Barnabas incili neden önemli?

Transkript

Barnabas incili neden önemli?
Barnabas incili neden önemli?
Büyük bölümü Türkiye'de ki bir müzede gizlenen Barnabas incili, İslam dünyası için
büyük önem taşıyor. Bu incilde peygamberimizin geleceği, özellikleri ve son peygamber
oluşu anlatılıyor.
Türk medyasında sık sık Barnabas İncili’ne vurgu yapılır. Hz. İsa'nın havarilerinden Barnabas'ın
kaleme aldığı 'kayıp' İncil'in nerede olduğu tartışması bugünlerde yeniden alevlendi. Bazı
araştırmacıların, Barnabas İncil'in 1983 yılında Uludere'de köylüler tarafından bulunduğu ve
daha sonra Genelkurmay'da saklandığı yönündeki iddialarıyla ilgili açıklama yapan
Genelkurmay Başkanlığı, 'Kayıtlarımızda herhangi bilgi veya belge yok' dedi
Ayrıca İran'da Devrim Muhafızları ile bağlantılı “Basij Press” sitesi, Türkiye’nin elinde bulunan
“Barnabas İncili”nin Hıristiyanlık dinini çökerteceğini ileri sürdü.
İngiliz Daily Mail Gazetesi Barbaranas İncili'nin orijinalinin Ankara Adalet Sarayı'nda olduğunu
öne sürerek adalet sarayının bir fotoğrafını paylaşırken, Türkiye'de incilin Genelkurmay
Arşivi'nde olduğu öne sürülüyor.
Biz tartışmaları yetkililere bırakıp Barnabas İncili’nin mahiyeti hakkında biraz bilgi verelim ki,
neden Hıristiyanlar tarafından da inkâr edildiği anlaşılsın.
Evet, nedir Bu Barnabas İncili? Neden Yasaklı? Kimdir bu Barnabas?
Hıristiyan alemi niçin Asr-ı Saadet münafıklarına has olan bir inat ve gayretle bu İncil’i yok
etmeye çalışıyorlar?
Barnabas aslen Kıbrıslı olup Yahudi bir ailenin oğludur. Asıl adı Joseph (Yusuf)dir. Barnabas ise
teselli oğlu anlamında ona sonradan verilmiş bir lâkaptır. Barnabas’, İsâ’nın şakirtiydi,
havarisiydi, yani zamanın çoğunu, mesajını yaydığı üç yıllık süre içinde bizzat İsa’nın yanında
geçiren bir kişi tarafından “Barnabas İncil’i” yazılmış ve bugüne kadar gelmiş, bilinen tek İncil’dir.
Kabul edilmiş dört İncil’in aksine, o İsa ile doğrudan teması olmuş ve öğretisini doğrudan
İsa’dan almıştır.
Barnabas İncili içerik bakımından tahrif edilmesine rağmen Tevhid ve İslam akidesine çok yakın,
ilahi hakikatlerin bir kısmını muhafaza eden ifadeler ve bilgiler içermektedir. Son peygamber Hz.
Muhammed’den ismen bahsetmekte, kendisinden sonra açıkça onun geleceğini
müjdelemektedir.
Bu İncil’de; her peygamber yalnız bir kavme Allah’ın işaretini götürmüş fakat Allah’ın Elçisi
geleceği zaman, Allah ona kudret ve rahmetinin sonuymuş gibi verecek, o kadar ki, akidesini
alacak olan tüm dünya kavimlerine rahmet ve selamet götürecektir, diyor ve kendisinin Mesih
olmadığını, Benden önce yaratılmış ve benden sonra Mesih gelecek ve Allah dünyayı onun için
yaratmıştır, onun ruhunu görenlere Allah peygamberlik verdiğinden, her peygamber gibi ben de
1/4
Barnabas incili neden önemli?
onu gördüm ve ona saygı gösterdim, onu görünce, ruhum teselli ile doldu ve dedim:
“Ey Muhammed, Allah seninle olsun ve beni ayakkabının bağlarının bağlarını çözecek değerde
kılsın, buna ermekle ben de büyük bir peygamber ve Allah’ın kutsal bir kulu olacağım,” sözleri
ve daha Hz. Muhammed’i müjdeleyen birçok ifadeleri görüyoruz.
Ve yine; “ Fakat benim tesellim, hakkımdaki her batıl düşünceyi yok edecek ve dini tüm dünyaya
yayılıp kontrolüne alacak olan ‘Elçi’nin gelmesindedir. Çünkü böyle vaad etmiştir Allah.
İbrahim’e ve bana teselli veren, onun dininin sona ermeyecek ve tarafından el değmeden
korunacak olmasıdır.
Kâhin karşılık verdi: “Allah’ın Elçisi” geldikten sonra daha başka peygamberler gelecek mi?”
İsa cevap verdi:
“Ondan sonra Allah tarafından gönderilen gerçek peygamberler gelmeyecek ama pek çok
yalancı peygamber gelecek ki, buna üzülüyorum. Çünkü Şeytan, Allah’ın adaletli hükmüyle
onları yerinden kaldıracak da, kendilerini, benim kitabımı bahane edinip gizlenecekler.”
Kâhin dedi ki:
“Mesih’e ne ad verilecek ve hangi işaretler onun gelişini ortaya koyacaktır?”
İsa cevap verdi: ” Mesih’in adı hayranlık uyandırır. Çünkü Allah ruhunu yaratıp da, göksel bir nur
içine koyduğu zaman ona bu adı vermiştir. Allah; ‘Bekle Muhammed; çünkü senin uğruna
cenneti, dünyayı ve yığınlarca yaratığı yaratacağım. İçlerinden seni Elçi yapacağım, öyle ki, kim
seni kutsarsa kutsanacak, kim seni lanetlerse lanetlenecektir. Seni dünyaya göndereceğim
zaman ‘Kurtuluş Elçim’ olarak göndereceğim. Senin sözün gerçek olacak. O kadar ki, gök ve
yer düşecek, fakat senin dinin düşmeyecek, Muhammed O’nun kutlu adıdır, der.”
Bu ifadelerden de neden Hıristiyanlık âlemince bu İncil’in reddedildiği pek aşikâr anlaşılıyor,
değil mi?
Ama, eninde sonunda Hıristiyanlık dünyası İslam akidesini kabul edecek ümidindeyiz. Bakınız
sadece şu haber bile ümitlenmemiz için yeterlidir: “ Papazlar Haşir Risalesinden ders okuyorlar.
Rotterdam İslam Üniversitesindeki bir heyet tarafından Flemenkçeye’de çevrilen Haşir
Risalesinden, Utrecht ve Rotterdam’daki bazı papazlar haftalık olarak kendi aralarında ders
okumaya başladılar. Papazlar, “Zira ahirete iman hepimizin ihtiyaç duyduğu birşey” diyorlar. ( ht
tp://www.risalehaber.com/news_detail.php?id=145164
)
bu İncil; Hz. Âdem, Hüküm Günü, cehennem, cennet, mümin-kafir ve Hz. Peygamber…vb
meselelerle ilgili, ehl-i sünnet akidesine uygun ifadeleri ve ilahi hükümleri ihtiva ettiğinden
dolayı; bugün Hıristiyan dünyasınca, ortadan kaldırılmaya çalışıldığı anlaşılıyor ki; Hz.
Peygamber döneminde, bazı Hıristiyan din adamlarının, İsa’dan (a.s) sonra gelecek olan
peygamberin evsaf ve eşkali kitaplarımızda yazılıdır, dedikleri, O Kitapları, şayet ‘Bu İncil’
değilse de buna benzer bir ‘Kitap’ olduğu kanaatyindeyim.
Bu hususta Mevlana Abdurrahman-ı Camî hazretleri Şevahid-ün Nübüvve adlı eserinde şöyle
bir hadise naklediyor:
“ Muğire bin Şu’be (r.a) şöyle anlatmıştır: “Resulullah’ın (a.s.m) Peygamberliğinin bildirildiği
sırada, ticaret için bir kafile ile Taif’den İskenderiyye’ye gittim. Orada bir üsküf (Hıristiyan din
adamı) vardı. Bu kimse çok ibadet ederdi. Halk,hastalarını, şifaya kavuşması için ona
getirirlerdi. Ona hiç gönderilmedik Peygamber kaldı mı? Diye sordum. Evet, ‘Hatem-ül Enbiya’
vardır. Onunla İsa (a.s) arasındaki zaman çok değildir. O son peygamber, ne uzun ne kısa
boyludur. Ne siyah, ne beyazdır. Gözlerinde kırmızılık vardır. Saçlarını uzatır, kılıç kuşanır.
Kimseden korkmaz, savaşa katılır. Ashabı onun için canını feda ederler. Sıcak bir yerden çıkar.
Bir haremden bir hareme Hicret eder. Kurak bir yerde yerleşir. İbrahim’in (a.s) dinine mütabaat
2/4
Barnabas incili neden önemli?
(uyar) gösterir, dedi. Muğire bin Şu’be sözlerine devam ederek şöyle nakletmiştir:
O din adamına, biraz daha O peygamberden bahset dedim. Şöyle anlattı: “O peygamber beline
izar bağlar. Her peygamber kendi kavmine gönderildi. O ise bütün insanlara ve cinnilere
gönderildi. Yeryüzünün her tarafı Ona mescid kılındı. Su bulamadığı zaman teyemmün ederek
namaz kılar “(Barnabas: 43-44. bölüm ). Ondan bunları dinledikten sonra İskenderiyye’de
uğradığım her kilisenin Üsküfüne Resullullah’ın sıfatlarını ve hilyesini, şeklini, şemailini sordum
ve hepsini tek tek hafızama yerleştirdim. Medine’ye dönünce, hepsini Resullullah’aanlattım.
Hoşlarına gitti. Ashaba da anlat buyurdu. Ben de günlerce Ashab-ı Kiram’a gurup gurup
anlattım.”
Ve yine Cübeyr bin Mutsim (r.a) ‘in şöyle anlattığını Mevlana Cami hazretleri naklediyor: “
Peygamber Efendimiz (s.a.v) peygamberliğini insanlara bildirince, Kureyş kabilesi Ona çok
eziyet etmeye başladılar. Resullullah’ı (a.s.m) kısa zamanda öldüreceklerini zannettim. Hemen,
Mekke’den ayrılıp Şam taraflarına gittim. Bir kiliseye vardım. Oranın rahibi etrafındaki
adamalarına beni misafir etmelerini söyledi. Üç gün sonra büyüklerine benim gitmediğimi haber
verdiler. Bunun üzerine rahip beni yanına çağırdı. Ve sen harem ehlinden misin, yani Mekkeli
misin? diye sordu. Evet, oralıyım dedim. Sen orda peygamberliğini bildiren zatı tanıyor musun?
dedi. Evet diye cevap verince, elimden tutup, beni bir odaya götürdü. O kilisenin duvarlarında
pek çok resim vardı. Bunların içinde o peygamberin resmi var mı? Diye sordu. Baktım ve yok
dedim. Beni daha büyük bir odaya götürdü. Orada daha çok resim vardı. Bana, bu resimlere
bak, onun resmini bu resimler arasında görürsün, dedi. Baktım Resullullah (a.s.m) resmi ve
yanında da Ebubekir’in resmi vardı. Fakat içimden hangisi olduğunu göstermeyeyim, bakalım
rahip ne diyecek diye düşünerek, elimle göstermedim. Bunun üzerine rahip kendisi eliyle işaret
ederek, bu resim midir? dedi. Ben de evet, Allah hakkı için şehadet ederim ki, Odur dedim.
Rahip, ben de şehadet ederim ki, bu sizin peygamberinizdir, dedi. Sonra yanındaki Hz.
Ebubekir’in resmini de göstererek, bu da onun halifesi olacaktır, dedi. Ben dünyada aslına bu
kadar benzeyen resim görmemiştim. Rahip bana, sen Onu öldüreceklerinden korkuyorsun, dedi.
Ben zannediyorum ki, Onu şimdiye kadar öldürmüşlerdir, dedim. Rahip dedi ki, Vallahi Onu
kimse öldüremez. Fakat O, kendisini öldürmek isteyenleri öldürür. Allah u teala Onu düşmanları
üzerine muhakkak galip getirecektir.
Abdurrahman-ı Cevzi yine şöyle yazmıştır: “Katade (r.a) şöyle demiştir: Yahudiler, Hz.
Muhammed (a.s.m) ile müşrik Araplara karşı yardım beklerlerdi ve şöyle dua ederlerdi: Ya
Rabbi, Tevrat’da geleceğini ve vasıflarını okuduğumuz Ümmi Peygamberi gönder. Arap
müşriklerini cezalandırsın ve öldürsün. Muhammed Aleyhisselam zuhur edince, onun
Yahudilerden olmadığını görerek hased ettiler ve kabul etmeyip kâfir oldular.”
Ve Risale-i Nur Külliyat’ından 19. Mektub’un 16.İşareti’nin Üçüncü Hüccet’inde de Üstad’ın ifade
ettiği gibi:
“İncil’in bir yerinde, İsa Aleyhisselam demiş: “ Ben gideceğim; tâ dünyanın reisi gelsin.” Acaba
Hz. İsa Aleyhisselamdan sonra dünyanın reisi olacak ve hak ve batılı fark ve temyiz edip Hz. İsa
Aleyhisselamın yerinde insanları irşad edecek, Resul-i Ekrem Aleyhisselatü Vesselamdan
başka kim gelmiştir? Demek Hz. İsa (a.s), ümmetine daima müjde ediyor ve haber veriyor ki,
“Birisi gelecek; bana ihtiyaç kalmayacak. Ben, onun bir mukaddimesiyim ve müjdesiyim.”
Dün hangi gerekçelerle Hz. Muhammed’in peygamberliğini inkâr edenler, bugün de aynı
tavırlarını, inat ve küfürlerini devam ettiriyorlar. Ama şu husus ta çok iyi bilinmelidir ki: İsa’nın
(a.s) söylediği gibi, Allah’ın va’di mutlaka tahakkuk edecektir:
“… Allah’ın seçilmiş kulu büyük bir güçle gelecek ve puta tapıcılığı yıkacaktır. Ve ben de
seviniyorum ki, O’nunla (a.s.m), Allah tanınıp, ta’zim edilecek ve ben de gerçek olarak
3/4
Barnabas incili neden önemli?
tanınacağım ve benim insandan öte olduğumu söyleyenlerden öç alacaktır. (Barbanabas :72)
Yakın bir zamanda Barnabas incili veya diğer tarihi belgelerle hrıstiyanlık dini ve Hz. İsa (asm)
hakkındaki gerçeklerin ortaya çıkacağına inanıyorum.
Bu gelişmeler İslam’ın yeniden yeryüzünde hakim olmasında önemli rol oynayacaktır.
Recai ALBAY
4/4

Benzer belgeler

Barnabas İncili Barnabas Kıbrıs`ta doğmuş bir Yahudi olup, asıl ismi

Barnabas İncili Barnabas Kıbrıs`ta doğmuş bir Yahudi olup, asıl ismi yalancı peygamber gelecek ki, buna üzülüyorum. Çünkü Şeytan, Allah’ın adaletli hükmüyle onları yerinden kaldıracak da, kendilerini, benim kitabımı bahane edinip gizlenecekler.” Kâhin dedi ki: “Mesi...

Detaylı