21072015 (3707) Salı.cdr

Transkript

21072015 (3707) Salı.cdr
K M
C Y
K M
K M
C Y
C Y
Klas Optik'te
0507
0507220
22000
00 55
55
0554
300
60
0554 300 60 60
60
21 Temmuz 2015 Salı
Fiyatı: 60 Kuruş
Yıl: 14
Sayı 3707
OSB'de kamulaştırma
son aşamada
K M
C Y
AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ Ramazan bayramında ziyaret ettiği Soma’da
devam eden yatırımlar ve maden işçilerinin sorunları hakkında açıklamalarda bulundu.
SOMALILARI SADECE
KÖMÜRE MAHKUM
ETMEYECEĞİZ
“Maden işçilerimiz 13 Mayıs 2014
tarihinde meydana gelen Türkiye’nin
en büyük iş kazasından bu güne
kadar işlerine devam etmeyi
sürdürmüşler, her şeye rağmen
evlerine ekmek götürebilmenin
bahtiyarlığını yaşamışlardır” diyen
Özdağ, “Soma’da yaşayan ve evine
ekmek götürmek için gece gündüz
çalışan vatandaşlarımızı sadece
madene, kömüre mahkum etmemek
için yeni iş sahalarının açılmasını
sağladık. Bunların hiç kuşkusuz
başlıcası Soma’da yeni Organize
Sanayi Bölgesi’dir. Bitirilmesi için 25
Milyon lira para aktardık ve
kamulaştırma şu an son aşamada”
şeklinde konuştu.
MADENCİLERİN TAZMİNATLARI DA ÖDENECEK
EKİM'DE FİRMALAR
FAALİYETE GEÇECEK
AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ CHP Manisa Milletvekili
Mazlum Nurlu’nun “Soma işçileri beş kuruşa mahkum” sözlerini eleştirdi.
Soma OSB’de en geç Ekim ayı gibi
firmaların hizmete başlamasını
beklediklerini belirten Özdağ, “750
kişiye istihdam yaratacak, 300 Milyon
Euro’ya mal olacak olan ve 18 ayda
tamamlanacak olan yerli- yabancı
sermaye ortaklığında yapılan Çimento
Fabrikasının da takipçisi olduk.
Soma’da meydana gelen üzücü iş
kazasından sonra Valilik,
Kaymakamlık, Belediye,
hükümetimizin tüm organları,
devletimizin tüm birimleri yaraları
sarma adına seferber oldular.”
zdağ, “Ağzı olan konuşuyor. Muhalefet tabi
konuşacak ama mantıklı konuşacak, laf olsun diye
değil. Biz bu maden işçisi kardeşlerimiz işsiz,
aşsız kalmasın diye çaba gösterirken bunlar o zaman bu
ocaklar için, ‘kapansın’ diyorlardı. Birileri gibi
televizyonlara, meydanlara çıkıp şov yapmıyoruz, iş
yapıyoruz. AK Partili Manisa Milletvekilleri olarak bizden
ne talep edilmişse, ne istenmişse işçilerimizin,
ailelerimizin ve halkımızın emrinde olduk. Bayramdan
önce işçilerin kıdem tazminatlarının bir kısmını ödedik geri
kalan ödemeleri de bayram sonunda yapacağız” dedi.
Ö
K M
C Y
Bu yolculuk
Soma şehitleri için
A
khisarlı Veli Buğaç Yalaza, "301 Soma"
adını verdiği kanosuyla "Kürek kürek
Türkiye" yolculuğuna başladı. Yalaza,
İzmir'den İskenderun'a kadar gittiği her yerde
maden şehitlerini ve ailelerinin insani ihtiyaçlarını
hatırlatacak. Ege'nin sularına kanosuyla 13
Mayıs'ta giren Veli Buğaç Yalaza, İskenderun'a
doğru yola çıktı. Ancak, bu yolculuğun
başlamasından kısa bir süre sonra güvenlik
güçleriyle yaşadığı bir tartışma sonucunda
ilerlemesine ara verdi. Bayram onun için sularda
çılgınca ilerlemekti ve yeniden yola çıktı. Bütün
amacını, "Somalı hemşehrilerimin dramı
unutulmasın, unutturulmasın" diye açıklayan Veli
Buğaç Yalaza, planladığı yolculuğun sonuna
kadar gitmekte kararlı.
sayfa 'de
2
Sotes'te yaprak dökümü
devam ediyor
G
eçtiğimiz sezon
Bölgesel
Amatör Lig'de
mücadele eden ve
kısıtlı imkanlar
nedeniyle ligde
tutunamayan
Sotesspor'da
oyuncular birer birer
yuvadan uçuyor. Son
olarak Soma
Sotesspor’da iyi bir
sezon geçiren sol
kanat oyuncusu
Memduh Doğan'da
Horozköyspor'a
transfer oldu. sayfa 'de
2
2'de
Kat Kaloriferi
Merkezi Kalorifer
Sistemleri
Güneş Enerjisi
Ücretsiz Keşif
Keşif
Ücretsiz
Gününde
Teslim
Gününde Teslim
Birinci Sınıf
Sınıf İşçilik
İşçilik
Birinci
0533665
66506400640-0542
0542525
5253370
3370
0533
Atatürk
AtatürkCd.
Cd.No:50
No:50SOMA
SOMA
Tel:612
61224
2488
Fax:612
612656558
Tel:
08 Fax:
58
O
L
A
Y
K M
K M
C Y
C Y
K M
C Y
K M
C Y
K M
C Y
2
21 Temmuz 2015 Salı
K M
C Y
OSB'de kamulaştırma son aşamada
AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ Ramazan bayramında ziyaret ettiği Soma’da
devam eden yatırımlar ve maden işçilerinin sorunları hakkında açıklamalarda bulundu.
S
Bu yolculuk Soma şehitleri için
K M
C Y
Aslen Akhisarlı olan motosiklet
yarışçısı Veli Buğaç Yalaza,
geçirdiği bir kaza sonucu engelli
kalmış. 45 yaşında, malülen
emekli olmuş. Tek geliri de bu
zaten. Kendini denizlere vermiş.
Kanosuyla çılgın yolculuklar
yaparken, bu kez bir amaç uğruna
çıktığı yolculuğu ve maceralarını
anlattı.
-Nereden çıktı bu yolculuk?
Ben Akhisarlıyım, yani Soma'ya
komşuyuz. 13 Mayıs'ta
hemşehrilerimin de aralarında
bulunduğu 301 madenci
kardeşimiz hayatını kaybetti. Hiç
unutmadım. Sıradışı işler yapan
birisi olarak, geçirdiğim motosiklet
kazası sonucu bir ayağım sakat
kaldı. Onlar için yapabileceğim bir
şey var diye düşündüm ve geride
kalanların ihtiyaçlarının
unutulmaması için ben de böyle
bir etkinlik planladım.
-Niye aksadı? Planladığınız tarihe
uymadı...
13 Mayıs 2015 günü Soma
faciasının 1. yıldönümünde
İzmir'den İskendurun'a yola
çıktım. Didim'de ara verdim.
Güvenlik güçleriyle yaşadığım bir
tartışmada söylediklerim hakaret
sayıldı ve kamu hizmeti cezası
verildi. Okullarda 15 günlük bir
hizmet verdim. Sevdim de bu işi
aslında. Şimdi yola devam
ediyorum.
-Vazgeçmeyi düşündünüz mü?
Asla... Ben bu yola başkoydum.
Madenlerde 301 can verdi Soma.
Gerekirse 302'ncisi ben olurum
ama bu yolculuktan vazgeçmem.
Kanoma 'Soma 301' adını verdim.
"Kürek Kürek Türkiye"
etkinliğimde geçtiğim her yerleşim
yerinde Somalı şehitlerimizin
ailelerinin hatırlanması, onların
insani beklentilerine karşılık
verilmesi için destek isteyeceğim.
"Denizde hayat var"
-Yolculukta ihtiyaçlarınız olmuyor
mu? Nasıl bir yolculuk bu...
Destek olan var mı?
Bu yolculuk baştan sona macera
dolu olmalı. Piknik tüp, palet,
zıpkın, maske, güneş gözlüğü,
tencere, tava, çatal, kaşık, bıçak,
60 litrelik plastik zeytin bidonu,
uyku tulumu, olta malzemesi,
çorap, deniz şortu, medikal
malzeme... İşte bütün ihtiyacım
bunlar. Denizde her şey var.
Hayat var!
Hem deli hem veli!
-Toplumun gözünde nasıl
görünüyorsunuz? Bu yaptıklarınız
yüzünden size deli diyen var mı?
Evet, 'deli' diyorlar çoğunlukla. Bu
güzel bir tanımlama. Kimisi de,
'veli' diyor. Her ikisi de
kabulümdür. Eyvallah der
geçerim. İki kavram arasında ince
bir çizgi var. Ben bunları aştım.
Ben yoluma ve hedefime bakarım.
Cüzdanını çaldırdı
-En unutamadığınız nedir bu
yolculukta? Sıkıntıya düştünüz
mü?
İlk yola çıktığımda, Alaçatı'da
cüzdanımı çaldırdım. Kredi kartım,
bana ait kimlik bilgilerim uçtu...
Çeşme'den yola çıktıktan sonra
sahillerde parçalanmış kaçak
botlarını gördüm. Ne umutlarla
yola çıkmış insanların hayatlarının
söndüğünün de izlerini
görüyorum.
Uzun vadeli plan yapmıyor
-Bundan sonra başka projeler var
mı?
Ben uzun vadeli yaşam planları
yapmam. Günün getirdiklerine ise
hızla intibak ederim. Mesela
Somalı kardeşlerimizin yanında
olmak sözle olmaz. Fiilen
katıldığım bu projeyi de uzun
vadeli yapmadım. Bana destek
versinler, ben gösteriş olarak bunu
yapayım diye de düşünmedim.
Gönlümden kopan, doğru
gördüğüm amacın peşine
düşerim.
oma OSB’de en geç
Ekim ayı gibi firmaların
hizmete başlamasını
beklediklerini belirten Özdağ,
“750 kişiye istihdam yaratacak,
300 Milyon Euro’ya mal olacak
olan ve 18 ayda tamamlanacak
olan yerli- yabancı sermaye
ortaklığında yapılan Çimento
Fabrikasının da takipçisi olduk.
Soma’da meydana gelen üzücü
iş kazasından sonra Valilik,
Kaymakamlık, Belediye,
hükümetimizin tüm organları,
devletimizin tüm birimleri
yaraları sarma adına seferber
oldular. Bakanlarımızla birlikte
AK Partili Manisa Milletvekilleri
olarak bizler üzerimize ne
düşüyorsa onu yapmaya üstün
gayret gösterdik. Meydana
gelen kazadan sonra Soma’ya
22 kez geldim ve tüm
çalışmaların takipçisi oldum.
Yardım paralarının ailelere
sağlıklı bir şekilde dağıtılmasını
sağladık. Okulları, Spor
Salonlarının açılışını
gerçekleştirdik. Yani o trajediden
sonra ne söz vermişsek
bunların hepsini yerine getirdik.
En son yine işçilerle ilgili kıdem
tazminatları gündeme getirildi
bunun da ödenmesini sağladık.
Bu paranın bir kısmı önce verildi
geri kalan kısmı da bayramdan
sonra verilecek. Daha bayram
bitmeden sırf laf olsun diye
Muhalefet Milletvekillerinden biri
kalkmış, “İşçiler üç kuruşa
muhtaç” diyor. Ağzı olan
konuşuyor. Muhalefet tabi
konuşacak ama mantıklı
konuşacak, laf olsun diye değil.
Biz bu maden işçisi
kardeşlerimiz işsiz, aşsız
kalmasın diye çaba gösterirken
bunlar o zaman bu ocaklar için,
‘kapansın’ diyorlardı. Birileri gibi
televizyonlara, meydanlara çıkıp
şov yapmıyoruz biz, iş
yapıyoruz. AK Partili Manisa
Milletvekilleri olarak bizden ne
talep edilmişse, ne istenmişse
işçilerimizin, ailelerimizin ve
halkımızın emrinde olduk.
Devlette kimsenin parası kalmaz
bu işçilerimizin de kalmayacak”
dedi.
SOMA’DA İŞSİZLİĞİ YÜZDE
3’E ÇEKECEĞİZ
Soma’da işsizliğin 13 Mayıs’ta
meydana gelen maden
kazasından önce yüzde 5
civarında olduğunu gelinen
nokta da tüm yaşanan üzücü
olaylara rağmen işsizlik oranının
aynı olduğunu kaydeden Özdağ,
“OSB’yi açarak, yeni yatırımlar
yapmanın gayretiyle işsizliği
Soma’da yüzde 3’e çekmenin
hedefindeyiz. Bölge esnafımızda
yaşanan kazadan sonra
mağduriyet yaşamasın diye
2500 esnafımıza da ilk bir yıl
ödemesiz üç yıl geri ödemeli 50
Bin lira ödedik ki bölgeye
canlılık gelsin. Yıldırım
Demirören hayırsever işadamı
olarak yeni bir okul yaptı.
Ondan önce yine hayırsever
işadamı Sadettin Saran’a spor
salonu yaptırdık ve hemen
açtırdık. Yatırımları sadece
Soma ile sınırlı bırakmayarak
mağduriyetlerin yaşandığı yakın
ilçe olarak Kırkağaç ilçesinde de
önemli yatırımlar yaptık” diye
konuştu.
TAZMİNATLAR ÖDENECEK
AK Parti Manisa Milletvekili
Doç. Dr. Selçuk Özdağ CHP
Manisa Milletvekili Mazlum
Nurlu’nun “Soma işçileri beş
kuruşa mahkum” sözlerini
eleştirdi. Özdağ, “Ağzı olan
konuşuyor. Muhalefet tabi
konuşacak ama mantıklı
konuşacak, laf olsun diye değil.
Biz bu maden işçisi
kardeşlerimiz işsiz, aşsız
kalmasın diye çaba gösterirken
bunlar o zaman bu ocaklar için,
‘kapansın’ diyorlardı. Birileri gibi
televizyonlara, meydanlara çıkıp
şov yapmıyoruz, iş yapıyoruz.
AK Partili Manisa Milletvekilleri
olarak bizden ne talep
edilmişse, ne istenmişse
işçilerimizin, ailelerimizin ve
halkımızın emrinde olduk.
Bayramdan önce işçilerin kıdem
tazminatlarının bir kısmını
ödedik geri kalan ödemeleri de
bayram sonunda yapacağız”
dedi.
AYM’NİN KARARINDAN
SONRA HAYAL DÜNYASINA
GİRDİLER
Soma’da ki maden ocakları ve
işletmelerinde ki yetkili
sendikanın Türk-İş’e bağlı
olduğunu kaza meydana
geldikten sonra sendikanın
DİSK’in eline geçmesi için bazı
kesimlerin çok çaba gösterdiğini
kaydeden Özdağ, “DİSK yetkili
sendika olabilir ama DİSK öne
sürülerek PKK’nın eline
geçirilmesine çalışıldı. Bunu
engelleme adına dolaylı ya da
dolaysız çok çalıştım, gayret
gösterdim. Paralel yapı da
tehlikelidir ve mücadele
konusunda kesin kararlıyız ama
bu ülke için en büyük tehlike
PKK’dır. Somalı
vatandaşlarımız, işçilerimiz her
zaman Soma’da ki mevcut
imkanlarla devleti de yanına
alarak kendi yağlarında kavrulur
ama biz Soma’ya illegal
örgütlerin, PKK’nın ve
provokatörlerin girmesine asla
müsaade etmeyeceğiz.
Türkiye’de Paralel Yapı ve PKK
olmak üzere iki örgüt yapısıyla
karşı karşıyayız. Bu iki tehlikeye
karşı çok dikkatli ve uyanık
olmalıyız. Paralel yapı yıllarca
milletimizi, devletimizi istismar
ederek makbuzsuz çok büyük
paralar topladı. Geçmiş
dönemlerde de iyi niyetle biz de
bunlara okul, yurt yapıyorlar,
öğrencilere burs veriyorlar,
gazete çıkartıyorlar diye yardım
ettik. Hasbi olan, samimi olan
vatandaşlarımıza sesleniyorum;
Bu Paralel Yapı tehlikeli bir
örgüttür ve buradan ayrılın.
Dershanelerle ilgili AYM’nin
kararından sonra şimdi yine
hayal dünyasına kapıldılar.
Halbu ki yeni bir kanun
çıkartılıncaya kadar başka bir
kanundan bahsedilemez,
dolayısıyla dershaneler
kapalıdır. Başbakanımız ve Milli
Eğitim Bakanımız bu konuyla
ilgili açıklama yaptılar yapmaya
da devam edecekler inşallah.
Konuyla ilgili yeni bir düzenleme
yapılması gerekiyorsa Türkiye
Büyük Meclisinde de
Milletvekilleri olarak bu
düzenlemeyi yaparız. Bütün
dershaneler bunlara ait de değil.
Paralel Yapıya bağlı Türkiye
genelinde 300 civarında
dershane vardı. Bunların
bakmayın fakir öğrencileri
okutacağız dediklerine, bunlar
zengin ve zeki öğrencilerin
yanındadır. Okullarında,
dershanelerinde zengin, fakir,
zeki öğrenci ayrımı yapan bir
eğitimci karakterine sahipler.
Lise de okuyan öğrenciler bile
son zamanlarda bunun farkına
varmışlardı. Paralel ve vesayetçi
yapı ile mücadelemiz devam
edecek” dedi.
K M
C Y
Haber Merkezi
Sotes'te yaprak dökümü devam ediyor
Geçtiğimiz sezon Bölgesel Amatör Lig'de mücadele eden ve kısıtlı imkanlar nedeniyle ligde
tutunamayan Sotesspor'da oyuncular birer birer yuvadan uçuyor. Son olarak Soma Sotesspor’da
iyi bir sezon geçiren sol kanat oyuncusu Memduh Doğan'da Horozköyspor'a transfer oldu.
B
ölgesel Amatör
Lig’de mücadele
edecek olan
Horozköyspor, dış transferde
bir atak daha yaparak Soma
Sotesspor’dan sol kanat
oyuncusu Memduh Doğan’la
anlaşmaya vardı. Geçen
sezon BAL Ligi’nde 21 maçta
3 gole imza atan 21 yaşındaki
oyuncu, Manisa’ya gelerek
sözleşmeye imza attı.
Başkan Osman Yıldırım,
Memduh’un hem genç hem
de tecrübeli bir oyuncu
olduğunu belirterek, “BAL Ligi
tecrübesi yaşamış futbolcu
kardeşimizin takımımız da
başarılı bir sezon
geçireceğine inanıyoruz.
Hocamızın isteği
doğrultusunda hem tecrübeli
hem de geleceği parlak bir
ismi kadromuza kattık. Bu
transfer camiamıza hayırlı
olsun” dedi.
FENLİ: “BU TAKIM GÖZDE
OLACAK”
Memduh’u uzun zamandır
yakından takip ettiğini belirten
Teknik Patron Nejat Fenli ise
takıma katkı sağlayacak bir
transferi daha
gerçekleştirmenin mutluluğunu
yaşadıklarını söyledi.
Fenli, “İyi bir takım
kuruyoruz. Memduh da bu
zincirin halkalarından biri oldu.
Kalitesine inandığım bir
oyuncu. Sağolsun başkanımız
transferde isteklerimizi geri
çevirmiyor.
BAL Ligi’nde ses getirecek
bir takım olacağız. Bu takım
gözde olacak” şeklinde
konuştu.
MEMDUH “BÜYÜK BİR
AİLEYE GELDİM”
Horozköyspor’un giderek
marka haline geldiğini ifade
eden Memduh Doğan ise
“Horozköyspor’un büyüyen bir
vizyonu var. Birçok takımın
ilgisine rağmen fedakarlık
yaparak Horozköy’ü seçtim.
Hocamın ve başkanımın ilgisi
de beni etkiledi.
Kaliteli oyunculardan kurulu
bir takıma geldiğimi biliyorum.
Büyük bir aileye geldim.
Bana güvenenleri mahcup
etmeyeceğim.
İnşallah hep birlikte iyi bir
sezon geçiririz” diye konuştu.
Bayram bilançosu ağır oldu
Alınan tedbirlere ve yapılan uyarılara rağmen, arife gününden
beri trafik kazalarında 74 kişi öldü, 423 kişi yaralandı.
R
azaman Bayramı dolayısıyla yakınlarına
ziyarete gidenler, tatile çıkanlar ya da günlük
işlerini yapmak için yolda olanlar çok sayıda
trafik kazasına karıştı.
Ramazan Bayramı arifesinde yurt genelinde meydana
gelen kazalarda 24 kişi yaşamını yitirdi, 95 kişi ise
yaralandı. Bayramın ilk günündeki kazalarda 19 kişi
öldü, 102 kişi yaralandı. Bayramın ikinci gününde
medana gelen kazalarda ise 21 kişi hayatını kaybetti
117 kişi ise yaralandı. Bayramın son günü ise 10 kişi
öldü, 109 kişi yaralandı. Arife gününden beri meydana
gelen trafik kazalarında toplamda 74 kişi hayatını
kaybetti, 423 kişi de yaralandı.
O
L
A
Y
K M
C Y
K M
C Y
K M
C Y
K M
C Y
K M
C Y
3
21 Temmuz 2015 Salı
K M
C Y
Manisalı Aile Boğulmaktan
Son Anda Kurtuldu
Balıkesir’in Ayvalık ilçesinin dünyaca ünlü Sarımsaklı plajlarında
boğulma tehlikesi atlatan Manisalı çifti cankurtaranlar kurtardı.
B
alıkesir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye
Daire Başkanlığı Ayvalık İtfaiye Grup
Amirliği bünyesindeki cankurtaran
ekibi, iki çocuklarıyla Manisa’dan Ayvalık’a
tatile geldiği öğrenilen bir çifti boğulmaktan
kurtardı.
İyi yüzme bilmediği öğrenilen ve şişme simit
yardımıyla denizde serinlemeye çalışan çiftin
sert esen poyraz rüzgârının tesiriyle denizdeki
güvenlik bariyerini aştığını fark eden mavi
bayraklı plajın cankurtaranlarından Umut
Akbulut, denize atlayarak çiftin imdadına
koştu.
Kısa sürede deniz bariyerlerini aşarak su
yutmaya başlayan kadına ulaşan Akbulut,
önce isimleri öğrenilemeyen kadını, daha
sonra da eşini kıyıya çıkarmayı başardı. İki
çocuklarıyla Ayvalık’a bayram tatiline geldikleri
öğrenilen çiftin zamanında müdahale ile
kurtarılması vatandaşlar tarafından
memnuniyetle karşılandı.
3 ÇOCUK ANNESİ
KADIN İNTİHAR ETTİ
(İHA) - Manisa’nın Turgutlu
ilçesinde 3 çocuk annesi bir
kadın, av tüfeğiyle intihar etti.
Turgutlu Yedi Eylül Mahallesi
Sanatçılar Sokak üzerinde
meydana gelen olayda iddiaya
göre, Meliha Türkmen (29) eşiyle
tartıştıktan sonra evinde kime ait
olduğu henüz bilinmeyen av
tüfeğiyle intihar etti. Eşinin ve mahalle sakinlerinin
ihbarı üzerine olay yerine gelen emniyet ve sağlık
ekipleri Türkmen’in öldüğünü belirledi. 3 çocuk
annesi olduğu öğrenilen kadının cenazesi Turgutlu
Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
CHP'Lİ ÖZEL: "MHP HER KONUDA YAN ÇİZDİ"
Manisa'nın Sarıgöl ilçesinde vatandaşlarla bayramlaşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Manisa Milletvekili
Özgür Özel, "MHP ne dedikse hep yan çizdi. Şimdi ise tek bir seçenek kaldı; AKP ile CHP koalisyonu. Biz
vatandaşlarımıza ne vaat etmiş isek sonuna kadar sözümüzün arkasındayız" dedi.
K M
C Y
(İHA)-Manisa'nın Sarıgöl
ilçesinde CHP Manisa
Milletvekilleri Mazlum Nurlu ve
Tur Yıldız Biçer ile birlikte
bayramlaşma ziyaretinde
bulanan CHP Manisa Milletvekili
Özgür Özel, burada yaptığı
açıklamada MHP’nin her konuda
yan çizdiğini ileri sürerek, "7
Haziran seçimleri AKP iktidarına
'dur' dedi. Buradan çıkan tablo
ile vatandaşımız 'koalisyon
yapınız mesajını' verdi. Bakınız
seçim alanlarında
vatandaşlarımıza muhalefet
partileri olarak bir çok vaatlerde
bulunduk. Dedik ki; 'mazotu 1,5
TL yapacağız, emeklilerimize iki
bayram bin 500 TL vereceğiz,
taşeron işleri kaldıracağız,
asgari ücreti günün şartlarına
göre yapacağız.' Biz CHP
olarak, MHP’ye 'başbakan sen
ol' dedik, yan çizdi. Adayımız
Sayın Baykal’a destek
vermedikleri gibi oylamaya
katılmayıp TBMM Başkanlığını
AKP’ye kaptırdık. Ne dedikse
hep yan çizdi. Bakınız en son
RTÜK seçimlerinde AKP ile iş
birliği yaparak RTÜK kaptırıldı.
Şimdi ise tek bir seçenek kaldı;
AKP ile CHP koalisyonu. Biz
vatandaşlarımıza ne vaat etmiş
isek sonuna kadar sözümüzün
arkasındayız. 14 maddelik bir
şartımız var. Bunlar kabul
edilene kadar mücadele
edeceğiz.
Çünkü,vatandaşlarımızın
oylarını böyle kazandık’’ diye
konuştu.
"ERKEN SEÇİM TARAFTARI
DEĞİLİZ”
"AKP ile ortak hükümet
kurulmadığında vatandaşlarımız
her gittiği yerde MHP’nin yan
çizdiğini anlatsınlar" diyen Özel,
ÇOCUĞA ÇARPIP KAÇTI
şöyle konuştu:
“Biz CHP olarak erken seçime
gidilmesi taraftarı değiliz.
Seçmenlerin yüzde 80’i hangi
partiye oy vereceklerini dört ay
öncesinden belirliyor. Geri kalan
yüzde 20’in de seçimlere 10-15
gün kala karar vermekte
olduğunu istatistikler ortaya
kaymaktadır. Erken seçimde
CHP oylarını kaybetmez aksine
artırır. Zira vatandaş görüyor. Biz
sözümüzün ardındayız. Burada
yan çizen MHP’dir. Erken seçim
olursa vatandaşlarımız kimin
yan çizdiğini biliyor."
(İHA) - Manisa’nın Kula ilçesinde bir otomobilin
çarpıp kaçtığı çocuk yaralandı. Edinilen bilgiye
göre, dün saat 22.30 sıralarında Hisarkapı
Kavşağı'nda bir market önünde meydana geldi.
Arkadaşlarıyla birlikte alışveriş yapmak için
markete gelen M.B.’ye (10), alışveriş yaptıktan
sonra marketten çıktığı sırada plakası alınamayan
bir araç çarpıp kaçtı. Yaralanan çocuk, olay yerine
çağrılan 112 acil servisleri tarafından ilk
müdahalesinin ardından Kula Devlet Hastanesine
kaldırıldı. Yaralı B.'nin sağlık durumunun iyi olduğu
öğrenildi. Polis ekipleri kaza ile ilgili soruşturma
başlattı.
K M
C Y
MÜLTECİLERE 10 AY SONRASINA GÜN VERİLİYOR
Ülkelerindeki iç savaş ve karışıklıklar nedeniyle Türkiye’ye sığınan mültecilerin sağlık ve yardımlardan
yararlanmalarını sağlayan mülteci kimlik kartları için Manisa’da 10 ay sonrasına gün veriliyor. İHH İnsani
Yardım Derneği Manisa Şubesi Başkan Yardımcısı Halil Uysal, sağlık konusunda aciliyeti olan mültecilerin
mağduriyet yaşadığını ve Manisa Göç İdaresi Müdürlüğüne acilen personel atanması gerektiğini söyledi.
(İHA)-Resmi kayıtlara göre
yaklaşık 2 bin mültecinin
yaşadığı Manisa’da Göç İdaresi
Müdürlüğü’nde yaşanan personel
sıkıntısı yüzünden mülteciler,
sağlık ve yardımlardan
yararlanmalarını sağlayan mülteci
kimlik kartlarını alabilmek için en
az 10 ay sonrasına randevu
alabiliyor. Manisa’ya gelen çok
O
L
A
Y
K M
C Y
sayıda mültecinin ciddi sağlık
problemleri yaşadığını ve sağlık
hizmetlerinden yararlanabilmeleri
için mülteci kimlik kartlarının
olması gerektiğini kaydeden İHH
İnsani Yardım Derneği Manisa
Şubesi Başkan Yardımcısı Halil
Uysal Valiliğin biran önce bu
konuda girişimlerde bulunması
gerektiğini söyledi.
Uysal yaptığı açıklamada,
Manisa’nın eski Valisi
Abdurrahman Savaş’ın Manisa’ya
Göç İdaresi Müdürlüğü
kurulacağını ve işlerin daha hızlı
bir şekilde aksamadan devam
edeceğini söylediğini anlatarak,
“Göç İdaresi Müdürlüğü kuruldu.
Ancak müdürlükte yaşanan
personel sıkıntısı nedeniyle
mültecilerin sağlık ve
yardımlardan resmi olarak
yararlanabilmeleri için gerekli
olan mülteci kimlik kartının
çıkarılabilmesi için 10 ay
sonrasına gün veriliyor” dedi.
CİDDİ SIKINTILAR
YAŞANIYOR
Uysal, “Bundan yaklaşık 2 ay
önce Manisa’mıza sığınan
yabancı mültecilerimizin resmi
işlemlerini emniyet, yabancılar
şube müdürlüğümüz tarafından
yapılmaktaydı. Avrupa Birliği
standartlarına göre Yabancılar
Şube Müdürlüğümüz, Göç İdare
Müdürlüğü olarak değiştirildi.
Ülkelerinde iç savaş, yoksulluk
ve karışıklıklar nedeniyle çok
sayıda mülteci ülkemize geliyor.
İran, Afganistan, Irak, Suriye gibi
çeşitli devletlerden Ülkemize
sığınan bu mülteciler Birleşmiş
Milletler kanalıyla Türkiye’deki
illere dağıtılıyor. Bu illere
dağıtılan ve Manisa’ya gelen
mültecilerimiz valilik aracılığıyla
Göç İdaresi Müdürlüğüne
müracaat ediyorlar. Göç İdaresi
Müdürlüğü mültecilerin
yoğunluğundan ve personel
yetersizliğinden dolayı 10 ay
sonrasına tarih veriyor. Bu 10
süresince mülteciler hastalanırsa
hastaneye gidemez, erzak
alamaz ve zaten ülkelerinde
savaşı bırakıp gelmişler ve ciddi
sıkıntılar yaşamışlar. Acil
hastaneye gitmesi gerekenler
gidemiyorlar. Göç İdaresi
Müdürlüğüne gittiğimizde
işlemleri hızlandırma konusunda
yetersiz kalıyoruz. Müdürlüğe 4-5
tane personel ihtiyacı var. Bu
personel olduktan sonra işlemler
çok daha fazla hızlanacak. Bu
geçici mülteci kimlik kartları
olduğunda 3 ayda 300 lira maaş
ve gıda yardımlarını alabiliyorlar.
Resmi kayıt altına girmeleri
gerekiyor. Kısacası bu insanlar
ölüme terk ediliyor. Bunun anlamı
K M
C Y
bu kısacası hiçbir şey
yapılamıyor. Sayın Valimizde Göç
İdaresi Müdürlüğüne büyük
felaketler yaşanmaması için
personel tahsisi yapılmasını
istiyoruz.” diye konuştu.
İHH’nin sadece erzak, gıda,
eşya dağıtan bir kuruluş
olmadığını kaydeden Uysal,
“İnsan hak ve hürriyetler adına
da çalışmalar yapmaktayız. İnsan
yaşam ve sağlık hakkı kim olursa
olsun öncelik olmazsa olmaz
hakkıdır. Biz önce insan diyoruz.
Bir insanın hak ve hürriyet yaşam
hakkını kısıtlanırsa sosyal
olayların artmasına sebep oluruz.
Valiliğimizden bir an önce
Manisa’mıza sığınan mültecilerin
sağlık ve gıda gibi imkanlardan
faydalanmaları için bir an önce
kimlikleri verilmesi gerekmektedir.
Şimdiye kadar hayırsever
doktorlarımızın yardımlarıyla
yardımcı olmaya çalışıyoruz ama
çok sıkıntılar yaşamaktayız.”
şeklinde konuştu.
Göç İdaresi Müdürlüğünde
çalışan tercümanın da maddi
sebeplerden dolayı işini
bıraktığını öğrendiklerini
kaydeden Uysal, müdürlükte
şimdi de tercüman sıkıntısı
yaşandığını ve buraya sözleşmeli
bir tercüman alınarak bu sorunun
ortadan kaldırılabileceğini belirtti.
MANİSA'DA OTOMOBİL
YAYAYA ÇARPTI: 1 ÖLÜ
(İHA) - Manisa'nın Salihli
ilçesinde otomobilin yayaya
çarpması sonucu bir kişi
hayatını kaybetti.
Edinilen bilgiye göre kaza,
Salihli-Kula yolu üzerinde
Durasıllı yakınlarındaki Soil
Petrol’ün 600 metre
ilerisinde meydana geldi.
Salihli istikametinden Kula
istikametine gitmekte olan
İsmail İ. yönetimindeki 35 HB 8191 plakalı
otomobil, sabaha karşı saat 04.30 sıralarında
Mustafa Binbir (56) isimli yayaya çarptı. Çarpmanın
etkisiyle yol kenarına savrulan Binbir hayatını
kaybetti. Otomobil sürücüsü İsmail İ. gözaltına
alınırken, kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
www.somaolay.com.tr
SOMANIN GÜNCEL
HABER PORTALI
K M
C Y
K M
C Y
K M
C Y
4
21 Temmuz 2015 Salı
K M
C Y
MANİSA İZMİR'İ GEÇTİ!
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, üretim artışı beklenen Antep
fıstığında fiyatların çok fazla düşmesinin önüne geçmek için ihracat kanallarının zorlanması gerektiğini
bildirdi.Türkiye’de 41 ilde Antep fıstığı yetiştirildi, üretimin çok büyük bir bölümünü Güneydoğu
Anadolu Bölgesi illerinden sağladı. TÜİK’in 2014 verilerine göre Manisa'da 2 bin 45 ton antep fıstığı
üretildi. Manisa bu rakamla Bin 281 ton üreten İzmir'in de önüne geçmiş oldu.
K M
C Y
472 bin tonunu İran, 235 bin
tonunu ABD, 150 bin tonunu
Türkiye, 74 bin tonunu Çin, 57 bin
tonunu Suriye, 10 bin tonunu
Yunanistan üretmektedir.
Afganistan’ın 3, Tunus ve
İtalya’nın 2’şer bin tonluk üretimi
bulunuyor. Diğer ülkeler de 22 bin
ton Antep fıstığı üretiyor.”
İLLER ARASINDA ŞANLIURFA
BİRİNCİ
Türkiye’de 41 ilde Antep fıstığı
yetiştirildiğini, üretimin çok büyük
bir bölümünü Güneydoğu Anadolu
Bölgesi illerinin sağladığını
belirten Bayraktar, “TÜİK’in 2014
İRAN, ABD VE TÜRKİYE’DEN
(İHA)-Bayraktar, yaptığı
verilerine göre, Şanlıurfa 21 bin
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, 494 tonluk üretimle birinci. Bu
açıklamada, 2013 ve 2014
yıllarında Antepfıstığında olumsuz şunları kaydetti:
ilimizi, Antep fıstığı ağaç sayısında
“Antepfıstığı, periyodisite
hava koşuları ve Antep fıstığının
birinci olan Gaziantep 17 bin 231
periyodisite göstermesi sebebiyle gösteren bir meyve türü
tonla, Siirt 15 bin 228 tonla takip
olduğundan üretim yıllara ve
rekoltede düşüş yaşandığını,
etti. Adıyaman 9 bin 704,
ülkelere göre değişimler
üretimin 2014’de 80 bin tonda
Kahramanmaraş 2 bin 438, Kilis 2
göstermektedir. Dünya Antepfıstığı bin 349, Manisa 2 bin 45,
kaldığını, bu yıl ise 150-160 bin
üretiminde ilk üçsırayı İran, ABD
tonluk bir üretim beklendiğini
Diyarbakır 1511, İzmir 1281,
ve Türkiye almaktadır. Dünya
vurguladı. Üretimdeki büyük
Mersin 1232, Mardin 1213,
toplam Antepfıstığı üretiminin
oynamaların fiyatlarda
Çanakkale 769, Batman 692,
ortalama yüzde 83,4’ü İran, ABD
istikrarsızlığa yol açtığını, bunun
diğer iller 2 bin 813 ton Antep
ise bazen üretici bazen de tüketici ve Türkiye tarafından
fıstığı üretti” dedi.
üretilmektedir. Türkiye 2006
açısından olumsuzluk taşıdığını
ÜRETİMİ VE İHRACATI
belirten Bayraktar, “Bu yıl üretimde yılında üretimde dünya ikincisi
ARTIRMA POTANSİYELİMİZ VAR
iken 2007’den itibaren ikinciliği
önemli miktarda artış olacağı
Ülkemizde Antepfıstığı
ABD’ye kaptırmıştır. İran ve
tahmin ediliyor. Antep fıstığında
sulanmayan koşullarda
ABD,Antep fıstığı üretimini
fiyatların çok fazla düşmesinin
yetiştirildiğine işaret eden
ovalarda, sulu koşullarda, büyük
önüne geçmek için ihracat
Bayraktar,Antepfıstığı üretiminde
arazilerde, birim alana sık ağaç
kanallarının zorlanması gerekir”
ileri olan ülkelerden gerek İran,
dikimiyle yapmakta ve dekara
dedi. Şemsi Bayraktar, bazı
gerekse ABD’nin Kaliforniya
ülkelerin ticari ve teknik avantajlar yüksek verim almaktadır.
eyaletinde yetiştiriciliğin sulu
Türkiye’de ise Antepfıstığı tarımı
sağlayabilmek için bilgi
koşullarda yapıldığını vurguladı.
saklamaları, bazı tüccarların ticari daha ziyade kıraç koşullarda
Bayraktar şunları kaydetti:
yapılmaktadır. Ayrıca Türkiye’de
teknik engelleri aşmak için
“Ülkemizde halk arasında
yetiştirilen Antepfıstığı genellikle
satışları başka ülkeler adına
Antepfıstığının sulanmadan
aroması yoğun ve lezzetli,
yapmaları, bazı üreticilerin vergi
yetiştirileceği şeklinde yanlış bir
ayıklanması nispeten zor
ve benzeri olası cezalardan
kanı yaygın olmasının yanında
olduğundan kabuksuz tüketime
kaçınmak için yanlış bilgi
sulama imkanlarının da yetersiz
uygun uzun çeşitlerdir. İran ve
vermeleri, çok çeşitli kullanımı
olması sebebiyle Antepfıstığı
ABD’nin ürünleri ise daha verimli
olan bir ürün olması nedenleriyle
üretimimiz düşüktür. Antepfıstığı
ancak nispeten daha lezzetsiz, iri sulamadan değil taban suyu
dünyada ve Türkiye’de
Antepfıstığının gerek üretim gerek ve çıtlaklık oranı yüksek yuvarlak
seviyesinin yüksek olmasından
ticaretine yönelik sağlıklı istatistiki çeşitlerdir. Gıda ve Tarım
hoşlanmaz. Antep fıstığı
Örgütü’nün (FAO) 2012 yılı
verilere ulaşmanın oldukça zor
üretiminde geleneksel metotlar
verilerine göre, dünyada üretilen 1 bırakılmalı, kalite ve verimi artıran
olduğunun altını çizdi.
milyon 5 bin ton Antepfıstığının
ÜRETİMİN YÜZDE 83,4’Ü
sulamaya önem verilmelidir.
Dünyada üretim bakımından ilk
sırada yer alan İran’da yetiştiricilik
sulanan koşullarda, sık dikim ya
da yoğun dikim şartlarında
yetiştirilmektedir. Bakım işlemleri
ve hasat yine diğer ülkelerdeki
gibidir. ABD’de ise yine sulanan
koşullarda yetiştiricilik
gerçekleştirilirken hasat ve hasat
sonrası tüm işlemler
mekanizasyonla yapılmaktadır.
Ülkemizde ise hasat elle ve hasat
sonrası işlemler de yaygın olarak
geleneksel yöntemlere göre
yapılmaktadır. Diğer ülkelerle
rekabet edebilmek için sulamanın
yanında teknik, hasat ve hasat
sonrası işlemlerin modern bir
şekilde yapılması gerekiyor.
Dünyanın üçüncü büyük üreticisi
Türkiye, Antepfıstığında yeterince
ihracat yapamıyor.”
YAPILMASI GEREKENLER
Bayraktar, Antepfıstığı
sektöründe görülen sorunları ve
yapılması gerekenleri ise şöyle
sıraladı:
“Serbest bölgenin yakın
olmasından dolayı, İran’dan kaçak
bavul ticaretiyle İran fıstığının
üreticimizin satış fiyatının yarısına
gelmesi, çiftçilerimizi zor durumda
bırakmaktadır. Tedbir alınarak
kaçak fıstık girişi önlenmelidir.
Yeni kurulacak kapama fıstık
bahçelerine tesis desteği verilmeli,
alan bazlı desteğe geçmeliyiz.
Diğer taraftan depolama süresi
uzun olan Antep fıstığında,
piyasada kaliteli ürünün her an
bulunabilmesi, fiyat istikrarı
sağlanması ve üreticimizin yeterli
gelir elde edebilmesi için lisanslı
depoculuk ve ürün ihtisas
borsaları kurulması bir
zorunluluktur. Lisanslı depoculuk
ve ürün ihtisas borsalarının hayata
geçirilmesi üreticimizin ürününü
değerine pazarlamasını
sağlayacak, fiyat istikrarında
sürdürülebilirlik ile kaliteli ürünün
her an piyasada bulunabilirliği
mümkün olacaktır.”
MADALYADAN VAZGEÇİP GÖNÜLLERİ KAZANDI
Görme Engelli Milli Judocu Güler Demircan, Dünya Şampiyonası’nda finale giden maçta hakem
kararıyla rakibini yenmesine rağmen pozisyonda kendisinin daha önce mindere düştüğünü
söyleyerek, rakibinin galip ilan edilmesini sağladı. Genç sporcu, Dünya Görme Engelliler
Federasyonu ile Milli Olimpiyat Komitesi tarafından Fair-Play Ödülü’ne layık görüldü.
zmir Büyükşehir Belediyesi
Gençlik ve Spor Kulübü
adına mücadele eden 25
yaşındaki Manisalı görme
engelli judocu Güler Demircan,
ABD’nin Colorado eyaletinde
düzenlenen Dünya
Şampiyonası’ndaki örnek
davranışı sayesinde Dünya
Görme Engelliler Federasyonu
ile Milli Olimpiyat Komitesi
tarafından Fair-Play Ödülü’ne
layık bulundu. İzmir Büyükşehir
Belediyesporlu genç judocu,
finale giden maçta hakem
kararıyla rakibini yenmesine
rağmen, pozisyonda kendisinin
daha önce mindere düştüğünü
söyleyerek, rakibinin galip ilan
edilmesini sağladı. İzmir
Büyükşehir Belediyesporlu
Güler Demircan’ın bu hareketi
sonrası şampiyonada yoluna
devam etme şansı elde eden
Macar rakibi, finale kadar
yükselerek altın madalyayı
kazandı. Güler Demircan ise
madalya değil ama kazandığı
Fair-Play ödülü ile
dürüstlüğünün karşılığını aldı.
“ÖNCE BEN DÜŞTÜM,
RAKİBİM DEĞİL”
Geçirdiği rahatsızlık nedeniyle
görme yetisini yüzde 90
oranında kaybeden Güler
Demircan, başarı için her şeyin
mübah olmadığını söyleyerek,
“Maç esnasında bir harekette
rakibimle aynı anda tatamiye
düştük. Ancak ben, rakibimden
daha önce düştüğümü hissettim
İ
O
L
A
Y
K M
C Y
ve bunu doğrudan
antrenörüme ilettim. O da
benimle aynı görüşte
olunca durumu hakemlere
aktardık. Karar bizim
aleyhimize de olsa sonuçta
haklı olanın kazanması
önemliydi” dedi.
9 YIL ÜST ÜSTE
ŞAMPİYON
2006 yılında ilk kez
katıldığı Türkiye
Şampiyonası’nda altın
madalya kazanan Güler
Demircan, 9 yıl üst üste
Türkiye Şampiyonluğu'nu
kimseye kaptırmadı. Güler
Demircan, 2010'da
Türkiye'deki Dünya
Şampiyonası'nda gümüş
madalya, 2014'te
Almanya'daki uluslararası
şampiyonada ve yine aynı
yıl ABD’deki Dünya
Şampiyonası'nda bronz
madalyaların sahibi oldu.
2016 Rio'da yapılacak
paralimpik olimpiyatlarına
gitmek istediğini ve madalya ile
dönmeyi hayal ettiğini belirten
İzmir Büyükşehir Belediyesporlu
judocu, “Hedefim Brezilya.
Ülkemi ve kulübümü en iyi
şekilde temsil etmek
amacındayım. Bizlere
desteklerini esirgemeyen İzmir
Büyükşehir Belediye
Başkanımız Aziz Kocaoğlu,
kulüp başkanımız, idarecilerimiz
ve hocalarımıza gerçekten çok
teşekkür ediyorum.
ALEV ALAN KAMYONDA
YANARAK ÖLDÜ
M
anisa'nın Salihli İlçesi'nde, önündeki kamyona
arkadan çarparak şarampole yuvarlanan kamyonun
alev aldığı kazada 1 kişi yanarak öldü, 1 kişi yaralı
kurtarıldı. Kaza, 05.00 sıralarında, Salihli-Kula Karayolu Salihli
Organize Sanayi Bölgesi yakınlarında meydana geldi.
Ankara'dan Salihli yönüne gelen 40 yaşındaki Mustafa Toklu,
yönetimindeki 33 ZL 560 plakalı salçalık biber yüklü kamyonla,
40 yaşındaki Veli Ercan yönetimindeki 06 PVY 13 plakalı
saman yüklü kamyona arkadan çarptı. Önündeki araca
çarparak kontrolden çıkan Toklu'nun kullandığı kamyon,
yaklaşık 5 metreden şarampole yuvarlandıktan sonra
yanmaya başladı. Alevlere yangın tüpleriyle müdahale eden
diğer araç şoförü Ercan ve yanındaki 26 yaşındaki Recep
Doğan, yanan kamyonun şoförü Toklu'yu araçtan çıkarmayı
başardı. Ancak, kamyonda bulunan kimliği belirsiz 1 kişi
yanarak öldü. İhbar üzerine gelen itfaiye, yangını söndürdü.
Sağlık ekipleri de ambulansla Toklu'yu Salihli Devlet
Hastanesi'ne kaldırdı. Jandarmanın kaza yerine yaptığı
inceleme ardından yanarak ölen kişinin cesedi morga
kaldırıldı. Kazaya karışan kamyonun şoförü Ercan,
jandarmaya götürüldü. Hayati tehlikesi bulunan Toklu'nun
sözlü ifadesinde yanarak ölen kişiyi yolda otostop yaparken
görüp aldığını ve tanımadığını söylediği belirtildi. Ölen kişinin
kimliğinin belirlenmeye çalışıldığı, kazayla ilgili soruşturmanın
sürdüğü açıklandı. Alev alan araçtaki yaralıları çıkarmaya
çalışanlardan Recep Doğan, "Yolumuzda ilerlerken bir anda
arkadan bir araç çarptı. Kamyonu güçlükle durdurup bize
çarpan kamyona bakmaya gittik. Yoldan çıkan ve şarampole
uçan kamyondan sürücüyü çıkartmayı başardık. Bu sırada
yangın çıktı. Yanımızda bulunan ve yoldan geçen
sürücülerden aldığımız yangın tüpleri ile yangını söndürmeyi
denedik ancak olmadı" dedi.
K M
C Y
İzmir Kulüplerine Manisa'dan Kötü Haber
zmir'de yaşanan stat sıkıntısı yüzünden lig maçlarını
oynayacak tesis ve kent arayan İzmir ekiplerine
Manisa'dan da kötü haber geldi. Göztepe ve Altınordu'nun
iç saha karşılaşmalarında kullanmak istedikleri Manisa 19
Mayıs Stadı'nın önümüzdeki günlerde bakıma alınacağı
açıklandı. Manisaspor ile Akhisar Belediyespor tarafından
ortaklaşa kullanılan tesisin çim zemini ile drenajının
yenilmesiyle ilgili ihalenin tamamlandığı, çalışmaların
bayramdan sonra başlayacağı bildirildi. Manisa Gençlik
Hizmetleri Spor İl Müdürü Dr. Savaş Duman, süreci
hızlandırmak için ihaleyi alan firmanın gece de çalışacağını
belirtirken şu bilgileri verdi: "Bu iş, biraz zaman alacak.
Çimlerin oturması lazım. Manisaspor'un maçları geç
başlayacak ancak Akhisar Belediyespor, ilk 2 iç saha maçını
deplasmanda oynayabilir. Uzun yıllardır ihmal edilen çimleri
korumamız şart. İzmir takımlarına da Manisa dışında alternatif
stat aramalarını tavsiye ediyorum."
İ
İmtiyaz Sahibi
KADİR ARSLAN
Sayfa
Editörü
REFİKA ARSLAN
Sorumlu
Yazı İşleri Müdürü
YILMAZ SARIPINAR
Haber Merkezi
ŞUAYİP BAYBURE
EMİN KARAASLAN
Yayın türü:
Yerel süreli
Olimpiyatlarda kürsüye
çıkacağım” diye konuştu.
HAYATI SPORLA DEĞİŞTİ
İzmir Büyükşehir
Belediyespor’un engelli
sporculara yepyeni bir gelecek
verdiğini de sözlerine ekleyen
Güler Demircan, “Ağabeyim
Sabri Gür ile kardeşim Ayten
Özyörük de aynı hastalık
nedeniyle engelli durumda. Şu
anda onlar da engelli judo ve
engelli halterde ülkemizi
başarıyla temsil ediyorlar.
K M
C Y
Manisa’nın kırsal bir
bölgesinden çıkıp spor
sayesinde bu noktaya kadar
geldim. Zor olan yaşam
koşullarımı spor sayesinde
değiştirdim. Engelli çocukları
olan ailelerin spora yönlenmesi
gerekir. Büyükşehir Belediyesi,
bu ortamı bizler için hazırlıyor.
Anne-babaların yapması
gereken tek şey, çocuklarını kızerkek ayrımı yapmadan
salonlara getirmesidir”
ifadelerini kullandı.
ORKİDE TAŞKIN
İdari ve Baskı Adresi
Namazgah Mah. Kaymakam
Hamdi Onat Sok. (Ziraat
Bankası Arkası) Paşaoğlu
Pasajı No:3 SOMA
Tel&Faks: (0236) 612 9640
HABER: 0530 693 79 19
REKLAM: 0544 304 62 64
Satış Fiyatı
: 60 KRŞ
AYLIK ABONE : 15 TL
YILLIK ABONE : 180 TL
Baskı:
SOMA OLAY GAZETESİ MATBAASI
e-mail: [email protected]
[email protected]
Hotmail:
[email protected]
[email protected]
Gazetemize gönderilen yazı, makale,
fotoğraf vb. yayınlansın yayınlanmasın
iade edilmez. Yazılan makalelerden
yazarları sorumludur.
Görüşleri gazetemizin görüşlerini
yansıtmaz. Gazetemiz basın meslek
ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Banka Hesap Numaraları
İş Bankası İban No : TR 260006400000135260439520
Ziraat Bankası İban: TR 380001000193328870175001
K M
C Y
K M
C Y
K M
C Y
5
GÜNCEL
İHRACAT ŞAMPİYONLARININ
139 TANESİ EGELİ
İhracat şampiyonları listesine 2014 yılında Ege Bölgesi’nden 139 firma girmeyi
başardı. Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından açıklanan ihracat şampiyonları
listesinde 2012 yılında 129, 2013 yılında ise 138 Egeli firma yer almıştı.
E
K M
C Y
ge Bölgesi, Marmara
Bölgesi’nden sonra
listeye en fazla firma
sokan ikinci bölge oldu.
İzmir, ilk 1000 ihracatçı
listesinde 68 firma ile
İstanbul’un ardından ikinci il
olurken, Egeli ihracat
şampiyonları Türkiye’ye 2014
yılında 17 milyar 302 milyon
dolarlık döviz kazandırdı.
İhracatın Şampiyonlar Ligi
olarak tanımlanan, Türkiye
İhracatçılar Meclisi tarafından
her yıl açıklanan en fazla ihracat
yapan 1000 firma listesinde,
2014 yılında Ege Bölgesi’nden
139 firma yer buldu. Aynı listede
2011 yılında 118, 2012 yılında
129, 2013 yılında ise 138 Egeli
firma yer almıştı. 2014 yılında
Türkiye’ye 17 milyar 302 milyon
dolar döviz kazandıran 139
firma Türkiye ihracatının yüzde
11’lik dilimini gerçekleştirdi.
İzmir 68 firma ile ilk 1000
ihracatçı listesine Ege
Bölgesi’nden en fazla firma
sokan il olurken, Denizli 24 firma
ile ilk 1000 listesinde yerini aldı.
2013 yılında 18 firma ile ilk 1000
ihracatçı listesinde yer bulan
Manisa bu yıl 21 firmasıyla
listedeki konumunu güçlendirdi.
İzmir, Denizli ve Manisa’dan
toplam 113 firma İlk 1000
ihracatçı listesine girdi. Aydın
ilinden 7 firma, Balıkesir’den 5
firma, Afyon’dan 2, Muğla 4,
Kütahya’dan 3’er ve Uşak’tan 2
firma ilk 1000 ihracatçı
listesinde yer almanın
mutluluğunu yaşadı.
Kayıtlara Kocaeli firması
olarak giren İzmir’de de
rafinerisi bulunan Türkiye Petrol
Rafinerileri A.Ş. 3 milyar 741
milyon dolarlık ihracat rakamıyla
Türkiye birincisi olurken, Türkiye
genelinde 4. firma olan Vestel
Dış Ticaret A.Ş. 2 milyar 419
milyon dolarlık ihracat rakamı ile
TÜPRAŞ’ı izledi.
İzmir Aliağa’da üretim tesisleri
bulunan kayıtlara İstanbul
firması olarak giren Habaş Sınai
ve Tıbbi Gazlar İstihsal
Endüstrisi A.Ş. 1 milyar 195
milyon dolarlık ihracat rakamıyla
Ege Bölgesi’nde üçüncü sırada
yer aldı. 2014 yılında 806 milyon
981 bin dolarlık dövizi ülkemize
kazandıran Pergamon-Status
Dış Ticaret A.Ş. Ege Bölgesi’nde
en fazla ihracat yapan dördüncü
firma oldu. Petkim Petrokimya
Holding A.Ş. 509 milyon 500 bin
dolarlık ihracat rakamıyla
beşinci oldu. İzmir Demir Çelik
A.Ş. ise 377 milyon 982 bin
dolarlık ihracata imza attı ve 6.
sırada yer buldu.Denizli
merkezli Başak Metal Tic.ve
San. A.Ş. ise, 245 milyon 931
bin dolarlık dışsatımla Türkiye
genelinde 45., Denizlili firmalar
arasında ise 1. sırada yer aldı.
Denizli’de Başak Metal Tic. ve
San. A.Ş.’yi 208 milyon 582 bin
dolarlık ihracatla Menderes
Tekstil San. ve Tic. A.Ş., 205
milyon 86 bin dolarlık ihracat
rakamıyla Kocaer Haddecilik
San. ve Tic. A.Ş. takip etti.
Manisa’da Vestel Ticaret
A.Ş.’yi, 293 milyon 531 bin
dolarlı Bosch Termoteknik
Isıtma ve Klima San. ve Tic.
A.Ş. ve 182 milyon 106 bin
dolarlık dışsatımla Schneider
Elektrik San. ve Tic. A.Ş. izledi.
Uğur Soğutma Makinaları
San. ve Tic. A.Ş. 149 232 bin
dolarlık ihracatla Aydın’ın ihracat
şampiyonu olurken, Banvit
Bandırma Vitaminli Yem San.
A.Ş. 93 milyon 984 bin dolarlık
ihracatla Balıkesir ihracat
şampiyonu, Muğla merkezli KLC
Gıda Ürünleri İth. İhr. ve Tic.
A.Ş. 106 milyon 397 bin dolarlık
döviz girdisi ile Muğla
şampiyonu, Afyon Yumurta İth.
İhr. ve Tic. A.Ş. ise 39 milyon
839 bin dolarlık ihracatla
Afyonkarahisar ihracat
şampiyonu olarak listede yer
aldı. Türkiye İhracatçılar Meclisi
tarafından açıklanan ilk 1000
ihracatçı listesindeki Egeli firma
sayısının 2012 yılından bu yana
118’den 139’a yükselmesinin
gururunu yaşadıklarını belirten
Ege İhracatçı Birlikleri
Koordinatör Başkanı Sabri
Ünlütürk, 2014 yılında en fazla
ihracat yapan ilk 1000 firma
listesinde Ege Bölgesi’nin 139
firma ile temsil edilmesinden
mutlu olduklarını kaydetti. Ege
Bölgesi’nin Türkiye’de ihracatın
başlangıç noktası olduğuna
işaret eden işaret eden
Ünlütürk, “Bu liste, Ege
Bölgesi’nin Türkiye ihracatındaki
gücünü ortaya koyuyor.
Önümüzdeki süreçte,
İnovasyon, Tasarım, Ar-Ge ve
Markalaşma çalışmalarına
ağırlık vererek ilk 1000 ihracatçı
listesindeki konumumuzu daha
da güçlendirmek istiyoruz. 2014
yılında gümrük kayıtlarına göre
22 milyar doları aşan Ege
Bölgesi ihracat rakamının 2023
yılında 100 milyar dolara
çıkması için çalışmalarımızı
yürütüyoruz” şeklinde konuştu.
FİLM GİBİ OLAY...
21 Temmuz 2015 Salı
K M
C Y
ALAŞEHİR’DE MOTOSİKLET
KAZASI: 2 ÖLÜ
(İHA) - Manisa'nın Alaşehir ilçesinde, bir motosikletin
yayaya çarpması sonucu hem motosiklet sürücüsü hem de
yaya hayatını kaybetti.
Kaza, Manisa'nın Alaşehir ilçesi İstasyon Mahallesi
Süleyman Demirel Bulvarında meydana geldi. İddialara
göre, 45 KB 52.. plakalı motosikleti kullanan 16 yaşındaki
S.Y., aşırı hız ve dikkatsizlik nedeniyle özel bir akaryakıt
istasyonunda çalışan ve işten çıkıp evine gitmek üzere
yolun karşısına geçmeye çalışan 47 yaşındaki Raşit
Şentürk’e çarptı. Çarpmanın etkisiyle kaskı bulunmayan
motosiklet sürücüsü S.Y. ile işten evine giden yaya ağır
yaralandı. 112 Acil tarafından Alaşehir Devlet Hastanesine
kaldırılan iki yaralı hastanede yapılan tüm müdahalelere
rağmen hayatını kaybetti.
İLÇE EMNİYETİ AİLELERİ UYARDI
Yaz ayları başından bu yana özellikle motosiklet
sürücüleri üzerindeki denetimlerini artıran Alaşehir İlçe
Emniyet Müdürlüğü motosiklet sürücüleri ve ailelerine yeni
uyarılarda bulundu. Alaşehir merkez ve tüm mahallelerinde
13 bin tescilli motosikletin bulunduğunu ve bunların yazhasat mevsimi nedeniyle yoğun olarak trafikte olduklarını
hatırlatan yetkililer, motosiklet sürücülerinden tescilsiz,
ehliyetsiz ve kasksız araç kullanmamalarını ve aşırı
süratten kaçınmalarını istedi. Denetimlerin devam
edeceğini belirten yetkililer, ailelere 18 yaşından küçük ve
ehliyetsiz çocuk ve yakınlarının motosiklet kullanmalarına
izin vermemelerini tavsiye etti. Öte yandan Alaşehir'de son
günlerde yapılan sıkı denetimler sonrasında kask kullanım
oranının yüzde 80'e ulaştığı gözlendi. Türkiye İstatistik
Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Alaşehir'de motosiklet
kazası oranlarının diğer yerleşim birimlerine göre daha
fazla olduğu öğrenildi. Türkiye ortalamasının yüzde 14
olduğu motosiklet kaza oranlarında Alaşehir'de bu oranın
yüzde 20'lerde olduğu öğrenildi.
DENGESİNİ KAYBETTİ, KAZA YAPTI
(İHA) - Manisa’nın Kula İlçesinde plakasız motosiklet
sürücüsü direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kaza
yaptı. Tek taraflı kazada motosiklet sürücüsü 15 yaşındaki
çocuk yaralandı.
Edinilen bilgiye göre kaza, Saat 21.45 sıralarında Akgün
Mahallesi 65. sokak ile 67 sokağın birleştiği yerde meydana
geldi. 65. sokaktan 67. sokağa doğru seyretmekte olan
Alper Ş. (15) yönetimindeki plakasız motosiklet,
sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu
devrildi. Motosikletin aşırı süratli olması nedeni ile yolun
kenarındaki bordür taşlarına çarparak durabildiği öğrenildi.
Motosikletin devrilmesi ile yaralanan sürücü Alper Ş., olay
yerine gelen 112 acil servis ekiplerinin ilk müdahalesinin
ardından Kula Devlet hastanesine kaldırıldı. Yaralı sürücü
Alper Ş.'nin hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi.Polis
ekipleri kaza ile ilgili soruşturma başlattı.
K M
C Y
Türk genci ile Rus kız birbirine aşık olunca nikah dairesinin yolunu
tuttu. Ancak erkeğin hiç görmediği biriyle, hiç gitmediği bir şehirde
evlilik yaptığı anlaşıldı. Gencin Manisa Kırkağaç'ta oturan 31
yaşındaki Ö.A. adlı kadınla evli olduğu nikah dairesinde ortaya çıktı.
stanbul'da yaşayan Burak
Aydın (32), Rusya'da bir iş
ortamında tanıştığı İnna
Rakshona (28) ile evlenmeye
karar verdi. İnna Rakshona,
Rusya'daki işinden istifa edip
İstanbul'a yerleşti. Nişanlanan
çift, düğün davetiyelerini de
bastırıp eşe dosta dağıttı.
Balayında kalacakları otel bile
belirlendi. Ancak, nikah tarihi
almak için Kartal Evlendirme
Dairesi'nin yolunu tutan çift,
büyük bir şokla karşılaştı.
Görevli memur, sistemde,
Burak Aydın'ın 3 ay önce Manisa
Kırkağaç'ta oturan 31 yaşındaki
Ö.A. adlı kadınla evlendiğinin
İ
gözüktüğünü söyledi.Nikah
talebini yerine etiremeyeceklerini
bildirdi. Neye uğradığını şaşıran
Aydın, Manisa Nüfus
Müdürlüğü'nü aradı. Buradan,
kimlik bilgileri kullanılarak sahte
bir evlilik yapıldığını öğrendi.
HEMEN EVLİ GÖZÜKTÜĞÜ
KADINI ARADI
Aydın, hemen kağıt üzerinde
evli gözüktüğü Ö.A.'ya ulaştı.
Telefonda konuştuğu Ö.A.'ya
"Eşiniz benim kimlik bilgilerimi
kullanarak sizinle evlenmiş.
Büyük bir sahtecilik sonucu,
yanlışlıkla benimle
evlenmişsiniz" dedi.
SAHTE DAMAT ORTADAN
KAYBOLDU
Bu kez bir şok da kadın
yaşadı. Telefonu kapatan kadın,
3 ay önce evlendiği eşini arayıp
hesap sordu. Tartışma üzerine
sahte kimlik kullanarak Ö.A. ile
evlenen adam ise ortadan
kayboldu.
SAVCILIĞIN YOLUNU
TUTTULAR
Evrakta sahtecilik sonucu hiç
tanımadığı biriyle evli görünüp
nişanlısı ile hayatını birleştirme
hayalleri suya düşen Burak
Aydın ve gerçek adını bile
bilmediği kişiyle evlenip neye
uğradığını şaşıran Ö.A.
savcılığın yolunu tuttu. Sahte
kimlikle evlilik yapıp Ö.A. ve
Burak Aydın'ın hayatını alt üst
eden kişi hakkında suç
duyurusunda bulunuldu.
"SABIKALI OLDUĞUNU
DÜŞÜNÜYORUZ”
Şimdi Ö.A. evliliğinin mutlak
butlan sebebiyle iptal edilmesini,
Burak Aydın ise nişanlısı İnna
Rakshona ile bir an önce
evlenebilmeyi bekliyor. Ö.A' nın
avukatı, "Eşgalini verdiğimiz
şahsın gerçekte kim olduğu ve
nerede olduğu hala tespit
edilmedi. Şahsın sabıkalı
olduğunu düşüyoruz. Aydın'ın
kimlik bilgilerini nasıl edindiği
araştırılıyor" dedi.
www.somaolay.com.tr
O
L
A
Y
K M
C Y
K M
C Y
BÜYÜKŞEHİR’E HAZIRLIK
MAÇLARINDA ZORLU RAKİPLER
(İHA) - Üç günlük bayram izninin ardından ikinci etap
hazırlıkları için yeniden Bolu’da toplanan Manisa
Büyükşehir Belediyespor’da, hazırlık maçlarının programı
belli oldu. Yeşil-beyazlılar Bolu’da PTT 1. Lig ekibi
Gaziantep BBSK ile birlikte 3. Lig ekipleri Bergama
Belediyespor, Silivrispor ve Kozan Belediyespor takımları
ile hazırlık maçı oynayacak.
Yeni sezon hazırlıklarına verilen bayram arasının
ardından yeniden Bolu’da toplanan Manisa Büyükşehir
Belediyespor, hazırlıklarına kaldığı yerden devam etmeye
başladı. Günü çift idman yaparak geçiren yeşilbeyazlılarda, hazırlık maçlarının programı da belli oldu.
Bolu kampında ikinci etap hazırlık dönemi boyunda, dört
hazırlık maçı oynayacaklarını ifade eden Teknik Direktör
Hakan Şapçı, bu maçlarda takımın son durumunu görme
fırsatı bulacaklarını söyledi. Çok iyi bir hazırlık dönemi
geçirdiklerinin altını çizen Şapçı, “Takıma yeni katılan
oyuncularımızla birlikte daha da güçlendik. Yeni
transferlerimizin uyum sorunu yaşamaması bizim için
sevindirici oldu. Hazırlık maçlarında takımımız tam olarak
lige hazır hale gelecektir” diye konuştu.
DÖRT HAZIRLIK MAÇI OYNAYACAK
Manisa Büyükşehir Belediyespor, ikinci etap kamp
döneminde dört hazırlık maçı oynayacak. Yeşil-beyazlılar
hazırlık maçlarında PTT 1. Lig ekibi Gaziantep
Büyükşehir Belediyespor’un yanı sıra 3. Lig ekipleri
Bergama Belediyespor, Silivrispor ve Kozan
Belediyespor takımları karşı karşıya gelecek.
K M
C Y
K M
C Y
K M
C Y
6
21 Temmuz 2015 Salı
‘Malul Gazilere Tanınan Haklar,
Muharip Gazilere Tanınmıyor’
Türkiye Muharip Gaziler Derneği Manisa Şube Başkanı Şener Tarım, malul
gazilere tanınan hakların, muharip gazilere tanınmadığını söyledi.
T
ürkiye Muharip
Gaziler Derneği
Manisa Şube
Başkanı Şener Tarım, malul
gazilere tanınan hakların,
muharip gazilere
tanınmadığını söyledi. Hakiki
gazilerin kendilerini olduğunu
söyleyen Tarım, “Ama
haklarımız kısıtlı.” dedi.
Türkiye Muharip Gaziler
Derneği Manisa Şubesi,
Kıbrıs Barış Harekatı’nın 41.
yıldönümü dolayısıyla
Cumhuriyet Meydanı'ndaki
Milli Egemenlik Anıtı’na
çelenk koydu, saygı
duruşunda bulundu ve
İstiklal Marşı okudu. Şube
K M
C Y
Başkanı Şener Tarım,
burada yaptığı konuşmada
harekat sayesinde Kıbrıs’ın
41 yıldır barış içerisinde
olduğunu söyledi. Tarım,
“Kıbrıs Türkü, 20 Temmuz
1974’ten itibaren kendi
vatanında ve kendi bayrağı
altında hür ve bağımsız
yaşamaktadır. Uğrunda kan
dökülen, can verilen bu
toprak, artık Kıbrıs Türkünün
öz vatanıdır. Kıbrıs’ta
kazanılan vatan toprağı asla
geri verilmez ve kaderine
terkedilmez. Kıbrıs’ta Türk
varlığını yaşatmak, gelecek
nesillere ve bu topraklar
uğruna şehit düşenlere karşı
bir namus borcudur.” dedi.
'KIBRIS’TA
MÜZAKERELER
ÇERÇEVESİNDE
BİRLEŞME OLMAZ’
Şener Tarım, Kıbrıs
müzakerelerini de
değerlendirerek, KKTC’den
büyük tavizler istendiğini
söyledi: “KKTC, diplomatik
ve ekonomik birçok alanda
sıkıntı yaşamaktadır. Bugün
Kıbrıs Türkünden istenen
toprağından, varlığından ve
bağımsızlığından fedakârlık
yapmasıdır. Böyle bir
fedakârlık, KKTC’nin sonu
demektir, 1974 öncesine
dönmek demektir. Kıbrıs’ta
K M
C Y
TAMİRCİ ALINACAKTIR
Firmamızda çalıştırılmak üzere
kamyon tamir ve bakım işinden
anlayan ustalar alınacaktır.
Müracaat Tel: 61323646138186-05323502302
asla müzakereler
çerçevesinde birleşme
kesinlikle olmaz. Beraber
yaşaması olmaz. Biz buna
inanmıyoruz. Havaalanı ve
limanların açılmasında
birleşme olur ancak geri
kalanda birleşme olmaz.
Türkler, asla Rumlarla
kesinlikle yaşayamaz. Orada
insanların acısı var, katliama
uğrayanlar var.”
Manisa genelinde 900 ve
şubelerine kayıtlı 375 Kıbrıs
gazisi bulunduğunu aktaran
Tarım, bunların çeşitli
sıkıntılar yaşadığını dile
getirdi: “Kıbrıs Barış
Harekatı'na, Manisa’dan bin
125 kişi gitti. Bunun ancak
900’ü gazi olarak döndü. Bu
ülkede hakiki gazi biziz
ancak malul gazilerin
yararlandığı haklardan
yararlanamıyoruz. Mesela
malul gazilerin yakınlarına
kamuda iş imkanı tanındı
ancak biz muharip gazilerin
yakınlarına böyle bir hak
tanınmadı. Gerekçe olarak
ise sayımızın fazla olduğu
söyleniyor. Eğer bizim
sayımız fazla olmasaydı,
Kıbrıs’ı nasıl alacaktık?
Maaşlarımız ikiye bölündü.
Sosyal güvencesi olanlar
550 TL, sosyal güvencesi
olmayanlar 900 TL maaş
alıyor. Artık Kıbrıs gazilerine
de bazı haklar tanınsın.”
CHP'li Nurlu Trafik Kazalarının Sebeplerinin
Araştırılması İçin Önerge Verdi
K M
C Y
CHP Manisa Milletvekili Mazlum Nurlu, trafik kazalarının nedenlerinin araştırılması
amacıyla TBMM’de araştırma komisyonu kurulması için önerge verdi.
C
HP Milletvekili
Manisa’nın
Gölmarmara
ilçesinde meydana gelen
kazada 13’ü kadın 15 tarım
işçisi ile bayram tatili boyunca
trafik kazalarında 74
vatandaşın hayatını
kaybettiğini ifade etti. Nurlu,
Gölmarmara’da hayatını
kaybeden tarım işçilerinin
acıları dinmeden, geçen hafta
Hatay’da aynı şekilde tarım
işçilerini taşıyan kamyonetin
karıştığı kazada 1’i bebek 3
kişinin ölümü ve 13 kişinin
yaralanmasının, kazalardan
ders alınmadığını gösterdiğini
kaydetti.
“2014’DE TRAFİK
KAZALARINDA 3 BİN 524
KİŞİ ÖLDÜ, 285 BİN 59 KİŞİ
YARALANDI”
Yaşanan acılardan ders
alınmadığı için kazalar ve
ölümlerin sürekli artığını dile
getiren Nurlu, “Türkiye
İstatistik Kurumu (TÜİK)
verilerine göre, Türkiye’de
karayolu ağında 2014 yılında
toplam 1 milyon 199 bin 10
trafik kazası meydana
gelmiştir. Bunun 168 bin 512’i
ölümlü ve yaralanmalı trafik
kazası olarak kayda geçmiştir.
Manisa, geçen yıl meydana
gelen 4 bin 173 kaza ile 9.
sırada yer almıştır. 2014
yılında meydana gelen ölümlü
ve yaralanmalı trafik kazaları
sonucunda 3 bin 524 kişi
hayatını kaybederken 285 bin
59 kişi ise yaralanmıştır. 2005
yılında 620 bin olan kaza
sayısının 10 yılda ikiye
katlanarak 1 milyon 200 bine
çıkması üzerinde durulması
gereken önemli bir konudur.
Özellikle Manisa’da
bitirilmeyen yollar, tünel
inşaatları ve karayolları
standartlarına uygun olmayan
yol ve kavşaklar ölümlü trafik
kazalarının başlıca
nedenlerindendir. Bilindiği
üzere Ege bölgesini Ankara,
İstanbul ve Antalya’ya
bağlayan karayolları Manisa
sınırları içinden geçmektedir.
Ayrıca bu yolları birbirine
bağlayan ara yollarda da
trafik yoğunluğu oldukça
fazladır.
15 vatandaşımızın
hayatına mal olan SalihliGölmarmara-Akhisar
karayolu, Ankara-İstanbul
yolunu birbirine bağlayan
önemli bir yoldur.
Her gün on binlerce araç
bu yolları kullanmakta ve
sık sık kazalar meydana
gelmektedir.” dedi.
Ana karayolları inşaatları
tamamlanmasına rağmen
bu yollarda inşaatların 15
yılı aşkın süredir devam
ettiğini aktaran Nurlu,
“Kazanın yaşandığı SalihliAkhisar ve Denizli-Antalya
yolu olarak kullanılan SalihliAlaşehir kara yolunda
inşaatlar yıllardır
tamamlanmadığı için sık sık
kazalar yaşanmaktadır.
Bunun yanında İzmir-İstanbul
yolu olarak kullanılan ve
İzmir-Manisa arasını 15
dakikaya düşürecek olan
Sabuncubeli tünelleri inşaatı
da durmuştur. 2013 yılında
açılacağı sözü verilmesine
rağmen bu güne kadar tünelin
ucu görünmemiştir.
Mecliste kurulacak bir
Araştırma Komisyonu trafik
kazalarını detaylı şekilde
araştırarak kazaların
önlenmesine yardımcı
olacaktır. Meclis bu siyasi
iradeyi ortaya koymalı ve
üzerine düşeni yapmalıdır.”
şeklinde konuştu.
Haber Merkezi
Kavurucu sıcaklar geliyor
Meteoroloji Genel Müdürlüğü Hava Tahmin Uzmanı Yusuf Ziya Yavuz, Çarşamba gününden
itibaren oldukça yüksek sıcaklıkların görülmesini beklediklerini kaydetti.
H
O
L
A
Y
K M
C Y
afta ortasından itibaren
sıcaklık ve kuru bir
havanın yurdumuzu
etkilemesini beklediklerini
kaydeden Meteoroloji Genel
Müdürlüğü Hava Tahmin Uzmanı
Yavuz, “Şuan itibariyle
Ankara’da 33 derece olan hava
sıcaklıkları, Çarşamba günü 33,
Perşembe ve Cuma günü 34-35
dereceye kadar çıkması,
haftasonunda ise 38-39
dereceye kadar çıkmasını
bekliyoruz. İstanbul’da
sıcaklıklar özellikle gündüz
sıcaklıkları 32-33 dereceye
kadar çıkarken gece sıcaklıkları
26-27 derecede kalacak.
İzmir’de ise haftasonu 38-39
dereceye kadar çıkan hava
sıcaklıklarının görülmesini
bekliyoruz” diye konuştu.
Şuan itibariyle Güneydoğu
Anadolu Bölgesi, Akdeniz ve
Güney Ege’de sıcaklıkların
mevsim normallerinin üzerinde
olduğunu ifade eden Yavuz,
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde
en yüksek sıcaklıkların 42.7
dereceyle Şırnak Silopi’de
ölçüldüğünü kaydetti.
Akdeniz Bölgesinde de 41-42
derece sıcaklıkların görüldüğünü
belirten Yavuz, şöyle devam etti:
“Sıcaklıkların hafta boyunca
bu bölgelerde devam etmesini
beklemekteyiz. Rüzgarın güneye
dönmesiyle birlikte Akdeniz kıyı
kesimlerinde sıcaklık azalır
ancak bu sefer nem miktarı
yükseldiğinden dolayı hissedilen
sıcaklıkların yüksek olması
vatandaşı bunaltacak, sıkıntıya
sokacak sıcaklıkların
görülmesini bekliyoruz.”
Önümüzdeki Çarşamba
gününden itibaren mevsim
normallerinin üzerinde oldukça
yüksek sıcaklıkların görülmesini
beklediklerine dikkat çeken
Yavuz, “İç Anadolu Bölgesinde
mevsim normalleri 30-31 derece
civarında fakat haftasonu 38-39
dereceye kadar çıkan
sıcaklıkların görülmesini
bekliyoruz. Bu değerler mevsim
normallerinin 7-8 derece sıcaklık
değerleridir” dedi.
Sıcaklıkların artmasıyla birlikte
vatandaşların sıcaklıkların en
yoğun yaşandığı öğle
saatlerinde dışarı çıkmamaları
tavsiyesinde bulunan Yavuz,
açıklamasına şöyle sürdürdü:
“Özellikle iç bölgelerde ki
vatandaşların öğlen saatlerinde
sıcaklıkların en yüksek olduğu
saatlerde yaşlıların, tansiyon
hastalarının, çocukların dışarıya
çıkmamalarını tavsiye ediyoruz.
Vatandaşların bol bol sıvı
tüketmelerini tavsiye ediyoruz ve
mümkün olduğu kadar
önümüzdeki 1 haftalık periyotta
güneşte fazla durmamalarını
tavsiye ediyoruz.”
K M
C Y
K M
C Y
K M
C Y
K M
C Y
7
SAĞLIK
İ
Eğer çocuğunuz çok
hareketliyse dikkat!
P
K M
C Y
sikolog Kübra Yelkenoğlu, ilkokul
çağındaki her 100 çocuktan 3 ila
5’inde görülen dikkat eksikliği ile
hiperaktivite bozukluğunun, öğrenme
sürecini ve sosyal ilişkileri olumsuz
etkilediğini belirterek, "Dikkat eksikliği ve
hiperaktivite bozukluğu, kızlara oranla
erkeklerde daha sık rastlanan genetik ve
biyolojik kökenli psikiyatrik bir rahatsızlıktır"
dedi.
Psikolog Kübra Yelkenoğlu, dikkat eksikliği
ve hiperaktivite bozukluğunun uzmanla
birlikte ele alınması gerektiğini ifade ederek,
‘’Bu rahatsızlık nedeniyle çocuklar,
gelişimine uygun olmayan aşırı hareketlilik,
istekleri erteleyememe ve dikkat dağınıklığı
sergilemektedir. Aşırı hareketlilik, çocuğun
okul hayatında ve sosyal hayatında hem
aileleri için hem de öğretmenler açısından
önemli bir sorundur. Bu tip çocuklar,
kendilerini kontrol etmekte güçlük çekerler.
Acelecidirler, akıllarına ilk gelen şeyi yapmak
isterler, siz soruyu sorarken o çoktan cevaba
geçmiştir. Aceleci oldukları için, ‘bunu
yaparsam sonuçları ne olur?’ diye
düşünemezler. Sonunu düşünmeden
hareket ettikleri için tehlikeli durumlarla
karşılaşmaları olasıdır” ifadelerini kullandı.
UZMAN YARDIMI ALINMALI
Psikolog Yelkenoğlu, hiperaktif ve dikkat
eksikliği olan çocuklara doğru yaklaşımın
çok önemli olduğunu da belirterek, ‘’Aile bu
konuda uzman yardımı almalı ve belirlenen
plan çerçevesinde çocuğun bu süreci en
doğru şekilde atlatması sağlanmalıdır. Yaz
aylarında onun sevdiği aktivitelere
yönlenmesi sağlanabilir. Ancak tatilde havuz,
deniz ve açık alanda istenmeyen olaylar
yaşanabileceğinden aile yaz kazalarına
karşı çok dikkatli olmalıdır. Küçük ve
eğlenceli ödevlerle çocuğa sorumluluk
duygusu aşılanabilir. Tüm bunlara ek olarak
düzenli takip çok önemlidir” dedi.
K M
C Y
Aşırı sıcaklar
migreni tetikliyor
Kemik iliği kanseri
tedavisinde yeni
bir çağ başladı
ngiliz bilim adamlarının geliştirdiği,
bedenin bağışıklık sistemini kullanarak
kanser hücrelerini yok etmesini sağlayan
ilaç, multipl miyeloma (kemik iliği kanseri)
yakalananlara umut oldu.
Bilim adamları, ilacın kanser hücrelerindeki
SLAMF7 adlı molekülü hedef alarak
bağışıklık sisteminin bu hücreleri ortadan
kaldırmasını sağladığını belirtti. Bilim
adamlarından Profesör Graham Jackson, ilaç
sayesinde kemik iliği kanserinin tedavisinde
yeni bir çağ başladığını vurgulayarak
hastaların daha az acı çekerek, daha uzun
yaşayabileceğine dikkati çekti.
DAHA AZ KEMOTERAPİ GÖRÜLECEK
Jackson, hastaların daha az kemoterapi
görerek hayat kalitelerinin de artabileceğini
ifade etti. Konuya ilişkin makale "New
England Journal Of Medicine" dergisinde
yayımlandı.
MULTİPLE MİYELOM NEDİR?
Multipl miyelom, kemik iliğindeki plazma
hücresi adı verilen hücrelerin kontrolsüz
çoğaldığı nadir rastlanan bir kemik iliği
kanseri. Bu anormal çoğalma özellikle
omurlar, kalça kemikleri, kafatası, kaburgalar
gibi iliğin etkin çalıştığı kemiklerde ağrılara
yol açıyor. Hızla çoğalan hücreler kemiklerde
ve kemik iliğinde toplanıyor ve kemik
dokusunu harap eden kitleler oluşturarak
kemiklerin zayıflamasına veya kırılmasına
ayrıca enfeksiyonlara karşı vücut direncinin
düşmesine yol açıyor. Hastalık daha çok 60
yaşın üzerindekilerde görülüyor. Türkiye'de
yılda ortalama 3 bin multipl miyelom tanısı
koyuluyor. Hastaların yüzde 30'una yaklaşık
10 yıl yaşam süresi verilebiliyor.
21 Temmuz 2015 Salı
Prof. Dr. Ali Kemal Erdemoğlu, “Yoğun baş ağrısı mide bulantısı olarak karşımıza çıkan
migren rahatsızlığı, mevsimsel geçişlerden ve yoğun sıcaklıktan etkilenmektedir” dedi.
M
igren ve kronik
baş ağrısının,
sıcakların artması
ve mevsimsel etkenler ile
arttığına dikkat çeken
Acıbadem Ankara Hastanesi
Nöroloji ve Algoloji Uzmanı
Prof. Dr. Erdemoğlu migren
ve kronik baş ağrısı
ataklarının nedenlerini
anlattı.
Uzman Prof. Dr.
Erdemoğlu, Miğren ve
kronik baş ağrısı olan
mevsim geçişlerine dikkat
etmesi gerektiğini ifade
eden Erdemoğlu, “Yaz
döneminde migren ve
benzeri baş ağrısı olan
kişilerin birçoğunun hassas
olduğu parlak güneş ışıkları,
su alımını azalması,
serinlemek amacıyla
kullanılan çeşitli metotlar ve
eşlik edebilecek diğer
hastalıkların yaz döneminde
şiddetinin artması ve
kontrolünün zorluğu (örneğin
yüksek tansiyon), migren ve
baş ağrıları yaz döneminde
daha sık gözlemlendiğini
vurguluyor.
Isı değişiminin yanı sıra
rüzgarlar, özellikle lodos
migreni tetikleyen en önemli
nedenlerden biri. Serinlemek
için kullanılan bazı
yöntemlerde özellikle yanlış
ve uzun süreli artmış klima
kullanımı baş ağrılarına
neden olur. Yaz ayları ve
sıcakların neden olduğu
değişiklikler, uyku
problemleri, düzenli yemek
alışkanlığının olmayışı ve iş
hayatındaki gerilimler
migren ve baş ağrılarını
artırır. Yaz dönemiyle birlikte
artan baş ağrılarının tedavisi
ağrının tipine göre farklılık
göstermektedir. Bu nedenle,
tedavinin şekline karar
vermeden önce ağrının
tipinin belirlenmesinin çok
önemli olduğunun altını
çizen Prof. Dr. Ali Kemal
Erdemoğlu, hastalığın
tetikleyicilerinden mümkün
olduğunca uzak durulması
gerektiği konusunda migren
rahatsızlığı olanları uyarıyor.
İlaç dışı tedaviler kimi
zaman ilk seçenektir. İlaç
tedavisine rağmen
geçmeyen veya sıklığı
artmış olan hastalarda farklı
enjeksiyonlar ve blok
yöntemleri de
uygulanmaktadır. Bu
yöntemler ilaç tedavisini
etkinliğini arttırmaktadır”
diye konuştu.
MİGREN AĞRILARINI
ÖNLEMEK İÇİN DİKKAT
EDİLMESİ GEREKENLER
NELERDİR?
‘Öğün atlanmaması
vücudun kendini zinde
tutması çok önemlidir’ diyen
Erdemoğlu, “Kan şekerini
sabit tutmak için düzenli
yemek yemeye özen
gösterilmelidir. Uyku
düzenine dikkat edilmeli ve
her gün vücut alışkanlığını
oturtmak için aynı saatte
kalkılmalı. Bazen tüm gün
süren baş ağrılarının sebebi
uykusuzluk olabilmektedir.
Gün ortasında uyumamaya
da özen gösterilmelidir. Her
gün aynı saatte egzersiz
yapmak stresten arınmaya
yardımcı olacağı için
ağrıların gelişmesini
önlemektedir. Migreni
tetikleyen faktörleri daha iyi
tespit edebilmek için baş
ağrısı günlüğü tutulmasını
tavsiye eden Ali Kemal
Erdemoğlu, bol bol sıvı
tüketilmesinin gerektiğinin
ve mümkün olduğunca
stresli ortamlardan uzak
durulması gerektiğinin altını
çiziyor. Ayrıca çay ve kahve
tüketiminin sınırlanmasının,
günlük tüketimin 4-5 fincana
yükseldiğinde kahvenin
kafein bağımlılığı
yapabildiğini ve ertesi sabah
migreni tetikleyebildiğini
vurguluyor” ifadelerini
kullandı.
SICAK HAVALARDA
MİGRENİ ENGELLEME
YÖNTEMLERİ
Erdemoğlu, migrenin ve
kronik baş ağrılarının
etkilerini azaltmanın
önerilerini ise şöyle sıraladı:
“Güneşin dik olarak geldiği
en sıcak saatlerde kendinizi
ve başınızı koruyun. Bu
saatlerde çok fazla dışarıda
kalmamaya özen gösterin.
Zorunda kaldığınızda şapka
veya şemsiye kullanın. Ani
ısı değişikliklerinden kaçının.
Çok sıcak ortamdan,
klimatize edilmiş soğuk
ortama geçmemeye özen
gösterin.
Klimadan gelen soğuk
havaya direkt maruz
kalmamaya dikkat edin.
Alkol tüketimi baş ağrılarını
tetiklemektedir. Kıyafet
seçimine özen gösterilmeli,
açık renk terletmeyen ve bol
giysiler tercih edilmelidir.
Sokağa çıkıldığında geniş
kenarlıklı şapkalar ve
gözlükler takılabilir. Yeterli
sıvı alımı önemlidir. Yazın
sıcak günlerde en az günde
3-3,5 litre su tüketiminde
yarar vardır. Ayrıca ayran
gibi serinletici sıvıların
tüketimi de arttırılmalıdır.”
Havuz keyfiniz kabusa dönmesin
Temizliği iyi yapılmamış havuzların dış kulak yolu iltihabı başta
olmak üzere birçok hastalığa zemin hazırladığı bildirildi.
K
ulak Burun Boğaz
Hastalıkları Uzmanı Dr.
Feyha Kahya Aydoğan,
normalde dış kulak yolunun iyi
korunaklı olduğunu ve kendi kendini
temizleme özelliği olduğunu
belirterek, bazı faktörlerin tek tek
veya kombine olarak dış kulak yolu
iltihabının oluşumunu kolaylaştırdığını
söyledi. Aydoğan, “Sık aralıklarla duş
yapma veya havuzda yüzme
sonucunda kulak yoluna su
girebiliyor. Su, kulak yolunun hemen
girişindeki ter ve yağ bezlerinden
salgılanan ve kulak kiri olarak bilinen
koruyucu mumu yok ediyor. Böylelikle
bakterilerin ve mantarların üremesi
de kolaylaşıyor. Eğer, kulağınızı kulak
yoluna parmak veya herhangi bir sert
madde ile yaralarsanız kulak yolunun
cilt yüzeyinde oluşacak çok küçük
çatlaklardan mikroplar giriyor ve
iltihap gelişebiliyor” dedi.
YANLIŞ KULAK TEMİZLİĞİ
ENFEKSİYONA YOLAÇIYOR
Kulak temizlenmesinin de iki
şekilde enfeksiyona yol açabileceğini
söyleyen Aydoğan, “Birincisi,
temizlemeye çalışılırken oldukça
hassas olan dış kulak yolu derisi
zarar görebiliyor ki bu enfeksiyona
uygun bir zemin hazırlıyor. İkincisi
ise, kirin olmayışı; onun fiziksel
koruması, antimikrobiyal etkisi ve
düşük pH'ı sağlaması gibi koruyucu
etkilerinin de olmaması anlamına
geliyor. Ayrıca kulak temizliği
sırasında kir ileri itilerek artık şeklinde
kalabiliyor” diye konuştu.
Aydoğan, ayrıca dış kulak yolunun
yapısının bazı insanlarda daha dar,
uzun ve kıvrıntılı olması sonucu
özellikle banyo ve yüzmeden sonra
bir miktar suyun içeride kalmasına ve
ıslaklık sonucu mikropların özellikle
de mantarların yerleşmesine uygun
ortam hazırlayabileceğini kaydetti.
Dış kulak kanalının bir enfeksiyon
sonucu oluşan hastalığın belirtilerinin
genellikle yüzmeden sonraki birkaç
gün içinde ortaya çıktığını hatırlatan
Dr. Feyha Kahya Aydoğan, “Hastalık
çocuklarda daha yaygın ve çok acı
verici olabiliyor. Ağrı bazen kişinin
günlük yaşamını etkileyebilecek
kadar fazla olabiliyor. İleri aşamada
ise çene eklemine, boğaza vuran
ağrılara sebep oluyor ve hasta ağzını
açmakta dahi zorlanıyor. Hatta bu
belirtilere yüksek ateş de
eklenebiliyor” dedi.
DIŞ KULAK YOLU İLTİHABINI
ÖNLEYECEK ÖNERİLER
Dış kulak iltihabının belirtilerinin
kulak ağrısı, kaşıntısı, akıntısı,
kulakta dolgunluk ve tıkanıklık hissi,
işitme azlığı, uğultu,
çınlama ve kulak
kepçesinde kızarıklık
olduğunu vurgulayan
Dr. Feyha Kahya
Aydoğan, Dış kulak
iltihabını önleyecek
önerileri de şöyle
sıraladı:
"Klor, kulak cildindeki
koruyucu tabakada
bulunan keratin adlı
maddenin parçalanmasını
hızlandırıyor. Bu nedenle öncelikle
temizliğinden emin olmadığınız
yüzme havuzları yerine denizi tercih
etmelisiniz.Dış kulak yolu iltihabında
en önemli tedavi basamağını
korunma oluşturuyor. Bu hastalığı
oluşturabilecek risk faktörleri
hakkında mutlaka bilgilenmelisiniz.
Nemli ve rutubetli iklimlerde
yaşayanlar ile su sporuyla uğraşanlar
daha çok risk altında. Bunlarda, dış
kulak yolunda ıslak birikimler, deride
yumuşama, pH değişikliği ve dış
kulak yolu iltihabına sık yakalanma
eğilimi gelişiyor. Su geçirmeyen kulak
tıkaçları enfeksiyonu önemli oranda
engellerken, suya maruz kaldıktan
sonra kulak kanalının kurulanması da
önemli.
Kulak ve kulak yolu derisine yönelik
K M
C Y
manüplasyonlardan kaçının. Kulak
çubuğu, ataç veya parmağınızı kulak
yoluna sokmayın. Ayrıca kulağınıza
sıvı veya sprey de sıkmayın. Bu
işlemler dış kulak yolu derisini
zedeleyebiliyor. Kulak kirini
çıkartmaya çalışmayın.Kulaklarınızı
mümkün olduğu kadar kuru tutmaya
çalışın. Yüzme veya duş almadan
sonra kulaklarınızı havlu ile kurulayın.
Başınızı ve kulak kepçelerinizi
hareket ettirmeye çalışarak suyun
dışarı akmasını sağlayın. Düşük
derecede ayarlanmış saç kurutma
makinesi, kulak yolunu kurutmada
yardımcı olabilir, ancak kulağınızdan
30 cm. uzakta tutun.Sık tekrarlayan
dış kulak yolu iltihabınız oluyorsa
yüzme esnasında başlık kullanarak
suyun kulaklarınıza kaçmasını
engelleyebilirsiniz.
İşte dişlere zarar veren alışkanlıklar
Dr. A. Doğan Bircan, gün içerisinde ağız ve diş sağlığına ne kadar özen gösterilse de
bazı alışkanlıkların dişlere zarar verme ihtimalinin çok yüksek olduğunu kaydetti.
Z
O
L
A
Y
K M
C Y
ararlı alışkanlıklara değinen
Bircan, şöyle
konuştu:“Biberon
kullanmak: Bebeği uyuturken
ağzında biberonla beslerken
uyutmak, uykuya geçmesine
yardımcı olabilir. Fakat uykuda
ağzında biberon varken
uyumamalıdır. Bu hem tehlikelidir
hem de dişler için zararlıdır.
Biberondaki tatlı meyve suları, süt
ve formül besinler dişlerine zarar
verir. Bebeğin uyumasına yardımcı
olmak için biberon kullanılsa da
uyuduktan sonra ağızda
bırakılmamasına bu sebepten özen
gösterilmelidir. Aşırı kahve ve
sigara tüketimi: Çok fazla kahve
tüketiyorsanız dişlerinizde zamanla
renk değişimi ve sararmalar
görülebilir. Eğer dişlerinizdeki renk
değişikliği konusunda endişeleriniz
varsa diş hekiminizle konuşun.
Sigara gibi diğer tütün ürünleri de
dişlerinizde lekelenme ve diş eti
hastalıklarının ortaya çıkmasına
neden olur. Sigaranın ayrıca
dudak, dil ve ağız kanserine yol
açabileceğini de unutmamak
gerekir. Dişleri sıkmak ve diş
gıcırdatmak: Genellikle strese bağlı
olarak meydana gelen diş sıkma
alışkanlıkları bazen gün içerisinde
de kendisini belli eder. Bu durum
dişlerin aşınmasına, çürüklere ve
diş eti çekilmelerine neden olur.
Gündüzleri sert gıdalar
tüketmemeye özen göstermekte
yarar vardır. Ayrıca bu tarz kötü
alışkanlığı olan hastaların diş
hekimlerine başvurup tedavi için
kendilerine özel hazırlanan
apareyleri edinmesinde fayda
olacaktır. Bu alışkanlıkların
alternatif çözüm yollarından biri de
botoks uygulamalarıdır. Asitli
gıdalar, enerji içecekleri ve meyve
sularını aşırı tüketmek: Gün
içerisinde bolca asitli gıdaların
tüketilmesi ve enerji içeceklerinin
fazla kullanılması dişler üzerinde
şeker ve asit saldırılarının
oluşmasına neden olmaktadır. Bu
türlü gıdaların fazla derecede
tüketilmeleri dişlerin çok hızlı bir
şekilde çürümelerine neden
olmaktadır.
Özellikle süt dişleri olan
bebeklerde bu tür içecek ve
yiyeceklerin kesinlikle bebeğe
verilmemesi gerekmektedir. Aynı
şekilde meyve suları birçok vitamin
çeşidini bünyesinde barındırsa da
şeker bakımından çok yüksek bir
orana sahiptir. Hazır meyve suları
yerine meyve yemek ya da
meyvenin kendi suyunu sıkıp içmek
dişler açısından çok daha faydalı
bir işlem olacaktır. Ayrıca hazır
meyve sularının sulandırılması da
içerisindeki şeker miktarını
düşüreceğinden dişlere daha az
zararı olur.
Gün içerisinde sık atıştırmalar
yapmak: Gün içerisinde sık sık
atıştırmalar yapmanız ve özellikle
aralarda şekerli gıdaların
tüketilmesi dişlerin aralarında gıda
maddelerinin kalma oranını
arttıracaktır. Bu nedenler sık sık
tüketilen gıdalar diş ipi ile ya da diş
fırçalama ile temizlenmezse
dişlerin hızla çürümelerine neden
olurlar.
Şişe kapaklarını ağızla açmak:
Dişler için oldukça zararlı
alışkanlıktır. Dişlerin çatlamasına,
aşınmasına ve kırılmasına sebep
verir. Sakızlı şeker çiğnemek:
Şekerli besinlerin ağız ve diş
sağlığını olumsuz yönde etkilediğini
bilmeyen yoktur. Bu şekerli
K M
C Y
materyallerin özellikle sakız gibi
ağızda fazla kalan türleri dişlerin
çürümesine olanak sağlar. Dil
piercingleri: Diş piercingleri dişleri
çatlatabilir ve kırabilir. Aynı şekilde
dudak piercingleri de benzer bir
zarara yol açabilir. Metal cismin diş
etlerine sürtünmesi diş etlerine
zarar vererek zaman içinde diş
kayıplarının yaşanmasına yol
açabilir.
Piercingler ayrıca ağız içinde
bakterilerin yuvalanmasına da
zemin hazırlar. Buz çiğnemek: Buz
çiğnemek her ne kadar
birçoğumuzun gözünde masum
görünse de buz yemek dişlerin
çatlamasına ve kırılmasına neden
olabilir. Ayrıca zaman içinde diş
ağrıları da meydana gelebilir. Çok
sıcak yiyecekler ve çok soğuk
yiyecekler dişler için zararlıdır.
Ağızda kalem ve benzeri cisimleri
çiğnemek: Sınıfta ya da iş yerinde
stresten dolayı çiğnenen kalem ve
benzeri cisimler dişleri
aşındırmakla beraber diş minesine
oldukça zarar vererek dişlerin daha
hızlı çürümelerine neden
olmaktadır. Beslenme bozuklukları:
Beslenme bozuklukları, doğru
beslenememe ve özellikle tatlı
tüketiminin fazla olması dişlerin
çürümesine neden olur. Ayrıca
mide sorunları ve bu sorunlardan
dolayı oluşan kusmalar dişlerin
erimesine, aşınmasına ve dişlerin
çürümesine neden olmakla beraber
ağız kokusuna da sebep
olmaktadır. Çokça çekirdek yemek:
Çekirdek çitlemek; diş minesinin
aşınmasına, diş üzerinde oyukların
oluşmasına ve ara yüzeylere giren
çekirdek artıklarının diş ve
dişetlerine zarar vermesine neden
olmaktadır.”
K M
C Y
K M
C Y
K M
K M
C Y
C Y
Salı
HABERİN TEK ADRESİ
21 Temmuz 2015
Kırkağaç'ın başı dertte...
Komşu ile Kırkağaçç'ın Çiftlik Mahallesi'nde, köylülerin başı
sürülerine saldıran vahşi hayvanlarla dertte.
GENEL CERRAHİ
BÖLÜMÜNDE
AĞRISIZ-KANSIZ LAZER İLE
HEMOROİD TEDAVİSİ
BAŞLAMIŞTIR
B
K M
C Y
ir buçuk yıldır köydeki pek çok büyük ve
küçükbaş hayvanı telef edip, birçoğunu
da yaralayan, bununla da kalmayıp, yılkı
atları ile karacalara da zarar veren vahşi
hayvanının ne olduğunun tespi için Manisa Doğa
Koruma ve Milli Parklar 4'üncü Bölge Müdürlüğü
tarafından bölgeye kameralar yerleştirildi.
Kırkağaç'a 13 kilometre mesafedeki mahalleye
dönüştürülen dağ köyü Çiftlik'te, geçen 18
Temmuz'da çoban Celal Nas'ın sürüsündeki 20
Vahşi hayvanın ne olduğunun tespiti için Manisa
keçisi, vahşi hayvanlar tarafından telef edildi.
Doğa Koruma ve Milli Parklar 4'üncü Bölge
Çiftlik Mahalllesi Muhtarı İrfan Karataş, köylünün
Müdürlüğü tarafından bölgeye kameralar yerleştirildi.
1.5 yıldır sürülerine dadanan vahşi hayvanlardan
artık usandığını belirtip, "4 ay kadar önce çoban
Özkan Kaçar'ın 50 küçükbaş hayvanını telef
ettiler. Pek çok büyük ve küçükbaş hayvanı da
yaraladılar. Bu vahşi hayvanın ne olduğunu
bugüne kadar tespit edemedik. Çoban köpeklerini
bile boğarak öldürüyor. Sadece sahipli hayvanlara
değil, doğadaki yılkı atı ve karacalara da zarar
veriyor. Hayvanlarımızı otlatmaya çıkaramaz
olduk" dedi.Çoban Celal Nas da "Bırakın
sürülerimizi kurtarmayı geceleri dışarı bile
çıkamaz olduk. Ormanlık alana girildiğinde çok
sayıda telef olmuş hayvan istekeletine rastlamak
mümkün. Bizler hayvancılıkla geçinen insanlarız.
Ekmeğimizi bu işten kazanıyoruz. Yetkililerden bir
an önce bu sorunumuza bir çözüm bulmalarını
bekliyoruz" dedi.
Öte yandan köylülerden gelen şikayetler üzerine
Manisa Doğa Koruma ve Milli Parklar 4. Bölge
Müdürlüğü tarafından bölgeye bir süre önce
kameralar yerletirildi. Ancak, hayvanlara zarar
veren vahşi hayvanın ne olduğu henüz tespit
edilemedi.
OP. DR.
MEHMET YALIM UÇTUM
Örnek polis Başgut,
kaldığı yerden devam
K M
C Y
Otantik
bir mekan ile
hiztinizdeyiz
2
SÜT TANKERİ OTOMOBİLE
ÇARPTI: DÖRT YARALI
(İHA) - Manisa'nın Kula ilçesinde, bir süt tankerinin
otomobile çarpmasıyla dört kişi yaralandı.
Salihli istikametinden Kula'ya giden İsmail Bilgiç
idaresindeki 16 TC 540 plakalı süt yüklü tanker, Kula
ilçesi Kovukdere rampasında Turan Durgut
yönetimindeki 45 SN 327 plakalı otomobile arkadan
çarptı. Kazada, otomobilde bulunan Nurullah Durgut
(68), Sait Ersöz (71), Musa Kardaş (65) ve Dursun
Ersöz (55) yaralanarak 112 ambulansları ile Kula Devlet
Hastanesine kaldırıldı. Temmuz ayının başında yine bir
süt tankerinin açık kasa kamyonete çarpmasıyla
Manisa'nın Gölmarmara ilçesinde 15 kişi hayatını
kaybetmiş, bir kişi de yaralanmıştı.
O
L
A
Y
K M
C Y
0236 613 55 91
0236 613 20 80
006- 2013 yılları arasında ilçemizde polis memuru görev
yapan ve kendisini kırk yıllık bir Somalı gibi gördüğünü
her defasında söyleyerek bu bağlamda ilçedeki bütün
kurum, kuruluş ve vatandaşlarla hep iyi münasebetlerde bulunan
Dursun Başgut tayini sebebiyle gittiği Erzurum'da da sosyal ve
insani yardımlarına devam ediyor.
Erzurum Yakutiye Araştırma Hastanesinde hastane polisi olarak
görev yapan Başgut, yine aynı hastanede röntgen teknisyeni
olarak görev yapan ve Muş Alparslan Üniversitesi Fen Bilgisi
Öğretmenliği 3. sınıf öğrencisi Samet Çermik, Meral Sakmak ve
Meral Erol'un toplumsal etkinlik projesinde yer aldı.
Bu proje ile Muş Alparslan Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği
okuyan üç öğrenci Muş ili Hasköy ilçesinde bulunan Alparslan
İlköğretim Okuluna kütüphane, Alparslan Ortaokuluna 2 adet
projeksiyon cihazı ve Hasköy anaokulunun boya ve badana
yapımını üstlenmiş, bu görevi başarı ile yerine getiren öğrenciler
Samet Çermik, Meral Sakmakve Meral Erol’un Alparslan
İlköğretim Okuluna kütüphane yapımına da kendisini her zaman
Soma’nın fahri hemşerisi olarak gören Dursun Başgut katkıda
bulunmuştur.
Hasköy Alparslan Ortaokulu müdür Mustafa Akkuş tarafından
hazırlatılan ve kendisine verilen plaketi alan Başgut "Öncelikle
beni bu sosyal etkinlik projesine dahil eden öğrenci arkadaşlara,
yardımlarımızı kabul eden ve plaketi ile bizi onurlandıran
Alparslan Ortaokulu müdürü Mustafa Akkuş'a ve bu etkinlikte her
zaman yanımızda olan başta Numan Çelik abimiz olmak üzere
tüm dostlarıma teşekkür eder, saygılarımı sunarım. Yaklaşık iki
yıldır buradayım her ne kadar Erzurum benim memleketim olsa
da Soma'yı ve tüm Somalıları çok özledim. Umarım en kısa
zamanda Allah tekrar kavuşmamızı nasip eder." dedi.
EGEMENLİK
SİGORTA - OTOMOTİV - SERVİS - EMLAK ( DİKİLİ 0232 671 20 25 )
K M
C Y
Yaza
SİZİNLE BÜYÜYORUZ
TEŞEKKÜRLER SOMA
K M
C Y

Benzer belgeler

14112015 (3804) Cumartesi.cdr

14112015 (3804) Cumartesi.cdr Ülkelerindeki iç savaş ve karışıklıklar nedeniyle Türkiye’ye sığınan mültecilerin sağlık ve yardımlardan yararlanmalarını sağlayan mülteci kimlik kartları için Manisa’da 10 ay sonrasına gün veriliy...

Detaylı

26012016 (3864) Salı.cdr

26012016 (3864) Salı.cdr atıkları adeta tepe görünümünü oluştururken bu da bazı mahalle sakinlerinin tepkisini çekiyor. Rüzgarlı havalarda bu kül atıkları hem karşı taraftaki okuldaki öğrencilerin üzerine hem de evlerinin ...

Detaylı