Yetiştirme Yurdundan avrupa`Ya

Transkript

Yetiştirme Yurdundan avrupa`Ya
HDP ve DBP’ye oPeraSyon ‘Stratejimiz
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından
yürütülen soruşturma kapsamında, 25 il ve ilçede
HDP ve DBP’ye yönelik yapılan eş zamanlı
düzenlenen operasyonlarda aralarında il ve ilçe
başkanlarının da bulunduğu 55 kişi gözaltına
alındı. Aramaların sürdüğü bildirilirken, gözaltı
sayısının artabileceği belirtildi. Operasyonları
protesto için bir grup partili DBP Diyarbakır İl
binası önünde oturma eylemi yaptı. 6’Da
ve Renkli reklamlarınız için bizi arayın.
451808
772148
9
2148-4511
H
ISSN
farklı
olacak’
12 ekim 2016 çarşamba
Sayı: 20575
www.tigrishaber.com
Fiyatı: 50 krş
isTanbul'da düzenlenen Avrasya İslam
Şurası'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “
Stratejimiz bundan sonra aynı olmayacak. Daha
farklı bir stratejiyle terörle mücadelenin üzerine
gideceğiz. Çünkü bu ülkede günahsız insanları,
Kürt olmaktan başka günahı olmayan ama
onların istemediği bir siyasi partide görev
yaptığı için öldürmeye teşebbüs edenler bunun
bedelini ağır ödeyecek" dedi. 7’DE
1990’lı yıllarda Kürt siyasetçiler cinayetlere kurban giderken, son dönemlerde ise AK Partililer PKK’nin hedefi haline geldi.
SiyaSi cinayetler 90’lı
yıllara Davetiye çıkarıyor
Geçtiğimiz gün AK Parti Van Özalp ilçesi
başkan yardımcısı Aydın muştu'nun
PKK'liler tarafından öldürülmesinin
ardından AK Parti Diyarbakır Dicle ilçe
başkanı Deryan Aktert silahlı saldırıyla
öldürüldü. 5 çocuk babası Aktert, yeşilsırt
köyünde zazaca ağıtlarla toprağa
verilirken, saldırıyı PKK üstlendi.
 Mehdi eker'den açıklaMa
yEnicami’de kılınan cenaze namazının
ardından konuşan ak Parti Genel
başkan yardımcısı mehmet mehdi
Eker, Pkk’nin kürtlere dönük hiçbir
hayırlı adımı ve düşüncesi olmadığını
belirterek, "Pkk en büyük zararı,
tahribatı, kini, nefreti, ölümü kürt
vatandaşlarımızın üzerine kusmuştur.
Hala da kürtlere en büyük zararı
veren örgüt Pkk’dır. Çünkü Pkk’nın
hiçbir kutsalı yoktur. kürtlerin
değerleriyle, inancıyla, adetiyle,
örf adet anlayışıyla hiçbir ilişkisi
yoktur. biz bu kardeşlerimizin
şahadeti ile ak Partililer olarak
diyoruz ki; bizi siz öldürerek
tüketemezsiniz. biz tıpkı Deryan
kardeşim gibi şerefli ölümü zulme
rıza göstermeye yeğ
tutmuşuz”dedi.
AK PArti DiyArbAKır
Dicle ilçe bAşKAnı
DeryAn AKtert
 "BeniM kocaM Bunu hak etMeMişti"
morG önünde gözyaşları içerisinde bekleyen aktert'in yakınları, Pkk'ye tepki göstererek,
saldırıyı kınadı. aktert'in eşi Zuhal aktert, "benim kocam bunu hak etmemişti, kimseye zararı
yoktu. benim kocam akşama kadar yardım dağıtıyordu" dedi. 4’TE
Haber: İlyas AKENGİN
42 dönümlük meyve bahçesi oluşturuluyor
bu taşlık alan
meyve bahçesine
dönüştürülecek
Jandarma
cephanelik buldu!
Diyarbakır’ın Sur
İlçesi’ne bağlı Ağaçlıdere
Mahallesi’nde bir eve
yapılan ihbarı
değerlendiren Jandarma
ekipleri, olası bir faciayı
önledi. 3’TE
Naci SAPAN
Sayfa
3’TE
Barış mı,
kan davası mı?
Bedros DAĞLAYAN
Sayfa
sarı POşa
12’de
Özdemir :
Doğu ve Güneydoğu
takımlarına süper lig yolu açılmalı
TrT Kurdi’de yayınlanan ‘Futbola Hereme Taybet’
(Bölge Futbolu Özel) ve ‘Dema Futbole (Futbol Zamanı)
programları için özel röportaj veren Futbol
Federasyonu Başkan Vekili Nihat
HABer
Özdemir,Doğu ve Güneydoğu takımlarının
zel
Ö
Süper Lig’de temsil edilmesinin
önünün açılması gerektiğini
söyledi. Özdemir,” Eğer
Ha
Y
böyle bir şey yaparsak
k i m A Z BA
bölge halkına hem
ticari hem de sosyal
açıdan ve aynı
zamanda ülke ile
bütünleşme
Haber: Özcan YILDIZ
adına çok
önemli bir
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Doğduğum
ufuk açmış
Yerde Doymak İstiyorum Projesi kapsamında
oluruz.”
42 dönümlük arazide meyve bahçesi oluşturuyor.
dedi.
4-5 yaşlarında 2 bin 35 adet meyve ağacının
14’TE
dikileceği araziden çok sayıda ailenin faydalanması
amaçlanıyor. 5’TE
Her türlü, kayıp ilanı, otomobil ilanları, emlak (alım-satım ilanları)
Siyah-Beyaz ve Renkli reklamlarınız için bizi arayın.
2
12 Ekim 2016 Çarşamba
Reklam
14 Ağustos 2016 Pazar
www.tigrishaber.com
Tigris >>
Bu bir reklamdır.
Güncel
>>
12 Ekim 2016 Çarşamba
www.tigrishaber.com
evde cephanelik çıktı
Diyarbakır’ın Sur İlçesi’ne bağlı Ağaçlıdere Mahallesi’nde bir eve yapılan
ihbarı değerlendiren Jandarma ekipleri, olası bir faciayı önledi.
Diyarbakır Valiliği’nden konu
ile ilgili yapılan yazılı açıklamada, Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığınca; karayollarına mayın ve EYP döşeyen, yol kesen,
vatandaşların canına ve malına
kasteden, vatandaşların seyahat
özgürlüğünü kısıtlayan, adam
kaçıran, araçlarını gasp eden ve
yakan, askeri birlik ve asker
personel ile emniyet ve kamu
personeline saldırı yapan ve
yapma hazırlığında olan BTÖ
mensuplarının faaliyetlerinin
tespiti, yakalanması, etkisiz hale
getirilmesi maksadıyla çalışmalara devam edildiği belirtildi.
Devam eden bu çalışmalar neticesinde, Diyarbakır İli Sur İlçesi Ağaçlıdere Mahallesi Yağmurlu sokak mülki sınırları içerisindeki bir eve (2) BTÖ mensubunun geldiğine yönelik bir
ihbarı değerlendiren İl Jandarma Komutanlığı birimleri, söz
konusu BTÖ mensuplarını etkisiz hale getirmek, silah ve malzemelerin ele geçirmek maksadıyla anılan eve operasyon gerçekleştirildiğine işaret edilen
açıklamada, “İcra edilen operas-
Silvan'da 27
köyde sokağa
çıkma yasağı
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 1 askerin
şehit olduğu, 6 askerin de yaralandığı
bölgedeki 27 köyde sokağa çıkma
yasağı ilan edildi.
yon sonucunda, evin önünde
park halinde bulunan beyaz renkli araç (kamyonet) ele geçirilmiş, araç ile ilgili yapılan araştırmada İstanbul’dan bombalı
araç eylemlerinde kullanmak
amacıyla çalındığı, çalıntı ve terör nitelikli ikiz plaka kaydı bulunduğu, şase numarası ile plakasının uyuşmadığı tespit edilmiştir. Evin yanında bulunan
depoda yapılan aramada ise
bombalı araç eylemlerinde kullanılacağı değerlendirilen yaklaşık 20 ton civarında Amonyum
Nitrat ile son dönemde BTÖ
mensuplarınca Bombalı araç ve
mayın/EYP patlatma türü eylemlerde sıklıkla kullanıldığı
tespit edilen Jelikan türü bidonlar ele geçirilmiştir. Cumhuriyet
Başsavcılığınca, icra edilen operasyonla ilgili adli işlemlere devam edilmektedir. Bölgemizde
yaşayan vatandaşların huzur ve
güvenliğinin sağlanması ve teröristle mücadele kapsamında yürütülen çalışmalara artan bir
azim ve kararlılıkla devam edilmektedir” denildi.
HABEr MErKEZİ
Silvan Kaymakamlığı'ndan yapılan açıklamada, "Silvan Kaymakamlığı'nın 5442 Sayılı
İl İdaresi Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince 10.10.2016 günü saat 16.00 itibariyle
Diyarbakır Bölge Komutanlığı'nca BTÖ mensuplarını etkisiz hale getirmek amacıyla bölgede operasyonel faaliyet yapılabilmesi ve
vatandaşlarımızın can güvenliğinin sağlanması için Silvan ilçesinin Kazandağı, Demirkuyu, Özlüce, Esenyol, Darıseven, Çatakköprü, Usluca, Boğazönü, Toklar, Bahçe, Kalemli, Taraklı, Mirenge, Eskiocak, Başkaya, Çavuşdamı, Arı, Taşpınar, Çiğdemli, Gürpınar,
Dönenkaya, Kayadere, Ormandışı, Babakaya,
Altınkum, Çalönü ve Tarımova mahalle/mezralarında ikinci bir duyuruya kadar sokağa
çıkma yasağı ilan edilmiştir" denildi.
3
Barış mı,
kan davası mı?
Naci Sapan
Tigris
7 Haziran seçim süreci ile birlikte AKP ve PKK
sivil siyaset alanının giderek daralmasına
neden olabilecek bir ‘savaş’ ortamı ile
şiddete dayalı bir siyasetin varlığını topluma
dayatıyor, kabul ettirmeye çalışıyor. AKP ve
PKK’nin bu yöntemi benimsemiş olmaları
doğal olarak HDP’nin sivil siyaset yapma
olanağını boşa çıkarmış, varlık nedenini
tıkama noktasına getirmiştir.
Parlamentonun zaten işlevsiz bir hale
geldiği/getirildiği mevcut ortamda PKK’nin,
bölgede sivil siyaset kurumlarında görev
alan kişilere yönelik suikast eylemlerini
yoğunlaştırması sivil siyasette ısrarcı olan
kesimlerin de önünü ciddi anlamda
tıkamaya başladı.
Sorunların çözümü için sivil siyaset yolunu
sonuna kadar denemeye çalışan kesimlere
de bir mesaj niteliğinde algılanması gereken
suikastlar, Kürtlerin sorunlarının çözümüne
katkı sunmadığı gibi, giderek içinden
çıkılmaz bir duruma dönüşmesine neden
olmaktadır.
Bireylerin hedef alınması insani, vicdani
toplumsal bakış açımızın varlığını kabul
etmediği, ‘Kan dava’ larının yeniden
gündemleşmesine zemin oluşturmaya
başlaması son derece sıkıntılı bir durumdur.
Kişisel kan davalarının sona ermesi için
verilen çabalar bölgede ciddi anlamda
karşılık bulmuşken, şimdi toplumsal kan
davalarına zemin hazırlamak son derece
tehlikeli ve içinden çıkılmaz bir stratejik
hatadır.
PKK’nin sivil siyaset kurumlarında görev alan
kişilere yönelik ‘ortadan kaldırma’
eylemleri son derece tehlikeli bir durum
olmakla birlikte, kabul edilemez, tartışmaya
açık, mutlaka karşı çıkılması gereken bir
sonuç olarak karşımızda duruyor.
‘Bize başka yol bırakmadılar’ gibi bir anlayış,
‘ortadan kaldırma’ eylemlerini meşru bir
zemine oturtmaz. Meşru zemin, bütün
eksikliğine, tıkanmışlığına rağmen sivil
siyasettir, demokratik parlamenter
zemindir.
ARŞİV
‘Barış’ gibi anlamlı bir sonucun mutlak
egemenliğinin hâkim kılınması gereken bir
zeminden kayıp ‘kan davası’ gibi anlamsız
bir davanın zemininde patinaj yapmak,
anlamsız bir savaşın devamından başka da
bir işe yaramayacaktır.
Soru;
Şehit asker için tören
Barış mı, kan davası mı?
Toplumsal gerçekliğin karşılığı elbette ki
Barıştır.
Kan davasının toplumsal bir karşılığı yoktur,
dayatmadır.
Vali
Aksoy’dan
yaralı
askerlere
ziyaret
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde
askeri üsse PKK'lilerin saldırısı
sonucu şehit olan Jandarma
Üsteğmen Murat Taylan Öncel
için tören düzenlendi.
Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde bulunan askeri üs bölgesine önceki gün
PKK’lilerce saldırı düzenlenmiş,
olayda Jandarma Üsteğmen Murat
Taylan Öncel şehit olmuş, 6 asker de
yaralanmıştı. Şehit Öncel için Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığında tören gerçekleştirildi. Törene, Vali Hü-
seyin Aksoy, AK Parti Diyarbakır
Milletvekili Ebubekir Bal, 7. Kolordu
Komutanı Korgeneral Ali Sivri, 8.
Ana Jet Üssü Komutanı Hava Pilot
Tuğgeneral Kadircan Kottaş, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Kamil
Erkut Güre ile askerler katıldı.
Şehidin cenazesinin ambulanstan
alınması ile başlayan tören Öncel’in
öz geçmişinin okunması ile devam
etti. Duaların okunmasının ardından
katafalktan alınan şehidin naaşı Ankara’ya uğurlandı.
Tokat ilinde göreve başlayan Öncel, 2015 yılında Silvan Jandarma Tabur Komutanlığı emrine atanmış, burada Jandarma Komando Bölük Komutanı olarak göreve başlamıştı.
ve Garnizon Komutanı Korgeneral Ali Sivri, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ali Demir, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, Vali Yardımcısı
Taner Bircan ve kurum müdürle-
Okula katkı yapan
öğrencisine plaket verdi
Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, Diyarbakır’ın Silvan İlçesi,
Kazandağ bölgesinde, örgüt mensuplarıyla güvenlik kuvvetleri
arasında çıkan çatışmada yaralanan ve Selahattin Eyyubi Hastanesi ek hizmet binasında tedavi
altına alınan askerleri ziyaret etti.
Ziyarette Vali Aksoy’a, 7. Kolordu
ri eşlik etti. Hastane görevlilerinden yaralı askerler hakkında bilgi
alan Vali Aksoy, yaralı askerler ile
yakından ilgilendi. Daha sonra
beraberindekiler ile birlikte hastaneden ayrıldı.
Diyarbakır’da mezun olduğu okula katkı yapan iş adamı Özcan Kızılbağ’a plaket verildi.
Diyarbakır’ın en köklü liselerinden biri
olan Ziya Gökalp Lisesinin mezunları okullarına yardım etmeye devam ediyor. 1999-2000 yılları arasında mezun olan iş adamı Özcan Kızılbağ’a okula yaptığı katkılar nedeniyle okul müdürü Ayten Ekmekçi plaket verdi.
Haber: Mehmet ÇAKAN
ZAYİİ İLANI
Harran Üniversitesi İktisadi İdari
Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü
2.Öğretim öğrenci kimlik belgemi
kaybettim. Hükümsüzdür.
Mustafa ÖZDEMİr
4
12 Ekim 2016 Çarşamba
Gündem
www.tigrishaber.com
Tigris
>>
AK PArti Dicle ilçe bAşKAnı ölDürülDü
Geçtiğimiz gün AK Parti Van Özalp
ilçesi Başkan Yardımcısı Aydın
Muştu’nun PKK’liler tarafından
öldürülmesinin ardından AK Parti
Diyarbakır Dicle ilçe başkanı Deryan
Aktert silahlı saldırıyla öldürüldü.
5 çocuk babası Aktert, Yeşilsırt köyünde
Zazaca ağıtlarla toprağa verildi.
Haber: İlyas AKENGİN
AK Parti Dicle İlçe Başkanı Deryan Aktert, ilçenin Hani yolu çıkışında bulunan kendisine ait akaryakıt
istasyonunda, dün gece saat 23.00 sıralarında
silahlı saldırıya uğradı. Otomobillerle akaryakıt istasyonuna gelen yaklaşık 7-8 kişilik
PKK’li bir grubun otomatik silahlarla gerçekleştirdiği saldırı sonucu Deryan Aktert,
olay yerinde yaşamını yitirdi. Saldırıyı gerçekleştiren PKK’li grubun ormanlık ve dağlık
alana kaçtığı öğrenilirken, yakalanmaları
amacıyla geniş çaplı operasyon başlatıldı.
AK Parti
Dicle İlçe Başkanı
Deryan AKtert
“Benim kocam Bunu
hak etmemişti”
Morg önünde gözyaşları içerisinde bekleyen Aktert’in yakınları, PKK’ye tepki göstererek, saldırıyı kınadı. Aktert’in eşi Zuhal
Aktert, “Benim kocam bunu hak etmemişti,
kimseye zararı yoktu. Benim kocam akşama
kadar yardım dağıtıyordu. Kocam kahpelerin
kurşunuyla öldü” dedi.
ilçe Binası önünde
tören yapıldı
Selahaddin eyyubi Devlet Hastanesindeki
otopsi işlemlerinin ardından Aktert’in cenazesi, ambulansla türk bayrağı asılan araçların oluşturduğu konvoy eşliğinde Dicle ilçesine götürüldü. Aktert için Ak parti Dicle İlçe
binası önünde tören düzenlendi. Cenaze törenine Gümrük ve ticaret Bakanı Bülent tüfekçi, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı
Mehdi eker, Cevdet Yılmaz, Milletvekilleri
Galip ensarioğlu, ebubekir Bal, Vali Hüseyin
Aksoy, emniyet Müdürü Adnan taşdan, İl
Başkanı Muhammed Akar’ın yanı sıra çok sayıda partili katıldı.
mehdi eker’den açıklama
Yenicami’de kılınan cenaze namazının ardından konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Mehdi eker, PKK’nin Kürtlere dönük hiçbir hayırlı adımı ve düşüncesi
olmadığını belirterek, “PKK en büyük zararı,
tahribatı, kini, nefreti, ölümü Kürt vatandaşlarımızın üzerine kusmuştur. Hala da Kürtlere en büyük zararı veren örgüt PKK’dır. Çünkü PKK’nın hiçbir kutsalı yoktur. Kürtlerin
değerleriyle, inancıyla, adetiyle, örf adet anlayışıyla hiçbir ilişkisi yoktur. Biz bu kardeşlerimizin şahadeti ile AK Partililer olarak diyoruz ki; bizi siz öldürerek tüketemezsiniz.
Biz tıpkı Deryan kardeşim gibi şerefli ölümü
zulme rıza göstermeye yeğ tutmuşuz. Ama
PKK zannetmesin ki AK Parti’ye dönük bu
kanlı eylemleri gerçekleştirerek bizi doğrula-
rı söylemekten, bizi doğruları haykırmaktan,
bizi türkiye’nin türk ve Kürt soylu vatandaşlarına hizmet etmekten asla alıkoyamaz.
Biz mücadelemizi devam ettireceğiz. AK Parti, türkiye’nin birlik ve beraberliği için vardır. Başkalarının hesabına taşeronluk yapan
bir parti değildir” dedi.
“sandıkta yenemediler,
şehit ettiler”
Gümrük ve ticaret Bakanı Bülent tüfenkci, sivil inisiyatife, sivil siyasete tahammül
edemeyen, tehditle şantajla halkın iradesini
gasp etmeyi siyaset sayan ve yalan üzerine illerde, ilçelerde siyaset yapanların, yeri geldiğinde terörden veya silahların susmasından
bahsettiğine dikkat çekerek, “Sandıkta yenemediler, halkın gönlüne giremediklerini görünce bu toprakların yetiştirdiği bir kardeşimizi şehit ettiler. Ondan sonra kalkıp birilerine mesaj vermeye çalışabiliyorlar. Hiç utanmadan sıkılmadan birilerinin maşası olabilirler. Deryan kardeşimiz bu topraklarda yetişen ve bu topraklarda siyaset yapan, buradaki insanlara iş bulmak için, buradaki insanların refah düzeyini yükseklere götürebilmek
adına siyaset yapıyordu. Onun siyaset sahnesinde susturamadılar ama kalleşçe, haince
gidip iş yerinde katlettiler. Biz inanıyoruz ki
bu davanın mensupları şahadetle büyüyorlar.
Bu dava şehit verdikçe büyüyen bir dava ve
herkes şehitleri haberlerde duydukça biraz
daha davasına sahip çıkıyor. Unutmayın ki bu
davanın lideri, bu davanın başbakanı kefen
giyerek meydanlara çıkan ve o şekilde siyaset yapan bir liderdir. Dolayısıyla şehit ederek hiçbir AK Partiliyi korkutamazlar. Biz
buna asla izin veremeyiz. Bunu gerçekleştirenler de buna alkış tutanlar da elbette ki
hem bu millet huzurunda hem de yargı huzurunda hesap verecekler. Kimse tehditle veya
silahları konuşturarak bir yere varılmayacağını görüyorlar. Biz bu halkla beraberiz. Bu
halkın içinden çıkan insanlar olarak halkımıza sahip çıkacağız” diye konuştu.
“aktert’i hedef alanlar
Bu ülkenin huzurunu
Bozmaya çalışıyor”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet
Yılmaz da, Deryan Aktert’i hedef alanların
aslında kişisel bir hedeften öte bu ülkenin
huzurunu bozmaya çalıştıklarını söyledi. Yılmaz, “Bu ülkenin birliğini kardeşliğini yok
etmeye çalışıyorlar. Fakat hiçbir zaman başa-
rılı olamayacaklar. Korkunun ortadan kalkmasından korkan bir örgütle karşı karşıyayız.
Bu örgüt korku yayarak insanları sindirmeye
ve siyaseti ortadan kaldırmaya, demokratik
siyaset alanlarını yok etmeye çalışıyor. Çünkü özgürlüğü olduğu yerde, demokrasinin, siyasetin olduğu yerde kendisine bir yaşam
alanı olmadığını gayet iyi biliyor. Dolayısıyla
insanları susturmaya, korkutmaya, dehşete
düşürmeye, yıldırmaya çalışıyor. Ama hiçbir
zaman başarılı olamayacak. Bugüne kadar
nasıl ki bu terör saldırılarından yılmadıysak
ve siyasetimizi sürdürdüysek bundan AK
Parti’nin neferleri olarak siyasetimize devam
edeceğiz” dedi.
Hayatını kaybeden 5 çocuk babası AK
Parti Dicle İlçe Başkanı Deryan Aktert’in cenazesi gözyaşları arasında aile kabristanına
defnedildi.
Baro’dan kınama
Baro adına yapılan yazılı açıklamada,
temmuz 2015 tarihinden itibaren başlayan
çatışmalı süreçle birlikte her gün ölüm, gözaltı, operasyon ve hak ihlalleri haberleri ile
uyandıkları belirtilerek, şöyle denildi:
“Diyarbakır Barosu olarak, başlayan bu
çatışmalı sürecin sorunları daha da büyütüp,
toplumsal ayrışmaya sebebiyet vereceğine
yönelik endişelerimizi her fırsatta dile getirmiştik. Son olarak, Yüksekova ve Şemdinli’de
meydana gelen saldırılarda aralarında sivillerin de bulunduğu 22 kişinin yaşamını yitirmiş olmasını, AKP Van Özalp ve Diyarbakır
Dicle İlçe Başkanlarının silahlı saldırı sonucu öldürülmelerini, sivil siyasete yönelik saldırı ve gözaltılarını kabul edilemez buluyor,
başta yaşam hakkına yönelik bu saldırılar olmak üzere demokratik kazanımlara ve sivil
siyaset alanına yönelik her saldırıyı kınıyoruz. Başta Kürt meselesi olmak üzere, toplumun tüm kesimlerinin yaşadığı sorunların
demokratik zeminde, şiddetten uzak yol ve
yöntemlerle çözüleceğine inanmaktayız. Sorunlara, siyasal kanallar dışında çözüm arayışlarının sorunları büyüteceği ve toplumda
derin ayrışmalara sebebiyet vereceği kanaatindeyiz. Nitekim yaşadığımız acı tecrübeler
bunu bize göstermiştir. Bu sebeple, şiddetin
devre dışı bırakıldığı, siyasetin ve demokratik kitle örgütlerin devreye girdiği, diyalog
ve müzakerenin esas alındığı çözüm yöntemlerine acil ihtiyaç duyulmaktadır.”
Tigris
Toplum-Yaşam
>>
12 Ekim 2016 Çarşamba
www.tigrishaber.com
Büyükşehir 42 dönümlük
meyve Bahçesi oluşturuyor
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Yerel Ekonomiyi Güçlendirme Daire Başkanlığı, Doğduğum Yerde Doymak İstiyorum
Projesi kapsamında meyve bahçesi oluşturuyor. Mega Sanayi Sitesi (Urfa yolu) önünde bulunan
42 dönümlük arazide oluşturulacak meyve bahçesine 4-5 yaşlarında 2 bin 35 adet meyve ağacı
dikilmesi planlanıyor.
Temmuz ayında başlayan çalışmalar kapsamında araziyi taşlardan temizleyen ekipler, çevre
düzenlemesi ve duvar örme işleminin ardından araziye 550 adet
böğürtlen, 200 adet incir, 300
adet nar, 550 adet dut, 210 adet
kayısı ve 225 adet Urmiye dutunun (karadut) dikimine başlayacak. Kasım ayı sonunda tamamlanması hedeflenen projeyle 10
ailenin istihdamı sağlanacak.
arazi 9 parsele bölündü
Haber: Özcan YILDIZ
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Doğduğum Yerde Doymak İstiyorum Projesi kapsamında
42 dönümlük arazide meyve bahçesi oluşturuyor. 4-5 yaşlarında 2 bin 35 adet meyve
ağacının dikileceği araziden çok sayıda ailenin faydalanması amaçlanıyor.
Proje Koordinatörü Orhan Kan,
42 dönüm arazinin 9 parsele ayrıldığını belirterek, “ Ağaçlarımızı
diktikten sonra ihtiyacı ve çalışma
isteği olan aileleri bir araya getireceğiz. Özellikle seçeceğimiz aileler,
daha önce Batı illerinde tarım alanında çalışan ailelerden oluşacak.
Belirlenecek 10 aile Büyükşehir
Belediyesi gözetiminde üretim yapıp ekonomik verim elde edecek.”
şeklinde konuştu.
5
büyükşehir
rehberlik yapacak
Projede farklı meyve ağaçlarına yer vermelerinin sebebinin
sürekli üretim sağlamak olduğunu dile getiren Kan, Yerel Ekonomiyi Güçlendirme Daire Başkanlığı’nın ailelere üretim konusunda rehberlik yapacağını ifade
etti.
organik Ve daha
ucuz meyVeler
Daha iyi ürün ve ekonomik
verim elde etmek amacıyla istihdam edilen aileler arasında
kooperatifleşmeye gidileceğini kaydeden Kan, “Kooperatifleşmedeki amacın üretilen
ürünlerin pazarlanması veya
herhangi bir resmi kuruma
başvuruda işlerin daha hızlı
ilerlemesidir. Bu sebepten dolayı bizler, kooperatifleşmeyi
önemsedik.” diye konuştu.
Kan, yapılacak çalışmayla
kente sağlıklı, taze, organik,
zirai ilaçlardan, kimyasal gübrelerden arındırılmış, daha
ucuz meyvelerin girişinin sağlanacağına dikkat çekti. Kan,
projenin bölgede ve kentte
ürün yetiştirme özelliğini arttıracağını sözlerine ekledi.
Katliamda
yaşamını
yitirenler için
fidan dikildi
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş
Başkanları Gültan Kışanak ile Fırat
Anlı, Ankara Gar Katliamı’nda
yaşamını yitirenler anısına Tahir Elçi
Kent Ormanı’nda oluşturulan bölüme
fidan diktiler. Eş Başkanlar, fidanlar
büyüdükçe barış umutlarının
büyüyeceğini, bu topraklara mutlaka
barışın getirileceğini belirttiler.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ile Fırat Anlı, 10
Ekim 2015'te Ankara'da Barış Mitingi'nde
katledilen 101 kişi anısına Tahir Elçi Kent
Ormanı’na fidan dikti. Fidan dikimine Anka-
Haber: Ali VURANEL
ra katliamında yaşamını yitiren HDP Giresun milletvekili adayı Abdullah Erol'un kardeşi Fırat Erol ve yeğenleri de katıldı.
Fidan dikiminin ardından konuşan Eş Başkan Fırat Anlı, 10 Ekim'de Ankara Garı'nda
yaşamını yitirenleri anarak, “Biz failleri çok
iyi tanıyoruz, halkımızda bu faillerin beyninin nerede olduğunu çok iyi biliyor. Abdullah
Erol arkadaşımızın şahsında 101 Ankara şehidini rahmetle anıyoruz. Bugün birçok yerde anmalar vardı, bu anmaların engellenmesi
içler acısı. Bizde bu olayın anısına bu ormanda bir köşe yapıyoruz." dedi.
'Fidanlar büyüdükçe barış
umutlarımız büyüyecek'
Eş Başkan Gültan Kışanak ise bir yıl
önce Türkiye'deki bütün vicdanlı yüreklerin, barış isteyen bütün barışseverlerin
Ankara’da bir araya geldiğini hatırlatarak, “Bombalarla barış meydanını ölüm
meydanına çevirenler aslında barış
umutlarımızı ve çözüm umudumuzu katletmek istediler. Kardeşçe; ama demokrasi ve özgürlük içerisinde yaşabileceğimize olan umudu katletmek istediler. Abdullah Erol ve arkadaşlarının şahsında
lenici firmaya düzeltme talimatı verdi. Belediyenin proje sorumlularından işin takibinin
yapılmasını istedi. Park denetiminden, Molla
Polat ve Beşpınar köylerinde çocuk ve gençlere yönelik yapımı süren oyun alanları ile
aynı köylerde yapılan kilitli parke döşeme
çalışmasını denetleyen Cengiz, çalışmalara
ilişkin uyarılarını sürdürdü. Köylüler yapılan
çalışmalar için Belediye Eşbaşkanı Cengiz’e
memnuniyetlerini iletti.
‘Vatandaşlarımız sağlıklı bir
ortama kaVuşacak’
Haber: Hakim AZBAY
Çınar Belediyesi’nden hizmet atağı
Çınar Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet
Cengiz, ilçe genelinde 14 projenin
hayata geçmesi için çalışmaların
sürdüğünü söyledi.
Çınar Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Cengiz,
yapımı devam eden Atatürk Ortaokulu çevre
düzenleme çalışmasını, Gazi Mahallesi’ndeki
park yapım çalışmasını, kırsal mahallelerdeki çocuk ve gençlik oyun alanlarını inşa etme
çalışması ile Merpolat Molla Polat) ve Beşpınar köyünde kilitli parke döşeme çalışmaları-
nı denetledi.
Eşbaşkan Cengiz’in ilk durağı, çevre düzenlenmesi, çocuk oyun grubu, basketbol, voleybol saha çalışması ile öğrencilere dışarıda
ders görme olanağı sağlayan mini amfinin
yapımın sürdüğü Atatürk Ortaokulu oldu.
Okulda yapılan çalışmaları proje asıllarına
uygunluğu açısından denetleyen Cengiz, proje sorumlularından asıllarından sapma gösteren yerlerin düzeltilmesini istedi. Oradan
mahalle aralarında park yapma projesi kapsamında yapımı süren 4’üncü park olan Gazi
Mahallesi’ndeki parkı denetleyen Cengiz, burada proje asıllarına uygun yapılmayan bazı
yerlerin sökülüp yeniden yapılması için yük-
Yapılan çalışmaları değerlendiren Çınar
Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Cengiz, yol yapım çalışması sırasında yaşanan tozlanmaya
ilişkin şikayetleri değerlendirdi. “Büyükşehir
Belediyesi ile koordinasyon için de önümüzdeki yıl temel malzeme çalışmasının yanında
sathı kaplama çalışmamız başlayacak. Bu çalışmalar kapsamından doğal olarak çalışmadan kaynaklanan rahatsızlıklar olur. Bunlardan biri yol yapım çalışması sırasında ve sonrasında araçların geçişinin neden olduğu tozlanmadır. Bunlar geçici rahatsızlıklardır. Dolayısıyla bunlar işin doğasından kaynaklanan
durumlardır. Bu çalışmalar bittiğinde vatandaşlarımız daha sağlıklı ulaşım ve yaşam
alanlarına kavuşacaklar” diye konuştu.
‘altyapı projesi iller bankası
müdürlüğünde bekletilmektedir’
Çınar ilçe merkezinde üstyapı çalışmalarının yenilenmesine ilişkin açıklamalarda bulunan Eşbaşkan Cengiz, “Yerel Yönetimler
Yasası’nın değişmesiyle bu çalışma ilçe belediyesinden alınarak DİSKİ (Diyarbakır Su ve
Kanalizasyon İşleri Müdürlüğü)’ye devredil-
bu suikastı barışa düzenlediler. Buradan
Ankara Garı önündeki bu vahşi saldırıda
yaşamını yitiren herkesi saygıyla, minnetle yad ediyoruz. Size sözümüz bu mücadelenin takipçisi olmak, bu yolu bırakmamak, sizin uğruna yaşamınızı yitirdiğiniz barışı bu topraklara mutlaka getirmek olacak." diye konuştu.
Fidanlar büyüdükçe barış umutlarının
büyüyeceğini ifade eden Kışanak, Ankara Garı önünde yaşamını yitirenlerin anılarını geleceğe taşımak için Tahir Elçi
Kent Ormanı'nda bir bölüm oluşturulup
fidan dikildiğini açıkladı.
di. Ancak DİSKİ’nin konuya ilişkin projesi
hazırlanmasına rağmen İller Bankası tarafından işin ihalesi yapılmamakta, iş bekletilmektedir. İller Bankası Genel Müdürlüğü’nün bu konuda yeteri kadar çaba içinde
olduğunu söyleyemeyiz. Su ve kanalizasyon
projesi ihaleye hazır halde İller Bankası Genel Müdürlüğü’nde bekletilmektedir. Su ve
kanalizasyon şebekesi yenilenmediği için dolayısıyla biz de ilçe merkezinde asfalt, refüj,
parke, yol yapım gibi çalışmalarımızı ertelemek zorunda kalmaktayız. Su ve Kanalizasyon ihalesinin yapılmasının ardından DİSKİ’nin çalışmasının ardından biz de Çınar
Belediyesi olarak ilçe merkezimizde yol, refüj, kaldırım yenilenmemizi en kısa sürede
yapacağız” diye konuştu.
‘idari engeller nedeniyle
bazı çalışmalarımız gecikiyor’
İdari engellemeler nedeniyle bazı çalışmalarını bekletmek zorunda kaldıklarını vurgulayan, Cengiz, “Bazı çalışmalarımızı bekletiyoruz ama diğer yandan başta rutin çalışmalar olmak üzere kırsal mahallelerde, kent
merkezinde toplamda 14 projemizin çalışmalarını da sürdürüyoruz. Olimpik yüzme havuzu, Gazi Mahallesi Parkı, Merpolat ve Beşpınar köylerine parke döşenmesi, bir bütün
olarak, yol kaldırım, refüj çalışmasının yapılması, 21 köyde çocuk ve gençler için oyun
alanlarının yapılması, ilçe merkezinde taşkın
kanal yaya geçiş köprüsünün yapılması, Kent
Meydanı Projesi kapsamında kanal boyu yapılması planlanan park yapımın dolgu çalışması, Küçük Sanayii Sitesi’ne ilave işyerinin
yapılması çalışması, köy içi temizlik ve çöp
konteynırların bırakılması bu projelerimizden bazılarıdır” şeklinde konuştu.
6
Politika
31 Ağustos 2016 Çarşamba
12 Ekim 2016 Çarşamba
www.tigrishaber.com
55 kişi gözaltına alındı, aramalar devam ediyor:
25 il ve ilçede HdP ve
dBP’ye oPerasyon
yola çıkmışlardı, barışın ve umudun yoluydu.
Ama bu ülkede bu kavramlardan ürkenler
var. Tam da buna inat, barış umudunun yaşadığını ifade etmek için toplanmışlardı. Bizler
bir yıldan bu yana o umudun peşindeyiz" diye
konuştu.
"davamıza SaHiP ÇıkaCaĞız"
Figen
Yüksekdağ
Yüksekdağ’dan
‘operasyon’
açıklaması
Halkların Demokratik Partisi (HDP)
Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ,
partisinin TBMM'deki haftalık grup
toplantısında konuştu.
Konuşmasına 10 ekim Ankara Katliamı'nda yaşamını yitirenleri anarak başlayan
Yüksekdağ, "Bundan bir gün önce katledilen
canlarımızın ölüm yıldönümüydü. Bir yıl boyunca bizler bir taraftan yas tuttuk, onlar
için kanadık ama diğer taraftan da onların
özlemlerini bir mücadele gücünü dönüştürmek için ısrarla yürümeye devam ettik. Bir
Ankara'daki katliamı gerçekleştirenlerin
Suruç, Adana, Mersin, Gaziantep ve Diyarbakır'daki saldırılarla doğrudan ilişkisinin olduğunu dile getiren Yüksekdağ, AKP'nin "katliamın arkasındaki" siyası sorumlularla ilgilenmediğini söyledi. "Bugün nasıl darbenin
siyasi boyutlarının üzerine gitmiyorlarsa, bütün bu katliamlarda siyasi sorumluların hiçbirini açığa çıkarmamak için direndiler" diyen Yüksekdağ, "Katiller yerine bizleri cezalandırmalarına karşı davamıza sahip çıkacağız" ifadelerini kullandı.
"Her ölÜmÜn ardından
oylarının ne kadar arttıĞına
Bakıyorlar"
Ankara'da 'barış olanağının' bombalandığını söyleyen Yüksekdağ, Cumhuriyet tarihinin
en büyük terör saldırısının gerçekleştirildiği
miting öncesinde 'ateşkes' için ciddi açıklamaların kamuoyu ile paylaşıldığını hatırlattı.
"Barış isteyen halklar yeni bir sürecin ve
barışın anahtarı olarak kendilerini ortaya
koymuşlardı. Tam da böyle bir ortamda miting meydanında o alçak bomba patlatıldı. O
günden bu yana barış adına atılan her adımı
sabote etmek için bir iktidar ile yüz yüzeyiz.
O günden sonra da bizler barış demekten, barış için yürümekten vazgeçmedik. Ama siyasi
iktidar çatışma siyasetinden yana tavır aldı.
O günden bu yana barış olanaklarını çiğneyen bir iktidar politikası ile karşı karşıyayız.
Tigris
>>
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, 25 il ve ilçede HDP ve DBP’ye yönelik yapılan eş
zamanlı düzenlenen operasyonlarda aralarında il ve ilçe başkanlarının da bulunduğu 55 kişi gözaltına alındı. Aramaların sürdüğü bildirilirken, gözaltı sayısının artabileceği belirtildi. Operasyonları protesto için bir grup partili DBP il binası önünde oturma eylemi yaptı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen
PKK/KCK soruşturması kapsamında, 25 il ve ilçede Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yöneticilerine yönelik sabah saatlerinden eş zamanlı operasyon başlatıldı.
Düzenlenen operasyonlarda haklarında gözaltı kararı verilen 55
kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında HDP Diyarbakır il
eşbaşkanları, Cebbar Leygara ile Gülşen Özer ve DBP Diyarbakır il
eşbaşkanı Hafize ipek’te bulunuyor.
Sürdürülen operasyon kapsamında aramaların devam ettiği bildirilirken, gözaltı sayısının artabileceği belirtildi. (Ajanslar)
'Askeri görevi ölmektir, ölmek için maaş alıyor' diyen AKP'liler var. Bir yıl boyunca ölen
Kürt gençleri asker, polis hiçbir zaman gündemlerinde olmadı. Bu ölümleri durdurmak
için bir siyasetleri olmadı. Bu vatan için daha
çok kan akması gerekiyor açıklaması yapıyorlar. Kendilerini, çıkıp toplumu bütün bileşenleri ölüm kaderine mahkum eden bir
muktedir yerine koyuyorlar. Daha çok bedel
ödeyeceğiz diyorlar, kim ödüyor bu bedeli?
AKP yöneticilerinin saraydakilerin çevredekilerden birisinin tırnağına taş değdiğini
duydunuz mu? Askere giden dağa da giden
bu ülkenin yoksul ailelerinin evladı."
"aklımızla alay ediyorlar"
Figen Yüksekdağ, Hakkari'nin Yüksekova
ilçesinde zırhlı araçtan açılan ateş sonucu 4
kişinin ölümüyle sonuçlanan olay hakkında
da konuştu. Yüksekdağ, "Bu ölümlerin bir
mesajı var. Yüksekova halkına 'bu şehirde yaşamınıza izin vermeyeceğiz.' diyorlar. Yüksekova kısa bir süre önce çok büyük bir yıkımın
içerisinden çıktı. Panzerden ateş açılıyor, yapılan açıklama yüz kararası. Bizleri aptal yerine koyuyorlar, aklımızla alay ediyorlar.
Teknik arıza olmuşmuş. Kamera görüntüleri
ortaya çıkıyor, yaralılar bile taranmış. Arızanın nerede olduğunu biliyoruz, zihniyetlerinde. Yalanlar her gün ortaya çıkıyor ama yalan
söylemekten de vazgeçmiyorlar" ifadelerini
kullandı.
"oPeraSyonU BaşlatSalar,
alt ÜSt olaCaklar"
Darbe girişimi sonrası başlatılan operasyonlara da değinen Yüksekdağ, darbe girişiminin siyasi ayağının ortaya çıkarılmaması
noktasında hükümetin çaba sarf ettiğini
söyledi.
yÜkSekdaĞ şUnları Söyledi:
"Bir darbe girişimi yaşandı, darbe girişimini kendi iktidarını büyütmek için bir
fırsata dönüştürdüler. insanlar işinden
ekmeğinden oldu. Hala kendileri gibi düşünmeyen bütün kesimlere yönelik operasyonları devam ediyor. Siz hiç siyasi liderliği olmayan bir darbe girişimi duydunuz mu? Tarihte yok böyle bir şey.
Ama ne hikmetse Türkiye'deki fason darbe girişiminin siyasi sorumlusu hala yok
ortada."
"Bunu sorduğumuz için bize saldırıyorlar. istediğiniz kadar saldırabilirsiniz
doğruları söylemekten vazgeçmeyeceğiz.
Kendi içlerine yönelik bir darbeci operasyonu başlatırlarsa alt üst olacaklarını,
dengelerini yitireceklerini biliyorlar.
Darbe girişiminden önce darbecilerle
can ciğerdiler. Darbe girişimden sonra
da, kendi içlerindeki darbecilerle yürümeye devam ediyorlar. Bu çok açık bir
suçtur. Gerçeklerin üstünü yalanlarla,
televizyonları kapatarak örteceğinizi sanıyorsunuz ama yanılıyorsunuz. Yalanlarını uzun süre gizlemeye başaramayacaklar. Güç bela bir darbeyi araştırma
komisyonu kuruldu ama işin ilginç yanı,
AKP'li üyeler Gülen'i öven milletvekilleri. Dün Gülen'in öven AKP milletvekili,
bugün eş Genel Başkanımız Selahattin
Demirtaş hakkında hakaretamiz ifadeler
kullanıyor. Yaranmak için, kendisini pazarlamak için. Bu AKP içerisindeki siyasi
seviyenin sıfırın altında olduğunu gösteriyor. Küfürle hakaretle bizim üzerimizden
kendini pazarlamaya çalışan bu zihniyetle
asla uzlaşmayacağız. Bu küfürbazlıklarıyla,
bu seviyesizlikleriyle kendilerini ifşa ediyorlar." (kaynak: Cumhurriyet)
HDP, Dicle saldırısını kınadı
HDP Eşbaşkanları Figen Yüksekdağ ve
Selahattin Demirtaş, AK Parti Dicle İlçe
Başkanı Deryan Aktert'in öldürülmesini
kınadı: "Siyasi cinayetlerin hiçbir meşru
gerekçesi olamaz."
HDP eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş, AK Parti Dicle
ilçe Başkanı Deryan Aktert’in öldürülmesini
kınadı.
HDP Basın Bürosu’unda konuya ilişkin
yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Siyasi cinayetleri en sert biçimde kınıyo-
ruz. AKP’nin çeşitli düzeylerdeki yöneticilerini hedef alan siyasi cinayetleri işleyenler
hiçbir meşru gerekçeyi ileri süremezler. Bir
siyasi partinin yöneticisi olmak hiçbir insan
için suçlanma ve hedef alınma nedeni olamaz. AKP Dicle ilçe Başkanı Deryan Aktert’in ve ondan önceki siyasilerin katledilmesini kınıyor, kendisine Allah’tan rahmet,
ailesine ve yakınlarına başsağlığı
diliyoruz.”
AK Parti Dilce ilçe Başkanı Deryan
Aktert, ilçenin Hani yolu çıkışında bulunan kendisine ait akaryakıt istasyonunda, dün saat 23.00 sıralarında silahlı
saldırıya uğradı. Aktert, olay yerinde yaşamını yitirirken, saldırıyı PKK’nin gerçekleştirdiği açıklandı. HABeR MeRKezi
HÜDA-PAR: siyasetçilere
yönelik cinayetleri kınadı
HÜDA PAR Genel Merkezi, PKK’nin
AK Partili siyasetçilere yönelik
cinayetlerini sert bir dille kınadı.
HÜDA PAR Genel Merkezi tarafından yayımlanan yazılı bir
açıklama ile PKK’nin son
aylarda AK Partili siyasetçilere yönelik başlattığı siyasi cinayetler
sert bir dille kınanırken, işlenen cinayetlerin emperyalist küresel güçlerin emellerine hizmet ettiğine
dikkat çekildi.
PKK’nin, emperyalist küresel güçlerin
ajandalarına uygun olarak Kürt coğrafyasında
kaosu tırmandırmaya devam ettiğine dikkat çekilen
açıklamada, örgütün bu doğrultuda
hız verdiği siyasi cinayetlerle baskı ve sindirme ortamı oluşturmaya çalıştığı ifade edildi.
“Bu korkakça saldırıları lanetliyoruz”
Açıklamada devamla; “Silahlı örgüt,
Kürt halkının reddettiği çukur ve barikat
siyaseti ile adeta intihar etmiş ve kendi
mezarını kendisi kazmıştı. Bu son saldırılarla siyasi uzantısını da bu mezara çekmeye çalışmaktadır. Bu kapsamda
art arda AK Parti teşkilatlarını hedef almış ve son birkaç hafta içinde Hakkâri
ili ile Şemdinli, Özalp
ve Dicle ilçelerinde
dört AK Partili siyasetçiyi katletmiştir.
Siyasi kurum ve kişilikleri hedef alan
bu korkakça saldırıları lanetliyor, siyaset kurumunu hedef
alan bu saldırıları kabul edilemez buluyoruz.” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamanın sonunda,
katledilen siyasetçilere Allah’tan rahmet, aileleri ve AK
Parti camiasına taziye dileklerinde bulunuldu. HABeR MeRKezi
DEVLET HAVA MEYDANLARI İŞLETMESİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN (DHMİ)
KONU: SÜT/SÜT ÜRÜNLERİ VE BAL/BAL ÜRÜNLERİ SATIŞ MAHALLİ İHALE İLANI
1. Diyarbakır Havalimanı yeni terminal binası iç-dış hatlar giden yolcu salonunda yer alan 30,87
m2' lik 15 nolu mahal (hediyelik ve kapalı ambalajlarda hijyenik olacak şekilde) süt/süt ürünleri ve
bal/bal ürünleri satış yeri olarak kullanılmak üzere KDV hariç aylık 4.250,00 TL
(DörtBinİkiYüzElliTürkLirası) muhammen kira bedeli üzerinden açık ihale usulü ile ihale edilerek
31.12.2017 tarihine kadar kiraya verilecektir.
2. Söz konusu mahalle ait sözleşme ve ihaleye katılma şartları DHMİ Genel Müdürlüğü
Pazarlama ve Ticaret Dairesi Başkanlığı veya Diyarbakır Havalimanı Müdürlüğünden KDV dâhil
100.-TL (YüzTürkLirası) karşılığında temin edilebilir.
3. İhaleye katılmak isteyenler 20.000.-TL (YirmiBinTürkLirası) geçici teminat vereceklerdir.
4. Kiralanacak mahalle talip olanlar 27/10/2016 günü saat 14:00’ e kadar ihaleye katılma
şartlarında belirtilen evrakları tamamlayıp DHMİ Genel Müdürlüğü Genel Evrak Müdürlüğüne
vereceklerdir. Belirtilen tarih ve saatten sonra yapılacak başvurular ile posta ile yapılacak
başvurular kabul edilmeyecektir.
5. İstenilen belgeleri eksik, yanlış veya saatinde getirmeyenlerin müracaatları yapılmamış
sayılacaktır.
6. Söz konusu mahal ile ilgili olarak daha önce İdaremize verilen dilekçeler geçersizdir.
7. İhale 27/10/2016 günü saat 14:30’ da DHMİ Genel Müdürlüğünde yapılacaktır.
8. İdaremiz yapılan bu ihalede 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ile 4734 sayılı Kamu İhale
Kanununa tabi olmayıp ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir.
MEVLANA BULVARI
NO:32 06560 ETİLER/ANKARA
TEL: (312) 212 39 70
FAX: (312) 212 54 22
Basın: 448583 www.bik.gov.tr
Resmi İlanlar www.ilan.gov.tr’de
Politika
Tigris >>
www.tigrishaber.com
Erdoğan'dan ibadi'yE:
Haddini bil
erdoğan'ın, ibadi'ye yÖnelik sÖzleri şu şekilde:
"Şu anda Irak'ta, yakında da Musul'da yapılacak operasyonlara aynı anlayışla, nasıl
Cerablus'ta katıldıysak, nasıl Rai'de katıldıysak, evet şimdi yine söylüyorum. Şahsıma hakaretler ediyor, sen benim zaten muhatabım
değilsin, seviyemde değilsin, kıratımda değilsin, kalitemde değilsin, Irak'tan senin bağırman çağırman bizim için hiç de önemli değil,
biz bildiğimizi okuyacağız, bunu böyle bilesin. Kim bu? Irak'ın Başbakanı. Önce haddini
bil... Şu anda kendileri Başika üssünü kurmamız için Sayın Davutoğlu döneminde bizlere
talepleri var, bunların hepsinin canlı kayıtları
var ve bugün yarın bunların hepsi televizyonlarda yayınlanacak. Buna rağmen Başika üssüne girilmiştir, şimdi diyor ki; 'Buradan çekilin.' Türkiye Cumhuriyeti'nin ordusu sizlerden talimat alacak kadar kalitesini kaybetmiş
değildir. Gereği neyse bunu biz gerektiği şekilde bugüne kadar nasıl yaptıysak yapmaya
devam edeceğiz."
abd'ye: sÖz vermelerine
rağmen tutmadılar
Erdoğan, Menbiç'teki YPG'lilerin kentten
çekilmemesine de tepki gösterdi, ABD'yi
eleştirdi:
"Menbiç’te PYD, YPG olmayacak dedik.
Bizzat başkan bana dedi ki 'Olmayacak.' Burasının yüzde 90 – 95’i Arap. Buraları temizlemek gerekirse beraber temizleriz. Niye
bunları buraya sokuyorsunuz? Bunlar buraya
gelmeyecek. Bu sözü vermelerine rağmen
tutmadılar. Şu anda kendi planımızı kendimiz
uyguluyoruz."
CHP liderinden
gündeme ilişkin
açıklamalar
Chp Lideri kılıçdaroğlu, grup
toplantısında akp dicle ilçe başkanı
deryan akdert'e yapılan suikastı
kınayarak başladı.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Teröre karşıyız, kimden gelirse gelsin, kime
yönelirse yönelirse. AK Parti'nin Lice ilçe başkanının hayatını kaybetmesi hepimizin acısıdır. Bu
sabah erken saatlerde bir gazetecinin evi basıldı.
DHA'nn Tunceli'de görev yapan muhabirin evi basıldı. Tunceli'deki protestoları haber yaptı diye evi
basılıyor. Ne zamandan beri bir gösteriyi izlemek
gazeteci için suç oldu. Öyle isteniyor ki hiç bir şey
haber yapılmasın.
kuruluş tarihi: 11 kasım 1954
yıl: 62 sayı: 20575
12 ekim 2016 çarşamba
İMTİYAZ SAHİBİ
EKOL BASIN YAYIN.LTD.ŞTİ
Genel Yayın Yönetmeni
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
İlyas AKENGİN
Yayın Danışmanı
Şeyhmus DİKEN - Naci SAPAN
Sayfa Sekreteri
Ali VurANEl
Muhabir
Özcan YIlDIZ
Dilek SEZEr
Spor
Hakim AZBAY
Hukuk Bürosu
Bilge Hukuk Danışmanlık
Reklam Direktörlüğü
GSM: (0538) 334 53 75
yönetim yeri
ali emiri 2. sok. yılmaz 5 ap.
no:3 yenişehir- diyarbakır
tel Faks: (0.412) 229 20 03
e-mail - [email protected]
yayın türü: bölgesel günlük süreli yayın
Köşe yazılarının sorumlulukları
yazarların kendisine aittir.
tigris Haber gazetesi basın meslek
ilkelerine uymaya söz vermiştir.
@tigrishaber
facebook.com/tigrishaber
0538-3345375
basım yeri : ihlas gazetecilik a.ş /adana
abd’deki 11 eylül tasarısı için
suudi arabistan’a destek
mektubu
Erdoğan, ABD’de kabul edilen ve 11 Eylül
kurbanlarının yakınlarına Suudi Arabistan’a
dava açma hakkı tanıyan yasayı eleştirdi ve
bu yasanın geri çekilmesi için İslam İşbirliği
Teşkilatı üyesi ülkelere iletilmek üzere bir
mektup yazdığını söyledi:
“Dolmabahçe Sarayımızdan sizlerin de
şahsında tüm dünyaya sesleniyorum. İslam
İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak, 56
ülkenin hepsinin devlet başkanlarına bir
mektup gönderiyorum.
12 Ekim 2016 Çarşamba
istanbul'da düzenlenen avrasya
islam şurası'nda konuşan
Cumhurbaşkanı erdoğan, Türk
askerinin ırak topraklarını terk
etmesini isteyen ırak başbakanı
ibadi'yi sert sözlerle eleştirdi,
"ırak’ın başbakanı, istediğin kadar
bağır, çağır. biz bildiğimizi
okuyacağız. Önce haddini bil" dedi.
7
Cumhurbaşkanı
reCep TaYYip
erdoğan
valar açılmaya başlandı, Suudi Arabistan’a.
Açılan davalarla para alınacak.
Obama tek kaldı, bir kişi daha ona katıldı.
O da bakın yarın bu size döner diye şerhinde
ifade etmiş."
Başkan sıfatımla en kalbi selamlarımı sunarak, ABD Kongresi’nde kabul edilmiş bulunan, terörizme destek verenlere karşı... Ülkem tarafından 23 Eylül 2016 tarihinde yayınlanan ve bilahere tüm üye ülkelere dağıtılmış açıklamada vurgulandığı üzere, bu yasanın uluslararası hukuka, devlet egemenliği,
eşitliği ve suçun şahsiliği ilkesi başta olmak
üzere, BM şartlarında yer alan temel ilkelere
ugun olmadığı inancındayız.
Bu çifte standartlı yasanın uluslararası
ilişkilere ciddi hasar verme potansiyeli taşıdığını düşünüyoruz.
Bu endişenin İslam işbirliği teşkilatının
tüm üyelerince paylaşılacağından kuşku duy-
muyorum. Nitekim bu hatalı yaklaşıma karşı
ilk tepkilerden biri, 14 eylül açıklamasıyla,
sayın genel sekreterden geldi. Bu çerçevede
islam ülkeleri olarak aramızdaki dayanışmayı pekiştirmemiz, bu yasanın uluslşararası
terörle mücadeleye olası tehdidine karşı ortak tutum geliştirmemiz gerektiğini belirtmek istiyorum.
56 ülke, hep birlikte tavrımızı koyacağız
ve ABD kongresinin kararını gözden geçirmesini isteyeceğiz. Neden? Hep sessiz kalınmıştır. Bir yanağa vurulunca öbür yanak çevrilmiştir. Bizler artık haklarımıza sahip çıkmayı öğrenmeliyiz.
Bir terörist Müslüman halktan çıkmış olabilir. Peki Benim ülkemde ABD’li terörist bir
yeri bombalarsa, biz de çıkaracağımız kongre
kararıyla ABD’yi mahkûm etme yoluna gidebilir miyiz? Aynı şekilde gideriz. Bu, bu demektir. Şimdi bunun yolunu bunlar açmış
oluyorlar.
Suçların uluslararası hukukta şahsiliği ilkesi vardır. Suçu işleyen kimse bedelini öder.
Siz onu bir devlete ödetemezsiniz, böyle hakkınız yok. Ama kişi halkı Müslüman ülkedense oyun bu. Bakın şimdi hemen bireysel da-
- 10 Ekim 2015 Ankara Garı'nda iki canlı bomba 101 vatandaşımızın hayatına mal olan bir terör
saldırısını düzenledi. Rakam kesin değil, kimisi
107 diyor, kimisi 102 diyor. Ama biz rakamı savcıdan alınan iddianameden aldık. Gar'da güle oynaya barış isteyen insanlar. Bu ülkenin gençleri huzurla yaşamak istiyorlar, terörsüz bir Türkiye istiyorlar. Bütün partiler gittiler. Ankara'daki bütün
büyükelçiler terörün olduğu yere karanfiller bıraktı. Dün bunun yıl dönümü, aileler gelmiş, yine anmak istiyor. Biber gazı jop... Türkiye'ye yakışmıyor! Bir annenin çocuğunun öldü
yere karanfil bırakması suç mu?
Biz bu ayıbı ortadan kaldırmak
için daha ne kadar bekleyeceğiz.
- Önlemi almayan hükümet
kemaL
ama terörü gerçekleştirenler IŞİD
kıLıÇdarOĞLU
terör örgütünün üyeleri. Yani İrak
Şam İslam Devleti militanları. Koktely
terör demeye başlamışlardı o dönem. Şimdi
IŞİD terör örgütünden dert yanmaya başladılar. IŞİD
70 ilden eleman devşirirken bu ülkenin yönetiminde kim vardı.
- Musul operasyonu ne demek? IŞİD operasyonu sonrası bölgedeki yeni senaryoları hayata geçirmek. Türkiye'nin burada çok dikkatli bir dil
kullanması gerekeiyor. Sayın Erdoğan, Dubai
TV'ye verdiği bir demeçle meshebi bir gerilime
neden oldu. Bunun üzerine Irak Türkiye'ye Başika'yı terk et dedi. Kullanacağınız dil çok önemli.
Merkezi Irak Yönetimi'ne seslenmek isterim:
Irak'ın kaderini Irak halkının belirlemesi gerektiğini savunuyoruz. Ortak kültürümüz tarihimiz var.
Başika'da bizim askerlerimizin bulunması sıradan
bir olay değildir. Irak halkının güvenliği için orada
duruyor. Burada size yönelik sözler üyüznden Başika'daki askerlerle ilgili çıkışlarda bulunmayınız. Biz Musul'da Kerkük'te, ve diğer Irak bölgelerinde terörün çıkmasını istiyoruz. Bize bir görev düştü.
Sizin isteğiniz üzerine geldik ve
dolayısıyla görevimizi yapmamıza
izin verin. Biz Irak halkıyla dostluğumuzu sürdürmeye kararlıyız.
Burada önemli bir olayla karşı
karşıyayız.
- Dışişleri'yle ilgili bir konu varsa
Dışişleri Bakanı konuşur. Cumhurbaşkanı hangi yetki ve sorumlulukla konuşuyor? Enerji Kongresi yapılıyor orada iki tane başbakan var. Berat Albayrak Başbakan'dan rol çalıyor.
- İstanbul'da bir Laleli esnafı vardı! Bunlar bir
tarih yazıyorlardı. Avrasya'dan ağırlıklı olarak
Rusya'dan gelenler Laleli'den alışveriş yapıyordu.
Kapalıçarşı'da bir dükkanın hava parası bile bir
servetti. İstanbul'da Bağdat Caddesi'nin hava pa-
rası dudak uçuklardı. Şimdi dükkanlar kapanıyor.
Bütün bunlara baktığımızda Türkiye iyi yönetilmiyor. Otellerde eskiden yer bulamazdınız. Turizm bölgelerini saymıyorum İstanbul gibi turizm
şehrinden söz ediyorum.
- Korkularından bir şey söyleyemiyorlar. Acaba bir şey söylersek bizi de hapse atarlar mı diye
korkuyorlar. Ben şimdi Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy verenlere sesleniyorum. 14 yıl boyunca ne
istedilerse yaptılar. Ama bütün başarısızlıklarını
belli gruplara yükleme konusunda ciddi bir başarı
eld ettiler.
- Efendim biz bunu yapmayacaktık ama PKK
bizi kandırdı, efendim bizi cemaat kandırdı. Ama
siz şunu sormadınız: Yav kardeşim size oy verdik
de her gelen sizi kandırsın diye mi oy verdik! Herkesin oyuncak haline getirdiği bir iktidar Türkye'yi yönetebilir mi? Elinizi vicdanınıza koyun ona
göre karar verin. Türkiye artık bu kadar ağır yükü
taşıyamıyor.
- Korkularından bir şey söyleyemiyorlar. Acaba bir şey söylersek bizi de hapse atarlar mı diye
korkuyorlar. Ben şimdi Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy verenlere sesleniyorum. 14 yıl boyunca ne
istedilerse yaptılar. Ama bütün başarısızlıklarını
belli gruplara yükleme konusunda ciddi bir başarı
elde ettiler.
- Benim hakkımda da 2 yıl 8 ay hapis istemiyle
dava açılmış. Değil 2 yıl 8 ay, 2 bin 800 yıl dava açmazsanız adam değilsiniz. (Kaynak: Ajanslar)
mektubun metinini burada
okuyaCağım. birkaç güne
kendilerine ulaşır.
Yıldırım'dan
Clinton'a
'PYD' tepkisi
Başbakan Yıldırım, ABD Başkan adayı Hillary
Clinton'ın "Seçilirsem Suriye'deki Kürtleri silahlandırırım" şeklindeki açıklamasına tepki gösterdi.
Yıldırım; "Bu açıklamayla, endişelerimizin ne kadar haklı olduğu ortaya çıktı" dedi.
AK Parti grup toplantısında konuşan Başbakan
Binali Yıldırım, 'seçilmesi hâlinde Suriye'deki
Kürtlere silah vereceğini' açıklayan ABD Başkan
adayı Hillary Clinton'a tepki gösterdi. Yıldırım,
"Clinton bu açıklamasıyla endişelerimizin ne kadar haklı olduğu ortaya çıktı" dedi.
Yıldırım'ın sözleri şu şekilde:
"ABD'de seçimler yaklaşıyor. Demokratların
adayı Hillary Clinton seçilirse bölgedeki Kürtleri,
terör örgütlerini silah dağıtarak destekleyeceğini
söyledi. ABD bizim müttefikimiz değil mi? Silahla
desteklemek ne demek oluyor? Zaten uzun süredir
PKK’nın uzantısı PYD/YPG’ye silah vererek sözde DEAŞ’la mücadele ediyor. Dünyanın neresinde
görülmüş bir terör örgütüyle başka terör örgütüyle mücadele etmek? Ne kadar ahlâki, etik ve doğrudur? Bu açıklamasıyla endişelerimizin ne kadar
haklı olduğu ortaya çıktı."
Yıldırım ayrıca, Suriye'de 24 Ağustos'tan beri
yürütülen Fırat Kalkanı Harekâtı'na da değindi.
"Fırat'ın batısı diyoruz ama, eğer terör eylemleri
Fırat'ın doğusunda da devam ederse orası için de
gereğini yaparız" dedi.
CHP'ye 'mağduriyet' tePkisi
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Gülen
örgütüne yönelik soruşturmalarda mağduriyet olduğu iddialarına değinen Yıldırım, "Tek bir vatandaşımızın bile mağdur edilmesine asla
rıza gösteremeyiz" dedi. Ancak,
"Mağdur edebiyatının tehlikeyi
gölgelemesine asla izin vermeyelim" diye de ekledi.
Başbakan Yıldırım'ın ana
muhalefet partisi CHP'ye
BaşBakan
BİnaLİ
eleştirileri de vardı.
"FetÖ konusunda
ana muHaleFetin
Faturası şişkin"
YıLdırım
"Bugünlerde ana muhalefet partisinin özellikle dikkatli olması gerekiyor. Bir süredir bakıyoruz, ülkemizin 15 Temmuz'da atlattığı
badireyi es geçmeye başladılar. Ülkenin içinde bulunduğu tehlikeyi es geçiyor ana muhalefet. Sabah
akşam, mağduriyet üzerinden kafa karıştırmaya
devam ediyorlar. 15 Temmuz'un asıl mağduru şehitlerimizin aileleri, gâzilerimiz; istiklâli, istikbâli,
bayrağı tehdit edilen 79 milyon vatan evladıdır.
Eğer siz bütün bunları bir kenara bırakıp yüzde
1’i bile bulmayann tasfiye edilenleri dilinize dolarsanız bunun iyi niyetle, insafla hiçbir alâkası olmaz. Kimse kusura bakmasın. Bu tutum, bu söylem, bilerek ya da bilmeyerek FETÖ’ye destektir.
CHP 17-25 Aralık’tan sonra zaten FETÖ’ye destek
vererek büyük bir yanlış yapmıştır. FETÖ konusunda ana muhalefetin faturası şişkindir. Şimdi
pişkin pişkin mağdur edebiyatı yapacağına ülkeyi
uçurumdan döndüren Yenikapı ruhuna sahip çıkması gerekir. Mağdurları savunuyor görüntüsü al-
‘stratejimiz Farklı olaCak’
Erdoğan, PKK ile mücadelede yeni ve
farklı bir strateji izleyeceklerni belirtti.
“Kurucusu olduğum partimin ilçe başkan
yardımcısını bölücü terör örgütü PKK evini
basarak şehit etti. Aynı şekilde Dicle ilçe başkanını da işyerini basma suretiyle şehit ettiler. Şimdi bunlara sorduğun zaman ‘Bizim sivillerle işimiz yok’ diyorlar. 2013’te sokağa
halkı çağırarak, Yasin Börü’yü şehit edenler
kimdi? Yine aynı örgüt mensupları. Şimdi de
yine aynısını yapmaya çalışıyorlar. Stratejimiz bundan sonra aynı olmayacak. Daha
farklı bir stratejiyle terörle mücadelenin üzerine gideceğiz. Çünkü bu ülkede günahsız insanları, Kürt olmaktan başka günahı olmayan
ama onların istemediği bir siyasi partide görev yaptığı için öldürmeye teşebbüs edenler
bunun bedelini ağır ödeyecek."
(Kaynak: Aljezire)
tında sabah akşam FETÖ’nün sözcülüğünü yapanlar nasıl 15 Temmuz’da mahcup oldularsa bugün
de yarın da mahcup olmaya mahkûm olacaklar.
Terörle mücadelenin yıpratılmasına izin vermeyeceğiz. Zaman mağdur edebiyatı yapma değil, ülkenin geleceğini inşa etme, hesap sorma zamanıdır.
"ak Parti içinde Hiçbir Hâin,
terÖrist barındırmaz"
Kendilerini hesaba çekemeyenler
AK Parti’yi sorgulayarak sözde bulanık
suda balık avlamaya çalışıyorlar. AK
Parti, içinde hiçbir hâin, hiçbir terörist
barındırmaz. Diğerleri, FETÖ ile AK
Parti mücadele ederken aynı şeyleri söylüyorlardı, onların avukatlığını yapıyorlardı. 15 Temmuz gibi alçak bir darbe girişiminin
bile hâlâ bazılarının aklını başına getirmediğini
görüyoruz. Biz Türkiye genelinde olduğu gibi AK
Parti içerisinde de aynı mücadeleyi verdik, veriyoruz. Dedikodulara kulak asıp fitneye asla fırsat
verilmesin. Hiç kimse FETÖ'nün değirmenine su
taşıyan duruma düşmesin."
"ak Parti size Pabuç bırakaCak
bir Parti değil"
"PKK terör örgütü bugünlerde AK Parti teşkilâtlarına yöneldi. Özalp ilçe başkan yardımcımız
evinde, çocuklarının önünde katledildi, şehit edildi. Dün gece Dicle ilçe başkanımız kendi iş yerinde alçakça şehit edildi. Hâinler şunu iyi bilmelidir; AK Parti sizin yaptıklarınıza pabuç bırakacak
bir parti değildir. Tehditleriniz bize, bu millete
sökmez. Türkiye'yi bütün bu terör örgütlerinden
temizlemek için hükümetimiz tüm kararlılığıyla
olayların üzerine gidecek." (Kaynak: Aljezire)
8
12 Ekim 2016 Çarşamba
Bölge
142 BİN 298
'çOcuK ANNE'
Dün 11 Ekim ‘Dünya Kız Çocukları Günü’.
Amaç, kız çocuklarına karşı ayrımcılığı
önlemek, onların insan haklarından
tam ve etkili bir şekilde
yararlanmalarını sağlamak. Son 6 yılın
resmi rakamlarına bakıldığında
Türkiye'de kız çocuklarının zorla
evlendirilmelerinde düşüş var ama yine
de 232 bin 313 kız çocuğu evlenmek
zorunda bırakıldı. Aynı sürede 142 bin
298 çocuk da anne oldu.
Bugün 11 Ekim ‘Dünya Kız Çocukları
Günü'. Birleşmiş Milletler tarafından dört yıl
önce ilan edildi. Amaç, kız çocuklarının uğradığı ayrımcılığı önlemek ve insan haklarından tam anlamıyla yararlanmalarını sağlamak. Türkiye’deki duruma gözatacak olursak, nüfusun yüzde 29’unu çocuklar oluşturuyor. 23 milyona yakın çocuk var. Bunun da
yaklaşık 12 buçuk milyonu kız çocuğu.
Türkiye’de kız çocuklarının uğradığı ayrımcılığa karşı yürütülen mücadelede iki
önemli başlık öne çıkıyor: Kapsayıcı, kaliteli
eğitim ve çocuk yaşta evlilikler. Son 6 yıllık
rakamlara bakıldığında kız çocuklarının zorla evlendirilmesinde bir düşüş var ama yine
de yeterli değil. Bu süre içinde evlenmek zorunda bırakılan kız çocuğu sayısı TÜİK verilerine göre 232 bin 313. Bunlar devletin tespit edebildiği ‘resmi’ rakamlar. Yani, devletin
izin verdiği sınırlarda yapılan evlilikler. Bir
de tespit edilemeyenler var. Zira Türk medeni kanununun 124. maddesine göre evlenmek
için 17 yaşını doldurmak gerekiyor. Ancak
hâkim olağanüstü durumlarda 16 yaşını dolduranların evlenmesine izin verebiliyor.
Zorla evlendirmelerin en fazla olduğu
kent Kilis. Oran, yüzde 15,3. Kilis’in ardından Kars ve Ağrı geliyor. En az Tunceli, Rize
ve Trabzon’da.
TÜİK’in elinde ‘doğum yapan çocuk anne’
sayısı da mevcut. 2015 yılında 244 kız çocuğu, henüz çocukluğuna doyamadan anne
oldu. Üstelik bu rakam, 15 yaşından küçük
kız çocuklarını kapsıyor. Bu yaş aralığında
son 6 yılda anne olanların sayısı 2833. 15-17
yaş aralığındaki kız çocuklarını da eklersek
son 6 yılda 142 bin 298 çocuk anne oldu.
Türkiye’de okullulaşma oranlarında son
15 yılda artış var. İlkokul ve ortaokulda neredeyse yüzde 100. Yalnız kritik eşik, lise. 20152016 verilerine göre, Türkiye genelinde kız
çocuklarının liseye gitme oranı yaklaşık yüzde 80.
Bu oran, doğuya gittikçe düşüyor. Okullaşma oranının en düşük olduğu kent Muş.
Muş’u, Ağrı ve Bitlis takip ediyor. Okullaşma
en fazla Rize, Isparta ve Amasya’da.
İstanbul'da konferans
UNICEF, UN Women, UNFPA ve Aydın
Doğan Vakfı tarafından 11 Ekim 2016 tarihinde Dünya Kız Çocukları Günü'ne dikkat çekmek amacıyla bir konferans düzenleniyor.
Konferansta kız çocuklarının güçlenmesi konularında farkındalığı arttırmak, çocuk yaştaki evliliklerin sonlandırılması ve eğitimde
cinsiyet eşitliği hedefine ulaşılmasının önündeki temel engeller ele alınacak. Slogan:
Güçlü Kızlar, Güçlü Yarınlar: Kapsayıcı ve
Kaliteli Eğitim ile Çocuk Yaşta Evliliğe Son
4 yıl önce İlân edİldİ
BM Genel Kurulu'nda, 2012 yılından itibaren 11 Ekim'in ‘Dünya Kız Çocukları Günü’
olarak kabul edilmesine ilişkin Türkiye, Kanada ve Peru tarafından hazırlanan karar tasarısı bütün ülkelerin onayıyla kabul edildi.
Kararda, kız çocuklarının desteklenmesinin,
güçlendirilmesinin ve onlara yatırım yapılmasının son derece önemli olduğu, ayrıca bunun başarılmasının kız çocuklarına karşı ayrımcılık ve
şiddet sarmalını kıracağı, onların insan haklarından tam ve etkili bir şekilde yararlanmalarını sağlayacağı belirtildi. (Kaynak: Aljezire)
Su geldi, gençler evlenmeye başladı!
Muş’un Varto ilçesinin Yurttutan köyüne
bağlı 30 hane,168 nüfuslu Toklu mezrasında
içme suyu sıkıntısı nedeniyle evlenemeyen
gençler, sorunun çözülmesi ile birlikte yuva
kurmaya başladı.
Mezrada su olmadığı için kadınların at ve
eşeklerle yaklaşık 4 kilometre uzaklıktaki dereden evlere su taşıdığını belirten muhtar
Hüseyin Bingöl, kaymakamlık projesi ile su
getirildiğini ifade ederek, "Bu çileyi hiçbir
genç kız yaşamak istemediği için mezrada
Tigris
www.tigrishaber.com
oturan gençlerle evlenmek istemiyordu. Ama
su gelince mezraya gelin de gelmeye başladı.
İlk düğünü oğlum Baki’ye yapıyorum. Çalan
davul- zurna sayesinde kulağımızın pası da
silindi" diye konuştu.
Alparslan 1 Barajı yapılınca mezradaki ev
ve arazilerin su altında kaldığını ve evlerini
üst taraftaki başka bir araziye yaptıklarında
uzun bir süre susuz kaldıklarını söyleyen damat Baki Bingöl ise şunları söyledi:
"Mezraya komşu köyler su vermek istemedi. Döşenen su borularını defalarca tahrip
ederek bizleri susuz bıraktılar. Mecburen köydeki kadınlar yaz, kış demeden her gün evlere
dereden eşek veya at sırında su taşımak zorunda kaldı. Kadınların bu zorluğu kısa sürede bölgede yayıldı ve susuz mezraya hiçbir kız
gelin olarak gelmemeye başladı. Mezrada yaşayan gençler düğün yapamaz oldu. Kaymakamlığın getirdiği su sayesinde hem kadınlarımızın
hem de biz bekar gençlerin çilesi bitmiş oldu.
Mezraya su geldikten sonra ilk düğünü ben yapıyorum. Sırada çok düğün var. Gençler sevda
çekmeyecek." (Kaynak: Ajanslar)
>>
EÜAŞ KARAKAYA HES İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜNDE
KULLANILMAK ÜZERE 64 PARÇA MUHTELİF MİKTARDA BEYAZ
EŞYA ALIMI ELEKTRİK ÜRETİM A.Ş GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (EÜAŞ)
KARAKAYA HES İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ
EÜAŞ Karakaya HES İşletme Müdürlüğünde kullanılmak üzere 64 Parça muhtelif miktarda beyaz
eşya alımı alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile
ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır:
İhale Kayıt Numarası
: 2016/409223
1-İdarenin
a) Adresi
: HINDIBABA KÖYÜ SEKIBAGLARI MEVKII 1 21870
SEKİBAĞLARI ÇÜNGÜŞ/DİYARBAKIR
b) Telefon ve faks numarası
: 4125442047 - 4125442046
c) Elektronik Posta Adresi
: [email protected]
ç) İhale dokümanının görülebileceği
internet adresi (varsa)
: https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/
2-İhale konusu malın
a) Niteliği, türü ve miktarı
: EÜAŞ Karakaya HES İşletme Müdürlüğünde kullanılmak üzere
64 Parça muhtelif miktarda beyaz eşya alımı Ayrıntılı bilgiye
EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari
şartnameden ulaşılabilir.
b) Teslim yeri
: EÜAŞ KARAKAYA HES İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ ÇÜNGÜŞ
DİYARBAKIR
c) Teslim tarihi
: Malzemelerin teknik şartnameye uygunluğu kontrol edilerek
geçici kabulü yapılacaktır. Kesin kabul garanti süresi
bitiminde yapılacaktır.
3- İhalenin
a) Yapılacağı yer
: EÜAŞ Karakaya HES İşletme Müdürlüğü Toplantı Salonu
Çüngüş/DİYARBAKIR
b) Tarihi ve saati
: 24.10.2016 - 10:30
4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde
uygulanacak kriterler:
4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar
Odası belgesi;
4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış,
ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı
olduğunu gösterir belge,
4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi
Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı
olduğunu gösterir belge,
4.1.1.3. İhale konusu malın satış faaliyetinin yerine getirilebilmesi için ilgili mevzuat gereğince
alınması zorunlu izin, ruhsat veya faaliyet belgesi veya belgeler: YETKİLİ SATICI BELGESİ
4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri;
4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile
tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu
bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü
göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin
noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5. İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.
4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare
tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
4.3.1. Yetkili satıcılığı veya imalatçılığı gösteren belgeler:
a) İmalatçı ise imalatçı olduğunu gösteren belge veya belgeler,
b) Yetkili satıcı veya yetkili temsilci ise yetkili satıcı ya da yetkili temsilci olduğunu gösteren belge
veya belgeler,
c) Türkiye’de serbest bölgelerde faaliyet gösteriyor ise yukarıdaki belgelerden biriyle birlikte
sunduğu serbest bölge faaliyet belgesi. İsteklilerin yukarıda sayılan belgelerden, kendi durumuna
uygun belge veya belgeleri sunması yeterli kabul edilir.
İsteklinin imalatçı olduğu aşağıdaki belgeler ile tevsik edilir. İsteklinin imalatçı olduğunu gösteren
belge veya belgeler ise şunlardır:
a) İstekli adına düzenlenen Sanayi Sicil Belgesi,
b) İsteklinin üyesi olduğu meslek odası tarafından istekli adına düzenlenen Kapasite Raporu,
c) İsteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından istekli adına düzenlenen İmalat Yeterlik Belgesi,
ç) İsteklinin adına veya ünvanına düzenlenmiş olan teklif ettiği mala ilişkin Yerli Malı Belgesi veya
Teknolojik Ürün Deneyim Belgesi,
5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
6. Bu ihaleye sadece yerli istekliler katılabilecek olup yerli malı teklif eden yerli istekliye ihalenin
tamamında % 1 (bir) oranında fiyat avantajı uygulanacaktır.
7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı EÜAŞ
Karakaya HES İşletme Müdürlüğü Ticaret Servisi (döküman Bedeli TC Ziraat Bankası TR17 0001
0006 5337 7120 4354 82 Nolu Hesaba Yatırılması Gerekmektedir) adresinden satın alınabilir.
İhale dokümanının posta yoluyla da satın alınması mümkündür. Posta yoluyla ihale dokümanı
almak isteyenler, posta masrafı dahil 60 TRY (Türk Lirası) doküman bedelini karşılığı EÜAŞ
Karakaya HES İşletme Müdürlüğü Ticaret Servisi(döküman Bedeli TC Ziraat Bankası TR17
0001 0006 5337 7120 4354 82 Nolu Hesaba Yatırılması Gerekmektedir) yatırmak zorundadır.
Posta yoluyla ihale dokümanı satın almak isteyenler, ihale doküman bedeline ilişkin ödeme dekontu
ve adına ihale dokümanı satın alınacak gerçek/tüzel kişiye ait TC Kimlik/Vergi Kimlik numarası
bilgisi ile ihale dokümanının gönderileceği adresin de belirtildiği ihale dokümanı talep başvurularını
yukarıda yer alan faks numarasına veya yazılı olarak idareye ihale tarihinden en az beş gün önce
göndermek zorundadır. İhale dokümanı iki iş günü içinde bildirilen adrese posta yoluyla
gönderilecektir. İhale dokümanının posta yoluyla gönderilmesi halinde, postanın ulaşmamasından
veya geç ulaşmasından ya da dokümanın eksik olmasından dolayı idaremiz hiçbir şekilde sorumlu
tutulamaz. Dokümanın postaya verildiği tarih, dokümanın satın alma tarihi olarak kabul edilecektir.
7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza
kullanarak indirmeleri zorunludur.
8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar EÜAŞ Karakaya HES İşletme Müdürlüğü Muhaberat Servisi
adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da
gönderilebilir.
9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale
sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif
edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme
imzalanacaktır. Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir.
10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici
teminat vereceklerdir.
11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (altmış) takvim günüdür.
12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
Basın: 449049 www.bik.gov.tr
Resmi İlanlar www.ilan.gov.tr’de
SAHİBİNDEN SAHİBİNDEN SATILIK
SATILIK BÜRO ve KİRALIK DEPO
Lise caddesinde
sahibinden daire satılıktır.
GSM: 0530 880 61 43
Diyarbakır Yenişehir ilçesi Aliemiri 2. sokak Yılmaz-5 Apt.
altında bulunan 500 metrekarelik faal depo satılık & kiralıktır.
Her türlü kullanıma uygun olan depo, alıcıların
gereksiz komisyon ödememeleri için sahibi tarafından satılacaktır.
GSM: 0.530 880 61 43
Tigris
Bölge
>>
12 Ekim 2016 Çarşamba
www.tigrishaber.com
5 çocuk annesi kadın, 9 yıldır
gönüllü koruculuk yapıyor
PKK’nin son dönemlerde başta korucular
olmak üzere güvenlik güçlerine yönelik arttırdığı saldırılar korucuları teyakkuza geçirdi. Asker ve polisle birlikte yoğun çaba gösteren korucular, köylerini korumak için her an
tetikte bekliyor. Siirt merkeze bağlı Sağırsı
köyünde ikamet eden 5 çocuk annesi ev hanımı Nazire Timurtaş, bir çatışmada yaralanan
geçici köy korucusu eşi Abdullah Timurtaş'ı
kaybedince devlete başvurarak gönüllü korucu oldu. Hem ev işleriyle uğraşan Timurtaş,
hem de köyde kurulan şehit ve gazi derneği
vasıtasıyla eşinin emanet bıraktığı gönüllü
koruculuğu yapıyor. Maddi durumunun iyi
olmadığını ve tüm çocuklarının okula gittiğini dile getiren Timurtaş, eşinin yıllarca devlete hizmet etmesine rağmen bir emekli veya
şehit maaşının olmadığını söyledi. Timurtaş,
"Sağırsu köyünde ikamet ediyorum, eşim
1994 yılında yaralandı ve bir müddet sonra
vefat etti. 8-9 yıldır gönüllü köy koruculuğu
yaparak eşimden sonra devletime, vatanıma
hizmet ediyorum. Eşimin bıraktığı yerden
devam ettirmek istiyorum. 5 çocuğum var,
onlara da ben bakıyorum. Yardım dayanağım
ve gelirim yok. Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum, bana ve çocuklarıma sahip çıksınlar"
dedi.
9 yıldır hiçbir karşılık almadan devletine
hizmet ettiğini aktaran Timurtaş, en azından
bundan sonra kendisine bir maaş bağlanmasını istiyor.
15 Temmuz'da köydeki
korucularla şehre indiler
Sağırsı köyünde geçici köy korucusu olan
Ahmet Altun ise bir şehit çocuğu. Aynı zamanda Sağırsu Köyü Güneydoğu Anadolu
Köy Korucuları Şehit ve Gazi Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanlığı'nı yapıyor. 1994 yılında bir çatışmada babası şehit düşen Altun, kendisi gibi 7 kardeşiyle korucu olarak köylerini koruyorlar. Terörle mücadelede güvenlik güçleriyle omuz
omuza mücadele ettiklerini aktaran Altun,
"2013 yılında kendi derneğimizi kurduk ve o
Cizre’de
suikast
hazırlığında
olan 2 PKK’li
öldürüldü
Şırnak’ın Cizre ilçesinde güvenlik güçlerinin düzenlediği
operasyonda, suikast hazırlığında
olduğu belirtilen 2 PKK’li öldürüldü.
Şırnak’ın Cizre ilçesinde güvenlik güçleri tarafından bir eve
operasyon düzenlendi. Operasyonda canlı bomba oldukları ve
suikast hazırlığında bulundukları
değerlendirilen 2 kişi öldürüldü.
Cizre Belediyesine kayyum
olarak atanan Kaymakam Ahmet
Adanur ve AK Parti İlçe Başkanına suikast hazırlığı için geldikleri
değerlendirilen 2 PKK'li etkisiz
hale getirildi.
Olayla ilgili yapılan çalışmalar çerçevesinde 5 kişi de gözaltına alındı. (İHA)
Batman'da 4 ayrı noktaya
ses bombası atıldı
Batman'da gece saatlerinde 4
ayrı noktaya ses bombası atıldı.
Karşıyaka Mahallesi'nde bulunan TPAO 100. Yıl İlköğretim
Okulu ve Petrolkent Mahallesi'ndeki Hürriyet İlköğretim
Okulu bahçesine gece 23.00 sıralarında atılan ses bombası büyük
bir gürültüyle patladı. Okulun
camlarının kırıldığı patlama sonrası iki bomba da yine Karşıyaka
Mahallesi'nde sokak aralarına
atıldı.
Polis ekipleri, olay yerinde
ve çevrede geniş güvenlik önlemi aldı. Olay sonrası kaçan saldırganların yakalanması için
çalışma başlatan polis ekipleri
mahalleyi ablukaya alarak saldırganların izini sürdü. Olay
yeri inceleme ekipleri okul ve
sokağa atılan bombalar üzerinde inceleme yaptı. İki kişi olduğu değerlendirilen saldırganların yakalanması için çalışma
başlatıldı. (İHA)
Bitlis parke döşeme çalışmaları
Bitlis Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü bünyesinde hazırlanan ‘Ana Arterler,
Ara Sokaklara Parke’ projesi kapsamında yol yapım ve düzenleme ekipleri tarafından başlatılan çalışmalar aralıksız devam ediyor. Birçok mahallenin en ücra
köşelerine kadar kilitli parke taşı döşeme çalışması devam ederken, çalışmaları yerinde inceleyen Belediye Eş Başkanı Hüseyin Olan, “Fen İşleri Müdürlüğümüze bağlı yol yapım ve düzenle ekipleri
Hakkari’de PKK/KCK operasyonu
Siirt'te yaşayan 5 çocuk annesi, 1994
yılında geçici köy korucusu olan eşi
ölünce devlete başvurarak gönüllü
korucu oldu. Silah alarak o günden bu
yana akrabası olan erkek korucularla
nöbete giden kadın, köyünü koruyor.
tarafından devam eden çalışmalar kapsamında İnönü Mahallesi, cadde ve sokaklarında kaldırım ve bordür döşeme
çalışmaları ile parke döşeme çalışmaları
devam ediyor. Sezon sonuna gelmekle
birlikte çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Bu çalışmanın hemen hemen sonuna geldik. İş sezonu bitmeden
çalışmalarımız bitecek. Birçok sokakta
bugüne kadar yapılmayan yol, kanalizasyon, kilitli parke taşı döşeme, kaldırım
çalışması yaptık. Hemen hemen her mahallemizin en ücra köşesine kadar çalışma yaptık” dedi. (İHA)
zamandan beri mücadelemizi veriyoruz. Biz
kendimiz her zaman ve her yerde devletimizin yanındayız ve olmaya da devam edeceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı
çok sevdiği için dernek binasına büyük bir
fotoğrafını astıran Altun, 15 Temmuz darbe
girişiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'sokaklara çıkın' çağrısına destek için köyün
korucularıyla şehre indiğini aktardı. Altun,
"15 Temmuz akşamı köy korucuları olarak
meydanlara inerek sayın cumhurbaşkanımızın yanında durduğumuzu gösterdik. Sayın
cumhurbaşkanımızı çok sevdiğimiz için bizzat dernek binamızın her tarafına resimlerini astık. Biz sonuna kadar devletimizin ve
başkomutanımızın yanındayız. Ancak devletimiz de bize sahip çıksın ve özlük haklarımızı versin istiyoruz. Bizim sigortamız yok
hastanelere gittiğimiz zaman ne yapacağımızı bilmiyoruz. Çatışmaya gittiğimizde
acaba çocuklarımıza ne olacak diye düşünüyoruz. Çocuklarımızı mı düşünelim kendimizi mi düşünelim bilmiyoruz. Sosyal güvencelerimiz verilsin. Kendimizi korumak
amacıyla beylik tabancalarımız verilsin. Askerimizle birlikte uzun operasyonlara dahi
katılıyoruz" diye konuştu.
Son dönemde korucuları hedef alan saldı-
Çok miktarda mühimmat
ele geçirilirken 7 kişi
gözaltına alındı
Hakkari’de düzenlenen
PKK/KCK operasyonunda çok
miktarda mühimmat ele geçirilirken, 7 kişi ise gözaltına alındı.
Hakkari Valiliğinden yapılan
açıklamada, “İl Emniyet Müdürlüğü görevlilerimizce PKK/KCK
terör örgütünün faaliyetlerinin
deşifre edilmesi ve engellenmesine yönelik olarak yürütülen çalışmalar kapsamında, ilimiz
merkezi ile ilçelerimiz ve kırsal
alanda gerçekleştirilen başarılı
operasyonlarla eleman, silah
rılar karşısında teyakkuzda olduklarını aktaran Altun, Güneydoğu'da birçok ilde derneğine kayıtlı şehit yakını, gazi ve korucu olduğunu, bunlar arasındaki koordinasyonu dernek
vasıtasıyla yaptığını söyledi. (İHA)
gücü, lojistik destek ve terörize
ederek sağlayan halk desteğini
ciddi seviyelerde yitiren örgütün
başta güvenlik güçlerimiz olmak
üzere stratejik ve ekonomik hedeflere yönelerek ses getirici eylemler planladığı şeklinde istihbari bilgiler alınmaktadır. Bu
kapsamda, 31.08.201609.10.2016 tarihleri arasında yapılan operasyonların da etkisiyle
sağlanan güven ve huzur ortamının devamını isteyen duyarlı vatandaşlarımız tarafından yapılan
ihbarlar neticesinde, 1 adet roket atar, 6 adet el bombası, 23
adet patlamaya hazır EYP, 6
adet anti tank roket başlığı, 1
adet anti personel roket başlığı,
Şehit korucu
toprağa verildi
Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde, dün akşam
PKK’lilerin silahlı saldırısı sonucu şehit olan
korucu Ahmet Adıyaman, toprağa verildi.
9
4 adet sevk fişeği, 4 adet eldiven
ele geçirilmiştir. 09.10.2016 tarihinde ilimiz merkez Dağgöl Mahallesinde düzenlenen operasyonda, 7 şahıs yakalanarak gözaltına alınmış, bunlardan biri çıkarıldığı mahkemece tutuklanmış, 6 şahsın ise gözaltı hali devam etmektedir. Belirtilen operasyonların tamamlanmış tahkikat aşamasından edinilen bilgilerle teyit edildiği üzere, il merkezinde başta güvenlik güçlerimize ait bina, sabit nokta, ekip
ve uygulamaları olmak üzere
sansasyonel tarzda gerçekleştirilebilecek silahlı eylemlerin engellenmesi mümkün olmuştur”
denildi. (İHA)
Beytüşşebap ilçesine bağlı Ayvalık köyünde PKK’lilerin silahlı saldırısına uğrayan köy korucusu Ahmet
Adıyaman, kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit düşmüştü. Adıyaman için Şırnak’ta tören düzenlendi. Yapılan törenin ardından askeri helikopterle Ayvalık köyüne getirilen
Adıyaman’ın naaşı, kılınan cenaze namazının ardından
toprağa verildi.
Törende bulunan askerler, sinir krizi geçiren Adıyaman’ın yakınlarını sakinleştirmeye çalıştı.
10
Ekonomi
www.tigrishaber.com
Gram
Altın
12 Ekim 2016
Çarşamba
Alış: 125,94 Satış: 125,99
Tigris
Alış: 3,4252 Satış: 3,4255
Alış : 3,0821 Satış : 3,0824
>>
Motoru ortak üretelim, satış
hakları Türkiye’nin olsun! 11 bin sağlıkçı alınıyor
Geçen hafta Türkiye’ye gelen İngiliz dev Rolls Royce’un yetkililerinden ‘Milli Jet TF-X’e önemli teklif: Milli Jet’in
motor tasarımını ve üretimini ortak yapalım, motorun ‘üçüncü ülkelere satış’ dahil tüm hakları Türkiye’de olsun...
tor bloğunun bazı parçalarının
Washington’da sertifikalandırılmış olması nedeniyle, üçüncü ülkelere satışta ABD’den kaynaklanan sorunlar ortaya çıkmıştı.
Washington sertifikalı olması,
ATAK helikopterlerinin üçüncü
ülkelere satışında ABD kongresinin onayı gerekmişti. Türkiye
hali hazırda Azerbaycan, Pakistan, Katar başta olmak üzere birçok ülkeyle ATAK helikopterlerinin satışı konusunda çeşitli görüşmeler yürütüyor.
İngiliz motor devi Rolls Royce’nin üst düzey yetkililerinin,
önceki hafta gerçekleştirdiği
Türkiye ziyaretinin ayrıntıları
netleşmeye başladı. CEO’su Warren East başkanlığındaki heyetle
Ankara’da temaslarda bulunan
Rolls Royce’nin, ilk Milli Jet TFX’in motor tasarımı ve üretimine
talip olduğu kamuoyuna sızmıştı.
Akşam’dan Mahmut Gürer’in haberine göre CEO East, önce Başbakan Binali Yıldırım’la, ardından da Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan’la basına kapalı
birer görüşme gerçekleştirmişti.
YENİ GÖRÜŞMELER YOLDA
Edinilen bilgiye göre Rolls
Royce, Milli Jet’in motor üretimine talip olurken, Ankara’nın
üzerinde hassasiyetle durduğu,
‘ortak üretim’, ‘bilgi-teknoloji
transferi’ ve ‘üçüncü ülkelere satış’ dahil tüm hakların Türkiye’de bulunmasını içeren bir teklif önerdi. Rolls Royce’un bu teklifi, önümüzdeki süreçte yapılacak yeni görüşmelerde karşılıklı
olarak değerlendirilecek.
2023 YILINDA İLK UÇUŞ
Ankara, teklife ‘evet’ derse,
Milli Jet’in motor tasarımı, üretimi, teknoloji transferi ortaklaşa
ONAY ALMAK YOK!
geliştirilecek. Türkiye, 2020 yılında seri üretim aşamasına geçilmesi, 2023 yılında ise ilk uçuşunu yapması hedeflenen Milli
Jet TF-X’i, İngiltere’nin onayı
aranmaksızın istediği üçüncü ülkeye satabilecek. Milli Jet’in, yazılım ve silah sistemleri de tümüyle yerli olacak.
bu ortaklık uçağın motorunu birlikte tasarlayacak. Tasarımın ardından motorun geliştirilmesi ve
üretimi de yine bu ortaklık tarafından gerçekleştirilecek. Tamamlanan motora ait tüm bilgi
ve teknoloji eksiksiz olarak Türkiye’ye transfer edilecek.
Türkiye, Rolls Rolce tarafından yapılan teklife yeşil ışık yakarsa, İngiliz devi önce Türkiye’deki bir firmayla ortaklık anlaşması imzalayacak. Kurulacak
Türkiye daha önce, Milli Helikopter ATAK’ın üçüncü ülkelere
satışında sıkıntı yaşamıştı. ATAK
helikopterlerin motoru İtalyan
Agusto’dan sağlanmış, ancak mo-
ÖNCE BİR TÜRK
FİRMAYLA ANLAŞACAK
‘ATAK’TAKİ SIKINTILAR
YAŞANMAYACAK
Teklif edilen anlaşmanın en
önemli maddesini ise Milli Jet
TF-X’in üçüncü ülkelere satışında, motor aksamının ortaklaşa
üretilmesinden kaynaklanan bir
engelin bulunmaması oluşturacak. Ankara üretilecek uçağı,
herhangi bir ülke, şirket veya kuruluştan ‘onay’ almadan satabilecek.
Türkiye’nin Rolls Royce tarafından yapılan bu teklifi değerlendirmeye aldığı ve konunun
önümüzdeki haftalarda gerçekleştirilmesi planlanan Savunma
Sanayi İcra Komitesi’nde görüşüleceği ifade ediliyor.
(Kaynak: Millliyet)
Tarihi fırsatı kaçırmayın
yapılandırmanın öncekilerden
daha fazla avantaj sağladığını belirten Ertürk, “Başvurular, ilgi düzeyinin iyi olduğunu gösteriyor.
Biz, kanun kapsamına giren tüm
mükelleflerin bu avantajdan yararlanmasını bekliyoruz. Kesinleşmiş
borçları olanlar bir an önce başvursun, yapılandırmanın avantajlarından yararlansın” dedi.
473 YERİNE 182 TL
Vergi, prim, trafik cezası, öğrenim kredisi, su gibi borçlarını yapılandırmak isteyenler için sadece 3 hafta kaldı. Yetkililer, ‘Bir an
önce başvurun. Gücünüz varsa
peşini seçin, borçtan kurtulun’
Milyonlarca kişinin kamuya
olan borçları için getirilen yapılandırma imkanı büyük ilgi gördü. Vatandaş; vergi, prim, trafik
cezası, öğrenim kredisi, su gibi
borçlarını kolayca kapatma fırsatı elde etti. İşte bu önemli imkandan yararlanmak için tanınan sürenin sonuna yaklaşıldı. Yapılandırma başvuruları için sadece 3
hafta kaldı. 31 Ekim günü mesai
bitimine kadar başvuranlar,
borçlarını yapılandırabilecek.
BİR İLKE İMZA ATILDI
Yapılandırmada ana paranın
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, bu yıl doktorlar hariç 11 bin sağlık personeli alacaklarını açıkladı.
FETÖ soruşturmaları kapsamında bakanlık içerisinde 2 bin 18 kişinin ihraç
edildiğini belirten Akdağ, “Ama çok önemli
sayıdaki kişiyi açığa almıştık, görevlerine
iade ettik. Önümüzde de ihraç için Başbakanlık’la görüştüğümüz bir liste var. Oldukça önemli sayıda da iadesini düşündüğümüz kişiler mevcut” dedi. Bu yıl içinde
11 bin personel alacaklarını ifade eden Akdağ, şöyle konuştu: “Ekim ve Kasım aylarında 3’er bine yakon sağlık personelin
alacağız. Bu arada peyderpey doktorlarımızı da kuralarla atama yapıyoruz.”
(Kaynak: Takvim)
tahsilinden vazgeçilmiyor. Ancak
gecikme faizi ve cezası silinip, bunun yerine enflasyona (Yİ-ÜFE)
göre güncelleme yapıldığı için,
ödenmesi gereken toplam tutar düşüyor. Ayrıca peşin ödemeyi tercih
edenlere ekstra indirim yapılıyor.
İlk kez bu yapılandırma yasasında
sağlanan imkan ile peşin ödemeyi
tercih edenler, enflasyon tutarının
da yarısını ödüyor. İsteyene taksit
seçeneği de var. 6, 9, 12, 18 taksitten biri tercih ediliyor ve 2 ayda
bir ödeme yapılıyor. Yani 36 aya
varan vade imkanı bulunuyor. Taksitli ödemelerde ana para + enflasyona göre yeniden hesaplanan borca, belirlenen katsayılar ilave ediliyor. Gelir İdaresi Başkanı Adnan
Ertürk, yapılandırmadan yararlanmak isteyenlere “Gücü olan peşin
ödesin” tavsiyesinde bulundu. Bu
Sahte ilaca dikkat!
Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre; bu yıl 1 milyondan fazla kaçak ve sahte ilaç yakalandı, insan hayatıyla oynayan
sahtekarlar, 5-6 liralık ağrı kesiciye kadar her türlü ilacın
sahtesini piyasaya sürmeye çalışıyor. Önlem almak ise çok
basit!
Sağlık Bakanlığı’nın son açıkladığı veriler, ilaçta sahteciliğin boyutunu gözler önüne serdi. Verilere göre; bu yıl yapılan operasyonlarda 316 bin adet cinsel içerikli, 626 bin 755
adet zayıflama ürünleriyle ilgili, 107 bin 577 adet beşeri olmak üzere toplamda 1 milyonu aşan sahte ve kaçak ilaç ele
geçirildi. Tüm önlemlere rağmen sahte ilaçların piyasalarda
dolaşması dikkat çekiyor. Hatta bu ilaçlar insan hayatı için
büyük risk taşıyor.
NEREDEN ALINMAMALI?
Kanser ilacından tutun da 5-6 liralık ağrı kesicilere kadar
sahte ve kaçak ilaçların olduğu belirtiliyor. Bu uyarıyı yapanlar eczacılar. Sahte ilaçlar ise genelde internetten, marketlerde, bakkallarda ve aktarlarda satılıyor. Eczanelerde bu
tür ilaçların satılamayacağı belirtiliyor.
Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı Ayşe Dilbay da peşin ödemenin avantajını 2 örnekle anlattı.
Dilbay, “2013’ten bu yana ödenmeyen 15 bin liralık gelir vergisi
borcuna 8 bin lira gecikme zammı ve faiz işler. Bu mükellef yapılandırmadan yararlanırsa, 8
bin liralık gecikme zammı ve
faiz, kafadan 2 bin 900 liraya iniyor. Yani toplam borç, 23 bin liradan 17 bin 900 liraya düşüyor.
Peşin ödeme halinde toplam borç
16 bin 450 liraya çekiliyor.
2013’te yazılan 166 liralık trafik
cezası ödenmeyince bugün gecikme faiziyle birlikte 473 lirayı bulur. Çünkü, 307 lira faiz eklenir.
Yapılandırmaya başvurulursa,
borç 196 liraya iniyor, taksit de
yapılıyor. Peşin ödeme halinde
borç 182 liraya düşüyor.”
Yapılandırma yasası ile vergi
cezası olanlara da önemli fırsat tanınıyor. Dava açma süresi geçmemiş ya da vergi mahkemesinde
dava açılmış ama henüz sonuçlanmamış mükellef için cazip bir imkan sağlanıyor. Buna göre; vergi
ceza ihbarnamesi alan mükellef;
dava açmazsa ya da açılmış davayı
geri çekerse, kesilmiş olan bütün
cezaları silinecek ve vergi aslının
da sadece yüzde 50’sini ödeyecek.
Kişi, yarısı silinen vergi borcunun
kalan yüzde 50’sini ve hesaplanan
enflasyon tutarını, 18 taksitte, 36
ay vadeyle ödeme imkanına da sahip olacak.
YARARLANMAYAN HACİZLE
KARŞI KARŞIYA KALIR
İstanbul Vergi Dairesi Başkanı Bekir Bayrakdar da borç yapılandırmanın sıkıntılı olan şirketlere ve iş sahiplerine nefes aldıracağını söyledi. Bayrakdar, “Yeniden yapılandırma, sıkıntıda
olan şirkete en azından Maliye
cephesinde zaman kazandırır.
‘Zaten ödeme gücüm yok’ deyip,
bu kanunun getirdiği kolaylıktan
yararlanmayan, daha sonra kanuni takip ve hacizlerle karşı
karşıya kalır” dedi.
(Kaynak: Takvim)
Çünkü denetim üst
seviyede. Ayrıca Sağlık
Bakanlığı ilaçların ve
diğer ürünlerin takip
ve kontrolünü çok hassas yapıyor.
CEPTEN ANINDA
KONTROL
Sahte ilaçlara karşı
alınacak önlem çok basit. Eczanelerde satılan her bir ilacın
üstünde TC kimlik numarası gibi kod var. Buna ‘karekod’
deniyor. Sağlık Bakanlığı, ‘Haç Takip Sistemi’ isminde bir
uygulama geliştirdi. Bu uygulama cep telefonlarına kolayca
indirilebiliyor.
Uygulamayı açıp, ilacın karekodunu okutup veya barkod
numarasını girip sahte olup olmadığını, son kullanma tarihinin geçip geçmediğini, piyasadan toplatılıp toplatılmadığmı
anında öğreniyorsunuz.
‘ECZANE DIŞINDA BAŞKA YERDEN ALMAYIN’
Sahte ve kaçak ilaçlar konusunda vatandaşın dikkatli olmaları ve ilaçlarını eczanelerden almaları gerektiğini söyle-
Altının gram fiyatı
125 lirayı aştı
Altının gram fiyatı, dünkü kapanışa göre
yüzde 0,5 artışla 125 liranın üzerine yükseldi.
Küresel piyasalarda doların diğer para
birimlerine karşı değer kazanması ve altının ons fiyatındaki tepki yükselişinin etkisiyle değer kazanan gram altın 125,1 liraya çıktı.
Altının gram fiyatı saat 09.50 itibarıyla
dünkü kapanışa göre yüzde 0,5 artışla 125
liradan işlem görürken, Kapalıçarşı’da
çeyrek altın 205, Cumhuriyet altını ise 837
liradan satılıyor.
Altının ons fiyatı da şu dakikalarda yüzde 0,1 yükselişle 1.261 dolar seviyesinden
alıcı buluyor. Altının onsu geçen hafta
cuma günü 1.241 dolara kadar gerilemesinin ardından gelen tepki alımları ile toparlamaya başlamış ve sınırlı da olsa alıcılı
seyrini bu haftaya taşımıştı. (Kaynak: Milliyet)
Dolar yükselişte
Dolar, güne yükselişle başlayarak
3,0811’i görürken, saat 09.30 itibarıyla
3,0780 seviyesinde dengelendi.
Yeni haftaya 3,05’ün üzerinde yatay başlayan ve dün gün içinde 3,0779’a kadar
yükselen dolar/TL, günü 3,0714 seviyesinden tamamladı.
Dünkü kapanışa kıyasla bugüne yükselişle başlayan dolar/TL, en yüksek 3,0811’i
görmesinin ardından saat 09.30 itibarıyla
dünkü kapanışa göre yüzde 0,20 artışla
3,0780’den alıcı buluyor. Şu dakikalarda
sterlin/TL yüzde 0,12 düşüşle 3,7939,
avro/TL ise yüzde 0,11 artışla 3,4268’den
işlem görüyor. Analistler, yurt içinde veri akışının zayıf
olduğunu, yurt dışında ise ABD’de bugünden itibaren açıklanmaya başlanacak
3’üncü çeyrek bilançoların ve hafta sonuna kadar devam edecek ABD Merkez Bankası (Fed) üyelerinin konuşmalarının takip edileceğini belirtti. Teknik açıdan dolar/TL’de 3,0550 seviyesinin destek konumunda bulunduğunu
ifade eden analistler, yükseliş trendinin
sürmesi durumunda 3,0850 seviyesinin ise
direnç olarak izleneceğini kaydetti. (Kaynak: Milliyet)
yen Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Başkanı Nurten Saydan şöyle dedi: “Eczane dışında satılan bu ürünler merdiven
altında, sağlıksız koşullarda üretilmiş sahte ilaçlardır. İlaçlar için istenildiği kadar ‘bitkiseldir, doğaldır, zararsızdır,
gıda takviyesidir’ denilsin.
İlaç, ilaçtır ve kimyasal maddedir. Yasal olarak ilaç sadece eczanede satılabilir. Aman başka bir yerden ilaç almayın.” İlaçların sahte olup olmadığını Sağlık Bakanlığı’nın
‘ilaç Takip Sistemi’yle cepten hemen kontrol edebilirsiniz.
ÜRETİMDEN SATIŞA KADAR TAKİP VAR
İlaç takibi için Tübitak ve Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç
ve Tıbbi Cihaz Kurumu ortaklığıyla ‘Ürün Takip Sistemi’
adında bir sistem de var.
Bu sitemle; ülkemizde üretilen veya ithal edilen tüm tıbbi
cihazların ve kozmetik ürünlerin üretim bandından satılıp
kullanılması ve son kullanıcıya kadar ürünü izlemek mümkün oluyor.
Kozmetik ürünler de ‘İlaç Takip Sistemi’nde olduğu gibi
karekodla takip edilebiliyor. (Kaynak: Milliyet)
Tigris
Musul’a
ilerliyorlar
>>
Dünyanın gözü Musul’a çevrildi. ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon ve Irak
ordusunun Musul’u IŞİD’den temizlemek için
başlatacağı operasyon, yaklaşıyor.
Irak ordusuna bağlı 76’ncı Tugay Komutanlığı, ağır silah ve zırhlı araçlarla ülkenin
batısındaki Enbar vilayetinden Musul’un güney ve doğu
cephelerine doğru hareket
ediyor.
Tugay Komutanlığında görevli Yüzbaşı Muhammed
Gati, ülkenin orta ve batı bölgelerinde IŞİD’in varlığına
son verdiklerini belirterek,
“Güçlerimiz şu anda Musul’un
güneybatı cephesindeki Şırgat
kasabası ve doğusundaki Musul Barajı cephesine doğru hareket ediyor” dedi.
Musul’un kurtarılması için
ordunun tüm hazırlıklarının
ivedi bir şekilde sürdüğü bilgisini veren Gati, Irak asker-
lerinin morallerinin yüksek olduğunu vurguladı.
Dünya
12 Ekim 2016 Çarşamba
www.tigrishaber.com
Kenti IŞİD’den kurtarmak için geri
sayıma geçildi, Irak ordu birlikleri
güneyden asker, ağır silah ve zırhlı
araç sevkıyatı yapıyor. Musul eski valisi
Nuceyfi, operasyona Türkiye’nin
Başika’da eğittiği Haşdi Vatani
birliklerinin de
katılacağını söyledi.
11
TÜRKİYE’NİN EĞİTTİĞİ
3 BİN KİŞİ CEPHEDE OLACAK
Terör örgütü IŞİD, 10 Haziran 2014’te
Musul’u ele geçirmişti. Irak’ın en büyük ikinci kentinin IŞİD’den kurtarılması için düğmeye önümüzdeki günlerde basılacak.
Al Jazeera Türk’e bilgi veren Iraklı kaynaklar, Türkiye’nin Başika askeri kampında
eğittiği yerel Sünni grup Haşdi Vatani’nin de
operasyonda yer alacağını aktarıyor. Eski
Musul Valisi Esil Nuceyfi, yaklaşık üç bin kişilik yerel Sünni birliklerden oluşan Haşdi
Vatani güçlerinin cephede Irak ordusu komu-
tası altında savaşacağını söyledi.
Haşdi Vatani grubu sözcüsü Haysam El
Enizi ise, Bağdat, Erbil, Ankara ve Washington arasında prensipte anlaşma sağlandığını
ancak henüz imzaların atılmadığını ifade etti.
Irak ordusuna bağlı askerler, 24 Mart tarihinde kenti geri alabilmek için güneyindeki
Mahmur ilçesinden operasyona başlamış ancak aradan geçen altı ayda sadece 30 kilometre katederek El Kayyara kasabasını kurtarmıştı. (Kaynak:Milliyet)
Çöken bina
22 can aldı
Haiti’de kıtlık
tehlikesi
Birleşmiş Milletler, geçtiğimiz
hafta Matthew Kasırgası’nın
vurduğu Haiti’ye yardım için
harekete geçti. Genel Sekreter
Ban Ki-mun’un ofisinden yapılan açıklamada binin üzerinde
can kaybına yol açan afetin yaralarını sarması için bu ülkeye
119 milyon dolar yardım toplanacağı bildirildi.
Haiti’nin BM Temsilcisi Andre Dunbar, New York’ta düzenlediği basın toplantısında kasırgadan en çok ülkenin gıda deposu olarak bilinen yerlerinin etkilendiğini kaydetti: “Jeremy şeh-
ri sistematik bir yıkıma uğradı
ve konutların yüzde 80’i tahrip
oldu. Tarım arazileri kullanılamaz duruma geldi. Haiti’nin tahıl ambarı şeklinde adlandırılan
güneybatı kesimlerindeki yıkım
nedeniyle ülke ciddi bir kıtlıkla
karşı karşıya kalacak.”
Euronews’in haberine göre
Matthew Kasırgası Karayipler’de en büyük yıkımı Haiti’de
bıraktı. Evlerini ve ekinlerini
kaybeden onbinlerce kişi afet
sonrası zorlu koşullar altında
yaşam savaşı veriyor. 750 bin
nüfuslü ülkenin alt yapıdan yoksun ve yoksul güneybatısında
salgın hastalık tehdidi baş gösterdi.
Bölgeye uluslararası yardım
kuruluşları aracılığıyla gıda,
ilaç ve barınma malzemeleri
ulaşmaya başladı.
Çin’in doğusundaki Cıciang eyaletinde birbirine bitişik
dört binanın çökmesi sonucu yaşamını yitirenlerin sayısı 22’ye çıktı.
Şinhua haber ajansı, Vincou kentinde dün Sabah erken saatlerde çöken binaların enkazı altından 5 kişinin
daha cesedinin çıkarıldığını, ölü sayısının 22’ye yüksel-
İran’da askeri
uçak düştü:
2 pilot öldü
diğini duyurdu. Yaralı kurtarılan 6 kişi hastaneye kaldırıldı. Enkaz altında kimse kalmadığı için arama kurtarma çalışmalarına son verildi.
Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. 1970’lerde yapılan
binaların sonradan eklenen katlar nedeniyle dengesini
kaybettiği sanılıyor. (Kaynak: Milliyet)
İran Devrim Muhafızları tarafından kullanılan keşif uçağı Pakistan sınırında düştü. 2
pilot hayatını kaybetti.
İran Devrim Muhafızları tarafından
kullanılan “Gyroplane” tipi keşif uçağının Pakistan sınırındaki Sistan ve Belucistan eyaletine bağlı İranşehr kentinde
düşmesi sonucu 2 pilotun hayatını kaybet-
tiği bildirildi.
İran’ın yarı resmi haber ajansı Tesnim’in
haberine göre, Devrim Muhafızları Kara
Kuvvetleri’ne ait uçak bölgedeki keşif uçuşunu tamamladıktan sonra üsse dönerken
bilinmeyen bir nedenle düştü.
Kaza sonucu uçaktaki iki pilotun yaşamını yitirdiği belirtildi. (Kaynak: Milliyet)
‘Esad yönetimi 300 bin cana mal oldu’
DW’nin Conflict Zone
programına katılan BM Genel
Sekreteri Ban Ki Moon,
Beşar Esad yönetiminin
Suriye’de 300 binden fazla
kişinin ölümüne neden
olduğunu söyledi.
Deutsche Welle’nin (DW) Conflict Zone
programına katılan BM Genel Sekreteri Ban
Ki Moon, “Elbette daha önce dâhil olmalıydık, Srebrenitsa’nın olmasını engellemeliydik, Ruanda’daki soykırımı engellemeliydik.
Halep’te tüm çabaları gösteriyoruz” diye konuştu.
“Devlet Başkanı Esad gibi tek bir insanın
geleceği bu süreci durdurmamalı” diyen Ban
Ki Moon “Bunca insanın, onun yönetiminin
başarısızlığı nedeniyle öldüğü doğrudur. 300
binden fazla insanın hayatına mal oldu” ifadelerinde bulundu.
Programın moderatörü Michel Friedman’ın gerçekleştirdiği söyleşide Ban, Birleşmiş Milletler, ABD ve Rusya’nın Suriye’deki
durumu düzeltmek için “çok yoğun” bir çalışma içinde olduğunu ifade etti. Ban, “ABD
Dışişleri Bakanı John Kerry ve Rus tarafın-
dan, hayat kurtarıcı insani tedbirleri alabilmemiz için ateşkesi yeniden tesis etmelerini
rica ettim. İşgal altındaki ve zorlukla ulaşılabilen bölgelerde bulunan 5 milyon insana asgari olanı temin etmek zorundayız” dedi.
BM OLMASAYDI...
“Rusya’nın sorunun mu yoksa çözümün
mü bir parçası olduğu” sorusuna Ban Ki
Moon, “bir genel sekreter olarak kimin haklı
kimin haksız olduğuna hükmedecek durumda
olmadığını” söyledi.
“BM olmasaydı daha trajik ve kanlı olurdu” Birleşmiş Milletler’in kimi alanlarda “etkinliğini ve kapasitesini” iyileştirmesi gerektiğini kabul eden Ban Ki Moon, BM’nin olma-
ması halinde Srebrenitsa, Darfur, Ruanda ve
Halep gibi çatışma ve kriz bölgelerinde durumun daha da kötü bir hal alacağını sözlerine
ekledi. Ban Ki Moon, “Birleşmiş Milletler olmasaydı, (Halep’teki) durum şu anda çok
daha trajik çok daha kanlı olurdu” diye konuştu.
Ban Ki Moon, BM Güvenlik Konseyi’nin
geleceği ile ilgili olarak da eleştirel açıklamalarda bulundu: “Dünyadaki muazzam değişiklikler bakımından üye devletlerin öncelikle uluslararası güvenlik ve barıştan sorumlu
bir güvenlik konseyi talep etmeleri eşyanın
tabiatına uygundur. Uluslararası barış ve güvenlik konularına daha etkin bir biçimde ele
alabilmek için, daha demokratik, daha şeffaf,
daha çok temsiliyet kabiliyeti olan bir güvenlik konseyi… Maalesef üye ülkeler şimdiye
kadar, üye sayısı ya da bileşim de dâhil olmak üzere herhangi bir noktada uzlaşmış değiller.” 2017’de görevi devredecek 1944 yılında Güney Kore’de doğan Ban Ki Moon 2007
yılından beri Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği görevini sürdürüyor. 2017 yılında
emekliye ayrılacak olan Ban’ın yerine Portekiz eski başbakanı ve Birleşmiş Milletler
Mülteciler Yüksek Komiserliği görevini yapan Antonio Guterres aday gösterilmişti. Guterres’in adaylığının 193 ülkenin üye olduğu
BM Genel Kurulu tarafından onaylanması
gerekiyor. Kararın onaylanacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Kaynak: Deutsche Welle Türkçe
12 Ekim 2016 Çarşamba
12
Yorum
Bedros
Dağlıyan
SARI POŞA
Tahta köprüsüyle ırmak güzel bir
şırıltıyla akıyor. Hemen kenarında küçük
teneke evler yoksulluğun habercisi gibi…
Elimde bir parça üstü şekerli sanalı
ekmekle suyun başında durmuşum… Suda
yavrularıyla yüzen, arada başlarını suya
sokan ördeklere bakıyorum. Kuyruklarını
titreterek sallayışlarına bakıp bakıp
kıkırdıyorum.
Bu eve yenice geldik. Eğlenceli Çocuk
Esirgeme Yurdunun evinden çıkıp Sivas’ın
hemen dışındaki bu şirin eve taşındık. Yeni
evimizin daha çok odası, büyükçe bir salonu
var. En alt katta olan evimizin bir de büyük
uzunca bir balkonu var. Eve oradan girip
çıkıyorum. Evin önü bahçe; bahçedeki elma
ve armut ağaçları bana göz kırpıyor
durmadan… Yemyeşil otlar arasında küçük
şirin çilekler çimenliği masal parkına
çeviriyor; sanki köşeden yedi cüceler
çıkacakmış gibi hissediyorum.
Daha okula başlamadım. Annem bu yıl
gideceğimi müjdeledi ya, gün sayıyorum.
Kimseyi tanımıyorum daha. Hemen evin
önünde kocaman cüsseli kavak ağaçlarından
oluşan minik bir ormancık… Sağda solda
çocuk gülüşmeleri geliyor ancak oyunlara
girmeye çekiniyorum. Birileri çağırsın diye
etraflarında dolanıyorum; ya görmezden
geliyorlar ya da…
Neyse ki hayallerim var! O tahta
köprüsüyle dibi görülmeden akan dere
sihirli gibi duruyor. Şu yüzen ördekler var
ya diyorum; mutlaka şu karşı tepedeki
şatodan gelen haberciler olsa gerek. Bana
mahalleyi anlatıyorlar. Dinliyorum. Vırak
Kültür-Sanat
Tigris
www.tigrishaber.com
sesleri bana sanki az bekle çok arkadaş
edineceksin burada der gibi geliyor.
Kavaklığa gidiyorum. Gövdesinde kıvrım
kıvrım gezen kırmızı gözlü tırtılları arkadaş
ediniyorum. Elime aldığımda başlarını
kaldırıp bana bakıyorlar gibi… Bence
gülüyorlar, hissediyorum. Her gün gidip
tırtılları izliyorum. Yaprakları nasıl da
yiyorlar. Diyarbakır’dayken dut
yapraklarını yiyen bir tırtılım olmuştu.
Kendisine kozadan bir ev yaptığını
gördüğümde nasıl da şaşırmıştım. Yayam az
sabret gör bak nasıl çıkacak o kozadan
arkadaşın sayın tırtıl… Çıkmıştı da; o ipek
kanatlı kelebeği gördüğümde nasıl
şaşırmıştım. Yayam sevgiyle başımı
okşamıştı. Bunlar da kozadan ev yapar
mıydı acaba?
Babam seyahatten dönüşünde bana minik
kırmızı bir kayık getirmişti. Arkasındaki bir
haznede ispirto yaktığında ne güzel yüzerdi.
Çoğun evdeki çamaşır leğeninde
yüzdürürdük onu. Beni uzaklara,
ırmakların, denizlerin ötesine götürmesini,
yeni yerler, yeni insanlar ve yeni dilleri
tanıtmasını isterdim. Hayallerimde
giderdim de… Babamın aldığı resimli
dergilerdeki yerleri, şehirleri düşünüp
duruyorum boyuna…
Bir gün elimde teknem çıkıp derenin
üzerinde ahşap köprünün üzerine oturdum.
Annemin uzunca ip bağladığı teknemi
dereye indirdim. Yüzmesini izliyorum.
Kendimi o teknenin kaptanı sayıyorum.
Koca bir taş aniden teknenin üzerine bindi.
O minicik tekne suyla dolarak kaşla göz
arasında batıverdi.
Başımı kaldırdığımda sarı saçlı çipil
gözlü ben yaşlarda bir çocuğun gülerek
bana baktığını gördüm. Kahkahalar atarak,
karnını tuta tuta gülüyordu. Nasıl kızmışım
güzel teknem, hayallerimle birlikte mundar
ırmağın dibini boylamıştı. Teknenin ipini
bıraktım onu kovaladım. Kaçarak dere
kenarındaki o teneke evlerden birine girdi;
bende peşinden. O evin arkasına doğru
koştu, bende…
Birden güleç yüzlü bir kadın bağırıverdi
“ Yavaş oğlum evi yıkacağınız. Burhan
oğlum arkadaşını al gel size kavurga
vereyim.” Durdum, kadına baktım.
Tombulca, başı çitli, çitin ardında görülen
saçı kınalı…
Kadın tekrar sordu: “Yeni arkadaşın mı
Burhan bu çocuk.” Adının Burhan olduğunu
öğrendiğim çocuk omzunu silkti
“Tanımıyom” Derenin kenarında oynuyordu
beni kovaladı. Bana doğru dönüp dilini
çıkarıp güldü. “Sen kimin çocuğusun
yavrum, eviniz nerede? Fırının yanındaki
evin altına taşındık, dedim. Kadın “İyi ya
arkadaş olursunuz işte.” Yanımıza gelip
ceplerime kavurga koydu. Bir de küçük
kırmızı elma verdi. Sonra Burhan dereye
girip kayığımı çıkardı. Elini omzuma attı;
sekerek yan yana koşmaya başladık arsaya
doğru…
Burhanla böyle arkadaş olduk. Sonra da
diğerleriyle… Ne çok oyun bilir, ne çok şaka
yapardı. Yaramaz, haşarı kelimeleri
kifayetsiz kalırdı onun için… En güzel topu
o oynardı. En güzel cıncığı da… Kocabaş
kabaralı topaç onun elinde sonsuza dek
dönerdi, sanki…
Herkes ona ‘Sarı Poşa’ derdi. Kimse
onunla arkadaşlık etmez, hatta kaçarlardı.
Benim oynamamı da istemezlerdi. Bir gün
birine sordum “Niye Burhanla
oynamıyorsunuz?” Güldüler. “ Çingen oolum
onlar!” Çingen ne demekti acaba. Anneme o
akşam sordum.
Annem gülerek “Sen Burhan’ı sevdin
mi?” Sahi sevmiş miydim? Evet diye
cevapladı iç sesim. Beni sarıp sarmaladı
annem.” Bak oğlum hepimiz farklı olabiliriz.
Ancak hepimiz bu dünyada bu şehirde
yaşayan kendi halinde insanlarız. Aynı
olmamak, farklı olmak dünyaya özgüdür.
Hayvanlara, ağaçlara hatta çiçeklere bak
hepsi farklı değil mi? Zaten aynı olsaydık hiç
de güzel olmazdı zaten… O seninle, hatta
tüm diğerleriyle oynamak istiyor onun için
>>
de size yaklaşmak için yaramazlık yapıyor.
Bak göreceksin sen oynadıkça diğerleri de
oynayacak onunla…”
Ben ona artık sadece sarı diyorum.
Oyunların tümünü biz kazanıyoruz. Dereye
girip çimiyoruz. Ondan öğrendim ya
külotlarımızı ıslanmasın diye çıkarıyoruz.
Suya yatmış leylakların kokusu ne güzel
geliyor dere kıyısında… Akşama toplayıp
annelerimize götürüyoruz.
Eylül ortalarında ben okula başladım,
sarı da… Aynı okulda, ayrı sınıflardayız.
Teneffüslerde yine beraberiz. Ya o bizde ya
da ben onlardayım. Hayatımızın en güzel
zamanlarını yaşıyoruz birlikte…
Gülüyoruz… Gülüyoruz… Annem de
annesiyle görüşüyor, hatta birlikte derenin
aşağısındaki çayırlığa gidip biz oynarken
onlar da madımak toplayıp, bir taraftan çay
içiyorlar.
Kış geldi. Karlar boyumuzu aştı.
Büyüklerin açtığı patikadan etrafımızı
görmeden gidiyoruz. Kartopu, kızak;
oyunlar sonsuz…
Sarı bir gün okula gelmedi. Eve gidip
sordum annesi hasta dedi. İyileşsin yine
oynarsınız diye de ardımdan bağırdı. Sarı
birkaç gün gözükmedi. Bir gün
öğretmenimiz tüm sınıfı topladı. “Çocuklar
arkadaşınız Burhan çok ağır bir hastalığa
yakalanmış. Biliyor musunuz? O artık
cennette. Allah onu yanına aldı.”
Dondum kaldım. Eve koşup anneme
sarıldım. Annem de ağlıyordu.” Biliyor
musun nasıl da seviniyordum güzel
arkadaşlığınıza… O da senin birkaç yıl önce
tutulduğun kuşpalazına yakalanmış. Allah
seni bize bağışladı. Onuysa yanına cennetine
aldı. Kurtaramamış doktorlar” Sen Fadime
teyzenin de oğlusun artık. Her gün ona uğra,
oğul diye sana sarılsın, seni koklasın.”
Gökten pamuklar gibi kar yağıyordu teneke
mahallesinin üzerine… Derenin suları
hazince çağlıyordu.
Erzurum’da Kadınlar “Ehram”a sahip çıktı
Geçmişte kadınların örtünmek amacıyla kullandığı ehrama genç kızların artık rağbet
göstermemesi sebebiyle harekete geçen bir
grup kadın, koyun yününden dokunan ehramı çeşitli nakış teknikleriyle süsleyerek,
ayakkabıdan cüzdana, kravattan cekete,
masa örtüsünden anahtarlığa farklı ürünler
üretmeye başladı.
Erzurum’da Kadınlar
Geçmişte kadınların örtünmek amacıyla
kullandığı ehrama genç kızların artık rağbet
göstermemesi sebebiyle harekete geçen bir
grup kadın, koyun yününden dokunan ehramı çeşitli nakış teknikleriyle süsleyerek,
ayakkabıdan cüzdana, kravattan cekete,
masa örtüsünden anahtarlığa farklı ürünler
üretmeye başladı.
Geçmişte özellikle Erzurum, Bayburt, Erzincan, Elazığ, Ağrı, Van ve Kayseri gibi illerde kadınlar tarafından örtünmek amacıyla
kullanılan ve koyun yününden üretilen kumaşlardan yapılan ehram, halen söz konusu
iller başta olmak üzere birçok kentteki kadınlarca geleneksel giysi olarak kullanılıyor.
Modern kumaşların yaygınlaşmasının da
etkisiyle eskiden kadınların yaygın olarak
kullandığı ve gelinlik kızlarının çeyizinin olmazsa olmaz kıyafetleri arasında olan ehrama, son yıllarda rağbet azaldı.
Bu geleneksel kıyafetin yok olmaya yüz
tutması üzerine, Erzurum’da bir süre önce
Kuzeydoğu Kalkınma Ajansının (KUDAKA)
desteğiyle “Dünya Turizmi Erzurum Ehramı
ile Tanışıyor” projesi başlatıldı.
Ehramın tanıtılması ve kullanımının artırılması amaçlanan proje çerçevesinde halk
eğitim kurslarında eğitim alan kadınlar, yine
proje kapsamında kentte faaliyet gösteren
Erzurum Aktif İş Kadınları Dostluk ve Dayanışma Derneği (ERAKDAY) bünyesinde kurulan atölyede ehram üretmeye başladı.
Valilik, Atatürk Üniversitesi, Aziziye Belediyesi ve Aziziye Kaymakamlığının destekleriyle kurulan atölyede ehram üreten kadınlar, koyun yününün işlenmesiyle elde edilen
iplikleri dokuyarak elde ettikleri ehram kumaşından perde, yatak örtüsü, bohça, masasehpa örtüsü, pano, telefon kılıfının yanı sıra
erkekler için yelek, atkı, anahtarlıktan, bayanlar için panço, pelerin, yelek, şal, küpe,
tokaya varıncaya kadar pek çok ürün üretiyor.
Piyasaya sürülen bu ürünlerle ehrama
adeta yeniden can veren kadınlar ehram kumaşları çeşitli nakış teknikleriyle süsleyerek,
ayakkabıdan cüzdana, kravattan cekete,
masa örtüsünden anahtarlığa kadar pek çok
alanda kullanımını sağlayarak gelecek kuşaklara aktarıyor.
ERAKDAY Derneği Başkanlığını da yürüten el sanatları öğretmeni Hülya Saltuklu,
ehramın tamamen yünden dokunan yöresel
bir kumaş olduğunu belirtti.
“Yazın sErin, Kışın
sıcaK tutuYor”
Saltuklu, genellikle el tezgahlarında üretilen ehramı kadınların dışarıda örtünmek için
kullandıklarını ifade ederek, ehramın, bünyesindeki yünün özelliği sebebiyle yazın serin kışın da sıcak tuttuğunu anlattı.
Koyunların belli sürelerde kırkıldığını ardından bu yünlerin tokaçlarla yıkanarak temizlendiğini dile getiren Saltuklu, “Lif boyları 20 santimetreye yakın olan yünler tarak-
“Emel Sayın ile makam
zamanı” CRR’de başlıyor
Emel Sayın, “Beyâti ve Uşşak Makamları”nın en güzel eserlerini İstanbullu sanatseverler için Cemal Reşit Rey Konser
Salonu’nda seslendirecek.
“BEYâti vE uşşaK maKamları”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Daire Başkanlığı Kültürel Etkinlikler Müdürlüğü bünyesinde çalışmalarını sürdüren
Cemal Reşit Rey Konser Salonu (CRR), yeni
sezonda yepyeni bir projeyi sanatseverlerle
buluşturuyor. Usta sanatçı Emel Sayın, Türk
Sanat Müziği tutkunlarını “Makam Zamanı”
başlığı altında her ay makam gezintilerine çıkartacak.
İBB Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda
larda taranarak, lifler düzgün hale getirilir.
Bükülerek iplik haline getirilen yün daha
sonra dokunarak ehram yapılır.” dedi.
Saltuklu, ehramın 18. yüzyıldan itibaren
Erzurum ve çevresinde örtünmek amacıyla
kullanıldığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Şu an ehram çok yaygın kullanılmıyor.
Biz de bu sanatın unutulmaması için çalışma
yaptık. Örtünmek için değilse de günün isteklerine uygun yeni ürünler tasarladık. Ehramı el dokuması bir kumaş olarak değerlendiriyoruz. Erkek, bayan giyimi, ev dekorasyonları, hediyelik eşyalar, süslemeler yapıyoruz. Yüne fazla rağbet olmadı. Biz saf yünü
alıyoruz, kendimiz iplik ve ehram yapıyoruz.
gerçekleşecek “Emel Sayın ile Makam Zamanı” adlı konser
serisi ile İstanbullu sanatseverler, Türk Sanat Müziği’ndeki
eserleri makamlarına göre Emel Sayın’ın sesinden dinleme
şansına erişecek. Her ay farklı bir makamdan eserleri seslendirecek olan Türk müziğinin kadife sesli sanatçısı Emel Sayın, yeni projenin ilk konserini 14 Ekim Cuma günü verecek.
Konserde “Beyâti ve Uşşak Makamları”nın en güzel eserlerini yorumlayacak olan altın sesli sanatçı, 20.00’de
CRR sahnesinde olacak.
istanBullular sEs KraliçEsi EmEl saYın
ilE maKam Yolculuğuna çıKacaK
İBB’nin “Makam Zamanı” projesinde her ay müzikseverlere tadına doyulmaz bir makam ziyafeti sunacak olan Emel Sayın, kökeni Üsküp’e dayanan Selanikli bir babanın ve Mardinli bir annenin dört kız çocuğundan en büyüğüdür. Küçük yaşlarda müziğe başlayan sanatçı, Arif Sami Toker ve Münir Nurettin Selçuk’tan müzik eğitimi aldı. Keşan Ortaokulu ve Çapa
Lisesi’nden mezun olduktan sonra üç yıl süresince İs-
Bir ehramın maliyeti 150-200 lira. Ehramın
üzerine de nakış ve el sanatı teknikleri uyguluyoruz.”
Saltuklu, bir süre önce KUDAKA desteğiyle “Dünya Turizmi Erzurum Ehramı ile
Tanışıyor” projesi kapsamında ehram atölyesi açtıklarını ifade etti.
Bu atölyede bir meslek lisesinde olması
gereken tüm makinelerin olduğunu dile getiren Saltuklu, halk eğitim kurslarında eğitilen
kadınların atölyede çalışarak hem gelir sağladığını hem de ehramı gelecek kuşaklara
aktardığını sözlerine ekledi.
(Kaynak: sondakika)
tanbul Belediyesi Konservatuvarı Şan Bölümü’nde hocası matmazel Alice Rosenthal’dan dersler aldı. Hürriyet haber ajansının
açtığı yarışmada Münir Nurettin Selçuk’a ait ağır bir klasik eser
okudu ve ses kraliçesi seçildi. Henüz 17 yaşındayken Ankara
Gençlik Parkı’nda ilk defa sahneye çıktı. 1963 yılında Ankara
Radyosu’na sınavla solist olarak girdi ve yaklaşık yedi yıl hizmet
verdi. Ankara seyircisi karşısında sahne tecrübesi kazanan sanatçı, Egemen Bostancı’nın teklifiyle İstanbul müzik piyasasına
transfer oldu ve Lalezar gazinosunda assolist olarak sahne almaya başladı. Bu arada İstanbul Radyosu’na geçti ve İstanbul’a
yerleşti. İstanbul’a gidişiyle yoğun bir çalışma dönemine girdi.
On beş sinema filminde başrol oyuncusu olarak rol aldı. Sayın,
1970 ve 80’li yıllarda on üç kez Dışişleri Bakanlığı ve Kültür Bakanlığı tarafından yurt dışında sanat elçisi olarak görevlendirildi. 1983-84 yıllarında Egemen Bostancı’nın projesi olan Türkiye’nin ilk Türk Sanat Müziği müzikali olan “Neşe-i Muhabbet”in
baş rolünde yer alan sanatçı, on dokuz kez yılın sanatçısı seçilerek Altın Kelebek ödülünü aldı. Otuzu aşkın long play, 45’lik ve
CD’lere imza atan Sayın, çeşitli vakıf ve derneklerin gönüllü
temsilcisi olarak konserler verdi. (Kaynak:kültürservisi)
Tigris
>>
B U L M AC A
www.tigrishaber.com
12 Ekim 2016 Çarşamba
13
Dünkü Bulmacanın Cevabı
14
SP
12 Ekim 2016 Çarşamba
R
www.tigrishaber.com
Tigris
>>
FUTbOL FEDERASYONU bAşKAN VEKİLİ NİhAT ÖzDEMİR :
“DOĞU VE GÜNEYDOĞU TAKIMLARINA
SÜPER LİG YOLU AÇILMALI”
TRT Kurdi’de yayınlanan ‘Futbola Hereme Taybet’ (Bölge Futbolu Özel) ve ‘Dema Futbole (Futbol Zamanı) programları
için özel röportaj veren Futbol Federasyonu Başkan Vekili Nihat Özdemir,Doğu ve Güneydoğu takımlarının Süper
Lig’de temsil edilmesinin önünün açılması gerektiğini söyledi. Özdemir,” Eğer böyle bir şey yaparsak bölge halkına
hem ticari hem de sosyal açıdan ve aynı zamanda ülke ile bütünleşme adına çok önemli bir ufuk açmış oluruz.” dedi.
birisiyim.Çocuklarımız önce okullarına
gidecek,ülkemize faydalı insanlar olacak.
Ben de onlar gibi Diyarbakır’da
büyüdüm,Diyarbakır’da okudum,Ziya Gökalp
Lisesi’ni bitirdim. O zaman Diyarbakır’da
üniversite yoktu,belli şehirlerde üniversiteler
vardı. Mecburen geldim Ankara’da okudum
ve hayata atıldım. Ama bölgemle hiçbir
zaman iletişimi koparmadım. Diyarbakırlı
olmakla her zaman övündüm. Elimden
geldiğince bölgeye yatırım yapmaya,iş
hacmini artırmaya çalıştım. Yapmaya da
devam edeceğim. Beklediğimiz tek şey
bölgeye huzurun gelmesidir.” diye konuştu.
‘SPORU BÖLGEDE
YAYGINLAŞTIRMALIYIZ’
‘DİYARBAKIRESPOR
BÖLGE İÇİN DENGEYDİ’
TRT Kurdi’de yayınlanan ‘Futbola
Hereme Taybet’ (Bölge Futbolu Özel) ve
‘Dema Futbole (Futbol Zamanı)
programları,bu haftaki bölümlerinde çok
önemli bir röportaja yer verdi. Program
ekibini Ankara’da kabul eden Doğu ve
Güneydoğu takımlarının Süper Lig’de temsil
edilmesinin önünün açılması gerektiğini
söyledi.Diyarbakırspor ve bölgedeki bir çok
tarihi kulübün çöktüğünü belirten
Özdemir,”Diyarbakırspor,Süper Lig’de uzun
yıllar mücadele etti. Sadece bölgemizdeki iş
adamları değil,Türkiye’deki bir çok iş adamı
Diyarbakırspor’un başarılı olması için destek
oldu. Süper Lig’de olmasını çok istedik.
‘YENİ BİR LİG MODELİ
OLUŞTURULABİLİR’
Çünkü biz bölgedeki bir takımımızı Süper
Lig’de tutmayı başarırsak oradaki halkın
düşünce tarzı değişiyor. Ticari olarak çok
Özdemir,nüfüsün büyük bölümü genç
olan Doğu ve Güneydoğu’da sporu
yaygınlaştırmaları gerektiğini de anlattı.
Tüm federasyonların bölgeye özel önem
vermesini isteyen Özdemir,” Bölgedeki
gençlerin okul dışındaki zamanlarını
HABer
l
e
sokakta geçirmemeleri lazım.Faydalı
Öz
bireyler olmalarını istiyorsak okul
dışındaki zamanlarını mutlaka sporla
geçirmelerini sağlamalıyız. Bölgedeki
Ha
Y çocukları ilk okuldan itibaren sporla
k i m A Z B A buluşturmamız lazım. Spora önem veren
katkısı var. Takımlar
geliyor,başka kentlerden
bir gençlik yetiştirmemiz lazım. Sadece
taraftarlar ve insanlar geliyor. Haliyle
Futbol Federasyonu değil tüm
ekonomik bir döngü oluşuyor. Maalesef
federasyonların bölgeye özel önem vermesi
Diyarbakırspor tutunamadı. Bölgedeki bir
gerekir. Bölgedeki kulüplere elimizden
çok tarihi kulüp de ne yazık ki
gelen yardımları yapıyoruz. Batman’da çok
Diyarbakırspor gibi çöktü. Gerekirse statü
güzel tenis tesisleri yapıldı. Bölgede çok
değişikliğine giderek o bölgedeki takımları
daha fazla tesis yapabiliriz. İstanbul’daki
Süper Lig’in altında bir ligde toplamamız
golf tesislerinde Diyarbakır,Batman ve bir
gerektiğini düşünüyorum. Bu zor bir olay
çok ilimizden gençler var. Hepsi İngilizce
değil. Dünyada örnekleri var. Eğer böyle bir
öğrenmişler. “ ifadelerini kullandı.
şey yaparsak bölge halkına hem ticari hem
de sosyal açıdan ve aynı zamanda ülke ile
bütünleşme adına çok önemli bir ufuk açmış
oluruz.” dedi.
‘DİYARBAKIRLA BAĞIMI
HİÇ KOPARMADIM’
Diyarbakır’lı olmakla her zaman
övündüğünü ve hiçbir zaman
bağını koparmadığını da
kaydeden Özdemir,”Ben
sporun doğu ve
güneydoğu için çok
önemli olduğuna
inananlardan
‘BÖLGEDE AVRUPA’DA
OLMAYAN STATLAR YAPILIYOR’
Federasyon olarak bölge konusunda
hassas olduklarının altını çizen
Özdemir,devletin de yeni stat ve tesisler
yaparak bu konuda önemli bir hamle
gerçekleştirdiğini
söyledi.
Özdemir,şunları söyledi,”Spor batıya entegre
olmamız için önemli bir araçtır. Futbol
Federasyonu olarak konu Doğu ve
Güneydoğu olunca çok daha hassas
davranıyoruz. Başta başkanımız Yıldırım
Demirören olmak üzere tüm arkadaşlarımız
bu konuda hemfikir. Tek devlet,tek
bayrak,tek vatan,tek millet ışığı altında
yürümemiz gerektiğine inanıyorum. Spor
bunun için en önemli çimentodur. Hepimizi
birleştiren olgu spordur,bu yüzden bölgede
sporu yaygınlaştırmalıyız.Cizre’de yaşanan
olaylardan dolayı Cizrespor’u ligde tuttuk.
Maddi ve manevi olarak gerekli desteği
sunduk. Bir takımın ligde olması demek o il
veya ilçenin ligde olması ile eşdeğerdir.
Devlet,bölgenin sporda gelişmesine önem
veriyor. Diyarbakır’da,Batman’da ve
bölgenin bir çok kentinde yeni modern
statlar yapılıyor. Bu statlar,modern yapıları
ve kapasiteleri ile Avrupa’da olmayan
statlardır.”
‘TRT KURDİ’NİN SPOR
YAYINLARI İLGİ ÇEKİCİ’
Özdemir,TRT Kurdi’nin spora verdiği
önemi de övdü. Özdemir,”TRT Kurdi çok
önemli bir işlev görüyor. Bu sayede insanlar
dillerini öğreniyor. Diğer dilleri konuşan
vatandaşlarımız için de sempatik oluyor.
Kürtçe spor terimleri çok hoş. Kürt olmama
rağmen bilmediğim bir çok kelimeyi bu
sayede ilk kez öğrenmiş oluyorum. Hele ki
canlı maç yayınları çok daha ilgi çekici hal
alıyor. Spor programları da ilgi ile takip
ediliyor. Gittiğimiz yerlerde,görüştüğümüz
insanlardan çok güzel şeyler duyuyoruz.
Hem ilgi çekici hem sempatik. Batıdaki
insanlar Kürtçe’yi bilmese ve anlamasa da
programları takip ederek bundan hoşnut
oluyor. Bir çok kelimeyi öğrenmiş oluyorlar.
TRT Kurdi, Kürtçe’nin batı insanı tarafından
da sempati toplamasına neden oluyor.
Ülkemiz için hem avantaj hem de büyük bir
katkıdır.” şeklinde sözlerini tamamladı.
Tigris
>>
Reklam
12 Ekim 2016 Çarşamba
www.tigrishaber.com
15
İmplant öncesİ ve sonrasına aman dİkkat!
İmplant tedavisinde hekimin bilgi ve tecrübesi önemli
İmplant uygulamalarında merak edilen soruları Dr. Emre
Çimen yanıtladı. İmplant diş tedavisini uygulamayı ne
zaman hastalarınıza öneriyorsunuz?
İmplant tedavisinin, 18 yaşını doldurmuş ve diş eksikliği
olan tüm kişiler için uygulanabilecek bir tedavi şekli İster
tek diş eksikliği olsun, ister çoklu diş eksiklikleri olsun,
isterse de ağızda hiç bulunmasın dental implant
uygulamaları bu diş eksikliklerinin telafi edilmesinde
güvenilir ve sağlıklı bir tedavi yöntemidir. Dental implant
uygulamaları, yüksek başarı oranıyla sadece diş
hekimliğinin değil, modern tıpta uygulanan tedaviler
arasında da yer edinmiştir.
İmplant uygulamasından sonra daimi dişlere ne zaman
kavuşabilirim?
İmplant uygulandıktan sonra, implant ve kemiğin
birbirlerine kaynaması anlamına gelen, "osseointegrasyon"
sürecine girilir. Bu süreç, yapılan işleme, kemiğin kalitesi
gibi faktörlere göre 2 ay ile 6 ay arasında değişmektedir. Bu
süreçte dişsiz kalmak, özellikle ağzında hiç dişi bulunmayan
hastalar ve ön bölgede diş eksikliği olan hastalarımız için
estetik ve fonksiyonel kaygılar ortaya çıkarmaktadır.
Günümüzde bu tip hastalarımızda, implantın yapıldığı gün,
implantlardan destek alan sabit bir protez uygulayarak bu
kaygıları ortadan kaldırıyoruz ve hastalarımızın bu süreci
çok daha konforlu geçirmelerini sağlayabiliyoruz.
İmplant tedavisinin riskleri nelerdir?
Tüm tıbbi tedaviler gibi implant uygulamalarının da
riskleri mevcuttur. Bu risklerin başında, işlem sonrası
oluşabilecek konforsuzluklar ve işlem sırasında anatomik
yapılara zarar verilmesi sayılabilir.
İşlem sonrası oluşabilecek konforsuzluklar olarak ağrı,
şişlik ve kanamayı sayabiliriz. Neticede implant uygulaması
Kadınlarda şeker
hastalığı daha riskli
Diyabetli kadınlarda kalp krizi ve ölüm riski erkeklerden fazla…Kadınlarda şeker hastalığı daha riskli
Kadınlarda şeKer hastalığı daha risKli
Kadınlarda koroner arter hastalığı erken yaşlarda erkeklerden az görülüyor. Östrojen hormonunun koruyucu etkisi
kadınlar için büyük şans. Fakat kadınlar yaşlandıkça azalan
östrojen düzeyi ile birlikte kalp hastalıkları ve inmeye karşı
olan direnç azalmaktadır. Altmış yaşına kadar 5 erkekten biri
bir koroner kalp hastalığı ile karşılaşırken bu oran kadınlar
için 1/17 olarak saptanmıştır. Altmış yaş üzerinde ise hastalığın görülme riski her iki cins için de eşitlenmektedir. Kalp ve
Damar Cerrahı Prof. Dr. Mustafa GÜLER konu ile ilgili sorularımızı cevapladı.
implant yaptırırKen nelere diKKat etmeliyim?
Dikkat edilmesi gereken en önemli hususlar olarak,
tedaviyi uygulayacak hekimin bilgi ve tecrübe yeterliliği
olması ve implantın uygulanacağı klinikteki hijyen ve
sterilizasyon kurallarına riayet edilmesidir. Hastaların
kendilerine uygulanacak implantlar hakkında bilgi
almalarının en doğal haklarıdır ve işlem sonrası kendilerine
verilecek implant sertifikalarını saklamaları ileri dönemde
oluşabilecek sıkıntıların çözümünü kolaylaştıracaktır.
İmplant tedavisi sonrası hijyen önemli
cerrahi bir uygulamadır ve bu tür şikayetler işlem sonrası
ilk birkaç gün olabilmektedir. Eğer hekimin işlem sonrası
direktiflerine uyulur ve reçete edilen ilaçlar doğru bir
şekilde kullanılırsa bu süreç sıkıntısız bir şekilde kolaylıkla
atlatılabilir.
İmplantın anatomik yapılara zarar vermesi ise ciddi bir
komplikasyondur. Bu durumda kalıcı ya da geçici hasarlar
meydana gelebilir. Bu tür durumların oluşmasını
engellemek için detaylı bir muayene ve doğru bir planlama
yapılması şarttır. Riskli bölgelerde gerek görüldüğü
takdirde 3 boyutlu görüntüleme yöntemlerinden de
faydalanılabilir.
Günümüzde 3 boyutlu görüntüleme yöntemlerinden
alınan veriler kullanılarak hazırlanan cerrahi şablonlar
sayesinde (navigasyonlu implant, cerrahi stent) implantlar
güvenli ve hızlı bir şekilde uygulanabilmektedir. Bu sayede
işlem sonrası konforsuzluklar ve anatomik yapılara zarar
verme riski sıfıra inmektedir.
implant tedavisi sonrası ağız hijyeninde diKKat
etmemiz gereKen noKtalar nelerdir?
İmplant tedavisi sonrası, ağzı hijyenine dikkat edilmesi
çok önemlidir. Rutin diş fırçalamanın haricinde, hekimin
tavsiye ettiği özel ipler, arayüz fırçaları ve ağız duşları
kullanılarak implant uygulanmış bölgenin temizliği
sağlanmalıdır.
Diğer bir önemli nokta da düzenli olarak kontrollere
gidilmesidir. Önerilen kontrol süreci ilk iki yıl 6 ayda bir,
daha sonrasında da senelik kontrollere gitmektir. Böylelikle
bölgede oluşabilecek sıkıntılar, başlangıç safhasındayken
hasta tarafından fark edilemeyebilir ancak hekim
tarafından yapılan muayenede saptanabilir ve böylelikle
önlem alınarak oluşabilecek daha büyük sıkıntıların önüne
geçilmiş olunur.
implant diş tedavileri uzun ömürlü müdür?
Doğru uygulanmış bir implant, doğru bakım ve düzenli
kontrollerin yapılması şartı ile, uzun yıllar ağızda kalabilir. -Haber Merkezi-
Kadınlarda erKen teşhis daha zor!
Kadınlarda östrojen hormonunun koruyucu etkisi bilinmektedir ve koroner arter hastalığı yıllarca bir erkek hastalığı gibi değerlendirilmiştir. Fakat kadınlarda koroner arter
hastalığı bazı farklılıklar göstermektedir. Öncelikle şikayetler
belirsiz olabilmektedir. Çabuk yorulma halsizlik ve çarpıntı
şikayetleri göğüs ağrısının önüne geçebilmektedir. Yine tanı
açısından özellikle efor testi gibi ön testlerde yanıltıcı sonuçlar olabilmektedir. Böylece erken teşhis erkeklere oranla
daha zor olmaktadır. Bu konuda yapılan son çalışmalarda
yeni bilgilere ulaşılmıştır.
risK faKtörlerine diKKat!
Elbette koroner arter hastalığı için kabul edilen risk faktörleri kadınlar için de geçerlidir. Kalp ve damar hastalıklarının en az %80 oranında sigara, hipertansiyon, yüksek kan
yağları, ailede kalp hastalığına yatkınlık, obezite, hareketsiz
yaşantı, diyabet gibi klasik risk faktörlerine bağlı olarak geliştiği bilinmektedir.
BURÇ Ş.Urfa Yolu 3.km No:131 Bağlar/Diyarbakır Tel: 0-412 252 06 00
Bu yüzden kadınlar günümüzün en ölümcül hastalığı olan
koroner kalp hastalığı açısından çok dikkatli olmalılar, hele
Tip II diyabeti olanlar koroner arter hastalığı açısından erkeklerden daha fazla risk altında görünüyor. Şikayetlerin ortaya çıkmasında erken teşhiş için vakit kaybetmemeliler.
Hastalığın ortaya çıkmasından önce de erken yaşta risk faktörlerinin azaltılması hedeflenmelidir. --Haber Merkezi-
Kültür Mh. TPAO Bulvarı No:164 Batman Tel: 0-488 212 90 21
Bu bir reklamdır.
16
12 Ekim 2016 Çarşamba
Reklam
8 Ağustos 2016 Pazartesi
www.tigrishaber.com
Tigris
>>
Bu bir reklamdır.

Benzer belgeler

Gazete veya internet haberi

Gazete veya internet haberi gasp etmeyi siyaset sayan ve yalan üzerine illerde, ilçelerde siyaset yapanların, yeri geldiğinde terörden veya silahların susmasından bahsettiğine dikkat çekerek, “Sandıkta yenemediler, halkın gön...

Detaylı