“Üçlü Enerji Açmazı”nın Çaresi: İnovasyon
Transkript
“Üçlü Enerji Açmazı”nın Çaresi: İnovasyon
İÇİNDEKİLER BEDAŞ, Özel Öğrencilere Sınıflar Yaparak Hayatı Aydınlatıyor YÖNETİM BOĞAZİÇİ ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş. 14 YAYIN ADI: ENERJİ BOĞAZİÇİ DERGİSİ İMTİYAZ SAHİBİ: BOĞAZİÇİ ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş. GENEL YAYIN YÖNETMENİ: BURCU ATASOY 10 YAYINLAR DİREKTÖRÜ (SORUMLU): ALİ YENİLMEZ Elektrik Dağıtım Şirketlerine Birinci Elden Denetim 18 YAYIN KURULU: MEHMET İSLAMOĞLU MELİS KOBAL ÜNSAL EREKE YAKUP ŞİMŞEK EDİTÖR: PELİN BAYRAM FOTOĞRAF VE ARŞİV SORUMLULARI: ASKER GÖÇMENOĞLU UMUT AKTAŞ İLETİŞİM: Abdülhakhamit Cd. No:21 34437 Taksim/İstanbul Tel: (0212) 311 8093 Faks: (0212) 311 8092 www.bedas.com.tr www.facebook.com/bedaskurumsal https://twitter.com/bedaskurumsal www.linkedin.com/company/bedas https://twitter.com/bedasdestek ICSG Panellerinde Stratejik Yol Haritası Belirlendi BEDAŞ’tan Dev Yatırım Atağı YAYIN YÖNETİM MEDYA MÜHENDİSİ REKLAM VE SİNEMA YAPIM SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Barbaros mah. Çiğdem Sok. No:1 Ağaoğlu My Ofis K:4/18 Ataşehir/İst. DİREKTÖR: KAYAHAN NACAR YAYIN VE GÖRSEL YÖNETMENİ: BEGÜM SEMERCİ YÖNETİCİ EDİTÖR: TAYİBE ÖNEL 22 EDİTÖR: AYLİZ SEVİNÇKÜÇÜK PINAR AKSEL 26 BASKI: ELMA BASIM Tevfik Bey Mah. Halkalı Cad. No: 162/7 Sefaköy – Küçükçekmece / İst. Tel: (0212) 697 30 30 Fax: (0212) 697 70 70 DAĞTIM: Detay Dağıtım “Yatırımların Hedefi Kesintisiz ve Güvenilir Hizmet” “Üçlü Enerji Açmazı”nın Çaresi: İnovasyon 30 YAYIN TÜRÜ: Kurumsal İletişim Dergisi / 2. Sayı Yerel, Süreli, 3 Aylık İLETİŞİM: www.medyamuhendisi.com 3 GENEL MÜDÜR’DEN 4 GENEL MÜDÜR’DEN Yatırımlarımızla Güçleniyoruz, Gücümüzle Hayatı Aydınlatıyoruz Yıllardır süregelen güçlü şebeke ağımızı günden güne artan enerji ihtiyacına paralel olarak güçlendirmek ve büyütmek adına BEDAŞ olarak yatırımlara hız verdik. 2016-2020 yılları arasındaki 1 milyar 570 milyon liralık yatırım planımızın sadece 2016 yılı için ayrılan kısmı 341 milyon lira. Aslan payını yüzde 70 ile şebeke yatırımlarının elinde tuttuğu plan kapsamında, yılın ilk altı ayında 90 milyon lira tutarında yatırım gerçekleştirildi. Şebeke yatırımlarının yanı sıra teknolojik yatırımlarla birlikte can ve mal güvenliğine yönelik yatırım çalışmaları da özelleştirme sürecinin tamamlanmasından bu yana gitgide ağırlık kazanmış durumda. biri olduğunun bilincindeyiz ve kendimizi abonelerimizin hayatlarının bir parçası olarak konumlandırıyoruz. Pek çok Avrupa ülkesi nüfusundan fazla olan yaklaşık 4 milyon 700 bin abonemize, 22 milyar 300 milyon kWh elektriği düzenli olarak dağıtıyoruz. Elektrik dağıtım hizmetimizin yanı sıra tüketicilerimizin hayat kalitesini iyileştirmeyi görev sayıyoruz. Bu bağlamda “Hayatı Aydınlat” adı altında bir dizi kurumsal sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdik. Türk Kızılayı, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve “Association for Coaching Türkiye” Koçluk Derneği ile birlikte okullarımızda özel öğrenciler için özel sınıflar kurduk. Mobil Dönüşümle Elektrik Dağıtım Alanında Personel ve Operasyon Verimliliği Sağlanacak Tüm hizmetlerin mobil cihazlar ile güvenli bir ortamda, zaman, mekan ve platform bağımsız bir şekilde tüketicilere ulaştırılması ve operasyonel verimlilik hedefiyle yola çıktık. Tüketicilere kesintisiz elektrik hizmetini yüksek müşteri memnuniyeti ve yüksek verimlilik sağlamak amacıyla mobil dönüşüm politikasını, değişen koşullara uyum sağlayabilecek, esnek bir altyapıyla oluşturduk. Bu sosyal sorumluluk projesinde ortaklarımızın yanı sıra en büyük destek BEDAŞ bünyesinden geldi. Her kademeden BEDAŞ çalışanı, projeye dair farkındalığı artırmak adına Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği eğitimleri alarak Hayatı Aydınlat korosunu kurdu. Aylar boyunca kendilerine ait zamanlarından feragat ederek çalışan koro, 1 ve2 Haziran 2016 tarihlerinde Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda sahne aldılar. Mobil dönüşümün tüketicilere dokunan noktalarından örnek vermek gerekirse Çağrı Merkezi’nden gelen bir işlem bölgedeki en yakın ekibe atanabiliyor. Bu sayede sayacı arızalanan tüketicinin sayacının değiştirilmesi mümkün olan en kısa sürede gerçekleştiriliyor ve enerji verilmesi sağlanabiliyor. Tüketicilerimizin Hayatlarına Dokunuyoruz Elektriğin günlük yaşamın en hayati ihtiyaçlarından Konserlerde sahne alan koro üyesi çalışanlarımıza, sınıf yapımlarında ellerinden gelen hiçbir desteği esirgemedikleri için tüm BEDAŞ personeline teşekkür ediyorum. BEDAŞ’ın kurumsal sosyal sorumluluk projesi bununla sınırlı kalmayacak. İstanbul’un Avrupa Yakası’nda belirlenen 39 noktada akülü sandalyeler için şarj istasyonları kurulacak. Engelli vatandaşlarımızın hayatlarını kolaylaştırmak adına yola çıktığımız bu projeyi, daha sonra okullarda şarj istasyonları ile büyütmeyi hedefliyoruz. Selam ve Saygılarımla, MEHMET İSLAMOĞLU Genel Müdür 5 BEDAŞ’TAN HABERLER EBS Varlık ve Saha İş Gücü Yönetimi Devreye Alındı Varlık ve Saha İş Gücü Yönetimi kapsamında Arıza ve Bakım Onarım İşlemleri için çözüm olarak hazırlanan EBS Uygulamaları, pilot olarak seçilen BEDAŞ Çağlayan İşletmesi’ne bağlı Kemerburgaz AOB’de 6 Haziran 2016’da devreye alındı. EBS kapsamında devreye alınan Kesinti, İş Gücü, Varlık Yönetimi ve Saha Mobil Uygulama Sistemleri’ne ek olarak, mevcut Çağrı Merkezi Uygulaması (AYS) da akışa entegre edildi. Pilot uygulamada eğitim ve adaptasyon sağlandıktan sonra, CBS AG verileri toplanan diğer işletmeler de sırasıyla sisteme dahil edilecek; Ağustos ayında SCADA sisteminin BEDAŞ’ta kabulüyle Kesinti Yönetim Sistemi (OMS) - SCADA entegrasyonu da yapılarak uzaktan izlenen istasyonlarda abone çağrıları beklenmeden kesintilere daha hızlı müdahale sağlanacak. BEDAŞ, Beylikdüzü Mülki Yönetimiyle İftarda Bir Araya Geldi BEDAŞ, sorumluluk sahası içerisindeki mülki amirlerle iletişimi ve koordinasyonu sağlamak amacıyla görüşmelerine devam ediyor. Bu amaçla EÜAŞ Sosyal Tesisleri’nde, BEDAŞ 1. Bölge tarafından gerçekleştirilen iftar programına, Beylikdüzü Kaymakamı Adem Ünal, EÜAŞ (A) Santrali İşletme Müdürü Şükran İlhan ile yardımcısı ve BEDAŞ 1. Bölge Müdür Yardımcısı Abdulcebbar Aksu katıldı. Programda, BEDAŞ’ın Beylikdüzü bölgesine ilişkin yaptığı çalışmalar ve kesintiler hakkında, Beylikdüzü Kaymakamı Ünal’a bilgilendirme yapıldı. Arıza Bulma Cihazıyla Kesintiler En Aza İndirilecek BEDAŞ arıza ve kesintileri minimuma indirmek için 700 bin TL yatırımla “Arıza Bulma Cihazı”nı devreye aldı. Bu cihaz her gün İstanbul’u turluyor, yeraltındaki ve yerüstündeki kablolarda arıza oluşabilecek noktaları önceden tespit ediyor. Böylece problem oluşması öngörülen bölgeler öncelikli olarak yatırım planına alınıyor. Yeni devreye alınacak kablolar da test ediliyor. 7 BEDAŞ’TAN HABERLER BEDAŞ, Avcılar Belediyesi’yle Çözüm Toplantısı Gerçekleştirdi İstanbul’un Avrupa Yakası’nda bulunan ilçelerdeki sorunları masaya yatırmak için çeşitli heyetlerle görüşen BEDAŞ, 27 Mayıs’ta Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak’ın ev sahipliğinde, Firuzköy Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen kahvaltıda yetkililerle bir araya gelerek bölgeye ilişkin çözümleri konuştu. Mahalli sorunların konuşulduğu ve ortak çözümlerin arandığı toplantıya Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak, Avcılar Belediye Meclis Üyeleri ve ilgili Birim Müdürleri ile Avcılar İlçesi Mahalle Muhtarları katıldı. BEDAŞ yetkilileri, bir önceki toplantıda görüşülen konulara paralel olarak ilçe hizmet sınırları içerisinde yapılan yatırım, bakım ve onarım çalışmaları hakkında her mahalle için ayrı ayrı bilgi verdi. Bunun yanı sıra münferit aydınlatma direklerinin tamiri ve değiştirilmesi konuları sonuca bağlandı. BEDAŞ Filosuna 352 Yeni Araç Katıldı BEDAŞ, filosunu Renault Symbol ve Renault Fluence marka ve model araçlarla yeniledi. 352 adet yeni araç kurumsal logoyla giydirildi ve araçların görevlendirme kartları da modernize edildi. İTÜ Elektrik ve Elektronik Fakültesi Öğrencilerinden BEDAŞ’a Ziyaret İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi Elektrik Mühendisliği bölümü öğrencileri, BEDAŞ Yük Tevzi Yönetmenliği’ni ziyaret etti. İTÜ Elektrik Mühendisliği son sınıf öğrencileri, Doç. Dr. Ömer Gül eşliğinde yaptıkları ziyarette, Elektrik Tesisleri ve Yüksek Gerilim Tekniği derslerindeki konuları pekiştirmenin yanı sıra elektrik dağıtım sektöründe teori ve pratiği birleştirme imkânı da buldular. Akıllı Şebeke, Yenilenebilir Enerji Kaynakları, SCADA/DMS/OMS konularında da merak edilenlerin cevaplandığı ziyarette, Yük Tevzi Yönetmenliği çalışanları sektörde bayrağı teslim alacak genç mühendis adaylarına tecrübelerini aktardı. 8 BEDAŞ’TAN HABERLER BEDAŞ, Karatay Üniversitesi’nde “Enerji Sektöründe Çalışan Profili”ni Anlattı ELDER ve KTO Karatay Üniversitesi tarafından 14 Nisan’da “Elektrik Dağıtım Sektöründe Çalışan Profili” paneli gerçekleştirildi. Panelde “Yeni Mezun İstihdamı ve Fırsatlar” başlıklı bir sunum yapan BEDAŞ İşe Alım ve Organizasyonel Gelişim Yöneticisi Halil Kuvvetli, yeni mezun istihdamına yaklaşıma ve sektörde tarafların üzerine düşen görevlere değindi. BEDAŞ’ın yeni mezun istihdamı anlamında yaptığı çalışmalardan da bahseden Kuvvetli, son olarak kariyer sürecinde yeni mezunları destekleyecek ipuçlarına ve temel bilgilere değindi. Şişli Mehmet Pisak Anadolu Lisesi’nde Kariyer Semineri Şişli Mehmet Pisak Anadolu Lisesi’nde düzenlenen “Elektrik Sektöründe Kariyer ve Meslek Seçimi” semineri, BEDAŞ İşe Alım ve Organizasyonel Gelişim Yönetmeni Halil Kuvvetli’nin katılımıyla 12 Mayıs 2016 tarihinde gerçekleşti. Seminerde BEDAŞ ve elektrik sektörü hakkında bilgi veren Kuvvetli, öğrencilerin meslek seçiminde dikkat etmeleri gereken noktalara değindi. Kariyer gelişimi ve iş görüşmelerinde uygulanabilecek birtakım tüyoların da paylaşıldığı toplantı, öğrencilerin soru ve görüşleriyle sona erdi. Bilek Güreşinde Avrupa Şampiyonu Olduk Romanya’nın başkenti Bükreş’te 21-29 Mayıs 2016 tarihleri arasında yapılan “19. Engelliler Bilek Güreşi Avrupa Şampiyonası”nda BEDAŞ Bilgi Teknolojileri biriminde çalışan Süreyya Ayçe, sağ ve sol kol müsabakalarında rakiplerini geride bırakarak birinciliği kazandı. Ayçe, tam 10. kez Avrupa Şampiyonu unvanını elde etmiş oldu. 9 BEDAŞ’TAN HABERLER BEDAŞ, Göktürk’e İki Yılda 12.8 Milyon TL Yatırım Yaptı, Kesintiler Yüzde 20 Azaldı BEDAŞ, Göktürk Mahallesi’ndeki yatırımlarına hız verdi. İki yılda Göktürk Mahallesi’ne 12.8 milyon lira yatırım yapan BEDAŞ’ın 2016 planı 4.4 milyon lira. Yatırımların etkisiyle kesintiler iki yılda yüzde 20 azaldı. BEDAŞ’ın 2015 yılında Göktürk Mahallesi’ne yaptığı yatırımların arasında “Kemerburgaz, Pirinççi Yolu YGAG Havai Hatların Yeraltına Alınması Projesi”, “Habipler Şalttan 9051 DM’ye Çift Devre YG Kablo Tesisi Projesi”, “9245 DM’den Çift Devre Kablo ve KemerburgazDavutpaşa Yolu AG Havai Hatların Yeraltına Alınması Projesi”, “Taşoluk Şalttan 9270 DM’ye Çift Devre YG Kablo Tesisi Projesi” bulunuyor. 2016 yılında da bölgede 4 elektrik tesisi kurulacak. Plan kapsamında bir adet ekonomik ömrünü tamamlamış mevcut trafo merkezi tüm ekipmanlarıyla yenilenecek. 16 km alçak gerilim ve 9 bin 264 km yüksek gerilim yeraltı kablosunun da tesis edileceği planda, 4 km yeni aydınlatma hattı ve yaklaşık 150 adet yeni aydınlatma direği de tesis edilecek. Beş Yılda 1.5 Milyar Lira Yatırım 2013 yılında gerçekleşen özelleştirmeden bugüne kadar yapılan yatırım miktarının 563 milyon lira olduğunu belirten BEDAŞ Genel Müdürü Mehmet İslamoğlu, İstanbul’a bu yıl 341 milyon TL yatırım planlandığını söyledi. 20102015 yılları arasında İstanbul’un Avrupa Yakası’na 625 milyon liralık yatırım yapıldı. 2016-2020 döneminde ise toplam yatırım 1.5 milyar TL olacak. Su, Enerji Tasarrufu ve Güncel Yaklaşımlar Paneli Ar-Ge ve İnovasyon Direktörü İlker Dursun, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde, “Su, Enerji Tasarrufu ve Güncel Yaklaşımlar” konulu panelde konuşmacı olarak yer aldı. BEDAŞ’tan Hastane, Eczane ve İtfaiyelere VIP Hat Hizmet bölgesi olan İstanbul’un Avrupa Yakası’nda, yatırım kapsamında yapılacak planlı bakım ve onarım çalışmalarını özel hastaneler ve devlet hastaneleri, sağlık merkezleri, eczaneler, belediyeler, İBB Beyaz Masa, itfaiyeler ve telekomünikasyon servis sağlayıcıları ile düzenli olarak paylaşan BEDAŞ, bu kurum ve kuruluşlara Alo186 Çağrı 10 Merkezi’ne hızlı erişim sağlayabilmeleri adına VIP Hat tanımlanması için harekete geçti. VIP Hat ile hastane, eczane, itfaiye, telekomünikasyon servis sağlayıcıları gibi kuruluşlar çağrı merkezine bekleme süresi olmaksızın ulaşabilecekler. BEDAŞ, olası arızalara hızlı müdahale edebilmek için hizmet bölgesi içerisinde yer alan muhtarlar ile de WhatsApp grubu oluşturmuştu. YATIRIM 12 YATIRIM BEDAŞ’TAN DEV YATIRIM ATAĞI BEDAŞ, Türk ekonomisinde yaşanan güçlü büyümeye paralel olarak hızla artan enerji talebini karşılamak üzere yatırımlarına hız verdi. Kesintisiz ve kaliteli enerji sağlamayı misyon haline getiren BEDAŞ, teknoloji başta olmak üzere büyük yatırımlara imza atıyor. İstanbul’un Avrupa Yakası’na elektrik dağıtım hizmeti veren ve elektrik dağıtım piyasasının yüzde 13’ünü elinde bulunduran BEDAŞ, beş yıllık dönemde 1 milyar 570 milyon TL yatırım planlıyor. Planlanan yatırımların 341 milyon TL tutarındaki kısmı 2016 yılı içerisinde tamamlanacak. BEDAŞ bünyesindeki yatırımlar, BEDAŞ Yatırım Direktörlüğü’ne bağlı Planlama ve Proje Müdürlüğü tarafından planlanarak projelendiriliyor. Yeni trafo merkezleri, kablolama, aydınlatma tesisleri ile mevcut şebekenin iyileştirilmesini kapsayan tesis yatırımlarını yürüten, çoğunluğu mühendislerden oluşan büyük bir ekip bulunuyor. BEDAŞ yatırım kararlarını alırken hizmet verdiği tüketicilerin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmanın yanı sıra yerel yönetimlerin önerilerini de dikkate alıyor. Şirket bünyesinde bulunan planlama ve işletme müdürlükleri, belediyeler ve tüketicilerden gelen talepler, arıza verileri ile şebeke yaşı yatırım planlama sürecinde etkili oluyor. Tesis yatırımlarının yanı sıra teknoloji yatırımları, demirbaş yatırımları, inşaat ve bakım yatırımları gibi diğer kalemlerde de yatırımlar aralıksız devam ediyor. Yatırımların ne zaman başlayacağı ve ne kadar sürede yapılacağı ise şebekenin büyüme hızına paralel olarak BEDAŞ tarafından hazırlanan Master Plan çerçevesinde belirleniyor. Bu plana göre yatırımlar beş yıllık süre zarfında yıllık olarak hesaplanıyor. Şebeke ve sanayinin büyüme hızı, yeni havalimanı gibi mega projelerin hayata geçirilecek olması ve kentsel dönüşüm projeleri yatırım sürecinde etkili oluyor. 13 YATIRIM ÖNCE SONRA 2013 yılında tamamlanan özelleştirme süreci sonrasında tesis yatırımları ihtiyaç oranında devam ederken teknoloji yatırımlarının ağırlık kazandığı göze çarpıyor. Şebeke tarafında daha çok kapasite artışına ve yenilemeye yönelik yatırımlar ağırlıkta. Teknolojik yatırımlar arasında Entegre Bilişim Sistemleri süreci şirketin geleceğine yönelik yapılan çok önemli bir yatırım olarak öne çıkıyor. EBS adı verilen sistem ile tüm iş süreçleri yeniden düzenlenerek entegre hale getiriliyor. üzere şebekenin mevcut kapasitesinin artırılması için gerekli yatırımlar, • Yeni yerleşim yerlerinin oluşmasıyla ortaya çıkan elektrik ihtiyacının karşılanabilmesi için yapılması gereken genişleme yatırımları, • Dağıtım tesislerinin ekonomik ömrünü tamamlaması, can ve mal güvenliği nedeniyle aynı nitelikte yeniden yapılan yatırımlar, • Tedarik sürekliliği, ticari ve teknik kaliteye ilişkin kriterlerin yerine getirilmesi için yapılan dağıtım merkezleri, kesici ölçü kabinleri, kompanzasyon-reaktör ile teknolojik gelişmelere uygun olarak ihtiyaç duyulan yatırımlar, 6 Ayda 90 Milyon TL Yatırım BEDAŞ, 2016 yılının ilk altı ayında 90 milyon TL yatırım yaptı. Yatırım yapılan kalemler ise şöyle sıralanıyor: • Dağıtım sistemine bağlı bulunan abonelerin toplam tüketimindeki artışı karşılamak ÖNCE 14 • Dağıtım sistemine bağlı bulunan veya bağlanacak olan dağıtım sistemi kullanıcıları için yapılacak dağıtım şebekesi yatırımları, SONRA YATIRIM ÖNCE SONRA • Dağıtım sisteminde kayıpları azaltmak ve standardizasyonu sağlamak adına yapılacak gerilim dönüşümü için yapılan yatırımlar, Hedef BEDAŞ Kalitesini Daha da Yukarı Çıkarmak BEDAŞ, aralıksız yatırımlarla tedarik sürecinin sürekliliğini ve ticari-teknik kriterlerini korumayı hedefliyor. Yatırım planlamasında teknik ve teknik olmayan kayıpların azaltılması önemli bir etken. BEDAŞ, hem çalışanlarının hem de abonelerinin güvenliğine verdiği önemi de yatırım sürecine dâhil ediyor, can ve mal güvenliğini en üst seviyeye çıkarmak adına yatırımlarını sürdürüyor. • Mevcut dağıtım tesislerindeki deplase işlerine ait yatırım harcamaları, • Genel Aydınlatma Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde dağıtım şirketlerinin yükümlülüğünde yer alan aydınlatma yatırımları, • Vergi Usul Kanunu ve diğer ilgili mali mevzuata uygun olarak aktifleştirilebilen uzaktan izleme ve kontrol sistemleri, Coğrafi Bilgi Sistemleri, OSOS, kullanıcı yönetim ve izleme sistemleri ve bu sistemlerin kullanımı için gerekli bilişim sistemi ve teknoloji yatırımlarına ilişkin harcamalar ile Şebeke İşletim Sistemi yatırımları. ÖNCE Trafo ve Kablo Tesisleri Artacak BEDAŞ’ın 2013’te özelleştirilmesinden sonra 563 milyon lira yatırım yapıldı. Son dönemde bin 284 kilometre kablo tesisiyle 436 trafo inşa edildi. 2016-2020 yıllarında 5 bin 476 kilometrelik kablo tesisiyle 2 bin 353 trafo daha inşa edilerek kesinti ve arıza sayılarının en aza indirilmesi hedefleniyor. SONRA 15 YATIRIM Röportaj: Pelin Bayram BEDAŞ Kurumsal İletişim Kıdemli Uzmanı “Yatırımların Hedefi Kesintisiz ve Güvenilir Hizmet” 2016’da yatırımlara hız veren BEDAŞ’ın Yatırım Direktörü Hüsnü Bora Özçelik, elektrik dağıtım sektörü devinin yatırım süreçlerine dair sorularımızı yanıtladı. Özçelik, şirketin yatırım adımlarını ve yatırım kararlarında rol oynayan faktörleri anlattı. 2016 yılının ilk yarısında ne kadar yatırım yapıldı? BEDAŞ olarak 2016-2020 yıllarını kapsayan bir yatırım planımız var. Bu plana göre her yıl 341 milyon TL, toplamda 1 milyar 570 milyon TL yatırım yapılması öngörülüyor. 2011-2015 yıllarını kapsayan bir önceki tarife döneminde 890 milyon TL yatırım gerçekleştirildi. Baktığınızda üçüncü tarife döneminde, ikinci tarife dönemine göre yüzde 76 daha fazla yatırım yapmış olacağız. 2016 yılı için yatırım bütçemiz 341 milyon TL. Yatırımlarımız devam ediyor. Yatırımlarımızda en büyük pay 253 milyon TL ile şebeke yatırımlarında. 341 milyon TL yatırım bütçemizin 33,6 milyon TL’si çevre güvenlik, 30,9 TL’si işletim sistemleri, 19.3 milyon TL’si sayaç yatırımları ve 4,2 milyon TL’si diğer yatırımlar olarak belirlenmiş durumda. Yatırımlar hangi alanlarda yapıldı? Yatırım planımız içerisinde aslan payını şebeke yatırımları oluşturuyor. Bu kapsamda yeni trafo merkezleri, kabloların yenilenmesi, havai hatların yer altına alınması gibi tesis çalışmaları yapılıyor. İşletim sistemleri tarafında ise yatırımlarımızın büyük çoğunluğu teknoloji ağırlıklı. Sayaçların Uzaktan Okunması (OSOS), Entegre Bilişim Sistemleri (EBS), Uzaktan İzleme Sistemleri (SCADA) ve Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) gibi alanlarda yatırımlarımız oldu. Kamulaştırma, belediyelere verdiğimiz kaplama bedelleri ağırlıklı olmak üzere çevre güvenliği konusunda yatırım süreçlerimiz devam ediyor. Diğer 16 Özçelik: Yatırım planlarımızı oluştururken 7/24 kesintisiz ve kaliteli enerji sağlamak birincil önceliğimiz. bir yatırım kalemimiz de sayaç yatırımları. Yeni abonelere temin edilen sayaçlar ve 10 yılı aşmış sayaçların değişimi bu kapsamda yer alıyor. Yapılan yatırımlarla hangi sorunların giderilmesi hedeflendi? Yatırım planlarımızı oluştururken 7/24 kesintisiz ve kaliteli enerji sağlamak birincil önceliğimiz. Yaptığımız ve planlarımız içerisinde bulunan yatırımlarla arıza sayısını minimuma indirgemeyi ve arıza sürelerini kısaltmayı hedefliyoruz. Yatırımlarımız sonucunda şebeke kayıplarında düşüş sağladık. Dikey ve yatay talep artışını karşılama başarımızı günden güne artırıyoruz. En büyük önceliklerimizden biri teknolojiye uygun olarak işletilebilir şebeke tesis etmek. Yatırımlarımızla da bunu büyük ölçüde başardık. Gelecek dönem için yatırım planı nedir? Şirket hedefleri, şebeke planlama trendleri ve şebeke bulguları doğrultusunda bir yatırım planı oluşturuyoruz. Belirlediğimiz yatırım planı çerçevesinde önümüzdeki dönemde başta can ve mal güvenliği, tedarik sürekliliği ve bağlantı taleplerinin karşılanması olmak üzere yatırımlarımıza devam edeceğiz. Daha önce de belirttiğim gibi en büyük hedefimiz 7/24 kesintisiz ve kaliteli enerji sağlamak, yatırım adımlarımızı da bu hedefe paralel olarak atmaya devam edeceğiz. YATIRIM Serhan Özhan CLK Enerji Yatırım A.Ş. Entegre Bilişim Sistemleri Direktörü EBS Programı’yla Daha Verimli Bir Şirkete Dönüşüyoruz BEDAŞ, devreye aldığı sistemler sayesinde daha verimli ve daha etkin bir şirkete dönüşmek için çıktığı yolculukta oldukça yol aldı. Özelleştirme sonrasında başlayan süreç çalışmaları ve iki yıllık şartname sürecinin ardından tasarımına Eylül 2014’te başladığımız Entegre Bilişim Sistemleri Programı’nda 1,5 yılı geride bıraktık. Yoğun bir çalışma temposuyla programın önemli bileşenlerini bu süre zarfında tamamlayabildik. Analiz ve tasarım fazının ardından ilk canlı geçişimizi BEDAŞ’ta İnsan Kaynakları Modülü’yle gerçekleştirdik. Temmuz 2015’te canlıya geçen İnsan Kaynakları’yla işe alım, özlük ve bordro süreçlerini yeni sistemlere taşımış olduk. Beş yıllık programımızın ilk canlı geçişinin BEDAŞ’ta, İnsan Kaynakları’yla olmasının bu büyük dönüşüm için anlamı da büyük. Şirketlerimizin entegre ve performans odaklı bir dönüşümüne BEDAŞ’ın İnsan Kaynakları’ndan başlayarak öncülük etmesi gerektiğini düşündük. Kasım 2015’te kurumsal süreçlerle devam eden dönüşüme; satın alma, depo ve lojistik, muhasebe ve finans süreçleriyle devam ettik. Geçtiğimiz sene içerisinde SCADA Pilot Sistemleri geçişi, Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) geçişi ve diğer grup şirketlerimizde İK ve kurumsal süreçlerin yaygınlaştırılması gibi adımları gerçekleştirdik. Son olarak Haziran 2016 başında şebeke yönetim biçimimizi ve arıza yönetim süreçlerimizi dönüştürecek SCADA/DMS/OMS sistemi ve beraberinde kurguladığımız varlık yönetimi, kaynak yönetimi ve tablet çözümlerini Çağlayan’daki işletme bölgesinde kullanıma aldık. Pilot bölgede, BEDAŞ CBS ekibinin yoğun çalışması ile tüm trafo merkezlerinin tek hat çizimleri tamamlandı ve şebeke bağlantısallığı sağlandı. Daha sonra SCADA ile entegre çalışan OMS sistemi operasyonları için BEDAŞ Kontrol Merkezi’nde OMS operatörleri görevlerine başladı. Operatörler OMS sistemi sayesinde, Arıza Yönetim Sistemi’ne (AYS) aktarılan bildirimlerin otomatik olarak kesintiye dönüşmesini sağlayarak saha ekiplerine yönlendiriyor. İş birimlerimizin yoğun gayretiyle devreye aldığımız bu sistemler sayesinde daha verimli bir şirkete dönüşüyoruz. 17 YATIRIM 19 AR-GE “Üçlü Enerji Açmazı”nın Çaresi: İnovasyon Dünya Enerji Konseyi tarafından yayımlanan “Dünya Enerji Trilemma 2016” Raporu’nda, “Üçlü Enerji Açmazı” olarak nitelendirilen sürdürülebilirlik, güvenlik ve enerjiye erişimin tek çaresinin inovatif politikalar ve teknolojiler olduğu belirtildi. ABD’nin San Francisco kentinde düzenlenen 7. Temiz Enerji Bakanlar Toplantısı’nda açıklanan, Dünya Enerji Trilemma 2016: Enerji Dönüşümünü Hızlandırmak İçin Önlemler başlığını taşıyan çalışma, global danışmanlık firması Oliver Wyman iş birliğiyle Dünya Enerji Konseyi tarafından hazırlandı. zemin oluşturuyor. Çalışmada, inovatif politikalar, politika belirleyiciler, özel sektördeki enerji liderleri ile yapılan görüşmeler ve Enerji Trilemma Endeksi’yle ölçümlenen, ülkelerin beş yıllık sürdürülebilirlik performansları baz alınarak belirlenen beş ana tespit yer alıyor: Raporda “üçlü enerji açmazı”; sürdürülebilirlik, güvenlik ve enerjiye erişim denklemi konusunda ilerleme sağlayabilmenin çeşitli koşullara bağlı olduğu vurgulandı. Dünya Enerji Trilemma Çalışma Grubu Başkanı Joan MacNaughton raporla ilgili yaptığı açıklamada Paris Anlaşması’nın, ülkelerin sürdürülebilir enerji politikaları çıtasını yükselttiğini belirtti. Enerji tedariki: Politika yapıcılar ve karar vericiler, pazar için şeffaflık sağlamalı ve net enerji hedefleri belirlemeli. MacNaughton şunları söyledi: “Artık sadece enerji güvenliğinin, erişimin ve satın alma gücünün garanti edilmesi yetmiyor; Paris şartlarını da yerine getirebilmek gerek. Yüksek Gayrisafi Yurt İçi Hasıla veya doğal kaynaklara sahip olmak önemli olsa da stratejik yönü net bir politika ve bu politikanın iyi bir biçimde uygulanması, performansı artıracak etkenlerin başında geliyor.” 20 “Üçlü Enerji Açmazı”na Beş Çözüm Raporda, “üçlü enerji açmazı” yani sürdürülebilirlik, güvenlik ve enerjiye erişim denklemi konusunda ilerleme sağlayabilmek ve 2020 sonrası için belirlenen hedefleri tutturabilmek için beş alana odaklanılması gerektiğinin altı çiziliyor. Çalışma, 9-13 Ekim tarihlerinde İstanbul’da düzenlenecek 23. Dünya Enerji Kongresi’ndeki pek çok tartışma için de Enerji erişimi: Ülkeler, sektördeki maliyetleri düşürmek ve modern altyapılara özel yatırımları artırmak için mevzuat çerçeve çalışmalarında reforma gidiyor. Alım gücü: Sübvansiyonlar düşük gelirli tüketiciler için kısa vadede önemli olsa da uzun vadede kurumların karlılığını olumsuz etkileyebilir. Enerji verimliliği: Tasarruf, enerji verimlilik standartlarının uygulanmasına yönlendirmek için tek başına yeterli değil. Performans değerlendirmeleri, teşvik ve etiketleme programları tüketici enerji verimliliğini teşvik ediyor. Dekarbonizasyon: Dinamik ve esnek yenilenebilir enerji yatırım politikaları, değişen pazar dinamiklerine ve gelişen teknolojilere ayak uydurabilmek için şart. “Akıllı Şebekeler İnovasyonun En Çarpıcı Getirilerinden Biri” Dünya Enerji Konseyi’nin Dünya Enerji Trilemma 2016 raporunu yorumlayan BEDAŞ Ar-Ge ve İnovasyon AR-GE Direktörü İlker Dursun, inovasyonun sektör ve dünya enerji piyasası için önemini vurgularken ülkelerin kalkınması, toplumsal gelişimi, ferahlık düzeyi ve sanayi üretiminin en önemli göstergesinin kaliteli, ucuz, güvenilir ve sürdürülebilir bir enerji temini olduğunu söyledi. Dursun, artan elektrik enerjisi taleplerinin karşılanması için büyük yatırım maliyetlerine, ileri teknolojiye ve yetişmiş insan gücüne ihtiyaç olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Güvenilir ve sürdürülebilir enerji temininin en önemli parçasını inovasyon oluşturuyor. Gelişen teknolojilerin desteğiyle artan enerji ihtiyacını güvenli olarak sağlamak için sektörde Ar-Ge çalışmaları hız kazandı. Her ülke, bölge, şehir ve hatta şirkete göre farklılık gösteren ihtiyaçlar, öncelikler ve maliyetler gibi parametrelere göre şekillendirilen “Akıllı Şebeke / Smart Grid” kavramı, son yıllarda en çok konuşulan, yayın yapılan, konferanslar verilen konuların başında geliyor.” Akıllı şebekelerin uygulama ve kapsam genişliğine göre farklılıklar arz etse de genel olarak bir elektrik şebekesinin esnek, erişilebilir, izlenebilir, yönetilebilir, güvenilir ve ekonomik olmasını sağlayan teknolojilerin geniş bir koleksiyonu olduğunu ifade eden Dursun, Türkiye’de akıllı şebekeler konusundaki en kapsamlı projenin EPDK başkanlığında ve ELDER sekreterliğinde yürütüldüğünü aktardı: “CLK, Enerjisa ve Bereket Enerji’nin önderlik ettiği ve 21 elektrik dağıtım şirketinin tamamını kapsayan ‘Türkiye Akıllı Şebeke 2023 Strateji ve Yol Haritası Projesi’ çalışmaları sürüyor. Yaklaşık 1.5 yıl sürmesi planlanan projede, dağıtım şirketlerinin coğrafi, kültürel ve sosyo-ekonomik durumlarıyla şebeke altyapıları da göz önünde bulundurularak bir gruplandırma ve önceliklendirme yapılması hedefleniyor. Önceliklendirme sonrasında kısa, orta ve uzun vadede önceliklere ve faydamaliyet analizlerinin sonuçlarına göre akıllı şebeke yatırımlarının hızla genişletilmesi bekleniyor. Bunun yanı sıra BEDAŞ Ar-Ge ve İnovasyon Direktörlüğü olarak EPDK, TÜBİTAK ve Avrupa Birliği onaylı 11 adet Ar-Ge projemizin hemen hepsinde amacımız; sürdürülebilir, kaliteli, inovatif ve daha esnek bir şebeke modeli ile akıllı şebeke uygulamalarının test edildiği, mevcut şebekeden ideal şebeke altyapısına ulaşmak. Enerji alanındaki Ar-Ge faaliyetlerimizle Türkiye’de öncü ve örnek bir dağıtım şirketi olmayı hedefliyoruz.” İnovasyon İçin Vakit Kaybetmeyin Dünya Enerji Konseyi Genel Sekreteri Christoph Frei, sadece altyapının gelişmesinin yeterli olmadığını vurguladı. Frei, ülkelerin gelir sağlayan ve insanların modern enerjilerin avantajlarından yararlanmalarına olanak tanıyan yöntemlere de odaklanmaları gerektiğini söyledi. “Kullandığın kadar öde” benzeri iş modellerinin ve mobil bankacılık çözümlerinin, yenilenebilir enerjilerle beslenen servisleri öne çıkarabileceğini sözlerine ekleyen Frei, ülkelere hızlı hareket etme çağrısı yaptı: “Arz ve talebi ulusal düzeyde değiştirmeyi hedefleyen yatırım ve politikaların gözle görülebilir bir ilerleme sergilemeleri çok zaman alıyor ve bununla birlikte kimi zaman olumsuz etkileri olabiliyor. Ülkeler, ‘üçlü enerji açmazı’ konusunda ilerleme kaydedebilmek için vakit kaybetmeden harekete geçmeli; güvenli, adil ve çevre açısından sürdürülebilir enerjiyle sektörün gelişimini, rekabetçi ekonomiyi ve sağlıklı bir toplumu desteklemeli. San Francisco’daki toplantıda ele alınan konulardan biri de inovasyonla bu hedeflere ulaşılmasıydı. Buradan çıkan sonuçlar ve alınan dersler, ekim ayında İstanbul’da düzenlenecek Dünya Enerji Konseyi’nde de tartışılacak.” 23. Dünya Enerji Kongresi, Ekim’de İstanbul’da Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Başkanı Murat Mercan ise “üçlü enerji açmazı”nın 9-13 Ekim 2016’da İstanbul’da yapılacak 23. Dünya Enerji Kongresi’nin ana temalarından biri olduğunu söyledi. Mercan, “Yaklaşık 100 bakan ve 10 bine yakın delegenin katılımıyla enerji dönüşümüne ivme kazandırmak için atılması gereken adımların masaya yatırılacağı, dünya enerji politikalarının geleceğinin belirleneceği böylesi önemli bir toplantıya İstanbul’da ev sahipliği yapmaktan gurur duyuyoruz.” dedi. 21 İNSAN KAYNAKLARI BEDAŞ Akademi Açıldı BEDAŞ, İŞKUR ve Türkiye’nin önde gelen üniversiteleriyle iş birliği yaparak BEDAŞ Akademi’yi açtı. BEDAŞ, eğitime verdiği önemden yola çıkarak şirket bünyesinde verilen teknik eğitimleri kurumsal hale getiriyor. BEDAŞ Akademi’nin proje aşaması BEDAŞ İnsan Kaynakları birimi ve Bahçeşehir Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (BAUSEM) tarafından yürütüldü. Geniş katılımlı bir toplantı ile lansmanı yapılan akademinin ilk ve önemli projesi Teknik Eğitim Okulu oldu. Teknik Eğitim Okulu ile eğitimli iş gücünün yaratılması ve teknolojik gelişmelerin yakalanması, bu alanda yaşanan sorunların en aza indirgenmesi hedefleniyor. Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi gibi Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri ile ortaklaşa çalışarak iş birliğinin ve kalitenin artırılması da projenin hedefleri arasında. Lansman toplantısında konuşan Akademi Başkan Vekili Sami Kovancı, akademinin bu özelliklerinin yanında üniversite-sanayi iş birliği oluşturması, yeni mezun adaylara iş fırsatları ve meslek sertifikası sağlaması anlamında da ayrı bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Eğitim 25 Katılımcıyla Başlıyor İlk etapta 25 katılımcıyla sürdürülecek BEDAŞ Akademi, 1 Haziran günü faaliyetlerine başladı. Yedi ay sürecek teorik ve uygulamalı teknik eğitim programını tamamlayan katılımcılar eğitim sonunda sertifikalarını alarak BEDAŞ bünyesinde işe başlayacak. Akademinin faaliyetleri, Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri, akademisyenler ve şirket yöneticilerinden oluşturulan Akademik Kurul tarafından yönlendirilecek. BEDAŞ İnsan Kaynakları Direktörü Ali Yenilmez, çalışanları geleceğe hazırlamaya odaklanan BEDAŞ Akademi’nin, performans ve kariyer odaklı yeni bir insan kaynakları modeline geçiş yapılabilmesinin önünü açacağını kaydetti. Yenilmez, “İlerleyen dönemlerde BEDAŞ Akademi’nin daha kurumsal bir yapıya geçerek ayrı bir kimlik kazanmasını ve akredite bir kurum olmasını hedefliyoruz. Bu sayede sadece BEDAŞ’a değil tüm sektöre yönelik hizmet veren bir yapıya ulaşmış olacağız.” dedi. Teknik Eğitim Okulu’nun önemli paydaşlarından biri de İŞKUR oldu. Akademiye katılan her katılımcıya İŞKUR tarafından maddi destek sağlanıyor. 23 SOSYAL SORUMLULUK BEDAŞ, Özel Öğrencilere Sınıflar Yaparak Hayatı Aydınlatıyor BEDAŞ, “Hayatı Aydınlat” adı altında bir dizi kurumsal sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdi. Hayatı Aydınlat Projesi’nin ilk aşamasında BEDAŞ Spor Kulübü, “Association for Coaching Türkiye” Koçluk Derneği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Türk Kızılayı iş birliğiyle İstanbul’un Avrupa Yakası’nda beş okula ilköğretim çağındaki özel öğrencilere yönelik özel sınıf kuruldu. Projenin devamında ise sınıf sayısının artırılması hedefleniyor. Özel Sınıfların Öğretmenlerine ve Velilerine Koçluk Hizmeti Veriliyor Özel sınıf sayısının artırılmasına ihtiyaç duyulmasından hareketle bir araya gelen proje ortağı kurumlar, sınıflar için gereken şartları belirledi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün belirlediği okullarda sınıfların yapımı BEDAŞ ve Türk Kızılayı iş birliğiyle gerçekleştirildi. Projenin önemli bir aşaması da “Association for Coaching Türkiye” koçları tarafından sağlanıyor. Atanan öğretmenlere ve velilere gönüllülük esasına dayalı olarak koçluk hizmeti veriliyor. Projenin devamında İstanbul’un Avrupa Yakası’nda özel sınıf sayısının artırılması hedefleniyor. ALTINŞEHİR İLKÖĞRETİM OKULU KANARYA İLKOKULU SULTAN REŞAT ORTAOKULU TAŞTEPE ORTAOKULU İKİTELLİ ORTAOKULU Avrupa Yakası’nda 39 Noktaya Akülü Sandalye Şarj İstasyonu BEDAŞ, engellilerin hareket özgürlüğünü artırmak için 39 noktada akülü sandalye şarj istasyonları kurmayı hedefliyor. İstanbul Avrupa Yakası’nda ulaşım hatlarındaki belirli noktalar, parklar ve meydanları kapsayan 39 noktada akülü sandalye şarj istasyonu kurulacak. BEDAŞ, tekerlekli sandalyelerin iki saatlik seyir sonunda tekrar şarj edilmesi gerekliliğinden hareketle başlatacağı projeyi, engellilere özel okullarda da şarj istasyonları kurarak devam ettirecek. 24 SOSYAL SORUMLULUK BEDAŞ Çalışanlarından Hayatı Aydınlat Konserleri Hayatı Aydınlat Projesi’ne farkındalığı artırmak için BEDAŞ çalışanlarının oluşturduğu koro tarafından verilen konserler müzikseverlerle buluştu. Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleşen “Hayatı Aydınlat Konserleri”nde Müşerref Akay ve Songül Karlı, BEDAŞ çalışanlarına eşlik etti. BEDAŞ Çalışanları Cemal Reşit Rey’de Sahneye Çıktı Hayatı Aydınlat Projesi’ne farkındalık yaratmak amacıyla BEDAŞ çalışanları Türk Halk Müziği ve Türk Sanat Müziği eğitimleri aldı. Eğitim süreçlerini tamamlayan BEDAŞ çalışanlarından oluşan Hayatı Aydınlat Türk Sanat Müziği Korosu, 1 Haziran Çarşamba akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda sahne aldı. Koroya Müşerref Akay sahne alarak destek verdi. Hayatı Aydınlat Türk Halk Müziği Korosu da 2 Haziran Perşembe akşamı aynı salonda 26 sahne aldı. Koronun yanı sıra Songül Karlı da gecede sahne alarak projeye destek sağladı. “Sosyal Sorumluluk Projelerine Desteği Artıracağız” Konser öncesinde konuşma yapan ve CLK Enerji olarak sosyal sorumluluk projelerine büyük önem verdiklerini dile getiren CLK Boğaziçi Elektrik Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Cengiz, çalışmaları gördükten sonra projeye desteğin artacağından emin olduğunu söyledi. SOSYAL SORUMLULUK Cengiz, akülü şarj istasyonlarının da İstanbul’da 39 noktada yer alması konusunda da gerekli çalışmaların başlatıldığının müjdesini verdi. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü’nden Hayatı Aydınlat Projesi’ne Destek Engelli doğum oranının giderek arttığının altını çizen İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, özel sınıflara verilen önemin artması gerektiğini söyledi. “Nasıl üniversitelerde laboratuvar kurulmasının önemi varsa özel öğrencilere yönelik sınıflar da onların hayatına ışık tutacağı için hayati önem taşıyor.” diyen Yelkenci, bu vesileyle Hayatı Aydınlat gibi örnek projelere tüm kurumsal firmaların desteğini beklediklerini vurguladı. Aşık Veysel’in Sazı da Sahnedeydi Sivaslı bağlama ustası Şentürk İyidoğan da sürpriz yaparak sahneye çıktı. İyidoğan, 1973’te vefat eden dünyaca ünlü halk ozanı Aşık Veysel’in asırlık sazıyla “Benim Sadık Yarim Kara Topraktır” türküsünü seslendirdi. konser öncesinde yaptığı açılış konuşmasında, “Bu çocuklara yardımcı olabildikse ne mutlu bize. Bu özel çocuklara yaptıklarımızın akabinde yine yardıma muhtaç vatandaşlarımız için 39 adet akülü sandalye şarj istasyonu kurulacak.” dedi. İslamoğlu, BEDAŞ’ta sosyal sorumluluk projelerine her departmanın katılım gösterdiğinin altını çizdi. İlhami Yıldırım’dan BEDAŞ’a Teşekkür Türk Kızılayı Denetim Kurulu Başkan Yardımcısı İlhami Yıldırım da konser öncesinde bir konuşma gerçekleştirdi. Yıldırım, BEDAŞ çalışanlarına Hayatı Aydınlat Projesi kapsamında yaptıkları sosyal sorumluluk faaliyetlerinden dolayı teşekkür ettiğini dile getirerek, “Türkiye genelinde 16 özel kardeşimiz için özel okullar yaptık. İstanbul, Çanakkale, Giresun, Patnos, Şanlıurfa gibi illerimize yaptık bu okulları. İnşallah bu okulların sayısı artar.” diye konuştu. Katılımcılar ve sponsorların bağışlarıyla Hayatı Aydınlat Projesi’ne verilen destek günden güne artıyor. “Sosyal Sorumluluk Projelerine Her Departmanımız Destek Veriyor” BEDAŞ Genel Müdürü Mehmet İslamoğlu, 27 ETKİNLİKLER Elektrik Dağıtım Şirketlerine Birinci Elden Denetim ELDER tarafından düzenlenen 9. Sektör Toplantısı’nda elektrik dağıtım sektörü değerlendirildi ve beklentiler masaya yatırıldı. Toplantıda konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, bu yılın Mart ayında elektrik dağıtım hizmetleri memnuniyet anketi yaptırdıklarını belirterek, bundan sonra bu anketlere bağlı olarak elektrik dağıtım şirketlerinin performanslarını birinci elden denetleyeceklerini söyledi. Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) tarafından Trabzon’da düzenlenen 9. Sektör Toplantısı 7 Mayıs 2016 Cumartesi günü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız ve EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’ın yanı sıra 21 elektrik dağıtım şirketinin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, 2016-2020 uygulama döneminde elektrik dağıtımının ilk kez tamamen özel sektör tarafından yapılacağını dile getirdi. Önümüzdeki beş yıla yönelik hedef ve planları masaya yatıran Albayrak, şöyle devam etti: “Sektörün özelleştirme sonrası göstermiş olduğu performans hiç azımsanmayacak kadar önemli. Piyasa mekanizmaları içerisinde eksiklikler giderilmiş ortalama yaşı 20 civarında olan şebeke iyileştirilmesi sağlanmaya başlandı. Gelinen bu aşamada sistemin jargonu bile değişti. Daha önce kullanılmayan, belki 28 sadece bir fikir olarak zikredilen bazı konular artık icra edilecek fiili durumlara dönüşüyor. Elektrik dağıtım faaliyetinin sürdürülebilirliğinin sağlanması konusunda daha fazla söze ihtiyacın olmadığını düşünüyorum. 780 bin kilometrelik alanda yaklaşık 36 milyona yakın aboneye hizmet veren büyük bir dağıtım şebekesine sahibiz. Bu şebeke, dünyanın 5’inci, Avrupa’nın 2’inci büyük şebekesi durumunda.” Albayrak, yapılacak yatırımlarla ilgili de bilgi verdi: “Yaklaşık 15 milyon direk, yaklaşık 1,3 milyon kilometre hat, yaklaşık 400 bin trafo, 74 bin megavat kurulu gücü, 264 milyar kilovatsaat elektrik tüketimi ile bu fiziksel büyüklüklerin yanı sıra mali olarak da ülke ekonomisi içinde önemli olan büyüklüklere sahip bir sektör; 2010-2015 yılları arası yaklaşık 13 milyar lira yatırım, 27 milyar lira işletme bütçesi, 2015-2020 yılları arası yaklaşık 18 milyar lira yatırım, 43 milyar lira işletme bütçesi olmak üzere 10 yıl içerisinde ülkemiz toplamda 101 milyar liralık bir yatırım tutarını sadece elektrik dağıtım sektörüne harcamış olacaktır. Bu büyüklüklerin doğru yönetilmesinin ne kadar ETKİNLİKLER önemli olduğu ve çok küçük bir hatanın dahi büyük maliyetlere sebebiyet vereceği çok açıktır.” “1 Ocak 2016 Milat Olacak” Elektrik dağıtım şirketlerinin performanslarını sahada yaptıkları anketlerle değerlendirdiklerini belirten Albayrak, toplantının basına kapalı bölümünde şirketlere “performans karnesi” dağıttı. Albayrak, karnelerle ilgili şöyle konuştu: “Bu kapsamda ilk olarak 2016 Mart ayı içerisinde yaptırmış olduğumuz elektrik dağıtım hizmetleri memnuniyet anketinin gerek şirket bazındaki gerekse genel bazdaki sonuçlarını sizinle paylaşıp değerlendireceğiz. Denetimlerde yetkin personel ve etkin denetim yöntemleri kullanılarak uygunluk ve performans denetimlerinin yapılmasıyla; kamu kaynaklarının verimli ve yerinde kullanılması, dağıtım hizmetlerinin sağlıklı hale getirilmesi ve tüketicinin daha kaliteli ve kesintisiz elektrik kullanması sağlanacak. Bu kapsamda şirketler, müşteri memnuniyetini etkileyen en önemli hususlar olan; tedarik sürekliliği, hizmet kalitesi, teknik kalite ve bu kriterlerin sonuçları bağlamında gerekli yatırımların ve işletme faaliyetlerinin yapılıp yapılmadığı hususunda farklı ekipler ve farklı zamanlarda planlı/plansız, haber edilerek veya haber edilmeksizin denetlenecek. Bundan sonra bu anketlere bağlı olarak elektrik dağıtım şirketlerinin performanslarını birinci elden denetleyeceğiz ve gereklilikleri yerine getiren gruplara desteğimiz eskisinden daha fazla olarak devam edecek. 1 Ocak 2016 milat olacak. Vatandaşlarımızın makul taleplerini elektrik dağıtım şirketlerinin karşılayıp karşılamadığını takip edeceğiz. Böylelikle şirketlerin içerisinde kurumsal verimliliğin önünü açmak için yol gösterici olacağız.” “Elektrik Sektörünün Asıl Patronu Tüketici” Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz da serbest piyasaya geçişle tüketicinin sektörün asıl patronu olduğuna işaret ederek, “Kurum olarak hizmet odaklı, müşteri odaklı, vatandaş odaklı atılacak her adımın arkasında olduğumuz gibi vatandaşlarımıza olumsuz yansıyacak her türlü tasarrufun da karşısında olacağız. Hizmet kalitesi yönünde yapılmış çalışmalar ve bundan sonra sağlanacak iyileştirmeler de ödül olarak tarifeye yansıyacaktır.” dedi. Yılmaz, Türkiye’nin sürekli büyüyen bir enerji sektörüne sahip olduğunu dile getirdi. EPDK’nın tüketici odaklı bir kurum olduğunun altını çizerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tüketicinin memnuniyeti bizim önceliğimiz. Bu ifade kimilerine popülist bir söylem olarak görünebilir ama tüketicinin memnun olmadığı bir piyasa asla sağlıklı olamaz. Çünkü serbest piyasaya geçişle birlikte elektrik sektörünün de asıl patronu tüketici oldu. Nihayetinde elektrik enerjisinin üretiminden tüketim noktalarına ulaştırılmasına kadar oluşan tüm maliyetleri tüketiciler finanse ediyor. Dolayısıyla vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu hizmeti, beklediği kalitede sunmak mecburiyetindeyiz. Kurum olarak düzenlemelerimizi bu anlayış çerçevesinde hazırlıyoruz ve tüm sektör oyuncularının adil noktada buluştuğu bir piyasa için çalışıyoruz.” “Hizmet Kalitesini Yükseltecek Yatırımlar Bekliyoruz” Yılmaz, ihtiyaç olduğuna inanılan harcamalarda şirketlerin yatırım yapmalarının desteklendiğine ve tüketiciye kesintisiz, güvenilir ve kaliteli elektrik enerjisi dağıtımı için gerekli bütçeler verildiğini belirterek,“Dağıtım şirketlerinin gerekli şebeke yatırımlarının yanı sıra hizmet kalitesini yükseltecek veya kalite göstergelerinin ölçülmesini sağlayacak bilişim ve teknoloji yatırımlarını yapmasını bekliyoruz.” dedi. Hizmet Kalitesi Yönetmeliği kapsamında düzenlenmiş kesinti tazminatlarına hak kazanan kullanıcıların tespitine yönelik altyapının kurulması ve bu kullanıcıların tespit edilerek tazminatların ödenmesi yönünde de bir beklentileri olduğunu dile getiren Yılmaz, bu konuda ilerleme sağlayan dağıtım şirketleri olduğunu ve tüm dağıtım şirketlerinden bu konuda 29 ETKİNLİKLER gerekli hassasiyeti beklediklerini vurguladı. Yılmaz, hizmet kalitesi yönünde yapılmış çalışmalar ve bundan sonra sağlanacak iyileştirmelerin de ödül olarak tarifeye yansıyacağı bilgisini paylaşarak, şunları kaydetti: “Kurum ve kuruluşlarımızın bilgi ve iletişim sistemlerini her geçen gün daha fazla kullanmalarıyla birlikte, bu sistemlerin güvenliğinin sağlanması hem ulusal güvenliğimizin hem de rekabet gücümüzün önemli bir boyutu haline geldi. Siber Güvenlik Kurulu tarafından; bütün kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerin uymakla yükümlü olduğu 2016-2019 Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi yayınlandı. Belge ile enerji sektöründe faaliyet gösteren işletmecilere de bazı yükümlülükler getirildi. Bu yükümlülüklerin koordinasyon ve takibi ise Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yapılacak. Enerji sektöründe faaliyet gösteren tüm kritik altyapı işletmelerinin başta yöneticileri olmak üzere; çalışanları ve diğer paydaşlarının siber güvenliğin sağlanması konusunda gerekli yetkinlik ve hassasiyete sahip olmak için gayret göstermeleri, işlettikleri sistemlere ilişkin riskleri analiz etmeleri, acil durum planlarını hazırlamaları ve tüm iş süreçlerinde güvenliği önceleyen bir yaklaşımı benimsemeleri büyük önem arz ediyor. Sektörümüzden bu konuda azami gayreti göstermesini bekliyoruz.” “Elektrik Sektörüne 90 Milyar Dolar Yatırım” ELDER ve CLK Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, son 10 yıl içerisinde sektörde önemli 30 gelişmeler yaşandığını vurgulayarak, “10 yıllık dönemde gerçekleştirilen yatırımlar özellikle enerji sektöründe yoğunlaştı. Son 10 yılda kurulu gücümüz 2,5 katına çıkarak Nisan 2016 itibarıyla 74 bin megavata ulaştı. Bu büyümede aslan payı özel sektöre ait. Ağırlıklı milli şirketlerden oluşan yatırımcılar elektrik sektörüne üretimden dağıtıma 90 milyar dolar tutarında yatırım gerçekleştirdiler. Bu yatırımların neredeyse tamamı Türk bankacılık sektörünce finanse edildi. Bankacılık sektörü elektrik üretim yatırımları için 50 milyar, dağıtım yatırımları için ise 15 milyar olmak üzere toplam 65 milyar dolar kredi sağladı.” dedi. 2016-2020 döneminin, dağıtımın tamamen özel sektör tarafından yürütüleceği ilk dönem olacağına işaret eden Özdemir, “Özelleştirmeler sonrasında elektrik dağıtımı kamu dönemine göre çok daha kaliteli ve uygun maliyetlerle yürütülüyor. Özelleştirmeler sadece devlet hazinesine 13 milyar dolarlık katkı sağlamakla kalmamış, şebekeye daha fazla yatırım, vatandaşa daha iyi hizmet ve çalışanlara daha iyi koşullar sunmuştur.” diye konuştu. Türkiye’nin enerjide yüzde 70 dışa bağımlı olduğunun altını çizen Özdemir, yerli kömürle ilgili projeleri sadece bir enerji yatırımcısı olarak değil bir Türk vatandaşı olarak canı gönülden desteklediğini ve önümüzdeki beş yıl için sektörü bekleyen zorlu dönemden bakanlık ve EPDK’nın güçlü rehberliği ve gerektiğinde yerinde müdahaleleriyle sağlıklı bir şekilde çıkılacağına inandığını sözlerine ekledi. ETKİNLİKLER Enerji Fuarı ICCI, Yatırımcılara Önemli Fırsatlar Sundu ICCI 2016 - 22.Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı, 27-29 Nisan tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde ziyaretçilerini ağırladı. Fuar boyunca, elektrik ve buhar üretiminden, rüzgar, hidroelektrik, jeotermal ve güneş gibi yenilenebilir enerji sistemlerine kadar çeşitli ürün ve hizmetler sergilendi. Etkinlik, dünyada en hızlı gelişen enerji piyasalarından birine sahip olan Türkiye’de enerji endüstrisine önemli katkı sağlamayı hedefledi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sefa Sadık Aytekin açılış konuşmasında ICCI Fuarı ve Konferansı’nın önemini şu sözlerle ifade etti: “Sürekli artan enerji talebini karşılamak ve dışa bağımlılığı azaltmak için var olan bütün potansiyellerimizi en kısa sürede devreye almak, yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızın tamamından yararlanmak durumundayız. Ülke olarak yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzı içindeki payını yükseltmek, enerji verimliliğini artırmak, enerji ve tabii kaynaklar alanındaki faaliyetlerin çevreye olan olumsuz etkilerini en aza indirmek, enerji ve tabii kaynaklar alanında yenilikçiliğin öncüsü ve destekçisi olmak bakanlığımızın temel stratejileri arasında. Bu şartlar altında, ICCI hem katılım açısından hem de verimlilik açısından enerji sektöründe çok önemli bir gelenek oluşturmuş durumda.” Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve EPDK’nın desteğiyle gerçekleşen enerji sektörünün en önemli buluşması ICCI 2016, bu yıl 279 katılımcı firmaya ev sahipliği yaptı. 24 ülkeden katılımcılar yeni teknoloji ve hizmetlerini bu çatı altında sergiledi. Avusturya, Çin, Çek Cumhuriyeti ve Danimarka, fuara milli katılım sağladı. Yeni Pazarlara Açılan Kapı ICCI, katılımcılarına Türkiye ve çevre ülkelerdeki yeni pazarlara ulaşmaları için ideal bir ortam sağladı. Fuarı, Avrupa, Kuzey Afrika, Asya ve Körfez ülkelerinden 14.044 profesyonel ziyaret etti. Ekonomi Bakanlığı tarafından desteklenen Uluslararası Ticaret Heyeti programı kapsamında, Almanya, Özbekistan, İngiltere ve İran’dan satın almacılar, dernek temsilcileri ve editörler ağırlandı. Bunun yanı sıra, Azerbaycan, BAE, Gana, İtalya, Kazakistan, Sudan ve Yunanistan’dan ziyaretçiler fuara büyük ilgi gösterdi. Başta İran’dan olmak üzere önemli endüstriyel teşebbüsler, fuar boyunca yeni iş bağlantıları sağladı ve önemli satış anlaşmalarına imza attı. Uluslararası ICCI Konferansı, Fuarla Eş Zamanlı Olarak Düzenlendi ICCI Konferansı boyunca 35 oturumda 200’den fazla uluslararası konuşmacı ağırlandı. Bu yıl öne çıkan konular ise Türkiye, Avrupa ve Afrika enerji ticareti, ulusal ve uluslararası pazarlar oldu. Türk Özel Sektörünün Enerji Vizyonu, Türkiye Enerji Politikaları, COP21 Paris Antlaşmasının Enerji Sektörüne Etkileri, Türk – Alman Enerji İşbirliği, Kamu GES Projeleri, GES Tesisleri Kalite Kontrol ve Sertifikasyon, Rüzgar Enerjisi, Hidroelektrik, Enerji Sektöründe Yabancı Yatırımlar tartışıldı. Avrupa’da yenilenebilir enerji gündeminde “Enerjinin Babası “olarak adlandırılan Hans Josef Fell de “Uluslararası pazarda Türkiye’nin yeri ve yenilenebilir enerji gelişimi için potansiyel ve kaynakları” konusunda bir sunum gerçekleştirdi. Bir sonraki ICCI etkinliği 3-5 Mayıs 2017 tarihleri arasında düzenlenecek. 31 ETKİNLİKLER ICSG Panellerinde Stratejik Yol Haritası Belirlendi Dünyanın sektör öncülerini ve liderlerini buluşturan 4. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı (ICSG 2016), 20-21 Nisan 2016 tarihlerinde, İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. 50 ülkeden beş binin üzerinde kişinin katıldığı ICSG 2016’da, akıllı şebekeler ve şehirler ile akıllı ulaşım sistem araştırmacıları, uygulayıcıları, geliştiricileri ve kullanıcıları için fikirler ve üst düzey teknoloji ürünleri tartışıldı. ICSG Uluslararası Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı, Haliç Kongre Merkezi’nde 4’üncü kez uluslararası platformda dünya devlerini bir araya getirdi. ICSG 2016’da Türkiye’nin ve dünyanın akıllı şehir ve şebekelerinin geleceği planlandı. Yoğun katılımın sağlandığı organizasyonda açılış konuşmalarını; Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, İsveç Enerji Bakanı İbrahim Baylan, Avusturya Viyana Şehircilik Bakanı Dr. Michael Ludwig, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Ali Rıza Alaboyun, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz ve UGETAM Başkanı Prof. Dr. Ümit Doğay Arınç gerçekleştirdi. İki gün süren etkinliklerde yapılan açıklamalarda altyapı çalışmaları, yenilenebilir enerji, akıllı şebekelerde tüketici beklentileri gibi önemli konular masaya yatırıldı. Ülkelerin gelecekteki çalışmalarında bu noktalara ağırlık verilmesi gerektiği fikirlerinde mutabakata varıldı. 32 Akıllı Şebekelerde Teknolojik Çözümler ve Geleceğe Yatırımlar Fuarda “Yürütülen Akıllı Şebeke Faaliyetleri” konusunda sunum gerçekleştiren BEDAŞ Ar-Ge ve İnovasyon Direktörü İlker Dursun, her geçen gün artan enerji ihtiyacı, kayıpların ve kesintilerin minimize edilmesi, şebekenin optimum seviyede işletilmesi ve artan yenilenebilir enerji kaynaklarının ortaya çıkardığı çift yönlü enerji akışı, çift yönlü haberleşme ihtiyacını dolayısıyla da akıllı şebekelerin gerekliliğini ortaya koyduğunu vurguladı. Sunumda şebekelerin mevcut durumu, ideal şebeke ve ideal şebekeye ulaşmak için atılması gereken adımlar ve yürütülen projeler, fayda-maliyet analizleri, fizibilite çalışmaları ve akıllı şebekelere geçiş için devam etmekte olan “Türkiye Akıllı Şebekeler Strateji ve Yol Haritası” projesine vurgu yapan Dursun, 21 dağıtım şirketiyle birlikte ETKİNLİKLER yürüttükleri bu projede gelinen aşamaları da aktardıktan sonra dinleyicilerden gelen soruları yanıtladı. “Akıllı Şebekelerin Uygulanması İçin Gerekli Mevzuat Tamamlandı” Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı konuşmasında, teknolojik gelişmelere paralel olarak sürdürülebilir sistemler için çalışmaların hızlandığını belirtti. Sarı sözlerine şöyle devam etti: “Teknolojinin bu denli hızlı ilerlemesinde en büyük faktör şehirler. İnsanların şehirlerde buluşmasıyla teknolojik gelişmelere talep arttı. Bu anlamda şehirler hem sorunların hem de çözümlerin merkezi haline geldi. İnsan ve teknoloji arasında sıkışan ise maalesef doğa oldu. İnsan hayatını kolaylaştıran ve çevreyi verimli kullanan, hem de sürdürülebilirlik ilkesini benimseyen projeler birer birer hayata geçirilmeye çalışılıyor. Akıllı binalar, akıllı şebekeler, akıllı şehirler de bu planın farklı birer parçası. Bu nedenle iş gücünün daha verimli kullanıldığı, doğanın korunduğu, çöpün dönüştürüldüğü elektriğin doğal kaynaklarla üretilip yeniden kullanıldığı sistemler için hızla çalışıyoruz. Akıllı şehirlerin Türkiye’de uygulanabilmesi için tüm mevzuat altyapısı tamamlandı.” “En Büyük Sorun Enerjiyi Depolayamamak” Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Ali Rıza Alaboyun konuşmasında akıllı enerjinin bir gereksinim haline geldiğine dikkat çekti ve enerji ihtiyacının en doğru şekilde belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Alaboyun, “Akıllı trafikten bahsediyoruz, insansız araçlardan bahsediyoruz. Dolayısıyla akıllı enerji akıllı yönetim bir gereklilik. Hayatımızın her alanına girdi. Yenilenebilir enerji ile kastettiğimiz; parayı, zamanı, mekanı, sistemi çok iyi yönetmek. SCADA sistemi ile biz nerede, ne zaman ve ne kadar enerji ihtiyacımız olduğunu ortaya koyabilirsek doğru zamanda doğru enerjiyi verimli şekilde kullanabiliriz. Enerjide en büyük sorunumuz depolayamamak. Suyu, gıdayı depolayabiliyoruz ama enerjiyi depolayamıyoruz. Enerjiyi ürettiğimiz an ya anında tüketeceğiz ya toprağa vereceğiz ya da üretimden vazgeçeceğiz.” dedi. “Elektrik Dağıtım Şirketlerine 150 Milyon Bütçe Ayırdık” Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, artan rekabet, verimlilik arayışları, küçük ölçekli üretim ünitelerinin hızla gelişmesi gibi birçok nedenden ötürü tek yönlü trafik akışının artık yetersiz kaldığını, çift yönlü trafik akışının yolunun da akıllı şebekelerden geçtiğini söyledi. “Üretici ve tüketici arasında iletişim yeteneğine sahip akıllı şebekeler enerji vizyonumuz açısından çok önemli. Çünkü akıllı şebekeler kullanıcılara daha fazla verimlilik ve güvenilirlik sağlıyor. Daha da önemlisi talep tarafının aktif olarak piyasaya dahil olmasıyla kaliteli ve düşük maliyetli enerji üretimini mümkün kılıyor. EPDK olarak yaptığımız çalışmalara değinecek olursam; özellikle vurgulamak isterim ki tüm elektrik dağıtım şirketlerinin akıllı şebeke yapısını kurmalarını istiyoruz. Bunu sağlamak için de önemli adımlar attık, atmaya da devam ediyoruz.” diyen Yılmaz, elektrik dağıtım şirketlerinin daha iyi hizmet vermesi için akıllı şebeke kurmalarını sağlayacak mevzuat düzenlemelerinin yapıldığını kaydetti. Elektrik dağıtım şirketlerinin vatandaşlara daha iyi hizmet vermesi için akıllı şebeke kurmalarını sağlayacak mevzuat düzenlemelerini yaptıklarını söyleyen Yılmaz, “Elektrik dağıtım şirketlerine 2016-2020 uygulama dönemi için yaklaşık 150 milyon liralık Ar-Ge bütçesi ve 1 milyar liralık şebeke işletim sistemi yatırımları planladık. Biz Türkiye’nin bir teknoloji çöplüğüne dönmesini istemiyoruz.” dedi. “2050’de 7 Milyar İnsan Şehirlerde Yaşayacak” İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, büyük şehirlerin birer inovasyon merkezi olduğunu söyledi. Şehirlerde sürücüsüz metrolar olduğunu, hızlı trenleri çok daha hızlı hale getirecek çalışmalar yapıldığını belirten Topbaş sözlerine şöyle devam etti:“Tabii bunu yaparken de çevre etkilerini de düşünmek zorunda olduğumuzu unutmamalıyız. Dünya nüfusu 7 milyar, 2050 yılında ise 9 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Nüfusun yüzde 70’inin şehirlerde yaşayacağı düşünülürse çok daha aktif çalışmalar yapmalıyız. Özellikle kentlerde yoğunluğun yaşandığı alanlarda yaşam standardını yükseltmek adına teknolojiyi en iyi şekilde kullanmaya, altyapı sistemlerini kurmaya çalışmak zorundayız. İstanbul’da günlük hareketlilik 28,5 milyona ulaştı. Yakın gelecekte şehrin nüfusu 50 milyonu geçecek. Biz ihtiyaçları karşılamak zorundayız. Bu hareketlilik kaçınılmaz. İnsanlar daha hızlı yaşamaya alıştı.” “Türk Enerji Sektörü Teknolojiyle Birlikte Gelişiyor” İsveç Enerji Bakanı İbrahim Baylan, akıllı şebekelerin enerji sektörünün dönüşümünde öncelik arz ettiğini, akıllı şebekelerin yenilenebilir enerji sistemleriyle daha iyi 33 ETKİNLİKLER entegre olmasının ve karbon emisyonlarını azaltmanın yollarının bulunmasına yönelik çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi. Baylan, “Dünyanın fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji kaynaklarına geçtiği bu dönemde, inovasyon, teknoloji ve iklim değişikliğiyle mücadele büyük önem arz ediyor. Türk enerji sektörü de teknolojiyle birlikte gelişiyor ve Türkiye-İsveç ilişkisinin kültürel bağları geçmişe dayanıyor. Ekonomisi giderek gelişen Türkiye’de İsveçli şirketler iş yapmaktan büyük memnuniyet duyuyor. Enerji sektörünün dönüşümü bizim daha da geliştirmemiz ve gelişimini sürdürmemiz gereken bir konu. Bu noktada da akıllı şebekeler büyük önem arz ediyor.” dedi. “Mega Şehir Sayısı 28’e Ulaştı” Viyana Şehircilik Bakanı Dr. Michael Ludwig konuşmasında, Viyana’daki akıllı şehir uygulamalarından bahsetti: “Avusturya akıllı şehirlere oldukça yatırım yapan bir ülke. 1990 yıllarında dünya çapında 10 kadar mega şehir varken 2015 yılında ise bu sayı 28’e ulaştı. Öngörülere göre bu sayının 2030 yılında 41 mega şehire ulaşması bekleniyor. Akıllı şehirler kavramı şehirlerin karşı karşıya kaldığı birçok zorluğu çözmek için oldukça önemli. İnsanların yaşam kalitelerini idame ettirmeliyiz. Viyana’nın akıllı şehirler bağlamında önceliği budur. Sosyal konu ve altyapı çalışmalarında bu görülüyor. Viyana ve Fedaral Hükümet Başkanlığı arasında bir mütakabat imzalandı. Viyana böylece akıllı şehirler içerisinde Avrupa’da marka şehir haline gelmeyi hedefliyor. İklimin korunması bizim için de çok önemli. Akıllı şehir, akıllı konut projelerimiz devam ediyor. Viyana 200 bin konuta sahip. Bu noktada vatandaşlarımıza kira yardımı da yapıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz bir şehircilik projemiz Avrupa’nın en önemli konut projelerinden biri. Ulaştırma, altyapı, yayalar için yürüyüş yolları, yeşil alanları bölgeyi cazip kılıyor. Gerçekleştirilen bu kongrenin akıllı 34 şebekeler ve şehirler alanında küresel zorlukların analiz edilmesi açısından çok faydalı olacağına inanıyorum.” “Kesintisiz ve Ucuz Enerjiye İhtiyaç Var” UGETAM ve ICSG Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ümit Doğay Arınç konuşmasında, Türkiye’nin güçlü büyümesini sürdürmesi için kesintisiz ve ucuz enerjiye ihtiyaç duyduğunu vurguladı: “Hızla gelişmekte olan ülkemizin 2003 yılından beri yakaladığı başarılı büyümeyi devam ettirebilmesi için kesintisiz ve ucuz enerjiye ihtiyacı var. Arz ve talep arasındaki dengenin mümkün olan en alt seviyede olması hem enerji tasarrufunu sağlayıp dışa bağımlılığı azaltacak hem de ülkemizin kalkınmasını daha da hızlandıracak. Enerji tasarrufunu sürdürülebilir hale getirebilmek için sistemlere entegre olabilecek akıllı şebekeler ve şehirler ile durum analizi yapılıp, otomatik ölçüm sistemleri ile enerji kesintilerini önleyerek aşırı yük ve arıza durumlarının kontrol altında alınmasıyla şebeke güvenilirliğini sağlayarak ve ayrıca yönetilemeyen izlenemeyen tüketimleri ve enerji kayıplarını kontrol altına almak mümkün olacak.” “MAKU Önemli Ticaret Bölgesi” İran MAKU Serbest Bölgesi Genel Müdürü ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hüseyn Furuzan konuşmasında,“Türkiye ile ikili ilişkilerimizin gelişmesi için kurulan en önemli ticaret bölgesi MAKU. Bu bölge bizim Avrupa’ya açılan bir geçiş kapımız, turistler için ise önemli bir varış noktası. Bunların yanı sıra akıllı şehirler kapsamında yenilenebilir enerji çok önemli. Bölgede şu an hem güneş ve jeotermal enerjiden faydalanıp hem de rüzgar çiftlikleri kuruyoruz.” dedi. “Teşvik Artmalı” ELDER Genel Sekreteri Uğur Yüksel, akıllı şebekeler kurulması yolunda atılması gereken ilk adımın şebekelerin güçlendirilmesi olduğunun altını çizdi ve bu amaç doğrultusunda teşviklerin artırılması ve regülasyonun uygun hale getirilmesi gerektiğini söyledi. İÇİMİZDEKİ SESLER Röportaj: Burcu Atasoy BEDAŞ Kurumsal İletişim Müdürü “Monotonluktan Kurtulun” 2006’da Yük Tevzi Müdürlüğü’nde Elektrik Elektronik Mühendisi olarak BEDAŞ bünyesine katılan Ahmet Nadir Kara şu an Müşteri Hizmetleri Direktörü olarak görev yapıyor. Kendisini işkolik olarak tanımlayan Kara, BEDAŞ çalışanlarına monoton olmamalarını, sürekli yeni şeyler yaparak çalıştıkları alanla ilgili her konuda kendilerini geliştirmelerini tavsiye ediyor. BEDAŞ’taki görevinizden kısaca bahsedebilir misiniz? Müşteri Hizmetleri Direktörü olarak görev yapıyorum. Müşteri Hizmetleri Direktörlüğü’ne bağlı Aydınlatma, ETD, Proje, Müşteri Fen, Piyasa İşlemleri ve Ölçü Sistemleri olmak üzere altı adet yönetmenlik bulunuyor. • Aydınlatma Yönetmenliği’nde genel aydınlatma tesisi dediğimiz sokak ve cadde aydınlatmalarına ait elektrik sayaçlarının takibi, kontrolü, faturalandırılması ve ödemelerinin sağlanması işlemleri, • ETD Yönetmenliği’nde, yeni tüketim tesislerinin enerji talebi ve güç artışı işlemlerine ait enerji müsaadesi belgelerinin hazırlanması, lisanslı ve lisanssız üretim santrallerine ait belgelerin ve onay işlemlerinin yapılması, • Proje Yönetmenliği’nde tesislere ait elektrik ve jeneratör projelerinin kontrolleri, • Müşteri Fen Yönetmenliği’nde, aboneliklerle ilgili tesisat muayene, güç artışı ve güç azaltılması, birleşme ve ayrıştırma ile ölçü devresi kontrolü ve arızalı sayaç değişimi işlemleri, • Piyasa İşlemleri Yönetmenliği’nde, serbest tüketici olma özelliği taşıyan abonelerin her türlü işlemleri ile EPİAŞ, PMUM ve diğer tedarikçi firmalarla olan ilişkilerin yönetilmesi işlemleri, • Ölçü Sistemleri Yönetmenliği’nde ise yüksek tüketimli abonelerin, aydınlatma tesislerine ait sayaçların ve dağıtım trafolarına ait çıkış sayaçlarının Otomatik Sayaç Okuma Sistemi’ne (OSOS) dâhil edilerek uzaktan okunmasının, takip edilmesinin ve 36 faturalandırılmasının sağlanması işlemleri yönetiliyor. BEDAŞ’ta daha önce sırasıyla BTM Müdürlüğü, Müdür Yardımcılığı ve Baş Mühendisliği, Beyazıt İşletme Müdürlüğü Baş Mühendisliği ve Yük Tevzi Mühendisliği görevlerinde bulundum. BEDAŞ’la ilk tanıştığınız anlara dönelim. BEDAŞ’a ne zaman katıldınız? BEDAŞ’a ilk olarak 2006 yılında Yük Tevzi Müdürlüğünde Elektrik Elektronik Mühendisi olarak katıldım. BEDAŞ’tan önce hangi görevlerde bulundunuz? İlk olarak 1999 yılında Turkcell Doğu Karadeniz Bölgesi’nde başlayan kariyerimin sonrasında Turkcell Marmara Bölge, 2002’deki adıyla Aycell İç Anadolu Bölge, daha sonra Avea İç Anadolu Bölge ve son olarak da 2004 yılından itibaren Turkcell Adana Bölge’de yüklenici kontrol ve devreye alma mühendisliği görevlerinde bulundum. Sizi bu göreve taşıyan eğitiminizi de paylaşabilir misiniz? İlk, orta, lise öğrenimimi Osmaniye’de tamamladım. İÇİMİZDEKİ SESLER 1999 yılında Niğde Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. Göreviniz boyunca en keyif aldığınız anlar hangileriydi? En keyif aldığım anlar Yük Tevzi Müdürlüğü’nde fider otomasyon, sekonder koruma ve röle senkronizasyonu ile OSOS’da problemli abonelerin sayaçlarını uzaktan anlık olarak izleyerek yaptığımız koordineli saha operasyonlarıydı. Biraz da sizi tanıyalım. Ahmet Nadir Kara nasıl biri? Ahmet Nadir Kara’ya dışarıdan bakıldığında aslında işkolik olarak tanımlanabilir. Çalışmayı, kendimi geliştirmeyi, her gün yeni şeyler öğrenmeyi seviyorum. Bildiklerimi mümkün olduğunca paylaşmaya çalışıyorum. Sanırım mükemmeliyetçi bir yapım var. Verilen her işi en iyi şekilde yapmaya gayret ediyorum. Samimi, cana yakın ve sosyal bir kişiliğe sahip olduğumu düşünüyorum. Boş zamanlarınızda neler yaparsınız? Aslında artık pek boş vaktim olmuyor desem yanlış olmaz. Sabah 07.30’da başlayan iş yolculuğum genelde akşam 21.00 gibi son bulduğu için cumartesi dâhil bir etkinliğe ayıracak kadar zamanım olmuyor. Bulabildiğim kısa zamanlarda bilim ve teknoloji dergileri okuyorum, ara sıra futbol oynamaya ve izlemeye, bilgisayar oyunlarına ve arkadaş sohbetlerine vakit ayırmaya çalışıyorum. Pazar günleri de ailemle vakit geçiriyorum. Son olarak elektrik dağıtım sektöründe çalışanlara söylemek istediğiniz... Arkadaşlara söylemek istediğim ilk şey, monotonluktan kurtulsunlar, sürekli yeni şeyler yaparak çalıştıkları alanla ilgili her konuda kendilerini geliştirsinler. Monotonluktan kurtulmak hem iş hayatınızda mutlu olmanızı hem de kariyerinizde bir adım daha ileri gitmenizi sağlayacak. Bu konuda özellikle genç arkadaşlara kendimi örnek gösterebilirim. Bu görevde bulunmamın en önemli sebeplerinden biri az önce söylediklerime özen göstermem ve sürekli gelişime açık olmaya çalışmam. Uzun süredir çalıştığınız ve alıştığınız bir birim ya da görevden farklı bir birim ya da göreve getirildiğinizde aslında sıkılıyorsunuz ve istemiyorsunuz. Ancak bir süre sonra görüyorsunuz ki artık yeni bir deneyiminiz daha var ve özgeçmişiniz biraz daha gelişmiş, kısaca diğer meslektaşlarınızdan bir adım öndesiniz. Bunu özellikle kariyer hedefi olan genç arkadaşlarımızla paylaşmak isterim. Kara: Monotonluktan kurtulmak hem iş hayatınızda mutlu olmanızı hem de kariyerinizde bir adım daha ileri gitmenizi sağlayacak. 37 İLETİŞİM KANALLARI bedas.com.tr Yeni Yüzüyle Bilgiye Hızlı Ulaşım ve Kolay Kullanımı Hedefliyor Kurumsal internet sitesini hem tasarım hem de içerik anlamında yenileyen BEDAŞ, anlık bilgi ve hızlı erişim deneyimini hedefliyor. Başvuru süreçlerini de kolay anlaşılabilir infografiklerle sunan bedas.com.tr, görme engellilere özel olarak tasarlanmış bir arayüze de sahip. Yenilenen www.bedas.com.tr, anlık kesinti ile planlı yatırım ve bakım hizmetleri bilgilerine kolay ulaşım sağlanmasını hedefliyor. Harita üzerinden de takip edilebilen kesintilerin yanı sıra sitede infografiklerle desteklenmiş “Bilgi Danışma” bölümü de bulunuyor. vermesi sağlandı. Farklı cihazlara farklı arayüz anlayışına ek olarak www.bedas.com.tr, yalnızca bilgisayar değil, tablet ve telefon gibi internete bağlı tüm cihazların ekran boyutlarına uygun olarak kendini konumlandırabiliyor. bedas.com.tr’de Tek Tıkla Bilgiye Ulaşım Hedeflendi www.bedas.com.tr’de “Online İşlemler” menüsü tek tıkla ulaşılabilir hale getirilerek hızlı başvuru yapılabilmesi hedeflendi. Sitede planlı bakım ve yatırım çalışmaları hakkında önceden bilgi sahibi olmanızı sağlayan SMS ile Bildirim başvuru bölümü de bulunuyor. “Online İşlemler” menüsünde ayrıca arıza ihbarı, aydınlatma şikayeti, kaçak ihbarı, evrak ve belge sorgulama adımları da yer alıyor. Hizmet Süreçleri İnfografiklerle Anlatıldı BEDAŞ kurumsal web sitesinde, bilgiyi sadeleştirerek infografiklerle ziyaretçilerin hizmetine sunuyor. İstanbul’un Avrupa Yakası’nda elektrik dağıtım hizmetini kullananların ve fen adamlarının hedeflendiği www.bedas.com.tr’de karmaşık süreçlerin rahat anlaşılabilmesi için daha az sayıda sınıflandırma yapıldı. Sitede “Bilgi Danışma” ve “Başvuru Genel Bilgi” adımlarında yazı formundaki süreçler teker teker grafikleştirilerek görsel olarak sergileniyor. bedas.com.tr Farklı Cihazlara Farklı Arayüzle Hizmet Veriyor Yeni bedas.com.tr’nin tasarım sürecinde mobil ve masaüstü cihazlarda sitenin farklı kullanım amaçları gözlemlendi. Kullanım amaçlarına yönelik olarak bilgisayar, cep telefonu ya da tabletlere özel olarak geliştirilmiş yeni arayüzüyle ziyaretçilere hizmet Yeni Yüzüyle Görme Engelliler İçin Erişilebilir www.bedas.com.tr, görme engelliler için özel olarak tasarlanan bir arayüze de sahip. Görme engelli ziyaretçilerin de rahat kullanımını sağlamak amacıyla metinleri sesli okuyan yazılımlarla da uyumlu çalışıyor. BEDAŞ, Destek Hesabıyla 7/24 Twitter’da BEDAŞ Twitter Destek Hesabı, İstanbul’un Avrupa Yakası’ndaki elektrik abonelerinin taleplerini ve sorularını 7/24 anlık olarak yanıtlıyor. BEDAŞ Twitter Destek Hesabı, İstanbul’un Avrupa Yakası’ndaki elektrik abonelerinin taleplerini ve sorularını 7/24 anlık olarak yanıtlıyor. Tüketiciler İstanbul’un Avrupa Yakası’ndaki elektrik dağıtım hizmetlerine yönelik soru ve görüşlerini Twitter’daki @BEDASDestek hesabına da iletme imkanına sahip oluyor. www.facebook.com/bedaskurumsal www.twitter.com/bedaskurumsal www.linkedin.com/company/bedas 39 İLETİŞİM KANALLARI BEDAŞ 186 Çağrı Merkezi, 2015’te 17 Milyon 597 Bin Çağrı Karşıladı BEDAŞ’ın Çağrı Merkezi, 2015 yılında 17 milyon 597 bin çağrıyı karşıladı. Sadece Ocak 2016’da gelen çağrı sayısı ise 2 milyon 302 bin. BEDAŞ, yaklaşık 4 milyon 500 bin abonesine 7 gün 24 saat tüm iletişim kanallarından talep ve sorulara anlık dönüş yapıyor. 2016’nın ilk yarısında ayda ortalama 1 milyon 600 bin çağrıya yüzde 95’lik oranda cevap veren 186 Çağrı Merkezi ise tüketicilerin en yoğun kullandığı destek hattı. Türkiye’nin en yoğun nüfusa sahip bölgesine hizmet veren BEDAŞ 186, eğlenceli diyaloglara da tanık oluyor. İşte onlardan bazıları: ÇAĞRI 1: İşlem yapabilmek için isim almaya çalışan müşteri temsilcisi... Müşteri Temsilcisi: Adınızı öğrenebilir miyim lütfen? Abone: Tesisat benim üzerime değil, abimin adı Ahmet? Müşteri Temsilcisi: Ben sizin adınızı öğrenebilir miyim lütfen? Abone: Kardeşiyim işte. Müşteri Temsilcisi: Peki, ben adınızı öğrenebilir miyim? Abone: Fatoş. Müşteri Temsilcisi: Fatoş Hanım nasıl yardımcı olabiliriz? Abone: Ben aslında Fatoş değilim. Ben Fatoş’un arkadaşıyım. Müşteri Temsilcisi: Peki, hangi işlemi yaptırmak istiyordunuz acaba? Abone: Fatoş telefonda rahat konuşamıyor da ben yardımcı oluyorum. Müşteri Temsilcisi: Anlıyorum, tesisatınızla ilgili nasıl bir işlem yaptırmak istiyordunuz? Abone: Ama istiyorsanız Fatoş’u da verebilirim. Müşteri Temsilcisi: Siz bilirsiniz efendim. Fatoş Hanım gelir… Müşteri Temsilcisi: İyi günler Fatoş Hanım, tesisatınızla ilgili nasıl yardımcı olabiliriz? Abone: Tesisat aslında abimin üzerine kayıtlı. Adı Ahmet, ben kardeşiyim. Müşteri Temsilcisi: ............... ÇAĞRI 2: Müşteri Temsilcisi: İyi günler. Ben ALO 186 Çağrı Merkezi’nden arıyorum. Erdinç Bey’le görüşebilir miyim? Abone: Babam tuvalette. Hem de yeni girdi. Bir saat çıkmaz şimdi. 40 ÇAĞRI 3: Müşteri Temsilcisi: İyi günler ben Ayşe nasıl yardımcı olabilirim? Abone: Orası TEK değil mi? Müşteri Temsilcisi: 186 Elektrik Çağrı Merkezi nasıl yardımcı olabilirim? Abone: Kızım elektrikte senin ne işin var! Bana yetkilini ver. Müşteri Temsilcisi: Size ben yardımcı olacağım. İsminizi rica edebilir miyim? Abone: Ben Muhtarın Azası Hüseyin, Mehmet vardı yok mu? Müşteri Temsilcisi: Hüseyin Bey arızanız ve kesintiniz hakkında bilgi verirseniz ben size yardımcı olacağım. Abone: Bizim köyde elektrik yok kızım, hayvanları sağamıyoruz. Müşteri Temsilcisi: Adresinizi rica edebilir miyim Hüseyin Bey? Abone: Xxx Köyü kızım. Müşteri Temsilcisi: İlçe ve mahalle ismi alabilir miyim? Abone: Kızım burası köy. Burada ilçe, mahalle yok. Xxx’i geçince marketin oradayız. Müşteri Temsilcisi: Adres olarak açık adres almam gerekiyor Hüseyin Bey. Abone: Kızım, elektrikler ne zaman gelir, sor bir hele? Müşteri Temsilcisi: Adresi öğrenmem gerekiyor, Hüseyin Bey. Ekiplerimize bu konuda bilgi vereceğim. Abone: Daha sizin bilginiz yok mu kızım? Müşteri Temsilcisi: Hüseyin Bey kayıt alıp iletiyoruz. Abone: Kaçta gelecek peki? Müşteri Temsilcisi: Ekiplerimize iletiyorum, en kısa sürede yardımcı olacaklardır. Abone: Bekleyeyim mi, kapatayım mı? Müşteri Temsilcisi: Yardımcı olmamı istediğiniz farklı bir konu var mı? Abone: Elektrik yok. Müşteri Temsilcisi: Anlıyorum en kısa sürede ilgilenilecek, Hüseyin Bey. İyi günler. Abone: *** İLETİŞİM KANALLARI BEDAŞ 186 Mobil Uygulaması Android ve iOS’ta BEDAŞ, İstanbul’un Avrupa Yakası’nda yer alan tüketicilerin özellikle planlı ve anlık kesintiler hakkında hızlı bilgi almasını sağlamak için “BEDAŞ 186 Mobil Uygulaması”nı geliştirdi. iOS ve Android tabanlı uygulamada harita üzerinden lokasyon seçilerek kullanıcının kendi bölgesini etkileyen planlı bakım ve yatırım çalışmaları anlık olarak görülebiliyor. İstanbul’un Avrupa Yakası’ndaki elektrik tüketicileri, BEDAŞ 186 Mobil Uygulaması açılışındaki konum tespiti sayesinde kesintilere dair hızlı bilgi elde edebiliyor. Kullanıcılar, üyelik sistemi sayesinde 186 Çağrı Merkezi’ni aramaya gerek duymadan elektrik kesintisi, sokak aydınlatma, sayaç arıza, kesme-açma ihbarıyla tehlikeli durum için ihbar bırakabiliyor, başvuruda bulunabiliyor. İhbarın son durumu “Başvurularım” bölümünden anlık takip edilebiliyor. Uygulamada yalnızca kaçak elektrik kullanımına dair ihbar, üyelik gerektirmeden yapılabiliyor. Tüketicilerin programlı kesintilerle ilgili 48 saat öncesinden kesintinin başlangıç ve bitiş zamanı ile ilgili haberdar olabildikleri uygulamada, abone olunan bölgede meydana gelen tüm kesintiler hakkında harita üzerinden bilgi alınabiliyor. Kesintilerden SMS’le Haberdar Olun BEDAŞ, İstanbul’un Avrupa Yakası’ndaki 4 milyon 700 bin abonesine planlı kesintileri SMS yoluyla bildiriyor. Tüketicilerin SMS ile bildirim almak için www.bedas.com.tr ve BEDAŞ 186 Mobil Uygulaması’nda yer alan SMS ile Bildirim Formu’nu doldurmaları yeterli. Formu doldurarak güncel iletişim bilgilerini paylaşan tüketiciler planlı kesintilerden 48 saat öncesinde SMS yoluyla haberdar ediliyor. 41 KİŞİSEL GELİŞİM Röportaj: Nil Koloğlu Kurumsal İletişim Uzmanı “Eşler Arasında Sorumluluk Paylaşılmalı” Çalışan anne-baba çocuklarıyla nasıl zaman geçirmeli, nasıl iletişim kurmalı? Yanıtları Uzman Psikolojik Danışman Seyhan Sevinçler veriyor... Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? Marmara Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’nde lisans ve yüksek lisans eğitimimi tamamladım. Ergenlerde Öfke Değerlendirme Ölçeği’nin (Adolescent Anger Rating Scala- AARS) Türkçe versiyonunu geliştirdiğim tezimle uzmanlık derecemi aldım. İlköğretim okullarında rehber ve psikolojik danışman olarak mesleğe başladım. Sanatla terapi ve yaratıcılık eğitimi, oyun terapisi, aile terapisi, travma sonrası psikolojisi alanlarında çeşitli seminer ve eğitimler ile terapi alanında yoğunlaştım. Gottman Çift Terapisi Eğitimi birinci seviyeyi tamamladım. Uzun yıllar travma sonrası stres bozukluğu ve rehabilitasyonu alanında çalıştım. Son dönemde yetişkinlere bireysel danışmanlık hizmeti veriyorum. Aile içi ilişkiler ve iletişim konularında grup çalışmaları ve çift terapisi yapıyorum. Bireysel çalışmaların yanı sıra kurumsal düzeyde ekip çalışması, motivasyon ve iletişim konularında eğitimler veriyorum. Otistikler Derneği’nin düzenlediği entegrasyon kamplarında aldığım görevlerle bu alanda deneyimlerimi artırarak farklı gelişen çocukları ve ailelerini tanıdım. 2009 yılında Gölcük Ya-Pa Oyunevi’nin psikolojik danışmanlık hizmetlerini yürütmeye başladım. 2011 yılından bu yana Gölcük Masal Kreş ve Gündüz Bakımevi’nde kurucu müdür ve psikolojik danışman olarak görev yapıyorum. Aynı zamanda Yalova Beyaz Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nde yetişkin ve çift terapilerini sürdürüyorum. Maalesef ülkemizde çalışan kadına hem ev işleri hem de çocukların bakımı kalıyor. En erken 19.00’da evde olan anne yorgunluğunu mu üzerinden atsın, yemek mi yapsın, çocuğuna mı baksın? Bu durumla ilgili neler söylemek istersiniz? Günümüz çalışma koşulları insanların özel hayatlarına 42 Sevinçler: ‘Ev işleri ve çocuk kadının görevidir, madem iş hayatına girmek istedi bu sıkıntıyı çekecek’ anlayışı kırılmalı. zaman ayırmalarına fırsat vermiyor. Aileler çocuklarıyla oyun oynamak bir yana görüşmeye vakit bulamıyorlar. Kadının ebeveynlikle ilgili yükünü hafifletmek erkeğin sorumluluğu. Kültürümüzde yerleşmiş olan ev işleri ve çocuk kadının görevidir, madem iş hayatına da girmek istedi bu sıkıntıyı çekecek anlayışı kırılmalı. Erkeklerin evde eş ve baba olarak ev işi ve çocuk sorumluluğunu paylaştığı takdirde işler bir nebze olsun kolaylaşır. Önemli olan çocukla sürekli beraber olmak değil ama geçirdiğiniz vakti “kaliteli” geçirmek. Bu konu hakkındaki fikirleriniz nelerdir? Çocuklar anne ve babalarıyla birlikte geçirdikleri vakte doymazlar. Özellikle de okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocuklar bu konuda daha ısrarcıdır. Günlük yaşam koşullarını ve çocuğun bireyselleşmesi gereğini düşündüğümüzde çocukla onun istediği kadar vakit geçirmek zaten mümkün değil. Kaliteli zaman geçirmek elbette önemli ve bu zamanın olmazsa olmazı çocuğu o sürede isteyerek dinlediğinizi, oynadığınız oyundan keyif aldığınızı hissettirebilmek. Bunu yaptığınız 40 dakika çocuğu tatmin eder. Elbette bir gün vakit ayırıp üç gün ayırmadığınızda çocuk ikna olmaz. Kaliteli zaman her gün olmalı. Düzenli olduğunda yoğun ya da yorgun olduğunuz gün 10 dakika ayırabilseniz de çocuk anlayış gösterir. Çünkü bilir ki diğer günler daha yoğun ilgi alacak. Elbette televizyon, tablet ve telefon bu kaliteli zamanın en büyük düşmanı. Evde çocuklar uyuyana kadar bu üçlünün aktifleştirilmemesi iyi olur. Toplumumuzda çalışan kadınlarla ilgili en çok tartışılan konulardan biri de bu, sizce bir anne çocuğunu büyütürken çalışmalı mı? Bu soru bile çocuk bakımının kadın sorumluluğu olarak görüldüğünün bir kanıtı. 0-1 yaş arası çocuğun anne bakımına en yoğun ihtiyacı olduğu dönem. Keşke ülkemizde ücretli doğum izni bu süreyi kapsar bir hale getirilse. Açıkçası şu anda uygulanan yasal doğum KİŞİSEL GELİŞİM izninin çok kısa olduğunu düşünüyorum. Ne annenin ne bebeğin ayrılığa hazır olduğu bir dönemde annenin işe başlaması sağlıklı olmuyor. Anne ve baba çocuğun bakım sorumluluğunu paylaşmalı ve iş yaşamlarından kopmamalılar. Maddi ve manevi olarak çalışmak bireyi besler. Çocukluğumla ilgili hatırladığım; annem ve babam hep işteydi ve akşamları eve gelirlerdi. Dört gözle onların eve gelmesini beklerdim. Bu duyguyu çocuğuna hissettirmenin sorumluluğunu yaşayan ebeveynler var. Sizce bu duyguyu çocuğun hissetmesi ne anlama gelir? Anne ve babalar kendini suçlu hissetmemek için ne yapmalı? Çalıştığı için ne anne ne de baba suçluluk duymamalı. Eğer illaki suçluluk duymak istiyorlarsa çocuklarıyla olabilecekleri vakitte televizyona, sosyal medyaya ayırdıkları vakitle ilgili ya da çocuklarıyla oyun oynayabilecekleri ama oynamadıkları vakitlerle ilgili suçluluk duyabilirler. Bir çocuğun anne ve babasının eve gelişini dört gözle beklemesi kötü bir duygudurum değil. Bu durum ne zaman kötüleşir; eve gelen anne ya da baba çocuğu görmezden geliyorsa, dinlemiyorsa, yorgun olduğu gerekçesiyle çocuğu ihmal ediyorsa işte o zaman çocuk bu durumdan olumsuz etkilenmeye başlar. Çocuğunuzu gördüğünüz sınırlı zamanda televizyon, tablet, telefon, ev işi, düzen vb. bir kenara bırakılırsa bu suçluluk en aza iner. Bir ebeveyn iş yaparken diğer ebeveyn çocuklarla zaman geçirebilir. Bir sonraki gün diğer ebeveyn çocuklarla ilgilenirken öteki işleri toparlayabilir. Bazen işi eve taşımak zorunda kalan ebeveynlerimiz oluyor. Bunlarla ilgili bir öneriniz var mı? Bu sizce doğru mu? İşi eve taşımak kesinlikle doğru değil. Seyrek zamanlarda olması anlayışla karşılanabilir ancak bunu haftada 3-4 kez yapan kişiler var. Aslına bakarsanız bu içinde bulunduğumuz ekonomik sistemin bir zorluğu. Hangi çalışan insani çalışma saatleri için itiraz edebiliyor? İşini ve gelirini kaybetme korkusuyla birkaç kişinin işini yüklenen, bu sebeple de eve iş taşımak zorunda kalan çok insan var. Teknoloji işimizi bu kadar kolaylaştırıp işleri hızlandırmışken, mesai saatlerinin her şeyin manuel yapıldığı dönemlerdeki kadar uzun olması ne kadar ironik. Bu konularda kendini geliştirmek isteyen çalışan anne ve babalara önerebileceğiniz kitaplar, seminerler var mı? Ebeveynlikle ilgili yayınlar çok fazla. Benim ailelere önerim bilgi kirliliğine kapılıp kendilerini yetersiz hissetmeye başlamaktan kaçınmaları. Ebeveynliği fazlaca idealize edip mükemmel olmaya çalışmak çocuğa ve yetişkine en büyük zararı veriyor. Çocuklarınızla katılacağınız her türlü aktivite çocuğunuza iyi gelecek. Çocukların en büyük ihtiyacı anne ve babalarıyla eğlenceli vakit geçirmek. Çocuğunuzla temas edeceğiniz, birlikte bir şeyler yapacağınız her aktiviteyi hayatınıza katın. Sahilde bisiklete binin, çimlerde uzanın. Uçurtma yapın ve uçurun. Balkonda bir kum havuzu oluşturun. Evinizin bir duvarını halatlar ve basamaklarla tırmanma duvarı haline getirin. Birlikte mısır patlatın. Çocuklarınızın nasıl insanlar olmasını istiyorsanız kendinizi o yönde geliştirin. Model olun, model olun, model olun. Çocuğun, anne ya da babasının işini anlamasının önemi nedir? Çocuk, anne ve babanın işe gitmesi gerektiğini bilmeli. Ne iş yaptığıyla ilgili yaşı büyüdükçe sorular soracaktır. “Benim işe gitmem gerekiyor, sen okula gitmelisin ya da bakıcıyla kalmalısın, işim bitince seni almaya geleceğim” demek, bunun değişmeyecek bir durum olduğunu hissettirmek önemli. Tabii işinden mutsuz olan, sevmediği işe gitmek için sevdiği çocuğu bırakmak zorunda hisseden ebeveynler, çocuğa bu kararlı mesajı veremezler. İşin kötü bir şey olduğu, ondan ayrılmasına neden olduğu mesajını alan çocuk anne ya da babanın işe gitmesine direnir, ayrılmakta zorluk çıkarır. Çocuğun anne babasının işini anlamasından daha çok, duyguları anlıyor olduğuna dikkat etmeliyiz. Bu amaçla çocuğun iş yeri ziyareti yapmasının katkıları olur mu? İş yeri ziyareti çocuk için ilgi çekici olacaktır. Anne babayı tanımak için iyi bir fırsat olabilir. Tabii her iş yeri buna uygun olmayabilir, izin verilemeyebilir. Kurumlar çalışanları için yapacakları bir aile gününde, personel çocuklarını iş yerine davet ederek tanıtabilir, anne babalarının koltuğuna oturtabilir. Mesela 23 Nisan Çocuk Bayramı bunun için çok güzel bir fırsat. Çalışan ebeveynler hafta sonlarını çocuklarıyla nasıl değerlendirmeli? Önerileriniz neler? Çocukla evde ya da dışarıda aktiviteler yapılabilir. Ancak biz yetişkinler kahvaltı yapalım, çocuklar etrafta kendi arasında koştursun fikriyle yapılan faaliyetleri ya da alışveriş merkezi gezilerini önermiyorum. Çocuğun ebeveyniyle temas ettiği, iletişim kurduğu her türlü faaliyet kaliteli zamanı artırır. Anne ve babanın kendine vakit ayırdığı bir zaman olduğunu da görmeli çocuklar. Aile zamanının da ihmal edilmediğini bilmeli. 43 KİŞİSEL GELİŞİM Röportaj: Nil Koloğlu Kurumsal İletişim Uzmanı “Sağlıklı Beslen, Diyet Yapmak Zorunda Kalma” Kolan International Hospital’da görev yapan Diyetisyen R. Ezgi Mumcu, sağlıklı ve doğru beslenmeyle ilgili sorularımızı yanıtladı. Fazla kilolarınızdan kurtuldunuz ve amaçladığınız kilonuza ulaştınız. Peki, ideal kilonuzu korumak için şimdi ne yapmanız gerekiyor? İşte cevapları... Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? Yeditepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden 2013’te mezun oldum. İlk olarak Sports International’da sporcu beslenmesi üzerine bir buçuk yıl çalıştım. Sonrasında Avrasya Hastanesi’nde dört ay poliklinik, klinik ve mutfaktan sorumlu diyetisyen olarak görev aldım. Bir seneyi aşkın süredir de Kolan International Hospital’da Poliklinik ve Klinik Diyetisyen olarak çalışıyorum. Kısaca beslenmenin bir yaşam tarzı olduğuna inanan ve bu anlayışı insanlara kazandırmayı amaçlayan, görsellikten çok sağlık adına iyi şeyler başarmayı hedefleyen biriyim. Sağlıklı beslenme dediğimizde akla ilk gelmesi gerekenler neler? Ne yazık ki, sağlıklı beslenme toplumumuzda özellikle gençlerde “aşırı zayıflık” olarak algılanıyor. Fakat sağlıklı beslenme denildiğinde akla vücut için -yaşamsal fonksiyonlarımızı yerine getirebilmemiz için- gerekli olan karbonhidratlar, yağlar, proteinler, vitamin ve minerallerin yeterli ve dengeli bir şekilde tüketilmesi gelmeli. Her yararlı besin fazla tüketildiğinde sağlıklıdır anlamına gelmemeli. Porsiyon kontrolü sağlıklı beslenmenin en önemli diğer bileşenidir. Önemli olan sağlıklı bir besini doğru miktarda, doğru zamanda ve doğru besinlerle kombinleyerek tüketmek ve bunu alışkanlık haline getirmektir. Kilo vermek bazen zorlu bir süreç, bazense kolay... Ne zaman diyete başlamamız gerektiğini nasıl anlarız? Her insan bambaşka bir dünya, bambaşka bir metabolizma... İnsanlar için bu sürecin kolay ya da zor olması da tamamen bu durumdan kaynaklanıyor. Haliyle her insanın ideal kilosu da birbirinden farklı. Beden kitle indeksi olarak kişinin ideal kilosunda olup 44 olmadığını değerlendirmemize yarayan bir parametre var fakat bu matematiksel hesaplama kişinin kas kitlesini değerlendiremediği için ideal kilo değerinde yetersiz kalabiliyor. Burada tabii ki profesyonel bir değerlendirme çok önemli. Bu aşamaya gelene kadar da kişiler kendilerini değerlendirebilirler. Örneğin kıyafetler, kemer deliği en güzel uyarıcılardır. Onlara kulak vermek, kilo verme sürecinin başlamasında büyük bir paya sahip. İdeal kilomuza, sağlıklı bedenimize ulaştık diyelim. Asıl problem bu kiloyu koruyamamak... Formumuzu korumak için ne yapmalıyız? Her hastama aynı şeyi söylerek bu sürece başlıyorum. “Diyet” yaparsan istediğin kiloya ulaşırsın fakat koruyamazsın; ama sağlıklı beslenmeyi öğrenir ve yaşam tarzı olarak benimsersen “diyet” yapmak zorunda kalmazsın. İnsanlar genellikle bu noktada kaybediyorlar. Kısa sürede büyük değişimler bekleyip aç kalarak istediklerine ulaşıp eski beslenme düzenlerine döndüklerinde verdikleri kiloları geri alıyorlar. Bu nedenle bu süreci bir beslenme eğitimi gibi düşünüp neyi ne ile yediği, tatlı yediğinde aslında ne yediğini ve nasıl dengeleyeceğini öğrenirse kilo koruma sürecini sağlamış olacak. Her gün tüketmemiz gereken besin grupları nelerdir? Karbonhidratlar (tabii ki sağlıklı karbonhidratlar; tam tahıllı ekmekler, kepekli makarnalar, bulgur, kurubaklagiller gibi), proteinler, yağlar mutlaka tüketmemiz gereken besin grupları. Bu besinleri de düzenli olarak tükettiğimizde vücudumuz için elzem olan vitamin ve mineralleri de sağlamış oluyoruz. Ve besin grubu değil belki ama insan sağlığı için en önemli şey, su... Su beslenmemizin olmazsa olmazı olmalı. KİŞİSEL GELİŞİM Hareketsiz bir yaşam, sağlıklı yaşam değil. Peki gün içerisinde hareketli bir yaşamımız olduğunu düşünelim, yine de spor yapmamız gerekiyor mu? Genellikle kişinin metabolizması belli bir düzen içerisindeki tempoya alışıyor ve belli bir süre sonra bu tempoya cevap vermemeye başlıyor. Bu noktada mutlaka fiziksel aktiviteyi dahil etmek, kilo verme sürecine önemli ölçüde destek oluyor. Gün içerisinde aktif kabul edilebilmemiz için de günlük adım sayımızın on binin altında olmadığına dikkat edelim. Yürüyüş yapmanın olumlu etkileri nelerdir? Günde kaç dakika yürümemiz yeterli olur? Yürüyüş yapmak; kalp ve akciğerlerin çalışma verimini artırır, fazla yağların yakılmasına yardımcı olur, dinlenirken bile kilo vermeyi sağlayacak şekilde metabolizma hızınızı artırır, yeme isteğinin (iştahın) kontrol edilmesine ve stresten uzaklaşmaya yardımcı olur, kandaki kolesterol seviyesini azaltır, şeker hastalığını kontrol etmeye ve önlemeye yardımcı olur, göğüs, prostat ve mide-barsak gibi bazı kanser türlerine karşı riski azaltır, bağırsakların çalışmasını düzenler. İnsanların ortalama bir tempoyla yürüyerek saatte 400 kalori verdiğini farz edersek 1 kilo vermek için 18 saat yürüyüş yapmaları gerekiyor. Metabolizmayı hızlandırmak için neler yapılmalı? Beslenme programınıza ara öğünler eklemek büyük önem taşıyor. Fakat metabolizma hızınız üzerindeki en önemli faktör; kas kitleniz. Kas kitleniz ne kadar fazla ise metabolimanız o kadar hızlı çalışır. Kilo alma sürecinde insülin ve tiroidin rolü nedir? Obeziteye yani kilo almaya neden olan faktörlerden biri kandaki insülin hormonunun yemek sonrasında yüksek olmasıdır. Yüksek glisemik indekse sahip yani kan şekerini hızlı yükselten karbonhidratların devamlı fazla yenmesi kanda insülin hormonunun hep yüksek olmasına, doygunluğun kısa süreli olmasına, acıkma ataklarına ve kilo almaya neden olur. Hipotiroidi ise, tiroid bezinin yeterli hormon üretememesine bağlı olarak kanda çok az bulunması durumu. Bu hastalığın kadınlarda görülme oranı erkeklere nazaran çok daha fazla. Beslenmeyle ilgili görülen en önemli tepkisi, yavaşlayan metabolizma ve kilo artışı. Ara öğünler mutlaka olmalı mı? Kuruyemiş, meyve ve bir sütlü kahve de ara öğün olabilir mi? Kilo verme sürecinde kan şekeri regülasyonunu sağlamak ve metabolizmayı uyarmak adına mutlaka ara öğün olmalı. Ara öğün çeşidi kişinin günlük alması gereken kaloriye göre fındık, badem, ceviz, meyve veya süt olarak değişkenlik gösterir. Her şey iyi güzel de sağlıklı yaşam bilincini hayatımıza tamamıyla geçirmek için olmazsa olmazlar nelerdir? En önemlisi kişinin kendini sevmesi. Kişi ne kadar kendiyle barışık olursa istediği kiloya ulaşması da o kiloyu koruması da daha kolay. Ve tabii diğer en önemli faktör; kişinin bunu bir süreç olarak değil beslenme eğitimi olarak görmesi. Hangi besinleri ne zaman, nasıl tüketmeli, nasıl pişirmeli? Bunu öğrenmesi ve uygulamaya koyması için 21 gün gerekli. Ne kadar çok tekrarlarsanız bir zaman sonra o olay alışkanlık haline dönüşmüş olacak. Ve hayatınızın olmazsa olmazı gereken diğer faktör fiziksel aktivite. Mutlaka ağırlık antrenmanı yapmalısınız demiyorum ama mutlaka aktif olmalısınız. Günlük adım sayınız minimum beş bin olmalı. En güzel aktivite yürüyüş. Mutlaka yürüyün. Su içmeyi alışkanlık haline getirin. Su şişeniz masanızdan eksik olmasın. Basit bir örnek; her gün düzenli olarak tükettiğiniz büyük boy ve kremalı bir kahveyi, küçük boy ve yağsız sütle yapılan kahveyle değiştirdiğinizde size 5 kilo kayıp olarak dönecektir. İşte bu kadar basit bir işlemle. Unutmayın hayatınızı tercihleriniz belirler ama onları da seçen sizsiniz. Siz neyi seçmek istersiniz? Sağlıcakla kalın... 45 ENERJİ SEKTÖRÜ Röportaj: Pelin Bayram BEDAŞ Kurumsal İletişim Kıdemli Uzmanı Ulusoy Elektrik, İhracatta Hedef Büyütüyor “30 yılda yakaladığımız yükseliş grafiği, kalite standartları çerçevesinde ürettiğimiz ve Türkiye’de ilklere imza atan ürünlerimizle ulusal ve uluslararası pazarda sektörümüzün önemli temsilcilerinden olduk.” diyen Ulusoy Elektrik Yönetim Kurulu Üyesi Enis Ulusoy, yürüttükleri projeleri Enerji Boğaziçi’ne anlattı... Ulusoy Elektrik’in 30 yıllık bir geçmişi var. İlk olarak bize bugün gelinen noktayla ilgili bilgi verebilir misiniz? Ulusoy Elektrik, ülkemizin yerli üretim gücünü artırmak hedefiyle mühendislik şirketi olarak 1985’te kuruldu. Günümüzde Ankara ASO 1. OSB, Anadolu OSB ve Jakartta Cikarang Sanayi Bölgesi’nde bulunan tesislerinde faaliyet gösteriyor. 60.000 m2’si kapalı olmak üzere 100.000 m2’ye yaklaşan üretim alanında orta gerilim elektrik dağıtım şebekeleri ve endüstriyel tesisler için pek çok elektrik ekipmanının entegre üretimi gerçekleştiriliyor. 30 yılda yakaladığımız yükseliş grafiği, kalite 46 standartları çerçevesinde ürettiğimiz ve Türkiye’de ilklere imza atan ürünlerimiz ile ulusal ve uluslararası pazarda sektörümüzün önemli temsilcilerinden biri olduk. Gerçekleştirdiğimiz büyük projeler, üretim kapasitemiz ve endüstriyel başarımız ile 2009’dan bu yana İstanbul Sanayi Odası tarafından her yıl açıklanan “İlk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” 2013 listesinde 393. sırada yer aldık ve sektördeki büyüme hızımızı artırdık. 2013 yıl sonu itibarıyla net satış gelirlerimizin %57’sini ihracattan elde ederek Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) açıkladığı “Türkiye’nin En Büyük İlk 1000 İhracatçı Firması” 2013 listesinde 205. sırada yerimizi aldık. ENERJİ SEKTÖRÜ Kasım 2014 itibarıyla da halka arz edilerek Borsa İstanbul’da işlem görmeye başlayan şirketimiz 4 kıtada 50’den fazla ülkeye ihracat yapıyor. İç pazara sunduğunuz ürün ve çözüm hizmetleri nelerdir? Ulusoy Elektrik olarak elektrik enerjisinin son tüketiciye kadar ulaşmasını sağlayan orta gerilim şalt malzemelerini üretiyoruz. 36 kV gerilim kademesine kadar Hava İzoleli ve SF6 Gaz İzoleli Metal Mahfazalı Hücreler, SF6 Gazlı Kesiciler, ileri teknoloji Vakum Tüplü Kesiciler, Metal Clad Çekmeceli Tip Panolar, SF6 Gazlı Ayırıcılar üretimimizin ana kısmını oluşturan şalt cihazları. Ürettiğimiz şalt cihazları 36 kV’a kadar gerilim, 3150A’e kadar sürekli işletme akımı, 31,5kA’e kadar kısa devre arızasına dayanma kapasitesine sahip. Bunun yanında tüm donanımlarıyla birlikte yer altı ve yer üstü beton trafo merkezleri, yağlı ve kuru tip trafo, kataner sistemleri, havai hat kesici ve ayırıcıları, kablo başlıkları, SCADA otomasyon sistemleri ile OSOS gibi uzaktan kontrol sistemlerini üretiyoruz. 36 kV seviyesinde dünyada en fazla üretim yapan modüler hücre fabrikası hacmimizle yurt içi ve yurt dışındaki fabrikalarımızda yıllık 60.000 adedin üzerinde orta gerilim hücresi, 3.200 adet beton trafo merkezi ve 6.000 dağıtım trafosu üretimi gerçekleştiriyoruz. 2016 şu ana kadar nasıl geçti, genel bir değerlendirme yapar mısınız? Enerji sektörünü hem dünyada hem de ülkemizde ekonomilerin can damarı olarak görüyorum. Bu nedenle 2015’i iki seçim ve sıcak para baskısı ile bitirmiş olmamıza rağmen sektörümüzün 2016’ya iyi bir başlangıç yaptığını söyleyebiliriz. Bu yılın en önemli gelişmelerinden biri Ankara Anadolu OSB’deki yeni fabrikamızda trafo üretimimize başlamamız. 2016’nın ilk yarısında Türk futbolunda tarihi önemi olan İnönü Stadı, yeni adıyla Vodafone Arena, Türkiye’nin en büyük güneş enerjisi santrali Kızören gibi projeler Ulusoy Elektrik ürünleriyle faaliyete geçti. Yine ülkemizin önemli spor ve sağlık tesisleri için yeni anlaşmalarımızı yaptık, hızla üretimimize devam ediyoruz. İhracat konusunda ise geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da hedef pazarlarımızdaki çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle Cezayir, Endonezya ve Güney Amerika bu yıl da öncelikli hedef pazarlarımız arasında yer alıyor. Türkiye’nin büyümesine paralel olarak elektrik talebinde de güçlü artış oldu. Önümüzdeki dönemde elektrik talebine dair beklenti ve değerlendirmeleriniz nedir? Enerji sektörü tüm dünyada en hızlı yükselişe geçen ve büyüyen sektörlerden biri. Türkiye’de pazar yılda yaklaşık %5’lik dilimlerle büyüyor. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde enerji sektörüne 110 milyar dolar tutarında yatırım yapılması bekleniyor. Bu yatırım tutarının 1/5’i ise bizim ürün gamımızı kapsıyor. Biz de sektör lideri olan %37’lik pazar payımız ile yeni yatırımlara en çok hizmet veren yerli sanayi temsilciyiz. Son yıllarda sürdürülebilirlik tüm iş dünyası ve devletlerin gündeminde üst sıralarda. Ulusoy Elektrik için sürdürülebilirlik nedir? Sürdürülebilirlik bizim için kurumsal bir amaç. Zaten 30 yılı aşkın süredir çizmiş olduğumuz büyüme ve kurumsallaşma haritasıyla da bu bilincimizi pratiğe döktüğümüzü düşünüyorum. Ulusoy olarak sürdürülebilirliği üç ana başlık altında değerlendiriyoruz: Ekonomik, toplumsal ve çevresel sürdürülebilirlik… Bizim öncelikle müşterilerimize, çalışanlarımıza ve tedarikçilerimize yönelik sorumluluklarımızı yerine getirmemiz ve 47 ENERJİ SEKTÖRÜ onlar için yaşamımızı devam ettirmemiz gerekiyor. Bu hususta ekonomik sürdürülebilirliğimizi devam ettirebilmek için inovasyon bilinci ve uluslararası kalite standartları ile sorumlu üretim anlayışını benimsiyoruz. Faaliyetlerimizi gerçekleştirirken topluma olan sorumluluğumuzu unutmuyoruz. Toplumların sağlıklı gelişimi ve sürdürülebilirliği için eğitimin temel yapı taşı olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle Ankara’da birisi engelli çocuklarımız için özel eğitim merkezi, diğeri anaokulu olmak üzere iki okulun inşasını üstlenerek Milli Eğitim Bakanlığı’na devrettik. Ekonomik karlılığın yanı sıra dünya nüfusunun her geçen gün arttığı konjonktürde, yaşayacak ve çalışacak bir dünya bulabilmek için üretim süreçlerimizde çevreye olan sorumluluğumuzu yerine getirmemiz gerektiğinin bilincindeyiz. 48 Elektrik dağıtım sektörü Ulusoy Elektrik için ne kadar önemli? Bu şirketler ile yürüttüğünüz projeler var mı? Sektör, şirketinizin büyüme hikâyesi içerisinde nerede duruyor? Dağıtım şirketleri en değer verdiğimiz yatırım ortaklarımızdan birisi. Yurt içi pazarda büyümemizi sağlayan önemli lokomotiflerden birisi de dağıtım şirketleri ile olan iş birliğimiz. Dağıtım şirketlerinde özelleştirmelerin başladığı günden bu yana ülkemizin enerji dağıtım hatlarının geliştirilmesi için gerekli olan tüm yatırımların destekçisi olduk. 21 dağıtım bölgesinin yıllık yatırımlarının yaklaşık %45’inde Ulusoy Elektrik ürünleri kullanılıyor. Boğaziçi Elektrik Dağıtım, Akdeniz Elektrik Dağıtım, Çamlıbel Elektrik Dağıtım ve Uludağ Elektrik Dağıtım’ın 2015 yılı yatırımlarının 2/3’ünde ise yine bizim ürünlerimizin tercih edilmesi bizim için gurur kaynağıdır, iş birliklerimizin artarak devam etmesini temenni ederiz. TARİH İstanbul’da Elektriğin Yolculuğu Gündelik hayatımızın vazgeçilmez olan elektriğin İstanbul’daki bilinmeyen yolculuğu... Türkiye’nin ilk elektrik santralı 1902 yılında Tarsus’ta kuruldu. İlk elektrik santrali sadece 2 kW gücündeydi. İstanbul ise 1914’te elektrik üretimiyle tanıştı. Silahtarağa Termik Santrali Macar, Belçika ve Fransız kökenli üç firmanın kurduğu “Osmanlı Anonim Elektrik Şirketi” tarafından işletildi. İstanbul elektrik üretiminden önce de modern aydınlatmaya geçmişti. 1853 yılında Dolmabahçe’ye kurulan gazhanede üretilen havagazıyla Dolmabahçe Sarayı’nın aydınlatılması sağlanıyordu. Dolmabahçe Sarayı’nın aydınlatılmasından artakalan havagazıyla İstiklal Caddesi aydınlatıldı. İstiklal Caddesi, ülke tarihinde aydınlatılan ilk sokak-cadde olarak kayıtlara geçti. 50 TARİH 1923’ten itibaren Avrupa Yakası’nda cadde ve sokaklar elektrikle aydınlatılmaya başladı. Üsküdar ve Kadıköy ise 1931 yılında aydınlatılmaya başlandı. İstanbul’da aydınlatma dışında elektrik enerjisini kullanan ilk ulaşım aracı olan tramvay, 20 Şubat 1914’te Karaköy-Ortaköy hattında çalışmaya başladı. Bu tarihten itibaren İstanbul’un sosyal hayatının her aşamasında elektrik yer aldı. Gazino neonlarından modern hastanelere, sinema salonlarından 1961’de hizmete giren ulaşımın yeni harikaları troleybüslere kadar pek çok alanda elektrik gündelik hayatın vazgeçilmezi haline geldi. 1960’lı yıllarda İstanbul’un nüfusu hızla artmaya başladı. Konutlarda, iş yerlerinde ve sanayi bölgelerinde elektrik ihtiyacı artarak büyümeye devam etti. 51 OTOMOTİV Avrupa’nın ve Türkiye’nin En Büyük İkinci El Oto Pazarı Avrupa’nın ve Türkiye’nin en büyük ikinci el oto pazarı İPOP bir Intercity kuruluşu olarak 9 Eylül’den itibaren hizmet vermeye başladı. İPOP, yeni hizmet anlayışı ve birçok farklı uygulamasıyla sektöre yeni soluk getirmeyi hedefliyor. Intercity, ikinci el oto ticaretinin, kolay, güvenli ve konforlu olması için Türkiye’nin en büyük ve en konforlu oto pazarı olma hedefiyle İstanbul Park Oto Pazarı’nı (İPOP) kurdu. İPOP’ta, Türkiye’nin en büyük ana bayilerinin ikinci elleri ve yine en büyük galerileriyle birlikte binlerce oto tek bir çatı altında toplandı. Haftada Yedi Gün Açık İPOP, Türkiye’nin klasik oto pazarlarından farklı olarak sadece pazar günleri değil haftanın her günü sabah 08.00 - 18.00 saatleri arasında hizmet veriyor. Araçlarıyla gelenler için ücretsiz misafir park alanları da mevcut. Türkiye’nin En Büyükleri Burada 70.000 m² alan ve 3.100 araç kapasitesi bulunan İPOP’ta Türkiye’nin en büyük otomotiv markalarının ana bayilerinin ikinci el satış ofisleri ve araçları satışa sunuluyor. Volkswagen, Audi ve Seat ana bayileri Avek, Şenyıldız ve Özön; Renault ana bayileri Bika, Ermat ve Sima; Mercedes ana bayi Gülsoy; Peugeot ana bayi Öztek; Nissan ana bayi Yüzbaşıoğlu; Fiat-Tofaş ana bayi Erkay; Hyundai ana bayi Coşkun, Suzuki ana bayi Aykon; Ankara Beyaz Sistem; Intercity ikinci el olmak üzere toplam 50 ana bayi ve galeri kurumsal olarak hizmet sunuyor. İPOP’ta Herkes Kendi Aracını Satabilir İPOP’ta 1.100 araçlık, numaralı alanda herkes kendi aracını haftanın yedi günü satma imkanına sahip. Aracın dokuz adet fotoğrafı çekilerek verilen bilgiler doğrultusunda Araç Tanıtım Kartı oluşturuluyor. Son aşamada araç, www.ipopturkiye.com sitesinden tüm Türkiye’de satışa sunulmuş oluyor. Tüm bu hizmetler için hiçbir bedel ödenmiyor. Bir Yıl Araç Garantisi Hediye İkinci el araç almanın beraberinde getirdiği “Aldığım aracın kilometresiyle oynandı mı? Motor - şanzıman gibi yürüyen aksamları nasıl?” gibi soru işaretlerinden yola çıkarak İPOP’ta hizmet veren dükkanlardan alınan tüm araçların kasko değeri kadar, bir yıl veya 20.000 km uzatılmış araç garantisi hediye ediliyor. Motor, mekanik, şaft ve şanzıman gibi yürüyen aksamlar garanti kapsamına alınmış oluyor. İkinci El Oto Pazarında Bir İlk, Değişim Garantisi İPOP’tan satın alınan araç, 2.000 km’den fazla mesafe yapmadan on gün içerisinde, hiçbir gerekçe göstermeden bir defaya mahsus değiştirilebiliyor. Türkiye’de ilk kez uygulanan bu çalışmayla ikinci el oto pazarında sıra dışı bir deneyim yaşatmak hedefleniyor. Herhangi bir sebepten dolayı araçtan memnun kalınmadığında ve araç değiştirilmek istendiğinde herhangi bir kayıp yaşanmadan değişim sağlanıyor. İPOP’a Ulaşım Çok Kolay İPOP, tüm müşterileri için haftanın her günü, birçok noktadan ücretsiz ulaşım imkanı sunan ilk açık oto pazarı. 53 KÜLTÜR - SANAT Türkiye Sinemasında Ustalar: Lütfi Akad İstanbul Modern, Türkiye sinemasının kurucu yönetmenlerine adadığı yeni bir sergi projesine imza attı. “Türkiye Sinemasında Ustalar” adlı projenin ilk konuğu Lütfi Akad. Sergi, 31 Aralık’a kadar gezilebilecek. İstanbul Modern, “Türkiye Sinemasında Ustalar” adlı yeni bir projeye başladı. Türkiye sinemasının kurucu yönetmenlerine adanmış bu serinin ilk konuğu, adını sinema tarihimize “ustasız usta” olarak yazdırmış, “Sinemacılar Dönemi” olarak anılan dönemin öncüsü, Lütfi Akad. 95 yıllık yaşamı ve filmografisiyle Türkiye sinemasının hikayesini yansıtan, 100. yaşını andığımız Akad’ın sinemasını inceleyen arşiv sergisi, filmografisinden bugüne kadar gün yüzüne çıkmamış set fotoğrafları, film kareleri, orijinal senaryolar ve afişler gibi 100 parçalık arşiv malzemesini bir araya getiriyor. Bu görsel malzeme yine yönetmenin sözleriyle anlatılıyor. 54 Gözlemciliğini sadece filmlerinde değil, anılarında da görmenin mümkün olduğu Akad’ın, Yeşilçam’ın doğuşuna, koşullarına ışık tutan yazıları ve söyleşileri bu serginin anlatıcısı oluyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün desteğiyle gerçekleşen “Türkiye Sinemasında Ustalar: Lütfi Akad” sergisinin danışmanlığını Burçak Evren, küratörlüğünü ise İstanbul Modern Sinema Bölümü Yöneticisi Müge Turan üstlendi. Sergi için özel olarak hazırlanan katalog da Türkiye sinemasının bir dönemine ışık tutan arşiv özelliği taşıyor. Sergi, 31 Aralık’a kadar İstanbul Modern Sinema fuayesinde gezilebilir. KÜLTÜR - SANAT 55 KÜLTÜR - SANAT İnsan İnsanı Çekermiş İstanbul Modern’de “İnsan İnsanı Çekermiş” sergisinde, gelmiş geçmiş en önemli 80 fotoğrafçının çektiği insan portreleri bir araya getirildi. İstanbul Modern Fotoğraf Koleksiyonu’ndan derlenen “İnsan İnsanı Çekermiş”, Türkiyeli 80 fotoğrafçının, 80 yıllık bir süreçte çektiği Türkiye fotoğraflarından oluşuyor. Sergi Cumhuriyet döneminin en önemli temsilcisi Othmar Pferschy’den günümüze uzanan dönemde çekilen fotoğraflardan oluşuyor. Bu zaman tünelinde yolculuğa çıkaran sergi, farklı vizörlerden bakarak odağına insanı alıyor. 56 “İnsan İnsanı Çekermiş”, fotoğrafçıların kendilerine özgü bakış açılarıyla, izlenimcilikten anlatımcılığa, belgeselden sanata, Anadolu fonundan stüdyonun gelişmiş olanaklarıyla üretilen çağdaş portrelere kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. “İnsan İnsanı Çekermiş”, içinde insanın yer aldığı fotoğrafların yarattığı genel hissiyatın bir özetini izleyicilerine sunuyor. Seksen yıllık bu seyahat, seksen fotoğrafçının ürünleriyle 18 Aralık’a kadar İstanbul Modern’de. KÜLTÜR - SANAT Bir Sanatçının İzinde: İstanbul-Paris-İstanbul Pera Müzesi 25 Mayıs’tan bu yana, çok yönlü bir sanatçıyı ağırlıyor. “Mario Prassinos, Bir Sanatçının İzinde: İstanbul-Paris-İstanbul” başlıklı sergi 14 Ağustos’a kadar ziyaret edilebilir. Pera Müzesi, Institut Français Türkiye katkılarıyla ve Seza Sinanlar Uslu küratörlüğünde düzenlenen “Mario Prassinos, Bir Sanatçının İzinde: İstanbulParis-İstanbul” sergisine ev sahipliği yapıyor. İstanbul’da Rum bir sanatçı ailede dünyaya gelen Mario Prassinos’un Paris’te 20. yüzyıl avangartları arasında başlayan sanatsal kariyerini konu alan sergi, sanatçının resimlerden kitap illüstrasyonlarına ve dokuma örneklerine, portrelerden gravürlere uzanan farklı eserlerini bir araya getiriyor. Sanatçının eserleri, 14 Ağustos’a kadar Pera Müzesi’nde görülebilecek. 57 SAĞLIK Sağlıklı Yaşam İçin Su Sıcak ve nemli havalarda vücut terleyerek sıvı kaybını artırıyor. Sıcaklık artışının olduğu günlerde sıvı tüketiminin artırılmasına özen gösterilmeli. Su, insan yaşamı için oksijenden sonra gelen en önemli öge ve beslenmemizin vazgeçilmez bir parçası. İnsan, besin almadan haftalarca canlılığını sürdürmesine karşın susuzluk durumunda ancak birkaç gün yaşayabilir. İnsan vücudunun su içeriği yaşa ve cinsiyete göre yüzde 42-75 arasında değişmekle birlikte yetişkin insan vücudunun ortalama yüzde 59’u sudan oluşuyor. Vücut fonksiyonlarının çalışmasında, metabolizmanın dengesinin sağlanmasında ve vücutta pek çok biyokimyasal reaksiyonun gerçekleşmesinde su son derece önemli bir rol oynuyor. Su; - Besinlerin sindirimi, emilimi ve hücrelere taşınmasında, - Hücrelerin, dokuların, organ ve sistemlerin düzenli çalışmasında, - Metabolizma sonucu oluşan zararlı maddelerin taşınması ve vücuttan atılmasında, - Sindirim sisteminin düzenli çalışmasında, - Vücut ısısının denetiminin sağlanmasında, - Eklemlerin kayganlığının sağlanmasında, - Çeşitli biyokimyasal olayların gerçekleşmesinde yardımcı. Üşüdüğümüzde veya yazın çok sıcak, rutubetli günlerde vücudun normal sıcaklığını korumak için suya olan ihtiyacımız artıyor. Sıcak, nemli havalarda vücut terleyerek sıvı kaybını artırıyor. Bu nedenle yaz aylarında sıvı tüketiminin artırılmasına özen gösterilmeli. Her Gün Ne Kadar Su İçmelisiniz? Genel bir kural olarak, vücutta oluşan zararlı maddelerin atılmasını sağlamak ve vücut sıvı dengesini koruyabilmek için 8-10 bardak (2.5 litre) su tüketilmesi öneriliyor. İnsanlar su gereksinimlerini genelde; içecekler, besinler ve metabolizma olmak üzere üç kaynaktan sağlarlar. Besin içerisinde bulunan besin öğelerinin yakılması sonucunda su oluşur. Diyette proteine göre karbonhidrat ve yağın yüksek olması metabolik suyu artırır. Yediğimiz besinler ve içecekler yoluyla da vücudumuza su sağlarız. Örneğin sebze ve meyveler ile bir su bardağı sütün yüzde 90’ı su. Gün içerisinde içtiğimiz çay, kahve, soda vb. içeceklerle de sıvı alırız. Ancak kafein içeren kahve, çay ve diğer içecekler sıvı ihtiyacını karşılasa da uygun su kaynakları olarak sayılmaz. Kaynak: Türkiye Halk Sağlığı Kurumu 59 SEYAHAT Bu Yaz Nereye Gitsek? Tatil mevsimi başladı... Sürekli aşındırdığınız yollardan artık vazgeçmenin ve alışılmadık tatil yerlerinden birini ziyaret etmenin zamanı geldi. Tuvalu Bembeyaz kıyıları ve sıra sıra Hindistan cevizi ağaçlarıyla ünlü minik Tuvalu, hiç ayrılmak istemeyeceğiniz türden bir ada. Beş eşit derecede büyüleyici plajdan oluşan bu yerde her şey gün ışığı, taze avlanmış deniz ürünleri ve tembellikle dolu geçen günlerden ibaret. Taze Hindistan cevizini yudumlarken de, “te ano” adlı voleybola benzer oyunlarını izlerken veya Funafuti lagününde sırtüstü yüzerken de olsa, burada zamanınızın büyük bölümünü yatarak geçireceğinize emin olabilirsiniz. Tuvalu mercan kayalıklarından oluşuyor. Bu yüzden dalış severler ve su altındaki renkli dünyayı merak edenler için ideal bir destinasyon. Okyanusun yükselmesi bu yeri günümüzün Atlantis’i olma riskiyle baş başa bırakıyor, yani tamamen suların altına gömülmeden önce burayı görmek için son şansınız olabilir. Meksika Körfezi’ne bakan harika bir koyu kucaklayan bu yerde, Teksas’ın yalnız kovboy ruhu, deniz kıyısının huzuruyla kucaklaşıyor. Kafanızın üzerinden pembe kaşıkçı kuşları uçarken, Concrete Street Amphitheatre’dan yayılan canlı müzik notaları kulaklarınızı dolduruyor. Kahvaltıda “taco” ile karnınızı doyurup, uçak gemisi USS Lexington’ın içini gezebilir ve daha sonra “Teksas two-step” dansına bir şans verebilirsiniz. Çiftlik turu veya kano gezisinde yerinizi ayırttıktan sonra kendinizi ünü kendisini aşan Tex Mex (Teksas-Meksika) akşam yemeğiyle ödüllendirmelisiniz. Bornholm, Danimarka Corpus Christi, Teksas, ABD Bembeyaz plajları ve el değmemiş ormanları harika bir bisiklet ve yürüyüş ortamı sunarken, ufak balıkçı köyleri, yuvarlak antik kiliseler ve kale kalıntıları da fotoğraf makineniz ile ölümsüzleştirmekten kendinizi almayacağınız anlara şahit olmanıza imkan tanır. 60 SEYAHAT Burada Bornholm Kelebek Parkı’nı ziyaret edebilir, Hammershus Kalesi’nin kalıntılarını keşfedebilir ve yerel füme balık yemeklerini, özellikle de “Gudhjem üzerindeki güneş” (Sol over Gudhjem) adlı lezzetleri deneyebilirsiniz. Yaratıcı biriyseniz veya seyahat anı eşyaları toplamayı seviyorsanız, adanın cam ve seramik sanatçılarından oluşan sakinlerini izlemek size muhteşem bir keyif verecek. Blagaj, Bosna Hersek şehri”, uykudaki bir deniz ticareti bölgesinden bir metropole dönüşümün tam ortasında bulunuyor. Yeni binalar henüz yapı iskelelerinin arkasında saklanıyor ve sokak manzarası da günden güne değişerek, keşfedecek sayısız yenilikler sunuyor. Okyanusla çevrili bu şehirde elinizin altında yüzmeye çok uygun kumsallar ve bolca tatil köyü var; yani yelkenli gezileriyle rüzgâr sörfünü yapılacaklar listenin üst sıralarına koysanız iyi edersiniz. Kültürel ihtiyacınızı Beş Lord Tapınağı ve Hu Rai’nin Mezarı gezileriyle tamamlayabilir ve tropikal meyve bolluğunu saymazsak, karnınızı Wenchang tavuğu ve Hele yengeciyle doyurabilirsiniz. Kaş, Türkiye Dubrovnik’ten iç kesimlere doğru birkaç saatlik yolculukla ulaşılan ufak bir kasaba olan tarihi Blagaj, bir dizi sarp kayalığın dibine kurulmuş bir yerleşim birimi. Beyaz badanalı binalara sahip Blagaj’ın en büyük özelliği, bir Osmanlı sultanı tarafından inşa ettirilen 16. yüzyıldan kalma, halka açık bir tekke olması. Burası gerçekten büyülü bir yer, özellikle de bölgenin Akdeniz ikliminin keyfini en iyi şekilde sürebileceğiniz Ağustos ayında ziyaret ederseniz. Kasabayı tamamen keşfettikten sonra birkaç kilometrelik bir yolculukla ünlü Mostar Köprüsü’nü ve ona eşlik eden müzeyi görebilir ve Kajtaz Evi’nin caddesinde dolaşabilirsiniz. Haikou, Hainan, Çin Eskiden dağ kenarına kurulmuş küçük bir balıkçı kasabası olan Kaş, en başından beri sahip olduğu o küçük kasaba havasını korumayı başardı. Ziyaretçilerine tarifsiz güzellikte doğa manzaraları sunan Kaş’ta yemek ve keşfetmek de dâhil yapabileceğiniz sayısız şey var. Bir gündüz yolculuğuyla Kekova batık şehrini görebilir, dağ kenarına oyulmuş antik Likya kral mezarlarına tırmanabilir veya yamaç paraşütüyle manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz. Çok fazla yüzme, kano veya dalış yapmaktan bacaklarınız ağrısa bile küçük, derli toplu bu kasabada bir yerden bir yere gitmek konusunda hiç sıkıntı çekmeyeceksiniz. Ouarzazate, Fas Biraz kıyıda köşede kalmış bu ada şehrini ziyaret ederek, Çin’in hızlı büyüyüşüne ilk elden şahit olabilirsiniz. Kalabalık ve hareketli bu “Hindistan cevizi 61 SEYAHAT Eğer hareketli plajlar ve okyanuslardan hoşlanmıyorsanız, Fas’taki Ouarzazate tam size göre olmalı. Çölün tam ortasında bulunan ve karamel renkli kerpiç evleriyle tanınan bu yeri ziyaret etmek çok farklı ve hoş bir deneyim olacak. Bu çorak topraklarda adeta şaha kalkmış gibi yükselen Ait Benhaddou gibi UNESCO onaylı kasbahlar (hisar), mimari ve arkeoloji aşıklarını mutlu etmeye yetiyor. Buranın çok, çok sıcak olduğunu ayrıca belirtmeye gerek yok sanıyoruz, bu yüzden çevrede dolaşan küçük kırmızı taksileri kullanmak sizi büyük bir zahmetten kurtaracak. Burayı ziyaret ettiğinizde güneş kremi kullanmayı unutmayın. eserlerini dalgın dalgın izleyebilir ve Fin Oyuncak Müzesi’nde çocukluğunuza tekrar dönebilirsiniz. Granit yataklarıyla dolu Nuuksio Ulusal Parkı’nda kozalaklı ağaçların ve huş ağaçlarının arasında yürüyüş yaparken Sibirya uçan sincaplarıyla karşılaşabilirsiniz. Mükemmel bir yüzme, balıkçılık ve kano deneyimi için deniz ve gölleri çevreleyen 21 plajdan birine uğramayı ihmal etmeyin. Alentejo, Portekiz Espoo, Finlandiya Burası Finlandiya’nın en büyük ikinci şehri... Hızla büyüyen bir teknoloji merkezi olan ve dört bir yanında sayısız doğa parkı bulunan, müzeler ve canlı müzik gösterileriyle dopdolu bir yer... Burada, sayısız bitpazarını dolaşıp, Angry Birds oyun alanında fotoğraflar çekip, Espoo’nun Modern Sanatlar Müzesi sayılan EMMA’da sergilenen sanat Kaş, Türkiye 62 Roma ve Arap harabeleri ile dolu, göz alabildiğine uzanan mantar ağaçları, peyniri ve füme etleriyle ünlü bu bölge yol kenarında bir piknik için ideal bir ortam sunar. Bir araç kiralayarak, buğday tarlaları ve kır çiçekleri arasında yolculuk edebilir ve engebeli kıyıya ulaştığınızda da, beğendiğiniz bir noktada güneşlenerek ve yüzerek anın tadını çıkarabilirsiniz. Surlarla çevrili Evora şehrini ziyaret etmek için biraz zaman ayırın ve buranın beyaz boyalı binaları, Neolitik kalıntıları ve limon ağaçlarıyla dolu ara sokaklarıyla gözlerinize hoş bir ziyafet yaşatın.