Akdaş`da Tek Parça 53 000 kg Döküm Yapıldı

Transkript

Akdaş`da Tek Parça 53 000 kg Döküm Yapıldı
Baþkandan
Yaylalı Günay
Değerli Meslektaşlarım,
Dünyada olduğu gibi, tüm tesislerimizde de dur-kalklarla geçen yarım üretim kapasiteleri ile yürütülen bir yaz dönemi geçirdik.
Yılın son çeyreği ile yeni yılda, eldeki stokların bitmesi, alınan tedbirlerin meyvelerini vermeye başlaması ile az da olsa bir hareketlenme bekleniyor. Birkaç istatistikî gösterge de bunu belgeliyor. Önemli
olan, bu hareketlenmelerin somut siparişler olarak bizlere ne zaman
ve nasıl döneceği. Daha önce de çeşitli vesileler ile belirttiğim gibi,
ABD’de 2010’un başı, Avrupa’da 2010’un ikinci yarısında imalat sektörünün tekrar harekete geçmesi hesaplanıyor. Çok derin bir dipten
çıkılacağı için, her türlü kıpırdanma bizlere umut getirecek.
Umut ederim ki, bu rölanti döneminde, tesislerinizde, üretim sistemlerinizde, süreçlerinizde yeni düzenlemelere gitmişsinizdir.
“Yılın son çeyreği ile yeni yılda, eldeki stokların bitmesi, alınan tedbirlerin meyvelerini vermeye başlaması ile az da olsa bir hareketlenme bekleniyor. Birkaç istatistikî gösterge de bunu belgeliyor.”
Elemanlarınızın eksik yönlerini tamamlayıp, yeterli eğitimlerini
vermişsinizdir. Seri üretimin yoğunluğu altında tüm bunlara vakit
bulmak, her işletme için zor olduğundan bu fırsatların “işletme mükemmelliğine” yaklaşmak için iyi değerlendirmesi gerekir.
Tesislerinizin bakımı, temizliği, elemanlarınızın eğitimi, yönlendirilmesinin ötesinde, işletmelerimizdeki hammadde, yedek parçalar,
ara üretim stokları, bitmiş üretim stokları, ürün geçiş süresi gibi
işletme sermayenizi etkileyecek hususlar üzerine eğilme fırsatı verdiği, kendi kendimize çeki düzen olanağı yarattığı için, bana göre,
krizlerin endirekt yararları da oluyor.
“Türkiye, Hindistan ve Çin gibi ülkeler haricinde, mühendis olmak
isteyenlerin sayısında önemli bir azalma var. Bunun ötesinde mastır
veya doktora yapanların sayısı da gittikçe azalıyor.”
Satış ve talebin yavaşladığı yerlerde, kapanan, iflas eden, el değiştiren birçok firma olmasına rağmen, komple yeni yatırımdan iyileştirici kısmi yatırımlara giden birkaç Avrupa ve ABD firma var. Bu
firmalar, innovatif döküm fabrikalarını düşük maliyetlerle üretim
yapmak üzere kurup, rekabet güçlerini arttırmaktadırlar. Almanya,
Fransa ve ABD’de bu şekilde yatırım yapan ve önemli kapasitelere
ulaşan 15’in üzerinde döküm fabrikası var. Türkiye’de de bu fırsattan faydalanan sadece birkaç örneğimiz var. Bu firmalar, işler toparlandığında, düşük fiyat ve masraflarla kurulmuş oldukları veya
revize etmiş oldukları fabrikalar ile rekabet güçlerini arttırma olanağına ulaşmış olacaklar. Döküm sektörü adına, uzun vadeli görüşlü
bu meslektaşlarımızı tebrik ederiz.
Döküm sanayini çevre problemlerinin hem Türkiye’de, hem de dünyada sonu yok. Konu her platformda tartışılıyor. Hem çevreciler, hem
de üretim tesisleri haklı
görünüyor. Önemli olan
asgari müştereklerde
buluşmak. Özellikle AB
ülkelerinde, çıkmış olan
kanunlara,
bölgelere
göre geçici veya sürekli
geçerli ek yönetmeliklerle rahatlama sağlanıyor. Döküm sanayinde
çevre hususunu, Aralık başında Döküm Sanayi ve Çevre sempozyumunda tartışacağız. Bu toplantılara işletmeci, bakımcı (özellikle
enerji ile ilgili), ve yöneticilerinizle (patronlarda lütfen katılsınlar)
birlikte katılıp, fikirlerinizi belirtmenizde yarar var.
Kısa süre önce, yurtdışında katılmış olduğum bir toplantıda, 21.
Yy’ın mühendislerinde beklenilen özellikler ve mühendisliğe azalan
ilgi tartışıldı. Türkiye, Hindistan ve Çin gibi ülkeler haricinde, mühendis olmak isteyenlerin sayısında önemli bir azalma var. Bunun
ötesinde mastır veya doktora yapanların sayısı da gittikçe azalıyor.
Buna tedbir olarak, Almanya’da 55 yaş üstü mühendislerin emekli
olmamaları için özel finansal ve eğitim desteği verilmesi gündemde. 21. Yüzyıl mühendisinden beklentiler çok. Belki de bu nedenlerle
gençler, psikoloji, dil bilim, tarih, estetik, spor hocalığı gibi kendileri
için daha zevkli ve kolay eğitimlere yöneliyorlar.
“21. Yüzyıl mühendisinden beklentiler çok. Belki de bu nedenlerle
gençler, psikoloji, dil bilim, tarih, estetik, spor hocalığı gibi kendileri
için daha zevkli ve kolay eğitimlere yöneliyorlar.”
21. yüz yılın mühendisi:
a) Çok şey bilecek ve bu bilgilere nasıl en kolay ulaşılacağını bilecek.
b) Birçok işi kısa bir eğitimle becerecek yetenek ve esnekliğe sahip
olacak. (Yani üretici, satıcı, satın almacı, dizayncı, eğitmen olabilecek)
c) Her yerde, her takımda, her ülkede çalışabilecek karakterde olacak.
d) İnnovatif bir beyine ve düşünme yapısına sahip olacak. Sadece
hayal etmenin yeterli olmadığı, düşüncelerin uygulamaya ve süreçlere dönüştürüldüğü bir kapasitede olacak.
“21. yüz yılın mühendisi innovatif bir beyine ve düşünme yapısına
sahip olacak.”
Dünyada, özellikle Almanya’da ve Hindistan’daki bazı üniversitelerde eğitim bu yönde geliştirilip, yarının parlak, yaratıcı ve düşündüğünü uygulamaya çeviren, yani “Walk the Talk” anlayışında genç
mühendisler yetiştirilmekte.
Darısı, Türkiye’deki belirli klişeler, ezber ve kürsü otoritesinin hakim olduğu üniversitelerimizin yeni düzene bir köşesinden de olsa
uymasıdır.
Selam ve Saygılarımla,
Sayı
12
Bu Sayıda
52-59
İçimizden Biri
"Celal Ramazanoğlu"
Cevher Döküm’e VolksWagen’den Ödül
6-7
Yıl: 4 Sayı: 12
Temmuz - Ağustos - Eylül 2009
TürkCast/TürkDöküm
Tüdöksad`ın 3 aylık yayın organıdır.
İmtiyaz Sahibi
Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği Adına
Yaylalı GÜNAY
Yönetim Kurulu Bașkanı
Akdaş’da Tek Parça 53 000 kg Döküm Yapıldı
Sorumlu Yazı İșleri Müdürü
Kubilay DAL
Genel Sekreter
14
Dizgi/Editör
Ayşegül KUM
Yayın Kurulu
Mehmet ATIK
Uğur KOCAOĞLU
Uğur DEMIRCI
Seyfi DEĞIRMENCI
Dr. Can AKBAȘOĞLU
Prof. E. Sabri KAYALI
M. Erhan İŞKOL
Can DEMİR
Yönetim Yeri
Yasemin sok. Birlik Apt. No: 7/3
34349 Gayrettepe - İstanbul
Tel: 0212 267 1398
Fax: 0212 213 0631
www.tudoksad.org
Grafik Tasarım: Prestij Yayıncılık Basım
Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti.
Baskı: Golden Print
Ofset Basım&Yayıncılık
100. Yıl Mah. Matbaacılar ve Ambalajcılar Sit.
1. Cad. No:88 34560 Bağcılar/İST.
Yayın Türü: Dergi/Bülten
Yerel ̦ Süreli yayındır. Ücretsiz olarak dağıtılır.
3 Ayda bir- Yılda 4 kez yayınlanır.
Yazılardaki sorumluluk yazarlara aittir.
İlan ve Reklamlarda sorumluluk ilgililerine aittir.
Bültenimizdeki yazılar kaynak gösterilerek
kısmen veya tamamen yayınlanabilir.
Baskı Tarihi: Ekim 2009
Türkcast 2009 Sayı 12
4
Pervaneci Artaki Usta
26-30
Başkandan.............................................................................................................. 3
İSO 500 Büyük Sanayii Kuruluşunu Açıkladı........................................................... 8
2009 Yıl Ortasında Türkiye Ekonomisi ve Döküm Sektörü................................ 10-12
3.Uluslar Arası Döküm ve Çevre Sempozyumu.......................................................15
Konya Sanayii ve Döküm..................................................................................16-17
İğrek Krizi Fırsata Çevirdi......................................................................................18
TİM İlk 1000 İhracatcı Firma Listesini Açıkladı ................................................20-21
69. Dünya Döküm Kongresi...................................................................................22
Uluslararası Dökümhane Fotoğraf Sergisi..............................................................24
Alüminyum Döküm Teknolojileri............................................................................25
Hannover Messe 2010......................................................................................32-33
Anadolu Tarihinde Dökümcülük..............................................................................34
Aluexpo............................................................................................................36-37
Alüminyum Sempozyumu ................................................................................38-40
Almanya İfo İş İKlimi Anket Sonuçları...................................................................42
Neden Dökümü Tercih Etmeliyiz............................................................................43
Kongreden Seçtiklerimiz...................................................................................44-47
Hammadde Fiyatları......................................................... ...............................48-49
Bilgi Çağında Usta Çırak İlişkileri..........................................................................51
REKLAM İNDEKSİ
Akdaş..............................23
Marmara Metal ..................19
Aveks .......................arka kp.
Nurol Teknoloji...................31
Heraeus.............................13
Prestij Yayıncılık.................41
HWS.....................Arka kp. içi
Ümit Döküm........................9
Inductotherm.....................35
Tosçelik Granül.........Ön Kp. içi
5
Türkcast 2009 Sayı 12
haber
news
Cevher Döküm’e Volkswagen’den Ödül
Cevher
Döküm
Sanayi
A.Ş.
Volkswagen’e Üstün Performansı İle
Kazandırdığı Başarı Sayesinde, 2009
Volkswagen Grup Ödülü’ne Layık
Görüldü
C
evher Döküm A.Ş., VW için
gerçekleştirdiği silindir kapağı
üretiminde sergilediği olağanüstü performans ile, VW’in
yılın en iyi motoru ödülünü kazanmasını
sağladığı başarıya katkılarıyla, 19 Haziran
2009 tarihinde VW Grubu’nun Wolfsburg
Bilim Merkezi “Phaeno”da düzenlenen törende, VW Satın Almadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Dr. F. J. Garcia Sanz’ın
Cevher Grubu adına Haluk Özyavuz’a takdimiyle, Volkswagen Award 2009’a layık
görüldü.
Vw 2009 Yılının En Iyi Motoru Ödülünü Aldı.
Küresel kriz nedeniyle tüm dünyada satışların düştüğü bu dönemde, VW’in 1.4
litre araba motoru beklentilerin üzerinde
ilgi görerek, satış rekorları kırdı. Cevher
Döküm’ün üstün tedarikçilik hizmetiyle
gerçekleştirilen üretimler sayesinde Volkswagen, 2009 yılının en iyi motoru ödülünü de aldı.
Cevher Döküm, VW’e tedarik ettiği hafif metal jantı ve alüminyum döküm
komponentleri içinde, motorun en temel
ve karmaşık parçalarından biri olan silindir kafasını da üretmektedir. Cevher
Döküm’ün Volkswagen için 2008 yılında
Türkcast 2009 Sayı 12
6
üretmekte olduğu EA 111 1.4l TSl / TFSl
silindir kapaklarına olan ihtiyacının müşteri talebindeki beklenmedik artışına istinaden, proje başlangıcında sipariş edilenin
on iki kat fazlasına varan adet üretimini,
bir yıldan kısa bir zamanda, tüm müşteri
beklentilerini kaliteden ödün vermeden
karşıladı. Cevher Döküm, VW’in söz konusu kapasite artışı nedeniyle, üretim
alanında ve ilgili makine ve kalıp ekipmanlarının parkında kapsamlı genişletme
çalışmaları gerçekleştirdi.
Cevher Grubu Genel Müdür Çağan Dikmen, VW Grubu Yön. Kur. Üyesi ve Global
Satınalma Bşk. Dr. Francisco Javier Garcia Sanz, Cevher Grubu Yön. Kur. Bşk. Ve
CEO Haluk Özyavuz, VW Satınalma Bşk.
Dirk Hornickle ve Audi Satınalma Bşk.
Heiner Lanze’nin katıldıkları Volkswagen Group Award 2009 töreninde yaptığı
konuşmada F. Javier Sanz, yenilik, ürün
kalitesi, uzman proje yönetimi, geliştirme
yeteneğinin yanı sıra daha fazla verimlilik
için işbirliği ve çevre koruma bilinci ödülleri verilirken değerlendirmelerde önemli
rol oynayan kriterler olduğunu söyleyen
Sanz, ödül sahiplerine “Sizde başarılı ve
güvenilir partnerlerden fazlasını bulduk.
Otomobil dünyasını derinden etkileyen
köklü değişikliklerin içinde bulunduğu
bir zamanda, size bu yolla, ürünlerinizin
ve hizmetinizin güvenilirliği ve ortak iş-
haber
news
kazanmasında büyük önem taşıyan ZF
Sachs Race Enginering GmbH, yürütme
alanındaki iki geliştirme çözümü; “Hidrolik Amortisör” ve “Üç Levhalı Seramik
Debriyaj” için özel ödül almıştır.
Lamborghini, Bugatti, Bentley, Audi, Seat
ve Skoda nın da aralarında olduğu dokuz
marka ve dünya çapındaki 62 lokasyon
ile, 25.000 tedarikçi firması bulunan ve
100 kuruluşunu premium lig takımı olarak
belirleyen Volkswagen, Cevher Döküm
A.Ş.’nin yanı sıra, en iyi 18 tedarikçisini
de ödüllendirdi.
birliğiniz için teşekkür etmek, bizim için
büyük anlam taşımaktadır” dedi.
kapak üretiminin % 70’ini gerçekleştirmektedir.
Sektörünün Ege Bölgesi’ndeki ilk ihracatı
gerçekleştiren, alüminyum alaşımlarından
silindir kafaları, motor blokları, emme
manifoldları, hafif metal jantları, yağ karterleri, volan muhafazaları, motor taşıyıcıları gibi “powertrain” olarak adlandırılan
gücü üreten, aktaran ve yürüyen ünitelere
ait parçaların ilk üreticisi, öncü kuruluş
olarak ülkemiz sanayine 1955 yılından bu
yana hizmet veren Cevher Döküm, VW
için 1.4 TSI/TFSI motorlarının silindir
Yüksek kaliteyi uygun maliyetle birleştirerek, partneri VW Grubu’nun projeyle
ilgili tüm isteklerini kusursuz karşılayan
Cevher Döküm, 2009 sonbaharda VW için
yeni projesi 1.2 l TFSI Silindir Kafası’nın
seri üretimine başlayacaktır.
Törende, mükemmel ürün ve yenilikçi geliştirme veya hizmet için ödül alan, küresel alanda iş yapan 17 firmanın yanında,
Dakar Rally’sinde Race Tourage 2’nin
Törende Cevher Döküm ile ödülü paylaşan
diğer dünya markaları, Robert Robert Bosch
GmbH, Benteler AG, Hella KGaA Hueck
& Co., Bridgestone Corporation, MediaCom Holdings Ltd., Fuyao Glass Group,
Panasonic Corporation, United States Steel
Corporation, Key Safety Systems, Inc., Leopold Kotsal GmbH & Co. KG, Eisenwerk
Brühl GmbH, Schenker Automitove RailNet GmbH, OJSC TransContainer, Eldor
Corporation S.p.A., Orsenigo-Como, Fujikura Ltd., Angell-Demmel Europe GmbH,
ZF Sachs Race Engineering GmbH’dır.
Tüdöksad Notu: Aluminyum döküm sektörümüzün öncü ve lider kuruluşu Cevher
Döküm’ü başarılı sanayicilikleri için tebrik ediyor, başarılarının devamı ile ülkemiz
kalınmasına değerli katkılarının devamını
diliyoruz.
7
Türkcast 2009 Sayı 12
haber
news
İstanbul Sanayi Odası “Türkiye’nin 500 Büyük
Sanayi Kuruluşu”nu Açıkladı!
milyon TL ile de Ford Otomotiv izledi.
İ
stanbul Sanayi Odası’nın oluşturduğu,
500
Büyük
Sanayi
Kuruluşu
araştırmasının 2008 yılı sonuçlarında
yer alan, içerisinde TÜDÖKSAD
üyelerinin de bulunduğu firma listesi
açıklandı.
İSO’nun Türkiye’nin 500
Büyük Sanayi Kuruluşu
2008 yılı Raporu’na
göre, TÜDÖKSAD üye
firmalarından 11+8 üye
listeye girmeyi başardı.
Türk sanayinin yapısını bozan faizin
etkisinin azalması, üretim, satış ve
karların yükselmesi ve böylece Türk
sanayinin krizi atlatıp toparlanma
sürecine girmesi, İSO’nun araştırma
raporunda fark edilmektedir.
İSO Raporuna göre Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu arasında yer alan üyelerimiz
İSO’nun, ilk defa 1968 yılında 100 Büyük
Sanayi Kuruluşu olarak başlattığı ve kendini
geliştirerek 41 senedir sürdürmekte olduğu
Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu
çalışmasının 2008 yılı sonuçlarında,
Tüpraş 27.7 milyar TL’lik üretimden satış
hacmiyle ilk sırada yer aldı. EÜAŞ 6.2 milyar TL ile ikinci, Ford Otomotiv 6 milyar
TL ile üçüncü oldu. En fazla ihracat yapan ilk özel kuruluş sıralamasında Tüpraş
birinciliği korudu.
İLK 500
2008 yılı Sıra No
2007 yılı Sıra No
Kuruluşlar
Üretimden Satışlar Net
(TL)
61
38
BMC Sanayi ve Ticaret A.Ş.
681.250.108
111
111
Componenta Döktaş Dökümcülük Ticaret ve San A.Ş.
452,684,024
178
166
CMS Jant ve Makina Sanayii A.Ş.
288,948,025
360
406
Demisaş Döküm Emaye Mamulleri San. A.Ş.
149,818,138
414
446
Trakya Döküm San. ve Tic. A.Ş.
130,660,623
422
403
Elba Basınçlı Döküm Sanayii A.Ş.
128,074,025
424
331
Samsun Makina Sanayii A.Ş.
127,009,175
455
386
Cevher Döküm San. A.Ş.
117,480,130
456
-
Hisar Çelik Döküm San. ve Tic. A.Ş.
117,212,808
471
483
Erkunt Sanayi A.Ş
111,564,786
480
460
Çukurova İnşaat Mak. San. ve Tic. A.Ş.
108,035,558
İKİNCİ 500
Tüpraş 4.5 milyar dolar ile ihracat
sıralamasında ilk sırada yer alırken, Ford
otomotiv 3.7 milyar dolar ile ikinci, Oyak
Renault 3.3 milyar dolar ile üçüncü oldu.
En fazla kar eden kuruluşlar listesinde 1.8
milyar TL ile Türkiye Petrolleri Anonim
Ortaklığı (TPAO) birinci oldu. TPAO’yu
729.2 milyon TL ile Philip Morris, 616.5
Türkcast 2009 Sayı 12
8
2008 yılı İkinci 500
Sıra No
2007 yılı İkinci
500 Sıra No
Kuruluşlar
Üretimden Satışlar Net
(TL)
3
-
Ferro Döküm Sanayi A.Ş.
103,000,000
59
227
Cevher Jant Sanayii A.Ş.
93,701,078
71
219
Akdaş Döküm San. ve Tic. A.Ş.
91,907,764
255
269
Yılmaz Redüktör San. ve Tic. A.Ş.
65,157,483
324
402
As Çelik Döküm İşleme San. ve Tic. Ltd. Şti.
57,807,437
376
327
Çelikel Alüminyum Döküm İmalat San. ve Tic. A.Ş.
52,523,813
404
332
ARFESAN Arkan Fren Elemanları San. ve Tic. A.Ş.
50,513,649
424
-
Ego Elektrikli Aletler San. A.Ş.
48,651,102
439
407
Silvan San. A.Ş.
47,777,865
9
Türkcast 2009 Sayı 12
araştırma investigation
2009 Yıl Ortasında Türkiye Ekonomisi
ve Döküm Sektörü
Her yıl CAEF üyeleri tarafından hazırlanan ve üyeler arasında paylaşılan ülke ekonomi raporu, bu yıl da ülkeler
tarafından düzenlenip yayınlandı.
Bütün dünyayı etkisi altına alan ve ülkelerin dengesini değiştiren küresel kriz, raporların başlıklarını oluşturdu.
TÜDÖKSAD tarafından düzenlenen Türkiye’nin bu yılki raporu, Türkiye’nin ekonomik durumuna genel bir bakış
sağlamasının yanı sıra; hükümetin krize karşı aldığı önlemleri, Türkiye sanayi üretim endekslerini, Türk döküm
sanayiinin durumunu ve elektrik, doğalgaz ve hammadde fiyatlarındaki değişimleri konu almaktadır.
Bu sayıda Türkiye’nin 2009 yılı ilk yarısına kadar süren genel ekonomisinin ve döküm sanayiinin istatistikî
değerlendirmesini paylaşıyoruz.
TÜRKİYE’NİN GENEL EKONOMİK
DURUMU
Türkiye 5 yıl ardı ardına % 5 gelişme göstermesine rağmen, küresel kriz Türkiye
ekonomisinde ciddi bir etki yaratmış ve
2008 yılının GSMH’sında % 0.9, 2009’un
ilk yarısında ise % -10 düşüş sergilemiştir.
2009 yılının ikinci çeyreğindeki gayrisafi
yurtiçi hasılası cari fiyatlar üzerinden, %
4.4 ile 228.817 milyon TL, sabit fiyatlar üzerinden, % 7.0 ile 23.513 milyon TL düşüşe
uğramıştır.
2008 yılındaki senelik gayrisafi yurtiçi
hasılası cari fiyatlar üzerinden, % 12,7 ile
950.098 milyon TL, sabit fiyatlar üzerinden,
% 0,9 ile, 102.164 milyon TL artmıştır.
2008 yılında kişi başına düşen gayrisafi
yurtiçi hâsılası 13.367 TL, cari fiyatlar üzerinden 10.436 US Dolardır.
2004
2005
2006
2007
2008
2009Y1
Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) %
15,4
2,7
10,55
6
8,1
7,34%
Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) %
9,4
7,7
9,7
8,4
10,1
9,08%
Toplam İthalat US $ bn
97
116
137
162
194
62
Toplam İhracat US $ bn
63
73
85,1
115,3
141
48
Cari işlemler dengesi US $ bn
-15,5
-23
-31,3
-38
-41,6
Cari işlemler/ GSYİH%
-5,1
-6,4
-8
-5,8
-6
Nominal faiz oranı % (Avg)
24,9
16,2
20,75
16,5
16,5
GSYİH % YoY
9,4
8,4
6,89
4,67
0,9
Hükümetin krize karşı aldığı önlemler:
•Mülk ve gayrimenkullerde: KDV %18’den
8’e düşürülmüştür.
•Bütün yeni arabaların satışlarında özel
tüketim vergisinin oranı 3 aylık bir süre
için, % 39’dan % 18’e (1600 cc’nin altına)
düşürülmüştür.
•Beyaz ve kahverengi eşyaların özel tüketim
vergileri düşürülmüştür.
•Kısa çalışma mevzuatı uygulamaya
geçirilmiştir.
TÜRKİYE’DE SANAYİ ÜRETİMİ
Şekil 1. GSMH değişimi
Dünya piyasasındaki bütün ülkeler gibi,
Türkiye de küresel ekonomik krizden
büyük ölçüde etkilenmiştir. Otomotiv,
demir-çelik ve tekstil gibi temel sektörler
GSMH’ın önemli kısmını oluşturmaktalar.
Bu sektörler ürünlerinin % 65 – 80’ini
ihraçetmektedir. EU ve ABD’nin yerel
piyasasının küçülmesiyle, Türk endüstrisi
ve ticareti gerilemiştir. Türkiye’nin son
yılların ana ekonomik durumu şekil 1 ve
2’de verilmiştir.
Türkcast 2009 Sayı 12
10
(-10)
Şekil 2. 2009 ekonomik veriler
Aylık sanayi üretim endeksi, 2009 yılı temmuz ayında 2008 yılı temmuz ayına göre, %
9.2 azalış gösterirken, bir önceki aya göre,
% 0.9 artmıştır.
NACE
Rev.1.1’e
göre
hesaplanan
2005=100 temel yılı Aylık Sanayi Üretim
Endeksi, 2009 yılı Temmuz ayında, bir
önceki yılın aynı ayına göre % 9,2 azalarak
110,3 olmuştur. Sanayinin alt sektörleri
incelendiğinde, 2009 yılı temmuz ayında,
bir önceki yılın aynı ayına göre Madencilik ve Taşocakçılığı sektörü endeksi % 0.9
artarak 145,8’den 147,2’ye yükselmiştir;
İmalat Sanayi sektörü endeksi % 10.5
azalarak 118,6’dan 106,2’ye, Elektrik, Gaz
ve Su endeksi ise % 3,2 azalarak, 135,4’ten
131,2’ye gerilemiştir.
Ana Sanayi Grupları (MIGs) Sınıflamasına
göre, 2009 yılı Temmuz ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre en yüksek düşüş,
% 22.7 ile Sermaye Malı İmalatında
görülmüştür.
Ana
Sanayi
Grupları
(MIGs) Sınıflamasına göre diğer gruplar
incelendiğinde, Aramalı İmalatının %10,8,
Enerjinin %4,4, Dayanıksız Tüketim
Malı İmalatının %2,7 oranında düştüğü,
Dayanıklı Tüketim Malı İmalatının ise
%3,5 oranında arttığı görülmektedir. İmalat
Sanayi Alt Grupları incelendiğinde, en yüksek düşüşü oranı Diğer Ulaşım Araçlarının
İmalatında gerçekleşmiştir. İmalat Sanayi
Üretim Endeksi alt gruplarının 2009 yılı
Temmuz ayında 2008 yılı aynı ayına göre
yüzde değişim oranları incelendiğinde,
en yüksek düşüş oranının %36,0 ile Diğer
Ulaşım Araçlarının İmalatında gerçekleştiği
görülmektedir. Bunu, %27,3’lük düşüş ile
Motorlu Kara Taşıtı, Römork ve Yarı Römork İmalatı takip etmektedir. Bununla
birlikte, Radyo,TV, Haberleşme Techizatı
ve Cihazları imalatında ise %36,5’lik artış
gerçekleşmiştir.
araştırma
işyerinden derlenen verilerin
analiz
sonuçlarına göre, 2008 yılı Ağustos ayında
76,2 olan üretim değeri ağırlıklı kapasite
kullanım oranı, 2009 yılı Ağustos ayında
69,7 seviyesinde gerçekleşmiştir.
Şekil 3. Sanayi üretim endeksi
Takvim Etkisinden Arındırılmış Aylık
Sanayi Üretim Endeksi 2009 yılı Temmuz
ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %
9,4 azalış gösterirken, Mevsim ve Takvim Etkilerinden Arındırılmış Endeks bir
önceki aya göre % 0,8 artış göstermiştir.
Takvim Etkisinden Arındırılmış Gayri Safi
Yurtiçi Hasıla 2009 yılı II. dönemde bir
önceki yılın aynı dönemine göre % 6,6
azalış gösterirken, Mevsim ve Takvim Etkilerinden Arındırılmış Gayri Safi Yurtiçi
Hasıla bir önceki döneme göre % 7,1 artış
göstermiştir.
İç pazarda talep yetersizliği, işyerlerinin
tam kapasite ile çalışmamasının en önemli
nedenidir.
investigation
leri imalatı (%1,57) alt sektörleridir. Buna
karşılık ham petrol ve doğalgaz çıkarımı
(%-15,72), elektrik, gaz üretimi ve dağıtımı
(%-4,20), iletişim teçhizatı imalatı (%-2,68),
tekstil ürünleri imalatı (%-1,29) bir ay önceye göre endekslerin en fazla gerilediği alt
sektörler olmuştur.
İm alat Sanayi Aylık Kapasite Kullanım Oranı
100
95
90
85
80
75
70
65
60
1
2
3
4
5
6
2008
7
8
9
10
11
12
2009
Şekil6.İmalat sanayi kapasite kullanım oranı
2009 Ağustos ayında, işyerlerinin, tam kapasite ile çalışmamasının nedenleri arasında
talep yetersizliği ilk sıradadır. İç pazarda
talep yetersizliği %52,2 ve dış pazarda talep
yetersizliği %29,8 oranında etkili olmuştur.
Mali imkansızlıklar %3,7, yerli mallarda
hammadde yetersizliği %3,6 ve ithal mallarda hammadde yetersizliği %1,8, işçilerle
ilgili meseleler ise %1,2 oranında etkili
olmuştur.
ÜFE’de aylık değişim %0,42
olarak gerçekleşti.
Şekil 3.a) Mevsim ve takvim etkilerinden
arındırılmış endeksler
Şekil3.b) Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış
GSYİH
2
3
4
5
6
7
8
9
10 11 12
Yıl/Ay 1
2008 80,3 79,3 81,2 81,7 82,4 82,3 80,0 76,2 79,8 76,7 72,9 64,7
2009 63,8 63,8 64,7 66,8 70,4 72,7 72,3 69,7
Tablo 1. Aylık Kapasite Kullanım Oranı
İmalat sanayiinde kapasite kullanım oranı,
geçen yılın aynı ayına göre 6,5 puan, bir
önceki aya göre de 2,6 puan azalarak 69,7
seviyesinde gerçekleşmiştir.
NACE Rev.1.1’e göre Aylık İmalat Sanayi Eğilim Anketi'ne cevap veren 4904
2009 yılı Ağustos ayında 2003=100 Temel
Yıllı Üretici Fiyatları Endeksi’nde bir önceki aya göre %0,42, bir önceki yılın Aralık
ayına göre %2,97 artış, bir önceki yılın aynı
ayına göre %-1,04 düşüş ve on iki aylık ortalamalara göre %4,19 artış gerçekleşmiştir.
Aylık değişim tarım sektöründe %0,02,
sanayi sektöründe %0,50 olarak gerçekleşti.
Tarım sektörü endeksinde, bir önceki yılın
Aralık ayına göre %8,01, bir önceki yılın
aynı ayına göre %2,03 ve on iki aylık ortalamalara göre %0,90 artış gerçekleşmiştir.
Sanayi sektörü endeksinde ise bir önceki
yılın Aralık ayına göre %1,88 artış, bir
önceki yılın aynı ayına göre %-1,70 düşüş
ve on iki aylık ortalamalara göre %5,00 artış
gerçekleşmiştir.
ÜFE sonuçları sanayinin alt sektörleri bazında
değerlendirildiğinde en yüksek aylık artış %7,45 ile
metal cevheri alt sektöründe gerçekleşti
Üretici Fiyatları Endeksi Yıllık Değişim Oranları (%)
20,00
18,41
17,03
16,53
16,00
14,67
14,56
12,00
8,00
12,49
13,29
12,25
10,50
8,11
8,15
7,90
6,43
6,44
4,00
3,46
-0,35
01
02
03
04
-4,00
05
06-1,86 07
-2,46
-1,04
08
09
-3,75
10
11
12
Aylar
Sanayinin üç sektöründen imalat sanayi
sektöründe %0,91 artış, madencilik
ve taşocakçılığı sektöründe %-3,00,
elektrik, gaz, su sektöründe %-3,21 düşüş
gerçekleşmiştir.
Bir önceki aya göre endekslerin en fazla
artış gösterdiği alt sektörler, metal cevheri
(%7,45), kok kömürü ve rafine edilmiş
petrol ürünleri imalatı (%6,94), ana metal
sanayi (%3,50), suyun toplanması, arıtımı
ve dağıtımı (%2,47), kağıt ve kağıt ürün-
2008
2009
Şekil 7. Üretici fiyatları endeksi (ÜFE), değişim
oranları
2009 yılı Ağustos ayında endekste kapsanan 768 maddeden; 197 maddenin ortalama fiyatlarında değişim olmazken, 262
maddenin ortalama fiyatlarında artış, 309
maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş
gerçekleşmiştir.
11
Türkcast 2009 Sayı 12
araştırma investigation
büyük baskı yapmaktalar. Resmi depolama alanları olmadığından, dökümhaneler
kullanılmış kumlarını atamadıkları için,
üretimini durdurmaları gerekmiştir. Bu durum birçok dökümhanenin, kum temizleme
ekipmanları ya da kumu farklı metotlarla
tekrar kullanmalarına yol açmıştır.
TÜRK DÖKÜM SANAYİNİN
DURUMU
2008 yılına ait bilgiler TÜDÖKSAD
tarafından toplanmış verilerle hesaplanmış
olup, şekil 8 de verilmektedir. Döküm
üretimi son 10 yıllık dönem içerisinde
2008 yılında önceki yıla göre ilk kez % 4,5
düşmüştür.
2006 ton 2007 ton
2008 ton 2008H1 2009H1 Değişim %
Pik Döküm
586.000
623.000
565.000
350.000 255.000
(-27)
Sfero Döküm
368.000
394.000
400.000
240.000 160.000
(-33)
Temper
6.500
6.500
5.000
3.700
1.000
(-73)
Çelik
132.000
144.000
140.000
85.000
60.000
(-30)
117.000
149.000
155.000
89.000
55.000
(-38)
1.209.500 1.316.500 1.265.000 767.700 531.000
(-30)
DemirDışı
Toplam
Çalışan Sayısı
34.000
35,000
29.000
Dökümhane sayısı
2006
2007
2008
34.000
27.000
2009
Mikro
750
600
550
550
450
Orta
430
480
450
450
400
Büyük
126
146
150
150
147
1.306
1.226
1.150
1.150
997
Toplam
(-20)
•REACH mevzuatında
Türkiye’nin AB ülkesi
olmadığı ve döküm
ürünlerinin
kapsam
dışı olması ile şimdilik
çözülmüştür.
•Türkiye
Kyoto
anlaşmasını
2009
yılı Aralık ayında
imzalamıştır.
Hammaddeler:
Şekil 8. Türkiye 2009 döküm üretimi verileri
Fiyatlar
Birim
Eylül
2008
Aralık 2008
Şubat
2009
Nisan
2009
Ağustos
2009
Elektrik
€¢/kwhr
10,0
8,5
8,3
6,6
7,13*
Doğalgaz
€¢/kwhr
3,5
3,9
3,7
2,8
3,1
Paketli hurda
€/ton
300
221
231
208
262
Düşük mng
çelik piki
€/ton
550
368–462
312–408
230–300
220-275
Şekil 9. Hammadde fiyatları (* + %10 Ekimde)
2008 yılı 3. Çeyreğinde, Türkiye Döküm
üretimi yerli araba, TIR, traktör ve makinelerin satışı ve ile paralel olarak düşüşe
başlamıştır ve ihracat piyasasının siparişleri
düşmüştür. 2007 yılı ve 2008’in ilk
çeyreğine göre, hacim % 30 – 65’e kadar
düşüşe uğramıştır. Döküm sektöründeki
işgücünün yaklaşık toplam % 30’u ya
işsiz kalmıştır, ya da işi küçültmüşlerdir.
Toplamında 10.000 işgücü etkilenmiştir.
Hammadde fiyatlarında
büyük düşüş olmuştur.
Beklenmeyen düşük
üretimlerle stokta yüksek değerli hammaddeler bulunmaktadır.
•Kriz sanayinin bu dalını, müşterilerinden
de en çok otomotiv sanayiini ( -%60 üretim
düşmüştür), ağır etkilemiştir.
Elektrik Fiyatları:
•Birkaç yeni HPDC makine dışında yeni
yatırım bulunmamaktadır.
Grafik Euro olarak sanayilerin elektrik
fiyatlarını belirtmektedir. Devlet Ekim
ayından beri % 10 büyüme olduğunu
açıklamıştır.
•Böylece küçük
kapatılmaktadır.
çaplı
dökümhaneler
Demir Döküm
2001 yılında orta büyüklükte bir kriz
atlatıldığında, Türkiye’nin banka sistemi,
kredi daralmasından yüksek derecede
etkilenmemiştir.
2009 yılındaki bazı çözülmemiş orta dereceli problemler:
Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği, Nisan
2008’den başlayarak, metal hammadde
fiyat artışlarının endeks araştırmasını
gerçekleştirmiştir. Aşağıdaki grafik Ocak
2004’den Ağustos 2009 arasındaki metal
hammaddelerin fiyat değişimlerini (Euro
olarak) göstermektedir.
12
Demir Dışı
Hafif Metallerin Dökümü
•2009’un 1. yarısında AB’de ve Türkiye’de
hurda arabaların vergi avantajı ile küçük
bir canlanma olmuştur.
Hammadde Zamı:
Türkcast 2009 Sayı 12
•Yeni bir düşüş, 2009 yılında yaşanmıştır.
•Gemi yapımı, rüzgar sanayi ve top dökümünde sırada bekleyen siparişler azalmış,
yeni siparişler durmuştur. Bu sektörlerde
kriz 2010’da, yani alınan siparişler sevk
edildiğinde hissedilecektir.
•İki yeni döküm projesi projeleri ileri tarihlere ertelenmiştir.
•Bir yeni sfero demir fabrikası için
çalışmalar 2010 yılında başlayacaktır.
Hammadde
girdilerinin fiyatları (bütün
dökümhane kapılarına
teslim edilmiş olanlar)
aşağıdaki gibidir.
Bazı küçük dökümhaneler ya işyerlerini
kapatmış ya da iflas etmişlerdir. Orta
ve büyük dökümhaneler kısa mesailerle
çalışmaktalar.
•Döküm kumu, filtre tozu ve curuf kullanımı,
özellikle büyük belediye arazilerinde önemli bir sorun teşkil etmektedir. AB çevre
yasaları, açıklamasız ve tolerans vermeden
tercüme edilerek uygulanması konusunda
Şekil 11. Metal hammadde fiyatları
Şekil 10. Elektrik fiyatları
Sfero Demir Döküm
•2008 yılının ikinci yarısında başlayan
sfero demir üretimi düşmüştür. 2007’de
394.000 ton, 2008’de 400.000 ton, 2009’un
ilk yarısında 140.000 ton.)
Hızlı düşüşler 2010 yılının küçük
siparişleriyle önlenecektir.
Bütün çelik dökümhaneleri ya haftalık
çalışma süresini kısaltışa geçmiş ya
da belirli dönemlerde üretimlerini
durdurmuşlardır.
Kapasite kullanımı % 50
saptanmıştır.
İlerisi şu an için belirsizdir.
azaldığı
Tedarikçiler
•Döküm üretimine paralel olarak, hammaddelerin satışı da büyük çapta azalmıştır.
•Fiyatlar devamlı düşüş içerisinde olup,
2009’un 4. çeyreğinde yükselişe geçmeye
başlamıştır.
haber
news
Akdaş’da Tek Parça 53 000 kg Döküm Yapıldı
faaliyetlerini sürdürmektedir. 42 ton sıvı
maden kapasitesi ile Türkiye'nin en büyük
döküm fabrikalarından olup, yıllık 18.000
ton üretimin 65%'den fazlasını ihraç etmektedir.
B
ir hafta kalıplaması süren
döküm parça GS20Mn5 olarak
döküldü. Dökümden bir hafta
sonra kalıptan çıkarıldı.
Üyelerimizden Duyurular
Akdaş, toplam kapladığı alan 34.200 m²
kapalı ve 52.000 m² açık alan olmak üzere
iki dökümhane ve bir adet talaşlı imalat
fabrikası olmak üzere üç tesiste üretim
Akdaş, otomotiv, çimento, inşaat, enerji,
gıda, makina imalatı, madencilik ve taş
kırma, denizcilik ve demir-çelik sektörlerine ürünler üretmektedir.
8. Uluslararası Basınçlı Döküm
Teknolojileri Fuarı EUROGUSS
19-21 Ocak 2010, Nürnberg Almanya
2008 yılında 173’ü uluslararası 403 katılımcı ve toplam 7093 uzman ziyaretçisiyle toplam 10.201m2 üzerinde katılım gerçekleşmiştir ve iki senede bir düzenlenmektedir.
Satılık
HWS KALIPLAMA HATTI
Özellikler: HWS-SINTO, EFM-S4
Derece Boyutları:
720x640x230/230
Üretim Tarihi: 1984
İletişim:
EUROGUSS muhtemelen sadece basınçlı
döküm ve basınçlı döküm ile ilgili konulara
odaklı tek fuardır.
Bu esaslı fuar profesyoneller tarafından
profesyoneller için tasarlanmaktadır. Geçen
yıllar içinde Nürnberg fuarı gelişmiş ve sektör için önemli bir buluşma yeri olmuştur.
İĞREK Makina Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Kötü ekonomik duruma karşın, şu an ki
katılımcı yoğunluğu iyi seviyelere ulaşmıştır
Tel:+90 224 243 16 06
Faks:+90 224 234 13 20
İlgili: M. Kamil İĞREK
Katılımcılar 2008 yılında aşağıdaki oranlarla ziyaretçi kabul etmişlerdir;
Türkcast 2009 Sayı 12
14
•81% Oto Yan Sanayi
•69% Basınçlı Dökümhaneler
•61% Otomobil Üreticileri
•41% Kalıpçılık Endüstrisi
•40% Makine ve İşletme Mühendisleri
•31% Elektrik ve Elektronik Endüstrileri
2008 Yılı EUROGUSS’a aşağıdaki firmalar
katılmıştır:
•Arslanlar Pres Döküm. San.ve Tic. Ltd. Şti.
•Ayhan Metal Pres Döküm
•Componenta Döktaş Dökümcülük
•İstanbul Ticaret Odası
•Tuğçelik Ltd. Şti.
Fuar hakkında daha detaylı bilgi www.euroguss.de ve www.ask-EUROGUSS.de adresinden edinilebilir.
haber
news
3. Uluslararası Döküm ve Çevre Sempozyumu
S
empozyum organizasyon çalışmaları
devam etmekte olup taslak programı
belli olmuştur. Kesinleşen program kongre internet adresinde
yayınlanacaktır.
Tüdöksad olarak Avrupa’daki Dökümcülerin
karşılaştıkları çevre sorunlarıyla ilgili çözümlerin aktarılması üzerine, İsveç Döküm Birliği
ve Swerea SWECAST AB Enstitü Başkanı ve
WFO 4. Çevre Koruma Komisyonu Başkanı
Mats Holmgren, sempozyuma davet edilmiş
ve geleceğini teyit etmiştir. Holmgren,
Avrupa’daki kullanılmış döküm kumu, maça
kumu ve filtre tozları, atık kontrol kriterleri,
test limitleri ve tehlikeli katı atıklar ile ilgili
mevcut yasa uygulamaları hakkında detaylı
bilgileri, ayrıca atıkların çimento sanayisinde ve karayollarında kullanımı ile ilgili
yaptırımlar hakkında derlediği bilgileri bizlerle paylaşacaktır.
üretilmiş düktil demirlerde mikroyapı
çalışmaları
•Magnezyum alaşımlarının basınçlı dökümünde proses parametrelerinin incelenmesi
•Yüksek basınçlı döküm kalıplarının
tasarımında bilgisayar destekli tasarım ve
mühendislik uygulamalarının kullanılması
•Microstructure evaluation by computer simulation of die casting
•Kuma Dökülen Etial 110 Alüminyum
Alaşımında Modelleme ve Döküm Yöntemleri ile Maşi Bölgesi Geçirgenlik Sınırının
Belirlenmesi
•Küresel grafitli dökme demir dökümlerinde
modül ve kimyasal bileşimin katılaşma ve
hacimsel değişime etkileri.
•Besleyicisiz döküm yöntemi ile dökülen bir
küresel grafitli dökme demir dökümün ince-
lenmesi.
•Küresel grafitli dökme demir dökümlerinde
simülasyon tekniği ile besleyici tasarımı ve
uygulamaları.
•Mg-6Al Alaşımının sıkıştırma döküm
yöntemiyle üretilmesi, yöntemin simülasyon
incelemesi ve sonuçlarının karşılaştırılması
•Ötektik tek kristal Al16Ti5O34 seramiğinin
oksihidrojen yakıtlı potasız döküm teknolojisi ile üretimi
•Polyacrylates as ecological binders for
moulding sands
•Çimento bağlayıcılı genleşebilen dereceli
hassas döküm kalıbı tozu üretimi
•Studies of bio-polymeric compositions as
binders for moulding sands.
www.bcact.yildiz.edu.tr
Sempozyuma Çevre Bakanlığı bürokratları
da katılacak ve yeni mevzuatlar hakkında
sektörümüzü bilgilendireceklerdir.
Sunulacak Bildiri Başlıkları ve
Taslak Programı
•Çevre Mevzuatı ve Standartları:
•Çevre için en uygun kireç üretim teknolojilerinin araştırılması.
•Bir hurda bakır ve pirinç malzeme geri
dönüşüm tesisinin değerlendirilmesi.
•Bir hurda akü geri dönüşüm tesisi
değerlendirilmesi.
•Türkiye’nin rüzgâr enerjisi türbini ihtiyacı
ve kalın kesitli rüzgâr türbin rotor göbeğinin
sfero dökümden üretilmesinin prensipleri
•Besleyici gömleklerinin üretimi için çevreye
duyarlı yeni bir yöntem
•Air pollution control systems for metal casting industry
•Intelligent dust extraction and ventilation
systems in foundries
•Foundry and Nature-No-Bake Foundry Environment
•Dökümhanelerde Enerji Yönetimi:
•Ergitme işlemleri ve Katkılar: Bu başlık için
gelen bildiri bulunmamaktadır.
•External reuse of waste from foundries-experince, limits and laws in EU
•Beyaz dökme demirden üretilmiş maden
kırıcılarının mekanik özelliklerine bor
katkısının ve ısıl işlemin etkisi
•Reclamation of used foundry sands as a process decreasing negative influence of foundry
plants for the natural environment
•Mechanical and thermal reclamation of
chemically bonded sands
•İş Sağlığı ve Güvenliği:
•Savurma (Santrifüj) döküm yöntemi ile
15
Türkcast 2009 Sayı 12
araştırma investigation
Konya Sanayii ve Döküm
K
onya, 2007 rakamlarına göre 1,6
milyon nüfusa sahip, Türkiye’nin
6. büyük şehri ve Devlet Planlama Teşkilatı’nın yayınladığı
2003 Türkiye sosyo-ekonomik raporuna göre
6. gelişmiş şehridir.
Konya’da döküm sektörü 1950’li yıllarda
İstanbul Caddesi’ndeki Panos Usta’nın
dökümhanesinde başlamış, 1960’lı yıllarda
Mecram Sanayinde üretimi devam etmiştir.
1980 yılından sonra 1. Organize Sanayide üretim hızlanmış, burada indüksiyon
ocakları kullanılmaya başlanmış, bugün
yaklaşık 200 civarında indüksiyon ocağı, 100
civarında kupol ocağı ile pik, sfero ve çelik
dökümhaneleri üretimine devam etmektedir.
Geçen sene yaklaşık 180.000 ton döküm
parçası üretilmesine rağmen, Konya
400.000 ton olan üretim kapasitesini
kullanmamaktadır.
Konya, tarım merkezi olmasının yanı sıra,
birçok sektörde faaliyet göstermektedir;
-Otomotiv yedek parça imalatı; motor
parçaları, fren parçaları, kamyon parçaları,
hidrolik kaldırma, vinçler, traktör parçaları
ve özel parçalar,
-Makine parçaları; CNC, değirmen makineleri ve ekipmanları,
-Metal eşya parçaları,
-Fabrikasyon metal parçalar, LPG tankları,
boyler, güneş enerji sistem parçaları,
-Yiyecek ve içecek işlemesi ve üretimi, hububat, un tuz dahil olmak üzere, yağ, şeker, süt
ve süt ürünleri yemek üretimi,
-Mobilya sektörü,
•Deri ve ayakkabı üretimi,
•Plastik ürünler, PVC, yiyecek ve içecek sektörüne yönelik plastik,
•Tekstil ve tekstil ürünleri, ev tekstili,
•Ağaç ürünleri,
•Kağıt ve kağıt ambalaj ürünleri,
-•Cam ve cam ürünleri;
Konya’da iki büyük organize sanayi bölgesi
(25.000.000m²) ve dokuz sanayi bölgesi
vardır. Kent ihracat odaklı bir iş çevresine
sahiptir. 2001 yılında toplam 462 kayıtlı
ihracatçı, 107 milyon USD ihracat yapmıştır.
Bu rakam 2007 yılında çok büyük bir artış
göstererek 700 milyon USD’ye ulaşmıştır.
Bu süre zarfında kayıtlı ihracatçı sayısı da iki
katına çıkmıştır. 2008 yılında Konya TÜİK
rakamlarına göre, toplam 888 milyon USD
ihracat yaparak 2007 yılına göre %24 lük bir
ihracat artışı sağlamıştır. Bu trend ile 2009
yılının sonunda Konya’nın ihracat rakamı, 1
milyar USD’yi geçebilir.
Türkcast 2009 Sayı 12
16
Döküm Kümesi Tedarikçileri:
•Modelciler
•Hammadde tedarikçileri (pik, reçine vs…)
•Kum üreticileri
•Refrakter malzeme satıcı
•Yüzey temizleme maddeleri (değirmentaşı)
•Ambalaj malzemesi üreticisi
•Lojistik
•Dökümhane makine üreticileri
•Laboratuar ekipmanları (test ekipmanları,
termo kopullar vs…)
•Bakım firmaları
•Otomasyon ve mühendislik firmaları
•Isıl işlem firmaları
Konya’da
12
üretim
endüstrisi
bulunmaktadır.
Sektör
İhracat ($)
Konya Döküm ve Döküm Alt Sektörü
İhracatı
Döküm Dışı İhracat
559.909.504,79
Toplam
887.607.653,39
327.698.148,60
Kaynak: TİM İhracat Rakamları – 2008
Fakat Konya Döküm Sanayii, bölgenin ihracat artış oranına paralel bir oranda büyümeye sahip değildir. Konya döküm ihracatı
2004 yılında %55’ten 2008 yılında %63’e
yükselmiştir.
İhracat Pazarı
Kaynak: TİM İhracat Rakamları – 2008
Döküm sektörü; otomotiv sanayi, makine
sanayi, demir ve demir-dışı metaller ve çelik sanayilerini içermektedir. Konya döküm
ihracatının; % 37’si makine sektörüne,
%33’ü otomotiv sektörüne, %27’si demir ve
demir-dışı ürünlere, % 3’ü çelik sektörüne
yapılmaktadır.
Konya Döküm ve Döküm Alt Sektörü İhracatı
İhracat ($)
Otomotiv parçaları
182.771.251,33
Makine parçaları
205.833.620,20
Demir ve Demir-dışı ürünler
151.239.341,55
Çelik ürünleri
20.065.291,71
Toplam
559.909.504,79
Konya döküm sektörü ihracatında AB ülkeleri önemli bir paya sahiptir. 2008 yılında
AB ülkeleri döküm ihracatında % 49’luk
paya sahipken, ABD sadece %1’lik bir pay
almış, %50’lik kısım ise diğer ülkelere ihraç edilmiştir.AB ülkelerine olan ihracatın
büyüklüğü, ABD’de yaşayan ve daha sonra
Avrupa’ya da yansıyan küresel kriz sebebiyle
olumsuz etkilenmiştir.
Ülke
İhracat ($)
ABD
7.094.476
AB
260.037.393
Diğer
260.424.337
Toplam
527.556.206
Kaynak: TUİK İhracat Rakamları - 2008
Kaynak: TİM İhracat Rakamları – 2008
2008 yılında Konya toplam 887 milyon
USD ihracat rakamına ulaşmıştır. Döküm
ve döküm alt sektörü toplam 560 milyon
USD ihracat ile toplam ihracatın %63’ünü
oluşturmaktadır.
2008
yılında
ihracat
pazarlarına
baktığımızda, en büyük payı İtalya
almıştır. Yunanistan, Almanya ve İran
sıralamada İtalya’yı takip etmişlerdir.
Son üç yılın ilk çeyrek ihracat rakamlarını
kıyaslarsak, 2008 yılı ilk çeyreği ile 2009
yılı ilk çeyreği arasında %11’lik bir düşüş
gözlenmektedir. Birçok ülkenin tahminine
araştırma
eksikliği ve uygulamada yaşanan problemler
göre küresel krizin etkileri 2010 yılı ilk
çeyreği itibari ile düzelme eğilimine girecektir.
Ülke
İtalya
Yunanistan
Almanya
İran
Ege serbest böl.
Rusya
Irak
Bulgaristan
Mısır
Suudi Arabistan
Suriye
B.a.e.
Avusturya
Libya
Kazakistan
İngiltere
Diğer
Toplam
İhracat ($)
57.518.457
52.669.236
33.304.918
32.586.786
26.357.492
26.150.609
20.563.879
17.197.820
16.118.991
15.984.785
15.155.944
12.646.935
11.506.356
11.039.463
10.958.810
10.384.936
157.410.789
527.556.206
Kaynak: TOBB Sanayi Envanteri – 2009
Kaynak: TOBB Sanayi Envanteri - 2009
Konya Sanayi Odasına kayıtlı 1508
firmanın 327 tanesi dökümhanedir. 2008
yılı toplam 887 milyon USD ihracatın,
560 milyon USD’si döküm ve döküm alt
sektörü tarafından gerçekleştirilmiştir.
Yıl
2007 Q1
2008 Q1
2009 Q1
Toplam
İhracat ($)
92.735.489
124.404.316
111.042.210
328.182.015
Eğer Döküm Kümelenme oluşumu
gerçekleşirse, döküm sektörünün gelişimi
hız kazanacak, bundan da bölge ihracatı
ve istihdamı etkilenecektir.
Sektörde Yeni Yönelimler
Kaynak: TOBB Sanayi Envanteri – 2009
Konya’da
Otomotiv
Yan
Sanayi
kümelenmesi olması sebebiyle OEM’lere
yönelik çalışma konusunda firmaların
istekli oluşu ve bu konuda çalışmalarda
bulunması, bu sektöre yönelik direk iş
yapan döküm sektörünün de bu konularda
çalışmalar yapmaya zorlamaktadır.
Döküm İhracatının Önemi
Konya, 130 farklı ülkeye ihracat
gerçekleştirmekte ve ihracatı bölgeye
1 milyar USD’lik bir ekonomik getiri
sağlamaktadır.
Bölgenin ihracata olan ilgisi özellikle
son 10 yılda artan bir şekilde devam etmekte ve ihracatla birlikte artan kalite ve üretim artışı özellikle otomotiv
sanayine yansımaktadır. Bu sanayinin
artması dolaylı olarak döküm sanayine de
yansımaktadır.
Küme İhtiyacı
Küme Firmalarının Analizi
investigation
Türkiye’de
bulunan
dökümhanelerin
%25’i Konya’da yer almaktadır. Fakat
Konya dökümhaneleri, Türkiye üretiminin % 12,5’ini karşılamakta, 400.000
tona yaklaşan üretim kapasitesinin ancak
yarısını kullanabilmektedir.
Bunun
sebeplerini
aşağıdaki
gibi
sıralayabiliriz:
•Büyük dökümhanelere göre rekabetçilik
yönlerinin zayıf olması
•Toplam kalite bilincinin eksikliği
•Ürünlerde
uluslararası
standartların
uygulanmasında yaşanan sıkıntılar
•İleri teknoloji kullanımının az oluşu
sebebiyle katma değeri yüksek ürünler
üretilmemesi
•Üretim ve üretim prosesinde inovatif
yaklaşım eksikliği
•Büyük döküm parçaları üretebilecek
dökümhane yatırımlarının olmaması
•Pazarda ve dünya piyasasında farkındalık
yaratılamaması
•İleri döküm teknikleri hakkında bilgi
İnsanların “mobil” olma tutkusu sonucu
gelişen otomotiv sanayi ile birlikte, dünya
döküm sektörünün üretimi yıllık 95 milyon ton seviyesine ulaşmıştır. Bu büyümede
klasik pik döküm yerine geliştirilen, çelik,
sfero ve hafif metal malzemelerin dökümü
de önemli bir rol oynamıştır.
Dünya döküm fabrikalarının ürettiği bu
malzemelerin yıllar itibariyle geçirdikleri
değişimlere
bakıldığında,
önemli
değişiklikler izlenebilmektedir. Aşağıdaki
değişiklikler Konya için de geçerli olabilir:
•Pik döküm sürekli Pazar payı kaybetmekte, yerini sfero döküm almaktadır
•Temper döküm sürekli bir şekilde azalmakta, kısa bir gelecekte spesifik fittings
işinden başka pazarlarının kalmayacağı
düşünülmektedir
•Çelik döküm, özel alaşımlar haricinde,
pazarın önemli bir bölümünü sfero dökümüne kaybetmektedir
•Otomatik
kalıplama
sistemlerinin
kullanımı artmaktadır
•Dökümhane fire oranları hızla düşmekte,
PPM beklentileri çok küçük rakamlara
ulaşmaktadır
•Işıl işlem, her ürün için istenen bir proses
olmaktadır
•Yarı-mamul üretiminden, son ürün
üretimine doğru kayma mevcuttur
•Test laboratuarları ve kalite kontrol süreci müşteriler tarafından istenilmektedir
•Müşteriler AR-GE ve inovasyon yapan
firmaları tercih etmektedir
•İş sağlığı ve güvenliği açısından olivine
kumu tercih edilmeye başlanmıştır
•Ortak girişim (joint venture) anlaşmaları
dünya
döküm
sektöründe
hızla
yayılmaktadır. Özellikle büyük firmalar, stratejik öneme ve pazarda önemli
paylara sahip küçük firmalara yatırım
yapmaktadır.
17
Türkcast 2009 Sayı 12
haber
news
İĞREK Krizi Fırsata Çevirdi, Yeni Yatırımlarla
Üretim Kapasitesini Arttırdı
ursa
Organize
Sanayi
Bölgesi’nde 1946’dan beri
model, döküm ve talaşlı imalat
hizmetleri veren İĞREK A.Ş.,
yeni yatırımlarıyla üretim kapasitesini
arttırarak, kriz dönemini avantaja çevirdi.
B
2 kat büyümesini sağladı. Ayrıca üretimde
daha fazla verim sağlamak amacıyla optimizasyon çalışmaları gerçekleştirerek,
dökümhane ve ergitme ocakları alanında
iyileştirmeler yaptı ve üretim sürecinin
daha akıcı hale gelmesini sağlandı.
gibi dünya markası otomobil üreticilerinin
tedarikçilerinden olan İĞREK A.Ş., model
yapımı, döküm ve talaşlı imalatı tek çatı
altında toplamanın avantajlarını üretimine
yansıtarak, müşterilerine İSO 9001:2000
kalite standardında hizmet sağlıyor.
İĞREK A.Ş. bünyesine kattığı yeni binalar
sayesinde, kapalı üretim alanını 30.000 m²
’ye genişleterek, döküm kalıplama alanının
İĞREK’te CNC Kapasite Arttırma
Çalışmaları
İĞREK’te Ergitme Kapasitesi
Artıyor
Her geçen sene CNC işleme makine parkuruna yeni tezgâhlar ilave
eden İĞREK A.Ş., 2009
yaz sonu itibariyle, 4 yeni
makine yatırımı daha
gerçekleştirdi. Fabrikanın
tesisine katılan ve işleme
kapasitesini 6.000 saat/
ay’a çıkaran yüksek kapasiteli yeni makineleri
sayesinde, firmanın çok
yönlü yelpazesine 5 eksenli ve hassas toleranslı
işleme özellikleri de
eklendi.
İĞREK A.Ş.’nin hedeflerine devam ediyor. 2009’da yeni Inductotherm indüksiyon
ergitme ocağı tamamen devreye alarak ergitme kapasitesi artıracak. Üretimde parça
başına 30 ton ağırlığına kadar döküm üretimi yapılması planlanıyor.
İĞREK A.Ş.’nin ana
hedefi; büyük döküm
parçalarını, ince ve hassas
işlemelerini tamamlayıp,
montaja ya da direkt
kullanıma hazır ürün olarak
müşteriye ulaştırmaktır.
5 metre ene ve boya sahip döküm parçalarının
CNC işçiliğini kendi
bünyesinde gerçekleştiren
İĞREK,
(Otomotiv,
Makine, Enerji v.b.) birçok sektöre hitap ediyor.
Ferrari, Mclaren gibi özel
spor araçlara ve Audi, VW,
BMW, Renault, Dacia, Fiat
Endüksiyon Ocağı
Güç (kW)
Kapasite (kg/saat)
Inductotherm
2.500 kW
2 x 5.000
Inductotherm
2.500 kW
7.000
AEG
300 kW
500
Junker
800 kW
1.500
Junker
250 kW
6.000
2.000 kW
3.500
AEG
Ergitme Kapasite Tablosu
Türkcast 2009 Sayı 12
18
İĞREK 2009’da Isıl İşlem Fırını
Kapasitesini Yükseltti
İĞREK 2009 yılında tesisinde bir yenilik daha yaparak, Bursa bölgesinin birçok
firmasında bulunmayan 5.000 x 4.000 x
3.000 mm ölçülerindeki ısıl işlem fırınının
montajını ve denemelerini tamamlayarak,
üretime hazır hale getirdi.
19
Türkcast 2009 Sayı 12
haber
news
2008 Yılı İlk 1000 İhracatçı Firma Çalışması ve Listesi
TİM Tarafından Açıklandı
T
ürkiye İhracatçılar Meclisi,
2002 yılından bu yana yaptığı
İlk 1000 İhracatçı Firma çalışmasını ve listesini, 2008 yılı için
de açıkladı.
TİM’in istatistiklerine göre, 2007 yılında
107,2 milyar dolar olan Türkiye ihracatı,
2008 yılında 132 milyar dolara ulaştı. 2008
yılında gerçekleştirilen 132 milyar dolarlık
ihracatın yüzde 67,5’ini ilk 1000 ihracatçı
firma gerçekleştirdi. İlk 1000 ihracatçı firmanın 89,1 milyar dolarlık ihracatın yüzde
78,2’sini ilk 500 ihracatçı karşılarken, yüzde 22,8’lik bölümünü ikinci 500’ü gerçekleştirdi.
Türkcast 2009 Sayı 12
20
2008 yılında ilk 500’ünü içeren firmaların çalışan sayısı 702 iken bu rakam ikinci
500’de 257’ye geriliyor. 1-99 arasında işçi
çalıştıran firmalar ortalama 78 milyon dolar ihracat gerçekleştirirken çalışan sayısı
1000 ve üzeri olan firmalar ortalama 330
milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
yabancı sermayeli şirketlerin karlılığı yüzde 5,97 oldu.
Bu yıl 503 ihracatçısı ile en başarılı il İstanbul oldu. Ancak İstanbul 32 ihracatçısını kaybederek yüzde 6 kayıp yaşadı.
İstanbul’u İzmir, Bursa, Ankara ve Gaziantep takip etti.
İlk 1000 ihracatçı firmanın gerçekleştirdiği
ihracatın yüzde 69,49’luk bölümünü sanayi mamulleri oluştururken, işlenmiş petrol
ürünlerinin oranı 13,91 oldu. İlk 500 içerisindeki ihracatçı firmaların ortalama karlılığı 2007’de 5,35 iken, ikinci 500’de rakam
4,9’a geriliyor. İlk 1000 ihracatçı firmanın
ortalama karlılığı 2007’de yüzde 5,14 iken,
Bölgesel olarak bakıldığında, ilk sırada
632 firma ile Marmara Bölgesi yer alıyor.
İkinci sırada ise 130 firma ile Ege Bölgesi
geliyor.
2008 yılında ihracat gerçekleştiren firmaların yüzde 75’i üretici ihracatçı, yüzde 16,5’i grup dış ticaret firması ve yüzde
8,5’i dış ticaret şirketi oldu.
haber
21
news
Türkcast 2009 Sayı 12
haber
news
Çin Hangzhou’da Düzenlenecek 69. Dünya
Döküm Kongresi İçin Bildiri Çağrıları Başladı!
16 – 20 Ekim 2010 tarihler arası Çin’in Hangzhou şehrinde gerçekleşecek olan 69uncu Dünya Döküm Kongresi
için bildiri çağrıları başladı. Çin Makine Mühendisleri Birliği, Döküm Enstitüsü tarafından organize edilen
kongre için başvuru detayları aşağıdaki gibidir.
The 69th World Foundry Congress Hangzhou, China October 16 – 20, 2010
The 69th World Foundry Congress (WFC2010) is to be held at Hangzhou in China in Oct. 2010.
The Foundry Institution of Chinese Mechanical Engineering Society
(FICMES) is keen to invite papers for presentation during the congress. The overall theme of the WFC 2010 is “Green Foundry”, while
papers can be in any of the following topics, we expect the papers are
sought on the following:
3.Procedure for sending papers:
Abstract shall be sent by e-mail before Sept. 30, 2009 to the following
address: [email protected]
Abstract should be limited to 500 words in format.
Abstract should summarize the work carried out and give the main
conclusions and findings of the work.
There shall be no graphs and pictures in abstract.
-Perspective on the foundry industry;
-Management in the foundry industry;
-Non-ferrous casting production and metallurgy (aluminum, magnesium, titanium, other non – ferrous, alloy development and metal –
matrix composites);
-Ferrous casting production and metallurgy (grey and ductile cast
iron, alloy irons, steels and alloy development);
-Control of quality, foundry engineering, market for castings;
-Simulation and modeling;
-Mould and core making technology;
-Patternmaking and tool making;
-Robotics and automation;
-Heat treatment, post production processing, finishing and inspection;
-Energy saving and environment protection technology;
-Die casting production technology;
-Lost foam; investment casting;
-ERP in foundries;
-Technology transfer and knowledge management;
-People and skills for today’s industry;
-Innovation and application for castings;
-New refractory Technologies for foundries.
You will get an acknowledgement by mail for having received abstract. In case you mail with the abstract is not acknowledged, do send
a reminder/ give phone call to the Secretariat of the Congress.
Tentative acceptance of paper shall be intimated to the author(s) by
e-mail.
The full paper shall be in A4, font 12; double spacing, inclusive of
title page, text pictures, graphs, reference work etc. Guidelines and
template for paper format will be given in website/ intimated to authors directly.
The full text shall be sent by Jan, 31. 2010. Papers shall be sent to the
following Address:
Foundry Institution of Chinese Mechanical Engineering Society
(FICMES) (Congress Secretariat)
Add: 17 South Yunfeng Street, Tiexi District, Shenyang 110022,
P.R. China
Tel: +86 – 24 – 25851598 Fax: + 86 – 24 – 25855793
E – mail: [email protected]
Website: www.wfc 2010.com
Rules for Authors of Technical Papers:
Authors of technical papers are asked to kindly follow the few rules
given hereafter for the preparation of technical papers. Please send
written manuscripts and if possible the corresponding disks – program: Word of
Windows, one electronic copy in CD ROM to all those attending the
congress. The organizers reserve the right to reject papers that have
not been prepared according to these rules.
1.Technical Aspects
Papers must be original. They must either report original research
work or be a detailed description of the latest technology or knowledge within a specific field or of related industrial process engineering. The subject must be of interest to an International Audience.
2.Language
The papers must be written and presented in English.
Türkcast 2009 Sayı 12
22
23
Türkcast 2009 Sayı 12
haber
news
ULUSLAR ARASI DÖKÜMHANE
FOTOĞRAF SERGİSİNE DAVET
(69. Dünya Döküm Kongresi ile eş zamanlı düzenlenecektir)
16 – 20 Ekim, 2010 Hangzhou Çin
69. Dünya Döküm Kongresi ile eş zamanlı olarak,
16 - 20 Ekim 2010’da Çin’in Hangzhou şehrinde düzenlenecek Uluslararası Dökümhane Fotoğraf Sergisi
için başvurular başlamıştır.
Foundry Journal Agency’nin organizatörlüğünde,
Çin Makine Mühendisleri Birliği, Döküm Enstitüsü
tarafından düzenlenecek fotoğraf sergisi, “Dökümhanelerin İnsanoğlunun Uygarlığına ve Gelişimine
Teşviki –
(Foundry – Promotes the Civilization and Progress of
Human Being)” temasını ele almaktadır.
Sergilenecek fotoğraflarda istenilen kriterler:
1.Döküm sanayiinde bilimsel araştırma ve üretime
(v.b.) özgün enstantaneler
2.Dökümcülüğün ruhunu yansıtan fotoğraflar
3.Unutulmayacak eski fotoğraflar
Türkcast 2009 Sayı 12
24
4.Benzersiz ve estetik döküm fotoğrafları (Sanat dökümünü de kapsamaktadır)
5.Folklorik ve doğal enstantaneler
6.Diğerleri
Sergiye katılım için başvurular 30 Haziran’a kadar
sürecek olup, Bayan Zhang Chunyan’a, aşağıdaki adrese yapılmalıdır.
Foundry Journal Agency
No. 17 Yunfeng Str. (South), Tiexi District, Shenyang
110022, China
Tel: +86 24 25847830-3
Faks: +86 24 25611880
e-mail: [email protected]
Website: www.foundryworld.com
makale article
Alüminyum Döküm Teknolojileri Tanıtımı
Yarı-Katı Döküm / Semi-Solid Casting (SSC)
Liquid alloy
Resim 4. Rheocasting Proses Şeması
Can Demir
Kalite Sistem ve Arge Müdürü
Componenta Dökümcülük A.Ş.
Alüminyum Tesisleri - Manisa
Resim 2. Thixocasting Proses Şeması
T
ürkcast dergisi; 6.sayıda alüminyum döküm teknolojilerini, 7.sayıda alüminyum döküm malzemeleri,
9.sayıda yüksek basınç dökümü,
10.sayıda alçak basınç dökümü, 11.sayıda
kokil dökümü tanıtmıştım. Bu sayıda ise,
yarı-katı döküm teknolojisini tanıtmaya çalışacağım.
Resim 5. Dendritik yapı (geleneksel döküm) / Küresel
yapı (yarı-katı döküm)
2.Rheocasting Prosesi:
Yarı-katı Döküm:
Yarı-katı döküm, metalin sıvı-katı faz değişiminde dendritik bağların kırılması ile oluşturulmuş malzemenin dökümü prosesidir. Özel
bir yapıya sahip (dendritik bağları kırılmış)
metal külçeler yarı-katı faz ortamına kadar
ısıtılır ve bir kovan içindeki piston ile kalıp
boşluğuna preslenir.
Bunun için iki tip proses geliştirilmiştir:
Resim 1. Thixocasting ve Rheocasting Prosesleri
Sıcaklık-Zaman Diyagramları
Resim 3. Thixocasting Proses için üretilmiş külçeler
bıçakla kesilebilir
1.Thixocasting Prosesi:
Proses adımları şunlardır:(Resim 1 ve Resim 2)
•Dendritik bağları kırılarak üretilmiş (Resim 3
ve Resim 5) külçelerin satınalımı,
•Uygun boyutlarda kesilmesi,
•İstenilen oranda katı faza sahip olacak şekilde
katı-sıvı sıcaklığına ısıtılması,
•Kalıp içine enjekte edilerek dökümü
Proses adımları şunlardır: (Resim 1 ve Resim 4)
•Sıvı metalden dendritik bağları kırılmış yarıkatı metalin hazırlanması,
•İstenilen oranda katı faza sahip olunacak sıcaklığa soğutulması,
•Kalıp içine enjekte edilmesi.
Avantajları / Dezavantajları:
Yarı-katı malzemeleri düşük çekinti ve vizkosite özelliği nedeniyle, bu teknoloji yüksek basınç döküm teknolojisine göre bir çok avantaja
sahiptir:
•Bir lamine (yığılmalı), kalıp doldurma sağlanır.
•Kalıb enjeksiyonunda türbülans oluşumu engellenmiş olur.
•Parçalar daha ince yapı (Resim 4) ve porozitesiz üretilebilinir ve bu nedenle daha yüksek
mekanik özelliklere sahiptirler.
•Üretilen parçalara ısıl işlem ve kaynak işlemi
uygulanabilinir.
•Bu avantajları nedeniyle, bu döküm teknolojisi
özellikle yüksek mekanik özellikler ve iç hatasız üretimi zorunlu kılan emniyet parçalarının
üretimi için uygundur.
•Bununla beraber özel üretim gerektiren külçelerinin fiyatının yüksekliği dezavantajdır.
25
Türkcast 2009 Sayı 12
makale article
PERVANECİ ARTAKİ USTA
Vecdi Çıracıoğlu
Bu öykü, TESK ve Türkiye Edebiyatçılar Derneği’nin birlikte düzenledikleri ‘Esnaf Öyküsü’ yarışmasında
228 öykücünün 384 öyküsü arasından birinci olmuştur.
M
ühendisliğe yeni başladığım
yıllardı. Yaz
tatilinde
tanıştığım, şehirler şehri
İstanbul’u çok merak eden
Belçika’lı arkadaşım ziyaretime gelmişti. Galata
Köprüsü’nün altına oturmuş, Boğaz’a gidecek
olan Çingene Vapuru’nun kalkış saatini bekliyorduk. Arkadaşım büyülü şehirde bir dakikasını
bile boşa geçirmek istemiyordu.
“Yakınlarda ilginç bir yer biliyorsan, beni
oraya götür, nasılsa zamanımız var” dedi.
Çevreme göz gezdirdim. O kadar çok gidilebilecek yer vardı ki... Gözlerim bir
Galata Kulesi’ne, bir Yeni Cami’ye gidiyordu. Nedense o anda aklıma Perşembe
Pazarı ve Artaki Usta’nın dökümcü dükkânı
geldi. UNESCO’da çalışan arkadaşım için,
görülecek daha ilginç bir yer olabilir miydi?
İstanbul’un göbeğinde, esamesi kalmamış
Altın Boynuz Haliç’in tam dibinde, el becerisiyle ve çok eskilere dayanan teknikle
çalışan dökümcüleri gösterecektim ona.
“Gel” dedim, “sana öyle güzel bir
yer göstereceğim ki, hiç bir zaman
unutamayacaksın.”
Ayna gibi parlayan boryağı karışmış pis
suların menevişlenerek biriktiği sokaklardan geçerek, tornacılar sokağına geldik.
Küçük bir dükkânın önünde durduk. Yarısı
Türkcast 2009 Sayı 12
26
dükkânın dışına taşmış, kendi yaptığı
kopyalı krank taşlama tezgahıyla bir usta,
kaynakla doldurulmuş devasa bir krankı
taşlıyor, arkadaşım memleketinde ancak çok
büyük işletmelerde görebileceği bu olayı
hayretler içinde izliyordu. Yersizlikten ve
olanaksızlıktan sokaklara bırakılmış paslı
torna tezgah bankoları, çapalar, iri gemi
zincirleri, torna talaşı, çöp dolu bidonlar,
arada sırada bunların aralarından çıkan kedi,
köpek ve içleri akla hayale gelmeyecek yiyeceklerle donatılmış seyyar satıcıların
arabaları, tombalacılar, arkadaşımın fotoğraf
makinasına misafir oldular. Tornacılar sokağı
bitip de köşeyi döndüğümüzde ortalığı
yanmış kömürtozuyla karışık eriyik metal
kokusu sardı. Dükkânlardan kalıpları taşan
pik dökümcüler, sokaklarda ancak bir keçinin
yürüyebileceği kadar yer bırakarak her yeri
kalıplamışlardı. Sokak yeni dökülmüş asfalt
gibi siyah ve duman tütüyordu. Dökülen
kalıpların kırmızı ve bir kısmı soğumuş mor
yollukağızları bir tülbente sıra sıra işlenmiş
oya gibiydiler. Arkadaşım şaşkın şakın
bakınırken, çevreden,
“Hop hemşerim dikkat et, işlere basmayın”
uyarıları geliyordu.
Birara yanımızdaki hanın üçüncü katından bir ıslık
sesi geldi. Yukarı baktık. Belden yukarısı çıplak
vücudu kömür tozu ve ise bulaşmış, vücudu terden
pırıl pırıl göbekli bir adam sokakdaki arkadaşına
seslendi:
“Boş derecen var mı? Maden arttı da...”
Cevap hemen geldi,
“Gönder. Kalıptan bol ne var, zaten benim
karaoğlan da şişmişti.”
İki çırak, su yerine eriyik metal taşıyan
tulumbacılar misali, hanın üçüncü katına kömürle demir eriten ve sokakta adı karaoğlan
olarak anılan kara kupol ocaktan, yetmişbeş
kiloluk çatal potayla üç sefer yaptılar.
Kalıplar söndürülmüştü! Bu işi yaparlarken,
ağızlarında sigara ve alışkanlığın verdiği umursamaz bir tavırla kalıplanmış işlere itina
göstererek, tamponlara basıyorlardı. Dökümünü bekleyen boş derecelerin yolluklarına
ucu kızarmış cüruf demiri tuttulduğunda
önce bir patlama, ardından harlayarak yanan döküm gazı infiale kapılan bir yanardağ
ağzı gibi harlıyordu. Bir sihirbaz yaptığı sihirli numaradan sonra aldığı alkışlara nasıl
konuşmadan gülücüklerle karşılık veriyorsa,
dökümcüler de yüzlerinde, onlara göre basit
ama ilk kez gören biri için ilginç gelen bu
hareket sonunda birbirlerine gülümseyip,
izleyenlerden bihabermişcesine yan gözle
makinaya poz veriyorlardı.
Bir sinemadaydık sanki. Elektrik kesildi.
Jeneratörden yoksun sinamanın perdesindeki sokak karanlıklara büründü. Az sonra
ay doğmaya başladı ve ışığının vurduğu
perdede bir hayalet parıltısıyla tek ayağı üzerinde duran mendirek kuşları gibi ağaçlar
dizilmeye başladı! Hava bir cam şişenin
dibi gibi saydamlaştı ve buz kesti. Soğuk
havada yapraklarını dökmüş hayalet kuş
ağaçların kuru dalları üzerine serpiştirilmiş
mor renkli ham ve kırmızı osurukhurmaları
göz kırpmaya başladılar. Tan yavaş yavaş
ağarmaya başladı. Az sonra sabah oldu ve
güneş çıktığında bütün hurmalar kararmıştı.
Elektrik geldi ve film kaldığı yerden devam etti. Döküm bitmişti. Herkes birbirine
‘geçmiş olsun’ diledi. Sinema dağıldı.
Biraz yürüdükten sonra “Sarı ve Kızıl”
makale article
dökümcüler sokağına geldik. Artaki Usta’nın
dükkânı daha da küçülmüş gibi geldi bana.
Eğilmiş, elinde pürmüz, yağlı grafitle
boyadığı kalıpları kurutuyordu. Beni görünce
güldü ve el sıkışmak için yumruk yaptığı
bileğini uzattı. Yumruğunu yakaladım, açtım
ve sıkı sıkı tokalaşırken,
“Usta” dedim, “hani elin kiri, işin pisi
olmazdı?”
Kırlaşmaya başlamış saçlarının süslediği
beyaz yüzü pembeleşerek, “Aferin ulan
unutmamışsın” dedi.
Arkadaşımın yabancı olmasını anlamasına
karşın, gene de sesi cılızdı. Nereli olduğunu
sordu.
“Belçikalı” dediğimde, “sor bakalım. Bu çöplük gibi yer oralarda da var mı?”
Çaylar içildi, konuşuldu, karşılıklı sorular soruldu, komşu dükkânlardan arkadaşlar geldi,
geçmişten bahsedildi, eskilerde yapılan
komik mesleki hatalar anlatıldı ve bunlara
karşılıklı güldük.
Meraklı arkadaşım,
“Ne diyorlar, ne diyorlar?” diye sorarak,
konuşmaları kendisine çevirmemi istiyordu.
Dilim döndüğünce açıklamama karşın bu
dünya ondan uzak ve farklı olduğundan hiçbir şey anlayamıyor, sadece nezaketen, kahkahalara gülücüklerle meclise katılıyordu.
Ne zaman ve nasıl ısmarlandığını
anlayamadığımız kebap ve baklava geldi,
afiyetle yedikten sonra çaylar içildi. Kalkma zamanımız gelmişti. Herkes dükkânına
döndü. Ustayla sarıldık. Giderken,
“Mühendis, bizi sakın unutma” dedi.
Vapurun kıçında Karaköy’den beyaz
köpüklerle uzaklaşırken Perşembe Pazarı’na
baktım. Üzerine bulutlar çökmüş, Karaköy
biraz daha karalara bürünmüştü.
Sanayi sitesinde arabamdan inip, kapısını
kilitlerken hatırlayıp hatırlayamayacağını ve
hatırlarsa nasıl karşılayacağını düşünürken,
üzerimden havalanan bir sürü kuşun kanat
çırpmasıyla irkildim. İki katlı dökümhanenin
yan bahçesine açılan üst kat kapısının
aralığından güvercinler teker teker havalanarak, öğle saatlerinde süren yağmurlu
havadan sonra, bulutların arasında yer bulmaya çalışan maviliklere uçtular. Yağmurun
ardından, kararlı sıcaklığıyla parlayan gün
süpürücüsü güneş ışıklarıyla oynaşıyordu!
Güvercinler, mavi zemin üzerinde kar taneleri gibi biraraya geliyor, beyaz bulutların
arasında kayboluyorlardı. Ara sıra, seyredenlerden haberdarmış da, onların yüreklerini
ağızlarına getirmek istercesine kendile-
rini bir taş parçası gibi aşağıya bırakıyorlar,
yere yaklaştıklarında tekrar göğe doğru
tırmanıyorlardı. Kanat gerip süzüldüler.
Tekrar tekrar takla attılar. Gözlerim yukarıda,
olanları seyrede seyrede dökümhanenin
kapısına yaklaştığımda, gökyüzünün çok
küçük bir bölümünü ele geçirmiş maviliklere
uçarlarken, daha da yukarılara çıkmak ve
sonsuzda kaybolmak ister gibiydiler.
Yıllar geçmiş, bir zamanlar İstanbul sanayisinin kalbi olan Perşembe Pazarı yıkılmıştı.
Bu, onu mühendis olduktan sonra ikinci
arayışımdı. Birbirini hızla kovalayarak geçen
seneler hiç yaşanmamışçasına hafızamdan
silinmişti. Onunla ilgili geçmişte kalan
hatıralarla, tesadüfen öğrendiğim adresinin
önüne geldiğimde, demir kapısına tebeşirle
çiziktirilmiş “ARTAKİ” yazısını gördüm. Bu
yazının, ömrünün elli yılını verdiği Perşembe
Pazarı’ndaki küçük dükkânının kapısına
çiziktirilmiş olan ismiyle bir farkı vardı. ‘K’
harfi ters yazılmıştı.
Griye boyanmış demir kapının telini çekerek
içeri girdim. Yerler ıslaktı. Arkası dönük genç
bir adam, yeni yıkadığı arabayı kuruluyordu.
Yüzünü döndü. Ben daha sormadan, üzeri
kıymetli taşlarla süslenmiş künyeli eliyle
merdivenleri işaret ederek,
“Usta yukarıda” dedi.
Dökümhanenin duvarına yaslandırılmış taş
merdivenleri ağır ağır çıktım. Arkası dönüktü ve eğilmişti. Güvercinlerin yem ve su
kabını sırasıyla eline aldı ve ters çevirerek,
tel örgülü küçük kümesin kenarına vurdu.
Elini içlerinde gezdirdi. Doldurduktan sonra
duraksadı. Doğrulurken iki eli belindeydi.
İzlenilme içgüdüsünden olacak yavaşça
arkasına döndü.
Yaşlanmıştı. Saçları ve birkaç günlük sakalı
beyazdı. Pencereden vuran gün ışığı gözlerimi kamaştırıyor, onu tam seçemiyordum.
Düzelttiği gözlüğünün üzerinden derin derin
baktı. Karşımda, çocukluğumda seyrettiğim,
hücresinde kuşlarıyla uğraşan, siyah beyaz
çekilmiş “Alcatraz Kuşçusu” filminin en güzel sahnelerinden biri vardı! Yaklaştı ve gözlerini dikerek,
“Mühendis, sen misin?” dedi.
Unutmamıştı. Oysa ben unutmuş, ustanın
ikazıyla hatırlamıştım. O, beni hep bu isimle
çağırırdı:
“Mühendis...”
Zaman zaman,
“Bu iş mektepte öğrenilmez, bu işin mektebi de, üniversitesi de burası...” diye
söylenmesine karşın, elimde kitaplar, akşam
derslerini kaçırmamak için dükkândan her
çıkışımda gözlerinin içi çakmak çakmak
olur,
“Harçlığın var mı?” sorusunu yapıştırırdı.
Eskilerde, çalışmaya âşık olduğu zamanlarda,
değil dükkânının önünde oturmak, bir dakika
bile boş durmak nedir bilmezdi. Sabahın ilk
ayazında, tan ağarmadan, Balat’daki dededen
kalma evinden sefertasısıyla çıkar, yürüye
yürüye Galata Köprüsü’nü geçip dükkânına
gelirdi. Dükkânını her ne olursa olsun kendi
açardı. Bir kez çıraklarından birine anahtar
verdiğini görmemiştim. Ne zaman ondan
önce dükkâna gitmek için alelacele Perşembe
Pazarı’na koşsam, kan ter içindeki halimi
görüp,
“Bir dükkân sahibinin en büyük ayıbı, işçisini
kapı önünde bekletmesidir” derdi.
Buna yüksünmez, güler yüzle her seferinde
yinelerdi. O, patlamış perlitle karışık cüruf
27
Türkcast 2009 Sayı 12
makale article
“Bulamadım!” diye yanına gittiğimde,
“Kıç cebimdeymiş” dedi.
Ertesi gün, her zaman olduğundan daha da
erken gelerek işi bozmuş ve sağlam çıkan
uskurun yolluk ile bağlantı yerini çoktan kesip taşlamıştı. O gün, Ne Artaki Usta ne de
dükkânda çalışanlardan biri ustayla dökümün
sağlam çıktığı konusunda konuşmadı.
Metal eriten bir insan için bilinmezlik bir
girdaptı. Onun, sakat çıkan bir dökümün sonunda hüngür hüngür ağlayıp kömür tozuna
bulaşmış ellerini yukarıya kaldırıp,
kokan karanlık küçük dükkân saraylı, potalarda erittiği metal dünyasının da kralıydı.
Muhakkak işbaşını giyip çalışırdı. Büyük
pervane derecelerini kaldırıp indirmekten
kalınlaşmış pazulu kollarını sıvar ve dünya
ile ilişkisini keserdi. Bu, onun bir ibadet
şekliydi de! Arada bir başını işten kaldırarak,
senelerdir çok önemli bir şey arayıp da
bulamamış bir insanın mahzun yüz ifadesindeki delici derin bakışlarıyla çevresine
yarım bir göz gezdirir, sonra kömür isinin
karalığının içinden, ikiz dolunayıyla potalardaki ergimiş metalin kızıllığını arar bulurdu. O an sanki içi boşalır, derin derin nefes
alarak tüm yorgunluğunu unuturdu. Gün
boyu, belli aralarla, ergimiş metali hayran hayran seyrederdi. Ateş yakmak ve onu
koruyarak devamını sağlamak mağarada
yaşayanların bile ilk ve en son kutsal görevi
değil miydi? Çünkü, ateş gökkubbeden geliyordu! Bir kere çakıp hemen kayboluyordu.
Ateş biterse karanlık gelecekti. Ateş, aydınlık
ve gündüz demekti ve herşey gündüzde hakimdi. Gece ise korkuların barınağı ve bilinmeyenlerin limanıydı. Onun bağrında
yıldızlar çakar ve sonsuzlar konuştuğunda
insanlar düşler görürlerdi. Düşler ise öteki
dünyaların kapılarıydı...
Her dökümcü gibi bildiklerini kolay elde
etmemişti Bu iş için ömrünün yarısını
verdiğinden öğrendiklerini saklamayı ve
kıskanmayı çok iyi biliyordu. Cesaretli insandı. Cesareti, güçlükle sipariş aldığı
bir işi kalıplayarak, metali ergiterek içine
akıtmak ve ardından sağlam döküm almaktı.
Bu, yaşayarak ve deneye deneye çok pahalıya
malolan bir ömrün adanışıydı. Yaşayarak
öğrendiği Kaşıkçı Elması değerindeki her
yeni bilgi, ne kadar cahil olduğunun ve daha
çok çalışması gerektiğinin işareti olup, dibi
gözükmeyen, sonuna varılamayan ve insanı
Türkcast 2009 Sayı 12
28
fazlasıyla bağrına çeken dibsiz bir kuyuydu. Bir dökümcü ustası için kalıplamada en
önemli yer yolluktur. Çünkü, ergitilmiş metal
oradan kalıbın içine girecektir. Bir insanın
beslenmesi için ağzının önemi ne kadar
büyükse, kalıp için de yolluğu öyledir.
Bir gün döküm sonunda gözü yaşlı, sakat
çıkmış büyük bir uskurun başındaydı. Uzun
geçen sessizlikten sonra,
“Usta” dedim.
“Bir şey söyleyeceğim ama kızmayacaksın.”
Ses çıkarmadı.
“Bir dahaki sefere kazboynu yolluk verelim.
Alttan girelim. Metal çabuk girer, dereceyi tavlamaz, böylelikle de metale kum
düşmez.”
“Nereden biliyorsun?” dedi.
“Yabancı bir kitapta çizimi var. Avrupa’da
öyle döküyorlarmış.”
Bütün hıncını benden aldı. Demediğini
bırakmadı.
Hiçbir
şey
söylemedim.
Hatırladığım,
“Kondosa (Boyu küçük, bodur adam) bak,
adam olmuş da bize iş öğretiyor” dediğiydi.
Uskur oksijen ile tavlanarak, bin bir güçlükle
kırıldı ve eritilmek için ocağa yerleştirildi.
Aynı işi kalıplıyordu. Yolluğunu nasıl açacağını
merakla izliyordum. Bu işi öğle paydosuna
bırakmıştı. Aç kalma pahasına tabldota gitmedim. Yan gözle beni takip ediyordu. Yanına
her yaklaştığımda bir iş bahane etti. En son
olarak, ispatisini (bir tarafı kaşık, diğer tarafı
mala küçük dökümcü el aracı) dizinin altına
sakladı,
“Mühendis, ispatiyi bulamıyorum, arka tarafa bir
bakıver” dedi.
“Peki usta” deyip arka tarafta geçip onu izledim.
Yolluğu kazboynu açtı ve dereceyi hemen
kapattı.
“Ne olur, ey bizi ve yeryüzünü yaratan
Tanrım... Metali dökerken beni kalıbın içine
sok. Sok ki, metal beni de eritsin, içine
alsın, onunla kaynaşayım ve orada neler
olup bittiğini göreyim. Ve göreyim ki, bir
daha aynı hatayı yapmadan dökümlerimi
sağlam alayım” diyerek dua ettiğini çok kere
görmüştüm.
Kalıplama bittikten sonra, derece özenle
kapatılıyor ve metal bin bir güçlükle eritilerek içine akıtılıyor. Bu kabaca böyleydi
ama metal kalıbın içine girdikten sonra
katılaşırken orada neler oluyordu? Ergimiş
metal nasıl katılaşıyordu? Ona göre metalin içinde dostunu düşmanını bilmeyen
bir çok ordu vardı ve bu ordular, dur durak tanımadan kıyasıya birbirleriyle
savaşıyorlardı. Temiz bir alan ve huzurlu bir
ortam yaratmak için onları orada uzlaştırmak
gerekiyordu. Birbirlerine düşman ordular
uzlaştıklarında onları barındıran eriyik metal
sakin ve yarı uyur durumda kendine gelerek
kalıbın içinde katılaşıyor, bozulduğunda ortaya sağlam bir döküm çıkıyordu. Eriyik
metal katılaşırken birbirleriyle çarpışan ordular, dökümdeki dengelerdi. Yeryüzüne
düştüğünden bu yana insanın doğasında yer
alan ve hiçbir evresinde de yok olmayacak
lavın varlığı, çocukluğunda başladığından
bu yana hep aklındaydı. İnsanın doğası ergitmek isterdi, ergitici ise ateşi kucaklamak. Bu
istek en içine kapanık insanda bile var olan
bilinmezliğin verdiği hüzünden başka bir şey
değildi. Bilinmezliğin verdiği hüzün, ateşle
uğraşan insanı bilir, onun içini dışa vurur ve
onu anlatırdı. Tanıdığı dökümcülerin neredeyse yarısı aşırı dinine bağlı, yarısı da içkici
ve tanrıtanımazdı. Döküm bozulmadan önce,
dinine bağlı olanlar dua eder, diğerleri ise bir
şişe içki açıp beklerdi. Artaki Usta, içkici ve
tanrıtanımazlara hep üzülürdü!
Siperliğinin kenarı yağlı grafitli elle tutula
tutula kirlenmiş kasketini çıkardı. Kasket
saçlarında iz yapmıştı. Sonra tekrar başına
oturttu. Elini yavaşça omuzuma götürdü.
“Gel bakalım. Neler yapıyorsun? Ne kadar
zaman geçti aradan?.. Anlat bakalım” dedi.
Plastik, beyaz rengi kararmış hafif sandalyeleri altımıza çektik. Aşağıya seslenerek, iki
bardak çay söyledi.
makale article
“Ben” dedim, “büyük bir fabrikanın işletme
müdürlüğünü yapıyorum.”
Meraklı gözlerle,
“Büyük mü, çok mu büyük?” diye sordu.
Heyecanlanmıştı.
“Evet usta “dedim, “hem de çok büyük. Aklın
hafsalan alamayacak kadar büyük.”
“El kalıbı var mı?”
“Yok” dedim, “radyatör, küvet, soba
yapıyoruz. Her şey otomatik, bilgisayara
bağlı. Onbir saniyede bir kalıp dökülüyor.”
“Vay, vay, vay!” dedi.
Gözleri bir yerlere dalıp giderken, geçmişte
ağzından düşürmediği,
“Peseftikos kosmos!” (Yalancı dünya) demeyi ihmal etmedi.
Çocukluğunda aç susuz haftalık almadan
nasıl çalıştığını, yorgun düştüğü her dökümün sonunda anlatırken uzaklara dalardı.
Bir kez bile haftalıklarımızı geciktirmemişti.
Cumartesi sabahı, bir gece öncesi akşamleyin
evinde hazırladığı alacak listesiyle dükkândan çıkar, paydos olmadan dönerdi.
Her cumartesi akşamüstü dökümhanenin
kapısından tok sesle çektiği bir merhabayla
–ki bu, onun dolu döndüğünün ve ‘merak
etmeyin!’in duyurusuydu- kolunun altındaki
bir kutu baklavayla girerken, yüzü her zamanki gibi gülümserdi. Hafta sonları baklava
yenilir ve ardından bir kenara alınmış ramat
cürufunun üzerinde demlenmiş çay içilerek
paydos edilirdi.
“Perşembe Pazarı yıkıldıktan sonra buralara
taşındık. Bir sitede oturuyorum. Taşınmadan
önce Köroğlu öldü de rezilliğimizi görmedi.
Balat’daki evi sattım. Her şeyim, hatıralarım
orada kaldı. Perşembe Pazarı’na değil gitmek, önünden geçmediğim seneler çok oldu.
Bir insan yeni bir yere taşınırsa, eskisine zor
dönermiş meğer. Bunu da bu yaştan sonra
öğrenmiş olduk. Eski işler de kalmadı. Nerede o eski günler?
edep yerlerini karıştırıyorlar. Gelenlerin ilk
sordukları kaç lira haftalık vereceksin oluyor.
Bir saat sonra da bu iş çok kirli, ben çalışmam
diyerek kaçıyorlar. Artık herkes çalışmadan
para kazanmak istiyor. Eskiden millet kızını
dökümcüye, tornacıya vermek için can atardı.
Artık imamın kayığına binsem, yerimi dolduracak insan yok!”
“Üzülme usta, bak kapıda yine ARTAKİ
yazıyor” dedim.
“Yazıyor ama bu sefer ‘K’ sı ters. Gerçek
kondosun kendimin olduğunu artık anladım.
Evet gerçek kondos benmişim de haberim
yokmuş. Buraya taşınınca anladım.”
Usta, belki de son azizliğini ‘K’ harfini ters
yaparak kendine yapmıştı.
“Çöplüktü, möplüktü ama iş vardı. Paraya para demezdik. İşlerin hep böyle tatlı
gideceğini sandık. Çocuklarımızı bile işin
okuluna
göndermedik.
Okuma-yazma
öğrendiklerinde hemen yanımıza aldık. İnsan
gücü lazımdı bize, beyin değil. Sana okuyor
diye ne kadar gizli gizli gıpta etsem de yine de
içimden, ‘beyin sakatatçıda da var, gerekirse
gider alırım’ deyip, için için gülerdim. Para,
nasıl olsa geliyordu ya... Geliyordu kardeşim
para bok gibi...” Son cümlesi ağzından çok
yavaş çıktı.
“Her akşam yattığımda huzurlu uyuyorum. Boşver şimdi paramız olmasın. Ustam
yetmiş yaşında öldü. Namuslu adamdı. Biz
dürüstlük ve iş terbiyesi gördük ondan. Artık
benim bu şartlar altında dükkâncılık yapma-
mam lazım ya. Bir ömür geçti, sıfıra sıfır,
elde var sıfır. Dayanacağım ve ne olursa olsun satmayacağım dükkânı.”
Ardından tane tane konuşarak devam etti:
“Biz ustalarımızdan çektik ya, çocuklarımızın
da çekmesini istedik. Ne kadar büyük hata
yapmışız. Kendimizi biliyor sandık. Bir
dökümcü değil dökmeciymişiz! Şimdi
düşünüyorum da, o zamanlar her kalıp yapan
kendini bu işin şahı zannediyormuş. Cezvede
kahve kaynatıp fincana dökmek kadar basit
gördük bu mesleği.”
Perşembe Pazarı’ndaki dükkanının duvarları
ahşap pervane modelleriyle doluydu. Gelen
müşteriye, teknesinin boyunu, enini sorar,
içindeki motorun beygir gücünü öğrendikten
sonra, modellerden birini seçerek alır ve
elini cetvel olarak kullanırdı. Önce nasırlı ve
kalın parmaklarını açarak, model pervanenin
kanatları arasındaki mesafeyi ölçer, ardından
gözlerini kapatarak parmaklarını huşuyla
üzerinde gezdirirdi. O anda ustanın neler
hissettiğini pek anlamasam da, parmakları
ile pervane arasındaki meşum aşk hareketinin kanat hatvelerinin eğimini anlamak için
yaptığını sanırdım. İlk model, bu kalite kontrol
hareketinden sonra muhakkak beğenilmez,
yerine asılır ve yenisi denenirdi. Böyle birkaç
denemeden sonra birinde karar kılan usta,
pervaneyi kanat ucundan müşteriye havada
döndürerek öyle bir uçurturdu ki müşteri onu
yakalamakta zorluk çekerdi. Geri dönmez
bumerangı her fırlatışından sonra,
Gördüğün gibi güvercinlerim var. Onlarla
vaktimi geçiriyorum. Oğlan zaten kendi
havasında. Bir kuyumculuktur tutturmuş
gidiyor. Gözü dükkânda. Satmamı istiyor”
diyerek, başıyla aşağıyı işaret etti:
“Varsa yoksa araba ve altın takı.”
“Hayret” dedim.
“Ne kadar da büyümüş?”
“Eşek kadar oldu kondos. E, zaman durmuyor, akıp geçiyor. Öyle bir geçiyor ki, arkasına
bile bakmıyor...”
“İkinizden başka kimse yok galiba dükkânda?” diye sorduğumda, derin bir iç geçirerek,
“Eskiden çocuklarını elleriyle getirirlerdi
babalar sanat öğrensin diye. Babam beni sanata getirdiği zaman ‘eti senin kemiği benim’ demişti. Ustamın karşısında hazırolda
dururduk. Şimdikiler ustalarının karşısında
29
Türkcast 2009 Sayı 12
makale article
“Dükkân sahibi olmak, her şeye mutlak olmak değildir!” diyerek, karşı gelirdi. O, usta
bir öğretmendi.
Usta sürekli anlatıyor, ben dinliyor, bir yerlere dalıp dalıp çıkıyordum. Sitede ne kadar kaldığımı hatırlamıyorum. Kalkmam
gerektiğini belirttiğimde hiçbir şey söylemedi.
“İşlerin çok değil mi?” diye sordu.
Başımı
salladım.
Merdivenlerden
inemeyeceğini, onları sadece işe gelirken ve
giderken kullandığını söyledi.
Ardından,
“Yaşlılık mühendis, yaşlılık... hükümetin
beni artık müzeye koyması ve insanımızın
da eskisi gibi sanatı sevmesi gerekir” diye
ekledi.
“Senin teknenin pervanesi işte bu” der,
gevrek gevrek gülerdi. Ondaki ölçü; el terazi
göz nizamdı!
En son alınan dökümden sonra sıcak
ocağın kenarına konan iki tane gaz tenekesinde su ısıtılır, usta eline ve ayağına suyu
değdirmeden, kimse yıkanmaz, beklenir, ardından en son dükkândan çıkılırdı.
Diğer dükkâncıların, en küçük çırağa el
ve ayaklarına su döktürmelerine karşın, o
yüzyıllardır süren bu geleneğe,
Vecdi Çıracıoğlu Kimdir?
B
ursa’da, 9 Aralık 1953 tarihinde
doğdu.Bursa Erkek Lisesi’nden
sonra İTÜ Metalurji Fakültesi’ni
bitirdi.Lisanslı sporcu olarak
uzun yıllar futbol oynadı. Yerleşmiş olduğu
-İstanbul’un o zamanlar şirin bir Boğaz köyü
olan- Rumeli Hisarı’nda balıkçılık yaptı.
7.Uluslararası Rastgele Balıkçılık Festivali, DenizÖyküsü Yarışması’nda “Oltacı
Miran ve Sarıkanat” adlı öyküsüne 1.lik
ödülü verildi.
Yurdun çeşitli kentlerinde kurulu demir-çelik
dökümhanelerinde mühendis ve yönetici olarak
çalıştı.Çeşitli edebiyat dergilerinde öyküleri ve
gazetelerde röportajları yayımlandı.
•“Kara Büyülü Uyku” adlı romanıyla, Can
Yayınları İlk Roman Ödülü’nü, ilkinin verildiği
1999 yılında kazandı.
• “Cimri Kirpi” adlı ikinci romanı yayımlandı
.(2002)
• 2002 yılında, TESK’in Türkiye Edebiyatçılar
Derneğiyle birlikte düzenlediği “Esnaf
Öyküsü” yarışmasında, Artaki Usta adlı
öyküsüne birincilik ödülü verildi.
• “Nehirler Denize Kavuştuğunda” adlı ilk
öykü kitabını yayımladı. (2002)
•“Serseri Standartları Sempozyumu” adlı
üçüncü romanını yayımladı. (2004)
•“Sarıkasnak, Denize Dair Hikayât” adlı
uzun hikâye kitabını yayımladı. (2006)
•“Rafetçe” adlı biyografik derleme kitabını
yayımladı. (2007)
•2007
yılında,
Foça
Belediyesi,
Pervaneci Artaki Usta olarak tanınan pervane dökümhanesi kapandığından bu güzel
makaleyi süsleyecek görselleri İmes Sanayi sitesinde bu zanaati devam ettiren Eriş
Döküm dökümhanesinde kendimiz çektik.
Kalıplama ve döküm esnasında fotoğraf
çekmemiz konusunda yardımcı olan Şakir
Eriş’e teşekkür ediyoruz.
Türkcast 2009 Sayı 12
30
Yazar, TYS, PEN Yazarlar Derneği,
Edebiyatçılar Derneği, BESAM üyesidir.
Aşağı kata indiğimde yer ıslaklığını koruyordu. Ortalıkta ne araba, ne de evlatlığı vardı.
Havayı kokladım, Perşembe Pazarı’ndaki
dökümhane gibi değildi. Dışarıya çıktım.
Kapıyı sessizce kapadım.
Hava yine kapatmıştı. Yüzüme iri bir yağmur
tanesi düştü. Gökyüzüne baktım. Giderek artan kara bulutların arasında bir tek güvercin
bile yoktu.
31
Türkcast 2009 Sayı 12
haber
news
HANNOVER MESSE 2010 (19 - 23 Nisan)
HANNOVER 2010 FUARINDA TÜDÖKSAD ÜYELERİ İÇİN GRUP KATILIMI ÇALIŞMALARI BAŞLADI!
Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği olarak 2000 yılında başladığımız Grup Katılımı Organizasyonlarımıza
her sene artan ilgi ile devam ediyoruz.
•80’in üzerinde farklı ülkeden yaklaşık 210.000
kişi HANNOVER MESSE 2010’u ziyaret edecek.
•2010 yılının partner ülkesi seçilen İtalya,
fuarda ülkesinin farklı teknolojik yeniliklerini
göstermeyi ve diğer ülkelerle iş ilişkilerini
arttırmayı amaçlıyor.
•Mobilite teknolojisi ihtisas fuarı “MobiliTec”,
2010’da düzenlenmeye başlayacak.
Katılımcı sayısı açısından da HANNOVER
MESSE; dünyanın lider teknoloji etkinliği
olma unvanını açıkça kanıtladı. Bu sene 61
ülkeden 6.150 katılımcı 224.800 m² alanda
ürünlerini sergileme imkânı buldu. 4.000’in üzerinde yeni ürün fuarda ilk defa sunularak, bir
rekor sağlandı. HANNOVER MESSE 2009,
pek çok ülkeden gelen farklı katılımcılarıyla da
farkını gösterdi. Katılımcıların yaklaşık yarısı
yurt dışından geldi. İtalya, Çin, Güney Kore,
Türkiye ve Hindistan, Hannover’de bu sene en
yüksek katılımcı sayısına sahip ülkelerdi.
Bu yıl Hannover Messe fuarında 210.000
civarında ziyaret gerçekleşti. Bunların dörtte
birini yurt dışından profesyoneller oluşturdu.
Yabancı ziyaretçilerin % 70’i Avrupa, yaklaşık
% 19’u Asya ve % 7’den fazlası da Amerika’dan
geldi. Ev sahibi Almanya haricinde en büyük
ziyaretçi grupları sırasıyla Hollanda, Avusturya,
Belçika, Hindistan, Danimarka ve İtalya’dan
geldi.
Türkiye’den de fuara değişik sektörlerden
toplam 192 firma katıldı. Bu firmalardan
bir kısmı, Hannover Messe International
İstanbul’un ve İstanbul Ticaret Odası’nın
Yan Sanayi, Enerji ve Hidrolik & Pnömatik
alanlarında düzenlemiş oldukları milli katılım
organizasyonları kapsamında fuara iştirak etti.
Toplamda 5.677 m² alanda boy gösteren Türkiye, bu sene katılım metrajı bazında yurtdışından
HANNOVER MESSE Sektörü
Hareketlendiriyor
en yüksek katılımı yapan ülkeler arasında 4.
sırada yer aldı.
Hannover Messe 2010 fuarında organize edilecek ihtisas fuarları fabrika, proses ve bina
otomasyon çözümlerine yönelik olan INDUSTRIAL AUTOMATION, yazılımları ve bilgi
işlem çözümlerini içeren DIGITAL FACTORY, yenilenebilir enerji, enerji üretimi, iletimi
ve dağıtımı ile ilgili ENERGY, uluslararası
güç kaynağı POWER PLANT TECHNOLOGY, mikro ve nano teknoloji konulu MICRONANOTEC, hibrit ve güç üretim ve aktarım
elemanları ile ilgili MOBILITEC, araştırma
ve geliştirme konularını içeren RESEARCH
& TECHNOLOGY, döküm, dövme otomotiv
yan sanayi konularına yönelik INDUSTRIAL
SUPPLY fuarları gerçekleştirecek. Eskiden
Subcontracting olarak tanıdığımız yan sanayi
ihtisas fuarı 2010 yılı itibariyle INDUSTRIAL
SUPPLY olarak anılacak.
HANNOVER MESSE 2010
fuarına Türkiye’den bu güne
kadar 3.500 m² ile 50 firma
katılımını teyit etti. ENERGY
ihtisas fuarına 40 firmamız, INDUSTRIAL AUTOMATION
fuarına 5 firma, INDUSTRIAL
Türkcast 2009 Sayı 12
32
haber
news
SUPPLY’a ise 5 işletmemiz katıldı. Seneye
tekrar döküm, enerji ve yan sanayi konularında
milli katılımlar yapılması planlanıyor. 2010 yılı
milli katılımları onaylanır onaylanmaz katılımcı
sayılarımız hızla artacak.
2010 yılının partner ülkesi İtalya olacak. Birçok farklı sektörden bir kaç yüz İtalyan firması
katılımcı olarak bekleniyor. İtalya’nın partner ülke katılımıyla amacı, ülkedeki farklı
teknolojik yeniklikleri göstermek ve diğer ülkelerle olan iş ilişkilerini güçlendirmek. Bu güne
kadar İtalya’nın en önemli iş ilişkisi olduğu
ülke Almanya’dır. 2007 yılında İtalya’nın
Almanya’dan ithalatı %7.1, Almanya’ya ihracatı
ise %7.4 büyüme gösterdi. İtalya’nın toplam
ihracatının %13.1’i Almanya ile gerçekleşiyor.
İtalya özellikle mekanik mühendislik, kimya
endüstrisi ve enerji sektörleri ile tanınıyor.
19-23 Nisan tarihleri arasında organize edilecek
HANNOVER MESSE 2010 fuarı yine tüm
sanayi sektörünü çatısı altında toplayacak.
2010 Yılının Özel Programları:
•Suppliers’ Convention: Konularında lider uluslararası konuşmacıların yan sanayi
endüstrilerinin gelecek stratejilerinin tartışıldığı
platformdur. Bu platformun bir parçası olabilirsiniz.
•NEW!: Themed presentation “Lightweight
Construction”: “Less is more” mottosuyla,
konularında önde gelen uzman üreticiler,
kurguladıkları hafif ürün tasarım yaklaşımlarını
sergileyecekler. Burada herkes kendi kurgusunu
sergileme şansını elde edecek.
•Themed presentation “gegossene Technik”:
Her yıl olduğu gibi, Alman Döküm Federasyonu
(BDG) tarafından organize edilen “dökülen
teknik” temalı sunuşta, “Made in Germany”
etiketli bütün ürün, proses ve hizmetlerden
oluşan mükemmel bir seçim spektrumu sunulacak. (TÜDÖKSAD katılımı bu serginin
yanında yer alacaktır.)
•Themed presentation “Solid Forming”: “Katı
şekillendirme” temalı sunuş size şu soruyu soracak: Neden sizin markanız, ileri teknolojili
hafif ürünlerle, örneğin otomotiv sanayiine tedarikçi olmasın?
33
Türkcast 2009 Sayı 12
haber
news
ANADOLU TARİHİNDE DÖKÜMCÜLÜK
Türk Tarih Kurumunun yayınladığı Prof. Erdoğan Merçil tarafından hazırlanan “Türkiye Selçuklularında
Meslekler” adlı kitaptan Dökümcü/Demirci mesleği ile ilgili derlenmiş metinleri dergimizde yayınlıyoruz.
öpsün diye demirci, yüzünü simsiyah etmiştir.
Sen, nasıl ululuğa aşıksan bir sanatkâr da meselâ demirciliğe aşıktır.
Çünkü demir zincirleri demirci kırabilir,
bir adam zindanın temelini kazıp duvarını
yıkabilir.
Demirci, demir döverken yırtık pırtık bir elbiseye bürünse halk yanındaki itibarı eksilmez ki,
Demircilik sanatını bilmiyorsan demirci
ocağından geçerken sakalını, bıyığını yakarsın.
Demirci, demire hakimdir, mimar âlete hakim.
Demir birkaç gün demircinin dükkanında eziyet çekmeyince, cevheri onun yüzünde belli
olup değer kazanmaz.
Terzinin düşüncesi terziye doğru… demircinin
ki demirciye doğru… gelir.
Aşıklık, tunç işçiliğine, yahut da demirciliğe
benzer; bu sanatlarla uğraşanların yüzleri,
daima karadır. Tunç işçisinin, demircinin yüzü,
külhandan, kazadan kararır; fakat kazanın
çevresi de tamamıyla kararır gider.
A terzi demircilik senin elinden gelmez, işin
değil senin; mademki nalın yok, ateşler yakma.
Önce demircilerden öğren; yoksa öğrenmeden
girişme o işe.
Sultan I. Alâeddin Keykûbad, Âmid şehrine
hakim olmayı çok istemekteydi. Bu maksatla
bir demirciye mancınıklarda kullanmak üzere
2, 3, 5 ve 10 men ağırlıkta yuvarlak taşların
kalıplarını yaptırmıştı. (1236)
El-Umeri’ye göre, Karamanoğulları’nın idaresindeki Ermenek İli’nde demir madeni (ocağı)
vardı. Konya’daki Sırçalı Mescid’i XIII. yüzyıl
sonlarında es-Seyyid el-Hac Ahmed b. Abdullah el-Arif bi-Demürci Hacı yaptırmıştı.
Prof. Erdoğan Merçil – Türkiye
Selçuklularında Meslekler
Demirci: (Blacksmith, a dealer in iron)
Bu meslek için Farsça ahenger, Arapça haddâd
kullanılmaktadır. Selçuklu döneminde deyim
sayılabilecek birçok cümlede demirci zikredilmektedir, söz gelişi, “Her işin bir aleti, her
sanatın bir usulu vardır. Hiçbir zaman demircilik aletiyle hallaçlık yapılamaz”.
Demirciler de dükkânlarda çalışırlardı.
Cacaoğlu’nun vakıfları arasında görünen
İskilib’deki mevcut dükkân demirci Kanglı’ya
âitti. Demirci esnafı aynı zamanda çarşı olarak
da bir araya toplanmışlardı.
Söz gelişi o dönemde Sivas’da Demirciler
Çarşısı bulunmakta idi.
Demircinin ocağı: Mevlana’nın ifadesinden
anlaşıldığı üzere ocağı (ateşdan) körükleyen
Türkcast 2009 Sayı 12
34
bir körüğü, örsü (sindan), kerpeteni ve tokmağı
(kudin) vardı.
Demirci mesleği gereği demir döver, demir
zincirleri kırabilirdi. Sultan II. İzzeddin Keykavus ölüm döşeğinde iken oğlu II. Gıyaseddin
Mes’ud’a yaptığı vasiyette; aşağılık kimseleri
yüksek mevkilere getirdiğini, onun bayağı
adamları kendinden uzak bulundurmasını tenbih etmiştir. Sultanın saydığı bu aşağılık kimseler arasında demirci de zikredilmiştir.
Demirci için özellikle Mevlana’nın eserlerinde
birçok ifadeler bulunmaktadır:
Kuyumcunun hüneri demirciye gitmez, bu
güzel huylunun huyu, öteki kötüye malolmaz, Demirci zenci olursa yüzü, dumanla isle
aynı renktedir, Fakat beyaz adam demirciliğe
kalkışırsa yüzü yer yer kararır kızarır.
Gece gelsin de ay (yüzlü sevgilinin) yüzünü
Türkiye Selçukluları’nın son zamanlarında
yaşamış olan bu meslek mensuplarından Muhammed (Mehmed) el-Haddâd Aksaray’da
Sine mezarlığı için bir musalla hediye ve vakf
etmiştir (709/1309-1310).
Kaynaklar:
Wulff; Kettanî; Arapça metin II ve Trk.trc. II;
Kafesoğlu; I., Türk Millî Kültürü, İstanbul
1983; Tura, “Sivas Şehri”; Bayram-Karabacak;
Mesnevî, V; Dîvân-ı Kebir (Gölpınarlı), I; Ögel,
Türk Kültür Tarihi, IV; Ebû Hanife Abdülkerim; Ateş; Dîvân-ı Kâmil, II; Riyâhî; İbn-i Bibî
(Tıpkıbasım); Sipehsalar; Fîhi Mâfih; Atçeken,
Selçuklu Yapıları; Oral, M.Z., “Aksaray’ın
Tarihi Önemi ve Vakıfları”; Konyalı, Aksaray
Tarihi, II; Turan, “Selçuk Devri Vakfiyeleri III”,
Devellioğlu;
35
Türkcast 2009 Sayı 12
haber
news
ALUEXPO 2009 AÇILIYOR…
19 Ülkeden 200 ü aşkın firmanın temsil edileceği fuar 15 Ekim 2009 saat 11:00 de yapılacak açılış törenini
takiben ziyaretçileri ile buluşuyor.
A
luminyum sektöründe yıllardır
beklenen buluşma sonunda
gerçekleşiyor ve sektör ALUEXPO fuarı ile ihtisas fuarına
kavuşuyor. ANKIROS fuarının organizatörü olarak tanıdığımız Hannover Messe
Ankiros Fuarcılık AŞ’nin düzenleyeceği
ALUEXPO 2009 fuarı 15 – 18 Ekim 2009
tarihlerinde Atatürk havalimanı karşısındaki
İstanbul Fuar Merkezi’nin 9 – 10 nolu hollerinde 19 ülkeden 201 firmanın katılımı
gerçekleştiriliyor.
Uzun süredir kendi sektörlerinde bir ihtisas fuarı hedefleyen TALSAD – Türkiye
Alüminyum Sanayicileri Derneği’nin
desteği ile organize edilecek fuar
kapsamında; TALSAD, TMMOB Metalurji
Mühendisleri Odası ve Tubitak işbirliği ile
4. Alüminyum Sempozyumu da düzenlenecek.
Yoğun bir katılımın gözlemlendiği fuarın
birincisi
gerçekleştiriliyor
olmasına
rağmen uluslararası firmaların da sergileme yapıyor olması dikkat çekiyor. Ülkemizin alüminyum sanayinde son yıllarda
gösterdiği gelişmeler fuara ilginin ve
katılımın artmasına neden oldu. İçinde
bulunduğumuz
olağanüstü
ekonomik
koşullara rağmen üretim artışını sürdüren
sektörün Aluexpo ile yeni bir ivme
kazanacağı ve fuarın ziyaretçi açısından
oldukça hareketli geçmesi bekleniyor.
İki holde düzenlenecek olan fuarda hollerden biri Alüminyum ürünlere diğeri ise
sektörün tedarikçilerine tahsis edilecek.
Aluminyum sektörünün büyük desteği ile
gerçekleştirilecek fuarda stand alanlarının
tamamı sahiplerini bulmuş durumda.
HM Ankiros AŞ’den İbrahim ANIL’ın
tarafımıza bildirdiğine göre, hem üreticilere ayrılan 9 numaralı holde hem de tedarikçilere ayrılan 10 numaralı holde boş
stand kalmadı ve fuara katılmak isteyen
firmaların oluşturduğu bir bekleme listesi
oluşturuldu.
Fuar 15 Ekim 2009 saat 11.00 de
gerçekleştirilecek açılış töreni ile ziyaretçilere açılacak ve 17 Ekim 2009’e kadar her
Türkcast 2009 Sayı 12
36
gün saat 09:30 – 18:30 saatleri arasında
açık olacak ve 18 Ekim saat 17:30’da
kapanacaktır. Fuara giriş paralı olmayıp
davetiye sahibi sektörel ziyaretçiler kabul
edilecektir. Davetiyesi olmayan sektör ilgilileri davetiyelerini fuar girişinden ya da
www.aluexpo.com adresinden temin edebilecektir. Tüdöksad üyeleri için fuar davetiyelerini adreslere göndermiş olup, ziyarete
gelecek üyelerimizin Tüdöksad standından
da davetiye temin edebileceklerini tekrar
hatırlatıyoruz.
HM Ankiros Fuarcılığın
Metalurji sektöründeki geçmişi
1992 yılına dayanıyor.
HM Ankiros Fuarcılık, metalurji sektöründeki ilk fuarı Ankiros’u 1992 yılında
Türk demir-çelik ve döküm sektörünün
ihtiyaçları doğrultusunda Ankara’da organize etti. Daha sonra Metalurji sektörünün tamamını kapsamak amacı ile
Ankiros fuarının yanına Annofer fuarı ve
ardından da TürkCAST fuarı ilave edildi.
Ankiros fuarı sadece demir-çelik ve döküm
konusunu işlerken, demir dışı metalleri
içeren Annofer ve döküm ürünleri sergilenen TürkCAST’ın katılımı ile bu sektörde çalışan firmalara dünya pazarlarına
ulaşma imkanı sağlandı. Kendi konusunda
dünyanın önde gelen fuarlarından biri haline gelen Ankiros/Annofer/ TürkCAST,
ayrıca Avrasya bölgesinde en büyük
Metalurji fuarı olma özelliğini de elinde
bulundurmaktadır.
Dünyadaki metalurji sektörünün fuarlarının
gelişimine paralel olarak alüminyum sektörü Ankiros/Annofer/Türkcast fuarlarından
ayrıldı ve ALUEXPO ismiyle aluminyum
endüstrisinin beklediği platform oldu.
Eş zamanlı kongreler
ALUEXPO 2009 fuarı ile eş zaman ve mekanda; TALSAD, TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası ve TÜBİTAK – Marmara
Araştırma Merkezi işbirliğiyle 4. Alüminyum
Sempozyumu organize edilecek. 14 oturumda 50 bildirinin sunulacağı sempozyumda
teknolojik gelişmeler anlatılacak, uygulama
ve üretim tecrübeleri paylaşılacak, sektörel
sorunlar masaya yatırılarak alüminyum
sektörü her boyutta tartışılacak. Sempozyumun detaylı programını da ileriki sayfalarda
bulacaksınız.
Tanıtım faliyetleri ve Alım
heyetleri
Birçok ülkedeki sektörel yayınlarda sürekli
çıkan fuar reklamlarının yanında, dünyanın
bir çok köşesinde gerçekleştirilen fuarlarda yer alınmış ve Aluexpo’nun tanıtımı
yapılmıştır. Dünyanın bu sektördeki en
önemli dergileri ve internet portalları fuar
ile ilgili özel yayınlar yayınlamış ve fuar
katılımcılarına özel imkanlar yaratılmıştır.
Yurt içi ve yurt dışında 80,000 den fazla
davetiye dağıtılmış ayrıca sektörel dergilerde basılan davetiyeler birçok ilgili sektöre de ulaştırılmıştır.
Sektörün özellikle güçlü olduğu Anadolu illerinden otobüs seferleri organize edilmiş ve
ülkemizin her köşesinden fuarlara ulaşımı
en kolay hale getirmek için büyük çaba
harcanmıştır. Özellikle paketleme, inşaat,
enerji, otomotiv ve benzer birçok sektörün
hedeflendiği ürün kısmının ziyaretçisine
yönelik olarak radyo ve tv reklamları
yapıldığı ve geniş bir kitleye ulaşılmak
istendiği tarafımıza bildirilmiştir
Destekleyici dernek ve
kuruluşlar
Sektörün ilgili kuruluşlarının desteğini
alarak yola çıkan HM Ankiros Fuarcılık,
fuara verilen desteğin artma eğiliminde
olduğunu belirtti. Aluexpo fuarı;
•TALSAD – Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği
•TMMOB – Metalurji Mühendisleri Odası
•KOSGEB-Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi
Başkanlığı
•DTM-T.C. Başbakanlık Dış Ticaret
Müsteşarlığı tarafından desteklenmektedir.
Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği, Aluminyum Döküm Sanayi Sektörünün de en
üst düzeyde temsilcisi olarak sektörü bu
önemli fuarında standı ile üyelerini temsil
ederek destek olacaktır.
ALUEXPO Fuarındaki
Standımıza Bekliyoruz…
Hol 9 A8
haber
37
news
Türkcast 2009 Sayı 12
haber
YANGIN
ÇIKIŞI/FIRE
EXIT
YANGIN
ÇIKIŞI/FIRE
EXIT
HALL 10
ALUM.
TIMES
FOS. YEJ.
A11
SİMGE
CHEMETAL
A9
A10
A8
GÖKSAN
MAKİNA
A7
REPAMET
NOKTA METAL
A6
ARIKAN
A4
A5
F3
TERMO
LİNE
A3
A14
19x11
B1
B2
METAMAK
11x10
C2
A1
HALL 10
ATIE
UNO
INFOR
MATICA
D1/F
F18
ZYTELEPATİ
ALLOYS
F14
F13
EU
CAST
F12
TEK
MAK
BWF
END.
F11/A F11
E2/A
E4
SKC
KARBON
F10/A
CO
METAL
F10
URJA MİKRO ARUN TECH/ ACAR TEK.
SİS.
PVT TEK. YILDIZ ANALİZ
F7
F9
F8/A
F8
F7/A
D3
E1
MEGA
REF.
F6
A2
10x10
D4 11x10
KURTOĞLU
ALÜMİNYUM
FENİŞ
18x12
C1
12x11
C2
C3
12x10
C4 6x12
18x10
B1
TALSAD
A4
CARGO
ENTRY/
YÜK GİRİŞİ
ERDOĞANLAR
ALÜMİNYUM
B4
B2
ÇAKIR
A5 ALÜMİNYUM
ABAC
AYİD TUDOKSAD
ILAR A7
A8
A6
HAS
ALÜMİNYUM
15x10
Havaalanına ve raylı sisteme yakınlığı
nedeniyle problemsiz ulaşılabilecek fuara
İstanbul’un çeşitli yerlerinden aşağıda
programı verilen düzenli servis seferleri de
organize edilmiştir.
Türkcast 2009 Sayı 12
38
Taksim Atatürk Kültür Merkezi
15 - 18 Ekim
Kalkış: 08:30-09:30-10:00-10:30
Dönüş: 17:30-18.30
A19
A18
A17
WIN
A9 ART
SUB
CON
A10
AJANS
MİK
A11
A
Bakırköy Deniz Otobüsü İskelesi
16 - 18 Ekim
Kalkış: 10:15-11:15
Dönüş : 17:00-18.00
A15
A14
B5
MAIN ENTRANCE/
ANA GİRİŞ
Ücretsiz servis organizasyonu
C4/A
F17
A16
ÇUHADAROĞLU
A3
CARGO
ENTRY/
YÜK GİRİŞİ
28/08/2009
ASSAN
A1
F3
BEFAY
E1/C
HTT
F2
AKM
/KA
E1/A
KUHMICHEL
E2
D2 11x10
ZAHİT
ALÜMİNYUM
GAL
SİD
HİDRO
TEKNİK
UÇAK
METAL
E6
PMS METAL
ALÜMİNYUM
MESAN
6x10
ALMEKS
E7
EKSAL
KALIP
E1/B
F1
GALMAK
ALÜMİNYUM ALU-TV
KİND
ÇELİK
E5
ALTEK
BİL.
UNİ.
F16
E3
SÜPER
ATEŞ
CMS
MAKİNE
PMS POSLU
YÜZEY
İŞLEM
F17
F16
TEKBAŞER/
TEKNİK
ALÜMİNYUM
ASET
D.Ç
ALÜMİNYUM .STORE
D1/B
E5
RESERVED PİRESTİJ
D2
E4
AK
ALÜMİNYUM
ABS
TEK.
D2/B
HUAS
HENG
D2/C
D4
18x10
10x10
E3
REGAL ALFA
C4/B
METAL
KARMA
KİMYA
D5
11x10
SMS
D1/A
AL ALÜMİNYUM
FORM
ATILIM
D2/A
ASAŞ
D1
ULUSAN
ALÜMİNYUM
ASTAŞ
ALÜMİNYUM
E2
ETAL ALÜMİNYUM
F9
HALL 9
TMMOB
EKSAŞ
INDUC
METALURJİ MÜHENDİSLERİ
TOTHERM ALPER IS.İŞL.
ODASI
BİLEŞİM
ANADOLU
PROWIN DÖKÜM
MAK. D7
D9
F19
HÖCKER
AYDINLAR
REFRACTERY
6x14
NEDAL
İZOREF
F20
D3
SİSTEM
ALÜMİNYUM
VİG
DÖRT EL MAKİNA
KALIP D6
D8
PYROTEK
REFRAKTER
REFSAN
F21
F15
F1
C1
C1/A
F8
ATLAS
ALÜMİNYUM
5x10
C3
C5
F7
VİZYON
ALÜM.
YAPI
C7
POLİTEKNİK
MUNK GmbH
SİSTEM
TEKNİK
5M ELEKTRO
MEKANİK
C9
EKSEN
C4 KALIP
MARMARA
METAL
A19
TEKNO
THERM
EGES
ADASU
C6
FETAŞ
VULCAN
METAL
SAN
İŞ YATIRIM
SAG
ALUM.
ALMİN
EDS BOR BILLET
DÖKÜM ALÜMİNYUM ALÜMİNYUM
18x10
ETİ
ALÜMİNYUM
PERO
FER
BVA
C8
F6
ARSLAN
ALÜMİNYUM
F2
E1
A2
A17
A18
F5
GÜNHAN OSTİM
ALÜMİNYUM
B4
B6
A2/A
JUTESAN
ALÜMİNYUM
ALMESAN
F4
MESEK
ALÜMİNYUM
B7
ATILIM TEKNİK
RESTAURANT
CAFETERIA
INTEG
ROL
BURAK
ALÜMİNYUM
YANGIN
ÇIKIŞI/FIRE
EXIT
HALL 9
AYDE
ALÜMİNYUM
B10
A16
YÜZEY
KORUMA
B3
EGE
END.
EKSTEK
B5
AKKURT
MAKİNA
EKSTEK
KALAYCIOĞLU
MAKİNA
DMG
ALUMINIUM
BAHRAIN
AKKURT MAKİNA
A15
YANGIN
ÇIKIŞI/FIRE
EXIT
ETAL
ALÜMİNYUM
ÇALIŞKAN
PRES
A12
ALUEXPO 2009
15-18 October 2009
İSTANBUL FUAR MERKEZİ
MİM
BARANSAN
MEDYA
ALÜMİNYUM
ÖZDEMİR
KEÇE
HUZUR MAK
A13
<
news
RES.
A12
A13
DEMSAŞ
haber
news
4. ALÜMİNYUM SEMPOZYUMU
4
. Alüminyum Sempozyumu, 15 -16 Ekim 2009 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi, Yeşilköy-İstanbul’da Türkiye
Alüminyum Sanayicileri Derneği, TÜBİTAK Marmara
Araştırma Merkezi ve TMMOB Metalurji Mühendisleri
Odası işbirliği ile düzenlenecek.
4.Alüminyum Sempozyumu ile eş zamanlı olarak, HannoverMesse Ankiros Fuarcılık A.Ş. tarafından ALUEXPO Alüminyum
Teknolojileri Makina ve Ürünleri İhtisas Fuarı da düzenlenecek.
Sempozyum, alüminyum üretim teknolojilerini ve her boyutuyla
alüminyum sektörünü akademik dünya ile aynı platformda bir araya getirecek. Sempozyum, sektörü ekonomik, teknolojik ve bilimsel alanlarda irdelemeyi, yeni gelişmeler hakkında bilgilendirmeyi
ve Türkiye’nin alüminyum dünyasındaki yeri ve geleceği için bir
vizyon oluşturmayı amaçlıyor.
Aluminyum Döküm konusu ile iştigal eden tüm firmalarımızın ilgi
göstereceği bu sempozyuma katılım ile ilgili bilgilere www.metalurji.org.tr/aluminyum internet adresinden ulaşılabilmektedir.
4.ALÜMİNYUM SEMPOZYUM PROGRAMI
15 EKİM 2009 / PERŞEMBE
09.30 – 11.00 Kayıt
11.00 – 12.15 Açılış konuşmaları
•İbrahim ANIL/Hannover Messe Ankiros Fuarcılık A.Ş.
•Wolfgang LENARZ/Deutsche Messe A.G.
•Atamer GİYİCİ/4.Alüminyum Sempozyumu Yürütme Kurulu Başkanı
•Mehmet DEMİREL/TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi
•Cemalettin KÜÇÜK/TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası
•Ali KİBAR/Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği
Açılış Bildirisi
Dünyada ve Türkiye’de Alüminyum Pazarı ve Ticareti
•Bahadır ÖZER/Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği
•Nihat ERGÜNSanayi ve Ticaret Bakanı
12.15 – 12.30 Fuar Açılışı
12.30 – 13.30 Öğle Yemeği
19.00 – 21.00 Açılış Kokteyli
Plaket Töreni
Tarih: 15 Ekim 2009 Perşembe
Salon: Pamukkale
Oturum 1: Yüzey İşlemleri
Oturum Başkanı: Eyüp Sabri KAYALI
13:30 Yüzey Mikroyapısının Alüminyum Korozyonuna Etkisi
Kemal Nişancıoğlu/Norwegian University of Science and
Technology, Norway
14:00 Alüminyum Yüzey İşlemi – Kendi Sınıfında Bir Yüzey
Frank Munk /Aluminyum Anodizers Council & MUNK
GmbH, Germany
14:30 Alüminyumun Nanoteknolojik Uygulamalardaki Yeri
Mustafa Ürgen /İstanbul Teknik Üniversitesi, Türkiye
Oturum 2: Yüzey İşlemleri
Oturum Başkanı: Mustafa URGEN
15:20 Alüminyumun Korozyon Özelliklerine Galyumine Êlemnetinin Etkisi
Esma Senel, Kemal Nişancıoğlu/Norwegian University of Science
and Technology, Norway
15:40 Ticari Alüminyum Levha Malzemelerde Yüzey Aktivasyonu
Köksal Kurt, Kemal Nişancıoğlu /Norwegian University of
Science and Technology, Norway
16:00 Sert Eloksal Kaplanmış 2014 Alüminyum Alaşımının
Fretting Yorulma Karekterizasyonu
Selçuk Atasoy, Recep Sadeler, Mehmet Gavgalı /Atatürk
Üniversitesi, Türkiye
16:20 Eloksallı Alüminyum Profillerde Korozyon Hasar Analizi
Feriha Birol¹, Yücel Birol²/¹Arçelik A.Ş., ²TÜBİTAK MAM
Oturum 3: Yüzey İşlemleri ve Geri Kazanım
Oturum Başkanı: İsmail DUMAN
17:00 Mikroark Oksidasyon Yöntemiyle 2017A Alüminyum
Alaşımı Üzerine Yapılan Kaplamaların Yapısal ve Tribolojiksel
Özelliklerine Sodyum Silikat Miktarının Etkisi
Aytekin Polat¹, Metin Usta¹, Murat Makaracı², Salih Durdu¹
¹Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, ²Kocaeli Üniversitesi,
Türkiye
17:20 İkiz Merdane Döküm Teknolojisi (İMD) İle Üretilen
7072AA'ların Korozyon Davranışı
Aziz Dursun, Beril Çorlu, Murat Dündar, Canan İnel, Rasim
Erdoğan/Assan Alüminyum Sanayi AŞ., Türkiye
17:40 Alüminyum Talaşının Geri Kazanımı ve Uçucu Kül
Takviyeli Alüminyum Matrisli Kompozit Üretimi
Harun Mindivan¹, Hüseyin Çimenoğlu², E.Sabri Kayalı²
¹Atatürk Üniversitesi, ²İstanbul Teknik Üniversitesi, Türkiye
18:00 Hurda Araçlarda Alüminyum Geri Kazanımı ve Çevresel
Etkileri
Mert Zorağa, Melek Cumbul Altay, Nüket Sivri, Burcu Onat, Cem
Kahruman/İstanbul Üniversitesi, Türkiye
Salon: Kapadokya
Oturum 1: Alüminyum Sektöründe Ar-Ge ve Toplam Kalite
Oturum Başkanı: Ekrem SELÇUK
15:20 İş Sağlığı ve Güvenliğinde TPM Yaklaşımı
Hakan Özer/Assan Alüminyum Sanayi A.Ş., Türkiye
15:40 ASAŞ Alüminyumda TPM Uygulamaları ve Etkileri
Sadık Mutlu Ayan/ASAŞ Alüminyum Sanayi ve Ticaret A.Ş.,
16:00 Kapalı Hücreli AlSiMg Köpüğü Üretiminin Deney Tasarımı
ile İncelenmesi
Sedat İhvan, Feyza Denizli, Özgül Keleş, Yılmaz Taptık
İstanbul Teknik Üniversitesi, Türkiye
16:20 Alüminyum Silindir Kafasında Kalıntı Gerilme Ölçümü
Onur Baran¹, Osman Çakır¹, Bülent Ünüvar², A.Aslan Ebrinç², Yücel Birol¹/¹TÜBİTAK Marmara Arastırma Merkezi, ²Ford Otosan,
Oturum 2: Ekstrüzyon
Oturum Başkanı: Metin YILMAZ
17:00 Ekstrüzyon Teknolojisindeki Son Yenilikler
Tayfun Çetinkaya, Sadık Mutlu Ayan, Emrah Fahri Özüdoğru,
Fahri Baz/ASAŞ Alüminyum Sanayi ve Ticaret A.Ş., Türkiye
17:20 Isıtma Soğutma Sistemli Modern Ekstrüzyon Kovanlarında
Dizayn ve Çelik Seçim Kriterleri
Candan Ayhan/Kind Çelik Endüstri Malzemeleri A.S., Türkiye
17:40 Ekstrüzyon Pres Ekipmanlarında Tanılar ve Tecrübeler
Werner Haehnel, Klaus Gillmeister/Kind&Co Edelstahlwerk,
Germany
39
Türkcast 2009 Sayı 12
haber
news
16 Ekim 2009 Cuma
Salon: Pamukkale
Oturum 4: Alüminyum Kullanım Alanları
Oturum Başkanı: Murat SEZER
10:00 Sert Lehim Uygulamaları İçin Sürekli Döküm Tekniği İle
Üretilmiş Folyo Üretimi
Cengiz Konya, Aziz Dursun, Beril Çorlu, Murat Dündar/Assan
Alüminyum Sanayi A.S., Türkiye
10:20 Kullanılan ve Gelistirilen Havai Hat İletkenlerine
Genel Bakış
Hicran Tecer¹, Mehmet Gündüz²
¹Coreal Alüminyum Kablo, ²Erciyes Üniversitesi, Türkiye
10:40 Otomotiv Sanayinde Alüminyum Profil Uygulamaları
Yücel Birol/TÜBİTAK Marmara Arastırma Merkezi, Türkiye
Oturum 5: Alüminyum Pazarı ve Ticareti
Oturum Başkanı: Bahadır ÖZER
11:30Alüminyum Döküm Şirketlerinde Yeniden Yapılanma
Zorunluluğu
Şener Muter/CMS Jant ve Makine Sanayi A.Ş., Türkiye
11:50 Sürdürülebilir Bir Alüminyum Endüstrisi İçin Gelecek
Stratejileri ve Tahminler
Metin Yılmaz/Çuhadaroğlu Metal Sanayi ve Pazarlama A.Ş.
12:10 Sürdürülebilir Kalkınma ve Alüminyum
Erman Car/Det.Al Alüminyum Ltd., Azerbaycan
Oturum 6: Alüminyum ve Alaşımlarının Kaynağı
Oturum Başkanı: Murat DÜNDAR
13:30 Uçak Sanayinde Lazer Işın Kaynaklı Alüminyum Alaşım ve
Tasarımlarında Yeni Gelişmeler
Mustafa Koçak/Gedik Holding, Türkiye
14:00 AW- 5754 Alüminyum Alaşımının Direnç Nokta Kaynak
(RSW) ve Sürtünme Karıştırma Nokta Kaynak (FSSW) Yöntemleri İle Birleştirilmesi ve Bağlantı Özeliklerinin İncelenmesi
Erdinç Kaluç¹, Barbaros Kahraman¹, Mehmet Halil Coşkun²
¹Kocaeli Üniversitesi, ²7.Bakım Merkezi Komutanlığı, Türkiye
14:20 Farklı Metallerin Birleştirilmesi: Alüminyumun Çeliğe
Kaynağı, Kullanılan Yöntemler ve Kaynaklı Bağlantı Özellikleri
Emel Taban¹, John C. Lippold²
¹Kocaeli Üniversitesi, ²The Ohio State University, Türkiye, USA
Oturum 7: Plastik Şekillendirme Prosesleri
Oturum Başkanı: Timur ULUCAK
15:00 Orta ve Yüksek Mukavemetli Alüminyum İşlem
Alaşımlarında Homojenizasyon Prosesinin Şekil Değiştirme
Gerilimi ve Sertleşebilme Kabiliyetine Etkisi
Sefer Asa¹, Zeki Akbulut¹, Emre Şahin¹, Tuna Yıldız¹, Yasar Akça¹,
Yaman Eraslan², Mustafa Çiğdem²
¹Burak Alüminyum Sanayi, Yıldız Teknik Üniversitesi², Türkiye
15:20 6061 Alüminyum Alaşımı İnce Plakaların Mukavemetinin
Aşırı Plastik Deformasyonla İyileştirilmesi
Alp Aykut Kibar¹, Göktürk E. Uzunçakmak², Evren Tan³, C.Hakan
Gür³ / ¹TÜBİTAK, ²Borçelik A.S., ³Orta Doğu Teknik Üniversitesi,
15:40
Ticari Saflıkta Alüminyum Mikron Altı Boyutta EKAP
Yöntemiyle Üretiminin Optimum Koşulları
Nilüfer Evcimen¹, Yahya Bayrak¹, Selda Üçüncüoğlu², Ahmet Ekerim¹ / ¹Yıldız Teknik Üniversitesi, ²TÜBİTAK Marmara
Araştırma Merkezi, Türkiye
16:00 5083-H111 Alaşımında Ön Gerilmenin Geri Esnemeye Etkilerinin İncelenmesi
Fahrettin Öztürk, Serkan Toros, Remzi Ecmel Ece, Emre Esener
Niğde Üniversitesi, Türkiye
Türkcast 2009 Sayı 12
40
Oturum 8: Isıl İşlem
Oturum Başkanı: Erdinç KALUÇ
16:40 Çift Merdaneli Sürekli Döküm Yöntemi ile AA5049 Alaşımlı
Levhaların Üretimi
Mithat Marmara/Teknik Alüminyum Sanayi A.Ş., Türkiye
17:00 Al-Mg-Si Alaşımlarında Homojenizasyon Derecesi Endeksi
Oluşturulmasına Yönelik Bir Model
Ergün Keleşoğlu/Yıldız Teknik Üniversitesi, Türkiye
17:20 6061-O Alaşımında Ara Verilerek Yapılan Yaslandırmanın
(Interupted Aging) Malzeme Mekanik Özelliklerine Etkisinin
İncelenmesi
Hasan Demirtaş, Fahrettin Öztürk, Mahmut Aklan
Niğde Üniversitesi, Türkiye
17:40 Yarı-Katı Halde Şekillendirilmiş AlSiCuFe Alaşımlarının
Aşınma Davranışları
Yücel Birol¹, Feriha Birol²
¹TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi, ²Arçelik A.S., Türkiye
Oturum 3: Alüminyum Döküm Teknolojileri
Oturum Başkanı: Niyazi ERUSLU
10:00 Alüminyum Dökümünde Bekletme Fırınının Döküm
Kalitesi Üzerine Etkisi
Derya Dışpınar¹, Freddy Syvertsen¹, John Campbell²
10:20 Alüminyum Üretim Süreçlerinde Kullanılan Ergitme ve Tutma Fırınlarına Genel Bir Bakış
Erman Car /Det.Al Alüminyum Ltd., Azerbaycan,
10:40 Otomatik, Özel Tasıma ve İsleme Ekipmanları Sayesinde
Alüminyum Dökümhanelerinde Güvenliğin Geliştirilmesi ve
Verimliliğin Arttırılması
Giovanni Magarotto/Tomorrow Technology Systems and Equipment for the Metal Industry, Italy
Oturum 4: Alüminyum Döküm Teknolojileri
Oturum Başkanı: Yücel BİROL
11:30 Al-Si Alaşımlarında Kalıp Dizaynı ile Mekanik Özellikler
Arası İlişki
Derya Dışpınar¹, Mustafa Ekelik², John Campbell³
11.50 AA 5083 Alüminyum Alaşımının Gaz Giderme İşlemi İle
Metal Kalitesinin Kıyaslanması
Koray Turbalıoğlu/Eti Alüminyum A.S., Türkiye
12:10 Ergimiş Alüminyumun BORTEK 11 Üzerindeki Islatma
Davranışı
Yapıncak Göncü¹², Nuran Ay²
¹BORTEK Bor Teknolojileri Ltd.Şti., ²Anadolu Üniversitesi
Oturum 5: Alüminyum Döküm Teknolojileri
Oturum Başkanı: Mustafa ÇİĞDEM
15:00 Alüminyum Alaşımının Yarı-Katı Halde Dökümü İçin Kontrollü Soğutma
Yücel Birol/TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi, Türkiye
15:20 Alüminyum ve Alaşımlarının Döküm Kalitesinin Belirlenmesi
Derya Dışpınar¹, John Campbell² / ¹SINTEF Materials and Chemistry, ²University of Birmingham, Norway, UK
15:40 Alüminyum ve Alasımlarının Dökümü Sırasında Gaz
Giderme İşlemi ve Döküm Kalitesi Üzerine Etkileri
Derya Dıspınar¹, Arne Nordmark¹, Marisa Di Sabatino¹, Lars
Arnberg² / ¹SINTEF Materials and Chemistry, ²NTNU Department
of Materials Science, Norway
16:00 Al-Si Alasımlarında Çiftfilm (Bifilm) ve Modifikasyon
Teorilerine Elestirel Bakış
Fevzi Yılmaz/Sakarya Üniversitesi, Türkiye
haber
Oturum 6: Alüminyum Döküm Teknolojileri
Oturum Başkanı: Fevzi YILMAZ
16:40 Alüminyum Döküm Alaşımlarında TiB ilavesi ile Tane inceltmede Bekletme Zamanının Tane Boyutuna Etkisinin incelenmesi
Ramazan Kayıkçı, Murat Çolak/Sakarya Üniversitesi, Türkiye
17:00 İkiz Merdane Döküm Yöntemi ile Üretilen AA5XXX ve
AA6XXX Serisi
Alüminyum Alaşımlarında Görülen Segregasyonların İncelenmesi
ve Elektrik İletkenliğine Olan Etkileri
Zeynep Sirel¹, Metin Usta²
¹Sarkuysan Elektrolitik Bakır Sanayi A.S., ²Gebze Yüksek Teknoloji
Enstitüsü, Türkiye
17:20 Alüminyum Dökümlerinde Tane İnceltmenin Masi Bölgesi
Geçirgenliği Üzerine Etkisinin İncelenmesi
Ramazan Kayıkcı, Yalçın Yurtseven, Aykan Karayazı/Sakarya
Üniversitesi, Türkiye
news
17:40 Yüksek Basınçlı Kalıp Dökümde Kovan Ömrünü
Sınırlandıran Faktörler ve Yeni Nesil Çözümler
Nazım Özkan Asan¹, Ahmet Karaarslan², Zafer Özmen³
¹Tamçelik Isıl islem ve San.Tic.A.S., ²Yıldız Teknik Üniversitesi,
³UKD Makine,Türkiye
18:00 AlSi7Mg Alasımından imal Edilen Jantların Mekanik Özelliklerinin Bölgesel Olarak İyileştirilmesi
Önem Denizeri / Hayes Lemmerz Alüminyum Jant, Türkiye
17 Ekim 2009 Cumartesi TEKNİK GEZi
09:30 Kalkış - İstanbul Fuar Merkezi
11.00 Teknik Alüminyum Sanayi A.S. Fabrikası Gezisi
Alüminyum Sanayi A.S. Factory
12.00 Öğle Yemeği
13.00 Kurtoğlu Bakır Kursun Sanayi A.S. Fabrikası Gezisi
Bakır Kursun Sanayi A.S. Factory
14.00 Geri Dönüs
Size Özel
Çözümler...
Prestij Yayıncılık olarak 1993 yılından beri
imalat sektörünün ihtiyaçlarını karşılamak
üzere Türkiye’nin alanındaki en etkin sektörel
ve teknik dergilerini yayınlamaktayız.
Son projemiz, Euroindustry Alıcı Rehberi Türk
imalatçılarının yurtdışındaki önemli fuarlarda
en etkin tanıtım aracı olmuştur.
Prestij Yayıncılık Ltd.
0212 267 10 11
41
Türkcast 2009 Sayı 12
araştırma investigation
Almanya Ifo İş İklimi (Business Climate)
Anket Sonuçları
Hans-Werner Sinn
Ifo Enstitüsü Ekonomi Araştırmaları Başkanı,
Münih Üniversitesi
E
ylül 2009 İfo Almanya iş anket sonuçları
açıklandı. Sonuçlar, bu yılki iş ikliminin önceki yılın aynı döneminden daha
olumlu olduğunu gösteriyor.
Almanya ekonomisinin endüstriyel Ifo iş iklimi
eylül ayının sonlarına doğru açılmaya başladı.
Durum ve beklentilerde iyileşme söz konusu. Fakat görüşülen firmaların büyük bir kısmı halen
iş durumlarını zayıf olarak nitelendiriyor. Ancak
önümüzdeki altı aylık gelişmeler için iyimserler
ve kötümserlerin beklentilerinin arasında hemen hemen bir denge yakalandığı söylenebilir.
Son on iki aydaki felaketler ışığında, bu haber
oldukça iyi sayılır.
Üretim sanayiindeki iş iklimi az da olsa kendini
düzeltti. Sanayiciler bugünkü iş potansiyelini,
bir önceki ayınki kadar olumsuz görmüyorlar.
Şirketler ayrıca önümüzdeki yarıyılın daha canlı
geçmesini bekliyorlar. Dış ticaretin de canlanma-
Türkcast 2009 Sayı 12
42
şuan ki durumlarından neredeyse önceki aylardaki kadar hoşnutsuzlar. Buna karşın perakendeciler iş durumlarının Ağustos’a nazaran az da
olsa daha tatmin edici olduğunu belirtiyorlar.
sıyla kuşkularının neredeyse hiç kalmadığı söylenebilir. Fakat yine de birçok firma işçi sayısını
düşürmeyi planlıyor. Toptan ve perakende satışta
iş iklimi endeksi yükseldi. Yapılan anketler, iki
oyuncunun da önümüzdeki yarıyıl için daha az
endişeli olduğunu gösteriyor. Fakat toptancılar
İnşaat sektörü de biraz karamsar bakanlardan.
Şirketler güncel durumlarını Ağustos ayından
farksız olarak değerlendirseler de, önümüzdeki
6 aylık süreç için iş potansiyelinin değerlendirmesinde çekimser olduklarını söylüyorlar.
araştırma
investigation
Neden Döküm Tercih Etmeliyiz? (3)
Üretilen Parça: Döner Tabla (Rotary Table)
Eski Kaynak Yöntemi Yerini Döküme Bıraktı!
2
.650 mm çapındaki döner tabla,
ayakkabı üretiminde kullanılmak
üzere makine ekipmanı olarak tasarlanmıştır. Döner tablalar eskiden kaynak yöntemiyle üretilir ve birçok
parçadan oluşurdu.
Dolayısıyla kaynak yöntemiyle yapılan
üretimde gecikmeler ve kullanımda ciddi
teknik problemler meydana gelirdi. Kaynak tekniğinde ± 10 mm boyutsal sapma
görülürdü.
Döner tabla günümüzde, GJS-400-15 sfero
döküm ile tek parça olarak üretilmektedir
ve yarı mamul hali en fazla ± 3 mm sapmayla düzlem paralelliği ve hassasiyeti
sağlamaktadır. İşleme esnasında bu sapma
problemsizce düzeltilebilmektedir.
Döküm işlemi, düşük üretim maliyetinin
yanı sıra, daha yüksek paslanmazlık ve
daha fazla işlemeye elverişlilik avantajları
sağlamaktadır.
Eskiden
Günümüzde
43
Türkcast 2009 Sayı 12
makale article
Kongrelerden Seçtiklerimiz
Dökme Demir Üretiminde Curufun Etkileri
S. Katz
S. Katz Associates, West Bloomfield, Michigan
AFS 113. Metal Casting Congress, Las Vegas, ABD, Nisan 2009,
Amerika Dökümcüler Birliği, Modern Casting, Ağustos 2009
www.moderncasting.com
Trakya Döküm Mühendislerinden Serdar Atafırat tarafından tercüme edilerek özetlenmiştir.
Makalenin tamamına Modern Casting internet sayfasından ulaşılabilir.
GİRİŞ
BÖLÜM 1: CURUF PROBLEMLERİNİN YAPISI VE ÇÖZÜMLERİ
(GENERAL NATURE AND SOLUTIONS ABOUT SLAGGING PROBLEMS)
ALAŞIM KAYIPLARI (ALLOY LOSS)
C
urufta fazla miktarda FeO varsa
bu daha sonra metaldeki C, Si ve
Mn gibi elementlerle reaksiyona
girerek alaşım elementlerinin verimini düşürür. Reaksiyonlar aşağıda verildiği
gibidir. MnO, FeO’in bir ürünü olmasına
rağmen daha sonra C ve Si’i oksitleyerek
diğer pek çok probleme de neden olur.
Al2O3
MgO
SiO2
11%
5%
40%
Tablo2. 1500°C’de oksitlerin FeO içerisinde çözünürlüğü
KÜKÜRT GİDERME
(DESULFURIZATION)
REFRAKTER PROBLEMLERİ
(REFRACTORY PROBLEMS)
FeO slag + C iron = CO + Fe
(1)
FeO slag + Si iron = 1/2 SiO 2 slag + Fe
(2)
FeO slag + Mn iron = MnO slag + Fe
(3)
Hemen hemen bütün metal taşıma veya tutma
kapları refrakter bir malzeme ile astarlanmıştır
ve refrakterler curuf tarafından aşındırılmaya
maruz kalır. Diğer durumlarda da curuflar
astar malzemesi ile birleşerek üretimi aksatacak yapışmalar/kütleler oluşturur. Sonuç
ise refrakter problemi, üretim kaybı ve astar
yenileme maliyeti olarak karşımıza çıkar. Bu
nedenle refrakter astar ömrü, dikkate alınması
gereken önemli bir parametredir.
FeO potalar ve fırınlardaki curuflarda bol
miktarda yer alır. Maalesef FeO en iyi refrakter çözücüler arasındadır. Özellikle silika refrakterler için çok iyi bir çözücüdür.
FeO etkisiyle refrakterlerin hasarlanması,
kaba olarak saf FeO içerisinde çözünen refrakterler tarafından belirlenir. Tablo2’de
görüleceği gibi 1500°C’de MgO çözünürlüğü
en düşük olan, silika ise en yüksek olan
bileşiktir (birleşendir?).
Nitekim silika refrakterler FeO etkileşimine
Türkcast 2009 Sayı 12
çok daha duyarlıdır. Bu sebeple maliyet
açısından çok düşük olmalarına rağmen
silika refrakterlerin kullanımı gittikçe
azalmaktadır.
44
FeO içerisinde en düşük çözünürlüğü olan
oksit MgO’dir. Temel bir oksit olmasından
dolayı asidik curuflar içerisinde kolaylıkla
çözünür ki bu tip curuf dökümhanelerde
en sık görülen curuftur. Bu nedenle de
dökümhanelerde MgO refrakterler çok
sıklıkla kullanılmaz.
Alümina refrakterlerin popülaritesi artmıştır.
Çünkü alümina, silikaya göre FeO’ten çok
daha az etkilenmekte ve asidik curuflara
karşı da yeterince dayanıklı olabilmektedir.
Popülarite kazanan bir refrakterde SiC içeren
alümina refrakterlerdir. SiC’nin FeO ile reaksiyona girmesine rağmen, refrakterin başarısı
yüksek ısıl iletimden gelmektedir. Bu da
metal - refrakter ara yüzeyinde sıcaklığın
curufun donma sıcaklığının altına düşmesini
sağlamaktadır. Refrakter katı bir curufla kaplanmakta ve bu da sıvı curufa göre çok daha
az aşındırıcı olmaktadır.
Tablo 3’te görüleceği üzere MnO, FeO’den
çok daha zayıf çözücüdür. Bu nedenle de
ciddi refrakter problemlerinin kaynağını
oluşturmaz.
Ergitme sıcaklığı ocak sıcaklığından fazla olan oksitler, ocak duvarına yapışma,
ocak ve/veya potalarda daralma, birikme,
kullanılabilir kapasitede azalma, elektrik
kullanım verimliliğinde azalma gibi pek
çok problemlere neden olurlar. Bu problemlerde en etkin olan oksitler CaO, MgO ve
Al2O3’dır.
Al2O3
MgO
SiO2
0%
0%
25%
Tablo 3. 1500°C’de oksitlerin MnO içerisinde
çözünürlüğü
DÖKÜM HATALARI
(CASTING DEFECTS)
Kalıp içerisine giren curuflar inklüzyonlar oluşturur. FeO inklüzyonları açısından
zengin olan curuflar, C ile reaksiyona girerek
CO porositeleri oluştururlar (Reaksiyon-1).
FeO olarak zengin curuflar aynı zamanda
aşılayıcı malzemeyi oksitleyerek düzenli
grafit çekirdekleşmesine de engel oluştururlar
(Reaksiyon-7).
FeO curuf + Ba aşılama= BaO curuf + Fe
(7)
CURUF PROBLEMLERİNİN AZALTILMASI
(MINIMIZING SLAG PROBLEMS)
Curuf problemlerinin azaltılmasına yönelik
yaklaşımlar;
1) Curuf oluşturan özellikle de FeO oluşturan
koşulları asgariye indirilmesi veya
2) Curuf atağına dayanıklı malzemelerin ve
koşulların/şartların kullanılması
Genelde tavsiye edilebilecek bazı öneriler
Tablo 4’te verilmiştir.
Tablo 4. Curuf oluşumunu
asgariye indirecek temel araçlar
•Passız şarj malzemesi kullanımı
makale article
•Çok iri veya çok küçük ebatlı şarj malzemesi
kullanımından kaçınılması
•Pisliklerin şarj edilmemesi
•Hurda malzemelerin aşırı ön-ısıtmaya tabi
tutulmaması
•Hava ile sıvı metal temasının minimuma indirilmesi
-Metal transferlerinin minimuma indirilmesi
-Metali
çalkantılı
karıştırmalardan
kaçınılması (Turbulent stirring)
-Metal dökümlerinin, transferlerinin sakin
olmasının sağlanması
-İnert atmosfer kullanın
-Metal akışı olan yerlerin üzerini kapatın
-Potaları ve metal haznelerini kapakla örtün
•Curufa dayanıklı refrakter kullanın
Hangi metodun pratik olacağı dökümhaneye bağlıdır. Kimi dökümhaneler daha
pahalı malzemelerin daha ekonomik
olduğunu görmüştür. Galvanizli çelik hurda
kullanımını bırakmak çevre maliyetlerini
azaltmıştır. Otomatik döküm ocaklarında
inert atmosfer oluşturulması, Mg kaybını
önemli ölçüde azaltmıştır. Daha pahalı olan
Alümünia/SiC refrakterler kupol ocaklarının
ergitme bölgelerinde kullanılabiliyor. Nüvesiz elektrik ocaklarında SiC kullanımı ocak
astar ömrünü arttırmaktadır. Metal hazneleri
kapakla örtülüyor. Kupollere refrakter astar
ilavesi yapılıyor. Kupollerde kullanılan
havanın nemi alınıyor ve akan metalin üzeri
kapatılıyor. Alaşımlama ilavesi kupol ocağı
sonrası yapılarak, alaşım verimi yükseltiyor.
BÖLÜM 2. MAKİNE VE TESİS
KAYNAKLI PROBLEMLER
(CONSIDERATION OF EQUIPMENT
SPECIFIC PROBLEMS)
KUPOL OCAĞI (CUPOLA)
NÜVESİZ ENDÜKSİYON OCAĞI (CORELESS
INDUCTION FURNACES)
Şarj malzemelerine yapışan kumlar (SiO2)
Kirli malzemeler (Fe2O3/SiO2)
Paslı hurda (Fe2O3)
Şarj malzemelerinin yüksek ön ısıtma
sıcaklığına maruz kalması (Fe2O3)
Tablo 7. Curuf oluşturan Dış kaynaklı malzemeler
Çünkü metal ile curufun temas yüzeyi daha az
olduğundan, süre olarak, alaşım elementleri
ile FeO’in reaksiyon girme süresi daha
kısıtlıdır. Raporlanan alaşım kayıpları %5 ile
10 arasındadır. Kayıplar, ocak çap/yükseklik
oranı ile doğru orantılı, ocak frekansı ile de
ters orantılıdır. Daha düşük frekans metalcuruf arayüzeyinde daha yüksek metal hızını
meydana getirir. Netice olarak da, 60cps’de
çalışan ocaklarda, yüksek frekanslı ocaklara
göre daha fazla alaşım elementi kaybı olur.
Kükürt giderme (Desulfurization)
Curuftaki daha yüksek FeO seviyesi, curufun
asisdik doğası ve karıştırmanın olmaması
kükürt eksilmesine engel olur.
REFRAKTER AŞINMASI
(Refractory Erosion)
Nüvesiz tip ocaklarda karşılaşılan en büyük
curuf problemi, dökümhanelerde uluslar arası
kullanımı olan silika refrakterin aşınmasıdır.
Alümina bazlı refrakter, FeO olarak zengin
curuflar içerisindeki düşük çözünürlüğünden
dolayı, çok daha az aşınmasına rağmen, fiyat
farkından dolayı hemen hemen bütün dünyada silika bazlı astarlar kullanılmaktadır.
FeO açısından zengin curufların içerisindeki
FeO’i almak için kurban olarak, curufun üzerine atılan SiC kullanılır. Bu aşağıda verilen
reaksiyonlar ile gerçekleşir.
3FeO curuf+ SiC= SiO2 curuf+ CO+ 3Fe (11)
FeO curuf+ SiC= Si iron+ CO+ Fe
(12)
Curuf oluşumu (Slag Formation)
Nüvesiz tip ergitme ocaklarında, kupol
ocağına göre oldukça az kimyasal reaksiyon olur. Endüksiyon ocaklarında kupole
göre 1/3 oranında curuf oluşur. Kupol ile
kıyaslandığında kireç taşı kullanılmaz, çimento bağlı alaşım elementi kullanılmaz, kolayca oksitlenen talaş malzemesi kullanılmaz
ve kükürt gidermeye yönelik bir çalışma
yapılmaz. Curuf oluşturan dış kaynaklı
malzemeler Tablo7’de verilmiştir.
Alaşım kayıpları (Alloy Loss)
Metal ile atmosfer temasının daha az
olmasından dolayı daha az FeO oluşur. Mutlak FeO miktarının daha az olmasına rağmen,
curuftaki FeO miktarı daha fazladır.
SiC yoğunluğu (3,2g/cm3), curuf yoğunluğu
(3,5g/cm3) ile hemen hemen aynıdır. Netice
olarak, SiC curufta asılı kalır ki buda reaksiyonun maksimumda olması için daha uzun
süre sağlar. SiC kullanımı 1 ton metal için
2,5-5kg arasındadır. Curuf atağını geciktirecek diğer bir teknikte, curuf kalınlaştırıcı
ilavesidir ki bu FeO’in refrakter yüzeye
difüzyon hızını geciktirecektir.
TUTMA OCAKLARI VE POTALAR
(HOLDING FURNACES
ANDLADLES)
Tutma ocaklarında ve potalarda metal daha
durağan/hareketsiz olduğundan daha az curuf
oluşur. Netice olarak da, ergitme ocaklarına
göre, daha az alaşım elementi kaybı meydana
gelir ve refrakter üzerindeki atak/hasar daha
yavaştır.
Kükürt giderici curufların ocağa girmesiyle
tutma ocağı refrakterinin aşınması hızlanır.
Magnezyum gibi reaktif elementlerin oksitlenmesi veya endüktördeki yüksek sıcaklık
metal içerisinde çözünemeyen malzemeleri
oluşturabilir ki bu da ocak içerisinde birikimlere neden olur. Çinko kaplı çelik
kullanımından dolayı, çok ciddi refrakter
problemleri yaratılmıştır. Alaşımların oksitlenmesi, kapaklı ocaklarla, daha da iyisi,
kapaklı ve inert atmosferli ocaklarla minimize edilebilir.
Potalarda uygulanan 2 önemli işlem vardır:
Kükürt giderme ve alaşım ilavesi. Alaşım
ilavesi, analiz ayarlama amaçlı ve metali
aşılama amaçlı aşılama malzemesi olarak
yapılır. Alaşım ilavesi daha eksik olan malzemeyi tamamlamak için kimi zaman da kupol
ocağında olduğu gibi alaşım elementleri
kayıplarını azaltma amaçlı yapılır. Aşılama
ise kalıba döküm yapılmadan önce istenen
mikroyapının elde edilmesi için ilave edilir.
Kükürt giderme ve aşılama proseslerinin her
ikisi de curuflar tarafından ciddi etkileşime
uğratılır.
CaO/CaF2 veya CaC2 kullanılarak yapılan
potada kükürt giderme işlemi, kükürt
miktarını, en iyi kupol pratiğinde bile elde
edilemeyecek olan %0,002 değerlerine kadar
düşürür.
Daha önce de belirtildiği gibi, kükürtün
azaltılmasındaki en önemli problem kükürt
giderici malzemenin curuflardan dolayı
topaklanmasıdır (Figure1). Curuflar potaya
metal aktarımı sırasında ocaktan kaçabilir
yada pota içerisinde oksitlenmeden dolayı
oluşur. Problem 3 adımda çözülebilir.
1-Kupol curuflarının akan metali kirletmesini engelleyiniz.
2-Havanın metali oksitlemesini önlemek için
daha derin tabakada kükürt giderici kullanın.
3-Optimum 1mm büyüklüğünde kükürt giderici malzeme kullanın.
Tane ebatının büyüklüğü, CaO/CaF2
malzemesi için Fig10’da gösterilmiştir. Tane
büyüklüğü CaO içindir. Küçük taneler çok
az miktardaki curuflardan dolayı bile topak
haline gelecektir. Optimüm tane boyutunun 1
mm olduğu görülmektedir. Bu abatlarda giren
ve çıkan tane boyutları aynı olmakta ve curufa duyarsız olmaktadır. Çünkü, kükürt giderici katmandaki hareketten dolayı parçacıklar
birbirinden ayrılabilmektedir. Bu durum
daha büyük ebatlar için de geçerlidir. Ancak,
1mm’den büyük ebatlarda, partikülün yüzeyhacim oranı azaldığından kükürt giderici
45
Türkcast 2009 Sayı 12
makale article
etkisi azalmaktadır. Bu çalışma laboratuvar
şartlarında yapılmış olmasına rağmen pratikteki uygulamalar da bunu doğrulamıştır.
emekler boşa harcanan emek olmayacaktır.
METAL TRANSFERİ (IRON
TRANSFERS)
CaO/CaF2 ile kükürt indirgemede kullanılan
potaları bir curuf tabakası sarar. Ancak bu tabaka oda sıcaklığına düştüğünde oluşan yeni
fazlardan dolayı kolayca ufalanır.
Curuf metal bir üniteden diğerine transfer
edildiğinde oluşur. Bazı sfero dökümhanelerinde, ergitme ile döküm arasında metal 6 defaya kadar transfer edilmektedir. Metal transferlerindeki ana ürün FeO’tir. Bu da alaşım
kayıplarına ve refrakter aşınmalarına neden
olmaktadır.
Hata oluşumlarındaki çok önemli rolünden
dolayı döküm potalarına özel bir ehemmiyet
verilmelidir: İnklüzyonlar, gaz boşlukları ve
zayıf aşılama. Bunlardan 2 tanesi aşağıda
verilen örnekte anlatılmıştır.
Oksitlenme, transferlerde metal akışının daha
sakin yapılmasıyla ve akan metalin üzeri
kapatılarak hava ile temasının azaltılmasıyla
minimize edilebilir.
Bir dökümhane potaya önce Ba/Ca/Al bazlı
aşılama malzemesi ilave ediyor ve sonra da
potaya metal veriyordu. Kararlı bir şekilde
Aşılama Durumu
Resim 2. Kupol ocağında düşen demir oksit (beyaz) ve
demir (siyah) gösterilmektedir.
Curuf Analiz
% Baryum
% Kalsiyum
% Alüminyum
% Demir Oksit
İyi aşılama
11,1
3,3
7,7
34,6
Kötü aşılama
39,3
9,7
12,3
9,2
Tablo 8. Başarılı ve başarısız aşılamadaki curuf kompozisyonu
iyi aşılama elde edilemiyordu. İyi aşılama
elde edildiğinde ise parçalarda gaz hatası
çıkıyordu. Tablo8’de verilen iyi ve kötü
aşılamadaki pota curuf analizleri nedeni ortaya koyuyor.
İyi aşılamada curufda fazla miktarda FeO
ve az miktarda baryum (Ba) aşı malzemesi
vardır. Kötü aşılamada ise tam tersi söz konusudur. Bu göstermektedir ki pota curufu
normal olarak yüksek miktarda FeO içermektedir. Curuf miktarı çok fazla olduğunda,
curuf ve aşılamanın temasta olduğu süre
yeterli olduğundan baryum oksitleniyor (7
nolu reaksiyon). Curuf miktarı az olduğunda
ise aşılama oksitlenemiyor. Sonuç olarak da
kalıba giren curuflar FeO olarak zengindir
ki bu da gaz hatalarını meydana getirmektedir (reaksiyon1). Bu durumda FeO sadece
aşılama kaybından oluşan maliyetin değil
aynı zamanda üretilen yüksek orandaki firenin de nedenidir.
FeO curuf + Ba aşılama = BaO curuf + Fe ( 7)
FeO curuf + C demir = CO+ Fe(1)
Curufların kalıba girmesi engellenirse,
döküm hatalarında önemli bir azalma
sağlanabilecektir. Bunu başarabilmek için de
döküm potalarından daha sıklıkla curuf almak
gerekir. Otomatik döküm ocakları, daha seyrek curuf almadan dolayı, elle döküme göre
daha fazla problem yaratmaktadır. Kalıba
konulan filtreler kısmi bir çözüm üretmekte
fakat tamamen çözüm getirmemektedir. Etkili bir çözüm metodu, curufa kalınlaştırıcı
ilevesiyle bunların metal akısına girmesinin
engellenmesi olabilir. Sonuç olarak, daha
gelişmiş pota dizaynları için harcanacak
Türkcast 2009 Sayı 12
46
ÖZET (SUMMARY)
Özet olarak, döküm endüstrisindeki yüksek finansal stresin olduğu günümüzde, her
yere yayılabilen FeO olarak zengin curuflardan kaynaklı maliyetlere daha büyük
dikkat sarf edilmelidir. Çözümlerin pek
çoğu daha pahalı malzemeler gerektirebilir fakat bunlar büyük mali harcamalar
değildir. Maliyet/Fayda çalışmaları, maliyetlerin ne kadar düşürüldüğünü ve kalitenin
ne kadar iyileştirildiğini açık olarak ortaya
koymalıdır.
Resim 4. Ergitme sonrası demir döküm briketlerindeki
atık silikon konsantrasyonları ve kupol ocağındaki
silikon geri dönüşüm kıyaslaması.
Resim 5. Alüminyumlu (0’dan +4 saate) ve alüminyumsuz (-4’ten 0 saate) ergitme kupol zamanı ve konsantre
silikon kıyaslaması.
Resim1. CaO/CaF2 kükürt giderici üretim reaktöründen
çekilmiş orta boy aglomerasyon
Resim 2. Kupol ocağında düşen demir oksit (beyaz) ve
demir (siyah) gösterilmektedir.
Resim 6. Resim 5’de tarif edilen operasyondaki zaman
ile demir sıcaklığı kıyaslaması. Curuf karışımının curuf
havuzuna giriş anını gösteren teorik çizelge.
makale article
Resim 7. Curuf ile silika (kapalı devreler) ve alümina
(açık devreler) konsantrasyonunun zaman ile
karşılaştırması. Curuf karışımının curuf havuzuna giriş
anını gösteren teorik çizelge.
Resim 8. Kükürt konsantrasyonu ile yaklaşık %10 curuf
ve reaksiyon 2 ve 3 için kimyasal denge karşılaştırması.
Resim 9. Curufun içindeki MnO ve kükürt konsantrasyonu.
Resim 10. Reaktör laboratuarındaki kükürt giderme
işleminden önceki (di) ve sonraki (df) CaO/CaF2 ortalama parça çapı.
Hayırsever Dökümcü Şevket (Usta) Demirci Vuslata Erdi
Binlerce kitaplık kütüphanesi, konukseverliği ve babacanlığıyla tanınan Şevket Demirci, yaptığı
hayırseverliklerle de herkesin sevgilisi olmuştu.
Haktaş A.Ş., Haytaş A.Ş., Birtaş A.Ş. ile Gönül Yolu Eğitim ve Kültür Vakfı'nın Hamisi; 20.07.1942 Kastamonu/Çatalzeytin-Samancı
köyü doğumlu Usta dökümcü Şevket Demirci 08.07.2009 tarihinde Hakk'ın rahmetine kavuştu. 11.07.2009 tarihinde, doğduğu
Çatalzeytin-Samancı Köyü'nde toprağa verildi.
Herkese kapısı ve sofrası
açıktı. Konukseverliği ve
babacanlığıyla herkesin
sevgilisi olmuş örnek bir
insandı.
Şevket Demirci dökümcülük mesleğine 15 yaşında Çatalzeytin'den
İstanbul'a geldiğinde, Perşembe Pazarı Kalafat yerindeki Ahmet
Uzunoğlu Dökümhanesi'nde başladı. Yaşamı boyunca kendisini
meslek sahibi yapan ustasına saygı ve ilgisini eksik etmedi. Kısa
sürede usta olmuş ve kendi dökümhanesini kurmuştu. İsmi "iyi
dökümcü'ler" arasında yer alırdı.
Örnek bir hayata imza
atan,
tanıyanların
“Hayatının
hepsini
yazmaya kalkışsak ciltler
dolusu kitap oluşur,
ve O'nu tanıyıp anlayabilmek, onunla birkaç yıl
beraber zaman geçirdikten
sonra başlayabilir” dediği
Şevket Demirci dostları
tarafından sağlığında hitap edildiği üzere; "Ebuzziyafe Şevket'i (ziyafetin babası), zamanın
Hatem-i Tai'si, Pehlivan Şevket'i, Usta Şevket'i, Devletli Şevketli,
Hem Malum Hem Meçhul Şevket Ağbi'si, Şeker Baba'sı, Üstad'ı"
gibi lakaplarla, sevenleri tarafından anılmaya devam ediyor.
İlkokul mezunu olmasına rağmen kitap, ilim, bilim ve teknoloji aşığı
idi. Kitap aşkı Muhyiddin-i İbn-i Arabi'nin Füsüs-ul Hikemin'in
baskısını ararken başlamış ve bu sırada tasavvufa ilgi duymuştu.
İstanbul, Kastamonu ve Çatalzeytin'deki kütüphanelerinde 150 000
adetlik kitabı ve bir o kadar da kitap bağışı, hediye etmişliği ile
bilinirdi.
Şevket Demirci; insan sevgisiyle tanınırdı. Gönlü geniş, cömert,
hayır ve ikram sahibiydi. Herşeyi yakından takip eder ve yeniliklerle
ilgilenirdi. Türkiye'nin her kesiminden insanları bir araya toplama
özelliğine sahipti. Siyasilerden öğretim üyelerine, işadamlarından
tasavvuf erbabına kadar, kitap yazarları ve okurlarını araya getirme, tanıştırma ve dostluk oluşturma özelliği takdir edilir, bilinirdi.
Haytaş ve Haktaş dökümhanelerinin kurucusu, Ramazan, Müjdat
ve Cihanay DEMİRCİ’nin babaları muhterem Şevket DEMİRCİ’ye
Allah'tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz.
47
Türkcast 2009 Sayı 12
araştırma investigation
TÜDÖKSAD Hammadde Fiyat Endeksi
2
Hepimizin bildiği üzere 2008'in son çeyreğinden itibaren anlamsız yükselmiş olan malzeme
fiyatları olması gereken seviyelere gerilemeye
başlamıştır.
008 yılının Nisan ayında uygulamaya
başlanan metalik malzeme fiyat farkı
endeksi Dökümhaneler ve Döküm alıcıları arasında doğan sıkıntıları ortadan
kaldırmış olup, Avrupa'da olduğu gibi değişen
hammadde fiyatları konusunda tüm taraflara bir
temel bilgi sağlamaktadır.
tabloya her ayın ilk haftası www.tudoksad.org
internet sayfasından ulaşılabilmektedir.
Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği üyesi firmalardan toplanan güncel bilgiler ile oluşturulan
Tablo 1. Hammadde fiyatları TL/Ton
TÜRKİYE DÖKÜM SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Açıklamalar
Dökümhanelerde Kullanılan Metalik Hammadde Fiyat Değişimleri
Malzeme Fiyatı (TL/Ton)
Güncel Piyasa Sözleşme fiyatları; Dökümhane teslimi, nakliye, navlun, gümrükleme, spor klübüne
yardım, bağış, fire, prim, ceza dahil, KDV Hariç
Dönem
2003
2003
2004
2005
2006
2007
Haz
Yılık Ort
Yılık Ort
Yılık Ort
Yılık Ort
Yılık Ort
Ara-06
2007 Oca-07
Şub-07
Mar-07
Nis-07
May-07
Haz-07
Tem-07
Ağu-07
Eyl-07
Eki-07
Kas-07
Ara-07
2008 Oca-08
Şub-08
Mar-08
Nis-08
May-08
Haz-08
Tem-08
Ağu-08
Eyl-08
Eki-08
Kas-08
Ara-08
2009 Oca-09
Şub-09
Mar-09
Nis-09
May-09
Haz-09
Hurda
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Ort
Max
Türkcast 2009 Sayı 12
Hematit Piki
Çelik Piki
H1-H2
Ç1-Ç2
Sfero Piki
(1)
(2)
373
407
483
453
490
471
495
484
500
520
540
531
560
501
547
459
494
462
494
475
503
487
516
485
500
482
500
487
510
492
526
509
524
561
588
715
746
867
910
870
900
805
857
636
725
548
600
426
601
452
520
460
510
497
543
491
525
470
519
465
470
468
590
472
515
587
541
650
558
652
573
656
616
706
606
683
583
659
598
676
584
646
594
662
579
678
598
630
562
609
622
717
671
757
742
795
826
887
904
1,043
1,076
1,222
1,213
1,345
1,334
1,390
1,210
1,250
1,012
1,150
928
1,170
865
1,025
960
1,605
880
1,340
869
1,350
810
1,070
696
900
645
850
4%
3%
7%
2%
-6%
-8%
1%
3%
3%
0%
-1%
1%
1%
3%
10%
27%
21%
0%
-7%
-21%
-14%
-22%
6%
2%
8%
-1%
-4%
-1%
1%
48
KOK
3.1%
2.7%
7.5%
-1.6%
-3.8%
2.6%
-2.3%
1.7%
-2.5%
3.3%
-6.0%
10.7%
7.9%
10.6%
11.3%
9.4%
19.0%
12.7%
10.0%
-9.3%
-16.4%
-8.3%
-6.8%
11.0%
-8.3%
-1.3%
-6.8%
-14.1%
-7.3%
(3)
(4)
574
558
620
571
628
597
635
622
632
621
640
612
641
614
641
583
614
596
631
594
619
574
615
557
588
584
614
659
705
706
740
820
883
977
1,056
1,127
1,274
1,247
1,400
1,312
1,416
1,105
1,170
1,018
1,250
940
980
900
985
975
1,010
822
992
723
756
657
710
655
670
610
700
471
428
462
521
479
541
494
550
517
575
530
575
543
564
537
554
533
548
528
588
524
570
533
592
506
539
496
524
507
530
596
623
633
657
756
797
915
965
1,039
1,183
1,146
1,227
1,180
1,203
1,003
1,101
960
1,221
644
800
670
740
765
840
678
840
664
707
568
650
543
600
504
563
2.3%
4.6%
4.2%
-0.2%
-1.4%
0.3%
-5.0%
2.2%
-0.3%
-3.4%
-3.0%
4.8%
12.8%
7.1%
16.1%
19.1%
15.4%
10.6%
5.2%
-15.8%
-7.9%
-7.7%
-4.3%
8.3%
-15.7%
-12.0%
-9.1%
-0.3%
-6.9%
(5)
3.1%
4.7%
2.5%
2.5%
-1.1%
-0.7%
-0.9%
-0.8%
1.7%
-5.1%
-2.0%
2.2%
17.6%
6.2%
19.4%
21.0%
13.6%
10.3%
3.0%
461
510
465
510
460
500
461
500
470
520
470
525
470
525
470
525
470
525
491
550
505
560
495
550
510
570
510
570
607
680
607
670
610
700
(1) Hurda Fiyatı
Çolakoğlu Metalurji A kalite fiyatı ve Türkiye
genelindeki dökümhanelerce satın alınan
paketli veya dökme, kaplamasız, DKP sac
hurdalarının maliyet fiyatlarının günlük
hesap edilmiş, ağırlıklı aylık ortalaması
(2) Sfero Piki
İthal kaynaklardan temin edilen Sfero pikinin
güncel fiyatlar ve bağlanan sözleşmeler ile
dökümhanelere maliyet fiyatlarının ortalaması
(3) Hematit Piki
İsdemir ve İthal kaynaklı pikin güncel fiyatlar
ile dökümhanelere maliyet fiyatlarının ortalaması
-15.0%
-4.3%
-32.9%
4.0%
14.2%
-11.4%
-2.1%
-14.5%
-4.4%
-7.2%
(4) Çelik Piki
İsdemir ve İthal kaynaklı pikin güncel fiyatlar
ile dökümhanelere maliyet fiyatlarının ortalaması
10
49
19.67
6.70
0
-20
H 09
20
H 09
E nde x De ğişimi (% aylık)
M 09
300
-7.97
Ağu-09
Ma y-09
Ağu-09
Ma y-09
Max
M 09 -10.56
A 08
E 08
-20%
A 08
-10
-14.38
-6.34
-14.85
Ş ub-09
K a s -08
Ağu-08
Ma y-08
0.4
E 08
Ş ub-09
K a s -08
Ağu-08
Ma y-08
Ş ub-08
Tl/Kg A ylık Ortalama
H 08
M 08
A 07
E 07
H 07
M 07
A 06
E 06
Ş ub-08
K a s -07
Ağu-07
Ç olak oğlu Hur da F iyatlar ı
H 08
M 08
A 07
E 07
H 07
M 07
A 06
E 06
H 06
M 06
E uro / t
H 06
M 06
A 05
K a s -07
Ağu-07
Ma y-07
Ş ub-07
K a s -06
0.8
A 05
30
E 05
H 05
500
E 05
M 05
A 04
Ma y-07
Ş ub-07
K a s -06
40%
H 05
M 05
A 04
550
E 04
H 04
M 04
A 03
E 03
H 03
-40%
E 04
H 04
M 04
A 03
E 03
H 03
araştırma
investigation
Ort
0.7
0.6
0.5
0.380
0.3
0.2
Ç olak oğlu Hur da Fiyatlar ı De ğiş im i %
20%
0%
9% 2%
-6% -5%
C AE F Avrupa Metalik Malz eme F iyat E ndeks i
Index June = 100
520.23
450
400
350
250
266.73
200
150
100
50
Türkcast 2009 Sayı 12
Tüdöksad Yayınları
Bu kitap XV. Yüzyıldan
başlayarak Osmanlıların
top döküm faaliyetlerini
gerçekleştirdiği Tophane
– i Amire binasının ve XIX.
Yüzyılın ortalarına kadar
Osmanlı top döküm faaliyetlerinin, arşiv belgelerinin ışığı altında araştırılmasına ve incelenmesine
dayanıyor.
Fiyatı: 10TL
TURKCAST DERGİSİ ABONE FORMU
Firma:
İsim:
Adres:
…………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………
Telefon: …..… ……………………….
/
Fax: ..…… ……….……………...
E-mail: ………………………………..
/
Web: ……………………………….
TURKCAST DERGİSİ REKLAM VERMEYİ DÜŞÜNÜYORUM
Firma:
…………………………………………………………………………………
İsim:
…………………………………………………………………………………
Adres:
…………………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………………
Telefon: …..… ……………………….
/
Fax: ..…… ……….……………...
E-mail: ………………………………..
/
Web: ……………………………….
Türkcast 2009 Sayı 12
50
makale article
Derneğimiz üyelerinden, CMS Grubu Emekli Yönetim Kurulu Üyesi ve
Genel Müdürü Sn. Şener Muter’in Yeni Asır gazetesinde yayınlanan
şirketlerdeki usta-çırak ilişkisine değindiği köşe yazısına, bu sayımızda
yer veriyoruz.
Bilgi Çağında Usta-Çırak İlişkileri
Şener Muter
CMS Jant ve Makine Sanayi A.Ş.
Yönetim Kurulu Üyesi
[email protected]
U
sta-çırak ilişkisi eski bir kavram. Ancak bu kavram
günümüzde de büyük bir önem taşıyor. Günümüzde
eğitim, eğitim kuruluşlarında tamamlanamıyor. İş başında öğrenilen bilgi ve kazanılan deneyimin mesleki
gelişime daha çok yararları oluyor. Genç kuşakların yetişmesinde
usta-çırak ilişkilerinin iyi değerlendirilmesi gerekiyor. İş yaşamında başarılı ve deneyimli bireyler gördüğünüzde bilin ki onların
yetişmesinde yıllarca katkıda bulunmuş olan yetenekli ustalar ve
yöneticiler var.
ÖĞÜT VERME
Yeterli düzeyde mesleki bilgi ve deneyim kazanan bireyler, usta
olarak tanımlanıyor. İşe yeni giren ve uygulama deneyimi az olan
gençlere de çırak unvanı veriliyor. Bir yöneticinin öncelikli görevleri arasında iş hedeflerini ve performans kriterlerini belirlemek,
çalışanların bilgi ve yeteneklerinin gelişmesine katkıda bulunmak,
işi sevdirmek ve başarıyı ödüllendirmek bulunuyor.
Herkesin yaşama bakış açısı farklı. Sadece konuşarak ve öğüt vererek sonuç almak kolay değil. Yöneticilerin çalışan elemanlara iyi
örnek olmaları ve çalışanlara katkıda bulunmaları daha olumlu sonuçlar veriyor. Eğitim, emek ve istek olmadan kalite ve verimlilik
sağlanamıyor. İş yaşamında ileriye dönük hep daha iyi işler yapma
tutkusuna gereksinim duyuluyor.
Sürekli gelişme amacı olmayan bireyler yenilik yapamıyor ve verimlilik artışı sağlayamıyor. Bu nedenle de iş yerlerinde genç kuşağın yetişmesi için bilgi ve deneyim paylaşımı öncelik kazanıyor.
Geleneksel kültürümüzde usta-çırak ilişkileri önemli bir konuma
sahip bulunuyor. Her mesleğin bir çıraklık dönemi var. Çıraklık
yapmadan usta olunamıyor.
KİŞİSEL KOÇLUK
Amerika Birleşik Devletleri'nde yaygın bir uygulama alanı bulan
kişisel koçluk (mentor) kavramı da bizdeki bir çeşit usta-çırak ilişkilerini anımsatıyor. Kişisel koçluk kavramı, iş yaşamında deneyimli bir bireyin kariyerine yeni başlayan bir gence öncülük yapması ve daha önce kendisi de aynı yollardan geçtiği için o genci
kendi deneyimlerinden yararlandırması anlamına geliyor.
Kişisel koçluk süreci batı dünyasında eğitim gören öğrencilere de
yararlı katkılarda bulunuyor. Kişisel koçluk bir bireyin önceden
planlanan kariyer yolunda yeteneklerini geliştirmesini desteklerken, aynı zamanda o bireyin kişisel ve sosyal yaşamda da başarılı
olmasını sağlıyor.
Usta-çırak ilişkileri kavramı günümüzün yoğun rekabet ortamında
her alanda yararlanılması gereken etkili bir dayanışma yöntemi.
Sadece iş yaşamına yeni atılacak gençler için değil iş dünyasındaki
çeşitli süreçlerde çalışan elemanlar, sporcular, müzisyenler, sağlık
görevlileri, çeşitli sivil toplum kuruluşları ve kamu çalışanları için
de kişisel koçluk yaklaşımı yeni fırsatlar sağlıyor.
Ülkemizde çalışan her bireyin topluma bir borcu olduğunu söyleyebilirim. Bireyler kendilerini yetiştiren toplumdan yıllar boyu
aldıklarını, kendilerinden sonraki kuşakların daha iyi yetişmeleri
için, az da olsa, geri verme sorumluluğunu da taşıdıklarını düşünüyorum. Bilgi çağında usta-çırak ilişkilerini ya da kişisel koçluk
uygulamalarını daha iyi değerlendirmeliyiz.
51
Türkcast 2009 Sayı 12
röportaj interview
Dergimizin Bu Sayısında Sektörümüzde Uzun Süre Döküm Yapmış
Derneğimizin 76 Numaralı Üyesi Celal Ramazanoğlu İle Kartal’daki
Fabrikasında Gerçekleştirdiğimiz Söyleşiyi Yayınlıyoruz.
Kubilay Dal: Sayın Celal Ramazanoğlu biliyorsunuz dergimizin her sayısında
sektörümüze yön veren meslektaşlarımız ile yaptığımız söyleşileri yayınlamaya çalışıyoruz. Bu doğrultuda sizin
de çocukluktan başlayarak günümüze
kadar meslekteki geçmişiniz paylaşmanızı bekliyoruz.
Celal Ramazanoğlu: Öncelikle bana
gösterdiğiniz ilgi ve bu fırsatı verdiğiniz
için Döküm Sanayicileri Derneği’ne ve
bu konuda katkıları olan sizlere sonsuz
teşekkür ederim.
Ben Adana 1942 doğumluyum. Gençliğimiz Adana’da geçti. Adana’nın yerli
ailelerinin çoğu doğal olarak çiftçidir,
toprakları vardır. Bizim de, dedemin
de 6 bin dönüm geniş bir toprağı vardı.
Biz de tabii ki, talebeliğin dışında boş
zamanlarımızda da çiftçilik ile meşgul
olurduk. O zamanlar Adana’da baraj ve
dolayısıyla sulama yoktu. Fakat Adana ovası gayet düz ve geniş bir araziye
sahiptir. Yani bu binlerce dönüm düz
araziyi hiçbir yerde bulamazsınız. Ama
sulama olmadığı için, topraktan alınan
verim pek yüksek değildi. Ova bir de
daima sel tehlikesine maruzdu. Yağışların biraz fazla olduğu yıllarda Seyhan
Türkcast 2009 Sayı 12
52
ve Ceyhan nehirleri taşar ve su tehdidi
oluştururdu. Tepebağı adında tepelikte yüksek bir semt vardır, o zamanlar
Adana’nın yerlilerinin bütün evleri ordaydı. Zaten nüfus da azdı. Tabi bu kadar göç olayları da yoktu. Seyhan barajı
yapıldıktan sonra, Adana’ya büyük bir
gelişme geldi. Gerçi barajın inşası sırasında bir çok politik değerlendirmeler
yapıldı ve bu projeyi destekleyenlerin
yanı sıra, muhalefet yok bu toprak barajıdır, bunu fareler deler gibi rivayetler
söylenmişti. Tabi bunların hepsi simdi
gelmiş geçmiş birer hatıradır.
Gençliğim Adana’da geçti, Adana
Lisesi’nden mezun oldum ve ardından
İstanbul Teknik Üniversitesine intikal
ettim.
O zamanlar lise yıllarımızda aklımızda, hangi okula gideriz, ne yaparız
gibi sorular vardı. Ancak Adana’nın
kendine has bir hayat mektebi vardır.
İşte efendim, iyi bir delikanlı, yürekli, arkadaş canlısı, hoş sohbet olunacak ve insanlar sevilecek gibi kendine
has bir hayat mektebi var Adana’nın.
Adana’da o zamanlar arazi bol ve nüfus fazla olmadığı için de insanlarda bir
bolluk var. Ne yiyeceğim, ne içeceğim
diye düşünülmüyordu. Herkesin ufak
tefek bahçesinde sebze ve meyvesi vardı. Dolayısı ile insanlar sosyal irtibatlara, kültür faaliyetlerine, hatta siyasi
sohbetlere önem veriyorlardı. Nitekim
birçok pratikten yetişen yazarlarımız,
şarkı sözleri yazarları, sanatçılarımız
hep Adana’dan gelip geçmiştir. Ve halk
arasında da sanatçı düzeyinde espritüel
insanlar bulunur. Ben hala gittiğimde o
insanları bulur sohbetlerini keyifle dinlerim. Çok yaratıcı şeyler ortaya koyar,
çok nüktedandırlar. Tahsil seviyelerine
rağmen ümit etmediğiniz sohbet düzeyleri ortaya koyarlar. Adana böyle bir
nev’i şahsına münhasır şehirlerimizden
biridir.
Baraj yapıldıktan sonra tesviye ve sulama kanalları açıldı ve ovada sulama
faaliyetleri başladı. Biz dekardan 30
-40 kilo pamuk alırdık. Hatta bir kısmını kurtlar yerdi. Zirai mücadele de
pek etkin değildi o zamanlar. Ama sulama başladıktan sonra 450 kilo pamuk
almaya başladık. Bu çok büyük bir
rakamdı. Çok ciddi bir gelişme başladı tarımda. O zaman Türkiye pamukta
kendi ihtiyacını karşılar, ciddi ihracat-
röportaj interview
lar yapardı. Onun yanında sanayi yatırımları da başladı. Fakat üzüldüğüm
taraf, bu sanayi tesislerinin, çok verimli
tarım arazilerinin bir kısmının üzerinde
yapılmış olmasıdır. Tarım yapılamayan
çorak topraklar vardı hâlbuki, oralara
doğru gidilebilirdi. Ki şimdi yeni sanayi bölgelerinde bunu gözetiyorlar.
K.D.: Üniversite tahsiliniz nasıl yönlendi?
C.R.: Bulunduğumuz dönemde, ‘nereyi
kazanırsam’ düşüncesi hakimdi, çünkü
üniversiteler imtihanla alıyordu ve hiçbir şey garanti değildi. Liseyi Adana’da
bitirdikten sonra, üniversiteye giriş imtihanından geçtik. O zamanki imtihanlar şimdiki gibi sistematik ve formüle
edilmiş değildi. Klasik metotlarla bizi
imtihan ederlerdi. Her talebenin kendi üslubuna göre problem çözüş şekli
vardı. O zaman Teknik üniversite revaçtaydı, çünkü teknik eleman azlığı vardı. Bu tarihlerde mühendislere
10195 sayılı kararname çıkardılar ve
yevmiye üzerinden bayağı ciddi paralar
verirlerdi. Hatta genç mühendislere bu
kadar para verilmesi bazı tenkitlere de
maruz kalmıştı. Fena paralar değildi ve
mühendisler o elde ettikleri paralarla
tasarruf mu yapayım, ev- araba mı alayım diyerek, orta sınıf teşkil ediyordu.
Üniversite imtihanında, İstanbul Teknik Üniversite’ne isabet ettirdim. Puanım inşaat fakültesine tutuyordu, fakat
proje çizmek pek tercihim değildi. Aynı
zamanda da akrabamız olan muhterem
Kemal Kafalı hocamız vardı, bana maden fakültesini tavsiye etmişti. Tavsiyesi üzerine maden fakültesine girdim.
Genel maden derslerinin içinde metallerle ilgili dersler de vardı. Stajlarımızı
maden ocağında yaptırırlardı.
birimiz derse gelmediği zaman, hoca
hemen fark eder ve sorardı nerede olduğumuzu. Son sınıflara geldiğimizde,
o derece hocalarımız ile iyi diyaloglar
içindeydik ki, problemi olan bir arkadaşımız için, profesörümüzün yanına
giderdik. Allah hepsinden razı olsun,
bizi yetiştirdiler. Kültür düzeyleri, insani değerleri ve mesleki bilgileri çok
yüksek hocalarımız vardı.
Bu dersi de 3 sınıf birden görüyoruz.
Bizim bir alt, bir üst sınıfımız ve biz.
Çok kıymetli talebeler de var aramızda.
Nitekim şimdi çok önemli mevkilere
gelmiş, ülkeye çok katkıları olmuş talebeler. Ben de orta halli bir talebeyim.
Gençliğin verdiği enerjiyle de, talebeliğin yanı sıra, gezeyim, tozayım, biraz
da hayatı yaşayım diye bir anlayışım
var ve spora da çok meraklıyım.
Hepsi çok iyi ve değerliydiler ama Veli
Aytekin hocamın yeri de başkadır. Benim en çok sevdiğim, hürmet ettiğimiz
ve unutamadığım hocamızdır Veli Aytekin. Çok beyefendi ve üstün nitelikleri
olan bir eğitimciydi. Bizlere çok şeyler
katmıştır. Veli hocam ile akrabaymışız.
Bunu da tesadüfen okulu bitirdikten
sonra öğrendim. Veli hocanın yeğeni
benim bir amcazademle evliymiş.
Derslere giriyoruz, Ali Bey de dersleri
çok iyi anlatıyor, ben de ilgiyle dinliyorum. Hocamız bir gün vize imtihanı
yaptı. Notları okuyor, sıra benim numarama geldi. “Bu arkadaşınız kim?” diye
sordu. Şimdi millet münasip mi? Münasebetsiz mi bir şeyler bekliyor. Çünkü hocalar benimle pek ilgilenmezdi,
ben de arka planda, yavaş yavaş kendi
yolunda gitmeyi kendine usul edinmiş
bir talebeyim. Hoca kalktı ve “Bu arkadaşınız tam not aldı.” dedi. Bütün sınıf birden hayrete düştü, bu nasıl olur
diye. Tabi hocanın güzel anlatması
ve benim de konuya ilgi duymamdan
kaynaklanıyordu. Sınıfın da çok ileri
düzeydeki ve diğer talebeleri orta ve
zayıf not almışlar.
K.D.: Veli hoca ile de aslında röportaj
yapacaktık ama rahatsızlığı nedeniyle
gerçekleştiremedik.
C.R.: Çok sık giderdim Veli hocanın
yanına, ama artık gönlüm kaldırmıyor,
rahatsızlığı beni çok üzüyor. Bir gün
son sınıftayız, bize modern fizik diye
bir ders koydular. Çok teorik bir ders,
elektron grupları, atomlar, muhteşem
bir ders; hoca da Ali Sümer Bey. Çok
değerli bir hocamız. Ama biz de korkuyoruz, ders çok zor ve artık mezun
olacağımız için, “ya bu dersten geçemezsek?” diye endişe ediyoruz. Biraz
da lüks bir ders gibi geliyor bize. Hocalarımıza gidip, dersi kaldırmalarını rica
ettik. Artık bir defa konduğunu, bunun
geri dönüşünün olmadığını söylediler.
Biz daha sonra okul bitirme imtihana
girdik ve Ali Bey de hakikaten bazı
arkadaşlarımızı bıraktı modern fizik
dersinden. O arkadaşların da başka kaldıkları dersler de yoktu. Ali Bey’ in yanına gidip, arkadaşların başka kaldıkları
derslerinin olmadığını ve haddimiz olmadan anlayış göstermesini istemiştik.
O zamanlarda da çoğumuz burs alıyor
ve herkesin çalışmaya ihtiyacı var;
Hepsi ülkemizin doğal zenginlikleridir ama; maden ocağını gidip görünce,
bana uygun olmadığını fark ettim. O dar
havalandırmasız nemli koridorlarda,
insanda korkunç bir bunaltı ve terleme
oluyordu. Maden ocağında çalışanları
ve madenciliği çok takdir etmekle birlikte, bana uygun olmadığını fark ettim
ve maden fakültesi bünyesinde açılan
metalürji fakültesine girdim. Fakat çok
genel dersler okuduk. O zamanlarda
diğer bölümlerin hocaları, metalürjide
benim de bir dersim olsun diyerek, bize
paleontoloji, stratigrafi ve maden yatakları derslerini de koymuşlardı. Böylece çok genel kültürlü talebeler olarak
metalurjiye intikal ettik. 20-25 kişilik
herkesin birbirini ve hocaları tanıdığı
bir aile ortamı oluşturmuştuk. Mesela
53
Türkcast 2009 Sayı 12
röportaj interview
kabul etmedi ve bunun üzerine biz de
Veli Hocamızın yanına gittik.
O her zaman bizi yaşımıza ve konumumuza göre değerlendirmeden, bize
kişilik sahibi bir insan muamelesi yapmıştır. Veli hocamıza derdimizi anlattık
ve bizim adımıza elçi olarak Ali Bey’e
bir ricada bulunmasını istedik.
Düşündü, “peki Celal gideyim” dedi.
Gerçi durumu kendi süzgecinden de
geçirmiştir ama, bir talebenin sözü
ile bunu istemesi çok saygıdeğer bir
davranıştı. Ali Bey’e ricada bulundu.
Biz de heyecanla bekliyoruz. Döndü,
“Ali Bey maalesef geçirmiyor” dedi.
Yapabileceğimiz başka bir şeyin olmamasına üzülmüştük. Her derdimizi
paylaşabilecek kadar samimi bir aile
ortamımız vardı. Arkadaşlık değerlerimiz her şeyin üzerindeydi. O zamanlar
okulda siyasi hareketler de olurdu, hiçbir zaman bir siyasi görüş ayrı diye, arkadaşlar birbirlerini kırmıyordu. Sonra
kısmetmiş okulu bitirdik.
K.D.: O arada sanayii takip ediyor
muydunuz? İleriye dönük projeleriniz
var mıydı ve buna yönelik stajlarınızı
nerde gerçekleştirdiniz? Nerelerde çalışırız diye düşünüyor muydunuz?
Stajlarımızı
Karabük’te,
C.R.:
Silahtar’da Bahariye sıcak çekme fabrikalarında yaptık. Bir taraftan staj
yapıyor, diğer taraftan ders çalışmaya
çalışıyorduk. Kaldığımız dersler de
oluyordu. Oralarda metal sanayini biraz
dışarıdan görmüş olduk. Mezun olduktan sonra iş imkânı araştırırken, Veli
hoca bizi Ereğli Demir Çelik’e gönderdi. Oral Özden ile beraber iki arkadaş
gittik. Bize ilgi gösterdiler fakat, “sizi
hemen mühendis kadrosuna alamayız,
torba kadromuz var, önce oraya alacağız.” dediler. Öyle deyince ben de askere gitmeye karar verdim arkadaşım ise
orada çalışmaya başladı.
Eğitime Ankara’da muhabere okuluna
gönderildik. Genelde elektronik elektrik mühendisleri alıyorlardı, fakat her
meslekten biri olsun diye, bizi de muhabere okuluna aldılar. 6 ay hakikaten
muazzam bir elektronik ve haberleşme üzerine eğitim gördük. Eğitimden
sonra, kıtamıza intikal ederek, Kayseri
muhabere destek bölümüne gönderiler
bizi. Askerliğimizi orda sürdürdük. O
arada Kıbrıs olayları oldu. Ben muhabere merkez komutanıydım. Çok hassas bir hizmettir, haberleşme aksadığı
an herkesi karşınızda bulursunuz. Tabi
Türkcast 2009 Sayı 12
54
teknik imkânlar da o kadar geniş değildi o zamanlar. Telsizlerimiz, hatlarımız
ve santrallarımız vardı. Bunları arıza
yapmadan idare etmek bayağı zor ve
ciddi işti.
Askerliği bitirdikten sonra planlama
teşkilatında çalışmak istedim. O zamanlar Turgut Özal ağabeyimiz oranın müsteşarıydı. Gittim, müracaatımı yaptım
fakat bir türlü olmadı. Ankara’da olduğum dönem Makine Kimya ile temasa
geçtim. Sonuçta bir işe girmek, elim bir
iş tutsun istiyordum. Makine Kimya’ya
girdim. Beni tesisler grup müdürlüğünde çelik çekme boru fabrika projesine
aldılar. Rahat çalışıyorum, her şey güzel ve memnunum. Bize yardımcı olan
kıymetli müdür ağabeylerimiz de var,
fakat okuldan yeni mezun olmuşum,
biraz daha tatbiki bir iş yapmak istiyorum. O arada da Makine Kimya’ya görevli gidip geliyor, Kırıkkale’deki tesisleri görüyorum. Orda fabrikada bir pik
temper dökümhanesi vardı, top fabrikasının içinde. Dökümhanede de okuldan
da bir arkadaşım çalışıyordu. Dökümhane ilgimi çekti. İngilizler tarafından
yeni kurulmuş bir tesisti. Çok idealist
arkadaşlar çalışıyorlar ve zamanın ilk
teknolojik dökümleri yapılıyordu. Ben
de kendimi yetiştirip, tatbiki bir şeyler
öğrenmek için, fabrikaya naklimi istedim. Uygun gördüler, top fabrikası dökümhanesine mühendis olarak geldim.
Geldim ama, o zamanlar teknik bilgi
ve Türkçe dokümanlar çok azdı. Yapılan işler de üst düzey teknolojileriydi.
Türkiye’de ilk defa 4 ve 6 silindirli
motor bloğu dökülüyor. Dökümhanede
bütün otomotiv ve traktör parçaları ve
bir de Makine Kimya’nın Fritz Werner
lisansı altında ürettiği takım tezgahlarının bütün gövdelerinin parçaları dökülüyor. O zamanların şartlarına göre, çok
bilinçli, güzel ve tüm incelikler düşünülerek kurulmuş bir dökümhane.
Örneğin, Türkiye şartları incelenerek
modern kupollar yapılmıştı. Buradaki
büyük bilgi kaynağından faydalanma
ihtiyacı hissederek, gündüz bir işçi gibi
devamlı çalışıp, geceleri de yabancı
literatür getirmek suretiyle eksikliklerimi tamamlamak için büyük gayret
gösterdim. Hakikaten bir müddet sonra
kendimize güvenimiz geldi belirli bir
bilgi düzeyine geldik, araştırmacı bir
hüviyetimiz oldu. Yani “karşıma hangi
konu çıkarsa çıksın, ben onu inceler çözerim” diyebiliyordum.
K.D.: O dönemde bilgili eğitimli mühendislerden oluşan bir kadro mevcut
muydu, yoksa sizlerle beraber mi başladı?
C.R.: Benim bir alt sınıfımdan bir arkadaşım vardı, ben askere gittiğim dönem
o benden evvel intikal etmiş. Bir de iki
alt sınıfımdan, çok iyi yetişmiş, gerçekten iftihar ettiğim arkadaşlarım var.
Dünya standardında çok üst düzeyde
dökümcü oldular. Tabi o zamanın döküm şartları, döküm işletme malzemeleri, döküm hammaddelerinin bir kısmı,
teknolojik olarak henüz çok gelişmiş
değildi. Dökümcü olarak siz bu malzemeleri seçmek, kontrol etmek hatta tedarikçinizi eğitmek durumundaydınız.
70’li yılların başında Türkiye’de seri
imalatta teknolojik düzeyde üretim yapan bir fabrika vardı. Fakat onun dışındaki fabrikalar henüz otomotiv sanayi
tam teşekkül etmediği ve diğer teknoloji isteyen emniyet parçaları üreten sanayiler tam teşekkül etmediği için teknik
düzeyde imalat yapmak gelişmemişti.
Dökümcüler, kendi hammaddelerini
çok iyi kontrol etmek, iyisini bulmak,
geliştirmek ve teorik bilgi edinmek durumundaydılar. Biz de, demin bahsettiğim parçaların ilk motor bloğu ve otomotiv sanayi parçalarının dökümünde
yoğun bir tecrübe edinmek durumunda
kaldık. Mecburduk, bütün bunlar hakkında karar verebilmeniz için, ciddi
teorik bilgilere ihtiyacımız vardı. Bunu
tamamlamaya çalıştık, böylece bir seviyeye gelmiş olduk. Demin de bahsettiğim gibi, dünya standardında iftihar
edebileceğim iki-üç arkadaşımız yetişti
bu şartlar altında. (İsim önemli değil,
onlar kendini bilirler.) Bu arkadaşlar
daha sonra oradan ayrılıp, özel sektörde
iyi işlerin başına geçmişlerdir.
Mesela o zaman en önemli şey kumdu.
Dökümhaneye girdiğiniz zaman yere
atılmış siyah bir kitle görürsünüz. Bu
kum üzerinde konuşacak, ben kumu biliyorum, kuma hakim olurum diyecek
bir mühendisin en az 2 bin sayfa yabancı literatür veya ilgili yayını okuyup, iki
sene de laboratuarda çalışması gerekir
ki, o kuma hakimim diyebilsin.
Ayrıca dökümde çok parametre vardır.
Mesela bir döküm arızasına beş, altı
parametre sebep olabilir. Dolayısı ile
bunları iyi bilmek ve hâkim olmak gerekir. O zamanlar Erdek’ten kum getirtirdik. Dökümcülükte tercih edilen kum
tanesi ne kadar yuvarlak, tane dağılımı
röportaj interview
ne kadar mütecanis (homojen) olursa,
daha az bağlayıcı ile fiziksel özellikleri
ve diğer özellikleri daha yüksek kum
yaparsınız. Mesela bizim elimizdeki
Erdek kumu böbrek taşı gibi bir kumdu, girintili çıkıntılı. Biz o kumla kalıbımızı yapar, motor bloklarını, takım
tezgahı parçalarını dökerdik. Hakikaten
de gaz boşluğumuz yok denecek kadar
azdı. Hiç unutmam, o zamanlar maça
bağlayıcıları da büyük problemdi. Daha
modern maça bağlayıcıları çıkmamıştı,
çıkmış olsa bile daha Türkiye’ye intikal etmemişti. Döviz problemimiz
vardı. Bezir yağlı maça ile biz motor
bloğu yapardık. 60’a yakın maça vardı.
Bunlar ayrı ayrı üretilir, birbirine monte edilir, mastarlanır, monte edildikten
sonra tekrar mastarlanır sonra da boyanırdı.
BMC’den İngiliz bir heyet gelmişti.
Bu şartlarda ve bu şekilde üretim yapamayacağımızı bile düşünmüşlerdi.
Nitekim biz bu şekilde % 10 -15 arası
fire ile motor bloğu üretiyorduk. Bunun
büyük bir başarı olduğunu şimdi çok
iyi anlıyorum.Teknik eleman olarak bir
de gördüm ki; iş bölümünün geliştiği
işletmelerde ileri teknolojideki teknik
elemanlar bizim kadar her işi öğrenmek
zorunda değiller. Kendi konularını çok
iyi biliyorlar. Fakat biz her şeyi öğrenmeye çalışıyor ve bunun altında yorulup eziliyoruz. Benim bahsettiğim tabii
ki, bu günün şartlarında değil. Artık
elemanlarımızın da iyi şartlarda kendilerini yetiştirmeleri için şartlar oluşmuş
vaziyette.
K.D.: Ama şu an teknolojik ekipmanlar ve tesisler de çok iyi şartlarda.
Avrupa’nın en gelişmiş techizatları mühendislerimizin elinin altında.
C.R.: Tabii ki. İyi bir noktaya değindiniz. O zamanlar bizim için laboratuar
çok önemliydi (en önemli şey laboratuardı). Ama laboratuar sonra gelirdi; bir
metalürjist ocağın başında bazı şeyleri
çok iyi izlemek ve hissetmek durumundaydı. Çünkü ocakta metal erimiş beklerken, bazı elementlerin analizlerinin
neticeleri, laboratuardan ertesi gün çıkardı. Bir tek karbonu hemen alabilirdik. Biz de pratik çil deneyleriyle metalin analizini tahmin ederdik, laboratuar
sonuçlarını beklemeden tahminlerle döküme geçerdik. Bu iş usta bir aşçının
işine benzer. Ayarını kaçırırsanız yemeğin tadı bozulduğu gibi maden de bozulur. Onun için usta aşçı gibi hassas olup
işi hissetmek zorundasınızdır.
K.D.: Hep işin başında olmak gerekiyor değil mi?
C.R.: Evet ve izlemek zorundasınız.
Hiç unutmam, soğuk havalı kupollarımız vardı ve kömürlerimizin külü çok
fazlaydı. Avrupa’ya göre kömürümüz
biraz metalürjik kok kalitesinden uzaktı. Kırılgan olduğundan, örneğin kupol
ocağında yüksek basınca maruz kaldığı zaman çabuk ufalanırdı. Külü fazla
olduğundan çok fazla cüruf yapardı ve
bunu ocaktan tahliye etmek zordu. Fakat
o bahsettiğim kıymetli arkadaşlarla birlikte, biz bu kömürle dökümümüzü yapmak zorundaydık. Makine Kimya’daki
dökümhaneye ve ergitme bölümüne
bakıyordum o zamanlar. Sabahtan akşama kadar karbonunu hiç bozmadan,
3.20 - 3.25, GG 25 metal alırdık ve bunları doğrudan motor bloğuna dökerdik.
Kupol ergitmeciliği aslında metalin
kalitesi ve sağlığı yönünden çok iyi bir
döküm ergitme şeklidir ama çok hassastır. Yani malzemelerinize hakim olacaksınız, cüruf analizini, baca gazının
analizini bileceksiniz, ocağın rejimini
izleyeceksiniz, metalin akışından ocağı
hissedeceksiniz, ocak bozulmaya yüz
tutunca hemen müdahale edeceksiniz,
müdahaleniz doğruysa ocak 5 dakikada
geri düzelir. Fakat kaçırırsanız yarım ya
da 1 saat beklerseniz, tonlarca metali
zayi edersiniz. Biz o zamanlar böyle bir
çalışma ortamında bu işleri çıkarmaya
uğraşıyorduk.
Dökümcülük, bu arada bir ekip çalışmasıdır. Parametrelerle uğraştığınız
için, çalıştığınız işçiden, en baştaki
yöneticimize kadar bir irtibat, uyum
ve bilgi alışverişi içerisinde olmamız
gerekir. Dökümcülük çok hassas bir
iş olmakla beraber, şartları aksine çok
ağırdır. Mesleğe ilk başladığımda, işçilerimden, ustabaşılarımdan, çalışma
arkadaşlarımdan; onları izleyerek, çalışmalarına hürmet ederek, onlardan
öğrendiğim çok şey oldu ve meslek hayatımda büyük faydasını gördüm. Gün
geldi benim de onlara öğrettiğim çok
şey oldu. Beraber çalıştığım meslek arkadaşlarımdan bir kere bile yanlış bir
davranış görmedim. Çok uyum içerisindeydik. Aramızdan ayrılanları Allah
rahmet eylesin, kalanları saygı ve sevgi
ve hürmetle anıyorum.Makine Kimya
bir devlet kuruluşuydu. Ve her fabrikanın kendine göre bir düzeni ve disiplini
vardı. Ben disiplini severdim. Benim
müsaademle oradaki 300 kişi 5 dakika
evvel paydos ederdi. Fakat beni hiçbir
zaman kırmamışlardı. Ben de bir idareci olarak onlarla uyum içindeydim.
Elimde olan imkânları onların özlük
hakları ve huzurlu bir çalışma ortamı
için daima kullanırdım.
Hiç unutmadığım, çalışma hayatımdan
hatırlanması gerekenlerden bir anım
var. Bir gün, müessese içinde politik bir
konuma da sahip olan işçi baştemsilcisi
bir mühendis arkadaşımıza nazik davranmamış. Bu arada mühendis arkadaşımızın haklı olduğunu biliyoruz ama
çok üzülmüştü bu duruma. Yukarıdaki
müdür de beni görevlendirerek, benden
55
Türkcast 2009 Sayı 12
röportaj interview
bu işi tatlıya bağlamamı istedi. Gençliğin etkisiyle de, haddim olmayarak,
temsilciyi odama çekip kapıyı da kilitleyerek tehdit etmiştim. O da hiçbir karşılık vermeden, bana saygı göstermişti.
Daha sonra bir tekniker arkadaşımız
yanıma gelip bana, “Celal Bey, bu temsilci arkadaş size hiçbir şey diyemedi,
neden diyemediğini biliyor musunuz?
Çünkü buradaki 300 işçiden sana karşı
3 tane imza bile toplayamaz” dediğinde, nedenini anladım. Tabii ki bu bana
gurur verdi. Ama ben onları bu ortamlar
oluşsun diye değil, yapım gereği hak
ettikleri değeri veriyordum.3seneye
yakın Kırıkkale’de çalıştım, daha sonra
özel sektöre geçtim. Memleket özlemi
çektiğim için önce Adana’ya gittim.
Adana özel bir yerdir bizler için. Orda
hem dökümcülük hem biraz da çiftçilik yaptım. Fakat Adana’da döküm kuruluşları fazla yoktu. Sonra Ankara’da
Döksan Döküm Sanayiine intikal ettim.
Hem çelik hem pik dökümhanesinde
çalıştım. İki – üç sene çalıştıktan sonra
tekrar Adana’ya döndüm ve Temsa’nın
çelik dökümhanesinde bir müddet müdürlük yaptım. Baktım ki çok iş değiştiriyorum ve çok istikrarlı bir eleman
değilim, bari İstanbul’a gideyim, iş
değiştirsem bile evi değiştirmeme gerek kalmaz dedim. Çünkü taşınmak
çok külfet oluyordu. Onun üzerine
İstanbul’a intikal ettim ve muhtelif müesseslerde fabrika ve genel müdürlüğü
yaptım. Sonra kısmetmiş burada kendi
işimizi kurduk ve 25 yıldır ölçülü şartlarda işimizi götürmeye çalışıyoruz.
K.D: İstanbul’da sizi en son Haymak’ta
biliyoruz. Haymak’tan sonra hangi müesseselerde, hangi metallerle ve hangi
ürünler üzerine çalıştınız?
C.R.: Haymak’tan çıktıktan sonra, Enka
Elektrometal’i devraldığında pik dökümhanesinin başına geçtim. Daha sonralar
ise serbest çalışmam devam etti. İlgili olduğum müesseseler dolayısıyla, tüm metal
çeşitlerinde çalıştım. Kaliteli gri döküm,
sfero döküm, temper döküm, çelik döküm,
düşük alaşımlı çelik döküm, yüksek alaşımlı çelik döküm, bunların her biri ayrı bir
dünyadır ve hepsinin ayrı ihtiyaçları, ayrı
teknolojileri ve ayrı özellikleri vardır. Belirli sürelerde çalıştığım bütün metallerin
temel özelliklerini yaşadım. Parça çeşitleri
olarak; otomotiv parçaları, yürüyüş takımları, boru bağlantı parçaları üzerine, enerji
sektörüne, makine parçalarında, lokomotif
sektörü ile ilgili parçalarda çalıştım. Bu
dönem içerisinde bütün parçalarda yaşanan zorlukları da öğrendim.
Türkcast 2009 Sayı 12
56
K.D.: Şimdiye kadar sadece iş hayatınıza değindik. Ne zaman evlendiğinizi
ve çocuklarınızın eğitimlerini ve çalışma hayatınıza etkileri nasıl gelişti ?
C.R.: Askerliğin sonlarına doğru 1968
yılında evlendim. İki oğlum var. Biri
metalürji mühendisi oldu. Bizim fakülteyi bitirdi. Evlilik o dönemlerde bir
düzen kurma açısından önemli bir ihtiyaçtı. Ve biz de büyüklerimizden öğrendiğimize göre bir aile geliştirilecekse, çoluk çocuk büyütülecekse insanın
gençken bu işlerle meşgul olabileceğini
görmüştük. Eşim de, sık iş değiştiren
biri olduğum için, akşam kapıyı çalıp
eve geldiğimde gözümün içine bakardı,
acaba bu gene kavga edip işinden ayrıldı ve işsiz mi kaldı? diye.
K.D.: Makine Kimya’da çalıştığınız
zamanlardaki pik sfero metallerinin
dökümdeki yerinden ve kullanımından
bahseder misiniz?
C.R.:Temper ve çelik döküm ile karşılaştırıldığında avantajları ve dezavantajları nelerdir? Sorunları yaşayan
olarak, siz bunları çok daha iyi biliyorsunuzdur.
Makine Kimya’da, sfero döküm yapmak üzere gece 11-12 gibi ocağın başına geçerdim, anca ertesi gün öğleden
sonra saat 5’e doğru, bir ocak ana metal
hazır olurdu. Bizim yerli pikleri tasviye
ederek sfero ana metaline uygun bir çekirdek yapı oluşturuyoruz, indüksiyon
ocağına koyar ve orda eritmeye başlardık. Tabii ki tasviye ederken bazı istenmeyen kükürt giriyor, karbonu düşerdi.
Biz de tekrar karbon ilave ve desülfüre
edip, biraz çelik katar, eksiklerini tamamlardık. Bu şekilde sfero döküm yapardık. O zamanlar tabi ekonomik bir
değeri olmuyordu yapılan işin.
Makine Kimya’da yetişen, bahsettiğim,
iftihar ettiğim arkadaşlar bu işte bayağı
uzmanlaşmışlardı. Ona rağmen, yerli
pik kullandığımızdan dolayı manganımız yüksek olurdu. Yaptığımız sfero da
muhakkak ısıl işlem gerektirirdi. Biz de
bunu severek ve hevesle yapardık. Şimdi tabi imkanlar çok gelişti, sfero döküm, pik döküm yapmak kadar kolaylaştı, bu Sorel pikinin gelmesi ile oldu.
Sorel piki de hakikaten döküm için
önemli düzeyde uygun olan kıymetli
bir hammadde. Sfero çok büyük bir teknoloji ve emniyet parçalarına emniyet
getirdi. Sfero döküm gelmeden önce,
otomobil parçalarında temper döküm
kullanılıyordu. Temper dökümde, tüm
reçeteyi ve teçhizatı çalıştığınız zaman
dökümün neticesini alıyorsunuz, fakat
hassas bir dökümdür. Parametrelerinden biri şaştığı zaman temper dökümün kalitesi bozuluverir. O zamanlar
parçayı ayırma ve seçme imkanınız da
yoktu. Mesela Haymak’ta beyaz temper
yapardık. Atmosfer kontrollü bir fırında ısıl işlem yapılırdı. Fırının atmosfer kontrolünde küçük bir hata olduğu
zaman, işleme atölyesi hemen “yandık
parçaları işleyemiyorum” diye, şikayet
ederdi. Dolayısıyla temper döküm, sfero dökümün yavaş yavaş gelişmesiyle,
yerini sfero döküme bıraktı. Hadise
süratlenmiştir. Bilhassa beyaz temper
dökümde çok uzun tavlama süreçleri
vardı. Fırının ısınması ve soğuması ile
yaklaşık 70 saati bulurdu. Siyah temper
dökümde ısıl işlemi daha çabuk yapılır.
Bugünün şartlarında temper döküm
daha ziyade küçük bağlantı parçalarında tercih edilmektedir. Tabi parça
büyüdükçe ve et kalınlığı arttıkça temper dökümü imal etmek güçleşiyor ve
ekonomik olmuyordu. Temper dökümde kalite istikrarı en ufak bir ayrıntı
atlandığında çabucak sapar. Sfero dökümün iyi taraflarından biri, kimyasal
analize çok hassas olmamasıdır. Yani
elementlerin bantları geniştir. Ben sfero dökümden korkmam. Ama kaliteli
gri dökümden, bantları çok dar olduğu
için korkarım. Kaliteyi izlemekte daha
dikkatli olurum. Kaliteli gri dökümde
biraz oynama olduğu zaman, döküm ya
sert ya da yumuşak olur ve bir ısıl işlem
ile düzeltilemez de. Ama çelik döküm
ve sfero dökümün bazı kalitelerinde ısıl
işlemle düzeltme imkanı vardır.
K.D.: Özellikle büyük döküm parçalarda çelik ve sfero arasında rekabet gözlenmekte bu konuda sizin görüşünüz
nasıldır ?.
C.R.: İyi bir noktaya temas ettiniz. Şöyle bir durum var; çelik döküm demin
bahsettiğim gibi, element yüzdelerine,
konsantrasyonlarına çok hassas bir dökümdür. Yani birinde karbon 3’ün üzerinde ise, diğerinde 0.20, 0.30, 0.35’dir.
Dolayısıyla bu çelik dökümün döküm
sıcaklığını yükseltir. Çelik dökümde
çekintiler de fazla olur. Besleme problemi daha çoktur. Mesela sfero veya gri
dökümde büyük parçaları az besleyici
ile döküp başardığımı bilirim. Ama çelik dökümde inanın parmak kadar bir
parça dökseniz, eğer besleme sisteminiz doğru değilse içinde boşluk çıkar.
röportaj interview
Ayrıca çelik dökümün döküm sıcaklığı,
kumun mukavemetini ve ateşe dayanıklılığını kaybettiği sıcaklıklardır. Ondan
dolayı çelik dökümü dökmek zordur.
Döktükten sonraki çelik dökümü bitirme işlemleri, yani besleyicilerin kesilmesi, kaynak tamirlerinin yapılması,
ısıl işleminin yapılması çok uzundur.
Dolayısı ile çelik dökümü kolay kolay
kapıdan çıkaramazsınız. Mesela sfero
döküm ve gri döküm yaptığımın ertesi
günü kapının önüne koyabilmişimdir.
Ama çelik döküm yaptığım zaman, parçayı dökümhanenin dışına çıkarana kadar, haftalarca akla karayı seçmişimdir.
Onun için sfero döküm temper döküme
ve çelik döküme alternatif olarak ekonomik ve diğer yönlerden büyük avantajlar ve kolaylıklar sağlamıştır. Bir de
içerisinde kontrollü olmak kaydıyla
grafitin bulunması parçayı şoklara karşı biraz daha dayanıklı yapma özelliği
vardır.
Tüm metallerin her birinin hususiyetleri
vardır ve biraz daha fazla işçilik, emek
ve dikkat ister. Ayrıca az ve yüksek alaşımlı çeliklere gittiğiniz zaman, bunların bazıları ısıl işlem gerektirmektedir.
Isıl işlemleri çok hassas olup, bu hassasiyeti gösterdiğiniz takdirde, literatürün verdiği bütün değerleri alırsınız.
Ama buna riayet etmediğiniz zaman, az
alaşımlı bir çelik normal çelikten bile
daha kötü neticeler verebilir. Ve bunların hepsi başlı başına bir dünyadır.
Bunların içerisinde dolaşmak ayrı bir
zaman, ayrı bir dikkat, ayrı bir bilgi ve
çalışma gerektirir.
Yaşadığım döküm çeşitlerindeki özellikleri, farklılıkları, avantajları ve dezavantajlarını sizlere dilimin döndüğü
kadar anlatmaya çalışıyorum.
Biz büyük miktarda çelik döküm yürüyüş takımları yapardık. Şimdi yine aynı
parçalar yapılıyor. Hatta çok büyük paletleri bile çelik döküm yapardık. Ancak teknolojinin gelişmesiyle bazı ince
parçalar doğrudan doğruya hadde mamullerinden kesilip yapılmaya başlandı. Ama çelik döküm, çimento sanayi
ve tabi inşaat makinelerinde her zaman
yerini koruyacaktır.
Biz burada kaliteli gri döküm ve sfero
dökümü çalışıyoruz. Bir de bunların
biraz alaşımlı nüanslarını çalışıyoruz.
Bir dökümhane içerisinde çelik ve pik
çeşitlerini sokmak doğru değildir. Çünkü özellikleri, bitirme işlemleri ve teknolojileri ayrıdır. Hammaddelerin ayrı
depolanması ihtimam ister. Zaten bütün
imalat sektörlerinde fazla çeşit olduğu
zaman zorluk çıkarır. Bu durum sadece
bizim dökümde değil genel imalatta da
böyledir.
Ama çalıştığım firmalarda mecburen
çelik döküm ve temper döküm yaptım.
Biz burada sadece sfero ve kaliteli gri
dökümle bunların alaşımlı çeşitlerini
yapıyoruz.
K.D.: Kaç kiloya kadar döküm yapabiliyorsunuz? Hedef sektörünüz nedir?
C.R.: Bizim dökümhanemiz küçük bir
dökümhanedir. Yani iddialı değiliz. Birkaç 100 gramdan 50 kg’a kadar parça
yaparız. Klasik sarsma basma makinelerimiz var, bunlarla yapıyoruz. Yalnız
maça bölümümüz burada kuvvetlidir.
Bazı makineleri bilhassa küçük maçaları seri yapacak şekilde kendimiz
geliştirdik, revize ettik. Yani ayda 300
bine yakın küçüklü büyüklü maça yapıyoruz ve bunlar hep ölçü hassasiyeti taşıyan maçalardır. Shell moulding
ve soğuk kutu maça makinelerimiz de
vardır. İzlenebilirliğe çok önem veriyoruz, çünkü çalıştıklarımız hep emniyet
parçalarıdır. Yani bir kamyon mal gönderdiğinizde onun bir tanesi hatalı ise,
bütün emekleriniz boşa gider. Konuşmamın başında da benzetmiştim; dökümcülük bir lokantacılığa benzer. Her
zaman iyi yemek yaparsanız, görevinizi
yapmış olursunuz. Ama müşterinize bir
kere olsun kötü yemek sunduğunuzda,
o hiçbir zaman unutulmaz ve size kötü
not vermelerinde etkili olur.
Bir de bu döküm sektöründe yaşadığım en önemli sorunlardan biri parça
dizaynıdır. Genellikle parça dizaynlarını makineci uzmanlar yapar, döküm
parçasını da makinelerinde kullanılan
tesisler sipariş ederler. Burada çoğu
grupların içerisinde dökümcü olmadığı
için, dökümün bütün zorluklarıyla öyle
bir parça dizayn ederler ki size, sanki
parçanın içinde boşluk çıksın diye dizayn edilmiştir. Siz bunu sağlama almakta çok zorlanırsınız ve olur olmaz
yerlerine lüzumsuz besleyiciler koyarsınız. Bu sizin döküm bitirme işlemlerinizi zorlaştırır. Bu konuda hep müşteki
olmuşumdur. Hatta son bir müşterime
dedim ki, “Ya bu parçayı adeta siz içi
boş çıksın diye dizayn etmişsiniz.” Biz
isteriz ki, parçanın bir tarafı çabuk, diğer tarafı da geç soğusun. Geç soğuyan
yere biz besleyicimizi verelim. Parça
çektikçe besleyici tarafından metal çeker, sonunda da besleyici ve besleyici-
nin boynu donar. Ama bir parçada kalın
ve ince kesitlerin serpiştirilmiş ve dağınık olması, sizi çok zorlar. Neticede
çözersiniz ama üretim hızını azaltır ve
birçok müdahaleler yapmak ve besleyiciyi korumak zorunda kalırsınız. Onun
için hep tavsiyem ve temennim, makine
fabrikaları ve otomotiv fabrikalarının
içerisinde de döküm uzmanlarının bulunmasıdır. Zaten artık bulunuyorlar.
Ama ona rağmen yine de piyasada dökmeye çalıştığımız işler arasında döküm
yöntemine çok ters dizaynlar mevcut.
Ama dökümcü müşterisi onu getirdiği
için zor da olsa dökmek zorundadır.
K.D.: Tasarım aşamasında dökümcüyle
görüşerek parçanın şeklini yapsalar, bu
kadar problem yaşanmaz, değil mi?
C.R.: Doğrudur. Ama zaten sağ olsunlar,
zaman zaman firmalar gelip, bunu nasıl
dizayn edelim diye bize danışmışlardır.
Ben de bilgi ve tecrübem kadarıyla, onlara tavsiyelerde bulunmuşumdur. Hakikaten de işlerini kolaylaştırmıştır.
Bir de döküm sektöründe çalışma ortamı çok önemlidir. Bu hassas bir iştir
ve parametrelere bağlıdır. Bir parça dökülüp ambara girene kadar, o fabrikanın üretim tesisindeki bütün çalışanları
katkıda bulunurlar. Işıklarının ve hava
kalitesinin iyi, çalışma ortamlarının rahat olması gerekir. Bunun yanında daha
birçok şey gerekir ama dökümde de
bunları temin etmek bayağı zordur, çünkü kalıp malzemelerimiz tozar malzemelerdir. Ama günümüzde artık iftihar
ettiğimiz tesisler doğmuştur ve bunlara
önem vermişlerdir. Onları gezdiğimde,
döküm sanayiinde ideale yakın ortam
57
Türkcast 2009 Sayı 12
röportaj interview
ların meydana getirilebileceğini görüyorum. Tabi bunun yanında işçi huzuru,
ekip çalışması da çok önemlidir. Bizim
en çok etkilendiğimiz 70 ve 80’li yıllardaki bazı siyasi oluşumların, çalışma
hayatını da had safhada etkilemeleri ve
çok gergin çalışma ortamları yaratmaları olmuştur. Döküm sektörünün de
ağır bir sanayi olması, ekip çalışması
gerektirmesi ve insan kadrolarının fazla olmasından dolayı, döküm sektörüne
çalışan iş yerlerinde işyerinin ve işçinin huzuru bu dönemler arasında arzu
ettiğimiz düzeyde olmamıştır. Bazı siyasiler bunu bilerek ya da bilmeyerek
yapmak suretiyle, sanayimizin verimini
düşürmüş ve ekonomiyi de bozmuşlardır. Özellikle, bu huzuru en başta hak
eden değerli işçilerimiz de bu hak ve
huzurdan yoksun kalmıştır ve yöneticileri olarak bizi de bu konu çok meşgul
etmiştir. Ama tabi biz teknik insanlar ve
yöneticiler olmamız dolayısı ile onlara
elimizden geldiği kadar pozitif yönde
katkı vermeye uğraşmışızdır. 1980’den
sonra ülkemizde bu durum süratle değişmiştir.
Benim en çok işçi çalıştırdığım zamanlarda yaşanmıştı bu olaylar. Yalnız ben
işçilerimden her zaman katkı ve anlayış
görmüşümdür. İşçilerimi daima sitayiş
ile anarım, kendilerine pozitif bir şey
yapıldığı zaman, bunun kıymetini bilmişlerdir ve sahip çıkmışlardır. Bizlere
de sahip çıkmışlardır. Türk işçisi daima sağduyulu, kıymetli ve çalışkandır.
Ama bir şeyi iyi organize etmek zordur,
bozmak kolaydır. Ülkemiz o günlerin
çok zararını gördü.
Döküm tesisleri tamamıyla yapılacak
imalata göre kurulması gereken, malzeme akışının çok etkili olduğu kombine tesislerdir. Bu tesislerin kurulurken
mümkünse ne için, ne kadar yapılacağının çok iyi tespit edilmesinde fayda
vardır. Ama tabi sizin bir seri imalatınız yoksa her zaman istediğiniz işi
bulamazsınız. Zamanında çok yanlış
yatırımlar da yapılmıştır ama bunlar
genellikle küçük tesislerde olmuştur.
Örneğin o zamanlar döküm cazip görünmüştür. Hurdayı 2,5 liradan alıp,
eritip, döküp, 3,5 – 4 liraya mal edip,
6-7 liraya satılıyordu. Dışardan bakılınca “Oh ne güzel iş” tir. Dolayısıyla
tesisler iyi dizayn edilmemiştir. Zaten
o zaman Türkiye’de uzmanlaşmış insan
da azdı. Bilhassa döküm tezgâhı satan
arkadaşlarımız gelip bazı tavsiyelerde
bulunurlardı. Ona göre dökümhaneler
Türkcast 2009 Sayı 12
58
kurulurdu. Mesela siz bir bina içerisine
ocağın karşısında kalıplama makinelerinizi yanlış yerleştirdiyseniz, o devamlı sizden bir zarar keser. Siz ondan kurtulamazsınız. Ama bunlar Türkiye’de
artık çok gelişti ve ben hatta gezdiğim
bazı tesislerde genel müdür arkadaşları
tebrik ediyorum. Hakikaten beğeniyor
ve hayranlık duyuyorum. Bizleri çok
aşmışlar. Dünya çapında gerçekten çok
güzel bir gelişmelerimiz ve döküm tesislerimiz oldu. Ama eskiden büyük tesislerden ziyade, küçük tesisler çoktu.
Artık büyük tesisler işin daha büyük
hacmini çekiyor.Tesislerimizin çoğu
jobbing foundry dediğimiz siparişe
göre iş yapan dökümhanelerdir. Dökümcülükte her sipariş ayrı bir meseledir. Siz aynı parçadan yılda 500 ton da
dökseniz, 10 ton da dökseniz hazırlık
ve deneme çalışmalarında sizi üç aşağı
beş yukarı aynı derecede yorar.
K.D.: Kendi tesisinizden önce çalıştığınız yerlerdeki patronlarınızın, sanayicilerin sizlere o zamanlar sanayiye
bakışları nasıldı?
C.R.: Tam hassas noktamı buldunuz.
Şöyle söyleyeyim, dökümün parametreleri çoktur ve değişik bir imalat şekli
olduğundan dolayı, derdimizi anlatmak
genelde zor oluyordu. Derdimizi amirlerimize ve patronlarımıza anlatmak
bizi çok yorardı. Ama bütün patronlarımız ve işverenlerimizden Allah razı
olsun, ekmeklerini yedik; fakat işten
ziyade, bir takım zorlukları onlara söylediğimizde bahane ediyor gibi gelirdi,
bu durum enerjimizin önemli bir kısmını teşkil ederdi.
Geçenlerde tesisin birinde bu derdimden bahsettim. Demek ki oradaki imalat müdürü de bu konudan çok müştekimiş; kalktı elimi öptü.
Çok gülmüştük.
Tesisin başındaki adam dökümün tabanından gelen bir eleman olmalıdır.
Normali budur. Bir talimat verirken, bir
seçim yaparken, bir politika izlerken,
bütün bunlar bir sinema şeridi gibi kafanızdan aniden geçer ve siz ona göre
hareket edersiniz. Ama doğrudan doğruya meslek dışı, dışarıdan başka bir
sektörden gelen birinin idareci masasında oturması tabiî ki çok zordur. Bir
idarecinin döküm tesisi hakkında iyi
yetişmesi ve döküm tesislerinde konuya
vakıf olması çok önemlidir. Zaten personeliniz de konuyla ilginizi derhal an-
lar. Hatta en basit işi yapan elemanınız
bile sizin verdiğiniz talimatlardan sizin
konuya ne kadar muktedir olduğunuzu
tespit eder ve ona göre size saygısı, sevgisi ve itaati teşekkül eder. Böyle zor
tarafları da vardır dökümcülüğün.
Çalıştığım firmalarda bütün amir ve
patronlarıma müteşekkir olmakla birlikte, Yılmaz Bey (Yılmaz Soyak) benim unutamadığım bir patron olmuştur.
Burada söylemek isterim; her zaman
çözüm getirmiştir, fikir söylemiştir ve
ben onun fikirlerini kullanarak rahatlamışımdır. Bu yüzden ben her yerde
onun bende ayrı bir yerinin olmasından
bahsederim. Kendisi ile çalışmış olmaktan iftihar ederim.
K.D.: Yılmaz Bey ile yaptığım söyleşi
esnasında dökümcülüğü ne kadar sevdiğini ve ilgili olduğunu hissetmiştik.
Haymak ve Trakya dökümü anlatırken
bu konudaki özel alakasını hissetmemek mümkün değildi.
C.R.: Bizden çok daha eski bir dökümcüdür Yılmaz Bey. Pozitif yönetim görüşü, diyalog yaklaşımı ve idareciliğin
tarif edilemeyen bütün özellikleriyle
mücehhezdir. Kendisi bu bakımdan her
zaman sitayişle ve şükranla yad ettiğim
patronum olmuştur. Geçen gün de bir
görüşme fırsatımız oldu. Onu görmüş
olmaktan çok mutlu oldum. Aramızda
iyi bir sohbet geçti, eski hatıralardan
bahsettik.
Ben Haymak’tan kapanmadan önce
ayrıldım. Olaylar öyle gelişti. Fakat
Haymak o zamanlar mevcut teknolojiye göre seri üretim yapan iyi bir tesisti. Beyaz temper döküm yapılırdı
ve döküm kalitesi de çok iyiydi. Ürün,
marka olarak yapılan diğer temper dökümlerden çok farklıydı. Fırınların rejimi doğru gittiği zaman ideal bir döküm
yapılırdı. Mikro yapı tablosunda görmek istediğimiz mikro yapı tamamen
elde edilirdi. Beyaz temper döküm
ayrıca galvanize edilen mamul olduğu
için, daima iyi galvaniz tutardı. Çünkü
yüzeyindeki karbon düzeyini oksidan
atmosferde yavaş yavaş yakıp karbonu
emerek istenmeyen karbonu yakarız
çünkü karbon çinkoyu sevmez, galvaniz tutmayı yavaşlatır. O bakımdan beyaz temper döküme bir faikıyet sağlar.
Bir de karbonun düşmesinden dolayı
esneme kabiliyeti çok yüksektir. Derinlerdeki mekanizma da sanki siyah
tempermiş gibi çalışır zaten grafit ayrışması da olur. Yani iyi bir temper dö-
röportaj interview
kümü yapmak evvela iyi bir beyaz döküm yapmaktır. Grafiti tamamen bağlı
yapacaksınız, ısıl işlemle serbest hale
geçireceksiniz.
K.D.: Çok keyifli bir anlatımınız var,
siz bu kadar güzel tecrübelerle neden
bir üniversitede bunları anlatmıyorsunuz?
C.R.: Siz çok güzel soruyorsunuz. Ben
bunları hissederek yaşadım. Ama çalıştığımız genç arkadaşlara her zaman
bir şeyler vermeye çalıştım. Onların da
gençliğinden, dinamizminden istifadeye çalıştım. Ekip çalışmasını ve işi
delege etmeye severdim. O şekilde bir
çalışma tarzım vardı ve işim de bunu
gerektiriyordu. Üst kademe yönetimdeyken daima çalışanlara bir kişilik,
insan olduklarının icabı olarak bir çalışma arkadaşı konumu verdim ve böyle de hissettim, çünkü yapım böyleydi.
Her zaman benimle çalışan genç teknik
ve mühendis arkadaşlara, “Ben sizden
mühendis olduğunuz için size ‘gelin şu
konuyu çözün’ demiyorum ve sizden
hiçbir şey beklemiyorum. Ben sizi şu
an, öğrenmeye hazır, bir kaynak ve bir
deha olarak kabul ediyorum. Ben size
her tür teknik bilgiyi vereceğim ve teknik sorumluluğu da alacam. Siz yeter
ki ilgi duyun, takibinizi yapın” diye-
rek, rahatlatırdım. Daima bu yolu tercih etmişimdir. Yöneticiliğin okulu da
yoktur. İnsanlar da endişeye, tereddüte, başarılı olacak mıyım, olamayacak
mıyım duygularına kapıldıkları an bu
sefer kapasitelerini kullanamazlar.
Benim şimdi bir döküm uzmanı veya
döküm yöneticisi olacak kişiye, haddim olmayarak tavsiyelerimi özetlemek isterim. Dökümcülük bir doktor
mesleği gibidir. Dökümü dökerken,
parametreleri bir araya getirirken, içine giremezsiniz. Müdahale edemezsiniz. Ancak laboratuar bulgularınız
sizin müşahedeleriniz, deneyimleriniz,
kullandığınız malzemeye varıncaya
kadar bunları tanımış olmanızla bir
takım yorumlar yaparsınız. Bu yorumlardan sonra döküm problemlerini
çözebilirsiniz. Mesela bir doktora gidersiniz. Doktor muhtelif sorular sorar. Ondan gaye kafasındaki bir takım
oluşmuş noktalarla, sizin problemlerinizi birleştirmektir. Dökümcülükte de
böyledir. İyi bir dökümcü olmak isteyen arkadaşlar evvela dökümhane ortamından kendini sakınmayacaktır. İşleri
başından sonuna kadar dikkatle izleyeceklerdir. İşçisine yaptırdığı her işi bir
defa kendisi de ucundan alıp yapacak
ki, zorluğunu görsün.
Mesela geçen gün burada alınan dökümü biraz az buluyordum. Bizde elle
çalışılır. O gün ben de arkadaşların
arasına girdim ve biraz çalıştım. Ki
bütün tecrübeme rağmen baktım ki
adamlar haklılarmış. Bu iş bu şartlarda
o kadar süratle olmuyormuş. Bu alanı
seçmiş arkadaşlar, çok iyi gözlem yapacaklar ve diğer taraftan da muhakkak çok okuyacaklar. Özellikle yabancı literatür okuyacaklar ve yenilikleri
takip edecekler. Bunları da aynı anda
yapamazsınız. Gündüz dökümhanede
çalışıyorsanız, ya gününüzün bir bölümünü ayıracaksınız, ya da istirahat
vaktinizi ayıracaksınız. Teorik yönünüzü de geliştirmek zorundasınız. Ancak
ondan sonra teknolojik bilgi gerektiren
dökümleri yapma, onları yorumlama,
yenilikler yapma konularında bir noktaya gelebilirsiniz. Benim naçiz tavsiyelerim bunlardır. Tabi üst kademe
yöneticisi olacak arkadaşlara da daima
bu kaynaktan gelmiş olmakla birlikte,
bunun bir ekip çalışması olduğunu, bir
takım yönlerinin çok değişkenlere bağlı
olduğunu, çalışan arkadaşlara psikolojik olarak, arkadaşlarına mensuplarına
ne tip rahatlıklar, takviyeler vermeleri
gerektiğine hissetmeli, bilmeleridirler.
Tabi bu kolay bir iş değildir. İnsanın
yapısında da olmalıdır ve bu da bir dökümün başarısı için çok önemlidir. Devamlı izlemeniz ve sorumlu olduğunuz
noktalara hiçbir zaman sırtınızı uzun
süre dönmemeniz gerekir. Bu benim
tavsiyelerimdir. Muhakkak gelecek nesiller bu işi bizden daha iyi yapacaklar
ve daha iyi noktalara getireceklerdir.
Gelişmek için buradan geçiyor bu yol.
Pratik deneyimleri geçirmeden, deneysel faaliyetlerden, müşahede ortamında
bulunmadan, masa başında çalışmak
zordur.
K.D.: Keyifli sohbetiniz ve bize zaman
ayırdığınız için çok teşekkür ederiz
Celal Bey.
C.R.: Ben teşekkür ederim. Dilimin
döndüğü kadar anılarımı ve bilgilerimi
sizlerle paylaşmaya çalıştım. Ayrıca
bana bu fırsatı verdiğiniz için de tekrar
çok teşekkür ederim.
59
Türkcast 2009 Sayı 12
haber
news
Sel ve Su Baskınları Sanayii Kuruluşlarını
Olumsuz Etkiledi
T
rakya ve Marmara Bölgemizde yaşanan sel ve su baskınları sonucu ortaya çıkan
elim tablo hepimizi derinden üzmüştür. Felaketin meydana geldiği bölgede
bulunan bazı dökümhanelerin de zarar görmüş olması üzüntümüzü daha da
artırmıştır.
16/9/2009 Çarşamba günü İstanbul Eyüp, Gaziosmanpaşa, İkitelli sanayi bölgelerindeki
işyerleri de yoğun yağıştan kaynaklanan su baskınlarından etkilenmişlerdir. Derneğimize
ulaşan bilgileri göre Ardöksan Gaziosmanpaşa fabrikası, Kayabaşı bölgesinde Bilge ve
Yıldız döküm, Koçlar Makine ile İkitelli’de Ercan döküm fabrikalarında ciddi hasarlar
oluşmuştur.
Yaşanan bu doğal afetten dolayı geçmiş olsun diyor, zarar gören sanayi kuruluşlarımızın
üzüntüsünü içtenlikle paylaştığımızı ifade ediyor, Can ve mal kayıplarının artmaması ve
bir daha böyle acıların yaşanmamasını diliyoruz.
Türkiye Döküm Sanayicileri Yönetim Kurulu
Türkcast 2009 Sayı 12
60
haber
news
Ankiros/Annofer/Türkcast 2010 Fuarlarının
Tarihleri Belli Oldu 11 – 14 Kasım 2010
S
ektörümüzün en önemli buluşma platformu ANKIROS/
ANNOFER/TURKCAST fuar
üçlemesinin 2010 tarihleri belli oldu. HM Ankiros Fuarcılık tarafından yapılan açıklamaya göre ANKIROS
2010 – 10. Uluslararası Demir-Çelik ve
Döküm Teknoloji, Makina ve Ürünleri İhtisas Fuarı, ANNOFER 2010 – 9.
Uluslararası Demirdışı Metaller Teknoloji, Makina ve Ürünleri İhtisas Fuarı ve
TÜRKCAST 2010 – 4. Döküm Ürünleri
İhtisas Fuarı 11- 14 Kasım 2010 tarihlerinde Tüyap Fuar ve Kongre Merkezinde
gerçekleştirilecek.
5. Uluslararası ANKİROS Döküm
Kongresi
Derneğimiz tarafından geleneksel olarak
Ankiros/Annofer/Türkcast fuarlarıyla aynı
mekan ve zamanda organize edilen kongremiz ile ilgili olarak da ilk duyurular yapıldı
ve bildiriler kabul edilmeye başlandı.
Kongrenin başarılı geçmesi için tüm üyelerimizi bildiri sunmaya davet ediyoruz.
Bir yıldan fazla zaman olmasına rağmen
tüm üyelerimizin bu tarihleri not etmelerini ve fuara katılmak isteyenlerin, bir an
önce stand alanlarını garantiye almalarını tavsiye ediyoruz.
Detaylı bilgi www.kongre.tudoksad.org.tr
adresinden alınabilecek.
2008 yılında gerçekleştirilen bir önceki
fuarda yakalanan başarının 2010’da da
tekrarlaması bekleniyor. İçinden geçmekte olduğumuz ekonomik darboğazın
etkilerinin azalmaya başlamasının beklendiği 2010 yılının son çeyreğine denk
gelen fuar zamanlaması, beklentileri
arttırıyor. 2008 yılında 700’den fazla firmanın sergileme yaptığı fuar 14,000’den
fazla sektör çalışanı tarafından ziyaret
edilmişti. Özellikle üyelerimizin aktif
olarak sergileme yaptıkları Türkcast fuarı, çeşitli ülkelerden gelen profesyonel
döküm alıcıları tarafından ziyaret edilmiş ve çizimler üzerinde yapılan görüşmeler, ülkemizde yaratmaya çalıştığımız
döküm ürünlere spesifik iş platformunun
müjdecisi olmuştu.
Bir önceki fuarın yerleşim planının büyük
ölçüde korunacağını belirten HM Ankiros
yetkilileri, standlar ile ilgili ilk opsiyonların 2008 yılında o stantda sergileme yapan
firmaların olduğu ancak yer değiştirme ya
da katılmama durumunda o standların başka katılımcılara tahsis edileceğini belirttiler.
Fuar duyurusunun çok yeni yapılmasına
karşın, eski standlarında sergileme yapmak
isteyen firmaların posta yoluyla başvuru
yapmak suretiyle yerlerini garantiye aldıkları ve bu durumun Kasım 2009 sonuna
kadar devam edeceğinin üzeri çizildi.
61
Türkcast 2009 Sayı 12
ACARER DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
Tübitak Yolu Barış Mah. No: 22
TR-41410 Gebze, KOCAELİ
Tel: 0262 646 52 77
Fax: 0262 646 54 98
[email protected]
www.acarerdokum.com
ARDEMİR ÇELİK DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
Horozluhan Mah. Engin Sok. No:3
TR-42190 KONYA
Tel: 0332 248 25 00
Fax: 0332 249 40 40
[email protected]
www.ardemir.com
ADARAD DÖKÜM ÜRÜNLERİ SINAİ TİC. A.Ş.
Organize Sanayi Bölgesi Ana Cadde
TR-16400 İnegöl, BURSA
Tel: 0224 714 82 00
Fax: 0224 714 82 10
[email protected]
www.adarad.com.tr
ARDÖKSAN SFERO KAL. PİK DÖK. SAN. LTD. ŞTİ.
Asfaltboyu Mah No:30 Habipler Köyü
TR-34180 Eyüp, İSTANBUL
Tel: 0212 595 10 08 / 595 16 50
Fax: 0212 595 16 49
[email protected]
www.ardoksan.com
AKDÖKÜM SANAYİ A.Ş.
Ankara Cad. No: 196
TR-35042 Bornova, İZMİR
Tel: 0232 478 18 20 / Pbx
Fax: 0232 478 18 96
[email protected]
www.akdokum.com.tr
ARPEK ARKAN PARÇA ALUMİNYUM ENJEKSİYON KALIP SAN. TİC. A.Ş.
T.O.S.B 2. Cadde TR-41490
Şekerpınar Gebze, KOCAELİ
Tel: 0262 658 97 44
Fax: 0262 658 97 49
[email protected]
www.arpek.com.tr
AKDAŞ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
Batı Hun Cad. No: 1 Org. San. Böl.
TR-06935 Sincan, ANKARA
Tel: 0312 267 18 80 / 8
Fax: 0312 267 18 88 / 267 16 70
[email protected]
www.akdas.com.tr
AS ÇELİK DÖKÜM İŞLEME SAN. TİC. LTD. ŞTİ
Org. San. Bölgesi Dumlupınar Cad. No:8
Kutlukent, SAMSUN
Tel: 0362 266 88 47 / 266 67 90 - 91
Fax: 0362 266 67 46
[email protected]
www.ascelikltd.com
AKMAN DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
Kıraç Köyü 2. San.1 Bulvarı Atatürk Cad.
No:27 TR-34900 Büyükçekmece, İSTANBUL
Tel: 0212 689 04 33 / 689 04 05 / 689 01 00
Fax: 0212 689 01 57 / 689 03 92
[email protected]
www.akmandokum.com
AY DÖKÜM MAKİNA SAN. TIC. A.Ş.
1. Org. San. Bölg. Karamanlılar Cad. No:2
TR-06930 Sincan, ANKARA
Tel: 0312 267 04 57 / 4 hat
Fax: 0312 267 04 56
[email protected]
www.aydokum.com
AKMETAL METALURJİ ENDÜSTRİSİ A.Ş.
Eski İstanbul-İzmit Asfaltı No:86 Tepeören
TR-34959 Tuzla, İSTANBUL
Tel: 0216 593 03 80 & 81
Fax: 0216 593 03 82
[email protected]
www.akmetal.com
AYHAN METAL PRES DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
Gebze Plastikçiler Organize Bölge
7.Cad. TR-41400 Gebze, KOCAELİ
Tel: 0262 751 21 94 / Pbx
Fax: 0262 751 21 98
[email protected]
www.ayhanmetal.com.tr
AKPINAR DÖKÜM MAKİNA SANAYİ A.Ş.
1. Organize Sanayi Bölgesi Avar Cad. No: 8
TR-06935 Sincan, ANKARA
Tel: 0312 267 04 50 / 267 00 83
Fax: 0312 267 04 51
[email protected]
www.akpinardokum.com
BMC SANAYİ TİCARET A.Ş.
Kemalpaşa Caddesi No:32
TR- 35060 Pınarbaşı, İZMİR
Tel: 0232 477 18 00
Fax: 0232 477 18 83
[email protected]
www.bmc.com.tr
ALBAKSAN ALAŞIMLI BAKIR SAN. TİC. A.Ş.
Bakır Pirinç San. Sitesi Karanfil Cad. No:20
TR-34900 Beylikdüzü, İSTANBUL
Tel: 0212 875 11 43 / 876 13 20
Fax: 0212 875 11 42
[email protected]
www.albaksan.com
BURÇELİK BURSA ÇELİK DÖKÜM SAN. A.Ş.
Sarı Cadde No:15
Organize Sanayi Bölgesi BURSA
Tel: 0224 243 11 07 / Pbx
Fax: 0224 243 21 82 / 242 63 01
[email protected]
www.burcelik.com.tr
ANADOLU DÖKÜM SANAYİ A.Ş.
Hürriyet Caddesi No:1,
TR-41780 Körfez, KOCAELİ
Tel: 0262 527 23 51
Fax: 0262 527 28 76
[email protected] / [email protected]
www.anadoludokum.com.tr
BURDÖKSAN DÖKÜM MAD. NAK. TİC. SAN. LTD. ŞTİ.
Kayapa Sanayi Bölgesi 21. Sok. No:3
Nilüfer, BURSA
Tel: 0224 493 26 06 Pbx
Fax: 0224 493 26 09
[email protected]
www.burdoksan.com
ARAL DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
Gümüşsuyu Cad. Fatih Şehitleri Sok No:11/B
TR-34020 Bayrampaşa, İSTANBUL
Tel: 0212 567 51 66 / 771 45 45
Fax: 0212 612 90 33 / 771 45 43
[email protected]
www.araldokum.com.tr
CEVHER DÖKÜM SANAYİ A.Ş.
Ankara Caddesi No:208
TR-35050 Bornova, İZMİR
Tel: 0232 478 10 00 / 479 23 00
Fax: 0232 478 10 10 / 479 94 60
[email protected]
www.cevherdokum.com
CMS JANT ve MAKİNA SAN. A.Ş.
Kemalpaşa Cad. No: 40
TR-35060 Pınarbaşı, İZMİR
Tel: 0232 399 10 00
Fax: 0232 399 10 10
[email protected]
www.cms.com.tr
COMPONENTA DÖKÜMCÜLÜK TİC SAN. A.Ş.
Göl Yolu No:26
TR-16801 Orhangazi, BURSA
Tel: 0224 573 42 63 / 10 hat
Tel: 0236 233 80 57 ( Manisa )
Fax: 0224 573 42 73 / 0224 573 54 58
[email protected]
www.componenta.com
ÇELİK GRANÜL SANAYİ A.Ş.
Hastane Mah. Turgut Özal Caddesi No:25
TR-34555 Hadımköy, İSTANBUL
Tel: 0212 771 45 55 / 4 hat
Fax: 0212 771 20 57
[email protected]
www.celikgranul.com
ÇELİKEL ALÜMİNYUM DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
Eyüp Sultan Mah. Kızılay Cad. No: 87
Samandra Kartal, İSTANBUL
Tel: 0216 311 14 42
Fax: 0216 311 10 67
[email protected]
www.celikel.com
ÇEMAŞ DÖKÜM SANAYİ A.Ş.
Ankara Asfaltı 12. Km
TR-40100 KIRŞEHİR
Tel: 0386 234 80 80
Fax: 0386 234 83 49
[email protected]
www.cemas.com.tr
ÇUKUROVA-İNŞAAT MAK. SAN. TİC. A.Ş.
Mersin -Tarsus Karayolu
11.Km TR-33004 MERSİN
Tel: 0324 221 84 00 / 3 hat
Fax: 0324 221 50 20 / 221 84 05
[email protected]
www.cimsatas.com
DALOĞLU DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
D-100 Karayolu Beşköprü Mevkii No:162
ADAPAZARI
Tel: 0264 275 48 07
Fax: 0264 275 14 11
[email protected]
www.daloglu.com
DEMİSAŞ DÖKÜM EMAYE MAM. SAN. A.Ş.
Okçumusa Caddesi Sarkuysan İş Merkezi No:1
TR-34420 Beyoğlu, İSTANBUL
Tel: 0212 251 59 15 / 8 hat
Fax: 0212 251 60 74 / 249 61 79
[email protected]
www.demisas.com.tr
DENİZCİLER DÖKÜMCÜLÜK SAN. TİC. A.Ş.
10011 Sok. No:10 A.O.S.B Çiğli
TR-35590 İZMİR
Tel: 0232 376 72 80
Fax: 0232 376 72 83
[email protected] / [email protected]
www.denizcast.com
DİRİNLER DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
A.O.S.B. Mustafa Kemal Bulvarı No:57 Çiğli, İZMİR
Tel: 0232 376 87 87
Fax: 0232 376 85 67
[email protected]
www.dirinlerdokum.com
DOĞU DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
Havaalanı Yolu 7 Km ELAZIĞ
Tel: 0424 255 50 77 / 255 11 79
Fax: 0424 255 56 56
[email protected]
www.dogudokum.com.tr
DÖKSAN BASINÇLI DÖK. MAKİNA SAN. TİC. LTD. ŞTİ
T.O.S.B 3. Cadde No:14
Şekerpınar Gebze, KOCAELİ
Tel: 0262 658 29 10
Fax: 0262 658 26 69
[email protected]
www.doksandokum.com
DUDUOĞLU ÇELİK DÖK SAN. TİC. A.Ş.
Organize Sanayi Bolgesi 11. Cad. No:11
TR-19030 ÇORUM
Tel: 0364 254 90 01 / Pbx
Fax: 0364 254 90 04
[email protected]
www.duduoglu.com.tr
DUYAR VANA MAKİNA SANAYİ TİC. A.Ş.
Uğur Mumcu Mah. 2347 Sokak No:7
TR-34265 Gaziosmanpaşa, İSTANBUL
Tel: 0212 668 18 06
Fax. 0212 594 73 42
[email protected]
www.duyarvalve.com
EKSTRA METAL DÖKÜM İZABE MAK. SAN. İTH. İHR. LTD. ŞTİ.
Karamanlar Cad. No: 1 Org. San. Böl. Sincan, ANKARA
Tel: 0312 267 05 56
Fax: 0312 267 05 59
[email protected]
www.ekstrametal.com.tr
EKU FREN KAMPANA DÖKÜM SAN. A.Ş.
T.O.S.B. 1. Cadde Şekerpınar Gebze, KOCAELİ
Tel: 0262 658 10 01
Fax: 0262 658 10 00
[email protected]
www.eku.com.tr
ELBA BASINÇLI DÖKÜM SAN. AŞ.
ODÖKSAN OSMANELİ ŞB.
Hasan Abdal Mevkii
Osmaneli, BİLECİK
Tel: 0228 461 58 30 / 5
Fax: 0228 461 58 36
[email protected]
www.odoksan.com.tr
ENTİL END. YAT. TICARET A.Ş.
Ankara Asfaltı 5.Km. Köy Hizmetleri Karşısı
TR-26100 ESKISEHIR
Tel: 0222 237 57 46
Fax: 0222 237 26 79
[email protected] / [email protected]
www.entil.com
ER DÖKÜM MAK. SAN. TİC. A.Ş.
Orta Mah. Timurlenk Sok. No: 13
Kartal, İSTANBUL
Tel: 0216 377 01 42
Fax: 0216 377 01 47
[email protected]
www.erdokum.com
ERGENEKON ÇELİK SAN. TİC. A.Ş.
İstanbul Yolu 19. Km
TR-06105 ANKARA
Tel: 0312 280 86 97 / 98
Fax: 0312 280 86 99
[email protected]
www.ergenekon.com.tr
ERKUNT SANAYİ A.Ş.
İstanbul Yolu 8.Km
TR-06370 ANKARA
Tel: 0312 397 25 00
Fax: 0312 397 25 07
[email protected]
www.erkunt.com.tr
FERRO DÖKÜM SANAYİ TİC. A. Ş.
Ankara Asfaltı Üzeri Çayırova
TR-41410 Gebze, KOCAELİ
Tel: 0262 653 42 60 / 4 hat
Fax: 0262 653 41 60
[email protected]
www.ferrodokum.com.tr
GEDİK DÖK. VANA SAN. TİC. A.Ş.
Yayalar Cad. No: 78
TR-34916 Pendik, İSTANBUL
Tel: 0216 307 12 62 / pbx
Fax: 0216 307 28 68 / 69
[email protected]
www.gedikdokum.com.tr
GÜRMETAL HASSAS DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
Orhanlı Beldesi Okul Caddesi No: 9
TR-34956 Tuzla, İSTANBUL
Tel: 0216 394 33 31
Fax: 0216 394 32 88
[email protected]
www.gurmetal.com.tr
HAYTAŞ DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.
Imes Sanayi Sitesi D-Blok, 401 Sok. No:5
TR-34760 Dudullu, İSTANBUL
Tel: 0216 365 10 56
Fax: 0216 314 19 80
[email protected]
www.haytas.com.tr
HEKİMOĞLU DÖKÜM SAN. NAK. TİC. A.Ş.
Kutlugün Köyü Erzurum Karayolu
5 Km Pk.70 TRABZON
Tel: 0462 325 00 25
Fax: 0462 325 50 44 / 325 50 57
[email protected]
www.hekimogludokum.com
HİSAR ÇELİK DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
Bağdat Cad. Öncü Sok. Büyükhanlı Konutları
No: B2 / 10 TR-34740
Suadiye, İSTANBUL
Tel: 0216 464 70 00
Fax: 0216 464 70 20
[email protected]
www.hisarcelik.com
IŞIKSAN MODEL DÖKÜM MAK. SAN. LTD. ŞTİ.
İstanbul Yolu 30 Km.
TR-06980 Kazan, ANKARA
Tel: 0312 815 53 16 / 10
Fax: 0312 815 51 96
[email protected]
www.isiksan.com.tr
İĞREK MAKİNA SAN. TİC. A.Ş.
Org. San. Bölgesi A.Ö. Sönmez Bulvarı No:10
TR- 16140 Nilüfer, BURSA
Tel: 0224 243 16 06
Fax: 0224 243 13 20
[email protected]
www.igrek.com.tr
İSTANBUL DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
Mermerciler Koop. 5. Cad. 11. Sok
Köseler Köyü TR-41490
Gebze, KOCAELİ
Tel: 0262 728 13 00 / 8 Hat
Fax: 0262 728 13 08
[email protected]
www.istanbuldokum.com
KARAMAN DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
D-100 Karayolu Üzeri
İhsaniye Mevki DÜZCE
Tel: 0380 537 52 67
Fax: 0380 537 52 68
[email protected]
www.karamandokum.com
KARDÖKMAK – KARDEMİR DÖKÜM MAKİNA A.Ş.
Kardemir Fabrika Sahası Kat:3 Müdürler Bloğu KARABÜK
Tel: 0370 418 22 34 / 418 23 34
Fax: 0370 424 36 81 / 424 37 41
[email protected]
www.kardokmak.com.tr
KAYDÖKSAN – KAYSERİ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
Org. San. Bölg. 17. Cad.
No:6 Melikgazi, KAYSERİ
Tel: 0352 321 12 57
Fax: 0352 321 11 94
[email protected]
www.kaydoksan.com.tr
KIZILIRMAK DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.
Ankara Yolu 7.Km ÇORUM
Tel: 0364 235 03 16 / Pbx
Fax: 0364 235 03 20
[email protected]
www.kizilirmakdokum.com
KÖRFEZ DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.
Yeni Yıldız Mah. Fatih Cad. 609 Sok. No:3
Dilovası Gebze, KOCAELİ
Tel: 0262 754 51 77 / 3 hat
Fax: 0262 754 51 80
[email protected]
www.korfezdokum.com
MERT DÖKÜM MAKİNA İNŞAAT SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
İmes Sanayi Sitesi D Blok
401. Sok. No:7 Ümraniye, İSTANBUL
Tel: 0216 364 32 12
Fax: 0216 415 74 51
[email protected]
www.mertdokum.com.tr
MES DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
Namık Kemal Mah. Lozan Cad.
No:3 Büyükçekmece, İSTANBUL
Tel: 0212 886 90 00 / 01
Fax: 0212 886 54 57
[email protected]
www.mesdokum.com.tr
NORMSAN TİCARET METAL İMALAT SAN. LTD. ŞTİ.
Tuzla Mermerciler Org. San. Bölgesi
Gazi Bulvarı No:47 Tepeören
Tuzla, İSTANBUL
Tel: 0216 593 11 61
Fax: 0216 593 05 15
[email protected]
www.normsan.com
OTOPARSAN OTOMOTİV PARÇA SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
ALKOP 14. Sok. B3 Blok No: 7-8-9-10
Hadımköy Gişeleri Mevki Büyükçekmece, İSTANBUL
Tel: 0212 858 01 43 / 3
Fax: 0212 858 01 46
[email protected]
www.otoparsan.com
ÖNMETAL DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
Org. San. Bölgesi Atatürk Bulvarı 17. Cad. No:5
İkitelli-Halkalı, İSTANBUL
Tel: 0212 485 48 74
Fax: 0212 485 48 73
[email protected]
www.onmetal.com.tr
ÖZGÜMÜŞ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
Mersin Yolu Üzeri Hipodrom Karşısı
Yeşiloba, ADANA
Tel: 0322 441 07 07
Fax: 0322 441 07 08
[email protected]
www.ozgumus.com.tr
PINAR DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.
Kemalpaşa Asf. No:68
Pınarbaşı, İZMİR
Tel: 0232 479 03 53 / 479 29 29
Fax: 0232 479 05 16
[email protected]
www.pinardokum.com.tr
POLY METAL METALURJİ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.
Ankara Asfaltı Askerlik Şubesi Yolu
No:41 TR-41400 Gebze, KOCAELİ
Tel: 0262 641 29 09
Fax: 0262 643 11 71
[email protected]
www.polymetal.gen.tr
ÜMİT DÖKÜM TİCARET SANAYİ LTD. ŞTİ.
İmes San. Sitesi D Blok 401 Sokak No:11
Ümraniye, İSTANBUL
Tel: 0216 499 46 46
Fax: 0216 499 46 50
[email protected]
www.umitcasting.com
RUBA PRES DÖKÜM SAN. A.Ş.
M.O.S.B. Ekrem Elginkan Cad. No:7
MANİSA
Tel: 0236 213 08 86
Fax: 0236 213 08 08
[email protected]
www.rubapresdokum.com
ÜNİMETAL HASSAS DÖKÜM MAK. YED. PAR. A.Ş.
1.Yol H-5 Parsel Org. Deri San. Bölgesi Tuzla, İSTANBUL
Tel: 0216 394 03 90
Fax: 0216 394 03 95
[email protected]
www.unimetal.com.tr
SAMSUN MAKİNA SANAYİ A.Ş.
Organize San. Bölg. Yaşar Doğu Cad. No:33
TR-55267 Kutlukent, SAMSUN
Tel: 0362 266 51 60
Fax: 0362 266 51 62
[email protected] / [email protected]
www.samsunmakina.com.tr
SERPA HASSAS DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
Org. Deri San. Bölg. M1-12 Parsel
TR-34957 Tuzla, İSTANBUL
Tel: 0216 394 23 52-53
Fax: 0216 394 23 55
[email protected]
www.serpahassasdokum.com
YAZKAN MÜH. DÖKÜM MAK. SAN. LTD. ŞTİ.
1. Org. San. Bölgesi Dökümcüler Sitesi
8. Sok. No:97 Sincan, ANKARA
Tel: 0312 267 03 57
Fax: 0312 267 05 27
[email protected]
www.yazkan.com.tr
YELKEN KALIP PENCERE KAPI AKS. METAL SAN. TİC. A.Ş.
Atatürk Sanayi Bölgesi Mustafa İnan Cad.
No:47 Hadımköy, İSTANBUL
Tel: 0212 771 01 01
Fax: 0212 771 01 15
[email protected]
www.yelken.com.tr
BÖLGESEL KURULUŞLAR
SİLVAN SANAYİ A.Ş.
Cevizli Tugay Yolu No:75
TR-34846 Maltepe, İSTANBUL
Tel: 0216 399 15 55
Fax: 0216 383 31 38
[email protected]
www.silvansanayi.com
SÜPERPAR OTOMOTİV SAN. TİC. A.Ş.
Ankara Karayolu 24.Km
TR-35170; Kemalpaşa, İZMİR
Tel: 0232 877 02 12 / 2
Fax: 0232 877 02 17 / 877 09 87
[email protected]
www.superpar.com
ANKARA MADENİ DÖKÜMCÜLER ODASI
Dökümcüler Sit. 6.Sok. No:1/1
Organize San. Bölg. Sincan, ANKARA
Tel: 0312 267 13 93
Fax: 0312 267 04 97
[email protected]
www.ankara-dokumoda.org.tr
İZMİR BİLUMUM DÖKÜMCÜ KÜÇÜK ESNAF VE
SANATKARLAR ODASI
İzmir Dökümcüler San. Sit. 106/6 Sokak No:5
Işıkkent, İZMİR
Tel: 0232 437 02 43
Fax: 0232 437 01 46
ŞAHİN DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
6106 / 1. Sokak No:11
Dökümcüler Sitesi Işıkkent, İZMİR
Tel: 0232 437 01 83 / 84
Fax: 0232 437 01 85
[email protected]
www.sahindokum.com
KAYSERİ SİNAN DÖKÜMCÜLER TEMİN TEVZİ KOOPERATİFİ
Anbar Mah. Dökümcüler Sit. No:17
Kocasinan, KAYSERİ
Tel: 0352 326 80 00
Fax: 0352 326 89 69
ŞENKAYA ÇELİK DÖKÜM VE YEDEK PARCA FABR.
Ankara Karayolu 25. Km
Kuyucak Köyü Mevkii
Kemalpaşa, İZMİR
Tel: 0232 877 21 23 / 877 04 24
Fax: 0232 877 21 24
[email protected]
www.senkaya.com
TAN ÇELİK DÖKÜM MAK. SAN. TİC. A.Ş.
Org. San. Bölgesi 7.Yol ELAZIĞ
Tel: 0424 255 55 60 / 3 hat
Fax: 0424 255 55 63
[email protected]
www.tancelik.com
5M ELEKTROMEKANİK İML. İNŞ. TUR. DAH. TİC. LTD. ŞTİ.
Des Sanayi Sitesi 102 Söğüt Sokak No:4 Blok 14
Y.Dudullu Ümraniye, İSTANBUL
Tel: 0216 527 83 54
Fax: 0216 527 85 24
[email protected]
www.5mtr.com
TOSÇELİK GRANÜL SAN. A.Ş.
Barbaros Mah. Sütçüyolu Cad. No:70
TR-34746 Yenisahra, Kadıköy / İSTANBUL
Tel: 0216 544 36 00
Fax: 0216 544 36 06
[email protected]
www.toscelikgranul.com.tr
TRAKYA DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.
Büyükdere Cad. Soyak Binası No:38-2
TR-34387 Mecidiyeköy, İSTANBUL
Tel: 0212 315 52 40
Fax: 0212 274 01 12 / 288 31 77
[email protected]
www.trakyadokum.com.tr
KATILIMCI ÜYELER
ACARER METAL SANAYİ TİC. A.Ş.
Valikonağı Caddesi Atabey Apt. No: 81/3
Nişantaşı, İSTANBUL
Tel: 0212 296 46 07
Fax: 0212 230 24 64
[email protected]
www.acarermetal.com
AVEKS İÇ VE DIŞ TİC. A.Ş.
Şehit Mehmet Fatih Öngül Sok.
Eski Yapanlar Plaza No: 1/1 TR-34742 Kozyatağı, İSTANBUL
Tel: 0216 410 00 60 / 540 00 60
Faz: 0216 410 00 90 / 540 00 61
[email protected]
www.aveks.com.tr
BİLGİNOĞLU ENDÜSTRİ MALZ. SAN. VE TİC. A.Ş.
2824 Sokak No:26 TR-35110 1. Sanayi Sitesi İZMİR
Tel: 0232 433 72 30
Fax: 0232 457 37 69
[email protected]
www.bilginoglu-endustri.com.tr
INTERIMPEKS DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ.
Kalamış-Fener Cad. Körfez Yolu Sok. Sahil Apt. No:5/2 Kalamış
Kadıköy, İSTANBUL
Tel: 0216 550 69 84 / 3
Fax: 0216 550 37 25
[email protected]
ÇELİKTAŞ SINAİ KUMU MADEN SAN. NAK. TİC. A.Ş.
Prof. Dr. Bülent Tarcan Sok.
Gayrettepe İş Merkezi C Blok No:12/7 Gayrettepe, İSTANBUL
Tel: 0212 275 57 13 / Pbx
Fax: 0212 347 87 07
[email protected]
www.celiktassilis.com
İDEAL MODEL MÜHENDİSLİK SANAYİ TİC. A.Ş.
İkitelli Org. San. Bölgesi Biksan Koop. B2 No:9 Küçükçekmece, İSTANBUL
Tel: 0212 485 77 88
Fax: 0212 485 78 19
[email protected]
www.idealmodel.com.tr
ÇUKUROVA KİMYA END. A.Ş.
Organize Sanayi BölgesiTR-45030 MANİSA
Tel: 0236 233 23 20
Fax: 0236 233 23 23
[email protected]
www.cukurovakimya.com.tr
EGES ELEKTRİK & ELEKTRONİK GER. SAN. TİC. A.Ş
Mahmutbey Taşocağı Yolu Yelken Sok. No: 10
TR –34550 Bağcılar, İSTANBUL
Tel: 0212 446 41 21
Fax: 0212 446 41 27
[email protected]
www.eges.com.tr
ERVAKSAN ERDEMİR VAKFI METAL SAN. TİC. A.Ş.
Müftü Mah. İlhami Soysal Cad.
Ervaksan Binası No:44 Ereğli, ZONGULDAK
Tel: 0372 329 65 75
Fax: 0372 323 81 81
[email protected]
www.ervaksan.com.tr
EVREN İTH. İHR. PAZ. A.Ş.
Akasyalı Sok. No: 9/4 4. Levent, İSTANBUL
Tel: 0212 325 96 60 / 325 54 58
Fax: 0212 283 77 78
[email protected]
EXPERT MÜMESSİLLİK TURİZM TİC. LTD. ŞTİ.
İmes Sanayi Sitesi C Blok 311. Sok No: 7 Dudullu, İSTANBUL
Tel: 0216 573 38 88
Fax: 0216 573 06 28 / 29
[email protected]
www.expert.com.tr
FERROMET MÜMESSİLLİK VE TİC. A.Ş.
Büyükdere Cad. No:155 / 12 Zincirlikuyu, İSTANBUL
Tel: 0212 275 33 00
Fax: 0212 275 33 08
[email protected]
www.dokumizabe.com
FOSECO DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
Gebze Org. San. Bölgesi 27. Mah. 1000 Cad.
12. Sokak No:1022 TR-41480 Gebze, KOCAELİ
Tel: 0262 677 10 50
Fax: 0262 677 10 60
[email protected]
www.foseco.com.tr
HANNOVER-MESSE ANKİROS FUARCILIK A.Ş.
Abdullah Cevdet Sokak No: 6/2 TR-06680 Çankaya, ANKARA
Tel: 0312 439 67 92 / 4 Hat
Fax: 0312 439 67 66
[email protected]
www.ankiros.com
KADIOĞLU MADENCİLİK SAN. TİC. A.Ş.
Yeni San. Bölgesi Kurtuluş Mah. No:78 KARABÜK
Tel: 0370 424 10 50
Fax: 0370 415 66 50
[email protected]
www.kadioglumaden.com.tr
KUMSAN DÖKÜM MALZEMELERİ SAN. TİC. A.Ş.
Org. San. Bölgesi 3. Cad. No:1 Tepeören Köyü Mevki Tuzla, İSTANBUL
Tel: 0216 593 09 57 / 58
Fax: 0216 593 09 59
[email protected]
MARMARA METAL MAM. TİC. A.Ş.
İstasyon Mah. E-5 Karayolu Üzeri Fatih Otağı Sok. Tuzla, İSTANBUL
Tel: 0216 447 29 55 / Pbx
Fax: 0216 447 29 69
[email protected]
www.marmarametal.com
META-MAK METALURJİ MAK. MÜM. LTD. ŞTİ.
Levent Mah. Alt Zeren Sokak No:15 1.Levent Beşiktaş, İSTANBUL
Tel: 0212 270 07 08
Fax: 0212 270 08 88
[email protected]
www.metamak.com.tr
METKO HÜTTENES ALB.S KİMYA SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
Bağdat Caddesi No: 333 / 5 TR-34728 Erenköy, İSTANBUL
Tel: 0216 355 50 96
Fax: 0216 369 64 59 / 363 60 73
[email protected] / [email protected]
www.metkoha.com
NUROL TEKNOLOJİ SAN. MADENCİLİK TİC. A.Ş.
İnönü Mah. FSM Bulvarı 102 Sokak No:53 Yenimahalle, ANKARA
Tel: 0312 278 02 78
Fax: 0312 278 02 76
[email protected]
www.nurolteknoloji.com.tr
PRESTİJ YAYINCILIK BASIM HİZM. SAN. TİC. LTD. ŞTİ
Ovacık Çıkmazı, Gayret Sitesi A2 Blok D:15 Gayrettepe, İSTANBUL
Tel: 0212 267 10 11
Fax: 0212 274 84 36
[email protected]
www.metaldunyasi.com
SİLVAN DIŞ VE İÇ TİC. A.Ş.
Akasyalı Sok. Konak Apt. B-Blok No: 5/8 TR-34740 Suadiye, İSTANBUL
Tel: 0216 380 36 18
Fax: 0216 416 91 59 / 416 23 75
[email protected]
www.silvanticaret.com
TÜRKOĞLU MAD. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
Çayboyu Mevki No:121 Alaplı, ZONGULDAK
Tel: 0372 378 11 69
HERAEUS ELECTRO-NİTE A.Ş.
Fax: 0372 378 31 34
1. Org. San. Bölg. Dağıştan Cad. No:15 TR-06930 Sincan, ANKARA [email protected]
Tel: 0312 267 08 88 / 89
www.turkoglumadencilik.com.tr
Fax: 0312 267 08 87
[email protected]
UNİKON METALURJİ VE KİMYA SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
www.electro-nite.com
Orhantepe Mah. Orhangazi Cad. No: 93/2 TR-34865 Dragos Kartal, İSTANBUL
INDUCTOTHERM İNDÜKSİYON SİSTEMLERİ SAN. A.Ş.
Barış Mah. Ank. Asf. Yanyol 1803/2 Sok. No: 10 TR-41410 Gebze,
KOCAELİ
Tel: 0262 646 34 24
Fax: 0262 646 29 62
[email protected]
www.inductotherm.com.tr
Tel: 0216 399 98 68
Fax: 0216 442 11 90
[email protected]
www.unikon.com.tr

Benzer belgeler