ALT EKSTREMİTE

Transkript

ALT EKSTREMİTE
ALT EKSTREMİTE
• Temelde alt ekstremitenin yapısı üst
ekstremiteye benzer.
• Dik duruş sonucunda bacaklar üzerinde
oluşan statik yüklenme, işlevsel gereksinimler
nedeniyle, alt ekstremitede bazı yapısal
değişikliklerin ortaya çıkmasına yol açar.
ALT EKSTREMİTE KEMİK
YAPISI
• Alt ekstremiteyi oluşturan uyluk, bacak ve
ayak bölgesi kemikleri;
–
–
–
–
–
–
–
femur,
patella,
tibia,
fibula,
tarsal kemikler,
metatarsal kemikler
falankslardır.
Femur:
• Femur yada uyluk kemiği kalça ve diz
arasında bulunur.
• Vücudun en ağır, en uzun ve en güçlü
kemiğidir (bir kişinin boyu genellikle femurun
uzunluğunun 4 katıdır).
• Femurun proksimalucu;
– baş,
– boyun,
– büyük ve küçük trokanterler (trochanter majör ve
minör) olarak adlandırılan çıkıntılardan
oluşmuştur.
Femur
• Femur başı (caput femoris) kalça kemiğinin
asetabulumu ile eklem yapar.
• Başı şafta bağlayan ince boyun özellikle yaşlı
kişilerde kırıkların bol olduğu bölgedir.
• Baş ve boyunun birleşme yerinin lateralinde büyük
trokanter(trochanter majör), medialinde ise küçük
trokanter (trochanter minör) bulunur.
• Bu çıkıntılara geniş uyluk ve kalça kasları bağlanırlar.
• Femurun dize doğru olan ucunda tibia kemiği ile
eklem yapan medial ve lateral epikondiller
(epicondylus medialis ve lateralis) bulunur.
Patella
• Patella veya diz kapağı quadriseps
femoris (m.quadriceps femoris) kasının
tendonu içine lokalize olmuştur.
• Patella vücuttaki en geniş sesamoid
kemiktir.
• Patella dizi korur, fakat daha da
önemlisi quadriseps femoris kasının
kaldıraç gücünü arttırır.
Tibia
• Tibia kemiği diz ile ayak
bileği eklemleri arasındaki
iki bacak kemiğinden
bacağın ön ve medialinde
lokalize olanıdır.
• Vücuttaki ikinci en güçlü ve
en ağır kemiktir.
• Tibianın proksimal ucunda
diz ekleminde femurun
epikondilleri ile eklem
yapan medial ve lateral
kondiller (condylus medialis
ve lateralis) bulunur.
• Proksimal uçta patellar
tendonun yapıştığı
tüberositas tibialis
(tuberositas tibiae) olarak
isimlendirilen oluşum
belirgin bir çıkıntıdır.
• Tibianın distal ucunda
talus başıyla eklem yapan
madial malleol(malleolus
medialis) bulunur.
• Tibia ile fibula
birbirlerine interosseus
mebmran ile
bağlanırlar.
• Hem proksimal hemde
distalde tibiofibular
eklemlerle eklem
oluştururlar.
Fibula
• Fibula tibianın
lateralinde ve ona
paralel, ince ve uzun bir
kemiktir.
• Proksimalinde fibula
yanlızca tibia ile eklem
yapar, femurla yapmaz.
• Fibulanın distalinde
bulunan lateral malleol
(malleolus lateralis)
tibanın medial malleolü
ile birlikte talus başı ile
eklem yapar.
Ayak Kemikleri:
• Ayakta eldeki gibi 3
bölgeden oluşmuştur.
– Ayak bileği (tarsal
bölge)(tarsus),
– ayak tarağı (metatarsal) ve
– parmak kemikleri
(falankslar).
• Ayak bileği yada tarsus
yedi tarsal kemiğin
birleşmesinden
oluşmuştur.
–
–
–
–
–
talus,
kalkaneus,
kuboid,
navikular
kuneiform (3adet)
Ayak Kemikleri
• Talus:
– merkezi ve en yüksek ayak bileği kemiğidir, tibia ve fibula
ile ayak bileği eklemini oluşturmak üzere eklemleşir.
– Kalkaneus ile birlikte vücut ağırlığını yüklenir.
• Kalkaneus:
– Diğer adıyla topuk kemiğidir.
– En geniş tarsal kemiktir.
– Bacağın arka grup kaslarına yapışma yeri oluşturarak
(aşil tendonuna) kaldıraç kolu görevi yapar.
• Metatarsal kemikler ve falankslar:
– Ayağın metatarsal ve falanks kemikleri şekil ve sayı
olarak eldekiler gibidir.
Ayak Kemikleri
• Ayak kemikleri medial ve lateral kirişler oluşturarak
düzenlenmişlerdir.
• İlk üç parmağın metatarsal kemikleri, kuneiform,
navikular ve talus kemikleri medial kirişi;
• Son iki parmak metatarsal kemikleri, kuboid ve
kalkaneus kemikleri ise lateral kirişi oluşturur.
• Medial kiriş yalnızca ayak başparmağının proksimal
ekleminde yere temas eder ve bunun üzerinde
yükselebilir.
• Lateral kiriş ise ayağın tüm uzunluğu boyunca yerle
temastadır.
Ayak Kemikleri
• Bu iki kirişin üst üste binmesi ayakta
uzunlamasına ve enlemesine kavisler
oluşturur.
• Enlemesine (plantar) kavis 3 kuneiform kemik
ve kuboid kemiğin özel dizilimiyle oluşur.
• Ayağın medialinde bulunan ve dışarıdan da
gözlenebilen uzunlamasına kavis kemiksel bir
yapıdır, ancak pasif ve olarak ta desteklenmiş
ve sağlamlaştırılmıştır.
• Ayak tabanındaki bağlar ve plantar
apanevroz kavisin pasif desteğini , ayak
tabanı kasları ve bacak bölgesinden
gelip ayak tabanında sonlanan uzun
kaslar aktif desteği oluşturur.
Ayak Kemikleri; Kavisler
• Bu kasların hareketleri refleks mekanizmalar ile ve
ayak tabanına etki eden baskı ile düzenlenir.
• Kavisin geriliminde oluşabilecek herhangi bir
değişiklik bu kasları etkileyerek onları kasar yada
gevşetir.
• Ayakta durma kavisteki basıncı artırır, bu kasların
sürekli kasılmasına neden olur ve böylece çabuk
yorulmaya yol açar. Bu yüzden ayakta durma
yürüyüş ve koşudan daha yorucudur.
• Uzunlamasına kavis düzleşirse düz tabanlık,
enlemesine kavis düzleşirse taraklı ayak denilen
durum ortaya çıkar.
ALT EKSTREMİTE EKLEM VE BAĞLARI
• Üst ekstremitenin tersine buradaki eklemler, distale
doğru gittikçe hareketi daha çok kısıtlayıcı olurlar.
• Bu durum, stabilite artışı ve emniyeti sağlamak
içindir.
• İç ve dış rotasyon alt ekstremitede azalmış olup,
ayağa doğru giderek kısıtlanır.
• Bacak kemikleri olan tibia ve fibula, birbirleri ile
bağlantılarında, öne ve arkaya doğru hafifçe
kayma dışında hareket edemezler.
• Proksimal karpal eklemle uyumlu olarak proksimal
ayak bileği eklemi, öne doğru harekette yalnız
fleksiyon ve ekstansiyona izin verir.
Kalça Eklemi: Kemiksel ve
Ligamentöz Sistem
• Kalça eklemi, femur başı ve kalça
kemiğinin asetabulumundan oluşur.
• Omuz eklemi yalnızca kaslarla kontrol
edilirken, gerçek bir küre ve çukur
eklem olan kalça eklemi, kemik,
kiriş(ligament) ve kaslarla kontrol
edilir.
Kalça Eklemi
• Kemiksel kontrol: femur başının
asetabulumun içine derin bir şekilde
yerleşmesiyle gerçekleştirilir.
• Ayrıca kıkırdak yapısında bir lif halkası
(labrum acetabulare), asetabulumun
kenarlarını yükselterek, eklem yüzeyini
dahada genişletir. Kenarlarının
yükselmesi, asetabulumu derinleştirir ve
çıkık oluşması riskini azaltır.
Kalça Eklemi
• Ligamentöz kontrol:
• Sarmal biçiminde düzenlenmiş olan çok güçlü bir
ligament grubu aracılığıyla sağlanır.
• Kalça eklemi ekstansiyona geldiğinde bu ligamentöz
sarmal gerginleşir.
• Ligamentöz sarmalın oluşumuna katılan ligamentler
(dört adettir); iliofemoral(lig.iliofemorale),
pubofemoral(lig.pubofemorale), ischiofemoral
(lig.ischiofemorale) ve zona orbicularisdir
(lig.zonaorbicularis).
Kalça Eklemi Ligamentleri
• Bunlardan en önemli olanı, iliofemoral
ligamenttir. Vücudun en güçlü ligamenti olup,
300 kg' lık bir gerilme kuvvetine sahiptir. İki adet
V" şeklinde parçası vardır.
• Kalça kasları ile etkin bir şekilde desteklenen
kalça ligamentlerinin birincil amacı, bacağın
hareketlerini kısıtlamaktan çok, pelvis ile
gövdenin düzgün pozisyonunu sağlamaktır.
• İliofemoral ligament kasların yardımıyla, ayakta
dururken gövdeninde arkaya devrilmesini önler.
Kalça Eklemi
• Genellikle kalça eklemi, diz eklemine göre daha az sıklıkta
yaralanır.
• Kalçada, dizdekinin yaklaşık yarısı kadar sıklıkta dejeneratif
değişikliğin görülmesi kalça ekleminin distalinde bulunan ayak,
ayak bileği ve diz eklemlerinin şok absorbe edici etkinliğinden
kaynaklanır.
• Bunlar, kalça ile zemin arasında yer alarak, kuvvetlerin büyük
bölümünü absorbe ederler .
• Ancak, aşırı yüklenme sonucunda, kalça ekleminde bile aşınma
ve hasar belirtileri görülebilir. Bu durum, özellikle yüksek
performanslı yarışma sporcularında görülür.
• Yürüyüşte kalça üzerindeki yük,. vücut ağırlığının 2,5-5 katı;
ayakta durma esnasında ise yük vücut ağırlığının yaklaşık 4
katıdır.
Kalça Eklemine Etki Eden Kaslar:
Kalçanın Ön yüzündeki (Ventral)
Kaslar
• İliopsoas kası:
• Bu kas özel bir başlangıç bölgesi olan iki ayrı
parçadan oluşmuştur.
• Bunlar psoas major ve iliakus kaslarıdır.
• Başlangıç:
• Psoas major kası; son torakal ve ilk lomber
vertebranın transvers çıkıntılarından başlar.
• İliacus kası ise; iliac kanattan, spina iliaca
anterior inferiordan başlar.
• Sonlanış: Trochanter minor (femurda).
İliopsoas Kası
• Işlevi;
• Salınan bacak tarafında bu kas,uyluğa fleksiyon, dışa
rotasyon ve addüksiyon yaptırır.
• Destek bacağında da, yana ve öne doğru gövdeyi
eğer.
• Ayrıca iliopsoas kası, pelvısin stabilize edilmesinde
önemli rol oynar.
• Abdominal ve gluteal kasların tersine, kalçanın diğer
fleksörleri ile birlikte çalışarak pelvisi öne eğer.
• Uyluğu öne doğru çeken tipik bir koşu kasıdır.
Uyluğu gövdeye yaklaştırarak, vücudun öne doğru
ilerlemesine olanak verir.
Tensor fasciae latae kası:
•
•
•
•
•
•
Başlangıç:
Spina iliaca anterior superior
Sonlanış:
Tibianın lateral kondili ve iliotibial traktus.
İşlevi:
Salınan bacağın uyluğunu öne doğru yönlendirir ve abdüksiyon
yaptırır, Destek bacağı bölgesinde ise gövdeyi ve pelvisi öne
eğer.
Tensor fasciae latae kası:
• Ayrıca bu kas, fascia latanın gerginleştirilmesinde önemli bir oynar.
• Fascia lata, gluteus maksimus kasınınr insersiyo yaptığı
bölgelerden birisidir. Bu durum, uyluğun stabilize edilmesine
yardımcı olur.
• İliotibial banda tutunan fascia lata üzerine çekme kuvveti
uygulanarak, bu yükün etkisi giderilebilir.
• Örneğin:
• Çeşitli yüksekliklerden her atlayışta, birbirinden farklı fleksiyon
kuvvetleri, uyluğun üzerine etki eder. Bu yüzden, atlama
yüksekliğine bağlı olarak tahmin edilen stresin, önceden
programlanmış olan ve buna karşılık gelen zıt yöndeki stres
tarafından karşılanması esastır.
• Ancak uyum sağlayabilen kassal bir sistem varsa, bu durum
olanaklıdır. Gergin ve sert bir fascial sistem, değişik streslerin
(yüklerin) üstesinden gelemez ve kemiklerde kırık riski artar,
Örneğin, merdivende atılan adımın biri boşa geldiğinde, düşüş
yüksekliğinin doğru tahmin edilememesi, böyle bir duruma yol açar,
Rectus femoris kası
• Rectus femoris kası
quadriceps kasının bir
bölümüdür .
• Quadriceps femoris
kası, kalça ekleminin bir
fleksörü olarak görev
yapan, pelvisi öne eğen
ve pelvis
stabilizasyonuna
yardımcı olan biartiküler
(çift eklemli) bir kastır,
Sartorius kası
• Bu kas da biartikülerdir. Kalça eklemine
fleksiyon, dışa rotasyon ve abdüksiyon
yaptırır
Kalçanın Arka Yüzündeki
(Dorsal) Kasları
• Klaçanın arka yüzündeki kasların birincil
görevi uyluğa ekstansiyon yaptırmaktır.
• Derin dış rotatör kasların ortak
hareketleri ise uyluğa dış rotasyon
yaptırmaktır.
Gluteus maximus kası
• Başlangıç:
• İlium, sakrum, koksiks ve
sakrotuberal ligament,
• Sonlanış:
• fasya lata ve femurun arka yüzü.
• İşlevi:
• Vücudun en güçlü kaslarından
biridir,
• Birincil islevi, kalça ekleminin
ekstansiyonudur.
• Örnek; koşu ve atlamadaki squat
(çömelme) pozisyonundan
doğrulma hareketi
• Ayrıca üst parçası bir abdüktör, alt
parçası ise bir addüktör gibi
çalışır.
Gluteus Maksimus Kası
• Son olarak, bu kas güçlü bir dış rotator işlevi de yapar.
• Dinamik fonksiyonlarına ek olarak bu kas, önemli bir statik işleve
de sahiptir.
• Fascia lata üzerindaki tendinöz sonlanışıyla, uyluğun
abdüksiyonuna katılır.
• Ayrıca, gövdenin öne doğru aşırı eğilmesini de engeller. Örnek:
Kayakla inişte ya da sürat pateninde olduğu gibi.
• Gluteus maximus kası, pelvisin stabilize edilmesinde de çok
önem taşır.
• Rectus abdominis kası ile birlikte çalışarak pelvisin arkaya doğru
eğilmesini sağlar.
• Gluteal kaslar zayıfladığında, bu durum aşırı bir lomber lordoza
ve kişinin "çukur belli" oluşuna yol açar.
İschiocrural Kaslar
• Birincil işlevi diz ekleminde fleksiyon
olan bu biartiküler kas grubu, kalça
ekleminin ekstansiyonuna yardımcı olur
ve böylece gluteus maximus kası ile
sinerjik etki yapar.
Derin dış rotatörler
• Femur kemiğinin asetabuluma tutulmasını
sağlayan bu kaslar uyluğa dış rotasyon
yaptırırlar.
• Bu kaslar
–
–
–
–
M.priformis
M.gemellus süperior ve inferior
M.obturator internus ve eksternus
M.quadratus femoris.
Kalça ekleminin iç tarafında bulunan kaslar
Addüktör Gruptaki Kaslar
• Bu gruptaki kaslar, uyluğun iç tarafında yer alır, fleksör ile
ekstansör grubun arasında kama biçiminde yerleşir.
• Addüktörler; yüzeysel, orta ve derin olmak üzere üç tabakadan
oluşur.
• Superficial (yüzeysel) tabaka :
– Pectineus,
– adductor longus ve
– gracilis kaslarından oluşur.
• Gracilis kası, bu grup içinde biartiküler olan tek kastır.
• Orta tabakayı
– adduktör brevis kası,
• Derin tabakayı ise
– adduktör magnus kası oluşturur.
– Adduktör magnus uyluğun en kuvvetli addüktörüdür.
• Addüktör grup kasları pubis kemiğinin değişik bölümlerinden
başlarlar ve femurun iç yan taraflarında sonlanırlar.
• Biartiküler olan Grasilis kası diz eklemini geçerek tibiada
sonlanır.
Addüktör Gruptaki Kaslar
• Bu beş kasın birincil dinamik işlevi
abduksiyondaki bacaklara adduksiyon
yaptırmasıdır.
• Ayrıca kalça ekleminin pozisyonuna göre
kalçaya fleksiyon yada ekstansiyonda
yaptırırlar ve rotasyonuna da yardım ederler.
• Adduktörlerin birincil statik etkisi pelvisin
pozisyonunu dengeli bir biçimde ayarlayarak
gövdeyi stabilize etmektir.
Kalçanın Dış Yüzündeki (Lateral) Kasları
• Addüktörlerin antagonistleri olan
abdüktörler, pelvisin dış (lateral)
yüzünde bulunur.
• Gluteus maximus ile örtülmüş olan bu
kas grubu , normal harekette ileri
derecede önem taşır,
• Bu kasların birincil görevi uyluğa abduksiyon
yaptırmaktır.
Gluteus Medius Kası
•
•
•
•
•
•
Başlangıç:
İliumun dış yüzü
Sonlanış:
Trochanter major
İşlevi:
Bu kasın en önemli
işlevi, uyluğa
abdüksiyon
yaptırmasıdır .
Gluteus Medius Kası
• Uyluk sabitlendiğinde (destek bacağı) kasın tek taraflı
uyarılması, gövdeye yana fleksiyon yaptırır.
• Yürüyüş ve koşuda, destek bacağından salınan
bacak tarafına doğru pelvisin eğilmesini önler,
böylece dik duruşun korunmasına yardımcı olur,
• Bu kasın paralizisi (felci), normal hareketi belirgin
derecede bozar ve "ördekvari" bir yürüyüşün
gelişmesine yol açar .
• Gluteus medius kasının ventral (ön), dışa rotasyon
• Bu kas, uyluğun en güçlü abdüktörüdür.
Gluteus minimus kası
• Başlangıç;
• Gluteus mediusun altında yer
alan bu kas, iliumun dış
yüzünden başlar.
• Sonlanış:
• Trochanter major
• İşlevi:
• Gluteus mediusa benzer
şekildedir. Uyluğun
abdüksiyonuna ve içe
rotasyonuna neden olur..

Benzer belgeler

Dr. Ahmet Şenel

Dr. Ahmet Şenel Yüksek çıkıklı olgularda ise aynı taraf pelvis bölümü diğer tarafa göre daha küçüktür. Küçük ve atrofik olan asetabulumun tüm duvarları ince ve yumuşak olup birçok olguda anteversiyonu artmıştır. •...

Detaylı