KGD 2012 Ramazan.qxd

Transkript

KGD 2012 Ramazan.qxd
Deðerli halkýmýzýn, gazetecilerin ve
Ýslam Aleminin
Ramazan Bayrama’ný kutlar;
baþarýlý, mutlu, huzurlu ve
barýþ içinde
nice bayramlar dileriz.
Yýl : 9 Sayý: 16
Bayram Gazetesi: KGD’nin resmi yayýn organýdýr
19 Aðustos 2012
Umudun þehri
ZONGULDAK
Ýktidarý, muhalefeti, sivil toplum örgütleri, dernekleri, meslek örgütleri ve halkýyla
Zonguldak; omuz omuza, birlik ve beraberlik içinde, ortak hedeflere ve amaçlara ulaþmada
“ortak akla” sahip bir þehir. Umudunuz hep var… Biliyoruz, hep birlikte baþaracaðýz…
Türkiye, nüfus olarak büyüyor, ekonomik olarak geliþiyor.
Ýhracatýmýz ve ithalatýmýz artýyor.
Ýthalat daha fazla arttýðý için cari açýk büyüyor ve ekonominin
dengesi bozuluyor. Sonuçta borçlanarak da olsa ekonomimiz
büyüyor.
Yatýrýmlar yapýlýyor, istihdam yaratýlýyor.
Ýþsizlik oranlarý yerinde sayýyor. Yani her yýl istihdam ihtiyacý
doðan yaklaþýk
700 bin gence
iþ bulunuyor.
Ekonomik
yapýdaki
dengesizliði
gidermek için
teþvik paketleri
hazýrlanýyor.
Zonguldak, 81 il içinde ortalama büyüklükte bir il olarak
Türkiye'nin bu tablosuna önemli katkýlarda bulunuyor.
Zonguldak, Türkiye ekonomisine katkýda bulunan 11 il arasýnda
10. Sýrada bulunuyor.
PEKÝ ZONGULDAK NE DURUMDA?
Türkiye'nin
nüfusu artarken
Zonguldak
yerinde sayýyor.
Nüfus artýþýmýz
ekside. Yani
göç veriyoruz.
Sosyo-ekonomik geliþmiþlik sýralamasýnda 2003 yýlýnda
21’inci sýrada olan Zonguldak, 2011 yýlý sonunda 29’uncu
sýraya geriledi. Yani, Türkiye ekonomisine katký veren
Zonguldak, ne yazýk ki hak ettiði desteði alamýyor.
Býrakýnýz göç almayý, kendi insanýný Zonguldak'ta tutacak
iþ olanaklarý oluþturulamýyor.
ÝÇERÝDEN!
Zonguldak Vali Erol Ayyýldýz, evinin
kapýlarýný derneðimize açtý... 10 ve 11’de
BEÜ Rektörü Özer ile röportaj... 6 ve 7’de
Belediye Baþkaný Akdemir, KGD’ye
konuþtu; Zonguldak’a temiz hava... 8’de
Saymakla bitmez, ama... 3’te
40 yýl sonra gerçekleþen hayal... 4’te
Yerel Gazeteler Okunuyor... 5’te
Karaelmas’ýn kaderi... 9’da
Eski fotoðraflarla Zonguldak... 12’de
Zonguldaklý Rum ve Ermeni
Komþularýmýza ne oldu?...13’te
Biraz da biz sizi konuþturalým... 15’te
Gazeteci vekillerimiz... 16’da
Kelebeðin Rüyasý’nýn kamera arkasý... 20’de
Köþe Yazýlarýyla; Ali Özer, Turhan
Bozkurt, Turhan Oral, Mustafa Emen,
Çetin Sezgin ve Abdullah Karabacak...
Hepsi içeride!...
Türkiye; tünellerle, duble yollarla örülüyor, ama Zonguldak'ýn
duble yollarý bir türlü bitirilemiyor.
Türkiye'nin ilk tünellerini yapan ve yeraltýnda yeni bir þehir
kuran Zonguldak'ýn yerüstü tünelleri halen yapýlamadý.
Maden, demir-çelik ve enerji þehri Zonguldak, 164 yýllýk
üretim kültürüyle halen Türkiye'ye katký veriyor ve çok daha
fazlasýný verme potansiyeli bilinmesine raðmen özel sektörler
için teþvikler hayata geçirilemiyor.
Türkiye Taþkömürü Kurumu tam kapasiteyle çalýþtýrýlamýyor.
UMUDUN ÞEHRÝ
Duble yollar bitirilecek!
Tüneller açýlacak!
Demiryollarý yenilenecek!
Teþvikler hayata geçirilecek!
TTK'ya iþçi alýnacak!
Yatýrýmlar yapýlacak!
Göç olmayacak!
Eðitimde, saðlýkta kalite artacak!
Þehirleþme planlanacak!
Tutuklu milletvekilleri özgürlüðüne kavuþacak!
Nüfusumuz artacak!
Ekonomimiz ve sosyal yaþam canlanacak!
GÜCÜMÜZ, ORTAK AKLIMIZ…
Ýktidarý, muhalefeti, sivil toplum örgütleri, dernekleri, meslek
örgütleri ve halkýyla Zonguldak, omuz omuza, birlik ve
beraberlik içinde, ortak hedeflere ve amaçlara ulaþmada ortak
akla sahip bir þehir.
Umudunuz hep var…
Biliyoruz, hep birlikte baþaracaðýz…
KARAELMAS GAZETECÝLER DERNEÐÝ
YÖNETÝM KURULU
Baþyazý
Osman SAV
KGD
Yönetim Kurulu Baþkaný
Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti Ýl Temsilcisi
Νereye?
Birçok meslekte dönem dönem yaþanan güven ve itibarsýzlýk
sorunu gazetecilikte de yaþanýr oldu.
Son yýllarda en çok yýpranan ve zarar gören meslek hiç
þüphesiz medyadýr. Bir zamanlarýn en güvenilir mesleði olarak
gösterilen gazetecilik, artýk güvenilirlik konusunda hiç de iç
açýcý durumda deðildir. Güvenirliðin kaybedildiði noktada
saygýnlýðýn da olmasý düþünülemez.
Peki, medya bu duruma nasýl geldi?
Medyamýz, adeta “güç zehirlenmesi” yaþamýþ, kýrýlma
noktalarýnda gerekli duruþu sergileyememiþ, sürekli sýnýfta
kalmýþtýr.
Özgür ve baðýmsýzlýðýný yaþatma derdinde olmasý gereken
basýn, belli dönemlerde üzerine vazife olmayan rollere bürünmüþ veya biçilen role sessiz kalmýþtýr. Bu da mesleðimizin
yýpranmasýna ve halk nazarýnda güvenilirliðinin azalmasýna yol
açmýþtýr.
Bir gazeteci büyümüzün dediði gibi; "Her mesleðin önemi ve
iþlevi vardýr, her mesleðin sahipleri saygýn kiþilerdir. Ama
dünyada dört meslek vardýr ki, 'doðru ve dürüst olarak
yapýldýðýnda' dünyanýn en erdemli mesleðidir."
Ýnsanýn saðlýðý ile doðrudan ilgili doktorluk, doðrudan
insanýn haklarýný koruyan, savunan ve toplum düzenini saðlayan
hukuk ve insaný doðrudan bilgilendiren, geliþtiren bir meslek
olan
öðretmenlikle birlikte en erdemli meslekler arasýnda yer alan gazeteciliðin sancýlý bir dönemden geçtiði ortadadýr.
Gazetecilik, insaný yöresinde, ülkesinde ve dünyada olup
bitenler hakkýnda doðru ve dürüstçe bilgilendirmekle yükümlüdür.
Bu dört mesleðin her biri, doðrudan bireysel olarak insan
yaþamýnýn olmazsa olmazýdýr. Saðlýðýnýzý ve hakkýnýzý korumak
için, bilgilenmeniz için vazgeçilemez önemleri ve sorumluluklarý var.
Ýþte bu meslekler doðru ve dürüstçe, ahlak kurallarýna uygun,
halkýn yararý gözetilerek yapýldýðýnda dünyanýn en erdemli
meslekleridir.
Ýþte bizlerin bu noktada kendimizi sorgulamamýz
kaçýnýlmazdýr.
Medya;
Meslek ilkelerine uyuyor mu?
Etik kurallara uygun hareket ediyor mu?
Bu sorulara verilecek cevaplar medyanýn nerede olduðunu
ortaya koyacaktýr.
Nereye gideceðini ise, yine bu etik ve ilkelere uyulma derecesi gösterecektir.
Bu etik kurallardan ne kadar uzaklaþýlýrsa medyanýn geleceði
o kadar kararýr. Etik kurallara ve ilkelere ne kadar sahip çýkýlýrsa geleceði o kadar aydýnlýk, o kadar erdemli olur.
Genç gazeteci adayý arkadaþlarýmýzýn ne derece önemli bir
mesleði yaptýðýnýn idrakine vararak kendilerini geliþtirmelerini,
"büyük" gazeteci aðabeylerimizin de, erdemli mesleðimizin
önemini unutmayarak gelecek nesillere daha iyi ortam
hazýrlamalarý gerekir.
Aslýnda gazetecilik mesleðinde deðil, onu ircaa edenlerde
veya mesleðe sýzan gazeteci görünümlü "kasteci"lerin verdiði
bu zararýn er geç yok olacaðý ve mesleðin geçmiþ dönemdeki
saygýn kimliðine tekrar bürüneceði günler gelecektir. Bu da
ilkelerinden taviz vermeyen, etik kurallarý kendine ilke edinmiþ
Karaelmas Gazeteciler Derneði gibi kuruluþlarýn mücadelesi ve
elbette “gazeteci” ile “kasteci”yi ayýrýp ilkeli bir duruþ
sergileyebilen, tavýr koyabilen yetkililerle olacaktýr. Çýkar iliþkilerine girip, kiþisel menfaat peþinde olan yetkililer mesleðe
olduðu kadar kendilerine de zarar verdiklerini unutmasýnlar.
O yüzden, "gazetecilik" mesleðine sahip çýkalým.
Unutmayalým ki, bugün gazetecilikte yaþanan yozlaþma yukarýda saydýklarým dahil bir çok meslekte de yaþandý, yaþanýyor.
Doðrularý, menfaat ve çýkar iliþkilerine göre deðil de mesleðin
etik kurallarýný düþünerek ortaya koyalým, savunalým.
Unutmayalým; özgür ve baðýmsýz basýný yaþatmak, yalnýz
gazetecilerin sorunu deðil, herkesin sorunudur. Tüm kesimleriyle halk, basýn özgürlüðüne ve baðýmsýzlýða sahip çýkmalý,
yeri geldiðinde özgürlük ve baðýmsýzlýk için basýný da eleþtirmelidir. Ben de onu yaptým. Siz de eleþtirin ama mesleðimizi koruma mücadelemize destek verin.
Her gününüzün bayram tadýnda olmasý dileðiyle Ramazan
Bayramýnýzý tebrik eder, hayýrlara vesile olmasýný dilerim.
2
Nitelikli, birikimi olan,
üye yapýsý saðlam,
Ali ÖZER
yönetimi istikrarlý, ne
TBMM
istediðini, ne yapacaðýný
Basýn, Yayýn ve Halkla
bilen sivil toplum
Ýliþkiler Baþkaný
kuruluþlarýnýn toplumun ve
(Zonguldak Platformu
ülkenin geliþimine katkýda
kurucularýndan ve
bulunduðu düþüncesi
Çalýþma Grubu Üyesi)
giderek yaygýnlaþýyor.
Kamu yönetiminde de
sivil toplum kuruluþlarý ile
iþbirliði anlayýþý giderek
geliþiyor kurumsal hale
geliyor.
Ben iþime karýþtýrmam anlayýþýndan, "bir fikriniz
varsa, katkýnýz varsa paylaþalým" noktasýna
gelinmiþtir.
Bu geliþmeler sivil toplum kuruluþlarýnýn da
kendini geliþtirmeleri ve uzmanlaþmaya önem
vermelerinin gereðini ortaya koyuyor.
Ýçiþleri Bakanlýðý, Dernekler Dairesi verilerine
göre,
Türkiye'de 91 bin 963 dernek var.
Ankara'da bu sayý 8 bin 819'dur, % 9,59’dur.
Ýstanbul'da 18 bin 885'dir, % 20,05’dir.
Karabük'te
389'dur, % 0,64.
Bartýn'da 239'dur,
% 0.25,
Zonguldak'ta ise,
954 dernek vardýr,
% 1,03'e tekabül
etmektedir.
Derneklerin etkinliðinin yaný sýra
sayýsýnýn da giderek
arttýðý görülmektedir.
Tabela derneði
olanlarý, kumar vb.
amaçlara hizmet etmek
gibi görünmeyen
amaçlarý olan dernekleri bir tarafa ayýrýrsak aslýnda çalýþmalarý ile iz
býrakan, kamuoyunda bilinen birçok kuruluþ var.
1999 Marmara depreminde arama-kurtarma çalýþmalarý ile farkýndalýk oluþturan Nasuh Mahruki ve
AKUT ekibi STK' larýn gücünü, neler yapabileceklerini ispat etmiþlerdi. 1999 yýlý bu anlamda bir
dönüm noktasý olmuþtur. STK'larýn yýldýzý bundan
sonra parlamaya baþlamýþtýr.
STK'lar, profesyonelce yönetilen ve ses getiren,
kurumsal yapýlara dönüþmeye baþlamýþtýr.
Anayasa'nýn 68’inci maddesine göre "Siyasi
partiler demokratik siyasi hayatýn vazgeçilmez
unsurudur". Yazýlý olmayan kurala göre de STK'lar
da olmazsa olmazdýr ve siyasi hayatýn deðil ama
"toplum hayatýnýn vazgeçilmez unsurudurlar".
Katýlýmcý demokrasinin politikalarýnýn
oluþturulmasý ve yürütülmesinde aktif rolleri vardýr.
Avrupa Birliði sürecinde de Avrupa Komisyonu
2002 yýlýnýn Aralýk ayýnda kabul ettiði bir dizi
prensip kararý ile sivil toplum ile komisyonun
iletiþimine yönelik minimum standartlarý
belirlemiþtir. Bunlar açýklýk, katýlýmcýlýk, sorumluluk,
þeffaflýk, etkin ve tutarlý olmaktýr.
Avrupa Birliði, STK projeleri 90'lý yýllarýn baþýnda
baþlamýþ, Helsinki süreciyle belirgin bir artýþ
saðlamýþtýr. Avrupa Birliði, bugün birçok STK
programýný desteklemektedir.
Üreme saðlýðý, kültürel miras, meslek edindirme,
eðitim, çevre koruma vb. Örneðin Ankara Þubesi'nin
kurucusu ve yönetim kurulu üyesi olduðumuz
Omurilik Felçlileri Derneði için bilgisayar destekli
muhasebe kursu için destek alýndý. Tekerlekli
sandalyede yaþamýný geçirmek zorunda olan insanlar
sertifika alarak iþ bulma þanslarýný artýrdýlar.
Bu olumlu geliþmelere karþý, STK'larýn da
yaþadýklarý sorunlar vardýr:
1) STK'larýn rolü konusunda fikir birliði ve
anlayýþ mevcut deðildir.
2) Yetiþmiþ yeterli sayýda insan kaynaðýna sahip
deðillerdir,
3) Maddi kapasite yetersizliði sözkonusudur.
4) Ortak platformlar yaygýn deðildir.
5) Kurumsallaþma olamadýðýndan perpormanslarý
ve faaliyetleri kiþilere çok baðýmlýdýr.
Zonguldak Platformu
Sivil toplum kuruluþlarýnýn geliþen ve deðiþen
rolünün de etkisi ile 2008 yýlýnda Zonguldak'ta
STK'lar arasýnda ilin sorunlarý konusunda ortak
hareket etmek, güç birliði oluþturmak amacýyla bir
platform kurulmasý fikri geliþti.
Zonguldak Karaelmas Gazeteciler Derneði'nin
öncülüðünde yapýlan ilk toplantýya dernekler, TSO,
Maden-Ýþ Sendikasý, meslek
odalarý, olmak üzere 100
civarýnda kuruluþ katýldý.
Kuruluþ temsilcilerinden
oluþan 15 kiþilik bir çalýþma
grubu kuruldu. Periyodik
toplantýlarla Zonguldak'ýn
temel sorunlarý ve çözüm
yollarý için kamuoyu
oluþturulmasý kararý alýndý.
Siyasi parti teþkilatlarý ve
kamuoyu da bu oluþumu
destekledi.
Böylelikle sivil toplum
kuruluþlarý üzerinden ilin deðerlerine ve geleceðine
sahip çýkýlmasýna örnek bir sivil toplum giriþimi
þekillendi. Ülkemizde bazý bölgelerde bu tür yapýlanmanýn iyi örnekleri bulunmakla birlikte bir ilin
STK'larýnýn büyük bir bölümünün ayný amaç, ayný
hedef etrafýnda bütünleþmesi dikkat çekiciydi.
Platformun ilk önemli faaliyeti, þehir içi trafiði
büyük ölçüde rahatlatacak Mithatpaþa Tüneli'nin
yapýmý için imza kampanyasý düzenlemek oldu.
Toplanan rekor sayýlabilecek 45 bin civarýnda imza
Zonguldak Platformu Çalýþma Grubu tarafýndan
Ulaþtýrma Bakanlýðý
Müsteþarý’na teslim
edildi. Tünele iliþkin
proje ve yapým
sürecinin hýzla devam
ediyor olmasý bu
giriþimi baþlatanlar,
imza verenler ve nihayet
bu kentte yaþayan
herkes için
sevindiricidir.
Kurulduktan hemen
sonra platformun birçok
sorunun çözülmesinde
rol almasý gerektiðini,
hatta kiþisel olarak bu
platformun kendilerini
ya da makamlarýný koruma kollama görevi olduðunu
düþünenler, dile getirenler oldu.
Platformun bazý projeleri uygulamaya koyup
Zonguldak'ýn sorunlarýna acil çözümler bulmasýný
bekleyenler oldu.
Elbette böyle bir þey söz konusu deðildi. STK'larýn
elinde böyle bir sihirli deðnek yok. Ama yine de sihir
þu olmuþtur. STK'larýn nezdinde Zonguldak'a sahip
çýkma, sorunlarýný ve çözüm yollarýný dile getirme,
karar mekanizmalarý üzerinde etkili olma, yönetime
katýlma fikri yaygýnlaþmýþtýr.
Sorunlarý ve çözümlerini baþkalarýna ihale etme
yöntemi yerine, yaþadýðý kente sahip çýkmanýn deðeri
öne çýkmýþtýr.
Katýlanlarýn birlikte bir iþ yapmaya karar verdikleri, güç birliði yaptýklarý bir oluþum böylelikle yola
koyulmuþtur.
Zonguldak Platformu çeþitli nedenlerle etkinliðini
artýramadý. Ancak, bu çabalarýn ve emeðin boþuna
gitmemesi gerekiyor.
Platformu geliþtirerek bir kalkýnma aðý gibi
düþünmek ve çalýþtýrmak gerekiyor. Bundan sonraki
adým, özel sektörü, sivil toplumu, üniversiteyi,
seçilmiþleri, atanmýþlarý, yerel yönetimleri, mesleki
kuruluþlarý, medya kuruluþlarýný bir araya getiren bir
"ortak akýl" platformuna dönüþümü saðlamak
olmalý.
Bu yol esasen yerelleþmeye, desantralizasyona
giden yoldur. Yerelin sahipliðinin ve insiyatifinin öne
çýkmasýdýr.
Sosyal ve toplumsal sorumluluk bilinci yüksek
kiþi ve kuruluþlarýn bir araya gelmesi ile oluþacak bu
yeni giriþim bölgemizin kalkýnma ve geliþme
çabalarýna önemli katkýlar saðlayacaktýr.
Yerel aktörler arasýnda yapýlan böylesine bir
iþbirliði ve güçbirliði sonucunda ortaya çýkacak
sinerji bölgenin kaderinde rol oynayacaktýr.
Ýþte bu düþüncelerle ve sorumluluk duygusuyla
hareket ederek var olan toplumsal sorumluluklarýmýza yeni bir sayfa açmak, bu defa yönümüzü
daha farklý menzillere çevirmek, bölgemiz için daha
yaygýn bir iþbirliði, daha doðrusu güç birliði yapmak
gibi bir yüce amaca odaklanmak gerekiyor.
"Ortak Akýl Platformu" hayata geçirildiðinde,
bölgemizin en önemli sorunu olan yatýrým, üretim ve
bölgesel rekabet gücünün artýrýlmasýna önemli
katkýlar saðlayacaktýr.
Zonguldak bölgesinin kalkýnmasý, yeniden
Karadeniz'in ve Türkiye'nin yýldýzý bir bölge olmasý
için hala birçok fýrsat ve imkan bulunmaktadýr.
Yeter ki bizler kentimize ve bölgemize sahip
çýkalým.
Ortak Akýl
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn ve
Ýslam Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk,
mutluluk ve baþarýlar dilerim.
KÖKSAL TOPTAN
AK Parti Zonguldak Milletvekili
TBMM eski Baþkaný
Saygýdeðer halkýmýzýn Mübarek Ramazan
Bayramý’ný kutlar,
saðlýk ve mutluluk dileklerimle
saygýlar sunarým.
EROL AYYILDIZ
Zonguldak Valisi
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn ve
Ýslam Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
Prof. Dr. ERCAN CANDAN
AK Parti Zonguldak Milletvekili
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn ve
Ýslam Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
ÖZCAN ULUPINAR
AK Parti Zonguldak Milletvekili
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn ve
Ýslam Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
Prof. Dr. MEHMET HABERAL
CHP Zonguldak Milletvekili
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn ve
Ýslam Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
ALÝ ÝHSAN KÖKTÜRK
CHP Zonguldak Milletvekili
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn ve
Ýslam Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
MUHARREM AKDEMÝR
Zonguldak Belediye Baþkaný
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn ve
Ýslam Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
HÜSEYÝN ÖZBAKIR
Zonguldak Cumhuriyet Baþsavcýsý
Saygýdeðer Zonguldak ve Çaycuma halký ile
Ýslam Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
MÝTHAT GÜLÞEN
Çaycuma Belediye Baþkaný
Saygýdeðer Zonguldak ve Kozlu halký ile
Ýslam Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
ALÝ BEKTAÞ
Kozlu Belediye Baþkaný
Saygýdeðer Zonguldak ve Muslu halký ve
Ýslam Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
SEBAHATTÝN ADIYAMAN
Muslu Belediye Baþkaný
19 Aðustos 2012
Saymakla bitmez ama...
Karaelmas Gazeteciler Derneði, fiilen gazetecilik yapan ve geçimini gazetecilikten saðlayan “gazeteciler” tarafýndan
2003 yýlýnda kuruldu.
Derneðe halen fiilen gazetecilik yapan ve geçimini gazetecilikten saðlayanlar üye olabiliyor.
9 yýlda mesleki eðitimler, etkinlikler, ödül törenleri, seminerler, konferanslar, milletvekili adaylarýnýn, belediye baþkan
adaylarýnýn katýldýðý açýk oturumlar gerçekleþtirdik. Eðitime, sosyal ve kültürel hayata önemli katkýlar saðladýk.
Bir meslek ve sivil toplum örgütü olarak sadece mesleðimizle sýnýrlamadýk kendimizi. Sýðmadýk çünkü...
Yaptýklarýmýzý geniþletmek, sosyal sorumluluk projeleriyle topluma da katký saðlamak istedik. Saðladýk da...
Türkiye’de ismi saygýyla anýlan, temsilcileri parmakla gösterilen mesleki kuruluþlardan biri olduk.
Ekonomik gücümüz yoktu ama yüreðimiz, kararlýlýðýmýz, mesleðimize sevgimiz-saygýmýz vardý.
Bizim gücümüz iþte bu...
Ýstedik ki, “gazeteciler” dýþýnda tüm kamuoyu da gazetecilere saygý duysun.
Mücadele ettik.. Ediyoruz... Edeceðiz..
Süslü-püslü laflarla, yapýyormuþ gibi görünmekle, cilalamakla uðraþacak ne zamanýmýz var, ne de böyle bir huyumuz...
Biz buyuz...
9 yýlý koyduk bir kenara, son 3 yýldaki etkinliklerimizi, ziyaretleri ve ziyaretlerimizi kýsa da olsa hatýrlatalým istedik.
Olmadý... Çünkü saya saya bitiremedik.
En iyisi son 1 yýldan bazý satýrbaþlarýný hatýrlatalým dedik...
GAZETECÝLER TOPLANDIK,
KONGREMÝZÝ YAPTIK,
TÜRKÝYE’NÝN EN SAYGIN MESLEK ÖRGÜTLERÝNDEN BÝRÝ
KGD, Türkiye’nin en saygýn gazetecilik meslek örgütlerinden biri Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti ile çeþitli kurumlarýn düzenledikleri konferans,
seminer ve eðitimlerde temsilcileri konuþmacý olarak yer alan, gazetecilik
ödüllerinde temsilcileri seçici kurul üyesi olan bir dernek KGD..
Üyelerinin yönetimde etkin olduðu KGD’de,
7 Ocak 2012’de Olaðanüstü Genel Kurul yaptýk.
Üyelerimiz öyle olmasýný istedi. Her üyesinin söz
sahibi olduðu KGD’nin genel kurulunda da
üyelerimiz konuþmalarýyla ufkumuzu açtý.
Bu arada Osman Sav, ara verdiði Yönetim Kurulu
Baþkanlýðý’na yeniden getirildi.
BÝLGÝ PAYLAÞIMI TOPLANTILARI
KGD, Türkiye’nin gazetecilik ve iletiþim teknikleri konusunda önde gelen
isimlerini Zonguldak’ta aðýrlýyor. Bilgi Paylaþýmý Toplantýlarý adý altýnda
deneyimlerini ve bilgilerini Zonguldak’taki gazetecilerle paylaþýyorlar.
KGD’NÝN VAZGEÇÝLMEZÝ: ÜYE TOPLANTILARI
KGD’nin Üye Toplantýlarý, tam anlamýyla beyin fýrtýnasý
þeklinde geçer. Toplantýya katýlan her üye, görüþlerini,
eleþtirilerini açýk yüreklilikle söyler ve sözleri mutlaka
dikkate alýnýr. Geçen son bir yýlda çok sayýda üye
toplantýsý yaptýk.
KGD,
BAB-I ALÝ
ÞENLÝÐÝ’NDE
Her yýl
Ýstanbul’da
düzenlenen
Bab-ý Ali
Þenliði’ne
Anadolu’dan
davet edilen
3 gazetecilik
meslek örgütünden biri de KGD. Geçtiðimiz yýl da
Bab-ý Ali Þenliði’nde stand açtýk.
FOTOÐRAFÇILIK
KURSU
Meslek için eðitim
çalýþmalarýmýz
kapsamýnda
üyelerimize yönelik
Fotoðrafçýlýk
Kursu’nu Halk Eðitim
Merkezi Müdürlüðü ile iþbirliði içinde gerçekleþtirdik.
Kursa katýlan gazeteci üyelerimiz sertifikalandýrýldýlar.
KANIMIZI DA PAYLAÞIYORUZ
KGD olarak üyelerimiz için bir
iftar yemeði verdik. Sonra da
Kýzýlay Kan Merkezi’yle iþbirliði
yaparak Ramazan ayý içinde kan
baðýþýnda bulunduk.
Bu sosyal sorumluluk etkinliðiyle
de KGD örnek kuruluþ olarak
gösterildi.
GAZETECÝLERE SAÐLIK
TARAMASI YAPTIRDIK
Bülent Ecevit Üniversitesi Týp
Fakültesi Uygulama ve Araþtýrma
Hastanesi’nde Rektörümüz
Prof. Dr. Mahmut Özer’in büyük
desteðiyle gazetecilere yönelik saðlýk
taramasý yapýldý.
YENÝ YERÝMÝZE TAÞINDIK: 2003 yýlýndarn beri çalýþmalarýmýz
yürüttüðümüz Özel Ýdare Ýþhaný’ndan Belediye Kültür Merkezi’ndeki yeni
yerimize taþýndýk. Belediye Baþkanýmýzý teþekkür ediyoruz...
3
Turhan BOZKURT
Zaman Gazetesi
Ekonomi Editörü
(Zonguldaklý)
Zonguldak'ýn yakaladýðý fýrsat
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlýðý'nýn Adana Ceyhan'a
ilave olarak Zonguldak-Filyos ve Konya-Karapýnar bölgesinde
iki ayrý enerji ihtisas endüstri bölgesi kurulmasý için
Baþbakanlýk'a sunduðu çalýþma ikmal edilirse tarihi bir fýrsat
yakalayacak diyarý Karaelmas. Filyos'ta demir-çelik, çimento,
tersane ve enerji santralleri baþta olmak üzere karma bir
endüstri bölgesi kurulmasý öngörülüyor. Bu alanlarda en küçük
tesisin yatýrým maliyetinin 100 milyon dolarýn üzerinde olduðu
dikkate alýnýrsa Zonguldak'ta yaþanacak deðiþimi hayal edebiliyorum. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakaný Nihat Ergün'ün
"Bu bölgelerde yer alan yatýrýmlarýn avantajlarýný yeni teþvik
kanunundaki teþvik unsurlarýný, Bakanlar Kurulu kararýyla
geniþleterek artýracaðýz" sözlerini de eklerseniz heyecanýma
hak verirsiniz.
Kýyýda kalmanýn, gözden ýrak olmanýn bedelini ödemiþ bir
þehrin enerjide dýþa baðýmlýlýðý azaltacak yatýrýmlarda da rol
üstleneceði aþikâr. Týpký Osmanlý Devleti'nin son döneminde
madencilik üssü olmuþ, cumhuriyetin bidayetinde sanayileþmenin örnek þehri olmuþ Karaelmas, önümüzdeki 10-15 yýllýk
kalkýnma seferberliðinde yine ön plana çýkacak. Bu gerçeði
evvela Zonguldaklýlarýn görmesi lazým. Buna valisi, belediye
baþkaný, iþadamý, esnafý, köylüsü, iþçisi ve memuru ile topyekûn herkes inanacak ki, fýrsatý iyi deðerlendirme adýna omuz
omuza verilebilsin. Ulaþým imkânlarý eskiye nazaran artmýþ,
enerji yatýrýmlarýnda yerli yabancý þirketlerin radarýna girmeye
baþlamýþ bir þehirde ana gündem yatýrým lobiciliði olmalý.
Ýstanbul'da büyük holdinglerin yönetici yahut patronlarý ile
karþýlaþtýðýmda artýk Zonguldak'tan daha fazla bahsediyoruz.
Ýhtisas bölgesi hakkýnda çok sorular var. Sevindirici bir durum.
Haziran'da ithal kömür kullanan termik santrallere verilen
teþviklerin kaldýrýlmasý, ilaveten KDV konulmasý taþkömürünü
bu tür yatýrýmcýlar için daha cazip hale getirdi. Filyos Endüstri
Bölgesi için Filyos serbest bölgesinde 629 hektar olarak belirlenen alan içinde, Filyos Çayý sedde inþaatý çalýþmasý ve orman
alanlarý kýsýmlarý hariç yaklaþýk 400 hektarlýk alan sanayi alaný
yapýlacak. Endüstri bölgelerinde yer alacak yatýrýmcýlara ileri
teknolojik yatýrýmlar ile Ar-Ge faaliyetlerine aðýrlýk verme
zorunluluðu getirilecek. Enerji çevrelerinin dikkat kesildiði
rakamlar bunlar.
Enerji ihtisas bölgesi kurulmasýna matuf çalýþmanýn
Baþbakanlýk'a gönderilmesi sevindirici olduðu kadar ter dökmemizi gerektirecektir. Ceyhan'da kurulacak ihtisas bölgesi 5-6
yýldýr telaffuz ediliyor ama pratikte hiçbir adým atýlamadý.
Ceyhan daha çok petrol ve türevi ürünlerin dünya pazarlarýna
sunulduðu bir açýk pazar, borsa olarak kurgulandýðýndan dýþa
baðýmlý bir proje ile gündeme geldi. Zira petrol ve doðalgazý
üretenlerin içinde olmadýðý bir enerji borsasý hiçbir ekonomik
deðer ifade etmeyeceðinden fazla mesafe kat edilemedi orada.
Filyos öyle deðil. Doðalgazýn elektrikteki payý yüzde 50'lerde
ve Türkiye'yi hem doðalgaz hem de elektrik arzýnda dýþa
baðýmlý kýlan bu oran aþaðý çekilecek. Hükümetin eylem
planýnda yüzde 30'lara kadar indirilmesi hedefleniyor. Yerli
kömür teþvik edilecek. Ýþte tam bu makas deðiþikliði Filyos'u
ve havalisini devasa yatýrýmlara açacak. Valiliðin bu konuda
hazýrlayacaðý Filyos Enerji Ýhtisas Endüstri Bölgesi
Bilgilendirme Dosyasý ve power point sunumu bölgeyi görmeye gelen yatýrýmcý gruplara takdim edilmesi ilk adým olabilir. Valiliðin hazýrladýðý bu bilgiler ildeki bütün kamu ve özel
kuruluþlarýn internet sitelerine de konulmalý. Tanýtýcý toplantý
ve seminerler devamýnda gelmeli. Bu arada bölgenin alt yapý ve
üst yapý eksikleri giderilerek yatýrýmcýya tercih sebebi olarak bu
avantajlar sunulmalý. Çünkü baþka þehirler enerji gibi stratejik
bir sektördeki yatýrýmlardan pay alabilmek adýna kýyasýya
yarýþýyor. Lobicilik olmadan sonuç almak hayal. Ankara
ayaðýnda AK Parti ve CHP'li vekiller Zonguldak için hayati
önemi haiz bu projenin onaylanmasý için baský gruplarý oluþturmalý. Parti ayrýmý gözetmeksizin her kesimden temsilcilerin yer
alacaðý heyetler; ilgili bakan ve müsteþarlarýn yaný sýra
TBMM'deki Sanayi ve Enerji Komisyonu baþkan ve üyelerini
ziyaret etmeli. Ulusal ve yerel medya da konunun sýk sýk ele
alýnmasýný saðlayacak basýn toplantýlarý, yazýlý açýklamalar da
bir baþka ev ödevidir.
Ýstanbul'dan bakýldýðýnda düne kadar kör duman içinde
seçilemeyen Zonguldak, “Enerji Ýhtisas Endüstri Bölgesi” ile
yeni bir eþikte. Bu fýrsatý iyi deðerlendirebilirsek TÜÝK'in son
göç haritasýna göre 2010-2011 döneminde 10 bin civarýnda net
göç veren diyarý Karaelmas, bambaþka bir çehreye bürünecek.
Yatýrýmlarýn getirdiði yeni iþ imkânlarý refah seviyesini de yükseltecektir. Kim bilir Zonguldak, 2023'te net göç alan þehirler
arasýnda güneþ gibi parlar.
Tarih hepimize büyük bir mesuliyet yükledi. Omuzlamaktan
baþka bir þýk yok.
4
40 yýl sonra gerçekleþen hayal
Hüseyin Öztek'in hayaliydi
Mithatpaþa Tüneli.
Ancak kimse o hayale sahip
çýkýp hayata geçirmeye
uðraþmadý.
Hüseyin Öztek'in hayaliydi Mithatpaþa
Tüneli. Ancak kimse o hayale sahip çýkýp
hayata geçirmeye uðraþmadý. Ulaþtýrma dahil
çok sayýda Bakan çýkaran Zonguldak'ýn bu
hayali artýk gerçekleþiyor. Yerel medyanýn
etkisi, Zonguldak Platformu'nun çabalarý ve
40 bin vatandaþýn imzasý, hükümeti 40 yýl
sonra da olsa harekete geçirdi.
Mithatpaþa Tüneli'nin hikayesini
anlatýrken, geçmiþindeki derin yara izlerine
iyi bakmak lazým.
Zonguldak'ta bugün kime sorsanýz,
Ýstediði birkaç þey vardýr.
Birincisi; iþ ve ekmek
Ýkincisi; daha fazla hizmet ve yaþanabilir
bir kent.
Yani; yol, su, elektrik ve diðerleri.
Ýstihdam politikalarý ve son 20 yýldaki
daralmalarýn yanýnda hizmete olan özlem
giderek artmýþ durumda.
Plansýz büyümüþ bir kent, ayný plansýzlýðýn üzerinde büyümeye devam ederken,
plancýlar ile pilavcýlarýn çatýþmasý yaþanýyor.
Zonguldak'ýn bu kadar plansýz bir kent
olmasýnýn en büyük nedenini coðrafi nedenlere baðlamak haksýzlýk olur.
Kaldý ki, dünyanýn çok farklý kentlerinde
çok daha zorlu coðrafi þartlara sahip olduðu
halde çok daha planlý kentler oluþturulmuþ.
Plansýzlýðýn yanýna kimliksizlik de eklenince, TMMOB Mimarlar Odasý Ýl Temsilcisi
Turhan Demirtaþ'ýn dediði gibi plancýlarla
pilavcýlarýn savaþýnda pilavcýlarýn kazanmýþ
olduðu görülüyor.
Kýsaca asýl sorun, hazýr planlarýn uygulanamayýþýndan.
Doðru planlar doðru zamanda uygulanabilseydi, Zonguldak bugün her alanda daha
büyük bir kent olmanýn yanýnda çok daha
yaþanýlabilir bir kent olacaktý.
Türkiye'de anakent belediyeleri yokken,
Zonguldak çok büyük bir fýrsat yakalamýþtý
aslýnda.
Daha öncekilerin ötesinde belki de
yakalanmýþ en büyük fýrsattý.
Ýktisatçý-Yazar Namýk Aþcý çok iyi hatýr-
lýyor o günleri;
"1970'lerin baþýnda Zonguldak, Kilimli ve
Çatalaðzý Belediyeleri ortak 'Zonguldak
Metropoliten Planlama Örgütü'nü kurdular.
Bu örgüt, o günkü Bayýndýrlýk ve Ýller
Bankasý'nýn önerileri ile kuruldu. Bu birliðin
kurulmasýna 1968-1973 döneminde seçilmiþ
belediye baþkanlarý öncülük etti.
Zonguldak'ta Hüseyin Öztek, Kilimli'de
Mehmet Alaca, Kozlu'da Fevzi Yayalar,
Çatalaðzý'nda Necati Yirmiþbeþoðlu öncülük
ettiler. Bunlardan þu anda Alaca ve
Yirmibeþoðlu yaþýyor. Kozlu'da Yayalar'dan
sonra Mustafa Durgun devam etti. Çata-
Kentin trafik sorunuyla ilgili
haberlere alýþkýn
Zonguldaklýlarýn alternatif
çözüm beklentileri, polisiye
tedbirlerle sýnýrlýydý. Tam da bu
günlerde, 1930 yýllarda çok
ilkel þartlar ve imkansýzlýklar
içinde yapýlan demiryollarý
tünellerinden yola çýkarak
Asma ile Kilimli veya Ýkinci
Makas olarak bilinen Mithatpaþa
ile Kapuz arasýnda bir tünelle
trafik sorununun çözülebileceði
fikrini tartýþmaya açtýk.
laðzý'nda Yirmiþbeþoðlu'ndan sonra Hasan
Öztürk devam etti. Bu 4 belediye, Türkiye'de
ilk kez ortak þehir planlamasý yaptýlar. O
gün Ankara bu iþe çok önem veriyordu. 1/5
bin ölçekli nazým planlar 1975 yýlýnda onaylandý.
Mithatpaþa Tünelleri Projesi de, o nazým
imar planý içerisindeydi. 1/5 bin ölçekli plandan sonra üye belediyelerin 1/bin ölçekli
uygulamalarý planlarýyla bu iþi sürdürmesi
gerekirdi. Metropoliten Planlama
Örgütü'nün amacý, 4 belediye çalýþmalarýnýn
olabildiðince çoðunu ortak yapmaktýr. Bu
konuda en somut adým baraj konusunda
oldu. Ulutan Barajý, 4 belediyenin ortak giriþimi ile baþladý, ama bir süre sonra Kozlu,
'Deðirmenaðzý'nda suyum var' diyerek bu
birlikten çýktý. Ama
20 sene sonra baraj
bittikten sonra
Kozlu tekrar
Ýkinci Makas-Kapuz
girmek istedi,
arasýnda yapýlacak olan
katýldý, hatta 4
Mithatpaþa Tüneli
belediyenin dýþýnda2 bin metre
ki küçük belediyeler
bu barajýn imkanuzunluðunda olacak.
larýndan yararlandýlar."
Dolayýsýyla
Mithatpaþa Tüneli
unutuldu.
Gazeteci-Yazar
Ali Bahadýr, 1973
yýlýnda dönemin
Belediye Baþkaný
Hüseyin Öztek ile
birlikte Belediye
Meclisi'nde.
Daha sonra
Adalet Partisi'nden
milletvekili seçilen
ve bugün hala aktif
siyasetin
merkezinde olan
Milletvekili Köksal
Toptan da meclis
üyesi olan baþka bir
isim.
Ali Bahadýr,
Baþkan Öztek ve
bir grup arkadaþýyla þimdiki Adliye
binasýnýn oralardan geçerken, ilk kez duymuþ bu düþünceyi.
Baþkan Öztek, demiryolu tünelleri gibi
kentin bir tarafýndan diðer tarafýnýn karayolu tüneli ile geçilmesi fikrini ortaya attýðýnda, kimse pek inanmak istememiþ.
Sonrasýnda ise, "Zonguldak Metropoliten
Planlama Örgütü"nün planýna dahil
edilmiþ.
2004 seçimleri sürecinde Belediye
Baþkaný seçilen Secaattin Gonca'nýn vaatleri
arasýnda belli belirsiz konuþuluyordu
Mithatpaþa Tüneli.
Seçimler bitti, bir daha da hatýrlayan
olmamýþtý.
Kentin trafik sorunuyla ilgili haberlere
alýþkýn Zonguldaklýlarýn alternatif çözüm
beklentileri, polisiye tedbirlerle sýnýrlýydý.
Tam da bu günlerde, 1930 yýllarda çok
ilkel þartlar ve imkansýzlýklar içinde yapýlan
demiryollarý tünellerinden yola çýkarak
Asma ile Kilimli veya Ýkinci Makas olarak
bilinen Mithatpaþa ile Kapuz arasýnda bir
tünelle trafik sorununun çözülebileceði fikrini tartýþmaya açtýk. 2007 yýlýnda
Ýlk tepki veren Mimarlar Odasý Ýl
Temsilcisi Turhan Demirtaþ oldu.
Demirtaþ, böyle bir tünel projesinin planlarýyla birlikte haritasýný ortaya koyduðunda
hem þaþýrmýþ, hem üzülmüþtük.
Ortada gerçekten bir resmi plan vardý ve
uygulanmamýþtý.
Kentin "Mecburiyet Caddesi" olarak bilinen Gazipaþa Caddesi'nde yaþanan trafik
kargaþasý artýkça, tünel tartýþmalarý
kamuoyunda yer buldu.
Pek çok gazeteci tartýþmaya ortak olarak,
bu fikre destek verdiler.
Bütün bu tartýþmalar devam ederken,
gerekliliðin önüne geçilmesi gerekiyordu ve
planlý bir sürecin baþlatýlmasý kaçýnýlmazdý.
Eðer bir organizasyon yapýlmaz ve
kamuoyunun beklenti ve tepkileri þekil-
Karaelmas Gazeteciler
Derneði'nin (KGD) çabasýyla 100
civarýnda dernek ve sivil toplum
örgütünün bir araya gelmesiyle
oluþturulan "Zonguldak
Platformu"nun tek tek ele aldýðý
konulardan biri de
Mithatpaþa Tüneli'ydi.
lendirilemezse, geçmiþ yýllarda olduðu gibi
konu bir süre sonra tartýþýlmaktan vazgeçilecekti.
Karaelmas Gazeteciler Derneði'nin (KGD)
çabasýyla 100 civarýnda dernek ve sivil
toplum örgütünün bir araya gelmesiyle oluþturulan "Zonguldak Platformu"nun tek tek
ele aldýðý konulardan biri de Mithatpaþa
Tüneli'ydi.
Platform üyesi dernekler, bu konuda tam
anlamýyla kenetlenerek, siyasilere ve
bürokratlara çok net bir mesaj vermek için
yola çýktýlar.
Zonguldak'ýn bu kadar güçlü Bakanlar,
Baþbakanlar çýkarmasýna karþýn böyle bir
projeyi hayata geçirememiþ olmasýnýn kýrgýnlýðý bir yana, imza kampanyasý sürecinde
ortaya konulan inanmýþlýk duygusu
olaðanüstüydü.
Herkes elini taþýn altýna koymasa da, böyle
bir tünelin gerekliliðini benimsemeyen yoktu.
Platformun Yürütme Kurulu üyeleri,
olayýn politize edilerek, baþka bir noktaya
çekilmesinden endiþe ediyorlardý.
Çünkü Zonguldaklýlar, her konuyu politize etmeye bayýlýyor, asýl amaca ulaþamýyorlardý.
Kendi kendilerine engel çýkartmakta çok
ustaydýlar.
Yürütme Kurulu, bu konuda tüm kesim-
Atilla
ÖKSÜZ
lerin katýlýmýna özen gösterirken, kimsenin
gölge etmesine veya kimsenin olayý sahiplenmesine izin vermediler.
Olayýn sahibi herkesti.
Öyle de oldu.
Zonguldak Platformu Sözcüsü Osman Sav
ve diðer üyeler, Mithatpaþa Tüneli'nin açýlmasýyla ilgili kampanyada toplanan 40 bin
imzayý Ulaþtýrma Bakanlýðý Müsteþarý
Mehmet Habip Soluk'a teslim etti.
Sonra beklemeye baþlandý.
Medya, haber ve yorumlarla hatýrlatmalara devam etti.
Zonguldak'a gelen Bakanlara bu konu
soruldu.
Milletvekillerinden destek istendi.
Ulaþtýrma Bakanlýðý Müsteþarý Mehmet
Habip Soluk, "40 bin imzayý görmezden gelemeyiz" demiþti, öyle de oldu.
Proje ihalesi baþlatýldý.
Sonrasýnda zemin etütleri baþladý.
Ancak bunlarýn göstermelik kalmasý
endiþesi vardý Zonguldak'ta.
Projesinin hazýrlandýðý haberi geldikten
sonra proje tadilatýnýn yapýlacaðýnýn açýklanmasý ise, bu iþin de yýlan hikayesine döneceði
endiþelerine neden oldu.
Hükümetin Filyos Projesi'yle ilgili
düþünceleri söylemden ibaretti.
Zonguldak-Filyos arasýnda yapýlacaðý
açýklanan yeni ulaþým planý ise, Mithatpaþa
Tüneli'nin gerçekleþecek olmasýna olan
inancý artýrýyordu.
Güzergahta yeni tünellerin yapýlacaðý
açýklanýyordu, ancak Zonguldak, önce
Mithatpaþa Tüneli'ni görmek ve inanmak
istiyordu.
Derken ihalesi gündeme geldi.
Temmuz ayý içinde ise ihale oldu.
Þimdi gerçekleþeceði gün sabýrsýzlýkla çekilecek.
Son beþ yýlda yaþanan tartýþmalar, eylemler, söylemler ve yorumlar, birkaç sonuç
ortaya koydu.
Birincisi; sorunu doðru görüp doðru
anlatabilmek…
Ýkincisi; ortaya konulan güç birliðinin
lafta kalmamasý durumunda neler yaptýrabileceði.
Üçüncüsü; sorunlarýn politize edilmeksizin
hep birlikte üzerine gidilmesinin gerekliði.
Dördüncüsü; yerel medyanýn gücü…
Sorun da zaten burada.
Zonguldaklý samimi bir þekilde yýllardýr
Zonguldaklýlarýn hayallerini
çalanlara raðmen
Hüseyin Öztek'in hayali geç de
olsa artýk gerçekleþme yolunda.
bunlarý ortaya koyabilmiþ olsaydý, zaten
ulaþým baþta olmak üzere daha planlý ve
yaþanýlabilir bir kent olurdu.
Mithatpaþa Tüneli için verilen mücadele,
aslýnda neler yapýlabileceðinin daha iyi
anlaþýlmasý açýsýndan çok net bir örnek.
Zonguldak, 30 dakikada gidebildiði
Kilimli'ye 4-5 dakikada ulaþtýðýnda, kamyonlar artýk "Mecburiyet Caddesi"ne
girmediðinde, bu tünelin önemini daha iyi
anlayacak.
Zonguldaklýlarýn hayallerini çalanlara
raðmen Hüseyin Öztek'in hayali geç de olsa
artýk gerçekleþme yolunda.
19 Aðustos 2012
5
Yerel gazete okuma alýþkanlýðýný sokaktaki vatandaþa sorduk;
Yerel gazeteler okunuyor...
Gazeteci arkadaþýmýz Dilek Çoban, Zonguldak
caddelerini turladý, sokaktaki vatandaþa yerel gazete okuyup
okumadýklarýný, beklentilerini ve neler görmek istediklerini
sordu.
Sokak röportajlarýndan Zonguldak’ta halkýn yerel
gazetelere duyarlý olduðu sonucu çýktý. Yerel gazete okurlarý
bulmaca ve karikatüre daha çok yer verilmesi gerektiði
yönünde aðýrlýklý görüþ bildirdi.
Röportajlar:
ZONGULDAK, TÜRKÝYE'YE KATKI VERÝYOR
Dilek ÇOBAN
Aylin Altun (21) Öðrenci:
Yerel gazeteleri takip ediyorum.
Çevreyi anlatan haberlerin bol
yapýlmasý gerekir. Doðrularý ve
gerçekleri doðru bir þekilde
vatandaþa yansýtýlmasýný
istiyoruz. Yerel gazetelerin
renkli basýlmasýný isteriz. Spor
sayfasý daha fazla ve daha dolu
dolu olabilir. Bulmaca, aktüel
bölümleri olsun isteriz.
Cevat Usta (40) Esnaf:
Yerel gazete okuyorum.
Çok fazla beklentim yok.
Devamlý güncel haberleri
yazsalar iyi olur.
Ama herkes geçiþtiriyor.
Yerel gazetelerde bulmaca,
karikatür olabilir.
Sabri Ýnce (47) Emekli:
Yerel gazete tabii ki okuyorum.
Yerel gazetelerde emeklilerle
ilgili daha çok haber
yapýlmasýný istiyoruz. Yapýlan
haberlerde çevreyle ilgili
haberlere daha çok yer
verilmesi gerekiyor. Güncel
haberlerin olmasýný ve
bulmacanýn olmasýný istiyoruz.
Faruk Elitaþ (57)
Taksi Þoförü: Yerel gazeteleri
takip ediyorum. Yerel gazeteler
Zonguldak'taki olaylarý görebildikleri kadar yazýyorlar.
Bizde onlarýn sayesinde bilgi
sahibi oluyoruz. Yerel gazetelerde çevre konusunda daha
çok haberler olmasý gerekiyor.
Zonguldak'taki yerel gazetelerde bulmaca, güncel
haberlerin olmasýný istiyoruz.
Paþa Karadayý (40)
Taksi Þoförü:
Yerel gazete okuyorum.
Gerçeklerin ve doðrularýn
sansürsüz yazýlmasýný istiyoruz.
Yerel gazetelerde her þeyin
olmasýný istiyoruz. Kültürel ve
sosyal haberlerin de olmasýný
istiyoruz. Yerel gazetelerin
renkli bastýrýlmasýný istiyoruz.
Cemre Duman (20) Öðrenci:
Yerel gazete okuyorum. Harç
paralarýnýn olduðu haberlerin
daha sýk yazýlmasýný, takip
edilmesini istiyoruz. Sosyal
etkinliklerin daha fazla
olmasýný bekliyoruz. Çevre
konusunda daha fazla
haberlerin yazýlmasýný istiyoruz.
Güncel haberler olsun,
her gazetede ayný haberlerin
olmamasýný istiyoruz.
Ertan Çelik (36) Þoför:
Yerel gazeteleri tabii ki takip
ediyoruz.
Zonguldak'ýn bütün haberleri
takip ederek, vatandaþý en
doðru þekilde bilgilendirsinler.
Halkla röportaj yaparak,
halkýn sorunlarýna deðinsinler.
Bulmaca ve karikatür olmasýný
istiyoruz.
Veysel Gemicioðlu (49)
Emekli:
Yerel gazeteleri takip ediyorum.
Halkla daha iç içe olup halký
daha fazla bilgilendirmeleri
gerekir. Gazeteciler de birbirleriyle çekiþmeyi býraksýn,
Zonguldak’ýn sorunlarýna
yoðunlaþsýnlar. Spor haberlerinin daha çok olmasýný
istiyoruz. Bulmaca aðýrlýklý ve
karikatürün olmasýný isteriz.
Ayþe Akgün (45) Esnaf:
Yerel gazetelerin hepsini takip
ediyorum, okuyorum. Doðrularý
yazsýnlar. Esnafýn derdiyle
ilgilensinler. Çevre konusunda
daha fazla deðinen haberler
yapsýnlar. Toplama haber
istemiyoruz. Bütün gazeteleri
okuduðumuzda, ayný haberleri
okumak istemiyoruz. Bulmaca,
magazin, güncel haberler yerel
gazetelerimizde olabilir.
Ceyda Topaloðlu (40)
Memur:
Yerel gazetelerin hepsini takip
ediyorum.
Yerel gazetelerden þu anda
her türlü haberleri alýyoruz.
Doðrularý en doðru þekilde
aktarmalarýný istiyoruz.
Bulmaca, kültürel haberlerin ve
karikatür olmasýný isteriz.
TEÞEKKÜRLER
Tansu Karamalak (26) Ýþsiz:
Bazen okuyorum.
Yerel gazeteler bulunduklarý
ilin sorunlarýný en doðru
þekilde halka aktarmalýlar.
Yerel gazetelerde, karikatür,
günün fýkrasý ve günün sözü,
halk þairlerinin þiirlerinin
olmasýný istiyoruz.
Zonguldak’ta olan sosyal
faaliyetlerin daha çok yazýlmasý
ve halka iletilmesi gerekir.
Turhan ORAL
Karaelmas Gazeteciler Derneði Gazetesi’nin
grafik-tasarým ve mizanpajýný yapan Sayýn Sinan
ÇETÝNBAKIÞ’a tashihlerini yapan Sayýn Aydýn
ARSLANYILMAZ’a, baskýsý konusunda büyük destek
veren Pusula Gazetesi Ýmtiyaz Sahibi Sayýn Ali Rýza
TIÐ’a, Pusula Gazetesi Teknik Servisi ile Matbaasý
çalýþanlarýna, yazý-çizi ve fikirleriyle gazetenin
oluþmasýna katký veren deðerli üyelerimize
en içten teþekkürlerimizi sunarýz...
KARAELMAS GAZETECILER DERNEÐI
YÖNETIM KURULU
Maliye Bakanlýðý’nýn verilerine göre 2012 yýlýnýn ilk
yarýsýnda 70 ilin bütçesi açýk verirken 11 ilin bütçesi fazla
verdi.
Zonguldak fazla veren iller arasýnda 10. sýrada bulunuyor.
Zonguldak, vergisini týkýr týkýr ödüyor.
2011 yýlýnýn ayný döneminde de 11 il fazla vermiþti.
2011 yýlýnýn sonunda da Zonguldak ilk 10 arasýndaydý.
2011 yýlý Aralýk ayý hariç Zonguldak'ýn Genel Bütçeye
verdiði 1.372.958.000-TL, Genel Bütçeden aldýðý 773.246.000TL oldu.
Evet, Zonguldak Türkiye ekonomisine katký vermeye devam
ediyor.
***
Türkiye ekonomisi ise iyi durumda deðil.
2011 yýl sonunda borcumuz yaklaþýk 300 milyar dolardý.
2011 yýlý dýþ ticaret açýðý 106 milyar dolardý.
Yani ithalatýmýz, ihracatýmýzdan fazlaydý.
Ýthalat 241 milyar dolar, ihracat 135 milyar dolardý.
Diðer kalemler de hesaba katýldýðýnda cari açýk 77 milyar
dolardý.
Bunlarýn hepsi yeni rekorlardý.
Sistem borçla dönüyordu.
***
Bu kötü tabloyu devam ettirmek mümkün deðildi.
Çünkü borcun karþýlýðý sadece faiz olmaktan öteye geçmiþ,
ülkemizden farklý þeyler istenmeye baþlanmýþtý.
Türkiye, artýk 1 Mart tezkeresinde, 2003 yýlýnda olduðu gibi
savaþa karþý çýkacak durumda deðildi.
Çarpýk ekonomik yapý sürdürülemiyordu.
Yeni Teþvik Paketi kaçýnýlmaz olarak gündeme geldi.
Dýþ ticaret açýðýný kapatmak, cari açýðý düzeltmek ve borç
arayýþlarýndan kurtulmak gerekiyordu.
Yani ithalat azaltýlacak, ihracat artýrýlacaktý. Döviz girdisini
artýracak, çýkýþý azaltacak tüm önlemler düþünüldü.
Bunun için ülkemizin zenginliklerini deðerlendirmek
gerekiyordu.
***
Ýthalat rakamlarý arasýnda 4 milyar dolar ile taþkömürü de yer
alýyordu. Türkiye yaklaþýk 20 milyon ton taþkömürü ithal
etmiþti.
Yani ülkemizde sadece Zonguldak Havzasýnda bulunan
taþkömürünü yeterince üretmediðimiz için 2011 yýlýnda dýþarýya
4 milyar dolar ödemiþtik.
164 yýllýk üretim kültürüne ve 1 milyar tonun üzerinde
rezerve sahip olan Zonguldak 2011 yýlýnda, kamu ve özel
olarak 4 milyon ton üretememiþti.
Ülke için üretimi artýrmanýn tam zamanýydý
Ama geçmiþi 1950 lere dayanan uluslararasý sözleþmelerden
kaynaklanan engeller ortaya çýktý ve taþkömürüne teþvik
verilemedi.
Sonra, yan yollardan çözüm arayýþlarý baþladý fakat somut bir
geliþme olmadý.
***
Zonguldak, ülke ekonomisine daha fazla katkýda
bulunabilecek bir potansiyele sahip.
Baþta Türkiye Taþkömürü Kurumu (TTK) olmak üzere ciddi
anlamda özel sektör yatýrýmlarýyla Zonguldak'ýn taþkömürü,
demir çelik ve enerji potansiyeli harekete geçirilebilir.
Yeni teþvik paketinin hedefleri açýsýndan Zonguldak,
hükümet için adeta bir can simididir.
Kýsa, orta ve uzun vadede yapýlacak çok þey vardýr.
Taþkömürü üretimini hemen arttýrma olanaklarýna sahip olan
TTK' ya iþçi alýmýný bu kadar aðýrdan almanýn ve 3-5 kuruþun
hesabýný yapmanýn anlaþýlabilir bir tarafý yoktur.
Kurum yetkililerinin talebine raðmen Ankara bürokrasisinin
duyarsýzlýðýný, Genel Maden Ýþçileri Sendikasý'nýn uyarý ve
giriþimlerine raðmen özellikle iktidar siyasi kadrolarýnýn
aðýrdan almasýný varýn siz yorumlayýn.
***
Bu millete ve memlekete yazýk ediliyor.
1920’de Atatürk ve arkadaþlarýnýn, onca sorun arasýnda
Zonguldak'a öncelik vermelerinin nedeni tam da bugünkü gibi
kötü ekonomik tabloydu.
O zaman Zonguldak havzasýnda yabancý þirketlerin talaný
vardý. Onlar kontrol altýna alýndý ve uzaklaþtýrýldý. Ürettik ve
geliþtik.
Þimdi ise yine onlar, bizim üretmemize izin vermiyorlar.
Bizden baþka topraklarda savaþmamýzý bekliyorlar.
Yurtta barýþ, dünyada barýþ anlayýþýmýzý deðiþtirmek
istiyorlar.
Yeni yeni teþvik paketleri olsa da kýlavuz Atatürk'ün ilkeleri
olmayýnca bocalayýp duruyoruz.
6
Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, KGD'nin Bayram Gazetesi'ne konuþtu:
Vaatlerimizin yüzde 90'ýný gerçekleþtirdik
Röportaj: Ýlknur ÇITLIK
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Mahmut Özer, Karaelmas Gazeteciler
Derneði'nin (KGD) Bayram Gazetesi'ne konuþtu.
KGD Yönetim Kurulu Baþkaný Osman Sav,
KGD Genel Sekreteri Sevim Arý ve KGD üyesi
Ýlknur Çýtlýk'ýn ziyaret ettiði Rektör Prof. Dr.
Özer, üniversitenin yatýrýmlarý ve hedefleri gibi
konularda bilgiler verirken, Zonguldak ve
üniversite arasýndaki uyum gibi birçok sorumuzu
da yanýtladý.
"Tek soru tek cevap" bölümünde
Zonguldak'ý "baðýmlýlýk" olarak ifade eden
Rektör Özer, KGD'nin Bayram Gazetesi'nin
sorularýna þu yanýtlarý verdi:
"Vaat ettiðimiz þeylerin yüzde 90'ýný
baþardýk. 8 fakülteyle devraldýk,
ama þu anda 10 fakülte oldu.
Araþtýrma merkezlerimizin sayýsýný
artýrdýk. Biz göreve geldiðimizde
16 bin 500 civarýnda öðrencimiz
vardý ve þu anda 19 binin üzerinde
öðrencimiz var.
23 bininin üzerinde olmasýný
hedefliyoruz."
KGD: Siz göreve geleli 20 ay oldu ve bu 20
ayda neler deðiþti? Hedefleriniz nelerdir?
ÖZER: Bizim seçim döneminde bazý vaatlerimiz vardý. Ben sürekli geriye bakýp ne yaptýðýmýzý ortaya çýkartmaya çalýþýyorum. Hem
muhasebe anlamýnda bizim için önemli bir þey,
hem de nerede durduðumuzu görmemiz
açýsýndan önemli. Vaat ettiðimiz þeylerin yüzde
90'ýný baþardýk. Akademisyenlerle, idarecilerle, öðrencilerle baðlantýlý olarak vaat ettiðimiz
þeyleri gerçekleþtirdik. Þu anda bizim yönetimde olduðumuzun 20'nci ayýnda, tüm alanlarda büyük geliþmeler yaþadýk. Bu geliþmeler
yaþanmaya devam ediyor. Eðitim-öðretim
ayaðýndan bakarsak, 8 fakülteyle devraldýk, þu
anda 10 fakülte oldu. Ýlahiyat Fakültesi ve
Eczacýlýk Fakültesi'ni açmýþ olduk. 3 yüksek
okul önceden de vardý ve hala devam ediyor. 6
tane meslek yüksek okulu var. Araþtýrma
merkezlerimizin sayýsýný artýrdýk. Biz göreve
"En önemli özelliðimiz, Zonguldak
havzasýna yayýlmýþ 11 tane ayrý
kampüsümüz var. Zonguldak'ta,
Gökçebey'de, Çaycuma'da,
Devrek'te, Alaplý'da her tarafta
nüfusun yüzde 10'u kadar öðrenciyi
saðlama hedefimiz bulunuyor. Bunun
hepsini saðlamýþýz. Ereðli hariç.
Bunu da büyük oranda saðladýk."
geldiðimizde 16 bin 500 civarýnda öðrencimiz
vardý ve þu anda 19 binin üzerinde öðrencimiz
var. 2012-2013 eðitim öðretim yýlý itibariyle de
yaklaþýk 23 binin üzerinde olmasýný hedefliyoruz. Bizim en önemli özelliðimiz, Zonguldak
havzasýna yayýlmýþ 11 tane ayrý kampüsümüz
var. Hedefim, üniversitemizin birimi bulunan
yerdeki merkez nüfusun yüzde 10'u kadar
öðrenciye ulaþabilmek. Bunun hepsini
saðlamýþýz. Ereðli hariç. Yani Ereðli'de 2 bin
500 öðrencimiz var. 100 bin civarýnda
nüfusumuz var. Ereðli'de bunu baþaramamýþýz. Ereðli'ye de bir tane yüksek meslek
okulu açma çalýþma hazýrlýklarýmýz devam
ediyor. Yani Zonguldak Merkez'de,
Gökçebey'de, Çaycuma'da, Devrek'te,
Alaplý'da her tarafta nüfusun yüzde 10'u
kadar öðrenciyi saðlama hedefimiz var. Bunu
da büyük oranda saðladýk.
KGD: Öðrenciler neden Bülent Ecevit Üniversitesi'ni seçmeli? Öncelikleri ne olmalý?
ÖZER: Bizim eðitim-öðretim kalitemizi
artýrma çabamýz devam ediyor. Yani biz ne
yaptýk; sýnýflarda tefriþatýn "Bir Sýnýf Da
Senin Olsun" kampanyasýný yaptýk.
Hayýrseverlerin katkýlarýyla sýnýflarýn hepsini
modern tefriþatla donattýrdýk. Altyapýlarý, laboratuarlar, hepsini yeniden elden geçirdik.
Yani laboratuar olmayan bölüm, program
olmamasýna büyük özen gösteriyoruz ve
büyük kaynaklar aktarýyoruz. Kampüsleri,
öðrenci merkezi olarak dizayn etmeye çalýþýyoruz. Kantini, kafesi, kütüphanesi hepsi... Ýstediðimiz þey, öðrencilerin sadece eðitim-öðretim deðil, kiþisel geliþimiyle ilgili kültürel,
sportif, sanatsal çalýþmalarla ilgili tüm þeylere
girmesini istiyoruz. Mesela bizim 152 tane
öðrenci kulübümüz var. Diðer üniversitelerde
30-40 tane kulüp varken, bizde 152'ye çýktý.
Bu kulüplere üye olan öðrenci sayýsý da 6 bin
652. Yani yüzde 35-40 öðrencimiz, en az bir
kulübe üye. Ama bizim hedefimiz her
öðrencimizin en az bir kulübe üye olmasý. 20
bin öðrencimiz varsa, 20 bin öðrencimizin de
üye olmasý. Biz sadece eðitim-öðretim odaklý
bir üniversite deðiliz. Biz ayný zamanda
eðitim-öðretimin yanýnda öðrencimizin
kültürel, sanatsal, sportif geliþimiyle ilgili her
türlü desteði sunuyoruz. Kampüslerimizi
öðrenci merkezli bir þekilde, öðrencinin vaktini, zamanýný geçireceði þekilde dizayn etmeye
çalýþýyoruz.
KGD: Üniversite seçimlerinde þehirler de çok
önemlidir. Zonguldak, üniversitemize yeterli
geliyor mu?
ÖZER: Bir yerdeki geliþmenin tek baþýna
"Bizim eðitim-öðretim kalitemizi
artýrma çabamýz devam ediyor.
Sadece eðitim-öðretim odaklý bir
üniversite deðiliz. Biz ayný
öðrencimizin kültürel, sanatsal,
sportif geliþimiyle ilgili her türlü
desteði sunuyoruz. Kampüslerimizi,
öðrencinin vaktini geçireceði þekilde
dizayn etmeye çalýþýyoruz."
saðlanmasý mümkün deðil. Her þey birbiriyle
etkileþim halinde, yani þehir üniversiteyi,
üniversite þehri tetikler. Þehrimiz ne kadarsa,
üniversitemiz o kadar olur. Þehrimiz ne
kadarsa, spor kulüplerimiz o kadar olur. Bu
kapasiteyle baðlantýlýdýr. Þehrimizde sorunlarýmýz var ve bunlarýnda kýsa vadede
çözülebilir olduðunu da zannetmiyorum. Fiziki
mekanla ilgili, altyapýyla ilgili yýllardan beri
aslýnda çözülebilir olmasýna raðmen, ötelenmiþ
ve birikmiþ, þu anda önümüzde bulunan çok
sayýda sorun bulunuyor. Valilikle bizim son
bir senedir çok büyük, olumlu anlamda diyalogumuz var ve Sayýn Valimiz de sað olsun bu
süreçte problem olduðunda üniversiteye
katkýsý olmuþtur.
Mesela Ýncivez tarafýnda çökmeler var ve
çökmelerle ilgili biz afet merkezi kurduk.
Üniversitemiz, Anadolu Üniversitesi'yle birlikte Valilik'te bir protokol imzaladýk. Zemindeki
"Bir yerdeki geliþmenin tek baþýna
saðlanmasý mümkün deðil.
Þehir üniversiteyi, üniversite þehri
tetikler. Þehrimiz ne kadarsa,
üniversitemiz de o kadar olur.
Þehrimizde sorunlarýmýz var ve
bunlarýnda kýsa vadede çözülebilir
olduðunu da zannetmiyorum."
çökmenin ne kadar olduðu, boyutun ne kadar
olduðuyla ilgili sismik dalgalanmalarý
belirleyen bir çalýþma yapýldý. Yaklaþýk 200
bin TL'lik bir bütçeyle yapýldý. Þimdi de bu
çalýþmayla ilgili raporlar hazýrlanýyor. Üniversite, þehre bir sürü alanda hizmet sunabilir.
Ýlknur ÇITLIK
Osman SAV
"Zonguldak'ýn fiziki mekanla ilgili,
altyapýyla ilgili yýllardan beri
aslýnda çözülebilir olmasýna
raðmen,ötelenmiþ ve birikmiþ, þu
anda önümüzde bulunan çok sayýda
sorunu bulunuyor. Valilikle bizim
son bir senedir çok büyük, olumlu
anlamda diyalogumuz var ve
Sayýn Valimiz de sað olsun, bu
süreçte problem olduðunda
üniversiteye katkýsý olmuþtur."
Sadece afetle ilgili deðil. Mesela biz Batý
Karadeniz Bölgesi'nin en büyük saðlýk hizmeti
sunucusuyuz. Diþ Hekimliði Hastanemiz
hizmete baþladý. Bir sene içerisinde de öðretim
üyesi eksikliklerimizi tamamladýk. Þua nda
diþle ilgili bizim hastanemizden hiçbir yere
sevk yok. Her þey orada yapýlabilir durumda.
Mühendislik Fakültesi ya da farklý branþlarla
ilgili çözümler üretilebilir. Bilindiði gibi
Edebiyat Fakültesi hiç yoktu. Türk Dili, Tarih,
Edebiyat, Sosyoloji hiç biri yoktu. Ýsim olarak
vardý, ama öðretim üyesi yoktu ve öðrenci
"Þehrimizin geliþememesi
üniversitemizi olumsuz etkiliyor.
Bu þehirde kiralar pahalý. Öðretim
üyelerine lojman imkanlarýmýz
sýnýrlý. Yeni bir öðretim üyesi
aldýðýmýz zaman sorduðu þey;
lojman, þehir yaþamýnýn maliyeti.
Burasý pahalý bir þehir...
O anlamda üniversitemize de
olumsuz etkisi var."
almýyordu. Þimdi onlara öðrenci aldýrmaya
baþladýk. Burayla ilgili sosyolojik araþtýrmalar, intiharlar fazla ve bununla ilgili bir
veri var mý? Yok. Araþtýrma da yok. Mesela
þimdi de arkeolojiyi kuracaðýz. Kýsacasý
üniversitemiz, her alanla ilgili, hem bölgesine,
hem de öðrencisine hizmet edebilir bir pozisyona gelecek.
KGD: Zonguldak'ýn sorunlarý üniversiteyi etkiliyor mu?
ÖZER: Þehrimizin geliþememesi, üniversitemizi olumsuz etkiliyor. Bu þehirde kiralar
pahalý. Öðretim üyelerine lojman imkanlarýmýz sýnýrlý. 75 tane lojmanýmýz var. Hepsi
de dolu. Yeni bir öðretim üyesi aldýðýmýz
zaman sorduðu þey; lojman, þehir yaþamýnýn
maliyeti. Biz gayet açýk söylüyoruz. Burasý
pahalý bir þehir... Ev kiralarý pahalý... O
anlamda üniversitemize de olumsuz etkisi var.
KGD: Zonguldak ile BEÜ sizce bütünleþmeyi
baþarabildi mi?
ÖZER: Biz seçim sürecine girdiðimiz
zaman "þehirle bütünleþeceðiz" gibi ifadeler
BEÜ Rektörü
Prof. Dr.
Mahmut ÖZER
Sevim ARI
kullanmýþtým. O zaman çoðu arkadaþým
"mümkün deðil" dedi. Özellikle
Zonguldaklýlar. Evet, Zonguldak çetin ceviz...
Kolay bir þehir deðil. Cumhuriyetin ilk þehri,
sivil toplum örgütleri güçlü, basýný güçlü,
küçük bir alan, ama öyle kolay kontrol
edilebilir bir þehir deðil. Ama burada önemli
olan sizin ne yapmak istediðiniz ve insanlarla
olan diyaloglarýnýz. Þimdi oturup "þehrin
hiçbir katkýsý yok" diyerek þikayette bulunmanýn bir anlamý yok. Gidip dokunacaksýnýz,
sabýrlý olacaksýnýz. Yani bizim þimdi bir hayýrseverden 5-10 bin liralýk bir baðýþ alabilmemiz
"Seçim sürecinde 'þehirle
bütünleþeceðiz' gibi ifadeler
kullanmýþtým. Evet, Zonguldak çetin
ceviz... Kolay bir þehir deðil.
Cumhuriyetin ilk þehri, sivil toplum
örgütleri güçlü, basýný güçlü, küçük
bir alan, ama öyle kolay kontrol
edilebilir bir þehir deðil. Ama
önemli olan sizin ne yapmak
istediðiniz."
mümkün deðil. Önce 50-100 lirayla baþlayacak. Bir sýnýfýn tefriþatýn, sonra laboratuarýný
yapacak. Bir noktaya gelebilmenin çok mütevazi bir baþlangýcý olur. Bizim üniversitemiz,
þehirle diyalog anlamýnda, üniversite içerisindeki etkinlikler anlamýnda çok güzel geliþmeler yaþýyor. Uluslararasý baðlantýlar anlamýnda
da bu böyle. "Öðrenci neden burayý seçmeli?"
dedik. Mesela bizim hazýrlýk sýnýfýmýz var. Bu
sene ilk 20'ye giren baþarýlý öðrencileri, Bosna
Uluslararasý Sarajevo Üniversitesi'yle anlaþmamýz doðrultusunda Bosna'ya gönderdik.
Tüm kurs ve otel masraflarýný biz karþýlýyoruz.
En baþarýlý 20 öðrenci, 2 ay bulunduðu
seviyenin bir üst seviyesine çýkarak eðitimine
"Biz 'Öðrenci neden burayý
seçmeli?' dedik. Mesela bizim
hazýrlýk sýnýfýmýz var ve bu sene ilk
20'ye giren baþarýlý öðrencileri,
Bosna Uluslararasý Sarajevo
Üniversitesi'yle anlaþmamýz
doðrultusunda Bosna'ya gönderdik.
Tüm kurs ve otel masraflarýný biz
karþýlýyoruz. Bu müthiþ bir þey…"
devam ediyor. Bu müthiþ bir þey... Önümüzdeki sene bunu 50'ye çýkartmayý planlýyoruz. Bu
sene üniversitemizi kazanacak olan öðrenciler
istedikleri takdirde hazýrlýk sýnýflarýný
Bosna'da tamamlayabilecekler. 100'ün
üzerinde üniversiteyle ERASMUS anlaþmamýz
var. En önemlisi þu; 11 kampüste yatýrým gitmeyen hiçbir kampus yok. Öðrencinin olduðu
her yere biz yatýrým yapýyoruz. "Merkezde
19 Aðustos 2012
olmanýn avantajý, taþrada olmanýn dezavantajý
var" diye bir þey yok. Öðrencimizin,
akademisyenimizin olduðu her yer bizim için
deðerli. Akademisyenlerle ilgili en kritik nokta
özlük hakkýdýr. Göreve geldiðim günden
itibaren kadrosunu alamayan hiçbir öðretim
üyesi yoktur. Kimsenin özlük hakkýyla da
uðraþmamak lazýmdýr. Çünkü bu bir haktýr.
KGD: Zonguldak Karaelmas Üniversitesi ismi
"Bülent Ecevit Üniversitesi" olarak deðiþmesi,
isimden baþka neleri deðiþtirdi? Olumlu ya da
olumsuz etkileri oldu mu?
ÖZER: Siyasi bir süreç olduðu için yorum
yapmak çok anlamlý deðil. Sonuçta isim
deðiþti, ama iyi bir þey olmadý. Bu "Bülent
Ecevit" isminden dolayý deðil. Önemli olan
üniversitelerde geleneðin oluþmasýdýr. Kalitegelecek iliþkileri.
Gýda sektörüne bakýn, 200 yýllýk bir
restoran ve ayný aile tarafýndan iþletiliyor.
Otomatik olarak kafanýzda bir kalite
"Üniversitemizin ismi deðiþti,
ama iyi olmadý. Bu 'Bülent Ecevit'
isminden dolayý deðil.
Önemli olan üniversitelerde
geleneðin oluþmasýdýr.
Biz 'dünyada üniversitemizin
sýralamasýný yukarýlara çýkartalým'
diye çaba sarf ediyorduk.
3 bin 383'deydik, bin 502'ye
çýkarttýk. Yeni sýralama açýklandý ve
2 bin 383'e düþtük.
Dibe de vurabilir."
çaðrýþtýrýyor. Resmi olarak 20 yýllýk bir
üniversite, ama 92 yýlýndan öncesi de var.
Ýsimle ilgili uluslararasý bir algýlamasý var.
Biranda kesinti olduðu zaman bu saðlýklý bir
süreç olmuyor. Biz "dünyada üniversitemizin
sýralamasýný yukarýlara çýkartalým" diye çaba
sarf ediyorduk. 3 bin 383'deydik, bin 502'ye
çýkarttýk. Yeni açýklandý ve 2 bin 383'e
düþmüþüz. Bu isim deðiþikliðinin de bunda
mutlaka payý vardýr. Ama yapacak bir þey
yok. Bazý üniversitelerden arkadaþlar var ve
"Senin ismin söylendiði için açýyoruz. Bülent
Ecevit Üniversitesi ne zaman kuruldu?" diyorlar. Yani bir üniversitenin rektörünü arýyorsun, telefonla baðlatýyorsun, diyor ki, "o kimmiþ" ve isimden tanýyor. Düþündüðünde bu
çok basit bir telefon görüþmesi... Tercih
sonuçlarý açýklandýðý zaman puanlarýmýz ne
oldu, göreceðiz. Dibe de vurabilir. Hiç beklemediðimiz bir tabloyla da karþýlaþabiliriz.
Niyetimiz dertleri anlatmak deðil, buna raðmen "ne yapabiliriz?" ona bakmak lazým.
Yolumuza devam edeceðiz. Yapýlmasa çok
daha iyi olurdu, ama bu saatten sonra yapýlacak bir þey yok.
KGD: Zonguldaklýlardan beklentileriniz
var mý?
ÖZER: Kiþisel hiçbir beklentim yok. Benim
bir tarzým var. Ben her yerde, her açýlýþta
bulunmayý seven bir insan deðilim. Benim
derdim üniversiteyle ilgili. Bu üniversitenin
daha güçlü olmasý için çaba sarf ediyorum.
Bizim üniversitemizin þöyle bir handikabý var.
Kimseyi suçlamak da istemiyorum, ama 20 yýllýk bir üniversite olmasýna raðmen
geliþimini tamamlayamamýþ.
Üniversite þantiye
halinde... En az bunun
kadar daha yapýlacak
iþ var. Yeni kurulan
bir üniversitenin çok
daha güzel bir þekilde dizayný yapýlabiliyor. En zor olan
þey, revizyon. Elinizde alan var,
Yaþadýðýmýz þehir Zonguldak'ýn sýkýntýlarýný anlamak için
þehrin genel görüntüsüne þöyle bir bakmak yeterlidir.
Yürüdüðümüz kaldýrýmlarýn ve yollarýnýn ne halde olduðunu
gözlemlediðimizde þehrin iç yüzü size adeta isyan edercesine,
"Ben Türkiye'nin ilk vilayetiyim, Beni bu hale
getirenlere, çaðýn gerisinde býrakanlara yazýklar olsun."
Kaldýrýmlarýn ve yollarýn konuþacak dili olmasa da, bu
þehrin ekmeðini yiyen, havasýný soluyan, suyunu içen,
yollarýný aþýndýran ve bir ömür geçiren insanlarýmýzýn
söyleyecek sözleri daima olacaktýr.
Türkiye'nin diðer illeri çað atlayýp, modern bir þehir
konumuna gelirken ve mevcut sýkýntýlarýný minimum seviyeye
indirirken Zonguldak nasýl oluyor da kabuðunu kýramayýp
kasaba görüntüsünden kurtulamýyor.
Bu ilde baþta kömür olmak üzere, demir-çelik sanayi,
çimento, tuðla fabrikalarýnýn yaný sýra, irili-ufaklý birçok
fabrika ekonomiye katký saðlarken, bunca bolluða raðmen
þehrin çaðdaþ bir görüntüye kavuþturulamamasý, kimin
kabahati dersiniz?
Milletvekillerinin mi?
Yönetme ve yürütme görevini üstlenen;
Devletin atadýðý Valilerin mi?
Belediye Baþkanlarýnýn mý?
Bakýn bu üçlü çok önemli.
Birinci derecede sorumlu kiþiler.
Peki, Zonguldak neden bu halde?
Oy verip de meclise yolladýðýmýz Milletvekillerimiz bu
þehrin kalkýnmasý için hiç mi katký saðlamadýlar.?
Saðladýlarsa eðer vatandaþ neden þikayetçi?
Gelmiþ-geçmiþ Valiler ne yaptýlar.?
"Ben misafirim, günüm bitince atamam yapýlýr,
giderim" mantýðýyla mý hareket ettiler?
Peki, þehrin mimarý olarak gördüðümüz Belediye
Baþkanlarý, ya sizlere ne demeli?
bazý binalar yapýlmýþ, ama iþe yaramýyor.
Revize etmeniz lazým. Benim hedefim, üniversitenin tüm yapýlarýnýn tamamlanmasý. Ýletiþim
Fakültesi'nden Eczacýlýk Fakültesi'ne, yeni
kurulan Ýlahiyat Fakültesi'ne kadar. Hem
mevcut fakültelerin ihtiyaçlarýný giderecek
þekilde binalarýn tamamlanmasý, hem de yeni
açýlan fakültelerin tamamýnýn biran evvel
bitirilmesi. Ondan sonrada bizim uðraþmamýz
gereken þey, üniversitemizde verilen eðitimin
kalitesi, sosyal imkanlar gibi uðraþlar olmalý.
Artýk bina iþlerini býrakmamýz lazým.
KGD: Bülent Ecevit Üniversitesi'ne þuanda
yapýlan yatýrýmlar nelerdir?
ÖZER: Þu anda 4-5 milyon TL civarýnda
üniversitemize bir yatýrým yapýlýyor ve isteyince bu zaten oluyor. Mesela güzel geliþmelerde var. Ýlahiyat Fakültesi'nin yapýmýyla ilgili
birkaç hayýrsever bir araya geldiler. SOMA
Grubu'nun Mühendislik Fakültesi yapýlmasýyla ilgili talebi oldu. Ben Ramazan ayý sonunda
"Hedefim; üniversitenin tüm
yapýlarýnýn tamamlanmasý. Ýletiþim
Fakültesi'nden Eczacýlýk
Fakültesi'ne, yeni kurulan Ýlahiyat
Fakültesi'ne kadar. Ondan sonrada
uðraþmamýz gereken þey,
üniversitemizde verilen eðitimin
kalitesi, sosyal imkanlar gibi
uðraþlar olmalý. Artýk bina iþlerini
býrakmamýz lazým."
Rahþan Haným'a gideceðim. Güzel Sanatlar,
Konservatuar ve Ýletiþim Fakültesi'yle ilgili bir
þeyler yapýlmasýyla ilgili kendilerinden destek
isteyeceðim. Hem ismin hayýrlý olmasýný dileyeceðiz, hem de üniversitemize katkýda bulunmasýný isteyeceðiz. Þimdiye kadar kendisiyle
hiç görüþmedim ve o nedenle ziyarete gideceðim. Önümüzdeki 1-2 sene içerisinde üniversitemize sýcak para sokmamýz lazým.
Eksiklerimizi hýzlý bir þekilde gidermemiz
lazým. Bu üniversite çok iyi noktada olabilirdi.
Merkezde 5 ayrý kampüsteyiz ve böyle bir þey
olamaz.
KGD: Ýlahiyat Fakültesi için Ereðli
konuþuluyor. Talep mi var?
ÖZER: Hayýr, ilçelere fakülte vermiyorum.
Ereðli öðrenci istiyor.
KGD: Ýletiþim Fakültesi açýlmasýna nasýl
bakýyorsunuz?
ÖZER: Ýletiþim Fakültesi'nin çok büyük bir
handikabý var. Öðretim üyesi bulmakta çok
büyük sorun yaþýyoruz. Güzel Sanatlar ve
Ýletiþim Fakültesi bunlar zorlu fakülteler.
Türkiye'de yeterinde doktora mezunu
Mustafa EMEN
KGD Genel Saymaný
Türkiye'nin ilk Vilayeti!..
Zonguldak neden bu halde?
Sorunlar yumaðý KARAELMAS!
Geçmiþten günümüze býraktýðýnýz Zonguldak, iþte burada yerinde
duruyor.
Sorunlar yumaðý Karaelmas.
Atalarýmýz düþmanlardan kurtarmýþ, ama sizler çarpýk görev
anlayýþlarýnýzla kalkýndýramadýnýz ve kurtaramadýnýz bu þehri.
Sadece yiyip-içip günü kurtarma adýna geçirmiþiniz günlerinizi.
Öyle olmasaydý, Zonguldak böyle mi olurdu?
Ýlin seçilen milletvekilleri TBMM'ye niçin gider?
Vekillerin görevi nedir?
Hani Sayýn Baþbakanýmýz "Askerlik yan gelip yatma yeri
deðildir" demiþti ya;
Peki, meclis vekillerin yan gelip yatma yeri mi?
Elbette deðil, fakat illerin durumu birazda vekillerin iç yüzü gibi
geliyor bize.
Öyle olmasa biz bugün hala, Filyos Projesi’ni,
7
yetiþmiyor. Olanlarda belli yerlerde kümeleniyorlar. Dolayýsýyla çok kolay bir þekilde
ayaða kalkabilecek fakülteler deðiller. 1-2
"Ramazan ayý sonunda Rahþan
Haným'a gideceðim. Hem ismin
hayýrlý olmasýný dileyeceðiz, hem de
üniversitemize katkýda bulunmasýný
isteyeceðiz. Önümüzdeki 1-2 sene
içerisinde üniversitemize sýcak para
sokmamýz lazým. Eksiklerimizi bir
þekilde ve hýzlý bir þekilde
gidermemiz lazým."
öðretim üyesi bulabilirsin, ama çok sayýda
öðretim üyesi bulmanýn imkaný yok.
KGD: Bülent Ecevit Üniversitesi Týp Fakültesi
Hastanesi olarak yatýrýmlarýnýz nelerdir?
ÖZER: Mesela bu sene Kanser Tedavi
Merkezi baþlayacak ve hastane çok güzel olacak. Ýnþallah o kampüsü 3-4 ay sonra tanýnamayacak hale getireceðim. Hastane saðlýk
kampüsüne bir tane yurt yaptýrýyoruz. Baþka
bir kaynak oraya aktarýldý. Ýnþallah o da
baþlayacak. Diþ Hekimliði Fakültesi baþladý ve
çok hýzlý bir þekilde gidiyor. Bir sene içerisinde
o binayý bitirteceðiz. Orasý güzel bir kampüs
alanýna dönüþecek. Diyabet ve obezite ile ilgili
de Kalkýnma Bakanlýðý ile görüþtüm ve inþallah Diyabet ve Obezite Merkezi açacaðýz. Ama
bu defa hastanede açmayacaðýz, þehir
merkezinde açacaðýz ve ayný zamanda
içerisinde poliklinik olacak. Bu Türkiye'de
yok. Türkiye'de baðýmsýz ayrý bir bina yok.
KGD: Helikopter pisti için düþünceleriniz
neler?
ÖZER: Bir þehir düþününki helikopter pisti
yok. Sayýn Valimizle de bu konuyla ilgili bir
görüþmemiz olmuþtu. Saðlýk kampüsü
içerisinde ona bir yer ayarlayacaðýz.
TEK KELÝME, TEK CEVAP
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi:
Geçmiþ ve gelecek.
Bülent Ecevit Üniversitesi:
Yeni bir vizyon.
Zonguldak: Baðýmlýlýk.
Köksal Toptan: Devlet.
Erol Ayyýldýz: Devletin sýcak yüzü.
Eþiniz Nebahat Özer:
Bir gülü sevdim, bir de onu.
Mithatpaþa Tüneli’ni, Ereðli ve Devrek yollarýný, Lavuar
Projesi’ni, Fevkani Köprüsü’nü, hastane ve stadýn durumunu
konuþuyor olmazdýk. Herkesin bir parça da olsa hatasý var.
Zonguldak'ta bugün hala mevcut sýkýntýlar çözülmediyse,
geçmiþten bugüne meclise yolladýðýmýz vekillerimiz
görevlerini layýkýyla yapamamýþlar demektir.
Öyle bir-iki açýlýþ kurdesi keserek, temeller atarak,
göz boyayarak bu iþler yürümüyor öyle deðil mi? Önemli
olan þehrin vitrinine bakýp kendilerinde durum
deðerlendirmesi yapmaktýr. Bir nevi vicdan muhasebesi
gibidir.
Burada amaç kimseyi suçlamak, çamur atmak deðil
elbette, ancak içinde bulunduðumuz konu Zonguldak'ýn
sýkýntýlarý olunca, görevde bulunanlarýn görevlerini
yapmadýklarýný gösteriyor.
Çok güzel sözler söyleniyor, açýklamalar yapýlýyor, ama
iþ icraata gelince, sözler kül misali uçup gidiyor ve olan da
Zonguldak'a oluyor.
Bu yazdýklarýmýzdan sonra "Amma da abarttýn" diyenler
varsa, iþte Zonguldak, kimse þikâyet falan da etmesin.
Kaldýrýmlara ayaðý takýlsýn, yaðmurlu havalarda üzerlerine
pis sular sýçrasýn, köstebek yuvasý yollarda giderken araç
sahipleri homurdanarak türküler söylesin, ya da küfürler
savursun, iþsizler sitem etmesin, gençler kafeleri su yolu
yapsýn. Her þey güllük-gülistanlýksa, sorun yok.
Fakat kazýn ayaðý öyle deðil.
Zonguldak gerçekten sýkýntýlý.
Dost acý söyler, durum budur.
Böyle sitem dolu bir yazýnýn ardýndan sizlere
söyleyeceðim en güzel söz;
Mübarek Ramazan Bayramýnýz kutlu ve mutlu olsun,
daha nice bayramlara sevdiklerinizle birlikte kavuþmak
dileðiyle mutlu yarýnlar...
8
Zonguldak Belediye Baþkaný Muharrem Akdemir, KGD Bayram Gazetesi’ne konuþtu:
Zonguldak, temiz havaya kavuþacak
Röportaj: Sevim ARI
Seçimle gelen Ýsmail Eþref’in milletvekilliði
aday adaylýðý için görevden ayrýlmasýnýn
ardýndan Belediye Meclisi’nin seçimiyle
Zonguldak Belediye Baþkaný olan Muharrem
Akdemir, yýðýnla sorunu da önünde buldu.
Yaþanan olumsuzluklarý býrakýn bir kenara,
hizmet verirken, önemli yatýrýmlara imza atarken
bile eleþtirilen Akdemir, Zonguldak Belediye
Baþkanlýðý’nýn ne kadar zor bir görev olduðunu
bizzat yaþadý...
Zonguldak’a hizmetten, disiplin anlayýþýna,
yeni yatýrýmlara kadar her sorumuzu yanýtladý
Akdemir...
“Zonguldak nüfusu 111 bine
yaklaþmýþ, coðrafi yapýsý zor, çarpýk
yapýlaþmanýn oluþtuðu bir þehir.
Sorunlarý da çok iyi biliyordum.
Bu sorunlarý bilmek farklý,
bu sorunlarýn çözümü noktasýnda
olaylara yaklaþmak çok daha farklý.”
KGD: Belediye Meclis üyesiyken Sayýn Ýsmail
Eþref’in istifasý sonrasýnda Belediye Baþkaný
oldunuz, makama geldikten sonraki duygularýnýz
nasýldý?
AKDEMÝR: Belediye Meclis üyeliðindeki
sorumluluðunuzla Belediye Baþkaný olarak
almýþ olduðunuz sorumluluk elbette çok
farklý. Fakat ben bu sorumluluðun bilincinde
olarak bu görevi aldým. Zonguldak’ýn nüfusu
111 bine yaklaþmýþ, coðrafi yapýsý zor, ayrýca
tasman olayýnýn yaþandýðý ve yýllar yýlý yanlýþ
yapýlaþmanýn oluþtuðu bir þehir. Ben
Zonguldaklý olmam sebebi ile tüm mahalleri
çok yakýndan tanýyor ve bu sorunlarý da çok
iyi biliyordum. Bu sorunlarý bilmek farklý,
bu sorunlarýn çözümü noktasýnda olaylara
yaklaþmak çok daha farklý. Tüm bunlarý bilen
biri olarak elbette ilk anda ciddi kaygýlarým
oldu. Fakat burada da vatandaþlarýmýzýn
bana olan yaklaþýmlarý, bu kaygýlarýmýn kýsa
sürede en aza inmesine neden oldu.
KGD: Peki, böyle bir hayaliniz var mýydý?
AKDEMÝR: Ben hayatý tüm yoðunluðuyla
yaþayan, aktif bir kiþiliðe sahibim, o nedenle
de evet böyle bir hayalim vardý.
KGD: Sizinle ilgili olarak "tüm olaylara çok
ýlýmlý yaklaþýyor, o nedenle de otorite
kurmakta eksiði var" deniliyor. Siz bunu nasýl
deðerlendiriyorsunuz? Gerçekten otorite
kurmakta zorlandýðýnýz oluyor mu?
“Birlikte çalýþtýðým arkadaþlarým,
benim son derece disiplinli
olduðumu bilirler. Ben bulunduðum
yerde otoriteyi iþ kurallarýna göre
uygulamaktan yana olan biriyim.
Her davranýþ yerinde ve dozunda
olursa, güzel olur.”
AKDEMÝR: Bu yönde yorum yapanlarýn
otoriteyi nasýl algýladýklarýný sorgulamak
lazým. Böyle bir makamda askeri otorite
kuramaz, uygulayamazsýnýz. Otoritenin de
farklý yolu ve yöntemleri vardýr. Ben yýllarca
eðitim kurumlarýnda görev aldým, idarecilik
yaptým. Birlikte çalýþtýðým arkadaþlarým
benim son derce disiplinli olduðumu bilirler.
Ben bulunduðum yerde otoriteyi iþ
kurallarýna göre uygulamaktan yana olan
biriyim. Her davranýþ yerinde ve dozunda
olursa, güzel olur.
KGD: Son yýllarda toplum siyasilere,
belediye baþkanlarýna, hatta vekillere karþý
güven sorunu yaþýyor. Bu sorun nasýl aþýlýr,
güven noktasýnda siz nelere özen gösteriyorsunuz?
Muharrem
AKDEMÝR
Sevim
ARI
AKDEMÝR: Son 30 yýldýr ne yazýk ki, bu
anlamda sorunlar yaþanýyor. Önceden vatandaþ bürokratýna, siyasilere güvenirdi. Ama
önceden vatandaþa ya söz verilmezdi ya da
verilen söz tutulurdu. Maalesef son yýllarda
herkes vatandaþa, yapamayacaðý iþlerin
sözünü veriyor ve yapýlmadýðýnda da vatandaþ haklý olarak kimseye güvenmek istemiyor.
Ben prensip olarak hangi iþ alaný veya
makamda olursam olayým, yapamayacaðým
bir iþin sözünü vermem. Makama geldikten
sonra da buna çok özen gösterdim. Güven her
þeyin baþýnda gelir, insanlar yapabilecekleri
iþlerin sözünü vermeliler. Ben mahallelerde
çocuklara park yapma sözü verdim, inanýn bu
sözümün büyük bölümünü gerçekleþtirdim.
Biliyorum ki, bir çocuða verdiðiniz sözü yer-
“Lavuar Alaný, Arýtma Tesisi ve
Doðal Gaz Projesi. Arýtma tesisimiz
bitiyor, doðalgaz da inþallah geliyor.
Doðalgaz konusunda ilk adýmý atan
ben olduðum için çok mutluyum.
Ýnþallah bittiði zaman
Zonguldak halký çok temiz
bir havaya kavuþacak.”
ine getirmezseniz gelecekte güvensiz bir
toplumda yaþamak zorunda kalýrsýnýz.
KGD: Size göre Belediye Baþkaný nasýl
olmalýdýr?
AKDEMÝR: Her þeyden önce belediye
baþkanýnýn ufku geniþ olmalýdýr. Hizmette her
zaman iyinin de iyisi vardýr. Bunu Avrupa
ülkelerine gittiðimizde yaþýyoruz. Belediye
baþkanýnýn kesinlikle vizyonu ve misyonu
olmalýdýr. Vatandaþlarýna karþý her zaman
sevgi ve saygý içerisinde olmalý, onlarla
kucaklaþabilmeyi bilmeli, küçükten büyüðüne
kadar herkesi nezaketle dinleyebilmeli ve en
önemlilerinden biri sözünün eri, dürüst ve
güvenilir olmalýdýr.
KGD: Þu an var olan durumdan daha fazla
olanaklara sahip olsanýz, nasýl bir Zonguldak
yaratmak isterdiniz?
AKDEMÝR: Ekonomi çok önemli,
düþündüklerimizi yapma noktasýnda
ekonomik durumlar elimizi kolumuzu
baðlýyor. Yapýlan hizmetin karþýsýnda vatandaþýn memnuniyetini görmek bizi çok mutlu
ediyor. Zonguldak coðrafi yapýsý nedeniyle
zor, bir o kadar da güzel ve deðerli bir þehir.
Zonguldak Belediyesi’nin içinde bulunduðu
þartlar gerçekten kötü. Maalesef bürokraside
bir takým konular aðýr ilerliyor. Yapacaðýnýz
bir iþ aylarý hatta yýllarý alýyor. Bu nedenle 5
yýllýk süre gerçekten az bir zaman dilimi.
Olanaklarým þimdikinden farklý olsa, elbette
görsel olarak Zonguldak'a çok güzel
çalýþmalar yaparým.
KGD: Zonguldak'ýn en önemli 2 projesi
nedir?
AKDEMÝR: Lavuar Alaný, Arýtma Tesisi
ve Doðal Gaz Projesi. Arýtma tesisimiz
bitiyor, doðalgaz da inþallah geliyor. Doðalgaz
konusunda ilk adýmý atan ben olduðum için
çok mutluyum. Ýnþallah bittiði zaman
Zonguldak halký çok temiz bir havaya
kavuþacak. Benim de çocuklarým var,
benimde torunlarým var, onlarda bu þehirde
yaþýyorlar, onlara temiz hava vermekten
mutluluk duyacaðým. Hem halkým adýna,
hem de çocuklarým adýna mutluyum.
KGD: Fevkani Köprüsü’nün bir bölümü
trafiðe kapatýldý. Köprüyle ilgili olarak neler
yapýlmasý planlanýyor?
AKDEMÝR: Köprümüz son 55 yýldýr hiçbir
onarým görmemiþ. Belli bölümlerinde
yýpranmalar var. Bu nedenle köprünün bir
ayaðýný trafiðe kapattýk. Tadilat-tamirat
gördüðünde, bir sýkýntý gözükmüyor, ama
kaldýrýlmasýyla ilgili de görüþler var. Her
konuyu kendi
içerisinde farklý
gerekiyor. Ýnsanlar
bildiði konularda
konuþmalýdýr. Biz
bunlarý teknik
arkadaþlarýmýzla
konuþtuk, ama
bazen farklý fikirlerde ortaya atýlýyor. Ýnþaatçýlar,
Mimarlar Odasý,
köprü uzmanlarý,
farklý þeyler söylüyor. Bunlarý hepsini
deðerlendirmek
gerekiyor.
KGD:
Kanalizasyon
Projesi çalýþmalarý
sýrasýnda kente
yaþanan sýkýntýlar
nedeni ile vatandaþlarýn çok yoðun tepkileri olmuþtu. Þimdi de
doðalgaz çalýþmalarý baþladý ve yine benzer
sýkýntýlar yaþanacak yine bu konularda
vatandaþlarýn tepkisi olacak.
AKDEMÝR: Bu projeler Zonguldak için
son derece önemli projeler. Bu nedenle doðal
gaz çalýþmalarý sýrasýnda da bir takým
sýkýntýlar yaþanacaktýr. Ama bunlar kýsa süreli sýkýntýlar olacaktýr. Bu nedenle vatandaþlarýmýzýn sabýrlý ve hoþ görülü olmalarýný
rica ediyoruz. Biz bütün çalýþmalarý yerinde
takip edeceðiz ve hiçbir aksamaya izin vermeyeceðiz.
KGD: Ev yaþamýnýzdan konuþmamýz mümkün
mü?
AKDEMÝR: 38 yýllýk evliyim. Aileme baðlý
bir insaným. 1 kýz, 1 erkek, 2 çocuðum var.
Kýzým; Boðaziçi Endüstri Mühendisliði
mezunu. Þu an bir þirkette müdür olarak
çalýþýyor. Oðlum; göz doktoru Týp
Fakültesi’nde yardýmcý doçent olarak görev
yapýyor. Gelinim, kadýn doðum uzmaný,
Kadýn Doðum Hastanesi’nde görev yapýyor.
3 torunum var. Aile yaþamýmým düzenli
olmasýna dikkat ediyorum. Eþim siyaseti
sevmiyor. Siyaseti sevmediði için de
ilgilenmemi istememiþti, ama alýþtý alýþýyor.
KGD: Öðretmenlik yýllarýnýzda çocuklarýnýzýn
derslerine yardýmcý olurmuydunuz?
AKDEMÝR: Çalýþma hayatýmda her
zaman çok aktif bir insandým. Eþim de
öðretmen olduðu için çocuklarýn dersleriyle
o ilgileniyordu. Bunun avantajýný yaþadým
yýllarca. Bildiðiniz gibi baba doðayý, anne
sevgiyi-saygýyý temsil eder. Çocuklarýma karþý
hep otoriter bir baba oldum. Þimdi geçmiþe
dönüp baktýðýmda, iyi ki de öyle olmuþum
diyorum.
KGD: Öðretmenlik mesleðinden emekli
oldunuz ve sonrasýnda da yine eðitim alanýnda
ticaretle uðraþtýnýz deðil mi?
AKDEMÝR: 32 yýl 6 ay mesleki yaþamým
sürdü. Mesleðimin büyük bir bölümünü
idareci olarak geçirdim. Akabinde dershane
iþletmeciliði ve müdürlüðü yaptým. Kýsa bir
sürede Karaelmas Kýrtasiye olarak ticaret
yaptým. Yaptýðým iþlerde de baþarýlý
olduðuma inanýyorum.
KGD: Öðretmenlik yýllarýnýza dair ilginç
birkaç anýnýz vardýr deðil mi?
AKDEMÝR: Pek çok aný var elbette,
yüzlerce de öðrenci. Rat Mahallesi’nde
Cumhuriyet Ýlkokulu’nda müdürlük yaptýðým
yýllardý, bir kýz çocuðu öðrencimiz vardý, tam
1 yýl boyunca okula gelirken aðlamýþ,
annesine öðretmenlerine çile çektirmiþti.
Neden aðladýðýný o da anlamamýþtýr. Ancak 1
yýlýn sonunda okula alýþmýþtý, hiç
unutmuyorum onu. Sonra baþarýlý bir öðrenci
oldu, sonrasýnda da okuyup doktor oldu.
Bunlar çok güzel anýlar.
KGD: Yerel seçimlerde aday olacak mýsýnýz?
AKDEMÝR: Bu konuda bir þey söylemek
için henüz çok erken. O günler gelsin, o
zaman bu konudaki düþüncemi sizlerle
paylaþýrým. Belediye baþkanlýðý gerçekten çok
onurlu, þerefli bir görev, ama zor bir görev.
Ben bu zoru 3'e çýkarttým. Zor, zor, zor...
TEK KELÝME,
TEK CEVAP
Kýlýçdaroðlu: Beyefendi, dürüst lider.
CHP: Türkiyenin siyasi konusunda
olmazsa olmazlarýndandýr.
Halkýn kurtuluþu
Zonguldak: Yaþanabilecek bir þehir.
Belediye Baþkaný: Almýþ olduðu misyonu
vizyonla birlikte deðerlendirebilen kiþi
Siyasetçi: Akýlcý olmalý
Öðretmen: Mesleðini çok sevmeli
Okul: insanlarýn kiþiliðinin yerleþtiði yer
Aile: Türk toplumunun en mükemmel
yapýlarýndandýr.
Danýþman: Çok akýllý olmalýdýr.
Baþarý: Yapabildiðin konularý yapmak
istediklerini görebilmendir.
19 Aðustos 2012
9
Kömür ithalatýna 2011’de 4 milyar dolar ödedik. Türkiye’nin yýllýk 23 milyon ton taþkömürüne ihtiyacý var.
Karaelmas ’ýn kaderi...
Taþkömürü, 164 yýldýr Türkiye’nin hizmetinde. 1 milyar tonun üzerinde taþkömürü rezerviyle ulusal sanayimizin
candamarý Zonguldak Havzasý, bu ihtiyacýn önemli bölümünü karþýlamaya hazýr, ama...
9 yýlda sadece taþkömürüne ödenen döviz miktarý yüzde 530 arttý.
Rakamlar, Türkiye’nin taþkömürü üretimini “kamu eliyle” ve özel sektörün de katkýsýyla artýrmasýnýn kaçýnýlmaz
olduðunu ortaya koyuyor.
hem de refahýný artýrmayý amaçlamanýz gereken
insanýnýza düþük ücret vermenin kurtuluþ olduðunu
savunacaksýnýz.
Bugün ülkemizin gündeminde olan kiralýk iþçilik,
yaygýnlaþtýrýlan taþeron iþçilik, esnek çalýþma, kýdem
tazminatýnýn kaldýrýlmasý gibi onlarca politikanýn nereden kaynaklandýðýný sanýyorsunuz?
Yani? Yanisi þu; TTK’yý tartýþýyoruz, gündemimizden eksik olmuyor. Ýþçi alýmýnýn gerektiði konusunda
hiçkimsenin en küçük tereddütü bile yok. Ýþçinin ne
þekilde, ne ücretle alýnmasý gerektiði konusunda anlaþma yollarý aranýyor, bulunuyor.
derecede kritik bir yeraltý kaynaðýnýn üretilmesi hiç
Gerekçelerin asýl kaynaðýný görmek için küresel
þüphe yok ki nitelikli iþgücü ile mümkün.
ekonomik politikalarýn ülkemize yansýmalarýný da
Tartýþmanýn asýl yönü “taþkömürü üretimini
doðru deðerlendirmek gerekiyor.
artýracak çalýþmalar” üzerinde olmalý. Bu iç ve dýþ
Düþük ücretli iþçinin, bir kentin esnafýna,
borçlarda, dýþ ticaret açýðýnda ve cari açýkta rekorlar
sanatkârýna, hizmet sektörüne pek de katký
kýran Türkiye için kaçýnýlmaz görünüyor. Ne yazýk ki,
saðlamayacaðý açýkken, bir kesimin düþük ve
bugün yetkililer TTK’yý sadece “maliyetler” açýsýnbelirsiz ücret savunmasý yapmasýnýn nedenini
dan deðerlendiriyor.
de iyi düþünmek gerekiyor.
Özellikle uluslararasý ekonomi politikalarýyla
Bir yanda düþük ücretli, iþ güvencesiz,
Türkiye’nin ucuz iþgücüne sahip bir ülke haline
esnek çalýþtýrýlan, taþerona-asgari ücrete
getirilmeye çalýþýldýðý, yani ucuz iþçi cennetine
mahkum
edilen,
kýdem tazminatý
Kömür ithatýna ödenen para
2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 elinden alýnmaya
Kömür Ýthalat (Milyon$)
749 986 1316 1687 2055 2665 3411 3113 3279 3980 çalýþýlan insanlar;
Refah düzeyi
düþük, gelirleri az
insanlarýn çalýþtýðý ve az olan gelirlerinin önemli
Türkiye’nin ve Türk sanayisinin taþkömürü ihtiyacýnýn
dönüþtürülmek istendiði sýr deðil. Bu durumda TTK
bölümünü büyük þirketlerden almak zorunda kaldýkkarþýlanabilmesi için, acilen iþçi sayýsýnýn arttýrýlgibi devasa bir kurum için sürekli “iþçi maliyetlarý hizmet ve ürünlere vermek durumunda olan
masýnýn ve üretime yönelik yatýrýmlarýn yapýlmasýnýn
lerinin” öne sürülmesi de þaþýrtýcý deðil.
insalarýn bulunduðu bir çemberde ticaret yapan esnaf,
kaçýnýlmaz olduðu da ortaya çýkýyor.
Sadece Türkiye’de deðil dünyada da maden
hizmet sunan sektörlerin temsilcileri...
2002 yýlýnda TTK, 3 milyon 246 bin ton tüvenan, 2
iþkolunda ücretler sürekli geriliyor. Bu da uluslararasý
Diðer yanda karýn tokluðuna çalýþma þeklini dayatmilyon 244 bin ton satýlabilir taþkömürü üretti. Buna
sermeye kesimlerinin etkisinden kaynaklanýyor.
maya çalýþan, neo-liberal politikalarýn bir parçasý
karþýlýk ithal taþkömürüne Türkiye’nin ödediði miktar
Ancak dünyada, kapitalizmin yarattýðý krizlerin
olmaya gayret eden yöneticiler,
749 milyon dolar oldu.
sonuçlarýna gösterilen halk tepkileri sürecin bir kýrýlKüresel neo-liberal politikalarý yürürlüðe koymayý
TTK’nýn 2010 yýlý üretimi ise tüvenan 2 milyon
ma noktasýna geldiðinin bir göstergesi olarak kabul
baþarý gibi gören ve gösterme gayretinde olan
607 bin ton, satýlabilir 1 milyon 708 bin ton. Özel sekediliyor.
siyasetçiler...
törün 2010 yýlýnda taþmökürü üretimi ise 900 bin ton
EKONOMÝK POLÝTÝKALAR,
Ýþte yapýlmasý gereken tercih; “meseleye” ya kürecivarlarýndaydý. Türkiye 2010 yýlýnda taþkömürü ithaHALKIN REFAHI ÝÇÝN ÜRETÝLMÝYORSA,
sel neo-liberalizmin penceresinden bakmakla ya da
latýna ise 3 milyar 279 milyon dolar ödedi.
NE ÝÇÝN ÜRETÝLÝYOR?
geniþ
halk kitlelerinin ve uluslarýn gözünden bakmak
2011 yýlý rakamlarý ise daha da çarpýcý.. TTK, 2011
Ucuz iþ gücü ve uluslararasý piyasa etkisi yönünde
arasýndadýr. Yoksa salt özelde ve somut örnekte
yýlýnda 1 milyon 583 bin ton üretirken, Türkiye’nin
bilerek ya da bilmeyerek çaba harcayan kesimler þu
sorunlarýn çözümünü analiz etmekte sürekli yanýlgýya
taþkömürü ihtiyacý daha da arttý. Uluslararasý piyasada
basit sorunun cevabýný aramalýdýr; “Ekonomik
düþmek mümkündür.
yükselen fiyatlarýn da etkisiyle ülkemiz kömür ithapolitikalar, halkýn refahý için üretilmiyorsa, neden
Sorun ancak; küresel neo-liberal politikalarýn neyi
latýna 2011 yýlýnda 3 milyar 980 milyon dolar ödedi.
üretiliyor?” Öyle ya, hem maliyetleri sürekli kýsacakamaçladýðýný görmekle ve politikalarý buna göre
9 yýlda sadece taþkömürüne ödenen döviz miktarý
sýnýz, hem örneðin özkaynaðýnýz kömür üretimini
deðerlendirmekle gerçekçi anlamýyla çözülebilir.
yüzde 530 arttý.
sürekli gerileteceksiniz, bununla da yetinmeyip
SONUÇ__________________________
Rakamlar, Türkiye’nin taþkömürü üretimini “kamu
-olumsuzluklar ortaya çýktýðýnda ve üretimi
eliyle” artýrmasýnýn kaçýnýlmaz olduðunu ortaya
ÜRETÝM ARTTIRILMALI
artýrmanýn kaçýnýlmazlýðý anlaþýldýðýnda- bir çözümkoydu.
Türkiye'nin enerji ithalatýnda Zonguldak
müþ gibi bir yandan da düþük ve belirsiz ücretli iþçi
Ancak tartýþmalar hala “iþçi alýmýnýn nasýl olmasý
Havzasý'nda
1,3 milyar ton rezervi sahip
çalýþtýrýlmasýný dayatacaksýnýz. Yani hem bir yandan
gerektiði” üzerinde yoðunlaþýyor. Türkiye için bu
taþkömürü de önemli bir yer tutuyor. Özellikle
ülkenizin ekonomisini daha dýþa baðýmlý kýlacaksýnýz
koklaþabilir taþkömürü, taþkömürü, taþkömüründen elde edilen kok kömürü ithalatýna ödenen
para her geçen yýl yükseliyor.
Kurulu kapasitesi yýllýk 5 milyon ton olan TTK
ise Türkiye'nin taþkömürü ihtiyacýna ve her yýl
ithalata milyarlarca dolar ödenmesine raðmen 3'te
1 kapasiteyle çalýþtýrýlýyor.
Üretimi sürekli düþen Türkiye Taþkömürü Kurumu’na (TTK) iþçinin nasýl alýnacaðý
"ÝÞÇÝ NASIL ALINSIN?" TARTIÞMASI
tartýþýlýrken, Türkiye’nin 2012 yýlýnýn ilk 6 ayýnda içinde petrol, doðalgaz ve taþkömürü bulunan
enerji ithalatýna ödediði döviz sürekli artýþ gösteriyor.
Türkiye'nin bu rakamsal gerçeklerine raðmen
Türkiye Ýstatistik Kurumu (TÜÝK) verilerine göre, 2011 yýlýnýn ilk 6 ayýnda toplam 24 milyar
halen TTK'ya iþçi alýmýnýn nasýl olmasý gerektiði
918 milyon dolarlýk enerji ithalatý gerçekleþtiren Türkiye, 2012 yýlýnýn ilk 6 ayýnda petrol, doðalyönündeki tartýþma sürüyor.
gaz ve taþkömürü ithalatý için dýþarýya 29 milyar 351 milyon dolar akýttý.
Oysa Türkiye'nin ihtiyacý olan taþkömürü üretiBu rakamlar, 6 aylýk enerji ithalatý artýþýnýn yüzde 17,8’e ulaþtýðýný
gösteriyor.
mini artýrmak öncelikli olmalý. Çünkü hem
Doðalgaz ithalatýnýn gizlenmesi için BOTAÞ’ýn talebiyle ayrýntýsý verilmeyen ve gizli veri
Türkiye'nin taþkömürüne olan ihtiyacý artýyor,
kapsamýnda bulunan enerji ithalatý kalemi içinde bulunan koklaþabilir-bitümenli taþkömürü,
hem uluslararasý piyasada taþkömürünün fiyatlarý
petrol ve doðalgaz ithalatýna 2012 yýlýnýn ilk 6 ayýnda 19 milyar 195 milyon dolar ödendi . Gizli
yüksek seyrediyor ve ithalata ödenen döviz mikveri kapsamýndaki bu üç kalem enerji maddesi ithalatýnýn 6 aylýk artýþý ise yüzde 19,8’e çýktý.
tarý her yýl artýyor.
Ayrýntýlarý gizli veri kapsamýnda bulunmayan petrol ve petrol ürünlerine ödenen 7 milyar
TTK'nýn belirlediði norm kadro 14 bin iþçi.
784 milyon dolar, elektrik enerjisi ithalatýna ödenen 82.1 milyon dolar, taþ kömürü, kok
Ancak bugün iþçi sayýsý 10 bin civarýnda.
kömürü, briket kömürüne ödenen 732 milyon dolar bu rakamlara eklendiðinde Türkiye’nin
Tüm bu çarpýcý rakamlara raðmen dünyanýn en
2012 yýlý ilk 6 ayýnda enerji
ithalatýna ödediði miktar 29 milyar 351 milyon dolara çýktý.
aðýr ve riskli sektörü olan yeraltý madenciliðinde
2012 yýlýnýn ilk 6 ayýnda 42 milyar 790 milyon dolar dýþ ticaret açýðý veren Türkiye’nin bu
"iþçiliðin önemli bir maliyet unsuru" olarak
açýðýnýn yüzde 68,6’sýný taþkömürü, petrol ve doðalgaz ithalatý oluþturdu.
görülmesi düþündürücü.
Taþkömürü ithalatýna 2002 yýlýnda 749 milyon dolar ödeyen Türkiye, sürekli yükselen bir
TTK, her yýl yaklaþýk 180 milyon dolar
grafikle 2006 yýlýnda taþkömürü ithalatýna 2 milyar 55 milyon dolar, 2009 yýlýnda 3 milyar 113
civarýnda zarar ediyor. Oysa Türkiye'nin sadece
milyon dolar, 2011 yýlýnda ise 3 milyar 980 milyon dolar ödemiþti. Taþkömürü ithalatýna ödetaþkömürüne
2011 yýlýnda ödediði para yaklaþýk
nen paranýn, diðer enerji kalemleriyle birlikte gösterdiði yüzde 19,8 oranýnda artýþla 2012 yýlý
4 milyar dolar dolar.
sonunda 5 milyar dolarý aþmasý bekleniyor.
Sanayileþmenin temeli demir-çelik, demir çelik üretiminin en önemli girdisi ise metalurjik taþkömürü.
Çin ve Hindistan’ýn etkisiyle taþkömürü fiyatlarýnýn
ton baþýna 220-300 dolarlara fýrlamasý, demir-çelik ve
diðer sanayi tesislerinin vazgeçilmezi taþkömürünün
stratejik özelliðini bir kez daha kanýtladý.
Öte yandan Türkiye’nin yýllýk 23 milyon ton
taþkömürüne ihtiyacý var. Ve bu ihtiyaç her yýl hýzla
artýyor. Taþkömürü, 164 yýldýr Türkiye’nin
hizmetinde. 1 milyar tonun üzerinde taþkömürü
rezerviyle ulusal sanayimizin candamarý Zonguldak
Havzasý, bu ihtiyacýn önemli bölümünü karþýlamaya
hazýr, ama...Büyük deðere sahip “Karaelmas”ýn
üretimi sürekli düþüyor.
Jeolojik yapýsý nedeniyle emek yoðun çalýþýlan
Zonguldak Havzasý’nda iþçi sayýsýnýn sürekli azaltýlmasý; Türkiye’yi büyük bir nimetin çýkarýlmasýndan
mahrum, ülke sanayisini ise dýþa baðýmlýlýða mahkum
ediyor.
NE KADAR ÝÞÇÝ= O KADAR ÜRETÝM...
Yapýlan istatistiklerde de iþçi sayýsýyla üretim
rakamlarý arasýndaki paralellik göze çarpýyor.
Sinan
ÇETÝNBAKIÞ
KGD
Baþkan Yardýmcýsý
Taþkömürü ithalatý 5 milyar dolarý aþacak
Bu rakamýn 2012 yýlý sonunda
5 milyar dolarý aþacaðý tahmin ediliyor.
ÖZKAYNAKLARI DEÐERLENDÝRMEK
Rakamlar Türkiye ekonomisine asýl yükün
enerji ithalatý olduðunu gözler önüne seriyor.
Taþkömürü ithalatý da bu yükün önemli bir
bölümünü kapsýyor.
Yani asýl maliyetin, özkaynaðýmýz
taþkömürünü yeterince üretmemek ve ithalata her
yýl ödenen milyarlarca dolar olduðu artýk
görülmeli ve taþkömürü politikalarý bu gerçekler
ýþýðýnda oluþturulmalýdýr.
GMÝS Genel Baþkaný Alabaþ;
"TTK KENDÝ AYAKLARI
ÜZERÝNDE DURABÝLÝR"
Genel Maden Ýþçileri
Sendikasý (GMÝS)
Genel Baþkaný Eyüp
Alabaþ, ülkemizde
sadece Zonguldak’ta
bulunan taþkömürünü
üreten Türkiye
Taþkömürü
Kurumu’na (TTK)
sahip çýkýlmasý gerektiðini vurguluyor.
Alabaþ þunlarý
söylüyor; “Bugün
Türkiye'nin yýllýk taþkömürü ihtiyacý
20 milyon tonun üzerinde.
Sadece Zonguldak Havzasýnda bulunan
taþkömürünü burada üretmezsek dýþarýdan
alýyoruz.
Buradaki yýllýk üretim, kamu ve özel sektör
eliyle 3 milyon ton civarýnda.
2011 yýlýnda taþkömürü ithalatýna
Türkiye'nin ödediði para 3 milyar 980 milyon
dolar. Yýlda 5 milyon ton üretebilme imkaný
bulunan TTK, 2 milyon tonun altýnda üretiyor
ve doðal olarak zarar ediyor.
TTK, kapasitesini verimli kullanamýyor.
Yatýrýmlarýný tamamlayan, iþçi açýklarýný
gideren ve kapasitesini etkin kullanan bir
TTK, kendi ayaklarý üzerinde durabilir.
Taþkömürü üretimini en kýsa zamanda
artýrabilecek imkanlara sahip olan TTK'ya
mutlaka sahip çýkmalýyýz.
Biz, kamu ve özel sektörü birbirlerine rakip
olarak görmüyoruz.
Elbirliðiyle tam kapasite çalýþsak yine de
ülkemizin ihtiyacýný karþýlama þansýmýz yok.
Onun için mümkün oldukça daha çok
üretmeli ve ülke ekonomisine katký
vermeliyiz”.
10
Zonguldak Valisi Erol Ayyýldýz, Karaelmas Gazeteciler Derneði Gazetesi’ne
“Halka hizmet,
Röportaj: Onur ALTINDAÐ
Zonguldak Valisi Erol Ayyýldýz, Karaelmas
Gazeteciler Derneði'nin Bayram Gazetesi'ne
evinin kapýlarýný açtý ve samimi açýklamalarda
bulundu.
"Halka hizmet, Hakka hizmettir" anlayýþýndan hareket ederek, insan kalitesini artýrmanýn
en önemli önceliði olduðunu aktaran Vali Erol
Ayyýldýz, Zonguldak'ýn öncelikli sorunlarýný
da sýraladý.
KGD: Zonguldak Valisi Erol Ayyýldýz'ýn
öncelikleri nelerdir?
AYYILDIZ: Vatandaþ Erol Ayyýldýz'ýn en
önemli önceliði insandýr. Ýnsana hizmettir. Bu
hizmet yapýlýrken, vatandaþlar arasýnda ayrýmý
asla kabul etmem. Bunu da, "Halka hizmet
Hakka hizmettir" anlayýþýndan hareket ederek
yapmaya çalýþýrým. Bu anlamda insan kalitesini arttýrmak en önemli önceliðimizdir. Devlet
kapýsýna gelen her vatandaþýzýmýn sorununu
çözmeye çalýþmak, onun bu kapýdan memnun
ayrýlmasýný saðlamak benim öncelikli görevimdir. Mesai arkadaþlarýmýzýn
da bu anlayýþta olmasý bekler,
takip eder ve deðerlendiririm.
KGD: Sizce Zonguldak'ýn
öncelikli sorunlarý nelerdir?
AYYILDIZ: Kentimizin en
önemli sorunlarý; kentsel
kirlilik (hava, imar, çevre),
trafik yani ulaþým, iþsizlik gibi
gözüküyor. Bunun yanýnda
cumhuriyetimizin ilk þehri olan
Zonguldak'ýmýz, yorgun bir
þehir görüntüsü veriyor. Bu
problemlerin çözümü için son
yýllarda ulaþýmda, doðalgaz gibi
kömür dýþýnda hava kirliliðine
sebep olmayacak enerji kaynaklarýnýn ýsýtmada deðerlendirilmesi ile kirliliðin önlenmesi konusunda insanlarý daha
kaliteli ve nitelikli hale getirerek, iþsizliðin azaltýlmasý,
kentsel dönüþüm imkanýnýn
deðerlendirilerek, yorgun
þehrimizi yarýna daha dinamik
ve daha yaþanýlabilir bir kent
halinde sunmak yönünde önemli adýmlar atýlýyor.
"DEVLET
YATIRIMLARINDA
ÝYÝ DURUMDAYIZ"
KGD: Þehirleþme ve
yatýrýmlar bakýmýndan diðer
illerden geri kalýndýðý
eleþtirisine katýlýyor musunuz?
Bu nasýl hýzlanýr?
AYYILDIZ: Þehirleþme
konusunda sýkýntýlarýmýzýn olduðu doðrudur.
Coðrafi durum, emekli ve maden kenti olmasý
gibi nedenler buna sebep olabilir. Yatýrýmlar
konusunda geri kalýndýðýný söylemek cidden
haksýzlýk olur. Ýlimiz devlet yatýrýmlarý açýsýndan emsallerine göre, bilhassa eðitim ve
saðlýk açýsýndan daha iyi durumdadýr.
KGD: Yerel yöneticilere tavsiyeleriniz
nelerdir?
AYYILDIZ: Yerel yöneticilerimiz sýnýrlý
imkanlarý ile çalýþmalar yapýyorlar.
Kapasitesinin ve imkanlarýnýn yettiði oranda
iþlerini en iyi þekilde yaparak, hemþehrilerini
memnun etme çabasý içindedirler. Elbette ki,
benim de ilin Valisi olarak onlarýn bu
çabalarýna destek ve katký sunmak, sýnýrlý ve
kýt imkanlarý en verimli þekilde kullanýlmasýný
saðlamak görevimdir. Mahalli Ýdareler Genel
Müdürlüðü'nden gelmem, Bakanlýðýn hafýzasý
olarak da onlar için ayrýca bir þans ve
imkandýr. Zonguldak eski bir vilayet olmasý
nedeniyle yerel yapýsýnda da oldukça derin bir
“Zonguldak’ýn problemlerinin
çözümü için son yýllarda ulaþýmda,
doðalgaz gibi kömür dýþýnda hava
kirliliðine sebep olmayacak enerji
kaynaklarýnýn ýsýtmada
deðerlendirilmesi ile kirliliðin
önlenmesi konusunda insanlarý
daha kaliteli ve nitelikli hale
getirerek, iþsizliðin azaltýlmasý,
kentsel dönüþüm imkanýnýn
deðerlendirilerek, yorgun þehrimizi
yarýna daha dinamik ve daha
yaþanýlabilir bir kent halinde
sunmak yönünde
önemli adýmlar atýlýyor.”
"Varacaðý limaný
bilmeyen yelkenli için
hiçbir rüzgar elveriþli
deðildir." Siz, hedefinizi,
arzu ve isteklerinize göre
tarif ve tespit edememiþseniz, bütün
maddi ve manevi servetiniz iþe yaramayabilir.
Ýnsanýmýz zamanýn
gücüne sahip olmalýdýr.
Bu zaman gücü ise,
ekonomidir. Bu anlamda
iþadamlarýna tavsiyem,
Onur ALTINDAÐ
Zonguldak'ýmýzýn ve
ülkemizin güçlü olmasý, yüzü gülmesi için
ekonomik yatýrýmlarýný, iþ istihdamlarýný,
"hayýr yapmak" zihniyetiyle yapsýnlar. Her
zamanýn bir hayrý varsa, bu zamanýn hayrý da
budur.
"EN ÖNEMLÝ KATKIYI
ZONGULDAK VERECEK"
KGD: Zonguldak'ýn 10-20-50 yýl sonrasýný
KIRKBÝR KERE MAÞALLAH
Valimiz Erol Ayyýldýz, eþi Dr. Dilek Didem Ayyýldýz ve
ikiz çocuklarý Þükriye Dila ile Melek Zümra....
bilgi birikimine sahip olmakla birlikte birçok
yerel sorunla da boðuþuyor. Mahalli Ýdareler
Genel Müdürlüðü'nde çalýþmýþ olmamýz
zaman kaybettirmeden sorunun en etkili ve en
kýsa sürede çözülme olanaðýný saðlýyor. Bu
anlamda Vali olarak birikimimiz, tüm merkez
ve yerel yönetim kuruluþlarýmýzýn
hizmetindedir.
KGD: Ýþadamlarýna tavsiyeleriniz
nelerdir?
AYYILDIZ: Zonguldak; kamu aðýrlýklý bir
ekonomik yapýya sahipken, özel sektör aðýrlýklý bir yapýya geçmenin sancýlarýný çekerek,
bugünlere gelmiþtir. Bugün de, henüz bu
devinimini tamamlayamamýþtýr. Daha emeklemeyi yeni geçmiþ bir durumdadýr. Onun için
öncelikle iþadamlarýmýzýn planlama yapmalarý
son derece önemlidir. Bir atasözünde denir ki;
“Yerel yöneticilerimiz sýnýrlý
imkanlarý ile çalýþmalar yapýyorlar.
Kapasitesinin ve imkanlarýnýn
yettiði oranda iþlerini en iyi þekilde
yaparak, hemþehrilerini memnun
etme çabasý içindedirler.
Elbette ki, benim de ilin Valisi
olarak onlarýn bu çabalarýna
destek ve katký sunmak, sýnýrlý ve
kýt imkanlarý en verimli þekilde
kullanýlmasýný saðlamak
görevimdir.”
Vali
Erol
AYYILDIZ
Osman SAV
nerede ve nasýl görüyorsunuz? Þehir hangi
alanlarda geliþim gösterebilir?
AYYILDIZ: Zonguldak'ý gelecek 10-20 yýl
içinde; ulaþým altyapý sorunlarýný, kara-havademir ve deniz ulaþýmý ile enerji problemini
çözmüþ, ekonomik sorunlarýný önemli ölçüde
halletmiþ, yaþanabilir, nefes alan, büyükþehir
olmuþ, cazibe merkezi, bir kent olmuþ, Filyos
bölgesinin cazibesi nedeniyle
yatýrým yapmak için sýrada
bekleyen birçok yatýrýmcýya yer
tahsisini tamamlamýþ ve
yatýrýmlarýný birer birer devreye
almýþ olduðunu görüyorum.
Burasý bölgede bir çekim
merkezi konumuna gelerek,
ülkemizin birçok bölgesinden iþ
gücü akýmýna uðrayacaktýr.
Bölge nüfusu, bugünkünün
birkaç katýna ulaþacaktýr.
Bunlarda bizi þimdiden bu
nüfusun, þehirleþme ve yerleþim, tarým, içme suyu, eðitim,
saðlýk, çevre doðal güzellikleri
koruyarak planlama yapmamýzý
zorunlu kýlýyor. Gelecek 15 yýl
içinde bölgemizde ve ülkemizde
önemli geliþmeler olacaktýr. Bu
geliþmeler, insanýmýzýn refahý ve
mutluluðunu saðlayacak kiþi
baþýna milli gelir, AB standartlarýnda, hatta bazý Avrupa
ülkelerinin üzerinde olacaktýr.
50 yýl sonrasýnda Türkiye baþlý
baþýna bir þehir olacaðý için,
bunda da en önemli katkýyý
yapan þehirlerden bir tanesinin
de Zonguldak olacaðýný
düþünüyorum. Dileðim ve
isteðim, en güzel mahallesi de
Zonguldak olmasýdýr.
"HÝZMETÝ SUNAN
BÜROKRASÝYÝ
KENDÝ ÝÇÝNDE
YIKMALI"
KGD: Bürokrasiyi aþmak için ne yapýlmasý
gerekir?
AYYILDIZ: Ýnsan odaklý olmak gerekiyor.
Bu konuda son 10 yýlda çok önemli adýmlar
atýldý. Örnek olarak bugün kamuda birçok iþ
elektronik ortamda yapýlýyor, hatta birçok
belgede hizmet standardý getirilerek, hangi
iþin kaç günde veya kaç saatte biteceðini bile
önceden vatandaþýmýz biliyor. Öyle ki, bugün
bu iþlerin oluþ þeklini bile her vatandaþýmýz
elektronik ortamda takip edebiliyor. Hatta
gerektiðinde bu ortamdan müdahale ederek,
uyarýsýný bile yapabiliyor. Bugün Valilik,
Kaymakamlýk, Nüfus Müdürlükleri, Emniyet
Müdürlüðü, Tapu Müdürlüðü, Defterdarlýk vb
birçok resmi kurumda, hatta mahkemedeki
davalarýmýzýn takibine kadar benzeri birçok
hizmetlerde, bu hizmet standartlarý uygulaný-
19 Aðustos 2012
11
evinin kapýlarýný açtý, samimi açýklamalarda bulundu;
Hakka hizmettir”
yor. Bu konuda her hangi bir gecikmede
vatandaþýmýz ilgili kurumun internet sitesine
girerek, gerekli bilgi edinmeyi ve þikayetini
rahatlýkla yapabiliyor. Söylenmesi gereken
þudur ki; asýl olan vatandaþa hizmetse,
hizmeti sunan ile alan kiþinin kendi içindeki
bürokrasiyi yýkmasý gerektiðidir.
KGD: Zonguldak ile ilgili hýzlý ve ivedi
þekilde yapýlmasý gereken ilk þey nedir?
AYYILDIZ: "Ýnsan kalitesini arttýrmak"
diyebiliriz. Eðitimimizle (üniversite ve
ortaöðretim) toplumsal yapýmýzla bunu
baþarabiliriz. Somut olarak da, hava kirliliði,
ulaþým ve imar durumu diyebiliriz.
“Þehrimizi ilgilendiren ve daha
çok mahalli idareleri, yani
belediyelerimizi ilgilendiren ve
Zonguldak'ýmýzý marka yapacak,
yetkililerle paylaþtýðýmýz hazýr olan
ve hazýrlanan projelerimiz
bulunuyor.”
KGD: Sizin bu konuda aklýnýzdan geçen
herhangi bir proje oldu mu?
AYYILDIZ: Bir deðil, birçok proje oldu.
Bunlar olgunlaþtýkça, kamuoyu ile paylaþýyoruz. Üniversitemizle, Diyanetimizle, Milli
Eðitim Müdürlüðümüzle, Aile ve Sosyal
Politikalar Müdürlüðümüz ve diðer kamu
kurum ve kuruluþlarý, sivil toplum kuruluþlarý
ile "insanýmýzý bugünden yarýna daha güzel
nasýl taþýyabiliriz?" bunu saðlamak için
çalýþýyoruz. Bunun yanýnda, þehrimizi
ilgilendiren ve daha çok mahalli idareleri,
“Zonguldak'ta eðitim ve saðlýk
istatistiklerimiz, ilimizin, ülke
ortalamasýnýn üzerinde olduðunu
gösteriyor. Diðer bir ifadeyle,
öðretmen baþýna öðrenci, derslik
baþýna öðrenci gibi rakamsal
verilerde iyi durumdayýz.”
yani belediyelerimizi ilgilendiren ve
Zonguldak'ýmýzý marka yapacak, yetkililerle
paylaþtýðýmýz hazýr olan ve hazýrlanan projelerimiz bulunuyor.
KGD: Zonguldak; eðitim, saðlýk ve altyapý
bakýmýndan nerededir? Önümüzdeki 5 yýlda
hedefler nelerdir?
AYYILDIZ: Zonguldak'ta eðitim ve saðlýk
istatistiklerimiz, ilimizin, ülke ortalamasýnýn
üzerinde olduðunu gösteriyor. Diðer bir
ifadeyle, öðretmen baþýna öðrenci, derslik
baþýna öðrenci gibi rakamsal verilerde iyi
durumdayýz. Keza saðlýkta da ayný sonuçlar
elimizde var. Ancak bizim hedefimiz, ülke
ortalamasý deðil, AB kriterlerini yakalamaktýr.
Yukarýda da bahsettiðimiz gibi okul kampus
“Fevkani Köprüsü, uzun yýllar
önce yapýlmýþ, il ulaþýmýnda
önemli bir iþlevi yerine getirmiþtir.
Ancak gerek köprüdeki metal
yorgunluðu, gerek þehir
merkezindeki geliþim ve deðiþimler
köprünün bugünkü haliyle devam
etmesini pek olanaklý kýlmýyor.”
“Çocuklarým, dünyada sebep olduðum
en önemli, güzel varlýklar.
Çocuklarým için özlediðim bayramlar;
fakir, zengin, güzel, çirkin tüm çocuklarýn
lezzet aldýðý bayramlardýr.”
projelerimiz, hastane projelerimizle
bunu daha da iyi duruma getirmek
amacýndayýz.
KGD: Fevkani Köprüsü süreci
nasýl iþleyecek?
AYYILDIZ: Hepimizin de
bildiði gibi; bu köprü uzun yýllar
önce yapýlmýþ, il ulaþýmýnda
önemli bir iþlevi yerine getirmiþtir.
Ancak gerek köprüdeki metal
yorgunluðu, gerek þehir
merkezindeki geliþim ve
deðiþimler köprünün
bugünkü haliyle devam
etmesini pek olanaklý
kýlmýyor. Zaten mevcut
görüntüsü de hiç estetik
bulunmuyor. Köprünün,
yýkýlýp yýkýlmayacaðýna,
güçlendirilip
güçlendirilmeyeceðine,
yenisi yapýlacaksa, bunun
nasýl olacaðýna Çevre ve
Þehircilik Ýl Müdürlüðümüzle
belediyemizin ortak çalýþmasý
sonucu karar verilecektir.
Zonguldak'ta göreve baþlamamýn akabinde verdiðim talimatlardan birisi de, buranýn
incelenmesiydi.
KGD: Filyos Projesi'ndeki
þu anki süreç nasýl iþliyor.
Liman ihalesi peþinden de
projenin aþamalarý ne zaman
gerçekleþir?
AYYILDIZ: Hepimizin de
bildiði gibi Filyos Liman
Projesi saha çalýþmalarý
tamamlanmýþtýr. Büyük
bir lojistik liman projesi
olan Filyos Limaný'nýn DLH
tarafýndan biran önce ihale
edilmesini bekliyoruz.
KGD: Zonguldak, maden
sektöründen baþka hangi
sektörlere yönelebilir?
AYYILDIZ: Filyos Vadisi Projesi'nin
"liman ve endüstri bölgesi" olarak hayata
geçirilmesi, turizmin çeþitlendirilmesi, kýrsal kalkýnmanýn saðlanmasý için küçük ve
daðýnýk haldeki arazi yapýsýnýn tarýma
elveriþli hale getirilmesi, organik tarým ve
sanayiye dönük tarýmsal üretim
olanaklarýnýn deðerlendirilmesi gerekiyor.
Tüm bu sektörlerde belli bir mesafede
almýþ bulunuyoruz.
"NEREDE O ESKÝ BAYRAMLAR"
KGD: Eski bayramlar ile günümüz
bayramlarýný kýyaslayabilir misiniz?
AYYILDIZ: Çocukluðumuzda
yaþadýðýmýz bayramlarla bugünkü bayramlar farklýdýr. Ýnsanlarýn ekonomik durumu,
sosyal statüsü, teknoloji gibi araçlar bu tür
gelenekleri farklý þekilde yaþamamýza
neden olmakla birlikte; heyecanýmýz,
yardýmseverliðimiz, büyüklere saygýmýz,
gelenek ve göreneklere baðlýlýðýmýz,
sevgimiz, kendimize göre duruþumuz
aynýdýr.
KGD: Çocuklarýnýz için özlediðiniz
bayramlar hangi özellikleri taþýr?
AYYILDIZ: Eskiden tek bir kaptan on
kaþýk yemek yer ve ayný lezzet alýnýrdý.
Fakirlik olsa da, mutluluk vardý. Çocuklarým için özlediðim bayramlar; fakir, zengin, güzel, çirkin tüm çocuklarýn lezzet
aldýðý bayramlardýr.
KGD: Bayramlara dair hatýrýnýzda kalan
en güzel anýnýz?
AYYILDIZ: Zonguldak'ta göreve geçen
sene bir bayram günü baþladým.
TEK KELÝME,
TEK CEVAP
Zonguldak: Güzel bir kente aday.
Giresun: Doðduðum kent.
Giresun birinci Zonguldak,
Zonguldak ikinci Giresun.
Eþiniz: 42 yýlda bulduðum bir varlýk.
Ýkizleriniz: Dünyada sebep olduðum en
önemli, güzel varlýklar.
Fevkani Köprüsü: Zonguldak'ýn
güzelliði için en önemli problemlerden bir
tanesidir.
Ereðli: Zonguldak'ýmýzýn batýya açýlan
güler yüzü.
Kozlu Belediyesi: Zonguldak'ýn geliþen
yapýsý.
Bülent Ecevit Üniversitesi: Hem
Zonguldak'ýmýzýn, hem de Türkiye'nin
geleceðine yatýrýmý.
Taþkömürü: Cüzdanýmýzdaki paramýz.
Köksal Toptan: Zonguldak'ýn evladý,
büyüðü ve duayeni.
12
ESKÝ FOTOÐRAFLARLA ZONGULDAK...
EÞEKLÝ SEYYAR AMBULANS DÖNEMÝ
Durmuþ
SEVÝNDÝK
KGD Yönetim
Kurulu Üyesi
Uzunmehmet'in 1829 yýlýnda taþkömürünü
bulmasýyla büyük önem kazanan Zonguldak, Osmanlý
dönemi ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluþunun ilk
yýllarýnda çekilmiþ fotoðraflarý, o günün ne kadar zor
þartlar altýnda çalýþýldýðýný gözler önüne seriyor.
Günümüzde son model ve tam donanýmlý ambulanslarla
hasta taþýnýrken, ortasýndan demir yolu geçen kentte
1930 yýlýnda seyyar eþek ambulans ile hasta taþýnmasý
en dikkat çekici fotoðraf olarak görünüyor.
Zonguldak'ýn oluþumu, kömürün iþletilmesiyle
baþlar. Ereðli ilçesine baðlý Kestaneci Köyü'nde
Uzunmehmet tarafýndan 1829 yýlýnda taþkömürünün
bulunmasýyla þehirde, 1848 yýlýnda taþkömürü
iþletmeciliði resmen baþladý. 1840'lý yýllarda baþlayan
taþkömürü üretimi 1850'den sonra hýzlanýnca,
Taþkömürü Havzasý da giderek büyüdü ve geliþti.
Maden ocaklarýnýn faaliyete geçmesiyle, havzaya yerli
ve yabancý sermaye giriþinin sonucu olarak kömür
ocaklarý birbiri peþine açýldý. Doðal zorluklara, kýt
olanaklara ve teknolojik yetersizliklere raðmen
Zonguldak, ülke kalkýnmasýndaki payý ile taþkömürü,
demir-çelik ve enerji sektöründeki her zaman ülkemize
öncü olmuþtur. 1 Nisan 1924 tarihinde bu önemiyle de
Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk vilayeti olan kentte,
madencinin teriyle, kanýyla, canýyla kömür yeryüzüne
çýkarýlýyor. Kömürle varolan Zonguldak; yeraltý kimi
zaman kaza, göçük, grizularla tam bir cehennem;
yerüstü ise yeþille mavinin kucaklaþtýðý doðal güzellikleriyle tam bir cennet köþesi olarak iki katlý þehir olarak
dikkat çekiyor. Osmanlý ve cumhuriyetin ilk yýllarýnda
çekilen fotoðraflarla Zonguldak'ýn Türkiye ekonomisine
katký saðlamak için verdiði mücadele gözler önüne
seriliyor.
SEYYAR EÞEK AMBULANS
Türkiye Taþkömürü Kurumu (TTK) Kozlu
Müessesesi'nde maden mühendisi olarak çalýþan araþtýrmacý-yazar Ekrem Murat Zaman'ýn arþivlerinden alýnan
eski Zonguldak fotoðraflarýna göre, Osmanlý döneminin
sonlarýna doðru ve cumhuriyetin ilk yýllarýnda kömürün
ilkel þartlarda çýkarýldýðý gözler önüne seriliyor. Oysa
günümüzde modern araç ve malzemelerle kömür
yerüstüne çýkarýlýyor. Yine günümüzde vagonlarla yer
üstüne çýkarýlan kömürler, o dönemlerde katýrlarýn yaný
sýra iþçiler tarafýndan elleriyle ve sýrtlarýnda küfelerle
taþýnýyor. Maden ocaklarýndan çýkarýlan kömür, trenlerle
kentin ortasýndan geçiyor. 18 Kasým 1936'da Çatalaðzý
beldesinden hareket eden trenle ilk kez Ankara'ya
kömür nakliyatý yapýlýyor. Ankara Garý’nda ise
Zonguldak'tan gelen kömür yüklü ilk tren için resmi
tören düzenleniyor. Yine günümüzde son model ve tam
donanýmlý ambulanslarla hasta taþýnýrken, 1930'da
seyyar eþek ambulans ile hasta taþýnmasý en dikkat
çekici fotoðraf olarak görünüyor. Kuruma ait limanda
ise, yine o dönemlerde deniz ticaretinin ne kadar yaygýn
olduðu ortaya çýkýyor. Oysa günümüzde Zonguldak
Limaný’na TIR taþýyan Ro-Ro seferleri yapýlýyor.
1 MÝLYAR 300 BÝN TON
KÖMÜR REZERVÝ VAR
1984 yýlýnda Ereðli Kömürleri Ýþletmesi (EKÝ)
isminin Türkiye Taþkömürü Kurumu (TTK) olarak
deðiþmesinin ardýndan yeraltýna yatýrýmlar yapýlarak,
bu ilkel çalýþma koþullarý ortadan kalktý. Maden havzasýnda, bugüne kadar yapýlan araþtýrma ve hesaplamalara
göre, 2011 yýlý sonu itibariyle 515 milyon tonu görünür,
369 milyon tonu mümkün, 425 milyon tonu muhtemel
ve 8 milyon tonu hazýr olmak üzere toplam 1 milyar
317 milyon ton taþkömürü rezervleri belirlenmiþ.
Yaklaþýk 12 bin kiþinin çalýþtýðý TTK, kentin ve
bölgenin kalkýnmasýnda, karayollarý ve demiryollarý
yapýmýndan liman iþletmesine, maden makineleri
imalatýndan altyapý yatýrýmlarýna kadar geniþ bir
yelpazede projeler gerçekleþtirmiþ ve salt taþkömürü
üretim deðeri ile sýnýrlý olmayan, hesaplanamayacak
devasa katma deðerler yaratmýþtýr. Ne var ki, yýllýk
1 milyon 600 bine yaklaþan kömür üreten kurumun,
her yýl 450 milyon lira zarar etmesi ise, hem kurum
yöneticilerini, hem de sendika yöneticilerini çözüm
arayýþý içerisine sokuyor.
Zonguldak caddeleri (Market giriþi)
Seyyar eþekli ambulanslarla 1930’larda hasta taþýnýyor
Armutçuk
Beton iskelede ticaret (1935)
Amasra Tarlaaðzý Ocaðý (1930)
Çatalaðzý demiryolu açýlýþý töreni
Kozlu Kýlýç Ocaðý
Çatalaðzý (1936)
Kozlu
Zonguldak caddeleri (1904)
Armutçuk
19 Aðustos 2012
ZONGULDAKLI "RUM" VE "ERMENÝ" KOMÞULARIMIZA
13
NE OLDU
1923 Temmuz mübadelesine kadar tüm Anadolu'da olduðu gibi Zonguldak ve yöresinde de bu topraklarýn en eski ahalisinden
olan Rum ve Ermenilerin varlýðýný biliyoruz.
Yüzlerce yýldýr bu topraklarda yaþayan binlerce insan, acý-tatlý anýlarýný da, giderlerken beraberlerinde götürdüler.
Bu insanlarýn çocuklarý torunlarý acaba þimdi neredeler?
1923 Temmuz mübadelesine kadar tüm
Anadolu'da olduðu gibi Zonguldak ve yöresinde
de bu topraklarýn en eski ahalisinden olan Rum
ve Ermenilerin varlýðýný biliyoruz. Peki, bu Rum
ve Ermeniler kimlerdi? Neden ve nerelere nasýl
gittiler-gönderildiler? Bunlarýn çocuklarý ve
torunlarý þimdi neredeler? Dedelerinin-aile
büyüklerinin ikamete zorlandýklarý yerlere,
doðup büyüdükleri Zonguldak'tan geldiklerini
biliyorlar mý?
Yörede yüzlerce yýllýk bir geçmiþin tanýðý olan
mezarlýklar, son 50-60 yýl boyunca aðýr tahribata
uðradý. Kilise, ayazma, tekke ve benzeri yapýlar
sahipsiz kaldýklarý ve bakýlmadýklarý için ayný
tahribattan aðýr bir pay aldý. Sadece
Hýristiyanlara ve Rum-Ermeni ahaliye ait olan
eserler deðil, ayný zamanda 550 yýldýr bu topraklarda yaþayan Müslüman/Türkmenlere ait olan
bazý köylerdeki sembolik taþlar, hatta eski mezar
taþlarý bile bu tahribatlardan nasibini aldý.
Dolayýsýyla bugün bölgede yerleþik Hýristiyan
Ermeni kadýnlar
nüfusa ait izler silinmiþ ve silinmekte olduðu için
"Zonguldak’taki Hýristiyan/Rum ahaliden
zihinlerde geçmiþe dair tasavvurlar gerçeklerden
99 hane Türk yetkililerce gemilerle Zonguldak
uzaklaþýyor, bölgenin inanç ve etnik köken
dýþýna çýkarýldý" haberini yazdý.
çeþitliliði/zenginliði unutturuluyor-unutuluyor.
1921 yýlýnda Zonguldak'ta avukatlýk yapanlar:
Eldeki belge ve bilgiler yettiðince, karanlýkta
Eftim Yorgiyadis, Safranbolulu Vasilaki,
kalmýþ konuya ýþýk tutmaya çalýþacaðým.
Safranbolulu Hýristo, Dayýoðlu Vasilaki.
1920’li yýllarda Zonguldak'ta kömür ocaðý
Kömür madeninde çalýþan iþçilerden bazýlarý:
sahibi olanlardan bazýlarý: Artin Karamanyan
Arapsonlu Yorgi Velet Apustol, Aksakaloðlu
(Karamanyan adý günümüzde Zonguldak'ta bir
Klovlu Velet Dimitri, Pavli Oðullarýndan Porika
semtin adý), Ýstefan Yorgiyadis, Kozma Efendi
oðlu Nikola, Ereðlili Kiremitçi oðullarýndan
(Kozma adý günümüzde Zonguldak merkeze
Hýristo oðlu Panayot … .
baðlý Kilimli beldesinde bir mahalle adý),
Çatalaðzý-Doðancýlar Köyü’nden 1896
Cevahircioðlu Bodosaki, Setrak Pembeciyan,
Serkis Rakýcýyan, Tenekeci Vasil, Bartýnlý Mihail doðumlu Yakup Toraman’ýn, 1945 yýlýnda yazar
Nazým Tekin ile yaptýðý ve Doðu Gazetesi’nin
Kozmidis, Bartýnlý Kozmaoðlu Petro, Hallaçyan
1945 yýlý, sayý 27-28, sayfa 47’de yayýnlanan
Parsih, Kara Simo, Enevidos Paskal…
Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odasý’nýn
29 Mart 1923’de oluþturulan 12 kiþilik yönetim
kurulundan 6’sý Hýristiyan ahaliden.
Zonguldaklý meslek sahibi Hýristiyan ahaliden
bazýlarý: Kunduracýlar; Kurucaþileli Aleko,
Bartýnlý Partalcýoðullarýndan Hamparsum oðlu
Osekyan, Çaycumalý Kosta oðlu Toma, … .
Terziler: Devrekli Minasoðlu Niþan, Çaycumalý
Terzibaþ oðullarýndan Agop oðlu Tevor, Bartýnlý
Aragil oðlu Baðdasar, Mikrazoðlu Gazeros, .
Marangoz: Ereðlili Yorgi Sormazoðlu Aleko,
Kurucaþileli Demeyanoðlu Perikli...
Taþçý: Safranbolulu Ýstavri, Safranbolulu Ýspiro...
Berber: Devrekli Tatyos oðullarýndan Takvur.
Bakkal: Kurcaþileli Yuindioðlu Yamandi,
Safranbolulu Tellioðullarýndan Yorgi oðlu
Yordan, Çaycumalý Tellioðullarýndan Yordan
oðlu Bodos. Çalgýcý: Bartýnlý Karabet Aragil.
Meyhaneci: Devrekli Manuk oðlu Artin.
Kahveci: Safranbolulu Ponaz oðullarýndan
Yordan oðlu Vasil. Saatçi: Devrekli
Ermeni kadýnlar
Keþiþoðullarýndan Agop oðlu Bedros.
Ekmekçi: Kurcaþileli Baraþko oðlu Dimitri.
Bartýn'da yumurta tüccarý: Dimitri Tilkioðlu. … . söyleþide, Nazým Tekin, yöredeki Hýristiyan
Dikkat edildiðinde, bu isimlerin Zonguldak ve ahali ile ilgili olarak yaþadýðý bir olayý þöyle
anlatýyor:
ilçeleri olan yerleþim
"1913-14 yýllarýnda
yerlerinden olduðu
madende, Keseneci
görülecektir.
Yorgoblus'
un kýz
1892 yýlýnda
kardeþi Anastasya,
yörenin Orman Baþ
Kýrat'dan
(Kýrat:
Müfettiþi: Karabet
Zonguldak Belediyesi
Keresteciyan.
hudutlarý içinde bir yer1910 yýlýnda
leþim yeri) Damarlý'ya
Zonguldak
(Damarlý: Karadon
Kaymakamý: Nikolaki.
Mezarlýðý ve Gelik
30 Temmuz
asfaltý civarý) giden iki
1916’da Zonguldak
yol baþýnda sütü bozukTicaret ve Sanayi
lar tarafýndan tecavüze
Odasý Yönetim Kurulu
uðrarken,
tesadüfen
üyeleri: Hýristo Fidis,
bende oradan geçiyorMübadiller tekne ile gemilere gidiyor
Hoca Ýstefan, Toma
dum. Gençtim,
Fotyadis, Ohennas
güçlüydüm, onlara karþý koydum, dövüþtük ve
Hazarbetyan, Boyacýoðlu Anesti, Bodos
kaçtýlar. Ben de Anastasya'yý onlarýn elinden
Antomilidis, Hýrant Pasonyan, … .
kurtarmýþ oldum."
Kastamonu'da yayýnlanan "Açýksöz
Zonguldak ve yöresinde Rum, Ermeni
Gazetesi", 27 Aralýk 1920 tarihli sayýsýnda;
Hýristiyan ahaliye ait okullar, Kilise-Ayazmalar
Kadir
TUNCER
gönderildi.
Tarihçiaraþtýrmacý
yazar Ömür Çelikdönmez, Zonguldak tarihi
açýsýndan da çok önemli olan "Devrek Tarihi"
adlý eserinin 158’inci sayfasýndan baþlayan
"Devrek Ermenileri" bölümünde, "Hatipler
Köyü’nden Mehmet Derin; küçüklüðünde
yoðurt ve yumurta satmak için annesiyle Devrek
pazarýna gittiklerini ve Ermenileri burada
gördüðünü, Ermeni kadýnlarýný Türk kadýnlarýndan ayýran farkýn ise ermeni kadýnlarýnýn
baþlarýnýn açýk olduðunu" söylüyor.
1926’da Ankara'dan gelen emir ve azýnlýklarýn
ve mezarlýklar vardý. 1920’de Zonguldak'ta ilk
yapýlan "Osmanlýnýn kuruluþ yýldönümü
bayram kutlamasý"nda, Hýristiyan Rum ve
Ermeni cemaat ve papazlarý, gayet
güzel giyinmiþ Rum ve Ermeni Kýz
Mektebi öðrencileri ve öðretmenleri,
müdürleri ile kortejin en önünde
hocalarýn yanýnda yürüdüler.
21 Haziran 1921’de; Bartýn'daki
Rum ahali daha iç bölgeye
Safranbolu'ya nakledildi.
29 Aralýk 1921’de; Zonguldak
Metropoliti Germanos:
"Anavatanýmýzýn kurtuluþu için
dua ediyoruz" diyerek gazetelere
bildiri verdi.
Devrek nüfus kütük kayýtlarýnda
yer alan bir bilgiye göre; "Ermeni ve
Rumlar Dahiliye Vekaleti'nin
Rum mübadiller
(Ýçiþleri Bakanlýðý) 2 Þubat 1340
(1924)-159/4010, Zonguldak Valiliði’nin 1340
tehcirini öngören -Muvazene-i Umumiye
tarih ve 556/172 sayýlý emirleri mucibince,
Kanunu- gereðince Devrek'te Ermenilere üç günkazamýz (Devrek)nüfus kuvvesinden düþülmüþtür. lük süre verildi. Gitmelerinin kesinleþtiðini
(Ömür Çelikdönmez/ Devrek tarihi. Sayfa: 163)"
anlayan Ermeniler, taþýnmaz mallarýný satýþa
diye yazýlýdýr.
çýkardýlar. Çoðu ucuza gitti.
Zorunlu göç-tehcir korkusuyla Müslüman olan
O günün görgü tanýklarýndan Devrek'li Ali
Ermeniler için, "Devrek Reþadiye Mahallesi"
Akaya, "Ermenilerin yaðmurlu bir günde çoluk
çocuk aðlayarak Devrek'i terk ettiklerini, bir kýsmýnýn Zonguldak'tan bir kýsmýnýn Ereðli'den
gemiye binip Ýstanbul'a gittiklerini" söylüyor.
"Çaycuma Tarihi" eserinin yazarý Hasan
Ataman, Çaycuma'nýn sözlü tarihçisi Mustafa
Zeren ile 1992’de yaptýðý ve kitabýna eklediði
röportajýnda, Mustafa Zeren, Çaycumalý Rum
ahaliyle ilgili þu bilgileri veriyor:
"...Çaycuma'daki kilisenin papazýnýn kýzý, bir
Müslüman Türk gencine kaçtý. Bu olay
Çaycuma'da büyük etki yarattý. Bu arada Rumlar
da, Çaycuma'yý terk etme hazýrlýðý içindeydiler.
Kýzýn kaçtýðý genç ise, þimdi soyadý 'Girgin' olan
þekerci dükkaný ve yumurtacýlýk yapan
Hocaoðullarýndan Derviþ Ömer'in büyük oðlu
Celalettin idi. Kýz sonra kendi isteðiyle
Müslüman oldu adýný 'Hüsniye' koydular.
Rumlar buradan gitmeden önce gayet gösteriþli
bir düðün töreni-gelin alma yapýldý. Hüsniye
Haným ve çocuklarý sonra Ýstanbul'a taþýndý.
1989’da Hüsniye Haným, Çaycuma'ya geldi, beni
buldu. Ýstanbul'da çocuklarýnýn dökümhanesi
varmýþ. O gece çocukluk arkadaþý olan Hüsnü
adý altýnda bir sayfa açýldý. Devrek nüfus kütükKöktürk’ün annesinin evinde kaldý. Buradan
lerinde 1321 (1905) tarihli kayýtlara göre
Ýstanbul'a giden Ermenilerden iki aileden biri
Reþadiye Mahallesi’nde ismi gözüken sonradan
Eminönü'nde 'Altýn Kasap' adýnda bir iþyeri açtý.
Müslüman olmuþ
Adý Oskiyan olan
Ermenilerin bir kýsmýnýn
diðeri ise,
adlarý þöyle: Ýhsaniye oðlu
Ortaköy'de kasaplýk
Ahmet Seri (Eski adý:
yapýyor. Onlardan
Keþiþoðlu
biriyle yýllar sonra
Malgun)/Hüdaverdioðlu
konuþurken bana
Mehmet Zeki (Eski adý:
aynen þu sözleri
Hacý Zera)/
söyledi: 'Çaycuma'yý
Hüdaverdioðlu Abdullah
hep arzu ediyoruz
Þükrü (Eski adý:
özlüyoruz. AnamýzTemakoðlu
babamýz kalmadý;
Mihran)/Terzioðlu Yakup
öldüler. Ben Çay(Eski adý: Hacý Anterik)
cuma'da doðdum,
/Davutoðlu Kadir Cemal
büyüdüm'. "
(Eski adý: Terzioðlu
Yüzlerce yýldýr bu
Mübadiller vapurda
Takuri)/...
topraklarda yaþayan
23 Temmuz 1923’de;
binlerce insan, acý-tatlý anýlarýný da giderlerken
Zonguldak ilçe ve köylerinden gelen yüzlerce
beraberlerinde götürdüler. Bu insanlarýn
Hýristiyan ahali, Zonguldak iskelesinden
çocuklarý-torunlarý acaba þimdi neredeler?
gemilere bindirilerek Yunanistan vb. ülkelere
14
Deðerli Halkýmýzýn Mübarek
Ramazan Bayramý’ný kutlarýz.
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn, iþ dünyasýnýn
ve Ýslam Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
M. SALÝH DEMÝR
Zonguldak TSO Baþkaný
Saygýdeðer halkýmýzýn Mübarek Ramazan
Bayramý’ný kutlar;
saðlýk ve mutluluk dileklerimle
saygýlar sunarým.
HAMDÝ UÇAR
AK Parti Zonguldak Ýl Baþkaný
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn ve
Ýslam Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
Deðerli halkýmýzýn, müþterilerimizin ve Ýslam Aleminin
Mübarek Ramazan Bayramý’ný kutlar;
saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dileriz
HALÝL FURAT
CHP Zonguldak Ýl Baþkaný
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn ve
Ýslam Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
HAMDÝ AYAN
MHP Zonguldak Ýl Baþkaný
Deðerli halkýmýzýn, müþterilerimizin
ve Ýslam Aleminin
Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk ve
baþarýlar dileriz
YUSUF YILMAZ
AÇIK
ÇARÞI
Deðerli halkýmýzýn, müþterilerimizin
ve Ýslam Aleminin
Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk,
mutluluk ve
baþarýlar dileriz
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn, esnaf
sanatkarýmýzýn ve Ýslam Aleminin Mübarek
Ramazan Bayramý’ný kutlar; saðlýk, mutluluk ve
baþarýlar dilerim.
MUHARREM COÞKUN
Zonguldak Esnaf ve Sanatkarlar
Odalarý Birliði Baþkaný
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn ve
Ýslam Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
METÝN KARADUMAN
AK Parti Zonguldak Merkez Ýlçe Baþkaný
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn ve
Ýslam Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
TARIK COÞKUN
CHP Zonguldak Merkez Ýlçe Baþkaný
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn ve Ýslam
Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný kutlar;
saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
Deðerli halkýmýzýn, müþterilerimizin ve Ýslam
Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk ve
baþarýlar dileriz
ÇATI Kebap
ALÝ HIZIR AR
MEHMET AR
GÜRKAN GÜLAY
MHP Zonguldak Merkez Ýlçe Baþkaný
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn ve
Ýslam Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
YUSUF ÇETÝN
Saadet Partisi
Zonguldak Merkez Ýlçe Baþkaný
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn ve
Ýslam Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar, saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
Deðerli halkýmýzýn, müþterilerimizin ve
Ýslam
Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk ve
baþarýlar dilerim.
ÝLTER YURTBAY
YURTBAY A.Þ.
Yönetim Kurulu Üyesi
NÝHAT AYGÜN
Türk Kýzýlayý Zonguldak Þube Baþkaný
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn ve Ýslam
Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný kutlar;
saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
AHMET ARDIÇ
Bartýnlýlar Derneði Baþkaný
19 Aðustos 2012
Biraz da biz sizi konuþtu
Fotoðraf: Ýlknur Çýtlýk
Benim
ne iþim var
bunlarýn arasýnda ya? Hep
muhalefet,
hep muhalefet...
Hazýrlayanlar
Zira
eðitimci yaným
aðýr bastý. Bu
camiyi nasýl
inþa etmiþler ki..
Hay Allah...
Çaktýrma Eyüp, kimse
anlamasýn, Facebook'ta neymiþ,
Ali Ýhsan'ý buradan tweetliyorum
Vaaay Özcan telefon
yapmýþýz.. Facebook'a
giriyo mu bu?
ralým…
Bu
Akdemir'de
duracak
baþka yer
bulamadý mý,
bilmem ki...
Allah'ým çok
terledim. Ama
olsun önemli
olan CHP.
15
Ýlknur ÇITLIK Onur ALTINDAÐ
Gaçýyyyn
ordaaan
goremeyeooon...
GMÝS Genel Baþkaný Eyüp Alabaþ, AK Parti Milletvekili Özcan Ulupýnar
Tarýk Coþkun-Ýsmail Eþref-Muharrem Akdemir-Gürkan Gülay
Özcan bee
bundan
Beycuma'da
niye yok?
Sabýr.. Sabýr.. Sabýr..
Az kaldý. Hükümet
Beycuma'ya da
el atacak.
Fesuphanallah
Ýl Genel Meclisi Baþkaný Ýsmail Terzi
Hüseyinnnn...
Viagralarýn hesabýný
ver... Aydýn, sus az
hele...
Hep beni
sustur
zaten...
Fotoðraf: Uður Çavdar
Belediye
Baþkaný
olmalýyým
emme nasýl?
Bana öyle bakma anlayacaklar...
Fotoðraf: Ýlknur Çýtlýk
Fotoðraf: Ýlknur Çýtlýk
Vayy be Zonguldak beni
Baþbakan gibi aðýrladý,
gözlerim yaþardý...
O
viagra deðil,
yeþil çay Ercan.
Kandýrýldýk!..
CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu, Onur Altýndað
Fotoðraf: Ýlknur Çýtlýk
Hamdicim, al bakalým
sana uzuuun bir dosya
hazýrladým...
Muharrem gelir dosya verir, Halil'e
gideriz dosya alýrýz. Bu ne yaa...
Ver hadi ver, seni mi kýrcam?
Mustafa Semerci, Vural Kundakçýoðlu, Özcan Ulupýnar, Fethi Özdemir
Ercan Þehri, Aydýn Arýcý, Hüseyin Özdemir
Seni munzur seniiii...
Ah Osman
Ah..
Bu kongreyi de atlatýýk.
Öpiimm babacým...
Keretaa gene damardan girdin.
Öp hadi..
Fotoðraf: Ýlknur Çýtlýk
Hehhehhh.
Nasýl da
karýþtýrdým
kongreyi..
Fotoðraf: Ýlknur Çýtlýk
Fotoðraf: Ýlknur Çýtlýk
Halil Furat, Hamdi Uçar
Osman Çakýr, Faruk Çelik, Köksal Toptan
Hmmm daha
çok beklersin...
Güldürdün
beni Orhan
Abi...
Vaayy Orhan aðabeyin
güldüðünü de
gördüm ya, ölsem de
gam yemem artýk...
AK Parti Ýl Baþkaný Hamdi Uçar, Adem Uçar
Yahu bu Muharrem'de
toplama kampý gibi caným..
Ne iþi var Abdullah'ýn bizde...
Bak Baþkaným, simidi
nazik ve kibar
koparýcan... Parmaklarý
böyle tutcan...
Parmaklarý býrak da
býyýklara gel, simit mi yiyon
býyýk mý, anlayamadým...
Fotoðraf: Ýlknur Çýtlýk
Gel Abdullah
AK Parti'de
harcanýyorsun..
CHP'nin kapýsý
her zaman sana açýk...
Uþaklar, bakun
gülebileyrum.. Zývanadan
çýkartmayun benu...
Orhan Yücel, Sabri Týð, Abdullah Karagüzel
Pala Býyýk, Faruk Çaturoðlu
He vallaha
gurbannn..
Görün aþkýmýzý...
Fotoðraf: Onur Altýndað
Muharrem Akdemir, Abdullah Karagüzel, Adil Bahadýr
Fotoðraf: Ýlknur Çýtlýk
Fotoðraf: Ýlknur Çýtlýk
Hep siyaset, hep siyaset..
16
Gazeteci Vekillerimiz*
Araþtýrma - Derleme: M. ÇETÝN SEZGÝN
Zonguldak basýnýnda; iþçi, memur, öðretmen, sanayici, iþadamý
vb. birçok alanda deðerli insanlar yer aldý, yetiþti. Bir kýsmý asýl
mesleði gazetecilik olmamasýna karþýn günümüzde de basýn
camiasýnýn çeþitli kollarýnda (gazete, dergi vb) yer almaya devam
etmektedir.
Bu yazý dizisinde yazýlý basýnda yer alan, daha sonra
milletvekili olanlar yer aldý.
Zonguldak basýn tarihinde "Gazeteci Vekillerimiz" özel ve
önemli bir yer tutmaktadýr.
1923 yýlýna kadar Büyük Millet Meclisi'nde Zonguldak'ý temsil
eden milletvekili yoktu. Zonguldak baþka illere baðlý olduðundan
1923 öncesi vekiller bu yazý dizisine alýnmamýþtýr.
Ayrýca daha sonra Zonguldak'tan ayrýlarak il olan yörelerin
il olduklarý dönemden itibaren vekilleri de bu yazý dizisinde
yer almamýþtýr.
ALÝ RIZA ÝNCEALEMDAROÐLU
Ýstanbul, 1905 doðumlu. Ortaokul mezunu.
Çeþitli mesleklerde yer aldý. Zonguldak'ta
matbaacýlýk ve gazetecilik yaptý
25.11.1942'de "Yeni Zonguldak"
gazetesinin devamý olan "Ocak" gazetesini
yayýnladý.
23 Nisan 1945'de haftalýk "Bucak" isimli
sanat-kültür dergisinin kuruluþunda yer aldý.
6 Þubat 1947'de 15 günde bir çýkan
"Çaycuma" gazetesinin sahibi oldu.
1950'de "Sabah" gazetesinde yazdý.
Zonguldak'ta; muhabir, yazar, baþyazar, gazete ve matbaa
sahibi olarak tanýndý.
VII (7. dönem ara seçim) XIII Dönem ( 21.7.1946 - 22.5.1950
yasama dönemi ) CHP ve DP ( 14.5.1950-14.5.1954 Yasama
dönemi) Zonguldak Milletvekili olarak TBMM'de yer aldý.
19.6.1977'de öldü.
TUNALI HÝLMÝ BEY
(Abdullah Hilmi Tunalý)
Bulgaristan-Eskicuma, 1871
doðumlu.Üniversite mezunu.
Osmanlý gazetesi sahibi.
Kahire'de yayýnlanan; "Kanuni Esasi" ve
"Hak" gazeteleri muhabiri.
II ve III () dönem (2.9.1927-4.5.1931
yasama dönemi) Zonguldak Milletvekili
26.7.1928'de öldü.
ABDURRAHMAN BOYACIGÝLLER
Kosova, 1911 doðumlu. Ankara Hukuk
Fakültesi mezunu.
1949 yýlýnda Zonguldak Gazeteciler
Cemiyeti kurucu üyeleri arasýnda yer aldý.
15 Temmuz 1950'de yayýnlanmaya
baþlayan "Demokrat Postasý” gazetesi
yazarlarý arasýnda yer aldý.
1950 de Demokrat Parti'den 9. Dönem
Zonguldak Milletvekili seçildi.
ZEKAÝ ALTINAY
(Ahmet Zekai Altýnay)
Bartýn. 1927 doðumlu. Ýstanbul
Üniversitesi Ýktisat Fakültesi ve Gazetecilik
Enstitüsü mezunu.
"Ocakbaþý" ve "Hürbartýn" gazeteleri
sahibi.
4 ve 5. dönem (15.12.1973-1.11.1977 ve
24.12.1975-5.6.1977 yasama dönemleri )
CHP Zonguldak Milletvekili.
AHMET GÜNER
Vakfýkebir. 1919 doðumlu. Lise mezunu.
Fýkra yazarý, gazeteci, gazete sahibi,
"Küçük" gazetede yazdý. 20 Ekim
1952'de yayýn hayatýna baþlayan "Halkýn
Sesi" gazetesinde idarecilik yaptý. 17 Þubat
1954'de haftalýk "Hamle" gazetesi
yazarlarýndan oldu. (Araþtýrmacý Kadir
Tuncer, gazetenin sahibi olduðunu
yazmaktadýr)
1962'de haftalýk "Halkýn Gücü"
gazetesinde, 1963'de "Halk Dostu" gazetesinde baþyazar oldu.
2.8.1980'de Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti yönetim kurulu üyesi.
Ticaret, bankacýlýk ve çeþitli iþlerde çalýþtý.
III (XIV) dönem (12.10.1969-14.10.1973 Yasama Dönemi)
Zonguldak Milletvekili. Ölüm tarihi: 13.3.1991
BÜLENT ECEVÝT
(Mustafa Bülent Ecevit)
Ýstanbul, 1925 doðumlu.
Robert Koleji mezunu.
Son Havadis, Halkçý, Yeni Ulus, Halk,
Ulus gazeteleri yazarý.
Forum, Pazar dergileri yazarý.
ABD Winston-Salem kenti The Juornal
And Sentinel gazetesi konuk yazarý.
Milletlerarasý Sanat Tenkitçileri Derneði
asil üyesi, Basýn ve Yayýn Genel Müdürlüðü
Dýþ yayýn Dairesi ve Londra Basýn Ataþeliði mütercimi ve
memuru.
Ulus Gazetesi Yazý Ýþleri Müdürü.
Özgür Ýnsan dergisi yazarý.
Türk Dil Kurumu Yönetim Kurulu üyesi.
Ankara Gazeteciler Cemiyeti üyesi.
Þair, yazar, milletvekili, CHP Genel Baþkaný, 26-27-28
Hükümetler Çalýþma Bakaný, 37-40-42 Hükümetler Baþbakaný.
13. Dönem 10.10,1965-12.10.1969 Yasama Dönemi )
14. Dönem (12.10.1969-14.10.1973 Yasama Dönemi )15. Dönem (14.10.1973-5.6.1977 Yasama Dönemi ),
16. Dönem CHP Zonguldak Milletvekili, (6.1.1960-15.10.1962)
Kurucu Meclis CHP temsilcisi
Ölüm tarihi: 5.11.2006
EMÝN ERÝÞÝRGÝL
(Mehmet Emin Eriþirgil)
Ýstanbul, 1988 doðumlu. Mülkiye mezunu.
Eðitimci, doktrin profesörü.
"Hayat" dergisi yazarý.
VI (6) dönem ( 26.3.1939-8.3.1949 yasama
dönemi ), VII (7 dönem) (28.2.1943-5.8.1946
yasama dönemi), VIII (8. dönem) (21.7.1946 22.5.1950 yasama dönemi) Zonguldak
Milletvekili
Ölüm tarihi: 7.2.1965
FEVZÝ FIRAT
(Sinan Fevzi Fýrat)
Refahiye 1924 doðumlu. Lise mezunu
Belediye, Karabük D.Ç. iþçisi, serbest
ticaretle uðraþtý. Karabük Belediye Baþkaný
ve gazeteci.
9 Dönem ( 15.10.1961 - 10.10.1965
yasama dönemi ), 13 dönem ( 10.10.196512.10.1969 yasama dönemi) , 14 dönem
(12.10.1965-22.10.1969 yasama dönemi) ve
15. Dönem (14.10.1973-5.6.1977 yasama
dönemi) Adalet Partisi Zonguldak Milletvekili.
Ölümü: 8.4.1986
HAKKI HÝLALCÝ
Zonguldak 1896 doðumlu
28 Mayýs 1948'de haftalýk "Demokrat
Zonguldak" gazetesini sahibi olarak çýkardý.
1950'de gazeteyi Mahmut Ulusoy'a devretti.
1957'de yeniden çýkardý.
1949 yýlýnda kurulan Zonguldak
Gazeteciler Cemiyeti kurucu üyesi oldu.
Zonguldak'ýn 23. Belediye Baþkaný olarak
görev yaptý.
(X) 10. Dönem-Demokrat Parti Zonguldak
Milletvekili (2.5.1954-1.11.1957 yasama dönemi )
Ölüm tarihi: 25.3.1967
KAMÝL KIRIKOÐLU
(Mustafa Kamil Kýrýkoðlu )
Adýyaman-Yenipazar, 1914 doðumlu.
Ýstanbul Üniversitesi Týp Fakültesi
mezunu.
"Yeni Tanin" gazetesi sahibi.
II (XIII) dönem ( 10.10.1965-12.10.1968
yasama dönemi ) Zonguldak Milletvekili
Ölüm tarihi: 7.11.1979
KEMAL ANADOL
(Kývýlcým Kemal Anadol )
Safranbolu 1941 doðumlu. Ankara Hukuk Fakültesi mezunu.
Ereðli'de yayýnlanan "Ereðli Memleket"
gazetesinin kurucusu. Yazý Ýþleri Müdürü ve
köþe yazarý.
"Emek" dergisi yazarý.
Türkiye Yazarlar Sendikasý Bilim ve
Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliði
üyesi
"Cumhuriyet" gazetesi Yunus Nadi
Armaðaný sahibi.
IV ( XV) (15.12.1973 - 24.12.1977) ve V
(XVI) dönem (5.6.1977-12.9.1980) Cumhuriyet Halk Partisi
Zonguldak Milletvekili
NECATÝ GÜNER
(Süleyman Necati Güner)
Kýðý, 1889 doðumlu. Öðretmen-gazeteci
"Albayrak" gazetesi sahibi
V (5. dönem-ara seçim) (5. yasama
dönemi 8.2.1935-3.4.1939 ) Zonguldak
Milletvekili
Ölüm tarihi: 20.6.1944
ORHAN SEYFÝ ORHON
(Orhan Seyfettin Orhon)
Ýstanbul, 1889 doðumlu. Ýstanbul Hukuk Fakültesi mezunu.
VIII (8.) dönem (21.7.1946-22.5.1950 yasama dönemi )
Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak
Milletvekili.
Dergi konusu özel alanýna giriyor. Birçok
dergide yazdý ve bir kýsmýnýn sahibi oldu.
Türk basýnýnda ve dolayýsýyla edebiyat
dünyasýnda önemli yeri olan Orhan'ýn
yazarlýðýnýn yaný sýra þair tarafý da önemlidir.
Çýkardýðý ve yazdýðý dergilerin bazýlarý
þöyle:
"Hýyaban" dergisi sahibi ve yazarý.
"Türk Yurdu", "Yeni Mecmua", "Þair",
"Büyük Mecmua", "Yarýn" dergileri yazarý.
"Resimli Dünya", "Güneþ", "Papaðan", "Yeni Kalem"
dergileri sahibi.
"Edebiyat Gazetesi", "Aydabir", "Yeniçað", "Çýnaraltý"
dergileri sahibi.
Milliyet, Haber, Tasvir, Cumhuriyet, Ulus, Ankara, Akþam
Haberleri gazeteleri yazarý.
Ölüm tarihi: 22.8.1972
RECEP ZÜHTÜ SOYAK
Manastýr, 1983 doðumlu. Beylerbeyi Yedek Subay Okulu
mezunu.
"Hakimiyet" gazetesi kurucusu. Ýmtiyaz
sahibi ve sorumlu müdürü.
Hakimiyet-i Milliye ve Recep Zühtü
matbaalarý sahibi.
II (2. dönem-ara seçim), 3 dönem
(2.9.1927-4.5.1931 yasama dönemi),
4. dönem (25.4.1931-1.3.1935 yasama
dönemi), V. (5 dönem) (8.2.1935-3.4.1939
yasama dönemi) Zonguldak Milletvekili.
Ölüm tarihi: 2.12.1963
SUAT BAÞOL
(Ali Suat Baþol)
Erdelli, 1910 doðumlu.
Ýstanbul Öðretmen Okulu mezunu.
Ereðli Süleymanlar, Samanlar köy
okullarý öðretmeni.
Abdi Okulu baþ öðretmeni
Zonguldak Mithatpaþa Ýlkokulu
öðretmeni.
Türk-Ýþ ve Kozlu Kömür Ýþletmeleri
kooperatif þefi.
Ereðli Kömür Ýþletmeleri (EKÝ) kara
nakliyat þefi.
"Demokrat Zonguldak" gazetesi sahibi.
9. Dönem (14.5.1950-14.5.1954 yasama dönemi), 10 dönem
(2.5.1954-1.11.1957 yasama dönemi), 11. dönem (27.10.195727.5.1960 yasama dönemi) Zonguldak Milletvekili.
Ölüm tarihi: 23.3.1998
Yazarýn notu: Bu araþtýrmada yer almasýný istediðiniz,
çalýþmayý daha zengin, geniþ kapsamlý kýlacak, benim
derleyemediðim, geçmiþten-günümüze “Gazeteci Vekillerimiz”
ile ilgili katkýda bulunmak isteyenlerin Karaelmas Gazeteciler
Derneði'ne yazmalarýný beklemekteyim. Saygýlar...
(*)
Araþtýrmacý M. Çetin Sezgin'in
"Gazeteci Vekillerimiz" çalýþmasýndan alýnmýþtýr.
Karaelmas Gazeteciler Derneði, Karaelmas Gazetesi
ve Araþtýrmacý M. Çetin Sezgin kaynak gösterilmek
koþulu ile kýsmen ya da tamamen alýntý yapýlabilir.
19 Aðustos 2012
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn
ve Ýslam aleminin Mübarek
Ramazan Bayramý’ný kutlar;
saðlýk, mutluluk ve
baþarýlar dilerim.
17
Çetin SEZGÝN
MEHMET YILDIZ
Zonguldak Folklor Derneði
YETER BEE...
Türkiye Taþkömürü Kurumu'nda (TTK), Maden Tetkik
Arama Kurumu'nda (MTA) ve özel sektörde çalýþan üyelerimiz baþta olmak üzere tüm madencilerin, Zonguldaklýlarýn,
halkýmýzýn ve Ýslam Aleminin Mübarek Ramazan Bayramýný
kutluyoruz. Eþleri, çocuklarý ve aileleriyle, sevgi dolu ve
huzurlu nice bayramlar diliyoruz.
GENEL MADEN ÝÞÇÝLERÝ SENDÝKASI
YÖNETÝM KURULU
Ramazan Bayramýnýzý kutlarýz
Kadýn Doðum ve Çocuk Hastanesi’ne gitmek için,
Gazipaþa'dan geçmeniz þart.
Göðüs ve Meslek Hastalýklarý Hastanesi’ne gitmek için,
Gazipaþa'dan geçmeniz gerekli.
Rüzgarlýmeþe Mahallesi’ne gitmek için,
Gazipaþa'dan geçeceksiniz
Valilik binasýna gitmek için,
Þehrin hangi yönünden gelirseniz gelin, kesinlikle
Gazipaþa'dan geçmeniz þart.
Yaðcýlar semtine gitmek için
Gazipaþa'dan geçmeniz gerekir.
467 Evler semtine gitmek için,
Gazipaþa'dan geçmeniz þart.
Atatürk Devlet Hastanesi’ne gitmek için,
Gazipaþa'dan geçmeniz gerekir.
Kýz Meslek Lisesi’ne gitmek için,
Gazipaþa'dan geçmeniz gerekir.
TED Koleji’ne gitmek için,
Gazipaþa'dan geçmeniz gerekebilir.
Endüstri Meslek ve Teknik Meslek Lisesi’ne gitmek için,
Gazipaþa'dan geçmeniz gerekebilir.
Ticaret Meslek Lisesi’ne gitmek için,
Gazipaþa'dan geçmeniz gerekebilir.
Fener Lisesi’ne gitmek için,
Gazipaþa'dan geçmeniz gerekebilir.
Fener Mahallesi’ne gitmek için,
Gazipaþa'dan geçmeniz gerekebilir.
Karaelmas Kemal Köksal Stadý’na gitmek için,
Gazipaþa'dan geçmeniz gerekebilir.
Can Polat Pamay Spor Salonu,
Gençlik Hizmetleri ve Spor Ýl Müdürlüðü ile
Gençlik Merkezi'ne gitmek için,
Gazipaþa'dan geçmeniz gerekebilir.
TTK Genel Müdürlüðü’ne gitmek için,
Gazipaþa'dan geçmeniz gerekebilir.
Kapuz'a ve Kapuz Plajý’na gitmek için,
Gazipaþa'dan geçmeniz gerekebilir.
Tepebaþý Mahallesi’ne gitmek için,
Gazipaþa'dan geçmeniz gerekebilir.
Yeþilmahalle’ye gitmek için,
Gazipaþa'dan geçmeniz gerekir.
Ýnaðý Mahallesi’ne gitmek için,
Gazipaþa'dan geçmeniz gerekir.
TOKÝ, Kilimli Hasýrarkasý ve
202 Evler Sitelerine gitmek için,
Gazipaþa'dan geçmeniz gerekir.
Kilimli beldesine gitmek için,
Gazipaþa'dan geçmeniz gerekir.
Karadon'a (ve, 2 ayrý siteye) gitmek için,
Gazipaþa'dan geçmeniz gerekir.
Gelik beldesine gitmek için,
Gazipaþa'dan geçmeniz gerekir.
Çatalaðzý beldesine gitmek için,
Gazipaþa'dan geçmeniz gerekir.
Iþýkveren, Muslu, Göbü, Türkali'ye gitmek için,
Gazipaþa'dan geçmeniz gerekir.
Yeni yapýlan santrala gitmek için,
Gazipaþa'dan geçmeniz gerekir.
Filyos'a gitmek için,
Gazipaþa'dan geçmeniz gerekir.
Kapuz, Tepebaþý, Yeþilmahalle, Rüzgarlýmeþe, Fener,
Kilimli, Gelik, Çatalaðzý, Iþýkveren, Muslu, Filyos minibüs ve
halk otobüsleri de, bu mahalle, köy ve beldelere yolcularýný
taþýmak için,
Gazipaþa'dan geçmek zorundadýr.
Yeni santrala giden çimento TIR'larý ve kömür kamyonlarý,
Gazipaþa'dan geçmek zorundadýr.
Gazetede bana ayrýlan yere ancak bu kadarýný yazabildim.
Gerisini siz sayýn.
Bu þehre kamu binalarý ve toplu konut yapacaklar, yapmayý
düþünenler, þimdiden, çoktaan planlarýný hazýrlayanlar,
kentsel dönüþümü eski binalarý yýkýp yerine çok katlý binalarý
yapmak zannedenler, þehri yönetenler, size sesleniyorum.
Yeter beee...
Artýk, özellikle resmi binalarý ve toplu konutlarý þehrin
dýþýna taþýyýn.
Not: On yýl önce bir resmi kurumun yaptýðý istatistikte,
Valilik önünden 24 saatte 18 bin aracýn geçtiði açýklanmýþtý.
Lütfen bunu da unutmayýn...
18
Saygýdeðer Zonguldak
halkýnýn ve Ýslam
Aleminin Mübarek
Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk
ve baþarýlar dilerim.
Saygýdeðer Zonguldak
halkýnýn ve Ýslam
Aleminin Mübarek
Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk
ve baþarýlar dilerim.
KAMURAN AÞKAR
MEMUR-SEN Ýl Temsilcisi
KADÝR BACIOÐLU
KAMUSEN Ýl Temsilcisi
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn ve Ýslam
Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný kutlar;
saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
HARUN AKIN
22. Dönem Zonguldak Milletvekili
Saygýdeðer halkýmýzýn Mübarek Ramazan
Bayramý’ný kutlar;
saðlýk ve mutluluk dileklerimle
saygýlar sunarým.
SECAATTÝN GONCA
Saygýdeðer Zonguldak
halkýnýn ve Ýslam
Aleminin Mübarek
Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk
ve baþarýlar dilerim.
Saygýdeðer Zonguldak
halkýnýn ve Ýslam
Aleminin Mübarek
Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk
ve baþarýlar dilerim.
ALÝ RIZA KILIÇ
Türk Saðlýk-Sen Þube Baþkaný
ÞAHÝN ÖREN
Türk Eðitim-Sen Þube Baþkaný
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn ve
Ýslam Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
ÞENOL ALTUNTAÞ
BEÜ Vakfý Baþkaný
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn, muhtarlarýmýzýn
ve Ýslam Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
ÞERAFETTÝN NAS
Saygýdeðer Zonguldak
halkýnýn ve Ýslam
Aleminin Mübarek
Ramazan Bayramýný
kutlar, saðlýk, mutluluk
ve baþarýlar dilerim.
Saygýdeðer Zonguldak
halkýnýn ve eðitim
camiasýnýn Ramazan
Bayramý’ný kutlar;
saðlýk, mutluluk ve
baþarýlar dilerim.
Karadeniz Bölgesi Muhtarlar Federasyonu
Genel Baþkaný
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn ve
Ýslam Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dileriz.
AK PARTÝ
ZONGULDAK BELEDÝYESÝ
MECLÝS ÜYELERÝ
SALÝH ALEMDAR
Zonguldak Kültür, Eðitim ve
Dayanýþma Derneði Baþkaný
METÝN KAHVECÝ
Eðitim-Ýþ Sendikasý Þube Baþkaný
Saygýdeðer halkýmýzýn ve
Ýslam Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
MURAT SESLÝ
Deðerli halkýmýzýn ve Ýslam Aleminin
Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk ve
baþarýlar dilerim.
METÝN DEMÝR
Sanayici-Ýþadamý
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn ve
Ýslam Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
MECÝT AYDIN
Zonguldak Ýnþaat Müteaahhitleri Odasý
Baþkaný
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn ve Ýslam
Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný kutlar;
saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
Deðerli halkýmýzýn, müþterilerimizin ve
Ýslam Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný
kutlar; saðlýk, mutluluk ve
baþarýlar dilerim.
ÞÜKÜR KÜÇÜKALÝ
Zonguldak Bakkallar ve Bayiler Odasý Baþkaný
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn ve Ýslam
Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný kutlar;
saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
ÝRFAN YAZICIOÐLU
Yazýcýoðlu Þirketler Grubu
NECATÝ BAÞAR
Zonguldaklýlar Derneði Baþkaný
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn,
basýn çalýþanlarýnýn ve Ýslam Aleminin Mübarek
Ramazan Bayramý’ný kutlar; saðlýk, mutluluk ve
baþarýlar dilerim.
ÖZGÜR TOPALOÐLU
Basýn Ýlan Kurumu Zonguldak Þube Müdürü
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn ve Ýslam
Aleminin Mübarek Ramazan Bayramý’ný kutlar;
saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dilerim.
Saygýdeðer Zonguldak halkýnýn, öðrenci ve velilerimizin, Ýslam Aleminin
Mübarek Ramazan Bayramý’ný kutlar; saðlýk, mutluluk ve baþarýlar dileriz.
ALPARSLAN KÜÇÜK
Kahveciler ve Lokantacýlar Odasý Baþkaný
19 Aðustos 2012
Hoþ geldin Ey Þehr-i Ramazan diyerek karþýladýðýmýz bu
mübarek zaman diliminin ardýndan buruk bayram sevinci yaþýyoruz.
Bu öyle bir aydýr ki kardeþlik, yardýmlaþma, dayanýþma, sabýr ve
tevazu gibi manevî davranýþlarýmýz tavan yapar.
PEKÝ NEDÝR RAMAZAN AYI?
“Eðer siz, Ramazanýn kýymetini bilseydiniz, bütün senenin
Ramazan ayý gibi olmasýný isterdiniz'' Nebevî sözün manasýný,
Ramazan ayýnýn aramýzdan ayrýlýp gitmesiyle yaþadýðýmýz burukluk,
üzerinden bir kaç ayýn geçmesiyle kalbimizin derinliklerinde hissettiðimiz özlem ve gelmesi yaklaþtýkça da duyduðumuz heyecanla
daha iyi anlýyoruz ka-naatindeyim. Çünkü günahlarýn yandýðý
(günahlardan arýnma) anlamýna gelen ve Yüce Kitabýmýz Kur'an-ý
Kerim'in indiði ay olan Ramazan; bizi yansýtýyor, bizi bize
hatýrlatýyor, yýl boyunca biriktirdiðimiz birtakým hoþ olmayan
alýþkanlýklardan, görünen veya görünmeyen hastalýklardan
arýndýrýyor; en önemlisi de bizleri Yaradanýmýzla barýþtýrýyor. Biz bu
ayda anlýyoruz, bir bardak çayýn ne kadar büyük bir nimet olduðunu.
Ve ne denli bir nimetin içinde yüzdüðümüzü, iftar sofralarýnda
önümüze serilen enva-i çeþit yiyecekleri, O'nun izni olmadan elimizi
süremeyince idrak ediyoruz. Ýþte nimetin varlýðýný hissettirip, asýl
nimeti bize bahþeden Yüce Yaratýcýmýzý bize hatýrlattýðý için bu ay,
bin aydan daha hayýrlý olsa gerek diye düþünüyorum.
Hep eleþtirdiðimiz ancak söylemekten de kendimizi alamadýðýmýz
bir tabir vardýr. Nerde eski ramazanlar ey azizim diye baþlar, sözü
nostalji vadilerinde yuvarlar dururuz. Verilen iftarlar, teravihler,
sahurlar, oruçluyken birine kýzdýðýmýzda "Oðlum bak git" þeklindeki davranýþlarýmýzýn "Kardeþim bak, ben oruçluyum" ifadesine
dönüþmesi, iftar anýný beklememiz, top atýþý ve mübarek ezan sesiyle
bütün Alem-i Ýslâm'ýn hanesinde duyulan mütevazi çatal kaþýk sesleriyle açýlan iftar saatleri… Týpký þarkýlarda geçen “bir tatlý huzur
almaya geldim” mýsralarýndaki gibi yudumladýðýmýz çaylar… Sonra
dedeli torunlu gidilen teravihler, salavat-ý þerifler ve cami çýkýþý
tokalaþýp bir birine sarýlan cemaat-i müslimin…
ORUÇ TUTANA SAYGI
Bütün bu güzelliklerin yanýnda bazý tablolar var ki bahsetmeden
geçmeyelim. Eski Ramazanlarla günümüzdeki Ramazan ayýnýn en
büyük farký, saygý ve edep konusudur. Eskiden de oruç tutmayan
insanlar vardý; ancak o zamanýn insanlarý en azýndan oruç tutanlara
saygý gösterirdi. Yeme, içme gibi fiiliyatlarýný asla milletin gözü
önünde icra etmezlerdi. Ama þimdi öyle mi? Ýnsan hür iradesiyle
oruç tutmayabilir ama tutanlara saygý göstermek zorunda. Cadde
ortasýnda kavurucu sýcakta buz gibi suyu kafaya dikmek, insanlarýn
üzerine sigara dumaný üflemek saygýsýzlýðýn ötesinde en hafif tabirle
19
Hz. Ayyâþ ve arkadaþlarý son nefeslerini vermek üzereydiler. O esnada,
harp meydanýný dolaþarak, amcasýnýn oðlu Hâris'i ve diðer arkadaþlarýný
arayan Hz. Huzeyfe, onlarý gördü. Koþarak Hz. Hâris'in yanýna gitti.
Kýrbasýný çýkararak "Su istiyor musun?" diye sordu. Hâris'in konuþacak
hali yoktu. Ancak bakýþlarýyla istekli olduðunu anlatýyor ve "Çabuk,
Abdullah KARABACAK
yetiþtir" demek istiyordu.
ALLAH RIZASI ÝÇÝN BÝR DAMLA SU!
Hâris, tam suyu içeceði esnada biraz ileride yatan Ýkrime'nin sesi
duyuldu. Ýkrime: "Su! Su! Allah rýzasý için bir damla su!" diye
inliyordu. Hâris bu yalvaran sesi duyar duymaz, içmekten vazgeçti ve gözleriyle Hz. Huzeyfe'ye iþaret ederek suyu Ýkrime'ye götürmesini istedi.
Hz. Huzeyfe alelacele Ýkrime'ye doðru gitti. Ýkrime'nin baþýný dizine
dayadý, kýrba ile su içirmeye çalýþtý. Ýkrime tam suyu yudumlamaya
baþlayacakken bir ses daha duyuldu. Bu ses:
"Su! Su! Ne olur, bir tek damla olsun su!" diyordu.
Ýkrime, sesin geldiði tarafa döndü ve Hz. Huzeyfe'ye bakýþlarýyla suyu
sesin sahibine götürmesini istedi. Bu sesin sahibi Hz. Ayyâþ idi.
Hz. Huzeyfe bu defa hýzla Hz. Ayyâþ'ýn yanýna vardý.
Ne var ki artýk Hz. Ayyâþ su içecek halde deðildi. Ruhunu teslim etmek
“densizliktir” diye düþünüyorum. Öðle sýcaðýnda Gazipaþa Caddesi’nde
insanlarýn arasýnda kafayý yukarý dikip su içenlere çok þahit oldum. Cadde üzere idi. Hz. Huzeyfe, Hz. Ayyâþ'ýn þöyle dediðini iþitti:
“Ýlahi! Ýman davasý uðrunda canýmýzý fedâ etmekten asla çekinmedik.
ortasýna kadar yayýlan taburelerin üzerinde göstere göstere çay içip sigara
dumaný üfleyenleri üzülerek gördüm. Çünkü Yunanlý bir Katarina'nýn bile Artýk bizden þehadet rütbesini esirgeme. Hatalarýmý affeyle!”
BAÞKALARI ÝÇÝN KENDÝSÝNÝ UNUTANLAR
saygýlý olduðu bir ortamda; bizim Ahmetimiz, Ayþemiz eðer, bu saygýyý
Hz. Ayyâþ bu sözleri söyledikten sonra, kelime-i þehadeti söylemeye
kendi insanlarýndan esirgiyorsa bu durumda Allah'a el açýp, "Yarabbi,
baþladý. Bitirir bitirmez de ruhunu Rahman'a teslim etti.
bu millete edep ve haya nasip et!" diye dua etmekten baþka çaremiz
Hz. Huzeyfe, Hz. Ayyâþ'ýn þehid olduðunu görünce elindeki kýrba ile
kalmaz.
geriye döndü ve bir koþuda Ýkrime'nin yanýna vardý. Kýrbayý uzattý. Ne var
PEKÝ ESKÝDEN NASILDI?
ki Ýkrime de þehit olmuþtu. Oradan amcasý oðlu Haris'in yanýna koþtu.
Gelin bunu da Ayyaþ b. Ebi Rebia ve arkadaþlarýnýn 634 senesinde
Onun da þehit olduðunu gördü.
Yermük savaþýnda sergiledikleri kardeþlik destanýndan bahsederek
Üç arkadaþ ölüm anýnda dahi nefislerini arkadaþlarýna tercih etmede
anlatalým.
birbirleriyle yarýþmýþlardý. Ýþte onlar arasýnda böylesine baþ döndürücü
Yermük savaþýnda Ýslam ordusu kendisinden yaklaþýk yedi kat daha
bir kardeþlik ve kendini kardeþine tercih etme anlayýþý (îsar duygusu)
kalabalýk olan Bizans ordusu karþýsýnda tarihe þanla geçecek bir
mücadele veriyordu. Müslümanlar, þehit olma arzusu ile düþman saflarý- vardý.
Sosyal hayatýmýz içinde hepimizde bu duygunun yerleþtiðini ve hayata
na atýlýyorlardý. Hz. Ayyâþ da bunlardan birisi idi. Arkadaþlarý Haris ve
Ýkrime ile birlikte düþman saflarýna dalmýþlardý. Büyük bir þevkle savaþýy- yansýdýðýný bir düþünün. Ýnanýn bu sayede pek çok problemimiz son bulurdu. Aracýnýzla bir alýþveriþ merkezine gidiyorsunuz. Ýleride bir araçlýk park
orlardý. Gözlerinde, þehadet rütbesiyle ebedi aleme gitmekten baþka bir
yeri var. Karþýdan da baþka bir araç geliyor ve siz yerinizi o kimseye
þey görünmüyordu.
býrakýyorsunuz. Ne müthiþ bir incelik deðil mi?
Hz. Ayyâþ etraflarýnýn kat be kat düþman askerleriyle çevrildiðini
Unutmayýn ki baþkalarý için kendisini unutanlar asýrlar geçse de hep
gördü. Arkadaþlarýný ikaz ederek çemberi yarmalarýný söyledi. Ne var ki
bu mümkün olmadý. Her üçü de aldýklarý aðýr kýlýç ve mýzrak yaralarý ile hatýrda kalýrlar. Günümüzde adýna “empati” denilen kendini karþýdakinin
atlarýndan yuvarlanmýþlardý. Düþmanlar onlarý öldü zannederek oradan yerine koyma duygusunun toplumumuzda yaygýnlaþmasý dileðiyle,
Ramazan bayramýnýzý kutlarým.
uzaklaþtýlar.
GEÇMÝÞTEN GÜNÜMÜZE
ÞEHR-Ý RAMAZAN MANZARALARI
20
'Kelebeðin Rüyasý'nýn kamera arkasý
Temmuz baþýndan beri Zonguldak film
setine dönüþtü. Uzun süredir ilk kez bu kadar
ciddi bütçe ile popüler starlarýn yer aldýðý bir
film ekibi kentimizi odak aldý. Birçok tanýdýk
Gazipaþalýyý filmde göreceðiz. Mesela Sahil
Kafe bir süreliðine Yeþilçam'ýn figüran
kahvelerine dönüþtü. Sözsüz roller için 40
lira, diyalogu olan roller için 60 lira,
madencilerin banyo sahnesinde gözükmek
120 lira! Eh, bu devir için günlük yevmiye
adýna fena iþ deðil.
BKM'de yapýlan figürasyon seçmelerine
baþvuran pek çok kiþi daha sonra aranmadýðý
için düþ kýrýklýðý yaþadý. Böylece beyazperdenin sahne arkasýndaki gerçek düþ kýrýklýklarýna da ucundan tanýk olmuþ olduk. "Biz
sizi ararýz" deyip de aranmamak, beklemeye
yatýp da hayalleri ile oynanmak! Sanat
dünyasýnýn acýmasýz çarký da bu iþte…
Neyse, herkes filmde Zonguldak'ýn ne
kadar görüneceðini, reklâmýmýz olup olmayacaðýný merak ediyor. Acaba turist akýmýna
uðrayacak mýyýz? “Bakýnýz efem, þurasý
Liman Arkasý! Kývanç ile Mert burada denize
bakýp, düþler kurdular! Burnunuza þu mandalý takarsanýz sizde Þirinleri görürsünüz
belki, hah! Kafanýza da dikkat edin lütfen; þu
su damlamasýn; kolera, dizanteri, difteri gibi
þeyler için aþýnýz var mýydý?"
2009 yýlýnda vizyona giren ve
Eskiþehir'de çekilen Bahadýr Karataþ'ýn
"Usta" filmini sinemada izlemiþ ve çok
beðenmiþtim. O dönem çalýþtýðým Doðru
Haber gazetesine bu filmle ilgili içtenlikle
þunlarý yazmýþtým: "Usta filmi Eskiþehir'de
çekildi. Dolayýsý ile Eskiþehir'in reklâmýný
yapýyor ve gösterildiði sürece de yapacak.
(…) Bu kentin (Zonguldak'ýn) biraz reklâma
ihtiyacý var. Biraz tarihsel deðerleriyle
yeniden ve ciddi olarak tanýtýma… Akýllara
yeniden bir maden kenti olarak Zonguldak'ý
kazýmak lazým… Dünyaya zaten malum olaný
hatýrlatacak projeler hazýrlamak ve onlarý
desteklemek gerek. (…)"
O gün geldi mi acaba?
2007'de Yýlmaz Erdoðan sessiz sedasýz
Zonguldak'a geldiðinde deðerli dostum
Ahmet Öztürk'ün haber vermesiyle
Zonguldak'ta filmden ilk haberdar
olanlardandým. Maden Mühendisleri
Odasý'nda Yýlmaz Erdoðan ve set ekibinin
masasýnda kentimizin yakýþýklý
aðabeylerinden Erbil Barýönü'de vardý.
Masada, 1940'lý yýllardan Zonguldak'ta hangi
mekânlarýn kaldýðý konuþuluyordu. Hatta
Liman Arkasýnda film ekibiyle küçük bir tur
atmýþtýk. O günlerde Erdoðan'ýn Rüþtü Onur
ve Muzaffer Tayyip Uslu'nun hayatýný filme
çekeceðini öðrendiðimde doðrusu
kulaklarýma inanamamýþtým.
Rüþtü'yü, Muzaffer'i Zonguldaklý
yazarçizerler sýk sýk gündeme getirdi.
Öncelikle Hamit Kalyoncu, Mehmet Yýlmaz,
Kadir Tuncer, Erol Çatma, Ahmet Öztürk
gibi yazarlarýn yoðun katkýlarý vardýr bu
konuda. Usta yazarýmýz Ýrfan Yalçýn, Onlarýn
yaþamlarýný "Ýlkyaz Ölümleri"nde roman
tadýnda karþýmýza çýkardý. Bizde her fýrsatta
dilimiz döndüðünce etrafýmýza bu iki þairin
hazin öykülerini yazýp çizdik. Ne ki, 20 yýldýr
dilimizde tüy bittiði halde Zonguldaklýya
Rüþtü'yü, Muzaffer'i, Kemal Uluser'i adlarý
bir sokaða verilecek kadar bile
tanýtamamýþken, Hakkari'den Ýstanbul'a
gelmiþ ve tüm Türkiye'nin tanýdýðý Yýlmaz
Erdoðan, birden bu kara kentin gündemine
iki bahtsýz þairin öykülerini sokuverdi. Köþe
yazarýndan sokaktaki adamýna herkesin az
buçuk bu kentte gencecik yaþta ölmüþ iki
þairin dramatik hayatý ile ilgili bir kulak doygunluðu var þimdi. Nedeni biraz Tatlýtuð'un
popülerliðinin gölgesi altýnda kalsa da.
“Kelebeðin Rüyasý” vizyona girdiðinde tüm
Türkiye bu iki þairi daha da bilir hale
gelecek. Aslýnda en büyük katký tüm bunlarýn
günümüzde tekrar gündeme gelmesini
saðlayan, ünlü denemeci ve þairimiz Salah
Birsel'in Rüþtü Onur öldükten sonra Onun
anýsýna çýkardýðý þiirlerini ve mektuplarýný
içeren kitapçýk. Her þey Rüþtü'nün Çelikel'den Hocasý olan Behçet Necatigil'in dediði
gibi biraz: "Bir þair yaþamýþtý Zonguldak'ta /
Adý Rüþtü Onur'du. / Bilseydi hatýrlanacaðýný
/ Ölümünden sonra / Memnun olurdu."
Filmin konusunu bilmeyen kalmamýþtýr
herhalde. Ama çoðu kiþi için konu halen
Kývanç Tatlýtuð'un zayýflamýþ hali! Biri
Facebook'ta "kurutmuþlar adamý" diye
yazmýþ. Tehlike burada iþte… Genel olarak
insanlar bu filmden acaba ne bekliyor? Çoðu
yorum farklý deðil. Vah vah, "Bir deri bir
kemik kalmýþ!" Veremden ölmüþ bir þairi
canlandýracak bir oyuncunun üçgen vücudu
ve kaslý yapýsý çok inandýrýcý olurdu herhalde! Bir komedi filmi için tabii… Sanýrým
çoðu kiþi Yýlmaz Erdoðan'dan bir komedi
filmi bekliyor. Bizi þaþýrtan olgulardan biri
de bu aslýnda. Herkesin yýllarca baþarýlý bir
komedi starý olarak tanýdýðý, ününü bu sayede
yapmýþ Yýlmaz Erdoðan'ýn neredeyse melodrama yakýn bir konusu olan 40'lý yýllarda
yaþamýþ ve 20'li yaþlarýnýn baþýnda ince
hastalýktan ölmüþ bu iki þairin hayatýný uzun
yýllar üzerinde çalýþarak sinemaya aktarmaya
cesaret etmesi!
Yýlmaz Erdoðan'ýn hatýrý sayýlýr bir
bütçe ile giþede þansý neredeyse olmayacak
bir konuyu diriltmeye çalýþmasý, hele o
konunun büyük bir yönünün biz
Zonguldaklýlarý doðrudan ilgilendirmesi
þapka çýkartýlacak bir durum. (Bizim
belediyelere gidip kültür sanat için 1000
liralýk bir destek isteseniz sizi anýnda
baþlarýndan savacaklardýr. Zonguldaklý
zenginler ve yöneticiler ise neredeyse 30
senedir sadece hamaset edebiyatý yaparak
Zonguldak'ýn deðerlerine sahip çýkýyorlar.)
Burada Kültür ve Turizm Bakanlýðý'nýn
ekonomik olarak desteklediði sinema
projeleri içinde "Kelebeðin Rüyasý"
filminin en büyük desteði alan yapým
olduðunu da hatýrlatalým. Geçtiðimiz dönem
Toplam 5 milyon 760 bin TL'lik sinema
destek paketinde "Kelebeðin Rüyasý"
bakanlýktan 500 bin TL almýþ. Bu, herhalde
dolaylý yoldan Zonguldak için devletin son
yýllarda yaptýðý en büyük yatýrým olsa gerek!
Hepimizin üzüldüðünü düþündüðüm bir
nokta, eski Zonguldak dekorunun,
Zonguldak'a deðil de Ýstanbul'a kurulacak
olmasý. Hâlbuki eski fotoðraflarda
gördüðümüz birkaç iþletme binasý ile tahta
bir iskeleden mütevelli eski bir Zonguldak
dekoru ne kadar yakýþýrdý kentin içinde bir
yere. Kent hafýzasý için, üstünde dolaþýlabilecek, fotoðraf çektirilebilecek, eski
Zonguldak'ý yansýtan bir mekân doyumsuz
bir tecrübe olurdu. Bizim yöneticiler niye
sahip çýkmadýlar acaba böyle bir þey ayaklarýna kadar gelmiþken?
Konu bu sahip çýkmaya gelmiþken
gelelim biraz setten kulaðýmýza çalýnanlara.
“Kelebeðin Rüyasý” için 10 kadar karavan
dizilmiþti setin önünde. 80 kadar sadece set
iþçisi olduðu söyleniyor. Onlarýn yemesi
içmesi, yatýp kalkmasý epey bir para…
Liman Arkasýnda kurulan setin arasýndan
geçiyoruz. Liman Arkasýnýn özellikle tünel
tarafý yýllardýr temizlenmediði için pislik
içinde. Zonguldak'ýn en güzel yerlerinden biri
olan Liman Arkasý yýllardan beri nedense
kaderine býrakýlmýþtýr. Bir ara tüneli
yýkmaya çalýþan birileri mi çýkmadý?
Fener'in laðýmý oradan mý akýtýlmadý? Tam
da filmin Liman Arkasý'nda çekildiði
19 Aðustos Karaelmas Gazeteciler
2012
Derneði adýna sahibi
Yýl: 9
OSMAN SAV
Sayý: 16
günlerde birinci tünelin üstünden geçen
ve denize dökülen kara laðým borusu
yerinden oynamýþ ve pisliðini tünelin
üstünden içine akýtýyordu. Bu duruma,
dalgýç arkadaþýmýz Necdet Kutoðlu
kendine görev bildi ve müdahale etti.
Ama yine de film ekibini sette kesif bir
laðým kokusu karþýladý. O günlerde set
iþçilerinden bazýlarýnýn Zonguldak'ýn
bakýmsýzlýðý konusunda kendi aralarýnda
konuþtuklarýna bir arkadaþým tanýk oldu.
Bir set iþçisi limana bakýp "burada
balýk olsam durmam" diye eleþtiriyor.
Arkadaþým çevrenin bakýmsýzlýðý konusunda
eleþtirilerini sesli olarak sürdüren set iþçisini
uyardý tatlý dille: "Tamam da burasý
Zonguldak. Zonguldaklýlar Zonguldak'ý
çok sever" filan dedi. Etraftaki balýkçý
arkadaþlarla bir tatsýzlýk olmasýn diye bir
gözü onlarda, film daha piyasaya çýkmadan
gereksiz yere “Uçankuþ’a magazin
olmasýn” diye yürekten bir kollamaydý hani!
Aslýnda hepimizin malumu
Zonguldak'ýn bakýmsýzlýðý… Ama dýþarýdan
Yazý Ýþleri Müdürü
Y. ATÝLLA ÖKSÜZ
Mete Arif
TOKMAK
biri konuþtu mu aðýrýna gidiyor insanýn.
Ýletimiz sadece yöneticilere deðil, pet þiþeyi,
izmariti ulu orta savuran hepimize… Ama
yöneticilerde Zonguldak'ta ki umumi
tuvaletlerle Zonguldak'ýn en güzel yerlerinin
ayný kokmasýna biraz duyarlýlýk gösterseler
mesela? Biz yine savunuruz ellere karþý
Zonguldak'ýmýzý. Yani “Kelebeðin
Rüyasý”nýn kamera arkasýnda Zonguldak bir
çevre faciasý olarak anlatýlsa yeridir.
Yýllardýr kaç belediye baþkaný gelip geçti,
toparlayamadýk þu þehri.
Adres: Meþrutiyet Mah.
Gazipaþa Cad. Posta Sok.
BKM No: 1 ZONGULAK
0 372 253 01 67
Baský:
A.R.T. Ajans
Basým Yayýn
Ýletiþim

Benzer belgeler