Bu eserin tam metnini indirmek için tıklayın

Transkript

Bu eserin tam metnini indirmek için tıklayın
International Journal of Languages’ Education and Teaching
ISSN: 2198 – 4999, Mannheim– GERMANY
UDES 2015 p. 936-952
“KOBRA” OF WORLD OF WORDS ON THE NOVEL…
“KOBRA” ROMANININ KELİME DÜNYASI ÜZERİNE…1
Fatma DURA2
ABSTRACT
After the disintegration of the Soviet Union on December 25, 1991 on research on Turkish Dialects and
Literatures is increasing every day. Before the investigation can not be sufficiently independence has
gained momentum after the Soviet Union's disintegration. As a result of these studies poet living at that
time and defending the regime actually a part of the author, we see that he had a part is forced to defend.
This obligation is also one of the authors who feel that the most important representatives of the Turkmen
Ak Welsapar abroad. Author, drawn by the Turkmen Soviet period pains wrote the novel, story, tries to
express in fairy tales and poems. One day the shortage of bits that believers. Ak Welsapar is after the
collapse of the Soviet Union will take time to realize the dream that transition to a democratic system, and
after a short time ago and settled in Sweden in behind Russia. In this study, the Soviet Union and today is
one of the most important representatives of the period grows abroad Ak Welsapar of Turkmen literature
written by the post-independencelife with "Kobra" will focus on the novel.
Keywords: The Soviet Union, Turkish dialects, AK Welsapar, Novel.
Özet
Sovyetler Birliği’nin 25 Aralık 1991 tarihinde dağılmasının ardından Türk Lehçeleri ve Edebiyatları
üzerine yapılan araştırmalar her geçen gün artmaktadır. Bağımsızlık öncesi yeteri kadar yapılamayan
araştırmalar, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra hız kazanmıştır. Bu çalışmalar sonucunda o
dönemde yaşayan şair ve yazarların bir kısmının gerçekten rejimi savunduğu, bir bölümünün ise
mecburen savunmak zorunda kaldığını görmekteyiz. Bu zorunluluğu hisseden yazarlardan biri de
Türkmenlerin yurt dışındaki önemli temsilcilerinden olan Ak Welsapar’dır. Yazar, Sovyetler döneminde
Türkmenlerin çektiği acıları yazdığı roman, hikâye, masal ve şiirlerinde ifade etmeye çalışır. Bir gün bu
sıkıntıların biteceğine inanan Ak Welsapar, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra ise hayal ettiği
demokratik sisteme geçişin zaman alacağını kısa bir süre sonra fark eder ve önce Rusya’ya ardında da
İsveç’e yerleşir. Bu çalışmada, Sovyetler Birliği döneminde yetişen ve günümüz Türkmen edebiyatının
yurtdışındaki önemli temsilcilerinden biri olan Ak Welsapar’ın hayatı ile bağımsızlık sonrası yazdığı
“Kobra” romanı üzerinde durulacaktır. Yine bu eserinden hareketle Türkmen dili, kültürü, edebiyatı
incelenerek Kobra romanındaki kelimeler üzerinde bazı değerlendirmeler yapılacaktır.
Anahtar Kelimeler: Sovyetler Birliği, Türk lehçeleri, Ak Welsapar, Roman.
Bu çalışma Nevşehir Hacı Bektaşi Veli Üniversitesi tarafından düzenlenen “1.Uluslararası Dil Eğitimi
ve Öğretimi Sempozyumu’nda” sözlü bildiri olarak sunulmuştur.
2 Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, yüksek
lisans öğrencisi. E-posta: [email protected]
1
“KOBRA” ROMANININ KELİME DÜNYASI ÜZERİNE
937
1. GİRİŞ
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Türk Lehçeleri ve Edebiyatları üzerine yapılan
araştırmalar her geçen gün artmaktadır. Yapılan bu çalışmalarda rejimi kabul edenlerin yanı
sıra kabul etmek zorunda kalanların da olduğu görülmektedir. Bağımsızlık sonrasında, bazı
şair ve yazarlar yaşanan ızdırap ve acıları dile getiren eserler vermişlerdir. Bağımsızlık
öncesinde hayal edilenleri yaşayamayan insanlar bunun sonucunda hayal kırıklığına
uğramışlardır. Onların yaşadıkları bu hayal ve hakȋkat çatışmasını bağımsızlık sonrası yazılan
eserlerde görebilmekteyiz. İşte bu noktada hayal ve hakȋkat çatışmasını ele alan yazar ve
şairlerden biri de Ak Welsapar’dır.
Bu çalışmada öncelikle Sovyetler Birliği döneminde yetişen ve günümüz Türkmen
edebiyatının yurtdışındaki önemli temsilcilerinden biri olan Ak Welsapar’ın eserlerinden biri
olan “Kobra” romanı tanıtılarak konu, inceleme ve kelime dünyası üzerinde durulacak ve
birtakım değerlendirmeler yapılacaktır.
2. AK WELSAPAR’IN HAYATI
Ak Welsapar, 19 Ekim 1956’da Türkmenistan’ın Marı şehrinde dünyaya gelir. 1973’te liseyi
bitirir ve aynı yıl Türkmen Devlet Üniversitesinin Rus Filoloji bölümüne girer. Buradaki
başarılı eğitiminden dolayı Moskova’da bulunan M. Lomonosov Üniversitesi, Gazetecilik
Fakültesine gönderilir. 1979’da bu bölümü başarıyla bitirir ve Türkmenistan Devlet
Televizyonunda göreve başlar. Buradaki altı yıllık çalışması boyunca Türkmenistan’ın her
yerini adım adım gezerek Türkmen halkının ruh zenginliğine bizzat şahit olur. Bu seyahatin
şairin üzerindeki en derin izlerinden biri Sovyet rejiminin Türkmen halkı üzerindeki acısını
görmüş olmasıdır. Ona göre, Türkmenlerin bahtlı ve görkemli hayatı başkentin dışına çıkınca
bitmiştir. Çünkü halkın büyük çoğunluğu orta çağdaki köleler gibi sabahtan akşama kadar
kızgın güneşin altında beş kuruş kazanmak için pamuk toplamaktadır. Bu işçiler arasında en
çok acı çekenler ise kadın ve çocuklardır. Bu kadar ağır şartlar altında çalışan işçilerin
kazandıkları paralar ise ne yazık ki onların yırtılan gömlek veya ayakkabılarına bile yetmez.
Para kazansalar dahi satın alacakları yağ, peynir, yumurta, süt, et, meyve vb. gibi bir insanın
en temel ihtiyacı olan gıda maddelerinin hiçbiri yoktur. Fakat aynı halk 24 saat boyunca radyo,
televizyon, gazete ve dergilerden Türkmenistan’ın güller gibi açtığını ve komünizmin adım
adım geldiğini dinler ve okur.
Oysa daha kapılarını açar açmaz pamuk tarlalarıyla karşılaşan Türkmen halkının dikili bir
meyve ağacı bile yoktur. Önceleri meyve ağaçlarıyla şöhret bulan Türkmen toprağında, Sovyet
yönetiminin sonuna kadar pamuk tarlasından başka hiçbir şey kalmaz. Bunun sonucu
Türkmen halkı için çok acı olur ve ova yerlerde yaşayan halkın neredeyse % 90’ı yetersiz
beslenmeden dolayı anemi hastalığına yakalanır. Sovyet döneminde izlenen bu siyaseti
“pamuk soykırımı” olarak nitelendiren yazar, Türkmen halkının kansızlık, bilimsizlik ve
hukuksuzluktan dolayı çok acı çektiğini fark eder. Bu şartlar altında çalışan Türkmen
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
938
FATMA DURA
çocuklarının Kasım ayına kadar okula gitme imkânından mahrum olmasının yanı sıra
okullardaki kalite ve başarı oranının da oldukça düşük olması yazarı ayrıca derinden sarsar.
Fakat bütün bu olanları o günkü şartlarda dile getirmek, yazmak yasak ve imkânsızdır.
Rejimin acımasız ve sert tavrının devam ettiği o günlerde genç bir gazeteci-yazar olan Ak
Welsapar, Türkmen halkına karşı yapılan bu haksızlığı ilk defa bir Türkmen televizyonunun
toplantısında dile getirir. Bu toplantıdan sonra kendisine karşı başlatılan takip etme ve
yıldırma politikası M. Gorboçov dönemine kadar devam eder. Önceleri büyük bir sansüre
maruz kalmasına rağmen yapılan bir edebi yarışmada Gavunkelle isimli romanı ile yılın en
saygın edebiyat ödülünü alır. Fakat bu eserin Ak Welsapar’a ait olduğu öğrenildikten sonra,
ödül alan bütün roman ve hikâyeler basılmasına rağmen, yazarın bu eseri hiçbir yerde
basılmaz. Yazar romanının basılması için iki yıl uğraşır ve ilk baskısı Gorbaçov’un iktidara
gelmesinden bir yıl sonra 1986’da yapılır. Yazar için başlayan bu özgürlük yılları ne yazık ki
dört yıl kadar sürer. Bu süre zarfında altı kitabı basılır.
Ak Welsapar, pamuk işçiliğinin Türkmen halkı üzerinde tek tip bir kültür hâkimiyeti meydana
getirdiğini, tarlalarda kullanılan ilaçların sulara ve toprağa karışarak halkı zehirleyip kadın ve
çocuk ölümlerine sebep olduğunu sürekli gündemde tutmaya çalışır. 5 Nisan 1990’da Moskow
News gazetesinde yayımlanan bir makalesinde açlıktan ölen bir Türkmen çocuğunun resmini
basan yazar, büyük bir ilgi görür ve dünyanın birçok ülkesinde tanınır hâle gelir.
Ak Welsapar 1989’dan başlayarak Türkmenistan’ın bağımsızlığı, Türkmen dilinin devlet dili
statüsü kazanması, demokrasi ve insan hakları ile basın ve ifade özgürlüğünün genişlemesine
dair fikirlerini bir grup arkadaşıyla birlikte daha açık bir şekilde ifade etmeye başlar.
Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonraki geçiş sürecinde ise hayallerinin kısa zamanda
gerçekleşmeyeceğini görünce önce Moskova’ya gider ve orada kısa bir süre kaldıktan sonra
ailesiyle birlikte İsveç’e yerleşir.
Gerek Sovyetler döneminde gerekse geçiş döneminde edinmiş olduğu deneyimler yazarı daha
da olgunlaştırır. Eserlerini Türkmence, Rusça ve İsveççe olmak üzere üç dilde yazan Ak
Welsapar’ın şimdiye kadar roman, hikâye, şiir, masal gibi türlerde yazılmış toplam yirmi iki
kitabı vardır. Yazarın bu kadar üretken olması, ona ulusal ve uluslararası alanda birçok ödül
kazandırır. Türkmenistan Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 60. yılı dolayısıyla yapılan edebiyat
yarışmasında Gavunkelle (1984) romanıyla birincilik, 1994’te İnsan Hakları İzleme, 1996-2014
yılları arasında İsveç Yazarlar Birliği, 2010’da Ýagtylykda Ýitenler adlı eserinden dolayı İsveç
Kültür ve Sanat Bakanlığı; 2012’de Rusça yayınlanan Ebedi Gümanyň Derdi adlı kitabı ile
Rusya Federasyonu Yazarlar Birliği Sergey Yesenin [Altyn Güýz] ve 2014’te Ukrayna’da basılan Zümörröt Kenar adlı hikâye kitabı ile Nikolay Gogol [Triumf] edebiyat ödülünü kazanır (Zal
2015a, 2015b, 2015c, 2015d).
2. 1. ESERLERİ
A. Romanları
1. Gawunkelle (1984) [Kavun Kelle]
2. Ahal Aýak Astynda (1988) [Ahal Ayak Altında]
3. Aýpi Hakyndaky Rowaýat (1988) [Aýpi Hakkındaki Rivayet]
4. Böwsülen Tümlük (1990) [Şafak Sökerken]
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
“KOBRA” ROMANININ KELİME DÜNYASI ÜZERİNE
939
5. Eğri Gylyç (1991) [Eğri Kılıç]
6. Tilkiler Tiresiniñ Ary (1992) [Tilkiler Boyunun Öcü]
7. Mülli Tahyryñ Hudaýlyğy (1996) [Mülli Tahir’in Sözünün Bittiği Yer]
8. Kobra (2002; 2014)
B. Hikâyeleri
1. Halkyň Haky (2000),
2. Şor İňrik (2004),
3. Zümörröt Kenar (2014)
4. Ahal Aýak Astynda (1988) [Ahal Ayak Altında] İçinde birkaç hikâye vardır.
C. Masallar
1. Welsapar, Ak (2013), Den underbara sångens hem,[Harika Şarkının Evi]
2. ___________ (2013), Almaşylan [Çalınan Çocuk]
3. ___________ (2013), Reçnoy kon Dül-dül, [Su Atı Düldül]
D. Şiirler
1. Ak Öý (1996)
2. Watanym Galdy (2005)
2. 2. Eserleri üzerine yapılan çalışmalar
1. Franklin, Anna & Rezvani, Reza. (2011). Den osynliga litteraturskatten [Göze görünmeyen
edebi hazine], Bokförlaget Tranan, Stockholm., s. 227-267.
2. Zal, Ünal (2015a). Karakum Güneşi – I [Romanlar], International Journal of Languages’
Education and Teaching, Volume 3/1 April 2015, p. 466-479, Mannheim-Germany.
3. ________ (2015b). Karakum Güneşi – II [Hikâyeler], International Journal of Languages’
Education and Teaching, Volume 3/1 April 2015, p. 466-479, Mannheim-Germany.
4. _________(2015c). Karakum Güneşi - III [Masallar], International Journal of Languages’
Education and Teaching, Volume 3/1 April 2015, p. 466-479, Mannheim-Germany.
(Yayınlanacak)
5. _________(2015d). Karakum Güneşi – IV [Şiirler], 5., International Journal of Languages’
Education and Teaching, Volume 3/1 April 2015, p. 466-479, Mannheim-Germany.
(Yayınlanacak)
2. 3. Aldığı ödüller
Türkmenistan Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 60. yılı dolayısıyla yapılan edebiyat
yarışmasında Gavunkelle (1984) romanıyla birincilik,
994’te İnsan Hakları İzleme, 1996-2014 yılları arasında İsveç Yazarlar Birliği,
2010’da Ýagtylykda Ýitenler adlı eserinden dolayı İsveç Kültür ve Sanat Bakanlığı,
2012’de Rusça yayınlanan Ebedi Gümanyň Derdi adlı kitabı ile Rusya Federasyonu Yazarlar
Birliği Sergey Yesenin [Altyn Güýz],
2014’te Ukrayna’da basılan Zümörröt Kenar adlı hikâye kitabı ile Nikolay Gogol [Triumf]
edebiyat ödülünü kazanır.
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
940
FATMA DURA
3. KOBRA ROMANI
Kepjebaş adıyla ilk olarak 2002 yılında Stockholm’de Türkmence yayımlanan roman, bir yıl
sonra yazarın kendi çevirisiyle yine Stocklom’de bu kez “Kobra” adıyla Rusça olarak
yayımlanır. Çalışmamızda kullandığımız nüsha ise 2005 yılında Selena Yayınevi’nden (Tula,
Rusya Federasyonu) “Kobra” adıyla çıkan Rusça baskısıdır.
Sovyetler Birliğinin yıkılmasından sonra Türkmenistan’da demokrasiye geçiş serüvenin
anlatılığı eserin konusu kısaca şöyledir:
Türkmenlerin çok eski bir inancından esinlenilerek yazılan “Kobra” romanının
başkahramanı “Kobra” ya da daha sonra isim alarak insan görünümüne bürünmüş
Musa Çöli’dir. “Kobra”, bir direktörün tepelerine çöreklenmesini kabul eden
insanların trajedilerini gören ve aynı zamanda bu trajedileri bu insanlarla beraber
yaşayan kişidir. Önceleri çölde yaşayan yılan, insanların arasına karışır. Tabi bu çok
da kolay olmayacaktır. Çünkü hayatını çöllerde geçiren “Kobra” onlar gibi
konuşamaz, hareket edemez, davranışlarını kontrol edemez. Ama zamanla bunların
hepsini öğrenir ve insana dönüşen bu yılanı hiç kimse tanımaz ve herhangi bir
insan olarak görmeye başlarlar. Peki neden bir yılan bir insana dönüşmüştür?
Hatta çöl hayatında insanlardan nefret eden, onlara karşı büyük bir kin ve öfke
besleyen yılan insana dönüşmüştür. Amacı devletin başında bulunan kişilerle
beraber ülke yönetiminde söz sahibi olabilmektir. Çünkü halk olan biten her şeyi
kabul eden, alkışlayan kesimdir. Halk; kendilerine ne sorulduğunu, bir şey sorulup
sorulmadığını bile anlamadan kendilerini koruma içgüdüsüyle ne olur ne olmaz!
diyerek alkışlamaktadır. Kullanılacak kelimeler bile devlet denetimindedir. Halk
için ‘basit halk’ ifadesi bile kullanılmıştır. Bu basit halka “Sayın Başkan Yoldaşın
Adıyla” şeklinde dua edilmesi aşılanmıştır. İnsanlara en yakışan uğraş ise hayatta
kalma ve yaşama uğraşıdır. Yılan gözüyle Musa Çöli insanların salt kendilerini
düşünerek bütün canlıların mahvolmasına göz yumduklarını, her şeyi
zehirlediklerini (toprağı, suyu, havayı) görmektedir. Ama insanların bu durumlara
bile ses çıkarmadıklarına şahit olmaktadır. Tehlikeli yaratıktı insanoğlu, yılandan
da tehlikeliydi. İşte bu noktada birileri sessiz kalmamalı, bütün olan bitene bir dur
demeliydi. Yılan da insan kılığına girerek devlet kademesinde çok yüksek
makamlara gelebilmiştir. Sayın Başkan Yoldaş, yardımcısı Larin, Musa Çöli,
Tümgeneral rütbesine kadar ulaşabilmiş Kaakabey beraber halk adına artık
yürüyebileceklerdir. Musa Çöli’nin aklında hep halk adına yararlı olabilmek, onlar
için çaba sarf etmek vardır. Çünkü insanların yaptığı ya da yapmak zorunda olduğu
Sayın Başkan Yoldaş’ın yüce öğretisinin kılavuzluğunda ilerlemektir. Bunu yapmak
istemeyen Musa Çöli herkes gibi o da yenilgiye uğramıştır. Kobra, ne pahasına
olursa olsun Sayın Başkan Yoldaş’tan öç almak kararındadır. Duyduğu nefret
gözünü öylesine kör etmiştir ki gerçekçi bir durum değerlendirmesi yapamıyordu.
Ve sonunda bu nefreti ona pahalıya mal olmuş ve canından bile olmasına sebep
olmuştur. Kobra, öc eyleminin hem aracı, hem uygulayıcısı olacaktı ve gösterecekti.
Ama olmadı. O da diğer halkın uğradığı hazin sona uğramıştır. Kaakabay tarafından
feci bir şekilde öldürülmüştür.
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
“KOBRA” ROMANININ KELİME DÜNYASI ÜZERİNE
941
İnsanı mutlu edecek demokratik sistemlerin ancak bir bedel ödenerek kurulabileceği ana
fikrini taşıyan ve bilim-kurgu romanı şeklinde tasarlanan eserin kahramanları şunlardır.
3. 1. Ana karakterler
Sayın Başkan Yoldaş: O bir deha, eşi benzeri görülmemiş bir önder olarak bilinmektedir.
Herkes onun emrindedir. İlerleyen zamanlarda ebedȋ başkan olarak seçilecek kişi.
Türkmenistan’ın başı, lideri, önderi, ebedȋ başkanı. ‘Ona karşı yüreklerinde yüce bir sevgi ateşi
tutuşmuş olanlar yürekleri böyle bir ateşten yoksun olanlara göre daha uzun yaşıyorlar.’
inancına sahip olan yürekler vardır. İnsanların alınyazılarını elinde tutan, tek egemen kişidir.
Kobra’nın çabalarının karşısında olup yaşayan peygamber olarak görülür.
Musa Çöli (Kobra): İnsan görünümüne girmiş yılan. Otoriter mekanizmanın bir parçasıdır.
Çöllerin ve kumların efendisi. Kente geçince halkın arasına karışarak onlarla beraber hayatı
yaşamış hatta çok yüksek mevkilere bile gelebilmiştir. İnsanların arasında nasıl davranması
gerektiğini bilmeyen Kobra, ne yana baksa tuzak görmektedir. Güvenebileceği tek bir kişi bile
yoktur. Çölde yaşadığı günlerde bile insanlardan bıkmıştır. İnsanlara karşı büyük bir öfke ve
kin duymaktadır.
Larin: Sayın Başkan Yoldaş’a bağlı olarak yaşar. Her şey ona bağlıdır. O nasıl isterse yazgıları
öyle olacaktır. Bu kişi var olduğu sürece hiç kimse Sayın Başkan Yoldaş’ın yerine göz dikemez.
İsterse Sayın Başkan Yoldaş’ı ardı sıra mezara sürükleyebilecek kişi. Çünkü Sayın Başkan
Yoldaş’a ait bütün sırları bilen kişidir. Sayın Başkan Yoldaş’ın yardımcısı.
Kaakabay (Karasevmez): İnsanlardan kaçan bir kişiliktedir. Hayatı boyunca yalnız
yaşamıştır. Ölüleri ve onların barındığı yerleri kendine canlılara göre daha yakın bulur. Ne
yapacağı, ne edeceği pek belli olmayan, karmaşık, gizemli bir kişiliktir. Devlet Ebedȋ Yurtsever
Daire Başkanıdır. Aynı zamanda Tümgeneral rütbesine sahiptir.3
3. 2. Yardımcı karakterler
Övez: Gece bekçisi. Çok miktarda borcu vardır. İşi pamuk kampındadır. Şansı yâver
gitmeyenlerden. Bir sabah köylüler Övez’in kesilmiş başını bulurlar.
Şali: Allah’ın garibi. Bir tahtası eksik. Övez’in ölümünün tek tanığıdır. Övez’in iş arkadaşı.
Aksakal: Dilenci. Arzuladığı her şeyi yok olmuş biri. Maral’a topraklarını terk etmesini
söyleyen kişi.
3
Karasevmez – (Türkmence – İnsandan kaçan)
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
942
FATMA DURA
İmam Rahman: İnancı tam, namazında niyazında. Nâmus anıtı bir kişi. Maral, başına
gelenleri bu imama anlatmıştır. Maral’a ve eşine muska yapmıştır.
Enar: Parti üyesinden. Şali ile evlenmiştir.
Gursultan: Sayın Başkan Yoldaş’ın annesi. Bütün caddelere Sayın Başkan Yoldaş O’nun ismini
vermiştir.
Hırlı Durgur: Genç, güzel, canlı, güçlü bir kişi. Hırlı Durgun’un saygınlığına göz dikmek
demek Sayın Başkan Yoldaş’a meydan okumaya kalkışmak, halk düşmanı olmak demekti.
Köse Alaverdi: Örnek bir çalışan, tam bir gönül insanı ve işinin ustası, alçakgönüllü bir kişi.
Sayın Başkan Yoldaş’a demokratik devletin kurulmasına katkıda bulunma olanağı tanıdığı
için minnettar.
Aman: Herkesin sevgilisi. Çarva köyünün en popüler kişisi. İnsanların başına bir tatsızlık
geldiğinde akıllarına hemen Aman gelirdi. İnsanların son umudu. Şemsatla evli. Ondan yılan
bir çocuğu olacağını öğrenince intihâra kalkışır. Çünkü yakında etrafını yılanların saracağı
düşüncesi onu delirtir.
Şemsat: Aman’ın eşi. Bir deri, bir kemik olup sanki hiç kemiği yok gibi. Karınca belli, elleri
ayakları minicik. Yılan kadın. Karasevmez ȋdam eder.
Hocam Şükür: Cuma namazının imamlığını yapan kişi ve aynı zamanda il yöneticisi.
Abat: Kobra’nın pazarda gördüğü kadın. Duruşu azâmetli, başı dimdik yukarıda, gözleri kor
gibi yanan.
Tal Tagan: Büronun en bilge üyelerinden. Büyük devlet adamı.
Çarı Kitap: Kütüphâneci. Daha sonra doğada olan üzücü olaylar üzerine kendini çöllere
vurmuştur. Çünkü evini, karısını, çocuklarını, akrabalarını, dostlarını hatta suyunu içtikleri
koca ırmak da yok olmuştur. Sayın Başkan Yoldaş’a baş eğmeyenlerden birisi. Karasevmez
tarafından ȋdam edilmiştir.
3. 3. Olayın Geçtiği yerler: Olaylar Türkmenistan’ın Aşkabat şehri olan Çarva Köyünde
geçmektedir. İkinci mekân olarak diyebileceğimiz yer ise romanda bazı enterasan olayların
geçtiği kamp4 denilen yerler de bulunmaktadır.
4
Kamp (Rusça: polevoy stan) – Yerleşim yerinden uzaktaki tarlalarda, depolama alanları,
makine parkı ve çalışanların kalacakları baraka vb. yerlerin bulunduğu pamuk toplama merkezi,
pamuk işletmesi.
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
“KOBRA” ROMANININ KELİME DÜNYASI ÜZERİNE
943
3. 4. Anlatıcının Bakış Açısı
Kobra romanındaki anlatıcının bakış açısı Tanrısal (İlâhi) bakış açısıdır. Anlatıcı olayların
içerisinde yer almamıştır. Olaylara müdahale etmeden, geniş bir açıdan bakarak anlatmıştır.
Her şeyi bilen bir anlatıcıdır. Anlatıcı, kişilerin zihinlerinden geçenleri geçmişte yaşadıklarını,
en gizli yanları bile bütün ayrıntılarıyla bilir.
4. İNCELEME
4. 1. Dil ve Anlatım Özellikleri
Romanda öyküleyici anlatım hakim olmakla birlikte sadece bu anlatımın olduğu söylenemez.
Bu anlatımın yanı sıra betimleyici, açıklayıcı, öğretici, gelecekten söz eden anlatım türlerinin
olduğu görülür.
5. “KOBRA” ROMANININ KELİME DÜNYASI
Bir yazar veya şairin kelime dünyasına bakılarak o yazar veya şair hakkında birçok şey
öğrenilebilmektedir. Ak Welsapar’ın da kelime dünyasına bakıldığında onun birçok yönden
hayata ışık tutmaya çalıştığını, insanlara karşı olan iyi niyetini, insanlar için büyük çaba sarf
ettiğini görebiliriz. Ak Welsapar’ın bu kelime dünyasına istatistik sonuçlarına göre bakacak
olursak;
5. 1. Kobra Romanında En Çok Kullanılan Kelimeler
Bu 1533
Emma “ama” 193
Ol “o” 1318
Elbetde “elbette” 178
Onuñ “onun” 1002
Yer 177
Bilen “ile” 968
Wagt “vakit” 164
Öz “kendi” 886
Soñra “sonra” 153
Men “ben” 691
Belki 124
Yoldaş “arkada, dost” 600
Yüz 122
Prezident “devlet başkanı” 562
Müdir “müdür” 112
Üçin “için” 441
ýyılan “yılan” 98
Adam “insan” 494
Eýýam “günler” 83
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
944
FATMA DURA
Olar “onlar” 318
Yol 67
Biz 284
Dövlet “devlet” 66
Bar “var” 268
Köşg “Saray” 66
İndi “şimdi” 257
Müdir “müdür” 63
Yurt 238
Mesele “sorun” 54
Halk 228
Welaýat “vilayet, il” 52
Göz “220”
Ses “ses” 49
Baş “215”
Gündiz “gündüz” 48
5.2. Yabancı Kelimelerin Sıklığı
Kelime ve unsurları dikkate alındığında yazarın kelime dünyası ile dili ve üslubu hakkında şu
sonuçlara ulaşmak mümkündür: Yazar “Kobra” romanında toplamda 161.465 kelime
kullanmıştır. Bunlardan 3631 tanesi yabancı kelimedir. Türkmen Türkçesi kelime sayısı
toplamda 157.834’tür. Bu yabancı kelimelerin büyük bir çoğunluğu ise Arapça’ dır. Diğer
yabancı kelimeler ise Farsça, Fransızca’ dan alınma kelimelerdir. Bu da yazarın kendi diline
verdiği önemin ne kadar büyük olduğunu göstermektedir.
4000
3150
3000
2000
1000
427
0
59
Arapça
Farsça
Fransızca
5.3. Fiiller
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
“KOBRA” ROMANININ KELİME DÜNYASI ÜZERİNE
945
Yazarın en çok kullandığı fiiller, bol- (565 defa), di- (450 defa), et- (337 defa), gel- (226 defa),
çık- (99 defa), bar- (71 defa), gör- (69 defa)’dır.
Şekilde de görüleceği gibi yazarın en çok kullandığı fiil “bol-’’tır. Bu fiilden hareketle yazarın
bir şeyleri oluşturmak için çaba sarf ettiğini, ümitvâr olduğunu ve bu çabası sonucunda güzel
şeylerin olacağını düşündürmektedir. Yine “di-’’ fiili ile yazarın söyleyecek çok fazla sözünün
olduğunu gösterir. Genel itibariyle kullanmış olduğu fiillerin iş, kılış, hareket fiilleri olduğu
için yazarın hareketli bir yapısının olduğunu göstermektedir.
600
565
450
500
400
300
200
100
0
337
226
99
71
Bol-
Di-
Et-
Gel-
Çık-
Bar-
69
Gör-
5.4. İsimler
Yazarın en çok kullandığı isimler; yoldaş (613 defa), prezident (562 defa), adam (494 defa),
yurt (238 defa), halk (228 defa), göz (220 defa) baş (215 defa), yer (177 defa), vagt (164
defa), müdir (112 defa). Yazarın burada insana ve insanlığa, arkadaşlığa, halka verdiği önemi
görebiliriz. Bu halkın mutluluğunu sağlayacak kişilerin de devlet başkanlarının olduğudur.
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
946
FATMA DURA
1000
613
562
494
238
0
228
220
215
177
164
112
5.3. Sıfatlar
En fazla kullanılan sıfatlar uly (108 defa), aman (75 defa), uzak (67 defa), ak (61 defa), uzyn
(61 defa), hemme (58 defa), gyzyl (46 defa), üç (44 defa). Söz konusu sıfatlara bakıldığında
yazarın daha çok varlıkların niteliği ve rengiyle ilgili sıfatlara yer verdiğini görebiliriz.
“Kobra” romanından hareketle “ulu” kelimesinin çok geçmesi bize Sayın Başkan Yoldaş’ı
hatırlatmaktadır. Onun ne kadar yüce bir insan olduğu, halkı için çok büyük önem arz eden
bir insan olduğu görülür. Yine Sayın Başkan Yoldaş’tan hareketle onun ülkesine demokrasiyi
getirirken halka yaşattığı kötülükleri görebiliriz. Mutluluğun, huzurun belki de çok uzak
olduğunu aynı zamanda güzel ve aydınlık günlerin Türkmenistan halkını beklediğini
görebiliriz.
150
108
100
75
67
50
61
61
58
46
0
Uly
Aman
Uzak
Ak
Uzyn
Hemme
Gyzyl
5.4. Bağlama Edatları
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
44
Üç
“KOBRA” ROMANININ KELİME DÜNYASI ÜZERİNE
947
Yazarın en fazla kullandığı bağlama edatlarından bilen (968 defa), üçin (441 defa), hem (240
defa), ýene (216 defa), emmaa (193 defa), belki (124 defa), eger (98 defa) yagny (72 defa)’dır.
Bu edatlardan “için” ve “ile” sebep ve vasıta anlamında kullanması, bir çözüm yolunu ortaya
koyması bakımından önem taşımaktadır.
1000
968
800
600
441
400
240
200
0
216
193
124
Bilen
Üçin
Hem
Ýene
Emmaa
Belki
98
Eger
72
Yagny
5.5. Zamirler
Yazarın en çok kullandığı zamirlerden men (952 defa), olar (777 defa), biz (655 defa), siz
(578 defa), sen (453 defa), şol (191 defa). Yazarın şahıs zamirlerine çok yer vermesi hayatta
herkese bir sorumluluk yüklediğini, gerek sorunlarda gerekse çözümlerinde bu sorumluluk
bütün insanlığa aittir. “Kobra” romanında en sık işlenen konu ise demokrasidir. Demokrasiyi
ülkeye getirmek, demokratik bir ülkede yaşayabilmek herkesin görevidir.
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
948
FATMA DURA
952
1000
777
655
578
500
453
0
191
Men
Olar
Biz
Siz
Sen
Şol
5.6. Zarflar:
Yazarın en fazla kullandığı zarflardan näme (283 defa), indi (257 defa), soñra (153 defa),
belki (124 defa), daşary (87 defa)’dır. Yazarın söz konusu romanı ve zarflar incelendiğinde
onun daha çok yaşadığı an ile meşgul olduğunu ve Türkmenistan’ın şu anki durumunun
neden, niçin böyle olduğu kafasında her zaman yer eden sorulardır. Türkmenistan’ın şu anki
durumundan yola çıkarak ilerde onları nasıl bir son beklediği yazarın aklındaki bir diğer
sorudur. Ama yazarın aklında hep bir umut ve bir ışık vardır.
283
300
257
250
200
153
150
124
100
50
0
87
Näme
İndi
Soñra
Belki
Daşary
5. 8. Atasözleri
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
“KOBRA” ROMANININ KELİME DÜNYASI ÜZERİNE
949
Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mâl olmuş, öğüt verici nitelikte
söz, mesel, sav, darbı mesel. 5
Atasözleri bir toplumun duygu, düşünce, kültür yapısını yansıtır. Kobra romanının da kelime
dünyası incelendiğinde atasözleri ve deyimler yönünden zengin olduğu görülür. Türkmen
Türkçesi ile Türkiye Türkçesi atasözleri karşılaştırıldığında Türkiye Türkçesi’ne yakın
atasözleri olduğu gibi Türkmen Türkçesi’ne özgü atasözlerinin de olduğu görülür. Bunları
tablo hâlinde birkaç örnekle inceleyecek olursak;
Türkiye Türkçesi Atasözleri
Türkmen Türkçesi Atasözleri
Her horoz kendi çöplüğünde öter. (s. 32)
Her horaz öz keteginde hekgerer.
Tok açın hâlinden anlamaz. (s. 206)
Dokuň açdan habary ýok.
Felek, kimine karpuz yedirir, kimine
kelek.
Pelek kime gawun, kime türşek iýdirer.
(s. 206)
Semiren eşek, sâhibini teper. (s. 227)
Eşek semrese, eýesini deper.
Önce iş, sonra eğlence. (s. 257)
Öňürti – iş, soňra –dabara.
Puta tapar tapınağını yıkmadan câmi
Butparazlaryň
ybadathanasyny
yapamazsın. (s. 282)
ýykmazdan, metjit salmarsyň.
Ölüm, ömrün devamıdır. (s. 350)
Ölüm ömrüň dowamydyr.
Başarı, her zaman en son yatıp en erken
Ir turan işinden dynar.
kalkanındır. (s. 382)
5
http://www.tdk.gov.tr
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
950
FATMA DURA
5. 9. Deyimler
Deyim, dil biliminde, kavramları, durumları hoşa giden bir anlatımla ya da özel bir yapı ya da
söz dizimi içinde belirten ve çoğunlukla gerçek anlamlarından ayrı anlamlara gelen
sözcüklerden oluşan kalıplaşmış sözcük topluluğu ya da cümlelerdir. İki veya daha çok
sözcükten kurulu bir çeşit dil ifadesi olan deyimler, duygu ve düşünceleri dikkati çekecek
biçimde anlatan isim, sıfat, zarf, yalın ve birleşik eylem görünüşlü dilsel yapılardır. Ya tam bir
tümcedirler ya da söz öbeğidirler. 6
Türkmen Türkçesi deyimlerini Kobra romanında incelediğimizde; zengin bir deyim
dünyasının olduğu görülür. Bunları birkaç örnekle tablo hâlinde Türkiye Türkçesi ile
karşılaştıracak olursak;
Türkiye Türkçesi Deyimleri
Tasını tarağını toplamak (s. 16)
6
Türkmen Türkçesi Deyimleri
Paty-putyňy ýygnamak
Sırra kadem basmak (s. 16)
Gürüm-jürüm bolmak
Burnundan solumak (s. 43)
Sojamak, uludan dem almak
Lafın kubbesini dikmek (s. 64)
Söz owadanlamak, gep gelşirmek
Kulağına küpe olmak (s. 86)
Döşüňe doga edip dakynmak
Ağzı açık kalmak (s. 145)
Agzyňy açyp galmak
Tabanları yağlamak
Ökjäni götermek
(s. 302)
http://tr.wikipedia.org/wiki/Deyim
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
“KOBRA” ROMANININ KELİME DÜNYASI ÜZERİNE
Dişini tırnağına takmak (s. 208)
Yakayı ele vermek (s. 263)
Ağzı dili bağlanmak
(s. 312)
951
Diş-dyrnak bolup ýapyşmak
Ýakaňy aldyrmak, syryň açylmak
Dili tutulmak, näme diýjegini bilmezlik
6. Sonuç
“Kobra” yıllardır baskı altında tutulan diktatörlüğü gün yüzüne çıkaran ve bu rejimle
mücadelesini ortaya koyan bir romandır. Bu romanda Ak Welsapar vatan, millet, insan
sevgisi, adalet, özgürlük, ölüm gibi konular üzerinde durmaktadır. Bilim-kurgu olarak
tasarlanan romanda yazar, Kobranın başından geçenleri enteresan olaylar çerçevesinde ele
almıştır.
“Kobra” Sovyetler Birliği sonrası demokrasiye geçiş serüveninin anlatıldığı bir romandır.
Çölde yaşayan yılanın insanlardan nasıl, neden nefret ettiği ve sonunda neden insan
görünümüne bürünerek halkın arasına karıştığı anlatılmaktadır. Ayrıca otoriter sistemin bir
parçası olarak devlet adına neler yaptığı ve Musa Çöli olarak sonunda nasıl hazin bir sona
uğradığı anlatılmaktadır.
Bu çalışmada da Türkmen edebiyatının yurtdışındaki önemli temsilcilerinden biri olan Ak
Welsapar’ın “Kobra” romanı tanıtılarak yine “Kobra” romanından hareketle kelime dünyası
incelenmiştir.
KAYNAKLAR
Edebiyat ve Sungat Gazetesi, 30 Ocak 1987, Aşgabat.
Franklin, Anna & Rezvani, Reza. (2011). Den osynliga litteraturskatten [Göze görünmeyen
edebi hazine], Bokförlaget Tranan, Stockholm., s. 227-267.
Uğurlu, Mustafa. (2000). Türk Lehçeleri Arasında Aktarma Meseleleri ve ‘Abay Yolu’
Romanı”,Bilig 15, s. 59-80.
Welsapar, Ak (2014). “Kobra” romanı. s. 31, 127, 319.
Welsapar, Ak. (1984). Gavunkelle, Magaryf Neşhirýaty, Aşgabat.
_____________ (1988). Ahal Aýak Astynda, Türkmenistan Neşriýaty, Aşgabat.
_____________ (1988). Aýpi Hakyndaky Rowaýat, Sovetskiy Pisatel Neşriýaty, Moskova.
_____________ (1990). Böwsülen Tümlük, Sovet Edebiýaty Dergisi 11-12, Aşgabat.
_____________ (1991). Eğri Kılıç, Ýaşlyk Dergisi 11-12, Aşgabat.
_____________ (1992). Tilkiler Tiresinin Ary, Aşhabat Dergisi 1, Aşgabat.
_____________ (1996). Mülli Tahyryñ Hudaýlygy, Grafiska Huset i Luleå, İsveç.
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
952
FATMA DURA
_____________ (2004). Böwsülen Tümlük, Gün Neşriýat, Stockholm.
_____________ (2002). Kepjebaş, Författares Bokmaskin, Stockholm. [Türkmence]
_____________ (2005). Kobra, Pf “selena”, Tula. [Rusça]
_____________ (2011). Kobra, Bokförlaget Tranan, Stockholm. [İsveççe]
_____________ (2014). Kobra, Gün Neşriýaty, Stockholm. [Türkçe]
_____________ (1996), Ak öý, Lulea / Grafiska Huset, İsveç.
_____________ (2005), Watanym Galdy, Gün Neşirýaty, İsveç.
_____________ (2012), Somneniý Veçnyh Bol’, Knizhnoye Naslediye, Rusia.
_____________ (2015), Ýyldyz oragy, Gün Neşirýaty, İsveç.
_____________ (2000). Halkyň Haky, Gün neşriýatı, Sweden.
______________ (2004). Şor İňrik, Gün neşriýatı, Sweden.
______________ (2014). Zümörröt Kenar, Bukrek Neşriyat, Ukraina.
Yivli, Oktay (2013), Metin Eloğlu’nun Şiiri, Kurgan edebiyat Yayınları 102, Ankara.
Zal, Ünal (2008). Gurbannazar Ezizow: Mezar Taşına Bile Tahammül Edilemeyen Bir Şair,
Türklük Bilimi Araştırmaları - Sayı 24 - Güz, Niğde.
Zal, Ünal (2007), Gurbannazar Ezizov’un Kelime Dünyasına Bir Bakış, Uluslar arası Türk Dili
Edebiyatı ve Kongresi, Bildiriler Kitabı-Türkçenin Söz Dizimi s. 382-408.
__________ (2015a). Karakum Güneşi – II [Romanlar], International Journal of Languages’
Education and Teaching, Volume 3/1 April 2015, p. 466-479,
Mannheim–Germany.
__________ (2015b). Karakum Güneşi – II [Hikâyeler], International Journal of Languages’
Education and Teaching, Volume 3/1 April 2015, p. 466-479, Mannheim–
Germany.
__________ (2015c). Karakum Güneşi - III [Masallar], [Romanlar], International Journal of
Languages’ Education and Teaching, Volume 3/1 April 2015, p. 466-479,
Mannheim–Germany. (Yayınlanacak)
__________ (2015d). Karakum Güneşi – IV [Şiirler], [Romanlar], International Journal of
Languages’ Education and Teaching, Volume 3/1 April 2015, p. 466-479,
Mannheim–Germany. (Yayınlanacak)
İnternet kaynakları
Аleksey Аntonov, Den i Noç, 2009, No:3, Rusya.; Geniş bilgi için bkz. http://magazines. russ.
ru/din/2009/3/aa3.html
Joseph P. Mozur, Kobra, World Literature Today, September–December 2004, University of
South Alabama, USA.
Lavrova, Ludmila, “Kultura”, Moskova, 24 Haziran 2004.
Svenska Dagbladet 13 Mayıs 2011.
http://tranan.nu/bocker/den-osynliga-litteraturskatten/
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015

Benzer belgeler