Lupicinus Batı Got liderlerini yardım
hususunu görüşmek üzere ziyafete davet
etti.Kuşkulu Batı Gotlar bir Roma birliğini
etkisiz hale getirip silahlarını aldı. Bunun
üzerine Lupicinus, Fritigern etrafındakilerin bir
kısmını öldürttü Fritigerni tutuklattı..Halk
galeyan hailinde idi. Fritigern halkına dönerek
konuşmak suretiyle onları yatıştırmak istediğini
bildirerek serbest kaldı.
Öfkeli Batı Gotlar bütün Aşağı Mözayı yakıp
yıkıp yağmaladılar. Silahları alarak güçlerini
artırdılar.Batı Gotların Doğu Gotlarla
anlaşacağından korkan Valens Edirne nin
yönetimini onlara bıraktı. Şehrin yerel komutanı
halkı Gotlara karşı taşlı sopalı saldırılarla
kışkırttı. Bunun üzerine kızan koloniciler çok
sayıda insan öldürerek şehri terk etti.Gotların
arasına katıldı.Gotlar Roma ablukasını yararak
güneye doğru ilerlediler.Roma ordusunun
büyük bir kısmı yabancılardan oluşan paralı
askerlerdi.Tek umut imparatorun yeğeni ve Batı
roma imparatoru olan GRATİAN idi. Fakat o 378
yılından önce amcasına yardım
yapamayacağını bildirdi.VALENS 378 yılında
Edirne yönüne yola çıktı.Öncüleri Got
ordusunun 10000 civarında olduğunu
bildirdiler.Ellerinde 15000 kişilik ordu
bulunuyordu. Karargahını Tunca ve Meriç
ırmakları arasına kurdurup, siperler kazdırarak
hazırlıklara başladı. Yeğeni Gratian acele
etmemelerini yardım gelmeden hareket
etmemelerini isteyen bir mektup gönderdi.
Valens savaş konseyini topladı. Konsey ikiye
bölünmüştü ancak Valens savaş hazırlıklarını
başlattı. Zira Zafer kazanacağından çok emindi.
Fritigern karargahını Tunca nehrinin 13 km
kuzeyine kurmuştu. Emrinde askerlerin dışında
30000 kişi sivil halk ve arabaları
bulunuyordu.bu topluluktan uzakta
savaşabilmek için zırhlı Doğu Got piyadelerini
ileri sürdü.Önce barış istediler .Valens bunu
kabul etmeyerek süvari ve piyade birliklerini
Batı Got karargahına doğru harekete
geçirdi.Gotlar tekrar barış görüşmesi talep etti.
Elçi ve süvariler ile görüşmeye giderken Romalı
süvariler Gotlara saldırdı .Bu anda Doğu Got
süvarileri de yardım için gelmişlerdi. O arada
arabaların arasından Batı Got piyadeleri
saldırdı ortalığı ok ve mızrak yağmuruna
tuttular. Bir saat süren savaş sonunda
Romalılar parçalanmış cesetlere basarak
kaçtılar.Roma ordusunun üçte ikisi yaklaşık
10000 kişi ölmüştü. Valensin ne olduğunu
kimse bilemiyordu. Cesedi hiç bir zaman
bulunamadı. Düşmandan kaçan askere Edirne
kapılarını açmadı teslim olan 300 kişi
dışındakiler batı Gotlar tarafından katledildi.
Çıkan fırtına batı Gotları arabalarına dönmeye
mecbur edince şehir hazırlıklarını
tamamladı.Batı Gotların tekrar hücumunda
mancılıklar la atılan kayalar ve mızrak
büyüklüğünde oklar ile saldıran askerin çoğu
parçalanarak öldü.Batı Gotlar saldırmaktan
vazgeçerek Bizansa giden yol boyunca her yeri
talan ettiler.410 yılında Roma ya dönerek kısa
süreli olarak Roma yı işgal ettiler sonra
Pireneler üzerinden ilerleyerek Fransa nın
güney batısına döndüler.
7 )HUNLAR:
.’’Histoire generale des Huns,des Turcs et des
Mogols’’ Adlı 1756-1758 yıllarında 5 cild olarak
yayınlanan kitabında GUİGNES e göre Attila
hunları Hing-non yada Hsiung-Nu adları ile
tanınan günümüzde Xiongnu olarak anılan ve
muhtemelen TÜRK kökenden gelen bir klanın
soyundan geliyordu.Onlar bir tür MoğolcaTürkçe öncesi bir dil kullanıyorlar, hayvan
yetiştiriciliği ile geçiniyorlardı.son olarak
sınırları kuzeyde Baykal gölüne kadar 1000 km.
batı da Aral denizine kadar 4000 km uzanan bir
İmparatorluk haline gelmişti. Kürk Sibirya dan
ok başı ve zırh yapılan madenler Altay
dağlarından, ipek şarap ve tahıl Çin den
geliyordu. Motomun 35 yıllık saltanatında çok
zenginleşmişlerdi.Çince yazı yazabilen devlet
memurları, küçük sanayi erbabı şehirlerde
yaşıyor evler alttan ısıtılıyordu.Arkeolojik
araştırmalar ve Türk diline yakın yapısı
dolayısıyla Hunların Türk soyundan gelmiş
olması en akla yakın görülmektedir.Hunların
gücü özel inşa edilmiş yaylar ve oklar bunları
at üzerinde hızla hareket ederken her yöne
fırlatabilen ve hedefi çok uzaklardan isabetle
vuran süvariler,, yeni bir harp tekniği ile
Liderlik idi ,Hunların saldırıları 350 yıllarında
başlar,Schaupur II yönetiminde Chioniten Hun
grubu Sassanden krallığına sonra Afganistan
ve kuzeybatı Hindistana saldırarak işgal
eder.Daha sonra İrana defalarca saldırır.Ancak
iklim değişikliği ve kuraklık nedeni ile
hayvanlarını besleme sorunları doğunca bir
kısmı liderleri BALAMİR yönetiminde VOLGA
nehrini geçerek Volga havzasında ve
Kafkaslarda yerleşmiş ALANİN germen
krallığını vururlar onlarla ittifak yaparak Kırıma
gelirler 375 yılında oradaki Greutungen Doğu
got krallığını yenerek egemenlikleri altına
alırlar.Onların bir kısmi panik halinde batıya
Tuna nehrine doğru kaçmaktadır.
378 yılı başlarında hunlar Macaristan da ki yeni
yurtlarına yerleşiyorlardı BALAMİR den sonra
ALYPPİ Hun imparatoru olmuştu.Hunlar Tuna
nehrini geçerek Trakya ya kadar ilerlediler.
Buna Roma ordusu bir direnç
göstermedi.Roma imparatoru Theodosius 395
yılında ölünce Hunlar tekrar Balkanlar
üzerinden Trakya ya akın yapmışlar aynı yıl
Kafkaslar üzerine akın düzenleyen Hunlar
Lübnan Sur şehrinde ,Şanlıurfa ve Antakya
civarında bir sure kaldıktan sonra tekrar
Karadeniz kuzey sahillerine döndüler. .
. Başlarında iki boy beyi bulunuyordu Büyük
hanedan olarak HARATON Hazar
bozkırlarındaki merkezde oturuyor batı
kesiminde ULDİZ hükmediyordu Onun
zamanında HUNLAR Karpat bölgesine
yerleştiler.
Doğu Gotlar.Kırımda 375 yılında Ermanarich
kumandasındaki Greutungen Kırallığın
parçalanması sonucu Hunların yönetimine
girdi .Diğer kısmı batıya doğru kaçtılar. Bazı got
kavimleri Roma topraklarına girerek o zamana
kadar kimsenin yerleşmemiş olduğu topraklara
yerleştiler.Bunlar tam silahlanmış insanlardı,
Göçmenler ile Romalılar arasında sıklıkla
sürtüşmeler oldu ise de Romalı yöneticiler
duruma fazla müdahale etmediler.Her pahalılık
dalgası ve açlık acılı savaşları alevlendirdi
,Tahıl ve ekmek temini kılıçla sağlandı.Germen
gurupları sürüler halinde yağmalayarak Balkan
yarımadasına çekildi Hunların kovalamaları
sonucu balkanlarda birbiri ile bağlantısız
halklar gurubu kaos içersine çevreye
yayıldılar.Yalnız şehirler kendilerini germen
yağmalarından kurtarabildi.Germenlerin terk
ettikleri bölgelerde sanki çekirge sürüleri
tarlalar üzerinden geçmiş gibi bir görüntü
kalıyordu. yerli halk da beslenemedikleri için
haydutların hırsızların soyguncuların
bulunduğu bölgelerden kaçtılar..Buna Roma
imparatorluğu bir karşı direnç göstermemiş,
ancak Hunların baskısı karşısında barbar
germen kavimler Roma imparatorluğunu
zorlamaya başlamıştı.Balkanların posası
çıkınca Hunlarında baskısı ile Gotlar tekrar
ALARİCH kumandasında Roma ya
girdiler.Saldıran germen orduları halkı haraca
keserken bir kısım Romalılardan destek alarak
kuvvetlendiler,. Roma bunun üzerine
germenlere asker maaşı öderken komutanlarını
ordu komutanı olarak atadı.Batı got askerleri
ise Romalı paralı askerleri olarak 382 yılında
Tuna nın güneyine yerleştiler. Roma uldizden
yardım istemesi üzerine 406 yılında Floransa
yakınlarına gelen Hun ordusu RADAGAİS
yönetimindeki Barbar ordusunu yenilgiye
uğrattı. .Radagais idam edildi *BARBAR
KAVİMLER Galya ya göçe zorlandı.410 yılından
sonra doğu Roma üzerindeki Hunların baskısı
gittikçe fazlalaştı.Uldiz komutasında Hun
orduları Trakya ya baskın yaptı .Trakya askeri
valisi yağmadan kurtulmak için Hunların büyük
hükümdarına baş vurdu,420 yılında Hunların
merkezi Tuna ve Tiça ırmakları arasına getirildi.
Hunların orta Avrupa ya hakim oldukları bir
sırada büyük hükümdar KHARATONN.ile
ULDİZ ölünce Hun devletine dört kardeş
hükümdar oldu.Attilla nın amcası olan Uptaros
Burgundlar ile savaştı sonra Muncuk geldi.
daha sonra Aybars(Bunlar hakkında kafi bilgi
bulunmuyor)Sonra RUAS 422 yılında kendi
bölgesinde hükümdar oldu. 12 yıl
hükümdarlığında askeri ve siyasi olarak Doğu
Roma ya Balkan seferi düzenlemiş onları
vergiye zorlamıştır.ROMA daki karışıklıklardan
istifade eden Bizans imparatoru Theodosius
İtalya ya Ordu ve donanma göndermiş Batı
roma Rua dan yardım istemiş Rua bölgeye
asker sevk edince Bizans geri çekilmek
zorunda kalmıştır. 434 yılında Rua nın ölümü ile
kardeşi Muncuk un iki oğlu ATTİLA ve BLEDA
tahta geçmişlerdir.Bu sırada Hun devleti batıda
REN nehri ile kuzey denizi kıyılarına kadar
uzanıyordu. Attila Bizans elçileri ile (Margus
anlaşması)Bizimle ya savaşır veya şartlarımızı
kabul eder vergi ödersiniz demesine rağmen
Theodosius II Aga çerileri ayaklanmaya
kışkırttı, Onlar Hun hakimiyeti altına sokuldu.
Attilanın oğlu buraya vali olarak atandı.Bizans
anlaşma hükümlerine uymayınca 441 yılında
Attila Balkan seferini başlattı.Rumlar doğu
Trakya ya kadar çekilince vergileri artırıp, sınır
kalelerini de eline geçirdi.Rumlar tekrar vergi
ödemeye yanaşmadığı için 2. Balkan seferini
başlattı.Ordunun bir kolu Yunanistan a girip
Teselya ya yöneldi, diğer kısmı Sofya,Filipe,
Lüleburgaz şehirlerini alıp Büyükçekmece ye
kadar ilerledi. İmzalanan ANATOLYOS
anlaşmasıyla vergiler 3 katına çıkarıldı. Ayrıca
savaş tazminatı ödenecek Afrika Genserik
idaresindeki Vandallara bırakılacak, Batı roma
ile ayrı bir anlaşma ile Kartaca ya yerleşen
Vandallar komutanı Genserich hükümdar
olarak tanınacaktı. Bleda ile Attila onbir yıl
birlikte hüküm sürdükten
sonra saltanat mücadelesine
başladılar(445)yılında Attila ,Bledayı öldürterek
tek başına hükümdarlığı sürdürdü
ATİLLA gerek Avrupa tarihinde ve gerekse
Türk tarihinde adından sıklıkla bahsedilen
önemli bir Asker ve devlet adamıdır.( Aşağıdaki
yazılar onun hakkında sarayında elçilik yapan
Priskos un yargılarını içermekte ve Türkler
hakkında en önemli bilgileri bize aktaran bilim
adamı JEAN-PAUL ROUX un Kabalcı yayınevi
tarafından yayınlanan’’TÜRKLERİN TARİHİ’’
adlı kitabından aynen aktarılmıştır‘’.Priskos un
söylediklerine göre’’ Hunların kralı büyük bir
olasılıkla Eflakta bir yerlerde üzerinde kulelerin
yükseldiği duvarlarla çevrili ahşap bir kentte
ikamet etmektedir.Sarayı tahta oyma işleriyle
ve kıymetli yün halılarla süslüdür.Kıyafetleri
nakışlarla donanmıştır.Kıymetli taş kakmalı
altın ve gümüş sofra takımlarından yemek
yemektedir.Etrafı kendisine yardım eden,fikir
veren tercümanlarla,katiplerle-Yunanlı
Onegestos ve Romalı Orestes gibi) birtakım
ünlü yabancılarla Çevrilidir. Atilla çift başlı
İmparatorluk hakkında her şeyi
bilmektedir.Ayrıca Yunan dili ve Latinceyi çok
iyi konuştuğu iddia edilmiştir.Büyük bir askeri
uzman,yönetici olduğu kadar her zaman
uzlaşma yolunu savaşa tercih eden iyi bir
diplomattır..BATI ROMA ve GALYA Seferini
başlatan Attila Roma imparatorunun kızı ile
evlenip, çeyiz olarak imparatorluk topraklarının
yarısına sahip olmak istedi.Roma bunu kabul
etmedi.KATALON ovasında Attila100.000 Hun
100000 Germen ve Slavlardan oluşan bir ordu
ile 200000 kişilik ROMA ordusu ile savaştı. Çok
kanlı bir savaş sonucu Roma yı destekleyen
Got ordusunun komutanı savaşta öldü. Roma
ordusu perişan oldu dağıldı. Attila Galya yı
işgal etti 452 yılında Po ovasına geldi. Papa
2.Leo, hükümdarın huzuruna çıkarak
Hırıstiyanlık merkezini yıkmamasını rica etti
Attilla Roma yı işgal etmeyerek vergileri katladı.
453 yılında Attila nın ölümü ile yerine oğlu İLEK
geçti o da bir yıl sonra öldürüldü.Bu tarihten
sonra büyük imparatorluk dağıldı Diğer oğlu
DENGİZİK hunlardan topladığı kuvvetin
başında 496 ya kadar hükümdarlığını sürdürdü.
.
.
8)GOTLAR
İskandinavya dan göçen bu germen kavimi
tarihte enfazla dikkat çeken Germen
kavimlerinin başında yer alır Hunlar ve
Romalılar bölümlerinde zaman zaman
değindiğimiz gibi, bunlar Hunların baskısı ile
batı Avrupa ya göç ederek Avrupa
çekirdeğinin oluşmasında en önemli rolü
oynamışlardır. Önce Vistül nehri alt kısımlarına
yerleşmişler 5. Ve 6. yy da Doğu Gotlar ve batı
Gotlar olarak ayrılarak ikiye bölünmüş, Roma
imparatorluğunu zaman zaman savaşlarla
zaman zaman yağmalarla zorlamış çok defa
onların emrinde veya Hunlarla birlikte paralı
askerler olarak görev yapmışlardır .Doğu Got.
kıralı Ermanerich in Hunlar karşısında hayatını
kaybederek yenilmesi sonucu parçalanan
krallığın bir kısmı Hunların yönetimine girmiş,
diğer kısmı da batıya doğru kaçarak
balkanlarda Roma imparatorluğu topraklarına
yerleşmiştir.Batı Gotlar Roma topraklarının
daha önce yerleşim yapılmamış bölgelerine
yerleşmiş İmparator VALENS in teklifi ile 376
Roma askerleri olarak Tuna nın güneyine
yerleşmişlerdir. (Daha önceki Hunlar,Romalılar
ve Gotlar bölümlerinde geniş bilgi verilmiştir)
391-394 yılları arasında Batı gotlar Alarich i
lider seçtiler. 401 yılında pahalılık açlık ve
savaş nedeni ile balkanlara göç etmek zorunda
kalan birbiri ile bağlantısız guruplar büyük
yağma hareketleri içersinde Balkanların
posasını çıkarınca 405 yılında tekrar Alarich
komutasında İtalya ya girdiler Alarich Roma
ordusunda eğitilmiş bir Germen idi. Barışçı
yollarda Roma İmparatorluğu içersinde eyalet
olarak bir Germen Krallığı kurmak istiyordu.
Politik durum bu ortamda çok uygundu. Zira
Bizans ile Batı Romanın arasındaki rekabetten
ve yönetimlerindeki zafiyetten yararlanabilir di.
I.Theodosius zamanında Romalılarla
bütünleşmiş görüntü veren Batı Gotlar onun
395 yılında ölümü ile huzursuzlaştı..Önce
Balkanlar üzerinden Yunanistan a uzanan
alanda Konstantinopolise hücum etti. Şehir
surlarının aşılması onlar için olanaksızdı.
çevredeki köy ve şehirler yağmalandı,yakıldı
sonra Yunan yarımadasına yöneldiler Attika yı
yakıp yağmaladıktan sonra Mora yarımadasının
zengin şehirlerini yağmalayarak halkı esir
aldılar.Doğu Roma imparatoru Arcaidus
saldırıları engellemek için büyük fidye parası
ödeyecektir..Theodosiusun iki oğlu vardı 18
yaşındaki Arcadius ve onbir yaşındaki
Honorius babalarının vasiyeti üzerine
Imparatorluk ikisi arasında Doğu ve Batı Roma
olarak bölündü.Çok değerli Roma ordusu
komutanı olan STİLİCO her ikisi üzerinde de
etkisi vardı.
Vasilik görevi üstlendi.STİLİCO aslında Roma
da doğup büyümüş Roma da eğitimini
tamamlamış, Vandal asıllı bir Generaldi. Büyük
bir askeri güçle ACHAİ geldi.Sezar tarzında
istihkam aletleri ile got birliklerini
durdurdu,Gotlar ormanlara kaçtılar ve kuzey
sahillere silahları ile Atolien ulaştılar.Stilico
onları takip etmek isterken Doğu Roma krallığı
yöneticileri Batılı komutanın şöhretinden
rahatsız olarak Alarich ile Barış yaptılar. Ona
balkan yarımadasının Adriyatik sahillerinin
sorumluluğunu verdiler. Alarich ordusu hemen
hemen yok olmuştu. Birkaç senede kendilerini
toparladılar ve tekrar silahlandılar 401 yılında
Italya ya doğu Alplerinin geçitlerinden önce
Venetien sonra Veronaya saldırdılar. Sonraki
hedef ise
Roma imparatoru Honorius un bulunduğu
Mailand(Milano) oldu.İmparator Galyada
koruma aradı.Stilico sahneye çıktı 403 yılında
Roma ordusu ile beraber Britanien, ve diğer
barbarlardan oluşturduğu müttefik ordusu ile
Gotların Polentia daki birliklerini bastı. Alarich
son derece azalmış ordusu ile İliryaya geri
döndü,. Stiliconun başarısı zafer gösterileri ile
Roma da kutlandı.Kral büyük bir zafer alayı ile
İtalya ya döndüğünde yanında kayınpederi
Stilico da yer alıyordu. Yeni barbar
hücumlarından sakınmak için İmparator yerini
Ravena ya nakletti.Yukarı İtalya ya saldıran
insan topluluğunun başında Radagais vardı.Bu
ordu kitlesini Stilico 406 da Hunlarla birlikte
Faesula da geri püskürttü. Bu sefer yukarı ve
orta Ren bölgesinde yeni halklar
görüldü,Alanlar
Vandallar,Schwablar,Alemannlar ve
Burgundların oluşturduğu Barbar ordusu ,
Radagais ın geri kalan askerleri ile birleşerek
Galya ve İtalya içlerine ilerlediler birçok sehir
virane haline getirdiler aynı akibete Mainz
veTrier gibi Galya şehirleri Reims ve Amiens
uğradı.Stilico eriyen ordusu ile Galya şehirlerini
geri almaya uğraştı. Bu sebeple Alarich ile
pazarlığa girişti, O şehirlerin koruması için
4000 Altın talep etti.Bu davranış senatoyu
yaraladı. Barbarlarla ittifak ve onlara tabi
olmak çok onur kırıcı bulundu. Stilico ,İhanet
ettiği öne sürülrek idam edildi,(M.S.408).Alarich
aslında Honorius yerine oğlu eflatun elbiseli
Eucheraus getirmeyi ve Stilicoyu öldürerek
meydanın ona kalmasını istiyordu .ONUN
İSTEĞİ 4000 Altın ve ikamet edeceği sabit bir
yerdi.Honorius teklifi reddedince Gotlar tekrar
saldırdılar. Bu sefer Stilico da yoktu.
Neckar ile Main arasında yaşıyan Burgundlar
406 yı 407 ye bağlıyan yılbaşı gecesi donmuş
Ren nehrini aşarak mainz şehrini gafil avladılar
bu germenlerin kuşattıkları ilk Alman şehri idi
Akın Galyaya yöneldi. İspanyaya
erişti.Burgundlar Romalılar ile müttefik olarak
Worms şehri civarına yerleşti, Alarich 410
yılında 2.defa İtalya yı bastı Roma şehrinin
kuşatılmasını kaldırmak için büyük miktarda
fidye istedi. Gotlar aç kalan şehri
alamadılar.Alarich herhangi bir imparatorluk
toprağı istemiyordu onun için Got birliklerinin
yerleşmesi ve beslenmesi önemliydi .Bunu
temin için karşı kral tayin etti . Roma
topraklarında tahıl yetişmiyordu .Roma bunu
kuzey Afrika dan sağlamakta idi.Bu tahıl depo
edilirse Germenler aç kalıp Romayı terk
edebilirlerdi.Alarich mühürünü got birliklerin
yerleşimine basabilecek İmparatoru
yerleştirdi.Romalılar kukla İmparatoru zorla
tahtından indirdiler
Alarich kovulan İmparatorunu tekrar yerine
koyabilmek için Roma ya hücum etti 24
Agustos 410 tarihinde ihanetçiler vasıtasıyla
Roma yı eline geçirdi ve yağmaladı. 8 asırdır
kutsal topraklar işgal görmemişti.Kilisenin
sözcüsü Augustinin 413 yılında kutsal şehir
Romanın Germen-Roma savaşlarında tarafsız
ilan etti.Aynı yıl Burgundlar Worm çevresinde
krallıklarını kurmaya başladılar..Alarich tahılın
getirildiği kuzey Afrika yı eline geçirmek için
başlattığı seferde bütün gemileri Kalabriens
sahillerinde parçalandı. Dönüşünde uzun
meşakkatli yolu yürümek zorunda kaldı ve
güney İtalya da öldü. Varisi olan eniştesi
ALTHAULF organizasyonsuz olarak Roma da
bulunmanın yersiz olduğunu görerek yönetimi
eline aldı . Gayesi Roma imparatorluğunun
yerini alacak büyük Got imparatorluğu
kurmaktı. Roma kanunları ve yönetim
mekanizması olmadan yönetmenin olanaksız
olduğunu görerek Roma yı güçlendirerek
yenilemenin en iyisi olduğunu gördü. Vandallar
hariç diğer bütün barbar toplumları, İspanya ve
güney Galya da Batı Gotlar, İspanya kuzey
batısında , Süevler, doğu Galyada, Burgundllar
bir süre imparatorluk ile uzlaşma yolunu
seçmişlerdir. . İspanyanın büyük bir kısmını
istila etmesiyle batı Roma imparatorluğu artık
tarihe karışıyor onun yerine germen Roma
dünyası bir ulus devlet olarak değil yeni bir
Alman Roma imparatorluğu olarak yer
alıyordu.Kilise her şeyden evvel Roma da
devam etti. Kilise şemsiyesi altında Alman
tarihi başlıyor du.Bu durum yunanlıların
BİZANS İMPARATORLUĞUNU kurmalarını da
sağladı.Alman tarihi uzun yıllar İslam istilasının
gölgesinde kaldı Attillaya karşı dayanma gücü
olan Alman Roma dünyası manevi güç ile
donatımlı İslam karşısında aciz kaldı.5.yy da
Germen ve Hun akınları askeri bakımdan daha
güçsüz olan batı Romaya yöneldi
İTALYA GERMEN KRALLIĞI;.5.yy sonlarına
doğru doğu Roma ağır problemlerle
savaştı.Ordunun genaralleri ve Politik değeri
olan makamlar Germen askerlerine
verildi.İmparator Leo I (457-474) siyasi gücü
yoktu. Son batı Roma İmparatoru Romulus
Augustulus 476 yılında germen ordu
kumandanı ODOAKER tarafından düşürüldü Ve
BATI ROMA KRALLIĞI son buldu.ODOAKER
476 yılında kendini Doğu roma imparatorluğu
içersinde BATI ROMANIN KRALI olarak ilan
etti.(Odoaker Atillanın hizmetinde olan bir
kadının çocuğu olup Atillanın sarayında
yetiştiği sanılıyor.O başlangıçta Batı Roma
imparatoru olan Antheminsin koruma görevlisi
idi.Anthemins ile Ricimer arasındaki iktidar
savaşında sonuncuyu desteklemişdi.Orestes
415 yılında Antik Romada Mısır valisi idi, batı
Romanın son yasal İmparatoru JULİUS NEPOS
u 475 yılında kaçmaya zorladıktan sonra kendi
oğlu ROMULUS a yeni GÖLGE İMPARATOR
payesi vermişti. Ancak, Ordu tamamiyle Barbar
birliklerinden oluşuyor ve Romanın tek silahlı
gücü olarak isteklerini baskı ile yaptırıyordu .
Askerlerin çoğunluğu 22.Agustos 476 da
ODOAKERİ KRAL SEÇTİ). ODOAKER 476
yılının Agustos ayının son günlerinde Orestesi
kısa bir zaman sonra kardeşini öldürdü.(Son
doğu Roma tarafından tanınan Kral Julius
Nepas 480 yılında öldükten sonra Doğu Roma
imparatoru Toplam krallıkların başı olarak
temsil ediliyordu) Batıdaki Roma krallığı henüz
tam olarak son bulmamıştı.Doğu Roma
krallığıda en zayıf dönemini
yaşamaktaydı.Ancak İmparator kraliyet
birlikteliğini ve devletin yönetimini tekrar
oluşturnuştu..Batıdaki germen krallığı önun
yönetiminde ve direktiflerini uygulayan bir
pozisyonda bulunuyordu.Pratikte ise batı ve
orta Avrupa ve kuzey Afrika,bütün Akdeniz
çevresi 476-533yılları Alman egemenliğinde
bulunuyordu.488 yılında İtalya Ordu kumandanı
THEODERICH doğu got kralı Odoakeri VERONA
yakınlarında mağlup etti 490 yılında Adda da
son olarak 493 yılında Ravenayı ele geçirdi .
KRAL ODOAKER doğu Gotların lideri
Theodorich tarafından gizlice öldürerek İtalya
daki Theodorich hükümdarlığı başladı.
Almanlarca da tanınan İmparator onların ismen
başkomutanı idi.Theoerich Krallığı en kuvvetli
Germen iktidarıydı.Aynı zamanda ANTİBİZANS
Paktı kurmayı denedi.Frank kralı CLODWİG in
çabasını boşa çıkararak Franklar tarafından
tehdit edilen Alamanları korudu.Batı Gotları
Voille’ de,yendikten sonra,526 yılında
Vandallara karşı bir Deniz savaşı hazırlığı
yaptığı sırada öldü.İmparator ANASTOSİOS I,
6.yy da krallığın finans gücünü artırdı.
İmparator JUSTİNİON(527-565)hükümdarlığında
doğu roma komutanları BELİSAR ve NARSES
batı Roma vilayetlerinin büyük kısmını ve
italya,güney ispanya ve kuzey Afrikayı eline
geçirerek Roma İmparatorluğunu kısa zamanda
eski güçlü durumana getirdi.Vandallar,Gotlar,
ve güçlü Sassaniden krallığı ile
savaştı.Justinyan Vebası çıkmasıyla 541
etkilendi.JUSTİNİANS ın hükümdarlığında Aya
Sofya inşa edildi.6.yy 2.yarısı ekonomik
çöküntü ve yönetim zafı başladı.JÜSTNİANS II
pers savaşları yenilgi ile sonlandı.508 yılında
Langobarden italyanın büyük kısmını işgal
etti.580 yılında SLAVLAR balkanlara saldırarak
bir kısmını işgal etti.602 yılında Persler doğu
vilayetlerini ve Mısır ve Suriyeyi işgal
etti.Balkanların büyük bölümü Avarlar ve
Slavlar tarafından işgal edildi. Bu olaylar
sonucunda başlayan iç harb HERAKLEİOS un
610 yılında kazanması ve şöhret sahibi
olmasıyla devam etti. İran ordusunu birçok
saldırı sonucu NİNİVE meydan muharebesinde
yenerek,Doğu Roma da barışı sağladı.İç
karışıklıkların devam etmesi yönetimin ve
Senato aristokrasisinin gücünü azalttı.7.yy
BİZANS İMPARATORLUĞUNA geçiş yılı
oldu.(Bizans imparatorluğu hakkında geniş
bilgi ilerleyen bölümlerde verilecektir). Batı
Roma imparatorluğun ölen bedeninden Roma –
Alman işbirliği doğdu. Kilise ruhu gibi
Papalıkta organizasyon ve uygulama olarak
birbirinden ayrıldı.Kilise bir süre devlet işlerini
üzerine aldı.Özellikle Birbirinden ayrılmış devlet
işlerinin hayati ve sosyal yardım işlerini
üstlendi..Parçalanma kiliseyi de böldü. Latin
dili Roma hudutları içersinde halk konuşmasına
dönüşerek kayboldu.Bu etki ile germen halkı
latince yerine Roman dilini seçti.Doğu
Germenler azınlıkta olduklarından milyonlarca
Romalı içinde kayboldu.50 bini savaşçı yüz bin
VANDAL doğu ve batı gotlar,Burgundlar Roma
içinde yönetimde yer alabilecek olanak
bulamadı. Romalıların yönetimi Alman
işgalinde de aynen devam etti.Germenler daha
ziyade orduyu oluşturdular. Vandallar dışındaki
Almanlar Roma ya yerleşerek Romalı askerleri
oluşturdularr.Onlara ev ve arsa verildi.Önemli
bir kısmı daha sonra bu arsaları kaybetti.Sivil
yönetim Roma soyluları elinde kaldı. Sonraki
dönemde Romalılar da askere çağrıldı.Almanlar
Latince yi Romalılar Götçe yi çok nadir olarak
öğrendiler.429 yılında Vandallar Geiserich
komutasında İspanyayı işgal etti onlar denizde
savaşabilen ilk Germen kabilesi idi.İspanyada
gemi inşa merkezi oluşturdu Balearonu
donanma merkezi haline getirdiler 439 yılında
80000 askerle Roma vilayeti Kartaca yı fethetti.
Korsan gemileri Akdeniz boyunca hükümran
oldu. Bir Amfirik şehir inşa ederek Roma yı
işgal ettiler ve yağmaladılar.
Batı germen toplulukları orta Avrupa da
kendilerine yerleşme alanları buldular: Franklar
Beçika ve aşağı Ren kıyılarında Alamanlar
yukarı ren kıyıları ve İsviçre de Roma içinde
kaybolmuş keltlerle birlikte Bavyeralılar yukarı
Tuna boylarında yerleştiler.. İngiltere de istila
hareketi germenlerden ziyade İskoçya ve
İrlanda da yaşayan Keltlerden gelmiştir.Onlar
367 şehir ve kasabaların çoğunu ortadan
kaldırmıştır. Bu dönemde sakson korsanları da
Fransa nın batı kıyılarını ve İngiltere nin doğu
ve güney kıyılarındaki yerleşim yerlerini zarara
uğratmışlardır..
9 ) III.BÖLÜMÜN DEĞERLENDİRMESİ;
M.Ö 200 ile M.S 800 yılları arasında Avrupada
göçler,yerleşim savaşları ve yağmalarla geçen
bir dönem yaşanmıştır.Uygarlıkta Barbarlara
göre çok yüksek seviyede bulunan Roma
imparatorluğu başlangıçta kuzeyden gelen
germenlerle anlaşmak yerine savaşmayı tercih
etmiştir..Germenler kuzeydeki ormanlık ve
tarıma uygun olmayan arazilerden kurtulup,
Akdeniz yönünde yerleşim bölgeleri
araştırırken çok defa Romalılara saygılı
davranmış ve kendilerinden yerleşebilecekleri
uygun araziler talep etmiştir.Onların bu barışcıl
isteklerine karşı Romalıların cevabı daima sert
olmuş ve askeri müdahalelerle cevap
bulmuştur.Oluşan savaşlarda kaybeden ise
daima Romalılar olmuştur.Roma Tuna ve Ren
rehirleri üzerinde koruyucu önlemler alırken
savaş gücünü artırmayı da ihmal etmemiş,bu
çalışmalar olumlu sonuçlanarak Germen
akımlarını Alp dağları geçitlerinde
durdurmuşlar ve onları bir daha
savaşamıyacak derecede yok etmişlerdir.200
sene sonra Germen kabileleri yeniden
güçlyeğlemişlerdir.Bu sırada Asyadan gelen
Savaşçı Hun birliklerinin Tuna nehri ve
karpatlar yönüne hareketlenmeleri, durumu
değiştirmiş askeri gücü ve yönetimi
kendilerinden çok yüksek seviyede bulunan
Hunlar karşısında,Germenler ya Hun birliklerine
katılmışlar veya batıya doğru kaçarak diğer
Germen gurupları ile birleşmek
istemişlerdir.Romalılardan yerleşebilecekleri ve
daha iyi savunabilecekleri yerler talep
etmelerine ve Doğu Roma imparatorunun bunu
olumlu karşılamalarına rağmen askeri birlikler
ve şehirler bu duruma olumlu bakmamış ve
savaştan başka çare olmadığı
anlaşılmıştır.Doğu Roma İmparatoru batıdan
gelecel yardımı beklemeden sayıca üstün
askeri gücüne dayanarak Göçmen ve yerleşik
germenlerin birlikleri ile savaşı göze alışı ve
sonuçta kaybederek Barbar toplumların
talanlarına ortam hazırlaması tarihin seyrini
değiştirmiştir.Bir taraftan Hunlar Romalıları
vergiye bağlarken diğer taraftan Germenler
balkanların posasını çıkarıncaya kadar
yağmaladıktan sonra batı Romaya saldırmışlar
birkaç defe Romayı sonuçsuz bir şekilde
abluka altına almışlarsada, Romalıların
direnmesi üzerine büyük kayıplar vererek
balkanların Adriyatik sahillerinde doğu
Romanın gösterdiği topraklara
yerleşmişlerdir.Hunlar ise bazen Romalılar ile
birlikte germenlerle savaşmışlar, bazen Romayı
haraca bağlamışlar ve büyük imparatorluklarını
kurmuşlardır.Germenler sonuçta ihanetlerle
güçsüzleşen kuzey italyayı ve Romayı eline
geçirmiş,Kilise tarafsızlığını ilan ederek bu
savaşların dışında kalmaya çalışmıştır. Batı
Gotlar, ispanyada yarı özerk devlet kurarken
Vandallar kuzey afrikada üsunlüklerini
korumuşlar diğer taraftan güney İspanyayı
işgal etmişlerdir.Germen ordu komutanı
Odaaker İse Roma kralının ölümü üzerine,
üstün askeri gücüne dayanarak İtalyada bir
Germen devleti oluşturmuş, ancak yönetme
sıkıntısını kısa zamanda hissederek Roma
imparatorluğunun olanaklarından faydalanma
gereğini duymuştur.Bu suretle birçok germen
kabilesinin katıldığı ve Romanın Asker kanadını
temsil eden bir Roma germen devletini
temelleri atılmış oldu.Bu durum ilerde
doğabilecek kutsal Roma Germen
imparatorluğunun çekirdeğini oluştururken
Anadolu,Yunanistan ve balkanlarda doğacak
BİZANS imparatorluğunun alt yapısınıda
oluşmasına olanak sağlıyordu.Krallığı
ODOAKERDEN alarak geliştiren Teoderich
germen yöneticilerinin en başarılısı olmuştur.
IV.(DÖRDÜNCÜ BÖLÜM)
1-FRANKLARIN YÜKSELİŞİ
2-BÜYÜK KARL
3-AVARLAR
4-SLAVLAR
5-MARCH BÖLGELER.
1)FRANKLARIN YÜKSELİŞİ;
Franklar REN nehrinin denize döküldüğü
bölgede yerleştiler.Bu alan henüz
yerleşilmemiş , Gotların zamam zaman yayıldiğı
bir bölge idi. Doğu got kralı Theoderich 526
yılında öldüğünde Avrupa haritası aşağıda
gösterilen şekilde idi;İspanyada batı
Gotlar,İtalya veAdritatik sahillerinde balkan
yarım adasının kuzey batı bölümünde doğu
Gotlar Anadolu ve Yunanistan mezopotamya ve
Mısırı içersine alan Doğu Akdeniz sahil
bölgesinde Doğu Roma imparatorluğu
Afrikanın kuzey sahillerinde Vandallar. tabloyu
oluşturuyordu.Doğu Avrupada Gepiden
Krallığı,Langobarden krallığı yanında Asyadan
göç eden Slav kabileleri,Bulgarlar ve Avarlar
yarı göçebe toplumlar halinde yer
alırken,İngiltrere güney doğusunda ve Baltık
denizi doğu sahillerinde Sakson ve Angeln
kabileleri yerleşimler kurmuşlardı.Frank krallığı
ile İtalya arasında ise Burgund krallığı
bulunuyordu.
.Franklar Germen kabileler içinde kraliyet kuran
en devamlılarından biri olmuştu. Tuna boyunda
birkaç Germen boyu bulunuyordu. Hunların
kalan bölümü,yeni asya Fatihleri
AVARLAR.,Bulgarlar germenlerle bütünleşerek
bir ordu oluşturdu. Doğu Roma İmparatorluğu
bunlardan bir yabancı ordu kurarak.
Langobarden ler üzerine öyle bir baskı
uyguladıki,Onlar Alpleri aşıp İtalya yı işgal
ettiler,Orada Krallıklarını kurdular. Bunun
üzerine kuzey İtalya ovası Lombardiya adını
aldı. Onların boşalttığı yerlere Avarlar ve
Slavlar yerleşti.Bu Germen halkının son göçü
idi.Bundan sonra Germenler göç yerine yavaş
yayılmayı tercih ettiler..Germen halklarının
önemli bir kısmı Tuna nın kuzeyinde diğer
halklarla karışmamış olarak yaşıyorlardı.Bu
bölgede Thuringenliler ve Saksonlar
birbirlerine kuvvetli bağlarla bağlanmış
topluluklar olduğu için Roma ve Hıristiyanlıktan
uzun süre etkilenmediler.Diğer bölge Roma ya
hudut olup Ren nehrinin alt bölümlerindeki
verimli arazi idi. Bu bölgeyi Alamanlar ile
Franklar yurt edindmişlerdi.Germen halkları
istila ettikleri alanlardaki yerli halk ile ilişkilerini
en aza indirmeyi yeğlemişlerdir. Zira az olan
nüfuslarının daha önce Keltler de gördüğümüz
gibi çoğunluğu oluşturan Roma halkı içersinde
erimesini istemiyorlardı.Bu nedenle Roma halkı
ve Germenler arasında evlenme olayları
görülmedi.Aynı zamanda dini farklılık da bunda
önemli bir rol oynadı.Zira, Dini ARİEN olan
Germenler Roma halkının gözünde sapık
dinsizlerdi.
Germen Roma dünyası Theoderich tarafından
yönlendirildi ve Frankların hükümdarı Clodwig
yönetiminde gelişti.Orta Avrupa ve Ren
bölgesinde bulunan Germen grupları
Chamoven,Usiper,Chattuarier,Brukterer,
Amsivarier,Sigambrer, Bataver ve Tenkterer
kabileleri birleşerek FRANKLARI oluşturmuştu.
Bunların gevşek birleşmelerinden zamanla iki
kök kabile oluştu. Ren ağzından Armel kanalına
kadar uzanan grup SALİER olarak adlandırıldı.
Ren-Mosel bölgesine yerleşenler ise
RİPUARİER adı aldılar.SALİER kuzey denizi
sahillerinde kalmayarak güneye doğru yayıldı.
Roma ile birleşmeyi denedi. Onlarla müttefik
olarak Sakson ve Alamanları ödül olarak aldı.
486 yılında küçük Saliş krallığı Chlodwig
yönetiminde son Roma temsilcisini yenerek
Romada egemenliklerini kurdu. Diğer küçük
krallıklara kendini kabul ettirerek, 30 yıl süre ile
bütün batı Avrupa ya egemenliğini kabul
ettirdi.Atlas okyanusundan Werra bölgesi Tuna
ya pireneler den Zuider denizine kadar
yayıldı.Önce güney ve batı Fransa da bulunan
Batı Got Toulouse krallığını İspanya yönüne
doğru sürdü. Alamanları ise doğuya.Clodwig
frank boylarını yerli halk olarak birleştirdi
.Frankları kötü inanışları olan hurafelerden
(Devler cüceler cadılar cinler büyucüler) den
kurtardı. Son Roma kırallığını Galyada perişan
ederek parçaladı,.Franklar kendilerini
Romalılardan daha kuvveti olduğunu
hissediyor onlardan korkmuyordu .Doğu
Germenler gibi Roma denizinde boğulmak
istemediler CLODWİG korkusuzca Latin dilini
devlet dili olarak kabul etti. Arien dini yerine
Katolikliği seçti. 496 yılında Alamanların isyanı
katliam ile sonuçlandı .Frankların güç
politikasının bir işareti oldu.Bu suretle
Alplerden kuzey denizine kadar Germenler
,üzerinde egemenlik sağladı.Kuzey Afrika da
Syagria germen halkları üzerinde üstünlük
sağlayarak Roma imparatorluğunun kalıntısı
olan bu krallığı da yok etti. Arien dini Germen
halklarının parçalanma nedeni idi. O
germenlerin birleşmesi için gerekenleri
yapıyordu.Kilisenin manevi gücü ile Roma
yaşayabiliyordu. Bu güce Almanlarında hem
Alman kalıp hem de krallıklarını kurabilmeleri
için gereksinmesi olduğu anlaşıldı.Ancak onlar
Romanın yıllarca süren deneyimlerine dayanan
yönetim gücünü korumaya özen gösterdiler.
Papa ile imparator arasındaki iş birligi Kutsal
Roma Germen imparatorluğunun temelini
hazırladı.Bu arada Slavlar Adriyatik den kuzey
denizine kadar Germen yerleşim alanlarına
yaklaşıyordu. Bohemya da ilk Slav krallığı
kuruldu..Bu durum Germenler ve Franklar için
önemli bir tehlike uyarısı idi. İSLAM 7.yy da
dünya gücü oluşturdu.Henüz Avrupa için
tehlikeli bir durumda değildi.Onların öncelikli
hedefi Bizans imparatorluğu idi. Doğu Romanın
zayıflamasına neden olacağı için Roma yı
memnun bile ediyordu.Fransa nın batı tarafında
bulunan Germenlerin orada yerleşmiş Roma
halkı tarafından emilerek eritilmesi sonucu
dilde Romalılaşma dikkati çekiyordu. 719
yılında İslam yayılması Pirene eteklerinde
durduruldu.Batı Gotlar aynı doğu Gotları ve
Vandallar gibi dağıldı.
720 yılında Sarazenler Narbonne istila etti
Galya şehirlerini yağmalanıyor, Bordo şehri
yanıyordu. 732 yılında Araplar kuzey Afrika ve
İspanyayı işgal ettiler Pireneleri aşarak Fransız
hükümdarı Karl Martell orduları ile karşılaştılar
ve mağlup oldular. Pirene dağları Hırıstiyanlar
ile İslam arasında hudut olarak belirlendi .
CHLODWİG in ölümü ile dört oğlu kraliyeti
bölüşerek yönetmeyi denediler.Babalarının
prensipleri doğrultusunda krallığın daha da
gelişmesine çalıştılar.6.yy başlangıcına kadar
Thüringer ve Burgund işgal edildi.Bavyera
bağımsızlığını kazandı.Batı Gotlar güney
Fransa daki yerleşim yerlerini
kaybettiler.Atlantik ten Bohemya ya kadar bu
devasa bölgeye yayılmış Merowinger Frank
krallığı tekrarlayan bölünmelerle sonunda 3
krallık haline dönüştü.Bunlar bağımsız krallıklar
olarak birbirleri ile savaştı.Doğu merkezi Reims
olarak Metz şehri ile batı Paris merkezli
Soissons ile Burgund bölgesi, Loire ve Rhöne
bölgesi Orleans baş şehri ile kendini
gösteriyordu. Özellikle krallıklar arasında
güney ve güney batı arazileri üzerinde
anlaşmazlık vardı.Sürtüşme doğu ile batı
krallıklar arasında oluyordu.Soyluların ve
yöneticilerin de zorlamaları ile Merowinger
krallığı bir gölge haline geldi.Bu arada yüksek
meclis,ve devlet memurları’’HAUSMEİER’’’’Evin
büyüğü’’adlı krumu harekete geçirdi .Normalde
krallığın mal ve varlıklarından sorumlu bu
kurum, politikayı yönlendirmeyi de üstlendi.687
yılında Hausmeier von Austrien Pippin II
rakipleri arasında öne çıktı. Aile olarak
Karolinger ailesine bağlıydı.Merowinger Kralı
olan Childerich zayıf yöneticiliği ve politikası
nedeni ile gölge kral durumunda bulunuyordu.
731 yılı, Pippin II, oğlu Karl Martells i Arap
işgaline karşı savaşması için gönderdi .O
Araplara karşı 732 yılında Tours ve Poiters de
zafer kazanarak istilayı durdurdu. Pireneler
hudut olarak bırakıldı. Bunun üzerine Papa
Zacharias Pippin II nin krallığını
onayladı.Childerich III manastıra gönderildi ve
751 yılında Pippin II Frank soyluları tarafından
kral seçildi.Pippin II ölmeden önce krallığı iki
oğlu KARL ve KARLMANN arasında
bölüştürdü. Kardeşlerin zamanla arası açıldıysa
da Karlmannın ölümü ile kardeş kavgası son
buldu
2)BÜYÜK KARL
.KARL 29 yaşında kardeşinin krallığına sahip
oldu.Langobarden krallığına savaş açarak
kazandı.Hem Frank krallığının hem de
Langobarden krallığının hükümdarı
oldu.Bavyera bağımsız derebeylikken Frank
krallığına bağlandı.
768 yılında Büyük Karl tahta çıkışından sonra,
ilk seferini 772 yılında Sakson lara karşı yaptı.
Kafir olarak kabul ettiği Sakson halkına ölüm
veya yaşamdan birisini seçmelerini bildirerek
onların kutsal yerlerini darmadağın etti.774
yılında İtalya ya dönerek Langobardenleri
kendine tabi kıldı.ve zaferle Romaya
girdi.Müslüman Emirat kendisinden yardım
istemesi üzerine Alplerde olduğu gibi Pireneleri
de aştı.Ayrıldığı yerlerde İsyanların
tekrarlaması üzerine, eve geri dönmeyerek
tekrar savaşa girişti.Frankları asırlarca orada
tutabilmek için 23 yıl Saksonlar la savaştı. ilk
sakson büyük ilderi WiDUKİND e kendine iteati
kabul ettirdi.Sonra karanlıktan kurtulabilmek
için Hırıstiyanlık ile ölüm arasında seçim
yapmalarını Önerdi .Frank hükümdarları
Saksonlar ın hayat düzenini öylesine bozdular
ki artık isyan edecek hiç bir şahsiyet öne
çıkamıyordu. Hatta Sakson bir kahramanın
hatırlanmasını önlemek için Mezarlıklari bile
yok ettiler. Muhalifler birer birer sessizce
ortadan kaldırıldı.Gözyaşı ve kanın bulaştığı
sürece Hırıstıyanlık inancı Sakson halkı için
etkili olamadı.Karlın saksonya seferleri SLAV
halkını da etkiledi ve slav bölgelerinin fethi ve
zorlanması başladı.Bavyera nın
hırıstiyanlaşması Frankların etkisi olmadan
çoktan başlamıştı. BÜYÜK kARL doğuştan
balkan halkları yanında, yarı Slav yarı moğol
AVARLAR ilede çarpıştı.
3-A V A R L A R;
Aslında orta Asya da yaşayan ve imparayorluk
kuran Juan Juan lar kendilerine Avarlar adını
takmışlardı .Bunların daha sonra Avrupa da
görülen ve Moğol dili konuşan Avarlarla ilişkisi
bulunmamaktadır.Avarların orjini ,çinlilere göre
Afkanistan olup kuzeydeki Wei kırallığına
yenilerek 463 yılında Karadeniz kıyılarına göç
ettikleri, kimilerine göre ise dağılan Hunların
orada kalan soyları olduğu söyleniyor. 555
yılında Göktürklerin baskısı sonucu batıya göç
etmişler, Bizans ile Federasyon kurmuşlardır.
Onlara ait Çok az dil materyali bulunduğundan
etnik dil gurubunu tayinde zorluk
çekilmektedir.. Çinlilere göre Proto-Mogol veya
proto Türk veya Mogol dili olabildiği gibi
Indogermen veya Fin- Macar dilide olabilir.
Moğol dili konuştuklarını iddia eden tarihçiler
yanında Türk olduklarını ve Türkçe
konuştuklarını iddia eden Türkologlar
bulunmaktadır(Gambocz,Nemeth, ve
Morovcsik).560 yılında proto Bulgarları yenerek
Göktürkler önünde göç etmişler daha sonra
Türklerle birlikte Langobarden i 567 Gepiden
kırallığını ellerine geçirmiş 6.asrın ortasında
Pannonıen üzerinde hakimiyet kurmuş Karpat
bölgesine yerleşmiştir.Macaristan ovasında
bulunan Hun kalıntıları ve Slavlarla karışarak 8.
asırda etki alanlarını Baltık denizinden Volga ya
kadar genişletmişler, Baian han yönetiminde
güçlü bir krallık oluşturmuşlardır. Bizans ve
Frankları vergiye tabi tutmuşlardır.. Bizans
imparatoru Maurikios 602 yılında düşürülünce
Bizans da anarşi ve kaos
oluşmuştur.Langobardenlere 610 Franklara 611
yılında başarı kazanmış Slavlarla birlikte
defalarca Selanik i işgal etmişler ve 626 yılında
Kostantinople şehrini Perslerle birlikte
başarısız bir kuşatmaya tabi tutmuşlardır.8.yy
sonunda bütün Pannonıen yönetimlerine
girmiş, aynı zamanda Hırvatistan, Slovenya
Karantanien işgal edilmiştir. 791-803 yıllarında
Frank kıralı Büyük Karl onları yenerek
dağılmalarına neden oldu sonunda Hırvat ve
güney slav halkları ile karışarak kayboldular.
4-SLAVLAR
,Slav dili konuşan doğu, orta ve doğu Avrupa
da yaşayan halk guruplarıdır. 5. yy doğru orta
Tuna bölgesine yerleşmişler 6. yy da Bohemya
ya doğru yayılmışlardır. Langobardenler in göç
etmelerinin ardından Pannonien,Noricum ve
Karniene daha sonra yukarı Avusturya ve aşağı
Avusturya bölgelerine yerleşmişlerdir. Güneye
doğru Tirollere kadar yayılmışlardır. 6.ve 7 yy
da genişlemeleri Elbe ve Saale kadar yayılmış
doğu bölgesinde Polanya ve prusya genişleme
alanları içersine girmiştir. 623 yılında Avarların
Pannonıen bölgesini istilalarına reaksiyon
olarak Soma kırallığı ve Güney Mark bölgelerini
oluşturmuşlar, 833 yılında büyük Maehren
kırallığı kurulmuş 10 asırda Macar istilası ile
krallık parçalanmıştır
5-MARCH bölgeleri ve Büyük Karl;
KARL Frank hükümranlığının güney hattında,
askeri hududu kutsal Roma krallığının hududu
olarak düzenledi.Kısmen Slav ve kısmen AVAR
olan halkların , ( halkların) göçu süresinde
bunların arasına saçılarak yerleşmesiyle içinde
Germenlerlerin de bulunduğu bir MARK hudut
ortaya çıktı.Bu Markların sonradan büyük
Almanya yı oluşturduğu söylenebilir.(Habsburg
ve PRUSYA nın doğuşu)Büyük Karl Alman
halkların yerleşimi ile MARK ların direnme
gücünü artıran bir politika üretti. Franklar
Langobardenler den ihtılallerle yıpranmış,
ordularının cesareti kırılmış ve yokedilmiş
yerleşim yeri devraldılar.Papa 800 senesi Noel
akşamı sürpriz bir şekilde Avrupa nın en
kuvvetli ordusuna sahip olan KARL’IN başına
imparatorluk tacı koyduğu anda neredeyse
buna isteksiz bulunuyordu.Uzun zamandır
frankların ve Langobardenler in kıralı idi onu bir
mücevher gibi koruyordu.Yeni Ünvanı ROMA
İMPARATORU oldu.
Alman tarihinde’kendi kiliseleri’ oluşturma
Alman Krallıkları için büyük önem taşır.Orta
çağda Hırıstiyanlık bir inanç oluşunun ötesinde
büyük bir politık güçtür.Hırıstiyan ülkeler
manevi ve dünyevi bir birlik
oluşturmaktadır.Ekseriye bir halk
gibidirler.Kutsal Roma krallığı Alman halkı
olmadan bir mana ifade edemez. O yalnız
onların gücü ve gerçeği ile mevcut
olabilir.Ancak Alman milleti çok iyi bilmektedir
ki Kutsal roma krallığı olmadan Alman milleti
olamazdı.Büyük Karl 73 yaşında 28.o1.814
tarihinde Achen de öldü.Mezar taşında büyük
ve gerçekte inançlı bir imparator olarak FRANK
kırallığını şerefli bir şekilde yücelttiği yazıldı.
6).FRANK İMPARATORLUĞUNUN BÖLÜNMESİ
ALMANYA , FRANSA ve İSVİÇRE nin DOĞUŞU
Büyük hükümdarın ölümü ile birbirin den farklı
hayat ve dünya görüşleri açıklık kazandı. Çok
taraflı bölünme yaşandı.Önce Romalılar ve
Germenler sonra Fransa ve Almanya ayrıldı ve
bir daha asla tekrar eski haline dönmek
mümkün olamadı.Parçalanma zincirleme olarak
devam etti Yeni bölünmeler yeni guruplaşmalar
ve tekrar birleşmeler. Ekseriya ikiye
bölünmeden bahsedilir..VERDUN(843)
MERSEN(840)ancak iki parçalanma adı altında
birçok parçalanmalar sözkonusudur..Bölünme
asla kraliyet birliğinin tamamen çözülmesi
manasına gelmedi.Birleşme ise asla tam birlk
oluşturmadı.Kraliyetin birbirinden ayrılmasının
nedeni yalnız mirasçıların insani zaafları
sonucu oluşmadı Eski parçalar bölünmeler
partileşmeler şimdi görülür hale
geliyordu.Zamanın hükümdarlık araçları böyle
kocaman bir krallığı bir arada tutmakta
yetersizdi.Karolin krallığı sağnak şeklinde yeni
halklar oluşturdu. Dil farklılıkları ortaya
çıktı.813 yılında Büyük Karl 72 yaşında
öldüğünde imparatorluğun tek varisi olan oğlu
LUDWİG, sofu adı ile tanınırsa da aslında sofu
değildi.LUDWİG,hükümdar oldu.(814-855)
Lükse meraklıydı .Krallık ile Kilise birliğini
oluşturmayı görev edindi.816 yılında Papa
Stephan IV tarafından 2.defa Taç giydirildi.Bu
Papalık için politik bir başarı idi.Saraya davet
edilen Kilise adamları arasında Benedikt von
Aniane Güney Fransa dan gelmekte ve ve
ruhaniler arasında doğruluğu temsil
etmekteydi.Onun desteği ile imparator kesin
Manastır hayatında, dünya ruhanileri arasında
düzenlemeler şeklinde Reformlar yaptı.
İmparator ve Klerus, Ludwig in ölümünden
sonra da kraliyet birliğini sağlamlaştırmak
istiyorlardı.Frank krallığında Hiristiyan birliğini
gerçekleştirmeyi denediler.’’Bir Allah,bir kilise
ve bir Kırallık’’.817 yılında çalışmalar sonuç
verdi kraliyet anayasasını kraliyet meclisinde
kabul edildi.
İmparator Ludwig in ilk eşinden Lothar,Pippin
ve Ludwig adlı oğulları vardı.Yeni kraliyet
anayasasına göre; 1) Büyük oğlu LOTHAR
beraber imparator olarak taç giydi.2)Pippin ve
Ludwig kral ünvanı alıyorlardı 3).Pippin
Aquitanien(Güney batı Fransa)4)Ludwig ise
Bavyera kralı olmuşlardı5).Yeni düzenlemeye
göre kilise ve krallık soyluları birliği temsil
ediyordu.Başlangıçta Büyük Karl ın yeğeni
BERNHARD dışında buna karşı duruş
görülmedi.Bernhard bir kısım soylularla birlikte
baş kaldırdı.Zira onun İtalyan hakları bu
durumda zarara uğrayacaktı.İsyancılar için
önce idam cezası verildi sonra kör edilerek
cezanlandırıldı buna dayanamıyan Bernhard
öldü.Bu durum toplumda büyük bir reaksiyon
doğurdu,Ludwig kraliyet meclisinde suçu
üzerine aldı ve pişmanlık duyduğunu itiraf
etti.818 yılında Ludwig in ilk eşi öldü. 42
yaşındaki imparator 2.defa evlenmek istedi.
Soylu aileden Judith ile evlendi. Çok akılılı ve
hırslı bir kadın olan Judith imparatoru etkiledi.
823 yılında onların bir oğlu dunyaya geldi.Hırslı
kadın çocuğuna büyük bir miras sağlamak
arzusunda idi.6) 817 kraliyet anayasası karşı
olmasına rağmen Ludwig Judith den doğan
oğlu(Kel Karl)ı Orms daki kraliyet meclisinde
çekirdek bölgedeki Lothara ait Swaben,Elsass
ve Burgund bölgelerini içeren kendi
hükümranlık alanına kaydettirdi.7) Lothar
itirazını gizlemedi ve Judithin Politikasına ve
yeni bölünmeye karşı duran etrafındakilerle
birlikte İtalyaya sürüldü7).830 yılında Ludwig e
başkaldıranlar Judithi , manastıra göndererek,
İmparator(Sofu) Ludwigi tutuklattı.8)833 yılında
Sofu Ludwig ve isyancı çocukları, ordularının
başında KOLMAR yakınlarında karşılaşarak
savaştılar. Kardeşler Ludwig taraftarlarını
kendilerine katarak savaşı kazandılar. Judith
İtalyaya sürüldü Ludwig Reims klisesinin karşı
durmasına rağmen azledildi.Bu kardeş arasında
iç harbi andıran savaşlar başladı.841 yılında
kanlı Fonteray savaşları sonrası durum kel Karl
yönünde değişti.Ludwig in ölümü ile sorun
çözüldü.
Kıraliyet Ludwigin çocukları tarafından
parçalandı .Büyük oğlu LOTHAR(843-855)
imparatorluk ünvanı aldı.Verdun anlaşması
ile.Frank krallığı 3 parçaya bölünmesine razı
oldu..
7-ORTA KIRALLIK LOTHARİNGEN(Fransa ve
Almanyanın doğuşu)
1olarak bir birlik oluşturamadı.italyaya uzanan
bir çizgide Rhöne den Ren kavşağına kadar
yayıldı Bu bağlantısı olmıyan yapı en yüksek
manevi gücü ve kuvveti alarak kendini
gösterdi.Bu yapıdan daha sonraları Hollanda
Burgund ve İsviçre vücut buldu.Bu kuşaktan
İtalya da korku duyuldu ve manevi ve kültürel
gelişmişliği ile kendini gösterdi.2)Batı KEL
KARL tarafından alındı, 3)Doğuda ALMAN
LUDWİG hüküm sürüyordu Bavyera onun
sayesinde Ludwig Almanyası olarak gelişti.Kel
Karlın kırallığından Fransa doğdu.Ludwig ile
Almanya ve Alman tarihi başladı.Ona kadar
Germen akınları ve Roma kırallığı dışında
Almanya olmak için başarılı bir deneme
olmamıştı.imparatorluk kurmak istiyordu
4).Roma krallığı parçalanınca kutsallık
semsiyesin de Roma kırallığı PAPA ya
kaldı.Kilise ruhani görevi yanında dünya ile
birlik oluşturdu5)Fakat imparatorluk gücü
olmadan bütün çözülmüş parçalanmış güçleri
bir arada tutmak olanaksızdı.Orta kırallıgın
hükümdarı LOTHAR meşru eşinden ayrılıp
çocuklarının annesi olan eşini kıraliçe yapmak
istiyordu.Ayrılma prosesi onu zorladı. Bütün
Avrupa ilgilendi.6)LOTHARın oğullarının ölümü
ile Orta kırallığı KELKARL ve ALMAN LUDWİG
arasında paylaştırdı Kel Karl
880 yılında batı Frank kırallığı bütün doğu
hududunu genişleterek METZ de kendini
LOTHARİNGEN kralı ilan etti.
LUDWİG 870 yılında ölünce doğu Frank kırallığı
onun 3 oğlu arasında Karlmann,Genç LUDWİG
ve şişman Karl arasında bölündü ortaçağ
boyunca hemen hemen hiç değişmedi DOĞU
FRANK KIRALI ŞİŞMAN KARL ın ölümünden
sonra Doğu ve batı kıralıkları kısa bir zaman
için birleşti,Doğudaki güçsüz yönetim yeğeni
Arnulf tarafından karlmanın oğluna yöneldi.
Arnulf oğlu çocuk Ludwig ile son doğu Frank
Karolin öldü.
Karollingen imparatorluğunun kendi bölünmüş
krallıkları arası savaşlarda çeşitli küçük
devletlerin soyluları-Derebeyler-5.kol gibi işlev
gördüler Batı kırallığının soyluları doğu kıralını
davet ederken batı kırallığı soyluları doğu
kıralını yardıma çağırdılar Genelliklke yardıma
çağrılan dış kıral tekrar ihanete uğradı.Asiller
sağlam tabaka olarak gelişti sahip oldukları ve
mirasla genişlettikleri arazileri bağımsız olarak
yönettiler.Asil aileler çocuklarına bazı
bişhofluk(Kilise soylusu) makamlarını
garantiledi Bu suretle Bişhoflulk, graflık(Arazi
soylusu-Derebeyi) kadar önem kazandı. .Bu
arada Bavyera, ülkesine karsı kolonileşerek
direndi, Avusturya doğdu.Orada slavlar
yerleşmişti, Almanlar onların arasına
yerleştiler. Yukarı ve aşağı slavlar arasına bir
kama gibi yerleştiler.Alman kültürü baskın
olarak BÖHMENleri etkiledi 9.yy da sayısız
Böhmen slav regensburga yerleşti.Slav
derebeyler hemen heryerde misyoner olarak
hizmet verdiler.Çünki kilise gelişmiş yönetim
sunuyordu.Leitha Macarlarla Avusturya
arasında hudut nehri oldu.Gratz kıralı ile
Avusturya arasındaki harp sonrası ülke
bölüşüldü.:
8)İKİNCİ HALK ĞÖÇÜ;
. Bu asırda ikinci Germen deniz aşırı halk göçü
oluştu VİKİNGLER hareketi daha sonra
NORMANLAR adı aldı.
9-VİKİNGLER;Danimarka dan İsveç in
güneyinden,ve Norveç ten göç ederek deniz
gücü oluşturdular.Korsanlık yaparak bütün
Avrupa sahillerinde tehlike yarattılar.Rusya
ve Kostantinopel surlarına kadar eriştiler.
İslanda,Grönlandı keşfettiler ve kuzey
Amerika da, Avrupa nın geniş alanlarında
güçlü devletler kurdular.(Sicilya ve
Normandiya, ingiltere)Önceleri kiliselere
manastırlara ve hemşirelere saldırdılar
yağmaladılar sonra kendiliklerinden
Hıristiyanlığı seçtiler.’’
Fransızlar ile Almanlar arasındaki hudut yıllarca
değişmeden kaldı.Doğu Frank krallığının
bölünmesi 9.yy sonlarında sona erdi.
Çünki,Krallığın bölünmezliği Anayasa ya
kondu. Krallık devlet , ülke soylularının ve
hanedanın prensipleri ile kazançlı çıktı
.
MACARLAR,asrın sonunda, fırtına gibi
Almanya ya hücum etti. Kimse buna karşı
koyamadı O zamanki krallığın sıkı bir
organizasyonu yoktu. Hudutlar tam olarak
belırgin değildi.Burçlar ve zincirlerle belirtilen
hudut, hızlı hareket eden MACAR suvarileri
tarafından kolayca aşıldı.Macarlar suvarileri ve
hızlılıkları sayesinde etkili oluyorlar gittikleri
Ya ! Atatürk olmasaydı? ve İstiklal harbi gerçekleşmeseydi ?.
(Bu soruyu yazıma başlık yapmamın nedeni Sivas kongresi öncesi ve kongre süresince tartışılan
Amerikan Mandası isteklerinin Vatansever İnsanların zihinlerinde ne derece yer edindiğini
belirterek.Bugün ülkemizin durumu ile karşılaştırabilmemiz için kaleme alınmıştır.Yazıda yer alan
belgeler,Atatürk ün’’ Büyük NUTUK’’ un dan, İngiliz İstiklal savaşı belgelerinden ve İnternette bu konu
ile ilgili ve kıtaplar da bulabildiğim belge karekterindeki yazılardan hazırlanmıştır.)
‘’Biz Amerikan mandasını kabul etseydik veya İstiklal harbini yapmayarak, Sevr anlaşması uygulanmış
olsaydı ne olurdu?.Acaba yıllarca İngiliz idaresinde yaşadıktan sonra bağımsızlığını kazanarak kalkınan
Hindistan gibi olabilirmiydik?
Mondros mütarekesinin 30 Ekim.1918 tarihinde imzalanmasından sonra gelişen olaylara geçmeden,
Mondros mütarekesinde imzalanan anlaşmayı bir daha gözden geçirmek faydalı olacaktır..Alınan
kararlar özetle aşağıda gösterildiği gibi idi.’’ Çanakkale ve İstanbul boğazları açılacak, ve müttefiklere
teslim edilecek,Sınırların korunması ve iç güvenliğin sağlanması dışında,tüm askeri birlikler terhis
edilecek,Bütün liman ve tersaneler,Toros tunelleri,demir yollar,Telgraf istasyonları itilaf devletlerine
teslim edilecek,Savaş gemileri,ağır silahlar,ve cephaneler itilaf devletleri denetimine bırakılacak,İtilaf
devletlerinin ve Ermenilerin esirleri serbest bırakılacak ancak Osmanlı devleti esirlerinden lüzum
görülenlerin esareti devam edecek.Doğu illeri ve güvenlik gerekçesi ile bütün iller itilaf devletlerinin
gerekli gördüğü durumlarda işgal edilebilecek.’’
13 Kasım 1918 de itilaf devletlerinin donanmaları İstanbul a gelerek Dolmabahçe önlerinde
demirlediler .Fransızlar İskenderun,Dörtyol çevresi,Antep,Maraş,Urfa,Adana, İtalyanlar Antalya ve
çevresini işgal ettiler.YUNANLILAR itilaf devletlerinin donanmaları desteğinde 15.Mayıs 1010 da
İZMİR i işgal ettiler.Büyük katliamlar ve Rum halkı destekli, tahrik Edici olaylar yaşandı.Bu durum Türk
halkını galeyana getirerek silahlı direnişlere yöneltti. RUM AZINLIK Batı Anadolu ve Trakya yı
Yunanistan a katmak için MAVRİ-MİRA cemiyetini,Pontoslu Rumlar devlet kurmak için,bazı Rumlarda
Bizansı yeniden canlandırmak için dernekler kurdular.Ermeniler ise TAŞNAK ve HINCAK dernekleri ile
doğu Anadolu da Kurulacak Ermeni devleti için çalışmalara başladılar.
Osmanlı devleti ve hükümetleri için önemli olan vatanın parçalanmaktan kurtulmasından çok,
Osmanlı hanedanını ve Halifeliğin devamıydı.Bu bakımdan sessizliklerini korudular.Bu meyanda büyük
devletlerin himayesine sığınabilmek için çalışmalar yapmak üzere İNGİLİZ Muhipler(Sevenler)
derneği,WİLSON İLKELERİ cemiyeti ,KÜRT teali cemiyeti,TEALİ İSLAM cemiyetleri kurularak faaliyete
geçtile3r.
,Atatürk,Yıldırım orduları baş kumandanı olarak, mütarekeden hemen sonra komuta ettiği grup
kaldırıldığı için ülkenin içinde bulunduğu durumu gözden geçirmek ve çözüm üretmek için İstanbula
hareket eder. Önce daha önce telgraflaşmaları sonucu istifa etmeyi düşünen Sadrazam İzzet paşayı
mecliste ziyaret eder. İzzet Paşanın istifa etmesini ,ve Sadrazamlığa Tevfik paşanın gelmesini
önlemek için yapacağı kulis faaliyetlerine yönelir. Önceden İzzet paşa ile telgraf yolu ile
görüşmelerinin İngilizler tarafından öğrenilmemesi büyük bir şanstır.O, İzzet paşa kabinesinde harbiye
nazırlığına atanması için çaba gösteriyor ve İzzet paşanın görevine devam etmesi için elinden geleni
yapar.Ancak Tevfik paşanın güven oyu almasını önleyemez ,Tevfik paşa güven oyu alır almaz ilk iş
yerlerde kan ceset ve dumanları tüten harabeler
bırakıyorlardı.Kadınları kaçırıyor ve,tecavüz
ediyorlardı. .Caddeler Macarların çocukları ile
dolup taşıyordu. Yüz yılın sonuna doğru Slav
baskısı nedeniyle,Theis düzlüklerini işgal
ettiler. Erkekleri öldürerek şehirleri
yağmalayarak kadınlara tecavüz ederek bütün
Avrupa da terör estirdiler. Sene sonunda İtalya
ya girdiler .Padus u zorladılar.905 yılında
Maehren kırallığı üzerinde gürledilerse de şehir
her defasında kapanarak kendini korudu.906
yılında Saksonya bölgesini talan ettiler ve
soydular.. Bir Bavyera ordusu hemen hemen
yokedildi. Würzburg Bişhofunu Thüringen
yolunda ellerine geçirdiler. Schwab ülkesi
yenildi. sonunda Macarlar atları ile birlikte
Koblenz yakınında Ren nehrinde
boğuldular.Onlar asla hükümet edemediler
eşkiyalık kadın kaçırma şeklinde Almanya ve
italyada terör estirdiler
10-M A C A R L A R;
M.Ö 6. ve 4 bin yılı Ural dağları bölgesine göç
etmiş Asyalı süvari halk olup daha sonra tedrici
olarak güney Ukranya steplerine akarsular
civarlarına geçici olarak yerleşmişlerdir.Doğu
Frank ve Maehren kırallığına düzenledikleri
yağma saldırıları sonucu Atlarını ve sığırlarını
besliyebilme olanağı sağlayabilmişler, sonuçta
Karpatlar bölgesine ve Theis nehri bölgesine
gelerek geçici olarak yerleşmişlerdir..Orada
Slav halkı ile karşılaşmış Avrupa nın her
tarafına özellikle doğu Frank kırallığı,italya
İspanyaya baskınlar düzenlemişlerdir. 955
yılında Lechfeld meydan savaşında Kıral OTTO
komutasındaki Frank ve bohemya ordularına
yenilerek Avusturya ya geri döndüler, ve
Macaristan ovasına yerleşerek göçebelikten
çiftçi toplumuna dönüştüler. 10 yy da Ge’za ve
Stephan I yönetiminde Hiristiyanlığı seçtiler.
Dilleri Asya orjinli doğu Ural ailesine mensup
olup, Alman-Avusturya entegasyonu sonucu
dillerinde önemli değişmeler oluşmuştur.
6)KAROLİN KIRALLIĞI yıkılmasından sonra dış
düşmanlara karşı savunmada kilise dışında en
etkili kuruluşlar derebeylikler oldu.Derebeyler
911 yılında Frank Herzog Konrad III ü Konrad I
(911-919)olarak kıral seçti o karolej kırallığının
ananelerini devam ettirmek istiyordu Başarısız
oldu.. Konrad I yerine 919 da Saksen herzogu
Heinrich I seçildi.
11-IV.BÖLÜMÜN DEĞERLENDİRİLMESİ;
MAİN Bölgesinde yukarı REN havzası ve Ren
nehrinin denize döküldüğü bölgede yerleşen
FRANKLAR,Galyaya yerleşerek o bölgeden
Romalıları uzaklaştırdı.CLODWİG derebeyleri
kontroluna alarak ilk Frank krallığını
kurdu.Romalıları ile olan ilşkilerinde dikkatli
davranarak yerli halkla ilişkilerini en alt
seviyede tutmuşlardır.Zira Keltlerde olduğu gibi
az olan sayılarının geniş Roma nufusu içinde
kaybolmasından korkmuşlardır.Bu nedenle
Romalılar ile germenler arasında evlilik olayları
hemen hemen hiç görülmemiştir.Diğer taraftan
Romalılar da Arien olan germenleri sapık
dinsizler olarak görmeleride rol
oynamıştı.Clodwig Frank boylarını yerli halk
olarak birleştirdi.Franklar kendilerini
Romalılardan daha kuvvetli hissediyorlar
onlardan korkmuyordu. Kotkusuzca Latin dilini
devlet dili olarak kabul ettiler Arien dini yerine
Katolikliği seçtiler. 496 yılında yerleşme
komşuları olan Alamanların isyanını katliam
şeklinde bastırdılar. Bu suretle Alplerden
kuzey denizine kadar alanda hükümran
oldular.Arien dini germenlerin parçalanma
neden idi.Kilisenin manevi gücü Roma yı
yaşatıyordu. Bu güce Germanlar hem Alman
kalıp hem de krallıklarınıu kurabilmeleri için
gereksinmeleri olguğunu hissettiler.Ancak
onlar yıllar süren Roma deneyimleri sonu
kazanılar Yönetme gücünden yararlanmaya
özen gösterdiler.Bu arada Slavlar adriyatikten
kuzey denizine kadar Germen yerleşim
alanlarınoı tehdit etmeye
başlamıştı.Bohemyada bir SLAV krallığı
kuruldu.İSLAM henüz orta Avrupa için tehlike
arzetmemekle beraber bir tehdit olarak kendini
hissettiriyordu.Dilde Romalılaşma dikkati
çekiyordu. Clodwig ölünce onun 4 oğlu kraliyeti
bölerek yönetmeyi denediler .Ancak yeniden
otoriteyi sağlamak mümkün
olamadı.Atlantikten Bohemyaya kadar yayılmış
MEROWİNGER krallığı tekrar tekrar
bölünmelerle 3 Krallık haline dönüştü.Sürtüşme
doğu ile batı krallıkları arasında dikkat
çekiyordu.Derebeyler zayıflayan devlet oteritesi
karşısında merkezi hükümetlerden ayrılarak
kendi yönetimlerini kurdular.Krallığı güç
kaybını gören Soylular meclisi ve devlet
memurları’’HAUSMEİER’’’’EVİN BÜYÜĞÜ adlı
kurumu harekete geçirme gereği duydular.Mali
işleri yürütmekle görevli bu kurum politikanın
yönetiminde üstlende.Hausmeier von Austrien
PİPPİN II öne çıktı. 687 yılında.O Karolinger
ailesi mensubu idi.731 yılında Pippin in oğlu
Karl Martelle Arap işgaline karşı savaşma
görevi verildi Araplar preneleri aşmış Galya
içlerine gelmiştı. Meydan savaşını kazanan Karl
Arap işgalini durdurduğu gibi Preneler huduy
barışı da sağladı.Bu durumda PAPA PİPPİN II
nin krallığını onayladı.Eski kral manastıra
gönderildi.751 yılındaki seçimde soylular
Pippin II yi kral seçti.PİPPİN in ölümü ile
Oğulları KARL vE KARLMANN yönetimi
bölüşerek üstlendilersede,anlaşmazlıklar
Karlmannın ölümü ile çözüldü ve KARL 29
yaşında KRAL oldu.Oteriter bir Kral olan ve
BÜYÜK KARL adını alacak olan KARL. Krallığın
doğu hudutlarını sağlamlaştırma çalışmalarına
başladı..772 yılındaKafir olarak gördüğü
saksonlara karşı savaş açtı. Onların ulusal ve
dini bütün inançlarına karşı çıkarak Katolik
inancı veya ölümü seçmelerini önerdi.774
yılında İtalyada Langobardenleri kendine tabi
kıldı.Slavları da aynı tarzda zorladı. Yarı Slav
yarı Mogol Avarla rla Güney hududunu
sağlamlaştırdıktan sonra kısmen Slav,kısmen
Awar olarak güney doğu hududunu oluşturan
Asyalı topluluklar arasına Germenleri
yerleştirerek MARK hududunu oluşturdu.Bu
Mark bölgeleri daha sonra Prusya ve
Avusturyanın nüvelerini oluşturdu.Büyük Karl
ın önemli başarısı güney batıda Lombardların
hırıstiyan kralı Didier e karşı kazandığı zafer
dir.Kral,papanın italyadaki mülklerini taciz
ettiğinden sorunu Büyük Karla bildirmiş, Karl
onu yenilgiye uğratarak Lombardların
geleneksel demir tacını giymiştirMüslümanlarla
karşılaştığı Galya nın güney cephesinde daha
az başarılı olmıuş,Zaragoza dışında yenilgiye
uğraqyarak Pirenelerin kuzeyine çekilmiş,
Burada girilen bir çatışmada BASKLAR yeğeni
komutasındaki birlikleri katletmiştir.Daha sonra
Karoloınyada bazı bölgeleri vePire neler
kuyzeyindeki Gaskonyayı yeniden ele
geçirmiştir..PAPA III. LEO onu 800 yılında noel
sabahı İmparatorlukla taçlandırdı.Yeni ünvanı
ROMA İMPARATORU olmuştu Bu durum
batının Ortadoks Bizans imparatorluğundan
kazandığı bağımsızlığı güçlendirme yolunda bir
hamledir.Ancak imparatorluğun toprakları sınrlı
olup Avrupanın büyük bir kısmı kontrollereinin
dışında bulunmaktadır.Bununla birlikte Karl
tüm imparatorlukta geçerli kurallar koymuş,Tak
bir YASA oluşturma çabaları ise
sonuçlandırılamamış olmasına rağmen Tek
para birimie geçmeyi başarmıştır..Büyük KARL
ın ölümü ile çok taraflı bölünme yaşandı.Önce
Romalılar,Germenler sonra Fransa ve Almanya
ayrıldı.VERDUN ve MERSEN anlaşmalarında
her ne kadar ikiye bölünmeden bahsedilse de
bölünmeler aslında birçok parçalara ayrılma
şeklinde görülmektedir.Eski parçalar
bölünmeler,partileşmeler görülür hale
geldi.Karolin krallığı yeni halklar oluşturdu.Dil
farklılıkları kendini gösterdi.Karl ın mirasçısı
olan LUDWİG(Sofu lakablı)İsyan eden
yöneticisi BENCARD önce ölüme mahkum etti
sonra kör edilmesi ile yetindi. O Bu duruma
dayanamayarak öldü.Ludwig in ölümü üzerine
kraliyet çocukları arasında pay edildi.Büyük
oğlu LOTHAR imparator olarak Orta krallığı
kralı oldu.Bu yapıdan daha sonra
Hollanda,İsviçre ve Burgund vucut buldu. Batı
Krallık Kel KARL,Doğu Krallık ise Alman
Ludwig hükümranlığında kaldı. Roma krallığı
parçalanınca kutsal Roma krallığı PAPA ya
kaldı.Kilise ruhani görevi yanında dünya ile
birlik oluşturdu.İmparatorluk bağı olmadan bu
parçaları bir arada tutmak olanaksızdı. Lotharın
çocuklarının ölümü ile Orta krallık batı ve doğu
krallıklar arasında bölüşüldü.Ludwig ölünce
doğu Frank krallığı Ludwigin 3
oğlu,Karlman,çocuk Ludwig ve Şişman Karl
arasında bölündü.Doğu kralı şişman Karlın
ölümü ile doğu krallığı, batı krallığı ile bir süre
birleştirilerek yönetildi. Doğudaki güçsüz
yönetim, Çocuk Ludwig in ölümü sonunda
Karolin krallığı ile birlikte son
buldu.Derebeylikler Bişhofluklar tekrar kendi
yönetimlerini kurdular.BAYERN ülkesine karşı
kolonileşerek Avusturya doğdu. Almanlar
Slavlar arasına bir kama gibi yerleşmiştiAlman
kültürü Bohmenleride etrkisi altına
alarak,Regensburg slav derebeylerinin
yerleşim alanı oldu onlar misyoner gibi
çalışmaya başladılar.Bulgarlar bile onların
etkisi ile Slavlaştı ve Katolikleşti.Gratz kralı ile
Avusurya arasında harp sonu ülke bölüşüldü.
VİKİNGLER
Danimarkadan,İsveçten,ve Norveçten göç
ederek oluşturdukları deniz gücü ile korsanlık
yaparak Avrupanın bütün sahillerini etkileri
altına aldılarNormanlar adı ile Konstantinopolis
ve Rusya sularına kadar yayıldıkları gibi
SİCİLYA ve Kuzey Fransa ve güney İngilterede
güçlü devletler kurdular.Önceleri kiliseleri
yağmalayan bu halk daha sonra hırıstiyanlığı
da kabul etti..Fransızlar ile Almanlar arasındaki
hudut yıllarca değişmeden kaldı.Doğu Frank
krallığını Anayasasına bölünmezlik kondu.Asrın
sonunda MACARLAR fırtına gibi Almanyaya
hücum etti.Burçlar ve zincirlerle alınan
önlemler etkisiz kalıyordu.Yağmalar,kadın
tecavüzlerinin önü alınamıyordu.MACARLAR,6
ile 4 bin yılları arasında Ural dağları bölgesine
göçettiler ve tedrici olarak Ukranya steplerine
yayıldular.Doğu Frank ve Maehren krallığına
düzenledikleri akınlar sonucu atlarını ve
sığırlarını besleyebilme olanağı sağlayan
KARPATLAR bölgesine yerleştiler. Avrupanın
her tarafına Slavlar,Frank krallıkları İtalyaya
baskınlar düzenlediler.955 yılında Lechfeld
meydan savaşında OTTO I e yenilerek
Avusturyaya geri dönerek MACAR ovasına
yerleşmişler.göçebelikten Çiftçi yerleşik
toplumuna dönüşmüşlerdir.10 yy da Ge’za
veStephan I yönetiminde hırıstiyanlığı
seçmişlerdir. Dilleri Ural-Altay dil gurubuna ait
olmakla beraber Alman-Avusturya
entegrasyonu sonucu oldukça değişim
göstermiştir
KAROLİ KRALLIĞININ yıkılmasından sonra dış
düşmana karsı en etkili kuruluş olan
DEREBEYLİKLER,911 yılında Frank Herzog
KONRAD III ü kral seçerek Karolin krallığı
ananelerinin devamını sağlamak
istiyordu.Seçimler sonucu 919 yılında
SAKSONYALI HERZOG HEİNRİCH I Kral
seçildi..
V.BÖLÜM;
1) KUTSAL ROMA-GERMEN İMPARATORLUĞU
KURULUŞ HAZIRLIKLARI ve YÖNETİMİ
2- HEİNRİCH I
3-OTTO I
4-OTTO II
5-OTTO III
6-HEİNRİCH II
7-KONRAD II
8-HEİNRİCH III
9-HEİNRİCH IV
10-HEİNRİCH V
11)LOTHAR
12)KONRAD III
13)KARL
14)RUPPERT
15) V. BÖLÜMÜN DEĞERLENDİRİLMESİ
1)KUTSAL ROMA İMPARATORLUĞU
Avrupa da Orta çağ ve yeni çağda hüküm
sürmüş olan Kutsal Roma Germen
imparatorluğunun seçimle iş başına gelen
hükümdarlarla yönetiliyordu.2 Şubat 962
yılında Papa XII. Ionnes in elinden taç giymiş
olan Saksonya kralı I. OTTO ilk kutsal Roma
İmparatoru kabul edilmektedir. Ancak
Imparatorluk daha sonra kurulmuştur.
2)HEİNRİCH I
Temel herzoglarla(DEREBEYLERLE)birlikte
tekrar Alman hükümdarlığı kurmayı
denedi.Ancak bişhoflar(KİLİSE SOYLULARI)
olmadan hükümdarlık etmeyi de istemedi. Zira
o zamanlar maneviyat olmadan yönetim
olanaksızdı. Kraliyet kilisesini yapılandırmayı
devam ettirdi.Bakanların durumlarını
sağlamlaştırarak kilise ve soylular üzerinde güç
kazandı. Önceleri kralıyetin baş şehri yoktu.
Gossları devamlı olarak kıralıyet, mahkeme ve
Anayasa başkenti ilan etti.. Heinrich, Almanya
ile Fransa arasındaki Lotharingen hudut
bölgesini geri kazandı Bu hat Burgund ve
Rheinland dan Hollandaya uzanıyordu batı
hududu stabildi ancak doğuda kaos hakimdi.
Halk oradan oraya atılıyordu Danimarkalılara ve
Slavlara karşı gayesi olmayan bir harbe girişti
Herhangi sonuç almadan sonlandırdı..922 de
Macarlarla bir anlaşma yaparak korkunç
baskınlara karşı yüksek miktarda harp
tazminatı ödedi. Bu 9 senelik ateşkes
durumunda süvari hucumlarını engellemek için
Burgunland kıraliyet hududuna zincir
yerleştirdi.15.3.933 Alman orduları Macarlara
karşı başarıyla savaştı Heinich I in Oğlu
2)OTTO I
Alman Derebeyler tarafından bir nevi seçim
sonucunda iktidara geldi ve taç giydi..Bu olay
Kilisenin ve dünya imparatorluğunun
değişimini ,.Otto nun eski kırallığın İhtişam,
güçünün artması için uğraşmakta olduğunu
kanıtladı.Herzoglar onu dürüstçe övdüler.
Dışarda Bişhofların etkisi ile bekliyen halka
dönerek’’ Allahın seçtiği,Kraliyetin beyi
Heinrich in kıral olarak gösterdiği, Otto yu
Derebeyler kral olarak uygun gördüler kabul
edenler ellerini kaldırsın ‘’. halk ittifakla ellerini
kaldırdı. Herzoglar kırala bağlılık yemini
ettiler.Kıral çok merhametliydı. İbadet eder
,dullar ve yetimlerden merhametini
esirgemezdi.Doğruluk yeminini takip eden
yıllarda yemin bozma ,ihanet ,casusluk ve
isyanlar baş göstermeye başladı.Kont ve
soylular kendilerine miras kalan arazileri
genişletmeye servetlerini artırmaya
başladılar.Kilise mensupları prensipte aile ve
servetten mahrum idi. Bu sebepten tam iteatli
idiler.
Otto kilise soylularından toplum için hizmet
talep etti.Eğer bir Bişhof genel hizmetten
çekilirse arazi ve mallarını geri verilmeliydi
.Kilise arazileri kamunun malı idi.Bişhoflar
Papa tarafından tayin ediliyordu.Ancak onların
yerlerini veren kral olduğu için krala sadakatla
bağlı idiler.Kilise arazileri üzerinde kralın onayı
olmadan işe başlanamazdı.Otto kilise
derebeylerine ruhani yerlerini teslim etmeye
768 başladı. Bu uygulama Otonun varislerince
en yüksek seviyeye ulaştı.Kilise derebeyleri
dünyevi beyler oldu. Ordulara ve arazilere
sahip oldular.951 yılında Otto İtalya ya sefer
düzenledi. Kuzey İtalya da şımarık kumandan
BERENGAR hüküm sürüyordu. Yorulmadan
yöneten bir insandı ,Lombardiya Hükümdarını
zehirletip annesini hapse
attırmıştı.OTTO,BERENGAR ı
kovdu.Langobarden kıraliyet tahtına kendi
oturdu.Tacının onayını sağlamak için kanun
çıkararak 5 senedir dul olan Kralın annesi
Adelheid ile evlendi.952 yılında isyanları
bastırmak için tekrar Almanya ya döndü.Bu
durum onun Bişhoflar vasıtasıyla yönetme
kararını kuvvetlendirdi. Zira oğlu ile damadı
isyanlarda haydutlarla birlik olmuştu.Bu arada
dış tehlike de büyümüştü.Danimarka, Slavlar ve
Macarlar Almanya nın iç karışıklıkları
kullanarak en vahşi baskınlarını
arttırmışlardı.955 de Otto Lechfeld de Macarları
yendi. Dünya çapında bir katliama
girişti,Macarlar göçebe olarak yaşamaktan
vazgeçerek, Macaristan ovalarına yerleştiler.
Çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşnaya başladılar..
Aynı zamanda Hırıstiyanlığı kabul ederek
Avrupa camiasına katılmış oldular.Son 12 yılını
Otto İtalya da geçirdi.Güney Almanyanın
güvenliği için Lombardiya yı vurdu.Roma
çevresinde savaştı. Roma ele geçmeden
Lombardiya durdurulamıyordu, daha da
ilerleyerek güney İtalyayı fethetti .Aksi durumda
Roma tehlikeye girebilirdi.O Alman bişhoflarına
kraliyeti yönetebilmek için gereksinme
duyuyordu..
962 yılında papadan İmparatorluk tacını alarak
İlk KUTSAL ROMA GERMEM
İMPARATORLUĞUNU kurulmuş oldu.
.Avrupada bir İnanç bir papa ve bir İmparator
önemlidir.Hükümdar Almanya için her şeyden
vazgeçemezdi. İtalya Almanya yı dünyaya
bağlıyan göbek bağı durumunda
idi...Denizlerde korsanların krallığı hüküm
sürüyordu.Avrupa denizleri limanları dünya
ticaret trafiğine kapalı idi kıyılarda yangınlar
yağmalar halkı bezdiriyordu.Yalnız Venedik ve
Kostantinopol dünya deniz trafiğinin parlayan
yıldızları idi.Almanlar Alpleri hudut setti
yaparak dünya kültüründen kendilerini
soyutlamıştı.Otto Karolin krallığının adetlerin
bilerek devam ettirdi .O Avrupa nın kalbinde
düzenli güç olan Hıristiyanlığın beyi , Schwab
ve Zaehringe kilisenin koruyucusu olmak
istiyordu. Kilise olmadan kıraliyet
yaşayamazdı.Dil birliği henüz oluşmamıştı
birkaç Alman boyu diyalekt konuşuyor henüz
Almanlaşma oluşmuyordu.Otto için papalık
Avrupayı Almanlara bağlayan bir unsurdu.
Krallık ise Hırıstiyanlık için bir semboldü.962
yılında papalık ile kırallık arasında denge
oluştu. Rekabet sona erdi. Otto gerekliliğini
ileri sürerek Lotharingen için Fransa ya harp
ilan etti Alışılmış başlangıç başarıları ve harp
süresindeki başarısızlıklarla sürüp
gitti,Programlanmış gibi diğer harp Böhmen
kırallığına karşı idi.Slav derebeyleri yokedici bir
kıralı doğu hududunda destekleyeceklerine
yemin ettiler. Hakikatte onlar üzerinde krallığın
etkisi bulunmuyordu.982 yılında güney İtalyada
ki Sanizen karşı harp ederek yenildi.Neredeyse
hayatını kaybediyordu .Bu rezilane yenilgiden
faydalanan Danimarkalılar ve Slavlar
Almanyanın kuzeyini işgal ettiler. Otto ve
çocuklarının kurduğu yerleşim yerleri
Magdeburg kapılarına kadar Slavların ellerine
geçti.Talan yanında mutat üzere kadınlara
tecavüzler yayıldı. Erkeklerin çalıştırılması
şeklinde bir adet Slav işgallerinde mutat değil
ve nadirdi. Otto Romada 2 sene daha
yönetimden sonra öldü.Roma da gömülen tek
Alman imparatoru idi
3)OTTO II
OTTO II von Sachsen 955 yılında doğdu.Otto I
ile Adelaide ın çocuklarıydı.Başlangıçta
babasıyla yönetimin ortağıydı.(26.05.961)
yılında Wormsda Alman kralı olarak
seçildi.25.12.967 de Roma da Papa XIII. İonnes
tarafından imparatorluk tacı giydirildi
.hükümranlık zamanında babasının Almanyada
imparatorluk yönetiminin güclendxirilmesi ve
İtalya içlerine doğru genişleme politikasını
sürdürdü1972 yılında Bizans İmparatorunun
yeğeni Theofanu ile evlendi.Otto II Babasının
973 tarihinde ölümü ile toplantı yapılmadan
İmparator olarak görevine devam etti.
Eşi,Theophanu 12 yaşında
Konstantinopolis’ten Kral Otto II ile evlenmek
üzere Roma’ya geldiğinde,Önceleri eşi ile
birlikte daha sonra İmparatoriçe olarak
isyanlarla uğraştı. Latinca ve Almanca
bilmiyordu.Komplocular onun zayıf kocasının
yanında tehlike oluşturmayacağını
düşündüler.Çok sevdiği kocasının erken ölümü
ile(7.Aralık 1983) Oğlu Otto III ün Naibi olarak
imparatoriçe oldu. Bu Alman tarihinde bir ilk
idi..Kayınpederinin kazanıp kocasının
kaybettiği toprakları tekrar kazanmak için
doğuya sefer başlattıysa da 32 yaşında vefat
etti..
8,5.06.991)
4)OTTO III
980 yılında doğdu, imparatorluk gücüne sahip
ve kilise ve ruhani beyi idi.3 yaşında 983 yılında
Haziran ayında Kral ilan edildi.Aynı yıl 25
Aralıkta Aachende taç giydirildi. Babası
seromoniden 4 gün önce ölmüştü. 984 yılının
başında Bavyera dükü II.Henry babası II Otto
tarafından görevinden alınmıştı. Henry şimdi
Otto III ü etkisi altına almaya çalışıyor, ve
hükümdarlık ailesinin bir üyesi olarak
hükümdarlığı talep ediyordu.Annesi
Theophanu nun 991 yılında ölümünden sonra
Otto III büyükannesi Adlaide ile birlikte 994
yılında ergenliğe erişinceye kadar vekaleten
hizmet verdiler.O iyi eğitilmişti yetenekleri çok
olan bir kraldı. hükümdar oldu,21 mayıs 996
İmparator oldu, 22 yaşında öldü.1002)Ölüm
sebebi tam olarak bilinemiyor..
Onun takipçisi
5)HEİNRİCH II
Bir Bavyera Herzog u idi.Ottolarla uzaktan
akrabalığı vardı
Kuzeni olan İmparator Otto III ,1002 yılında
öldüğünde, Heinrich,onu baskılardan
kurtarmak için yardım etmek üzere Roma
yolundaydı.Kendisinin Ardıllığına karşı güçlü
bir muhalefet olduğunu bilerek ölü kuzeninden
kraliyet nışan ve rütbelerini aldı.Rakiplerine
rağmen Mainz başpiskoposu Wiligis’in
yardımlarıyla kraliyet seçimini kazandı ve 7
Haziran 1002 tarihinda Mainz’de taç giydiysede
bunun tanınması bir yıl sürdü.Politik gücünü ve
Alman sınırlarını sağlamlaştırmak için Polanya
seferini başlattı.Rakipleri tarafından İtalya kralı
seçilen Arduin i bertaraf etmek üzere İtalyaya
sefer yaparak girdiğinde rakipleri ortada yoktu.
Kaçmışlardı.Ve Romayı işgal etti.15 Mayıs 1104
de Pavia da Milan Başpisikoposu II. Arnult
tarafından taçlandırıldı. Almanyaya
döndüğünde İtalyada durumu
sağlamlaştırılmıştı. 2.kez Polanya seferi
başlattı. 1018 yılında kalıcı barış sağlandı.
Kilise reform hareketlerini düzenlemeye çalıştı.
Pristerlerin evlenme yasağını tekrar uygulamak,
Klosterlerin ananevi temizliğini tazelemek
istiyordu.Bişhof makamlarının soylu vakıfları
olmalı çocuklarına miras kalmamalı, mallarının
arazilerinin kilisenin malı olarak kalması
gerektiği şeklinde bir görüşü temsil ediyordu
Bişhof soyluları diğer soylulara göre krala daha
az iteat ediyorlardı. Bunların tamahkarlık
hırslarına mani olunursa Krala daha sadık
olacaklardı. Klosterlerdeki durum dünyayı
olduğu kadar İmparatorluğu da rahatsız
ediyordu.Reform hareketlerinin ana noktası
Fransız klosteri Cluny de ortaya çıktı. Ruhi ve
sosyal değişikliğin merkezini oluşturdu.Kilise
tam bağımsızlık ve kendi kendini yönetebilme
hakkını tekrar kazanmak istiyordu PRİSTERLER
DÜNYA YÖNETİCİLERİNCE İŞE
YERLEŞTİRİLMEMELİYDI.Bişhoflar o zamana
kadar İmparatorun gücü dışında(İl yönetimi)
valilik ve belediye hizmetlerini de yapmaktaydı.
İmparator böyle bir hakkı kabul etmiyor ve
bütün yönetim ve atama etme yetkisinin
kendinde olmasını istiyordu. Fredrich kendinen
öncekilerin rüya ve delilik denecek
işlemlerinden döndü.O bir Alman Kralı idi
dünyayı Roma olarak değil Alman dünyası
olarak görüyordu.1147 yılında Papa ıı. Clement
tarafından resmen Aziz olarak tanı ndı. 1024
yılında Almanyada öldü.Göttingende gömüldü
yerine bir Frank olan
6)KONRAD II
Seçildi.O bir Sailer olarak yönetti.İmparatorluğu
geliştirdı Lotharingen ve Lombardiya
bölgelerini imparatorluğa kattı .Doğu
hududunda savaşlar sonucu Çekler, Böhmenler
ve Macarlar kısa zamanda Alman Krallığının
hükümranlığını tanıdılar.1039 da Konrad 50
yaşında öldü .Reform hareketleri onun
zamanında etkisiz kaldı. Kiliseye ait olan yerleri
işgal etti önceden olduğu gibi politik nedenlerle
kiliseye ait yerleri sattı. Kraliyet servetini ve
hazineyı kuran ilk kıral oldu. Kıraliyet
yönetiminin kendi ayakları üzerinde durmalarını
sağladı. Derebeyleri ile Herzoglara karşı
kilisenin savaşını desteklemedi. Daha ziyede
küçük soylularla ittifak içersinde idi. Bu küçük
soylulardan asker toplama memurları daha
sonra bakanlar oluştu. Sovalyeler uzun süre
kalemi, kılıca tercih etmeyi kabul edemediler.
Imparatorluk için kilise reformu artık tehlike
olarak görülmüyordu.
Romanın dünya hükümdarlığını ele alışı
1045 yılında Papa Benedikt III papalık ünvanını
Gregor IV e sattı. Bunun üzerine Silvester III
karşı Papa seçildi Bir sonraki sene Alman
imparatoru İtalya kilise reformu Anayasasını
papa nezdinde geçerli olmasını sağladı.1046
yılında ruhani mecliste Silvester III ve Gregor
VI azledildi bunu takib eden toplantıda Benedkt
IX ve aynı gün Bamberg Bishofu Papa seçildi
Oclemens II adı ile kendine bu ünvanı vereni
imparatorlukla taçlandırdı.ı Clemens ölümü ile
impaeator Brıxen bişhofu Papa Damasus II
onun takipçisi Toul bişhofu Leo IX o normanlar
uzun harp sonucu yenildi. onun için reform
hareketleri onun papalığında boşa çıktı. Onun
yerine Eichstaet bişhofu papa oldu(Viktor II)
7)HEİNRİCH III
29.Ekim 1017-).Ekim 1056
Sailer ailesinden olup Konrad II ve Gisela nın
en büyük oğludur.Babasının sağlığında
Bavyerave Swaben düklüğü görevlerinde
bulunmuş.1028 yılında babasının İmparotorluk
tacı giydiği dönemde Almanya tacını
giymiştir.1038 yılında babasına yardım için
italyaya gitti dönüşünde eşi Gunhilda
öldü.1039 da babası ölünce yegane hükümdar
olarak Papa II.Clemens tarafından 1046 yılında
İmparatorluk ile taçlandırıldı.1053 de oğlunu
beraber kral olarak seçtirdi
8)H E İ N R İ C H IV;
Kıral Heinrich III oğlu Heinrich IV ün kral
olmasını istiyordu1050 yılında toplantıda
bulunan derebeylere bunun için yemin ettirdi
1053 de kıraliyet meclisinde 3.5 yaşındaki
Heinrichi beraber kıral seçtirdi. ve Bavyere
Herzoğu olarak atadı..
Akciğer hastası olan İmparator 5.10.1056 da
ölüm döşeğinde Papa Viktor II beraberinde
oğlu 6 yaşındaki HEİNRİCH IV ü derebeylerince
kırallığını onaylattı.
Fransız ve frank kanı taşıyordu Babası Agnes
von poitou ile evli idi. Annesi çocuk için naip
hükümdar oldu.Sofu dindar ruhu Cluny reformu
için kafi yetenekliydi. Kraliyetin mevcut krizinde
dindarlık Almanya yı yönetmek için tehlikeli bir
lükstü Önceleri yönetim sorunsuz devam
etti.Papaz Hidebrand kadın üzerinde felcedici
sihir uyguluyordu.
HEİNRİCH IV kral olduğunda kıralıyet
zayıflamış zavallı durumda bulunuyordu.Kıral
herhengi bir kamu görevinde bulunmamış,
kendine ait arazisi dahi yoktu.
.Doğuştan yönetici olan Genç Erzbişof Adalbert
von Bremen imparatorluk bayrağını eline aldı .
Başbakan(Kanzler) oldu. Kralın makamı onun
yönetiminde parladı, fakat, fakirleşti. Adelbert
Elbe nehri civarında Heinrich IV ile birlikte
seyahat için harekete geçti Orada imparator
Otto bile hükümdar olamamıştı Kuzey ve
doğuda kısmen putperestlik hüküm
sürüyordu.Upsala 11 .asırda bir banlyo şehri
idi, Orada bir tarikat elem verici raporlar
bildiriyordu. 3 tanrı heykeline tapılıyordu,
Almanlar bu bölgede skandinavlar.slavlar la bir
arada toplum oluşturmak istediler bunun için
güç ve para gerekliydi. Elbe nehri doğusundaki
slav ülkesi Hıristiyan ve Alman yönetiminde
bulunuyordu. Adelbert düşürülünce her tarafta
Slav ayaklanmaları alevlendi, Kilise ve misyon
istasyonları alevler içinde kaldılar. Hırıstiyan
dostu kıral Bottshalk öldürüldü..Papa Nikolaus
II ölümünden sonra Alexander II ve karşı Papa
Honorius II seçiminde mezhep ayrılığı yapıldığı
iddia edildi .Reinfelder Schwaben Burgunder
Nordheim Bayern ve Zaehringer herzoglarının
tayini ile oğlunun ANNO karşıtlarıı pozisyona
getirdiği savunuldu. Ayrıca Agnesin bakanların
sıralamasında oğlunu etkilediğini
savundular.Yaşı küçük kıralın yönetim zayıflığı
birkaç Kraliyet derebeyini harekete geçirerek
Köln Erzbişhofu ANNO II yönetiminde darbe
yaptılar.Heinrich bir Ren gemisi ile
kaçırıldı.Anno hükümdar naibi olarak götevini
sürdürdü. Heinrich bu duruma çok kinlendi.
1063 yılından itibaren Anno görevini Hamburg
Erzbişhofu ADELBERT ile paylaştı.Adelbertin
Heinrich üzerindeki etkisi giderek arttı. .Anno
görevinden uzaklaştırıldı.
Heinrich IV ,1065 yılında kılıç kuşanarak ergin
bir erkek olarak hükümdarlığına
başladı.Adelbert von Bremen onun danışmanı
kaldı.Ocak 1966 da Adelbert Tribur kıraliyet
merclisince Alman derebeyleri tarafından Anno
ve Siegfried I von Mains yerine tayin edildi Kral
üzerinde etkisi kalmıyan Anno çekildi.
13.7.1066 da Heinrich Bertha von Türin ile
evlendi 3 sene sonra ayrıldı.
Saksonya harbi Heinrich in ilk hükümdarlık
yıllarında en önemli politik olaydır. Saksonlarla
uyuşmazlık Adelbert etkisinde henüz yönetime
başladığı zaman vardı.Uzun süren hükümdar
naibliği süresinda kaybedilen Harz
çevresindeki kralıyet mülklerinin geri
kazanılması için yeni Burçlar inşa edildi. Ülkeye
yabancı Schwab yöneticiler yerleştirildi . Bu
yöneticiler halka baskı ve zulum yapmakla
suçlandılar.Saksonyalı halk ile soylular
arasında ittifak oluşarak kraldan burçları
yıkmasını ve gelen yöneticiler ve eşyalarını geri
çekmesini istediler, Bu reddedilince 1073
yılında Saksonlar Otto von Northeim ve Bişhof
Burchard II yönetiminde isyan ederek Harzburg
şehrinin yarısını işgal ettiler.Hücumlarını
Wormsa yönelttiler
.2.Şubat 1074 de Barış yapıldı Saksonyalıların
bütün istekleri kabul edildi.Sakson halkı
tarafından Würzburg yağmalandı.9.7.1075 de
son savaş Homburg yakınında oldu saksenler
teslim oldular.
Diğer önemli politik olay imparator ile Papa
arasında psikopozlara paye verilmesi
konusunda çıkan anlaşmazlık oldu..Bişhofların
tayini ve yerleştirilmeleri yalnızca kilise
görevlileri marifetiyle değil aynı zamanda kralın
oluru alınarak yapılmaktaydı.Babası Heinrich III
den 1046 Sutri ve ROM Sinodları 3 Papa
Benedickt IX,Gregor VI ve Silvester III ve Bişhof
Suidger vom Bamberg reform papazı olarak
Clemens II yerleştirilmesi ve onun tarafından
desteklenen Kilise Reform hareketlerinden beri
SİMONE nin iğrençliğini gördü.
SİMONE,Mana olarak temelde Humbort von
Silva Candida zamanındanberi ruhanilere paye
verilmesinde ve kilise memuriyetlerinde para
karşılığı işlem yapılmasıydı.Yaygın olarak paye
verme toplantılarında acemilere kilise görevleri
papa tarafından veriliyor Papaz acemilerin işe
alınmasın da para ve hediyeler rol oynuyordu.
İki neden reformcularca belirleniyordu.
1)İnvestitut seremonisi süresinde seromoni ile
TIMARLARIN küçük papazlara verilişinde
benzerlik görülüyordu Erzbisturmerler ve
Bişhoflar kıral ele alır böylece seçilmiş adayı
Bişhof yüzüğü ve psikopoz asası verirdi
.Heinrich IV 1071 de Milanodaki erzbişhof
koltuğuna papa alxander II tarafından afaroz
edilmiş erzbişhofu tayin edince çatışma en
yüksek mertebesine erişti. MİLANO o zaman
radikal dinci halk hareketlerinin yuvası idi .2
sene sonra Gregor VII papa seçildi Kıral ile
arasında müzakereler başladı. Birkaç kralıyet
bişhofu acemilerden seçilmesi kıral tarafından
desteklendi
. Müzakereler başarısız oldu. Bunun üzerine
GREGOR kralın danışmanını afaroz etti
.Heinrich IV Eylül 1075 yeni bir acemi
seçiminde PAPAZ Tedala, Milano Erzbişhofu
olarak atadı.
Onun üzerine GREGOR muhaliflerini çok sert
bir mektup göndererek ikaz etti.
Heinrich bişhofların çoğunluğu ile Wormdaki
kraliyet meclisini topladı.Almanya ve Lombardi
bişhoflarının çoğunluğu onlar tarafından
tanınan Papalığı feshederek GREGORu
görevden aldılar.Kralın yönetim prensiplerini
onadılar
.Wormsta alınan karar GREGOR VII e
gönderilerek ayrılması istendi. 1076 Romadaki
oruç toplantısında GREGORun acele cevabı
geldi. Buna göre GREGOR VII, HEİNRİCH IV ün
görevine son verildiğini ve AFAROZ edildiğini
bildiriyordu
Kim Allahın elçisine bu yolda iteatsizlik ederse
kilise cemeatından tardedilecekti.Krala
uygulanan bu durum ancak PAPA tarafından
düzeltilebilirdi
. Daha önce Heinrich IV desteklemiş olan
derebeyler ondan ayrıldılar. 1076 Triburdaki
kıraliyet toplantısında Afarozun çözülmesi
seneler sürebileceği saptandı.Önümüzdeki yılın
2 şubatına kadar Heinrich in Aforozdan
kurtulması gerekiyordu, Zira o tarihte kıraliyet
için yeni seçim yapılacaktı
.PAPA ile buluşmak üzere Heinrich kendisine
sadık az sayıda derebeyinin refakatinde
karlarla kaplı Alpleri aşarak İtalya ya
geldi.Rakipleri Alman Alplerinin geçitlerini
kapattıkları için Mont Cenis/Burgund üzerinden
seyahat edildi. Kraliyet meclisinin Ausburgdaki
iş toplantısından önce bu durum çözülmeliydi
.GREGOR VII Heinrich ten korktuğu için
kendisini iyi korunan Canossa kalesinde
kapatmış ve onunla görüşmek istemiyordu.
Şato sahibi Markgraefin Mathilde von Tuszin
den papa ile görüşmek üzere yardım istendi
Herinrich.25.Ocak 1077 tarihinden itibaran 28
Ocak tarihine kadar 4 gün boyunca nefsini
cezalandırma gömleği içinde bekledi.
Sonunda Papa kilise afarozunu
çözdü.Derebeylerin verdiği süreden beş gün
önce Afaroz çözülmesine rağmen muhalif
derebeyler karşı kıral seçtiler .
Erzbişhof Siegfried I von Mainz yönetiminde
SCHWABEN Herzogu Rudolf von Reinfelden
26.3 de kıral seçildi.
RUDOLF bu zamana kadar uygulanan verasetle
kıral olma yöntemini kaldırarak serbest seçimi
önerdi.
Heinrich daha çok sosyal yükselme tebakası,
aşağı soylularca destekleniyordu. Bakanlar ve
yeni önem kazanan kraliyet şehirleri onu
destekledi,
Heinrich IV, RUDOLF u haziranda krallıktan
azletti
.Onu koruyan Saksonlarda desteğini
çekti.Heinrich 7 Agustos 1078 Melfrichstadt da
savaşı kaybetti.
27 Ocak 1080 deki Höhenölsendeki savaş
uygun giderken Rudolf sağ elini kaybetti ve alt
karnından ölümcül yaralanarak hayatını
kaybetti.
15.Ekim 1080. Heinrich in taraftarları bu işin
Allahın kararı olduğunu etrafa yaymasıyla
soylular muhalefeti zayıfladı.
Rudolfun ölümü üzerine muhalefetteki soylular
(Saksen ve Schwablar)HERMANN von Saim)
Erzbişhof Siegfried V tarafından Gosslarda 26
Aralık kıral oldu. Taç giydi.
Heinrich bu sırada imparator olarak italyadan
döndü.1085 tarihinde ordunun gücü ile
saksonyaya girdiğinde Hermann önce
Danimarkaya kaçtı.
Sonra geri dönerek Herzog Welf IV ile
birleşerek saldırdı.1086 Pleichfel Mainz de
İmparator Würzburgu kazandı.
Hermann derebeyler arası savaşı kaybederek
26.9.1085 de öldü.
Mart 1080 yılında Papa GREGOR kıralı tekrar
afaroz etti.
Heinrich, bu sefer Erzbişhof Wilbert von
Ravenna yı CLEMENS III adı ile KARŞI PAPA
olarak yerleştirdi.25.Haziran 1080 yılında Brixen
de çoğunluk tarafından ve Lombardi bişhofu
desteğiyle Karşı Papa seçildi.
Bundan sonra toplumda geniş bir yırtılma
görüldü.Heinrich ile Rudolf von Reinfelder kıral
ve karşı kıral Clemens ile Gregor papa ve karşı
papa görünümündeydi. Herzoglar arasında güç
için savaşıldı.Swablarda Rudolf oğlu Berthard
von Reinfelder ve Heinrich tarafından 1079 kızı
Agnes ile nışanlı Staufer Friedrich.Heinrich,
Rudolf von Rinfeldern kazandıktan sonra 1081
yılında Romayı özür dilemeye zorlamak için
sefer yaptı. Şehri 3 defa işgal zorlamasından
sonra Mart 1084 de aldı.Güvenlik gerekçesi ile
yukarı italyaya çekildi Aynı zamanda muhalifi
Mathilde von Tuszien e savaşmak için.Romanın
alınmasından sonra 24 mart 1084 de WİLBERT
papa olarak yerine oturdu. Bu 1111 yılına kadar
devam etti. Silvester IV papalıktan feragat
edinceye kadar devam etti. CLEMENS III
31.mart 1084 de papa olunca Heinrich IV ve eşi
Bertha ya İmparator ve İmparatoriçe ünvanı
verdi.Gregor VII karşı duruş göstererek Herzog
Robert komutasında Normanlardan
Sarazenlerin desteği ile yardım istedi. Onların
Romaya hücumunda Heinrich ordusu
zayıflamış karşı koyma gücünü kaybetmişti.
Geri çekildi Normanlar GREGORu kurtardılar ve
Romayı yağmaladıktan sonra yaktılar.Papanın
müttefiklerine karşı huzursuzluklar nedeni ile
GREGOR Romayı terk etti ve Salernoya yerleşti
orada 25.Mayıs 1085 de öldü.İmparator oluşunu
takibeden yıllarda HEİNRİCH Romayı terketti
önce Ausburga gelerek kıraliyetteki durumunu
tekrar kuvvetlendirmeye başladı.Akıllı Bişhof
tayinlari ile kıraliyet kilisesinde saygınlığını
kazandı.1087 yılında büyük oğlu KONRADı
beraber kıral ilan etti evlilikler nedeni ile
saksonlarla olan barışı kuvvetlendirdi.Bavyera
herzogu Welf IV ve oğlu Welf V güney Almanya
ve yukarı italya arasında güç birliği oluşturdu
ve Alpler üzerindeki geçitleri kapattı. Heinrich
1093 yılına kadar Verona civarında
muhasarada kaldı. Kıraliyete geri
dönemedi.Oğlu KONRAD 1093 de ondan ayrıldı
ve papalıkla anlaşarak, karısı Adelheit von Kiew
Heinrichi seksual sapıklıktan Veronada hapse
attırdı.Bunun üzerine Papa URBAN II, Heinrichi
yeniden Aforoz etti.Heinrich intiharı bile
düşündü.Welf V ile Mathilde arasındaki evlilik
bozulunca Heinrichin önü açıldı. Welflerle
anlaşma sağlandı.7 sene yokluktan sonra
tekrar kıraliyete döndü ve KONRADı görevden
aldı. 12 yaşındaki 2. oğlu HEİNRİCHi beraber
kıral ilan etti.Schwablar ile Zaehringer aileleri
arasında uzlaşmayı sağladı Clemensa III ün
1100 yılında ölümünden sonra yeni bir karşı
Papa tayıninden vazgeçti. Grogeryan Papa
PASCHALİS II Heinrichi, 1102 yılında yeniden ,
oğlu HEİNRİCHi kendi yerine kıral
yapacağından korkarak 4. defa afaroz etti.
.İlk çocuğu KONRAD 30 Mayıs 1o87 tarihinda
beraber kıral ilan edilmişti. 1093 yılında
babasından ayrılıp Papa URBAN II tarafına
geçti.ve milano Erzbişhofu vasıtasıyla İTALYA
KRALI olarak taç giydi. 27.Haziran 1101
tarihinde Floransada öldü.
HEİNRİCH V beraber kıral oldu.O önce
babasına karşı alman soyluları ile birleşti halk
ve bakanlar tarafından desteklendi,Papa
PASCHALİSde onun yanında yer aldı.Bu suretle
babasını hapse attırdı.ve istifaya zorladı.6.Ocak
1108 de kıraliyet mühürünü aldı.1106 da
Heinrich IV 55 yaşında öldü.1111 yılında
Heinrich V Papa Paschalis II den Afarozu
kaldırmasını istedi.7 Agustos 1111 de onun
cenazesini babası Heinrich III ün yanına
gömdü.
9)H E İ N R İ C H V ;
Hükümdarlığının ilk yıllarında doğudaki
komşuları ile problemleri devam etti.1107-1116
arasında 4 defa Bohemyalılar polanyalılar ve
Macarlarla savaştı. Bunlar çeşitli şekillerde
sonuçlandı.
.Bohemyaya kendi adayı Vladislav I i yerleştirdi
bohemyalılar üzerindeki Feodal üstünlüğünü
korudu.Polanyalı Herzog Wladyslav V. olümü
ile( Heinrich in teyzesi Judithin 2
inci.ikocası)veraset kavgaları bitti
.Heinrich Herzogun en büyük oğlu Ebigigniew
den kendi adayı Boleslaw ın Herzogluğu
almasında yardım isredi.Bu suretle ilişkiler
Barışçı kalabilirdi.
Macaristanda ise desteklediği Herzog Almos
Koloman a yenildi. Bu suretle macaristan
Bizansa yaklaştı.Papa ve kırallık delegasyonları
arasında Kilise personeli tayin ve
yerleştirilmesi üzerindeki tartışmanın
konuşulması hiç bir yaklaşım olmadan
sonuçlandı.
Heinrich in Papa ve Fransa ile ilişkileri onların
ittifakı nedenii ile en düşük seviyede idi.1110
yılından ,tibaren kıralın Anglo-Norman kıralının
kızı Mathilde ile nışanlanması ile düzeldi
25.Temmuz 1110 da 8 yaşındaki Mathilde ile
evlenme gerçekleşti.Mathilde kıraliçe oldu ve
tahsiline devam edebilmesi için trier Erzbişhofu
Brunoya teslim edildi
.8.Ocak 1114 yılında 12 yaşına gelince kıral ile
evlendi.Evlilik çocuksuz kaldı
.Eylül 1110 tarihinde Papa ile anlaşmazlıkları
çözmek üzere 1. İTALYA SEFERİ ni başlattı.
Önce kuzey italyada Mathilde von Tuszien ile
tarafsızlık anlaşması yapıp 1111 yılında
Romadan geri döndü
Kıral ve Papa Paschalis II 4.Şubatta Turri,9
Şubatta Sutri de gizlice toplandılar ve Radikal
çözümde anlaştılar Buna göre Bütün Bişhoflar
kraldan aldıkları eşya, ekonomik ve öncelikle
para ve gümrük hakkı ,hükümranlık haklarını
öncelikle yargılanlanılabilirlilik krala geri
verecekler.Dünyevi kral derebeylikleri veye
bakanlık görevleri dışında kilise eşyalarını
koruma ve din görevlerine devam edeceklerdi.
Şubat 1111 Heinrich Romaya geldi 12 şubatta
Petersdomda taç giydi.Bu arada yeni
pazarlıklar yapıldı
.Papa söz vermesine rağmen anlaşmaların
önemli bir kısmını kabul etmeyeceğini
bildirdi.Bunun üzerine Herinrich V papa ve
birçok kardinali tutuklatıp gece Roma dışına
sevketti.Papayı rehine tutarak zorlama ile Ponto
Mammolo sözleşmesi içinde daha ileri
sınırlanmamış İnvestisyon yanında
İmparatorluk tacı 13 Nisan 1111 de
Petersdomda giymeyi sağladı
Ayrıca Paschailise onu aforoz etmeyeceğine
dair yemin ettirdi.Papa kralı aforoz etmeyecek
ama o Almanyaya döner dönmez Kardinal
varisi KUNO von Praeneste ile 1111 yazında
aforoz ettirdi.
Takib eden aforozlar kraliyet derebeyleri
arasında gerginliklere neden oldu..Onlar
kraliyet ile kilise arasındaki çatlaktan korktular.
Bunun üzerine Heinrich kraliyetin gücünü
arttırmak için babasının yaptığı gibi kraliyet
gücünü ğenişletmeye kaleler yaptırmaya bu
işlerı uygulayan bakanlarını desteklemeye
başladı.Aktivitelerini Orta Ren,Mainz,Worms
,Sakson ve Thüringer bölgelerine yaydı.
Sakson Herzogu Lothar von Suplingenberg ve
Mainzli Adelbert I 1112 Mart ayinda kendisine
bağlı bakanın cezalandırılması nedeniyle
Herzog Lotar ile tartıştı. Onu derebeyleri
mahkemesinde azletti.Af dileyerek kendisine
bağlılığını bildirdiği için affederek görevini iade
etti.1112 de Adelbert I hapsedildi
.Ekim 1114 de Reinland isyancıları imparatorluk
ordusunu yendi. Şubat 1115 de Wefesholz
savaşında Lothar birliklerini mağlubiyete
uğrattı.1115 kasımında Mainz halkı Erzbişhof
Adelbert I in serbest kalması için kralı zorladı.O
ise serbest kalınca muhalefetini aynen
sürdürdü.Yeğeni Friederich von Schwaben,Ren
bölgesindeki durumunu Adelberte karşı
kuvvetlendirdi.
Heinrich Markgraefin Matildenin temmuz 1115
de ölümü üzerine üzerine 2 defa İtalya seferi
düzenledi..Onun mirasını garantiliyerek kuzey
İtalyada gücünü artırmak istiyordu
.Papa Paskal Romalı şehir soyluları ile şehrin
yöneticilerinin seçimi konusunda tartışarak
1116 da şehri terk etti.Normanların
korumasında Benevent e yerleşti.
1117 de Heinrich Romaya girdi.Pralat
m.V.Braga dan karısı ve kendisi için taç giyme
töreni istedi.Paskal bunu kendisine karşı bir
hareket görerek Mauritisi aforoz etti.
Heinrich şehri terk edince Paskal 1118 de
Romaya geri döndü ve 21 Ocak 1118 de öldü.
Yeni Papa olarak GELASİUS seçildi
.Mayıs başında Heinrich tekrar Romaya
dönünce Papa korkarak şehir dışına
kaçtı.Heinrich in geri dön talebini GELASİUS
reddedince Heinrich 8 Mart 1118 de karşı Papa
atadı.GELASİUS karşı papa yı aforoz etti
Alman derebeyleri ve Bişhofları 1211 de
Würzburg da toplanarak Heinrich i kraliyet
içinde barışı sağlamaya, Papa ile uzlaşıp ona
saygı göstermeye zorladı. Heinrich geri
dönünce karşı papa etkisini kaybetti ve
Gelasius Romaya geçici olarak döndü. 29.Ocak
1119 da öldü
.Erzbişhof Guido von Viensa Calixt II papa
seçildi.O kralın akrabası olmasına rağmen
muhalifi olduğundan derebeyleri 23.Eylül 1122
de kararlaştırılan kral ile Papalık arasındaki
WORMS anlaşması ile AFOROZ kaldırılmış oldu
.Heinrich in İngiliz damadı Normanlara karşı
askeri destek istedi.Heinrich Fransaya sefer
başlattı. 1124 yılında sefer sonuçsuz olarak
son buldu..Heinrich 23 Mayıs 1125 yılında
ölümünden evve,l ölüm döşeğinde yerine
Friedrich II von Schwaben i önerdi. Onun
krallığına Adelbert karşı çıkınca SAKSON
Herzog Lothar kral seçildi
1O)LOTHAR,
1125 yılında krallık 1133 de İmparatorluk tacını
giydi.Friederich ilke olan anlaşmazlık onun
kraliyete ait olan malları vermekten kaçınması
ile başladı.Bunların ayrılması olanaksızdı.
Savaş 1125 yılında Lothar ile Staufer ailesi
arasında başladı Schwablar franklarla
birleşerek Friedrich in genç kardeşi KONRAD ı
kral ilan etti. Oda İtalyanlarında desteği ile
İtalya krallık tacını aldı(1128). Onun dönemi
eyaletler arasındaki yöneticilerin ve din
adamlarının seçiminde doğan anlaşmazlıklara
katılmakla geçti. Bir defasında savaşta esir
düşmüş ve arazi vaadi ile kurtulmuştu
.Papa seçimlerinde de aynı anlaşmazlıklar
oluyordu .Özellikle dış müdahaleler işleri
dahada karıştırıyordu.
Lothar ise her iki papanın dostluğunu
kazanmak istiyordu.Zira herikiside ona
imparatorluk tacını garanti ediyordu.
Sonunda Papa olarak Bernard vun Clairvaux
İnnozensi destekledi.Şartı İse Tam investiton
hakkı idi.İtalyada Lateran bazilikasında
4.Haziran 1133 de Inozens den İmparatorluk
tacını aldı.2.bir İtalya seferi dönüşünde 4.12
1137 de öldü.
11)KONRAD III
1138 de Lotharın ölümü üzerine kral seçildi,
İmparatorluk tacı giymek istiyordu. 1152 de
öldü.
Yerine Friedrich von Schwaben kral seçildi.
12)FRİEDRİCH BARBAROS 1155 de
İmparatorluk tacını giydi.Aşağı İtalya da ve
Sicilyada bulunan Normanlara sefer
düzenleyeceğini vaad etmişti.Başarısız olunca
Papa ile arası açıldı ve Bizans imparatoru ile
ilişkileri bozuldu.Diğer taraftan yukarı,İtalyada
bulunan şehir devletleri, özellikle MİLANO onun
kraliyet egemenlık sınırlarını genişletme
arzusunu kabul etmedi,
İtalyanlar aralarında LOMBARDEN Birliği
oluşturarak staufenlere karşı askeri olarak karşı
durdu.
Friedrich Papa Aleksander V ın ekseriyetle
seçilmesine rağmen sonucu tanımadı.
1167 de İmparatorluk ordusu ile Roma seferini
başlattı. Ancak VEBA salgını nedeni ile Roma
önlerinde başarısızlığa uğradı.1176 Legnano
savaşında da ise İtalyan birliğine yenildi.
BARIŞ sağlandı.PAPA ile fikir birliğine varıldı.
VENEDİG ile anlaşarak İtalyan şehirlerinin
isteklerini kabul etti.Temmuz 1190 haçlı
seferindeki başarısızlığı sonucu TARSUS ta
dondurucu soğuk derede yıkanırken boğularak
öldü ve orada gömüldü.
13)K A R L V,
İmparator seçiminden sonra geniş ölçüde
PAPA ile anlaştı.
1356 da ANAYASA yı kutsal Roma krallığı için
düzenledi.Bu suretle Kralın derebeylerince
seçilmesi 1806 yılına kadar devam etti.
Kanunlar ilk defa olarak Latince yazıldı.1378 de
öldü.
Onun kurduğu Lüksenburg kraliyet
düzenlemeleri bozuldu. Oğlu WENZEL
derebeylerince krallık için liyakatsiz bulunarak
düşürüldü.. Yerine Phalz grafı 14)RUPPERT
seçildi. O da ölünce son Lüksenburglu kral
SİGMUND geldi
, 1337 de onun da ölümü ile lüksenburg
çözüldü. KRALİYET HABSBURG AİLESİNE
geçti
15) I V. BÖLÜMÜN DEĞERLENDİRMESİ;
9. ve 10 yy, larda Avrupanın haritasını
incelersek yeni yeni devletlerin kurulduğunu
göreceğiz. İberik yarımadasının kuzey
batısında Asturien kırallığı hüküm sürerken
prenelere kadar İspanyanın geri kalan kısmı
Arap Emirat Cordoba yönetiminde ve Kuzey
Afrikanın tamamı Arapların yönetiminde
bulunduğunu göreceğiz. Fransanın kuzeyindeki
Normandia ve Bretagne hariç Butun Galya
Batı Frank krallığı hükümranlığında bulunurken
Rhöne havzası ve Fransız Rivearasını içine
alan batı frank krallığı ile İtalya arasındaki
bölüm Burgund krallığının kontrolu altında
bulunuyordu. Doğu Frank krallığı Belçıka,
Hollanda ve lüksenburgu içine alan ve Alsas
loren bölgesine yayılan batı hudutları güneyde
Alp dağları doğu da Hamburg ve Magdeburga
uzanan bir alana hükmediyordu. Onun
doğusunda Baltık denizinden Balkanlara kadar
uzanan alanda Polonya, Macaristan, Hırvat ve
Bulgar kırallıkları göze çarpıyor Kuzeyde İsveç
Norveç ve Danimarka görülürken Rusyanın bir
bölümü ve Ukranya Kiewer krallığı
hükümranlığında bulunuyordu.Bizans
imparatorluğu ise Yunan yarımadası ,Trakya ile
Anadolunun önemli bir kısmında hala
hükümran bulunuyordu. İngilterede İngiliz
krallığı kendini göstermeye başlamıştı..Batıda
oluşan ve Fransanın çekirdeği olan Frank
imparatorluğu, Fransanın doğuşuna kadar
hemen hemen değişmeden devam etmesine
rağmen doğuda bölünmeler ve birleşmeler
devam ederek yeterli bir istikrar kurulamadı
Heinrich I in Kral ve İmparator seçilmesiyle
tablo büyük çapta Kutsal Roma Germen
imparatorluğuna dönüştü,
Zaman içersinde kilise mensupları da arazi
derebeyleri arasına katılmaya başladı.Heinrich I
ve Otto I in hükümdarlığı süresinde, yönetim
tamamen güçlü, İmparatorun elinde
bulunuyordu .İmparator gerek ordu gerek kilise
ve gerekse derebeyler üzerinde tam oteriteye
sahipti.
Büyük KARL ın Avrupa imparatorluğuna
yönelen çalışmalarını canlandırmaya çalıştı.
OTTO I 936 yılında İmparatorluk tacını
giydikten sonra Alman topraklarında çeşitli
bölgeler üzerinda hakimiyetini kurmaya
çalışmış, Macarlara karşı 955 yılında
LECHFELD zaferini kazanarak onları disipline
etrmeyi başarmış,Diğer bir ROMA
imparatorluğu olan BİZANS ile ilişkilerini
geliştrmek için oğlunu Bizans Prensesi
Theophano ile evlendirmiştir.
.Klise reformlarına el uzatan Alman kralı ve
ilk’’KUTSAL ROMA GERMEN İMPARATORU
‘’olarak papa tarafından tescil edilen OTTO I
olmuştur.
’’Kilise malı kamunun malıdır,eğer bir kilise
soylusu genel hizmetten çekilirse arazi ve
mallarını kamuya geri iade etmelidir’’ fikrini
savunuyordu.Bişhoflar papa tarafından tayin
ediliyor, ancak onların yerlerini kral tayin ettiği
için krala sadakatla bağlı bulunuyorlardı.Kralın
onayı olmadan işe başlamaları olanaksızdı.768
yılından itibaren Otto kilise soylularına ruhani
yerlerini teslim etmeye başladı. Onlar artık
kendi ordularına ve arazilerine sahip
olabiliyorlardı.
Otto I den itibaren İmparatorlar çocuk
yaşlardaki oğullarını beraber kral olarak tayin
ettirdiler.Bu durum yönetim zafına neden
olduğu kadar gerek hükümdarlıkta gözü olan
kraliyet aileleri mensuplarının ve gerekse
yetenekli yöneticilerin iştahını arttırdı.Önceleri
kurulmuş düzen , kilise, İmparator aileleri
arasındaki ilişkiler henüz bozulmadığı için
İmparatorun anne ve anneannelerince Naiplik
şeklinde uygulanan yönetim fazla göze
çarpmıyor buna rağmen muhalefet ve isyanlar
kendini gösteriyordu.Zamanla bu durum
Papalara ve kiliseye bulaştı.Papaları atayan
İmparotorun, küçük yaşta ve yeteneksiz olması
yanında, yöneticilerin bu İmparatorları ve
naiplerini etkilemesiyle durum iyice karıştı,
Tımarların dağıtılmasında ve acemi Papazların
tayininde Kral ve onu yönetenlerin etkili olmaya
heves etmeleri.Kilisenin içindeki
huzursuzluklar,kral ile Papanın birbirine
düşman olacak derecede kutuplaşmasına
neden oldu.
Heinrich II döneminde reform hareketleri
düzenlenmeye çalışıldı.Bişhof makamlarının
soylu vakıfları olmalı, Miras olarak çocuklarına
kalmamalıydı.Mal ve araziler kliseye ait
olmalıydı.
909 yılında Burgund Maconda CLUNY
MANASIRI KURULDU.Bu reformlaştırılmış
manastır kısa zamanda katılığı ile ün
saldı.CLUNY daha kaliteli bir ruhani düzen
oluşturmak için kendi başrahibini kendi seçti.
Ve ekonomik ve politik açıdan bağımsızlığını
sağlamak için papanın koruması altına girdi.
11.yy da Cluny başrahipleri imparatorluğun
politik işlerinde fikir bildirmeye,Fransa ve
İtalyadaki manastırları düzenlemeye çağrıldı
.1049 yılında IX Leo nun papalığa atanması
önemli bir sorun oluşturdu.Bu sürtüşme bazı
psikopozların atanması nedeniyle Papa VII
Gregorius ile Heinrich IV arasında vuku
buldu..Bu durumda Kralın elinde Papa tayin
edecek yetkiyi karşı papa için
kullanması,Papanında Aforoz yetkisini
kullanmaya başlaması sonunda İmparatorların
afarozuna kadar ulaştı ve yukarda geniş bir
biçimde aksettirdiğimiz gibi son derece tatsız
bir duruma ulaştı.İlerde değineceğimiz
REFORM hareketlerinin Avrupa toplumunda
kabul görmesine kadar bu durum büyük din
savaşlarına,Can kayıplarına neden
olmuştur.Özellikle Heinrich IV ve V devirlerinde
bu durum kargaşa haline dönüşmüştür.Bu
İmparatorların Papalarla yaptığı tartışmalar
tarihin özel bir sayfasını oluşturdüğu için can
sıkıcı birçok ismin katılımıyla istenmeden daha
geniş tutularak yazılmıştır.Bu konuda
okurlarımdan özür diliyorum)Kilise ile
yönetimin güç savaşları
yanında,demokratikleşme,humanizm ve
katılımcılığın ön hazırlıklarını da Ortaçağın bu
karanlık sayfaları arasında görebiliyoruz. Ayrıca
kiliseler inşası suretiyle başlayan inşiat
sektöründeki canlılık ekonominin de
gelişmesine, işsizliğin azalmasına ve refahın
artmasına neden oluyor BAROK sanatının
doğmasına neden oşuyordu..Hernekadar
hakim sınıf derebeyler ve kilise mensuplarının
katılımı ile çoğunlukla kralın veya Papanın
istediği şekildede bile olsa, seçimlerin
uygulanması,ileride doğabilecek demokratik
katılımcılığın ışıkları olarak kabul edilmelidir.
Ayrıca bu çağda yeni devletlerin çekirdekleri de
belirginleşmektedir.Bir taraftan
İtalya,Avusturya,İsviçre, Macarıstanın ve
Almanyanın kuruluş işaretleri ortaya çıkarken
diğer taraftan Danimarka,İsveş Norveç Litvanya
gibi kuzey ve Baltık ülkeleri,Polanya ve Slav
ülkeleri yavaş yavaş kendilerini göstermeye
başlamışlar, bunlar kendilerinin Kutsal Roma
Germen imparatorluğunun dışında kuruluşlar
olduklarını sürekli olarak
hissettirmişlerdir.İberik yarımadasındaki İslam
yayılması,haçlı seferleri ile ön asya ve diğer
orta doğu ülkeleri ile ilişkiler Avrupanın
ufkunun güneye doğru da nekadar açık
olduğunu göstermektedir.Bu ilişkiler Avrupanın
kuruluşunda her safhada Türklerin de nekadar
önemli olduğunu göstermektedir.
V .B Ö L Ü M
BİZANS İMPARATORLUĞU VE TÜRKLERİN
ANADOLU VE RUMELİYE GÖÇEDEREK
YERLEŞMELERİ –HAÇLI SEFERLERİ.
BİZANS İMPARATORLUĞU
;
(Daha önceki bölümlerde Bizans ile ilgili
konulara değinilmişti. Bu bölümde Roma
İmparatorluğunun 395 yılında,doğu ve batı
olarak iki ayrı hükümdarlık olarak
bölünmesinden 1453 yılında İstanbulun Türkler
tarafından fethedilmesine kadar olan sürece
kapsamlı olarak değinilecektir.)
Bu suretle hem daha önce değindiğimiz
konular, toplanarak daha anlaşılır hale gelecek,
hemde Bizansla ilişkili ,Selçuklular,Anadolu
Selçukluları ve Osmanlı imparatorluğunun
kuruluş ve gelişmeleri,haçlı seferleri gibi asrın
önemli olayları daha iyi anlaşılabilecektir.
Roma imparatoru Kostantinos(306-337)
imparatorluğu birliğe kavuşturmuş ve hükümet
merkezini Bizantion(İstanbul)a nakletmiş, şehir
11 Mayıs 330 da başşehir olarak ilan edilmişti.
Got tehlikesi onların batıya gönderilmesi ile
geçiştirilmiş, imparatorluk için tehlike yaratan
Hun akınları ise onlara para verilmek suretiyle
çözülmüştü.Onun zamanında İstanbul papaz
okulu kurulmuş ve İstanbul yeni surlarla
çevrilmiştir . Baş gösteren dini anlaşmazlıklar
Markianos(450-475) döneminde monolizme
karşı çıkılması nedeni ile Mısır ve Suriye de
karışıklıklara neden olmuştur(’Katolik
kilisesince sapıklık sayılan İskenderiyeli Papaz
ARİUS un inancına göre(ARİANİZM) Hz İSA
kesinlikle bir tanrı
değil:PEYGAMBERDİR’):İzmitli Eusebios da bu
çizginin şiddetli savunucularındandır.Kuran ı
Kerim de bunu savunur..395 yılında
Roma İmparatoru Theodosius zamanında
İmparatorluk doğu ve batı olarak ikiye
bölünmüştür. İmparatorun ölümü ile bölünme
onun iki oğlu arasında bölüşülmesiyle
tamamlanmıştır.
Büyük oğlu Arkadios merkezi Bizans olan
doğu, küçük oğlu Honorius merkezi Ravenna
olan batı Roma imparatorluğu hükümdarlığını
üstlenmişlerdir.Kanunlar her iki yönetimde de
değişmeden devam etmiş.Konsüller de aynen
değişmeden kalmıştır.
4. Yy. son zamanlarında başlayan halkların
göçünden önce doğu krallık, Germen
çetelerinin hedefi oldu(Bk.Hunlar Romalılar ve
germenler)Roma ordusu germenler önünde
büyük bir hezimete uğradı.5.yy Germen ve Hun
akınları askeri bakımdan daha zayıf olan batı
Roma ya yöneldi.Doğu Roma ya ise tek tük iran
menşeli Sassaniden krallığı saldırıları görüldü..
410 yılında Roma şehri batı Gotlarınca
muhasara edildi. Doğu onları sürekli olarak
desteklemeyi denedi.Vandallara karşı başarısız
bir deniz savunması yapıldı.(467-68 )
5..yy, sonuna doğru doğu Roma ağır
problemler ile savaştı.Ordunun generallikleri ve
politik değeri olan makamlar Germen askerlere
verildi. İmparator Leo I(457-74) zamanında
ordu Germenlerin elinde olmasına rağmen
onların siyasi gücü bulunmuyordu.Son batı
Roma imparatoru Romulus Augustulus 476
yılında germen ordu komutanı ODAAKER
tarafından tahtından indirilerek batı Roma
krallığı son bulmuş oldu.
Doğu roma imparatoru bütün Roma
imparatorluğunu temsil ediyordu. Almanların
da tanıdığı doğu Roma imparatoru onların
ismen başkomutanı idi.İmparator (Anastasias I)
6.yy da krallığın finans gücünü artırdı.
İmparator Jüstinianus (527-565)
hükümdarlığında doğu Roma komutanları
NARSES ve BELİSAR ile batı Romanın
vilayetlerinin büyük bir bölümü ile, İtalya,kuzey
Afrika, ve güney ispanyadaki topraklarını eline
geçirerek Roma imparatorluğunu kısa zamanda
tekrar güçlü duruma getirdi. Vandallar,batı
Gotlar,güçlü Sassanidler kırallığı ile Chosrau I
yönetiminde savaştılar. VEBA salgınının bütün
Akdeniz çevresini etkileyerek yayılması(571)
savaşı durdurdu.AYASOFYA jüstinians
zamanında inşa edildi.
6.yy 2 yarısında tekrar ekonomik çöküş ve
yönetim zaafı başladı.jüstins II zamanı perslerle
savaş yenilgi ile sonlanınca yönetim iyice
zayıfladı. LANGOBARDENLER 508 yılında
İtalya nın büyük bir bölümünü işgal
ettiler..SLAVLAR 580 yılında Balkanlara
saldırdı.
7. Yy da önemli kısmı onlar tarafından işgal
edildi,.İmparator Mavrikios 602 yılında ölünce
Persler Chosrau II komutasında doğu
vilayetleri Mısır ve Suriye yi işgal
etti,Balkanların büyük bir bölümü Slavlar ve
Avarlar tarafından işgal edildi.
Bu olaylar İmparator Phokas ile rakibi olan
Herakleios arasındaki anlaşmazlığı fişekliyerek
iç harp başlattı. Harp sonrası Herakleios. 610
yılında şöhret kazandı. İranlılara savaş açtı.
seferler düzenleyerek İran a saldırdı.627 yılında
Ninive de İran ordusunu mağlup etti ve doğu
Roma da barışı sağladı.
Bu arada iç karışıklıklar kaosa dönüşünce,
Doğu Romanın gücü iyice azaldı. Ananevi,
senato aristokrasisi zayıfladı. Balkanlar
üzerindeki hükümranlık hemen hemen yok
oldu.
7.yy doğu Roma imparatorluğunun BİZANS a
geçiş yılı oldu. 30 yıl Arap-İslam güçleri
karşısında Herakleios etkisiz kaldı. Jamuk
savaşında 20.08.636 yılında Doğu roma ordusu
2. Halife ÖMERin İslam orduların a yenilerek
kralıyetin güneydoğusu Suriye ve Filistin e
verildi. Buna rağmen İslam ve İranlı güçlere
karşı uzun süre direndiler.Bizans ordu
gurupları ön Asya vilayetlerini korumak üzere
geri çekildi.
Askeri kriz ve vilayetlerin kaybı LATİN ve
Yunanlıların sürtüşmelerini artırdı. Ancak
kayıplar kraliyete düzen getirdi Antik uygarlık
asırlardır küçük şehirlerde(POLEİS) yaşıyan
halkı sabit yerleşim merkezleri içine alarak
bütünleştirdi.
İslam hakimiyeti denizlerde de Bizans ı
zayıflattı 7-8 yy İslam ordularına,Bulgarlar ve
Slavlara karşı savunma ile geçti,.İmparator
Konstans II başkenti 661-668 sicilya-Syrakus a
nakletti .Orada Arapların deniz hakimiyetinden
daha az etkilenileceği umuldu.679 imparator
Konstantin IV yeni kurulan Bulgar kırallığını
tanıdı. 674-675 Araplar Kostantinopol u
muhasara ettiler.
811 yılında Bizans orduları İmparator
Nikephoros I komutasında Bulgar hakanı KRUM
u yok etti. Leo V Omurtag han ile anlaştı.
9. -10. Yy. da Girit adası ve Sicilya Araplara
verildi. Basileius Makedonya hanedanlığını
iktidara getirdi(866) Bizans da kültürel gelişme
başladı Nikophoros II Phokas yönetiminde Girit
tekrar kazanıldı. Bizans Suriye ve Filistin e
kadar genişleyerek güçlü ülke durumuna geldi.
Ortadoks inanç Rusya Benarus ve ukranyaya
yayıldı. Rusya kilisesi Konstantinopol patriğine
bağlandı. 1018 Bulgaristan tekrar bir Bizas
vilayeti durumuna getirildi Bu gelişmelerden
sonra derebeyliklerin genişlemesi nedeni ile
Bizans tekrar güç kaybetti. 1071 Malazgirt
savaşı sonucunda Alpaslana yenilerek Anadolu
topraklarının büyük kısmını kaybetti
2)SELÇUK İMPARATORLUĞU:
Selçuklular 8. yy. da Oğuzların bir kolu olarak
orta Asya ya göç ettiler .
10yy da Kazakistan steplerine yerleştiler.1000
senesinde Selçuk hanedanlığını kurdular.
Oğuz boyunun ana kolu Oynyk. 10. Yy.
sonlarına doğru İslam dinini kabul etti.Türk
Karakhan ile Pers Samani arasındaki
anlaşmazlık ve çatışmalarda Oğuzlar önemli rol
oynadılar. Bu Oğuz boyları arasında önemli
gerginliklere neden oldu
.Selçuklu göçebeler ve savaşcılar oğuzlardan
ayrılarak ileri doğru göç ettiler. 1025 de Gazneli
Mahmut ,Selçuk un oğlu Aslanı esir aldı ve
rehin tuttu.Aslan esarette yaşayamadı ve öldü.
Diğer 3 oğlu Mikail,Tuğrul ve Çağrı, 1034 yılında
Selçukluları Horasana getirerek hükümdarlığı
aldı. Gaznelileri Dandanakan savaşında
yenerek 1050 yılında Tuğrul Bağdatı aldı.100
senelik koruyuculuğu Bujıden alarak, Abbası
halifeliğine verdi. Tuğrul bey komutasında
iranın büyük bir kısmını işgal ederek Irakı
buyruğu altına aldı. Bağdatta halife tarafından
Sultan ünvanı verildi. Selçukluların baş şehri
Rey bu ğünki Tahran civarına alındı.
Tuğrul beyin ölümünden sonra ALPARSLAN.
(1063-1072) krallığı gücünün en üst seviyesine
getirdi.Ülkedeki ayaklamaları bastırdıktan
sonra, önce Kars ı aldı ertesi yıl Türkistanı ele
geçirdi.Bizans İmparatoru Romanus Diogenes
İstanbuldan Malazgirte geldi. 1071 senesinde
MALAZGİRT savaşında Bizans imparatoru
yenilerek esir düştü. Türk istilası Anadolu ya
yayıldı.Bu suretle Anadolu ya sayısız TÜRK
GÖÇMENİ gelerek yerleşti. 1071-1243(Kösedağ
savaşı) arasında anadoluya 1 milyon civarında
Türk göç etmiş oldu.Etnik gurup olarak en
büyük nufus olmamalarına karşın bütün işgal
edilen alana yayılabilen tek gurup oldu.
Alparslanın ölümü ile yerine oğlu Melikşah
geçti. Malik şah ve Pers Vezir Nezam al
Malk(1072-1090) yıllarında politik ve kültürel
olarak en yüksek seviyeye erişildi İmparatorluk
sınırları.Kaşgardan,Boğaziçine ve Akdenize
,Kafkaslardan, Hint denizine ve Yemene kadar
uzanıyordu. Nezam al Malk Assoslerce
öldürülmesi ve Malik şahın ölümü(1092) taht
kavgalarının başlamasına neden oldu. Krallık
bölündü(1118) Horasan ve ırak ve İranın batı
bölgesi birbirlerinden ayrıldı.1194 Anadolu da
Konya merkezli Anadolu selçuk sultanlığı
kuruldu.
3)ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİ:
Anadolu nun Selçuklular tarafından Fethi,
Melik Şahın komutanlarından Kutalmışoğlu
Süleyman şah tarafından başarılmıştır.
Süleyman şah ordusu ile kızılırmağın batısına
geçerek kayseri civarında karşılaştıkları Bizans
ordusunu yenerek batıya ilerledi. Marmara
bölgesine erişti ve İZNİK şehrini başkent yaptı.
1077 de Melik şah zapt ettiği yerlerle beraber
Anadolu sultanlığını ona verdi . Bu suretle
Anadolu Selçuklu devleti kuruldu.Anadolu nun
orta ve güney doğu kesimleri Karadeniz ve
Marmara bölgesinin önemli bir bölümü İzmir ve
çevresi egemenliği altında bulunuyordu.
Süleyman şah savaşta ölünce yerine oğlu Kılıç
Arslan geçti. 1.Haçlı seferinde İznik zapt
edilince Başkenti Konya ya nakletti. Bir taraftan
haçlı orduları ile savaşırken diğer taraftan
bozulan düzeni yeniden sağlamaya gayret
ediyordu. Bağımsizlığını ilan eden emirlerle
çarpışırken ırmak ta boğularak öldü. Anadolu
karıştı ancak Mesut başa geçti(1116-1156) 2.
Haçlı seferi ile karşılaştı. Kılıç Arslan II
döneminde(1156-1192) Bizanslıları
Miryakefaion savaşında(1176) yenerek durumu
normal hale getirdi Bu arada büyük selçuklu
devleti dağılınca(1157) Anadolu, Selçukluların
en güçlü merkezi oldu.Gıyasettin
Keyhüsrev(1204-1211) devrinde sınırlar
Akdeniz e kadar ulaştı. Bizans imparatorluğu
haçlı orduları nın eline geçmişti ve İstanbul da
Latin imparatorluğu kurulmuştu.
G.Keyhüsrevin savaşta ölmesi üzerine yerine
İzzeddin Keykavus(1211-1219) geçti Sinop ve
Kastamonu yu zapt etti
.Onun ölümü ile 1219-1236 yılları arasında
hüküm süren Alaaddin Keykubat devri Anadolu
Selçukluların en parlak devri idi. Anadolu
birliğini kurdu Ermenilerin elinden Kandelor
kalesini aldı ölünce yerine Gıyaseddin
Keyhüsrev geçti.
Bu sırada Cengiz han büyük bir imparatorluk
kurmuş Moğollar batıya akarak Anadolu
kapılarına dayanmıştı. Kösedağ savaşının
Moğolların zaferi ile sonlanması(1243)
Selçukluların sonu oldu artık Moğol
imparatorluğuna bağlı küçük bir devlet olarak
bulunuyordu ve küçük Anadolu beyliklerinin
kendisinden ayrılması ile sonlandı. Bunlar
Moğollara bağlı ilhanlılar tarafından
yönetilmekteydi
4)PEÇENEKLİLER;
Orta Asya dan Avrupa ya göç eden Türk
halklarından biridir. Sonraları Hırıstiyanlığı
kabul ederek Avrupa halkları arasında eriyerek
kaybolmuştur.
6.yy da İSSİK gölü ile Baykal gölü çevresinde
yerleşmişlerken 8. Yy da Oğuzların baskısı ile
batıya göç ederek Karadeniz kıyılarına geldiler.
860-1091 Peçenek hanlığı Hazar denizi
kıyısında bulunan Macarların orta Avrupa ya
göç etmeye zorlamışlar,oradan oğuzların
baskısı ile Karadeniz kuzeyinden batıya ve
balkanlara göç etmişlerdir. 1048 de Tuna yı
geçerek Bizansa saldırdılar 1050 yılında Edirne
yi kuşattılar 1053 yılında Bizanslıları ağır
yenilgiye uğratarak 1090 yılında büyük
çekmeceye kadar geldiler. İstanbul u ele
geçirmek isteyen ÇAKA BEY ile anlaşarak
onun deniz baskınına karadan destek vererek
surları zorladılar. Bizans Kıpçakların yardımı ile
kurtuldu.
5)KIPÇAKLAR-KUMANLAR:Kıpçak Türkçesi
konuşan beyaz derili açık renk gözlü ve sarışın
insanlardan oluşan bir Türk kavimidir. Tarih
sahnesinde 9. Ve 10. Yy. IRTİS boylarında
görülmüştür. Orta Asya dan Urallara geçerek o
bölgeye yerleşmişlerdir..Moğol istilasından
önce idil-Don arasında Kafkas ve kırım
dağlarında hazar denizi kuzey düzlüğünde
yaşıyorlardı. Iran Suriye Rusya, doğu Avrupa
ve Bizans ile askeri ve ticari ilişkiler içersinde
bulunmuşlardır.
11. Asırda Rusları yenerek Karpatlar ve balkan
yarımadasına geldiler. Orta çağda çok değişik
devletler bünyesinde Askeri ve idari görevler
yapmışlar Macaristan, Romanya,
Bulgaristan,Rusya, Gürcistan halkları içinde
erimişlerdir.
6)H A Ç L I
S E F E R L E Rİ
1095-1270 Avrupada Katolik hırıstiyanların
papanın çeşitli vaadleri ve talebi üzerine
Müslümanların elinde bulunan Orta doğudaki
kutsal topraklar üzerinde askeri ve siyasi baskı
kurmak için düzenledikleri akınlardır.
11.yy da Türkler Müslümanlığı kabul ederek
batıya göç etmeye başlamış,Malazgirt savaşı
sonunda Büyük Selçuk devleti orta doğunun
büyük bir kısmını ellerine geçirmişti.Daha
sonra İstanbul un yakınlarına kadar ilerleyerek
İZNİK başşehir olmak üzere Anadolu Selçuk
devletini kurdular.Avrupalılar bu durumdan ileri
derecede etkilendiler. Bizans İmparatoru
I.Aleksios Komnenos Papa II. URBANS tan
Türklere karşı yardim istemesi üzerine kutsal
toprakların Müslümanların kontroluna
geçmesinden hoşnut olmayan Avrupalılar
arasında haçlı seferi düşüncesi oluştu
Papa II. URBANUS 18 - 28 kasım 1095 tarihleri
arasında Fransa nın Clemont kentinde bir
kurultay toplayarak Avrupalı liderleri
Müslümanlara karşı savaşa çağırdı.
1097 de başlayan BİRİNCİ HAÇLI SEFER İnde
hazırlıksız yakalanan Müslümanlar I. KILIÇ
ARSLAN komutasında İznik i haçlılara vermek
zorunda kaldı.Eskişehir yakınındaki Dorileon
savaşında da haçlılar başarılı oldular. Ekim
ayında Antakya kuşatıldı. Bir yıl süren kuşatma
soncunda haçlıların eline geçti. 1099 Kudüs ü
kuşattılar. 15 temmuzda Kudüs düştü ve bütün
halk kılıçtan geçirildi.
Haçlılar orta doğunun çeşitli yerlerinde irili
ufaklı haçlı devletler kurdular. Amcak
Güçşenen Türk-müslüman devletler in direçleri
artınca, bunu izliyen 10 haçlı seferi
başarısızlıkla sonuçlandı . Müslüman devletler
önceden kurulmuş olan haçlı devletleri birer
birer ellerine geçirdiler.1187 yılında Selahaddin
Eyyubi kudüsü geri aldı .
HAÇLI SEFERLERİNİN NEDENLERİ:
1.Dini nedenler:Papa ve din adamlarının
güçlerini artırmak istemesi,Kudüs ve kutsal
yerlerin Müslüman Selçuklular tarafından
işgaline duyulan tepki
2)Ekonomik ve Politik nedenler: Avrupadaki
yoksulluk,doğunun refah ve
zenginliği,Uzakdoğu ile Avrupa arasındaki ticari
yolların Müslümanların eline geçmesi
3)Selçukluların ve Türklerin güçlenerek Bizans
ve Avrupa yı tehdit etmesi4),yönetici ve
Şovalyelerin ün kazanma ve macera hırsı.
2.HAÇLI SEFERİ’: Musul Atabeyi I. İmadeddin
Zengi 1144 yılında Urfa yı ele geçirerek bir haçlı
devleti olan Urfa kontluğuna son vermesi
üzerine Avrupa dan yardım istendi. Alman
imparatoru KONRAD III ve Fransız kralı VII
Louıs ordularının başın geçerek Anadolu ya
girdiler. Her yerde Türk ordularının direnci ile
karşılaştılar. Bir haçlı devleti olan Kudüs
krallığı kuvvetleri ile birleşerek Suriye ye
saldırdılar Başarısız olarak yurtlarına geri
döndüler.
3.Haçlı seferi: 1189-1192 Selahaddin Eyyubi nin
1187 yılında Kudüs ü tekrar ele geçirmesi
üzerine Alman imparatoru Friedrich Barbarosa
100000 kişilik ordusu ile Anadolu ya girdi
Anadolu Selçuk devleti hükümdarı II. Kılıç
Arslan bu orduyu imha etti. dönüş yolunda kral
yıkanmak için girdiği Nehrin çok soğuk suyu
etkisiyle şok olarak öldü Tarsus civarında
gömüldü.
Fransız kralı Philip ve İngiltere kralı aslan
yürekli Rişar(Richard) Akdeniz yolu ile Akka ya
gelerek şehri işgal etti,Fakat Kudüs ü alamadı
İngiliz kralı rehin alındı. Ancak para karşılığı
serbest bırakıldı..
4. Haçlı Seferi: 1202-1204 Papa III. Innocentius
Kudüsü kurtarmak maksadı ile Tüm Avrupa yı
sefere davet etti.Orduyu İtalyan Bonifacio
komuta ediyordu.Ordunun mısıra çıkabilmesi
için venediklilerden özel bir filo
kiralandı..Haçlılar kira ücretini ödeyemeyince
Bizans imparatorluğu tahtını eline geçirmeye
çalışan Sabık imparator II. Isaakios Angelos un
oğlu Aleksios Angelos İmparator olması
halinde bu parayı ödemeyi vaad etti. Haçlı
ordusu Konstantinopolis şehrini kuşattı(1203)
şehre girerek II.Isaakios Angelos ile oğlunu
imparator ilan ederek beklemeye
koyuldu.Şehrin bu parayı ödeyecek durumda
olmaması ve halkın Latinlerden hoşlanmayışı
nedeni ile isyan etti ve bir komplo ile Aleksios
Dukas imparator ilan edildi ve haçlı ordusunun
desteklediği Aleksios Angelos öldürüldü.
Haçlılar şehri işgal etti12.04.1204. Şehir
yağmalandı birçok değerli eser Avrupa ya
götürüldü Ortodoks imparator yerine Katolik
hiristiyan Latin imparatorluğu kuruldu(12041261) 1261 İmparatorluğun latinlerin eline
geçmesi sonucu kurulan İznik Rum
imparatorluğunun saldırısı sonucu yıkıldı. VIII
Mikhail Palaioiogos tekrer Konstantinopolis e
dönerek Bizans iöparatoru oldu.
5.Haçlı seferi:Papa III. Innocentinus 1213
yılında kutsal şehrin anahtarının mısırda
olduğunu inanarak haçlı seferi çağrısında
bulundu.1215 Laterana konsilinde çağrı kabul
edildi. Bunun üzerine Kudüs kıralı Jean de
Brienne Nil deltasına doğru sefere çıktı Dimyat
1219 da düştü.Kahire seferinde etrafı sarıldı
esir düştü.1221 de Dimyad ın kurtuluş Fidyesi
olarak serbest bırakıldı.
6. Haçlı seferi II.Friedrich papanın afarozuna
rağmen Müslümanlarla savaşmayı kabul
etmedi.:
7. Haçlı seferi 1248-1254 Mısır ve Dimyadı zapt
eden Fransa kralı Louis mansure de yapılan
savaşı kaybetti ve esir düştü Dimyadı geri
verme kaydıyla serbest bırakıldı ve 4 sene
sonra ülkesine geri döndü.
9.Haçlı seferi Tunus a sefer düzenleyen Fransa
kralı sen Lui ve ordusunun yarısı Vebadan öldü
10.Haçlı seferi önemsizdir çocukların haçlı
seferi adı alır.
HAÇLI SEFERLERİNİN SONUCU:Politik ve
askeri başarısızlıklara rağmen Avrupanın
uygarlaşması bakımından Yunan ,Türk ve Arap
kültür, sanat, felsefe ve ,dünya görüşü ile
tanışması inanılmayacak derecede fayda
sağlamıştır. Seferler ayrıca Avrupa ile Orta
doğu ülkeleri arasındaki Ticari ilişkilerin
gelişmesinde dr büyük ölçüde katkıda
bulunmuştur
VI. Bölümün DEĞERLENDİRİLMESİ
Doğu Roma imparatorluğu 395 yılındaRoma
imparatorluğunun Theodosius un oğulları
arasında bölüşülmesi sonucunda ortaya çıktı.
Batı Roma nın Germen kabilelerinin eline
geçerek yıkılmasından sonra Doğu Roma
imparatorluğu bin yılı aşkın bir süre Roma
imparatorluğunu temsil ederek varlığını
sürdürdü
.Bizans İmparatoru I.Jüstinyen(527-565)iktidarı
döneminde Kuzey Afrika,İtalya ve Doğu
İspanyayı yeniden Bizans topraklarına
kattı.Sasani kralı ile barış yaparak doğu sınırını
güvence altına aldı.Acak ülke içersindeki
siyasal ve dinsel anlaşmazlıkların önüne
geçemedi.
Bu anlaşmazlıklar 532 yılıunda halk
ayaklanmasına dönüştü. Komutan BELİSAR
tarafından kanlı bir şekilde bastırıldı.
Ülke içinde istikrarı sağlıyan Jüstinyen
reformlara girişerek, medeni hukuk yasaları’’
adıyla anlılan ve çağdaş Avrupa tukukuna
temel oluşturan derlemelerle işe koyuldu.
7.*8.yy.da Bizans imparatorluğu doğuda
Müslüman ve Pers ordularının saldırılarına
uğrarken, batıda Slavların ve Avarların tehdidi
altında kaldı.
Arap orduları,632 yılında Filistin ve Suriye yi
,İskenderye nin teslim olmasından sonrada 642
de Mısırın tamamını ellerine geçirdiler.674-678
arasında birçok kez Konstantinopolis i
kuşattılarsada, ellerine geçiremediler. 8.yy
başlarında Bizans tahtı Herakleios
hanedanından İsoriya hanedanlığına geçti. İlk
İmparator II.Leo(717-741) Arap ve Bulgar
saldırılarını geri püskürttü. V. Konstantin
ise(941-775) Bulgarların gücüni iyice kırdı.
867-1081 arası Bizansı yöneten Makedonya
hanedanları döneminde Anadoluda yitirilmiş
topraklar yeniden kazanıldı. Hukuk sistemi
yeniden düzenlendi,Girit ve Kıbrıs İmparatorluk
sınırları içersine katıldı.Balkanlarda yeni
topraklar kazanıldı.
İmparator Romen Diyojen 1071 yılında
Malazgirt savaşında Alp Arslana yenilerek
tutsak düştü. Selçuklular 10 yıl içersinde
savaşarak Konstantinopolis sınırına
dayandılar. 1075 tarihinde başkenti İznik olan
Anadolu Selçuklu devleti kuruldu.
TÜRK kökenli halklar ve Türk devletleri
,Özellikle Doğu Roma ve Bizans ile çok sıkı
ilişkiler içersinde olmuşlardır.Orta Asyadaki
kuraklık ve güneyde çin seddinin inşaı Türk
halklarının beslenmelerini güçleştirmiş özellikle
besledikleri hayvanlara otlaklar ve verimli
araziler arama gereği duymuşlardır.. Ya hazar
denizinin kuzeyi üzerinde karadenizin
sahillerinden Geniş düzlük arazilere ulaşmışlar
veya Tunayı aşarak balkan yarımadası
üzerinden Bizansın merkezine doğru
yönelmişlerdir.Bu arada Frank
imparatorları,özellikle doğu Frank İmparatorları
ile karşılaşmışlardır.
Bunlardan PEÇENEKLER 8.yy.da Oğuzların
baskısı ile Karadeniz kıyılarına gelmişler,Hazar
denizi kıyısında bulunan Macarları orta
Avrupaya doğru zorlayarak oğuzların baskısı ile
önce Balkanlara(1048) sonra Tuna nehrini
geçerek Bizansa saldırdılar.Edirneyi kuşattıktan
sonra Büyük çekmeceye kadar
geldiler.İstanbulu ele geçirmek üzere Çaka
beyden deniz desteği alarak surları zorladıla.
Bizanz diğer bir TÜRK halkı olan Kıpçakların
yardımı ile kurtuldu.
KIPÇAKLAR Türkçe konuşan beyaz tenli açık
renk gözlü sarı saçlı insanlardı. 9.10 yy.da Orta
Asyadan Urallara geçmişler önce, İdil-Don arası
Kafkas ve krım dağlarında hazar deniz
kuzeyindeki düzlük arazide yerlaşmişlerdir.
11.yy da Rusları yenerek Karpatlar ve Balkan
yarımadasına geldiler. Çeşitli devletler içinde
askeri ve idari görevler
üstlendiler.Romen,Macar,Bulgar,Rus ve Gürcü
halkları arasında karışarak kaybolmuşlardı.
MACARLAR, 6 yy da Ural dağları bölgesine
göçederek Ukranya steplerine yayılarak
yerleştiler. Doğu Frank İmparatorluğu ve
Maehren krallığı topraklarına düzenledikleri
akınlarla, sığırlarına beslenme olanakları
sağladılar.Onlarr,Frank krallıkları ve italyaya
eğitimli suvarileri ile yıldırım seferler
düzenleyerek oralardaki halkı ileri derecede
huzursuz ettikleri için, önceleri para verilerek
bu seferler önlenmeye çalışılmış daha sonra
Otto I zamanında lehfeld(955) meydan
muharebesinde yenilerek Avusturyaya gei
dönerek Macar ovasında yerleşik duzene
geçmişlerÇiftçi toplum olarak Hıristiyanlığı
kabul etmişlerdir.Dilleri Ural*Altay dil gurubuna
ait olup Alman Avusturya entegrasyonu
sonucu belirli ölçüde değişim göstermiştir.
AVARLAR Çinlilere göre Afkanistan kökenli
olup 462 yılında Karadeniz kuzeyine göç
etmişjerdir.
555 yılında Göktürklerin baskısı ile batı yönüne
göçetmişler, Bizans ile Federasyon
oluşturmuşlardır. Dilleri Çinlilere göre
Proto*Moğol veya Proto*Türk olabilir. Türk
olduklarını iddia eden Türkoloğlar
bulunmaktadır.6.asırda Karpatlar bölgesine
yerleşmişler, Macaristan ovasında bulunan Hun
kalıntıları,ve Slavlarla karışarak Baltık
denizinden, Volgaya kadar yayılmışlar,Baian
Han yönetiminde güçlü bir krallık
oluşturmuşlardır. Bizans ve Frank krallıklarını
vergiye bağlamışlar Slavlar ve Perslerle
beraber Bizansı defalarca muhasara
etmişlerdir..
799-803 yıllarında Büyük Karl a
yenilerek,dağılmışlar,Mark bölgelerini
oluşturdukları gibi,Hırvat ve güney Slav
halkları ile karışarak kaybolmuşlardır.
Orta Avrupa ve balkanlar yönünde göç eden
Türk kabilelerinin sonu hırıtiyan ve Slavlaşmak
olmuş veya çeşitli biçimde entegrasyona
uğrıyarak, Avrupa içersinde
kaybolmuşlardır.Buna karşın Anadolu ve ön
Asya yönünde göç eden türk halkları
İslamlaşmışlar fakat Türklüklerini hiçbir surette
kaybetmeyerek uzun yıllar devam eden TÜRK
devletlerinin çekirdeklerini oluşturmuşlardır.
SELÇUKLULAR:XI.yy.Ortadoğuda imparatorluk
kuran ve çeşitli kolları İran,Irak,Kirman,Suriye
ve Anadoluda hüküm süren hanedan adını
Oğuz beyi SELÇUK tan almıştır.Selçuk otlak ve
yetersiz yerleşim olanakları nedeni ile Cend
şehrine göç etti ve Islamı kabul etti. Babası
Dukak bey Ordu komutanı olarak Oğuz
devletinin Yagbusu nun devlet işlerinde
danışmanı idi,
.Babası ölünce Oğuz subaşılığına Selçuk bey
getirildi.O beceriksiz bir hükümdar olan Yagbu
ile anlaşamadı.Öldüreleceğini anlayınca göç
etti.
Oğuz yabgusuna karşı savaşarak
bağımsızlığını kazandı.Selçuklular 1071
tarihinde Bizans Ordusunu yenerek Anodoluya
girdi ve bu suretle Türkler bütün Anadoluya
yayılmıi oldu. Anadolu Selçukluları olarak, merkezi
İznikte bulunan bir Türk devleti kurdularsada Aynı
dönemde başlaya Haçşı seferleri etkisi ile beşkenti
Konyaya taşımak zorunda kaldılar.Selçuk
İmparatorunun Anadoluda kendisi ile birlikte
yönetecek bir Kral tayin etmesi sonucu Anadoluda
Anadolu Selçuk devleti kuruldu.Çeşitli zamanlarda
büyük ordularla yapılan haçlı seferleri Selçuklular
karşısında başarısızlıkla sonuçlanmasına karşın
devletin devamlı olarak Avrupalılar ve Bizanslılarla
çatışma halinde bulunması gelişmesini büyük
ölçüde olumsuz etkilemis sonunda Kösedeğde
Moğollarla savaşı kayberekek bağımsızlığınıde
yitirmiştir.Haçlı seferlerinin ana kaynağı olan
ekonomi, batılıların düşündüğü gibi gelişmemesine
rağme n batılılar Türklerden ve Orta doğuda
öğrendiklerini iyi uygulayarak yeni çağdaki
gelişmelerine temel hazırlamıştır.
Orta çağda AVRUPADA Önce FRANKLARIN
kurdukları kırallıklar sonra Roma Katolik
kiliselerinin verdikleri destekle İmparatorluk haline
dönüşen ve KUTSAL ROMA GERMEN
İMPAR>ATORLUĞU ve onun kral ve İmparatorları
öncelikle Avrupadaki KATOLİKLEŞMNENİN
temelini atmışlar, sonra çeşitli ırkların özellikle
Asya kökenli çoğunluğu Türk olan toplulukların
KATOLİK Avrupayı oluşturan Temel ırkların
içersinde hazmedilmesini sağlayarak entegrasyon
politikalarını sürdürmüşlerdir. Gerek Büyük KARL
ve gerekse Otto ve diğer otolar bu gaye için büyük
ölçüde kiliseye destek vermişlerdir.Önce büyük
direniş göstreren SAKSONLAR yok edilmeye
varan bir şekilde kotoliklkeştirilmiş sonra
doğuAvrupada yaşayan SLAVLAR, Polonyalılar,
moldavalılar çekler ve Bohemyalılar daha sonra
İskandinav ülkeleri Danimarka dolayısıyla İngiltereİskoçya İsveç Norveç ve diğer Baltık ülkeleri
Kotolik hırıstiyanlığı
seçmişlerdir.Macarlar,Avarlar,Hunlar,Peçenekliler,
Kıpçaklar da bu entegrasyondan nasiplenerek
Avrupa içersinde yok olmuşlerdır.Bunlardan yalnız
Macarlar ve Finliler hırıstiyan olmalarına karşın dil
ve devletlerini koruyabilmişlerdir.Avrupanın diğer
bir gücü olan BİZANS ise ORTODOKS
Hırıstiyanlığın temsilciliğini üstlenerek
Rusya,Ukranya,ve Hırvatistan dışındaki Balkan
ülkelerinde yayılmayı sağlamışlar Asyalı bir Türk
kavimi olan Bulgarları, Slavlaştırarak hırıstiyan
camiası içersine katmışlardır.Bu arada Anadulunun
doğusundan başlayarak bütün balkanlara ve ege
adalarına yayılan TÜRK istilası hırıstiyanların
yayılmasını bir nebze engellemiş,buna karşı
hırıstiyan camia özellikle katolik Avrupa haçlı
seferleri düzenleyerek Türk yayılmasını önlemeye
çalışmışlardır.
BÖLÜM VI:
AVRUPADA DEVLETLERİN KURULUŞU:
İberik yarım adasında,Fransada ve Britanya
adalarında Iskandinavyada doğu Avrupa ve
balkanlarda devletlerin , tarih sürecinde yavaş
yavaş belirginleşmesine rağmen Kutsal Roma
Germen imparatorluğunun yapısının değişerek ,
ulus devletleri oluşturması yeni çağ ortalarına
kadar tamamlanamamıştır.Bu Bölümde özellikle
kutsal Roma Germen imparatorluğundaki
gelişmeleri ele alırken oluşmakta olan diğer Avrupa
devletlerinde yaşanan süreci de yeri geldiğinde
birbirleri ile olan politik, kultürel ilişkileri ile
karsılaştırarak ele alarak açıklıyacağız
.İNGİLTERENİN OLUŞUMU:
Bilinen ilk yerlileri KELTLERDİR.Romalılar M.S 1.
Yy da Batı Avrupayı işgal ederken adaya Britenya
adı verdiler. 5.yy dan itibaren Angulus ve Sakson
halklarının akı nları Kelt halklarını kuzeyde İskoçya
batıda Galler dağlık bölgelerine göç ettirdi.
Aglosaksonlar ise İngiterenin geri kalan
kısımlarında kültürlerini yayarak 6. Ve 7.yy.da
krallıklarını kurdular. 8. Yy.da hırıstiyanlığı kabul
ettiler.
795 de İskandinav istililası başladı.ve 11.yy kadar
aralıklarla tekrarladı.Danimarkalı büyük KNUD
Britanyanın tamamını fethetti.
Anglosakson hanedanından EDWARD 1042
yılında İngilterenin bağımsızlığını sağlayarak 1066
yılına kadar yönetti.Onun ölümü üzerine yerini alan
HAROLD u tanımayan NORMANDİYA dükü I.
WİLLİAM beş yıl süren harpler sonunda ülkeye
hükümran oldu.Zamanla Anglo saksonlar ile
normanlar kaynaşarak bir toplum oluşturdular
Bu kültür karışımından İngilizce oluştu. Krallar ve
asillerin savaşları uzun yıllar devam etti.Kral
I.HENRY kraliyetin gücünü arttırdı.II.HENRY ise
ülke hudutlarını genişletti. 1170 yılında İrlanda da
PALE sömürgeleri kuruldu.!I Edward Galler ülkesini
feth etti.
1215 de Derebeyler Kral John a karşı ayaklandı.
Krala’’MAGNA CARTA adlı belgeyi kabul ettirerek
imzalattı.’’O zamana kadar ancak tanrıya karşı
sorumlulukları olan kralların halka karşı da
sorumlulukları olduğu ‘’ kabul ettirildi.Bu belge
insan hakları ile ilgili ilk belge olarak kabul edilir
.1285 yılında ilk parlemento toplandı. 1337-1453
yılları arasında İngiltere ile Fransa arasında 100
yıl savaşları sonucunda İngiltedre fransadaki bütün
feth etmiş olduğu toprakları kaybetti.
Taht kavgaları sunucu VII ve VIII Henry
zamanlarında istikrar sağlanarak ilk defa olarak
İNGİLİZ kilisesi kuruldu.İngilterenin en parlak çağı
XVI yüzyılda hüküm süren Kraliçe Elizabeth
zamanıdır.İngiliz deniz filosu büyüdü.İspanyollara
karşı kazanılan deniz savaşı sonunda denizlerde
hakimiyeti ellerine geçirerek dünyaya yayılmaya
başladılar.
1)FRANSA KRALLIĞININ OLUŞMA SÜRECİ
:
Tarih öncesi zamanlarda bugüki Fransa
LİGURLAR tarafından işgal edildi . Onlar M.Ö 5.yy
da Keltlerin Galya bölgesine göç etmesi ile iberik
yarımadasına doğru hareket ettiler. M.Ö 1500
yıllarında Keltler bölgeyi tamamen
işgal ederek,Britanya adalarına doğru yöneldiler.
M.Ö 2 yy Romalıların Galyayı işgali başladı. M.S
51 yılında Sezar bütün bölgeyi işgal ederek Galya
ve vilayetler olarak bölerek yönetti. Şehirler inşa
edildi. Büyük caddeler açıldı. Daha sonra Galya
Germen kabilelerinin, Alamanlar,Franklar ve
Burgundların istilasına uğradı
843 Krallığının bölünmesi(Verdun andlaşması)
sürecinde Karolinger İmparatoru sofu Ludwig
I(814-840) krallığı oğulları arasında doğu batı ve
orta olarak taksim etti
.Batı frankların ilk kralı kel Karl I ( 843-77)
oldu.COULAİNES Andlaşması sonucu kendi
Anayasası ve sistemi ile yeni devlet kuruldu(843)
Franzien,Guyenn,Bretagne, Aquilanien,Gascogne,
ve Normandia ile hükümranlık alanı
Champagne,Toulouse,Barcelona Flandern,
derebeylikleri ve Mark graflık Gothien bölgelerini
içersine alıyordu..Başlangıçta 3 Frank bölümü
sonra değişerek tek bir fikirde birleşti Doğu batı ve
İtalya.
Orta kırallık Lotharingen 925 den itibaren doğu
krallığına bağlandı.Doğuda Karoligerin sona
ermesi ile(911) bütün orta çağda 5 hükümdar
kesiksiz peş peşe aynı aileden birbirini takip
etti.Batı krallık Fransa krallığı aile sabit kalarak 19
asra kadar önemli rol oynadı.13. yy.ın başında aile
monarşisi kuruldu.Başlangıçta batı frank karolin
kırallığını alarak durumunu kuvvetlendirdi. Karl II
İtalyayı veraset yoluyla aldı. Ve 875 de İmparator
tacı giydi. Oğlunun erken ölüşü ve iki yegeni
bulunması nedeni ile Krallık çözüldü. 877 Aşağı
Burgund (Arelat) ve 988 yüksek Burgund kendi
krallıklarını kurdu. İtalya yönetimi ayakta kalamadı.
880 Lotharingen doğu franklara verildi.
884 doğu frank kıralı şişman Karl III(881-87) batı
frank hükümdarlığını da üstlendi. Pasiv olduğu için
Norman tehdidi karşısında istifa etti.(Tribar kraliyet
meclisinde)
888 Graf Odo von ParisRobertiner ailesinden ilk
batı Frank ,karşı kral seçildi. Korolingerin batı
frank krallığını 100 sene daha Robertler elindeki
güçle iddia ettiler.
BURGUND manastırı CLUNY ve ona bağlı
monastis Reform hareketleri diğer bir güç faktörü
olarak gelişti. CLUNY Vakfı herzog Wilhelm der
Fromme von Aquıtanien 910 yılında manastıra her
türlü dünyevi ve bişhofluk Gücü serbestliği,
anayasa ile papa emrine verdi
.Kral Heinrich I 919-36 klosteri öne çıkardı.
Zamanla merkezi din devleti halini aldı. CLUNY
Roma germen imparatorluğu yanında 2. Güç
olarak gelişti. Karolingerlerin ölümü ile 987 yılında
Herzog Hugo Capet von Franzien karşı kıral
Robert I takipçisi oldu Robertiner ailesinden.
İmparotoriçe Theophano Fransız desteğiyle
Kapetinger ailesi kuruldu.
1066 da İngiltere fatihi Herzog Wilhelm aynı
zamanda fransanın kral vekili idi.İngiliz sarayı
Fransız tacını tehdit ediyordu.
.
2)KAPETİNGER KRALİYETİNİN YÜKSELİŞİ
987 Hugos von Francien in oğlu Hugo Capet
Reims de kıraliyet tacını giydi. Onu takiben
Şişman Ludwig VI kral oldu.
Ludwig VI(Şişman)1106-1137 küçük soyluların
hesabına tacı güçlendirdi.
Fransız milli hisleri imparator Heinrich V ,1124
saldırısı ve haçlı seferleri ile oluştu.Ludwig papalık
ile bağlantı kurarak Almanyaya karşı kendi
başbakanı Sugar ı korudu.O tai ile manastır
arasında bağlantı kuruyordu. Onun kilisesi SaintDenis Basilikası inşiatı taşlarla yapılmıştı
. Ludwig VII (1137-80) ayrıldığı eşi Elenora
Normandiya Herzogu Heinrich Plantagenetilkadar
e evlendi.1154 ingiliz kıralı oldu. Angevinische
kırallığı 1150-13 yy ortası kadar Fransanın bütün
batı kısmını ve İngiltereyi içine alıyordu.
Philipp II August(1120-1223) Staufen ile beraber
ingiltereyi sıkıştırdı.Bouvina savaşı Ludwig IX
(1226-76) küçük bir bölüm(Gaskonya ve
Aquitanien hariç eyaletler geri alındı.1226 Ludwig
VII Fransa krallığını aile monarşisı yaptı. İmparator
Friedrich II ölünce Ludwig ıX avrupanın engüçlü
kralı oldu.
Philipp II Augusta nın oğlu Ludwig VIII(12231226)ingilizleri poitou dan kovdu. Ludwig IX 12261270 Albigener harbini Philipp III 1270-1285 oğlu
Philipp IV Burgund mirasçısı Novara ile evlenerek
bölgeyi kendilerine kattı.
Güç dağılımı son Kaplingerler arasında bozuldu.
VALOLS ailesi 1328 1492 yılına kadar yönetimi
üstlendi .batı Avrupada 1348 yılı ndan itibaren
başlıyan Veba salgını,sosyal karışıklıklar ve
kiliselerde başlayan REFORM İSTEKLERİ
ÇÖKÜŞÜN İLK İŞARETLERİ OLDUĞU KADAR
1339-1451 ingitere ile Fransa da alevlenen batı
Avrupaya yayılan 1360 Bretigny ve 1420 Troyes
Barıi görüşmeleri ile 1453 yılıuna kadar devam
eden yüz yil harpleri çöküşün işaretlari idi
.1) Filipps IV ün oğulları 1314 ve1339 da ölmesi ile
başlayan miras çatışmaları, Filipin kızı İsabella ile
evli Edward II nin oğlu Edward III ün karısı adına
tahta sahip çıkması ile başladı. Daha önce kanun
ile Taht Sailer ailesi kadınlarına kapatılmış
olduğundan VALOR ailesinden Karl V in oğlu ve
Phillips IV kardeşi Philip VI tahta hak kazanmıştı.
(1328-1350) Edward bunu kabulk etmeyerek 1337
de Fransaya geldi ve bu olayı Harp nedeni olarak
kabul etti. 100 yıl devam eden harp askeri
bakımdan Fransa topraklarınde cereyan etti.ÖNCE
İNGİLİZLER Fransanın bütün kuzey batısını işgal
ettiler.Harp yenilgisi iç karışıklıklara neden oldu.
1348 yılında VEBA salgını orduyu iyice zayıflattı
.Fransa Heinrich IV ile tekrar güç kazandı Harp,
İngiliz kralının 1453 yılında Castillkion mağlubiyeti
ile sonlandı. Son kara parçası Guvenne nin kaybı
ile 1478 de Picquigny barışı imzalandığında
sadece Calais 1559 yılına kadar İngilizlerin
ellerinde kalan kara parçasıydı. Ancak Heinrich IV
süikast sonucu öldü yerine gelen Ludwig XIV
büyük reformlar yaparken Parisi bir kültür şehri
olarak öne çıkardı.
3) İBERİK YARIADASI:
İSPANYA; Romalı tarih yazarı Marcius Terentius
Varro nun kitabında bildirdiğine göre Ispanya
peşpeşe İberler Persler, Fenikeliler son olarak
KELTLER tarafından işgal edilmiştir.
Galyadan göç eden keltler iberik kabilelerle
savaşarak, sonunda Keltiberik kabileler olarak
kaynaşmışlardır. M.Ö 8 yy da Finikkeliler güney
sahillere yerleşmişler CADIZ liman şehrini kurarak
kolonileştirmişler, buradan bütün Akdeniz ticaretini
ellerine alarak yönlendirmişlerdir. Yunanlılar önce
MARSİLYA sonra Sagunto Rosas ve Malaga yı
kolonileştirdiler. Galyadan göç eden Keltler iberik
kabileleri ile savaşarak Kaltiberik kabilelerle
karşılaşmışlardır. İlk PUNİS harbinden sonra(246241 M.Ö) kartacalılar güney ve doğu bölgelerini
işgal etmişler.Cartagena şehrini kurumuşlardır..
2.PUNİS savaşında yenilen kartacalılar(206-205)
yarımadayı boşaltarak Romalılara teslim
etmişlerdir
.Romalılar 200 yıl keltlerle zorlu savaşlar
yaparak M.Ö 19 yılında Augustus Kantabrer
kazanmıştır. 5.yy başında Roma
imparatorluğunun parçalanması ile germen
halkları Vandallar,Sübenler ispanyaya
girmişlerdir. 5. yy da 70 yıl boyunca batı
Gotların işgalinde kalmıştır.
4)AVRUPADA İSLAM İSTİLALARI VE
DEVLETLERİ:
711 yılında Berberilerden oluşan İslam orduları
TARIK BİN ZİYAD komutasında Cebelitarık
boğazını aşarak ispanyaya çıkarma yaptı.O
sırada yönetimde olan Batı Gotları Rio
Guadailete savaşında yok etti. Kıral Roderich
savaşta öldü.712 yılında Musa ibn nusayr arab
ve Berberilerden oluşan ordu ile fethi devam
ettirdi.714 yılında halife al-Walşd I yönetimi
devraldı ve Musanın oğlu Abd al Aziz endülüse
halife vekili oldu ve Roderich in dul eşi Egilo ile
evlendi Sevil şehrini başkent yaptı.
Onun öldürülmesi ile 716 da Ayyub Cordobayı
başşehir yaptı. İberik yarımadasının büyük bir
kısmını yönetimi altına aldı.
718 ASTURİEN de isyan eden batı Gotlar Asil
PELAYO Kral seçtiler ve ASTURİEN kırallığı
kuruldu.
Ve Halife vekili SAMH(718-721) preneleri
geçerek Septimanien eyaletini feth etti Arablar
719/720 Narbonne 725 Carcosonne, ve Nimes
batı Gotların geri kalan kısımlarını zaptetti.İslam
baskınları Fransada Aquitanien,Provence ve
Burgund bölgelerine yayıldı.732 Ordu komutanı
Abd-ar-rahman preneleri geçerek Arles,ve
Bordeaux zaptetti
23.-31 Ekim 732 Tours Poitiers savaşlarında
Fransız orduları Karl Martell komutasında Abd
ar rahman birliklerini geri püsküttü. VIII. Yy da
CORDOBA EMİRLİĞİ kurularak halife vekilliği
dağıldı.Arab ve berberiler bunun üzerine
birbirlerine girerek kanlı savaşlar
oluştu.Berberiler kandırıldıklarını ileri sürerek
kuzeydeki savunmadan çekildi ve güneye
yönlendi.Maysara isyanı suriyeden gelen ordu
birlikleri ile bastırıldı.(741/748) arab ve
berberiler arasındaki, çatışmalar 11. Yy kadar
devam etti. Berberilerin güneye çekilmesi
hırıstiyan Asturen krallığının işini kolaylaştırdı.
Preneler arablar ile Avrupa arasında hudut
olarak kaldı.
756 Yusuf al fihri düşürüldü, Emirat Cordoba
kuruldu.
778 Büyük karl preneleri aşıp Pampiona yı aldı
ancak Saragozayı alamadı. Dönüş yolunda
Roncesvalles savaşını kaybetti. 785 Franklar
Gironayı fethetti. Hırıstiyanlar ve Müslümanlar
çeşitli irili ufaklı savaşlarda karsılıklı kazanç ve
kayıplar yaşadı.
1492 yılında son hükümdar Muhammed XII
şehri İsabello von Kastlien ve Ferdinand von
Aragona teslim etti. Böylece iberik
yarımadasındaki İSLAM son bulmuş oldu.
YENİDEN FETİH(Reconquista):Orta çağ
İspanyol tarihinin en önemli dönemini
oluşturur ve 700 yıl devam eder.Asturias ta
yaşam savaşı olarak başlayan hareket
Müslümanların İspanyadan çıkarılışı için haçlı
seferine dönüşür.Leon kralları olarak
bilinenPELAYO dan (718-737) sonra tahta çıkan
krallar Asturiasın güneyine doğru hırıstiyan
kontrolündeki bölgeleri genişletti.Ebro nehri
boyunca Kastilya bölgesine kaleler inşa etti.
981 yılında Kastilya bağımsız bir devlet haline
geldi.Komşu Frankların koruması altında
Prenelerin kıyısında ve Katolonya kıyılarında
küçük devletler kuruldu.1100 yılında Barcelona
bütün Katalonya veBalear adaları üzerinde
hakim duruma geldi.Aragon ve Katalan
eyaletleri 1137 yılı nda birleştirildi.
Valencia 1238 yılında yönetici emiri devirip
Arogon ve Kataloınya ile birleşti.Müslümanların
aralarındaki anlaşmazlıklardan dolayı
ellerindeki toprakları yavaş yavaş
kaybediyorlardı.
1085 yılında TOLEDO kaybedilince Müslüman
emirler BERBERİ Murabıtlardan yardım
istediler.Onlar Zaragoza dışında bütün
Endülüsü kendi topraklaruna kattılar.Ancak
onların diğer bir İslam gurubu tarafından
bölünmesi sonucunda Müslüman gücü
zayıflayınca III. Fernando 1248 yılında Sevilla yı
aldı.Yalnızca Granada Müslüman devlet olarak
kastilya nın sömürgesi ölarak kalmıştı.1492
yılında Granada da düştü.
4)KUTSAL R O M A G E R M E N
İMPARATORLUĞU
Avrupoanın merkezinde oluşan
Almanya,İtalya,Avusturya,İsviçre,Hollanda,Belç
ika gibi çok önemli devletleri doğuran bu devlet
yapısı İtalyan Katolik hırıstiyanların
yönetiminde Alman imparotorlar in hüküm
sürdüğü ve çoğunluğu Almanlardan oluşan bir
ordu ve kilise devletidir.Bu oluşumun içersinde
çeşitli kilise soyluları arazi soyluları küçük
veya büyük devletçikler seklinde etkili
olurlarken bazen Papa seçiminde hatta
imparotor seçiminde bile oluşturdukları
meclislerle kendilerini göstermişlerdir.Burada
bu imparatorluğun kuruluşundaki tarihi süreçle
başlıyarak özellikle orta çağda oynadıkları
siyasi askeri,dini ve
sosyal rollerini
araştırarak ulus devletlere gelinceye kadar olan
süreyi açıklamaya çalışacağız.
843 yılında imzalanan VERDUN andlaşması
sonucu oluşan Doğu Frank krallığı KUTSAL
ROMA GERMEN İMPARATORLUĞU haline
dönüştü. Uluslarüstü bir devlet durumunda
olup, belirli bir anayasaya sahip olmaması ve
hudutlarını büyük ölçüde belirlenmemiş oluşu
bugünki Avrupa birliğini andırır bir özellik
gösteriyordu..Hiç bir zaman İngiltere ve Fransa
gibi milli bir devlet olamadı.Hükümdarlık ne
yalnız imparatorun nede derebeylerinin veya
kraliyet meclisinin elinde idi. Bağımsız fakat
hükmedici olmıyan derebeyler ve eyalet
herzogları imparatoru kraliyet başkanı olarak
tanıyor ve kraliyet kanunlarına uyuyordu.
Kraliyet meclisi Kral şeçiminde ve kraliyet
politikasının uygulanmasında söz sahibi idi.
Eyaletlerde yaşıyan insanlar imparatorun değil
eyalet başkanı olan derebeyin tebası idi. İlk
imparator Otto I ve ondan sonra yönetime
gelenler kendilerini Allahın elçisi olarak
görüyorlardı.Üç OTTONEN ile başlıyan klise
bağımlılığı nedeniyle tarihçiler ‘’ Ottonik ve
Salik Kilise sistemi olarak isimlendirirler.
5)A V U S T U R Y A
TARİHİ
Genç demir zamanı Keltler Avusturyaya M.Ö
450 yıllarında keltlerin yaşadığı güney batı
Almanyadan göç ederek doğu Frank krallığına
gelmişlerdir Dilleri İLYRİSCH olmasın a rağmen
onlarla akrabalığı yoktur. Tuna kuzeyi ve yukarı
aşağı Avusturya MARKOMENLER ve Quaden
buraya yerleşmiştir..Batıdan gelen Raetik
kabilesi NORİKERi Kurmuştur(Keltlerin krallığı
iNoricum bugünki Avusturya arazisine
kurulmuş doğu bavyera ve slovenyayı içine
almaktadır.Daha sonra Roma vilayeti haline
dönüşmüştür).Durrnberg ve Salzberg keltlerin
tuz metropolleri oldu
.Doğuda gelişen demir endüstürisi
Burgendland.M.Ö 15 yy Roma ile ticari ilişkiler
sonra Noricum krallığı ile askeri ilişkiler
başladı.
Roma imparatoru CLAUDİUS M.S 4-54
yıllarında Roma vilayeti NORİCUM u kurdu.
Hudutları kuzeyde Tuna,kuzeydoğuda viyana
ormanları, doğu Steris hududu güney Eisack ve
Drau nehirleri idi.Germenler Alpler üzerinden
göç ederek Güney Tirol bölgelerine yerleştiler
Noricum keltlerin kurduğu krallık bugünki
Avusturya arazisinde kurulmuş olup Doğu
Bavyera ileSlovenya topraklarını kapsar
sönradan Roma vilayetine dönüşmüştür.M.Ö
450 kelt halkları yaşamakta oldukları çekirdek
bölge olan güney batı Almanyadan doğu frank
krallığı bölgesine gelmişlerdir. Dilleri İllyrisch
olup kendilerinin İllrişlerle doğrudan ilişkileri
yoktur.Tuna kuzetine Avusturyayı oluşturan
bölgede Markoman ve Quaden ler yaşamakta
idi. Roma ordu komutanı Noricumu emrine aldı
427 den sonra Doğu GOTLAR ve ALAMANLAR
bu bölgeden geçtilersede yerleşmediler 6.
Asırdan sonra yerleşim Slavlarla Avarlar
arasında.Güney Avusturyaya SLAV
kabileleri,yerleşti 600 bağımsız slav devleti
KATANTANİEN kuruldu.Doğu bölgesi Bohemya
ya önce Avarlar sonra Slavlar yerleşti ,
Karolinger yönetiminde Frank krallığı
kuvvetlendi
788 eski bavyera kabile herzoogluğu bugünki
Avusturya ya ait olan geniş alana yerleşti. Son
Bavyera herzogu Tassilio III 8 yy slav kraliyet
Karatanieni yoketti. Ve frank krallığına
bağladı.Büyük KARL 800 yılındabugünki aşağı
Avusturya bölgesinde Enns,Raab, ve Drau
nehirleri arasındaki bölgede hudut Markları
kurdu bunlar AVARMARK olarak adlandırıldı
Bunlara karşı olan Avarlar ve Macarlar bunları
yok ettiler daha sonra 3 savaş
sonucu(Persburg) 907 de Mayns e kadar bölge
geri kazanıldı. Arnulfs I bavyera herzogu oldu
Otto I Lechfeld savaşında Macarları yok etti.
BABENBERGER AİLESİNDEN LEOPOLD e.976
yılında bu MARK (Tımar olarak) sunuldu.996
da isim olarak ilk defa OSTARRİCH
kullanıldı.Bu sonra yazış şekli olarak değişerek
Österreich oldu.Bu suretle Franken krallığının
doğu bölgesi(DOĞU EYALETİ) oluştu.
Babenbergerler RODUNGS denilen örmanları
açarak şehir kurma manasına gelen gay olarak
KOLONİLEŞME politikası olan sistemi kurmaya
çalıştılar. Bakanlık çalışanları ile birlikte eyalet
yöneticilerini saptadılar. Başşehir başlangıçta
POCHLARN sonra MELK oldu.
MARKGRAF(Derebeyi eyalet başkanı)
LEOPALD III saray içi evlenme suretiyle güç
kazandı
Kral Heinrich IV ile Heinrich V arasındaki
anlaşmazlık ona yaradı. Heinrich in kızkardeşi
AUNES VON WAİBLİNGER i kazandı. Manasır
kurması nedeni ile kendisine Kutsal lakabı
verildi.
5) BABENBERGER AİLESİ;ÖSTRRİCH
HERZUGLUĞULUĞU;1156-1246)
Staufen ,le Welfen arasındaki anlaşmazlık
sonucu 1139 da Herzogtum BAYERN, Friedrich
I tartşmayı sonlandırarak Bayern Herzogluğunu
Welfen ailesine verdi. 1156 da Ösrerreich
Herzogtum oldu. Bağımsız ve imparatorluğa
bağlı eyalet olarak ilk Herzog Heinrich
Jasamirgoit 1156 da viyanayı başkent
yaptı(Georgenberger Handfeste Steinmark
Ottokar IV isimli herzoglar arasındaki
sözleşmedir. Avusturya herzogu Leopold V.
(Babenberger ailesnden çocuksuz ve ağır
hasta olan Ottokar IV kendi herzogluğunu
Leopald ve onun oğlu Friedriche vasiyet
etti.Ancak Avusturya ve Steinmark ilelebet
bölümsüz kalacak ve bakan ve bürokratları
değiştirilmiyecekti. 1616 kadar bu durun
değişmedi.Leopald yönetiminde Avusturya
kültürel bakımdan en yüksek seviyesşne erişti.
Gotik mimari büyük eserler verildi.Oğlu
Friedrich II 1246 yilında ölünce HABSBURGER
ailesinden Rudolf v.HABSBURG 1278 de
Marchfel savaşını kazandı ve Avusturya
Steinmark herzogluğunu aldı.
6)HABSBURGLAR(1282-1452)
1335 de Habsburglar Meinhardiner ailesinden
Kaern ve Krain ı miras aldı. 1363 TİRAL Herzog
Rudulf IV geçti bu suretle büyük bir arazi
Avusturyaya katıldı. 1379 da NEUBERG
sözleşmesi ile Habsburglar bölündü. 1406,1411
tekrar bölündü 3 eyalet oluştu 1)Yukarı ve
aşağı Avusturya 2)Steinmark,Kaernten, Krain
ve Triest iç Avusturya 3) Tirol,Vorarlberg,ve
Schwaeb Alsas arazileri. Friedrich V arazileri
tekrar birleştirerek Albrecht V lüksenburg
veraset aldı.Roma alman kralı seçildi. 1552
Friedrich III Kutsal roma imparatorluügu ile
taçlamdı. 1804 Avusturya devleti artık
Avrupanın büyük güçlü ülkelerinden biri oldu..
7)İ S V İ Ç R E
D E V L E T İ Kuruluşu:
Eski demir devrinden beri yerleşim yeri
dir.Ancak bu zamandan sonra İsviçre orta
bölgesine geniş ölçüde yerleşildi.Özellikle
göller bölgesine Demir devri başlangıcında
ükenin orta kısmına KELTLER yerleşti. La Ten’e
keltlerin demir zamanı önemli Buluş yeri idi. O
Bataklık arazide Neunbugel gölleri doğu
sahilinde 8 km uzunluktaki kanal Neunburgel
ve Bielergölü arasında bağlantı yapıyordu.
Keltler ticaretlerini yunan kultür alanına kadar
yaydı. Roma işgalinden sonra Julius SEZAR ın
notları’Galya harbi’, çeşitli kelt
kabileleri,Helvetler(Orta) Lepontiler(Tessin)
Seduner(Wallis Gerter Raetier(Doğu İsviçre)
Roma hrallığının genişleme sürecinde Alpler
üzerinden bugünki isviçreye kadar M.S 1.yy
roma impartorluğuna intergasyon ve halk
Romalılaştırıldı.Geç antikte İsviçre şehirleri
geniş ölçüde hırıstiyanlaştırıldı.
Cenevre,August,Basel, sitten,Losan,ve chur
bişhoflukları kuruldu.Romanın çöküşü ile
Germen kabileleri Burgundlar,ve Alamanlar
kuzeyden gelerek orta bölgeye yerleştiler.
Romalı ve kelt halklarla kaynaştılar.Romalılar
zamanında yaygın olarak yerleşılen batı İsviçre
ve Alpler roman dili Fransızca ve İtalyanca
konuştular. Hırıstiyanlık kuzey germen
kabilelerinde yaygınlaştı. 746 Franklar
Burgund ve Alamanları tebalaştırdılar ve Frank
krallığının bir bölümü haline geldi.
Frankların bölünmesi ile doğu frank son kutsal
roma germen imparatorluğu bölgesinin büyük
kesimi Schwablar herzogluğu ve Burgund
krallığına bağlandı. 9.yy da Alamanlar önemli
manastır merkezi st Gallen veve Reichen de
hırıstiyanlaştı.ESKİ Yeminli birlik(Eid
Genossenschaft) eyaletler arasında bugünki
İsviçreye geçiş olarak görülür. 1291/1315, 3
orman şehri Uri,Scheyz,Unterwalden kuruldu
ve Kutsal roma imparatorluğundan geniş
ölçüde Otonomi için savaşıldı.
1499 Schwaben harbi Westfallen Barışı
suretiyle 13 eski kanton ve bağlı bölgeleriyle ve
bağımsız bölgeleriyle halkoyu suretiyle kutsal
Roma Germen imparatorluğundan bağımsızlık
kazandı.1798 Fransız işgali ve Helvetik devrim
Reformasyon içinde dağılan bölgeler.29 Fransa
cumhuriyeti özellikle Napolyon baskıları ile
Helvent Cumhuriyeti sonlandı. Kantonlar idari
birliğe kavuştu.
Fransız birlikleri çekilince 1802 Helvet
cumhuriyetinde birlik devleti ile Federaller
arasında iç harp başladı.
1803 Napolyon aracılığında kanton temsilcileri
anlaştı. Konfederasyon anayasası ile BİRLİK
devleti kuruldu. 1813 Kantonlar federe devlette
birleşti. 1814/15 Viyana kongresi hudutlar
belirlendi ve Nötralite kabul edildi. 1815 te
aristokrasinin tekrar güçlenmesi birkaç
kantonda güçsüz kılındı.12.09.1848 Federal
anayasa bugünki durumu ile kabul edildi
Federal merkez Bern olarak kabul edildi
8)D A N İ M A R K A tarihi
Ancak buzul çağında insanlar Danpmarkayı
terk ettiler.100.000 yıl önce dahi Danimarka da
insanların yaşadığı arkeolojik kanıtlarla
gösterilmiştir.Ancak Buzul çağında insanlar
Danimarkayı terk ettiler.M.Ö 12.000 yıllarında
buzulların erişmeleriyle tekrar yerleşimler
olmuştur
.3000 yıllarında yaşayan yerleşik halk toprakları
işlemişler,Demir çağında M.Ö 4-1 yy. da iklimin
çok soğuk ve yaşam için elverişsiz oluşu
nedeniyle güneye göç etmişlerdir.Hiç bir zaman
Roma işgalinde olmamış danimarkada Roma
paralarının bulunuşu iki bölge arasındaki ticari
ilişkilerin olduğunu göstermektedir.Turba
bataklıkları bulguları arkeolojlk büyük önem
taşımaktadır
.8-11 yy lar Danimarkada VİKİNGLER hüküm
süfrmüştür.Onlar Britanya,İzlanda,Grönland, ve
hatta Kuzey Amerika ya kadar ulaşarak
sömürgelerini kurdukları gibi,Doğuda
Karadeniz ve Hazar denizi kıyılarına kadar
yerleşim birimleri kurmuşlardır.
HARALD 980 yılında Danimarka ile Norveçi
birleştirerek Krallığını kurmayı
başardı.Hırıstiyanlıoı kabul etti.795 yılından
itibaren İngiltere işgali başladı.
11.yy da KNUD Britantanın tamamını işgal etti.
Onun ölümü ile 1035 yılında ingitere Danimarka
egemenliğinden kurtuldu.
12 yy da iç savaşlar Danimarkayı sarstı.
Sonunda Kral I.VALDEMAR(1131-1182)
Birleştirdi. 1163 yılında Danimarka ile Norveç
evlilik suretiyle birleşti.
VI. HAKON İsveç kraliyet ailesi ,ile akraba
olduğundan oğlu II.OLAF ın her 3 ülkenin de
kralı olması beklenirken ölmesi üzerine
Danimarka kralı olan IV Valdemar ın kızı ve
OLAF in annesi olan I.Margrete tahta
çıktı.1387.Onun yönetiminde İsveç,Norveç ve
Danimarka sömürgeleri ile birlikte
birleşerek(İzlanda Finlandiya,Gronland ve
Faroe adaları) KALMAR BİRLİĞİ adı altında
Büyük İskandinav İmparatorluğunu oluşturdu.
1521 tarihinda İSVEÇ başlangıçtan beri hoşnut
olmadığı birlikten ayrıldı
9).HOLLANDA TARİHİ
Hollanda da Tubanten,Cananefaten ve Fritzler
yaşamaktaydı. Romalılarla birlikte Batavyalılar
gibi germen kabileleri Ren nehrinin güneyine
yerleşerek Romalı asker olarak görev yaptılar.
Roma imparatoru Jül Sezar Galyayı eline
geçirdikten sonra M.Ö 58 yıllarında Belçika ve
Hollandayı ele geçirerek Roma eyaleti haline
getirdi.Roma imparatorluğunun çökmesinden
sonra kuzeyde Fritzler, doğuda
saksonlar,güneyde Franklar bölgeye hakim
oldular.
Frank kralı I.Clodwig döneminde bölge
Karolenj imparatorluğunun bir parçası oldu.
VERDUN a Antlaşması ile 3 parçaya bölünen
Frank imparatorluğunun Orta lısmı yani
Lotharingen krallığı bölümünde yer aldılar. Bu
bölge daha sonraki dönemde ikiye ayrılarak
Hollanda dili konuşanlar Alman kısmına,diğer
bölge ise Fransız kısmına katıldı.10-11 yy da
Alman krallar tarafından yönetilen bu bölge
I.OTTO nun KUTSAL ROMA GERMEN
imparatou oluşuyla bu birliğin içinde yer
aldı.1433 yılında Belçika ve Hollanda
BURGONYA DÜKÜ yönetiminde Fransa ya
bağlı olarak devam etti
10).BELÇİKA TARİHİ:
Belçika tarih öncesinde KELT kabilelerince
yönetiliyordu.Orta çağda yönetim Roma
imaratorluğunda bulunuyor,ve Verdun
anlaşmasından sonra önce Orta krallık daha
sonra Fransa Almanya bölünmesi ile bu iki
krallık arasında böçünüyordu. 15.yy da
HabsburlulArın eline geçtiÖnce Fransa sonra
Hollanda devletleri içinde yer alan krallık 1831
yılında mşruti monarşi olarak bağımsızlığına
kavuştu.
.
11)ANADOLU BEYLİKLERİ VE OSMANLI
IMPARATORLUĞU:
1)Anadolu beylikleri:XIII.yy da Anadolu
Selçukluların yıkılması sonucu Anadolunun
birçok yerlerinde küçüklü büyüklü devletler
kuruldu.Bunlar XVI yy kadar anadoluda çeşitli
şekillerde yönetimlerini devam
ettirmişlerdir.Bunların önemlileri
Aydınoğulları,Karesioğülları,menteşoğulları,Sar
uhanlılar,GermiyanoğullveOSMANOĞULLARIdı
r.
12)OSMANLI İMPARATORLUĞU
:
KURULUŞ:Anadolu Selçuklu hükümdarı KAYI
BOYU aşitetini Ankara yakınlarındaki
KARACADAĞ yöresine yerleştirdi. Kayı beyi
ERTUĞRUL GAZİ vardı. Bizansın
Söğüt,Domaniç bölgelerini aldı.Ertugrul beyin
Söğütte vefat etmesinden sonra ailenin ve
aileye bağlı TÜRKMENLERİN başına oğlu
OSMAN GAZİ geçmişti.1281 yılında yılından
itibaren A nadolu beylikleri topraklarını
genişletmeye ve beğımsız davranmaya
başlamışlardı. Osman gazi çevrede büyük itibar
sahibi olan Şeyh EDEBALİ’nın kızı Malhun
hatun la evlendi. Bu suretle aile çevresi
genişledi ve güçlendi.1299 da Selçuk beyi
Osman beye sancak göndererek kuruluşu teyid
etti. 13 yy da Anadolu MOĞOL istilasına uğradı.
Osmanoğlu beyliğinin kurulduğu
Eskişehir,Sakarya, veSöğüt ilhanlılara bağlı
olmasına karşın Moğolların erişemiyeceği
kadar batıda idi.Bu nedenle Moğol istilasından
kaçan çok değerli uzmanlar ve halk onlara
sığındı. BURSA uzun kuşatmadan sonra 1326 da
Osmanlı topraklarına katıldı ve Başkent
oldu.Osman bey ölünce oğlü ORHAN BEY para
bastırarak OSMANLI DEVLETİNİ ilan etti.İznik ve
İzmit işgal edildi Osmanlı ordusunun ilerlemesini
durdurmak isteiyen Roma ordusu Maltepede
bozguna uğradı.(1329) ayrıca komşu Türk beyleri
topraklarına doğru da genişleme oldu bu suretle
KAREŞİ beyliği donanması ve deneyimlı komutanı
katıldı.13O4 ilk defa olarak avrupada .Gelibolu
yarımadasında ÇİMPE kalesi alındı. Orhan beyin
yerine geçen oğlu MURAT I Hüdevendigar(13821389) Edirne yakınlarında SAZLIDERE de Doğu
Roma –BULGAR ordusunu yenilgiye uğrattı ve
EDİRNE yi işgal etti. Edirneyi geri almak istiyen
Macar,Sırp,Bulgar,Eflak-Bosna birleşik ordusu
SIRP SINDIĞI savaşında ağır bir yenilgiye
uğratıldı(1384) kısa zamanda
Bulgaristan,Yunanistan ve Sırbistan işgal
edildi.14.yy sonlarında Osmanlı hududu Tunaya ve
Belgrada dayandı.Balkan devletleri ve onları
destekleyen Avrupa devletlerinin çabası I KOSOVA
savaşı(1389) NİGBOLU(1398) VARNA(1444) II.
KOSOVA(1448) boşa çıktı.İstanbul Belgrad ve
dolayları Arnavutluk ve bazı liman şehirleri hariç
Balkanların büyük bir bölümü Osmanlıların eline
geçti.Kütahya ,Tavşanlı,Emet,Simav ve Gediz
dolayları Germiyanoğlu Süleyman Şahin in kızı ile
evlenen Şehzade Beyazıta çeyiz olarak
verildi.Ayrıca Hamitoğulları beyliğinden
Akşehir,Yalvaç,Beyşehir,Karaağaç ve Seydişehir
1374 yılında 80000 Altın karşılığı satın alınarak
Osmanlı topraklarına katıldı;
10)YILDIRIM BEYAZID
Anadolu Türk biliği yeniden sağlandı.Osmanlıların
başarıları çin seferine hazırlanan TİMURU korkuttu
Batısında böyle bir güçlü devlet bulunsun
istemiyordu. Karakoyunlu ve Celayirli
hükümdarlarının Osmanlıya sığınmasını bahane
ederek harp ilan etti.Bu sırada Beyazıd İstanbulun
kuyşatılması ile meşguldü. Yıldırım beyazı Çubuk
ovasında Timurun ordusu ile karşılaştı Ankara
meydan muharebesi müttefikleri olan Türkmen
beylerinin ihaneti nedeniyle hezimetle sonuçlandı.
Beyazıt oğlu Mustafa ile birlikte esir alınarak
Semerkanta getirildi. Devlet Beyazıtın oğulları
arasında paylaşıldı. Anadolu beyleride fırsattan
yararlanarak eski topraklarına kavuştu. Kardeşler
arası çatışma sonucu çelebi MEHMET 1413
yılında tahta çıktı.Anadolu Türk birliğini büyük
ölçüde sağladı ve devleti eski gücüne
kavuşturdu.Onun yerine Sultan II.MURAT padişah
oldu 1402 de İstanbulu kuşattı.1423 de
Çandarlıoğlu üzerine yüriyerek Safranboluyu
Osmanlı topraklarına kattı. Venedikliler Selaniki
işgal ettiler.1426 da Menteşe ve Teke beyliklerini
topraklarına kattı.1429 Germiyanoğlu beyliği
vasiyet üzerine Osmanlı topraklarına katıldı.
Anadoluda barışın sağlanması üzerine Murat
venedklilerin üzerine saldırarak 1430 yılında
Selanik ve yanyayı zaptetti.Sırbistan ve Eflak
prensliklerini koşulsuz olarak kendilerşne
bağladı.1430 da Macaristana akıncı seferleri
düzenledi 1438 de Sırbistanı Osmanlı eyaleti
haline getirdi. Polonya ve Macaristan bu arada
seçimle aynı kralın yönetimine girdi.1441 de Macar
komutan YANOŞ Semendireyi Osmanlılardan geri
aldı ve osmanlılara karşı birçok savaş kazandı. Ve
önemli bölgeleri eline geçirdi. Macar kralı Ladislas
ve sırp despotu Bronkoviç ile birlikte Tunayı
geçerek Niş ve Sofyayı ele geçirdi. 1444 de Varna
muharebesinde Macar ordusunu yenilgiye uğrattı.
Kral ladislas savaşta öldü. Murat bir süre için tahtı
Mehmet II ye bırakarak Manisaya çekildi. Çandarlı
Halil paşanın düzenlediği Yeniçeri isyanı üzerine
Sadrazam Halil paşa tarafından Edirneye
çağrıldı.1448 de Kosova savaşında Hunyadi
ordusunu yenilgiye uğrattı. 1451 yılında öldü
13)FATİH SULTAN MEHMET II VE İSTANBULUN
FETHİ
II.Murat 1451 yılında ölünce 18.Şubat 1451
tarihinde Edirnede II. Kez tahta çıktı.Aynı sene
Anadoluya geçerek Karamanlıların isyanını
bastırdı.Yılın sonunda Konstantinopolis in kuşatma
hazırlıklarına başladı.Boğazın Anadulu yakasında
bulunan ve Yıldırım Beyazıd tarafından inşa edilen
Anadoıuhisarı karşısına Rumelihisarı yapılması
emrini verdi. İmparator Konstantinos un itirazları ve
elçilerine rağmen Hisar 1452 de tamamlandı. Bu
suretle boğazı kontrolü sağlandı.ERDELLİ
URBAN adlı top dökümcüsüne surları yıkabilecek
güçte toplar döktürdü.Bizans imparatoru Papa ve
İtalyan şehirlerinden yardım istedi.Yalnız Cenova
olumlu cevap verdi.Ayrıca denizden kuşatmayı
sağlıyacak donanmayı hazırlattı. Osmanlı ordusu 2
Nisanda Edirneden Konstantinopolise geldi.Aynı
gün haliç girişi zincirlerle kapatıldı. Mehmedin son
teslim çağrısınıda İmparator kabul etmedi. üç kez
çağrı tekrarlandı.Kuşatma 53 gün devam etti.
Mehmet donanmasını Dolmabahçeden
kasıumpasaya kalaslar döşiyerek silindirler
üzerinde çekerek HALİÇ e indirdi. 29 Mayıs günü 3
dalga halınde taarruzda Bişzans ordu komutanı
yaralanarak etkisiz hale gelince, moralleri bozuldu.
Osmanlı askerleri Burca bayrak diktiler şehir 3 gün
yağmalandı.1454/57 üç kez sırbistana
seferdüzenlenerek Belgrad dışındaki bütün
Sırbıstan işgal edildi.Semendre ele geçirilerek
Sancakbeyliği oluşturuldu. 1458 Moranın bir kısmı
ele geçirildi sancak beyliği yapıldı.Atina ve diğer
bölgeler Osmanlı yönetimini kabul etti. 1477 Kırım
hanlığı, 1479 Arnavutluk kaleleri ,1480 italya
güneyindeki Otronto limanı Osmanlı kontroluna
alındı.1463 Bosna kralı Osmanlı hakimiyetini
yeniden tanıdı. Sonra kral öldürülerek Bosna
sancak beyliğine dönüştü.1483 Hersek 1479
Arnavutluk Osmanlı vilayeti oldu. 1471 Otlukbeli
savaşında Uzun hasan yenilgiye uğratıldı. 1481
yılında Mehmed II öldü yerine Beyazıt II tahta
çıktı.
14)BALKAN ÜLKELERİ VE İTALYAN
ŞEHİRLERİNİN OSMANLI KURULUŞ
DÖNEMİNDEKİ DURUMLARI VE ROLLERİ :
Balkanlar cilalı taş devrindenberi Avrupada
çiftçiliğin geliştiği bölge olmuştur.Çiftçilik buradan
Avrupaya yayılmıştır,Tarihte latin dünyası ile Grek
arasında sonraları ikiye bölünen Roma kültüründe
Katoliklik ile Ortodoksluk arasında paylaşılmıştır.
Bu devirden sonra gelen müslümanlık ayrı bir renk
katmıştır.
15)HIRVATLAR:
7.yy da balkanlara yerleştiler 9.yy Hıristiyan
oldular. İlk Hırvat krallığı 925 yılında taç giyen
Tomislav tarafından kuruldu.IV.Peter Kresimir
zamanında en geniş sınırlara ulaştı. 1091 macar
işgali 1526 da Macar krallığı Mohaç meydan
muharebesinde yenildi ve 16.yy da Hırvat
topraklarının büyük bir bölümü Osmanlılara
katıldı.II. Viyana kuşatmasındaki başarısızlık
sonucu topraklar Avusturyalıların ellerine geçti.
16) SIRBİSTAN
Güney Slavlar 7. Yy da Sırbistan topraklarına
girerek hırıstiyanlığı kabul ettiler.I.Mihalo.
tarafından Karadağda.kurulan Dukija Sırpların ilk
krallığıdır. 1346 da Stefan Duşan tarafından
kurulan Sırp imparatorluğu dur. Onlar Teselya ve
Epiri yi ellerine geçirdi Bizans imparatorluğu
topraklarını alarak genişledi.1355 de ölünce yerine
oğlu V. Stefan Uros geçti. 1371 de yönetim
Sırbistan prensliği kurmuş olan Lazar
Hrebelyanoviç in eline geçti, 1371 deI.Muratın
kumandanı olan Lala şahin paşa ordusu sırp kralı
vukaşın komutasındaki sırp-Bulgar
ordularını.Sırpsındığı savaşında mağlup etti Sırp
imparatorluğunu yok etti. 1389 I. KOSOVA
savaşında iki tarafın hükümdarları savaşta öldü.
Murat I in oğlu yıldırım Beyazıd Lazarın oğluyla
barış anlasması yaptı ve kızı ile evlendi. II. Murat
ise Lazarın torunu ile evlendi. 1456 da II. Mehmet
Belgrad ı kuşattı fakat zaptedemedi.1521 de
Kanuni sultan Süleyman sırbistantn tümünü
Osmanlı topraklarına kattı. II.Viyana
kuşatmasından sonra Avusturyalılar Belgrada
kadar ilerlediler. 1688 de Belgrad Avusturyalılara
geçti. 2 sene sonra tekrar Osmanlılara katıldı. 18
yy boyunca Osmanlı Avusturya arasında el
değiştirdi.
17) BULGARİSTAN:
Taş devrinden beri yerleşim yeri olmuştur.1972 de
Varna civarında mezarlıkta bulunan Altı hazine
M.Ö 4600-4200 yllarına aittir.Bu bölgede Bronz
zamanında TRAKLAR ın yaşadığına HOMERUS
Kitabında değinmiştir. Ayrıca Makedonyada M.Ö
11-6 yy da TRAKLAR kurduğu şehir kalıntıları
bulundu. M.Ö 29 yılında bölge Romalılar
tarafından işgal efilmiş Trakya,Makedonya,Mösya
ve Dasya vilayetleri kurulmuştur.Halk
Romalılaştırılmıştır. 7. Yy da SLAV işgali soncu
onlar Romalılar ve yunanlarla kaynaşarak
bütünleşmiştir
.Göktürklerden ayrılarak Kabrat han başkanlığında
632 yılında kafkasyadan karadenize dökülen
Kuban nehri ile Azak denizi arasına
yerleşmişlerdir.635 de Bizans ile Barış antlaşması
yaptılar.654 yılında Siyah,beyaz ve Mavi Bulgarlar
olarak üçe bölündüler
İlk Bulgar krallığı Tuna Bulgarları veya Mavi
Bulgarlar krallığı 7.yy 2. Yarısı Protobulgarlar
kuzey doğu karadenize geldi Kubrat ın büyük oğlu
Botabajan Hazarlar veya Gazari göçebe sonra yarı
göçebe Orta asya kökenli Türk halkına tabi oldu.
Bir süre hazarlarla çatışan kubratın 3.oğlu
Asparuch batı tunaya çekildi.Orada Bulgarlarla
ittifak yaptı. 679 da Slavlarla bizansa karşı ve
Khan Asparuch Bulgar krallığı kurdu. Başşehir
Pliska seçildi.680 bizans imparatoru Konstantin IV
Pogonatus Bulgarlara sefer düzenledi 681 Bulgar
krallığı tanındı. Ancak bizansa vergi vermeyi kabul
etti. Asparuchs yerine gelen Khan Terwet(700721)Bulgar hakimiyet sınırlarını genişletti.Khan
KRUM ise hudutları Büyük Karl krallığı ile
Konstantinopolis arasında yayılan büyük bir devlet
oldu. Kuzey batıda Franklar ve doğuda Bulgarlar
AVARLARI yokettiler ,ve Theiss kuzeyde
Dnyestere kadar yayıldılar
.Fürst BORİS I MICHAİL döneminde hırıstiyanlığı
devlet dini olarak kabul ettiler. Bu suretle Slavlar ile
protobulgarlar arasındaki etnik ayrılık kaybolarak
hırıstiyan Bulgar ulusu oluştu.9.yy da ilk slav
alfabesi ve İncil eski Bulgar diline tercüme
edildi.Ancak Bulgar dili değişti. Ohridde Bulgar
üniversitesi kuruldu.963/69 batı Bulgar krallığı
ayrıldı. 971 Bizans doğu Bulgaristanı işgal etti.Çar
Samuşl ordusu 1014 yılında yenilgisi ile İvan
wiadislav döneminde 1018 Bizans tebası
oldu..İkinci Bulgar krallığı Balkanlar ve Tuna
arasında ASEN ve PETER adlı kardeşlerin ihtilali
sonucu 1185-1187 arasında kuruldu.Tarnova
başkent oldu. Kırallık genişliyerek Karadeniz
Adriyatik kuzeyde karpatlar ve Dinyester güneyde
ege ye yayıldı.1261 yılında Bizansın Latinlerden,
istanbulu geri almasından sonra oluşan Macar
Bulgar ve Bizans çatışmaları sonucu 14.yy da
krallık parçalandı Bağımsız devletler ve
derebeylikler oluştu.VİDİN KRALLIĞI Ve
DOBRUCA derebeyliği en önemlileri idi.Türklerin
genişliyerek Bizans topraklarını işgal ettiği
dönemde Bulgaristanda önemli topraklar
kaybetti.14.yy Bulgaristan Osmanlı topraklarına
katıldı 1371 yılında Bulgarlar ve müttefikleri yenildi
1373 Sofya 1392 Tarnuva işgal edildi krallık sona
erdi. 1396 da son Bulgar krallığı VİDİN de Osmanlı
yönetimine girdi ve 500 yıl Osmanlı yönetiminde
kaldılar.
18)YUNANİSTAN ve LATİN İmparatorluğu
:Osmanlı imparatorluğunun kurulma ve genişleme
yıllarınde ortaya çıkan bu kuruluş 4 haçlı seferleri
öncesinde planlanan Venedik ve Frankların
politikasının haçlı seferlerinde uygulanması
durumudur. İlk İmparator Baldun von Flandern olan
bu devletin hudutları Trakya ve yunanistanın büyük
bir bölümü Anadolunun Marmara bölgesini
kaosamaktaydı 1261 de Bizanslıların geri alması
ile sona erdi.
19 BÖLÜM DEĞERLENDİRMESİ;
:Avrupanın oluşumunu incelerken siyasi ,
ekonomik ve kültürel nasıl bir ortam bulunduğunu
saptamak ana hedefimiz olmalıdır.Ancak
avrupanın oluşmasında avrupada devletler kurulup
yıkılmasında etkili olan savaşlar,özelikle din
savaşları ve göçler hiçbir zaman göz ardı
edilmemelidir
. Avrupalı kımdir? Avrupa topraklarında M.Ö 40002000 li yıllar arasında dahi insanlar ve yerleşimler
bulundukları bilinmektedir Bunlardan Keltler orta
avrupanın güneyinde, Ligurler İtalya Alpleri ve
Fransız ve İtalyan rivierasında,ispanyanın
batısında,,iberikler ispanyada, İlirler Adriyatik
sahillerinde Traklar ise trakyada yaşamakta
olduklarını arkeolojik raporlardan bilmekteyiz.İlk
indo-Avrupalı göçler 2000 yıllarında kuzeyden
güneye doğru yönlenmiştir Kendilerine İtalikler
adını veren , OMRİLER VE Somnitler ülkenin asıl
sahiplerini dağlara çekilmeye zorlıyarak Calabria
güneyine yerleşmişlerdir .Aynı tarihlerde ıonlar ve
Akalar kuzeyden gelerek güney yunanistana
yerleşen indo-Avrupalı kavimler
olmuş,yunanistandaki önceki uygarlıkları hazır
bularak ve Ege Adaları öellikle GİRİTve
Anadolu,Mezopotemya kültürleri etkisinde
uygarlıklarını geliştirmişlerdir.. Traklar M.Ö 1244
yılında kuzey batı anadoluya Dorlar ise mora
yarımadası bir kısım yunan adalarına ve İzmir
civarına yerleşmişlerdir.Güney Avrupada yerleşmiş
olan keltler bir taraftan balkanlara, Bohemyaya ve
tunanın güneyindeki bölgelere yayılırken diğer
taraftan iberik yarımadasının büyük bir kısmı ile
galya ve Britanya adalarınada yerleşim
merkezlerioşuşturmuşlardır..Buzulların
erimesinden sonra bile insanların yaşamasına
elverişli olmıyan kuzey Avrupa topraklarında
yaşıyan insanlar, özellikle iklim koşullarınında
eklenmesi ile oluşan olumsuz yaşam şartlrında
Avrupanın güneyindeki bereketli topraklara
gözlerini dikmiş ve sürekli göç hareketleri
kuzeyden güneye doğru gelişmiştir.Baltık denizi
sahillerinde ve adalarında, .Tuna nehri kuzeyindeki
ve Ren nehri batısındaki balta girmemiş
ormanlarda son derece olumsuz şartlarda ilkel
yaşam sürdüren germenlerin ,Romalılardan isteği ,
hayvanlarını besliyebileceği, yerleşebileceği çiftçilik
yapabileceği arazi olmasına rağmen Romalılar her
defasında onları yaşadıkları olumsuz ortamlarda
bile rahat bırakmamıştır..Ancak Avrupanın büyük
ve verimli alanlarını işgal etmiş bulunan Romalılar
kuzeyden gelen tehlikeyi fark ederek Tunanın
kuzeydeki yerleşim yerlerini dahi ellerine geçirmeyi
planlıyarak yaptıkları saldırılar, her defasında
yenilgi ile sonuçlanmıştır.Kuzeydeki insanların
gelişlerini engellemek istiyen Romalılar ordularını
güçlendirme yolunu seçmişler onları gözlerine
kestirdikleri Po ovasına gitmek isterlerken alp
dağları geçitlerinde yok etmişlerdir.. Yaklaşık 200
sene sonra Baltık sahillerinde yeniden görülen
germen gurupları tuna nehri güneyine ve ren nehri
batısına geçmiyerek hem yerleşik Keltlerle hemde
romalılarla çatışma yerine Karadeniz kuzeyinde ve
Tuna nehri kuzeyindeve Ren nehri doğusunda
bulunan nehirlerin çevresinde kendileri için uygun
alanlar bularak yerleşmişlerdir (Harita
)Ancak Asyadan göç eden ve kendilerine ve
hayvanlarına daha iyi beslenebilecekleri otlaklar
arayan Hunların baskısı sonucu yerleştirildikleri
yerlerden kaçarak gerek balkanlardaki roma
topraklarına gerekse kuzey italyaya doğru yönelen
Germen akınları Romayı korktuğuna uğratarak
bölünme sürecinde, batı roma imparatorluğunu yok
olmaya kadar götürmüştür.İtalyada ve ispanyada
kurulan germen kırallıkları genelde Romanın
yönetici ve sisteminden ayrılabilme yeteneği
gösteremediği için uzun ömürlü olmamış, en güçlü
germen imparatorluğu olan Frankların krallığı ve
bunu izleyen Roma germen imparatorluğu da ne
Almanlar için nede Romalılar için ulus devlet
niteliği kazanabilmiştir.Ayrıca süreç içersinde
kilisenin kral ve imparatorlarla olan ilişkileri ve
tartışmaları bu imparatorluğun gelişmesine engel
olmuştur.Yönetim daima Romalılarda kalırken kral
ve ordu germen olması germen halklarına bir şey
kazandırmamış feodal yapı ve derebeyliklerin
varlığı ise işi daha problemli bir hale
sokmuştur.2.Dalga göçler dediğimiz çoğu Türk
veya orta Asyalı HALKLAR , Önce Macarlar sonra
Avarlar Slavlar Bulgarlar,Peçenekliler,kıpçaklar
avrupanın doğusunda ve balkanlarda zaman
zaman Kutsal Roma Germen imparatorluğu
topraklarında etkili olmuşlar ve doğu Avrupa
mozayiği içersinde yerlerini almışlardır.Avrupada
tarih öncesi çağlarda bile yerleşen insanlar
bulunuyordu, bunlara ek olarak efsanelerde ve din
kitaplarında Tufan olarak adlandırılan Akdeniz
çevresinde buzulların erimesi ile oluşan seller ve
fırtınalar nedeni ile Anadolu ve mezopotamtadan
büyük ölçüde halk kitleleri orta avrupaya gelerek
yerleşmişl oldukları arkeolojik kanıtlarla sabittir..
Anadoludaki politik memnuniyetsizlikleri ve kıtlık
nedeni ile Etrüksler, göç ederek kuzey batı italyaya
yerleşmişler orada Roma şehri dahil uygarlıklar
kurmuşlardır..Truvanın yıkılması ile italyanın
Latium bölgesine Anadoludan uygar kabilelerin
göçü oluşmuştur. Anadolu ve Yunanistan ve
Finikelilerden gelen göçmenler gerek İtalya ve
gerek İtalya civarındaki adalar , kuzey Afrika ve
avrupanın güney sahillerinde kendilerine yer
bulmuşlar, deniz yoluyl.Bunların bir kısmı nufus
artışı ve politik nedenlerle gelirlerken önemli bir
bölümüde ticaret yayabilmek için koloniler
kurmuşlardır.Önce persler sonra Türkler Anadolu
üzerinden balkanlara yayılırken Karadeniz
kuzeyinden gelen Türk kabilelerininde hedefi doğu
Avrupa ve balkanlar olmuştur.Son olarak slav
yayılması ile mozaik tamamlanmıştır. Avrupaya
uygarlığın girişinde Mezopotamya mısır ve Girit
kültürü önce Anadolu ve yunanistanı etkilemiş
daha sonra deniz yoluyla İtalya üzerinden,karadan
balkanlar yoluyla, Avrupaya yayılmıştır.Avrupanın
İslam istilasındada arap ve kuzey Afrika yolu ile
kültür yayılması kendini göstermiş.Gerek andulu ve
yunan uygarlığının gerekse Arap uygarlığının
Avrupaya girmesine aracılık etmişler ENDÜLÜS
eserlerini iberik yarımadasına
yaymışlardır.,Avrupada hırıstiyanlaşma ,Avrupalılık
entegrasyonunu kolaylaştırmış, hırıstiyanlık ancak
313 yılında Milano fermanı ile serbest kalmasına
rağmen varlığını Avrupanın oluşumunda birinci
derecede hissettirmiştir. .KİLİSE sosyal ve politik
hatta haçlı seferlerinde görüldüğü gibi ekonumik,
etkinliği için savaşlar vermiş imparator seçiminde
veya değiştirilmesinde baskıcı unsur
oluşturmuştur.Birçok imparator papanın afarozuna
uğrıyarak hükümdarlığını büyük sıkıntılar içersinde
geçirmiş, bir kısmı ise: haçlı seferlerinde hayatını
kaybederek,yaralanarak veya esir veya rehine
kalarak olumsuz etkilenmiştir
. Avrupanın oluşumunu 2 ayrı konu olarak almak
daha doğru olacaktır Birincisinde Avrupalı olan
veya olmayan halklar,göçler ve savaşlar suretiyle
bütünleşerek Avrupalıları oluştırmuş bu oluşumda
çeşitli uluslar doğmuştur.ikincisinde ise kilisenin
etkinliği reformlarla azalarak veya daha bilinçli hale
getirilmek suretiyle insanlar ve devletler için buyuk
bir sorun olmaktan çıkmıştır.Diğer yönden Bizansın
Türkler eline geçmesiyle oluşan kultür ve sanat
göçü Avrupada tarih sürecinde uygarlık ithal
edilerek alınıp geliştirilenlerle karışarak Ronesanın
doğmasının tetikleyicisi olmuştur.

Benzer belgeler