“Üçlü Enerji Açmazı”nın Çaresi: İnovasyon

Transkript

“Üçlü Enerji Açmazı”nın Çaresi: İnovasyon
İÇİNDEKİLER
BEDAŞ, Özel Öğrencilere Sınıflar
Yaparak Hayatı Aydınlatıyor
YÖNETİM
BOĞAZİÇİ ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş.
14
YAYIN ADI:
ENERJİ BOĞAZİÇİ DERGİSİ
İMTİYAZ SAHİBİ:
BOĞAZİÇİ ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş.
GENEL YAYIN YÖNETMENİ:
BURCU ATASOY
10
YAYINLAR DİREKTÖRÜ (SORUMLU):
ALİ YENİLMEZ
Elektrik Dağıtım Şirketlerine
Birinci Elden Denetim
18
YAYIN KURULU:
MEHMET İSLAMOĞLU
MELİS KOBAL
ÜNSAL EREKE
YAKUP ŞİMŞEK
EDİTÖR:
PELİN BAYRAM
FOTOĞRAF VE ARŞİV SORUMLULARI:
ASKER GÖÇMENOĞLU
UMUT AKTAŞ
İLETİŞİM:
Abdülhakhamit Cd. No:21 34437
Taksim/İstanbul
Tel: (0212) 311 8093
Faks: (0212) 311 8092
www.bedas.com.tr
www.facebook.com/bedaskurumsal
https://twitter.com/bedaskurumsal
www.linkedin.com/company/bedas
https://twitter.com/bedasdestek
ICSG Panellerinde Stratejik Yol Haritası Belirlendi
BEDAŞ’tan Dev Yatırım Atağı
YAYIN YÖNETİM
MEDYA MÜHENDİSİ REKLAM VE
SİNEMA YAPIM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
Barbaros mah. Çiğdem Sok. No:1
Ağaoğlu My Ofis K:4/18 Ataşehir/İst.
DİREKTÖR:
KAYAHAN NACAR
YAYIN VE GÖRSEL YÖNETMENİ:
BEGÜM SEMERCİ
YÖNETİCİ EDİTÖR:
TAYİBE ÖNEL
22
EDİTÖR:
AYLİZ SEVİNÇKÜÇÜK
PINAR AKSEL
26
BASKI:
ELMA BASIM
Tevfik Bey Mah. Halkalı Cad. No: 162/7
Sefaköy – Küçükçekmece / İst.
Tel: (0212) 697 30 30
Fax: (0212) 697 70 70
DAĞTIM:
Detay Dağıtım
“Yatırımların Hedefi Kesintisiz
ve Güvenilir Hizmet”
“Üçlü Enerji Açmazı”nın
Çaresi: İnovasyon
30
YAYIN TÜRÜ:
Kurumsal İletişim Dergisi / 2. Sayı
Yerel, Süreli, 3 Aylık
İLETİŞİM:
www.medyamuhendisi.com
3
GENEL MÜDÜR’DEN
4
GENEL MÜDÜR’DEN
Yatırımlarımızla Güçleniyoruz,
Gücümüzle Hayatı Aydınlatıyoruz
Yıllardır süregelen güçlü şebeke ağımızı günden
güne artan enerji ihtiyacına paralel olarak
güçlendirmek ve büyütmek adına BEDAŞ olarak
yatırımlara hız verdik. 2016-2020 yılları arasındaki
1 milyar 570 milyon liralık yatırım planımızın sadece
2016 yılı için ayrılan kısmı 341 milyon lira. Aslan
payını yüzde 70 ile şebeke yatırımlarının elinde
tuttuğu plan kapsamında, yılın ilk altı ayında
90 milyon lira tutarında yatırım gerçekleştirildi.
Şebeke yatırımlarının yanı sıra teknolojik
yatırımlarla birlikte can ve mal güvenliğine yönelik
yatırım çalışmaları da özelleştirme sürecinin
tamamlanmasından bu yana gitgide ağırlık
kazanmış durumda.
biri olduğunun bilincindeyiz ve kendimizi
abonelerimizin hayatlarının bir parçası olarak
konumlandırıyoruz. Pek çok Avrupa ülkesi
nüfusundan fazla olan yaklaşık 4 milyon 700
bin abonemize, 22 milyar 300 milyon kWh
elektriği düzenli olarak dağıtıyoruz. Elektrik
dağıtım hizmetimizin yanı sıra tüketicilerimizin
hayat kalitesini iyileştirmeyi görev sayıyoruz. Bu
bağlamda “Hayatı Aydınlat” adı altında bir dizi
kurumsal sosyal sorumluluk projesini hayata
geçirdik. Türk Kızılayı, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve
“Association for Coaching Türkiye” Koçluk Derneği
ile birlikte okullarımızda özel öğrenciler için özel
sınıflar kurduk.
Mobil Dönüşümle Elektrik Dağıtım Alanında
Personel ve Operasyon Verimliliği Sağlanacak
Tüm hizmetlerin mobil cihazlar ile güvenli bir
ortamda, zaman, mekan ve platform bağımsız bir
şekilde tüketicilere ulaştırılması ve operasyonel
verimlilik hedefiyle yola çıktık. Tüketicilere
kesintisiz elektrik hizmetini yüksek müşteri
memnuniyeti ve yüksek verimlilik sağlamak
amacıyla mobil dönüşüm politikasını, değişen
koşullara uyum sağlayabilecek, esnek bir altyapıyla
oluşturduk.
Bu sosyal sorumluluk projesinde ortaklarımızın
yanı sıra en büyük destek BEDAŞ bünyesinden
geldi. Her kademeden BEDAŞ çalışanı, projeye dair
farkındalığı artırmak adına Türk Sanat Müziği ve
Türk Halk Müziği eğitimleri alarak Hayatı Aydınlat
korosunu kurdu. Aylar boyunca kendilerine ait
zamanlarından feragat ederek çalışan koro, 1 ve2
Haziran 2016 tarihlerinde Cemal Reşit Rey Konser
Salonu’nda sahne aldılar.
Mobil dönüşümün tüketicilere dokunan
noktalarından örnek vermek gerekirse Çağrı
Merkezi’nden gelen bir işlem bölgedeki en yakın
ekibe atanabiliyor. Bu sayede sayacı arızalanan
tüketicinin sayacının değiştirilmesi mümkün olan
en kısa sürede gerçekleştiriliyor ve enerji verilmesi
sağlanabiliyor.
Tüketicilerimizin Hayatlarına Dokunuyoruz
Elektriğin günlük yaşamın en hayati ihtiyaçlarından
Konserlerde sahne alan koro üyesi çalışanlarımıza,
sınıf yapımlarında ellerinden gelen hiçbir desteği
esirgemedikleri için tüm BEDAŞ personeline
teşekkür ediyorum.
BEDAŞ’ın kurumsal sosyal sorumluluk projesi
bununla sınırlı kalmayacak. İstanbul’un Avrupa
Yakası’nda belirlenen 39 noktada akülü
sandalyeler için şarj istasyonları kurulacak. Engelli
vatandaşlarımızın hayatlarını kolaylaştırmak adına
yola çıktığımız bu projeyi, daha sonra okullarda şarj
istasyonları ile büyütmeyi hedefliyoruz.
Selam ve Saygılarımla,
MEHMET İSLAMOĞLU
Genel Müdür
5
BEDAŞ’TAN HABERLER
EBS Varlık ve Saha İş Gücü Yönetimi Devreye Alındı
Varlık ve Saha İş Gücü
Yönetimi kapsamında
Arıza ve Bakım Onarım
İşlemleri için çözüm
olarak hazırlanan EBS
Uygulamaları, pilot olarak
seçilen BEDAŞ Çağlayan
İşletmesi’ne bağlı
Kemerburgaz AOB’de 6
Haziran 2016’da devreye
alındı. EBS kapsamında
devreye alınan Kesinti,
İş Gücü, Varlık Yönetimi
ve Saha Mobil Uygulama
Sistemleri’ne ek olarak,
mevcut Çağrı Merkezi
Uygulaması (AYS) da akışa
entegre edildi.
Pilot uygulamada eğitim ve
adaptasyon sağlandıktan
sonra, CBS AG verileri
toplanan diğer işletmeler
de sırasıyla sisteme dahil
edilecek; Ağustos ayında
SCADA sisteminin
BEDAŞ’ta kabulüyle
Kesinti Yönetim
Sistemi (OMS) - SCADA
entegrasyonu da
yapılarak uzaktan izlenen
istasyonlarda abone çağrıları beklenmeden kesintilere
daha hızlı müdahale sağlanacak.
BEDAŞ, Beylikdüzü Mülki Yönetimiyle İftarda Bir Araya Geldi
BEDAŞ, sorumluluk sahası içerisindeki mülki
amirlerle iletişimi ve koordinasyonu sağlamak
amacıyla görüşmelerine devam ediyor.
Bu amaçla EÜAŞ Sosyal Tesisleri’nde, BEDAŞ 1.
Bölge tarafından gerçekleştirilen iftar programına,
Beylikdüzü Kaymakamı Adem Ünal, EÜAŞ
(A) Santrali İşletme Müdürü Şükran İlhan ile
yardımcısı ve BEDAŞ 1. Bölge Müdür Yardımcısı
Abdulcebbar Aksu katıldı.
Programda, BEDAŞ’ın Beylikdüzü bölgesine
ilişkin yaptığı çalışmalar ve kesintiler hakkında,
Beylikdüzü Kaymakamı Ünal’a bilgilendirme
yapıldı.
Arıza Bulma Cihazıyla
Kesintiler En Aza
İndirilecek
BEDAŞ arıza ve kesintileri minimuma
indirmek için 700 bin TL yatırımla
“Arıza Bulma Cihazı”nı devreye
aldı. Bu cihaz her gün İstanbul’u
turluyor, yeraltındaki ve yerüstündeki
kablolarda arıza oluşabilecek noktaları
önceden tespit ediyor. Böylece
problem oluşması öngörülen bölgeler
öncelikli olarak yatırım planına alınıyor.
Yeni devreye alınacak kablolar da test
ediliyor.
7
BEDAŞ’TAN HABERLER
BEDAŞ, Avcılar Belediyesi’yle Çözüm Toplantısı Gerçekleştirdi
İstanbul’un Avrupa Yakası’nda bulunan ilçelerdeki sorunları masaya yatırmak için çeşitli heyetlerle görüşen BEDAŞ,
27 Mayıs’ta Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak’ın ev sahipliğinde, Firuzköy Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen
kahvaltıda yetkililerle bir araya gelerek bölgeye ilişkin çözümleri konuştu.
Mahalli sorunların konuşulduğu ve ortak çözümlerin arandığı toplantıya Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak,
Avcılar Belediye Meclis Üyeleri ve ilgili Birim Müdürleri ile Avcılar İlçesi Mahalle Muhtarları katıldı.
BEDAŞ yetkilileri, bir önceki toplantıda görüşülen konulara paralel olarak ilçe hizmet sınırları içerisinde yapılan yatırım,
bakım ve onarım çalışmaları hakkında her mahalle için ayrı ayrı bilgi verdi. Bunun yanı sıra münferit aydınlatma
direklerinin tamiri ve değiştirilmesi konuları sonuca bağlandı.
BEDAŞ Filosuna 352 Yeni Araç Katıldı
BEDAŞ, filosunu Renault
Symbol ve Renault Fluence
marka ve model araçlarla yeniledi.
352 adet yeni araç kurumsal
logoyla giydirildi ve araçların
görevlendirme kartları da
modernize edildi.
İTÜ Elektrik ve Elektronik
Fakültesi Öğrencilerinden
BEDAŞ’a Ziyaret
İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi Elektrik
Mühendisliği bölümü öğrencileri, BEDAŞ Yük
Tevzi Yönetmenliği’ni ziyaret etti.
İTÜ Elektrik Mühendisliği son sınıf öğrencileri,
Doç. Dr. Ömer Gül eşliğinde yaptıkları ziyarette,
Elektrik Tesisleri ve Yüksek Gerilim Tekniği
derslerindeki konuları pekiştirmenin yanı sıra
elektrik dağıtım sektöründe teori ve pratiği
birleştirme imkânı da buldular.
Akıllı Şebeke, Yenilenebilir Enerji Kaynakları,
SCADA/DMS/OMS konularında da merak
edilenlerin cevaplandığı ziyarette, Yük Tevzi
Yönetmenliği çalışanları sektörde bayrağı
teslim alacak genç mühendis adaylarına
tecrübelerini aktardı.
8
BEDAŞ’TAN HABERLER
BEDAŞ, Karatay Üniversitesi’nde “Enerji
Sektöründe Çalışan Profili”ni Anlattı
ELDER ve KTO Karatay Üniversitesi tarafından 14 Nisan’da “Elektrik
Dağıtım Sektöründe Çalışan Profili” paneli gerçekleştirildi. Panelde “Yeni
Mezun İstihdamı ve Fırsatlar” başlıklı bir sunum yapan BEDAŞ İşe Alım
ve Organizasyonel Gelişim
Yöneticisi Halil Kuvvetli, yeni
mezun istihdamına yaklaşıma
ve sektörde tarafların üzerine düşen görevlere değindi. BEDAŞ’ın
yeni mezun istihdamı anlamında yaptığı çalışmalardan da bahseden
Kuvvetli, son olarak kariyer sürecinde yeni mezunları destekleyecek
ipuçlarına ve temel bilgilere değindi.
Şişli Mehmet Pisak Anadolu
Lisesi’nde Kariyer Semineri
Şişli Mehmet Pisak Anadolu Lisesi’nde
düzenlenen “Elektrik Sektöründe Kariyer
ve Meslek Seçimi” semineri, BEDAŞ İşe
Alım ve Organizasyonel Gelişim Yönetmeni
Halil Kuvvetli’nin katılımıyla 12 Mayıs 2016
tarihinde gerçekleşti.
Seminerde BEDAŞ ve elektrik sektörü hakkında bilgi
veren Kuvvetli, öğrencilerin meslek seçiminde dikkat
etmeleri gereken noktalara değindi. Kariyer gelişimi ve
iş görüşmelerinde uygulanabilecek birtakım tüyoların da
paylaşıldığı toplantı, öğrencilerin soru ve görüşleriyle
sona erdi.
Bilek Güreşinde Avrupa
Şampiyonu Olduk
Romanya’nın başkenti Bükreş’te
21-29 Mayıs 2016 tarihleri arasında
yapılan “19. Engelliler Bilek Güreşi
Avrupa Şampiyonası”nda BEDAŞ
Bilgi Teknolojileri biriminde çalışan
Süreyya Ayçe, sağ ve sol kol
müsabakalarında rakiplerini geride
bırakarak birinciliği kazandı. Ayçe,
tam 10. kez Avrupa Şampiyonu
unvanını elde etmiş oldu.
9
BEDAŞ’TAN HABERLER
BEDAŞ, Göktürk’e İki Yılda
12.8 Milyon TL Yatırım Yaptı,
Kesintiler Yüzde 20 Azaldı
BEDAŞ, Göktürk Mahallesi’ndeki yatırımlarına hız verdi.
İki yılda Göktürk Mahallesi’ne 12.8 milyon lira yatırım
yapan BEDAŞ’ın 2016 planı 4.4 milyon lira. Yatırımların
etkisiyle kesintiler iki yılda yüzde 20 azaldı.
BEDAŞ’ın 2015 yılında Göktürk Mahallesi’ne yaptığı
yatırımların arasında “Kemerburgaz, Pirinççi Yolu YGAG Havai Hatların Yeraltına Alınması Projesi”, “Habipler
Şalttan 9051 DM’ye Çift Devre YG Kablo Tesisi Projesi”,
“9245 DM’den Çift Devre Kablo ve KemerburgazDavutpaşa Yolu AG Havai Hatların Yeraltına Alınması Projesi”, “Taşoluk Şalttan
9270 DM’ye Çift Devre YG Kablo Tesisi Projesi” bulunuyor.
2016 yılında da bölgede 4 elektrik tesisi kurulacak. Plan kapsamında bir adet
ekonomik ömrünü tamamlamış mevcut trafo merkezi tüm ekipmanlarıyla
yenilenecek. 16 km alçak gerilim ve 9 bin 264 km yüksek gerilim yeraltı
kablosunun da tesis edileceği planda, 4 km yeni aydınlatma hattı ve yaklaşık
150 adet yeni aydınlatma direği de tesis edilecek.
Beş Yılda 1.5 Milyar Lira Yatırım
2013 yılında gerçekleşen özelleştirmeden bugüne kadar yapılan yatırım
miktarının 563 milyon lira olduğunu belirten BEDAŞ Genel Müdürü Mehmet
İslamoğlu, İstanbul’a bu yıl 341 milyon TL yatırım planlandığını söyledi. 20102015 yılları arasında İstanbul’un Avrupa Yakası’na 625 milyon liralık yatırım
yapıldı. 2016-2020 döneminde ise toplam yatırım 1.5 milyar TL olacak.
Su, Enerji Tasarrufu ve Güncel Yaklaşımlar Paneli
Ar-Ge ve İnovasyon
Direktörü İlker Dursun,
İstanbul Üniversitesi
Tıp Fakültesi’nde, “Su,
Enerji Tasarrufu ve Güncel
Yaklaşımlar” konulu panelde
konuşmacı olarak yer aldı.
BEDAŞ’tan Hastane, Eczane ve İtfaiyelere VIP Hat
Hizmet bölgesi olan İstanbul’un Avrupa Yakası’nda,
yatırım kapsamında yapılacak planlı
bakım ve onarım çalışmalarını özel
hastaneler ve devlet hastaneleri, sağlık
merkezleri, eczaneler, belediyeler,
İBB Beyaz Masa, itfaiyeler ve
telekomünikasyon servis sağlayıcıları
ile düzenli olarak paylaşan BEDAŞ,
bu kurum ve kuruluşlara Alo186 Çağrı
10
Merkezi’ne hızlı erişim sağlayabilmeleri adına VIP
Hat tanımlanması için harekete geçti.
VIP Hat ile hastane, eczane, itfaiye,
telekomünikasyon servis sağlayıcıları gibi
kuruluşlar çağrı merkezine bekleme süresi
olmaksızın ulaşabilecekler. BEDAŞ, olası
arızalara hızlı müdahale edebilmek için
hizmet bölgesi içerisinde yer alan muhtarlar
ile de WhatsApp grubu oluşturmuştu.
YATIRIM
12
YATIRIM
BEDAŞ’TAN DEV YATIRIM ATAĞI
BEDAŞ, Türk ekonomisinde yaşanan güçlü büyümeye paralel olarak hızla artan
enerji talebini karşılamak üzere yatırımlarına hız verdi. Kesintisiz ve kaliteli
enerji sağlamayı misyon haline getiren BEDAŞ, teknoloji başta olmak üzere
büyük yatırımlara imza atıyor.
İstanbul’un Avrupa Yakası’na
elektrik dağıtım hizmeti veren
ve elektrik dağıtım piyasasının
yüzde 13’ünü elinde bulunduran
BEDAŞ, beş yıllık dönemde 1
milyar 570 milyon
TL yatırım planlıyor.
Planlanan yatırımların 341 milyon
TL tutarındaki kısmı 2016 yılı
içerisinde tamamlanacak.
BEDAŞ bünyesindeki
yatırımlar, BEDAŞ Yatırım
Direktörlüğü’ne bağlı Planlama
ve Proje Müdürlüğü tarafından
planlanarak projelendiriliyor.
Yeni trafo merkezleri,
kablolama, aydınlatma
tesisleri ile mevcut şebekenin
iyileştirilmesini kapsayan tesis
yatırımlarını yürüten, çoğunluğu
mühendislerden oluşan büyük bir ekip bulunuyor.
BEDAŞ yatırım kararlarını alırken hizmet verdiği
tüketicilerin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmanın
yanı sıra yerel yönetimlerin önerilerini de dikkate
alıyor. Şirket bünyesinde bulunan planlama ve işletme
müdürlükleri, belediyeler ve tüketicilerden gelen
talepler, arıza verileri ile şebeke yaşı yatırım planlama
sürecinde etkili oluyor.
Tesis yatırımlarının yanı sıra
teknoloji yatırımları, demirbaş
yatırımları, inşaat ve bakım
yatırımları gibi diğer kalemlerde
de yatırımlar aralıksız devam
ediyor.
Yatırımların ne zaman
başlayacağı ve ne kadar sürede
yapılacağı ise şebekenin büyüme
hızına paralel olarak BEDAŞ
tarafından hazırlanan Master
Plan çerçevesinde belirleniyor. Bu
plana göre yatırımlar beş yıllık süre
zarfında yıllık olarak hesaplanıyor.
Şebeke ve sanayinin büyüme hızı, yeni havalimanı gibi
mega projelerin hayata geçirilecek olması ve kentsel
dönüşüm projeleri yatırım sürecinde etkili oluyor.
13
YATIRIM
ÖNCE
SONRA
2013 yılında tamamlanan
özelleştirme süreci sonrasında
tesis yatırımları ihtiyaç oranında
devam ederken teknoloji
yatırımlarının ağırlık kazandığı
göze çarpıyor. Şebeke tarafında
daha çok kapasite artışına ve
yenilemeye yönelik yatırımlar
ağırlıkta. Teknolojik yatırımlar
arasında Entegre Bilişim
Sistemleri süreci şirketin
geleceğine yönelik yapılan çok
önemli bir yatırım olarak öne
çıkıyor. EBS adı verilen sistem
ile tüm iş süreçleri yeniden
düzenlenerek entegre hale
getiriliyor.
üzere şebekenin mevcut
kapasitesinin artırılması için
gerekli yatırımlar,
• Yeni yerleşim yerlerinin
oluşmasıyla ortaya çıkan elektrik
ihtiyacının karşılanabilmesi için
yapılması gereken genişleme
yatırımları,
• Dağıtım tesislerinin ekonomik
ömrünü tamamlaması, can
ve mal güvenliği nedeniyle
aynı nitelikte yeniden yapılan
yatırımlar,
• Tedarik sürekliliği, ticari ve
teknik kaliteye ilişkin kriterlerin
yerine getirilmesi için yapılan
dağıtım merkezleri, kesici ölçü
kabinleri, kompanzasyon-reaktör
ile teknolojik gelişmelere uygun
olarak ihtiyaç duyulan yatırımlar,
6 Ayda 90 Milyon TL Yatırım
BEDAŞ, 2016 yılının ilk altı ayında
90 milyon TL yatırım yaptı.
Yatırım yapılan kalemler ise şöyle
sıralanıyor:
• Dağıtım sistemine bağlı
bulunan abonelerin toplam
tüketimindeki artışı karşılamak
ÖNCE
14
• Dağıtım sistemine bağlı
bulunan veya bağlanacak olan
dağıtım sistemi kullanıcıları
için yapılacak dağıtım şebekesi
yatırımları,
SONRA
YATIRIM
ÖNCE
SONRA
• Dağıtım sisteminde kayıpları azaltmak ve
standardizasyonu sağlamak adına yapılacak gerilim
dönüşümü için yapılan yatırımlar,
Hedef BEDAŞ Kalitesini
Daha da Yukarı Çıkarmak
BEDAŞ, aralıksız yatırımlarla tedarik sürecinin
sürekliliğini ve ticari-teknik kriterlerini korumayı
hedefliyor. Yatırım planlamasında teknik ve teknik
olmayan kayıpların azaltılması önemli bir etken.
BEDAŞ, hem çalışanlarının hem de abonelerinin
güvenliğine verdiği önemi de
yatırım sürecine dâhil ediyor,
can ve mal güvenliğini en
üst seviyeye çıkarmak adına
yatırımlarını sürdürüyor.
• Mevcut dağıtım tesislerindeki deplase işlerine ait
yatırım harcamaları,
• Genel Aydınlatma Yönetmeliği hükümleri
çerçevesinde
dağıtım şirketlerinin
yükümlülüğünde yer alan
aydınlatma yatırımları,
• Vergi Usul Kanunu
ve diğer ilgili mali
mevzuata uygun olarak
aktifleştirilebilen uzaktan
izleme ve kontrol
sistemleri,
Coğrafi Bilgi Sistemleri,
OSOS, kullanıcı yönetim
ve izleme sistemleri ve
bu sistemlerin kullanımı
için gerekli bilişim sistemi
ve teknoloji yatırımlarına
ilişkin harcamalar ile Şebeke İşletim Sistemi
yatırımları.
ÖNCE
Trafo ve Kablo Tesisleri
Artacak
BEDAŞ’ın 2013’te
özelleştirilmesinden sonra
563 milyon lira yatırım
yapıldı.
Son dönemde bin 284
kilometre kablo tesisiyle 436
trafo inşa edildi.
2016-2020 yıllarında 5
bin 476 kilometrelik kablo
tesisiyle 2 bin 353 trafo daha inşa edilerek kesinti ve
arıza sayılarının en aza indirilmesi hedefleniyor.
SONRA
15
YATIRIM
Röportaj: Pelin Bayram
BEDAŞ Kurumsal İletişim Kıdemli Uzmanı
“Yatırımların
Hedefi Kesintisiz ve
Güvenilir Hizmet”
2016’da yatırımlara hız veren BEDAŞ’ın
Yatırım Direktörü Hüsnü Bora Özçelik, elektrik
dağıtım sektörü devinin yatırım süreçlerine
dair sorularımızı yanıtladı. Özçelik, şirketin
yatırım adımlarını ve yatırım kararlarında rol
oynayan faktörleri anlattı.
2016 yılının ilk yarısında ne kadar yatırım yapıldı?
BEDAŞ olarak 2016-2020 yıllarını kapsayan bir
yatırım planımız var. Bu plana göre her yıl 341
milyon TL, toplamda 1 milyar 570 milyon TL
yatırım yapılması öngörülüyor. 2011-2015 yıllarını
kapsayan bir önceki tarife döneminde 890 milyon TL
yatırım gerçekleştirildi. Baktığınızda üçüncü tarife
döneminde, ikinci tarife dönemine göre yüzde 76 daha
fazla yatırım yapmış olacağız. 2016 yılı için yatırım
bütçemiz 341 milyon TL. Yatırımlarımız devam ediyor.
Yatırımlarımızda en büyük
pay 253 milyon TL ile şebeke
yatırımlarında. 341 milyon
TL yatırım bütçemizin 33,6
milyon TL’si çevre güvenlik,
30,9 TL’si işletim sistemleri,
19.3 milyon TL’si sayaç
yatırımları ve 4,2 milyon
TL’si diğer yatırımlar olarak
belirlenmiş durumda.
Yatırımlar hangi alanlarda
yapıldı?
Yatırım planımız içerisinde aslan payını şebeke
yatırımları oluşturuyor. Bu kapsamda yeni trafo
merkezleri, kabloların yenilenmesi, havai hatların
yer altına alınması gibi tesis çalışmaları yapılıyor.
İşletim sistemleri tarafında ise yatırımlarımızın büyük
çoğunluğu teknoloji ağırlıklı. Sayaçların Uzaktan
Okunması (OSOS), Entegre Bilişim Sistemleri (EBS),
Uzaktan İzleme Sistemleri (SCADA) ve Coğrafi Bilgi
Sistemleri (CBS) gibi alanlarda yatırımlarımız oldu.
Kamulaştırma, belediyelere verdiğimiz kaplama
bedelleri ağırlıklı olmak üzere çevre güvenliği
konusunda yatırım süreçlerimiz devam ediyor. Diğer
16
Özçelik: Yatırım planlarımızı oluştururken 7/24 kesintisiz
ve kaliteli enerji sağlamak birincil önceliğimiz.
bir yatırım kalemimiz de sayaç yatırımları. Yeni
abonelere temin edilen sayaçlar ve 10 yılı aşmış
sayaçların değişimi bu kapsamda yer alıyor.
Yapılan yatırımlarla hangi sorunların giderilmesi
hedeflendi?
Yatırım planlarımızı oluştururken 7/24 kesintisiz ve
kaliteli enerji sağlamak birincil önceliğimiz. Yaptığımız
ve planlarımız içerisinde bulunan yatırımlarla arıza
sayısını minimuma indirgemeyi ve arıza sürelerini
kısaltmayı hedefliyoruz.
Yatırımlarımız sonucunda
şebeke kayıplarında düşüş
sağladık. Dikey ve yatay
talep artışını karşılama
başarımızı günden güne
artırıyoruz. En büyük
önceliklerimizden biri
teknolojiye uygun olarak
işletilebilir şebeke tesis
etmek. Yatırımlarımızla
da bunu büyük ölçüde
başardık.
Gelecek dönem için yatırım planı nedir?
Şirket hedefleri, şebeke planlama trendleri
ve şebeke bulguları doğrultusunda bir yatırım
planı oluşturuyoruz. Belirlediğimiz yatırım planı
çerçevesinde önümüzdeki dönemde başta can ve mal
güvenliği, tedarik sürekliliği ve bağlantı taleplerinin
karşılanması olmak üzere yatırımlarımıza devam
edeceğiz. Daha önce de belirttiğim gibi en büyük
hedefimiz 7/24 kesintisiz ve kaliteli enerji sağlamak,
yatırım adımlarımızı da bu hedefe paralel olarak
atmaya devam edeceğiz.
YATIRIM
Serhan Özhan
CLK Enerji Yatırım A.Ş. Entegre Bilişim Sistemleri Direktörü
EBS Programı’yla
Daha Verimli Bir Şirkete
Dönüşüyoruz
BEDAŞ, devreye aldığı sistemler sayesinde daha verimli ve daha etkin bir şirkete dönüşmek
için çıktığı yolculukta oldukça yol aldı.
Özelleştirme sonrasında başlayan süreç çalışmaları
ve iki yıllık şartname sürecinin ardından tasarımına
Eylül 2014’te başladığımız Entegre Bilişim Sistemleri
Programı’nda 1,5 yılı geride bıraktık.
Yoğun bir çalışma temposuyla programın önemli
bileşenlerini bu süre zarfında tamamlayabildik. Analiz ve
tasarım fazının ardından ilk canlı geçişimizi BEDAŞ’ta
İnsan Kaynakları Modülü’yle gerçekleştirdik. Temmuz
2015’te canlıya geçen İnsan Kaynakları’yla işe alım, özlük
ve bordro süreçlerini yeni sistemlere taşımış olduk.
Beş yıllık programımızın ilk canlı geçişinin BEDAŞ’ta,
İnsan Kaynakları’yla olmasının bu büyük dönüşüm için
anlamı da büyük. Şirketlerimizin entegre ve performans
odaklı bir dönüşümüne BEDAŞ’ın İnsan Kaynakları’ndan
başlayarak öncülük etmesi gerektiğini düşündük.
Kasım 2015’te kurumsal süreçlerle devam eden
dönüşüme; satın alma, depo ve lojistik, muhasebe
ve finans süreçleriyle devam ettik. Geçtiğimiz sene
içerisinde SCADA Pilot Sistemleri geçişi, Coğrafi Bilgi
Sistemleri (CBS) geçişi ve diğer grup şirketlerimizde İK
ve kurumsal süreçlerin yaygınlaştırılması gibi
adımları gerçekleştirdik.
Son olarak Haziran 2016 başında şebeke yönetim
biçimimizi ve arıza yönetim süreçlerimizi
dönüştürecek SCADA/DMS/OMS sistemi ve
beraberinde kurguladığımız varlık yönetimi, kaynak
yönetimi ve tablet çözümlerini Çağlayan’daki işletme
bölgesinde kullanıma aldık. Pilot bölgede, BEDAŞ CBS
ekibinin yoğun çalışması ile tüm trafo merkezlerinin
tek hat çizimleri tamamlandı ve şebeke bağlantısallığı
sağlandı. Daha sonra SCADA ile entegre çalışan OMS
sistemi operasyonları için BEDAŞ Kontrol Merkezi’nde
OMS operatörleri görevlerine başladı.
Operatörler OMS sistemi sayesinde, Arıza Yönetim
Sistemi’ne (AYS) aktarılan bildirimlerin otomatik olarak
kesintiye dönüşmesini sağlayarak saha ekiplerine
yönlendiriyor.
İş birimlerimizin yoğun gayretiyle devreye aldığımız
bu sistemler sayesinde daha verimli bir şirkete
dönüşüyoruz.
17
YATIRIM
19
AR-GE
“Üçlü Enerji Açmazı”nın Çaresi: İnovasyon
Dünya Enerji Konseyi tarafından yayımlanan “Dünya Enerji Trilemma 2016” Raporu’nda, “Üçlü
Enerji Açmazı” olarak nitelendirilen sürdürülebilirlik, güvenlik ve enerjiye erişimin tek çaresinin
inovatif politikalar ve teknolojiler olduğu belirtildi.
ABD’nin San Francisco kentinde düzenlenen 7. Temiz
Enerji Bakanlar Toplantısı’nda açıklanan, Dünya Enerji
Trilemma 2016: Enerji Dönüşümünü Hızlandırmak İçin
Önlemler başlığını taşıyan çalışma, global danışmanlık
firması Oliver Wyman iş birliğiyle Dünya Enerji Konseyi
tarafından hazırlandı.
zemin oluşturuyor.
Çalışmada, inovatif politikalar, politika belirleyiciler,
özel sektördeki enerji liderleri ile yapılan görüşmeler
ve Enerji Trilemma Endeksi’yle ölçümlenen, ülkelerin
beş yıllık sürdürülebilirlik performansları baz alınarak
belirlenen beş ana tespit yer alıyor:
Raporda “üçlü enerji açmazı”; sürdürülebilirlik,
güvenlik ve enerjiye erişim denklemi konusunda
ilerleme sağlayabilmenin çeşitli koşullara bağlı olduğu
vurgulandı. Dünya Enerji Trilemma Çalışma Grubu
Başkanı Joan MacNaughton raporla ilgili yaptığı
açıklamada Paris Anlaşması’nın, ülkelerin sürdürülebilir
enerji politikaları çıtasını yükselttiğini belirtti.
Enerji tedariki: Politika yapıcılar ve karar vericiler,
pazar için şeffaflık sağlamalı ve net enerji hedefleri
belirlemeli.
MacNaughton şunları söyledi:
“Artık sadece enerji güvenliğinin, erişimin ve satın alma
gücünün garanti edilmesi yetmiyor; Paris şartlarını da
yerine getirebilmek gerek. Yüksek Gayrisafi Yurt İçi
Hasıla veya doğal kaynaklara sahip olmak önemli olsa
da stratejik yönü net bir politika ve bu politikanın iyi
bir biçimde uygulanması, performansı artıracak
etkenlerin başında geliyor.”
20
“Üçlü Enerji Açmazı”na Beş Çözüm
Raporda, “üçlü enerji açmazı” yani sürdürülebilirlik,
güvenlik ve enerjiye erişim denklemi konusunda
ilerleme sağlayabilmek ve 2020 sonrası için
belirlenen hedefleri tutturabilmek için beş alana
odaklanılması gerektiğinin altı çiziliyor. Çalışma, 9-13
Ekim tarihlerinde İstanbul’da düzenlenecek 23. Dünya
Enerji Kongresi’ndeki pek çok tartışma için de
Enerji erişimi: Ülkeler, sektördeki maliyetleri düşürmek
ve modern altyapılara özel yatırımları artırmak için
mevzuat çerçeve çalışmalarında reforma gidiyor.
Alım gücü: Sübvansiyonlar düşük gelirli tüketiciler için
kısa vadede önemli olsa da uzun vadede kurumların
karlılığını olumsuz etkileyebilir.
Enerji verimliliği: Tasarruf, enerji verimlilik
standartlarının uygulanmasına yönlendirmek için tek
başına yeterli değil. Performans değerlendirmeleri,
teşvik ve etiketleme programları tüketici enerji
verimliliğini teşvik ediyor.
Dekarbonizasyon: Dinamik ve esnek yenilenebilir enerji
yatırım politikaları, değişen pazar dinamiklerine ve
gelişen teknolojilere ayak uydurabilmek için şart.
“Akıllı Şebekeler İnovasyonun En Çarpıcı
Getirilerinden Biri”
Dünya Enerji Konseyi’nin Dünya Enerji Trilemma
2016 raporunu yorumlayan BEDAŞ Ar-Ge ve İnovasyon
AR-GE
Direktörü İlker Dursun, inovasyonun sektör ve dünya
enerji piyasası için önemini vurgularken ülkelerin
kalkınması, toplumsal gelişimi, ferahlık düzeyi ve
sanayi üretiminin en önemli göstergesinin kaliteli,
ucuz, güvenilir ve sürdürülebilir bir enerji temini
olduğunu söyledi.
Dursun, artan elektrik enerjisi taleplerinin
karşılanması için büyük yatırım maliyetlerine,
ileri teknolojiye ve yetişmiş insan gücüne ihtiyaç
olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:
“Güvenilir ve sürdürülebilir enerji temininin en
önemli parçasını inovasyon oluşturuyor. Gelişen
teknolojilerin desteğiyle artan enerji ihtiyacını güvenli
olarak sağlamak için sektörde Ar-Ge çalışmaları hız
kazandı. Her ülke, bölge, şehir ve hatta şirkete göre
farklılık gösteren ihtiyaçlar, öncelikler ve maliyetler
gibi parametrelere göre şekillendirilen “Akıllı Şebeke
/ Smart Grid” kavramı, son yıllarda en çok konuşulan,
yayın yapılan, konferanslar verilen konuların başında
geliyor.”
Akıllı şebekelerin uygulama ve kapsam genişliğine göre
farklılıklar arz etse de genel olarak bir elektrik
şebekesinin esnek, erişilebilir, izlenebilir,
yönetilebilir, güvenilir ve ekonomik
olmasını sağlayan teknolojilerin geniş
bir koleksiyonu olduğunu ifade eden
Dursun, Türkiye’de akıllı şebekeler
konusundaki en kapsamlı projenin
EPDK başkanlığında ve ELDER
sekreterliğinde yürütüldüğünü
aktardı:
“CLK, Enerjisa ve Bereket Enerji’nin
önderlik ettiği ve 21 elektrik dağıtım
şirketinin tamamını kapsayan
‘Türkiye Akıllı Şebeke 2023 Strateji ve
Yol Haritası Projesi’ çalışmaları sürüyor.
Yaklaşık 1.5 yıl sürmesi planlanan projede, dağıtım
şirketlerinin coğrafi, kültürel ve sosyo-ekonomik
durumlarıyla şebeke altyapıları da göz önünde
bulundurularak bir gruplandırma ve önceliklendirme
yapılması hedefleniyor. Önceliklendirme sonrasında
kısa, orta ve uzun vadede önceliklere ve faydamaliyet analizlerinin sonuçlarına göre akıllı şebeke
yatırımlarının hızla genişletilmesi bekleniyor. Bunun
yanı sıra BEDAŞ Ar-Ge ve İnovasyon Direktörlüğü olarak
EPDK, TÜBİTAK ve Avrupa Birliği onaylı 11 adet
Ar-Ge projemizin hemen hepsinde amacımız;
sürdürülebilir, kaliteli, inovatif ve daha esnek bir
şebeke modeli ile akıllı şebeke uygulamalarının test
edildiği, mevcut şebekeden ideal şebeke altyapısına
ulaşmak. Enerji alanındaki Ar-Ge faaliyetlerimizle
Türkiye’de öncü ve örnek bir dağıtım şirketi olmayı
hedefliyoruz.”
İnovasyon İçin Vakit Kaybetmeyin
Dünya Enerji Konseyi Genel Sekreteri Christoph Frei,
sadece altyapının gelişmesinin yeterli olmadığını
vurguladı. Frei, ülkelerin gelir sağlayan ve insanların
modern enerjilerin avantajlarından yararlanmalarına
olanak tanıyan yöntemlere de odaklanmaları
gerektiğini söyledi.
“Kullandığın kadar öde” benzeri iş modellerinin ve
mobil bankacılık çözümlerinin, yenilenebilir
enerjilerle beslenen servisleri öne çıkarabileceğini
sözlerine ekleyen Frei, ülkelere hızlı hareket
etme çağrısı yaptı:
“Arz ve talebi ulusal düzeyde
değiştirmeyi hedefleyen yatırım
ve politikaların gözle görülebilir
bir ilerleme sergilemeleri çok
zaman alıyor ve bununla birlikte
kimi zaman olumsuz etkileri
olabiliyor. Ülkeler, ‘üçlü enerji
açmazı’ konusunda ilerleme
kaydedebilmek için vakit
kaybetmeden harekete geçmeli;
güvenli, adil ve çevre açısından
sürdürülebilir enerjiyle sektörün
gelişimini, rekabetçi ekonomiyi ve sağlıklı
bir toplumu desteklemeli. San Francisco’daki
toplantıda ele alınan konulardan biri de inovasyonla
bu hedeflere ulaşılmasıydı. Buradan çıkan sonuçlar ve
alınan dersler, ekim ayında İstanbul’da düzenlenecek
Dünya Enerji Konseyi’nde de tartışılacak.”
23. Dünya Enerji Kongresi, Ekim’de İstanbul’da
Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Başkanı Murat
Mercan ise “üçlü enerji açmazı”nın 9-13 Ekim 2016’da
İstanbul’da yapılacak 23. Dünya Enerji Kongresi’nin ana
temalarından biri olduğunu söyledi.
Mercan, “Yaklaşık 100 bakan ve 10 bine yakın delegenin
katılımıyla enerji dönüşümüne ivme kazandırmak
için atılması gereken adımların masaya yatırılacağı,
dünya enerji politikalarının geleceğinin belirleneceği
böylesi önemli bir toplantıya İstanbul’da ev sahipliği
yapmaktan gurur duyuyoruz.” dedi.
21
İNSAN KAYNAKLARI
BEDAŞ Akademi Açıldı
BEDAŞ, İŞKUR ve Türkiye’nin önde gelen üniversiteleriyle iş birliği yaparak BEDAŞ Akademi’yi açtı.
BEDAŞ, eğitime verdiği önemden yola çıkarak şirket
bünyesinde verilen teknik eğitimleri kurumsal hale
getiriyor. BEDAŞ Akademi’nin proje aşaması BEDAŞ
İnsan Kaynakları birimi ve Bahçeşehir Üniversitesi
Sürekli Eğitim Merkezi (BAUSEM) tarafından
yürütüldü. Geniş katılımlı bir toplantı ile lansmanı
yapılan akademinin ilk ve önemli projesi Teknik Eğitim
Okulu oldu.
Teknik Eğitim Okulu
ile eğitimli iş gücünün
yaratılması ve teknolojik
gelişmelerin yakalanması, bu
alanda yaşanan sorunların
en aza indirgenmesi
hedefleniyor.
Boğaziçi Üniversitesi,
İstanbul Teknik Üniversitesi,
Yıldız Teknik Üniversitesi
gibi Türkiye’nin önde gelen
üniversiteleri ile ortaklaşa
çalışarak iş birliğinin ve
kalitenin artırılması da
projenin hedefleri arasında.
Lansman toplantısında konuşan Akademi Başkan
Vekili Sami Kovancı, akademinin bu özelliklerinin
yanında üniversite-sanayi iş birliği oluşturması,
yeni mezun adaylara iş fırsatları ve meslek sertifikası
sağlaması anlamında da ayrı bir öneme sahip
olduğunu vurguladı.
Eğitim 25 Katılımcıyla Başlıyor
İlk etapta 25 katılımcıyla sürdürülecek BEDAŞ
Akademi, 1 Haziran günü faaliyetlerine başladı. Yedi ay
sürecek teorik ve uygulamalı teknik eğitim programını
tamamlayan katılımcılar eğitim sonunda sertifikalarını
alarak BEDAŞ bünyesinde işe başlayacak. Akademinin
faaliyetleri, Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri,
akademisyenler ve şirket yöneticilerinden oluşturulan
Akademik Kurul tarafından
yönlendirilecek.
BEDAŞ İnsan Kaynakları
Direktörü Ali Yenilmez,
çalışanları geleceğe
hazırlamaya odaklanan
BEDAŞ Akademi’nin,
performans ve kariyer
odaklı yeni bir insan
kaynakları modeline
geçiş yapılabilmesinin
önünü açacağını kaydetti.
Yenilmez, “İlerleyen
dönemlerde BEDAŞ
Akademi’nin daha kurumsal bir yapıya geçerek ayrı
bir kimlik kazanmasını ve akredite bir kurum olmasını
hedefliyoruz. Bu sayede sadece BEDAŞ’a değil tüm
sektöre yönelik hizmet veren bir yapıya ulaşmış
olacağız.” dedi.
Teknik Eğitim Okulu’nun önemli paydaşlarından biri de
İŞKUR oldu. Akademiye katılan her katılımcıya İŞKUR
tarafından maddi destek sağlanıyor.
23
SOSYAL SORUMLULUK
BEDAŞ, Özel Öğrencilere Sınıflar
Yaparak Hayatı Aydınlatıyor
BEDAŞ, “Hayatı Aydınlat” adı altında
bir dizi kurumsal sosyal sorumluluk projesini
hayata geçirdi.
Hayatı Aydınlat Projesi’nin ilk aşamasında BEDAŞ Spor
Kulübü, “Association for Coaching Türkiye” Koçluk
Derneği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Türk Kızılayı iş
birliğiyle İstanbul’un Avrupa Yakası’nda beş okula
ilköğretim çağındaki özel öğrencilere yönelik özel
sınıf kuruldu. Projenin devamında ise sınıf sayısının
artırılması hedefleniyor.
Özel Sınıfların Öğretmenlerine ve Velilerine
Koçluk Hizmeti Veriliyor
Özel sınıf sayısının artırılmasına ihtiyaç duyulmasından
hareketle bir araya gelen proje ortağı kurumlar,
sınıflar için gereken şartları belirledi. İl Milli Eğitim
Müdürlüğü’nün belirlediği okullarda sınıfların yapımı
BEDAŞ ve Türk Kızılayı iş birliğiyle gerçekleştirildi.
Projenin önemli bir aşaması da “Association for
Coaching Türkiye” koçları tarafından sağlanıyor.
Atanan öğretmenlere ve velilere gönüllülük esasına
dayalı olarak koçluk hizmeti veriliyor. Projenin
devamında İstanbul’un Avrupa Yakası’nda özel sınıf
sayısının artırılması hedefleniyor.
ALTINŞEHİR İLKÖĞRETİM OKULU
KANARYA İLKOKULU
SULTAN REŞAT ORTAOKULU
TAŞTEPE ORTAOKULU
İKİTELLİ ORTAOKULU
Avrupa Yakası’nda 39 Noktaya
Akülü Sandalye Şarj İstasyonu
BEDAŞ, engellilerin hareket özgürlüğünü artırmak için 39 noktada akülü
sandalye şarj istasyonları kurmayı hedefliyor.
İstanbul Avrupa Yakası’nda ulaşım hatlarındaki belirli noktalar, parklar ve meydanları
kapsayan 39 noktada akülü sandalye şarj istasyonu kurulacak. BEDAŞ, tekerlekli
sandalyelerin iki saatlik seyir sonunda tekrar şarj edilmesi gerekliliğinden hareketle
başlatacağı projeyi, engellilere özel okullarda da şarj istasyonları kurarak devam ettirecek.
24
SOSYAL SORUMLULUK
BEDAŞ Çalışanlarından
Hayatı Aydınlat Konserleri
Hayatı Aydınlat Projesi’ne farkındalığı artırmak için BEDAŞ çalışanlarının oluşturduğu koro tarafından
verilen konserler müzikseverlerle buluştu. Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleşen “Hayatı
Aydınlat Konserleri”nde Müşerref Akay ve Songül Karlı, BEDAŞ çalışanlarına eşlik etti.
BEDAŞ Çalışanları Cemal Reşit Rey’de Sahneye Çıktı
Hayatı Aydınlat Projesi’ne farkındalık yaratmak
amacıyla BEDAŞ çalışanları Türk Halk Müziği ve
Türk Sanat Müziği eğitimleri aldı. Eğitim süreçlerini
tamamlayan BEDAŞ çalışanlarından oluşan Hayatı
Aydınlat Türk Sanat Müziği Korosu, 1 Haziran
Çarşamba akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda
sahne aldı. Koroya Müşerref Akay sahne alarak destek
verdi.
Hayatı
Aydınlat
Türk Halk
Müziği
Korosu da
2 Haziran
Perşembe
akşamı
aynı
salonda
26
sahne aldı. Koronun yanı sıra Songül Karlı da gecede
sahne alarak projeye destek sağladı.
“Sosyal Sorumluluk
Projelerine Desteği
Artıracağız”
Konser öncesinde
konuşma yapan ve CLK
Enerji olarak sosyal
sorumluluk projelerine
büyük önem
verdiklerini dile getiren
CLK Boğaziçi Elektrik
Yönetim Kurulu
Başkanı Ekrem Cengiz,
çalışmaları gördükten
sonra projeye desteğin
artacağından emin
olduğunu söyledi.
SOSYAL SORUMLULUK
Cengiz, akülü şarj istasyonlarının da İstanbul’da 39
noktada yer alması konusunda da gerekli çalışmaların
başlatıldığının müjdesini verdi.
İstanbul İl Milli Eğitim
Müdürü’nden Hayatı
Aydınlat Projesi’ne
Destek
Engelli doğum oranının
giderek arttığının
altını çizen İstanbul İl
Milli Eğitim Müdürü
Ömer Faruk Yelkenci,
özel sınıflara verilen
önemin artması
gerektiğini söyledi.
“Nasıl üniversitelerde
laboratuvar
kurulmasının önemi
varsa özel öğrencilere
yönelik sınıflar da
onların hayatına ışık tutacağı için hayati önem
taşıyor.” diyen Yelkenci, bu vesileyle Hayatı Aydınlat
gibi örnek projelere tüm kurumsal firmaların desteğini
beklediklerini vurguladı.
Aşık Veysel’in Sazı da Sahnedeydi
Sivaslı bağlama ustası Şentürk İyidoğan da sürpriz
yaparak sahneye çıktı. İyidoğan, 1973’te vefat eden
dünyaca ünlü halk ozanı Aşık Veysel’in asırlık sazıyla
“Benim Sadık Yarim Kara Topraktır” türküsünü
seslendirdi.
konser öncesinde
yaptığı açılış
konuşmasında, “Bu
çocuklara yardımcı
olabildikse ne mutlu
bize. Bu özel çocuklara
yaptıklarımızın akabinde
yine yardıma muhtaç
vatandaşlarımız için 39
adet akülü sandalye şarj
istasyonu kurulacak.”
dedi. İslamoğlu,
BEDAŞ’ta sosyal
sorumluluk projelerine
her departmanın katılım
gösterdiğinin altını çizdi.
İlhami Yıldırım’dan
BEDAŞ’a Teşekkür
Türk Kızılayı Denetim
Kurulu Başkan Yardımcısı
İlhami Yıldırım da konser
öncesinde bir konuşma
gerçekleştirdi. Yıldırım,
BEDAŞ çalışanlarına
Hayatı Aydınlat Projesi
kapsamında yaptıkları
sosyal sorumluluk
faaliyetlerinden dolayı
teşekkür ettiğini dile
getirerek, “Türkiye
genelinde 16 özel
kardeşimiz için özel
okullar yaptık. İstanbul,
Çanakkale, Giresun, Patnos, Şanlıurfa gibi illerimize
yaptık bu okulları. İnşallah bu okulların sayısı artar.”
diye konuştu.
Katılımcılar ve sponsorların bağışlarıyla Hayatı
Aydınlat Projesi’ne verilen destek günden güne
artıyor.
“Sosyal Sorumluluk Projelerine
Her Departmanımız Destek Veriyor”
BEDAŞ Genel Müdürü Mehmet İslamoğlu,
27
ETKİNLİKLER
Elektrik Dağıtım Şirketlerine
Birinci Elden Denetim
ELDER tarafından düzenlenen 9. Sektör Toplantısı’nda elektrik dağıtım sektörü değerlendirildi
ve beklentiler masaya yatırıldı. Toplantıda konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat
Albayrak, bu yılın Mart ayında elektrik dağıtım hizmetleri memnuniyet anketi yaptırdıklarını
belirterek, bundan sonra bu anketlere bağlı olarak elektrik dağıtım şirketlerinin performanslarını
birinci elden denetleyeceklerini söyledi.
Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER)
tarafından Trabzon’da düzenlenen 9. Sektör Toplantısı
7 Mayıs 2016 Cumartesi günü Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Berat Albayrak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Süleyman Soylu, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji,
Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı
Ziya Altunyaldız ve EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’ın
yanı sıra 21 elektrik dağıtım şirketinin katılımıyla
gerçekleştirildi.
Toplantıda konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Berat Albayrak, 2016-2020 uygulama döneminde
elektrik dağıtımının ilk kez tamamen özel sektör
tarafından yapılacağını dile getirdi.
Önümüzdeki beş yıla yönelik hedef ve planları masaya
yatıran Albayrak, şöyle devam etti:
“Sektörün özelleştirme sonrası göstermiş olduğu
performans hiç azımsanmayacak kadar önemli.
Piyasa mekanizmaları içerisinde eksiklikler giderilmiş
ortalama yaşı 20 civarında olan şebeke iyileştirilmesi
sağlanmaya başlandı. Gelinen bu aşamada sistemin
jargonu bile değişti. Daha önce kullanılmayan, belki
28
sadece bir fikir olarak zikredilen bazı konular artık
icra edilecek fiili durumlara dönüşüyor. Elektrik
dağıtım faaliyetinin sürdürülebilirliğinin sağlanması
konusunda daha fazla söze ihtiyacın olmadığını
düşünüyorum. 780 bin kilometrelik alanda yaklaşık
36 milyona yakın aboneye hizmet veren büyük bir
dağıtım şebekesine sahibiz. Bu şebeke, dünyanın
5’inci, Avrupa’nın 2’inci büyük şebekesi durumunda.”
Albayrak, yapılacak yatırımlarla ilgili de bilgi verdi:
“Yaklaşık 15 milyon direk, yaklaşık 1,3 milyon kilometre
hat, yaklaşık 400 bin trafo, 74 bin megavat kurulu
gücü, 264 milyar kilovatsaat elektrik tüketimi ile bu
fiziksel büyüklüklerin yanı sıra mali olarak da ülke
ekonomisi içinde önemli olan büyüklüklere sahip bir
sektör; 2010-2015 yılları arası yaklaşık 13 milyar lira
yatırım, 27 milyar lira işletme bütçesi, 2015-2020
yılları arası yaklaşık 18 milyar lira yatırım, 43 milyar
lira işletme bütçesi olmak üzere 10 yıl içerisinde
ülkemiz toplamda 101 milyar liralık bir yatırım tutarını
sadece elektrik dağıtım sektörüne harcamış olacaktır.
Bu büyüklüklerin doğru yönetilmesinin ne kadar
ETKİNLİKLER
önemli olduğu ve çok küçük bir hatanın dahi büyük
maliyetlere sebebiyet vereceği çok açıktır.”
“1 Ocak 2016 Milat Olacak”
Elektrik dağıtım şirketlerinin performanslarını sahada
yaptıkları anketlerle değerlendirdiklerini belirten
Albayrak, toplantının basına kapalı bölümünde
şirketlere “performans karnesi” dağıttı. Albayrak,
karnelerle ilgili şöyle konuştu:
“Bu kapsamda ilk olarak 2016 Mart ayı içerisinde
yaptırmış olduğumuz elektrik dağıtım hizmetleri
memnuniyet anketinin gerek şirket bazındaki
gerekse genel bazdaki sonuçlarını sizinle paylaşıp
değerlendireceğiz. Denetimlerde yetkin personel
ve etkin denetim yöntemleri kullanılarak uygunluk
ve performans denetimlerinin yapılmasıyla; kamu
kaynaklarının verimli ve yerinde kullanılması, dağıtım
hizmetlerinin sağlıklı hale getirilmesi ve tüketicinin
daha kaliteli ve kesintisiz elektrik kullanması
sağlanacak. Bu kapsamda şirketler, müşteri
memnuniyetini etkileyen en önemli hususlar olan;
tedarik sürekliliği, hizmet kalitesi, teknik kalite ve bu
kriterlerin sonuçları bağlamında gerekli yatırımların ve
işletme faaliyetlerinin yapılıp yapılmadığı hususunda
farklı ekipler ve farklı zamanlarda
planlı/plansız, haber edilerek veya
haber edilmeksizin denetlenecek.
Bundan sonra bu anketlere bağlı
olarak elektrik dağıtım şirketlerinin
performanslarını birinci elden
denetleyeceğiz ve gereklilikleri
yerine getiren gruplara desteğimiz
eskisinden daha fazla olarak devam
edecek. 1 Ocak 2016 milat olacak.
Vatandaşlarımızın makul taleplerini
elektrik dağıtım şirketlerinin
karşılayıp karşılamadığını takip
edeceğiz. Böylelikle şirketlerin içerisinde kurumsal
verimliliğin önünü açmak için yol gösterici olacağız.”
“Elektrik Sektörünün Asıl Patronu Tüketici”
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı
Mustafa Yılmaz da serbest piyasaya geçişle
tüketicinin sektörün asıl patronu olduğuna işaret
ederek, “Kurum olarak hizmet odaklı, müşteri odaklı,
vatandaş odaklı atılacak her adımın arkasında
olduğumuz gibi vatandaşlarımıza olumsuz yansıyacak
her türlü tasarrufun da karşısında olacağız. Hizmet
kalitesi yönünde yapılmış çalışmalar ve bundan sonra
sağlanacak iyileştirmeler de ödül olarak tarifeye
yansıyacaktır.” dedi.
Yılmaz, Türkiye’nin sürekli büyüyen bir enerji
sektörüne sahip olduğunu dile getirdi. EPDK’nın
tüketici odaklı bir kurum olduğunun altını çizerek,
konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tüketicinin memnuniyeti bizim önceliğimiz. Bu
ifade kimilerine popülist bir söylem olarak görünebilir
ama tüketicinin memnun olmadığı bir piyasa asla
sağlıklı olamaz. Çünkü serbest piyasaya geçişle
birlikte elektrik sektörünün de asıl patronu tüketici
oldu. Nihayetinde elektrik enerjisinin üretiminden
tüketim noktalarına ulaştırılmasına
kadar oluşan tüm maliyetleri
tüketiciler finanse ediyor. Dolayısıyla
vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu
hizmeti, beklediği kalitede sunmak
mecburiyetindeyiz. Kurum olarak
düzenlemelerimizi bu anlayış
çerçevesinde hazırlıyoruz ve tüm
sektör oyuncularının adil noktada
buluştuğu bir piyasa için çalışıyoruz.”
“Hizmet Kalitesini Yükseltecek
Yatırımlar Bekliyoruz”
Yılmaz, ihtiyaç olduğuna inanılan harcamalarda
şirketlerin yatırım yapmalarının desteklendiğine ve
tüketiciye kesintisiz, güvenilir ve kaliteli elektrik
enerjisi dağıtımı için gerekli bütçeler verildiğini
belirterek,“Dağıtım şirketlerinin gerekli şebeke
yatırımlarının yanı sıra hizmet kalitesini yükseltecek
veya kalite göstergelerinin ölçülmesini sağlayacak
bilişim ve teknoloji yatırımlarını yapmasını bekliyoruz.”
dedi.
Hizmet Kalitesi Yönetmeliği kapsamında düzenlenmiş
kesinti tazminatlarına hak kazanan kullanıcıların
tespitine yönelik altyapının kurulması ve bu
kullanıcıların tespit edilerek tazminatların ödenmesi
yönünde de bir beklentileri olduğunu dile getiren
Yılmaz, bu konuda ilerleme sağlayan dağıtım şirketleri
olduğunu ve tüm dağıtım şirketlerinden bu konuda
29
ETKİNLİKLER
gerekli hassasiyeti beklediklerini vurguladı.
Yılmaz, hizmet kalitesi yönünde yapılmış çalışmalar
ve bundan sonra sağlanacak iyileştirmelerin de ödül
olarak tarifeye yansıyacağı bilgisini paylaşarak, şunları
kaydetti:
“Kurum ve kuruluşlarımızın bilgi ve iletişim
sistemlerini her geçen gün daha fazla kullanmalarıyla
birlikte, bu sistemlerin güvenliğinin sağlanması hem
ulusal güvenliğimizin hem de rekabet gücümüzün
önemli bir boyutu haline geldi. Siber Güvenlik Kurulu
tarafından; bütün kamu kurum ve kuruluşları ile
gerçek ve tüzel kişilerin uymakla yükümlü olduğu
2016-2019 Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi yayınlandı.
Belge ile enerji sektöründe faaliyet gösteren
işletmecilere de bazı yükümlülükler getirildi. Bu
yükümlülüklerin koordinasyon ve takibi ise Enerji
Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yapılacak.
Enerji sektöründe faaliyet gösteren tüm kritik
altyapı işletmelerinin başta yöneticileri olmak üzere;
çalışanları ve diğer paydaşlarının siber güvenliğin
sağlanması konusunda gerekli yetkinlik ve hassasiyete
sahip olmak için gayret göstermeleri, işlettikleri
sistemlere ilişkin riskleri analiz etmeleri, acil durum
planlarını hazırlamaları ve tüm iş süreçlerinde
güvenliği önceleyen bir yaklaşımı benimsemeleri
büyük önem arz ediyor. Sektörümüzden bu konuda
azami gayreti göstermesini bekliyoruz.”
“Elektrik Sektörüne 90 Milyar Dolar Yatırım”
ELDER ve CLK Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Nihat
Özdemir, son 10 yıl içerisinde sektörde önemli
30
gelişmeler yaşandığını vurgulayarak, “10 yıllık
dönemde gerçekleştirilen yatırımlar özellikle enerji
sektöründe yoğunlaştı. Son 10 yılda kurulu gücümüz
2,5 katına çıkarak Nisan 2016 itibarıyla 74 bin
megavata ulaştı. Bu büyümede aslan payı özel
sektöre ait. Ağırlıklı milli şirketlerden oluşan
yatırımcılar elektrik sektörüne üretimden dağıtıma
90 milyar dolar tutarında yatırım gerçekleştirdiler.
Bu yatırımların neredeyse tamamı Türk bankacılık
sektörünce finanse edildi. Bankacılık sektörü elektrik
üretim yatırımları için 50 milyar, dağıtım yatırımları
için ise 15 milyar olmak üzere toplam 65 milyar dolar
kredi sağladı.” dedi.
2016-2020 döneminin, dağıtımın tamamen özel sektör
tarafından yürütüleceği ilk dönem olacağına işaret
eden Özdemir, “Özelleştirmeler sonrasında elektrik
dağıtımı kamu dönemine göre çok daha kaliteli ve
uygun maliyetlerle yürütülüyor. Özelleştirmeler sadece
devlet hazinesine 13 milyar dolarlık katkı sağlamakla
kalmamış, şebekeye daha fazla yatırım, vatandaşa
daha iyi hizmet ve çalışanlara daha iyi koşullar
sunmuştur.” diye konuştu.
Türkiye’nin enerjide yüzde 70 dışa bağımlı olduğunun
altını çizen Özdemir, yerli kömürle ilgili projeleri sadece
bir enerji yatırımcısı olarak değil bir Türk vatandaşı
olarak canı gönülden desteklediğini ve önümüzdeki
beş yıl için sektörü bekleyen zorlu dönemden bakanlık
ve EPDK’nın güçlü rehberliği ve gerektiğinde yerinde
müdahaleleriyle sağlıklı bir şekilde çıkılacağına
inandığını sözlerine ekledi.
ETKİNLİKLER
Enerji Fuarı ICCI, Yatırımcılara
Önemli Fırsatlar Sundu
ICCI 2016 - 22.Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı, 27-29 Nisan tarihleri arasında
İstanbul Fuar Merkezi’nde ziyaretçilerini ağırladı. Fuar boyunca, elektrik ve buhar üretiminden,
rüzgar, hidroelektrik, jeotermal ve güneş gibi yenilenebilir enerji sistemlerine kadar çeşitli ürün
ve hizmetler sergilendi. Etkinlik, dünyada en hızlı gelişen enerji piyasalarından birine sahip olan
Türkiye’de enerji endüstrisine önemli katkı sağlamayı hedefledi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı
Sefa Sadık Aytekin açılış konuşmasında ICCI Fuarı ve
Konferansı’nın önemini şu sözlerle
ifade etti:
“Sürekli artan enerji talebini karşılamak ve
dışa bağımlılığı azaltmak için var olan bütün
potansiyellerimizi en kısa sürede devreye almak,
yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızın tamamından
yararlanmak
durumundayız. Ülke
olarak yenilenebilir enerji
kaynaklarının enerji arzı
içindeki payını yükseltmek,
enerji verimliliğini
artırmak, enerji ve tabii
kaynaklar alanındaki
faaliyetlerin çevreye olan
olumsuz etkilerini en
aza indirmek, enerji ve
tabii kaynaklar alanında
yenilikçiliğin öncüsü ve
destekçisi olmak bakanlığımızın
temel stratejileri arasında. Bu
şartlar altında, ICCI hem katılım
açısından hem de verimlilik
açısından enerji sektöründe çok
önemli bir gelenek oluşturmuş
durumda.”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı,
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı ve EPDK’nın desteğiyle
gerçekleşen enerji sektörünün en önemli buluşması
ICCI 2016, bu yıl 279 katılımcı firmaya ev sahipliği yaptı.
24 ülkeden katılımcılar yeni teknoloji ve hizmetlerini
bu çatı altında sergiledi. Avusturya, Çin, Çek
Cumhuriyeti ve Danimarka, fuara milli katılım sağladı.
Yeni Pazarlara Açılan Kapı
ICCI, katılımcılarına Türkiye ve çevre ülkelerdeki yeni
pazarlara ulaşmaları için ideal bir ortam sağladı. Fuarı,
Avrupa, Kuzey Afrika, Asya ve Körfez ülkelerinden
14.044 profesyonel ziyaret etti. Ekonomi Bakanlığı
tarafından desteklenen Uluslararası Ticaret Heyeti
programı kapsamında, Almanya, Özbekistan, İngiltere
ve İran’dan satın almacılar, dernek temsilcileri ve
editörler ağırlandı. Bunun yanı sıra, Azerbaycan, BAE,
Gana, İtalya, Kazakistan, Sudan ve Yunanistan’dan
ziyaretçiler fuara büyük ilgi gösterdi. Başta İran’dan
olmak üzere önemli endüstriyel
teşebbüsler, fuar boyunca yeni
iş bağlantıları sağladı ve önemli
satış anlaşmalarına imza attı.
Uluslararası ICCI Konferansı,
Fuarla Eş Zamanlı Olarak
Düzenlendi
ICCI Konferansı boyunca 35
oturumda 200’den fazla
uluslararası konuşmacı ağırlandı.
Bu yıl öne çıkan konular ise
Türkiye, Avrupa ve Afrika
enerji ticareti, ulusal ve
uluslararası pazarlar oldu.
Türk Özel Sektörünün
Enerji Vizyonu, Türkiye
Enerji Politikaları, COP21
Paris Antlaşmasının Enerji
Sektörüne Etkileri, Türk
– Alman Enerji İşbirliği,
Kamu GES Projeleri, GES
Tesisleri Kalite Kontrol ve Sertifikasyon, Rüzgar
Enerjisi, Hidroelektrik, Enerji Sektöründe Yabancı
Yatırımlar tartışıldı. Avrupa’da yenilenebilir enerji
gündeminde “Enerjinin Babası “olarak adlandırılan
Hans Josef Fell de “Uluslararası pazarda Türkiye’nin
yeri ve yenilenebilir enerji gelişimi için potansiyel ve
kaynakları” konusunda bir sunum gerçekleştirdi.
Bir sonraki ICCI etkinliği 3-5 Mayıs 2017 tarihleri
arasında düzenlenecek.
31
ETKİNLİKLER
ICSG Panellerinde Stratejik
Yol Haritası Belirlendi
Dünyanın sektör öncülerini ve liderlerini buluşturan 4. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler
ve Şehirler Kongre ve Fuarı (ICSG 2016), 20-21 Nisan 2016 tarihlerinde, İstanbul Haliç Kongre
Merkezi’nde gerçekleştirildi. 50 ülkeden beş binin üzerinde kişinin katıldığı ICSG 2016’da,
akıllı şebekeler ve şehirler ile akıllı ulaşım sistem araştırmacıları, uygulayıcıları, geliştiricileri ve
kullanıcıları için fikirler ve üst düzey teknoloji ürünleri tartışıldı.
ICSG Uluslararası Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve
Fuarı, Haliç Kongre Merkezi’nde 4’üncü kez uluslararası
platformda dünya devlerini bir araya getirdi. ICSG 2016’da
Türkiye’nin ve dünyanın akıllı şehir ve şebekelerinin
geleceği planlandı.
Yoğun katılımın sağlandığı organizasyonda açılış
konuşmalarını; Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma
Güldemet Sarı, İsveç Enerji Bakanı İbrahim Baylan,
Avusturya Viyana Şehircilik Bakanı Dr. Michael Ludwig,
İstanbul Valisi Vasip Şahin, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakan Yardımcısı Ali Rıza Alaboyun, İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Kadir Topbaş, EPDK Başkanı Mustafa
Yılmaz ve UGETAM Başkanı Prof. Dr. Ümit Doğay Arınç
gerçekleştirdi.
İki gün süren etkinliklerde yapılan açıklamalarda altyapı
çalışmaları, yenilenebilir enerji, akıllı şebekelerde tüketici
beklentileri gibi önemli konular masaya yatırıldı. Ülkelerin
gelecekteki çalışmalarında bu noktalara ağırlık verilmesi
gerektiği fikirlerinde mutabakata varıldı.
32
Akıllı Şebekelerde Teknolojik
Çözümler ve Geleceğe Yatırımlar
Fuarda “Yürütülen Akıllı Şebeke
Faaliyetleri” konusunda sunum
gerçekleştiren BEDAŞ Ar-Ge ve
İnovasyon Direktörü İlker Dursun,
her geçen gün artan enerji
ihtiyacı, kayıpların ve kesintilerin
minimize edilmesi, şebekenin optimum seviyede
işletilmesi ve artan yenilenebilir enerji kaynaklarının
ortaya çıkardığı çift yönlü enerji akışı, çift yönlü
haberleşme ihtiyacını dolayısıyla da akıllı şebekelerin
gerekliliğini ortaya koyduğunu vurguladı.
Sunumda şebekelerin mevcut durumu, ideal şebeke ve
ideal şebekeye ulaşmak için atılması gereken adımlar
ve yürütülen projeler, fayda-maliyet analizleri, fizibilite
çalışmaları ve akıllı şebekelere geçiş için devam etmekte
olan “Türkiye Akıllı Şebekeler Strateji ve Yol Haritası”
projesine vurgu yapan Dursun, 21 dağıtım şirketiyle birlikte
ETKİNLİKLER
yürüttükleri bu projede gelinen aşamaları da aktardıktan
sonra dinleyicilerden gelen soruları yanıtladı.
“Akıllı Şebekelerin Uygulanması
İçin Gerekli Mevzuat Tamamlandı”
Eski Çevre ve Şehircilik
Bakanı Fatma Güldemet Sarı
konuşmasında, teknolojik
gelişmelere paralel olarak
sürdürülebilir sistemler için
çalışmaların hızlandığını belirtti.
Sarı sözlerine şöyle devam etti:
“Teknolojinin bu denli hızlı ilerlemesinde en büyük faktör
şehirler. İnsanların şehirlerde buluşmasıyla teknolojik
gelişmelere talep arttı. Bu anlamda şehirler hem
sorunların hem de çözümlerin merkezi haline geldi. İnsan
ve teknoloji arasında sıkışan ise maalesef doğa oldu.
İnsan hayatını kolaylaştıran ve çevreyi verimli kullanan,
hem de sürdürülebilirlik ilkesini benimseyen projeler birer
birer hayata geçirilmeye çalışılıyor. Akıllı binalar, akıllı
şebekeler, akıllı şehirler de bu planın farklı birer parçası.
Bu nedenle iş gücünün daha verimli kullanıldığı, doğanın
korunduğu, çöpün dönüştürüldüğü elektriğin doğal
kaynaklarla üretilip yeniden kullanıldığı sistemler için hızla
çalışıyoruz. Akıllı şehirlerin Türkiye’de uygulanabilmesi için
tüm mevzuat altyapısı tamamlandı.”
“En Büyük Sorun Enerjiyi
Depolayamamak”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan
Yardımcısı Ali Rıza Alaboyun
konuşmasında akıllı enerjinin
bir gereksinim haline geldiğine
dikkat çekti ve enerji ihtiyacının
en doğru şekilde belirlenmesi gerektiğini vurguladı.
Alaboyun, “Akıllı trafikten bahsediyoruz, insansız
araçlardan bahsediyoruz. Dolayısıyla akıllı enerji akıllı
yönetim bir gereklilik. Hayatımızın her alanına girdi.
Yenilenebilir enerji ile kastettiğimiz; parayı, zamanı,
mekanı, sistemi çok iyi yönetmek. SCADA sistemi ile biz
nerede, ne zaman ve ne kadar enerji ihtiyacımız olduğunu
ortaya koyabilirsek doğru zamanda doğru enerjiyi verimli
şekilde kullanabiliriz. Enerjide en büyük sorunumuz
depolayamamak. Suyu, gıdayı depolayabiliyoruz ama
enerjiyi depolayamıyoruz. Enerjiyi ürettiğimiz an ya
anında tüketeceğiz ya toprağa vereceğiz ya da üretimden
vazgeçeceğiz.” dedi.
“Elektrik Dağıtım Şirketlerine 150 Milyon Bütçe Ayırdık”
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı
Mustafa Yılmaz, artan rekabet, verimlilik arayışları, küçük
ölçekli üretim ünitelerinin hızla gelişmesi gibi birçok
nedenden ötürü tek yönlü trafik akışının artık yetersiz
kaldığını, çift yönlü trafik akışının
yolunun da akıllı şebekelerden
geçtiğini söyledi.
“Üretici ve tüketici arasında iletişim
yeteneğine sahip akıllı şebekeler
enerji vizyonumuz açısından çok
önemli. Çünkü akıllı şebekeler
kullanıcılara daha fazla verimlilik ve
güvenilirlik sağlıyor. Daha da önemlisi talep tarafının aktif
olarak piyasaya dahil olmasıyla kaliteli ve düşük maliyetli
enerji üretimini mümkün kılıyor. EPDK olarak yaptığımız
çalışmalara değinecek olursam; özellikle vurgulamak
isterim ki tüm elektrik dağıtım şirketlerinin akıllı şebeke
yapısını kurmalarını istiyoruz. Bunu sağlamak için de
önemli adımlar attık, atmaya da devam ediyoruz.” diyen
Yılmaz, elektrik dağıtım şirketlerinin daha iyi hizmet
vermesi için akıllı şebeke kurmalarını sağlayacak mevzuat
düzenlemelerinin yapıldığını kaydetti.
Elektrik dağıtım şirketlerinin vatandaşlara daha iyi
hizmet vermesi için akıllı şebeke kurmalarını sağlayacak
mevzuat düzenlemelerini yaptıklarını söyleyen Yılmaz,
“Elektrik dağıtım şirketlerine 2016-2020 uygulama
dönemi için yaklaşık 150 milyon liralık Ar-Ge bütçesi ve 1
milyar liralık şebeke işletim sistemi yatırımları planladık.
Biz Türkiye’nin bir teknoloji çöplüğüne dönmesini
istemiyoruz.” dedi.
“2050’de 7 Milyar İnsan Şehirlerde Yaşayacak”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, büyük
şehirlerin birer inovasyon merkezi
olduğunu söyledi.
Şehirlerde sürücüsüz metrolar
olduğunu, hızlı trenleri çok daha hızlı
hale getirecek çalışmalar yapıldığını
belirten Topbaş sözlerine şöyle
devam etti:“Tabii bunu yaparken
de çevre etkilerini de düşünmek zorunda olduğumuzu
unutmamalıyız. Dünya nüfusu 7 milyar, 2050 yılında
ise 9 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Nüfusun yüzde
70’inin şehirlerde yaşayacağı düşünülürse çok daha aktif
çalışmalar yapmalıyız. Özellikle kentlerde yoğunluğun
yaşandığı alanlarda yaşam standardını yükseltmek adına
teknolojiyi en iyi şekilde kullanmaya, altyapı sistemlerini
kurmaya çalışmak zorundayız. İstanbul’da günlük
hareketlilik 28,5 milyona ulaştı. Yakın gelecekte şehrin
nüfusu 50 milyonu geçecek. Biz ihtiyaçları karşılamak
zorundayız. Bu hareketlilik kaçınılmaz. İnsanlar daha hızlı
yaşamaya alıştı.”
“Türk Enerji Sektörü Teknolojiyle Birlikte Gelişiyor”
İsveç Enerji Bakanı İbrahim Baylan, akıllı şebekelerin
enerji sektörünün dönüşümünde öncelik arz ettiğini,
akıllı şebekelerin yenilenebilir enerji sistemleriyle daha iyi
33
ETKİNLİKLER
entegre olmasının ve karbon emisyonlarını azaltmanın
yollarının bulunmasına yönelik
çalışmalar yapılması gerektiğini
söyledi.
Baylan, “Dünyanın fosil yakıtlardan
yenilenebilir enerji kaynaklarına
geçtiği bu dönemde, inovasyon,
teknoloji ve iklim değişikliğiyle
mücadele büyük önem arz ediyor.
Türk enerji sektörü de teknolojiyle birlikte gelişiyor
ve Türkiye-İsveç ilişkisinin kültürel bağları geçmişe
dayanıyor. Ekonomisi giderek gelişen Türkiye’de
İsveçli şirketler iş yapmaktan büyük memnuniyet
duyuyor. Enerji sektörünün dönüşümü bizim daha da
geliştirmemiz ve gelişimini sürdürmemiz gereken bir
konu. Bu noktada da akıllı şebekeler büyük önem arz
ediyor.” dedi.
“Mega Şehir Sayısı 28’e Ulaştı”
Viyana Şehircilik Bakanı Dr.
Michael Ludwig konuşmasında,
Viyana’daki akıllı şehir
uygulamalarından bahsetti:
“Avusturya akıllı şehirlere
oldukça yatırım yapan bir ülke.
1990 yıllarında dünya çapında
10 kadar mega şehir varken 2015 yılında ise bu sayı
28’e ulaştı. Öngörülere göre bu sayının 2030 yılında 41
mega şehire ulaşması bekleniyor. Akıllı şehirler kavramı
şehirlerin karşı karşıya kaldığı birçok zorluğu çözmek
için oldukça önemli. İnsanların yaşam kalitelerini idame
ettirmeliyiz. Viyana’nın akıllı şehirler bağlamında
önceliği budur. Sosyal konu ve altyapı çalışmalarında
bu görülüyor. Viyana ve Fedaral Hükümet Başkanlığı
arasında bir mütakabat imzalandı. Viyana böylece akıllı
şehirler içerisinde Avrupa’da marka şehir haline gelmeyi
hedefliyor. İklimin korunması bizim için de çok önemli.
Akıllı şehir, akıllı konut projelerimiz devam ediyor. Viyana
200 bin konuta sahip. Bu noktada vatandaşlarımıza
kira yardımı
da yapıyoruz.
Gerçekleştirdiğimiz
bir şehircilik
projemiz
Avrupa’nın en
önemli konut
projelerinden biri.
Ulaştırma, altyapı,
yayalar için yürüyüş
yolları, yeşil alanları
bölgeyi cazip kılıyor.
Gerçekleştirilen
bu kongrenin akıllı
34
şebekeler ve şehirler alanında küresel zorlukların analiz
edilmesi açısından çok faydalı olacağına inanıyorum.”
“Kesintisiz ve Ucuz Enerjiye İhtiyaç Var”
UGETAM ve ICSG Yürütme Kurulu
Başkanı Prof. Dr. Ümit Doğay
Arınç konuşmasında, Türkiye’nin
güçlü büyümesini sürdürmesi için
kesintisiz ve ucuz enerjiye ihtiyaç
duyduğunu vurguladı:
“Hızla gelişmekte olan ülkemizin
2003 yılından beri yakaladığı
başarılı büyümeyi devam ettirebilmesi için kesintisiz
ve ucuz enerjiye ihtiyacı var. Arz ve talep arasındaki
dengenin mümkün olan en alt seviyede olması hem
enerji tasarrufunu sağlayıp dışa bağımlılığı azaltacak
hem de ülkemizin kalkınmasını daha da hızlandıracak.
Enerji tasarrufunu sürdürülebilir hale getirebilmek
için sistemlere entegre olabilecek akıllı şebekeler ve
şehirler ile durum analizi yapılıp, otomatik ölçüm
sistemleri ile enerji kesintilerini önleyerek aşırı yük ve
arıza durumlarının kontrol altında alınmasıyla şebeke
güvenilirliğini sağlayarak ve ayrıca yönetilemeyen
izlenemeyen tüketimleri ve enerji kayıplarını kontrol
altına almak mümkün olacak.”
“MAKU Önemli Ticaret Bölgesi”
İran MAKU Serbest Bölgesi Genel Müdürü ve
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hüseyn Furuzan
konuşmasında,“Türkiye ile ikili ilişkilerimizin gelişmesi
için kurulan en önemli ticaret bölgesi MAKU. Bu bölge
bizim Avrupa’ya açılan bir geçiş kapımız, turistler için ise
önemli bir varış noktası. Bunların yanı sıra akıllı şehirler
kapsamında yenilenebilir enerji çok önemli. Bölgede şu
an hem güneş ve jeotermal enerjiden faydalanıp hem de
rüzgar çiftlikleri kuruyoruz.” dedi.
“Teşvik Artmalı”
ELDER Genel Sekreteri Uğur Yüksel, akıllı şebekeler
kurulması
yolunda atılması
gereken ilk adımın
şebekelerin
güçlendirilmesi
olduğunun altını
çizdi ve bu amaç
doğrultusunda
teşviklerin
artırılması ve
regülasyonun
uygun hale
getirilmesi
gerektiğini söyledi.
İÇİMİZDEKİ SESLER
Röportaj: Burcu Atasoy
BEDAŞ Kurumsal İletişim Müdürü
“Monotonluktan
Kurtulun”
2006’da Yük Tevzi Müdürlüğü’nde
Elektrik Elektronik Mühendisi olarak
BEDAŞ bünyesine katılan Ahmet Nadir Kara
şu an Müşteri Hizmetleri Direktörü olarak
görev yapıyor. Kendisini işkolik olarak
tanımlayan Kara, BEDAŞ çalışanlarına
monoton olmamalarını, sürekli yeni şeyler
yaparak çalıştıkları alanla ilgili her konuda
kendilerini geliştirmelerini tavsiye ediyor.
BEDAŞ’taki görevinizden kısaca bahsedebilir misiniz?
Müşteri Hizmetleri Direktörü olarak görev yapıyorum.
Müşteri Hizmetleri Direktörlüğü’ne bağlı Aydınlatma,
ETD, Proje, Müşteri Fen, Piyasa İşlemleri ve Ölçü
Sistemleri olmak üzere altı adet yönetmenlik
bulunuyor.
• Aydınlatma Yönetmenliği’nde genel aydınlatma
tesisi dediğimiz sokak ve cadde aydınlatmalarına ait
elektrik sayaçlarının takibi, kontrolü, faturalandırılması
ve ödemelerinin sağlanması işlemleri,
• ETD Yönetmenliği’nde, yeni tüketim tesislerinin
enerji talebi ve güç artışı işlemlerine ait enerji
müsaadesi belgelerinin hazırlanması, lisanslı ve
lisanssız üretim santrallerine ait belgelerin ve onay
işlemlerinin yapılması,
• Proje Yönetmenliği’nde tesislere ait elektrik ve
jeneratör projelerinin kontrolleri,
• Müşteri Fen Yönetmenliği’nde, aboneliklerle ilgili
tesisat muayene, güç artışı ve güç azaltılması,
birleşme ve ayrıştırma ile ölçü devresi kontrolü ve
arızalı sayaç değişimi işlemleri,
• Piyasa İşlemleri Yönetmenliği’nde, serbest tüketici
olma özelliği taşıyan abonelerin her türlü işlemleri
ile EPİAŞ, PMUM ve diğer tedarikçi firmalarla olan
ilişkilerin yönetilmesi işlemleri,
• Ölçü Sistemleri Yönetmenliği’nde ise yüksek
tüketimli abonelerin, aydınlatma tesislerine ait
sayaçların ve dağıtım trafolarına ait çıkış sayaçlarının
Otomatik Sayaç Okuma Sistemi’ne (OSOS) dâhil
edilerek uzaktan okunmasının, takip edilmesinin ve
36
faturalandırılmasının sağlanması işlemleri yönetiliyor.
BEDAŞ’ta daha önce sırasıyla BTM Müdürlüğü, Müdür
Yardımcılığı ve Baş Mühendisliği, Beyazıt İşletme
Müdürlüğü Baş Mühendisliği ve Yük Tevzi Mühendisliği
görevlerinde bulundum.
BEDAŞ’la ilk tanıştığınız anlara dönelim. BEDAŞ’a ne
zaman katıldınız?
BEDAŞ’a ilk olarak 2006 yılında Yük Tevzi
Müdürlüğünde Elektrik Elektronik Mühendisi olarak
katıldım.
BEDAŞ’tan önce hangi görevlerde bulundunuz?
İlk olarak 1999 yılında Turkcell Doğu Karadeniz
Bölgesi’nde başlayan kariyerimin sonrasında Turkcell
Marmara Bölge, 2002’deki adıyla Aycell İç Anadolu
Bölge, daha sonra Avea İç Anadolu Bölge ve son olarak
da 2004 yılından itibaren Turkcell Adana Bölge’de
yüklenici kontrol ve devreye alma mühendisliği
görevlerinde bulundum.
Sizi bu göreve taşıyan eğitiminizi de paylaşabilir
misiniz?
İlk, orta, lise öğrenimimi Osmaniye’de tamamladım.
İÇİMİZDEKİ SESLER
1999 yılında Niğde Üniversitesi Elektrik Elektronik
Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum.
Göreviniz boyunca en keyif aldığınız anlar
hangileriydi?
En keyif aldığım anlar Yük Tevzi Müdürlüğü’nde fider
otomasyon, sekonder koruma ve röle senkronizasyonu
ile OSOS’da problemli abonelerin sayaçlarını uzaktan
anlık olarak izleyerek yaptığımız koordineli saha
operasyonlarıydı.
Biraz da sizi tanıyalım. Ahmet Nadir Kara nasıl biri?
Ahmet Nadir Kara’ya dışarıdan bakıldığında aslında
işkolik olarak tanımlanabilir. Çalışmayı, kendimi
geliştirmeyi, her gün yeni şeyler öğrenmeyi seviyorum.
Bildiklerimi mümkün olduğunca paylaşmaya
çalışıyorum. Sanırım mükemmeliyetçi bir yapım var.
Verilen her işi en iyi şekilde yapmaya gayret ediyorum.
Samimi, cana yakın ve sosyal bir kişiliğe sahip
olduğumu düşünüyorum.
Boş zamanlarınızda neler yaparsınız?
Aslında artık pek boş vaktim olmuyor desem yanlış
olmaz. Sabah 07.30’da başlayan iş yolculuğum
genelde akşam 21.00 gibi son bulduğu için cumartesi
dâhil bir etkinliğe ayıracak kadar zamanım olmuyor.
Bulabildiğim kısa zamanlarda bilim ve teknoloji
dergileri okuyorum, ara sıra futbol oynamaya ve
izlemeye, bilgisayar oyunlarına ve arkadaş sohbetlerine
vakit ayırmaya çalışıyorum. Pazar günleri de ailemle
vakit geçiriyorum.
Son olarak elektrik dağıtım sektöründe çalışanlara
söylemek istediğiniz...
Arkadaşlara söylemek istediğim ilk şey,
monotonluktan kurtulsunlar, sürekli yeni şeyler
yaparak çalıştıkları alanla ilgili her konuda kendilerini
geliştirsinler. Monotonluktan kurtulmak hem iş
hayatınızda mutlu olmanızı hem de kariyerinizde
bir adım daha ileri gitmenizi sağlayacak. Bu
konuda özellikle genç arkadaşlara kendimi örnek
gösterebilirim. Bu görevde bulunmamın en önemli
sebeplerinden biri az önce söylediklerime özen
göstermem ve sürekli gelişime açık olmaya çalışmam.
Uzun süredir çalıştığınız ve alıştığınız bir birim ya da
görevden farklı bir birim ya da göreve getirildiğinizde
aslında sıkılıyorsunuz ve istemiyorsunuz. Ancak bir
süre sonra görüyorsunuz ki artık yeni bir deneyiminiz
daha var ve özgeçmişiniz biraz daha gelişmiş, kısaca
diğer meslektaşlarınızdan bir adım öndesiniz. Bunu
özellikle kariyer hedefi olan genç arkadaşlarımızla
paylaşmak isterim.
Kara: Monotonluktan kurtulmak hem iş hayatınızda mutlu olmanızı
hem de kariyerinizde bir adım daha ileri gitmenizi sağlayacak.
37
İLETİŞİM KANALLARI
bedas.com.tr Yeni Yüzüyle Bilgiye Hızlı
Ulaşım ve Kolay Kullanımı Hedefliyor
Kurumsal internet sitesini hem tasarım hem de içerik anlamında yenileyen BEDAŞ, anlık bilgi
ve hızlı erişim deneyimini hedefliyor. Başvuru süreçlerini de kolay anlaşılabilir infografiklerle
sunan bedas.com.tr, görme engellilere özel olarak tasarlanmış bir arayüze de sahip.
Yenilenen www.bedas.com.tr, anlık kesinti ile planlı
yatırım ve bakım hizmetleri bilgilerine kolay ulaşım
sağlanmasını hedefliyor. Harita üzerinden de takip
edilebilen kesintilerin yanı sıra sitede infografiklerle
desteklenmiş “Bilgi Danışma” bölümü de bulunuyor.
vermesi sağlandı. Farklı cihazlara farklı arayüz
anlayışına ek olarak www.bedas.com.tr, yalnızca
bilgisayar değil, tablet ve telefon gibi internete bağlı
tüm cihazların ekran boyutlarına uygun olarak kendini
konumlandırabiliyor.
bedas.com.tr’de Tek Tıkla
Bilgiye Ulaşım Hedeflendi
www.bedas.com.tr’de
“Online İşlemler” menüsü
tek tıkla ulaşılabilir hale
getirilerek hızlı başvuru
yapılabilmesi hedeflendi.
Sitede planlı bakım
ve yatırım çalışmaları
hakkında önceden bilgi
sahibi olmanızı sağlayan SMS ile Bildirim başvuru
bölümü de bulunuyor. “Online İşlemler” menüsünde
ayrıca arıza ihbarı, aydınlatma şikayeti, kaçak ihbarı,
evrak ve belge sorgulama adımları da yer alıyor.
Hizmet Süreçleri
İnfografiklerle Anlatıldı
BEDAŞ kurumsal
web sitesinde,
bilgiyi sadeleştirerek
infografiklerle ziyaretçilerin
hizmetine sunuyor.
İstanbul’un Avrupa
Yakası’nda elektrik dağıtım
hizmetini kullananların ve
fen adamlarının hedeflendiği www.bedas.com.tr’de
karmaşık süreçlerin rahat anlaşılabilmesi için daha az
sayıda sınıflandırma yapıldı. Sitede “Bilgi Danışma”
ve “Başvuru Genel Bilgi” adımlarında yazı formundaki
süreçler teker teker grafikleştirilerek görsel olarak
sergileniyor.
bedas.com.tr Farklı Cihazlara Farklı Arayüzle
Hizmet Veriyor
Yeni bedas.com.tr’nin tasarım sürecinde mobil ve
masaüstü cihazlarda sitenin farklı kullanım amaçları
gözlemlendi. Kullanım amaçlarına yönelik olarak
bilgisayar, cep telefonu ya da tabletlere özel olarak
geliştirilmiş yeni arayüzüyle ziyaretçilere hizmet
Yeni Yüzüyle Görme Engelliler İçin Erişilebilir
www.bedas.com.tr, görme engelliler için özel olarak
tasarlanan bir arayüze de sahip. Görme engelli
ziyaretçilerin de rahat kullanımını sağlamak amacıyla
metinleri sesli okuyan yazılımlarla da uyumlu çalışıyor.
BEDAŞ, Destek Hesabıyla 7/24 Twitter’da
BEDAŞ Twitter Destek Hesabı, İstanbul’un Avrupa Yakası’ndaki elektrik abonelerinin
taleplerini ve sorularını 7/24 anlık olarak yanıtlıyor.
BEDAŞ Twitter Destek Hesabı, İstanbul’un Avrupa
Yakası’ndaki elektrik abonelerinin taleplerini ve
sorularını 7/24 anlık olarak yanıtlıyor.
Tüketiciler İstanbul’un Avrupa Yakası’ndaki elektrik
dağıtım hizmetlerine yönelik soru ve görüşlerini
Twitter’daki @BEDASDestek hesabına da iletme
imkanına sahip oluyor.
www.facebook.com/bedaskurumsal
www.twitter.com/bedaskurumsal
www.linkedin.com/company/bedas
39
İLETİŞİM KANALLARI
BEDAŞ 186 Çağrı Merkezi, 2015’te
17 Milyon 597 Bin Çağrı Karşıladı
BEDAŞ’ın Çağrı Merkezi, 2015 yılında 17 milyon 597 bin çağrıyı
karşıladı. Sadece Ocak 2016’da gelen çağrı sayısı ise 2 milyon 302 bin.
BEDAŞ, yaklaşık 4 milyon 500 bin abonesine 7 gün 24 saat tüm iletişim
kanallarından talep ve sorulara anlık dönüş yapıyor. 2016’nın ilk yarısında ayda
ortalama 1 milyon 600 bin çağrıya yüzde 95’lik oranda cevap veren 186 Çağrı
Merkezi ise tüketicilerin en yoğun kullandığı destek hattı.
Türkiye’nin en yoğun nüfusa sahip bölgesine hizmet veren BEDAŞ 186, eğlenceli
diyaloglara da tanık oluyor. İşte onlardan bazıları:
ÇAĞRI 1:
İşlem yapabilmek için isim almaya çalışan müşteri
temsilcisi...
Müşteri Temsilcisi: Adınızı öğrenebilir miyim lütfen?
Abone: Tesisat benim üzerime değil, abimin adı
Ahmet?
Müşteri Temsilcisi: Ben sizin adınızı öğrenebilir
miyim lütfen?
Abone: Kardeşiyim işte.
Müşteri Temsilcisi: Peki, ben adınızı öğrenebilir
miyim?
Abone: Fatoş.
Müşteri Temsilcisi: Fatoş Hanım nasıl yardımcı
olabiliriz?
Abone: Ben aslında Fatoş değilim. Ben Fatoş’un
arkadaşıyım.
Müşteri Temsilcisi: Peki, hangi işlemi yaptırmak
istiyordunuz acaba?
Abone: Fatoş telefonda rahat konuşamıyor da ben
yardımcı oluyorum.
Müşteri Temsilcisi: Anlıyorum, tesisatınızla ilgili
nasıl bir işlem yaptırmak istiyordunuz?
Abone: Ama istiyorsanız Fatoş’u da verebilirim.
Müşteri Temsilcisi: Siz bilirsiniz efendim.
Fatoş Hanım gelir…
Müşteri Temsilcisi: İyi günler Fatoş Hanım,
tesisatınızla ilgili nasıl yardımcı olabiliriz?
Abone: Tesisat aslında abimin üzerine kayıtlı. Adı
Ahmet, ben kardeşiyim.
Müşteri Temsilcisi: ...............
ÇAĞRI 2:
Müşteri Temsilcisi: İyi günler. Ben ALO 186 Çağrı
Merkezi’nden arıyorum. Erdinç Bey’le görüşebilir
miyim?
Abone: Babam tuvalette. Hem de yeni girdi. Bir saat
çıkmaz şimdi.
40
ÇAĞRI 3:
Müşteri Temsilcisi: İyi günler
ben Ayşe nasıl yardımcı
olabilirim?
Abone: Orası TEK değil mi?
Müşteri Temsilcisi: 186 Elektrik Çağrı Merkezi nasıl yardımcı
olabilirim?
Abone: Kızım elektrikte senin ne işin var! Bana yetkilini ver.
Müşteri Temsilcisi: Size ben yardımcı olacağım. İsminizi rica
edebilir miyim?
Abone: Ben Muhtarın Azası Hüseyin, Mehmet vardı yok mu?
Müşteri Temsilcisi: Hüseyin Bey arızanız ve kesintiniz
hakkında bilgi verirseniz ben size yardımcı olacağım.
Abone: Bizim köyde elektrik yok kızım, hayvanları
sağamıyoruz.
Müşteri Temsilcisi: Adresinizi rica edebilir miyim
Hüseyin Bey?
Abone: Xxx Köyü kızım.
Müşteri Temsilcisi: İlçe ve mahalle ismi alabilir miyim?
Abone: Kızım burası köy. Burada ilçe, mahalle yok. Xxx’i
geçince marketin oradayız.
Müşteri Temsilcisi: Adres olarak açık adres almam gerekiyor
Hüseyin Bey.
Abone: Kızım, elektrikler ne zaman gelir, sor bir hele?
Müşteri Temsilcisi: Adresi öğrenmem gerekiyor, Hüseyin
Bey. Ekiplerimize bu konuda bilgi vereceğim.
Abone: Daha sizin bilginiz yok mu kızım?
Müşteri Temsilcisi: Hüseyin Bey kayıt alıp iletiyoruz.
Abone: Kaçta gelecek peki?
Müşteri Temsilcisi: Ekiplerimize iletiyorum, en kısa sürede
yardımcı olacaklardır.
Abone: Bekleyeyim mi, kapatayım mı?
Müşteri Temsilcisi: Yardımcı olmamı istediğiniz farklı bir
konu var mı?
Abone: Elektrik yok.
Müşteri Temsilcisi: Anlıyorum en kısa sürede ilgilenilecek,
Hüseyin Bey. İyi günler.
Abone: ***
İLETİŞİM KANALLARI
BEDAŞ 186 Mobil Uygulaması Android ve iOS’ta
BEDAŞ, İstanbul’un Avrupa Yakası’nda
yer alan tüketicilerin özellikle planlı
ve anlık kesintiler hakkında hızlı
bilgi almasını sağlamak için “BEDAŞ
186 Mobil Uygulaması”nı geliştirdi.
iOS ve Android tabanlı uygulamada
harita üzerinden lokasyon seçilerek
kullanıcının kendi bölgesini etkileyen
planlı bakım ve yatırım çalışmaları anlık
olarak görülebiliyor.
İstanbul’un Avrupa Yakası’ndaki elektrik
tüketicileri, BEDAŞ 186 Mobil Uygulaması
açılışındaki konum tespiti sayesinde kesintilere
dair hızlı bilgi elde edebiliyor. Kullanıcılar,
üyelik sistemi sayesinde 186 Çağrı Merkezi’ni
aramaya gerek duymadan elektrik kesintisi,
sokak aydınlatma, sayaç arıza, kesme-açma
ihbarıyla tehlikeli durum için ihbar bırakabiliyor,
başvuruda bulunabiliyor. İhbarın son durumu
“Başvurularım” bölümünden anlık takip
edilebiliyor. Uygulamada yalnızca kaçak
elektrik kullanımına dair ihbar, üyelik
gerektirmeden yapılabiliyor.
Tüketicilerin programlı kesintilerle ilgili
48 saat öncesinden kesintinin başlangıç ve
bitiş zamanı ile ilgili haberdar olabildikleri
uygulamada, abone olunan bölgede meydana
gelen tüm kesintiler hakkında harita
üzerinden bilgi alınabiliyor.
Kesintilerden SMS’le
Haberdar Olun
BEDAŞ, İstanbul’un Avrupa Yakası’ndaki
4 milyon 700 bin abonesine planlı
kesintileri SMS yoluyla bildiriyor.
Tüketicilerin SMS ile bildirim almak için
www.bedas.com.tr ve BEDAŞ 186 Mobil
Uygulaması’nda yer alan SMS ile Bildirim
Formu’nu doldurmaları yeterli. Formu
doldurarak güncel iletişim bilgilerini paylaşan
tüketiciler planlı kesintilerden 48 saat
öncesinde SMS yoluyla haberdar ediliyor.
41
KİŞİSEL GELİŞİM
Röportaj: Nil Koloğlu
Kurumsal İletişim Uzmanı
“Eşler Arasında
Sorumluluk
Paylaşılmalı”
Çalışan anne-baba çocuklarıyla nasıl zaman
geçirmeli, nasıl iletişim kurmalı?
Yanıtları Uzman Psikolojik Danışman
Seyhan Sevinçler veriyor...
Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Marmara Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik
Danışmanlık Bölümü’nde lisans ve yüksek lisans
eğitimimi tamamladım. Ergenlerde Öfke Değerlendirme
Ölçeği’nin (Adolescent Anger Rating Scala- AARS)
Türkçe versiyonunu geliştirdiğim tezimle uzmanlık
derecemi aldım.
İlköğretim okullarında rehber ve psikolojik danışman
olarak mesleğe başladım. Sanatla terapi ve yaratıcılık
eğitimi, oyun terapisi, aile terapisi, travma sonrası
psikolojisi alanlarında çeşitli seminer ve eğitimler ile
terapi alanında yoğunlaştım. Gottman Çift Terapisi
Eğitimi birinci seviyeyi tamamladım.
Uzun yıllar travma sonrası stres bozukluğu ve
rehabilitasyonu alanında çalıştım. Son dönemde
yetişkinlere bireysel danışmanlık hizmeti veriyorum. Aile
içi ilişkiler ve iletişim konularında grup çalışmaları ve çift
terapisi yapıyorum. Bireysel çalışmaların yanı sıra kurumsal
düzeyde ekip çalışması, motivasyon ve iletişim konularında
eğitimler veriyorum.
Otistikler Derneği’nin düzenlediği entegrasyon
kamplarında aldığım görevlerle bu alanda deneyimlerimi
artırarak farklı gelişen çocukları ve ailelerini tanıdım.
2009 yılında Gölcük Ya-Pa Oyunevi’nin psikolojik
danışmanlık hizmetlerini yürütmeye başladım.
2011 yılından bu yana Gölcük Masal Kreş ve Gündüz
Bakımevi’nde kurucu müdür ve psikolojik danışman
olarak görev yapıyorum. Aynı zamanda Yalova Beyaz
Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nde yetişkin ve çift
terapilerini sürdürüyorum.
Maalesef ülkemizde çalışan kadına hem ev işleri hem
de çocukların bakımı kalıyor. En erken 19.00’da evde
olan anne yorgunluğunu mu üzerinden atsın, yemek
mi yapsın, çocuğuna mı baksın? Bu durumla ilgili neler
söylemek istersiniz?
Günümüz çalışma koşulları insanların özel hayatlarına
42
Sevinçler: ‘Ev işleri ve çocuk kadının görevidir, madem iş
hayatına girmek istedi bu sıkıntıyı çekecek’ anlayışı kırılmalı.
zaman ayırmalarına fırsat vermiyor. Aileler çocuklarıyla
oyun oynamak bir yana görüşmeye vakit bulamıyorlar.
Kadının ebeveynlikle ilgili yükünü hafifletmek erkeğin
sorumluluğu. Kültürümüzde yerleşmiş olan ev işleri ve
çocuk kadının görevidir, madem iş hayatına da girmek
istedi bu sıkıntıyı çekecek anlayışı kırılmalı. Erkeklerin evde
eş ve baba olarak ev işi ve çocuk sorumluluğunu paylaştığı
takdirde işler bir nebze olsun kolaylaşır.
Önemli olan çocukla sürekli beraber olmak değil ama
geçirdiğiniz vakti “kaliteli” geçirmek. Bu konu hakkındaki
fikirleriniz nelerdir?
Çocuklar anne ve babalarıyla birlikte geçirdikleri
vakte doymazlar. Özellikle de okul öncesi ve ilkokul
çağındaki çocuklar bu konuda daha ısrarcıdır. Günlük
yaşam koşullarını ve çocuğun bireyselleşmesi gereğini
düşündüğümüzde çocukla onun istediği kadar vakit
geçirmek zaten mümkün değil. Kaliteli zaman geçirmek
elbette önemli ve bu zamanın olmazsa olmazı çocuğu
o sürede isteyerek dinlediğinizi, oynadığınız oyundan
keyif aldığınızı hissettirebilmek. Bunu yaptığınız 40
dakika çocuğu tatmin eder. Elbette bir gün vakit ayırıp
üç gün ayırmadığınızda çocuk ikna olmaz. Kaliteli zaman
her gün olmalı. Düzenli olduğunda yoğun ya da yorgun
olduğunuz gün 10 dakika ayırabilseniz de çocuk anlayış
gösterir. Çünkü bilir ki diğer günler daha yoğun ilgi alacak.
Elbette televizyon, tablet ve telefon bu kaliteli zamanın en
büyük düşmanı. Evde çocuklar uyuyana kadar bu üçlünün
aktifleştirilmemesi iyi olur.
Toplumumuzda çalışan kadınlarla ilgili en çok tartışılan
konulardan biri de bu, sizce bir anne çocuğunu
büyütürken çalışmalı mı?
Bu soru bile çocuk bakımının kadın sorumluluğu olarak
görüldüğünün bir kanıtı. 0-1 yaş arası çocuğun anne
bakımına en yoğun ihtiyacı olduğu dönem. Keşke
ülkemizde ücretli doğum izni bu süreyi kapsar bir hale
getirilse. Açıkçası şu anda uygulanan yasal doğum
KİŞİSEL GELİŞİM
izninin çok kısa olduğunu düşünüyorum. Ne annenin
ne bebeğin ayrılığa hazır olduğu bir dönemde annenin
işe başlaması sağlıklı olmuyor. Anne ve baba çocuğun
bakım sorumluluğunu paylaşmalı ve iş yaşamlarından
kopmamalılar. Maddi ve manevi olarak çalışmak bireyi
besler.
Çocukluğumla ilgili hatırladığım; annem ve babam hep
işteydi ve akşamları eve gelirlerdi. Dört gözle onların eve
gelmesini beklerdim. Bu duyguyu çocuğuna hissettirmenin
sorumluluğunu yaşayan ebeveynler var. Sizce bu duyguyu
çocuğun hissetmesi ne anlama gelir? Anne ve babalar
kendini suçlu hissetmemek için ne yapmalı?
Çalıştığı için ne anne ne de baba suçluluk duymamalı.
Eğer illaki suçluluk duymak
istiyorlarsa çocuklarıyla
olabilecekleri vakitte
televizyona, sosyal medyaya
ayırdıkları vakitle ilgili
ya da çocuklarıyla oyun
oynayabilecekleri ama
oynamadıkları vakitlerle
ilgili suçluluk duyabilirler. Bir
çocuğun anne ve babasının eve
gelişini dört gözle beklemesi
kötü bir duygudurum değil.
Bu durum ne zaman kötüleşir; eve gelen anne ya da baba
çocuğu görmezden geliyorsa, dinlemiyorsa, yorgun olduğu
gerekçesiyle çocuğu ihmal ediyorsa işte o zaman çocuk
bu durumdan olumsuz etkilenmeye başlar. Çocuğunuzu
gördüğünüz sınırlı zamanda televizyon, tablet, telefon,
ev işi, düzen vb. bir kenara bırakılırsa bu suçluluk en aza
iner. Bir ebeveyn iş yaparken diğer ebeveyn çocuklarla
zaman geçirebilir. Bir sonraki gün diğer ebeveyn çocuklarla
ilgilenirken öteki işleri toparlayabilir.
Bazen işi eve taşımak zorunda kalan ebeveynlerimiz
oluyor. Bunlarla ilgili bir öneriniz var mı? Bu sizce
doğru mu?
İşi eve taşımak kesinlikle doğru değil. Seyrek zamanlarda
olması anlayışla karşılanabilir ancak bunu haftada 3-4 kez
yapan kişiler var. Aslına bakarsanız bu içinde bulunduğumuz
ekonomik sistemin bir zorluğu. Hangi çalışan insani çalışma
saatleri için itiraz edebiliyor? İşini ve gelirini kaybetme
korkusuyla birkaç kişinin işini yüklenen, bu sebeple de eve
iş taşımak zorunda kalan çok insan var. Teknoloji işimizi bu
kadar kolaylaştırıp işleri hızlandırmışken, mesai saatlerinin
her şeyin manuel yapıldığı dönemlerdeki kadar uzun olması
ne kadar ironik.
Bu konularda kendini geliştirmek isteyen çalışan anne ve
babalara önerebileceğiniz kitaplar, seminerler var mı?
Ebeveynlikle ilgili yayınlar çok fazla. Benim ailelere önerim
bilgi kirliliğine kapılıp kendilerini yetersiz hissetmeye
başlamaktan kaçınmaları. Ebeveynliği fazlaca idealize edip
mükemmel olmaya çalışmak çocuğa ve yetişkine en büyük
zararı veriyor. Çocuklarınızla katılacağınız her türlü aktivite
çocuğunuza iyi gelecek. Çocukların en büyük ihtiyacı anne
ve babalarıyla eğlenceli vakit geçirmek. Çocuğunuzla temas
edeceğiniz, birlikte bir şeyler yapacağınız her aktiviteyi
hayatınıza katın. Sahilde bisiklete binin, çimlerde uzanın.
Uçurtma yapın ve uçurun. Balkonda bir kum havuzu
oluşturun. Evinizin bir duvarını halatlar ve basamaklarla
tırmanma duvarı haline getirin. Birlikte mısır patlatın.
Çocuklarınızın nasıl insanlar olmasını istiyorsanız kendinizi o
yönde geliştirin. Model olun, model olun, model olun.
Çocuğun, anne ya da babasının işini anlamasının
önemi nedir?
Çocuk, anne ve babanın işe
gitmesi gerektiğini bilmeli.
Ne iş yaptığıyla ilgili yaşı
büyüdükçe sorular soracaktır.
“Benim işe gitmem gerekiyor,
sen okula gitmelisin ya
da bakıcıyla kalmalısın,
işim bitince seni almaya
geleceğim” demek, bunun
değişmeyecek bir durum
olduğunu hissettirmek
önemli. Tabii işinden mutsuz olan, sevmediği işe gitmek
için sevdiği çocuğu bırakmak zorunda hisseden ebeveynler,
çocuğa bu kararlı mesajı veremezler. İşin kötü bir şey olduğu,
ondan ayrılmasına neden olduğu mesajını alan çocuk anne
ya da babanın işe gitmesine direnir, ayrılmakta zorluk çıkarır.
Çocuğun anne babasının işini anlamasından daha çok,
duyguları anlıyor olduğuna dikkat etmeliyiz.
Bu amaçla çocuğun iş yeri ziyareti yapmasının katkıları
olur mu?
İş yeri ziyareti çocuk için ilgi çekici olacaktır. Anne babayı
tanımak için iyi bir fırsat olabilir. Tabii her iş yeri buna
uygun olmayabilir, izin verilemeyebilir. Kurumlar çalışanları
için yapacakları bir aile gününde, personel çocuklarını iş
yerine davet ederek tanıtabilir, anne babalarının koltuğuna
oturtabilir. Mesela 23 Nisan Çocuk Bayramı bunun için çok
güzel bir fırsat.
Çalışan ebeveynler hafta sonlarını çocuklarıyla nasıl
değerlendirmeli? Önerileriniz neler?
Çocukla evde ya da dışarıda aktiviteler yapılabilir. Ancak
biz yetişkinler kahvaltı yapalım, çocuklar etrafta kendi
arasında koştursun fikriyle yapılan faaliyetleri ya da alışveriş
merkezi gezilerini önermiyorum. Çocuğun ebeveyniyle
temas ettiği, iletişim kurduğu her türlü faaliyet kaliteli
zamanı artırır. Anne ve babanın kendine vakit ayırdığı bir
zaman olduğunu da görmeli çocuklar. Aile zamanının da
ihmal edilmediğini bilmeli.
43
KİŞİSEL GELİŞİM
Röportaj: Nil Koloğlu
Kurumsal İletişim Uzmanı
“Sağlıklı Beslen, Diyet
Yapmak Zorunda Kalma”
Kolan International Hospital’da görev yapan Diyetisyen R. Ezgi Mumcu, sağlıklı ve doğru beslenmeyle
ilgili sorularımızı yanıtladı. Fazla kilolarınızdan kurtuldunuz ve amaçladığınız kilonuza ulaştınız. Peki,
ideal kilonuzu korumak için şimdi ne yapmanız gerekiyor? İşte cevapları...
Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Yeditepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden
2013’te mezun oldum. İlk olarak Sports International’da
sporcu beslenmesi üzerine bir buçuk yıl çalıştım.
Sonrasında Avrasya Hastanesi’nde dört ay poliklinik, klinik
ve mutfaktan sorumlu diyetisyen olarak görev aldım. Bir
seneyi aşkın süredir de Kolan International Hospital’da
Poliklinik ve Klinik Diyetisyen olarak çalışıyorum. Kısaca
beslenmenin bir yaşam tarzı olduğuna inanan ve bu
anlayışı insanlara kazandırmayı amaçlayan, görsellikten
çok sağlık adına iyi şeyler başarmayı hedefleyen biriyim.
Sağlıklı beslenme dediğimizde
akla ilk gelmesi gerekenler neler?
Ne yazık ki, sağlıklı beslenme
toplumumuzda özellikle
gençlerde “aşırı zayıflık” olarak
algılanıyor. Fakat sağlıklı beslenme
denildiğinde akla vücut için
-yaşamsal fonksiyonlarımızı yerine
getirebilmemiz için- gerekli olan
karbonhidratlar, yağlar, proteinler,
vitamin ve minerallerin yeterli ve
dengeli bir şekilde tüketilmesi
gelmeli. Her yararlı besin fazla
tüketildiğinde sağlıklıdır anlamına
gelmemeli. Porsiyon kontrolü
sağlıklı beslenmenin en önemli
diğer bileşenidir. Önemli olan
sağlıklı bir besini doğru miktarda,
doğru zamanda ve doğru besinlerle
kombinleyerek tüketmek ve bunu
alışkanlık haline getirmektir.
Kilo vermek bazen zorlu bir süreç, bazense kolay... Ne
zaman diyete başlamamız gerektiğini nasıl anlarız?
Her insan bambaşka bir dünya, bambaşka bir
metabolizma... İnsanlar için bu sürecin kolay ya da
zor olması da tamamen bu durumdan kaynaklanıyor.
Haliyle her insanın ideal kilosu da birbirinden farklı.
Beden kitle indeksi olarak kişinin ideal kilosunda olup
44
olmadığını değerlendirmemize yarayan bir parametre var
fakat bu matematiksel hesaplama kişinin kas kitlesini
değerlendiremediği için ideal kilo değerinde yetersiz
kalabiliyor. Burada tabii ki profesyonel bir değerlendirme
çok önemli. Bu aşamaya gelene kadar da kişiler kendilerini
değerlendirebilirler. Örneğin kıyafetler, kemer deliği
en güzel uyarıcılardır. Onlara kulak vermek, kilo verme
sürecinin başlamasında büyük bir paya sahip.
İdeal kilomuza, sağlıklı bedenimize ulaştık diyelim.
Asıl problem bu kiloyu koruyamamak... Formumuzu
korumak için ne yapmalıyız?
Her hastama aynı şeyi söylerek
bu sürece başlıyorum. “Diyet”
yaparsan istediğin kiloya ulaşırsın
fakat koruyamazsın; ama sağlıklı
beslenmeyi öğrenir ve yaşam tarzı
olarak benimsersen “diyet” yapmak
zorunda kalmazsın. İnsanlar
genellikle bu noktada kaybediyorlar.
Kısa sürede büyük değişimler
bekleyip aç kalarak istediklerine
ulaşıp eski beslenme düzenlerine
döndüklerinde verdikleri kiloları geri
alıyorlar. Bu nedenle bu süreci bir
beslenme eğitimi gibi düşünüp neyi
ne ile yediği, tatlı yediğinde aslında
ne yediğini ve nasıl dengeleyeceğini
öğrenirse kilo koruma sürecini
sağlamış olacak.
Her gün tüketmemiz gereken besin
grupları nelerdir?
Karbonhidratlar (tabii ki sağlıklı
karbonhidratlar; tam tahıllı ekmekler, kepekli makarnalar,
bulgur, kurubaklagiller gibi), proteinler, yağlar mutlaka
tüketmemiz gereken besin grupları. Bu besinleri de düzenli
olarak tükettiğimizde vücudumuz için elzem olan vitamin
ve mineralleri de sağlamış oluyoruz. Ve besin grubu
değil belki ama insan sağlığı için en önemli şey, su... Su
beslenmemizin olmazsa olmazı olmalı.
KİŞİSEL GELİŞİM
Hareketsiz bir yaşam, sağlıklı yaşam değil. Peki gün
içerisinde hareketli bir yaşamımız olduğunu düşünelim,
yine de spor yapmamız gerekiyor mu?
Genellikle kişinin metabolizması belli bir düzen içerisindeki
tempoya alışıyor ve belli bir süre sonra bu tempoya cevap
vermemeye başlıyor. Bu noktada mutlaka fiziksel aktiviteyi
dahil etmek, kilo verme sürecine önemli ölçüde destek
oluyor. Gün içerisinde aktif kabul edilebilmemiz için de
günlük adım sayımızın on binin altında olmadığına dikkat
edelim.
Yürüyüş yapmanın olumlu etkileri
nelerdir? Günde kaç dakika
yürümemiz yeterli olur?
Yürüyüş yapmak; kalp ve
akciğerlerin çalışma verimini
artırır, fazla yağların
yakılmasına yardımcı
olur, dinlenirken bile kilo
vermeyi sağlayacak şekilde
metabolizma hızınızı
artırır, yeme isteğinin
(iştahın) kontrol edilmesine
ve stresten uzaklaşmaya
yardımcı olur, kandaki
kolesterol seviyesini azaltır,
şeker hastalığını kontrol etmeye ve
önlemeye yardımcı olur, göğüs, prostat
ve mide-barsak gibi bazı kanser türlerine
karşı riski azaltır, bağırsakların çalışmasını düzenler.
İnsanların ortalama bir tempoyla yürüyerek saatte 400
kalori verdiğini farz edersek 1 kilo vermek için 18 saat
yürüyüş yapmaları gerekiyor.
Metabolizmayı hızlandırmak için neler yapılmalı?
Beslenme programınıza ara öğünler eklemek büyük
önem taşıyor. Fakat metabolizma hızınız üzerindeki en
önemli faktör; kas kitleniz. Kas kitleniz ne kadar fazla ise
metabolimanız o kadar hızlı çalışır.
Kilo alma sürecinde insülin ve tiroidin rolü nedir?
Obeziteye yani kilo almaya neden olan faktörlerden biri
kandaki insülin hormonunun yemek sonrasında yüksek
olmasıdır. Yüksek glisemik indekse sahip yani kan şekerini
hızlı yükselten karbonhidratların devamlı fazla yenmesi
kanda insülin hormonunun hep yüksek olmasına,
doygunluğun kısa süreli olmasına, acıkma ataklarına
ve kilo almaya neden olur. Hipotiroidi ise, tiroid bezinin
yeterli hormon üretememesine bağlı olarak kanda çok
az bulunması durumu. Bu hastalığın kadınlarda görülme
oranı erkeklere nazaran çok daha fazla. Beslenmeyle ilgili
görülen en önemli tepkisi, yavaşlayan metabolizma
ve kilo artışı.
Ara öğünler mutlaka olmalı mı? Kuruyemiş, meyve ve bir
sütlü kahve de ara öğün olabilir mi?
Kilo verme sürecinde kan şekeri regülasyonunu sağlamak
ve metabolizmayı uyarmak adına mutlaka ara öğün olmalı.
Ara öğün çeşidi kişinin günlük alması gereken kaloriye göre
fındık, badem, ceviz, meyve veya süt olarak değişkenlik
gösterir.
Her şey iyi güzel de sağlıklı yaşam bilincini hayatımıza
tamamıyla geçirmek için olmazsa olmazlar nelerdir?
En önemlisi kişinin kendini sevmesi. Kişi ne
kadar kendiyle barışık olursa istediği kiloya
ulaşması da o kiloyu koruması da daha
kolay. Ve tabii diğer en önemli faktör;
kişinin bunu bir süreç olarak değil
beslenme eğitimi olarak görmesi.
Hangi besinleri ne zaman,
nasıl tüketmeli, nasıl
pişirmeli? Bunu öğrenmesi
ve uygulamaya koyması
için 21 gün gerekli. Ne
kadar çok tekrarlarsanız bir
zaman sonra o olay alışkanlık
haline dönüşmüş olacak. Ve
hayatınızın olmazsa olmazı
gereken diğer faktör fiziksel
aktivite. Mutlaka ağırlık antrenmanı
yapmalısınız demiyorum ama mutlaka
aktif olmalısınız. Günlük adım sayınız
minimum beş bin olmalı. En güzel aktivite yürüyüş.
Mutlaka yürüyün. Su içmeyi alışkanlık haline getirin.
Su şişeniz masanızdan eksik
olmasın. Basit bir örnek;
her gün düzenli olarak
tükettiğiniz büyük boy ve
kremalı bir kahveyi, küçük
boy ve yağsız sütle yapılan
kahveyle değiştirdiğinizde
size 5 kilo kayıp olarak
dönecektir. İşte bu kadar
basit bir işlemle. Unutmayın
hayatınızı tercihleriniz
belirler ama onları
da seçen sizsiniz.
Siz neyi seçmek
istersiniz?
Sağlıcakla
kalın...
45
ENERJİ SEKTÖRÜ
Röportaj: Pelin Bayram
BEDAŞ Kurumsal İletişim Kıdemli Uzmanı
Ulusoy Elektrik, İhracatta
Hedef Büyütüyor
“30 yılda yakaladığımız yükseliş grafiği, kalite standartları çerçevesinde ürettiğimiz ve
Türkiye’de ilklere imza atan ürünlerimizle ulusal ve uluslararası pazarda sektörümüzün önemli
temsilcilerinden olduk.” diyen Ulusoy Elektrik Yönetim Kurulu Üyesi Enis Ulusoy, yürüttükleri
projeleri Enerji Boğaziçi’ne anlattı...
Ulusoy Elektrik’in 30 yıllık bir geçmişi var. İlk
olarak bize bugün gelinen noktayla ilgili bilgi
verebilir misiniz?
Ulusoy Elektrik, ülkemizin yerli üretim gücünü
artırmak hedefiyle mühendislik şirketi olarak
1985’te kuruldu. Günümüzde Ankara ASO 1.
OSB, Anadolu OSB ve Jakartta Cikarang Sanayi
Bölgesi’nde bulunan tesislerinde faaliyet gösteriyor.
60.000 m2’si kapalı olmak üzere 100.000 m2’ye
yaklaşan üretim alanında orta gerilim elektrik
dağıtım şebekeleri ve endüstriyel tesisler için
pek çok elektrik ekipmanının entegre üretimi
gerçekleştiriliyor.
30 yılda yakaladığımız yükseliş grafiği, kalite
46
standartları çerçevesinde ürettiğimiz ve
Türkiye’de ilklere imza atan ürünlerimiz ile ulusal
ve uluslararası pazarda sektörümüzün önemli
temsilcilerinden biri olduk. Gerçekleştirdiğimiz
büyük projeler, üretim kapasitemiz ve endüstriyel
başarımız ile 2009’dan bu yana İstanbul Sanayi
Odası tarafından her yıl açıklanan “İlk 500 Büyük
Sanayi Kuruluşu” 2013 listesinde 393. sırada yer
aldık ve sektördeki büyüme hızımızı artırdık.
2013 yıl sonu itibarıyla net satış gelirlerimizin
%57’sini ihracattan elde ederek Türkiye İhracatçılar
Meclisi’nin (TİM) açıkladığı “Türkiye’nin En Büyük İlk
1000 İhracatçı Firması” 2013 listesinde 205. sırada
yerimizi aldık.
ENERJİ SEKTÖRÜ
Kasım 2014 itibarıyla da halka arz edilerek Borsa
İstanbul’da işlem görmeye başlayan şirketimiz
4 kıtada 50’den fazla ülkeye ihracat yapıyor.
İç pazara sunduğunuz ürün ve çözüm hizmetleri
nelerdir?
Ulusoy Elektrik olarak elektrik enerjisinin son
tüketiciye kadar ulaşmasını sağlayan orta gerilim
şalt malzemelerini üretiyoruz. 36 kV gerilim
kademesine kadar Hava İzoleli ve SF6 Gaz İzoleli
Metal Mahfazalı Hücreler, SF6 Gazlı Kesiciler,
ileri teknoloji Vakum Tüplü Kesiciler, Metal
Clad Çekmeceli Tip Panolar, SF6 Gazlı Ayırıcılar
üretimimizin ana kısmını oluşturan şalt cihazları.
Ürettiğimiz şalt cihazları 36 kV’a kadar gerilim,
3150A’e kadar sürekli işletme akımı, 31,5kA’e kadar
kısa devre arızasına dayanma kapasitesine sahip.
Bunun yanında tüm donanımlarıyla birlikte yer
altı ve yer üstü beton trafo merkezleri, yağlı ve
kuru tip trafo, kataner sistemleri, havai hat kesici
ve ayırıcıları, kablo başlıkları, SCADA otomasyon
sistemleri ile OSOS gibi uzaktan kontrol sistemlerini
üretiyoruz.
36 kV seviyesinde dünyada en fazla üretim yapan
modüler hücre fabrikası hacmimizle yurt içi ve yurt
dışındaki fabrikalarımızda yıllık 60.000 adedin
üzerinde orta gerilim hücresi, 3.200 adet beton
trafo merkezi ve 6.000 dağıtım trafosu üretimi
gerçekleştiriyoruz.
2016 şu ana kadar nasıl geçti, genel bir
değerlendirme yapar mısınız?
Enerji sektörünü hem dünyada hem de ülkemizde
ekonomilerin can damarı olarak görüyorum. Bu
nedenle 2015’i iki seçim ve sıcak para baskısı ile
bitirmiş olmamıza rağmen sektörümüzün 2016’ya
iyi bir başlangıç yaptığını söyleyebiliriz. Bu yılın en
önemli gelişmelerinden biri Ankara Anadolu
OSB’deki yeni fabrikamızda trafo üretimimize
başlamamız.
2016’nın ilk yarısında Türk futbolunda tarihi
önemi olan İnönü Stadı, yeni adıyla Vodafone
Arena, Türkiye’nin en büyük güneş enerjisi santrali
Kızören gibi projeler Ulusoy Elektrik ürünleriyle
faaliyete geçti. Yine ülkemizin önemli spor ve
sağlık tesisleri için yeni anlaşmalarımızı yaptık,
hızla üretimimize devam ediyoruz.
İhracat konusunda ise geçtiğimiz yıllarda
olduğu gibi bu yıl da hedef pazarlarımızdaki
çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle Cezayir,
Endonezya ve Güney Amerika bu yıl da öncelikli
hedef pazarlarımız arasında yer alıyor.
Türkiye’nin büyümesine paralel olarak elektrik
talebinde de güçlü artış oldu. Önümüzdeki
dönemde elektrik talebine dair beklenti ve
değerlendirmeleriniz nedir?
Enerji sektörü tüm dünyada en hızlı yükselişe geçen
ve büyüyen sektörlerden biri. Türkiye’de pazar yılda
yaklaşık %5’lik dilimlerle büyüyor. Önümüzdeki 10 yıl
içerisinde enerji sektörüne 110 milyar dolar tutarında
yatırım yapılması bekleniyor. Bu yatırım tutarının
1/5’i ise bizim ürün gamımızı kapsıyor. Biz de sektör
lideri olan %37’lik pazar payımız ile yeni yatırımlara
en çok hizmet veren yerli sanayi temsilciyiz.
Son yıllarda sürdürülebilirlik tüm iş dünyası ve
devletlerin gündeminde üst sıralarda. Ulusoy
Elektrik için sürdürülebilirlik nedir?
Sürdürülebilirlik bizim için kurumsal bir amaç.
Zaten 30 yılı aşkın süredir çizmiş olduğumuz
büyüme ve kurumsallaşma haritasıyla da bu
bilincimizi pratiğe döktüğümüzü düşünüyorum.
Ulusoy olarak sürdürülebilirliği üç ana başlık
altında değerlendiriyoruz: Ekonomik, toplumsal
ve çevresel sürdürülebilirlik… Bizim öncelikle
müşterilerimize, çalışanlarımıza ve tedarikçilerimize
yönelik sorumluluklarımızı yerine getirmemiz ve
47
ENERJİ SEKTÖRÜ
onlar için yaşamımızı devam ettirmemiz gerekiyor.
Bu hususta ekonomik sürdürülebilirliğimizi devam
ettirebilmek için inovasyon bilinci ve uluslararası
kalite standartları ile sorumlu üretim anlayışını
benimsiyoruz.
Faaliyetlerimizi gerçekleştirirken topluma olan
sorumluluğumuzu unutmuyoruz. Toplumların
sağlıklı gelişimi ve sürdürülebilirliği için eğitimin
temel yapı taşı olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle
Ankara’da birisi engelli çocuklarımız için özel
eğitim merkezi, diğeri anaokulu olmak üzere iki
okulun inşasını üstlenerek Milli Eğitim Bakanlığı’na
devrettik.
Ekonomik karlılığın yanı sıra dünya nüfusunun
her geçen gün arttığı konjonktürde, yaşayacak
ve çalışacak bir dünya bulabilmek için üretim
süreçlerimizde çevreye olan sorumluluğumuzu
yerine getirmemiz gerektiğinin bilincindeyiz.
48
Elektrik dağıtım sektörü Ulusoy Elektrik için ne
kadar önemli? Bu şirketler ile yürüttüğünüz projeler
var mı? Sektör, şirketinizin büyüme hikâyesi
içerisinde nerede duruyor?
Dağıtım şirketleri en değer verdiğimiz yatırım
ortaklarımızdan birisi. Yurt içi pazarda büyümemizi
sağlayan önemli lokomotiflerden birisi de dağıtım
şirketleri ile olan iş birliğimiz. Dağıtım şirketlerinde
özelleştirmelerin başladığı günden bu yana ülkemizin
enerji dağıtım hatlarının geliştirilmesi için gerekli
olan tüm yatırımların destekçisi olduk. 21 dağıtım
bölgesinin yıllık yatırımlarının yaklaşık %45’inde
Ulusoy Elektrik ürünleri kullanılıyor. Boğaziçi Elektrik
Dağıtım, Akdeniz Elektrik Dağıtım, Çamlıbel Elektrik
Dağıtım ve Uludağ Elektrik Dağıtım’ın 2015 yılı
yatırımlarının 2/3’ünde ise yine bizim ürünlerimizin
tercih edilmesi bizim için gurur kaynağıdır,
iş birliklerimizin artarak devam etmesini
temenni ederiz.
TARİH
İstanbul’da
Elektriğin Yolculuğu
Gündelik hayatımızın vazgeçilmez olan elektriğin İstanbul’daki
bilinmeyen yolculuğu...
Türkiye’nin ilk elektrik santralı 1902 yılında
Tarsus’ta kuruldu. İlk elektrik santrali sadece
2 kW gücündeydi.
İstanbul ise 1914’te elektrik üretimiyle tanıştı.
Silahtarağa Termik Santrali Macar, Belçika ve
Fransız kökenli üç firmanın kurduğu “Osmanlı
Anonim Elektrik Şirketi” tarafından işletildi.
İstanbul elektrik üretiminden önce de
modern aydınlatmaya geçmişti. 1853 yılında
Dolmabahçe’ye kurulan gazhanede üretilen
havagazıyla Dolmabahçe Sarayı’nın aydınlatılması
sağlanıyordu.
Dolmabahçe Sarayı’nın aydınlatılmasından
artakalan havagazıyla İstiklal Caddesi aydınlatıldı.
İstiklal Caddesi, ülke tarihinde aydınlatılan ilk
sokak-cadde olarak kayıtlara geçti.
50
TARİH
1923’ten itibaren Avrupa Yakası’nda cadde ve
sokaklar elektrikle aydınlatılmaya başladı. Üsküdar
ve Kadıköy ise 1931 yılında aydınlatılmaya başlandı.
İstanbul’da aydınlatma dışında elektrik enerjisini
kullanan ilk ulaşım aracı olan tramvay, 20 Şubat
1914’te Karaköy-Ortaköy hattında çalışmaya
başladı.
Bu tarihten
itibaren
İstanbul’un
sosyal hayatının
her aşamasında
elektrik yer
aldı. Gazino
neonlarından
modern
hastanelere,
sinema
salonlarından
1961’de hizmete
giren ulaşımın yeni harikaları troleybüslere
kadar pek çok alanda elektrik gündelik hayatın
vazgeçilmezi haline geldi.
1960’lı yıllarda İstanbul’un nüfusu hızla artmaya
başladı. Konutlarda, iş yerlerinde ve sanayi
bölgelerinde elektrik ihtiyacı artarak büyümeye
devam etti.
51
OTOMOTİV
Avrupa’nın ve Türkiye’nin
En Büyük İkinci El Oto Pazarı
Avrupa’nın ve Türkiye’nin en büyük ikinci el oto pazarı İPOP bir Intercity kuruluşu olarak
9 Eylül’den itibaren hizmet vermeye başladı. İPOP, yeni hizmet anlayışı ve birçok farklı
uygulamasıyla sektöre yeni soluk getirmeyi hedefliyor.
Intercity, ikinci el
oto ticaretinin,
kolay, güvenli ve
konforlu olması
için Türkiye’nin
en büyük ve en konforlu oto pazarı olma
hedefiyle İstanbul Park Oto Pazarı’nı (İPOP) kurdu.
İPOP’ta, Türkiye’nin en büyük ana bayilerinin ikinci
elleri ve yine en büyük galerileriyle birlikte binlerce oto
tek bir çatı altında toplandı.
Haftada Yedi Gün Açık
İPOP, Türkiye’nin klasik oto pazarlarından farklı
olarak sadece pazar günleri değil haftanın her günü
sabah 08.00 - 18.00 saatleri arasında hizmet veriyor.
Araçlarıyla gelenler için ücretsiz misafir park alanları da
mevcut.
Türkiye’nin En Büyükleri Burada
70.000 m² alan ve 3.100 araç kapasitesi bulunan
İPOP’ta Türkiye’nin en büyük otomotiv markalarının
ana bayilerinin ikinci el satış ofisleri ve araçları
satışa sunuluyor.
Volkswagen, Audi ve Seat ana bayileri Avek,
Şenyıldız ve Özön; Renault ana bayileri Bika, Ermat
ve Sima; Mercedes ana bayi Gülsoy; Peugeot ana bayi
Öztek; Nissan ana bayi Yüzbaşıoğlu; Fiat-Tofaş ana
bayi Erkay; Hyundai ana bayi Coşkun, Suzuki ana bayi
Aykon; Ankara Beyaz Sistem; Intercity ikinci el olmak
üzere toplam 50 ana bayi ve galeri kurumsal olarak
hizmet sunuyor.
İPOP’ta Herkes Kendi Aracını Satabilir
İPOP’ta 1.100 araçlık, numaralı alanda herkes kendi
aracını haftanın yedi günü satma imkanına sahip.
Aracın dokuz adet fotoğrafı çekilerek verilen bilgiler
doğrultusunda Araç Tanıtım Kartı oluşturuluyor. Son
aşamada araç, www.ipopturkiye.com sitesinden tüm
Türkiye’de satışa sunulmuş oluyor. Tüm bu hizmetler
için hiçbir bedel ödenmiyor.
Bir Yıl Araç Garantisi Hediye
İkinci el araç almanın beraberinde getirdiği “Aldığım
aracın kilometresiyle oynandı mı? Motor - şanzıman
gibi yürüyen aksamları nasıl?” gibi soru işaretlerinden
yola çıkarak İPOP’ta hizmet veren dükkanlardan alınan
tüm araçların kasko değeri kadar, bir yıl veya 20.000 km
uzatılmış araç garantisi hediye ediliyor. Motor, mekanik,
şaft ve şanzıman gibi yürüyen aksamlar garanti
kapsamına alınmış oluyor.
İkinci El Oto Pazarında Bir İlk, Değişim Garantisi
İPOP’tan satın alınan araç, 2.000 km’den fazla
mesafe yapmadan on gün içerisinde, hiçbir gerekçe
göstermeden bir defaya mahsus değiştirilebiliyor.
Türkiye’de ilk kez uygulanan bu çalışmayla ikinci el oto
pazarında sıra dışı bir deneyim yaşatmak hedefleniyor.
Herhangi bir sebepten dolayı araçtan memnun
kalınmadığında ve araç değiştirilmek istendiğinde
herhangi bir kayıp yaşanmadan değişim sağlanıyor.
İPOP’a Ulaşım Çok Kolay
İPOP, tüm müşterileri için haftanın her günü,
birçok noktadan ücretsiz ulaşım imkanı sunan ilk
açık oto pazarı.
53
KÜLTÜR - SANAT
Türkiye Sinemasında Ustalar: Lütfi Akad
İstanbul Modern, Türkiye sinemasının kurucu yönetmenlerine adadığı yeni bir sergi projesine
imza attı. “Türkiye Sinemasında Ustalar” adlı projenin ilk konuğu Lütfi Akad. Sergi, 31 Aralık’a
kadar gezilebilecek.
İstanbul Modern, “Türkiye Sinemasında Ustalar” adlı
yeni bir projeye başladı. Türkiye sinemasının kurucu
yönetmenlerine adanmış bu serinin ilk konuğu, adını
sinema tarihimize “ustasız usta” olarak yazdırmış,
“Sinemacılar Dönemi” olarak anılan dönemin öncüsü,
Lütfi Akad.
95 yıllık yaşamı ve filmografisiyle Türkiye sinemasının
hikayesini yansıtan, 100. yaşını andığımız Akad’ın
sinemasını inceleyen arşiv sergisi, filmografisinden
bugüne kadar gün
yüzüne çıkmamış
set fotoğrafları,
film kareleri,
orijinal senaryolar
ve afişler gibi
100 parçalık arşiv
malzemesini bir
araya getiriyor.
Bu görsel
malzeme yine
yönetmenin
sözleriyle
anlatılıyor.
54
Gözlemciliğini sadece filmlerinde değil, anılarında
da görmenin mümkün olduğu Akad’ın, Yeşilçam’ın
doğuşuna, koşullarına ışık tutan yazıları ve söyleşileri
bu serginin anlatıcısı oluyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel
Müdürlüğü’nün desteğiyle gerçekleşen “Türkiye
Sinemasında Ustalar: Lütfi Akad” sergisinin
danışmanlığını Burçak Evren, küratörlüğünü ise
İstanbul Modern Sinema Bölümü Yöneticisi Müge
Turan üstlendi.
Sergi için özel
olarak hazırlanan
katalog da Türkiye
sinemasının bir
dönemine ışık
tutan arşiv özelliği
taşıyor.
Sergi, 31 Aralık’a
kadar İstanbul
Modern Sinema
fuayesinde
gezilebilir.
KÜLTÜR - SANAT
55
KÜLTÜR - SANAT
İnsan İnsanı Çekermiş
İstanbul Modern’de “İnsan İnsanı Çekermiş” sergisinde, gelmiş geçmiş en önemli 80
fotoğrafçının çektiği insan portreleri bir araya getirildi.
İstanbul Modern Fotoğraf Koleksiyonu’ndan derlenen
“İnsan İnsanı Çekermiş”, Türkiyeli 80 fotoğrafçının,
80 yıllık bir süreçte çektiği Türkiye fotoğraflarından
oluşuyor.
Sergi Cumhuriyet
döneminin
en önemli
temsilcisi Othmar
Pferschy’den
günümüze uzanan
dönemde çekilen
fotoğraflardan
oluşuyor.
Bu zaman
tünelinde
yolculuğa çıkaran
sergi, farklı
vizörlerden
bakarak odağına
insanı alıyor.
56
“İnsan İnsanı Çekermiş”,
fotoğrafçıların
kendilerine özgü bakış
açılarıyla, izlenimcilikten
anlatımcılığa, belgeselden
sanata, Anadolu fonundan
stüdyonun gelişmiş
olanaklarıyla üretilen
çağdaş portrelere kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.
“İnsan İnsanı Çekermiş”, içinde insanın yer aldığı
fotoğrafların
yarattığı genel
hissiyatın bir
özetini izleyicilerine
sunuyor.
Seksen yıllık bu
seyahat, seksen
fotoğrafçının
ürünleriyle
18 Aralık’a kadar İstanbul Modern’de.
KÜLTÜR - SANAT
Bir Sanatçının İzinde: İstanbul-Paris-İstanbul
Pera Müzesi 25 Mayıs’tan bu yana, çok yönlü bir sanatçıyı ağırlıyor. “Mario Prassinos, Bir
Sanatçının İzinde: İstanbul-Paris-İstanbul” başlıklı sergi 14 Ağustos’a kadar ziyaret edilebilir.
Pera Müzesi, Institut Français Türkiye katkılarıyla
ve Seza Sinanlar Uslu küratörlüğünde düzenlenen
“Mario Prassinos, Bir Sanatçının İzinde: İstanbulParis-İstanbul” sergisine ev sahipliği yapıyor.
İstanbul’da Rum bir sanatçı ailede dünyaya
gelen Mario Prassinos’un Paris’te 20. yüzyıl
avangartları arasında başlayan sanatsal kariyerini
konu alan sergi, sanatçının resimlerden kitap
illüstrasyonlarına ve dokuma örneklerine,
portrelerden gravürlere uzanan farklı eserlerini bir
araya getiriyor.
Sanatçının eserleri, 14 Ağustos’a kadar Pera
Müzesi’nde görülebilecek.
57
SAĞLIK
Sağlıklı Yaşam İçin Su
Sıcak ve nemli havalarda vücut terleyerek sıvı
kaybını artırıyor. Sıcaklık artışının olduğu günlerde
sıvı tüketiminin artırılmasına özen gösterilmeli.
Su, insan yaşamı için oksijenden sonra gelen en
önemli öge ve beslenmemizin vazgeçilmez bir
parçası. İnsan, besin almadan haftalarca canlılığını
sürdürmesine karşın susuzluk durumunda ancak
birkaç gün yaşayabilir. İnsan vücudunun su içeriği
yaşa ve cinsiyete göre yüzde 42-75 arasında
değişmekle birlikte yetişkin insan vücudunun
ortalama yüzde 59’u sudan oluşuyor. Vücut
fonksiyonlarının çalışmasında, metabolizmanın
dengesinin sağlanmasında ve vücutta pek çok
biyokimyasal reaksiyonun gerçekleşmesinde su son
derece önemli bir rol oynuyor.
Su;
- Besinlerin sindirimi, emilimi ve
hücrelere taşınmasında,
- Hücrelerin, dokuların, organ ve
sistemlerin düzenli çalışmasında,
- Metabolizma sonucu oluşan zararlı
maddelerin taşınması ve vücuttan
atılmasında,
- Sindirim sisteminin
düzenli çalışmasında,
- Vücut ısısının
denetiminin
sağlanmasında,
- Eklemlerin kayganlığının
sağlanmasında,
- Çeşitli biyokimyasal
olayların gerçekleşmesinde
yardımcı.
Üşüdüğümüzde veya yazın çok sıcak, rutubetli
günlerde vücudun normal sıcaklığını korumak için
suya olan ihtiyacımız artıyor. Sıcak, nemli havalarda
vücut terleyerek sıvı kaybını artırıyor. Bu nedenle
yaz aylarında sıvı tüketiminin artırılmasına özen
gösterilmeli.
Her Gün Ne Kadar Su İçmelisiniz?
Genel bir kural olarak, vücutta oluşan zararlı
maddelerin atılmasını sağlamak ve vücut sıvı
dengesini koruyabilmek için 8-10 bardak (2.5 litre) su
tüketilmesi öneriliyor.
İnsanlar su gereksinimlerini genelde; içecekler,
besinler ve metabolizma olmak üzere üç kaynaktan
sağlarlar. Besin içerisinde bulunan besin öğelerinin
yakılması sonucunda su oluşur. Diyette proteine
göre karbonhidrat ve yağın yüksek olması metabolik
suyu artırır. Yediğimiz besinler ve içecekler yoluyla da
vücudumuza su sağlarız. Örneğin sebze ve meyveler
ile bir su bardağı sütün yüzde 90’ı su. Gün içerisinde
içtiğimiz çay, kahve, soda vb. içeceklerle de sıvı alırız.
Ancak kafein içeren kahve, çay ve diğer içecekler sıvı
ihtiyacını karşılasa da uygun su kaynakları olarak
sayılmaz.
Kaynak: Türkiye Halk Sağlığı Kurumu
59
SEYAHAT
Bu Yaz Nereye Gitsek?
Tatil mevsimi başladı... Sürekli aşındırdığınız yollardan
artık vazgeçmenin ve alışılmadık tatil yerlerinden birini
ziyaret etmenin zamanı geldi.
Tuvalu
Bembeyaz kıyıları ve sıra sıra Hindistan cevizi
ağaçlarıyla ünlü minik Tuvalu, hiç ayrılmak
istemeyeceğiniz türden bir ada. Beş eşit derecede
büyüleyici plajdan oluşan bu yerde her şey gün ışığı,
taze avlanmış deniz ürünleri ve tembellikle dolu geçen
günlerden ibaret.
Taze Hindistan cevizini yudumlarken de, “te ano” adlı
voleybola benzer oyunlarını izlerken veya Funafuti
lagününde sırtüstü yüzerken de olsa, burada
zamanınızın büyük bölümünü yatarak geçireceğinize
emin olabilirsiniz.
Tuvalu mercan kayalıklarından oluşuyor. Bu yüzden
dalış severler ve su altındaki renkli dünyayı merak
edenler için ideal bir destinasyon. Okyanusun
yükselmesi bu yeri günümüzün Atlantis’i olma riskiyle
baş başa bırakıyor, yani tamamen suların altına
gömülmeden önce burayı görmek için son şansınız
olabilir.
Meksika Körfezi’ne bakan harika bir koyu kucaklayan
bu yerde, Teksas’ın yalnız kovboy ruhu, deniz
kıyısının huzuruyla kucaklaşıyor. Kafanızın üzerinden
pembe kaşıkçı kuşları uçarken, Concrete Street
Amphitheatre’dan yayılan canlı müzik notaları
kulaklarınızı dolduruyor.
Kahvaltıda “taco” ile karnınızı doyurup, uçak gemisi
USS Lexington’ın içini gezebilir ve daha sonra “Teksas
two-step” dansına bir şans verebilirsiniz. Çiftlik turu
veya kano gezisinde yerinizi ayırttıktan sonra kendinizi
ünü kendisini aşan Tex Mex (Teksas-Meksika) akşam
yemeğiyle ödüllendirmelisiniz.
Bornholm, Danimarka
Corpus Christi, Teksas, ABD
Bembeyaz plajları ve el değmemiş ormanları harika
bir bisiklet ve yürüyüş ortamı sunarken, ufak balıkçı
köyleri, yuvarlak antik kiliseler ve kale kalıntıları da
fotoğraf makineniz ile ölümsüzleştirmekten kendinizi
almayacağınız anlara şahit olmanıza imkan tanır.
60
SEYAHAT
Burada Bornholm Kelebek Parkı’nı ziyaret edebilir,
Hammershus Kalesi’nin kalıntılarını keşfedebilir ve
yerel füme balık yemeklerini, özellikle de “Gudhjem
üzerindeki güneş” (Sol over Gudhjem) adlı lezzetleri
deneyebilirsiniz. Yaratıcı biriyseniz veya seyahat
anı eşyaları toplamayı seviyorsanız, adanın cam ve
seramik sanatçılarından oluşan sakinlerini izlemek
size muhteşem bir keyif verecek.
Blagaj, Bosna Hersek
şehri”, uykudaki bir deniz ticareti bölgesinden bir
metropole dönüşümün tam ortasında bulunuyor.
Yeni binalar henüz yapı iskelelerinin arkasında
saklanıyor ve sokak manzarası da günden güne
değişerek, keşfedecek sayısız yenilikler sunuyor.
Okyanusla çevrili bu şehirde elinizin altında yüzmeye
çok uygun kumsallar ve bolca tatil köyü var; yani
yelkenli gezileriyle rüzgâr sörfünü yapılacaklar listenin
üst sıralarına koysanız iyi edersiniz.
Kültürel ihtiyacınızı Beş Lord Tapınağı ve Hu Rai’nin
Mezarı gezileriyle tamamlayabilir ve tropikal meyve
bolluğunu saymazsak, karnınızı Wenchang tavuğu ve
Hele yengeciyle doyurabilirsiniz.
Kaş, Türkiye
Dubrovnik’ten iç kesimlere doğru birkaç saatlik
yolculukla ulaşılan ufak bir kasaba olan tarihi Blagaj,
bir dizi sarp kayalığın dibine kurulmuş bir yerleşim
birimi.
Beyaz badanalı binalara sahip Blagaj’ın en büyük
özelliği, bir Osmanlı sultanı tarafından inşa ettirilen
16. yüzyıldan kalma, halka açık bir tekke olması. Burası
gerçekten büyülü bir yer, özellikle de bölgenin Akdeniz
ikliminin keyfini en iyi şekilde sürebileceğiniz Ağustos
ayında ziyaret ederseniz.
Kasabayı tamamen keşfettikten sonra birkaç
kilometrelik bir yolculukla ünlü Mostar Köprüsü’nü
ve ona eşlik eden müzeyi görebilir ve Kajtaz Evi’nin
caddesinde dolaşabilirsiniz.
Haikou, Hainan, Çin
Eskiden dağ kenarına kurulmuş küçük bir balıkçı
kasabası olan Kaş, en başından beri sahip olduğu o
küçük kasaba havasını korumayı başardı.
Ziyaretçilerine tarifsiz güzellikte doğa manzaraları
sunan Kaş’ta yemek ve keşfetmek de dâhil
yapabileceğiniz sayısız şey var. Bir gündüz
yolculuğuyla Kekova batık şehrini görebilir, dağ
kenarına oyulmuş antik Likya kral mezarlarına
tırmanabilir veya yamaç paraşütüyle manzaranın
keyfini çıkarabilirsiniz.
Çok fazla yüzme, kano veya dalış yapmaktan
bacaklarınız ağrısa bile küçük, derli toplu bu kasabada
bir yerden bir yere gitmek konusunda hiç sıkıntı
çekmeyeceksiniz.
Ouarzazate, Fas
Biraz kıyıda köşede kalmış bu ada şehrini ziyaret
ederek, Çin’in hızlı büyüyüşüne ilk elden şahit
olabilirsiniz. Kalabalık ve hareketli bu “Hindistan cevizi
61
SEYAHAT
Eğer hareketli plajlar ve okyanuslardan
hoşlanmıyorsanız, Fas’taki Ouarzazate tam size göre
olmalı. Çölün tam ortasında bulunan ve karamel renkli
kerpiç evleriyle tanınan bu yeri ziyaret etmek çok farklı
ve hoş bir deneyim olacak.
Bu çorak topraklarda adeta şaha kalkmış gibi yükselen
Ait Benhaddou gibi UNESCO onaylı kasbahlar (hisar),
mimari ve arkeoloji aşıklarını mutlu etmeye yetiyor.
Buranın çok, çok sıcak olduğunu ayrıca belirtmeye
gerek yok sanıyoruz, bu yüzden çevrede dolaşan küçük
kırmızı taksileri kullanmak sizi büyük bir zahmetten
kurtaracak. Burayı ziyaret ettiğinizde güneş kremi
kullanmayı unutmayın.
eserlerini dalgın dalgın izleyebilir ve Fin Oyuncak
Müzesi’nde çocukluğunuza tekrar dönebilirsiniz.
Granit yataklarıyla dolu Nuuksio Ulusal Parkı’nda
kozalaklı ağaçların ve huş ağaçlarının arasında yürüyüş
yaparken Sibirya uçan sincaplarıyla karşılaşabilirsiniz.
Mükemmel bir yüzme, balıkçılık ve kano deneyimi için
deniz ve gölleri çevreleyen 21 plajdan birine uğramayı
ihmal etmeyin.
Alentejo, Portekiz
Espoo, Finlandiya
Burası Finlandiya’nın en büyük ikinci şehri... Hızla
büyüyen bir teknoloji merkezi olan ve dört bir yanında
sayısız doğa parkı bulunan, müzeler ve canlı müzik
gösterileriyle dopdolu bir yer...
Burada, sayısız bitpazarını dolaşıp, Angry Birds
oyun alanında fotoğraflar çekip, Espoo’nun Modern
Sanatlar Müzesi sayılan EMMA’da sergilenen sanat
Kaş, Türkiye
62
Roma ve Arap harabeleri ile dolu, göz alabildiğine
uzanan mantar ağaçları, peyniri ve füme etleriyle ünlü
bu bölge yol kenarında bir piknik için ideal bir ortam
sunar.
Bir araç kiralayarak, buğday tarlaları ve kır
çiçekleri arasında yolculuk edebilir ve engebeli
kıyıya ulaştığınızda da, beğendiğiniz bir noktada
güneşlenerek ve yüzerek anın tadını çıkarabilirsiniz.
Surlarla çevrili Evora şehrini ziyaret etmek için biraz
zaman ayırın ve buranın beyaz boyalı binaları, Neolitik
kalıntıları ve limon ağaçlarıyla dolu ara sokaklarıyla
gözlerinize hoş bir ziyafet yaşatın.

Benzer belgeler