türkiye`de ilköğretim tarih öğretiminde çanakkale savaşları

Transkript

türkiye`de ilköğretim tarih öğretiminde çanakkale savaşları
Turan, R. (2015). Türkiye’de İlköğretim Tarih Öğretiminde Çanakkale Savaşları (1985-2015).
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 15(USBES Özel Sayısı I), 287-306.
Geliş Tarihi: 07/07/2015
Kabul Tarihi: 23 /12/ 2015
TÜRKİYE’DE İLKÖĞRETİM TARİH ÖĞRETİMİNDE
ÇANAKKALE SAVAŞLARI (1985-2015)*
Refik TURAN
ÖZET
Bu araştırmada Türkiye’de 1985-2015 yılları arasında ilköğretim okullarında okutulan ve
tarih konularını kapsayan Sosyal Bilgiler, Milli Tarih ve T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük
derslerinin öğretim programları ile ders kitaplarında Çanakkale Savaşlarının ele alınış şekli ve
bunun zaman içerisinde uğradığı değişimi ortaya koymak ve değerlendirmek amaçlanmıştır.
Araştırma sonucunda 1985-2004 yılları arasında uygulanan davranışçı yaklaşıma göre hazırlanan
öğretim programları ve ders kitaplarında Çanakkale Savaşlarının sadece askeri-siyasi boyutuyla ele
alındığı ve ağırlıklı olarak Mustafa Kemal’in Çanakkale Savaşlarının seyri üzerindeki etkisi
üzerinde durulduğu anlaşılmaktadır. 2005-2006 öğretim yılından itibaren yapılandırmacı
yaklaşıma göre hazırlanan ilköğretim Sosyal Bilgiler ve T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük
dersleri öğretim programları ve ders kitaplarında ise savaşın askeri-siyasi boyutu ve Mustafa
Kemal’in başarılarına verilen önem sürdürülmekle beraber, savaşın sosyal boyutu ve dramatik
sonuçlarına da dikkat çekilmeye çalışılmaktadır. Bu dönemde okutulan ders kitaplarında nispeten
daha dinsel içerikli bir söylem kullanılmaktadır.
Anahtar kelimeler: Çanakkale Savaşları, Çanakkale zaferi, Sosyal Bilgiler ders kitabı, Milli Tarih
ders kitabı, öğretim programları
DARDANELLE WARS IN TEACHING HISTORY IN PRIMARY
EDUCATION IN TURKEY (1985-2015)
ABSTRACT
In this study, it has been aimed to present and assess the curricula and textbooks of the courses
Social Studies, National History and Revolution History of Turkish Republic and Kemalism used
in primary schools in the years between 1985-2015 in Turkey in terms of the way of handling
Dardanelles Wars and the change it underwent through time.
As a result of the study, in the curricula and textbooks prepared according to the behavioral
approach it is understood that, the Dardanelle Wars are studied only with the perspective of
military-political and mainly the impact of Mustafa Kemal on the course of Dardanelle Wars. On
the other hand, from the year 2005-2006, in curricula and in the textbooks of primary education
Social Studies and Revolution History of Turkish Republic and Kemalism courses prepared
according to the constructivist approach, the importance of Mustafa Kemal’s successes is still
focused and the social dimension of the war and its dramatic results are drawn attention and more
religious content speech is used.
Key words: Dardanelles Wars, victory of Dardanelles, Social Studies textbook, National History
textbook, Social Studies curricula
* Bu makale 23-25 Nisan 2015 tarihleri arasında Abant İzzet Baysal Üniversitesinde düzenlenen
IV. Uluslararası Sosyal Bilgiler Eğitimi Sempozyumu’nda (USBES 2015) sunulan sözlü bildirinin
genişletilmiş halidir.
 Yrd. Doç. Dr., Aksaray Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü Öğretim Üyesi,
[email protected]
287
Refik TURAN
1. GİRİŞ
Ayrı bir ders olarak ya da farklı isimlerle okutulan derslerin kapsamında olsun Tarih,
günümüzde ülkelerin okul ders çizelgeleri içerisinde önemli bir ağırlığa sahiptir.
Kuşkusuz ki bu durum Tarihin ülkelerin ulusal eğitimlerinin değer aktarma, kültürleme,
ulusal kimlik geliştirme ve vatandaşlık bilinci oluşturma gibi temel amaçlarının
gerçekleştirilmesine uygun düşen doğasından kaynaklanmaktadır. Ulusal eğitimin
amaçlarına uygun olarak iyi insan, iyi ve bilgili vatandaş yetiştirme (Köstüklü, 2003, 18)
gibi işlevlerinin yanı sıra tarihin ulusal duyguların gelişmesine, insan hakları, demokrasi,
kültürel haklara saygı ve kültürel kimliğin geliştirilmesi gibi birçok ögeyi seçilmiş olay
ve olgularla beslediği düşünülmektedir (Dilek, 2002, 31). Tarih, insanlara bir kimlik
duygusu vererek, bireylerin kendilerini üyesi oldukları toplumların ve insanoğlunun
kültürel köklerini ve devraldığı mirası anlamasına yardımcı olurken içinde yaşadıkları
toplumun, ulusun ve insanların bugünlere hangi zorlu ve sıkıntılı süreçlerden geçerek ve
hangi bedelleri ödeyerek geldiklerini gösterir. Böylece genç kuşaklarda geçmiş kuşaklar
ve atalar karşısında sorumlu bireyler olarak gelecek kuşaklara karşı da yükümlülükleri
olduğu algı ve duygusunu da geliştirir (Turan ve Ulusoy, 2013, 141).
Tarih öğretiminde öğretim programları ve ders kitaplarının içerikleri ile ders kitaplarında
kullanılan dil ve üslup kritik öneme sahiptir. Ders içerikleri ile dil ve üslubun iyi
düzenlenmemesi durumunda tarihin sürekli ötekiler yaratarak uluslararası düşmanlıkları
ve çatışmaları körükleyebileceği bir gerçektir. Böylesi durumlarda ders kitaplarında
başka uluslarla paylaşılan mirastan çok ulusun benzersizliği vurgulanır, barış içinde bir
arada yaşama ve karşılıklı işbirliği dönemlerinin yerine görkemli zaferleri öne çıkaran,
korku, savunma ve nefret duygularının sürmesine neden olan çatışmalara ağırlık verilir
(Stradling, 2003, 120-121).
Tarih öğretimi ve ders kitaplarının dünya barışının sağlanmasında kritik role sahip
olduğunun fark edilmesi I. Dünya Savaşı’ndan sonra birçok uluslararası örgütün bu
konuya eğilmesine yol açmıştır. I. Dünya Savaşı sonrasında Milletler Cemiyeti’ne bağlı
olarak kurulan Entelektüel İşbirliği Komitesi (Cooperation Intellectuelle), tarihi savaş
alanı olmaktan çıkarmak maksadıyla tarih ders kitapları ve öğretim programlarının
iyileştirilmesi için çalışmalar yaparken (Safran ve Ata, 1996, 1), II. Dünya Savaşı’ndan
sonra bu misyonu Birleşmiş Milletler Teşkilatı’na bağlı olarak faaliyet yürüten Birleşmiş
Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO) üstlenmiştir. UNESCO, tarih ders
kitaplarının ötekiler yaratarak düşmanlıkları körüklemek yerine barışın aracı olarak
kullanılması gerektiği üzerinde durmaktadır. UNESCO bu amaçlarla üye ülkelere tarih
ders kitaplarının sadece askeri ve politik olayları değil geçmişin bütün yönlerini
kapsayacak şekilde hazırlanması, ders kitaplarında uygarlık ve kültür tarihlerine ağırlık
verilerek her bir milletin uygarlığa yaptığı katkılarının vurgulanması ve tarih ders
kitaplarının diğer milletleri küçük düşürücü ve aşağılayıcı ifadelerden arındırılması gibi
bir takım önerilerde bulunmaktadır (Safran ve Ata, 1996, 2-3).
Günümüzde UNESCO’nun ülkelerin tarih öğretim sistemlerinin iyileştirilmesi
yönündeki çabalarına benzer faaliyetler Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği tarafından da
sürdürülmekte ve bu yöndeki çaba ve faaliyetler desteklemektedirler.
288
Türkiye’de İlköğretim Tarih Öğretiminde Çanakkale Savaşları (1985-2015)
Çanakkale Savaşları gerek yaşanan çarpışmaların şiddeti, gerekse dünya tarihinin seyri
üzerinde yol açtığı etkiler bakımından I. Dünya Savaşı’nın en önemli safhalarından
birisini oluşturmaktadır. Çanakkale Savaşları, Boğazlar ve İstanbul’u ele geçirerek
Osmanlı Devleti’ni savaş dışı bırakmak, müttefikleri Rusya’ya silah ve malzeme sevk
etmek ve onların buğdayından yararlanmak ve henüz savaşa girmemiş Balkan
devletlerini kendi yanlarında savaşa girmeleri yönünde cesaretlendirmek amacıyla
İngiliz-Fransız ortak donanmasının 19 Şubat 1915 tarihinde Ege Denizi’nden Çanakkale
Boğazı’nın iki tarafındaki Türk tabyalarını bombardımana tutmalarıyla başlamıştır
(Armaoğlu, 1987, 113). 18 Mart 1915 günü güçlü bir donanmayla Çanakkale Boğazı’nı
geçme teşebbüslerinin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine İtilâf Devletleri Gelibolu
Yarımadasını işgal etmek suretiyle Çanakkale Boğazı’na hâkim olmayı düşünmüşlerdir.
Bu amaçla Nisan ayı sonlarına kadar 70000 kişilik bir İngiliz- Fransız kuvvetini Gelibolu
Yarımadasının güney burnuna çıkarmışlar burada Türk askerinin şiddetli mukavemeti
karşısında ilerleyemeyince bu defa da Gelibolu Yarımadasının batı kıyılarına asker
çıkarmışlardır. Burada ilerlemeye çalışan müttefik askerleri ile Mustafa Kemal’in
komutasındaki Anafartalar grubu arasında çıkan şiddetli muharebelerde üç hafta içinde
40000 kayıp veren müttefik kuvvetleri, kaybın devam etmesi üzerine Aralık ayından
itibaren geri çekilmeye başlamışlardır. Güneydeki birliklerin son kuvvetlerinin de 8-9
Ocakta geri çekilmesiyle Çanakkale Savaşları sona ermiştir (Karal, 1996, 474). Bu
savaşlar her iki tarafın da yaklaşık 250’şer bin asker kaybına yol açmıştır. Bu savaş
sonucunda Boğazlar düşmana verilmemiş ve Çanakkale ruhu milli mücadele ruhunun
başlangıcı olmuştur (Armaoğlu, 1987, 114). Türk milleti Bu savaşta çok sayıda yetişmiş
insanını kaybetmesine rağmen kendine has bir kahramanlık örneği sergileyen ordusu
sayesinde, Balkan savaşından kalma ezikliği üzerinden atarak büyük bir askeri başarı
kazanmış, Bu zafer aynı zamanda bütün İslam dünyası ve ezilmiş milletler için yeni bir
ışık olmuştur (Kurşun, 208).
Türk Milletinin kahramanlık destanı yazdığı bu var olma yok olma mücadelesine son
yıllarda gerek dünyada, gerekse Türkiye’de duyulan ilgi her geçen gün artmaktadır.
Çanakkale Savaşlarından Sosyal Bilgiler dersi öğretim programındaki “programdaki
değerler bir örnek olaydan ya da öyküden hareketle değerleri açıklama, ahlaki
muhakeme ve değer analizi şeklinde verilmelidir” (MEB, 2004) açıklamasına uygun
olarak öğrencilere özgürlük, bağımsızlık, barış, dayanışma, vatanseverlik, Türk
büyüklerine saygı, tarihsel mirasa duyarlılık gibi değerlerin aktarılmasında uygun bir
örnek olay olarak yararlanılabilir. Yine derslerde bu savaşların öğretilmesinden
öğrencilere tarih bilgisi kazandırarak geçmişte hangi zorlu süreçleri yaşayarak ve hangi
bedellerin ödenerek bu günlere gelindiğini göstermek ve savaşların yarattığı yıkım ve
dramları gözler önüne sererek onlarda barışın önemi ve gerekliliği yönünde fikirler
oluşturma noktasında yararlar sağlayabilir.
Bu araştırmanın amacı Türkiye’de 1985-2015 yılları arasında ilköğretim okullarında
okutulan Sosyal Bilgiler, Milli Tarih ve T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük derslerinin
öğretim programları ve ders kitaplarında Çanakkale Savaşlarının ele alınış şeklini ve
varsa zaman içerisinde bu ele alınış şeklinde meydana gelen değişimi ortaya koymak ve
değerlendirmektir.
289
Refik TURAN
2. YÖNTEM
Araştırmada “geçmişte ya da halen var olan bir durumu var olduğu şekliyle betimlemeyi
amaçlayan Tarama modeli” (Karasar, 1998, 77) kullanılmış olup, yazılı bir materyal olan
öğretim programları ve ders kitapları üzerinde çalışıldığı için “araştırılması hedeflenen
olgu veya olgular hakkında bilgi içeren yazılı materyallerin analizini kapsayan” (Yıldırım
ve Şimşek 2003, 140) doküman incelemesi yönteminden yararlanılmıştır. Araştırmada
amaca ulaşabilmek için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ilkokul, ortaokul (ve ilköğretim
okulları) için hazırlanan ve 1980’li yılların başlarından günümüze kadar uygulanan
Sosyal Bilgiler, Milli Tarih ve T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersi öğretim
programlarıyla aynı dönemde okutulan ve Çanakkale Savaşları ile ilgili konuların yer
aldığı Milli Tarih II, Sosyal Bilgiler 4, 5 ve 7. sınıf ile T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük
ders kitaplarından oluşturulan bir örneklem üzerinde çalışılmıştır.
Öğretim programları ve ders kitaplarının incelenmesi sonucu elde edilen veriler bir nitel
araştırma veri analizi yöntemi olan içerik analizi yoluyla değerlendirilmeye tabi
tutulmuştur. Araştırmada elde edilen bulgular “Öğretim Programlarında Çanakkale
Savaşları” ve “Ders kitaplarında Çanakkale Savaşları” olmak üzere iki kategori halinde
ele alınmıştır. “Ders Kitaplarında Çanakkale Savaşları” kategorisi ise kendi içinde
“Davranışçı yaklaşıma göre hazırlanan ders kitapları” ve “Yapılandırmacı yaklaşıma
göre hazırlanan ders kitapları” olmak üzere iki alt kategoriye ayrılmıştır. Bu alt
kategorilerde ele alınan ders kitaplarının isimleri altında Çanakkale Savaşlarının ele alınış
şekli ortaya konularak değerlendirilmiştir.
3. BULGULAR VE YORUM
3.1. Öğretim programlarında Çanakkale Savaşları
Çanakkale Savaşlarına 1968 yılında yayınlanan ilk Sosyal Bilgiler dersi programından
itibaren tüm Sosyal Bilgiler ve T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersi öğretim
programlarında özel bir vurgu yapılmıştır. Bu durumun Çanakkale Cephesi’nde çok çetin
mücadelelerin yaşanması, bu cephedeki mücadelelerin I. Dünya Savaşı ve dolayısıyla
dünya tarihinin seyri üzerindeki etkisi ve Mustafa Kemal’in bu cephedeki savaşlarda
oynadığı rolden kaynaklandığı söylenebilir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 1968
yılında yayınlanan İlkokul Programında 5. Sınıf Sosyal Bilgiler dersi konuları içerisinde
Osmanlı İmparatorluğu: Osmanlı İmparatorluğu’nun Duraklama ve Gerileme Devri
başlıklı ünitede Trablusgarp (İtalya ), Balkan ve I. Dünya Savaşları başlıklı bir konuya
yer verildiği ve bu başlığın yanına parantez içinde şu açıklamanın yapıldığı
görülmektedir: “Bu savaşların sebeplerine, sonuçlarına ve İmparatorluğun çöküşüne
kısaca değinilecek ve Çanakkale Savaşı üzerinde özellikle durulacaktır.”(MEB, 1968,
78). Bu konu ve açıklamaların 1971 ve 1989 yıllarında yayınlanan ilkokul programı
kitapçıklarında da aynen korunduğu görülmektedir (MEB, 1971, 78; 1989, 173). Milli
Eğitim Bakanlığı 1995 yılında sekiz yıllık zorunlu eğitim için altyapı oluşturma
faaliyetleri kapsamında mevcut ilkokul ve ortaokul öğretim programlarında biçimsel bazı
düzenlemeler yaparak tüm derslerin öğretim programları tek kitapta toplamıştır.
İlköğretim Programı adıyla yayınlanan bu program kitapçığının 5. sınıf Sosyal Bilgiler
dersi programı bölümünde Osmanlı Devleti’nin Duraklama ve Gerileme Devri ünitesinde
Birinci Dünya Savaşı başlıklı bir konuya ve bu başlığın yanında parantez içinde şu
açıklamaya yer verilmiştir. “Savaşın sebepleri, savaşın başlaması ve gelişmesi, Osmanlı
Devleti’nin Savaşa girmesi, Osmanlı Devleti’nin savaştığı cepheler, Çanakkale ve
290
Türkiye’de İlköğretim Tarih Öğretiminde Çanakkale Savaşları (1985-2015)
Anafartalar Muharebeleri, Savaşın sonuçları ve Mondros Ateşkes Antlaşması”(MEB,
1995, 350).
1985 yılından itibaren Ortaokulların I. ve II. sınıflarında Sosyal Bilgiler dersinin yerine
okutulmaya başlanan Milli Tarih dersi öğretim programında 7. sınıf konuları içerisinde
Birinci Dünya Harbi ve Osmanlı Devleti’nin Harbe Girmesi başlıklı bir konuya yer
verilmişse de Çanakkale Savaşlarıyla ilgili ayrı bir başlığa ya da Çanakkale Savaşlarına
vurgu yapılması yönünde bir açıklamaya yer verilmemiştir (MEB, 1988, 193). Bu
durumun 1995 yılında yayınlanan İlköğretim Programı kitapçığında (MEB 1995, 378)
ve 1997 yılında 4306 sayılı yasayla zorunlu temel eğitimin sekiz yıla çıkarılmasından
sonra ilköğretim okullarının 7. ve 8. sınıflarında Milli Tarih ve Milli Coğrafya derslerinin
yerine okutulmaya başlanan Sosyal Bilgiler dersi öğretim programında da (MEB, 1997,
) aynen korunduğu anlaşılmaktadır. Milli Tarih ve daha sonra bu ders yerine okutulmaya
başlanan Sosyal Bilgiler konuları içerisinde Çanakkale Savaşlarıyla ilgili özel bir
parantez açılmaması muhtemelen 1981 yılında kabul edilen Temel Eğitim II. kademe
okulları T.C. İnkılâp Tarihi dersi müfredat programında (MEB, 1981, 249) bu konuya
yer verilmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Bu programın Birinci Dünya Savaşı başlıklı
birinci bölümde Osmanlı İmparatorluğu’nun savaştığı cepheler başlıklı bir konuya ve
konuyla ilgili şu açıklamaya yer verilmiştir: “Çanakkale Savaşının Türk ve dünya
tarihindeki yeri ve önemi, konu ile ilgili bir okuma parçası” (MEB,1981, 249). Bu konu
ve açıklamalara MEB tarafından 1995 yılında yayınlanan İlköğretim Programı kitapçığı
içerisinde yer alan T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersi programında da yer
verilmiştir (MEM, 1995, 406).
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2005-2006 öğretim yılından itibaren eğitim sisteminde
kademeli olarak yapılandırmacı anlayışa geçmesi üzerine diğer dersler gibi Sosyal
Bilgiler ve T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük derslerinin öğretim programları ve ders
kitapları da yeni anlayışa uygun olarak yeniden hazırlanmıştır.
Yapılandırmacı yaklaşıma göre hazırlanan 7. sınıf Sosyal Bilgiler ile 8. sınıf T.C. İnkılâp
Tarihi ve Atatürkçülük derslerinin öğretim programlarında Çanakkale Savaşları ile ilgili
konulara yer verildiği görülmektedir.
İlköğretim 7. sınıf Sosyal Bilgiler Öğretim Programında Çanakkale Savaşlarına Küresel
bağlantılar öğrenme alanında Ülkeler arası köprüler ünitesinde yer verilmektedir. Bu
ünitenin ilk kazanımı “20. yüzyılın başında Osmanlı Devleti ve Avrupa ülkelerinin siyasi
ve ekonomik yapısıyla I. Dünya Savaşı’nın sebep ve sonuçlarını ilişkilendirir.” şeklinde
olup kazanımla ilgili olarak I. Dünya Savaşı’nda Çanakkale Cephesi’nin önemi ve
Mustafa Kemal’in başarılarının incelenmesi etkinlikleri önerilmektedir. Programda
ayrıca üniteyle ilgili şu açıklamaya da yer verilmektedir:“Osmanlı Devleti’nin savaştığı
cepheler, Çanakkale Savaşının önemi, Mustafa Kemal’in gösterdiği başarılar ve savaş
sonrası uluslararası sorunlara çözüm arayışları üzerinde durulacaktır.” (MEB, 2005).
Yapılandırmacı anlayışa göre hazırlanan T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersi
öğretim programında (MEB, 2006) Çanakkale Savaşlarına Bir kahraman doğuyor ve
Milli uyanış: Yurdumuzun işgaline tepkiler başlıklı ünitelerde yer verilmektedir. Bir
kahraman doğuyor başlıklı birinci ünitenin üçüncü kazanımı “Atatürk’ün askerlik hayatı
ile ilgili olay ve olguları kavrar.”, dördüncü kazanımı “Örnek olaylardan yola çıkarak
Atatürk’ün çeşitli cephelerdeki başarılarıyla askeri yeteneklerini ilişkilendirir.”, altıncı
kazanımı ise “Atatürk’ün 1919’a kadar bulunduğu görevler ve yaptığı hizmetleri,
291
Refik TURAN
üstlendiği milli mücadele liderliği açısından yorumlar.” şeklindedir. Programda bu ünite
için Atatürk’ün çeşitli cephelerde ve özellikle Çanakkale’deki askeri başarılarıyla ilgili
film ve belgesel izlenmesi, Atatürk’ün 1919’a kadar üstlendiği görevler ve
gerçekleştirdiği faaliyetlerden yola çıkarak milli mücadelenin lideri olmasını hazırlayan
gelişmeleri anlatan bir senaryo yazılması, Atatürk’ün 1881-1919 yılları arasındaki
hayatının dönüm noktalarını içeren bir zaman şeridi hazırlanması ve Atatürk’ün milli
mücadele sırasında ve yurt gezilerinde kaldığı evlerin ziyaret edilerek Atatürk’ün giyim
zevki ve dönemin sosyo-kültürel özelliklerinin incelenmesi gibi etkinlikler
önerilmektedir. Bu ünitenin açıklamalar kısmında da Atatürk’ün hayatının 1881’den
1919’a kadar Samsun’a çıkışının gerekçeleri ile birlikte verilmesi ve Trablusgarp, Suriye,
Çanakkale ve Kafkas cepheleri ile 8 Ağustos 1916 zaferi ve sonuçlarının örnek olaylar
olarak ele alınması istenmektedir (MEB, 2006).
Bu dersin Milli uyanış: Yurdumuzun işgaline tepkiler başlıklı ikinci ünitesinde yer alan
kazanımlardan birisi “Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin durumunu,
topraklarının paylaşılması ve işgali açısından değerlendirir.” şeklinde olup bu
kazanımla ilgili olarak görsel materyaller, zaman şeritleri ve döneme ilişkin belgelerden
yararlanarak Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’ndaki durumunun incelenmesi
önerilmektedir. Açıklamalar kısmında bu ünitenin, 7. sınıf programında yer alan ülkeler
arası köprüler ünitesinin “20. yüzyılın başında Osmanlı Devleti ve Avrupa Ülkelerinin
siyasi ve ekonomik yapısıyla I. Dünya Savaşı’nın sebep ve sonuçlarını ilişkilendirir.”
şeklindeki birinci kazanımıyla ilişkilendirilmesi istenmektedir. Programda ayrıca bu
ünitede doğrudan verilecek değerlerden birisinin vatanseverlik olduğu da
belirtilmektedir.
3.2. Ders Kitaplarında Çanakkale Savaşları
Eğitim öğretim faaliyetlerinin en temel ve çoğu zaman tek materyali olma özelliğine
sahip ders kitapları her ne kadar öğretim programlarının çizdiği çerçeveyle
sınırlandırılmış olsalar da konuların ele alınış şekli, kullanılan dil ve üslûp, yer verilen
okuma metinleri, görseller, hazırlık ve değerlendirme soruları, etkinlik, performans ve
proje örnekleriyle belirli bir bakış açısını temsil ederler. Ülkemizde olduğu gibi resmi
denetim mekanizmalarının onayının alınmasının zorunlu olduğu ülkelerde ders kitapları
aynı zamanda konu ve olaylara ilişkin resmi bakış açısını yansıtmaları bakımından da
önemli bir kaynak özelliği taşırlar.
Bu araştırmada ders kitaplarında Çanakkale Savaşlarının ele alınış şeklini ortaya
koyabilmek için araştırma döneminde Çanakkale Savaşları ile ilgili konuların yer aldığı
ders kitapları Davranışçı yaklaşıma göre hazırlanan ders kitapları ve Yapılandırmacı
yaklaşıma göre hazırlanan ders kitapları olmak üzere iki alt kategori halinde ele
alınmıştır. 1985-2004 yılları arasında okutulan ve davranışçı yaklaşıma göre hazırlanan
ders kitaplarından Sosyal Bilgiler 5, Sosyal Bilgiler 7, Milli Tarih 7 ve T. C. İnkılâp
Tarihi ve Atatürkçülük 8 ders kitabı örnekleri ele alınarak incelemeye tâbi tutulmuştur.
Yapılandırmacı yaklaşıma göre hazırlanan ders kitapları alt kategorisinde ise 2005-2006
öğretim yılında yapılandırmacı anlayışa geçilmesinden sonra ilköğretim okullarında
okutulan ve Çanakkale Savaşlarıyla ilgili konuların yer aldığı Sosyal Bilgiler 4, Sosyal
Bilgiler 7 ve T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük ders kitapları örnekleri incelemeye tâbi
tutularak değerlendirilmiştir.
292
Türkiye’de İlköğretim Tarih Öğretiminde Çanakkale Savaşları (1985-2015)
3.2.1. Davranışçı anlayışa göre hazırlanan ders kitaplarında Çanakkale Savaşları
3.2.1.1. Sosyal Bilgiler 5
Bu kategoride ele alınan ilk ders kitabı ilkokul 5. sınıflar için hazırlanan Sosyal
Bilgiler ders kitabıdır (Sanır vd., 1984). Çanakkale Savaşları bu ders kitabının Osmanlı
Devleti’nde düzenin bozulması, gerileme ve çöküş ünitesinde I. Dünya Savaşı başlığı
altında ele alınmaktadır. Bu başlık altında I. Dünya Savaşı’nın nedenleri, savaşı başlatan
olay ve Osmanlı Devleti’nin savaşa girmesiyle ilgili bilgiler verildikten sonra savaşın
sonuçlarıyla ilgili şu açıklamalar yapılmaktadır:
“Türk orduları, Çanakkale Boğazı’nda, Anadolu’nun doğu sınırlarında,
Irak’ta, Süveyş Kanalı boyundaki çöllerde savaşmak zorunda kaldı.
Karşı devletlerin donanmalarından ayrılan güçlü savaş gemileri
Çanakkale Boğazı’na saldırdı. Amaç boğazları ele geçirmek, deniz
yoluyla Rusya’ya yardım göndermekti. İlk saldırı 18 savaş gemisiyle
yapıldı; fakat düşman başarısızlığa uğradı. Karaya çıkarılan düşman
ordusu çok az ilerleyebildi. Mustafa Kemal komutasındaki Türk
kuvvetleri büyük bir başarıyla ve kahramanlıkla çarpıştı. On binlerce
şehit verildi. Sonunda düşmanlar yenilgiyi benimseyerek çekilip
gitmek zorunda kaldı. (1916) Karşı devletler, Çanakkale’de en güçlü
ve en güvendikleri savaş gemilerini kaybettiler ve on binlerce ölü
bıraktılar…” (Sanır vd., 1984, 84-85).
Bu ders kitabında Çanakkale’de Türk Askeri başlıklı üç sayfalık bir okuma parçasına da
yer verilmiştir. Bu okuma parçasında İtilâf Devletleri’nin Çanakkale Boğazı’ndan
geçerek İstanbul’u almayı tasarladıkları belirtilmektedir. Böylece İngiliz ve Fransızlar
hem Osmanlı Devleti’ni savaştan çekilmeye mecbur bırakacak hem de Karadeniz’e
girerek müttefikleri Rusya’ya her türlü yardımı yapabileceklerdi. Savaşın başında
Osmanlı Devleti’nin gücünü çok küçümseyen İtilâf Devletleri İstanbul’u kısa sürede ele
geçirebileceklerine inanıyorlardı: “Düşman kuvvetler, bu savaşı hemen kazanacaklarını
ve dünyanın en güzel şehirlerinden birini kısa zamanda ele geçirebileceklerini
umuyorlardı. İstanbul’a İngiltere’den gezmeye gelecek ilk yolculara vapur biletleri bile
satılmıştı.” (Sanır vd., 1984, s. 86).
Okuma parçasında Çanakkale Deniz Savaşları etkileyici bir üslupla betimlenmektedir:
“Düşman bu topraklar üzerinde silah kullanabilecek asker kalmadığına
inanmıştı. Savaş gemileri, boğazda ilerlemeye başladı... Tam bu sırada
büyük bir savaş gemisi mayınlara çarparak birkaç dakikada battı. Onu
bir başka düşman gemisi izledi. Bu ikinci zırhlının adı ‘karşı konulmaz’
anlamında idi. Birkaç saat sonra, üçüncüsü boğazın mavi dalgalarına
gömülüp gitti. Onun adı da ‘bükülmez’ demekti. ‘Okyanus’ zırhlısı ağır
yara almış, savaşamayacak duruma düşmüştü. Bunlar büyük ve güçlü
gemilerdi. Düşman küçüklerle birlikte, donanmasının üçte birini bir
günde yitirmişti. Geri kalanlar, yenilgiye boyun eğmiş, geri çekilmek
zorunda kalmışlardı. (18 Mart 1915). Denizyolundan İstanbul’u almak
düşman için tatlı bir düştü; gerçek umulduğu gibi çıkmadı.”(Sanır vd.
1984, 87).
293
Refik TURAN
Deniz savaşlarında umduğunu bulamayan düşman, Gelibolu yarımadasında karaya asker
çıkararak Boğazın kıyılarını ele geçirmeye çalışmış, ancak bu bölgeyi savunan alayın çok
zor ve tehlikeli bir duruma düşmesi üzerine tümen komutanı Albay Mustafa Kemal
komutayı ele alarak düşmanı karaya ilk ayak bastıkları kıyılara doğru çekilmek zorunda
bırakmıştır. Çanakkale Savaşlarında İngiliz ve Fransızların yanı sıra Kanada, Avustralya,
Yeni Zelanda ve Hindistan gibi sömürgelerden getirilen askerler de Türklere karşı
savaşmışlardır. Anafartalar bölgesine yapılan çıkarma Mustafa Kemal komutasındaki
Türk alayları tarafından bozguna uğratılmış, bu savaşta Türk subayları da erlerle birlikte,
birçok kez onların önünde savaşmışlardır. Böyle bir anda bir şarapnel parçası Mustafa
Kemal’in göğsüne çarparak cep saatini parçalamıştır. Neticede deniz savaşlarından sonra
kara savaşlarında da umduğunu bulamayan düşman çekilmek zorunda kalmıştır.
“Çanakkale Savaşı’nda 250 binden fazla askerimizi kaybettik. Düşmanın kaybı da
bizimkinden az değildi. Gelibolu yarımadasının toprakları, Çanakkale Savaşlarında, bir
kez daha Türk kanıyla yoğruldu. Türk, büyük insan Mustafa Kemal’in komutası altında,
Çanakkale destanını, tarihe armağan etti; yenilmezliğini bir kez daha kanıtladı ve bütün
dünyaya duyurdu.” (Sanır vd. 1984, 888). Ders kitabında bu okuma parçası içinde
Çanakkale Savaşı sırasında Arıburnu yakınlarında Avustralya askerlerinin ordugahı,
Çanakkale Savaşına katılmak için İstanbul’da Galata rıhtımına yakın bir caddede vapura
bindirilmek üzere sıra bekleyen Türk askerleri ile Çanakkale Şehitler Anıtı’nın
resimlerine de yer verilmiştir (Sanır vd. 1984, 86, 87, 88).
Ders kitabında bölüm sonunda ayrıca inceleme konusu başlığı altında “Çanakkale
Savaşı’nın nasıl başladığını, nasıl sürdürüldüğünü ve nasıl kazanıldığını inceleyiniz!”
şeklinde bir ödev sorusuna da yer verilmiştir (Sanır vd., 1984, 85).
Bu ders kitabında Çanakkale Savaşlarına oldukça fazla yer ayrılmış olmakla beraber
savaşın sadece askeri-siyasi yönü üzerinde durulmuştur. Bu ders kitabında Mustafa
Kemal’in Çanakkale Savaşları sırasında gösterdiği başarı da ayrıntılı olarak
açıklanmaktadır.
3.2.1.2. Milli Tarih II
Milli Tarih dersi öğretim programlarında Çanakkale Savaşları ile ilgili herhangi bir konu
başlığına yer verilmezken Milli Tarih II ders kitabının (Akşit, 1993) I. Dünya Savaşı ile
ilgili bölümünde Çanakkale ve Anafartalar Muharebeleri başlığı altında savaşın
nedenleri deniz ve kara savaşları ve savaşın sonuçları hakkında bilgiler verilmektedir.
Deniz savaşlarında başarısızlığa uğrayan İngiliz ve Fransızlar bu defa Gelibolu
Yarımadasına asker çıkarmışlarsa da umdukları sonucu elde edememişlerdir: “Deniz
savaşında başarısızlığa uğrayan İngiliz ve Fransızlar Gelibolu yarımadasının batısına
asker çıkardılar. Burada Avusturyalılar ve Yeni Zelandalıların (Anzaklar) da yer aldığı
bu birliklerle çok kanlı savaşlar olmuş, üstün silahlarına rağmen düşman kuvvetleri Türk
askerinin süngüsü ve yiğitliği karşısında hiçbir sonuç alamamışlardır.” (Akşit, 1993,
121).
Mustafa Kemal’in Çanakkale Savaşlarında gösterdiği kahramanlıklara da yer verilen bu
başlık altında Gelibolu Yarımadasının Anafartalar yöresini savunan Mustafa Kemal’in
yeniden çıkarma yapan ve saldırıya geçen düşman birliklerini büyük kahramanlıklar
294
Türkiye’de İlköğretim Tarih Öğretiminde Çanakkale Savaşları (1985-2015)
göstererek durdurduğu belirtilmektedir: “Bu muharebede onun çok değerli bir komutan
olduğunu dost ve düşman herkes öğrendi...”(Akşit, 1993, 122).
Ders kitabında Çanakkale Savaşlarının Türk tarihi açısından önemi meşhur Kanije ve
Plevne savunmalarıyla özdeşleştirilmek suretiyle vurgulanmaktadır: “Türkler Kanije ve
Plevne’den sonra yeni bir savunma örneği daha verdiler.” (Akşit, 1993, 122).
Ders kitabında Mustafa Kemal’in Arıburnu dolaylarında 19. Tümen komutanı olarak
görev yaptığı sırada gelişen ve “Size ben taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum. Biz
ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve komutanlar
gönderilir…” şeklindeki meşhur sözünü söylediği olaya da yer verilerek bu olayın
Mustafa Kemal’in Türk milletinin ve ülkenin yüksek çıkarlarını her şeyin üstünde
tuttuğunun ve onda kişiler için yersiz acıma olmadığının bir göstergesi olduğu ifade
edilmektedir (Akşit, 1993, 123).
Bu ders kitabında konu içerisinde Çanakkale’de Anafartalar kahramanı M. Kemal
arkadaşlarıyla başlıklı bir fotoğraf ile konu sonunda “En şiddetli savaşların
Çanakkale’de olmasının sebebi nedir?” şeklinde bir soruya yer verilmiştir (Akşit, 1993,
126).
Bu ders kitabında da Çanakkale Savaşları askeri-siyasi boyutuyla ele alınırken Mustafa
Kemal’in bu savaşlarda gösterdiği başarılara da önemli yer ayrılmıştır.
3.2.1.3. T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük
1981 yılında kabul edilen T.C. İnkılâp Tarihi öğretim programı (MEB, 1981) 2006
yılında yeni program hazırlanıncaya kadar uygulamada kalmıştır. Bu programa göre
yazılan T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük ders kitabında Çanakkale Savaşları Osmanlı
İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı'na girmesi ve savaşın sonuçları başlıklı konunun
Savaş cepheleri başlığı altında ele alınmıştır. Çanakkale Savaşlarının sebepleri, savaşın
gelişimi ve sonuçları ile ilgili bilgilere yer verilen bu ders kitabında da savaşın başında
İtilâf Devletleri’nin Osmanlı Devleti’nin gücünü küçümsediği vurgulanmaktadır: “Üçlü
itilâf komutanları Türk ordularını son bozgunların etkisiyle önemsemiyorlardı. Oysaki
bu ordu Türk milletinin özündeki cevheri yine de taşıyordu. Değerli komutanların
yönetiminde bütün cephelerde ama özellikle Çanakkale Boğazı’nda Gelibolu
Yarımadası’nda XX. yüzyılın en büyük kahramanlıklarını gösterdi.” (Parmaksızoğlu,
1988, 25).
İtilâf Devletleri önce donanmalarıyla boğaz istihkâmlarına saldırmışlar, ancak 18 Mart
1915 günü Türk topçusunun ateşi bu ünlü donanmanın en güçlü gemilerini boğazın
sularına gömmüştür. Bunun üzerine Anzak (Avusturya, Yeni Zelanda), Cezayirli, Hintli
sömürge askerleriyle İngiliz ve Fransız orduları Gelibolu yarımadasına çıkarak
Çanakkale Boğazı’nı kara gücüyle açma hevesine kapılmışlardır: “Bu teknik ve silah
üstünlüğü bir kez daha yurtseverlik, inanç ve milli birlik önünde bunları simgeleyen Türk
subay ve erlerinin karşısında yenilgiye uğradı. Karaya çıkan düşmanı Türk askerleri
göğüslediler.” (Parmaksızoğlu, 1988, 25).
Ders kitabında savaşın en kanlı çarpışmalarının Gelibolu yarımadasının en dar yeri olan
Conkbayırı ve Anafartalar arasında gerçekleştiği, bu bölgede 19. Tümen Komutanı
Mustafa Kemal’in yerinde aldığı önlemlerle düşmanı durdurduğu belirtilmektedir.
295
Refik TURAN
Mustafa Kemal’in komuta ettiği erlere, subaylara verdiği “Size ben taarruzu
emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerinizi
başka birlikler ve komutanlar alabilir…” emrine de yer verilen ders kitabında Mustafa
Kemal’in kendisi önde olmak üzere süngü hücumlarıyla İngiliz kuvvetlerini önce kıyıda
durdurduğu,
sonra da çekilip gitmelerine neden olduğu ifade edilmektedir
(Parmaksızoğlu, 1988, 27).
Ders kitabında bu konunun devamında “M. Kemal Anafartalar Grubu Komutanı” ve
Liman Von Sanders’in Mustafa Kemal ile ilgili düşüncelerinin yer aldığı iki okuma
parçasına yer verilmiştir. Liman Von Sanders’in Mustafa Kemal hakkındaki sözleri
şöyledir: “Albay M. Kemal beş ay önceki ilk karaya çıkış hareketinden beri 19. Tümenin
başında parlak şekilde savaşmış ve İngilizlerin Anafartalar bölgesindeki son büyük
çıkarma hareketleri sırasında zor bir anda komutayı üzerine almak yiğitliğini
göstermiştir. Albay M. Kemal burada da görevini büyük bir cesaret iyi ve açık tertiplerle
yerine getirmiştir. Öyle ki kendisine güvenim gereği olarak takdirimi ve şükranlarımı
tekrar tekrar belirtirim.” (Parmaksızoğlu, 1988, 30).
Bu ders kitabında konuyla ilgili olarak Mustafa Kemal’i Anafartalar’da ve Kireçte
Şehitler Anıtında gösteren iki resme de yer verilmiştir.
1998-1999 öğretim yılından itibaren kesintisiz zorunlu temel eğitimin sekiz yıla
çıkarılmasıyla birlikte ilköğretimde okutulan derslerde de bir takım değişikliklere
gidilmiştir. Bu çerçevede o zaman kadar 6. ve 7. sınıflarda (ortaokul I ve II. sınıflar)
okutulan Milli Tarih ve Milli Coğrafya dersleri 1998-1999 öğretim yılından itibaren
kaldırılarak bu derslerin yerine Sosyal Bilgiler dersinin okutulmasına başlanmıştır.
İlköğretim okullarının 8. sınıflarında ise önceden olduğu gibi T.C. İnkılâp Tarihi ve
Atatürkçülük dersinin okutulmasına devam edilmiştir. Bu düzenlemeden sonra
ilköğretim okullarında okutulan 5. ve 7. sınıf Sosyal Bilgiler ile 8. Sınıf T.C. İnkılâp
Tarihi ders kitaplarında Çanakkale Savaşları ile ilgili bilgilere yer verildiği
görülmektedir.
3.2.1.4. Sosyal Bilgiler 5
Bu dönemde okutulan 5. sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabında Vatan ve Millet Sevgisi
başlıklı ünitede millet sevgisi başlığı altında Türk milletinin başta gelen görevlerinden
birisinin milletine hizmet etmek olduğu belirtilmektedir. Ders kitabında daha sonra
Atatürk’ün Çanakkale Savaşlarında Osmanlı Devleti’ne karşı savaşan askerler için
söylediği sözden yola çıkarak bu savaşın birleştirici yönüne vurgu yapılmaya
çalışılmaktadır:
“Her ülkede vatanına hizmet eden kişiler kutlu ve kahraman
insanlardır. Bazı milletler kendi çıkarları için bizimle savaşmış,
bize düşman olmuş olabilirler. Onlar da bu memleketin toprakları
üstünde kanlarını döken kahramanlardır. Onların bizim
şehitlerimizden farkı yoktur. Atatürk Çanakkale Savaşlarında bize
karşı savaşmış olan askerler için ‘onlar bu toprakta canlarını
verdikten sonra artık bizim çocuklarımız olmuşlardır.’ demiştir.
Böylece eski düşmanlıkları ölümsüz dostluklara çevirmiştir. Sonuç
olarak tüm insanların başta gelen görevi milletini sevmektir. Hiçbir
şey millet sevgisinin üstünde değildir.” (Şenünver vd., 2000, 14).
296
Türkiye’de İlköğretim Tarih Öğretiminde Çanakkale Savaşları (1985-2015)
Yukarıdaki metinden de anlaşılacağı gibi bu ders kitabında Çanakkale Savaşlarında
vatanı uğruna canını feda eden şehitlerden yola çıkarak millet sevgisine; Çanakkale’de
bize karşı savaşan askerler için Mustafa Kemal’in söylediği sözlerden yola çıkarak da
uluslar arasındaki anlaşmazlık ve düşmanlıkların ebedi olmadığına ve ülkeler arasındaki
dostlukların önemine vurgu yapılmaktadır (Şenünver vd., 2000, 14).
Ders kitabımda bu konuyla ilgili olarak Atatürk’ü Çanakkale’de gösteren bir resimle
Anzaklar Kitabesi’nin resmine yer verilmiştir.
3.2.1.5. Sosyal Bilgiler 7
Bu ders kitabında Birinci Dünya Savaşı konusunun Osmanlı Devleti’nin savaştığı
cepheler başlığı altında Çanakkale Savaşlarının nedenleri, deniz ve kara savaşları ve
savaşın sonuçları hakkında bilgiler verilmektedir. Bu ders kitabında da kara savaşlarında
İngilizlerin Osmanlı Devleti’ne karşı Avustralya, Yeni Zelanda ve Hindistan’dan askerler
getirdiklerinin altı çizilmektedir (Şenünver vd., 1999, 129). Ders kitabında vurgulanan
başka bir husus da yine daha önceki ders kitaplarında olduğu gibi Çanakkale Savaşlarında
Mustafa Kemal’in oynadığı kritik roldür:
“Seddülbahir, Gelibolu, Arıburnu ve Kumkale’ye çıkan askerler
ummadıkları bir direnişle karşılaştılar. Çünkü orada Anafartalar
grup komutanı M. Kemal ile kahraman Türk askerlerini karşılarında
buldular. Burada ağır bir yenilgiye uğradılar. M. Kemal askerlere
‘Size ben taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz
ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerine başka kuvvetler ve
başka komutanlar gelebilir.’ diyordu. Çanakkale zaferi bu emirle
bütünleşen Türk askerlerinin eseridir. O Türk askeri ki silah ve
teknik bakımdan üstün düşman kuvvetlerini azimli mücadele
gücüyle bozguna uğratmıştır.” (Şenünver vd., 1999, 130).
Ders kitabında Çanakkale Deniz Savaşını gösteren tablo, Anafartalar grup komutanı M.
Kemal ve silah arkadaşları, M. Kemal Çanakkale’de bir siperde ve İlk Şehitler Anıtı
(Çanakkale) başlıklı resimlere yer verilirken Değerlendirme soruları içinde de
Çanakkale zaferinin Türk ve Dünya tarihi açısından önemi nedir? şeklinde bir soruya yer
verilmiştir.
3.3. Yapılandırmacı anlayışa göre hazırlanan ders kitaplarında Çanakkale
Savaşları
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2005-2006 öğretim yılından itibaren ilköğretim okullarından
başlayarak kademeli olarak yapılandırmacı anlayışa geçilmesine karar vermesi üzerine
ilköğretim Sosyal Bilgiler ve T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük dersleri için de yeni
yaklaşıma göre öğretim programları ve bu programlara uygun ders kitapları
hazırlatılmıştır. Bu ders kitaplarında Çanakkale Savaşları ile ilgili konulara 4. ve 7. sınıf
Sosyal Bilgiler ve 8. Sınıf T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük ders kitaplarında yer
verildiğinden bu bölümde söz konusu kitap örnekleri ele alınarak incelemeye tâbi
tutulmuştur.
3.3.1. Sosyal Bilgiler 4
Bu dersin öğretim programında Çanakkale Savaşları ile ilgili doğrudan bir konu veya
açıklamaya yer verilmediği halde bu ders kitabında Çanakkale Savaşları hakkında ayrı
bir başlık altında bilgiler verilmektedir. Ders kitabında Çanakkale Savaşları ile ilgili
297
Refik TURAN
bilgiler verilen konu Ankara’ya teyzesi emekli öğretmen Gülay Hanımı ziyarete giden
Melike ile Gülay Hanım arasında geçen bir diyalog şeklinde kurgulanmıştır. Gülay
Hanım ile Melike Anıtkabirdeki Kurtuluş Savaşı Müzesi’ni gezerken Müzede Çanakkale
Savaşlarının canlandırıldığı bölüme gelindiğinde Melike’nin “Çanakkale’de neler
yaşandı teyze?” sorusu üzerine Bir Destandır Çanakkale başlığı altında Çanakkale
Savaşlarıyla ilgili bilgiler verilmeye başlanmaktadır. Bu soru üzerine Gülay Hanım şu
cevabı vermektedir: “1915 yılında İngiltere ve Fransa deniz yoluyla Çanakkale
Boğazı’nı geçerek İstanbul’u ele geçirmek için saldırıya geçtiler… Çünkü İstanbul
Osmanlı Devleti’nin başkentiydi. İstanbul’u işgal ederek Osmanlı Devletini savaş dışı
bırakmış olacaklardı.”(Kaya vd., 2014, 48). Bu bölümde Gülay Hanım Çanakkale deniz
ve kara savaşları hakkında kısa bilgiler vermektedir. Burada verilen bilgilere göre
denizlerde başarılı olamayan İngilizler ve Fransızlar amaçlarına ulaşabilmek için karadan
saldırıya geçmişlerse de Mustafa Kemal’in İtilâf Devletlerinin Conkbayırı hattını aşarak
ilerleyeceğini tahmin ederek bu hattın güçlendirilmesine çalışması İtilâf Devletlerinin
amaçlarına ulaşmalarını engellemiştir:
“M. Kemal Arıburnu, Conkbayırı ve Anafartalar da İtilâf güçlerine
karşı büyük başarılar elde etti. Verdiği şu emir Çanakkale
Savaşlarının kaderini belirledi. ‘Size ben taarruzu değil, ölmeyi
emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerine
başka kuvvetler ve komutanlar gelebilir…’ Böylece tarihin en
büyük siper savaşı başlamıştı. Siperler arası mesafe 8-10 metre
kadardı. Türk siperlerinden hiçbir asker ayrılmıyordu. Şehit
düşenlerin yeri hemen dolduruluyordu. Düşmanın attığı bir
bombadan sıçrayan şarapnel parçası M. Kemal’in göğsüne isabet
etti. Ancak cebinde bulunan saate çarptığından M. Kemal yara
almadı ve yanındakileri telaşlandırmadan savaşa devam etti.”
Sonuçta İtilâf Devletleri Çanakkale’yi geçme amaçlarına ulaşamamış, Mustafa Kemal’in
üstün komutanlık yeteneği, Türk milletinin cesareti ve azmi düşmanın geri çekilmesini
sağlamıştır. Gülay Hanım Çanakkale’de savaşan kahraman askerlerin çok azının evlerine
dönebildiğini, hatta o yıllarda öğrencileri gönüllü olarak Çanakkale Cephesi’ne gittiği
için birçok okulun mezun veremediğini de ifade etmektedir (Kaya vd., 2014, 48).
Ders kitabında metin kutuları içinde savaşın farklı boyutlarıyla ilgili bilgilere yer
verilmektedir. Bu metin kutularının birisinde “Çanakkale’de düşmana karşı vatanını
canla başla savunan binlerce Türk askerinden biri” olarak nitelendirilen Ezineli Yahya
Çavuş hakkında da bilgiler verilmektedir. Burada verilen bilgilere göre Yahya Çavuş
emrinde bulunan 67 askeriyle 25 Nisan 1915 günü Gelibolu yarımadasından Ertuğrul
koyuna çıkarma yapan 3000 kişilik İngiliz kuvvetlerine karşı savaşarak İngilizlerin sahile
çıkmasını uzun süre engellemiştir (Kaya vd., 2014, 49). Diğer metin kutusunda ise
“Balıkesir Lisesinin 1916-1917 kayıtlarında şöyle bir ibare bulunmaktadır: ‘Bu ders yılı
I. Dünya Savaşı münasebetiyle mektebin 12, 11 ve 10. Sınıflarında talebe
bulunmadığından sınıflar 9. Sınıfla başlıyor.’” şeklindeki bir ibare ile bu ibarenin
yanında Balıkesir Lisesi öğretmen ve öğrencilerini gösteren bir resme yer verilmiştir
(Kaya vd., 2014, 49). Bu bölümde öğrencilere yönelik olarak “Canlarını vatanımız için
feda etmiş bu gençlere ne söylemek istersiniz?” şeklinde bir soru ile Atatürk ve Kurtuluş
savaşı Müzesini ve Yahya Çavuş Anıtını gösteren iki görsele de yer verilmiştir.
298
Türkiye’de İlköğretim Tarih Öğretiminde Çanakkale Savaşları (1985-2015)
Bu ders kitabında Çanakkale Savaşlarının askeri-siyasi boyutunun yanı sıra ilk defa
savaşın sosyal boyutuna da dikkat çekilmektedir. Ders kitabında savaşa katılan askerlerin
çok azının evlerine dönebildiğinin ve yine bir çok okulun öğrencileri gönüllü olarak
Çanakkale Cephesi’ne gittiğinden mezun veremediğinin belirtilmesi cephede süren
savaşların sosyal hayat üzerindeki etkilerini ortaya koyması açısından önemli bir
gelişmedir.
3.3.2. Sosyal Bilgiler 7
Bu ders kitabında Çanakkale Savaşlarıyla ilgili bilgiler Ülkeler arası köprüler başlıklı
ünitenin İnsanlığın büyük dramı Çanakkale Cephesi başlığı altında verilmektedir.
İngiltere ve Fransa’nın Rusya’ya yardım etmek ve Balkanlar üzerinden Almanya’ya yeni
bir cephe açmak amacıyla başlattıkları Çanakkale Savaşları sonunda İtilâf Devletleri
amaçlarına ulaşamamış; bu durum savaşın iki yıl uzamasına, Rusya’nın ekonomik ve
sosyal bunalıma girerek rejim değişikliğine uğramasına ve İngiltere’nin de
sömürgelerinde prestij kaybına neden olmuştur. Mustafa Kemal’in ileri görüşlülüğü,
kararlı ve disiplinli olması gibi kişilik özellikleri, Çanakkale Savaşında verilen
mücadeleye yansımış ve bu savaşlar onun milli mücadele önderi olarak kabul edilmesinin
temelini oluşturmuştur (Karabıyık, 2014, 155).
Ders kitabında Mustafa Kemal’in ve askerlerinin vatanını ve milletini sevmesinin örneği
olarak nitelendirilen “57. Alay Destanı’na da yer verilmektedir:
“Yalnız size Bomba Sırtı vakasını anlatmadan geçemeyeceğim.
Karşılıklı siperler arasında mesafemiz sekiz metre… Yani ölüm
muhakkak… Birinci siperdekiler hiçbiri kurtulamamacasına
kâmilen düşüyor, ikincidekiler onların yerine gidiyor. Fakat ne
kadar şayan-ı gıpta bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz? Öleni
görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor. Hiç ufak bir fütur bile
gösteremiyor. Sarsılmak yok. Okuma bilenler ellerinde Kuran-ı
Kerim, cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler Kelime-i
Şehâdet çekerek yürüyorlar. Bu, Türk askerlerindeki ruh kuvvetini
gösteren şayan-ı hayret ve ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız
ki Çanakkale Savaşını kazandıran bu yüksek ruhtur (Karabıyık,
2014, 155).
Bu ders kitabında Çanakkale Savaşları “İnsanlığı büyük dramı Çanakkale Cephesi”
başlığı altında ele alınarak savaşların bütün insanlık için dramlara yol açtığı mesajının
verilmesi savaşların hayatın her alanında yarattığı yıkımlara dikkat çekmesi daha önceki
ders kitaplarında pek rastlanmayan bir durumdur. Bu yönüyle olumlu bir gelişme olarak
değerlendirilebilir. Bu ders kitabında dikkat çeken bir diğer nokta da konuyla ilgili dinsel
motifler yönünden zengin bir söylem kullanılmış olmasıdır.
3.3.3. T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük
Çanakkale Savaşlarıyla ilgili bilgilere bu ders kitabının ilk iki ünitesinde yer
verilmektedir. Bir Kahraman Doğuyor başlıklı birinci ünitede I. Dünya Savaşı ve M.
Kemal başlığı altında ülkenin savaşın ortasında kalmasına hem üzülen hem de rahatsız
olan Mustafa Kemal’in Sofya’da kalmak istemeyerek rütbesine uygun aktif bir görev
talep etmesi üzerine 1915 yılında Çanakkale Boğazı’nı savunmakla sorumlu Tekirdağ’da
299
Refik TURAN
bulunan 19. Tümen Komutanlığına tayin edildiği belirtilmektedir. Daha önceki ders
kitaplarında olduğu gibi İtilâf Devletleri’nin İstanbul’u alarak Osmanlı’yı savaş dışı
bırakmak ve müttefikleri Rusya’ya yardım götürme isteklerinin Çanakkale Savaşlarının
başlıca nedenleri olarak sıralanmaktadır (Ülker, 2014, 16). Mustafa Kemal askerleriyle
birlikte bu saldırılara başarıyla karşı koymuş, Gelibolu’ya asker çıkaran düşman
kuvvetlerinin taarruz edecekleri yerleri önceden tahmin ederek Arıburnu, Anafartalar ve
Conkbayırında yaptığı savaşlarda başarılar kazanmıştır. Bu savaşlarda askeri yeteneğini
gösterme imkânı bulan Mustafa Kemal Çanakkale Savaşlarının kazanılmasında önemli
rol oynamış, gösterdiği başarılar nedeniyle rütbesi albaylığa yükseltilmiştir (Ülker, 2014,
16).
Ders kitabında konuyla ilgili olarak Mustafa Kemal’i Çanakkale’de silah arkadaşlarıyla
(1915) gösteren küçük bir resim ile “Çanakkale Savaşlarında M. Kemal’in düşmanların
saldıracakları yerleri önceden tahmin etmesi onun hangi özelliğini yansıtmaktadır?
şeklinde bir soruya da yer verilmiştir.
Bu ders kitabının Milli Uyanış: Yurdumuzun işgaline tepkiler başlıklı ikinci ünitesinde
de I. Dünya Savaşı’nın ele alındığı konuda Çanakkale Cephesi alt başlığına yer
verilmiştir. Bu başlık altında Çanakkale Savaşlarının nedenleri tekrarlandıktan sonra
İtilâf Devletleri’nin bu amaçlarla Çanakkale Boğazı’na bir saldırı düzenledikleri,
denizden boğazı geçmeyi başaramayınca da Gelibolu yarımadasına asker çıkardıkları
belirtilmektedir. Mustafa Kemal’in de başarılı komutasıyla burada da başarılı olamayan
İtilâf devletleri 1916 yılında Çanakkale’den çekilmek zorunda kalmıştır (Ülker, 2014,
26). Ders kitabında bu konuyla ilgili olarak Çanakkale Cephesi’ndeki Türk askerlerini
gösteren küçük bir fotoğrafa da yer verilmiştir (Ülker, 2014, 26).
4. SONUÇ
I. Dünya Savaşı’nın en önemli cephelerinden olan Çanakkale Cephesi’ndeki
mücadeleler savaşın gidişatında önemli sonuçlara yol açmıştır. Özellikle Çanakkale
geçilemediği için müttefiklerinden yardım alamayan Rusya’da ekonomik ve sosyal
bunalımın artması sonucu Bolşevik Devrimin gerçekleşmesi dünya tarihinin akışını
değiştirmiştir. Bu zafer Türk milletinin uzun mağlubiyetler döneminin sonunda özellikle
Balkan Savaşlarının yarattığı psikolojik çöküntüyü ortadan kaldırarak yeni bir ruh ve
azimle Kurtuluş Savaşını başlatmasına yol açmıştır. Bu savaşlar sırasındaki başarıları
Mustafa Kemal’in askeri dehasını ve liderliğini ortaya çıkararak tanınmasını sağlamıştır.
Türk ve dünya tarihinde taşıdığı önem nedeniyle araştırma dönemi olan 1985-2015 yılları
arasında ilköğretim okullarında okutulan Sosyal Bilgiler, Milli Tarih ve T.C. İnkılâp
Tarihi öğretim programları ile ders kitaplarında Çanakkale Savaşlarına özel önem
verilerek önemli yer ayrılmıştır.
Araştırma döneminin birinci kategorisini oluşturan 1985-2004 yılları arasında
Türkiye’de ilköğretim okullarının 4. ve 5. sınıflarında Sosyal Bilgiler, Ortaokul I. ve II.
sınıflarda Milli Tarih, Ortaokul III. sınıflarda ise T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük
dersleri okutulurken 1997 yılında zorunlu temel eğitimin sekiz yıla çıkarılması üzerine
1998-1999 öğretim yılından itibaren ilköğretim okullarından Milli Tarih dersleri
kaldırılarak bu derslerin yerine Sosyal Bilgiler 6 ve 7 dersleri okutulmaya başlanmıştır.
Bu derslerden Sosyal Bilgiler 5 dersi öğretim programında I. Dünya Savaşı ile ilgili
başlığın yanına açıklama olarak Çanakkale Savaşları üzerinde durulacağı belirtilirken
300
Türkiye’de İlköğretim Tarih Öğretiminde Çanakkale Savaşları (1985-2015)
T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük deri öğretim programlarında Çanakkale Savaşları
ayrı bir başlık halinde ele alınmıştır. Bu dönemde okutulan Sosyal Bilgiler 5, Milli Tarih
II, Sosyal Bilgiler 7 ve T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük ders kitaplarında Çanakkale
Savaşlarına yer verilmiştir.
2005-2006 öğretim yılından eğitim sisteminde yapılandırmacı anlayışa geçilmesi üzerine
hazırlanan Sosyal Bilgiler 7 ve T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük derslerinin öğretim
programlarında ve Sosyal Bilgiler 4 ve 7 ile T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük ders
kitaplarında Çanakkale Savaşlarına yer verildiği görülmektedir.
İlköğretim okullarında 1985-2004 yılları arasında okutulan ders kitaplarının tamamına
yakın bir kısmında Çanakkale Savaşları askeri-siyasi boyutlarıyla ele alınmakta ve
savaşın sebepleri, savaş süreci ve sonuçları hakkında bilgiler verilmektedir. Burada
verilen bilgilerde savaşı başlatırken İtilâf devletlerinin Osmanlı Devleti’nin gücünü
küçümsedikleri fakat ummadıkları bir sonuçla karşılaştıkları, Mustafa Kemal
komutasındaki Türk kuvvetlerinin kahramanca çarpışmaları sonucu yenilgiyi
kabullenmek zorunda kaldıkları ifade edilmektedir. Ders kitaplarında bu savaşın yokluk
ve imkânsızlıklara rağmen büyük fedakârlık, cesaret ve kahramanlıkla her türlü teknik ve
askeri üstünlüğe sahip İtilâf güçlerine karşı kazanılmış olduğu vurgulanmaktadır.
Çanakkale Savaşlarına İngiliz ve Fransızların yanı sıra Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda
ve Hindistan gibi sömürgelerden askerler getirilerek Türklere karşı savaştırıldıkları başka
bir deyişle bu savaşta Türk ordusunun yedi düvele karşı savaştığı ders kitaplarında
vurgulanan hususlardan birisidir.
Ders kitaplarının tamamında Mustafa Kemal’in zamanında ve yerinde aldığı kararların
Çanakkale Savaşlarının kazanılmasında etkili olduğu, bu savaşların Mustafa Kemal’in
askeri dehası ile liderliğini ortaya çıkardığı vurgulanmaktadır. Mustafa Kemalin
Çanakkale zaferinin kazanılmasındaki önemli rolü ders kitaplarında meşhur “Size ben
savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum…” şeklinde başlayan sözü, bu sözü söylediği olay,
savaş sırasında göğsüne isabet eden bir şarapnel parçasının yaka cebinde bulunan saati
parçalaması gibi olaylara, çeşitli görseller ve okuma parçalarına yer verilmek suretiyle
ortaya konulmaktadır.
Ders kitaplarında Türk subaylarının erlerle hatta birçok kez onların önünde savaştıkları,
İtilâf Devletleri’nin “yurtseverlik, inanç ve milli birliği simgeleyen Türk subay ve
erlerinin karşısında yenilgiye uğradıkları” belirtilmektedir.
Davranışçı yaklaşıma göre hazırlanan ders kitaplarında savaşın olağanüstü şartlarından,
cephe gerisinde yaşananlardan ve hizmet edenlerden bahsedilmemektedir. Aynı şekilde
savaşın her iki taraf için yol açtığı maliyet can kaybı ve yıkım üzerinde de çok fazla
durulmamaktadır. 2005-2006 öğretim yılından okutulmaya başlanan ders kitaplarında bu
durum bir miktar değişime uğramaktadır. 2014 yılında yayınlanan Sosyal Bilgiler 4 ders
kitabında Çanakkale Savaşlarının davranışçı anlayışa göre hazırlanan ders kitaplarında
olduğu gibi sadece askeri-siyasi boyutu değil, sosyal boyutuna da yer verilmeye
çalışıldığı görülmektedir. Bu ders kitabında Çanakkale’de savaşan askerlerin çok azının
evlerine dönebildiği, o yıllarda öğrencileri gönüllü olarak askere gittiği için birçok okulun
mezun veremediği belirtilerek savaşın gündelik yaşam ve sıradan insanların hayatları
üzerindeki etkilerine de dikkat çekilmektedir. Yine bu dönemde okutulan Yapılandırmacı
anlayışa göre hazırlanan 7. sınıf Sosyal bilgiler ders kitabında Çanakkale Savaşları
İnsanlığın büyük dramı Çanakkale Cephesi başlığı altında ele alınarak savaşın tüm
301
Refik TURAN
insanlık için dramatik yönüne dikkat çekilmektedir. Bu ders kitabında dini motifler
yönünden zengin bir söylem kullanıldığı da dikkat çeken bir diğer noktadır.
Ders kitaplarında genel olarak düşman kuvvetler hakkında aşağılayıcı, hakaretamiz bir
dil ve üslup kullanılmamakta, düşmana karşı savaşan Türk ordusunun cesareti,
kahramanlığı ve yiğitliğinden övgüyle bahsedilmekle yetinilmektedir.
Sonuç olarak araştırma dönemi içerisinde Çanakkale Savaşlarına İlköğretim Sosyal
Bilgiler, Milli Tarih ve T.C. İnkılâp Tarihi dersleri içerisinde özel önem verilerek önemli
yer ayrılmıştır. Ders kitaplarında 1985-2004 yılları arasındaki dönemde savaşın askerisiyasi boyutuna ağırlık verilip, savaşın savaşan taraflar için yol açtığı yıkımlar üzerinde
pek durulmamıştır. Bu dönemdeki ders kitaplarında Mustafa Kemal’in Çanakkale
Savaşlarının kazanılmasında oynadığı role de vurgu yapılmaktadır. 2005-2006 öğretim
yılından itibaren yeni anlayışa göre hazırlanan ders kitaplarında Çanakkale savaşlarının
askeri-siyasi boyutu ve Mustafa Kemal’in Çanakkale’deki başarılarına önemli yer
ayrılmakla birlikte Çanakkale savaşlarını sosyal boyutuna da önem verilmeye
başlanmıştır. Yine günümüze yaklaştıkça Çanakkale Savaşlarının tüm insanlık için dram
olduğunun altı çizilmekte ve ders kitaplarında konuyla ilgili olarak kullanılan söylemde
dinsel ögelerin ağırlığı artmaktadır.
KAYNAKLAR
Akşit, N. (1993). Ortaokullar İçin Milli Tarih II, İstanbul: MEB Yayınları.
Armaoğlu, F. (1987). 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi, Ankara: T. İş Bankası Kültür Yayınları.
Dilek, D. (2002). Tarih Derslerinde Öğrenme ve Düşünce Gelişimi, Ankara:
Pegem A.
Karal, E. K. (1996). Osmanlı Tarihi, C. IX, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.
Karabıyık, E. Ü. (2014). Sosyal Bilgiler 7, Ankara: Evren Yayıncılık ve Basım Tic. A.Ş.
Karasar, N. (1998). Bilimsel Araştırma Yöntemi, Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.
Kaya, M. K., Dağ, Ö., Koçak, E., Yıldırım, T. ve Ünal, M. (2014). İlköğretim Sosyal
Bilgiler 4, Ankara: MEB Devlet Kitapları.
Kurşun, Z. Çanakkale Muharebeleri, Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, (ss. 205-208).
İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı.
MEB. (1968). İlkokul Programı, İstanbul: Milli Eğitim Basımevi.
MEB. (1971). İlkokul Programı, İstanbul: Milli Eğitim Basımevi.
MEB. (1989). İlkokul Programı, İstanbul: Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürlüğü
Yayınları.
MEB. (1995). İlköğretim Okulu Programı, Ankara: MEB İlköğretim Genel Müdürlüğü
Yayını.
MEB. (1997). İlköğretim Okulu Programı, Ankara: MEB İlköğretim Genel Müdürlüğü
Yayınları.
MEB. (1981). Temel Eğitim II. Kademe Okulları (Ortaokul) Türkiye Cumhuriyeti
İnkılâp Tarihi Müfredat Programı, Resmi Gazete, 2090, 249-250.
MEB, (2004). Sosyal Bilgiler (4-5. Sınıflar) Öğretim Programı ve Klavuzu. Erişim tarihi:
1 Mayıs 2015, http://ttkb.meb.gov.tr/program2.aspx?islem=1&kno=38
MEB (2005). Sosyal Bilgiler Dersi 6 ve 7. Sınıflar Öğretim Programı ve Klavuzu. Erişim
tarihi: 1 Mayıs 2015, http://ttkb.meb.gov.tr/program2.aspx?islem=1&kno=39
302
Türkiye’de İlköğretim Tarih Öğretiminde Çanakkale Savaşları (1985-2015)
MEB (2006). T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programı ve Klavuzu.
Erişim
tarihi:
1
Mayıs
2015,
http://ttkb.meb.gov.tr/program2.aspx?islem=1&kno=41
Parmaksızoğlu, İ., (1988). T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük, İstanbul: MEB Yayınları.
Safran, M. ve Ata, B. (1996). Barışçı Tarih Öğretimi Üzerine Çalışmalar: Türkiye’de
Tarih
Ders Kitaplarında Yunanlılara İlişkin Kullanılan Dil ve Yunanlılara İlişkin
Öğrenci
Görüşleri, Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, 1, 11-26.
Sanır, F., Asal, T. ve Akşit, N. (1984). Sosyal Bilgiler 5, İstanbul: Milli Eğitim Basımevi.
Stradling, R. (2003). 20. YY Avrupa Tarihi Nasıl Öğretilmeli, İstanbul: Türkiye
Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı Yayınları.
Şenünver, G., Karabulut, E., Kesim, H. S., Turgut, R., Ercan N., Küçükbaycan M., Uslu,
H ve Akay, A. (1999). Sosyal Bilgiler 7, İstanbul: MEB Yayınları.
Şenünver, G., Karabulut, E., Kesim, H. S., Turgut, R., Ercan, N., Küçükbaycan, M.,
Uslu, H. ve Akay, A. (2000). Sosyal Bilgiler 5, İstanbul: MEB Yayınları.
Turan, R. ve Ulusoy, K. (2013). Sosyal Bilgilerde Tarihin Yeri ve Önemi. Sosyal
Bilgilerin Temelleri (ss.137-155). Ankara: Pegem A.
Ülker, Salim. (2014). T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük, Ankara: SEK Yayınları.
Yıldırım, A. ve Şimşek H. (2003). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri, Ankara:
Seçkin Yayınevi.
303
Refik TURAN
EXTENDED ABSTRACT
1. Introduction
The Dardanelle wars started with the bombings of bastions at both sides of Dardanelles
strait From Aegean Sea on 19 February 1915 dated to transfer assistance to their allies
Russia and to exclude the Ottoman State by occupation of İstanbul by England and
France. When the attempt of entente flee of passing the strait by entering Dardanelles
Strait failed they meant to overwhelm the Dardanelles strait by occupying the Gallipoli
peninsula. For this reason, allies sent the English and French forces with 70 thousand
soldiers to get ashore from the south of Gallipoli peninsula, as a result of the resistance
of Turkish soldiers violently, when it is understood that they won’t be able to advance,
this time they sent soldiers to the western shores of the peninsula. As a result of violent
wars made with the Anzac group, in three weeks when the allied forces which lost 40
thousand soldiers went on to lose soldiers, they retreated from December. As a result of
this war in which there were 250 thousand loses, the straits weren’t given to the enemy,
the depression which started in Russia which couldn’t take assistance from the allied
forces ended in Bolshevik Revolution and the First World War lasted for two years. The
Dardanelles spirit became the starting of the national struggle spirit, although the Turkish
nation lost many raised people in this war, thanks to the army who did heroic struggle
won a great victory overcoming the psychological weakness felt due to Balkan wars, this
victory became a new light for the Islam world and oppressed nations at the same time.
The Historical topics have an important place in the course schedules in all around the
world. This situation is caused due to the idea that the history develops the national
emotions, events and facts such as human rights, democracy, respect to cultural rights
and develop the cultural identity. Besides these benefits for the citizenship education of
historical education, the history creates possibility to enable the students to gain some
positive attitudes and skills such as tolerance, emphatic approach, critical thinking
through allowing them to gain some skills of historiography. That’s why, while the
civilized countries prepare history teaching programs, they try to pay attention to a
balance between inner discipline and outer discipline aims, national values and universal
values and giving information and developing skills. In the courses of History, it is only
possible to enable the students to gain positive attitudes and skills such as peace,
tolerance, human rights, democracy and respect to cultural rights by arranging the
language and style used in the contents of lessons and textbooks according to this. That’s
why, today international institute and formations such as UNESCO, European Council
and European Union have missions to work to make the peace language be overwhelming
in international institute and formations, in history textbooks. Dardanelles wars within
the history teaching, besides giving the students related information to past, patriotism,
courage heroism have the feature of being sample. Similarly while the topics of war are
studied, ideas to solve the problems in the minds of students in a peaceful way by
presenting the disasters the wars cause for humans can be developed.
304
Türkiye’de İlköğretim Tarih Öğretiminde Çanakkale Savaşları (1985-2015)
2. Method
The purpose of this study is to present and assess the curricula and textbooks of the
courses Social Studies, National History and Revolution History of Turkish Republic and
Kemalism involving the topics of history and studied in primary schools in the years
between 1985-2015 in Turkey and way of handling Dardanelles Wars and the change it
underwent. In the study, The General Survey Model and The Document Analysis Method
have been benefitted. The findings obtained in the study have been handled in two
categories as “The Dardanelles Wars in curricula” and ‘The Dardanelles Wars in
textbooks”. In the category of ‘Dardanelles wars in textbooks’ there are two
subcategories as ‘The textbooks prepared according to the behaviorist approach’ and ‘the
textbooks prepared according to constructivist approach’. Under the names of the
textbooks handled in the subcategories, it has been assessed by presenting the way of
handling the Dardanelles Wars.
3. Discussion and Conclusion
The period between the years 1985 and 2015 which is the study period has been handled
two main categories as the period in which behaviorist learning approach till and 2005
and the period after 2005 according to the constructivist understanding.
In the period of the first category (1985-2004), while the Social Studies is studied in the
4th and 5th classes, National History in the secondary school 1st and 2nd classes, The
courses of Revolution History of Turkish Republic and Kemalism are studied in the 3 rd
classes secondary school, after the obligatory basic education was increased to 8 years,
from the teaching year of 1998-1999 the National History courses were removed and
instead of these courses the courses of Social Studies 6th and 7th courses started to be
given. While it is stated that it will be focused on the Dardanelles Wars as explanation to
the title related to the 1st World War in curriculum of the course Social Studies 5, in the
curriculum of the course of Revolution History of Turkish Republic and Kemalism, the
Dardanelles Wars have been handled as a separate title. In the textbooks of Social Studies
5, National History II, Social Studies 7 and Revolution History of Turkish Republic and
Kemalism, the Dardanelles Wars were also involved.
It is seen that the Dardanelle wars don’t take place in the curricula of the courses Social
Studies 7 and Revolution History of Turkish Republic and Kemalism prepared when the
constructivist understanding started in the education system from the year 2005-2006 and
in the textbooks of Social Studies 4 and 7 and the Revolution History of Turkish Republic
and Kemalism.
In almost all of the textbooks, the Dardanelle Wars have been handled with the militarypolitical dimensions and information is given about the causes of the war and its results
is given. In the textbooks, it is expressed that the allied powers despise the power of the
Ottoman Empire but they met an unexpected result. As a result of the heroic clash of
Turkish forces under the commandership of Mustafa Kemal, the enemy had to accept the
defeat. It is expressed that this war was won against the allied powers which had all kinds
of technical and military superiority in spite of poverty and impossibilities, with great
sacrifice, courage and heroism.
305
Refik TURAN
One of the points underlined in the textbooks is that in this war, the Turks fought with all
the world by bringing soldiers from colonies such as Canada, Australia New Zealand
besides the English and the French to the Dardanelle Wars.
In all the textbooks, it is stressed that the decisions which Mustafa Kemal made in time
were effective in winning the Dardanelle wars, these wars revealed the military
intelligence and the leadership of Mustafa Kemal. The role of Mustafa Kemal in winning
the victory of Dardanelle is revealed by including his speech as ‘I am ordering you to die
not to fight’, the event in which he made this speech, the events such as shrapnels
shooting the watch which he carries in his pocket, visuals and the reading texts.
In the textbooks it is stated that the Turkish junior officers fought with his soldiers and
even in front of them, ‘The allied forces were defeated by the Turkish junior officers and
soldiers who symbolize Patriotism, belief and national union’.
In the textbooks prepared according to the behaviorist approach, it isn’t mentioned about
the extraordinary conditions of the war, the background of the front and those who served.
Similarly, it isn’t mentioned much about the expenditure and losses of lives and the
destruction. In the textbooks which started to be studied starting from 2005-2006
academic year some specific change is observed. In the textbooks of Social Studies 4
published in 2014, it is observed that not only the military-political dimension of the
Dardanelle Wars prepared according to the behaviorist understanding, but also the
dimension of the social dimension. In this textbook, it is drawn attention to the fact by
expressing that very few of the soldiers who fought in the war of Dardanelle were able to
return home, many schools of that time didn’t have any graduate students because the
students that time did military service voluntarily and the effects of war on daily lives
and ordinary people. In the textbooks of Social Studies prepared according the
constructivist understanding studied in this period, it is drawn attention to the dramatic
characteristic of the war by handling the Dardanelle wars under the title of ‘The
Dardanelle Front which is a great dram of humans.’ In this textbook, another point that
draws attention to the fact that a rich speech is used in terms of religious motives.
In textbooks it is generally preferred not to use a scornful, insulting language and style
and it is preferred to mention about the courage, heroism and brevity of the Turkish army
against the enemy with appreciation.
In conclusion, in the period of study, special importance to the Dardanelle wars is given
and included in the courses of Primary School Social Studies, National History and
Revolution History of Turkish Republic. In the textbooks, in the period between the ears
1985-2004 military and political dimension of the war is focused and it hasn’t been
focused on the destruction the war caused on both sides. In the textbooks of this period,
the role of Mustafa Kemal has been focused too. From the 2005-2006 academic year, in
the textbooks prepared according to the new understanding the military-political
dimension of Dardanelle wars and the successes of Mustafa Kemal in Dardanelle have
been included and also the social dimension of the Dardanelle wars has also been given
importance. As it comes to today, it has been underlined that the Dardanelle wars are
tragic for all the humans and in the speech used in the textbooks, related to the subject,
density of religious elements increases.
306