Perşembe, 30 Ağustos 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma

Transkript

Perşembe, 30 Ağustos 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma
Bağımsız Türk Adayı Cemil Luma
G
eçen pazartesi akşamı ESNAF İE Derneği
Başkanı Cemil Luma dernek binasında
gerçekleşen Yönetim Kurulu toplantısında,
kendi milletvekilli adaylığını resmi olarak açıkladı.
Gerçekleşen toplantıda dernek başkanı Cemil
Luma, “Ben doğal vatandaşlık hakkımı kullanarak,
önümüzdeki Kosova Parlamento seçimlerinde
Bağımsız Türk Milletvekili Adayı olarak seçime katılmaya karar verdim. Bu konuda da sizlerden destek
bekliyorum. Yıllardır esnaflar olarak beraberce
Kosova Türk toplumuna önemli katkılarda bulunduk.
Bir vatandaş olarak biriken siyasi, ekonomi ve sosyal
sorunlarımızı beraberce dile getirdik. Maalesef Türk
toplumunun sorunları yeteri düzeyde Kosova parlamentosunda dile getirilmedi. Bundan dolayı da ben bu
seçimlere Bağımsız Türk Milletvekili Adayı olarak
katılacağım ve yine hep beraber, sizin de yardımlarınızla bu sorunların ortadan kalması için çalışacağım” dedi.
ESNAF İE Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri oy
birliğiyle önümüzdeki Kosova Parlamento seçimlerinde Cemil Luma’nın Bağımsız Türk Milletvekili
Adayı olarak siyasi sahneye çıkmasını onayladı ve her
tür desteği sunacakları sözünü verdiler.
KOSOVA TÜRKLERÝ`NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
SAYI: 392
YIL: 9
Perþembe, 30 A ğ ustos 2007
Fiyatý: 0.50
Türkiye’nin yeni
Cumhurbaþkaný Abdullah Gül
AK Parti Kayseri Milletvekili, Dýþiþleri Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Abdullah Gül, 3.
tur oylama sonucunda 339 oyla Türkiye Cumhuriyeti`nin 11. Cumhurbaþkaný seçildi.
Ayný gün Meclis Baþkaný Köksal Toptan’dan mazbatasýný alan Gül, Sezer’den görevi
devralarak, köþkte kutlamalarý kabul etti.
A
bdullah Gül, Türkiye Büyük Millet
Meclisi’nde salý günü yapýlan 3. tur
seçimlerde oylamaya katýlan 448 milletvekilinden 339’unun oyunu alarak, Türkiye
Cumhuriyeti’nin 11. Cumhurbaþkaný oldu.
Diðer
cumhurbaþkaný
adaylarý
MHP
Milletvekili Sabahattin Çakmakoðlu 70, DSP
Milletvekili Tayfun Ýçli ise 13 oy aldý.
Oylamada 24 oy boþ çýkarken, 2 oy da geçersiz
sayýldý.
Abdullah Gül’ün, Türkiye Cumhuriyeti’nin
11. Cumhurbaþkaný seçildiðinin resmen açýklanmasýnýn ardýndan, ilk ziyaretçileri TBMM
Baþkaný Köksal Toptan ile Cumhurbaþkanlýðý
Özel Kalem Müdürü ve Dýþ Politika
Baþdanýþmaný Büyükelçi Zergün Korutürk oldu.
Korutürk, Gül’ün oyunu kullanarak TBMM’den
dönmesinin ardýndan Dýþiþleri Konutu’na gitti.
Korutürk, o andan itibaren izlenecek program
hakkýnda Cumhurbaþkaný Gül’e kýsa bir brifing
verdi. Bu kapsamda 10. Cumhurbaþkaný Ahmet
Necdet Sezer’in nasýl bir devir teslim töreni
arzu ettiði konusunda da Gül’ü bilgilendirdi.
TBMM Baþkaný Köksal Toptan, Türkiye’nin
11. Cumhurbaþkaný seçilen Abdullah Gül’e
mazbatasýný Dýþiþleri Konutu’nda sundu.
Mazbatasýný
Toptan’dan
alan
Gül,
Cumhurbaþkanlýk andýný içmek için tekrar
meclise geldi. 11. Cumhurbaþkaný olarak seçilen
Abdullah Gül, TBMM Genel Kurulu’nda ant
içerek görevine resmen baþladý. Gül, teþekkür
konuþmasýnda görevde bulunacaðý süre
içerisinde bütün vatandaþlarý kucaklayacaðýný
belirterek, “Tarafsýzlýðýmý titizlikle koruyacaðým ve devlet organlarýnýn uyumlu çalýþmasýný saðlamak için elimden gelen bütün
gayreti göstereceðim” dedi. Cumhurbaþkaný
Gül, TBMM Genel Kurulunda andiçmesinin
ardýndan yaptýðý teþekkür konuþmasýna,
“Ülkemiz demokrasisinin ne kadar olgun-
laþtýðýný hem kendimize hem de bütün dünyaya
bir kez daha gösterme fýrsatý bulduðumuz bir
dönemden geçiyoruz” diyerek baþladý.
Abdullah Gül, Köþk’teki devir teslim
öncesinde Anýtkabir’i ziyaret ederek, çelenk
býraktý ve Anýtkabir özel defterini imzaladý.
Görevi devraldý, Gül Çankaya’da
Çankaya köþkünde görevi devralan Gül daha
sonra kutlamalarý kabul etti. Gül’ü ilk kutlayanlar arasýnda Türkiye Baþbakaný Recep Tayyip
Erdoðan yer aldý. Erdoðan’ýn yaný sýra Meclis
Baþkaný Köksal Toptan, birçok bakan ve milletvekili de Gül’ün cumhurbaþkanlýðýný kutlamak için Çankaya Köþkü’ne akýn etti.
devamı sayfa 11’de
Görüşmelere kaldığı
yerden devam
Kosova statü ek görüşmelerinin birinci durağını
oluşturan Viyana görüşmeleri tarafların katılımı ile
bugün yapılacak. Kosova’nın üst düzeyde temsil
edileceği görüşmelere Sırbistan daha alt bir heyet ile
temsil edilecek. İki tarafın bir araya gelmeyeceği
görüşmelerde Troyka, öğleden önce Kosova heyeti
ile görüşürken, öğlenden sonra ise Sırbistan heyeti
ile bir araya gelecek.
T
emas Artı gurubu tarafından Kosova statüsünün belirlenmesi 120 gün ek olarak saptanan taraflar arasında
görüşmeler bugün fiilen Viyana’da başlıyor. ABD, AB ve
Rusya temsilcilerinden oluşan Temas Arı Troyka’sı bugün iki
tarafla ayrı görüşmelerde bulunacak. Troyka bugün öğleden önce
ilk olarak Kosova Müzakere heyeti ile bir araya gelecekken, öğleden sonra da Sırbistan heyetti ile görüşecek.
Viyana’da bugün başlayacak olan görüşmelere Kosova
tarafını tam kadro yani Müzakere heyeti ile temsil edilmesi beklenirkne, Belgrat’ın Sırbistan Dışişleri Bakanı Vuk Yeremiç
başkanlığında temsil edilmesi bekleniyor. Yeremiç’in yanında
heyetin içinde Sırbistan hükümeti Kosova bakanı Slobodan
Samarciç ile iki Kosovalı Sırp temsilcisi Mirko Yakşiç ve Goran
Bogdanoviç’in katılması bekleniyor. Sırbistan heyetinde yer
almaları beklenmeyen Cumhurbaşkanı Boris Tadiç ve Başbakan
Voyislav Koştuniça’nın Troyka’nın görüşmeler ile ilgili kuralları
açıklamadığı için görüşmelere katılmayacakları bildirildi.
Kosova Müzakere ekibi pazartesi düzenlediği son toplantısında Viyana görüşmelerine Priştine’nin görüşmelerde müzakere
heyeti ile temsil edilmesi kararını aldı. Müzakere heyeti basın
sözcüsü Skender Hüseni konu ile ilgili yaptığı açıklamada
Priştine’nin Viyana görüşmeler platformunu, Troyka üyelerine
Kosova’da aktarmış oldukları tutumları içerdiğini söyledi.
Müzakere heyetinin Viyana’da Troyka’ya hiç bir yazılı öneride
bulunmayacağını belirten Hüseni, öneri ve isteklerin sözlü olarak
yapılacağını söyledi. Görüşmeler platformuna da değinen Hüseni,
platformu oluşturan Kosova’nın bağımsızlığı, toprak bütünlüğü
ve Marthi Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri paketinin hiçbir şekilde tartışılmayacağına vurgu yaparken, bu üç noktada yapılacak
her tür değişmelerin sadece Kosova’yı değil, bölgeyi olumsuz
etkileyeceğini söyledi.
Belgrat’ta görüşmelere katılacağı ile ilgili açıklamada bulundu. Ama Kosova Müzakere heyetine kıyassen Sırbistan görüşmelerde daha alt bir heyet ile temsil edilecek. Sırbistan Dışişleri
Bakanı Vuk Yeremiç başkanlığındaki heyet ile temsil edilecek.
Yeremiç, görüşmelerde kendisine kimin eşlik edeceği ile ilgili
açıklma yapmazken, görüşmelerde Sırbistan hükümeti Kosova
sorumlu bakanı Slobodan Samarciç ile iki Kosovalı Mirko Yakşiç
ve Goran Bogdanoviç yanı sıra cumhurbaşkanı ve başbakanın
danışmanları da yer alması bekleniyor. Sırbistan hükümeti
Kosova bakanı Slobodan Samarciç B 92 kanalına verdiği demeçte
Viyana’da 30 Ağustosta yapılacak görüşmelerin danışma niteliği
taşıdığından Belgrat’ın görüşmelere bir siyasi heyet ile katılacağını söyledi.
Viyana’da bugün başlayacak olan görüşmeler dünya kamuoyu
tarafından dikketle izleniyor. Viyana görüşmelerinden sonra
taraflar arasında bir sonraki görüşmelerin New York’ta yapılması
bekleniyor. New York görüşmelerinden önce Priştine- Belgrat —
Troyka arasında bir görüşmenin yapılması bekleniyor.
Kosova
Ýþliger, nabýz yoklamak için
Kosova’da
Kosova statü ek görüþmelerinin üç sac ayaðýndan biri olan Ýþinger, 30 Aðustosta
Viyana’da yapýlacak olan görüþmeler öncesi Kosova tarafýnýn nabzýný yoklamak için
Priþtine’yi ziyaret etti. Basýnýn israrýna raðmen Kosova temaslarý boyunca açýklama
yapmaktan kaçýnan Ýþliger, hiçbir açýklama yapmadan Priþtine’den ayrýldý.
T
emas Arti
Gurubu
Troyka’sýnýn
AB temsilcisi
Alman diplomatý
Wolfgang Ýþinger
Kosovalý liderler ile
bir araya geldi.
Ýþinger’in Kosova
üst düzey yetkililerinden Baþkan
Fatmir Seydiu ve
Baþbakan Agim
Çeku ile yaptýðý
görüþme ardýndan
gazetecilere açýklama yapmaktan kaçýndý. Ýþinger
ziyaretleri çerçevesinde Kosova
Müzakere ekibi üyeleri, Meclis
Baþkaný Kol Beriþa, PDK
Baþkaný Haþim Thaçi ve
Uzmanlar gurubu koordinatörü
Blerim Þala ile bir araya geldi.
Gazetecilerin ýsrarýna raðmen
Ýþinger, bu temaslarýndan sonra
da açýklama yapmadý.
Ýþinger’in Kosova yetkilileri ile
yaptýðý görüþmelerle ilgili
yapýlan açýklamada Ýþniger’in
görüþmelerde hiçbir öneride
bulunmadýðý, 30 Aðustosta
yapýlacak görüþmeler ile ilgili
Priþtine’nin nabzýný yokladýðý
bildirildi.
Baþbakan Agim Çeku,
Ýþinger ile görüþmesi ardýndan
gazetecilere yaptýðý açýklamada,
Kosova ile Sýrbistan’ýn ek
görüþmelerde yapýcý ve olumlu
iki baðýmsýz devlet olarak
hareket etmesi gerekliliðine
iþaret ederken, “Ýlerleme
saðlanmasýnýn tek yolu uluslararasý toplumun Marthi
Ahtisari’nin Kosova çözüm
önerisi ile ilgili var olan ortak
görüþü kabul etmektir” dedi.
Kosova Meclis Baþkaný Kol
Beriþa görüþme ile ilgili hiçbir
açýklamada bulunmazken
Meclis Baþkanlýðý görüþme ile
ilgili yayýnladýðý bildiride
“Görüþmede Viyana’da 30
Aðustosta yapýlacak
görüþmelerin masaya
yatýrýldýðý” bildirildi.
Ýþinger ile yaptýðý görüþme
ardýndan gazetecilere açýklamalarda bulunan PDK Baþkaný
Haþim Thaçi, Ýþinger’e
görüþmeler esnasýnda
Kosova’da barýþ ve istikrarýn
süreceðini ve Kosova
statüsünün belirlenmesi için
tüm uzlaþma yollarýna baþ vurmaya hazýr olduklarýný dile
getirdiðini ifade etti. Thaçi,
“Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile
sonuçlanacak her tür anlaþma
imzalamaya hazýrýz. Priþtine,
baþlangýçta sivil, uluslararasý
toplum denetiminde bir uzlaþmaya hazýrdýr. Priþtine, bunun
dýþýnda hiçbir anlaþmayý kabul
etmeyecek. Çünkü baðýmsýzlýk,
Kosova vatandaþlarý için kabul
edilebilecek tek uzlaþmadýr”
dedi. ABD ve AB’nden 10
Aralýktan sonra yeni Kosova
gerçeðini kabul etmeleri isteminde bulunan Thaçi,
Rusya’nýn Kosova’nýn baðýmsý-
Çeku, baðýmsýzlýk
için destek istedi
Ç
eku, 120 günlük dönem
sonunda AB üyelerinin 10
Aralýktan sonra
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tanýmasý ile ilgili Kosova siyasi liderleri ile ortak çalýþmalar
yürütülmesi gerekliliðine iþaret
ederek, bir bakýma AB’den destek
istedi.
Kosova UNMIK Yöneticisi
Joachim Ruecker ve Baþbakan
Agim Çeku sýralý haftalýk
görüþmelerinde Kosova’daki mevcut durum ile Viyana’da yapýlacak
olan görüþmeler masaya yatýrýldý.
Ruecker ile Çeku toplantý ardýn-
dan ortak bir basýn toplantýsý ile
basýnýn karþýsýna çýktýlar.
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn
ilan edilmesi gerekliliðine iþaret
eden Baþbakan Çeku, sorunun
çözümü ile ilgili uzlaþmanýn
sadece Kosovalýlar arasýnda deðil,
uluslararasý toplum ve AB üyeleri
arasýnda da saðlanýlmasý gerektiðini söyledi. Çeku, 120 günlük
dönem sonunda AB üyelerinin 10
Aralýktan sonra Kosova’nýn
baðýmsýzlýðý tanýmasý ile ilgili
Kosova siyasi liderleri ile ortak
çalýþmalarýn yürütülmesi gerekliliðine vurgu yaptý.
zlýðýný engellememesi için
destek istediðini
ifade etti. Thaçi,
“10 Aralýktan
sonra
Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýnýn
tanýmasý ile ilgili
ortak bir karara
varýlacaðýna
inanýyorum”
dedi. Viyana’da
30 Aðustosta
yapýlacak
görüþmeleri de
deðerlendiren Thaçi, “Kosova
tarafý için tek çözüm baðýmsýzlýktýr” dedi. Thaçi, Kosova’da
yaþayan tüm topluluklara eþit
haklar verecek, komþular özellikle de Belgrat ile iyi komþu
iliþkilerinde bulunacak, NATO
ve AB’ne üye olacak baðýmsýz
bir Kosova’dan yana olduðunu
belirtti. ORA Baþkaný Veton
Suroi, Troyka’nýn AB temsilcisi
Wolfang Ýþinger ile akþam
yemeðinde bir araya geldi.
ORA Haberleþme Bürosu
tarafýndan görüþme ile ilgili
yayýnlanan bildiride, “Suroi’nin
görüþmede Kosova ile
Sýrbistan’ýn iki baðýmsýz devlet
olarak AB’ye üye olmalarý
gerekliliðine” iþaret ettiði
bildirildi.
Wolfang Ýþinger, Kosovalý liderler ile gerçekleþtirdiði
görüþmelerden sonra Kaçanik
belediyesine baðlý Blerane
köyünde merhum oðlu adýna
yaptýrdýðý ve oðlunun ismini
taþýyan Florian Ýþinger köy okulunu ziyaret etti.Wolfang
Ýþinger, Kosova’ya yaptýðý iki
günlük ziyareti ardýndan
temaslarda bulunmak üzere
Belgrat’ta geçti.
UNMIK Yöneticisi Joachim
Ruecker, Baþbakan Çeku ile her
zaman sorunlarý görüþebildiklerine vurgu yaptý. Kosova statü
görüþmelerinin devam ettiðine
dikkat çeken Ruecker, 120 gün
sonunda nelerin olabileceði ile
ilgili konuþmak istemediðini
söyledi. UNMIK’in BM 1244
sayýlý kararý uyarýnca Kosova
kurumlarý ile iþbirliðini
sürdürdüðünü hatýrlatan UNMIK
Yöneticisi, bugüne kadar bu iþbirliði sayesinde Kosova’da önemli
baþarýlara imza attýklarýný söyledi.
UNMIK Yöneticisi Ruecker’e
görevinin sonuna kadar bilgi vermeye devam edeceðini belirten
Çeku, son görüþmede hükümetin
görev süresinin sonuna kadar
üzerinde duracaðý beþ nokta
hakkýnda bilgi verdiðini söyledi.
Perþembe, 30 Ağustos 2007
P
Amado, AB’yi
göreve çaðýrdý
2
ortekiz Dýþiþleri Bakaný, Kosova’nýn Avrupa’nýn kalbinde
bir sorun olduðunu ve bu yüzden AB’nin bu konuda elini
taþýn altýna sokmasý gerekliliðine iþaret ederken, birliði
sorunun çözümünde daha açýk bir politika izlemeye davet etti.
AB Dönem Baþkaný Portekiz Dýþiþleri Bakaný Luis Amado,
Priþtine’ye yaptýðý ziyaret çerçevesinde Kosova UNMIK
Yöneticisi Joachim Ruecker, KFOR Komutaný General Roland
Kater, Baþkaný Fatmir Seydiu, Baþbakan Agim Çeku ile bir
araya geldi. Kosovalý üst düzey yetkilileri ile yaptýðý görüþmeler ardýndan açýklama yapan Amado, Kosova sorununun bileþik
bir sorun olduðuna dikkat çekerken, bu sorunun çözümünün
çok zor olduðunun
farkýnda olduðunun bilincinde olduðunu belirtirken, AB’nin bu sorunun çözümünde daha
açýk olmasý gerekliliðine
iþaret etti.
120 gün sürecek olan
Kosova görüþmelerini de
deðerlendiren Amado,
görüþmelerin bir anlaþma ile sonuçlanabileceði
konusunda iyimser
olmadýðýný, bu yüzden
de AB’nin Kosova
statüsünün belirlenmesi
için daha yapýcý bir rol
üstlenmesi gerekliliðine
iþaret etti. Kosova’nýn
Avrupa’nýn kalbinde bir
sorun yarattýðýna dikkat
çeken Portekiz Dýþiþleri
Bakaný, Avrupa’nýn bu
soruna seyirci kalamayacaðýndan sorunun
çözümüne katkýda bulunacaðýný söyledi.
Konuk Dýþiþleri
Bakaný ile gerçekleþtirdiði görüþme ardýndan basýnýn karþýsýna
çýkan Baþkan Fatmir Seydiu, Kosova tarafýnýn Viyana ek
görüþmelerinde takýnacaðý tutum ile ilgili bilgi verdiklerini
söyledi. Kosova için baðýmsýzlýðýn tartýþýlmaz olduðunu hatýrlattýklarýný belirten Seydiu, bundan sonra Sýrbistan ile ek
görüþmeler yapmayý kabul edemeyeceklerini belirti.
Diðer taraftan Baþbakan Agim Çeku görüþme sonrasý yaptýðý açýklamada, Kosova sorunun Avrupa’nýn büyük bir sorunu
olduðuna dikkat çekerken, bu sorunun adaletli bir þekilde yani
baðýmsýz ile çözülmemesi halinde Kosova’nýn bundan sonra da
sorun olmaya devam edeceðini ifade etti. Avrupa Birliði’nin
Kosova için büyük önem taþýdýðýnýn altýný çizen Baþbakan,
Kosova ve bölge ülkelerinin esas amacýnýn birliðe üye olmak
olduðunu söyledi.
Çeku, bu beþ nokta arasýnda,
Kosova Müzakere heyetine
görüþmelerde destek vermek,
Marthi Ahtisari’nin Kosova
çözüm öneri paketi çerçevesinde
kabul edilmesi gereken yasalarý
yasalaþtýrmak, standartlarda ilerlemeler kaydetmek, su, elektrik,
sosyal sorunlar gibi hayati önem
taþýyan sorunlarý çözmek, vatan-
daþlarý bilgilendirmek bulunduðunu bildirdi. Kosova’da bu yýlý
yapýlmasý planlanan seçimleri de
deðerlendiren Çeku, seçimlerin
statü ile kýyaslanamayacaðýna
dikkat çekerken, “UNMIK
Yöneticisi Ruecker’den seçimden
iki gün önce Kosova Meclisi’nin
görev süresini uzatmasýný istedik”
dedi.
3
Perþembe, 30 Ağustos 2007
Sarkozy’den
birlik çağrısı
Kosova
Kosova sorunu yakından izleyen
liderlerden biri olan Sarkozy, Kosova
sorunun ilk önce bir Avrupa sorunu
olduğuna dikkat çeken Sarkozy, bu
yüzden AB üyelerini bu konuda birlik
ve beraberliğe davet etti.
G ü ze l s ö zl e r
Çilesiz elde edilen þeyler, mirastan gelen mal gibidir; geliþi emeksiz,
gidiþi de üzüntüsüz olur.
(M. F. GÜLEN)
F
ransa Cumhurbaşkanı Nikola
Sarkozy, dünyanın farklı
ülkelerinde görevde bulunan
Fransa Büyükelçilerine hitaben yaptığı
konuşmasında Kosova sorununa da yer
ayırdı. ABD ve Rusya’ya seslenen
Sarkozy, Kosova sorununun bir Avrupa
sorunu olduğuna dikkat çekerken, bu
yüzden AB üyelerini Kosova konusunda birlik ve beraberlik içinde olmaya
davet etti. Sarkozy, “AB üyeleri Kosova ile ilgili sorumlulukları ve yardımları
üslenmelidirler. Balkan ülkelerinin uzun vadeli bir süreci AB’nin geleceğidir”
dedi. Kosova sorununu çıkmaz bir sokağa girmek olarak nitelendiren Fransa
Cumhurbaşkanı Sarkozy, Priştine ve Belgrat’ı iki taraf için uygun bir anlaşma
yapmaya davet etti. Sarkozy, Fransa’nın uluslararası denetimi altında bağımsız
bir Kosova desteklediğini belirtirken, “Fransa olarak taraflar arasında var olacak her tür anlaşmayı kabul edeceğiz” dedi.
Ahtisari, artık çözüm istiyor
Kosova’ya uluslararası denetim altında bağımsızlık öneren planın
mimarı Ahtisari, yaptığı açıklamada Kosova’nın bağımsız olması
gerekliliğine işaret etti. Ahtisari, bugünlerde yakalanan şansları çözüm
için son şans olarak değerlendirirken, 10 Aralığın ertesinin
çözüm zamanı olduğuna belirtti.
BM
Kosova
özel temsilcisi eski
Finlandiya başbakanı Marthi
Ahtisari, Slovenya’nın Bled
turistik merkezinde AB
Genişleme konferansında
Kosova statü sürecine de
değindi. Avrupa’nın çözmesi
gereken ilk sorunun Kosova
sorunu olduğunun altını
çizen Ahtisari, çatışmalara
yol açabilecek olan sorunun
çözümü için bugünlerin son
şans olduğunu söyledi.
Hazırladığı Kosova çözüm
öneri paketinin Kosova için en iyi
çözüm olduğuna dikkat çeken Ahtisari,
önerisinin hayata geçmesi için AB
ülkeleri arasında önümüzdeki dönemde
diplomatik alanda kararlılık olması
gerektiğini söyledi. Ahtisari, “Kosova
sorunun çözümü için tam zaman dilimi
içinde bulunuyoruz. Kosova’nın
Sırbistan egemenliği altına dönmesi
düşünülemez. Ayrıca uluslararası
toplum tarafından Kosova’da yaşanan
boşluk da kabul edilemez” dedi.
Kosova sorununun belirlenmemesini
Batı Balkan için büyük tehdit olarak
nitelendiren Ahtisari, Kosova sorununun 10 Aralıktan hemen sonra Temas
Artı gurubunun görüşme sonuçlarının
açıklamasının ardından çözülme
zamanının geldiğini yani 10 Aralıktan
hemen sonra sorunun çözülmesi gerektiğini savundu.
Kosova sorununun belirlenmesi ile
ilgili yapılan son çalışmaların başarılı
sonuçlanacağına inanmadığını belirten
Ahtisari, iki taraf arasında büyük farklılıklara işaret ederek, Belgrat,
Kosova’nın bir özerk bölge olarak
Sırbistan himayesinde kalmasını istiyor. Kosovalılar ise bağımsızlıktan
başka bir seçenek istemiyor. İki taraf
arasında yapılacak olan görüşmelerde
yeni hiç bir şey ortaya atmayacaktır
“dedi.
Blet’e düzenlenen AB Genişleme
toplantısına katılan Sırbistan Dışişleri
Bakanı Vuk Yeremiç’in Ahtisari’nin
konuşmasına karşı konuşulmasına izin
verilmediğinden Yeremiç, konukların
onuruna verilen öğle yemeğini terk
ederek protestosunu dile getirdi.
BM Kosova özel temsilcisi Marthi
Ahtisari, konuşma yapmadan önce
toplantıyı tertipleyenlerden konuşmasına cevap nitelikte kimseye söz verilmemesi şartı ile konuşmayı kabul etti.
Sırbistan Dışişleri bakanı Vuk Yeremiç,
kendisine cevap hakkı verilmediğinden
değil de, taraflı uygulama yüzünden
terk ettiğini söyledi.
Petersen, AB’yi eleþtiri
Eski Kosova UNMIK Yöneticisi Petersen, Kosova sorunun çözümünün
gerekliliðine iþaret ederken, AB’nin soruna yaklaþýmýný eleþtirdi ve
sorunun çözümü için AB’yi daha fazla sorumluluk almaya davet etti.
K
osova eski UNMIK yöneticilerinden Danimarkalý
diplomat Soren Yesen
Petersen “Özgür Avrupa” radyosuna
verdiði demeçte AB’nin Kosova ile
ilgili siyasetinden üzüntü duyduðunu belirtirken, “AB kendi geleceðini ilgilendiren bir karar alacak
yerde, görüþmelerin devam edilmesi kararý ile yetindi” dedi. Kosova
statüsünün kýsa bir zaman içinde
çözüme kavuþacaðýný ile ilgili duyduðu inancý dile getiren Petersen,
Rusya’nýn bu konuda olumsuz tavýr
takýnmaya devam etmesi konusunda yanýldýðýný söyledi. Petersen,
“Kosova’da UNMIK Yöneticisi
görevlisi bulunduðum sýrada Temas
Artý gurubu, Güvenlik Konseyi ve
diðer uluslararasý toplum etkenlerinin Kosova’da statüko durumunun devam edemeyeceðinin farkýnda
olduðunu düþünüyordum. Görevim
süresince sorunun çözüleceðine inanýyordum. Ama düþündüklerimin halen
gerçekleþmemiþ olmasý beni çok üzmektedir” dedi.
Troyka’nýn AB’de temsilcisi
Wolfgang Ýþinger’in “Taraflar aralarda
uzlaþýrsa Kosova’nýn parçalanmasýný
kabul edebiliriz” açýklamasýný üzüntü ile
karþýladýðýný belirten Petersen,
Kosova’nýn parçalanmasýnýn çok kötü
bir fikre tekabül ettiðini belirtirken, “Bu
fikir Kosovalý Sýrplar için çok kötü bir
sonuçtur. Çünkü, Kuzey Kosova dýþýnda
2/3 Sýrplar yaþamaktadýr. Eðer Kosova
parçalanýrsa 2/3 Sýrp da kurban edilecektir. Bu sonuç sadece Kosova’yý deðil,
bölgeyi de istikrarsýzlýða sevk edecek”
dedi.
Kosova’ya baðýmsýzlýk tanýnmayýncaya kadar Kosova’nýn fonksiyonel bir
devlet olamayacaðýna dikkat çeken
Petersen, Kosova sorununun belirlen-
mesi bölgedeki durumu daha da olumsuz
etkileyeceðini belirtirken, “Statükonun
sürmesi sadece Kosova’yý deðil, diðer
bölge ülkelerinin de ekonomilerinin
geliþimini olumsuz etkileyecektir” dedi.
BM Kosova özel temsilcisi Marthi
Ahtisari’nin hazýrladýðý Kosova çözüm
öneri paketini bir uzlaþma evraký olarak
gördüðünü ifade eden Petersen, bu önerinin Kosovalý Sýrplara büyük garantiler
saðladýðýný ve Kosova’nýn uluslararasý
denetime olanak saðladýðýný belirtti.
Petersen, “Ahtisari’nin önerisi herkes
tarafýndan kabul edilebilecek bir plandýr.
Güvenlik Konseyi’nin bu öneriyi kabul
edilmemesi üzücü bir olay” dedi.
Taraflar arasýnda 120 gün yapýlacak
görüþmelerin hiçbir yenilik getirmeyeceðine duyduðu inancý dile getiren
Petersen, görüþmelerin 120 gün deðil de
120 yýl dahi sürecek olsa taraflarýn birbirine tam ters tutumlarýndan dolayý bir
anlaþma saðlanmasýný beklemeyi rüya
olarak deðerlendirdi.
4
Kosova
Khalilzad: “Kosova statüsü Belgrat nazlanmaya
Rusyasız da çözülebilir”
devam ediyor
Perþembe, 30 Ağustos 2007
Kosova’nın bağımsızlığı için en çok mesai harcayanların başında bulunan Khalilzad,
Kosova’nın bağımsızlığına desteğini sürdürdü. Kosova sorunun çözme zamanı geldiğine
dikkat çeken Khalilzad, sorunun Rusyasız da çözülebileceği ile ilgili sinyal verdi.
A
BD’nin BM Büyükelçisi Zalmay
Khalilzad Viyana’da yayınlanan “Die
Presse” gazetesine verdiği demeçte
Rusya’nın BM Güvenlik Konseyi’nde Kosova
sorunun belirlenmesine karşı çıkmasına rağmen sorunun çözülebileceğine işaret etti.
Kosova sorunu bu yada başka bir şekilde
çözülebileceğini hatırlatan Khalilzad, “Çözüm
için 10 Aralığa kadar zamanımız bulunuyor.
Troyka, 10 Aralığa kadar BM Genel
Sekreterine rapor sunacak. Rusya ile ortak bir
çözüm bulmak çok önemlidir. Ama çözüm
bulunamıyor diye Kosova’da belirsizlik devam
etmemelidir. Kosova’da mevcut durum
Avrupa’nın bölgesel güvenliğine büyük bir
tehdittir” dedi.
Sizin konuşmalarınızdan Kosova sorununun
bağımsızlıkla sonuçlanacağı anlamını çıkarabilir
miyiz gazetecinin sorusuna Khalilzad, bu konu
ile ilgili Ahtisari’nin ortak bir çözüm sunduğunu
hatırlatırken, bunun dışındaki çözümlere da baş
vurulabileceğini söyledi. Rusya’nın Marthi
Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri paketini neden
kabul etmediği ile ilgili bir gazetecinin sorusuna
Khalilzad, bunun Rusya’nın Balkanlarda stratejisine bağlı bir etken olarak nitelendirirken,
“Rusya’nın dış siyasetti saygı değer bir siyaset
seviyesine geldi” dedi.
Öğretmenlere %12 zam
Her yeni eğitim yılının başlarında dile getirilen zam bu yıl greve gidilmeden aşıldı.
Eğitim Sendikası, hükümetin önerdiği %12’lik zammı başta kabul etmeye
yanaşmazken, son toplantıda siyasi durumun göz önünde bulundurulduğunu
ifade ederek zammı kabul etti.
K
osova’da eğitimcileri bir araya toplayan
Eğitim, Bilim ve Kültür Birleşik
sendikası ile Hükümet yetkilileri cuma
günü yaptıkları görüşmede Kosova eğitimcilerin
maaşlarına % 12 zam yapılması konuşunda
anlaşmaya vardılar. Bu anlaşma Kosova eğitimcilerinin yanında sağlık işçileri ve kamu hizmetlerinde çalışan işçileri de kapsamaktadır.
Kosova Eğitimciler Sendikası tarafından
konu ile ilgili yapılan açıklamada “mevcut
durumdan” dolayı bu öneriyi kabul ettikleri
belirtildi. Sendika, hükümet tarafından kendilerine önerilen % 12 zammı kabul etmeyeceklerini
duyururken, son toplantıda “mevcut siyasi”
durumu göz önünde bulundurarak bu önerinin
kabul edildiğini duyurdular.
Basit bir matematik hesabı yapacak olursak
eğitimciler, sağlık işçilerine ve kamu işçilere 20
avroluk yani 80 ekmek fiyatında bir zam
yapılmış olduğunu söyleyebiliriz. Uzun zamandan beri maaşlarına zam isteyen eğitimciler ile
işçiler bu amaçlarına ancak yıllar sonra kavuşabildi. Eğitimcilere bu zamdan önce son defa 3
avroluk bir zam yapılmıştı.
: 3 92
ý
y
a
S
KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Haftalýk gazete
Sahibi ve Genel Müdürü:
Mehmet BÜTÜÇ
Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO
Kültür: Ýskender MUZBEG
Kosova Eğitim, Bilim, Kültür Birleşik sendika yetkilileri zamla ilgili gazetecilere hiçbir
açıklamada bulunmazken, anlaşma ile ilgili bir
bildiri yayınladılar. Bildiride şunlar deniliyor:
“Kosova tüm belediye eğitimcileri sendikaları
olarak hükümetin bize sunmuş olduğu önerinin
eğitimcilerin gereksinmelerini yerine getirmeye
yeterli olmadığı sonucuna vardı. Ama
Kosova’da mevcut durum ile öğrencilere karşı
insancıl görevimizi göz önünde bulundurarak
hükümetin bu önerisini kabul ettik”.
Sendika ve hükümet yetkilileri arasında var
olan anlaşma ile eğitim sendikası ilk okullardaki beşinci sınıfların sorunu da tatlıya bağlandı.
Hükümet, beşinci sınıflarda boş kalan öğretmenlere yıl boyunca maaş vermeye devam edecek.
Kosova eğitim sendikası cuma günü öğleden
önce hükümet yetkilileri ile gerçekleşen
toplantı mizahi bir hava içinde geçti. Bazı
sendika işçileri, hükümet tarafından kendilerine
önerilen % 12 zammın Kosova Başkanlığı,
Hükümet ve Eğitim Bakanlığı işçilerine yapılmasını önerdi.
Yayýn Koordinatörü:
Taner GÜÇLÜTÜRK
Balkan ve Ankara Muhabiri:
Erhan TÜRBEDAR
Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA
Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK
Kadýn: Sezen HASKUKA
Gençlik: Sinem ÞÝÞKO
Çocuk Sayfasý: Eda BÜTÜÇ
Spor: Ýsmail MAKASÇÝ
Luan MORÝNA
Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ
Yazýlarda ortaya atýlan
fikirler, yazarlara
aittir. Gazetemizin resmi
görüþü deðildir.
Yazýlarýn sorumluluðu
yazarlara aittir.
e-mail:
[email protected]
[email protected]
Adres: Adem Yaþari No: 8,
Prizren/Kosova
Tel. 029 623 503
Fax: + 381 (0)29 623 503
Perşembe günü yapılacak olan Kosova statüsü ek görüşmeler ile ilgili kuralların açıklanmamasını bahane olarak
gösteren Belgrat, görüşmelere daha alt seviyede bir heyet ile
katılacağını duyurdu. Dışişleri Bakanı Yeremiç’te bunu
doğrularken, Troyka’yı kuralları açıklamaya davet etti.
B
elgrat, Viyana’da 30
Ağustos perşembe
yapılacak
günü
görüşmeler
için
hala
görüşmeye katılacak heyeti
seçemedi. Sırbistan Dışişleri Bakanlığı tarafından
yapılan açıklamada Viyana’da yapılacak görüşmeler
ile ilgili kurallar açıklanan
kadar, heyet üyelerinin saptanmayacağını bildirildi.
Konu ile ilgili açıklma
yapan Sırbistan Dışişleri
Bakanı Vuk Yeremiç, Viyana görüşmeleri ile ilgili
kurallar açıklanana kadar
görüşmelere katılacak olan
heyet üyelerini saptamayacaklarını belirtti. Yeremiç, “Görüşme kuralları açıklandığı
zaman, görüşme heyetini saptayacağız. Gerçek anlamında
görüşmeler hala başlamadı. Şu anda görüşmelerin ne şekilde
yapılacağı ile ilgili fikir alış veişleri başladı. Viyana’da 30
Ağustos’ta başlayacak görüşmelerde tarafımızca önerilen
görüşme kurallarının dikkate alınmasını istiyoruz” dedi.
Viyana’da 30 Ağustosta yapılacak görüşmelere siyasi danışmanlar katında katılacaklarını belirten Yeremiç, görüşmelerde
Sırbistan hükümetinin tutumunun savunulacağını ifade ederken,
“Gerçek görüşmeler başlayınca görüşme heyeti üyeleri saptanacaktır. Görüşme kuralların saptanmasının yanında
görüşmelerin yapılma sürecinin tanımının da yapılması gerekiyor. Görüşmelerde Ahtisari’nin hiçbir kuralının olmamsı gerekiyor” dedi. Kosova sorunun çözümü ile ilgili bir ölçüde iyimser
olduğunu ifade eden Yeremiç, Kosova’da durumun birkaç ay
öncesine kıyasen daha iyi olduğunu söyledi. Yeremiç,
“Uluslararası toplum, zoraki bir çözümün olumsuz sonuçlara yol
açacağının farkında” dedi.
Sırbistan yetkilileri son günlerde yaptıkları açıklamalarda
Troyka’yı “görüşme kurallarını” açıklamaya davet edildi.
Belgrat, görüşme kurallarını açıklamadıkça görüşmelere siyasi
danışmanlar katında temsil edileceğini açık bir şekilde ifade etti.
Son açıklmalara bakıldığı zaman görüşmelere Cumhurbaşkanı
Boris Tadiç ve Başbakan Voyislav Koştuniça’nın katılmayacak
gibi gözüküyor. Viyana’da yapılması beklenen görüşmelere
Sırbistan Dışişleri Bakanı Vuk Yeremiç, Sırbistan Hükümeti
Kosova sorumlusu Slobodan Samarciç, Kosova Sırp liderlerinden Makro Yakşiçile Sırp siyasetçi Goran Bogdanoviç’in
katılması bekleniyor. Görüşmelere Cumhurbaşkanı Tadiç ve
Başbakan Koştuniça’nın siyasi danışmanlarının da katılması
bekleniyor.
Banka:
Raiffeisen Bank
Yeni Dönem
Hesap No:
1502001000171635
Baský:
“SIPRINT” basýmevi
Prizren
“Yeni Dönem”
Kosova Türk Medyasý
yayýnýdýr.
Yeni Dönem KTM Þirketi
Danýþma Kurulu:
Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý)
Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk
Uzmaný)
Cemil Luma (Esnaf ÝE Derneði
Baþkaný)
Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi
Sahibi)
Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu
Avukatý)
Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný)
Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni)
Kosova
Ekmek fiyatları geriye alındı
5
Perþembe, 30 Ağustos 2007
Kosova’da 7 Ağustos’ta ekmek fiyatlarına yapılan zamda, geri adım atıldı ve ekmek fiyatları eski fiyatına düştü. Yapılan zam ile ekmek fiyatları 25 centen 40 cente yükselmişti.
Zaten Avrupa’nın en fakir bölgesi olarak bilinen ve nüfusunun yarısından fazlasının
işsiz olduğu Kosova’da büyük tepki ve protestolar ile karşılandı.
gisinin
alınmayacağını ifade etti. Kosova hükümeti
osova hükümeti düzenlediği son
ekmeğe zam yapılması ardıntoplantısında halkın tepkisini dikkte
dan fırıncıları ekmek
alarak bakanlıklar arasında bir komisyonun
zammını geri almaya
kurulmasını kararlaştırdı. UNMIK
davet etti. Hükümetin
yöneticisi Joachim Ruecker,
katma değer vergisini
bakanlıklar arasında çalışakaldırmasından sonra
cak olan bu komisyonun
fırıncılar da geri adım
Kosova’ya ithal edilecek
atmayı kabul ederek ekmek
un, mısır ve buğday fiyfiyatlarını tekrar 25 cente düşürdü.
atlarının gümrüğe tabi
Kosova Tarımcılık Bakanlığı ile Çalışma
olmadan Kosova’ya
ve Sosyal Bakanlığı fırıncıların ekmek fiyatgirmesinin sağlanması için
larına zam yapmalarını eleştirirken, bunu hakgörevlendirildi. Hükümet Basın sözcüsü
sız kazanç olarak değerlendirdiler. Tarımcılık
Ulpiyana Lama konu ile ilgili yaptığı açıklaBakanlığı yetkisizlik yüzünden zamlara müdamada bu kararın yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren bir yıl içinde Kosova’ya ithal edilecek halede bulunma hakkı olmadığı bildirdi.
olan un, mısır ve buğdaydan katma değer ver-
K
Kosova’ya hoş geldiniz; maaşı
Kosova’nın uluslararası yetkililer ile onların danışmanları için bir cennet olduğunu
söylersek fazla abartmışız olmayız. ABD Başkanı George Bush, Kosova’da görev yapan
uluslararası yönetici ve danışmanların aylık gelirlerini duyunca şaşa kalacağı kesin.
A
lmanya’da
yayınlanan
“Bild”
gazetesinde yayınlanan bir haberde
dünyanın en güçlü ülkeleri olarak bilinen
G 8 ülke yöneticilerinin Kosova’da görevde
bulunan uluslararası yetkilileri ile onların danışmanlardan daha az bir gelir elde ettiklerini gün
yüzüne çıkardı. “Bild” gazetesine göre, ABD
Başkanı George Bush’un aylık gelirinin 24.167
avro, Rusya Başkanı Vladimir Putin 4.860 avro,
Japonya Başbakanı Hu Jintao 274, Büyük
Britanya Başbakanı Gordon Brown
23.334, Angela Merker 20.427,
Romano Prodi (İtalya) 18.900,
Fransa Cumhurbaşkanı Nikola
Sarkozi 6.600 avro olduğunu
okuyucuları ile paylaştı.
Kosova’da
görevde bulunan
uluslararası yetkililer ve danışmanları yalınız
Kosova standartlarının
üstünde
değil, dünya standartlarının üstünde bir gelir
elde ettikleri bir gerçek. Bir
bakıma Kosova’da görev yapan
yönetici ve onların danışmanları aralarında kim daha fazla
gelir elde edecek yarışına
girdiklerini söyleyebiliriz.
James Jonson, Priştine havalimanı yönetici
danışmanı görevlisi olarak altı aylık görev
süresinde 108 bin avro gelir elde ederken,
Priştine hava limanı uluslararası görevlisi olarak
bir yıl için içinde 205 bin avroluk bir gelirin
sahibi oldu.
PTK eski uluslararası yöneticisi Gavin
Jeffri’nin 2004 ila 2006 yılları arasında aylık
geliri 30.000 avro. PTK’de görevde bulunan
sekiz uluslararası yöneticisi yılda 4 milyon
avroluk aylık bir gelire sahip oldular.
İrlandalı ESBİ firması, Kosova Elektrik
Kurumunu yönetmek için Kosova hükümetinden
yönetim için 30 milyon avroluk bir ödenek aldı.
ESBİ firmasının yöneticisi John Eşi’nin aylı
geliri 40 bin avro.
KEK eski yöneticilerinden uluslararası
uzmanı Joe Taşer, KEK’in kendisine dünya standartları üstünde verdiği maaştan memnun
olmadığından KEK’in kasasından 4 milyon
avroyu kendi hesabına geçirdi. Kosova’da farklı
UNMIK görevlerinde bulunan kişiler Kosova
bütçesinde kalan paralardan yararlanma
fırsatlarını geri çevirmediler. UNMIK
eski yetkililerinden Simon Haselock
bir danışmanlık firması kurarak
aralarında Kosova eski
Başbakanı Bayram
Kosumi’nin
de
bulunduğu birçok
kişi ve kuruluşa
danışmanlıkta
bulunuyor.
Başbakan
Agim
Çeku’nun danışmanları
Carne Rosse ve Nicholas
White da Kosova’da kullanılabilecek olan fırsatları görerek
“Independent Diplomat” danışmanlık firmasını
kurdular.
Kosova’da görev yapan danışman ve uzmanların bir bölümünün maaşı Kosova bütçesinden
karşılanırken diğerlerinin maaşları ise Batı
devletleri ile uluslararası örgütler tarafından
karşılanıyor. Meclis Başkanı Kol Berişa ile
Başbakan Çeku’nun iki danışmanının maaşını
hükümet ödüyor. Başkan Fatmir Seydiu’nun ise
hiçbir danışmanı bulunmadığından Seydiu,
Kosova bütçesine ağırlık vermiyor.
Kosova yumurtlayan tavuk olmaya devam
ettiği sürece bu yumurtaları toplayacak daha çok
sayıda kişi karşımıza çıkacaktır.
Kosova gündemi
Sencar Karamuço
Kosova sorununda neredeyiz?
Þ
adýrvan meydaný hafta boyunca baðýmsýzlýk çýkmazý
sanatsal bir bakýþ açýsý ile protesto edildi. Sanatçý Resull
Yusuf’inin, Kosova’nýn baðýmsýzlýk karmaþasýný, þehir
meydanýna yerleþtirdiði bir yatakta uyuyan vitrin bebeðinin
“baðýsýzlýða kadar uyandýrmayýn” sloganý ile eleþtirdi. Bu
protesto bir bakýma atrýk halkýn da çözüm istediðinin bir
haykýrýþý niteliði taþýyordu. Halkýn da bu protestoya destek
vermesi bunu kanýtlar nitelikte idi. Bir bakýma halkýn kafasýnda Kosova’nýn geleceði ile ilgili çok sayýda soru iþaretleri
belirmeye baþladý. Kosova nereye gidiyor? Statü görüþmeleri
ne zaman ve nasýl sonuçlanacak? Kosova baðýmsýz olacak
mý? Kosova BM üyeliði dýþýnda bir baðýmsýzlýða hazýr mý?
Bunlar gibi daha bir çok soru cevabýný beklemek için sýraya
girmiþ durumda.
Kosova statü sürecinin tam bir çýkmaza girdiði bir gerçek.
Güvenlik Konseyi’nde o kadar çaba sonuç vermezken, sorunun çözümü için kurtarýcýlýða Temas Artý Gurubu soyundu.
Gurup, taraflar arasýnda sorunun müzakere edilebilmesi için
ABD, AB ve Rusya’nýn birer temsilcisinin yer aldýðý bir
Troyka oluþturdu. Troyka, geçtiðimiz hafta her iki baþkente
de ziyaretlerde bulunarak taraflarýn Viyana görüþmeleri öncesi
fikir ve önerilerini dinledi. Yani bu iki baþkentte Troyka’nýn
yaptýðý ziyaretler ile ek statü görüþmeleri için de start verilmiþ
oldu.
Bugün taraflar sürecin ikinci ayaðýný oluþturan Viyana
ayaðýnda taraflar ayrý ayrý Troyka üyeleri ile bir araya gelecek. Beraber görüþme yapmayacak olan taraflarýn ayný ortamda nefes alýp vermeleri bile uluslararasý toplum için büyük bir
baþarý olarak nitelendiriliyor. Bu gibi adýmlarýn taraflarýn
görüþme kültürünü geliþtireceði düþünülüyor. Uluslararasý
toplum da herkes gibi bu ek görüþmelerden bir sonuç çýkmayacaðýný farkýnda. Ama uluslararasý iliþkiler açýsýndan olaya
bakýldýðý zaman sorunlarýn barýþçýl yollarla yani müzakereler
yolu ile çözülme ilkesi çerçevesinde görüþmlerin yapýlmasý
konusunda baský uygulanýyor. Bu bakýmdan uluslararasý
toplum taraflarý bir araya getirmek için çaba harcýyor.
Ama taraflarýn önceki performans ve deneyimlerine bakacak olursak bu ek görüþmelerden de bir sonuç çýkmayacaðý
açýk. Yani bu görüþmeler zaman kaybýndan baþka bir þeyi
ifade etmiyor. Taraflar eski tezlerinden vazgeçmedikçe
görüþmelerden hiçbir baþarý saðlayamayacaklarýný söylemek
iddialý bir tahmin olmayacaktýr. Her iki tarafta baþtan beri
çizmiþ olduðu çizgilerin dýþýna çýkmayacaðýný ek görüþme
kararýnýn alýnmasýndan sonra kamuoyu ile paylaþmýþtý. Yani
Priþtine, Ahtisari çözüm öneri paketi çerçevesinde diretecekken Belgrat ise bunun tam tersi bir tutum takýnacaktýr. Bu
tutum ve davranýþlar da açýk bir þekilde çözümsüzlüðün
sürmesine etki etmeye devam edecektir. Taraflarýn bu ek
görüþmlerden hiçbir baþarý elde edemeyecekleri ile ilgili can
alýcý bir açýklama Eski Kosova UNMIK Yöneticilerinden
Soren Yesen Petersen’den geldi. Petersen, taraflarýn eski
tutum ve isteklerinde geri adým atmamalarý durumunda
görüþmelerin 120 gün deðil de 120 yýl sürmesi halinde
taraflarýn bir anlaþmaya varmayacaðýný dile getirdi.
Petersen’in hafta içinde yapmýþ olduðu bu tespite katýlmamak
elde bile deðil. Doðru söze ne denir.
Taraflarýn bugün yapýlacak olan görüþmelere farklý
þekillerde baktýklarý da gözlerden kaçmamaktadýr. Sýrp tarafý
bugün yapýlacak olan Viyana görüþmelerini teknik ve danýþma
temaslarý olarak görürken, Priþtine ise görüþmleri Kosova
statüsünün çözümü olarak benimsemiþ durumda. Yani
taraflarýn görüþmelere bakýþ açýlarý bile farklý. Bu yüzden
görüþmelri bir çözüm umudu olarak gören Kosova tarafý
görüþmelerde tam kadro hazýr bulunacakken, Sýrp tarafý ise
Priþtine’ye oranla daha alt bir heyet ile Sýrbistan Kosova
Bakaný Slobodan Samarciç’in baþkanlýðýnda bir heyet ile temsil edilmesi bekleniyor.
Sonuç olarak, taraflar baþka bir arabulucu etrafýnda
Kosova sorununa çözüm bulmak için bir araya geliyor. Ama
taraflarýn zýt tutumlarda diretmeleri Kosova’da statükonun
devam edeceði anlamýna geliyor. Bu görüþmelerin galibinin
kim olacaðýný görüþmeler sonucunda göreceðiz.
lar,
nı
Kosova
No
comment
Fev zi K ara muço
T
emas Artý Gurubu Üçlüsünün AB
temsilcisi Wolfang Ýþinger,
sürüsünden ayrýlarak tek baþýna
Kosova’ya ziyaretinde bulundu. Barýþ
güvercini gibi elinde zeytin dalý ile gelen
Ýþinger, susmayý tercih etti. Geçen defa
Wizner ve Harçenko ile yaptýðý ziyaret
sýrasýnda iki taraf arasýnda yapýlacak
görüþmeler ile ilgili açýklamalarda
bulunmuþtu. Ama bu son defa ise
görüþmeler ile ilgili beklenen açýklamalarý no coment þeklinde geçiþtirmeyi
uygun gördü.
Ýþinger, Kosova’ya Priþtine’nin 30
Aðustos’ta Viyana’da yapýlacak görüþmelerden önce tansiyonunu ölçmek için
geldi. Ýþinger’in hiçbir açýklama yapmadan Kosova’dan ayrýlmasý Kosovalý
vatandaþlara düþünme olanaðýný vermiþ
oldu. Çünkü, Ýþinger’in önceden belirttiði gibi Üçlü’nün görüþmeler ile ilgili
öneride bulunma hakký olmadýðýný,
onlar sadece taraflarýn önerilerini
dinleyeceklerini dile getirmiþti.
Ýþniger’in basýna hiçbir açýklama
yapmamasý önem arz etmektedir. AB
temsilcisinin Sýrbistan’dan önce Kosova’ya gelmesi de diðer önemli bir
geliþmedir. Kosova’nýn Avrupa’nýn
merkezinde bulunduðu ve önemli bir
stratejik öneme sahip olduðundan bu
kanayan yarayý durdurma görevi
Avrupa’ya aittir. Ama Avrupa bu yönde
bu güne kadar hiçbir önlem almadý.
Avrupa daha kararlý bir siyaset ile sorumun çözümüne dahil olmalýdýr. Bugüne
kadar bu aðýrlýðý ABD üslendi. AB’nin
bu konuda etkinsizliðini Kosova eski
UNMIK Yöneticilerinden Soren Yesen
Petersen ifade etti. Petersen, gazetecilere
yaptýðý bir açýklamada AB’nin Kosova
siyasetinden duyduðu üzüntüyü dile
getirirken, AB’yi sorunun çözümü için
göreve davet etti. AB’nin 27 üyesi
arasýnda Kosova sorununun belirlenmesi ile ilgili bir uyum saðlamanýn zorluðuna dikkat çeken Petersen, AB’nin
Kosova sorununun çözümünde baþ rolü
üslenmesi
gerektiðini
söyledi.
Petersen’e göre, AB üyeleri arasýnda kimi bazý ülkelerin inisiyatifi
eline almasý gerektiðini, aksi
takdirde soruna çözüm bulmanýn
imkansýzlýðýna dikkat çekti. Avrupa
Birliði’nin Kosova siyasetini yetersiz olduðunu AB dönem Baþkaný
Portekiz’in Dýþiþleri Bakaný Luis
Amado’da dile getirdi. Amado,
“AB’nin Kosova sürecinde etkin
olmadýðý sürece Kosova’ya bir
çözüm bulmak çok zordur. Kosova
Avrupa’nýn bir bölümü olduðu için
Kosova sorunu ile ilgili sorumluluðu üslenmelidir” dedi. Bütün
bunlar artýk AB’nin Kosova
konusunda daha etkin bir siyaset
izleyeceðinin ilk belirtileri. Bundan
sonra AB’nin Kosova konusunda
elini taþýn altýna sokacaðýný
söyleyebiliriz.
Ýþinger’in Kosovalý siyasiler ile
yaptýðý bire bir görüþmelerde önem-
li açýklamalarda bulunduðunu biliyoruz.
Ama bu açýklamalarýn ne olduðu ile
ilgili hiçbir bilgiye sahip deðiliz. Resmi
olmayan bazý kaynaklardan Ýþinger’in
Kosova statüsünün bu yýl içinde belirlenmeyeceðini ve Priþtine’nin görüþme
sürecini takip etmesini istediði gelen
haberler arasýnda.
Ýþinger’in Kosova üst düzey yetkilileri ile yaptýðý görüþmeler ardýndan
sadece PDK Baþkaný Haþim Thaçi
gazetecilerin karþýsýna çýktý. Ýþliger ile
yaptýðý görüþmeyi olumlu olarak deðerlendirirken, Ýþliger ile yaptýðý görüþme
yerine Kosova’da çok uluslu bir
toplumun kurulmasý gerekliliðine dikkat
çekmeyi tercih etti.
Ýþliger, iki günlük ziyaret sýrasýnda
hiçbir açýklamada bulunmazken oðlunun ismini taþýyan ve kendi ailesi
tarafýndan inþa ettirilen okul binasýný da
ziyaret etti. Basýn mensuplarýnýn bütün
ýsrarlarýna raðmen açýklama yapmayan
Ýþliger, yanýndakilere yeni görevi ile
ilgili açýklamada bulunurken þunlarý
söyledi: “Þimdiki görevim, Kosova ile
ilgili yeni bir adým atmak, Kosova’yý
Batý deðerleri ile zenginleþtirmek,
görevlerim arasýnda bulunmaktadýr.
Gördüðünüz gibi iyi bir yoldayýz” dedi.
Üçlü ek görüþmelerde taraflarýn kalplerini kazanmak için çaba harcayacaktýr.
Onlar, önceden öneri toplama misyonunda bulunacaklarýný belirttiler. Yani
onlar da 16 ay süren görüþmelerde bir
anlaþma saðlanamadýðýný dikkate alarak
120 günlük bu ek görüþmelerde bir
anlaþmaya varýlmasýnýn zorluðun farkýndalar.
Ýþinger geçenlerde yaptýðý bir açýklamada taraflar arasýnda bir uzlaþmanýn
saðlanamamasý durumunda bu konuda
kendileri deðil de taraflarýn suçlu olacaðýný söyledi. Ýþinger, “Eðer baþarý
saðlanýrsa o zaman bu onlarýn ortak
baþarýsýdýr. Eðer baþarýsýz olursa o
zaman bu bizim deðil onlarýn baþarýsýzlýðý olacaktýr” dedi.
Gitti
gidecek hala,
hiç ötmemiş
olması çok
tuhaf bir
durum
Sürüsünden
ayrılan Avrupalı
aramıza
gelmiş.
E
Perþembe, 30 Ağustos 2007
43 yıl sonra bir
araya geldiler
6
min Durak ilk okulunu
Türkçe olarak bütün-leyen
1963/1964 nesli 22 Ağustos
Perşembe günü mezuniyetlerinin
43.
yıldö-nümü
kutladılar.
Kutlamaya öğretmenleri Süleyman
Ran-dobrava da katıldı. Dershanelerinde sıralarına oturan öğrencileri isimleriyle tek tek cedverdeki
sıralamaya göre ça-ğıran hocaları,
onların mezuniyetlerinden sonraki
çalışmaları ve yaşamlarıyla ilgili
anılarını dinledi. Ders ardında
şehir gezisine çıkılırken, Veli
Şahin ile Gafur Gurman’ın kabristandaki mezarları ziyaret edildi. İstanbul Üniversitesinde
ders veren Fevzi Tüfekçi gibi birçok sınıf öğrencisi yurt dışına göç ettikleri için törene katılamadı. Söz konusunu neslin öğrencileri arasında şu isimler yer alıyordu: Vehbi Telal, Veli
Şahin, Ramiz Orhan, Mahir Emir, Yusuf Kaçamak, Rüjdi Opoya, Prof. Fevzi Tüfekçi, Ecc.
İsmet İspahi, Gafur Gurman, Mahmud Emir, Besire Mustafa, Minire Cin, Şükran Lokviça,
Melahat Takyacı, Dr. Besire Alo, Eda Şero, Nimet Bütüç, Mediha Gurizi, Selvet Potokçu,
Naciye Galo, Rafet İpçi, Naşide Haşan, Ürmet Berişa ve Agim Rifat Yeşeren. Bu öğrencilere
ders veren öğretmenler arasında Aliriza Deda (Matematik ve Coğrafya dersleri), Slavimir
Saviç (Rusça), Boro Zivgoreviç (Sırpça-Boşnakça), Süleyman Randobrava (Tarih, Biyoloji,
Kimya ve Beden Sağlık Eğitimi), Muhamed Şerif (Türk Dili ve Edebiyatı) vardı.
Tören akşam saatlerinde sınıf öğrencilerinden birine ait okul lokantasında devam etti.
Müzik, eğlence, güzel yemek ve sohbetler eşliğinde devam eden geceye sınıf öğretmenleri
Süleyman Randobrava ve misafir olarak Zahit Volkan davet edildi. Gece eğlence eşliğinde
sabahın erken saatlerine kadar sürdü.
Berat Kandilinde eller
semaya kalktı
27
Ağustos Pazartesş akşamı
Berat Kandili Prizren’in
Sinan Paşa Camii’nde
yatsı namazı öncesinde dualarla ve
okunan Mevlidi-Şerif’le kutlandı.
Kılınan
namazın
ardından
Mehmetçik tarafından kandil simidi
dağıtıldı. Türkiye Cumhuriyeti
Diyanet İşleri Başkanlığı Kosova
Temsilcisi ve Sinan Paşa Camii
İmamı Tevfik Yücesoy mevlithanlar
eşliğinde okuduğu Mevlidi-Şerif kalabalık cemaat tarafından ilgi ve
beğeniyle dinlendi. Kosova’nın daha
iyi geleceği için duaların zikredildiği gecenin sonunda Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet
Komutanlığı mensupları tarafından Sinan Paşa Camii önünde simit dağıtıldı.
Gençler, izcilik kampında
buluş tu
P
rizren Genç Şar İzcileri Derneği, Türk
Taburu’nun desteğiyle 26-27-28 Ağustos 2007
tarihlerinde Dağ Evi’nde kamp kurdu. Üç gün
içerisinde 11-22 yaş arası 50 çocuğun katıldığı kampını akşam Çok Uluslu Güney Tugay Komutanı
Tuğgeneral Uğur Tarçın ve Kosova Türk Tabur Görev
Kuvvet Komutanı Binbaşı Kerim Acar ziyaret etti.
Genç izciler, kamp süresince öğrendiklerini sergiledi
ve izci andını içtiler. Tuğgeneral Uğur Tarçın izcilere
yaptığı konuşmada oğlunun da izci olduğunu söyledi
ve bu içtikleri anda ömür boyu sadık kalmalarını diledi.
Tuğgeneral Tarçın, birkaç gün sonra başlayacak olan yeni okul yılında gençlere başarılar
dilerken, burada kurdukları dostlukları evlerine dönünce de devam ettirmelerini istedi.
Tuğgeneral Tarçın, kampa katılan tüm izcilere sertifikalarını verdikten sonra onlarla beraber
akşam yemeği yedi ve gençler ile uzun uzun sohbet etme fırsatına sahip oldu. İzci ateşi
etrafında toplanan Türk, Arnavut, Boşnak ve Rom gençler müzik eşliğinde geç saatlere kadar
eğlendiler. İzciler kampından ayrılmadan önce Çok Uluslu Güney Tugay Komutanı
Tuğgeneral Uğur Tarçın’a ve Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutanı Binbaşı Kerim
Acar’a Şar İzcileri Derneği tarafından birer teşekkür belgesi verildi.
Türk KFOR’unun maddi manevi desteğiyle gerçekleştirilen kampın amaçları arasında
genç izcilerin doğa bilincinin artırılması, sağlıklı yaşamın öneminin öğretilmesi amaçlar
arasında yer alıyordu. İzcilere çadır kurmak, yön tespitinde bulunmak, pusula ile harita okumak konularında bilgi verilirken, Prizren Genç Şar İzcilerinin Kampı salı günü sona erdi.
Güncel
Prizren, Sincan Belediyesiyle
kardeş şehir oldu
7
Perþembe, 30 Ağustos 2007
Ankara’nın Sican Belediyesi ve Kosova’nın Prizren Belediyesi arasında kardeş
şehir anlaşması imzalandı. Sincan, Prizren’ in Kosova dışında 3. kardeş belediyesi
olurken; Sincan bir ilki gerçekleştirdi ve ilk kez Türkiye dışında
bir belediye ile kardeş şehir anlaşması imzaladı.
23
Ağustos Perşembe günü
belediye başkanlık binasında düzenlenen törenli oturumunda,
Prizren
ile
Sincan
Belediyesi kardeş şehir anlaşması,
meclis üyelerinin oy çoğunluğuyla
imzalandı. Prizren Belediye Başkanı
Eçrem Krüeziu’nun yürüttüğü meclis
toplantısında Sincan Belediye Başkanı
Hasan Altın ve beraberindeki heyet de
hazır bulundu. Heyette Sincan
Belediyesi Meclis Üyesi Sinan Özyön,
Osman Akdoğan, Osman Öztürk ve
Ramazan Kabasakal da yer aldı.
Prizren Belediye Başkanı Eçrem
Krüeziu, Türkiye’de belediyelerin etkili bir yerel
yönetime sahip olduğunu belirterek, “Bizler
Sincan ziyareti sırasında onların tecrübe ve projelerinden çok şey öğrendik” dedi. Krüeziu,
kardeş belediye çalışmalarından kısaca bilgi
verdikten sonra Prizren Belediyesi’nin
Almanya’nın Bingen ve İtalya’nın Firenca
belediyelerinden sonra Sincan ile de kardeş
belediye olmanın mutluluğunu dile getirdi.
Törende sözü alan Sincan Belediyesi Başkanı
Hasan Altın, bir ay önce Sincan Belediyesi
Meclisinde düzenlenen toplandıda Prizren ile
kardeş şehir anlaşmasının imzalanmasına yönelik onay çıktığını ve Sincan Belediyesi için böyle
bir anlaşmanıın ayrı bir önem taşıdığını vurguladı. Sincan Belediyesinin Türkiye dışındaki bir
belediyeyle ilk defa kardeş şehir anlaşması imzaladığını kaydeden Altın, Kosova’yı ve Prizren’i
çok yakında güzel günlerin beklediğini ifade etti.
“Bizler, bu zor günlerinizde kardeş şehriniz
olmayı tercih ettik” diyen Altın, bu anlaşma
çerçevesinde kültürden altyapıya kadar her türlü
desteği sunmaya hazır olduklarını ifade etti.
Bunun sadece kağıtta kalmayacağını belirten
Başkan Altın, açılışı birlikte yapılacak Sincan
Belediyesine ait bir caddeye Prizren isminin verileceğini ifade etti. Başkan Altın’ın, “Umarız
diğer gelişimizde Prizren’i bağımsız Kosova’da
buluruz” konuşması alkış seline tutuldu.
Protokolün imzalanması ve karşlıklı hediyeleşmelerin ardından basına açıklamada bulunan
Başkan Krüeziu, kendilerini onurlandıran bu
Fot o H aber
K
anşlaşma sayesinde proje tekniği ve Sincan
Belediyesinin tecrübelerinden yararlanılması
konusunda kazancımızın olacağına inandığını
söyledi. Dünyada şehirleşmede birincilik ödüllerini kazanan bir belediyenin yerel sorunlara
çözüm üretme usüllerini ve hatta metro ulaşımı
gibi projelerin örnek alınabileceğini ifade etti.
Yakında işadamları ve sanayicilerinden oluşan
bir heyet ile Prizren Belediyesine ziyaret düzenlemeyi ve incelemelerde bulunmayı planlaştırdıklarını ifade eden Sincan Belediyesi
Başkanı Hasan Altın ise kimi engeller ortadan
kalktığı halde Türk yatırımcısının Kosova’ya
yatırım yönünden ilgisinin büyük olduğunun
altını çizdi.
Varılan mutabakat sonucu iki belediye arasında şu konularda işbirliği planlanıyor:
1. Şehir planlaması, sağlık, çevre ve
belediyenin sosyal projeleri konularında
teknik ve uzman değişimini gerçekleştirmek,
2. Her iki belediyede devam eden projelerle
ilgili bilgi almak amacıyla karşılıklı
ziyaretlerde bulunmak,
3. Sincan ve Prizren arasında ticari ilişkilerin
geliştirilmesi amacıyla her iki şehrin sanayi
ve ticaret odaları arasında karşılıklı işbirliğini teşvik etmek,
4. İki kardeş ülkenin halkları arasında işbirliğinin güçlendirilmesi için karşılıklı kültürel
ve folklor programlar, sergiler: sportif ve
diğer etkinlikler düzenlenmesini teşvik etmek.
osova Türk Taburu’nun gıda paketleri Yanova’daki yardıma muhtaç ailelere ulaştı. Hafta
içerisinde TİKA, Diyanet, KDTP temsilcileri ve basın mensuplarının yer aldığı bir heyetle
Yanova’yı ziyaret eden Kosova Türk Taburu mensupları, 55 aileye Türk Kızılayı’nın gönderdiği gıda yardımlarını dağıttı. Gıda paketleri, yardıma muhtaç ailelerin yüzünü güldürdü.
BİLDİRİ
26 Ağustos 2007 tarihinde Prizren’de gerçekleşen Kosova Demokratik Türk Partisi
Merkez Yönetim Kurulu toplantısında
Kosova’da yapılacak genel seçimler konusu
ele alındı.
Kosova’nın önemli ve kritik bir dönemden
geçtiği vurgulanan toplantıda, bu dönemde
tüm Kosovalıların sağduyuyla ve birlik beraberlik içerisinde davranmasının gereği bir daha yinelendi. Bu çerçevede Kosova Türk Toplumu
ve tek partisi olan Kosova Demokratik Türk Partisi, tüm siyasi
gelişmeleri yakından takip ederek Kosova’nın geleceğine dair tüm
sorumlulukları üzerine alma hazırlılığını bildirmektedir.
Diğer taraftan seçimlerle ilgili MSK tarafından alınan kararlar üzerine
KDTP çalışmalarını devam edeceğini ve buna bağlı olarak seçim sürecine
de katılacağını bildirmektedir.
Aday listelerinin tercihli olmasını selamlarken, yapılacak Kosova
Meclisi, Belediyeler Meclisi ve Belediye Başkanlık seçimlerine adayların
belirlenmesi ve gereken işlemlerin yapılması kararlaştırılmıştır. Gelecek
toplantı için şubeler tarafından adayların belirlenip MYK’una iletilmesi
istenilmiştir. Seçim süreci ve sonucunda,
daha yüksek başarı ve
sonuçlara ulaşılması amacıyla, her şubenin kendi bölgesinde çalışmalarına devam ederek faaliyette olan dernek ve diğer kuruluşlarla seçim süreciyle ilgili danışması istenmektedir. Parti ve adayların sertifika süresinin
7 Eylül 2007 tarihine kadar devam ettiği hatırlattırılarak tüm işlemlerin
parti sorumluları tarafından kurallara uygun bir şekilde zamanında yerine getirilmesi istenildi.
Toplantıda bir daha KDTP’nin Kosova Meclisi seçimlerine katılması için
hiçbir imzaya gerek olmadığı ve herhangi diğer bir engelin de var
olmadığı
belirtildi. Oysa Gilan, Mitroviça, Vuçitırın ve
Yanova(Lipyan)’da KDTP Şubelerinin belediye seçimlerine katılmaları
için şubelerinin 100’er seçmen imzasına gerek duyduğu hatırlatıldı.
Kosova Türk Toplumunun bu dönem seçimlerine de tek siyasi partisi olan
Kosova Demokratik Türk Partisi ile katılması önemle vurgulandı.
Toplantıda, bu dönemde ve seçim sürecinde, topluluğumuz arasında birlik ve beraberliğin korunması ile tek sesle hareket edilmesinin, Kosova
Türk Topluluğu açısından ne denli önemli olduğunun altı bir daha çizildi.
Yaz futbol okulu
sona
erdi
P
rizren ve yöresinde gençlerin, yaz tatillerini daha faydalı bir şekilde geçirmeleri ve kötü alışkanlıklardan uzak kalmaları maksadıyla Türk KFOR’u tarafından “Sultan Murat” Kışlasında
açılan yaz futbol okulu başarıyla sonuçlandı. 8 ayrı yaş grubunda
toplam 110 gence 25 Ağustos Cuma günü sertifikaları ile çeşitli
hediyeler verildi. “Sultan Murat” Kışlası spor sahasında düzenlenen
törende öğrenci velileri yanında çok sayıda da davetli de hazır bulundu.
Törende konuşma yapan Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutanı
Kurmay Binbaşı Kerim Acar, yaz futbol okulu projesinin başarıyla
tamamlanmasından memnuniyet duyduğunu belirtti. Amaçlarının başında futbol bilgi ve becerileri geliştirmek olduğunu söyleyen Binbaşı
Acar, “Futbol, bilginizi ve becerilerinizi, oyun sevginizi ve Fair-Play
ruhunu, futbol oyun kurallarını, sosyal gelişimlerinizi, duygularınızı
kontrol etmenizi, en önemlisi hayallerinizi üst seviyelere taşımaktı”
dedi. Binbaşı Acar, eğitim ve eğlencenin bir arada olduğu programının
başarılı geçmesinin çocukların güler yüzlerinden de okunduğunu belirtirken, yakında başlayacak yeni eğitim yılında tüm çocuklara başarılar
diledi. Yaz futbol okuluna katılan çocuklar adına teşekkür konuşması
yapan Tolga Kasımlar, 54 günde futbolda yeni bilgilerin yanı sıra yeni
dostluklar da edindiklerini söyledi. Kasımlar, programa katılmakla
özgüven kazandıklarını belirtirken,
Mehmetçik’e
teşekkür etti ve
gelecek yılda da
benzer bir programın düzenlenmesini diledi.
Törenin sonunda,
futbol hünerlerini
konuşturan gençlere
sertifika ile tişört
hediye edildi.
H
Makedonya
Alev Süleyman
Makedonya Kültür
30 Aðustos
Bakanlýðý söz verdi
Üsküp Taş köprüsünde yýkýlan mihrap, Aralýk ayýna kadar yeniden yaptýrýlacak
ükümet kararýyla, Üsküp’ün Taþ
Köprüsünde yýkýlan mihrabýn onarým
iþleriyle görevlendirilen Makedonya
Kültür ve Bilim Bakanlýðý, yýkýlan mihrap, bu
yýlýn aralýk ayýna kadar, kendi yerinde yeniden
yaptýrýlacaðýna dair vaat etti. Kamuoyuna
konuyla ilgili verilen açýklamada diðerleri yaný
sýra, mihrabýn onarým iþleri þimdiden
baþlatýldýðý yer almaktadýr. En kýsa bir dönem
içerisinde mihrabýn onarým iþlerinin baþlatýlacaðýný ve aralýk sonuna kadar tamamlanacaðýna
dair söz verildi. Makedonya’da tarihi eserlerin
korunmasý ve onarýmýyla yetkili olan Üsküp tarihi eserleri koruma kurumu tarafýnca bu amaç
için ihale açýlmýþ bulunmaktadýr. Onarým projesi de hazýrlanmýþtýr. Onarým projesi, Hükümetin
ikinci dereceli komisyonlarýna deðerlendirmeye
sunulmuþ, aynýsý için onay beklenmektedir.
Kültür alanýnda Devlet sekreteri Elizabeta
Kançevska—Milevska’nýn sözlerine göre,
onarým Projesine ait Hükümet komisyonlarý
tarafýnca onay çýkýnca, onarým iþlerine
baþlanacak.
Mihrabýn bu kadar gecikmeyle onarýmý
yapýlmasý sorusuna Kançevska, prosedür çalýþmalarýnda duraksamalarýn olduðundan kaynaklandýðýný baþka hiçbir sebep veya engel
olmadýðýný açýkladý. Makedonya Milli
Konzervasyon Merkezi’nin eski Müdürü
Behicüddin
Þehabi’nin
suçlamalarýna
cevaben,
Makedonya’da mihrabýn
onarýmý ve dolayýsýyla
Osmanlý döneminden kalma
tarihi ve kültür eserlerin
korunmasýnda bilinçli veya
kasýtlý sorunlar asla yapýlmadýðýný da dile getirdi.
Hatýrlanacaðý
üzere,
2002 yýlýnda taþ köprüsünde
yapýlan onarým iþleri sürerken, sözde iþçilerin
dikkatsizliði yüzünden mihrap son taþýna kadar
yerinden yýkýlmýþtý. Olayýn faili olarak, onarým
projesinin sorumlusu Vasil Ýlyov yükümleniyordu. Üsküp tarihi eserleri koruma kurumunun
müdürü Yani Antoniev haziran ayýnda konuyla
ilgili yapmýþ olduðu basýn toplantýsýnda
mihrabýn onarýmý haziran ayýnda baþlayacaðýna
dair haber vermiþti. Gün bu gün, mihrabýn
onarýmýyla ilgili bir taþ bire yerinden oynanmadýðýna hepimiz þahidiz.
Taþ köprüsünün onarýmýyla ilgili yetki
hükümete devredilince, ümit ediyoruz ki hak
yerini bulacak, yetkililerin sorumluluk bilinci
artacak ve nihayet yýktýrýlan mihrap kendi
yerinde yeniden onarýlacak. Baþkent Üsküp
yetkilileri bundan 12 yýl önceleri dillere destan
olan taþ köprünün onarým projesini baþlatmýþtý.
Onarým sonucu güzelim taþ köprüsün orijinalliðine büyük zarar yapýldýðý hakikattir. Üsküp
þehrin sembolü olan taþ köprüsünün onarýmý,
inþaatýna harcanan zaman kat be kat fazla
zaman harcandýðý herkesin malý.
Tüm istenmedik olay ve geliþmelere raðmen,
6 asýrlýk Taþ köprüsünde yýktýrýlan mihrabýn
nihayet kendi yerinde yaptýrýlacaðýna dair verilen vaatler umarýz eskisi gibi suya düþmez,
gerçekleþir. Bu hepimizin arzumuzdur.
M. Ali
Balkan öðrencileri gençlik
kampý düzenlendi
17-26 Aðustos tarihleri arasýnda Türkiye’nin Zonguldak ili Eðerli ilçesindeki 100.
yýl dinlenme tesislerinde, “2007 Gençlik Kampý” çerçevesinde Balkan öðrencileri
bir araya geldi. 9 günlük geziye Bulgaristan, Makedonya, Romanya, Kosova ve
Türkiye’den toplam 25 öðrenci katýldý.
Ö
ðrenciler birinci günden itibaren 9 ile 12 saatleri arasýnda kamp çerçevesinde
Tarih ve Türkçe dersleri görmeye baþladý. Bu derslere öðrenciler büyük ilgi gösterdiler. Öðleden sonra ise serbest aktiviteler düzenlendi. Akþam yemeðinden
sonra düzenlenen sohbetlerde ise her gece bir ülke tanýtýmý yapýlýyor, bir de oyun
oynanýyordu. Ders ve sohbetler dýþýnda öðrencilere üç günde bir þehir gezisi düzenleniyordu. Sýrasý ile Safranbolu, Amasra ve Bolu ziyaret edildi. Zonguldak Valisi Yavuz
Erkmen ve Kozlu Belediye Baþkaný Hüdai Dökmeci’nin daveti üzerine bir günlük
Zonguldak gezisi düzenlendi.
2007 Gençlik kampýnýn organizasyonu Balkan Evi, Zonguldak valiliði ve TÝKA
katkýlarýyla düzenlenmiþtir. Balkan Evi adýna Hülya Uluyurt organizasyon hakkýnda þunlarý söyledi: “Her yýl düzenlenen yaz okullarýndan bir proje daha. Her zaman Ýç
Anadolu’da düzenliyorduk bu kez baþka bir mekanda, yani Batý Karadeniz’de.
Amasra’ya giderek doðal güzelliklerini, Safranbolu’da ise Türk evlerini ve kültürünü
öðrendik. Türkçe ve tarih dersleri gördük. Amacýmýz Türkçe’yi ve tarih bilgilerimizi
pekiþtirmek. Gelecek nesillere kültürümüzü aktarmak. Balkan ülkelerinde ki Türk soydaþlarýn arasýnda görüþ alýþveriþi saðlamaktýr” dedi. Kampa Makedonya’dan 5 öðrenci
katýldý.
Bülent S. — Fulya N.
Perþembe, 30 Ağustos 2007
8
Zafer
Bayramý
O
smanlý Ýmparatorluðu Türk inancý, Türk devlet idare
geleneðinden, örf ve adetlerinden çok uzak bir şekilde
idare edilmesi neticesinde, çöküþ dönemi baþlamýþtýr.
Milletimizin kendi evlatlarýna kendi gençliðine güvenmeyip, başka
milletlerin sözlerine güvenmesi sonucunda asýrlardýr Türk olan
topraklarýmýz bir bir elimizden çýkmaya baþlamýþtýr. Birinci Dünya
Savaþý sonunda imzalanan Mondros mütarekesi ve Sevr antlaþmasýyla Türk yurdumuz elimizden alýnmaya baþlanmýþtýr. Mehmet
Akif’in milletimize hediye ettiði Ýstiklal Marþýnda dediði gibi:
Ben ezelden beridir hür yaþadým, hür yaþarým;
Hangi çýlgýn bana zincir vuracakmýþ? Þaþarým!
Kükremiþ sel gibiyim, bendimi çiðner, aþarým.
Yýrtarým daðlarý, enginlere sýðmam, taþarým
Elbette bu duygularý, bu inancý taþýyan bir milletin hapsedilmeyi
kabul etmesi hürriyetinin elinden alýnmasý imkansýzdýr.
Ýþte bütün bu geliþmeler karþýsýnda bir Rumeli evladý olan
Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayýs 1919’da Samsun’a çýkmasýyla asýrlardýr fetihlerle alýþan Türk milleti hem kendi tarihinde
hemde dünya tarihine bir ilk olarak geçecek olan muhteþem kurtuluþ savaþý’ný baþlattý. Büyük Türk milletinin düþmüþ olduðu zor
durumda çarenin ancak kurtuluþ savaþýnda olduðuna inanmýþtýr.
Mustafa Kemal, ordularýna: “Hattý müdafaa yoktur sathý müdafaa
vardýr. Bu sathý, bütün vatandýr. Vatanýn her karýþ topraðý vatandaþýn kanýyla ýslanmadýkça terk olunamaz.” Emri halkýna,
ordusuna karþý beslediði inancýn büyüklüðünü göstermektedir.
Kurtuluþ savaþýnýn zaferle sonuçlandýðý 30 Aðustos Zafer günü,
ayný zamanda Yüce Türk
milletinin yeniden doðduðu gündür. Batýlý ülkeler ve onun
maþalarý Türk milletini yok etme hayalinin Ege denizinin derinliklerinde gömüldüðü gündür. 30 aðustos aslýnda 19 Mayýs’ta Türk
milletinin kalbine düşen var olma ümitlerinin hayalle kalmayýp
gerçek olduðu gündür. Varlýðýmýzýn ebediyene dek korunmaya
doðru atýlan ilk adýmdýr.
Her iki tarihte ki geliþmeler karþýsýnda var olan inanç Türk milletine rehber olmasý gerek. Her Türk gencinin kýlavuzu olmasý
gerek.
30 Aðustos Zaferi Türk milletinin milli gücünü tamamýyla
ortaya koyduðu zaman, nelere ulaþacaðýnýn önemli bir göstergesidir.
Millete hizmet, Türklüðe hizmet, sadece koltuklarda oturarak
olmayacaðýný, baþkalarýna umut baðlayarak gerçekleþmeyeceðini
görebiliyoruz. Bu büyük buluşma oturarak, hikayeler anlatarak
deðil bizzat meydana inip halkla kucaklanmakla baþlar. Siyasi
baþarýyý elde etmek sadece halký yanýnýza alarak yapabiliyorsunuz.
Mustafa Kemal Atatürk bu konuda şöyle diyor : Bir insan kendini,
milletle beraber hissettiði zaman, ne kadar kuvvetli buluyor bilir
misiniz? Bunu tariff müşküldür.
Biz tarihimizi sadece eðlenmek için deðil, geleceðe doðru
Türklük þuuru ve bilinci geliþtirmek için kullanmamýz gerek.
Tarihimizden çýkarýlmak istendikten sonra çýkarýlacak çok ders var.
Yeri gelmiþken Turgut Özakman’ýn “Þu Çýlgýn Türkler” adlý
eserin ben Türk’üm diyen herkesin okumasýný ýsrarla tavsiye ediyorum.
Rabbim milletime bir daha savaş göstermesin ama gösterdiði
takdirde de ay yýldýz için daha binlerce güneşi batýrmaya hazýrýz.
Konkur
“Internacional Telemarketing”, Priştine, Prizren ve
İpek’te Almanca iyi bilen ve iletişim yeteneğine sahip
işçi aramaktadır.
İlgilenenler
Priştine tel: 038248791
İpek tel: 03932857
Prizren tel: 044899462 telefonları aracılığıyla irtibata geçebilirler.
9
Perþembe, 30 Ağustos 2007
Dev alevler altýnda
Yunan trajedisi
Balkan
E RH A N
T ÜR B E DA R
Ankara
Mektubu
E-posta:[email protected]
V
aþington, Birleþmiþ Milletler
(BM) Güvenlik Konseyi kararý
olmadan da, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýma yolunu araþtýrýyor.
Ancak bunu, Brüksel ile birlikte yapmak istiyor. Bir baþka ifadeyle,
Vaþington bütün AB üyesi ülkeleri
olmasa bile, bu ülkeler arasýndan
“önemli bir bölümünü” Kosova
konusunda yanýna çekmeye çalýþýyor.
Oysa, BM Güvenlik Konseyi kararý
çerçevesinde Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna “evet” diyen bazý AB ülkeleri,
Kosova’ya tek taraflý baðýmsýzlýðýn
tanýnmasý fikrine daha temkinli yaklaþýyor.
Y
unanistan orman yangýný faciasýnýn yasýný tutmaya devam
ediyor. Bir haftaya yakýn
süredir devam eden yangýnlarda 64
kiþi hayatýný kaybederken, binlerce
kiþi de evsiz kaldý. Ýktidar, yangýnlarý
bir sabotaj olarak görürken, muhalefet
partileriyse, yangýnlardan dolayý
hükümeti suçluyor. Yunanistan tarihinin en büyük yangýn felaketlerinden
biriyle mücadele ediyor. Baþta Mora
Yarýmadasý, Atina ve Eðriboz adasýný
etkisi altýna alan yangýnlarda can
kaybý 62’ye yükseldi. Antik Olympia
kentiyse alevlerden son anda kurtarýldý. Yunan hükümeti, yangýnlarýn
sabotaj kaynaklý olduðu görüþünde.
Baþta Avrupa Birliði üyeleri olmak
üzere birçok ülke yangýnlarýn kontrol
altýna alýnabilmesi için yardým seferberliði baþlattý. Giderek yayýlan
yangýnlarý Yunanlý yetkililer “eþi benzeri görülmedik bir felaket” diye
tanýmlýyor, muhalefetse yangýnlardan
Karamanlis yönetimini suçluyor.
Ýngiliz
Guardian
gazetesi,
olimpiyatlarýn doðum yerini kurtarmak için canla baþla mücadele verildiðini duyururken, karamsar bir
S
tablo çizdi. Antik Olympia kentini
içine alan ilin yerel yöneticilerinden
birinin, “Tarihimizi korumak için
elimizden geleni yapýyoruz fakat, bu
arada hepimizin fareler gibi yanýp
ölmesinden korkuyorum” ifadesine
yer veren gazete, muhalefet partilerinin, itfaiyenin baþýna tecrübesiz
siyasi yandaþlarýný atadýðý için
Karamanlis hükümetini suçladýðýný
kaydetti.
Hak yerini bulmaya
devam ediyor
araybosna
savaþ
suçlarý
mahkemesi 24 Aðustos cuma
günü Bosnalý bir Sýrp’ý 19921995 etnik temizliðinde oynadýðý
rolden ötürü 12 yýl hapse mahkum
etti. Eski polis memuru Nenad
Tanaskoviç, Müslümanlarý evlerinden
atmak, erkekleri kadýnlardan ayýrmak
ve en az iki evi bizzat ateþe vermekten
suçlu bulundu. Tanaskoviç’in yer
aldýðý saldýrýlar Visegrad bölgesinde
meydana geldi. Bosnalý Sýrp güçleri
tarafýndan gözaltýna alýnan Müslüman
erkeklerin büyük bölümü infaz
edilirken, kurbanlarýn kalýntýlarý toplu
mezarlarda bulundu.
Kurbanlarýn yakýnlarý ve hak
savunucu gruplar, hafif bulduklarý
cezadan uðradýklarý hayal kýrýklýðýný
dile
getirdiler.
Kadýn
Savaþ
Kurbanlarý derneðinin bir temsilcisi,
Tanaskoviç’in büyük olasýlýkla daha
aðýr suçlar iþlediðini ancak savcýlarýn
AB’nin Kosova Tutumu
bunlarý düzgün þekilde soruþturmadýklarý ve mevcut bütün tanýklarý
çaðýrmadýðýný söyledi.
Hatýrlatmak gerekirse, Avrupa Birliði
(AB) Güvenlik ve Dýþ Politika Yüksek
Temsilcisi Javier Solana ve Almanya
Dýþiþleri Bakaný Frank-Walter
Steinmeier yaptýklarý ortak bir açýklamada, Ahtisaari raporunu desteklediklerini Brüksel adýna belirtmiþlerdi.
Fransa, Almanya, Ýngiltere ve Ýtalya
gibi AB ülkeleri, bireysel olarak da
Ahtisaari raporuna destek verdiler.
Aslýna bakýlýrsa, Ahtisaari raporuna
kuþkuyla yaklaþan AB ülkeleri;
Yunanistan, Romanya, Slovakya,
Ýspanya ve Güney Kýbrýs Rum
Kesimi’dir. Bu ülkeler, genel olarak
Rusya’nýn Kosova konusundaki
endiþelerini paylaþýyor ve Kosova’nýn
diðer sorunlu bölgelere emsal teþkil
edebileceðine inanýyor. Bu ülkelerin de
desteðini almak amacýyla, BM
Güvenlik
Konseyi’ne sunulmak üzere Vaþington
ve Brüksel tarafýndan hazýrlanan karar
tasarýsýnýn giriþ kýsmýnda, Kosova sorununun özel bir durum teþkil ettiði, bu
yüzden Güvenlik Konseyi tarafýndan
bir emsal olarak dikkate alýnmayacaðý
belirtiliyor. BM Güvenlik Konseyi
bünyesinde bir kararýn alýnmaya çalýþýlmasý durumunda, Ýspanya, Slovakya ve
Romanya’nýn Ahtisaari raporuna yönelik net tutumlarýný, Brüksel’in genel
tutumuyla eninde sonunda uyumlu hale
getirecekleri söylenebilir. Ancak,
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný, BM
Güvenlik Konseyi’ni devre dýþý býrakacak þekilde tanýma giriþimlerinin,
Brüksel’in iþini zorlaþtýracaðý ortadadýr.
Olasý tek taraflý tanýmalar durumunda
nasýl bir tutum sergileyeceði hususunda,
AB üyelerinden Almanya bile fikir
beyan etmekten çekiniyor.
Brüksel, AB üyesi ülkelerin,
Kosova’nýn statüsü konusunda bölünmüþ olduklarý yönünde bir görüntü vermelerinden çekiniyor. AB böyle bir
bölünmüþlüðü 2003 yýlýnda Irak
krizinde yaþadý. Ayrýca, bölgeye yönelik
etkin bir ortak dýþ politika izleyemediði
için, AB 1990’larda Balkanlar’da
baþarýlý olamadý. Neticede, Kosova’nýn
statüsü konusunda belirli bir uyum
içinde adým atamamasý durumunda,
Birliðin uluslararasý sistemdeki prestiji
ve güvenilirliðinin tekrar zedelenmesi
söz konusudur.
Brüksel kulislerinde, Kosova kaybýnýn
telafisi olarak, Sýrbistan’a hýzlandýrýlmýþ
bir AB üyeliði önerildiði belirtiliyor.
Ancak, Belgrad, Sýrbistan’ýn AB
üyeliðinin, Kosova statüsünün belirlenmesinden ayrý tutulmasý gerektiðinde
ýsrar ediyor. Bu yüzden Brüksel,
Sýrbistan ile Kosova arasýnda baþlatýlan
ilave müzakerelerde taraflara, bir anlaþmaya varmalarý yönünde baský uygulamaya baþladý.
Kosova’nýn nihai statüsünün belirlenmesinin yöntemi konusunda, Vaþington
ve Brüksel arasýnda görünürde bir fikir
birliði olmasa bile, Kosova’nýn baðýmsýz olmasý gerektiði konusundaki
duruþlarýnýn esasta ayný olduðu gözden
kaçýrýlmamalýdýr. Bu yüzden, ABD ve
AB ülkelerinin çoðunluðunun, Rus
vetosunu devre dýþý býrakacak þekilde,
yani BM Güvenlik
Konseyi kararý olmadan da Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný tanýma stratejisini izleyecekleri belirtilebilir. Vaþington ile
Brüksel’in Sýrbistan ile Kosova arasýnda yaklaþýk 120 günlük ilave müzakereleri kabul etmelerinin ise, AB
ülkelerine Kosova’nýn statüsü hakkýndaki görüþlerini belirli ölçüde uyumlulaþtýrmak için zaman kazandýrdýðý
söylenebilir. Sonuçta, Sýrbistan’ýn
Kosova’yý dondurulmuþ bir sorun
olarak muhafaza etme stratejisi
baþarýsýzlýða mahkum gözüküyor.
Bazý kaynaklarda, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný ilan etmesi durumda, daha ilk
hafta içinde yaklaþýk 60 ülkenin bu
baðýmsýzlýðý tanýyabileceði iddia ediliyor. Ancak, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný
ilk olarak hangi ülkelerin tanýyabilecekleri hususunda þimdilik çok fazla
spekülasyon yapýlmýyor.
Dünya Turu
BM birlikleri bir yıl daha
Lübnan’da
BM Güvenlik Konseyi, Lübnan misyonun süresini 1 yıl uzattı. Güvenlik
Konseyi üyelerinin onayladığı karar
tasarısıyla birlikte Lübnan’daki
taraflara ateşkese uyma çağrısı da
tekrarlandı. BM’nin Lübnan’daki
misyonunu yürüten UNIFIL 13 bin
askerden oluşuyor. Lübnan karasularında Hizbullah’ın kaçak silah
ticaretini önlemede görev yapan 1000
askerden oluşan Alman birliklerinin
görev süresi de Çarşamba günü Berlin
hükümeti tarafından uzatılmıştı.
ABD Arnavutluk'u kutladı
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Ulusal
Güvenlik
ve
Silahsızlanmadan
Sorumlu Müsteşarı Donald A. Mahley
24 Ağustos Cuma günü yaptığı açıklamada, Arnavutluk'un
Kimyasal
Silahlar Anlaşması uyarınca beyan
ettiği kimyasal silah stoğunun
imhasını tamamlayan ilk ülke
olduğunu söyledi. Geçtiğimiz ay
Arnavutluk, Sovyetler Birliği ile yakın
ilişkileri bulunduğu dönemden kalma
yaklaşık 16 ton silahın imhasını
tamamladı.
Hastane yandı, bakan istifa etti
Başkent Kuveyt’in 30 kilometre kadar
batısındaki El Cahra kenti hastanesinde çıkan yangının ardından istifasını sunan El Mübarek’in istifasının
kabul edildiği bildirildi. El Mübarek,
2005 yılı haziran ayında Kuveyt’in ilk
kadın bakanı olarak ülkenin tarihine
geçmişti. Önce planlama ve kalkınma
bakanı olarak görev yapan El
Mübarek, daha sonra ulaştırma bakanı
olmuş, geçen Mart ayında kurulan
hükümette de sağlık bakanlığına getirilmişti.
Maliki'den Amerikalı
Senatörlere eleştiri
Irak Başbakanı Nuri el Maliki,
görevden
ayrılmasını
isteyen
Amerikalı senatör Hillary Clinton ve
Carl Levin'i sert bir şekilde eleştirerek,
demokrasiye saygı gösterilmesini istedi. Maliki "Irak'ı kendi köylerinden
biriymiş gibi gören Amerikalılar var“
diye konuştu. Bu arada Irak’ta Şiilerin
Kerbela kentindeki kutlamaları için
alınan güvenlik önlemlerine rağmen,
bir intihar saldırısında yedi kişinin
yaşamını yitirdiği bildirildi. Bağdat’da
yaşanan saldırıda otuz kişinin de yaralandığı haber veriliyor.
Fransa’nın eski başbakanı
Barre öldü
Fransa'nın eski başbakanlarından
Raymond Barre'nin öldüğü bildirildi.
Avrupa Komisyonu üyeliği de yapan
83 yaşındaki Barre, Jacques Chirac'tan
başbakanlığı 1976 yılında devralmıştı.
Barre, daha sonra bu görevi
Sosyalistlerin 1981'de kazandığı
seçim zaferinden sonra François
Mitterrand'a bırakmıştı. Barre'nin bir
süreden beri hasta olduğu biliniyordu.
İ
Dünya
Abbas ve Olmert
Kudüs'te buluştu
Perþembe, 30 Ağustos 2007
İsrail Başbakanı Ehud Olmert ve Filistin Özerk Yönetimi Başkanı Mahmud
Abbas Kudüs'te bir araya geldiler.
srailli bir yetkilinin verdiği
bilgiye
göre,
taraflar,
Kudüs'ün statüsü ve Filistinli
mülteciler sorunu gibi temel konuları ele aldılar. Associated Press
ajansına açıklama yapan ancak
ismini açıklamayan yetkili, "İki
lider, ilk kez böylesi konuları
etraflıca görüştüler." Yetkili ayrıca, Olmert'in "iki devletli bir
çözüme ulaşmak için bu sorunlar
tartışılmalı", dediğini de aktardı.
Taraflar ayrıca, Birleşmiş Milletler
tarafından sonbaharda düzenlenecek olan Orta Doğu konferansında görüşülecek konuları ele
aldılar.
Amerika
Birleşik
Devletleri tarafından önerilen konferans, Washington'da düzenlenecek. İsrail başbakanlık ofisinde
yapılan görüşme de önce Filistin ve İsrail
heyetleri bir araya geldi, ardından da
Abbas'la Olmert birebir görüştüler.
Toplantıdan bir gün önce açıklama
yapan Abbas, Kasım ayında düzenlenecek
olan konferans "bazı prensiplerin açıklanmasıyla" sınırlı kalırsa, bunun "boşa
zaman kaybetmek" anlamına geleceğini
söyledi.
İsrailli kaynaklar, görüşmelerin içeriğinin tam olarak açıklanmasını beklemediklerini, ancak Abbas'ın İsrail askerlerinin Batı Şeria'dan tamamen çekilmesi
I
Irak İçişleri Bakanlığı sözcüsü,
saldırganlardan ikisinin öldürüldüğünü,
gözaltına alınanlar da olduğunu açıkladı. Sözcü Abdül Kerim Halaf, saldırganların hangi gruba ait olduklarını
söylemedi, 'suçlular' olarak nitelendirdiği bu kişilere saldırı düzenlemeleri için para ödendiğini belirtti.
Güvenlik kuvvetleri kent merkezinde
denetimin sağlanması için önümüzdeki
saatlerdeki gelişmelerin kritik olacağını
BM'den çevre uyarısı
BM İklim Raporu’nda, önümüzdeki
on yıllık dönemlerde çevre dostu enerji tüketimi konusunda uyarıda
bulunuldu. Viyana’da başlayacak olan
Dünya İklim Konferansı öncesinde
raporu sunan Yvo de Boer, gelecekteki
ekonomik büyümenin iklim koruması
ile birlikte gerçekleşmesi gerektiğini
vurguladı. Avusturya’nın başkenti
Viyana’da bugün başlayacak olan konferansa katılacak olan 1.000’in
üzerinde delege, çevre sorunlarının
daha yoğun gözetilmesi konusunda
müzakerelerde bulunacak, ayrıca işletmelere ve kamu kurulaşlarına tavsiye
kararları alacak.
Polikovskaya
soruşturmasında tutuklama
gibi bazı temel konuların da gündeme
getirebileceğini belirtmişlerdi. İsrail daha
önce, Kudüs'ün statüsü, Filistinli mülteciler sorunu ve İsrail'in nihai sınırları gibi
konuları konferans öncesinde görüşmeyeceğini açıklamıştı.
İki lider en son Ağustos başlarında
Batı Şeria'nın Eriha kentinde bir araya
gelmiş böylece Olmert ilk kez başbakan
sıfatıyla bir Filistin kentine konuk olmuştu. Daha önceki görüşmeler Kudüs ya da
Mısır'da yapılmıştı. Eriha'daki görüşmelerde Olmert, Abbas'a bir Filistin devletinin "mümkün olduğu kadar hızlı" bir
şekilde kurulması için çabalayacağını
söylemişti.
Kerbela'da dini
törenlere fren
rak polisi Kerbela'da çıkan
çatışmalar sonrası kentte
toplanan yüz binlerce Şii hacıdan kenti terk etmelerini istedi.
Irak hükümeti de kente takviye
askeri birlik gönderdiğini açıkladı.
Güvenlik güçleri ve silahlı kişiler
arasında çıkan çatışmalarda 25 kişi
öldü, en az 35 kişi yaralandı.
Kerbela'da iki büyük türbe yakınlarında polisle silahlı kişiler
arasında çatışmalar sürüyor.
Sürekli silah sesleri duyulan kentten dumanlar yükseldiği bildiriliyor.
10
Rusya'da geçen yıl Ekim ayında
öldürülen araştırmacı gazeteci Anna
Politkovskaya soruşturması kapsamında gözaltına alınan 10 kişinin sekizi
hakkında tutuklama kararı çıkarıldı.
Politkovskaya öldürülmeden önce,
Çeçenistan'daki insan hakları ihlalleri
ve işkence iddialarını araştırıyordu.
Gazetecinin öldürülmesi, Rusya’da
basın özgürlüğü ile ilgili kaygıları
artırmıştı.
Kongre’de yumruklar konuştu
Bolivya’da Devlet Başkanı Evo
Morales’in, Anayasa Mahkemesi
yargıçlarını görevden alma girişimi
Kongre üyelerini birbirine düşürdü.
İktidar milletvekilleriyle Morales’in
girişimini
engellemeye
çalışan
muhalefet milletvekilleri arasındaki
sözlü münakaşa, kısa sürede kavgaya
dönüştü.
İngiliz askerleri Basra'dan
çekiliyor
İngiltere Basra’daki askerlerinin
sayısını yeniden azalttı. İngiliz
ordusundan yapılan açıklamada,
Basra’daki askerlerin bir kısmının dün
gece çekildiği, geri kalanların da kenti
iki hafta içinde terk edeceği bildirildi.
Geri çekilme kararının Basra’daki
görece güvenli ortama bağlı olarak
alındığı belirtildi.
Taliban Güney Kore ile
uzlaşma istiyor
söylüyor. Şiiler 12 imamdan sonuncusu
olduğuna inandıkları Muhammed elMehdi'nin doğumunun 800. yıl dönümü
için Kerbela'ya akın etmişlerdi.
Associated Press, olaylar sonrası
kentte sokağa çıkma yasağı ilan
edildiğini duyurdu. Irak'ta benzer dini
etkinliklerde yoğun güvenlik önlemleri
alınıyor zira son yıllarda hacı adaylarına
yönelik çeşitli bombalı saldırılar düzenlenmişti. Şiiler için büyük önem taşıyan
bu dini ziyaretler, Saddam Hüseyin
yönetiminde ise yasaklanmıştı.
19 Güney Koreli’yi elinde tutan
Taliban güçleri Seul ile doğrudan
görüşme istiyor. Taliban tarafından
yapılan açıklamada, rehinelerin
serbest bırakılması için yeni öneriler
beklendiği belirtildi. Bir ay önce
kaçırılan Güney Koreli rehinelerle
ilgili görüşmeler on gün önce sonuçsuz kesilmişti. Taliban, rehinelerin
serbest bırakılması karşılığında hapisteki yandaşlarının serbest bırakılmasını istiyor. Afganistan hükümeti
ise bu talebi ilkesel olarak reddediyor.
Taliban’ın elindeki Alman rehinenin
serbest bırakılması çabaları da
şimdiye kadar sonuç vermedi.
Afganistan
Savunma
Bakanı
Abdülrahim Vardak, Alman rehineyi
ellerinde tutanlarla birkaç kez anlaşmaya varıldığını, ancak son anda rehinenin
serbest
bırakılmasından
vazgeçildiğini söyledi.
Dünya Turu
11
Perþembe, 30 Ağustos 2007
Türkiye kısa kısa
Büyükanýt Zafer Bayramý’ný sert
mesajla kutladý
30 Aðustos mesajýnda; üniter yapýyý
sindiremeyen bölücüler ve laik yapýyý
aþýndýrmaya çalýþan þer odaklarýna,
TSK’ya saldýrýlara dikkat çeken
Büyükanýt, Atatürk’ün vatandaþlýk
tanýmýnýn
da
altýný
çizdi.
Genelkurmay Baþkaný Orgeneral
Yaþar Büyükanýt, “Üzülerek ifade
ediyorum ki yaþadýðýmýz günlerde
hem ülke içinden hem de ülke dýþýndan Türk Silahlý Kuvvetleri’ne karþý
yapýlan saldýrýlar artmýþ bulunmaktadýr. Bu saldýrýlarýn amacý, TSK
mensuplarý tarafýndan çok iyi bilinmektedir”
dedi.
Büyükanýt,
Türkiye’nin üniter yapýsýný içine
sindiremeyen bölücüler ile laik
yapýyý sistematik bir yaklaþýmla
aþýndýrmaya çalýþan þer odaklarýný
Türk ulusunun çok açýk olarak
izlediðini kaydetti. Büyükanýt’ýn
mesajýnýn, geçmiþ yýllardan farklý
olarak, 30 Aðustos’tan 3 gün önce
yayýnlanmasý dikkat çekti.
THY’de kriz sona erdi
Türkiye Çalýþma ve Sosyal Güvenlik
Bakaný Murat Baþesgioðlu, Türk
Hava Yollarý (THY) A.O ve THY
Teknik A.Þ ile Türkiye Sivil
Havacýlýk Sendikasý (Hava-Ýþ)
arasýnda uyuþmazlýða neden olan
toplu iþ sözleþmesinde anlaþma saðlandýðýný bildirdi. Baþesgioðlu, grev
ve lokavt kararlarýnýn taraflarýn
isteðiyle kaldýrýlacaðýný ve bir mutabakat imzalanacaðýný belirterek, en
kýsa sürede de 21. dönem toplu iþ
sözleþmesinin gerçekleþtirileceðini
kaydetti.
Seyrantepe için
128 milyon YTL’lik teklif
Ali Sami Yen stadyumu yerine
Seyrantepe’de kurulacak yeni spor
kompleksinin ihalesi için 10 firma
ve konsorsiyum þartname alýrken
ihaleye 5 teklif geldi. Seyrantepe’de
kurulacak yeni spor kompleksinin
ihalesinde en yüksek teklifi 128
milyon YTL ile Kuzu Ýnþaat verdi.
Hükümet yeni maaþ sistemi önerdi
Hükümet ve memur sendikalarý
arasýnda yürütülen toplu
görüþmelerin beþinci turu tamamlandý. Hükümet, memurlara derecekademe maaþ sisteminden grup sistemine geçilmesini önerdi. Hükümet
ile memur sendikalarý arasýndaki
toplu görüþmelerin 5. turu sona erdi.
Devlet Bakaný ve Baþbakan
Yardýmcýsý Mehmet Ali Þahin
baþkanlýðýndaki toplantýya, Türkiye
Kamu-Sen Genel Baþkaný Bircan
Akyýldýz, Memur-Sen Genel Baþkaný
Ahmet Aksu, yetkili sendikalarýn
genel baþkanlarý ve Kamu Ýþveren
Kurulu üyeleri katýldý. Yeni sistemde
artýk derece-kademeden vazgeçip bir
grup sistemine geçmeyi düþündüklerini belirten Þahin, “Hiçbir kamu
görevlisinin maaþýnda düþme olmayacak. Çok büyük bir kitlenin maaþýnda yüzdeliklerin dýþýnda artýþlar olacak” dedi. Þahin, ek ödeme alan ve
almayan memurlar arasýndaki 360
YTL’lik farkýn 3 yýl içinde
kapanacaðýný söyledi.
Türkiye
Türkiye’nin yeni
Cumhurbaþkaný
Abdullah Gül
Gül’ün cumhurbaþkanlýðý 101 pare top atýþlarýyla kutlandý
Abdullah Gül’ün 11. Cumhurbaþkaný seçilmesi nedeniyle Ege
Ordusu Komutanlýðý tarafýndan Ýzmir Cumhuriyet Meydaný’nda
101 pare top atýþý yapýldý. Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’ün
TBMM’nde ant içmesinin ardýndan Ege Ordusu Komutanlýðý’na
baðlý 57. Topçu
Tugayý tarafýndan
Cumhuriyet
Meydaný’nda top atýþý
gerçekleþtirildi. 11.
Cumhurbaþkaný
Abdullah Gül için 2.
Ordu Komutanlýðý’nda
101 pare top atýþý
gerçekleþtirildi.
Türkiye Büyük Millet
Meclisi’nde yapýlan
oylama sonucu 11.
Cumhurbaþkanlýðý
görevine seçilen Abdullah Gül için Erzincan’da 101 pare top atýþý
gerçekleþtirildi.
Dünyadan Abdullah Gül’e tebrik yaðmuru
Abdullah Gül’ün Türkiye Cumhuriyeti’nin 11. Cumhurbaþkaný
seçilmesinin ardýndan dünya liderlerinden tebrik yaðdý. Abdullah
Gül’ü ilk tebrik eden Devlet Baþkaný, Almanya Federal
Cumhuriyeti Cumhurbaþkaný Horst Köhler oldu. Köhler, Gül’ün
cumhurbaþkanlýðý nedeniyle yayýnladýðý kutlama mesajýnda,
“Almanya ile Türkiye’yi uzun yýllardan beri çok sayýdaki insani
baðlarla da zenginleþen ve canlýlýk kazanan dostane ve fevkalade
çok yönlü iliþkiler birbirine baðlýyor. Almanya’nýn, Türkiye’yle
olan iyi iþbirliðini sürdüreceðinden eminim. Bundan sonraki
reform süreci ve Avrupa Birliði’ne yakýnlaþmanýn devamý için
Türkiye’ye çok baþarýlar diliyorum” dedi.
Abdullah Gül’e yeni görevindeki bir diðer kutlama, bir
zamanlar üyesi olduðu Avrupa Konseyi Parlamenterler
Meclisi’nden geldi. Meclis Baþkaný Rene van der Linden, Gül’ün
Cumhurbaþkanlýðý’nýn, Türkiye’nin Avrupa’ya uyumu konusunda
olumlu olacaðýný söyledi.
Almanya Baþbakaný Angela Merkel, Türkiye’nin 11.
Cumhurbaþkaný seçilen Abdullah Gül’e bir kutlama mesajý gönderdi. Angela Merkel mesajýnda, “Cumhurbaþkaný seçilmenizden
dolayý sizi kalpten kutluyorum. Türkiye ve Almanya, iki önemli
ortak ve birbiriyle dostça baðlýdýrlar. Yeni görevinizde de iliþkilerimizin derinleþmesine ve ortak arzularýmýza, özellikle
Avrupa’nýn ve Atlantik Birliði’nin esenliðine önem vereceðinize
inanýyorum” ifadesini kullandý. Merkel ayrýca Gül’e baþarýlar
diledi. Almanya Dýþiþleri Bakaný Frank-Walter Steinmeier,
11’inci Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’e bir kutlama telgrafý gönderdi.
Pakistan Devlet Baþkaný Pervez Müþerref, Cumhurbaþkaný
seçilen Abdullah Gül’e kutlama mesajý gönderdi. Müþerref
mesajýnda, Abdullah Gül’ün 11. cumhurbaþkaný seçilmesinin
“cesaretlendirici” olduðunu belirterek, “Seçilmeniz, Türk
halkýnýn adanmýþ liderliðinize olan güven ve itimadýnýn bir
göstergesidir” ifadesini kullandý.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, Abdullah Gül’ü
Cumhurbaþkaný seçilmesi nedeniyle kutladý. Wilson, Gül’e gönderdiði kutlama mesajýnda, “Türkiye’nin demokratik kurumlara
baðlýlýðý ile hukukun üstünlüðü bir kez daha gücünü ve saðlamlýðýný kanýtlamýþtýr” dedi.
S
Bravo çocuklar!
ezer'in hakkını Sezer'e verelim: İlkeli, namuslu,
dürüst bir Cumhurbaşkanı oldu. Evet, içe
kapalıydı, Köşk'ün dünyayla temasını kesti;
bence gerektiğinde Demirel gibi toparlayıcı, yatıştırıcı
bir rol üstlenemedi, ama Köşk'te sağlam durdu.
Hukuku savundu. Hükümete karşı denge unsuru oldu.
İhtirassız, olgun bir Cumhurbaşkanlığı sergiledi.
Hali tavrı, sıradanlığı, tevazuu ile içimizden biriydi.
Onu emekli hayatına yolcu ederken, bu yazıda kendisi
ve eşinden çok çocuklarına teşekkür etmek istiyorum.
***
Ülkeyi yönetenlerin çocuğu olmak ağır iştir.
Hakkınız olan hayatı yaşayamaz, istediğiniz işi yapamaz, hediye veremez, alamazsınız.
Mevkiden nemalanma derdinde değilseniz, ağır bedel
de ödersiniz:
Mesela İsmet İnönü'nün oğlu Ömer gibi olmadık bir
trafik kazasıyla ilişkilendiriliverirsiniz.
Ama hevesliyseniz, Özal'ın çocukları gibi magazin
malzemesi haline geliverirsiniz.
Bazen de meslektaşımız Taki Doğan'a saldıran bakan
oğlu gibi asabileşirsiniz.
***
Sezer'lerin 3 çocuğu var.
7 yıl boyunca hiçbir yerde adlarını duymadık.
Bir olaya karışmayı bırakın, Köşk'e girip çıktıklarına,
ortalıkta dolaştıklarına, bir konuda görüş açıkladıklarına tanık olmadık.
Herhangi bir kamu görevlisini "Sen kiminle konuştuğunun farkında mısın?" diye terslediklerini, birilerine
"Yakinimdir" diye kart verdiklerini duymadık.
Bir vakar içinde kendilerini gizlemeyi, objektiflerden,
kamuoyu ilgisinden, dedikodulardan uzak durmayı
başardılar.
Ve Bayar'lardan, Gürsel'lerden, Korutürk'lerden
devralınan bir geleneğe sahip çıktılar.
***
Sevindirici olan şudur:
Gül ailesinin de 3 evladı var; yaşça daha küçükler.
Ama biz onların da şu ana kadar Başbakanlık ve
bakanlık yapmış babalarının nüfuzuna sığınarak
taşkınlıklar yaptıklarını görmedik.
Onlar da yaşlarından beklenmeyen bir olgunlukla göz
önüne çıkmamaya özen gösterdiler.
Bir örnek vereyim:
Gül'lerin büyük oğlu Ahmet Münir, okulu bitirdikten
sonra bir işyerinde staj yapmış. Mağazalara dağıtıma
çıktıkları kamyonun şoförüyle sohbet ediyormuş. O
sırada radyo, Dışişleri Bakanı Gül'le ilgili bir haber
yayımlamaya başlamış.
Şoför o gün tanıştığı ve "Nerelisin?" muhabbetiyle
"Kayserili" olduğunu öğrendiği gence "Sen Gül'ü tanır
mısın?" diye espri yapmış.
Genç gülümseyince, "Baban ne iş yapıyor?" diye sormuş:
Ahmet Münir yalan da söylemeden kaçamak bir cevap
bulmuş:
"Dışişleri'nde çalışıyor."
***
Hatırlarsınız, Ahmet Münir, yine "Dışişleri Bakanı'nın
oğlu" olduğu dönemde, polisten kaçan iki hırsız, gece
yarısı arabayla ters yönden otoyola girip kendi arabasına çarptığında da polislere babasının kimliğini açıklamamış, hatta kazayı yurtdışında olan babasına ancak
ertesi gün haber vermişti.
Bu tavrın Köşk'te de devam edeceğini umuyor, bekliyoruz.
Belki onlar için ağır bir kıskaç bu; ama Türkiye'de pek
az insana kısmet olan bir ayrıcalığın bedeli...
Evet, ülkeyi yönetenlerin çocukları, bazen istikballerini zora sokma pahasına akçeli işlere, ticarete dalmamalı, bir "gemicik" dahi almamalıdır.
Güle güle Zeynep, Ebru, Levent...
Hoş geldiniz Ahmet, Kübra, Mehmet...
Bayrağa mukayyet olun!
Can Dündar’ın 28.08.2007 imzalı yazısı Milliyet
Gazetesi’nden alınmıştır.
Kültür/ Sanat
Datça’yý þair seli vurdu
Datça 1. Uluslararasý Þiir Buluþmasý Ardýndan
Perþembe, 30 Ağustos 2007
12
Datça ün yapmýþ dünya şairlerinin adlarýný sokaklara vererek hem bir ilke imza attý hem de þiirin sinesinde
güzellik, barýþ ve evrensellik olduðunu bir kez daha kanýtsattý.
T
Zeynel BEKSAÇ
arihçi Strabon “Tanrý yarattýðý kulunun uzun ömürlü olmasýný isterse,
onu Datça Yarýmadasý’na býrakýr”
diye söylenir. Ancak eksik söylenmiþ,
Datça uzun ömür kaynaðý olduðu kadar,
sevinç kaynaðýdýr da…
“Sevinç Kaynaðý” diye Datça tanýtýmýna
adanmýþ kitapta diðerleri arasýnda þunlar
da vurgulanmaktadýr:
“…Bir akşamüzeri, ufuk çizgisinin
üzerinde renkten renge geçen bulutlar dans
ederken, Knidos Feneri’nin ýþýðý ay ýþýðýyla
buluþurken; patikalarda kekik kokusu
buram buram içinize dolarken; büklerden
birinde gök mavisi sularda kulaç atarken;
daldýðýnýz kayalýklarýn arasýnda orfoz sürüleriyle burun buruna gelirken duyduðunuz
mutluluk hiçbir þeyle ölçülmez.
Datça, Anadolu’nun þifalý otlar kitabýdýr.
Datça’dan baðdan daðdan, taþtan kumdan
çiçek fýþkýrýr dersek yeridir. Zengin
Akdeniz bitki örtüsü, özellikle bahar
mevsiminde gökkuþaklarýný yere indirir
sanki. Doða, Datça’ya öylesine cömert
davranmýþtýr ki; dalgalar çiçek açan badem
aðaçlarýný alkýþlar gibidir. Her badem
çiçeði yapraðý yere düþtüðünde; bir balýk
sýçrar denizden.
Datça iþte ordadýr, o balýðýn gümüþi
pýrýltýsýnýn gökyüzünün mavisiyle buluþtuðu, rüzgarýn güneþin saçlarýný taradýðý
yerde…”
Özetli bir þekilde Datça tarihine bir göz
atarsak þöyle tanýmlamak mümkün:
Datça Tarýmadasý’nýn tarihi denize baker.
en lezzetli bademini yaratan aðaçlar Þubat
ayýnda Datça’yý düðün yerine çevirmekte…
Evet, Datça’yla ilgili bu bilgileri verdikten
sonra, bizim Datça’ya gidiþimizin asýl
nedenine sözü baðlayalým. Datça kollarý
sývayýp bir þiir buluþmasý yapalým demiþ.
Dünya þairlerinin bir araya geleceði bir
Belediyesini, Ümit Yaþar Iþýkhan’ý, Feyyaz
Saðlam’I, yüreklerini ortaya koyan tüm
þairleri, bu güzelim etkinliðin üst düzeyde
yaþanmasý için vermiþ olduklarý katkýlarý
nedeniyle herkese selam olsun. Datça,
geleneksel halini almalý. Datça bunu hak
ediyor. Tarihi dokusuyla, gözyaþý gibi
deniziyle, adýný anmadýðýmýz nice güzellik-
Şairler toplu halde
etkinliði gerçekleþtirelim demiþler. Ve 1924 Aðustos tarihleri arasýnda bizim de
Kosova’yý temsilen hazýr bulunduðumuz
Datça 1. Uluslararasý Þiir Buluþmasý
düzenlendi.
Düzenliyenler: Datça belediyesi, kadim
þair dostumuz Ümit Yaþar Iþýkhan ve baþta
Feyyaz Saðlam
olmak üzere
KIBATEK vardý.
Þiir Buluþmasýna
on ülkeden þair
ve yazar katýldý.
Ünlü þair Can
Yücel’in mezarýna yapýlan ziyaretle baþlayan
Datça 1.
Uluslararasý Þiir
Buluþmasý’nda
Azerbaycan’dan
Prof.Dr. Elçin
Ýsgenderzade,
Ürdün’den
Şiir buluşmasının Mimarları
Filistin kökenli
Ümit Yaşar Işıkhan ve Feyyaz Sağlam
þair-yazar activist
Aisha Khawaja Razem ve Nebile El Hatip,
Datça topraklarýnda bilinen ilk insane
Kosova’dan þair, yazar, ressam Zeynel
topluluðu Karialýlardý. Onlar buraya yerleþtiklerinde tarih 4000 yýl önceydi…Sonra Beksaç, Suriye’den Arap Yazarlar Birliði
Mikenler ve Dorlar Datça güneþinin altýnda veAsya Afrika Yazarlar Biriliði genel
sekreteri Dr. Ali Akle ORSAN, þair-yazar
uygarlýklar kurdular. Onlarý Lidyalýlar,
Persler, Büyük Ýskender, Rodoslular, Roma Nazmiye Ekrad, Meryem Hayrbek,
Abdülkadir El Esved, KKTC’den þair Ayþe
ve Bizanslýlar izledi. Bölge, Osmanlý egeTural, Bulgaristan’dan þair Nurten Remzi,
menliðine girdikten sonra 1909’da
Türkiye’den KIBATEK Baþkaný Dr.
Reþadiye adýný aldý.
Feyyaz Saðlam, Genel Sekreteri Atila Er,
Tekir Burnu’ndaki Dorlarýn kurduðu
Mevlüt Kaplan, Almanya’da yaþayan þair
Knidos’tan önce, bir Knidos daha vardý!
Ayhan Can, Kanada’da yaþayan þair
Bu eski Knidos’un toprak altýndaki kalýnO.Hakan Arslan, Ayten Mutlu, Yelda
týlarýný ortaya çýkarmak için Dalacak
Karataþ, Halim Yazýcý, Mehmed Karasu,
Burnu’ndaki Burgaz ve Emecik yolu
Ümit Yaþar Iþýkhan ve Hüseyin Türün yer
üzerindeki sarý Liman’da kazýlar yapýlýyor.
aldýlar.
Burgaz kazýlarýnda iki liman, deniz surlarý
Şiir Buluþmasýný Datça’da görevli olarak
ve þarap imalathanesi ortaya
bulunan þair dostumuz Ümit Yaþar Iþýkhan
çýkarýlýyor.Emecik’te 1998’de baþlayan
kazýlarda bir Apollon tapýnaðý bulunuyor… yönetti.Amfitiyatro’da gerçekleþen müzik
ve þiir dinletileri Datçalýlar tarafýndan
Datça, yýllar boyunca 3 “B” ile, Badem,
yoðun ve büyük ilgi ile izlendi.
Bal ve Balýk’la anýldý. Yarýmada boyunca
Datça şiirle bütünleşen bir ortam oldu. Şiir
kovanlarý her yerde görebilir, lokantalarda
Datça’ya, Datça þiire yakýþtý. Datça
taze balýk yiyebilirsiniz hala. Türkiye’nin
doðal güzelliðinde pekiþtirmek ve bütün
dünyaya barýþ ve dostluk mesajýný vermek
amacýyla bu kararýn Belediye tarafýndan
coþkuyla alýndýðýný belirtti. Türkiye’ye ve
özellikle Datça’ya gelen turistlerin artýk
kendi ülkelerinden olup dünyaya mal
olmuþ þairlerinin sokaklarýný gezmek ve
Datça anýlarýnda kendi kültürlerinden bir
deðer ile ayný sokakta buluþmalarý uluslararasý dostluðun ve barýþýn saðlanmasýnda
da önemli bir iþlev kazanacaðýný belirten
Erol Karakullukçu, her yýl düzenlenecek
uluslararasý þiir festivali kapsamýnda onbeþ
ülkenin tanýnmýþ þair adlarýný Datça’nýn
deðiþik sokaklarýna verileceðini ve bu özelliðiyle Datça’nýn Dünya þiir kenti olarak
turizm potansiyelini destekleyeceðini ifade
etti.
Þiir Buluþmasý çerçevesinde Barýþ konulu
bir de panel düzenlendi. Þairler barýþ
konusundaki görüþlerini dile getirdiler. ..
Gene bu etkinlik çerrçevesinde Yunus
Kýrýlmýþ, Sumru Aðýryrüyen, Mehmet Fazýl
Karasu ve Suriye’den gelen sanatçýlarýn
dile getirdikleri parçalar þiir buluþmasýna
ayrý bir deðer ve renk kattý.
Datça 1. uluslararasý Þiir Buluþmasý bu ve
daha nice güzelliklerle yaþandý. Datça’dan,
Datçalýlardan, þair dostlardan, adlarý sokaklara verilen dünya þairlerinden ayrýlýrken,
bu güzellikleri yaþamýþ olmaktan duymuþ
olduðumuz mutluluk sonsuzdu. Ancak
bütün ayrýlýklar gibi, Datça’dan ayrýlmak
leriyle dünya çapýnda bir þiir buluþmasýna
dönüþmesini hak adiyor. Datça’ya bu
yakýþýr. Belediye baþkaný ve tüm
Datçalýlarýn da ayný görüþü paylaþmasý,
Datça þiir buluþmasýnýn kýsa zaman
içerisinde adýný
dünyaya duyuracaðýna kesin
gözüyle bakýyoruz. Zaten ilk
adým atýlmýþ
oldu. Dünya þairleri artýk
Datça’da. On beþ
sokak ünlü dünya
þairlerinin adýný
taþýyor. Datça’da
ölümsüzleþen ve
Datça sakinlerinin yüreklerine sinen: Nazým
Hikmet, Luis
Datça Belediye Başkanı Erol Karakullukçu’ya
Aragon, Samet
Kosova Yazarlar Birligi teşekkür belgesi sunarken
Vurgun, Bertolt
Brecht, Mahmud
Derviþ, F.Garcia Lorca, Mayakovski,
da yüreðimizin bir parçasýnýn Datça’da
Muhammed Ýgbal, Neruda, Nizar Kabbani,
kaldýðýný da vurgulamadan edemeyiz.
Halil Cibran, Ýzzet Sarayliç,
Þiirsel güzelliklerle kal, hep barýþçýl yarýnW.Shakespeare, Aisha Kawaci ve Yannis
lara koþ DATÇA!
Ritsos sokaklarý var. Yani, Dünya þiirinin
devleri Datça’da
yaşamaya devam
edecek.
Datça Belediye
Baþkaný Erol
Karakullukçu, bu
giriþim ile
Türkiye’nin en
batý ucu ve
medeniyetin
beþiði olarak bilinen Datça’nýn
dünya þairlerine
sahip çýkarak
þiirin evrensel
barýþ ilkesini
gerek turizm
Tiyatronun dev isimleri
gerekse kültürel
Musfik Kenter ve Aisha Khawaja Razem birlikte
olarak Datça’nýn
Kültür/ Sanat
Gölge, Ağustos konseriyle
Yeni sezonda yeni oyun
13
Perþembe, 30 Ağustos 2007
6. yıldönümünü kutluyor
2001 yılında Prizren’de kurulan “Gölge” Gurubu, 31 Ağustos
Cuma akşamı vereceği konserle aynı zamanda kuruluşunun
altıncı yıldönümünü kutlayacak. Gitarda Kenan Spahiu, bass
gitarda Sezgin Curi,
davulda Edin İbrahimi ve
klavyede Caner
Süleyman’ın yer aldığı
rock müziği gurubu,
bugüne kadar birçok üyesi
değişti. İlk defa kendi
başına konser düzenleyecek olan Gölge Gurubu,
bu konserin sürekli gelen
talep üzerine düzenlendiği
ve gurubun çalışmalarında
daha azimli ve heyecanlı
kıldığı ifade edildi. Uzun
süre unutulmayacak ve
herkesin keyif alacağı bir
konser ve gösteri için
herkesi Cuma gecesi
Mullini ye bekliyoruz...
P
rizren’in “Nafiz
Gürcüali” Türk
Tiyatrosu, yeni
oyun sezonunda yeni
bir oyunla seyircilerin
karşısına çıkmak için
son hazırlıklarını
yapıyor. Yılmaz
Erdoğan’ın “Haybeden
Gerçeküstü
Konuşmalar” adlı oyunun yönetmenliğini
usta tiyatrocumuz
Nafiz Gürcüali yapıyor. 1 Eylül'de sahneye
konması beklenen
Yılmaz Erdoğan’ın,
Gürbüz Vural takma
adıyla gazetelerde
yayınlanan makalelerinden oluşan oyun daha
sonra kitap halinde de basılmıştı. Bir evli
çiftin komik bir şekilde konuşmalarının yansıtıldığı oyunda genç tiyatro sanatçılar Gençer
Tatar ve Didem Cibo rol alıyor. Demet Akbağ
ve Yılmaz Erdoğan’ın “Haybeden Gerçeküstü
Aşk” başlığıyla oynadığı
oyun Türkiye’de büyük
beğeni topladı. “Haybeden
Gerçeküstü Konuşmalar”
tiyatro oyunun dekoru
Etem Kazaz, müziği
Deniz Dadale’ye ait.
Oyunun reji asistanlığını
ise Hayrullah Şkurtak
yapıyor.
Yılmaz Erdoğan’ın
“Haybeden Gerçeküstü
Konuşmalar” tiyatro oyunun galası 1 Eylül 2007
tarihinde Prizren
Kültürevi salonunda
sunulacak Oyunun
tekrarının 2 Eylül’de sahneye konması bekleniyor.
Prizren Kültür Evi “Nafiz Gürcüali” Türk
Tiyatrosunun en son 14.06.2006 tarihinde
Nafiz Gürcüali yönetmenliğinde sahneye koyduğu “Tarla Kuşuydu, Juliyet” adlı oyunu
Ferizovik’te düzenlenen Kosova Tiyatroları
festivalinde en önemli ödülleri kazanmıştı.
İslam dünyasının yeni
sesi: Sami Yusuf
İngiliz aktör Jeremy Irons’ın başkanlığını yaptığı büyük
jüri, Özer Kızıltan’ın Takva filmini, “Saraybosna’nın
Kalbi” ödülüne layık gördü. Bununla birlikte Kızıltan,
25 bin avroluk bir ödülün de sahibi oldu.
S
rcan Vuletiç'in yönettiği "It's Hard To Be Nice / İyi
Olmak Zor" adlı filmin gösterimiyle 17 Ağustos'ta
başlayan 13. Saraybosna Film Festivaline BosnaHersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Makedonya, Sırbistan ve
Türkiye de dahil olmak üzere yaklaşık 30 ülkeden 176 film
katıldı.
On gün süren festivalin son gününde ödüle layık görülenlere
ödüller dağıtıldı. Buna göre festivalde En İyi Film Ödülü'nü
Özer Kızıltan'ın yönettiği Takva filmi kazandı. En İyi Erkek
Oyuncu Ödülü "It's Hard To Be Nice / İyi Olmak Zor" filmindeki rolüyle Saša Petrovic'in olurken, En İyi Kadın
Oyuncu Ödülü'ne "Egg / Yumurta" filmindeki rolüyle Saadet
Işıl Aksoy layık görüldü. Özel Jüri Ödülü'nü Teona StrugarMitevska'nın yönettiği "I'm from Titov Veles / Ben Titov
Veles'denim" isimli film kazandı. Özel Mansiyon ödülünü
ise "Iszka's Journey / Iszka'nın Yolculuğu" filminden Maria
Varga elde etti. Festivalde bu kategoride jüriyi Jeremy Irons,
Meinholf Zurhorst, Frederick Maire, Özgü Namal ve Andrea
Štaka oluşturdu.
Festivalin belgesel film dalında ise En İyi Belgesel Film,
yönetmenliğini Namık Kabil'in yaptığı "Interrogation /
Sorgu" adlı eser seçildi. İnsan Hakları Ödülü'nü Andrey
Paounov'un yönettiği "The Mosquito Problem and Other
Stories / Sivrisinek Sorunu ve Diğer Hikayeler" isimli eser
kazanırken, belgesel dalında Mansiyon Ödülü'ne ise Marko
Popovic'in yönettiği "Echo / Eko" isimli eser layık görüldü.
Belgesel dalındaki Jüri'de ise Tarık Samarah, Stefan Haupt
ve Adela Peeva yer aldı. Festivalin kısa film dalında yapılan
değerlendirmede En İyi Kısa Film Ödülü'nü Adrian
Sitaru'nun yönettiği "The Waves / Dalgalar" isimli eser
kazandı. Özel Mansiyon Ödülü'nün Marton Szirmai'nin
yönettiği "Tripe and Onions / İşkembe ve Soğanlar" adlı
eser, kazandı. Kısa film dalında diğer bir Özel Mansiyon
Ödülü ise yönetmenliğini Marko Šantic'in yaptığı "The Hole
/ Delik" isimli eserin oldu.
Azeri asıllı Sami Yusuf, İslam ve toplumsal konuları işleyen
müziğiyle özellikle Müslüman ülkelerde her geçen gün
hayran kitlesini artırıyor. Times dergisine göre Yusuf,
İslam’ın en büyük rock starı.
M
üzik piyasası, Azeri kökenli İngiliz
şarkıcı Sami Yusuf’u konuşuyor.
Times dergisinin İslam’ın en büyük
rock starı olarak lanse ettiği 27 yaşındaki Yusuf,
geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmayı başardı,
üstelik hayran sayısını giderek artırıyor. Bugüne
kadar 2 milyon kopya satan albümleriyle adından söz ettiren genç şarkıcıyı cazip kılansa
aralarında Türkçe’nin de bulunduğu farklı
dillerde şarkılar yapması, şarkılarında da
toplumsal konularla din temasını işlemesi.
İstanbul’da
da bir klip
çeken Yusuf,
şarkılarıyla İslam’ın batı dünyasındaki kötü
imajını yıkmaya çalıştığını söylüyor: “Bence
birçok Müslüman genç kimlik krizi içersinde.
İşte bu noktada benim gibi şarkıcılar diyor ki
bakın hem İngiliz hem Müslüman olabilirsiniz,
ya Müslüman’sınız ya İngilizsiniz diye bir şey
yok.”
Shrek’in dördüncüsü hazırlanıyor
“Shrek Üç”ün gösterime girmesinin ardından “Shrek” fırtınası
başka mecralarda da devam edecek.
T
oplam yapım bütçesi 370 milyon doları bulan Üç “Shrek”
filminin dünya sinema hasılatı 2 milyar 137 milyon doları
geride bıraktı. İlk iki “Shrek” filminin DVD satışları 90 milyon adete ulaştı. Türkiye sinemalarında “Shrek” filmleri 1 milyon
482 bin 512 kişi tarafından izlendi. Yılın en iyi animasyon filmi
dalında Oscar ödülü kazanan “Şrek” serisi, en iyi uyarlama
senaryo ve en iyi özgün şarkı dallarında da Oscar ödülüne
aday gösterildi. “Şrek” serisinin ilk iki bölümü Cannes Film
Festivali’nde büyük ödül Altın Palmiye için yarışmaya layık
bulundu.
Shrek’in dördüncü bölümü için de hazırlıklar erken
başladı. Ancak sinemaseverlerin “Shrek 4”ü izlemek için
epeyce bir beklemesi gerekecek. DreamWorks Animation ile
Paramount, yeşil dev “Shrek”in dördüncü bölümünü 10 Mayıs
2010’da vizyona çıkaracak.
Dördüncü bölümün yönetmeni henüz belirlenmedi ama senaryo
yazarının Tim Sullivan olacağı şimdiden açıklandı. Konu akışı
hakkında hiçbir ipucu verilmeyen “Shrek 4” ile ilgili olarak
DreamWorks’te geliştirme çalışmasının devam ettiği, animasyon
işlemlerine ise 2007 yılı içerisinde başlanabileceği konuşuluyor.
DreamWorks Animation Başkanı Jeffrey Katzenberg, konuyla
ilgili olarak yaptığı açıklamada beşinci “Shrek”in de yapılacağını
bildirdi.
Kültür
Perþembe, 30 Ağustos 2007
14
ÝZLENÝMLER
Mevlana’nýn Sarayova’da Yayýnlanan Mesnevi’sine
Çeviri Açýsýndan Genel Bir Bakýþ - III
UNESCO’nun 2007 yýlýný Dünyada
Mevlana Hoþgörü Yýlý olarak kutlama
kararý Mevlana’nýn, dolayýsýyla Türk
kültürünün dünyada tanýtýlmasý için bir
fýrsattýr.
Hoþgörüye muhtaç dünyamýzda
Mevlana hoþgörüsünün — Mevlana
felsefesinden yayýlan huzur verici
aydýnlýðýn paslanmýþ kalplere, hýrslý
beyinlere yeni, 21. yüzyýla özgü bir
biçimde hitap etmesinin çok yönlü
yararlarý olacaktýr.
Kosova Türk aydýnlarý, dernekleri ve
kuruluþlarý olarak bu Mevlana Hoþgörü
Yýlý’nda etkinliklerimizi Mevlana’nýn
kendi aramýzda olduðu gibi, iç içe
yaþadýðýmýz diðer toplumlar arasýnda
da tanýtýlmasý alanýnda çalýþmalýyýz.
Mesnevi’nin I.cildinde açýklayýcý
bilgilerden sonra, Mevlana’nýn
Mesnevi’ye yazdýðý önsözün çevirisi
yapýlmýþtýr. Önsöz çevirisi genelde
baþarýlýdýr çünkü okuyucu bu önsözden
Mesnevi’nin güzelliklerini,
derinliklerini ve amacýný kolayca
anlayabilir. Ne var ki, önsöz çevirisinde
bazý eksikler de göze çarpmaktadýr.
Örneðin:
a) Aydýnlatma aracý olan kandillerin
konulduðu yer anlamýna gelen kandillik
kelimesi svjetiljka, kandil sözcüðü de
zarulja olarak çevrilmiþtir. Kandil
sözcüðü çeviride de kandil, kandilj,
kandilja olarak kalmalýydý çünkü bu
sözcüðe Boþnak dilinde sýk sýk
rastlanmaktadýr (10).
b) ”Mesnevi... bir kandilliktir adeta.
Bir doðuþu, bir parýldayýþý var ki,
günaydýnlý sabahlara eþittir.” Bu
bölümün çevirisi þöyle yapýlmýþtýr:
“Mesnevija je kao svetiljka u kojoj se
nalazi zarulja cije su zrake svjetlije od
zore.” Demek oluyor ki, sabahlara eþit
sözcükleri svetlije od zore (yani
sabahlardan daha aydýnlýk) biçiminde
çevrilmiþtir.
c) Reddedilemiyen delil
sözcüklerinin jasni dokaz, (yani ayan
delil); olgun erler’in dobri ljudi (yani
iyi insanlar); izin ve imkan
vermezler’in zabranjeno je (yani
yasaktýr) biçiminde tercümesi de anlam
ve öz bakýmýndan düþündürücüdür.
Mevlana’nýn kendi eliyle yazmýþ
olduðu ilk on sekiz beyit sanki özel bir
dikkat ve ilgiyle tercüme edilmiþtir.
Çeviride çevirinin yapýldýðý dile özgü
bir akýcýlýk, bir müzik belirgindir. Ýþte
bir örnek:
Slusaj ovak naj, sto prica, kazuje
Na rastanke on se zali, tuguje
Od Najistana otkad me ustrgose
Zbog mog placa musko, zensko
uzdise
(Fejzulah Hacibayriç
çevirisi)
SÝNAN PAÞA CAMÝÝ
Kosova’da Osmanlı Mimari Şaheserlerinden... (4)
O
Raif VIRMÝÇA
narýmdan önce Sinan
Paþa Camiindeki
tezyinatýn XIX.
yüzyýla, yani Emin Paþa
Camiin inþa edildiði
1247/1831-32 yýla ait olduðuna inanýlmaktaydý. Çünkü
Emin Paþa Camiin inþa
edilmesinden sonra (her iki
camiin arasýnda büyük bir
benzerlik olduðu için) Sinan
Paþa Camiinde de tahribat
gören süslemelerin de
yenilenmesine gidildiðine
inanýlmaktaydý. Aslýnda bu
düþüncenin yanlýþ olduðu
ancak camideki kubbe onarým
iþlerinin baþlamasýyla ortaya
çýkmýþtýr. Onarým esnasýnda
cami giriþin hemen üzerinde
süsleme içinde küçük boyutlu
1281-1864 yýlýný belirleyen
bir seneye rastlanmýþtýr. Bu
ise Sinan Paþa Camiindeki
tezyinatýn Emin Paþa Camii
zamanýnda deðil, ondan 32 yýl
sonra yapýldýðýný ispatlamýþtýr.
Bu tarih yaný sýra 1972 yýlýnda
camide baþlatýlan onarým
esnasýnda, kubbede kazýnan
nemli sýva altýnda bu dönemden daha eski döneme ait
baþka bir sývanýn da var
olduðu ortaya çýkmýþtýr.
Dolayýsýyla bu eksi sývanýn
bulunmasýyla camide malum
1281-1864 yýlýndaki sývadan
daha önce bir sývanýn var
oluþu ve bu eski sýva ve
sývadaki tezyinatýn da camin
inþa yýllarýna ait olduðu
anlaþýlmýþtýr.
Bu kazýlar esnasýnda eski
sývanýn üzerinde eski döneme
ait bir sürü Arabesk tezyinatý
da ortaya çýkýnca, bunun en
belirli örneðini de kubbe
merkezinde bulunan Ayet-el
Kürsünün yazýlýþ þekli-tezyinatýdýr. Aynýca bu kazýlar
esnasýnda Arapça yazýlý daha
iki tarihi seneye rastlanmýþtýr:
1038/1628 yýlý ve sene-i tamir
1096/1684—85 seneleri.
Birinci tarih camiin ilk tezyi-
Ý S K EN D ER M UZ B EG
Duy þikayet etmede her an bu ney
Anlatýr hep ayrýlýklardan bu ney
Der ki feryadým kamýþlýktan gelir
Duysa her kim gözlerinden kan
gelir
(Feyzi Halýcý çevirisi)
Mesnevi’nin ilk on sekiz beytinde
çevirmen hece sayýsýna da dikkat etmiþ,
hemen de tüm mýsralarý on bir heceden
oluþturmuþtur.
Mesnevi’nin sonunda çevirmen kimi
beyitlerle ilgili not ve yorumlarý, önce
de belirtildiði gibi, “Mesnevi Þerif,
Þerhi Ankarevi” kitabýna göre yapmýþtýr.
Yine de çevirmen kendi çeviri
özgürlüðünden yararlanarak kimi
yorumlara yerel elemanlar katmýþtýr
(11), böylece Mevlana’yý ve Mesnevi’yi
Bosna halkýna ve bu dili kullanan
insanlara, her þiir severe
yakýnlaþtýrmýþtýr çünkü Mevlana hayatý
boyunca “halkla konuþur ve bu
konuþma þiir olurdu.” (12)
Mesnevi’nin II. cildinde de
çevirmenin bir açýklamasý (s. I — II),
Mevlana’nýn II. cilde yapmýþ olduðu
açýklama (s.3), 3810. beyitle sona varan
Mesnevi eserinin II. cildi (s. 5 — 228),
kimi beyitlerle ilgili not ve yorumlar (s.
229 — 326), ad ve kavramlar dizini (s.
327 — 341), Mesnevi beyitleri ve Kur’an
ayetleri listesi (s. 343 — 347) ve
içindekiler (s. 349 — 353) yer
almaktadýr.
Demek oluyor ki Mesnevi dersi
Sarayova’nýn bugüne kadar süren
geleneðidir. Mesnevi’nin I. ve II.
cildinin çevirisi, yorumu, çevirmenin
doðrudan doðruya sözlü çeviri iþinin ve
natýna, yani camiin inþa yýlý
olarak kabul ettiðimiz (1615)
senesinden 14 yýl sonraki
döneme, ikinci tarih de ayný
bu tezyinatýn 1096-1684-85
yýllarýnda yenilenme dönemine ait olduðu ortaya çýkmýþtýr.
Bu süslemeler yaný sýra kubbe
altý kemerlerde yeþil renk
üzerine kýrmýzý, sarý, mavi ve
beyaz renklerle iþlenmiþ
büyük gül resimleri (madalyon ve rozetler) bulunmaktadýr.
Kubbenin bir bölümünde ve
köþelerinde çeþitli geometrik
þekiller, ölü doða, içlerinde
turuncu renkte çiçeklerin
bulunduðu zarif vazolar ve
þekil bakýmýndan belirsiz kýrmýzý ve yeþil renkte bitki
figürlerinin iþlendiði hassas
süslemeler yer almaktadýr.
Resimleme sanatýnda özel bir
üslup sayýlan Arabesk süslemeyle birlikte doðu sanatçýlýkta var olan düþsellik, ruhanilik, sabýr, incelik ifadelerin
belirginleþtiði süslemeler
Sinan Paþa Camii tezyinatýný
doruk noktasýna ulaþtýrmýþtýr.
Bu süslemelerden baþka
anlatýþýnýn bir sonucudur. Doðrudan
doðruya sözlü çeviri ise “önceden
tercüme edilmiþ bir metnin okunmasý
deðildir” (13). Bu iþte çevirmen
dinleyicilerin seviyesine göre
davranmýþ, halk deyimlerini kullanmýþ,
ayný zamanda tasavvuf düþüncesi ve
Doðulu alegori özelliðinin korunmasýna
mutlaka dikkat etmiþtir.
Mesnevi’nin burada bir bakýþ attýðým
I. ve II. cildi çeviri açýsýndan baþarýlýdýr,
deðerlidir.
(10)Bkz. Kandilj sözcüðü, Abdullah
Skaliç, Turcizmi u Srpskohrvatskom
jeziku, IV baský, Svjetlost, Sarajevo,
1979, s. 391.
(11)Örneðin Mesnevi’nin çevirirsi,
not ve yorumlar bölümünde yerel
elemanlardan þöyle yararlanýlmaktadýr:
“Mesnevi’nin baþlangýcýnda okumayý
ney sesleri izler. Mesnevi derslerinde de
ney dinlenir. Hala SArayova’da ney
çalan bazý kimseler vardýr.” (Mesnevija,
I. s. 269), “Rubtahta aracýlýðýyla bir
yerin yerel zamaný belli edilir. Gazi
Hüsref Beð camiinde de birkaç rubtahta
vardýr. Prof. Muhammed Pasiç bu
rubtahtalarý kullanýrdý, bunlarý
kullanmasýný bana o öðretmiþtir.”
(Mesnevija — I, s. 273) vb.
(12)Abdülbaki Gülpýnarlý, Mevlana
Celaleddin, Hayatý, Felsefesi,
Eserlerinden Seçmeler, IV. Basým,
Ýnkilap Kitabevi, Ýstanbul, 1985, s. 259.
(13) Bkz. Mesnevija II, Sarayevo,
1987, s. 1.
kubbe merkezine doðru eski
Arap hurufatýyla iki metre
büyüklüðünde Ayeti
Kürsünün de yer almasý cami
tezyinatýna apayrý bir güzellik
vermektedir. Ayeti Kürsü
harflerinin ince siyah renkte
dal, yaprak ve çiçeklerle
süslü olduðu görülmekte.
Sinan Paþa Camiinde yer alan
süslemelerin bir kýsmý, özellikle cami duvarlarýnýn alt
kýsýmlarýnda bulunan süsler,
bakýmsýzlýk yüzünden hasara
uðramýþtýr. En yakýn bir
zaman içerisinde onarýma
baþvurulmazsa, söz konusu
süslemelerin tamamen yok
olacaðýna tanýk olacaðýz.
Arka, sol ve sað duvarlarýn
alt kýsýmlarýndaki zevahir bir
hayli üzücü ve her gün duvarlardan yeni bir bölümün
düþmesi, bu güzelim camiin
iç görünüþünde çirkin bir
tabloyu oluþturmaktadýr.
Prizren Ýslâm Birliði veya ana
ülkemiz Türkiye bir an önce
el uzatýp, camide gereken
onarým iþlerin yapýlmasýný
üstlenmektedir.
(Sürecek)
(Son)
15
Perþembe, 30 Ağustos 2007
Bulmaca No: 17
Güncel
Türkçenin Kosova’sý
SUYUN ÝÇÝNDE
AKARKEN
H
Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka
Soldan Sağa
1. Türkiye’nin bayan aktör ve sanatçının
adı ve soyadı
2. Bir şeyin dış yüzü, yüzey - Odun
yarmak için bir araç (alet)
3. Müzikte bir nota - Süsü gösterişi
olmayan, yalın - Dinar
4. Efe - Altın ve gümüş işlemeli ipek
kumaş - Müzikte bir nota
5. Bazı harflerin üzerine koyulan ufak
işaret - Bayan aktör harfi
6.İki nokta arasındaki uzunluğu ölçmeye
yarayan aygıt.
Yukarıdan Aşağıya
1.Türkiye’nin Bayan sanatçısı Ersoy
(Türkiye’nin Divası)
2. Baston, sopa - Alfabenin 18. ve 6. harfi
3. “National Theatre” - Alfabenin 5. 14.
ve 15. harfi
4. URA - Belli amaçlarla kurulmuş konutlar topluluğu
5. Kemal Sunal’ın oynadığı bir film
(Okulda bir sınıf)
6. Rus araba markası - Erden
7. Klementina’nın kısaltması - “Volt
Transmision”
8. Binek hayvan, beygir - ABD’li bayan
aktör Demi
9. Çok değerli, az görülür, Seyrek
görülen.
Bulmacanın çözümü
NO:16
Makedonya, omo, aptal, si, alev, a, t, akıl,
tn, alkış, çay, ritm, sema
Ailemizin deðerli üyesi ve yaþamýmýzýn deðerli varlýðý
Daþuriye Barut’u
Aramýzdan ayrýlýþýnýn 4. yýlýnda
rahmetle anýyoruz.
Yokluðun her geçen yýl hasretinle birlikte de
özlemini da alev gibi yüreðimizi daðladý.
Sevgini ve yerini hiçbir þey dolduramadý.
Dört yýl geçti ama kalbimizin her atýþýnda
bizle birlikte vardýn. Her zaman bizle yaþayacak, dualarýmýz hep senle olacaktýr. Ruhun
þad, mekkanýn Cennet olsun.
Barut Ailesi
Naciye Krasniç
Sevgili ve deðerli annemiz, baba annemiz
Sen bu dünyadan göç etsende her zaman hatýrlayacak ve hiç sönmeyen yýldýzýmýz
olarak kalacaksýn. Deðerli sözlerin ve nasihatlerin, hele o güler yüzünle, sevgi dolu
kalbinle geçen günlerimizi yüzünle, sevgi dolu kalbinle geçen günlerimizi unutmamýz
mümkün deðil. Evin her köþesinde senden kalan hatýralarla dolu, hep hayalinle yaþýyoruz artýk. Yine düneþ sensiz doðup batýyor. Ve her güneþ doðusunda biz yine, sensiz
yalnýzýz.
Sensiz geçen her günümüzde gözlerimizden yaþ, yüreðimizdeki acýn hiç sönmedi.
Aramýzdan ayrýlýþýnýn 3. yýlýnda seni unutmadýk ve unutmayacaðýz...
Ruhun þad, mekkanýn Cennet olsun.
Oğlun: Haci Rüjdi, Gelinin: Haci Adile, Torunların: Yaver, Daver, Erdoğan, Erzincan
Alpay
ÝÐCÝ
erkes bildiði iþi yaparsa, o iþlerden çok büyük hayýr gelir. Ýþler saðlam
ve uzun ömürlü olur. Hayat felsefemde bu iki cümle büyük önem arz
eder. Bir iþi ya tam yapacaksýn ya da mümkünse hiç yapmayacaksýn.
Ýstisnaî durumlardan söz etmiyorum; onlar ayrý.
Bu köþede yazmaya baþladýðýmdan beri hep ayný þeyi söyledim. Size
Türkçeye dair, Türkçeyle baðlantýlý konulardan söz edeceðim. Öyle de yaptým;
yapmaya da devam edeceðim. Ancak, Kosova’mýz farklý bir yer. Sorunlarýnýn
hayatiyeti hâlen ortadan kalkmýþ deðil. Hâlen kritik süreçler ve kritik dönemeçler mevcut. Sanýrým kolay kolay da bitmeyecek bu kritiklikler.
Size Türk Dünyasý coðrafyasýndan ve Türkçesinden kýsmen söz açmýþtým.
Bazý bölgelerden dem vurmuþtum. Daha bahsedilecek çok yer var. Coðrafya
geniþ, Türkçenin sýnýrý çok çok geniþ. Ancak, ülke geliþmeleri o kadar çarpýcý
ki kendimi bu konulara eðilmekten alýkoyamýyorum; koymamalýyým da zaten.
Kosova’nýn geleceðine dair önemli hamleler yapýlýyorken bu durumlara
müdahil olmamak ve sadece seyirci kalmak, Kosova’nýn geleceðinde yer
almamak sonucunu doðurabilir. Bu yüzden herkes geliþmelerden haberdar
olmak zorundadýr.
Kosova’daki Osmanlý eserlerinin korunmasý, onarýlmasý meselesi, her
zaman karþýmýza çýkan meselelerdendir. Araplar kalkýp Osmanlý-Türk
mimarîsiyle örülmüþ bir minareyi Arap camisine çeviriyor, sonra biz isyana
kalkýþýyoruz ama cami o hâlinde kalýyor. Baþka birileri ata yadigârý tarihî
köprülerimizi yýktýrýyor, yýkýmýn son aþamasýnda durdurup kurtarabilirsek ne
âlâ. Aksi takdirde arkasýndan soðuk su içmek durumundayýz. Bu ve bu durumlara yakýn meselelerde ihmalin nereden kaynaklandýðý malum. Eðer bir
Osmanlý eserleri gerçeði varsa ve bunlarýn savunulmasý þartsa ona göre de
yapýlanmanýn olmasý þarttýr. Þu an somut bir öneride bulunmayacaðým. Sadece
mantýksal bir açýklamada bulunmakla yetineceðim. Osmanlý eserleri konusunda geliþmiþ kiþiler var. Bunlarý ayarlayýp, bu alanlarda öncü kýlmak, eserlerin
envanterini çýkarmak, bir çözüm olabilir. Ýþlerde uzmanlaþmak hem disiplini
saðlar hem de refahý getirir. Ýþte, bu yazýnýn ilk cümleleri de bu yüzdendi.
Gazetemizin, Kültür Bakaný Vekili ve KDTP Mitroviça Þubesi Baþkaný
Sayýn Ergin Köroðlu ile yaptýðý söyleþide çok güzel cümleler vardý.
Kosova’nýn genelinde ve Mitroviça’da yapýlanlar, saðlanan geliþmeler...
Kendisi bir görevde ve görevinin gereklerini yerine getiriyor. Üstelik koskocaman bir milletin temsilcisi olarak milletinin hizmetinde. Bu vesileyle deðerli
büyüðümüze, yaptýðý çalýþmalardan, giriþimlerden dolayý teþekkür ediyorum.
Sayýn Köroðlu’nun da dediði gibi, “Vakit kaybetme lüksümüz yok”.
Abdül Fraþeri Ýlkokulu’nda Türkçe eðitime yönelik bir rezalet olmuþ.
Yazýlarýmda sürekli kullanýyorum çünkü önemli: Kosova kurulurken herkes
dikkatli olmalý ve düþüncelerini iyice tartmalýdýr. Bu ülkeyi hangi temeller
üzerine kurmak istediklerine kiþiler iyi karar vermeli ve vardýklarý kararlarýnýn
yaratacaðý sonuçlarý da önceden görmelidirler. Ben, Türkçeye yönelik bu çifte
standarttan feci derecede sýkýldým. Siz sýkýlmadýnýz mý?! Bunu yapanlar sýkýlmadý mý? Ýnsanlar kendilerine gelsinler. Türkçeye dair giriþilen en ufak bir
hareketi bile lanetlerim. Türkçeye dokunan eller kýrýlmalýdýr. Ýþin bir diðer ve
önemli tarafýný da Türk kesimi oluþturmaktadýr. Disiplinli bir þekilde hak aramaya çalýþmalý. Hak aramanýn kolaylaþmasý için de yönetim kademelerini etkilemek gerekiyor. Kosova’nýn geleceði Türkler olmadan ol-A-mayacaðýna
göre, Türklerin de bu geleceðe iyi hazýrlanmalarý gerekmektedir. Arnavut
kardeþlerimizin de bunu bir kez daha deðerlendirmelerinde ciddi faydalar
vardýr.
Yukarýda da dediðim gibi, size Türkçeden bahsedeceðim ve bahsediyorum
da. Türkçe her alanda ve her zamanda. Abdül Fraþeri ilkokulunda rezalette de
var, Mitroviça’daki okul durumlarýnda da var. Böyle güçlü bir dil herkesçe bilinmeli. Öncelikle de biz, bu dilin konuþurlarý ve sahipleri olarak Türkçeyi her
bakýma bilmek zorundayýz. Bu konuda Kosova’da yapýlabilecek çok þey var.
Saðlýðým elverdiðince bu konuya eðileceðim.
Türk dilinde 8. sýnýflar için tarih kitabýnýn çýktýðýný öðrendik. Henüz kitabý
inceleme fýrsatým olmadý ama yapýmýnda emeði geçenlere baþta Sayýn
Bedrettin Koro’ya teþekkürü bir borç bilirim. Kültürel anlamda atýlan her
adým, gelecek için dikilmiþ fidanlardýr. Bu konuya eðilen herkes çok deðerlidir. Bu baðlamda, diðer kitaplarýn da birkaç sýnýf için bir-iki ay içinde çýkmasý
bekleniyor. Kosova için eðitimin önemi tartýþmasýz çok çok önemlidir. Çocuklarýmýzý olmasý gerektiði gibi yetiþtirmeliyiz. Onlarýn yetiþme þekilleri,
Kosova’nýn geleceði açýsýndan belirleyici olacaktýr. Mesela, Arnavutça eðitim
alýp Türklere karþý tarihî bir kinle yetiþtirilen bazý çocuklar artýk büyüdüler ve
onlar, bu topraklar için patlamaya hazýr birer bombadýrlar. Bu ülkenin huzurunda her an birer bomba gibi patlayabilirler. Neyse ki vicdansýz hocalarýn kin
yüklemeleri her çocukta etki yaratmýyor. Onlar çocukluklarýyla bile doðrularý
görüp sapkýn düþüncelerden uzak duruyorlar. Bu örnek bile eðitimin önemini
gösteriyor. Ne diyelim; bir akýntý var. Süreç iþliyor ve bir þeyler oluyor.
Hayýrlýsý olsun.
Kültür
H
amile
kadýn
dokuz
aydan geçen
daha 10 gün
sonra doðum
RAÝF VIRMÝÇA yapmazsa,
doðum yollarýnýn kapanýk olduðuna
inanýlýr ve bu durumu gidermek için,
ilkin üç köprüden geçirilir ve sonra da
mahallenin çeþmesinden su içirilir. Uç
köprüden ve çeþmeden su içen hamile
kadýnýn üç günde akan su gibi kolaylýkla doðum yapacaðýna inanýlmaktadýr.
Ana karnýndaki bebeðin ters yönde
olduðundan dolayý normal sürede
doðumun olmadýðýna inanýldýðý için
hamile kadýnýn ailesi tarafýndan “Tezcir
Baba” türbesine gömlek (mintan)
götürülür. Götürülen gömleðin ters
tarafý mezar üzerine serilir, bir süre
durduktan ve dua okunduktan sonra,
mezar üstündeki gömlek yüzüne
çevrilip alýnýr ve evde doðum yapmasý
beklenen hamile kadýna giydirilir. Artý
Doðum yollarýnýn açýlmasý için evde
mevcut olan bütün sandýklar, dolaplar,
yüklükler, kapýlar ve kilitler
açýlýr. Anahtarý kaybolmuþ
olan bir kilit varsa onu suya
atarlar ve daha sonra bu su ile
doðumu bekleyen gebe
kadýný yýkarlar. Geç kalan
doðumun baþlamasý için
“Fadime Ana Eli” çiçeði suya
atýlýr, bu çiçek suda açýlýnca
ayný su hamile kadýna içirilir.
Bu yönde gebe olan kadýnýn
ekmek turalarýyla kuþlarý
beslemesi de tasfiye edilir.
Hamilelik döneminin en
önemli konularýndan birisini
de doðacak çocuðun cinsiyetinin saptanmasý ve öðrenilmesi. Týbbi açýsýndan
günümüzde bu konu bir
sorun olmadýðý için, çok daha
önceleri bu sorunun çok önemli
olduðunu vurgulamak gerekir. Bu yüzden çok daha önceleri hamile kadýnýn
karnýnda bebeðin cinsiyetini anlamak
için yapýlan muhtelif adet ve yorumlar
arasýnda: kadýnýn fiziksel görünümü,
yedikleri, davranýþlarý, çocuðun ana
karnýnda oynama süresi, sancýnýn geliþ
biçimlerine göre deðerlendiriliyordu.
Bu durumlar yaný sýra çocuðun cinsiyetini anlamak maksadýyla, odada,
þilte veya minderin altýna, bir tarafta
makas diðer tarafta ise býçak gizlenir.
Hamile olan kadýn odaya girdiðinde
saklý olan makas üstüne oturursa kýz,
býçaðýn saklý olduðu yerde oturursa
erkek çocuk doðuracaðýna inanýlmaktadýr. Prizren’in Kurila semtinde, kadýn
gebeliði sýrasýnda al yanaklý ve güzel
yüzlü ise, oðlan, karný büyük ve
yukarýda ise, kýz doðuracak þeklinde
yorumlanýr. Aynýca yeni doðum yapmýþ
bir annenin, hemen doðumdan sonra
gebe kalýrsa, erkek doðuracaðýna
inanýlýr. Gebeliðin üç ayýna kadar,
hamile kadýnýn karnýndaki bebeðin
erkek olmasý için Kuran okutulur.
Doðum sýrasý
Doðumun ailede yarattýðý sevincin eþe
Perþembe, 30 Ağustos 2007
16
Gelenek ve Göreneklerimiz
Tefrika (17)
Doðumla ilgili adet, inanma ve gelenekler - 2
dosta duyurulmasý ve paylaþýlmasý
çevresine oturan köklü bir gelenektir.
Doðum dünyanýn her yerinde olduðu
gibi Prizren’de de her zaman mutlu ve
unutulmayan bir olay olarak kabul
edilmiþtir. Dünyaya gelen her çocuk
sadece anne babanýn deðil ayný zamanda akrabalarý, komþularý ve geniþ aile
efradýný sevindirmektedir. Çünkü her
doðum ailenin akrabalarýn soyunun,
sayýsýný artýrarak devamlýlýk saðlanmaktadýr. Dolayýsýyla sayýnýn artmasý
gücün ve dayanýþmanýn artmasý
bakýmýndan büyük önem taþýmaktadýr.
Özellikle küçük topluluklarda ve etnik
gruplarda aileler nüfuslarýnýn çokluðu
oranýnda kendilerini güçlü ve dayanýklý
hissetmektedirler. Halkýmýzda yaygýn
olan “çocuk ailede ocaðý tutturur” sözü
de Prizren Türk toplumunun bu
konudaki deðer yargýsýný ve aileye
bakýþ açýsýný ortaya koymaktadýr.
Diðer bir boyutuyla incelendiðinde,
doðum kadýna duyulan saygýnlýðý
artýrdýðý gibi, onun aile, akraba ve grup
içerisindeki yerini de saðlamlaþtýrmaktadýr. Baba ise evlat sahibi olarak gele-
ceðe güvenle bakmakta, ayný zamanda
da akrabalarý ve yakýnlarý arasýnda
saygýnlýk kazanmaktadýr. Çünkü
çocuðu olmayan kadýn yakýnlarý
tarafýndan ne kadar küçümsenirse,
erkek de ayný þekilde çevresinden
gelen baskýnýn erkek yerine konulmamanýn toplumsal ve ruhsal ezikliðin
duymaktadýr. Bu yüzden doðum veya
evlat sahibi olmak Anaya benlik ve
bütünlük, babaya güven, aileye güç
kazandýran ve yaþamýn baþlangýcý
olarak nitelendirilirken insan unsurunda büyük bir ehemmiyet taþýmaktadýr.
Yaþamýn baþlangýcý olan doðum en
önemli geçiþ dönemlerinden olup,
gelenek, görenek, adet ve inanmalar
doðum öncesinden hatta çocuk sahibi
olma isteðinden baþlayarak birtakým
adetlere uymaya bu adetlerin gerektirdiði iþlemleri yerine getirmeye zorlamýþtýr. Böylece doðum daha önce
belirttiðimiz gibi annenin gebe kalma
isteðinden baþlayarak, yüzlerce âdetin,
inanmanýn, dinsel ve büyüsel özlü
iþlemin istilasýna uðrayarak adeta onlar
tarafýndan yönetilmektedir.
Gelinin oðlan evine geldiði ilk
gününde kucaðýna bir çocuk, özellikle
erkek çocuk verilir. Gerdek öncesi
gelin yataðýnda bir erkek çocuk yuvarlatýlýr. Yapýlan bu iþlemler gelinin
çocuk doðurmasýnýn aile içinde önemini belirten davranýþlardýr.
Günümüzde Prizren’de doðumlar
genelde hastanelerde yapýlýrken,
geçmiþte doðumlar evde ve mahallenin
belli ve yaþlý kadýnlarý tarafýndan yani
“nuna” dediðimiz ebeler tarafýndan
gerçekleþmekteydi.
Sancýlarýn baþlamasýyla gebe olan
kadýn kimsenin olmadýðý bir odaya
götürülür ve doðum baþlamadan önce
yanlarýna sýcak su, makas veya jilet,
iplik, leðen ve doðum için gereken
diðer malzemeler hazýrlanýr. Tabi ki
burada doðumu yapacak “nuna” kaynana ve yardým için daha bir yakýn da
bulunur. Doðumun iyi geçmesi için bu
esnada hamilenin sýrtý ve karný da
sývalanarak ovulur.
Doðacak çocuðun nunaya benzeyeceðine inanýldýðý için, nunanýn akýllý,
bilgili dürüst, bir kadýn olmasýna dikkat
edilir. Doðan çocuðun göbeði kýrmýzý
veya beyaz iplikle baðlanýr Göbek baðý
ise özel yapýlmýþ
býçakla veya kaynatýlmýþ jilet ile
kesilir. Çocuðun
birkaç nesil ve
kuþak yetiþtirmesi
için bu býçak kapý
sövesindeki aralýða
geçirilir ve bir müddet orada kalýr.
Doðumdan birkaç
gün sonra kuruyan
çocuðun göbek
kabuðu emin ve
gizli bir yerde
korunur. Doðum
esnasýnda erkek
çocuk annesinden
utandýðý için
yüzükoyun, kýz
çocuk ise sýrtüstü doðduðuna inanýlmaktadýr.
Doðum Sonrasý
Çocuðun uzun ömürlü olmasý için,
doðan çocuk bir kalbura veya eleðe
konulur ve mahalleye çýkarýlýr, sokaktan ilk geçen kadýndan göbeðin kesmesi islenir. Yeni doðan erkek çocuðu
unlarýn bulunduðu niçvaya (un sandýðýna) götürülür, býyýklarý aðarýncaya
kadar uzun ömürlü olmasý için, undan
býyýk yapýlýr. Aynýca uzun ömür için
yeni doðan çocuðun önünden kaynatýlmýþ iki yumurta da kýrýlýr.
Doðumdan hemen sonra haberi duyan
kýz anasý kýzýný görmek için damattýn
evine gelir ve burada haþlama gününe
kadar kalýr.
Bu adetler yaný sýra doðan çocuðun
ömürlü olmasý için nikâhlý olan 40
erkekten para toplanýr ve bu paralarla
uzun ömürlülüðün simgesini oluþturan
olan mavi taþlý gümüþ bir küpe satýn
alýnýr ve çocuðun sað kulaðýna takýlýr.
Ziyaret esnasýnda toplanan saçýlýk paralarýyla uzun ömürlülüðün simgesi olan
bakýrdan veya topraktan iþli bir mutfak
kabý da alýnýr ve bu kap özel bir yerde
korunur. Çocuðun altýn gibi uzun
ömürlü olmasý yönünde doðum haberini ilk duyan kiþi elini altýn bir eþyaya
sürer. Genelde erkek çocuðun uzun
ömürlü olmasý için, düþen göbek
parçasý özel bir yerde korunur.
(Sürecek)
17
To p l u m
Perþembe, 30 Ağustos 2007
Din ve Toplum
[email protected]
[email protected]
M. Tevfik Yücesoy
KUR’ANDAKÝ SURELERÝN
FAZÝLETÝNE DAÝR
K
ur’an Surelerinin
fazileti, onlarýn
sevaplarýyla ilgilidir.
Hadislerde Kur’an’ýn faziletine dair birkaç misal þöyle
verilebilir:
Ýtkan,II/194-198).
Havassu’l-Kur’an için de
kýsaca þöyle birkaç misal
verebiliriz:
Fatiha Suresi: Ne Tevrat’ta,
ne de Ýncil’de onun bir benzeri vardýr. Fatiha Kur’an’ýn
en büyük suresidir.
Bakara Suresi: Her þeyin bir
zirvesi var, Kur’an’ýn da
zirvesi Bakara Suresidir.
Þeytan, Bakara Suresinin
okunduðu evden kaçar.
Ayet’l-kürsi: Kur’an’ýn en
üstün ayeti de Bakara suresindeki ayete’l-kürsidir.
Amene’r-Resul: Kim bir gece
Bakara suresinin son iki
ayetini okursa, o gecenin þerrinden korunmasý için ona
yeter.
Kehf Suresi: Kim baþýndan on
ayet okursa, Deccalin fitnesinden korunur.
Mülk Suresi: onu okuyana
þefaat eder, onu kabir azabýndan kurtarýr.
Ýhlas Suresi: Kur’an’ýn dörtte
birine denktir.(bk. Suyutî,
Kur’an: Devalarýn en hayýrlýsýdýr.
Fatiha: Rukyedir; ilaçtýr, panzehirdir. Her derde þifadýr.
Ayete’l-Kürsi: Yatakta okunduðu zaman sahibini sabaha
kadar korur. Sabah okunduðunda, akþama kadar sahibini korur.
Ýhlas-Felak-Nas; Hz.
Peygamber(a.s.m) her gece
yatarken, bunlarý okuyup avucuna üfler ve ellerinin
yetiþtiði yerlerine kadar
vücuduna sürer(bk. Ýtkan
II/208-211).
Bizim asýl görevimiz,
Kur’an’ýn manevî eczanesinden ilim, irfan ve takvayla
ilgili ilaçlar alýp onlarý yaþamaktýr. Kur’an’ý razý
ettiðimiz zaman o da bize þifa
olacaktýr. Kur’an’ýn sahibi
olan Allah’ý razý ettikten
sonra, hiçbir þeye ihtiyaç
kalmaz. Eðer o razý olsa,
bütün dünya küsse ehemmiyeti yok.
Caným Annemiz
Ayşe Krasniç
Ömrünün en güzel baharýndayken
Bizleri yanlýz býraktýn
Bizden ayrýlýþýnýn ardýndan tam 5 yýl
geçti
Özlem dolu, sevgi dolu, göz yaþý dolu
tam 5 yýl...
Seni her zaman
hatırlayanlar:
Eşin: Sefedin.
Oğulların: Harun, Haris,
Hadis.
Gelinlerin: Seanda,
Funda.
Torunların: Elif, Ermal,
Metin ve Arti.
Bir bilsen yýllarýn ne kadar uzun ve zor
geçtiðini
Ne kadar acý verdiðini Annem.
Þu an Allah katýndasýn ve bizlere
Cennet kapýlarýndan güler
yüzünü
Her zaman ki gibi hissetiriyorsun.
Seni hiçbir zaman unutmayacaðýz
Kalplerimizde hep yaþatacaðýz...
Ruhun þad, mekkanýn Cennet olsun...
Ýki günah
Dini sohbetler
Ý
ki günâhtan çok korkmalýdýr. Birisi, emrinde olan
insanlara zulmetmek. En büyük zulüm, onlarýn
Ýslâm bilgilerini öðrenmelerine, ibâdet yapmalarýna
mâni’ olmaktýr.
Ýkincisi, din ve dünya yolunda hâin olmak.
Her günâhtan korkmalýdýr. Bir kimse, bir günâh işlemek istese, fakat Allahü teâlâdan korkarak ondan
vazgeçse, Hak teâlâ o kimseye Cennet-i a’lâda bir köşk
ihsân eder.
Allahü teâlâ Bekara sûresinde, “Þüphesiz ki Allah, hem
çok tevbe edenleri, hem de kötü alýþkanlýklardan ve
kötü ahlâktan temizlenenleri sever” buyurmaktadýr.
Tevbe edip hidâyet yoluna yönelenlere hareket tarzý
þöyle olmalýdýr:
1) Onu sevmelidir. Çünkü tevbesini kabûl etmekle
Allah onu sevmiþtir.
2) Allahýn onu tevbesinde dâim eylemesi için kendisine
duâ etmelidir.
3) Onu kendine örnek edinmelidir.
4) Onunla oturup sohbetlerde bulunmalý, ona yardým
etmelidir.
Allahü teâlâ, onun tevbesini kabûl etmekte kendisini
dört þeyle þereflendirir:
1) Sanki hiç günâh işlememişçesine onu günâhlardan
temizler,
2) Onu sever,
3) Üzerine þeytaný musallat etmez, kendisini ondan
korur.
4) Dünya hayâtýný terk
etmezden önce onu korkudan emîn kýlar.
Allahü teâlâ Fussilet
sûresinde þöyle buyurmaktadýr: (“Rabbimiz Allahtýr,
deyip de sonra istikamete
gelenler, iþte onlarýn üzerine, “Korkmayýn, tasalanmayýn, va’d olunduðunuz
Cennetle sevinin!” diye
diye melekler inecektir.)
Kişinin tevbesi dört şeyde
belli olur:
1) Dilini lüzûmsuz sözlerden, gýybetten, yalandan koruyorsa,
2) Kalbinde hiçbir kimseye ne hased, ne de düþmanlýk
beslemiyorsa,
3) Kötü kişilerden uzak duruyorsa,
4) Ölüme hazýrlanarak geçmiþ günâhlarýna nedâmet
duyuyor, onlara tevbe, istigfâr ediyor ve Rabbinin
tâatýna yöneliyorsa.
Hadis-i þerifte buyuruldu: Þu üç þeyin, üçü veya biri
bulunmayanýn, ibadetleri fayda vermez: 1Günahlardan alýkoyan takva. 2- Ýyi geçinmeyi saðlayan
güzel ahlâk. 3- Sefihi karþýlayan hilm, yumuþaklýk.
dediði zaman,
bunu cânu
gönülden tasdîk
ederek söylemeli
ve buna uygun
davranmalýdýr.
Resulullahý son
peygamber,
Ýslamiyeti son din
olarak kabul
etmelidir. Bugün
için, baþka hak Hazýrlayan:
din olduðuna da
Prof. Ahmed YARDIM
inananýn “tasdik”te samimi olmadýðý anlaþýlýr. Ýnsanlarla olan günlük konuþmalarda yalan söylememeli, doðru sözden
ayrýlmamalýdýr.
Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki:
“Ey ümmetim ve eshâbým! Doðruluða yapýþýnýz! Size
doðruluk gerek. Þüphesiz ki doðruluk, insaný iyiliðe
sevkeder. Ýyilik de Cennete götürür. Kiþi doðru oldukça
ve dâimâ doðru insan olarak kalma yollarýný
araþtýrdýkça Cenâb-ý Hakkýn nezdinde sýddîk, çok
doðru, sâdýk insan olarak yazýlýr. Yalandan sakýnýn.
Zîrâ þüphesiz ki yalan insaný harâmlara, kötülüklere
sevkeder. Bunlar da Cehenneme götürür. Kiþi yalancý
oldukça ve yalan söyleme yollarýný araþtýrdýkça,
Cenâb-ý Hakkýn nazarýnda çok yalancý insan olarak
yazýlýr.”
Huzeyfe ibni Yamânî hazretleri buyurdu ki: “Resûlullahýn
zamanýnda bir adam bir yalan
söyledi mi bu münâfýk kabul
edilirdi, yanî bu bir yalan
onun münâfýklýðýna alâmet
sayýlýrdý. Hâlbuki bugün ben,
sizden birinin günde on
yalanýný duyuyorum”
Günümüzde yalan çok
yaygýnlaþtý. Ýnsan kendisini
yalancýlýða alýþtýrýr, onu kendisine huy edinirse, durumu
tehlikeli olur. Yalancýlýðýn ve
söylediði yalanlarýn günâhý kendisine yüklendiði gibi,
o husûsta kendisine uyanlarýn günâhý da yine kendisine
yüklenir.
“Va’dettiðiniz zaman va’dinizi yerine getiriniz” cümlesi, kulun Allaha olan va’dlerini de, kullara olan va’dlerini de içine alýr. Kulun Allaha olan va’dlerinde durmasý, ölünceye kadar îmânda sebât eylemesi ve kulluk
vazîfelerini gereði gibi ve vaktinde edâ etmesidir.
Kullara olan va’dlerinde durmasý ise, günlük yaþayýþýnda onlara vermiþ olduðu her türlü sözünü yerine
getirmesidir.
Her Müslümanýn en büyük arzusu ahýrette Cennette
olabilmek. Hepimiz, þu kýsa dünya hayatý öyle böyle
geçer, çünkü sayýlý günler, ya ahýret hayatýnda Allah
korusun sonsuz olarak Cehennemde kalýrsam benim
hali nice olur, korkusu ve endiþesi içindeyiz. Aslýnda
Cennete gidebilmek o kadar zor bir iþ deðil. Zaten
Cenab-ý Hak, insana gücünün üzerinde yük yüklememiþtir. Günlük hayatýmýzý, Cenab-ý Hakkýn emrettiði
doðrultuda dizayn etmemiz kafi. Bu ayrýca, geçici
dünya hayatýmýz için de, mutlaka yapýlmasý gereken,
bize dünya rahatlýðý da saðlayan þeyler. Bunlarý
Peygamber efendimiz altý maddede özetlemiþ; bunlar
yapýldýðý takdirde, Cennet için kefil oluyor, garanti
veriyor.
Resûl aleyhisselâm buyurdu ki: “Ey ümmet ve
eshâbým! Siz bana, altý þeyi tekeffül ediniz. Bu altý
þeye riâyet edeceðinize söz veriniz. Ben de size
Cenneti tekeffül edeyim, Cennetlik olacaðýnýza dâir
size söz vereyim:
1- Konuþtuðunuz zaman doðru söyleyiniz!
2- Va’dettiðiniz zaman va’dinizi yerine getiriniz!
3- Size bir þey emânet edilince, emânete hýyânet
etmeyiniz!
4- Kendinizi zînâdan koruyunuz!
5- Gözlerinizi harâma yumunuz!
6- Ellerinizi harâmdan çekiniz, harâma yaklaþtýrmayýnýz!”
“Size bir þey emânet edilince ona hýyânet etmeyiniz”
sözü de hem Allah ile kul arasýndaki emânet, hem de
kiþi ile diðer insanlar arasýndaki emânete þâmildir. Zîrâ
emânetler iki kýsýmdýr: 1- Allah ile kul arasýnda olan
emânetler, 2- Ýnsanlarýn birbirleri arasýnda olan
emânetler. Allah ile kul arasýndaki emânetler, Allahü
teâlâlanýn kuluna farz kýldýðý ibâdetlerdir. Bunlar,
Allahýn birer emânetidirler. Onlarý vaktinde edâ etmek
kulun üzerine farzdýr.
Kullarýn birbirleri arasýndaki emânetlere gelince, bunlar da gerek para, mal, gerek söz, gerekse diðer husûslarda birbirlerine býraktýklarý emânetlerdir. Hangi
husûsta olursa olsun, kiþinin kendisine býrakýlan
emâneti ona hiç halel getirmeden sâhibine teslim
etmesi gerekir.
“Zînadan korumak” ifâdesine gelince; bu iki türlü olur:
1- Harâmdan kendisini bizzât korumakla. 2Başkasýnýn mahrem yerlerini görmesine fýrsat vermemekle. Resûl aleyhisselâm buyurdu ki:
“Allah bakana da bakýlmasýna fýrsat verede de lânet
etsin.”
“Gözlerinizi harâma yumunuz” ifâdesinin izâhý da
þöyle: Ýster kadýn olsun, isterse erkek olsun, bir kimsenin, dînen bakmasý câiz olmayan yerlerine bakmamasý
gerekir. Bunlardan baþka, Allahýn verdiði o gözlerle,
dünyaya ve dünya malýna da kýskançlýkla, hased ile
bakýlmamalýdýr. Nitekim Allahü teâlâ buyurur:
“Sakýn, kendilerini denemek için onlardan bir kesimini
faydalandýrdýðýmýz dünya hayatýnýn çekiciliðine, gözlerini dikme! Rabbinin ni’meti hem daha hayýrlý, hem
de daha süreklidir.”
Ýþte Cennetlik olmanýn çok kolay altý maddelik formülü..
Cennete gitmek çok kolay!
Doðruluk Cennete götürür
Resûlullah efendimiz bütün hayýrlarý bu altý þeyde
toplamýþtýr. Bu altý þeyden birincisi olan,
“Konuþtuðunuz zaman doðru söyleyiniz” cümlesine
kelime-i tevhîd de girer, insanlarla olan konuþmalar da.
Yanî kiþi, “Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resululluh”
Ýki emanet
Gençlik
Stres, Stres yine Stres...
Ý
þ hayatý, ev, çocuklar, ödenecek
fatura, kredi kartý borçlarý ve okul
taksitleri gibi þeyler, büyük
þehirlerde yaþayanlarýmýz için kalabalýk, trafik, gürültü, ekonomik sorunlar derken bu kadar koþuþturmaca
arasýnda kendimize, hobilerimize ve en
önemlisi sevdiklerimize yeteri kadar
zaman ayýramamak yaþantýmýzda gün
geçtikçe artan bir stres faktörünün oluþmasýna zemin hazýrlamaktadýr.
Aslýnda stres bir hastalýk deðildir ve
kontrol altýnda tutulduðunda yeni alternetifler yaratmak konusunda düþünmeye sevk edici, ayný zamanda hayatý
daha üretken hale getirmek için motive
edicidir.
Ancak aþýrý stres zihinsel, ruhsal ve
fiziksel açýdan saðlýðýmýzý olumsuz
yönde etkileyen bir tehdit unsurudur.
Yoðun ve uzun süreli stres altýndayken
dolaþým sistemine adrenalin ve stres
hormonlarý salgýlanýr, bu hormonlar
kalp hastalýklarý, yüksek tansiyon,
þeker hastalýðý, baðýþýklýk sisteminin
zayýflamasý gibi saðlýk açýsýndan risk
yaratabilecek problemlere neden olabilirler.
Ayrýca aþýrý stres altýndaki kiþilerde
yeme- içme bozukluklarý, uykusuzluk,
huzursuzluk, sinirlilik, iþtah kaybý ya
da aþýrý yeme eðilimleri, sigara ve alkol
baðýmlýlýðýnýn artmasý, konsantrasyon
eksikliði, isteksizlik, sürekli yorgunluk,
gibi iþ ve sosyal yaþantýmýzý son derece
olumsuz etkileyecek belirtiler de
görülmektedir.
Ýnsanlarý strese sokan faktörler ve bunlarla mücadele yöntemleri kiþiden
kiþiye göre deðiþiklik gösterse de,
genellikle hayatýmýzda alýþýk
olmadýðýmýz ve ilk kez karþýlaþtýðýmýz
olaylar evlilik, boþanma, hamilelik,
doðum yapmak, sevilen birinin ölümü,
saðlýk problemleri, iþten çýkarýlma, yeni
bir ortama adapte olmayý gerektiren
yeni bir iþe girme, farklý bir þehir ya da
ülkeye taþýnmak çoðu insan üzerinde
strese yol açmaktadýr.
Ayrýca hipertiroid, aþýrý hareketsizlik ve
kötü beslenme gibi unsurlarýn da strese
yol açtýðý göz önünde bulundurulmalýdýr.
Stresten Korunmak Ýçin:
Dengeli ve saðlýklý bir beslenme programý uygulayýn
Fazla kilonuz olduðunu düþünüyorsanýz ki bu da sizin görüntünüzden ve
giyim þeklinizden hoþnut olmamanýza
yol açacaðý için, ayrýca hareket kapasitenizi sýnýrlayacaðý için sizi strese sokacaktýr. Bu konuda bir diyetisyene müracaat ederek yardým almalýsýnýz.
Kesinlikle sizin vücut yapýnýza uygun
olmayan ve çok düþük kaloroli þok
diyetler uygulamayýn.
Beslenmenizde omega 3 ve omege 6
yað asitleri açýsýndan zengin olan balýk,
Perþembe, 30 Ağustos 2007
birden yetiþemez. Zamanýnýzý iyi kullanýn gerek evde gerek iþ yerinde günlük ve haftalýk plan ve programlar yapmak size yardýmcý olacaktýr.
“Hayýr” diyebilmeyi baþarmalýsýnýz. En
yakýnlarýmýz bile bazen içinde bulunduðumuz stresi ve koþturmacayý
gözardý ederek çok talepkar ya da bencil olabilirler.
protein açýsýndan zengin olan et ve süt
ürünlerine, seratonin hormonu salgýlanmasýna yardýmcý olan karbonhidratlara
ve lifli gýdalara özellikle yer verin.
Hergün düzenli olarak 1,5 lt kadar su
tüketin ve özellikle stres altýndayken
terlemeden dolayý su kaybýný ve aðýz
kuruluðunu önlemek için su için.
Haftada 3 gün egzersiz yapýn, en azýndan 1 saat kadar yürüyün . Özellikle
açýk havada yapýlacak egzersizler
stresle baþa çýkmada etkili olan hormonlarýn salgýlanmasýna yardýmcý olur.
Hergün çok geç saatlerde olmamak
kaydýyla belirli bir saatte yatmayý ve
sabahlarý belirli bir saatte kalkmayý
alýþkanlýk haline getirin. Uykunuzu
yeterince aldýðýnýza emin olun.
Hatta daha kaliteli bir uyku için yatmadan önce ýlýk bir duþ alýn, sýcak bir
bardak süt ya da bitki çayý için, rahatlatýcý müzik dinleyin ya da hoþunuza
gidecek birþeyler okuyun. Ýþle veya
ertesi gün yapacaklarýnýzla ilgili hiçbir
þey düþünmeyin.
Çok yoðun bir tempoda çalýþýyorsanýz,
belirli aralýklarla mola verin, dik oturun, gözlerinizi kapatýn ve 10 dakika
kadar zihninizi boþaltýn. Sevdiðiniz
þeyleri ve olmak istediðiniz bir yeri
hayal edin. Belirli aralýklarla iþ yerinde
dolaþýn, yürüyün ya da merdiven inip
çýkýn bu kan dolaþýmýnýzýn harekete
geçmesine yardýmcý olacaktýr.
Ne olursa olsu eve iş getirmeyin.
Eþinize, sevdiklerinize, çocuklarýnýza
mutlaka zaman ayýrýn. Bu süreleri dolu
dolu, kaliteli bir þekilde geçirin. Aile
birliðinin korunmasýna ve aile
baðlarýnýn güçlendirilmesine önem
verin. Düzenli aralýklarla aile büyüklerinizi arayýn ve ziyaret edin.
Gün içinde kendinize ve hobilerinize
zaman ayýrýn. Bu kitap okumak yada
müzik dinlemek, yürüyüþ yapmak,
sevdiðiniz bir arkadaþýnýzla bir kafede
oturup sohbet etmek de olabilir.
Evde ya da iþ yerinde yapabileceðinizden fazla sorumluluk almayýn.
Ýþlerinizi daima aciliyet ve önem sýrasýna göre yapýn kimse ayný anda herþeye
Gerak evde gerek iş
yerinde eðer ihtiyacýnýz varsa mutlaka
yardým, destek
isteyin. Siz bunu dile
getirmedikçe insanlarýn farketmesini
beklemeyin.
Sizi zorlayan,
samimiyetine inanmadýðýnýz ve size
keyif vermeyen kiþilerle bir arada
olmayýn. Bu eskiden
çok samimi olmanýza raðmen
þimdi size hiçbirþey ifade
etmeyen bir okul arkadaþýnýz
bile olabilir.
Ýnsanlarýn boþ yere vaktinizi
çalmasýna izin vermeyin.
18
Ýnançlarýnýzý güçü tutun. Bu iç huzurunuz açýsýndan önemlidir.
Ýhtiyacý olanlara maddi, manevi yardým
edin. Bu sizin kendi gözünüzdeki
deðerinizi arttýracaktýr.
Her yolu denemenize raðmen stresiniz
ile baþa çýkamýyorsanýz mutlaka bir
uzman psikolog veya psikiyatristten
yardým alýnýz.
21 Mart - 20 Nisan
Bu hafta, sevdiðiniz bir akrabanýza veya
arkadaþýnýza yardým etmeniz, destek
olmanýz gerekebilir. Bu hafta meydana
gelecek ay tutulmasý, ayný zamanda,
kuvvetlenen sezgilerinize iþaret ediyor.
Bu hafta öðreneceðiniz, bir arkadaþýnýzý veya
ait olduðunuz çevreyi ilgilendiren gerçekler
ya da bu kiþilerin size karþý tavýrlarý ve sizi
ilgilendiren hareketleri, sizi çok fazla zorlayacak.
21 Nisan - 20 Mayýs
etmenizi gerektirebilir. Bazý konularda,
yardým ya da danýþmanlýk almak istiyorsunuz.
22 Haziran - 22 Temmuz
Sizin için stres kaynaðý olan
Bu hafta, iþinizden uzaklaþmamanýz sizin
olaylara ya da öfkelendiren
için iyi olacak. Ani geliþen olaylar, iþiniz ve
durumlara farklý açýlardan bakkariyerinizle ilgili sorunlara yol açabilir.
mayý deneyin. Neden sonuç
Çalýþtýðýnýz sektörün dýþýnda bir iþ arayaþýna
21 Mayýs - 21 Haziran girebilirsiniz.
iliþkileri üzerinde düþünün.
Ýnsan Ýliþkilerinde empati kura- Yurtdýþý, iletiþim sektörü, hukuk veya aile
bilmeyi öðrenin. Unutmayýn her üyelerinizle ilgili ani geliþmeler meydana
gelebilir. Alacaðýnýz haberler, acil hareket
zaman biz haklý olamayýz.
Stresiniz ve öfkeniz ile baþa
çýkmayý öðrenin. Acele karar
vermeyin, nefes alma
tekniklerini deneyerek sakinleþmeye çalýþýn, sonradan piþman olacaðýnýz sözler sarf
etmeyin. Gerekirse bir süre
bulunduðunuz ortamý terk edin
ve sakin kafa ile durumu
yeniden deðerlendirin.
Ýyimser olmayý, gülümsemeyi
ve esprili olmayý ihmal
etmeyin.
Sýkýntýlý anlarýnýzda
baþarýlarýnýzý kendinize hatýrlatýn ve gelecek için neler yapmak istediðinizi liste yaparak
planlayýn.
23 Temmuz - 22 Aðustos
Bu hafta, beklediðiniz bir para gelmeyebilir
veya ödemeniz gereken bir parayý ödemekte
zorlanabilirsiniz. Maddi konularda ciddi bir
sýkýntý oluþabilir. Haftanýn ilk yarýsýnda, güç
mücadelelerine girmemelisiniz.
Bu hafta, mevcut işinizle ilgili oluşacak ani
geliþmeler, yorucu ve yýpratýcý bir çalýþma
gerektirebilir ya da iþ de, güvenliðinizi
sarsabilecek konuþmalar, kendinizi savunmanýzý gerektirebilir.
23 Eylül - 22 Ekim
23 Aðustos - 22 Eylül
Bu hafta, mevcut iliþkinize resmiyet
kazandýrabilir veya iliþkiyi sonlandýrma
kararý alabilirsiniz. Partnerinizle veya yakýn
bir arkadaþýnýzla yaþayacaðýnýz gerginlik ya
da alacaðýnýz bir haber sizi üzebilir.
Bu hafta, ailenizi veya evinizi ilgilendiren
konularda, ani deðiþiklikler meydana
gelebilir. Bun dikkat etmeli, ayný zamanda, iþ
de hata yapmamaya ve oluþan her tür konumda sakinliðinizi korumaya çalýþmalýsınız.
23 Ekim - 21 Kasým
Bu hafta, sevgilinizin, iþ arkadaþýnýzýn,
ortaðýnýzýn veya baþka bir yakýnýnýzýn ortaya
çýkan gerçek yüzü veya bu kiþi hakkýnda
duyduðunuz haberler, sizi çok þaþýrtarak üzebilir.
Unutmayýn ki þu anda sizi çok
üzen ya da kýzdýran bir olayý
22 Kasým - 20 Aralýk
bir yýl sonra muhtemelen
Bu hafta kendini daha az düþünmeye baþlayahatýrlamýyor olacaksýnýz.
caksýn, çünkü bir insana odaklý kalacaksýn.
Ev, aile ve özel hayatýn çok yoðun enerjiler,
geliþmeler altýnda kalacak. Ev içindeki
Geçmiþte olanlarla çok fazla
hareketin çoðalmasý seni gergin tutabilirsin.
21 Aralýk - 19 Ocak
uðraþmayýn. Gelecek için
planlar yapýn ancak bunun için
Bu haftaya yoðun enerjiler altýnda baþlayacaksýn, özellikle iletiþimle baðlantýlý geliþmeler
kafanýzý çok yormayýn. En
seni çok heyecanlý ve coþkulu kýlabilir. Yeni
önemlisi içinde bulunduðunuz
kararlar açýða çýkabilir. Fiziksel hareketliliðin
aný yaþayýn.
artmasý saðlýðýna, çalýþmana neden olabilir.
Belirli aralýklarla tatile çýkýn.
Özellikle doða ile içiçe olabilecek imkanlar yaratýn.
20 Ocak - 18 Þubat
Duygusal enerjini çok fazla olmasý bu hafta
seni hayallere ve sorumluluklara yakýn tutacak. Hafta sonu ise insanlarla iyi iletiþim kurmak seni özgürleþtirebilir, rahat iletiþim kurabilir, geliþme saðlayabilirsin.
19
S
Perþembe, 30 Ağustos 2007
Sağlık ve Spor
aðlýklý olmak, insan mutluluðunun
en öncelikli parçasýdýr. Saðlýklý
olmadýðýmýzda yaþam kalitemizde
düþüþ olduðunu ve hata yeterince zevk
alamadýðýmýzý hissederiz. Saðlýk genellikle kendiliðinden var olan bir durum
olarak algýlanýr. Oysa ki saðlýðýmýzý koru-
mak için çaba
göstermemiz
gerekmektedir.
Saðlýklý bir yaþam
için alýnmasý
gereken önlemlerin pek çoðu
günlük
yaþamýmýzda uygulamamýz gereken
küçük ve kolay çabalardan oluþur. Nerede
olursa olsun günlük yaþamý düzenleyen
bazý temel kurallarýn bilinerek uygulanmasý, saðlýðýn korunmasýný ve diðer
bireylerle paylaþtýðýmýz yaþamý kolaylaþtýrýr. Bu kurallardan en önemli bazýlarý
temizlik, saðlýklý beslenme, bedensel ve
zihinsel çalýþma, düzenli yaþam, sigara,
alkol, uyarýcý ve uyuþturucu maddelerden
uzak durma, kazalardan korunma, sorun-
Çaðlayan nedir ?
Ç
aðlayan yüksek bir yerden
daha alçak bir
yere düþen akarsudur.
Genellikle bir ýrmak
ya da çayýn sert
kayaçlý bir yöreden
daha yumuþak kayaçlý
bir yöreye geçtiði kesimlerde oluþur.
Yumuþak kayaçlarýn
daha hýzlý aþýnmasý
dik bir uçurumun oluþmasýna yol açar. Böylece sular bu uçurumdan aþaðýya dökülür. Buzul hareketlerinin ýrmak yataklarýný
akan sulardan daha derin biçimde oymasýyla ortaya çýkmýþ
çaðlayanlar da vardýr. Çaðlayanlar elektrik üretmeye yarar.
Güzel manzaralarýyla da çok çekici yerlerdir. Örneðin
Antalya’daki Manavgat Çaðlayaný ilin görülmeye deðer yerlerindendir.
E
Homeros
ski Yunanlý þair Homeros’un 8.yüzyýlda yaþadýðý sanýlýr.
Dünyanýn en güzel destanlarýndan sayýlan Ýlyada ve
Odysseia’yý o yazmýþtýr. Homeros’a iliþkin hemen hiç
bilgi yoktur. Sakýz Adasý’nda yaþadýðý söylenir.
Ýlyada’nýn konusu Yunanlýlar’la Troyalýlar arasýndaki Troya
Savaþý’dýr. Odysseia ise savaþtan dönen Yunanlý Kral
Odysseus’un baþýna gelenlerin öyküsüdür. 19. ve 20. yüzyýllarda
arkeologlar birçok kazý yaparak Troya kentinin kalýntýlarýný
ortaya çýkarmýþlardýr. Eski Troya kenti Çanakkale yakýnlarýndadýr. Homeros’un ölümünden sonra destanlarý dinsel törenlerde
okundu. Çeþitli yazarlar yapýtlarýnda bu destanlardan esinlendiler. Bazý araþtýrmacýlar bu destanlarýn çok sayýda þairin ürünü
olduðunu düþünür. Ama çoðunluk Ýlyada ve Odysseia’yý
Homeros’un yazdýðý kanýsýndadýr.
Fýkralar
ALLAH’IN RAHMETÝ
N
asrettin Hoca bir gün camdan dýþarý bakýyormuþ. Birden
yaðmur yaðmaya baþlamýþ. Bu arada Nasrettin Hocanýn
hiç sevmediði komþusu yaðmurdan ýslanmamak için
koþa koþa evine gidiyormuþ. Nasrettin Hoca sormuþ niye kaçýyorsun yaðmurdan komþu? Allah’ýn rahmetinden hiç kaçýlýr mý?
Bunu duyan komþu evine yürüyerek gitmeye karar vermiþ. Bir
gün yine ayný derecede yaðmur yaðmýþ. Bu sefer komþusu
Nasrettin Hocaya sormuþ komþu niye Allah’ýn rahmetinden
kaçýyorsun?
Hoca þöyle cevap vermiþ:
Ben Allah’ýn rahmetinden kaçmýyorum ki ben Allah’ýn rahmetine basmamak için zýplaya zýplaya gidiyorum...
Ý
larla baþa çýkmada doðru ve uygun yöntemler kullanmadýr.
Spor ise bir çok derde deva...
Spor yapan çocuklar, enerjilerini sporla
boþalttýklarý için dersin baþýna oturduklarýnda daha verimli çalýþýr ve boþa vakit
geçirmezler. Yaþýtlarýna göre daha az
hastalýklara yakalanýr ayrýca, daha çabuk
iyileþir. Takým ruhuna sahip olduklarý için
de yalnýzlýk hissetmez ve kendilerini
dinleyecek bol zamanlarý kalýr. Gençlik
döneminde de bu çaðýn dinamizmini
sporla deðerlendirdikleri için alkol ve
sigaradan uzak kalýrlar. Gençliðin aþýrý
heyecanýný spora aktarmak, olaylara yaklaþýmlarda daha serinkanlý olmayý saðlar.
Ayný zamanda gençler için çok gerekli
olan kendine güven duygusu ve ifade
yeteneði artar. Yediklerine, içtiklerine ve
uykularýna dikkat ettikleri için de iyi
beslenir.
Ýpek nedir ?
pek, ipekböceðinin
ürettiði yumuþak,
parlak bir liftir.
Ýpekböceði bir týrtýldýr
ve bu lifi kendine koza
örmek için üretir. Ýnsanlar bu liften iplik yapar
ve kumaþ dokurlar. Ýpek
çok saðlamdýr.
Boyanýnca da çok gösteriþli olur. Bazen ipeðe
baþka lifler karýþtýrýlarak
döþemelik ve perdelik
kumaþlar yapýlýr. Ýpek
dokumacýlýðý bundan 4.600 yýl önce Çin’de baþladý. 16. yüzyýl
ile 20. yüzyýl arasýnda Ýtalya ve Fransa’da büyük geliþme gösterdi. Ýpek en çok dut ipekböceðinden elde edilir. Bu böceðin
diþisi 200-500 yumurta býraktýktan sonra ölür. Yumurtalardan
çýkan minik týrtýllar dut yapraðýyla beslenir. Hýzla büyüyerek
20-30 günde 7-8 santimetreyi bulur. Büyümesi tamamlanýnca
yemeyi býrakýr ve incecik ipek liften çevresine bir koza örer.
Ýnsanlar ipek elde etmek için üretme çiftliklerinde ipekböcekçiliði yaparlar. Kozalarýn ipeði elle ya da makinelerle çözülerek
çile haline getirilir. Bir kozadan 450 ile 900 metre arasýnda
kesiksiz iplik çýkabilir. Bu iplikler tezgahlarda dokunarak
kumaþ yapýlýr.
HOÞÇA KALIN
Dersler bitti tatil geldi
Hem sevindik hem üzüldük
Öðretmenin hepimize
Hoþça kalýn çocuklar dedi.
Bir sevinç var içimizde
Türkülerle ayrýldýk birlikte
Karnelerimizdeki baþarý
Sevinç yarattý içimizde.
Arkadaþlar hoþça kalýn
Tatilinizi iyi geçirin
Dersler günü
yaklaþýnca
Okulda buluþalým.
YAREM VIRMÝÇA
“Emin Durak” Ýlkokulu
II. sýnýf öðrencisi
Tekerlemeler
Kim kime dum duma,
Curcuna da curcuna.
Gelir gelmez Cuma,
Yuva yapmýþ avucuma.
Kuþlar konar usulca,
Can katar canýmýza.
Masal masal maliki,
Saydým baktým on iki.
Ocak, Þubat, Mart,
Sözünü iyi tart.
Nisan, Mayýs, Haziran,
Çalýþkanlara hayran.
Temmuz, Aðustos, Eylül,
Kimi düldül, kimi bülbül.
Ekim, Kasým, Aralýk,
Süt içelim lýk lýk.
Allý pullu aylar,
Birbirini kovalar.
Dýþý yeþil, içi kýrmýzý,
aþta insan olmak üzere
Meyvelerin yýldýzý.
bütün omurgalýlar aðýz,
Dilimledim ince ince,
akciðerler ve ses telYiyelim oyundan önce.
lerini kullanarak ses çýkarýr.
Þeker karpuz kan mý kan,
Ýnsanýn sesi konuþmasýna,
Yemeyen çýksýn oyundan.
þarký söylemesine, mýrýldanBoynunda bir termos,
masýna, baðýrmasýna olanak
Cýr cýr öter Aðustos.
verir. Ýnsan sesinin oluþmasý
Ne týslar, ne toslar,
için önce akciðerlerden gelen
Tozu dumana katar.
hava soluk borusuna dolar ve
Ahlara vahlara,
buradan dýþarý çýkar. Soluk
Paydosta paydos.
borusunun üst bölümünde gýrtDaðdan gelir hop hop,
lak yer alýr. Gýrtlakta ses telAyaðýnda altýn top.
leri bulunur. Sert lifleri
Výzýr výzýr výzýldar,
andýran ses telleri týpký bir
Petek petek bal yapar.
kemanýn telleri gibi iþ görür.
Akciðerlerden gelen havayla titreþir ve insan sesinin çýkmasýný Arýcýk toplar getirir,
Kendi yemez yedirir.
saðlarlar. Ýnsanlar gýrtlak kaslarý, aðýz, dudak ve diþlerinin
yardýmýyla bu sesleri sözcüklere dönüþtürürler .
B
Ýnsan sesi
nasýl oluþur ?
Spor
Turkcell Süper Ligde 3. Hafta
TAKIMLAR
Galatasaray
Beşiktaş
Kayserispor
Trabzonspor
Ýstanbul B.
Ankaragücü
Fenerbahçe
Bursaspor
Denizlispor
G.Antepspor
Sivasspor
G.Birliði
Vestel Manisa
G.Oftaşspor
Konyaspor
Ankaraspor
Kasýmpaþa
Çaykur Rize
Ankaraspor-Konyaspor
Denizlispor-V.Manisaspor
Kayserispor-Kasýmpaþa
Galatasaray-Ankaragücü
39
39
37
26
36
36
36
34
34
33
23
33
33
33
32
31
30
30
TOPLU SONUÇLAR:
Fenerbahçe-Sivasspor
Gençlerbirliði-Bursaspor
Gaziantepspor-Beşiktaş
Ýstanbul B.-G.Birliði O.
Trabzonspor-Ç.Rizespor
1-1
3-2
2-0
1-0
ÞAMPÝYONLAR LÝGÝ ÖN ELEME RÖVANÞ
MAÇLARI:
Beşiktaş - FC Zürih 20.15
Anderlecht - Fenerbahçe 20.30
Lig, gollerle baþladý
K
osova 1. Süper Ligin 2007/2008 sezonunun ilk haftasý
cumartesi ve pazar günleri yapýlan maçlar ile start aldý.
Birinci haftaya damgasýný Besiana’yý 5:0’lýk skor ile
geçen Priþtine Futbol takýmý ile KEK’i 5:1 ile geçen Trepça 89
takýmlarý damgasýný vurdu. Birinci haftada oynanan maçlarýn
altýsýný ev sahipleri kazanýrken, iki maç ise beraber
sonuçlanýrken, toplam 25 gol atýldý.
Toplu sonuçlar
Priþtine
Trepça 89
Þçiponya
Drita
Vlaznimi
Trepça
2 Korrik
Hüsi
UEFA KUPASI ÖN ELEME RÖVANŞ
MAÇLARI:
Galatasaray - Slaven Koprivnica 20.00
Kayseri Erciyesspor - Maccabi Tel Aviv 18.00
1-0
1-3
0-1
1-0
5-1
4. HAFTANIN PROGRAMI:
31 Aðustos Cuma: Bursaspor-Trabzonspor
20.00.
1 Eylül Cumartesi: Konyaspor-Denizlispor,
Çaykur Rizespor-Ýstanbul Büyükþehir
Belediyespor, Ankaragücü-Gençlerbirliði 19.00.
Beşiktaş-Kayserispor 20.00. 2 Eylül Pazar:
Gençlerbirliði OFTAÞ Spor-Fenerbahçe 18.00,
Sivasspor-Gaziantepspor, KasýmpaþaAnkaraspor 19.00, Vestel ManisasporGalatasaray 20.00.
Puan Durumu
B
Denizlispor’un bana ihtiyacý olduðunu söyledi.
Ben de kendisine yeni bir çýkýþ yapmak için
Denizlispor’a ihtiyacým olduðunu bildirdim ve
bu transfer gerçekleþti. Kendi adýma çok mutluyum” dedi.
5:0
5:1
1:0
1:1
2:1
2:1
2:1
1:1
(3:0)
(4:0)
(0:0)
(0:0)
(1:0)
(1:0)
(0:0)
(0:1)
3
3
3
3
3
3
1
1
1
1
0
0
0
0
0
0
1 ile 2 Eylülde oynanýlacak 2. hafta maçlarý: Besiana —
Flamurtari; Kosova (V) — Hüsi; Besa - 2 Korriku; Kosova Ovasý
- Trepça; Gilan — Vlaznimi; Drenica — Drita; KEK — Þçiponya
ve Priþtine — Trepça 89
Bugün Denizli’ye gelen golcü futbolcu, kulüp
binasýnda düzenlenen törende kendisini yeþilsiyahlý renklere baðlayan sözleþmeyi imzaladý.
La liga kan aðlýyor !
Baþkan Ali Ýpek ile Baþkan Yardýmcýlarý Mehmet
Özsoy, Gani Köseoðlu, yöneticiler Hakan
Bakýrsoy ve Haluk Lenger’in katýldýðý törende
konuþan Gökhan, Denizlisporlu olmaktan mutluluk duyduðunu belirterek, “Ali Ýpek Baþkaným
Drenthe baltayý taþa vurdu
R
Besiana
KEK
Dreniça
Gilan
Kosova Ovasý
Besa
Kosova (V)
Flamutrari
1. Priþtine
2. Trepça 89
3. 2 Korrik
4. Trepça
5. Vlaznimi
6. Þçiponya
7. Flamurtari
8. Gilan
9. Drita
10. Hüsi
11. Dreniça
12. Kosova Ovasý
13. Besa
14. Kosova (V)
15. KEK
16. Besiana
Gökhan Güleç Denizli’de !
eþiktaþ’ta kadro dýþý kalan Gökhan Güleç,
Denizlispor’la anlaþtý. Beþiktaþ’ta
Ertuðrul Saðlam’ýn bu sezon kadrosunda
düþünmediði forvet oyuncusu Gökhan Güleç,
Denizlispor’la 1 yýllýðýna kiralýk olarak anlaþtý.
Denizlispor, Beþiktaþ Teknik Direktörü Ertuðrul
Saðlam’ýn kadroda düþünmediði Gökhan Güleç’i
bir yýllýðýna kiralýk olarak renklerine baðladý.
Perþembe, 30 Ağustos 2007
S
evilla’da forma giyen 22 yaþýndaki Antanio Puerta
kalp krizi sonucu hayatýný kaybetti. Ýspanya Birinci
Futbol Ligi (La Liga) takýmlarýndan Sevilla’da forma
giyen 22 yaþýndaki Antanio Puerta yaþamýný kaybetti.
Sevilla’nýn, geçen
hafta sonu Getafe ile
oynadýðý lig karþýlaþmasýnda kalp krizi
geçirerek hastaneye
kaldýrýlan Puerta, kritik dönemi atlatamayarak
hayatýný
Kazada, Drenthe’nin arabasýnýn
yitirirken, genç futbüyük hasar görmesine karþýn,
bolcu için La Liga’da
futbolcu ve araçtaki diðer 3
yas
ilan edildi.
kiþinin araçtan sorunsuz çýktýklarý
öðrenildi. Oldukça sinirli olduðu söylenen
Şampiyonlar Ligi 3.
Kulübün, futbolcularý serbest býraktýðý pazar
Drenthe’nin alkol kontrolünün negatif çýktýðý
ön eleme turu rövanþ
akþamý eðlenmeye çýkan Drenthe’nin eþi ve 2 kýz kaydedildi.
maçýnda
Yunanistan’ýn AEK
Atina takýmýyla
karþýlaþacak olan
anchester United’ýn yýldýz oyuncusu Ole
Sevilla da yönetici ve
Gunnar Solskjaer, uzun süren sakatlýðýný
teknik kadro ise Puerta’nýn durumundan sonra UEFA’ya
yenemedi.28 Aðustos 2007
baþvurup maçýn ertelenmesini talep etti.
12:02Manchester United’ýn altýn yedeði Ole Gunnar
Sevillalý futbolcular, Puerta’nýn ölümünden dolayý derin
Solskjaer, uzun süren sakatlýðýný yenemedi ve futüzüntü yaþadýklarýný ve bu þekilde sahaya çýkmak istemedikbolu býrakma kararý aldý. 11 yýldýr United formasý
lerini söylediler. UEFA da bunun üzerine yarýn oynanacak
giyen Solskjaer, attýðý 126 golle Kýrmýzý
karþýlaþmayý erteleme kararý aldý.
Þeytanlar’ýn en önemli golcülerinden biri olmuþtu.
eal Madrid’in yeni
transferi Drenthe, polis
arabasýna çarparak trafik
kazasý yaptý.28 Aðustos 2007
14:41Ýspanya’nýn Real Madrid
takýmýna bu sezon baþýnda
transfer olan Hollandalý
Roytson Drenthe’nin, pazartesi
günü sabaha karþý 04.30’da
polis arabasýna çarparak trafik
kazasý yaptýðý belirtildi.
arkadaþýnýn bulunduðu otomobil,
sabaha karþý Madrid’in
merkezinde karþý yönden gelen
polis arabasýna çarptýðý, kazada
sadece polis arabasýndaki bir
polisin yaralandýðý bildirildi.
Solskjaer futbolu býraktý !
M

Benzer belgeler

Perşembe, 22 Kasım 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma

Perşembe, 22 Kasım 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma görüþmede ortaya attýðý Hong Kong modeli yerine Oland modelini gündeme getirdi. Sýrbistan heyeti üyeleri Baþkan Bortis Tadiç ve Baþbakan Voyislav Koþtuniça, Kosovalýlara verilecek olan özerkliðin f...

Detaylı

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği artmasýnda kullanýlmasýnýn gerekliliðine iþaret ettiler. AB’nin Kosova’da misyonu bu ay içinde baþlanmasý bekleniyor. Bu yardýmýn da Kosova’nýn baðýmsýzlýðý kazanmasýndan sonra gelmesi bekleniyor.

Detaylı

Perşembe, 16 Ağustos 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma

Perşembe, 16 Ağustos 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma AB Dönem Baþkaný Portekiz Dýþiþleri Bakaný Luis Amado, Priþtine’ye yaptýðý ziyaret çerçevesinde Kosova UNMIK Yöneticisi Joachim Ruecker, KFOR Komutaný General Roland Kater, Baþkaný Fatmir Seydiu, B...

Detaylı

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği halkýnýn iradesinin bir yansýmasýdýr. Bunlardan dolayý da bize düþen görev bu çözüm öneri paketini desteklemektir” dedi. ABD Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý Daniel Frid, Kosova Meclisi tarafýndan kabul ...

Detaylı

Newsletter

Newsletter Bakaný ile gerçekleþtirdiði görüþme ardýndan basýnýn karþýsýna çýkan Baþkan Fatmir Seydiu, Kosova tarafýnýn Viyana ek görüþmelerinde takýnacaðý tutum ile ilgili bilgi verdiklerini söyledi. Kosova i...

Detaylı