Yakup Kadri Karaosmanoğlu`nun Eserlerinde Din
Transkript
Yakup Kadri Karaosmanoğlu`nun Eserlerinde Din
YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU’NUN ESERLERİNDE DİN ve AİLE Yazan : M en d eres B AYRAM IS B N : 9944- 62- 267- 2 www. arali ked eb i yat . com B u k i t a p , M e n d e r e s B a yr a m t a r a f ı n d a n U l u d a ğ Ü n i v e r s i t e s i S o s ya l B i l i m l e r E n s t i t ü s ü n e b a ğ l ı D i n S o s yo l o j i s i An a B i l i m D a l ı n d a h a z ı r l a n m ı ş “ Ya k u p K a d r i K a r a o s m a n o ğ l u ’ n u n E s e r l e r i n d e D i n v e Ai l e ” a d l ı yü k s e k l i s a n s t e z i n d e n d ö n ü ş t ü r ü l e r e k o l u ş t u r u l m u ş t u r. 1 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com İ Ç İ N D E K İ LE R S ay fa GİRİŞ.............................................................................................................................1 A- Y. KADRİ KARAOSMANOĞLU’NUN HAYATI...............................................4 B - Y. K ADRİ K ARAO S M ANO Ğ LU’ NUN ES ERLERİ. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 6 C- Y. K ADRİ K ARAO S M ANO Ğ LU’ NUN FİK İRLERİ. . . . . . . . . . . . . . . . . . . 12 B İRİNCİ B Ö LÜM DİN ve AİLE A- DİN. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 16 1 . Dinin Tanımı. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 16 2 . Dinin Fo nksiyo nlar ı. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 18 B - AİLE. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 21 1 . Ailenin Tanımı. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 21 2. Ailenin Fonksiyonları................................................................................................22 İKİNCİ BÖLÜM YAK UP K ADRİ K ARAO S M ANO Ğ LU’ NDA DİN A- Y. KADRİ KARAOSMANOĞLU’NDA DİN.................................................25 B - To p lu mun Hayat Tar zını Belir lemede Dinin Ro lü. . . . . . . . . . . . . . . . . . 30 1 - Ailede Dinî S o syalleşme. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 30 2 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com 2 - Tar ikat ve To plum. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 34 3 - S avaş- İ şgal Kar şısında S o syal Hayat ve Din. . . . . . . . . . . . . . . . . 38 4 - To plumda S o syal Çö zülme ve Din. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 45 C- Dinin Aile Hayat ına E t kisi. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 52 D- Ailenin Dinî Hayat a E t kisi. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 55 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM YAK UP K ADRİ K ARAO S M ANO Ğ LU’ NDA AİLE A- Y. KADRİ KARAOSMANOĞLU’NDA AİLE........................................58 1. Ailenin Oluşumu ve Evlenme.........................................................................59 2. Ailede Eşlerin Durumu..................................................................................64 3. Ailede (Toplumda); Moda, Özenti, Taklit......................................................67 4. Ailede Kuşak Çatışmaları...............................................................................72 5. Ailede Çözülme ve Din...................................................................................77 6. Aileye Dışarıdan Katılan Unsurlar..................................................................79 SONUÇ.....................................................................................................................83 BİBLİYOGRAFYA.................................................................................................85 3 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com K IS ALTM ALAR Ansk . : ansiklo pedi a. g. e. : ad ı geçen eser a. g. m. : ad ı geçen mak ale b. : basım B. : basımevi bk z. : bak ınız. c. : cilt çev. : çevir en haz. : hazır layan mat . : mat baa md . : maddesi s. : sayfa S. : sayı Üni. : üniver sit e vd . : ve diğer ler i LİTERATÜR İLE İLG İLİ K IS ALTM ALAR A. A. K. : Aile Ar aşt ır ma Kur umu Ank . : Ankar a A. K. D. T. Y. K. : A. Ü. İ . F. : Ankar a Üniver sit esi İ lâhiyat Fakült esi B. : Basımevi D. İ . B. : Diyanet İ şler i Başkanlığı D. P. T. : Devlet P lânlama Teşkilât ı K. B. : Kült ür Bakanlığı M. E . B. : Milli E ğit im Bakanlığı M. Ü. İ . F. V. : Mar mar a Üniver sit esi İ lâhiyat Fakült esi Vakfı İ st . : İ st anbul T. C. : T ür kiye Cumhur iyet i 4 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com T. E . V. : T ür k E debiyat Vakfı Kİ TAP ÖZE T İ Din ve aile, bilinen t ar ihin her evr esinde t o plumlar ın hayat t ar zını şekillend ir miş t emel so syal kur umlar d ır. Özü it ibar iyle her iki kur umun amacı, t o plumda so syal d ü zeni, bir lik ve büt ünlü ğü sağlayar ak muhafaza et mekt ir. Din ve aile, t o p lu mu n çö zü lmesini engelleyebilme- sine r ağmen zaman zaman et kinlik alanlar ının d ar almasıyla bu fo nksiyo nu yer ine get ir emedi- ğinde so syal çö zülme daha d a hız k azanabilmek t edir. Tar ihin canlı şahit ler i o lan edebiyat çılar ımızdan Yakup Kadr i KARAOS MANOĞLU, d in ve aileyi eser ler inde ust aca işlemişt ir. Bu nedenle “Y. Kadr i Kar ao smano ğ lu ’nd a d in ve aile”yi ar aşt ır maya çalışt ım. Osmanlı Devlet i’nin zayıflaması ve Tanzimat ’la başlayan bat ılılaşma har eket ler iyle bir lik t e bir k ısım ayd ınlar kendi t o plumuna yabancılaşmışlar d ır. Mo da, ö zent i, t ak lit içind ek i bazı gençler so syal hayat ıyla aileler inden ko pmu ş ve ger i kalmışlığ ın fat u r asını d a İ slâm Dini’ne çıkar ar ak kendi t o plumuna yabancılaşmışlar d ır. T ü r k To p lu mu , maddî- manevî her alanda çö zülmenin eşiğine gelmiş ve Anado lu büyü k bir işgal yaşamışt ır. Fakat so nuçt a, ailesine ve t o plumsal değer ler ine bağlı Anad o lu İ nsanı’nın bir k ısım aydınlar ı ve din adam- lar ının yo ğun çalışmalar ıyla buldu ğu mo r al ile k u r t u luş mücadelesi başlat ılmışt ır. Kuşkusuz bur ada, dinin ve ailenin ö nemli ö lçü d e et k isi o lmuşt ur. Ar aşt ır mam, Kar ao smano ğlu’nun hayat ı ve fikir ler i hakk ında genel bir gir işt en so nr a ü ç bö lü md en meydana gelmişt ir. Bir inci bö lü mde din ve aileye genel bir bak ışla bu iki so syal kur umun t anım ve fo nk siyo nlar ı incelenmişt ir. İ kinci bö lümde Kar ao smano ğlu’nda din anlayışı, t o plu mu n hayat t ar zını belir lemede dinin r o lü başlığı alt ında; dinî so syalleşme, t ar ik at ve t o p lu m, savaş ve işgal kar şısında so syal hayat ve din, t o plumda so syal çö zü lme ve d in ar aşt ır ılmışt ır. Bö ylece dini t o plumdaki et kinlik alanlar ı incelenmişt ir. Bu bö lü md e so n o lar ak dinin aile hayat ına et kiler i t ahlil edilmişt ir. Üçüncü bö lü m ise Kar ao smano ğlu’nda aile anlayışı, ailenin o lu şumu ve evlenme, eşler in du r u mu , mo d a, ö zent i, t aklit , kuşak çat ışmalar ı, ailede çö zülme, din ve aileye dışar dan k at ılan u nsu r lar ar aşt ır ılmışt ır. S o n o lar ak da ailenin dini hayat a et kisi t ahlil ed ilmeye çalışılmışt ır. S o nu çt a ailenin ve dinin bir bir ler ini et kilediği ve t o plumda bu kur umlar ın her hang i bir şek ild e zayıflamasının so syal d üzeni t ehdit et t iği gö r ülmü şt ür. Bu no kt ad a her millet in t ar ihinden der s alması ger ekt iği o r t aya çıkmışt ır. Mender es BAYRAM S o syo lo g 5 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com G İRİŞ Osmanlı’nın, Tanzimat dö nemiyle bir likt e yeni düzenlemeler e gir mesinin t ar ihi ar k a p lânının o ldu ğu bir ger çekt ir. Osmanlı, Bat ı kar şısında asker î alanda, alınan ilk yenilg iler le Bat ı’nın t ekno lo ji üst ünlüğünü kabul et mişt ir. Ancak Bat ı t ipi mo d er n bir o r d u nu n k u r ulmasıyla t ekr ar eski gücünü elde et mek için mo der nleşmek zo r u nd a o lu nd u ğ u na inanılmışt ır. Bu gelişme Osmanlı’nın yö nünü Bat ı medeniyet ine çevir mesine sebep o lmu şt ur. Ne var ki, t ekno lo ji yer ine, Bat ılı hayat t ar zı t ak lit ed ilmişt ir. Fakat bu mo da, muhafazakâr halkın Gelenek sel hayat ve Bat ılı hayat ar asında genelinde r ağbet gö r memişt ir. bo calayan yeni nesil, t o plum ve d eğer ler iyle çat ışma o r t amına gir diğinden siyasî, eko no mik ve so syal bir ço k sık ınt ısı o lan t o p lu m do kusu zar ar gö r mü şt ür. Geleneksel hayat ın so r umlusu o lar ak İ slâm d ini ve so syal d eğer ler bir kısım yeni neslin acımasız saldır ı ve eleşt ir iler ine mar u z k almış; g er i kalmışlığın fat ur ası dine ve o nun et kisinde bulunan so syal kur u mlar a ( aile, eğ it im vb. ) çıkar ılmışt ır. Tabii ki, bu gelişmeler den t o plumun bir lik ve bü t ü nlü ğ ü nü sağlama iddiasında bulunan din ve ailenin nasıl et kilendiği mer ak k o nu su d u r. Nit ekim, Osmanlı Devlet i’nin zayıflaması ve Bat ılılaşma gayr et ler i k ar şısınd a zat en fo nksiyo nlar ını yet er ince yer ine get ir emeyen din ve aile k u r u mlar ınd a bir ço k pr o blem yaşanmışt ır. İ şt e bu t ablo yu, t ar ihin canlı şahit ler i o lan edebiyat çılar ımız, yö nü yle işlemişler dir. Bu çalışmamızda edebiyat ımızın güçlü eser ler ind e her r o mancılar ı ar asınd a sayılan, ö zellikle din ve aile kur u mlar ını eser ler inde ust aca işleyen Yaku p K a d ri K a ra o sma n o ğ lu ’nun ko nuyla ilgili gö r ü şler ini incelemeye gayr et edeceğ iz. Ar aşt ır mamızın amacı, din ve ailenin t o plumdaki et kinlik alanlar ını t espit ed er ek , var sa bu k u r umlar da meydana gelen değişimi o r t aya çıkar makt ır. Kar ao smano ğlu hakk ında ö zellikle T ür k Dili ve E debiyat ı alanında bir ço k d o k t o r a ve yüksek lisans t ezler i yapılmışt ır. Bunun dışında so syo lo ji ya d a d in so syo lo jisind e müellifle ilgili ar aşt ır maya r ast lamadığımızı ifade ed elim. Mü ellifimizle ilgili yapılmış do kt o r a çalışmalar ından en kapsamlısı, “Yaku p K a d ri K a ra o sma n o ğ lu , hazır lanmışt ır. İn san - Eser- Üslu p ” ( 1960) , Yine “Yaku p K ad ri ad ıyla Ni yazi K araosman o ğlu ’ n u n 6 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Akı t ar afınd an Roman ları n d a Tema la r”( 1 9 65) , S evgi Ş i mşi r; “Yaku p K ad ri ’ n i n Roman ları n d a Devi rler”( 1 9 6 4 ) adıyla F. Ren an Ö zb i lge’nin do kt o r a t ezler i 1 mevcut t ur. Bunlar ın yanında, yine T ü r k Dili ve E d ebiyat ı alanında yap ılmış yüksek lisans t ezler inin bir k ısmını şö yle sır alayabilir iz. “Yaku p K ad ri ’ d e İçt i maî M eseleler” ( 1961) , ad ıyla M u a zzez Alp b ek; “ Yaku p K ad ri K araosman o ğlu ’ n u n Roman ları n d a Psi ko lo j i k Ta h li l”( 1 9 6 8 ) başlığıyla Ali K ayt an cı ’nın ar aşt ır malar ı 2 mevcut t ur. Müellifimizle ilg ili bazı dergi ve gazet eler dek i makaleler ise şö yledir. “Yaku p K ad ri İle M ü la ka t ”( 1 9 74) , “Tü rk Ed eb i yat ı ” dergisinde Ad i le Ayd a’nın; “Y. K a d ri K a ra o sma n o ğ lu ’ n d a K on ak” ( 1975) , “Tü rk Di li ” dergisinde S eli m İleri ’nin; “ Y. K a d ri K a ra osman o ğlu An lat ı yor” ( 1960) , “Varlı k” dergisinde M eh met M en e- men ci o ğ lu ’nun ve “Yaku p K ad ri K araosman o ğlu ”( 1966) , “Tü rk Di li ” , S la v o lj u b Dj ı n j i ç’in makaleler i mevcut t ur. Ayr ıca “85. Yaşgü n ü n d e Y. K . K a ra o sma n oğlu , ” ( 1974) , başlığıyla “M i lli yet G azet esi ”nde, Nu ri Erd oğ a n ’ın mak aleler ini sayabilir iz. Din so syo lo jisinde, edebî eser ler in incelenmesi yeni o lmasa bile, d in ve ailenin k ar şılıklı et kinlik alanlar ının ar aşt ır ılması ö nemlidir. Bizi, din so syo lo jisinin ilg isi ve bu alanda yap ılan ar aşt ır malar ın yet er sizliği bö yle bir çalışmaya sevk et mişt ir. Bu nunla bir likt e so syo kült ür ün şekillenmesinde büyük et kiler i bulunan d in ve aile ü zer inde yap ılacak bu ar aşt ır manın, t o plum yapımızın dinamikler ini t anıma no k t asınd a yar ar lı o lacağı kanaat indeyiz. Fakat Tanzimat dö neminden Cumhu r iyet ’e k ad ar g eniş bir yelpazeyi ar aşt ır ıyo r o lmamız bizi edebî eser ler i yo ğun o lar ak incelemeye sevk et mişt ir. Bu sebeple ana kaynaklar ımızı, Yaku p K ad ri K araosman oğlu ’ nun bü t ü n yayınlanmış eser ler i t eşkil et t i. Ayr ıca, Osmanlı’nın so syo - kült ür el hayat ıyla ilg ili t ar ihî, hu k u k î ve edebî eser ler den de yar ar lanmaya çalışt ık. Kar ao smano ğlu’nun eser ler i edebî o ldu ğundan din ve aile hakk ındaki bilg iler in ve o laylar ın t o plu bir şekilde o lmayışı bizi eser ler ini t it izlikle incelemeye sevk et t i. E d ebî eser ler de subjekt if yö nlendir meler o labileceği ger çeğini gö zar d ı et memeye çalışt ık . Tezimizin o bjekt ifliğini ve bilimsel kar akt er ini zedelemeden t ar ihi ger çek ler i yak alayabilmeye ö zen gö st er dik. Büt ün zo r luklar a r ağmen dinin ve ailenin içind e 1 Bu d ok t or a t e z l e r i , İ s t a n bu l Ün i ve r s i t e s i ’ n d e h a z ı r l a n m ı ş t ı r. 7 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com bu lu nd uğ u t o plumu der inden et kiliyo r o lması, bizi bu ko nuda ar aşt ır ma yap maya yö nlend ir mişt ir. Özellikle, din ve aile kur umlar ının zedelendiği t o plumlar da yaşanan d ağınık lık ve buhr anlar, bu iki o lu şumu daha iyi t anımak ger ekliliğini o r t aya k o ymak t adır. S o nuçt a her millet , t ar ihini bilip der s almak zo r undad ır. Yap ılan hat alar d an d er s almayan t o plumlar aynı der sler i defalar ca almak zo r undad ır. Tar ihi mü şahede ile bir likt e so syo lo jik açıklama ve yer yer de kar şılaşt ır malı met o t t an yar ar lanar ak, Kar ao smano ğlu’nun eser ler inde din- aile ilişkisini o r t aya çık ar maya çalışt ık. Asıl ko nuya geçmeden ö nce, müellifin hayat ı, eser ler i ve fikir ler i hak k ınd a malû mat ver mek ist iyo r uz. A- YAK UP K ADRİ K ARAO S M ANO Ğ LU’ NUN H AYATI Ya ku p K ad ri K araosman o ğlu , 17. yüzyılın so nlar ında, Ayd ı n ve M a n i sa yö r esind e hüküm sür mü ş Kar ao smano ğlu sülâlesindendir. M ı sı r’da bir p aşanın k o nağ ına yer leşer ek İkb al H an ı m’la evlenen K ad ri B ey’in o ğludur. 3 2 7 Mar t 1889’da K ah i re’de do ğan müellifimiz, o t ur duklar ı ko nağın sahibi o lan p aşanın ö lümü üzer ine, ailesiyle bir likt e M an i sa’ya gelir. İ lkö ğr enimine Fev zi y e M ekt eb - i İp t i d aî si ’ nde başlamışt ır. Bur adan İzmi r İd ad î si ’ nd e g ö nd er ilse d e ö ğr enimini bit ir emez. 4 Babası ö lünce ailesiyle bir likt e yeniden M ı sı r’a d ö nmü şt ü r. İsken d eri ye’deki Fréres Fran sı z O ku lu ’ na gir mişt ir. Bur ada da bir yıl o k u r. Fak at i d ad î ö zlemi o nu İzmi r’e çekt iyse de 1903 yılında Jön Tü rk * har ek et iyle t anışması üzer ine 5 İ zmir ’e dö nmekt en vazgeçmişt ir. Fr ansızca o ku d uğ u Fréres Fra n sı z O ku lu ’ nda iki yıl so nr a bakalo r yasını ( Olgunluk sınavı) ver er ek o r t a ö ğ r enimini t amamlamışt ır. 6 2 A d ı g e ç e n yü k s e k l i s a n s t e z l e r i İ s t a n bu l Ün i ve r s i t e s i ’ n d e ya p ı l m ı ş t ı r. K a r a os m a n oğ l u , Y. K a d r i , He p O Ş a r k ı , 3 . b. , h a z . A t i l l a Ö z k ı r ı m l ı , Bi r i k i m Y. , İ s t . 1 9 8 0 , s . 9 . 4 K a r a os m a n oğ l u , Y. K a d r i , A n a m ı n K i t a bı , 4 . b. , h a z . A t i l l a Ö z k ı r ı m l ı , İ l e t i ş i m Y. , İ s t . 1 9 8 3 , s.9. * Ba t ı t a r z ı ye n i l e ş m e t a r a ft a r ı ol a n . G e n ç O s m a n l ı l a r. 5 K a r a os m a n oğ l u , Y. K a d r i , N u r Ba ba , 7 . b. , h a z . A t i l l a Ö z k ı r ı m l ı , İ l e t i ş i m Y. , İ s t . 1 9 8 7 , s . 9 . 6 K a r a os m a n oğ l u , Y. K a d r i , Va t a n Yol u n d a , 2 . b. , h a z . A t i l l a Ö z k ı r ı m l ı , Bi r i k i m Y. , İ s t . 1 9 8 0 , s.9. 3 8 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com 1 9 0 8 ’d e ailesiyle bir likt e İst an b u l’a yer leşmişt ir. 1909’da Ât i 7 Fecr- î t o p lu lu ğ u na gir miş ve ar kadaşlar ıyla bir likt e S ervet - i Fü n u n Dergi si ’ nde ed ebî yazılar ı çık mışt ır. 8 Bu sır ada da edebiyat ve felsefe der sler i ver mişt ir. 9 Annesi o na bir t akım hik âye kit aplar ı t anıt ır ve o kur. Ço cuk okuduğu yaşlar ında annesinin kend isine k it aplar dan ve babasının zengin küt üphanesinden faydalanması ed ebî zevk ini g elişt ir mişt ir. Zamanla Ekrem, H ami d , M eh med , Celâl gibi Tan zi ma t yazar lar ını ve B ou rget , Florb ert , M au p asan t , Dau d et gibi t anınmış Fra n sı z r o mancılar ını o kumu şt ur. 10 Güçlü bir kaleme sahip o lan Yaku p K ad ri K a ra o sma oğ lu ilk yazılar ıyla bir likt e dikkat ler i çeker ken, ö zellikle “İst i b d â t ” ad lı bir şiir i t ak t ir t o plamışt ır. 11 1 9 1 2 ’de t über külo za ö nce mist isizme yakalanır. 1916’da t edavi için İ sviçr e’ye ilgi duyar ak B ekt a şî Dergâh ı na gir mişt ir. O git med en dö nemde Ya h y a K ema l B ey a t lı ’nın da et kisiyle Yunan- Lat in kaynaklar ına dayalı yeni bir anlayışını 12 sanat benimsemişt ir. 13 Balkan ve I . Dünya S avaşlar ı so nr asında alınan hezimet ler Yakup Kadr i’de der in et - kiler bır akmışt ır. Fecr- i Ât i t o plulu ğ u nd a savu nd u ğ u “S an at şah si ve mu h t eremd i r. ” t ezini yavaş yavaş t er k et mişt ir. 14 Yık ılan ve yakılan kö yler i gö r dükçe “i n san i çi n san at ” anlayışını benimsemişt ir. “ K a d ro Derg i si ”nde çıkan yazılar ında, “t op lu m i çi n san at ” t eziyle yo ğun bir şek ild e k end ini ifade et mişt ir. Müt ar eke dö neminde en ço k yazan k alemler d endir. 15 M on d ros An t la şması ’ndan so nr a “İkd am G azet esi ” başyazar ı o lar ak siyasî ve edebî yazılar yazmışt ır. “Dergâh Dergi si ”nde de yazılar ı çıkmışt ır. 16 1 9 2 1 ’d e K u rt u lu ş S ava şı ’ nın en zo r lu günler inde An kara’ya çağr ılmışt ır . Kur t uluş har eket ler ini yer inde gö r mek ve lider iyle t anışmak fır sat ını bu lmu şt u r. Gö r evli o lar ak K ü t ah ya , S i mav, G ed i z, Eski - şeh i r, S akarya yö r eler ini 7 F e c r - i A t i ; “ S a n a t ş a h s i ve m u h t e r e m d i r. ” t e z i yl e e s e r ve r e n e d e bi ya t t op l u l u ğ u . Ba n a r l ı , N i h a t S a m i , Re s i m l i T ü r k E d e bi ya t ı Ta r i h i , c . I I , M . E . B. , İ s t . 1 9 9 7 , s . 1 2 0 1 . 9 K a ba k l ı , A h m e t , Bü yü k E s e r l e r D i z i s i 1 , 9 . b. , c . I I I , T. E . V. , Y. , İ s t . 1 9 9 7 , s . 7 2 8 ; K a r a os m a n oğ l u , N u r Ba ba , s . 1 2 . 10 Ba n a r l ı , a . g . e , s . 1 2 0 1 . 11 Bk z . Ba n a r l ı , a . g . e . , s . 1 2 0 1 . 12 Bk z . K a ba k l ı , a . g . e . , s . 7 3 3 . 13 K a r a os m a n oğ l u , He p O Ş a r k ı , s . 1 0 . 14 K a r a os m a n oğ l u , Y. K a d r i , G e n ç l i k ve E d e bi ya t Ha t ı r a l a r ı , 2 . b. , h a z . A t i l a Ö z k ı - r ı m l ı İ l e t i ş i m Y. , İ s t . 1 9 9 0 , s . 8 . ; K a r a os m a n oğ l u , He p O Ş a r k ı , s . 1 0 . 15 K a ba k l ı , a . g . e . , s . 7 3 0 . 16 Ba n a r l ı , a . g . e . , s . 1 2 0 1 . 8 9 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com d o laşmışt ır. 17 Önce M ard i n ( 1923- 31) , so nr a M an i sa o lmu şt u r. E vliliği de bu dö neme r ast lar. 11 E kim 1923’t e ( 1931- 34) Leman millet vek ili H an ı m’la evlenmişt ir. 18 1 9 3 2 ’de bir gr up a r kadaşıyla bir likt e “K ad ro Dergi si ”ni çıkar mışt ır. Başlang ıçt a ilgiyle kar şılanan K ad ro’da, CH P’ yi eleşt ir mişt ir. S avunulan d ü şü nceler zar ar lı bulunar ak derginin imt iyaz sahibi Yakup Kadr i, Ti ran elçiliğ ine at anınca, 1 9 34’t e dergi de kapanmışt ır. 19 Bunu Prag , La H aye, B ern elçilik ler i izlemişt ir. Ta h ran elçiliğinden so nr a emekli o lmuş, yur da dö ndüğünde çeşit li d erg i ve g azet eler de bir ço k yazılar ı yayınlanmışt ır. 20 2 7 Mayıs’t an so nr a kur ucu meclis üyeliğine seçilmişt ir. 1961 yılında M an i sa millet vek ili o lmuşt ur. 1962’de par t inin At at ü rk ilkeler ine t er s düşt üğü inancıyla, CH P’d en ist ifa et mişt ir. 21 1965’t en so nr a po lit ikadan ayr ılmışt ır. S o n gö r evi An a d o lu Aj an sı Yön et i m K u ru lu B aşkan ı iken 13 Ar alık 1974’t e An kara ’d a vefat et mişt ir. İst an b u l’ da, Yah ya Efen d i M ezarlı ğı ’na defnedilmişt ir. 22 B - YAK UP K ADRİ K ARAO S M ANO Ğ LU’ NUN ES ERLERİ E d ebiyat ımızda güçlü r o mancılığı ile t anıdığımız Kar ao smano ğlu’nun çeşit li alanlar d a bir ço k eser ler i mevcut t u r. Bu eser ler in eski dilde o lanlar ı Lât in har fler iyle d ü zenlener ek o kuyucuya kazand ır ılmışt ır. Ayr ıca muht elif zamanlar da yazdığı çeşit li mak aleler i ve yazı diziler i, “Ergen ekon ”( 1939) , “M i llî S ava ş H i kâyeleri ”( 1 9 4 7 ) , “ Va t a n Yo lu n d a” ( 1958) , adlı eser ler de t o planmışt ır. Acaba hangi t ür de eser ler ver miş, bunlar neler dir, so r ular ına bu- labileceğ imiz cevap lar, bize eser ler i hakk ında bir fikir ver eceği kanaat indeyiz. 17 K a r a os m a n oğ l u , Y. K a d r i , Hü k ü m G e c e s i , 2 . b. , h a z . A t i l l a Ö z k ı r ı m l ı , İ l e t i ş i m Y. İ s t . 1 9 9 8 , s.10. 18 K a r a os m a n oğ l u , Y. K a d r i , Bi r S e r e n c a m , 4 . b. , h a z . A t i l l a Ö z k ı r ı m l ı , İ l e t i ş i m Y. , İ s t . 1 9 9 0 , s.12. 19 K a ba k l ı , a . g . e . , s . 7 2 8 . 20 Ba n a r l ı , a . g . e . , s . 1 2 0 2 . 21 K a r a os m a n oğ l u , Y. K a d r i , P ol i t i k a d a 4 5 Y ı l , 2 . b. , h a z . A t i l a Ö z k ı r ı m l ı , İ l e - t i ş i m Y. , İ s t . 1 9 8 4 , s.13. 22 K a r a os m a n oğ l u , He p O Ş a r k ı , s . 11 . 10 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Ço k o kuyan ve bilgi bir ikimini eser ler ine yansıt maya çalışan Ka- r ao smano ğ lu , g üçlü r o mancılığı ile bir likt e mist ik yö nü dikkat ler i çeker. 23 Tasavvu fa d u yduğu ilgi nedeniyle B ekt aşî Tekkesi ’ ne gir mişt ir. 24 Yazar, mensur şiir, t iyat r o , hat ır a, mo no gr afi, hikâye ve r o man t ür ler ind e bir ço k eser ler ver mişt ir. 1 . Mensur şiir ler i: “Eren leri n B a ğı n d an ” ( 1922) , “O ku n Ucu n - d an ”( 1 9 4 0 ) ad lı eser ler indeki mist ik şiir ler inde, G rek- Lât i n et kisi o lmakla bir likt e t asavvu fî at mo sfer içinde yazılmışt ır. Bu şiir ler de insanın iç dünyasının t asvir i yapılır k en, insan ö t esi, t abiat r uhu ve eşyanın t ahlili yapılır. 2 . Tiyat r o Oyunlar ı: 1982’de Ni yazi Akı t ar afından Lât i n har fler iyle k it ap halind e basılmışt ır. “Ni rvan a” , “Ved a”, “S ağan ak” ve “M ağara” adlı o yunlar ınd an “ Ni rv a n a ”d a içkinin delir t t iği bir babanın yine alko lik o lan ve bu sebeple akıl sağ lığ ı bo zu lan o ğlunun aşk, sanat ve yaşam ö nündeki kö t ümser liğini anlat ılmışt ır. “ Ved a ”da, II. M eşru t i yet devr inde, İst an b u l’da, din ayr ılığını hesaba k at mad an sır adan bir kad ınla yaşanan met r es hayat ını eleşt ir ir. “Ved a” ve “ Ni rv a n a ”nın o r t ak yö nü, içkinin aile yuvasını yıkmasıdır. “ S ağ a n ak” , sınıf mücadeleler i, yenilik ve ink ılâp üzer inde dur ur ken; t o p lu mu n k alkınmasını ö zver iyle o labileceğini vurgular. “ M a ğ a ra”da ise yaşad ığı aşkın acısıyla çıldır ıp int ihar eden genç k ızın yaşad ık lar ı anlat ılmışt ır. 3 . Hat ır alar ı: “Zoraki Di p lomat ” ( 1955) , “An amı n K i t ab ı ” ( 1957) , Yolu n d a ” ( 1 9 5 8) , “Poli t i kad a 45 Yı l”( 1968) H a t ı ra la rı ” ( 1969) adlı kit aplar d a t o plamışt ır. o ld u ğ u g ü nler i, ikincide ço cukluk, üçüncüde ve “G en çli k ve “Va t a n Ed eb i y a t Bunlar dan bir incisinde dip lo mat Millî Mücadele yıllar ını anlat ır. “ Po li t i ka d a 45 Yı l” ( 1968) , Cumhu r iyet yıllar ında T ür k siyaset inde yaşanan iniş ve çık ışlar ı anlat ır. “G en çli k ve Ed eb i yat H at ı raları ”( 1969) ’nda 23 gençlik yıllar ını ve K a r a os m a n oğ l u , m i s t i s i z m e d u yd u ğ u i l g i s e be bi yl e “ E r e n l e r i n B a ğ ı n d a n ” U c un d a n ” a d l ı ş i i r k i t a p l a r ı n ı k a l e m e a l ı r. Bk z . , Ba n a r l ı , e . g . e . , s . 1 2 0 1 . 24 K a r a os m a n oğ l u , He p O Ş a r k ı , s . 1 2 . 11 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com ve “ O k un ar k ad aşı o lan çeşit li edebiyat çılar a 25 dair po r t r eler o lu şt ur up, anılar ını bu çer çeved e ak t ar ır. 4 . Mo no gr afiler i: “Ah met H a şi m”( 1934) ve “At at ü rk” ( 1938) t ür. Yazar mo no g r afiler inde Ah met H a şi m ve At at ü rk’ü bir er r o man kahr amanı gibi ele alar ak , r u h ve fikir cepheler iyle o ku yucuya t anıt mışt ır. 5 . Hik âyeler i: “B i r S eren cam” ( 1913) , “Rah met ”( 1923) o lu şur. H i kâ y eleri ”( 1 947) ’nden M ı sı r’da S eren ca m”( 1913) ’da, Yazar ın geçen ilk ço cukluk ve “M i l- lî S a v aş hikâyesi o lan “Bir hat ır alar ına hikâye e- d er. “ Ra h met ”( 1 9 23) ’t e mist ik unsur lar anlat ılır. “M i llî S avaş H i kâye- leri ” ( 194 7 ) ise Millî Mü cad ele yıllar ında içinde bulunulan so syal buhr anlar ı ele almışt ır. 6 . Ro manlar ı: “K i ralı k K on ak”( 1922) , “Nu r B ab a”( 1922) , “H ü - kü m G ecesi ”( 1 9 2 7 ) , “S od om ve G omore” ( 1928) , “Yab an ” ( 1932) , “An kara” ( 1934) , “ B i r S ü rg ü n ”( 1937) , “Pan orama” ( I ve I I . cilt , 1953- 54) , “H ep O Ş arkı ”( 195 6 ) ’d ır. Bu nlar dan, “Nu r B ab a” ( 192 2) adlı r o manı t amamen dinî- so syal içer ik lid ir. Yine “ B i r S eren cam” ( 1914) , “K i ralı k K on ak”( 1922) , “S od om ve G o mo re”( 1 9 28) , “An kara” ( 1934) , “An amı n K i t ab ı ”( 1957) , “Pan orama” ( 2 cilt , 1 9 5 3 - 5 4 ) , “ M i llî S ava ş H i kâyeleri ” ( 1947) ve “Yab an ” ( 1932) adlı t o p lu m ve yer yer eser ler ind e dinî ko nular a değinmişt ir. Ayr ıca “Eren leri n B ağı n d an ” ( 1 92 2 ) ve“ O ku n Ucu n d an ” ( 1940) ’ da dinin mist ik yö nü vurgulanmışt ır. Aile ile ilgili eser ler inin başında “K i ralı k K on ak”( 1922) gelir. Bu r o mand a, aynı aile içinde, üç ku şağın yaşadığı çat ışmalar ı ve geniş aile yapısının çö zü lüşü u st aca işlenmişt ir. Ayr ıca “H ep O Ş arkı ” ( 1956) adlı eser inde ko nak hayat ı anlat ılır k en, baba o t o r it esinin genç kızlar ı ist emediği evlilikler yapmaya zo r laması ve so nr asınd a yaşanan aile facialar ı işlenmişt ir. “S od om ve G omore”( 19 2 8 ) ’d e İst a n b u l’u n işgal yıllar ında bir kısım aileler de yaşanılan yo zlaşma ve so syal çö zü lme ver ilmeye çalışılmışt ır. Yazar ın ilk r o manı o lan “K i ralı k K on ak”( 1922) ’t a, t o plum pr o blemler ine eğ ilmesi d ik kat ler i çeker. Ro manda gelişen o laylar ko nağın et r afında şek illenir. Kar ao smano ğlu, ko nak mefhumuna ö nem ver miş ve abar t madan ele almışt ır. 26 25 D a h a g e n i ş bi l g i i ç i n bk z . , K a r a os m a n oğ l u , G e n ç l i k ve E d e bi ya t Ha t ı r a l a r ı , s . 6 . 12 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com “ K i ra lı k K on ak”( 1922) ’t a Osmanlı aile yapısının zedelendiği hat t a çö k me no k t asına g eldiği, değer yarg ılar ının alt üst o ldu ğu, ku şak çat ışmalar ının hat safhalar a u laşt ığı gö r ülür. Çö zülen t o plum do kusuyla bir likt e, içer isinde ü ç nesli bar ınd ır an k o nak da kir aya ver ilmiş ve eski şat afat lı gö r ünümünden uzaklaşmışt ır. Geniş aile t ipi, ko nağın kir aya ver ilmesiyle yo k o lur. “K i ralı k K on ak” adı d a bu r ad an g elir. Ayr ıca Bat ı ö zent isi içindeki yeni neslin t o pluma nasıl yabancılaşt ığ ı ve insanlar ar ası ilişkiler in nasıl yo zlaşt ığı sergilenir. S o nuç o lar ak, insanlar ın hayat biçimler ind ek i değişiklikler i yazar ust aca işlemişt ir. 27 “ Nu r B ab a” ( 1922) , bir B ekt a şî Tekkesi ’ nin gizli sayılan yö nler ini anlat ması bak ımınd an dikkat çekicidir. Ayr ıca, B ekt aşî B ab ası ( şeyhî) t ar afından evlât lık o lar ak t ek k eye alınan ço cuk ( Nur Baba) , b ab anın ö lümüyle bir likt e o nun yer ine g eçmişt ir. Bu şeyhin evli kadınlar la ar asındaki aşk ko nu edilmişt ir. “K i ra lı k K o n a k”( 1 9 2 2 ) ’t a ailenin çö zülüşü ko nu edilir ken, “Nu r B ab a” ( 1922) ’da, d inî hayat t a ö nemli fo nksiyo nlar ı bulunan t ekkenin çö zülü şü ver ilmeye çalışılmışt ır. “ H ü kü m G ecesi ” ( 1927) ’nde Kar ao smano ğlu, o dö nemin siyasal o lu şumlar ını g er çek k işiler iyle anlat makt adır. İt t i h at ve Terakki t anıt ır ken Fı rkası ’ nı bu o lu şu mu n bask ılar ı kar şısında H ü rri yet ve İt i lâf Fı rkası ’ nın yenilgisini, ayd ın- halk k o p u k lu ğ u ile yansıt mışt ır. Ro manda bir devr in siyasal çö kü şü ele alınmışt ır. 28 “ S o d o m ve G omore” ( 1928) , İst an b u l’da işgal yıllar ında Bat ı hayr anı ve ö zent isi içinde, ö z benliğinden ko pmu ş ku şağın t emsilcisi o lar ak Leylâ’nın, işg al k u vvet ler inin subaylar ıyla o lan çar p ık ilişkiler i anlat ılmışt ır. Tevrat ’t a, sapık ilişk iler içindeki iki şehr in, ( S o do m ve Go mo r e) Allah t ar afından yo k ed ild iğ i belir t ilmişt ir. Do layısıyla müellifimiz de İ st anbul’u lanet lenmiş şehir ler e benzet t iğ i içind ir k i, “ S od om ve G omore” adını bu eser ine ko ymu şt ur. İ şg al alt ındaki İ st anbul’da yaşanılan ahlâksızlıklar ve çar p ıklıklar, şehr in g enelini k ap sad ığı izlenimi uyandır ır. Bu At i lla Ö zkı rı mlı ’ ya gö r e; “. . . değişme o lgu su nu n sapt anması ama büt ün bo yut lar ıyla değer lendir meyişi, so nuçlar a t ak ılan 26 İ l e r i S e l i m , “ Ya k u p K a d r i K a r a os m a n oğ l u ’ n d a K on a k ” , T ü r k D i l i D e r g i s i , c . X X X I , S . 2 8 , İst.1975, s.281-282. 27 G e n i ş bi l g i i ç i n Bk z . , K a r a os m a n oğ l u , Y. K a d r i , K i r a l ı k K on a k , 1 5 . b. , h a z . A t i l l a Ö z k ı r ı m l ı , İ l e t i ş i m Y. , İ s t . 1 9 9 0 , s . 1 6 - 1 7 . ; İ l e r i , a . g . m . , s . 2 8 1 - 2 8 2 . 13 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com r o mancıyı, bu so nuçlar ın so mut gö r ünümler kazand ığı en uç ö r nekler i anlat maya it mek - t ed ir. ” 29 Bö ylece müellifin bazı ö zel dur umlar ı genelleşt ir diğini sö yleyebilir iz. Zir a “ S o d o m ve G omore” de bö yle bir ö r nekt ir. “ Ya b a n ” ( 1932) , ko lunu savaşt a kaybeden ve Anado lu’da bir kö ye yer leşen g azinin, k ö ylü ile ilişkiler i, halk- aydın ko puklu ğu no kt asında değer lendir ilmişt ir. Bu k o p u k lu k t an ö t ür ü kö ylü, kendi ayd ınına “yab an ” demişt ir. “ An kara”( 1934) r o manı, S akarya S ava şı ( 1922) ö ncesi, Cumhur iyet ’in ilânını izleyen yıllar a ( 1926) kadar ve Cumhur iyet so nr ası ( 1937) anlat ır. mevcut değer An kara’da yo zlaşmış insan ilişkiler i ve dö nemler ini yargılar ınd an u zak laşan insanlar ın hayat hikâyeler i t asvir edilmişt ir. “ B i r S ü rgü n ” ( 1937) adlı eser inde, Ab d ü lh ami d dö neminde, Jön Tü rkler’ e mensu p bir do kt o r un siyasî baskılar sebebiyle Fran sa ’ya kaçışı ve yaşad ık lar ı anlat ılmışt ır. “ Pa n o rama” ( I . ve I I . cilt , 1953- 54) , Millî Mücadele’den so nr a Tü rk ink ılâbının geçir diği safhalar ını hayat ımızd ak i t ezat lar ın ver mekle kalmaz, pano r amasını çıkar t ır. O siyasî, so syal ve k ü lt ü r el günkü t o plum yapısının, Kar ao smano ğlu’nun hayalini kur duğu kalkınmış t o plumdan ne kadar uzak kalındığ ı vu rg u lanmışt ır. “ H ep O Ş arkı ”( 1956) , müellifimizin so n r o manıdır. Bat ı ö zent isinin henü z t o p lu mu yo ğun o lar ak et kilemed iği dö nemler de, yo ğun aile bask ısıyla yap ılan ist enmeyen bir evlilik anlat ılmışt ır. Ailenin bu yö nüyle nasıl dejener e o ldu ğu ve ik i sevg ilinin ö mür bo yu sür en aşklar ıyla ver ilmeye çalışılmışt ır. Ad i le Âyd a’nın, 1974’t e yazar la yapt ığı bir r ö po r t ajda o nun r o mancılık hu su su nd ak i düşünceler ini nakleder ek ko nuyu no kt alayabilir iz. “ . . . Rom a n c ı l ı k t a n d a h a z e vk l i m e s l e k va r m ı ? Bi r k e r e h a k i k i h a ya t t a 28 K a r a os m a n oğ l u , Hü k ü m G e c e s i , s . 2 4 . K a r a os m a n oğ l u , Y. K a d r i , S od om ve G om or e , 7 . b. , h a z . A t i l l a Ö z k ı r ı m l ı İ l e t i - ş i m Y. , İst.1990, s.15-16. 29 14 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com k e n d i n i z ol a r a k ya ş ı yor s u n u z . Bu n d a n ba ş k a , h a ya l i n i z i n k u r d u ğ u d ü n ya - d a ya r a t t ı ğ ı n ı z h e r ş a h ı s l a a yr ı c a ya ş ı yor s u n u z . Bi r d e , k e n d i ya ş a d ı ğ ı n ı z bu h a ya t l a r ı ba ş k a l a r ı n a , bü t ü n ok u yu c u n u z a ya ş a t ı yor s u n u z . ” 30 “ Erg en ekon ” ( 1939) müellifin, Millî Mücadele dö neminde, çeşit li dergi ve g azet eler d e yazdığı hissî ve fikr î makaleler inden der lenmişt ir. E d ebî eser ler in t ar afsız o lma iddialar ı yo kt ur. Fakat bilimsel ar aşt ır malar o bjek t if o lmalıdır. İ şt e bu kayg ıyla müellifimizin fikir ler ini inceleyeceğ iz. C- YAK UP K ADRİ K ARAO S M ANO Ğ LU’ NUN FİK İRLERİ E d ebiyat , sübjekt if yargılar dan meydana gelir. Nit ekim, yazar ın kendi bilg i bir ik imi, yaşadığı çeşit li o laylar ve ö zellikle fikir ler i, eser ler ini yazar ken ö nemli bir et k i alanı o lar ak kar şımıza çıkar. Mü ellifimizi anlamak ve eser ler inde ele ald ığı so syal o laylar ı iyi t ahlil ed ebilmek için, o nun o laylar kar şısındaki t ut um ve t avır lar ını anlamaya çalışacağ ız. E d ebiyat la ilgili düşünceler i, hayat ı anlat ılır ken k ısaca ver ilmişt ir. Yine yaşadığ ı d ö nem ile ilg ili bilgiler yukar ıda ver ilmeye çalışıldı. Bur ada Kar ao smano ğ lu ’nu n yaşad ığ ı d ö nemdeki t o plum yapısı ve pr o blemler iyle ilgili fikr iyat ının incelenmesine g ayr et ed ilecekt ir. Kar ao smano ğlu, dü şünceye ö nem ver en ve bunu eser ler inde et kili bir biçimd e o r t aya k o yabilen yazar lar ımızdand ır. 31 Müellif, eser ler inde sür ekli bilgi ver ir. Bu , o nu n o k u d u ğu kaynaklar ın fazla ve çeşit li o ldu ğu kanaat ini uyand ır makt adır. Her şeyden ö nce belir t elim ki, Kar ao smano ğlu, milliyet çi kimliği ile kar şımıza çık ar. 32 Milliyet çiliği insancıldır. I r kçılığı eleşt ir ir ve millet ler in bir bir ine d enk k abiliyet t e o ldu ğuna inanır. 33 30 Ayd a  d i l e , “ Ya k u p K a d r i İ l e M ü l â k a t ” , T ü r k E d e bi ya t ı Ayl ı k F i k i r - S a n a t D e r g i s i , c . 3 , S.32, İst.1974., s.27-30 31 K a ba k l ı , a . g . e . , s . 7 2 9 . 32 K a r a os m a n oğ l u , Va t a n Yol u n d a , s . 2 6 , 4 8 . ; K a r a os m a n oğ l u , Y. K a d r i , E r g e n e - k on , K . B. , Y. , Ank.1990, s.94, 130, 128, 171. 33 K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 1 8 , 2 2 1 . 15 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Kar ao smano ğlu medeniyet çidir. Gençlik yıllar ında Bat ı hayr anı- d ır. Fak at Bat ı’nın, B a lkan lar’da, Çan akkale’de ve An ad olu ’da yır t ıcı bir can avar p o r t r esi çizmesi M eh med Âki f gibi o nu da der inden et kiler. Kült ür ünü ve inançlar ının k aynağ ını t eşkil eden Bat ı medeniye- t inin, Millî Mücadele yıllar ında ger çek yü zü nü g ö st er mesi o nu acı ger çeğin keşfine yö nelt mişt ir. 34 Yazar ımız, yeni T ür kiye’nin kalkınmasına inanmış bir At at ü rkçü ’ dür. 35 Yeni T ü r k iye Cu mhur iyet i’nin kalkınmasında kadınlar ın ö nemli r o ller i bulundu ğuna inanır. Bu inançla o lsa ger ek müellif, “An kara” da, Neşet S ab i t ’in şu gö r ü şler ine yer ver ir : “ T ü r k k a d ı n l a r ı c e m i ye t h a ya t ı n a k a t ı l a r a k va t a n ı n k a l k ı n m a s ı i ç i n ü z e r i n e d ü ş e n i ya p a c a k t ı . F a k a t bi r k ı s ı m k a d ı n l a r ı m ı z , ç e ş i t l i s a l on e ğ l e n c e l e r i n d e d a n s e t m e k , t ı r n a k l a r ı n ı boya m a k ve s ü s l ü bi r e r k u k l a l a r ol m a k t a n i l e r i ye g e ç e m e m i ş t i r. 36 Mü ellif, bu yo r umuyla Cumhur iyet yıllar ında kadının kendisinden bek lenen r o ller i yer ine get ir emediği inancında o ldu ğunu sö yleyebilir iz. Yazar ımız, T ür k inkılâbının ar zu o lunan biçimiyle uygulanmad ığına ve u yg u lanamayacağına inanır. 37 Bu ko nuda, halk ın her hangi bir so r umlulu ğ u nu n bu lu nmadığ ını, aksine so r umlulu ğu ink ılâbı plânsız, t ekniksiz yapma hayalind e o lan d evlet er k ânında gö r ür. Ayr ıca, iki üç maddelik bir kanun çıkar ar ak valiye ve p o lise ver ilecek bir er emir le her işin çö züleceğine inanan yö net iciler i eleşt ir mişt ir. 38 Mü ellif, bu eleşt ir iler i so nucunda, An kara’dan uzaklaşt ır ılmak gayesiyle, Ti ra n bü yü k elçiliğ ine at anır. Daha so nr a, bu gö r evi esnasında yaşadıklar ını, ö zellik le d e CH P yö net imiyle ilgili eleşt ir iler ini “Zoraki Di p lomat ” ve “Poli t i kad a 45 Yı l” ad lı eser ler ind e ele alır. Kar ao smano ğlu inkılapçıdır. Ona gö r e, ‘Hür r iyet =İ st iklâl’dir ve müsavat t an anlad ığ ımız şey, T ür k millet inin bü yüklük ve iler ilik vasfını inhisar alt ına almış d iğ er millet ler le baş başa get ir ilmesi, denkleşt ir ilmesidir. ” 39 34 M e n e m e n c i oğ l u , M e h m e t , “ Ya k u p K a d r i K a r a os m a n oğ l u A n l a t ı yor ” , Va r l ı k , S . 5 2 5 , İ s t . 1 9 6 0 , s.27-34. 35 K a r a os m a n oğ l u , Y. K a d r i , A t a t ü r k , 5 . b. , h a z . A t i l l a Ö z k ı r ı m l ı , İ l e t i ş i m Y. , İ s t . 1 9 9 1 , s . 1 6 , 3 9 . ; K a r a os m a n oğ l u , P ol i t i k a d a 4 5 Y ı l , s . 2 0 . 36 K a r a os m a n oğ l u , Y. K a d r i , A n k a r a , 5 . b. , h a z . A t i l l a Ö z k ı r ı m l ı , İ l e t i ş i m Y. , İ s t . 1 9 9 6 , s . 1 4 1 . 37 K a r a os m a n oğ l u , Y. K a d r i , P a n or a m a , 3 . b. , h a z . A t i l l a Ö z k ı r ı m l ı , İ l e t i ş i m Y. , İ s t . 1 9 8 7 , s . 11 0 . 38 K a r a os m a n oğ l u , P a n or a m a , s . 1 0 9 . 39 K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 11 4 . 16 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Mü ellifimiz, lâikliği şu şekliyle benimser. Lâikliğin “i st i n at et t i ği seb ep ve ma ksa t , b en i m an lad ı ğı ma göre, sad ece kafaları scolast i q eu ’ i cen d eresi n d en sı y ı rma k, ru h larla vi cd an ları d i n ce d e merd u t * olan h u rafe lerd en a ki d elerd en ku rt armakt ı r. ” 40 * 40 Re d d e d i l m i ş . K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 11 5 . 17 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com bâtıl B İRİNCİ B Ö LÜM DİN ve AİLEYE G ENEL B AK IŞ A- DİN 1 . Di n i n Tan ı mı Dinin t anımını yapmadan ö nce dinin kö keni ve bu husust a belirgin dü şünceler i incelemeye çalışacağız. Bulabileceğimiz cevaplar, bizi dinin kö keni no kt asınd a ayd ınlat ır k en, bir t anıma ulaşmamızı da sağlayacağı kanaat indeyiz. Bat ı o r ijinli po zit ivist ve mat er yalist düşünür ler, dinin kö keninin t abiat ve zaaflar ından alanınd a ele kaynakland ığını alınır ken, din kar şıt lığı açıklamaya izlenimi t o plu mu n çalışır lar. Bu gayr et ler felsefe bır akır. 18. yüzyıldan it ibar en ayd ınlanmacı eğilimler de, dini t o p lumun et kinlik alanından it me gayr et ler i gö r ü lü r. Aydınlanma filo zo fu H u me, dini, fer din psiko lo jik zaaflar ı o lan ko r ku ve ümit ler d en k aynak land ığ ını ifade eder. 41 Feu erb ach ise dini, do ğal güçler in üst esind en g elecek bir Tanr ı t asar ımının uzant ısı o lar ak gö r ür. İ nsan kendi kuvvet ler ini k end i d ışınd a bü yült üp, idealleşt ir er ek o nlar a t apmakt adır. Do layısıyla dinin, insan g ü cü nü n ü st ü nleşt ir ildiğini ifade eder. 42 Bir k ısım psiko lo glar da dinin, fer din do ğasından geldiği inancındad ır lar. Meselâ Freu d , dini, fer din bilinçalt ı dünyasında t at min o lmamış cinsel d o yu msu zlu k lar ın bir t ezahür ü o lar ak t anımlar. 43 Yine, James ve Ju n g, 44 Freu d g ibi d ini i n sa n ı n ü rü n ü o lar ak gö r ür. 41 42 43 44 G ök be r k , M a c i t , F e l s e fe Ta r i h i , Re m z i K i t a be vi , İ s t . 1 9 8 0 , s . 3 6 6 . Ül k e n , Hi l m i Z i ya , F e l s e fe ye G i r i ş , c . I I , A j a n s - T ü r k M a t . , A n k . 1 9 5 7 , s . 2 5 2 . Ül k e n , a . g . e . , s . 4 8 . Hök e l e k l i , Ha ya t i , D i n P s i k ol oj i s i , T ü r k i ye D i ya n e t Va k fı Y. , A n k . 1 9 9 3 , s . 6 5 . 18 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Dini, t o plumun bir ür ünü o lar ak gö r en so syo lo glar dan Du rkh ei m’a gö r e, d in t asar ımlar ı t o plumun har eket ler ini t emsil eden bir er sembo ldür. To plu luğ u n k işiselleşmesi Tanr ı fikr ini do ğur ur. Tanr ı ( t o t em) t o plumun kendisidir. 45 Fro mm d a so syal alanda dini t o plumun bir ür ünü o lar ak gö r ür. 46 M a rks dinin kö kenini, t o p lum şar t lar ından bir i o lan eko no miye ( ü r et im şek iller ine) bağlar. 47 İ slâm’a gö r e, dini insan ku r mamışt ır. Din t abiat üst ü bir kaynak- t an vahiy yo lu yla g elen ve insanlar ı saadet e çağır an so syal bir müessesedir. Allah k u r u lu p , mensuplar ını dünyada ve ahir et t e saadet ve selâmet e gö t ür en, t ar afınd an iman ve ameller d en o luşan bir so syal kur umdur. 48 Ku r ’an- ı Ker ime gö r e, Allah nezdinde hak din İ slâm’dır. . . ” 49 Dinin k ö keni ile ilgili çeşit li fikir ler i ve İ slâm’ın din anlayışını incelemeye çalışt ık . Ş imdi de dinin t anımını yap maya çalışalım. Din, ( Gr ekçe ve Lât ince’de Religio n) bağlanma, hesap ) anlamlar ına gelir. ko r kma, ( Ar ap- ça’da yarg ı, 50 Dinin t o plumlar da et kinlik alanının ço k geniş o lması nedeniyle bir ço k t anımı yap ılmışt ır. Dinin t anımında o r t ak bir no kt aya var ılmamakla bir likt e t ezimizin içer iğ ine u yg un o ldu ğu kanaat ine var d ığımız “S osyal B i li mler S özlü ğü ”nde şö yle ifad e ed ilir : “ G e n i ş a n l a m d a , ya ş a m bi ç i m i ; h a ya t ı n n a s ı l yön l e n d i r i l m e s i g e r e k t i ğ i k on u s u n d a be n i m s e n e n d ü ş ü n c e , i n a n ç i l k e ve d e ğ e r l e r bü t ü n ü . D a r a n l a m d a e vr e n d e k i d ü z e n i ve h a ya t ı a n c a k ya r a t ı c ı bi r t a n r ı n ı n va r l ı ğ ı i l e a n l a m l a n d ı r a r a k i n s a n l ı ğ ı k u r t u l u ş a d a ve t e d e n ç a ğ r ı l a r d a n h e r bi r i . ” 51 45 K e h e r, G. - Robe r t s on , R. & D u r k h e i m , E . , D i n S os yol oj i s i , ( ç e v. M . E m i n K ök t a ş ve A bd u l l a h Top ç u oğ l u ) , Va d i Y. , A n k . 1 9 9 6 , s . 2 2 . 46 Hök e l e k l i , a . g . e . , s . 6 5 . 47 Tol a n Ba r l a s . Top l u m Bi l i m l e r i n e G i r i ş , 3 . b. , S a va ş Y. , A n k . 1 9 8 3 , s . 1 9 . 48 D . B. M a c d on a l d , İ s l â m A n s i k l op e d i s i , “ D i n ” m a d . , c . I I I , s . 5 9 0 - 5 9 1 . 49  l - i İ m r â n ( 3 ) , 1 9 ; K u r ’ a n - ı K e r i m ’ d e d i n d e ğ i ş i k m a n a l a r d a k u l l a n ı l m ı ş t ı r. Yu - k a r ı d a ve r i l e n â ye t t e , k u l l a r t a r a fı n d a n u yu l m a s ı i s t e n e n i l â h i k a n u n a n l a ş ı l - m a k t a d ı r. 50 Ta p l a m a c ı oğ l u , M e h m e t , D i n S os yol oj i s i , A . Ü. İ . F. Y. , A n k . 1 9 8 6 , s . 4 9 . 51 D e m i r, Ö m e r - A c a r, M u s t a fa , S os ya l Bi l i m l e r S öz l ü ğ ü , A ğ a ç Y. , İ s t . 1 9 9 2 , s . 9 5 . 19 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Bö ylece, dini daha iyi t anıyabilmek için t o plumdaki fo nksiyo nlar ını incelemeye çalışacağız. 2 . Di n i n Fon ksi yon ları Din, fer din iç dünyasına, so syal hayat ına, so syal gr uplar a ve so syal kur u mlar a sir ayet ed er. Gö r üldüğü gibi din, t o plum hayat ında geniş et ki alanlar ı bulu r. Bu so syal sü r eci dinin fo nksiyo nlar ı meydana get ir ir. Din, fer din r uhuna nüfuz eder ek o na hayat anlayışı, yaşama sevinci ve zo r lu k lar k ar şısında psiko lo jik mo t ivasyo n kazandır ır. İ nsanlar manen ve r u hen hu zu r lu o labilmek için ilâhi bir var lığa dayanmak iht iyacını t ar ihin her dö nemind e hisset mişt ir ler. Aklı, t abiat hadiseler iyle bir ö lçüde t at min o lsa bile, r uhu bu nlar ın g er isind ek i k ar şısınd a hakiki sebep ile ir t ibat kur madan edememişt ir. Çeşit li had iseler bunalan, ümit sizliğe kapılan ve zaman zaman r uhî dengesini kaybed en insan, k end isine bir dest ek, bir sığınak bir t eselli kaynağı ar ar. Bu yüzden d e d ine iht iyaç d u yar. İ nsano ğlu her t ür lü şar t lar da var lığını sür dür mek ist er. Ölümle yo k o lacağ ına inanmak ist emez. 52 Nit ekim din, ö lümsüz o lma r ahat lığı sağlar. 53 S o syal anlamda, din dağınıklığa, çö zülüşe, ümit sizliğe kar şıdır. Ayr ıca, d in, bir lik ve bü t ünlüğü sağlayan, o r t ak pr o blemler kar şısında o r t ak t avır ve davr anışlar o r t aya k o yan kar şılıklı bağlılıkt ır. Din, her yö nüyle sağlıklı bir t o pluluk t eşkil et mek ü zer e zü mr eler in kaynaşmasıdır. Bu so syal büt ünleşmede din ve o na dayalı ahlâk ö nemli bir yer t ut ar. Genel manada dinî yö nden kuvvet li o lan millet ler, maddî kült ür yö nü nd en d e g ü çlü o labilir ler. “Kült ür ler i maddî kıymet hükümler ine dayalı millet ler d ahi, ik t isad î k u vvet ler ini ilmî sahada mânen t at mine yö nelmiş o lan fer t ler e bo r çlu d u r lar. ” 54 52 A h i r e t e i m a n i l e i l g i l i ol a r a k bk z . , Ba k a r a ( 2 ) , 4 , 4 6 , 6 2 , 1 2 3 , 1 7 7 . ;  l - i İ m - r â n ( 3 ) , 9 , 2 5 . ; N i s â ( 4 ) , 3 8 , 3 9 , 5 9 , 1 6 2 . ; E n ’ â m ( 6 ) , 11 3 . ; A’ r â f ( 7 ) , 1 4 7 ; Te vbe ( 9 ) , 1 8 , 1 9 , 4 4 ; Yu n u s ( 1 0 ) , 4 5 . ; N a h l ( 1 6 ) , 2 2 . ; K e h f ( 1 8 ) , 11 0 . ; N e m l , ( 2 7 ) 2 3 . ; L ok m a n ( 3 1 ) , 4 . ; Ş û r â ( 4 2 ) , 7 . 53 Bk z . , D u h â n , ( 4 4 ) , 5 6 . 54 K u r t k a n ,  m i r a n , S os yol oj i A ç ı s ı n d a n Ta s a vvu f ve L â i k l i k , K u t s u n Y. , 2 . b. , İ s t . 1 9 7 7 , s . 1 6 . 20 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Dinin d ö nemler i fer t ve so syal hayat t aki et kiler inden ö t ür ü; t o plumlar ın p ar lak yanında, buhr an devir ler inde de so syal yapının çö zülmeden dağılmad an ayak t a d u r abilmesini t emin eder. Bu fo nksiyo nu ile t o plumsal ko nt r o l ar acı o lan din, t o plumun bü- t ünleşmesine k at k ıd a bu lu nur. Bazı davr anışlar ın dince sevap o lar ak nit elendir ilmesi, o davr anışın yap ılmasını ö zendir ir. Meselâ; İ slâm ana ve babaya it aat et meyi ist emesi gibi. 55 Bazı t u t u m ve d avr anışlar ın günah o lar ak nit elenmesi ise ist enilmeyen davr anışlar ın yap ılmasını engelleyebilir. Yine, zina, 56 hır sızlık 57 yapmak yasaklanır ve cezalandır ılır. Bö ylece t o plumda bir ko nt r o l mekanizması kur ulmu ş o lur. Din, t o plumun o r t ak değer ler ini biçimlendir diğinden bu açıdan bir eyler ar ası d ayanışmaya kat kıda bulundu ğu kanaat indeyiz. Or t ak yapılan ibadet ler ve t ö r enler t o p lu md a o r t ak duygular a yo l açar ak, so syal benliği pekişt ir ir. To plumlar o r t ak bir d in sayesind e güçlenir ler. 58 Dinin so syal sür eçt e hem bü t ünleşt ir ici, bir leşt ir ici ve meşr ulaşt ır ıcı hem d e çö zü lmeyi sağ layıcı et kisi var dır. “Dinin bir leşt ir ici gücü t o plumsal yap ı üzer ind ek i et k isi açısından ele alınmalıdır. ” 59 Dinin bir leşt ir ici ve büt ünleşt ir ici fo nksiyo nu yanınd a bir d e meşr ulaşt ır ıcı işlevi sö z ko nusudur. İ kt idar sahipler i t ar afınd an ik t id ar lar ına meşr u bir yan bulmak ve t o plumdaki düzeni sağlamak amacıyla yaygın o lar ak k u llanılmışt ır. Osmanlı İ mpar at o r luğu’nda fit neyi, iç savaşlar ı ve ayak lanmalar ı n i fak o lar ak değer lendir iler ek, ümmet in bir liğini t ehdit ed en bu bö lü nmeler e kar şı ilâhi bir bo yut get ir ilmişt ir. 60 M a rks, “d i n afyon d u r” der ken, Hır ıst iyanlığın yat ışt ır ıcı, t evekküle zo r layıcı aynı zamanda egemen halk ı sakinleşt ir ici ve sınıfın yapt ığı eylemler i meşr u laşt ır ıcı fo nksiyo nundan har eket eder. 61 55 56 57 58 59 60 61 Bk z . , İ s r â ( 1 7 ) , 2 3 , 2 5 . ; A n k e bû t ( 2 9 ) , 8 . ; L ok m a n ( 3 1 ) , 1 4 , 1 5 . ; A h k â f ( 4 6 ) , 1 5 . Bk z . , N û r, ( 2 4 ) , 2 - 3 . Bk z . , M â i d e ( 5 ) , 3 8 . Wa c h , J oa c h i m , D i n S os yol oj i s i n e G i r i ş , ( ç e v. Ba t t a l İ n a n d ı ) , A . Ü. İ . F. , Y. , A n k . 1 9 8 7 , s . 2 0 . Wa c h , a . g . e . , s . 1 6 . M a r d i n , Ş e r i f, D i n ve İ d e ol oj i , İ l e t i ş i m Y. , 4 . b. , İ s t . 1 9 9 0 , s . 7 6 . M e r i ç , C e m i l , S os yol oj i N ot l a r ı ve K on fe r a n s l a r ı , İ l e t i ş i m Y. , İ s t . 1 9 9 3 , s . 1 4 3 . 21 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Dinin sakinleşt ir ici fo nksiyo nunu t espit et miş To cqueuille, “ . . . mo d er n t o p lu mlar a d emo kr asi yo lunu açan o laylar a kar şı çıkılmayacağını kabul et mek t e ve d inin, bu d emo kr at ik t o plumlar ı sak inleşt ir mesini dilemekt e idi. ” 62 To p lu mda dinin fo nksiyo nlar ını inceledikt en so nr a dinin, kur ul- masını ö ner d iğ i, d est eklediği ailenin t anımı ve fo nksiyo nlar ı üzer inde dur acağız. B - AİLE 1 . Ai len i n Tan ı mı Hızlı d eğişen so syal ilişkiler ağı içinde bir eyin ve t o plumun her yö nden g ü çlü ve sağ lık lı o labilmesi ancak sağlam bir aile yapısı ve aileyi o luşt ur an üyeler in sevg i ve saygı d u yg ular ının gücüyle ö lçülür. To plumun da t emelini aile o lu şt ur ur. Ancak , g er ek so syal dış et kiler ger ekse t o plum ve ailenin yo ğun iç pr o blemler i, sağ lık lı bir eyler in yet işmesini engelleyebilir. Bu da t o plumun çö zülmesi gibi kö t ü so nu çlar d o ğ u r abilir. Aile, evr ensel, daimi ve t emel bir kur um o lar ak kar şımıza çıkar. Nit ek im, “Aile, bü t ü n t o plumlar da bulunan bir pr imer, alt gr upt ur. İ nsanın en der in ve k ö k lü , k ısmen o rg anik nit elikt eki ö zellikler ine dayanan aile evr ensel bir so syal mü essesed ir. ” 63 Fakat ailenin evr ensel o luşu, bulundu ğu t o plumun geçir diği so syal d eğişim aileye de sir ayet 62 63 A r on , Ra ym on d , S a n a yi Top l u m u , ( ç e v. E . G ü r s oy) , D e r g â h Y. , İ s t . 1 9 7 8 , s . 4 0 . D ön m e z e r, S u l h i , S os yol oj i , Hü s n ü t a bi a t M a t . , 5 . b. , İ s t . 1 9 7 4 , s . 1 5 0 . 22 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com ed er. Bö ylece aile yap ısı, bo yut lar ı ve işleyişi bu değişimden nasibini alır. Bu it ibar la ailenin kesin bir t anımının yapılması imkânsız gö r ünüyo r. Bu t esp it ile bir lik t e ailenin çeşit li ö zellikler inin sır aland ığı Ö n al S ayı n ’ın t anımına gö z at alım: “ A i l e , bi yol oj i k i l i ş k i s on u c u i n s a n t ü r ü n ü n d e va m ı n ı s a ğ l a ya n , t op l u m s a l l a ş m a s ü r e c i n i n i l k or t a ya ç ı k t ı ğ ı , k a r ş ı l ı k l ı i l i ş k i l e r i n be l l i k u r a l l a r a ba ğ l a n d ı ğ ı , o g ü n e d e k t op l u m d a ol u ş t u r u l m u ş m a d d i m a n e vi z e n z e n g i n l i k l e r i k u ş a k t a n k u ş a ğ a a k t a r a n , bi yol oj i k , p s i k ol oj i k , e k on om i k , t op l u m s a l h u k u k s a l vb. yön l e r i bu l u n a n bi r bi r i m d i r. ” 64 Bu açıklamalar ın ışığında ailenin, genel o lar ak nüfusu yenileme, millî k ü lt ü r ü t aşıma, ço cu klar ı so syalleşt ir me, eko no mik, biyo lo jik ve psiko lo jik t at min fo nk siyo nlar ının yer ine get ir ildiği bir kur um 65 o ldu ğunu ifade edebilir iz. 2 . Ai len i n Fon ksi yon ları Ailenin t o plum bünyesinde çeşit li alanlar da bir ço k fo nksiyo nlar ı 66 bu lu nmak t adır. Ailenin biyo lo jik fo nksiyo nu ; fer din cinsel iht iyaçlar ı ailede meşr uluk k azanır. Bu işlevi, insan so yunun devamı, anne- baba ve ço cuk ilişkisini düzenleme ile yer ine g et ir ir. Özellikle yavr unun do ğumdan so nr a uzun bir bak ım ve ilgi beklemesi ailenin zar u r et ini o r t aya ko yar. Bu açıdan yaklaşıldığında en azından çekir dek aileye d u yu lan iht iyacın daha iyi anlaşılacağı kanaat indeyiz. 64 S a yı n Ö n a l , A i l e S os yol oj i s i , A i l e n i n Top l u m d a k i Ye r i , E g e Ün i . , B. , İ z m i r, 1 9 9 0 , s . 2 . E r k a l M u s t a fa E . , S os yol oj i ( Top l u m Bi l i m ) , D e r Y. , İ s t . 1 9 9 5 , s . 9 2 . 66 A i l e n i n fon k s i yon l a r ı i ç i n bk z . , Te z c a n , M a h m u t , T ü r k i ye A i l e Y ı l l ı ğ ı , A . A . K . Y. , A n k . 1 9 9 0 , s . 6 7 . ; S e z e n , Y ü m n i , S os yol oj i d e ve D i n S os yol oj i s i n d e Te m e l Bi l - g i l e r ve Ta r t ı ş m a l a r, M . Ü. İ . F. V. Y. , İ s t . 1 9 9 0 , s . 11 6 - 11 7 . 65 23 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Ailenin psiko lo jik fo nksiyo nlar ı; fer din kişiliğinin gelişmesinde et k ili p sik o lo jik u nsur lar ailede edinilir. Bunlar, sadakat , k ıskançlık, sevgi, himaye, yar d ım 67 şek linde ço ğalt ılabilir. Ayr ıca aile, ilişkiler açısında psiko lo jik t at min mer k ezid ir. Ailenin eğit im fo nksiyo nu; insan so syal bir var lık o lması sebebiyle t o p lu m hayat ına her zaman iht iyaç duyar. Fakat t o plumda düzeni sağlayan hukuk, ahlâk , g elenek , g ö r enek gibi bir ço k no r mlar mevcut t ur. To pluma kat ılacak o lan yeni fer d in yazılı ve yazısız kur allar ı et kili bir şekilde ö ğr endiği yer şüphesiz ailed ir. Bu eğ it im sü r ecine so syalleşt ir me de denir. Ailenin eğit im fo nksiyo nu so syalleşt ir me ile bit mez. Her t o plumun k o r u mak , kült ür bir ikimi ve belli bir kimliği mevcut t ur. Bu nlar ı zenginleşt ir mek ve yeni kuşaklar a g ö r evler ind endir. Aksi halde kimlik bunalımlar ı akt ar mak ailenin t o plumun geleceğini ö nemli t ehlik eye so k ar. 68 Ailenin eko no mik fo nksiyo nlar ı; ailenin maddî iht iyaçlar ı ve ür et imle ilg ili g ö r evler inin ö nemli bir kısmı, ikt isadî kur umlar a akt ar ılmışt ır. Ne var ki, S mi t h ’e g ö r e, mal Do ro t h y ür et ilmese de geniş kapsamlı bir h i zmet sekt örü o lar ak aile, insanı mal ü r et imine hazır lamakt adır. 69 Ailenin dinî fo nksiyo nu; yüzyıllar d ır aile ve din kur umlar ı t o plumun mo r al d eğer ler inin ür et ilmesi, akt ar ılması ve ö zellikle denet imi hususunda bir likt e har ek et et mişler d ir. Bugün de aynı fo nksiyo nlar ını yer ine get ir mekt edir ler. Bo ş zamanlar ını değer lendir me; günlük hayat ın yo ğun st r esinden kur t u lar ak ; eğ lence ve d inlenmenin ger çekleşt ir ildiği en ö nemli yer ku ş kusuz ailedir. To p lu md a ü r et im dışınd a ailede bo ş vakit o lu r. Bu nu d a aileler en güzel şekilde geçir me eğilimindedir ler. Ailenin icr a et t iği fo nksiyo nlar ını, anne, baba ve ço cuklar dan çeki rd ek a i le t ar ih bo yunca üzer ine almışt ır. 70 Ailenin t eşekkü l ed en fo nksiyo nlar ı, geniş ve çek ir d ek aile yapılar ında far klılık g ö st er se de bu et kinliği her zaman üst lenmişt ir. 67 S e z e n , a . g . e . , s . 11 6 . S e z a l , İ h s a n , A i l e N e d i r ? , A . A . K . , Y. , A n k . 1 9 9 2 , s . 3 2 . 69 S a yı n , a . g . e . , s . 5 6 . 70 Z i m m e r m a n , C a r l e , C . , Ye n i S os yol oj i D e r s l e r i , ( ç e v. A m i r a n K u r t k a n ) , İ k t i s a t F a k ü l t e s i N e ş r i ya t ı , F a k ü l t e l e r M a t . , İ s t . 1 9 6 4 , s . 2 6 4 . 68 24 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com İK İNCİ B Ö LÜM YAK UP K ADRİ K ARAO S M ANO Ğ LU’ NDA DİN A- YAK UP K ADRİ K ARAO S M ANO Ğ LU’ NDA DİN Bu r ada Kar ao smano ğlu’nun din gö r ü şler ini o r t aya ko ymaya çalışacağız. Hemen belir t elim ki, müellif M ü slü man bir ailenin ço cu ğu o lar ak dünyaya gelmişt ir. Ailesind en aldığı dinî eğit imin 71 yanında, dö nemin dinî kur umlar ından o lan t ek k eler e 72 g it miş ve cami 73 vaalar ıyla bazı dinî fo r masyo nlar almışt ır. Ço cuklu ğ u nd a k at ıld ığ ı Ru faî t ekkesinde ayinler e pek ısınamadığı o at mo sfer i şö yle anlat ır : “ Ha va ya e l bom ba s ı ş e k l i n d e bi r t a k ı m d e m i r t op u z l a r fı r l a t ı yor l a r ve ç ı p l a k g öğ ü s l e r i n i , bu n l a r ı n or t a s ı n d a k i u z u n i n c e m i l l e r e h e d e f t u t u yor l a r d ı . . . u z u n i n c e m i l l e r i yl e g öğ ü s l e r i n e , om u z ba ş l a r ı n a s a p l a n ı p k a l ı yor d u . . . Ş e yh i n ya p t ı ğ ı i l k t e d a vi d e n s on r a - bu t e d a vi m i l i ç ı k a r ı p ya r a yı t ü k ü r ü k l e ı s l a t m a k t a n i ba r e t t i r - k a n r e va n i ç i n d e d ı ş a r ı ya a l ı p s ü r ü k l e m e k l â z ı m g e l i yor d u . ” 74 Ru faî t ekkesini bu yö nüyle beğenmese de Mevlevî o lan ağabeyi vasıt asıyla k abu l ed ileceği 75 Mevlevîliği kendine yak ın buldu ğunu, o nun şu ifadesind en anlıyo r u z: “ . . . O ş ı k ve n a z l ı n a z l ı d e r vi ş l e r, o n e y ve t a m bu r s e s l e r i ba n a n e k a d a r c a z i be l i g e l i r d i , bu k or k u n ç ve h a ş i n k a r g a ş a l ı ğ ı n i ç i n d e n ! Bi r k u ş ol s a m d a u ç u p g i t s e m or a ya d e r d i m k e n d i k e n d i m e . ” 76 Bir sü r e Mevlevî t ekkesine devam eden müellifimiz, annesinin r ızası o lmad ığ ınd an, ist emeyer ek de o lsa bur adan ayr ılmışt ır. 77 Fakat t ek- kenin manevî at mo sfer i o nu ço k et kilemiş o lacak ki, yıllar so nr asında bile şu duygular ı t aşımışt ır. “. . . yü r eğ imi halâ kavur makt a devam eden aşka r ağmen Mevlevî t ekkesinden yavaş 71 72 73 74 75 76 77 K a r a os m a n oğ l u , A n a m ı n K i t a bı , 7 5 - 7 9 . Bk z . , K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 1 4 7 - 1 5 6 . Bk z . , K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 1 4 4 - 1 4 6 . K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 1 5 2 . M e vl e vî t e k k e s i n e k a bu l ü i l e i l g i l i ol a r a k bk z . , K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 1 5 5 . K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 1 5 2 . K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 1 5 5 . 25 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com yavaş elimi et eğimi çekmeye başladım. ” 78 Uzun yıllar dan so nr a o nun Bek t aşî t ek k esine g ir mesine 79 belki de bu aşk sebep o lmu şt ur. Or t a ö ğr et imini bir Fran sı z o kulunda t amamlamışt ır. Özellikle bu dö nemd en so nr a çeşit li Bat ı kaynaklar ını incelemişt ir. 80 Tekno lo jisiyle dünyanın cazibe o lan Bat ı d ü nyasının et kisiyle o lsa ger ek, ar kadaşı Yah ya K emal mer k ezi B eya t lı ’nın “ Akd en i z M u ci zesi ” 81 dediği hümanist fikir ler ine kat ıldığını ifade edecekt ir. 82 Mü ellif, “S od om ve G omore” adlı eser inin ad ını, Tevrat ’ t a yer alan lânet lenmiş iki şehir e benzet er ek işgâl alt ındaki İst an b u l’u anlat ır. Aynı eser i çeşit li bö lü mler e ayır mış ve hepsinin başına Tevrat ’t an alınt ılar la 83 İst an b u l’un, S od o m ve G o mo re şehir ler iyle o lan benzer lik ler ini o r t aya ko ymaya çalışmışt ır. Kar ao smano ğlu, “Nu r B ab a” r o manıyla ilgili yapt ığı izaht a; bir zamanlar t o p lu md a ö nemli fo nksiyo nlar ı bulunan t ekkeler in ger ek şeklen, ger ek r u hen g elenek ler in dışına çıkt ığını ve fo nksiyo nlar ını yer ine 78 K a r a os m a n oğ l u , A n a m ı n K i t a bı , s . 1 5 5 - 1 5 6 . B e k t a ş î t e k k e s i n e g i r m e s i yl e i l g i l i ol a r a k bk z . , K a r a os m a n oğ l u , G e n ç l i k ve E - d e bi ya t Ha t ı r a l a r ı , s . 1 2 7 . 80 Bu h u s u t a g e n i ş bi l g i a r a ş t ı r m a m ı z ı n g i r i ş böl ü m ü n d e ve r i l m i ş t i r. 81 M ü e l l i fi m i z “ A k d e n i z M u c i z e s i ” fi k r i n i “ G e n ç l i k ve E d e b i y a t H a t ı r a l a r ı ” d a ş öyl e i fa d e e d e r. “ Bu g ü n k ü m e d e n i ye t i l k ı ş ı k l a r ı n ı bu d e n i z i n k ı yı l a r ı n d a a ç m a ya ba ş l a m ı ş ; i n s a n ve i n s a n l ı k t a m öl ç ü s ü n ü , t a m d e ğ e r i n i i l k d e fa bu r a d a bu l m u ş t u r. G a r p l ı l a r bu h a d i s e ye ‘ Yu n a n M u c i z e s i ’ a d ı n ı ve r i yor l a r. Ha l bu k i , bu - n a bi r ‘ A k d e n i z M u c i z e s i ’ d e m e k d a h a d oğ r u ol u r. Z i r a , Yu n a n l ı l a r a m a l e d i l e n fi k i r, s a n a t ve m e d e n i ye t u n s u r l a r ı n d a , M ı s ı r l ı l a r ba ş t a ol m a k ü z e r e , A k d e n i z k ı - yı l a r ı n d a ye r l e ş m i ş bü t ü n m i l l e t l e r i n p a yı va r d ı r. N i t e k i m , Yu n a n m i t ol oj i s i n d e ye r a l m ı ş ba z ı t a n r ı l a r ı n  s u r ’ d a n , G i l d a n ’ d a n , Hi n d i s t a n ’ d a n g öç ü p g e l m e ol d u k l a r ı n ı bi z z a t e s k i Yu n a n l ı t a r i h ç i l e r i t i r a f e d e r l e r. A n c a k ş u va r k i , bi r e r ‘ m on s t r e ’ ş e k l i n d e k i o Ta n r ı l a r A k d e n i z i k l i m i n d e i n s a n i bi ç i m l e r e g i r m i ş t i r. Bu n u n g i bi , K ü ç ü k - A s ya d e n i l e n A n a d ol u ’ d a n ve M ı s ı r ’ d a n s ı z a n m e d e n i ye t u n - s u r l a r ı d a yi n e bu r a d a t a m i fa d e s i n i bu l m u ş t u r. . . İ n s a n î d e ğ e r l e r d e d i k ; z a t e n Yu n a n i ya t ı n bi r a d ı d a h ü m a n i z m , ya n i i n s a n i ya t d e ğ i l m i d i r ? ” d e r. Bk z . K a r a os m a n oğ l u , G e n ç l i k ve E d e bi ya t Ha t ı r a l a r ı , s . 11 6 . 82 K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 11 6 - 11 7 . 83 Te vr a t ’t a n a l ı n t ı l a r l a i l g i l i ol a r a k bk z . , K a r a os m a n oğ l u , S od om ve G om or e , s . 2 3 , 2 5 , 4 0 , 5 1 , 6 5 , 7 6 , 8 6 , 9 7 , 11 3 , 1 3 7 , 1 5 2 , 1 8 5 , 2 0 1 , 2 4 4 , 2 7 6 , 2 9 6 , 3 3 0 , 3 5 0 . 79 26 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com g et ir emed iğ ini ifade et mişt ir. 84 To plumda bir lik ve büt ünlü ğü sağlamaya çalışan d inî k u r u mlar ın dejener asyo nu nedeniyle t o pluma yar ar dan ço k zar ar get ir d iğ ini sö yleyebilir iz. Tekkeler in üst lendikler i işlevi lâyıkıyla yer ine get ir ememesi so nu cu d o ğ an bo şluk başka bir kur um t ar afından üst lenilemediğinden t o plumda bazı buhr anlar ın yaşand ığını ifade edebilir iz. Bat ı değer ler inin t o pluma hakim o lmasıyla bir lik t e, d inî çö zülmenin yaşanması so nucu müellif; “ . . . yeni yet işen nesil ne mânen, ne fik r en hiçbir nizama ve hiçbir t ö r eye bağlı değildir. Bu yüzden gayet anar şik bir manzar a g ö st er mekt edir ” 85 diyo r. Yazar, Anado lu’nun işgal edildiği yıllar da, dü şman kuvvet ler inin yapt ığ ı d inî p r o p ag and ayı, bunlar a inanan k ısım bir halk ın cehalet ini ve bilinçsizliğ ini “ Ya b a n ”d a şö yle anlat ır : “ Bu g e l e n l e r öyl e d ü ş m a n or d u l a r fi l a n d e ğ i l m i ş . Avr u p a a d l ı bi r k r a l i ç e n i n bi z i ç e t e l e r i n e l i n d e n k u r t a r m a k i ç i n g ön d e r d i ğ i ye ş i l s a r ı k l ı e vl i ya l a r m ı ş . Bu k r a l i ç e , bi z i k u r t a r d ı k t a n s on r a İ s l â m ol a c a k m ı ş . . . ye ş i l s a r ı k l ı e vl i ya l a r n e t ü fe k k u l l a n ı r m ı ş , n e t op . Bi r ok u yu p ü fl e d i l e r m i , ön l e r i d ü m d ü z ol u p , yü r ü r l e r m i ş . ” 86 Mü ellifin, yukar ıda ifade et meye çalışt ığı t ut uculu ğun ve ger iciliğin kaynağ ı o ld u ğ u na inandığı Anado lu’yu şö yle değer lendir ir : “ A n a d ol u . . . d ü ş m a n a a k ı l öğ r e t e n m ü ft ü l e r i n , d ü ş m a n a yol g ös t e r e n a ğ a l a r ı n ı n , . . . a s k e r k a ç a ğ ı n ı k oyn u n d a k a d ı n l a r ı n , fr e n g i d e n bu r n u s a k l a ya n k öy ç ök m ü ş s a h t e s ofu l a r ı n , c a m i a vl u s u n d a oğ l a n k ova l a ya n s oft a l a r ı n t ü r e d i ğ i ye r bu r a s ı d ı r. Bu r a d a , bı yı k l a r ı n ı m a k a s l a k ı r p t ı d i ye a l t ı n d a e z i l d i . Bu r a d a , kimseler in n i c e fi k i r ve ü m i t d ol u T ü r k g e n c i n i n k a fa s ı t a ş yü z ü d ü ş m a n a d ön ü k n i c e va t a n m ü c a h i t l e r i s a vu n d u k l a r ı e l i yl e a r k a d a n vu r u l d u . . . ” 87 Yazar ın bu ve benzer i değer lendir meler i günümüzde dahi eleşt ir i- 84 85 86 87 K a r a os m a n oğ l u , K a r a os m a n oğ l u , K a r a os m a n oğ l u , K a r a os m a n oğ l u , N u r Ba ba , s . 2 3 - 2 4 . E r g e n e k on , s . 3 7 - 3 8 . Ya ba n , s . 1 4 1 . a.g.e., s.129-130. 27 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com ler e u ğ r amışt ır. Bunun sebebi, bir yanda vat anı kur t ar anlar bir yanda da bu anlayışın d ışınd a k alanlar ın anlat ılmasıdır. Keza, Anado lu’nun sadece o lumsuz yö nler inin ifad esi ancak Kar ao smano ğlu’nun ideo lo jisinin bir ger eği o labilir. “Yab an ” g er çek Anad o lu ’yu t emsil et mekt en ço k, 1 930’ lar daki yö net ici sınıft an bir aydın bür o k r at ın k afasınd ak i Anado lu simgesi o ldu ğunu sö yleyebilir iz. Ayr ıca, bu iddialar ın t ü m Anad o lu için genelleşt ir ilmesi bize gö r e amacını bir hayli aşmışt ır. Kar ao smano ğ lu , “ S o d o m v e G omore” adlı eser inde İst an b u l’da yaşanmış veya yaşanması muht emel g ibi g ö r ü len yo zlaşmayı t üm İst an b u l geneline at fet mesinin ger çeği yansıt madığ ını ifad e ed ebilir iz. Yine de bu eser ler de seçilen insanlar ın hayat t ar zını ve münfer it bazı ö r nek ler i g enelleşt ir ilmesi müellifin, edebî bir t ar zı da o labileceğini dü şünebilir iz. Zir a, ed ebî eser ler sübjekt if değer ler t aşıyabilmekt edir. Bunun yanınd a u nu t u lmamalıdır ki, 1932’ler in Kar ao smano ğlu’su, “K ad ro Dergi si ” nin imt iyaz sahibi o lar ak , K ad rocu lar’ın gö r ü şler ini paylaşır. “K ad ro Dergi si ”nin o t o r it er bir yö net imle devr imler in sür dür ülmesine, der inleşt ir ilmesine mensu p lar ı ve yeni bir u lu s meyd ana get ir ilmesine inanmışlar d ır. 88 Bu gayr et le Ved at Ned i m Tör, “ K a d ro Derg i si ”nd e Anado lu insanının nasıl yenileşeceğini şö yle sö ylüyo r : “ O n a t e k n i k a ş ı s ı ya p a c a ğ ı z . . . İ l e r i t e k n i ğ i n ol g u n ye m i ş l e r i n i e l l e r i yl e t op l a ya n , g öz l e r i yl e g ör e n k öyl ü , a r t ı k yoba z l a r ı n ve s oft a l a r ı n s a fs a t a l a r ı n a k u l a k a s a r m ı ? İ n k ı l â p ç ı a k l ı n a n ’ a n e ve g ör e n e k k a r ş ı s ı n d a ü s t ü n l ü ğ ü n ü g ör e n k öyl ü a r t ı k i l e r i m ü n e vve r e “ ya ba n ” d i ye bi l i r m i ? ” 89 Tö r de, Kar ao smano ğlu gibi, bir t ar aft a vat anı kur t ar an i n kı lâp çı la r ve o nlar ın k ar şısında Anado lu değer lendir mesi yapmışt ır. Keza, h alka rağmen h a lk i çi n yapılanlar ın, belli bir zümr enin t ekelinde bulundur ulan ve halk ın d ahil ed ilmed iğ i bö yle bir inkılâpçılık anlayışının halk- aydın ar asındaki uçur umu o r t aya k o yd u ğ u d üşüncesindeyiz. 88 89 M or a n , Be r n a , T ü r k Rom a n ı n a E l e ş t i r e l Ba k ı ş 1 , 4 . b. İ l e t i ş i m Y. , İ s t . 1 9 9 1 s . 1 6 5 . T ör, Ve d a t , N e d i m , “ İ ş t e bi r r om a n : Ya ba n ” , K a d r o, N i s a n , S . 1 6 , A n k . 1 9 3 3 , s . 4 9 . 28 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Mü ellifimize gö r e, din kur umlar ındaki çeşit li zaaflar ; dinin dar k alıp lar çer çevesind e algılanması ve bö ylece yaşanmaya çalışılması so nucu dinin t o plu md ak i et k isini azalt t ığı sö ylenebilir. Müellifin eser ler i incelendiğinde, din, genel anlamd a bu çö zü lü şle kar şımıza çıkmakt ad ır. To p lu mlar ın hayat t ar zını şekillendir ebilen din fakt ö r ünü incelemeye çalışacağ ız. B - TO PLUM UN H AYAT TARZINI B ELİRLEM EDE DİNİN RO LÜ 1 - Ailede Dinî S o syalleşme Ailed e dinî so syalleşmeyi incelemeden ö nce, so syalleşme ve dinî so syalleşme t anımlar ı ver ilmeye çalışılacak. Daha so nr a müellifin eser ler inde, so syalleşmenin bo yu t lar ını ar aşt ır maya gayr et edeceğiz. Her t o plum kendi kült ür mir asını, ö ğr enme yo luyla gelecek kuşak lar a ak t ar ır. Bu na so syo lo ji lit er at ür ünde sosyalleşme ( so cializa- t io n) ad ı ver ilir. 90 Mü ellifimiz, “ An amı n K i t ab ı ” adlı eser inde kendisinin, Ramazan ayında yaşadığ ı d inî bir so syalleşmeyi şö yle ifade eder : “ . . . d a h a k ü ç ü k c a m i l e r ve h e l e k e n d i m i z i e vi m i z d e g i bi h i s s e t t i ğ i m i z Ru fa î d e r g â h ı n ı n m e s c i d i bi z i m n e yi m i z e ye t m e z d i . He m , bu n a m e s c i t d e yi p d e g e ç i ve r m e ye l i m : Bu r a s ı , ba z ı g ü n l e r S e l â t i n c a m i l e r i n d e n d a h a ç ok c e m a a t ç e k e n bi r i ba d e t m e r k e z i h a l i n i a l ı r d ı . Ba z ı g e c e l e r i s e , t e r a vi h n a m a z l a r ı n d a n s on r a , i ş t a r i k a t â yi n l e r i n e d ök ü l d ü m ü , i ğ n e a t s a n ye r e d ü ş m e z s öz ü n e t a m m i s a l t e ş k i l e d e n bi r k a l a ba l ı k l a k a yn a ş ı r d ı . Ö yl e bi r k a l a ba l ı k k i , i ç i n d e be yi n d e n , e fe n d i s i n d e n t u t u n d a s e r s e r i s i n e , d i l e n c i s i n e h a t t a m e c z u bu n a k a d a r h e r ç e ş i t i n s a n va r d ı r. O Ru fa î d e r g â h ı n ı n m e s c i d i n i n n e d e n bu k a d a r r a ğ be t t e ol d u ğ u n u s or a r s a n ı z , ş i m d i k i a k l ı m a g ör e s i z e bu s e be bi g ös t e r e bi l i r i m . Bu r a s ı , g ü n d ü z l e r i c a m i , g e c e l e r i t e k k e ş e k l i n e g i r m e k s u r e t i yl e bi r ya n d a n h a m s ofu l a r, öbü r ya n d a t a s a vvu f e r ba bı bi r a r a ya t op l a m a k ç a r e s i n i bu l d u ğ u i ç i n d i r k i , böyl e bi r r a ğ be t ve i t i ba r a e r m i ş t i r. ” 91 Gö r ü ldü ğü gibi, bazı t ekke ve mescit ler e giden müellif, bu din kur umlar ınd a ibad et yap ar ken, dindar insanlar ın o lu şt ur duklar ı so syal o r t amdan 90 D ön m e z e r, a . g . e . , s . 9 8 ; Tol a n , Top l u m Bi l i m l e r i n e G i r i ş , s . 3 4 7 . 29 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com et kilend iğ ini sö yleyebilir iz. Bö ylece t ekke ve mescit gibi dinî mekânlar a duyulan bu ilgi ve alâk a d inî so syalleşmeyi o r t aya ko ymakt ad ır. Fer t ler ancak so syalleşme ile din, ahlâk gibi mo r al değer ler i ilk o lar ak aile o r t amınd a ö ğ r enir. Fer din, t o plumu n değer ler sist emini ö ğr enebilmesi, üzer ine d ü şen r o lü iyi o ynayabilmesi ve sağlıklı ilişkiler ağı gelişt ir ebilmesi için so syalleşme g er ek lid ir. İ nsanın t ar ihi kadar eskiye dayanan dinler, t o plumlar da çeşit li yo llar la ö ğ r enilir, benimsenir ve yayılır. İ nsanın var lığı ile o r t aya çıkt ığına inanılan aile o r t amınd a, d in ö ğr enilir ve yaşanır. Nit ekim, “Pan orama” da H acı Emi n Efen d i ’nin evind e besleme o lan Fat ma ; bir gün ev işi yapar ken t eset t ür e r iayet et memesi ü zer ine o na, büyükler inin yanında ger eğince ö r t ünmesi ger ekt iğini, aksi halde bu nu n har am o ld u ğunu sö yler. 92 Bur ada dinin ö ngö r dü ğü t eset t ür anlayışı ver ilmeye çalışılması so syalleşme dinî no kt asında değer lendir ilebilir. Müellifin babası ço cu k luğ u nd a o na bir mevlevîhaneyi gezdir er ek, “bir cuma, seni get ir eyim d e g ö r bak , içer id e der vişler nasıl dö ner ” 93 diyer ek o r adaki der vişler i ö ver ve o na bu hu su st a t elk inler de bulunur. Bö ylece bazı dinî mo t ifler ö ğr et ilmeye çalışılır. Yine mü ellifin, “ B i r S eren cam” adlı eser inde geçt iği üzer e, Necd et o n iki yaşınd a bir ço cu k ik en babası kendisine sar ık sar ıp, cübbe giydir eceğini sö yler. Buna r azı o lu p o lmad ığ ını so r ar ve o lumlu cevap alır. 94 Bö ylece Necd et ’in bu yö nüyle d inî so syalleşmeye mar uz kald ığını sö yleyebilir iz. Ailed e ger çekleşt ir ilen dinî so syalleşme her zaman başar ılı o lamayabilir. Yazar a babası, der beder bir vaziyet t e ker amet hikâyeler i anlat ır ken kendisinin o nu sad ece yad ırgad ığını anlat ır. 95 Yine “An kara” da kızının evlenmesiyle ilgili o lar ak k end isine k afa t ut an k ızına ah- lâk ve vicdan der si ver meye çalışan babanın evlâdı t ar afınd an alaya alınması, başar ısız bir dinî so syalleşme gir işimidir. 96 91 K a r a os m a n oğ l u , A n a m ı n K i t a bı , s . 1 4 6 - 1 4 7 . Bk z . , K a r a os m a n oğ l u , P a n or a m a , s . 1 6 0 . 93 K a r a os m a n oğ l u , A n a m ı n K i t a bı , s . 4 5 . 94 Bk z . , K a r a os m a n oğ l u , Bi r S e r e n c a m , s . 1 3 0 ; D i n î s os ya l l e ş m e i l e i l g i l i ör n e k l e r i ç i n bk z . , K a r a os m a n oğ l u , A n a m ı n K i t a bı , s . 1 4 2 , 1 4 6 - 1 4 7 . 95 K a r a os m a n oğ l u , A n a m ı n K i t a bı , s . 7 5 . 96 K a r a os m a n oğ l u , A n k a r a , s . 2 0 3 . ; Bu k on u i l e i l g i l i d i ğ e r ör n e k l e r i ç i n bk z . , K a r a os m a n oğ l u , K i r a l ı k K on a k , 4 0 , 4 9 - 5 5 . 92 30 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Kar ao smano ğlu, “An kara” adlı eser inde, bir k ısım gençliğin sür ekli yalan sö yled iğ ini, sır adan bir eğlenceyi g ünah işlemeden yapamadığını sö yler. Ayr ıca k ö t ü k it ap , sinema ve kö t ü danslar daha “çi çeği b u rn u n d a” gençler i kar anlık bir maneviyat a sür üklediğini ifade et mekt edir. 97 Müellife gö r e, gençler in başar ılı d inî so syalleşme sür eci geçir emedikler i sö ylenebilir. S o syalleşme ile r o lünü yanlış ö ğr enmiş o lan bir eyler yeniden so syalleşer ek yanlış o r t ad an kaldır ılabilir. 98 Ailed e dinî so syalleşme ger çekleşir ken so syal bask ı ve so syal et kileşim 99 yar d ımıyla d a bu sür eç dest eklenir. S o syal bask ı, “B i r S eren - cam”da gö r ü ld üğ ü ü zer e d u l bir bayan o lan Esma ’nın evinde zina yap- ması üzer ine ko mşu lar ının bask ınına u ğr aması anlat ılmışt ır. 100 Gö r üldü ğü gibi, bur ada t o plumun fizik î bir bask ısı sö z k o nusudur. Bir d e et kileşim yo luyla dinî so syalleşme gündeme gelebilmekt edir. Mü ellif, k end i ailesinde yaşad ığı dinî so syalleşmeyi şö yle anlat ır : “ Be n Ra m a z a n ı ya l n ı z ya r ı bi r t a t i l a yı ol d u ğ u i ç i n d e ğ i l , be n Ra m a z a n ı ya l n ı z bu r a m bu r a m s i m i t ve p i d e k ok a n a k ş a m l a r ı i ç i n d e ğ i l ; be n Ra m a z a n ı ya l n ı z i ft a r s ofr a l a r ı , s a h u r, h oş a fl a r ı , d a vu l u , t op u , K a r a g öz oyu n l a r ı ve s a ba h a k a d a r ı ş ı l ı ş ı l ı ş ı l d a ya n m i n a r e l e r i i ç i n d e ğ i l , ba n a bü yü k l e r a r a s ı n a k a r ı ş m a k fı r s a t ı n ı ve r e n va a z l a r ı ve t e r a vi h n a m a z l a r ı i ç i n d e s e ve r i m . Bu n u h a k e t m e k g a yr e t i yl e ç ok d e fa bü yü k l e r l e or u ç t u t t u ğ u m , ba z e n d e bi r t a k ı m “ ş e r ’ i h i l e l e r ” e ba ş vu r u p or u ç l u g ör ü n d ü ğ ü m ol u r d u . S a h u r ye m e k l e r i n i h i ç s e k t i r m e z d i m . . . S a ba h ı n e p e yc e i l e r i bi r s a a t i n d e u ya n d ı ğ ı m va k i t e vi t a m bi r s e s s i z l i k i ç i n d e bu l u r d u m . Z i r a , k ı z k a r d e ş i m l e be n d e n ba ş k a bü t ü n e v h a l k ı ya t a k l a r ı n a s a ba h n a m a z ı n d a n s on r a g i r m i ş t i r. A n n e m d e n a ş ç ı ya , h i z m e t ç i ye k a d a r h e r k e s u yu yor d u r. Be n i m i ç i n Ra m a z a n g ü n l e r i n i n ya l n ı z bu va k t i t a t s ı z d ı r. ” 101 97 K a r a os m a n oğ l u , A n k a r a , s . 2 2 5 . D ön m e z e r, a . g . e . , s . 1 0 5 . 99 K a r a os m a n oğ l u ’ n u n “ K i r a l ı k K on a k ” a d l ı e s e r i n d e S e n i h a , L e h i s t a n l ı d a d ı - s ı n ı n a n l a t t ı ğ ı Avr u p a î h a ya t ı öz l e r ve a n l a t ı l a n h i k â ye l e r i n e t k i s i n d e k a l ı r. Bk z . , K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 4 6 , 47, 48, 49. 100 Bk z . , K a r a os m a n oğ l u , Bi r S e r e n c a m , s . 7 9 . ; 101 K a r a os m a n oğ l u , A n a m ı n K i t a bı , s . 1 4 2 . 98 31 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Bu r ada aile bir eyler inin Ramazan ayında o r uç t ut malar ını, yazar, ço cu k lu k yıllar ınd a d o ğal o lar ak ö r nek almış o lacak ki, kendisi de o r uç t ut makt ad ır. Demek k i, ailenin d inî vecibeler ini yer ine get ir mesiyle bir likt e, dini yaşama no kt asınd a ço cu k lar a ö r nek t eşkil eder ek et kilediğini sö yleyebilir iz. Ailed e dinî so syalleşmenin ö zellikle küçük yaşlar da do ğr u ve sağlık lı bir şek ilde ger çekleşebildiği ö lçüde sağlam bir t o plum yap ısından sö z et mek mü mk ü nd ü r. 102 2 - Tar ikat ve To plum Tar ik at , “Allah’a ve Allah’ın r ızasına er işmek için t ut ulması ger eken yo l; u su l ve er k ân ü zer e kur ulmu ş t asavvuf yo lu” 103 şeklinde t a nımlanabilir. Bu yo lun icr a edildiği mekânlar a da t ekke adı ver ilir. İ slâm medeniyet ini der inden et kileyen t ar ikat lar ve t ekkeler, t ar ih bo yu nca et k in bir r o l üst lener ek t o plumun hayat t ar zını ve kült ür ünü der inden et kilemişler d ir. “ Nu r B a b a ”daki şu sö zler halk ın nazar ında büyük ö nemi bulunan t ekkeler in yer ini g ö zler ö nü ne ser er ; “Başını o kut mak ist eyenler, bir adağı o lanlar, yazın nasip almağ a vak it bu la- mayanlar. . . kime ner eye başvur sunlar. ” 104 Onlar ın, ilimden ikt isada, so syal ilişk iler d en asker î hayat a ve hat t a sanat a kadar der in t esir ler i sö z ko nusudur. Kar ao smano ğlu’na gö r e r uhen ve şeklen dinin ö zünden ve gelenekler den uzaklaşan t ek k eler, t o p lumu menfi yö nde et k ilemişler d ir. 105 Dinin, do layısıyla t ar ikat ve t ekkeler in de çeşit li ned enler le et k inliğ ini yit ir mesi ve zayıflaması t o plumda yo ğun bunalımlar a ve so syal çö zülmeye ned en o lmu şt u r. Osmanlı t o plum co ğr afyasında, ilim alanında t ar ikat lar ın ve do layısıyla t ek k eler in et kin r o l üst lendiğini gö r üyo r uz. Ş ö yle ki, t ekkeler ilmin ö ğr enild iğ i med r eseler le ir t ibat halindedir. Ger ekt iğinde kendi 102 103 104 105 ufuklar ını kavr ayamayanlar ı D ön m e z e r, a . g . e . , s . 1 0 5 . D oğ a n , D . M e h m e t , Bü yü k T ü r k ç e S öz l ü k , 4 . b. , Be ya n Y. , İ s t . 1 9 8 3 , s . 1 0 6 0 . K a r a os m a n oğ l u , N u r Ba ba , s . 1 5 9 . K a r a os m a n oğ l u , N u r Ba ba , s . 2 3 . 32 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com med r eseler e gö nder ir ler. 106 Erol G ü n gör, medr esenin yak laşımı yanında t ekkeler ö ze ö nem ver er ek müsamaha şeklî ve müsamahasız gö st er mesini Türk insanınd an t akdir t o plad ığını belir t ir. 107 Ni y a zi B erkes ise medr esenin hukuk dilini kulland ığını, o ysa halk ın t ek k e ve zaviyeler d e t ar ikat diliyle, alt seviyede Bekt aşîlik diliyle yaşadığını ifade eder. 108 Gö r ü lüyo r ki, t ekkeler halk ın her t abakasına inmeyi başar ır ken, et k isiz k aldığ ı d u r u mlar da medr eseler e iht iyaç duymu ş ve bir bir ler ini t amamlayar ak ilmî ve manevî bir büt ünlük o lu şt ur muşlar dır. İ slâm ahlâkı ile ikt isadî hayat ın içinde yer alan t ekkeler, ahilik ve lo nca t eşk ilat lar ıyla bir likt e vakıf dest eğinde ür et ime kat ılmışlar ve bu şekilde var lık lar ını sü r d ü r mü şler dir. 109 Ask er î alanda t ekkeler, Osmanlı Devlet i’nin kur ulmasında, gelişmesind e o r d u ve med r ese ile et kin bir r o l o ynamışt ır. Özellikle Yen i Derg â h ı ’nın et kisi çeri O cağı ’ nda B ekt a şî gö r ülür. 110 Ayr ıca K u rt u lu ş S avaşı yıllar ında t ekkeler ö zellik le lo jist ik d est ek ver miş, hat t a ü- yeler i bizzat savaşa kat ılmışlar d ır. 111 Tar ik at lar ın vücut buldu ğu t ekkeler, dinsel ağır lıklı faaliyet ler in mer k ezi ve k o r u yu cu su o lmuşt ur. 112 Nit ekim, ad amınd an, el sanat lar ıyla hat t at o lan, best e yapan, şiir yazan d evlet ilgilenen kö ylüsüne kadar her t abakada sanat yö nü ağ ır basan t ar ik at er babı var dır. Ş iir alanında M evlân a, Yu n u s gibi daha bir ço k şahsiyet i, mu sik id e It rî , Ded e Efen d i gibi değer li isimler i T ür k sanat ına kazandır mışt ır. Özellik le M evlevî ler, T ür k musikisini et kisi alt ına almışt ır. 113 Ni h ad S a mi B a n a rlı ’ya g ö r e, t ekkeler İ slâm ir fanının, t asavvuf, kült ür ve inanışının gelişmesine hizmet et miş, bilgisi, mimar isi, musikîsi, adap, er kân, k ıyafet ve deko r asyo nlar ıyla g eniş ö lçü d e et kili o lmuşt ur. 114 106 107 108 109 110 111 112 113 114 K a r a , M u s t a fa , Te k k e l e r ve Z a vi ye l e r, 3 . b. , D e r g â h Y. İ s t . 1 9 9 0 , s . 8 8 . G ü n g ör, E r ol , T ü r k E d e bi ya t D e r g i s i , S . 2 2 , İ s t . 1 9 7 4 . , s . 1 4 - 11 5 . Be r k e s , N i ya z i , T ü r k i ye ’ d e Ç a ğ d a ş l a ş m a , ( ? ) , İ s t . 1 9 7 3 , s . 2 2 6 . G e n i ş bi l g i i ç i n bk z . , K a r a , a . g . e . , s . 11 9 , 1 4 1 . Kar a, a.g.e., s.161. G e n i ş bi l g i i ç i n bk z . , K a r a , a . g . e . , s . 2 1 2 , 2 1 9 . Kar a, a.g.e., s.229. Kar a, a.g.e., s.256 Ba n a r l ı , N i h a d S a m i , Re s i m l i T ü r k E d e bi ya t ı Ta r i h i , c . I , İ s t . 1 9 7 1 , s . 1 0 5 . 33 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Tar ik at lar ın içinde bulundu ğu t o plumun kült ür üne sir ayet eder ek, t o p lu mu bir lik , ber aber lik ve huzur içinde kaynaşt ır d ığını sö yleye- bilir iz. Osmanlı’nın so n d ö nemind ek i bir kısım ayd ınlar, dur aklama ve ger ileme sır asında t o plumun içind e bu lu nd uğ u buhr anlar ı aşmak ist emişler dir. Bö ylece aydınlar ımız t eknik iler leme ö zlemiyle Bat ılı değer ler i yaşamaya ve yaşat maya gir işmişler dir. Bat ı değ er ler i ö zellik le Osmanlı’nın ger ileme dö neminde dinî hayat ı et kilemişt ir. Bu et ki so nu cu , t ar ik at lar başar ıyla yür üt t ükler i fo nksiyo nlar ını hakk ıyla yer ine get ir emezler. İ yinin, g ü zelin ve do ğr unun simgesi o lan t ekkeler ar t ık çür ümeye ve yıkılmaya yü z t u t mu şt u r. Kar ao smano ğlu, t ekkeler in çö zülü şüne bir ö r nek o lar ak “Nu r B a b a ”yı k abu l ed er. Ona gö r e, t ekkeler ger ek r uhen ger ekse t asavvuf düzeni açısınd an g elenek ler in dışına çıkmış ve t anınmaz bir hale so kulmu şt ur. Bur alar da bir ço k âd et liyak at siz mü r şit ler in elinde, r uhundan ve ö zünden ayr ılmışt ır. 115 P ek i, bu çür üyüşün ve yık ılışın sebepler i nedir ? Bu so r uya cevap ar amaya çalışalım. S elçu k lu ve Osmanlı dö nemler inde t ekkeler in maddî iht iyaçlar ı vak ıflar t ar afınd an k ar şılanmışt ır. Bö ylece devlet ve t ar ikat ar asında yakınlaşma sağlanmışt ır. Fak at zaman zaman bu yak ınlaşma t ekkeler in fikr i bağımsızlığına g ö lg e d ü şü r mü şt ü r. 116 Dinî hizmet ler i, gayr i r esmî yo llar dan yür üt en ve halkı yo ğun et k isi alt ına alan t ekkeler in bu yo lla devlet t ar afından ko nt r o l edildiğini ifade edebilir iz. Fak at bu yap ı zaman içer isinde amacını aşar ak u nsu r o lar ak kar şımıza çıkar. Nit ekim, t ekkeler in çö kü şünü hazır layan bir t ekkeler e bağlanan vak ıflar ın, mad d î imk ânlar ını başkasına kapt ır mamak için şeyhlik babadan o ğula geçer hale gelmişt ir. Mü ellif, “ Nu r B ab a” da bö yle bir mir asla po st a o t ur an ( şeyh o lan) Nu ri ’yi hik âye et mişt ir. 117 Zamanla bazı t ekkeler, t embeller ve miskinler yuvası halini almışt ır. 118 Tabi k i, babadan o ğula int ikal eden şeyhlik; kabiliyet siz, ehliyet siz ve samimî o lmayan insanlar ın eline geçmişt ir. Yazar , “Nu r B ab a”da becer iksizliğ i ve liyâk at sizliğ i ile kimi üyeler ini t ekkeden kaçır an şeyhi anlat ır. 119 Aynı eser de, t ek k ed e eski k u şağ a mensup Celi le B acı , bir ayin sır asında kar şılaşılan keşmekeşliğ i şö yle 115 116 117 118 119 K a r a os m a n oğ l u , N u r Ba ba , s . 2 3 - 2 4 . Kar a, a.g.e., s.162-163. K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 5 0 . Kar a, a.g.e., s.163. K a r a os m a n oğ l u , A n k a r a , s . 3 2 , 3 6 , 5 7 . 34 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com anlat ır ; “ Baba ( şeyh) kendinden geç miş, evlât lar her ist ediğini yapar. Rapt yo k , zap t yo k , lo k ma zamanı ise hiç belli değil. Bunun so nu neye var ır bö yle?” 120 Yine mü ellif, “ An kara” adlı eser inde, Cumhur iyet ’in ilânından ö nce aşır ı mut aassıp o lan Ş ey h Emi n Efen d i ’nin salo n eğlenceler inden çıkmadığını vurg u lar. 121 Kar ao smano ğlu, “Nu r B ab a” da, evli bir şeyhin nüfuzunu kullanar ak t ekkesine bağ lı k adınlar la yapt ığı aşklar ı anlat ır. Ş ö yle ki; iki ço cuk annesi o lan Ni gâr H an ı m’la, İ st anbu l’u n mesir e yer ler inde şeyhin yaşadığı yasak aşk hikâye edilir. 122 Yine aynı şeyh, k ışın vazifeler ini t at il eder ek dul bir kad ının ko nağına yer leşir. Ar alar ınd a g ayr i meşr u ilişkinin var lığı 123 şeyhin kar ısı ve t ekkenin iler i gelenler i t ar afınd an eleşt ir ilir. Fakat değişen bir şey o lmaz. 124 Gö r üldü ğü gibi, bir k ısım t ek k eler ehliyet siz şeyhler in eline geçer ek ö zünden uzaklaşmışt ır. Ayr ıca bu dur um üst k u şağ a mensu p t ek k e üyeler i t ar afından t enkit edildiği de o r t aya çıkmakt adır. Tek k eler deki so syal çö zülme, maddî sö mür üyü de ber aber inde get ir mişt ir. “ Nu r B a b a ”da Zi b a H an ı m’ın büt ün ziynet eşyalar ından mallar ına kadar her şeyini Nu r B a b a’ya bağışlayar ak t ekkeye kabul edilişi anlat ılmışt ır. 125 Aynı eser de, bir âyind en so nr a M aci d , şeyhin mind er inin alt ına par a bır akır. 126 Müellife gö r e, d inî inançlar ınd a samimî o lan Anado lu insanının yanılgısı; “Anado lu’da t ekkeler, sapık ibad et çiler le do ludur. Bu yüzden o r ada büt ün dilenciler ve büt ün ser ser iler ya hızır ya evliya zano lunur ” 127 sö zler iyle dile get ir ilir. Müellife gö r e, sö z ko nusu so syal çö zü lme, halk ın dinî inançlar ındaki eksik ve yanlış anlayışlar a ve bir t ak ım d inî k u r u mlar ın fo nksiyo nlar ını icr a edememesin- den kaynaklanmışt ır. 3 - S avaş- İ şgal Kar şısında S o syal Hayat ve Din 120 K a r a os m a n oğ l u , N u r Ba ba , s . 3 6 . K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 1 4 8 - 1 4 9 . 122 K a r a os m a n oğ l u , N u r Ba ba , s . 1 4 0 - 1 5 0 . 123 K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 1 5 8 . 124 K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 1 5 9 . 125 K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 5 5 - 5 6 ; Yi n e “ Ya b a n ” d a Ş e y h Yus uf E f e n d i ’ n i n s oh - be t e g e l d i ğ i k öyl ü l e r i n a s ı l s öm ü r d ü ğ ü a n l a t ı l a r a k e l e ş t i r i l i r. Bk z . , K a r a os m a n - oğ l u , a . g . e . , s . 6 5 . 126 K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 11 9 . 127 K a r a os m a n oğ l u , E r g e n e k on , s . 1 7 . 121 35 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com İ nsano ğlunun var o luşuyla başlayan çeşit li mücadeleler, günümüzde de d evam et mek t ed ir. Ş üphesiz savaşlar, “ar alar ındaki anlaşmazlığın, ar abuluculuk veya mü zak er e g ibi bar ışçı yö nt emler le çö zülmesi mümkün o lmayan gr up veya devlet ler ar asınd a, k ar şılıklı fiziksel güç ve silâh kullanımına dayalı mücadele” 128 şek lind e t anımlanabilir. 1 6 Mar t 1920’ de çeşit li nedenler le Osmanlı Devlet i’nin başkent i o lan İst a n b u l, İt i lâf Devlet leri t ar afından işgal edilince asker i bir yö net im t esis ed iler ek , sık ı yö net im ilân edilmişt ir. 129 T ür kler so nunda Avr upa t o pr aklar ınd an at ılmışt ır. Ger ek demo kr at , ger ekse so syalist r ejime dayalı devlet ler ve bunlar ın iler i g elenler i Anado lu’dan binler ce insanın sö külü şünü dest eklemişler dir. Bu devlet ler e g ö r e, yer yü zünde sadece o nlar ın haklar ı, vat anlar ı ve hat t a o nlar ın t anr ılar ı var d ır. 130 1 9 11 yılından ber i sür egelen B alkan S ava şı ve I. Dü n ya S ava şı ’ ndan ask er ve sivil yak laşık 3 milyo n insan kaybedilmiş; ger i kalan 11 milyo n nüfusun ço ğ u zat û r r e, fr engi, k almışt ır. 131 sıt ma, kuduz, uyuz Or du, ağır laşan hayat ve diğer bulaşıcı hast alıklar ın şar t lar ı ve zafer den t esir ind e ümidini kest iğ i için maneviyat ı bo zulmuşt ur. Bu ve benzer i sebepler le asker kaçaklar ı t ür emişt ir. Mü ellif bu hu su st a, “Yab an ” da asker kaçağı bir anlat mak t adır. 132 Bunlar kö y ve kasabalar da gencin kö yde nasıl sakland ığ ını baskınlar düzenleyip, yiyecek ve ambar lar yağmalanmışt ır. 133 Zamanla t er his edilen T ür k o r dusunun, bir ço k o r d u mensu bu nu n İst an b u l’a gelmesiyle zat en sıkışık o lan şehr in iaşe dur umu bir kat d ahaar t mışt ır 134 B olşevi kler’ den kaçar ak İst an b u l’a sığınan B eyaz Ru slar; bar, p ast ane, lo k ant a, müzik ve kumar hane gibi küçük hizmet sekt ö r ünü 135 ele geçir ir ler. Bö ylece İst a n b u l’da var o lan işsizlik, 128 D e m i r - A c a r, a . g . e . , s . 3 1 2 - 3 1 3 . Ayba r s , E r g ü n , T ü r k i ye C u m h u r i ye t i Ta r i h i I , T. C . K . B. , Y. , A n k . 1 9 9 5 , s . 1 5 9 . 130 K a r a os m a n oğ l u , Y. K a d r i , A t a t ü r k , İ l e t i ş i m Y. , 5 . b. , h a z . A t i l l a Ö z k ı r ı m l ı , İ s t . 1 9 9 1 . , s . 2 5 131 G e n i ş bi l g i i ç i n bk z . , Te m e l , M e h m e t , İ ş g a l Y ı l l a r ı n d a İ s t a n bu l ’ u n S os ya l D u - r u m u , T. C . K . B. , Y. , A n k . 1 9 9 8 , s . 2 2 4 , 2 7 9 . 132 Bk z . , K a r a os m a n oğ l u , Ya ba n , s . 7 4 . 133 E l d e m , Ve d a t , Ha r p ve M ü t a r e k e Y ı l l a r ı n d a O s m a n l ı İ m p a r a t or l u ğ u ’ n u n E k o- n om i s i , T. T. K . , Y. , A n k . 1 9 9 4 , s . 1 3 0 . 134 Bor a t a v, K or k u t , T ü r k i ye İ k t i s a t Ta r i h i 1 9 0 8 - 1 9 8 5 , G e r ç e k Y. , ( ? ) , 1 9 9 3 , s . 1 9 . 135 Ö r n e k ol a r a k bk z . , K a r a os m a n oğ l u , S od om ve G om or e , s . 2 1 0 . 129 36 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com iç ve d ış g ö çler le 136 ko r kunç bo yut lar a ulaşmışt ır. 137 İst an b u l’a değişik d in ve k ü lt ü r ler d en insanlar ın gö ç ve işgal yo luyla gelmeler i so nucu, ahlâksızlık, r ü şvet , vu rg u n, fu hu ş 138 ve ber aber inde bir ço k zühr evi hast alıklar yaşanmışt ır. Bu hu su st a, Cla ren ce Ri ch ard Joh n son ’un 1917 ve 1920 yıllar ını kapsayan ar aşt ır masınd a, İ st anbu l’d a zühr evi hast alıklar dan do layı Ş i şli Emrâz- ı Zü h revi ye H ast ah an esi ’ ne t ed avi için g et ir ilen t o plam 11863 kadının, 5106 ’sı Hr ist iyan, 6757 ’si Müslü man 139 o ld u ğ u g ö r ü lmekt edir. Ayr ıca akla gelebilecek her t ür lü suç o r anlar ı ar t mışt ır. 140 Keza, şehir de yayg ın o lar ak işlenen suçlar hakk ında, bilgi edinebilmek mümkündür. Ameri kalı ar aşt ır ma heyet inin, İst an b u l’da ziyar et et t iği ceza- evler inden der lediği bilgiler e gö r e Hazir an 1 9 1 9 - Mar t 1 9 21 ar ası 21 aylık dö nemdeki t ut uklama o laylar ı t o plam 22385 k işid ir. Bu t u t u k lamalar içinde ö zellikle saldır ı 6300 , çeşit li hır sızlıklar 8640 , t ecavü z ve zina 1 3 6, p o lise kar şı gelme 707 141 gibi suçlar ın fazla o luşu, İ st anbul’da so syal bir bu hr an yaşandığının açık belir t isidir. İ şg al alt ındaki İ st anbul, yaşadığı bu pr o blemler nedeniyle bask ı, zulü m ve çar esizlik içinde çır pınmışt ır. Müellif, “At at ü rk” adlı eser inde, An ad olu ’nun işg al ed ilmesi ile bir likt e hisler ini şö yle ifade eder : “ Be n , ya l n ı z , e vs i z ba r k s ı z , a n a s ı z ba ba s ı z bi r s e r s e r i d e ğ i l i m . Yu r d u yâ d e l l e r e g e ç m i ş , ba yr a ğ ı yı r t ı l m ı ş , m i l l e t i p e r i ş a n ol m u ş , ye r yü z ü n d e n e i d i ğ i be l i r s i z , bi r g a r i p i n s a n , bi r l â n e t l e m e i d i m . Ş u a n d a , ba ba m ı n m e z a r ı d ü ş m a n a ya k l a r ı a l t ı n d a ç i ğ n e n i r k e n be n i m m i l l î ş e r e fi m , be n i m i n s a n î g u r u r u m bu ya ba n c ı ş e h r i n i ç i n d e t ü r l ü t ü r l ü t a h r i k l e r, t e z yi fl e r ve t e c a vü z l e r l e h ı r p a l a n ı p e z i l i yor d u . ” 142 136 1856 K ı r ı m, 1 8 7 7 - 7 8 O s ma n l ı - R us , B a l k a n S a va ş l a r ı n d a n s on r a Balkanlar ve R ume l i ’ n d e n İ s t a n b ul ve A n a d ol u’ ya yön e l i k g öç l e r i ç i n bk z . , Ha l a ç oğ l u , A h - m e t , Ba l k a n Ha r bi S ı r a s ı n d a Ru m e l i ’ n d e n T ü r k G öç l e r i ( 1 9 1 2 - 1 9 1 3 ) , T ü r k Ta r i h K u r u l u , Y. , A n k . 1 9 9 4 . ; E r e n , A h m e t C e va t , T ü r k i ye ’ d e G öç ve G öç m e n M e s e l e - l e r i , N u r g ök M a t . , İ s t . 1 9 6 6 . 137 Hi m m e t oğ l u , Hü s n ü , K u r t u l u ş S a va ş l a r ı n d a İ s t a n bu l ve Ya r d ı m l a r ı , c . I I . , İ s t . 1 9 7 5 , s . 1 4 7 149. 138 K a r a os m a n oğ l u ’ n u n “ S od om ve G omor e ” a d l ı e s e r i n d e i ş g a l a l t ı n d a k i İ s t a n - b ul ’ u n ya ş a d ı ğ ı a h l â k s ı z l ı ğ ı , ç ı k a r c ı l ı ğ ı ve fu h ş u n boyu t l a r ı k a r a m s a r l ı k i ç i n d e a n l a t ı l ı r. 139 J oh n s on , C l a r e n c e , Ri c h a r d , İ s t a n bu l 1 9 2 0 , ( ç e v. S ön m e z Ta n e r ) , Ta r i h Va k fı Yu r t Y. , İst.1995, s.314. 140 G e n i ş bi l g i i ç i n bk z . , Te m e l , a . g . e . , s . 1 8 4 - 1 8 5 , 2 2 1 - 2 2 3 . 141 J oh n s on , a . g . e . , s . 3 0 4 - 3 0 5 , 2 9 5 , 2 9 9 . 142 K a r a os m a n oğ l u , A t a t ü r k , s . 3 3 - 3 4 . 37 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Gö r ü ldü ğü üzer e o , Anado lu’nun işgalinin acısını der inden duy- makt ad ır. İst a n b u l’da yaşayan zenginler ve ö zellikle büyük bir k ısım aydınlar, işg al so nr asınd a bir lik ve büt ünlüğünü kaybet mişt ir. Ayr ıca kendi ö zbenliğinden, manevî d eğer ler ind en ko pmu ş, Bat ı hayr anı bir gençlik 143 t ür emişt ir. Yazar, işgal alt ınd a bu lu nan İst a n b u l’da bir kısım gençler in dü şman subaylar ına ö zendikler ini ve Av ru p a î hayat sür menin ö zlemi içinde o lduğunu sö yler. Bu ö zlem, gençler i, nişanlısı ya d a k o casını dü şman subaylar ıyla aldat makt an sapık cinsel ilişkiler e kadar var d ır an ahlâk yo k su lu bir gençlik haline get ir mişt ir. 144 Özellikle, Rus mült eciler in İst a n b u l’a d o lmasıyla bir likt e fuhuş, ko r kunç bo yut lar a ulaşmış 145 ve t o plumun maneviyat ı zed elenmişt ir. İ şgal kuvvet ler inin subaylar ıyla çıkar ilişkiler ine gir er ek 146 yo zlaşmış T ü r k aileler i 147 var dır. Kar abo r sa 148 alabildiğince var lığını hisset t ir mişt ir. “S o d o m v e G o mo re”de işgal alt ında bu lu nan İst an b u l’da yaşanan yo zlaşmış hayat ı; evliler in bir bir ler ini aldat ması, k adınlar ın d üşman subaylar ıyla flö r t için yar ışt ıklar ı, sap ık cinsel münasebet ler i anlat ılır. 143 G e n i ş bi l g i i ç i n bk z . , Te m e l , a . g . e . , s . 2 5 3 - 2 5 7 . Bk z . , K a r a os m a n oğ l u , S od om ve G om or e , s . 4 3 - 4 4 , 9 9 - 1 0 0 , 1 3 4 - 1 5 0 , 1 8 8 - 1 9 0 . 145 F u h u ş i l e g e n i ş bi l g i i ç i n bk z . , Ra s i m , A h m e t , F u h ş - ı A t i k , A r ba Y. , İ s t . 1 9 8 7 , s . 2 4 6 . 146 A t ı f B e y , k u m a r h a n e i ş l e t e bi l m e k i ç i n d ü ş m a n k u vve t l e r i n e r ü ş ve t ve r i r. Bk z . , K a r a os m a n oğ l u , S od om ve G om or e , s . 3 0 1 . 147 İ ç i n bk z . K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 4 3 - 4 4 , 9 9 - 1 0 0 , 3 0 1 . 148 S a va ş yı l l a r ı n d a d ı ş t i c a r e t a z a l d ı ğ ı i ç i n A n a d ol u’ d a n İ s t a n b ul ’ a h u bu ba t g e t i r m e k k â r l ı bi r fa a l i ye t h a l i n i a l m ı ş t ı r. T ü c c a r l a r İ s t a n b ul ’ a g e t i r d i ğ i g ı d a m a d d e l e r i n i s p e k ü l a t i f k â r l a r l a s a t ı yor l a r d ı . Bk z . , Bor a t a v, a . g . e . , s . 2 0 . ; G ı d a s ı - k ı n t ı s ı ve vu r g u n c u l u k l a i l g i l i g e n i ş bi l g i i ç i n bk z . , Te m e l , a . g . e . , s . 3 7 - 9 7 . 144 38 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Hiç bir dinin ve ö zellikle İslâm’ın t asvip et mediği bu hayat t ar zı, Anad o lu k ö yler i, k asabalar ı ve büyük bir kısım şehir ler i o lmasa bile başkent İ st anbul ve bazı çevr e iller i et kisi alt ına almışt ır. İzmi r ve İst an b u l’dan so nr a, diğer Anado lu t o pr aklar ı işgal al- t ına alınınca halk ın maneviyat ı bo zulmuşt ur ve çeşit li cepheler den gelen haber ler iç açıcı değ ild ir. Memlek et in her kö şesinde per işanlık, sö külü ş ve büyük bir çö kü ş sö z ko nusudu r. 149 İ şg alle bir likt e Anado lu’da yapılan zulümler ar t ık t ahammül sınır lar ını aşmışt ır. Kö yler yak ılıp yıkılır ken, kasabalar da bask ın ve yağ- malar başlamışt ır. 150 İ şg al yıllar ında yaşanan bask ı ve zu lüm Anado lu’yu “i çi n i çi n kayn ayan kaza n ”a çevir mişt ir. 151 Yazar bu dur umu şö yle t asvir eder : “ M on d r os M ü t a r e k e s i n d e n s on r a ye n i l m i ş m i l l e t l e r d e n h i ç bi r i n e r e va g ör ü l m e ye n bi r s ü r ü h a k a r e t l e r e , t e h d i t l e r e h e d e f ol d u k ; t a r a f t a r a f i ş g a l l e r e ve i s t i l â l a r a u ğ r a d ı k . He r i ş g a l ve h e r i s t i l â m a l a , c a n a , ı r z a ve n a m u s a t e c a vü z l e r l e ya p ı l ı yor, M ü s l ü m a n k a n ı bu p a r ç a l a n a n bi r t e k İ s l â m D e vl e t i ’ n i n h e r k öş e s i n d e n d i n d ü ş m a n l a r ı m ı z ı n ba ğ r ı n a ş i fa ve r e n bi r s e bi l i n s u l a r ı g i bi a k ı yor. ” 152 Millî Mücadele’nin ilk dö nemler inde Anado lu’nun dur umu iç açıcı değ ild ir. Halk yıllar sür en savaşlar ın yo rgunlu ğu, ümit sizliği, bık- k ınlığı ve mo r al içind ed ir. Bu nun yanında yo ğun siyasî buhr anlar, asker î bo zu k luğ u yet er sizlik ve eko no mik sıkınt ılar içindedir. Buna r ağmen yazar mücadelenin sür dür ülmesini ist er : “ M ü t a r e k e d e n s on r a n e ol a c a ğ ı m ı z ı bi l m i yor u z . F a k a t d i n i m i z bi z e öl ü m l e s on d a k i k a ya k a d a r p e n ç e l e ş m e yi ve c a n A l l a h ’ ı n e m a n e t i ol d u ğ u i ç i n on u h a s s e t e n k a t i l l e r e k a r ş ı d i ş i m i z ve t ı r n a ğ ı m ı z l a m ü d a fa a e t m e yi a m i r d i r. ” 153 149 K a r a os m a n oğ l u , A t a t ü r k , s . 2 8 . K a r a os m a n oğ l u , Va t a n Yol u n d a , s . 4 0 . 151 İ ş g a l yı l l a r ı n d a A n a d ol u h a l k ı n ı n ya ş a d ı k l a r ı n ı i ç i n bk z . , K a r a os m a n oğ l u , M i l - l î S a va ş Hi k â ye l e r i , 5 . b. , İ l e t i ş i m Y. , İ s t . 1 9 9 7 , s . 4 3 - 4 4 vd . ; K a r a os m a n oğ l u , Va - t a n Yol u n d a , 2 . b. , Bi r i k i m Y. , h a z . A t i l l a Ö z k ı r ı m l ı , İ s t . 1 9 8 0 . , s . 4 0 , 8 6 . ; K a r a os - m a n oğ l u , Ya ba n , s . 2 0 4 . 152 K a r a os m a n oğ l u , E r g e n e k on , s . 1 2 4 . 153 K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 2 3 5 . 150 39 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Bir ço k ayd ın gibi din adamlar ı ( ulema) da Anado lu’nun her kö şesinde halkın maneviyat ını ve psiko lo jisini yükselt mek için har eket e geçip ö nder lik et mişler d ir. Millet i, inanç bir liği et r afında t o playan en ö - nemli güç din adamlar ıydı. Amer ik a Başk anı Wi lson ’un emr iyle kur ulan Yakı n d oğu ülkeler inin har it asının yeniden t esp it ed ilmesi hak kındaki heyet e başkanlık eden Gener al James H arb ord hazır ladığ ı r ap o r d a bu k o nuda şö yle der : “ T ü r k l e r ’ d e d i n î ş a h s i ye t l e r e k a r ş ı ol a n r a bı t a , d ü n ye vî h i s l e r i n fe vk i n d e ve d a h a d e r i n ve r u h î i d i . T ü r k d i n a d a m l a r ı n ı n bi r ç oğ u i l e t e m a s e t t i k . . . M ü s l ü m a n l a r, va t a n ve i s t i k l â l i ç i n h a r p t e öl e n l e r i n c e n n e t e g i t t i ğ i i n a n c ı n d a i d i l e r ve c i h a t m u k a d d e s va z i fe i d i . Bu t e l k i n i d e ç oğ u z a m a n ok u m a bi l m e ye n T ü r k k öyl ü s ü n e a n c a k bu d i n a d a m l a r ı ya p a bi l i r l e r d i N i t e k i m , bi z e ü l k e l e r i i ç i n h a k ve m ü s a va t t a l e p e d e n h e ye t l e r i n i ç i n d e bu h oc a l a r ç ok l u k i d i l e r ve on l a r ı n fi k i r l e r i e s a s a r z u l a r ol a r a k i z a h e d i l i yor d u . S i va s ’ d a M u s t a fa K e m a l P a ş a i l e ya p t ı ğ ı m ı z m ü l a l a k a t t a ya n ı n d a ye d i ş a h s i ye t t e n d ör d ü bu s a r ı k l ı ve ya ş l ı d i n a d a m l a r ı i d i . 154 Gö r ü ldü ğü gibi, Millî Mücadele’nin esas gücü, halkın millî ve manevî d eğer ler e o lan bağlılığından geçmekt edir. S avaşt a yar alanan asker ler in “hiç bir ind e ne bir p işmanlık, ne bir azap, ne de bir ko r ku emar esi var d ı. Hepsinin yü zü nd e o k u nan şey, yalnız azim, yalnız met a- net t i. ” 155 Bu nedenle millet din adamlar ınd an her hang i bir t eşvik ve t eşebbüs gö r meseydi, Millî Mücadele’nin zafer le so nu çlanması mümkün o lmayabilir di. Yine ko nuyla ilgili o lar ak Fr ansız t ar ihçisi M . La rch er, şu nlar ı ifade eder : “ . . . T ü r k l e r, t a r i h i ş a ş ı r t m ı ş ol a n h e r h a r e k e t l e r i n d e , bi r m a n e vî i s t i n a d a m a z h a r ol m u ş l a r d ı r. Bu n e t i c e l e r i d e d i n u l e m â s ı t e m s i l e t m i ş m i ş l e r d i r. E ğ e r, bi l h a s s a , T ü r k k öyl ü s ü n ü n , ç i ft ç i s ı n ı fı n ı n ve k a s a ba d a k i m ü t e va z i h a ya t ş a r t l a r ı i ç i n d e k i h a l k ı n ü z e r i n d e r u h î ve m a n e vî t e s i r i ve n u fu z u t e m s i l e d e n u l e m a s ı n ı fı , d e vl e t i n s i ya s î m e vc u d i ye t i n i n n i h a ye t bu l m a k t a , m ü s t a k i l d e vl e t i n d e va m ı i ç i n s on bi r mücadele za- r u r e t i n i ş e k l î i m k â n s ı z l ı k l a r ı n fe vk i n d e h a ys i ye t ve ş e r e f m e vz u ol a r a k t e l k i n ve k a bu l e t t i r i l e bi l i r s e ; n â d i r m i l l e t l e r i n 154 155 t a r i h l e r i n d e g ör d ü ğ ü - K u t a y, C e m a l , K u r t u l u ş u n ve C u m h u r i ye t ’ i n M a n e vi M i m a r l a r ı , D . İ . B. , Y. , A n k . 1 9 7 3 , s . 4 1 . K a r a os m a n oğ l u , A n k a r a , s . 9 4 . 40 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com m ü z m ü s t e s n a h a r e k e t l e r d e n bi r i s i n e ş a h i t ol m a be k l e n e bi l i r. ” 156 Millî Mücadele yıllar ını anlat an bir k ısım r o manlar da, Millî Mü cad ele t ar aft ar ı g ibi gö r ünen vat an hainler i, çıkar cı ve yo bazlar dan da sö z edilmek le 157 bir lik t e, bu dö nemde dü şmanlar ın gö zünü ko r kut an din adamlar ının var lığ ı Tü rki y e’nin kur t ulu şunun müjdeciler i o lsa ger ek. Ko nu ile ilgili o lar ak, Ço rlu M et ro p o li t i millet i bilinçlendir en din adamlar ından duydu ğu endişeyi At i n a , Lo n d ra, Pa ri s ve Wash i n gt on ’a gö nder diği muht ır ada şö yle der : “ . . . A l ı n a c a k t e d bi r l e r l e T ü r k i ye m i l l e t i n i n bi r d a h a m ü s t a k i l d e vl e t k u r a bi l m e s i n e yol g ös t e r e c e k ş a h s i ye t ve m ü e s s e s e l e r i t a s fi ye e t m e k l â z ı m d ı r. Bu n u n yol l a r ı n ı d a s i ya s î l e r bi l m e z . Bi z , a s ı r l a r c a T ü r k l e r ’ l e be r a be r ya ş a m ı ş ve on l a r ı n m a n e vî s e l â be t i n i ya k ı n d a n g ör m ü ş ol a n l a r bi l i r i z ve m a n e vi ya t l a r ı n a d e r i n ba ğ l a r l a m e r bu t ol a n T ü r k l e r, ç ı l g ı n l ı k a d d e d i l s e d a h i , e ğ e r a k l ı n r e d d e t t i ğ i h â d i s e l e r e ba ş vu r a c a k ol u r l a r s a bu m a c e r a ya d i n î ş a h s i ye t l e r t a r a fı n d a n s ü r ü k l e n e c e k l e r d i r. Bu d i n a d a m l a h e r T ü r k k öyü n d e m e vc u t t u r. T ü r k l e r ’ i n a s ı l m a h r u m bı r a k ı l m a l a r ı ş a r t ol a n i s t i n a t g â h l a r ı bu m a n e vî t e ş k i l a t t ı r. 158 T ü r k millet iyle ilgili bu t ür so syal hadiseler incelendiğinde, t o plumun so syal hayat ının her alanında İ slâm dininin et kiler i inkâr edilemez. 4 - To p lumda S o syal Çö zülme ve Din Öncelikle so syal çö zülmenin kar şıt ı o lan so syal büt ünleşmeyi inceled ik t en so nr a so syal çö zülme üzer inde dur maya çalışacağız. S o syal büt ünleşmeyi, “Bir t o plumdaki büt ün gr uplar ı ve so syal yapının t ü m u nsu r lar ı ile maddî ve manevî kült ür unsur lar ının bir ar aya geler ek, işleyen bir bü t ü n meyd ana g et ir ecek şekilde bir bir ler ini t amamlamalar ına 156 ve bir bir ler iyle K u t a y, a . g . e . , s . 2 8 . H a l i d e E d i p A d ı va r ’ ı n “ Vur un K a h p e y e ” a d l ı r om a n k a h r a m a n l a r ı n d a n H a - c ı F e t t a h E f e n d i ve K a n t a r c ı l a r ’ ı n U z un H üs e y i n E f e n d i ’ n i n Yu n a n k u vve t - l e r i yl e ya p t ı k l a r ı i ş bi r l i ğ i a n l a t ı l ı r. Bk z . , A d ı va r, Ha l i d e E d i p , Vu r u n K a h p e ye , Re m z i K i t a p e vi , İ s t . 1 9 8 4 , s . 1 9 , 4 0 , 4 5 , 5 6 - 5 7 , 6 1 , 8 4 , 1 0 7 , 111 , 1 3 3 - 1 3 5 . ; R e ş a t N ur i G ün t e k i n ’ i n “ Ye ş i l G e c e ” a d l ı r om a n ı n d a yi n e E y üp H oc a ’ n ı n Yu n a n k u v- ve t l e r i yl e ya p t ı ğ ı i ş bi r l i ğ i a n l a t ı l ı r. Bk z . , G ü n t e k i n , Re ş a t N u r i , Ye ş i l G e c e , 1 0 . b. , İ n k ı l â p K i t a be vi , İ s t . 1 9 8 6 , s . 1 0 0 - 1 0 1 , 2 2 0 , 2 3 2 . 157 41 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com k aynaşmalar ı” 159 şeklinde t anımlayabilir iz. Biz bur ada, Amer ikalı ve İ ngiliz so syal bilimciler in k ullandığı gibi “kült ür el büt ünleşme” ko nusuna dikkat çekmek ist iyo r u z. Pa rso n s’un büt ünleşme t eo r isine gö r e: “ . . . h e r t op l u m s ü r e k l i , i s t i k r a r l ı ve d e n g e l i ya p ı u n s u r l a r ı n d a n m e yd a n a g e l m i ş t i r. S os ya l ya p ı d a k i h e r u n s u r u n va r l ı ğ ı bi r g ör e v i ç i n d i r ve s i s t e m i ç a l ı ş t ı r m a k t a d ı r ve d ol a yı s ı yl a bü t ü n l e ş m e yi g e r ç e k l e ş t i r m e k t e d i r. Ayr ı c a , h e r fon k s i yon e l ya p ı , ü ye l e r i a r a s ı n d a k i fi k i r bi r l i ğ i n e ( C on s e n s u s ) d a ya n ı r. ” 160 Bir eyler in bir bir ler iyle yakınlaşması, genelde kült ür değer ler i ü- zer ine yo ğ u nlaşır k en, savaş ve benzer i hadiseler de de aynı dur um geçer lidir. Mo r al d eğer ler in t o plumdaki bir eyler e yüklediği r o ller yer ine get ir ildiği ö lçüde 161 t o p lu mlar sist emleşir ve büt ünleşir. Müellifimiz, “K i ralı k K on ak”t a, Nai m Efen d i ’nin k ızıyla yap t ığ ı so hbet t e, t o plumun aynası kabul edebileceğimiz ailenin so syal çö zü lü şü nü t o r u nlar ının ald ığı t er biye do ğr ult usunda şö yle ifade eder : “ S e n i h a on s e k i z i n e ba s t ı , fa k a t h â l â s e k i z ya ş ı n d a bi r ç oc u k g i bi h op p a ve ya r a m a z d ı r. C e m i l d a h a yi r m i s i n e g i r m e d i . F a k a t ot u z ya ş ı n d a bi r g e n c i n h a ya t ı n ı s ü r ü yor. O ye m e k t e n s on r a s i z i n ön ü n ü z d e a ya k a ya k 158 K u t a y, K u r t u l u ş u n ve C u m h u r i ye t ’ i n M a n e vî M i m a r l a r ı , s . 3 8 , ; T ü r k d i n a d a m - l a r ı i l e i l g i l i g e n i ş bi l g i i ç i n bk z . , K u t a y, a . g . e . , s . 4 2 , 1 5 4 , 2 0 3 , 2 7 4 , 2 8 1 . 159 E r, İ z z e t , S os ya l Bi l i m l e r A n s k . , “ S os ya l Bü t ü n l e ş m e ” m a d . , c . I I I , Ri s a l e Y. , İ s t . 1 9 9 0 , s.452. 160 E r k a l , M u s t a fa E . , S os yol oj i , 3 . b. , F i l i z K i t a be vi , İ s t . 1 9 8 7 , s . 2 6 8 . 161 K a r a os m a n oğ l u , “ K i r a l ı k K on a k ” t a H a k k ı C e l i s , “ A n k a r a ” d a S e l ma H a n ı m ve N e ş e t S a b i t , i ş g a l d e n k u r t u l u ş u n t e k yol u n u n s a va ş m a k t a n g e ç t i ğ i n e i n a n a n r om a n k a h r a m a n l a r ı d ı r. M ü e l l i f, bu i n a n c ı t a ş ı ya n t i p l e m e l e r l e h a l k ı n g e n e l i n i n s a va ş n ok t a s ı n d a bi r l e ş i p , bü t ü n l e ş t i ğ i i m a j ı n ı ve r i r. 42 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com ü s t ü n e a t ı p s i g a r a i ç m e l e r n e d i r ? O e ve i s t e d i ğ i s a a t t e g i r i p ç ı k m a l a r n e d i r ? N e ba ba s ı n ı d i n l i yor, n e s e n i . . . Be n i s e , d oğ r u s u h e r ş e yi g ör m e z l i k t e n g e l i yor u m . . . m a a z a l l a h , ba n a k a r ş ı d a bi r i t a a t s i z l i k e d e r l e r, bi r t e r s c e va p ve r i r l e r d i ye k or k u yor u m . . . ” 162 Gö r ü ld üğü gibi, ailenin ço cuklar ını kendi kült ür el değer ler inin d ışınd a so syalleşt ir mesiyle bir likt e t o pluma, ahlâk değer ler ine ve dinine yabancı nesiller t ü r emişt ir. Bö ylece üst ku şaklar la yaşanabilecek değer kar maşalar ı ailenin ve d o layısıyla t o plumun büt ünlüğünü t ehdit et mişt ir. S o syal çö zülme; “. . . bir t o plumu meydana get ir en so syal ilişkiler in büt ü nlüğ ü bo zacak biçimde gevşemesidir. ” Bu t akt ir de t o plum, işleyen bir büt ün o lma ö zelliğ ini k aybeder. 163 Kar ao smano ğlu’nun bir k ısım eser ler inde halk kendisind en g ö r med iğ i ayd ınlar ına “yab an ” diye hit ap et mekt edir. 164 Bu adland ır ma, halk - ayd ın ar asınd ak i mesafeyi o r t aya ko yar ken, bir lik ve büt ünlü ğün zedelendiğinin d e bir işar et i o lsa g er ek. Nit ekim yazar, bu so syal çö zülüşün so r umlusu o lar ak kabul et t iğ i ayd ını “ Ya b a n ”da şö yle ko nu şt ur ur : “ Bu n u n n e d e n i , T ü r k a yd ı n ı , g e n e s e n s i n ! Bu vi r a n ü l k e ve yok s u l i n s a n k i t l e s i i ç i n n e ya p t ı n ? Y ı l l a r c a , yü z yı l l a r c a on u n k a n ı n ı e m d i k t e n ve on u bi r p os a h a l i n d e k a t ı t op r a k ü s t ü n e a t t ı k t a n s on r a , ş i m d i d e g e l i p on d a n t i k s i n m e k h a k k ı n ı k e n d i n d e bu l u yor s u n . A n a d ol u h a l k ı n ı n bi r r u h u va r d ı , n ü fu z e d e m e d i n . Bi r k a fa s ı v a r d ı ; a yd ı n l a t a m a d ı n . Bi r vü c u d u va r d ı ; be s l e ye m e d i n . Üs t ü n d e ya ş a d ı ğ ı bi r t op r a k va r d ı ! İ ş l e t e m e d i n . O n u , h a yva n î d u yg u l a r ı n , c e h â l e t i n , yok s u l l u ğ u n ve k ı t l ı ğ ı n e l i n d e bı r a k t ı n . O , k a t ı t op r a k l a k u r u g öğ ü n a r a s ı n d a bi r ya ba n i ot g i bi bi t t i . Ş i m d i , e l i n d e or a k , bu r a ya h a s a d a g e l m i ş s i n . N e e k t i n k i , n e bi ç e c e k s i n ? Bu ı s ı r g a n l a r ı , bu k u r u d i k e n l e r i m i ? Ta bi î a ya k l a r ı n a ba t a c a k . . . S a n a ı s t ı r a p ve r e n bu ş e y, s e n i n k e n d i e s e r i n d i r, s e n i n k e n d i e s e r i n d i r. ” 165 Mü ellif; “Gün geçt ikçe daha iyi anlıyo r um: T ür k “ent elekt ül”i, T ür k ayd ını, T ü r k ü lk esi d enilen bu engin ve ıssız dünya içinde bir gar ip yalnız kişidir. ” 166 sö zü yle ayd ınını t o p lu mda yalnızlaşan ve yabancılaşan kimliğini o r t aya ko yar. 162 163 164 K a r a os m a n oğ l u , K i r a l ı k K on a k , s . 3 4 . E r, a . g . e . , “ S os ya l Ç öz ü l m e ” m a d . , s . 4 5 4 - 4 5 5 . K a r a os m a n oğ l u , Ya ba n , s . 5 2 . ; K a r a os m a n oğ l u , A n k a r a , s . 5 4 . 43 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Bir t o p lumda, so syal çö zülme ö ncelikle bir eyler ar ası çö zülme ile başlayabilir. Geneld e, t o p lumun so syo kült ür el yap ısındaki değişimler i benimsemeyen fer t ler d e bu t ü r bir çö zü lmeden sö z edilebilir. “K i ralı k K on ak”t a, S elma H an ı m, Bat ı t ar zı hayat sü r me gayr et inde o lan yeğenler ini ve buna müsaade eden dedeler i Na i m Efen d i ’yi şö yle eleşt ir ir : “ . . . bi r g e c e s a ba h a k a d a r N e d i m P a ş a n ı n k ı z ı M e m d u h a ’ n ı n e vi n d e k a l ı ş l a r l a r ı n a n e d e r s i n i z ? . . . Bü t ü n k om ş u l a r o g e c e s a ba h a k a d a r g ü r ü l t ü d e n , a h e n g t e n u yu ya m a m ı ş l a r. Bi z i m k i l e r, k a d ı n - e r k e k h e p or a d a i m i ş l e r. Bi r z a m a n g e l m i ş k i , m a h a l l e n i n be k ç i s i k a p ı yı vu r u p , s u s u n u z bu k a d a r ı d a fa z l a , d i ye c e k ol m u ş . Z a t e n k om ş u l a r, bu h a l bi r d a h a t e k e r r ü r e d e r s e k a r a k ol a ş i k â ye t e d e c e ğ i z , d i yor l a r m ı ş . ” 167 Özellikle S elma H an ı m, değişen eğlence kült ür ünü benimsemediğinden g er ek Na i m Efen d i , ger ekse yeğenler iyle t er s dü şer. 168 Bu yö nüyle bir eyler ar ası bir çö zü lmenin o ldu ğunu sö yleyebilir iz. To p lu mu o lu şt ur an çeşit li so syal gr uplar ın o r t ak bazı değer ler- d en u zak laşması zamanla t o plumun bir lik ve ber aber liğini t ehdit eder. 169 Yazar, yıllar so nr a g it t iğ i İst an b u l’da, t o plumun o r t ak değer ler den, bir lik ve ber aber lik t en u zak laşmasına şahit o lmuşt ur : “ . . . İ s t a n bu l , h i ç e s k i bi l d i ğ i m ye r d e ğ i l ; n e ç e h r e l e r e s k i ç e h r e l e r e , n e fi k i r l e r, e s k i fi k i r l e r e , n e h i s l e r, e s k i h i s l e r e be n z i yor. Bu r a d a , h a ya t , t e p e d e n t ı r n a ğ a ba ş k a ş e k l e g i r m i ş . . . n e d os t l a r d a bi l d i ğ i m s a m i m i ye t , n e k a d ı n l a r ı m ı z d a , g ör d ü ğ ü m ve fa , k a l m ı ş . . . . K a l p l e r s oğ u k ; g öz l e r t a m a h ve i h t i r a s i l e ya n ı yor. Bi r z a m a n l a r bu r a d a n e t e m i z , n e s a d e , n e m ü t e va z i ya ş a ya n l a r va r d ı . Ş i m d i e n ü c r a M ü s l ü m a n m a h a l l e l e r i n d e bi l e i h t i l â ç l ı ; g i r i n t i l i ç ı k ı n t ı l ı ; g ı l l ı g ı ş l ı bi r ya ş a yı ş va r. ” 170 165 K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 1 3 0 . K a r a os m a n oğ l u , Ya ba n , s . 5 3 . 167 K a r a os m a n oğ l u , K i r a l ı k K on a k , s . 5 4 - 5 5 . 168 K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 5 3 , 5 6 . 169 S e l ma H a n ı m e v s a h i bi n i n h a n ı m ı yl a ya p t ı k l a r ı s oh be t t e , m od a ya g ör e s a ç k e s - t i r m e n i n g e r e k l i l i ğ i n d e n s öz e t m e s i ü z e r i n e ya ş l ı k a d ı n böyl e d a vr a n ı ş l a r ı “ y a - b a n ” n i t e l e m e s i ya p t ı ğ ı i n s a n l a r a m a h s u s ol d u ğ u n u s öyl e r ve t e p k i s i n i k oya r. Bk z . K a r a os m a n oğ l u , A n k a r a , s . 5 4 . 170 K a r a os m a n oğ l u , M i l l î S a va ş Hi k â ye l e r i , s . 1 5 1 - 1 5 2 . ; D i ğ e r bi r ör n e k i ç i n bk z . , K a r a os m a n oğ l u , E r g e n e k on , s . 1 0 . 166 44 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Demek ki , t o plumda var o lan manevî ve fikr î ber aber lik işgal ile bir lik t e yo k o lmuş, t o plum kat manlar ında t o plumsal çö zülme emar eler i başlamışt ır. Bir eyler üyesi o lduklar ı gr uplar ın kabul et t iği kült ür el değ er ler i so syalizasyo n ile ö ğr enir ve kendisine biçilen r o ller i yer ine get ir ir. Fakat d eğ işen so syal yap ının gr up t ar afından t asvip edilmemesi, değişi- mi ö zümsemiş fer t ile g r u p ar asınd a çö zülmeye sebebiyet ver ebilir. 171 S o syal çö zülme, değişimin yo ğun o lar ak ger çekleşt iği t o plumlar- da sık ça g ö r ü lü r. “. . . so syal iht iyaçlar her geçen gün ar t ıyo r, zamanında ve her kesin o r t ak laşa benimseyebildikler i t ar zda kar şılanmıyo r sa, t o plumsal hayat ın g er eğ i o lar ak t esis edilmiş kur umlar ar ası ilişkiler de yavaş yavaş çö zülmeye başlar. ” 172 Cu mhu r iyet ilân edildikt en so nr a An ka- ra ’da düzenlenen, no el ve yılbaşı balo su için bir zü mr e, aylar ö ncesin- den hazır lık yapar ken, halk bu eğlenceler i muamma o lar ak g ö r ü r ve hay- r et le uzakt an izler. 173 Zengin bir zümr e ile halk ar asındaki bu u çu r u m so syal kur umlar ı ist er ist emez et kilemişt ir. S o nuçt a bu ve benzer i d eğ işimler halkt an r ağbet gö r mediği gibi zat en var o lan halk- ayd ın çat ışmasını başk a bo yu t lar a t aşımışt ır. Diğ er bir bo yut uyla halk- ayd ı n ko pukluğu, “Yab an ” da, Millî yıllar ınd a d üşman uçaklar ının pr o paganda Mü cad ele amaçlı at t ığı kağıt lar da Anado lu halk ına seslendiği “. . . Ad ım adım büt ün şehir ler i, kasabalar ı zapt et t ik. Ş imdi Ank ar a ü zer ine yü r ü yo r uz. S ak ın bize dü şmanca har eket e kalkışmayınız. Biz sizi, halife t ar afınd an k u r t ar maya geliyo r uz” 174 sö zler i kar şısında kö ylünün sevincini kö yd e yaşayan bir aydın şö yle yad ırgar : “ N e h a l i fe yi , n e d e p e yg a m be r i bi l d i k l e r i va r. F a k a t , “ k u r t a r m a ğ a g e l i yor u z ” s öz ü , bi l m e k s i z i n p e k h oş l a r ı n a g i d i yor. K u r t a r m a k ! S i z i , k i m k u r t a r a bi l i r ? S i z i g ök t e n m e l e k l e r i n s e k u r t a r a m a z . Ç ü n k ü , s i z i e vve l â s i z d e n , k e n d i n i z d e n k u r t a r m a k l a z ı m d ı r. ” 175 171 “ K i r a l ı k K on a k ” t a H a k k ı C e l i s , i ç i n d e bu l u n d u ğ u a r k a d a ş g r u bu n d a ya ş a n a n Ba t ı t a r z ı h a ya t ı t a s vi p e t m e z , bu d ü ş ü n c e l e r l e o g r u p t a n a yr ı l ı r ve or d u ya k a t ı l ı r. Bk z . , K a r a os m a n oğ l u , K i r a l ı k K on a k , s . 1 9 2 , 2 1 8 - 2 1 9 172 E r, a . g . e . , “ S os y a l Ç öz ül me ” , m a d . , s . 4 5 5 . 173 K a r a os m a n oğ l u , A n k a r a , 11 5 - 11 8 . 174 K a r a os m a n oğ l u , Ya ba n , s . 1 7 0 . 175 K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 1 7 0 . 45 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Dinin ö zünde yer alan b i rleşt i ri ci ve b ü t ü n leşt i ri ci fo nksiyo n- lar ını id r ak ed emeyen zü mr eler in t o plumun maddî ve manevî var lığını cehalet ler iyle t ehlik eye at abileceğ ini sö yleyebilir iz. C- DİNİN AİLE H AYATINA ETK İS İ Genel o lar ak din kur umu ile t o plum ar asında kar şılıklı et ki sö z ko nusud u r. Dinin, hiç şü phesiz, bir eyler in psiko lo jik hayat ından, so syal ilişkiler ine kadar sir ayet ed en ö zelliğ i mevcut t ur. Aynı zamanda, din ya da geleneksel din anlayışı, bir eyler in hayat t ar zını belir leyici r o l o yna- yabilmekt edir. “An kara” adlı r o manda M u ra t B ey’in, bahçede misafir ler i ile o t ur ur ken yaklaşan Ş eyh Emi n ve Nu ri H o ca ’ yı g ö r ü nce bayan misafir ler ini har emliğe davet et mesi, 176 bunun gö st ergesidir. Ayr ıca din, so syal müesseseler i ve o nlar ın üyeler ini kaynaşt ır ır ken fer ag at , ü mit , mü cad ele gibi duygular ı güçlendir ebilir. Nit ekim müellifimiz, din duygu su yla d ü şmanlar ıyla mücadele azmini “Ergen ekon ” adlı eser inde şö yle ifade eder : “ E n k a z ı m ı z ı n h e r p a r ç a s ı n d a n bi r d e vl e t ç ı k a r a n k om ş u m i l l e t l e r i n m ü n e vve r g e n ç l i ğ i n e n a z a r a n T ü r k g e n ç l i ğ i n i n va z i ye t i o d e r e c e a ş a ğ ı d ı r k i , bu h a l k a r ş ı s ı n d a h e r vi c d a n l ı M ü s l ü m a n â d e t a m i l l î h a ys i ye t i n i n r e n c i d e ol d u ğ u n u h i s s e d e r ve k e n d i n d e n e d ü ş m a n l a r ı n a t â n e t m e k , n e d e fe l â k e t e u ğ r a ya n d i n d a ş l a r ı n ı n yü z ü n e ba k m a k c e s a r e t i n i bu l a bi l i r. ” 177 Dinin aile kur umu üzer indek i evr ensel et kisi, get ir diği ensest ( aileevlilik ) yasağıdır. 178 Ailenin kur u luşundaki bu k ısıt lama dinin aile içi üzer ind ek i et k iler ind en bir t anesidir. 179 İ slâmiyet aileye ö zel bir ilgi gö st er er ek evlenme şekli, bo şanma, kar şılık lı hak lar ve ö devler, yö net im, mir as gibi ko nular da biçimlend ir mişt ir. 176 177 178 K a r a os m a n oğ l u , A n k a r a , s . 5 0 - 5 1 . K a r a os m a n oğ l u , E r g e n e k on , s . 2 3 1 . E n s e s t i l e i l g i l i ol a r a k bk z . , N i s a ( 4 ) , 2 3 . 46 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com düzenle- meler le aileyi To p lu mda zaman zaman dinî anlayışın, t o plum veya aile üyeler i üzer ind e o lu msu z et k iler i o labilir. Bö ylece, “insanın Tanr ı ile ilişkisi, icabında o nun dü nya ile o lan ilişk isini gö lgelemekt e ve hat t a kesmekt edir. ” 180 Bu ko nuda yazar, “An ka ra ”d a, şap k a g iyinme zo r unlulu ğuna t epki o lar ak acil bir dur um o lmad ıkça evinden d ışar ıya çık mayan H a cı Emi n Efen d i , t iplemesini canland ır ır. 181 Bir başka et ki de, dinî hayat ın der inleşt ir ilmesi ve t aassup duygusuyla fer d in k end isind en beklenen ho şgö r üyü gö st er ememesine bağlı o lar ak t o plulukt a ilet işim zo r luğ u nu n yaşanmasıdır. 182 “Yab an ” da, şey- hin ziyar et et t iği kö yde bulunan bir ayd ın, k ö ylü ler i ço k et kileyen bu şeyhi t anımak ist er ve o na mer haba diyer ek selâm ver mesi ü zer ine şö yle cevap alır : “ - M e r h a ba , m e r h a m e t t e n g e l i r. S e n k i m ol u yor s u n k i , ba n a m e r h amet edeceksin ? He m e n , M u h t a r s öz e k a r ı ş t ı : K u s u r a ba k m a ; ya ba n ı n bi r i d i r, d e d i . ” 183 Ör nekt e de gö r üldüğü üzer e, dinde aşır ı t aassup ve ho şgö r üsüzlü ğe bağ lı o lar ak ilet işim bo zukluklar ı bir eyler i ve zümr eler i bir bir inden uzaklaşt ır d ığ ını sö yleyebilir iz. Anado lu halk ı, aydınını bu veya başka sebepler le “yab a n ” a benzet mişt ir. Dinin, t o plum üzer indeki o t o r it esini, et kinlik alanını kaybet mesi ve hat t a anlamınd a o labilecek kaymalar dinî çö zülmeye yo l açabilmekt edir. Bu dur umda d inin, k o nt r o lü nd e t ut t uğu t o plum kur umlar ında alt er nat if bir yapılanma gö r ü lmezse d ind ek i çö zü lme ar t ık t o plumun çö zülmesine yo l açabilir. 184 Dinin t o plum üzer inde et kisinin azalması ile aile kur umunda mo da değ er ler e aşır ı ö zenme, t aklit ve so nuçt a ku şak çat ışmalar ını gündeme get ir mekt edir. Bö ylece t o p lu mu n bir lik ve ber aber liği zedelenmekt edir. 179 180 181 182 183 184 Ayd ı n M u s t a fa , K u r u m l a r S os yol oj i s i , Va d i Y. , A n k . 1 9 9 7 , s . 1 3 4 . Wa c h , D i n S os yol oj i s i n e G i r i ş , s . 9 . K a r a os m a n oğ l u , A n k a r a , s . 1 5 2 . Wa c h , D i n S os yol oj i s i n e G i r i ş , s . 9 . K a r a os m a n oğ l u , Ya ba n , s . 6 4 - 6 5 . G e n i ş bi l g i i ç i n bk z . , K a r a , D i n Ha ya t S a n a t A ç ı s ı n d a n Te k k e l e r ve Z a vi ye - l e r, s . 3 5 9 vd . 47 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com ÜÇÜNCÜ B Ö LÜM YAK UP K ADRİ K ARAO S M ANO Ğ LU’ NDA AİLE A- YAK UP K ADRİ K ARAO S M ANO Ğ LU’ N DA AİLE Tanzimat ’la bir likt e so mut laşan Bat ılılaşma har eket ler i so nucu II. M eşru t i y et ’in ilân edilmesiyle T ür k t o plumunda geleneksel yap ı, büyük ö lçü d e çö zü lmeye başlamış; değer ler, ahlâk, hayat t ar zı büyük bir değişim sü r ecine g ir mişt ir. Bö ylece t o plumun iki ö nemli kur umu o lan aile ve dinî kur umlar ö nemli t ahr ibat lar a uğr amışt ır. Kar ao smano ğlu, “K i ralı k K on ak”t a değer yargılar ının alt üst o ld uğ u ö zellik le ailede Bat ı ö zent isiyle yaşanan mo da, ö zent i, t aklit ve ku şaklar ar ası çat ışma ile ailenin çö zülüşünü işlemeye çalışmışt ır. Tan - zi mat ’t an M eşru t i y et ’e g elinceye k adar t o plumu yazar İst an b u li n ve Red i n got ∗ dö nemler i o lar ak ik iye ayır mışt ır. Bu ayr ımdan yo la çıkar ak giyim kuşam ve kült ür değişimini o r t aya k o ymaya çalışır. Ad ü lmeci t dö neminde İst an b u li n t ar zı giyiniş, ö lçülü, zar if, namu slu , k ibar ko nak r eisi ve aile babası o lan İst an b u li n Efen d i si t asvir ed il- mişt ir. Bu , yer ini daha so nr a, II. Ab d ü lh ami t dö neminin Red i n got lu , yar ı uşak , yar ı memu r, ik iyü zlü insanına bır akmış ve bö ylece gö r kemli ko nak hayat ı, kö şk hayat ına d ö nü şmü şt ü r. Nihayet ne yaşayışın, ne düşünü şün, ne k almış; her şey geleneğin dışına çıkmışt ır. 185 giyinişin kendine To plumda hayat ö zg ü lüğ ü t ar zının hazmed ilemeyecek hızda değişimi, II. M eşru t i yet ’t en so nr a ö zellikle ailed e ve d o layısıyla t o plumda ku şak çat ışmalar ına neden o lmu şt ur. Mü ellif, ad ı geçen eser de “Fren kleri n ası r son u ” diye nit eledikler i, g eçmiş ve şimd iyle bağlar ını ko par ar ak geleceğin ak ımlar ına bağlanan S en i h a t ip lemesi yap mışt ır. Bu genç k ız, o kudu ğu yabancı dergiler de, t iyat r o o yunlar ında, r o manlar d a t anıd ığ ı t ip ler i hayat a geçir- meye çalışmakt adır. 186 S en i h a, değil dedesinin, babası S erv et B ey’in düşünceler ini, davr anışlar ını bile ilkel, sakat ve şaşır t ıcı ∗ 185 186 187 Avr u p a î t e ş r i fa t K a r a os m a n oğ l u , K a r a os m a n oğ l u , K a r a os m a n oğ l u , i c a bı g i yi l e n , u z u n e t e k l i , a r k a s ı yı r t m a ç l ı a l a fr a n g a c e k e t . K i r a l ı k K on a k , s . 2 4 - 2 6 . K i r a l ı k K on a k , s . 3 2 - 3 3 . a.g.e., s.47. 48 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com bu lu r. 187 Bo ğ u lacak g ibi o lduğu ko nakt an ve ülkeden kaçmak kur t ulmak ist er. 188 Bat ılılaşma g ayr et ler i nedeniyle ailede yaşanan ku şaklar ar ası çat ışma bu ö nemli k u r u mu çö zü lme t ehlikesiyle kar şı kar şıya bır akmışt ır. Yazar, o dö nemde yaşanan k o nak hayat ını ve geniş ailenin çö zülü şünü şö yle ö zet ler ; S en i h a hayalindeki Avru p a ’ya k açmışt ır. 189 Babası S ervet B ey , içgüvey o ldu ğu bu ko nakt an, Fran sı z t ar zınd a d ö şet t iğ i ap ar t man dair esine t aşınmışt ır. 190 E ski ku şağı t emsil eden Nai m Efen d i ise o t u r d u ğ u k o nağı sat makt ansa kir aya ver meye r azı o lur. 191 Müellifimiz, ö nceler i g eniş aileyi k o nak t a yaşat ır ken, so syal yap ıda yaşanan değişim so nucu, geniş aile, çek ir d ek aileye d ö nüşür ken, ko nağın ise yer ini lüks apar t man dair eler ine bır ak t ığ ını sö yleyebilir iz. Ailenin genel dur umu hakk ında bilgi ver dikt en so nr a, Kar ao smano ğ lu ’na g ö r e, ailenin o luşumu ve evlenme ko nusuna geçebilir iz. 1 . Ailenin Oluşumu ve E vlenme To p lumun düzeni ve so syal bar ışın yer leşmesi açısından aile mü- essesesi ö nemli bir iht iyaçt ır. Aile, t o plumu der inden et kileyebilen dinler in, o naylayıp , k u r u lmasını t avsiye et t ikler i ö nemli bir so syal kur umdur. To plumun küçük bir aynası o lan aile mü essesesinin en ö nemli fo nksiyo nlar ından 192 bir isi, fer di, t o plum ve k ur allar ına hazır lamasıdır. Bu so s- yal sür ece de so syalleşme denilmekt edir. 193 To p lu mu n t emel kur umu o lan aile, acaba o dö nemde nasıl o luşuyo r du, bu nu incelemeye çalışacağız. 188 K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 1 4 3 . K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 1 6 1 . 190 K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 1 7 9 - 1 8 0 . 191 K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 2 0 3 . 192 A i l e n i n fon k s i yon l a r ı i l e i l g i l i g e n i ş bi l g i a r a ş t ı r m a m ı z ı n 1 . Böl ü m ü n d e ve r i l - m i ş t i r. 193 N i r u n , N i h a t , S i s t e m a t i k S os yol oj i Y ön ü n d e n S os ya l D i n a m i k Bü n ye A n a l i z i , T. Y. K . , Y. , Ank.1991, s.69. 189 49 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Aile k u r ulur ken, evlenme engeli bulunmayan t ar aflar ın 194 hür ir adeler i sö z k o nu su d u r. Bö yle bir sö zleşme, ö zü it ibar i ile kad ın ve er keğin r ızasına bağlıd ır. 195 Tabi bu r ad a aileler in de mut abakat ı ar zu edilegelmişt ir. Fakat aileler ço cuk lar ının evlilik ler i ü zer indeki et kiler iyle ner ede ise kadın veya er keğin hür ir adesine ambarg o k o yabilmişler dir. “H ep O Ş arkı ”da M ü n i re adlı genç kız ile Cemi l B ey’ in bir bir ler ini sevmeler ine r ağmen evlenme ist ekler inin k ızın babası t ar afından nasıl g er i çevr ild iği anlat ılır. 196 Osmanlı geleneği büyük ö lçüde t o plumda devam et t iği için genellikle g ö r ü cü u sulü ile evlilikler ger çekleşt ir ilmiş ve yuvalar kur ul- mu şt ur. Zaman zaman aileler, evlenmek ist emeyen kızlar ını bask ıyla gö r ücüye çıkar abilmişler dir. Nit ekim, “H ep O Ş a rkı ” d a bask ıyla gö r ücüye çıkan M ü n i re yaşadıklar ını şö yle anlat ır : “ . . . Ha t ı r ı m s or u l u n c a t e r bi ye l i t e r bi ye l i “ A l l a h öm ü r l e r ve r s i n e fe n d i m ! ” d e r d i m . K a h ve ç ı k a r ı l d ı ğ ı s ı r a d a k a l k ı p t e p s i yi k e n d i e l i m l e d ol a ş t ı r ı r d ı m ve i ş i n e n a ğ ı r ı d i ş l e r i m i g ör m e k k a s t i yl e , s öz d e t u h a f bi r l â f s öyl e ye r e k , be n i g ü l d ü r m e k i s t e yi ş l e r i n d e z or a k i bi r t e be s s ü m l e g ü l ü m s e m e yi ve ya ç e h r e m i n ya n d a n g ör ü n ü ş ü h a k k ı n d a bi r fi k i r e d i n m e k i ç i n k u l l a n d ı k l a r ı ba z ı h i l e l e r ü z e r i n e ba ş ı m ı s a ğ a s ol a ç e vi r m e ğ i bi r n e z a k e t bor c u bi l i r d i m . ” 197 Anlaşılacağı üzer e aile bask ısıyla, ar zu et mediği halde gö r ücüye çıkan g enç k ızın belir li r o ller i o ynaması sağlıklı eş seçimini engeller ken, evlilikler in sağ lam t emeller e k u r ulmasını da t ehlikeye dü şür mü şt ür. M ü n i re ar zu et memesine r ağmen ailesinin ist eği ile Rü kn et t i n B ey ile evlendir ilir, 198 fakat mut lu o lamaz, çünk ü Cemi l B ey’i sevmekt edir. 199 194 E vl e n m e e n g e l l e r i i ç i n bk z . , Ba k a r a ( 2 ) , 2 2 1 , 2 3 5 ; N i s a ( 4 ) , 2 2 , 2 4 ; M â i d e ( 5 ) , 5 . S h a c t , J os e p h , İ s l â m Hu k u k u n a G i r i ş , ( ç e v. M e h m e t D a ğ , A bd ü l k a d i r Ş e n e r ) , A . Ü. İ . F. Y. , Ank.1997, s.167. 196 Bk z . , K a r a os m a n oğ l u , He p O Ş a r k ı , s . 2 8 - 2 9 . 197 K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 4 9 . 198 K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 4 9 . 199 K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 7 0 - 9 1 . 195 50 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Nihayet yu vasını dağıt ar ak Rü kn et t i n B ey ’i t er k eder. 200 Gö r ü cü usulünün yanında bir k ısım gençler de flö r t ile bir bir ler ini t anıyar ak ve sever ek evlenmişler dir. Fakat genelde aileler den haber siz yaşanan flö r t ler, evlilik d ışı cinsel ilişkiler i gündeme get ir ebilmişt ir. “K i ralı k K on ak”t a, S en i h a ve Cemi l B ey’in uzun bir flö r t d ö neminden so nr a bir likt e yaşadıklar ı yasak ilişk i anlat ılır. 201 Bu dur umda ger ek aile düzeninin ve ger ekse t o plum düzeninin zed elend iğ ini sö yleyebilir iz. Çünkü bu yasak ilişki, kızın ve er keğin ar z usuyla, evlilik le so nuçlanmamış- t ır. 202 Aynı eser de, üst kuşağı t emsil eden Nai m Efen d i ’yi yazar, g ö r ü cü usulü d ışında, flö r t le ger çekleşt ir ilen evlilikler ve nikâh hususund a şö yle k o nuşt ur ur : “ “ K ı z l a e r k e k , bi r bi r l e r i n i bu l u p t a n ı ş a c a k l a r, g ör ü ş e c e k l e r, s e vi ş e c e k l e r, a r a l a r ı n d a e vl e n m e ye k a r a r ve r e c e k l e r. N e d e n s on r a bu k a r a r, a n a ba ba ya t e bl i ğ ol u n a c a k ve n i k â h a k t e d i l e c e k ! K i m bi l i r, k i m i i n t i h a p e d e r ! ” diyo r du. Hu s u s i yl e , bü t ü n o t a n ı ş ı p s e vi ş m e l e r i n d e n s on r a k i n i k â h , on a , g a yr i t a bi î ve fu z u l i bi r m e r a s i m g i bi g e l i yor d u . Ş ü p h e s i z h e r ş e y bu n i k â h t a n e vve l , k i m s e n i n h a be r i yok k e n , k e n d i l i ğ i n d e n ol u p bi t i ve r i yor ve bu h a l , i z d i va ç t a k i m e ş r u i ye t i , a h l â k i ye t i t a e s a s ı n d a n m a h ve d i yor d u . O ğ l a n ve k ı z , k a r ı k oc a ol m a z d a n e vve l , a n a ve ba ba d a n g i z l i a ş ı k ve m â ş u k a , ya n i “ z â n i ” ve “ z â n i ye ” ol u yor l a r d ı . Bi r z e vk ve h u z u r yu va s ı ol m a k t a n z i ya d e , a n a l ı k ve ba ba l ı k g i bi k u t s î ve i n s a n î bi r t a k ı m ve z a i fi n m e n ba ı ol a n m ü ba r e k a i l e oc a ğ ı n a , e vve l c e t a n ı ş ı p s e vi ş m i ş bu g e n ç ç i ft , m ü ş t e r e k bi r g ü n a h ı n l e k e s i yl e k i r l e n m i ş ol a r a k g i r e c e k t i . ” 203 Gü nü müzde; kad ın ve er kek ar asında nikâhsız yaşanan uzun sü r eli ber aber lik ler bir kısım gençler ar asında evliliğin yer ini almışt ır. Bu eğilime k ar şılık çeşit li Bat ılı ülkeler, aileye yeniden dö nü ş pr o jeler i uygulamakt ad ır. Bu no k t ad a r o man k ahr amanlar ından bir ini ko nuşt ur an Kar ao smano ğlu’nun nikâh ko nusund ak i t esp it inin p ek yer siz o lmad ığına hü kmet mek kehanet o lmasa ger ek. 200 201 202 203 K a r a os m a n oğ l u , K a r a os m a n oğ l u , K a r a os m a n oğ l u , K a r a os m a n oğ l u , He p O Ş a r k ı , s . 9 9 . K i r a l ı k K on a k , s . 9 4 - 9 9 . a.g.e., s.132. a.g.e., s.64-65. 51 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Aile o lu şumunu evlenme akdi ile nihayet e er dir ir. E vlenme akdi, kar ı- k o ca ar asınd a ber aber yaşamaya ve yar ar lanmaya imkân do ğur an ve t ar aflar a kar şılık lı hak ve g ö r evler yükleyen r ızaî bir akit t ir. 204 Bu sö zleşme dinî bir akit değil, bilak is ik i şahit hu zu r u nda t ar aflar ın ir ade beyanlar ıyla o luşabilen medenî bir akit t ir. 205 Mü ellifimiz, “H ep O Ş arkı ”da genç bir kızın kendi ar zusu so r ulmad an babasının baskısıyla evlendir ilmesi 206 ve annesinin bu dur umu kabullenmesind en k adının o d ö nemde geniş aile yapısı içinde pek sö z hakk ı o lmad ığı şek lind e yo r u mlanabilir. Keza geniş aile yap ısında evin mut lak r eisi baba o lup nihaî sö z hak k ı o na ait t ir. Fakat bu gelenekt en ö t ür ü Osmanlı ailesinin at aer kil o ldu ğ u da sö ylenemez. Çünkü o dö nemde kad ın mülk sahibi o lmu ş ve dilediği gibi t asar r u ft a bu lu nabilmişt ir. Ayr ıca mahkemeler de hakk ını da ar ayabilmiş 207 o lan kad ının bu lu nd u ğ u aileyi at aer kil kalıplar ına sıkışt ır mak yer siz o lsa ger ek. Yü zyıllar ca kad ının ir adesi o r t aya ko yular ak ger çekleşt ir ilen gö r ücü usu lü ile evlenme, bu yö nüyle günümüzde dahi var lığını sür dür ebilmekt edir. Bat ılılaşma k ar şısınd a d eğişen t o plum yap ısı, kadının evlenmede ir adesine ambargo uyg u layan aileler in var lığı kar şısında flö r t ü gündeme get ir mişt ir. Bat ılı gibi hayat sü r me felsefesinin ö zellikle gençler ar asında benimsenmesi evlilikler in flö r t ile meyd ana g elmesine ya da ço ğunlukla ilişkinin bit mesine neden o lmu şt ur. “K i ralı k K on a k”t a, Fai k B ey ile S en i h a uzun sür en flö r t ler inin ar d ından evlilik ö ncesinde cinsel ilişk iye g ir er ler. Fakat evlenmekt e ist ememeler i iki gencin aileler i ar asında facialar a sebep o lmuşt ur. 208 Hat t a flö r t bir mo da şeklinde alg ılanmış o lacak ki, evlilik niyet i o lmak sızın kad ınlar kendiler ini er kekler e sunabilmişledir. Yazar, “S od o m ve G o mo re”d e nişanlı o lan Leylâ, sır f çevr esine sükse yapmak ve r evaçt a kalabilmek mak sadıyla bir İn gi li z subayı ile flö r t et mesi anlat ılır. 209 Leylâ’nın bu flö r t ler ind en 204 C i n , Ha l i l - A k g ü n d ü z , A h m e t , T ü r k İ s l â m Hu k u k Ta r i h i , T i m a ş Y. , c . I I , İ s t . 1 9 9 0 , s . 7 0 . Cin -Akgün düz, a.g.e., c.II, s.71. 206 K a r a os m a n oğ l u , He p O Ş a r k ı , s . 4 9 . 207 K u r t , A bd u r r a h m a n , Bu r s a S i c i l l e r i n e G ör e O s m a n l ı A i l e s i ( 1 8 3 9 - 1 8 7 6 ) , Ul u - d a ğ Ün i . , B. , Bu r s a , 1 9 9 8 , s . 9 5 . 208 K a r a os m a n oğ l u , K i r a l ı k K on a k , s . 1 3 0 - 1 4 7 . 209 K a r a os m a n oğ l u , S od om ve G om or e , s . 11 6 . 205 52 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com et k ilenen Nermi n , “Beni keşfedecek adama kayıt sız, şar t sız t eslim o lacağım!” 210 d emek t ed ir. Kar ao smano ğlu’nun, k ad ın ir adesinin ö nemsenmediği gö r ücü usuller ini, g eneld e evlilikle bit meyen ve ö zent iyle yapılan flö r t ler i, sağ- lam aile yap ısını t ehd it et t iğ i için eleşt ir diğini sö yleyebilir iz. Bilindiği gibi T ür kiye’de Cumhur iyet ö ncesinde dinî içer ikli i- mam nik âhı k ıyılar ak evlilikler ger çekleşt ir ilmişt ir. Yazar ımızın eser le- r inde 211 de imam nikâhı ile evlilik ler in yap ıldığını sö yleyebilir iz. 212 Ayr ıca, müellifin eser ler i incelend iğ ind e Cu mhu r iyet ö ncesi ve so nr asın- da 213 genelde t ek eşli evlilikler yayg ınd ır. 214 Zat en Cu mhu r iyet so nr ası M ed en î K an u n ’ un kabulü ile t ek eşli evlilik ve r esmî nik âh zo r u nlu k ılınmışt ır. Bu dö nemde r esmî nikâh ve imam nikâhını bir ar ada k ıyanlar o labilmişt ir. Nit ekim “Pan orama” da, şapka giyme zo r unlulu ğuna mu hâllif o ld u ğ u nd an, evinin dışına çıkmayan H acı Emi n Efen d i , nüfuzunu kullanar ak r esmî nik âhını evinde k ıydır ır. Nikâh memur u evi t er k et t iğinde kendi inand ığı imam nik âhını k ıyd ır ır. 215 Nikâhını evlendir me dair esinde k ıydır mayan Emi n Efen d i , H a li l Ra mi z’in şid d et li eleşt ir isi- ne uğr ar ken Namı k Ah met ’in “Aman bir ader, bu k ü çü k fo r malit e ek sikliği yüzünden bu kadar heyecana dü şme”, “ Lâik Cumhur iyet r ejimind e k ö ylüler imizin imam nik âhıyla hâlâ dö r t kar ı aldıklar ından haber in yo k mu ?” 216 sö zü Cumhur iyet ’in ilk yıllar ında kabul edilen medenî hukukun get ir d iğ i r esmî nik âh zo r unlulu ğunun ö zellikle şehir ler de uyguland ığını gö st er mek t ed ir. Gelenek ler ini büyük ö lçüde ko r uyan halk, kendi inançlar ına uygun dü şt ü ğ ü ne inand ığ ı d inî nikâh ile yuvalar ını ku r du ğunu sö yleyebilir iz. Cumhur iyet ’in ö zellik le ilk yıllar ınd a r esmî nikâh ile dinî nikâh hususunda bo calayan halk; hem r esmî ve hem d e d inî nik âh k ıyar ak evlenebilmişler dir. Tabii ki, bu dur um halk ile ayd ın bü r o k r at lar ar asında çeşit li t ar t ışmalar ı da ber aber inde get ir diğini sö yleyebilir iz. 210 K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 11 8 . Bi r k ı s m ı C u m h u r i ye t s on r a s ı n ı a n l a t a n “ A n k a r a ” ve “ P a n or a ma ” a d l ı e s e r - l e r i h a r i ç . 212 Bk z . , K a r a os m a n oğ l u , He p O Ş a r k ı , s . 4 9 . ; K a r a os m a n oğ l u , Ya ba n , s . 1 0 9 . ; K a - r a os m a n oğ l u , P a n or a m a , s . 2 7 1 . 213 P ol i g a m i i ç i n Bk z . , K a r a os m a n oğ l u , A n k a r a , s . 3 1 . ; Bk z . , K a r a os m a n oğ l u , P a - n or a m a , s . 2 7 1 . ; K a r a os m a n oğ l u , He p O Ş a r k ı , 6 6 . 214 Bk z . , K a r a os m a n oğ l u , He p O Ş a r k ı , s . 4 9 . ; K a r a os m a n oğ l u , Ya ba n , s . 1 0 9 . ; K a - r a os m a n oğ l u , P a n or a m a , s . 2 7 1 . ; K a r a os m a n oğ l u , A n k a r a , s . 1 0 3 . 215 K a r a os m a n oğ l u , P a n or a m a , s . 2 7 0 - 2 7 1 . 216 K a r a os m a n oğ l u , P a n or a m a , s . 2 7 1 . 211 53 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com 2 . Ailede E şler in Dur umu 3 Kasım 1839’da Tan zi mat H at t - ı H ü mâyû n ’ un ilânından so nr a Bat ı d ü nyası hemen her alanda o ldu ğu gibi Osmanlı ailesinde de kad ının ko numunu et kilemişt ir. Biz bu r ad a, Kar ao smano ğlu’na gö r e ailenin t ar ihi gelişim sür ecinde eşler in d u r u mu ve ö zellik le de kad ını incelenmeye çalışacağız. Ayr ıca bu sür eçt e kadın hak lar ının nasıl k u llanıldığı üzer inde dur acağız. Tanzimat ’la başlayan Bat ılılaşma har eket ler i kadına ö zellikle eğit im ve hu k u k alanınd a bir ço k haklar t anımışt ır. 217 Müellifimiz, kad ının bu haklar ı ger eğ ince k u llanamad ığ ı inancıyla o lsa ger ek, eser ler inde, t o plumda fo nksiyo nlar ını algılayamamış, bat ı hayr anı ve salo n eğlenceler inden çıkmayan bir k ısım şehir li k adın t ip lemeler i yapar. “Ti yat ro Eserleri ”nde, evini Bat ılı gibi dö şeyen ve ko casını bu hayat t ar zının ger ekler ini yer ine get ir ebilmek için ihmal eden gelinini kayınvalid esi sö yle u yar ır ; “. . . Kızım bak aklını başına devşir !. . İ ki ço cuğun anasısın, fak at beş yıld an ber i Lüt fi’ye hâlâ kar ılık et mesini ö ğr enemedin. . . ” 218 diyer ek uyar ıyo r. Gö r ü ld ü ğ ü g ibi Bat ı ö ykünmeciliği kar şısında bo zulan aile düzeni, üst k u şağ a mensu p k ayınvalide t ar afından düzelt ilmeye çalışıl- makt ad ır. Bu no kt ada aile d ü zeni ve saad et i için üst kuşağa mensup in- sanlar ın yapt ığı bu t ür müdahaleler dinî yö nd en d e d est ek lenmişt ir. Yazar, kadının asli vazifeler inden o lan ço cuk yet işt ir meyi becer emeyen hat t a ço cu k lar ını ve ko casını ihmal eden anne mo deli çizmiş- t ir. “Nu r B ab a”da evli ve ço cu k lar ı bu lunan Nasi b H an ı m, aşığı Rau f B ey ile bulu şabilmek için alev at eş yat an ik i ço cu ğunu yeni bak ıcıya bır akabilecekt ir. 219 “Nu r B ab a” da yine yaşadığ ı yasak aşk sebebiyle ko casını, anasını ve ço cuklar ını ihmal eden Ni gâr H an ı m’ın u yu şt u r u cu bat ağına nasıl dü şt üğü anlat ılır. 220 Tanzimat ’t an Cumhur iyet yıllar ına k ad ar Bat ı t ar zı kıyafet ler le, balo ve davet gibi eğlenceler de kendisini bir sü s g ibi g ö st er en k adınlar var d ır. 221 Bu o laylar dan, eşler ar asında aile büt ünlü ğünü zedeleyen 217 Ta n z i m a t t a n s on r a k a d ı n a t a n ı n a n e ğ i t i m ve h u k u k î d ü z e n l e m e l e r i ç i n bk z . , K u r n a z , Ş e fi k a , C u m h u r i ye t Ö n c e s i n d e T ü r k K a d ı n ı , M i l l i E ğ i t i m B. , İ s t . 1 9 9 7 , s . 1 7 - 5 6 . 218 E ş l e r i n a n l a ş m a z l ı ğ ı h a l i n d e h a k e m i ç i n bk z . 4 / 3 5 . 219 K a r a os m a n oğ l u , N u r Ba ba , s . 1 0 9 . 220 K a r a os m a n oğ l u , a , g , e , s . 1 9 6 - 1 9 7 . 221 K a r a os m a n oğ l u , A n k a r a , s . 111 - 11 2 , 11 5 - 11 6 . 54 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com d avr anışlar ın o ldu ğu so nucu çıkmakt adır. “An kara” r o manında kadın, ür et im ve ü lk enin k alk ınması için t o plum hayat ına at ılır. Bu dü şünceler le, T ür k kadını çar şaf ve p eçeler ini daha ko lay o lur diye çıkar ıp at mışt ır. Fakat bu hür r iyet ini salo n eğ lenceler ine kat ılmak, dans et mek , t ır naklar ını bo yamak ve er kekler in esir i, sü slü bir k u k la o lmak için sar f et mişt ir. 222 Tanzimat ’t an Cumhur iyet ’in ilk yıllar ında k adına t anınan hak lar dan kad ınlar ın yar ar land ığını fakat bunun ülke kalk ınmasına ve ü r et ime bir fayd a get ir mediğini sö yleyebilir iz. Hat t a bu haklar ı ger çek manasıyla k u llanamayan bir kısım kad ınlar ın aileyi t ahr ip et t iğini de ifade edebilir iz. Keza, Kar ao smano ğlu’nun çizdiği bu kad ın po r t r eler inden, aile bağlar ının zayıflad ığ ı ve t o p lu mu n t emeli o lan bu kur umun nasıl çö züldü ğü gö r ülmekt edir. Bu hu su st a, mü ellifin şu t espit iyle ko nuyu no kt alayabilir iz; “İ kt isadî, içt imaî ve ahlâki bu hr an her t ü r lü t ar ifin üst ündedir. . . Aile bağlar ımız git t ikçe daha ziyade çür üyo r. Bat ı yaşayışını yalnız bir t ar zda benimsemenin kö t ü it iyat lar ı r uhumuzu git t ikçe d aha ziyad e zehir liyo r ” 223 der. 3 . To p lumda Mo da, Özent i, Taklit To p lu mda, fer t ler in davr anış ve har eket ler ini belir leyebilen mo da ve kur allar ı t o p lu mu n hayat t ar zını et kileyen ö nemli bir değişme biçimidir. Mo d a; ö r f, adet ler ve günd elik hayat t a so syal bakımdan o naylanan g eçici d eğişik lik ler o lar ak t anımlanabilir. 224 Mo da, ö zü ger eği so s- yal değişimin yo ğ u n o lar ak yaşandığı t o plumlar da daha ço k it ibar gö r ür. Değişim sebebiyle far klı k ü lt ü r d eğer ler ine ö zenme, t aklit ve do ğal so nucu o lar ak da mo da do ğar. Far klı kült ür ler le, çeşit li yo llar vasıt asıyla ö zent i, t aklit ve mo da meydana gelir. Bu husust a yazar “ Pa n o ra ma ”d a, ö zent i ve t aklit içindeki genç bir k ızı şö yle anlat ır : “ . . . g e n ç k ı z , bu d ü n ya ya ya l n ı z Hol l ywood ’ u n s e l ü l oi t ş e r i t l e r i yl e ba ğ l ı yd ı . . . s i n e m a d a g ör m e d i ğ i ve s i n e m a d a n öğ r e n m e d i ğ i h i ç bi r h a r e k e t t e bu l u n m a k , h i ç bi r i ş ya p m a k i s t e m e z d i . Bu g ü n t e n i s d e r s i a l m a ya ba ş l a m ı ş s a , bu n u n ba ş l ı c a s e be bi , e k r a n ü s t ü n d e p e k h oş u n a g i d e n bi r k a ç fi l m yı l d ı z ı n ı n bu t op oyu n l a r ı n d a k i z a r a fe t l e r i n e h a yr a n k a l m ı ş 222 223 224 K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 1 4 1 - 1 4 2 . K a r a os m a n oğ l u , E r g e n e k on , s . 3 6 . D oğ a n , a . g . e . , s . 7 8 7 . 55 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com ol m a s ı yd ı . 225 Kendi t o plum değer ler inden uzak kalan gençliğin, kit le ilet işim ar açlar ının d a et k isiyle far klı bir hayat anlayışı o r t aya ko yduğunu sö yleyebilir iz. Kü lt ü r ü biçimlendir en fikir, inanç, giyinme, süslenme, mo bilya, ko nuşma d ili, mü zik , edebiyat , sanat gibi alanlar da mo da kendisini gö st er ebilme kabiliyet ine sahip t ir. Nit ekim, “K i ralı k K on ak” t a S ervet B ey’in mo da anlayışı şö yledir : “ N a s ı l s a k ü ç ü k t e n be r i F r a n s ı z c a bi l m e k , bi r m ü d d e t G a l a t a s a r a y M e k t e bi n ’ d e bu l u n m a k , bi r m ü d d e t Be yoğ l u m u h i t i n d e t a t l ı s u F r e n k l e r i yl e d ü ş ü p k a l k m ı ş ol m a k on a bi r s oft a e vi n d e , ç ı p l a k k a d ı n r e s i m l e r i n d e n , d i z i d i z i F r a n s ı z c a k i t a p l a r d a n , va z ol a r d a n , bi bl ol a r d a n m ü t e ş e k k i l bi r h a l ve t ya p m a k ve bu h a l ve t l e ş e z l on g a u z a n ı p , g öz l e r i t a va n d a , a ya k l a r ı h a va d a , bi r t a r a ft a n Hol l a n d a s i g a r a s ı n ı e m e r e k , d i ğ e r t a r a ft a n ya ba n i ve p e r i ş a n bi r s e s l e bi r t a k ı m op e r a p a r ç a l a r ı t e r e n n ü m e d e r e k s a a t l e r c e va k i t g e ç i r m e k h a k k ı n ı ve r m i ş t i r. 226 P sik o lo jik izah t ar zı, mo dayı hakim ve nüfuzlu sınıflar a kar şı is- yan d u yg u su nu n bir ifadesi o lar ak gö r ür. 227 Kendisini t o pluma kabul et t ir me gayr et ind e o lan g ençler, bekledikler i ilgiyi bulamadığı zaman ö zellikle üst sınıflar a baş k aldır abilir. Onlar dan kendiler ini ayır t edebilecekler i her unsur u kullanabilir. “ K i ra lı k K o n ak” t aki, S ervet B ey , silindir şapkası ve içt iği Ho llanda sigar asıyla k end isini t o p lumda bö yle ifade et meye çalışır. 228 Açık sınıf esasına dayalı t o plumlar da elit zümr enin ayır t edilmek için k u lland ığ ı belli bir mo da anlayışı var dır. Yazar, “An kara” r o manında Mü cad eleciler ’den bazılar ını bu ko nuda şö yle eleşt ir ir : “ . . . Ha k k ı Be y i ç i n d e k ı ya fe t d e ğ i ş i m i n d e n s on r a m i l l î d â va â d e t a böyl e bi r m on d e n l i k ( ş ı k l ı k ) i d d i a s ı ş e k l i n e g i r m i ş t i . . . Avr u p a l ı g i bi ya ş a yı p e ğ l e n m e k ve h e l e bu i d d i a d a Avr u p a l ı l a r n e z d i n d e , Avr u p a l ı l a r a r a s ı n d a m u va ffa k ol m a k bu n l a r a bü yü k bi r z a fe r k a z a n m a k k a d a r e h e m m i ye t l i g ör ü n ü yor d u . ” 229 225 226 227 228 229 K a r a os m a n oğ l u , P a n or a m a , s . 3 0 . K a r a os m a n oğ l u , K i r a l ı k K on a k , s . 2 9 - 3 0 . D ön m e z e r, a . g . e . , s . 1 9 5 . K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 3 0 . K a r a os m a n oğ l u , A n k a r a , s . 11 2 . 56 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com eski Millî Bu nlar da t aklit edildikçe yer ine yeniler i ko yulur. 230 To plumlar ı yö nlendir ebilen bu t ü r sınıflar her sefer inde değişik mo da ö lçüler i belir leyer ek mo dayı sür ekli canlı t u t ar lar. Mü ellifimiz, “An kara” da bu sınıflar ın bir bir ler iyle o lan mo da yar ışını şö yle ifad e ed er : “ He r bi r i öbü r ü n ü n e s va bı n ı , m ü c e vh e r l e r i n i ve ya m obi l ya s ı n ı k ı s k a n m a k ve t e n k i t e t m e k l e m e ş g u l d ü . He l e k oc a l a r ı n ı h e r a r z u l a r ı n ı ye r i n e g e t i r e m e ye c e k k a d a r z e n g i n bu l m a ya n l a r ı n ve ya h u t M u r a t Be y g i bi z e n g i n ol u p bi r t ü r l ü m on d e n i t i ba r a e r i ş e m e ye n l e r i n h u ys u z l u ğ u , h ı r ç ı n l ı ğ ı â d e t a bi r h a s t a l ı k bi r h i s t e r i h a l i n e g i r m e k t e i d i . Bu n l a r, e t r a fl a r ı n a m ü t e m a d i ye n z e h i r s a ç m a k t a ve k e n d i k u r u n t u l a r ı n ı a n c a k bi r t a k ı m g a r i p s n op l u k l a r l a a vu t m a ya ç a l ı ş m a k t a d ı r. 231 Mo danın hızla yayılma kabiliyet ini kazanmasında, so syal sınıf yapısınd ak i k ar ak t er d eğ işmesinin büyük et kisi o lmu ş t ur. Yazar, Cumhur iyet ’in ilânından so nr a yaşanan d eğ işimle ilgili şu t espit ler de bulunur : “ He r k e s ş a p k a g i yi yor, s a k a l ve bı yı k l a r t ı r a ş e d i l m i ş t ir, k a d ı n l a r p e ç e l e r i n i s ı yı r m ı ş l a r d ı r ; s oi r é e ’ l e r s oi r é e ’ l e r i , ba l ol a r ba l ol a r ı t a k i p e d i yor, ok u l l a r d a k ı z l a r oğ l a n l a r l a bi r s ı r a d a d e r s ok u yor, s p or m e yd a n l a r ı n d a ya r ı g i yi m l i ya r ı ç ı p l a k bi r bi r l e r i yl e boy öl ç ü ş ü yor. . . E ve t , bu n l a r ı n h e p s i g e r ç e k t i r. F a k a t bi r e r t a r i h i va k ı a ol a r a k bu n l a r ı n k ı ym e t i n e d i r ? F e s t e n ş a p k a ya g e ç m e n i n , k a vu ğ u a t ı p fe s i g i ym e k t e n d a h a bü yü k bi r e h e m m i ye t i m i va r d ı r ? Ta n z i m a t ç ı d e d e l e r i m i z d e t e p e d e n t ı r n a ğ a k ı ya fe t d e ğ i ş t i r m i ş l e r d i . . . ” 232 Ger çekt en de, Tanzimat dö neminde başlayan Bat ılılaşma sevd ası Cu mhu r iyet ’in ilânından so nr a da t o plum yap ısında hızlı bir değişime sebebiyet ver mişt ir. Bu dö nemde de mo der nlik iddiasıyla giyim kuşam yar ışı, halk - aydın k o p u k lu ğ u ve lüks bir eşya yer ine geçen kadın an- layışlar ı gö ze çar p ar. Kar ao smano ğlu’na gö r e; “. . . Aile bağlar ımız git - t ikçe daha ziyade çür üyo r. Bat ı yaşayışını yalnız bir t ar zda benimse- menin kö t ü it iyat lar ı r uhumuzu git t ikçe d aha ziyad e zehir liyo r. ” 233 Anlaşılıyo r ki müellifimiz, k ılık- k ıyafet değişikliğinin t o plu mu n g elişmesini sağladığı şö yle dur sun, bu dur umun, t o plum kat manlar ında d ejener asyo na sebebiyet ver diği inancındadır. 230 231 232 D ön m e z e r, a . g . e . , s . 1 9 5 . K a r a os m a n oğ l u , A n k a r a , s . 1 5 5 . K a r a os m a n oğ l u , P a n or a m a , s . 4 4 . 57 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Mo d a, fer t ler in bir bir ler ine benzeme duygusunu t ahr ik et t iği için ö zellik le g r u p içind e bir leşmeyi sağlayar ak 234 bir eyler in, ö r f ve âdet ler in bask ısından meşr u bir şek ild e sıyr ılmasını sağlamakt adır. “K i ralı k K on ak”t a S en i h a’nın ar k ad aş çevr esinin bu duygular içinde pazar t esi günler i çay par t isiyle bir ar aya gelmeler i anlat ılır. Bu gr up içinde bazı çekişmeler o lsa da o nlar ı bir bir ler ine bağlayan yeg âne sebep Bat ılı gibi yaşama hevesidir. 235 Mo da, cinsel ilgiler in saklı bir şekilde ifad esini sağ lar k en elit sınıfın ayr ılmasını mümkün k ılar. 236 Yazar, “An kara” da bir An a d o lu k adınını şö yle ko nu şt ur ur : “ A r a s ı r a ş u n d a n bu n d a n i ş i t i yor u z , Ç a n k a ya ’ d a k ı s a fi s t a n l ı , ç or a p s ı z k a r ı l a r, s a ç ı ba ş ı a ç ı k d ol a ş ı r l a r m ı ş . He p s i n i n d e k ol l a r ı ba c a k l a r ı ç ı p l a k m ı ş . Ha vu z u n i ç i n d e ç ı p l a k k a d ı n l a r va r m ı ş . . . ” 237 Mo da, har eket halindeki t o plumlar da ö r f ve adet ler in fo nksiyo nunu yer ine g et ir ir ve belir li bir t ek şekle her kesin kat ılmasını zo r la- yar ak kao su engelleyebilir. 238 Ancak bu şekildeki bir baskı her zaman beklenen so nucu ver meyebilir. “ Pa n a ro ma ”da, umumî müfet t işin halkı Avr upaî yaşama alışt ır mak için, misafir ler ini smo k inle k abul et mesi; lise müdür ünün ise, mekt ept e ö kçesiz t er likler le do laşmasını mü ellif; “. . . bir i yeni so syal nizamı kur mak, ö bür ü kafalar ı işlemek gibi iki çet in vazifeyi ü zer ler ine almış bulunan bu adamlar ın her ikisi de bence, başka başk a bak ımlar d an inkılâp met o dumuzdaki hat anın kur banıdır lar ” 239 diyer ek kınamakt ad ır. To p lu mlar ın değişim sür ecini yo ğun bir şekilde yaşadığı dö nemler de, başk a k ü lt ü r d eğ er ler ine ö zenme ve t aklit so nucu mo da o lu şuyo r diyebilir iz. To p lu md a so syal d eğ işmenin hızının yüksek o lu şu ile bir likt e, mo danın ö r f, âdet ve ahlâk yer ine g eçme gayr et ler i t o plumun ö nemli bir k ısmından o nay almamışt ır. Bu nu n so nu cu nd a bir lik ve ber aber lik zedelenir ken t o plumda kao s ve ku şaklar ar ası çat ışma so syal d ü zeni t ahr ip et mişt ir. 233 234 235 236 237 238 239 K a r a os m a n oğ l u , E r g e n e k on , s . 3 6 . D ön m e z e r, a . g . e . , s . 1 9 6 . K a r a os m a n oğ l u , K i r a l ı k K on a k , s . 3 7 - 5 2 . D ön m e z e r, a . g . e . , s . 1 9 6 . K a r a os m a n oğ l u , A n k a r a , s . 5 6 . D ön m e z e r, a . g . e . , s . 1 9 6 . K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 1 0 9 , 11 0 . 58 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com 4 . Ailede Kuşak Çat ışmalar ı Bat ılılar gibi hayat sür me gayr et ler i, t o plumun so syo - kült ür el yapısını bü yü k ö lçü d e d eğ işt ir mişt ir. çat ışmasının başlamışt ır. To plumsal yo ğunlaşmasıyla, Özellikle fer t ler in değişmenin çeşit li hız so r unlar so syalleşt iği kazanması so nucu, k uşak so syal düzeni t ehdit et meye o lan ailede, yaşanan k uşak yer çat ışmalar ı d o ğal o lar ak t o plum do kusunu da t ahr ip et mişt ir. Çat ışma; İ ki ya da daha fazla kişinin ya da gr ubun bir bir ler inin r ed d et meler ini ifade eder. Bunun en ilkel ve t emel biçimi savaşt ır. 240 Çat ışma yo k ed ici o lmayabilir. Fer t ler ve kuşaklar ar asında her t o plumda r ast lanan beşer i bir ilişk id ir. Genelde incit ici sö zler, har eket ler ve jest ler le kendisini ifade edebilir. 241 Çat ışma k avr amında daha ço k anlaşmazlık nit eliği ağır basmakt adır. Bizd e ar aşt ır mamızda, ku şak çat ışmasını, kuşaklar ar ası anlaşmazlıklar ya da bir bir ine t er s d ü şme o lar ak inceleyeceğiz. Do ğ al bir eğit im kur umu o lan aile, kuşak çat ışmasının en belirgin ve yo ğ u n o ld u ğ u yer d ir. Özellikle so syal değişimin hazmedilemeyecek hızda ger çekleşmesi, ailed e fer t ler ar asında ku şak çat ışmasına sebebiyet ver ebilir. Çat ışmanın fer dî ve so syal bo yut u var dır. Fer t açısında çat ış- manın ik i sebebi var d ır. İ lkinde, gencin kendi kişiliğini kabul et t ir me gayr et ler idir. 242 “K i ra lı k K o n a k”t a ise S en i h a ile Fai k B ey, iler i der ecede flö r t eder ler ve bu dur um k ızın d ed esi t ar afından ö ğr enilmesi üzer ine Fai k B ey’ in babasına gider ek gençler in evlenmesini ist er. Fakat bunu büyük bir hakar et kabul eden S en i h a ded esine şö yle d er : “ . . . bu h a r e k e t i n i z i ç i n ç i r k i n ve a c a yi p s ı fa t l a r d a n ba ş k a k e l i m e bu l a m ı yor u m ; va k ı a bu n d a n d a h a a d i , d a h a z e l i l n e ol a bi l i r ? . . . Bu , s i z c e 240 Te z c a n , M a h m u t , G e n ç l i k S os yol oj i s i Ya z ı l a r ı , G ü n d oğ a n Y. , A n k . 1 9 9 1 , s . 3 1 . ( F i c h t e r, J os e p h , S oc i ol og y, U. S . A . , 1 9 6 6 , s . 2 3 0 ’ d a n n a k l e n . ) 241 Te z c a n , M a h m u t , K u ş a k l a r Ç a t ı ş m a s ı , K a d ı oğ l u M a t . , A n k . 1 9 8 1 , s . 2 4 . ( F i c h - t e r, J os e p h , S oc i ol og y, U. S . A . , 1 9 6 6 , s . 2 3 1 ’ d e n n a k l e n . ) 242 K a r a os m a n oğ l u ’ n u n “ S od om ve G omor e ” d e g e n ç bi r k ı z ol a n N e r mi n , ç e vr e s i t a r a fı n d a n ön e m s e n m e z ve ç oc u k ye r i n e k on u l d u ğ u n d a n ç e vr e s i n e k a r ş ı h ı r ç ı n d ı r. Bk z . , K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 11 8 , 11 9 . 59 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com be l k i böyl e d e ğ i l d i r, h e r ş e yd e ol d u ğ u g i bi bu m e s e l e d e d e be l k i s i z ba ş k a t ü r l ü d ü ş ü n ü yor s u n u z , be n ba ş k a t ü r l ü d ü ş ü n ü yor u m . F a k a t r i c a e d e r i m ; d u r u p d u r u r k e n n e h a k l a , n e s e l a h i ye t l e be n i m i s m i m i , be n i m h a ys i ye t i m i , h i ç h a be r i m ol m a k s ı z ı n , ya l n ı z k e n d i k e n d i n i z e m a k u l bu l d u ğ u n u z bi r z a r u r e t ve ya bi r s e be p i ç i n ye r d e n ye r e s ü r ü k l e m e k z a h m e t i n e katlan dın ız?” “ İ h t i ya r a d a m , e ğ i l e e ğ i l e i k i k a t ol m u ş t u ; g e n ç k ı z ı n g öz l e r i a r t ı k on u g ör m ü yor d u : ” 243 To r u nun dedesiyle gir diği bu çat ışma iki ku şak ar asındaki uçur umu n bir haber cisi o lsa ger ek. Keza, S en i h a ’yı ço k seven Nai m Efen d i hayal kır ık lığ ı ve şaşk ınlık la k alp kr izi geçir er ek hast alanır ve yat ağa düşer. 244 Diğ er çat ışma nedeni ise gencin far klı kült ür ler le ilişki kur- masıyla bir lik t e ana- babalar ın kuşağından far klı kuşağa mensup o lma duygusunu t aşımasıd ır. 245 “ K i ra lı k K o n ak” t a far klı ku şağa mensup o lma duygusuyla S ervet B ey’in, Fr ansız k ü lt ü r ü nü n et kisi ve Fr ansız gibi giyinmek, ko nu şmak, eğlenmek vb. davr anışlar ı anlat ılır. 246 Bu nlar ın dışında çat ışmayı ar t t ır an, ku şaklar ar asındaki mevcut ayr ılığ ı d aha d a bü yü t en başka so syo kült ür el et kenler de ö nem ar zet mekt edir. Bunlar ı şö yle sır alayabiliz: 1 . Kuşaklar ı bir bir inden uzaklaşt ır an çeşit li o laylar ın sıklığı çat ışma ned enler i ar asında gö st er ilmekt edir. 247 Nit ekim, savaşlar ve siya- sal ist ikr ar sızlık g ibi aileyi d er ind en et kileyen o laylar, so syal değer ler i sar smakt a ve çat ışmaya sebebiyet ver mek t ed ir. İ st anbul’un işgalinden so nr a, dü şman subaylar ıyla flö r t et mek, bir kısım T ü r k g ençliğ i t ar afından meziyet miş gibi gö r ünür. 248 Bu gençliğin değer yargılar ı d a 243 K a r a os m a n oğ l u , K i r a l ı k K on a k , s . 1 4 1 - 1 4 2 . K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 1 4 7 . 245 O n u r, Be k i r, O r t a Ö ğ r e t i m d e A h l â k E ğ i t i m i , A h l â k E ğ i t i m i A ç ı s ı n d a n L i s e S on S ı n ı fl a r d a Ö ğ r e n c i - E ğ i t i m c i İ l i ş k i l e r i n i Be l i r l e ye n K oş u l l a r ı n A r a ş t ı r ı l m a s ı , A . Ü. E ğ i t i m F a k ü l t e s i Y. Ank.1976, s.163. 246 K a r a os m a n oğ l u , K i r a l ı k K on a k , s . 2 9 , 3 0 . ; Ayn ı e s e r d e S e n i h a , ba ba s ı S e r ve t B e y g i bi g ü n l ü k h a ya t ı n ı t a n z i m e d i yor. Bk z . , K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 3 2 , 3 3 . 247 Be k i r, a . g . e . , s . 1 6 4 . 248 L e y l a , d ü ş m a n s u ba yl a r ı yl a ya p t ı ğ ı fl ör t l e r i bi r ş e r e f, bi r m e z i ye t m i ş g i bi ç e v244 60 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com halk ın k abu l edemeyeceği t ar zdad ır. Kar ao smano ğlu, bu değer yo zlaşmasını “S o - d o m v e G o mo re”de şö yle ifade eder : “ İ k i ba c a ğ ı k e s i l m i ş bi r T ü r k a s k e r i k e n d i s i n e s ı ğ ı n a c a k t e n h a bi r k öş e bu l m a k i ç i n k a l a ba l ı ğ ı n i ç i n d e bi n z a h m e t l e s ü r ü n e r e k t r a m va y ı n ön s a h a n l ı ğ ı n a g e ç m e ye ç a l ı ş ı yor. Ta m bu s ı r a d a , bi r d u r a k t a , o t a r a ft a n i ç e r i ye d oğ r u ş u h , fı k ı r d a k bi r k ı z g i r d i ; ya n ı n d a bi r İ n g i l i z z a bi t i va r d ı . O t u r m a k i ç i n ye r a r a d ı l a r. İ n g i l i z z a bi t i k ı r ba c ı n ı n u c u yl a ön d e n ü ç ü n c ü s ı r a d a ot u r a n i k i k i ş i ye k a l k m a l a r ı n ı i ş a r e t e t t i . K ı z , g ü l e r e k a l a n ye r e d oğ r u yü r ü r k e n k ı s ı k bi r fe r ya t k op t u . Bu ye r d e s ü r ü n e n z a va l l ı k ü t ü r ü m a s k e r i n s e s i yd i . K ı z i s k a r p i n l e r i n i n s i vr i t op u k l a r ı yl a bu n u n t e k d a ya n a ğ ı ol a n e l l e r i n d e n bi r i n e ba s m ı ş t ı . L a k i n u t a n m a z k ı z bu h a r e k e t i n d e n h i ç s ı k ı l m a d ı ve d e m i n k i s ı r n a ş ı k yü z ü s e r t bi r i fa d e a l a r a k d i bi n d e k i h a z i n i n s a n k a l ı n t ı s ı n a ba k t ı : _ N e a c a yi p ! – d i ye s öyl e n d i - . Bu h a l d e k i a d a m d a t r a m va ya bi n e r mi?” 249 2 . Gençliğin, o r t aklaşa bir bilinç kazanması ku şak çat ışmasının ö nemli ned enler i ar asındad ır. Müellifimiz, “Ergen ekon ”da, yeni neslin o r t ak bilinç anlayışlar ını şö yle anlat ır : “ Ye n i ye t i ş e n n e s i l n e m â n e n , n e fi k r e n h i ç bi r n i z a m a ve h i ç bi r t ör e ye ba ğ l ı d e ğ i l d i r. Bu yü z d e n g a ye t a n a r ş i k bi r m a n z a r a g ös t e r m e k t e d i r. Z i r a , bu n e s i l h e n ü z ye n i h a ya t i l e e s k i h a ya t ı n or t a s ı n d a , bi r â r â f ve d e ğ i ş i m d e vr e s i g e ç i r m e k t e d i r. . . r e s i n e a n l a t a r a k övü n ü r. Bk z . , K a r a os m a n oğ l u , S od om ve G om or e , s . 4 8 . 249 K a r a os m a n oğ l u , S od om ve G om or e , s . 3 1 6 . 61 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com G e n ç l i k t e m a z i ye , g e l e n e k l e r i m i z e ve ş i m d i ye k a d a r m u k a d d e s bi l d i ğ i m i z ş e yl e r e k a r ş ı s a yg ı ve s e vg i k a l m a m ı ş t ı r. ” 3. Gençlikt en yet işkinliğe geçiş 250 sür esinin uzaması, “düşünceler d e k ar ar sızlığ ın ve ger çeğe uymayan dü ş dünyasında yaşama eğilimine yo l açar. ” 251 Uzat ılmış g ençlik dö nemi, gençler i yet işkin gibi yaşamanın bir t ak ım ayr ıcalık ve so r u mlu lu ğ u ndan yo ksun bır akmakt adır. 252 “K i ralı k K on ak”t a içinde yaşadığ ı t o p lu mu n d eğer ler ine aldır maksızın alafr anga hayat yaşama ar zusunda o lan S erv et B ey t asvir ed ilir : “ . . . M ü s l ü m a n l ı k ’t a n ve T ü r k l ü k ’t e n n e fr e t e d e n bi r k a z a s k e r oğ l u d u r. A l d ı ğ ı t e r bi ye i l e ya ş a d ı ğ ı m u h i t bi r bi r i n i n a k s i ol a n h e r i n s a n g i bi S e r ve t Be y d e d a i m î bi r i h t i l â ç , ( ç ı r p ı n m a ) d a i m i bi r i s ya n i ç i n d e ya ş a r. P e d e r i S a d r i M ol l a ’ n ı n k on a ğ ı n d a a l a fr a n g a l ı ğ ı k e n d i od a s ı n ı n eşiğin den dışar ı çıkmazdı... Ş a p k a l ı , s e ya h a t k os t ü m l e r i yl e ve ya s u a r e k ı ya fe t i n d e h â l â bi r ç ok r e s i m l e r i va r d ı r. Ve bu r e s i m l e r, h â l â g e n ç l i k od a s ı n ı n s ü s l e ye n ç ı p l a k k a d ı n r e s i m l e r i n i n ya n ı n d a a s ı l ı d ı r. ” d u va r l a r ı n ı 253 To plumda var o lan değer yargılar ının değişmesi halinde, ailede de d eğ er çat ışmalar ı g ö r ülebilir. Değişen değer ler, t o plumun genelinden o nay o lamazsa k u şak lar ar asında çat ışma gö r ülebilir. 254 Müellif, “An kara” da, Ö mer Efen d i ’ nin annesinin, yeni benimsemed iğ ini şu o layla anlat ır. İ mamın kızı saçlar ını İst an b u l mod ası değ er ler i kesmek ist emesi ü zer ine, imam, “Hele bir kes, kafanı da bıçakla ben keser im!” 255 diyer ek k ızını t ehd it eder. Bunun üzer ine, S elma H an ı m’ ın saç kest ir menin o lmayacağ ını sö ylemesi iht iyar kad ına do kunur ve şö yle der : “ S u s k ı z ı m , A l l a h g ös t e r m e s i n . . . bi z böyl e ş e y bi l m e yi z . Ya ba n l a r, i s t e d i ğ i n i ya p s ı n . O n l a r bu g ü n bu r a d a i s e ya r ı n or a d a . . . He r m e m l e k e t i n k e n d i n e g ör e bi r t u t u m u va r. Ba k k a ç yı l d ı r, n e be t n e be r e k e t k a l d ı . D ü ş man ah a şur acığa kadar geldi, çattı.” 250 251 252 253 254 255 256 256 K a r a os m a n oğ l u , E r g e n e k on , s . 3 7 - 3 8 . Hi c t e , M a r c e l , “ Ö fk e l i G e n ç l i k ” , G ör ü ş D e r g i s i , S . 6 , İ s t . 1 9 7 3 , s . 2 - 4 . Te z c a n , K u ş a k l a r Ç a t ı ş m a s ı , s . 4 1 . K a r a os m a n oğ l u , K i r a l ı k K on a k , s . 2 9 - 3 0 . Te z c a n , G e n ç l i k S os yol oj i s i Ya z ı l a r ı , s . 3 9 - 4 0 . K a r a os m a n oğ l u , A n k a r a , s . 5 4 . K a r a os m a n oğ l u , A n k a r a , s . 5 4 . 62 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com g ü nah Yine, “S od om ve G omore” de kuşaklar ar asında çat ışma iht ir as g elen yabancı hayr anlığı ile bunun kar şısında kült ür el ve insanî haline değer ler d en meyd ana g elen millî hayat t ar zının çat ışması işlenir. Leyla işgal kuvvet ler inin su baylar ıyla flö r t et meye can at an T ür k kızlar ın- dand ır. Fakat Necd et ko yu bir İn gi li z d üşmanıdır. “Bir İ ngiliz’e uzak- t an selâm ver mek, bir İ ngiliz’le ahbap lık et mek , bir İ ngiliz’in bulundu ğu meclise gir mek. . . ” o nun için dayanılmaz bir azap t ır. Bu ned enle nişanlısı Leyla ’nın bu dur umunu hiç beğenmez. 257 Ger ek t o plum ger ekse ailede, mevcut değer ler in gelişme kaydet mesi t o p lu ma d inamizm kazand ır ır. Fakat yeni değer ler in t o plum t a- r afından o naylanmaması ku şak çat ışmasını ber aber inde get ir ir. Bunun yanında, esk i d eğer ler ini k aybet miş t o plumlar, yer ine yeniler ini ko yamamışlar sa gençler bo calar ve k uşak çat ışmalar ı kaçınılmaz bir hal alır. Kuşak çat ışmalar ı, so syal aheng in bo zu lmaması açısın- dan, ö zellikle ailede ar zu edilmez. Çünkü aileler in alabileceğ i yar alar t o p lumu dir ek o lar ak et kileyecekt ir. Ailenin bir r ealit esi de çö zülmedir. Ş imdi ailenin çö zülmesi ve dinin bu k o nu ya bak ışını incelemeye çalışalım. 5 . Ailede Çö zülme ve Din E vlenme akdiyle kur ulan aile, bo şanma ile so na er er. E vliliği so na er d ir en d iğ er bir sebep de eşler den bir inin ö lümüdür. Ailenin nesli devam et t ir me, ço cu k yet işt ir me ve so syalize et me fo nksiyo nlar ına zar ar ver diğinden ger ek t o plum g er ek se d in t ar afınd an bo şanmalar ın kısıt landığı K a t o li kli k bo şanmayı yasaklamışt ır. 258 gö r ülmekt edir. İslâmi yet ise Hat t a H i n d u i zm zar ur et halinde bo şanmayı bir hak o lar ak gö r mü ş ve bu ko nuda bazı usuller t ahsis 257 258 K a r a os m a n oğ l u , S od om ve G om or e , s . 1 8 - 2 1 . Bot t om or e , T. B. , Top l u m Bi l i m , 2 . b. , ( ç e v. Ün s a l O s k a y) , Be t a Y. , İ s t . 1 9 8 4 , s . 1 8 5 . 63 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com ve et mişt ir. 259 Ger ek t o plumun ve ger ekse dinin sıcak bakmadığı ve ailenin çö zülmesine ned en o lan bo şanmalar ın sebebi nedir ? Hemen ifade edelim ki, ailede bo şanmalar ın bir ço k sebebi mevcut t ur. Ancak biz Kar ao smano ğlu’nun eser ler inde yer alan bir k ısım bo şanma nedenler i üzer inde dur maya çalışacağız. Zaman zaman t o plum yap ısındaki so syo - kült ür el değişimler aileler in çö zü lmesine sebebiyet ver ebilmişt ir. “An kara” da Millî Mücadeleci o lar ak t anınan H a kkı B ey ’in, Cumhur iyet so nr ası Bat ılı bir hayat yaşamaya ö zenip yabancı hanımlar la o lan flö r t ler ini bir mar ifet miş gibi t eşhir edince eşi S elma H a n ı m’ı r encid e et mesini müellif şu sö zler iyle anlat ır : “ Ba r i , Ha k k ı Be y’ i n bu m ü n a s e be t i bi r T ü r k h a n ı m ı yl a ol s a yd ı . G e n ç k a d ı n , g u r u r ve h a ys i ye t i n i n bu k a d a r k ı r ı l ı ş ı n a , bu k a d a r a ya k l a r a l t ı n a a l ı n ı p ç i ğ n e n i ş i n e , be l k i boyu n e ğ e c e k t i . F a k a t k oc a s ı n ı n bi r e c n e bi k a d ı n l a bu a l â k a s ı , on a k a r ş ı i k i k a t l ı bi r i h a n e t t i . O n a h e m c i n s i ye t i n d e , h e m m i l l i ye t i n d e ya r a l ı yor d u . ” 260 Bu o lay üzer ine S elma H an ı m’ın ist eğiyle bo şanır lar. 261 Diğer bir bo şanma sebebi ise eşler in bir bir ler ini başkalar ıyla ald at malar ıd ır. Nit ekim “Yab an ” da, S ü leyman ’ın kendisini başka bir er kekle ald at t ığ ı için t alak ( ko canın t ek t ar aflı o lar ak eşini bo şaması) yet kisiyle eşini bo şaması anlat ılır. 262 Yine, “B i r S eren cam”da gayr i meşr u ço cuk sahibi o lan k ar ısını, t alak yet kisiyle bo şayan k o canın hikâyesi şö yle anlat ılır : “ “ Ba n a i k i e r k e k ç a ğ ı r ı n ! ” d i ye m ı r ı l d a n d ı . O n l a r g e l i r g e l m e z s a bı k , L i va m ü ft ü s ü a ya ğ a k a l k t ı ; d i k , a m i r bi r s e s l e : “ E fe n d i l e r, ” d e d i , “ z e vc e m i t a l a k - ı s e l â s e i l e t a t l i k e d i yor u m . Bu ç oc u k d a be n d e n d e ğ i l ! ” E vi h a yr e t l e r ve fe r ya t l a r d ol a ş t ı . ” 263 Bu o laydan da anlaşılacağı üzer e, eşler in bir bir ler ini başkalar ıyla ald at malar ı bo şanma ile so nuçlanabilmişt ir. Bo şanma için iki şahit ar anar ak o nlar 259 260 261 262 263 Ba k a r a ( 2 ) , 2 2 7 . ; N i s â ( 4 ) , 1 3 0 . ; M ü m t e h i n e ( 6 0 ) , 1 0 , 11 . ; Ta l â k ( 6 5 ) , 1 , 2 . K a r a os m a n oğ l u , A n k a r a , s . 1 6 0 - 1 6 1 . K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 1 6 4 . K a r a os m a n oğ l u , Ya ba n , s . 1 0 9 . K a r a os m a n oğ l u , Bi r S e r e n c a m , s . 1 3 2 . 64 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com hu zu r u nd a g er çekleşt ir ildiğini ifade edebilir iz. Talak yet kisinin, daha ço k kad ının k o casını başk a er kekler le aldat t ığı dur umlar da kullanıldığını gö r üyo r uz. Tabi ki, er kekler in de başka kadınlar la eşler ini aldat ması, ailenin çö zü lmesine sebep o labilmişt ir. Keza “H ep O Ş arkı ”da M ü n i re, ko cası Rü kn et t i n B ey’in k end isini evin hizmet çisiyle aldat t ığını ö ğr enince evi t er k eder ve kendi ist eğ i ile bo şanır lar. 264 Ailede kar ı ve ko canın başkasıyla zina yapması bo şanmalar a sebep o ld u ğ u nu g ö r dük. Bu no kt ada İslâm’ın get ir diği zi n a yasağının aileyi çö zü lme t ehlik esind en ko r udu ğunu sö yleyebilir iz. Aile içindeki zaaflar ve ailenin çö zü lmesi so nu çt a t o p lumun bir lik ve büt ünlüğünü bo zabileceğinden Müslüman t o plu mu n, zar u r et dışında bo şanmalar a pek sıcak bakmadığını ifade edebilir iz. 6. Aileye Dışar ıdan Kat ılan Unsur lar Cumhur iyet ’t en ö nce T ür k ailesine d ışar ıdan kat ılan ve kendiler iyle so syal ilişk iler de bulunulan bazı unsur lar var d ır. Bunlar kö le, car iye, vekil har ç k et hü d a, d adı, hizmet çi, mür ebbiye, geçici evlât lık ve besleme şeklinde sır alanabilir. Fakat Kar ao smano ğlu’nun eser ler inde sadece car iye, dad ı, hizmet çi, mü r ebbiye ve besleme yer almakt ad ır. Aileye dışar ıdan kat ılan unsur lar ın en eskisi kö le ∗ ve car iyeler dir. ∗ Bu k ö leler in ço ğu o r t a ve yüksek sınıflar daki aileler de hizmet et mekt eydiler. 265 Car iye sahibi er k ek , o nu nikâhsız o lar ak ist ifr aş et me ( yat ağına alma) hakk ı var d ı. Ancak k o calar ını her hangi bir kadınla paylaşmak ist emeyen hanımlar t ar afından bö yle bir durum k abu l edilemezdi. 266 Mü ellifimizin eser ler inde r ast lanmamakla bir likt e efendiler iyle evlenen azat ed ilmek t ed ir. Fakat car iyeler e hür r iyet ler i de bö yle edilmiş t anınar ak bir car iyeden K a r a os m a n oğ l u , He p O Ş a r k ı , s . 9 8 - 1 0 4 . K öl e , h ü r ol m a ya n , ba ş k a s ı n a ba ğ l ı ol a n e s i r. ∗ C a r i y e , p a r a yl a s a t ı n a l ı n a n k ı z ve ya k a d ı n k öl e , h i z m e t ç i , h a l a yı k . 265 Bk z . , K a r a os m a n oğ l u , K i r a l ı k K on a k , s . 2 8 - 2 9 , 2 4 1 . ; He p O Ş a r k ı , s . 4 4 - 4 5 , 4 8 , 6 6 . 266 Kur t, a.g.e., s.49. 267 E fe n d i s i yl e e vl e n e n c a r i ye ye ör n e k ol a r a k bk z . , K a r a os m a n oğ l u , He p O Ş a r k ı , s . 6 6 . ∗ 65 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com sö z efendiler iyle evlenebilmişler dir. 267 264 d u r u ma Diğer bir unsur dad ı ve hizmet çiler dir. Ço cu ğun do ğumuyla bir lik t e annenin baş yar d ımcısı dad ılar o lmuşt ur. Dadılar anne şefkat i ve sevgisiyle bak t ığ ı ço cu k lar ı ya da gençler i her ko nuda et kilemiş ve o nlar ın t er biye edebilmişler d ir. “ H ep O Ş a rkı ”da ki M ü n i re’nin dadısı da bö yle bir idir. Dad ının, gö r ücüye çık mak ist emeyen M ü n i re’ye sö y- lediği şu sö zler , aslında bir dad ı ile ilgilendiği genç k ızın samimi ilişk isini yansıt ır : “ “_Elmasım, Allah aşkın a, şu güzel kaşlar ın ı çatma. Şu tatlı ağz ı n ı bu r k u p ç a r p ı t m a . He r m i s a fi r g e l i ş t e bi r a c a yi p h a l d i r t a k ı n ı yor s u n . Bu n u ye n i â d e t e t t i n . E t t i n a m m a , h i ç ya k ı ş m ı yor s a n a . A n n e n d e ç ok ü z ü l ü yor bu h a l i n e d oğ r u s u . . . K e n d i n e a c ı m a z s a n , ba r i bi z e a c ı , a n n e c i ğin e acı.” “ _ Ba n a a c ı ya n va r m ı k i bu e vd e ? . ” Bu s öz ü m ü z e r i n e d a d ı m ı n p a r m a k l a r ı t i t r e yi p bi r bi r i n e d ol a ş m a ya ba ş m a ya ba ş l a r. . . n e e yl e ye c e ğ i n i ş a ş ı r ı p k a l ı r d ı . Ç ok d e fa , böyl e k on u ş u r k e n i k i m i z i n bi r d e n a ğ l a d ı ğ ı m ı z d a ol u r d u . O va k i t z a va l l ı d a d ı c ı ğ ı m , h e m be n i m a c ı m ı a r t t ı r m a k t a n , h e m d e a n n e m i n ç ı k a g e l m e s i n d e n k or k a r a k e l i n i n t e r s i yl e g öz ya ş l a r ı n ı s i l e r ve : “ _ K ı s m e t bu , e l m a s ı m . K ı s m e t e k a r ş ı g e l i n m e z . ” 268 Ailedeki hizmet çiler ve dadılar bakmakla yükümlü o lduklar ı k işiler in evlenmesind en so nr a da gelin gidilen evde hizmet ler ine devam et t ik ler i g ö r ü lmek t ed ir. 269 Yine dad ılar gibi hizmet çiler le de ö zellikle ço cuklar ar asınd a iyi ilişk iler hak im o labiliyo r du. 270 Bu samimî ilişkiler le bir likt e su ist imâller e mar uz kalmışlar dır. Hat t a, “H ep hizmet çiler O zaman Ş arkı ”da zaman kendi cinsel kar ısıyla g eçimsizliğ i 271 o lan Rü kn et t i n B ey, ko nağın hizmet çisine t ecavüz eder ve o nu hamile bır ak ır. Bu d u r um, kimseye duyur ulmadan hizmet çi k ız ko nakt an ko vulur. 272 Ar aşt ır mamızda aileye kat ılan unsur lar ar asında b esleme ∗ de bu lu nmak t adır. Genellikle kimsesiz o lan bu ço cuklar ailede hizmet işler ini gö r ü r k en, 268 269 270 271 272 ∗ K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 4 8 . K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 7 0 . Bk z . , K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 7 0 . G e ç i m s i z l i k l e i l g i l i ol a r a k bk z . , K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 5 1 . K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 9 7 - 9 8 . B e s l e me , e vl â t l ı k , k ü ç ü k h i z m e t ç i k ı z . 66 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com t er biyeler iyle de ilgilenilmişt ir. E vin içinde t eset t ür e r iayet et meyen beslemeler d en evin bü yü k ler i t ar afından uyar ılanlar da o lmu şt ur. 273 Aileye dışar ıdan kat ılan bu unsur lar la bir likt e ö zellikle so n yıllar d a Avr u p a’d an mür ebbiyeler ∗ get ir ilmişt ir. Tekno lo jik gelişmeler kar şısında yö nü nü Bat ı’ya çevir en yeni nesil Osmanlı aileler i, ço cuklar ını Bat ılılar gibi yet işt ir mek ve o d ö nemin mo d a dili o lan Fr ansızca’yı ö ğr et mek ist emişler dir. 274 “K i ralı k K on a k” t a Leh li mü r ebbiye, yeni nesle mensup S en i h a’ yı sür ekli Bat ılı hayat a ö zend ir d iğ i g ö r ü lmek t ed ir. 275 Bö ylece kuşaklar ar asında o lu şan kült ür far klılıklar ı, t elâfisi imk ânsız so syal bu hr anlar ı ber aber inde get ir mişt ir. Nit ekim kendi t o plumunu ve değer ler ini r ed d ed en ve o nlar la yabancılaşan bir nesil t ür er. Aynı nesil, ku şak çat ışmalar ına ned en o lu r k en, kendi kült ür değer ler ini ger iliğin t ek so r umlusu kabul eder ek d ar ağ acına asar. 276 Bu dur uma seyir ci kalamayan ve üst kuşağa mensup büyükler hiç şü p hesiz t ep k iler g ö st er ir. 277 Fakat ço cuklar ı t o plumsallaşma işlevini Avr upa’dan it hal ed ilen mü r ebbiyeler e ver en bir kısım T ür k aileler inin, kendi bindikler i dalı keser ek , g elecek ler ini ipo t ek alt ına ald ığı sö ylenebilir. B - AİLENİN DİNÎ H AYATA ETK İS İ Her şeyden ö nce belir t mek g er ekir ki; t o plumun pr o t o t ipi o lar ak ad landır ılabilecek ailenin en ö nemli fo nksiyo nu fer t ler i so syalleşt ir me- sidir. Din ve Allah inancı ilk o lar ak so syalleşme ile ailede ö ğr enilir. Ör neğin, müellifimize babası K u r’ a n - ı K eri m o kumasını ö ğr et iyo r, 278 dinî hikayeler anlat ıyo r, 279 t ek k e ve 273 K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 1 6 0 . M ü r e bbi ye , k a d ı n , ç oc u k t e r bi ye c i s i . ( öz e l öğ r e t m e n ) 274 Bu h u s u s t a ör n e k i ç i n bk z . , K a r a os m a n oğ l u , A n k a r a , s . 11 3 . 275 “ Avr u p a ’ n ı n m u h t e l i f ye r l e r i n d e k i ş a t o e ğ l e n c e l e r i n e , Ç a r s a r a yı n ı n m e r a s i m i - n e , a t ü s t ü n d e s ü r g ü n a vl a r ı n a , A l m a n ya ’ n ı n , İ s vi ç r e ’ n i n “ k ü r ” ye r l e r i n d e k i p a l a s h a ya t ı n a , F r a n s a ’ n ı n c e n u p s a h i l l e r i n d e k i g a z i n o s a fa l a r ı n a ve n i h a ye t P a r i s ’ i n s a l on l a r ı n a , k a h ve l e r i n e , t i ya t r ol a r ı n a d a i r bi r ç ok ş e yl e r bi l i yor d u . S e n i h a bü t ü n bu n l a r ı d i n l e r k e n k e n d i n d e n g e ç e r d i ve g öz l e r i n d e bi r h u m m a a t e ş i yl e : “ M a d a m , s öyl e yi n , bu h a ya t a k a r ı ş m a k i ç i n n e l â z ı m ? ” d i ye s or a r d ı . M a d a m K r on s k i ; ş e yt a n i bi r t e be s s ü m l e g ü l e r d i : “ O h , ç ok z e n g i n ol m a l ı , ç ok z e n g i n ; ” d e r d i . Bk z . , K a r a os m a n oğ l u , K i r a l ı k K o- n a k , s . 4 7 - 4 8 . 276 K a r a os m a n oğ l u , K i r a l ı k K on a k , s . 1 4 3 - 1 4 4 . 277 K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , , s . 3 4 . 278 K a r a os m a n oğ l u , A n a m ı n K i t a bı , s . 7 6 . ∗ 67 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com camiler i g ezdir er ek 280 dinî mekânlar ı t anıt maya çalışıyo r. Kar ao smano ğlu, “An a mı n K i t a b ı ” nd a, k endisinin Mevlevî t ekkesine gir diğini ve ayinler ine kat ıldığını anlat ır. Fak at bu g izli t ar ikat çılığını sezen ve üzülen annesi o nu der viş k ıyafet iyle gö r ü nce, “k aşlar ını çat mış, dudağını bükmü şt ü. ” Bunun üzer ine müellif, “. . . yap ıp et t ik ler ime bin p işman o lar ak, yür eğimi hâlâ kavur makt a devam eden aşka r ağmen Mevlevî t ek k esind en yavaş yavaş elimi et eğimi çekmeye başlamışt ım” 281 diyer ek, annesinin et k isiyle Mevlevî t ekkesinden ayr ılmışt ır. Osmanlı da Bat ılılaşma har eket i ile zat en zayıflamış 282 o lan bazı d inî k u r u mlar ( t ekke, zaviye vb. ) üst lendikler i vazifeler i hakk ıyla yer ine get ir ememişt ir. 283 Bö ylece d inin et kinlik alanı dar almış ve t o plumun ö nemli bir k ısmına hizmet g et ir ememişt ir. Fer t ler ve aileler dinî kur umlar dan uzaklaşmışt ır. Tabi bu dur u mu n, fer t ler in so syalizasyo n sür ecini et kilemesi ve dinin et ki alanlar ının dar almasına hat t a anlamınd a k aymalar a sebebiyet ver mişt ir. Bu da dinin ar zu et mediği bir dur um o lsa g er ek . To pluma hakim o lan ve ağır lığını ko yabilecek ko numda bulunan so syal g r u p lar ve ya so syal t abakalar t o plu mun din anlayışına da dam- gasını vur abilir. Tan zi ma t Ferman ı yla başlayan Bat ılılaşma har e- ket ler i zamanla mo da, ö zent i ve t ak lit so nu cunda; kendi kült ür değ er- ler ine yabancılaşmış ve bat ılı gibi bir sü r mek t en başka bir hedefi bulunmayan bir nesil do ğmuşt ur. 284 hayat Bö yle bir neslin ahlâk ve d ini ö ğr enme ve ö ğr et me adına hiç bir iddiası bulunamazdı. Nihayet ö yle d e o lmu şt u r. Bu zümr enin hayat t ar zı mo da halini alınca, dine yabancılaşma ve manevi d eğer ler e saldır ma mar ifet sayılmışt ır. Yazar “K i ralı k K on ak”t a, Müslümanlık ’t an ve T ü r k lü k ’t en nefr et eden S ervet B ey t iplemesini yapmışt ır. 285 Bu zihniyet in yet işt ir d iğ i “yeni nesil ne mânen, ne fikr en hiçbir nizama ve hiçbir t ö r eye bağ lı 279 K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 4 6 . K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 4 5 - 4 6 . 281 K a r a os m a n oğ l u , a . g . e . , s . 1 5 5 - 1 5 6 . 282 Ba t ı l ı l a ş m a h a r e k e t i ve t e k k e l e r i n z a yı fl a m a s ı i l e i l g i l i ol a r a k bk z . , K a r a , a . g . e . , s . 2 6 5 - 3 5 6 ; Te k k e l e r i n g e r i l e m e s i ve fon k s i yon l a r ı n ı ye r i n g e t i r e m e m e s i n i n n e d e n l e r i i l e i l g i l i g e n i ş bi l g i i ç i n bk z . , K a r a , a . g . e . , s . 3 5 9 . 283 Bu d u r u m a r a ş t ı r m a m ı z ı n 2 . Böl ü m d e “ Ta r i k a t ve Top l um” a l t ba ş l ı ğ ı n d a i n - c e l e n m e ye ç a l ı ş ı l m ı ş t ı r. 284 K a r a os m a n oğ l u , ” K i r a l ı k K on a k ” t a S e r ve t B e y, S e n i h a , C e mi l , F a i k B e y ; “ S od om ve G omor e ” d e L e y l â , N e r mi n ; “ A n k a r a ” d a H a k k ı B e y t i p l e m e l e r i yl e , Ba t ı l ı l a r g i bi h a ya t s ü r m e g a yr e t i n d e ol a n g e n ç k u ş a k l a r a n l a t ı l ı r. 285 K a r a os m a n oğ l u K i r a l ı k K on a k , s . 3 0 . 280 68 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com d eğ il- d ir. . . Gençlikt e maziye, gelenekler imize ve şimdiye kadar mukaddes bildiğ imiz şeyler e k ar şı sayg ı ve sevgi kalmamışt ır. 286 Kar ao smano ğlu’ na gö r e, zamanla aileler d inî so syalleşme açısından zayıf kalır lar. Ş üphesiz bu dur um da dini der ind en et k iler. Bö ylece, aile ve dinin bir bir ler ini et kiledikler i sö ylenebilir. S O NUÇ Yakup Kadr i Kar ao smano ğlu’nun eser ler inde din ve ailenin t o p- lu md ak i et k inlik alanlar ını ve değişimi so syo lo jik bir yaklaşımla ince- lemeye çalışt ık. Din ve aile k u r u mlar ı t o plumda büt ünlüğü ko r uma, ko nt r o l ve so syalleşme yo luyla so syal d ü zeni sağ lamakt ad ır. Bu ar aş- t ır manın so nunda, din ve ailenin fo nksiyo nlar ını yer ine g et ir ememesi dur umunda so syal do kunun zar ar gö r dü ğü ve t o plumun çö zü lme t ehlik esiyle kar şı kar şıya kald ığı o r t aya çıkmışt ır. Osmanlı’da, Bat ılılaşma har eket iyle zat en zayıflamış o lan bazı d inî mü esseseler ( t ekke, zaviye vb. ) üst lendiği vazifeler i hakk ıyla yer i- ne get ir ememişt ir. Bu bo şlu ğ u , yo ğun bir değişim yaşayan t o plum ancak Bat ılı değer ler le do ldur mu şt u r. Bö ylece d inin et kinlik alanlar ı dar almış hat t a anlamındaki kaymalar la, ö zellik le Bat ı k ü lt ü r ü yle ilişkide bulunan üst sınıfa hizmet get ir ememişt ir. Bu dur um t abii ki aileyi de o lu msu z so syalleşt ir me et kilemişt ir. fo nksiyo nu To plumda so syo - kült ür el bulunan aileler, yap ısına geleneksel hayat gö r e fer t ler i ile mo der n hayat ar asınd a bo calamışt ır. Bu bo şluk, kendi değer ler ine yabancılaşma, mo da, ö zent i, t ak lit ve k uşak çat ışmalar ının do ğur du ğu bo şluk, aileyi ve t o plumu ö r selemişt ir. S o nu çt a aile, fer t ler i, so syalleşt ir me fo nksiyo nunu, hakk ıyla yer ine get ir ememişt ir. Dind e ve ailede yaşanan bu pr o blemler geleceğin t eminat ı o lan gençler i de şü p hesiz et k ilemişt ir. Geleneksel hayat ile Bat ılı hayat ar asında bo calayan ve kendi k ü lt ü r d eğer ler ine uzak nesiller t ür emişt ir. Kalkınmanın ve mo der nleş- menin yo lunu Bat ılı bir hayat sü r me şeklinde t elâkki eden gençlik Osmanlı’nın so n dö nemler ind e iyice k ö k sü zleşmişt ir. Takr iben 600 yıl var lığını sür dür mü ş çır p ınışlar ının hiç bir şey de- ğişt ir mediği sö ylenebilir. 286 K a r a os m a n oğ l u , E r g e n e k on , s . 3 7 . 69 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com o lan Osmanlı’nın so n Üst sınıft an ve bir kısım aydınından bö yle bir gençlik mir ası devr alan Anad o lu insanı, maddî so r unlar ın yanında büyük bir manevi mo r al bo zu k lu ğ u yaşamışt ır. Ancak Anado lu’nun her kö şesinde halk ın maneviyat ını ve psiko lo jisini yü k selt er ek inanç bir liğini ad amlar ınd an t eşvik so nu çlanması mümkün ve sağlayan t eşebbüs o lmayabilir di. güç, din gö r- meseydi Din adamlar ı Millî kur umunun o lmu şt ur. Halk Mücadele’nin bu şekilde d in zafer le yenid en har ek et lenmesi, t o pluma bir lik, büt ünlük ve mücadele azmi kazandır mışt ır. Bu yö nü yle t ar ihinden der s almayan t o plumlar, aynı der si defalar ca almak zo r undad ır lar. Net ice it ibar iyle, dinde ve ailede meydana gelebilecek so syal buhr anlar t o p lu m açısından t elâfisi imkansız so nuçlar ı do ğur abilmekt edir. 70 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com TAB LO LAR Tablo 1 . Hast aneye Gir enler. H RİS TİYAN M ÜS LÜM AN Be l S oğ k F r e n g i Şankr Şankr Top l a m 1917 543 533 ---------- 674 742 ---------- 2512 1918 477 689 ---------- 681 994 ---------- 2841 1919 712 618 167 1092 534 255 3378 1920 849 485 13 1259 507 19 3132 Top l a m 2581 2345 180 3706 2777 274 11 8 6 3 Be l S oğ k F r e n g i 71 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Tablo 1. 2. S uçlar ve Or anlar ı S UÇ L A R S AY I S I C i n a ye t 210 Saldırı 6300 E v S oym a k 259 Hı r s ı z l ı k 7913 Ha yva n Ç a l m a k 57 Ş i d d e t Yol u yl a Hı r s ı z l ı k 670 E ş k i ya l ı k 5 Kun dakçılık 30 Sah tekâr lık 53 Te c a vü z ve Z i n a 136 Silâh Çekme 372 P ol i s e K a r ş ı G e l m e 707 Ser ser ilik 39 Çeşitli Suçlar 5634 TO P L A M 22385 Tablo 1. 3. S uç İ şleyenler in Milliyet e Gö r e Dağılımı Milliyet e Gö r e S ayısı Müslümanlar 14599 Ru m l a r 4094 Er men iler 2332 Diğer ler i 1704 TO P L A M 23551 72 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com B İB LİYO G RAFYA ADI VAR, Halide E dip; Vu r u n Kahpeye, Remzi Kit apevi, İ st . 1984. ARON, Raymo nd; S anayi To plumu, ( çev. E . Gür so y) , Dergâh Y. , İ st . 1978. AYBARS , E rgün; T ü r k iye Cumhur iyet i Tar ihi I , T. C. K. B. , Y. , Ank. 1995. AYDA, Âd ile; “Yak u p Kadr i İ le Mülâkat ”, T ür k E debiyat ı Aylık Fikir- S anat Dergisi, c. 3 , S . 3 2 . , İ st . 1974. , s. 27- 30 AYDI N, Mu st afa; Ku r u mlar S o syo lo jisi, Vadi Y. , Ank. 1997. BANARLI , Nihat S ami; Resimli T ür k E debiyat ı Tar ihi, c. I , İ st . 1971. Resimli T ür k E debiyat ı Tar ihi, c. I I , M. E . B. , İ st . 1997. BE RKE S , Niyazi; T ü r k iye’de Çağdaşlaşma, ( ?) , İ st . 1973. BORATOV, Ko r kut ; T ü r k iye İ kt isat Tar ihi 1908- 1985, Ger çek Y. , ( ?) , 1993. BOT TOMORE , T. B. ; To p lu m Bilim, 2. b. , ( çev. Ünsal Oskay) , Bet a Y. , İ st . 1984. Cİ N, Halil- AKGÜNDÜZ, Ahmet ; T ü r k - İ slâm Hukuk Tar ihi, c. I I , Timaş Y. , İ st . 1990. DE Mİ R, Ömer- ACAR, Must afa; S o syal Bilimler S ö zlü ğü, Ağaç Y. , İ st . 1992. 73 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com DOĞAN, D. Mehmet ; Bü yü k T ür kçe S ö zlük, 4. b. , Beyan Y. , İ st . 1983. DÖNME ZE R, S ulhi; S o syo lo ji, Hüsnüt abiat Mat . , 5. b. , İ st . 1974. E R, İ zzet ; S o syal Bilimler Ansk. , “S o syal Büt ünleşme” mad. , c. I I I , Risale Y. , İ st . 1990. E RE N, Ahmet Cevat ; T ü r k iye’de Gö ç ve Gö çmen Meseleler i, Nurgö k Mat . , İ st . 1966. E LDE M, Ved at ; Har p ve Müt ar eke Yıllar ında Osmanlı İ mpar at o r lu ğu’nun E ko no misi, T. T. K. , Y. , Ank. 1994 . E RKAL, Mu st afa E . ; S o syo lo ji ( To plum Bilim) , Der Y. , İ st . 1995. S o syo lo ji, 3. b. , Filiz Kit abevi, İ st . 1987. GÖKBE RK, Macit ; Felsefe Tar ihi, Remzi Kit abevi, İ st . 1980. GÜNAY, Ünver ; Din S o syo lo jisi Der sler i, E r ciyes Üni. Y. , Kayser i, 1993. GÜNGÖR, E r o l; T ü r k E debiyat Dergisi, S . 22, İ st . 1974. , 14- 18. GÜNT E Kİ N, Reşat Nur i; Yeşil Gece, 10. b. , İ nkılâp Kit abevi, İ st . 1986. HALAÇOĞLU, Ahmet ; Balk an Har bi S ır asında Rumeli’nden T ür k Gö çler i ( 1912- 1913) , T. T. K. , Y. , Ank. 1994. Hİ CT E , Mar cel; “Öfk eli Gençlik”, Gö r ü ş Dergisi, S . 6. , İ st . 1973. , s. 2- 4. HÖKE LE KLİ , Hayat i; 74 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Din P siko lo jisi, T ür kiye Diyanet Vakfı Y. , Ank. 1993. Hİ MME TOĞLU, Hüsnü; Ku r t u lu ş S avaşlar ında İ st anbul ve Yar d ımlar ı, c. I I . , İ st . 1975. İ LE Rİ , S elim; “Yak u p Kadr i Kar ao smano ğlu’nda Ko nak”, T ür k Dili Dergisi, c. XXXI , S . 28, İ st . 1975, s. 281- 282. JOHNS ON, Clar ence Richar d; İ st anbul 1920, ( çev. S ö nmez Taner ) , Tar ih Vakfı Yur t Y. , İ st . 1995. KABAKLI , Ahmet ; Bü yü k E ser ler Dizisi 1, 9. b. , c. I I I , T. E . V. , Y. , İ st . 1997. KARA, Mu st afa; Tek k eler ve Zaviyeler, 3. b. , Dergâh Y. İ st . 1990. KARAOS MANOĞLU, Yakup Kadr i; Ahmet Haşim, 3. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, Bir ikim Y. , İ st . 1981. Anamın Kit abı, 4. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, İ let işim Y. , İ st . 1983. Ank ar a, 5. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, İ let işim Y. , İ st . 1996. At at ü r k, 5. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, İ let işim Y. , İ st . 1991. Bir S er encam, 4. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, İ let işim Y. , İ st . 1990. Bir S ü rgün, 5. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, İ let işim Y. , İ st . 1987. E r enler in Bağından, 3. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, Bir ikim Y. , İ st . 1980. E rg eneko n, 2. b. , Kült ür Bak anlığı Y. , Ank. 1990. Gençlik ve E debiyat Hat ır alar ı, 2. b. , haz. At ila Özk ır ımlı İ let işim Y. , İ st . 1990. Hep O Ş ar k ı, 3. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, Bir ikim Y. , İ st . 1980. Hü k ü m Gecesi, 2. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, İ let işim Y. İ st . 1998. Kir alık Ko nak, 15. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, İ let işim Y. , İ st . 1990. 75 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Millî S avaş Hikâyeler i, 5. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, İ let işim Y. , İ st . 1 9 97. Nu r Baba, 7. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, İ let işim Y. , İ st . 1987. Ok u n Ucundan, , 2. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, Bir ikim Y. , İ st . 1980. P ano r ama, 3. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, İ let işim Y. , İ st . 1987. P o lit ik ada 45 Yıl, 2. b. , haz. At ila Özk ır ımlı, İ let işim Y. , İ st . 1984. S o d o m ve Go mo r e, 7. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, İ let işim Y. , İ st . 1990. Rahmet , 7. b. , haz. At illâ Özk ır ımlı, İ let işim Y. , İ st . 1983. Vat an Yo lunda, 2. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, Bir ikim Y. , İ st . 1980. Yaban, 16. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, İ let işim Y. , İ st . 1983. Zo r ak i Diplo mat , 3. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, İ let işim Y. , İ st . 1984. KE HRE R, G. - ROBE RT S ON, R. & DURKHE İ M, E . ; Din S o syo lo jisi, ( çev. M. E min Kö kt aş ve Abdullah To pçuo ğlu) , Vad i Y. , Ank. 1996. KUR’AN- I KE Rİ M KURNAZ, Ş efika; Cu mhur iyet Öncesinde T ür k Kadını, Milli E ğit im B. , İ st . 1997. KURT, Abd u r r ahman; Bu r sa S iciller ine Gö r e Osmanlı Ailesi ( 1839- 1876) , Uludağ Üni. Basımevi, Bur sa, 1998. KURT KAN, Âmir an; S o syo lo ji Açısından Tasavvuf ve Lâiklik, Kut sun Y. , 2. b. , İ st . 1977. KUTAY, Cemal; Ku r t u lu şun ve Cumhur iyet ’in Manevi Mimar lar ı, D. İ . B. , Y. , Ank. 1973. MACDONALD, D. B. ; İ slâm Ansiklo pedisi, “Din” mad. , c. I I I . , s. 590- 591. MORAN, Ber na, 76 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com T ü r k Ro manına E leşt ir el Bakış 1, 4. b. , İ let işim Y. , İ st . 1991 MARDİ N, Ş er if; Din ve İ deo lo ji, İ let işim Y. , 4. b. , İ st . 1990. ME NE ME NCİ OĞLU, Mehmet ; “Yak u p Kadr i Kar ao smano ğlu Anlat ıyo r ”, Var lık, S . 525, İ st . 1960. s. 2 7 - 3 4 . ME Rİ Ç, Cemil; S o syo lo ji No t lar ı ve Ko nfer anslar ı, İ let işim Y. , İ st . 1993. Nİ RUN, Nihat ; S ist emat ik S o syo lo ji Yö nünden S o syal Dinamik Bünye Analizi, T. Y. K. , Y. , Ank. 1991. ONUR, Bek ir ; Or t a Öğr et imde Ahlâk E ğit imi, Ahlâk E ğit imi Açısından Lise S o n S ınıflar da Öğr enci- E ğit imci İ lişkiler ini Belir leyen Ko şullar ın Ar aşt ır ılması, A. Ü. E ğit im Fakült esi Y. , Ank. 1976. RAS İ M, Ahmet ; Fu hş- ı At ik, Ar ba Y. , İ st . 1987. S AYI N, Önal; Aile S o syo lo jisi, Ailenin To plumdaki Yer i, E ge Üni. B. , İ zmir 1990. S E ZAL, İ hsan; Aile Nedir ?, A. A. K. , Y. , Ank. 1992. S E ZE N, Yü mni; S o syo lo jide ve Din S o syo lo jisinde Temel Bilgiler ve Tar t ışmalar, M. Ü. İ . F. V. Y. , İ st . 1990. 77 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com S HACT, Jo seph; İ slâm Hukukuna Gir iş, ( çev. Mehmet Dağ) , Abdülkadir Ş ener, A. Ü. İ . F. Y. , Ank. 1997. TAP LAMACI OĞLU, Mehmet ; Din S o syo lo jisi, A. Ü. İ . F. Y. , Ank. 1986. T E ME L, Mehmet ; İ şg al Yıllar ında İ st anbul’un S o syal Dur umu, T. C. K. B. , Y. , Ank. 1998. T E ZCAN, Mahmut ; Gençlik S o syo lo jisi Yazılar ı, Gündo ğan Y. Ank. 1991. Ku şak lar Çat ışması, Kad ıo ğlu Mat . , Ank. 1981. T ü r k iye Aile Yıllığı, A. A. K. Y. , Ank. 1990. TOLAN, Bar las; To p lu m Bilimler ine Gir iş, 3. b. , S avaş Y. , Ank. 1983. T ÖR, Ved at , Nedim; “İ şt e bir r o man: Yaban”, Kadr o , Nisan, S . 16, Ank. 1933. , s. 49. ÜLKE N, Hilmi Ziya; Felsefeye Gir iş, c. I I , Ajans- T ür k Mat . , Ank. 1957. WACH, Jo achim; Din S o syo lo jisine Gir iş, ( çev. Bat t al İ nand ı) , A. Ü. İ . F. , Y. , Ank. 1987. Zİ MME RMAN, Car le, C. ; Yeni S o syo lo ji Der sler i, ( çev. Amir an Kur t kan) , İ kt isat Fakült esi Neşr iyat ı Fakült eler Mat . , İ st . 1964. 78 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com B İB LİYO G RAFYA K İTAPLAR Ad ıvar, Halid e E dip; Vu r u n Kahpeye, Remzi Kit apevi, İ st . 1984. Aybar s, E rg ü n; T ü r k iye Cumhur iyet i Tar ihi I , T. C. K. B. , Y. , Ank. 1995. Ayd a Âd ile; Yak u p Kadr i İ le Mülâkat , T ü r k E debiyat ı Aylık Fikir- S anat Dergisi, c. I I I , S.32. Ayd ın, M. Ak if; İ slâm- Osmanlı Aile Hukuku, M. Ü. İ . F. Y. , İ st . 1985. Aydın Mu st afa; Ku r u mlar S o syo lo jisi, Vadi Y. , Ank. 1997. Banar lı, Nihat S ami; Resimli T ür k E debiyat ı Tar ihi, c. I , İ st . 1971. Resimli T ür k E debiyat ı Tar ihi, c. I I , M. E . B. , İ st . 1997. Ber k es, Niyazi; T ü r k iye’de Çağdaşlaşma, ( ?) , İ st . 1973. Bo r at av, Ko r kut ; T ü r k iye İ kt isat Tar ihi 1908- 1985, Ger çek Y. , ( ?) , 1993 Bo t t o mo r e, T. B. ; To p lu m Bilim, 2. b. , çev. Ünsal Oskay, Bet a Y. , İ st . 1984 Cin, Halil- Akgündüz, Ahmet ; T ü r k - İ slâm Hukuk Tar ihi, c. I I , Timaş Y. , İ st . 1990. D. P. T. ; Milli Kült ür Özel İ ht isas Ko misyo nu Rapo r u, Ank. 1983. Demir, Ömer- Acar, Must afa; S o syal Bilimler S ö zlü ğü, Ağaç Y. , İ st . 1992. Do ğ an, D. Mehmet ; Bü yü k T ür kçe S ö zlük, 4. b. , Beyan Y. , İ st . 1983. Dö nmezer, S ulhi; S o syo lo ji, Hüsnüt abiat Mat . , 5. b. , İ st . 1974. E r, İ zzet ; S o syal Bilimler Ansk. , “S o syal Büt ünleşme” md. , c. I I I , Risale Y. , İ st . 1990. E r en, Ahmet Cevat ; T ü r k iye’de Gö ç ve Gö çmen Meseleler i, Nurgö k Mat . , İ st . 1966. E ld em, Ved at ; Har p ve Müt ar eke Yıllar ında Osmanlı İ mpar at o r lu ğu’nun E ko no misi, T. T. K. , Y. , Ank. 1994. E r k al Mu st afa E . ; S o syo lo ji ( To plum Bilim) , Der Y. , İ st . 1995. S o syo lo ji ( To plumbilimi) , 3. b. , Filiz Kit abevi, İ st . 1987. Gö k alp Ziya; T ü r k çülü ğün E saslar ı, 3. b. , Var lık Y. , İ st . 1958. Gö k ber k , Macit ; 79 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Felsefe Tar ihi, Remzi Kit abevi, İ st . 1980. Gü nay, Ünver ; Din S o syo lo jisi Der sler i, E r ciyes Üni. Y. , Kayser i, 1993. Gü ng ö r E r o l; İ slâmın Bugünkü Meseleler i, Öt üken, Y. , İ st . 1986. Gü ng ö r, E r o l; T ü r k E debiyat Dergisi, Mar t 1974. Gü nt ek in, Reşat Nur i; Yeşil Gece, 10. b. , İ nkılâp Kit abevi, İ st . 1986. Halaço ğ lu , Ahmet ; Balk an Har bi S ır asında Rumeli’nden T ür k Gö çler i ( 1912- 1913) , T. T. K. , Y. , Ank. 1994. Hict e, Mar cel; Öfk eli Gençlik, Gö r ü ş Dergisi, Hazir an 1973 Hö k elek li, Hayat i; Din P siko lo jisi, T ür kiye Diyanet Vakfı Y. , Ank. 1993. Hü snü Himmet o ğlu; Ku r t u lu ş S avaşlar ında İ st anbul ve Yar d ımlar ı, c. I I . , İ st . 1975. İ ler i S elim; Yak u p Kadr i Kar ao smano ğlu’nda Ko nak, T ür k Dili Dergisi, c. XXXI , S . 28, 1975. Jo achim, Wach; Din S o syo lo jisine Gir iş, çev. Bat t al İ nand ı, A. Ü. İ . F. , Y. , Ank. 1987. Jo hnso n, Clar ence Richar d; İ st anbul 1920, çev. S ö nmez Taner, Tar ih Vakfı Yur t Y. , İ st . 1995. Kabak lı, Ahmet ; Bü yü k E ser ler Dizisi 1, 9. b. , c. I I I , T. E . V. , Y. , İ st . 1997. Kar a, Mu st afa; Tek k eler ve Zaviyeler, 3. b. , Dergâh Y. İ st . 1990. Kar aman Hayr et t in; İ slâm Hukukunda İ çt ihat , D. İ . B. , Y. , Ank. 1971. Kar ao smano ğlu, Yakup Kadr i; Anamın Kit abı, 4. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, İ let işim Y. , İ st . 1983. Ank ar a, 5. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, İ let işim Y. , İ st . 1996. At at ü r k, 5. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, İ let işim Y. , İ st . 1991. Bir S er encam, 4. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, İ let işim Y. , İ st . 1990. E rg eneko n, 2. b. , Kült ür Bak anlığı Y. , Ank. 1990. Gençlik ve E debiyat Hat ır alar ı, 2. b. , haz. At ila Özk ır ımlı İ let işim Y. , İ st . 1990. Hep O Ş ar k ı, 3. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, Bir ikim Y. , İ st . 1980. Hü k ü m Gecesi, 2. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, İ let işim Y. İ st . 1998. Kir alık Ko nak, 15. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, İ let işim Y. , İ st . 1990. Millî S avaş Hikâyeler i, 5. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, İ let işim Y. , İ st . 1 9 97. Nu r Baba, 7. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, İ let işim Y. , İ st . 1987. P ano r ama, 3. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, İ let işim Y. , İ st . 1987. P o lit ik ada 45 Yıl, 2. b. , haz. At ila Özk ır ımlı, İ let işim Y. , İ st . 1984. S o d o m ve Go mo r e, 7. b. , haz. At illa Özk ır ımlı İ let işim Y. , İ st . 1990. 80 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Vat an Yo lunda, 2. b. , haz. At illa Özk ır ımlı, Bir ikim Y. , İ st . 1980. Kehr er, G. - Ro ber t so n, R. & Dur kheim, E . ; Din S o syo lo jisi, çev. M. E min Kö kt aş ve Abdullah To pçuo ğlu, Vad i Y. , Ank. 1996. Kışlalı, Ahmet Taner ; Öğ r enci Ayaklanmalar ı, Bilgi Y. , Ank. 1974. Ku r t , Abd u r r ahman; Bu r sa S iciller ine Gö r e Osmanlı Ailesi ( 1839- 1876) , Uludağ Üni. Basımevi, Bur sa, 1998. Ku r t k an, Âmir an; S o syo lo ji Açısından Tasavvuf ve Lâiklik, Kut sun Y. , 2. b. , İ st . 1977. Ku t ay, Cemal; Ku r t u lu şun ve Cumhur iyet ’in Manevi Mimar lar ı, D. İ . B. , Y. , Ank. 1973. Macd o nald , D. B. ; İ slâm Ansiklo pedisi, “Din” md. , c. I I I . Mar d in, Ş er if; Din ve İ deo lo ji, İ let işim Y. , 4. b. , İ st . 1990. Menemencio ğ lu, Mehmet ; “Yak u p Kadr i Kar ao smano ğlu Anlat ıyo r ”, Var lık, S . 525, 1960. Mer iç, Cemil; S o syo lo ji No t lar ı ve Ko nfer anslar ı, İ let işim Y. , İ st . 1993. Nir u n, Nihat ; S ist emat ik S o syo lo ji Yö nünden S o syal Dinamik Bünye Analizi, A. K. D. T. Y. K. , Y. , Ank. 1991. Onu r, Bek ir ; Or t a Öğr et imde Ahlâk E ğit imi, Ahlâk E ğit imi Açısından Lise S o n S ınıflar da Öğr enci- E ğit imci İ lişkiler ini Belir leyen Ko şullar ın Ar aşt ır ılması, A. Ü. E ğit im Fakült esi Y. , Ank. 1976. Özso y Osman; Ş er ’iyye S iciller inin T ür k Kült ür Tar ihindeki Yer i Ve Ko nunun 1 3 4 2 Tar ihli İ st anbul Kad ılığ ına Ait Deft er de Analiz ve Değerlend ir ilmesi, ( Basılmamış Yü ksek Lisans Tezi) , Bur sa 1990. Rasim, Ahmet ; Fu hş- ı At ik, Ar ba Y. , İ st . 1987. Raymo nd , Ar o n; S anayi To plumu, çev. E . Gür so y, Dergâh Y. , İ st . 1978. S ayın Önal; Aile S o syo lo jisi, Ailenin To plumdaki Yer i, E ge Üni. B. , İ zmir 1990. S ezal, İ hsan; Aile Nedir ?, A. A. K. , Ank. 1992. S ezen, Yü mni; S o syo lo jide ve Din S o syo lo jisinde Temel Bilgiler ve Tar t ışmalar, M. Ü. İ . F. V. Y. , İ st . 1990. S hact , Jo sep h; İ slâm Hukukuna Gir iş, çev. Mehmet Dağ, Abdülkadir Ş ener, A. Ü. İ . F. Y. , Ank. 1997. 81 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com Tap lamacıo ğ lu, Mehmet ; Din S o syo lo jisi, A. Ü. İ . F. Y. , Ank. 1986. Temel, Mehmet ; İ şg al Yıllar ında İ st anbul’un S o syal Dur umu, T. C. K. B. , Y. , Ank. 1998. Tezcan, Mahmut ; Gençlik S o syo lo jisi Yazılar ı, Gündo ğan Y. Ank. 1991. Tezcan, Mahmut ; Ku şak lar Çat ışması, Kad ıo ğlu Mat b. , Ank. 1981. Tezcan, Mahmut ; T ü r k iye Aile Yıllığı, A. A. K. Y. , Ank. 1990. To lan, Bar las; To p lu m Bilimler ine Gir iş, 3. b. , S avaş Y. , Ank. 1983. Ülk en, Hilmi Ziya; Felsefeye Gir iş, c. I I , Ajans- T ür k Mat . , Ank. 1957. Yur t Ansik lo pedisi, c. I I , İ st . 1981. Zimmer man, Car le C. ; Yeni S o syo lo ji Der sler i, çev. Amir an Kur t kan, İ kt isat Fakült esi Neşr iyat ıFakült eler Mat . , İ st . 1964. 82 PDF created with pdfFactory trial version www.pdffactory.com