İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI`NA Şikayet Eden :(Avukat
Transkript
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI`NA Şikayet Eden :(Avukat
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA Şikayet Eden :(Avukat) Serdar ÖZTÜRK, TCKN: 18689107606 Silivri 1 Nolu Cezaevinde tutuklu Şüpheliler :1.Hüseyin ÇAPKIN, İstanbul Emniyet Müdürü 2. Cemil BAYAZIT, İstanbul Emniyet Müdür Muavini Suç :Suçluyu Kayırma, TCK md 283/1-2 Suç Tarihi :24.06.2011 Açıklamalar :Şüphelilerden Hüseyin ÇAPKIN adlı şahıs suç tarihinde İstanbul Emniyet Müdürü, Cemil BAYAZIT adlı şahıs ise, İl Emniyet Müdür Muavini olarak görev yapmaktadır. Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı, sahte resmi belge düzenleyen ve İstanbul Emniyet Müdürlüğünde TEM Şube Müdürlüğü Teknik Takip ve Izleme Büro Amirliği’nde, T 3411493 ve T3457715 aidiyet numarası ile görev yapan ve hazırladıkları resmi belgelere, kimlikleri ile sicil numaralarını yazmayan, ancak bunun yerine kimliklerini teşhis etmeye yarayacak olan “Aidiyet Numarası” adı altında yukarıda belirtilen numaraları yazan personel ile ilgili olarak, 2010/19832 sayılı yürüttüğü soruşturma kapsamında, 03.06.2011 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne talimat yazarak T 3411493 ve T 3457715 sicil sayılı personelin ifade için savcılıkta hazır bulundurulmasını istemiştir. Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bahse konu talimatına 24.06.2011 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından, “B.05.1.EGM 4.34.1702.(31 159) 7367” sayılı yazı ile cevap verilmiştir. Suça konu yazıda İstanbul Emniyet Müdürü muavini olduğu anlaşılan Cemil BAYAZIT adlı şüpheli, “polis sicillerinin 6 haneli olduğu ve başında herhangi bir harf bulunmadığını belirterek personelin tespit edilemediğini” öne sürmüştür. Aynı şekilde sahte belge, TIB ID numarası da içerdiğinden, TIB başkanı Fethi ŞIMŞEK hakkında da bahse konu sahte belge ile ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na “sahte resmi belge düzenlemek”, “delilleri değiştirmek” iddiası ile suç duyurusunda bulunulmuştur. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2010/65001 sayılı olarak yürüttüğü soruşturmada, 06.05.2011 tarihinde belgeyle ilgili bilirkişi raporu almıştır. Bahse konu bilirkişi raporunda, “TIB “log” larında ki kayıtlarla, HTS kayıtlarında uyumsuzluk olduğu, mesajın benim telefonumdan gönderilmediği bana müvekkilim olan bir kişi tarafından gönderildiği, bu hali ile tutanağın gerçeği 1 yansıtmadığı” tespit edilmiştir. Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dilekçede şüpheli olarak gösterilmeyen, ancak tutanağın altında imzası olduğu belirtilen T 3411493 ve T 3457715 Aidiyet numaralı polislerin kim olduğu ve görev belgeleri 24.05.2011 tarihli bir talimat ile Emniyet Genel Müdürlüğü’ne sorulmuştur. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 03.06.2011 gün ve B.05.1.EGM.0.1443885-88414028-118970 sayılı olarak verilen cevap yazısında, T 3411493 ve T 3457715 aidiyet numaraları verilen polislerin, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Tem Şube de görev yaptıklarının tespit edildiği bildirilmiştir. Şüphelilerden Cemil BAYAZIT, İstanbul Emniyet Müdürü, Hüseyin ÇAPKIN adına imzaladığı suça konu yazıda, T 3411493 ve T 3457715 şeklinde numaralandırılmış kişilerin tespit edilemediğini bildirmiş ise de, Emniyet Teşkilatı mensubu olmayan bir bilirkişinin dahi ne anlama geldiğini bildiği bir numarayı, İl Emniyet Müdürünün ve muavininin kendi emrindeki personele gizliliği temin etmek için verilen aidiyet numarası olduğunu bilmemesi ve bundan haberdar olmaması mümkün değildir. Böyle bir ayrıntıyı mahalle bakkalı bilmeyebilir. Ama bir il emniyet müdür muavininin “T” ile başlayan aidiyet numaralarının il emniyet müdürlüğünde kullanıldığını bilmediğini iddia etmesi, hayatın olağan akışına aykırıdır. Kendi emrindeki personelin numaralandırma sistemini dahi bilemeyecek düzeyde bir görevlinin, İstanbul gibi dünyanın sayılı metropollerinden birinde İl emniyet Müdürü muavini olması mümkün değildir. Dolayısı ile, şüphelilerin kasıt altında hareket ederek, emirleri altında çalışan ve bir çete gibi seri halde sahte belge üreten personeli bilerek ve isteyerek korudukları anlaşılmaktadır. Şüphelilerin kendi dönemlerinde hazırlanmamış olan bu sahte belgelerle ilgili suç işleyen personeli koruyor olmaları ayrıca enteresandır. İl Emniyet Müdür muavininin, böyle bir konuda ADINA İMZA ATTIĞI, İl Emniyet Müdürü’ne bilgi vermemiş olması da mümkün değildir. Türk devleti bir muz cumhuriyeti olmadığı için, kamu kurumlarında amirlerinin yerine imza atan görevliler, mutlaka amirlerine konuyla ilgili bilgi verirler. Dolayısı ile, bu suç teşkil eden eylemin İl Emniyet Müdürü’nün bilgisi dahilinde işlendiğinin kabulü gerekir. Bilindiği üzere TCK’nun 283/1-2 maddeleri “suç işleyen bir kişiye araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından kurtulması için imkan sağlayan kimse, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.” Hükmünü getirmiştir. Şüpheliler Cemil BAYAZIT ve Hüseyin ÇAPKIN , Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2 (daha sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 2010/184384 S.N.lı ) 2010/19832 sayılı olarak yürütülen soruşturma kapsamında İEM.lüğüne gönderilen talimata karşın, savcılığa kasten yanlış bilgi vermek suretiyle sahte resmi belge düzenleyen T 3411493 ve T 3457713 Aidiyet numaralı personellerin araştırılmasını ve haklarında soruşturma yürütülmesini engelledikleri, şüphelilerin kendi maiyetlerinde TEM Şube, Teknik Takip ve İzleme Büro Amirliği’nde görev yapan personele ayrıca bir aidiyet numarası verildiği ve hazırlanan yüz binlerce iletişim tespit tutanağının aidiyet numarası ile imzalandığını bilmemelerinin mümkün olmadığı gözetildiğinde kasıt altında hareket ettikleri anlaşılmakla, atılı eylemi işledikleri, suçun unsurları itibarı ile oluştuğu gözetilerek haklarında gerekli soruşturmanın yapılıp, görevli ve yetkili ceza mahkemesinde kamu davasının açılmasını temin maksadıyla suç duyurusu yoluna başvurulması gerekmiştir. Sonuç ve İstem : Açıklanan Nedenlerle; Gerekli soruşturmanın yapılarak, 1- Şüpheliler, Hüseyin ÇAPKIN ve Cemil BAYAZIT hakkında, eylemlerine uyan TCK.nun 283/1-2 nci maddeleri gereğince yetkili ve görevli ceza mahkemesinde kamu davasının açılmasına, 2- Tüm bu eylemler, halen İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı. olan sayın Turan Çolakkadı’ nın özel yetkili başsavcı vekili, İstanbul başsavcı vekili olan Zekeriya ÖZ’ün ise özel yetkili savcı olarak “bahse konu sahte belgelerin düzenlendiği soruşturmayı yürüten savcılar” olmaları nedeni ile, emniyet personeli tarafından işlenen suçlarda sorumlulukları bulunduğu da gözetilerek, soruşturmanın selameti bakımından, CMK.nun 19 vd maddeleri gereğince soruşturmanın, nezdinde Ağır Ceza Mahkemesi bulunan en yakın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar istihsali için Adalet Bakanlığı’na tevdiine, 3- HSYK.na konuyla ilgili bilgi verilmesine Karar verilmesini sayın Başsavcılığınızdan talep ederim. 16.12.2010 (Avukat) Serdar ÖZTÜRK Ekleri : - İstanbul CBS.lığının talimat yazısı - Şüpheliler tarafından savcılığa verilen cevabi yazı - Konuyla ilgili bilirkişi raporu 3