lütfen tıklayınız…

Transkript

lütfen tıklayınız…
ERSİN NAZALI
Hesap Uzmanı
Giriş
Bugün Fransa'da uygulanmakta olan gelir vergisi kanunu 1958’de yürürlüğe girmiş olup, bu
sistem dikine artan oranlı vergi tarifesini öngörmektedir. Tarife bir kişinin bir vergilendirme
dönemi boyunca elde etmiş olduğu tüm gelirler toplamına uygulanır.
Kurumlar vergisinin tersine gelir vergisi sadece gerçek kişileri vergilendirir. Vergilemede aile
birliği esası uygulanır. Vergilemenin genel kuralı, her iki eş de eşit statüye sahiptir ve
vergilerden ikisi birlikte sorumludur. Her aile elde edilen gelirlerin çok detaylı bilgilerini
içeren bir beyanname vermek zorundadır. Vergilenebilir gelir sadece mükellef tarafından elde
edilen gelirleri değil, ama aynı zamanda mükellefin sahip olduğu ortaklıklardan elde ettiği
gelirler ile elde tutulan bazı varlıkların elden çıkarılmasından elde edilen kazançlardan oluşur.
Mükellef bir yılda elde etmiş olduğu gelirler için genel bir beyanname ve bazı gelir tipleri için
ise özel beyanname vermek zorundadır. Vergi idaresi birey tarafından verilen bu
beyannameler üzerinden ödenecek vergiyi hesaplar.
Hisse senetlerinin elden çıkarılmasından elde edilen kazançlar gibi bazı gelir unsurlarından
elde edilen gelirler düz oranlı bir şekilde vergilendirilir.
Diğer gelirler de ise, brüt tutardan düşülecek indirimler yapıldıktan sonra genel indirimler
dikkate alınır. Toplam gelire artan oranlı tarife uygulanır.
Gelir vergisinin hesaplanmasında ve ödenmesinde Fransa'da yerleşik olan yabancılar
Fransa'da yerleşik olan kişiler ile aynı imkanlardan yararlanırlar.
1. GELİR VERGİSİ SİSTEMİ
a. Vergilenebilir Kişiler
Fransa'da yerleşik olan kişiler tüm dünyada elde etmiş oldukları gelir üzerinden, Fransa'da
yerleşik olmayan kişiler ise Fransa kaynaklı gelir unsurlarından elde etmiş oldukları gelirler
üzerinden vergilendirilir (Md.4A CGI).
i. Yerleşikler
Fransız vergi yasasına göre; milliyetine bakmaksızın gelir vergisi yasasının (CGI)
uygulanmasında kanunun 4B maddesinde sayılan koşulların gerçekleşmesi koşuluyla bir kişi
Fransa'da yerleşik kabul edilir. Kanunun 4B maddesine göre; mali ikametgahın tanımı, kişisel,
mesleki ve finansal kriterlere göre belirlenir.
Bir birey ne zaman bu kriterden birini yerine getirirse Fransa'da yerleşik, gelir vergisinin
uygulanması bakımından da sınırsız sorumlu olarak kabul edilir. Ancak sadece, yapılan bir
uluslararası anlaşmanın bunun aksini sağlaması durumunda bu sınırsız sorumluluktan
kurtulabilir.
Şahsi Kriter: Fransa içinde bir ikametgahı veya bir evi olan kişi, Fransız vergi mükellefi
olarak kabul edilir. Ev, normal koşullar altında bir kişinin eşinin ve çocuklarının yaşadığı yer
olarak tanımlanır. Fransa'da eşi ve çocuğu olan bir birey uzun zaman Fransa dışında çalışmak
zorunda kalsa bile yerleşik vergi mükellefi olarak kabul edilir.
Fransız vergi yasasına göre; ikametgah bir kişinin genellikle oturduğu yerdir. Bu yüzden, bir
kişinin eşi ve çocukları Fransa'da bulunmasa bile, bu kişi bir yılda yeterli bir zamanını
Fransa'da geçirirse, ikametgahı Fransa'da kabul edilir. Bunun bir yıl içinde en az 183 gün
olması gibi bir şart yoktur. Bir kişi 183 günden daha az bir zamanını Fransa'da geçirse bile, bu
kişi o yıl zamanın büyük kısmını Fransa'da geçirmiş ise, ikametgahı Fransa kabul edilir. Bu
durum bir kişinin birden fazla yerde ikametgahının olması durumunda geçerli olabilir. 183
günün aralıksız olması gibi bir şart yoktur.
Örneğin bir kişinin aynı anda üç ülke ile ekonomik ilişkileri var. Bir yıllık süre içerisinde
zamanının 100 gününü İngiltere’de, 130 gününü ise Almanya’da ve 135 gününü de Fransa’da
geçirmiş ise bu kişi Fransa’da yerleşik kabul edilir. Burada toplam sürenin 183 günden az
olmasının her hangi bir önemi bulunmamaktadır. Önemli olan bir yılda en çok zamanın
Fransa’da geçirilmiş olmasıdır .
Mesleki Kriter: Fransa'da ticari veya mesleki faaliyetini icra eden bir kişi, icra ettiği bu
faaliyetlerin Fransa'da ikincil nitelikte olmaması koşuluyla, vergi yasalarının uygulanması
bakımından Fransa'da yerleşik kabul edilir.
Ekonomik ve Mali Kriter: Ekonomik faaliyetlerinin merkezi Fransa'da olan bir kişi, vergi
yasalarının uygulanması bakımından Fransa'da yerleşik kabul edilir. Bu durum, bir kişinin
temel yatırımlarını Fransa'da yapması, iş merkezi ve merkez işyerinin Fransa'da olması veya
gelirlerinin çoğunu Fransa'dan sağlaması durumunda olabilir.
ii. Yerleşik Olmayanlar
Çifte Vergilemeyi önleme anlaşması hükümlerine göre; Fransa'da yerleşik olmayan kişiler, ya
Fransa'da her zaman kullanabilecekleri bir oturma yerinin olması ya da Fransız kaynaklı gelir
unsurları üzerinden gelir elde etmeleri durumunda vergilendirilebilirler (Md. 4A, 4 164C
CGI).
Fransa'da bir oturma yeri olmayanlar sadece Fransa'dan elde etmiş oldukları gelir üzerinden
vergilendirilir.
Fransa'da her zaman kullanabilecekleri bir oturma yeri olanların (ister mülkiyeti kendisine ait
olsun isterse kiralamış olsun) sahip oldukları veya kiraladıkları konutun yıllık kira bedelinin
üç katı kadar bir miktarda gelir elde ettikleri kabul edilir. Ancak, eğer bu kişilerin Fransız
kaynaklı gelir unsurlarından elde etmiş oldukları gelir tutarı bundan fazla ise bunlar elde
ettikleri gelir üzerinden vergilendirilirler (Md.164 C CGI). Fransız kaynaklı gelir
unsurlarından elde edilen gelir tutarı konutun bir yıllık kira bedelinin üç katından az ise; kira
gelirinin en az üç katı oranında bu kişilerin gelir elde ettikleri kabul edilir ve bu kişiler bu
tutar üzerinden vergilendirilir.
b. Vergilenebilir Gelir
Fransız vergi yasasında vergilenebilir gelirin tanımı yapılmamıştır. Ancak genel olarak kabul
edilmiş ilkeye göre; gelirin belli dereceye kadar tekrarlanma özelliği olmalıdır (Md.12,13 ve
156 CGI).
Vergilenebilir gelire ulaşabilmek için Fransız Gelir Vergisi Kanununda belirtilen belli
prensiplerden çıkarılan ve aşağıda belirtilen koşulların sağlanması gerekmektedir. Bu koşullar
aşağıdaki şekilde özetlenebilir;
•Gelir global olmalıdır: Yani, mükellefin yurt içinden ve yurt dışından elde etmiş olduğu tüm
gelirler kavranmalıdır (Md. 13.2 CGI).
•Gelir net gelir olmalıdır: Gelirin elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan harcamalar
brüt gelirden düşülmüş olmalıdır (Md. 13 CGI).
•Gelir yıllık olmalıdır: Mükellef bir takvim yılında elde etmiş olduğu gelirler üzerinden
vergilendirilmelidir (Md.156 CGI).
•Gelir elde edilmiş olmalıdır: Mükellef gelir üzerinde tasarruf sahibi olmalıdır (Md. 12 CGI).
Genellikle, ister mükellef geliri fiilen almış olsun isterse almasın, gelir mükellefin karar alma
sınırları içinde ise gelir elde edilmiş demektir. Eğer karar alma yetkisi üçüncü bir kişiye ait
ise, gelir fiili olarak alınmış olsa bile, gelir elde edilmiş olmaz. Dolayısı ile gelir
vergilendirilmez.
c. Menkul Kıymet Gelirleri
Sermaye gelirlerinin vergilendirilmesi, yatırımın tipine ve elde eden kişiye (yerleşik ve
yerleşik olmayan kişi olup olmamasına göre) göre değişir. Ayrıca sermayenin Fransa’da veya
Fransa dışında yatırılmasına göre de bir ayrım yapılır.
i. Faiz
Sabit getirili sermaye gelirleri; tahvil ve bonolardan, hazine ve özel borçlanmalardan, banka
tasarruf hesaplarından elde edilen gelirlerden oluşur.
i.a Yurtiçinden Elde Edilenler
Sabit getirili sermaye yatırımlarından elde edilen gelirler normal koşullar altında elde eden
kişiler nezdinde vergilemeye tabi tutulur (Yani, bunlar normal koşulda beyannameye dahil
edilir ve artan oranlı şekilde vergilendirilir). Ancak, tam mükellef gerçek kişiler ödemeyi
yapan kuruma talepte bulunarak, yatırımın niteliğine göre değişen oranlarda tevkifata tabi
tutulmak üzere, düz oranda vergilemeye tabi tutulmayı isteyebilir. Tevkifatı yapacak kurum
bu durumda tam mükellef gerçek kişiye net tutarda bir ödeme yapar. Tevkifata tabi tutulacak
tutar (prélèvement libératoire), tam mükellef gerçek kişinin gelir vergisinden sorumlu olduğu
tutardır. Tevkifat yoluyla kesilen vergi, ilgili mükellef tarafından vergi dairesine ödenir
(Md.119 ve 125 A CGI).
Tevkifata tabi tutulmayı istemenin belli koşulları bulunmaktadır (özellikle sadece bireyler
yararlanabilir ve belli tipteki sabit getirili gelir kaynakları bundan yararlanamaz).
Faiz ödemeleri üzerinden normal koşullarda %16 oranında tevkifat yapılır, ve 1 Ocak
2004’den beri %11 oranındaki sosyal güvenlik katkısı ile efektif oran %27 olmaktadır. Diğer
oranlar, tahvillere, hazine bonolarına ve Ocak 1995’den önce çıkarılan devredilebilir
borçlanma senetlerine (negotiable instruments) uygulanır
Şu anda faiz ödemelerine uygulanmakta olan tevkifat oranları aşağıdaki tabloda gösterildiği
gibidir .
Faiz Ödemesinin Türü Tevkifat Oranı(%) İlave Katkılar (%) Efektif Oran (%)
Devredilebilir Bonolar (Negotiable Bonds) 16 11 27
Hazine Bonoları, Borçlanma Senetleri
Getirisi Belli Olanlar
Ocak 1995 sonrası ihraç edilenler 15 11 26
Ocak 1990 sonra ihraç edilenler 35 11 46
Ocak 1983 ve Aralık 1989 Arasında İharç Edilenler 45 11 56
21 Ocak 1980 ile 1982 Aralık Arasında İhraç Edilenler 38 11 49
Getirisi Belli Olmayanlar 60 11 71
Sermaye Kağıtları (Capitalization Contracts)
Getirisi Belli Olmayanlar 60 11 71
Getirisi Belli Olanlar
1990’dan sonra ihraç edilen;
4 yıldan daha az olanlar 35 11 46
4 ile 8 yıl arasında olanlar 15 11 26
8 yıldan fazla olanlar 0 veya 7,5 11 11 veya 18,5
Popular Savings Plan (PEP)
Çekişten Sonra
Dört yıldan daha az olanlar 35 11 46
4 ile 8 yıl arasında olanlar 16 11 27
8 yıldan fazla olanlar 0 11 11
Tasarruf Hesaplarından Elde Edilen Faizler
1995’ten Sonra 11 27
Aşağıda belirtilen faiz ödemeleri sociale généralisée ve au remboursement de la dette sociale
katkılarının yanı sıra gelir vergisinden istisnadır.
•“Livret A” tasarruf hesaplarından elde edilen faizler (Yatırılan maksimum mevduat tutarı
15.300 EURO olmalıdır; Yıllık cari faiz oranı da %2 olmalıdır)
•épargne populaire tasarruf planından elde edilen faizler,
•épargne populaire tasarruf hesaplarından elde edilen faizler (Yatırılan mevduat tutarı en fazla
7.770 EURO olmalıdır)
•premier livret jeune tasarruf hesaplarından elde edilen faizler (Yatırılan mevduat tutarı en
fazla 1.600 EURO olmalıdır).
•Sınai Kalkınmayı Teşvik Tasarruf Hesaplarında elde edilen faizler (Yatırılan mevduat tutarı
en fazla 4.600 EURO olmalıdır. Cari faiz oranı da yıllık %2)
•Belli koşulların sağlanması durumunda sermaye kağıtlarından (Capitalization contracts) elde
edilen faizler.
Sabit getirili sermaye yatırımlarının Fransa'da yerleşik olmayan kişiler tarafından
gerçekleştirilmesi durumunda, tevkifat Fransa'da yerleşik olan ve ödemeyi yapan kurum
tarafından otomatik olarak yapılır.
Daha düşük bir oran veya istisna öngören çifte vergilemeyi önleme anlaşmasının olmaması
durumunda, dar mükellef gerçek kişiler için uygulanacak temel oran yukarıdaki tabloda
gösterilen oran olacaktır. Ayrıca dar mükellef gerçek kişilere yapılan ödemeler üzerinden
ilave kesintiler yapılmaz.
Belli tür faiz ödemelerinin dar mükellef gerçek kişilere yapılması durumunda Fransız
yasalarına göre; söz konusu faiz ödemeleri tamamen gelir vergisinden istisnadır. (1 Ekim
1984’den sonra çıkarılan bonolardan elde edilen faizler ile Fransız Tasarruf Bankaları
Tarafından Ödenen faizler gibi).
i.b Yurtdışından Elde Edilenler
Tam mükellef gerçek kişiler tarafından yurt dışından elde edilen faiz gelirleri Fransa'da
vergilenir ve bunların net tutarının (yurt dışında ödenen vergiler düşüldükten sonra)
beyannameye dahil edilmesi gerekmektedir (Md. 120 ve 122 CGI). Bu gelir tam mükellef
gerçek kişinin toplam gelirine dahil edilir ve artan oranlı şekilde vergilendirilir. %11
oranındaki ilave sosyal güvenlik katkıları yurt dışından elde edilen faiz gelirleri üzerinden de
yapılır. Fransa'nın yapmış olduğu bir çok uluslararası anlaşma, tam mükellef gerçek kişilerin
faiz gelirleri üzerinden yurt dışında tevkifat yoluyla ödemiş oldukları vergilerin Fransa'da
indirim konusu yapılabileceği hükmünü taşımaktadır. Bu durumda beyannameye dahil
edilecek gelir net gelir değil, yurt dışında tevkifat yoluyla ödenen vergi dahil brüt tutar
olacaktır.
ii. Kar Payları ve Dağıtımlar
Bu kategorideki gelirler, sadece ya yasa tarafından (SA, SARL) ya da kendilerinin seçimi
sonucu (SNC, SC vb gibi) kurumlar vergisine tabi kurumlar tarafından yapılan kar
dağıtımlarını kapsar (Md. 108 CGI). Şirketler yasasına tabi olmayan kurumlar tarafından
dağıtılan kâr payları bunları elde eden kişiler nezdinde ve kurumun faaliyetlerine denk düşen
kategoride vergilendirilir (kişilerin sahip oldukları pay oranında) (Md. 109 ve 111 CGI).
Burada kâr paylarının fiilen ödenip ödenmediğinin her hangi bir önemi bulunmamaktadır.
Dağıtımlar ise; düzenli kâr payı ödemelerinin yanısıra (genel kurul kararı ile dağıtılmasına
karar verilen yedek akçeler ile şirketin ilgili yıl karı gibi), şirketin faaliyeti sonucu olmayan ve
şirket ortaklarının emrine amade kılınan tutarlar ile şirket sermayesinde veya bilançosunda
görünmeyen vergilenebilir dağıtımları içerir.
i.a Yurt İçinden Elde Edilenler
Hem düzenli kâr payı ödemeleri hem de vergilenebilir dağıtımlar menkul sermaye gelirini
(revenus de valeurs mobilières) elde eden kişi nezdinde artan oranlı şekilde vergilendirilir.
Dolayısı ile elde eden kişinin toplam vergilenebilir gelirine ilave edilir.
Fransız kurumlar tarafından yapılan düzenli kâr payı ödemelerinin %50’si için elde eden
kişiye vergi indirimi hakkı tanınır. Yani kâr payını elde eden kişi elde etmiş olduğu kâr
payından %50 oranın da vergi indirimine hak kazanır (Md.158 CGI). Beyan edilirken kâr
paylarını elde eden kişi elde edilen kâr payının tamamını (vergi öncesi tutar) beyannameye
dahil eder, ancak ödenecek verginin hesaplanması sırasında beyan edilen kâr payının yarısı
tutarındaki vergiyi beyan edilen ödenecek gelir vergisi tutarından düşer. Bu uygulama
Belçika’da Avoir Fiscal olarak, diğer bazı ülkelerde ise Imputation System olarak
adlandırılmaktadır. Bu aslında daha önce bizim kanunlarımızda olan Vergi Alacağı müessesi
ile benzer nitelik taşımaktadır. Daha açıkçası iki sistem de aynıdır.
Kar paylarının toplam 1.220 EURO’a kadar olan kısmı gelir vergisinden istisnadır. Evli çiftler
için bu tutar 2.440 EURO’dur.
1 Ocak 2005’ten itibaren bu uygulama kaldırılmıştır. 1 Ocak 2005’ten itibaren bireylere
ödenen kâr paylarının sadece yarısı beyannameye dahil edilecektir. Dolayısı ile 2006 yılı
içinde beyan edilecek olan 2005 yılına ait kâr payları üzerinde vergi alacağı yükü
olmayacaktır (Avoir Fiscal). Bu kural hem Fransa'da yerleşik kurumlardan elde edilen kâr
paylarına hem de Fransa’nın çifte vergilemenin önlenmesi konusunda anlaşma imzalamış
olduğu ülkelerden elde edilen kâr paylarına uygulanacaktır. Risk Sermayesi Fonları tarafından
yapılan vergilenebilir dağıtımların (Sicav, SCR, FCP) tamamı ise vergilenebilir gelire dahil
edilecektir.
Ayrıca tam mükellef gerçek kişiler 1.220 EURO’luk istisnadan yararlanmaya devam edecektir
(Evli çiftler için bunun iki katı). Bu istisna aynı zamanda Fransa'nın ikili anlaşmasının olduğu
ülkelerden elde edilen kâr paylarına da uygulanacaktır.
Fransız kurumlar tarafından dar mükellef gerçek kişilere yapılan kâr payı ödemeleri üzerinden
%25 oranında tevkifat yapılması gerekmektedir (Md.119 ve 187 CGI). Ancak yürürlükte olan
çifte vergilemenin önlenmesi anlaşmaları dar mükellef gerçek kişilere önemli oranda bir
tevkifat indirimi sağlamaktadır ya da dar mükellef gerçek kişilere yapılan kâr payı
ödemelerini tevkifattan müstesna tutmaktadır. Dahası, bazı ikili anlaşmalar belli koşullar
altında vergi alacağı sisteminden dar mükellef gerçek kişilerin de yararlanmasını öngörür.
Bunun anlamı, dar mükellef gerçek kişilere elde etmiş oldukları kâr payı üzerinden ödedikleri
verginin bir kısmının iade edilmesi demektir. Ancak, 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren vergi
alacağı sistemi uygulamadan kalktığı için, 2005 yılı ve daha sonraki yıllarda dağıtılan kâr
paylarına bu kural uygulanamayacaktır.
Daha önce bahsedildiği üzere Avrupa Birliği'nin organları vergi alacağı sisteminin tam
mükellef gerçek kişiler ile dar mükellef gerçek kişiler arasında eşitsizliğe neden olduğu
konusunda eleştirilerde bulunmuşlardır. Uygulamada Fransa bu vergi alacağı sistemini en adil
şekilde uygulayan ülkedir. Çünkü yukarıdaki paragrafta belirtildiği üzere, belli koşulların
olması durumunda kâr payı üzerinden ödenmiş olan verginin dar mükellef gerçek kişiye
iadesi söz konusudur. Diğer ülkelerin hiç birisinde böyle bir uygulama yoktur.
ii.bYurt Dışından Elde Edilenler
Yurt dışında yerleşik yabancı şirketler tarafından Fransa'da yerleşik tam mükellef gerçek
kişilere yapılan kâr payı ödemeleri ve vergilenebilir diğer dağıtımlar Fransa'da vergilenebilir
(Md.120 CGI) ve bu nedenle net tutarları üzerinden tam mükellef gerçek kişilerin
beyannamelerine dahil edilir (Form 2047 adındaki özel bir beyanname ile). Bu gelir tam
mükellef gerçek kişinin toplam gelirine eklenir ve artan oranlı bir şekilde vergilemeye tabi
tutulur. %11’lik ilave katkı oranı yurt dışındaki yerleşik kurumlardan elde edilen kâr paylarına
da uygulanır. Çoğu çifte vergilemenin önlenmesi anlaşması yurt dışında tevkif yoluyla ödenen
verginin Fransa'da ödenecek vergiye isabet eden kısmının Fransa'da ödenecek vergiden
indirim konusu yapılabilmesini kabul etmiştir. Bu durumda yurt dışındaki yerleşik kurumdan
kâr payı elde eden tam mükellef gerçek kişi elde etmiş olduğu kâr payının brüt tutarını
beyannameye dahil edecektir. Dolayısı ile yurt dışında ödemiş olduğu vergiyi de Fransa’da
hesaplanan gelir vergisinden indirim konusu yapabilecektir. Bu konuya detaylı olarak
ilerleyen bölümlerde tekrar değinilecektir.
iii. Katılma Senetleri (Capitalization contracts)
1 Ocak 1983’den önce yapılan katılma senetleri ve benzeri yatırımlardan (hayat sigortası
poliçesi gibi) elde edilen gelirler gelir vergisinden istisna ancak contribution au
remboursement de la dette sociale tabidir. 1 Ocak 1997’den itibaren ise yapılan ödemeler
sociale généralisée’ye tabidir. Bu istisna aynı zamanda; 1 Ocak 1998’den itibaren yatırılan
tutarların sermeye şirketlerinin hisselerine yatırılması koşuluyla (qouted company), 1 Ocak
1983 ve 31 Aralık 1989 arasında alınan ve en az 6 yıllık bir süreye sahip katılma senetleri ile
1 Ocak 1990’dan sonra alınan ve en az 8 yıllık süreye sahip katılma senetlerine de uygulanır
(Md. 125.0 A CIG). Katılma senetlerinin sermaye şirketlerinin hisselerinden ziyade varlıklara
yatırılması durumunda katılma senetleri %7,5 oranında tevkifata, artı %11 ilave sosyal
güvenlik katkısına tabidir. Bu durumda toplam oran %18,5 olmaktadır.
Ayrıca katılımcıya, yapmış olduğu ödemeleri aşan ödemeler, aşağıdaki koşullarda
vergilendirilmektedir.
•Fransız bir kurumla 1 Ocak 1990’dan sonra yapılan sözleşme ve yatırımlar, eğer sözleşmenin
süresi dört yıldan az ise %35, 4-8 yıl arasında ise %15 oranında tevkifata tabidir. Bu oranların
yanısıra %11 sosyal güvenlik katkısı ilave edilir. Bu durumda efektif oran %26 ve %46 olur.
•Eğer sözleşmenin süresi belli değil ise tüm durumlarda tevkifat oranı %60’dır. İlave %11’lik
oran ile efektif oran %71 olmaktadır.
İstisna ve indirilmiş tevkifat oranı başlangıçta sadece Fransa'da yerleşik şirketler ile yapılan
sözleşmelere uygulanmıştır. Fransa'da yerleşik olmayan şirketler ile yapılan sözleşmelerin ise
normal koşullarda gelir vergisine tabi olması öngörülmüştür. Yani kişinin yatırmış olduğu
para ile elde etmiş olduğu para arasındaki fark olan gelirin, artan oranlı şekilde gelir vergisine
tabi tutulması amaçlanmıştır. Ancak bu katı kural daha sonra istisna ve indirimli oran
kapsamına Avrupa Birliği’nde yerleşik şirketlerin de dahil edilmesi ile yumuşamıştır. Zira,
EJC 4 Mart 2004 tarihinde Fransa'nın anılan uygulamasının Avrupa Birliği'nin kurucu
anlaşmanın 49 ve 56’ıncı maddelerine ihlal ettiğini karar vermiştir. (Case 334/02 Comission
v.France).
1 Ocak 2005’den itibaren vergi yasaları Avrupa Birliği müktesabatı ile uyumlu hale
getirilmiştir. Tevkifat bir şirket ile katılınan sözleşmenin niteliğine bakılmaksızın Avrupa
Birliği'nde kurulu olan tüm şirketler ile yapılan sözleşmelere uygulanacaktır. Ancak
Liechtenstein bundan istisnadır.
Varlıklarının %50’sini Fransa'da yerleşik olan şirketlerin hisselerine, en az %5’ini de Risk
Sermayesi Yatırımlarına yatıran ve en az 8 yıllık süreye sahip olunan katılma senetleri ile
hayat sigortası poliçelerinden elde edilen gelirler, gelir vergisinden istisnadır.
iv. Halkın Tasarruf Planı (The Popular Savings Plan)
Halkın tasarruf planı (plan d'épargne populaire, PEP) özel herhangi bir vergisel avantaj
sunmaz (Yapılan ödemeler vergiden düşülemez). Ödemeler ya nakit hesaplara ya da hayat
sigortası poliçelerine yapılır (en fazla yatırım tutarı 92.000 EURO’dur). Hayat sigortası
poliçesine bağlandığında, yapılan ödemelerin %25’i vergi indiriminden yararlanır. Kişiler
kendi velayeti altında olan kişiler için PEP açamazlar ancak evli olan çiftlerin her birisi
kendisi için bir PEP açabilir.
Vergisel avantaj hesaptan çekişler olduğunda söz konusu olur: Sekiz yıl sonra yapılan çekişler
(sermaye ve faiz olarak) vergiden istisnadır. Sekiz yıldan önce herhangi bir çekişin olması
durumunda birikmiş olan faiz vergilendirilir. Hesabın açılışından itibaren on yıl içinde bir
çekişin olması veya hesap sahibinin ölmesi durumunda hesap otomatik olarak kapanır (Md.
125 A.III ve 157.22 CGI). PEP’den elde edilen faizler contribution sociale généralisée ve
contribution au remboursement de la dette sociale tabidir.
25 Eylül 2003 tarihinden itibaren PEP açmak mümkün değildir, ancak bu tarihten önce açılan
hesaplar halen devam etmektedir.
v. Halkın Tasarruf Hesabı
2004 yılı içinde 696 EURO’dan daha az gelir vergisi ödeyen tam mükellef gerçek kişiler,
yıllık %4.5 oranında vergiden istisna faiz geliri sağlayan halkın tasarrufu hesabı açabilirler
(livret d'épargne populaire, LEP). Bu hesaba yatırılacak tutar en fazla 7.700 EURO olabilir.
vi. Gençlerin Tasarruf Hesabı
12 ve 25 yaş arasındaki gençler premier livret jeune hesabı açabilirler. Bu hesap vergiden
istisna tutulan %3,25 oranında faiz geliri sağlar. Bu hesaba yatırılabilecek tutar en fazla 1.600
EURO’dur.
vii. Yatırım Tasarruf Hesabı
16 Temmuz 1992 tarihli ve 92-666 sayılı yasa uzun dönemli yatırımları teşvik etmek için plan
d'épargne en actions, PEA, adında yeni bir tasarruf hesabı oluşturdu. PEA vergi
yükümlülerine, herhangi bir vergisel yükümlülük gerektirmeksizin portföy yatırımlarından
elde edilen gelirlerini (kar payı, değer artış kazancı gibi) sermayeleştirme imkanı
sağlamaktadır.
PEA koşullu bir tasarruf hesabıdır. Bu hesabın sahibi 5 yıl bu hesaptan vazgeçemez.
Her mükellef sadece bir PEA açabilir. Evli çiftler ise iki PEA açabilir. Sadece Fransa'da
yerleşik olan tam mükellef gerçek kişiler böyle bir hesaba sahip olabilir. Bu hesaba yapılacak
ödemeler nakit olmalı ve 120.000 EURO’yu aşmamalıdır. Evli çiftler için bu tutar 240.000
EURO’dur. Ve bu hesaplardan elde edilen fonlar hisse alımında kullanılmalıdır. Hesap bir
sigorta şirketinde açılmış ise, fonlar katılma senetlerine yatırılmalıdır. Mükellef hangi
hisselere yatıracağına serbestçe karar verebilir. Ancak bir hisse senedinin satımından elde
edilen para hesapta bulunan diğer hisse senetlerine tekrar yatırılmalıdır. Hisse senetlerinin
elden çıkarılmasından doğan gelir ile bu hisse senetlerinden elde edilen kâr paylarının tekrar
yatırılması koşuluyla, bunlar gelir vergisinden istisnadır.
5 yıl içinde yapılan çekişler kazanılmış hakların kaybı ile sonuçlanabilir. Böyle bir durumda
hesabın açıldığı tarihten bu yana elde edilen elden çıkarma kazançları Fransız Gelir Vergisi
Kanuna göre vergiye tabi tutulur. Burada efektif vergi oranı %27 olmaktadır (Md. 150-OA
CGI). Bu vergi yükünün bileşenleri ise şöyledir. Fransız Gelir Vergisi Kanunu’nun 150.
maddesi uyarınca 16%, 2.3% prélèvement social, 8.2% contribution sociale généralisée ve
0.5% contribution au remboursement de la dette. İki yıl içinde yapılan çekişlerde %6,5
oranında ceza vardır. Bu durumda efektif oran bunlarda %33,5 olmaktadır.
5 yıldan sonra yapılan çekişler gelir vergisinden istisnadır. Ancak %8.2 oranında contribution
sociale généralisée, %2.3 oranında prélèvement social ve %0.5 oranında contribution au
remboursement de la dette sociale tabidir. Çekiş tarihinden sonra gerçekleşen elden çıkarma
kazançları hisselerin ikinci kez satıldığı tarihte vergilenebilir. Hesabın kapatılması veya sekiz
yıl sonra hisselerin satılması durumunda, vergilenebilir gelirin tespitinde alış bedeli, hesabın
kapatıldığı veya çekişin yapıldığı tarihteki değerdir.
viii. Halkın Emeklilik Tasarruf Planı
Daha önceleri kişisel emeklilik tasarruf planı olan halkın emeklilik tasarruf planına üye
olanlar 1 Ocak 2004’den itibaren yapmış oldukları ödemeleri vergi matrahından düşebilirler.
Ancak bunun sınırlamaları bulunmaktadır. Bu sınırlama ya önceki yılda beyan edilen serbest
meslek kazancının %10, ya da önceki yılın, yıllık ortalama sosyal güvenlik tavanının 7 katı
(2005 yılı içi yapılan maksimum indirim 23.770 EUR) veya yıllık sosyal güvenlik tavanının
%10’dur (2004 yılı için 2.971 EUR). Bunlardan hangisi yüksek ise sınırın bu olduğu kabul
edilir.
d. Menkul Kıymetlerin Dönemsel Gelirlerinin Hesaplanması
Menkul kıymet gelirlerinin vergilendirilmesi elde edilen gelirin niteliğine göre değişmektedir.
Ancak genel kural şudur: Tevsik edilmesi koşuluyla gelirin elde edilmesi için yapılan
harcamalar brüt gelirden düşülür ve net gelir tutarına ulaşılır. Böylece vergilenebilir gelire de
ulaşılmış olur. Bazı durumlarda yapılan harcamalar herhangi bir tevsik edici belgeye ihtiyaç
duyulmaksızın götürü bir şekilde dikkate alınabilir.
Vergi indiriminin olduğu durumlarda, elde edilen net gelir tutarına tevkif yoluyla ödenen
vergi tutarı eklenerek brütleştirme yapılır. Brüt tutar toplam gelire eklenir. Daha sonra da
evvelce ödenmiş olan vergi indirim konusu yapılır.
Vergileme normal koşullarda artan oranlı şekilde yapılır. Ancak belli gelir kategorileri için
tam mükellef gerçek kişiler, düz oranlı olarak vergilendirilmelerini isteyebilir. Bunlar faiz,
royalti ve katılma senetlerinden elde edilen gelirlerdir. Kısaca ağırlıklı olarak bunlar menkul
sermaye iradından elde edilen gelirlerdir.
Fransa’da yerleşik olan şirketler tarafından tam mükellef gerçek kişilere yapılan kâr payı
ödemeleri ile Fransız şirketler tarafından şirket ortaklarının bloke hesaplarına ödenen faizler
için belli koşullar altında özel indirim uygulaması yapılmaktadır (Md. 158.3 CGI).
e. Değer Artış Kazançları
Fransız vergi sisteminde özel amaçlı portföy yatırımı ile ticari amaçlı portföy yatırımı
arasında kesin bir ayrım yapılır. Ticari amaçlı olarak elde tutulan portföy yatırımlarından elde
edilen kazançlar ticari kazancın tabi olduğu usule göre vergilendirilir.
Halk açık olsun olmasın, kurumlar vergisine tabi bir kurumun arizi olarak hisselerinin elden
çıkarılmasından elde edilen ve (şahis portföy yatırımı mahiyetinde) 15.000 EURO’yu
aşmayan değer artış kazançları vergiden istisnadır (Md. 150-OA CGI).
Yukarıda belirtmiş olduğumuz tutarı aşan değer artış kazançları düz oranlı olarak %16
oranında vergiye tabidir. Daha önce belirtmiş olduğumuz ilave katkılar ile bu oran %27
olmaktadır. Ancak bu nitelikteki bir değer artış kazancı arızi nitelikte olmalıdır.
Vergilenebilir değer artış kazancına, satış bedelinden alış bedelinin ve alış ve satış işlemleri
için yapılan giderlerin düşülmesi sonucu ulaşılır.
Bir yıl içinde oluşan zararlar, aynı gruptaki aynı nitelikteki zararlara mahsup edilebilir. Diğer
gelir gruplarındaki zararlara ya da değer artış kazancı içindeki diğer gelirlere mahsup
edilemez. Ancak hisse senetlerinin elden çıkarılması sonucu oluşan zararlar ileri doğru 10 yıl
taşınabilir. Yani, 10 yıl içinde oluşan değer artış kazançlarına mahsup edilebilir. 1 Ocak
2002’ye kadar oluşan zararlar ileriye doğru 5 yıl taşınabilir (Md. 150-OA CGI).
Alışkanlık haline gelmiş satışlardan (daha önce bahsetmiş olduğumuz değer artış kazancı
arizi nitelikte idi) elde edilen değer artış kazancı düz oranlı bir şekilde değil, artan oranlı bir
şekilde vergilemeye tabi tutulur (Md. 150-OA CGI). Neyin alışkanlık haline gelen bir satış
işlemi olduğunun tespitinde ise normal bir portföy yönetim işleminin koşulları aranır.
Alışkanlık haline gelmiş şekilde değer artış kazancı elde eden dar mükellef gerçek kişilerin
elde etmiş oldukları gelir vergiden istisnadır (Md. 92 CGI).
Eğer bir kişi eşi ve çocukları veya bunların alt ve üstsoyları ile birlikte, doğrudan veya dolaylı
olarak kurumlar vergisine tabi bir şirketin karından %25 veya daha fazla pay alma hakkı
veren hisse senetlerini satışı takip eden önceki 5 yıl boyunca elinde bulundurmuş ise, bu
kişinin bu hisselerin satışından elde etmiş olduğu değer artış kazancı düz oranlı olarak %16
oranında gelir vergisine tabidir. Bu oran ilave katkılar ile birlikte %27 olmaktadır. Eğer daha
önce bahsetmiş olduğumuz kişilerden birisi elindeki hisseleri aynı grup içinde birine
devrederse, devir alan kişinin bu hisseleri devri takip eden 5 yıl boyunca satmaması
koşuluyla, devir işleminden doğan değer artış kazancı vergiden istisnadır (Md. 244 A-I CGI).
Société en nom collectif, société civile, société en commandite simple, société en participation
gibi finansal olarak şeffaf olan kurumların (şahıs şirketlerinin) hisselerinin satışından elde
edilen değer artış kazançları, 12 Eylül 1990’dan beri elde edilen değer artış kazancı tutarının
her hangi bir önemi olmaksızın, %27 oranında vergilendirilmektedir. Ancak bu satış işlemini
yapan kişi, hisse senedini elinde tuttuğu kurum içinde aktif olarak görev alıyorsa bu durumda
elde edilen değer artış kazancı ticari kazanç veya ticari amaçlı portföy kazancı olarak
değerlendirilecektir.
Gayrimenkul şirketlerinin elde tutulan hisse senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan değer
artış kazançlarına, gayrimenkullere ilişkin değer artış kazancı hükümleri uygulanır. Yani bu
hisse senetleri değer artış kazancının tespitinde bir gayrimenkul olarak değerlendirilir. Çünkü
kanunda belirtilen koşulları taşıyan gayrimenkul şirketleri elde etmiş olduğu gelirleri
bakımından kurumlar vergisi mükellefi değildir. Eğer gayrimenkul şirketi kurumlar vergisine
tabi ise, bu şirketin hisse senetlerinin elden çıkarılmasından doğan değer artış kazançları daha
önce bahsetmiş olduğumuz özel amaçlı portföy yatırımı gibi işleme tabi tutulur.
Yatırım fonlarının (Fonds communs de placements à risques - FCPRs, Fonds communs de
placement dans l'innovation – FCPI) katılma belgelerinin elden çıkarılmasından elde edilen
değer artış kazançları, bu yatırım fonlarının varlıklarının en az %60’nın araştırma ve
geliştirme işi yapan şirketlerin hisse senetleri ve tahvillerinden oluşması, elde eden kişinin bu
katılma belgelerini en az 5 yıl elde tutulması ve bu fonlardaki payının %10’u aşmaması
koşuluyla vergiden istisnadır. Ancak bu şekilde elde edilen değer artış kazancı contribution
sociale généralisée, prélèvement social ve contribution au remboursement de la dette sociale
tabidir.
f. Zarar Mahsubu
Mükellef tarafında yapılan harcamalar ve elde edilen gelirler, her bir kategorinin kendi içinde
değerlendirilir. Eğer bir kategoride zarar oluşmuş ise, bu zarar diğer kategoride oluşan
kazanca mahsup edilebilir. Eğer mükellefin o dönemki faaliyetleri zarar ise, bu zarar ileriye
doğru 5 yıl taşınabilir ve gelecekte oluşacak olan gelirlere mahsup edilebilir (Md. 156.I CGI).
Ancak bu genel kuralın istisnaları da bulunmaktadır. Gayrimenkul yatırımlarından, tarımsal
faaliyetlerden, ticari ve serbest meslek faaliyeti olmayan faaliyetlerden ve 1996’dan beri
mükellefin aktif rol oynamadığı ticari faaliyetlerden elde edilen zararlar sadece aynı
kategorideki gelirlere mahsup edilir, diğer kategorideki gelirlere mahsup edilemez. Mahsup
edilemeyen zararlar ileriye doğru 5 yıl taşınabilir ve ancak aynı kategorideki gelecekteki
gelirlere mahsup edilebilir (Md. 156.I CGI). 31 Aralık 1995 tarihi itibariyle mahsup
edilmemiş gayrimenkul yatırımlarından oluşan zararlar ile 1 Ocak 1996 tarihinden sonra
oluşan zararlar ileriye doğru 5 yıl değil, 10 yıl taşınabilir.
1 Ocak 1993’den beri, ödenen faizler dışında yapılan harcamalar nedeniyle oluşan
gayrimenkul yatırımı zararlarının, 10.700 EURO’a kadar olan kısmı mükellefin diğer
gelirlerine mahsup edilebilir. Ancak böyle bir mahsubun yapılmasından sonra üç yıl boyunca
bu gayrimenkulun elde tutulması, muhafaza edilmesi, satılmaması gerekmektedir. Eğer
mükellef hızlandırılmış amortisman uygulamasını seçmiş ise bu tutar 10.700 EURO değil,
15.300 EURO olarak uygulanır.
g. Çifte Vergilemenin Önlenmesi
Fransa'da yerleşik olan tam mükellef gerçek kişiler yurt içi ve yurt dışından elde etmiş
oldukları tüm gelir unsurları üzerinden gelir vergisine tabidir. Ancak tam mükellef gerçek
kişiler yurt dışında ödemiş oldukları vergiler için vergi indirimi müessesinden
yararlanabilirler.
İ.Tek Taraflı İndirim
Fransız vergi yasaları tek taraflı olarak çifte vergilemenin önlenmesi konusunda bir indirim
sağlamaz. Bu nedenle, indirim sadece yürürlükte olan anlaşma hükümlerinden çıkarılabilir.
Ancak ticari kazançla bağlantılı olarak yurt dışında ödenmiş olan vergiler Fransa’daki vergi
matrahını hesaplarken gider olarak dikkate alınabilecektir (Md.784 A CGI).
ii. Anlaşma İndirimi
Fransız anayasasına göre; uluslararası anlaşmaların iç hukuka göre uygulama önceliği vardır.
Fransa tarafından 100’den fazla ülke ile imzalanan çifte vergilemenin önlenmesi anlaşması
gelir unsurlarına göre; ya vergi indirimi yöntemi ya da istisna yöntemini benimsemiştir. Bu
nedenle genel olarak Fransa'da tam mükellef gerçek kişiler tarafından yurt dışından elde
edilen faiz ve kâr payları üzerinde kaynak ülkenin belli orana kadar tevkif yoluyla vergileme
hakkı bulunmaktadır. Ancak bunlar üzerinde nihai vergileme hakkı Fransa'nın olup, yurt
dışında tevkif yoluyla ödenmiş olan vergiler Fransa'da ödenecek vergiden indirim konusu
yapılır.
h. Yerleşik Olmayan Kişilerin Vergi Sorumluluğu
i. Vergilenebilir Gelir
i. (a) Yurt İçinden Elde Edilen
İkili anlaşma hükümlerine göre; milliyeti ne olursa olsun Fransa'da yerleşik olmayan dar
mükellef gerçek kişiler sadece Fransa kaynaklı gelirleri üzerinden vergilendirilir (Md.4 A.2
CGI). Mükellefin Fransa'da her zaman kullanabileceği bir oturma yerinin olup olmamasına
göre de bir ayrım yapılmaktadır. Eğer mükellefin Fransa'da her zaman kullanabileceği bir
oturma yeri yoksa, bu kişi sadece ve sadece Fransa kaynaklı gelirleri üzerinden vergilendirilir.
Eğer mükellefin Fransa'da her zaman kullanabileceği bir ya da daha fazla oturma yeri varsa
(ister kiralanmış isterse mülkiyeti mükellefe ait olsun), bu kişi kendisine atfedilen gelir
üzerinden vergilendirilir. Bu da bu kişinin bir yıllık kira bedelinin üç katıdır (Md.164 C CGI).
Bir anlamda bu kişiler götürü şekilde vergilendirilmektedir. Eğer bu kişinin Fransa kaynaklı
gelirleri toplamı, bu kişinin bir yıllık kira bedelinin üç katını aşıyorsa bu kişi gerçek gelirleri
üzerinden vergilendirilir.
Fransa'da yerleşik olmayan kişilerin bu şekilde kira bedeline atıf yapılarak (götürü şekilde)
vergilendirilmesinin bir çok istisnaları bulunmaktadır.
Fransa'da yerleşik tam mükellef gerçek kişi olarak kabul edilselerdi, Fransa'da ödeyecekleri
gelir vergisinin üçte ikisini ikametgahlarının olduğu ülkede ödeyecek olan Fransız
vatandaşlarına bu kural uygulanmaz. Buradaki Fransız vatandaşları ikametgahı Fransa'da
olmayan Fransız vatandaşlarıdır.
Mesleki çalışmalarda bulunmak için Fransa'dan ayrılan Fransız vatandaşlarına da bu kural
uygulanmaz. Ancak bu kişiler için istisna; ayrıldıkları yıl ile, ayrılma yılını takip eden iki yıl
ile sınırlıdır.
Bu kural aynı zamanda Fransa'dan ayrılan ve ayrılmadan önceki 4 yıl boyunca Fransa'da
yerleşik olan tam mükellef gerçek kişilerin de isteğine bağlıdır. Bu kişiler bu kuralın dışında
tutulmayı isteyebilir.
Bu istisna aynı zamanda Fransa ile “ayrımcılığın önlenmesi” fıkrasını içeren ikili anlaşmayı
imzalayan ülkelerin vatandaşları ile 164 C maddesi hariç çifte vergilemenin önlenmesi
anlaşması imzalayan ülkelerin vatandaşları için de geçerlidir.
Fransa'da yerleşik olmayan kişiler için; Fransız kaynaklı gelirler kanunda aşağıdaki gibi
sayılmıştır;
•Fransa'da bulunan bir gayrimenkul ve bu gayrimenkul üzerindeki haklardan elde edilen
gelirler,
•Fransız sermaye piyasası araçlarından elde edilen gelirler ile Fransa'da yatırılan sermayeden
elde edilen gelirler,
•Fransa'da icra edilen ticari faaliyetlerden elde edilen gelirler,
•Fransa'da icra edilen serbest meslek faaliyetlerinden elde edilen gelirler,
Dar mükellef gerçek kişilerin vergisel yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmelerini
sağlamak için belli gelirlerin ödemesinin yapıldığı anda tevkifata tabi tutulması
öngörülmüştür. Bazı durumlarda Fransa'da yerleşik olmayan dar mükellef gerçek kişi için
tevkifat yoluyla vergileme nihai vergilemeye dönüşmekte, bazı durumlarda ise ödenecek
vergiye mahsup edilmektedir.
İkili anlaşmaların daha düşük oranlar öngördüğü durumlarda bu oranlar uygulanmak şartıyla,
aşağıdaki durumlarda tevkifat yoluyla vergileme nihai vergileme mahiyetini kazanmaktadır;
•Fransız şirketler tarafından dağıtılan kâr payları ile diğer dağıtımlar: Tevkifat oranı %25
(Md.119.1 ve 187.1 CGI),
•Faizler ve sabit getiriler: Tevkifat oranı %16; Faizin mahiyetine göre diğer oranlar ve
istisnalar uygulanabilmektedir (Md.125 A CGI),
•Gayrimenkullerin elden çıkarılmasından elde edilen gelirler:Tevkifat oranı %33 veya %50
(Md.244 A CGI),
•İştirak hisselerinin elde çıkarılmasından elde edilen kazançlar: Tevkifat oranı %16 (İştirak
eden kişinin elden çıkarma tarihinden önce 5 yıl boyunca söz konusu iştirakin doğrudan ya da
dolaylı olarak %25 ve daha fazlasını elde tutması şartıyla) (Md.159 OA ve 244 CGI).
İ (b) Anlaşma Hükümleri
İkili anlaşmalar Fransa kaynaklı gelirler üzerindeki tevkifat tutarını azaltma ya da tamamen
kaldırma eğilimindedir. Fransa şu an itibariyle 100’ün üzerinde çifte vergilemenin önlenmesi
anlaşması imzalamıştır. Bu anlaşmalar genel olarak OECD Model Vergi Anlaşmasının
formatına uygundur. Ancak Fransa’nın Monoko ile imzalamış olduğu anlaşma bunun bir
istisnasıdır.
ii. Kar Payları
Fransız şirketler tarafından dar mükellef gerçek kişilere yapılan kâr payı ve diğer dağıtımlar
genel olarak %15 oranında indirimli tevkifata tabidir (tam mükellef gerçek kişiler için bu oran
%25’dir). Bir çok durumda, kâr payını alan kişiler aldıkları kâr payının %50’si oranında vergi
indirimine sahiptir. Daha önce bahsedildiği üzere, 1 Ocak 2005 tarihinden önce Fransa’da kâr
paylarının vergilendirmesi konusunda vergi alacağı sistemi uygulanmaktadır. %15’lik tevkifat
tutarı düşüldükten sonra kalan tutar dar mükellef gerçek kişilere vergi idaresi tarafından
ödenir.
İndirimli tevkifat oranından yararlanabilmek için kâr payını elde eden kişinin özel bir form
doldurarak vergi idaresine teslim etmesi ve idarenin de bunu kabul etmesi gerekmektedir. Bu
kişinin Fransa'nın ikili anlaşma imzalamış olduğu ülkede yerleşik tam mükellef gerçek kişi
olduğunu ispat etmesi gerekmektedir. Genellikle ödeme anında tevkifat oranı %25 olarak
uygulanır. Dar mükellef gerçek kişinin ilgili belgeleri getirmesi durumunda aradaki fark dar
mükellef gerçek kişiye iade edilir. 1 Haziran 1994’den sonra dağıtılan kâr paylarına vergi
alacağı uygulandığı için basitleştirilmiş bir prosedür uygulamaya konulmuştur. Kâr payının
ödenmesi anında direkt olarak indirimli tevkifat oranı uygulanmıştır. Vergi alacağı karın
dağıtımı anında değil, karın dağıtımını takip eden yılda uygulanır. Dolayısı ile aradaki fark
vergi idaresi tarafından ikinci yıl ödenir.
1 Ocak 2005’den itibaren vergi alacağı sistemi kaldırılmıştır. Sonuç olarak 1 Ocak 2005’den
sonra ödenen kâr payları vergi alacağı yükü taşımazlar.
iii. Faizler
Sabit getirili sermaye piyasası araçlarından elde dilen faizler ile Fransa'da yerleşik olmayan
dar mükellef gerçek kişilere ödenen krediler %0 ile %35 arasında değişen oranlarda tevkifata
tabidir. Bu oranlar daha önce belirtildiği için burada değinilmeyecektir.
iv. Değer Artış Kazançları
Daha önce tam mükellef gerçek kişiler için belirtilen şartların taşınması koşulu ile dar
mükellef gerçek kişilerin elde etmiş olduğu iştirak hissesi satış kazancı %16 oranında
tevkifata tabidir. Bu tevkifat bu kişiler için nihai vergileme anlamına gelmektedir.

Benzer belgeler